KOMPOZİT BORULARIN DARBE YÜKLERİNE KARŞI DAVRANIŞLARININ...
Transcript of KOMPOZİT BORULARIN DARBE YÜKLERİNE KARŞI DAVRANIŞLARININ...
T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ
MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MAKİNA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
KOMPOZİT BORULARIN DARBE YÜKLERİNE KARŞI DAVRANIŞLARININ
İNCELENMESİ
BİTİRME PROJESİ
Levent AKAY
Projeyi Yöneten Prof. Dr. Ramazan KARAKUZU
Haziran, 2005 İZMİR
TEZ SINAV SONUÇ FORMU
Bu çalışma … / … / …. günü toplanan jürimiz tarafından BİTİRME PROJESİ olarak
kabul edilmiştir / edilmemiştir.
Yarıyıl içi başarı notu 100 (yüz) tam not üzerinden …….. (……………………) dır.
Başkan Üye Üye
Makine Mühendisliği Bölüm Başkanlığına,
…………. numaralı …………………………..…… jürimiz tarafından … / … / .... günü
saat ……… da yapılan sınavda, 100 (yüz) tam not üzerinden ……… almıştır.
Başkan Üye Üye
ONAY
BÖLÜM BİR
GİRİŞ
1.1 Darbe Yüküne Maruz Kompozit Borularda Gerilme
Teknolojinin gelişmesi ile beraber birçok alanda meydana gelen değişimler insan
yaşamına getirdikleri kolaylıkların yanı sıra daha önce hiç karşılaşılmamış birçok problemi
de beraberlerinde getirmişlerdir.
Bu problemlerden biri de hareketli sistemlerin elemanlarında ani yük değişimlerinden
kaynaklanan problemlerdir. İvmeli hareketten kaynaklanan atalet kuvvetlerinin eleman
üzerinde yarattığı etkiler daha önceden tahmin edilmeyecek sonuçlar doğurabilir. Dinamik
çarpışmaların sonucunda meydana gelen ani ivme düşüşleri, eleman üzerine etkiyen
kuvvetlerin sürekli olarak değişmesi nedeniyle oluşan ani ivme değişimleri de aynı şekilde
beklenmeyen sonuçlar doğurabilir. Bu ani ivme değişimlerinin yarattığı kuvvetlere dinamik
kuvvetler adı verilir.
Sonuçta biz, elemanların ivmeli hareketlerinden kaynaklanan eylemsizlik kuvvetlerine,
zamanla değişim gösteren etken kuvvetlere, sisteme çok kısa zaman aralıklarında tesir eden
ani kuvvetlere ve çarpışmalardan doğan etkilere hep dinamik kuvvetler diyoruz.
Dinamik kuvvetlerin statik kuvvetlerden en önemli farklılığı etkidikleri cisim üzerinde,
yarattıkları gerilimlere ve şekil değişimlerine statik kuvvetler gibi kademeli olarak artarak
değil, kendi koşullarının yarattığı karakterde bir etki göstermesidir. Bu nedenle dinamik
gerilim ve şekil değişimi hesaplarında da başka prensipler uygulanır.
Mukavemet alanında yapılan çalışmaların ışığında dinamik kuvvetlerin de bazı ek
katsayılar kullanılarak statik kuvvetlerin hesaplama prensipleriyle bulunabileceğine
söyleyebiliriz.
Aslında yukarıda adı geçen tüm kuvvetlerin hesabında tek ana prensip göz önünde
tutulur. Bu prensip D’alembert prensibidir. Kısaca bu prensibi açmak gerekirse sisteme
etkiyen kuvvetler ne şekilde etkirse etkin, eylemsizlik kuvvetleriyle dengede olan bir kuvvet
bileşeni oluştururlar.
Darbe deney düzeneği olarak kullanılan muhtelif düzenekler mevcuttur. Bu projede
kullanılan düzenekteki mekanizmayı kısaca anlatmak gerekirse, üzerinde piezoelektrik alıcı
bulunan transducerin giyotinde olduğu gibi düşey bir eksende bir aralığın, belli bir
yükseklikten bırakılması ile ağırlığın yerçekimi ivmesiyle kazandığı hızla zemindeki bloğa
çarpmasıyla oluşan dinamik kuvvetin transducer’de elektrik sinyaline dönüştürülmesi ve bu
elde edilen elektrik sinyalinin amplifikatörde yükseltgenerek bilgisayarda Matlab programı
vasıtasıyla bir diyagram halinde elde edilmesi olayından ibarettir.
Çalışmada amaç, kompozit boruların darbe yüklerine karşı davranışlarının incelenmesi ve
ANSYS LS-DYNA programı ile gerilme ve kuvvet analizlerinin elde edilmesidir.
BÖLÜM İKİ
DİNAMİK TESİRLER
2.1 Dinamik Tesirler
Elemanların ivmeli hareketlerinden doğan atalet kuvvetleri, dinamik çarpışmalardan
doğan kuvvetler ve zamanla değişen kuvvetler hep dinamik kuvvetler olarak kabul
edilmektedir. Dinamik etkenlerden doğan kuvvetler ve şekil değiştirmeler ile statik
yüklemeden elde edilen kuvvetler ve şekil değiştirmeler birbirlerinden farklıdırlar ve
dinamik etkenlerde şaşırtıcı sonuçlar elde edilmektedir.
Dinamik etkiler aşağıdaki gibi sınıflandırılabilirler.
a) İvmeli hareketlerdeki atalet kuvvetleri
b) Ani yükleme ve çarpışma problemleri
c) Elastik titreşim problemleri
Elastik sistemlerin dinamik etkiler altındaki davranışına “elasto-kinetik” denir. Burada
asıl problem, dinamik problemleri D’alembert Prensibini kullanarak statik denge problemine
dönüştürülmesidir. Bunun için mesela tek bir maddesel noktaya etki eden kuvvet için,
amF ×= D’alembert Prensibini kullanarak
0)( =×−+ amF olarak yazılır. Bu prensip katı cisimler için de gerçekleştirilebilir. Dinamik etkenlerden
doğan gerilmeler ve şekil değiştirmeler ile statik etkilerden doğan gerilmeler ve şekil
değiştirmeler mukayese edilecek olursa nümerik bir çarpan elde edilir, buna “Dinamik
Çarpan” veya “Çarpma Katsayısı” adı verilir ve şöyle tanımlanır:
φσσ
=statik
dinamik
veya
statikdinamik σφσ ×= Burada ivmeli hareketlerdeki atalet kuvvetleri ile ani yükleme veya çarpışma durumları
incelenecektir.
Üzerine düşen ağırlıktan dolayı bir çubuğun çökmesini hesaplayalım;
M
h
A
δ
Şekil 2.1 Üzerine düşen ağırlıktan dolayı bir çubuğun çökmesi
M kütleli cisim h yükseklikten çubuk üzerine düşünce çubuk δ kadar çöksün. Bu
durumda M kütleli cismin kaybettiği potansiyel enerji:
)(1 δ+= hMgU
Bu enerji çubukta şekil değiştirme enerjisi olarak depolanmaktadır. Eğer darbe anında
çubukta oluşan kuvvet P ise, P kuvvetinin çubuk üzerinde yaptığı iş, çubuk içinde şekil
değiştirme enerjisi olarak depolanır. Bu ise;
δPU 21
2=
UU 21 = olduğundan;
δδ PhMg21)( =+
δ ve P bilinmeyenlerdir. P’yi δ cinsinden yazabiliriz. Çubukta meydana gelen çökme
AEPL
=δ
ve
LAEP δ
=
P’nin bu değeri yerine konursa,
2
2)( δδ
LAEhMg =+
ve
0)2()2()( 2 =−− MgLhMgLAE δδ
AEMgLAEhLgMMgL 2222
2,1
+±=δ
⎟⎟⎠
⎞⎜⎜⎝
⎛+⎟
⎠⎞
⎜⎝⎛±=
AEMgLh
AEMgL
AEMgL 2
2
2,1δ
δ sAEMgL
=
statik çökmeyi gösterdiğine göre pozitif kök alınarak;
⎥⎥
⎦
⎤
⎢⎢
⎣
⎡
⎟⎟⎠
⎞⎜⎜⎝
⎛++=δδδ
ssd
h211
bulunur. Burada dinamik çarpan
δφ
s
h211 ++=
dir.
Çökme φ kadar arttığı gibi buna bağlı olarak gerilme ve kuvvet de, kuvvet ile çökme
arasındaki lineer bağıntıdan dolayı φ kadar artar, yani çarpma halindeki kuvvet
PP sd φ= ve gerilme:
AMg
sdφφσσ ==
Şimdi de ani yükleme durumunu inceleyelim;
M
hM
Şekil 2.2 Ani yükleme durumu
M kütleli bir cisim diğer cismin üzerine düşünce ona bir miktar enerji verir ve onu
harekete geçirir. Çarptığı andaki hızı v0 ise, M kütleli cismin kinetik enerjisi,
MghM v =2
021
ghv 22
0=
dir. Çarpışmanın plastik olduğunu kabul edilerek, momentumun korunumundan
vmMMv )(00 +=+ buradan;
mMMv
v+
= 0
bulunur. Bundan sonra bu kütleler bir δ mesafesi kadar hareket ederek bütün enerjilerini
yaya aktarırlar ve müşterek hızları sıfır olur.
m
k
δv = 0 m
Yaydaki potansiyel enerji;
2
21 δk
olduğuna göre enerji bağıntısı
22
21)(
21 δδ kMgvmM =++
0)(2 22 =+−− vmMMgk δδ
kvmMkgMMg 222
2,1
)( ++±=δ
⎟⎟⎠
⎞⎜⎜⎝
⎛ ++⎟
⎠⎞
⎜⎝⎛+=
kvmM
kMg
kMg 22 )(δ
Statik yükleme olsaydı yaydaki çökme;
kMg
s =δ
olacağından;
φδδ
=s
dinamik çarpanını verir. Eğer M kütleli cismin, m kütleli cisme çarptığı andaki enerjisi;
MghMvw == 200 2
1
ile ve çarpan cismin sisteme statik olarak etki etmesi durumunda aktardığı enerji;
kMgkU s 2
)(21 2
2 == δ
ile gösterilirse, dinamik çarpan;
Uw011 ηφ ++=
dır. Burada;
Mm
+=
1
1η
dir ve çarpışmadaki enerji kaybını göstermektedir. Veya “dinamik çarpan”
ss gvhδ
ηδ
ηφ2
011211 ++=++=
dir.
Eğer çarpılan cismin kütlesi m ihmal edilirse;
s
hδ
φ 211 ++=
olur. Bu durumda yaydaki dinamik çökme;
sd φδδ =
ve kuvvet ile yaydaki çökme arasındaki bağıntı lineer olduğundan;
dinamik kuvvet;
sd PP φ= ve dinamik gerilme de;
sd φσσ = olur.
BÖLÜM ÜÇ
SONLU ELEMANLAR
Doğada karşılaşılan her hadise fizik kanunları yardımıyla ve matematik diliyle
anlaşılmaya çalışılır. Bu olayların biyolojik, jeolojik veya mekanik olması durumu
değiştirmez. Her olay kendine ait büyüklükler yardımıyla cebirsel, diferansiyel veya integral
denklemler yardımıyla büyük oranda ifade edilebilir. Pratikte karşılaşılan problemler ne
kadar karmaşık olursa olsun tarihin her devrinde o devrin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde
modellenmeye çalışılmış ve her devirde alınan örnekler yardımıyla insanın kullanımına arz
edilmiştir. Günümüzde karmaşık problem denince gen yapısı anlaşılmaktadır. Hâlbuki
mekanik, termal ve/veya aerodinamik yüklere maruz, değişik şekilli delikler bulunan bir
kanaldaki basınç dağılımını belirlemek, deniz suyundaki kirlilik oranını belirlemek veya
atmosferdeki çeşitli hareketleri, bir hortum veya kasırganın oluşum mekanizmasını anlamak
ve önceden belirlemek üzere havanın modelini oluşturmak gibi daha birçok karmaşık
problem bulunmaktadır. Problemin en azından bir kısmının anlaşılmış olması bile pratik
birçok ayarlar sağlamaktadır. Burada, önceden yapılan çözümlemelerin sonradan
yanlışlığının anlaşılmış olmasının bile pratik sonuçlar açısından fazla bir önemi
bulunmamaktadır.
İnsanlar çevresinde meydana gelen olayları ya da karşılaştıkları problemleri çoğu zaman
kolayca kavrayıp doğrudan çözemezler. Bu yüzden karmaşık bir problem, bilinen veya
kavranması daha kolay alt problemlere ayrılarak daha anlaşılır bir hale getirilir. Oluşturulan
alt problemler çözülüp birleştirilerek esas problemin çözümü yapılabilir. Örneğin, gerilme
analizi üzerinde çalışan mühendisler, gerilme problemini basit kiriş, plak, silindir, küre gibi
geometrisi bilinen şekillerle sınırlarlar. Bu elde edilen sonuçlar çoğu kez problemin yaklaşık
çözümüdür ve bazen doğrudan bazen de bir katsayı ile düzeltilerek kullanılır. Mühendislik
uygulamalarında problemlerin karmaşıklığı sebebiyle genellikle problemlerin tam çözümü
yerine, kabul edilebilir seviyede bir yaklaşık çözüm tercih edilir.
Öyle problemler vardır ki, tam çözüm imkânsız kabul edilerek yaklaşık çözüm tek yol
olarak benimsenir
3.1 Sonlu Elemanlar Metodu
Sonlu elemanlar metodu; karmaşık olan problemlerin daha basit alt problemlere
ayrılarak her birinin kendi içinde çözülmesiyle tam çözümün bulunduğu bir çözüm şeklidir.
Metodun üç temel niteliği vardır: İlk olarak, geometrik olarak karmaşık olan çözüm bölgesi
sonlu elemanlar olarak basit alt bölgelere ayırır. İkincisi her elemandaki, sürekli
fonksiyonlar, cebirsel polinomların lineer kombinasyonu olarak tanımlanabileceği kabul
edilir. Üçüncü kabul ise, aranan değerlerin her eleman içinde sürekli olan tanım denkleminin
derecesine ve çözüm yapılacak elemandaki düğüm sayısına bağlıdır.
Sürekli bir ortamda alan değişkenleri (gerilme, yer değiştirme, basınç, sıcaklık… vs.)
sonsuz sayıda farklı değere sahiptir. Eğer sürekli bir ortamın belirli bir bölgesinin de aynı
şekilde sürekli ortam özelliği gösterdiği biliniyorsa, bu alt bölgede alan değişkenlerinin
değişimi sonlu sayıda bilinmeyeni olan bir fonksiyon ile tanımlanabilir. Bilinmeyen sayısının
az ya da çok olmasına göre seçilen fonksiyon lineer ya da yüksek mertebeden olabilir.
Sürekli ortamın alt bölgeleri de aynı karakteristik özellikleri gösteren bölgeler olduğundan,
bu bölgelere ait alan denklem takımları birleştirildiğinde bütün sistemi ifade eden denklem
takımı elde edilir. Denklem takımının çözümü ile sürekli ortamdaki alan değişkenleri sayısal
olarak elde edilir.
Sonlu elemanlar metodunun kullanılması ve bilgisayarların sanayiye girmesiyle, bugüne
kadar ancak pahalı deneysel yöntemlerle incelenebilen birçok makine elemanının (motor
blokları, pistonlar, vs.) kolayca incelenebilmesi, hatta çizim esnasında mukavemet
analizlerinin kısa bir sürede yapılarak optimum dizaynın gerçekleştirilmesi mümkün
olabilmiştir.
Sonlu elemanlar metodunu diğer nümerik metotlardan üstün kılan başlıca unsurlar şöyle
sıralanabilir:
a) Kullanılan sonlu elemanların boyutlarının ve şekillerinin değişkenliği nedeniyle ele
alınan bir cismin geometrisi tam olarak temsil edilebilir.
b) Bir veya birden çok delik veya köşeleri olan bölgeler kolaylıkla incelenebilir.
c) Değişik malzeme ve geometrik özellikleri bulunan cisimler incelenebilir.
d) Sebep sonuç ilişkisine ait problemler, genel direngenlik matrisi ile birbirine bağlanan
genelleştirilmiş kuvvetler ve yer değiştirmeler cinsinden formüle edilebilir. Sonlu elemanlar
metodunun bu özelliği problemlerin anlaşılmasını ve çözülmesini hem mümkün kılar hem de
basitleştirir.
e) Sınır şartları kolayca uygulanabilir.
Sonlu metodunun temel prensibi, öncelikle bir elemana ait sistem özelliklerini içeren
denklemlerin çıkartılıp tüm sistemi temsil edecek şekilde eleman denklemlerini birleştirerek
sisteme ait lineer denklem takımının elde edilmesidir. Bir elemana ait denklemlerin elde
edilmesinde değişik metotlar kullanılabilir. Bunlar içinde en çok kullanılan dört temel
yöntem şunlardır
I) Direkt Yaklaşım: Bu yaklaşım daha çok tek boyutlu ve basit problemler için
uygundur.
II) Varyasyonel Yaklaşım: Bir fonksiyonelin ekstremize yani maksimum ve minimum
edilmesi demektir. Katı cisim mekaniğinde en çok kullanılan fonksiyoneller potansiyel enerji
prensibi, komplementer (tümleyen) potansiyel enerji prensibi ve Reissner prensibi olarak
sayılabilir. Fonksiyonelin türevinin sıfır olduğu noktada fonksiyonu ekstremize eden
değerler bulunur. İkinci türevinin sıfırdan büyük veya küçük olmasına göre bu değerin
maksimum veya minimum olduğu anlaşılır.
III) Ağırlıklı Kalanlar Yaklaşımı: Bir fonksiyonun çeşitli değerler karşılığında elde
edilen yaklaşık çözümü ile gerçek çözüm arasındaki farkların bir ağırlık fonksiyonu ile
çarpılarak toplamlarını minimize etme işlemine “ağırlıklı kalanlar yaklaşımı” denir. Bu
yaklaşım kullanılarak eleman özelliklerinin elde edilmesinin avantajı, fonksiyonellerin elde
edilemediği problemlerde uygulanabilir olmasıdır.
IV) Enerji Dengesi Yaklaşımı: Bir sisteme giren ve çıkan termal veya mekanik
enerjilerin eşitliği ilkesine dayanır. Bu yaklaşım bir fonksiyonele ihtiyaç göstermez.
Sonlu elemanlar metodu ile problem çözümünde kullanılacak olan yaklaşık çözüm
işleminde izlenecek yolu değiştirmez. Çözüm yöntemindeki adımlar şunlardır:
a) Cismin sonlu elemanlara bölünmesi,
b) İnterpolasyon fonksiyonlarının seçimi,
c) Eleman direngenlik matrisinin teşkili,
d) Sistem direngenlik matrisinin hesaplanması,
e) Sisteme etki eden kuvvetlerin bulunması,
f) Sınır şartlarının belirlenmesi,
g) Sistem denklemlerinin çözümü.
Sonlu eleman probleminin çözümünde ilk elemen tipinin belirlenmesi ve çözüm
bölgesinin elemanlara ayrılmasıdır. Çözüm bölgesinin geometrik yapısı belirlenerek bu
geometrik yapıya en uygun gelecek elemanlar seçilmelidir. Seçilen elemanların çözüm
bölgesini temsil etme oranında, elde edilecek neticeler gerçek çözüme yaklaşmış olacaktır.
Sonlu elemanlar metodunda kullanılan elemanlar boyutlarına göre dört kısma ayrılabilir
.
3.2 Eleman Tipleri
3.2.1 Tek boyutlu elemanlar: Bu elemanlar tek boyutlu olarak ifade edilebilen
problemlerin çözümünde kullanılır.
3.2.2 İki boyutlu elemanlar: İki boyutlu (düzlem) problemlerinin çözümünde
kullanılırlar. Üçgen elemanın altı, dokuz ve daha fazla düğüm ihtiva eden çeşitleri de vardır.
Düğüm sayısı seçilecek interpolasyon fonksiyonunun derecesine göre belirlenir. Üçgen
eleman, çözüm bölgesini aslına uygun olarak temsil etmesi bakımından kullanışlı bir eleman
tipidir. İki üçgen elemanın birleşmesiyle meydan gelen dörtgen eleman, problemin
geometrisine uyum sağladığı ölçüde kullanışlılığı olan bir elemandır dört veya daha fazla
düğümlü olabilir. Dörtgen eleman çoğu zaman özel hal olan dikdörtgen eleman şeklinde
kullanılır.
3.2.3 Dönel elemanlar: Eksenel simetrik özellik gösteren problemlerin çözümünde
dönel elemanlar kullanılır. Bu elemanlar bir veya iki boyutlu elemanların simetri ekseni
etrafında bir tam dönme yapmasıyla oluşurlar. Gerçekte üç boyutlu olan bu elemanlar,
eksenel simetrik problemleri iki boyutlu problem gibi çözme olanağı sağladığı için çok
kullanışlıdırlar.
3.2.4 Üç Boyutlu elemanlar: Bu grupta temel eleman üçgen piramittir. Bunun dışında
dikdörtgenler prizması veya daha genel olarak altı yüzeyli elemanlar, üç boyutlu
problemlerin çözümünde kullanılan eleman tipleridir.
3.2.5 İzoparametrik elemanlar: Çözüm bölgesinin sınırları eğri denklemleri ile
tanımlanmışsa, kenarları doğru olan elemanların bu bölgeyi tam olarak tanımlaması mümkün
değildir.
Böyle durumlarda bölgeyi, gereken hassasiyette tanımlamak için elemanların boyutlarını
küçültmek, dolayısıyla sayılarını artırmak gerekmektedir. Bu durum çözülmesi gereken
denklem sayısını artırır, dolayısıyla gereken bilgisayar kapasitesinin ve zamanın büyümesine
sebep olur. Bu olumsuzluklardan kurtulmak için, çözüm bölgesinin eğri denklemleri ile
tanımlanan sınırlarına uyum sağlayacak eğri kenarlı elemanlara ihtiyaç hissedilmektedir.
Böylece hem çözüm bölgesi daha iyi tanımlanmakta hem de daha az sayıda eleman
kullanılarak çözüm yapılabilmektedir. Bu elemanlar üzerindeki düğüm noktaları bir
fonksiyon ile tanımlanır. İzoparametrik sonlu elemanın özelliği, her noktasının konumunun
ve yer değiştirmesinin aynı mertebeden aynı şekil (interpolasyon) fonksiyonu ile
tanımlanabiliyor olmasıdır. İzoparametrik elemanlara eşparametreli elemanlar da denir.
İzoparametrik elemanların şu özellikleri vardır:
a) Lokal koordinatlarda iki komşu eleman arasında süreklilik sağlanıyorsa,
izoparametrik elemanlarda da sağlanıyor demektir.
b) Eğer interpolasyon fonksiyonu lokal koordinat takımındaki elemanda sürekli ise,
izoparametrik elemanda da süreklidir.
c) Çözümün tamlığı lokal koordinatlarda sağlanıyor ise, izoparametrik elemanlarda da
sağlanır.
İzoparametrik elemanların anılan özellikleri dolayısıyla, interpolasyon fonksiyonları
lokal koordinatlarda seçilir.
3.3 İnterpolasyon Fonksiyonlarının Seçimi
İnterpolasyon fonksiyonu alan değişkeninin eleman üzerindeki değişimini temsil
etmektedir. İnterpolasyon fonksiyonunun belirlenmesi seçilen eleman tipine ve çözülecek
denklemin derecesine bağlıdır. Ayrıca interpolasyon fonksiyonları şu şartları sağlamalıdır:
a- İnterpolasyon fonksiyonunda bulunan alan değişkeninin en yüksek mertebeden bir
yüksek mertebeye kadar olan kısmi türevleri eleman sınırlarında sürekli olmalıdır.
b- İnterpolasyon fonksiyonunda bulunan alan değişkeninin bütün türevleri, eleman
boyutları sıfıra gitse bile alan değişkenini karakterize etmelidir.
c- Seçilen interpolasyon fonksiyonu koordinat değişimlerinden etkilenmemelidir.
Hem yukarıdaki şartları sağlamaları hem de türev ve integral almadaki kolaylığından
dolayı interpolasyon fonksiyonu olarak genelde polinomlar seçilir. Seçilen polinom,
yukarıdaki şartların gerçekleşmesi için uygun terimleri ihtiva etmelidir.
3.4 Eleman Direngenlik Matrisinin Elde Edilmesi
Eleman direngenliğinin bulunması, elemana etki eden dış etkenler ile alan değişkenleri
arasında bir ilişki kurmak anlamına gelmektedir. Eleman direngenliğini elde ederken
çözülecek problemin konusu, atanan değişkeni, seçilen eleman tipi, seçilen interpolasyon
fonksiyonu, eleman özelliklerine elde ederken kullanılan metot gibi pek çok faktör göz
önüne alınmak durumundadır. Etki eden bu faktörlere göre de eleman direngenliğinin elde
edilmesinde değişik yollar izlenir.
3.5 Sistem Direngenlik Matrisinin Elde Edilmesi
Sistem direngenlik matrisi sistemin düğüm sayısı ve her düğümdeki serbestlik derecesine
bağlı olarak belirlenir. Elemanlar için hesaplanan direngenlik matrisleri, elemanın üzerindeki
düğüm numaralarına bağlı olarak genel direngenlik matrisinde ilgili satır ve sütununa
yerleştirilir. Farklı elemanlar tarafından ortak kullanılan düğümlerdeki terimler genel
direngenlik matrisinin ilgili satır ve sütununda üst üste toplanmalıdır. Elemanların düğüm
numaralaması bir sistematiğe göre yapılırsa genel direngenlik matrisinde elemanlar
diyagonal üzerinde üst üste toplanır. Genelde direngenlik matrisi simetriktir.
3.6 Sisteme Etki Eden Kuvvetlerin Bulunması
Bir problemde sisteme etki edebilecek kuvvetler şunlar olabilir:
- Tekil Kuvvetler: Tekil kuvvetler hangi elemanın hangi düğümüne ne yönde etki
ediyorsa genel kuvvet vektöründe etki ettiği düğüme karşılık gelen satıra yerleştirilir.
Problemin cinsine göre tekil yük kavramı değişebilir. Örneğin ısı iletimi probleminde
elastisite problemindeki tekil yüke karşılık noktasal ısı kaynağı veya tanımlı ısı akışı yükleri
bulunmaktadır.
- Yayılı Kuvvetler: Bu kuvvetler bir kenar boyunca ya da bir alanda etkili olurlar.
- Kütle Kuvvetleri: Eleman hacmi için geçerli olan merkezkaç kuvveti ve ağırlık
kuvvetleri gibi kuvvetlerdir.
3.7 Sınır Şartlarının Belirlenmesi
Her problemin tabii olarak ya da yapay sınır şartları vardır. Sınır şartları, cismin çeşitli
kısımlarındaki elastik yer değiştirmelerin ölçülebileceği bir referans sağlar. Bir çubuk
eleman ele alalım. Bu eleman için bir sınır şartı tanımlanmazsa, etki eden düğüm
kuvvetlerinin büyük, küçük ya da eşit olmasına göre hareket eder ve deplasman u1=u2 olarak
çubukta rijit cismin hareketi gözlenir.
Binci durumdaki rijit cisim hareketi genel direngenlik matrisinin tekil olmasına sebep
olur. Bu durum u1=u2’nin ölçüleceği bir referans noktasının belirlenmemiş olmasına
bağlanabilir. Gerçekte bir referans noktası sağlanmak zorundadır. Aynı çubuğu;
u2F2/k
şeklinde ifade edebiliriz. Çünkü u1=0 çubuğun sınır şartıdır. Böylece sınır şartları; cismin
belli parçasında veya parçalarındaki yer değiştirmelerde yapılan kısıtlamalar denilebilir. Bu
kısıtlamalar, cismin rijit yer değiştirmesine engel olur ve uygulanan dış yüklerin cisim
tarafından taşınmasını sağlar. Aynı sınır şartları problemin cinsine göre sonlu elemanlar
metodunun uygulandığı diğer vektörel ve skaler alan problemleri için de tanımlanır.
3.8 Sistem Denkleminin Çözümü
Çözüm için sistemin sınır şartları da göz önüne alınarak direngenlik matrisinin tersini
almak yeterlidir. Fakat bilgisayar kapasitesi ve bilgisayar zamanı açısından çok büyük
matrislerin çözümünü ters alam işlemi ile yapmak yerine Gauss eliminasyon metodu ile daha
az kapasite ve daha kısa sürede yapmak mümkün olmaktadır.
BÖLÜM DÖRT
ANSYS 8.0
ANSYS, çok çeşitli problemleri, sonlu elemanlar metoduna dayanarak nümerik çözüm
yapan bir paket programdır. Bu problemler; statik veya dinamik durum analizleri (lineer-
nonlineer), termal, akışkan, elektromagnetik, vs.
Genel olarak, sonlu elemanlarla çözüm üç ana bölüme ayrılır.
1. Ön Hazırlık (Preprocessing): Problemin Tanımlanması; ön hazırlık bölümünün ana
adımları şöyledir:
Keypointlerin/ node’ların/ doğruların/ alanların/ hacimlerin tanımlanması
Eleman tipinin ve malzemesinin/ geometrik özelliklerinin tanımlanması
Doğruların/ alanların/ hacimlerin gerekli şekilde mesh edilmesi.
Analiz için gerekli ayrıntıların miktarı, analizin boyutuna göre (1D, 2D, asimetrik,
3D) değişmektedir.
2. Çözüm (Solution): Yüklerin Sınırlamaların Uygulanması ve Çözüm; burada yükleri
(bir noktaya veya basınç), sınırlamaları (öteleme ve dönme) belirliyoruz ve oluşan
denklemlerin çözümünü yapıyoruz.
3. Çözüm Sonrası (Postprocessing): Sonuçların Görülmesi, Değerlendirilmesi; bu
adımda şunları görmek isteyebilirsiniz:
Düğüm noktalarının yer değiştirme listesi
Her bir elemana gelen kuvvetler ve momentler
Çökme grafiği
Gerilme diyagramı
4.1 ANSYS LS-DYNA İle Gerilme Analizi
ANSYS LS-DYNA ile gerilme analizi aşağıdaki sıra izlenir.
Problemin açıklanması
Analiz tipinin tanımlanması
Geometrilerin modellenmesi
Element tipinin ve malzeme özelliklerinin tanımlanması
Mesh işleminin yapılması
Yüklerin uygulanması
Çözümün elde edilmesi
Sonuçların incelenmesi
4.2 Analizin Yapılışı
4.2.1 Problemin Açıklanması
Bu problemde, çeşitli hızlardaki vurucu, çeşitli et kalınlıklarındaki kompozit borunun
üzerine düşürülmüştür. Vurucu 14.42 kg ağırlığındadır. Vurucu 0.075 m yüksekten
numunelerin üzerine 2 m/s, 5 m/s ve 10 m/s’lik hızlarla düşürülmektedir.
4.2.2 Verilenler
Vurucunun ağırlığı 14.42 kg.
Vurucunun düşürüldüğü yükseklik 0.075 m.
Vurucunun malzeme özellikleri; elastisite modülü 200 GPa, yoğunluğu 8160 kg/m3,
Poisson oranı 0.32.
Numunenin boyutları dış çap 0.3 m, boy 1 m.
Numunelerin et kalınlıkları; 5 mm, 10 mm ve 15 mm.
Numunenin malzeme özellikleri: Kompozit malzeme için; DENS: 1506 kg/m3, Ex:
44 GPa, Ey: 10.5 GPa, Ez: 10.5 GPa, NUXY: 0.216, NUYZ: 0.216, NUXZ: 0.36, Gxy: 2.244
GPa, Gyz: 2.244 GPa, Gxz: 3.74 GPa
Numune 4 tabakalı ve oryantasyon açıları sırasıyla 0°, 90°, 90°, 0°’dir.
4.2.3 Yaklaşımlar ve Kabuller
Hava direnci ihmal edilmiştir.
4.2.4 Aşamaların Özeti
Analiz tipinin tanımlanması
1. Preferences’ın ayarlanması.
Geometrilerin modellenmesi
2. Numunenin modellenmesi.
3. Vurucunun modellenmesi.
Element tipinin ve malzeme özelliklerinin tanımlanması
4. Element tipinin tanımlanması.
5. Malzemelerin özelliklerinin tanımlanması.
Mesh işleminin yapılması
6. Vurucunun mesh işleminin yapılması.
7. Numunenin mesh işleminin yapılması.
8. Vurucu bileşeninin oluşturulması.
9. Numune bileşeninin oluşturulması.
10. Kontak parametrelerinin belirtilmesi.
Yüklerin uygulanması
11. Vurucuya ilk hızın uygulanması.
12. Çıktı kontrollerinin belirtilmesi.
Çözümün elde edilmesi
13. Çözüm.
14. Gerilme animasyonunun elde edilmesi
Sonuçların incelenmesi
15. Kuvvet-zaman ve gerilme–zaman grafiklerinin elde edilmesi.
BÖLÜM BEŞ
ANSYS ÇÖZÜM
5.1 Analiz Tipinin Tanımlanması
Ansys programıyla çarpışma analizi yapabilmek için ilk önce LS-DYNA modülünü aktif
etmemiz gerekir
Başlat→ Programlar→ ANSYS 8.0→ Configure ANSYS Product→ ANSYS
Multiphysics LS-DYNA sekmesi tıklanır, çıkan pencereden Drop Test seçilir.
Main Menu→ Preferences→ Structural ve LS-DYNA Explicit seçilir→ OK
5.2 Element Tipinin ve Malzeme Özelliklerinin Tanımlanması
Main Menu→ Preprocessor→ Element Type→ Add/Edit/Delete→ Add→ Thin Shell
163→ Apply→ 3D Solid 164→ Close
Main Menu→ Preprocessor→ Element Type→ Add/Edit/Delete→ Shell163 seçilir→
Opitions→ Layered Composite Mode Composite ve Integration rule ID 4 girilir→ OK
Main Menu→ Preprocessor→Real Constant→ Add→ Shell163→ OK→ Real Constant
Set No 1 olarak girilir→ SHRF=5/6, NIP=4 ve T1=T2=T3=T4=0.005 girilir→ OK
Spacing of integration points Variable spacing olarak seçilir→ OK
Açılan pencerede oryantasyon acıları(beta (i)) 0-90-90-0 ve material ID her tabaka için 1
girilir→ OK
Main Menu→ Preprocessor→ Material Props→ Material Models→ LS-DYNA→
Linear→ Elastic→ Orthotropic→ Aşağıdaki değerler girilir→ OK
Metarial→ New Model→ 2→ OK→ LS-DYNA→ Linear→ Elastic→Isotropic→
Malzeme özellikleri girilir→ OK
Metarial→ Exit
5.3 Geometrilerin Modellenmesi
5.3.1 Kompozit Borunun Modellenmesi
Main Menu→ Preprocessor→ Modelling→ Create→ Keypoints→ In active CS→ X:0,
Y:0, Z:-0.5→ Apply→ X:0, Y:0, Z:0.5→ OK iki tane keypoints oluşturulur.
Main Menu→ Preprocessor→ Modelling→ Create→Lines→ Lines→ Straight Line→
Sırasıyla oluşturulan iki keypoints tıklanır→ OK
Utility Menu→ Work plane→ Ofset WP→ koordinat sistemi -0.5 Z yönümde ötelenir→
OK
Main Menu→ Preprocessor→ Modelling→ Create→ Lines→ Arcs→ Full Circle→ WP
Coordinates işaretlenir→ İlk Keypoint tıklanır→ r=0.075 girilir→ OK
Main Menu→ Preprocessor→ Modelling→ Operate→ Extrude→ Lines→ Along
Lines→ Çember seçilir→ OK→ Doğru tıklanır→ OK
5.3.2 Vurucunun Modellenmesi
Utility Menu→ Work plane→ Ofset WP→ Koordinat sistemi –Y yönünde 0.3, +Z
yönünde de 0.5 ötelenerek vurucunun silindire tam orta noktasından vurması sağlanır→ OK
Main Menu→ Preprocessor→ Modelling→ Create→ Volumes→ Sphere→ By
Dimensions→ yarıçapı 0.075 olan bir küre çizilir→ OK
5.4 Mesh İşleminin Yapılması
5.4.1 Silindirin Mesh İşleminin Yapılması
Main Menu→ Preprocessor→ Meshing→ Mesh Tool→ Element Attributes→ Set→
Element type number, Metarial number ve Real constant set number silindirin değerleri olan
1 girilir→ OK→ Size Controls→ Global Set→ 0.02→ OK→ Mesh Areas→ Quad
mapped→ Mesh→ silindir tıklanır→ OK
5.4.2 Vurucunun Mesh İşleminin Yapılması
Main Menu→ Preprocessor→ Meshing→ Mesh Tool→ Element Attributes→ Set→
Element type number ve Metarial number vurucunun değerleri olarak değiştirilir (2)→ Mesh
Volumes→ Tet Free→ Mesh→ Vurucu küre tıklanır→ OK
5.5 Bileşenlerin Oluşturulması
5.5.1 Numune Bileşenlerinin Oluşturulması
Utility Menu→ Select→ Entities→ Elements→ By Attributes→ Malzeme numarası 1
girilir→ Apply→ Nodes→ Attached to→ Elements→ OK
Utilitiy Menu→ Select→ Comp/Assembly→ Create Component→ Bileşen ismi olarak→
“Silindir” yazılır→ OK
Utilitiy Menu→ Select→ Everything
5.5.2 Vurucu Bileşenlerinin Oluşturulması
Utility Menu→ Select→ Entities→ Elements→ By Attributes→ Malzeme numarası 2
girilir→ Apply→ Nodes→ Attached to→ Elements→ OK
Utilitiy Menu→ Select→ Comp/Assembly→ Create Component→ Bileşen ismi olarak→
“vurucu” yazılır→ OK
Utilitiy Menu→ Select→ Everything
5.5.3 Kontak Parametrelerinin Belirtilmesi
Main Menu→ Preprocessor→ LS-DYNA Options→ Contact→ Define Contact→
Contact Type “Surface to Surf” ve “Automatic(ASTS)”→ OK
Contact Options→ Contact Component(vurucu)→ Target Component(silindir) → OK
5.6 Yüklerin Uygulanması
5.6.1 Vurucuya İlk Hızın Uygulanması
Main Menu→ Preprocessor→ LS-DYNA Options→ Initial Velocity→ On Nodes→
w/Nodal Rotate→ Vurucu yazılır ve Y yönünde 5 m/s’lik hız girilir→ OK
Utility Menu→ Parameters→ Array Parameters→ Define/Edit→ Add→ Parameter name
time yazılır→ OK→ Edit→ iki zaman aralığı 0 ve 1 girilir→ File→ Apply/Quit
Utility Menu→ Parameters→ Array Parameters→ Define/Edit→ Add→ Parameter name
gravity yazılır→ OK→ Edit→ iki zaman aralığı 9.81 ve 9.81 girilir→ File→ Apply/Quit→
Close
5.6.2 Vurucuya İvmenin Uygulanması
Main Menu→ Preprocessor→ LS-DYNA Options→ Specify Loads→ Loads
Labels=ACLY, Component Name=VURUCU, Parameter name for time values=TIME,
Parameter name for data values=GRAVITY seçilir→ OK
Main Menu→ Preprocessor→ LS-DYNA Options→ Constraints→ Apply→ On Lines→
Boru uç kısımlarından mesnetlenir→ OK→ All Dof → OK
5.7 Çözümün Elde Edilmesi
5.7.1 Çıktı Kontrollerinin Belirtilmesi
Main Menu→ Solution→ Time Controls→ Solution Time→ Terminate at Time=0.05
girilir→ OK
Main Menu→ Solution→ Output Controls→ File Output Freq→ Number of Steps→
Specify Results File Output Interval=100, Specify Time-History Output Interval=50 girilir→
OK
Main Menu→ Solution→ Analysis Options→ Energy Options→ Bütün enerji
opsiyonları seçilir→ OK
5.7.2 Çözüm
Main Menu→ Solution→ Solve
5.8 Analiz Sonuçlarının Alınması
Main Menu→ General Postproc→ Read Results→ First Set
Dinamik analizi animasyon seklinde görmek için:
Utility Menu→ PlotCtrls→ Animate→ Over Results→ Stress ve von Mises seçilir→ OK
Bu sayade numunede meydana gelen von mises gerilmeleri animasyon şekline
görülebilir.
Numune boyunca meydana gelen gerilmeleri bulmak için:
Main Menu→ General Postproc→ Path Operations→ Define Path→ By Nodes→ Hangi
iki node arasındaki gerilme isteniyorsa onlar tıklanır→ OK→ Define Path Name Girilir→
Map onto Path→ von mises→ Plot Results→ Plot Path Item→ On Graph→ SEQV→ OK
Numunenin belli bi noktasında zaman bağlı gerilmeyi bulmak için:
Main Menu→ TimeHist Postpro→ Add Data→ Nodal Solution→ Stress→ von Mises
stress→ OK→ Hangi node isteniyorsa orası tıklanır veya numarası biliniyorsa yazılır→
OK→ Graph Data’dan grafik elde edilir, List Data’dan ise sonuçlar liste şeklinde alınabilir.
Numunenin belli bi noktasnda zaman bağlı ivmeyi bulmak için:
Main Menu→ TimeHist Postpro→ Add Data→ Nodal Solution→ DOF Solution→ Y
yönündeki ivme→ OK→ Node numarası girilir→ OK
5.8.1 İlk Hızı 2 m/s Olan Vurucu İle 5 mm Et kalınlığına Sahip Silindirin Dinamik
Analiz Sonuçları (A1)
Şekil 5.1 Kompozit Borunun Oryantasyon Dizilişi
Şekil 5.2 Kompozit Boru Boyunca Meydana Gelen von Mises Gerilmesi
Şekil 5.3 A1 Numunesinin Deforme Olmuş ve Deforme Olmamış Şekli
Şekil 5.4 A1 Numunesinin Mesnet Noktasindaki Gerilme-Zaman Diagramı
Şekil 5.5 A1 Numunesinin Orta Noktasındaki Gerilme-Zaman Diagramı
Şekil 5.6 A1 Numunesinin Orta Noktasındaki Kuvvet-Zaman Diagramı
5.8.2 İlk Hızı 2 m/s Olan Vurucu İle 10 mm Et kalınlığına Sahip Silindirin
Dinamik Analiz Sonuçları (A2)
Şekil 5.7 A2 Numunesinin Deforme Olmuş ve Deforme Olmamış Şekli
Şekil 5.8 A2 Numunesinin Mesnet Noktasindaki Gerilme-Zaman Diagramı
Şekil 5.9 A2 Numunesinin Orta Noktasındaki Gerilme-Zaman Diagramı
Şekil 5.10 A2 Numunesinin Orta Noktasındaki Kuvvet-Zaman Diagramı
5.8.3 İlk Hızı 2 m/s Olan Vurucu İle 15 mm Et kalınlığına Sahip Silindirin
Dinamik Analiz Sonuçları (A3)
Şekil 5.11 A3 Numunesinin Deforme Olmuş ve Deforme Olmamış Şekli
Şekil 5.12 A3 Numunesinin Mesnet Noktasindaki Gerilme-Zaman Diagramı
Şekil 5.13 A3 Numunesinin Orta Noktasındaki Gerilme-Zaman Diagramı
Şekil 5.14 A3 Numunesinin Orta Noktasındaki Kuvvet-Zaman Diagramı
5.8.4 İlk Hızı 5 m/s Olan Vurucu İle 5 mm Et kalınlığına Sahip Silindirin
Dinamik Analiz Sonuçları (B1)
Şekil 5.15 B1 Numunesinin Deforme Olmuş ve Deforme Olmamış Şekli
Şekil 5.16 B1 Numunesinin Mesnet Noktasindaki Gerilme-Zaman Diagramı
Şekil 5.17 B1 Numunesinin Orta Noktasındaki Gerilme-Zaman Diagramı
Şekil 5.18 B1 Numunesinin Orta Noktasındaki Kuvvet-Zaman Diagramı
5.8.5 İlk Hızı 5 m/s Olan Vurucu İle 10 mm Et kalınlığına Sahip Silindirin
Dinamik Analiz Sonuçları (B2)
Şekil 5.19 B2 Numunesinin Deforme Olmuş ve Deforme Olmamış Şekli
Şekil 5.20 B2 Numunesinin Mesnet Noktasindaki Gerilme-Zaman Diagramı
Şekil 5.21 B2 Numunesinin Orta Noktasındaki Gerilme-Zaman Diagramı
Şekil 5.22 B2 Numunesinin Orta Noktasındaki Kuvvet-Zaman Diagramı
5.8.6 İlk Hızı 5 m/s Olan Vurucu İle 15 mm Et kalınlığına Sahip Silindirin
Dinamik Analiz Sonuçları (B3)
Şekil 5.23 B3 Numunesinin Deforme Olmuş ve Deforme Olmamış Şekli
Şekil 5.24 B3 Numunesinin Mesnet Noktasindaki Gerilme-Zaman Diagramı
Şekil 5.25 B3 Numunesinin Orta Noktasındaki Gerilme-Zaman Diagramı
Şekil 5.26 B3 Numunesinin Orta Noktasındaki Kuvvet-Zaman Diagramı
5.8.7 İlk Hızı 10 m/s Olan Vurucu İle 5 mm Et kalınlığına Sahip Silindirin
Dinamik Analiz Sonuçları (C1)
Şekil 5.27 C1 Numunesinin Deforme Olmuş ve Deforme Olmamış Şekli
Şekil 5.28 C1 Numunesinin Mesnet Noktasindaki Gerilme-Zaman Diagramı
Şekil 5.29 C1 Numunesinin Orta Noktasındaki Gerilme-Zaman Diagramı
Şekil 5.30 C1 Numunesinin Orta Noktasındaki Kuvvet-Zaman Diagramı
5.8.8 İlk Hızı 10 m/s Olan Vurucu İle 10 mm Et kalınlığına Sahip Silindirin
Dinamik Analiz Sonuçları (C2)
Şekil 5.31 C2 Numunesinin Deforme Olmuş ve Deforme Olmamış Şekli
Şekil 5.32 C2 Numunesinin Mesnet Noktasindaki Gerilme-Zaman Diagramı
Şekil 5.33 C2 Numunesinin Orta Noktasındaki Gerilme-Zaman Diagramı
Şekil 5.34 C2 Numunesinin Orta Noktasındaki Kuvvet-Zaman Diagramı
5.8.9 İlk Hızı 10 m/s Olan Vurucu İle 15 mm Et kalınlığına Sahip Silindirin
Dinamik Analiz Sonuçları (C3)
Şekil 5.35 C3 Numunesinin Deforme Olmuş ve Deforme Olmamış Şekli
Şekil 5.36 C3 Numunesinin Mesnet Noktasindaki Gerilme-Zaman Diagramı
Şekil 5.37 C3 Numunesinin Orta Noktasındaki Gerilme-Zaman Diagramı
Şekil 5.38 C3 Numunesinin Orta Noktasındaki Kuvvet-Zaman Diagramı
BÖLÜM ALTI
ANALİZ SONUÇLARININ İNCELENMESİ
6.1 Mesnet Noktasındaki Gerilme-Zaman Değerlerinin İncelenmesi
Gerilme - Zaman
0
5
10
15
20
25
30
35
40
0,000 0,010 0,020 0,030 0,040 0,050 0,060
Zaman [s]
Ger
ilme
[MPa
]
5 mm10 mm15 mm
Şekil 6.1 2 m/s’lik Hıza Sahip Vurucunun Mesnet noktasında Yarattığı Gerilme-Zaman Diagramı
Gerilme - Zaman
0
20
40
60
80
100
120
0,000 0,005 0,010 0,015 0,020 0,025 0,030 0,035 0,040
Zaman [s]
Ger
ilme
[MPa
]
5mm10mm15mm
Şekil 6.2 5 m/s’lik Hıza Sahip Vurucunun Mesnet noktasında Yarattığı Gerilme-Zaman Diagramı
Gerilme - Zaman
0
50
100
150
200
250
0,000 0,005 0,010 0,015 0,020 0,025 0,030 0,035 0,040
Zaman [s]
Ger
ilme
[MPa
]
5mm10mm15mm
Şekil 6.3 10 m/s’lik Hıza Sahip Vurucunun Mesnet noktasında Yarattığı Gerilme-Zaman Diagramı
6.2 Kompozit Borudaki Gerilme-Zaman Değerlerinin İncelenmesi
Gerilme - Zaman
0
5
10
15
20
25
30
35
0,00 0,01 0,02 0,03 0,04 0,05 0,06
Zaman [s]
Ger
ilme
[MPa
]
5 mm10 mm15 mm
Şekil 6.4 2 m/s’lik Hıza Sahip Vurucunun Kompozit Boruda Yarattığı Gerilme-Zaman Diagramı
Gerilme - Zaman
0
10
20
30
40
50
60
70
80
90
100
0,000 0,005 0,010 0,015 0,020 0,025 0,030 0,035
Zaman [s]
Ger
ilme
[MPa
]
5mm10mm15mm
Şekil 6.5 5 m/s’lik Hıza Sahip Vurucunun Kompozit Boruda Yarattığı Gerilme-Zaman Diagramı
Gerilme - Zaman
0
20
40
60
80
100
120
140
160
180
200
0,000 0,005 0,010 0,015 0,020 0,025
Zaman [s]
Ger
ilme
[MPa
]
5mm10mm15mm
Şekil 6.6 10 m/s’lik Hıza Sahip Vurucunun Kompozit Boruda Yarattığı Gerilme-Zaman Diagramı
6.3 Kompozit Borudaki Kuvvet-Zaman Değerlerinin İncelenmesi
Kuvvet - Zaman
-40
-30
-20
-10
0
10
20
30
40
0,000 0,010 0,020 0,030 0,040 0,050
Zaman [s]
Kuvv
et [k
N]
5 mm10 mm15 mm
Şekil 6.7 2 m/s’lik Hıza Sahip Vurucunun Kompozit Boruda Yarattığı Kuvvet-Zaman Diagramı
Kuvvet - Zaman
-1000-800-600-400-200
0200400600800
1000
0,000 0,005 0,010 0,015 0,020 0,025
Zaman [s]
Kuv
vet [
kN]
5 mm10 mm15 mm
Şekil 6.8 5 m/s’lik Hıza Sahip Vurucunun Kompozit Boruda Yarattığı Kuvvet-Zaman Diagramı
Kuvvet - Zaman
-1200
-800
-400
0
400
800
1200
0,000 0,005 0,010 0,015 0,020 0,025 0,030
Zaman [s]
Kuvv
et [k
N]
5 mm10 mm15 mm
Şekil 6.9 10 m/s’lik Hıza Sahip Vurucunun Kompozit Boruda Yarattığı Kuvvet-Zaman Diagramı
6.4 Analiz Sonuçlarının Değerlendirilmesi
Analizler 5 mm, 10 mm ve 15 mm et kalınlıkları için sonuçlar yukarıda yeralmaktadır.
Bunun sonucunda 5 mm et kalınlığına sahip numunede diğerlerine oranla daha büyük
gerilmeler söz konusudur. 15 mm et kalınlığı için ise ani büyük kuvvetler meydana
gelmektedir. Bu durumda hem gerilme hem de kuvvet bakımından en uygun et kalınlığı 10
mm olarak elde edilmiştir.
KAYNAKLAR
1) SAYMAN, O., KARAKUZU, R., ZOR, M., ŞEN, F., Mukavemet II, D.E.Ü Makine
Mühendisliği Bölümü, 1997
2) ASLAN, Z. Behavior Of Laminated Composite Structures Subjected To Low
Velocity İmpact, Doktora Tezi, D.E.Ü Fen Bilimleri Enstitüsü, 2002
3) MOAVENİ, S. Finite Element Analysis, Prentice Hall, 1999
4) ANSYS 8.0 Tutorials
5) P. BEER, F. ve JOHNSTON, E. R., Mechanical Of Materials, Mc-Graw Hill, 1987