KİŞİLİK GELİŞİMİ

67
1 KİŞİLİK GELİŞİMİ Prof. Dr. Kurtman ERSANLI

description

KİŞİLİK GELİŞİMİ. Prof. Dr. Kurtman ERSANLI. Kişilik, insanın toplumda oynadığı çeşitli roller ve bu rollerin başkaları üzerinde bıraktığı etkilerin tümüdür. - PowerPoint PPT Presentation

Transcript of KİŞİLİK GELİŞİMİ

Page 1: KİŞİLİK GELİŞİMİ

1

KİŞİLİK GELİŞİMİ

Prof. Dr. Kurtman ERSANLI

Page 2: KİŞİLİK GELİŞİMİ

2

• Kişilik, insanın toplumda oynadığı çeşitli roller ve bu rollerin başkaları üzerinde bıraktığı etkilerin tümüdür.

• Kişilik, bireyin ilgilerinin, dış görünüşünün, konuşma tarzının ve çevresine uyum biçimlerinin bütün özelliklerini içeren oldukça geniş kapsamlı bir terimdir.

• Kişilik, bireyin psikolojik, kalıtsal ve öğrenilmiş duygularını, güdülerini, yetenek ve alışkanlıkların: kapsayan, onu bir başkasından ayıran ve devamlılık gösteren davranış özellikleridir.

• Kişilik, bireyin bilinen ve bilinmeyen ile dışa yansıyan ve yansımayan sosyal, ahlaki, zihinsel ve fiziksel özelliklerinin dinamik bir bütünleşmesidir.

Page 3: KİŞİLİK GELİŞİMİ

3

Kişilik, bireye özgü olan, aynı zamanda onu başkasından ayıran ve belirleyen, süreklilik ve tutarlılık gösteren anlamlı ve dinamik; duygu, düşünce ve davranış özellikleridir.

Her insanın kişiliği, türüne özgü genel özellikleri ile kendine ait özelliklerin bir bütünüdür.

Page 4: KİŞİLİK GELİŞİMİ

4

Kişiliğinin özelliği

• Kişilik, bireyin içinde yaşadığı çevre değişkenleriyle doğuştan getirdiği donanımlarının etkileşimiyle oluşur,

• Kişiliği oluşturan özellikler bir bütündür, kişiye özgü olduğu kadar süreklilik de gösterirler,

• Kişilik özellikleri, oluştuktan sonra genelde süreklilik arz etmesine rağmen daima gelişim içindedir.

Page 5: KİŞİLİK GELİŞİMİ

5

• Kişiliği oluşturan özellikler, bireyin kendine özgü olduğu için onu başkalarından ayırt edicidir,

• Kişiliği oluşturan özellikler birbiri ile tutarlı ve bütünlük içindedir,

• Temel işlevi çevre etkenleri ile ilişki kurarak kişinin çevreye uyumunu sağlamaktır,

• Kişilik, temeli biyolojik ve fizyolojik olan psikolojik bir olgudur.

Page 6: KİŞİLİK GELİŞİMİ

6

Kişilik, geniş kapsamlı bir kavramdır.

• Karakter, kişiliğin ahlaki yönünüdür. • Huy veya mizaç, kişiliğin duygusal yönünüdür. • Benlik, bireyin kendini algılama ve

değerlendirmesidir. • Kimlik, bireyin, belirli bir kimse olmasını

sağlayan şartların bütünüdür.

• Bireyin sosyal, bilişsel ve fiziksel özellikleri, karakteri, mizacı, ilgileri, değerleri, inançları, tutumları, düşünceleri ve görüşleri onun kişiliğinin temel taşlarını oluştururlar

Page 7: KİŞİLİK GELİŞİMİ

7

Kişiliğin oluştuğu alanı Freud, topografik kişilik kuramı ile açıklamaya çalışmıştır.

Freud’e göre insanın bilinçlilik durumu, bilinç, bilinçaltı ve bilinçdışı olmak üzere üç bölümden oluşur.

Page 8: KİŞİLİK GELİŞİMİ

8

• Bilinç, bireyin farkında olduğu yaşantıların bulunduğu yer.

• Bilinçaltı, bilincinde olmadığı, ama biraz düşününce bilince çıkarabildiği yaşantıların olduğu yer.

• Bilinçdışı, bilincin dışında olan ve özel tekniklerle bilince çıkarılabilen yaşantıları bulunduğu yer.

Page 9: KİŞİLİK GELİŞİMİ

9

Freud’e göre kişilik yapısı

İnsanları birer enerji sistemi olarak kabul eden Ferud kişiliğin,

id (altbenlik),

ego (benlik),

süperego (üstbenlik) olmak üzere üç dizgeden oluştuğunu ileri sürmektedir.

Page 10: KİŞİLİK GELİŞİMİ

10

Altbenlik (İD)• Kişiliğin temel sistemidir.• Benlik ve üstbenlik, altbenlikten

ayrımlaşarak gelişir.• Altbenlik, doğuştan ve kalıtımsal olan

içgüdüleri de kapsayan psikolojik gizli güçlerin tümüdür.

• Bedenden kaynaklanan içgüdü ve dürtüler, ruhsal anlatımlarını altbenlikte bulurlar.

• Burada haz prensibi egemendir.

• Kişiliğin temel sistemidir.• Benlik ve üstbenlik, altbenlikten

ayrımlaşarak gelişir.• Altbenlik, doğuştan ve kalıtımsal olan

içgüdüleri de kapsayan psikolojik gizli güçlerin tümüdür.

• Bedenden kaynaklanan içgüdü ve dürtüler, ruhsal anlatımlarını altbenlikte bulurlar.

• Burada haz prensibi egemendir.

Page 11: KİŞİLİK GELİŞİMİ

11

• Altbenliğinin önemli bir kısmı baskı altına olduğundan bilince açık değildir.

• Tümden bilinçdışıdır.

• Zaman ve yer kavramı tanımaz.

• Birbirine karşıt dürtü ve eğilimler bir arada bulunabilir.

• Kural ve yasa tanımaz.

• Özellikle cinsellik ve saldırganlık içgüdülerince yapılandırılmıştır.

• Bireyin yaşamı boyunca varlığını sürdürür.

Page 12: KİŞİLİK GELİŞİMİ

12

Benlik (EGO) Benlik (EGO)• Altbenliğin istek ve gereksinimlerini, dış

gerçeklerin ve üstbenliğin koyduğu sınırlar içine doyurmaya çalışır.

• Altbenliğin yöneticisi, savunucusu ve koruyucusu gibidir.

• Benlik, içeriden gelen uyaranlarla dış koşullar arasında bir denge kurmaya çalışır.

• Benliğin en önemli işlevi, uyum sağlamaktır.• Benlik, gerçeklik ilkesi uyarınca çalışır. • Benlik, ikincil süreç aracılığıyla işler.

Page 13: KİŞİLİK GELİŞİMİ

13

Üstbenlik (SÜPEREGO)• Kişiliğin üçüncü ve en son gelişen sistemidir. • Üstbenlik, insanın içinde yaşadığı çevrede mevcut değer

yargılarının bir takım yaşantılar sonunda benimsenmesi yoluyla, zamanla meydana gelir.

• Bu sistem çocuğa anne-baba tarafından aktarılır, ödül ve ceza uygulamaları ile pekiştirilir, geleneksel değerlerin ve toplumsal yargıların içselleştirilmiş şeklidir.

• Altbenlikten gelen istek ve dürtüleri bastırır ve engeller.• Benliği gerçekçi amaçlara yöneltmek yerine geleneksel,

töresel amaçlara yöneltir.• Kusursuz olmak için çabalar.• Benlik, altbenliğin dürtü ve isteklerinin doyurulmasını

ertelemeye çalışır, üstbenlik ise, bunların tümden engellenmesini sağlamaya çalışır.

Page 14: KİŞİLİK GELİŞİMİ

14

Freud, kişilik teorisini “yaşam, ölüme kadar tekrarlanan içgüdüsel eylemler dizisidir” anlayışı üzerine temellendirirken; Carl Gustav Jung ise, insanı kendini yenilemeye çalışan ve yaratıcı bir gelişim içinde bulunan bir varlık olarak ele alıp, “arketip ve kollektif bilinçaltı” faktörlerine dayalı bir kişilik anlayışı ileri sürmüştür .

Page 15: KİŞİLİK GELİŞİMİ

15

Jung’a göre kişilik, birbiriyle etkileşimde bulunan birçok sistemin etkileşimiyle oluşur.

• Bunlar,

Ego,

Kişisel bilinçaltı ve onun kompleksleri,

Kollektif bilinçaltı ve arketipleri,

Persona,

Anima,

Animus,

Gölge olmak üzere on başlık altında toplamıştır.

Page 16: KİŞİLİK GELİŞİMİ

16

• Ego, kişiliğin bilinçli sistemi olup süreklilik ve bütünlük duygusunu sağlar.

• Kişisel bilinçaltı, bireyin görmezlikten geldiği, bastırdığı veya unuttuğu deneyimlerinden meydana gelir. Ego ile alış-veriş halindedir. Kompleksler burada oluşur.

• Kollektif bilinçaltı, kalıtsal bir nitelik taşımaktadır. Arketipler burada oluşur.

• Arketip, insanın varoluşundan bu güne kadar deneyimleri, ortak anıları ve ortak düşünce biçimlerinin gelişiminden oluşmuş, duygusal yönü güçlü, kalıtımla gelen evrensel bir düşünme biçimidir. Örneğin anne arketipi gibi.

Page 17: KİŞİLİK GELİŞİMİ

17

• Persona, Kollektif bilinçaltının arketiplerinden olan kişiliğin diğer insanlarca bilinen yönü olan ve bireysel çıkarların korunması amacıyla takınılan maskedir.

• Gölge, Bireyin cinsiyetini temsil eden ve kendi cinsiyetiyle olan ilişkilerini düzenleyen arketipe adını vermiştir. Gölge ısrarcı olmasına rağmen, personanın baskısına boyun eğmez.

• Anima, erkekte bulunan kadın imajıdır.

• Animus, kadında bulunan erkek imajıdır.

Page 18: KİŞİLİK GELİŞİMİ

18

• Jung, kişiliği insanların çevresiyle etkileşimini de dikkate alarak; içedönük ve dışadönük kavramıyla da açıklamaya çalışmıştır.

• Alfred Adler, insanı toplumsal ve bilinçli bir varlık olarak nitelendirmektedir.

Yaşantılara önem vermesine rağmen insanın geleceğe yönelik beklentilerinin daha önemli olduğunu benimseyen Adler kişiliği, bireyin kendisine, başkalarına ve topluma karşı geliştirdiği tutumların ürünü olarak tanımlamaktadır.

Page 19: KİŞİLİK GELİŞİMİ

19

• Adler’e göre insan, doğuştan, olumlu güdülere sahip, bireysel ve sosyal mükemmellik içinde çabalayan bir varlıktır.

• Bireyin çocukluk yıllarındaki yaşantısına önem vermektedir.

• Çocukluk yıllarında çevresindekilere göre kendini zayıf hisseden insanın, aşağılık duygusu geliştirdiğini; bu duygunun üstesinden gelme çabaları sonucu ortaya çıkan davranışların kişiliğinin temelini oluşturur.

• Adler, insanın olumlu amaçlar için çalıştığından; kendi kaderini kendi belirlediği fikrindedir.

Page 20: KİŞİLİK GELİŞİMİ

20

• Eric Fromm, kişilik gelişiminde sosyal boyuta daha fazla ağırlık verir.

• insanın tutkuların, kaygıların, beklentilerin, gereksinimleri, içinde yaşadığı kültürün ürünleri olduğunu belirterek; kişiliği, bireysel karakter kadar sosyal karakter, kavramlarıyla açıklamaya çalışmıştır.

• Yani kişiliği, bilişsel ve sosyal öğrenme yaklaşımları içinde ele alarak; insanın çevresini algılaması, düşünme ve tepki verme biçimleri üzerine temellendirmeye çalışmaktadır.

Page 21: KİŞİLİK GELİŞİMİ

21

Psikanalitik YaklaşımPsikanalitik Yaklaşım

Freud, kişiliği beş psikoseksüel gelişim evresine ayırarak incelemiştir. Bu evreler:

Oral Evre

Anal Evre

İlk Genital (Fallik) Evre

Gizil (latent) Evre

Genital Evre

Page 22: KİŞİLİK GELİŞİMİ

22

Oral Evre

• Oral dönem doğumdan ilk bir buçuk yılın sonuna kadar sürer.

• Bu dönemde çocuk ağzını sadece beslenme organı olarak değil, aynı zamanda tanıma ve haz sağlama organı olarak da kullanmaktadır.

• Ağız ve dudaklar erojenik bölgelerdir ve emme erotik bir haz sağlamaktadır.

• İlk kez ağızda varlığını hissettiren libidol enerji, daha sonra vücudun diğer bölgelerinde de kayarak oralarda da haz noktalarını oluşturmaktadır.

Page 23: KİŞİLİK GELİŞİMİ

23

• Çocuğun ağız yoluyla haz alma davranışı, sonraki yıllarda başka davranışlara da genellenmekte ve kişilik oral bir karakter kazanmaktadır.

• Bu döneme ait iki alt dönem vardır. Libidoya yönelik ağız dönemi (oral erotism) ve saldırganlık dönemi (oral sadism).

• Yani, bu dönemde çocuğa verilen hizmetin niteliği, onun bağımlılık ve güven düzeyini belirler.

• Oral karakterli kimseler, gergin, bağımlı ve karmaşık bir duygusal yapıya sahip oldukları için, abartılmış iyimserlik ve karamsarlık gibi çatışmalı duygusal yaşantı içinde olurlar.

Page 24: KİŞİLİK GELİŞİMİ

24

Anal Evre (1,5–3 yaş) • Bu dönemdeki en önemli görev, bağımsızlığı,

kişisel gücü ve otonomiyi öğrenmek, negatif duyguların nasıl farkına varılacağını bilmek ve onlarla başa çıkmayı öğrenmektir.

• Anal evre, çocuğun kendini kontrol etme ve denetlemeyi kazandığı, çevresindekilerin koydukları kurallara uymayı öğrendiği bir dönemdir.

• Bu dönemde ortam gergin, buyurgan, hoşgörüsüz, baskıcı veya tümüyle kendi haline bırakılmış ise, çocuk aşırı titizlik, cimrilik, inatçılık, bağnazlık ve edilgin davranışlarla karakterize edilen anal bir kişilik kazanır.

Page 25: KİŞİLİK GELİŞİMİ

25

• Çocuk, ilişkilerde hoşgörü, sevgi ve saygıyı temel alan ve destekleyici bir ortamdaysa; cömert, serbest, yaratıcı ve üretici özelliklere sahip bir kişilik kazanır.

• Bu dönemin en önemli olayı olan, tuvalet eğitimi konusunda çok dikkatli olmak gerekir.

• Anal dönemde anne ile çocuk arasındaki ilişkiler uyumlu olarak sürdürüldüğünde kişi özerk bir birey olarak seçimlerini yapabilir, gereksiz inatlardan kaçınır, bağımsız ilişkiler kurar ve sürdürür.

Page 26: KİŞİLİK GELİŞİMİ

26

İlk Genital (Fallik) Evre (3-6 yaş) İlk Genital (Fallik) Evre (3-6 yaş)

• Bu dönem yürüme, konuşma, düşünme ve kontrolün hızla geliştiği bir dönemdir.

• Bu dönemin sonunda çocuk, pasif-alıcı dönemden aktif döneme geçer ve seksüel aktivite yoğun olarak yaşanmaya başladığı için, çocuğun dikkati daha çok genital bölge üzerinde yoğunlaşır.

• İçgüdüsel enerjinin genital bölgelerde odaklaşmaya başladığı bu evrede, çocuk cinsel organlarının farkına varır ve onunla oynamak ister.

Page 27: KİŞİLİK GELİŞİMİ

27

• Freud’e göre bu evre, cinsel kimliğin temellerinin atıldığı evredir.

• Anne-babanın kendi cinsiyet rollerine karşı tutumları çocuğun cinsel kimliğini biçimlendirmesi kadar, cinselliği algılamasını da etkiler.

• Bu evrede de anne- babanın sevecen, sıcak ve hoşgörülü tutumları çocuğun sağlıklı bir kişilik geliştirmesine yardımcı olurken, baskıcı, yasaklayıcı ve sabırsız tutumlarıyla cinsel kimlik karmaşası yaşatacaklarından, saldırganlık ve mutsuzluk gibi özelliklere sahip kişilik geliştirmelerine sebep olur.

• Eğer karmaşalar çözümlenmezse bu durum yaşamın daha sonraki yıllarında karakter bozukluklarına ya da ruhsal rahatsızlıklara neden olur.

Page 28: KİŞİLİK GELİŞİMİ

28

Gizil (latent) Evre (6–12 yaş) Gizil (latent) Evre (6–12 yaş) • Bu dönemde toplumsallaşma yer almakta ve

çocuklar ilgilerini direk olarak dış dünyaya yansıtmaya başlamaktadırlar.

• Cinsel konulardan hoşlanmaz ve kendilerini oyuna verirler. Bazı cinsel dürtüler yüceltme ile, okuldaki aktivitelere, hobilere, sporlara ve hemcinsleri ile arkadaşlık kurma kanallarına aktarılmaktadır.

• Bu dönemde çocukların iç dünyaları kadar, dış dünyalar da ilgilerini çekmeye başlar ve yavaş yavaş dışa açılmaya başlarlar.

Page 29: KİŞİLİK GELİŞİMİ

29

• Cinsiyetler arasında bu dönemde görülen benzer davranışlar, uyumsuzluk değil, aksine sağlıklı bir gidişin anlatımlarıdır.

• Gizil dönem olarak nitelendirilen bu evre, başarılı bir şekilde yaşandığında çocuk özerk bir birey olarak girişimlerde bulunmayı öğrenir, çalışmalarından doyum sağlar. Yenilgiye uğradığında aşağılık duygusuna kapılmaz.

• Aksi halde, üretkenlikten kaçan, öz güvenden yoksun, içe dönük ve güvensiz bir kişilik geliştirir, dürtülerinin denetimini sağlayamaz, enerjisini öğrenme ve beceri geliştirmeye yöneltemez.

Page 30: KİŞİLİK GELİŞİMİ

30

Genital Evre (12–18 yaş) • Ergenlik dönemine girilmesiyle kız ve erkek

arasında gizlilik evresinde görülen sataşma karşılıklı ilgiye dönüşür.

• Ergen, anne babasına olan bağımlılığından kurtularak aile dışındaki kimselerle olgun ilişkiler kurmaya öğrenir, toplumsallaşma önem kazanır.

• Ergende grup etkinliklerine karışma, meslek seçimine ilişkin ve evliliğe yönelik tasarılar oluşur.

• Bu dönemde geçici rol çatışmaları görülür. Çeşitli düşünce, değer ve roller benimsenir, sonra bunlar terk edilir ve yenileri aranıp yerlerine konurlar.

Page 31: KİŞİLİK GELİŞİMİ

31

• Benmerkezcilikten özgeci davranışlara doğru bir gidiş başlamıştır ve diğerlerini de düşünme başlamıştır.

• Çocuk kişiliğinden yetişkin kişiliğine geçiş söz konusudur.

• Genital dönemi başarılı bir şekilde geçiren kişiler tutarlı bir kimlik geliştirirler, diğer insanlarla sağlıklı ilişkiler kurabilirler, yaşamdan zevk alır, yaratıcı, üretken ve mutlu bir insan olurken; başarılı atlatamayan ise, gerek toplumsal gerek bireysel düzeyde sağlıklı, tutarlı bir kişilik oluşturamazlar, karşı cinsle sevgiye dayanan olumlu ilişkiler kurmakta zorlanırlar.

Page 32: KİŞİLİK GELİŞİMİ

32

Erik Erikson’un PsikososyalKişilik Gelişim Kuramı

Erik Erikson’un PsikososyalKişilik Gelişim Kuramı

• Kişilik gelişimini, doğumdan ölüme kadar geçen süreye yayarak kesin sınırlarıyla birbirlerinden ayrılmayan, ama farklı özellikler taşıyan, kökleri ve uzantıları birbirinin içinde bulunan sekiz evrede ele alan Erikson, toplumun ve kültürün rolünü ön plana çıkarmıştır.

• Erikson’ın kişilik gelişim yaklaşımı, patalojik olmaktan çok; uyuma ve çözüme yönelik iyimser bir yaklaşımdır.

Page 33: KİŞİLİK GELİŞİMİ

33

YAŞ KRİZİN ADI TEMEL GÖREVa) 0–1 Temel Güven- Güvensizlik Kendine ve yaşama ilişkin güven

duygusu

a) 2–3 Özerklik-Kuşku ve Utanma Kendini ve yaşamını kendi ölçülerinde kontrol edebileceği duygusu

a) 4–6 Girişkenlik-Suçluluk Özerkliğini kendini geliştirme yönünde kullanma

a) 7–12 Çalışkanlık- Aşağılık duygusu Başarı kimliği

a) 13–20 Kimlik kazanma-Rol karmaşası Kimlik oluşturma

b) 20–40 Yakınlığa-Yalnızlık Kendini başkaları ile ilişkilendirme başarısı

a) 40–65 Üretkenlik-Verimsizlik Kimliğin yeniden yapılandırılması

b) 65 +Benlik bütünlüğü-Umutsuzluk Ömrünün genel değerlendirilmesiyle ortaya

çıkan duygu durumu

Page 34: KİŞİLİK GELİŞİMİ

34

Temel Güvene Karşı Güvensizlik• Bebek, dünyaya geldiğinde yeni bir çevre

ile etkileşime başlamaktadır.

• Bu etkileşim onu ne ölçüde mutlu ederse, o ölçüde ve o yönde kendisine ve yaşama ilişkin temel güven ya da güvensizlik duygusunu kazanacaktır.

• Bebek açısından bu etkileşimden kazanımların en önemli belirleyicileri anne ve baba veya bebeğin bakımını üstlenen kimselerin tutum ve davranışlarıdır.

Page 35: KİŞİLİK GELİŞİMİ

35

• Bebeklik başkaları tarafından sevilmeyi ve kabul edilmeyi gerektiren bir süreçtir.

• Sıcak, sevecen, şefkat dolu ve akla uygun iletişim içinde bir yılını geçiren bebek, güvensizlik yerine temel güven duygusunu geliştirecek ve pekiştirecektir.

• Ayrıca bu dönemde yürüme gibi oldukça önemli olan bir becerinin de gelişmiş olması bebeğin çevresini araştırma ve keşfetmesini kolaylaştırmaktadır.

• Çevresini ve kendisini tanıdıkça kendine güvenmeyi öğrenir.

• Çocuk “bana verilen kadar varım” der.• Bebeğin, yaşamında yer alan önemli kişiler gerekli olan

sevgiyi gösterirlerse bebek güven duygusu geliştirir.• Sevgi olmazsa, kendine ve çevresindekilere karşı bir

güvensizlik duygusu gelişir.

Page 36: KİŞİLİK GELİŞİMİ

36

Özerkliğe Karşı Kuşku ve Utanma Karmaşası • Bu dönem, özerkliğin kazanıldığı

dönemdir. • Özerkliğin gelişmediği durumlarda

bağımlılık gelişir. • Kendine kontrol mekanizması

geliştiremeyen ve dünya ile başa çıkmada yetersiz olan çocuklar, kendileri ile ilgili, olarak utanç duygusu ve güvensizlik geliştirirler.

• Bağımlı kalmaları desteklenen çocuklar, başa çıkma konusunda güvensizlik yaşarlar.

Page 37: KİŞİLİK GELİŞİMİ

37

• Bu dönemde önemli olan çocuğun kendi gücünün farkına varmasıdır.

• Çocuk deneyimlerde bulunarak yanlışlıklar yapabileceğini, yanlışlıklarına rağmen de halen kabul edildiğini anlar.

• Kendisini diğer bireylerden ayıran güçlerinin farkına varır.

• Çocuk kendi yemeğini yeme, tek başına dolaşma, kendi kendine giyinme gibi pek çok davranışta özerkliğini ortaya koymaya çabalasa da, kendi kapasitesiyle üstesinden gelemeyeceği durumlarla karşılaşma korkusu, başarısızlık kuşkusuna yol açar

Page 38: KİŞİLİK GELİŞİMİ

38

• Özerklik duygusunun kazanılmasında dikkate alınması gereken en önemli olan ilke, çocuğun seçim yapabilme yetisinin gelişmesine fırsat vermektir.

• Baskıcı anne-baba tutumu kadar koruyucu tutumlar da çocuğun özerklik duygusunun gelişmesini engelliyecektir.

• Girişimleri destekleyen ve demokratik bir tutum ise, çocuğun özerkliğinin gelişmesine zemin hazırlayacaktır.

• Bu evreyi sağlıklı geçiren çocuk, karşıt eğilimleri arasında denge kurabilir ve özdenetim kazanarak kendi iradesiyle seçim yapabilir bir duruma gelerek; özerk bir birey olduğunun farkına varır.

• İkinci dönemde “ben bana verilenler kadar varım” diyen çocuk bu dönemde, “ne yaptığımla varım” inancına ulaşır.

Page 39: KİŞİLİK GELİŞİMİ

39

Girişkenliğe Karşı Suçluluk Karmaşası

Ççocuk, önceki dönemlere göre; daha enerjik ve daha hareketlidir. Çocuğun girişimleri - desteklenir, - soruları cevaplanır, - davranışları onaylanırsa; kendini becerikli olarak nitelendireceğinden, girişimcilik düzeyi yükselir.

• Freud’ün ilk genital evresine denk gelen bu dönemde Erikson, cinsiyetin farkına varıldığı, merak duygusunun yoğun olduğunu belirtir.

• Bu dönemde çocuk yapması gerekenlerle yapmaması gerekenleri ayırt etmeyi öğrenerek, kendini yönetme yeterliği kazanır.

Page 40: KİŞİLİK GELİŞİMİ

40

• Böyle bir yeterliği kazanamayan çocuk, - yapacağı yanlışlıklar karşısında sürekli eleştirilir ve suçlanırsa, - suçluluk yaşamaya başlar ve girişimci karakterden mahrum, kararsız ve bağımlı bir kişilik örüntüsü oluşturur.

• Erikson’a göre girişimciliği yöneten kuvvet, vicdandır.• Çocuk vicdanını, bu evrede anne-babasının üst-benlikleri

ve toplumsal değerleri üzerine inşa eder. • Vicdanın gelişmesiyle, çocuğun girişimciliği sadece dış

çevreden değil, içten gelen vicdanın sesinden de etkilenir.

• Kişilik gelişiminin bu evresinde bulunan çocuk, “hayal ettiğim şeyi olacak kişiyim” kanaatine vararak; hayal sınırlarını zorlar.

Page 41: KİŞİLİK GELİŞİMİ

41

Çalışkanlığa Karşı Aşağılık Duygusu Karmaşası

• Bu dönem, Freud’ün latent dönemine denk gelmektedir.

• Cinsel ilgilerini içine gömer çocuk.

• Karşı cinsten ayrılarak birbirlerini suçlama yarşına girerler.

• Bu evrede çocuğun ilgisi giderek anne-babadan yaşıtlarına doğru kayar.

• Bu evreye girmekle toplumsal yaşamın kurallı olduğunu yaşayarak öğrenir.

Page 42: KİŞİLİK GELİŞİMİ

42

• Bu dönemdeki en önemli nokta çalışma ve başarılı olma duygusunun gelişmesidir.

• Başarısızlığa uğrama, beraberinde yetersizliği ve aşağılık duygusunu getirir.

• Çalışma ve başarılı olma duygusu kendisine yeni amaçlar bulma ve yaratma ve bunları kişisel olarak başarma ile ilişkilidir.

• Bu yapılamazsa ileriki yıllarda kişinin kendisini yetersiz bulmasına neden olur ve bu dönemi takip eden ileriki gelişim dönemleri olumsuz şekilde etkilenir.

Page 43: KİŞİLİK GELİŞİMİ

43

Kimlik Kazanmaya Karşı Rol Karmaşası• Çocukluktan yetişkinliğe geçiş yılları olan ergenlik

dönemini Erikson, kimlik karmaşası kavramıyla karakterize etmiştir.

• Kimlik karmaşası” kavramıyla anlatılan ergenlik evresidir. Bu evrenin, “Ben kimim?, Neye inanıyorum?, Ne yapacağım?, Ne yapmak istiyorum?, Yaşantıma nasıl yön vereceğim?” gibi sorulara cevapların arandığı evre olmasıdır.

• Kendine yakışır bir kimlik arayışı içinde bulunan genç, duygularını, bedenini inceler, nasıl bir kişi olduğunu ve ne olmak istediğini düşünmeye başlar.

• Genç, akran gruplarına karşı sonsuz bir güven geliştirir.

Page 44: KİŞİLİK GELİŞİMİ

44

• Kimlik kazanma ömür boyu devam eden bir süreçtir.

• Bu süreçte ergenlik oldukça önemli bir evredir.

• Erikson’a göre, kimlik arama çabası psikososyal bir maratondur.

• Her genç, bu maratona girdiği andan itibaren üzerinde toplumsal bir baskı ve dışlanmışlık hisseder.

• Bu evrenin en önemli sorunlarından biri de, meslek seçimidir.

• Ergenlik döneminde gençlerin mesleki eğilimleri daha çok “renkli”, “ideal”, “bol kazanç getiren” veya “gerçekçi olmayan” seçimler doğrultusunda gelişmektedir.

• Bu evre tüm kararsızlıkların, yaşanarak karara bağlandığı bir evredir.

• Bu nedenle yetişkinlerin dünyasıyla bütünleşebilme için genç, diğer evrelerden daha çok zamana ve toplumun hoşgörüsüne gereksinim duymaktadır.

Page 45: KİŞİLİK GELİŞİMİ

45

YETİŞKİNLİK VE YAŞLILIK DÖNEMİ

• Yakınlığa Karşı Yalnızlık Karmaşası

• Üretkenliğe Karşı Verimsizlik Karmaşası

• Benlik Bütünlüğüne Karşı Umutsuzluk Karmaşası

Page 46: KİŞİLİK GELİŞİMİ

46

James Marcia’nın Kişilik Gelişimi Kuramı

• Erikson, kişiliğin durağan ve parçalı bir süreç olmadığını, dinamik bir süreç olduğunu ve ömür boyu devam ettiğini, sekiz evrelik psikososyal kuramıyla açıklamıştır.

• Bireyin içinde bulunduğu durumla başetme biçimlerini inceleyen James Marcia, dört ayrı kimlik statüsü belirlemiştir.

Page 47: KİŞİLİK GELİŞİMİ

47

1. Başarılı Kimlik Statüsü

Bu bireyler, Kişisel tercihlerini yapmıştır,Kararlıdır. Kararlarından memnundur. Davranışlarının onaylanacağından

emindir. Çevrelerinde meydana gelen ani

değişmelerden fazla etkilenmezler.

Page 48: KİŞİLİK GELİŞİMİ

48

2. Kararsız Kimlik StatüsüKararsız kimlik statüsüne sahip birey bunalım

içindedir.

Bu bireyler hala, benlik bütünlüğünü sağlayamamıştır.

Sağlıklı bir yaşam felsefesi geliştirememiştir.

Bu kimlikteki birey, genelde esnek ve tereddütler yaşayan, ama aktif bir arayış içinde olan bir kişilik yapısına sahiptir.

Page 49: KİŞİLİK GELİŞİMİ

49

3. Erken Bağlanmış Kimlik StatüsüBu statüye sahip bireyler, yaşantılar

geçirmeksizin bağlanmış kimselerdir.

Kendilerine sunulan kimliği benimsemiştir. Bu kimlikte bireyin, istek ve değerleri yoktur.

Bu bireyler, dogmatik bir kişilik yapısına sahip olup kararlarını başkalarının istekleri doğrultusunda verirler.

Page 50: KİŞİLİK GELİŞİMİ

50

4. Kargaşalı Kimlik Statüsü Böyle bir kimlik statüsü geliştiren birey

umursamaz ve kayıtsız bir tutum içindedir.

Sağlıklı bir yaşam felsefesi oluşturmadıkları için düşünceleri, her an değişmeye açıktır.

Bu kimlik statüsünde bulunan gençler, kaygılarını azaltmak için, alkol veya zararlı madde kullanımı gibi yararsız girişimlerde bulunurlar.

Page 51: KİŞİLİK GELİŞİMİ

51

Adler’in Kişilik Gelişim KuramıAdler’in Kişilik Gelişim Kuramı• İnsan, doğuştan olumlu güdülere sahip, bireysel

ve sosyal mükemmellik içinde çabalayan bir varlıktır

• İnsan, toplumsal ve bilinçli bir varlıktır• İnsan, yaşantılara önem vermesine rağmen

insanın geleceğe yönelik beklentilerinin daha da önemlidir

• İnsan, algılarını, yeteneklerini, düşüncelerim ve görüşlerini biçimlendirme konusunda doğuştan yeteneklidir.

• İnsanın bu yeteneği "yaratıcı güç" olarak ifade edebiliriz.

Page 52: KİŞİLİK GELİŞİMİ

52

• Bu güç, toplumsal süreçlerin etkisiyle değil, doğuştandır. • Toplum ancak, diğer insanlarla olan ilişki biçimini

belirlemektedir. • Kişiliğin temeli sosyal süreçlerdir. Bireyin çocukluk

yıllarındaki yaşantısına önem vermektedir. • İnsan, çocukluk yıllarında çevresindekilere göre kendini

zayıf hissettiği için aşağılık duygusu geliştirir.• İnsanın bu duygunun üstesinden gelme çabaları sonucu

ortaya çıkan davranışları kişiliğinin temelini oluşturur. • Aşağılık duygusu olumsuz bir duygu değil, aksine kişilik

gelişimini olumlu yönde motive eden bir duygudur. • Bu duygunun, bireyi hiçbir şey yapamayacak duruma

getirmesi ile aşağılık kompleksine dönüşür. • İnsanın zayıflıkları ile mücadele ederek mükemmele

ulaşmaya çalışır.

Page 53: KİŞİLİK GELİŞİMİ

53

Karen Horney’in Kişilik Gelişim KuramıKaren Horney’in Kişilik Gelişim Kuramı

• Saldırganlığın doğuştan gelen bir eğilim olmayıp, bireyin güvenliğini korumak amacıyla geliştirdiği bir tutumdur.

• Çocuğun davranışlarının biçimlenmesinde anne-babanın tutumlarına ve çevresel faktörlere ağırlık vermektedir.

• Güvensiz ve kaygılı olan çocuk, yalnızlık ve çaresizlik duygularıyla baş edebilmek için stratejiler geliştirerek yaşamının diğer dönemlerinde bunları sürdürür. .

• Horney’in açıklamalarından insanın, bir yandan başkalarınca sevilme ve bağımsız olma isteklerinin yanında, çevresindekilere karşı güç kazanma eğiliminin de olduğunu; bu eğilimler birbiriyle ne kadar uyuşursa, o kadar sağlıklı bir kişilik geliştirebileceğini; aksi halde, içsel çatışmalar yaşayacağını anlamaktayız.

Page 54: KİŞİLİK GELİŞİMİ

54

Erich Fromm’a Göre Kişilik Gelişimi

• Fromm’a göre insanı diğer canlılardan ayıran onun yaratma ve yargılama gücü ve eğilimidir.

• Bireyin yaratıcılık ve yargılama eğiliminin gelişmesin toplumun kendisine verdiği fırsat ve sağladığı desteğe bağlıdır.

• Yıkıcılık, eğilimlerin engellenmesi sonucu ortaya çıkan tutumdur.

Page 55: KİŞİLİK GELİŞİMİ

55

• Kişilik oluşumunu tümüyle bireyin içinde yaşadığı toplumsal durumlara göre açıklayan Fromm, insanın - bencil, - tembel, - saldırgan bir varlık olmadığını ifade etmektedir.

• Fromm’a göre insanın,

- tutkuları, - kaygıları, - beklentileri ve gereksinimleri tamamen içinde yaşadığı kültürün ürünleridir.

• İnsanın doğuştan getirdiği bir yanlışlığı yoktur;

Page 56: KİŞİLİK GELİŞİMİ

56

• Toplum ne ölçüde bireyin kendisi olmasına fırsat verirse, birey o ölçüde sağlıklı bir kişilik yapısına sahip olur.

• Varoluşçu yaklaşımlara göre, evrende kendi varlığını yaratan tek varlık insandır.

• İnsan, kendi değerini kendi yaratır, kendi yolunu kendi seçer.

• Yaşamı anlamlı kılan, yine insanın kendisidir. • Sorumlulukları hatırlatıldığında bazı

Page 57: KİŞİLİK GELİŞİMİ

57

• İnsan kendi sorumluluğunu üstlendiği ölçüde özgürdür.

• Bir insanın ne olup ne olamayacağının veya ne yapıp ne yapamayacağının sınırları vardır.

• Bu alan onun var oluş alanıdır.

• Birey kendi varlığını benimsediği ve ona uygun otantik bir yaşam sürdürdüğü sürece, bu alanı yaratarak özerkleşebilir.

• Aksi halde, var oluş alanının dışına çıkarak, kendini yabancı olan güçlere bırakarak özerkliğini kaybeder.

Page 58: KİŞİLİK GELİŞİMİ

58

KİŞİLİK GELİŞİMİNE HUMANİSTİK YAKLAŞIM

• Maslow’un Kişilik Gelişimine Bakışı

• Rogers’ın Kişilik Gelişimine Bakışı

Page 59: KİŞİLİK GELİŞİMİ

59

Maslow’un Kişilik Gelişimine Bakışı• İnsan davranışlarını doğuranın da yönlendirenin

de onun gereksinimleridir.

• İnsanın değerlidir.

• Kendine özgü duyarlı ve iyiye yönelik bir özbene sahiptir.

• Kişiliğin gelişimini, bireyin kendini gerçekleştirmek için güdülenmesi ve gereksinimlerinin yeterince doyum sağlamasına bağlıdır.

Page 60: KİŞİLİK GELİŞİMİ

60

Kendini gerçekleştirme• Psikolojik sağlığı yerindedir. Kendisiyle ve

çevresiyle uyum içindedir.

• Kendisini, eksik ve üstün yönlerini bilerek, olduğu gibi kabul eder.

• Gerçekçi ve dürüsttür.

• Eleştiriye açıktır, savunucu bir iletişim içine girmez.

• Kendisine güvendiği gibi başkalarına da güvenir.

Page 61: KİŞİLİK GELİŞİMİ

61

• İnsanlarla ilişkilerinde engin sevgi, saygı ve hoşgörü hâkimdir.

• İnsanlarla birlikte olmaktan mutluluk duyar.

• Ön yargıdan uzak bir tutum içindedir.

• Bu nedenle başkalarını oldukları gibi kabul eder.

• Duygularını açığa vurmaktan çekinmez.

• İnsanlığa değer verir ve insanların sorunlarını ciddiye alır.

• Anlamlı ve gerekli olduğunu bilir. Yaşantısını geçmişten geleceğe dönük olarak planlar ve yaşamdan zevk alır.

Page 62: KİŞİLİK GELİŞİMİ

62

• Çalışmaktan ve üretmekten zevk alır.

• Statükocu değil, yaratıcıdır.

• Başkalarının düşüncelerini reddetmeden, onlardan bağımsız düşünür.

• Davranışları yapmacık değil, doğaldır.

• Sorgulayıcı bir yaklaşımla, içinde bulunduğu toplumun kültürel insani değerlerini benimser ve geliştirir.

• Amacı, insanlığın ortak mutluluğudur.

Page 63: KİŞİLİK GELİŞİMİ

63

• Değişmedikçe gelişilemeyeceğini bilir. Bu nedenle daima yeni yaşantılara ve değişmeye açıktır.

• Kendini değişmekte olan dünyanın, değişmekte olan aktif bir elemanı olarak algılar.

• Kendi kendine yeter, yalnız kalmaktan korkmaz.

• Demokratik bir kişilik yapısına sahiptir. Başkalarının da doğrulara ulaşabileceğini bilir ve onlardan görüş almaya çalışır.

• Çevresindekileri incitmeden espriler yapar. Nükte yapmaktaki amacı, eğlendirmek kadar düşündürmektir.

• İlişkileri yalın değil, duygu yüklüdür. Zaman zaman üst düzey duygusal yaşantıları olur.

• Çevresinde olup bitenlerin farkındadır. Sürekli denemeler yapar.

Page 64: KİŞİLİK GELİŞİMİ

64

Maslow’un görüşlerini kısaca maddeler halinde verecek olursak;

İnsan davranışlarını doğuran da yönlendirende onun gereksinimleridir.

İnsanın değerli, kendine özgü duyarlı ve iyiye yönelik bir özbene sahip olduğunu benimsemektedir.

Kişiliğin gelişimi, bireyin kendini gerçekleştirmek için güdülenmesi ve gereksinimlerinin yeterince doyum sağlamasıdır.

Temel gereksinimlerini gideren ve doyuma ulaşan insan, kendini daha özgür ve iyi hissederek; sahip olduğu potansiyeline işlerlik kazandırır.

Böylece birey, kendisi olur.

Özgün ve mutlu bir varoluş gerçekleştirmek için birey, gerçekte neye gereksinim duyduğunu bilmesi gerekir.

Page 65: KİŞİLİK GELİŞİMİ

65

Rogers’ın Kişilik Gelişimine Bakışı

• Rogers, insana ve onun yeteneklerine değer verir ve kişiliğinin gelişimini benliğin gelişimiyle açıklar.

• Rogers’a göre insanı etkileyen, evrensel ve kesin gerçekler değildir.

• İnsanı etkileyen, insanın kendi gerçekleri ve yaşadıklarıdır,

Page 66: KİŞİLİK GELİŞİMİ

66

Bunlar; bireyin,düşündükleri, duydukları, anladıkları ve hissettikleridir.

• Rogers, insanın varoluşunu organizma, fenomenal alan ve ben olmak üzere üç temel alanın işleyişi ve karşılıklı birbirini etkilemesiyle açıklar.

• Fenomenolojik alan, bireyin şimdiki ve geçmiş yaşantılarından oluşan etkileşim örüntüleridir.

Page 67: KİŞİLİK GELİŞİMİ

67

Rogers’a göre insan;• Kendisi için kendi başına karar verebilecek

kadar özgür; • Neyin doğru, neyin yanlış olduğunu

değerlendirebilecek kadar mantıklı; • Bütünlüğe doğru ilerleyen benlik ve kişilik sahibi; • Hem biyolojik hem de psikolojik yapısının birlikte

etkileşimiyle davranışta bulunan; • Değişme yeteneğine sahip ve öznel bir dünyası

olan; • İçinde yaşadığı fenomenolojik bir alana sahip

olan bir varlıktır.