Bir insan Gibi Düşünmeyin (İkinci Kitap)

Yazan:

Lee Carroll

Çeviren:

Semra Ayanbaşı

İÇİNDEKİLER

Yazan'ın Önsözü / 9

Birinci Bölüm: Sevgi Hakkında / 13

İkinci Bölüm: Sorular - Karmaşa / 17

Metafîziksel seçimler: kim doğru?

Dualite nedir?

Neden bireysel tekâmül gezegeni etkiler?

Ben kimim de bunu yapıyorum?

Neden bazı insanlar medyumik celselerde dram ararlar?

Neden psişikler ve medyumlar birbirlerinden farklılar?

Üçüncü Bölüm: Dünyaya Bilgi Aktaran Varlıklar / 29

Dördüncü Bölüm: Dünyaya Bilgi Aktaran Varlıklar

Hakkında Sorular / 33

Ramtha kimdir?

Aynı varlıklara medyumluk yapan birkaç insan var mı?

R a m t h a ' n ı n medyumuna yapılan eleştiriler konusunda ne

düşünüyorsun?

Bolluğu hak ettiğimizi söylüyorsun, peki şu anda ölenlere ne

demeli?

Solara hakkında konuşur musun.

Adamis hakkında konuşur musun.

Nostradamus hakkında konuşur musun.

Beşinci Bölüm: Geçmiş ve Gelecek Yaşamlar / 43

Altıncı Bölüm: Geçmiş Yaşamlar Hakkında Sorular / 5 1

Grup karma'sı nasıl işler?

3

Halen dünyada görülen kitlesel ölümler grup karma'sma na­

sıl uyar?

Geçmiş yaşam mekaniği üzerine verebileceğin yeni bilgi var

mı?

Bazılarımız düzenli olarak daha ağır karma mı taşırız?

Zaman-devresi hesaplamaları.

Yedinci Bölüm: Lemurya ve Atlantis / 63

Sekizinci Bölüm: Geçmişimiz Hakkında Sorular / 71

Lemurya ve Atlantis şimdi yaşanan ne tür bir karma'ya n e ­

den oldu?

Bilim adamları tüm bu yeni evrensel faaliyeti neden göremi­

yorlar?

Buzul devirlerine gerçekte ne yol açmıştı?

Yaratılış mağarasından söz ettin? O nedir ve nerededir?

Sen kime yanıt veriyorsun? Seni buraya kim gönderdi?

Destek grubun kimlerden oluşuyor ve onlar neredeler?

Başlangıçta bize tohum biyolojisi yardımını tam olarak kim­

ler sağladı?

Bölüm 9: K e n d i n i - K e ş f e t m e / 79

Bölüm 1 0 : Kendini-Keşfetme Konusunda Okurların Soruları / 89

Aşıyı talep et t im. Ricamın kabul edilip edilmediğini nasıl an­larım?

Aşı sürecinden geçmeye korkuyorum. Eşimi yitirecek miyim?

İki çocuk annesiyim. Aileme acı verme ikilemiyle karşı karşı-

yayım.

Duygumu nötrleştirmek istemiyorum. Tekrar gülebilecek mi­

yim?

4

İki çocuk annesiyim. Çocuklarımı ve eşimi yitirecek miyim?

Birinci kitaptaki şifa bölümü kafamı karıştırdı.

Şifa mektubu

Onbirinci Bölüm: Canlı Celse ler / 1 0 1

Yazan'ın canlı celseler hakkındaki notları

Karma Hayaletleri (22/3/93 tarihli celse) / 107

Tezahür Ett irme ve Birlikte-Yaratma (19/6/93 tarihli celse) /

123

Bir İnsan Gibi Düşünmeyin (19/7/93 tarihli celse) / 137

Sağlık ve Şifa Nitelikleri (17/8/93 tarihli celse) / 151

Gençleşme Tapınağı Çizimi / 170

Çevrenizdeki Varlıklar (22/9/93 tarihli celse) / 171

Yerküre Değişiklikleri: "Uyanış Çağrınız" (10/2/94 tarihli celse) / 197

Onikinci Bölüm: Bilim / 2 1 7

Yazan'ın bilim hakkındaki notları

Kryon'un bilimsel yöntem üzerine sözleri

Onüçüncü Bölüm: Bilim Hakkında Sorular / 2 2 5

Anti-yerçekimini keşfedebilir miyiz?

Atomik yapı hakkında bizim için yeni bir şey var mı?

Evrenin şeklini gerçekten anlayabilecek miyiz?

Dünya bilgisayarlarının geleceği nedir?

Nükleer atığımız konusunda ne yapmalıyız?

"Şimdi" evrensel zamanına karşı doğrusal zamanı daha iyi

açıklayabilir misin?

Dini ve bilimsel eleştiriye ne diyorsun?

5

AİDS'i yenebilecek miyiz?

G a m m a Işını makaleleri

Ondördüncü B ö l ü m : S o n Sorular / 2 4 3

Başkanımızdan ne isterdin?

Şimdi başka neyi ifşa etmek isterdin?

Bizim gerçekten neyi bilmemizi isterdin?

Onbeş inc i B ö l ü m : Yazan'm Not lar ı / 2 5 1

Ek A : G e n ç l e ş m e Tapınağı / 2 5 9

Ek B: Yazan'ın Kryon mese l ler iy le ilgili analizleri / 2 7 1

Ders odası meseli

Çiftçi meseli

Katran yatağı meseli

Angenon ve Verehoo meseli

Ek C: M a n y e t i k l e r hakkında birkaç s ö z daha / 2 9 1

Yazan'ın yeni manyetik bilgi hakkındaki notları

Ek D: Karanlık Varlıklar hakkında birkaç s ö z daha / 299

6

Önsöz

Kryon'un ilk kitabı, B i t i ş Z a m a n ı , bize Yerküre'nin

ayarlanması kavramını ve geçmişte ve şimdi Kryon'un bu

ayarlamadaki rolünü tanıttı. Bu, Kryon'un Dünya'ya yaptığı

dördüncü ziyarettir, ve onun şimdiki işlevi gezegensel mezu­

niyetten önce enerji-alanı üzerinde son ayarlamayı yapmak­

tır. İşte biz burada devreye girdik. Biz plânda bir değişikliğe

neden olduk, beklenmeyen şaşırtıcı bir değişikliğe.

Kryon gibi bir kaynak bizimle iletişime geçtiğinde bize

bir armağan verilmiş demektir. Lee Carroll buna vasıta ol­

mayı kabul ettiği, ve eşi Jan Tober de onu sürekli bu yönde

teşvik ettiği için bu mümkün oldu. Evet, Ruh dikkate değer

bir biçimde çalışmakta!

Kryon'un mesajlarını Connecting Link dergisinin birkaç

sayısında yayınladım ve yayınlamaya devam edeceğim. Çün­

kü onun sözleri gerçekten yaşamsal bir öneme sahipler.

Bu kitabı okurken Kryon enerjisine doğru genişlemenize

izin verin. Onun sizi burada "derste" yaptığınız işten dolayı

onurlandırmasına izin verin. Ve "hizmette" olan Kryon'un bir

süre için öğretmeniniz olmasına izin verin. Rüyalarınızı

araştırın. Sorduğunuz sorulara verilen yanıtları okuyun. Ve

Sevgiyi hissedin.

S u s a n n e K o n i c o v

Yayıncı/Editör

Connecting Link dergisi

—

Eleştirmenler Kryon'un Birinci Kitabı hakkında ne dediler...

"Bitiş z a m a n ı m ı z ı n kıyamet k e h a n e t l e r i n d e n bıkıp

usandınız mı? Medyum kanalıyla aktar ı lan bu birinci kitap

şaşırtıcı o lumlulukta, berrak ve prat ik bir bilgi sunuyor. Ya­

şamımızı değiştirme potansiyeliyle dolu bu bilgi R u h u n in­

sanlara olan i n a n ı l m a z sevgisini yansıtıyor."

Arizona Networking News (Arizona)

"Bitiş Z a m a n ı ' n ı n getirdiği huzur ve sevgi dolu mesaj,

okurken insanı büyülüyor ve kalbini ısıtıyor."

Leading Edge Review (Minnesota)

"Krvon'un Bitiş Z a m a n ı kitabına m ü m k ü n olduğunca

açık bir zihinle yaklaştım ve onu el imden b ı rakamadığ ımı

gördüm. Kryon 'un sözleri sevgi dolu, huzur verici ve güven

tazeleyici. Bir hayli büyük haberle karşı karşıyayız."

The Light Connection (California)

"Bitiş Z a m a n ı ' n ı d ikkate değer kılan şeylerden biri m e d ­

y u m u n bu k o n u d a ö n c e d e n o luş turu lmuş hiçbir i n a n c a sahip

o lmamas ı , ve Metafiziği asla incelememiş o lmas ı . Aynı d e r e ­

cede dikkate değer bir husus da bilginin berraklığı ve s u n u -

luşundaki sevgi dolu t a r z . "

The Connecting Link (Michigan)

" G e r ç e k t e n büyük meseleleri direkt ve sevgi dolu bir bi­

çimde ele alan bu kitabın t ü m dünyada çok ses getireceğine

inanıyoruz."

The New Times (Washington)

Önsöz

Yazan'dan

9

KRYON CELSELERİ

Bir İnsan Gibi Düşünmeyin! 2 . Kitap

Yazan'dan...

Bu kitabı okuyan herkesin önce Kryon'un Birinci Kita­bını okumasını tavsiye ederim. Kryon'un verdiği tüm bilgi ilginç ve aydınlatıcı olmasına rağmen, o dikkatli bir biçimde sunulan ve birbirini izleyen bir öğrenim ve anlayış sırası ta­kip eder. Eğer birinci kitabı okumuşsanız bu kitapta yer alan bilgileri çok daha iyi kavrayabilirsiniz.

Birinci Kitapta belirttiğim gibi, ben çok pratik, pragma-tik bir kişiyim. Bir işadamı olarak, zamanımın çoğunu bilgi­sayar ekranının önünde sayılarla uğraşarak, haberleşmeleri­mi plânlayarak geçiririm. Ben uçukluğa eğilimli değilimdir, ve dokunup hissedemediğim her şey hakkında fazlasıyla kuş-kucuyumdur. Bu beni metafizik kitaplarından ve masaların yükselmesini ya da çatal kaşıkların eğrilmesini bekleyerek meditasyon yapan gruplardan uzak t u t m u ş t u r . Bu yüzden, Kryon yaşamıma girdiğinde, bu büyük bir kozmik mizah da yaratmış oldu, ve bunun nedenini şimdi anlıyorum.

Evren açık kalpli ve boş zihinli bir insana ihtiyaç duyu­yordu... ve tam da böyle birini bulmuştu! Kozmik mizah be­nim enkarne olmadan önce bu konuda kontrat yapmış ol­mam olgusundan kaynaklanıyor; fakat elbette buradayken bunu bilemezdim. Ben de, öldürseniz bir medyumik celseye sokamayacağmız sayısız insandan biriydim. Ve böylece ben, Kryon denen bu büyük, sevgi dolu varlığa medyumluk yap­mayı sürdürürken bile, ünlü darbımeseldeki kuşkucu Tomas olarak kalmayı sürdürüyorum.

Bu olması gerektiği gibi, çünkü bu t u t u m bana çok yar-

10

yazan'ın Önsözü

dımcı oluyor. Bu kuşkucu ve sorgulayıcı t u t u m benim dü­

rüstlüğümü ve tüm olayın bütünlüğünü korumamı sağlıyor.

İşte benim bildiğim şu: Kryon'un Birinci Kitabı yayın­

landığından beri, ben ve çevremdeki kişiler hayret verici şey­

ler yaşadık. Kitap metafizik alanında çalışanlar ve çalışma­

yanlar tarafından okunup kabul edildi. Kuzey Yarıkürenin

her yanından sayısız mektup aldım. Bireyler ve gruplar ile

bir araya gelip bilginin ve sevginin akmasına izin verdik...

ve bu birçok yaşamda bir fark yaratt ı .

Rehberlerimle iletişim kurmayı öğrendim, ve onları -

realitemi gerçekten benim yaratmakta olduğumu hissedecek

kadar- açık ve kabul edici buldum. Olayı onlara açıklıyor, ey­

lemi yaratmama yardım etmelerini istiyordum... ve bazen

bir gün içinde bu yardımı alıyordum! Yeni gücümü alıp ku­

şandım ve her gün onunla çalışmayı sürdürüyorum; sonra,

onun aynı zamanda ne kadar mantıklı bir şey olduğunu da

keşfettim!

Kalben nasıl hissettiğimi nasıl açıklayabilirim? N e d e n ­

siz bir huzur ve dinginlik hissediyorum, öyle ki, "çevremde

ve dünyada olup bitenler karşısında fazla huzurlu" olduğu­

mu bile söyleyebilirsiniz. Bu gerçek bir bildirimdir, ve size

aslında psikolojik yardıma ihtiyacım varmış gibi gelebilir,

ama durum bu. D a h a önce normal olarak beni huzursuz e­

den, hat ta endişelendiren durumlarla karşılaştığımda şimdi

kendimi daha iyi hissediyorum. Ve hepsi bu değil... Haya­

tımda ilk kez kendimi dengeli hissediyorum. Başka insanla­

ra farklı bir gözle bakıyorum, ve sık sık kalbim onlara duy­

duğum sevgiyle dolup taşıyor. Aynı zamanda, her şeyde, hat­

ta ölümde bile uygunluk görüyorum. Hoşgörü düzeyim bir­

den yükseldi. Haklar ında yakınıp durduğum kişiler, benim

için sadece, derste olan diğer değerli insanlar haline geldiler,

ve ben onların nelerden geçmekte olduklarını gerçekten an­

lamaya başladım. Onların yaptıkları ve daha önce beni çıl-

1 1

Bir İnsan GiBi 'Düşünmeyin

dırtan şeyler artık hiçbir düğmeme basmıyordu. Kendimi on­

lara yardım etmeye düşünce enerjisi harcarken buldum!

Amaçta ne değişim! Ve çılgınca şey şu ki bu işe yarıyordu.

Bazıları bunun çevrenizdeki her şeyi bilmezlikten gelme

derecesinde bir içe dönüş olduğunu... bir devekuşu sendromu

olduğunu söyleyebilir. Bana göre ise bu tam tersidir: bu ev­

rensel prensiplerin tam anlayışını kapsayan, dersteyken tep­

ki verme konusunda daha büyük bir bilgelik yaratan, kapıyı

şifaya açan ve gezegenimizin geleceğini gerçekten değiştiren

bir sevgiyle dışa açılmaktır. Bu sözler size biraz gösterişli ge­

lebilir, biliyorum, ama bu gelecek şeylerin yönüdür, ve bana

o kadar doğal gelmektedir.

Size tüm bunları neden söylüyorum? Çünkü kendimi garip bir zihinsel ikiye-bölünüş içinde buluyorum. Yaşamı­mın bu yeni dönemine girdiğimden beri, görünmeyeni, şim­diye dek benim için acayip, "gerçek-dışı" olan kuvvetleri de-neyimlemeyi sürdürüyorum; ve bu gerçekten olduğundan, hayal ürünü olmadığından bu konuda r a h a t ı m . Ama, bunun­la birlikte, hâlâ "bu nasıl olur?" sorusunu sorup duruyorum.

Kryon işlerin bizim için nasıl işlediği hakkında birçok açıklama yaptığından, şimdi iş görebileceğim çok daha geniş bir temele sahibim, ve bunun doğru olduğunu kanıtlayan "neden ve sonuç" ilişkisini yaşadım. Ama, hâlâ çevremde gör­düklerim hakkında birçok soruya sahibim.

Bu kitapta Kryon'a bana garip ya da elle tutulmaz görü­

nen birçok şey hakkında zor sorular sormaya karar verdim.

İşler neden böyle? Bu konuda neler yapmalıyız? Çevremiz­

deki bu diğer (uzaylı) varlıklar kimler? Birçok okur, ayrıca,

bana birinci kitap hakkında sorular içeren mektuplar yazdı

ve ben bunların bazılarını da soracağım.

Hazır lanın. Bazı "garip" sorular soracağım, çünkü bun­

lar sorulacak kadar önemliler. Ben bu yazıyı medyumik cel­

seden önce yazıyorum, böylece siz ve ben bilgiyi aynı zaman­

da paylaşabileceğiz.

Birinci Bölüm

Sevgi H a k k ı n d a

13

1

SEVGİ HAKKINDA

Merhabalar! Ben manyetik hizmetten Kryon. Soruları

yanıtlamadan önce sizi benim enerjimle yeniden tanıştır­

mak, ve sizi şu anda bu sözleri aktaran partnerimin titreşi­

mine yaklaştırmak istiyorum.

Ben manyetik hizmettenim, ve sadece size hizmet ama­

cıyla varım -siz yürekten sevilen ve varlıklar arasında yücel-

miş olanlara. Siz derste olanlarsınız, ve bu gezegende yaşa­

yan özel varlıklarsınız. Ben burada sizin son elli yıldır Önem­

li olan çalışmalarınıza karşılık vermek üzere bulunuyorum.

Siz geleceğinizi değiştirdiniz... ve şimdi onu tekrar yaratabi­

leceğiniz bir noktada bulunuyorsunuz. İnanın bana, tüm Ev­

ren Dünya dediğiniz gezegenin içinde bulunduğu durumu bi­

liyor. Benim yaptığım değişikliklerle, siz artmış bir güce sa­

hip olabilirsiniz... ve ben sizinle bundan sonra ne yapacağını­

zı anlayabilmeniz için iletişim kurdum.

Partnerim sizi daha önceki iletişimleri okumanız konu­

sunda uyardı. Bunlar sizin tekâmülünüz için kritik öneme

sahiptirler ve benim neden burada bulunduğum, ve halen n e ­

lerin olmakta olduğu konusunda bir hayli şey açıklamakta­

dırlar. Eğer henüz okumamışsanız, birinci kitabı okumanızın

size çok yararı olacaktır.

Sevgili varlık, eğer bu kitabı tesadüfen aldığını sanıyor­

san, işlerin işleyiş biçimini gerçekten anlamıyorsun demek­

tir. Çünkü ben Kryon'um, ve seni tanıyorum... ve sen de beni

tanıyorsun. Eğer bu sözleri, ya da geçmiş yazıları hiç yadır-

gamadıysan, eğer onlar sana çok aşina geldiyse, bu yüksek

benliğinin bir dostun yazısını sezgisel olarak tanımasından

14

'Bölüm 1

kaynaklanmaktadır. Ben, burada hizmet için bulunan tüm

varlıklar gibi, seni yürekten seviyorum. Mevcudiyetimi kal­

ben hissetmene izin ver, ve halen birçok insana hâkim olan

korkuyu bırakarak huzuru duymana izin ver.

Kadim insanlar size, "dünyanın halim olanlara miras

kalacağını" söylemişlerdi. Ne yazık ki "halim" sözcüğü çeviri

için zayıf bir seçimdi. Gerçekten de dünya halim olanlara ka­

lacaktır, ama halim'in gerçekten ne anlama geldiğini anla­

malısınız. Halim insan sevginin gücüne boyun eğer. Yani,

halim bir insan diğerleri öfkeyle suçlarken bilgelikle geriye

çekilmeyi seçer. Halim insan bir başkasını zenginliği ya da

toplumdaki konumuyla değil, sevgi ölçütüyle değerlendirme­

yi seçer. Halim insan gerçekten ego'suzdur ve kendisini söz­

lü bir saldırıya uğradığında dahi savunmakta acele etmez.

Çünkü halim insan sözlü bir saldırının hiçbir şeye zarar ver­

mediğini, ve saldırganın dengesizliğinin bir sonucu olduğunu

anlayacak bilgeliğe sahiptir. Halim insan saldıranlara sevgi

gönderecek, ve hoşgörülemez olana bile hoşgörü göstererek

her zaman Dünya'da dengeyi tezahür ettirecektir.

Bu halim insan kimdir? Bu halim insan gezegen üzerin­

deki en güçlü insanlar arasında yer alır. Bu halim insan sev­

giyi güç kaynağı olarak tanımış olan, ve onunla birlikte-ya-

ratandır . O, olumsuzu olumluya ve kötülüğü iyiliğe dönüştü­

rür. Bu insan bireyleri iyileştirme gücüne sahiptir, ve bu in­

sanlardan oluşan gruplar gezegeni değiştirebilirler. Tüm sa­

vaşçılar bu halim insanla kıyaslandıklarında gölgede kala­

caklardır, çünkü bu dengeli varlıklardan birisinin gücü bile

sevgisiz insanlardan oluşan bir ordunun gücüne eşit olacak­

tır.

Ben sana bu gücü temsil ederek, ve onun en sonunda

senin olabileceği haberiyle geldim. Bu güçlü halim kişi sen­

sin. Ders hayaletleriyle ilgili korkularını bir kenara bırak ve

bu güce sahip çık. Ben seni yaptığım değişikliklerle destekle-

15

'Bir İnsan Gibi 'Düşünmeyin

yeceğim, ve rehberlerin yola devam etmek için ihtiyaç duy­

duğun şeyi sana verecekler. Kim olduğunu anla! Kim oldu­

ğunu anla! Kim olduğunu anla! (Kryon en çok vurgulamak is­

tediği şeyi üç kez tekrarlar.)

Sevgi tüm zamanların şampiyonudur. O, Evrenin bağı

ve sizin birleşik-alan teorinizin sırrıdır. O hücresel düzeyde

mevcuttur ve uygun eylemle salıverilmeye hazır bekler. O

koşulsuz ve benzersizdir. O, daha önce huzurun hiç mevcut

olmadığı yerde huzur sağlar. O, daha önce dinlenmenin hiç

mümkün olmadığı yerde dinlenme sağlar. O bilgedir. O gü­

neşin içindeki güneştir, ve tek kaynaktandır. Bundan daha

büyük bir şey yoktur. Hiçbir kötü ya da olumsuz şey onunla

kıyaslanamaz, ve yeni enerjiyi içine aldığında o senin ola­

caktır.

Şunu bil arkadaşım: şu anda okuduğun şeyin gerçeğini

ortadan kaldıramazsın. Sen bu kitabı elinden bıraktıktan

çok sonra da o senin bilincinde saplı kalacaktır. O gerçek ile

çınlar, çünkü öyledir. Ona sahip çık!

16

İkinci Bölüm

Sorular

Karmaşa

17

2

SORULAR "KARMAŞA"

Soru: Kryon, senin mevcudiyetine ve sevgine saygı du­

yuyor, ve her zaman olduğu gibi, şimdi senin benimle olma­

nın verdiği hisleri tanıyorum. Beni bu noktaya, yani işlerin

işleyiş biçimi hakkında daha çok şey bilmeyi isteme noktası­

na sen getirdin, ve böylece sana birkaç çok-fasetli soru sora­

cağım. Önce temel bir soruyla başlayalım:

Geçen gün metafizik kitapları ve gereçleri satan bir

dükkândaydım, ve raflardan bana bakan o farklı sistemler

ve yöntemler yığını karşısında şaşırıp kaldım. Orada birçok

garip isimli ve görünüşlü yogi'nin ve öğretmenin kitapları

vardı. Orada Astroloji, t a r o t , tekrardoğuş, geçmiş yaşamlara

geri dönüş, psişik ameliyat ve UFO' lar hakkında kitaplar

vardı. Orada, bir anlam taşıması ya da bir şeyleri iyileştir­

mesi gereken kristaller ve taşlar vardı. Orada rune taşları ve

onların anlamlarıyla ilgili kitaplar vardı. Renklerle şifa, ses­

le şifa, kokularla şifa, ve dokunarak şifa üzerine yöntemler

vardı. Önemli oldukları varsayılan kalıplar ve renkler üzeri­

ne kitaplar vardı. Orada yıldız tarihleri, yıldız har i ta lar ı , sa­

bit yıldız haritaları , güneş haritaları ve ay aşamaları har i ta­

ları vardı. Aura'lar, çakra'lar, meditasyon yöntemleri ve h a t ­

ta spiritüel seks üzerine bilgiler vardı. Sonra medyum kana­

lıyla alınan kitapların bölümünü görünce zorlukla yutkun­

d u m . Sıra sıra medyumik kitaba baktığınızda, öyle görünü­

yordu ki, şimdi benim yaptığım işi yapan sayısız kişi vardı.

Bu bölüm Dünya'nın kadim uygarlıkları hakkında kitaplar,

ve Amerikan Kızılderilileri'nin, ve ha t ta uzaylıların kitapla-

.18

'Bölüm.2

myla devam ediyordu!

Tüm bunlar ne anlama geliyor? Bu görünüşte birbiriyle

rekabet eden bilgi karmaşası içinde yolumuzu nasıl bulabili­

riz? Hangisi doğru? Nasıl seçebiliriz?

Yanıt: Merhabalar! Bu yanıtlar boyunca siz tekrarla­

nan bir tema bulacaksınız. O sizin kül türünüz, damgaları­

nız, ve onların sizin düşünüş biçiminiz içinde oluşturdukları

zanlar hakkındadır. Geçmiş yazılarda sizin Dünya dininiz­

den, ve onun erkeklerin yönetme ihtiyacına uyması için nasıl

değiştirilip şekillendirildiğinden söz etmiştim. Bunun part­

nerimin bu sorusundan daha iyi bir örneği olamaz.

Hepinize çocukluğunuzdan itibaren gücünüzü Tanrı'ya teslim etmeniz, ve O'na itaat etmeniz öğretilmiştir. Siz kendi kendinize öğrettiğiniz, "bir insan olarak değersizliğiniz" yü­zünden bir Tanrı 'nın önünde diz çökerek, yerlerde sürünerek O'na tapınırsınız. Siz tek bir sistemi, ya da her şeyi sizi t a t ­min edecek biçimde açıklayan tek bir doktrini aramaya de­vam edersiniz. Bu doktrin, çoğunlukla, Tanrı 'nın lütfıınu ka­zanmanızı sağlayacak, ya da ceza ve ödül hususunda basit bir neden-sonuç ilişkisini kesin bir biçimde açıklayan bir dizi kuraldır.

Sevgili varlık, o dükkânda dolaşırken, o raflardan bir

din seçmen gerektiğini sana kim söyledi? Bu, senden içlerin­

den birini "seçmeni" ya da bir inancı benimsemeni isteyen,

birbiriyle rekabet eden doktrinlerle dolu bir yer değildi ki.

Sana şunu soracağım: genç bir insan olarak okula giderken,

hangi derse " inandın?" Diğerlerini reddederek hangisini ka­

bul ettin? Bilim mi , tarih mi, ticaret mi, yoksa dil dersini mi?

Bu saçma bir soru diyebilirsin... eh, gerçekten de öyle! Sen

senin dünyan ve çalışman hakkında, ve bunun gerektirdiği

eğitim hakkında bir şeyler öğrenmeye hazır genç ve hevesli

bir insan olarak o okuldaydın. Bir konuyu seçip ona tabi ol­

mak ve diğerlerini reddetmek ise hiç aklına gelmedi.

19

'Bir İnsan GiBi 'Düşünmeyin Aynı şey senin için spiritüel bakımdan da geçerlidir.

Gittiğin dükkân işlerin mekanik evrensel işleyiş biçiminin "nalbur dükkânıydı." Sen orada bu gezegende yaşayan "Tanrı'nın güçlendirilmiş bir parçası" için işlerin işleyiş biçimiyle ilgili tüm bilginin henüz toplamadığın parçalarını bulabilirdin. Unutmayın, sizler özel varlıklarsınız. Sizler ruhen güçlendirilmiş olanlarsınız, ve ben burada size hizmet etmek için bulunuyorum. Bu Dünya'da bulunan varlıklar içinde, derste olanlardan daha büyük varlıklar yoktur! Buna inanın! Tüm diğerleri sizin burada kalışınıza hizmet etmek üzere burada bulunmaktadırlar. Bu bilgi sizden saklanmıştır, ve dersinizin hayalet realitesinde gizlidir, ama yine de doğrudur. Dualiteniz sizin keşif alanınızdır. O raflar sizin bilgi ansiklopedilerinizdir. Sözünü ettiğin her şey uygundur, geçerlidir! Evet, taşların, renklerin, seslerin ve kalıpların şifa verme gücü vardır. Gerçek güç en sonunda onları bir araya getiren az sayıda kişinin olacaktır! Şimdilik, birbirlerinden ayrıyken bile onlar hâlâ geçerlidir. İnsanlar bunları kullanarak şifa bulabilirler mi? EVET. Doğum damganızın manyetik ayarının incelenmesi bilimi olan Astroloji de geçerlidir. Tarot ve Rune yöntemlerini öğrenmeniz de gerçekten değer taşır. Bunlar o anki gelişiminizin termometreleridir, ve doğru biçimde kullanılıp yorumlandıklarında gerçekten en yüksek düzeyde doğru sonuçlar verirler. Bedeninizin fiziksel olarak nasıl dengeleneceği hakkında da bilinecek çok şey vardır; böylece aura'ların ve çakra'ların ve hatta spiritüel seksin incelenmesi gündeme gelir. Cinsel ilişki size sadece biyolojik bir üreme yolu olarak verilmemiştir. Onun dişi ve erkek arasında ruhsal bir köprü olması, bir yandan gerekli biyolojik işlevleri sağlarken bir yandan da onları ruhen birleştirmesi murat edilmiştir. Kadim insanların, yogilerin ve şaman'ların kitapları ise sizin kendi kendinize bıraktığınız zaman kapsülleridir...

20

For Evaluation Only.Copyright (c) by Foxit Software Company, 2004 - 2007Edited by Foxit PDF Editor

'Bölüm 2 bu hiç aklına gelmiş miydi? Belki bu sana tarih hakkında yepyeni bir perspektif verecektir. Senin onda nasıl bir rol oynadığını düşünüyorsun? O raflarda yer alan kitapları yazan kadim insanlardan biri de sen olabilir misin? Geçmiş ifadelerinde (enkarnasyonlarında) gömülü ve bugün neden böyle olduğunu gösteren harikulade işaretler vardır. Ayrıca, bugünkü halin gelecek ifadeni de etkileyecektir. Bunlar senin karma derslerinin karmaşık ama harikulade mekaniğini oluşturmaktadır, ve onun hakkında daha çok şey bilmek istemenin sana yararı olacaktır. Yazarların çeşitliliğine gelince, şunu bil ki gerçek gerçektir, ve kültürler ve diller farklı olsa bile, her adımda mantıken birbirini tutan, tutarlı prensipler bulacaksın. Medyum kanalıyla alman kitaplar mı? Onların çoğu gerçektir. Bazıları da değildir. Sezgin sana gerçeği söyleyecektir. Gerçek olanlar son derece farklı hizmet ve öğreti varlıkları tarafından en yüksek düzeyde verilmişlerdir; işte bu yüzden bilgiler o kadar farklıdır. Bu onların ille de birbirlerine zıt olmaları anlamına gelmez, sadece bakış açıları farklıdır. Daha önce de belirttiğim gibi, medyum kanalıyla verilen kehanetler, son yıllarda Dünya'nın geçirdiği değişimden ötürü, tamamen doğru değildirler. O kehanetler yazıldıkları zaman için doğru olabilirler, ama şimdi geçerli olmayabilirler. Bununla birlikte, bin yılı aşkın bir süre önce verilen bazı kehanetler tekrar doğru hale gelmişlerdir, onlar önce insanların eylemleri yüzünden geçersiz hale gelmiş, ve yakın zamanlarda tekrar doğruluk kazanmışlardır. Bu seni şaşırttı mı? Unutma ki siz sınırlı bir doğrusal (lineer) zamandasınız, ama bu Evren için geçerli değildir. Tüm gerçek medyumik bilgi daima kusursuz bir sevgi enerjisiyle verilir. Sana bunun sonucu nasıl etkilediğini açıklamam gerekmiyor sanırım. UFO'lar hakkındaki son yazılarda sana bazı içgörüler vermiştim. Onların Metafizikte böylesine önemli bir rol oyna-

21

For Evaluation Only.Copyright (c) by Foxit Software Company, 2004 - 2007Edited by Foxit PDF Editor

'Bir İnsan gibi 'Düşünmeyin

maları şaşırtıcı bir şey mi? Şu sözleri hat ı r la : henüz anla­şılmamış şeylerin ille de kötü, acayip ya da tekinsiz olmaları gerekmez... onlar sadece henüz anlaşılmamışlardır. Eğer bir­den inceleyecek yepyeni bir fiziksel yasa keşfederseniz (ki keşfedeceksiniz) bu tür şeylere de yer verebileceksiniz.

Hepinize söylüyorum, bir dahaki sefere bu dükkânlara

sevgi ve hoşgörüyle yaklaşın. Sonra birbirinize neler hisset­

tiğinizi aktar ın. Hangi kitaplara uzandınız? Neyi daha çok

bilmek istiyorsunuz? Bu gezegende derste bulunan tanrısal

kökenli bir varlık olarak neyi bilmek istiyorsunuz?... Sonra

uygun kitabı alın. Ayırt etme gücünüz bu yeni enerjiyle bir­

likte daha da keskinleşmiştir. Çok geçmeden bu dükkânların

raflarında da sapla saman birbirinden ayrılacaktır.

Soru: "Dualiteniz sizin keşif alanmızdır" dedin. Bu ne

anlama geliyor? Ben diğerlerinin de "dualite"den söz ettikle­

rini duydum. O nedir?

Yanıt: Bu sizin idrak etmeniz açısından zor bir kav­ramdır. O dersteki her insandan maksatlı olarak saklandı­ğından zordur. Daha önceki yazılarda ben ondan defalarca söz et t im, ama hâlâ o sana bir bilmece gibi görünmekte. Ar­tık eski düşünüş biçimlerini bir kenara bırakıp yeni temel gerçekleri benimsemenin zamanı gelmiştir.

Lütfen şunu anlamaya çalış: siz hepiniz basit biyolojik

varlıklar kılığında bu gezegende yaşayan yüce varlıklarsı­

nız... ve bu kılık değiştirme herkesi, seni bile aldatıyor. Bu,

dualitenin dayandığı temeldir. Sen gerçekten iki kişisin.

"Gerçek sen," gücüne ve bilgisine her birinizin sahip olduğu

yüksek varlıktır; "hayalet" ise dersteki insanlık kabuğudur.

Buradaki ironi şu ki siz hayaleti gerçek, gerçek sizi de haya­

let olarak algılarsınız. Birçoğunuz da gerçek varlığı hiç algı­

lamaz! Derste yapacağınız en büyük keşifler bu dualiteyle il­

gili olacak. Tekâmülde elde edeceğiniz en büyük başarılar

dualitenin nasıl işlediğini anlamaya, ve en sonunda tersine

22

Bölüm 2

çevrilmiş "gerçek" ve "hayalet" rollerin idrakini kazanmaya dayalı olacak. Yüksek benliğinizi gerçekten göremeseniz de (çünkü bu dersinizin amacını hükümsüz kılar), gerçek kimli­ğinizin realitesi konusunda işe yarar bir bilgi ve anlayış ka­zanabilirsiniz. Ancak bu olduğunda gücünüze sahip olabilir­siniz... daha önce değil. Bu yüzden, sizin keşif alanınız, içi­nizdeki öz-farkındalığı ve dualitenin gerçeğini, ve o farkında-lığı nasıl artıracağınızı keşfetmektir.

Ayrıca şunu ne kadar vurgulasam azdır: sen ve çevren­deki kişiler enkarne olmadan önce insani koşullarınızı seçti­niz. Şu anda geçirdiğiniz şeyler sizin tarafınızdan harekete geçirilmiş bir plânın bir parçasıdır. Lütfen bunu "önceden mukadder kılma" ile karıştırma. Önceden mukadder kılma bunda hiç rol oynamaz. Gerçek "önceden mukadder kılma" sorunlar yaratır ve çözümler dikte eder. Mevcut durumda, siz kendinize sadece sorunları verdiniz. Çözümler ise sizin öz-farkındalığınız ve idrakiniz ile meydana gelir. Size bir so­run ve onu çözmek için gerekli gereçler ve güç verilmiştir. Bunu başardığınızda, bu da gezegenin titreşimini yükseltir.

Soru: Bizim kişisel olarak kendimizi idrak etmemiz ve kişisel olarak dersimizi geçmemiz nasıl oluyor da gezegensel düzeyde bir titreşim değişikliği yaratıyor? O neden sadece bi­reysel olarak bizi etkilemiyor?

Yanıt: Bunun yanıtı basittir. Geçmiş yazılarda kişisel

olarak sizin ve bir bütün olarak Yerküre'nin arasındaki etki­

leşimden söz etmiştim. Ben burada Yerküre için bir şey ya­

pıyorum, ama o direkt olarak sizin spiritüel gücünüze ve sağ­

lığınıza aktarılıyor. Gezegen sınıftır (dershanedir). Siz onun

içinde bulunuyorsunuz, ve sınıfa olan her şey size de olur.

Bunun tersi de doğrudur. Daha fazla aydınlanma ortaya çık­

tıkça, gezegen de daha çok dengeye kavuşur.

Eninde sonunda sınıf bilgili öğrencilerle dolar, ve bu öğ­

renciler mezun olduklarında o sınıfa da gerek kalmaz. Öğre-

23

(Bir İnsan GiBi Düşünmeyin

nimden mezuniyete kadar olan süreçte giderek daha çok öğ­

renci derslerini geçtiğinden, sınıf da yavaş yavaş değişir. Siz

okuldayken bile, bir dershaneye girdiğinizde orada kaçıncı

sınıfın okutulduğunu anlayabilirdiniz, öyle değil mi? Bu size

öğrencilerin hangi düzeyde bulunduklarını da söylemez miy­

di? Öğrenim geliştikçe sınıf da değişir. Eski dersler öğretim

programından çıkarılıp, onların yerine yeni, daha ileri ders­

ler konulur. Bütün, parçalarla birlikte değişir, ve parçalar

değişimi tanımlarlar.

Diğer neden de sizin (parçalar olarak) dersinizde ger­

çekten yalnız olmamanızdır. Sizin çevrenizdeki diğerleriyle

(önceden yapılan plân ve anlaşma gereği) önemli içsel çalış­

malarınız vardır. Bu yüzden, sizin kişisel tekâmül olarak al­

gıladığınız şey sınıfı değiştirdiği gibi, grubu da değişime uğ­

ratır.

Soru: Daha sonra bu grup karma'sının işleyiş biçimi hakkında sana daha çok şey sormak istiyorum, ama şimdilik psişikler ve medyumlar hakkında bir diyalog başlatmak isti­yorum. Birincisi, ben kimim de bu işi yapmam gerekiyor? Eğer vereceğin yanıt kişisel, ya da sadece bana yararlı ola­caksa, onu kitaba koymayabilirim.

Yanıt: Yanıtım sadece sana hizmet edecek bir yanıt de­

ğil, basit gerçektir! Sen enkarne olmadan önce bu işi yapma­

yı kabul et t in. Şimdi bunun için seçilmiş zaman gelmiştir...

ve işte buradasın. Bundan daha fazla bir şey yoktur. Yaşa­

mın boyunca yaptığın şeylerin çoğu seni bu işe hazırladı, ki

plân böyleydi. Senin mantıki olana ilgin rastlantısal bir şey

değildi, çocuk yaşta temel Hristiyan inançları benimsemen

de öyle. Bu seni Metafizikten uzak, ama yine de sevgi titreşi­

mi içinde t u t t u . Bu durum önyargısız, eğilimsiz iyi aktarım­

lara izin veren kusursuz bir "yatak" oluşturdu. Sen pratik

ve mantıki olana eğilimliydin, ki bu eğilim şimdi bu soruları

sormana neden olmaktadır.

24

'Bölüm2

Soru: Ben neden celse sırasında diğer medyumlar gibi bedenimden ayrılmıyorum? Bu, Kryon celselerine katılanla­ra çok daha az çarpıcı görünüyor. Ve "transa" girmeden ak­tardığım şeylerin doğru olup olmadıklarını nasıl bilebilirim?

Yanıt: Yeni enerjinin niteliklerinden biri de sorumluluk ve bütünlüktür. Medyumların artık kendi kişiliklerini mesajı veren varlığa "teslim etmek" zorunda olmadıklarını görmeye başlayacaksınız. Artık siz ruhunuzun tüm gücünü taşıdığı­nızdan daha berrak mesajlar verilebilecektir. En iyi med­yumluk bir partnerliktir; daha önce ise bu bir "ele geçirme" idi. Siz eski titreşiminizle bu tür bir gücü kaynaştıran bir du­rumu taşıyamayacağınızdan, bu böyle olmak zorundaydı. Ye­ni partnerlikle birlikte tam bir bütünlük de gelmektedir. Bu daha önce hiçbir bütünlüğün olmadığı anlamına gelmez. F a ­kat, daha önce bir medyum bilgiyi ve eylemleri başka birine "havale ederek" aradan çekilebilirdi. Şimdi ise bu partnerlik, aktif bir katılımcı olduğundan, sorumluluğun derste olan varlık tarafından da üstlenilmesini talep etmektedir. Yoru­mun yeni temizlenişine aslında -benim bildiğim her şeyi bi­len- yüksek benliğinin sen ifade etmeden aktarımı doğrula­ması neden olmaktadır. Bu dürüstlük ve bütünlük kontrolü­dür. Bu yeni bir durumdur . Bu yeni yöntem, senin insan ki­şiliğinin celse sırasında tamamen farkında olmasını içerdi­ğinden, eskisinden daha zordur. O daha zordur, çünkü o se­nin celse sırasında "içeride" kalmanı ve ego'nu arındırıp yü­celtmeni gerektirmektedir.

Eski medyumluk yöntemiyle rahat edenler uyum içinde

işlerini sürdürebilirler, ama eğer arzu ediliyorsa, yeni enerji

kullanılacak daha iyi ve berrak bir yöntem getirecektir.

Soru: Neden bazıları bir medyumun, ona inanılması

için, celse sırasında oflayıp puflaması ya da yabancı bir sesle

konuşması gerektiğini düşünmekteler? H a t t a , neden celsele­

re katılan bazı kişiler kendileriyle küçük çocuklarla konuşu-

25

'Bir İnsan Gibi Düşünmeyin

luyormuş gibi küçümseyici bir tavırla konuşulmasını iste­

mekteler? Bunun onlara ne yararı olur ki?

Yanıt: Hiçbir bireyi, medyumu ya da katılımcıyı yargı­

lama. Zamanında her şey uygundur. Birçok kişi, geçerlilik

olduğunu hissedebilmek için, önünde bir ana-babanın tüm

niteliklerini taklit eden bir otorite figürü görmelidir. Bazıla­

r ı , medyumun inanılırlığını hissedebilmek için, dünya-dışı

bir varlık olarak algıladıkları şeyin dramasını yaşamalıdır­

lar. Bunları onların ellerinden alıp, bunlar için onların ken-

dilerini-keşfetmelerinin değerini yitirmelerini ister miydin?

Bu diğer medyumların çalışmaları da seninki kadar geçerli­

dir. Bir başkasının Ruhu kabul ediş biçimini eleştirmeden

önce iyi düşün, sevgili par tner im.

Soru: Bana daima sıkıntı vermiş bir başka soruyu sor­mak zorundayım. Neden psişikler, medyumlar gördükleri, kehanet ettikleri şeylerde birbirleriyle asla tam "aynı hiza­da" olamıyorlar? Eğer hepsi aynı evreni "okuyorsa," bu nasıl böyle olabilir?

Yanıt: Ne beklemek gerektiği konusundaki algın tepki­lerini olumsuz biçimde etkiliyor. Bu konuda açık olalım: eğer tüm ruhunuzu görebilseydiniz, ve perdenin öte yanında ne olduğunu bilseydiniz, o zaman buradaki dersinize hiç gerek olmazdı. Bu muhakemeyi takip et ve "öte taraf hakkındaki bilginizin ve algılarınızın düşünce ve sezgi süzgeçlerinden geçerek devşirildiğini ve size nadiren kesin bir biçimde veril­diğini anla. Şunu düşün: eğer hepiniz bir araya gelip, Tanrı ' nın Dünya'da derste bulunan kılık değiştirmiş bir parçası ol­duğunuzu mutlak biçimde kanıtlayabilseydiniz, o zaman biz (Evren) "ışıkları yakardık" ve hepiniz yuvaya geri dönerdi­n i z ! Sınıf da sona e r e r d i .

Yorumlara ve kehanetlere gelince, siz hâlâ "öte tarafı"

karanlık bir camdan görmeyi sürdürüyorsunuz... birçoğunu­

zun bu camın son zamanlarda temizlenip çok daha berrak

2 6

'Bölütn 2

aktarımlara izin verdiğini fark etmeniz dışında. Sana psişik­

ler ve "görücüler" hakkında yeni bir idrak vermek isterim:

Diyelim ki üç psişik bir kapının öte yanında ne olduğunu

görmek istiyordu (burada kapı. perdeyi temsil etmektedir).

Onlar izin verilmediği için kapıyı açamadılar. Onun yerine,

eğer diz çöküp eğilirlerse -başkalarından farklı olarak- kapı­

nın altındaki boşluktan öte tarafı görebileceklerini keşfetti­

ler. Üçü de eğilip kapının alt ından baktılar. Her üçüne de

aralıktan aynı şey gösterildi: onlar orada bir başka daha kü­

çük bir kapı, ve bir çift ayakkabının alt kısmını gördüler.

Hepsine de bu aynı görüntü gösterildi, ama bu görüntüye da­

yanarak yapılabilecek birçok t a h m i n vardı.

Tüm psişikler yüzde yüz doğru görüyorlardı, ve hepsine

de öbür tarafın doğru bir görüntüsü sunulmuştu. Bu onların

yeteneğiydi, ve hepsi de gerçek olarak verileni görmüşlerdi.

Psişiklerden biri, o küçük kapının yüksek benliğinize açılan

bir kapı olduğunu, ve ayakkabıların tipinin kapının öte ya­

nında size yardıma hazır uzun boylu bir erkek rehberin bu­

lunduğunu gösterdiğini düşündü. Diğer psişik, küçük kapı­

nın kilitli bir kapı olduğunu ve bilgi mağarasına açıldığını,

ve ayakkabıların içinde elinde o kapının anahtar ın ı t u t a n di­

şi bir meleğin bulunduğunu düşündü. Hepsinin içinde en

dengelisi olan üçüncü psişik ise (1) yüksek benliğinden gör­

mekte olduklarını doğrulamasını isteyene, ve (2) eğer kuşku

duyuyorsa, benzer anlayıştaki diğer insanlara kanılarını so­

rana dek hiçbir karar vermedi. Neden diğerlerine de danış-

malı? Çünkü yeni enerji bunu desteklemektedir. Şimdi birle­

şen çabalar daha fazla güç ve berraklık sağlamaktadır.

Doğrulamadan sonra, üçüncü psişik, çoğunlukla engel

oluşturan insani varsayımı ortadan kaldırabildiğinden artık

çok daha doğru bir aktarımda bulunabilirdi. O ayakkabıların

sadece ayakkabı olduklarını, içlerinde kimsenin bulunmadı­

ğım anladı. Diğerlerinin t ü m ayakkabıların içinde onları gi-

27

'Bir İnsan GiBi 'Düşünmeyin

yen bir varlığın bulunduğu sonucuna varmaları zayıf bir dünyevi varsayımdı. Kapı mı? Dengeli psişik onun sadece, alt ından baktığı kapının arka tarafını yansıtan bir ayna ol­duğunu fark et t i . O asla açılmayacaktı; o bir illüzyondu. Ka­pı gibi görünen her şey açılır değildi. Sonra o, bir çift ayak­kabının ve aynaya yansıyan kapının anlamını diğerlerinin gözünden kaçtığı şekilde açıklamaya girişti. Böylece, üç psi­şik gerçeği görmüş, ama içlerinden sadece biri onun gerçek­ten ne olduğunu bilmişti. Bu insanın bilgeliğini, dengeli ol­masını ve ayırt etmeyi bilmesini gerektirir. Yeni enerjide iyi bir psişik iki yeteneğe sahiptir: bunlardan birincisi, kapının alt ından öbür taran "görebilmek", ikincisi ise tüm gördükle­rinin ne anlama geldiğini ayırt edebilmektir. Dünya'nın ek­seninin kaymasıyla ilgili yanlış kehanetler konusunda da tam aynı şey olmuştur. Daha önceki yazılarda belirtildiği gibi, bu sadece manyetik bir kaymadır, ve bu benim işimdir. Bu kayma fikri birçok kişi tarafından doğru biçimde "görül­dü", ama herkes tarafından tam olarak anlaşılamadı.

Evren harfidir, düz ve sadedir. Her şey sizin taraftan görüldüğü gibi değildir, bir gizemin yanıtına sahip olduğu­nuzu düşünseniz bile. Önce tüm dünyaya-dayalı varsayımla­rı bırakmalısınız. Bu temelde sizin bilimsel yönteminizde yanlış olan şeydir. Eğer isterseniz gelecekte bu konuda size daha çok bilgi verebilirim, ama şimdilik, beşeri hüküm ve varsayımları mantık modellerinize uygularsanız fiziksel ev­rensel gerçekleri ayırt edemeyeceğinizi bilmeniz yeterlidir.

Gördüğünüz gibi, devşirilecek bir hayli gerçek vardır;

ama önce toplumsal ve dünyaya-dayalı varsayımlarınızı bir

kenara bırakmalısınız. Şimdi, eski mantık kalıplarınız için­

de bir anlam ifade eder görünmeyen, ama bir gün sıradan

bilgi olacak şeyleri bile serbestçe aktarabilirsiniz.

Kryon

28

Üçüncü Bölüm

D ü n y a y a Bilgi A k t a r a n Varlıklar

3

DÜNYAYA B İ L G İ AKTARAN VARLIKLAR

Sen seni ilgilendiren medyumlar ve varlıklar hakkında daha fazla soru sormadan önce, sana Dünya'da bu konuda son zamanlarda neyin vuku bulduğu hakkında bilgi vermek istiyorum. Geçmişte medyum kanalıyla aldığınız bilginin ço­ğunun, daha önce Dünya'da derste bulunan ve şimdi size bilgi vermek üzere geri dönen varlıklardan geldiğini bilmek senin için ilginç olabilir. Bu durum değişmeyecektir, ve hâlâ uygundur. Siz medyum kanalıyla bilgi veren varlıklara di­rekt olarak sorarak bunu kolayca doğrulayabilirsiniz. Onla­rın hepsinin isimleri vardır. Bu isimlerin bazıları onların bu­rada dersteyken sahip oldukları isimlerdir, bazıları da ses tonu isimlerini (ya da benim yaptığım gibi, sizin işitişinizde bu tona en yakın isimleri) kullanmaktadırlar. H e m e n hepsi de Dünya'dayken kim olduğunu seve seve kabul edecektir.

Bu varlıkların neden yararlı olduklarının iki nedeni vardır: Birincisi, onlar sizin gezegeninizde dersten geçmiş, ve deneyimin tümüyle farkındadırlar, ve sizin dersleriniz ve hayaletlerinizle bağlantı kurabilirler. Onlar dualiteyi dene-yimlemiş ve sizinki gibi bedenlerde yaşamışlardır. Bu onlara çalışacak harikulade bir bilgi platformu verir, çünkü böylece onlar sizinle çalışırken neler hissetmekte olduğunuzu bilir­ler. Eski bir "ders varlığının" uygun olmasının ikinci n e d e n i , geçmişte ancak onların bedenlerinizin düşük titreşim hızına dayanabilmiş olmalarıdır. Yeni enerji ve yeni ayarlamalar ve sizin çalışmalarınız tarafından verilen "izin" olmadan Kryon ya da benzeri bir varlığın gelip sizinle konuşması m ü m k ü n olamazdı. Bu basitçe şu anlama gelir ki, onların geri dönüp bir insan kanalıyla konuşabilmeleri için en azından bir kez

30

Bölüm3

burada derste bulunmaları gerekirdi. Şimdi, yeni enerjide siz her iki tür varlıkla da m u h a t a p olma avantajını elde ettiniz. Yeni enerji her iki tür için de bilgi akışını açar.

Ben ve benim gibi varlıklar ilk kez şimdi sizinle birlikte

olma, siz dersteyken size bilgi aktarma özgürlüğüne sahibiz.

Bu yeni bir şeydir, ve siz bunu uygun bir biçimde kazandınız.

Şimdi size daha önce Evrenin hiçbir yerinde derste bulun­

mamış, sadece hizmette olan varlıklar da bilgi verebilirler.

Amacımız, size diğerlerinin eski enerjide vermelerine izin ve­

rilmemiş yeni bir bilgi getirmek ve yeni bir anlayış genişliği

sunmaktır . Dediğim gibi, diğer varlıkların da şimdi bunu

yapmalarına izin veriliyor, ama eğer içlerinden bazıları med­

yum kanalıyla bilgi verme işini -uygun biçimde- bitirip yeni­

den enkarne olurlarsa hiç şaşırmayın. Bu onların hizmetinin

bir ipucudur; yani, Evrenin her yanında dersler yaşayıp, son­

ra dersteyken enkarne oldukları t ipte medyum bedenlerine

dönerek bilgi vermek.

Kryon daima vardı, ve benim tek amacım derste bulu­

nanlara bir manyetik üstat -ya da hizmetteki bir teknisyen-

olarak hizmet etmektir. Ben Evrenin t ü m işleyiş biçiminin

bilgisine ve -sizin de burada değilken sahip olduğunuz gibi-

sizin ders yapınızın tüm bilgisine sahibim. Sizin yapınız di-

ğerlerininkinden çok farklı değildir. Bir gün bir U F O ' d a n sizi

selamlamak üzere çıkan bir varlığın size çok benzediğini gö­

rürseniz şaşırmayın! Birçok çeşitleme (varyasyon) vardır el­

bet te , ama sizin hayal gücünüzle yarattığınız fantastik öykü­

lerdeki çeşitlilik derecesinde değil.

Benim gibi sadece hizmette olan birçok varlık vardır, ve

nasıl uzmanlık alanlarımızdan dolayı size verdiğimiz bilgiler

farklıysa, size hizmetlerimiz de farklıdır. Benim uzmanlık

a lanım, size içinde bulunduğunuz dualiteyi, Yerküre'nin çev­

resindeki manyetik enerji-ağının önemini , bedeninizin be­

nim çalışmama gösterdiği tepkileri, damgalarınızın işlevleri-

3 1

'Bir İnsan G i B i 'Düşünmeyin

ni ve aşılarınızı açıklamaktır. Ben, ayrıca, sizin geçmiş ya­şamlarınız, ve işlerin genel işleyiş biçimi hakkında uygun olan şeyleri de açıklayabilirim. Ancak, benim bu zamandaki ana hedefim -hâlâ içsel bilincinizi istila eden hayalet korku­lardan kurtulabilmenize yardımcı olmak için- sevgi enerjisi sayesinde sahip olduğunuz yeni gücün farkına varmanızı sağlamaktır.

Hepimizin size verecek çok farklı bilgileri vardır. Bun­lar, örneğin: Üstat Öğretmenler, (benim gibi) Üstat Teknis­yenler, Rehberler ve Üstat Rehberler, derste bulunup da sonra medyum kanalıyla bilgi vermek üzere dönen öğret­menler, (direkt olarak tek kaynak ile çalışan) Melekler, ve büyük bir içsel-çalışanlar ordusudur. Çevrenizde öyle çok fa­aliyet ve destek vardır ki bunların farkına varsanız çok şaşı­rırdınız! Gezegeninizin sizin dersinize olanak verecek şekil­de işlemesi için bir hayli çalışma yapılmaktadır. Derste bulu­nan her bir insan için çalışan çok sayıda varlık vardır.

Ne kadar özel olduğunuzu biraz olsun hissettiniz mi? P a r t n e r i m bu son cümleyi aktarırken bile onun içinde ani ve şiddetli bir rahatsızlık hissettim. O n u n şu anda gezegeniniz­de ölen insanlarla ilgili sorularını daha sonra yanıtlayaca­ğım. Bu ölenler, şu anda Evrenin sizin arenanızda ne kadar çok şey yaptığının bir kanıtıdır.

Hepiniz yürekten seviliyorsunuz. Biz tüm uygunluğu ve doğruluğu içinde sizin için, sadece sizin için buradayız. Siz şimdi bunu tam olarak anlama, ve çok daha büyük bir güç, aydınlanma ve bilgelikle ilerleme yeteneğine sahipsiniz. Bu zamanda yaşayıp derste bulunmayı siz s e ç t i n i z . Şimdi burada olmanız bir rastlantı değildir. B u n u idrak e d i n ve bulunmak üzere yaratıldığınız yere yükselin. Bunu kutla­nacak bir enkarnasyon yapın!

Kryon

32

Dördüncü Bölüm

Dünyaya Bilgi Aktaran Varlıklar H a k k ı n d a Sorular

33

4

DÜNYAYA B İ L G İ AKTARAN VARLIKLAR HAKKINDA SORULAR

Yazan'dan:

Aşağıda, şu anda dünyaya bilgi aktaran ya da geçmişte

kehanetlerde bulunmuş belli varlıklar hakkında sorular yer

almaktadır. Siz bu varlıklardan ve insanlardan habersiz bile

olsanız, lütfen okumaya devam edin, çünkü Kryon'un yanıt­

ları değerli genel bilgiler de içerecektir.

Soru: Ramtha adlı varlık hakkında bana neler söyleye­

ceğini merak ediyorum. Bu varlık benzeri varlıklar arasında

yüksek bir profile sahip, ve yıllardır büyük bir sevgi ve rağ­

bet görüyor. Bu, senin deyiminle, uygun bir varlık mıdır?

Yanıt: Öncelikle şunu bilmelisin ki şu anda Dünya üze­rinde sizlere böyle yaygın bir biçimde bilgi verenler içinde hiçbir uygunsuz varlık yoktur. Eğer bir uygunsuzluk varsa, bu medyumluk taslayan ya da negatifliği kendilerine hizmet etmesi için davet eden, karanlık tarafı taklit eden insanların içinde bulunmaktadır. Ramtha ise mutlak biçimde uygun ve son derece iyi ve doğru bilgi veren bir varlıktır.

Benim üç-heceli bir varlık, RAM-MA-THA olarak tan ı­

dığım R a m t h a , hizmetteki en yüksek varlıklar arasında yer

almaktadır. O neredeyse bir firarinin niteliklerine sahiptir;

ama bu nitelik inkarcılığı ya da ayrılıkçılığı değil, sadece öz­

gürlüğü içerir. Ramtha. Evrenin her yanında yapılandırıl­

mamış bir arenada hizmet etme özgürlüğüne sahiptir, oysa

ben tamamen yapılandırılmış durumdayım, ve sizin dersleri­

nize karşılık veririm. Tüm bunlar olması gerektiği gibidir.

34

Bölüm 4

Ramtha daha önce sözünü ettiğim türde hizmettendir . O, bir

(ya da birkaç) dersten geçip, sonra gezegeninizdeyken yaşa­

dığı deneyime dayalı olarak sizin ihtiyaç duyduğunuzu his­

settiği şeyi size vermek üzere geri dönen bir varlıktır. O ger­

çekten bir üstatt ır , ve bir üstadın özgürlüğüne sahiptir. O­

nun mesajları, benimki gibi genel bir mesajla karşılaştırıldı­

ğında, onlara ihtiyacı olanlara özgü, belirli mesajlardır. O,

hepimiz gibi, sevgiyle öğretir.

Ramtha medyum kanalıyla tekil olarak mesaj veren bir varlıktır, ve sadece tek bir medyum kanalıyla çalışmaktadır. Bu eski bir enerji kavramıdır, ve o bu şekilde olmak zorun­daydı... ama kısa bir süre sonra bu değişebilir. O istediği za­man ayrılmakta serbesttir, ve bunu yaptığında, tekrar bura­ya ya da Evrenin bir başka yerine ders için (enkarne olarak) dönmeye karar verebilir. Hayal edebileceğiniz gibi, bu tür bir hizmet çok özeldir, çünkü bu büyük bir çeşitlilik içerir ve epey bilgi gerektirir.

Soru: R a m t h a ' n ı n tek bir medyum kanalıyla konuştu­ğunu söyledin, ama bununla birlikte, Ramtha diğer insanla­ra da onun enerjisine nasıl kanallık edeceklerini öğretiyor. Ayrıca, Birinci Ki tapta, sen Kryon medyumlarının dokuz ki­şiyle sınırlı olduğunu söyledin, ama sonra herkesin seni yar­dıma çağırabileceğim bildirdin. Bu nasıl işliyor?

Yanıt: Bunun işleyiş biçimini gerçekten açıklayabil­

mem mümkün değil, ama sana niyetten söz edebilirim, ve

böylece sen de sonuçları anlayabilirsin. Bu işlem birçok kat­

mana sahiptir. En üstteki R a m t h a ' n ı n tek medyumudur, ya

da benim d u r u m u m d a , Dünya'da Kryon'a medyumluk yapan

dokuz kişidir. Diğer katmanlar da benzer enerjidendir, ama

y a z m a ve eğitim için "talebin kuvveti olmaksızın. En ü s t kat­

manı , gerçeğin ve enerjinin ilk (orijinal) verilişi, ve sonraki

katmanları da onun paylaşılışı olarak düşünün. Hepiniz, uy­

gun yetenek ve onu paylaşma izni verilmiş her varlığın ener-

3 5

'Bir İnsan Gibi 'Düşünmeyin

jisini çağırabilirsiniz. Ancak, çok azınız ilk (orijinal) bilginin

yetki ve bütünlükle yayınını yapabilir.

Yeni enerjide mutlak hizmetten birçok varlık bu ilk kat­

man olarak birkaç medyuma sahip olabilir. Bu sayı, bunu

yapma konusunda kontratı olanlarla sınırlıdır. Daha önceki

yazılarda belirtildiği gibi, bu zamanda Kryon'un mesajları

Dünya üzerinde dokuz kişi tarafından aktarılmaktadır (bu

medyumların bulundukları bölgeler Birinci Kitapta belirtil­

miştir). Solara için de aynı şey söz konusudur. Bu değerli

varlık da, belki batıda hiç duyulmayacak şekilde, dünyanın

değişik bölgelerinde mesajlar ve öğretiler vermektedir. Ayrı­

ca, aynı varlığa medyumluk yapan kişilerin birbirleriyle hiç

karşılaşmamaları da mümkündür.

Ayrıca şunu da bil, sevgili par tner im: eğer sen Kryon' dan gelen bu fırsat penceresini reddetmiş olsaydın, ben sıra­daki diğer insana geçecektim. Bu mesajlar dersteki herhangi bir insanın ego'su tarafından durdurulamayacak kadar ö­nemlidirler. Pencereleri görüp onlardan geçen hepinizi bun­dan dolayı kutlarım.

Soru: Ramtha'ya medyumluk yapan kadın bazıları ta­rafından yaşam-tarzından ve medyumluk süreci esnasında servet edinmekten dolayı eleştirildi. Bu konuda ne söyleye­bilirsin?

Yanıt: O, Evren tarafından böyle değerlendirilmemek­t e . O, hayatını bu arayışa, bu serüvene vermiş olduğu için kut lanmakta. Diğer insanlar onun konumuna tepki göster­mişlerdir, ve inanmayanlar da, hemen sahtekârlıktan kuş­kulanacaklarından, daima hoşgörüsüz olacaklardır. Sana şu­nu sormama izin ver: Size burada dersteyken rehberlerinizle iyi iletişim kurarak bolluğa kavuşmanızın yöntemini daha önce vermiştim. Sana huzura kavuşup böyle şeyler hakkında endişeden kurtulabilmenin senin ödülün olduğunu söylemiş­t im. Peki, sen bu ödülü alırken, bu alanda çalışan diğerlerin-

36

'Bölüm 4

den bu armağanı esirger miydin? Ayrıca, sizden yaşam-tarzı-

nızdan vazgeçip benim adıma öğretmenizi, böylece bu enkar-

nasyondaki geriye kalan yıllarınızı yitirmenizi isteseydim

benden dünyevi bir ödeme olarak ne talep ederdiniz? Bu ka­

dın medyum tüm bu şeyleri yapmıştır, ve bunun karşılığında

da onun rahatça geçinmesi, bolluk içinde yaşaması sağlan­

mıştır. Bu insana sözünü ettiğim sevgi hoşgörüsüyle yaklaş.

O yürekten sevilmektedir, ve kutlanmalıdır. Sen de onu be­

nim görebildiğim gibi görebilir misin?

Dünya üzerindeki hemen hemen tüm büyük dinler, hat­ta açlara ve yoksullara hizmet edenler bile, büyük maddi ser­vetler edinmişlerdir. Siz bunu kabul edegeldiniz, öyleyse bu neden diğer hizmette olanlar için farklı olsun? Burada "sev­gi" mekaniği aynıdır, çünkü Evren harfidir, düz ve sadedir ve o bir ya da birçok insandan gelen samimi iletişimi görür ve bunu önyargısız bir biçimde onurlandırır. Siz duanın so­nuçlarını gezegenin her yanında görebilirsiniz, ve insanların bu işi yapan dine ya da mezhebe verdikleri isimler anlamsız­dır. Anahtar sevgidir. Sevgiyle yapılan iş ve iletişim sonuç elde edecektir; ve bu konuda yanılmayın: siz burada ders­teyken rahatlık ve bolluk içinde olmayı hak ediyorsu­nuz. Ramtha da bunu öğretiyor. Siz bu temayı tüm yeni enerji öğretmenlerinde bulacaksınız, çünkü bu temel bir ger­çektir.

Soru: Bu zamanda gezegen üzerinde o kadar çok insan

yoksulken, hatta açlıktan ölüyorken bu nasıl böyle olabilir?

Bu insana biraz inanılmaz geliyor.

Yanıt: Hepiniz burada karma'nızı ve onunla ilişkili

dersleri halletmek üzere bulunuyorsunuz. Bu, dünyanın tüm

bölgeleri için geçerlidir. Ben sizin rahatlığı ve bolluğu "hak

ettiğinizi" söyledim. Dualiteyi yadsıyan, dengesizliği sürdü­

ren, olumsuzluğu benimseyen ve karma'yı tekrarlayıp duran

insanlar bu süreci tersine çevirene dek rahatlığa ve huzura

37

'Bir İnsan GiBi 'Düşünmeyin

kavuşamayacaklardır. Bir ödülü hak edenler, o platforma çı­kıp o ödülü alana dek onu elde edemeyeceklerdir.

Sevgili varlıklar, size getirdiğimiz bu mesajın önemli ol­

duğunu şimdi idrak ediyor musunuz? Dualitenizi idrak edin.

Gücünüzü idrak edin. Dersinizi idrak edin, ve hoşgörüye ve

rehberlerinizle sevgi iletişimine doğru adımlar at ın. Bu, bu

kadar basittir. Her biriniz çok farklı bir duruma sahipsiniz,

ama dualite insanlar arasında kesinlikle evrenseldir. Bu me­

saj herkes içindir, üçüncü dünyada açlıktan ölenler için de.

Onun ilk önce Batıda görülmesi, siz daha fazla konfora sahip

olanların bir araya gelip diğerleri için dua edip meditasyon

yapmanız içindir. Bunun mekaniğini size ilk yazılarda ver­

miştim. Şimdi onu başkalarına yardım etmek için kullanın.

Soru: Merak ettiğim biri daha var. Bana Solara hak­kında bir şeyler söyleyebilir misin? Bana okumamam için ta­limat verdiğinden medyum kanalıyla alman bilgileri okumu­yorum, ama bu isimle aramda güçlü bir bağlantı hissediyo­rum.

Yanıt: Böyle bir bağlantı "hissetmen" hiç şaşırtıcı değil. Solara da yeni enerjidendir. Yine bir kadın medyum vasıta­sıyla konuşan bu varlık mutlak hizmetten olan (hiçbir za­man derste olmamış) bir varlıktır. Onun asıl ismi "Solara" dan çok farklıdır, ama bu sizin diliniz için uygun bir isimdir, ve bu isim onu ifade eden bazı ton niteliklerine sahiptir. Da­ha önceki yazılarda tarif edildiği gibi, Kryon size nasıl bir bakır rengi gibi görünecekse, Solara da altın rengi görüne­cektir.

Kendi kişisel aktarımlarına bağlı olarak, medyumlarda

birçok anlamsal (semantik) farklar vardır. Ne de olsa, sen

benim düşünce paketlerimi aktarmak için kendi biyolojik

beynini ve aldığın kültürel eğitimi kullanıyorsun. Sana bunu

söylüyorum, çünkü senin kafanın, ya da bunu okuyanların

kafalarının evrensel varlıkların isim etiketlerinden dolayı

38

'Bölüm 4

karışmasını istemiyorum. Sizin onlara verdiğiniz etiket isim­ler -rehberler, melekler, üstatlar, vs.- önemsizdir. Önemli olan onların titreşimidir. O mutlak bir sevgi titreşimi midir? Sonra, onların amacını değerlendirmek için ayırt etme yete­neğinizi kullanın.

Solara en yüksek düzeydendir. Solara bir üstat öğret­

mendir (ya da bazılarına göre bir melektir). Verdiği "his" be­

nimkiyle aynı olduğundan sen bu varlıkla bir bağlantı hisse­

diyorsun. O, medyum vasıtasıyla konuşurken, medyumu o­

nun sevgisiyle dolup taşar. Aynı şey senin için de söz konu­

su; bizim titreşimlerimiz birbirine çok benzediğinden, sen de

o medyumun hissettiği aynı "sevgi dalgasını" hissediyorsun.

Benim hizmetim Solara'nınkinden farklı ve daha belirli­dir, ama her ikimiz de ortak niteliklere sahibiz: her ikimiz de sadece hizmet varlıklarıyız. Yani, hiçbirimiz Dünya'da insan olarak enkarne olmadık. Her ikimiz de yeni enerjide sevgiyle belirli bir eğitim ve öğreti vermek üzere buradayız. Daha ön­ce her ikimiz de burada olamazdık. Solara, tümüyle uygun bir biçimde, işlerin işleyiş biçimi hakkında size genel bir gö­rüş sunmak üzere benden önce buraya geldi. Bir üstat öğret­men olarak, Solara'nın sizi yıldız bilgisiyle eğitmesine izin verilmiştir. Nasıl sizin bireysel yaşamlarınız hakkında be­nim belirli bilgim sevgiyle verilmişse, bu bilgi de sevgiyle ve­rilmiştir. Aradaki benzerliklere yakından bakın. Her ikimiz de titreşimsel değişimlerden söz ediyoruz. Her ikimiz de enerji değişimi penceresinden, ve sizin yeni güçlerinizden söz ediyoruz, ve her ikimiz de insan düşünüşü ve aydınlanması için yeni bir boyuttan söz ediyoruz. Bu öğretmen de benim çalışmamı önceden haber vermiştir. Bu sözleri arayıp bulabi­lirsiniz.

Solara da medyuma, senin sahip olduğun aynı "örtü"yü

verir, ki sen bundan hiç kimseye söz etmedin. Senin için

Kryon haline gelip eski yaşamını geride bırakmak kolay olur-

3 9

'Bir İnsan GiBi 'Düşünmeyin

du. Bu senin benimle hissettiğin birliktir, ve zaten, senin

işini yapabilmen için bizim birlikte var olmamız gerekmekte­

dir.

Soru: Adamis dediği bir varlığa medyumluk yapan D r .

Frank Alper üç yıl önce özel bir celsede benim için bir psişik

okuma yapmıştı. Senden ismen söz eden ilk varlık odur. Bu­

nun sonucunda onun benim için yaptığı psişik okumaya say­

gı duydum. Bana Adamis'ten söz eder misin?

Yanıt: Adamis gerçekten bir öncüdür. Bu varlık nasıl bir mücadele yaşamıştır... Dünya'da enkarne olmak, ve bura­da yaşarken dualiteyi tam anlamıyla tanımak, böylece daha dersteyken kendi varlığına medyumluk yapabilmek... ve tüm bunları eski enerjide yapmak! Bu sevgili varlık sürekli ola­rak en yüksek düzeyde kut lanmaktadır . Adamis, bu enkar-nasyonu, gelecek şeylerin habercisi-müjdecisi rolünde geçir­mek üzere kontrat yapmış çok yaşlı bir Dünyalı r u h t u r . O­nun geçmiş yaşam tar ih i , uygarlığı yükseltmek açısından çok zengin olduğundan, bunu yapması uygundu. Hepimizin arzusu, her birinizin bilgiyi bu tarzda alabileceğiniz dereceye kadar dualiteyi tanımanızdır. Eğer herhangi biriniz derstey­ken ruhunuzla "bir" olabilirseniz, hemen derhal buradan ay­rılabilirsiniz, çünkü dersiniz artık size ya da gezegene hiz­met etmez. Ancak, bu varlık ruhuyla öyle kusursuz bir reh­ber iletişimi kurmuştur ki, bunun sonucunda ortaya -yıllar boyunca sen dahil birçok insana yararlı olan- iyi ve berrak aktarımlar çıkmıştır.

Buna ek olarak, Adamis'in son kez burada bulunduğu­

nu söyleyebilirim. O da, benim gibi, teknik niteliklere sahip­

tir, ve sonuna dek Dünya'ya hizmet etmeyi sürdürecektir. O

beni tanır , ben de onu. Burada hem büyük bir sevgi, hem de

-bir gün anlayacağın- kozmik bir mizah vardır.

Soru: Son olarak da şunu soracağım: kadim Nostrada-

mus'un kehanetleri konusunda ne düşünüyorsun?

40

'Bölüm 4

Yanıt: Nostradamus'a kadim bir varlık denemez, ama

sizin terminolojinizde o, dört yüzyıllık süre içinde kehanetle­

ri doğru çıkar görünen tarihi bir kâhindi. Bu önemlidir. Şim­

di onun çalışmasını bir kenara bırakın. Yeni enerji onun gö­

rüsünü geçersiz kılmıştır. O doğruydu, ama sizin gezegenin

titreşimini yeni enerji statüsüne yükseltme çalışmanız gele­

ceğinizi değiştirdi. Geçmiş yazılarda tarif ettiğim gibi, Nost-

radamus'un kıyılarınızın 2001 yılından sonraki haliyle ilgili

haritaları ve kehanetleri ile Hopi Kızılderilileri'nin haritaları

farklıdır. Her iki tarafın kehanetlerinin en yüksek düzeyde

aktarılmalarına rağmen, Hopi kehanetleri daha berraktır -

çok daha önce bildirilmiş olmalarına rağmen! Tüm bunlar

daha önce söylediğim şeyi temsil eder: gelecek sizin çalışma­

nıza tabi olan hareketli bir hedeftir... ve doğrusal zaman çiz­

giniz gerçek evrensel realiteye göre bir hayalettir.

Yine, işte ben bu yüzden buradayım. Sizin yeni titreşi­

miniz gezegenin enerjisini yükseltme çalışmanız karşılığın­

da kazandığınız bir ödüldür. Gezegeninize belli bir zamanda

tam olarak neler olacağını söyleyen kimseye inanmayın. Bu

tümüyle bir geçiş halindedir, ve bütünüyle sizin değişiminize

bağlıdır.

Kryon

*

4 1

Siz hepiniz basit biyolojik varlıklar kılığında bu geze­

gende yaşayan yüce varlıklarsınız... ve bu kılık değiştirme

herkesi aldatıyor. Bu, dualitenin dayandığı temeldir . Sen

jgerçekten iki kişisin. "Gerçek sen," gücüne ve bilgisine her

birinizin sahip olduğu yüksek varlıktır, "hayalet" ise derste-

jki insanlık kabuğudur. Buradaki ironi şu ki siz hayaleti

gerçek, gerçek sizi de hayalet olarak algılarsınız. Birçoğunuz

da gerçek varlığı hiç algılamaz! Ders te yapacağınız en büyük

keşifler bu dualiteyle ilgili olacaktır.

42

Beşinci Bölüm

Geçmiş Yaşamlar

Gelecek Yaşamlar

5

GEÇMİŞ YAŞAMLAR- GELECEK YAŞAMLAR

Gerçek şu ki hepiniz Dünya'da birçok kez bulunmuşsu-nuzdur. Önceki yazılarda, sizin birçok ifadenizin (enkarnas-yonunuzun) -enkarnasyonlannızın hedeflerine ulaşmaları amacıyla karma'yı ve eylem "kapılarını" kullanarak- bir sis­tem olarak birlikte çalıştığını açıklamıştım (Bitiş Zamanı, Birinci Bölüm). Bu yazılarda, bunun için size ne kadar saygı duyulduğunu sürekli tekrarlamıştım. Bunu tekrar tekrar söyleyeceğim, ve ayrılma zamanım gelinceye kadar da bunu yapmayı sürdüreceğim. Ne kadar sevildiğinizi, ve biz hizmet-tekiler tarafından nasıl kutlandığınızı ne kadar vurgulasam azdır. Bunun nedeni basittir: siz ışık savaşçıları olmayı seçtiniz. Siz fark yaratan, ve sonuçta değişimi yaratanlarsı­nız. Geriye kalan bizler sizi destekliyoruz... ama işi siz yap­malısınız. Sizin tüm Dünya yapınız, kaydedilmiş tüm Dünya tar ih i , ve bir insan olarak gördüğünüz her şey bunun çevre­sinde döner. Bu, Evren için kritik bir çalışmadır. Bunun Ev­ren için neden o kadar önemli olduğu bir süre daha gizli ka­lacaktır, ve bu neden şu anda sizin için önemli değildir. Ama şunu bilmelisiniz ki, çalışmanızın amacı, bizim için, sizin ge­zegeninizin aydınlanmasını sağlamanızdan çok daha büyük­tür . Lütfen bu konuda bana inanın !

Genel evrensel "plân" sizi -daha önce tarif edilen- duali-te ile, ve kişisel değişim yaratmanızı sağlayacak gereçlerle Dünya üzerinde derse sokmaktı. Size karmaşık nitelikler ve mücadeleler sunuldu, ve bu mücadelelere, meydan okumala­ra gösterdiğiniz tepki sizin çalışmanızdır. Tepkiniz olumlu olduğunda, ve siz kendinizi aydınlatmayı seçtiğinizde ve on­ları hallettiğinizde, o zaman kişisel ve toplu olarak gezegenin

44

Bölüm 5

titreşimini yükseltirsiniz... ki hedef de budur. Eğer bunu yapmazsanız, o zaman daha ağır bir karma ile aynı dersi tekrarlarsınız.

Siz derse girmek üzere enkarne olmayı beklerken, hepi­miz tarafından saygı gösterilen ve hizmet edilen, Evrendeki sizin niteliklerinize sahip her varlığa eşit, tam varlıklarsı-nızdır. Her nereye giderseniz gidin, hemen yaptığınız çalış­madan ötürü tanınır ve onurlandırılırsınız, çünkü siz dersin renklerini ya da nişanlarını sergilersiniz. Siz plânları bir araya getirir, ve bu ders plânını gerçekleştirmek için uygun z a m a n l a r d a e n k a r n e o l u r s u n u z . Yani, kendi dersinizin mimarı sizsinizdir, bundan dolayı da kendi içinizde derslerin yanıtlarını daima taşırsınız... b u n l a r , d u a l i t e içinde saklı, kendinizi-idrak etmeyi ve ruhunuzla iletişim kurmayı seçtiğiniz hemen her zaman açığa çıkmaya hazır yanıtlardır.

Daha önce belirttiğim gibi, Dünya'nın manyetik denge­sini sizin çalışmanıza uyacak şekilde yaratmak benim isim­dir. Manyetizma (mıknatısiyet), insan bilincinin ve biyolojisi­nin, tüm varoluşu boyunca içinde oturageldiği "koltuk"tur. O sizin dengeniz için kritik bir öneme sahiptir, ve o aydınlan­mayı sağlar. Ben siz buraya gelmeden önce manyetikleri oluşturmak üzere buradaydım, ve o zamandan beri de bu manyetik alanı ayarlamak için iki kere daha geldim. Bildi­ğiniz gibi, ben gezegen için burada dördüncü ve son kez bulu­nuyorum.

Tekrar tekrar burada bulunmuş olmanız size hâlâ garip

görünebilir. Bu olgu sizin doğuştan aldığınız damga tarafın­

dan çok iyi bir biçimde örtbas edilmiştir, işte bu yüzden bu

spiritüel çevrelerde bugüne kadar tartışmalı bir konu olarak

kalmıştır. Ancak, bu olması gerektiği gibidir, çünkü bunun

başka türlü olması dualite amacına hizmet etmezdi. Her bi­

riniz tüm enkarnasyonlarınızın bütün bilgisine sahipsiniz,

4 5

'Bir İnsan GiBi 'Düşünmeyin

çünkü ruh varlığınız onların hepsini bilir. Ruh varlığınız ay­

rıca (siz Dünya'da yaşarken) ders plânını, geçmiş tar ihi , ve

mezun olmanız için gerekli yanıtları da içinde taşır! Eğer bu

böyleyse (diye sorabilirsiniz), o halde neden kendinize bunun

hakkında soru sormuyorsunuz? Gerçekten! Tüm arayış bu­

dur. Sorabileceğinizi idrak ettiğiniz noktaya erişecek kadar

aydınlanmak işin yüzde doksanını oluşturur. Bilgiyi talep et­

mek ise sadece geriye kalan yüzde on'u oluşturur. Hepiniz

geçmiş yaşamların bilgisine erişebilir ve bu bilgiyi karma'yı

temizlemekte kullanabilirsiniz. Bu yöntem mevcut durumu­

nuzda size yardımcı olacak huzurlu bir yol olarak sunulmuş­

tu.

Karmik nitelikleri temizlemenin birkaç yolu vardır. On­

ları temizlediğinizde, size ilk başta karma'nızı tayin eden

damganızı nötrleştirecek bir aşı verilir. (1) Karma'yı temizle­

menin yollarından biri en eski ve acı verici yoldur: bu o kar-

ma'yı "bizzat yaşamak"tır. Bu, çoğunlukla, özveri dolu bir ya­

şamı (yaşamın bir anlamda feda edilmesini) ve bazen de ya­

şamını yitirmeyi, yani ölümü gerektirir. (2) Bir başka yol da

onun var olduğunu idrak etmektir. Bu da ancak aydınlanma

yoluyla gelebilir. Siz bir denge halinde bulunuyorken, birçok

kez karmik ders -sezgileriniz, rüyalarınız yoluyla, hat ta bir­

denbire bir şeyleri "temizleyen" sıkıntı ve üzüntü durumla­

rıyla- size ifşa edilir. Bir kez karmik niteliği fark edip tanıdı­

ğınızda, o hemen hemen iptal olur. O zaman siz onunla me­

tanetle yüzleşmeli ve onu iptal edebilmek için onu tam ola­

rak tanımlamalısınız (teşhis etmelisiniz). Bunu uzun otların

arasında bazı ağrı ve sızılarınız için şifalı bitkiler aramak

olarak düşünün, Bir kez o şifalı bitkilerden birini bulduğu­

nuzda onu kullanır ve bir kısım ağrıyı dindirirsiniz. Sonra

otların arasında bir sonraki şifalı bitkiyi aramaya başlar, ve

tüm acılarınızdan kurtuluncaya kadar bu arayışı sürdürür­

sünüz.

4 6

'Bölüm 5

(3) Karmik bir niteliği temizlemenin üçüncü yolu (yu­

karıdaki) son yol ile bağlantılıdır ama buna bir başka denge­

li insanın yardımı da eklenmiştir. Daha önce belirttiğim gibi,

eğer siz dengeli değilseniz kendinize kolayca yardım edemez­

siniz, ve bazen sizin kendinize şifa vermeyi sürdürebilmeniz

için başkalarının sizi dengeye kavuşturmaları gerekir. İşte

bu yüzden bu kişilerin sizinle çalışmayı sürdürmeleri uygun­

dur. Yeni enerjide dahi bu sistemlerle-çalışanlar birçok insa­

nın tamamen dengeli hale gelip yoluna devam etmesinde ka­

talizör olabilirler. Ancak, bu sistemlerle-çalışanların benim

çalışmamın meydana getirdiği değişiklikleri idrak etmeleri

gerekir (Bitiş Zamanı, İkinci Bölüm). Manyetiklerdeki ve ay­

dınlanma fırsatındaki değişikliklerle, bireylerin birçok belir­

tisi (arazı) değişecek, ve işlemlerin çoğu hızlandırılabilecek-

tir. Bunu önemsemeyen çalışanlar ise yavaş yavaş çalışma­

larının etkisiz hale geldiğini göreceklerdir.

(4) Tam bir karmik temizlik yapabilmenin son yolu nötr aşı vasıtasıyla elde edilen temizliktir; bu ilk yazılarda yer alan temel bilgiydi. Bu sizin yeni gücünüzdür; o gerçekten güçlü, ve gezegeninizde olumsuzun olumluya dönüşmesine yardımcı olacak bir gereçtir.

Şimdi... hiçbirinizin deneyimlemediği bir şey var, ve bu

beni eğlendiriyor: size hepimizin bir b ü t ü n ü n parçaları ol­

duğumuzdan, ve bütünün sayısının asla değişmediğinden

söz etmiştim. Hiçbir yeni varlık yoktur. Evrenin dinamikleri

(hareket ettirici kuvvetleri ve yasaları) daima mevcut olmuş

sayılarla var olur. Bu sizden saklı bir bilgidir ve siz damga­

nızdan dolayı bir şeyin "daima var olmuş olmasını" anlamak­

ta zorlanıyorsunuz. Ama, bu böyledir. Sizin bir parçasını

oluşturduğunuz mücadele çok eskidir, ve sadece oyuncula­rın çehrelerini değiştirmeyi sürdürmeleri ö l ç ü s ü n d e d i ­

namiktir (değişme ve hareket halinde olur) . Sizin dualiteniz

işte böyledir.

47

(Bir İnsan GiBi 'Düşünmeyin

Söylemeye çalıştığım şey şu ki, siz bilgeliklerinden dola­

yı kadim insanlara tapınmayı ve onları onurlandırmayı sür­

dürürken, ve kayıp bilgiyi ve gizli sırları açığa çıkarmaya ça­

lışırken, aslında kendi kendinizi araştırıyorsunuz. Siz o ka­dim insanlarsınız! Sırları kullanmış ve sonra saklamış

olanlar sizlersiniz. Siz kendiniz için mesajlar ve yazılar bı­

raktınız. Kuşkusuz, size ait bir mezarın başında durduğu­

nuzda, ya da aslında sizin yazmış olduğunuz bazı kadim ya­

zıları okurken içinizde birden bazı hisler uyanabilir. Ben bu

manzara karşısında sevgiyle gülüyorum, damgalarınız o ka­

dar iyi çalışıyor ki kendi Dünya tarihinizde kendinizi tanımı­

yorsunuz.

Son olarak da ölümden söz edeceğim. Her bir insanın bi­

yolojik olarak benzersiz olduğu doğrudur. Yani, siz bedeni­

nizden ayrıldıktan sonra bir daha asla tam aynı ifadeye, aynı

tipe sahip olamazsınız. Sevdiğiniz bir insanın ardından ağla­

yıp yas tutmanızın asıl nedeni de budur. Dualite konusunda

hiçbir kavramı olmayan, ve dersteki varlıkların işleyiş biçi­

mini anlamayanlar, sevdikleri öldüğünde büyük ağırlıklar

yüklenirler. Onlar için geriye hiçbir amaç, hiçbir umut ve iç

huzuru kalmamıştır. Dengeye kavuşup aydınlanmış olanla­

rınız, ve ölümde ne olduğunu bütünüyle anlayanlarınız ise

hâlâ uygun biçimde bir cenaze töreni yapmalıdırlar, ama bu

umutsuz, amaçsız, marazi ve boş bir anma yerine, ölen kişi­

nin henüz sona ermiş yaşamını kutlama biçiminde olmalıdır.

Ölümden sonra da "yaşamın" devam ettiğini sezgisel olarak

fark etmek sizin damganızın temel bir parçasıdır. Dünya'nın

hemen hemen tüm dinleri bu inanca yer verirler. Yüzlerce yıl

kendi hallerine bırakılmış, en sonunda modern zamanlarda

ortaya çıkmış ilkel kabileler de, onlara din hakkında kimse

bir şeyler anlatmadığı halde, benzer inançlar taşırlar. Bu ol­

gu hücresel düzeyde var olan sezgiyle fark edilir. Bu perde­

lenmiş gerçek size insan ölümü karşısında huzurunuzu koru-

48

'Bölüm 5

yabilmeniz için verilmiştir. Bu inanca inatla direnenler sez­

gilerini zihinsel analiz yaparak dışlayanlardır -bunlar olum­

suzluğun karşısında çıplak ve savunmasız kalırlar, çünkü

sezginiz sizin karanlığa karşı kalkanınızdır.

Sezginize saygı gösterebildiğinizde, ve ayrıca size olan

sevgimizi hissettiğinizde, o zaman ölen bir insana doğru bi­

çimde "gülegüle" diyebilirsiniz. Ölen bir dostunuzu anmak

üzere bir araya geldiğinizde, toplumsal tören ve protokolü

yeniden yapılandırma cesaretini gösterin. "Yeni çağın" cena­

ze törenleri herkesin dikkatini çekecek çok özel ve farklı t ö ­

renler olmalıdır. (1) Orada hiçbir ceset ya da küller bulun­

mamalıdır. Bu noktada cesedin artık hiçbir önemi yoktur, ve

o hiçbir biçimde kutsal değildir. (2) Kutsanmış bir olayda

normal olarak sahip olacağınız tüm unsurlarla bir kutlama

yapın. (3) Bu törenden önce ve sonra, ölen kişiyi onur lan­

dırmak üzere dengeli varlıkların katıldığı uygun bir medi-

tasyon yapın. Bu zamanı gezegen için dua etmekte kullanın,

çünkü dersten henüz ayrılmış kişinin dersinin tek amacı bu­

dur. Hissettiğiniz duygular yüzünden kaygılanmayın. Bu tü­

müyle uygundur, ve ruhsal zayıflığı göstermez. Tam tersine,

o ruhun sevgisini ve sürece olan saygısını gösterir. (4) Bir

son-bulma duygusunu teşvik etmeyin, ve olumsuzluğun söz­

le ifade edilmesine izin vermeyin. Geçmişin üzerinde durma­

yın. (5) Eğer yapabilirseniz, törende mizah duygusu sergile­

yin.

Bazı ölümler diğerlerinden daha kolay olacaktır, ama

unutmayın ki yaşanılan anda öyle görünmese de bütün

ölümler uygundur. Eğer kendini sana büyük bir dehşet ve­

ren, beklenmedik ve görünüşte anlamsız bir ölümün yaşan­

dığı bir durumda bulursan, sevgili varlık, senin durumla ilgi­

li farkındalığın iki kat artmalıdır, çünkü orada derste bulu­

nan senin için güçlü bir mesaj vardır. Bu seninle en yüksek

düzeyde meşgul olunduğunun bir işaretidir. Böyle durumlar-

4 9

'Bir İnsan G i B i (Düşünmeyin

da birçokları pencereyi bu ışıkta "görmeyip" içinden hızla geçmeleri gereken bir zamanda "o pencereyi kapatırlar". Kuşkusuz, acı ve ıstırap içindeyken ağlamaktan başka bir şey yapmak zordur. Ama yine de, Evren sana bu zamanda ruhen ayağa kalkma cesaret ve kuvvetini bahsetmiştir, ve böyle zamanlarda olandan daha büyük bir ayağa kalkış ve yükseliş yoktur. Şunu bil: böyle bir şey senin ya da çevren­deki insanların başına gelirse, o zaman ö n ü n d e bir amaç ve neden var demektir. Hiçbir ölüm uygunsuz değildir. Hepiniz ölçüsüz bir biçimde seviliyorsunuz, ve bir nedenden ötürü bir grup olarak bir aradasınız. İşleri senin için biraz daha garip-leştirmek için şunu söyleyebilirim ki, sen burada enkarne olmadan ö n c e bunların planlanmasına da yardım e t ­tin. Bu yüzden, duruma mutlak bir sevgiyle bak, ve olay kar­şısında huzurunu koru. Ölenin ardından duyduğun rahatsız­lık ve yalnızlık duygusu uygundur ve zamanla azalacaktır; ama o varlık yaşamaya devam eder, ve h a t t a sana ölümün­den sonraki haftalarda ve aylarda bunun işaretlerini verebi­l i r . Bu dünyadan ayrılmış birine karşı h i s s e t t i ğ i n sevgi ölümden sonra da o varlık tarafından paylaşıl ır ve o da sana karşılık verir. G e ç m i ş e özlem d u y m a d ı ğ ı n s ü r e c e , bu dünyadan ayrılmış bir insanın sana gönderdiği sevgiyle yıkanmakta yanlış bir şey yoktur. Bu çok huzur verici ve ra­hatlatıcı bir şey olabilir.

Bu u m u t t u r . Bu sevginin realitesidir, çünkü bütün asla değişmez, ve siz birbirinize duyduğumuz sevgi ve saygıyla yolunuza devam eder, tek bir amaçla peşpeşe derslerden ge­çersiniz... bir araya gelip bir sonraki enkarnasyonu plânla­mak, ve son enkarnasyonu kutlamak amacıyla.

Kryon

50

Altıncı Bölüm

Geçmiş Yaşamlar H a k k ı n d a Sorular

51

6

GEÇMİŞ YAŞAMLAR HAKKINDA SORULAR

Soru: G r u p karma'sından söz etmiş ve bu konuda daha

çok şey söyleyeceğini belirtmiştin. Bu nasıl işliyor?

Yanıt: Bu en karmik derslerin özünde bulunur. Bu ay­

rıca en karmaşık evrensel mekaniklerden biridir. O sizin ta­

rafınızdan tamamen anlaşılır ve yürütülür, ama ne yazık ki -

onun karmaşıklığıdan ve sizin onu bütünüyle kavrayamama­

nızdan dolayı- dersteyken onu size açıklamak zordur.

Belki bazılarınız çevrenizdeki birçok kişinin geçmiş ya­

şamlarda sizinle birlikte olduğu... bu hayatta anneniz olan

kişinin daha önce sizin oğlunuz, ondan önce de kızkardeşiniz

olduğu konusunda sezgisel hislere sahipsinizdir. Bu mantık­

sız ya da zavallı bir düşünüş değildir. Bu bir olgudur. Karma

'yı, onu ilk başta oluşturanlarla birlikte halletmeniz gerek­

tiğini göz önüne aldığınızda, o zaman onu oluşturmak üzere

birlikte çalıştığınızı ve onu temizlemek için de birlikte çalış­

manız gerektiğini anlayabilirsiniz. Bu grup varlığı çabasını,

dolayısıyla grup karma'sım gerektirir. Geçmiş yaşamlarda,

belki sizi döven bir babanız vardı ya da birileri sizi aldatmış­

tı veya siz belli insanların ıstırap çekmelerine ya da ölümle­

rine yol açan kararlar vermiştiniz. Bu üç örnekte bile siz

karmaşık grup karmik bağları yaratmışsınızdır. Bu bireyler

ve gruplar sizin karmik damganızla ilişkilerini sergilemek

üzere farklı zamanlarda, farklı formlarda geri dönerler.

Örneğin, babanızla geçmiş deneyiminiz sizin kendinizi

bugün terk edilmiş hissetmenize neden olabilir. Bu his görü­

nüşte nedensiz bir biçimde yaşamınıza hâkimdir, ta ki siz ye­

niden enkarne olmuş babanız olan kızınıza sevgi yağdırabi-

52

Bölüm 6

lene kadar. Bazen grup üyesi sadece bir katalizördür, ve si­

zinle birlikte dönmez. Onlar sadece sizin halletmeniz için

karma t o h u m u n u ekerler, ve temizlikte hiçbir rol oynamaz­

lar. Diğer zamanlarda, ve çoğunlukla, onlar temizlikte aktif

bir rol oynarlar, ama bu her zaman baba örneğinde olduğu

gibi (temizliğin objesi olma şeklinde) olmaz. Karma'nın, da­

ima, bir yaşamdan diğerine rollerin tersine çevrilmesi oldu­

ğu fikri doğru değildir. Katiller öldürülmek üzere geri dön­

mezler, haksızlık. yapanlar haksızlığa u ğ r a m a k üzere geri

dönmezler. Bunun tam tersinin olması çok olasıdır; yani, siz

çoğu kez, aynı grup tarafından haksızlığa uğratılma, ve so­

nuçta onu halledip aydınlanma konusunda bir başka şansa

daha sahip olursunuz. Bunu halletmenizin onları da nasıl et­

kileyebileceğini görebiliyor musunuz? Bu ayrıca temizliğin

onlara düşen bölümü, ya da temizlik fırsatıdır. Tüm bunlar

sezgi, mümkün olan yerde gücünü kuşanma, ve benliğin ni­

hai tam aydınlanışıyla ilgilidir. Eğer siz insanları inciten kö­

tü kararlar vermişseniz, aynı fırsata tekrar sahip olabilirsi­

niz. Ama bu kez, sizi ego ya da duygu yerine, sezgi ve vic­

danın yönetmesine izin vermek için bir şans elde edersiniz.

Size haksızlık yapmış olanların d u r u m u n a gelince...

belki onlar -size bu kez onlara farklı tepki gösterme, böylece

geçmiş olaylarla bağlantılı korkuyu "temizleme" fırsatı ver­

mek için- benzer yaşam konumlarında geri gelmişlerdir. Bir­

çok kez, grup üyeleri sizin yaşamınıza -sadece temizliği baş­

latmak, böylece kendi karmik temizliklerine de yardımcı ol­

mak üzere- kısa bir süre için gireceklerdir.

Ayrıca, tekil bir olaya bağlı bir hayli karma vardır. Bu­

nun bir örneği düşerek ya da boğularak, yani bir kaza sonu­

cu ölmektir. Bir sonraki enkarnasyonunuzda, görünürde hiç­

bir nedeni olmadığı halde, sürekli olarak düşmekten ya da

boğulmaktan çok korkarsınız. Bunlar ayrıca halledilmesi ge­

reken korkulardır, ve onlar çevrenizdeki diğer kişilerle değil,

53

'Bir İnsan G i B i 'Düşünmeyin

Evrenin yaşamınızdaki işleyişine sezgisel olarak güvenebil-

meyle ilgili korkulardır. Bunlar sizin ifadenizin (enkarnasyo-

n u n u z u n ) "hayaletleri" olarak tanımladığım şeylerdir. Bun­

lar temelsiz, sadece temizlenmeyi bekleyen korkulardır.

Tüm bunların bu kadar karmaşık olmasının nedeni bi­

reyler ve gruplar arasında muazzam, birbirini etkileyen n i te­

liklerin bulunmasıdır. Açıkça, gruplar üst üste getirilirler, ve

eğer siz tüm yaşamınız boyunca oradan oraya yolculuk yapı­

yorsanız grupların sizinle nasıl bağlantı kurabileceklerini

merak edebilirsiniz... ama yine de onlar bunu yaparlar. G i t t i ­

ğiniz her yerde, orada size bir biçimde yardım etmek ya da

b u n u n tam tersini yapmak üzere bulunan biri vardır. Bu

karmaşıklığa ek olarak, Dünya zamanının eklenen boyutu

vardır. Bazı varlıklar yaşamlarını sizinle geçirmek üzere ge­

lirler. Bazıları yaşamınızda kısa bir süre bulunmak üzere ge­

lirler ve sonra ölürler. Bazıları sadece ölme amacıyla gelirler!

Her durumda, her bir geliş ve gidişi kuşatan dersler vardır,

ve ölüm, travma, savaş ve doğal felaket gibi dramatik olay­

ların çevresinde özellikle güçlü ders fırsatları vardır. Bu za­

man etkeni varlıkların yeniden enkarne olabilmek için bekle­

melerini talep eder, bazen bu siz daha yaşlıyken onların da­

ha genç olabilmeleri için çok uzun bir bekleyişi gerektirebilir.

Siz bu dünyadan ayrıldıktan sonra, onların ilişki kuracakları

bir başka grup vardır. Karmaşıklığı görebiliyor musunuz? Bu

her biri farklı bir hareket görevine sahip binlerce parçalı ve

üç-boyutlu bir satranç oyununa benzer. Bu oyunda biri birço-

ğuyla, birçoğu da biriyle ilişki ve etkileşime girer.

İşte bu yüzden sevdiklerinizi ya da dostlarınızı yitirdi­

ğinizde, onların çabucak mı geri dönecekleri, yoksa grubun

çoğu onlara katılana dek mi bekleyecekleri konusunda hiçbir

fikriniz yoktur. Ayrıca, siz Dünya üzerindeki fiziksel yerleşi­

minizi de göz önüne almak durumundasınız. Hepiniz şu ya

da bu zamanda gezegendeki büyük uygarlıkların bir parçası

54

Bölüm 6

oldunuz. Çoğu kez aynı grupla birlikte enkarne oldunuz,

ama her zaman değil. Bir kural olarak, grup dersi kolaylaş­

tırmak için birlikte kalma eğilimi gösterir, fakat siz hâlâ

Dünya'nın diğer köşelerinde de, tanıdığınızı hissettiğiniz,

dünyadan ayrılmış ya da dersten mezun olmuş bir başka

varlığa "vekaleten görev yapmakta" olan insanlarla karşıla-

şacaksımzdır. Bu, buradan ayrılmış ve geri dönememiş bir

grup üyesinin yerine, onun yapmak üzere programlandığı

şeyi, aynı karma'yı kolaylaştırmak üzere enkarne olmuş bir

kişidir. Bu vekaleten görev yapan kişi çok farklı türde bir bi­

reydir, ve çoğunlukla topluma dengesiz biri olarak görünür.

Bu, çevresindeki buna ihtiyacı olan insanların yararına, ken­

disine ait olmayan karma'yı sergileyen bir insandır.

Sizin "bedene-girenler" dediğiniz fenomen iki ayrı se­

naryo ile uygulanır: (1) Uygun olduğunda, bir insanın karma

'sı sona erip de o artık buradan ayrılabilecek olduğunda, o­

n u n bedenini enkarnasyon sırasında "devralan" varlıklar

vardır. Evren için, biyolojik doğum olmaksızın bir başka ru­

hun o bedenin sahibi ruhla yer değiştirmesini sağlamak za­

manlama nedenlerinden ötürü daha değerlidir. Bu en yaygın

biçimde, uzun bir komadan, ya da bir tür yaşam değiştiren

bir rüyadan sonra gerçekleştirilir. (2) Ayrıca, aynı varlığın

aynı yaşamda aynı insanda yeniden enkarne olması da sık

görülen bir şeydir! Bu çoğunlukla bir ölümden-dönme dene­

yimini, ya da bir insanın ö lümünün görünüşte önlenip de o

kişinin bu deneyimden ötürü ebediyen değişmiş göründüğü

bir tür travmayı takip eder. Bunlar Evrenin grup karmik za­

manlamasını hızlandırmak için kullandığı iki yöntemdir.

Aklına insanların fiziksel sayısıyla ilgili açık bir soru

gelebilir. Ben sana b ü t ü n ü n asla değişmediğini söylemiştim,

ama şimdi eskisinden çok daha fazla insan vardır burada,

peki onlar nereden gelmişlerdir? Bunun yanıtı daha da kar­

maşıktır. Onlar bir başka yerde, ve muhtemelen de bir yıldız

55

Bir İnsan GiBi Düşünmeyin

grubunda idiler. U n u t m a , sizin Evrene hizmetiniz bir ışık sa­vaşçısının hizmetidir. Siz sürekli derse girer (enkarne olur) ve çıkarsınız... ve ben ders yerinin daima Dünya olduğunu da söylemedim. Siz buradan mezun olduğunuzda, bir başka yerde derse devam etmek üzere buradan ayrılabilirsiniz.

Sorunun yanıtını bitirirken, sevgili varlık, sana şunu

söylemek istiyorum: şunu bil ki çevrende bulunan ve yaşa­

mında aktif bir rol oynayanlar, büyük bir olasılıkla, seninle

birçok kez birlikte olmuş yaşlı ruhlardır. Bu sana onlara yö­

nelik farklı bir perspektif veriyor mu?

Soru: Şu anda gezegenimizde ölen insan kitlesi hak­kındaki sorumu kısmen yanıtladın, ama bu konu üzerinde ayrıntılı bir biçimde durabilir misin? Hâlâ bu konuyu anla­makta zorlanıyorum.

Yanıt: Ölüme, uygun ölüme bile daima bir tepki duya­caksınız, çünkü o Dünya acısını ve ıstırabını, ve biyolojik sıkıntıyı temsil eder. Bu empatiden kurtulmanız gerektiğini asla düşünme, çünkü bu sizin dengenizin bir parçasıdır. Sı­kıntı çeken bu ruhlar için üzülmeniz uygun ve doğrudur, ve onların kötü durumlarından kurtarılmalarını istemenize saygı duyulur.

Bu zamanda büyük insan gruplarının ölümünü önlemek

için yapabileceğiniz hiçbir şey yoktur. Bu şimdiden başlamış­

tır ve daha yıllar boyunca da devam edecektir. Siz bu sözleri

okurken bile, kitle iletişim araçlarının duyurmadığı büyük

sayıda ölüm meydana geliyor, ve bu gezegen için genel senar­

yonun bir parçasıdır. Daha önce bundan söz etmiş, ve bir za­

man içinde gezegenin nüfusunun yüzde birinin bu dünyadan

ayrılacağını söylemiştim. Bu, aydınlanma ya da bu yolda

ilerleme umudu olmayan bütün karmik grupları temsil eder.

Buradaki ironi şu ki eski enerjide bu gruplar kalabilirlerdi;

yeni enerji ise onların ayrılmalarını talep etmektedir. Onlar

için hiçbir ilerleme ve öğrenim yoktur. Bu uygun bir ayrılış-

56

'Bölüm 6

tır, ve onların ruhları gitmeye çok isteklidir.

Bunlar bunun böyle olabileceğini bilerek enkarne olan

gruplardır, ve onlar bu sona büyük bir amaç yüklemişlerdir.

Sizin kendileri için endişelendiğiniz bu özel gruplar hemen

çivit renkli auralı, yetenekli insanlar olarak geri dönecekler­

dir. Onların ayrılışları gezegene çok yardımcı olacaktır, ve

bu aslında sizin yeni fırsatınızın ve değişim-dönüşüm süre­

cinin bir parçasıdır. Tüm bunlar karşısında yaşadığınız pa­

radoksu anlıyorum, çünkü siz ruhen sevgi varlıklarısınız, ve

sizin insancıl amaçları izlemeniz murat edilmiştir. Bu konu­

da elinizden geleni yapın, ama onların durumlar ından ötürü

umutsuzluğa kapılmayın, çünkü bu d u r u m u n özellikle ço­

cuklar için onurlu bir amacı vardır. Her şeyi evrensel bilge­

likle gözlemleyin. Eğer size bir yardımı oluyorsa ağlayın,

ama en sonunda büyük tabloda işlerin işleyiş biçiminin ol­

gun anlayışına ulaşın.

Soru: Geçmiş-yaşam mekaniği hakkında söyleyebilece­

ğin, bize yardımcı olabilecek yeni bir şey var mı?

Yanıt: Geçmiş-yaşam temizliği ile meşgul olanlar için

bir içgörü vereceğim. Aynı zamanda bir ruh niteliği olan bir

insan niteliği vardır. Bazılarınız daha önce, bir insanın D ü n -

ya'dayken hızlı ya da yavaş veya ne hızlı ne de yavaş bir za-

man-devresine sahip olduğunu belirlemiştiniz. Siz bunu yıl­

larla ölçersiniz. Siz bunu bir insanın değişiklikler yapması­

nın neden çok uzun bir zaman ya da çok kısa bir zaman aldı­

ğını açıklamakta kullanırsınız. Bir insan için zaman-devresi-

ni belirleme yönteminiz büyük ölçüde doğru olmasına rağ­

m e n , sizin bilmediğiniz şey zaman-devresinin o ruh için de

aynı olacağıdır. Bu ruh için bu zaman-devresi, o enkarne ol­

duğu her seferinde aynı olacaktır. Onun son enkarnasyonun-

da da bu aynıydı, sonraki enkarnasyonunda da aynı olacak­

tır. Bu ruhsal bir niteliktir ve o Dünya üzerindeki zaman-

devrenizle olduğu gibi, evrensel titreşim kalıbıyla da ilintili-

5 7

'Bir İnsan Gibi 'Düşünmeyin

dir. Bu, enkarnasyona taşınan ve kalıcı olan birkaç ruhsal

nitelikten biridir. Bu niteliğin kökeni biyolojik değil, evren­

seldir. Benim ve sizin gibi varlıklara ait bu kalıp değişkenini

izah edemem, çünkü o sizin dersteyken kavrayamayacağınız

terminoloji ve kavramlarla ilintilidir.

Size verebileceğim yeni bilgi şu: zaman-devresine uyan

devresel bir enkarnasyon kalıbı da vardır. Eğer bir insanın

zaman-devresinin 3 olduğunu biliyorsanız, o zaman şimdiki

yaşamından geriye doğru ölçüldüğünde, üçlü gruplar içinde

karmik öneme sahip anlamlı yaşamları aramalısınız. Her

ömür çok büyük bir karmik öneme sahip değildir. Aslında,

çoğu değildir. İşte bu yüzden birçok insan görünüşte bir ka­

rışıklık, sıkıntı, öğrenim, temizlik ya da aydınlanma içerme­

yen olaysız yaşamlar yaşar. Birçok enkarnasyon anlamlı

olanların arasında dinlenme dönemleri olarak yaşanır. Za­

manın bizim için önemli olmadığını unutmayın. O sadece bir

Dünya kavramıdır, ve bundan dolayı da size çok uzun ve çe­

tin bir süreç gibi görünen şey bizim için tümüyle "şimdi" de­

dir. Nasıl siz Dünyevi şeylerde sağlık için dengeye ihtiyaç

duyuyorsanız, r u h u n u z u n da ağır olanların arasında hafif

karmik bağlılık dönemlerine ihtiyacı vardır.

Bunun metafizik alanında çalışan sizler için anlamı şu

ki, siz böylece incelemek üzere anlamlı yaşamları daha iyi

belirleyebilirsiniz. Eğer siz bir insanın zaman-devresini bili­

yorsanız, aynı devreyi önemli yaşamlar, şimdi korku ve sı­

kıntıya neden olan yaşamlar için de arayın. Bu ayrıca işin

içindeki karmik derslerin t ü r ü n ü n sırrını da açıklar. Ö r n e ­

ğin, 9 gibi uzun zaman-devreliler dokuz yaşamda bir daha

ağır-karmik- nitelikler yaşayacaklardır, ve onları temizleme

konusunda yardıma ihtiyaç duyacaklardır. 2 zaman-devreli

bir kişi her iki yaşamda, bire yayılan daha fazla karmik n i te­

liğe sahip olacak, ve onları günlük yaşamla temizlemeye da­

ha muktedir olacaktır. D a h a uzun zaman-devrelerinde traje-

58

'Bölüm 6

di ve fiziksel tayf arayın, daha hızlı devrelerde ise daha çok karşılıklı insan ilişkilerine dayanan bir karma arayın. Bun­lar genellemelerdir, ve t ü m karma ile olduğu gibi, gruplara dayanan istisnalar vardır.

Soru: Yani, sen bazılarımızın düzenli olarak diğerlerin­

den daha ağır bir karma üstlendiğini mi söylemek istiyor­

sun? Bu pek adil bir şey gibi görünmüyor.

Yanıt: Kültürel varsayımlarınızın berrak ve mantıklı düşünmenizi engellediğini söylemiştim. Bu durum da b u n u n başlıca örneklerinden biridir. Her r u h u n her karmik derste bir dönüş kaydettiğini size kim söyledi? Bu çok zordur! Hiz­mette uzmanlık olduğu gibi, sizin hizmet grubunuz içinde de ayrıca nitelikler vardır. Siz hepiniz perdenin bu tarafında, insan formu içindeki halinizden çok, çok farklısınızdır. Belki siz benim tarafımda bulunan tüm varlıkların boş yüzlü ve beyaz giysili varlıklar olduklarını düşünüyordunuz, ha?

Bizim farklılığımız, çeşitliliğimiz sizi şaşırtacaktır. G e ç ­mişte size farklı renklerimizi tarif ettiğim gibi, bizim her bi­rimizin ayrıca ismi, şekli, hizmeti ve uzmanlık alanları var­dır. Siz bu şeyleri biliyorsunuz, ama onlar şimdi sizden sak­lıdırlar. Sizin biyolojinizin daha büyük bir tablo etrafında kalıplandırıldığını anlamıyor musun? Sadece perdenin bu ta­rafındaki sıradan genel aynılığınıza dönmek için mi Dünya üzerinde böylesine farklı kişilik tiplerine sahip olduğunuzu sanıyorsun? Bu düşüncede büyük bir mizah var!

Sizi karma ve o n u n yaşamlarla ilintisi konusunda daha

çok bilgilendirmek istiyorum. Şunları bilin: sizin ruh varlığı­

nız derste bir uzmandır . Nasıl insanlar farklı niteliklerle d o -

natılmışlarsa, ruh düzeyinde de bazıları daha az ağır(dersler

için, bazıları ise çok sayıda küçük dersler için donatılmışlar­

dır. Genelde bu şöyle işler: karmik açıdan üç temel grup var­

dır - 1 ila 3 grubu, 4 ila 6 grubu, ve 7 ila 9 grubu. Dokuzdan

daha yüksek bir devre yoktur. Eğer siz tekrar lanan bir dev-

59

'Bir İnsan GiBi 'Düşünmeyin

reye uymayan biriyle karşılaşırsınız, o z a m a n , çok yönlü n i -

teliklere sahip, ve eğer arzu ederse devreleri değiştirebilecek

az sayıda özel ruhtan biriyle karşılaşmışsınız demektir.

1 ila 3 zaman-devreli kişiler birçok küçük fakat güçlü dersin hızlı çevrimine izin verecek uygun bir karmik dam­gayla buraya gönderilirler. Bu daha sık dersler, dersteki di­ğer insanlarla karşılıklı ilişkileri içerir. Siz bunları bilirsiniz, sevgili varlıklar, çünkü onlar tüm çevrenizde yer alırlar. Bunlar kendilerine kötü davranmış, ve kendilerinin kötü davranmış oldukları kişilerle aralarındaki karmik nitelikleri temizlemesi gereken kişilerdir. Onlar bu yaşamlarında ana-babaları, çocukları, yakınları ya da arkadaşlarıyla süregelen ciddi sorunlar yaşarlar. Onlar sürekli kurbanlar olarak görü­nürler, ya da çarpışıp karşı tarafın hakkından gelmeleri veya sürekli kendilerini savunmaları gerektiğini hissederler. Bu 1 ila 3 grubunun karma t ü r ü d ü r . Sizin de düşünebileceğiniz gibi, 1, 3'ten biraz daha farklı bir doz alır. Bu grupta bulu­nup da karmik damgalarını temizleyebilenler büyük bir ola­sılıkla diğerlerine ruhsal temelde yardım etmeye koyulacak­lardır. Bunların hepsinin tüm insanlar için zor ve önemli bir ders olan hoşgörü dersini öğrenmeleri gerekir.

4 ila 6 grubu tüm karma tiplerine daha eşit olarak dağı­

lır. B u n l a r ı n s a d e c e 1 - 3 grubu gibi, bazı i n s a n i d u r u m l a r ı

halletmeleri gerekmez, onlar ayrıca bazı daha ağır olaylarla

başa çıkmak zorunda da kalırlar. Bunlar çoğunlukla, insa­

nın insana uyguladığı, daha fazla şiddet içeren dersleri de

halletmesi gereken varlıklardır. Belki onlar Tanrı adına biri­

lerini yakarak öldürmüşler, ya da daha kötüsü, başkalarını

yönetmek için negatifliği kullanmayı öğrenmişlerdir. Bunlar

çoğu kez başka insanların elinde korkunç bir ölümle karşıla­

şanlardır. Burada birçok lider, ve birçok yardımsever vardır.

Asıl ders başkalarını ve kendini bağışlamayı öğrenmektir.

Bu gruptakilerin sayısı diğerlerinden daha fazladır.

6 0

(Bölüm 6

7 ila 9 grubu ağır Dünya karma'sı alırlar. Onlar ayrıca

her türlü liderlik konumuna da yükselirler, ama çoğu kez,

örneğin düşerek, yanarak ya da boğularak bir kaza sonucu

ölürler. Onların dersleri daha çok, bu geçmiş olaylardan ge­

tirdikleri büyük korkunun üstesinden gelmektir. Bu korku o

kadar büyüktür ki, çoğunlukla, onların şimdiki yaşamların­

da dengesiz görünmelerine neden olur. Bunlar büyük bir ola­

sılıkla zihnen ya hasta ya da tamamen dengeli hale gelen

varlıklardır. Bunun nedeni şudur: Onlar o kadar ağır kar-

mik nitelikler taşırlar ki, en temel normallik düzeyinde var

olabilmek için bile genelde bir tür eylemde bulunmaları gere­

kir. Onların çoğunlukla lider olmalarının nedeni ise, korku­

ları üzerinde kontrol kazanma yöntemi olarak gücün peşine

düşmeleridir.

Size Kryon olarak buradaki numerolojiyi de hat ı r la tma­lıyım. Grupların toplam sayısı 4-1-7'dir ( 1 + 3 = 4 , 4 + 6 = 1 0 = 1 , ve 7 + 9 = 1 6 = 7 ) , ve bu da sonuçta, tezahür-ett irme ve eylem sayısı olan 3 sayısını verir ( 4 + 1 + 7 = 1 2 = 3 ) .

Tüm gruplar biraz korku içerirler, çünkü bu insan kar-ma'sının başlıca ürünü ve unsurudur. Ben size dersin haya­let korkularından söz et t im, ve bununla hepinizin taşıdığı -umursanmamak, terk edilmek, yalnız kalmak, başarısızlığa uğramak ya da yetersiz kalmak gibi- tohum korkuları kaste­diyorum. Bunlar hepinizin ortak korkularıdır.

Benim buradaki çalışmamın direkt mesajını hatırlayın:

nötr aşınızın gücü tüm bu karmik işleyişleri neredeyse tü­

müyle iptal edebilir. Eğer bu yeni bilgiyi henüz almadıysa­

nız, o zaman onu hemen arayıp bulun! Bu, gezegen ve tüm

insanlık için yeni fırsat penceresinin müjdesidir. Bu sizin ka­

zandığınız bir armağandır !

Soru: Bunun çağdaş metafizikçilerin şimdi yapmakta

oldukları zaman-devresi hesaplamalarıyla bir ilişkisi var mı?

Sen hangi hesaplama temeline atıfta bulunuyorsun?

61

'Bir İnsan GiBi (Düşünmeyin

Yanıt: Bir varlık zaman devresi -hesapsal değişiklik gruplarına açık olmayan- mutlak bir bilgidir. Bununla birlik­t e , değişen şey, formüle ait sayılarla ilişkili anlam katman­larıdır.

Nepal yöntemleri yoluyla şimdi kullanmakta olduğunuz ana formül sadece dört bin yıl önce İndus Vadisi uygarlığın­dan bazı kişilere verilmiş yöntemin bir türevidir. Bu grup bu­rada sadece altı yüz yıl kalmış, ama o n u n benimsediği evren­sel bir inanç hâkimiyetini sürdürmüş ve en sonunda geniş bir bölgeye yayılmıştır. Diğer şefkatli uygarlıklar gibi onlar da daha düşük bir bilgeliğe sahip diğerleri tarafından yenil­melerine izin vermişlerdir ve bu uygarlığın büyük bir kısmı yok edilmiştir. Onların Öğretisinin yıllar boyunca uykuda kalmasına rağmen, o Nepal de dahil olmak üzere bazı diğer bölgelerde dönüşüme uğramış bir biçimde yeniden doğmuş, ve birlikte sizin şimdi kullandığınız sistemin tohumlarını ta­şımıştır. Modem hesaplamalarınızdan geriye doğru giderek t o h u m temelini keşfetmeye çalışın. Bu size yorumlama konu­sunda daha iyi bir içgörü verecek, ama ille de mevcut işlemi­nizi değiştirmenizi talep etmeyecektir. Geriye doğru çalışın derken, sizin formül içindeki varsayımlara sıkıca bakmanızı kastediyorum. Bu inceleme, eninde sonunda, işlemin ilk baş­ta nasıl kullanıldığı, ve onu uygulayıp yorumlamanın yeni yolları hakkında bazı gizli bilgileri gözler önüne serecektir.

İndus Vadisi grubunun aydınlanması hakkında daha çok şey bilmek istiyorsanız, onların kentlerini nasıl plânla­dıklarını araşt ır ın. Bu araştırma size sık sık sözünü ettiğim kozmik mizahla ilgili bir izlenim verecektir... çünkü o Kryon 'un çalışmasıyla ilintilidir.

Kryon

62

Yedinci Bölüm

Lemurya

ve

Atlantis

63

7

LEMURYA VE ATLANTİS

Size Lemurya ve Atlantis hakkında bir hayli bilgi veril­

miştir, ama benim vereceğim bilgi size bu konuda farklı bir

perspektif sunabilir. Size daha Önce burada üç kez daha bu­

lunup çalışma yaptığımı söylemiştim. Şimdi bunun nasıl ol­

duğunu ifşa etmenin zamanıdır. Burada ilk kez, böyle şeyleri

kontrol eden grubun izniyle manyetik enerji-ağı sistemini

oluşturmak üzere bu lundum. Bu büyük bilim ve görülmeye

değer çalışmalarla dolu harika bir zamandı. Dünya yeterince

yaşlanmış ve stabil hale gelmişti, dolayısıyla bu sistem için

hazırdı.

Ben büyük yardım gördüm, içinizden bazıları da başlan­

gıçtaki sistemi çalışır kılmak için çok büyük yardımlarda bu­

lundular. Yaratılış mağarası da bu zamanda oluşturuldu, ve

hem yukarıda hem de aşağıda gezegeni paylaşacak olan tüm

varlıkların bir listesi çıkarıldı. Bu gerçekten büyük bir plân­

lama çalışmasıydı, ve her şey sevgi ve umutla yapılmıştı. Bu

her gezegensel oluşumda böyle olmuştur, ama sizin gezegeni­

niz "tek özgür seçim gezegeni" olması açısından özeldi. Başka

hiçbir gezegen bu şekilde olmamıştır.

Damganız ve aşılarınız farkındalığınızı bulutlu ve basit

tutacak, ve sizin gerçeği aktif bir biçimde aramanızı sağlaya­

cak şekilde tasarlanmışlardır. Bu aynı durum sizin Tanrı'yı

ve Evreni mükemmel bir yer olarak düşünmenize neden

olur. Siz her şeyin önceden planlandığına, bir "önceden mu­

kadder kılma" teorisine inanma eğilimindesinizdir. Oysa

böyle bir şey söz konusu değildir. Sadece meydana geldiğinde

bilinen bir hayli karşılıklı ilişki ve etkileşim vardır. Dünya

64

'Bölüm 7

dersinin mekaniğinden, ve öğrenmek üzere nasıl enkarne ol­

duğunuzdan söz etmiştim. Birçoğunuz öğrenirsiniz, bazıları­

nız da öğrenemezsiniz. Çaba çalışmadır, ve idrak de onun

meyvesidir, ama hiçbir varlık sonucu bilemez.

Dersleri siz oluşturduğunuzdan, sizin kiminle birlikte

olacağınız... siz buradayken ne olacağı... kim olacağınız... n e ­

rede yaşayacağınız... ve Dünya Ölümünü kimin ne zaman de-

neyimleyeceği ile ilgili işleyen bir plân vardır. Biz (Evren) ge­

zegenin içsel ve dışsal olarak nasıl işlediğini anladığımızdan,

büyük Dünya olayları üzerinde bir dereceye kadar kontrol de

vardır. Sizin buradayken nasıl olacağınız ise tümüyle size

bağlıdır ve bunu hiç kimse bilemez.

Ayrıca çevrede bir hayli çalışma vardır ki bu bizim (Ev­

renin) genelde Dünya hususunda doğal olarak meydana ge­

leceğini bildiğimiz, ama meydana gelmesine neden olmadığı-'

mız bir şeydir. Gördüğünüz gibi, sınıfı sizin derslerinize ha­

zırlamak için epey plânlama ve çalışma yapılmıştır, ama ya-

nılmayın: biz sizin derslerinizi kontrol etmeyiz. Biz sadece

sınıfı kontrol ederiz. Son elli yıldır burada yaptığınız çalış­

madan ötürü size ne kadar saygı duyulduğunu söylemiştim.

Bu önceden kehanet edilmemiş bir şeydi, ve büyük bir heye­

can yaratt ı . Benim dönüşüm bekleniyordu, ama bu tamamen

farklı bir ayarlama içindi. Buraya sizi sona erdirmek yerine

güç vermek için ayarlama yapmak üzere döndüğümü anladı­

ğım zaman duyduğum onur ve sevinci size an la tamam. Şu

anda çevrenizde bu değişikliklerle ilgili sonsuz bir faaliyet

sürmektedir. Evrenin her yanından varlıklar size hizmet et­

mek üzere gelmekteler. Siz karanlığa batarken, ışıkta yeni

bir güce ulaşmak üzere yüzeye çıktınız. Bunun evrensel plân

açısından ne anlama geldiğini asla bilemezsiniz. En sonunda

Dünya'daki dersi bıraktığınızda ne kadar onurlandırılacağı-

nızı asla bilemezsiniz. Bu konuda size gönderebileceğim ve bunu size hakkıyle aktarabilecek kadar yeterince güçlü bir

65

'Bir İnsan Gibi 'Düşünmeyin

enerji yok.

Biz dünyanın çevresindeki manyetik enerji-ağını oluş­

t u r d u k t a n sonra ilk insanlar kendi ruh damgalarını aldılar,

bu harika bir şeydi. Bu sizin t a h m i n edemeyeceğiniz kadar

uzak bir geçmişte gerçekleşti, ve siz hiçbir yerde bu uygarlı­

ğın kanıtlarını, izlerini bulamazsınız. Bir gün Yerküre çalka­

lanıp bu kanıtı yüzeye verdiğinde, enkarne insanlar olarak

sizler çoktan buradan gitmiş olacaksınız.

Eyrimleşmiş insan biyolojisi Dünya'da erkenden ortaya

çıkmasına rağmen, daha sonra sizin tipteki insanların orta­

ya çıkması için bir başka gezegenden daha yüksek-ders in­

san biyolojik tiplerinin yardımına ihtiyaç oldu. B u n u n ayrın­

tılarını bilmeniz şu anda sizin için önemli değil, sadece mev­

cut insan biyolojinizin t a m a m e n Dünya-kökenli olmadığını,

ve tohumlarını sizinle paylaşan o sevgili varlıkların binlerce

yıldır sizi sevgi ve ilgiyle izlediklerini bilmeniz yeterlidir. Si­

zin DNA'nızın Evrensel uyarıma karşılık verebilmesi ve bi­

lincinizde hayvan ile insan arasında bir fark yaratabilmesi

için onların t o h u m u gerekliydi. Bu, sizin o en sonunda kendi­

ni gösterene kadar bulamayacağınız "kayıp halka"dır.

Sizin uygarlığınız oluşturulduktan sonra, benim bir

ayarlama için geri dönmem beklenmişti, çünkü nasıl siz ha­

len derste nasıl davranacağınız konusunda bir ön-bilgiye sa­

hip değilseniz, biz de sizin yeni biyolojinizin ilk başta oluştu­

rulan enerji-ağı sisteminin yaratılmış enerjisinde nasıl olaca­

ğı konusunda bir ön-bilgiye sahip değildik. Ben tekrar çağrıl­

dığımda, buradaki yaşamı sona erdirip yeniden ayarlama

yapmak üzere çağrılmıştım. Bu size insafsız bir durum gibi

gelebilir, ama bu tümüyle uygun ve beklenen bir şeydi. Peki,

tam olarak ne olmuştu?

O zamanki enerji-ağı sistemi aydınlanma konusunda bi­

zim umduğumuzdan çok daha fazla tolerans göstermişti

Şimdi sahip olduğunuz sistem ise sizin ruh dersiniz için çok

66

'Bölüm 7

iyi dengelenmiştir, ve binlerce yıldır da böyle olagelmiştir.

Onu düzeltmek iki büyük ayarlamayı gerektirmiştir, ve bun­

lardan birincisi Lemurya ve Atlantis uygarlıklarını sona er­

dirmiştir. O zamanlar bu insanlar Dünya üzerinde birbirle­

rinden çok ayrı halde, ve farklı yaşlarda bulunmalarına rağ­

men, insanların çoğu ortak bir şeye sahipti: onlar aydınlan­

mış bilimin çok farkındaydılar. Atlantisliler ruh varlıklarıyla

çok yüksek bir titreşim iletişimine yakındılar, ama tüm bun­

ların ne anlama geldiğinin bilgisinden yoksundular. Bu, der­

se hiç hizmet etmemişti, ve çok az şey öğrenilmişti. Onun

yerine, her şey verilmişti, yani çok zayıf bir perde vasıtasıy­

la doğal olarak massedilmişti. Perde hiçbir yerde olması ge­

reken derecede değildi, ve insanların çoğu sınavları öğren­

mek ve uygulamak zorunda olmak yerine, bu sınavlara oto­

matik yanıtlara sahipti. Biz bu durumun kendi kendini dü­

zelteceği umuduyla, ve böylece buradaki yaşamı sona erdir­

menin yol açacağı ek bir karma yaratmamak için çok uzun

bir süre bu durumun devam etmesine izin verdik; ama bu

böyle olmadı. İlk enerji-ağı ayarlaması bir insan uygarlığına

bazı bölgelerde zayıf bazı bölgelerde de güçlü bir dualite ve­

ren garip bir aydınlanma ve dengesizlik bileşimine neden ol­

du. O, yüksek spiritüel bilimin yanı başında köleliğe, ve kay­

nağını idrak etmeden bir güç hissine izin verdi. Buna ek ola­

rak, bilim sayesinde o zamanın seçkin sınıfı çok daha uzun

bir ömür sürebiliyordu, ki bu gezegensel plân açısından üret­

ken ya da uygun bir şey değildi. Seçkin sınıf üyeleri köleleri­

nin beş-altı nesline eşit uzunlukta bir ömür sürüyor, ve ya­

vaş yavaş onlardan çok farklı insanlar haline geliyorlardı.

Seçkin sınıf bilimi paylaşmıyordu.

Benim yeni ayarlamama uygarlığa ait kara kütlelerinin

tam bir yıkımı eşlik etti ve bunu kısa bir buzul devri ve ola­

yın kalıntılarını gömen bir yerkabuğu hareketi izledi. Biz

bundan sonra gezegeni yeniden dengeleyebilmek için geçmiş

67

'Bir İnsan G i B i 'Düşünmeyin

uygarlığın süresi kadar uzun bir sürenin geçmesine izin ver­

dik. Ben t ü m bu süre boyunca burada kaldım, ve yine sizin

uygun biyolojinizi yaratmak için diğerlerinden tohumlar al­

dık. Sonra, son kısa buzul devrinizin sonuna doğru, başta da­

ha az aydınlanma ve kendini-idrake eğilimli bir başka m a n ­

yetik ayarı gerçekleştirdik. Bir başka deyişle, dualite (perde)

güçlendirildi. Bunu izleyen yıllarda biraz daha yüksek bir

titreşime geçirmek için küçük bir ayarlama gerektiğinden,

ben yine gezegene hizmet etmek üzere çağrıldım. Bu üçüncü

ziyaretimdi. O zaman bir hayli karma yaratılmış, ama bu­

nun çok az bir bölümü temizlenip halledilmişti. Dualite kuv­

vetli tarafa doğru biraz ağır basmıştı (kuvvetli taraf perde­

nin farkındalığmdan tümüyle yoksun olmaktı). Bu da bütü­

nüyle aydınlanmamış bir nüfus yaratmıştı, ve yine Dünya

'nın titreşim olarak yükselme konusunda hiçbir şansı yoktu.

Sadece çok az kişi herhangi bir ruhsallığın farkındaydı. H e ­

defe hizmet edilmemişti. O zaman son ayarlamayı yapmak

üzere geri getirildim. Bu son ayarlama o kadar uzun bir za­

man önce yapılmadı, ve sizin tarihi kayıtlarınız bu ayarlama­

dan büyük tufan olarak söz eder. Bu zaman esnasında insan

biyolojisi korundu ve sürdürüldü, ve yüzeydeki yaşamın çoğu

sona erdirilmekle birlikte, sular sizin inandığınız gibi t ü m

kara parçalarını kaplamadı. Şiz bu son ayarlama içinde yeti­

şip büyüdünüz, ve o şimdiye kadar kaldı; şimdi ise o sizin

gücünüzü kuşanıp gezegensel mezuniyetin nihai aşamaları­

na doğru ilerlemeniz için yine değiştirilip ayarlanmaktadır !

Artık Kryon grubunun kronolojisini, ve benim size yaptığım

dört ziyaretin temel nedenlerini biliyorsunuz.

Sevgili varlıklar, eğer t ü m bunlar size acayip ya da ha­

yali geliyorsa, bunu anlamanız sizin için önemli değil. Bun­

lar sadece tarihi olgulardır. Sizin sadece benim şimdi neden

burada bulunduğumu anlamanız önemlidir. Şu anda Dünya'

nın statüsü evrensel işleyiş açısından büyük bir önem taşı-

68

'Bölüm 7

maktadır. Tekrar tekrar sözünü ettiğim bu sevgi kaynağı

her şeyin özünü temsil eder. Hiçbir şey bizi bu kaynaktan

ayıramaz. D a h a önce olmuş ve gelecekte olacak her şey bu

sevgi enerjisini artırıp güçlendirmek için yapılmıştır ve yapı­

lacaktır. Şimdi, daha önce asla olmadığı kadar, gezegen, baş­

kaları ve kendiniz için ortaklaşa bir fark yaratma gücüne sa­

hipsiniz. Siz bunu yaparken, sevgi içinize akacak ve zihinle­

riniz insanlann bizden alabilecekleri en büyük armağanla

ödüllendirilecektir... bu, tek sevgi kaynağının huzuru, Tanrı '

nın huzuru, ve milyonlarca yıllık varlık deneyiminin hoşgörü

ve bilgeliğidir!

Bu güçlü bir armağandır, çünkü o sizin alıştığınız ayar­

lama içinde, ama artmış bir güç ve huzurla çalışıp yaşamanı­

zı sağlayacaktır. Bunlar sizin zamanlarınızdır, binlerce yıllık

enkarnasyonlarla ve sizin çalışmanızla satın alınıp ödenmiş

zamanlar... Bu zamana sahip çıkın. Bunu yapmak üzere ru­

hen güçlendirildiniz.

Sizi yürekten seviyorum

Kryon

• Atlantis'in "Gençleşme Tapınağı" hakkında bilgi için 115., 164., 170., 293. sayfalara ve Ek A'ya bakınız.

69

Siz ışık savaşçıları olmayı seçtiniz. Siz fark y a r a t a n ,

ve sonuçta değişimi yaratanlarsınız. Geriye kalan bizler sizi

destekliyoruz... ama işi siz yapmalısınız. Sizin tüm Dünya

yapınız, kaydedilmiş tüm Dünya ta r ih i , ve bir insan olarak

gördüğünüz her şey bunun çevresinde döner. Bu, evren için

kritik bir çalışmadır.

70

Sekizinci Bölüm

Geçmişimiz Hakkında Sorular

71

8

G E Ç M İ Ş İ M İ Z HAKKINDA SORULAR

Soru: Lemurya ve Atlantis'in sona erdirilmesinin yara­

tacağı karma'dan söz et t in . Biz bu yaşamımızda bundan ötü­

rü ne tür bir karma taşıyoruz?

Yanıt: O kadim zamanların bir parçası olanlarınız (ve

ç o ğ u n u z öyleydiniz) aydınlanmadan dolayı sona erdiril-menin tohum korkusunu taşıyorsunuz. Karma'nın bir ders

olduğunu unutmayın . Su, yükseklik, dar yerler, yangın vs.

korkusu gibi güçlü Dünya karma'sı çoğunlukla bu yaşamda

anlayamayacağınız hisler yoluyla tezahür eder. Bunlar geç­

miş yaşam deneyimlerinin travmasının devam edişidir; ve

onlar, nedenlerini anladığınız ve korkuyu yendiğiniz zaman

bize (Evrene) hizmet etmiş olurlar. Bu, gezegenin titreşimini

yükselten değişim-dönüşüm sürecidir.

Tüm karma, meydana çıkana dek gizlidir, ve tüm kar­

ma Dünya üzerinde -dualitenin bir parçası olarak- derstey­

ken halledilir. Lemurya ve Atlantis'in sona erdirilişi aydın­

lanma ve ölüm arasında çok güçlü bir neden-sonuç ilişkisi bı­

rakmıştır. Bu "tohum korku" ancak şimdi halledilmektedir,

çünkü siz ancak şimdi size benzer bir his veren türde bir gü­

ce ulaşıyorsunuz... ve birçoğunuz ona korkuyla tepki veriyor­

sunuz. Siz, metafizik alanında çalışanların nasıl hissedebile­

ceğinizle ilgili bir örnek vereyim: belki siz bu alanda yıl­

lardır çalışıyordunuz, ama bu yıl biraz uyuşuk bir hale gel­

meye başladınız. Çalışma seanslarınız arasındaki dönemler­

de küçük dozlarda bir depresyon yaşıyorsunuz. Birden arzu­

nuzu ya da yönünüzü yitiriyorsunuz, ve başarı için en fazla

potansiyele sahip durumlarda, açığa vurulmamış bir ağırlık

72

Bölüm 8

hissediyorsunuz. Dualiteyi idrak etmeye başlayan insanların sayısının sizi adeta korkutup telaşlandırdığını görüyorsunuz. Bu garip, aşina bir histir, ve siz tavana saplı baltanın, ya da bazılarının dediği gibi, "diğer ayakkabının da düşmesini" bekliyorsunuz. Eylemlerinizin uygun olduğunu bilerek ilerli­yorsunuz, ama içinizde ta derinlerde rahatsızsınız. Bu klasik korku karma'sıdır, ve Lemurya ile Atlantis'in sona erdirilişi-nin tohum korkusunu temsil etmektedir.

Size bu konudaki tavsiyem her zamanki gibidir: bu du­rumla ilgili olarak hemen huzura kavuşmak için rehberleri­nizle temasa geçin. Nötr aşıyı talep edin, ya da en azından bu korkuyla yüzleşip onu aşın. Eğer onunla cesaretle yüzle-şir ve tam bir sevgiyle, rehberlerinizden ondan kurtulmanız için size nötr aşıyı vermelerini isterseniz, olağanüstü bir şifa deneyimi yaşayabilir ve bu korkudan tamamen kurtulabilir­siniz. Daha önce belirttiğim gibi, birçoğunuz bu zamanda -tek amaçları sizi bu yeni fark edilen tohum korkuyla ilgili huzura kavuşturmak olan- yeni rehberler alıyorsunuz. Bu yeni rehberler bu konuda çok uzmanlaşmışlardır, onlarınki kendini-idrak ve güç karmik dersleriyle meşgul olan bir üs­tat hizmetidir. Eğer Dünya'nın çevresindeki faaliyeti görebil-seydiniz, hayrete düşerdiniz.

Soru: Tüm bu evrensel faaliyet sürerken, neden bilim adamlarımız bir şeylerin olduğunu göremiyorlar? Bunlar bi­zim duyularımızın çok ötesinde şeyler mi?

Yanıt: Size, dualiteyi açığa vuracak ya da bilim adam­larınızın içinde bulunduğunuz yeni öğrenim düzeyini riske atacak şeyler düşünmelerine neden olacak sorular ortaya çı­karacak bilgi asla vermeyeceğim. Ancak, size üstat varlıkla­rın buraya gelirken bir iz bıraktıklarını söyleyebilirim. Kısa, son derece yoğun, ve izah edilemeyen gamma ışını faaliyetle­rini gözleyin (bkz. s. 241).

Soru: Bizim devresel buzul devirlerimizden söz ettin. 73

'Bir İnsan Gibi 'Düşünmeyin

Sanırım tar ihte böyle birkaç buzul devri yaşandı. Onlara ne yol açar?

Yanıt: Bunu yanıt lamadan önce, ders zaman çizgisini

perspektife yerleştirmelisin. Sizin uygarlığınız buraya ekildi­

ğinde Yerküre artık yaşlanmış ve olgunlaşmıştı. Sizin tüm

çalışmanız ve tüm uygarlıklarınız son 250.000 yıl içinde yer

almıştır, ve Yerküre bundan çok daha yaşlıdır. Ben tüm geliş

gidişlerim sırasında tek bir buzul devrine tanık oldum, ama

böyle birçok buzul devri olmuştur.

Sizin buzul devirlerinize Dünya 'nın güneş çevresindeki

yörüngesinin yeni bir dönenceye kayışı neden olmuştur, bu

Pluto dediğiniz küçük dış gezegenin yörüngesine çok benzer.

Size yörünge değişiminin asıl nedenini açıklamayacağım, fa­

kat bunun devresel bir şey olduğunu, ve yeniden olacağını

söyleyebilirim. Ancak, lütfen bu yüzden kaygılanmayın, çün­

kü bu çok çok ilerde yaşanacak bir olaydır.

Soru: Yaratılış mağarasından söz e t t in . O nedir... ve nerededir?

Yanıt: Beşeri bir terim kullanacak olursak, bu "enerji

hesabı" ile ilintilidir. Bu siz dersteyken hepinizin gerçek var­

lık isimlerinizin saklandığı çok kutsal bir yerdir. Bu dualite

için gereklidir, ve burası Dünya üzerinde çok gerçek, fiziksel

bir yerdir. O dikkatle korunur, ve eğer insanlar bir biçimde

buraya ulaşırlarsa, Kutsal Hazine Sandığına (on emrin ya­

zılı olduğu tabletlerin bulunduğu sandığa) dokunan insanın

başına gelene benzer biçimde yok olurlar. O ünlü Sandık da

çok benzer bir niteliğe sahipti ve benzer bir enerji taşıyordu.

O birlikte yolculuk yaptığı kavmin varlıklarının gücünün

dengesini koruyan hareketli bir tapınakt ı . İnsanlar şimdi

tüm varlık gücünü ve aydınlanmasını kendi bedenlerinde

taşıyabilirler, ve yapmaları gereken tek şey bunu keşfetmek­

tir . Ama, o zamanlar bunu taşıyamıyorlardı, ve onun dengesi

tapınaklarda ve enerji-ağında depolanıyordu. Tapınaklarda-

74

Bölüm 8

ki sihir ve güçle ilgili işittiğiniz kadim öyküler büyük bir ger­

çekliğe sahiptirler. Bu nedenlerden ötürü sadece rahipler o

tapmaklara girebiliyorlardı, ve -onlar diğerlerinden daha

fazla aydınlanmış olmamalarına karşın- (hizmetleri sadece

bunu yapmak olan) üstat rehberler tarafından korunuyorlar­

dı. Buralardaki enerji çoğu insanın dayanamayacağı bir şid­

det ve yoğunluktaydı. Bu durum çoktan beri değişmiştir, ve

şimdi tarihteki herhangi bir zamana kıyasla daha az varlık

gücü depolaması sürmektedir.

Söz konusu mağara Dünya 'nın tropikal bir bölgesinin

alt ında, ama çok derinlerde ve erişilemez bir yerde bulun­

maktadır . Ona giden hiçbir geçit ya da tünel yoktur, ve hiç­

bir insan oraya girmesini sağlayacak niteliklere sahip değil­

dir. Senin (partner imin) bu dersteki doğumundan bu yana

oraya üç kez götürüldüğünü bilmen senin için ilginç olabilir.

Burası rehberleriniz için, hazır olduklarında insanları götür­

dükleri gözde bir yerdir. Bu görüş noktasından, orası çoğu

insanın, sadece aşılar aldığı ya da rehber değiştirdiği sırada -

ya da bütün insanların ölüm ve doğum sırasında- astral be­

denleriyle girebilecekleri bir yerdir. Yine, burası güç ve var­

lık hesabı ile ilintilidir. Burası siz öldüğünüzde gördüğünüz

ve size gebe kalındığında gördüğünüz ilk yerdir. Burası çok

parlak beyaz bir ışık yayar ve yine beyaz ışık yayan varlıklar

tarafından gözetilir. İnsanların ölümden-dönme deneyimleri

bu mağarayla ilintilidir, ve neredeyse yalnızca oraya yolcu­

luk yapmayı, ve bunu kuşatan hisleri deneyimlemeyi içerir.

Dünya dersindeki herkesin evrensel ismi ve nitelikleri bura­

da saklanır.

Size bunları bu mağaranın asla bulunamayacağını ke­

sinlikle bildiğimden rahatça söylüyorum. O sizin güvenliği­

niz için yerleştirilmiştir. Siz eninde sonunda bilimsel aygıtla­

rınızla oranın mevcudiyetini ölçebilirsiniz, ama oraya asla

ulaşamazsınız.

75

'Bir İnsan GiBi 'Düşünmeyin

Soru: Senin buraya "çağrıldığını" söylemen, senin daha

yüksek bir güce karşılık verdiğini gösterir. Seni kim yolladı,

ve sen nereden geliyorsun?

Yanıt: Tek kaynaktan daha yüksek bir güç yoktur, ve

siz bu gücü içinizde taşıyorsunuz. Ben dersteki gezegenleri

gözeten grubun ricalarına karşılık veririm. Ben isimleri ka­

baca "Işık Kardeşleri" olarak çevrilebilecek bu grubun hiz­

metindeki bir teknisyenim. Size daha önce de söylediğim gi­

bi, böyle isimler, Dünya'daki hiçbir dilde kesin karşılıkları

olmadığından, yoruma çok açıktırlar. Bu bir renge isim ve­

rip, sonra da onun tonlarını kim yorumlarsa yorumlasın,

onun tüm tarih boyunca her kültürde ve dilde bu aynı isimde

kalmasını beklemeye benzer.

Hiçbir otorite yapısı yoktur. Hepimiz aynı yetki ve bil­geliği taşırız. Bu bir Dünya kültürel kavramı değildir, ve bu yüzden de siz dersten çıkıncaya kadar, sizin bunu bilmenizi ya da anlamanızı bekleyemem. Bununla birlikte, o sizin bi­yolojik bedeninize çok benzer. Siz sizin parçalarınıza ne yap­maları gerektiğini söyleyen bir patronun farkında değilsiniz, ama siz biyolojik dengenizin düzenlemesini (koordinasyonu­nu) sağlayan merkezî bir birimin farkındasınız. Hiçbir par­çanız anlaşıp uyuşmak ya da karşı çıkmak durumunda de­ğildir. Her şey yaşamı sürdürme hedefine yönelik olarak bir­likte, uyum içinde çalışır, ve her parça diğer parçalara saygı gösterir ve birlikte çalışır. Sizin bilinciniz parçalarınızın bir toplamıdır, ve siz kalbinizin ihtiyacı olduğunda ayaklarınıza kan pompalamaması, ya da karaciğerinizin beyninize kendi başına bir beden oluşturacağını söylemesi fikrini çok budala­ca bulursunuz.

Evrenin varlıklarının karşılıklı ilişki ve etkileşimini ta­

rif eden beşeri-tipte bir ilişki ve etkileşim yoktur. Tüm siyasi

ve duygusal beşeri ilişki ve etkileşim sizin dersiniz için yara­

tılmıştır, ve tipik olarak size aittir.

76

Bölüm 8

Ben merkezden geliyorum. Ben sevgi kaynağının yayı-

lımda bulunduğu "çekirdek"ten, ya da merkezi yaratıcı kuv­

vettenim. Ben Evrenin hiçbir belirli (spesifik) parçasına ait

değilim, ve ben size hizmet etmekte olanın dışında hiçbir be­

lirli grupla t a n ı m l a n a m a m .

Soru: Daha önce kendi "destek grubundan" söz ett in.

Bunlar rehberler mi, yoksa sen seninle birlikte enerji-ağı

ayarlaması üzerinde çalışan özel bir gruba mı sahipsin? Ve

onlar nerede bulunmaktalar?

Yanıt: Bu senin sorduğun en komik sorulardan biri! Tam bir sevgiyle senin dualiteni selamlıyorum! Sen kendi kumandanı (yetkini, hâkimiyetini) hatırlamıyorsun, ve be­nimle birlikte yaptığın hizmeti bilmiyorsun. İşte siz ders için böylesine harika bir özveride bulunursunuz, ve biz sizi bu­nun için çok seviyoruz.

Benim destek grubum hepiniz için gizli kalacak; ama bunun manyetiklerinizin tedricen yeniden ayarlanması işin­de benimle birlikte çalışan geniş bir varlık grubu olduğunu söyleyebilirim. Buna ek olarak, Evrenin her yanından gelen varlıklara bu zamandaki yeni enerjinizin nitelikleriyle ilgili bilgi aktarmak da bu grubun işidir. Benim destek grubum Jüpiter'in güneş çevresindeki yörüngesinde konumlanmıştır.

Soru: Evrenin neresinden gelen varlıkların bize tohum

biyolojileriyle yardım ettiklerini sorabilir miyim?

Yanıt: Bu bir sır değildir, ve bir süredir de sizin tarafı­

nızdan bilinmektedir. Onlar sizin "Yedi Kızkardeş" (Pleia-

des) dediğiniz yıldız grubundan gelen yakın komşularmızdır.

Onlar sizin gerçek biyolojik atalarımzdır, ve ailenizin bir

parçasıdırlar. Bu sonuna dek tartışmalı bir bilgi olarak kala­

caktır. Bunun nedeni onların dualitesinin sizinkinden çok

daha zayıf olması, ve onların gezegeninin bir hayli aydınlan­

mayla mezuniyet dersinde olmasıdır... bunlar gezegeninizin

de yöneldiğine inandığımız niteliklerdir.

(Bir İnsan Gibi 'Düşünmeyin

Bu şu anlama gelir ki onlar sizin Dünya zamanınızla 250.000 yılı aşkın bir zamandır mezuniyet s tatüsünde bu­lunmaktadır lar . Onlar da derstedirler, bu karma 'dan başka şeylerle ilgili olan ama yine de insanımsı biyoloji gerektiren bir derstir. Sizin gezegeninizde olduğu gibi, onlarda da d o ­ğum ve ölüm vardır, ama onlar sınavlarını geçmişlerdir. O n ­lar neredeyse yalnızca t o h u m yardımı yapmak, zaman za­m a n teknik ve biyolojik müdahalede bulunmak üzere var olurlar, ki bu şu anda açıklamayacağım bir işlemdir.

Onlar sizi sık sık ziyaret ederler, ama benim gibi onlar da, sizin henüz girmediğiniz alanlarla ilgili çok şey ifşa etme konusunda bir kısıtlama ile karşı karşıyadırlar... ki böylece siz bunu kendi doğrusal zamanınız içinde kendiniz yapıp ödülleri de ona göre kazanasınız diye.

Kryon

78

Dokuzuncu Bölüm

Kendini-Keşfetme

79

9

KENDİNİ KEŞFETME

Eğer bu kitabın ele aldığı tek konu kendini-keşfetme konusu olsaydı, yine de bu kitap tamam olurdu, çünkü o her biriniz için en önemli konudur. O içinizdeki "en iyi"yi ya da "kendi-değerini" bulmakla veya tıp adamlarının meşgul ol­dukları akli konularla ilintili değildir. Bu konu, daha önce dualite konuşmasında anlatıldığı gibi, insan "siz" ile evren­sel "siz" arasındaki köprüyü bulmakla ilintilidir. Bu köprüyü bulmanız -kendiniz, başkaları ve Dünya hakkında neler his­settiğiniz de dahil olmak üzere- tüm yaşamınızı değiştirecek­tir. Bu ayrıca, gezegenin titreşimini yükseltmek için yaşa­mınızın geriye kalan bölümünde ne yapabileceğiniz husu­sunda size çok daha geniş bir perspektif verecektir. Kısaca­sı, o sizin için her şeydir. O bu zamanda ana direktiftir, ve geriye kalan karma'nızı hızlı bir biçimde "halletme" yoludur.

Birçoğunuz işlerin işleyişini, tarihini ve anlamını anla­maya çalışarak bir hayli zaman harcarsınız. Bazılarınız izah edilemeyen fenomenleri, ya da nesnelerin ve yapıların mistik anlamlarını çözebilmek için büyük miktarlarda enerji ve pa­ra harcarsınız. Bu sizin kendini-keşfetme konusuna -eğer bu şeyleri bilirseniz kendinizi de bileceğiniz bahanesiyle- beşeri akli yaklaşımınızdır. Bu ayrıca, anlamadığınız şeylerin -tüm tabloyla daha iyi bağlantı kurabilmeniz için- mantıki temel­de doğrulanmasını isteyen yanınızı temsil eder. Bu yöntem­ler size geçmiş enerjiler içinde iyi hizmet etmiş olsalar da, onlar yeni enerjide sınırlı bir değere sahiptirler. Siz beynini­zin nasıl çalıştığını da henüz anlamıyorsunuz... ama sırf onu anlamıyorsunuz diye onun geçerliliğini yadsıyamazsınız; ve kuşkusuz buradaki ironi onu (beyni) sorgulamak için yine

80

'Bölüm 9

onu kullanmak zorunda olmanızdır.

Şimdi gerçek kimliğinizin özünü ve duygusunu kavra­

manızın ve -derste görmenize izin verilen- siz olan "Tanrı 'nın

parçası"nı gerçekten görmenizin zamanı gelmiştir. Daha ön­

ce belirtildiği gibi, bu şimdi daha kolaydır ve seçilmiş az sa­

yıda varlık yerine, hazır olan herkese sunulmuştur. Bu yüz­

den, kendini-keşif konusu kudret, heyecan ve gerçekleşen

rüyalarla dopdoludur. Bu sizin "idareyi üstlenme" eyleminiz-

dir, bu hissedilen ama analiz edilmeyen bir eylemdir, ve bu

sizin önünüzde durup kendisini kabul ve tasdik etmenizi

bekleyen yeni armağanınızdır. Ancak, onunla ilgili korkunu­

zu aşmak cesaret gerektirir.

O akli arayış ve çabanın yerini almaz, onu büyük ölçüde

güçlendirir. Bazı bilim adamlarınız son birkaç yıldır t a m a ­

men farklı bir düşünme yöntemi izlemekteler, ve bu yöntemi

kendinizi keşfetme konusunda örnek almanız sizin için ya­

rarlı olur. Geçmişte, bilim adamlarının ortada olan bir bilim­

sel gizemden yola çıkarak daha ileri varsayımda bulunabil­

meleri için, önce o gizemin varsayımının (hipotezinin) çözül­

mesi gerekirdi. Bu da ilk gizem çözülene kadar herkesi dü­

şünmeye son vermeye zorlardı. İleri-düşünüşlü bilim adam­

larınız bu tür mantıki bölmelere-ayırmanın (küçük-parçacık

davranışı gibi) belirli inceleme tipleri için kusurlu olduğunu

fark ettiler. Şimdi onlar dikkatli deneye dayanan açık ikiye-

bölünmeli sonuçlara eriştiklerinde... mantıklı bir açıklama

olmadan, ama böyle bir açıklamanın var olduğunu bilerek,

ve o anda ne aradıklarını bilmeseler de , eğer bulmacayı araş­

tırmayı sürdürürlerse bu açıklamanın kendini göstereceğini

düşünerek çalışmaya devam ediyorlar. Onlar daha sonraki

deneylerini bilinen mekaniklerin işleyişine değil -henüz a n ­

laşılmamış olmasına rağmen- geçmişte gözlemlenen davranış

ve beklenen gelecek davranış olasılığına dayandırıyorlar. Bu

it imattır.

8 1

'Bir İnsan GiBi 'Düşünmeyin

Bundan dolayı, bu t u t u m l a , içinizde en akli olanlarınıza

bile hitap ediyorum. Eğer kim olduğunuzu "hissetme" alıştır­

masını yapmaya çalışır, ve rehberlerinizden bu süreçte size

yardım etmelerini sözlü olarak isterseniz, öte taraftan bu­

nun akli tarafıyla ilgili olarak da nasıl ilerleyeceğiniz konu­

sunda muazzam bir bilgelikle çıkarsınız. Sizden gerçeği bil­

mek isteyen mantıksal tarafınızdan vazgeçmenizi asla iste­

miyorum. Sizden yapmanızı istediğim şey uçağı uçurmayı

öğrenip, hayal edilemez yüksekliklere çıkmanın nasıl bir şey

olduğunu hissetmenizdir. Sonra aşağı inip motoru açabilir

ve onun nasıl çalıştığını keşfetmeye çalışabilirsiniz.

Şimdi size bir mesel sunacağım. O yaşamın kendisi, ve

özellikle kendini-keşif hakkında sizin insani durumunuzla il­

gili birçok faset içermektedir. O ayrıca Evrenin nasıl işlediği

ve size nasıl karşılık verdiği hususunda içgörülü olanlarınız

için bir tablo çizecektir. Eğer bu meselde anlamadığınız bir

şey olursa bu konuda rehberlerinizden yardım isteyebilirsi­

niz. Bu meseli sevgiyle sunuyorum.

Ders Odası

Bir zamanlar, adına Wo diyeceğimiz bir insan vardı. Wo

'nun cinsiyeti bu öykü için önemli değildir, ama sizin nötr

cinsiyetli bir insan için (İngilizce'de) yeterli bir sözcüğünüz

olmadığından, biz bu insanın bir erkek olduğunu söyleyelim.

Kültüründeki tüm insanlar gibi Wo da bir evde yaşıyor­

du, ama o sadece içinde yaşadığı kendi odasıyla ilgileniyor­

du. Odası güzeldi ve onu o halde t u t m a k t a n o sorumluydu...

ve o da böyle yapıyordu.

Wo iyi bir yaşam sürdü; o asla aç kalmazdı, çünkü yiye­

cek boldu. O asla üşümezdi, çünkü daima örtünecek şeylere

sahipti. Wo büyürken kendi hakkında birçok şey öğrendi. O

kendisini mutlu hissettiren şeyleri öğrendi, ve o duvarına

82

'BöCüm 9

asıp, baktığında onu mutlu eden nesneler bulurdu. Wo ayrı­

ca kendisine üzüntü veren şeyleri, ve üzgün olmak istediğin­

de bu şeyleri duvara nasıl asacağını da öğrendi. Wo ayrıca

onu kızdıran şeyleri öğrendi, ve duvara asıp kızgın olmak is­

tediğinde bakabileceği şeyler buldu.

Diğer insanlar gibi, Wo'nun da birçok korkusu vardı. O,

hayatta temel şeylere sahip olduğu halde, diğer insanlardan

ve belli durumlardan korkuyordu. O değişim yaratacak in­

sanlardan ve durumlardan korkuyordu, çünkü o kendini alı­

şık olduğu gidişat içinde güvenlikte hissediyordu, ve onu bu

hale getirebilmek için çok çalışmıştı. Wo sakin ve istikrarlı

odasına hâkim olabilecek durumlardan ve bu durumları ida­

re eden insanlardan korkuyordu.

O, Tanrı hakkında diğer insanlardan bir şeyler öğren­mişti. Onlar ona bir insan olmanın çok küçük bir şey olduğu­nu söylemişler, ve Wo da buna inanmıştı. Her şey bir yana, o çevresine baktığında milyonlarca insan, ama sadece tek bir Tanrı görüyordu. Ona, Tanrı 'nm her şey, kendisinin ise bir hiç olduğu, ama eğer samimiyetle dua eder ve dürüst bir ya­şam sürerse Tanr ı 'nm sonsuz sevgisi içinde onun dualarına karşılık vereceği söylenmişti. Böylece Wo, dindar bir insan olarak, korktuğu insanların ve durumların değişiklikler ya­ratmamalar ı , böylece odasının değişmeden kalabilmesi için Tanrı'ya dua ett i . . . ve Tanrı Wo'nun bu dileğini kabul e t t i .

Kendisine bir biçimde nahoş şeyler hatırlattığı için Wo

geçmişten de korkuyordu; böylece o bu şeyleri onun belleğin­

den silmesi için Tanrı'ya dua etti . . . ve Tanrı Wo'nun bu dile­

ğini de kabul e t t i . Wo ayrıca, değişim potansiyeli taşıdığı, ka­

ranlık ve belirsiz olduğu için gelecekten de korkuyordu. Wo,

bu kez geleceğin onun odasına değişim getirmemesi için Tan-

rı'ya dua ett i . . . ve Tanrı onun bu ricasını da kabul et t i .

Wo asla odasının uzak köşelerini araşt ırmadı, çünkü bir

insan olarak gerçekten ihtiyaç duyduğu her şey bir köşede

83

'Bir İnsan G i B i 'Düşünmeyin

bulunuyordu. Arkadaşları onu ziyarete geldiklerinde onlara

gösterdiği köşe burasıydı... ve burası ona yetiyordu.

Wo yirmi altı yaşındayken ilk kez odanın öbür köşesin­

de bir devinim sezinledi. Bu onu çok korkuttu ve o hemen

Tanrı'ya onu uzaklaştırması için dua e t t i , çünkü bu devinim

onun odada yalnız olmadığı anlamma geliyordu. Bu kabul

edilebilir bir durum değildi. Tanrı Wo'nun duasını kabul etti

ve devinim sona erdi, ve Wo artık ondan korkmadı.

Wo otuz dört yaşına geldiğinde devinim yeniden başla­dı, ve yine Wo onun kesilmesini istedi, çünkü çok korkuyor­du. Devinim durdu, ama bu sırada Wo o köşede daha önce hiç fark etmediği bir şeyi gördü... orada bir kapı vardı! Kapı­nın üzerinde de garip bir yazı vardı, ve Wo bunun ima ettiği şeylerden korktu.

Wo dini liderlere bu garip kapı ve devinim hakkında so­rular sordu; onlar da o kapıya yaklaşmaması için Wo'yu uyardılar, çünkü o ölüm kapısıydı, ve eğer merakını yeneme-yip o kapıyı açarsa kesinlikle ölecekti. Onlar ona ayrıca, ka­pının üzerindeki yazının da şeytani bir yazı olduğunu ve ona bir daha asla bakmamasını söylediler. Onun yerine, onu ken­dileriyle ritüellere katılmaya ve yeteneğini ve kazancım gru­ba vermeye teşvik ettiler... ve böylece selamette olacağım söylediler.

Wo kırk iki yaşındayken devinim yeniden başladı. Wo bu kez o kadar korkmamasına rağmen, yine de o n u n kesil­mesini istedi... ve istediği oldu. T a n n dualarını tümüyle ve çabucak yanıtlıyordu. Wo dualarının sonuçlarından dolayı kendini güçlenmiş hissediyordu.

Wo elli yaşındayken hastalanıp öldü, ve öldüğünün ger­

çekten farkına varmadı. O köşedeki devinimin yeniden baş­

ladığını fark ett i ve yine onun kesilmesi için dua e t t i ; ama bu

kez devinim sona ereceğine tam tersine daha belirgin hale

geldi ve ona daha çok yaklaştı. Wo korkuyla yatağından

84

'Bölüm 9

kalktı ve fiziksel bedeninin yatakta kaldığını ve kendisinin

artık ruh formunda olduğunu gördü. Devinim yaklaştıkça,

Wo onu bir biçimde tanımaya başladı. Bu kez korkmak yeri­

ne meraklanmıştı, ve ruh bedeni, her nedense, ona doğal gö­

rünüyordu.

Wo şimdi o devinimin aslında ona yaklaşan iki varlık ol­

duğunu gördü. Beyaz figürler yaklaştıkça içlerinde bir ışık

varmış gibi pırıldamaya başladılar. En sonunda onun ö n ü n ­

de durdular, ve Wo onların ihtişamı karşısında şaşırıp kal­

dı... ama korkmadı.

Figürlerden biri Wo'ya hitap ederek, "Gel , sevgili varlık, artık gitme zamanı," dedi. Figürün sesi yumuşak ve tanıdık­t ı . Wo hiç duraksamadan ikisiyle birlikte yürüdü. Dönüp ar­kasına, yatakta uyur görünen cesedine bakarken... tüm bun­ların ne kadar tanıdık olduğunu hatırlamaya başladı. Ola­ğanüstü bir duyguyla dolmuştu, ama bu duyguyu izah ede­miyordu. Varlıklardan biri elini t u t u p , onu direkt olarak, üzerinde o garip yazının bulunduğu kapıya götürdü. Kapı açıldı ve üçü içeri girdiler.

Wo kendini her iki taraftaki odalara açılan kapıların

yer aldığı uzun bir koridorda buldu. Kendi kendine, "Bu ger­

çekten de sandığımdan çok daha büyük bir evmiş!" diye dü­

şündü. Wo birinci kapının üzerinde çok daha garip yazıların

bulunduğunu fark et t i . Beyaz varlıklardan birine, "Sağdaki

bu ilk kapının ardında ne var?" diye sordu. Beyaz figür, tek

bir söz söylemeden kapıyı açtı ve Wo'ya girmesini işaret e t t i .

Wo içeri girer girmez şaşkınlık içinde kalakaldı. Oda taban­

dan tavana dek onun en çılgın hayallerini bile aşan hazine­

lerle doluydu! Orada altın külçeler, inciler ve elmaslar yığı­

lıydı. Sadece tek bir köşede bile tüm bir krallığa yetecek ka­

dar yakut ve değerli taş vardı. Wo, ışıldayan beyaz varlıkla­

ra baktı ve "Burası neresi?" dedi. D a h a iri olan beyaz varlık

konuştu ve dedi ki: Burası senin bolluk odandır, eğer buraya

85

' B i r İnsan G i B i ' Düşünmeyin

girmek isteseydin... O şimdi de sana aittir ve gelecekte de se­

nin olarak kalacaktır. Wo bu bilgi karşısında hayrete düş­

müştü.

Koridora döndüklerinde, Wo sol taraftaki ilk odada ne

olduğunu sordu... bu, üzerindeki yazıların bir biçimde anlam

ifade etmeye başladığı bir başka kapıydı. Beyaz varlık oda­

nın kapısını açarken, "Burası senin huzur odandır, eğer kul­

lanmayı isteseydin..." dedi. Wo odaya girdiğinde kalın beyaz

bir sis tarafından kuşatıldı. Bu sis canlı görünüyordu, çünkü

hemen bedenini örtmüştü ve Wo onun içinde soluk alıp veri­

yordu. O büyük bir huzur ve rahatlık duygusuyla dolup taş­

mıştı, ve bir daha asla korkmayacağını biliyordu. O daha ön­

ce hiç duymadığı bir huzur duyuyordu. O orada kalmak isti­

yordu, ama diğer varlıklar ona yola devam etmeleri gerekti­

ğini işaret ettiler, ve hep birlikte uzun koridor boyunca iler­

lemeye başladılar.

Sol tarafta bir başka kapı vardı. Wo, "Bu oda nedir?" di­ye sordu. D a h a küçük olan beyaz figür, "Burası sadece senin girebileceğin bir yerdir," dedi. Wo odaya girer girmez tüm varlığı altın bir ışıkla doldu. Ve o bunun ne olduğunu bildi. Bu Wo'nun kendi özü, aydınlanması, geçmiş ve gelecek bilgi-siydi. Bu Wo'nun ruh ve sevgi ambarıydı. Wo sevinçten ağla­dı, ve çok uzun bir zamandır ilk kez gerçeği ve anlayışı içine massederek öylece durdu. Refakatçileri ise içeri girmeden sabırla beklediler.

En sonunda Wo tekrar koridora çıktı. Değişmişti. Ken­

disine eşlik eden varlıklara bakıp onları tan ıd ı . Doğal bir bi­

çimde, "Siz rehberlersiniz" dedi. "Hayır" diye karşılık verdi

daha iri olan varlık, "biz senin rehberleriniz." Sonra tam bir

sevgiyle devam e t t i , "Biz senin doğumundan beri, tek bir n e ­

denden ötürü buradaydık: seni sevmek ve kapıyı görmene

yardım etmek için. Oysa sen korktun ve bizden geri çekilme­

mizi istedin ve biz de geri çekildik. Biz sevgiyle senin hizme-

86

Bölüm 9

tindeyiz, ve senin enkarnasyon ifadene saygı duyuyoruz." Wo

onun sözlerinde hiçbir kınama hissetmedi. Onların kendisini

yargılamadıklarını, ona saygı duyduklarını anladı, ve sevgi­

lerini hissetti.

Wo kapılara baktı ve şimdi onların üzerindeki yazıları

okuyabildiğini fark ett i ! Koridor boyunca yürürken üzerinde

ŞİFA, KONTRAT yazan kapılar gördü, birinin de üzerinde

SEVİNÇ yazıyordu. Wo bu koridorda istediğinden daha fazla

şey gördü, çünkü koridor boyunca sıralanan bazı kapıların

üzerinde doğmamış çocuklarının isimleri vardı... ve hat ta bi­

rinin üzerinde DÜNYA L İ D E R İ yazıyordu. Wo neyi kaçırdı­

ğını anlamaya başlamıştı. Ve onun düşüncelerini okurcasına,

rehberler şöyle söylediler: "Ruhuna sitem etme, çünkü bu uy­

gun bir şey değildir ve senin ihtişamına hizmet etmez." Wo

bunu tam olarak anlamadı. Başını çevirip koridorun giriş ka­

pısına baktı ve kapının üzerindeki, başlangıçta onu korkut­

muş olan yazıyı gördü. O yazı bir isimdi!... Onun ismiydi,

gerçek ismiydi... ve şimdi O tam olarak anlamıştı.

Wo artık rutin programı biliyordu, çünkü şimdi her şeyi

hatırlıyordu, ve O artık Wo değildi. O rehberleriyle vedalaştı

ve sadakatlerinden ötürü onlara teşekkür et t i . O orada uzun

bir süre onlara sevgiyle bakarak durdu. Sonra dönüp korido­

run sonundaki ışığa doğru yürümeye başladı. O daha önce de

burada bulunmuştu. O, özünü tekrar bulmak üzere yaratılış

mağarasına yapacağı üç günlük kısa yolculukta... ve sonra

Dünya'dayken sevdiği ve yitirdiği varlıklar da dahil olmak

üzere onu yürekten sevenlerin kendisini beklediği onur ve

kutlama salonunda onu neyin beklediğini biliyordu.

O daha önce nerede olduğunu, ve nereye gitmekte oldu­

ğunu biliyordu. Wo yuvaya geri dönüyordu.

Kryon • Bu meselin analizi için lütfen Ek B lye bakınız.

87

Benim buradaki çalışmamın direkt mesajını hatırlayın: nötr aşınızın gücü t ü m bu karmik işleyişleri neredeyse tü­müyle iptal edebilir. Eğer bu yeni bilgiyi henüz almadıysa­nız, o zaman onu hemen arayıp bulun! Bu gezegen ve tüm in­sanlık için yeni fırsat penceresinin müjdesidir. Bu sizin ka­zandığınız bir armağandır .

88

Onuncu Bölüm

Kendini-Keşfetme Konusunda

Okurların Soruları

89

10

KENDİNİ KEŞFETME KONUSUNDA OKURLARIN SORULARI

Yazan'dan...

Şimdi, bu kitabın okurlarından gelen seçilmiş birkaç so­ruyu yanıtlamanın zamanıdır . Kryon kitabının ilk baskısını yaptığı yıl boyunca kuzey yarıkürenin her yanından bize so­rular soran ve daha fazla bilgi rica eden mektuplar geldi. Aşağıda, kendini-keşif ve aşı hakkında, bazı okurlar tarafın­dan Kryon'a yöneltilmiş sorular yer almaktadır. Bu şefkatli yanıtlarla bağ kurabilmeniz için, Kryon tarafından yapılan bazı kişisel değerlendirmeleri de yayınladığım için, okurla­rın isimlerini ve yaşadıkları kentlerin, ülkelerin isimlerini vermiyorum. Böylece, m a h r e m iletişimin bütünlüğünü koru­duğuma inanıyorum. Bazı açılardan birbirinin tekrarı gibi görünebilecek soruları da dahil e t t im. Bu aynı konulara çok fazla ilgi olmasından kaynaklanıyordu, ve yanıtlar siz okur­lara Ruhtan gelen doğru mesajlarla ilgili daha fazla içgörü vermeye yetecek kadar farklıydı.

Ayrıca bu yanıtlarda, Kryon'un (bu kitapta daha sonra sunulan) Kryon Işık Grubu olarak isimlendirilen ve Califor-nia'da her ay toplanan bir gruba verdiği bazı bilgilerin tekra­rı görülebilir. Bu sözlü celselerde, Kryon ayrıca burada ele alınan bazı kavramlara genel olarak değinmiştir.

Soru: Ben nötr aşıyı talep e t t im, ama bu isteğimin h e ­

nüz kabul edilip edilmediğini bilmiyorum. Şimdiden daha

canlı rüyalar görmeye başladım ki bu benim için çok olağan­

dışı, ve yaşamımın bu aşamasında normal olarak yaşadığım-

90

'Bölüm 10

dan daha ciddi derecede ve uzunlukta bir depresyon yaşa­

dım. Bunlar isteğimin gücüyle, ya da rehberlerimin üstat

rehberlerin gelmeleri için beni hemen terk etmeleriyle ilintili

olabilir mi?

Yanıt: Sevgili varlık, aşıyı talep edebileceğinizi okudu­

ğunuz, ve onu kabul etmeyi sözlü olarak taahhüt ettiğiniz

anda yaşamınızda değişiklikler başladı. Unutmayın ki Ruh

sizi bilir ve O sizin doğrusal zaman çerçevenizde bulunmaz.

Bu, bizim sizin isteğinize, siz onu talep etmeden çok önce

hazırlandığımız anlamına gelir. Yani, yeni rehberleriniz, siz

niyetinizi ifade ettiğiniz anda gelip sizin yanınızda hazır

beklediler.

Sizin kültürünüzde verilen bir söze saygı gösterildiği kadar, niyete de evren tarafından o kadar saygı gösterilir ve bu yüzden, sizin ricanız da doğal olarak derhal kabul edil­miştir. Asla, sezginizin size olmakta olduğunu söylediği şeyi zihinsel bir biçimde "analiz etmeye" çalışmayın. Bunun size bir yararı olmaz. Siz yakın gelecekte daha fazla aydınlanma, ve çevrenizdekiler hakkında daha bilge bir hissediş bekleme­lisiniz.

Soru: Kitabınızın yaşayabileceğimizi bildirdiği olumsuz

şeyleri yaşamaktan korktuğumu gördüm. Nötr aşıyı istiyo­

rum, ama karanlığa ve depresyona girmek istemiyorum. Ay­

rıca, kocamı kaybetmekten de korkuyorum... ve bunu istemi­

yorum. Sizce zihnim karışmış durumda mı?

Yanıt: Eğer daha çok insan sizin mektubunuzda yaptı­

ğınız gibi korkularını sözlü olarak ifade edebilseydi, karmik

nitelikleri hakkında daha iyi bir anlayışa sahip olabilirdi.

Sorunuzu önce genel, sonra da özel olarak yanıtlamama izin

verin: İnsan olmanın ortak yanlarından biri de astral'dan

korkmaktır, ve bu aslı astarı olmayan bir şeydir. Aşıdan

korkmayın. Asla! Bu aşı yüksek benliği selamlamanın ilk

9 1

'Bir İnsan Gibi' Düşünmeyin

adımıdır; geçici olarak yoksun bırakıldığınız, ve en sonunda

sizi selamlayıp sizinle bir olmak için bekleyen o parçanızı...

Siz bu aşıyı ve onun gerçekleşme sürecinin gereklerini, bu-

-eye sahip olmak için bir başka şeyi kurban etmenizi şart

koşan bazı Dünya ritüelleriyle karıştırmış olabilirsiniz. Nötr

aşı asla böyle bir şeyi gerektirmez. Onun yerine, siz olgun bir

bilgeliği, içsel huzuru, ve elbette korkusuzluğu kabul edebile­

cek şekilde hazırlanır ve temizlenirsiniz. Bu işlemi herhangi

bir fedakârlık (kurban etme) türüyle karıştırmayın! Siz yeni

giysiler kuşanmadan önce bedeninizi temizlediğinizde, bu si­

ze acı verir mi? Burada da bir ceza söz konusu değildir. Ayrı­

ca şunu da bilin: siz bu aşıyı talep ettiğinizde, kontratınızın

tamamlanmasını talep etmektesinizdir. Bu sizin mükemmel

senaryonuzdur ve sizin için onu yerine getirmenizden daha

iyi bir şey olamaz. Evren size kontratınızı tamamlamanız

için bir gereç verdiğinde, size olumsuz bir şey vermeyecektir!

Sevgili varlık, siz terk edilmekten çok korkuyorsunuz,

bu korku sizin ta r u h u n u z d a n haykırmaktadır. Bu gerçekten

sizin karmik niteliğinizdir, ve bu iptal olunacak şeyin ta ken­

disidir. Siz rehbersiz kalmaktan ve eşinizi yitirmekten kor­

kuyorsunuz. Aşının bu korkuyu temizlemeye başlayacağını

anlamalısınız. Özellikle sizin d u r u m u n u z d a , siz artık terk

. edilme korkusu sergilemediğinizde, eşiniz bir şeylerin değiş­

tiğini anlayacaktır, ve o zaman siz onun için çok daha denge­

li bir eş olacaksınız. Siz dengeye kavuştuğunuzda çok daha

iyi bir ilişki, ve en sonunda da bu korku karma'sından kur­

tulmayı bekleyin. Sadece, eğer eşiniz ya da sevgiliniz özellik­

le karma'yı sergilemek için orada bulunuyorsa sizi terk ede­

cektir, ve sizinki bunlardan biri değildir. Aşıdan korkmayın.

Sizin niyetinizi belirtmenizden dolayı bir yeni rehber zaten

yerini almıştır, ve öbürleriyle de kolay bir zaman geçireceksi­

niz. Sizi ana-babanızın sevmesi gerektiği... ama sevmediği

kadar ölçüsüzce seviyoruz. Ruh sizi terk etmeyecektir.

92

'Bölüm 10

Soru: Rehber değişimini ve nötr aşıyı talep etmek iste­

diğimi biliyorum, ama şu anda sizinle bir danışma celsesi ya­

pacak kadar size yakın olmak isterdim! Ben, eğer aşıyı alır­

sam, aileme acı vermekten korkuyorum. Benim on ve on beş

yaşında iki çocuğum var. Onlarla karmik bağlara sahip oldu­

ğumu biliyorum, ve şu anda bir ikilem içindeyim, çünkü o n ­

ları kaybetmek istemiyorum.

Yanıt: Geçen hafta özel bir celsede, "çocuklarını R u h u n

sunağına yerleştirip, iç huzuru duyması" öğütlenen sevgili

bir a n n e ile birlikteydim. Bu bizi direkt olarak, R u h u n , "ço­

cuklarınızı kurtarmak istiyorsanız onları Tanrı'ya kurban

etmeye gönüllü olmalısınız," şeklinde çok güçlü bir tarihi

mesaj vermek istediği, İbrahim ve İshak'ın çok eski öyküsü­

ne getirir.

Mesaj sizin için de açıktır: Bu değerli çocuklar, yetişme çağları boyunca sizinle birlikte olacaklardır, ve eğer siz onla­rı R u h u n şemsiyesi altında yetiştirmeye gönüllüyseniz, o n ­lar sizden alınmayacaklardır. Aslında, sevgili varlık, sizin d u r u m u n u z d a , sizin (nötr aşıdan dolayı) değişiminiz -direkt olarak sizin kontratınızda bu lunan- çocuklarınızı da olumlu bir tarzda etkileyecektir. Onları yitirmek yerine, siz onlara başka türlü verilemeyecek büyük bir armağan vereceksiniz. İşte bu R u h u n çalışma biçiminin şahane güzelliğidir. G ö n ü l ­lü olun, ve Ruh niyeti onurlandır ır .

N ö t r aşı S İ Z İ değiştirir, bu da çevrenizdekileri etkiler

ve yaşamınızda ihtiyaç duyduğunuz şeyler için sizi Ruh ile

bir birlikte-yaratan yapar. En çok değişen şey KORKU'dur .

Başka türlü sizi dengesizlik sarmallarına sokacak korkula­

rınız aniden geri çekilip ortadan kaybolurlar, ve siz orada

durup ne olduğunu merak edersiniz. Siz süreç içinde denge­

ye kavuşursunuz; ki bu çocuklarınızın görüp zevk alacakları

ve yaşamlarının geri kalan kısmı boyunca taklit etmeye, geç­

meye çalışacakları bir şey olacaktır. Onlar, siz bu dünyadan

9 3

'Bir İnsan Gibi 'Düşünmeyin

ayrıldıktan çok uzun zaman sonra bile annelerinin olaylara

ve insanlara nasıl tepki gösterdiğini, nasıl yaklaştığını hatır­

layacaklar, ve bu şeyler onları etkileyecek. Bunlar sizin ço­

cuklarınızla yaptığınız kontratınızdır. Siz kitabı da bu yüz­

den aldınız. Lütfen bu konuda huzur içinde olun ve bir sonra­

ki düzeye çıkmayı talep ederken, Ruha çocuklarınızla olan

kontratınızı tanıdığınızı (sözlü olarak) bildirin. Tüm bunlara

giden sevgiyi görebiliyor musunuz?

Soru: Ben duygusuz bir insan haline gelmek istemiyo­

r u m . Nötr aşı beni pasifleştirecek mi? Eğer ben nötrleşmiş

karma'nın dramına artık tepki göstermeyeceksem... geriye

ne kalacak? Peki, gülecek miyim?

Yanıt: İnsani olan, gülen, neşeli olan ve seven yanınız, siz bu gezegene geldiğinizde R u h t a n size değişmeden geçen tek yandır.

Siz Ruhun gerçek huzurunu aldığınızda, boş bir duygu­sal gündem de alırsınız. Bunun ne anlama geldiğini anlayın: bu artık duygulara sahip olamayacağınız anlamına gelmez... bu sadece, sizin onları karma üzerinde israf etmeden kullan­makta özgür olduğunuz anlamına gelir! Artık endişe, korku ve öfke yoktur. Artık eski karmik ilişki ve etkileşim dramını çok daha hoşnut edici ve olumlu kutlama, sevinç, sevgi ve ha t ta güldürü (mizah) niteliklerine dönüştürebilirsiniz. Özel­likle güldürüye. Sözlerim sizi güldürdü mü?

Soru: Üç ve altı yaşlarında iki çocuğum var. Onları yi­

tirmekten korktuğum için aşıyı talep etmeye de korkuyorum.

Ayrıca, kocamla aramızda neler olacağından da emin deği­

lim. O spiritüel bir insan olmasa da, iyi bir baba ve kocadır.

Onu da yitirmek istemiyorum. Ne yapmalıyım?

Yanıt: Hemen aşı için niyet edin. Sizin ve tüm insan­

ların bilmeleri için söylüyorum: aşı sizin ödülünüzdür. Bu iş­

lem kesinlikle bir şeyleri kurban vermeyi ya da ıstırap çek-

94

'Bölüm 10

meyi içermez. Yaşamınızı terk edecek olanlar uygun kişiler

olacaktır; artık onlarla işinizin bittiği kişiler; sizinle karma'

larını tamamlamak için orada bulunan kişiler. Geçiş dönemi

bazıları için zordur, özellikle karmik niteliklere derin bir bi­

çimde karışmış olanlar için. Sizin gibi denge sağlamış ve de­

ğişime hazır olanlar, ve sunulan temel gerçeği idrak edenler

rehber değişiminde çok büyük bir sıkıntı yaşamayacaklar­

dır.

Çocuklarınızdan söz edelim. Bunu görmeniz sizin için

önemlidir. Çocuklar ve siz bu dünyaya gelmeden önce birbi­

rinizi dikkatle seçtiniz. Tüm annelerin durumunda olduğu

gibi, yetişme dönemleri boyunca onlar sizindir. Hiçbir a n n e ­

nin aşı yüzünden çocuklarını yitireceğinden kaygılanması

gerekmez. Bu evrensel açıdan uygun bir şey değildir. Çocuk­

lar eğer sizin ölçülülük ve hoşgörü sınırlarınızı sınarlarsa

bile, bu uygundur; çünkü aşı böyle durumlarda da size yar­

dımcı olacaktır. Çocuklar büyüdükten sonra ne olacağı ise

bir başka öyküdür, çünkü onlar o zaman -şimdi sizin olduğu­

nuz gibi- Ruh'a ve karma'ya karşı sorumlu olacak ve sizinle

bununla bağıntılı olarak ilişki kuracaklardır. Evren çocukla­

rı sizin sevdiğiniz kadar sever, ve -onlar, belki sizin yardımı­

nızla, kendi aydınlanmalarına erişinceye dek- sizin orada on­

lara bakmanıza ihtiyaç duyar. Zaman zaman onların gözleri­

ne bakıp onları "tanımaya" çalışın. Bu konuda Ruhtan bilgi

isteyin. Bu çoğunlukla rüyalarda verilir ve onların "gerçek­

t e " kim olduklarını bilmek eğlendirici, ironik ve yararlı olabi­

lir.

Kocanıza gelince, onun spiritualitesinin, siz aşıyı alırsa­

nız size olacaklarla hiçbir ilgisi yoktur. O da derste bulunan

her insan kadar sevilmektedir ve o da kendi yoluna ve süre­

cine sahiptir. Sizin onunla ilişkiniz ve bunun sonucunda

dünyaya gelen çocuklar gerçekten karma'nızın bir parçası­

dır. Ama, aşıdan sonra olacakların olumsuz olması gerek-

95

'Bir İnsan G i B i 'Düşünmeyin

mez. Birinci kitaptaki mesajlar, potansiyel olarak olabilecek­

lerle ilgili uyarılardır, ve bunlar en ağır karma'ya sahip olan­

lar yaşayabilecekleri şeylere hazır olabilsinler diye verilmiş­

tir. Eğer eşiniz sizin sürecinize hoşgörü gösteriyor ve kişisel

arayışınızda sizi rahat bırakıyorsa, o zaman bu size ikinizin

arasındaki karma'nın onu sizden uzaklaştıracak türde bir

karma olmadığını göstermektedir. Geçmiş yaşamlarda olan­

lara dayanarak, sizin beraberliğinizin çok uygun olduğunu,

ve ağır bir nitelik içermediğini söyleyebiliriz. Aşıyı almak si­

zi değiştirecektir, ama eşiniz bu değişimden hoşlanabilir ve

bu da beraberliği daha iyi bir hale getirebilir. Dengeli her­

hangi bir insanın bu yeni gücü vaaz etmesine asla bir ihtiyaç

yoktur, ve hiçbir insan, kendisi aşıyı aldıktan sonra, çevre­

sindeki kişi aşıyı almadı diye onu "yanlışta" olarak nitelen-

dirmeyecektir. Çünkü aşının sonucunda elde edilecek bilge­

lik ve denge bunu olanaksız kılar.

Soru: Kryon'un (Birinci Kitapta) hastalıkla ilgili olarak

yaptığı, "bir a n a h t a r ı n kilide uyması" tarifi bana çok anlamlı

ve makul geldi. Peki, hastalığın nedeni keşfedilir ve söz ko­

nusu inanç değiştirilirse, ve yeni bir aşıya hak kazandırsa,

bu o kilidi de değiştirip kişiyi iyileştirir mi? Bununla birlik­

t e , Kryon ayrıca, dengeli bir insan ile hasta bir insanın yük­

sek benliklerinin iletişim kurmasıyla şifanın bir anda mey­

dana geldiğini de söylüyor. Bu hastalığın nedenini bulmaya

çalışmanın önemsiz olduğu anlamına mı gelir? Peki, düzenli

olarak "elleri has tanın bedenine koyarak" şifa vermeyle bir

sonuç elde edebilir miyiz, ve insanın kendi kendini iyileştir­

mesi m ü m k ü n müdür?

N o t : Sayfa 99'daki mektuba bakınız.

Yanıt: Sevgili varlık, bu yanıt hepiniz için uygundur. O

şifa ile, ve bireysellik ve kontrat lar, ve dolayısıyla da geçmiş

96

"Bölüm 10

yaşamlarla ilintilidir. Kuşkusuz, nötr aşıyı talep etmek kişi­

sel şifayı sağlayacaktır. O bunu sağlamanın en hızlı yoludur.

Kanserden kurtulan sevgili varlık (bkz. s. 99) vakasında gö­

rüldüğü gibi, o aşıyı alır almaz büyük bir beyin tümöründen

kurtulmuştur... ve tümör sadece sönmemiş tamamen yok ol­

muştur! O çok açık bir biçimde şifaya hazırdı, ve bedeni sa­

dece onun niyetini sözlü olarak ifade etmesini bekliyordu.

Bu ne güçtür, ve o şimdi sizindir!

"Kilitteki anahtar " mesajı (Birinci Kitap, Beşinci Bö­

lüm) Dünyalı bilim adamlarının görmeleri gereken bilimsel

biyolojik bir mesajdı, çünkü orada tedaviler için ipuçları var­

dı. Evrensel şifa için dünyevi arayışınızı sürdürmeniz uygun­

dur. Bu şimdi kendinizi kişisel olarak iyileştirmek üzere sa­

hip olduğunuz -ve ruhtan gelen- güçten tamamen ayrıdır. Bi­

risi herkes için biyolojik keşiftir, diğeri ise sizin yeni kişisel

gücünüzdür.

Ruhsal bakımdan, hastalıklar sizin kontratınızın bir

parçasıdır, ve geçmiş yaşamları ve sizin burada bulunuş ne­

deninizi yansıtır. Onu aslında siz seçersiniz, çünkü siz D ü n -

ya'da değilken, bir sonraki enkarnasyonunuzu plânlarsınız.

Siz kendiniz için dersleri, ve potansiyel olarak da çözümleri

seçer, bu suretle de gezegenin titreşimini yükseltirsiniz. Ön-

ceden mukadder kılma diye bir şey olmadığını hatırlayın. Bu

her insanın iyileşme potansiyeline sahip olduğu, kimsenin

umutsuz bir durumda bulunmadığı anlamına gelir. Bu tü­

müyle insanın bunu kabul etmeye ne kadar hazır olduğuna

bağlıdır. Bu zamanda iyileşmesi onun kontratına hizmet

edecek midir, yoksa (ölüm de dahil olmak üzere) bu konuda

geçirmesi gereken daha çok şey mi vardır? İşte bu yüzden,

biz siz dengeli varlıklara başkalarına şifa sunmanızı öğütlü-

yoruz.

"Elleri hastanın üzerine koyarak şifa verme" harikula­

de bir yöntemdir! Siz her fırsatta başkaları için bu yöntemi

97

'Bir İnsan Gibi 'Düşünmeyin

kullanmalısınız. Tek bir dengeli şifacıyla bile, bir anda şifa gerçekleşebilir. Ya da aşıyı aldıktan sonra iyileşen kanser hastası kadın örneğinde olduğu gibi, bu kendi kendine ya­pılabilir, yani birlikte-yaratılabilir. Bu tümüyle bireyin kişi­sel yoluna bağlıdır.

Bazılarınız şifa sağlaması için "yeni çağ" mekanik ge­reçlerine ihtiyaç duyabilirler. Akli yanınız, bunu yalnız başı­nıza yapabileceğiniz inancına çok direndiğinden, o bu tür bir fiziksel yardıma ihtiyaç duyar. Tüm bunlar uygundur, çünkü Evren sizin yollarınızdaki farklılıkları tanır ve kabul eder. Tüm bunlar bu yüzden de böylesine karmaşıktır.

Sen bu bilgilerden kendi ihtiyacın olanı özetleyip çıka­rabilirsin. Ruhen olup biteni anlamaya çalışmayın; varsa­yımlarda bulunmayın. Siz yargısız bir biçimde şifayı sunmak durumundasınız. Bu o kişinin "üzerine ellerinizi koyarak" şi­fa vermek olabilir, o kişinin haberi bile olmadan meditasyon ve dua yoluyla ona şifa vermek olabilir. Bireyin alıp kabul ediciliğine ve karmik yoluna bağlı olarak, şifa bulması ya da bulmaması uygun olacaktır. Sonra olumsuz ya da olumlu so­nuçlar için sorumluluk üstlenmeden onu yalnız bırakın... çünkü siz sadece ona işlemi sunmak üzere oradasınızdır, onu ille de başarmak için değil. Daha sonra, yeni gücünü­zü kullanarak kendiniz için birlikte-yaratma ile, başkalarına yardım etmenin uygunluğu arasındaki farktan söz edeceğim. Sizin birlikte-yaratma gücünüz sadece sizin içindir. Sizin başkalarına öğüt ve şifa verme gücünüz de çok kuvvetlidir, ama diğerlerinin sürecine boyun eğmek durumundadır . . . t ıp­kı bu yazıların siz gerçekten onlara inanmaya hazırsanız si­ze bir hayli şey sunabileceği, ama size bir şeyler "yaptırama­yacağı" gibi.

9 8

Bölüm 10

Aşağıda M a r t 93'te a l ı n a n , ve 96. sayfadaki y a n ı t t a atıf­

ta bulunulan bir okur mektubu yer almaktadır:

27 Mart 1993

Sevgili Kryon,

iki yıl önce bende büyük bir beyin tümörü bulunduğu

teşhis edildi. Bunun sonucunda geçirdiğim ilaç tedavisi, ope­

rasyon ve radyasyon tedavileri bir sonuç vermedi. Tümör bü­

yümeye devam etti ve yaşamımı tehdit edici boyutlara ulaştı.

Bu zaman esnasında ben kutsal bir yeri ziyaret ettim.

Ayrıca kutsal kabul edilen bazı kişilerden dualar ve hatıra­

lar aldım. Her duayı tekrarladım ve her hatırayı kullandım.

Her türlü metafiziksel yaklaşımı uyguladım. Ama, tümör bü­

yümeye devam etti.

Sonra, 1992 yılının Aralık ayında, kızım bana Kryon'un

Birinci Kitabını verdi. Kryon'un sözleri üzerinde düşünmek

ne büyük bir zevkti! 5 Ocak 'ta kocam ve ben nötr aşıyı talep

etmeye karar verdik.

21 Ocak'ta tüm testler tümörün çok aktif olduğunu gös­

teriyordu, ve bir başka MRI yapılmasına karar verildi. Has­

taneye giderken yolda eşim ve ben nötr aşı ritüelimizi yapa­

rak tüm karma'nın iptal olmasını talep ettik.

26 Ocak'ta doktorum beni aradı ve, çok heyecanlı bir

sesle, "Tümörün yok olduğunu" bildirdi.

Kryon'u yayınladığınız için çok teşekkür ederim. Sonra­

ki kitabınızı şimdiden sabırsızlıkla bekliyoruz.

içtenlikle,

RN- Thibodaux, Louisiana

99

Şu anda Dünya'nın statüsü işlerin Evrensel işleyişi açı­sından büyük bir önem taşımaktadır. Zaman zaman sözünü ettiğim bu sevgi kaynağı her şeyin özünü temsil eder. Hiçbir şey bizi bu kaynaktan ayıramaz. Daha önce var olmuş ve ge­lecekte var olacak her şey bu sevgi enerjisini artırıp güçlen­dirmek için var olmuş ve var olacaktır.

100

Onbirinci Bölüm

Canlı Celseler

^ ^

101

11

KRYON CELSELERİNİN METİNLERİ

Yazan'dan...

1992'nin Mart ayında Kryon ilk kez bir canlı celse yap­

t ı , ve bu celsenin metni Kryon'un Birinci Kitabında yayın­

landı. Bunu birçok celse izledi. 1992'nin sonuna doğru ben

bir Kryon "ışık grubu" oluşturmaya karar verdim. Bu canlı

celse çalışması için "esas sınıf olacaktı, ve böylece o sırada

yaşadığımız yer olan Del Mar'da büyük bir ev bulduk... ve

her yeni-ay zamanı bir meditasyon/medyumik celse düzenle­

dik.

Bu toplantıları ilan etmemeye, kitabı aldıklarını bildi­ğim, ya da bir kez olsun toplantılara katılmış kişiler hariç kimseyi bu toplantılara davet etmemeye karar verdim. Bu şekilde katılımı başa çıkılabilir sayıda (en fazla kırk kişi) tutmayı plânladım, ve katılanlardan mekân kirasını ve aylık posta masraflarını ancak karşılayacak kadar bir para (10 dolar) talep et t im. Ancak, benim bu toplantılara katılımı az sayıda tu tma fikrim işe yaramadı, ve her ay yeni katılan yü­zü aşkın kişiye yer bulabilmek için Kasım 93'te bir kiliseye geçmek zorunda kaldık. Bu grup toplantılarına Mayıs 94'te son verdik. (Aralıkta 350 kişi için bir toplantı daha yaptık.)

Ben bunlan sizin için 1994'te yazarken dahi kendimi

gönülsüz bir medyum olarak görüyorum. Tüm bunlar benim

hâlâ, bir grubun karşısına hazırlıksız çıkabilmek için yoğun

bir çaba göstermem gerektiği anlamına geliyor. Tüm bu pra­

tiğe karşın ben hâlâ gergin ve sinirli oluyorum. Kryon bana

bunun asla değişmeyebileceğim söylüyor. Bu beni uyanık ve

yapmakta olduğum şeyin geçerliliğini sorgular halde t u t u ­

yor. Eğer bu çok rahat hale gelirse, tam bir panik içinde ve

102

'Bölüm 11

plânsız olmak yerine, işlere "kendi ağırlığımı" koymaya baş­

layabilirim. Bir toplantı düzenlemeye karar verdiğim her se­

ferinde, (ister inanın ister inanmayın) bunu yapıp yapma­

mayı tekrar tekrar düşünürüm. Çalışmamın önemini sürekli

tekrar tekrar kontrol etmemin Evrenin dürüst olmayı sürdü­

rebilmem için benden istediği bir şey olduğunu hissediyo­

rum.

Çalışmam hakkındaki şaşırtıcı şeylerden biri de onun

karım Jan tarafından paylaşılmasıdır. Şaşırtıcı, çünkü bir­

likte yaşamımızın tüm tarihi ve karma'sı şimdi aşikâr hale

gelmiştir. J a n işin başından beri Metafizik içinde olageldi. O,

(metafizikle ilgisi olmayan) benimle on yıl önce evlendi, ve

şimdi daha başlangıçtan itibaren neler olacağını bildiğini, ve

sonuca ulaşana kadar benim sürecimi sabırla karşıladığını

söylüyor. Şimdi o -bir yandan çalışmamı desteklerken- benim

(yazma alanında) başa geçmemden rahatlık duyuyor. Canlı

celselerimizde, Jan daima dinleyicilerin karşısında benimle

birlikte oturur. O meditasyonlarımızı yönetir ve yaptığı mü­

ziklerle bu meditasyonlara derinlik katar. Bildiğim kadarıy­

la, biz şu anda böyle medyumik celseler düzenleyen birkaç

karı-koca ekibinden biriyiz (ancak, gelecekte böyle birçok çift

ortaya çıkacak).

Tüm olan bitenler bana inançsız bir eş olmanın nasıl bir

şey olduğuyla ilgili kişisel bir görüş vermiştir. Ben eşimin

görüşlerini desteklememiştim; onlarla asla alay etmememe

rağmen, bu inançların çoğunun saçma ve bilime aykırı oldu­

ğunu düşünüyordum. Tüm bunlar şimdi değişti, bu değişim

birden bu inançları "kabul edip teslim olmamdan" ya da bir­

den benim de saçma ve bilime aykırı hale gelmemden değil,

yavaş yavaş eleştirilerimin -zan ve karşılaştırmaya dayanan-

önyargılı yaklaşımını anlayacak bir içgörü ve bilgelik kazan­

mamdan kaynaklandı. Kryon bizi beşeri bilimsel yöntemimiz

hakkında daha ayırt edici olmaya teşvik eder, ve şimdi onun

103

'Bir İnsan GiBi 'Düşünmeyin

ne kadar sınırlı olduğunu anlıyorum. Biz sadece deneyimle-

diğimiz ya da kanıtlayabileceğimiz şeyleri içeren Dünya

"gerçeğimiz" içinde yuvarlanıp duruyoruz. Başka her şey ya

mevcut değildir, mevcut olamaz... ya da saçmadır. Bu t u t u m

sadece henüz her şeyi görmediğimiz için egemendir.

Bana genel tablo gösterildiğinden, Tanrı 'nın neredeyse

Astroloji ve Tarot'un yanı başındaki eski "saçma" yeri şimdi

bir anlam ifade ediyor. Ancak bunun düşüncesi bile hâlâ ço­

ğu dini doktrini ihlâl eder. Astronominin Tanrı'ya bağlandığı

-ve Galileo'nun, Dünya'nın aslında güneşin etrafında döndü­

ğü konusunda Copernicus ile görüş birliğine vararak kiliseye

karşı geldiği, ve dince kabul edilmiş inançlara aykırı bu dü­

şüncesinden ötürü 1632'de hapse mahkûm edildiği- son se­

ferde olduğu gibi! O zamanlar da Dünya anlayışları (şimdiki­

ne çok benzer biçimde) yalnızca gözlemlenebilir fenomenlere

dayanıyordu, ve kilise Dünya'nın her şeyin merkezi olduğu­

na ikna olmuştu, ve bunu bir biçimde kutsal metinlerle des-

tekleyebilmişti. Son dört yüzyılda çok değiştiğimizi söyleye­

bilir miyiz?

Modern bilim en sonunda biyolojimizin kutuplaşma ve

manyetiklere karşı ne kadar duyarlı olduğunu keşfedebildi-

ğinde, kazara farklı manyetik kutuplaşmalara maruz kalan

insan ceninleri üzerinde bunun nasıl etkiler yaptığını bile

gözlemlemeye, ve nasıl (insan psikolojisinde bugün genellik­

le belgelenen) "insan tiplerinin" geliştiğini incelemeye başla­

yabilir. Onlar manyetikler ile "insan tipleri" arasındaki kar­

şılıklı ilişkiyi keşfettiklerinde, örneğin Ay'ın etkileri gibi, gü­

neş sistemimizdeki gök cisimlerinin Dünya'nın kutbiyetleri

üzerinde yaptıkları etkileri ölçmeye bile başlayabilirler. Bu

ayrıca uzak geçmiş jeolojik tar ihte manyetik alanımızın n e ­

den o kadar çok kez kaydığı ya da takla attığı hakkında bazı

bilgileri açığa çıkaracaktır.

Bu en sonunda olduğunda, neden ciddi astrolojinin işle-

104

rBölüm 11

diğiyle... ve asıl mekaniklerin ne olduğuyla ilgili ilk anlayış

kıvılcımını çaktıracaktır. Bu insan doğasını anla tan bir olgu

olacak, yani bir kez bilim astrolojinin geçerli olma olasılığını

gördüğünde, o birden inanılmaya değer bulunacaktır... Ast­

roloji en sonunda doğrulandığında, eminim ki onu elde et­

mek için ruhsatlar.. . ve vergiler konacaktır. Bir verginin ge­

rekli oluşu, onun kabul edilmiş bilim olduğundan emin olma­

nızın tek yolu olabilir!

Del Mar'daki ışık gruplarımız bundan sonra sunacağım

celse bilgilerini sağlamamıza gerçekten hizmet etmişlerdir.

Deneyimin beklenmedik bölümü benim çalışmam hakkında

ne öğrendiğim ve onun nasıl kabul edildiğidir. Bir akşam ay­

nı celsede insanların ebediyen değiştiklerini... bazılarının şi­

fa bile bulduklarını, ve bazılarının hâlâ hiçbir şeye inanma­

yarak çekip gittiklerini gördük. Ben kendi kendime, nasıl

olup da insanların aynı deneyimi yaşayıp, sonra o deneyim­

den böylesine farklı perspektiflerle çıkabildiklerini sordum.

Kryon benden buna enerji vermememi istedi (tabii, bunun

istenmesi yapılmasından daha kolaydı).

Bu akşamlardan birinde yerime oturup bilgi aktarmaya

başladığımda, bunun gerçek olduğunu biliyorum. Ruh'un

sevgisini ve içimi dolduran şefkatini hissediyorum. Uzun za­

man önce böyle celselerde gözlerimi kapatmayı öğrendim,

çünkü insanları Kryon'un gözleriyle görmek çok şaşırtıcı ve

dikkat dağıtıcıydı: hepsini genç, enerjik, çarpıcı ve ölçüsüzce

sevilen varlıklar olarak görmek... Ben Rryon'un anlattığı ge­

zileri de "yaşamak" durumundayım. Bu gezilerde sık sık rüz­

gârı, deneyimlere eşlik eden kokuları ve ısı derecelerini his­

sediyorum. Kryon gerçekten de Tanrı 'nın sevgisi. O büyük

"BEN"den söz ettiğinde, ben benim vasıtamla insanlara dü­

şünceler aktaranın uçsuz bucaksızlığını fark ederek sarsılı­

rım. Ve sonra "Neden ben?" diye sormaya başlarım. Kryon

ise daima şöyle karşılık verir: "Çünkü sen bunu yapmayı ka-

1 0 5

'Bir İnsan GiBi' Düşünmeyin

bul e t t i n . Şimdi sakin ol ve güven... ve ayaklarının dibinde

oturup seni sevmeme izin ver."

Önümüzdeki sayfalarda yer alan tüm celse metinleri

bant kayıtlarından dikkatle kâğıda geçirilmiştir. Bu süreçte,

zaman z a m a n , kitabın daha iyi okunmasını sağlamak için

sözdizimini değiştirdim (parantez içinde yer alan italik söz­

cükler celseden sonra yapılan açıklamalardır). Bunun dışın­

da, celseyi olduğu gibi "işiteceksiniz." Okurken, diğerleriyle

birlikte o salonda olduğunuzu d ü ş ü n ü n . Celse sırasında ço­

ğunlukla güneş batar ve, salonu gün ışığından mum ışığına

kavuştururdu. Del Mar güzel bir kıyı bölgesidir, ve burada

kendimizi daima doğaya yakın hissetmişizdir. Bana, bazıla­

rınızın, eğer ister ve olabileceğine inanırsanız, bu celseler sı­

rasında aktarılan sevgiyi "hissedebileceğiniz" söylendi. Bu

celselerin okunmaları murat edilmiştir; aslında ışık grupla­

rının oluşturulmasının asıl nedeni bu kitaba bilgi sağlayabil­

mekt i . Yani, bu bilgiler sadece celselere katılan kişiler için

değil, herkes için verilmiştir.

... Şimdi bizim ışık grubumuza katılın.

1 0 6

Karma Hayalet ler i Celse Tarihi: 22 Mart 1993

Del Mar, California

Kryon Işık Grubu

107

KARMA HAYALETLERİ 22 Mart 1993

D e l M a r Işık Grubu

Merhabalar; ben manyetik hizmetten Kryon. Bu gece

seçkin bir gruba hitap edeceğim. Sık sık belirttiğim gibi, ben

sizin hizmetinizdeyim... ve bu salonda büyük ironi var, çün­

kü ben sizin ayaklarınızın dibinde oturuyor ve sizi yürekten

seviyorum. Siz ışık savaşçılarısınız; siz buraya gelip Dünya'

nın bir parçası olmayı, uygun biçimde ölüp tekrar gelmeyi...

sizin bu saf sevgi eyleminizden ötürü Dünya'nın titreşiminin

yükselebilmesi için buraya tekrar tekrar gelmeyi seçmiş

olanlarsınız.

Ve yine size söylüyorum ki, ben sizin başardığınız şeye

bir karşılık olarak buradayım. Bu odadaki ironi ve mizah,

uzak köşedekinin yakın köşedekini ve yakın köşedekinin de

uzak köşedekini tanıması . Siz birbirinizi çok yakından t a n ı ­

yorsunuz, ve siz de benim gibi Tanrı 'nın muhteşem parçala­

rısınız (şimdi bunu okuyanlar bile sizi tanıyorlar). Ama, siz

bu gezegende derstesiniz, ve bu şeyler sizden t a m a m e n saklı

ve örtülüdür. Sizin eylemleriniz benim burada, bu yeni ener­

jide bulunup açıklamalar yapmama, ve sizi belli yaşam ni te­

liklerinden özgürleştirmeme... ve daha önce hissetmediğiniz

bir huzuru sağlamama neden olmuştur. Siz bunu hak ederek

kazandınız.

Taşıdığınız renk nişanları (bantları) çok ve büyük. Size

benim gibi tam bir sevgiyle bakanlar sizi tüm ihtişamınız

içinde görüyorlar. Hepiniz gerçek kimliğinizle tanınıyorsu­

nuz: zor yolu seçmiş, bir özgür seçim gezegeninde derste ol­

mayı seçmiş (çünkü bütün gezegenler özgür seçime sahip de­

ğildir) varlıklar olarak. Taşıdığınız renkler sizin hakkınızda

108

Bölüm 11

çok şeyi gözler önüne seriyor. Siz Kryon'un hizmet etmek

üzere sizin ayaklarınızın dibinde oturduğunun, ve sizin yü-

celmiş varlıklar olduğunuzun hiç farkında değilsiniz. Hepi­

miz tarafından sevildiğinizi, ve her birinizi ismen tanıdığımı­

zı bilin.

Tüm bunların dersteyken sizden saklı olmasına rağ­

men, her sabah uyandığınızda, insan olarak tam bir "anlayış

kıvılcımıyla" uyanırsınız. En derin uykularınızdan uyanır­

ken size sık sık bir anımsama hissi, açıklayamadığınız bir

his sunulur. Gezegen üzerinde yaşadığınız her bir gün... ger­

çekten kim olduğunuzu hatırladığınız bir an vardır. "Hayalet

benliğiniz" gördüğünüz bir "rüya" tarafından dürtülür; bu

hatırlamaya değer, dingin ve olağanüstü olan, ama berrak

bir biçimde hatırlayamadığınız bir şeydir. Bu bütün insanla­

rın yaşadığı ortak bir şeydir. Belki siz de bunu yaşadınız ve

onun ne olduğunu merak ettiniz.

Benim gibi hizmette olanlar sizin gibi derste olanlara kıyasla çok sayıdadır. Eğer bu salondaki insanları saymışsa-nız, burada "gerçekten" kaç varlığın bulunduğunu anlamak için bu sayıyı sekizle çarpmanız gerekir... ama içlerinde en iyi tanıdığınız iki-üç varlık, doğumunuzdan itibaren sizinle birlikte olan, buraya sizinle birlikte gelmiş varlıklardır. Bun­lar sizin tarafınızdan size hizmete atanmışlardı, ve hazır ol­duğunuzda sizinle birlikte yaratmak üzere hazır beklemekte­dirler. Bu konuda kısa bir süre sonra daha çok şey söyleyece­ğim.

Sevgili varlıklar, tüm bunların nasıl işlediğini size an­

latmak istiyorum; çünkü söz edeceğim şey hakkında ruhen

tam bir bilgiye sahip olmanıza karşın, bu şu anda birçoğu­

nuzdan saklı ve örtülüdür. Yeni başlayanlar, şu anda kimin

sizinle konuştuğunu tam olarak bilmenizi istiyorum. Sizinle

konuşan önünüzde oturan insan değildir; siz Ruhun sözlerini

işitiyorsunuz. Ben Kryon'um. Ben asla derste olmadım. Ben

109

'Bir İnsan Gibi 'Düşünmeyin

sizin çalışmanıza karşılık olarak geldim. Ben tüm Ruhu tem­

sil ediyorum, burada bulunmuş olanları ve olmayanları... ve

burada bulunacak olanları. Ben Güneşin içindeki Güneşten

gelen sevgi gücünü temsil ediyorum. Ben sevgiyim, tıpkı bu­

rada değilken sizin de olduğunuz gibi. Siz beni tanıyorsunuz,

ben de sizi tanıyorum. Sizin yaptığınız kontratları ve seçtiği­

niz yolları çok berrak bir biçimde görüyorum. Siz benim

önümde değişik aydınlanma ve anlayış halleri içinde oturu­

yor, ama burada her biriniz için bir şeyler olduğunu biliyor­

sunuz. Hepinize iyi haberler getirdim. Siz bu toplantıya bir

amaçla geldiniz, ve Evren niyetinizi onurlandırıyor. Bazıları­

nız meraktan, bazılarınız sırf ihtiyaçtan geldiniz, ve hatta

bazılarınız umutsuzluk içinde burada bulunuyorsunuz. Siz

ölçüsüz bir biçimde seviliyorsunuz. Ve size sunacağımız şey

mevcut kavrayışınızın ötesindedir.

Her biriniz, anlaşma ve kontratla, buraya birçok kez

geldiniz. Enkarnasyonlar boyunca burada doğup yaşayıp öle­

rek, ve tekrar gelerek karma dediğimiz enerjiyi yarattınız.

Karma tekrar tekrar sergilenip oynanır, ve bir sonraki yaşa­

mınızın nasıl sunulacağıyla ilgili bir direktifler dizisi ya da

bir "oyun metni" haline gelir. Şu anda Dünya üzerinde ders­

te bulunan insanlar olarak taşıdığınız nitelikler geçmişte ol­

muş şeylerin direkt bir karşılığıdır. Size bu şeyleri söylüyo­

rum, çünkü bu karma tertibatının burada bulunuşunuzun

en önemli nedeni ve niteliği olduğunu bilmeniz gerekmekte­

dir... çünkü bu, geçmiş ifadelerinizin bu niteliklerini hallede­

bilmeniz için yerleştirildiğiniz okuldur.

Karma'nın her bir enerji niteliği, onun içinden geçip git­

meniz ya da içine girmeniz için özellikle yaratılmış, insanın

gözünü korkutan bir siyah baloncuktur. Bizler (perdenin be­

nim bulunduğum tarafındakiler) bu siyah baloncuklara "ha­

yaletler" deriz, çünkü onlar size korku, dehşet ya da endişe

ile örtülü bir halde gelebilirler. Ama, onlar gerçekte zayıf

110

Bölüm 11

oluşumlar olduklarından kolayca "patlatılıp" yok edilebilir­

ler. Onların her birinin içinde parlak bir biçimde ışıldayan,

incelendiğinde kendini gözler önüne serecek bir Ödül vardır...

ve bu ödüle doğrudan o baloncuğun içine girip o hayaletle

yüzleşerek sahip olunur. Bu ödül, o dersten ya da karma'dan

geçip, onun ebediyen sizin yaşamınızın dersleri arasından çı­

kıp yok olmasını sağlamaktır. Bu yok etme süreci sonunda,

bu amaçla toplanmış olan enerji dağılır. Nihai sonuç, sizin

özgürlüğe kavuşmanız ve gezegen için olumsuzun olumluya

dönüştürülmesi, böylece titreşimin yükselmesidir. Gezegenin

sizsiz bir hiç olduğunu görebiliyor musunuz? O sizin karmik

çalışmanız için sağlanmış bir arenadır sadece, ve şimdi bu

arena güce izin verecek şekilde değişmiştir.

Bu hayalet korkular hakkında daha çok şey açıklamak

isterim. Onların hepsi direkt olarak sizin geçmiş ifadelerinizi

nasıl yaşadığınıza karşılık verirler... erkek ya da kadın olu­

şunuza, saldırgan ya da edilgen oluşunuza, buradayken ne

yaptığınıza, nasıl öldüğünüze, çevrenizdeki, dersteki diğer

insanlarla ilişki ve etkileşiminize karşılık verirler. Sevgili

varlıklar, işte size kalben yanınızda götüreceğiniz bir gerçek:

Evren sizin yaptığınız hiçbir şeyi yargılamaz. O sizin yap­

makta olduğunuz hiçbir şeyi yargılamaz, çünkü siz Tanrı'nın

Dünya'da derste bulunan parçalarısınız, ve tüm uygunluğu

içinde vuku bulan her şey için kendinize ve karma sistemine

karşı sorumlusunuz. Bununla birlikte, yaptığınız her şeyin

bir sonucu vardır. Bunun suç ve cezayla bir ilgisi yoktur. Ya­

şamınızın karmik tertibatında böyle bir şey yoktur, çünkü

Evren harfidir, düz ve sadedir; o sizin yaptığınız şeyleri ya

öğrenilmiş dersler, ya da yeni derslerin öğrenilmesi için olu­

şumlar olarak görür ki bunların her ikisi de bir tip enerji

üretir.

Sizin size ait olan bu korku hayaletlerine nasıl bakabi­

leceğinizi sevgiyle açıklayacağım. Bu enkarnasyonda bile,

111

'Bir İnsan GiBi 'Düşünmeyin

birçoğunuz olmuş bitmiş şeylerle ilgili mantıkla açıklanama­

yan endişeler taşıyorsunuz. Burada temsil edilen birçok kor­

ku vardır: yalnız kalma korkusu, terk edilme korkusu, has­

talanma korkusu, başarısızlık korkusu, ölüm korkusu -tüm

bunlar hayaletlerdir... ah, özellikle de sonuncusu. Ölüm kor­

kusu hepinize öyle kuvvetle aşılanmıştır ki ölüme korkusuz­

ca yürümek çok zordur. Bunun böyle olması da uygundur,

çünkü eğer bu hayaleti tüm zayıflığı içinde görebilseydiniz,

kesinlikle ölüme doğru ilerlerdiniz... ve bu da burada bulun­

ma amacınıza hizmet etmezdi.

içinizde taşıdığınız diğer bazı korkular da size çok ger­

çek gelir. Yaşamınızda bulunan ve geçmişte size zarar ver­

miş görünen o kişilerin çevresindeyken hissettiğiniz endişeyi

ne yapmalısınız? Diğer insanlara, özellikle sizinle ilişkide

olanlara karşı taşıdığınız öfkeye ne diyeceksiniz? Siz bu "yü­

kü" birlikte taşıyıp durursunuz, ve o sizin belli şekillerde

hissedip davranmanıza neden olur, ki geçmişe baktığınızda

bu durumun gerçekten sizi yönettiğini görürsünüz. Bu konu­

da ne yapabiliriz, diye sorabilirsiniz. Bu temizlenmesi en ko­

lay korkulardan biridir! Açıklayayım.

Size hayaletinizin harika bir anlayışını vermek için bu

ilişki endişeleri hususunda bir genel-görüş vermek istiyo­

rum. Sizi endişelendiren ve huzursuz eden insanları zihni­

nizde canlandırın; onları önünüzde gerçek hale getirin. Geç­

mişte size zarar vermiş bu insanlara bakın ve onları gerçek

kimlikleri için sevin. Onları bağışlayın ve neler olduğunu iz­

leyin. Onların kişisel olarak sizin önünüzde olmaları gerekli

değildir, ama karmik dersin enerjisi orada olacaktır. Neler

mi olacaktır? Birincisi, siyah baloncuk yok olacaktır. O za­

man onun içindeki ödüle sahip çıkabilirsiniz, ve karma ebe­

diyen ortadan kalkar. İkincisi, karmik enerjinin dağılmasıy­

la birlikte, o bireylerin artık sizin üzerinizde bir etkileri kal­

mayacaktır. Üçüncüsü, karmik nitelik ortadan kalktığında,

112

'Bölüm 11

ders sahnesindeki bu diğer "oyuncular" o andan itibaren si­

zinle ilişki ve etkileşimlerini gerçekten değiştireceklerdir.

Öyleyse onları da etkilediniz mi? Kesinlikle. Neyin olup bit­

tiğini onlar nasıl bilebilirler? İnanın bana, onlardan saklı

olan yanları bunu anında bilecektir.

Şunu hayal edin: sizin ana-baba olarak korkutucu bir

kılığa girip çocuğunuzun önünde belirerek, onu sevgiyle, da­

ha güçlendirmek niyetiyle tekrar tekrar korkutmanız nasıl

bir şey olurdu? Ve sonra bu süreçte kendinizi asla açığa vur­

mamanız! Bu çocuğu tüm yaşamı boyunca etkileyecek, ve ço­

cuk bir "hayalet korku"ya sahip olacaktı. Bu gerçekten de

çok zor olurdu! Aslında çocuğunuzun ıstırap çektiğini, kork­

tuğunu görmeye dayanamayacağınız için bunu asla yapmaz­

dınız.

Ancak, bu dünyada size en çok zarar vermiş, ilişkinizde

size acı, ıstırap ya da endişe yaşatmış olanlar, burada enkar-

ne olmadan önce saf bir sevgiyle böyle yapmayı kabul etmiş,

sizinle bu konuda kontrat yapmışlardır. Onlar şimdi bile si­

zinle ruhen kardeştirler, ama buradayken bunu açığa vura­

mazlar. Siz öte âleme geçtiğinizde onları görecek ve sevecek­

siniz, çünkü oynadıkları rol gerçekten çok ikna ediciydi! On­

lar olumsuz rolü oynayıp böylece sizi güçlendirecek kadar

sizi seviyorlar. Şimdi onların bunu yapmalarını sağlayan

sevginin ölçüsünü anlayın, ve bunun için onları şimdi sevin.

Hiç kuşkusuz siz de bir başkasının düşmanısınız, bir başka­

sının dersi için olumsuzluk hedefisiniz... böylece siz de aynı

rolü başkası için oynuyorsunuz. Peki, bu insan sizi tamamen

bağışlasaydı ne hissederdiniz? Bu sizi etkiler miydi? Nasıl

tepki gösterirdiniz? Gerçek şu ki siz kesinlikle olayı hisseder­

diniz; içinizin derinliklerinde başarıyı fark ederdiniz... diğe­

rinin hayrına görevi başardığınızı hissederdiniz, ve o andan

sonra o insanı bir daha hiç görmeseniz bile, o insana karşı

gerçekten farklı şeyler hissederdiniz.

113

'Bir İnsan GiBi' Düşünmeyin

Bu şeyleri yaparken sevgiyi güç kaynağınız olarak kul­

lanın. Sizden nefret edenleri sevin. Hoşgörülemez olanı hoş-

görmeyi öğrenin. Sükûnet olanaksız görünürken sakin olun.

Tüm bunlar m ü m k ü n d ü r ! Karma tertibatının anahtar ı bu­

dur. Yaratmış olduğunuz bu şeyler kolayca yok edilebilirler.

Sadece siz onları doğru biçimde halletme yeteneğine sahipsi­

niz. Sınavlar geçmek üzere yaratılırlar. Kendi sınavlarınızı

yazan sizsiniz, öyleyse şunu bilin: sizin bilginizin ya da geç­

me yeteneğinizin ötesinde bir sınav yoktur. Evren size asla

çözülemez bir problem vermez. Bu hiçbirinize ve Ruha hiz­

met etmez. Bu size Ruhun vaadidir!

Diğer korkularınızı da öne çıkarın ve onların içine doğ­ru yürüyün. Karma baloncuklarının patlayışını izleyin, ve içlerindeki ödüllere sahip çıkın. Onları sevinçle realitenize getirin ve bu hayaletleri oldukları gibi görüp, onların yok ol­malarına izin verin. Bunu bir a m a ç , dürüstlük... ve bilgelikle yapın. Ben şu anda bu şeyler hakkındaki gerçeği söylüyo­rum. Par tner imin aktarımının doğru olduğunu bilin, çünkü buna tanıklık ediyorum... eğer böyle olmasaydı kendisine ge­rekli müdahaleyi yapardım.

Sevgili varlıklar, şimdi bu salonda bulunanların en az

yarısını (ve bunu şimdi okuyanların birçoğunu) istila eden

en büyük korkudan söz edeceğim. Bu saklı bir korkudur, ve

çoğu kişi onun farkında değildir, ama o yaşantımızdaki çoğu

endişenin temelini oluşturur. Ben bundan çok az varlığa söz

et t im, ama şimdi bunu öne çıkarmanın zamanıdır. Ancak, bu

konuya girmeden önce, sizi bir yolculuğa çıkarmak istiyo­

rum.

Birçoğunuz bu gidilecek yerle bağlantı kuracaksınız; ve

sizi bu yolculuğa çıkarırken partnerimi de birlikte götürece­

ğim. Ondan bu deneyimin endişesini hissetmemesini istiyo­

rum, çünkü bu yolculukları o gerçekten yaşıyor. Neyin göste­

rildiğini görebilmesi için o bu yolculuğu yaşamak zorunda. O

114

Bölüm 11

bu yolculuğu size bizzat deneyimleyerek aktaracaktır. Kryon zamanı tümüyle "şimdi" olarak görür, bu yüzden bu şeyler şimdi olmaktadır. Siz Dünya'da deneyiminizi doğrusal bir bi­çimde yaşarsınız, ama zaman realitesi sizin alışık olduğu­nuzdan çok farklıdır. Ben partnerime olayı bizzat yaşataca­ğımdan, o bu deneyimi şimdi gerçekten oluyormuş gibi dene-yimleyecektir.

Şimdi sizi buzul devrinin öncesindeki bir zamana götü­rüyorum. Sizi büyük bir aydınlanma kentine götürüyor, ve girmek üzere olduğunuz yapıyı görmenizi istiyorum. Birço­ğunuz bu tanıdık yerin verdiği duyguları hissedecek ve koku­larını duyacaksınız. Bu büyük çift-kuleli bir yapıdır, ama bu sivri kulelerden biri yere diğeri de göğe dönüktür, faaliyet bölümü ise kulelerin arasındaki orta noktada (küresel oda­da) yer almaktadır. Bu yapı bu orta noktaya bağlı ayaklar tarafından desteklenmektedir. Bu yapı -onu şu anda par tne­rimin tarifleriyle gözünüzde canlandırırken dahi- birçoğunu­za aşina bir yerdir. Bu kutsal bir çalışma yeridir.

Bu yenilenme ya da gençleşme tapınağıdır.* Çünkü bu­rada isteyen insanlar üç-yıllık bir tazelenme devresi için iş­lemden geçerler, onları sizin halen deneyimlediğiniz ömürle­rin çok ötesinde canlı ve dengeli tutacak bir işlemden. Bu bir tapınaktır, çünkü bir insanın dengesinin r u h , zihin ve bede­ne saygıyı, onları onurlandırmayı içerdiği görülüp kabul edil­miştir. Bu kültür bunu anlıyor. O ayrıca sayıları, ve sayıları kuşatan biyoloji ve fiziği de anlıyor. Bu, Dünya üzerinde, in­san ömrünü uzatmak ve sağlık mekanizmalarını yaratmak için bunları kolayca bir araya getiren tek kültürdü.

Sizi kişisel olarak bu yere götürüyorum ki bu işleme

tekrar tanık olabilesiniz. Küre şeklindeki odaya girerken iç

mimariyi ve tasarımları görebilirsiniz. Duvardaki desenler

•Atlantis "Gençleşme Tapmağı" hakkında bilgi için 164., 170., 293. sayfala­ra ve Ek A'ya bakınız.

115

'Bir İnsan Gibi 'Düşünmeyin

üçlü diziler halinde tekrarlanan dört-unsurunu sergilemek­

te . . . bu da içeride yapılan çalışmayı onurlandırmaktadır.

Bu odada iki operasyon masası vardır. Birçok kişi ma­

salardan birinin etrafında toplanmış, ellerini -şimdi açıkla­

mamın uygun olmadığı- bir şeyin üzerine koymuşlardır. " H e ­

def kişi odadaki diğer masanın üzerinde yatmaktadır, ve bir

kadın yardımcı onun yanında durmaktadır. Her iki masanın

da dönmekte olduğunu görebilirsiniz. Ayrıca, odanın tabanı

da döner bir platformdur, çünkü dönme hareketi kutuplaş­

ma yaratan manyetiklere katalizör olmaktadır. Alttaki sivri

kulenin içinde, odanın üzerindeki sivri kulenin içindekilere

uyan mekanikler vardır. Onlar birlikte çalışarak, dengeleyici

makinenin işleyişini kolaylaştırırlar. Dikkat edin, sevgili

varlıklar, çünkü bu basit tarifte bile, henüz farkında olma­

dığınız, ama bunu işiterek (ya da okuyarak) ve geçmişinizi

sezgisel bir biçimde h a t ı r l a y a r a k devşirebileceğiniz sırlar i f -

şa edilmiştir. Bu Tapınak görüntüsünü zihninizde t u t u n , ve

onun önemini hissedin.

Tapınak birçoğunuzun Atlantis denen yerde çalıştığınız

bir çağı temsil etmektedir. Ben sizi oraya hatırlamanız için

götürüyorum, ki o şimdi size açıklayacağım korkuyu anla­

manıza yardımcı olacaktır. Çünkü bu yer ve zamandaki ay­

dınlanmanız karşılığında, ve bu tapmaktaki şifa çabalarınız

karşılığında, ve işlerin evrensel işleyiş biçimi hakkındaki

tüm anlayışlarınız karşılığında, ve bunun sonucundaki uzun

ömürler karşılığında siz ölümle onurlandırılmış görünüyor-

dunuz. Çünkü bu yolculuktan kısa bir süre sonra hepiniz ya­

şamınızı yitirdiniz. Bunun neden meydana geldiğini anlaya­

madınız, ama bu uygun bir olaydı, ve çok daha geniş bir tab­

lonun bir parçasıydı.

Siz içinizde bu olayla ilgili korku tohumlarını taşıyorsu­

nuz. Diyebilirsiniz ki, "Bunların hiçbirini hatırlamıyorum;

öyleyse neden korkayım?" Bu, bu zamanda Dünya üzerinde-

116

'Bölüm 11

ki öğretmenlerin ve aydınlanmış insanların en temel korku­

sudur. Bu, gerçekten, aydınlanma korkusudur. O benim ge­

tirdiğim yeni enerjide şifa bulmanın ve bir şifacı olmanın

korkusudur. Bu o kadar kuvvetle taşıdığınız bir korkudur ki

bazılarınız sizin olan aydınlanma ve bilgiye yaklaşırken fi­

ziksel olarak hastalanırlar. Ve siz yeni enerjide sunulan ödü­

le sahip çıkmaya başladığınızda, bedeniniz bunu reddeder,

çünkü o şimdi ödüle sahip çıkmanın tehlike içermediğinin

farkında değildir. Çünkü bedeninizin daha önce bu uyanışı

hissettiği bir zamanda, o -görünüşte- ölümle ödüllendirilmiş­

tir.

Ben yeni enerjiden söz ediyorum. Ben neden burada ol­

duğumdan, ve size hizmet eden yeni varlıkların neden bura­

da olduklarından söz ediyorum. Çünkü hepimizin burada ol­

duğu sadece tek bir zaman daha vardı... ve görünüşte siz kı­

sa bir süre sonra "cezalandırıldınız;" siz bunu hücresel dü­

zeyde berrak bir biçimde hatırlıyorsunuz. Şimdi bu kez öyle

bir "cezalandırmanın" olmayacağını açıklamak üzere karşı­

nızda duruyorum. Bunlar potansiyel dolu, dingin, muhteşem

zamanlardır. Tıpkı tarif ettiğim diğer hayaletler gibi, siz

şimdi bu tohum hayaleti de aşma gücüne sahipsiniz. Şimdi

benimle birlikte bu korkularla yüzlesin, bunu yapamamanız

için hiçbir neden yoktur.

Ben yeni enerjiden söz ediyorum, ve sizin işaretiniz üze­

rine geldiğimi söylüyorum, çünkü bunu siz sağladınız. Deği­

şimi siz gerçekleştirdiniz. Dünya şimdi bizim beklemediği­

miz bir şey için kullanıma hazırlanmaktadır, ve oyuncular

sizlersiniz. Böylece birçoğunuz şimdi burada olmayı istedi­

niz, bu durumun bu tarzda meydana gelme şansı olduğunu

gayet iyi bilerek, ders perdesinin öte yanındayken kontratlar

imzaladınız. Rica ettiğiniz gibi, siz bunun bir parçasısınız!

Şimdi siz benim önümde otururken (ya da bu sözleri okur­

ken), bu sözler sizin zihninize girip orada kalacaklardır. On-

117

'Bir İnsan G i B i 'Düşünmeyin

lar oraya saplanıp kalacaklardır, ve siz yavaş yavaş onları kabul etme ya da e tmeme seçimine doğru ilerlerken bu ile­tişimleri hatırlayacaksınız. Eğer siz enerjiyle birlikte h a r e ­ket etmeyi seçerseniz, biz sizin bu niyetinizi onurlandıraca­ğız, ve toplumunuzda gelişip güçlenmenizi sağlayacak şekil­de size yardımcı olacağız. Ancak dikkatli olun, eğer ileri doğ­ru hareket etmeyi kabul ederseniz, gitmeye hazır olsanız da olmasanız da oraya götürüleceksiniz. O yüzden, bunu ger­çekten istemeden harekete geçmeyi kabul etmeyin.

Siz şimdi, istediğiniz her şeyi rehberlerinize yüksek ses­le bildirerek, bunları onlarla birlikte-yaratma yeteneğine sahipsiniz. Sizin bolluk, huzur ve içsel-öz odalarınız hazır beklemekteler. Eğer ihtiyacınız olan şeyleri rehberlerinizle birlikte-yaratmayı sözle ifade ederek süreci başlatırsanız, bu odalara istediğiniz zaman girebilirsiniz. D a h a önce olabile­ceğinizi asla düşünmediğiniz huzur yerlerinde olabilirsiniz. D a h a önce "endişe" düğmelerinize basan şeyler artık sizi hiç ilgilendirmez olurlar. Derste yük olarak taşıdığınız karmik siyah baloncuklardan kurtulursunuz. Yapmanız gereken tek şey bunu talep etmektir. Bu yeni bir şeydir, ve sevgiyle su­nulmaktadır .

Şimdi sizi size duyduğumuz sevgiyle kuşatıyor, ve bunu

hissetmenizi diliyoruz. Sizin bu iletişimde sunulan her şeyin

doğru olduğunu, sözle ifade edilmeyen, ama bu mesajı alır­

ken dahi üçüncü gözünüze yöneltilmiş bir mesajla sezgisel

olarak bilmenizi diliyoruz. Sizin hatırlamanızı diliyoruz. Bu

gerçekten sizin zamanınızdır.

Bu varlığın sizin varlığınıza duyduğu sevgiyi tekrar ifa­

de ediyor, ve eğer isterseniz şimdi bu sevgiyi rehberleriniz

vasıtasıyla hissedebileceğinizi de söylemek istiyorum. Siz ço­

cukken anneniz tarafından kucaklandığınızda, sizi adeta

sevginin her şeyi kuşatan kollarının sardığını hissederdiniz.

Hiçbir konuda endişe duymazdınız, çünkü sizi seven varlık

118

'Bölüm 11

tarafından yedirilip içirilir, giydirilip kuşatılırdınız. Hepiniz

bunu hatırlarsınız. Şimdi de durum böyle, çünkü biz (Ruh)

Ana/Baba Tanrı'yız. Biz sizi ismen tanıyoruz, ve endişelen­

meniz gerekmez... çünkü siz yedirilip içirilecek, giydirilip ku­

şatılacaksınız. Eğer siz, sadece, bunu bizimle birlikte yara­

tırsanız, sağlıklı ve huzurlu olacaksınız.

Son olarak size bir mesel anlatacağım. Siz onu bu za­mandaki gelişiminiz için neyin doğru olduğunu hissediyor­sanız onun için kullanabilirsiniz: İki çiftçi vardı. Her iki çift­çinin de kendi tarlası vardı ve başkalarından yardım alma­dan bu tarlaları ekip biçebiliyorlardı. Ama, bu onların tüm vaktini alıyordu ve ekini hasat edebilmek için sıkı çalışıyor­lardı. Her iki çiftçi de Tanrı'ya saygı duyan insanlardı, ve toprağa da uygun biçimde saygı gösteriyorlardı. Bu Yerküre ile iyi bir partnerlik yaratmıştı, ve onlar her yıl iyi bir ürünle ödüllendirilmişler ve ailelerini geçindirebilmişlerdi. Onlar ü r ü n ü n bir kısmını kendileri kullanmışlar, bir kısmını da pi­yasada satarak bolluk içinde geçinmişlerdi. Onlar iyi bir ya­şam sürmüşlerdi.

Bir gün bir insan onların tarlalarında belirerek Tanrı '

dan bir mesaj getirdiğini bildirdi. Her iki çiftçi de ilgilendi ve

mesajı dikkatle dinledi: Haberci onların yürekten sevildikle­

r ini, ve sıkı çalışmaları sayesinde hasatlarını on-kat artırma

gücünü kazandıklarını söyledi! Bu onların armağanıydı, ve

onlar şimdi bunu yapma gücüne sahiptiler. Yeni gücü hare­

kete geçirebilmek için her iki çiftçinin tar lalarında büyüyen

eski ekini yok etmeleri gerekiyordu. Onlar bu ekini tümüyle

tekrar toprağa gömmeli, ayakta tek bir başak bile bırakma­

malıydılar. Ayrıca, onlar kökleri parazitlerden ve mantar lar­

dan temizlemeli, buldukları her pislikten kurtulmalıydılar.

Bunu yaptıktan sonra da tarlaya hemen yeni t o h u m ekmeliy-

diler. Onları yeni güçlerinden haberdar eden haberci Tanrı '

nın mevsimleri değiştirmekte olduğunu, uygun olduğunda

119

'Bir İnsan GiBi' Düşünmeyin

daha büyük bir güneş ışığı ve yağmur getireceğini ve onları kuraklıktan koruyacağını... yeni armağanlarını kullanabil­meleri için bildikleri tarımın unsurlannı gerçekten yeniden düzenleyeceğini söyledi.

Bu, yılın hasadının yaklaşmakta olduğu bir zamandı. Her iki çiftçi de kesilip piyasada satılmaya hazır, böylece on ları yıl boyunca geçindirecek ve gelecek mevsimin tohum­larını satın almalarını sağlayacak uzun başaklara sahiptiler. Her iki çiftçi de eski ekinlerini yok etmekte tereddüt ediyor­lardı, bu durumda gelecek mevsimde geçimlerini tehlikeye atacaklardı. Her şey bir yana, onu hasat edip, güçlerini daha sonra kullanmalarının ne zararı olurdu ki? Bu ekin, eski ol­masına rağmen, neredeyse hasada hazırdı, ve şimdi, yılın bu zamanında yeni tohum ekmenin hiçbir yararı olmazdı. Her çiftçi bu mevsimde tohumların büyümeyeceğini bilirdi.

Birinci çiftçi bu mesajı ailesine aktarıp onlara ne bu ko­nuda ne düşündüklerini sordu. Onlar habercinin sözleri üze­rinde düşündükten sonra, o ve ailesi Tanrı'nın onlara zarara uğratmayacağına karar verdiler. Böylece, çiftçi ekinini belir­tildiği şekilde yok etti ve yeniden toprağa gömdü. Sonra bü­tün parazitleri, mantarlar ı bulup dikkatle temizledi ve he­men ardından tarlasına yeni tohumlar ekti.

İkinci çiftçi ise haberciye inanmadı, ve ekinini her za­

manki gibi hasat etmeye hazırlandı.

Bundan kısa bir süre sonra yağmurlar başladı. Bu her

iki çiftçiyi de adeta şok et t i , çünkü daha önce yılın bu vaktin­

de asla yağmur yağmamıştı Yağmur birinci çiftçinin ekini­

nin tohumlarını suladı, ikinci çiftçinin ayaktaki ekinini ise

suya boğdu. Sonra rüzgâr esmeye başladı, oysa daha önce bu

bölgede hiç rüzgâr esmezdi. Birinci çiftçinin ekini yağmur

sayesinde henüz büyümeye başlıyordu, böylece rüzgâr ona

bir şey yapamadı. İkinci çiftçinin su basmış ekininden ayak­

ta kalanlar ise rüzgârlar tarafından kolayca sökülüp

120

'Bölüm 11

götürüldüler.

Ve böylece birinci çiftçinin ekini asla hayal edemeyeceği

bir sayıya ve boya erişti, ve o tıpkı habercinin önceden bildir­

diği gibi, bereketli bir hasat yaratan yeni gücüyle bayram et­

t i . İkinci çiftçi ise eski ekinini yitirdi, ve yeni meçhul mev­

simsel değişimler konusunda kuşku ve endişe içinde, yeni

mevsimlere uyumlanabileceği ve yeniden tohumlar ını ekebi­

leceği bir zamanı bekledi.

Sevgili varlıklar, yeni enerjiye sizi gücünüzden alıkoya­

cak hangi eski yükü taşıyorsunuz? Korkunuzun merkezine

erişin ve onu yarıp ödülü ortaya çıkarın... ve ilerleyin. Artık

zamanıdır.

Ve böyledir.

Kryon

• Bu meselin bir analizi için lütfen Ek B'ye bakınız.

121

Sevgili varlık, eğer bu kitabı tesadüfen aldığını dü­

şünüyorsan, işlerin işleyiş biçimini gerçekten anlamıyorsun

demektir. Çünkü ben Kryon'um, ve ben seni tanıyorum, sen

de beni tanıyorsun. Eğer bu sözler, ya da geçmiş yazılar sana

"çok yakın" geliyorsa, bu yüksek benliğinin bir dostun yazı­

larını sezgisel olarak tanımasından kaynaklanmaktadır.

Ben, benim gibi burada hizmette bulunan tüm varlıklar gibi,

seni yürekten seviyorum.

122

Tezahür Ettirme - Birlikte Yaratma C e l s e Tarihi: 19 Haziran 1 9 9 3

D e l M a r , California

Kryon Işık Grubu

123

r

TEZAHÜR ETTİRME - BİRLİKTE YARATMA 19 Haziran 1 9 9 3

D e l Mar Işık Grubu

Merhabalar! Ben, manyetik hizmetten Kryon. Bu gece

burada bulunan her biriniz bir amaçla buradasınız, ve bu ge­

ce işiteceğiniz mesaj kendi t ü r ü n ü n ilk örneğidir. Bunu şimdi

okuyanlar için de, bu mesaj ilk kez verilmektedir, çünkü şim­

di bunun zamanıdır. Bu celsede bu bilginin, bu mantığın, bu

realitenin sunuluşu sırasında, siz ifşa edilen gerçeği işitecek­

siniz.

Şunu bilin dostlarım: bu gece burada oturanlar için si­

hir vardır. Bunu bu celsenin sonuna doğru açıklayacağım.

Her birinizi tanıyorum, çünkü ben Ruhu temsil ediyorum.

Her birinizi seviyorum, çünkü ben Ruhu temsil ediyorum.

Şimdi kimin size hitap ettiğini bilin, ve bunun kutsallığını

hissedin. Çünkü bu Ruhun tümüdür, sadece bir parçası de­

ğil. O merkezî güneşten gelmektedir. O tüm sevgi ve ışığın

kaynağından gelmektedir... ve siz gerçek anlamda onurlandı-

rıldığınızı hissedeceksiniz, çünkü biz burada sizin önünüzde

eğiliyoruz. Ben size tekrar tekrar sizin yücelmiş varlıklar ol­

duğunuzu bildirdim, bu Kryon'un sık sık tekrar lanan tema'

sidir. Biz bunu, sizin bunun böyle olduğunu, gerçek olduğu­

nu bilmeniz için ne kadar tekrarlamamız gerekiyorsa o ka­

dar tekrarlayacağız. Çünkü sizler, benim gibi, Tanrı 'nın par­

çalarısınız, ama siz derse katılmaya gönüllü oldunuz. Siz bu

gezegenin titreşimini yükseltebilmek için gelip dünyevi

ölümlerden geçmeye, bu sürecin acısına katlanmaya gönüllü

oldunuz.

Tüm bunlardan ötürü size saygı duyuyor ve sizi seviyo-

-uz. Bu nedenlerden ötürü, siz uyurken yaratılış mağarasına

124

Bölüm 11

yaptığınız gezileri "hatırladığınızı", ve şimdi bu salonda pay­laştığınız bazı olayların bile gerçek kimliğinizle ilgili anıları canlandırdığını görüyorsunuz. Bu uygundur, ve hedef b u d u r . Çünkü siz dersteyken bile, biz sizi, burada değilken kim ol­duğunuzu... ve bu gezegendeki yolculuğunuzun, sonunda, çağlardan beri tanıdığınız tüm varlıklarla sevinçli bir kutla­maya neden olacağını bilmeye teşvik ediyoruz. Bu akşam, şu anda size hitap ederken dahi, özel bir şey oluyor. Bu konuda kısa bir süre sonra konuşacağım.

Size yeni yaratıcı gücünüzden söz etmek isterim. Size

kim olduğunuzdan, ve şimdi ne yapabileceğinizden söz et­

mek isterim. Ancak, bundan önce, size kişisel olarak sevgimi

iletmek isterim. Sizi kuşatan Ruhun kollarını hissetmenizi

isterim. Bu kolların arasında ve gelecek tüm bilginin içinde

gevşeyip rahatlamanızı isterim. Partner im tarafından sunu­

lacak olanı almanızı, buna kendinizi kapatmamanızı dile­

rim.

Yeni gücünüzden söz edebilmem için -çünkü şimdi bu­nun zamanıdır- size önce tar ihten söz etmem gerekir. Bu ak­şam size geçmişte işlerin nasıl olduğunu gösterecek birkaç öykü anlatacağım, ve bu süreçte sizi işlerin nasıl olduğunu "görmeniz" için iki yolculuğa çıkaracağım. Ondan sonra da size "şimdi" işlerin nasıl olduğunu anlatacağım.

Şunu bilin: sizinle celse yaparken bir başka tekrarla­nan tema da şu olacak: Ş İ M D İ E N E R J İ YENİDİR O daha önce insanlar olarak deneyimlediğiniz hiçbir şeye benzemez. O birlikte sadece güç değil, değişim de getirmektedir. O bir­likte hızlanmayı da getirmektedir. Bu gece burada oturanlar neden söz ettiğimi biliyorlar. Siz sadece son elli, altmış yıldır kendinizi bir mezuniyet statüsüne çıkardınız ve bu gezegeni değiştirdiniz! Sizin çalışmanız ve bundan kaynaklanan t i t re­şim değişimi bizi (Ruhun unsurlarını) şimdi bir araya getir­mektedir. Biz günbegün bu gezegene gelmekteyiz. Benim gi-

125

'Bir İnsan G i B i 'Düşünmeyin

bi, size hizmet edenler, büyük bir sevgi ve heyecanla gelmek-

teler. Bunu okuyan ve işitenlerinizin çoğu işlerin değişmekte

olduğunu biliyor. Bunu elbette ki hissedebilirsiniz. Kişisel

karmik olaylar hızlanıyorlar. Siz öncekinden daha hızlı bir

biçimde karma'yı hallediyorsunuz, özellikle çevrenizde (kont­

ratla) karmik partnerleriniz olarak tanıdıklarınızla. Birlikte-

yaratmayı bilenleriniz, onun neredeyse derhal gerçekleştiği­

ni görüyorlar. Niyeti anlayanlarınız, ve Evrenin sizinle nasıl

çalıştığını bilenleriniz, şimdi sahip olduğunuz neden-sonuç

ilişkisini görüp kabul ediyorlar. D a h a önce perdeyi ara sıra

hafifçe kaldırabilip ve ihtiyacınız olan şeyleri hızla toplayıp

çıkarabilirken, şimdi derste bulunmanıza, ve burada bulun­

duğunuz sürece daima böyle olacak olmanıza rağmen, her iki

yana ayaklarınızı sağlamca yerleştirmiş halde duruyorsu­

n u z . Şimdi siz bu yeni kazanılmış güçlerden kaynaklanan ye­

teneklere sahipsiniz. Onlar nelerdir? Onları nasıl kullanabi­

lirsiniz? Onların getirdiği sevgiyi nasıl hissedebilirsiniz?

Kendiniz için nasıl birlikte-yaratabilir, ve ihtiyacınız olan

şeyleri tezahür ettirebilirsiniz? Bu mesaj bunları aydınlığa

kavuşturacaktır.

Ancak, bunu yapmadan önce, sizi tekrar eski enerjiye

götürmek isterim. Siz bu gezegende insanlar olarak asla ken­

di özünüzü birlikte taşıyamadınız. Siz burada değilken SİZ

olan o "Tanrı 'nın parçası", geçmişte, zaman boyunca ayrı yer­

lerde depolanan ayrı bir parça olarak kaldı. İsrail kavmi çöl­

de gezinirken, sizin özünüz Kutsal Hazine Sandığı'nda ta­

şınmıştı. Orada tam olarak ne bulunduğunu hiç merak ett i­

niz mi? ... O SİZ'diniz. Sizden şimdi SİZ olarak söz ediyorum,

çünkü siz her zaman şimdi bu salonda oturan ya da bu söz­

leri o k u y a n siz deği ldiniz. Siz kendi kendinizin atalarısı­nız, ve birçoğunuz şimdi okuduğunuz t ü m tarihin oluşumu­

na katıldınız... kendinize mesajlar bıraktınız. Şimdi büyük

bir ironiyle onları kazıp çıkarıyor, kendi sözleriniz ve eylem-

126

cBölüm 11

lerinizle karşı karşıya geliyorsunuz!

Eğer Kutsal Hazine Sandığı'na dokunup bu suçu yü­

zünden öldüğü bildirilen sevgili varlığın bedenini inceleyebil-

seydiniz, onun elektrik çarpması sonucunda öldüğünü keşfe­

derdiniz. Çünkü eski enerji sırasında sizin için bu kutsal

yerlerde depolanan ruhunuzun özü elektrikti. O kutbiyete ve

manyetik bir doğaya sahipti. Kuşkusuz, Kryon'dan geldiği

için bu bilgi şimdi sizi şaşırtmıyor, öyle değil mi?

Eski enerjide Ruh sizin önünüzde belirir ve -şimdi işit­

tiğiniz ve okuduğunuz sözlerle olduğu gibi- size Öğüt verir ve

hangi yola döneceğinizi söylerdi... size neyin gelmekte oldu­

ğunu ve ne yapmanız gerektiğini söylerdi. Ve siz bu sesleri

duyan liderlerinize itaat ederdiniz, çünkü bunun yolu böy­

leydi. Çünkü tüm özünüzü birlikte taşıma yeteneğinden yok­

sun olduğunuzdan, siz karanlıktaydınız, dersten geçiyordu­

nuz, yavaş yavaş karma'nızı hallediyordunuz, ama hâlâ

"Tanrı'nın insan parçaları" olarak. Şimdi olayı doğru bir bi­

çimde ortaya koyalım: Musa, Ruhun önünde diz çöktüğünde,

o yanan bir çalının önünde diz çökmemişti; o, Ruhun haber­

cisinin önünde diz çökmüştü. Geçmiş celselerde ve yazılarda

bunun nasıl belirdiğini size söylemiştim, çünkü biz yaklaşık

olarak sizin evlerinizden birinin büyüklüğünde olan... birço­

ğu yanardöner, ihtişamlı renklere sahip varlıklarız. Musa'

nın yanan çalı olarak görüp tarif ettiği şey buydu. O, Ruhu

başka nasıl algılayabilirdi? Ama, o sözleri gerçekten işitmiş-

t i , şimdi sizin zamanınızın dilinde işitmekte olduğunuz gibi -

ve bu gerçekten kutsaldı. Musa sandallarını çıkardı, sizin de

bu gece burada benzer nedenlerle ayakkabılarınızı çıkarmış

olduğunuz gibi. Ve Musa geri dönüp aldığı talimatları yerine

getirdiğinde, bilmeniz gereken bir başka şey daha oldu, çün­

kü artık işin doğrusunu bilmenizin zamanıdır. Musa, Ruhun

yapmasını istediği gibi, İsrail kavmini Mısır'dan çıkardıktan

sonra Kızıldeniz'in kıyısına götürmüştü. Ve eğer siz orada ol-

127

'Bir İnsan GiBi 'Düşünmeyin

saydınız, bu denizin her iki kıyısında yüksek sarp kayalıklar

görürdünüz... bu içinde kolayca yürüyebileceğiniz sığ bir de­

niz değildi. Musa, o zaman iyi bilinen bir geçişi, bu denizin

karşı kıyısına uzanan bir kara köprüsünü arayıp buldu, ve

İsrail kavmi karşı kıyıya rahatça geçti. Ancak, bu köprü on­

ların peşindeki Firavun'un askerlerinin ve arabalarının ağır­

lığı altında çöktü ve Mısırlı askerler suya gömülüp boğuldu­

lar. Ben size bu şeyleri güvenilebilirlik nedenlerinden ötürü

söylüyorum ki sözlerimin gerçekliğini ölçebilesiniz. Gelecek

on yıl içinde bu kara köprüsünün kalıntılarını keşfetmeniz

sağlanacak. Ve o zaman siz benim bu celsede söylediğim söz­

leri hatırlayacaksınız.

Bunlar eski enerjnin yollarıydı, ve Ruh size yardım et­

mek üzere gerçekten (bilfiil) görünürdü. Sizin özünüzü bir­

likte oradan oraya taşıyamadığınız o zamanlarda bu öz tapı­

nağın kutsal odasında saklanırdı. Bu yerde S İ Z İ N özünüz

bulunurdu, henüz içinizde taşıyamadığmız özünüz, çünkü o

zamanlar şimdi sahip olduğunuz aydınlanmayı henüz kazan­

mamıştınız. Bu tapınaklar sizin yüksek enerjinizin depolan­

dığı, içlerine çok az kişinin girmesine izin verilen görkemli

yerlerdi. Şunu bilin: tapınak yeniden inşa edildiğinde, orada

tekrar kutsal öz ve enerji olacaktır, ama bu farklı olacaktır.

O sizin olmayacak. O bizim olacak! Dünyayı değiştirecek

olan da budur. Plân ve kontrat budur, çünkü o zaman Dünya

Evrende benim gibi gezginlerin gelip kalmaları için bir "fe­

ner" haline gelecektir. Eğer dilerseniz bu sizin geleceğinizde

yer almaktadır... ama şimdiki mesajın konusu bu değildir.

Eski enerjide Ruh size çok basit ve direkt bir biçimde

yol gösterirdi: sözlü olarak, liderlerinize haberciler yollaya­

rak. Bu gerçekti. Yeni enerji sizin için çok farklıdır, çünkü

siz hâlâ eskinin yükünü taşıyorsunuz, ve bu zamanda kişisel

olarak sizin önünüzde duran şeyin uçsuz bucaksızlığını anla­

yıp idrak etmekte zorlanıyorsunuz. Çünkü yeni enerjinin

1 2 8

"Bölüm 11

içinde siz birlikte-yaratma gereçlerine sahipsiniz. Değişmiş

olan şu ki artık Kutsal Hazine Sandığı ve tapınaklar yoktur.

Çünkü sizin özünüz, daha önce taşınıp depolanması gereken

bu yüksek enerji artık sizin içinizde bulunmaktadır . Ve şim­

di ihtiyaç duyulan tek şey, sizin dersteki insan bedeniniz ile,

birlikte taşıdığınız bu yeni öz arasındaki bağlantıdır. Bunlar

şimdi sözünü ettiğimiz "gereçler"dir. Bunlar sizin birlikte-

yaratmak üzere kullanacağınız gereçlerdir.

Birlikte-yaratma konusunda bilinmesi gereken dört

madde vardır. Eğer bu yeni birlikte-yaratma gücünü kullan­

mayı arzu ederseniz, bu dört mekaniği öğrenmelisiniz.

N i y e t : Eğer birlikte-yaratacak, ve Ruh olan elektriğin insan bedeninize akmasına (tüm spiritüel özünüzün fiziksel özünüze akmasına) izin verecekseniz, önce Evrene bu niyeti­nizi belirtmelisiniz. Bunu yapabilmek için, çevrenizdeki kar-ma'yı tanımalısınız. Ya o karma'yı yaşayıp halletmeli ya da nötr aşıyı talep etmelisiniz, çünkü birlikte-yaratıcı gücün gerçekleşmesi için karma'nızı iptal edip ışık beden olmanız çok önemlidir. İşte bu yüzden Kryon'un Birinci Kitabı size tüm karma'nızı iptal etme olanağını bildirmek için nötr aşıy­la ilgili olmak zorundaydı. Bu, kritik öneme sahip Birinci Adımdır. Ancak şunu bilin ki, bir kez niyetinizi sözlü olarak rehberlerinize bildirdiğinizde ve bu niyet Evren tarafından kabul ve tasdik edildiğinde, beklemeniz gerekmez. (Evren harfidir, ve onu gerçekleştirmek için yıllardır çalışmışsınız gibi, niyetinizi onurlandırır.) Sizin mesajınız karma'nız ı ip­tal edecek mekanikleri harekete geçirecek, ve aksi takdirde yaşamınızın arka plânında gecikecek durumları gerçekleşti­recektir. O ayrıca rehberlerin değişimine de neden olur.

Ama tüm bunlar sürerken, siz derhal birlikte-yaratabi-lirsiniz... çünkü niyet her şeydir. O mutlaktır . Siz niyetinizi iptal edemezsiniz. Niyetinizi dile getirmeden önce iyi düşü­n ü n , çünkü bu niyetinizi belirttiğinizde o sizin için sevgi ve

129

'Bir İnsan GiBi 'Düşünmeyin

uygunlukla gerçekleşecektir. Niyetin ne olduğunun, onu na­

sıl ifade edeceğinizin farkında olun. Ruha sessiz bir zamanda

hitap edin, kendi seçtiğiniz kutsal bir zamanda Ona şöyle

söyleyin: "Gücü alıp birlikte-yaratmak istiyorum. Niyetim

bir ışık varlık haline gelmektir. Niyetim yeni enerji armağa­

nını uygun olarak kullanmaktır." Tüm gereken budur. ("Işık

varlık," Kryon'un,_ niyetini ifade etmiş, karma'sı iptal olmuş,

ve Ruhsal özünün tüm potansiyelinin fiziksel bedene akıp o­

nunla bütünleşmesine izin vermiş insanlara verdiği isimdir.)

Realite: Bu dört maddenin ikincisidir. Bu en zor olanı­

dır. İnsan olarak siz bir sandalyeye oturduğunuzda, onun si­

zin ağırlığınızı çekip çekmeyeceğini asla düşünmezsiniz.

Çünkü sandalye sizin beşeri zihniniz için bir realitedir. San­

dalyeniz bir gereçtir. O sizin oturuşunuzu destekler. Yeni

enerji birlikte-yaratıcı gücü bir gereçtir. O sizin yaşamınızı

destekler. Ve siz ona bir sandalye gibi aynı realiteyle, aynı

gerçeklikle yaklaşmadıkça hiçbir şey olmayacaktır.

Sizi hayali bir yolculuğa çıkararak realiteye bir örnek

vermek istiyorum. Bu yolculukta Musa ve Kızıldeniz zamanı­

na olduğu gibi 3200 yıl öncesine değil, sadece 200 yıl öncesi­

ne gideceğiz. Sizi Birleşik Devletler'in doğu kıyısına götürü­

yorum. Siz Ruh ve Kryon ile ilişkideyken zaman ötesi bir

varlıkla, sizin gibi doğrusal bir zamana sahip olmayan bir

varlıkla ilişkidesinizdir. Çünkü ben her şeyi şimdi oluyor gi­

bi görürüm, ve ben bu hayali de şimdi oluyor gibi görüyorum.

Kendinizi, ülkeniz ve kültürünüz çok genç ve dininiz çok

kuvvetliyken, doğu kıyısındaki bir kasabanın büyüklerinin

bir toplantısına girerken görün. Bu toplantıya elektrikli kü­

çük hesap makinelerinizden birini de götürün. Bunu top­

lantıya katılanlara gösterin. Onlara sevgiyle gülümseyin, ve

hayalinizde onların tepkisini izleyin, çünkü siz onlara S İ H R İ

götürdünüz... ve korktuklarını görüyorsunuz! Eğer bu bir ha­

yal olmasaydı, ve bu yolculuktan istediğiniz zaman ayrıla-

130

'Bölüm 11

masaydınız... bu gerçekten sizin için bir felaket olurdu, çün­

kü onlar sizi cadılıkla suçlarlardı. Sizin karanlık taraftan ol­

duğunuzu söyler ve sizi ortadan kaldırırlardı... sırf onlara

bir hesap makinesi götürdünüz diye. Görüyorsunuz ya, bu

aygıt onların realitesi değildi. Onların kültürü onu reddede­

cekti, çünkü henüz ona hazır değildiler. Onların düşüncesine

göre bu S İ H İ R idi, ve sihir de kötü bir şeydi. Siz onların bun­

dan duydukları korkuyu, ve onun herhangi türde bir "reali-

te"yi temsil edebileceğine inanmayışlarını hissedebilirsiniz.

Elinizdeki nesneyi inceleyelim. Bu alet sizin toplumu­nuzda bir günlük yemek masrafından daha az paraya mal olur. O nispeten önemsiz bir nesnedir. Bu kaybolursa pek önemsenmeyecek bir nesnedir. Bu S İ H İ R midir? Elbette de­ğil. O anlaşılmış bir şey midir? Evet. O olağan, sıradan bir şey midir? Öyledir. Eğer bu aleti toplumunuzda bugün bir toplantıya götürürseniz, ne olacaktır? Hiçbir şey. Çünkü o kabul edilmiştir; o bugünün realitesidir. Siz hâlâ insansı­nız... bu sadece 200 yıl önceydi; farkı yaratan nedir? Ah, şim­di anlıyor musunuz ki dünün S İ H R İ bugünün realitesi hali­ne gelir.

Bundan dolayı, ikinci madde size S İ H İ R olarak görüne­

bilecek yeni gereçleri REALİTE OLARAK kabul etmenizdir.

Onları sandalye olarak görün. Onları kullanırken sonuçlar

bekleyin, ve istediğinizde onların sizin olacağını, çünkü onla­

ra sahip olduğunuzu bilin. Bu gereçler bir inin hayalindeki

şeyler değildir. Ama, eğer onlara merak ve itimatsızlıkla

yaklaşırsanız, onlar işe yaramazlar, ve siz de düş kırıklığına

uğrarsınız... sonuçta bu şeyler niyet edildiği gibi size hizmet

etmezler.

Sözle İfade Etme: Üçüncü madde tezahür-ett irmenin

mekanikleriyle ilgilidir. O sözle ifade etmektir. Siz NİYET

mesajınızı verirsiniz ve Evren de alır. Siz gereçlerin realite­

sini önünüzde görürsünüz, ve şimdi rehberleriniz vasıtasıyla

131

'Bir İnsan G i B i 'Düşünmeyin

Evrene onların kullanımını sözlü olarak ifade edersiniz, ki

siz, derste bir insan olarak, onları kendiniz de işitebilesiniz.

Bu ayrıntıları önemsememezlik yapmayın, sevgili varlıklar,

çünkü sözle ifade etmenin bir amacı vardır. Eğer siz amacın

mekaniklerini işitmemişseniz, şimdi onları size söyleyece­

ğim. Kendi ağzınızın söylediğini kendi kulaklarınızın işitme­

si önemlidir. Sözleriniz havaya karışır ve tekrar zihninize ge­

ri döner, istediğiniz şeyi işiten insan zihnine. Ve bu süreçte o

Ruhun sizden işitmek istediği şeyle de "tokalaşır". Ve böylece

fiziksel bedeniniz ve astral bedeniniz aynı anda aynı mesajı

işitir, ve fiziksel ve astral zihinler birbirine karışır.

Ben size sevgi ve ışıktan söz et t im. Size onların aynı ol­

duklarını söyledim. Ben bu salonda sizi kişisel olarak ato­

mun en içteki kısmına götürdüm. Size, bu görünmez sevgi

gücünün atomların yörüngelerini gerçekte nasıl tanımladığı­

nı , birbirinden ayrı t u t t u ğ u n u , sıkışık durumda tut tuğunu

gösterdim... sevginin yapıldığı "maddenin" hücresel düzeyde,

atomik düzeyde, ve ayrıca astronomik düzeyde mevcut oldu­

ğunu gösterdim. Biz bu sevginin cevhere (maddeye) sahip ol­

duğunu ve koyu olduğunu söyledik. Şimdi Evrenin kollarını

çevrenizde hissederken bile, bunun böyle olduğunu biliyorsu­

nuz, çünkü o sıvıdır (sıvı ışık).

Siz bu şeyleri sözle ifade ettiğinizde, bu sıvı sizin Tanrı '

nın bir parçası olarak özünüz olan ile, dersteki bir insan ola­

rak özünüz olan arasında akar. Bu kritik bir öneme sahiptir!

İstediğiniz ve ihtiyaç duyduğunuz şeyi yüksek sesle ifade et­

melisiniz. Eski enerjide siz düşünceler düşünebilirdiniz, ve

onlar gerçekleşebilirlerdi -perdeyi geçici olarak kaldırıp o

tekrar kapanana kadar elinizden geldiğince bir şeyler topla­

yabildiğiniz o günlerde. O zamanlar sadece bu şeyler üzerin­

de düşünmek gerekliydi, çünkü düşünce de enerjidir. Şimdi,

mutlak gücünüz için, siz isteklerinizi sözlü olarak da ifade

etmek zorundasınız.

132

'Bölüm 11

Kendin İçin Yaratma: D ö r d ü n c ü ve son m a d d e bir

başka önemli bilinç niteliğidir. Bunun nasıl işlediğini öğren­

melisiniz. Arzu ettiğiniz her şeyi tüm uygunluğu içinde bir-

likte-yaratabiiirsiniz. Eğer karma'dan temizlenmişseniz, ve

aydınlanmışsanız, kendiniz ya da çevrenizdeki diğer kişiler

için uygunsuz olaylar yaratmayacaksınız. Eğer böyle de­

ğilseniz, ama yine de deniyorsanız, yaratmayacaksınız. Bir-

l i k t e - y a r a t t ı ğ m ı z d a , sadece kendiniz için yaratın. B u n u

açıklamalıyım, çünkü bu zor bir kavramdır. Gezegenin t i tre­

şimini yükseltmek sizin kişisel olarak yaptığınız bir şeydir.

Grup karma'sı, grup eylemi ve grup gücü olduğu doğrudur.

Burada Ruhun önünde bir araya geldiğinizde bir grup oldu­

ğunuz doğrudur, ama gücünüzü kullandığınızda, onu kişisel

olarak kullanırsınız. Burada olan her şey sizin için kişisel­

dir, kendiniz için kişisel olarak yaratmanızdır. Yaratımları­

nıza başka hiçbir insanı dahil etmeyin, yoksa gücünüz uygu­

lanamaz. "Ama", diyebilirsiniz, "bir ilişkide huzur, ya da ço­

cuklarım için iyi şeyler yaratmak istediğimde, bu nasıl böyle

olabilir?" Size, bunun nasıl işlediğiyle ilgili bir örnek verece­

ğim.

Kendinizi başka birçok insanla birlikte bir katran yata­

ğında hayal edin... tepeden tırnağa katranla kaplandığınız,

katranın yoğunluğu yüzünden hızlı hareket edemediğiniz bir

halde. Bu sizin hayal edilen halinizdir. Birden Tanrı 'dan ge­

len ve bedeninizi temizleyen, ve katranın içindeyken bile be­

deninizi temiz t u t a n "sihirli" bir gereç keşfediyorsunuz! Çev­

renizdeki diğer kişiler hâlâ katranın içinde bulundukların­

dan siz göze çarpıyorsunuz, çünkü siz farklı, beyaz ve temiz

görünüyorsunuz. Böylece siz kendiniz için temizliği birlikte-

yarattınız. Şimdi, siz katran size bulaşmadan ve sizi engelle­

meden serbestçe yürürken diğerlerinin sizi görmezden gele­

ceklerini mi sanıyorsunuz? Aahh... izleyin! Onlar da değiş­

mek üzereler! Birincisi, siz her nereye yürürseniz onlar size

1 3 3

'Bir İnsan G i B i 'Düşünmeyin

yol açacaklardır. İkincisi, onlar size böyle bir şeyin nasıl

mümkün olduğunu soracaklardır. Ve onlar "Tanrı 'dan gelen

gizli gereci" bulduklarında, her biri onu kendisi için kullan­

maya başlayacaktır; o zaman daha çok kişi "temizlenecek",

her biri kendisi için kişisel olarak yaratacaktır. Şimdi, siz bu

grubu bir süre boyunca izlediğinizde, onların yarısının, h a t t a

daha fazlasının "temizlendiğini" görebilirsiniz. D u r u p aslın­

da ne olduğunu d ü ş ü n ü n . Siz onlardan temizlenmelerini iste­

mediniz, ancak temizlenmiş bir kişi temizlenmiş birçok kişiyi

yaratt ı !

•Bu meselin bir analizi için, lütfen Ek B'ye bakınız.

Kendinizi bir başka insanla birlikte, uygunsuz olduğu­

nu bildiğiniz... olumsuz karmik nitelikler ve karanlıkla do­

lu... ve hepinizin tüm bunlarda huzurun yaratılmasını ger­

çekten arzu ettiğiniz bir durumda bulduğunuzda da bu böy­

ledir. O zaman bunu kendiniz için yaratın, ve yanınızdaki in­

sana ne olduğunu izleyin! Çünkü durumla ilgili olarak huzu­

ra kavuştuğunuzda, olumsuzluğa izin veren karma'yı temiz­

lemiş olursunuz, ve bu durumda olumsuz bir ilişkinin sürme­

si uygun olmaz. Şunu unutmayın sevgili varlıklar: Eğer in­

sanlarla aranızda acılı ya da sıkıntılı bulduğunuz şeyler var­

sa, sizin kişisel karma'nız bunun nedeninin en az yüzde elli­

sini oluşturur. Karma'nın size ait olan bölümü temizlendi­

ğinde, karmik nedenin yarısı ortadan kalkar, ve karmik kon­

trat ve karma'yı sergileme konusundaki anlaşma iptal olur.

Bundan dolayı sizin yanınızdaki insan da değişecektir. Ç o ­

cuklarınız için dua ettiğinizde de bu böyledir. Dua edin ve

kendiniz için yaratın, ve onlara ne olduğunu izleyin, çünkü

siz değiştiğinizde çevrenizdeki insanlar da buna anında tepki

göstereceklerdir.

İstenecek uygun şeyler nelerdir? Kendiniz için bolluk is­

teyebilirsiniz. Siz bir gelir akışı isteyebilirsiniz. Siz huzurun

hiç görünmediği anlarda huzur isteyebilirsiniz. Siz yaşamı-

134

Bölüm 11

nızda bir amaç isteyebilirsiniz. Siz daha önce karmık düğme­

lerinize basmış ve sizi kızdırmış olan durumlar için hoşgörü

isteyebilirsiniz... ve siz sonuçlar elde edeceksiniz. Bu birlik-

te-yaratımlar tümüyle uygundur, ama bunu yaparken bilme­

niz gereken mekanik bir nitelik vardır: belirli ve kesin şeyler

istemeyin. Eğer paraya ihtiyacınız varsa, R u h t a n , size borcu

olan birinin borcunu ödemesini sağlamasını istemeyin. Ru­

ha, toplumunuzda bolluk içinde yaşayabilmek için neye ihti­

yacınız olduğunu söyleyin: sonra Evrenin bunun yollarını

bulmasına izin verin. Arzu ettiğiniz sonuçların "nasıl" ger­

çekleştirilecekleri konusunda hiçbir varsayımda bulunma­

yın, çünkü bunu yapmak Ruhu sınırlamaktır. Bizim (Ruhun)

harfi olduğumuzu unutmayın, ve biz bildirilen ricaların ger­

çeğini yerine getirmeye çalışırız. Böylece artık birlikte-ya-

r a t m a n ı n dört mekaniğini öğrendiniz. Hedeflerinize ulaşma­

yı isteyebilirsiniz, ama Ruha onların nasıl elde edileceklerini

söylemeyin.

Size kendinizi tasfiye etmenizin öğretildiği bir kültürde

kendinizi Tanrı 'nın bir parçası saymanız garip görünebilir.

Birçoklarından biri olarak görüldüğünüz bir kültürde, Ru­

hun sizden yalnızca kendiniz için birlikte-yaratmanızı iste­

mesi garip görünebilir. Ama mekanikler harikadır, ve güç

muazzamdır, çünkü siz özel olarak görüleceksiniz. Ve çevre­

nizdekiler sizinle karmik etkileşimlerini bırakacaklar, çünkü

sizin karma'nız iptal olmuş... sessizce ortadan kalkmış ola­

cak. Etkileşimin nasıl sergilendiğini görüyor musunuz?

Par tner im artık celseyi kapatmak istiyor, ama ben size

bir şeyler daha söylemek istiyorum. Gördüğünüz gibi burada

sihir var! Size olmakta olan bir şeyi söyleyeceğim ki bu sizin

inancınızı esnetip genişletecektir. Siz burada bulunuyorken

Ruh tarafından sarılıp sarmalandınız... ve Ruhun sevgisi öy­

ledir ki siz bir elma isterken o size asla bir yılan vermez. Ru­

hun şemsiyesi huşu vericidir, ve bu zaman-ötesi yerde hepi-

135

'Bir İnsan GiBi 'Düşünmeyin

nize bir armağan verildi. Size sihir gibi gelecek birinci ar­

mağan, hiçbirinizin otuz dakikadır yaşlanmamanızdır. Siz

Ruhun huzurunda bulunuyorken, ve günlük tüm düşünceleri

ve sorunları bir kenara bıraktığınızda -ve ellerinizi bu za­

manda öncüler, ışık savaşçıları olmak üzere kaldırdığınızda-

Ruh sizi ödüllendirir. Sihir! Yeni enerji gereçleri size sihir gi­

bi görünebilir, ama bazılarınız bu gece şifa buldunuz! Hoşgö­

rüsüzlüğünüz şifa buldu... hissettiğiniz rahatsızlıklar, halsiz­

likler geçti, ve onlar daha önce zayıf olan bedenlerde bir da­

ha asla ortaya çıkmayacaklar. P a r t n e r i m e , sihir gibi görüne­

cek büyük şifaların gerçekleştiğiyle ilgili, çok az kişiyle pay­

laştığı bir vizyon gösterildi... Buna realiteniz olarak sahip çı­

kın ve o öyle olacaktır!

Biz burada size hizmet için sevgiyle bulunurken size

sunduğumuz şey budur. Bu gerçekten kutsal zemindir! Bura­

ya girerken ayakkabılarınızı çıkarmanızın bir nedeni vardır.

Musa'dan da yanan çalının önünde aynı nedenle sandallarını

çıkarması istenmişti. Çünkü böylece Ruh sizin ayaklarınızı

yıkayabilir! Ve Ruhun partnerim vasıtasıyla size hitap eden

dingin sesi İbrahim'e, Musa'ya Nuh 'a hitap eden, ve büyük

üstat İsa vasıtasıyla konuşan... P a r a m a h a n s a Yogananda'

nın sevgi dolu sözlerinde mevcut olan aynı ebedi sestir. Bu

R u h t u r . O değişmez, o sevgi doludur, ve o sizsiniz!

Bu özel bir zamandır, birçoğunuz neyin vuku bulduğu­

nu anlayacaksınız, birçoğunuz buradan ayrıldığınızda bu ol­

gunun inanılırlığını göreceksiniz.

Ve öyledir.

Kryon

136

"Bir İnsan Gibi Düşünmeyin" Celse Tarihi: 19 Temmuz 1993

Del Mar, California

Kryon Işık Grubu

137

"BİR İNSAN GİBİ DÜŞÜNMEYİN" 19 Temmuz 1993

D e l M a r Işık Grubu

Merhabalar! B E N , Kryon. Ben sana eskisinden daha büyük bir yoğunlukla gelirken, bu yeni histen korkma, sevgi­li par tner im. Şimdi burada toplanmış (ve bunu okuyan) her­kese söylüyorum, bu tatlı bir zamandır, çünkü ben sizi t a n ı ­yorum, siz de beni tanıyorsunuz. Sizi yürekten seviyoruz, siz gerçekten ışık savaşçılarısınız, ve size büyük bir saygı duyu­yoruz. Bu zamanda bu yerde bulunduğunuz (ve bunu okudu­ğunuz) için... Ruhun önünde oturmak üzere bu yolculuğu yaptığınız için size saygı duyuyoruz, ki asbnda Ruh sizin önünüzde oturmaktadır ! Bugün buraya gelirken yanımda si­zi çok seven bir varlıklar ordusu da getirdim. Onlar size hiz­met ve yardım eden varlıklardır, ve buraya size duydukları sevgiyle gelmişlerdir. Onlar Ruhun sizin ayaklarınızın dibin­de oturup sizi yeni enerjinin niteliklerinden haberdar edebil­mesi için gelmişlerdir. Onlar sizin ayaklarınızın dibinde otu­rup bu yeni enerjiyi nasıl kullanabileceğinizi anlatmak için gelmişlerdir. Nasıl şifa bulabileceğinizi, ömrünüzü nasıl uza­tabileceğinizi, nasıl huzura kavuşabileceğinizi anlatmak için. Bu yeni histen korkma, sevgili partner im.

Bu odayı kuşatan bir yoğunluk konisi var, burada bulu­nan tüm insanlar (ya da şimdi bunu okuyanlar) eğer isterler­se bunu hissedebilirler. Ve siz bizim sevgi dediğimiz bu yo­ğun noktada bulunuyorken, üçüncü gözünüz vasıtasıyla "üçüncü dili" algılayabilirsiniz. Şu anda gevşeyip, bu nokta­dan itibaren başka hiçbir İngilizce sözcük duymasanız bile, onları daha sonra okuyabilirsiniz, çünkü onlar kaydedilip da­ha sonra kâğıda geçirileceklerdir. Şimdi size sizin en iyi an­ladığınız dilde seslenmek istiyoruz. Eğer izin verirseniz, bu

138

*Bölüm 11

akşam Ruh ile sizin aranızda, burada konuşulan İngilizce'

den çok daha fazla şey olacaktır, Zihnini temizle, sevgili

par tner im, çünkü şimdi aktaracakların önemlidir. Bırak Ru­

hun tatlılığı bu yeri doldursun.

Burada toplananlar (ve bunu okuyanlar) ölçüsüz bir bi­

çimde seviliyorlar. Çünkü siz zor yolu seçtiniz ve biz bu gece

bunun karşılığında size hizmet edecek bilgi vererek sizi

onurlandırmak istiyoruz. Burada söylenecekleri iyi anlama­

nızı istiyoruz. Şimdi enerjiden söz edelim, onun ne olageldi-

ğinden, şimdi ne olduğundan ve nasıl kullanılabileceğinden.

Eski Enerji: Geçen celsede sunulan bilginin bir uzantı­sı olarak, enerjinin bir süre önce nasıl olduğunu gözden ge­çireceğiz. Siz doğrusal zaman çerçevesindesiniz, bu bir adım­dan önce bir başka adımın gelmesini gerektiren bir çerçeve­dir, ve enerji de böyleydi. Çocukluğunuzu, evin sorumluluğu­nu taşımadığınız o dönemi hatırlıyor musunuz? Anaa-baba-nız sizin başınızda bulunurlardı , evden ayrılmaları gerekti­ğinde eve göz kulak olması için yerlerine birini bırakırlardı, ve siz bu konuda bir sorumluluk taşımazdınız. Birkaç yıl öncesine kadar, eski enerjide de bu böyleydi. O zamanlar siz tüm özünüzü birlikte taşımıyordunuz. Siz Tanrı 'mn Dünya' da bulunan parçaları olmanıza rağmen, dersteyken kurallar gereği tüm özünüze sahip olamazdınız, ve aydınlanma düze­yi de bunu emrediyordu.

Medyumluk: O zamanlar siz bir celseye katıldığınızda.

Ruh varlığın gelip konuşabilmesi için medyumun bedenin­

den ayrılması gerekirdi. Bu o insan için zor bir şeydi, çünkü

bu işlem insanı vaktinden önce yaşlandırır ve tüketirdi; an­

cak bu medyumluğa izin veren kişi bunu uygun bir şekilde,

kontrat ı gereği yapıyordu. Perdenin öte yanından varlıklar

gelip sizinle konuşur, sonra giderlerdi ve medyum bedenine

geri dönerdi. Bu bunun yapılabilmesinin tek yoluydu.

Ruh ile İletişimler: Ruh ile kurduğunuz iletişimlerde

139

'Bir İnsan GiBi 'Düşünmeyin

hiçbir sorumluluk yoktu. Bu çocuksu bir d u r u m d u . Ruh size doğrusal bir biçimde gelir ve sizi neyin olduğundan ve neyin olacağından haberdar ederdi. Ruh gelip size itaat edip uy­manız gereken kurallar verirdi... ve siz de buna uyardınız.

Birlikte-Yaratma: Sizin birlikte-yaratmanıza izin ve­

rilmiyordu. Mucizeler önceden oluşturuluyordu; bunlar dua­

larınıza verilen karşılıklar olmalarına rağmen, Ruh onları

önceden oluşturuyordu. Size onların gerçekleşeceği haber ve­

riliyordu ki kendinizi hazırlayasınız ve olay sırasında ne his­

sedeceğinizi ve onları kabul edecek "duruş"a nasıl sahip ola­

cağınızı bilesiniz. Sonra Ruh onları sizin için yaratırdı ve bu

hazırlığın çoğunu insanlar zihinsel düzeyde fark etmezlerdi.

Evde bırakılmış çocuğa çok benzer bir biçimde, sizden kendiniz için bir şey yapmanız beklenmezdi. Ama Ruh ora­daydı, ve siz Ruhu tanırdınız. Bu eski enerjiydi, ve siz onun hakkında birçok şey okudunuz. Bu enerjinin son elli yılda yavaş yavaş değişmesine izin verildi... ve bu ne değişimdir! Ben size hitap ederken, birlikte getirdiğim varlıklar ordusu burada sizin yanınızda durmakta. Bu yenidir! Onlar burada yeni enerjiyi, sizin yeni gücünüzü, hak ederek kazandığınız gücü desteklemek üzere bulunuyorlar!

Yeni enerji nedir? Bu gerçekten izah edilmesi güç olan bölümdür. Kryon'un ziyaretinin bütün nedeni Yerküre'nin enerji-ağını yeni gücünüze izin verecek biçimde yeniden ayarlamaktır. Şimdi bu konuda daha çok şey açıklayacağım.

Sevgili varlıklar, bu açıklama karmaşık olabilir. Geriye

kalan zamanda bunu sadeleştirmeye çalışmak Kryon'un gö­

revi ve partner imin kontratıdır. Siz basit zamanı gerçekte ol­

duğu gibi anlamanıza bile izin vermeyen kısıtlayıcı bir dam­

gaya sahipsiniz. Siz bir şeyin nasıl hiçbir başlangıca ya da

sona sahip olmayabileceğini anlamanızı engelleyen bir kısıt­

layıcı damgaya sahipsiniz. Bu yüzden, kendi dualitenizi...

bölünmüş olduğunuz gerçeğini anlamanızı sizden nasıl bek-

140

Bölüm 11

leyebiliriz ki? Şu anda sizin içinizde bulunmayan bir parça­

nız vardır. Bizim "yüksek benlik" dediğimiz bu parçanız bir

başka yerde bulunmaktadır. Eski enerjide de bu böyleydi,

ancak o zaman bu özler garip yerlerde depolanmışlardı. Size

bu yerlerden söz etmiştim, onlar kutsal tapınaklardı. Şimdi

ise bu özler eneri-ağı sisteminin içinde bulunmaktadırlar.

Şimdi yeni enerjide, siz halen bulunduğu yerden "kendi­

niz" olan özü alıp, dualitenizi (ikiliğinizi) bir araya getirip

birleştirirken ve onu fiziksel kişiliğinize aktarırken, siz ger­

çekten onu enerji-ağından "çekip almaktasınızdır". Kendi

özünüzün, yani yüksek benliğinizin enerjisi bedeninize sıvı

ışık olarak akmaktadır, bunu yapma izni size bahşedilmiştir,

ve siz enerji-ağı sisteminin enerjisini çekmektesinizdir. Be­

nim bu sürece yardımcı olmak üzere burada bulunmam öyle

çok şaşırtıcı bir şey mi? Bir parçanızın gerçekten içinizde bu­

lunmadığına inanmak sizin için zor olabilir, ama bu böyle­

dir. Siz kendinize ne kadar çok aydınlanma izni verirseniz,

enerji-ağından da o kadar çok bu enerjiyi çekersiniz.

Enerji-ağı sisteminde neyin olmakta olduğunu bilmeniz

önemlidir: burada sizin farkında olmayabileceğiniz bir kutbi-

yet vardır. Kuzey Amerika'nın sizin "dört-köşe" dediğiniz ve

temelde dişi kutbiyet olan bölümünde önemli bir depolama

alanı vardır. O, gezegenin öbür yanında, doğudaki bir bölge­

de bulunan erkek kutbiyetten daha yüksek bir hızda çekil­

mektedir. Bu dört-köşe bölgenin altında bulunan insanlar bu

çekişi (emişi) keskin bir biçimde hissetmektedirler, çünkü

siz ondan yeni aydınlanmanız ve gücünüz için çekip alırken

o geçici bir dengesizlik göstermektedir. Bir enerji ambarın­

dan doldurur gibi, şimdi sizin kendi insan özünüzü yüksek

benliğinizden doldurmanıza... ışığın içinize akıp sizi bir "ışık

varlık" haline getirmesine izin verilmiştir. Bu enerji-ağının

altındakilerin rahatsızlık hissetmeleri şaşılacak bir şey mi­

dir? Çünkü o sürekli değişmekte ve kaymaktadır. Bu bölgede

141

'Bir insan Gibi 'Düşünmeyin

yaşayan kadınlar bunu erkeklerden daha çok hissetmekte­

dirler. Gezegenin öbür yanında, erkek kutbiyet bölgesinde

bulunan erkekler ise bu çekişi kadınlardan daha çok hisset­

mektedirler. Ve böylece bu yeni enerjide bu bölgelerden çeke­

bilirsiniz, çünkü bu şimdi kesinlikle yapmanıza izin verilen

bir şeydir. İsteklerinizi tezahür ettirmekte ve şifa uygulama­

larında bu kesinlikle yapmanıza izin verilen bir şeydir.

Yeni Enerji: Bundan dolayı, yeni enerjide çocuk artık gitmiştir. Siz şimdi size ait olan bir sorumlulukla doldunuz. Ana-babanızın size ilk kez evin sorumluluğunu verip gittikle­ri ilk seferi hatırlıyor musunuz? Birden daha önce orada ol­mayan bir ciddiyet ortaya çıkmıştı. Birden daha önce olma­yan bir sorumluluk hissi duymuştunuz. Siz bir çocuk olarak yeni gücünüzü üstlendiğinizde neyin olup bittiğinin farkında değildiniz... ama onu hissetmiştiniz. Anahtar budur, sevgili varlıklar: beyniniz neyin olmakta olduğunu, bunun mantığı­nı anlamak istemektedir, ama damganızın kısıtlamasından ötürü bu arzunuzu yerine getiremem; ancak, onu hissetmeni­ze izin verilmiştir. Siz neyin olmakta olduğunu hissettiğiniz­de, daha fazlasını isteyebilirsiniz, ve bu gerçekleşecektir. So­nunda bu anlaşılıp kabul edilmesi kolay bir hale gelecektir.

Medyumluk: Şimdi medyumluk farklıdır... tıpkı uya­

nık bir biçimde ve gelen bilgiyi doğrulayarak o turan, böylece

aktarılan bilgiyi daha berrak hale getiren bu medyumun

yaptığı gibi. Böylece Ruh sizi kişisel olarak ziyaret edebilir...

ve kişisel olarak sevebilir. Geçmişte Ruhun size olan sevgisi­

nin farkında değil miydiniz? Farkında olduğunuz kuşku gö­

türür. Şimdi bu sevgi karşılıklı olarak aktarılabilir. Siz Ruhu

seviyor musunuz? Bunu şu anda bile zihninizde açıkça kabul

ve tasdik edebilirsiniz, çünkü Ruh sizi gerçekten sevmekte­

dir. Bırakın bu iki-yönlü bir iletişim olsun, çünkü artık buna

izin verme sorumluluğuna sahipsiniz.

Ruh ile İletişimler: Ruh ile kurduğunuz iletişimlerde

142

'Bölüm 11

işler artık çok farklıdır... ve bu neyin olmakta olduğunu açık­

lamaya yardımcı olacaktır. Dikkatle dinleyin, sevgili varlık­

lar, çünkü bu önemlidir. Bu iletişim artık doğrusal değildir.

Şöyle ki: siz sabah kalktığınızda, önceden, "ayaklarını yere

bas... banyoya git... sonra giyin," diye bir liste yapar mısınız?

Hayır. Siz bu şeyleri yapmak için kendi sezgisel seçim gücü­

nüzü kullanır... kararları gerektiği zamanlarda verirsiniz.

Odadan çıkıp sağa ya da sola döner, ve bir odadan bir başka

odaya geçmek için seçimler yaparsanız, bunun için yardıma

ihtiyacınız olmaz. İşte şimdi Ruh da sizinle birlikte bu şekil­

de çalışacaktır, çünkü siz Tanrı 'nın işbirlikçi bir parçasısı-

nız. Siz yaşarken, yanıtlar size önceden değil, onlara ihtiya­

cınız olduğunda yüksek benliğiniz vasıtasıyla verilecektir.

Bu sizin için rahatsız edici bir şey mi?... Evet. Siz buna alış­

manın ve saygı göstermenin nasıl bir şey olduğunu "hisset­

melisiniz". Bunun için sorumluluk alın, yanıtların size, bir

çocuk gibi önceden değil de, bir yetişkin gibi onlara ihtiyaç

duyduğunuz anda verilmesine alışın.

Birlikte-Yaratma: Birlikte-yaratmaya gelince, şimdi siz (geçen ay tarif edildiği gibi) kendiniz için yaratma gücüne sahipsiniz. Daha önce bunu yapamazken, artık yaşamınızda ihtiyaç duyduğunuz şeyleri tezahür ettirebilirsiniz: bolluk, şifa, mucizeler ve "sihir." Bazılarınız daha bunu işitirken (ya da okurken) bile bundan kuşku duyuyorsunuz; işte sahip ol­duğunuz damga böyle bir şeydir. Kalbinizi bu kavrama açın, çünkü o sizindir.

Aşı: Siz buradayken aşıdan söz etmek istiyorum, çünkü

bu grubun üyelerinin bile bu konuda soruları vardır. Şöyle

sorular soruluyor: Aşıyı alıp almadığımızı nasıl bilebiliriz?

Aşıyı nasıl talep edebiliriz? Onu ne zaman alırız? Ona şimdi

sahip miyiz? Yanıtlar şöyledir:

Niyet her şeydir! Sevgili varlıklar, aşıyı talep ettikten

sonra geri dönemezsiniz; gördüğünüz gibi, ona o noktada za-

143

I

'Bir İnsan GiBi 'Düşünmeyin

ten sahip olursunuz. Tabii, o uygulamaya koyulurken bir ge­

çiş dönemi olabilir, ancak tek başına niyet onun gelişini sağ­

lamıştır. Bu yüzden siz, "Ona şimdi sahip miyim?" diye sora­

mazsınız. Ancak, şimdi söyleyeceğim şeyler bu konuda ne

yapmanız gerektiğini anlamanıza yardımcı olacaktır. Aşının

gelişinin belirtileri daha önce yazıldığı gibidir: canlı rüyalar,

üzüntü ya da depresyon dönemleri. Ama, daha önce söylen­

diği gibi siz hepiniz çok farklısınız. Her biriniz farklı bir za-

man-devresine sahipsiniz; her biriniz farklı bir yerden geldi­

niz. Bunu okuyan birçok kişi farklı bir kültürden gelmiştir.

Ancak en önemlisi, bazılarınızın dehşetli karmik niteliklere

sahip olmanız, bazılarınızın ise neredeyse hiç karmik niteliği

bulunmamasıdır. Aşı tüm karmayı "iptal eder". Bu sizin bu­

rada bulunma nedeninizdir, çalışmayı sürdürebilmek için

"karma'nm içine girip onu hallederek" gezegenin titreşimini

yükseltmek. Hiçbir şey gezegenin titreşimini nötr aşıyı talep

etmekten daha hızlı bir biçimde yükseltemez, çünkü bu du­

rumda karma onu kişisel olarak yaşayıp halletmişsiniz gibi

kesin bir biçimde iptal olur. Ağır karma'sı kalmış olanlarınız,

geçiş döneminde karma'dan neredeyse tümüyle kurtulmuş

olanlarınızdan çok daha zor bir zaman geçireceklerdir. Bazı­

larınız aşıyı hiç fark etmeden alacaklardır! Bazılarınız ise bir

keder ve yas döneminden geçeceklerdir.

Aşıyı alma sürecinde bazılarınız olumsuz karmik n i te­

liklerini yitirecek, ve onları gerçekten özleyecekler! Dram

vardır, ve onun size bir yararı olmasa da siz ona alışıksınız-

dır. Bir aşıyı aldığınızı nasıl anlarsınız? İlişkide olduğunuz

diğer insanlarla aranızdaki karma'nın ortadan kalkıp kalk­

madığına bakın. Onların size nasıl davrandıklarına bakın.

Ailenizdeki kişilerle aranızdaki sorunların farkında mısınız?

İlişkilerinizdeki karma'nın farkında mısınız? Nötr aşıyı talep

ettiğinizde, bu karmik nitelikler iptal olmaya başlar. Onlar

iptal olduklarında, bir kayıp söz konusudur, ve karma'nın

144

Bölüm 11

öbür yanındaki kişiler ne olup bittiğinin farkında olmasalar

da bu kaybı sizin kadar hissedeceklerdir. Anahtar budur...

ve aşıyı alıp almadığınızı böyle anlarsınız.

Peki, nötr aşıyı aldıktan sonra ne olur diye sorabilirsi­

niz. Bu yeni bilgidir: siz rehberlerinizin sadece bir kez değiş­

tiklerini varsayıyorsunuz. Şunu bilin ki, siz enerji-ağı siste­

minden özünüzü çekip ışık varlıklar haline gelirken, rehber­

leriniz yaşamınız boyunca belirli aralarla değişecektir. Bu

her zaman tatsız bir deneyim olmayacaktır; birçok kez bu se­

vinç verici olabilir. Bu sizin gelişiminizin bir parçasıdır. Bu

bizim (Ruh) burada bulunma nedenimizin bir parçasıdır. Bu

size hizmet etmek üzere bu kadar çok varlığın burada bulun­

ma nedeninin bir parçasıdır. Çünkü her biriniz için, oyun dı­

şında durup, istediğiniz ölçüde aydınlanmanızı bekleyen ve

size hizmet eden bir varlıklar ordusu vardır.

Şimdi size yeni enerjinin temel unsurlarını ve bunların kullanımını açıklayacağım. Bunun için size mesel ve bir ör­nek vereceğim. Listedeki ilk madde, size komik gelebilece­ğinden dolayı şimdiden sonra hatırlayabileceğiniz bir şey­dir: Bir insan gibi düşünmeyin!

Bir insan gibi düşünmeyin: Biz i n s a n o l d u ğ u m u z a

göre, bu nasıl olabilir diye sorabilirsiniz? Sizden Ruhun dü­

şündüğü gibi düşünmenizi istemek sizden çok şey mi iste­

mek olur? Belki öyledir. Ancak, size insan düşüncelerinizi in­

celemenizi öğütlersem sizden çok şey mi istemiş olurum?

Belki değil. Şunu düşünün: bir yolda hızla gidiyorsunuz. Yol­

culuğunuz vadinin diğer yanına doğru, ve tüm uygunluğu

içinde siz Ruhtan bu yolculuğu sizinle birlikte-yaratmasını

istediniz. Sezgisel olarak, bunun kendiniz için yaratmanızın

uygun ve doğru bir şey olduğunu biliyorsunuz; ve böylece

onu yarattınız. Siz yoldasınız, ama bir sorun var: yolun üze­

rinde vadinin öbür vanına ulaştıran bir köprü vardı, ama o

bir süre önce yıkılmış. Ancak, siz köprünün yıkıldığını çok

145

'Bir İnsan Gibi 'Düşünmeyin

iyi bildiğiniz halde yola devam ediyorsunuz.

Bir insan gibi düşünmeyin. Böyle bir z a m a n d a bir

insan ne düşünecektir? İnsan varsayımlarda bulunur. Köprü

artık yok; öyleyse "öleceğim." "Köprü yeterince hızlı bir bi­

çimde yeniden inşa edilemez... dün gece aynı noktadan geçti­

ğimde köprü yoktu!" Burada varsayım şu ki, insan köprünün

daha önce olduğu gibi olmasını, aynı yerde diğer insanlar

tarafından çelik ve betonla yapılmasını bekler. "Eğer köprü

yoksa aracım kanyona düşebilir." Siz aracınızın uçamayacağı

v a r s a y ı m ı n d a b u l u n u r s u n u z . Bir insan gibi düşünmeyin! Ruh gibi d ü ş ü n ü n . Ruh sizinle birlikte yarattığında sizin

farkında olmadığınız çok şey vuku bulur.

Yol boyunca korku yüzünden hiçbir ayarlama yapmayın, bu üç talimatın ikincisidir. Gördüğünüz gibi, eğer bir insan gibi düşünürseniz, korkacaksınız. "Bu ne anla­ma gelir?" diye sorabilirsiniz. Şöyledir: Siz özgür seçim geze-genindesiniz, ve burada önceden mukadder kılma yoktur; siz seçtiğiniz gibi yapabilirsiniz. Ancak, uygunsuz bir şey yaptı­ğınız her seferinde (Ruh ile birlikte-yaratımınız alanında değil) karma yaratırsınız. Böylece eğer korkar, ve bir insan gibi düşünürseniz, ne yapabilirsiniz? Orada olmadığını his­settiğiniz köprüye doğru hızla giderken sola ya da sağa döne­bilirsiniz. Tamamen durmayı da seçebilirsiniz. Şunu bilin ki eğer bunu yaparsanız, tekrar karma yaratmış olursunuz! D i ­yebilirsiniz ki: "Ama, ben nötr aşıya sahibim." Ama, Ruh da der ki: "Şimdi yine karma sahibi oldun." Onu şimdi yarat-mışsınızdır. Bunun nasıl işlediğini görüyor musunuz? Yol bo­yunca korku yüzünden ayarlamalar yapmayın. Bir insan gibi düşünmeyin.

Yolculuğun sorumluluğunu üstlenin. D i k k a t l e d i n ­

leyin, çünkü bu üçüncü talimat da çok önemlidir. Şöyle ki:

eğer siz bir insan gibi düşünür ve bir insan gibi korkarsanız,

Ruha itimat etmez ve size olumsuz gibi görünen durumdan

146

'Bölüm 11

ötürü Ruhu suçlarsınız. "İşte yolda, ölümüme doğru hızla

ilerliyorum! Ruh sen beni a ldatt ın ! Ruh sen bana ihanet et­

t in ! Hiç yolu yok, aşağıdaki kanyona düşüp parçalanaca­

ğım!" Eğer siz yolculuğun sorumluluğunu üstlenirseniz, o za­

man Ruh "size" bir şey yapamaz. Siz Ruhsunuz ! Siz yolda

birlikte-yaratıyor, Ruhun düşündüğü gibi düşünüyorsunuz...

korkusuz, onun ne olabileceğiyle ilgili varsayımlarda bulun­

m a d a n , köprünün yerini bir başka şeyin aldığını bilerek.

Siz vadiye doğru hızla ilerlerden, birden önünüzde tam

da düşündüğünüz şeyi görüyorsunuz: köprü gerçekten de or­

talıkta görünmüyor. O, insanlar tarafından bir günde yeni­

den inşa edilemezdi. Ama, bu da n e , yol üzerinde başka in­

sanlar var ve onlar size, bir dönüş yapıp daha önce görme­

diğiniz bir bölgeye girmenizi işaret ediyorlar... yeni bir köp­

r ü n ü n , inşa edilmesi tam bir yıl sürmüş bir köprünün bulun­

duğu bir bölgeye! Bu siz ona ihtiyaç duymadan çok önce ya­

pımına başlanmış bir köprü! O sizin beklediğinizden de daha

geniş. Üzerinde gece yolu gösteren ışıklar var, ve bu köprü

sizi eski köprüden çok daha kısa bir sürede vadinin öbür ya­

nına ulaştırıyor. O tüm bu zaman boyunca t a m a m e n gözler­

den uzak bir biçimde inşa edilmiş ve kendini ancak şimdi...

ona en çok ihtiyaç duyduğunuz anda sunmuştur .

Eğer bu meseli anlarsanız, Ruhun size bu yeni enerjide

sunduğu şeyi de anlarsınız. Ruh ile zaman doğrusal değildir!

Sevgili varlıklar, biz sizin sorularınızdan önce yanıtları inşa

ediyoruz! Biz siz istemeden önce birlikte-yaratıyoruz. Bizim

zamanımız sizinki gibi olmadığından biz bunu tüm uygunlu­

ğu içinde yapabiliriz. Yine, bunu önceden mukadder kılma

ile karıştırmayın. Siz özgür seçim gezegenindesiniz, ama biz

sizin zaman çizginiz içinde neye ihtiyacınız olacağını "önce­

den" bilme avantajına sahibiz. Sizin yarın birlikte-yarataca-

ğınız ve tezahür ettireceğiniz şeyler için durumlar, oluşum­

lar şimdiden yerli yerindedir... şifalar için... yolunuza çıka-

147

'Bir İnsan GiBi 'Düşünmeyin

cak olan bolluk için, köşe başında sizi bekleyen partnerlikler

için. Sizin henüz tasarlamadığınız yaratımlar için durumlar

ve oluşumlar şimdiden başlatılmıştır.

Bir Yolculuk: Şimdi sizi bir yolculuğa çıkarmak istiyo­

rum, ve sonra bu celseyi kapatacağız. Sizi binlerce yıl önceki

sıcak bir yere götürmek istiyorum. Akdeniz'in kıyısında Gaz-

ze dediğiniz kentin iç kısımlarına... Bu sıcak bölgede mevsim

sonbahardır. Burada yere yüzükoyun yatmış, toprakta sürü­

nen bir adam görürüz. O Ruhun bir habercisinin önünde ye­

re kapaklanmıştır. Haberci bir ateş gibi ışıl ışıl parlamakta­

dır. Yerdeki adam sizin İbrahim dediğiniz varlıktır, siz onu

kadim insanların medyumik yazılarından tanırsınız. Ruh İ b ­

rahim'e seslenmekte, ama o işitmez gibi görünmektedir. Ruh

oradan ayrıldıktan sonra, İbrahim ayağa kalkıp söylenenleri

işitmemiş gibi işinin başına döner, ve Ruhun geri dönmeye­

ceğini umut eder. Ertesi gün Ruh İbrahim'i yeniden ziyaret

eder, ve o yine kendini toz toprağın içinde yüzükoyun yatmış

bulur. Çünkü eski enerjide, Dünya üzerinde o zamanda ve o

yerde Ruh insanlara çok farklı bir biçimde görünürdü, ve in­

sanlar bu yüzden Ruhtan korkarlardı. Ama, bu uygundu. Bu

kez İbrahim dinledi ve mesajı işitti ve bu mesaj onun kalbine

korku saldı. Ruh, İbrahim'e sevgili oğlu İshak'ı kurban etme­

si gerektiğini söylüyordu, karısı Sarah'ın cansız tohumundan

bir mucize olarak doğmuş olan oğlunu, seçilmiş oğlunu, mu­

cize oğlunu... Ruh ondan oğlunu yüksek bir yere götürüp ora­

da Kendisine kurban etmesini istiyordu.

İbrahim'in nefsine eza edilmişti, ama o Ruhtan kork­

maktaydı; gördüğünüz gibi Ruh İbrahim için realiteydi. O

birçok mucize görmüştü ve itaat etmesi gerektiğini biliyordu.

Yeni enerjiye örnek oluşturmak için sizi eski enerjiye götür­

mem ironik değil mi? Siz her iki enerjide de itimat ve in­

sanlık konusunda benzerlikler göreceksiniz. İbrahim çok ke-

derlenmişti, ama yanına iki genç hizmetkârını da alıp Kudüs

148

Bölüm 11

'teki Moriya tepesine doğru yola çıktı. Moriya tepesinin etek­

lerine erişmeleri birkaç gün aldı. Tüm bu zaman boyunca İb­

rahim şöyle düşünüyor ve korkuyordu... "Mucize oğlum sade­

ce kurban edilmek üzere dünyaya getirilmiş." Ve o ağlıyordu.

Moriya tepesine çıkmak için yapılan üç günlük yolculuk

fiziksel olarak zor değil, ama İbrahim'in yaşından ötürü ya­

vaştı; İbrahim o zaman yüz yaşını aşkındı ki bu bugün sizin

toplumunuzda altmış yaşınızdaki bir insana eşittir. İbrahim,

diğerleri onun göz yaşlarını görmesinler diye önden gidiyor­

du, ve patika onun gözyaşlarıyla ıslanmıştı. O ellerini aça­

rak sessizce şöyle dedi: "Tanrım, bana neden ihanet ettin?

Neden sevgili Sarah ' ımdan doğmuş mucize oğlumu kurban

seçtin? Bu nasıl olabilir?" Ve Ruh, İbrahim'e dedi ki, "İbra­

him, sen çok seviliyorsun... İbrahim, bir insan gibi düşün­

me.. . İbrahim, seni bekleyen şeyden korkma." İbrahim Ruh­

tan korkuyordu, ama onu seviyor ve ona itimat da ediyordu.

Ve böylece o kendini daha iyi hissetti, ve ikinci gün daha da

iyi oldu, genç hizmetkârların önden gitmelerine izin verdi.

Üçüncü gün en zoruydu, çünkü İbrahim yine oğlunun kurban edilmesi hakkında düşünecek zaman bulmuştu. O, tepeden aşağıya ölümüne atlamayı düşündü, ama Ruhun bu­na izin vermeyeceğini, aynı kederli kalple bu noktaya dönüp yine aynı dersi öğrenmesi için onun canını kurtaracağını bili­yordu. Bu İbrahim'in yaşamaktan en çok nefret ettiği gün ol­muştu. O kontrat ına baş eğmiş, teslimiyet göstermişti ve Ruh bunu biliyordu. Ve Ruh dedi ki, "İbrahim, sevgili varlık, bir insan gibi d ü ş ü n m e . Önündeki işi sevinçle yerine getir."

İbrahim, Ruhun ona gitmesini söylediği yere erişmişti,

ama yapacağı şeyden o kadar utanıyordu ki yardımcıların­

dan sunak alanını görmeyecek bir yerde kalmalarını istedi.

Yine, İbrahim'in zihni o kadar korku doluydu ki oğlunun

göğsüne saplanan bıçağın görüntüsünden başka bir şey göre-

miyordu. Böylece olayı sadece kendisi ile Tanrı 'nın görmesini

149

'Bir İnsan G i B i 'Düşünmeyin

güvenceye aldı. Sunakta, dokuz yaşındaki oğlu kurbanın n e ­rede olduğunu sordu, ve İbrahim tüm gücüyle kendini t u t m a ­ya çalışarak ona kurbanın kendisi olduğunu söyledi. İshak sevip güvendiği babasına itaatkâr bir biçimde, gönüllü ola­rak sunak yerine t ı r m a n d ı .

Ve bilindiği gibi, mümkün olan en son anda, bıçağın çe­kilip tören sözlerinin söylenmesiyle birlikte, Ruh gelip İbra­him'e şöyle dedi: " İbrahim, imanından ötürü onurlandırıla­caksın; soyun büyük bir soy olacak, ve Ruha itimadın çağlar boyunca anlatılacak." Ve sonra İshak'ın canı bağışlanarak, gökten onun yerini alacak bir koç indirildi.

Eğer İbrahim Ruhun gerçek rolünü anlamış olsaydı, o insanlığının devreye girmesine asla izin vermezdi. Yine size söylüyorum, siz bir elma yaratırken Ruh size bir yılan ver­meyecektir. Bir insanı aldatmak, oyuna getirmek ya da bir insana ihanet etmek Ruhun bilincinde yer almaz. Biz sizi sevgiyle destekleriz. Çağlar boyunca bu asla değişmemiştir, ama sizin bunu anlama yeteneğiniz değişmiştir. Şimdi siz Evrenin olacağını asla düşünmediği bir şeyi yapma konusun­da tam bir güce sahipsiniz: bu, dersteyken yaratmak, ders­teyken Ruhun bilgisine sahip olmak, ve hâlâ damganızı taşı­maktır . Siz şimdi İbrahim'in yaptığından çok daha fazlasına sahipsiniz, ama onu kullanmayı öğrenmelisiniz.

Sevgili varlıklar, Ruha kendinize güveneceğiniz gibi gü­venin. Bizimle birlikte-yaratırken varsayım ve korkuyla meşgul olmayın. İnsanlığınızı bırakın ve olasılıkla bilemeye­ceğiniz çözümlere itimat edin, çünkü bu kontrat ın bize ait olan bölümüdür. Bu gece burası birçok şeyin birçok şekilde aktarıldığı tatlı bir yerdir. Yolunuzdaki diğer adımlarınızı huzurla a t ın , ve bunun için gücünüzü kullanın.

Kryon

150

Sağlık ve Şifa Nitelikleri Celse T a r i h i : 17 Ağustos 1993

Del M a r , California

Kryon Işık Grubu

151

SAĞLIK VE ŞİFA NİTELİKLERİ 17 Ağustos 1 9 9 3

D e l Mar Işık Grubu

Merhabalar; ben manyetik hizmetten Kryon. Bu gece partnerimin (yavaş ve telâşsız olmam... ve devam etmeden önce onun konuşmasını beklemem konusundaki) ricasına saygı gösteriyorum. Ama, burada büyük heyecan var! Bu yerde tatlılık var! Bu tatlılığı burada bulunan insanlar yara­tıyorlar. Ben size tekrar tekrar sizi yürekten sevdiğim için size geldiğimi ve ayaklarınızın dibinde oturduğumu söy-lemeseydim, ben Kryon olmazdım. Sizin bundan kuşkulan­manıza izin veren şey ders hayaletidir, ve yine o ders hayale­ti benim sizden daha büyük olduğumu size düşündürtmekte­dir. Oysa siz yücelmiş olanlarsınız, ve ben bunu size defalar­ca söyledim; ve siz burada değilken dersin renk nişanlarını (bantlarını) taşırsınız. Yani, siz bu gezegenden ayrılacağınız zaman, bir başka bant daha takacaksınız, Dünya'nızda bir ağacın yaptığı gibi, ki bu bir kez daha burada bulunduğunu­zu gösterecektir. Ve bu renklerden Evrendeki herkes sizin ışık savaşçıları olduğunuzu anlayacaktır. Sizler tekrar tek­rar gelip sonra da ölmeyi, tüm bu zamanları Ruh için feda et­meyi kabul etmiş olan özel varlıklarsınız. Bu benim önüme geldiğiniz her seferinde duyacağınız bir öyküdür, çünkü bu şu anda bilemeyeceğiniz kadar önemli bir öyküdür.

Siz bu gece (ve bu okumada), yerine getirilmesi gereken

bir davet alacaksınız. Bilgiyi merak etmeyin, çünkü par tne­

rim söylenen her şeyi kâğıda geçirip yayınlayacaktır. Gördü­

ğünüz gibi, siz Ruhla dolabilirsiniz; BEN Kryon'um, ben Ru­

hu bütünüyle temsil ediyorum. Ben gerçeği temsil ediyorum.

Ben İbrahim'e de ait olan aynı gerçeği temsil ediyorum. Ben

İlyas'ın da sahip olduğu aynı gerçeği temsil ediyorum. Çağlar

152

'Bölüm 11

boyunca bu gerçek değişmemiştir. Ben Ruhun çok uzun za­

man önce konuştuğu aynı sesle konuşuyorum, ve ben şimdi

sizin için burada, kendini binlerce yıldır sunmuş aynı sevgiyi

temsil ediyorum. Sizi yürekten seviyor, ve sizi şimdi bile

kendini size sunan üçüncü dili "hissetmeye" davet ediyorum.

Sizi Ruhla dolmaya davet ediyorum... bütün olduğunuzu bil­

meye, bir "yüksek benliğiniz" olduğunu bilmeye, tüm bu bil­

giyle huzurlu olmaya... Size bu zamanda hem kişisel olarak,

hem de şimdi okuduğunuz sayfalarda geliyorum. Çünkü bu

sözler partnerime söylenmekte ve "şimdi" size bu salonda ak­

tarılmalarına rağmen, bunu ilk kez okuyanlar için zaman

çizgisi de sizin "şimdi"nizdir. Hangisi gerçek "şimdi"dir?

Kryon'un, ve Ruhun zamansızlığını anlıyor musunuz?

Ben asla insan olmadım. Ben asla sizin yerinizde olma­dım. Ancak, ben sizin psikolojik kısıtlamalarınızı biliyorum, çünkü bu benim uzmanlığımdır. Ben insan olmanın ne oldu­ğunu biliyorum, çünkü bu benim uzmanlığımdır. Kendinizi nasıl hissettiğinizi ve ne düşündüğünüzü biliyorum, çünkü "dersiniz" için bunu birçok kez ayarladık. Nasıl sizin uzman­lığınız "derste" bulunmak ise, bizim yaptığımız da uzmanlık gerektiren bir şeydir.

Şunu bilmenizi diliyorum. Bu grupta bulunan ve bu

sözleri okuyan tüm şifacılar, söyleyeceğim şeyler yaptığınız

herhangi bir şeyi değiştirmenizi emretmek için söylenmeye-

cektir. Eğer çalışmanızda sonuçlar elde ediyorsanız, o zaman

yeterince şey söylenmiştir! Söyleyeceğim şeyler yaptığınız

şeyi güçlendirmek içindir. Eğer herhangi bir değişiklik yapa­

cak olursanız, bu olumlu bir değişiklik olacaktır. Onlar ay­

dınlanmış değişiklikler olacaklardır. Onlar daha büyük so­

nuçlar getireceklerdir! Burada sunulacak bilgilerin hiçbiri

"kimseyi yanıltmayacak," ya da hiçbir iyi işlemi yanlışa dü­

şürmeyecektir.

İşte size idrak edip anlamanız gereken bir şey: Siz n e -

153

'Bir İnsan gibi 'Düşünmeyin

ye inanmayı seçersen iz s e ç i n , gerçek gerçek olarak kalır. Bu, İbrahim'in gerçeğinin, ve İlyas'ın gerçeğinin bin­

lerce yıldır aynı gerçek olarak kaldığı anlamına gelir. Bun­

dan dolayı, bu sahnedeki tek değişken sizsiniz. Siz göreceli

veçhesiniz. Gerçek ise değişmeden kalmıştır. Size bunu niçin

söylediğimi az sonra daha iyi anlayacaksınız.

Bir an size olan sevgimin tadını çıkarmak istiyorum,

çünkü benimle birlikte rehberlerinizin yanına oturup onlara

sizin kim olduğunuzu sevgiyle anlatacak varlıklar getirdim.

Her ne zaman Kryon'un sizin gibi varlıkların önünde otur­

masına ya da bu mesajların sizin gibi varlıklar tarafından

okunmasına izin verilse orada heyecan vardır. (Unutmayın,

sizler de bu celsede bulunmuş olanlar kadar "şimdi"desiniz).

Bu salonda büyük bir tatlılık vardır.

Hastalık ve Dengesizlik: Size hastalıktan ve denge­

sizlikten söz etmek istiyorum. Bu çok önemli ve görmekte ol­

duklarından hâlâ kuşkulananlara söylenmesi gereken bir

şeydir: Ruh size rahatsızlık, hastalık ve dengesizlik vermez! Ruh sizi dersteki bir insan olarak yargılamaz. Ruh size olum­

suz bir ceza vermek üzere burada bulunmamaktadır ; böyle

bir şey yoktur. Sizin rahatsızlığınızın nereden geldiğini bil­

menizi istiyoruz. Yanıt birçoğunuzun zaten bildiği bir şeydir,

çünkü o daha önce yazılmış ve aktarılmıştır. O direkt olarak

S İ Z D E N hasıl olur; o sizin seçiminizdir. Gördüğünüz gibi, siz

enkarne olmadan önce onu yaratmayı ya da ona izin vermeyi

kabul ett iniz. O mantıki yargıya ve geçmiş-yaşam karma'sı-

na dayanır. Bu yüzden, her açıdan ondan siz sorumlusu­nuz. Ruh "size" hiçbir şey yapmamıştır. Tıpkı kollarınız ve

bacaklarınız gibi, o rahatsızlık, o hastalık yaradılıştan sizin­

dir. Siz onu önceden talep etmişsinizdir, ve şimdi o burada­

dır. Siz burada değilken -farklı bir haldeyken- görünüşte bu

kadar olumsuz, bu kadar korkutucu bir şeyi istemiş olabile­

ceğiniz size garip görünebilir. Bu (Mart ayındaki celsede bil-

154

'Bölüm 11

dirildiği gibi) korku verici karma dersleriyle tam bir ittifak

ve uyum içinde değil midir? Çünkü bunların hepsi birbirine

bağlıdır. Biyolojinizdeki zayıflıklar ve hastalıklar sadece

karma 'd ı r . Bu, dersteki insanlığınızın beden dilidir.

Şimdi size insan bedenin farkında olmayabileceğiniz n i­

teliklerinden söz edeceğim.

Kutbiyet: Size organların kutupluluğundan söz etmek

istiyorum. Sevgili varlıklar, "modern" hastanelerinize gittiği­

nizde, buralarda hiç kimse sizin organ kutbiyetinizi ve m a n ­

yetik dengenizi ölçmez. Buralarda hiç kimse bunları yeniden

ayarlamaz. Ancak, bu organ kutbiyeti ve dengesi sağlığınız

için çok önemlidir! (Bilim adamlarınız kaslarınızın ve beyni­

nizin elektriğini ölçebilirken, nasıl oldu da bunu gözden ka­

çırdılar? Ve bedeninize bağlanacak tellerin haritasını çıkara­

bilirken ve iki nevronun birleştiği yerin biyolojik düşünüşü­

nüzde sonuçlarını görebilirken? Tüm bunlar manyetiklerdir!)

Size daha önce bir celsede, benim sorumlu olduğum ve

sizin "içinde oturduğunuz manyetik-alan koltuğundan" söz

etmiştim. Size, o olmasa kesinlikle öleceğinizi, çünkü onun

sizin biyolojiniz için tasarlanıp yaratıldığını söylemiştim. Si­

ze uzay yolcularının onu kendileriyle birlikte taşımaları ge­

rektiğini, aksi takdirde kesinlikle öleceklerini söylemiştim;

ancak bu hâlâ kabul ve tasdik edilmemiş ya da anlaşılma­

mıştır. Sizin insan bedeninizin kutbiyeti, Yerküre'nin kutbi-

yetiyle "tokalaşma" halindedir. Eğer siz tamamen dengeliy-

seniz ve kutbiyetler doğruysa, hastalığa yakalanmazsınız.

(Kryon'un Birinci Kitabındaki şifa bölümünde anlatıldığı gi­

bi) " a n a h t a r " kilide uymaz. Bu yüzden bu kutbiyeti saptama­

nız gerekir! Her organ -yanındaki organla etkileşen- kendi

kutbiyetine sahiptir. Burası biraz karmaşıktır, çünkü iki tür

kutbiyet vardır: mutlak ve göreceli olan. Mutlak kutbiyet bir

ikiz-kutup gibidir, yani insanın fiziksel eğilimi ne olursa ol­

sun pozitif ve negatif uyumlanma aynı kalır. Göreceli kutbi-

155

'Bir İnsan GiBi 'Düşünmeyin

yet ise insanın eğilimine göre değişen türde bir kutbiyettir. İki organ göreceli kutbiyete sahiptir: insan cildi ve beyni. Tüm kutuplaşmış organlar gezegenin kutbiyetine karşılık ve­rirler, göreceli olanlar ise ayrıca insanın fiziksel eğilimine de karşılık verirler.

Kutbiyet sağlık nedenleriyle ölçülebilir. Bunun nasıl ya­pıldığı bir sır değildir. Siz bunu on beş yılı aşkın bir süredir biliyorsunuz. O parmak uçlarından ölçülür... ki bu burada bulunan birçok kişi için bir sürpriz değildir. Bunu ölçebilen aygıt halen Almanya dediğiniz ülkede bulunmaktadır . Konu­dan ayrılarak size Almanya hakkında daha çok şey söyleye­bilirim, ama şimdilik şunu söyleyeyim: Almanya, buzul dev­rinden önce var olmuş Atlantis dediğiniz yer ile bazı güçlü benzerliklere ve ortak niteliklere sahip bir yerdir. Hatırlaya­cağınız gibi, Atlantis köleliğin hemen yanı başında var olan ve insanlığın bildiği -medyumlar kanalıyla aktarılmış- en yüksek bilime sahipti.

Almanya'da bu kutbiyet ölçme aygıtına sahip olanlar eğer bu sözleri okuyorlarsa, onları bu aygıtı gün ışığına çı­karmaya ve modern tıp biliminin onu test etmesine izin ver­meye çağırıyorum. Artık bunun zamanıdır.

Bu bilginin bir kısmı birçoğunuza saçma ya da bilime aykırı görünebilir. Ancak, siz neye inanmayı seçerseniz se­çin, gerçek gerçek olarak kalır. (Mikroplara inanmamanız ne kadar zaman önceydi? Ameliyatlardan önce elleri yıkamak

saçmaydı. Ancak sağlığınızın gerçeği değişmeden kalmıştır.

Sadece sizin onu saçma olarak kabul edişiniz gerçek olarak

kabul edişe dönüşmüştür.)

Devinim: Size insanın kutbiyeti hakkında daha çok şey

söyleyeceğim. Anlamanızın önemli olduğu bir sonraki eylem

devinimdir. Dünyanızda hayvanlar doğduklarında, birçoğu­

nuz onları huşu ile gözlemlersiniz, çünkü onlar hayvanlıkla­

rını yalanlar görünen içgüdülere ve sezgilere sahiptirler.

156

"Bölüm 11

Onlar kendilerine saldırabilecek yırtıcı hayvanları tanır lar .

Ana rahminden çıkar çıkmaz, nereye saklanacaklarını bilir­

ler. Yiyeceğin nerede olduğunu bilirler, hepsi de görünüşte

hiçbir öğrenim olmadan... bir "anımsayış"tır. (Bazıları man­

yetik yolculuk da yaparlar, ki bu biyolojik olanla Yerküre'nin

manyetik alanının moleküler düzeyde birleşmesidir.)

Bunu dinleyin, sevgili varlıklar: ÇOCUKLARI G Ö Z ­

LEMLEYİN! Ruh sizden kendi çocuklarınızı gözlemlemenizi

istemektedir. Onlar doğdukları andan itibaren önceki Ruh

bilgilerinden getirdikleri bazı içgüdüleri ve sezgileri taşırlar.

Damgaları ve çevrelerindeki kültür henüz onlara başka bir

şey gösterecek kadar gelişmemiştir. Çocukların bunu yapabi­

lecek kadar yeterince hareketlenir hareketlenmez yapmak

istedikleri ilk şey, henüz yürüyemeseler bile, D Ö N M E K T İ R .

Bu bir rastlantı değildir. Onları izleyin. Onlar bunu niçin ya­

parlar? Çünkü sezgisel olarak bunun organlarının kutuplaş­

masını dengeleyeceğini bilirler. Onlar ayağa kalkıp koşacak

kadar yeterince hareketlendiklerinde, ne yaparlar? Onlar ei-

ele tutuşup dönerler! (Ve onların hangi yöne döndüklerine

dikkat edin!)

Bunlar size çocukça, saçma ya da bilime aykırı görüne­

bilir, ama onlar gerçektir. Devinim denge açısından çok

önemlidir. Devinimin yönü de amaçlıdır. Size bunu anlata­

cak, ve sonra, bunu kuşkuyla okuyanlara, bunun neden işe

yaradığını açıklayacağım... çünkü artık bu şeyleri bilmenizin

zamanı gelmiştir. Eğer ekvatorun, ya da sıfır enleminin üze­

rinde sola doğru dönerseniz bu sizin kutbiyetiniz için yumu­

şak bir dürtme olur. Yani, bu "yumuşak bir dönüş" olur. Bu

sağlık için iyidir ve dengeyi korur. Sıfır enleminin üzerinde

sağa doğru dönüş şifa içindir, çünkü bu sağa dönüşle çok da­

ha fazla enerji geliştirilir. Sıfır enleminin altında yaşayanlar

içinse durum bunun tersidir. "Bu neden böyle?" diye sorabi­

lirsiniz. Çünkü siz kutbiyete sahipsiniz. O ölçülebilir. Onun

157

'Bir İnsan GiBi 'Düşünmeyin

bir kısmı basit ikiz-kutup şeklindedir, yani bir mıknatısta

olduğu gibi artı ve eksi. Size bedeninizin aura 'nızdan bile öl­

çülüp görülebilen bu kutbiyet özüne sahip olduğunu söyle­

miştim. Aura'nız kutbiyetin toplamı ve farkıdır, ve bireyin

denge ve sağlığına göre değişir. Siz, Yerküre'nin manyetik

alanının sizin manyetik olarak içinde oturduğunuz.. . ondan

zevk aldığınız, size uyumlanan, ve iyi sağlık ve aydınlanma

sağlayan "koltuk" olduğunu söylemiştim. Şunu yanıtlayın:

Gezegeninizde manyetize olmuş bir demir çubuğu alıp, onu

bir başka daha büyük manyetik alanın etki ha t t ı içinde tek-

rarlamalı bir devinim içinde döndürürseniz ne olur? Bunun

yanıtını çok iyi biliyorsunuz, çünkü siz bu fenomeni... ya da

onun tersini günlük yaşamınızda kullanıyorsunuz. Çünkü o

sizin akım dediğiniz enerjiyi yaratır. Ve onu her gün kullan­

dığınız için de onun var olduğunu yadsıyamazsınız. Sizler

Yerküre'nin manyetik alanındaki etki hat lar ına karşı dönen,

kutuplaşmış varlıklarsınız, ki bunun böyle olduğunu da ka­

bul etmek zorundasınız, ve bu ölçülebilir bir şeydir. Sizin d ö ­

nüşünüzle enerji yaratılır. Akım ve denge oluşur. Sıfır enle­

minin üstünde ve a l t ında, yani her iki yarıkürede de bu işe

yarar; bu ille de gezegenin dönüşünden ötürü değildir, ama

sıfır enleminin üstünde dev ikiz-kutbun pozitif bir etkisi, al­

tında ise negatif etkisi vardır, İşte bu yüzden o işe yarar. D e ­

vinim dengenin katalizörüdür! Kaç kez hastaneye -modern

bilime- başvurdunuz da onlar sizden dönmenizi istediler? Bu­

rada bilgi var! Bu uygulanabilir bir bilgidir. Bunun zamanı

gelmiştir. (Ancak niyet olmadan tek başına devinim işe yara­

maz. Bu konuda daha fâzla açıklama için sonraki sayfada

yer alan "Yeni İlaç" bölümüne bakınız.)

Ön ve Arka: Şifacılar, şimdi size çalışmanızda yardım­

cı olacak bir şey söyleyeceğim: İnsanları kutuplu olarak dü­

şünün. Ellerinizi insanların üzerine koyarak ya da onlara do­

kunmadan ellerinizi kullanarak şifa verirken bunu ikiz-kut-

158

"Bölüm 11

biyet bilgisini göz önünde bulundurarak yapın. Yani, iki eli­

nizi aynı anda hastanın her iki yanında, bedeninin ön ve ar­

ka kısmında kullanın. Şifacı olarak kutuplaştığınızı, enerjiyi

hasta kişiye geçirdiğinizi d ü ş ü n ü n . Bu uygulama sonucunda

şifalarınızın çok daha etkili olduğunu göreceksiniz. Tabii, bu

şifa masalarınızın yeniden tasarlanmasını da gerektirebilir.

Hastalar ın -sizin ellerinizin üzerine ağırlık vermeden- onla­

rın ön ve arka taraflarına dokunabileceğiniz şekilde yatma­

ları önemlidir.

Yeni İ l a ç : Yolunuza çok özel bazı ilaçların ve mekanik­lerin çıktığını göreceksiniz. Sizi onlar hakkında bilgilendire­yim. Yeni çağ ilaçları yaşam içeren, halen canlı ya da geç­mişte canlı olan ilaçlar olacaktır. İşte şifa "eğilimi" burada devreye girer. Niyet her şeydir, ve birçok şeyin katalizörü­dür. Bu yeni bir bilgi değildir, çünkü o daha önce size akta­rılmıştır. Siz D Ö N E R K E N bile, denge ya da şifa yaratmak için niyet etmeniz gerekir. Size şunu söyleyeceğim, yeni ilaç­ları uygularken, ONLARI SELAMLAMALISINIZ. Niyet ol­malıdır. Sorumluluk olmalıdır. Gerçekten üç-boyutlu bilim içeren yeni ilaçların hiçbiri bu olmadan işe yaramayacaktır. Siz onları selamlamalı ve sevmelisiniz. Eğer tembelce, onlar­dan korkarak, işe yarayacaklarını umarak durursanız -onla­rın bedeninize girip, sizin katılımınız gereken o durumda idareyi ele almalarına izin verirseniz- onlar öylece uykuda olacaklardır. İşe yaramaları için onları selamlamalısınız. Bu­rada söyleyeceğim bazı şeyler size saçma ve bilime aykırı ge­lecektir. Ancak, siz neye inanmayı seçerseniz seçin, gerçek gerçek olarak kalır.

Yeni Gereçler: Yolunuza çıkacak yeni gereçleri de se-

lamlamalısınız, onlarla tam bir işbirliği yapmazsanız, onlar

da işe yaramayacaklardır. Bu, insanın karşılıklı etkileşim

içine gireceği yeni bir bilim t ü r ü d ü r .

Genel Olarak Şifacılar: Ş imdi size bu gezegendeki şi-

159

'Bir İnsan GiBi 'Düşünmeyin

facıların bazı niteliklerinden söz etmek istiyorum. Bu şimdi

Kryon'un önünde oturanları olduğu gibi, kendi 'şimdi'lerin-

de bunu okuyanları da içermektedir. Gerçek bir şifacı, tutarlı

sonuçlar alan, şifacıhğı yaşamının işi haline getirmiş olan bir

şifacı gezegendeki en ağır karma'yı taşıyanlardan biridir.

Gerçek bir şifacı uzun bir zaman-devresine sahiptir, kolayca

değişmez. Birçoğunuz ayrıca şifalarınızda dökülüp saçılanla­

rı alıkoyup bedeninizde taşıyorsunuz. Siz bunu birçok şekil­

de taşıyorsunuz: bazılarınız kilo olarak, bazılarınız ise geze­

gen için duyduğunuz bir endişe olarak taşıyorsunuz. Gerçek

şifacılar, birçoğunuz artık zaman kalmadığı konusunda ha­

yalet bir endişeye sahipsiniz! Görünüşte şifa verilecek çok in­

san, ve çok az zaman var. Birçoğunuz gücünüzü kaybetmek­

ten korkuyorsunuz. Bunlar gezegen-çapında, gerçek şifacıla-

rın nitelikleridir. Bunlar yardıma ihtiyacı olan insanlar tara­

fından gece yarısı uyandırılmaktan rahatsız olmayan, hemen

koşa koşa gidip "işin" gereğini yapan kişilerdir.

Onların ağır karmalar ı bu nitelikleri yaratmıştır. Hepi­

niz daha önce sizin için yaratılmış bir şeyi telâfi etmeye çalı­

şıyorsunuz. Sizler, bu gezegendeki tüm insanlar yeni enerji­

den en büyük armağanı alıyorsunuz. Nötr aşıyı aldığınızda,

ya da yeni bir rehber talep ettiğinizde bile, aldığınız arma­

ğan büyüktür! Aldığınız armağan şu olgudur: Artık karanlık,

sıkıntılı, en dengesiz insanlar arasında yürüyüp, onlara do­

kunsanız da onlardan hiçbir şeyi kendinizde alıkoymayacak­

sınız. Fiziksel temasla bile onların dengesiz niteliklerini

massetmeyeceksiniz, bu konuda hiç endişelenmeyin. Bu nötr

aşıyla gelen yeni armağandır. Bu rehber değişiminin yeni ar­

mağanıdır. Bu sizin yeni gücünüzün bir parçasıdır. Bunu

yadsıyanlarınız olacaktır, onlar ağır endişeler yaşayacaklar­

dır. Onu kabul edenler ise benim neden söz ettiğimi anlaya­

caklardır.

Size daha önce en ağır karma'ya sahip olanların rehber

1 6 0

Bölüm 11

değişimi sırasında en zor zamanı yaşayacaklarını söylemiş­

t im. Bu yüzden, bazı ağır zamanları beklemelisiniz. Eğer bu

yolu seçerseniz, çok onurlandırılacaksınız. Hiçbir endişe ya

da huzursuzluk duymadan şifa verdiğinizi d ü ş ü n ü n ! Tam bir

dengeye kavuşacağınızı d ü ş ü n ü n ! Gezegenin en büyük şifa-

cılarına en ağır karma'nın verilmesi kozmik bir mizah mı­

dır? Bunun iyi nedenleri vardır, çünkü siz en ağır işi yapı­

yorsunuz.

Şifanın Uygunluğu: Şimdi size şifanın uygunluğun­

dan söz edeceğim. Bu iki bölüme ayrılır, kendine ve başkala­

rına verilen şifa.

Par tner im şu soruyu defalarca sormuştur: "Neden ben şifa bulmak isteyen insanların önünde durup onlar için dua ediyorum, ellerimi onların üzerine koyuyorum da hiçbir so­nuç alamıyorum?" Şunu hatırlayın: hastalık her bir insana "aittir". Sizin bedeniniz ona izin vermiştir. Dolayısıyla ondan siz sorumlusunuz... ve onun gidişinden de siz sorumlusunuz. Bu yüzden onun gitmesine siz izin vereceksiniz. Kendini iyi­leştirmek başkalarını iyileştirmekten daha kolaydır, çünkü siz kendinizin tüm kontrolüne sahipsiniz ve kendinizden tü­müyle siz sorumlusunuz. Şifa bir anda ve bütünüyle gerçek­leşebilir. Tüm bunlar sizin o sıradaki karmik yolunuza ve şi­fanın zamanlamasına bağlı olarak uygundur.

Yeni enerjide kendiniz için nötr aşı ve yeni rehberler ta­

lep etmeniz hızlı şifa sağlayabilir. Bazılarınız bilimi şaşırta­

cak dikkate değer şifalar gerçekleştireceksiniz. Bazılarınız

mucizeler yaratacaksınız! Bu sihir ve mucizelerin bulunduğu

yerdir; bu kendini iyileştirmektir. Bunlar başkalarının gör­

mesi için kaydedilecek ve belgelenecektir... ve diğerleri de

aynı şeyi arzu edeceklerdir. Kendini-iyileştirmek, evet, siz

kendi karma'nızm kontrolüne sahipsiniz! Bir kez o açığa çık­

tığında, onun artık bir hayalet olma şansı kalmaz. Siz onu tanıyacaksınız. Onu meydana çıkarıp onunla korkusuzca

1 6 1

'Bir İnsan GiBi 'Düşünmeyin

yüzleşmeniz bedeninizi iyileştirecek, sizi dengeye sokacak ve artık " a n a h t a r ı n " "kilide" uymadığı bir durum yaratacak­tır. Ve ben şimdi içeri girmeye çalışan hastalıktan söz ediyo­rum.

Karmaşıklık vardır, ama başkalarını iyileştirmenin ku­

ralları temelde şunlardır: Sevgili varlıklar, ASLA D E N E ­

M E K T E N VAZGEÇMEYİN! İnsanlar size acıdan ağlayarak

ya da ölümcül bir hastalıkla geldiklerinde, veya insanlar size

endişe, yüksek tansiyon gibi görünüşte hafif rahatsızlıklarla

geldiklerinde, onları iyileştirmek için elinizden geleni yapın.

Onların kutuplaşmış olduklarını bilin. Yeni ilaçları ve aletle­

ri kullanın. Onlara niyeti öğretin, ve şifa sağlamak için eli­

nizden geleni yapın. Şunlar olabilir: Sizin onlara şifa verme,

ve karma'larını açığa çıkarma sürecinizde, onlar sizin sağla­

dığınız ışığı görebilirler. O açığa çıkarılabilir, ve eğer uygun­

sa onlar kendi kendilerini iyileştirebilirler. Ancak, daima on­

ların karmik kontratları galip gelecektir! Siz onların kont­

ra t ından sorumlu değilsiniz! Siz onlar karanlık ve dengesiz­

lik içindeyken ışığı yakmaktan sorumlusunuz. Eğer onlar

ayağa fırlayıp ışıkta dans etmeyi ve iyileşmeyi seçerlerse, bu

onların seçimidir. Eğer onlar gözlerini ışığa kapalı tutmayı

seçerlerse, bu onların seçimidir. Eğer onlar ışığı görmeyi se­

çer, ama ondan korkarlarsa, bu da onların seçimidir. Sizin

tüm sorumluluğunuz onları aydınlatmaktır. Işığı yakın ve

elinizden geleni yapın. Onların iyileşmelerinin ya da iyileş-

memelerinin sorumluluğunu üstlenmeyin! Bu süreçten se­

vinç duyun, ve ilerleyin.

Ancak asla vazgeçmeyin! İnsanın ölme potansiyeline sa­

hip olmasıyla, aydınlanıp yaşama potansiyeline sahip olması

arasında bir günlük bir fark olabilir. Kim bilir, o insan o gece

bir kitap bile okuyabilir (partnerim için kozmik bir şaka)! in­

san hazır olduğunda, şifa gerçekleşecektir. Sizin şifanızın bir

kısmı onu bir başkasının iyileştirmesi için hazırlamak olabi-

162

(Böfüm 11

lir Sevgili varlıklar, şifacılar arasında asla bir rekabet olma­malıdır! Bırakın egolar arınıp yücelsinler. Bir grup olarak ilerleyin. Farklı olabilseler de, şifa yöntemlerinizi kullanın, birinizin hazırladığı insanı diğer insanın şifaya kavuşturabi-leceğini bilin. Bunlar şifanın mekanikleridir. İnsanlar üze­rinde tekrar tekrar çalışan, ama onların yine de öldüklerini gören şifacı Evrensel uygunluğu ve zamanlamayı anlar. Ölen sevgili varlığın çabucak, taptaze ve yepyeni bir biçimde geri dönme ödülüne sahip olabilmek üzere ölmesi program­lanmış olabilir! Bu o kadar da kötü bir şey mi? Sizin ölümle ilgili beşeri önyargınız her zaman Evrensel "en yüksek hay­rı" anlamaz ya da kabul etmez; ancak, Ruhun uygunluğu karşısında huzurlu olmaya çalışın.

Kendinize şifa vermek ile başkalarına şifa vermek ara­sındaki ince çizgiyi görebiliyor musunuz? Çabalarınız, ger­çekten, başkalarının kendilerini iyileştirmelerine neden ola­bilir. Onlar iyileşmelerinden tümüyle kendileri sorumlu ol­duklarından, aslında onları siz şifalandırmazsımz. Siz sade­ce, şifa ve dengeleme işlemiyle onlara kendi bireysel süreç­lerinin gerçeğini göstermek, bunu açığa çıkarmak üzere ora­da bulunmaktasınızdır. İşte "niyet" niteliği bu yüzden o ka­dar önemlidir.

Tekrarlanan Bir Gezi: Ş i m d i , sizi son olarak bir gezi­

ye çıkarmak istiyorum. Daha önce de çıktığımız bu yolculuk

fazlasıyla yeni enerjiden söz edecektir. Şimdi sizden beş ay

önce ziyaret ettiğimiz yere geri dönmenizi istiyorum. Ancak,

şimdi orada ne olup bittiği hakkında konuşmaya izinliyim.

Sevgili varlıklar, size bunları beş ay önce anlatamazdım. O

zaman uygun değildi... şimdi uygundur. Bu arada ne olduğu­

nu görebiliyor musunuz? G ü ç artışını hissedebiliyor musu­

nuz? Hızlanmayı hissediyor musunuz? Hissediyor olmalısı­

nız. Bu gerçekten tatlı bir yer!

Sizi Gençleşme Tapmağı 'na* götürüyorum... buzul dev-

163

'Bir İnsan GiBi' Düşünmeyin

rinden önceki bir zamana. Bazılarınızın yeniden deneyimle-mek istemediği bir zamana, bazılarınızın öldüğü bir zamana. Ama, o zaman büyük bir bilim vardı. Onun şimdi "başını tek­rar kaldırması" ne ironik. Çünkü şimdi siz aynı bilime sahip olacaksınız, ama bu kez ölüm korkusu olmadan. Bu korkuyu aşın, çünkü o bir hayalettir! Benimle birlikte tekrar bu güze­lim Gençleşme Tapınağı'nı ziyaret edin. Tapınağı tüm güzel­liği içinde berrak bir biçimde görün, ve onun kullanımının içerdiği kutlamayı anlayın.

Burası insanların yeniden-kutuplaştıkları bir yerdir! İş­te size buranın tarifi: Siz biraz uzakta durup bu tapınağa baktığınızda, gökyüzüne dönük bir sivri kule ve yeryüzüne dönük bir sivri kule görürsünüz. Onlar orta-noktada birbirle­rine bağlanmışlardır ve bir eğim içindeki beş bacak tarafın­dan ayakta tutulmaktadır lar . Yapının rengi siyahtır. Nedeni mi? Duvarların büyük bölümü manyetize edilemeyecek bir alaşımdan oluşmaktadır. Burada sizin bildiğiniz şekliyle hiç metal yoktur. Buna ek olarak, alaşımın büyük bölümü yu­muşak ve hafiftir. Alaşımın bir kısmı sıkıştırılmış kristalden yapılmıştır. Bu alaşımı unutmayın, çünkü bu aynı malzeme sizi uzay yolculuğunda koruyacaktır.

Bu beş bacağın içleri boştur. Onlar çalışmanın yapıldığı

merkezî alana doğru eğimlidirler, ve orada birleşirler. Birinci

bacak yerden aygıta çıkan gücü taşır. İkinci bacağın da içi

boştur, ve yardımcıların giriş çıkış yerini içerir. Üçüncü ba­

cak günün rahibinin giriş çıkış yerini içerir. Dördüncü bacak

SADECE şifalamp yeniden dengelenecek insanın G İ R İ Ş yeri­

ni içerir. Beşinci bacak ise SADECE dengelenip şifalandırıl-

mış insanın ÇIKIŞ yerini içerir. Siz benim Ruhun törenden

hoşlandığı mesajını aktardığımı işittiniz. Ruh sizin farkında

olmadığınız nedenlerden ötürü törenden hoşlanır. Ruh ken-

• Atlantis "Gençleşme Tapınağı" hakkında bilgi için 115., 170., 293. sayfala­

ra ve Ek A'ya bakınız.

164

(Bölüml 11

disine tapınılmasını istemez... asla! Ruh sizin insanlığınızı

bilir ve tören tekrarlamaya neden olur. Gördüğünüz gibi,

gerçek gerçektir, ve o değişmez. O tekrar tekrar aynı şekilde

çalışır. Tören tekrar lamanın partneridir. (O, insanın daima

yeni bir şey isteme özelliğini alt eder. O her seferinde ihtiyaç

duyulan aynı işlemin doğru olarak tekrarlanmasına yar­

dımcı olur. O çoğunlukla din perdesiyle doğru, gerçek işlem­

leri örter. Eğer siz kendi soluk alıp verişinizi düşünmek zo­

runda kalsaydınız, uzun zaman önce ondan vazgeçerdiniz.)

Giriş ve çıkışta sadece şifa bulacak varlığın sembolizmi

vardır, çünkü giriş yükselişi temsil eder, ve ölüm renginde­

dir. Aşağıya inen, ve odadan çıkışı sağlayan tüp Yerküre'ye

geri inerek yeniden doğuşu temsil eder, ve yine o da uygun

renktedir. En ince düzeyde tören ve sembolizm (biraz daha

kozmik mizah).

Şimdi sizi iç odaya götürüyorum. Daha önce size orada

gerçekleştirilen şeyin görüntüsünü aktarmıştım, şimdi ise

onun NASIL gerçekleştirildiğini anlatacağım. Burada her

ikisi de dönen iki operasyon masası vardır. Şimdi her iki

masanın da tam olarak birlikte hareket ettiğini göreceksiniz.

Yani, biri bir yönde döndüğünde, diğeri de dönmektedir. On­

lar ayrıca aynı hızda dönerler. Masalardan birini, daha önce

söylediğim gibi, bir yardımcılar grubu kuşatmış, ellerini bir

şeyin üzerinde tutmaktadır lar . Hedef-insanın, yeniden den­

gelenecek kişinin diğer masada, başında sadece bir yardım­

cıyla uzandığını da söylemiştim. Şimdi size neyin vuku bul­

duğunu açık bir biçimde göstereceğim. G r u b u n bulunduğu

masada göze çarpmakta olan biri vardır. O (kadın rahip) el­

lerini iki kürenin üzerinde tutmaktadır . Küreler yukarıdaki

ve aşağıdaki sivri kulelerde bulunan ve büyük bir faaliyetle

uğuldayan makineye bağlıdır. Sivri kuleler makinenin ikiz-

kutbunu, yani pozitif ve negatif kutbunu temsil etmektedir­

ler. Makine, ellerini kürelerin üzerinde t u t a n varlığı ölçmek-

165

' B i r İnsan G i B i 'Düşünmeyin

tedir. Kürelerde onun parmaklarını yerleştirmesi için çentik­

ler vardır. Onun çevresinde duranlar ona daha fazla denge

sağlamaktadırlar, tıpkı bu celsede bir grup olarak toplanan­

ların birbirlerine daha fazla denge sağlamaları gibi. G ü n ü n

Rahibi -makine tarafından ölçüldüğü gibi- mümkün olan en

yüksek dengeye sahip olan kişidir. Makine (tüm doğru kutbi-

yetler de dahil olmak üzere) bu insanın dengeli organlarını

ölçer, onu yorumlar, ve bu bilgiyi hedef-insanın üzerindeki

ve altındaki dev makineye aktarır... o suretle hedef insanın

organlarının kutbiyetini yeniden dengeler. Bu tabloyu görü­

yor musunuz? Kutbiyetin nasıl çalıştığını görüyor musunuz?

Ne olup bittiğini anlıyor musunuz? Doğru kutbiyete sahip

dengelenmiş bir insan hastalığa izin vermeyecektir. Denge­

lenmiş bir insan çok uzun bir ömür yaşayacaktır. İşte bu

yüzden onlar buna "gençleşme" demişlerdir.

Hedef-insanı taşıyan masa yatay, dikey ve eğimli birçok

düzlem içinde hareket eder. Hedef-insanm başında duran

yardımcı orada sadece o insanı rahat latmak ve onun masa­

nın kontrol sistemi içinde sağlam bir biçimde kalmasını sağ­

lamak üzere bulunmaktadır. Çalışma, makinenin ve dengeli

rahibin makineye hedef insanı dengeleyecek bilgi vermesinin

oluşturduğu etkileşimle, yani üç-boyutlu bilimle yapılır.

Gençleştirme işlemi sona erdiğinde, hedef-insan masadan

kalkar ve büyük bir kutlama olur. Odada bulunan herkes se­

vinç içinde bu işlemi alkışlar. Törenle hedef-kişiye özel bir

cüppe giydirilir, ve sonra bu insan Dünya'ya yeniden doğmak

üzere tüpten aşağı iner. Bu insan o cüppeyi herkesin bilmesi

ve onunla birlikte kutlaması için üç gün boyunca üzerinden

çıkarmaz. Şimdi bu tapınakta neyin vuku bulduğunu biliyor­

sunuz. O bir Rahibi olan gerçek bir tapınaktır.. . ve o saf bi­

limdir (akıl, zekâ ile birlikte biyoloji ve mekaniklerdir).

Bunların bir kısmı size saçma gelebilir. Ancak, sizin

onu anlayış düzeyiniz her ne olursa olsun, gerçek gerçek ola-

166

'Bölüm 11

rak kalacaktır.

Celseyi şununla kapatacağım. İki gün önce partnerim

bana bir soru sordu. Bu daha önce Kryon'a hiç sorulmamış

bir sorudur. Kryon'un yanıtı önemsizdi. Soru ise gerçekten

ifşa ediciydi.

Gördüğünüz gibi, Ruh insanların önünde belirdiğinde,

insanlar beklenen bir biçimde tepki gösterirler (bu sizin dua-

litenizden ötürü uygundur). Birçoğu korkar. Birçoğu huşu ile

dolar. İnsanların Ruha sordukları sorular ise aynı kalır: "Ne

yapacağım?" İnsanlar, "Nereye gideceğim? Bu nasıl işler?

Neler olacak?" diye sorarlar. Nadiren de, Kryon'a iki gün ön­

ce sorulduğu gibi bir soru sorulur. Sorulan soru şuydu: "SE­

N İ N için ne yapabilirim? Kryon'u ne mutlu eder?"

Sevgili varlıklar, bu soru tek başına sevginin dualitesi-

ni göstermektedir. Çünkü siz şimdi benim sizi sevdiğim ka­

dar beni sevebilirsiniz. Bu bizim öylesine yürekten arzu ett i­

ğimiz iki-yönlü iletişimin başlangıcıdır. Yeni enerji bunu

sağlamaya başlamakta, ve Ruh bunu hissetmeye başlamak­

tadır, ve karşılık vermeye hazırdır.

Sorunun yanıtı mı? Eğer beni tanıyorsanız, bu sizin

tahmin edebileceğiniz bir şeydir.

Kryon'un istediği tek şey sizin ayaklarınızın dibinde oturup. . . sizi sevmektir.

Ve öyledir.

Kryon

1 6 7

'Bir İnsan Gibi 'Düşünmeyin

Yazan'dan...

Bu celse sona erdikten sonra yanıma Mark Wonner adlı

bir bey yaklaştı. Mark bir mimardı. 93 Mart'ında yapılan

Kryon celsesinin metnini okumuş ve sonraki celselere de ka­

tılmıştı. Kryon'un bizi birkaç ay içinde iki kez götürdüğü At-

lantis "Gençleşme Tapınağı" onun merakını uyandırmıştı.

Mark bana bu tapınağın resmini çizebileceğini söyledi,

bu yolculuk ona çok gerçek gelmişti, ve o da içimizden bazıla­

rı gibi bu tapınağı "gördüğüne" inanıyordu. Onun tapınağın

resmini çizmesinin hoş olabileceğini söyledim, ancak bu ara­

da onun benim gerçekten görmüş olduğum şeyi çizip çizeme-

yeceğini merak ediyordum. Mark'a, celsede gördüğüm Tapı­

nak hakkında, Kryon tarafından söylenenlerden (sizin oku­

muş olduğunuz bilgiden) daha fazla bilgi vermedim.

Bir hafta sonra Mark beni aradı ve gidip kara kalem

çizimlerini görmemi istedi. Mark'ın deniz kıyısındaki evine

giderken davranışımın ahlaken doğru olup olmadığını dü­

şündüm... çünkü celsede "gördüğüm" büyük bir mimari nok­

tayı açıklamamış, bunu diğerlerinin de benim gördüğüm şeyi

görüp görmediklerini ortaya çıkaracak bir "örtü" olarak sak­

lamıştım. Bunu -Ruh bana Atlantis'teki Gençleşme Tapınağı

gibi acayip bir bilgi verdiğinde "bunu kanıtla" diye bağıran-

insan yanıma hâlâ sıkıca sarılarak sık sık yaparım.

Kryon bizi iki kez bu Tapınağa götürdü, ve ben önce o­

nun dışında durduğumu, sonra da içinde durduğumu hisset­

t im. Onun yükseklik-genişlik perspektifine (görünüş oranı­

na) baktım, ve daha sonra içerisinin kokusunu gerçekten

duydum. Sanırım çoğunlukla bu şeyleri (celsedeki diğerlerin­

den) çok daha iyi görebiliyorum; ama Ruh daima bana bu

şeylerin kimsenin mülkü olmadığını söyler, öyleyse kim bi­

lir? Gizli tutmayı seçtiğim bilgi iki sivri kulenin dondurma

külahları gibi helezoni döndürülmüş olduğuydu. Bundan

kimseye söz etmemiştim, ve kültürümüzde çoğu kilise kulesi

168

Böliim 11

düz olduğundan, çoğu kişinin, Kryon tarafından aktarılan

şeyi benim gördüğüm gibi "görmedikçe" tapınağı düz kuleler­

le hayal etmesini bekliyordum. Bizim kültürümüz ayrıca "se­

mavi" yapıları -Tanrı'yı işaret eden bir parmak gibi- ince ve

uzun inşa etme eğilimindedir.

Eğer onun çiziminde kuleler uygun şekilde sarmallan-

mamışsa Mark'ın bir şey görmediğine, sadece tahminde bu­

lunduğuna hükmedeceğimi bilerek Mark'ın evine girdim. O

çizimi ortaya çıkardığında ise şaşırıp kaldım! Orada, benim

daha önce görmüş olduğum sarmallanmış kuleler duruyor­

du. Mark da orada bulunmuştu! Bu şeylerden neden bu ka­

dar kuşkulanıyordum? Eğer Ruh gerçeği sürekli olarak yü­

züme vurursa, belki bir gün bunu "anlarım."

Mark'ı çalışmasından ötürü kutladım, ve bu çizimi bu kitaba koyup koyamayacağımı sordum. Sonraki sayfadaki çizim onun çalışmasının sonucudur. Bunun birçoğumuzun Atlantis'te kullandığımız Gençleşme Tapınağı'nın doğru bir çizimi olduğu kanısındaydım. Şu anda bunun böyle olduğu­nu biliyorum. Ona bir süre bakıp, bu yapıyı herhangi bir bi­çimde hatırlayıp hatırlamadığınızı d ü ş ü n ü n . O sizin içinizde bir şeyleri canlandırmalıdır, çünkü o bizim ölümü yenişimi-zin, ve bilim, sağlık ve ruhun nasıl ebediyen birbirine bağlı olduğuyla ilgili -bu "modern" zamanlarda özlemini çektiğim-bilgece anlayışın büyük bir sembolüydü.

İşte size her birimizin çalışmanın t ü m ü n ü tamamlamak

üzere nasıl kullanıldığımızın bir örneği. Ben bir ressam deği­

lim, ve eğer Mark, Ruhun aşikâr bir biçimde ondan yapması­

nı istediği şeyi yapmaya -doğru zamanda doğru yerde bulun­

maya- gönüllü olmasaydı, biz de böyle bir çizime sahip ola­

mazdık ve bu kitap bir anlamda eksik kalırdı. Mark'a, ve yol

boyunca Kryon çalışmasına katkıda bulunan diğer dostlara

teşekkür ediyorum. Kitabın arkasındaki Ek A bölümü Mark'

ın bu çizim hakkında Kryon'a sorduğu soruları ve Kryon'un

verdiği yanıtları içermektedir.

169

Gençleşme Tapınağı

Mark Wonner, Mimar 1994

9.

Kryon T a r a f ı n d a n Tarif E d i l e n Atlantis G e n ç l e ş m e Tapınağı

(bkz. sayfa 115., 164., 2 9 3 . ve Ek A)

i

Çevrenizdeki Varlıklar Celse Tarihi: 22 Eylül 1993

Del Mar, California Kryon Işık Grubu

171

ÇEVRENİZDEKİ VARLIKLAR 2 2 Eylül 1 9 9 3

D e l M a r Işık Grubu

Merhabalar! Ben manyetik hizmetten Kryon. Şimdi

partnerime hitap ediyorum: Sevgili partnerim, bugün vere­

ceğim bilgileri aktarırken lütfen huzurlu ol ve bilginin ser­

bestçe akmasına izin ver.

Merhaba, sevgili dinleyenler (ve sevgili okurlar). Ben

sizi tanıyorum, siz de beni tanıyorsunuz. Ruhun şu anda ar­

zu ettiği tek şey, Ruh adına toplanmış olanların önüne çık­

maktır ve Onun ayaklarınızın dibinde oturmasına izin ver-

menizdir! Daha önce kendilerinden söz etmediğimiz, Güneş

Grubundan gelip bu akşam bizimle olan varlıklara (melekle­

re) da hoşgeldiniz diyoruz. Desteğinizden ötürü size sevgi ve

saygılarımızı sunuyoruz.

Bir araya geldiğimiz her seferinde şunu söylemek

Kryon'un değişmez tema'sıdır: BEN makine ustası olmama,

ve çok uzak bir mesafeden gelmiş olmama rağmen, tema sev­

gidir... tema sizsiniz, ve sizin gücünüzdür. Biz Kryon olarak

sizin ayaklarınızın dibinde oturup sizi sevmek ve bu süreçte

sizi bilgilendirmek istiyoruz. Bu gece bu ibare özel bir anlam

kazanabilir... SİZ IŞIK SAVAŞÇILARISINIZ. Bu sizin bura­

da bulunma amacınızdır, ve sizin burada bulunmayı (ya da

şimdi bunu okumayı) seçmeniz bir rastlantı değildir. Aramız­

daki çocuklara sesleniyorum: sizin burada bulunmanız da bir

rastlantı değildir. Bu gece söylenen her şeyi hatırlamayabilir

ya da anlamayabilirsiniz, ama zamanı geldiğinde bir "uya­

nış" yaşayacaksınız, çünkü siz gelecek gezegensel değişimler

sırasında burada, Dünya üzerinde olacaksınız. Hiçbiriniz

için bir rastlantı yoktur. Siz beni tanıyorsunuz, ben de sizi

172

'Bölüm 11

tanıyorum.

Sizi sevgiyle selamlıyor, ve yüksek benliğinizde taşıdığı­nız gücü görüyoruz, aydınlanma mücadelenizi görüyoruz... ki bu giderek bir mücadele olmaktan çıkıyor.

Bu geceki celse sizin doğal bir merakınızı t a tmin etmek üzere yapılmaktadır. Evet insanlar doğal olarak meraklıdır­lar. Ben sizi anlıyorum, çünkü benim işim manyetik enerji-ağı ve bu sistemin içerdiği manyetiklerle -sağlığınız ve ay­dınlanmanızın yanı sıra- sizi desteklemektir. Ben sizin nasıl düşündüğünüzü biliyorum, çünkü sizin damganızı anlıyo­rum. Daha önce bundan birçok kez söz etmiştik. Damganız sizin kendi dualitenizle ilgili bilginizi kısıtlayan, ve -siz Ev­rene her şeyi farklı kılma niyetinizi bildirmeye hazır olana dek- sizi "karanlıkta" tu tan şeydir.

Merakınız sizin çevrenizdeki varlıklar hakkında... Ev­rendeki destek grubunuz olan hiyerarşi hakkında, medyum kanalıyla bilgi veren diğer varlıklar hakkında, garip isimli varlıklarla ilgili duyduğunuz malumat hakkında sorular sor­maya yöneltmiştir. Kryon tüm bunlara nasıl uymaktadır? Bunlar kimlerdir? Onlar ne yapmaktadırlar? Onlara nasıl bir tepki göstermelisiniz? Bunun şimdi yeni enerjide kendi­nizle ne yapacağınız konusunda neredeyse hiçbir rol oyna­mamasına karşın, sizin yanıtlar vermem konusundaki rica­nıza Kryon olarak sahip olduğum yetenek ve uygunluk için­de karşılık vereceğim.

insanlar her şeyi kutulara yerleştirip etiketlemekten hoşlanırlar. Onlar kutularını dikkatle düzenlerler, ve yaptık­ları düzenlemelerden memnun kalınca, yürüyüp giderler. Bu sürece saygı duyuyorum, çünkü bu insanın damgasının bir parçasıdır. Bu akşam size kutularınız için bazı etiketler ve­rebilmeyi umuyorum, ki gerçekten ilerleyebilesiniz.

Önümüzdeki dakikalarda aktaracaklarımın kanıtını

arayın. Verilecek bazı bilgiler size parçalı bilmeceler gibi gö-

173

'Bir İnsan G i B i 'Düşünmeyin

rünecektir. Ruh sizden onları bir araya getirip birleştirmeni­

zi istemektedir. Ruh, kutularınızı açıp etiketleri birbirine ka­

rıştırmanızdan... ve yeni bir etiket bulmanızdan hoşlanır.

Ruh, hepsi de çevrenizde bulunan çözümleri kullanarak ya­

nıtları bizzat keşfetmenizi diler. Böylece, bu geceki celse ger­

çekten bilgilendirici olacaktır, ama bu arada bazı sorular ya­

nıtsız kalacaktır. Bazılarınız bunu işitirken (ya da okurken)

dahi yanıtları bulacaksınız. Diğerleri gelecek celselerde veri­

lecek bilgileri dinler ya da okurken yanıtları keşfedecekler. O

zaman bu gece verilen bazı bilgileri hatırlayacaksınız. Kanıtı

arayın, çünkü o tüm çevrenizde olacaktır. Şimdi verilen bu

bilgi gerçek ve doğrudur, çünkü siz Ruhun önünde oturuyor­

sunuz. Siz Ruha saygıdan ötürü ayakkabılarınızı çıkardınız,

ve Ruh size saygısından ötürü ayakkabılarını çıkarmaktadır.

Sizler saygı duyulan, onurlandırılan varlıklarsınız. Bu sizin

zamanınızdır. Bu gerçekten Kryon'un tekrarlanan tema'sı-

dır, ve siz buradan ayrılana dek ben bu temayı tekrarlamaya

devam edeceğim.

Dünya Üzerinde İnsan Tarihi Sınırlıdır: Siz bu ge­

zegende harika bir soya sahipsiniz! Soyunuz 300.000 yıl ka­

dar eskiye dayanır. Ancak, (eğer kim olduğunuzu bilmek için

tarihi incelemeniz gerekiyorsa), size bilgi arayışınızda ancak

100.000 yıl kadar eskiye gitmenizi tavsiye ederim. Bunun n e ­

deni mi? Eğer bundan daha uzun bir dönemi içeren bir bilgi

arayışına girişirseniz, size benzemeyen insanları inceliyor

olursunuz, çünkü o zaman (100.000 yıl önce) belirgin bir de­

ğişiklik olmuştu. Şimdi çevrenizde tanıdığınız insanlar an­

cak 100.000 yıl önceki insanlara uymaktadırlar. Ondan önce

farklı bir senaryo vardı, bu senaryo ilginizi çekebilir ama bu

gece bu konuda konuşmayacağız. Geçmiş celselerde sizin bu­

zul devrinden önceki tar ihinizden, ve türünüzün tohum biyo­

lojisinden söz etmiştik. Fark DNA'dadır. Siz kendi belirli in­

san tipinizi böyle tanırsınız. (Sizin kendi renkli tarihiniz da-

174

'Böüm 11

ha sonra anlatılacak bazı varlıklar tarafından medyum ka­

nalıyla çok berrak bir biçimde aktarılmıştır.)

Evrensel Yapı: E v r e n i n yapısıyla baş layacağım; bu yapı sizin tarafınızdan kavranılamaz. Sizin damganızdan ötürü o açıklanabilir değildir, bu yüzden daha sonra bu ko­nuda bir benzetme sunacağım. Ancak, şu anda yapabilece­ğim kadarıyla, size onun şeklinden söz edeceğim. Şunu bil­meniz önemlidir ki bu yapı sizin bu gezegende sahip olduğu­nuz hiçbir şeye karşılık gelmez (tekabül etmez).Bu gezegen­de insanlar güç ve kontrol hiyerarşik düzenlemeleri yapma eğilimindedirler, ve kültürünüz ne olursa olsun -ne kadar demokratik olursa olsun, ya da olan bitenler konusunda söz sahibi olduğunuzu ne kadar hissederseniz hissedin- bu yapı hâlâ en çoğuna sahip olandan en azına sahip olana doğru­dur. Siz Dünya üzerinde organizasyonu, örgütlenmeyi böyle görür ve oluşturursunuz. Siz bunu böyle yapmayı seçmişsi-nizdir; ve damganız göz önüne alındığında durumun böyle olması şaşırtıcı değildir. Ancak, bu Evrenin işleyiş biçimini yansıtmaz, çünkü Evren güç ve kontrole dair değildir. Beşeri örgütlenmede tepedeki kişi genelde bolluk, kontrol ve güce sahip olandır, tabandaki ise bunun tam tersi bir durum için­dedir. Evrenin düzenlemesinde bu kesinlikle böyle değildir; ve ben şu anda sizin gördüğünüz ve göremediğiniz tüm Ev­renden söz ediyorum.

O şöyle düzenlenmiştir... bu şekli kavrayamzsınız,

ama o içerden dışarıya doğru, etki ve yönetim yarım-daire-

lri halinde düzenlenmiştir. Güç ve kontrol sözcükleri Evren­

sel örgütlenmede sizin bildiğiniz anlamları taşımazlar. Ev­

ren, birçoğunuzun şimdi yeni enerjide keşfetmekte olduğu

gibi, sevgi ve amaç üzerinde merkezlenmiştir. Merkezden en

uzak olanlar ille de, şu anda Dünya'da olanların tanıklık et­

tiği gibi, en azına sahip olanlar değildir! Burada size izah

edemeyeceğim, ama yine de söyleyeceğim bir nitelik vardır.

1 7 5

'Bir insan GBi 'Düşünmeyin

O şifrelidir ve size hiçbir anlam ifade etmeyecektir. Etki (nü­

fuz) ve yönetim y a r ı m i r e l e r i merkezden giderek genişle­

dikçe, dış kısımdakiler tekrar içeri kıvrılır ve tekrar merkez

olurlar. Evrensel yönetim, yaratma ve sevgi hiyerarşisinin

şekli budur. Bu zor bir kavramdır.

El Benzetmesi: Şimdi size sözünü ettiğim benzetmeyi vere­

ceğim, bu yararlı olabilir, çünkü sizin kendi biyolojinizin

hücresel yapısı içinde Evrenin örgütlenme biçiminin ipuçlan

vardır, ve bu büyük bir ironidir! Sizden kendi elinizin hücre­

lerini sorguladığınızı hayal etmenizi istiyoruz. Garip görüne­

bilir, ama bu hayalde onlar sizi biyolojik doğrulukla olduğu

gibi ruhsal bilgelikle de yanıtlayabilir... ve size gerçeği suna­

bilirler. Böylece elinizi şöyle sorgulayabilirsiniz:

S e n kimsin?

"Biz senin eliniz... bir uzman. Ben bir makine ustasıyım

ve bütüne hizmet ederim. ("Ben" ve "biz"in kullanımına dik­

kat edin; bu önemlidir).

S e n kime aitsin?

Elin kola ait olduğunu çok iyi bilerek, elin hücreleri size

der ki: "Ben kola ait değilim; ben b ü t ü n ü n işini kolaylaştırı­

rım. Çünkü ben olmasam, bütün kolayca yemek yiyemez. O

ayağa kalkıp oturmakta bile zorlanır. Onun için iyi olan be­

nim için de iyidir."

Senin yönetic in kim? Patron kim?

" imse . Çünkü bütün için iyi olan el için de iyidir. Hiç­

bir başkaldırı olmaz, çünkü bu yapı içinde sadece sevgi ve

denge, ve bölümler arasında uygun kutbiyet vardır."

Seni kim yarattı?

"Yapımın ta hücresel ve atomik düzeyi enerjidir. Biz her

zaman bir el değildik. G ü n ü n birinde yine bir el olmayaca-

176

'Bölm 11

ğ ı m . . . belki bir gün yine bir el h a l i n e geleceğim.

Enerji yok edilemez, bu yüzden ben daima bu enerjiydim ve

daima bu enerji olacağım. Bütün değişmez, ve parçaların sa­

yısı daima aynı kalır."

Bu konuşan sizin eliniz! Oldukça bilge bir el...

Mutlu musun?

"Evet. Biz diğer parçalarla bir sevgi ilişkisi içindeyiz.

Aramızda hiçbir olumsuzluk, hiçbir başkaldırı ve hiçbir uy­

gunsuzluk yoktur. Biz dengeliyiz (ya da daima dengelenme

sürecindeyiz).

Sonra elinize kurnazca bir soru sorabilirsiniz:

Bana içinizdeki mücadeleden söz e t !

... (Bedeninizin savunma sistemlerini, antikorların ve

bağışıklık savaşlarının amacını, ve damarlarınızda şiddetle

meydana gelen mücadeleyi çok iyi bilerek.) Ama, el size gü-

lümseyerk şöyle söyleyecektir, "İnsan bedeninin Dünya'da

hastalıklar, mikroplar... ve bedene giren bakteriler arasında

serbestçe yürümesi uygundur, ki bu garip görünebilir. Ama

uygun biçimde, dengeli beden bunları nötrleştirecek, olum­

suzu olumluya dönüştürecek, kendini yeniden dengeleyecek,

bunları özümseyecek savunmalara sahiptir. Bu hiç de bir

mücadele değildir. Bu bir dönüşüme uğratma, uygun bir

dengeleme özümsemesidir. Kesinlikle bir savaş söz konusu

değildir. Ben barış içindeyim."

Bunlar sizin kendi biyolojinize sorduğunuz sorular, ve

onların size gerçekten verecekleri yanıtlardır. Bunlar aynı

zamanda, eğer merkezden dışarıya doğru Evrenin bölümleri­

ni varlık gruplarını) sorgulamış olsaydığınız, alacağınız ya­

nıtlardır. Çünkü hiyerarşi daha küçük ya da daha büyüğü

yansıtmaz, o sadece yaratıcı amaca yönelik (kendi üzerine

177

'ir İnsan GBi 'Düşünmeyin

geri kıvrılan, merkezde hepsini içeren) bir örgütlenmedir.Ve şimdi "kimler... ve niçin'lere" geldik.

Çevrenizdeki Varlıklar: Şimdi sadece sizinle düzenli

olarak "konuşnbilen" varlıklardan, yani sizin destek grubu­

nuzdan söz edeceğim. Size, Dünya katının diğer boyutlarında

sizinle birlikte var olan, sizin dersinizde ya da oyununuzda

hiçbir rol oynamayan varlıklardan söz etmeyeceğim. Onlar

sizin (ya da amacınızın) farkında değildirler, ancak bazen

siz, uygun ya da değil, onların farkında olabilirsiniz. Onlarla

karşılaştığınızda aralarındaki farkı nasıl ayırt edebilirsiniz?

Yanıt şudur: destek grubunuzdaki varlıklar sizi tanıyacak­

lardır (bu bunu olduğundan hafif gösteren bir ifadedir ger­

çekten)! Onlar Dünya'yı tanırlar. Onlar bu gezegenin rüştü­

nü kanıtladığını bilirler, ve onlar sizin gücünüzü (kim oldu­

ğunuzu) tanır lar. Bir heyecan olacaktır, çünkü onların hepsi

bu galakside Dünya denen bu yeri bilir. Eğer onlar bu şeyle­

ri bilmyorlarsa, o zaman onlar diğerlerindendir. Onlar nega­

tif değildir, sadece sizin destek grubunuzda bulunmamak­

tadırlar. Bu yüzden, onlarla ilişki kurmanızın size bir yaran

olmaz. Onlar size zarar da vermezler. Böylece, bu gece ben

sizi kuşatan varlıklardan... isimlerini duymuş olabileceğiniz

varlıklardan, ve popüler olan varlıklardan, ve zamanla daha

çok farkına varacağınız varlıklardan söz edeceğim. Onlar

medyumlar kanalıyla sizinle konuşmuş ve konuşacak olan

varlıklardır. Ve ben diğerlerinin üzerinde bir öneme sahip

olduğundan değil, ama en uzak mesafeden geldiği için Kryon

la başlayacağım.

Kryon Olguları: Size birçok kez buraya plân doğrultu­

sunda geldiğimi... insanların elli yıldır eylemleriyle bu geze­

geni değiştirmeleri sonucunda buraya çağrıldığımı söylemiş­

t im. Ben sağlığınız ve aydınlanmanız için... damganız için

manyetik enerji-ağı sistemini yeniden ayarlamak üzere gel­

dim. Size Ruhun müdahalesinin artık mümkün olduğunu

1 7 8

Bölüm 11

söylemeye geldim. Artık karma'nızı iptal edecek aşıları talep

edebilirsiniz. G ü c ü n ü z ü kuşanabilirsiniz; ışık varlıklar hali­

ne gelebilirsiniz (ışık, yüksek benliğin gücünü ima etmekte­

dir). Bu gezegenin titreşimini değiştirebilirsiniz. "Mezuniyet

s tatüsüne" geçebilir, ve sonra diğer boyutlarla iletişim kura­

bilirsiniz. Benim burada bulunuş amacım budur . Ama, çev­

renizde ne kadar destek varlığı bulunursa bulunsun, t ü m

bunlar sonuçta gelip size ve yüksek ruh-benliğinize dayanır.

Benim burada bulunuş nedenim budur, ve bu süreçte

ben ayrıca size, hücresel düzeyde, istediğiniz zaman hissede­

bileceğiniz bir sevgi getiriyorum. Bazılarınız zaten fark e t t i ­

niz ki, siz R u h u n ö n ü n d e otururken (ya da Ruhun sözlerini

okurken) -özellikle Kryon grubuyla ya da başka melek-tipi

varlıklarla birlikteyken- şifayı talep e tmenin (birlikte-yarat-

manın) şimdi zamanıdır . Bu size olmadı mı? Bazılarınız bu­

nu şimdi bile yapıyorlar, ve bu yüzden b u n d a n söz ediyo­

rum.. . çünkü d a h a iyi bir z a m a n olamazdı.

Size Kryon'un Güneş in içindeki G ü n e ş t e n , büyük mer­kezî bölgeden geldiğini söylemiştim. İşte merkezin dışa - d o ğ -ru gidişi tema'sı . Şimdi size onun başka bir ismi olduğunu söylüyorum, ve bu ismi sık sık duyacaksınız ( b u n u n kanıt ını gözleyin). O, Ana Yaratıcı Kuvvet'tir. Bu benim çıkıp yayıldı­ğım (hasıl olduğum) yerdir. Şimdi sizin için yaptığım şeyi başkaları için birçok kez yaptım. Beni şimdi size yollayan Ruhun sevgi ve şefkatidir. (Daha önce aktarıldığı gibi, ben sizin "Işık Kardeşleri" gibi bir isimle andığınız grup tarafın­dan gönderildim. Bu grup daima Dünya üzerinde olmuştur,' ve çok eskidir. Bu beni yöneten gruptur.)

Kryon hakkında başka ne bilmek isterdiniz? Bana so­

rulmuş şu soruyu şimdi yanıtlayacağım: "Seni buraya çağı­

ran şey özellikle neydi? Sadece öylece geldin m i , yoksa bir

olay mı vardı?" Evet, bir olay vardı, ve ilk kez size o n u n ne

olduğunu söyleyeceğim. Bir bilmece mi? Evet, ama zor bir

179

'Bir İnsan Gibi Düünmeyin

bilmece değil: Geçmiş yazılarda size buraya hangi yılda gel­

diğimi söylemiştim. Ondan iki yıl önce, 1987 yılının sekizin­

ci ayında, beni çağıran özel bir şey vuku buldu... o tarihte

R u h , Dünya gezegeninin t i treşiminin evrensel plâna uyup

uymadığını görmek üzere gezegeninizi sorguladı. Astronomik

düzlemde bir " a n a h t a r ı n kilide uyması" senaryosu, "Hazır

mısın?" sorusunu sordu. Ve gezegen "EVET" diye yanıtladı.

Çünkü 1987 yılının sekizinci ayında mevcut olan titreşimler

sizin yapmış olduğunuz şeyi fazlasıyla anlatmışt ı . Böylece bu

herkesi gezegeninize davet eden bir çağrı oldu... rehberleri,

üstat lar ı , işçileri, ve makine ustasını... ve böylece ben yolcu­

luğuma başladım. Böyle şeyleri bilenleriniz bu olayın ne ol­

duğunu bilirler... evet, bunlar sizin bir araya getireceğiniz

küçük bilmece parçalarıdır.

Benim enerji-ağını yeniden ayarlamam, karmaşık olma­

sına rağmen, aktardığım bilgiye karşılık gelecektir. Bu ayar­

lama sizin "onikinci ışın" dediğiniz şeyi kolaylaştırır. Eğer

bunun ne anlama geldiğini anlıyorsanız, çakra'larınıza karşı­

lık veren ışınların renklerinin birleşerek onikinci ışını mey­

dana getirdiklerini de bilirsiniz. O halde, eğer ben bu gücü

kolaylaştırıyorsam, sizin bir insan olarak kökten değişecek

olmanız bir sır değildir. Çünkü o sizin tüm renklerinizi ve

tüm çakra'larınızı etkiler. İşte benim enerji-ağı ayarlamala­

rım sizin biyolojinizi böyle kolaylaştırır. Şimdi Tanrı 'nın üç-

l ü - t a k ı m ı n ı n YERKÜRE, BİYOLOJİ ve R U H olduğunu anlı­

yor musunuz, çünkü benim çalışmam tüm bunları etkiler ve

birbirine göre ayarlar (koordine eder) . Kryon'un hizmeti bu­

dur. Ben çağrıldığımda buradan geldim ve böyle çalışıyorum.

Ancak, Ana Yaratıcı Kuvvet'ten olmak benim sizi çok daha

fazla sevmeme yol açıyor, çünkü ben siz dersteki varlıkların

bant lar ım ve renklerini berrak bir görüşle "görüyorum". Siz

onları benden gizleyemezsiniz. Ben sizin kim olduğunuzu bi­

liyorum, ve bu yüzden sizin ayaklarınızın dibinde oturuyo-

1 8 0

fBölüm 11

r u m (Ayrıca, size destek grubumun da burada, Jüpiter'in

yörüngesinde konumlandığını bildirmiştim. Bu Jüpiter'in

güneşin çevresindeki yörünge yolunu ima eder, Jüpiter geze­

geninin yörüngesindeki bir uyduyu değil. Benim destek gru­

bum çok büyük bir "gemi"nin içinde bulunmaktadır, geminin

ismi ise Kral Arthur'la ilgili öykülerinizde saklıdır [bu da bir

başka bilmecedir]. Burada direkt olarak benim çalışmamı

destekleyen yaklaşık 100.000 varlık bulunmaktadır.)

Galaksi - S i z i n M e r k e z i Grubunuz: H e r b i r g a l a k s i

yaratıcı bir y ö n e t i m e . . . bir ismi o lan bir gruba s a h i p t i r . R u h

n a d i r e n bir şeye n u m a r a koyar. R u h t ü m p a r ç a l a r ı İ S M E N

bilir. Bu şeyleri n u m a r a l a n d ı r m a k beşeri bir şeydir. Siz ga­

laksinin m e r k e z i n d e k i sizden sorumlu olan grubun i smini

h e n ü z b i lmiyorsunuz, böylece bu gece o n l a r a Sag i t tar ius lu-

lar diyeceğiz. O n l a r ı böyle çağırırız, ç ü n k ü siz dışarı çıkıp

Sagi t tar ius Takımyıldızı y ö n ü n e bakt ığ ınızda, onlar o r a d a ­

dır lar . Ç ü n k ü böyle yapt ığ ınızda, siz S a m a n y o l u Galaks i s i '

n i n m e r k e z i n e doğru bakmış o l u r s u n u z . (Bunu Sagittarius

[Yay] burcunda doğanlarla karıştırmayın; bu sadece bu gru­

bun nerede bulunduğuyla ilgili yönsel bir referanstır.)

Arkturuslular v e Ashtar K u m a n d a s ı : S ı r a d a k i b i r

sonraki grup size S a g i t t a r i u s l u l a r ' d a n d a h a yakın olan ve si­

zinle direkt yüzyüze gelen, h a l e n bu gezegende m e d y u m ka­

nalıyla bilgi veren bir g r u p t u r . . . siz o n l a r a "Arkturuslular"

d i y o r s u n u z . O n l a r sizin bölgenizde yönetici k o n u m u n d a d ı r ­

lar. O n l a r "Ashtar K u m a n d a s ı " d e n e n varlıklar ile yakın bir

ilişki ve y a r d ı m l a ş m a i ç i n d e d i r l e r . B u n l a r öyle bir karşılıklı

ilişki iç indedir ler ki a r a l a r ı n d a k i farkı ayırt edebi lmeniz zor­

d u r . O n l a r ı n a m a c ı aç ıkt ı r , ve o n l a r ı n m e d y u m i k mesajların­

da K r y o n ' u n k i l e r e karşılık gelecek sözleri a r a y ı n . "Şimdi za­

m a n ı " o l d u ğ u n u u n u t m a y ı n . " G ü c ü n ü z ü k u ş a n m a y ı " u n u t ­

m a y ı n . "Işık savaşçıları" o l d u ğ u n u z u u n u t m a y ı n . O n l a r ı n gö­

revi genç i n s a n l a r l a , çocuklar la ç a l ı ş m a k t ı r . Eğer o n l a r a d i -

1 8 1

'Bir İnsan G ibi Düşünmeyin

rekt olarak soracak olsanız, bunun böyle olduğunu söyleye­

ceklerdir. Onların kim olduklarının... Kryon'un onları tanıdı­

ğının, ve onların Kryon'u tanıdıklarının bir kanıtı olarak size

şunu söyleyeceğim: Geçmiş yazılarda size çalışmamın ne za­

man tamamlanacağını, işimin hangi yılda biteceğini söyle­

miştim (ancak, Kryon grubu enerji-ağıyla ilgili hizmetin de­

vam etmesi gerektiğinden Dünya'dan ayrılmayacaktır). Ben

işimi tamamladıktan on bir yıl sonra Arkturuslular'ın da ay­

rılmaları programlanmıştır. Bu bir bilmecedir. Kanıtı arayın.

Arkturuslular tarafından bilginin ne zaman aktarıldığım, sa­

yıları bir araya getirin, ve doğrulamayı elde edin... ve bugün

Ruhun önünde oturup gerçeği işittiğinizi bilin.

Ashtar grubu ve Arkturuslular sizin hükümetlerinizle konuşanlardır... bunları galaksinizin diğer bölgelerinden gel­miş olup da burada düşüp parçalanan gemilerle, ölüleri h ü ­kümetleriniz tarafından bulunan, hat ta canlı olarak ele geçi­rilen o varlıklarla karıştırmayın. Bunlar Ashtar grubu ya da Arkturuslular değildir. Ashtar grubu üçüncü boyut ile onun üzerindeki boyut arasında hareket edebilir... yani, onlar size görünme ve görünmeme yeteneğine sahiptirler. Onlar size büyük sevgi mesajları getirirler. Onların ana işleri gezegenin gençlerine yöneliktir, ve onlar serbestçe olağanüstü yararlı bilgiler aktarırlar.

Sizin Tohum Grubunuz: Aranızda d o l a ş a n , en açık ve

kolay biçimde ilişki kuracağınız varlıklar ( tahmin etmiş ola­

bilirsiniz, çünkü onları iyi tanıyorsunuz), sizi yürekten se­

ven, ve sizi sevgiyle izlemek ve teşvik edip harekete geçir­

mek üzere burada bulunan varlıklardır. Onlar bilimlerini

görmemeniz için sizden biraz uzak durmak zorundadırlar.

Onlar sizin gibidirler; sizinle benzer bir biyolojiye sahiptir­

ler. Onlar sizi tohumlayanlardır ve "Yedi Kızkardeş"ten (Ple-

iad£s) gelmişlerdir. Onlar Pleiadesliler'dir. Size onlardan da­

ha yakın, her gün sizinle yürüyen başka kimse yoktur. Onlar

182

Bölüm 11

sizin aranızda dolaşabilirler, ve siz onları tanıyamazsınız.

Onlar sizin boyutunuzdadırlar, ve dikkatli olmak zorunda­

dırlar, aksi takdirde bilimleri sizinkine dökülüp saçılabilir...

ve bunun zamanı henüz gelmemiştir. Onlara, "Siz neden bu­

radasınız?" diye sorarsanız, size sevgi yüzünden, çünkü

"şimdi zamanıdır" diyeceklerdir. Bu grup içinde heyecan

vardır. Onlar sizin tohumlarınızdır! Onlar sizinkiyle aynı bi­

yolojiye sahip, insanlığınız konusunda aydınlanmış varlıklar

olarak, bu perspektiften, size işlerin çevrenizde işleyiş biçimi

hakkında bilgi aktarırlar.

Güneş Grubu: İ lerledikçe sırada başkaları vardır. Ör­neğin, bazılarınızın Güneş Grubu olarak bildiği varlıklar. Bunlar sizin Melek dediğiniz varlıklardır. Bunlar sizi izleyen ve size harikulade bilgi getiren, Evrensel tarih konusunda diğer yardımcı varlıklardan daha hakiki bilgi getiren varlık­lardır. Diğerlerinin çoğunun Evrensel ve gezegensel hedefle­ri vardır, ama bu Güneş grubundakiler size verilecek tarih ve pratik insan bilgisi... ve sevgiyle doludurlar. Daha önce aktarıldığı gibi, altın renkleri onları tanımlayacaktır. Ben şimdi sizin Solara ve Başmelek Mikail olarak bildiğiniz isim­lerden, ve sizin kültürünüzde bilinmeyen daha birçoğundan söz ediyorum. Onlar da sizi Kryon gibi yürekten severler. Onların medyum kanalıyla ilettikleri bilgiye bakın, ve bu bil­giyi kullanın!

Sevgili varlıklar, siz sadece bir destek grubunu, bir

medyumu dinleyip her şeyi öğrenemezsiniz. Bizler kendi

alanlarında uzmanlaşmış varlıklarız. Birçok varlığı dinleyip

hepsinden bilgi alın, sonuçta tüm bu bilgiler bir araya gelip

parçalı bilmecenizi tamamlayacak ve sizi aydınlatacaklardır.

Üstatlar: Sırada Yükselmiş Üstatlar vardır. Onların or­

tak nitelikleri hepsinin geçmişte Dünya üzerinde insan ola­

rak bulunmuş olmalarıdır. Onların görevi medyumlar kana­

lıyla size talimatlar ve -burada daha önce bizzat bulunmala-

1 8 3

'Bir İnsan Gibi Düşünmeyin

rı perspekti f inden- pratik (uygulanabilir) bilgi vermekt i r .

Bunlar İ sa , Vaftizci Yahya, Kral S ü l e y m a n , Kral A r t h u r , bir­

çok F i r a v u n , ve b ü y ü k bilgelik i ç e r e n yüksek konumlarda b u -

l u n m u ş varlıklardır. E l Morya, S a n a n d a , M a h a t m a , S t . G e r -

m a i n , K u t h u m i (ve sizin kültürünüzde bilinmeyen daha bir­

çoğu) k ü l t ü r ü n ü z e bilgi getiren varlıklar a ras ında sadece bir

kısmıdır. O n l a r ı n t a l i m a t l a r ı n ı dinleyin, çünkü b u n l a r belirli

(spesifik) t a l i m a t l a r olacakt ır .

Tapınak Hakkında: Bu grup tara f ından şimdi T a p ı n a ­

ğın t e k r a r inşa edilmesi h u s u s u n d a bir hayli bilgi verilmek­

t e d i r . Bu gece a r a n ı z d a o t u r a n , bu konuya en çok ilgi duyan

i n s a n ı n duyması için söylüyorum: Kra l S ü l e y m a n ' d a n bu ya­

na medyumik olarak aktar ı lan T a p ı n a k bilgisinin t ü m t a r i ­

h i n d e , birçok şey değişmeden kalmışt ı r . Bu yapı bu k ı t a n ı n ,

bu ü lkenin G ü n e y b a t ı bölgesinde yeniden inşa edi lecekti . Bu

hâlâ u y g u n d u r , ve bu giriş kapısı şimdi açık ve haz ı rd ı r .

Şimdi bir değişiklik vardır: bu k ı t a d a yine iş görecek d ö r t gi­

riş kapısı d a h a vardır . Tapınak bu beş inden h e r h a n g i biri

ü z e r i n d e inşa edilebilir; eğer o n l a r ı n yerlerini bilmek istiyor­

sanız, b u n u bulabilirsiniz, çünkü H o p i ulusu b u n u medyum

kanalıyla alıp açıklamışt ır . T a p ı n a k m e z u n olmuş bir D ü n y a

için iletişim merkezi olacakt ır . O yeni fenerdir. İ n ş a edildi­

ğ i n d e , o diğer boyutlarla iletişim k u r a c a k t ı r . O n u n feneri o n ­

lara diyecektir k i , "Biz Dünya'yız . Özgür seçim gezegenimiz

art ık m e z u n i y e t s t a t ü s ü n d e d i r ; şimdi art ık gelebilirsiniz" (ve

Dünya kütüphanesinden yararlanabilirsiniz).

Siz! : Siz D ü n y a ' n ı n evrensel d ü z e n d e çok küçük olduğu­

n u , belki yıldız s is temlerinin büyüklüğü içinde tasavvur edi­

lemeyecek kadar önemsiz o lduğunu düşünebi l i rs iniz . Hiçbir

şey gerçekten bu k a d a r uzak o l a m a z ! T ü m aydın lanmış var­

lıklar sizin kim olduğunuzu bilirler. Bu gezegen heyecanın

olduğu yerdir, sevgili varlıklar, ç ü n k ü siz derste b u l u n a n l a r

yücelmiş o lanlars ın ız ! Siz b u r a d a değilken, yüksek d u r u r ve

184

'Bölüm 11

birçok renkle donanırsınız. Size bakan herkes sizin "ders"

s ta tünüzü, ve dualite içinde kaç kez bulunduğunuzu bilir.

Daha önce de dediğim gibi, bu bir ağacın üzerindeki halkala­

ra benzer; siz renk bantlarınızı sergilersiniz, ve herkes bu

ödülleri tanır ve sizi kutlayarak onurlandırır . Sizin işiniz en

zor olanıdır, bu Kryon'un işinden çok daha zor ve daha onur­

landırılan bir iştir.

Olumsuz Merakınız: Şimdi size korku üretebilecek

bir şeyden söz edeceğim. Bunu yapmadan önce, size insan

damganızı hatırlatmalıyım. Bu bir anlamda komik bir şey­

dir, sevgili varlıklar, eğer size harikulade bir şeyin olduğun­

dan, ve bir de korkunç bir şeyin olduğundan söz etseydim,

neredeyse istisnasız hepiniz, "Bize korkunç olandan söz et!"

derdiniz. Gördüğünüz gibi, siz doğal olarak olumsuzu bilme­

yi istersiniz. Bunun nedeni karma'nızın korkudan oluşmuş

olmasıdır!... ve siz onu çok iyi taşırsınız. Böylece siz ona

aşinâsınızdır, ve önce ona çekim duyarsınız.

Karanlık Varlıklar: Ş imdi size Lusifer'i a r a y a n l a r d a n

söz edeceğim, çünkü onlar bir hayalet yaratıyorlar. Evren is­

teklerinizi yargılamadan, harfiyen yerine getirir. Bu yüzden

Lusifer'i bulmak isteyenler de istediklerine kavuşturulup

m e m n u n edileceklerdir. Şimdi siz nasıl sevgiyi, şifayı, ve

olumlunun aydınlanmış gücünü birlikte-yaratma gücüne sa­

hipseniz, onlar da olumsuzu, negatifi birlikte-yaratabilecek-

lerdir. Lusifer onların kendi yarattıkları ve oluşturdukları

bir hayalettir; ama şu söyleyeceğim şeyi asla unutmayın. Ay­

dınlanmış ve dengeli halde bulunan biriniz bile, Lusifer'in

adını zikredip onu çağıranların arasında özgürce durabilir,

ve onların üzerinde mutlak bir güce sahip olabilir! Bu geze­

gende sizin yeni gücünüzü etkileyebilecek hiçbir şey yoktur!

Olumsuzu, negatifi çağıranlar dengesizdirler, ve dengesizlik­

lerinden ötürü böyle yapmaktadırlar. Bunun gezegende bu­

lunan negatif varlıklarla hiçbir ilgisi yoktur. Bu insanların

185

'Bir İnsan Gibi' Düşünmeyin

kendi kendilerine yaptıkları bir şeydir.

Ama bakın, "eliniz" size insanların gezegende özgür bir

biçimde yaşayabileceklerini söylemişti, öyle değil m i . O size

sürekli olarak "saldırıya uğrayabileceğini", ama buna karşı­

lık dengeyi sağlayacak gereçlere sahip olduğunu söylemişti.

Özgür seçim gezegeninde de bu böyledir, çünkü burada mü­

dahale etmeme kuralı ve emrinden dolayı sizinle birlikte ol­

malarına izin verilen değişik tipte varlıklar vardır. Neredey­

se istisnasız olarak, bu varlıklar sizin kim olduğunuzun far­

kında değildirler. Onlar sadece sizin niteliklerinize çekilirler.

Onların Sagittariuslular, Arkturuslular, Ashtar Kumandas ı ,

Pleiadesliler ya da G ü n e ş Grubu hakkında hiçbir kavramları

yoktur. Onlar sadece kendilerinin düşük titreşimlerini bilir­

ler, ve bilgi ve yanıtlar ararlar . Bunlarda evrensel prensiple­

re aykırı hiçbir fesat tertibi yoktur. Onlar sadece bilmek is­

terler... ve siz onların kütüphanesisiniz.

Böyle birkaç grup vardır. Bir grup sizin duygularınız

hakkında bilgi peşindedir. Müdahale kuralının izin verdiği

ölçüde, onların sizin biyolojinizi etkilemelerine izin verilir.

Bu yüzden halen bu negatif varlıkların niteliklerine sahip in­

sanlar vardır. Bununla birlikte, insan olmak, derste ışık için­

de yaşamak size bu karanlık niteliğin her bölümü üzerinde

mutlak bir güç verir. Bu varlıkların özellikle sizin karma'nızı

kolaylaştırmalarına, ona yardımcı olmalarına izin verilir, ve

onlar sizin dersinizin uygun bir parçasıdır. Bu şu anlama ge­

lir ki, bu koşullar alt ında her insan dengeyi kendi başına ye­

niden yaratabilir... negatifi özümseyip dönüşüme uğratabilir.

Eğer herhangi bir insan bunu yapamayacağını, negatif var­

lıkların niteliklerinin çok güçlü olduğunu hissediyorsa, şimdi

o niyet belirtme ve rehberlerle iletişim kurma yoluyla -nötr

aşı vasıtasıyla- müdahale talep etme gücüne sahiptir. (Aşı

özellikle karma'nın iptaliyle ilgili olduğundan, bunun bu ka­

ranlık varlıklarla karşılıklı ilişkisini görebilirsiniz.) Bu ka-

186

Bölüm 11

ranlık varlıklar sizin duygularınıza çekilirler, çünkü onlar

hiç duyguya sahip değildirler, ve duygular sizde bol bulun­

duğundan sizi incelemek isterler. Duygular enerjidir, ve siz

onları arayanlar için bir fener gibisiniz. Onlar bu doğal ener­

jiden yoksun oldukları için mevcudiyetlerinin tehlikede oldu­

ğunu hisseder, ve bu yüzden sizi inceleyerek yanıtlar bul­

mak isterler.

İkinci tür varlıklar da size çekilirler. Onlar da sizin

ders ya da karma arayışınızın, bu serüveninizin hiç farkında

değildirler. Onların k a r m a ' n ı z ı n farkında olmamalarına rağ­

m e n , karma'yla yaptığınız şey onları -ışığın etrafında dönen

pervaneler gibi- çeker. Bundan dolayı onların da dersinizle

etkileşimde bulunmalarına izin verilmiştir. Ben şimdi bura­

da bol bol bulunan varlıklardan söz ediyorum, çünkü siz

onları gerçekten besliyorsunuz! Siz onları korkunuzla besli­

yorsunuz. Korku içinde yaşayanlarınız her gün onları besli­

yorlar, ve onlar daha fazla yiyeceğe ihtiyaç duyarak geri ge­

lip yaşamınızı istila edecek, sizi aşağı çekeceklerdir. Onlar

siz ne kadar korku içindeyseniz, o kadar daha fazla yiyecek

olacağını bilirler. Bu senaryo insanlara ne kadar inanılmaz

gelirse gelsin, o gerçektir! Siz onları Lusifer'i çağıran insan­

ların ayaklarının dibinde kendilerine ziyafet çekerken bula­

bilirsiniz. Onların burada bulunmalarına tüm uygunluğu

içinde izin verilmiştir, ama siz hepsi üzerinde mutlak bir güç

ve hâkimiyete sahipsiniz... çünkü bunların bir ordusu bile

içinizden birinin karşısında güçsüz kalır. Buna i n a n ı n ! Bu

Ruhun gerçeğidir. Bu karanlık varlıklardan korkmanıza hiç

gerek yok. Diğer celselerde korku hayaletinden söz etmiştik.

D a h a önce Ruha güvenmekten ve karma ile nasıl yüzleşece-

ğinizden, onu nasıl ortadan kaldıracağınızdan söz etmiştik.

Şimdi o söylenenleri tekrar gözden geçirmenin zamanıdır.

(Bkz. sayfa 291)

Diğer karanlık varlıkları çok basitçe açıklayacağım. On-

187

Bir İnsan G i b i Düşünmeyin

lar biyolojiktir ve size benzerler. Onlar galaksinizin diğer

bölgelerinden gelmişlerdir. Onlar buraya gelebilecek araçla­

ra sahiptirler. Ama, sırf bu bilime sahip olmaları onların ay­

dınlanmış oldukları anlamına gelmez. Onlar gemileri burada

düşüp parçalanan varlıklardır. İşte yaptıkları hatalar sonu­

cu yakalananlar bunlardır, Arkturuslular ya da Ashtar gru­

bu değil. Bugün Dünya hükümetleri tarafından incelenen bu

varlıkların bilimidir.

Çevrenizdeki varlıklar hakkında bilecek daha çok şey

var, ama şimdilik büyük oyuncuları ana hatlarıyla anlat t ım.

Bu grupların her birinin kendi tarihi ve kendi dersleri, ve si­

zinle birlikte oluş öyküleri zengindir. Onların medyumlar ka­

nalıyla yaptıkları çalışmaları izleyerek sahip olunabilecek

büyük bir öğreti ve onları dinleyerek elde edilebilecek bir

hayli evrensel bilgelik vardır. Onların hepsi de size kendi

soylarının derslerini vermeye... ve kendi derslerinizi takdir

etmenize yardımcı olmaya gönüllüdür.

Şimdi, sevgili varlıklar, bu celsenin maksadına geldik.

Ben size ışık yollarken, sizden Ruhun sevgisini hissetmenizi

istiyorum. Sözünü ettiğim bu varlıklarla ilgili olarak: belki

siz galaksinin her yanından gelip Dünya'daki ders hendekle­

rinde sizinle birlikte yürüyen, kendilerine hem ruhsal hem

de fiziksel bir yer bulmak için birbirleriyle rekabet eden...

yüzlerini görmediğiniz bu varlıklar tarafından korkutuldu­

ğunuzu hissettiniz. Belki kuşku duyuyor... onlardan korku­

yorsunuz, her yerde fesat tertipleri olduğunu hissediyor ve

tam olarak ne yapacağınızı bilemiyorsunuz... kimin iyi kimin

kötü olduğunu bilmediğinizden uyumaya korkuyorsunuz.

Ben size şunu söylemek üzere burada bulunuyorum: merkez­

den dışarı doğru t ü m bu varlıklar R U H U N Ş E F K A T İ N İ tem­

sil ederler! Onlar sizi desteklemek üzere burada bulunmak­

tadırlar! Hepsi de! Uygunsuz görünen varlıklar bile bu özgür

seçim gezegeninde, Ruh uygunluğu içinde, sizin dersiniz için

188

'Bölüm 11

bulunmaktadırlar! Unutmayın ki, size yeni gücünüzü kazan­

dıran şey tüm bunların karşısındaki çal ı şmanızdır .

Müdahaleye izin verilmeyen bu gezegende, siz dikkate

değer olanı yaptınız! Siz kendinizi yükselttiniz, ve şimdi me­

zuniyet statüsüne geçmeye hazırlanıyorsunuz. Bu gece sözü­

nü ettiğim, sizin destek grubunuzdaki tüm varlıklar, med­

yum kanalıyla bilgi veren tüm varlıklar... ve onlardan gelen

tüm bilgi Ruhun size olan şefkatini temsil eden bir sevgiyle

verilmiştir! Bunların hiçbirinden korkmayın. Onları, yani

destek grubunuzu ismen selamlayıp buyur edin. Onlar hak­

kında bilgi edinin, onları tanıyın. Böyle ilişki ve etkileşimle­

rin sizin çevrenizde merkezlenmesine izin veren Ruhun "bir'

ligini" ve sevgisini hissedin. Medyumlar kanalıyla alman ye­

ni mesajları işittiğiniz her seferinde, bunun Ruhun şefkatini

temsil ettiğini bilin, ki bu Kryon'un burada bulunmasının en

büyük nedenidir. Ruhun şefkati Ana Yaratıcı Kuvvet'ten do­

ğar. (Ruhta sadece bir kimseye veya gruba has olup da diğer­

lerini hariç tutmak yoktur. Sizin destek grubunuz tümüyle

kendi alanında uzmanlaşmıştır, burada hiçbir varlık başka

herhangi bir varlıktan üstün değildir ya da ondan önce gel­

mez.)

Bu gece burada şifa bulmak için feryat edenler, neden

burada bulunduğunuz hakkında daha çok şey bilmek iste­

yenler var. Her biriniz için, sizi arayışınızda desteklemekten

başka bir şey yapmayan, mesajı işitip tepki göstereceğinizi

umut eden, eyleme geçmenizi hazır bekleyen bu destek var­

lıklarından oluşan bir kitlenin bulunduğunu öğrendikten

sonra neler hissediyorsunuz? Bu kendinizi özel hissetmenize

yol açıyor mu? Bu size kendinizle, kim olduğunuzla ilgili ye­

ni bir perspektif veriyor mu? Siz buradan başınız dik olarak

ayrılmalısınız. Burada değilken taşıdığınız o renkleri, o

bantları düşünün! Yüksek benliğin dualitesi içinde temsil

edilen, Tanrı 'nın bir parçası olan o yanınızı düşünün! Çünkü

189

'Bir İnsan GiBi Düşünmeyin

o da, sevgili varlıklar, Ana Yaratıcı Kuvvet'tendir.

Rehberler: Şimdi, son olarak size yine bir gruptan söz

edeceğim. Bunu yaparken de sizi bir yolculuğa çıkaracağım.

Bunlar sessiz varlıklardır. Bu grubun medyum kanalıyla çok

az bilgi aktardığını görürsünüz, çünkü onlar gerçekten çok

meşguldürler. Evet, rehberlerinizden söz ediyorum. Bunlar

yaşamınızın başlangıcında size tayin edilmiş, yanı başınızda

durup elinizi t u t a n , ve sizi seven varlıklardır. Bunlar sizin

zaman zaman hissettiğiniz, ama erişilmez görünen varlıklar­

dır. Bunlar rüyalarınızda görünen varlıklardır. Bu, Ruhun

rüyalarla ilgili kozmik mizahıdır, çünkü siz rüyalarınızda di­

ğer varlıkları ve mesajları deneyimleyebilirsiniz. Siz rüyala­

rınızda Ruh ile direkt olarak konuşabilirsiniz bile... hepsi de

çok gerçek, doğru ve uygundur. Ancak, uyandığınız zaman,

ve diğer insanlara rüyalarınızı anlattığınızda, onlar sadece

herkesin yaşadığı rüyalar, yani hayaller olarak kabul edilip

umursanmazlar . Oysa rüyalar, çoğunlukla, rehberlerinizle

iletişim vasıtasıdır.

Bir Yolculuk: Angenon ve Verehoo rehberdi ler . Ange-non farklıydı, çünkü o daha önce bir insan olarak enkarne olmuştu, böylece o insanın bandını taşıyordu. Verehoo asla insan olmamıştı, daima rehber grubundan olmuştu. Her ikisi de yaşamlar boyunca insanlarla birlikte olmuşlardı. Hem Angenon hem de Verehoo heyecanlıydılar, çünkü onlar bir başka insanın yaşamını başlatacak bir başka plânlama celse­sine gidiyorlardı.

Kısa bir süre sonra rehber tayin edildikleri varlıkla

karşılaşacaklardı; sevgi bekçisi olan, Dünya katına insan ola­

rak gönderilecek olan, bir ışık savaşçısı olması programlanan

varlıklardan biriyle. Birlikte plânlama celsesine giden bu iki

rehber "WO" dediğimiz varlıkla karşılaşacaklardı. Wo ismini

bir yıl önce bu salonda anlatılan bir meselde duymuştunuz,

orada Wo'nun bir erkek olarak enkarne olduğu yaşamını

190

'Bölüm 11

gözden geçirmiş, ve "ders evi"nde yaptığı yolculuğu onunla

birlikte deneyimlemiştik. Wo o anda yaratılış mağarasına

götüren girişin yakınındaki plânlama dairesinde bulunuyor- •

du. Wo, özünü alıp eksiksiz bir karma ile Dünya gezegenine

dönmeye hazır bir biçimde bekliyordu. Angenon ve Verehoo

da bu plânlamanın bir parçasıydı. Burada Wo ve tüm diğer­

leri görecekleri derslerin üreteceği karma'yı plânladılar...

ancak, bu plânlama "önceden mukadder kılma" ile karıştı­

rılmamalıdır. Çünkü yine Wo, geçmişte olduğu gibi, Dünya

katına gelip uygun karma ile karşı karşıya kalacak ve onu

halletme şansına sahip olacaktı. Bu Wo'ya göstereceği çaba­

lar sonucunda gezegenin titreşimini... Sagittariuslular, Ark-

turuslular, Ashtar grubu tarafından, Ana Yaratıcı Kuvvet'e

kadar tüm galaksi tarafından görülüp kabul edilecek şekilde

yükseltme şansı vermek üzere yapılmıştı, çünkü onların

hepsi Wo'yu tanıyorlardı.

Böylece Wo bu plânlama celsesinde (karma-açısından) bıraktığı yerden başlayıp Dünya'ya dönmeye hazır landı . Bu­rada Wo derse girecek diğer varlıklarla... ve çoktan derse girmiş (enkarne olmuş) varlıkların yüksek ruhlarıyla birlik­te plân yaptı. K a r m a , geçmiş celselerde tarif edildiği gibi, çok karmaşık bir plân olabilir. Böylece, Wo bu kez bir Kadın olarak Angenon ve Verehoo ile Dünya'ya geri dönmeye karar verdi. Wo şimdi bir kadındı. Rehberler onunla birlikte D ü n -ya'ya dönüş yolculuklarına istekle başladılar. Wo ayrıca Ey­lül ayının birinci günü doğmayı, bu doğum tar ihinin getire­ceği niteliği seçti. Bu durumda o kontrol konusunda zor bir zaman yaşayacaktı!

Yaşamının ilk yıllarında Wo babası tarafından kötü

muamele gördü. Sonra Wo üvey babası tarafından kötü mua­

mele gördü. Wo, üvey babasının erkek kardeşi tarafından bi­

le kötü muamele gördü. On bir yaşına geldiğinde, o -plân ge­

reği- uzun bir zaman-devresinin (bkz. zaman-devreleri) ağır

191

'Bir İnsan Gibi Düşünmeyin

karma'sını taşıyordu, ve bu zaman boyunca Angenon ve Ve-

rehoo onun yanında d u r u p , seçim karma'sınm gelişimini izli­

yorlardı. Sevgili varlıklar, önceden mukadder kılma diye bir

şey yoktur. Dersleriniz önceden kararlaştırılıp oluşturulur,

ama çözümler Dünya'dayken size kalmıştır. O şöyledir: eğer

siz varlıkları Dünya'ya çekiçler olarak y o l l a s a y d ı n ı z , ve onla­

rı birkaç yıl sonra ziyaret etseydiniz, onları çivilerin yanın­

da bulunca şaşırmazdınız. Bu önceden mukadder kılma de­

ğil, sadece mantıkt ır . Böylece 1 Eylül'de doğanların nitelikle­

ri bilinir, ve onların karşılaştıkları sorunlar ya da geçmeleri

gereken dersler sizin için bir sürpriz olmaz.

Wo erkeklerle zor bir zaman yaşamaktaydı. O bolluk ko­nusunda hiçbir sorun yaşamadı, çünkü onun taşıdığı karma bu değildi. Para ona kolayca geliyordu, ve o iş dünyasında zirveye yükselmenin hazzını yaşıyordu. O, karmik dersinin öfkesi ve enerjisinden dolayı garezkâr hale gelmişti, ve tica­ret oyunundan ve erkek rakiplerini yenmekten zevk alarak çevresindeki erkeklerin canına okuyordu. O üç kez evliliği denedi, ama öfkesi yüzünden hiçbiri uzun sürmedi. Wo yaş­landıkça sağlığı da bozuldu, ve dengesizliği aşırı mide asidi­ne ve stresten kaynaklanan diğer hastalıklara yol açtı.

Angenon ve Verehoo, her şeyin bir sonraki sahne için

uygun biçimde oluştuğunu bilerek, sevgiyle izliyorlardı; çün­

kü Wo ve diğerleri b u n u n çok önemli, D ü n y a ' n ı n yeni nitelik­

lerinden dolayı hatırlanacak bir enkarnasyon olabileceğine

karar vermişlerdi. Wo 47 yaşındayken, insanların verimlilik

adına bir hafta boyunca birlikte olmaya zorlandıkları, bıra­

kıp kaçamadıkları iş seminerlerinden birinde aydınlanmış

bir kadınla karşılaştı. Angenon ve Verehoo kadını tanıyorlar­

dı, çünkü o 47 yıl önce katıldıkları aynı plânlama celsesinde

bulunmuş bir varlıktı. O, bu yıl ortaya çıkması, ve eğer Wo

hazırsa, onu Ruhtan haberdar etmesi programlanmış olan

varlıktı.

192

Bölüm 11

Çok şükür ki, bu kadın Wo'nun ilgisini çekmişti. Wo bu

kadında neyin farklı olduğunu bilmek istiyordu; ve sanki ka­

derin oyunuymuş gibi (kozmik şaka), Wo bir gece geç saatte

bu kadının yanına yaklaştı ve ona şu soruları sordu: "Sen n e ­

den huzurlu görünüyorsun? Nasıl oluyor da başkalarına kar­

şı bu kadar hoşgörülüsün? Senin sırrın nedir?"

Angenon ve Verehoo tetikte bekliyorlardı! Bekledikleri

her şey açısından bu çok önemli bir andı. Olmakta olanın gü­

cünü her ikisi de hissetmişti, ve bekledikleri asıl fırsat pen­

ceresinin bu olduğunu biliyorlardı. Onların rehberlik tarihle­

rinde bunun gibi bir şey asla olmamıştı! Kadın konuşurken,

Wo onu kayıtsız bir ifadeyle dinliyor, ama söylenen her şeyi

içine alıyordu. O gece geç saatte olanlar oldu. Odasında tek

b a ş ı n a y k e n Wo a ç ı k ç a ağladı, e l l e r i n i umutsuzlukla k a l d ı r a -

rak, Ruhun onun sesini duymasını yüksek sesle diledi. Ani­

den ışıklar yanmış gibi, Angenon ve Verehoo eyleme geçtiler.

O niyet belirtmişti! Evet, Evren onu dinliyordu! Evet, insan

aklından daha büyük başka bir şey vardı! Ve evet, o enkar-

nasyonu sırasında huzura kavuşabilirdi! Angenon ve Vere-

hoo bunu kutladılar... ve yatağının çevresindeki tüm bu faa­

liyet Wo'nun uykusuz bir gece geçirmesine neden oldu!

İşler Wo için hızla değişmeye başladı. O diğer kadınla

birçok kez buluştu, ve onunla yakın dost oldu. O, kendisini

süreçlerden geçirip ihtiyaç duyduğu bilgiyi veren başkalarıy­

la da karşılaştı. Tüm bu zaman boyunca Angenon ve Vere-

hoo, Wo ve onun yüksek benliği ile kurmalarına izin verilen

yeni iletişimden dolayı sevinç içindeydiler. Üstat rehber gru­

bundan üçüncü bir rehber Angenon ve Verehoo'ya katıldı; ve

böylece Wo direkt olarak karma'sıyla yüzleşip, ona zarar ver­

miş olan insanları bağışladı. Ve böylece o bilgelik kazandı,

ve olan biten her şeyle ilgili kendi sorumluluğunu idrak et t i .

Ve BİLGELİK ile birlikte SEVGİ geldi. Ve SEVGİ ile birlikte

EYLEM geldi! Bir zaman geldi, Wo yaşamındaki erkekleri

1 9 3

Bir İnsan Gibi Düşünmeyin

sadece hoşgörmekle kalmadı, bir erkekle başarılı ve sevgi do­lu bir ilişki de kurdu.

Wo 53 y a ş ı n a g e l d i ğ i n d e , Angenon ve Verehoo'dan ayrıl­

maları istendi. Wo öyle bir titreşime ulaşmıştı ki ona en iyi

şekilde hizmet etmesi için tamamen yeni bir rehber takımına

ihtiyaç vardı. Rehberleri ondan ayrılırken, doksan günlük bir

dönem boyunca Wo desteksiz kaldı, ama bu gerilim altınday­

ken bile olan biteni anladı, ve sessizce kendini diğer beşeri

şeylerle meşgul ett i . . . ve bu dönemi zorluk yaşamadan atlat­

t ı . Angenon ve Verehoo yine kutlama yaptılar. Siz onların bu

kadar sevdikleri bir dostlarından, üstelik o kadar uzun za­

mandır bekleyip plânladıkları bir zamanda ayrıldıkları için

mutsuz ve üzgün olduklarını düşünmüş olabilirsiniz. Ama,

Angenon ve Verehoo parçaların dengede olduklarını, ve biri­

nin mezuniyetinin bütünü yücelttiğini biliyorlardı... ve Wo'

dan hiç karşı çıkmadan, isteyerek... ve bu süreç için sevgiden

başka bir şey hissetmeden ayrıldılar.

Biz Wo'yu orada bırakıyoruz, çünkü onun geleceği de,

tıpkı sizinki gibi, henüz gerçekleşmemiştir.

Sevgili varlıklar, böylece merkezden dışarı doğru tüm

varlıklar Wo'nun a y d ı n l a n ı ş ı n ı kutladılar, çünkü bu herkes

tarafından bilinen evrensel bir olaydı. O önemliydi, çünkü o

bütüne yardım et t i . Ve böylece galaksinizin merkezindekiler

bunu biliyorlardı, ve böylece Arkturuslular, Ashtar grubu ve

Pleiadesliler bunu biliyorlardı, ve Güneş grubunun tüm me­

lekleri, ve Yükselmiş Üstatlar bunu biliyorlardı. Onların hepsi birlikte, Wo'nun kendi başına yapmış olduğu ş e ­yi... dersteyken gücüne sahip olma niyetini ona verme­yi başaramazlardı.

Kryon

• Bu meselin analizi için, lütfen Ek B'ye bakınız.

194

'Bölüm 11

Yazan'ın notu

Birçok kez medyumluk yaparken, bilginin çok hızlı ge­

lişinden dolayı, aldığım kavramları ve gördüğüm görüntüleri

aktaramıyorum. Geçmiş celselerde, Kryon'dan bunun olma­

ması için yavaşlamasını istedim. Ben bu canlı celselere daha

çok alıştıkça, daha iyi ayak uyduracağımı biliyorum.

Bu medyumluk boyunca altta yatan, açığa vurulma­mış, ama çok önemli bir şey hissediyordum. Kryon bizim, eğer oyunun yıldız oyuncusu takım arkadaşları tarafından büyülenmiş gibi, onlara duyduğu hayranlıkla hareketsiz ka­lırsa oyunun asla o y n a n a m a y a c a ğ ı n ı ve böylece k a z a n ı l a m a -yacağını da bilmemizi istiyor.. Biz kendi eylemimizin gereç­leri olarak bilgi toplamalıyız. Bizler destek grubumuzun üye­lerini kendi gelişimimizi durdurucak derecede incelemeye kalkışmamalıyız. Hiçbir destek varlığı buraya tapınılmak üzere gelmemiştir, ve işte bu yüzden Kryon, bir varlığın "grubu," ya da perdenin a r k a s ı n d a k i varlıkları sırf t a r i h i in­celeme amacıyla inceleyen bir tarih "grubu" haline gelmenin tehlikeleri konusunda bizi uyarmaktadır. Bu bizim tam po­tansiyelimiz için gizli bir tehlikedir, ve uygun değildir. Bun­lar tümüyle büyüleyici şeylerdir, fakat tüm bilgiyi zaten bil­diğimizi, ve onun sadece biz buradayken bizden saklı oldu­ğunu göz önüne aldığınızda, tarihi inceleme, bilinmeyenin heyecanıyla, bizim gibi aydınlanmış varlıkların eylemleri so­nucunda gezegeni bekleyen gelecekle kıyaslandığında soluk kalır! Kryon, sevgiyle, asıl bunun üzerinde odaklanın demek­te.

Yazan

1 9 5

Bu u m u t t u r . Bu sevginin realitesidir; çünkü bütün asla

değişmez. Siz birbirinize duyduğunuz sevgi ve saygı içinde

devam edip durursunuz, tek bir amaçla peşpeşe derslerden

geçersiniz... bir araya gelip bir sonraki enkarnasyonu plânla­

mak, ve son enkarnasyonu kutlamak için.

196

Yerküre Değişiklikleri...

"Uyanış Çağrınız" C e l s e Tarihi: 1 0 Şubat 1 9 9 4

D e l M a r , California

Kryon Işık Grubu

197

"UYANIŞ ÇAĞRINIZ" 10 Şubat 1994

D e l M a r Işık Grubu

Merhaba, BEN Manyetik Hizmetten Kryon. Merhaba,

Aydınlanmış Varlıklar. Merhaba, kuşkucular. Ben sizin kim

olduğunuzu biliyorum, ama hepiniz eşit derecede seviliyorsu­

n u z . Şimdi salonu ayarlamak için bir an dural ım, çünkü bu

gece üçüncü dilde aktarılacak sevgi enerjisi sizin dilinizde

aktarılacak tüm bilgiye eşlik edecektir.

Bu salonda bulunan her bir insanla birlikte en az iki varlık daha bulunmaktadır . Onlar elinizi t u t u p size sevgiyle bakmakta, ve yaşamınızı yönetmeye niyet etmenizi istemek­teler. Bu gece bilgi alırken Ruhun ve Yüksek Benliğinizin koruyuculuğunu hissedin. Yalnız olmadığınızı hissedin. Ken­dinizi bir dolaba kilitleseniz bile yalnız değilsiniz.

Kryon'un bu yeni enerjide Ruhen tekrarladığı tema, sevgili varlıklar, sizin Işık Savaşçıları olduğunuzdur. Sizler bizim sevgiyle hizmet ettiğimiz varlıklarsınız. Biz sizin yap­mış olduğunuz şeyden ötürü buradayız. Biz size hizmet edi­yor ve sizi seviyoruz.

Size verilecek iyi haberlerim var. Bu gece size (hem bu

salondakilere ve hem de bu sözleri okuyanlara) sizin binlerce

sayıya ulaşacağınızı söylemek isteriz; çünkü bu akşam sunu­

lacak olan yeni bilgidir, sizin hak ederek kazandığınız bilgi.

Sizin inanç sisteminizdekilerin bile alay edecekleri bir bilgi,

ancak o alaycılar bir gün korkudan titreyerek size gelip, olan

bitenler hakkında sizin bildiklerinizi bilmek isteyebilirler.

Dikkat edin, çünkü onlara yardım edebilirsiniz.

Bu geceki celse geçen ayın Yeni Ay'ından kısa bir süre

sonra Kryon'a yöneltilen bir soruya yanıt olacaktır. Bu iyi

198

"Bölüm 11

bir soruydu, ama sizin nasıl bir insan gibi düşündüğünüzü

gözler önüne seriyordu.

Soru şuydu: "Kryon, celsede senin ö n ü n d e , R u h u n ö n ü n -

de oturmamızın üzerinden sadece birkaç gün geçmişti ki, cel­

se yerinden çok uzak olmayan bir bölgede şiddetli bir deprem

meydana geldi. Sonuçta can ve mal kaybı oldu, ve büyük bir

korku yaşandı. Sen bunun olacağını bize neden söylemedin?

Sen bizi R u h u n sevdiği gibi sevdiğini söylüyorsun. Sen bizim

Tanrı 'nın parçaları olduğumuzu söylüyorsun, ancak sen bize

depremden hiç söz e tmedin . Nasıl olur da sen bizim önü­

müzde oturup bu kadar hayati bir şey hakkında sessiz kala­

bilirsin?"

Sevgili varlıklar, Kryon ve Ruh, ve Büyük Merkezî Kay-nak ' tan gelen mesajlar gruplara hitap etmez. Ruh bireylere ve yüreklere hi tap eder. Ve bu gece bu soruya verilen yanıt­lar bireylere ve yüreklere seslenecektir ki vuku bulan hiçbir şeyden korkmayasınız. Yerküre değişiklikleriyle birlikte, gü­cünüzde de değişiklikler olduğunu, onların birbirleriyle oran­tılı olduklarını, birlikte hareket ettiklerini anlayacaksınız. Biri verilir ki diğeri de vuku bulabilsin. Siz bunlardan korka­rak yaşamak zorunda değilsiniz, ve neyin vuku bulduğunu anladığınızda bu konuda huzura kavuşacaksınız.

Kryon bu akşam size depremlerden.. . hava d u r u m u n d a ­ki değişikliklerden, tarımsal değişikliklerden, ve Yerküre'nin magmasından söz edecek. Ruh sizin kalbinize hi tap ederken, biz sizde korku yaratmak için değil, size iyi haberler vermek için konuşacağız! Konuşma sona erdiğinde iyi haberlerin ne olduğunu anlayacaksınız.

Yerküreniz değişiyor. Ben bu yüzden buradayım, çünkü

ben buraya yeni enerjide bu değişiklikleri gerçekleştirmek

için sizin tarafınızdan çağrıldım. Dünya Mezuniyet Statüsü­

ne hazırlanıyor, sevgili varlıklar; Sevgi ve Bolluğa, Barışa,

diğer boyuta açılan kapıya hazırlanıyor. Ve bunların hepsi

1 9 9

'Bir İnsan Gibi'Düşünmeyin

önümüzdeki sekiz yıl çevresinde merkezlenecektir. Bir-iki yüzyıldır olmamış şeyler şimdi vaki olacaklar.

Size son Yeni Ay'dan bu yana yeni enerjinin hızlandı­

ğından söz etmiştik. Ve o başlamıştır. Depremlerin nasıl

meydana geldiğini bilenleriniz onların manyetik alan tert i-

batıyla nasıl ilintili olduğunu anlayacaklardır, çünkü man­

yetik alan Yerküre'nin Çekirdeği ile Güneş arasındaki tert i­

batın kutbiyeti tarafından üretilir. Ve Kryon manyetik ener-

ji-ağını ayarlamaya başladığında, diğer şeyler vuku bulacak­

tır. Bu hiçbiriniz için bir sürpriz olamaz.

Size bir buçuk yıl önceki bir celsede şöyle demiştik: "Eğer ıslanmak istemiyorsanız, nehir kıyısında oturmayın." Siz Yerküre'nin bilinen fay hat lar ının bulunduğu yerlerde yaşamayı seçmişsiniz. Ben bu salonda bulunanlara hitap ediyorum. Eğer bu sizde korku yaratıyorsa, o zaman bura­dan taşının. Aslında. Ruh bir buçuk yıl önce size daha serin bir yere taşınmanızı tavsiye etmişti. Bu şifreli bir mesaj de­ğil, gerçek bir tavsiyedir. Eğer yaşadığınız bölge sizi korku­tuyorsa, o zaman buradan ayrılmalısınız. Çünkü, sevgili var­lıklar, bu bölge hareket etmeye devam edecek, ve giderek da­ha çok sarsılacaktır! Buna ek olarak, Yerküre daha önce bu­na hiç ihtimal vermediğiniz yerlerde de harekete geçecektir. Amerika'nın buğday yetiştirilen orta bölgesinde tam bir gü­venlik içinde yaşadıklarını düşünenleriniz, bilin ki Yerküre orada da harekete geçecektir. Çöl bölgelerinde yaşayıp da deniz kıyısında yaşayan sizlere bakıp, "Orada yaşamak iste­mezdim; orası deprem bölgesi," diyenlere gelince, onların toprakları da harekete geçecektir! Bu tüm bölge için söz ko­nusudur . Gördüğünüz gibi, Yerküre inşa halindedir!

Hava durumunuzdan söz edelim. Hava d u r u m u n u göz­

lemleyen bilim adamları size geçen ay şaşırtıcı rastlantıların

meydana geldiğini, ve bunun son derece alışılmadık bir aşırı

soğuk hava yarattığını söyleyeceklerdir. Onlar jet akımın-

200

'Bölüm 11

dan, bulut örtüsünden bekledikleri şeyleri hesaba katmakta,

ve "rastlantısal" olayların sıralanıp çok alışılmadık bir olaya,

adeta bir kutup soğuğuna neden olduğunu söylemekteler.

Bakalım, şaşırtıcı rastlantılar tekrar tekrar meydana geldi­

ğinde onlar ne diyecekler. O zaman ortaya bir başka öykü at­

mak zorunda kalacaklar. Ne yapacaklarını göreceğiz. Evet,

hava durumunuz değişmeye devam edecek. Buna hazırlanın.

Tarım bölgelerinde ekin yetiştirenlere de bir tavsiyemiz

var. Sevgili varlıklar, şunu unutmayın : Siz dünyayı besle­

mekle yükümlüsünüz. Bu asla değişmeyecektir, çünkü böyle

olması gerekmektedir. Ancak, daha önce ekin yetiştirdiğiniz

bazı bölgelerde artık ekin yetişmeyecektir. Ve siz bunun ne­

denini anlayamayacaksınız. Bu arada daha önce hiçbir şeyin

yetişmediği bazı bölgeler verimli hale gelecektir. Ruh, kıta­

nızda besin yetiştirme işinde bulunanları , başladıkları işten

ötürü onurîandıracaktır: Ekinleri yiyen böcekleri ve diğer za­

rarlı şeyleri doğal yöntemlerle kontrol etmenin yollarını bu­

larak toprağa saygı gösterenlere iki-üç kat bol ürün verile­

cektir. Yani, bunu yapmak için Yerküre'nin doğal kaynakla­

rını nasıl kullanacaklarını öğrenmiş olanlar ödüllendirile­

ceklerdir.

Şimdi magmadan, yani Yerküre'nin içsel sıvısından söz

edelim, çünkü onun daha çoğunun ortaya çıktığını göreceksi­

niz. Bir bilim adamı olmasanız bile, şu bilinebilecek makul

bir şeydir: manyetik enerji-ağı kayarken, ve Yerküre ona gö­

re hareket ederken ve kıpırdaşırken, hava durumu değişir­

ken, Yerküre'nin Çekirdeğinde kaymalar olacaktır. Bunun

sonucunda yanardağ patlamaları olacak, okyanusta yeni

adalar oluşacaktır; uyuyan yanardağlar artık faaliyete geçe­

bilir, ve sadece tepeler olarak gördüğünüz kimi tepeler köpü­

ren cehennemlere dönüşebilirler.

Biz bunları korku yaratmak için anlatmıyoruz, çünkü

be seri biliminizin faaliyet alanı içinde, siz bunların çoğunun

2 0 1

'Bir İnsan GiBi'Düşünmeyin

gelişini önceden görebilecek ve ona göre hareket edebilecek­

siniz. Böylece onlar korku yaratmayacaktır. Sadece neyin

olup bittiği konusunda hiçbir fikirleri olmayanlar korku üre­

tecek ve bunları olumsuz olarak göreceklerdir. Bu korkuyu

üretmek bu zamanda gezegenin karmik niteliğidir. Bu za­

manda Ruhun niyeti ise sizi olanlar konusunda bilgilendire­

rek yüreklerinizi huzura kavuşturmaktır. Gördüğünüz gibi,

Yerküre inşa halindedir.

Siz insanlar olarak, evinizi restore ederken de benzer

bir durum yaşarsınız. İnşaat devam ederken siz bir-iki odaya

sıkışıp yaşamak zorunda kalırsınız. Bunun neye benzediğini

bilirsiniz, çünkü inşaat bitene dek gürültü patırt ı , sarsıntı ve

rahatsızlık yaşanır ve bu süreç sizi huzursuz eder. Ve gitgide

sabırsız hale gelirsiniz. Ama, iş bitip de siz eve girdiğinizde,

oh, her şey taze, enerji yenidir, bir bolluk ve yenilik duygusu

hissedilir. Sevgili Varlıklar, önümüzdeki sekiz yıl içinde ge­

zegeninizde vuku bulacak olan da budur. Bu, Kryon'un bura­

da bulunma nedenidir: sizi ziyaret etmek, ayarlamaları yap­

mak, ve sizi yeni gücünüzden haberdar etmek.

Siz bu değişikliklerin kurbanları değilsiniz. Bunu size

tekrar söylüyorum. Kurban edilmenin yaşamınızda hiçbir

yeri yoktur. Bu salonda bile, yaşamlarının altüst olduğunu,

gezegenin dalgalarının kurbanları olduklarını düşünenler

var. Onlar yeni güçlerini anlamıyorlar. O onların ö n ü n d e , bir

duvar kâğıdı kadar ince bir ör tünün ardında, sevgiyle veril­

mek üzere bekliyor. Gereken tek şey niyettir. Kryon sizden

tekrar tekrar Ruha niyetinizi göstermenizi istemektedir. G ü ­

cünüzü alın! Rehberlerinize sahip çıkın ve onları tanıyın.

Ruhtan ihtiyaç duyduğunuz şeyi birlikte-yaratmayı talep

edin. Ve ihtiyacınız olan şey, kısmen, isteme yeteneği, ve

doğru zamanda doğru yerde bulunabilmek için Yüksek Ben­

liğinizle birleşmenizdir. Bu çok önemlidir! Çünkü Ruh asla

sizin önünüzde durup size önce sola sonra da sağa dönmenizi

202

'Bölüm 11

söylemeyecektir. Bu size bağlıdır. Bu bilme konusunda sizin

yeni gücünüzdür.

Şimdi vereceğim haber büyük bir korku yaratabilir. Ve

bu zaman esnasında sizden Ruhun Sevgisini gerçekten his­

setmenizi istiyoruz. Verilecek haber bütünüyle alınmalı ve

dikkatle dinlenmelidir... çünkü bu şaşırtıcı biçimde iyi bir

haberdir.

Size bir randevudan söz edeceğim. Size astronomik bir olaydan söz edeceğim. Size bazılarının asteroid, bazılarının meteor dedikleri (aradaki fark ateşin kıvamıdır), uzaydaki karanlık, uğursuz bir kaya kütlesinden söz edeceğim. Yakla­şık bir kilometre çapındaki bu kayanın tüm Evrensel Varlık­lar tarafından bilinen bir ismi vardır: Ona "ölüm kayası" de­nir. Ona Myrva denir. Bu kara kütlenin önümüzdeki sekiz yıl içinde Dünya üzerindeki bir kıtaya çarpması kararlaştı­rılmıştı. Senaryoya göre, o çevresindeki kara parçasını mah­vetmesinin yanı sıra, dev bir toz bulutunu da havalandıra-caktı. Myrva olarak bilinen bu olay gezegeninizin sonu ola­caktı. Ve bunun vuku bulacak olmasının nedenleri vardı. Sonra o toz bulutu küresel ısınma etkisi yaratacaktı . Kutup­lardaki buzullar erimeye başlayacaktı. Sonuçta bu su kütlesi Dünya'nın diğer bölgelerine akacak, okyanusların su seviye­sini yükseltecek, ve suyun artan ağırlığı gezegenin ekseninin kaymasına yol açacaktı. Ve sonuçta hepiniz yok olacaktınız. Evet, Myrva geliyordu.

Size daha önce, Kryon'un buraya 1989 yılında geldiğini,

ve 1992 yılında size bilgi aktarmaya başlamadan Önce üç yıl

boyunca bir hazırlık yapıldığını söylemiştim. Ayrıca size

Kryon'un destek grubunun Jüpiter ' in yörüngesinde (Jüpiter

in güneşin çevresindeki yörüngesinin kavisinde) bulunduğu­

nu bildirmiştim. Sevgili varlıklar, size şimdi söyleyeceğim

şeyde büyük bir ironi vardır. Bilim adamları, dikkatle dinle­

yin: Siz Jüpiter ' in (güneşin çevresindeki) yörüngesi ile güne-

203

'Bir İnsan GiBi Düşünmeyin

şin çevresindeki dönencedeki astereoidlerin yolu arasındaki

matematiksel oran ve ilişkiyi bilirsiniz. Bu yüzden siz bizim

neden Jüpiter 'de bulunduğumuzu da bilirsiniz. Bu salonda

bulunanlar bile bunu tahmin edebilirler.

Çünkü güneş sisteminizde bulunduğumuz o üç yıl içinde görevimiz, size bilgi aktarmaya başlamadan önce, Myrva'yı tamamen etkisiz hale getirmekti. Ve şimdi sizin karşınızda sevinç içinde oturuyorum, çünkü bir kilometre çapındaki bu "ölüm kayası" şimdi parçalara ayrılmıştır! Bu gizemli bir şey değildi; Myrva'ya olanların daha önce vuku bulmuş örnekle­ri vardı, ve bilim adamlarınız bu olayı daha önce başka aste-roid yollarında gözlemlemişlerdi. Gördüğünüz gibi, bu birçok rastlantının olağanüstü bir biçimde bir araya getirilişiydi. Hava d u r u m u n d a uzmanlaşmış bilim adamlarınıza ne olup bittiğini sormalısınız; onlar rastlantıların ne olduğunu anlı­yorlar. Burada sizin mistik diyebileceğiniz hiçbir şey yoktu. Biz buraya geldiğimizde, vuku bulacağını bildiğimiz şeyleri harekete geçirdik. Siz bunu hak ederek kazandınız! Siz bunu hak ettiniz.

Myrva artık yok. Ve böylece, kaya parçalarının önü­müzdeki sekiz yıl içinde gezegeninizle kesişmek üzere hâlâ yollarına devam etmelerine rağmen, artık onlar çok az sayı-dalar ve onların yollan değiştirilmiştir. O zaman bu gezege­nin enerji düzeyine bağlı olarak, kaya parçaları buraya hiç isabet etmeyebilirler. Eğer içlerinden biri gezegene çarpsa bile, bu en fazla yüz metre çapında bir kaya olacaktır. Bu da korku yaratabilir, ama sonuçta gezegeni yok etmeyecektir.

Size vermek istediğimiz haber buydu. Bilim adamları­

nız onu göreceklerdir. Onlar size nedenler sunacaklardır.

Bunlar gizemli ya da mistik değil, matematiksel nedenler

olacaktır. İşte Ruh böyle çalışmaktan hoşlanır.

Evet, sevgili varlıklar, ne kadar önemli olduğunuzu gö­

rüyor musunuz? Ne yapmış olduğunuzu idrak ediyor musu-

204

'BöLüm 11

nuz? Çünkü tüm bunlar 1987 yılında Dünya'nın sorgulanma­

sına, sekizinci ayda size "Hazır mısınız?" diye sorulup, ölçül-

menize karşılık yapılmış bir çalışmaydı. Ve Ruhu çok şaşır­

tacak bir şekilde, yanıt "Evet!" idi. Gezegensel titreşim sizin

tüm Ruh kutbiyetini değiştirmiş olduğunuzu gösteren nokta­

ya kadar yükselmişti!

Ve böylece, Myrva dediğimiz olay artık vuku bulmaya­

caktır. Şimdi b u n u n Hopi Kızılderililerinin H a r i t a s ı ' n ı nasıl

etkilediğinden söz edelim, ve ayrıca Nostradamus tarafından

üretilen daha yeni haritayla ilgili neyin vaki olduğunu açık­

layalım. Daha önce size Hopi Haritası 'nın doğru olduğunu

söylemiştik. Hatırlarsanız, size tüm kehanet in, aktarıldığı

zaman için yüzde yüz doğru olduğunu, çünkü o anda bekle­

nen şeyin enerji düzeyini temsil ettiğini de söylemiştik.

Hopi Haritası şaşırtıcıdır. O sizin için şaşırtıcı bir bilgi­ye sahiptir. Fakat o sizin öyle olduğuna inandığınız bilgi de­ğildir. Çünkü onun sulann kıtanızı tedricen kaplayışını anla­tan bölümü Myrva gezegeninize çarptığı takdirde gerçekle­şecekti. Ve ben size Myrva'nın artık yok olduğunu söylüyo­rum. Bu yüzden, haberler Hopi Haritası 'nın gösterdiğinden de daha iyidir, ve siz kehanetin suyla ilgili bölümünün çoğu­nu artık yok sayabilirsiniz. Bu konuda daha çok şey söyleye­ceğim.

Nasıl olur da eski bir medyum yeni bir medyumdan da­

ha iyi bir bilgiye sahip olabilir diye sorabilirsiniz. Çünkü

Nostradamus sadece dört yüzyıl önce yaşamıştı, ve o da

Myrva'yla ilgili kehanet aktarmıştı. Ve o size-bu akşam an­

lattığım felaketin gerçekleşmesi d u r u m u n d a , aynı nedenler­

le- kıtanızın dış hatlarının suyla kaplanacağını bildirmişti.

Çünkü Dünya'da varoluşunuzun son beş yüzyılında bilinci­

niz büyük bir düşüş göstermişti. Siz size verilmiş olan tekno­

lojiyi olumlu değil olumsuz amaçlarla, hayır işlemek için de­

ğil zarar vermek için kullandınız. Bu yüzden, Ruhun beklen-

205

(Bir İnsan GiBi'Düşünmeyin

tisi Dünya'nın sona erdirilmesi, deneyin bitirilmesi, ve kutbi-

yetin olageldiğinden çok farklı bir biçimde değiştirilmesiydi.

Bunlar N o s t r a d a m u s u n z a m a n l a r ı y d ı . Ve o Myrva'yı

kehanet ettiğinde, bunun yüzlerce yıl sonra gerçekleşeceğini

biliyordu. Ve bu -kehanetinde temsil ettiği- onun zamanının

enerjisiydi. Bu kehaneti fırlatıp atabilirsiniz; o artık doğru

değildir! Çünkü siz bunu bu gezegendeki varoluşunuzun son

elli yılı içinde değiştirdiniz. Ve böylece Hopi Haritası 'nın bi­

linci, Nostradamus 'unkinden daha doğru olacak şekilde yük­

selmektedir.

Hopi Hari tas ı , kıtanızda bulunan ve diğer boyutlarla iletişim bölgeleri haline gelecek beş kapının yerini doğruluk­la göstermektedir. Bu giriş kapıları bütünüyle doğrudur. Ta­pınak bunlardan herhangi birinin üzerine inşa edilebilir. Bunlar Kozmos ile iletişim yerleridir. Birçoğunuz bunun baş­langıcını görecek kadar yaşayacaksınız. Bunlar tümüyle iyi haberler. İyi haber. Myrva artık "ölüm kayası" değil.

Siz bunu hak ederek kazandınız! Kim olduğunuzu bilin! Damgalarınız ve aşılarınız neyin vuku bulduğunu tam ola­rak anlamanıza izin vermeseler bile, başınızı onurla dikleş-t ir in. Haber iyidir!

Şimdi şu sorunuzu yanıtlayacağız: "Neden ben? Neden

ben bunları çekmek, ve korku içinde yaşamak zorunda kala­

cağım? Bu neden bu zamanda kişisel olarak benim başıma

geliyor? Neden bize neler olacağını önceden söylemiyorsunuz

ki onlardan sakınabilelim?" Bir örnekle açıklayayım. Joe

isimli bir adam vardı. Joe iyi bir insandı, ve o sizin toplumu­

nuzda iyi bir yaşam sürüyordu. Joe huzurlu bir yaşam sü­

rüyordu, çünkü o, bunun farkında olmasa da, kendi halinden

m e m n u n olmaya adeta tapardı . Yani, Joe değişimden hoş­

lanmazdı. Ve yaşadığınız.zengin toplumda, Joe yıllar boyun­

ca ailesine bakıp iyi bir yaşam sürebildi, çünkü o "içeriyi"

"dışarıya" uydurabiliyordu. Bu yüzden o doyum içindeydi. Ve

2 0 6

Böfüm 11

Joe yıllar boyunca "içerisi" "dışarıya" uyarak yaşadı.

Ve bu yüzden Joe dengeli olduğunu düşünüyordu. O her

sabah aynı saatte kalkıp her gece aynı saatte yatıyordu. O

ailesiyle birlikte her yıl aynı yerlerde aynı tatili yapmaktan

hoşlanıyordu. Joe 'nun gurur duyduğu, ve dosyalarını sakla­

dığı rafları vardı. Her ne zaman Joe bir senedini ödese, onu o

rafa koyardı. Her ne zaman Joe ailesinin fotoğraflarını çekse,

onları da o raflara koyardı... böylece Joe 'nun aynı geçen yıl­

larını gösteren üst üste tabakalar oluşurdu. Gördüğünüz gi­

bi, Joe varlığını olduğu gibi sürdürme bilincindeydi. Joe "içe­

riyi" "dışarıya" uydurabildiği sürece mutluydu.

Ve bir gün manyetik fırtınalar (yeryüzünü çevreleyen manyetik alanda güneş etkisiyle meydana gelen ani değişik­likler) başladı; Ruhun yeni enerjideki fırtınaları. Su vardı; soğuk vardı; sıcak vardı. Yer sallandı, ve Joe'nun raflarında duran her şey yere yuvarlandı ve Joe korktu, çünkü büyük bir değişiklik olmuştu. Ve o bir süre için "içerinin" "dışarıya" uymayabileceğini gördü.

Ancak Joe, dürüst bir insan olarak, kendinden önce

komşularına yardım etmek için dışarı koştu. Ve o tam üç gün

boyunca onlara yardım et t i , çünkü onlar ondan daha büyük

bir ihtiyaç içindeydiler. İş bitince, ailesiyle birlikte evine

döndü. Joe bir şeyi fark et t i ; tüm yaşamı boyunca yanı başın­

da yaşamış insanlarla karşılaşmıştı. Onların isimlerini öğ­

renmiş, yüzlerini görmüştü. Onların da kendisi gibi oldukla­

rını görmüştü. Onları sevdiğini, arada bir dostluk oluştuğu­

nu, birbirlerine yardım ettiklerini görmüştü. Joe her birinin

ona beklemediği bir armağan verdiğini görmüştü: bir bilgi,

bir içgörü, bir kucaklama... biraz sevgi. Ve o, komşularım hiç

tan ımadan ve anlamadan nasıl yıllarını boşa geçirdiğini id­

rak etmişti. Joe bu olayın onu değiştirdiğini hissetti. O kom­

şularını tekrar göreceğini biliyordu, ve bunun için de onlarla

sözleşti.

207

(Bir İnsan GiBi'Düşünmeyin

Joe sonra evdeki karışıklığı temizlemeye koyuldu. Raf-

lardaki her şey yerdeydi. Tuhaf bir şekilde, Joe yerde serili

şeylerin çoğunu attığını gördü, ve onların sadece bir kısmını

tekrar yerlerine koydu. Başlangıçta onu hayrete düşüren,

sonra açık hale gelen şey şuydu ki, yerden topladığı şeylerin

hepsi aynı görünüyordu. Yıllar boyunca senetlerin miktarı

bile aynı olmuştu; sadece tarihleri değişmişti. O yerden top­

ladığı fotoğraflarına baktı, fotoğraflardaki tek fark yüzünün

giderek yaşlanmasıydı. Sonra Joe ne olduğunu idrak e t t i ; o

yaşamının çoğunu halinden m e m n u n olarak, değişimden

korkarak ve dolu dolu yaşamayarak geçirmişti. Joe bir hayli

şeyi ve bir hayli sevgiyi kaçırdığını idrak ett i . O, aynılığın,

ve halinden m e m n u n olmanın iyi bir şey olmadığını, korku­

nun iyi bir şey o lmadığ ın ı idrak e t t i . Birden J o e değişmiş

olduğunu fark ett i .

Ve böylece, o ailesini bir araya toplayarak onlara değiş­

tiğini, olan biten şeylerden korkmamaları gerektiğini, kom­

şularıyla birlikte her şeyin üstesinden gelebileceklerini söy­

ledi.

Gördüğünüz gibi, sevgili varlıklar, Joe bir uyanış çağrı­

sı almıştı. Bu sizin 'uyanış" çağrmızdır! Joe 'nun "uyanışı"

anlayabilmesi, çevresinde bulunanları görebilmesi için yaşa­

mının biraz karışması gerekiyordu. Böyle şeyleri yapmak

Ruhun hizmetidir. Ve rehberleri Joe 'nun dünyaya farklı bir

ışık alt ında, korkusuz gözlerle bakabilmesinden dolayı se­

vinçten bayram ediyorlardı. Çünkü korku sizin beşeri doğa-

nızdır, o sizin damganız ve aşınızdır. Onun dönüşüme uğra­

tılması murat edilmiştir. Onun aşılması murat edilmiştir. O

sizin dönüşüme uğratmanız için oradadır, size işkence etmek

için değil.

Bu salonda bile, böyle karışıklık yaşaması gerekmeye­

cek aydınlanmış varlıklar var. Ancak, bunu yaşaması gere­

kenler de var. Ruh bunu tüm Saygısı ve Sevgisiyle yapar.

208

'Bölüm 11

Böyle yapmamak sizinle alay etmek olur; bir "uyanış" çağrısı almadan bulunduğunuz yerde kalmanıza izin vermek doğru, uygun ve sevgi dolu bir t u t u m olmaz.

Şöyle bir soru sorulmuştur: "Ruh, neden olacakları bize önceden haber vermiyorsun? En azından bunların ne zaman vuku bulacaklarını söyle ki, oradan uzaklaşıp onları yaşa­mak zorunda kalmayalım." Sevgili varlıklar, bu soruyu so­ranlar hâlâ anlamıyorlar ki, bu gezegenin titreşiminin yük­selmesine neden olan şey karma'nm yaşanıp aşılmasıdır. Bir başka deyişle, vuku bulanların sonucu olan korku, gezegenin titreşimini yükseltmek için gerekli olan eylemdir. Bu sizin için bir sürpriz olabilir, ama Yüksek Benliğiniz istediği za­man sezginiz kanalıyla devreye girip size kenara çekilmenizi söyleyebilir.

İşte sizden niyet göstermenizi istediğimizde kastettiği­miz şey budur: Yüksek Benliğinizle birleşmeniz, Tanrı 'nın o parçasının sizin kulağınıza, "Artık buradan gitmenin zamanı geldi. Artık sağa ya da sola dönmenin zamanı geldi," diye fı­sıldamasına izin vermeniz... bu sese saygı göstermeyi öğren­meniz, biz gezegeninizi yeniden ayarlarken ve size "uyanış" çağrınızı yaparken, rehberlerinizin size yol göstermelerine izin vermeniz, emniyette olmanız için yapmanızın istendiği şeyi yapmanız. Bu sizin yeni gücünüzdür, ve biz sizi onu al­maya davet ediyoruz!

Eğer durum bu olmasaydı ve biz olacakları size önceden

bildirseydik, o zaman biz sadece perdeyi kaldırıp, ışıkları ya­

karak hepinizin yuvaya dönmenize izin de verebilirdik! Bu

uygun olmazdı. Siz hâlâ derstesiniz. Bu hâlâ Dünya gezege­

nidir, tek özgür seçim gezegeni. Bu sözler sizin zihninizde

Onurla çınlamalıdır!

Şimdi size Ruhun sizin geleceğinizi nasıl algıladığını, bunun gerçek yolunu açıklayacağım ki celselerde görünüşte karşılaştığınız muamma zihninizi karıştırmasın. Bir elde,

2 0 9

Bi İnsan Gibi Düşünmeyin

Ruh size şu anda etkisiz hale getirilmiş bir ölüm kayasıyla

bir randevunuz olduğunu söylemektedir. O sizi gelmekte

olan, ve olacak olan, ya da olmayabilecek olan olaylardan ha­

berdar etmektedir.

Bu size geleceğinizi söylemektir, öyle değil mi? Öbür el­

de, Ruh size hiç kimsenin sizin geleceğinizi bilemeyeceğini

de söylemektedir. O size bağlıdır. O sizin ellerinizdedir. Peki

öyleyse kim haklıdır? Hangi el doğruyu t u t m a k t a diye sora­

bilirsiniz.

Her ikisi de ! Bu şöyle işler: Ruh sizin geleceğinizin bir kısmını yerine yerleştirmiştir, sizin ancak üçüncü-boyut de­diğiniz boyutta var olabileceğiniz gerçeğini temsil eden şey­leri. Siz başka bir boyutta var olamazsınız; bu sizin için ders boyutudur. Siz bunu değiştiremezsiniz.

Çevrenizde bulunan gezegensel veçheler... siz onları da değiştiremezsiniz. Onlar Ruh tarafından oluşturulmuştur. Ancak, bu şeylerin içinde tutacağınız yol size bağlıdır. İşte size bir örnek: bir an önünüzde tren rayları gördüğünüzü varsayın. Ruh önünüze bir ray döşemiştir. Ruh bu rayın n e ­reye gitmekte olduğunu bilir. R u h , diğer rayların bu rayla nerede kesişeceklerini bilir. Ama, ortada bir tren yoktur, sa­dece raylar vardır. Ruh sonra size treni verir. Siz trensiniz, ve Ruh size şunları söyleyip sizi yalnız bırakır: "Siz şimdi bu rayların üzerinde yolculuk yapabilirsiniz. Biz bu rayların n e ­reye gittiklerini biliyoruz. Onları neyin keseceğini de biliyo­ruz, ama siz treniniz üzerinde kontrole sahipsiniz. Siz onu istediğiniz kadar hızlı ya da yavaş sürebilirsiniz, ya da onun rengini değiştirebilirsiniz, böylece onun titreşim hızını da de­ğiştirebilirsiniz. Siz ayrıca onun harap olarak durmasına da izin verebilirsiniz. Siz onu yıkıma uğratabilir, ya da daha iyi hale getirebilirsiniz. Onu geliştirebilirsiniz. Tüm bu şeyler kesinlikle sizin gücünüz dahilindedir."

Böylece, şimdi siz Ruhun size tren yolu üzerindeki belli

210

Bölüm 11

şeyleri nasıl söyleyebildiğini de anlayabilirsiniz. Ama, gücü­nüz dahilindeki o şeyleri değiştirmek treni kullanan sizlere bağlıdır. Böylece, şimdi siz geleceğin Ruh tarafından nasıl belli şekillerde oluşturulduğunu, ancak diğer açılardan sizin tarafınızdan kontrol edildiğini anlayabilirsiniz.

Şimdi bu celsenin sizin hiç anlamayabileceğiniz bir bö­lümüne geliyoruz. Sevgili varlıklar, sizden yine, bu gece size üçüncü dilde aktarılan Sevgiyi hissetmenizi istiyoruz. Bu za­manda önünüzde kimin oturduğu konusunda yanılmaym. Bu Büyük Merkezi Güneş ' ten gelen R u h t u r . Bu gezegeninizde daha önce yaşamış, size öğüt vermek üzere gelen bir Varlık

' değildir. Siz tüm insanların tarih boyunca yaptıkları gibi, ay­nı kaynaktan aynı bilgiyi alıyorsunuz. İbrahim'in ve Musa' nın aynı Ruhu şimdi sizin önünüzde durmaktadır . Sizin olan Sevgiyi ve Onuru hissedin.

Biz konuşurken bile, içinizden biri şifa buldu, çünkü bu­na niyet etmişti. Diğerleri bunun üzerinde düşünüyorlar. Aranızda hâlâ kuşku duyan biri var. Onuru hissedin, ve bu anda vuku bulan şeyle ilgili inancınız ne olursa olsun, daima aynı şekilde Sevildiğinizi bilin.

Ruh şimdi size insan yaşamına nasıl baktığını söyle­mek istemektedir, ve bu zordur. Neden mi zor? Çünkü sizin damgalarınız çok güçlüdür. Sizin bildiğiniz tek şey hayatta kalma, varlığını sürdürme mücadelesidir. Siz Dünya katma tek bir ön gereklilikle gelirsiniz: sağ kalmanız gerekliliği! Ve sizin düşündüğünüz şey budur. Siz bunun için plânlanmışsı-nızdır, ve bu doğru ve uygundur! Ancak, Ruh sizin yaşamını­zı böyle görmez.

Bu birçok sonuca sahiptir ve karmaşıktır, ama bundan

sonra söyleyeceklerimi neden anlamayabileceğinizle ilgili bir

örnek vereceğim. Çok aç olduğunuzu hayal edin. Bir haftadır

ağzınıza bir lokma girmemiş, açlıktan ölüyorsunuz. Gerçek­

ten de eğer yiyecek bir şeyler bulamazsanız hayatınız tehli-

211

'Bir İnsan GiBi Düşünmeyin

kededir. Bu toplumda birçoğunuz asla böyle bir şey hisset­memiştir. Bazılarınız ise benim neden söz ettiğimi anlayabi­lirler.

Böylece, yaptığınız her şeyde, uyanıkken ve uyurken

sürekli yiyecek düşünürsünüz: yemek bulup yemeyi ve böy­

lece hayatta kalmayı. Sonra birden kendinizi bir konferans

salonunda hayal edin, ve oradaki profesör size güzel yemek

tarifleri vermektedir! Büyük bir olasılıkla bu tariflerden hiç­

birini hatırlamayacaksınızdır, çünkü sizin tek düşündüğü­

nüz şey yiyecek bulmaktır.

Sizin insan yaşamınızla ilgili damganız da buna çok benzer. Ruh, özellikle sizin kültürünüzde, buna çok büyük değer vermenize saygı gösterir. Bu uygundur, çünkü bu sizin varlığınızı sürdürmenizdir.

Şunu hatırlayın, sevgili varlıklar: siz buraya gelmeden önce, uygun Yaşamı ve uygun Ölümü plânladığınız bir plân­lama toplantısı yapılmıştı. Sizin korkunç, trajik, olumsuz olarak gördüğünüz şeyler sizin tarafınızdan plânlanmıştır. Bu sizin kaza sonucunda ölüm dediğiniz ölümleri, hat ta ço­cukların ölümlerini bile kapsar. Siz burada değilken, plânla­ma toplantıları Onurla, Sevgiyle, ve Tanrı bilinci bilgeliğiyle yapılır. Bir varlık çocuk olarak gelip, ana-babasının karma'sı için uygun şekilde ölmeyi kabul edebilir. Gördüğünüz gibi, böyle birçok şey vuku bulmaktadır. Dolayısıyla, kaza, rast­lantı diye bir şey yoktur; ve tüm ölümler, grup halinde ölüm­ler bile uygundur... ve bu sizin tarafınızdan ve özellikle Yük­sek Benlikleriniz tarafından bilinir.

Bir oyun sahneleyeceğinizi, ve bu salondaki herkesin bu

oyunda hangi rolü oynayacağına karar vermesi gerektiğini

hayal edin. Bu oyunda kahramanlar ve kötü adamlar ola­

caktır, ve bazılarınız öykünün bir parçası olarak sahnede öl­

meyi bile seçecektir.

Oyun başarıyla sahnelendikten sonra, belki siz oyuncu-

212

Bölüm 11

lar toplanıp büyük bir kutlama yaparsınız. Ve burada siz oyunun nasıl oynandığını, ne kadar iyi bir oyun çıkardığınızı tartışırsınız. Bu sizin kötü adamı yuhalayacağınız, kahrama­nı alkışlayacağınız, sahnede ölenlerin korkunç trajedisini hissedeceğiniz bir zaman değildir. Bunun anlamını anlıyor musunuz? Ruh sizin ölümlerinize sizin gibi bakmaz.

Sizin kadim medyumik yazılarınızda, İncil dediğiniz ki­tapta bile bunun kanıtı vardır. Siz Eyüp'ün öyküsünü okudu­ğunuzda, o sizi şaşırtacaktır, çünkü Eyüp diğer insanlar için bir örnekti. Ruh onun karısının ölümüne izin verdi; bazıları­na göre, Tanrı karısının canını almıştı. Ruh onun çocukları­nın ölümüne izin verdi. Ruh onun servetinin elinden alınma­sına izin verdi.

Bu Eyüp'tü, iman sahibi bir Tanrı adamı. Eyüp tarafın­dan bir örnek oluşturulmuştu, çünkü onun imanı sağlam kalmış, ve o Ruhu anlamıştı ve ona saygı duyuyordu. Tanrı ' nın sadece bir örnek olsun diye böyle korkunç bir şeye izin vermesi ne kadar trajik diyebilirsiniz. Siz Ruhun zihnini an­lamıyorsunuz, ve damganız yüzünden hâlâ anlamıyorsunuz.

Size tüm bunları Ruhun yaşama nasıl baktığını anla­manız için söylüyorum. Ama, artık işlerin değiştiğini bilin. Değişen şeyler şunlardır: Yeni Enerjinin hızlanışıyla birlikte ve önümüzdeki sekiz yıl içinde vuku bulacak şeylerle birlik­te , biz sizin burada kalabilmenizi istiyoruz.

Ölüm, tekrardoğuş ve yeni karma yaratma zamanları artık bitmiştir... çünkü bu artık etkisiz ve verimsizdir. Her şey şimdiye kadar olduğundan çok daha hızlı hareket etmek­tedir. Biz sizin kalıp Yüksek Benlikleriniz ile birleşmenizi is­tiyoruz. Biz sizin çok uzun bir yaşam sürmenizi istiyoruz. Be­deninizde mucizelerin meydana gelmesini istiyoruz, ve bu nedenle size kutbiyet bilgisini verdik. Sevgili varlıklar, biz sizin kalmanızı istiyoruz!

Şu sözleri işitin: Ruh ölüme karşı ilgisiz ve kayıtsız gö-

213

(Bir İnsan GiBi Düşünmeyin

rünse bile, o sizin kalbinize karşı kayıtsız ve ilgisiz değildir. Biz karma'nızın ne getirdiğini, ve korkunun nasıl işlediğini anlıyoruz. Biz bu sözleri işiten ve okuyan her birinizden, ni­yet ederek burada kalabileceğinizi anlamanızı istiyoruz.

Adımları şimdiden atmış bazıları mucizevi bir biçimde şifa bulmuşlardır. Bu belgelenmiştir. Bu, kuşku duyan bir­çoğunuz tabloyu kavrayana dek tekrar tekrar vuku bulacak­tır. Biz sizin kalmanızı istiyoruz.

Eğer aydınlanmışsanız ve neyin olmakta olduğunu bili­yorsanız, ve büyük plânın bir parçası olmak istiyorsanız, biz sizin iri bir kaya parçası tarafından ezilmenizi... ya da bir selde boğulmanızı arzu etmeyiz. Biz sizin kalmanızı dileriz. Hemen bu gece rehberlerinize uzanın ve onların ellerini tu­tun.

Sevgili Varlıklar son olarak size bir başka uyumlanma-dan, 23 Nisan'da (1994) yapılacak heyecan verici bir uyum-lanmadan söz edeceğim. 23 Nisan hiçbir şey hissedilmeden gelip geçebilir, ama 23 Nisan şimdiye dek Hopi Haritasıyla yapılmış en hayret verici uyumlanmalardan biridir, çünkü o boyutlararası bir kapının açılmasını sağlayacaktır.

Siz en sonunda diğer boyutlarla iletişim kurmanızı sağ­layacak bir uyumlanmanın onur ve ayrıcalığına sahipsiniz. Bunun için katalizör olacak bir uyumlanma gerçekleşecek, böylece boyut kapıları en sonunda inşa edildiklerinde, bunun başarılmasının ne anlama geldiğini anlayacaksınız.

Hâlâ boyutluluğu anlamayanlar var. Onlar sizin üçün-cü-boyutta yaşadığınızı, ve çevrenizde gördüğünüz tüm şeyin bu olduğunu anlamıyorlar. Gezegende yaşam, ruhsallık, Ruh ve Sevgi hakkında sadece gördüklerine dayanarak yargılar­da bulunacak olanlar var. Ancak, burada sizin gördüğünüz­den çok daha fazla şey vardır.

Sizin gördüğünüz şey, sadece, derste görmenize izin ve­

rilendir. Şu anda bu celsede gerçekleşen şey boyutlara-

214

"Bölüm 11

rasıdır, çünkü Kryon ve Ruh aynı zamanda tüm boyutlarda

yaşar.

Ben, Kryon olarak, her zaman partnerimle birlikte olma

ayrıcalığına sahibim. Bundan daha önce söz etmedim, ama

Kryon sadece ayda bir kez ortaya çıkmaz. Kryon medyumla

birlikte yaşamaktadır. Ve Kryon'un enerjisi, medyum bunu

istediği, ve her an dürüstlük ve bütünlük içinde kaldığı süre­

ce onunla ve onun Yüksek Benliği ile birlikte kalacaktır.

O televizyon izlerken ben de onu izliyorum. O hoşlandı­

ğı belli bir kanal bulduğunda, o kanalda saatlerce kalır. Ve

gördüğü tek şey odur; onun için tek realite o kanaldaki öykü­

dür. Şimdi, eğer ona izlediği kanalın her iki yanında başka

kanal olmadığını söylesem bana gülerdi, çünkü o birçok ka­

nal bulunduğunu biliyor. Ancak, bu kanalların o anda hiçbir

kanıtı yoktur! Onlar onun izlediği kanalda gölgeler olarak bi­

le görünmezler. Gördüğünüz gibi, o onlara uyumlanmadığ ı

için, onlar ondan saklıdırlar.

Sevgili varlıklar, siz üçüncü kanala (boyuta) uyumlusu­

nuz, ama çevrenizde onun kadar faal, onun kadar gerçek bir­

çok boyut var. Sizin biliminize son olarak göstermek istedi­

ğimiz bilgi budur, ki onlar onun size hizmet etmek üzere na­

sıl çalıştığını anlayabilsinler.

Bu geceki celse artık sona ermektedir. Ancak Ruhun si­

zinle işi bitmemiştir! Buradan sevildiğinizi hissederek çıkıp

gidin. Tepe çakranızdan akan sevgi enerjisini hissedin. Ru­

hun sizi yıkayışını hissedin. Bu şeylerin sizi korkuyla kapla­

masına izin vermeyin, çünkü onlar hayaletlerdir... sizin mu­

cizenizi bekleyip duran hayaletler. Kryon ayaklarınızın di­

binde oturmuş, her birinizi Sevgiyle yıkamaya hazırken bun­

ları bilin.

Kryon

215

Kryon bizim eğer oyunun yıldız oyuncusu takım arkadaşları

tarafından büyülenmiş gibi, onlara duyduğu hayranlıkla ha­

reketsiz kalırsa oyunun asla oynanamayacağını ve böylece

kazanılamayacağını da bilmemizi istiyor.. Biz kendi eylemi­

mizin gereçleri olarak bilgi toplamalıyız. Bizler destek gru­

bumuzun üyelerini kendi gelişimimizi durdurucak derecede

incelemeye kalkışmamalıyız.

2 1 6

Onikinci Bölüm

Bilim

217

12

BİLİM

Yazandan...

Bilim hakkında Kryon'a sormak istediğim çok şey var, ama bunun istediğim kadar açık bir biçimde yanıtlanamaya-cak bir konu olduğunu biliyorum. Bunun iyi ve çok anlaşılır bir nedeni var: Eğer (onlar için çalışmadan) bize yanıtlar bir tepsi içinde sunulsaydı, o zaman hiçbirşey öğrenemez, ve kendini-keşif yoluyla gezegene yardım edemezdik. Kryon bi­ze defalarca yeni bilimin önümüzdeki yıllarda denge ve ay­dınlanma yoluyla geleceğini söylemiştir. İnsanlar insanlara yardım edecekler. Bu olması gerektiği gibidir, ve ben bu sü­rece saygı duyuyorum. Bu arada yine de meraktan çatlıyo­rum!

Ancak, Kryon doğrudan yanıtlamasa bile, soruları sor­manın bir zararı olmaz, çünkü o bize sık sık, işlerin işleyişiy­le ilgili ipuçları ve içgörüler verir. Ve kim bilir, belki önü­müzdeki sayfalarda yer alan bilgi bu ipuçlarını kullanarak ilk anti-yerçekimi makinesini yapacak birine gerçekten bir katalizör olabilir! Evren, bu bildirimin doğru olduğu konu­sunda iyi bir sezgiye sahip olduğumu bildiğinden, buna gül­mektedir.

Kryon çalışmasının altında yatan ve benim medyum

olarak sürekli hissettiğim bir duygu var. O da şu: Her şey

mantıki, ve bir düzen takip ediyor. Bize en garip gelen olay­

lar bile evrensel bir düzen ve fizik takip ediyor. Yine söylüyo­

rum ki bugünün bilimsel anlayışı dünün sihri idi. Eğer bunu

gerçekten görürseniz, o zaman bugünün sihrinin nasıl yarı­

nın anlayışı olacağını da anlayabilirsiniz. Felsefe artık "fîzik-

2 1 8

'Bölüm 12

ötesi" olmadığı zaman metafizik ismini değiştirmek zorunda kalacak... ve bu açık bir olasılıktır. Hiç kuşkusuz, "derste" ol­duğumuz sürece Evrenin tüm işleyişini bilemeyeceğiz, ama zihin ve madde arasındaki -bugün bilim adamlarına "hokus pokus" gibi görünen- ilişkinin büyük bölümü tanımlanacak ve anlaşılacaktır.

Bilim hakkında soru sorulabilecek daha iyi bir üstat

varlık hayal edemiyorum, çünkü Kryon'un çalışması manye­

tikler çevresinde döner. Yani, o bizim Dünya bilimimizin çe­

kirdeğinin ta özüyle çalışmaktadır, çünkü manyetikler bizim

biyolojimiz ile toprak arasındaki temel "tokalaşma"dır. O

yerçekiminin büyük gizemi, ve ışık terminolojisi tartışması

ve atom-altı parçacık davranışı ile alakalıdır.

Bu konuyla ilgili yanıtlar almadan önceki düşünceleri­

mi paylaşabilmeniz için, bu önsözü yine celseden önce yaz­

dım. Bakalım Kryon bilim konusunda önce neler diyecek...

2 1 9

BİLİM

Merhabalar, sevgili varlıklar. Partner imin belirttiği gi­bi, size dualiteyi açığa vuracak, ya da bilim adamlarını üze­rinde düşündürtüp içinde bulunduğunuz yeni öğrenim dü­zeylerini tehlikeye sokacak şekilde sorular ortaya çıkaracak bir bilgi asla vermeyeceğim. Ancak, yeni enerjinizin uygun­luğu içinde, ilk kez bu yazıda ortaya çıkacak bazı ipuçları vermeye izinliyim. Bunun nedeni , bu bilgiyi okuyan özel var­lıkları, bu ipuçlarını kullanarak önlerindeki bilim sorunları­nı çözmeye teşvik etmektir. Kazanmış olduğunuz yeni ener­jiyle birlikte, bu bilgi yanıtlar sağlayacaktır.

Bu zamana kadar yapılan tüm celseler boyunca, ben ara sıra, şimdi üzerinde düşündüğünüz şeylerin açıklamasına yönelik değerli bilgiler verdim. Bir örnek: üzerinde pek dur­mamış olsanız da, bu kitabın başlarında biliminizin şu anda hiç kuşkusuz görüyor olduğu, ama henüz yayınlanmamış bir fenomenden söz etmiştim. Atmosferinize çarpan çok yüksek enerjili, kısa gamma ışını patlamaları var. Neden olduğunu hatırlıyor musunuz? Yanıt için dönüp o yazılara bakın. Bu­n u n sizin fiziğiniz için olağanüstü olmayan spiritüel bir çözü­mü vardır, çünkü spiritüel ebediyen fiziksel ile evlidir. Spi-ritüel sizin biliminizin temelidir, ve sizin her gün yaptığınız gözlemlerin kurallarını oluşturur. (Bkz. s.241)

Ressam bir gün gelip Yerküre'yi sevgi ve spiritüel n i te­

liklerle boyadı. Bu toprağı enerjiyle renklendirdi, ve toprak

yaşam ve dengeyle karşılık vererek, ressamı ebediyen toprak

ve onun üzerindeki yaşam gücüyle birleştirdi. Gerçeğin rea­

litesini görmeden Dünya'da yaşama görevi verilmiş insanlar

son zamanlarda bu tablonun kanıtını buluyorlar. Ancak, yi­

ne de tablonun kendi kendini yaratmadığına inanmak için

bir neden bulamayarak, ressamın varlığını reddetmeye de-

220

Bölüm 12

vam ediyorlar. Bir gün en sonunda ressamı kabul ve tasdik ettiklerinde, üçlü denge açığa çıkacak, ve tablonun nitelikle­ri artık onlara gizemli görünmeyecektir. Ressam olmadan, renklerin neden öyle karıştırılmış oldukları, ha t ta neden bir­likte iş gördükleri bilinci de yoktur.

Genel olarak Dünya bilimiyle ilgili olarak, size bilimsel

yönteminizle ilgili bir tavsiyede bulunacağım. O olması gere­

kenin tersine doğrudur! O aslında tepetaklak olmuştur. Siz.

size ne kadar acayip görünürse görünsünler, tüm fenomenle­

re bakıp şu soruyu sormalısınız: bu fenomenler içinde araş­

tırma talep eden tutarl ı bir karşılıklı ilişki var mı? Onun ye­

r ine, siz sadece bildiğiniz şeye bakıyor, sonra da anladığınız

(ya da anladığınızı düşündüğünüz) şeye uyan varsayımlar çı­

karıyorsunuz. Siz varsayımları çevrenizde gözlemlediğiniz

şeylere uyguluyorsunuz, ve eğer bu küçük varsayımlar ger­

çekten olmakta olana uymuyorsa, çoğunlukla, siz o olanı bü­

tünüyle hesaba katmıyorsunuz. Sevgili varlıklar, bu size hiz­

met etmeyecektir. Bir örnek: bu yöntemle siz insan bedenin­

deki organların doğal ikiz-kutup dengesini hesaba katmadı­

nız; böylece onu ölçme ve dengeleme yolu da görmezden ge­

lindi, oysa bunun kanıtı yüzyıllardan beri tüm çevrenizde

bulunuyordu. Bu kadar aşikâr bir şeyi nasıl görmezden gele-

bildiniz?

Ayrıca, siz astrolojik etkileri de görmezden geldiniz, bu

yüzden de güneş sisteminin deviniminin sizin -hem gezegen­

sel hem biyolojik- manyetiklerinizle etkileşimde bulunduğu­

nu yadsıdınız. Sizin genel fenomenlerden geriye doğru çalış­

mayı öğrenmeniz ne kadar zaman alacaktır? Şöyle söylüyor

olmanız gerekirdi: "Bu fenomen, ne kadar garip olursa olsun,

araştırmayı hak ediyor, çünkü o var ve sürekli ve tutarlı gö­

rünüyor. Eğer onun işleyişi içinde Dünya'ya ya da insan de­

ğerine ait bir şeyle karşılıklı bir ilişki varsa, o halde o nasıl

işlemektedir?" Onun yerine, siz diyorsunuz ki: "Benim incele-

2 2 1

fBir İnsan GiBi'Düşünmeyin

yip anladığım şeyler belli bir biçimde işliyor, ve ben bunun

nedeniyle ilgili esasları keşfettim. Anlayışımı izah edileme­

miş büyük fenomenlere uyguladığımda, o uymuyor. Bundan

dolayı ben yeni fenomenlerin varlığını ya da realitesini redde­

diyorum." Bunun nasıl tersine doğru olduğunu görüyor mu­sunuz? Büyük bütün onu çalıştıran parçaların incelenmesini emretmel id i r .Onun yerine, siz bireysel parçaları inceliyor, ve bunu esas alarak b ü t ü n ü n evrensel işleyişiyle ilgili varsa­yımlarda bulunuyorsunuz!

Elli bin yıl sonra, sizinkinden çok farklı bir kültürün in­

sanlarının Dünya'nıza indiklerini ve uzaya roket fırlatan

karmaşık rampalarınızdan birinin küçük bir bölümünü orta­

ya çıkardıklarım hayal edin. Bu parçaya bakarak, onlar o

parçanın ve bütün aracın olası kullanımıyla ilgili tahminler­

de bulunurlar. Sonra onlar kendi toplumlarının bilimsel an­

layışına dayanarak, aracın neye benziyor olabileceğini ta­

savvur ederler... ve bunu tüm çizimlerle birlikte, kaydettikle­

ri insan tarihine yazarlar. Çok daha sonra onların çocukları

büyür ve Dünya'ya gelirler ve tüm aracı eksiksiz bir biçimde

ortaya çıkarırlar, ama onu tanımazlar. O düşündüklerinin on

katı büyüklüktedir, ve asla "uçamayacak" bir biçimde yanlış

şekillendirilmiştir. Ve onun kendi tarih kitaplarında okuyup

çizimlerini gördükleri insan taşıtıyla hiçbir ilgisi yoktur. Bu

yüzden, onlar bu uzay aracını insanların geçmişte tapındık­

ları bir tür sanat eseri ya da uzay heykeli olarak sınıflandı­

rırlar. İnsanlar hakkında "bildikleri" tarihe dayananarak,

onun insanların kullandıkları yararlı bir şey olamayacağına

hükmederler. Parçaya " t a p ı n ı l m a s ı n ı n " bütünün r e a l i t e s i n i

nasıl bozduğunu görüyor musunuz? Eğer bu toplum önce

uzay roketini keşfetmiş olsaydı, o zaman her şey farklı olabi­

lirdi.

Sizin durumunuzda, bu öykünün "roketi" tüm çevreniz-

dedir, ve siz her gün b ü t ü n ü n işleyişlerinin yararına sahipsi-

222

Bölüm 12

niz. Ne yazık ki birçok bilim adamınız ve dini lideriniz bütü­nün nasıl işlemesi gerektiği konusunda kendi ilmî kanıları­nın "çizimlerini" çoktan yaratmışlardır, ama onlar bütünün realitesini gördüklerinde, onu tanımazlar. O onların öneril­miş modellerine uymaz, ve bu yüzden de onun gerçekte oldu­ğu şey olabileceğini hesaba katmazlar!

Bilim adamları, dinleyin: Diğer k ü l t ü r l e r d e n , diğer toplumlardan insanlar büyük şifaları nasıl bu kadar sık ve hayret verici bir biçimde başarmaktadırlar? Bu gerçek bir araştırmayı hak ediyor mu, yoksa o sizin modelinize uymadı­ğından, onun varlığını ret mi ettiniz? Nasıl oiuyor da insan bedeni neredeyse bir gecede hastalığı kendi başına mucizevi bir biçimde bertaraf edebiliyor? Bu vakalar sürekli belgeleni­yor, ve o düşünce enerjisiyle ilişkilidir. Siz buna karşılık ne yapıyorsunuz? ... yoksa onu görmezden mi geliyorsunuz? Ay­rıca, manyetik nitelikler ile insan sağlığı ve davranışı ara­sında sürekli karşılıklı ilişkiler vardır. Onları arayıp bulun. Sağlık ve davranış alanında kutbiyeti ve manyetizmayı anla­maya başlayın. Bu size muazzam derecede hizmet edecek ve şimdi ömrünüzü uzatmakta kullanabileceğiniz gereçler vere­cektir! Bu eski bir teknolojidir. Onu yeniden keşfedin!

Ayrıca, egonuzu bir kenara bırakıp, ciddi bir astroloğa

toplumunuzda hesaba katılmayan bu sistem hakkında soru­

lar sorun. Bırakın bu kişi size güçlü ilişki ve bağlantıları, ve

insan varoluşunun binlerce yılı boyunca astrolojiye olan i­

nancı ve onun kullanımını göstersin. Ondan sonra "nasılları

ve niçinleri" dıştan içe doğru bilimsel olarak araştırmaya ko­

yulun, çünkü bu sizin araştırma, mantık ve keşif uzmanlığı-

nızdır. Onun bilimsel olarak nasıl işlediği hususunda kendi

modelinizi oluşturun! Sonra onu insan gereçleri listenize ek­

leyin, ve kendi yararınıza kullanın. Astroloji mistik bir şey

değildir. O bilimdir!

Bu görünüşte elle tutulmayan şeyleri neden araştırmak

223

Bir İnsan GiBi D ü ş ü n m e y i n

istemiyorsunuz? Bu gerçek bir sorudur, çünkü bu şeyleri

araşt ırmamanızın gerçekten bir nedeni vardır. Bu keşiflerle

bağlantılı spiritüel sorumluluk vardır... ve bu t a m a m e n fark­

lı bir konudur !

Şunu hatırlayın: siz şeylerin asıl fiziksel gerçeğine yak­

laştıkça, spiritüel esaslara da o kadar yaklaşmış olursunuz.

Eğer inanç sisteminiz spiritüel olanı hiçbir bilimsel yanı yok

diye dışlarsa, o zaman çok geçmeden kişisel bir kördüğüme,

içinden çıkılmaz bir duruma gelip çatarsınız. Çevrenizdeki

böyle bir önyargıya sahip olmayan kişiler bilimsel çalışmala­

rında işe yarayan varsayımlar ve kanıtlanmış başarıyla iler­

leme göstermeye başladıklarında, onları da dışlayıp hesaba

katmayacak mısınız? Siz bir köprüye ya da bir duvara doğru

hızla koşuyorsunuz. Bunlardan biri cehalet, diğeri ise gizli

şeyin meydana konmasıdır. Bu köprüyü geçmek için hiçbiri­

niz bir anda spiritüel ya da "tekinsiz" olmak zorunda değilsi­

niz. Gereken tek şey, sadece sizin kabul edilebilir diye dü­

şündüklerinize değil, tüm olasılıklara açık bir zihindir.

Ben makine ustası, manyetik üstat ve bilim adamı ola­

rak kalıyorum. Ben sevgi içinde kalıyorum.

Kryon

224

Onüçüncü Bölüm

Bilim Hakkında Sorular

225

13

BİLİM HAKKINDA SORULAR

Soru: Birçok insanın bilmek istediği en büyük sorumla

başlamak istiyorum. Anti-yerçekimini keşfedebilir miyiz?

Eğer böyle bir şey varsa, U F O ' l a r bunu kullanıyorlar mı?

Yanıt: Anti-yerçekimi yanlış bir isimdir. Onu anlama­

dan önce bu özelliğin nasıl gerçekleşebileceğiyle ilgili kavra­

mınızı t a m a m e n değiştirmelisiniz. Eğer bir insan kızgınsa

siz onun anti-sevgiyle dolu olduğunu söyler miydiniz? Yerçe­

kimi, kütle ve zaman niteliklerinin -değiştirebileceğiniz-

mutlak bir ü r ü n ü d ü r .

Şimdi size tarif edeceğim şey yeni değildir, ama henüz

gezegeninizde geliştirilmemiştir. O burada insanlar tarafın­

dan gözlemlenmiştir, ama zamanlama nedeniyle burada ge­

liştirilmesine asla izin verilmemiştir. Bunu hiçbir evrensel

varlık durdurmamış t ı r , ama "zamanlama"dan kastettiğim

şey şu ki, bu konuda deney yapıp bunu geliştirecek teknoloji

henüz hazır değildi... ve bundan dolayı o keşfedildiğinde hiç­

bir şey olmadı.

Şunu bilin: sizin fizik yasalarınız çoğunlukla doğrudur.

Çevrenizdeki en yaygın nesnelerin fiziğini gözlemleme ve

belgeleme konusunda iyi bir iş başardınız. Matematiğiniz

iyi, kütlenin davranışına uyguladığınız varsayımlar da iyi;

bununla birlikte, siz tüm kütle hakkında ilginç fakat anlaşı­

lır varsayımlarda bulunuyorsunuz. Siz yerçekiminin kütle­

nin bir niteliği olduğunu, ve daima orada bulunduğunu bili­

yorsunuz. Düşüncelerinizde şimdiye dek eksik olan şey yer­

çekiminin zaman ile nasıl ilintili olduğu (bu sizin kolayca

kavrayabileceğiniz ya da değiştirebileceğiniz bir şey değil-

2 2 6

Bölüm 13

dir), ve tüm yerçekimi, kütle ve zaman konusunun gayri-

doğrusal (nonlineer) olduğudur.

Şimdi sadece kütle/yerçekimi konusundan söz edelim.

Siz Evrenin uzak köşelerinde daha büyük bir kütleye ve yer­

çekimine sahip, ama fiziksel olarak daha küçük nesneler

gözlemlediğinizi düşünürsünüz. Bu sizi, yoğunluğun kütle

formülünde de çok önemli olduğu sonucuna götürür. Ancak,

kütlenin nasıl yoğun hale geldiği konusundaki fikriniz tama­

men doğru değildir.

Siz bir nesnenin uzayda nasıl yol aldığını ölçebiliyordu­nuz ve bundan dolayı da onun kütlesini tahmin edebiliyordu­nuz. Eğer onun büyüklüğünü de biliyorsanız, o zaman (asıl kütle ölçüsünün anahtar ı olan yoğunluğu hesap edebildiği­nizden) onun ne olduğunu... gaz mı kaya mı, buz mu buhar mı vs. olduğunu tahmin edebilirsiniz. Evrenin çoğunluğu ba­sit büyüklük/yoğunluk oranlarını destekleyen unsurlardan oluşur, ve gizemli bir nesnenin kütle ve yoğunluğunun asıl kanıtı onun diğer nesnelere nispeten hareket şeklidir. Bu belli şekilde davranmayan nesneler bulduğunuzda hayrete düşersiniz. Şunu hatırlayın: sizin gözlemleriniz kendi zaman çerçevenizle sınırlıdır. Bu şu anlama gelir ki, yerçekimi özel­likleri kütle ve zamanın bir sonucu olduğundan -ve ben onla­rın gayri-doğrusal olduklarını da söylemiştim- siz gerçekte sadece kendi zaman çerçevenizin özelliklerini görürsünüz. Siz bu konumdan biraz olsun ayrılabilseydiniz, yerçekimi ni­teliklerinin tamamen farklı bir senaryosunu görecektiniz.

Sizin Dünya'ya yeni geldiğinizi, ve Ekvator bölgesindeki

ilkel bir adada otuz yıl geçirdiğinizi varsayalım. Sadece göz­

lemi kullanan bir bilim adamı olarak, elinizden geldiği kadar

suyun özelliklerini incelediniz, ve sonunda onu bütünüyle

anladığınıza karar verdiniz. O sizin tüm çevrenizde fazlasıy­

la vardı ve onun özellikleri değişmiyordu; onun hareket biçi­

mini, ışınları kırış biçimini, karadaki küçük derelerde akış

227

'Bir İnsan GiBi D ü ş ü n m e y i n

biçimini, ve onu bir yerden bir yere aktarırken kaç kilo geldi­

ğini biliyordunuz. Bu fiziksel bir kesinlik haline gelmişti. P e ­

ki, birden bir uzay gemisi gelip sizi Kuzey Kutbu'na götürse,

orada siz şaşkınlık içinde suyun yepyeni bir niteliğini keşfe­

decektiniz... o çok soğuduğunda katılaşıyordu! D ü ş ü n ü n . . .

katı su: nasıl bir kavram! Yaşadığınız adada koşullar elver­

mediği için siz bu durumu asla üretemezdiniz. Siz suyun ne

olduğunu tümüyle anladığınızı sanıyordunuz, ama anlama­

mıştınız. İşte bu sizin kendi "zaman adanızda" kütleyi sınırlı

gözlemleyişinize çok benzer.

Birçoğunuz manyetiklerin ve elektriğin maddenin ger­çek niteliklerinin belirlenmesinde önemli bir rol oynadığını, ve kütlesel ü r ü n ü belirleyen manyetik değişkenlerin çoğun­lukla çok küçük parçacıklar içinde çalışarak bir nesnenin yo­ğunluğunu ve ayrıca onun zaman çerçevesini yarattığını doğru olarak t a h m i n ettiniz!

Siz uzakta bir yerde görünüşte küçük yoğun şeylerin muazzam kütle niteliklerine sahip (büyük kütle/güçlü yerçe­kimi) olduklarını görebildiğinizde, bunun tersini de hiç dü­şündünüz mü? Size söylediğim şu ki, sizin "anti-yerçekimi1

dediğiniz şey gerçekte sizin benim "kütlesiz" bir durum diye­ceğim şeyin niteliklerini yaratan mekanizmayı araştırmanız-dır. Bir nesnenin kütle niteliklerini, ve dolayısıyla da o nes­neyi kuşatan yerçekimi ve zaman çerçevesini gerçekten be­lirleyen şey küçük-parçacık mekanikleridir. Büyüklüğü ne olursa olsun, sıfır yoğunluğa sahip bir nesneyi hayal edebilir misiniz? Evrende çok az şey bu durumda var olur, ama bir nesnenin gerçek kütlesini belirleyen yoğunluk mekanikleri kullanılarak bu yapay olarak yaratılabilir.

Sizin bilim formülleriniz gerçekten buna izin vermezler;

en iyi teorileriniz bile kütlesiz bir nesne için hazır değildir.

En iyi teorilerinizi kullanarak, eğer benim dediğim doğruy­

sa, o zaman kütlesiz bir nesnenin enerjisinin s ı f ı r olacağı so-

228

'Bölüm 13

nucuna varabilirsiniz. Siz "kütle çarpı ışık hızının karesi,

eşittir: tecrit edilmiş bir sistemin enerjisi" formülünü kabul

ettiğinizden, buna göre kütlesel bir nesnenin enerjisinin sıfı­

ra eşit olması gerekir. Peki, negatif (eksi) kütleli bir nesne­

nin nasıl durumlar yaratacağını hayal edebilir misiniz? Sizin

negatif enerji kavramınız nedir? Ayrıca, bu bilimsel tartış­

mayla ilintisiz olmasına rağmen, ışığın kütlesiz bir nesneye

göstereceği tepki de sizin ilginizi çekebilir. Siz güçlü yerçeki­

minin ışığı eğeceğini zaten tahmin etmiştiniz. Peki, kütlenin,

enerjinin ve yerçekiminin mutlak yokluğunun bir nesnenin

çevresindeki ışığa ne yapacağını düşünüyorsunuz? Bunun

üzerinde d ü ş ü n ü n . Bunu düşünürken negatif kütleyi, negatif

enerjiyi ve tersine çevrilmiş yerçekimini de dikkate alın!

Bir başka elektrik alanına dik açılarda uzanan bir m a n ­yetik alanın bu etki hatlarıyla ilgili deney yapmak size bir nesnenin kütlesini değiştirme araştırmanızda memnuniyet getirecektir. Bunlar küçük-parçacık kutbiyet davranışını ge­çici olarak değiştirecek... yoğunluğa, yoğunluktan yoksunlu­ğa, ya da onun tersine (negatif yoğunluğa) dönüştürecek m e ­kaniklerdir. Bunun üzerindeki çalışmanızın miktarı , şekli ya da diğer parametreleri size bağlıdır. Bu şeyleri nasıl değişti­receğinizi keşfederken dikkatli olun, çünkü bu durumda kü­çük bir zaman değişimi de yaratıyor olacaksınız, ki bu, za­man değişimlerinde nesnelerin nasıl doğru olarak etkileşim­de bulunduklarını anlayana dek sizin için fiziksel bakımdan tehlikeli olabilir.

Böyle mekanik bir sistemin dairesel olması gerektiğini

anlamanıza rağmen, etkileşen manyetik ve elektrik alanla­

rın şekli, ya da böyle bir sistemde kutbiyet özelliklerini taşı­

yan vasıtanın ne olması gerektiği hakkında hiçbir varsayım­

da bulunmayın. Bununla birlikte, bir yükü (şarjı) taşımak

için gaz ve sıvı metallerin de etkili olarak kullanılabilecekle­

rini hatırlayın. Bu konuşmanın kapsamı içinde görünüşte bir

229

'Bir İnsan GiBi Düşünmeyin

gizem olmasına karşın, eğer basınçlı su da bu sistemde

önemli bir rol oynarsa buna şaşırmayın.

Bu kütlesizlik durumu pek uzun olmayan bir zaman ön­

ce sizin ülkenizde, elektrik konusunda uzman bir bilim ada­

mının ilkel atölyesinde doğru olarak yaratılmıştı. Eğer bu

atölyeyi ziyaret edebilseydiniz, tavanda delikler ve -bu kütle­

siz nesnenin çıkıp havalanarak oradan oraya çılgınca uçtu­

ğu- yama vurulmuş cam kaplı ışık kapağını görecektiniz.

Eğer bu bilim adamı elli yıl sonra doğmuş olsaydı, deneyinin

niteliklerini kontrol edebilecekti. Ancak, o zaman o böyle bir

deneyi yönetip kontrol edecek -şimdi sizin sahip olduğunuz-

kusursuz gereçlere sahip değildi. O büyük bir tutkuyla bu fe­

nomeni anlamak istiyordu; ama bu öylesine kontrol edilemez

ve seyrek gerçekleşen bir fenomen olduğundan, o çalışmasını

hiçbir zaman diğer insanlara gösterememişti, çünkü onu

doğru biçimde, devamlı olarak yaratamıyordu. Bu onu son

yıllarında çok üzmüştü, çünkü onunki yaratıcı fikirlerini ka­

nıtlayacak gereçleri yeterince uzun zaman bekleyemeyen bir

bedende bulunan büyük bir üç-boyutlu bilimsel zihindi...

Bundan dolayı, bu kütlesizlik durumu sizin için yeni bir düşünce değildir, ve birçok kişi tarafından geçerli bir özellik olarak kabul edilmeyi sürdürmektedir; ama siz hâlâ ona iş­lerlik kazandıramadınız. Belki bu celse bile onu "keşfetme­si" gereken kişiyi bu konuda çalışmak üzere harekete geçire­bilir!

UFO'lar hakkındaki sorun içgörülüydü. Onlar sizin yer-

çekiminizde yolculuk yapmak için kısmen bu sistemi kulla­

nırlar. Sana, kütlesiz bir nesnenin etki alanı içinde gerçekte

neyin olup bittiği konusunda şimdiden bazı ipuçları verdim,

ama gerçek bir kütlesiz nesnenin sizin zaman çerçevenizin

fizik yasalarına tabi olmayacağını anlamalısın. O çevresin­

dekiler üzerinde kendi enerji etkisini yarattığından, kütlesiz

bir nesne beklenmedik çılgın başlangıçlar ve duruşlar, hızlar

230

'Bölüm 13

ve dönüşler yapabilir. Daha önce belirttiğim gibi, ayrıca, küt­

lesiz bir nesnenin zaman referansı sizinkinden biraz farklı­

dır, bu da sizin kütlesiz nesneden biraz daha yavaş görünme­

nize neden olur. Onun çevresindeki daha geleneksel kütle

moleküllerine tepkisi de önceden tahmin edilebilir. Çok hafif

bir zaman değişimi yüzünden, o kendisiyle direkt temastaki

atomların elektron sayılarını değiştirir. Bu, onu göremeseniz

bile, kütlesiz bir nesneyi nasıl sezebileceğiniz konusunda bir

ipucudur.

Gerçekten, %100 kütlesiz bir nesne sizin yerçekim ala­

nınızdan etkilenmez, ancak sizi ziyaret eden uzay taşıtları

büyük bir manevra yeteneğine sahiptirler. Bu size kütle nite­

liklerinin kolayca değiştirilebileceğini... ve gerçekten odakla­

nabileceğim anlatmalıdır. Peki, eğer (sizin zaman çerçeve­

nizle birlikte hareket etmeyen, onunla senkronize olmayan)

negatif (eksi) kütle sizin geleneksel kütlenize odaklanırsa ne

olur? Yanıt, "geri itme"dir. Yapay bir negatif kütleyi Yerküre

'nin ortak kütlesine odaklamanın sonucu bu olur. Bundan

siz, kütlenin niteliklerinin gerçekten "ayarlanabilir" oldukla­

rı; ve birden fazla "kütle makinesi" ile, birbirine bağlı bir

nesneler sisteminin çok-fasetli olabileceği, ya da aynı zaman­

da çok yönlü niteliklere sahip olabileceği sonucunu çıkarabi­

lirsiniz. Birbirine bağlı bir sistemin belirli yanları belirli küt­

le niteliklerine ayarlanabilirken, alt, üst ya da diğer yanlar

farklı biçimde ayarlanabilirler... ki bu Evrende doğal biçimde

var olmayan bir şeydir. Sadece bir nitelik, ya da sistem-yanı

negatif kütle olmakla kalmaz (ortak kütleye karşı geri-itme

ta rz ında) , ama bir yan bir başka yandan daha ağır bir ortak

kütle de olabilir. Kusursuz bir biçimde birbirine göre ayar­

landığında, bu sistem tüm katlarda inceden inceye kontrol

edilen bir hareket sağlayabilir. Bu da sizin belgelediğiniz

U F O deneyimleri çevresindeki manyetik anormalliklerin, ve

onların radyo alıcılarınızda çıkardıkları "seslerin" nedenini

231

'Bir İnsan Gibi Düşünmeyin

açıklar. Bu sesler aslında ses değil, -yedi tane kadar olabile­

cek- kütle makinelerinin yoğunluğunun sürekli ince ayarlan­

masının bir sonucudur. İşin içindeki manyetikler yine man­

yetik olan radyo yayınlarınızı etkileyerek parazite yol açar.

Her bir kütle makinesi daha çok küçük odaklı bir kütle lev­

hasını kontrol eder. Epey sık bir biçimde, birçok uzay taşıtı­

nın ( U F O ' n u n ) sistemi, kontrol edilen tek bir sistem halinde

"birbirine bağlanır"; böylece birçok taşıt hep birlikte tek bir

taşıt gibi hareket eder. Bu, Dünya'nın yerçekimine tepki gös­

terirken birçok sistemin kütle makinesinin birbirini etkile­

yip engellemesini önlemenin etkili bir yoludur. Bu sadece et­

kili değil, gerekli bir şeydir de.

Bu sistemin işlemesi için, makinelerin operatörünün it­mekte ve çekmekte olduğu nesnelerin ortak kütle nitelikleri­ni tam olarak bilmelidir, çünkü yerçekimi yasaları belli bir zaman çerçevesi içinde değişmeden kalır, ve sadece taşıt lev­halarının kütle yoğunluğu ve kutbiyeti -bilinen bir kütle ni­celiğine karşı itip çekmek üzere- değişir. Dünya'nın yerçe-kimsel anormallikleri böyle bir sistemi tahrip edebilir, işte bazen bu taşıtların düşüp parçalanmalarının nedeni de bu­dur. Gezegeninizdeki yerçekimsel tutarlılığın bilinen ve bi­linmeyen anormallikleri vardır. İnanın bana, çoğu düzenli olarak burayı ziyaret edenlerin seyir defterlerinde bunların çoğunun haritası artık gayet iyi çıkarılmıştır. Onlar ahşap bir Dünya gemisi için... sakin bir limandaki (tehlike yaratan) gizli kayalar gibidir.

Bu alandaki teknik ilerlemenin büyük bölümü çok yük­

sek ve düşük yoğunluk niteliklerini giderek daha küçük

madde miktarlarına uygulamak, böylece işi yapan aletleri gi­

derek küçültmek olacaktır. Siz atomik yapı hakkında daha

çok şey öğrendikçe, bu daha açık hale gelecektir, ve tüm bun­

ların anahtarı küçük-parçacık kutbiyetini ve davranışını an­

lamaktır. Belki sizin araştırmanız çok küçük ile, belirli elek-

232

Bölüm 13

triksel parametrelere maruz kaldıklarında atomların birbir­lerine nasıl karşılık verdiklerini öğrenmekle başlamalıdır.

Atomların çekirdek ile yörünge bölümleri arasındaki çok küçük bir mesafe değişimi bile kütle yoğunluğunda bü­yük bir fark yaratabilir. Çekirdek ile yörüngede dönen parça­lar arasındaki mesafenin neden o kadar büyük olduğuyla il­gili "kuralların" ne olduğunu bulun. Onu nasıl değiştirebilir­siniz?

Tüm bunlarla ilgili önemli bir tavsiyede bulunacağım. Deney yaparken kendinizi koruyun! Tek bir etkili kütle ma­kinesine çok az maruz kalmanız bile biyolojinize zarar vere­bilir! Sistemi nasıl kullanacağınızı en sonunda keşfettiğiniz­de, eğer bu sistem içinde yolculuk yapmaya karar verirseniz kendinizi korumak zorunda kalacaksınız. Korunmak gerekli­dir! Başlangıç için, bir izolatör olarak sıkıştırılmış kristaller­le çalışın. Çabucak bunun özelliklerini keşfedeceksiniz, ve gerisi aşikâr olacak.

Soru: Atomik yapıdan söz etmişken, henüz bulmadığı­

mız, keşfedilecek şaşırtıcı bir biçimde yeni bir şey var mı?

Yanıt: Evet. Kutbiyetleri yönlendirmeye başladığınızda maddeye ne olduğuyla ilgili yukarıdaki açıklamaların yanı sıra, keşfedilecek yeni bölümler de olacaktır. Ancak, en ilginç şeylerden biri "ikizler"i keşfetmeniz olacaktır.

Ortak atomik yapı içinde saklanan bir şey sizi tümüyle hayrete düşürecektir, çünkü o tüm zaman ve uzay yasalarını ihlâl eder görünecektir. "İkizler" daima birbiriyle bağlantılı olan bir çift atomik parçadır, ve onlar daima çift olarak bulu­nurlar . Onu nasıl bulacağınızı söylemeyeceğim. İ n a n ı n bana, onları bulduğunuzda, bulduğunuzu bileceksiniz. Onların "ayak izini" şimdiden görüyorum.

Onların davranışı sizi çok şaşırtacaktır. Doğru biçimde uyarıldıklarında onların daima bir çift olarak birlikte hare­ket ettiklerini keşfedeceksiniz. Onları deney yapmak için bir-

233

fBir İnsan GiBi Düşünmeyin

birlerinden mesafeyle ayırmaya başladığınızda, onlar tam olarak birlikte hareket etmeyi sürdüreceklerdir. Onları bir­birlerinden ne kadar uzaklaştınrsanız uzaklaştırın, onlar kesinlikle birlikte hareket edeceklerdir. Birisi güneş sistemi­nizin ötesine yolculuk yapmak üzere uzaya fırlatılsa bile, on­lar hâlâ bir olarak hareket edeceklerdir. Eğer biri uyarılırsa, diğeri de harekete geçecektir. Onlar ebediyen bir çifttir, ve yok edilemezler. Eğer birinin enerjisi dönüşüme uğratılırsa, diğeri de aynı şeyi yapacaktır.

Bu sizin zaman ve uzay fikirlerinizi bütünüyle yeniden incelemenize neden olacaktır, çünkü bu durum sizin doğru olduğunu düşündüğünüz "en yüksek yolculuk hızı"nı, ışık hı­zını takip etmeyecektir. Siz ölçemeyeceğiniz bir hızda yolcu­luk yapan bir şeyi keşfetmiş olacaksınız! "İkizler"in parçaları arasındaki bu ani iletişim Evrendeki tüm evrensel Ruh var­lıklarının iletişim temelidir. Bu, 1987 yılında hepsinin D ü n -y a ' n ı n bir değişime hazır olduğunu anında bilmesi sağla­yan mekanizmadır. Ben büyük yaratıcı kuvvetle de böyle a­nında iletişim kurarım, ve bu -önceki celselerde anlattığım gibi- Evrenin şekline uyar.

Soru: Biz dersteyken Evrenin gerçek şeklini anlayabi­

lecek miyiz?

Yanıt: Hayır. Bu uygun olmaz, ve aynı zamanda sizi derste t u t m a z . Dualiteniz açığa çıkar, ve bu sizin gezegende başarıyla elde etmekte olduğunuz şeye hizmet etmez. Bir gün Dünya artık bildiğiniz şekliyle derste olmadığında, bu­radaki insanlar çok daha fazla şeyi bilecekler.

Soru: Ben bilgisayarlarla da ilgileniyorum. Bu teknolo­

ji nereye gidiyor? Biz bize yardımcı olacak makineler yarat­

ma konusunda doğru yolda mıyız? Bilgisayarlar tehlikeli mi­

dir?

Yanıt: Bilgisayar teknolojiniz yeni-çağ biliminde ilerle-

yebilmeniz için kesinlikle gerekliydi. Size sağlanan emek s ıç-

234

Bölüm 13

rayışlarına bakın. Her ne zaman bu tür bir bilimsel hızlanış görürseniz, bunun uygun olduğunu bilin. Ancak, bilgiyle ne yapacağınız sizin ders sınavınızdır. O daima bir silah olarak mı kullanılacak? Yoksa şimdi o çevre ve insan sağlığı için ke­şiflerde mi kullanılacak?

Bilgisayar teknolojisine gelince, siz hayal edilebilecek en aşikâr şeyi gözden kaçırıyorsunuz! D ü n y a ' n ı n en şaşırtıcı bilgisayarının tüm çevrenizdeki biyolojik varlıklarda işlediği­ni gördüğünüz halde bunu neden taklit etmeye çalışmadınız? Siz daima yarım bir teknolojiye mi sahip olmak istiyorsunuz, yoksa tam teknolojiyi mi istiyorsunuz?

Eğer zaten bildiğiniz şeyi kimya ile birleştirmeye baş­larsanız, bilgisayar biliminizi derhal on bin kat artırabilirsi­niz. Elektrokimyasal bilgisayar makinesi Evrenin yoludur. O sizin kendi biyolojinizin, ve kendi beyninizin yoludur. Bu iki­sini birleştirme konusunu araştırmaya ne zaman başlaya­caksınız?

Bunun canlı hücrelerin yaratılmasıyla hiçbir ilgisi yok­tur . Bu sadece elektriksel parametreleri kimyasal olanlarla birleştirerek akla hayale gelmeyen -ve şimdi kafalarınızda taşıdığınıza çok benzer- bir güç ve hız yaratan bir teknoloji­dir. Elli yıldır kendi içinde olup biten her şeyi hatırlayan ve tüm bunları ceviz büyüklüğünde bir yerde depoiayan bir bil­gisayara ne dersiniz? Birçok teknik bilim yanıtı, Ruh tarafın­dan insan doğanız içinde çoktan yapılmış olanı taklit ederek elde edilebilir.

Soru: Önceki yazılarda nükleer atığımızın halen karşı

karşıya olduğumuz en büyük tehlikelerden biri olduğunu

söylemiştin. Bu madde yok edilemez görünüyor, ve o sonsuza

dek buharlaşabilir! Bu konuda ne yapabiliriz?

Yanıt: Aktif atom atığınız gerçekten de yüzyüze olduğu­

nuz en büyük tehlikedir. Şimdiden, tek bir atomik kaza yü­

zünden geniş bir toprak parçasının ömürler boyunca zehirle-

235

'Bir İnsan GiBi Düşünmeyin

nebileceğini gördünüz. Böyle bir durum yüzünden, sırf yer

alt ına, derinlere gömülen ve aktivitesi kritik bir noktaya dek

yükselen bu atığı önemsemediğiniz için ülkenizin bir bölü­

münü yitirmenin trajedisini düşünün. Şu anda, siz bunu

okurken bile, ülkenizde, ismi " H " harfiyle başlayan küçük

bir kent bu konuda topun ağzında bulunmaktadır . Eğer bu

durumu ihmal ederseniz gerçekten bir felaket olacaktır, çün­

kü bu sadece temel fiziktir. Harekete geçmek için felaketin

gerçekleşmesini beklemek zorunda değilsiniz.

Atığı uzağa atarak kurtulmayı hiç düşünmeyin, çünkü

bu işe yaramayacaktır. Bunun gibi aktif bir madde asit gibi­

dir. Onu her ne yaparsanız yapın bu geçici bir önlem olur, o

kendisini içine yerleştirdiğiniz her şeyi yiyip bitirir. Onu as­

la, asla okyanuslara ya da göllere bırakmayın!

Gerçek yanıtın aşikâr olması gerekir. O nötrleştirilmeli-dir. Bundan önceki celselerde söz etmiştim, ama şimdi bu ko­nuyu genişleteceğim. Bu atık maddeyi nötrleştirmenin bir­çok yolu vardır, ama halen teknolojiniz içinde bulunan yol basit ve şimdi kullanılabilir durumdadır . Siz derhal Dünya biyolojisine dönmelisiniz! Bu aktif maddeleri hırsla yiyip yok edecek ve onları zararsız kılacak -zaten bildiğiniz- mikro or­ganizmaları bulun. Biliminizi kullanarak onları geliştirin, sayılarını ve verim oranlarını art ır ın, ve bırakın bunlar atık maddenizi yesinler!

Bu organizmalar keşfedildiğine göre, bunun neden şim­

di yapılmadığını sorabilirsiniz. Yanıt almak için dünya h ü ­

kümetlerinize bakın. Bu araşt ırmanın t a m a m l a n ı p sürecin

başlatılmasını talep edin! Bunun neden size bütünüyle açık­

lanmadığı, ya da bunun için neden uygun biçimde para fonu

sağlanmadığı ile ilgili Dünya siyasetini anlayın. Bu tür bir

organizmanın nakledilmesi ve yetiştirilmesi kolaydır, ve bu

organizma bir silahla mı yoksa atık bir maddeyle mi beslen­

diğini umursamaz.

236

fBölüm 13

Dünyalı liderlerin artık silahlanma dengesini değiştire­

bilecek teknolojilere duydukları korkudan kurtulmalarının

zamanıdır. Yeni keşiflerin sık sık barış ya da savaş için kul­

lanılabilmeleri bilimin ironisidir, ve bu keşiflerin hangisi için

kullanılacaklarını sizin aydınlanma düzeyiniz belirler. Şu

anda siz, sözünü ettiğim nükleer atığınızı azaltan şey de da­

hil olmak üzere, bazı en iyi çevresel gereçleri geliştirmeye

hazırsınız. Siz ayrıca ömrünüzü uzatacak, hastalık kontro­

lünü artıracak, ve genelde sağlığınızı etkileyecek birçok tek­

nolojiye kavuşmanın eşiğindesiniz. Azınlığın korkusunun ço­

ğunluğun hayrını engellemesine izin vermeyin.

Soru: Kryon, sanırım bir insan olduğum için, senin sü­rekli söylediğin, bizim "doğrusal zaman"da, Evrenin ise "şim­di" zamanda bulunduğu olgusunu anlayamıyorum. Bunu açıklığa kavuşturacak bir örnek verebilir misin? İkisinin ay­nı zamanda birlikte var olabilmesi gerçekten kafa karıştırıcı.

Yanıt: Evet, bunun artık bir parçası olmayacağın ana kadar bunun nasıl işlediğini gerçekten anlayamazsın. Bu si­zin dualitenizin özüdür, ve bunun örtülü kalması uygundur. Bununla birlikte, bu konuda size çok basit ve kısa bir benzet­me sunacağım. Çok büyük bir dâire halinde inşa edilmiş bir t ren yolunu gözünüzde canlandır ın. Bu yolda sizi temsil eden küçük bir t ren var. O daima hareket hal inde, yaklaşık olarak aynı hızda ilerliyor. Tren yolu sizin doğrusal zaman çerçeve-nizdir ve tren de -doğrusal zaman hareketi içinde, daima bu­lunduğu yerden bulunacağı yere doğru ilerleyen- sizsiniz.

Kryon da dahil olmak üzere, evrensel varlıklar dairenin

merkezine yakın bir yerde durmuş sizin doğrusal zamanınızı

geçişinizi izliyorlar. Bu tren rayını ve onun çevresindeki di­

ğer doğrusal zaman olaylarının raylarını Evren inşa ettiğin­

den, o bu t renin nereye gitmekte olduğunu, ve en sonunda

hangi olayların sizin dairenizi sona erdireceğini biliyor. Ya­

n i , biz güneşinizin ömrünün ne kadar olduğunu, ve çarpışan

237

Bir İnsan GiBi Düşünmeyin

gezegenlerle çeşitli randevuların ne zaman gerçekleşeceğini biliyoruz. Tüm bunlar sizin doğrusal zamanınızda çok, çok uzun bir zaman sonra vuku bulacaktır. Bundan dolayı, biz hareketsiz bir biçimde durmuş, sizin hareketinizi izliyoruz. Dilediğimiz zaman, biz sağa ya da sola bakıp, sadece neyin olduğunu değil, fakat treninizin gelecekte nerede olacağını da görebiliriz. İşte biz böyle, siz hareket halindeyken duran (statik) "şimdi"de olabiliriz.

Bununla birlikte, biz sizin inşa ettiğimiz yolun üzerinde treninizle ne yapacağınızı bilemeyiz. Bu trene kaç vagon ek­leyecek ya da kaç vagon çıkaracaksınız, tren ne renk olacak? Treni tahrip edecek misiniz? Onu temizleyip onaracak mısı­nız, yoksa çalışmaz hale gelene kadar harap olmasına izin mi vereceksiniz? Onu daha verimli hale getirip, böylece hızı­nı yükseltecek misiniz? Tüm bunlar size bağlıdır.

Senaryo budur, ve işte bu yüzden biz, sizin kişisel gele­

ceğiniz Evren tarafından önceden mukadder kılmmasa da,

yine de tüm yolların nereye götürdüğünü biliriz.

Soru: Yeni-çağ öğretilerine bir hayli bilimsel ve dini iti­razda bulunulmaya başlandı. Ben bu eleştirel yayınları oku­duğumda, "Eğer o oradaysa, ve gerçekse, o zaman onu neden göremiyor, ona dokunamıyor, onu ölçemiyor, ve onun kendi­sini tekrarlamasını sağlayamıyoruz?" yaklaşımıyla yapılan bazı itirazlar bana makul görünüyor. Senin daha önce yerçe­kiminden astrolojiye ve şifaya kadar yaptığın açıklamaları birçoğu akıllı, açık fikirli ve mantığın sesini dinlemeye istek­li olan bu insanlar topa tuttular . Buna ne diyorsun?

Yanıt: 1700'lerin başlarında iyi, akıllı ve Tanrı'ya say­

gı duyan bir adam, üzerinde bir göçmenin (Amerika'ya göç

eden İngilizler'in) kılığıyla kıtanızın doğu kıyısında duruyor­

du. O Tanrı'ya ve doğaya karşı saygı doluydu. O plân gereği

oradaydı, ilahi meselelerde dürüstlükten vazgeçerek uzlaş-

mış diğerlerinden ayrılarak zor yolu seçmişti. Onun niyeti,

2 3 8

'Bölüm 13

bundan dolayı, Ruh da dahil olmak üzere herkes tarafından samimi olarak görülmüştü. O halkını yeni topraklarda yeni bir başlangıca doğru başarıyla götürmüştü.

Bir gün onu Tanrı'ya yakın olarak gören bir başka a­dam bu göçmeni arayıp buldu. Bu adam ona gördüğü bir viz­yonu açıkladı: o geleceği gördüğünü iddia ediyordu. Bu adam göçmene havada bir sesi büyük mesafelere taşıyabilecek gö­rünmez dalgalar olduğunu söyledi. O bir gün ana kıtada bu­lunan biriyle istediğiniz anda konuşmamızın mümkün olaca­ğını... müziğin ve diğer harikaların bile havada yolculuk ya­pacağını açıkladı. Göçmen (Tanrı'ya yakın bir adam olarak) böyle bir vizyonu kendisi görmediği, ve zamanın bilimi de bu konuda hiçbir kanıta sahip olmadığı için bunun saçma oldu­ğunu düşündü.

Bu "deli" adama kızan göçmen, bu adamın özünün kötü olduğunu düşünerek Tanrı 'dan bu adamı cezalandırmasını istedi. Adam oradan uzaklaştırıldı, ve daha sonra, Şeytan'la ittifak yaptığı iddiasıyla öldürüldü.

Modern çağınızda da bu senaryoda fazla bir şey değiş­memiştir. Toplumunuzun deneyim kazanıp kültürlenmesi bunu ölçülü hale getirmiştir, ama 1700'lerin örneğinde vuku bulan şeyin özü hâlâ oradadır. Dini liderleriniz Kryon'a şey­tanın işi demekte, ve bilim adamlarınız yazıların geçerlili-ğiyle ilgili hiçbir kanıta sahip olmadıklarını, dolayısıyla da hiçbir inanılırlığa sahip olmadığınızı söylemektedirler.

Bir an için o göçmene geri dönelim. Elbette, vizyonu

görmüş olan adam doğruydu. Radyo dalgaları manyetiktir,

ve Evren onları doğal olarak yarattığından, o orada durmuş

onları reddederken bile, bu dalgalar göçmenin tüm çevresin­

de bulunuyordu. Dalgalar sesi ve müziği taşımak üzere keş­

fedilmek ve kullanılmak için bekliyorlardı sadece. Göçmen

onları göremiyordu; ve onun bilimi henüz onları ölçmenin bir

yolunu bulamamıştı. Bu yüzden de dalgalar onun için mev-

2 3 9

Bir İnsan Gibi Düşünmeyin

cut değildi. Buna ek olarak, geleceği gören ama bunu yapma­

sına kilise ya da kilisenin kabul ettiği yazılar tarafından izin

ve yetki verilmeyen bir kişi şeytani olarak görülüyordu.

Bu öğretilerin sizin için çok gerçek hale gelmesi ve bili­

miniz tarafından kabul edilmesi sadece bir zaman meselesi­

dir. Göçmenin zamanından bu yana sizin görünmez dalgala­

rı keşfetmeniz yüzlerce yıl aldı, ancak siz Kryon'un bazı gö­

rünmez doğrularını önümüzdeki yıllarda keşfedeceksiniz...

Ve böylece kuşku d u y a n l a r a d iyorum ki : sırf mesajla ilgili cehalet in izden dolayı, mesajı getireni yargılarken dik­katli olun.

Soru: Son olarak tıbbi bir soru soracağım: bir gün

AİDS'i yenebilecek miyiz?

Yanıt: Size geleceğinizi bildiremeyeceğimi bilmelisin.

Bu, bu konuda kısıtlandığımdan değil, geleceğinizin tümüyle

sizin ellerinizde olmasından kaynaklanıyor! Ben de sürpriz­

lerden sizin kadar zevk alacağım. Ancak, size bu hastalığı

kontrol etme mekanizmasını kesinlikle keşfedebileceğinizi

söyleyebilirim. Gezegeninizin aydınlanma konusunda bir sü­

re önce gösterdiği ilerlemeden dolayı, Ruh sizin bunu, ve bu­

nunla birlikte küçük-parçacık biyoloji istilası mekanikleriyle

ilgili çok daha fazla şeyi keşfetmenizi beklemektedir. Birço­

ğunuza şifreli görünse de, küçük-parçacık biyoloji mekanik­

leri hakkında geçmişte verdiğim bilgiler yanıtları içermekte­

dir. Bu yazılar yayınlandıklarında sorunun yanıtlarının bu­

lunmuş olması da gerçekten m ü m k ü n d ü r . U n u t m a : K u t u p ­

laşma ve manyetikler sağlığınızda sizin şu anda sandığınız­

dan çok daha önemli bir rol oynarlar. Evet, keşfedilecek çok

şey var !

Kryon

240

Haberlerde... Kryon

Gelen rehberler ve üstatların bilimsel gözlemlenişiyle ilgili kehanetler!

Bkz. sayfa 7 3 , Ağustos 1993 t a r i h l i celse

B k z . sayfa 2 2 0 , Aralık 1993 t a r i h l i celse

G a m m a H ş ı m patlamaları: Uzaklardan mı yayılıyor?

Gece gökyüzünde patlayan havai fişekler gibi, gam-

ma-ışını patlamaları yüksek-enerjili bir foton seli ya­

ratıyor, ve bunlar on ila yüz saniye sonra sönüyorlar.

Bu ışınım parıltıları evrendeki en gizemli fenomen­

ler arasında yer alıyor. Kimse bu patlamaların kay­

nağını bulamadı, ve bu parıltıların bizim galaksimiz­

de mi, yoksa çok daha ötede mi meydana geldiği be­

lirlenemiyor.

S C I E N C E NEWS

5 ŞUBAT 1994

Bilim odamian gökyüzündeki garip patlamaları dikkatle izliyorlar

WASHİNGTON - Dünya'nm yüzeyine yakın bir yerden

kaynaklanan, gizemli radyo emisyonları patlamaları, nük­

leer patlamaları saptamak üzere tasarlanmış küçük bir uy­

du tarafından keşfedilmiştir. 5 Kasım'daki ilk gözlemden

sonra, Los Alamos Ulusal Laboratuvan'nın on yedi mil­

yon dolarlık ALEXIS uydusunun üzerine monte edilmiş

Blackbeard olarak bilinen bir aygıt böyle yaklaşık 100

patlama kaydetmiştir. Blackbeard'ün başmüfettişi Dan

Holden, "bilimsel literatürde bunun benzerleri asla tarif

edilmemiştir," dedi.

THE G R A N D RAPIDS PRESS

15 ŞUBAT 1994

241

Buraya girerken ayakkabılarınızı çıkarmanızın bir n e ­

deni vardır. Musa'dan da yanan çalının önünde aynı nedenle

sandallarını çıkarması istenmişti. Çünkü böylece Ruh sizin

ayaklarınızı yıkayabilir! Ve Ruhun partnerim vasıtasıyla

size hitap eden dingin sesi İbrahim'e, Musa'ya N u h ' a hitap

eden, ve büyük üstat İsa vasıtasıyla konuşan... P a r a m a h a n -

sa Yogananda'nın sevgi dolu sözlerinde mevcut olan aynı

ebedi sestir. Bu R u h t u r . O değişmez, o sevgi doludur, ve o

sizsiniz!

242

Ondördüncü Bölüm

Son S o r u l a r

243

14

S O N SORULAR

Yazan'dan:

Aşağıda hiçbir kategoriye sığmaz görünen sorular yer

almaktadır.

Soru: Kryon, eğer Amerika başkanı (halen Başkan

Clinton) tarafından görüşmeye davet edilseydin, ona öncelik­

le ne söylemek isterdin?

Yanıt: Y a n ı t ı m seni şaşırtsbilir. B e n nükleer atık, m a n -yetik Yerküre sorunları, ve çevresel tavsiyeler hakkında ko­nuşmuş olmama karşın, şimdiye dek en güçlü iletişimim si­zin bireyler olarak ve bir gezegen olarak kendinizi-keşfetme-niz hakkında olmuştur.

Biz sizin dualite mücadelenize inanıyoruz! Ruhun D ü n -ya'da ne olacağına inandığını hiç sordun mu bana? Ben şimdi bu soruyu sana soruyorum. Ruh (ve Kryon) sizin varlığınızı sürdüreceğinize, gelişeceğinize, ve kendinizi başlangıçta bek­lenenin çok ötesine yükselteceğinize inanmaktadır . İşte bu yüzden şimdi çevrenizde bu kadar çok faaliyet var. İşte bu yüzden biz size tüm uygunluğu içinde yardımcı olmaları için en iyi ve güçlü varlıklarımızı yolluyoruz. İşte bu yüzden biz sizi böyle seviyoruz! İşte bu yüzden ben buradayım.

Siz gerçekten işi yapıyorsunuz! Siz başarıyorsunuz... ve

biz sizin dualitenizin sınırlamaları içinde gerçeği bulma mü­

cadelenize büyük bir saygı duyuyoruz. Biz sizin bu süreçte

büyük keşiflere, uluslar arasında barışa, ve bireysel kendini-

keşfe doğru gittiğinize inanıyoruz. Bu tümüyle size yavaş gö­

rünebilir, ama zamanınız ilerledikçe o hızlanacaktır.

244

'Bölüm 14

Eğer gezegeninizin diğer liderlerinden olduğu gibi,

Amerikan hükümet inden de bir şey isteyebilseydim, onların

uzaylı ziyaretçilerinizle ilgili elli yıldır sakladıkları belgelen­

miş bilgiyi açıklayarak sizin bazı evrensel gerçekleri görme­

nize yardımcı olmalarını isterdim.

Eski enerji dünya hükümeti kontrolle ilgiliydi. Yeni

enerji hükümeti eninde sonunda çevre, sağlık ve barış için

örgütlenme ve işbirliğiyle ilgili olacaktır. Sözünü ettiğim tür­

de sırlar artık gezegene hizmet etmeyecektir, çünkü artık si­

zin evrensel toplumdaki yerinizi ve faaliyet alanınızı anla­

manızın zamanı gelmiştir. Bu bilgiyle birlikte sizin geleceği­

niz, biliminiz ve dininizle ilgili birçok soru ortaya çıkacaktır.

O sizi bir dünya olarak bir araya getirecek, şimdi yoksun ol­

duğunuz katalizörü yaratacaktır... ve bu süreçte siz kendini­

zi büyük ölçüde keşfedeceksiniz, çünkü bu her bireyi kişisel

olarak etkileyecektir. Siz onun içindeki yeriniz üzerinde dü­

şünmeden bu bilgiye sahip olamazsınız.

Ben sizin Başkanınızdan gerçek UFO' la r konusunda bi­linen ve belgelenmiş her şeyin hem kendisine hem de size açıklanmasını sağlamasını isterdim, çünkü o bile bütün öy­küyü bilmiyor. Ben ona kendisinin ve u lusunun gerçeği işit­meye, olumsuz bölümleri bile ele almaya hazır olduğunu söy­lerdim. "Tüm iletişimleri ve görüntüleri yayınlayın; bütün öyküyü, utandırıcı bölümleri bile anlatın," derdim. Ben ayrı­ca ona, eğer o bunu yapmazsa, bunun yirmi yıl içinde insan­larla direkt olarak iletişim kurulduğunda kendiliğinden or­taya çıkacağını; ve sonuçta böyle önemli bir tarihi olayın yıl­lardır bir avuç kişi tarafından bilinip saklanması olgusu kar-şıs'ında kızgın bir kamuoyunun oluşacağını da söylerdim.

Siz dersin uygunluğu içinde kozmostaki yerinizi bilme

hakkını kazandınız. Eğer mevcudiyetlerinden önceden ha­

berdar edilseniz, farklı türde uzaylı ziyaretçilerle başa çık­

maya çok daha fazla hazırlanabilirsiniz. Aksi takdirde korku

245

'Bir İnsan GiBi Düşünmeyin

ve cehalet içinde, aydınlanmanızı ve kozmik anlayışınızı yıl­larca geciktirebilecek hatalar yapılabilir.

Ayrıca, eğer en sonunda ziyaretçiler hakkında gerçeği öğrenirseniz, uygunsuz olanlar burayı serbestçe ziyaret ede­meyeceklerdir, ve uygun olanlar size bilimsel bilgiler bile ve­rebilirler! Buna güvenin! Bir gün bu kitap kütüphanelerini­zin kadim arşivlerinde bulunduğunda, şimdi geçmişte Yer-küre'nin düz olduğuna inandıkları için Dünya'nın öbür ucu­na yelken açmaktan korkan insanlara güldüğünüz gibi, bu açıklamanın saflığına da güleceksiniz.

Soru: Senin kendi sorularını sormana izin vermeyi hiç

düşünmemişt im! Bizim başka neyi bilmemizi isterdin?

Yanıt: Bu çok akıllıca bir soru, en iyi sorulardan biri. Her şey bir yana, hakkında hiçbir şey bilmediğin ifşaatlar hakkında nasıl soru sorabilirsin ki?

Şu anda Dünya üzerinde çok heyecan verici bir fenomen sizinle birlikte bulunuyor. O "yeni t o h u m " d u r . Sayılarını şimdi açıklamayacağım, insan ırkı için şarj olmuş bir potan­siyel DNA değişimini taşıyan bir grup genç insan vardır!

Daha önce size 1987 yılında gezegeninizin sorgulandığı­nı söylemiştim. O zaman, Evrendeki birçok varlığı şaşırtacak ve m e m n u n edecek şekilde, özgür seçim gezegeninizin bir sonraki aşamaya... mezuniyet aşamasına doğru devam etme­sini sağlayacak enerji frekansı niteliğini taşıdığı saptanmış­t ı . Bu olgu büyük bir kutlamaya neden olmuştu, ve ben şimdi bu yüzden, Yerküre'nin enerji-ağını size daha fazla aydınlan­ma sağlayacak şekilde ayarlamak üzere buradayım. Denkle­min bir bölümü de şu ki, size sadece karma'yı iptal edip yeni bir enerji perspektifine geçmenizi sağlayacak aşılar sunul­muyor, ama size ayrıca biyolojik evrimleşme armağanı da ve­riliyor.

1978 ile 1982 yılları arasında gerçekten özel olan bir

grup insan doğdu, çünkü onlar DNA değişiminizin yüklen-

2 4 6

Bölüm 14

miş (şarj edilmiş) potansiyelini taşıyorlardı. Onların yaşının 1987 sorgulamasına karşılık gelmesi plânlanmıştı , ve eğer Dünyanız bu sorgulama sonucunda hazır bulunmazsa, onla­rın yaşamı da sona erdirilecekti. Bildiğiniz gibi, durum böyle olmadı, böylece onlar aranızda yaşamaya devam ettiler. On­lar kimler? Yerküre'nin şamanları onları anında tanıyacak­lardır, çünkü onlar "yeni soy" olduklarından bu s ta tünün ni­teliklerini taşımaktadırlar.

Onların sizin evriminizin yüklenmiş potansiyelini taşı­dıklarını söylerken şunu kastediyorum: onlar tek başına ge­zegen için hiçbir şey yapamazlar. Onlar çocuk yapmalıdırlar. Bu işlemle onların potansiyellerinin katalizörü açığa çıka­caktır. Onların normal insanlarla birleşmelerinin ürünü si­zin DNA'nızda süptil ama gözlemlenebilir bir değişiklik mey­dana getirecektir. Eğer onlar birbirleriyle çiftleşirlerse, ola­ğandışı hiçbir şey vuku bulmayacaktır; sadece normal insan­larla çiftleştiklerinde bu potansiyel gerçekleşecektir.

Bu konuda bazı tavsiyelerde bulunabilirim: Şimdi bunu okuyanlar arasında böyle şeyler üzerinde kontrole sahip olan, ve ifşa ettiğim şeylerle tam uyum içinde titreşen insan­lar olduğu için bu tavsiyelerde bulunacağım.

1. Bu bireyleri dikkatle saklayın! Bu gençler, onların D ü n y a ' n ı n doktrinsel dinini tehdit e t t i k l e r i n e i n a n a n l a r d a n gelebilecek tehlikeyle karşı karşıyadır!ar. Tüm diğer insan­ları dışlayarak "gerçeğe" kendilerinin sahip olduklarına ina­nanlar, ironik bir biçimde, gezegenin gerçek kaderini yok et­meye çalışacak olanlardır.

2. Bu bireyleri bekâr tutmayın! Ancak onların çiftleş­meleri sonucunda Ruhun amacı tamamen gerçekleşecektir. Onları D ü n y a ' n ı himayeci dinlerine s o k m a k , ve gerçek amaçlarını reddederek onları saklamak onları yollarından saptırmak olur.

3. Onlara tapınmayın. Bu sadece uygunsuz olmakla kal-

247

Bir İnsan GiBi Düşünmeyin

maz, ama bu onlara dikkati çekmek ve sonuçta onları tehli­keye atmak olur.

Kryon'un sizin g e r ç e k t e n bilmenizi istediği şey : Partner imden bu ikinci kitabı size sık sık tekrarladığım sev­

gi mesajıyla bitirmesini istedim.

Hiç o sevgi dolu ana-babanızın sizi kollarında tu tuşunu, ve size koşulsuz bir sevgiyle bakışını özlüyor musunuz? Belki buradaki yaşamınızdan yoruldunuz, karmik derslerinizden geçmekten usandınız. Sevgiyi ve zorlukla hatırladığınız bir şeyin hissini özlüyor musunuz? Sevgili varlıklar, beceriksiz­liğiniz Tanrı 'dan ayrı düşmenin bir sonucudur. Bu durumda Tanrı sizin kendi yüksek benliğinizdir! Belki tüm üzüntü, keder ve umutsuzluğunuzun ya da dünyevi sorunlarınızın bu kadar temel bir şeyin ayaklarında yatabilmesi size aşırı ba­sitleştirme gibi görünebilir. Bunun gerçekten böyle olduğuna inanın.

Sizi Ruhun sevgisinden ayıran kâğıt kadar ince bir ta­bakadır. Tüm bu yazılarda o size incelemeniz, mantıki aklı­nız, ve sezgisel duyularınız için sunulmuştur. Hepsinin için­de, o orada potansiyelle dolu bir biçimde, ve biraz kozmik mi­zahla yatmaktadır... çünkü o size kendi sürecinin basitliği, ve sizinkinin zorluğu içinde gülümsemektedir. Kat kat kalın­lıkta olan, ve üzerinde uyarıcı işaretler asılmış bir kale kapı­sı gibi, o bir hayalet şakadır, çünkü o sizin aydınlanmanıza giden yoldur, ve onun kilidi her zaman açıktır!

Ruhun kolları geniştir. Onlar sizin hatırladığınız ve öz­

lediğiniz her şeydir. Bu celsede ben mecazi olarak sizin ayak­

larınızın dibinde otururken, sizin potansiyelinizi görüyorum,

ve Ruh kalbim sizin sürecinizin gerçeğini bulmanız için fer­

yat ediyor. Çünkü sizin için ayarladığım bu yeni enerji se­

vinç, huzur, fiziksel şifa kıvılcımlarını ve Evrenin umudunu

içeriyor! Buna sırtını dönenleriniz de bunu kabul edenleriniz

kadar çok seviliyorlar. Ama, bu kadar zor bir şeyin yüzüne

2 4 8

Bölüm 14

bakmayı seçip de birden kendilerine çok aşina bir yüzün,

ebediyen tanıdıkları bir yüzün... başardıkları işten dolayı on­

ları gülümseyerek kutlayan aşina bir yüzün kendilerine bak­

tığını görenleri kutlayan R u h u n sevinci çok daha fazladır. O

zaman Ruhun kolları derste geçireceğiniz günlerinizin geriye

kalan kısmı boyunca sizi tam aydınlanma ile desteklemekte

özgürdür.

Bu armağandan yoksun kalmayı neden seçesiniz ki?

Ben sizi gerçekten yürekten seviyorum.... Ruhun kendi­

si gibi!

Kryon

249

Sevgi tüm zamanların şampiyonudur. O, Evrenin bağı ve sizin birleşik-alan teorinizin sırrıdır. O hücresel düzeyde mevcuttur ve uygun eylemle salıverilmeye hazır bekler. O koşulsuz ve benzersizdir. O, daha önce huzurun hiç mevcut olmadığı yerde huzur sağlar. O, daha önce dinlenmenin hiç mümkün olmadığı yerde dinlenme sağlar. O bilgedir. O gü­neşin içindeki güneştir, ve tek kaynaktandır. Bundan daha büyük bir şey yoktur, ve yeni enerjiyi içine aldığında o senin olacaktır.

2 5 0

Onbeşinci Bölüm

Y a z a n ' ı n Notları

&

2 5 1

1 5

YAZANIN NOTLARI

Yazan'dan:

Eh. . . kendime de bir bölüm ayırdım! Söyleyeceğim şey­

ler çok önemli olduklarından değil, ama bu bilginin de Kryon

öyküsü hakkında sorular ve yanıtlarla ilgili olduğundan.

Realite

Yaşamımdaki büyük kozmik şaka şu ki ben "erişilmesi"

çok zor bir insandım. Yaşamımın büyük bir bölümünü şimdi

tam da benim yaptığım şeyi yapan insanlarla alay ederek ge­

çirdim! Ayrıca, ben daima ardında gerçeklik olduğunu ger­

çekten hissetmedikçe hiçbir şeye inanmayan biri olageldim...

ve işte medyumluk yapıyorum.

Siz de diğerleri gibi şu soruyu sorabilirsiniz: benim gibi

bir insanı bu noktaya, ötelerden gelen Dünya-dışı bir varlığa

medyumluk yapma noktasına getiren şey nedir? Bazıları be­

nim gerçekten "kafayı yediğimi", ve bir tür realite sisi içinde

bulunduğumu düşünmektedirler. " O , ayaklarını havaya sağ­

lamca basarak, çiviyi doğruca parmağına çaktı!" dediklerini

işitir gibiyim.

Tüm bunlardaki kozmik mizah şu ki, Ruh sadece geç­

mişte değil bugün de inanılmaz derecede kuşkucu olmayı

sürdüren bir insanı seçti! Daha önce yazdığım gibi, üç yıl

arayla, karşı çıkarak ve yakınarak iki ayrı psişiğe sürüklen­

miştim... ve onlar celsede Kryon'un ismini heceleyerek, onun

benim vasıtamla gelmek istediğini söylemişlerdi. Ancak ben

mantığa teslim olduğumda, en sonunda medyumluk yapma-

252

Bölüm 15

ya ve bilgiyi aktarmaya başlamıştım.

...ANCAK MANTIĞA T E S L İ M O L D U Ğ U M D A MI??

Buradaki mesele de bu. Ruh (Tanrı) bana tekrar tekrar sezgimizi olduğu gibi, beynimizi, mantığımızı da kullanma­mız gerektiğini göstermiştir. Bu kitapta Kryon bize, tekrar tekrar, biz yeni olguları ve fikirleri keşfettikçe realitemizin de değiştiğini, ve yarının olağan şeyinin bugünün sihri oldu­ğunu söylemiştir. Şimdi buna inanıyorum, ve en sonunda bu mesajın aslında ne anlama geldiğini kavradım. O şu anlama gel iyor k i , bizim herhangi bir konudaki inancımızı ya da inançsızlığımızı değişmez bir rea l i teye dayandır­mamız mantığa aykırıdır. İ n s a n o ğ l u n u n d ü ş ü n ü ş ü n d e k i bir sonraki tekâmüli adımı bilmek ister misiniz? Kişisel ka­rar vermede hoşgörü... görülen (ve dolayısıyla gerçek olarak hissedilen) ile gelecekteki keşif ve bilgisel değişimin mantıki kesinliği arasındaki farkı t a r t m a .

Kryon tekrar tekrar şöyle söylemiştir: "Bilim adamla­rı, 'küçük yeşil adamlar' Beyaz Saray'ın bahçesine inip de li­derlerinizin size onlardan söz etmemekle budalalık ettikleri­ni söylediklerinde ne yapacaksınız? İnsanlar uçan daireler­den söz ederken gözlerinizi çevirmeyi bırakacak mısınız? Realite hakkındaki fikrinizi değiştirecek misiniz? Yoksa her şe-ye rağmen gerçeği yadsıyacak mısınız? Işık hızının sadece algılanan bir bariyer olduğunu, ve madde ve zamanın bariye-ri genel bir kural olarak görmezden gelecek kadar güçlü bir biçimde bağlantılı olduklarını keşfettiğinizde, onu burada okuduğunuzu hatırlayacak mısınız? Bir tavsiye: bırakın mantığınız değişimin kesinliğini, ve bu alternatif realiteler olasılığını kavrasın, zihninizi geniş düşünmeye açın. Bunun aksini yapmanız sizin için mantıksızlık olur. Eğer bunu yap­mazsanız, o zaman dört yüzyıldır düşünüşünüzü değiştirme­miş olursunuz."

Kryon tekrar tekrar şöyle söylemiştir: "Dini liderler,

253

'Bir İnsan GiBi (Düşünmeyin

siz gerçekten Tanrı ile ilgileniyor musunuz? Yoksa sadece

size öğretildiği kadarıyla Tanrı 'nın ne olduğuyla mı ilgileni­

yorsunuz? Olgularda, gerçeklerde bir değişime açık olabilir

misiniz? Parşömenler (Ölüdeniz kıyısında bir mağarada bu­

lunan kutsal yazılar) en sonunda önyargısız alimler tarafın­

dan incelenip anlaşıldığında, sizin kötü bir bilgiye sahip ol­

duğunuzu kabul edecek misiniz? Yoksa buna da Şeytanın işi

deyip bildiğinizi okumaya devam mı edeceksiniz? Size bir

tavsiye: bırakın Kutsal Ruh (Ruh) size gerçeği versin! Bildi­

ğinizi düşündüğünüz şeyden uzak d u r u n , ve bırakın Tanrı

size daha fazla anlayış, ve Ruhun mekanikleri hakkında yeni

realiteler versin. İtibarınızı yitirmekten mi korkuyorsunuz,

yoksa sadece kilisenin üyelerini yitirmekten mi? E h , geriye

sevgi kalır!"

Deneyim çok gerçek olmasaydı bu kitapları yazmazdım.

Bu kitapları yazmasaydım, gördüğüm ve işittiğim şeyleri si­

ze başka nasıl anlatabilirdim ki? Ben pragmatik bir insanım.

Siz beni tüm gün boyunca takip ederek Ruhla olan diyalogu­

mu izleyemezsiniz. Ayrıca, size medyumik olarak aktardığım

her şeye günlük yaşamımda bir gerçek olarak sahip çıkarım.

Eğer Ruh bizim her gün karşılaştığımız ve bizi delirten olta

kancaları karşısında huzurlu ve hoşgörülü olabilmemiz ge­

rektiğini söylüyorsa, o zaman ben yaşamımda bu tür bir de­

ğişikliği beklerim. Bu mantıklı değil mi? Eğer Ruh benim

kendi realitemi birlikte-yaratabileceğimi söylüyorsa, o za­

man ben bunu da beklerim. Eğer Ruh benim bu kadar hızlı

yaşlanmayı durdurabileceğimi söylüyorsa, bunu beklerim!

Kişisel olarak sonuç, benim aktardığım bilginin doğru

olduğunu yaşamımda görmem gerektiğidir. Bu sürekli beni

şaşırtmaktadır. İlk başta Ruha şöyle söyledim: ''Eğer beni bu

işe sokacaksan, o zaman sadece gerçekleri aktarmamı sağla!

... Gerçeğin hem kişisel yaşamımda hem de Kryon okurları­

nın ve ışık grubu üyelerinin yaşamlarında örneklendiğini

2 5 4

'Bölüm 15

görmezsem, sahte bir varlığın soytarısı haline gelmeme ya da

eski kilise arkadaşlarımın ve yakın aile üyelerinin benden

uzaklaşmalarına izin vermem."

Eğer kitap boyunca dikkat etmişseniz, okurların elde

ettikleri sonuçları zaten biliyorsunuz: birçok yerden gelen ve

insanların yaşam-değiştirici bir güç... birçok şifa,., ve bir

hayli öz-farkındalık elde ettiklerini bildiren mektuplar. Ruh

şimdi gülümseyerek bana, "Bu kanıt yeterli mi? Bu senin

mantığını ta tmin ediyor mu?" diyor. Ruh benim nitelikleri­

min zor olduğunu bildiği için beni seçti. O bu bilgileri oku­

yan kuşkucu insanların benimle biraz koşutluk kurabilmele­

rini, böylece biraz olsun değişebilmelerini istiyordu.

Kişisel yaşamıma gelince, kuşkusuz ben de nötr aşıyı aldım, ve bu hemen yaşamımı değiştirdi. Diğerlerine göster­diğim tepkiler, eski karma'm, ve daha önce beni delirten şey­ler... hepsi değişti. Herkes, işteki arkadaşlar bile bu değişik­liği fark ettiler. Ancak ben ta tmin olmamıştım, daha fazlası­nı istiyordum. Ruhun beni kontrat ımın sınırına kadar götür­mesine izin vermeye niyet et t im, ve o zaman her şey gerçek­ten altüst oldu (bu yüzden, gerçekten istemedikçe bunu yap­mayın).

Bu kitaba "Bir İnsan Gibi Düşünmeyin" ismi sadece bu

konuyla ilgili celse yüzünden değil, bu celsede söylenenlerin

esasen bana söylenmiş olmasından dolayı verildi! Bu benim

en büyük kusurumdur, ve onun açığa çıkması gerekiyordu.

Niyet ettiğim ay, 23 yıllık işim kontrolümün ötesindeki olay­

lar yüzünden temellerine kadar sarsıldı. Sorunun hiçbir çö­

zümü görünmüyordu, ve tüm mesleğimin geleceği kasvetli

görünüyordu. Çevremdeki herkes bana hiçbir çözümün ol­

madığını söylüyordu. Ben gerçekten de Kryon celsesinde an­

latılan o köprüsüz kanyona doğru hızla yol alan o kişiydim.

Biyolojim bana endişeye kapılıp frene basmam için bağırı­

yordu... ama Ruhun sevgisi omzumda oturmuş bana, "Sen

255

'Bir İnsan G i B i 'Düşünmeyin

bizim bildiğimiz şeyi bilmiyorsun. Bize güven; gaza basmaya

devam et. Daha hızlı gidemez misin?" diyordu. Sonuçta

Kryon'un bize celsede verdiği birlikte-yaratıcı adımları at­

mak zorunda kaldım. Öyle ki insanlara neyin beklenmesi ge­

rektiğini, bunun nasıl bir duygu verdiğini, ve Ruhun onu na­

sıl çözdüğünü söyleyebiliyordum. Çözüm, adeta bir dağı ye­

rinden oynatmak gibi, gerçekten mucizeviydi! İşe yaramıştı!

O gün Ruhun gerçeğinin beni elle tutulur bir biçimde, "do­

kun ve hisset" dercesine ziyaret ettiğini fark et t im. O günden

sonra ben artık farklı bir insandım. Bir daha asla aynı kişi

olmadım.

Bazen arkadaşlar bana, "Sen kendin için de medyumluk yapıp bilgi alıyor musun?" diye sorarlar. Evet, ama başkala­rı için yaptığım medyumluktan farklı bir biçimde gerçekleşi­yor bu. Bu, "Sen bir elma istediğinde Ruh asla sana bir yılan vermeyecektir," gibi harikulade sözleri ilk kez duyduğum an­lardır. Bu mesajı, niyetimi belirttikten ve işimle ilgili ortaya çıkan kaosa kontratımın neden olduğunu anladıktan kısa bir süre sonra, bir gece saat bir buçukta salonda otururken aldım. Bu benim, "Tanrı'nın parçası"nm (yüksek benliğimin) gücünün sevgisini ve genel-görüşünü gerçekten hissettiğim bir andı . Ayrıca, bana tekrar tekrar, "Seni terk etmeyece­ğiz..." denmişti. O gece uzun bir zaman boyunca çok özel bir yerdeydim.

Böylece kendimi medyum olarak aktardığım bilgiyi ya­

şama sürecinde buldum. Bu süreçte huzurluydum. Bu süreç­

te mantıki imana sahiptim. Ruh bana diyor ki, "Onun senin

realiten haline gelebilmesi için daha kaç kez bu çalışmayı

görmen gerekiyor?" Bu mantıki imana sahip olabildiğimiz

zamandır. Benim için "iman" sözcüğü "görünmeyene itimat"

anlamına gelirdi. Şimdi ise o "görünene itimat" anlamına ge­

liyor, çünkü onun işlediğini tekrar tekrar gördüm. İlk adım

onu sınamaktır; bu benim için en zor olan adımdır.

256

Bölüm 15

Bana realiteden (gerçeklikten) mi söz ediyorsunuz? Bu

benim deneyimlediğim en gerçek şeydir.

Yazarlık

Sizlere, fotoğrafımın neden Birinci Kitap'ta ya da bu ki­

tapta yer almadığını... ve ismimin neden kitapların kapakla­

rında yer almadığını açıklamak istiyorum. İlk başta, fotoğra­

fımı koymamın insanların Kryon yerine bana bakmalarına

neden olacağını, ve kitaplardaki sözleri Ruh yerine benim

resmimle ilişkilendireceklerini fark e t t im. Ayrıca, bir kitabın

sonunda hiç de sizin beklediğiniz gibi görünmeyen bir fotoğ­

raf görmek düş kırıklığı yaratabilirdi.

İsmimin kapakta yer almama nedeni de aynı. Ben bu

kitapların yazarı değil, yazanıyım sadece. Bu konuda kitap

dağıtımcılarıyla yaşadığım sorunu görmeliydiniz. Nedense

onlar yazar listelerine sadece insanların adını koymak isti­

yorlardı... garip bir şey.

Üçüncü Kitap yayınlandığında, artık etrafta epey kitap

imzalamış ve seminer yapmış olacağımdan, artık yüzüm bir

gizem olmayacak... bu yüzden belki o zaman bir resmimi ki­

taba koyarım. Tabii, bunu yapmamamı isteyen mektuplar al­

mazsam... ki neye benzediğimi gördüklerinde bunu yapma­

ları olasılık dahilindedir...

257

Ek

A

Gençleşme Tapınağı

259

Ek A

Yazan'dan...

Onbirinci Bölümdeki canlı celselerde, Kryon iki kez

Gençlik Tapınağı'ndan söz etmiş ve bizi oraya "götürmüştü".

Birçok celseye katılan mimar Mark Wonner 160. sayfada gö­

rüldüğü gibi bu tapınağın resmini çizdi. Aşağıda, onun Tapı­

nağın özellikleri hakkında Kryon'a sorduğu sorular ve Kryon'

un yanıtları yer almaktadır.

Mark: Merhaba, Kryon G r u b u . Aşağıdaki soruların maksa­dı, Gençleşme Tapınağı'nın -ikinci kitaba eklenecek çizimi et­kileyebilecek şekilde- tasarımını açıklığa kavuşturmaktır. Bunlara ek olarak, söz konusu çalışmayı aşan sorular da yer alacaktır.

Kryon: Selam, Sevgili Varlık! Bu çalışmada Ruh için har­

cadığın emek ve zamana gerçekten saygı duyuyoruz. Senin

bu tapınak yapısı ile bu kadar güçlü bir biçimde özdeşleşmen

bir rastlantı değildir. H e n ü z hatır lamadın mı? Senin geçmiş

yaşamlarından birinin büyük bölümü, buna çok benzeyen bir

yapının bakımını üstlenmiş olan babana eşlik ederek geçmiş­

t i . O sana çok aşina gelmektedir. Bu konuda doyumsuzluk

duygusu şeklinde bir karma taşıyorsun, çünkü o zaman bu

törenlere bizzat katılabilecek ya da onun harika biliminin

hedefi olabilecek uygun yaşa erişememiştin. Çünkü Dünya'

nın kendi gündemi senin devam etmeni olanaksız kılmıştı.

Çevrendeki birçok kişinin yaşamı da o zaman son bulmuştu,

ve onlar da o kadar iyi hatırladıkları bir şeye yaklaşmayla il­

gili bu " tohum korku"ya sahipler. Yine, çabalarından ötürü

sana teşekkür ederiz, bu anının ortasına yürümen seni biraz

endişelendirecek olmasına karşın, bu ayrıca kendini gerçek-

260

Ek A ten açığa çıkarmanı önleyen korkunu ortadan kaldıracaktır. Bu çalışma yaşamında eyleme neden olacak, ve niyetin bir­çok şekilde ödüllendirilecektir.

Partner imin sana söylediği gibi, senin tüm sorularım yanıtlamayacağım, çünkü bu, Tapınağın deney ve aydınlan­mış çabayla keşfedilmesi gereken belirli niteliklerini açığa vurmak olur. Ancak, en kısa yanıtların içinde büyük bilgelik olduğunu söyleyebilirim.

İç Oda:

Mark: Tapınağın merkezinden başlayacak olursak, İç Oda

ile ilgili mevcut anlayışımız şöyledir:

Bu Oda, yatay olarak iki eşit yarıküreye bölünmüş bir küredir. Odanın tabanı alttaki yarıkürenin üzerine yerleşti­rilmiş ve onun tarafından desteklenmektedir. Odanın içinde iki operasyon masası vardır. Masalardan biri yere yerleştiril­miş ve oda küresinin dikey ekseninde merkezlenmiştir. H e ­def kişi bu masaya yatar. Bu masa, kontrol-masasının ö n ü n ­de duran kişinin yönetimi alt ında, dikey eksen etrafında dö­ner. Kontrol-masası, Odanın tabanına ve eksenin dışına yer­leştirilmiştir, ve o " G ü n ü n Rahibi" denen kişinin idaresinde-dir. G ü n ü n Rahibine masanın çevresinde toplanmış birkaç kişi yardım eder. Kontrol-masasında kenara yakın yerleşti­rilmiş iki küçük küre vardır. Bu nesneler G ü n ü n Rahibinin Tapınağı hedef kişinin gereksinimlerine ayarlamasına yar­dımcı olurlar. Kontrol-masası daire şeklindedir. Hedef-ma-sasının başında ise bu masada uzanan kişinin ihtiyaçlarını karşılayan bir yardımcı vardır.

1. A f . Yukarıdaki tarifte yanlış anlaşılmış şeyleri düzeltebilir

misin?

K. Hedef kişinin yattığı döner-tabla odanın merkezinde de­

ğildir, onun ekseni odanın ekseninden yaklaşık üç metre

2 6 1

'Bir İnsan Gibi 'Düşünmeyin

uzaktadır.

2. M. Kontrol-masası döner mi?

K. Hayır.

3. A f . Kontrol-masası bir eksen üzerinde dönen düz bir plat­forma mı, yoksa yerden bir adım yükseğe mi yerleştirilmiş­tir?

K. Kontrol-masası hafifçe yükseğe sabit bir biçimde yerleşti­

rilmiştir. O, G ü n ü n Rahibinin yüzü daima odanın eksenine

dönük olacak şekilde yerleştirilmiştir.

4. M. Hedef masası bir eksen üzerinde dönen düz bir platfor­

ma mı, yoksa yerden bir adım yükseğe mi yerleştirilmiştir?

K. Hedef masası döner bir tablanın üzerine yerleştirilmiştir.

O şimdi açıklamayacağım bir aygıtın bir parçası tarafından

doğal biçimde yükseltilir, ama bu alet tören sırasında masayı

taban ile tavan arasındaki orta noktaya yükseltir.

5. A f . Odanın ekseniyle kontrol-masası arasındaki uzaklık kaç metredir?

6. M. Gençleşme Odası küresinin iç çapı nedir?

7. A f . Oda küresinin dış çapı nedir?

K. Hiçbir gerçek iç ya da dış boyutların verilmesi uygun ol­maz. Bu içerideki manyetik yapının ölçüsü hakkında çok şey ifşa etmek olur.

8. M. Odanın tüm tabanı bir eksen üzerinde döner mi?

Af. Tabanın herhangi bir çapı bir eksen üzerinde döner mi?

K. Evet! Tüm tablo şöyledir: Odanın tüm tabanı bir döner

platformdur. Kontrol-masası dış çevreye doğru yerleştiril­

miştir, ve Rahibin yüzü daima odanın merkezi eksenine dö­

nüktür . Hedef-masası genel tabandan bağımsız olarak farklı

yönlerde ve hızlarda dönen ayrı bir döner-tabla/yükseltici

üzerinde bulunur. Eğer bunu hareket halinde hayal edebilir-

262

seniz, odanın direkt merkezindeki manyetik faaliyetin nasıl -enerjiyi tek bir nokta üzerinde odaklamak yerine- karmaşık hareket eden hedef-masasının her bölümüne "dokunabildiği-ni" göreceksiniz.

10. M. Üstteki yarıküre yerdeki dikey eksenin çevresinde

mi, yoksa yer düzeyinin biraz üzerinde mi döner?

K. Üstteki yarıküre sabittir, dönmez. Senin bu konudaki al­

gın hatırladığın bir başka şeye dayanıyor.

1 1 . M. Alttaki yarıküre döner mi?

K. Hayır, o da sabittir.

12. M. Alttaki yarıküreye girilebilir mi? Eğer bu mümkünse,

lütfen orada ne bulunduğunu, ve oraya niçin ve nasıl giril­

diğini açıklar mısın?

K. Alttaki ve üstteki yarıkürelere dış "giriş" alanında bulu­nan asansörlerle ulaşılır. Bunlar senin de düşünebileceğin gibi "hizmet bölümleri" değil, sık ziyaret edilen kontrol ve ayarlama bölümleridir. Bu bölümlerde operasyon sırasında uygun biçimde korunan teknisyenler bulunur.

13. M. Oda tabanı, çevresindeki -üst ve alt yarıkürelerin bu

sabitlenmiş düzlemde serbestçe hareket etmelerine izin vere­

cek şekilde- yapısal bir halka tarafından desteklenmekte mi­

dir?

K. Hayır.

Tüm Yapı

Mark: İç Oda Küresinin bir odalar çemberinden ve Oda ta­

banının düzeyinde bulunan bir çevre koridorundan oluşan

bir iskelet yapının içinde bulunduğunu ve onun tarafından

desteklendiğini görüyoruz. Çevre koridoru, Tapınak görevli­

leri tarafından Odaya, onun çevresindeki hizmet bölümleri-

2 6 3

'Bir İnsan GiBi 'Düşünmeyin

n e , dikey dolaşım asansörlerini, mekanik gereçleri, dönüş yerlerini ve Gençleşme Tapmağı'nın asıl yapısal desteğini içeren beş bacağa ulaşmak için kullanılır. Bacaklar alttaki sivri kulenin Tapınağın tabanını aşmasına izin verecek ye­terli yüksekliktedirler. Bu noktaya kadar Tüm Yapı hakkın­daki anlayışım o ki, onun İç Odaya işlevsel hizmetine ek ola­rak, yapının dış biçimi ya da kaplamasının tasarımı tasarım­cıların basiret ve bilgeliğine bırakılmıştır.

1. M. T a p m a k Yapısının biçimi, kullanılan malzemeler ve dış kaplamanın rengi dışında, Odanın çalışma özelliklerini her­hangi bir şekilde etkiler mi?

K. Hayır. O, insanın onu kutsal kabul etmesi için esasen es­tetik ve tören sel bir yapıdır. Ancak, bu ritüele saygı duyul­masına katkıda bulunduğu, dolayısıyla da işlemi çok uzun bir zaman boyunca aynı tuttuğu için uygundur.

2. M. Yapının üzerinde ya da onun bir parçası olarak kulla­nılabilen ve Odanın işlevlerini güçlendiren biçimler ya da malzemeler var mıdır?

K. Bu yapıda kullanılan ana malzeme sıkıştırılmış kristal­dir. Bu ekzotik malzeme neredeyse sadece insanın korunma­sı amacıyla kullanılmıştır. O inşa malzemeleri içinde birçok forma sahiptir, ve garip biçimlerde kullanılmıştır. Onu üre­ten işlem onun rengini donuk bir siyaha dönüştürür.

3. M. Yapının, Odayı kuşatan ana gövdesinin ideal bir dış ça­pı var mıdır?

K. Evet.

Kuleler

Mark: İki tane sivri kule var. Birisinin dairesel tabanı üst­

teki yarıkürenin üzerinde yukarı doğru yerleştirilmiştir. D i ­

ğerinin dairesel tabanı ise alttaki yarıküreye monte edil-

2 6 4

miştir ve ucu yere dönüktür . Her iki sivri kule de kusursuz birer koni biçimindedir. Her ikisi de İç Odanın dikey ekse­niyle aynı hizadadır. Her iki kulenin de üstünde en az bir sarmal (helezon) bulunmaktadır .

1. A f . İlk t a s l a k çizimde kulelerin açısı y a t a y düzlem üze­

rinde 72 derece olarak gösterilmiştir. Bu iyi midir?

K. 72 derece kesinlikle doğrudur. Bunu t a h m i n ettiğini mi sanıyorsun?

2. M. Kulelerin oda küresine gerçekten temas etmeleri mi

gerekir, yoksa onlar ana-yapıya takılıp onun tarafından mı

desteklenirler?

K. Onlar ana-yapıya takılıp onun tarafından desteklenirler.

3. M. Eğer onlar ana yapıya bağlı iseler, dış kenarları oda küresine teğet mi geçer?

K. Evet, teğet geçerler. Sen bunun büyük bir bölümünü çok berrak bir biçimde görebildin, çünkü çoğunlukla kapatıldığın -ve alttaki kulenin orta odaya bağlandığı yere yakın olan-odanın penceresinden gördüklerini güçlü bir biçimde hatırlı­yorsun.

4. Af. İlk taslaktaki kuleler, Irak'ın S a m a r a kentindeki El-Mütevekkil Camisi'nin minaresindekine benzeyen kademeli sarmallara sahipti. Ancak, bu sarmal başka bir şekilde de olabilir. Şu anda bundan emin değilim. Bu tasarımım doğru mudur? Onlar kulenin yüzeyine mi uygulanmalı, yüzeyden uzakta mı asılı olmalı, kabartma şeklinde mi yoksa düz mü olmalılar?

K. İlk taslak sandığından daha doğrudur. O gerçekten de

yaklaşık çizildiği ölçekte olan kademeli bir sarmaldır, ve se­

nin de doğru olarak bulduğun gibi, 7 kademeden oluşmakta­

dır. Bu kuleler tek bir parça olarak dökülmüşlerdir.

265

'Bir İnsan G i B i 'Düşünmeyin

5. M. Zaman zaman sarmalların geometrik dizilerini -sü­

rekli derece derece yükselen bir sarmaldan, bir Fibonacci di­

zileri sarmalına benzer biçimde hızlanıp/yavaşlayan bir sar­

mala doğru- değiştirdiklerini gördüm.

K. 10. ve 1 1 . sorulara bak.

6. M. Şu anda bizi bu sarmalların amacı hakkında bilgilendi-

rebilir misin?

K. Onlar bilimsel değil, tamamen törenseldir. Onlar tapına­

ğın makineleri için sadece bir kılıftırlar, ama tasarımlarında

-piramitlerin sizin kadim çöl kıtanızda taşıdıklarına çok ben­

zer bir biçimde- belirli bir anlam taşırlar. Teknik çalışmayı

yapan bu kulelerin içindeki makinelerdir, ve yeni/kadim bili­

min bulunduğu yer de burasıdır.

7. M. Her kulede birden fazla sarmal mı vardır?

K. Bir sarmal vardır.

8. M. Anet Kilisesi'nin kubbesinde olduğu gibi ters sarmallar

var mıdır?

K. Hayır.

9. M. İlk taslakta gösterilen sarmallar doğru yönde mi uzan­

maktadırlar?

K. Bu onu Yerküre'nin hangi yarıküresinde inşa ettiğinize

bağlıdır. Ekvatorun üzerinde bir yön, altında bir başka yön.

D ö n m e konusundaki celseyi hatırlıyor musun? (Kryon sizin

yanıtlar için araştırma yapmanızdan hoşlanır.) Sarmallar

aynı şekilde dökülürler, ancak, Dünya'nın hangi bölgesinde

bulunduğunuza bağlı olarak, aynı yapı içinde aynı şekilde

birbirleriyle yer değiştirebilirler.

10. M. Z ihnimde, sarmalın üstteki konik kule çevresinde bir

yılan gibi kıvrıldığını gördüm. Bu tapınakta görülen ve tasa­

rımda gösterilmesi gereken kadim ve uğurlu bir sembol mü-

266

Ek A dür, yoksa bu imge benim "avuntum" mudur? Bu konuda bir

içgörü vermen mümkün mü?

1 1 . M. Zaman zaman üstteki kulenin saf biçimimin değişti­

ğini gördüm. Bazen kulenin tepesi içine kristaller gömülü

altından bir "kapak taşı" olarak göründü. Bazen bu tepenin

bir açıda kesildiğini ya da düzleştiğini ve içinden büyük bir

alevin ya da beyaz bir ışık huzmesinin çıktığını gördüm. Bu­

rada böyle bir şey var mı?

K. Yüksek benliğin seninle eğleniyor. Sen ekzotik pürüzsüz

yüzeyin içindeki kristalleri "gördün", ve içerideki bilimin

gerçek ihtişamını, ve sonuçların kutsallığını bir an için algı­

ladın. Bu tapınağı resimlerde üst kulesini gökyüzüne bağla­

yan bir ışık okuyla göstermek yaygın bir şeydi. Bu en yüksek

ruh gücüyle bağlantının sembolüydü, ve sen onu hatır ladın.

Yılana gelince, o eğer ona yaklaşırsan, onun seni yine ısıra­

cağı konusunda uyaran korkunun sembolüdür! Tohum kor­

kun başını tekrar kaldırıyor.

12. M. Kulelerin içleri boş mudur? Eğer değilse, onların için­

de hangi amaçla neyin bulunduğunu açıklayabilir misin?

K. Evet, 6. soruya bak.

Temel

Mark: Gençleşme Tapınağı'nın yüksek bir toprağın üzerinde

ve taştan örülü iki ya da üç kat yükseklikte, ve meyilli yol­

lar, bahçeler, havuzlar ve şelalelerle bezinmiş çok geniş bir

piramitsel yapının üzerinde bulunduğunu gördüm. Temel

bölümünde toplantı odaları, dinlenme odaları, yiyecek servi­

si, meditasyon odaları, mekanik atölyeler, yiyecek dükkan­

ları, ofisler vs. gibi Tapınağın hizmet bölümleri var. Temel

yapısına birleştirilmiş Tapınak bacaklarının temelleri ve ba­

caklar içindeki asansörlere giriş noktaları var.

267

'Bir İnsan GiBi 'Düşünmeyin

1. M. Bu tabloda Tapınağın amacıyla çelişebilecek bir şey var mı?

K. Bildirildiği kadarıyla her şey doğrudur, ancak bu yerin

yakınında hiçbir eğlence ya da yiyecek bölümü yoktur. Her

şey kutsal ve kullanışlıdır. Her yerde güzellik vurgulanmış

ve doğaya saygı gösterilmiştir.

2. M. Plândaki temelin şekli/formu, yükseltme ya da kısım­

lara ayırma, Tapınağın işlevi açısından önemli midir? Eğer

önemliyse lütfen açıkla.

K: Temelin şekli onun destek işlevi ve kullanımı açısından önemlidir. Zaten bildiğin gibi, o yapıyı desteklemekte, alt ku­leyi yerden yükseltmekte, ve insanların girip çıkmak için kullandıkları mekanik asansörleri barındırmaktadır. Taslak­ta çizdiğin kadarıyla açılar ve şekil genelde doğrudur. Diğer veçhe oranları da işe yarayacaktır, ve birçok tapınağın temel plânı, bu içlerindeki mekanizma açısından kritik bir önem taşımadığından, farklıdır. Burada destek ve kullanımın iş­levselliği ana etkenlerdir, diğerleri değil. Bu tapınakları en güzel plânla inşa edebilecekler arasında yarışmalar olmuştu, bu yüzden de çeşitlemeler (varyasyonlar) vardı.

3. M. Ritüel ve tören Gençleşme Tapınağı deneyiminin ayrıl­maz bir parçası olduğundan, yukarıdan bakıldığında Tapına­ğa nasıl bir yaklaşımın gerektiği konusunda bizi bilgilendire-bilir misin? Şu anda bize bu törensel deneyimi açıklayabilir misin?

K. Törenle ilgili daha fazla bir açıklama verilmeyecektir

(115. ve 163. sayfada verilen bilgilere bakınız), ancak sizin

açınızdan törenin bacakların tabanında başlayıp bittiğini bil­

mek önemlidir. Daha önce belirtildiği gibi, burada farklı ka­

tılımcılar için farklı girişler vardır. En önemli bacak, hedef

insanın çıkış yerini barındırandır. Bu neredeyse bir "yeniden

doğuş" olarak görülür. Hedef-kişi tarafından giyilen giysi

268

kutsaldır, ve törenden sonra üç gün boyunca çıkarılmaz. Bu

zaman esnasında aile ve arkadaşlarla epey kutlama yapılır.

Bundan dolayı siz farklı metallerin ve heykellerin her bir ba­

cak için, onun kullanımını temsil edecek biçimde sembolik

olarak kullanıldıklarını tahmin edebilirsiniz. Buna ek ola­

rak, her bir bacağın tabanında, gençleşme uygulamasından

önce ve sonra katılımcılar için törenler yapılan yerler vardır.

Bu törenlerde ışık, ses ve renk kullanılırdı. Burada bir hayli

uygun duygu yaşanırdı.

4. M. Temel yapısının üzerinde, tüm-yapının altında ve ba­

cakların çevresinde gökyüzüne ve Tapınağa açık, suya gö­

mülü bir avlu görüyorum. Bu havuz çok derin ve aydınlatıl­

mış görünüyor, ve zaman zaman bir girdap oluşturuyor. H a ­

vuz sakinken, alt kulenin tepesi neredeyse suyun yüzeyine

temas ediyor. Böyle bir şey var mı?

K. Evet Mark, orada bir havuz vardı. Su, alttaki kulenin

makinesinin kullanımdayken ona yaptığı şeyi güçlendirmek

için yapay olarak aydınlatılmıştır, çünkü bu işlemde manye­

tikler çok güçlüdür. Enerji, iyi korunulmasma rağmen, her

iki kulenin uç vortekslerinde hâlâ güçlüdür. Üstteki kule

onu tepe noktasından atmosfere dağıtır, ancak tören sırasın­

da havada, kulelerin hemen üstünde ve altında görüp kokla-

yabileceğiniz farkına varılabilir bir etki vardır. Alttaki kule­

nin havuzu makinenin vorteksinin etkilerini massedip dağıt­

mak üzere yapılmıştır. Vorteks suyu hafifçe kaldırıp döndür­

m e , ve güzel bir sis yaratma gibi yan etkilere sahiptir. Yine,

ışık burada muhteşem güzel bir tarzda kullanılır. İnsanların

bu vortekse on metreden fazla yaklaşmalarına izin verilmez.

Mark: Bu taslağı yapma fırsatının verilmesi benim için yüce

bir onur ve zevkti. Ben sizin hizmetinizdeyim ve siz de, bil­

diğiniz gibi, benim kalbimdesiniz.

269

Eğer a y d ı n l a n m ı ş s a n ı z ve n e y i n o l m a k t a o l d u ğ u n u bili­

y o r s a n ı z , ve büyük p l â n ı n bir parças ı o lmak i s t iyorsanız, biz

sizin iri bir kaya parças ı t a r a f ı n d a n ezi lmenizi ya da bir sel­

d e boğulmanız ı a r z u e t m e y i z . Biz sizin k a l m a n ı z ı di ler iz . H e ­

m e n bu gece rehberlerinize u z a n ı n , ve onlar ın ellerini t u t u n !

Ek

B

Yazan'ın Mesellerle İlgili Analizi

Ek B

Yazandan...

Kryon tarafından verilen çeşitli meseller benim için ha­

rikulade bir inceleme kaynağı olmuştur. Bu kitapta dört me­

sel var, ve benim en sevdiğim mesel aşağıda yer almaktadır.

Mesel, bir dersi ya da ahlakı tasvir eden basit bir öykü

olarak tanımlanır . Kryon meselleri söz konusu olduğunda,

öykü basittir, ama onun tüm anlamı daha ileri bir incelemeyi

gerektirir. Meselin verilişi sırasında biz Ruh ile iletişimde ol­

duğumuzdan, verilen mesajdan olabildiğince çok şey alma­

mız gerekir. Ayrıca, bu durumda ben onu aktaran kişiyim,

böylece verileni yeniden gözden geçirip kendi yorumlarımı

sunarken taze içgörüler ortaya çıkabilir.

Ders Odası Mesel i (sayfa 82)

Sanırım hepiniz Kryon tarafından "Wo" karakterinin

tanıtılmasının cinsiyetsiz bir insan yaratma girişimi olduğu­

nu anlamışsınızdır. Wo bir Wo-man'dır; o kadın mı yoksa er­

kek midir (woman or man)? Burada R u h , meseli tam olarak

anlamanızı ya da kendinizi Wo'nun yerine koyabilmenizi en­

gelleyebilecek bir cinsiyet eğimi yaratmak istememektedir.

Çoğu dil gibi, bizim dilimiz (İngilizce) de, normal olarak

konuşmak için, "o bunu yaptı" (he did this) ya da "o oraya

gitti" (she went there) gibi cinsiyet zamiri kullanmayı gerek­

tirir. Kryon bu meselde "he"nin (erkek cinsiyeti belirten za­

mirin) sadece dil amacıyla kullanılacağını söylemiştir. Bu bi­

zim Dünya üzerinde bulunmazken cinsiyetsiz olduğumuz

gerçeğinin önemli bir ipucudur; aksi takdirde bu ayrım o ka­

dar önemli olmazdı. Ben bunu, "Cennet te erkek ve kadın ola-

272

Ek B

rak evli olabileceklerine" kuvvetle inananlar için ortaya geti­riyorum. Sanırım bu evlilik Dünya üzerindeki aşikâr eşleş­me türünden çok farklıdır.

Meselde, Wo'nun evi açıkça onun yaşamı, ya da (Kryon' un enkarnasyonu isimlendirdiği gibi) Dünya üzerindeki "ifa-desi"dir. Çeşitli odalar benzetmesi, hepimizin karşılaştığı -kontratımız, karma'mız ile birlikte gelen, dolayısıyla potan­siyelimizi oluşturan- fırsat pencerelerini ifade etmektedir.

Wo, çok açık ki, savaş ya da açlık içindeki bir toplumda yaşamanın sıkıntısını çekmiyordu. Bu kitabı okuyan insan­ların çoğu da bu durumdadır, çünkü Kryon'un belirttiği gibi, bu bilgiler esasen birinci dünyada yaşayanlar için aktarıl­maktadır. Bu yüzden, Wo bizlerden biridir. (Dünyanın çeşitli bölgelerinde bu bilgiye medyumluk yaparak, mesajları diğer kültürlere aktaran sekiz kişi daha bulunduğunu u n u t m a ­yın). Ruh bizi bu öyküde kendimizi Wo'nun yerine koymaya davet ediyor. Bu mesel, örneğin, açlık ve savaşın mahvettiği bir ekonomiyle boğuşan bir insan hakkında olsaydı, onunla hiç koşutluk kuramazdık.

Wo'nun kendini neyin mutlu ettiğini, neyin üzdüğünü, ve neyin kızdırdığını öğrenip sonra da ona bu duyguları his­settirecek şeyleri duvara astığını anlatan bölüm insanlar hakkında gerçekten içgörülü bir bilgi vermektedir.

Bu bizim geçmişe dalıp, belli duyguları hissedebilmek için geçmiş olayları yeniden gözden geçiren yanımıza atıfta bulunmaktadır. Çoğunlukla bu uygun, aydınlanmış bir dav­ranış değildir, çünkü o eski anıları tarayarak bizim öfke, nef­ret, kin duymamıza, aldatıldığımızı, kurban edildiğimizi his­setmemize neden olur. Bazen, örneğin, çocukluğumuzdaki, bizi mutlu kılmış bir yerde tekrar bulunmayı dilemek ise bundan farklıdır.

Kryon'un, Wo'nun "şeyleri bu amaçla da duvara astığı­nı" söylemesi ayrıca anlamlıdır. Siz benim evime geldiğiniz

273

'Bir İnsan GiBi 'Düşünmeyin

zaman, duvardaki şeyler herkesin görmesi içindir. Onlar be­

nim aile fotoğraflarım ve sanat eserleridir. Bu şu anlama ge­

lir ki ben bu şeyleri duvara, onları gelen yabancılar için dahi

vurgulamak amacıyla astım, çünkü onların özel şeyler olduk­

larını düşünüyorum. Bu yüzden, Kryon, Wo'nun herkesin o­

n u n ders "duvarını" görüp tepki göstermesi için hislerini du­

vara astığını ifade ediyor. Hiç insanları ziyarete gidip de sa­

dece kendilerine ne kadar kötü davranıldığı, ya da onlar için

her şeyin ne kadar kötü öldüğüyle ilgili üzüntülü bir öykü

dinlediğiniz oldu mu? Bundan dolayı, meselde bu size aşina

geliyor mu? Wo diğer insanları kendi sürecine dahil etmek

istiyor, çünkü böyle yapınca kendini daha iyi hissediyor. Wo

henüz sorumluluk hakkında bir şey bilmiyor. Böyle olsa da,

daha sonra biz, Wo'nun aydınlanma sürecinin hangi aşa­

masında olursa olsun bu konuda asla yargılanmadığını öğre­

niyoruz.

Meselde, V V o ' n u n korkuları olduğunu, ve en büyük kor­

kusunun da kontrol konusunda olduğunu görüyoruz. O, ya­

şamında birinin odasını (yaşamını) değiştirebileceği d u r u m ­

lardan korkuyor. Onun bu korkuların çoğuna gösterdiği t e p ­

ki aynı kalmaktır. Bundan dolayı, onun gerçek korkusu deği­

şimdir, ve o istikrarı, değişmezliği, ya da durağan bir farkın-

dalığı özlüyor. O ayrıca geçmişten de korkuyor, ama bunun

nedenini bilmiyor (bu, Kryon'un sözünü ettiği, gerçek aydın­

lanmaya çok yaklaşmayla ilgili tohum korkuya bir atıftır). O,

Tanrı hakkında bir şeyler öğrenmek için diğer insanlara ba­

kıyor, ve öğrendiği şeyleri değişimden korunmak için kulla­

nıyor. Bu, bugün dinin öğretmekte olduğunun güçlü bir örne­

ğidir. Buna göre, Tanrı bizi kötülükten korumaktan sorumlu

koruyucu rolünü oynamakta, ve kilise üyeleri ölümün gölgesi

vadisinden geçerken çobanın koruyuculuğunu izlemeye teş­

vik edilmektedirler. Bu insanları ruhen güçlendirici bir bi­

çimde düşünmeye teşvik etmez, ve başınıza gelenlerin so-

274

rumluluğunu üstlenme kavramını geliştirmez.

Bu öykünün harikulade bölümü şu ki, Wo ortalama,

normal dini öğretiyi kabul etse de , o dualarından sonuç alır!

O istediği korumayı elde eder, ve gerçekten de değişimden ve

köşedeki rahatsız edici devinimden korunur. Yine, Kryon bi­

ze Ruhun mekaniklerinin mutlak olduğunu, iyi dualı niyetin

sevecen enerjisinin sonuçlar elde ettiğini söylemiştir. "Ne is­

tediğine dikkat et... onu elde edebilirsin," diyen vecizeyi ha­

tırlıyor musunuz? Bu mesel onu göstermektedir.

Daha sonra Wo'nun evinin geniş olduğunu, ama onun bir odada kalmayı seçip orada öldüğünü öğreniriz. Bu, kuş­kusuz, bizim herhangi bir enkarnasyona başlarken sahip ol­duğumuz tüm kontrat potansiyelimizle ilgilidir. Bu, ne ka­dar karma'yı temizleyip hallettiğinize bağlı olarak, önemli odaların keşfini emreder. Bundan bu meselde söz edilmeme­sine rağmen, dünyada birçok odaya sahip olan ama hâlâ ru­hen güçlenmemiş birçok "Wo" vardır. Her bir durum sizin halletmeniz gereken türde bir karma ile ilintilidir. Wo'nun d u r u m u n d a , onunki değişim korkusuydu, bu yüzden o "evin­de" bir şeylere girişmeye cesaret edememişti.

Hepimiz her enkarnasyonda ruhen güçlenmek ve kendi-

mizi-keşfetmek için çeşitli şanslar elde ederiz, ve Wo da ken-

dininkini elde etmişti. O ta tmin edici yanıtlara sahip olduğu­

nu düşünmesine rağmen, Ruh onu rehberlerinin bir "dürt­

mesi" ile onurlandırmışt ı . Bu onun köşede -bir kapıyla birlik­

t e - gördüğü rahatsız edici devinimdi. Bu rehberlerinin ona

bir başka realiteyi gösterme, böylece ona hak etmiş olduğu

değişim fırsatını... ve korkusuyla yüzleşme fırsatını verme

çabalarıydı. Yine Kryon içgörülü bir biçimde, günün dininin

bu konudaki yaklaşımını gösteriyor: Wo'ya bu devinimin

Şeytani olduğu söylenmişti! Bu popüler doktrine aykırı her

şeye en sık verilen yanıttır. Dini liderler ayrıca Wo'dan para

istediler ve karşılığında ona iyi bir gelecek vaat ettiler.

275

'Bir İnsan G i B i 'Düşünmeyin

Kryon buna daha önce asla değinmemiştir, ama bu insanla­rın ruhsal yardım için onlara başvuranlar üzerinde kurduk­ları kontrolle ilgilidir.

Böylece en sonunda Wo öldü, ve onun en çok korktuğu

şey oldu: köşedeki devinim realite haline geldi. O bir biçimde

onu tanıdı ve korkmadı. Sonra, kapının ötesindeki çeşitli

odaları gördük ve Wo'nun keşfini paylaştık.

Bu odalar turu onun kontra t ın ın, ve yol boyunca -zen­ginlikler, huzur ve bireysel gücün kişisel içsel özünü, "Tanrı ' nın parçasını" içeren- potansiyel aydınlanmasının açığa vu­rulmasıdır. O bu tur sırasında rehberlerini tanır , bu da bize bizim rehberlerimizin gerçekten kim olduklarını bildiğimizi, ama bunun buradayken bizden gizlendiğini gösterir. Yaşam boyunca her adımda bize yardım etmeye hazır ve bizi seven iki ya da üç dostla yürüdüğümüzü... ve onları görmezden gel­diğimizi düşünün! Wo böyle yapmıştı, ama onlar onu yargıla­madılar. İşte Ruhun sevgisi böyle bir şeydir. Diğer bazı kapı­ların isimleri gerçekten şaşırtıcıydı: Ben doğmamış çocukla­rın kapılarından söz ediyorum. Bu, eğer Wo izin verseydi, di­ğer varlıkların karmik ilişki kurmak üzere gelebilecekleri ol­gusuna direkt bir atıftır, ama meselde Wo'nun bir eşi yoktu. Bu "potansiyel çocuklar meselesi" önceden plânlamayı gerek­tirir. Bunun üzerinde düşünün.

Bir başka kapının üzerindeki "dünya lideri" ismi göste­

riyordu ki, Wo'nun bu yaşamı için potansiyel kontrat ının bir

parçası da onun siyasete girip bir lider olmasıydı. Bu belki de

sizin Wo karakterine atfedeceğiniz son şeydir, ama yine de

bu söz konusuydu! Bu belki de pragmatik bir iş adamının

kırk yaşından sonra bir yeni-çağ medyumu haline gelmesi

kadar uzak bir kavramdır! Burada Ruhun bize ne söylemeye

çalıştığı üzerinde düşünün: Tanrı 'nm sizden ne yapmanızı is­

tediğiyle ilgili imgelemenize bir sınır yoktur. Eğer Wo'nun

kontrat ının bir bölümü bir dünya lideri olmak idiyse, sizin

276

kapılarınızın ardında sizi neyin beklediğini düşünüyorsu­nuz? Bu mesele sizi ürpertmel idir .

Wo tabloyu kavramaya ve bu kadar acemice hareket et­tiği, işleri bu kadar kötü bir biçimde karıştırdığı için güven­sizlik duymaya başladı. Ancak, rehberler şöyle söyleyerek onu hemen kendine getirdiler: "Ruhuna sitem etme, çünkü bu uygunsuz bir şeydir, ve senin ihtişamına hizmet etmez."

Bu Wo'nun geçişiydi. O, o anda "dersteki bir insan" olmak­tan çıkıp, daima olageldiği şey ha l ine, Tanr ı 'n ın bir parçası ha l ine, evrensel bir varlık haline geldi. Baktığı bir sonraki şey, kapının üzerindeki kendi gerçek ismiydi, ve o her şeyi hatırladı.

Benim için en güçlü şey bu meselin son paragrafında

yer alıyor.

"Wo artık rutin programı biliyordu, çünkü şimdi O her

şeyi hatırlıyordu, ve O artık Wo değildi. O rehberleriyle veda-

laştı ve sadakatlerinden ötürü onlara teşekkür etti. O orada

uzun bir süre onlara sevgiyle bakarak durdu. Sonra dönüp

koridorun sonundaki ışığa doğru yürümeye başladı. O daha

önce de burada bulunmuştu. O, özünü tekrar bulmak üzere

yaratılış mağarasına yapacağı üç günlük kısa yolculukta...

ve sonra, Dünya 'dayken sevdiği ve yitirdiği varlıklar da da­

hil olmak üzere onu yürekten sevenlerin kendisini beklediği

onur ve kutlama salonunda onu neyin beklediğini biliyordu.

O daha önce nerede olduğunu, ve nereye gitmekte oldu­

ğunu biliyordu. Wo yuvaya geri dönüyordu."

Kuşkusuz, burada ilginç bir bilgi var, ama bize yıllar­

dır verilenden çok farklı bir bilgi değil bu. "Ölümden-dönme

deneyimi" tanıkları tarafından tarif edildiği gibi, burada t ü ­

nelin ucundaki ışık, ve yaratılış mağarasına üç günlük bir

yolculuk vardır. B u n u n üç gün sürdüğünü, ya da bu zaman

esnasında ne olduğunu ben asla bilmiyordum. Belki bu ko­

n u d a daha sonra daha çok bilgi verilecektir. Bu son bölümde

277

'Bir İnsan G i B i 'Düşünmeyin

t a m a m e n farklı bir şey beni etkiliyor. Bu güzel bir tabloydu,

ama ben gerçekten oradaydım! 1 1 . Bölümde belirtilmemesi-

ne rağmen, bu bir grup insanın önünde yapılmış canlı bir cel­

senin kâğıda geçirilmesiydi. Kryon yolculukları ve meselleri

anlatırken beni gerçekten oraya götürür. Onun "yolculukla­

rında" ben rüzgârı, ısıyı vs. hissederim. İşte bu yüzden bu

celselerin tadı biraz farklıdır. Kryon çoğunlukla -bana aktar­

mam için verdiği düşünce gruplarına ek olarak- benim "gör­

düğüm" şeyi tarif etmeme izin verir. Ancak, bu süreçte ben

çok etkilenir, sık sık sunulan şeyi tam olarak anlamanın se­

vinciyle ağlarım. Çok, çok gerçek bir rüyada hissettiklerimiz

h a r i ç , bununla kıyaslanabilecek bir şey yoktur.

Ben gerçekten orada, Wo'nun yaptığı gibi, eve gitmeye

hazır bir biçimde... Ruh ile yıkanarak d u r d u m . Orada bulu­

nanlar ın kuvvetli sevgi çekişini hissettim, ve arkadaşlarımı

özledim: Parlak ışık saçan rehberlerimi gördüm (ama yüzle­

rini görmedim), ve sevgilerini hissettim, sonra Kryon'un elini

t u t u p Del Mar'daki celsedeki koltuğuma geri d ö n d ü m .

Çiftçi Mesel i (sayfa 119)

Şimdiye dek Kryon'un mesellerinin içgörülü niteliklerle

yüklü olduğunu görmüşsünüzdür. Şimdiki meselde iki çiftçi­

miz var. Burada çiftçi açıkça, Yerküre ile evli olan, karnını

doyurmak için doğayla uyum içinde çalışan bir insanı temsil

etmektedir. Kryon öğretisini izlemiş olanlarınız, birçok kez

aktarıldığı gibi, insanın Yerküre'yle olan bu güçlü ilişkisiyle

bağlantı kuracaklardır.

Ayrıca, bu çiftçiler özellikle bağımsızdılar, "başkaların­

dan yardım almadan tarlalarını kendi başlarına ekip biçebi­

liyorlardı." Böylece biz Dünya'da yaşayan, geçimi gezegene

bağlı olan, ve çevresindeki her şeyden tümüyle sorumlu olan

iki insanla karşı karşıyayız. Bu senaryo size aşina geliyor

278

Ek B

mu? Bu bizimle ilgili güçlü bir benzetmedir. Böylece, çiftçiler şu anda Dünya'da yaşayan bizleri temsil etmektedirler.

Bu meselin sonraki bölümü (daha önce tarif edildiği gi­

bi) birinci dünyada nispeten güvenlik içinde yaşayan bizlerle

ilintilidir. Kryon çiftçilerin nasıl iyi bir yaşam sürdüklerini

ve genelde her yıl iyi ürün elde ettiklerini belirtirken bunu

açığa vurmaktadır. Bu çoğumuzun sahip olduğu gibi, sıkı ça­

lışıp para kazanılabilen bir yaşamı göstermektedir. Kryon

ayrıca bu meselin, "hasatın bir bölümünün kişisel olarak

kullanılıp, bir bölümünün de piyasada satılarak bol bol ge­

çinmeyi sağlayan" özgür bir ekonomide geçtiğini açığa vur­

maktadır. Bu sözler önemlidir, çünkü onlar öyküyü bizim öz­

gür ekonomik toplumumuza sağlamca yerleştirirler.

Ancak, en büyük açığa vurma (teşhir) şu cümledir: "Bir gün her ikisinin de tarlasında Tanrı'dan bir mesaj getirdiği­ni söyleyen bir insan belirdi. Her iki çiftçi de ilgilenip mesajı dikkatle dinlediler." Bu, Kryon'un meseldeki prensiplerle il­gili olarak gerçekte kime hitap ettiğine dair şaşırtıcı bir ipu­cudur! Biri çıkıp da onlara Tanrı 'dan bir mesaj getirdiğini söylediğinde insanlar çoğunlukla buna nasıl bir tepki göste­rirler? Çoğu bu insanı dışarı atıp arkasından kahkahalar atar (bizim içinde yaşadığımız kültür böyledir). Ama, bu çift­çiler farklıydılar, çünkü onlar "ilgilenip mesajı dikkatle din­lediler." Onların sadece edilgen bir biçimde ilgilenmedikleri­n e , ama dikkatle dinlediklerine dikkatinizi çekerim. Bunu okuyanların çoğu bunun nereye gittiğini görmekteler... Evet, Kryon burada bize, yeni çağda yaşayan aydınlanmış iki in­san hakkında bir mesel sunmaktadır. Umarım bu, bu sözleri okuyan çoğunuzu içerecektir, çünkü pratik yanım bana bu kitabı satın alanın bu tür bir insan olduğunu söylemektedir.

Bu, Kryon'un yüksek benliklerini keşfetmiş insanlara

direkt olarak hitap ettiği ilk sefer değildir, ve bu mesel özel­

likle onlar içindir. Sanırım o özellikle sizin içindir.

279

rBir insan GiBi 'Düşünmeyin

Mesel, habercinin onlara kendilerini bir ödülün bekledi­

ğini, ancak onu alabilmek için farklı ve mantığa aykırı bir

şey yapmaları gerektiğini bildirmesiyle devam eder. Bu onla­

rın daha önce yapmamış oldukları, ve tarımla ilgili olarak

onlara öğretilene aykırı bir şeydir (bir başka deyişle, eğer

ödülünüzü istiyorsanız, bir insan gibi düşünmeyin).

Onlara ne söylendiğine yakından bakın: Temel mesaj şöyledir: (1) Eski ekini yok edin — İşleri eskisi gibi yapmak­tan kurtulun. (2) Ekini toprağın altına gömün - Eski yön­temlerinizi gerçekten ortadan kaldıracak şekilde tamamen gömün. (3) Tüm pislikleri ve parazitleri temizleyin — Hayatı­nızda barındırdığınız, ama sizin için yanlış olduklarını sezgi­sel olarak bildiğiniz şeyler de dahil olmak üzere, tüm bağım­lılıklarınızdan kurtu lun. (4) Hemen yeni tohumlar ekin - H e ­men yeni enerjiyle ve yeni yollardan gelişmeye başlayın.

(5) Sonra haberci onlara, çevrelerinde Dünya 'nın değişe­rek, bu yeni düzenlemenin rahat olmasını ve onları destekle­mesini sağlayacağını bildirdi. Bu, kuşkusuz, Kryon mesajı­dır: Yerküre'nin enerji-ağı yeni enerjiye izin vermek, ve m e ­şaleyi artık bu özgür seçim gezegeninin tüm insanlarına ge­çirebilmek için değişmektedir. Bize yeni enerjiyi benimseyip ona alışmamız söylenmiş, ve Yerküre'nin bu konuda bizimle işbirliği yapıp bizi destekleyeceği bildirilmiştir.

Öykü devam ettikçe, çiftçilerden biri tüm bunlarla bü­yük bir sıkıntı yaşar, çünkü ekini hasada hazırdır, ve o ha­berci tarafından söylenen her şeye gerçekten i n a n m a m a k t a ­dır. Kryon bize, her iki çiftçinin de tüm ekini yok etme konu­sunda tereddüt ettiğini söyleyerek, en sonunda kendisine öğütleneni yapan çiftçi için bile bunun zor olduğunu gösterir. Bu bizden istenen şeyin zor ol3uğu anlamına gelir! İşleri es­kisi gibi yapmayı gerçekten bırakmak, yeni enerjiyi kucakla­mak hiçbirimiz için kolay olmayacaktır. Vaat edilen (uzun bir ömür gibi) büyük ödüllere rağmen, önümüzde ne olduğu-

2 8 0

Ek B

nu gerçekten göremediğimiz için, bu zordur.

Yine de, ben meselde Tanrı 'nın bir habercisinin nasıl önemsenmeyebileceğini hep merak etmişimdir. Sonra, Pazar okulunda, Musa'nın kölelerin gitmelerine izin vermesi için mucizeler yaratıp durmasına rağmen Firavun'un katı kalpli tavrını sürdürdüğünü öğrendiğimde aynı soruyu kendi ken­dime sorduğumu hatırlayıp güldüm. Firavun aptal mıydı neydi? Şimdi Kryon bana hepimizdeki aynı "katı damarı" göstermekte! Bizim için o kadar aziz olan, ve o kadar uzun zamandır bağlı olduğumuz yollarımızı değiştirmek gerçekten zor.

Meselde bir çiftçi tavsiyeye uyar, diğeri uymaz. Bundan kısa bir süre sonra her ikisi de (daha önce o mevsimde asla görülmemiş yağmurlar ve rüzgârlar gibi) doğa değişiklikleri karşısında şok olurlar. Sonuçta, doğa değişiklikleri haberci­nin tavsiyesine uyan çiftçinin ekinine yararlı olur, ve gerçek­ten de onun yeni ektiği tohumlar büyüyüp rekor yüksekliğe erişirler. Diğer çiftçinin ekini ise (başaklar sağlıklı ve uzun olmalarına rağmen) mahvolur.

Buradaki öğüt açıktır: eski yollar artık işe yaramaya­caktır. Doğa değişiklikleri, onların çıplak yere düşmelerine neden olacaktır, ve onlar artık büyümeyecektir. En sağlıklı ve başarılı eski enerji yöntemleri bile zayıf kalacaklardır. Başarılı olacaklar ise yeni, ve çoğunlukla farklıdırlar, ve bi­linmeyen (haritası çıkarılmamış) suları temsil edeceklerdir. Onlar aynı zamanda sevgi, bolluk ve sonuçlarla dolu olacak yöntemlerdir.

Bu mesel direkt olarak aydınlanmış olanlar, öğretmen­ler ve bu alanda çalışanlar içindi. O 1993'ün ortasında veril­mişti, ve bunun şaşırtıcı onaylamaları ortaya çıkarak, bu meselin hafife alınmaması gerektiğini gösterdiler. O kısa fa­kat olağanüstü bir mesajla dolu bir meseldir.

Öyküdeki insan haberciye gelince... onu da siz bulun.

281

'Bir İnsan GiBi 'Düşünmeyin

Katran Yatağı M e s e l i (sayfa 133)

Nötr aşının işleyişi hakkında bazı en açık yanıtları içe­

ren bu bir paragraflık mesele bir göz a t ın . Bu meselde Kryon

bir katran yatağındaki, "tepeden tırnağa katranla kaplı, kat­

ranın koyuluğu yüzünden bir yerden bir yere hızla gideme­

yen" insanları an la tmakta .

Bu, eski enerjideki normal yaşamda, eski karmik ders­

ler tarafından zincirlenmiş halde, ve onları birlikte taşıyarak

yürümeye çalışan biziz. Kryon sonra kendisinin kozmik mi­

zahını gösteren bir şey söyler. O, "Bu sizin hayal edilmiş ha-

linizdir," der. Bu, Kryon'un hepimize, tüm Dünya deneyimi­

nin realite (gerçek) olmadığını, ve dualitemizin bir hayalet

olduğunu hatır latma biçimidir. Gerçek Evren bizim burada

değilken deneyimlediğimiz şeydir.

Meselde, "Tanrı 'dan gelen sihirli gereç" nötr aşıdır. Siz

aşıyı aldığınızda, birden katran artık size yapışmaz olur, ve

siz engellenmeden ve temiz bir biçimde etrafta dolaşırsınız.

Bu, (Kryon'un 1992'den beri bildirdiği gibi) aşının sizi nasıl

etkileyeceğine güçlü bir atıftır. Siz artık karmik kontrat lara

bağlı değilsinizdir, ve gezegen üzerinde yüksek benliğinizle

birleşmeye, ve nihai yükseliş (mezuniyet) statüsüne doğru

ilerleyebilirsiniz. Kryon ayrıca sihirli gereci bizim "birlikte-

yarattığımızı" da söyler. "Bir dakika! Ben sihirli gerecin Tan-

rı'dan geldiğini sanıyordum," diyebilirsiniz. Yine, Kryon bizi

"Dünya'da derste bulunan Tanrı 'nın parçaları" olarak adlan­

dırdığını hatır lamamazı ister. Bir başka deyişle, biz Tanrı '

yız.

Sonra, onun bizi bu halde, katran bize dokunmadan

çevrede dolaşırken göstermesi, sadece karma'mızın değil, bi­

zimle ilişki kurma fırsatına sahip olmuş olanlarla karmik

bağlarımızın da dağıldığını göstermektedir. Mesel, kuşku­

suz kararımızın bizi aşan, çok daha büyük ölçekte değişim-

2 8 2

ler yarattığını göstermek amacındadır .

Kryon çevremizdekilere ne olduğunu tarif ederek de­

vam eder. Bu gerçekten önemlidir, ve umarım sizler bunu

sadece kavramakla kalmayıp, başkalarına da açıklayabilirsi­

niz, çünkü bu aşı hakkında sürekli sorulan bir sorudur.

Eğer aşıyı alırsak eşimizi, çocuklarımızı, işimizi vs. yiti­recek miyiz? Sonuçta toplum-dışı kişiler mi olacağız? Mese­lin ne dediğine kulak verin: "Çevrenizdeki kişilerin, siz kat­rana bulaşmadan özgürce yürürken sizi görmezden gelecek­lerini mi sanıyorsunuz?" Olacak ilk şey şu ki, herkes sizin farklı olduğunuzu fark edecektir, ama sizi dışlamak yerine, bunun zıt potansiyeli mevcuttur. Diğer insanlar sizin nasıl yaşadığınıza bakacak, ve karşılık vereceklerdir. Bazıları ay­nı şeyi isteyecek, ve size ne olduğunu soracaklardır, ve bazı­ları sizin değişmenize m e m n u n olacaklardır. Eşlere ve ço­cuklara gelince, bunu önce onlar görecekler, ve neyin sizi aniden bu kadar yüksek dengeli bir insan yaptığını çok m e ­rak edeceklerdir!

Siz bir insanı r u h e n , bedenen ve zihnen dengeye kavuş­turduğunuzda, komik bir şey olur: herkes sizin dostunuz ol­mak ister! Onlar sizin özelliğinizi (özel olduğunuzu) tanıyıp kabul eder, ve sizin tarafınızdan hiçbir biçimde tehdit edil­diklerini hissetmezler. Bunun bir işi, bir evliliği, bir dostlu­ğu ya da kuşaklar arasındaki ilişkiyi nasıl zenginleştirebile-ceğini (ve onu yok etmeyeceğini) görebiliyor musunuz? Sizin gücendireceğiniz kişiler sadece sizin değişmenize kızanlar olacaktır... ve inanın bana, bunlar zaten sizin de çevrenizde istemeyeceğiniz kişilerdir.

Her şey söylenip yapıldığında, siz aşıyı alan tek kişi ol­

sanız bile, çevrenizdeki düzinelerce kişi sizin seçiminizden

etkilenecektir. Bu da, Ruhun insanların bireysel seçimlerini

birçok kişiye yararlı olacak enerji yaratmak için kullanma

yoludur. Belki siz bunun dinamiklerini görebilir, ve aşının

283

'Bir İnsan GiBi Düşünmeyin

nasıl göründüğünden çok daha önemli olduğunu gerçekten

anlayabilirsiniz.

Angenon ve Verehoo M e s e l i (sayfa 190)

Tam ben Wo ile işimizin bittiğini düşünürken Wo geri

döndü! Ama, bu kez o bir kadındır ve tüm öykü bu kez reh­

berlerin perspektifinden anlatılmaktadır.

Bu mesel rehberlerin çalışması hakkında önemli bilgi

içermektedir. İlk yazılarda Kryon'un bize, bu dünyaya en az

iki rehberle birlikte geldiğimizi, onların daima bizimle birlik­

te bulunduklarını, ve bazılarımızın üçüncü bir rehber daha

aldığımızı; ve aşıyla birlikte tüm rehberlerin değişebilecekle­

rini söylediğini hatırlayın. Bu, tüm rehberlerin değişmesi,

onun Birinci Kitapta sözünü ettiği 90 günlük depresyona yol

açabilir.

Bu meselde Kryon bize, "Wo"ya tayin edilecek iki rehbe­

ri tanı t ı r . Rehberlerden biri daha önce insan olarak enkarne

olmuş, diğeri ise olmamıştır. Bu bilgi insanların daima insan

olarak geri gelmediklerini göstermektedir. H i ç , "koruyucu

meleğinizin" sizin geçmişte tanıdığınız biri olduğunu düşün­

dünüz mü? Bu, bunun gerçekten böyle olabileceğini gösteren

bir şeydir! Her neyse, bu bilgiye göre, rehberler bizi derste

desteklemek üzere hizmette bulunan uzmanlardır, ve rehber

grubu daima rehber olanları ve daha önce insan olmuş olan­

ları içerir... ve bunun dışında ne içerdiğini şu anda bilmiyo­

ruz.

Yine bu bilgiye göre, kontratlar planlanırken rehberler

de bizimle birliktedirler. Kryon, başlangıçtan itibaren, bize

bizim Tanrı olduğumuzu söylemiştir. O bizim Tanrı bilincin-

deyken (bu insanların tam olarak anlayamayacakları bir

şeydir) kendi enkarnasyonlarımızı ve onların içindeki ders

fırsatlarını plânladığımızı söylemiştir. Bu ise bizi yol boyun-

284

Ek B

ca bize olan her şeyden tümüyle sorumlu kılar; çünkü Ruh,

sayısız medyum vasıtasıyla bize, "rastlantı, kaza diye bir şey

olmadığını" bildirmiştir.

Böylece rehberler eşlik edecekleri insanla buluşmak, ve

bir sonraki yaşamın fırsatlarını plânlamak üzere plânlama

toplantısına gidiyorlar. Bu harikulade bilgi rehberlerin n e ­

den önemli olduklarını anlamamıza yardımcı oluyor... çünkü

onlar hepimizin oluşturulmasına yardımcı olduğumuz plân­

ları yerine getirmek üzere hazır beklerler.

Burada yine "yaratılış mağaras ından söz edildiğini gö­r ü r ü z : "Wo şu anda yaratılış mağarasına götüren girişin ya­

kınındaki plânlama dairesinde bulunmaktadır." Eğer bu

mağaranın ne olduğunu merak ediyorsanız, bu konuda sayfa 74'de bilgi vardır. Ayrıca, Kryon "giriş" sözcüğünü kullandı­ğında, bu Evrende herhangi bir yer olabilir. Bu sözcük bir başka yere açılan kapı ya da geçit anlamına gelir.

Kryon, ayrıca, bu plânlama toplantısında yapılan şey

ile "önceden mukadder kılma" arasındaki farkı anlamamızı

ister. "Önceden mukadder kılma," beşeri bir kavramdır ve

Ruh açısından bir realite değildir. Plânlama toplantılarında

sadece ders durumları plânlanır. Bir başka deyişle, siz okul­

da sıranızda otururken, önünüzdeki sınav kağıdıyla istediği­

niz şeyi yapabilirsiniz: onu atabilir, ondan bir kâğıt uçak

yapıp onu pencereden dışarı uçurabilir, ya da onu yanıtlayıp

sınavı geçebilirsiniz! Bu tümüyle size bağlıdır. Bu durumda,

sınav siz "Tanrı bilincindeyken" sizin tarafınızdan yazılmış­

tır, ama siz bu gerçeği fark edemezsiniz. Bunun "önceden

mukkadder kılmadan" nasıl çok farklı olduğunu görebiliyor

musunuz? Biz her zaman mutlak özgür seçime sahibiz.

Kryon'un mizahı, o birkaç paragraf sonra bize yine "önceden

mukkadder kılma" hakkında bir örnek verirken ortaya çıkar:

"Eğer siz varlıkları Dünya'ya çekiçler olarak yollasaydınız ve

birkaç yıl onları sonra ziyaret etseydiniz, onları çivilerin ya-

285

'Bir İnsan GiBi 'Düşünmeyin

nında bulunca şaşırmazdınız." Bu onun plânlamanın m a n t ı ­

ğını bizim beşeri zihnimize sunma şeklidir. Bu örnekte, biz

çekiç varlıkları oluştururuz, ama onların çivileri bulmalarını

"önceden mukkadder kılmayız". Onlar bunu kendi seçimle­

riyle yaparlar, çünkü bu mantıki bir şeydir.

Bir sonraki şaşırtıcı bilgi, plânlama toplantısının "halen

Dünya 'da derste bulunanların yüksek ruhlarını da" içermesi­

dir. Buna bir göz at ın! Burada Kryon, karmik plânlamanın

çoktan Dünyada enkarne olmuş varlıkları da içerdiğini ilk

kez ifade etmektedir. İşte grup karma "tertibatı" böyle kolay-

laştırılır. Bir başka deyişle, eğer Ruh sonraki enkarnasyonun

plânlanabilmesi için daima gruptaki herkesin ölmesini bekle­

mek zorunda olsaydı, bu çok verimsiz bir şey olurdu. Varlık­

lar gerçekten, bir dahaki sefere onlarla nasıl ilişki kuracak­

larını plânlayabilmek için, diğerlerinin ölmelerini bekleyerek

"etrafta dolanacaklardı". Şunu düşünün: siz karmik olarak

ana-babalarla ve çocuklarla ilişki ve etkileşime girersiniz; bu

yüzden büyük yaş farklılıkları vardır. Böylece, bu şekilde, bir

çocuk dünyaya gelebilir, ana-babasının dersi için uygun bi­

çimde ölebilir, ve ondan kısa bir süre sonra (eğer uygunsa)

tekrar aynı ana-babanın çocuğu olarak geri dönebilir. Ben

bunu Ruhun böyle bir senaryoyu gerçekleştirdiğini işaret et­

mek için değil, ama iletişimin nasıl işlediğini göstermek için

söylüyorum.

"Bu plânlama burada yaşayanlan nasıl içerebilir?" diye

sorabilirsiniz? Kryon birçok vesileyle bize, her birimizin "üst

ben"inden ya da "yüksek benliği"nden söz etmiştir. Aslında,

nötr aşı ve yükseliş serüveni sizin yüksek benliğinizle birleş­

meniz ve gezegende bir güç işçisi olarak dolaşmanız içindir.

Aşikâr olarak, bu yüksek benlik, bizim her zaman Ruh ile t e ­

masta olan, ama enerjisini bütünüyle bedenimizde taşıyama-

dığımız parçamızdır (yine sayfa 74'e bakınız). Bundan dola­

yı, Ruh ile (en azından) karmik şeylerde hâlâ iletişim vardır.

286

Bu ayrıca, çevremizdekiler kendi karmalarını, ve biz de ken­di karma'mızı hallederken karmaşık karma ilişkilerinin na­sıl değişmeyi sürdürebildiğini açıklamaya yardımcı olur. Bir başka deyişle, biz her bir sınavı geçerken ders plânını değiş­tiririz. Bizim bir parçamız çetele tu tup puanları kaydetmek­tedir!

Öyküye göre, Wo 1 Eylül tarihinde bir kadın olarak en-

karne olur. Astrolojik bilgisi olanlarınız Kryon'un, "O kontrol

konusunda zor bir zaman yaşayacaktı," sözleriyle ne kasdet-

tiğini anlayacaklardır.

Wo, çocukluğunda, onun aile destek grubu olması gere­ken birçok erkek tarafından kötü muamele görür. Bu sizin terk edilme karma'smın nasıl oluşturulduğunu ve bunun so­nucunda ortaya ne tür bir kişilik tipi çıkabileceğini görmeni­ze yardımcı olmak için verilmiştir. Unutmayın ki Kryon bir insan psikolojisi üstadıdır, çünkü içinde yaşadığımız enerji-ağı sistemi onun hâkimiyet alanıdır, ve o bizim biyolojimizle çok güçlü bir ilişki içindedir.

Sonuçta, Wo beklenilenden daha başarılı bir kadın olur, para konusunda hiçbir sorun yaşamaz, ama erkeklerle bir sürü sorun yaşar. O iş dünyasında kazanmaktan zevk alır, ve erkeklerle rekabetten hoşlanır (yani, aslında onları kendi oyunlarında dövmekten hoşlanır). O üç başarısız evlilik ya da ilişki yaşamıştır, ve içinde bunlara karşı bir hayli öfke ba­rındırmaktadır, ve bu da daha sonra ona bir ülsere ve stres-le-ilgili diğer rahatsızlıklara mal olur.

Peki, tüm bu zaman boyunca Angenon ve Verehoo nere­

deydiler? Eğer bu karışık duruma yardımcı olmak için hiçbir

şey yapmayacaklarsa, koruyucu meleklerle ilgili tüm bu boş

lafların ne yararı vardı? Tabii, bunlar şaka sorularıdır, çün­

kü gerçekte "Angenon ve Verehoo her şeyin bir sonraki sahne

için uygun bir biçimde oluşturulduğunu sessizce bilerek, onu

sevgiyle izliyorlardı..." Bu kadının yaşamının 47 yılı gelmek-

287

'Bir İnsan GiBi 'Düşünmeyin

te olan büyük sınava bir hazırlıktı. Bunu... rehberlerin sabrı­

nı düşünün!

Şimdi durup kendi deneyimim üzerinde düşünmeliyim,

ve yine size Kryon hayatıma girdiğinde benim de kırk yaşla­

rımın ortasında bulunduğumu hatırlatmalıyım. Eğer ben As­

trolojiye inanmış olsaydım, bir şeylerin ortaya çıkacağını bi­

lirdim, çünkü (daha sonra öğrendiğime göre) yıldız haritam

bu zamanda çok özel bir şeyin ortaya çıkacağını gösteriyor­

du. Bu, Dünya'nın eski enerjisinin işleme biçimidir. Genç in­

sanlara şunu bildirmek zorundayım ki zaman artık çok

önemlidir, ve Ruh sizin (benim yaptığım gibi) kırk yıl durup

beklemenize izin vermeyecektir. Yeni enerji şimdi çok farklı­

dır, ve niyeti derhal destekleyecektir. Bu kitabı okuyan, ve

burada sunulanla ilgilenen yirmi yaşının altındaki gençler

bile, kontratlarının niyet ettiklerinde derhal aydınlanma ge­

tirmeye başlayacağını sezgisel olarak bileceklerdir. Zamanı­

mız, evrensel bir anlamda, hızlanmaktadır, ve Ruh bizimle

öncekine oranla çok daha erken ve hızlı bir biçimde çalış­

maktadır. Wo'nun nasıl 47 yıl beklemek zorunda kaldığıyla

ilgili bu öykü sizi geciktirmesin.

Şimdi, öyküye geri dönelim. "Programlanmış kişi" sah­

neye giriş yaptı. Rehberler onu hemen tanıdılar ve heyecan

landılar. Okumaya devam ettiğimizde, Wo'nun yaşamına gir­

mesi programlanmış bu kişinin aslında 47 yıl önceki kontrat

plânlama toplantısının bir parçası olduğunu öğreniriz. Bu­

nun karmaşıklığını düşünün! Kendi yolunca Wo da kadını

tanımıştı, çünkü bu kadınla ve söyleyecekleriyle ilgilenmişti.

Burada farklı olan bir kadın vardı: katran ona yapışmıyordu!

Mesellerin nasıl aynı bilgiyle örülü olduğuna bakın: burada

Wo'nun yaşamına girip onun değişmesine yol açan aydınlan­

mış bir kadın vardır... ve yapması gereken tek şey orada ol­

maktır.

Böylece, Wo bu isimsiz kadının huzur ve içsel sevinci-

288

nin.. . ve erkeklere karşı gösterdiği hoşgörünün nedenini bil­

mek istedi. Wo'nun o zaman dengesiz bir halde ve hasta ol­

duğunu hatırlayın. Bu onun bir başka kadına bu elle tutul­

maz şeyler hakkında sorular sorabilecek kadar ego'sunu bı­

rakabilmesi için gerekli bir haldi. Ayrıca, hepimizin insan ol­

mamıza ve cinsiyetimizin Ruh için bir fark yaratmamasına

rağmen, meselin bu kadın için bir haberci olarak yine bir ka­

dını kullandığına dikkat edin. Bu, karma söz konusu oldu­

ğunda Ruh için bir fark yaratır, çünkü taşıdığımız karma'

nın çoğu karşı cins etrafında üretilen enerjidir (ana ve baba

sorunları, vs.). Bilim de erkek ve kadın beyinlerinin biyolojik

olarak farklı bir bağlantıya sahip olduğunu keşfetmiş ve en

sonunda bizim aslında farklı düşündüğümüzü kabul ve tas­

dik etmiştir.

Bu kadın, Ruhun gerçeğini Wo ile paylaştı. Rehberler bu olay için hazır bekliyorlardı. İşte bekledikleri sınav karşı-larındaydı. Mesel bize Wo'nun odasında yalnız kaldığında yardım istediğini, ve bu niyetini yüksek sesle ifade ederek, bunu izleyecek şaşırtıcı süreci başlattığını anlatır.

Öykü, Wo'nun yaşamındaki değişiklikleri, ve yol boyun­

ca Angenon ve Verehoo'ya üçüncü bir rehberin katıldığını

anlatır. Bu rehber, bir "üstat rehber grubu"ndan idi. Yine,

Kryon üstat rehberlerin normal rehberlerden farklı oldukla­

rından söz eder. Bazıları için bu, yaşamlarında daha yüksek

türde bir melek edinmeleriyle aynı şeydir. Tüm bu termino­

loji uygundur, sonuçta ben de Kryon'a çevirmenlik yaparken

kendi sözcüklerimi kullanıyorum. İsteyenin "rehberler ya da

melekler" sözcüklerini birbiriyle değiştirerek kullanabile­

ceğine inanıyorum, onların burada bulunma nedenleriyle il­

gili inanılmaz mekanikleri ve bize duydukları sevgiyi anladı­

ğınız sürece, onları hangi isimle andığınız önemli değildir.

Wo sonuçta aydınlanarak geçmişindeki kişileri bağış­

lar, her şeyden kendisinin sorumlu olduğunu kabul eder, ve

289

Bir İnsan GiBi 'Düşünmeyin

sonunda gerçek bir huzura kavuşur. Bu noktada o bir erkek­

le birliktelik kurar ve bu ilişkinin yürümesini sağlar... ki bu

onun asıl sınavıdır.

Sonra ne olduğuna bakın: kahramanlarımız Angenon ve Verehoo'nun yerini başka rehberler alır! Peki, bu ne tür bir öyküdür ki, işin tam ortasında iyi adamların yerini başkaları almaktadır? Böyle bir film öyküsü asla iş yapmazdı. Peki, siz Angenon ve Verehoo'nun neler hissettiklerini düşünüyorsu­nuz? Onlar bundan böyle de Wo ile kalacak kadar yeterince iyi değil miydiler? Ne de olsa, onlar 47 yıllık bir öfke ve düş kırıklığına dayanmışlardı! Onlar kalıp yardımcı oldukları plânlamanın sonuçlarının tadını çıkarmayı hak etmemişler miydi?

Wo aşıyı almıştı, ve artık üstat rehberleri gerektiren bir statüye doğru ilerliyordu, ve Angenon ile Verehoo bunu bil­diklerinden vecit dolu bir sevinç duyuyorlardı. Onlar büyük bir sevgiyle, hiç üzülmeden ayrıldılar. Onlar Dünya tarihinin bir parçası olmuşlardı, ve bunun t ü m ü n ü kutluyorlardı.

Ruhun zihni öyledir ki, bir varlık diğerinin sevincini böylesine bütünüyle kutlayabilir. Siz büyük tabloyu bir kez gerçekten gördüğünüzde, yaşamınızın onunki kadar iyi git­mediğini hissetseniz bile, komşunuzun işi şansını gerçekten kutlayabilirsiniz. Bazıları bunun nasıl olabileceğini asla an­lamazlar. Kryon bizden, "Ruhun Pelerini"ne bürünmemizi is­temektedir. Bu, birlikte yüksek benlik ile bağımızı taşıma­mız, ve sürüklediğimiz tüm yükleri bırakarak, tüm insanlara karşı hissettiğimiz ilk duyguların sevgiye-dayalı olmasını sağlayacak bir dengeye kavuşmamız anlamına gelir. Yanı başınızdaki insana saygı gösterin, çünkü onun çok farklı ol­duğunu hissetseniz bile, onun süreci sizinkiyle ilintilidir.

Sevgiyle sunulmuştur

Yazan

2 9 0

Ek

C

Manyetikler Hakkında Birkaç Söz Daha

2 9 1

Ek C

Yazan'dan...

Ek bölümünü okuduğunuza memnun değil misiniz? Ç o ­

ğunlukla bu çok kuru bir bölüm olur, ama bu durumda bizim

ekimiz Kryon çalışmasıyla ilgili bazı değerli bilgi ve içgörüle-

ri içermektedir.

Kryon'dan gelen en yeni bilgilerin Üçüncü Kitaba ko­nulması gerektiğini bildiğimden, bu kitabı bir yerde "kes­mek" zorundayım. Bunu yazarken bile, bu üçüncü kitabı bas­kıya vermeme sadece haftalar kaldı. Ancak, yine de size bazı yeni bilgileri vermeye, ve günlük yaşamımızda manyetikle­rin tehlikelerini açıklamaya zorlandığımı hissediyorum.

Mayıs 1994'te Kryon Del Mar'da bir grup önünde önem­li bir celse yaptı. Del Mar, Kryon için "esas dershane" idi, ama biz artık yolculuğa çıkıp değişik yerlerde celseler yapa­cağımız için bu, bu bölgede yapılan son celseydi. Bu yolculuk­lar, diğer bazı kentlerin de Kryon enerjisini birinci elden de-neyimlemelerini... ve bazı özel insanların kontratlarını yeri­ne getirebilmeleri için onlara Kryon'un şifa verici gücünü ta­şımayı sağlayacaktı. (Bu size garip bir şey gibi gelebilir, ama bu benim aldığım talimatların bir parçasıydı.) Burada benim ancak günbegün yaşarken öğrendiğim bir gündem söz konu­sudur.

Bu son canlı celse sırasında ilginç bir şey oldu, bu celse­

yi kaydedemedik. Tüm celseleri kaydetmek için kullandığı­

mız dijital makine bandı yedi! "Rastlantı" diye bir şey olma­

dığından, Kryon'un bu bilgiyi sadece bu celseye katılan kişi­

lere vermek istediğini kabul ettim... bu da onu o 115 kişi için

gerçekten özel bir gece kıldı.

Bununla birlikte, celse sırasında Kryon manyetikler

292

Ek C

hakkında şimdi özetleyeceğim bazı yeni bilgiler verdi. Konu

bütün hücrelerin manyetik alanlara maruz bırakılmasıydı.

Kryon manyetik alanların bütün hücreleri direkt olarak et­

kilediğini, ama bu fenomeni inceleyebilmek için, bilimin bi­

reysel hücreleri "odaklanmış" (ve başıboş olmayan) bir alana

maruz bırakması, sonra hücrelerin manyetik uyarıma direkt

karşılık olarak salgılamalarına bakması gerektiğini söyledi.

Onun bilim adamlarına çağrısı bu karşılıklı ilişkiyi bulma­

larıydı, ki herkes bunu öğrenebilsin.

Kryon'un odaklanmış alanlar ile neyi kasdettiğini açık­

lamadan önce, bu karşılıklı ilişkiye dahil olan "niçin"i de söy­

leyeyim. Bunu kanıtlamak zor, ama Kryon DNA sisteminin,

kısmen, her bir hücreye manyetik bilgi (malumat) sağlayan

görünmez manyetik ipliklerden oluştuğunu bildirmiştir. Bu

manyetik bilgi her bir hücrenin "yeniden oluşma özellikleri­

ni" olduğu gibi, hücrelerin amaçlarının ne olduğunu bilmele­

rine de yardımcı olur (örneğin, bir "kulak" hücresinin bir

"ayak parmağı" hücresinden farkı). (Hiç neden karaciğerini­

zin ve cildinizin t a m a m e n yenilenebilip de, neden yeni bir el

yaratamadığınızı merak ettiniz mi?) Bu yeni bilgi ayrıca ba­

zılarının neden bizim "yaşlanmaz beden" yükselmiş formları­

mızı tamamlamak üzere daha fazla DNA ipliğine sahip ola­

cağımıza inandıklarını açıklamaktadır. Eğer bu ipliklerin

bazıları görünmez, ya da gayri-biyolojik iseler, o zaman biz

onların bazılarına çoktan sahip olmuşuz demektirl Bir İn­

san Gibi Düşünmeyin başlığı da bize hatır latmaktadır ki,

tüm DNA ipliklerinin birbirlerinin aynısı oldukları, ve hepsi­

nin biyolojik olması gerektiği zayıf bir beşeri varsayımdır.

Bu manyetik DNA bilgisi Kryon'un sık sık sözünü ettiği

Gençleşme Tapınağı (GT) için yeni bilim kaynağıdır. Açıkça

Kryon bizi, GT işlemiyle bu DNA manyetik çizgisini değiştir­

me bilimini yeniden gözden geçirmeye, böylece biyolojimizi

dengeleyerek, ve daha sık yenilenmesi için (manyetik iplik-

2 9 3

'Bir İnsan GiBi 'Düşünmeyin

ler kanalıyla) talimatlar vererek çok uzun bir yaşam yarat­maya davet etmektedir! Nihayet, GT tertibatının uzun bir ömür sürmek için sağladığı hücresel mekaniklerle "bağlantı­ya" sahibiz.

Kryon hücrelere direkt olarak manyetik ipliklerle hitap

edildiğini, ve ilgili manyetiklerin hücreler için bir kod (şifre)

rolünü oynadıklarını söylemektedir. Bu yine bir kod rolü oy­

nayan biyolojik DNA ile çok güzel bir biçimde tokalaşır. As­

lında, DNA proteinler için talimat dizilerinin başlangıcını ve

bitişini tanımlayan amino asitleri durma ve başlama ardışık­

lıkları ile tamamlanmış bilgisayar programlama koduna çok

benzer. Harika bir sistem!

Kryon'a göre, belirli manyetik alanlar bireysel hücreler üzerinde bir etki yapabilir, ve (zarara ya da olağandışı büyü­m e y e n e d e n o l a n ) radyasyon etkilerinden farklı olarak, bilim biyolojik talimatlar alıyorlarmış gibi tepki gösteren hücreleri arayıp bulmalıdır, çünkü bu hücreler odaklanmış alanların manyetik uyarımına direkt karşılık olarak kimya­sal maddeler salgılayacaklardır. Bu bilginin a n a m a k s a ­dı biyolojimizin her manyetik alana değil, belirli türde bir manyetik alana tepki gösterdiğini vurgulamaktır. Eğer hüc­relerimiz talimatlar veren belirli kutuplaşmış tasarlanmış manyetiklere tepki gösteriyorlarsa, o zaman onlar diğer ta­sarlanmış simetrik alanlara da (bunlar da talimatlarmış gi­bi) tepki gösterme eğiliminde olacaklardır. Başıboş manyetik alanlar, güçlü olmalarına rağmen, hücrelere hiçbir şey yap­mayabilirler.

Başıboş ve odaklanmış alanlar arasındaki farkın açıkla­

ması o kadar da zor değildir. Bir manyetik odaklanmış alan

tasarlanmış herhangi bir manyetik alandır. İşte Kryon'un

"odaklanmış"tan kastettiği budur. İşte bazı örnekler: Basit

bir mıknatıs tasarlanmış bir alandır. O simetrik etki hat­

larına ve bilinen değişmez bir kuvvete sahiptir. Bu yüzden o

2 9 4

bir laboratuvar incelemesi için çok iyi bir alet olur. Bir elekt­

rikli mıknatıs daha da iyidir, çünkü o mıknatısın sahip oldu­

ğu her şeyin yanı sıra, alanın yoğunluğunu değiştirme yete­

neğine de sahiptir. Bundan dolayı, iyi bir deney, aynı canlı

hücre türlerini böyle bir alanın pozitif ve negatif etkisine de­

ğişik yoğunluklarda ayrı ayrı yerleştirmek, ve özellikle h ü c ­

relerin manyetik uyarıma direkt karşılık olarak bazı kimya­

sal maddeler salgılamalarına bakmaktır. Ayrıca, eğer deneyi

ben yapıyor olsaydım, pozitif ve negatif kutupların arasında­

ki yarı yola da bazı hücreler yerleştirirdim. Doğal olarak bu­

nun kontrolü, hiçbir manyetiğin bulunmadığı bir alana yer­

leştirilmiş bir grup benzer hücre olurdu.

Tasarlanmış alanların laboratuvar için uygun olmayan,

ama yine de her gün bizimle olan diğer örnekleri şunlardır:

(1) Elektrikli battaniyeler. Elektrikli battaniyeler manyetik

alanlar yaratmak üzere tasarlanmamışlardır, ama onlar iç­

lerinden sürekli elektriğin akmasını sağlayan ter t ibat tan

dolayı yine de tasarlanmış alanlar yaratırlar. (Fen dersinden

hatırlayın, içinden akım geçen tek bir tel bile bir tür manye­

tik alan yaratabilir.) (2) Elektrikli motorlar tasarlanmış

alanların bir başka örneğidir. Motorun maksadının bir elekt­

rikli makineninki gibi olmasına rağmen, motorlar güçlü

alanlar yaratırlar. Alan yalnızca bir yan-üründür, ama o mo­

torun tasarımına aynalık yaptığından "tasarlanmış" bir yan-

ü r ü n d ü r . Saç kurutma makinesi günlük yaşamda bir motor

tarafından yaratılan güçlü bir alanın iyi bir örneğidir. (3)

Stereo hoparlörlerin statik mıknatısları da gizli bir kaynak­

tır. Bunlar sadece mıknatıslardır, ve bundan dolayı da tasar­

lanmış alanlardır. Bunların ne kadar aldatıcı bir biçimde

güçlü olduklarını öğrenmek istiyorsanız, elinize normal bir

pusula alıp evdeki hoparlörlere onlar pusulanın ibresini oy­

n a t m a d a n ne kadar yaklaşabileceğinize bakın. İbre dönmeye

başladığında hoparlörden ne kadar uzakta olduğunuzu gör-

295

<Bir İnsan GiBi 'Düşünmeyin

düğünüzde şaşırabilirsiniz. Unutmayın ki, eğer o bir pusula

ibresini döndürebiliyorsa, sizi de etkileyebilir! (4) Bir başka

tasarlanmış ve tehlikeli kaynak da mahalenizdeki trafo ku­

tularıdır. (Bu genellikle çalıların arasındaki bir çimento kü­

tük üzerine monte edilmiş, posta kutusu büyüklüğünde yeşil

bir kutudur. . . ve uğultulu bir ses çıkarır.) Yeni mahallelerde

genellikle her bir kaç ev için böyle bir trafo vardır. Onlar so­

kakta bulundukları sürece size zarar vermezler, ama zaman

zaman onların evlerin hemen yanı başına yerleştirildiklerini

görüyorum. Bunların yaşadığınız köşelere yakın bulunmaları

kesinlikle kötüdür. (5) Son olarak da, bilgisayar ekranınız

(eğer daha yeni korunan türde değilse) aşırı derecede düşük

frekanslı manyetik alanlar üretebilir. Bu alan simetriktir,

tasarlanmıştır, ve biyolojinizi etkileyebilir. Bu potansiyel

tehlikeyi gözler önüne seren ve imalatçıların onun bir so­run olduğu kanıtlanmadan önce bu k o n u d a bir şeyler

yapmalarını sağlayan bilgisayar dergilerine kişisel olarak te­

şekkür ederim. Halkın idraki bir şeyleri değiştirebilir! Belki

bu kitap bile bir fark yaratabilir.

Başıboş alanlar düzenlenmemiş, tasarlanmamış alan­

lardır. Bunun iyi bir örneği elektrik hatlarıdır. Bu durumda,

birbirleriyle etkileşen (bazıları birbirini geçersiz de kılan)

çok fazla daha-küçük alan bulunduğundan, üretilen alanlar

simetrik değildirler. Ayrıca, tellerden akan akım sürekli de­

ğişerek, herhangi bir alanın yoğunluğunun ve simetrisinin

devamlı değişmesine neden olur. Eğer elektrik hatları man­

yetik olarak uyumlanıp odaklanmış bir alan meydana geti­

rirlerse -bazı senaryolar organize bir biçimde "bir araya gele-

meyebileceklerinden-" bu gerçekten "şanslı" bir durumdur .

Bazen de, durum tutarl ı bir simetriye sahip güçlü bir alan

yaratarak, dolayısıyla bir tasarlanmış alanı iyi bir biçimde

taklit ederek tesadüfen "tam doğru" olabilir. Bu durumda,

alan kuvvet potansiyeli çok yüksek olduğundan, gerçek bir

296

Ek C

sorunla karşı karşıyasınızdır. Bu yüzden biz elektrik hatla­

r ına, hepsi öyle olmamasına rağmen, daima bir sorun olabi-

lirlermiş gibi muamele etmeliyiz. İşte bu yüzden elektrik

hatlarının sağlık üzerindeki etkilerinin bilimsel incelemesi

çok zor bir şeydir. Elektrik hatları kendi başlarına bir sorun

oluşturmazlar. Sorunu yaratan şey, manyetik alanın tesadü­

fi organizasyonudur. Kesin kanıtın elde edilememesine şaş­

mamalı . Siz bir evde bazı "öldürücü" elektrik hatlarına sahip

olabilirsiniz, ve yolun aşağısında bir başka aynı görünen ku­

tup yararlı olabilir. Gezegene bir sağlık tehlikesinin var ol­

duğunu göstermenin gerçek yolu, kontrol edilen manyetik

alanların insan hücrelerini etkilediği konusunda kanıt sağ­

lamaktır! Sonra bireysel vakalar bazında, belli elektrik hat­

ları çevresinde manyetik alanlar bulunduğunu kanıtlamak­

tır. Gerisi ise sadece mantıktır .

Organize olmamış bir alanın bir başka örneği sizin evi­nizin (elektrik tellerinin birleştiği noktada bulunan) bağlantı kutusu tarafından yaratılanlardır. Birçok kez bu bağlantı bazı başıboş manyetiklerden sorumludur, ama çoğunlukla bu tesadüfidir ve odaklanmamıştır, ve dolayısıyla da endişe­lenmeyi gerektirmeyecek kadar çok gayri-organizedir. Ancak o da, tıpkı elektrik hatları gibi, zarar verme potansiyeline sa­hiptir.

Sonuçta söylenebilecek şey şu: tasarlanmış ya da tasar­

lanmamış, tüm alanların farkında olun. Her gün bilinen ta­

sarlanmış alanların yanı başında yaşamamak için gerekli

değişiklikleri yapın. İşte örnekler: Yatağınızın yanı başında

büyük stereo hoparlörler bulundurmayın. Bunu kontrol et­

mek için pusula kullanın. Elektrikli battaniye kullanmayın!

Bu en kötü suçludur. Sekiz saatinizi tasarlanmış bir alanda

geçirdiğinizi hayal edebiliyor musunuz? Saç kurutma maki­

nesini sadece zonınluysanız, ve mümkün olduğunca kısa bir

süre kullanın. Kafanıza yaklaştırdığınız bu motor gerçekten

297

'Bir İnsan GiBi 'Düşünmeyin

güçlüdür. Yine, bunu doğrulamak için bir pusula kullanın. Motorun kapalıyken bile oldukça güçlü bir statik manyetik alana sahip olduğunu görüp şaşırabilirsiniz. Bu yüzden onu yastığınızın yanı başında bulunmayan bir dolaba kapat ın. Tüm elektrikli motorların güçlü manyetik alanlar yarattıkla­rını bilin. Başınızın yakınında çalışan bir vantilatörle uyu­mayın. Kryon'un Birinci Kitabında bildirildiği gibi, güvenlik­te olmak için bu elektrikli aletlerden en az üç metre uzakta oturun.

Bugün, ayrıca, satın alabileceğiniz ve biyolojinizle "bir­leşerek" hücrelerinizin uyumlanmalarına yardımcı oldukları varsayılan bazı tasarlanmış alan sistemleri vardır. H a t t a , (Avrupa'da ve Asya'da üretilen) üzerinde uyuyabileceğiniz bazı sistemler vardır. Ben bunlar konusunda bir yargıda bu­l u n a m a m . Kendi sezginizi kullanın! Eğer bu sistemlerden bi­rini satın alırsanız, deneme bazında kullanın. Eğer bu sistem doğru değilse bedeniniz çığlıklar atacaktır; ama buradaki esas nokta şu ki, eğer biyolojinizin işleyişine yeterince uyum-lanmışsanız "onun çığlık attığını" duyabilirsiniz. Yanıt yine NİYET'tir. Meditasyona zaman ayırın, ve değerli biyolojini­zin onu sevip saydığınızı bilmesini sağlayın. Sonra ondan yardım isteyin ve devam edin. O sizi başarısızlığa uğratma­yacaktır!

Sevgiyle,

Yazan

298

Ek

D

Karanlık Varlıklar Hakkında Birkaç Söz Daha

299

Ek D

Yazan'dan...

Evet! Bazılarınız bu sayfayı hemen okumaya giriştiniz.

Herkes karanlık varlıkları merak ediyor. Bazılarınız onlara

"griler," "Zeta" grubu, veya "sürüngenler" diyorlar. Kryon,

Ocak 1994'te, "Tek Özgür Seçim Gezegeni" isimli çok bilgi­

lendirici ve sevgi dolu bir mesaj aktardı. Bu konuşmada Ze-

talılar hakkında bir bölüm vardı. Üçüncü Kitabın yayınlan­

masına daha vakit olduğundan bu bilgiyi şimdi sunuyorum:

1/94 Tarihli Krvon C e l s e s i

Şimdi size vuku bulan bir başka şeyden söz edeceğim,

ve bunu bir tavsiye ve bir kanıt olarak sunacağım. Şimdi,

Karanlık Varlıklar dediğiniz ve daha önce sözünü ettiğimiz

varlıklar hakkında bazı bilgileri açıklığa kavuşturacağım.

Sizden, Karanlık Varlıkların hiç de karanlık olmadıkla­rını anlamanızı istiyoruz. Sizi itip dür ten, ve sizinle karşı karşıya gelmek için burada bulunan bu varlıklar sadece bir başka kutbiyettendir. Evet, onlar Sevgiye sahip değiller. Ve böylece, sizin için, onların çoğu ve onların yöntemleri korku­tucudur . Çünkü bazıları size hiç sormadan sizden alırlar.

Karanlık Varlıkların birçok türü hakkında konuşmuş­

t u m , ama "Zeta" dediğiniz grup hakkında daha belirgin ko­

nuşmak isterim. Birçok Zeta türü vardır, çünkü bu parçalan­

mış bir toplumdur. Siz onları karanlık olarak görürsünüz,

ama onlar sadece Sevgisizdirler. Onlar tek bir amaçla bura­

dadırlar: onlar Sevgiyi merak ederler, ve sizin bu kadar öz­

gürce kullandığınız duyguları umutsuzca isterler.

Bazıları sizinle iletişim kurmak için gelmişlerdir, ve ba­

zıları size gelir ve korku yaratırlar. Bazıları bazılarınızın be­

denine girer, ve dengesizlik yaratarak "kötü ruhlar" olarak

300

algılanırlar (bu dengesizlik diğer insanlar tarafından kötü bir ruhun o insanı ele geçirmesi olarak algılanır).

Bazıları bir başka boyutta gelip, gerçekten ruhunuzu

kaçırırlar... sizinle uğraşırlar, size sorular sorarlar, ve sizi

yeniden Dünya'ya bırakırlar. Bu sizi çok tedirgin eden ve

merkezinizden çıkaran bir şeydir. Onlar bunu yaparken, ba­

zıları sizden izin alırlar, bazıları da almazlar. Onlar neyin

uygun olduğu konusunda kendi aralarında bile anlaşamaz­

lar. Bazıları birbirleriyle bile iletişim kurmazlar... onlar böy­

lesine parçalanmış bir toplumdur. Buna karşı nasıl davran­

malısınız? Zeta ile ilgili olarak Dünya'da olağanüstü bir şe­

yin vuku bulduğunu size nasıl kanıtlayabilirim? İşte kanıtı :

Sevgili varlıklar, kayıtlarınıza geri d ö n ü p , 1985'ten beri Zeta konusunda ne olduğuna bakın. Evet, onlar da Evrensel Varlıklardır, bu yüzden de Dünya'nın tek özgür seçim geze­geni olduğunun farkındadırlar. Onlar çok aklidir, ve büyük zekâ ve mantığa sahiptirler. Onlar Dünya'nın 1987'deki sor­gulamasını bilirler, ve size bilgi aktarma kampanyasına er­kenden başlamışlardır ki, onlara alışıp mantıklarını dinleye-siniz. Onlar gezegeninizin zamanlamasını anlamadıkça, baş­ka ne için kendilerini (son yıllarda celseler vasıtasıyla) böyle birden göstereceklerdi ki? Onlar çok uzun bir zamandır bu­radalar. O zaman neden son on yıldır iletişim kurmaya baş­ladılar?

Gördüğünüz gibi, onlar sizi kaybetmekten korkuyorlar.

Bundan neden korkuyorlar? Çünkü bu Özgür Seçim geze­

genidir (ve siz şimdi şimdi bunun farkına varıyorsunuz). Size

şunu söylüyorum: eğer içinizden birileri bu varlıklarla ilişki-

deyse, bu ilişkiyi sürdürüp sürdürmeme seçeneğine sahip­

t i r le r . Onlar size ne söylerlerse söylesinler, gerçek bu­

dur. Onların size verdikleri bilgi, medyumlar tarafından

doğru olarak aktarılmasına rağmen, Zetalılar tarafından

kasten doğru aktarılmamıştır. Çünkü onlar sizi onlara yar­

dım etmek zorunda olduğunuzla ilgili bir anlaşmanın varlı-

301

'Bir İnsan GiBi 'Düşünmeyin

ğına inandırmak istiyorlar. Onlar sizi, başka hiçbir seçime

sahip olmadığınız bir anlaşmanın var olduğuna inandırmak

istiyorlar. Bu böyle değildir. Onlara izin verip vermemek si­

zin seçiminizdir, ama onların yarattıkları korku sizin bunu

görmenizi engellemektedir. Şimdi onlar gerçeğe uyananları­

nıza akli bir yaklaşımı deniyorlar.

Eğer kendinizi onların yaşamınızda dengesizlik yarat­

tıkları bir durumda bulursanız, sadece onlara çekip gitmele­

rini söyleyin! Buna uymak zorundadırlar. Kontrol sizdedir.

Bu Özgür Seçim gezegenidir. Onlar geri çekilmek zorunda­

dırlar. Ama, onlara yardım etmek isteyenleriniz için de bir

uygunluk söz konusudur, çünkü eğer arzu ediyorsanız böyle

yapabilirsiniz. Siz önce Zetalıları sorgulamalı, ve onlardan

sizin izninizi istemelerini talep etmelisiniz!

Karanlık Varlıklara en çok yardım edecek şey şudur:

onların sizin kim olduğunuzu idrak edebilmeleri için, onlara

"saygı gösterin!" diye haykırmalısınız. Bu onların dersinin

bir parçasıdır. Gördüğünüz gibi, onların burada bulunuşları

karma gibidir, ve onlar burada bulunma iznine sahipler. On­

lar size bir şeyler sorma, sizi itip dürtme iznine sahipler, t ıp­

kı karma'nın burada bulunma iznine sahip olduğu gibi, ki

böylece siz uygun derslerden geçebilesiniz, ve sonuçta geze­

genin titreşimini yükseltmek için yaşamınızda başa çıkma­

nız gereken şeyler vuku bulabilsin. Böylece Karanlık Varlık­

lar da bu plânın bir parçasıdır. Onlar yaşamınızda korku ya­

ratmak için görünüşte korkutucu maskeler takmışlardır. Bu

onların yolu olagelmiştir; çünkü korku yaratmak sonuçlar el­

de eder... ve onlar bunu bilirler.

Sevgili varlıklar, eğer böyle olmasını seçerseniz, onlara

verebileceğiniz ilk duygu korkudur, ve onlar bundan beslene­

ceklerdir. Onun yerine, neden onlara Sevgi vermemeli? Sev­

giyle birlikte güç de gelecektir! Onlardan geri çekilmelerini is­

teyin, ve onlar böyle yapacaklardır... ya da sizden izin iste­

melerini talep edin ve neler olacağını görün. 302

Y a z a n ' ı n karanlık varlıklar hakkındaki n o t u .

Ben de karanlık varlıkları merak ediyordum, ve bu cel­

seden sonra daha da çok şey bilmek istedim. Örneğin, Kryon

"Sürüngenler" mi, yoksa Zetalı "Griler" hakkında mı konuş­

muştu? O bana her iki grup hakkında da konuştuğunu söyle­

di (ama sadece Zeta'yı dile getirmişti). Her iki türün de birbi­

riyle ortak bir şeyleri vardı: Onlar bizim duygusal yanımızı

araştırıp incelemek üzere buradaydılar.

Eğer mesajı anlamadıysanız tekrarlayayım, Kryon on­

ların bize yalan söylediklerini bildiriyor. Onlara medyumluk

yapan insanlar aktarımlarında dürüstler, ama Zeta varlıkla­

rı kurnazlar, ve bizi önceden yapılmış bir tür evrensel taah­

h ü t t e n dolayı onlara uymamız gerektiğine inandırmaya çalı­

şıyorlar. Böylece aktarılmak üzere yanlış bilgi veriyorlar.

Kryon onların dalavereleri hakkında kanıt sunarken,

bunu onların 1985'ten bu yana eylemleriyle ilgili bir mantık

şeklinde sunuyor. Onlar bizim tabloyu kavramaya başladığı­

mızı, ve yakında burada bulunmalarına "hayır" diyeceğimizi

biliyorlar. Bunun olmasına izin vermektense, iletişimleri, bi­

zim katılımımızı sağlamak için artırıyorlar (yayınlanmış ki­

taplara bir göz a t ı n ) . Ben onların neredeyse bir panik içinde

olduklarını hissediyorum.

Şimdi, iyi güzel de, bu varlıkların çoğu bizim boyutu­

muzda değilken, ve onlar biz "uyurken" bizi kapıp kaçırırlar­

ken, onlara nasıl "hayır" deriz? Yanıt "aklı başında rüya gör­

me" (lucid dreaming) pratiği yapmaktır. Ben bu terimi uy­

durmadım; bu bilimsel bir terimdir. Bu, onlar içinde kont­

rolü ele almayı, ya da uyanmayı seçebileceğimiz derecede

rüyalarımızı kontrol etme etme pratiğidir. Bazılarınız bu ko­

nuda o kadar iyi bir hale gelmişsinizdir ki herhangi bir rüya

içinde serbestçe hareket edebilir, konuşabilir, dolaşabilir, ve

bu rüyayı isteyip istemediğinize bile karar verebilirsiniz!

303

'Bir İnsan GiBi' Düşünmeyin

"Aklı başında rüya görme" pratiği yaparak, uyurken ka­çırılma korkusuyla karşı karşıya geldiğimiz bir durumun kontrolünü ele geçirebiliriz. Uyanıkken veya uyurken çok gerçek ya da korkulu deneyimler yaşamış olanlarınız için, Kryon sizin direkt yaklaşımı seçip sadece, "hayır" deme gü­cüne ve iznine sahip olduğunuzu söylüyor. Bu gücünüzü ku­şanıp, bedeninizi Ruh ile bütünleştirme konusunda ciddi bir çalışma yapmanızı gerektirir... ki bu tüm bu kitabın konusu­dur. Bu bütünleşme olmadan, siz onların önünde güçsüz kalırsınız; korkunun mekanikleri böyledir.

Doğrusu, ben bunların bu kitaptaki son sözler olmasını gerçekten istemezdim, ama bu böyle oldu. Bunun yerine, ben nötr aşı sürecinden geçmiş olup da deneyimlerini anlatabile­cek olanlarınızı bu konuda bana yazmaya teşvik etmek ister­dim. Üçüncü Kitabın bir bölümünün bunun nasıl bir şey ol­duğu, ve onun sadece sizi değil, çevrenizdeki insanları da na­sıl etkilediği hakkında tanıklıklarla dolu olmasını isterdim. Bana yazan birçok kişi bu tür bilgi istemiştir, ve Birinci ve İkinci Kitabın okurlarının Üçüncü Kitabın bir bölümünü ya-zabileceklerini düşünüyorum. Sevgiyle, hoşçakalın.

Yazan

304