Kids&Gourmet Şubat 2015 Sayı 19

19SAYI

ÇOCUKLARDA KEMiK GELiŞiMi

VE KIRIK

• Süt Alerjisi Olan Çocuklara Özel Tarifler

• Neşeli Bilim Oyunları

• Bir Psikoloğun Gözünden Anne Olmak: “Yeni Dünya”

• Çocuklarda Davranış Problemleri

• Göğüs Büyütme ile İlgili Doğru Bildiğimiz Yanlışlar

• Sevgililer Gününe Özel Etkinlikler

• Spor: Şubat Ayı Egzersiz Programı

• Piyano ve Org Arasındaki İnce Çizgi

• Kalite ve Seviye Aranıyor

•

Z NESLi ÇOCUKLAR iÇiN “HELEN DORON

TÜRKiYE”21. YÜZYILIN KÂBUSU

iNSÜLiN DiRENCi

www.kidsgourmet.com.tr

AYLIK ÇOCUK VE BESLENME DERGİSİ ŞUBAT 2015 / SAYI 19

Sevgililer Gününüz

Kutlu Olsun

Farz edelim çocuk sahibi olmaya karar verdik ama bir sebepten dolayı çocuğumuz olmuyor. Ne yapıyoruz, internete giriyoruz.

Ne arıyoruz? Çocuk olmasını sağlayan yöntemler.

Karşımıza ne çıkıyor? Avokado yiyin, olmadı yanına ceviz de katın, biraz da davul tozu minare gölgesi tamamdır…

Deniyoruz, sonuç yok…

Bu defa ne yapıyorsunuz? Yine internete giriyoruz, hekim arayacağız… ama nerede “forumda”.

“Sen hangi doktora gittin, kaçıncı denemede oldu, sağından soluna döndün mü, yok beğenmedim o doktor çok sinirliydi….Bu doktor çok iyi ona git…”

Eh sonunda bir doktora gidiyoruz… Deneme bir tutmadı, iki tutu diyelim. Stres stres üstüne, çocuk mu yapılıyor cihan harbi mi belli değil. Çevre baskısı, tedavi süreci, bir çok akla gelmeyen sıkıntı.. neyse ki sonuçta hamileyiz ve bir hekimimiz var.

Arkadaşlarla konuşuyoruz “sana folik asit vermedi mi?”, “bana şeker testi yaptırdı sana neden yaptırmadı” . Acaba benim hekimimin bilmediği bir şey mi var? Hadi internete bakalım. Ahmet bloğunda gerek yok demiş, Ayşe var diyor. Çık işin içinden çıkabilirsen. Bu arada Ahmet ve Ayşe genellikle hekim olmuyor…Uzunnn araştırmalardan sonra normal mi sezaryen mi yapılacağına da karar verildikten sonra. Çocuğumuz dünyaya geliyor. Bitmedi, asıl şimdi başlıyor.

Çocuk doktorumuza rutin kontrollere gittiğimiz halde ne yapıyoruz, internete giriyoruz, forumlarda geziyoruz. O ne yapmış, bu ne demiş. Bana doktor demir damlası verdi, aaa sizin ki vermedi mi?

Hemen demir araştırılıyor… Tüm dünyadaki yayınlar masaya serilip okunuyor. Tabi o yayınları hekim olmayan birinin anlaması zor olduğu için biz iyisi mi başka birine soralım. Kime sorsak? Ayşe, Fatma …vs kişiye soralım. O çocuklarla ilgili bir yayın yapıyor, bilir…

SERAP TORUN

editörBurada duralım!Kesinlikle katılmıyorum. 6 yıl tıp fakültesi okumamış, üzerine çocuk hekimliği ihtisası yapmamış, hekim olarak çalıştığı halde hayatının geri kalanında devamlı eğitim almamış, yıllarca her gün onlarca hasta görüp bir yandan yayın yapmak için ders çalışıp, dünyadaki gelişmeleri ve yayınları takip edip, kongrelere, seminerlere, kurslara katılıp, yüzlerce kitap okumamış hiç kimse de bilmiyor. Ayşe, Fatma çocuğuna ne yapmışı takip etmekte zarar yok, bilgi edinmekte de zarar yok ama uygulamada son kararı verecek olan kişi sizin çocuğunuzu takip eden çocuk doktorudur. Hele ki ilaç, doğal adı altında aktarlardan aldığınız bitkiler, aşılar, vitamin, demir takviyeleri… bunları lütfen çocuk hekiminize danışmadan, bilmediğiniz insanlardan bilgi alarak kullanmaya veya kullanmanız gereken bir şeyi bırakmaya kalkmayınız. Dünya üzerinde binlerce tıbbi yayın var, yüzlerce hakemli dergi var. Çocuk hekimi olmayan bir kişi, o branş ile ilgili, hangi yayının ne derece geçerliliği olduğunu bilemez. Bu çalışmalar bazı standartlar altında yapılır. Ayrıca uygulamalar ülkeler arasında farklılık gösterebiliyor. Örnek alınacak konu var, alınmayacak konu var.

Hekimler bazı durumlarda fayda-zarar dengesine bakarak karar veriyorlar. Bu durumlar hastaya, hastanın aile sağlık öyküsüne göre farklılık gösterebiliyor. Lütfen altında çocuk hekimi imzası olmayan tavsiyeleri çocuğunuza uygulamayınız. Hatta hekim imzası olsa dahi kendi hekiminize danışınız, sizin çocuğunuzu en iyi onu takip eden hekim bilir. Eğer hekiminize güvenmiyorsanız, içiniz rahat etmiyorsa hekim değiştirmenize kimse engel değil…

Sevgilerimle,Serap Torun

Hekimler haricinde herkes konuşuyor!

YayıncıSerap TORUN - KG Yayıncılık ve İletişim

Genel Yayın YönetmeniSerap [email protected]

Sağlık Editörü - Tıp DanışmanıDr. Enver Mahir GÜLCAN Acıbadem Sağlık Grubu,Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları,Çocuk Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme Uzmanı mahirgulcan@cocukgastroenteroloji.netwww.cocukgastroenteroloji.net

Çeviri (İngilizce)Ekrem UZBAY www.ekremuzbay.com

Reklam PazarlamaMobilikewww.mobilike.comTel: +90 212 281 33 55

Sanat YönetmeniGüray ERGÜNwww.gurayergun.com

Katkıda Bulunanlar - Yazarlar• Prof. Dr. Reha YAVUZER Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Bölümü VKV Amerikan Hastanesi

• Doç. Dr. Salih MARANGOZ Ortopedi ve Travmatoloji UzmanıVKV Amerikan Hastanesi

• Dyt. Figen Fişekçi ÜVEZFit Yaşam ve Danışmanlık

• Deniz ÖZKILIÇ KABULUzman Gelişim Psikoloğu- Sens Gelişim Akademisi

• Özge ARUzman Klinik PsikologÇınar Psikolojik Danışmanlık Merkezi

• Yrd. Doç. Dr. / Matematik Müh. Ali ERDOĞANHaliç Üniversitesi – Meslek Yüksek Okulu Sosyal Programlar BaşkanıHaliç Üniversitesi – İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi

• Sezi KANDEMİRMüzik Öğretmeni - Sanatçı

• Erkan ÇANKAYAFutbol Antrenörü – Beden Eğitimi Öğretmeni

• Özden ÇOŞKUNFen Bilimleri Öğretmeni

Yönetim yeriAdres : Palladium Ofis ve Residence Binası Barbaros Mah. Halk Cad. No: 8/A Kat: 2-3, 34746, Ataşehir / İstanbul

Telefon : +90 216 663 61 17Faks : +90 216 663 61 00Email : [email protected]

Her Hakkı SaklıdırDergide yayımlanan yazı, makale, fotoğraf, illüstrasyon ve yazıların her hakkı saklıdır. Elektronik ortamlar da dahil olmak üzere çoğaltılma hakları Kids&Gourmet Dergisi ® dergisine aittir. Yazılı ön izin olmaksızın hangi dilde ve hangi ortamda olursa olsun materyalin tamamının ya da bir bölümünün çoğaltılması yasaktır, kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz. İlanların sorumluluğu ilan verene aittir. Yazarların yazılarının sorumluğu kendilerine aittir.Bu dergi Basın Meslek İlkeleri’ne uymayı taahhüt eder.

Dikkat: Kids&Gourmet dergisinde yayınlanan sağlık konularındaki yazılar, yalnızca tavsiye niteliğinde olup bilgilendirme amaçlıdır. Sağlık sorunlarınızla ilgili olarak lütfen uzman hekimlere danışınız.

İLAN SAYFATOHUM VAKFI (BEYAZIT ÖZTÜRK) 4ONBİRONBİR 6 LÖSEV 16

İÇİNDEKİLEREDİTÖR 1AJANDA 3/5

UZMAN GÖRÜŞÜ 11-15ÇOCUKLARDA KEMİK GELİŞİMİ VE KIRIK

UZMAN GÖRÜŞÜ 17-22YENİ DÜNYA

ÖZEL HABER 9-10Şık Tasarımlar, Kişiye Özel Defterler: Melimelo

UZMAN GÖRÜŞÜ 73-7621. YÜZYILIN KÂBUSU… İNSÜLİN DİRENCİ!

UZMAN GÖRÜŞÜ 79-82GÖĞÜS BÜYÜTME İLE İLGİLİ DOĞRU BİLDİĞİMİZ YANLIŞLAR

İNCELEME 91-92KALİTE VE SEVİYE ARANIYOR

ANNELERDEN 63-68PİRİNÇ SÜTÜ (SÜBYESİ) (6 ay ve sonrası)MEYVELİ MUHALLEBİ (1 yaş ve sonrası)

RÖPORTAJ 33-38Z NESLİ ÇOCUKLAR İÇİN “HELEN DORON TÜRKİYE”

NOT DEFTERİ 7-8MAHALLENİN EN MUTLU BEBEĞİNİN UYKU KİTABIÇOCUKLA ÇOCUK OLAN ANNELER İÇİNŞEKERSİZ VE KATKI MADDESİ İÇERMEYEN REÇEL: ST. DALFOUR ÇOCUKLARI İNTERNETTEKİ TEHLİKELERDEN KORUMANIN YOLLARI

NOT DEFTERİ 77-78VICTORIA’S SECRET’TAN SEVGİLİLER GÜNÜ KUTLAMASI!MARILYN MONROE YENİDEN MAX FACTOR’DE!DİVAN PASTANELERİNDEN SEVGİLİLERE ÖZELSEVGİLİLER GÜNÜNDE IŞIL IŞIL OLUN…EŞİNİZİ BU SEVGİLİLER GÜNÜ’NDE MOLTON BROWN İLE TANIŞTIRINGODİVA ŞEFLERİNİN SEVGİLİLER GÜNÜ ÖZEL SERİSİ “ÇİKOLATALI ŞEKERLEMELER”

KÜLTÜR & SANAT 93-94

ALIŞVERİŞ - Anne 89-90

ALIŞVERİŞ - Çocuk 23-24

PSİKOLOJİ 29-32ÇOCUKLARDA DAVRANIŞ PROBLEMLERİ

YEMEK TARİFLERİ 39-50YOĞURTLU ISPANAKLI PÜRE (1 yaş ve sonrası)MERCİMEKLİ KUZU ETLİ BULGUR PİLAVI (1 yaş ve sonrası)NOHUT UNLU KOLAY PİZZA (2 yaş ve sonrası)ELMA TATLISI (1 yaş ve sonrası)

BLOG YEMEK YAZARI 57-62KÖFTELİ TACOLAR (5 yaş ve sonrası)PANCARLI AYRAN (2 yaş ve sonrası)

TANITIM 69-72CANDAN ERÇETİN AKASYA ACIBADEM’DELA PETITE MAISON’DA KIŞ BAHÇESİ ROMANTİZMİAKBATI’DAN AŞK DOLU SEVGİLİLER GÜNÜFOUR SEASONS HOTEL BOSPHORUS HİLTON İSTANBUL BOMONTİ’DE SEVGİLİLER GÜNÜ BİR BAŞKA10 KARAKÖY A MORGANS ORIGINAL PERA PALACE HOTEL JUMEİRAH’DA SEVGİLİLER GÜNÜ

SPOR 85-88MÜZİK 83-84

OYUN&AKTİVİTE 25-28NEŞELİ BİLİM OYUNLARI

OYUN&AKTİVİTE 95-96

EXECUTIVE CHEF 51-56YERELMASI ÇORBASI (1 yaş ve sonrası)SEBZELİ FIRIN MÜCVERİ (1 yaş ve sonrası)

3

AJANDAŞUBAT 2015

"LUKOMORİE MÜZİKALİ" İLK KEZ TÜRKİYE'DE!Şehir: İstanbul Yer: Tim Show Center Biletler: BiletixTarih, saat: 14 Şubat 2014 Cumartesi, 11:30 ve 15:00 15 Şubat 2014 Pazar, 11:30 ve 15:00Fiyat: 1. Kategori – 195 TL (Loca), 2. Kategori – 112 TL , 3. Kategori - 89.50 TL , 4. Kategori – 73 TL, 5. Kategori – 56 TL Rus edebiyatının kurucusu olarak kabul edilen Aleksandr Puşkin'e ait masalların en çarpıcı sunumu; ödüllü ve olağanüstü sahne efektlerine sahip müzikal aydınlık ve karanlık güçler ile birçok tanınmış masal kahramanları tarafından sunulmaktadır.

SÖMESTİR TATİLİNİ BUYAKA ICE DREAM İLE GEÇİRMEYE NE DERSİNİZ?Tarih: 24 Ocak – 8 Şubat Şehir: İstanbul Yer: BUYAKA Fiyat: ÜcretsizÇocukların eğlenceli zaman geçireceği Ice Dream etkinliği, Buyaka’da çocuklarla buluşacak.24 Ocak – 8 Şubat tarihleri arasında, tüm gün sürecek etkinliklerde profesyonel eğitmenler eşliğinde çocuklara hem buz pateni öğretilecek hem de eğlenceli anlar ile buz pisti deneyimi yaşatılacak. Birbirinden eğlenceli maskot karakterler ile buz pisti üzerinde 16 gün süresince Buyaka’da yapacakları gösteriler ile minik misafirlerimizin kayma eğitimini daha eğlenceli hale getirecek.

MARMARA FORUM’DA CANDY CRUSH ŞENLİĞİŞehir : İstanbul Tarih: 31 Ocak-8 Şubat Yer: Marmara Forum AVM Fiyat: Ücretsiz31 Ocak-8 Şubat tarihleri arasında alışveriş merkezine gelenler dev ekranda Candy Crush deneyimi yaşayacak. Marmara Forum’da kurulacak dev ekranlarda ve alışveriş merkezimizin farklı alanlarına yerleştirilecek oyun kiosklarında hem çocuklar hem de büyükler, gönüllerince Candy Crush oynama şansı bulacak. Marmara Forum’un 10 yaş altı ziyaretçilerine özel Candy Crush dünyası ise birbirinden heyecanlı maceralar yaşatacak. Görev çarkını çevirerek oyuna başlayacak minikler, daha sonra ‘Eşini Bul Oyunu’, ‘Şekerleme Kazanı’, ‘Lolipop İle Şeker Kırma’ ve en sonunda ‘Şeker Fırtınası’ etaplarından geçerek, kendileri için hazırlanmış ödüllere kavuşacaklar.

BİLİM TÜNELİ SERGİSİŞehir: İstanbul Tarih: 1 Aralık 2014 - 12 Şubat Yer: Mall Of İstanbul - 1 Biletler: Biletix Fiyat: Tam 23.00 TL, Öğrenci 13.00 TL

Bilim ve teknolojinin geleceği nasıl değiştireceğini gösteren Bilim Tüneli Sergisi’nde büyüleyici bir deneyim yaşayacak, evren, madde, yaşam, karmaşıklık, beyin, sağlık, enerji ve toplum konularında gelecekte neler olacağını bugünden öğreneceksiniz.

BEYAZIT_OZTURK_A4.pdf 1 18.02.2014 14:40

5

AJANDAŞUBAT 2015

SÖMESTR TATİLİ İÇİN AKBANK SANAT ÇOCUK ATÖLYELERİSarkis Su İçinde Suluboya Atölyesi (6-12 yaş)05 Şubat 2015, Perşembe saat: 11.30-12.3006 Şubat 2015, Cuma saat: 11.30-12.3007 Şubat 2015, Cumartesi saat: 11.30-12.3014 Şubat 2015, Cumartesi saat: 11.30-12.3021 Şubat 2015, Cumartesi saat: 11.30-12.3028 Şubat 2015, Cumartesi saat: 11.30-12.30 Bilet fiyatı 10 TL olup, katılımcı sayısı 12 kişi ile sınırlıdır. Yaratıcı Drama Atölyesi (9–12 yaş)05 Şubat 2015, Perşembe saat: 13.00-14.3006 Şubat 2015, Cuma saat: 13.00-14.3007 Şubat 2015, Cumartesi saat: 13.00-14.3014 Şubat 2015, Cumartesi saat: 13.00-14.3021 Şubat 2015, Cumartesi saat: 13.00-14.3028 Şubat 2015, Cumartesi saat: 13.00-14.30Bilet fiyatı 10 TL olup, katılımcı sayısı 10 kişi ile sınırlıdır. Oyuncak Heykel Atölyesi (7-14 yaş)05 Şubat 2015, Perşembe saat: 15.00-16.3014 Şubat 2015, Cumartesi saat: 15.00-16.30 Bilet fiyatı 10 TL olup, katılımcı sayısı 15 kişi ile sınırlıdır. Linol Baskı Atölyesi (9-14 yaş)06 Şubat 2015, Cuma saat: 15.00-16.3021 Şubat 2015, Cumartesi saat: 15.00-16.30Bilet fiyatı 10 TL olup, katılımcı sayısı 15 kişi ile sınırlıdır. Sanatın Yapı Taşı: OYUN (7-14 yaş)06 Şubat 2015, Cuma saat: 17.00-18.0021 Şubat 2015, Cumartesi saat: 17.00-18.00 Bilet fiyatı 10 TL olup, katılımcı sayısı 10 kişi ile sınırlıdır. Ailece Mozaik Atölyesi ( 6-12 yaş)05 Şubat 2015, Cuma saat: 17.00-18.3028 Şubat 2015, Cumartesi saat: 15.00-16.30 Bilet fiyatı 20 TL ( 2 kişi / 1 Yetişkin + 1 çocuk), katılımcı sayısı 20 kişi ile (10 yetişkin ve 10 çocuk) sınırlıdır. Mobil Heykel Atölyesi (7-14 yaş) 07 Şubat 2015, Cumartesi saat: 15.00-16.30 Bilet fiyatı 10 TL olup, katılımcı sayısı 15 kişi ile sınırlıdır.

Detaylı bilgi için: www.akbanksanat.com

7

NOT DEFTERİ

MAHALLENİN EN MUTLU BEBEĞİNİN UYKU KİTABIDünyanın en çok okunan ve güvenilen çocuk doktorlarından Harvey Karp tarafından kaleme alınan, bebeklerin uyku sorununu en aza indirmeye yardımcı olacak Mahallenin En Mutlu Bebeğinin Uyku Kitabı ve DVD Uyku Seti, 30’uncu yılını kutlayan Philips Avent’in desteği ile Gün Yayıncılık’tan yayımlandı.

Mahallenin En Mutlu Bebeğinin Uyku Kitabı, 35 TL’den satışa sunuluyor. DVD’nin ve annelerin 1 numaralı tavsiyesi Philips Avent’in biberonunun yer aldığı Mahallenin En Mutlu Bebeğinin Uyku Seti’nin satış fiyatı ise 79 TL.

ÇOCUKLA ÇOCUK OLAN ANNELER İÇİNBirbirinden eğlenceli pijama modellerini hem anne hem de kız çocukları için tasarlayan Yeni İnci, miniklerin renkli dünyasından ilham aldığı tasarımlarında annelerin şıklığını da yansıtmaya devam ediyor.

Modellerinde sevimli karakterlerin yer aldığı, kadınlar ve kız çocukları için her zaman favori olan renk tonlarının sunulduğu Yeni İnci pijama koleksiyonu; uyku saatleri dışında da anne ve kızlarının vazgeçilmezi oluyor.

8

ŞUBAT 2015SAYI 19

ŞEKERSİZ VE KATKI MADDESİ İÇERMEYEN REÇEL: ST. DALFOUR Yüz yirmi ülkede en çok sevilen reçel olarak tanınan ünlü Fransız St. Dalfour, on üç çeşidi ile Türkiye’de mutfakları renklendiriyor. Yüzde yüz doğal meyvelerden üretilen, içeriğinde şeker ve koruyucu katkı maddesi bulunmayan St. Dalfour, meyvelerin en tatlı halini sofranıza getiriyor.Geleneksel yöntemlerle ve tamamen doğal meyvelerden üretilen St. Dalfour’un şeker yerine üzüm ve elma suyu ile tatlandırılan birbirinden lezzetli reçelleri ile mutfağınızın en tatlı misafiri oluyor.

ÇOCUKLARI İNTERNETTEKİ TEHLİKELERDEN KORUMANIN YOLLARI

Okullar yarı yıl tatiline giriyor. Çocuklar tatillerinin önemli bir kısmını bilgisayar karşısında geçirecekler. Pek çok aile çocuklarının sanal dünyadaki davranışlarından haklı olarak endişe duyuyor. Çocuklarımız internette kimlerle konuşuyor, neler yapıyor? Antivirüs yazılım kuruluşu ESET Türkiye’den Genel Müdür Yardımcısı Alev Akkoyunlu, çocuklarımızı sanal dünyadaki tehlikelerden koruyabilmek için yedi altın öğüt derledi.

1. Çocuklarınızı internet gizliliğinin önemi hakkında bilgilendirin. Çocuklarınızın internette ve sosyal ağlarda hiçbir zaman telefon numarası, ev adresi ya da parolalar gibi özel ve kişisel bilgileri paylaşmamaları gerektiğini iyice anlamalarını sağlayın.

2. Uyanık olun ve çocuğunuzun internet bağlantılarını kontrol altında tutun. Sizin gözetiminizde olabileceği saatlerde internete girmesine izin verin. Eğer sosyal medya sitelerini kullanmaya başladıysa da, bu dünyada çocuğunuzu sahipsiz bırakmayın. Hangi sosyal medya sitelerini kullandığını bilin. Ebeveyn olarak bu sitelerde çocuğunuzun arkadaşı ve takipçisi olarak kendinizi ekleyin. Bu sayede çocuklarınızın kiminle arkadaş olduğunu, neler paylaştığını yakından takip edebiliyor olacaksınız.

3. Akıllı telefonların da birer bilgisayar olduğunu unutmayın. Çocuklarınıza aldığınız ya da kullanması için verdiğiniz cep telefonlarında sadece oyun oynanmadığını göz önüne alın. Bilgisayarlar ya da mobil cihazlar için aldığınız önlemleri akıllı telefonlar için de almayı ihmal etmeyin.

4. Güncel bir antivirus ve güvenlik yazılımı, günümüzde olmazsa olmaz şartlardan. Global ölçekte her gün milyonlarca virüs, truva atı, solucan ve oltalama yazılımı sanal alemde dolaşarak bilgilerinize oradan da finansal kaynaklarınıza ulaşmaya çalışıyor. Profesyonel dijital önlem almadan bunlarla başa çıkmak artık mümkün değil.

5. Ebeveyn kontrolü yazılımları kullanın. Pek çok güvenlik yazılımı firması özelliklerine göre ücretli ya da ücretsiz olarak indirilebilen aile koruma, filtreleme ya da ebeveyn kontrolü yazılımları sunuyor. Bu tür yazılımlarla aileler, çocuğun yaşına göre belirlenebilen koruma filtreleri kullanabiliyor. Aileler bu filtrelerle pek çok değişik kategorideki web sitelerine erişimi engelleyebiliyor. Şu an piyasada 8’inci versiyonu bulunan ESET Smart Security, 5’inci versiyonundan bu yana ebeveyn korumasını (Parental Kontrol) sunuyor: www.youtube.com/watch?v=EgFweJtdZCw

6. İnternet tarayıcınızın tarama geçmişini ara sıra inceleyin. Geçmiş silinmiş ise çocuğunuzla bir konuşma yapma vakti gelmiş demektir.

7. İnternette paylaşılan hiçbir bilgi kaybolmaz. Bir fotoğrafı sildiğinizde hatta tüm hesabınızı kapattığınızda tüm verinizi otomatik olarak sildiğinizi zannetmeyin. Resimler veya kişisel bilgiler çoktan başka birinin bilgisayarına kaydedilmiş olabilir. Çocuklar ve aileleri, hangi resim ve bilgilerin internete koyulacağını iki defa düşünmelidirler.

9

Şık Tasarımlar, Kişiye Özel Defterler: Melimelo

ÖZEL HABER

Tasarımcı Meltem Aybar, hazırladığı kişiye özel defter tasarımlarıyla, sevdiklerinizin kendilerini özel hissetmelerini sağlıyor.

Japon Dikiş ve Koptik Dikiş tekniğinin kullanıldığı kişiye özel defterler neşeli, rengârenk ve farklı tasarımlarla kurgulanan mukavva kapak ile kaplanarak hazırlanıyor. Melimelo defterlerinin, kapak tasarımlarında nakış, dikiş ve yaratıcı aksesuarların yanı sıra, kimi zaman özel çizimler ile kompozisyon tamamlanıyor.

Yemek Tarifi Defteri de Var, Kurumsal Hediye deBaşladığı ilk günden bu yana yüzlerce farklı tasarımı, birçok farklı işleve yönelik olarak hazırlayan tasarımcı, kişiye özel defter markası Melimelo adıyla bebek defterleri, düğün defterleri, tarif ve not defterleri gibi pek çok farklı amaca yönelik defter tasarladı.

Sevgililer Gününde Ona, Özel Olduğunu Söylemenin En Neşeli YoluSevgililer Günü için özel bir hediye arayanlara farklı bir alternatif olabilecek Melimelo defterleriyle siz de ona “özel” olduğunu hissettirebilirsiniz.

10

ŞUBAT 2015SAYI 19

Satış Noktaları: melimelostore.com, İşlik Kadıköy, Santral Dükkan /Galata, Julius Meinl/Karaköy, Bookish Store/Çankaya, Sopsy.com, Zet.com, Shopthedesign.com, Etsy.com

11

ÇOCUKLARDA KEMİK GELİŞİMİ VE KIRIK

Doç. Dr. Salih MARANGOZ Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı,

Koç Üniversitesi VKV Amerikan Hastanesi

Sömestir tatili nedeniyle pek çok çocuk aileleri ile kayak merkezlerinde tatil yapıyor. Kayak ve diğer kış sporları oldukça keyifli olmalarının yanı sıra bazı tehlikeleri de var. Bunların başında buz zeminde kayarak düşmek, spor yaparken yaralanmak geliyor.

Tatili evde geçiren çocuklar ise ev ortamında bazı tatsız kazalar yaşayabiliyor. Kırık ve kemik hasarı ile sonuçlanan durumlarda kırığın ebeveyn tarafından nasıl anlaşılacağını, ilk yardım olarak ne yapılması gerektiğini, çocuklarda kemik gelişiminin nasıl olduğunu, alçıya alınan uzvun nasıl korunması gerektiğini Koç Üniversitesi VKV Amerikan Hastanesi, Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Salih MARANGOZ’a sorduk. Önemli bilgiler edindiğimiz röportajımızın sizlere fayda sağlayacağını düşünüyoruz.

12

ŞUBAT 2015SAYI 19

Çocuklarda kemik gelişimi nasıl seyrediyor? Halk arasında “daha onun kemikleri kıkırdak bir şey olmaz” söylemini sıkça duyarız. Bu söylemin mantıklı bir açıklaması var mı?Çocukların kemik gelişimi ta embriyo iken yani anne karnında hamileliğin dördüncü haftasından itibaren oluşmaya başlıyor. Gelişen kemiklerin bir kısmı doğum sırasında tamamen kıkırdak halinde oluyor. Aslında uzun kemikler dediğimiz kol ve bacak kemiklerinde meydana gelen kemikleşme nedeniyle bunlar hemen doğum sonrasında bile röntgende görülür hâle geliyor. Ancak şu da bir gerçek ki çocukların kemiklerinde kıkırdak oranları fazla, kemikler daha elastik, yani daha esnek, ayrıca kemikleri saran kemik zarı da erişkinlere göre daha kalın. Bütün bunlar çocukların kemiklerinin kırılmalarını biraz daha zorlaştırıyor. Örneğin sadece çocuklarda görülen bir kırık tipi var. İsmi ‘yaş ağaç kırığı’. Tam da yaş ağaç dalını bükünce ortaya çıkan görüntü gibi kırık oluşmasını ifade ediyor.

Çocuklarda düşmeye bağlı sık karşılaştığınız durumlar neler? Çocukluk çağında en sık karşılaşılan kırıklar genellikle önkol (el bileğine yakın kısmı), dirsek ve bacak kırıklarıdır.

Kırık nasıl fark edilir ve sağlık kurumuna ulaşana kadar ebeveynin yapabileceği ilk yardım nasıl olmalıdır?Kırık olduğunda çocukta genellikle aniden ortaya çıkan ağrı olur. Kırığın şiddetine göre şişlik eşlik edebilir. Bazen düşme esnasında el bileğinde bir kırık meydana gelebilir ve o bölgede hassasiyet oluşur. O taraf elini kullanmak istememe veya ağrıyan bölgeyi diğer eliyle işaret etmesi görülebilir. Oyun çocuğu döneminde oluşabilen hafif düşme neticesinde ortaya çıkabilen bacak kırığında da aynı şekilde o taraf ayağını yere basamama ile kırık fark edilebilir. Tabii ayağını yere basamamanın enfeksiyon gibi başka nedenleri de olabilir, o nedenle böyle bir durumla karşılaşıldığında her hâlükârda bir an önce doktora başvurmakta yarar vardır. Kırık olmuşsa ilgili kemiğe dokunulduğunda çocuk ağlayarak ağrıdığını ifade eder. İlk müdahale olarak bu tip

13

durumlarda temiz bir havlu ya da bez içerisine sarılmış buz uygulaması yararlıdır. Eğer kolda ya da bacakta sarsak bir durum oluşturacak şekilde anormal hareket ve ciddi ağrı varsa o zaman kırık yerinden ayrılmış olabilir. Bu tip durumlarda ilgili bölgeyi bir alt ve bir üst eklemi sabitleyecek şekilde varsa tahta, yoksa karton gibi hafif sert bir cisimle sabitlemek ve hastaneye o şekilde götürmek hem çocuğun ağrısını azaltacak hem de kırık nedeniyle daha fazla zarar olmasını önleyecektir.

Genellikle ebeveynler alçıya alınan uzuv yanlış kaynayacak ya da kayma olacak tedirginliği yaşarlar. Bu konuda nelere dikkat etmek gerekir? Uygun bir şekilde yapılan alçı tedavisinden sonra hastalarımızın ailelerine, tedaviyi yapan hekimlerine güvenmelerini öneririm. Tabii ki bazı kırıkların alçı yerine cerrahi olarak tedavi edilmeleri gereklidir, ancak çocuklardaki çoğu kırık alçı ile başarılı bir şekilde iyileştirilebilir. Çocukların kemikleri erişkinlerle kıyaslanamayacak kadar fazla oranda yeniden şekillenme kapasitesine sahiptir. Dolayısıyla düzgün yapılan bir alçı neticesinde olabilecek hafif kaymalar bile genellikle ileride bir sorun oluşturmaz ve bunlar yanlış kaynama olarak değerlendirilmez. Ancak tabii ki kırığın tıbbi ölçütlerde kabul edilebilir yerleştirilmesi yapılamamışsa veya tedavi süresince ciddi bir kayma meydana gelerek elde edilen düzeltmenin bozulması halinde, uzvun yanlış kaynaması meydana gelebilir. Bu nedenle beklenmedik bir durum olduğunda, ağrısının günler içerisinde geçmemesi ya da sonradan ağrının yeniden ortaya çıkması halinde tedavi eden hekime ulaşılması gereklidir.

Sağlıklı bir kemik gelişimi için bebek doğmadan önce ve doğduktan sonra annelerin özen göstermesi gereken noktalar neler?Öncelikle annenin hamilelikte ihtiyacı olan kemiği güçlendirici gerekli mineralleri ve hormonları tam olarak alması gereklidir. Örneğin D vitamini eksikliği olan veya günlük alınması gerekli olan miktardan daha az kalsiyum

14

ŞUBAT 2015SAYI 19

alan hamile annelerin bebeklerinde kemik gelişiminde yetersizlik görülebilir. Yapılan bir çalışmada annenin hamileliğin ilk 3 ayında protein, kalsiyum ve fosfor alımı halinde çocukluk çağında kemik kalitesinin daha iyi olduğu yüksek karbonhidrat alımı halinde ise kemik kitlesinin daha düşük olduğu saptanmıştır. Beslenme harici diğer etkili faktörler arasında sigara en başta gelmektedir. Hamilelikte sigara içen annelerin bebeklerinde kemik mineral içeriği, sigara içmeyen annelerin bebeklerine göre yüzde on civarında daha düşük olmaktadır.

Annenin hamilelik sırasında belli bir oranda olmak üzere düzenli egzersiz yapması da doğum öncesi bebeğin kemik kalitesini iyi yönde etkileyebilmektedir. Bebek doğduktan sonra aile hekimi veya takip eden çocuk sağlığı ve hastalıkları uzman doktoru tarafından vitamin D takviyesi başlanması tavsiye edilmektedir. Ancak kalsiyum takviyesi yapılması özel durumlar ve prematüre bebekler haricinde genellikle gerekli değildir. Çocukların kemik gelişiminde en önemli faktörlerden birisi de hareket etmeleri ve günlük aktivitelerinde egzersizleri bir oyun haline getirmeleridir. Ailelerin yaşam biçimi çocuklara örnek olmaktadır. O nedenle sporu yaşamının

bir parçası haline getirenlerin çocuklarının da yaşamlarında sporu önemli bir yere koymaları sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Özellikle kemiklere yük verilebilen yürüme, koşma, hoplama, ip atlama, dans ya da jimnastik hareketleri yüzme veya bisiklete binmeye göre öncelikli tercih edilmektedir. Sigaranın zararlı etkileri nedeniyle çocukların yanında sigara içilmemesine özen gösterilmelidir. Pasif sigara içiciliğinin de kemik kalitesine olumsuz etkileri olmaktadır. D vitamini güneşe maruz kalındığında vücut tarafından yapılmaktadır.

Günlük 5 ila 15 dakika, haftada 2-3 kez güneşlendirmenin yararlı olduğu bilinmekle beraber, koruma faktörü 8 ve daha fazla olan güneş kremleri kullanılması halinde D3 vitaminin vücut tarafından yapılmasını sağlayan güneşin UV B ışınlarının cildi geçmesi engellenmekte ve güneşlenmenin kemiklere bir faydası olamamaktadır. Özellikle de kış aylarında kapalı kıyafetler giyilmesi nedeniyle D vitaminini bu şekilde elde etmek mümkün olmadığı için takviye alınması Amerikan Pediatri Akademisi (American Academy of Pediatrics) tarafından da tavsiye edilmektedir.

15

Ebeveynlerin, çocuk düşer korkusuyla çocukların koşma, tırmanma gibi hareketlerini çok fazla kısıtladıklarını görüyoruz bu konuda sizin kişisel görüşünüz nedir?Çocukları büyütürken onları desteklemeliyiz ve gözetmeliyiz. Onlara dünyayı dar etmemeliyiz. Çocuğun gelişimi sırasında ‘onu yapma, bunu yapma, oraya çıkma düşersin gibi sürekli olumsuz cümleler kurmak tavsiye edilen bir davranış değildir. Çocuklar çevreyi tanımak için sürekli arayış içerisindedirler, kendi vücutlarının yapabileceklerinin sınırlarını ise zorlamayı severler. Dünya Sağlık Örgütü’nün çocuk yaralanmalarını önlemeye yönelik yaptığı kampanyalarda bile ‘düşme’nin bir çocuğun gelişiminin normal bir parçası

olduğundan bahsedilir. Çocuklar yürüyerek, koşarak, tırmanarak ve zıplayarak çevrelerini keşfe çıkarlar. Bunların bir kısmında da düşerler. Çoğu düşme aslında önemsiz sonuçlanır. Ancak bazı düşmeler diğerlerinden daha riskli olabilmektedir. Belirleyici kriterler oyun alanlarında düşme esnasında ne kadar yükseklikten düşme ihtimalinin olduğu, düştüğünde zeminin yumuşak mı sert mi olduğu ya da düşme esnasında kafasını çarpabileceği keskin kenarlı mobilya veya masa gibi bir cisim olup olmadığıdır. Kişisel olarak fikrim çocukları gözeterek olası tehlikelerden korumak ancak bir yandan da özgüvenlerinin gelişmesi için aktivitelerini bir dereceye kadar serbest bırakmak şeklindedir.

17

UZMAN GÖRÜŞÜ

Deniz Özkılıç Kabul Uzm.Gelişim Psikoloğu - SENs Gelişim Akademisi

18

ŞUBAT 2015SAYI 19

Bir Psikoloğun Gözünden Anne OlmakYENİ DÜNYA

Yeni Dünya… Annem Eylül’ü severken böyle seviyor, ”yeni dünya” diyerek. Bense nefesim diyorum ona. Çünkü onsuz nefes olmak imkânsız artık benim için. Babasının ise içi akıyor ona. Bakışlarından anlayabiliyorsunuz bunu. Öyle bir kızım, güzelim deyişi var ki…

Duygusallığı bir kenara bırakırsak yeni doğan ve büyüyen bir bebek için en güzel tanımlama “yeni dünya” sanırım. Her sabah uyandığınızda evinize güneş değil de bebeğiniz doğuyor sanki. Her gün onu yeni bir şey öğrenmiş olarak buluyorsunuz. Her yeni günde yeni bir şey yaparak şaşırtıyor bizi. İçi sürprizlerle dolu mucizevî, sihirli "yeni bir dünya".

Büyüyor, büyüdükçe hem kendine hem de bize yeni bir dünya yaratıyor. Henüz dört aylık, küçük gibi düşünülse de şimdiden bir birey. Kendi seçimleri var. Sevdiği oyuncakları, sevdiği ya da sevmediği yatma, oturma, kucağa alınma pozisyonları var. İşin ilginç tarafı şaşılacak şekilde çoğunlukla ağlamadan bütün bunları bize ifade edebiliyor. Her isteği ya da isteksizliği için çıkardığı ayrı tonlarda ayrı sesleri var. Tabi ki bunları

19

UZMAN GÖRÜŞÜ

20

ŞUBAT 2015SAYI 19

anlayabilmek için anne babanın çok iyi birer gözlemci olması gerekiyor. Bebeğinizin her hareketinde, her durumda çıkardığı sesleri takip ederseniz göreceksiniz ki durumlar ve sesler eşleşiyor. Herhangi bir durumda çıkardıkları sesler farklı ve her o durum gerçekleştiğinde aynı tonda aynı sesi çıkarıyorlar. Fakat şunu da belirtmeliyim ki anne babanın ve bebeğe bakım veren diğer kişilerin bebekle sürekli olarak konuşması ve iletişim içinde olması çok önemli. Bu sayede bebeğin kendini ifade etme isteği ve yetisi gelişiyor.

Daha çok ses çıkarmasını sağlamak, en ilkel biçimde bile olsa kendini ifade etme isteğini attırmak için ona anlaşıldığını ya da anlamak istediğinizi göstermeniz, hissettirmeniz de bir diğer önemli faktör. Çocuk çıkardığı seslere kıymet verildiğini, anlaşılmaya çalışıldığını hissettikçe motive olur ve daha fazla ses çıkarmaya çalışır. Anne baba olarak bebeklerimizin çıkardığı sesleri anlamlandırmak ya da ne anlama geldiğini çözmek ise bizim işimiz. İnanın bu kulağa geldiği kadar zor değil, dediğim gibi iyi birer gözlemci olmak yeterli. Sağlıklı gelişen bir bebeğin ufacıkken bile kendi minik dünyasında size anlatmak istediği birçok şey vardır, emin olun. Bebeğiniz asla sebepsiz yere ağlamaz, mutlaka istediği ya da istemediği bir şey vardır. Her daim onu anlamaya çalışın. Yaşı büyüdükçe kendisini anlatmak için fırsatlar tanıyın ve bu fırsatları sürekli olarak arttırın.

Duygusallığı bir kenara bırakırsak yeni doğan ve büyüyen bir

bebek için en güzel tanımlama

“yeni dünya” sanırım. Her sabah

uyandığınızda evinize güneş

değil de bebeğiniz doğuyor sanki. Her gün onu yeni bir şey

öğrenmiş olarak buluyorsunuz. Her yeni günde

yeni bir şey yaparak şaşırtıyor bizi. İçi sürprizlerle dolu mucizevî, sihirli

"yeni bir dünya".

21

UZMAN GÖRÜŞÜ

Ben bir gelişim psikoloğu olarak bu süreçle nasıl başa çıkıyorum? Bazen sadece anne olarak bazen de psikolog yanımı anneliğimle birleştirerek. Asla hiçbir şeyi mükemmel yapma çabasına girmiyorum.

Çünkü biliyorum ki hayat kitaplarda yazanlardan ibaret değil. En başta her bebek farklı bir anne babadan geliyor dolayısıyla her bebeğin farklı bir bireyselliği, profili var. Ben de kendi bebeğimi bunu göze alarak değerlendiriyorum. Bebeğinizle ilgili her şeyi mükemmel yapma isteği ve çabası hem sizi hem eşinizi hem de bebeğinizi yorabilir. Sevgi dolu, anlayışlı ama çocuğuna karşı sınırları da olan iyi birer gözlemci anne baba olmak yeterli. Bebek için en önemli şeylerden biri de birbirine saygı duyan, empati becerisi yüksek aile bireyleri ile birlikte huzurlu bir ortamda büyümektir. Ayrıca aklınızdan hiçbir zaman şu gerçeği çıkarmayın, her bebeğin dönemsel olarak uyku sorunu yaşadığı, her zamankine göre daha huzursuz olduğu zamanlar mutlaka olacaktır.

Panik yapmayın, bunun dönemsel olduğunu ve doğru tepkileri sergilerseniz geçeceğini aklınızdan çıkarmayın.

Her yeni gün “yeni dünyanızla” beraber evinize güneş ve huzur doğması dileğiyle…

22

ŞUBAT 2015SAYI 19

23

JJ Cole Bundle Me Koruyucu İç Kılıf Küçük Boy

76,90

ALIŞVERİŞ

Atasay Kidsy Kalpli Bileklik

Philips Avent Anne Sütü Saklama Poşetleri 25 poşet x180ml

Disney by Samsonite Mickey

SKECHERS Işıklı Yağmur Çizmesi

US POLO ASSN. Kız Çocuk Kazak

Philips Avent Anne Sütü Saklama Kapları 10 kapX180ml

Toyzz Shop Robota Dönüşen Dinazor

Toyzz Shop Lego 10669 Ninja Kaplumbağa Barınağı

32,90

349,00

64,90

149,00

69,95

22,90

615,00 149,00

24

ŞUBAT 2015SAYI 19

Decathlon Çocuk Kask

449,00

74,95

Zara Kids Bebek Mont

Joie Oto Koltuğu

84,90

Toyzz Shop Hello Kitty 40cm

Toyzz Shop Koltuklu İlk Direksiyonum

6 Süper Kahraman - Baymax Figürü

Weewell Banyo Termometresi

F&F Kids Pembe Eldiven

54,90

27,90

25,00

59,95

F&F Kids Erkek Tilki Bere

37,00

139,00

25

OYUN & AKTİVİTE

NEŞELİ BİLİM OYUNLARI

26

ŞUBAT 2015SAYI 19

Çocuklarınızla birlikte gerçekleştireceğiniz mutfak etkinlikleriyle, bilimsel süreçlere kapınızı aralayabilirsiniz. Yemek yapmanın özü kimya kurallarına dayanır. Mutfağa girdiğimizde malzemelerin hazırlanma aşamasından, pişirme aşamasına kadar, bir kimyager gibi çalışırız. Kuru fasulye yaparken ya da kekinizi kabartmaya çalışırken acaba aranızdan kaç kişi bir kimyager gibi çalıştığının farkındadır? Mutfakta asit, baz ve çözeltilerle deneyler yaptığını, maddede meydana getirdiği değişimleri ya da enzimleri substratlarıyla tepkimeye soktuğunu fark eden kaç kişiyiz? Bu yazı dizisi sizin ve çocuğunuzun bilimsel düzeyde farkındalığınızı arttırmak için hazırlanmıştır.

Özden COŞKUNFen Bilimleri Öğretmeni/ Çikolata Tasarımcısı[email protected] - www.instagram.com/cikolatakralicesi

27

OYUN & AKTİVİTE

Mutfak etkinliklerimizi, farklı yaş grubundaki çocuklarınızla birlikte gerçekleştirebilirsiniz. Erken çocukluk döneminde yapılan etkinlikler, çocuğun öğrenme ve merak duygusunun artmasını sağlar. Erken okul dönemi çocuklarını ise araştırma yapmaya teşvik ederek, bilimsel bilgiye olan ilgi ve ihtiyacını arttırır.

Çocukluk dönemi, insanın yaşamı boyunca en meraklı olduğu, keşfetme ve öğrenme arzusunun en yüksek olduğu dönemdir. Çocuklar doğal bilim insanlarıdır. Bilimin temel amacı, doğanın bilinmeyenlerini keşfetmektir. Çocuklarınızın doğuştan gelen bu güdülerini güçlendirmek, tüm bedeni ve duygularıyla öğrenmeyi arzulaması için basit etkinlikler yapabilirsiniz. Mutfakta kullandığınız malzemelerle yapacağınız etkinlikler, çocukların okul ortamında elde ettiği bilgileri kendi ihtiyaç

ve deneyimleri üzerine yapılandırmasını sağlayacaktır. Bu eğlenceli etkinliklerle günlük olayları, bilimsel bakış açısıyla değerlendirme fırsatı yakalayacaklar ve bilimin hayattan kopuk bir olgu olmadığı fark edeceklerdir.

Unutmamak gerekir ki, çocuklar temel eğitim programlarının yanı sıra günlük yaşam deneyimleriyle de bilimsel kavramları kazanabilmektedirler. Çocuklar 3 yaşından itibaren, fiziksel olayları gözlemleyerek ve deneyimleyerek, sebep-sonuç ilişkisi kurabilirler. Daha siz farkında bile olmadan hipotezler kurarak, bilimsel süreçleri kullanmaya başlarlar. Çocuklarınızla etkileşim içinde, yaratıcılıklarını destekleyebilir ve bilimsel süreç becerilerinin gelişimine katkıda bulunabilirsiniz. Haydi mutfağa!

28

ŞUBAT 2015SAYI 19

Ekspres Dondurma Bu etkinliği 5 ve 12 yaş arası çocuklarınızla yapabilirsiniz.

Malzemeler: • 1 kahve fincanı süt• 1 yemek kaşığı meyve püresi ya da pekmez (tatlandırıcı olarak 1 yemek kaşığı toz şekerde kullanabilirsiniz)• 1 çay kaşığı vanilya aroması• Tuz (7-8 yemek kaşığı)• Buz• 2 adet buzdolabı poşeti ( bir adet büyük boy, bir adet küçük boy) Ne yapıyoruz?1. Büyük torbayı yarıya kadar buzla doldurun ve üzerine bütün tuzu ekleyiniz.2. Küçük poşete süt, tatlandırıcı malzemenizi ve vanilyayı ekleyip, karıştırınız.3. Küçük poşeti ağzını iyice kapattığınızdan emin olarak, buz dolu poşetin içine koyup, poşetin ağzını kapatınız. (içindekilerin hareket edebilecekleri kadar küçük bir alan bırakınız.)

Hareket Zamanı:Sizin ve çocuğunuzun dinlemekten keyif aldığı güzel bir şarkı eşliğinde; iç içe olan poşetleri 10 dakika boyunca çılgınlar gibi sallayınız. Dondurmayı, sizin ve çocuğunuz için iki ayrı

poşette hazırlarsanız, etkinliğiniz daha zevkli hale gelecektir ve dondurma paylaşımı sorun olmayacaktır. Uyarılar!Dondurmanız sert bir kıvam aldığında, küçük poşetin etrafındaki tuzları bir bez yardımıyla siliniz. Tuz ve dondurma ikilisi iyi bir çift sayılmazlar.

Büyüklere notlar: Su deniz seviyesinde, 1 atmosfer basınç altında sıfır derecede donar. Suyun içine eklenen yabancı maddeler donma noktasını düşürür. Etkinliğimizde buza eklenen tuz, donma noktasını düşürücü etki yapmaktadır (Kar yağdığında, yollara tuz dökülmesi bu bilgiye dayanır). İç içe koyduğunuz buz dolu poşet ile süt karışımı arasında ısı alış verişi gerçekleşir. Isı akışının yönü; sıcaklığı yüksek olan süt karışımından, buz dolu poşete doğrudur. Bu sebeple küçük poşetteki karşımın sıcaklığı düşer ve donma olayı gerçekleşerek, dondurmanız uygun kıvama ulaşır.

Yapılan etkinliğin ardından, yaş grubuna uygun olarak gerekli açıklamayı yapabilirsiniz. Okul öncesi dönemde, hâl değişimini açıklarken kılık değiştirme oyunu oynanabilirsiniz. Gördüğünüz gibi eğlencede sınır yok. Bu eğlenceli etkinliğin ardından, suyun buz haline ya da su buharına dönüşürken şekil değiştirdiğini açıklayabilirsiniz.

29

Özge Ar Kimdir?2001 yılında Kadıköy Anadolu Lisesi`ni bitirmiştir ve 2006 yılında Boğaziçi Üniversitesi’nden Psikoloji ve Felsefe bölümlerinde çift ana dal programını tamamlayarak mezun olmuştur. Lisans döneminde Marmara Üniversitesi Hastanesi Psikiyatri Bölümü’nde gönüllü olarak staj yapmış, aynı dönemde Doç. Dr. Kemal Kuşçu süpervizörlüğünde anne-çocuk bağlanması ile ilgili projede araştırmacı olarak çalışmıştır. Boğaziçi Üniversitesi Felsefe bölümünde yüksek lisansını zihin felsefesi ve müzik alanlarındaki teziyle 2009 yılında, İstanbul Bilgi Üniversitesi Klinik Psikoloji dalında yaptığı yüksek lisansını obezite alanındaki projesiyle 2013 yılında tamamlamıştır.

Özge ARUzman Klinik PsikologÇINAR PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK MERKEZİwww.cinarpsikoterapi.com

PSİKOLOJİ

ÇOCUKLARDA DAVRANIŞ PROBLEMLERİ

Çocuklarda tırnak yeme, parmak emme, yalan söyleme gibi bazı davranış problemi görülebilir. Çocuktaki bu davranışlar kısa süre oluşup kendiliğinden geçebileceği gibi uzun süre de devam edebilir. Uzman Klinik Psikolog Özge Ar çocuklarda bu davranışların neden görülebileceği ve ne yapılması gerektiğiyle ilgili bilgileri Kids&Gourmet okurları için yazdı.

30

ŞUBAT 2015SAYI 19

TIRNAK YEME Tırnak yeme; tırnağı, tırnak etini diş ile koparma ve kemirme eylemidir. Tırnak yeme bir güvensizlik belirtisi olarak kabul edilir. Nedenleri, çocuğun yaşadığı gerilim ve kaygılar, aile içinde aşırı baskıcı ve otoriter bir tutumun sergilenmesi, çocuğun cezalandırılmaktan ve eleştirilmekten dolayı duyduğu kaygı, çocuğun içindeki saldırganlık dürtüleri, yeni bir kardeşin doğumu, çocuğun anne babadan yeterli ilgi ve sevgi görememesi, aile içi huzursuzluklar ve iletişim problemleri olabilir. Çocukların bu alışkanlığın edinmesinde aile içinde tırnak yiyen bir modelin taklit edilmesi de bir etken olabilir.

En etkili tedavi yöntemi, bu alışkanlığın anne ve baba tarafından görmezlikten gelinmesidir. Çocuk bu davranışı ilgi çekmek için yapıyorsa tırnak yediği zamanlarda çocukla ilgilenilmemelidir. Çocuk tırnak yediği zaman ilgisi başka tarafa çekilebilir. Çocuğu korku ve kaygı yaratan durumlardan uzak tutmak gerekir. Özellikle erken yaşlarda çocuğun şiddet içerikli filmler izlemesi önlenmelidir. Çocuğa bu davranışın doğru bir davranış olmadığı, kendisine zarar verdiği uygun bir dille anlatılabilir.

PARMAK EMME Parmak emme, çocuklarda herhangi bir psikopatolojik etken olmaksızın 3-4 yaşlarına kadar görülen bir durumdur. Parmak emme, emzik emme ve dil emme alışkanlıkları ilk 1.5 sene normal olmakla birlikte 2 yaşın sonunda kaybolur. Ancak parmak emme, emzik emme alışkanlığı devam edecek olursa henüz gelişmekte olan kas ve kemik yapıları üzerine basınç uygulayarak dişlerin yer değiştirmesine yol açar.

Parmakta incelmeler, tırnak yapısında oluşan problemler, diş bozuklukları gibi fiziksel rahatsızlıklar, parmak emmeye neden olan psikolojik sorunlar için ilgili uzmanlara başvurulmalıdır.

Aile içinde ya da okulda sürekli buna değinerek dikkatleri çocuk üzerine çekmek, aşırı telaşlanmak ve çocuğu sürekli eleştirmek doğru değildir. Yapılacak olumlu yönlendirme ve açıklamalar, çocuğun içinde bulunduğu durumlara psikolojik açıdan uyum sağlamasını ve sorunları ile başa çıkmasını destekleyecektir. Yeni bir kardeşin doğumu, çocukta bu tür bir alışkanlığın başlamasına neden olabilir. Çocuk,

31

PSİKOLOJİ

parmak emme, tırnak yeme gibi bebeksi hareketlerle kaybettiği ilgiyi kazanma girişiminde bulunabilir. Kardeşin doğumundan önce çocuğun hazırlanması, kardeşin varlığına rağmen kendisine verilen ilgi ve sevginin devam edeceği ve yerinin ayrı olduğu konusunda çocuğun ikna edilmesi kaygısını azaltacaktır. Böylelikle bu gerginlikten kaynaklanan alışkanlıklar da zamanla kaybolacaktır.

Parmak emme davranışının önüne geçmek için çocuğa ellerini kullanmasını gerektirecek bazı etkinlikler ya da işler sunmak faydalı olacaktır. Yatma esnasında, uykuya geçerken elini tutmak, masal anlatmak, yatarken sevdiği bir oyuncağını yanında bulundurmasını sağlamak; gün içinde parmak oyunu oynatmak, çeşitli sorumluluklar vermek de parmak emme davranışının önüne geçecektir.

YALAN SÖYLEME3–5 yaş çocuğunun “inanılmayacak öyküler” uydurması ve taklit oyunlarından hoşlanması doğaldır. Bu tür yalan çocuğun eğlenmeyi sevmesinin, doğal övünme arzusunun, arkadaşlarından geri kalmama isteğinin ya da cezalandırılma korkusunun bir sonucu olabilir. Gerçeğe sadık kalma çocukta giderek gelişen bir olgudur. Çocuğa yalan söylediğini kanıtlamaya çalışmak yanlıştır.

Çocuğun gerçekle gerçek olmayanı ayırt etmesinden sonra yalanın sürmesi, yalanın temelinde, çevreyle olan olumsuz ilişkilerin olduğunu düşündürür. Bu tür yalan, bir takım bencilce sonuçları elde etmek amacıyla, bilerek ve isteyerek başkalarını aldatmaktır.

Çocuk, yalanı diğer çocukları ve yetişkinleri taklit yoluyla öğrenebilir (yalanın diğer çocuklara bazı avantajlar sağladığını görerek, aile tarafından bazı şeyleri belli şekilde söylemesi için tembihlenerek, vb.).

Bu sorunla başa çıkabilmek için önce yalanın ne tür olduğu bilinmelidir ve buna neden olan psikolojik faktörler ele alınmalıdır. Küçük çocuğun “sözde” yalanları ahlaki bir hata gibi görülmemelidir. Böyle bir davranış karşında değer

32

ŞUBAT 2015SAYI 19

yargılarını anlatmak ya da kızgınlıkla cezalandırmak yanlış olur. Çocuğa, doğru söylemenin övülmeye değer bir davranış olduğu önceden anlatılmalıdır.

Yetişkinler çocuğa iyi birer örnek olmalı ve davranışlarında, çocuklarında görmek istemedikleri hatalara yer vermemelidirler.Sık sık ne yaptıkları ya da ne gördükleri çocuklara anlattırılmalı, çeşitli bahanelerle davranışlarının nedenleri ve hataları sorulmalıdır.Yalanı engelleme biçimi çocukta gerilim yaratabilir. Aşırı kızgınlık, çocuğun yalanını engellemek açısından olumsuz bir davranıştır. Bu yolla yaratılan suçluluk duygusu, onu yalana daha çok yaklaştıracaktır. Bunun yerine, çocuğun itiraf etmesine yardımcı olunmalıdır.

ÇALMA Çocuklarda çalmaların büyük bölümü, ailenin çocuğa mülkiyetle ilgili haklara saygı göstermeyi aşılamada başarı gösterememesinden ileri gelir.Çalma davranışı, 5 yaşına kadar bir sorun oluşturmaz. Her çocuk nesnelere sahip olmanın anlamını ve başkalarına ait olan şeyleri alamayacağını öğrenmelidir. Bunu öğretmenin en iyi yolu, çocuğun kendisine ait eşyaları olmasını sağlamak ve yeterince büyüyünce kendisine harçlık vermektir.

Çocuk, ailenin diğer bireylere ait olan şeyleri alma girişiminde bulunduğu zaman, kendisine bunların kime ait oldukları hatırlatılmalıdır. Çocuk bunları ancak izin verildiği takdirde ödünç alabileceğini öğrenmelidir. Böylece çocuk, başkalarının mülkiyet hakkına saygılı olmayı öğrenecektir. Çalma davranışını önlemede, çocuklara 7–8 yaşlarından itibaren düzenli olarak harçlık verilmesinin katkısı olacaktır.

Çocuklara isteklerini kontrol etmeyi, erteleyebilmeyi öğretmek, başkalarının mülkiyet hakkına saygıyı oluşturmak gerekmektedir.Anne ve babanın davranışları dengeli ve tutarlı olmalı, aşırı sevgi ya da katı bir otorite üzerine kurulmamalıdır. Anne babalar çocuklarını özerk davranma hakkından yoksun bırakmadan korumaya özen göstermelidirler. Özgüveni oluşmamış çocuk, “üstün” gördüklerini kıskanabilir. Bu kıskançlık da onu çalma davranışına, ona bu duyguyu yaşatanlardan intikam alma arzusunu gidermeye itebilir.

33

RÖPORTAJ

34

ŞUBAT 2015SAYI 19

Hadi itiraf edin zamane çocukları, pardon düzeltiyorum bebeleri ağzımız açıkta bırakacak hatta kendi çocukluğumuzla kıyasladığımızda da kendimizi kötü hissettirecek kadar zeki ve becerikliler. Başlığa taşıdığım Z neslini açmak gerekirse, 2000 yılı ve sonrası doğanlara Z nesli deniyor. “Helen Doron Türkiye”de hazırladıkları özel metodolojisi ve müfredatı ile İngilizce eğitimi veriyor. Daha fazlasını Helen Doron Türkiye Genel Müdürü Bora Gündüzyeli’den öğrenelim..

Sebahat BAĞBARS Gazeteci-Yazar www.sebahatbagbars.com

Z NESLİ ÇOCUKLAR İÇİN “HELEN DORON TÜRKİYE”

Helen Doron’un Türkiye serüveni nasıl başladı?Helen Doron serüveni öncesi gelişmiş ülkelerle kıyaslama yaptığımızda ülkemizdeki birçok eksikliğin kökeninin erken yaşta eğitim konusundaki yetersizliklerden kaynaklandığını gözlemledik.

Dünya genelinde yaptığımız araştırmalarda bu ihtiyacı 5 kıtada 34 ülkede 2 milyondan fazla öğrenci yetiştirmiş, erken yaşta eğitimin dev kurumu Helen Doron’un karşılayabileceğini fark ettik. Böylelikle Helen Doron Türkiye’nin ilk tohumları da atılmış oldu.

Şu anda kaç Helen Doron şubesi var. Bu şubeler sadece İstanbul’da mı?5 kıtada 34 ülkede yer alan Helen Doron ülkemizde de 42 Franchise bölgesinde yer almaktadır. İstanbul’da yer alan okul sayısı ise 9’dur.

35

RÖPORTAJ

Helen Doron’la verilen hizmetlerin kapsamı ve içeriğinden bahsedebilir misiniz?Anaokulu ve Öğrenim Merkezi olmak üzere iki temel hizmetten bahsedebiliriz. Her iki bölümde de Helen Doron’un özel metodolojisi ve müfredatı ile çocuklarımız hem İngilizce’yi keyifli ve eğlenceli bir atmosferde anadilleri gibi öğrenirken, aynı zamanda Helen Doron’un pedagojik birikiminden de faydalanarak hayata donanımlı bir birey olarak hazırlanıyorlar.

Anaokulu bölümünde çocuklarımız yarım gün ya da tam gün okulda kalabilirken, dileyen aileler için sadece haftada 2 gün, ortalama birer saatlik Öğrenim Merkezi programlarımız da mevcut.

Hangi yaş aralığındaki çocuklara hizmet veriliyor? Çocukların bu eğitimleri almaları için en doğru yaş aralığı nedir?Anaokulu bölümümüzdeki yaş aralığı Milli Eğitim Bakanlığı yönlendirmeleri doğrultusunda 3-6

36

ŞUBAT 2015SAYI 19

Ebeveynler öncelikle eğitimin bir parçası olabilmeli. Hemen hemen her çocuğumuz temel bilgileri öğrenebilir nitelikte, ancak çocuklarımızın farklı sonuçlar elde edebileceği kabul edilebilmeli.

yaş arası. Öğrenim Merkezlerimiz ise 3 aylıktan 12 yaşa kadar her biri yaş aralığına özel olarak kurgulanmış programlarımız var.

Çocuklarımızın öğrenim becerileri ve gelişim kapasitesi olarak mucizevi bir dönem yaşadıkları 0- 6 yaş grubunun özel hassasiyete sahip olduğuna inanıyoruz.

Eğitimler için özel eğitmenler olduğunu biliyoruz. Bu özel eğitmenlerden bahsedebilir misiniz?Öğretmenler Helen Doron metodolojisinin ve başarısının en önemli parçalarından biri. Bu nedenle öğretmen eğitimleri ayrı bir hassasiyetle yapılıyor.

Tayland’dan Meksika’ya, Almanya’dan Nijerya’ya kadar tüm dünya genelindeki Helen Doron okullarında görev alan öğretmenler Helen Doron Merkez Ofisi’nden gelen tek bir ekip tarafından özel olarak eğitilip performansa dayalı bir sınava tabii tutuluyorlar. Burada hem özel Helen Doron metodolojisini hem de yaklaşık 30 yıllık pedagojik birikiminin temellerini özümsüyorlar.

Şu andaki durumdan memnun musunuz? Son derece memnunuz. Helen Doron markasına, özel metodolojisine ve eğitimdeki seviyesine zaten güvenimiz tamdı. Üç sene gibi çok kısa sürede de markanın global bilinirliği sayesinde 43 Franchise bölgesine ulaştık. Dördüncü senemizde büyümeye hızla ama temkinli bir şekilde devam edip, ülkemizdeki daha çok çocuğumuzu hayata bir adım önde hazırlamayı planlıyoruz.

Franchise adaylarınızın özellikle eğitim sektöründen olması gerekiyor mu?Elbette ki önemli bir tercih nedeni ancak bundan ziyade bizim için öncelikli olan ailemize yeni katılan yeni üyelerin fiilen işlerinin başında olması. Hem Helen Doron’un marka değerinden, hem de erken yaşta eğitimin büyük gelecek vaat eden market koşullarından dolayı sadece

37

RÖPORTAJ

yatırım amacıyla çok sayıda Franchising talebi geliyor. Ancak işin esasında “çocuklarımız” gibi son derece hassas bir konu olduğundan işin başında birebir olacak bireylerle çalışmaya özen gösteriyoruz. Master Franchisor ofislerindeki standartlara kıyasla çok daha fazla destek birimimiz ve büyük bir destek ekibimiz var. İş ortaklarımıza başlangıçta sağladığımız eğitim ve yönlendirmelerin haricinde yaşadıkları operasyonunun her bölümünde destek amacıyla ayrı bir birimimiz devreye giriyor. Dolayısıyla eğitim geçmişi olan bireylerde süreç daha hızlı olsa da, diğer alanlardan gelen uygun adaylar sürece kolaylıkla adapte olabiliyorlar.

“HELEN DORON TÜRKİYE”DE EĞİTİM…Helen Doron Türkiye’de gerçekleşen eğitimlere dair sorularımızı da Marmara Üniversitesi Yardımcı Doçent’i Özgül Polat cevaplandırdı.

Özgül Hanım, çok küçük yaş gruplarını da kapsıyor eğitimler. İlk adımda bebeklerle ve çocuklarla nasıl bir iletişim kuruluyor?Evet, bebeklerde ve küçük yaş gruplarında öncelikli hassas konu “Güven”. Hayata yeni geldiğimiz bu dönemlerde dış dünya ile fiziksel ve duygusal olarak güven içerisinde olduğumuz zaman sağlıklı büyürüz. Dolayısıyla kurduğumuz iletişimde her biri ayrı bir pedagojik temele dayalı olarak dokunma, yumuşak ses tonu, gülümseme ve sürekli konuşma gibi yöntemler kullanabiliyoruz.

Peki, çocukların eğitimlere verdiği tepkiler nasıl? Hiç şüphesiz her yaş grubunun hatta her çocuğumuzun farklı bir eğitim yöntemi ihtiyacı olabiliyor. Burada “Oyun”u merkeze alarak çocuklarımızın gelişimini belirli bir kurguda sağlıyoruz. Örnek olarak 4 farklı yaş grubunun temel özelliklerini vurgulamak gerekirse;

2. Yaş: Çocuğumuzun hayatı ve kendi bedenini tanıma yaşı. Bu yaşta kendi işini kendi yapabilmesini sağlamanın önemi ön plana çıkıyor.

3. Yaş: Çocuğumuz hala “ben” merkezci, ancak yavaş yavaş sosyalleşmeye yönelik ilk adımları atmaya başlıyor. Bu geçiş döneminin de bir etkisi olarak bu dönemdeki çocuklarımız daha çok ağlamaya başlıyor. Zira o döneme kadar çoğunlukla anne ve babalarıyla iletişim halindeyken artık sosyal hayatla tanışmaya başlıyorlar.

4. Yaş: Çocuğumuz artık sosyalleşmeye başlıyor. Daha fazla oyun arkadaşı edinmeye başlıyor ve problemlere daha etkin çözüm üretebilme yetisine sahip oluyor.

5. Yaş: Çocuğumuz artık küçük bir dünya insanı. Analitik yönü kuvvetleniyor, düşünebilen bir birey olmaya başlıyor. Hayatın temel gereksinimlerinden belirgin bir bölümünü uygulayabilir hale geliyor.

38

ŞUBAT 2015SAYI 19

Eğitim sürecinde ebeveynler neler yapmalı?Ebeveynler öncelikle eğitimin bir parçası olabilmeli. Hemen hemen her çocuğumuz temel bilgileri öğrenebilir nitelikte, ancak çocuklarımızın farklı sonuçlar elde edebileceği kabul edilebilmeli.

Çocukken en fazla kaç dil öğrenebilir çocuklar?Bunun belirgin bir sınırı yok. Hep çevremizden duyarız. Annesi Alman, Babası Fransız olup Portekiz’de yaşayan 4 yaşında bir çocuk 3 dili de konuşabilir durumdadır. Gerçekten çocuklarımız ilk 6 yaşta diğer yaş grubundan bağımsız olarak zihinlerinde istatistik tutabilir durumda oluyorlar, yani bu yaş grubundan öğrenmeden öte dili ediniyorlar.

Özellikle ana dilinin dışında farklı bir dili de öğrenmeye başlayan çocukların hayatta daha başarılı olmasının nedeni nedir?Hiç şüphesiz hayata erken yaşta donanımlı başlamaları onlara ayrı bir vizyon katıyor. Ancak bununla birlikte dil öğreniminin öğrenme kapasitesine olumlu etkisi de tartışılmaz bir önem taşıyor. Hayatımızın ilk 6 yaş dönemi öğrenme becerilerimiz ve açısından mucizevi, kapasitemizi arttırmamız açısından ise fırsat dönemi. Dil de kendi içindeki kompleks yapısı sayesinde öğrenme becerilerini arttırmada önemli bir araç görevi de görüyor. Harvard Üniversite’sinde yapılan bir araştırmada ilk 8 yaşta beyinde kurulan nöron bağlantıları incelenmiş ve bu dönemde oluşabilecek eksikliklerin hayat boyu telafi edilmesi zor sonuçlar doğurabileceği sonucuna varılmıştır.

Dil eğitiminde yapılan yanlışlar neler?Her çocuğu aynı kabul etmek, bireysel eğitim programlarının olmaması ya da yetersiz olması, ebeveynlerin eğitim kurumlarıyla paralel hareket etmemeleri, eğitim ortamının ya da yetişkin desteğinin yetersiz olmasını temel olumsuz nedenler olarak özetleyebiliriz.

ŞUBAT2015YEMEK TARİFLERİ

Meyve & Sebze Takvimi

CAN ERİK

ÇAĞLA

ÇİLEK

ELMA

İNCİR

KARPUZ

KAVUN

KAYISI

KESTANE

KİRAZ

MANDALİNA

MUZ

MÜRDÜM ERİĞİ

NAR

PORTAKAL

ŞEFTALİ

ÜZÜM

VİŞNE

ARALIK

OCAK

ŞUBAT

MART

NİSAN

MAYIS

HAZİRAN

TEMMUZ

AĞUSTOS

EYLÜL

EKİM

KASIM

BAKLA

BALKABAĞI

BAMYA

BEZELYE

BÖRÜLCE

BROKOLİ

DOLMA BİBER

DOMATES

ENGİNAR

HAVUÇ

ISPANAK

KABAK

KARNABAHAR

KEREVİZ

KIRMIZI BİBER

LAHANA

MARUL

PANCAR

PATLICAN

PAZI

PIRASA

SALATALIK

SEMİZOTU

T. BARBUNYA

TURP

YEŞİL BİBER

ARALIK

OCAK

ŞUBAT

MART

NİSAN

MAYIS

HAZİRAN

TEMMUZ

AĞUSTOS

EYLÜL

EKİM

KASIM

43

YOĞURTLU ISPANAKLI PÜRE (1 yaş ve sonrası)

YEMEK TARİFLERİ

44

Dyt. Figen Fişekçi Üvez’in notu:Ispanak çocuklar için müthiş bir kaynak, sadece süt ürünlerinde bulunduğu düşünülen kalsiyum ıspanak içinde de mevcut. Çocukların kemik sağlığı için önemli bir tarif bu. Ispanak ayrıca bağışıklık sistemi için önemli A vitamini de içeriyor. İçeriğinde folik asit de olduğu için buharda pişirmek vitamin kaybını önler. Ayrıca ıspanağın içindeki nitrattan dolayı 10 -12. Aydan sonra verilmesi en uygunudur. Tarifte kullanılan tam buğday unu glisemik indeksinin düşük olması sebebiyle çok sağlıklı ve tok tutucu. Yağ bebeklerin beyin gelişimi için çok önemli, özellikle zeytinyağı oleik asit ve E vitamini içeriğinden dolayı kemik gelişimi için de önemli. Yeşil yapraklı sebzelerin pişirildiği gün yenmesi gerektiğini hatırlatmak isterim. Ertesi gün aynı yemeği bebeğinize sunmayınız.

Malzemeler½ kg. Ispanak 2 çorba kaşığı tam buğday unu (silme)1 çay bardağı sızma zeytinyağı

HazırlanışıIspanak yıkandıktan sonra yaprakları buharda veya az suda pişirilir. Suyu kullanılmayacağı için mümkün olduğunda az suda pişirilmelidir. Pişen ıspanak suyu süzülerek sıkıldıktan sonra ince (1 cm. kalınlığında) doğranır. Ayrı bir tencereye sızma zeytinyağı ve un koyularak orta ateşte karıştırılarak pişirilir. Unun, kavrulup renk değiştirmemesi gerekmektedir. Un çok hafif sarımsı renk aldığında üzerine ıspanak ilave edilerek 2 dakika kadar daha karıştırılarak pişirilir. Daha sonra ocaktan alınan ıspanak, yoğurt ile karıştırılır ve servis edilir. Yetişkin yiyecekse salçalı veya pul biberli zeytinyağı karışımı dökülerek servis edilebilir.

Not: Ispanak 10 - 12 aylarda verilebiliyor olmasına karşın bu tarif, pişirilme şekli nedeniyle 1 yaş ve sonrası olarak değerlendirilmiştir.

ŞUBAT 2015SAYI 19

45

MERCİMEKLİ KUZU ETLİ BULGUR PİLAVI (1 yaş ve sonrası)

YEMEK TARİFLERİ

46

Dyt. Figen Fişekçi Üvez’in notu:Çocuklar için en önemli kaynaklar da biridir demir. Özellikle kırmızı et, içindeki demirin kimyasal yapısı sayesinde bağırsaklarımızdan demir emilimin en yüksek olduğu kaynaktır. Özellikle kuzu eti yabancı maddelere maruz kalmadıkları için bebekler ve çocuklar için en uygun olanıdır. Yeşil mercimek de iyi bir demir kaynağıdır fakat C vitamini ile emilim etkinliği artar. Bu da bu tarifin içindeki soğanla sağlanmaktadır. 8. Aydan itibaren soğan bebeklerinize verilebilir. Bulgur içindeki lif kaynağı ve B1 vitaminleri nedeniyle hem tok tutucu hem de sindirime yardımcıdır. Buğday ürünleri 9. Aydan itibaren verilebilir. Glüten hassasiyeti varsa buğday ürünleri ile ilgili doktorunuza başvurabilirsiniz. Yağ bebeklerin beyin gelişimi için çok önemli, özellikle zeytinyağı oleik asit ve E vitamini içeriğinden dolayı kemik gelişimi için de önemli.

Malzemeler100 gr. kuzu kuşbaşı1 su bardağı bulgur2,5 - 3 su bardağı sıcak su1 orta boy kuru soğan2 yemek kaşığı zeytinyağı1su bardağı haşlanmış yeşil mercimek

HazırlanışıKuzu kuşbaşı az miktarda su ile haşlanır. Yeşil mercimek ayrı olarak haşlanır. Bir başka tencereye sızma zeytinyağı koyulur. Kuru soğan ince doğranır ve zeytinyağında şeffaflaşana kadar orta ateşte pişirilir. (Soğanı uzun süre kavurmayın ve yakmamaya özen gösterin). İçerisine haşlanmış kuzu eti ve bulgur ilave edilir. Birkaç defa tahta kaşık ile karıştırdıktan sonra üzerine mercimek ve sıcak su ilave edilir.2,5 su bardağı suyun bir kısmı haşlanmış olan etin suyundan kullanılabilir. 1 bardak etin suyu, 1,5 bardak normal su şeklinde olabilir. Tencerenin kapağı kapatılarak kısık ateşte pişmeye bırakılır. 20 dakika kadar sonra, pilav suyunu iyice çektiğinde, ocak söndürülür ve pilavın demlenmesi beklenir. Sıcak olarak servis edilir.

ŞUBAT 2015SAYI 19

47

NOHUT UNLU KOLAY PİZZA (2 yaş ve sonrası)

YEMEK TARİFLERİ

48

Dyt. Figen Fişekçi Üvez’in notu:Nohut bebekler için tam bir protein deposu. Ayrıca demir, magnezyum, folat ve potasyumdan zengin. İçinde ayrıca triptofan denilen mutluluk sağlayan bir aminoasit de mevcut. Tarifin içeriğindeki süt ve kaşar peyniri kalsiyum ve protein kaynağıdır. İçeriğindeki yumurta özellikle A ve kemik gelişimi için çok önemli D vitamini açısından önemlidir. Yumurta vücut proteinlerine dönüştürülebilen en iyi kaynaktır. Yumurta beyazı alerjen öğelerinden dolayı 1 yaşından sonra verilmelidir. Sarısı ise azar azar başlamak koşuluyla 8. Aydan itibaren verilebilir. Özellikle pastırmanın çemensiz oluşu çocuklarımız için tuz miktarını azaltmak açısından önemlidir.

Malzemeler½ su bardağı nohut unu½ su bardağı un1 yumurta½ su bardağı süt½ paket kabartma tozu3 çorba kaşığı sızma zeytinyağı

Üzeri için3 dilim çemensiz pastırma (salam, sucuk yerine kullanılabilir)3 çorba kaşığı rendelenmiş taze kaşar peyniri4-5 siyah zeytin (çekirdeksiz)1 kaşık domates salçası veya domates sos

Not: Üzerine koyulan malzemeyi az çeşit ve bebeğin yiyebileceği yumuşak gıdalardan seçerseniz örneğin; sadece domates, zeytin ve peynir koymak gibi. Bu durumda 1 yaş ve üzeri çocukların yemesinde bir sakınca yoktur.

HazırlanışıNohut unu, un, yumurta, süt, kabartma tozu ve 1 çorba kaşığı sızma zeytinyağı derince bir kâsede krep hamurundan biraz daha sert bir hamur olacak şekilde karıştırılır. Karışım yağlanmış fırın kabına veya tavaya koyularak fırında 170 C de, ocakta orta ateşte arkası da çevrilerek pişirilir.Pişen hamurun ısısı korunarak üzerine pizza malzemesi koyulur. Sırayla domates sos, pastırma, zeytin, kaşar peyniri ilave edilir ve peynir eriyene kadar fırında veya ocakta kapağı kapalı şekilde bekletilir. Ardından servis edilir.

ŞUBAT 2015SAYI 19

49

ELMA TATLISI (1 yaş ve sonrası)

YEMEK TARİFLERİ

50

Dr. Mahir Gülcan’ın notu:Günde bir elma her derde deva… Eskiden elmayı kabuğuyla yiyin derdik ama artık kullanılan tarım ilaçları, parlaklık vermek için yapılan çeşitli uygulamalar nedeniyle aman soyarak yiyin demek zorunda kalıyoruz. Ayva tatlısına benzeyen bu tarif özellikle ayva yerine elma ile hazırlanmış. Elma pişiğinde ayvaya nazaran çocukların daha rahat yiyeceği bir kıvamda oluyor. Bu tarifi çocuğunuz eğer yiyorsa tamamen şekersiz olarak hiç bal kullanmadan hazırlayabilirsiniz. Özellikle küçük çocuklar, tatlı ile ne kadar geç tanışırsa o kadar iyi.

Malzemeler5 orta boy elma½ su bardağı bal1 çay bardağı dövülmüş ceviz içi1 çay kaşığı tarçın1 çay kaşığı tereyağı¾ su bardağı su

HazırlanışıElmalar yıkanır, soyulur ve ikiye bölünerek ortasındaki çekirdek bölümü alınır. Yayvan bir tencereye tereyağı, su ve elmalar koyulur. Diğer tarafta dövülmüş ceviz ve tarçın 2 tatlı kaşığı bal ile karıştırılır. Elmaların çekirdeği çıkarılırken oyulmuş kısmına cevizli dolgu malzemesi yerleştirilir. Tencerenin kapağı kapatılarak kısık ateşte elmalar yumuşayıncaya kadar pişirilir.Ocak söndürüldükten sonra kalan bal, elmaların üzerine eşit olarak dökülür ve tencerenin kapağı tekrar kapatılarak soğuması beklenir. Soğuduktan sonra servis edilir.

Not: Eğer tatlınızı renklendirmek isterseniz elmaları pişirirken, tencereye ayva çekirdekleri koyabilirsiniz. Krem beyaz peynir ve bal karıştırarak ortasına koyabilir, krema gibi kullanabilirsiniz. Böylelikle tatlınızın besin değeri artmış olur.

ŞUBAT 2015SAYI 19

51

EXECUTIVE CHEF AYŞE DİNLER

52

ŞUBAT 2015SAYI 19

Bu sayıda, sizlerle sebzeli tarifler paylaşmak istedim. Çocukların sebze yeme alışkanlığı kazanması için, daha farklı tarifler olmasına özen gösterdim. Yerelması, nişasta içermeyen, potasyum, B ve C vitaminleri, içeren lifli bir sebzedir anavatanı kuzey Amerika’dır. Gaz sorunu olmayan herkesin, havuç, salatalık gibi çiğ olarak da yiyebileceği bir sebzedir. Ülkemizde ağırlıklı olarak zeytinyağlı olarak pişirilip yenilir. İkinci tarifim sebzeli fırın mücverini muffin kaplarında ya da farklı fırın kaplarında hazırlayıp dilimleyerek servis edebilirsiniz. Her iki tarifte, klasik sebze yemeği olmadıkları için gerek görsel olarak gerek lezzet olarak keyifli ve değişik olacaktır.

Şimdiden ellerinize sağlık, lezzet ve sağlık dolu bir ay dilerim.

Sevgiler...Executive Chef Ayşe Nil [email protected]

53

YERELMASI ÇORBASI (1 yaş ve sonrası)(Glüten içermeyen tarif)


54

YERELMASI ÇORBASI (1 yaş ve sonrası)(Glüten içermeyen tarif)

Malzemeler1/2 kg yerelması küçük doğranmış1 adet küçük boy soğan ince kıyılmış1 adet küçük patates küçük doğranmış1 adet ince körpe pırasa ince kıyılmış2 çorba kaşığı zeytinyağı1 çorba kaşığı tereyağıYeterli miktarda suSüt1/2 çay kaşığı toz kişniş ve ya kimyon (özellikle gaz problemi olanların kullanmasını öneririm. Kişniş ve kimyonun aynı aileden gelen, tohumları baharat olarak kullanılan, hazmı kolaylaştırma özelliğine sahip bitkilerdir)

HazırlanışıYağlar tencereye koyulur. İçine pırasa ve soğan koyularak, kokusu çıkıncaya kadar3-4 dakika orta ateşte sotelenir.

Patates, yerelması ve baharat eklenir, üzerini örtecek kadar su ilave edilir. Sebzeler yumuşayıncaya kadar pişirilir. El blenderı veya mutfak robotundan geçirilip sevdiğiniz çorba kıvamına gelinceye kadar süt eklenir. Kaynayıncaya kadar karıştırılır. Kaynadığında ocak söndürülüp servis edilir.

Servis ederken, damak tadınıza göre üzerine kuru nane serpilebilir yada farklı çıtır bir doku için ince kıyılmış kavrulmuş badem kullanılabilir.

Dyt. Figen Fişekçi Üvez’in notu:Sebze çorbaları çocuklarımız için en ideal yemek çeşitlerindendir. Bu çorbamızın ana malzemesi yer elması demir, C vitamini, fosfor ve potasyumdan zengindir. C vitamini ve demirden dolayı bağışıklık sistemini güçlendirir. Ayrıca bağırsakları çalıştırır. Yalnız gaz yapıcı da özelliği de vardır bu yüzden 1 yaş ve sonrası için uygundur. İçerisindeki soğan ve pırasa çorbamızı C vitamininden zengin kılmaktadır. Özellikle körpe pırasa sindirim açısından tercih edilmelidir.

ŞUBAT 2015SAYI 19

55

SEBZELİ FIRIN MÜCVERİ (1 yaş ve sonrası)


56

ŞUBAT 2015SAYI 19

Malzemeler1 adet sakız kabak, rendelinmiş ve suyu sıkılmış 1 adet havuç, rendelenmiş1 adet küçük, pancar rendelenmiş1 adet küçük kereviz1 adet körpe pırasa, ince kıyılmış1 adet yeşilbiber, çekirdekleri ve sapı alınıp ince doğranmış1 adet kırmızı kapya biber, çekirdekleri ve sapı alınıp ince doğranmış1 avuç dolusu maydanoz1 avuç dolusu dereotu2 kibrit kutusu kadar rendelenmiş beyaz peynir2 tepeleme çorba kaşığı rendelenmiş kaşar peyniri 1 çay kaşığı kuru nane1/2 çay kaşığı tatlı toz biber3 çorba kaşığı sızma zeytinyağı4 çorba kaşığı un (tam buğday)

HazırlanışıYumurta ve sızma zeytinyağı mutfak robotuna koyulur. İçerisine maydanoz ve dereotunu eklenerek robotta karıştırılır. Karıştırma kabına tüm sebzeler, baharat, peynir, yumurta karışımı koyularak harmanlanır.Fırın kabı veya muffin kapları zeytinyağı ile yağlanıp, mücver karışımı kaplara boşaltılır.180 dereceye ısıtılmış fırında, kabın büyüklüğüne göre mücverin içi pişip, dışı kızarıncaya kadar pişirilir.Yoğurtla ya da et yemeklerinin yanında garnitür olarak servis edilebilir. Afiyet olsun.

Dyt. Figen Fişekçi Üvez’in notu:Bu mücver tam bir vitamin deposu, içinde yok yok. C vitamini, potasyum, A vitamini, beta karoten, folik asit ve daha neler neler. İçinde gaz yapıcı kereviz gibi sebzeler de olduğu için 1 yaş sonrası kullanılması uygundur.

57

BLOG YEMEK YAZARI TUĞBA ESENTEPE

Tuğba

58

Sevgili okuyucular merhaba;

İki kız çocuğu olan, sosyal mi sosyal, detaycı mı detaycı olan bir yemek yapma aşığıyım. Hazır gıda düşmanı, özellikle yemek tariflerini okumayı, araştırmayı, yeni tarifler yaratmayı çok seven ve her yeni öğrendiği tarifi ev halkına yapıp yediren genç bir anneyim.

Bu misyonumun yanında; eski bir yemek dergisi yazarı, yeni bir gastronomi sayfası yazarı, yemek workshoplarının aşığı, yani kısacası yemek ile ilgili olan her şeyin içerisinde olan bir anneyim. Sizlere bu sayfada her ay hafif, pratik, çalışan anneleri de düşünerek hazırlanabilecek leziz mi leziz, sağlık dolu tarifleri deneyecek ve paylaşacağım.

ŞUBAT 2015SAYI 19

Esentepe

[email protected]

59


KÖFTELİ TACOLAR (5 yaş ve sonrası)

60

ŞUBAT 2015SAYI 19

Malzemeler1/2 su bardağı mısır unu3/4 su bardağı tam buğday unu1,5 su bardağı su1/3 çay kaşığı tuz1 adet yumurta1 çorba kaşığı sızma zeytinyağı

Köfte İçin;250 g orta yağlı dana kıyma1 adet soğan1 adet sarımsakKarabiber, kimyon½ adet orta boy kırmızı soğan 100 g Cheddar peynir

HazırlanışıTaco için; mısır unu, normal un, tuz ve su, boza kıvamına gelene kadar karıştırılır. İçerisine 1 adet yumurta kırılır, krep pişirir gibi arkalı önlü pişirilir. Yaklaşık 16 adet krep ikiye katlanıp fırın tepsisine dizilir. 180 C ısılı fırında yaklaşık 15 dk hamurlar sertleşene kadar pişirilir.

Köfte için: Kıyma, soğan ve sarımsak rendesi ve baharat ile yoğurulur ve top top yapılarak sızma zeytinyağı koyulmuş yanmaz bir tavada, kısık ateşte pişirilir. Kırmızı soğanlar da ince ince dilimlenip kısık ateşte pişirilir. Tercihen ılık tacoların arasına köfte, pişmiş soğan ve cheddar peynir rendesi koyularak servis edilir.

Dr. Mahir Gülcan’ın notu:Köfteleri top top yapmak yerine yassı yapmak, içinin daha iyi ve çabuk pişmesini sağlayacaktır. Ne kadar az süre pişirilirse yanma ihtimali o denli düşer ama bu arada çiğ kalmaması da gerekir. Bu Taco tarifini kullanarak, okula giden çocukların beslenme çantası için alternatifler yapılabilirsiniz.

Tarifte garnitür olarak pişirilen soğanın yanmaması ve karamelize olmamasına dikkat ediniz. Son derece faydalı olan soğanı karamelize ederek kanserojen hale getirmeyiniz. Karamelize olmuş soğan oldukça lezzetli olmasına karşın ne çocuk ne de yetişkin beslenmesine uygun değildir.

61


PANCARLI AYRAN (2 yaş ve sonrası)

62

ŞUBAT 2015SAYI 19

Malzemeler3 adet orta boy pancar1 su bardağı süt1/2 su bardağı yoğurt10-15 yaprak taze naneYarım şişe maden suyu

HazırlanışıPancarlar soyulup üzerlerini kaplayacak kadar su ile yumuşayana kadar haşlanır. Sıcakken el blenderi yardımıyla püre haline getirilir. Süt, yoğurt, tuz ve maden sodası pancara ilave edilir ve ince ince kesilmiş naneler de ilave edilip ayranımız hazırlanır.

Dr. Mahir Gülcan’ın notu:Görünümü son derece güzel olan bu içeceği gönül ister ki her çocuk içsin. Belki rengi ve görüntüsü ile minikleri ikna edersiniz. Pancar bağışıklık sistemini destekleyen C vitamini, bolca lif,manganaz, folik asit, lutein içermektedir. Sinir ve kas fonksiyonlarını güçlendirici potasyum, kemik sağlığını destekleyici manganaz, kalp damar sağlığını koruyan folik asit ile çok faydalı bir besin kaynağıdır. Birçok besinde bulunmayan betalain grubu bir madde içerir. Maden suyu 2 yaş ve sonrası çocuklarda çok sık olmamak kaydıyla ara sıra güvenilir bir markanın maden suyu alınarak içirilmesinde bir sakınca yoktur. Ama maden suyunu tatlandırmak istiyorsanız ilave besinler, bu tarifte olduğu gibi, evde yapılıp karıştırılırsa daha sağlıklı olur.

63

ANNELERDEN - NURGÜL DEMİR GÜZEL

Nurgül Demir GüzelAnne ve Blogger / www.bebegimalerji.wordpress.com

ŞUBAT 2015SAYI 19

65


PİRİNÇ SÜTÜ (SÜBYESİ) (6 ay ve sonrası)

2 FARKLI TARİF

ŞUBAT 2015SAYI 19

TARİF - 1Malzemeler

1 su bardağı kırık pirinç ( esmer veya beyaz pirinç kullanılabilir )Su

Hazırlanışı

Kırık pirinçler 4 defa ılık su ile yıkanır. Ardından bir derin kap içerisine alınır ve üzerine geçecek kadar suda bir gece bekletilir. Ertesi sabah üzerindeki su hiç karıştırılmadan dökülür. Parçalayıcı bir robot ile kap içerisindeki pirinç pürüzsüz bir kıvam alıncaya kadar parçalanır. İnce bir elekten geçirilerek kullanılır. Eskilerin kullandığı ismiyle pirinç sübyesi, günümüzde kullanılan ismi ile pirinç sütünüz hazırdır.

TARİF - 2

Malzemeler:

1 su bardağı pirinç ( beyaz veya esmer )4 su bardağı sıcak su

Hazırlanışı

Pirinci birkaç dakika orta ateşte sürekli karıştırarak pişiriyoruz. Bunu yapmaktaki amaç; pirinçte bulunan nişastanın ve kokusunun kırılmasını sağlamaktır. Ardından pirinci derin bir kap içerisine alıp üzerine 4 su bardağı sıcak su eklenir. Parçalayıcı robottan ortalama 5 dakika parçalayıcı robottan geçirilir. İnce bir elek kullanarak robotta çekilmiş olan pirinçli su süzülür. Eleğin altında kalan kısmı pirinç sütü olarak keklerde, kurabiyelerde, dondurmalarda ve çorbalarda kullanmanız mümkündür.

Dyt. Figen Fişekçi Üvez’in notu:

Pirinç içinde glüten içermemesinden dolayı glüten hassasiyeti olan çocuklarda önemlidir. Pirinç sütü inek sütü alerjisi olan çocuklar için iyi bir alternatif olarak kullanılabilir. Ama süte muadil olarak düşünülmemesi gerekir. Pirinç sütü, inek sütündeki besin değerlerini içermez. Pirinç sütü kek, kurabiye ve unlu malzemeler ile birlikte kullanıldığında inek sütünün yarattığı dokuyu ve tadı veriyor. Bu nedenle inek sütü alerjisi olanlar unlu gıdalarda, dondurmalarda, çorbalarda ve muhallebilerde inek sütüne alternatif olarak kullanabilirler.

67


MEYVELİ MUHALLEBİ (1 yaş ve sonrası)

ŞUBAT 2015SAYI 19

Malzemeler

1 adet yeşil elma ( soyulmuş ve küp küp dilimlenmiş )1adet gün kurusu1 avuç kuru dut1 avuç sarı çekirdeksiz kurutulmuş İzmir üzümü2 tepeleme yemek kaşığı pirinç sübyesi (sütü)1 yemek kaşığı dövülmüş cevizTarçınSu

Hazırlanışı

Elma, gün kurusu, kurutulmuş dut, İzmir üzümü ve pirinç sübyesini bir tencerede karıştırılır. Malzemeleri bir parmak geçecek kadar su ilave edilip tekrar karıştırılır ve orta ateşte pişmeye bırakılır. Meyveler diriliğini kaybedince ocak söndürülür. İçine dövülmüş cevizler ve tarçın ilave edilir. Kâselere sıcak olarak koyulur. Soğuduktan sonra servis edilir.

Not: Ekşi ve tatlı meyve içerdiğinden mayhoş tatları sevenler için ideal bir lezzet.

Dyt. Figen Fişekçi Üvez’in notu:

Muhallebimizin içeriğindeki kuru meyveler çocuklar için tam bir kalsiyum kaynağıdır. Elma zaten her derde dava bir meyve. Muhallebinin pirinç sütü ile yapılması inek sütü ve glüten hassasiyeti olan bebekler için çok ideal. İçerisindeki cevizde bulunan omeaga 3 bebeğinizin beyin gelişimi için yararlı. Ceviz ayrıca folik asit, magnezyum ve E vitamini kaynağıdır. Alerjen etkileri göz önünde bulundurulursa 12. Aydan itibaren verilmesi uygundur. Gün kurusu kabızlık çeken çocuklarda bağırsak hareketlerini hızlandıracaktır.

69

TANITIM

CANDAN ERÇETİN AKASYA ACIBADEM’DEKonser: Candan Erçetin Yer: Akasya AcıbademTarih: 14 Şubat 2015-CumartesiSaat: 16.00

Erçetin, 14 Şubat Cumartesi günü saat 16.00’da çok özel bir konserle Anadolu yakasında aşk şarkıları seslendirecek. Konser, Akasya’da gerçekleştirilen tüm etkinlikler gibi ücretsiz olarak misafirlerle buluşacak.

LA PETITE MAISON'DA KIŞ BAHÇESİ ROMANTİZMİLa Petite Maison’ un özel atmosferi ile fark yaratan kış bahçesinde menüdeki lezzetleri tatmak bir başka keyifli olacak. Bahçesinde bulunan özel şöminesi ile romantik dakikaların keyfine varabileceğiniz La Petite Maison tadına doyulmaz bir “Sevgililer Günü” deneyimi yaşatacak.http://www.lpmistanbul.com.tr/

AKBATI'DAN AŞK DOLU SEVGİLİLER GÜNÜKonser: İpek Dinç Yüce Quartet GrubuYer: Akbatı AVMTarih: 14 Şubat 2015-CumartesiSaat: 16.00 -18:00Akbatı AVYM’nin Sevgililer Günü programında ilk olarak İpek Dinç Yüce Quartet Grubu caz dinletisi var. 14 Şubat Cumartesi günü 16:00-18:00 saatleri arasında Akbatı zemin kat havuz önünde gerçekleştirilecek dinleti de aşk melodileri dinleyicilerle buluşacak. Ayrıca ziyaretçilere aşkın tariflerinin yazılı olduğu minik kurabiyeler de ikram edilecek.

70

ŞUBAT 2015SAYI 19

FOUR SEASONS HOTEL BOSPHORUS Four Seasons Hotel Bosphorus’un şık restoranı Aqua, Sevgililer Günü’nü bu yıl da yepyeni bir menü ile karşılıyor. Deniz mahsüllerinin ön planda yer aldığı lezzet şöleni, Fransız pasta şefi Ghislain Gaille tarafından özel olarak hazırlanan ve sevginin evrensel simgesi kalpten oluşan tatlı ile günün sonunda çiftlerin damaklarında unutamayacakları bir tat bırakıyor.

Çiftler, Four Seasons Hotel Bosphorus’da kutlayacakları 14 Şubat akşamını, dilerlerse konaklama ile birleştirip, keyifli bir hafta sonu tatili yaşayabilirler. 15 Şubat Pazar günü “Love Brunch” ile yeni haftaya lezzetli anılarla başlayabilirler. Aqua Restaurant, Sevgililer Günü Menüsü: Kişi başı 395 TL Aqua Restaurant, Love Brunch: Kişi başı 275 TLAqua Restaurant rezervasyon ve detaylı bilgi için: (212) 381 4059,

Dünyadaki tüm Four Seasons otellerinde geçerli olan Four Seasons Gift Card, kişilere istedikleri bakiyeyi yükleme ve istedikleri gibi harcama imkânı sunuyor. Ayrıca Spa&Hammam bakımlarından seçilecek bir hediye sertifikası da sevdiklerini şımartmak isteyenler için çekici bir alternatif.

Spa& Hammam rezervasyon ve detaylı bilgi için: (212) 381 4160

HİLTON İSTANBUL BOMONTİ’DE SEVGİLİLER GÜNÜ BİR BAŞKAOtelin İstanbul’un en popüler lezzet noktaları arasında yer alan restoranı “the globe”, 14 Şubat’ta usta executive şef Yannis Manikis’in imzasını taşıyan bir menü sunacak. Menünün fiyatıysa içkiler hariç kişi başı 220 TL. Hilton İstanbul Bomonti bünyesinde yer alan Türkiye’nin ilk, Avrupa’nın en büyük eforea: spa at Hilton’ı ise çiftler için özel terapi programını indirimli fiyatlarla sunacak. Terapi, sauna ve buhar banyosu ile başlayacak. Çiftler ardından Bali masajının tadını çıkaracak. İki kişilik spa terapi paketi 400 TL’lik özel fiyatla sunulacak.

Çiftler masaj ve akşam yemeğinin ardından ise Hilton İstanbul Bomonti’nin 34. katında yer alan ve panoramik manzarasıyla İstanbul’u gökyüzünden izleme imkânı sunan Cloud 34’te saat 21.00 – 00.30 saatleri arasında sahne alacak olan Cüneyt Akgün’ün özel programı dinleyecek. Çiftler, diledikleri takdirde geceyi otelin konforlu süitlerinde de noktalayabilecek. Ayrıntılı bilgi ve rezervasyon için: 0 212 708 3144

71

TANITIM

10 KARAKÖY A MORGANS ORIGINAL, sevginizi anlatmanın en güzel yolunu gösteriyor…Konaklamalı Brunch Paketi 14 Şubat Sevgililer Günü’nde 10 Karaköy A Morgans Original’ın tarihi atmosferinde “aşk”ı çok özel yaşamak isteyenlere özel hazırlanan Superior odada çift konaklama ve ertesi gün Rudolf Van Nunen’in mutfağından restoranda yeni yıl brunch paketini kaçırmayın… Bu paketin ücreti 185 Euro+KDV olarak belirlenmiş.

Sevgililer Günü Rudolf Paketi Sevgililer Gününü Grand Officier Maitre Rotisseur” Rudolf Van Nunen’in hazırladığı özel akşam yemeği menüsü ve Rudolf Bar’daki canlı müzik ve DJ performansı ile kutlamaya ne dersiniz? Sizlere özel sevgilileri günü sürprizleri ile Superior Odada çift kişilik konaklama ve ertesi gün Rudolf Restaurant’ta sevgililer günü kahvaltı ücreti 295 Euro+KDV olarak belirlenmiş.

Sevgililer Günü Penthouse PaketiSevgililer Günü’nü kendine ait eşsiz bir terası ve mavi İtalyan mermerleri ile kaplı özel banyosu bulunan 10 Karaköy, A Morgans Original’ın tek Penthouse’u aşıkları bekliyor. Bu özel geceye Rudolf Van Nunen’in hazırladığı benzersiz Sevgililer Günü menüsü ile başlayıp, canlı müzik ve DJ performansı eşliğinde sonlandırıp, ertesi güne Rudolf Van Nunen’in mutfağından eşsiz bir Sevgililer Günü kahvaltısı ile başlayabilirsiniz. Bu özel paketin fiyatı ise 850 Euro+KDV…

72

ŞUBAT 2015SAYI 19

PERA PALACE HOTEL JUMEİRAH’DA SEVGİLİLER GÜNÜ Akşam Yemekli Konaklama Paketi Bu paketi tercih eden çiftler, isteklerine göre Deluxe Pera mazaralı veya Deluxe Haliç manzaralı odalarda kalabilir, yemek öncesi Orient Bar’da birer kadeh rose şampanya ve çikolata ile kaplanmış çilekler ile karşılanıp, Agatha Restaurant’ta canlı müzik eşliğinde gerçekleşecek beş aşamalı akşam yemeğine katılabilirler. Çiftler ertesi sabah kahvaltı ile günlerine devam edebilirler. Deluxe Pera mazaralı oda fiyatı 425 Euro + KDV iken Deluxe Haliç manzaralı oda 465 Euro + KDV ile misafirlerin hizmetinde…

Yemeksiz Konaklama PaketiSevgililer Günü akşamını Pera Palace Hotel, Jumeirah’nın romantik atmosferinde akşam yemeği almadan tercih eden konuklar için yarattığı özel pakette çiftler, Deluxe Pera manzaralı veya Deluxe Haliç manzaralı odalarda şişe kırmızı şarap ve sevgililer günü pastası ile karşılanacaklar. Ertesi sabah ise pakete dâhil olan sabah kahvaltısı ile günü karşılayabilirler. Deluxe Pera mazaralı oda 265 Euro+KDV, Deluxe Haliç manzaralı oda 305 Euro+KDV

Pera Palace Hotel, Jumeirah’da konaklayan tüm çiftlere Pera Spa by Spa Soul’da %20 indirim uygulanacaktır.

Agatha Restaurant’ta 14 Şubat Akşam Yemeği14 Şubat Cumartesi akşamı, Agatha Restaurant’ın büyüleyici atmosferinde sunulacak olan canlı müzik eşliğindeki akşam yemeği çiftler için bu güne özel olarak içecekler hariç, KDV dahil kişi başı özel fiyatı ise 295 TL.

73

21. YÜZYILIN KÂBUSU… İNSÜLİN DİRENCİ!

Dyt. Figen Fişekçi ÜVEZFit Yaşam ve Danışmanlık

www.fityasiyoruz.com

Artık gazete, sosyal medya, dergi, televizyon gibi birçok mecrada şekere açılan savaşı hepimiz duyuyoruz. Şekerin bir zehir ve bağımlılık yapıcı bir madde olduğu, bununla ilgili bilimsel çalışmalar hatta Avrupa ülkelerinde şekerli yiyeceklere uygulanacak fazla vergi durumları bile gündemde… Peki neden? Eskiden yaşlılık diyabeti olarak görülen Tip 2 diyabet, artık çocuklarımızın problemi olarak karşımızda… Bedenimiz Tip 2 diyabet seviyesine gelene kadar bir sinyal veriyor, bu sinyalin adı İNSÜLİN DİRENCİ!

74

ŞUBAT 2015SAYI 19

Nedir Bu Direnç?Öncelikle insülini tanımlamaktan başlayabiliriz. İnsülin kas, yağ ve karaciğer gibi kan şekerini(glikoz) kullanılan dokulara şekerin alınması ve kullanılmasını sağlayan pankreastan salgılanan bir hormondur.

Genetik yatkınlık, hareketsizlik, şekerli ürünlerin aşırı tüketimi, aşırı kilo, kaliteli uyku uyuyamama (uyku apne sendromu), streoid kullanımı, sigara kullanımı gibi nedenlerden dolayı insülin direnci oluşur. Bunun sonucunda şeker hücre içine girerek yakılamaz ve pankreas sorunu çözmek için daha fazla insülin salgılamaya başlar. Bu aşırı insülin salınımı açlık hissi, daha çok yemeye neden olur. Bu durumun devamında ise bedende insülin rezervleri azalır ve kanda dolaşan aşırı insülin obezite, hipertansiyon, kan trigliserit ve kötü kolesterol seviyesinde artış gibi sonuçlar oluşur.

75

Kimler insülin direncinden şüphelenmeli?• Kontrolsüz kilo artışı ve kilo vermekte zorlanan• Özellikle göbek bölgesinde yağlanma yaşayan• Açlık – Hipoglisemi atakları yaşayanlar: Özellikle unlu ve şekerli yiyeceklerden sonra yorgunluk, uyku hali, sinirlilik hali olan• Adet Düzensizliği Olanlar: Özellikle polikistik over sendromu olan kadınlar • Özelikle boyun, koltukaltı, kasık ve eklem bölgelerinde cilt tonunda koyulaşma yaşayan• Hipertansiyonu olan• Karaciğer enzimleri yüksek olan• İyi kolesterolü düşük, kötü kolesterolü yüksek • Hareketsiz yaşayan kişiler insülin direnci ile ilgili araştırma yapmalıdır.

İnsülin direncini önemsemezsek ne olur?İnsülin direnci eğer kontrol altına alınmazsa diyabet hastalığına hızlı bir geçiş yapar. Diyabet şekerin dokular tarafından kullanılamamasıdır. Yakıt olarak dokularda kullanılamayan şeker kanda damar içinde kalır ve damarın yapısını bozar ve bu durum organ harabiyetine neden olur.

İnsülin direnci kırılabilir mi?Evet, kesinlikle kırılabilir. Yalnız bu noktada yapılması gereken önlemler, bu sorunu yaşan kişilerin kesinlikle hayat tarzı haline gelmedir. Kırılan insülin direnci yanlış alışkanlıklara dönüldüğünde tekrar ortaya çıkar.

İnsülin direncini kırmak için neler yapılmalıdır?Mantık olarak insülin direnci sonucunda şeker dokular tarafından kullanılamadığı sonucunu düşünürsek doğal olarak şekerli ve kanda hızla şekere dönüşen glisemik indeksi yüksek besinlerden kaçınmak 1. kuralımız olmalıdır. Bu besinler esmer veya beyaz fark etmez şeker, beyaz unlu gıdalar, incir, üzüm, kavun, karpuz gibi şekerli meyveler, pirinç, patates, kestane, mısır, yufka, pide gibi besinlerden kesinlikle uzak durulmadır. Bunun yerine tam buğday, çavdar, kepek, yulaf, bulgur, gibi lif oranı yüksek karbonhidratlar tercih edilmelidir.Hareket mutlaka artırılmalıdır. Özellikle

76

ŞUBAT 2015SAYI 19

kas dokularının glikozu kullanması desteklemek amacıyla en az 20-30 dakikalık egzersizler örneğin yürüyüş hayata katılmalıdır. İnsülin direnci olan hastalar aç karnına egzersiz yapmamalıdır, bu durum hipoglisemi ataklarını artırabilir. Yemekten 1 saat sonra yapılabilir.Aç kalmak insülin direncini derinleştirir, az ve sık beslenmek insülin direncini kırmada etkin bir yemek düzenidir.

Acıkıldığında özelikle şekerli ürünler değil, yoğurt, süt veya badem ve fındık gibi proteinli ürünler tercih edilmelidir.

Günde 2L su tüketilmelidir.Proteinli ürünlere diyette miktarı ölçüsünde diyette yer verilmelidir.

İnsülin direnci için destek ürünler mevcut mudur?Tarçın: Yapılan çalışmalarda tarçının glisemik kontrole iyi geldiği ortaya çıkmıştır. İçeceklerimize kabuk tarçın kullanılabilir, yoğurt veya süte 1-2 çay kaşığı kadar toz tarçın ilave edilebilir.

Alfa Lipoik asit: Son yıllarda adından en çok söz ettiren ajanlardandır. Temel görevi şekerin yakılması ve onun kalbe, beyne, kaslara güç vermek için enerjiye dönüştürülmesidir. Ayrıca iyi bir antioksidandır.

Psilliyum: Halk arasında karnıyarık otu diye de bilinir. İçeriğindeki lif kaynağından dolayı tokluk şekerinde %20 oranında düşüş sağlayabilmektedir. Özellikle konstipasyon(kabızlık) durumlarında bol su ile önerilebilir.

Chromium Picolinate: Krom kullanımının kan glikoz, insülin ve HBA1c seviyelerinde düşüşü sağladığı ile ilgili çalışmalar mevcuttur. Bütün bu destekler bir uzman eşliğinde kullanılarak insülin direncini kırmada kullanılabilir.

77

NOT DEFTERİ

VICTORIA'S SECRET'TAN SEVGİLİLER GÜNÜ KUTLAMASI!Victoria's Secret'in gizemli dünyası sizleri bekliyor.. Sevgililer Günü'nü erken kutlamak ve Victoria's Secret'in en yeni parfümü Bombshell Diamonds ile tanışmak için 7 Şubat Cumartesi günü Nişantaşı City's ve İstinye Park mağazalarında çeşitli süprizlerle renklenecek bu buluşmayı kaçırmayın!

MARILYN MONROE YENİDEN MAX FACTOR'DE!Norma Jeane'i dünyanın kalbini kazanan ikonik bir güzelliğe sahip olan Marilyn Monroe'ya dönüştüren Mr. Max Factor'dü. Bugün Max Factor bu olağanüstü hikâyeyi, Marilyn Monroe'yu Global Cazibe Elçisi ilan ederek kutluyor.

2015, Mr. Max Factor Junior'un Hollywood makyaj stüdyosunun kapılarını açışının, Hollywood elitinin görünümünde dönüşüm yaratmaya başlamasının 80. yılı. Peki tüm müşterileri arasında en büyük ikon kimdi? Norma Jeane. Norma Jeane onun Sarışın Odası’na 1940’larda bir kumral olarak girdi ve Mr. Max Factor sayesinde Marilyn Monroe'ya mükemmel uyan bir görünümle, platin sarısı saçlarla çıktı. Ondan sonra, Max Factor makyajını Marilyn Monroe'da bir ikon yaratmak için kullanıldı.

Güzellik dünyası artık parıltı ve cazibe etkisinden doğallığa dönerken; tüketicilerin yaşamlarını iyileştirmeye odaklanan P&G markası Max Factor, Marilyn Monroe'yu Global Cazibe Elçisi ilan ediyor. Bu heyecan verici ortaklık, dünyanın her yerindeki kadınlara, içlerindeki cazibeyi ortaya çıkarmaları için ilham vermeyi hedefliyor.

DİVAN PASTANELERİNDEN SEVGİLİLERE ÖZELDivan Pastaneleri, romantik çiftlere unutamayacakları bir Sevgililer Günü yaşatmak için birbirinden nefis lezzetler hazırladı. Kırmızı ve beyaz makaronlar, farklı damak tatlarına yönelik pastalar ve içi fındık dolgulu beyaz çikolatadan kırmızı kalpli çikolatalar aşıkların gönüllerini çelecek. Bu yıl Sevgililer Günü’ne özel hazırlanan kalpli pralinler, şık kutuların içerisinde satışa sunuluyor. 9’lu kutularda yer alan kalpli pralinlerin fiyatı ise yalnızca 34 TL.

78

ŞUBAT 2015SAYI 19

SEVGİLİLER GÜNÜNDE IŞIL IŞIL OLUN…Couleur Caramel’in yeni ürünü Organik Golden Shimmering yağı ile bu özel gecede ışıl ışıl olun…Golden ışıltı verici kremi nazikçe ve dengeli bir şekilde vücudunuzun istediğiniz yerlerine ve saçınıza masaj yaparak uygulayabilirsiniz. Işıltı verici krem ayrıca bronz görünümü arttırmaktadır. Bilişimde yer alan Organik Susam ve Tatlı Badem Yağları cilt hücrelerini erken yaşlanma etkilerinden korur, yumuşatır ve nemlendirir. İçerindeki bir diğer yağ kayısı yağı, cilde anında parlaklık verir, besler ve yumuşatır. Avusturalya Fındık Yağı ise, saçı etkili bir şekilde besler. Pırıltı veren partiküller cilde ipeksi bir dokunuş sağlarken, pürüzsüz bir parlaklık sağlar. Bu Sevgililer Günü’nde tamamı organik olan, cilt ve saça zarar vermeyen Golden Shimmering Oil ile göz alıcı olun.

EŞİNİZİ BU SEVGİLİLER GÜNÜ’NDE MOLTON BROWN İLE TANIŞTIRINBlack Peppercorn Body Wash, içerdiği karabiber yağı ile kan dolaşımını hızlandırıyor; Re-Charge Black Pepper Body Scrub Bar içeriğinde bulunan biber taneleri ile peeling etkisi yaparak cildi canlandırıyor. Serinin en sevilen ürünlerinden biri olan Re Charge Black Pepper Eau de Toilette ise kişniş, kimyon, meşe yosunu, bergamot ve zencefil özlerinin Molton Brown ustalığında harmanlanmasından oluşan çarpıcı bir koku.

Daha fazla bilgi ve online alışveriş için: www.mbturkey.comBlack Peppercorn Body Wash: 85 TLRe-Charge Black Pepper Body Scrub Bar: 65 TLRe Charge Black Pepper Eau de Toilette: 150 TL

GODİVA ŞEFLERİNİN SEVGİLİLER GÜNÜ ÖZEL SERİSİ “ÇİKOLATALI ŞEKERLEMELER” Koleksiyonlarında özel günler için farklı sürprizlere yer veren Godiva, Sevgililer Günü için yine fark yaratan bir koleksiyon hazırladı.14 Şubat Sevgililer Günü için tasarlanan koleksiyonda yer alan fondant çikolata. Fondant Caramel Orange, Fondant Caffe Latte, Fondat Vanille De Tahiti ve Fondant Pralin lezzet parçacıklarından oluşan Godiva 2015 Sevgililer Günü Koleksiyonu, portakal, karamel, kahve çekirdekleri ve vanilya şekerlemelerinin eşsiz Godiva çikolatasıyla harmanlanmasından oluşuyorlar. Özel tasarım kutusunda lezzetli ve şık bir hediye arayışındaki sevgililerin ilk tercihi olacak.

79

GÖĞÜS BÜYÜTME İLE İLGİLİ DOĞRU BİLDİĞİMİZ YANLIŞLARDoğum ve emzirme süreci sonrası, özellikle hamileliğinde normalin üzerinde kilo alıp veren kadınlar göğüslerinin eski formunu kaybetmesinden şikâyet ederler. Hazır böyle bir ihtiyaç doğmuşken “acaba birazda büyütsem, daha dik ve şekilli göğüslerim olsa” diye düşünmekten de kendilerini alıkoyamadıkları anlar vardır. Göğüs büyütme ile ilgili kulaktan dolma bilgiler yerine bu soruların yanıtlarını uzmanından aldık. VKV Amerikan Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Bölümü, Prof. Dr. Reha Yavuzer göğüs büyütme konusunda doğru bildiğimiz yanlışları anlattı.

Göğüslerimi dilediğim kadar çok büyütebilirim.YANLIŞ : Seçilen protezin büyüklüğüne hastanın genel vücut yapısı, boyu ve kilosuna bakılarak karar verilmelidir. Meme dokusu az olan bir hastanın büyük bir protez seçmesi, doğal olmayan bir görünüme yol açmaktadır. Aynı zamanda protezin dışarıdan anlaşılmasına ve yaşam konforunun azalmasına neden olmaktadır. Protezi seçerken mümkün olduğu kadar doğal kalmaya dikkat edilmelidir. Bakıldığında ve dokunulduğunda protez olduğunun anlaşılmaması ana hedeflerden biri olmalıdır. En uygun büyüklükteki protezi seçmek için hekim birtakım ölçümler yapar ve vücudunuzun genel şekline göre ideal bir büyüklük aralığı belirler. Sizde bu aralıktaki protezler arasında seçim yapabilirsiniz.

En küçük silikon protezi taktırayım ki doğal olsun.YANLIŞ : Yapılan ölçümlerde ortaya çıkan büyüklük aralığının altındaki protezler meme

80

ŞUBAT 2015SAYI 19

Prof. Dr. Reha YAVUZEROrtopedi ve Travmatoloji Uzmanı,

Koç Üniversitesi VKV Amerikan Hastanesi

dokusunu yeteri kadar doldurmayacağı için istenilen sonuca ulaşmak zordur. Bu nedenle izlenecek en iyi yol, hekimin önereceği büyüklük sınırlarının altına inmemeye ve üstüne çıkmamaya çalışmaktır

Arkadaşım 300 taktırtmış bende 300 istiyorum.YANLIŞ : Silikon protezlerde önemli olan hacim değil boyutlardır. 300 cc hacimde pek çok protez mevcuttur, bunların en boy ve yükseklik ölçüleri birbirinden farklılık gösterir. Üzerinizde yapılacak ölçümler bu nedenle seçimde ana parametredir.

Silikon protez dışarıdan dokunulduğunda hissedilir.YANLIŞ : Kişinin ölçülerine göre doğal sınırlarda gerçekleştirilmiş bir operasyonda göğüs dokusuna dokunulduğunda silikon protezin varlığı anlaşılmaz.

81

Silikon kanser yapar.YANLIŞ : Geçtiğimiz yıllarda dünya çapında yapılan tartışmalar ve yayınlar, göğüslerine silikon protez yerleştirilen kadınların daha çok meme kanserine yakalanmadığını ortaya çıkarmıştır.

Silikon protezi hamile kalınca çıkarttırmam gerekir.YANLIŞ : Protezlerin anne sütünü engellemediği tespit edildiği için protezli kadınlar da normal bir hamilelik ve emzirme dönemi geçirebilir. Hamilelik nedeniyle silikon protezlerin çıkartılmasına gerek yoktur

Silikon protezi olanlar süt veremez.YANLIŞ : Ameliyat öncesinde bebeğini emzirdiği bilinen hastalar ameliyat sonrasında da bebeklerini emzirebilir. Ameliyat öncesinde bebeğini emziremediği bilinen hastalar ameliyat sonrasında da bebeklerini emziremez. Yani protezlerin bebek emzirmeyle doğrudan bir ilişkisi saptanmamıştır. Silikon protezi olup emzirme gerçekleştiren pek çok hasta mevcuttur.

Silikon protez uçakta patlar.YANLIŞ : Günümüzde kullanılan jel protezlerin patlama olasılığı yoktur. İçinde yapışkan molekülü olanlarda ise bıçakla kesilse dahi sızdırma olmamaktadır. Ancak protezlerinde değişik kalite olanları mevcuttur; mutlaka size takılan protezin markasını ve modelini biliniz

Silikon protezi olanlar mamografi çektiremez.YANLIŞ : Her ameliyat olmamış göğüste olduğu gibi silikon protez takılan kadınlarda da rutin meme muayenesi ve radyolojik incelemeleri yapılmalıdır. Silikon protez gerek mamografi gerekse ultrasonografi yapılmasına engel olmaz. Şüpheli lezyon varlığında MR ile ileri incelemeler de yapılabilir

Silikon protezi her 10 yılda bir değiştirmek gerekir.YANLIŞ : Günümüzde kullanılan kaliteli protezler, eğer deforme olmuyorsa çok uzun yıllar hatta ömür boyu kalabilirler. Protezlerin değişik nedenlerle deforme olması ve protezin değiştirilme ihtiyacı sık görülen bir sorun değildir. Çok uzun vade kullanılması planlanan bu ameliyatın sonucunun bu nedenle doğal sınırlar içinde olması gerekliliğinin önemi bir kez daha ortaya çıkar.

Silikon protezi taktırdım artık göğüslerim hiç sarkmayacak.YANLIŞ : Silikon protez takılan memelerde bir miktar dikleşme meydana gelir. Ancak yıllar içinde meydana gelecek deformasyonlar silikon protez yerleştirilen göğüslerde de oluşacaktır. Bu nedenle ilerleyen yıllarda bu bireylerde de mastopeksi denilen meme dikleştirme operasyonuna ihtiyaç duyulabilir. Bu ihtiyaç silikon protez yerleştirilmiş göğüslerde genellikle daha az olmaktadır.

Silikon protezi kas altına koydurtursam daha doğal olur.YANLIŞ : Silikon protez meme altı, kas altı, kasın zarının altı ve ikili plan olmak üzere değişik seviyelere yerleştirilebilir. Bu karar sizin meme dokusu miktarınıza bağlı olarak plastik cerrahınız tarafından verilecek bir karardır. Uygun seçilen hastalarda her yöntem doğal sonuçlar vermektedir.

Damla silikon daha doğal durur ve daha kalitelidir.YANLIŞ : Silikon protezin şekli hastanın ölçüleri, var olan meme dokusu miktarı ve şekli, hastanın beklentileri ve yerleştirilecek plana göre plastik cerrah tarafından seçilir. Yuvarlak ve damla şeklinde olan protezler arasında kalite farkı yoktur. Uygun seçilen hastalarda gerek damla gerekse yuvarlak protezler doğal sonuçlar vermektedir.

82

ŞUBAT 2015SAYI 19

83

MÜZİK

PİYANO VE ORG ARASINDAKİ İNCE ÇİZGİ

Bilindiği gibi piyano dünyanın en yaygın enstrümanlarından biridir. Piyano vurmalı bir çalgıdır. Piyanoda ses, teller vasıtasıyla elde edilir. Piyanonun tuşlarına basıldığında içindeki tahta çekiç tellere vurarak sesi meydana getirir. Tahta çekicin tellere vurması nedeni ile piyano vurmalı müzik aleti olarak adlandırılır. Piyano klasik ve caz müzikte yaygın olarak kullanılır. Oda müziği, solo performanslar, ansambl, eşlik, bestecilik ve prova için oldukça uygun bir enstrümandır. Teknolojiyle birlikte chordophone bir enstrüman olan piyano akustik olmasının yanı sıra elektrikli, elektronik ve dijital olacak şekillerde de geliştirilmiştir.

Herhangi bir akustik piyano genellikle ses tahtasını ve metal telleri çevreleyen aynı zamanda koruyan ahşap kasadan oluşmakla birlikte 88 tuş ( 52 beyaz tuş, 36 siyah tuş ) vardır. Piyano, tuşlarına basıldığında içerisindeki teller aracılığıyla ses çıkarır çekildiğinde ise teller damper ( titreşim azaltan parça ) yoluyla susturulur. Fakat pedallar yardımıyla tuşlardan parmaklarımızı kaldırmamıza rağmen sesi uzatmak mümkündür.

Piyano dersine başlamadan önce bilmemiz gerekenler;Birçok velim piyano dersine başlamadan önce soruyor; ‘Piyano almak yerine org alabilir miyiz? ‘org dersi ve piyano dersi diye iki ayrı enstrüman eğitimi vardır. Piyano ver org birbirinden farklı birer enstrümandır.

AKUSTİK PİYANOAkustik piyano, yalnızca piyano çalmayı, el ve parmak gelişimini doğru düzeyde sağlamayı, gerçekten bir klasik piyanist yaratmayı amaçlar. Tek amaç doğru bir performans, doğru bir tuşe, doğru bir gelişimdir. Akustik bir piyanoda yapılabilecek tek şey çalmak ve çalışmaktır. Çok fazla boşa vakit geçirmezsiniz. Her enstrümanda olduğu gibi piyanoda da çalışmak şarttır.

ORGOrg; tuşları son derece hafif olan ve popüler müzik yapmak için tasarlanmış bir enstrümandır. Piyano eğitiminde olduğu gibi 10 parmakla nota çalınmaz! Sağ elimiz

84

ŞUBAT 2015SAYI 19

Sezi KANDEMİRMüzik Öğretmeni, Sanatçı[email protected]@gmail.com

9 Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarından mezun olduktan sonra da konservatuvar eğitiminin 1. Kuralı olan doğru eğitmen bulmak için serüvenine Akdeniz Üniversitesi Devlet konservatuvarına devam etmiştir. Lise Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi Devlet Konservatuvarı mezunu olan Sezi Kandemir bu dönem içerisinde yurtiçi, yurtdışı sayısız konser ve resital vermiştir. Türkiye de Mehpare Karamenderes, Tuncay Yılmaz ve Saim Akçıl ile çalışan Kandemir, elde ettiği başarısı sonrasında dünyanın en iyi keman eğitmenlerinden Minctho Mintchev’ tarafından, New Bulgarian Üniversitesine sınavsız girme ve eğitim hakkı tanınmıştır. Eğitim vermeye lise çağlarında başlayan Kandemir verdiği eğitimleriyle de kendisinden söz ettirmektedir. Halen Okyanus kolejleri Halkalı şubesin de müzik ve yetenek kulüp (keman, piyano) öğretmeni olarak kariyerine devam etmekle birlikte sahne performansları da devam etmektedir.

notanın ana ezgisini çalarken, sol elimizde orgun içerisindeki ritimlerle ana ezgiye eşlik edecek akorlara basılır. Orgun amacı popüler müzik yapmaktır. Orgların çeşitli düğmesi vardır. Bunların içinde çeşitli enstrüman sesleri, çeşitli fonksiyonlar bulunur.

Orgla piyano çalışmanın sonucunda öğrenci, yanlış oturmuş ve yerleşmiş bir tekniğe sahip olur. Sonrasında onu değiştirmek eğitim sürecini uzatır ya da çocuğunuzun bu eğitimden soğuyup uzaklaşmasına neden olabilir.

Piyano alırken nelere dikkat etmeliyiz?Piyano satın almadan önce piyanonun yüksekliğine, pedalların çıkarttığı sese, piyano tuşlarına bastığınız zaman seslerin uzamasına ve nasıl yankı yaptığına dikkat etmelisiniz. En yükseği 114 cm olan piyanoların markası da önemli bir faktördür.

Örneğin Alman yapımı piyanolar en çok tercih edilen piyanolar arasında yer almaktadır. Herkesin farklı kulağı vardır. Bazıları derin ve yüksek sesli tonları daha çok severken kimisi temiz ve yumuşak tonlardan hoşlanır. Piyanoyu hangi mekânda kullanacağınızda ton konusunda size yardımcı olabilir.Orta tonlar ve yüksek ve alçak tonlar arasındaki denge iyi ise alacağınız piyano kaliteli demektir.

Ancak keskin ve metalik bir ses veren piyanolardan uzak durmanızı tavsiye ediyorum. Ayrıca unutmayın ki her markanın kendine has bir tonu, ses kalitesi vardır.

Piyano akort;Piyanoların ömrü genellikle 30 yıl arasındadır. Unutmayın ki piyanonuz ne marka olursa olsun hiçbir piyano satın aldığınız günkü tonu size vermeyecektir. En kaliteli piyanolar tonlarını yıllarca bozulmadan korurlar. Ancak piyano ne kadar çok çalınırsa o kadar çok tonlama, akort ayarını yaptırmanız gerekmektedir. Eğer çocuğunuz veya öğrenciniz günde 3 saatten fazla piyano ile çalışıyorsa daha fazla akorda ihtiyacınız olacağını unutmamalısınız. Piyanoyu satın alırken piyanonun tonu hakkında ve nasıl akort edildiği ile ilgili bilgi almayı unutmayınız. Piyanonun tuşları da kalitesini haber veren önemli bir faktördür. Tuşlara bastığınızda sesi hemen duyuyor musunuz ya da ses yankılanıyor mu? Ağır tuşlu, sesi geç veren ve tuşlara bastığınızda sesin yankılanmadığı piyanolardan kaçınınız. Özellikle elektronik piyano alımında tuş ağırlığı çok büyük önem taşımaktadır.

Rubinstein’ in da dediği gibi; "Müzik lisanının öğrenilmesi, diğer lisanlara benzer, bunu çocukluktan itibaren öğrenenler ona sahip olabilirler…"

85

SPOR

EVDE EGZERSİZ ZAMANIErkan ÇANKAYA - Beden Eğitimi Öğretmeni, Antrenör

[email protected]

Merhaba sevgili okuyucularım,Bu ay sizin için hazırlamış olduğum Şubat ayı egzersiz programında, Aralık ayında verdiğimiz programın devamı niteliğinde hiçbir fitness aletine ihtiyaç duymadan evinizde rahatlıkla yapabileceğiniz bacak, karın, kol ve omuz kas gruplarına yönelik hareketleri düzenledim. Bu egzersizleri haftanın 4 günü keyifle yapabilirsiniz. Her çalışmadan önce olası sakatlanmaları önlemek için 5 dakika ısınma ve sonrasında 5 dakika streching (esneme) hareketleri yapmayı unutmayınız.. Fit ve sağlıklı kalın.

PROGRAMI NASIL UYGULAYACAKSINIZ:Haftada kendinize 4 gün belirleyerek başlayabilirsiniz.

Örneğin: 1. Hafta: Pazartesi – Çarşamba – Cuma – Cumartesi 5 dakikalık ısınmadan sonra. Aşağıda verilen programda yer alan 1. Hafta hareketi, hareket sayısına göre yapılır. Bkznnz: ‘Bacak, karın egzersizi’ 8 defa.

Ardından 2. Hareket olan ‘karın kası’ egzersizine geçilir; 1. Hafta: 9 defa. Sonra ‘kol ve omuz’ egzersizi …bu şekilde aşağıdaki tüm 9 farklı hareket bitirilir. Ardından set arası 1,5 dakika streching yapılır ve aynı hareketler baştan başlanarak 2.seri olarak tekrar edilir. İkinci hafta yine ilk hareketten başlanarak egzersiz uygulanır. Egzersiz, 2.seri hareketlerden sonra esneme hareketleri yapılarak bitirilir.

ARALIK AYI EGZERSİZ PROGRAMI 1 – Leg balance squats (Bacak Kası Egzersizi) 1.Hafta: 8 Tekrar X 2 seri 2.Hafta: 9 Tekrar X 2 seri (Set Arası 1,5 dk Streching)3.Hafta: 10 Tekrar X 2 seri 4.Hafta: 11 Tekrar X 2 seri ( Set Arası 2 dk Streching)

86

ŞUBAT 2015SAYI 19

2- Wt crunch (Karın Kası Egzersizi)1.Hafta 9 Tekrar X 2 seri 2.Hafta 10 Tekrar X 2 seri (Set Arası 1,5 dk Streching)3.Hafta 11 Tekrar X 2 seri 4.Hafta 12 Tekrar X 2 seri (Set Arası 2 dk Streching)

3- Wt Bench Dip (Kol ve Omuz Kası Egzersizi)1.Hafta 10 Tekrar X 2 seri 2.Hafta 11 Tekrar X 2 seri (Set Arası 1,5 dk Streching)3.Hafta 12 Tekrar X 2 seri 4.Hafta 13 Tekrar X 2 seri ( Set Arası 2 dk Streching)

4 – Alternating front lunge (Bacak Kası Egzersizi) 1.Hafta 8 Tekrar X 2 seri 2.Hafta 9 Tekrar X 2 seri (Set Arası 1,5 dk Streching)3.Hafta 10 Tekrar X 2 seri 4.Hafta 11 Tekrar X 2 seri (Set Arası 2 dk Streching )

5- Ankle Winggles (Karın Kası Egzersizi) 1.Hafta 9 Tekrar X 2 seri 2.Hafta 10 Tekrar X 2 seri (Set Arası 1,5 dk Streching)3.Hafta 11 Tekrar X 2 seri 4.Hafta 12 Tekrar X 2 seri (Set Arası 2 dk Streching)Bu harekette omuzlar yerden hafif kaldırılır ve sağ el ile sağ topuğa, sol el ile sol topuğa uzanılarak sağ ve sol yöne hareket sağlanır. Bitiminde düz sırt üstü yatılır.

87

SPOR

6- Tricep Bench Dip (Kol ve Omuz Kası Egzersizi)1.Hafta 10 Tekrar X 2 seri 2.Hafta 11 Tekrar X 2 seri (Set Arası 1,5 dk Streching)3.Hafta 12 Tekrar X 2 seri 4.Hafta 13 Tekrar X 2 seri (Set Arası 2 dk Streching)

7 – Leteral lunge (Bacak Kası Egzersizi) 1.Hafta 8 Tekrar X 2 seri 2.Hafta 9 Tekrar X 2 seri (Set Arası 1,5 dk Streching)3.Hafta 10 Tekrar X 2 seri 4.Hafta 11 Tekrar X 2 seri (Set Arası 2 dk Streching)

8- Janda sit up (Karın Kası Egzersizi) 1.Hafta 9 Tekrar X 2 seri 2.Hafta 10 Tekrar X 2 seri (Set Arası 1,5 dk Streching)3.Hafta 11 Tekrar X 2 seri 4.Hafta 12 Tekrar X 2 seri (Set Arası 2 dk Streching)Bu hareketi yaparken bu defa, elleri ensede birleştirmek yerine yanlarda tutuyoruz ve gövdemizi kaldırdığımızda ellerimiz ile dizlerimize uzanıyor ardından tekrar sırt üstü uzanıyoruz.

9- Prone shoulder extension (Kol ve Omuz Kası Egzersizi) 1.Hafta 10 Tekrar X 2 seri 2.Hafta 11 Tekrar X 2 seri (Set Arası 1,5 dk Streching)3.Hafta 12 Tekrar X 2 seri 4.Hafta 13 Tekrar X 2 seri (Set Arası 2 dk Streching)

88

ŞUBAT 2015SAYI 19

89

579,00

ALIŞVERİŞ

Victoria's Secret Tote Çanta

Bio Performance Glow Revival Serum

Beymen Club Women Etek

Atasay One&Only Nazarlıklı Tek Taş Kolye

Beymen Club Women Bot Beymen Club Women Deri Mont

Dr Scheller Organik Nar Özlü Vücut Yağı

1.399,00

279,00

249,00

549,00

80,00

2.000,00

90

ŞUBAT 2015SAYI 19

Nars Soft Velvet Loose Powder (Toz Pudra)

1.100,00

115,00

Hogan Rebel Sevgililer Günü Özel

129,90

Ellaro C Vitaminli Canlandırıcı Krem

NOTE Professional Eyeshadow

Decathlon Maxiwarm kadın kayak montu

Molton Brown Pink Pepperpod

Body Wash

489,95

29,90

85,00

Hogan Rebel Kadın Çanta

1.410,00

91

KALİTE VE SEVİYE

ARANIYOR

İNCELEME

Ali Erdoğan kimdir ?Ali ERDOĞAN, 1975 İstanbul doğumludur. Lisans Öğrenimini İstanbul Teknik Üniversitesi Matematik Mühendisliği Bölümü’nde, Yüksek Lisans Öğrenimini Galatasaray Üniversitesi SBE İşletme Bölümü’nde, Doktora Öğrenimini İstanbul Üniversitesi SBE Ekonometri Bölümü’nde tamamlamıştır.

2009 yılında yazdığı Matematik başlıklı üniversite ders kitabı ve 2011 yılında yazdığı Ortogonal Polinomlar ve Uygulama Alanları & Gamma Fonksiyonu ve Cebirsel Denklemler başlıklı kitabı, literatürde ve kitabevlerinde yerini almıştır. 2012 yılında, Matematik kitabını (Genişletilmiş 2. Basım) ve Gelişmekte Olan Ülkelerde Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımları ve Türkiye Örneği başlıklı kitabını yazmıştır. İngilizce ve Fransızca dillerini bilmektedir. Ekonomi, Eğitim ve Bankacılık konuları ile ilgili, hakemli dergilerde makaleleri bulunmaktadır. Halen Haliç Üniversitesi’nde öğretim üyeliğine devam etmekte, ayrıca aynı üniversitede Sosyal Programlar Başkanlığı ve tez danışmanlıkları yapmaktadır.

Yrd. Doç. Dr. / Matematik Müh. Ali ERDOĞANHaliç Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Sosyal Programlar Başkanıve İşletme Fakültesi Öğretim Ü[email protected]

92

ŞUBAT 2015SAYI 19

Pek çok hobisi-merakı olan bir öğretim üyesi ve sıkı bir sinema izleyicisi olarak yıllardır sinema filmlerini izlerim, TV'de gösterilen film, dizi ve programları takip etmeye çalışırım. Sinema ile ilgili genel olarak; gelişen teknoloji ile birlikte, film endüstrisinde kullanılan yöntemlerin teknik açıdan film kalitesini arttırdığı söylenebilir fakat son yıllarda çekilen filmlerin senaryolarının zayıflığı, hatta konu bütünlüğünün olmayışı, diğer yandan çok iddialı filmlerin sonunda dahi seyircisinin kucağına bırakılan yapay ve aceleci sonuç bölümü (bazı filmlerin sonucu öyle bir bağlanıyor ki, sanki filmin 90 dakikada bitirilme zorunluluğu varmış gibi bir izlenim ediniyorum), sinema sevdalısı olan bu makale yazarının bile izleyecek film bulmakta zorlanmasına neden oluyor (Shawshank Redemption, Usual Suspects, Breakfast at Tiffany’s, The Good The Bad and The Ugly düzeyinde filmler çekilebileceğine ihtimal bile vermiyorum artık).

Ama dünya sinema sektörü için geçerli olan bu durum, bir başka makalede ele alınması gereken önemli bir konu…

Bu makalenin konusu, kanallarımızda gösterilen dizi ve programlarla ilgili…

Hatırı sayılır miktarda para harcanarak ekranlara getirilen dizilerin çoğu; akıcı olmayan, sıkıcı ve bayağı diyaloglar içeren, oyunculuk yeteneği bulunmayan kişilerin bir araya getirilip konuşturulduğu, yönetmenlik açısından ise, hiç de iyi çekilememiş niteliğe sahip birer ilköğretim müsameresi…

Programlar ise (özellikle sabah kuşağında yer alanlar), eğitici ve öğretici olamamalarını, olumsuz ve rencide edip kötü yönde etkileyebilecek olay ve kişilere olanak tanımalarını bir kenara bırakın, düzeysizler…

Üstelik dizi ve programlarla kendini gösteren kalite ve seviye eksikliği, her yıl daha da belirginleşmekte (çekilen diziler giderek artıyor ama kalite giderek düşüyor, bayağılık oranı ise çekilen dizilerin artışıyla düz orantılı) ve bu durum; günlük konuşmalara, insanların

davranışlarına, yaşama biçimlerine, evliliklere, anne-babaların çocuklarına verdikleri eğitime dahi olumsuz yönde yansımakta…

İşte toplum gelişimini engelleyecek iki önemli problem: kalitesizlik ve düzeysizlik…

Peki bunun sorumluları sadece kanallar mı, program ve dizi yapımcıları mı, yönetmenler mi, program sunucuları mı?

Aslında daha büyük ve yetkili bir sorumlu kitlesi var: “İzleyiciler”…

Ekrana her çıkarılanı sorgulamaksızın, kalite süzgecinden geçirmeksizin evlerine buyur edenler ve böylece kalitesizliğe, seviyesizliğe göz yummakla kalmayıp destek de verenler, seçici olamayanlar ve en kötüsü, kendi çocuklarını da bir “basitlik” yağmuru altında bırakanlar…

İzleyicilerin çoğu, kendileriyle birlikte çocuklarının da maruz kaldığı bu yağmur altında, çocuklarını eğittiklerini sanıyorlar oysa yaptıkları; onlara, yapmacık ve basit karakterlerle bezenmiş programlarla, kötü örnek oluşturup kalıcı davranış değişikliği ve bozukluğuna dahi yol açabilecek olay ve kişilerle donatılmış bir “jungle” sunmak.

Gelişmiş bir toplum olabilmenin yolu, o toplumu oluşturan kişilerin “birey” olabilmelerinden geçer. Birey olabilmek ise; güçlü bir kişiliğe sahip olmayı, kendi kararlarını verebilmeyi, rasyonel düşünmeyi, iyiyi-güzeli-doğruyu-kaliteliyi istemeyi ve ayırt edebilmeyi; seçici ve farklı olabilmeyi gerektirir. Bu gelişmeyi sağlayabilmek için gerekenlerden biri de, topluma hitap eden medyanın yüksek kalite ve seviyeyi baz alarak genel bir eğitici-öğretici kimliğe bürünmesidir.

İzleyiciye düşen ilk sorumluluk ise; birey olabilmek, ekrana her konulanı kabul etmeyip “süzgeç mekanizmaları”nı çalıştırabilmektir. Böylece, gelişmiş bir toplum olma yolunda kritik adımlardan birini kendilerine, çocuklarına ve medyamıza attırabilirler.

93

KÜLTÜR & SANAT

'Mutlu Aşk Şarkıları'

FAZIL SAY “Opus 40”

KONSER

KONSER

SERGİ

Tarih: 12 MART 2015 Saat : 21:00Yer :TÜRKER İNANOĞLU SHOW CENTER, İSTANBULBiletler: BiletixOpus 40 isimli eseriyle 12 Mart 2015 Perşembe günü gerçekleşecek konserle Maslak TİM Show Center sahnesinde.Behçet Aysan'ın "Bir Bahar Dalıyla", Metin Altıok'un "Odasında Bir Evin" ve Aziz Nesin'in "Sivas Acısı" adlı şiirlerinin yer aldığı Ses'te genç sopranolar Dilruba Bilgi, Nihan İnan ve Senem Demircioğlu'na, piyanoda Fazıl Say ve vurmalı sazlarda "İstanbul Senfonisi", "Hezarfen Ney Konçertosu" gibi Fazıl Say eserlerinden tanınan Aykut Köselerli eşlik edecek. Eserde, piyanonun yanı sıra ufo, hapi ve waterphone gibi farklı enstrümanlar da yer alıyor.

Tarih: 09 Şubat 2015Saat : 20:30Yer : Trump Kültür ve Gösteri MerkeziBilet: Biletix 1. Kategori - 66.00 TL - Öğrenci 46,00 TLAnjelika Akbar ve Hakan Aysev'den 'Mutlu Aşk Şarkıları', Nermin Bezmen'in anlatımıyla 9 Şubat'ta Trump Kültür ve Gösteri Merkezi'nde...

Tüm dillerden bütün gönüllere akan aşk şarkılarından oluşan piyano-şan konserinde besteci ve piyanist Anjelika Akbar'ın uyarlamaları, ünlü tenor Hakan Aysev'in sesi ve yazar Nermin Bezmen'in şiirsel anlatımıyla sevenlerine unutulmaz bir gece yaşatacak.

Mehmet Güleryüz RetrospektifiTarih: 9 Ocak- 28 Haziran 2015Yer: İstanbul Modern İstanbul Modern’in düzenlediği “Ressam ve Resim: Mehmet Güleryüz Retrospektifi”, sanatçının 1960’lı yıllardan 2010’lu yıllara uzanan kariyerinin bir dökümü niteliğinde. Sergi, Güleryüz’ün resimden desene, heykelden gravüre, tiyatrodan performansa uzanan zengin ifade arayışının gelişim ve dönüşümüne ışık tutuyor.

94

AGAPİ

SERGİ

KİTAP

ŞUBAT 2015SAYI 19

Dünyaca ünlü yazar Sarah Jio’nun son kitabı Agapi, Pena Yayınları’nda Sarah Jio’dan ölümsüz aşkın hikâyesi Agapi... New York Times ve USA Today gazetelerinin çoksatanlar listesine giren ve ABD’nin en çok okunan yazarları arasında bulunan Sarah Jio’nun heyecanla beklenen yeni romanı “Agapi” 2 Şubat’ta okurlarıyla buluşuyor. Türkiye’de de çoksatanlar listesinden inmeyen, romanları beğeniyle okunan yazar Sarah Jio, son romanında ölümsüz aşk Agapi’nin peşinden gidenleri anlatıyor.

Aşkın 6 türü;Kanadalı sosyolog John Lee 1970’lerde yaptığı araştırmayla sahip olduğumuz en karmaşık duygu olan aşkın altı türü olduğunu belirlemiştir:Eros: Hem fiziksel hem duygusal aşk. Aşkın bu türü tutkuyla doludur. Ludus: Bir oyun gibi oynanan aşk. Aşkın bu türünün en önemli parçası eğlencedir.

Çiftler, bir araya gelmekten, karşısındakini etkileyip cezp etmekten hoşlanır. Ancak uzun süreli bağlılık sözü yoktur.Storge: Arkadaşlıktan doğan ve desteğe dayanan aşk. Güven dolu ve bağlılık gerektiren bir aşktır. Mania: Saplantılı aşktır. Duygusal iniş çıkışlar, kıskançlıklar hâkimdir. Pragma: Kalbin değil aklın kontrol ettiği aşktır. Çiftler seveceği kişiyi mantığıyla seçer, kendisiyle benzer ilgi alanları, ortak değerleri olan birini arar. Agapi: Özverili, fedakâr, koşulsuz, bencil olmayan aşktır. Kişi kendini sevdiğine adar, karşılığında hiçbir şey beklemeden verir. Onu ‘o’ olduğu için sever.

Şekerbank Açıkekran Yeni Medya Sanatları Galerisi, Ali Akay küratörlüğünde Kerem Ozan Bayraktar’ın “Küçük Algılamalar” adlı video seçkisine ev sahipliği yapıyor. Animasyon tekniğinin renkli ve şaşırtıcı dilini ustaca kullanan genç sanatçının son sergisi “Küçük Algılamalar”, 14 Mart’a kadar ziyaret edilebilecek.

“Küçük Algılamalar” başlıklı sergi ile eş zamanlı olarak, sanatçının ‘‘Kamusal Bir Heykel Açılışı İçin Seremoni” başlıklı video çalışması; İstanbul Feneryolu, Ankara Küçükesat ve Çankaya, Kırklareli-Alpullu, Ordu, İzmir, Bodrum, Mardin ve Edirne’deki Şekerbank şubelerinde de 7/24 izlenebilecek.

Şekerbank Açıkekran Yeni Medya Sanatları Galerisi’nde Kerem Ozan Bayraktar ile “KÜÇÜK ALGILAMALAR”

95

OYUN & AKTİVİTE

BOZUK PARA KAYBETME

Yaş: 6 yaş ve üzeri için uygun

Malzemeler:1 su bardağı1 bozuk para

Yapılışı:Bozuk para düz bir yüzeye koyulur. Üzerine su bardağı yerleştirilir. Çocuğunuzla birlikte bardağın yan tarafından bakarak dikkatlice içerisine bardak dolana kadar su doldurunuz. Bardağın üzerine bir kâğıt parçası da örtebilirsiniz. Bozuk parayı görebiliyor musunuz?

Sebep: Cisimleri yansıttıkları ışık sayesinde görürüz. Işık hava, su, cam ortamlarından geçerken kırılır. Bu kırılma nedeniyle cisimleri oldukları yerden farklı yerde veya şekilde görürüz. Bazen de hiç göremeyiz.

Not: Deneyi tekrar edecek olursanız, bozuk paranın ve bardağın dış kısmının ıslak olmamasına dikkat ediniz.

96

MUTFAKTA BİRİSİ Mİ VAR?

Malzemeler:4 adet tost ekmeği2 yumurta1 çorba kaşığı kaşar peyniri1 tatlı kaşığı doğranmış maydanoz½ çay bardağı süt

ŞUBAT 2015SAYI 19

Hazırlanışı:Yumurta, süt, kaşar peynir ve maydanoz karıştırılır. Diğer tarafta su bardağının ağız kısmı kullanarak tost ekmeklerinin orta kısmı yuvarlak olarak kesilir. Yuvarlak parçalar merdane yardımıyla inceltilir. İncelen ve biraz da hamur halini alan tost ekmeği cup cake kalıbının içine döşenir. Kalıbın şeklini alacaktır. Tost ekmeğinin üzerine ( kalıbın içine) yumurtalı karışım eklenerek 170 derece ısıtılmış fırına koyularak ekmek kızarıp, yumurtalı kısmı pişene dek yaklaşık 10 dakika pişirilir.

MOBİL UYGULAMA İNDİRİN

Kids&Gourmet e-dergiyi IPhone, IPad için Apple Store’dan Kids&Gourmet uygulamasını ve diğer tüm mobil cihazlardan okumak için Turkcell Dergilik, Dijimecmua ve dMags uygulamalarını indiriniz.

WEB’DEN OKUYUNe-dergiyiwww.kidsgourmet.com.tr, www.dijimecmua.com, ve www.issuu.com’dan okumak için adreslere tıklayınız.

www.kidsgourmet.com.tr

AYLIK ÇOCUK VE BESLENME DERGİSİ ŞUBAT 2015 / SAYI 19

Kids&Gourmet Şubat 2015 Sayı 19

Documents

Transcript of Kids&Gourmet Şubat 2015 Sayı 19