KELİME D

4
D Dabble su serpme; amatörce uğraşma Deadline son teslim tarihi Decade on yıl Deception aldatma. hile Deceptive aldatıcı. yanıltıcı Dedicate adamak; ithaf etmek Defeat yenme. bozguna uğratmak Deficient eksiz yetersiz. noksan Delicate nazik. hassas. narin Delight sevinç. zevk. haz, Denial inkar. yok sayma Deny inkar etme Depict göstermek. dile getirmek Deplore teessüf etmek. üzülmek Dept borç Desperate ümitsiz; gözü dünmüş Despondent ümitsiz. meyus Determine belirlemek. tespit etmek azimli. kararlı Detest nefret etmek. tiksinmek Device alet. aygıt Devote ..-e adamak Diluted sulandırılmış. su katılmış Diminish azaltmak. küçültmek. eksiltmek Discipline Punish disiplin; cezalandırma Discourteous nezaketsiz. kaba Discreet saygılı. dikkatli ve nazik Discretion basiret. sağduyu. tedbir. ihtiyat Discuss talk about tartışma. münazara etmek Disease hastalık Disgraced Ashamed gözden düşmüş; itibarsız; yüz karası Disgust iğrenme. tiksinme. midesini bulandırma Dishonest sahtekar Disintegrate parçalamak. bölünmek Disposition eğilim. mizaç. düzen. tertip Dispute tartışma Dissolve çözmek. dağıtmak. yok olmak Distinguish Ayırmak, ayırt etmek, seçkin. ünlü. kendine yer edinmiş Distrust güvenmemek Ditch hendek. ark. kanal Divert başka yöne çevirmek; saptırmak Divide bölmek. ayırmak Divulge Reveal ifşa etmek. açığa vurmak Doubt şüphe. kuşku Drift sürüklenmek Drowsy Sleepy uykulu. uyku veren Duplicate kopyasını yapmak Dwindle giderek azalmak Diminish azalmak Dealwith : ile mesgul olmak Decide : karar vermek Decrease : azaltmak Defer : sonraya birakmak Define : tanimlamak Delegate : yetki ile göndermek Deliver : teslim etmek Demand : talep Demonstrate : göstermek Deploy : açmak, yaymak Design : planini çizmek Detail : ayrintili olarak anlatmak Detect : ortaya çikarmak Determine : kararlastirmak Devastate : harap etmek Develop : gelistirmek

description

KELİME D

Transcript of KELİME D

  • DDabble su serpme; amatrce urama Deadline son teslim tarihiDecade on ylDeception aldatma. hileDeceptive aldatc. yanltcDedicate adamak; ithaf etmekDefeat yenme. bozguna uratmakDeficient eksiz yetersiz. noksanDelicate nazik. hassas. narinDelight sevin. zevk. haz, Denial inkar. yok saymaDeny inkar etmeDepict gstermek. dile getirmekDeplore teessf etmek. zlmekDept borDesperate mitsiz; gz dnmDespondent mitsiz. meyusDetermine belirlemek. tespit etmek azimli. kararlDetest nefret etmek. tiksinmekDevice alet. aygtDevote ..-e adamakDiluted sulandrlm. su katlm Diminish azaltmak. kltmek. eksiltmekDiscipline Punish disiplin; cezalandrmaDiscourteous nezaketsiz. kabaDiscreet saygl. dikkatli ve nazikDiscretion basiret. saduyu. tedbir. ihtiyatDiscuss talk about tartma. mnazara etmekDisease hastalkDisgraced Ashamed gzden dm; itibarsz; yz karasDisgust irenme. tiksinme. midesini bulandrmaDishonest sahtekarDisintegrate paralamak. blnmekDisposition eilim. miza. dzen. tertipDispute tartmaDissolve zmek. datmak. yok olmakDistinguish Ayrmak, ayrt etmek, sekin. nl. kendine yer edinmiDistrust gvenmemekDitch hendek. ark. kanal Divert baka yne evirmek; saptrmakDivide blmek. ayrmakDivulge Reveal ifa etmek. aa vurmakDoubt phe. kukuDrift srklenmekDrowsy Sleepy uykulu. uyku verenDuplicate kopyasn yapmakDwindle giderek azalmakDiminish azalmakDealwith : ile mesgul olmakDecide : karar vermekDecrease : azaltmakDefer : sonraya birakmakDefine : tanimlamakDelegate : yetki ile gndermekDeliver : teslim etmekDemand : talepDemonstrate : gstermekDeploy : amak, yaymakDesign : planini izmekDetail : ayrintili olarak anlatmakDetect : ortaya ikarmakDetermine : kararlastirmakDevastate : harap etmekDevelop : gelistirmek

  • Devise : tasarlamak, icat etmekDiagnose : teshis etmekDirect : dogrulamakDiscover : kesfetmekDiscuss : tartismakDisestablish : yerinden etmekDispense : dagitmakDisplay : gstermekDisprove : rtmekDisregard own : aldirmamak, ihmal etmekDissect : dikkatle incelemekDistribute : blstrmekDivert : dikkatini dagitmakDocument : belgelemekDouble : katlamakDraft : taslagini izmekDramatize : drametiklestirmekDraw : resmini izmekDrawattention : dikkat etmekDrive : araba srmekdairy... dairy farm -- sthane, st iftlii, mandradamage -- hasar, zarar, ziyandamp -- rutubetli, slakadaring -- cesaret, cret, meydan okuma (fiil: to dare)darkness -- 1. karanlk; 2. (renk) koyulukdawn -- afakdaydream -- 1. hlyalara dalmak; 2. hlyadeadline -- son vade tarihi, izin verilen son tarih veya saatdeath duty -- veraset ve intikal vergisidebase -- alaltmak, adiletirmek, ayarn bozmak (isim: debasement)debate -- tartma (genellikle bilimsel nitelikte)debit -- muhasebe defterinde pasif, bor, verecek, zimmet (debit card = banka kart, ATM kart)debris -- dknt, erp, yknt artdebt -- bor (debtor -- borlu)decade -- on yldecapitate -- kafasn kesmekdeceased -- merhum, l (fiil: decease = vefat etmek)deceive -- hile yapmak, aldatmak (deceit = hile, aldat; deceitful = hilebaz, hilekar)decency -- terbiyelilik, edeplilik, efendilik (decent = doru drst, terbiyelilie yakr ekilde; tersi indecent = yakksz, mstehen)deception -- aldat, hile (deceptive -- aldatc, yanltc)decimate -- byk bir ksmn ldrmekdecipher -- ifreyi zmek / okumakdecisive -- kesin, kat'idecline -- 1. azalmak, gerilemek; 2. reddetmekdecorous -- terbiyeye uygun, saygldecrease -- azalmak veya azaltmak (tersi: increase)dedicate -- adamak; ithaf etmek (dedicate oneself = kendini btnyle o amaca vermek)deduce -- verilere dayanarak sonu karmak (deduction, deductive = tmdengelimci; tersi: induction, inductive = tmevarmc)defeat -- 1. bozgun; 2. bozguna uratmakdefer -- sonraya brakmakdeficient -- yetersiz, defolu, bozukdefinite -- kesindeflate -- havasn boaltmak (tersi: inflate = iirmek)defy -- meydan okumak, boyun ememek (isim: defiance; sfat: defiant)dejected -- kederli, sngs dmdelegate -- delegedeliberate -- 1. ayrntlaryla zerinde durmak / titizlikle dnmek (isim: deliberation); 2. bile bile, kasten (zarf: deliberately; tersi: unknowingly)delicate -- narin, hassas, dikkatle korunmas gerekendelicious -- pek lezizdelight -- haz, mutluluk duymadelinquency -- yoldan kmlk, yasalara ters den hareketler (juvenile delinquency = ocuk sululuu) (sfat: delinquent)delirious -- akl bandan umu, hezeyan iinde, sayklyordeliver -- 1. teslim etmek: 2. tevzi etmek, datmak; 3. kurtarmak; 3. doum yapmak (isim: delivery)

  • delusion -- hayal grme, kendi yaratt hayallere inanma, aldanma (fiil: delude = hayallere srklemek, aldatmak)deluge -- tufan, iddetli yamur ve seldemand -- talep (tersi: supply -- arz)demolish -- ykmak (rnein istimlak edilen binalar)denial - 1. inkar etmek, reddetmek; 2. vermemek (fiil: to deny)denounce -- herkesin iinde sulamak ve knamakdepict -- tasvir etmek, gstermek, iaret etmekdeplete -- tketmek, boaltmak (isim: depletion)deplore -- acmak, zlmek, esef veya teessf duymak (deplorable: 1. acnacak, esef duyulacak; 2. naho, teessfe vbe knamaya laykdeploy -- yaymak, konulandrmakdeport -- lke dna srmek/karmak, snrd etmekdepraved -- bozuk ahlakl, ahkali deerlerini yitirmideprive (of) -- elinden almak, yoksun brakmakdeserve -- hak etmekm (deservedly = hak etmi olarak)design -- yap ve dzen plann oluturmak, plann izmekdesignate -- iaret etmek, adlandrmak desolate -- ssz, terkedilmi, viran, periandesperate -- 1. aresiz durumda; 2.mitsiz, gz dnmdespondent -- mitsiz ve hzn iindedestination -- gidilmesi amalanan yer, yolculuun hedefidestitute -- ok yoksul, dkn ve aresiz durumda (destitution = byk yoksulluk, aresizlik)detention -- alkoyma, tutuklamadeteriorate -- ktye gitmek, ktlemek (tersi: improve) (deterioration X improvement)determine -- niteliini belirlemek, karar vermek (determined -- azimli, kararl; determination = 1. niteliini saptama; 2. kararllk)detriment -- zarar (to the detriment of --- = ---'e zarar vererek, aleyhine olarak)detect -- izini bulmak ve ortaya karmakdetest -- nefret etmek, tiksinmekdevastate -- mahfetmek, yerle bir etmek, harap etmekdevise -- tasarlamak, icat etmekdevice: alet, dzenek, aygtdevote -- adamak, hereyini ona vermekdiagnose -- tan koymak, tehis etmekdiffuse -- yaygn, dankdilemma -- ikilem, aa sakal yukar byk durumudiligent -- gayretli ve alkan (isim: diligence)diluted -- sulandrlm, sv katlmdimension -- boyutdiminish -- giderek azalmak veya azaltmak (diminutive = minicik, ufack)discourteous -- kaba, nezaketsizdiscreet -- saygl, dikkatli ve nazikdiscrepancy -- uyumsuzluk, uymazlk, birbiriini tutmazlk, elikidiscretion -- 1. basiret, saduyu: 2. tedbir, ihtiyatdisgraced -- gzden dm; itibarsz; yz karasdishonest -- sahtekardisintegrate -- paralamak, paralanmak, ryp unufak olmakdismiss -- huzurundan karmak, git demek, kovmak, iten karmakdispense (with) -- vazgeebilmek, onsuz yapabilmek (kiiler iin kullanlmaz)display -- 1. sergi, sergileme, gsterim; 2. sergilemek, gsterime sunmak, gsteriyor olmakdisposition -- eilim, mizadisprove -- rtmek (=tersini kantlamak)dispute -- anlamazlk (srp giden)disregard -- aldrmamak, kulak ard etmekdisrespect -- sayg gstermemek/duymamakdissect -- incelemek amacyla kesip bimekdissent -- ayn fikirde olmamak, fikir ayrlndan dolay bir gruptan kopmakdissolve -- bir sv iinde eriyerek veya eriterek zmek/zlmekdistinguish -- farkn grebilmek, ayrt edebilmekdistinguished -- sekin, nldistrust -- 1. gvensizlik, itimatszlk; 2. gvenmemekdivert -- baka yne evirmek; saptrmak (diversion = akln baka eylere ynlendirmek iin megul olunacak birey veya elence)diverse -- eitli (diversity = eitlilik)docile -- uysaldonate -- bata bulunmak (donor, donation)dormant -- "uykuda" (harekete geecei gn bekliyor)

  • dormitory -- yatakhanedraft -- taslakdrastic -- acil, kapsaml ve sert (rnek: "drastic measures" = ok sert nlemlerdrift -- srklenmekdrill -- 1. matkapla delmek; 2. talim veya egzersiz yapmakdrought -- kuraklkdubious -- 1. phe duyan/eden; 2. phe veren/douran (= doubtful) (indubitably = undoubtedly = hi phesiz)duplicate -- kopyasn yapmak, aynsn yapmakduplicity = ikiyzllkdurable -- dayankldwarf = cce (fiil: to dwarf = yannda cce brakmak, ok ok stn olmak)dwindle -- giderek azalmakdynasty -- hanedan, hkmdarlk slalesi, hkm srme