Karayolları Ders Notu (Osmangazi Üni.)

58
OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ MÜH.MİM.FAK. İNŞAAT MÜH. BÖLÜMÜ KARAYOLU DERS NOTLARI “Gidemediğin Yer Senin Değildir” Halil Rıfat Paşa 1 mil = 1,60934 km 1 feet = 0,3048 m 1 inç = 2,54 cm İÇERİK 1. Ulaşımla ilgili tanımlar 2. Ulaşım türleri ve kıyaslanmaları 3. Ulaşım türlerinin tarihsel gelişimi 4. Ödev: Traffic Calming. Tarih: 2002 Kasım sonu. En çok 5 sayfa. 5. Karayolu ile ilgili tanımlar 6. Trafikle İlgili Tanımlar 7. Trafiğin Değişimi 8. Trafik Akım Cinsleri 9. Yolculuklara Ait Başlıca Özellikler 10. Trafik Akışı 11. Yolların Kapasitesi 12. Yol Geometrik Standartlarının Seçimi 1

description

OGU Karayolu Ders Notları

Transcript of Karayolları Ders Notu (Osmangazi Üni.)

Page 1: Karayolları Ders Notu (Osmangazi Üni.)

OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ MÜH.MİM.FAK.

İNŞAAT MÜH. BÖLÜMÜ

KARAYOLU DERS NOTLARI

“Gidemediğin Yer Senin Değildir” Halil Rıfat Paşa

1 mil = 1,60934 km 1 feet = 0,3048 m 1 inç = 2,54 cm

İÇERİK

1. Ulaşımla ilgili tanımlar

2. Ulaşım türleri ve kıyaslanmaları

3. Ulaşım türlerinin tarihsel gelişimi

4. Ödev: Traffic Calming. Tarih: 2002 Kasım sonu. En çok 5 sayfa.

5. Karayolu ile ilgili tanımlar

6. Trafikle İlgili Tanımlar

7. Trafiğin Değişimi

8. Trafik Akım Cinsleri

9. Yolculuklara Ait Başlıca Özellikler

10. Trafik Akışı

11. Yolların Kapasitesi

12. Yol Geometrik Standartlarının Seçimi

1

Page 2: Karayolları Ders Notu (Osmangazi Üni.)

1.GİRİŞ

Ulaşım: İnsanların ve nesnelerin belirli bir amaca yönelik olarak yer değiştirmeleridir.

Ulaştırma: Yararlı olduğu varsayılan bu yer değiştirme işlemlerinin yerine

getirilmesidir.

Seyahat veya yolculuk: Bu verilen tanımlara göre insan söz konusu olduğunda ulaşım

kelimesi yerine bu kelimelerinin kullanılması daha uygundur.

Taşıma: İnsanlar ve nesneler için kullanılan ulaştırma kelimesi yerine kullanılması bazı

durumlarda daha anlamlı olacaktır.

2.ULAŞIM TÜRLERİ VE KIYASLANMALARI

Ulaştırma; söz konusu alt yapının türüne göre aşağıdaki gibi sınıflandırılabilir;

1-) Kara Ulaştırması

a) Karayolu Ulaştırması

b) Demiryolu Ulaştırması

2-) Su Ulaştırması

a) Denizyolu Ulaştırması

b) İç-su Yolu ( göl-nehir-kanal ) Ulaştırması

3-) Hava Ulaştırması

4-) Boru Hatları

Ülkemizdeki yol ağları:

Ülkemizde gerçek anlamda planlı ve modern yapımının 1 Mart 1950’de Bayındırlık

Bakanlığı bünyesinde kurulan Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM) ile başladığı

söylenebilir. KGM bünyesinde üç yol tip vardır.

Otoyol: Özellikle transit trafiğe tahsis edilen, belirli yerler, şartlar dışında çıkışı

olmayan yaya, hayvan ve motorsuz araçların giremediği ve ancak izin verilen motorlu

2

Page 3: Karayolları Ders Notu (Osmangazi Üni.)

araçların yararlandığı, trafiğin özel kontrole tabi tutulduğu kara yoludur. Uzunluğu

1774km'dir.

Devlet yolu: önemli bölge ve il merkezlerini, deniz, hava, demiryolu istasyonu, iskele,

liman ve alanlarını birbirine bağlayan birinci derecede ana yollardır. Aynı zamanda

ülkeyi komşu ülkelere bağlayan yollardır. Uzunluğu 31400km'dir.

İl yolu: Küçük il merkezlerini birbirine, ilçe ve kasabaları il merkezlerine bağlayan, iki

şeritli yapılan 2. Ve 3. Sınıf standartlı, yüzeyleri genelde asfalt kaplı yollardır.

Uzunluğu 29693km'dir.

Turistik yol: En yakın yol ile turistik merkez arasında kalan yollara verilen isimdir.

Yapım ve bakımı, Turizm Bakanlığınca sağlanan finansmanla Karayolları Genel

Müdürlüğü tarafından yapılmaktadır.

Köy yolu: Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün sorumluluğundaki, köyleri birbirine,

kasabalara veya anayollara bağlayan, genelde toprak yollardır. Uzunluğu yaklaşık

olarak 300.000km'dir.

Orman yolu: Orman Bakanlığının sorumluluğundaki, orman ürünlerinin ilçe, kasaba

ve köylere taşınması için inşa edilen, genellikle toprak yollardır.

Şehiriçi yollar: Belediyelerin sorumluluğundadır.

Ülkemizde demiryolu inşaatı 1866’da İzmir-Aydın hattı ile başlamıştır. Cumhuriyet

ilanındaki 2000 km’lik yol ağı 1940’lara kadar hızla geliştirilmiş, ancak daha sonra

karayollarının gölgesinde kalmıştır. Ülkemizde Demiryollarının inşaatından

Demiryollar, Limanlar ve Hava Meydanları İnşaatı Genel Müdürlüğü (DLH)

sorumludur. İşletme işini ise Devlet Demiryolları (TCDD) yapmaktadır. Ülkemizdeki

mevcut demiryolu uzunluğu 9000 kmdir.

Taşıma sistemleri arasında seyahat hızı, durağa yürüme, durakta bekleme, taşıttan

indikten sonra ulaşılmak istenen noktaya varma açısından farklar vardır. Bu konuda

otomobil sistemleri her durumda zaman tasarrufu sağlar. Ama uzun mesafelerde metro

sistemleri daha avantajlıdır.

Yukarıda belirtilen ulaştırma şekillerinin yerine getirilmesinde çeşitli ulaştırma

sistemleri kullanılır. Taşınacak olan yolcu ve yük durumuna göre tercih edilen ulaştırma

3

Page 4: Karayolları Ders Notu (Osmangazi Üni.)

sistemi kapasite, hız, ekonomiklik, emniyet, kaynak vb gibi faktörler yönünden söz

konusu ülkenin gelişmişlik düzeyine uygun olmalıdır.

3. ULAŞIM TÜRLERİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ

İnsanlar ilk çağlarda daha çok avlanma, yiyecek elde etme ihtiyacında olduğu için elde

ettikleri maddeleri öncelikle sürükleme yoluna gitmişlerdir. Bu faaliyetler tekerleğin

bulunmasına kadar devam etmiştir. Tekerleğin icadından sonra insanlar, hayvanları

ehlileştirip arabalarda kullanmaya başlamışlardır. Uzun süre bu aşamada kalan

insanoğlu, ancak 1800’lerde motorlu araçları icat edebilmiştir. 1802’de İngiliz Robert

Trivitik ilk lokomotifi geliştirdi. Ancak yaygın olarak kullanılan ilk lokomotif George

Stevenson tarafından 1829’da bir yarışma için yapıldı. 1880’lerde karayolu araçları

geliştirildi ve bundan itibaren gelişmeler çok daha hızlı oldu. Bugün rekor amacıyla

üretilen ses hızına ulaşan otomobiller mevcuttur. 1908’de Wright kardeşlerin icadı olan

uçak, insanoğluna çok daha geniş ufuklar açmıştır. Bugün en hızlı ulaşım şekli

havayollarıyla sağlanmaktadır.

İnsanoğlunun tekerleğin icadından günümüze kadar ulaştırma ve buna bağlı olarak

uygarlık aşağıdaki Şekil 1’e uygun bir gelişme izlemiştir. Görüldüğü gibi son yüzyılda

gelişme hayli yüksektir. Şekilden grafiğin sonsuza doğru gittiği izlenimi doğmaktadır.

Uzay çalışmaları sonucu buna uyacak gelişmeler sağlanmıştır.

Şekil 1. Ulaştırma ve uygarlık gelişme eğrisi

Ama uygarlıkta yapılan ilerlemeler insanlara avantajlar sağladıysa da, bu avantajların

yanında bazı dezavatajlar da getirmiştir.

4

Page 5: Karayolları Ders Notu (Osmangazi Üni.)

Nüfusun hızla arttığı ve sınırlı kaynakların olduğu dünyamızda ulaşım konusunda bazı

problemler meydana gelmiştir. Özellikle ülkemizde bulunduğumuz konumdan dolayı

ulaştırma faaliyetleri oldukça fazla olmaktadır.

4. ÖDEV: Traffic Calming. Tarih: 2002 Kasım sonu. En çok 5 sayfa.

5. KARAYOLU İLE İLGİLİ TANIMLAR

Araç: Karayollarında kullanılabilen motorlu, motorsuz ve özel amaçlı taşıtlar ile iş

makineleri ve lastik tekerlekli traktörlerin genel adıdır.

Taşıt: Karayolunda insan, hayvan ve yük taşımaya yarayan araçtır.

Karayolu: Her türlü taşıt ve yaya ulaşımı için kamunun yararlanmasına açık olan arazi

şerididir.

Çift Yönlü Karayolu: Her iki yöndeki trafiğin de kullandığı yol tipidir.

Tek Yönlü Karayolu: Sadece tek yöndeki trafiğin kullandığı yol tipidir.

Bölünmüş Karayolu: Bir orta röfüjle ayrılmış yol tipidir.

Yol ekseni: Yol kaplamasının ortasından geçtiği varsayılan çizgiye (doğrultuya) denir.

Röfüj (ayırıcı): Taşıt yollarını veya bölümlerini birbirinden ayıran, bir taraftaki

taşıtların diğer tarafa geçmesini engelleyen karayolu yapısıdır.

Şerit: Araçların güvenliği yolculuğu için taşıt yolunun işaretlerle ayrılmış bölümüdür.

Tırmanma şeridi: Özellikle iki şeritli, kentler arası yolların dağlık rampa kesimlerinde

kullanılan ve yavaş seyreden araçlara ayrılan yolun en sağ kenarındaki şerittir.

Park şeridi: Yol kenarında araçların park etmeleri için ayrılmış şerittir.

Emniyet şeridi: Yüksek standartlı yollarda, taşıtların trafiği aksatmayacak biçimde

durmaları için yapılan şerittir.

Hızlanma şeridi: Bir yan yoldan anayola giren taşıtların anayoldaki trafik akımına

güvenle karışabilmeleri için hızlanmalarına olanak sağlayan belirli bir uzunluktaki ilave

kaplama genişliğidir.

5

Page 6: Karayolları Ders Notu (Osmangazi Üni.)

Yavaşlama şeridi: Anayolda düz olarak giden trafik akımından bir yan yola ayrılacak

olan taşıtların bu yan yola güvenle girebilmeleri için yavaşlamalarına olanak veren

belirli bir uzunluktaki ilave kaplamadır.

Cep: Taşıtların kısa süreli duruşlar için faydalandıkları belirli uzunluktaki, genişletilmiş

yol kısmı.

Kavşak: Birden fazla gelen trafik akımlarının kesiştiği yerlerdir.

Geçki (güzergah): Bir yolun arazi üzerinde izlediği doğrultudur.

Plan: Yolun yatay bir düzlem üzerindeki izdüşümüdür.

Alinyiman: Yol planındaki düz kısımlara denir.

Yatay kurba (kurp, viraj): Yol planında düz kısımlar arasındaki eğri kısımlara denir.

Boykesit (profil): Plandaki yol ekseni bir doğru boyunca açılır ve bunun düşey bir

düzlem üzerinde izdüşümü alınırsa elde edilir. Boykesit üzerinde, belli bir kıyas hattına

göre arazinin doğal durumu ile yolun bitmiş durumu gösterilir.

Enkesit: Yolun herhangi bir noktasında eksen hattına dik doğrultuda alınan kesittir.

Şekil 2. Tipik bir yol enkesiti ve yol elemanları

Şev: Bir dolguda platformun dış kenarı ile doğal zemin, yarmada ise hendek tabanı ile

doğal zemin arasındaki eğik yüzeye denir.

6

Page 7: Karayolları Ders Notu (Osmangazi Üni.)

Enine eğim: Yol yüzeyine düşen yağış sularının platformu bir an önce terkedebilmeleri

için yol enkesitine eksenden banket ya da kaplama dış kenarına doğru olmak üzere her

iki tarafta verilen eğime denir.

Boyuna eğim: Yola boyuna doğrultuda verilen eğime denir.

Düşey kurba: Boykesitteki eğri parçalarına verilen isimdir.

Rampa: yolun yükselerek gittiği kısma denir.

İniş: Yolun alçalarak gittiği kısma denir.

Tepe (kapalı) düşey kurp: Bir rampayı bir iniş, rampayı daha az eğimli bir rampa

veya bir inişi daha dik eğimli bir iniş izlediğinde aradaki eğriye verilen isimdir.

Dere (açık) düşey kurp: Bir inişi bir rampa, inişi daha az eğimli bir iniş veya bir

rampayı daha dik eğimli bir rampa izlediğinde aradaki eğriye verilen isimdir.

Şekil 3. Tepe ve dere düşey kurp tipleri

Toprak işi (tesviye): Yol yüzeyine düzgün bir şekil verilmesi için doğal zeminin

düzeltilmesi gerekir. Bu amaçla bazı yerler kazılır, bazı yerler doldurulur. Bu işlere

verilen isimdir.

İnce tesviye (reglaj): Tesviye yüzeyinin uygun enine ve boyuna eğim de verilerek bir

greyder yardımı ile son olarak düzeltilmesi işlemine verilen isimdir.

7

Page 8: Karayolları Ders Notu (Osmangazi Üni.)

Drenaj: Yolu kar, yağmur, dolu, sel su baskını vb gibi yerüstü ve yer altı sularından

korumak amacıyla suyun kontrol altına alınıp uzaklaştırılmasını amaçlayan sistemlerdir.

Menfez: Sürekli olarak akan ya da yağış sonucu oluşan küçük akarsuları yol gövdesinin

bir tarafından diğer tarafına geçirmek için kullanılan yapılardır.

Alt yapı: Yolun toprak işleri sonunda daha önceden saptanan kot ve enkesit şekline

getirilmiş kısmına denir.

Üst yapı: Yolun trafik yüklerini taşımak ve bu yükü taban zemininin taşıma gücünü

aşmayacak şekilde taban yüzeyine dağıtmak üzere alt yapı üzerine inşa olunan ve alt

temel, temel ve kaplama tabakalarından oluşan kısımdır

Sanat yapısı: Menfez, drenaj tesisleri, köprü, tünel ve istinat duvarı gibi yapılara

verilen genel isimdir.

Alt temel (temel altı): Tesviye yüzeyi üzerine serilen ve genellikle kum, çakıl, kırma

taş, yüksek fırın cürufu gibi granüler malzemelerden inşa oluna tabakadır. Kaplamadan

gelen trafik yükünün taban üzerine yayılmasında üzerinde bulunan temel tabakasına

olan yardımı yanında, su ve don tesirlerine karşı tampon bölge vazifesi de gören bu

tabakanın teşkili ile daha pahalı malzemeden inşa olunan temel tabakasının kalınlığı

azaltılmış, böylece ekonomi sağlanmış olur. Taban zemininin durumuna göre nadir

olarak bu tabakadan vazgeçilebilir.

Temel: Alt temel ve kaplama tabakaları arasına yerleştirilen ve granülometrisi ile diğer

koşulları belirli olan doğal kum, doğal çakıl veya kırma taş ile az miktarda bağlayıcı

ince malzemeden oluşan tabakadır. Görevi kaplamadan gelen trafik yükünü taban

üzerine yaymaktır.

Kaplama: Temel tabakası üzerine inşa olunan ve trafiğin doğrudan doğruya temas

ettiği, bitümlü karışımlar, beton, parke vb malzeme ile yapılan tabakadır. Görevi

düzgün bir yuvarlanma yüzeyi temin etmektir.

Aşınma tabakası: En üstteki kaplama tabakasına verilen isimdir.

Binder tabakası: Aşınma tabakasının altındaki kaplama tabakasıdır.

Banket: Yol kaplamasının iki yanında, kaplamaya bitişik ve kaplama kenarı ile şev başı

arasında kalan kısma denir.

8

Page 9: Karayolları Ders Notu (Osmangazi Üni.)

Platform: Yolun enine yönde bölüntüsüz ve kaplama ile banketlerden oluşan kısmına

denir.

Hendek: Yolun yarma kesimlerinde banket ile yarma şevi arasında uzanan ve yol

platformu ile yarma şevine gelen yağış sularının toplanıp aktığı kanaldır. Derinliği

bölgenin yağış durumuna göre değişir. Üçgen veya yamuk şekilli olabilir.

Kafa hendeği: Yarmalarda, yamaçlardan akan yağış suları erozyon yolu ile şevin

bozulmasına neden oluyorsa, şev tepesinden bir miktar aşağıda yine üçgen veya yamuk

kesitli olmak üzere yapılan hendeklerdir.

Bordür: Kent içi yollarda kaplama ile daha yüksek kotta bulunan yaya kaldırımı

arasına veya kaplama ile orta refüj arasına yerleştirilen, genellikle taş ya da betondan

yapılmış kenar taşlarıdır.

Bordür oluğu (kanivo): Kent içi yollarda kapla ve yaya kaldırımı üzerine düşen ve

enine eğimden dolayı bordür kenarında biriken yağış sularının yol boyunca kolayca ve

belirli bir genişlik içinde kalacak şekilde akması için kaplamanın en dış kenarından

daha düşük kotta olmak üzere bordür ile kaplama arasına yerleştirilen enkesit kısmıdır.

Rögar (baca): Bordür kenarında birikip oluk boyunca akan yağış sularının yola ve yol

temeline zarar vermeden kanalizasyon veya yağmur suyu drenaj şebekesine akmasını

sağlayan yapılara denir.

Korkuluk: Taşıtların yoldan dışarıya çıkmalarını ya da bölünmüş yollarda diğer

platforma girmelerini önlemek amacı ile gerekli kesimlerde platform dış kenarlarına

konan engellerdir.

Kenar taşı: Yolun doğrultusunu ve sınırlarını göstermek üzere yol kenarına belirli

aralıklarda konan elemanlardır.

Kamulaştırma genişliği: Yolun yapımına başlanmadan önce geçki boyunca

kamulaştırılması gereken yeterli genişlikteki araziye denir.

Trafik Adası: Trafik akımlarını ayırmak veya yönlendirmek amacıyla daha çok

kavşaklarda yol kaplaması üzerine genellikle yükseltilmiş ada şeklinde veya işaretleme

yoluyla yapılmış trafiğe kapalı alandır.

Cadde: Şehrin bölgelerini birbirine bağlayan ana yollardır.

9

Page 10: Karayolları Ders Notu (Osmangazi Üni.)

Sokak: Şehrin bölgeleri içinde oturma, iş yerleri ve çeşitli tesislere ulaşmayı sağlayan

yoldur.

Viyadük: Çeşitli sebeplerle arazi parçası üzerinde yol yapmak mümkün olmadığında

köprü üzerine kurulmuş otoyol parçasıdır.

Tip Enkesit: Yolun standart ölçülerini ve inşaat özelliklerini ayrıntılı olarak gösteren

enkesittir. Genel olarak, platform, kaplama ve banket genişlikleri, hendek boyutu, şev

eğimleri, enine eğim, üst yapıya ait tabakalar ve bunların kalınlıkları-malzeme cinsleri

ile kamulaştırma genişliği belirtilir.

Radyal (Işınsal) Yol: Bir kentin merkez bölgesi ile kenar bölgelerini birbirine

doğrudan bağlayan yol.

Çevre Yolu: Bir kentin kısmen veya tamamen etrafından geçen ve genel olarak radyal

(ışınsal) yolları dik olarak kesen, anayol karakterindeki yoldur.

Servis Yolu: Komşu bina, tesis ve mülkleri anayola bağlayan yardımcı yoldur. Yeni

yol inşaatı sırasında malzeme ocağı, su kaynağı vb yerlere ulaşmayı temin, ayrıca

trafiğin geçici olarak kullanması için özel olarak yapılmış yollara da bu isim verilir.

Şev Kazığı: Dolgu ve yarma şevlerinin doğal zemini kestiği noktaları belirtmekte

kullanılan kazıktır.

Şev Eğimi: Dolguda platformun dış kenarı ile doğal zemin, yarmada hendek tabanı ile

doğal zemin arasında uzanan yüzeyin eğimidir.

Refüj Şeridi: Sola dönüş yapacak taşıtların yavaşlayabilmelerine ve bekleyebilmelerine

olanak sağlayan ve orta refüjün daraltılmasıyla yapılan yeterli uzunluktaki ek şerit.

Baba: Taşıt trafiğine kapalı bir alanın, trafiğin geldiği yerlerine, taşıtların bu alan

girmesine mani olacak şekilde konmuş engeldir.

Yaya Kaldırımı: Yolun sadece yayaların kullanmasına ayrılan kısmıdır. Genellikle

şehir içi yolların her iki tarafına, kaplamadan daha yüksek kotta inşa edilir. Kaplama ile

yaya kaldırımı arasında bordür vardır.

Yaya Bariyeri: Çift platformlu yollarda yayaların bir taraftan diğer tarafa geçmelerini

önlemek amacıyla iki platform arasında konmuş engeldir.

10

Page 11: Karayolları Ders Notu (Osmangazi Üni.)

Yaya Korkuluğu: Yayaların yola inmelerini önlemek amacıyla yaya kaldırımlarının

kenarlarına veya taşıt trafiğine kapalı alanların etrafına konan ve çok zaman demir veya

zincir malzeme kullanılarak yapılan engeldir.

Kot: Dikkate alınan bir noktanın deniz yüzeyinden veya başlangıç olarak alınan bir

kıyas düzleminden yüksekliğidir.

Kıyas Kotu: Diğer noktalara ait kotların bulunması sırasında baz olarak kabul edilen

kot.

Siyah Çizgi: Yol boykesitinde arazinin oluşturduğu çizgidir.

Siyah Kot: Yol boykesitinde herhangi bir noktaya ait doğal zemin kotu.

Kırmızı Çizgi: Yol boykesitinde yolun oluşturduğu çizgidir. Çıkış ve iniş eğimli düz

kısımlar ile bunlar arasındaki eğrisel düşey kurbalardan oluşan hattır. Kırmızı çizgi

yolun bitmiş durumunu gösteriri. Boykesitte kırmızı çizginin üstünde kalan kısımlar

kazılacak, altında kalan kısımlar doldurulacak demektir.

Kırmızı Kot: Yol boykesitinde kırmızı çizgi üzerindeki herhangi bir noktaya ait kot.

Görüş Uzunluğu: Belli yükseklikteki bir gözün (genellikle direksiyonda bulunan bir

otomobil sürücüsünün gözünün yol yüzeyinden yüksekliği) normal gidiş yönünde ve

görüşün trafik tarafından kapatılmadığı durumda, yol yüzeyindeki veya belirli

yükseklikteki bir cismi görebildiği uzaklık.

Duruş Görüş Uzunluğu (Duruş Uzunluğu, Fren Emniyet Uzunluğu): Taşıt

sürücüsünün yol üzerinde gördüğü bir engele çarpmadan durabilmesi için gerekli

minimum görüş uzaklığıdır. Bu uzunluk, reaksiyon uzunluğu ile fren uzunluğunun

toplamına eşittir.

Reaksiyon Süresi: Taşıt sürücüsünün yol üzerinde bir engel görmesi ile bu engele karşı

uygun tedbiri (fren, sinyal, direksiyon kırma vs) almaya başlaması arasında geçen

süredir. Bu süre sürücünün fiziki yapısına, yaş durumuna, o andaki yorgunluk

derecesine, dikkat durumuna, alkollü olup olmamasına vb faktörlere bağlı olup testlere

göre 0,5-0,25 sn arasında değişmektedir. Hesaplamalarda genellikle 0,75 veya 1,0 sn

alınır.

Duruş Süresi: Taşıt sürücünün durma gereğini hissettiği an ile taşıtın frenleme sonucu

tam olarak durduğu an arasında geçen süredir.

11

Page 12: Karayolları Ders Notu (Osmangazi Üni.)

Reaksiyon Uzunluğu: Taşıtın reaksiyon süresi içinde aldığı yoldur.

Fren Uzunluğu: Taşıtın durması için frene basıldığı yer ile taşıtın tamamen durduğu

yer arasındaki mesafedir. Bu uzunluk taşıtın hızına, taşıt tekerleği ile yol arasındaki

sürtünme katsayısına ve yolun eğimine bağlıdır.

Duruş Uzunluğu: Taşıtın duruş süresi içinde kat ettiği mesafedir. Reaksiyon uzunluğu

ile fren uzunluğunun toplamından oluşur.

Geçme (Sollama): Bir taşıtın kendisi ile aynı yönde giden diğer bir taşıtın önüne

kurallara uygun olarak geçmesidir.

Geçiş Görüş Uzunluğu: Bir taşıtın önünde giden başka bir taşıtı kurallara uygun ve

güvenli bir şekilde geçebilmesi için, sürücünün görebilmesi gereken minimum uzunluk.

Dever: Yatay kurbalarda taşıtların maruz kaldığı merkezkaç kuvvetinin etkisini

azaltabilmek için, yol enkesitine kurba boyunca, içeriye doğru verilen enine eğimdir.

Yanal Kuvvet: Enine eğim ve kurbalarda merkezkaç kuvvetinden ileri gelen ve taşıta

hareket doğrultusuna dik yönde etkiyen kuvvettir.

Esnek Kaplama: Taban yüzeyi ile her noktada teması olan ve kendisine gelen yükü

taban yüzeyine yayan bir üst yapı şekli. Bu tip üst yapıların bünyesinde gerilme direnci

yoktur. Asfalt yol kaplaması bu tiptendir.

Rijit Kaplama: Taşıt trafiği altında herhangi bir biçimde şekil değiştirmeyen, hesabı

sırasında gerilme direnci de dikkate alınan yol kaplamasıdır. Beton yol kaplaması bu

tiptendir.

Agrega: Çakıl, kırılmış taş, kum, cüruf gibi bir yol kaplama malzemesinin iri mineral

kısmı.

Bitüm: Bir Petrol ürünü olan, rengi siyahtan koyu kahverengiye kadar değişebilen,

yapıştırıcı özelliği olan viskoz bir sıvı veya katı maddedir.

Asfalt: Başlıca bileşeni bitüm olan, ısıtıldığında yavaş yavaş eriyerek sıvılaşan ve rengi

siyahtan koyu kahverengiye kadar değişebilen katı veya yarı katı bir bağlayıcı

malzemedir.

Kırma Taş: Yol inşaatında daha çok temel tabakasında kullanılan ve doğal dere çakılı

yada iri kaya parçalarının konkasörle kırılmasıyla elde edilen malzeme.

12

Page 13: Karayolları Ders Notu (Osmangazi Üni.)

Mıcır: Tek boy, kırılmış, köşeli taş malzeme.

Cüruf: Çelik endüstrisinin bir yan ürünü olan malzeme.

Moloz: Geçirgen dolgularda kullanılan düzensiz şekil ve boyuttaki taşlar. Genellikle taş

ocaklarında dinamitlemeyle elde edilir.

Derz: Beton yollarda plaklar arasında bırakılan boşluk.

6. TRAFİKLE İLGİLİ TANIMLAR

Trafik: İnsan, hayvan, motorlu ve motorsuz taşıtların yaptıkları her türlü harekettir.

Trafik Hacmi: Bir yoldan veya yolun bir şeridinden birim zamanda geçen araç

sayısıdır. Genelde saatlik, günlük ve yıllık olarak verilir.

Trafik Yoğunluğu: Herhangi bir anda yolun birim uzunluğundaki taşıt sayısıdır. Birim

uzunluk olarak genellikle 1 km alınır.

Trafik Sayımı: Bir yolun herhangi bir noktasından belli bir süre içinde geçen taşıtların

sayılıp kaydedilmesi işlemidir. Bazen cinslerine göre ayrılarak, bazen de ayırarak

sayılır.

Kavşak Sayımı: Bir kavşaktan geçen taşıtların, gittikleri yön de dikkate alınarak

sayılmalarıdır.

Proje Trafiği: Bir yolun projelendirilmesi safhasında kullanılan ve dikkate alınan proje

yılı için yoldan geçeceği tahmin edilen trafik miktarıdır.

Takip Aralığı: Aynı trafik şeridi üzerinde birbirini takiben gitmekte olan iki taşıttan

öndekinin en arkası ile arkadakinin en önü arasındaki mesafedir.

Kapasite: Bir yoldan veya yolun bir şeridinden birim zamanda geçebilecek maksimum

araç sayısıdır.

Hız: Birim zamanda alınan yoldur. Genelde uzunluk birimi olarak km, zaman birimi

olarak saat alınır.

13

Page 14: Karayolları Ders Notu (Osmangazi Üni.)

formülüyle gösterilir.

Ortalama Hız: Belli bir yol kesiminde, alınan mesafenin seyir süresine (hareket

halindeyken geçen zaman) oranlanmasıyla bulunan hızdır.

Örnek: Ankara-Eskişehir arasındaki 240 kilometrelik yolun yarısını 60 km/sa,

diğer yarısını 40 km/sa ile giden aracın bu yoldaki ortalama hızı nedir?

Cevap: Zaman=Yol/Hız formülünden, araç yolun ilk yarısını, 120/60= 2 saatte

alır, ikinci yarısını ise 120/40=3 saatte alır. Toplam süre 2+3=5 saat olur. Toplam

yol, toplam zamana bölünürse, 240/5= 48 km/sa bu yoldaki ortalama hız olur.

Seyahat Hızı: Belli bir yol kesiminde, alınan mesafenin, toplam süreye (hareket

halindeyken ve dururken geçen zaman) oranlanmasıyla bulunan hızdır.

Noktasal Hız: Bir taşıtın, yolun belli bir noktasından geçtiği andaki hızıdır.

Ortalama İşletme Hızı: Belli bir yol kesiminden geçen araçların hepsinin ortalama

hızlarının ortalamasıdır.

7. TAŞIT HAREKETLERİ VE TRAFİĞİN GENEL ÖZELLİKLERİ

Taşıt Sürücüsü yolda aracını kullanırken uyması gereken bazı kurallar vardır. Yolu

projelendirenler, yolda her zaman yeterli görüş mesafesini sağlamaya çalışırlar.

Duruş Görüş Uzunluğu

Taşıt sürücüsünün yol üzerinde gördüğü bir engele çarpmadan durabilmesi için gerekli

minimum görüş uzaklığıdır. Duruş Uzunluğu veya Fren Emniyet Uzunluğu da denir.

Bu uzunluk, reaksiyon uzunluğu ile fren uzunluğunun toplamına eşittir.

Lr = V.tr formülünden reaksiyon süresinde alınan yol bulunabilir. Burada

reaksiyon süresi olarak 0,75 sn alınması uygun olacaktır. Formülde birimlere dikkat

edilmelidir.

14

Page 15: Karayolları Ders Notu (Osmangazi Üni.)

Fren uzunluğu için aracın hareket halindeki ve frenleme sırasında kaybettiği enerjiler

eşitlenir. Taşıtın fren izi sonunda durmasıyla kinetik enerjisi ( 0 ) olacağından, fren izi

başındaki kinetik enerji ile fren izi boyunca yaptığı iş eşit sayılacaktır.

Burada f sürtünme katsayısını, s ise

yolun eğimini göstermektedir.

Sonuç olarak; duruş görüş uzunluğunun formülü şöyle olacaktır:

Bu formülde birimlere dikkat edilmelidir.

Projelendirme safhasında sağlanması gereken minimum görüş uzunlukları fren

uzunluğu bakımından, yolun en elverişsiz durumuna göre hesaplanmalıdır. Bunun için

de yol yüzeyinin ıslak hatta buzlu olduğu kabul edilir. Bu sırada esas alınacak hız proje

hızıdır.

Fren uzunluğunun hesaplanması sırasında kullanılan sürtünme katsayısına ait değerler

değişik kaplama tipleri ve yüzeyin durumuna göre aşağıdaki tabloda verilmiştir. Ancak,

tablodaki değerlerde, taşıtın hızı, lastiğin eski veya yeni oluşu ile esneklik derecesi,

ayrıca taşıtın fren gücü gibi faktörlerin etkisi altında küçük farklar olabileceği

belirtilmelidir.

Tablo 1. Değişik kaplama tipleri ve yüzeyin durumuna göre sürtünme katsayıları

Yol Yüzeyinin durumu

Yol Kaplaması Kuru Islak, temiz Islak, hafif çamurlu

Asfalt 0,60 0,35 0,25Beton 0,75 0,55 0,40Parke 0,60 0,40 0,30Bazalt ufak parke 0,45 0,25 0,15Granit ufak parke 0,50 0,35 0,25

Kuru, zincirli

Kuru, Zincirsiz

Yaş,zincirli

Yaş, Zincirsiz

Kar 0,55 0,45 0,20 0,10Buz 0,35 0,15 0,15 0,05

15

Page 16: Karayolları Ders Notu (Osmangazi Üni.)

Tablo 2. Eğimsiz ve kuru asfalt yolda değişik hızlar için duruş uzunlukları

Hız(km/sa)

Duruş uzunluğu(m)

10 2,7230 12,1350 26,7770 46,6890 71,85120 119,37

Geçiş görüş uzunluğu

Bir taşıtın önünde giden başka bir taşıtı kurallara uygun ve güvenli bir şekilde

geçebilmesi için, sürücünün görebilmesi gereken minimum uzunluktur. İki ve üç şeritli

yollarda, hızlı giden taşıtlar için yavaş giden taşıtları sollayıp geçme olanağının

sağlanması gerekir. Aksi halde yavaş giden taşıtların arkasında uzun kuyruklar oluşur

ve yolun kapasitesi düşer. Bu duruma özellikle rampalarda rastlanır. Ayrıca bu hallerde,

arkadaki sürücülerin sabırsızlanıp uygun olmayan koşullarda öndeki taşıtları geçmeye

çalışmaları kazaları arttırır. Proje hızına göre bulunacak geçiş uzunluğu yolda

sağlanmaya çalışılır.

Karşıdan araç gelip-gelmemesine göre iki şekilde geçiş uzunluğu hesaplanır:

1. Karşıdan gelen taşıt yok

V1 hızıyla giden A taşıtı, V2 hızıyla giden B taşına d kadar yaklaştıktan sonra yolun sol

şeridine geçecek ve aynı hızla devam ederek, B taşıtının d kadar önüne geçtikten sonra

kendi şeridine geri dönecektir. A aracı geçişi tg kadar zamanda tamamlar. Bu sırada

aldığı yol, B aracının aldığı yolla, d boşluklarının toplamından oluşur.

Lg =V1.tg =d + V2.tg + d

Buradan, formülü elde edilir.

16

Page 17: Karayolları Ders Notu (Osmangazi Üni.)

Şekil 3b. Sollama ile geçiş uzunluğu

Tablo 3. Karşı yönden taşıt gelmediğinde farklı hızlara göre geçiş uzunlukları (m)

Sollanan taşıtla hız farkıSollayan taşıtın hızı

(km/sa)10 km/sa 15 km/sa 20 km/sa

60 216 144 10880 352 234 176100 530 352 216

2. Karşı yönden gelen taşıt var

V1 hızıyla giden A taşıtı, V2 hızıyla giden B taşına d kadar yaklaştıktan sonra yolun sol

şeridine geçecek ve aynı hızla devam ederek, B taşıtının d kadar önüne geçtikten sonra

kendi şeridine geri dönecektir. Ancak bu sırada karşıdan V3 hızıyla gelen C taşıtının

kazaya sebep olmaması gerekir. Bu nedenle C aracı, A aracının hizasına geldiğinde, A

taşıtının kendi şeridine dönmüş olması gerekir.

Lk = Lg + V3 . tg

Buradan formülü elde edilir.

17

Page 18: Karayolları Ders Notu (Osmangazi Üni.)

TRAFİĞİN DEĞİŞİMİ

Trafik çeşitli sebeplerle bir takım periyodik değişimler gösterir. Örneğin;

- Trafik güneşin doğmasıyla başlar ve güneşin batmasıyla azalır, gece çok aza iner.

- Soğuk iklimli yerlerde yazın trafik artar.

- Tatil günleri şehiriçi trafik azalırken, şehirdışı trafik artar.

- Trafik kazaları da trafikle beraber artar.

Trafiğin başlıca periyodik değişimleri şunlardır:

1) Günlük Değişme

Trafiğin gün içinde saatlere göre değişmelerini ifade eder. Sabah erken saatlerde

başlayan trafik 7.30-9.30 arasında bir maksimum değere ulaştıktan sonra yavaş yavaş

azalır, öğle saatlerinde hafif bir artıştan sonra tekrar azalmaya başlar ve akşam saat

17.00-19.00 saatleri arasında gene bir maksimum değere ulaşır. Bu akşam maksimumu

kışın daha sivri olmakla beraber, yazın havanın daha geç kararması nedeniyle daha

yayılmıştır. Yani kışın insanlar havanın karardığı 17.00 saatleri civarı evlerine dönmeye

başlarken, yazın ise hem hava sıcaklığının uygun olması, hem de havanın aydınlık

olması nedeniyle daha geç evlerine dönebilmektedirler. Sabah maksimum trafiği daha

çok konut bölgelerinden merkeze giden araçlardan kaynaklanır, akşam maksimum

trafiği ise merkezden konut bölgelerine doğrudur.

18

Page 19: Karayolları Ders Notu (Osmangazi Üni.)

Şekil 4. Trafiğin gün içinde değişimi

2) Haftalık Değişme

Trafiğin hafta içinde günlere göre değişmesidir. Şehiriçi ve şehirdışında haftalık trafik

değişimleri büyük farklılıklar gösterir. Şehiriçinde Pazartesi ve Cumartesi günleri

maksimum olurken, Pazar günü minimum olur. Şehirdışında ise Pazar günü maksimum

değere ulaşılır.

19

Page 20: Karayolları Ders Notu (Osmangazi Üni.)

Şekil 5. Trafiğin hafta içinde değişimi

3) Aylık Değişme

Trafiğin ay içinde haftalar göre değişmesini ifade eder. İnsanların maaşlarını aldıkları

veya ödemelerin yoğunlaştığı günlerde trafik artar.

4) Yıllık Değişme

Trafiğin yıl içinde aylara göre değişmesini ifade eder. Gün içindeki trafik değişimi gibi

güneşle bağlantılıdır. Güneşin daha fazla tesirli olduğu yaz aylarında trafik artar. Çok

sıcak iklimli yerlerde ise tersi olabilir. Orta iklimli yerlerde Mayıs ve Ekim ayları

ortalama trafiğe yakın değerlerdedir. Sayımların ortalamaya yakın aylarda yapılması

daha doğru olacaktır.

20

Page 21: Karayolları Ders Notu (Osmangazi Üni.)

Şekil 6. Trafiğin yıl içinde değişimi

8. YOLCULUKLARA AİT BAŞLICA ÖZELLİKLER

Yolculuklar bir fayda sağlayabilmek amacıyla yapılmaktadır. Ancak yolcululuğun

yapılıp yapılmaması sağlanacak faydayla beraber uzunluk, ücret vb başka unsurlara da

bağlıdır. Bunlardan en önemlisi uzunluk-yolculuk ilişkisidir. Genel olarak bakıldığında

mesafeler uzadıkça yapılan yolculuklar azalmaktadır.

Şekil 9. Her türlü yer değiştirme eğrisi

Ancak, sadece taşıtlarla yapılan yolculuklara bakıldığında daha farklı bir durum ortaya

çıkmaktadır. Çok kısa mesafelerde insanlar yürümeyi tercih etmekte, ancak mesafe

21

Page 22: Karayolları Ders Notu (Osmangazi Üni.)

uzadıkça taşıtla yapılan yolculuklar artmaktadır. Mesafeler daha da uzadığında gene

yolculukların sayısı azalmaya başlamaktadır.

Şekil 10. Taşıt seyahatleri ile ilgili yolcu mesafe diyagramı

Ücret tarifeleri de yolculukları etkileyen önemli bir faktördür. Örneğin yolculuk parasız

olsa, yolcu sayısı pratik olarak sonsuz olacak demektir. İnsanlar yayan gitmek yerine en

kısa yolculuklarda bile taşıtları tercih edeceklerdir. Ancak, yolculuk paralı olduğunda

yolcu sayısı gittikçe azalır ve ücret bir değere ulaştıktan sonra yolcu sayısı da sıfır olur.

Şimdi uzaklığı dikkate almadan, aynı uzaklık için ücretlerin değiştirildiğini düşünelim.

Uygun ücret tespiti başlıbaşına bir problem olarak ortaya çıkmaktadır. Ücret az

olduğunda yolcu sayısı fazla olacak, buna karşın alınan düşük ücretler nedeniyle toplam

gelir az olacaktır. Ücret çok olduğundaysa, yolcu sayısı az olacaktır. Ancak toplam gelir

gene az olacaktır. Sistem açısından önemli olan karın yani, toplam gelirle gider

arasındaki farkın maksimize edilmesidir. Bunun için de optimum (en uygun) ücret

araştırması yapılmalıdır. Aşağıdaki şekil çeşitli ücret tarifeleri için yolcu-mesafe

diyagramını göstermektedir. Burada y0 en düşük, y5 ise en pahalı ücrettir.

22

Page 23: Karayolları Ders Notu (Osmangazi Üni.)

Şekil 11. Çeşitli ücretlere göre yolcu sayısındaki değişim.

10. İNSANLARA AİT BAZI ÖZELLİKLER

Yol ve kaldırım üzerindeki trafik işaretleri gündüz net görülmekle beraber gece yok

gibi olurlar. Bu yüzden yolun ve işaretlerin aydınlatılması gerekir. Yetersiz

aydınlatmalarda göz kapağı açılır, bu durumda ışık vurunca parlayan reflektörler gibi

hafif ışık kaynakları dahi görülebilir. Geceleyin koyu mavi ve kırmızı renkler, siyahtan

ve birbirlerinden güçlükle ayrılabilirler. Sarı ve yeşil ise beyaz gibi berraklaşır.

Bir insanın trafik şartlarını, özel olarak herhangi bir tehlike halini görmesi, anlaması ve

ona göre alınacak tedbiri tasarlaması yani karar alması ve kararın uygulanması için

geçen zamana reaksiyon süresi denir. Genelde 0.5-2 saniye arasındadır. Bu süre 35-45

yaşları arasında bir yerden itibaren yaş arttıkça büyür, örneğin 70 yaşında %50 daha

fazla olduğu görülür.

Uykusuzluk, monoton sıkıcı bir seyahatin uzaması, yüksek kotlu güzergahlarda temiz

hava tesirinden yorgunluk görülebilir. Yorgunluğun reaksiyon zamanını arttırdığı ve

tehlikeler karşısında canlılığı zayıflattığı unutulmamalıdır. Ayrıca yemek sonrasında da

insanların uykuları gelir.

Alkol almak fiziksel canlılığı, mantık kalitesini zayıflatır. Dikkatli kalma kabiliyeti

artar. Yani reaksiyon zamanı artar.

İnsanların bir kısmı sabırsız kabul edilir. Şoförlerin sabırsızlıklarına birkaç örnek

şunlardır:

- Hız şartlarına aykırı olarak yüksek hızla seyretmek.

23

Page 24: Karayolları Ders Notu (Osmangazi Üni.)

- Gereksiz tehlikeli manevralar yapmak.

- Sinyallere uymamak, yeşil yanmadan ilerlemek, kırmızıda durmamak, dur

işaretlerine uymamak

- Öndeki aracı yakın takip etmek.

- Zigzag yaparak ilerlemek

- Kendi hızını en iyi hız kabul ederek, daha yavaş gidenlere ve daha hızlı gidenlere

sinirlenmek

YAYALARA AİT ÖZELLİKLER

Yayaların normal hızı 0,90-1.25 m/sn dir. Ancak sakatlar, yaşlılar ve çocuklar daha

yavaş yürürler. Yayalar genelde şoförlerden daha sabırsız olurlar.

SÜRÜCÜLERE AİT DAVRANIŞLAR

- Seyahat uzunluğu ve aracın yaşı, hıza etki eder.

- Hızlı seyredenler yol ekseni üzerinde gitmek eğiliminde olur.

- Yolculara yakınlığı bulunan şoförler bulunmayanlardan daha yavaş gitmektedirler.

- 75km/sa den fazla hızlı gidenler kazalara ve kural çiğnemelerine, 45-65 km/sa ile

gidenlerden daha çok katılmaktadırlar.

- Şehre yaklaşmakta olan şoförler şehri terketmekte olanlardan daha hızlı

gitmektedirler.

- Uzun yol şoförleri, yeni araç şoförleri, 25-29 yaş arasındaki şoförler hız sınırlarını

daha çok çiğner. 40-49 yaş arasındaki erkekler ve 30-39 yaş arasındaki kadınlar hız

sınırlarına daha çok uyarlar.

- Şehir dışında çalışan şoförler daha hızlı gitme eğilimindedirler.

- Kadın şoförlerde erkeklere yakın hızlarla gider.

24

Page 25: Karayolları Ders Notu (Osmangazi Üni.)

TRAFİK AKIŞI

Trafik hacmi-hız-yoğunluk arasındaki temel ilişkiler

Bir yoldan veya yolun bir şeridinden birim zamanda geçen araç sayısına trafik hacmi

denir. Genelde saatlik, günlük ve yıllık olarak verilir.

Herhangi bir anda yolun birim uzunluğundaki taşıt sayısına ise trafik yoğunluğu denir.

Birim uzunluk olarak genellikle 1 km alınır.

Yoldaki kesim ortalama hızı yani belli bir yol uzunluğunu kat etme süresinden hareketle

bulunan hız (V), trafik hacmi (q) ve yoğunluk (k) arasında q=k.V şeklinde genel bir

bağıntı vardır.

Bunlardan trafik hacmi ile hız arasında aşağıdaki ilişki vardır:

Şekil 7. Trafik hacmi-hız ilişkisi

Yoldaki trafik hacmi çok az ise sürücüler birbirlerinden bağımsızdırlar ve istedikleri hız

ile gidebilirler. Sürücüler birbirlerini etkilemezler. Bu durumda yapılan hıza serbest hız

(Vf) denir. Bu durumda hız sadece yol şartlarıyla sınırlıdır. Yoldaki trafik arttıkça hız

azalmaya başlar ve trafiğin belli bir değerine kadar (A-B arası) akım serbest yani

sürücüler birbirlerini fazla etkilemeyecek şekilde devam eder. Bu değerden sonra hız

25

Page 26: Karayolları Ders Notu (Osmangazi Üni.)

iyice düşmeye başlar ve taşıtların birbirlerine olan etkileri arttığı için yolda kararlı

olmayan bir trafik akımı başlar. Bu kararsız durumda (B-D arası) akım içindeki bir

taşıtın kısa bir duraklaması derhal arkaya intikal eder ve akımda dalgalanma, kuyruk

oluşmasına yol açar. Nihayet belli bir trafik miktarından sonra kararsız akımdan da

öteye olmak üzere zorlamalı bir trafik akımı başlar (D-E arası). Bunun en son hali

trafiğin kilitlenmesi yani akımın tamamen durmasıdır. Bu durumda yol, araçların

büyüklüklerine bağlı olarak en fazla sayıda araç alır ve araçların arasında çok az

mesafeler kalır.

Trafik hacmi ile yoğunluk arasındaki ilişki ise aşağıdaki şekilde görüldüğü gibidir.

Yolda hiç taşıt yoksa hacim sıfır demektir. Bunun zıt hali, trafik akmayacak kadar çok

taşıt varsa, bu mümkün olan en yoğun durumdur (Kj). Bu duruma da araçlar tampon

tampona demektir ve buna tıkanıklık yoğunluğu adı verilir. Bu durumda da akım

olmadığı için trafik hacmi yine sıfır olacaktır. Bu iki sınır değer arasında yoğunluğun

belli bir kritik değerine (Kc) karşılık gelen bir trafik hacmi vardır (Qc) ve bu o yoldan

geçebilecek en fazla taşıt sayısıdır.

Şekil 8. Trafik hacmi-yoğunluk ve yoğunluk-hız ilişkileri

Yapılan gözlem sonuçlarına göre, serbest akım durumunda trafik hacmi ile hız arasında

doğrusala yakın bir ilişki vardır. Kolaylık olması bakımından bu ilişki doğrusal kabul

edilebilir. Bu ilişkinin formülü;

26

Page 27: Karayolları Ders Notu (Osmangazi Üni.)

şeklindedir.

Eğer bu formül q =V.k şeklindeki hacim formülünde yerine konursa;

formülü elde edilir.

Bu formülde yoğunluk değerinin 0'dan kj'ye kadar değişimi için grafik çizilirse, hacim

ile yoğunluk arasındaki ilişkiyi gösteren grafik elde edilir. Bu eğride maksimum hacime

(qm) dersek, bu geçebilecek maksimum hacimi gösterir. Buna yolun trafik akış

kapasitesi veya basitçe yolun kapasitesi denir. Bu hacime karşılık gelen yoğunluk ise km

dir. Bu durumdaki ortalama hız ise Vm dir. Maksimum hacim değerini bulmak için

denklemin türevini alıp 0' a eşitlemek yeterlidir.

Burada Vf 0'a eşit olamayacağından, olur.

Bu denklemden yararlanarak maksimum hız değerini bulmak istersek;

Maksimum hacim değeri ise aşağıdaki formülden bulunabilir.

Hız ile hacim arasındaki ilişkiyi incelerken, öncelikle daha önceki hız-yoğunluk

denklemi düzenlenmelidir.

Bunu hacim denkleminde yerine koyduğumuzda;

denklemi elde edilir. Bu denklem sayesinde hız-hacim grafiği

çizilebilir.

27

Page 28: Karayolları Ders Notu (Osmangazi Üni.)

Örnek: Bir yoldaki serbest akış hızı 55 mil/sa ve sıkışıklık yoğunluğu 367araç/mildir.

a) Verilenleri km cinsinden ifade ediniz.

b) Doğrusal hız-yoğunluk ilişkisi kabulüyle maksimum hacimdeki yoğunluğu,

maksimum hacmi ve hızı hesaplayınız.

Cevap:

a) 55 mil/sa = 55*1,60934 = 88,5137 km/sa

367araç/mil = 228,0438 araç/km

b) km= kj / 2 = 228 / 2 = 114 araç/km

qm = Vf.kj / 4 = 88,5137.228,0438 / 4 = 5046,25 araç/sa

c) Vm= 88,5137 / 2 = 44,26 km/sa

Hız-hacim-yoğunluk ilişkileri tek grafik üzerinde gösterilirse şu şekildedir:

28

Page 29: Karayolları Ders Notu (Osmangazi Üni.)

11. YOLLARIN KAPASİTESİ

Yeni yapılacak bir yola, hizmet ömrü boyunca karşılaşabileceği trafiği öngörülen

koşullar altında geçirebilmesi için verilecek genişlik ne olmalıdır? Bunun yanında,

mevcut bir yolun trafik artışı karşısında daha ne kadar ve hangi koşullarda hizmet

gösterebileceği, ya da düşünülen yeni bir düzenlemenin trafik koşullarında ne gibi

değişiklikler getirebileceği gibi hususlarda bir karara varabilmek için bir yolun bütün

29

Page 30: Karayolları Ders Notu (Osmangazi Üni.)

olarak veya bir şeridinin geçirebileceği trafik miktarının yani kapasitesinin bilinmesi

gerekir.

Bir şerit veya yolun kapasitesi; belli bir zaman boyunca bir veya iki yönde geçebilecek

maksimum taşıt sayısıdır. Bu değerin üzerinde yolun enkesit ve boykesit durumu, görüş

olanağı, yatay ve düşey kurbların durumu, kaplama durumu ve sürücü davranışları ile

taşıt cinsleri gibi pek çok faktörün etkisi vardır.

Diğer yandan, bir yolun belli bir zaman içinde fazla taşıt geçirmesi istenilen bir durum

olmakla beraber, her türlü ulaşımda, yolu kullananlar bakımından hız, güvenlik ve

konfor hususlarında belli bir düzeyin altına inilmemesi de istenir.

Bu nedenle tek bir kapasite tanımı yetersiz kalır, değişik kapasite tanımları yapılmalıdır.

Temel kapasite: İdeal trafik ve yol koşulları altında, bir yolun dikkate alınan bir

kesitinden, bir saat boyunca bir veya iki yönde geçebilen maksimum yolcu otomobili

sayısı bu yolun temel kapasitesi olarak tanımlanır. Genellikle, iki ve üç şeritli yollarda

her iki yön, çok şeritli yollarda ise tek yöndeki taşıt sayısı esas alınır. Tanımda esas

alınan ve aşağıda sıralanacak olan ideal yol ve trafik koşullarına uygulamada pek

rastlanmadığı için teorik kapasite de denir.

İdeal yol ve trafik koşulları: Bir yöndeki trafik için en az iki şeridin bulunması, bütün

taşıtların aşağı yukarı aynı hızda (48-64 km/sa arasında) olması, yolda hiç ticari taşıt

bulunmaması yani sadece otomobil trafiğinin bulunması, yolun şerit ve banket

genişliklerinin yeterli olması, yol kenarlarında görüşü sınırlandıran engellerin

bulunmaması, kurp yarıçapları ile kurbalardaki enine eğim yani dever miktarının yeterli

olması, diğer yollar ile eşdüzey kesişmeler, yaya geçitleri vb. gibi trafik akışını

güçleştirecek kısımların mevcut olmaması gibi hususlardır.

Her yön için iki yada daha çok trafik şeridi olan çok şeritli yollarda temel kapasite,

genel bir değer olarak, şerit başına 2000 otomobil/sa olarak kabul edilir. Sollama

olanağının sınırlı olanağının sınırlı olduğu iki şeritli yollar için bu değer toplam olarak

2000 otomobil/sa, dolayısıyla şerit başına 1000 otomobil/sa alınır. Sollama için

kullanılmak üzere orta şeridi bulunan üç şeritli yollarda ise iki yönde toplam 4000

otomobil/sa temel kapasitenin olduğu kabul edilir. Buna göre üç şeritli yollarda, bir yön

için temel kapasite, 2000 otomobil/sa olmaktadır.

30

Page 31: Karayolları Ders Notu (Osmangazi Üni.)

Mümkün kapasite: Bir trafik şeridinin veya bütün olarak bir yolun mümkün

kapasitesi, hakim yol ve trafik koşulları altında şeridin veya yolun nazara alınan bir

kesitinden bir saat boyunca bir veya iki yönde geçebilen maksimum taşıt sayısıdır.

Hakim yol ve trafik koşulları: Yolun fiziki özelliklerine bağlı olanlar ile yol üzerindeki

trafiğin karakterine bağlı olanlar olmak üzere iki grupta toplanır. Birinci grup koşullar,

yolda onarım vb gibi bir düzenleme yapılmadıkça değişmez. İkinci gruptaki trafik

koşulları ise günlere hatta gün içinde saatlere göre değişir. Bu iki gruba ek olarak,

havanın sisli, yağışlı, soğuk, sıcak oluşu ve yol yüzeyinin ıslak, karlı veya buzlu

bulunuşu gibi atmosferle ilgili hususlar da bir yolun geçirebileceği trafik miktarı

üzerinde etkili olan faktörlerdir.

Bir şerit veya yolun mümkün kapasitesi temel kapasitesinden daha küçüktür.

Pratik kapasite: Trafiğin aşırı tıkanmalar ile kazalara ayrıca, sürücülerin hız, takip

aralığı ve sollama gibi hususlarda taşıt yönetimlerindeki bağımsızlık ve olanaklarını

normalin üzerinde sınırlandırmaya sebep olmayacak bir yoğunlukta bulunması halinde,

hakim yol ve trafik koşulları altında bir şeridin veya bütün olarak yolun bir kesitinden

bir veya iki yönde ve bir saatte geçebilen maksimum taşıt sayısı bu şerit veya yolun

pratik kapasitesi olarak tanımlanır.

Pratik kapasite tanımlamasında belirtilen trafik koşulları subjektif hususlar olup bunlar

için belirli ölçüler konulması çok zordur. Örneğin, bir sürücünün kentiçi yolda normal

karşılayabileceği sıkışıklık kırsal yolda fazla sayılabileceği gibi güvenlik kavramı, hız,

sollama fırsatı gibi diğer hususlardaki değerlendirmeler de sürücüden sürücüye değişir.

Dolayısıyla değişik pratik kapasite değerleri verilmesi gibi sakıncalı bir durum ortaya

çıkmaktadır. Bunun sonucu olarak, bu konuda ABD’de pratik kapasite tanımındaki

koşulların değişen durumlarını dikkate alan hizmet düzeyi kavramı getirilmiş ve bu

kavram ülkemiz dahil pek çok ülkede benimsenmiştir.

Taşıtların birbirine etkisi, özellikle ülke yol ağının büyük kısmını oluşturan iki şeritli

yollarda görülür ve bu husustaki değerlendirmelerde aşağıdaki kriterler

kullanılmaktadır.

1. Hız farkları: Yoldaki trafik miktarı çok az ise sürücüler istedikleri hızda gitmede

bağımsız olacakları için yolda görülen hızın maksimum ve minimum değerleri

31

Page 32: Karayolları Ders Notu (Osmangazi Üni.)

arasındaki fark büyük olur. Yapılan gözlemlere göre bu gibi yollarda hızların 50-

120 km/sa arasında değiştiği anlaşılmıştır. Trafik miktarı arttıkça alt sınırda küçük

bir azalma olursa da üst sınırda yani yüksek hızlarda büyük bir düşme görülür. Hız

farkı yüksek olan yollarda trafik güvenliği azdır.

2. İşletme hızı: Yoldaki trafik miktarı arttıkça sollama olanağı azalacağından yolda

yapılabilecek hız, arzu edilen hızın çok altına düşer. Buna göre, yoldaki işletme hızı

ne derece düşükse taşıtların birbirlerine olan etkileri de o kadar fazla demektir.

3. Takip aralığı: Trafik hacmi arttıkça taşıtların birbirlerini takip aralıkları

azalacaktır. Gözlem sonuçlarına dayanılarak, taşıtlar arasındaki aralık 9 saniye ise

bu iki taşıt sürücüsünün birbirini etkilemediği kabul edilir. O halde trafik

akımındaki 9 saniyeden az aralıkların oranı hareketleri kısıtlanan taşıtların miktarını

karakterize eder. Poisson oranı dağılımına göre bu oran;

Burada e=2,718

Örneğin yoldaki trafik miktarı N=400 taşıt/sa ise, 9 saniyeden büyük aralık oranı %37,

taşıt miktarı N=500 taşıt/sa ise, 9 saniyeden büyük aralık oranı %29 olur.

Diğer yandan, pek çok ülkede, kırsal bölgedeki iki şeritli ve iki yönlü bir yolda

sürücülerin %30 unun yolculuklarından memnun olması halinde bu yoldaki sıkışıklığın

normal bir düzeyde olduğu, yani taşıtların birbirlerini fazla etkilemedikleri kabul

edilmektedir. Buna göre, gözlem sonuçları esas alınacak olursa, bu nispet iki yön için

toplam 800 taşıt/sa lik bir trafik miktarına tekabül eder.

4. Geçme fırsatı: Trafiğin az olduğu bir yolda bir sürücü için sollama olanağı fazladır.

Trafik arttıkça bu olanak azalır. Hesap ve gözlemlere göre, sollama sayısı 800

taşıt/sa lik trafik miktarına kadar artmakta, daha sonra bir süre sabit kalmakta, 1300

taşıt/sa den sonra hızla azalmaktadır.

HİZMET DÜZEYİ

Verilen bir şerit veya bütün olarak bir yolda, değişik trafik hacimlerine karşı gelen

farklı gelen farklı işletme koşullarına ait kombinasyonlardan herhangi birini ifade eder.

Hizmet düzeyinin değerlendirilmesinde başlıca faktörler, hız ve ulaşım (seyahat) süresi,

trafik kesiklikleri ve kısıtlamalar, manevra serbestliği, güvenlik, sürücü konfor ve

huzuru ile taşıt işletme masrafıdır. Ancak bu faktörlerin bir kısmının sayısal

değerlendirilmede dikkate alınmasının çok zor oluşudur. Ulaşım güvenliği, sürücü

32

Page 33: Karayolları Ders Notu (Osmangazi Üni.)

konfor ve huzuru gibi. Bu nedenle hizmet düzeylerinin değerlendirilmelerinde işletme

hızı ile, hizmet hacminin temel kapasiteye oranının esas alınması uygun kabul

edilmiştir.

Burada esas alınan işletme hızı; bir sürücünün verilen bir yol üzerinde, uygun hava ve

hakim trafik koşulları altında, hiçbir zaman her kesim için önceden tespit edilmiş olan

güvenli proje hızını aşmamak koşulu ile sağlayabileceği en yüksek ulaşım hızıdır.

Hizmet hacmi ise, belli bir zaman aralığı içinde, seçilen veya tayin olunan hizmet

düzeyinin öngördüğü işletme koşullarının sağlanması durumunda, verilen bir şerit veya

yoldan, çok şeritli yollarda bir yönde, iki yada üç şeritli yollarda her iki yönde

geçebilen maksimum taşıt sayısıdır. Zaman belirtilmediği hallerde hizmet hacmi saatlik

hacimdir.

Yukarıdaki esaslar çerçevesinde, iyiden kötüye A, B, C, D, E ve F gibi altı hizmet

düzeyi tanımlanmıştır. Bu farklı hizmet düzeylerinin genel özellikleri çeşitli tip yollar

için aynı olmakla beraber sayısal değerlerde farklılıklar vardır. İki şeritli, iki yönlü bir

yol için her hizmet düzeyinin genel özellikleri aşağıdaki gibidir.

(A) Hizmet Düzeyi: Trafik yoğunluğu az, dolayısıyla serbest akım hali vardır. Hız,

sürücünün arzusu, hız sınırları ve yolun fiziki koşulları tarafından kontrol edilir. Diğer

taşıtların varlığından dolayı manevra olanaklarında kısıtlama yok denecek kadar azdır.

Dolayısıyla, sürücüler arzu ettikleri hızları aynen veya çok az fark ile yapabilirler.

(B) Hizmet Düzeyi: Trafik akımı kararlı akım görünümündedir. İşletme hızı bir ölçüde

trafik koşullarından dolayı kısıtlanmaya başlar. Hız, sollama vb gibi hususlarda sürücü

davranışlarındaki serbestlik makul bir ölçüdedir. Hız azalması aşırı değildir. Bu hizmet

düzeyinde alt sınır (en düşük hız, en yüksek trafik hacmi) kırsal yolların

projelendirilmesinde esas alınabilir.

(C) Hizmet Düzeyi: Kararlı akım olmakla beraber hız ve manevra olanakları trafik

miktarı ile daha fazla etkilenir. Sürücülerin çoğunluğunun kendi hızlarını seçmede, şerit

değiştirmede veya öndeki bir taşıtı geçmede serbestlikleri kısıtlanmıştır. Bununla

beraber nispeten tatmin edici bir işletme sağlanabilir. Bu düzeye karşı gelen hizmet

hacmi kentiçi yolların projelendirilmelerinde esas alınabilir.

(D) Hizmet Düzeyi: Trafik akımı kararsız akıma yakındır. Trafik hacmindeki

değişmeler ve akımdaki geçici kısıtlamalar işletme hızında önemli düşmelere yol

açabilirse de kabul edilebilir bir işletme hızına ulaşmak mümkündür. Sürücülerin

33

Page 34: Karayolları Ders Notu (Osmangazi Üni.)

manevra serbestlikleri az, konfor düşük, fakat kısa mesafeler için kabul edilebilir

ölçülerdedir.

(E) Hizmet Düzeyi: Trafik akımında kararsızlıklar vardır ve kısa süreli duraklamalar

meydana gelebilir. (D) hizmet düzeyindekinden daha düşük ve 50 km/sa mertebesinde

bir iletme hızı elde edilebilir. Yolda temel kapasiteye eşit veya çok yakın bir trafik

hacmi mevcuttur.

(F) Hizmet Düzeyi: Trafik akımı temel kapasitenin altındadır ve zorlamalı akış durumu

söz konusudur. Sık sık kısa ve uzun süreli duraklamalar görülebilir.

Ülkemizde yeni yol yapımı sırasında esas alınan hizmet düzeyi (C) dir. (A) ve (B)

hizmet düzeyleri için yapılan yollar gereğinden fazla pahalı olmaktadır. (D) hizmet

düzeyinde yapılacak yollar ise kısa süre sonra trafikteki hızlı artış sebebiyle yetersiz

kalmakta ve (E) düzeyinde bir hizmet vermektedir. Bu hem akımın kararsız oluşu hem

de işletme koşullarının kötü olması sebebiyle istenmez.

KAPASİTE ANALİZİ

Çoğu zaman yol üzerinde farklı performanslara sahip araçlar bir arada bulunur. Bu

yüzden hacim sadece araç/sa olarak verilmemelidir. Trafik içerisindeki araç cinsleri de

34

Page 35: Karayolları Ders Notu (Osmangazi Üni.)

belirtilmelidir. Örneğin 1500 araç/sa lik %100 otomobilden oluşan bir trafik işletme

hızı ve yoğunluk bakımından 1500 araç/sa lik fakat %50 si ağır araçlardan oluşan

trafikten farklı olacaktır.

Ayrıca hacimlerin dağılımı da önemli bir konudur. Trafik analizleri genellikle yolun en

sıkışık olduğu duruma yoğunlaşır. 24 saat içinde trafik büyük farklılıklar gösterir. Hatta

1 saat içinde dahi trafikte önemli dalgalanmalar oluşur. Bu dalgalanmalar da dikkate

alınmalıdır. Aşağıdaki şekil sabah 8-9 saatleri arasındaki zirve saat içindeki trafik

değişimini göstermektedir.

Maksimum Saatlik Hacim: 24 saat içinde en çok aracın geçtiği saatteki hacimdir.

Zirve Saat Faktörü (ZSF):

35

Page 36: Karayolları Ders Notu (Osmangazi Üni.)

HİZMET HACMİ VE HİZMET DÜZEYİ

Maksimum Hizmet Hacmi kavramı bir karayolunun hizmet düzeyini belirlemek için

oldukça önemlidir. Fakat ideal koşullar uygulamada çok seyrek gerçekleşir. Maksimum

Hizmet Hacmini eşdeğer hizmet hacmine dönüştürmek bazı dönüştürme metotları

gereklidir. Mevcut koşullarda verilen bir hizmet düzeyi için mevcut şartlarda en yüksek

hizmet hacmi gerçek araç sayımlarından elde edilebilir. Böylece karayolunun hizmet

düzeyi belirlenebilir. Mevcut koşullarda hizmet hacmini hesaplamak için düzeltme

faktörleri kullanılır.

HHi = MHHi * N * fw * fHV * fp

Tablo 6.1

HHi: i hizmet düzeyindeki mevcut şartlardaki N şeritli (bir yönde) yolun hizmet

hacmidir.

N: Şerit sayısı

fw : Şerit genişliği ve yanal açıklık etkisi

fHV : Trafik akımındaki otomobiller dışındaki araçların etkisi için düzeltme katsayısı

(kamyon, otobüs ve karavanlar için)

fp : İdeal olmayan sürücü topluluğu için (devamlı kullanıcılar olmaması durumu için)

düzeltme katsayısı

HHi = cj * (q/c)i * N * fw * fHV * fp

Şerit Genişliği ve/veya Yanal Açıklık Düzeltmesi

Şerit genişliği 12 ft den azsa ve/veya yolculuk yapılan kaplamaya 6 ft den daha yakın

bir yan engel varsa (örneğin bariyer veya telefon direği) düzeltme yapılmalıdır. Dar

şeritler ve yan engeller trafiğin yavaşlamasına yol açar. Çünkü psikolojik konfor azalır

ve sürücü manevralarına ve kaza önleme seçeneklerine sınırlar gelir. Bu da ideal

şartlarda sağlanacak kapasiteden bir azaltma yapılarak sağlanmaya çalışılır.

36

Page 37: Karayolları Ders Notu (Osmangazi Üni.)

Eğer yolun her iki yanında farklı uzaklıklarda engeller varsa ikisinin ortalaması

kullanılır. Örneğin 6 şeritli yolda 11 ft genişliğindeki şeritler varsa ve yol kenarında 4 ft

ve yol ortasında 0 ft uzaklıkta engeller varsa, fw=0,92 olur.

Ağır Taşıt Düzeltmesi

Kamyon, otobüs ve karavanlar yol kapasitesine ters etki yaparlar. Performans

karakteristikleri (yavaş hızlanma ve düşük fren özelliği) ve boyutları (uzunluk,

yükseklik ve genişlik) nedeniyle düzeltme gereklidir. İdeal şartlar trafik akımında ağır

taşıt olmamasını öngörmektedir. Bu nedenle fHV ağır taşıt düzeltme katsayısı kullanılır.

Bu katsayı iki aşamalı bir işlemle bulunur. İlk adım her bir kamyon, otobüs ve/veya

karavan için otomobil eşdeğerini bulmaktır. Bu değer bir kamyon vb diğer cins aracın

trafik akımında karşılık geldiği oto sayısıdır. Bu oto eşdeğerleri, kamyon için ET, otobüs

için EB ve karavan için ER dir. Ancak araç cinsi yanında eğimler de bu değerlerin

belirlenmesinde oldukça önemlidir. Bunun sebebi eğimle ağır taşıtların

performanslarının düşmesi ve diğer taşıtların büyük boyutları nedeniyle görüşü

zorlaştırmasıdır. Aşağıdaki tabloda arazi yüzey durumuna göre oto eşdeğerleri

verilmektedir. Bu tablo 0,5 milden uzun olmayan %3 den fazla ve 1 milden uzun

olmayan %3 den az eğimli yol kesimleri için oto eşdeğer katsayılarını arazi tipine göre

vermektedir.

Tablo 6.3

Düz Arazi: Eğim ve yatay ve düşey aliynmanlarda ağır taşıtlar otomobillerle aynı

hızlarda gidebilirler. Bu genellikle %1-2 den fazla olmayan kısa tırmanışları içerir.

Dalgalı Arazi:

Dağlık Arazi:

Formülde P ler araç oranlarıdır. E ler ise eşdeğerlik katsayılarıdır.

37

Page 38: Karayolları Ders Notu (Osmangazi Üni.)

Örnek: Dalgalı bir arazideki otoyoldaki trafik içinde kamyonlar %10, otobüsler %7 ve

karavanlar %3 oranındadır. Burada ağır taşıt düzeltme katsayısını hesaplayınız.

Bu demektir ki; bu yolda ağır taşıtlar nedeniyle, yol kapasitesinde, ideal yol

koşullarındakine göre %33 azalma olmaktadır.

Sürücü Düzeltmesi

İdeal şartlarda sürücülerin yolu çok kullandıkları ve çok iyi bildikleri kabul edilir. Bu

hafta içi yolu kullananlar için gerçekten böyledir. Ancak özellikle hafta sonlarında ve

dinlenme alanları yakınlarında yabancı sürücüler bulunur ve bu da yol kapasitesinin

azalmasına yol açar. Bununla ilgili fp sürücü düzeltme katsayıları tablosu aşağıdadır.

Tabloda yabancı sürücüler nedeniyle %10 ile %25 arasında kapasite azalması

belirtilmektedir. Bu değerler yol ve çevre şartlarına bağlıdır. Bu kararın verilmesi bir

mühendislik kararı gerektirir.

Örnek: Her iki yönde 3 er şeridi olan 6 şeritli bir otoyol dalgalı arazide yapılmıştır ve

70 mil/sa proje hızına göre 10 ft lik şeritlerle ve her iki yanda ve ortada 2 ft kenarda

engeller vardır. Bir yöndeki hafta içi ve zirve saat hacmi 2200 araçtır. Bunların 700

tanesi en sıkışık 15 dakika içinde gelmektedir. Eğer trafik içinde %12 kamyon, %10

otobüs ve %2 karavan varsa hizmet düzeyini belirleyiniz.

HH= q15 * 4= 700 * 4= 2800 araç/sa

HHi = cj * (q/c)i * N * fw * fHV * fp

2800=2000 * (q/c) * 3 * 0,85 * 0,625 * 1

(q/c) = 0,878

Tabloda bu değer D hizmet düzeyine karşılık gelmektedir.

Örnek: Önceki örnekte, yol kapasitesine ulaşmadan kaç ek araç trafiğe eklenebilir?

38

Page 39: Karayolları Ders Notu (Osmangazi Üni.)

Yol kapasitesi E hizmet düzeyinde oluşur. Bu durumda (q/c) ise 1 olur.

HHE = cj * (q/c)E * N * fw * fHV * fp

HHE =2000 * 1 * 3 * 0,85 * 0,625 * 1 = 3187,5 araç/sa

q= HH * ZSF = 3187,5 * 0,786 =2505 araç/sa

(2505-2200=305) araç trafiğe eklenebilir.

ÇOK ŞERİTLİ YOLLAR

Çok şeritli yollar, otoyol standartlarının altındadır. Çünkü onlar tam erişim kontrollü

değildir ve bazı durumlarda ters yöndeki yollar bir orta refüjle bölünmemiştir. Burada

öncelikle şehir dışı ve banliyö yollarıyla ilgilenilecektir. Analiz genel olarak otoyollara

benzer. Kapasiteler aynıdır. Formül şöyledir:

HHi = cj * (q/c)i * N * fw * fHV * fp * fE

Burada sadece yolun yerine göre değişen fE düzeltme katsayısı terimi eklenmiştir. Bu

değerle ilgili tablo da aşağıdadır.

Bölünmüş yol : Fiziksel bir engelle iki ters yönün ayrılmasıdır.

Bölünmemiş yol : Sadece orta şerit işaretlemesi vardır.

Örnek: Bir banliyö çok şeritli yolu, toplam 4 şeritlidir (her yönde 2 şerit). Bölünmemiş

yoldur. 11 ft şerit genişliği, 8 ft kenarda telefon direkleri vardır. 60 mil/sa proje hızı

vardır ve sürücüler yolu iyi bilmektedirler. Karayolu dalgalı bir arazidedir ve zirve

saatte bir yönde 1600 araç/sa hacim vardır. (%10 kamyon, %5 otobüs ve %1 karavan)

ve ZSF=0,90 dır. Hizmet düzeyini belirleyiniz.

HHi = cj * (q/c)i * N * fw * fHV * fp * fE

HH=q / ZSF= 1600 / 0,9 =1777,78 araç/sa

Cj= 2000 araç/sa/şe N=2

fw=0,95 fp=1

ET=4 EB=3 ER=3

fHV=0,704

(q/c)=1777,78 / (2000*2*0,95*0,704*0,8*1) =0,831

39

Page 40: Karayolları Ders Notu (Osmangazi Üni.)

Bu değer E hizmet düzeyine karşılık gelmektedir.

40

Page 41: Karayolları Ders Notu (Osmangazi Üni.)

Çeşitli kapasite tanımları

Hizmet Düzeyi

Kapasiteyi etkileyen koşullar

Hizmet Düzeyi İle ilgili örnekler

12. YOL GEOMETRİK STANDARTLARININ SEÇİMİ

41