KARAMAN MEVLEV)HANESi - cdn.islamansiklopedisi.org.tr · geçtiği gibi Kara P'iri Paşa Camii veya...

2
KARAMAN MEVLEV)HANESi kesme tonozlu yedi (es- kiden dokuz) hücresinden ve sundaki hamamdan ibarettir. Ana ünite- ye muntazam kes- me la sekizgen kasnak üzerine ba- merkezi bir kubbesi, üç kü- çük kubbeli, meyilli ve bir son ce- maat yeri ve tek minaresiyle her- hangi bir tek kubbeli camisinden çok görünmemektedir. Ancak ve cümle üstündeki sivri kemerin içinde yer alan kitabenin bulunan çiçeklerin destarh Mev- levl sikkesi resimli pano türbe , semahane ve mescid üçlü fonksiyonuna hizmet eden bir mevlevlhane olarak ta- sawur göstermektedir. Karaman Mevlevlhanesi Tebriz! Zaviyesi. Marmaris Mevlevlhanesi. Afyon- karahisar ve Mevlana ben- zeyen bir türbe- mescid 1 semahane za- viye tipi arzetmektedir. Kare ana dikdörtgen mih- basit minberi i ve m es nevi kürsülü bir semahane-mescid do- küfeki alçak bir duvar- la boydan boya zeminden 40 cm. daha yüksek ve daha dar dikdörtgen plan- yirmi bir türbe yer al- annesinin sandu- hemen önünde bu- lunmakta olup empire üslubunda yüksek bir kafesle San- duka rengarenk örtülüdür. Bunlar Veled Çelebi'nin (izbu- dak) üzerine Sultan Mehmed musanna ile kadife perdeler de Tür- bedeki sandukalar mevlevlhanede çelebiler ve aileleriyle ve ebesine aittir. Türbenin mevcudiyetinden se- mahane-mescidin ve iki pencereler yani kare ekseninde mihrapla pencereler fonksiyonuna uydurularak ve klasik cami mimarisinin simetrisi Dikdörtgen bir alana sahip olan semaha- ne-mescid üç fonksiyona göre üç kotla üçe Mukarnas dekorlu. mermer mihrap önün- deki zeminden20 cm. ge- dikdörtgen set. mescid ve sema i cra zaman postunun için ve seyirci (züvvar) mahfili. ortadaki daha alçak kare saha sema mey- 448 olarak cümle bugün imam ve müezzin mahfili olan, zeminden yine 20 cm. yük- set ise mutrip heyetine ay- Türbe. mihrap. sema mutrip ile züwar mahfilleriyle post ma- mevlevlhane mi- marisinin türbe-semahan e- mescid üçlü fonksiyona hizmet edecek tasav- vur Karaman Mevlevlhanesi'nden birçok ünlü Mevlevl Abdül- kerim Dede, Mevlevlhanesi Pir Karta! Dede, Mevlevlhanesi'nin ve Bursa Mevlevlhanesi'nin ku- rucusu Cünunl Ahmed Dede ile Bursa Zihni Salih Dede. ünlü hekim Sipahi. Gülüm Dede ve bestekar Emir Dede zikredile- bilir. : Konya Yusuf Ktp., nr. 10389 ( lu Alaeddin Bey'in 769/1367 tarihli Arapça vakfi- yesi); BA, MD, nr. 79 ( 1 O 1 61 0). s. 361; BA. Cevdet-Evkaf, nr. 11495, 11763, 12552, 13136; VGMA. Defter, nr. 1211, s. 360; Ve! ed Çelebi, Defter, Konya Mevlana Telkikieri Enstitüsü, Prof. Feridun Nafiz Uzluk Ktp. Eflakl. Ariflerin ll, 318-319 ; Evliya Çele- bi, Seyahatname, IX, 312-314; Karama- Tarihi, s. 89-90; Konya Vilayet! Sal- namesi, Konya 1289, 1291/1872 , 1874, s. 88, 1294/1877, s. 114; M. van Berchem. Arabische fnschri{ten (fnschriften aus Syrien, Mesopota- mien und Kleinasien) , Leipzig 1909, s. 116; Gaffar Karaman (Larende) Tarihi incelemeler, Konya 1944, s. 31-32; E. Diez Karaman Deuri istanbul 1950, s. 44-49; Abdülbaki Meulana'dan Son- ra Meuleuflik, istanbul 1953 1983), s . 86, 263, 335; Karaman Tarihi, s. 229- 254, 535-536; D. Ali Gülcan , Karaman Meuleuf- hanesi : Meuleuilik ue Meuleuf Veli- leri, Karaman 1976; Oktay Aslanapa. Boyunca Türk (XIV. Ankara 1977 , s. 130; Tahsin Ünal. Tarihi, Konya 1986 , s. 129-131; Halil Ed hem [Eldem]. Vesaik-i TOEM,sy. ll (1327/1909). s. 709; Azmi "Karaman'da Mader-i Mevlana Cami ve Türbesi", Konya , V/35, Konya 1941, s. 2088-2089; Hikmet Turhan "Laren- de'de Medfun Bulunan Celaleddin Rumi'nin Va- lidesine Dair Hükümler" , a.e., s. 2090-2092; M. Zeki Oral. "Mader-i Mevlana= Prenses Mü'mi- ne Cami, Türbesi ve a.e., Vll/53-56 (1943). s. 121-125; A. Süheyl Ünver. "Karaman Notlar", a.e., sy. 80 945). s. 1- 3; Atis, "Mader-i Mevlana Türbesi", Tarih Hazinesi, 1/10, istanbul 1951, s. 498-499; Önge, "Mader-i Mevlana Camii", Sela- met, 1/4 , istanbul 1962, s. 10-11; Hasan Özön- der. "Karaman ( Larende) Mevle vl hanesi", Osm.Ar., XIV 994). s . 143-152; J. H. Kramers, " Karaman", VI, 31 O; M. C. Te- a.e., VI, 321. !il TANRlKORUR r . KARAMANI, Ishak (ö. 933/1527) L Halveti a.lim ve hattat. _j Muhtemelen IX. (XV.) ilk ilk devrinde alimlerden Cemaleddin Aksara- yi'ye nisbetle Cemall veya Cemallzadeler diye bilinen aileye mensup olup Cemal Halife diye ki bilgiler kaynaklarda, aileden Çelebi Halife diye Cemal-i Halve- tl'ye ( ö. 899/ 494) ait bilgilerle ibrahim kaynak göstermeden onun Aksaray'da Cemaled- din Aksarayi Medresesi'nde tah- silini Konya'da kaydeder Aksaray Tarihi, s. 2264) Hanizade Seyyid ibrahim'in göre Buha- ra'ya gidip Muhammed Kerrarl'nin ilim Kaslde-i Muhri- ka, vr. 2a). Daha sonra zade Mevla ders ve Musli- huddin Kastallanl'ye oldu. Bu iki alim. 1470'te müderris olarak istanbul'a tayin göre s. 42, 189) Cemaleddin ishak muhtemelen bu tarihten sonra geldi. Hamdullah'tan hat ve Yakut üslubu nesihte usta hat- tatlar giren Cemal ed din ishak hat derslerini Amasya 'da Çünkü Yakut nu istanbul'a gitmeden önce Amasya'da iken bilinmektedir XV, 45 Bu sahada saraya Fatih Sultan Mehmed kendisine ibnü'l- Hacib'in el-Kdfiye istinsah ettirdi. Cemaleddin Fatih'in istin- sah para ile hacca gitti. Hac o istanbul olan Muslihuddin Kastallani ile geçen bir olay s. 370-371) onun tasawufyoluna girme- sine sebep oldu . Karamanl, bu olaydan sonra Konya'ya giderek Halvetiyye ikinci plri ileri gelen halifesi Ha- bi b Karamani'ye intisap etti. Kastallanl'- nin istanbul 886'da (1481) ge- ve Rumeli kazaskeri oldu- VI, 399) Cemaleddin bu tarihte veya bu tarihten bir süre sonra Konya'ya söylene- bilir. Habib Karamani'nin seyrü uzun süre Kara- man bölgesinde faaliyetini sürdüren

Transcript of KARAMAN MEVLEV)HANESi - cdn.islamansiklopedisi.org.tr · geçtiği gibi Kara P'iri Paşa Camii veya...

Page 1: KARAMAN MEVLEV)HANESi - cdn.islamansiklopedisi.org.tr · geçtiği gibi Kara P'iri Paşa Camii veya So ğukkuyu Camii şeklinde de geçen bu tek keye ait vakfiyenin 923 ( 1517) tarihini

KARAMAN MEVLEV)HANESi

kesme taştan yapılmış tonozlu yedi (es­kiden dokuz) derviş hücresinden ve doğu­sundaki hamamdan ibarettir. Ana ünite­ye dışarıdan bakıldığında muntazam kes­me taştan yapılmış. kurşun la kaplanmış. sekizgen kasnak üzerine oturtulmuş ba­sık merkezi bir kubbesi, kasnaksız üç kü­çük kubbeli, meyilli ve saçaklı bir son ce­maat yeri ve tek şerefeli minaresiyle her­hangi bir tek kubbeli Osmanlı camisinden çok farklı görünmemektedir. Ancak iç mekanı ve cümle kapısı üstündeki sivri kemerin içinde yer alan kitabenin altında bulunan çiçeklerin arasında destarh Mev­levl sikkesi resimli pano burasının türbe, semahane ve mescid üçlü fonksiyonuna hizmet eden bir mevlevlhane olarak ta­sawur edilmiş olduğunu göstermektedir.

Karaman Mevlevlhanesi Şems-i Tebriz! Zaviyesi. Marmaris Mevlevlhanesi. Afyon­karahisar ve Mevlana dergahlarına ben­zeyen bir türbe- mescid 1 semahane za­viye tipi arzetmektedir. Kare planlı ana mekanın batısında dikdörtgen planlı mih­raplı. basit ahşap minberi i ve m es nevi kürsülü bir semahane-mescid kısmı do­ğusunda küfeki taşından alçak bir duvar­la boydan boya ayrılmış. zeminden 40 cm. daha yüksek ve daha dar dikdörtgen plan­lı yirmi bir sandukalı türbe kısmı yer al­maktadır. Mevlana'nın annesinin sandu­kası kıble duvarının hemen önünde bu­lunmakta olup empire üslubunda yaldızlı yüksek bir ahşap kafesle çevrilmiştir. San­duka rengarenk kumaşlarla örtülüdür. Bunlar arasında Veled Çelebi'nin (izbu­dak) müracaatı üzerine Sultan Mehmed Reşad tarafından gönderilmiş musanna puşlde ile kadife perdeler de vardır. Tür­bedeki diğer sandukalar mevlevlhanede postnişinlikyapan çelebiler ve aileleriyle Mevlana'nın ağabeyine ve ebesine aittir.

Türbenin mevcudiyetinden dolayı se­mahane-mescidin mihrabı ve mihrabın iki yanındaki pencereler kıble duvarının ortasında. yani kare mekanın ekseninde değildir; mihrapla yanındaki pencereler binanın fonksiyonuna uydurularak kıble duvarının batısına kaydırılmış ve klasik cami mimarisinin simetrisi bozulmuştur.

Dikdörtgen bir alana sahip olan semaha­ne-mescid üç değişik fonksiyona göre üç farklı kotla üçe bölünmüştür. Mukarnas dekorlu. mermer niş şekli mihrap önün­deki zeminden20 cm. yüksekliğindeki ge­niş dikdörtgen set. mescid ve sema i cra edildiği zaman şeyh postunun konması için ve seyirci (züvvar) mahfili. ortadaki daha alçak kare planlı saha sema mey-

448

danı olarak kullanılmış . cümle kapısının batısında bugün imam odası ve müezzin mahfili olan, zeminden yine 20 cm. yük­sekliğindeki set ise mutrip heyetine ay­rılmıştır. Türbe. mihrap. sema meydanı. mutrip ile züwar mahfilleriyle post ma­kamının konumlarından mevlevlhane mi­marisinin türbe-semahan e- mescid üçlü fonksiyona hizmet edecek şekilde tasav­vur edildiği anlaşılmaktadır.

Karaman Mevlevlhanesi'nden yetişmiş birçok ünlü Mevlevl arasında Şeyh Abdül­kerim Dede, Şam Mevlevlhanesi şeyhi Pir Karta! Dede, Bağdat Mevlevlhanesi'nin postnişini ve Bursa Mevlevlhanesi'nin ku­rucusu Cünunl Ahmed Dede ile yeğeni Bursa postnişini Zihni Salih Dede. ünlü hekim Derviş Sipahi. neyzenbaşı Gülüm Dede ve bestekar Emir Dede zikredile­bilir.

BİBLİYOGRAFYA :

Konya Yusuf Ağa Ktp., nr. 10389 ( Karamanoğ­lu Alaeddin Bey'in 769/1367 tarihli Arapça vakfi­yesi); BA, MD, nr. 79 ( 1 O 1 9/ı 61 0). s . 361; BA. Cevdet-Evkaf, nr. 11495, 11763, 12552, 13136; VGMA. Defter, nr. 1211, s. 360; Ve! ed Çelebi, Defter, Konya Mevlana Telkikieri Enstitüsü, Prof. Feridun Nafiz Uzluk Ktp. Yazmaları; Eflakl. Ariflerin Menkıbeler!, ll, 318-319; Evliya Çele­bi, Seyahatname, IX, 312-314; Şikarl, Karama­noğulları Tarihi, s. 89-90; Konya Vilayet! Sal­namesi, Konya 1289, 1291/1872, 1874, s . 88, 1294/1877, s. 114; M. van Berchem. Arabische fnschri{ten (fnschriften aus Syrien, Mesopota­mien und Kleinasien) , Leipzig 1909, s. 116; Gaffar Totaysalgır, Karaman (Larende) Tarihi incelemeler, Konya 1944, s . 31-32; E. Diez v. dğr. , Karaman Deuri Sanatı, istanbul 1950, s. 44-49; Abdülbaki Gölpınarıı, Meulana'dan Son­ra Meuleuflik, istanbul 1953 (İstanbul 1983), s . 86, 263, 335; Konyalı. Karaman Tarihi, s. 229-254, 535-536; D. Ali Gülcan , Karaman Meuleuf­hanesi : Meuleuilik ue Karamarılı Meuleuf Veli­leri, Karaman 1976; Oktay Aslanapa. Yüzyıllar Boyunca Türk Sanatı (XIV. Yüzyıl), Ankara 1977 , s. 130; Tahsin Ünal. Karamanoğullan Tarihi, Konya 1986, s. 129-131; Halil Ed hem [Eldem]. "Karamanoğullan Hakkında Vesaik-i Mahkfıke", TOEM,sy. ll (1327/1909). s. 709; Azmi Avcıoğlu. "Karaman'da Mader-i Mevlana Cami ve Türbesi", Konya, V/35, Konya 1941, s. 2088-2089; Hikmet Turhan Dağlıoğlu, "Laren­de'de Medfun Bulunan Celaleddin Rumi'nin Va­lidesine Dair Hükümler" , a.e., s. 2090-2092; M. Zeki Oral. "Mader-i Mevlana= Prenses Mü'mi­ne Cami, Türbesi ve Hayatı", a.e., Vll/53-56 (1943). s. 121-125; A. Süheyl Ünver. "Karaman Hakkında Bazı Notlar", a.e., sy. 80 (ı 945). s. 1-3; İbrahim Atis, "Mader-i Mevlana Türbesi", Tarih Hazinesi, 1/10, istanbul 1951, s. 498-499; Yılmaz Önge, "Mader-i Mevlana Camii", Sela­met, 1/4 , istanbul 1962, s. 10-11; Hasan Özön­der. "Karaman ( Larende) Mevlevlhanesi", Osm.Ar., XIV (ı 994). s . 143-152; J. H. Kramers, "Karaman", İA, VI, 31 O; M. C. Şihiibeddin Te­kindağ, "Karamanlılar", a.e., VI, 321.

!il BARİHÜDA TANRlKORUR

r ~ ~ . ı KARAMANI, Cem~ileddin Ishak

(ö. 933/1527)

L Halveti şeyhi, a.lim ve hattat.

_j

Muhtemelen IX. (XV.) yüzyılın ilk yarı­sında doğdu. Osmanlılar'ın ilk devrinde yetişen alimlerden Cemaleddin Aksara­yi'ye nisbetle Cemall veya Cemallzadeler diye bilinen aileye mensup olup Cemal Halife diye şöhret bulmuştur. Hakkında­ki bilgiler bazı kaynaklarda, aynı aileden Çelebi Halife diye meşhur Cemal-i Halve­tl'ye ( ö. 899/ ı 494) ait bilgilerle karıştırıl­mıştır. ibrahim Hakkı Konyalı, kaynak göstermeden onun Aksaray'da Cemaled­din Aksarayi Medresesi'nde başladığı tah­silini Konya'da sürdürdüğünü kaydeder (Niğde Aksaray Tarihi, s. 2264) Hanizade Seyyid ibrahim'in belirttiğine göre Buha­ra'ya gidip Muhammed Kerrarl'nin ilim halkasına katıldı (Şerh-i Kaslde-i Muhri­

ka, vr. 2a). Daha sonra İstanbul'da Kadı­zade Mevla Kasım'dan ders aldı ve Musli­huddin Kastallanl'ye danişmend oldu. Bu iki alim. 1470'te Sahn-ı Sernan'ın açılışı­nın ardından müderris olarak istanbul'a tayin edildiğine göre (Taşköprizade, s. ı 42,

189) Cemaleddin ishak muhtemelen bu tarihten sonra İstanbul'a geldi. Şeyh Hamdullah'tan hat meşkeden ve Yakut el-Müsta'sıml üslubu nesihte usta hat­tatlar arasına giren Cemal ed din ishak hat derslerini Amasya 'da almış olmalıdır. Çünkü Şeyh Hamdullah 'ın Yakut üs!Cıbu­nu istanbul'a gitmeden önce Amasya'da iken sürdürdüğü bilinmektedir (DİA, XV, 45 ı). Bu sahada şöhreti saraya ulaşınca Fatih Sultan Mehmed kendisine ibnü'l­Hacib'in el-Kdfiye adlı kitabını istinsah ettirdi. Cemaleddin İshak. Fatih'in istin­sah karşılığında verdiği para ile hacca gitti. Hac dönüşü o sırada istanbul kadı­sı olan hacası Muslihuddin Kastallani ile aralarında geçen bir olay (Taşköprizade, s. 370-371) onun tasawufyoluna girme­sine sebep oldu .

Karamanl, bu olaydan sonra Konya'ya giderek Halvetiyye tarikatının ikinci plri Yahya-yı Şirvan!'nin ileri gelen halifesi Ha­bi b Karamani'ye intisap etti. Kastallanl'­nin istanbul kadılığına 886'da (1481) ge­tirildiği ve aynı yıl Rumeli kazaskeri oldu­ğu (İA, VI, 399) düşünülürse Cemaleddin ishak'ın bu tarihte veya bu tarihten kısa bir süre sonra Konya'ya gittiği söylene­bilir. Habib Karamani'nin yanında seyrü sü!Cıkünü tamamlayıp uzun süre Kara­man bölgesinde irşad faaliyetini sürdüren

Page 2: KARAMAN MEVLEV)HANESi - cdn.islamansiklopedisi.org.tr · geçtiği gibi Kara P'iri Paşa Camii veya So ğukkuyu Camii şeklinde de geçen bu tek keye ait vakfiyenin 923 ( 1517) tarihini

Cemaleddin İshak. istanbul'a gittiğinde daha sonra sadrazamlığa kadar yükselen akrabası Vezir P'iri Mehmed Paşa'nın Zey­rek'te kendisi adına yaptırdığı tekkeye yerleşti. Kaynaklarda adı Cemali Halife Tekkesi ya da Piri Paşa Zaviyesi şeklinde geçtiği gibi Kara P'iri Paşa Camii veya So­ğukkuyu Camii şeklinde de geçen bu tek­keye ait vakfiyenin 923 ( 1517) tarihini ta­şıması (Küçükdağ, Vezfr-i Azam Pirl Meh­med Paşa, s. ı 34). binanın 1517'de ta­mamlanmış durumda olduğunu göster­mesi yanında şeyhin istanbul'a gidiş ta­rihi hakkında da fikir vermektedir. Piri Mehmed Paşa. bu tekkeden başka İstan­bul'da şeyh adına Fındıkzade ve Sütlüce'­de iki tekke daha yaptırmıştır. 927 ( 1521) yılı civarında yaptırılan Fındıkzade'deki

tekke kurucusuna nisbette Piri Paşa Tek­kesi diye bilindiği halde, 1127' de ( 1715) postnişin olan Şeyh Mehmed Fahri ve ha­lifesi Mehmed Şeyhi efendilerin oturduk­ları mahalleye nisbette "Koruklu" lakabıy­la tanınmaları sebebiyle daha sonra Ko­ruklu veya Koruk Tekkesi diye anılmıştır.

İnşa tarihi tesbit edilemeyen Süt! üce'deki tekke ise Şeyh İshak Cemaleddin Karama­ni Tekkes i şeklinde kaydedilmiştir (Çeti n. xııı ı 1981 ı. s. 589) .

Halvetiyye'nin Habib Karamani vasıta­sıyla Anadolu'nun çeşitli bölgelerine ya­yılmış olan bir kolunu İstanbul'a getiren Cemaleddin İshak Karaman i. "mate züb­detü'l-evliya" cümlesinin tarih düşürül­düğü 933'te (1527) istanbul'da vefat et­miş ve Sütlüce'deki tekkesinin yakınına defnedilmiştir. Kabri 1922'de Koruklu Tekkesi 'nin haziresine nakledilmiştir. Ce­maleddin İshak'tan sonra Sütlüce'deki tekkede yerine Şeyh İcadi diye tanınan halifesi Hayreddin Hızır Arnasi geçmiş. Fatih'teki tekkede de oğlu Mehmed Emin Efendi postnişin olmuştur. Zeyrek'teki tekke ise şeyhin ölümünün ardından med­reseye çevrilmiştir. Cemaleddin İshak'ın halifelerinden Ezelizade Abdurrahman Efendi Konya'da Sahib Ata Zaviyesi'nde. Abdülkerim Efendi Tire'de, Hayreddin Hızır Arnasi ise bir müddet Sütlüce'deki tekkede kaldıktan sonra Amasya'da faa­liyetini sürdürmüştür. Kabri Sütlüce'de­ki tekkenin haziresinde bulunan meşhur hattat Ahmed Şemseddin Karahisari ile ulemadan Karamantı Ahmed Esam da Şeyh Cemaleddin İshak'ın halifelerinden­dir.

Eserleri. Cemaleddin İshak Karamani'­nin tefsir, hadis. tasawuf, gramer gibi

alanlarda te'lif, tercüme, şerh ve haşiye türü çeşitli eserleri ve Arapça kasideleri bulunmaktadır. Manzum Kırk Hadis Ter­cümesi dışındaki diğer eserleri Arapça'­dır. Başlıca eserleri şunlardır: 1. Tetsirü'l­Kur, an (Tefsir-i Cemalljalffe, Cemall Tef­siri) . Mücadile süresinden Kur'an'ın so­nuna kadar olup Alaeddin Ali es-Semer­kandi'nin Mücadile süresine kadar gelen Ba]frü '1-'ulı1m adlı tefsirini tamamlamak üzere yazılmıştır (Süleymaniye Ktp., Kılıç Ali Paşa, nr. ı ı 0). 2. l:fc'ışiye 'alc'ı Envari't­tenzil. Beyzavitefsirinin haşiyesidir (Sü­leymaniye Ktp., Laleli , nr. 266) . 3. Şer]).u'l­]fadişi'l-erba'in (Süleymaniye Ktp., Esad Efendi. nr. 336) . 4. Kırk Hadis Tercüme­si. Kırk beyitten meydana gelen eser Ah­met Sevgi tarafından neşredilmiştir (İs­lami Kültür Sanat ve Edebiyat, lll ı I 988-89], s. 25-27). s. Risc'ıle ii etvari's-süWk (Etvarü 's-seb'a) (Süleymaniye Ktp., Şe_hid Ali Paşa, nr. 1194). 6. Risc'ıle ii devrani'ş­şCıfiyye ve ra~şıhim. Vaiz Molla Arab'ın devran-ı süfiyye aleyhine yazıp dönemin Halvetiyye mensupianna gönderdiği mektuba reddiye olarak kaleme alınmış­tır (M ecd!, s. 373; Keşfü '?-?Unün, I, 864). 7. Tevc'ıbi' ti'ş-şarf (Süleymaniye Ktp. , Kasldecizade Süleyman. Sırrı, nr. 620; Be­yazıt Devlet Ktp. , Bayezid, nr. 6596) . Bazı kaynaklarda yanlışlıkla N eva bi' şeklinde kaydedilen sarfa dair bu esere müellif bir de şerh yazmıştır (Beyazıt Devlet Ktp ., Ve­liyyüddin Efendi , nr. 3059). 8. Kaşidetü 'l­

kc'ıfiyye. Otuz üç beyitlik bir kaside olup Münacc'ıtü'l-meymCıne diye de bilinir. İs­tanbul'da birçok defa basılmıştır (!Mec­muai,I265,s.61-63; 1276,1279, 1280,s. 66-67; 1284, S. 63-65; 1320, S. 50-51 ). 9. Kaşidetü '1-I;a'iyye (Süleymaniye Ktp., Hamidiye, nr. 388, vr. 66b-68 b; Esad Efen­di , nr. 3783, vr. 206b-208b). Hanizade İbra­

him tarafından Şerh-i Kaside-i M uhrika adıyla Türkçe olarak şerhedilmiştir (İstan­bul BelediyesiAtatürk Kitaplığı, Osman Nuri Ergin, nr. 485, vr. Jb-57•). 10. Risale­tü 'n-nuş]fiyye li-talibi 't -turu~i'l-fe t]).iy­ye (Keşfü'?-?unün, I, 895-896).

Osmanlı Müellifleri'nde (ı, 5 ı ) Cema­leddin İshak Efendi'nin vahdet-i vücuda dair bir risalesinin olduğu ve bunun Şey­hülislam Musa Kazım Efendi tarafından tercüme edildiği belirtilmişse de eserin Cemaleddin İshak'a aidiyeti kesin değil­dir. İstanbul Belediyesi Atatürk Kitaplı­ğı'nda dört nüshası bulunan tercümenin üçünde eser (Osman Nuri Ergin, nr. 3 I 3, 99 ı; Belediye, nr. 433) Muhammed Cema-

KARAMANi MEHMED PASA

leddin Nuri adlı bir kişiye, birinde ise (Os­man Nuri Ergin , nr. 1444) Cemaleddin is­hak Karamani'ye nisbet edilmiştir.

BİBLİYOGRAFYA :

Taşköprizade , eş-Şe~a'i~. s. 142, 189, 370-371; Mehmed Tirevi [Kara Çelebi], Metaliu'l-en­var; Süleymaniye Ktp., Denizli , nr. 197, vr. 125•·'; Mahmüd b. Süleyman el-Kefevi. Keta'ibü a'la­mi'l-aJ:ıyar min {u~aha'i me?hebi'n-Nu'man el-muJ:ıtar; Süleymaniye Ktp ., Halet Efendi, nr. 630 , vr. 480'; Küçük Nişancı Mehmed Paşa. Ta­rih , İstanbul 1290, s. )81; Mecdi. Şekaik Tercü­mesi, s. 372-374; Hoca Sadeddin, Tacü't-teva­rih, istanbul 1280, ll, 579-580, 595-597; Ali Mustafa, Künhü'l-ahbi'ır, iü Ktp ., TY, nr. 5959, vr. 168•·'; Nişancızade Muhyiddin Mehmed, Mir'atü'l-kainat, istanbul 1290, ll, 458-459; Atili. Zeyl-i Şekaik,s . 24, 43, 63, 85, 191, 198; Cemaleqdin Hulvi. Lemezat-ı Hulviyye (haz. M. Serhan Tayşl). İstanbul 1993, s. 606; Keş{ü '?­?Unun, ı, 189, 445, 503, 846, 864, 895-896; ll, 1037; Evliya Çelebi. Seyahatname, I, 309; Ay­vansarayi. Hadi ka tü '1-cevami', ı, 137-138, 303-304; Müstakimzilde. Tuh{e, s. 112-113; Haniza­de Seyyid İbrahim. Şerh-i Kaside-i Muhrika, İs­tanbul Belediyesi Atatürk Kitaplığı, Osman Nuri Ergin , nr. 485, vr. 2 "; Sicill-i Osmani, ll, 82; Os­manlı Müelli{leri, I, 51, 145; Hüseyin Vassilf. Se­{ine, lll, 223-224 ; Brockelmann. GAL, ll, 557; Hediyyetü '1-'ari{in, ı, 202; Konyalı. Niğde Ak­saray Tarihi, s. 2264-2271; Zakir Şükrü, Mec­müa-i Tekaya (Akbatu). IV /4, s. 81; GünayKut­Turgut Kut. "İstanbul Tekkelerine Ait Bir Kay­

. n ak: Dergeh- name ", Türkische Miszellen, İs­tanbul 1987, s. 222; Yusuf Küçükdağ. Vezir-i Azam Piri Mehmed Paşa, Konya 1994, s . 134-139; a.mlf .. ll. Bayezid, Yavuz ve Kanuni De­virlerinde Cemali Ailesi, istanbul 1995, s . 81-88, 100-104; Atilla Çetin , "İstanbul ' da Tekke, Zaviye ve Hankahla r Hakkında 1199 ( ı784) Tarihli önemli Bir Ves1ka", VD, XIII (ı 98 ı). s. 589; Franz Babinger. "Kastallan1", İA, VI, 399; Muhittin Serin. "Hamdullah Efendi, Şeyh", DİA, XV, 451; M. Baha Tan man. "Koruk Tekke-s i", DBİst.A, V, 70-71. r:;i,J ..

l!hl REŞAT ÜNGÖREN

KARAMANi MEHMED PAŞA 1

(ö . 886/ 1481)

Osmanlı veziriazamı ve tarihçisi. L ~

Konya'da doğdu . Bazı kaynaklarda Ka­ramanl nisbesi yanında Konevi olarak da anılır (Sehl, s. 23) . Gerek kendi eserinde gerekse vakfiyesiyle mezar taşında tam adı Mehmed Paşa b. Arif Çelebi ei-Celali es-Sıddlki şeklinde geçer. Babası Arif Çe­lebi'nin Mevlana Celaleddin-i Rumi so­yundan olduğu ve Konya Mevlana Derga­hı postnişini iken 824'te (1421) vefat et­tiği belirtilir (Sa kı b Dede, I, ı 29- ı 32) . Sıd­dlkiliğinin de Hz. Ebu Bekir soyundan geldiğine işaret ettiği üzerinde durulur. Medrese tahsiline Konya'da başladı ve Musannifek ile Alaeddin Ali et-Tüsl'den

449