Karahanlilar

35
KARAHANLILAR

Transcript of Karahanlilar

Page 1: Karahanlilar

KARAHANLILAR

Page 2: Karahanlilar
Page 3: Karahanlilar

KARAHANLILAR ADININ MESELESİ:

Doğu ve Batı Türkistan’da hüküm sürmüş olan ilk Müslüman Türk hanedanı, hükümdarlarının unvanları arasında kuvvetli anlamındaki “kara” sözüne sıkça yer verdiklerinden Karahanlılar şeklinde isimlendirilmiştir.

Ayrıca, Altay Türkleri’nde, dört renk (kara, kızıl, gök ve ak) dört yönü göstermek için kullanılırdı. Türkler, kara rengini kuzeyi gösteren bir tabir olarak kullanırlardı. Büyüklük ve yükseklik anlamına gelirdi. Bu kelimenin birleşmesinden türlü unvanlar meydana getirilmiş ve çeşitli anlamlarda kullanılmıştır. Mesela Karahan, Kara Ordu vs. gibi birleşmelerinde Büyük Baş manasında istimal edilmiştir.

Page 4: Karahanlilar

KARAHANLILARKarahanlılar, Tanrı dağlarının kuzey ve güneyine yerleşmişler ve

burada adlarıyla anılan bir devlet kurmuşlardı. Karahanlılar Devletinin kuruluş dönemi tarihleri çok iyi bilinmemektedir. Fakat 840 yılında kuruldukları tahmin edilmektedir. 1212 yılında da yıkılmışlardır.

Uygur alfabesini kullanırlar ve Türkçe konuşurlardı. Orta Asya’dan gelen Yağma Türk boyu tarafından kurulmuşlardır.

Türklerin yerleşik yaşama geçmeye başladıkları dönemde ilk ortaya çıkan Türk devleti Karahanlı Devletidir.

Bölgenin Türkleşmesi ve İslamlaşmasında Karahanlı devletinin önemli rolü olmuştur. Oğuz boylarının Orta Asya’dan Ön Asya’ya geçiş bölgesinde kurulduğundan, birçok geçişlere ve seferlere neden olmuştur.

Page 5: Karahanlilar

KARAHANLILAR

Karahanlılar’ın kurmuş oldukları devlet, tamamiyle Türk geleneklerine uyuyordu. Karahanlılar, bölgede göçebe boyları birleştirerek önemli bir siyasi birlik kurdular. Devletin başına çift hükümdar bulunuyordu. Fakat doğuda bulunan, devletin genel başkanı idi.

Arslan Karahan’ın ortağı batıda otururdu. Bu iki baş hükümdardan başka daha dört alt hükümdar vardı. Bunlardan başka altı tane vekilleri bulunuyordu. Hakanlar ve vekilleri Karahanlı Hanedanı prensiydi. Bunların ayrı ayrı rütbeleri vardı, derece derece terfi ederek hepsi de baş olarak devlet başkanı Arslan Karahan’ı tanırlardı.

Page 6: Karahanlilar

KARAHANLILAR

Askeri güç geniş ölçüde göçebe savaşçılara dayanmaktadır. Prensler kentlerde otursalar da soyun içinden çıktığı kavimlerin askerleri, savaşçı niteliklerini yitirmesinler diye prenslerin kentlerinin yakınında kurulan çadırlarda göçebe yasamı sürerler.

Müslüman değillerdi. Karahanlılar’ın ilk namlı hükümdarları batıya hükmeden buğra Karahanlar olmuştur. Bunlardan ilki Bilge Kül Kadir Han idi. Bu han, komşusu olan Samanoğullarıyla uzun müddet mücadele etmek zorunda kaldı. Çünkü Samanoğulları, Maveraünnehir’i ellerine aldıktan sonra Karahanlılar’ın topraklarına saldırdılar ve bazı memleketlerini zaptettiler.

Page 7: Karahanlilar

KARAHANLILAR

İlk Karahanlı hükümdarı Bilge Kül Kadır Han’dır. Onun iki oğlunu tanımaktayız: Bazîr Arslan ve Oğulcak Kadır Han. Bu ikincisinin zamanında yeğeni Satuk Buğra Han, 944/945’te Müslüman olduktan sonra Abdülkerim adını almıştır. Daha sonra da amcasına karşı giriştiği taht mücadelesini kazanıp Karahanlı hükümdarı olmuş ve hâkim olduğu bölgelerde İslâmiyeti resmi din ilan etmiştir.

Bu sırada bölge halkı arasında da İslâmiyet belli oranda yayılmış, böylece Karahanlılar, bölgelerinde ilk, Türk dünyasında ikinci Türk-İslâm devleti olmuştur. Bu durumda Karahanlılar, hem Türk hem de İslam karakterini taşıyordu. Satuk Buğra Han’dan sonra tahta çıkan Karahanlı Hükümdarları da hem ülkelerinde hem de komşu ülkelerde İslâmiyetin yayılmasına çalışmıştı. Bu arada Samanîler, Gazneliler ve daha sonraki tarihlerde Selçuklularla da mücadeleleri olmuştur.

Page 8: Karahanlilar

ALİ TİGİN MESELESİ:Ali Tigin, Gazneli Mahmud’un Hindistan işleriyle uğraşmasından

faydalanarak Maveraünnehir’e gelip yerleşmişti. Burayı zaptettikten sonra derhal hükümdarlığını da ilan etti (1027). Bu durum karşısında Yusuf Kadir Han’ın oğlu, Gazneli Mahmud’un yerine geçen oğlu Mesud’a başvurdu, Maveraünnehir’i Ali Tigin’den almasını rica etti.

İkisi arasında Dabûsîye’de çok kanlı ve çetin bir meydan savaşı oldu. Hatta Altuntaş, ölecek derecede ağır bir yara aldı. Fakat ustalığı ve üstün askerî meziyetleri sayesinde Ali Tigin’i durdurmayı sağladı (1032). Ali Tigin ile Harezm’i istiklâle götürecek bir anlaşma yaptı.

Ölen Altuntaş yerine geçen oğlu Harun, Ali Tigin ile Gazneli Mesud aleyhine bir anlaşma yaptı. Bu anlaşma ile Maveraünnehir’i aralarında paylaşıyorlardı. Fakat Ali Tigin’in ömrü bunun yürürlüğe girmesine vefa etmedi 1034 yılında öldü.

Page 9: Karahanlilar

KARAHANLILAR’IN İKİYE BÖLÜNMESİ

Ali Tigin’in yerine geçen oğlu Yusuf, babasının Harun ile yaptığı antlaşmaya sadık kaldı. Selçuluklular, Ali Tigin’in amcalarının oğlu Yusuf Yabgu’yu öldürdüğüne kızarak dostları Harezm Valisi Harun’a sığındılar. Daha sonra da Tuğrul ve Çağrı beylerinin başkanlığında Maveraünnehir ve Horasan’ı ellerine geçirdiler.

Bu durum Karahanlı ailesini birbirine düşürdü. Çarpışmalar 1042 yılına kadar sürdü. Aradaki bu düşmanlık nihayet Karahanlı Devletinin aynı tarihte kesin olarak ikiye bölünmesine sebep oldu. Karahanlı Devleti Doğu Karahanlılar ve Batı Karahanlılar diye iki kısma ayrıldı.

Page 10: Karahanlilar

KARAHANLILAR’IN İKİYE BÖLÜNMESİ

Batı Karahanlıların devlet merkezli önceleri Özkent, daha sonra Semerkand oldu. Toprakları Batı Fergana ve civarıydı.

Doğu Karahanlıların siyasî ve askerî merkezi Balasagun, dinî ve kültürel merkezi Kaşgâr idi. Sınırları Talas, İsficâb, Taşkent, Doğu Fergana, Yedisu, Yarkend, Hotan bölgelerini içine alıyordu.

Batı Karahanlılar Devleti’ne 1212’de Harezmşahlar tarafından son verilmiş, Doğu Karahanlıları ise Karahitaylıların mücadelesi sonunda 1210/11’de yıkılmıştı.

Bu arada 1141’den itibaren merkezi Özkent olmak üzere üçüncü bir Karahanlılar devleti kurulmuştu ki, 1212’den sonra ortadan kalkacak olan bu devlete Fergana Hanlığı ismi verilmiş idi.

Page 11: Karahanlilar

DOĞU KARAHANLILARİki Karahanlı Devleti arasında sınır olarak Hocan kabul edildi.

Bununla beraber bu sınır pek kesin değildi. Zaman zaman iki devlet asıl sınırın Siri – Derya ve Fergana olduğunu ileri sürerek birbirleriyle savaşmak zorunda kaldılar.

Doğu Karahanlı Devletinde Türkçe, devlet dili olarak kullanılıyordu.

Doğu Karahanlılar’ın başkenti eskiden olduğu gibi, Balasagun idi.

Arslan Hakan burada oturuyordu. Ortak Han yani Buğra Hakan ise genel olarak Kaşgar ve Teraz’da ikamet ediyordu. Kaşgar, eskiden olduğu gibi, Doğu Karahanlılar zamanında da Karahanlılar’ın en büyük dinî merkezi olarak kaldı.

Doğu Karahanlılar, ilk zamanlarında göçebe Türkmenler’le uğraştılar. Bunları yenerek bu Türkmenler’i Müslüman yaptılar. Karahanlılar, Büyük Selçuklular’ın kuvvetlenmesi üzerine, sınırlarını korumaya mecbur kaldılar.

Page 12: Karahanlilar

DOĞU KARAHANLILAR

Alparslan, Karahanlılar üzerine açtığı bir sefer esnasında öldürüldü. Yerine geçen oğlu Melikşah 1089 da Maveraünnehir’e gelerek Doğu Karahanlılar’ı buyruğu altına aldı. Bazı prensler, Büyük Selçuklular’dan kurtulmaya çalıştılarsa da bir netice elde edemediler.

Melikşah’ın ölümünden sonra, oğulları arasında çıkan taht kavgalarından faydalanarak, kısa bir müddet için egemenliğe kavuştular, fakat Sultan Sancar’ın başa geçmesi üzerine onu tanımak zorunda kaldılar.

Page 13: Karahanlilar

DOĞU KARAHANLILAR

Sancar zamanında, Doğu Karahanlılar’a bağlı olan Karluklar, Arslan Kara Hakan’a karşı ayaklandılar. Arslan Kara Han bunlarla başa çıkamayınca yeni komşusu Karahitay Hükümdarı Kür Han’ı yardıma çağırdı. Kür Han, Karahanlılar ülkesine geldi, Balasagun’u işgal ederek burasını kurduğu Karahitay Devletine merkez yaptı (1130).

Bu suretle Karahitaylılar’ın boyunduruğuna giren Doğu Karahanlılar, zaman zaman ayaklandılarsa da bir netice elde edemediler. Karahitay hükümdarı Tekin Güçlük (bazılarına göre Küçlük) Han, yanında esir bulunan Doğu Karahanlı prensini serbest bıraktı. Prens topladığı kuvvetlerle Kaşgar üzerine yürüdü. Fakat bu sırada Kaşgar’da bir kişi ayaklandı ve gelmekte olan prensi yakalayarak öldürdü. Doğu Karahanlı sülâlesinin son erkeği olan bu prensin öldürülmesiyle Doğu Karahanlı sülâlesi sona erdi (1211).

Page 14: Karahanlilar

BATI KARAHANLILARBatı Karahanlıların ilk büyük kağanı Muhammed I’dir. O’nun

dönemi ile ilgili bir olaya kaynaklarda rastlanmamıştır. Yerine geçen kardeşi İbrahim Kağan ise Batı Karahanlı devletinin en tanınmış hükümdarıdır.

Kaynaklarda adı Tamgaç Han olarak geçen İbrahim Kağan, devletin tüm kurumlarını yeniden düzenleyerek adaletli bir yönetim kurmakla şöhret yapmıştır. Hırsızların kökünü kazır, halkın menfaatlerini korur, kasapların etlere koymuş olduğu fazla fiyatlara karşı açtığı mücadeleyi başarıyla sona erdirir. Daha sonra başa geçen oğlu Nasr ise Selçuklular ile savaşmak zorunda kaldı. Selçuklu hükümdarı Alp Arslan 200.000 kişilik bir ordu ile yeni bir sefer düzenledi ama bir saldırı sonucunda ölmesi bu seferin durmasına neden oldu.

Page 15: Karahanlilar

BATI KARAHANLILAR

1212 yılında Semerkand’da çıkan bir isyan sırasında bütün Harezmlilerin kılıçtan geçirilmeleri üzerine Harezmşah, Semerkand’ı kuşatarak zaptetti ve Osman esir alınarak idam olundu. Karahanlılar sülalesinden Hasan oğlu Hüseyin, 1140’lardan sonra Batıda Fergana’da bağımsız bir Karahanlı devleti daha kurmuştur ama Cengiz istilası ile bu devlet de ortadan kalkmıştır.

Page 16: Karahanlilar

KARAHANLILARDA KÜLTÜR VE EDEBİYAT

Türk kültür ve medeniyeti ile İslâm kültür ve medeniyeti Karahanlılar döneminde karışıp kaynaşmaya başlamıştı. Bunun neticesinde yepyeni kültür ürünleri ortaya çıkmış; hatta Türkler İslâmiyeti kabulden sonra önceki döneme ait eserlerini bile İslâmileştirmişlerdi. Nitekim “Oğuz Destanı” bu durumun dikkat çekici bir örneğini oluşturur.

Müslüman Türkler, yeni dinlerinin kabulü ile bu çevrede gelişen savaşları ve çeşitli olayları İslâmî destanlar şeklinde ortaya koymuşlardır. Divânu Lugati’t-Türk’te bu şekilde doğan destanlardan alınmış bazı parçalar bulunmaktadır. Bunların yanı sıra bu ilk İslâm dönemi ile ilgili daha yaygın destanlar da vardır. Bunlardan biri “Satuk Buğra Han Destanı”dır. “Manas Destanı” da Karahanlılar döneminin kahramanlık destanlarından biridir.

Page 17: Karahanlilar

KUTADGU BİLİG

Kutadgu Bilig “Saadet veren Bilgi” anlamına gelir. Manzum bir eserdir. Diğer Uygurca metinlere göre, daha öz Türkçe olmakla birlikte, ilk defa bu eserle Arapça ve Farsça kelimeler Türk diline girmiştir. Bu eser günümüze kadar keşfedilen İslâmi Türk edebiyatı eserlerinin en eskisidir.

Kutadgu Bilig, Balasagunlu Yusuf Has Hâcib’in 1070’te tamamlayarak dönemin Kaşgâr hükümdarı Ebu Ali al-Hasan’a takdim ettiği, devlet adamlarına ideal devlet idare sistemini öğretmeyi hedefleyen bir siyasetnamedir.

Page 18: Karahanlilar

KUTADGU BİLİG

Kutadgu Bilig, bir siyâsetnâme niteliği taşımakla birlikte, Karahanlı devlet teşkilâtı hakkında çok değerli bilgiler vermektedir. Bu eser, aynı zamanda insanlara mutluluk yolunu gösterdiği için de nasihatname özelliğine sahiptir.

Yusuf Has Hâcib, eserinde dört temsili kişiyi konuşturmuştur. Bunlar aynı zamanda da dört unsuru canlandırmaktadır. Bu dört kişi; Hükümdar (Kün-Toğdı), doğru yol ve adaleti, Vezir (Ay-Toldı), saadet ve devleti, Vezirin Oğlu (Öğdülmiş), akıl ve mantığı, Vezirin zahid kardeşi (odgurmış) ise, akıbeti temsil etmektedir.

Page 19: Karahanlilar

DİVÂNU LUGATİ’T-TÜRKKaşgârlı Mahmud’un 1074’te tamamladıktan sonra Abbasî

halifesine takdim etmiştir. Türk dilinin zenginliğini gösteren, her bakımdan mükemmel bir Türk kültürü ansiklopedisidir.

Karahanlı prenslerinden olan Kaşgarlı Mahmud, Türk dilinin türlü lehçelerini merak etmiş, memleketini bırakarak, senelerce Türk illerini dolaşmış, Türk kavimlerinin lehçelerini incelemiş, daha sonra Bağdat’a gitmiştir. Burada Arapçayı öğrendikten sonra yabancılara Türk dilini öğretmek ve Türk dilinin güzelliğini belirtmek üzere meşhur Divan-ı Lugati’t-Türk’ü yazmıştır. Lûgat’taki Türkçe kelimelerin karşılığını Arapça vermiştir.

Eserde ayrıca Türkler’in bulundukları yerler ve ilişki içinde oldukları millet ve ülkeleri gösteren bir Türk dünyası haritası bulunmaktadır. Bu eseri değerini bir kat daha arttırmaktadır.

Page 20: Karahanlilar

KARAHANLILARDA DEVLET İDARESİKarahanlılar, Türk geleneklerine uygun olarak bir devlet kurmuşlardı.

Tıpkı Hun Türkleri’nde ve Oğuzlar’da olduğu gibi bu idarede de sağ ve sol esas kabul edilmişti. Bundan ötürü, Karahanlılar, devlet ikiye bölünmeden ve Doğu – Batı diye ikiye ayrıldıktan sonra da “çift hükümdar” sistemine sadakat göstermişlerdir.

Karahanlılar’ın uyguladığı bu devlet şekline göre, asıl devlet başkanı Doğu’ya hükmeden “Arslan Kara Han” idi. “Büyük Han” diye çağrılıyordu. Bunun ortağı ise batıda oturuyor ve “Buğra Han” adı veriliyordu. Arslan Kara Han öldüğü zaman yerine “Buğra Han” geçiyordu. Bu iki baş hükümdardan başka 4 alt kağan ile 6 hükümdar vekili vardı. Bunların ayrı ayrı rütbeleri vardı. Bunlardan biri ölünce veya yerinden atılınca bu kademelerde bulunanlar birer birer sadece terfi ediliyorlardı. Bunların hepsi de Karahanlı sülâlesine mensup prenslerdi.

Karahanlılar’ın böyle bir devlet sistemi kurmaları, büyük hakanlığı ve diğer makamları elde etmek için aralarında sık sık çarpışmaların çıkmasına, dolayısıyla evvela devletin ikiye, sonra da yıkılmasına sebep olmuştur.

Page 21: Karahanlilar

KARAHANLILARDA HAKİMİYET ANLAYIŞI

Türk hükümdarlarına idare etme hakkı Tanrı tarafından bir ilâhi lütuf olarak bağışlanmıştır. Bir başka söyleyişle hükümdar, Tanrı tarafından, kendisine kut (Yönetme yetkisi, yönetme kudreti, devlet, baht, iyi talih) verildiği için hükümdardır ve siyâsi iktidar hakkına sahiptir. Bu bakımdan da Türk kağanı âdeta göğün yeryüzündeki temsilcisi gibidir. Bu hakimiyet anlayışının Asya Hun Devleti zamanından beri, yüzyıllar boyunca Türk devlet idaresinin temel unsuru olarak kaldığı da bellidir.

Karahanlılarda da aynı anlayışın varlığı açıkça görülmektedir. Bunun en güzel kanıtı da, Yusuf Hâs Hacib’in ünlü siyaset kitabına kut kelimesi ile ilgili olarak verdiği Kutadgu Bilig adıdır.

Page 22: Karahanlilar

KARAHANLILAR DÖNEMİNDE HÜKÜMDARIN ÖZELLİKLERİ VE GÖREVLERİ

Page 23: Karahanlilar

A)HÜKÜMDARIN ÖZELLİKLERİ

Yusuf Hâs Hacib, hakimiyet anlayışına uygun olarak, “Hükümdarın ilk önce asil soydan gelmesi lâzımdır.” der. Ona göre “Babası bey ise oğul bey doğar ve o da babası gibi bey olur”. Yine ona göre, insanın soyu, tohumu iyi ise, insan da iyi olarak doğar ve iyi doğduğu için baş köşeye (tör’e) geçer. Bu yüzdendir ki beylik kutsaldır ve aslı temizdir. Aslı temiz olan daima temizlik ister. Bu yüzden halkın da temiz olması lazımdır. Hükümdar, anasından doğarken beylikle doğup, görerek ve öğrenerek işlerin hangisinin daha iyi olduğunu bileceğinden, hükümdarlık beylerin işidir. Hükümdarlığın işini de beyler bilir.

Page 24: Karahanlilar

Yusuf’un sözlerinden anlaşıldığına göre hükümdar olabilen bir kimsede, şu özelliklerin bulunması gerekiyordu:

1-Cesaret ve Kahramanlık:Balasagunlu’ya göre iyi bir hükümdar cesur (alp), kahraman ,

kuvvetli olmalıdır. Çünkü hükümdar, ancak cesareti ile düşmana karşı koyabilir.2-Erdemlilik:

Eski Türkler’in, en az alplik ve bilgelik kadar değer verdikleri ve hükümdarlarında görmek istedikleri bir başka özellik de erdemli olmak idi.

Page 25: Karahanlilar

3-Akıllılık ve Bilgelik:Yusuf’a göre hükümdarlar bilgi ile halka baş oldular, devletin ve milletin

işlerini de akıl ve bilgi ile idaregeldiler. Bu bakımdan hükümdarlar her zaman akıllı ve bilgili olmalıdır. Zira, bilgili, akıllı ve hakîm (bilge) hükümdarın, her iki dünyada da makamı yüksek olur. Balasagunlu, hükümdarın bilgili olmasına o kadar önem vermiştir ki, ona göre bey âdeta bilgi ile bağlantılı bir kelimedir.

Ayrıca hükümdarın bilgili olduğu kadar akıllı da olması lâzım gelir. Ancak akıllı olmak kadar aklın kıymetini bilmek de önemlidir. Zira her türlü iyilik akıldan gelir. Akıllı insan büyüktür, akıl insan için bin türlü faziletin başıdır. Bey, memleket işlerini ve kanunları bilgi ile ele alır, akıl ile yürütür. Demek ki bilgi olmadan aklın tek başına büyük bir de önemi yoktur. Dolayısıyla iyi bir hükümdar halkı asıl bilgi ile elinde tutmalıdır. Zira, bilgi olmazsa akıl tek başına pek işe yaramaz.

Page 26: Karahanlilar

B)HÜKÜMDARIN GÖREVLERİ

1-Halkı Refah İçinde Yaşatmak:Genellikle halkı doyurup giydirmek olarak da ifade edilen bu görev,

Türk hükümdarlarının, yerine gelmesine en çok dikkat ve ihtimam ettikleri vazifelerin başında gelmiştir.2-Törü’yü (kanunları) Düzenleyip Uygulayarak Dirlik ve Düzenliğini Sağlamak, Adaleti Temin Etmek:

Toplumun sadece refah içinde yaşaması değil, aynı zamanda dirlik ve düzen içinde yaşaması da gerekiyordu. Bu da ancak iyi kanunlar koyup, bunları âdil bir şekilde uygulamakla mümkün olabilirdi. İşte, bunun içindir ki “Türklerde “il”, yani devlet ile “törü” beraber söyleyen ve birbirlerinden hiç ayrılmayan en önemli iki kurum idiler. Devlet ile hukuk, bir devlet yönetiminde yan yana gidiyorlardı.”

Page 27: Karahanlilar

3-Savaş Gücü ile Devleti Düzen İçinde Bulundurmak ve Fetihler Yapmak:

Tarihi geleneğe uygun olarak Karahanlı hükümdarlarının en önemli vazifelerindendi. Bütün eski Türk Devletleri’nde olduğu gibi, Karahanlılar’da da devletin temeli savaş gücüne dayanıyordu. Gerek devletin kuruluşu, gerekse âsâyiş ve düzenin sağlanması silah gücüne bağlıydı. Yusuf Hâs Hacib’in “eğer ülke tutulursa kılıç ile tutulur, eğer ülkeye hükmetmek icabederse kalem ile edilir.” demesi şüphesiz bu anlayışın bir ifadesidir. Ancak, görülüyor ki sadece ülke tutmak vasıtası olan kılıç da tek başına bir anlam ifade etmemekte, bunun kalem ile birlikte bulunması önem taşımaktadır.

Page 28: Karahanlilar

Yusuf’un görüşlerine göre:1. Hükümdarların tebaasına karşı,

Paranın istikrarını, daha doğrusu ekonomik istikrarı sağlamak, hayat pahalılığı yüzünden geçim sıkıntısı yaratmamak,

İyi kanun koyup bunları eşitlik adaletle uygulayarak zorbalık ve kargaşaya engel olmak,

Ülke içinde dirlik ve düzenliği temin ile, huzur ve güven içinde yaşanmasını sağlamak,

Gibi mükellefiyetlerle yükümlü oldukları ve raiyyetin bu haklarını ödemeleri gerektiği anlaşılmaktadır.

2. Buna karşılık reaya da hükümdara karşı, Kölelikten yetişme biri dahi olsa, hükümdarın emir ve fermanlarına mutlak itaat

etmek, Hazine hakkı olan vergiyi veya öteki devlet alacaklarını zamanında ödemek, Hükümdarın dostuna dost, düşmanını da düşman bilmek ve bunun gereği olan

görevleri yerine getirmek,İle mükellefti ve bu hususların yerine getirilmesi ile de reaya, hükümdarının hakkını ödemiş oluyordu.

Page 29: Karahanlilar

ASKERÎ TEŞKİLAT

Türkler, ordu-millet olma niteliğini hemen bütün tarihleri boyunca devam ettirmişlerdir. Bu yüzden de eski Türk siyasî kuruluşlarının asıl karakteri askerî olmuştur. İşte bu karakterin geniş ölçüde, incelememize konu olan dönemde Karahanlılarda da devam ettiği kesindir.

Karahanlılar, askerî bir devlet kurduklarından orduları çok düzenli ve disiplinli idi. Ordunun çekirdeğini, Karahanlı sülâlesinin mensup olduğu Karluk ve Çiğil boylarından toplanan erler teşkil ediyordu. Karahanlı ordusu şehirler civarına kurulan çadırlarda yaşarlardı. Fakat zamanla, Karahanlılar’ın Maveraünnehir’e ve kısmen Horasan’a yerleşmeleri neticesinde bu düzen bozulmaya başlamış, askerler şehirlere yerleştirilmişlerdir.

Page 30: Karahanlilar

ASKERÎ TEŞKİLAT

Ordudaki erlerin sayısını, yiyeceklerini ve giyeceklerini göstermek üzere düzgün defterler tutulurdu. Ordunun komutanı subaşı idi. Han’ın bayrağı al renkli ipek kumaştan yapılır ve dokuz tane idi. Han’ın başında, hükümdarlık alâmeti olmak üzere, al renkli ipekten yapılmış bir şemsiye tutulurdu. Ordunun muzikası, ayrıca düzgün posta teşkilâtı mevcuttu.

Page 31: Karahanlilar

KARAHANLI ORDUSUNU MEYDANA GETİREN UNSURLAR

Karahanlı ordusunun başlıca;a) Saray Muhafızları,b) Hassa Ordusu,c) Hânedan Mensupları ile valilerin ve öteki devlet adamlarının

kuvvetleri,d) Devlete bağlı Çiğil, Karluk, Uğrak vb. Türk boy veya budunlarının

kuvvetleri,Gibi dört önemli unsurlardan meydana geldiği bilinmektedir.

Page 32: Karahanlilar

KARAHANLILARIN KAĞANLARIA)KARAHANLILAR’IN BÜYÜK-KAĞANLARI1. Kül Bilge Han (840-?)2. Bazır Han (?-920?)3. Abdülkerim Satuk Buğra Han

(920?-959=39?)4. Baytaş Musa Han (959- )5. Ali Han ( -998)6. I. Ahmed Han (998-1017=19)7. Mansur Han (1017-1024=7)8. II. Ahmed Han (1024-1026=2)9. Yusuf Han (1026-1032=6)

B)KARAHANLILAR’IN DOĞU-KAĞANLARI1. Süleyman Han (1032-1056=24)2. I. Muhammed Han (1056-1057=1)3. I. İbrahim Han (1057-1059=2)4. Mahmud Han (1059-1075=17)5. Ömer Han (1075)6. Hasan Han (1075-1103=28)7. Ahmed Han (1103-1129=26)8. II. İbrahim Han (1129-1159=30)9. II. Muhammed Han (1159- )10. Yusuf Han ( -1205)11. III. Muhammed Han (1205-1210=5)

Page 33: Karahanlilar

C)KARAHANLILAR’IN BATI KAĞANLARI

1. I. Muhammed Han (1042-1053=11)2. I. İbrahim Han (1053-1068=15)3. I. Nasr Han (1068-1080=12)4. Hızır Han (1080-1081?=1?)5. I. Ahmed Han (1081?-1089=15)6. Yakub Han (1089)7. I.Mes’ud Han (1095-197=2)8. Süleyman Han (1097)9. I. Mahmud Han (1097-1099=2)

10. Cibrâil Han (1099-1102=3)11. II. Muhammed Han (1102-

1132=30)12. II. İbrahim Han (1132)13. II. Mahmud Han (1132-1141=9)14. III. İbrahim Han (1141-1156=15)15. Ali Han (1156-1160=4)16. II. Mes’ud Han (1160-1178=18)17. IV. İbrahim Han (1178-1204=26)18. Osman Han (1204-1212=8

Page 34: Karahanlilar

D) KARAHANLILAR’IN FERGANA KAĞANLARI

1. Hüseyin Han (1141-1156=15)2. Mahmud Han (1156=1165=9)3. (IV.) İbrahim Han (1165-1178=13)4. Nasr Han (1178-1182=4)5. Muhammed Han (1182-1184=2)6. Celâlüddin Han (1184- )7. Hüsâmüddin Han 8. İmâmüddin Han ( -1212)9. I. Arslan Han (1212- )10. II. Arslan Han ( -1222)11. Muhammed Sevinç Kutluğ Arslan Han (1222- )

Page 35: Karahanlilar

KAYNAKÇA BÜYÜK TÜRKİYE TARİHİ - YILMAZ ÖZTUNA İLK MÜSLÜMAN TÜRK DEVLETLERİ - ÇAĞATAY ULUÇAY İSLAM TARİHİ VE MEDENİYETİ - EDİTÖR - PROF. DR. AHMET

GÜNER KARAHANLI DEVLET TEŞKİLATI - PROF. DR. REŞAT GENÇ MÜSLÜMAN - TÜRK DEVLETLERİ TARİHİ - PROF.DR.ERDOĞAN

MERÇİL TÜRK DEVLETLERİ - DOÇ.DR.ANIL ÇEÇEN TÜRK TARİHİ VE KÜLTÜRÜ - EDİTÖR - PROF. DR. CEMİL

ÖZTÜRK