Kağızman Anadolu Lisesi 2015 YILI BÜLTENİ
-
Upload
mehmet-ipek -
Category
Documents
-
view
224 -
download
3
description
Transcript of Kağızman Anadolu Lisesi 2015 YILI BÜLTENİ
Kağızman Anadolu Lisesi Bülteni
Kağızman Anadolu Lisesi 2005-2006 eğitim-öğretim yılında faaliyete başlamış, 10. Yılında misyonunu gerçekleş-
tiriyor olmanın haklı gururuyla yoluna devam etmektedir.
Geçtiğimiz mayıs ayında 10. Yıl şenlikleri düzenleyerek öğrenci-öğretmen-veli dayanışmasını pekiştirdik. Bu da-
yanışmayı daha da somut hale getirmek için bültenimizin ikinci sayısını oluşturduk. Biz Kağızman Anadolu Lisesi ailesi
olarak bu bültende sadece okulumuzu ve okulumuzdaki faaliyetleri tanıtmak istemedik. İstedik ki öğrencilerimizin yazma
becerileri gelişsin, öğretmenlerimiz ders dışı faaliyetlerle de öğrencilerimize- velilerimize ulaşsın. Bu nedenle bültenimiz-
de öğrencilerimizin özgün yazılarına, şiirlerine; öğretmenlerimizin bizimle paylaşmak istediklerine de yer verdik.
Zevkle okumanız dileğiyle… Güler YAVUZDEĞER (Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni)
C ervantes’ in
İstanbul
Esareti
E vreni
Keşfeden
Adam:
Carl Sagan
R ehberlik Nedir?
Ne Değildir? Rehberlik,
bireyin kendini tanıması-anlaması, problemlerini çözmesi, gerçekçi kararlar alması, çevresiyle dengeli ve sağlıklı bir uyum içinde olması ve böylece kendini
gerçekleştirmesi için, uzman kişilerce bireye yapılan psikolojik yardımlardır. .. Devamı Sayfa 7’ de (Sedat YILDIZ—Rehber Öğretmen)
Okul Yayın Ekibi ve Bülten Hazırlıkları
Okul Yönetim Kadromuz
Okulumuz Öğretmen Kadrosu
Cilt:1
Sayı:2
EĞİTİMİN
KAL’Bİ
02 Kağızman Anadolu Lisesi
HAYALLERLE HAYAT ARASINDA
Bu yazıyı yazmak için bir şeyler düşünmeye
başladığımda aslında çok stresli, ders dolu ve sıkıcı
geçtiğini düşündüğüm lise hayatımın ne kadar do-
lu dolu tecrübeler ve değeri ölçülemeyen güzel anı-
lar sakladığını anladım. Eminim ki şu anda sına-
vın verdiği stres ve sorumlulukla son sınıf olan ar-
kadaşlarımın birçoğu da hayatlarının böyle geçtiği-
ni düşünüyorlardır. Ancak hayatı hayat yapan as-
lında iyi ve güzel günlerin yanında zor ve stresli
günlerin bir arada olmasıdır. Zaten zor olan şeyle-
rin hazzı başkadır. Hayatı belki dört dörtlük yaşamıyoruz ama hayatın dört dörtlük olduğuna inanıyor
muyuz? Her şeyin ederi veya oluru bizim yaptığımız şeyler kadar değildir. Elbette en iyisini yapmak da
en kötüsünü yapmak da yine bizim elimizde.
Hayat, zoru yaşatır ve karşılık olarak bununla mücadele edenlere iyi günler verir. İşte üniversiteye
geçiş sınavı ve buna hazırlık, zor günler ise siz buna karşı koyup yenebilirseniz emin olun ki hayat size
borcu olan iyi günleri verecektir.
Son sınıf günlerimde “ Artık ben yapamayacağım.” dediğim , “ Ne olacak puanımın tuttuğu yere gi-
derim .” dediğim ve kendi tembelliğime bir dayanak oluşturmak için bahane uydurduğum birçok gü-
nüm oldu. Ancak bunlara karşı koyabilirdim ve elimde bu bahanelere karşı koymakta işime yarayacak
çok iyi bir silahım da vardı. Silahım bu sebeplerin aslında benim uydurmalarım, benim bahanelerim
olduğunun bilincinde olmamdı. Her bahane uyduruşumda kendi kendime defalarca bunların bahane
olduğunu tekrarlardım ve uydurduğum bahanelere baktığımda şimdi çok gülüyorum. İyi ki onların sah-
te inandırıcılığına kapılmamışım. Ve iyi ki hayatın verdiğimiz emeklere karşılık olan borcunu ödeyeceği
günler yakındı.
Üniversiteye gelince teorik bilginin pratikte uygulandığı için çok önemli olduğunu anladım. Bir
tarla davasında alan hesaplamasının yapılması, bir uyuşturucu davasında gram hesaplamasının yapıl-
ması veya birini savunurken anlatımını güçlendirmek için bir şiirden alıntı yapılması gibi… Anlıyorum
ki lisede çözdüğüm Matematik de Edebiyat da hangi ders olursa olsun hepsi günlük hayatta çok gerek-
liymiş. Eminim ki siz de bunun farkına varınca sınavda çözmek için konu değil, hayatın akışını anla-
mak için bilgi toplayacaksınız.
Kendinize inancınızın olması gerekli ümidinizin değil…
Hayatınızın bu önemli dönemlerinde inançlı alacaklılar olmanız dileğiyle…
Vedat ÖZBEY (2015 Kağızman Anadolu Lisesi Mezunu)
DOKUZ EYLÜL ÜNÜVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ
MEZUNLARIMIZDAN
2012 Yılı Vedat Özbey 10. Sınıfta
2013 Yılı Vedat Özbey 11. Sınıfta
2014 Yılı Vedat Özbey 12. Sınıfta
N OSTALJİ...
03 Kağızman Anadolu Lisesi
G İTAR KURSU:
M üzik Öğretmeni Devrim Egemen AVŞAR
tarafından okulumuzda verilen gitar kur-
suna gençlerimizin ilgisi çok fazla.
F ÜLÜT TOPLULUĞU:
M üzik Öğretmenimiz Pelin ILGINLI tara-
fından daha önce düzenlenen Türk Halk
Müziği Korosu çalışmasından sonra, şimdi de
fülüt topluluğu hazırlıkları devam ediyor.
S ATRANÇ EGZERSİZİ:
İ ngilizce öğretmenimiz Mustafa DEMİR tara-
fından verilen satranç kursunda müsabakalar
kıran kırana.
A LMANCA ÖĞRENİYORUM:
A lmanca öğretmenimiz Gökmen EROL
tarafından verilen kursta, gençlerimiz
ikinci yabancı dil öğrenme çabasında.
“Nichts ist schreklicher als ein Lehrer, der
nicht mehr weiss als das, Was die Shuler wis-
sen sollen.” (“Hiçbir şey; öğrencilerin bilmesi
gerekenden daha fazla şey bilmeyen öğretmen-
den daha kötü olamaz.”)
Johan Wolfgang von Goethe
DERS DIŞI EGZERSİZ ÇALIŞMALARIMIZ
04 Kağızman Anadolu Lisesi
EVRENİ KEŞFEDEN ADAM: CARL SAGAN
"eğer evrende yalnızca biz varsak, o zaman çok büyük bir alan israf olmuş
demektir.”
Wright Kardeşler, 17 Aralık 1903’te ilk mekanik uçuşu gerçekleştirdi-
ğinde; insanoğlunun 65 yıl sonra aya ayak basacağından haberleri bile yok-
tu. Binlerce yıldır evren konusunda emekleyen insan soyu için bu, bir anda
ayağa kalkıp yürümenin ilk adımları oldu.
Bilim, çoğu insan için anlaşılmaz kavramlar ve sonu gelmez denklem-
lerden ibaret bir kaostur. Ve bu kaos genelde bilimsel kitaplara da yansır.
Bu sebeple en basit bilimsel gerçekler bile bize Kaf Dağı’nı aşmak gibidir.
Carl Sagan, tam da bu noktada bilimi bize anlatmayı başarabilen bir bilim
adamı olarak birçok konuda bizim de söz hakkı alabilmemize yardımcı ol-
muştur.
Carl Sagan’ın 80’li yıllarda hazırladığı “cosmos” adlı belgesel, o dönemin
en çok izlenen programlarından biri oldu. Evrenin yaşı (13,4 milyar), güneş sisteminin oluşumu, yaşa-
mın ortaya çıkışı, kara delikler gibi birçok konuya gayet basit ve açıklayıcı cevaplar getirdiği bu progra-
mı olabildiği kadar basit bir üslupla sundu. Özellikle “kozmik takvim” adını verdiği yapay bir takvimle
evrenin oluşum aşamalarını göstermiştir. İnsan aklının almadığı büyüklükteki zaman dilimleri daha
anlaşılır olmuş ve Carl Sagan birçok çocuğun ilk öğretmeni olmuştur.
1971’de vayoger adlı uzay aracı projesini bizzat hazırlayıp organize etmiştir. Altın kaplama bir plak
ve plağın içinde dünyaya dair hemen hemen her türlü belgenin yer aldığı bu uzay aracının rotası dünya
dışı akıllı yaşamlardır. Şu anda dünyadan tam 19 milyar km uzaklaşan bu araç 40 yıldan fazla zaman-
dır yolculuğuna devam etmektedir.
Güneş sistemimizde bulunan Satürn, Jüpiter gibi gezegenlerin özellikleri hakkında yaptığı keşifler,
içinde bulunduğumuz sistemi anlamamıza çok yardımcı olmuştur. Özellikle projesini kendi başlattığı
SETİ projesi (Dünyadışı akıllı yaşam araştırma projesi) insanoğlunun ortaya koyduğu en ilginç bilimsel
deneydir. Devasa antenlerle 24 saat dinlenen gökyüzünden dünyadışı akıllı yaşama dair bir sinyal alın-
ması hedeflenilmekteydi. Hatta 1977’de bu antenlere 72 saniyelik bir sinyal takılmıştır. Daha sonraları
“wow sinyali” adıyla anılacak olan bu ilginç ses, projenin küçük ama sağlam adımlarla ilerlediğinin en
güzel kanıtı olmuştur. Fakat daha sonraları SETİ projesi kaynak bulunamadığı gerekçesiyle iptal edil-
miştir.
Carl Sagan gözünü evren dışına; yani dünyaya da çevirebilen bir bilim adamıydı. Canlıların ortaya
çıkışı, beynin gelişimi ve bilimselliğin okullarda okutulabilmesi gibi konularda birçok kitap yazdı. Son
yıllarda moda olan mantıksız ve yalan bilimin daima karşısındaydı. O yüzden Ufo’lara ve Ufo hikâyele-
rine asla prim vermedi. Bilimi, duyguların esaretinden kurtaran ender bilim adamlarından biriydi.
Vayoger uzay aracı dünyanın uzak fotoğrafını çekip dünyaya gönderdiğinde herkes bir toz tanesi ka-
dar gözüken bu “soluk mavi nokta”ya şaşkınlıkla bakmıştır. Carl Sagan, bütün güzelliklerin ve kötülük-
lerin yaşandığı bu toz tanesini şu sözlerle özetledi: "Şu noktaya tekrar bakın. Orası evimiz. O biziz. Sev-
diğiniz ve tanıdığınız, adını duyduğunuz, yaşayan ve ölmüş olan herkes onun üzerinde bulunuyor. Tüm
neşemizin ve kederimizin toplamı, binlerce birbirini yalanlayan din, ideoloji ve iktisat öğretisi; insanlık
tarihi boyunca yaşayan her avcı ve toplayıcı, her kahraman ve korkak, her medeniyet kurucusu ve yıkıcı-
sı, her kral ve çiftçi, her aşık çift, her anne ve baba, umut dolu çocuk, mucit, kâşif, ahlak hocası, yoz siya-
setçi, her süperstar, her yüce önder, her aziz ve günahkâr onun üzerinde – bir günışığı huzmesinin üze-
rinde asılı duran o toz zerresinde."
Sercan DEMİR (Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni)
05 Kağızman Anadolu Lisesi
O KULUMUZDA YÜRÜTÜLEN SPORTİF FAALİYETLER:
Beden Eğitimi öğretmenlerimiz Gökhan TURAN ve
Servet Cantürk tarafından okulumuzda hemen her spor dalın-
dan ders içi ve ders dışı çalışmalar yapılmaktadır. Yıllardan
beri süregelen Voleybol erkek takımımız tüm gücüyle turnu-
valara hazırlanmakta, bunun yanı sıra futbol takımımız da
iddiasını dile getirmektedir. Bölgemizde çok fazla bilinmeyen
ve oynanmayan Kort Tenisi ve Bocce spor dallarında öğrenci-
lerimizin keyif aldıklarını görmekteyiz. Ders dışında gençleri-
mizin enerjilerini atabilecekleri, dinlenebilecekleri, aynı za-
manda spor yapabilmelerine olanak sağlayacak bir hedefle
yola çıkan spor ekibimize başarılar dileriz.
06 Kağızman Anadolu Lisesi
CERVANTES’İN İSTANBUL ESARETİ
Dünya edebiyatının ilk romanı kabul edilen “Don Kişot”un yazarı Cervantes’in hayat
hikâyesi en az romanındaki kahramanı kadar ilgi çekici. O yel değirmenlerine karşı
savaşmıyor belki ama başına gelenler ondan aşağı kalır değil.
Cervantes’in hikâyesi aslında 1569’da başlıyor. İspanya’da bir soyluyu yaralayan Cer-
vantes hakkında tutuklama kararı çıkartılır. Cezası bir elinin kesilmesi ve on yıllık
sürgün cezasıdır. Cervantes elini ve hürriyetini kurtarmak için İtalya’ya kaçar. Para-
sızlıktan orduya katılmaya karar verir. 1571’de Osmanlı ile Haçlı ordusu arasında yapılan İnebahtı Sa-
vaşı’na katılır ve bu savaşta sol elini kaybeder, çolak kalır.
Bu savaştan sonra beş yıla yakın Akdeniz’de çeşitli gemilerde görev yapan Cervantes 1575’de Türk ge-
miciler tarafından esir alınır ve İstanbul’a getirilir. Dönemin “kaptan-ı derya”sı Kılıç Ali Paşa’nın esiri
ve kölesidir artık. Kılıç Ali Paşa ona özgürlüğüne kavuşması için kendi yaptırdığı caminin inşaatında
çalışmasını şart koşar. 1580’de tamamlanan Kılıç Ali Paşa Camii’nin inşaatında duvar ustası olarak ça-
lışan Cervantes aynı yıl âzad edilir ve ülkesi İspanya’ya geri döner. Ünlü eserini ise İspanya hapishane-
lerinde yazar ve bitirir.
Osmanlı ile savaşırken kolunu kaybeden ve beş sene İstanbul’da esir hayatı yaşa-
yan Cervantes, romanında asla yenemeyeceği yel değirmenlerine karşı savaşan
hayâlperest ve saf birini anlatırken acaba Don Kişot, Avrupa Haçlı ordusu, yel de-
ğirmenleri ise Osmanlı’yı mı temsil ediyordu? Bunu tam olarak bilmemiz mümkün
değil ama Osmanlı’nın onun üzerinde derin izler bıraktığı aşikâr.
Dursun Ali DEMİR (Tarih Öğretmeni)
BUGÜN SENİN GÜNÜN
Zor bir ödev verin öğretmenim bize! Mesela yarın herkes insan olup gelsin.
Kimse kırmasın kimsenin kalbini, Akıtmasın kimse gözünün yaşını. İnsan olamayanları da Tek ayak üzerinde beklet tahtada. Bugün senin günün! Onun şerefine Zor bir ödev verin öğretmenim bize!
Zor bir ödev verin öğretmenim bize! Mesela yarın herkes kardeşliği öğrensin. Veyahut “BARIŞ”a çalışıp gelelim evlerimizden. Koparalım savaşın kartalının başını Ve özgür göklere salalım barışın güvercinini. Bugün senin günün! Onun şerefine Zor bir ödev verin öğretmenim bize. Muhammed GİYİK (12/A)
Miguel-de-Cervantes
Kılıç Ali Paşa Camii
KAĞIZMAN
İşte orda bir cennet Küçük, saf, temiz
Yazın yayla, kışın evimiz Kağızman bizim memleketimiz
İçinde var köyler
Çengilli, Şamılar, Ülker Ne de güzel köyler
Kağızman bizim memleketimiz
Uzun elması, kayısısı Aras nehri, Çengilli kilisesi
Bunlar bizim güzelliklerimiz Kağızman bizim memleketimiz
Yeni nesliyiz Kağızman’ın Doktoru, öğretmeni, mühendisi
İşte Kars’ın en güzel ilçesi Kağızman’dır bizim memleketimiz
Açelya ATMACA (9/D )
07 Kağızman Anadolu Lisesi
REHBERLİK NEDİR, NE DEĞİLDİR… REHBERLİK NEDİR? Rehberlik, bireyin kendini tanıması-anlaması, problemlerini çözmesi, gerçekçi kararlar alması, çevresiyle dengeli ve sağlıklı bir uyum içinde olması ve böyle-ce kendini gerçekleştirmesi için, uzman kişilerce bireye yapılan psikolojik yardımlardır. Eğitim süreci içinde rehberlik hizmetleri, öğrencinin gelişmesine ve uyumuna yardım etmeye yöneliktir. Rehberliğin temel ya da nihai amacı bireyin kendini gerçekleştirmesidir. REHBERLİK NE DEĞİLDİR? 1. Rehberlik bireye tek yönlü olarak doğrudan doğruya yapılan bir yardım de-ğildir. Rehberlik ve psikolojik danışma yardımı ancak karşılıklı bir etkileşim sonucu gerçekleştirilebilir. Bu bakımdan, rehberlik ve psikolojik danışma yar-dımını tek yönlü olarak yardım edenin karşı tarafa bazı şeyler aktarması biçi-minde anlamak çok yanlıştır. 2. Rehberlik ve psikolojik danışmanın temelinde bireye acımak, onu kayırmak, her sıkıntıya düştüğünde bireye kol kanat germek gibi bir anlayış yoktur. Rehberlik anlayışında birey güçlü ve değerli bir varlıktır. Rehberlik ve psiko-lojik danışma yardımı ile birey sahip olduğu gücü kullanma ve daha da geliş-tirme imkânına kavuşur. Bu yardım ile birey karşılaştığı sorunları çözmede kendi kendine yeterli bir düzeye erişebilir. Bunun için, rehberlik ve psikolojik danışma yardımı bütün bireylere dönüktür ve her bireyin kendini gerçekleştir-me yolunda bu yardımdan kazanacağı şeyler vardır. 3. Rehberlik ‘Güzin Abla’ lık değildir. Rehberlik bireyin sadece duygusal yanı ile ilgilenmez. Rehberlik ve psikolojik danışma yardımında duygusal süreçler önemlidir. Ancak, bireyin sadece duygusal yanı ile ilgilenmek anlamına gel-memektedir. Rehberlik ve psikolojik danışma, bir bütün olarak bireyin tüm gelişimi ile yakından ilgilenir. Buna göre, sosyal, duygusal, zihinsel ve hat-ta fiziksel nitelik gösteren her türlü gelişim sorunu, mesleki ve eğitsel sorunlar ve tüm kişisel sorunlar rehberlik ve psikolojik danışmanın yakından ilgilendiği konulardır. 4. Rehberlik anketörlük yapmak değildir. Rehber lik ve psikolojik danış-mada kullanılan bütün yöntem ve teknikler amaç değil, sadece araçtırlar. Reh-berlik ve psikolojik danışmada belirli amaçlar için çeşitli testler, envanterler, anketler kullanılabilir. Ancak, bu bilgilerin bireye dönük olarak etkili bir bi-çimde kullanılması gerekir. Rehberlik ve psikolojik danışma yardımında bu amaçla kullanılmayan ve sonuçları öğrencilere yansımayan tüm bilgiler, dos-yalar dolusu kadar da olsa, gösterişin ötesine geçemezler. 5. Rehberlik ve psikolojik danışma bu yardımı alan birey bakımından akade-mik bir öğrenme konusu ya da ders değildir. Genel bir kural olarak, rehberlik bireye bilgi verme işi değildir. Rehber lik ve psikolojik danışma yardımın-da gerektiğinde bireye verilecek bilgi, problemin çözülmesinde yardımcı ola-cak bir kaynağa işaret etmekten öteye geçmemelidir. Rehberlik yardımının merkezi bireyin kendisidir. Yardım konusu olan problemle ilgili daha çok bilinçlenmek ve gerekli kararları almak üzere bireye yardım esastır. Bunun için de yardım eden tarafın bilgi aktarmak gibi bir görevi yoktur. Özellikle öğretmenler rehberlik yardımı verme işi ile baş başa kaldıklarında bu noktaya azami dikkati göstermelidirler. Öte yandan, okullarda rehberlik için ayrılan saatleri de bir ders saati gibi görmek yanlıştır. Bu saatler okul programında bir ders saati gibi ayrılmış olsalar bile bunları rehberlik yardımının gerektirdiği bir anlayışla rehberlik ve psikolojik danışma uygulamaları için kullanmak gerekir. 6. Rehberlik bir disiplin görevi değildir; r ehber lik yargılamaz ve ceza ver -mez. Okullarda rehberlik servisini bir disiplin ve kontrol aracı olarak görmek kesinlikle yanlıştır. Rehberlik ve psikolojik danışma yardımı ile öğrenci davra-nışlarının değişebileceği ve böylece öğrencilerin çevresine daha sağlıklı ve dengeli bir uyum yapabilecekleri açısından rehberlik ve psikolojik danışma ile okul disiplini arasında ancak dolaylı bir bağlantı kurulabilir. Disiplinde irdele-me, eleştirme, yargılama ve gerekirse ceza verme vardır. Bütün bunlar rehber-lik anlayışında yeri olmayan unsurlardır. 7. Rehberlik ve psikolojik danışma her türlü problemi hemen çözebilecek sihirli bir güce sahip değildir. Rehber lik ve psikolojik danışma yardımın-da yardımı alan bireyin bu yardımı almaya hazır ve istekli oluşu önemli bir noktadır. Aslında, rehberlik ve psikolojik danışma yardımının amacı bireyin gerçekleşim düzeyini geliştirme olarak bireyin değişmesini ve yeni yaşantılara açık bir duruma gelmesini zorunlu kılar. Birey değişmeye ve yeni yaşantılara açık olduğu ölçüde rehberlik ve psikolojik danışma yardımının etkililiği artar.
Sedat YILDIZ (Rehber Öğretmen)
SENİ ÖZLEDİM ATAM
Her sonbahar kasımında Aynı acıyla uyanır insan
Doğusuyla batısıyla Ata’sını arar gözyaşıyla Gelmese hiç 10 Kasım Saat geçmese dokuzu beş Atam bırakmasa bizi hiç Sonsuza dek kalsa yanımızda Seni anlatmaya kelimeler yetmez Silinir sözcükler akıldan tek tek
Sen anlatılmaz yaşanırsın Atam Yaşayacaksın kalbimizde ilelebet Sen varsın Atam yurdun her köşesinde Bıraktığın eserlerle hep var olacaksın yürekler-de İzindeyiz biz daima izinde Sevgin sonsuz kalplerimiz hep seninle Hüseyin DAL (12/B)
Bugün 10 Kasım, sen aramızdan tam 77 yıl
önce bedenen ayrıldın. Ben senin mavi gözle-
rini, sarı saçlarını, cebindeki köstekli saati ilk
kez tarih kitaplarından duymadım. Ben oku-
la başlamadan senin adını, şanını, vatanse-
verliğini, nasıl iyi yürekli bir dev olduğunu babamdan duydum.
Kasım bazen aşk bazen sınav ayı diye bilinir Atam. Kasım aynı, kasım soğuk. Kasımda mavi gözlerinden utanır deniz,
güneş utanır sarı saçlarının üstüne doğmaya. Bayraktaki hilal burulur sanki ama küsmez göklere. Senin göklere çektir-
diğin o şanlı hilal dalgalanır biz saygı duruşunda seni anarken. Benim duyduğum en acı siren sesi Atam. Sen aramızdan
ayrılırken biz orada çaresiz dururken yüreğimizin çırpınışını, kalbimizin yerinden çıkacak gibi atışını bir görsen bir
duysan “Boşuna değilmiş, benim emanetime sahip çıkacak birileri varmış.” dersin. Biz evlatların olarak bize emanet
ettiğin al bayrağı, şanlı marşı ve vatanı korumayı namus biliriz Atam. Senin ilkelerini, senin yeniliklerini, senin eserle-
rini ve sana ait ne kadar şey varsa biz Atatürkçülere, biz gençlere emanettir. Biz evlatların seni hiç görmedik, sesini hiç
duymadık, beyaz ellerinden hiç tutmadık ama biz seni çok sevdik mavi gözlüm. Bizim sana özlemimiz, hasretimiz ba-
zen bir İstiklal Marşı kıtasında bazen senin özlü sözlerinde bir damla yaş olup akar. O yaş gözlerimizden yüreğimize
süzülür, içimizdeki vatan aşkını alevlendirir. Bize kazandırdığın ülkenin dört bir yanı gelir aklımıza. Biz de ant içeriz
bu vatanın her karışını namus bilip koruyacağımıza.
Biz senin, Ulu Önder Atatürk’ün evlatlarıyız. Emanetin emanetimizdir Atam. Açtığın yoldan gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğimize ant içeriz.
Ayça AYGÜN 11/C
08 Kağızman Anadolu Lisesi
K ÜÇÜK YÜREĞİMİN
MAVİ GÖZLÜ DEVİNE
T ÜBİTAK ORTAÖĞRETİM KURUMLARI
ÖĞRENCİLERİ ARASI ARAŞTIRMA
PROJELERİ YARIŞMASINA
HAZIRLANIYORUZ.
MATEMATİK ALANINDA YÜRÜTÜLEN PROJELER: (Rehber Öğretmen: Ayşe Nazlı KINCI)
1. HER TABANDA 13 İLE BÖLÜNEBİLME
2. HEDEF 4023
3. MATEMATİK NETLERİNİN YGS ÜZERİN ETKİSİ
BİYOLOJİ ALANINDA YÜRÜTÜLEN PROJELER: (Rehber Öğretmen: Cansu KALYON)
1. TARIMDA PROPOLİS MUCİZESİ
2. MÜREKKEP LEKELERİNE DOĞADAN ÇÖZÜM
COĞRAFYA ALANINDA YÜRÜTÜLEN PROJELER: (Rehber Öğretmen: Muhammet Emin YILDIZ)
1. 3 BOYUTLU COĞRAFİ ŞEKİLLER
KİMYA ALANINDA YÜRÜTÜLEN PROJELER: (Rehber Öğretmen: Ahmet AĞDEVE)
1. RENKLİ KAĞIT YAPIYORUZ
TARİH ALANINDA YÜRÜTÜLEN PROJELER: (Rehber Öğretmen: Kadir ÇELİK)
1. ORGAN BAĞIŞI
Ben bir talebeyim. Talep etmek üzere buradayım. Bir şeyler öğrenmek üzere geldiğim yerin basmakalıp bir ya-
pıdan fazlası olmasını istiyorum. “Okul” dendiğinde öğrencilerin kaçacak yer aramasını değil hevesle okul yolarını dol-
durmasını istiyorum. Bilgiyi talep ettiğim gibi fikir dünyamın genişletilmesini de talep ediyorum.
Ben öğrenirken hayal kurmayı, hayal dünyamda özgürce süzülmeyi talep ediyorum. Bildiklerimi yeteneklerimle
taçlandırıp kendimi daha ileri taşımak istiyorum. Belli bir kalıbın içine sıkıştırılmayı reddediyorum. Ne olursa olsun ben
bir öğrenciden fazlasıyım; okulun bana öğretebileceği şeylerin sadece formüller, yazarlar, notalar, gramer kuralları ol-
masını reddediyorum. Okul beni bir “insan” olarak yetiştirme ikinci adımım; hayatımın en güzel zamanlarını okulda
geçiriyorsam bunun bana faydalı olması gerektiğine inanıyorum. Fikir dünyam, bir bakıma kişiliğim, sınırlarım ve daha
nice beni “ben” yapan özelliğimi okulda kazanıyorum. Bana öğretilenler ve gelişimim yoluma ışık tutmaktadır. Bu iki
öge birbirinden ayrı düşünülemez. Sadece öğrenemem veya sadece gelişemem; bir tarafın eksik kalmasını reddediyo-
rum. Öğrenirken gelişmek istiyorum. Son olarak bana bunları vaadeden bir okul istiyorum. Beklentilerime karşılık vere-
bilecek, isteklerimi yerine getirebilecek bir okul. Çünkü bir öğrenciden çok bir birey, bir insan yetiştiriliyor. Bir seri ka-
til de öğrenci olmuştur, bir bilim adamı da. Bu iki kişiliği doğuran ve tüm hayatları boyunca baskın olan eğilimleridir.
Fakat tam bu noktada eğitim ve okul devreye giriyor. Çünkü eğilimler eğitimle kontrol altına alınabilecek alışkanlıklar-
dır. Bahsi geçen seri katil de keskin bir zekaya sahiptir, bilim adamı da. Seri katil eğitilmek istenmiştir, bilim adamı eği-
tilmiştir. Fakat seri katil eğilimlerine ve isteklerine uygun eğitilseydi mükemmel bir fizikçi olabilirdi. Sonuç olarak bir
insanın olacağı kişi aldığı eğitimin yansımasıdır. Eğitimde zaman kısıtlamasını reddediyorum. Bir insan sadece kırk da-
kika içinde değil tüm hayatı boyunca öğrenir. Fakat biz öğrenciler kırk dakika ile sınırlandırılıyoruz. Bunun bir çeşit ka-
ra düzen olduğuna inanıyorum. Çünkü değiştirmemiz mümkün olmuyor; fakat bu sınırlama hayatımıza girerken bazı
hususlar atlanmıştır. Bunlardan biri; kiminin anlatılanları almaya hazır, kiminin almaya hazır olmadığıdır. Bu düzenden
bahsediliyor fakat bunun gibi düzenler baskıyı ve beraberinde korkuyu doğuruyor. Korku ve baskı doğrultusunda boyun
eğmeler gerçekleşir. Fakat bir süre sonra baskı ve korku doğrultusunda isyan başlar. Eğitim ise bunlar gibi kötü olan
her şeyi gömecek olan o cömert ışığıyla bizleri kucaklamayı bekler. Çünkü eğitim bir birey yaratmayı planlar; özgür ve
insanlara yararlı bir birey.
Bizler talebeyiz. Talep etmek üzere buradayız. Tercihlerimiz doğrultusunda geldiğimiz yer olan Kağızman Anadolu
Lisesi’nden öğrenmeyi, idealist olmayı, yeteneklerimiz doğrultusunda gelişmemizi sağlamasını, “öğrenci” denilince akla
gelen normları yıkmasını, bir “insan” olabilmek adına adım atmamıza yardım etmesini, bizi geliştirmesini, bizi belli ka-
lıpların içinde sıkıştırmamasını, bizi özgürce yetiştirmesini talep ediyoruz. Çünkü bizler birer öğrenciden fazlasıyız.
Çünkü bizler geleceği ellerimizde tutuyoruz.
ÖĞRENCİNİN KALEMİNDEN
Dila BEYAZ 12/E
09 Kağızman Anadolu Lisesi
Matematik ve Doğa arasındaki bağlantı hepimizin matematiğe karşı düşüncelerini değiştirecek cinsten.. Bunla ilgili aşağı-
daki bazı örnekler sadece buz dağının görünen yüzüdür.
Arılar çalışkanlıklarıyla hepimizin takdirini kazanmış varlıklardır. Arıların bal yaptıkları petekler dikkat edilirse altıgen-
dir. Bunun nedeni peteğin alan olarak maksimum kullanımı ancak altıgenle olmaktadır.
Yine arılardan devam edecek olursak arı kovanlarında yaşayan dişi arıların sayısının erkek arıların sayısına bölündüğün-
de hep aynı sayı elde edilir, altın oran.
Altın oranı açarsak π gibi irrasyonel bir sayıdır ve ondalık sistemde yazılışı; 1.6180339887... dir
Altın oranla ilgili başka örnekler vermek de mümkündür.
DNA molekülünün ne anlam ifade ettiğini hepimiz az çok biliyoruz. Temelinde altın oran bulunmaktadır. Her tam turun-
da 34 angstrom uzunluğunda ve 21 angstrom genişliğindeki çift heliks spiral yapısı ile altın oranı bünyesinde bulundur-
maktadır ve 34/21= 1.619 sayısını vermektedir. Bir başka örnek; Kar kristalini oluşturan kısalı uzunlu dallanmalarda,
çeşitli uzantıların oranı hep altın oranı verir veya Dizayn olarak hoşumuza giden araçlarda özellikle, ön ve arka tampon
veya kapılarda bulunan eğimler hesaplandığında altın oranı vermektedir.
İnsan gözü estetik olarak sürekli altın orana yakın şekil ve yapıları tercih eder. Bunun nedeni yaşadığı çevre olan doğada
hemen her an altın oranla karşı karşıya olmasının yanı sıra, kendi vücudunun hemen her noktasında altın orana sahip
olmasından kaynaklanır.
Galileo doğanın matematiği nasıl yansıttığını şöyle açıklamıştır.
“Evren her an gözlemlerimize açıktır; ama onun dilini ve bu dilin yazıldığı harfleri öğrenmeden ve kavramadan anlaşıla-
maz. Evren matematik diliyle yazılmıştır; harfleri üçgenler, daireler ve diğer geometrik biçimlerdir. Bunlar olmadan tek
sözcüğü bile anlaşılamaz; bunlarsız ancak karanlık bir labirentte dolaşılır.”
Mert ÇETİNKAYA (Matematik Öğretmeni)
10 Kağızman Anadolu Lisesi
M atematik ve Doğa
1 MİLYON DOLAR ÖDÜLLÜ SORU Cambridge Massachusetts 'de kurulan Clay Matematik Enstitüsü, 24 Mayıs 2000'de çözülmekte inatçı, matematiğin farklı
branşlarındaki 7 problemini Milenyum Problemleri olarak adlandırdığını ve her bir problemi ilk çözen kişiye 1'er milyon
dolar vereceğini ilan etti. İşte o sorulardan bir tanesi mükemmel sayı sorusu:
Mükemmel sayı kendisi haricindeki tüm çarpanlarının toplamı kendisini veren sayıdır. Örneğin 6 bir mükemmel sayıdır çünkü kendisi haricindeki çarpanları yani 1, 2 ve 3 toplanınca kendisini verir: 1 + 2 + 3 = 6. Diğer örneklerse 28, 496, 8128 şeklinde gidiyor. Şimdiye kadar hiç tek mükemmel bir sayıya rastlanmamış. Merak edilen böyle bir sayının varolup olmadığı. Eğer vardır diyorsanız bu sayıyı, saklandığı yerden bulup çıkarmalı, ya da olmadığını iddia ediyorsanız bunu ispatlamalısınız.
(Cevap Henüz Yok Acele Edin!)
2016 YGS LYS Çalışmaları yoğun bir şekilde devam et-
mektedir. Öğrencilerimiz için ders dışı zamanlarda deneme sı-
navları, soru çözüm saatleri, etüt çalışmaları yapılmaktadır. 12.
Sınıf olup pansiyonumuzda kalan öğrencilerimiz için akşam saat
18:30 / 21:00 arasında dönüşümlü olarak soru çözümü, deneme
sınavı çalışmaları yapılmaktadır.
Hafta sonu kurslarının okulumuz bünyesinde yapılma-
sıyla beraber okulda kendi öğretmenleriyle daha fazla vakit geçi-
ren öğrencilerimiz sınava hazırlanmaktadır.
Bu yıl geçen yıllara nazaran mezun olacak öğrencilerimi-
zin sayısında ciddi bir artış olmasını avantaja çevirmek, Kars’ ta
başarısı yüksek bir okul olma geleneğimizi sürdürmek çabasın-
dayız.
2015 YILI GURUR TABLOMUZ
ÖZLEM GÖKÇEN AYGÜN ARTVİN ÇORUH ÜNİVERSİTESİ/Eğitim Fakültesi/İlköğretim Matematik Öğretmenliği
BERFİN YILDIZ ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ (ERZURUM)/Mühendislik Fakültesi/Endüstri Mühendisliği
BÜŞRA AYGÜN ULUSLARARASI KIBRIS ÜNİVERSİTESİ (KKTC-LEFKOŞA)/Hukuk Fakültesi
ERCAN BOZYEL KAFKAS ÜNİ/SARIKAMIŞ BESYO/Beden Eğitimi Öğretmenliği
VEDAT ÖZBEY DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ (İZMİR)/Hukuk Fakültesi
BERNA ATMACA KAFKAS ÜNİVERSİTESİ (KARS)/İlahiyat Fakültesi/İlahiyat
ERHANCAN CÜCÜ TÜRK HAVA KURUMU ÜNİVERSİTESİ (ANKARA)/Mühendislik Fakültesi/Makine Mühendisliği (İngilizce) (%50 Burslu)
BÜŞRA AĞIR KAFKAS ÜNİVERSİTESİ (KARS)/Eğitim Fakültesi/Fen Bilgisi Öğretmenliği
HİLAL ÇAKMAK KAFKAS ÜNİVERSİTESİ (KARS)/Kars Sağlık Yüksekokulu/Hemşirelik
ELİF YILDIZ CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ (SİVAS)/Eğitim Fakültesi/Sınıf Öğretmenliği
DİLEK GİYİK İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ/Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi/Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık
SELVİ CAN SARIÇAYIR ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ (ERZURUM)/Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi/Fen Bilgisi Öğretmenliği
EMİNE DURMAZ ERZURUM TEKNİK ÜNİVERSİTESİ/Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi/Elektrik-Elektronik Mühendisliği (İÖ)
SULTAN AYDIN AKSARAY ÜNİVERSİTESİ/Eğitim Fakültesi/Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Öğretmenliği
FATMA ÖZBEY KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ (TRABZON)/Mimarlık Fakültesi/Şehir ve Bölge Planlama
CANSEL TURAN ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ (ERZURUM)/Mühendislik Fakültesi/Makine Mühendisliği
11 Kağızman Anadolu Lisesi
2015 Yılında mezun olan toplam 29 öğrencimizin 16 ‘sı ilk yerleştirmede en az 4 yıllık bir bölüme yerleşti.
(Onlar liseye başlarken ne kadar doğru bir tercih yaptıklarını şimdi daha iyi anlıyorlar.)
KAĞIZMAN ANADOLU LİSESİ
Adres: Şahindere mahallesi Kağızman /KARS
Tel: : 0474 351 6589
Fax: 0474 351 6589
Web: http://kagizmananadolulisesi.meb.k12.tr
Çiz
er:
ZE
HR
A G
ÜR
CA
N 1
1-C
Ç
izer:
ZE
HR
A G
ÜR
CA
N 1
1-C
Ç
izer:
ZE
HR
A G
ÜR
CA
N 1
1-C
Ç
izer: K
AS
IM A
LT
UN
12
-A
Çiz
er: K
AS
IM A
LT
UN
12-A
Ç
izer: Ü
mm
üg
üls
üm
ÇİL