İZMİT KASRI HÜMAYUN TAVAN RESİMLERİ - · PDF fileyerleştirilmiş ve iki yandan C-S...

15
1781 İZMİT KASRI HÜMAYUN TAVAN RESİMLERİ Savaş YILDIRIM * Osmanlı İmparatorluğu 16. yüzyılda dirayetli ve iyi yetişmiş yöneticiler eliyle izlediği başarılı fetih ve yayılma politikası sayesinde üç kıtaya hükmeden, batının çekindiği bir dünya devleti haline gelmiştir. Ancak 17. yüzyıldan itibaren bu ivme tersine dönmeye başlamış uzun süren savaşlar, hızlı nüfus artışı, iç isyanlar devletin askeri ve mali yapısının ciddi şekilde bozulmasına sebep olmuştur. 1699 yılında imzalanan ilk kez toprak kaybettiğimiz Karlofça Anlaşması ve ardından 1715 tarihli Pasarofça Anlaşması artık Batı üstünlüğünün kabul edildiğinin göstergeleridir. 18. ve 19. yüzyıl bu kötü gidişi düzeltmek amacıyla Osmanlı’nın hemen her alanda Batı’ya açıldığı ve köklü reformlar yaparak Batı’nın kurumlarını örnek aldığı bir çağdır. 1839 Tanzimat Fermanı Batılılaşma hareketinin kurumsallaşmasında çok önemli bir dönüm noktası olmuş ve bu hareketin bir devlet politikası olarak benimsenmesini sağlamıştır 1 . Bu köklü reformlar hiç kuşkusuz kültür ve sanat alanına da yansımış, Avrupa’nın barok, rokoko, ampir gibi sanat üsluplarının etkisiyle biçimlenen pek çok görkemli bina inşa edilmiştir. 18. yüzyılda Batılı sanat üsluplarının imparatorluk coğrafyasında etkinlik kazanmasıyla geleneksel minyatür sanatı yavaş yavaş terk edilmeye başlamış ve bu dönemde Osmanlı mimari süslemesine hem konu hem de üslup özellikleriyle yeni bir tür olarak duvar resimleri katılmıştır 2 . En erken tarihli örneklerini Bebek’teki Kavafyan Konağı’nda gördüğümüz 3 bu tür resimler, İstanbul ve Anadolu’da inşa edilen pek çok dini ve sivil yapının baş süsleme öğesi olmuştur. Bugünkü bilgilerimiz ışığında, Osmanlı döneminde İzmit’te ilk saray binası IV. Murat döneminde yaptırılmıştır 4 . Binanın bir deprem sonucu yıkılması neticesinde II. Mahmut’un saltanatı zamanında yeni bir saray inşa edilmesi gündeme gelmiş, İzmit’in manzarasını çok seven Sultan, Altıncıoğlu Konağı’nın batı tarafında tersaneyi de görüş alanı içerisine alacak yeni bir bina yapılmasını emretmiştir 5 . Bu yapı ne yazık ki II. Abdülmecit döneminde * Doç. Dr. Mersin Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi, e-mail: savasyildirim76@ hotmail.com 1 Günsel Renda, “Yenileşme Döneminde Kültür ve Sanat”, Türkler Ansiklopedisi, Cilt: 15, Ankara 2002, s.265-282, (271). 2 Rüçhan Arık, “Osmanlı Sanatında Duvar Resimleri”, Osmanlı, Cilt: 11, Ankara 1999, s.423-436, (423). 3 Günsel Renda, Batılılaşma Döneminde Türk Resim Sanatı 1700-1825, Ankara 1977, s.110. 4 Evliya Çelebi bu sarayla ilgili şu bilgileri vermektedir: “Cümleden mu’azzam Fatih-i Bağdad Sultân Murâd-ı Râbi’ sârayı bağ [ve] hadîkalı bir sâray-ı azîmdir kim vasfında lisan kâsırdır. Hâlâ pâdişâhlara mahsusdur. Bâğçe üstâdı ve iki yüz aded bostâncı neferâtları vardır”. Ayrıca ünlü seyyah …….”Ve Hünkâr Sârayı kurbunda Tershâne-i âmiresi vardır”. Bkz., Evliya Çelebi (Yayınlayan Zekeriya Kurşun-Seyit Ali Kahraman-Yücel Dağlı), Seyahatname, 2. Kitap, İstanbul 1999, s.39, 40; Erdem Yücel, “İzmit’te Sultan Abdülaziz Sarayı”, Türkiyemiz, Sayı: 30, İstanbul 1980, s.1-6, (5)’te bugünkü Kasrı Hümayun altında ortaya çıkarılan duvar kalıntılarının IV. Murat’ın sarayına ait olduğu görüşündeyse de buna dair kesin bir bilgi ya da belge yoktur. 5 Avni Öztüre, Resim, Fotoğraf ve Belgelerle Nicomedia İzmit Tarihi, İstanbul 1969, s.119.

Transcript of İZMİT KASRI HÜMAYUN TAVAN RESİMLERİ - · PDF fileyerleştirilmiş ve iki yandan C-S...

Page 1: İZMİT KASRI HÜMAYUN TAVAN RESİMLERİ - · PDF fileyerleştirilmiş ve iki yandan C-S biçimli bir kartuşla sınırlanmış bu manzaralar, dıştan da içbükey altıgen geometrik

1781

İZMİT KASRI HÜMAYUN TAVAN RESİMLERİ

Savaş YILDIRIM*

Osmanlı İmparatorluğu 16. yüzyılda dirayetli ve iyi yetişmiş yöneticiler eliyle izlediği başarılı fetih ve yayılma politikası sayesinde üç kıtaya hükmeden, batının çekindiği bir dünya devleti haline gelmiştir. Ancak 17. yüzyıldan itibaren bu ivme tersine dönmeye başlamış uzun süren savaşlar, hızlı nüfus artışı, iç isyanlar devletin askeri ve mali yapısının ciddi şekilde bozulmasına sebep olmuştur. 1699 yılında imzalanan ilk kez toprak kaybettiğimiz Karlofça Anlaşması ve ardından 1715 tarihli Pasarofça Anlaşması artık Batı üstünlüğünün kabul edildiğinin göstergeleridir. 18. ve 19. yüzyıl bu kötü gidişi düzeltmek amacıyla Osmanlı’nın hemen her alanda Batı’ya açıldığı ve köklü reformlar yaparak Batı’nın kurumlarını örnek aldığı bir çağdır. 1839 Tanzimat Fermanı Batılılaşma hareketinin kurumsallaşmasında çok önemli bir dönüm noktası olmuş ve bu hareketin bir devlet politikası olarak benimsenmesini sağlamıştır1. Bu köklü reformlar hiç kuşkusuz kültür ve sanat alanına da yansımış, Avrupa’nın barok, rokoko, ampir gibi sanat üsluplarının etkisiyle biçimlenen pek çok görkemli bina inşa edilmiştir. 18. yüzyılda Batılı sanat üsluplarının imparatorluk coğrafyasında etkinlik kazanmasıyla geleneksel minyatür sanatı yavaş yavaş terk edilmeye başlamış ve bu dönemde Osmanlı mimari süslemesine hem konu hem de üslup özellikleriyle yeni bir tür olarak duvar resimleri katılmıştır2. En erken tarihli örneklerini Bebek’teki Kavafyan Konağı’nda gördüğümüz3 bu tür resimler, İstanbul ve Anadolu’da inşa edilen pek çok dini ve sivil yapının baş süsleme öğesi olmuştur.

Bugünkü bilgilerimiz ışığında, Osmanlı döneminde İzmit’te ilk saray binası IV. Murat döneminde yaptırılmıştır4. Binanın bir deprem sonucu yıkılması neticesinde II. Mahmut’un saltanatı zamanında yeni bir saray inşa edilmesi gündeme gelmiş, İzmit’in manzarasını çok seven Sultan, Altıncıoğlu Konağı’nın batı tarafında tersaneyi de görüş alanı içerisine alacak yeni bir bina yapılmasını emretmiştir5. Bu yapı ne yazık ki II. Abdülmecit döneminde

* Doç. Dr. Mersin Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi, e-mail: [email protected]

1 Günsel Renda, “Yenileşme Döneminde Kültür ve Sanat”, Türkler Ansiklopedisi, Cilt: 15, Ankara 2002, s.265-282, (271).2 Rüçhan Arık, “Osmanlı Sanatında Duvar Resimleri”, Osmanlı, Cilt: 11, Ankara 1999, s.423-436, (423). 3 Günsel Renda, Batılılaşma Döneminde Türk Resim Sanatı 1700-1825, Ankara 1977, s.110.4 Evliya Çelebi bu sarayla ilgili şu bilgileri vermektedir: “Cümleden mu’azzam Fatih-i Bağdad Sultân Murâd-ı Râbi’

sârayı bağ [ve] hadîkalı bir sâray-ı azîmdir kim vasfında lisan kâsırdır. Hâlâ pâdişâhlara mahsusdur. Bâğçe üstâdı ve iki yüz aded bostâncı neferâtları vardır”. Ayrıca ünlü seyyah …….”Ve Hünkâr Sârayı kurbunda Tershâne-i âmiresi vardır”. Bkz., Evliya Çelebi (Yayınlayan Zekeriya Kurşun-Seyit Ali Kahraman-Yücel Dağlı), Seyahatname, 2. Kitap, İstanbul 1999, s.39, 40; Erdem Yücel, “İzmit’te Sultan Abdülaziz Sarayı”, Türkiyemiz, Sayı: 30, İstanbul 1980, s.1-6, (5)’te bugünkü Kasrı Hümayun altında ortaya çıkarılan duvar kalıntılarının IV. Murat’ın sarayına ait olduğu görüşündeyse de buna dair kesin bir bilgi ya da belge yoktur.

5 Avni Öztüre, Resim, Fotoğraf ve Belgelerle Nicomedia İzmit Tarihi, İstanbul 1969, s.119.

Page 2: İZMİT KASRI HÜMAYUN TAVAN RESİMLERİ - · PDF fileyerleştirilmiş ve iki yandan C-S biçimli bir kartuşla sınırlanmış bu manzaralar, dıştan da içbükey altıgen geometrik

1782

geçirdiği yangın sonucunda ortadan kalkmış ve 1855 yılında yeni hünkar sarayına gerek duyulmuştur. Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde yer alan geç tarihli bir belgede Abdülmecit Sarayı’nın da 1859 yılında yangın geçirdiği dile getirilmektedir6. Bu eserin yerine Sultan Abdülaziz döneminde bugünkü Kasrı Hümayun inşa edilmiştir. Sultan Abdülaziz’in ardından gelen diğer hükümdarlar tarafından da kullanılan saray, Cumhuriyet döneminde bir süre hükümet konağı ve ziraat odası vazifesi görmüş ve 1967’de İzmit Müzesi olarak açılmıştır7. Bina farklı tarihlerde onarımlar geçirmiş olup buna dair dile getireceğimiz ilk önemli belge, Dolmabahçe Sarayı Hazine-i Hassa Arşivi’ndeki H. 1321, M. 1903-1904 ve H. 1326 M. 1908-1909 tarihli Mimar Vedat Tek tarafından hazırlanan onarım keşfi raporudur8. H. 1321 onarımında tavan süslemeleri bütünüyle yenilenmiştir. Daha sonra 1958 ve 1997-1998 yıllarında da tamiratlar yapılmıştır. 1999 depreminde ağır hasar görerek uzun süre kapalı kalan eserde 2002 yılında kapsamlı bir restorasyon başlamış ve 2004’te yeniden ziyaretçilerin hizmetine sunulmuştur9.

Kasrı Hümayun10 Kocaeli’nin merkez ilçesi İzmit’in Kemal Paşa Mahallesi Saray Yokuşu Sokak’ta etrafı yüksek duvarlarla çevrili bir avlunun ortasında yer alır. Müştemilatı ile birlikte geniş bir alana yayılmıştır. Körfeze hâkim konumundan dolayı İzmit kent siluetinin en önemli unsurlarından biridir. Saltanat kapısı olarak da isimlendirilen avluya giriş kapısı üzerindeki kitabesine göre eser, Sultan Abdülaziz11 tarafından H. 1279, M. 1862

6 Şennur Kaya, Tanzimattan Cumhuriyete İzmit Kenti, İstanbul Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sanat Tarihi Anabilim Dalı (Yayınlanmamış Doktora Tezi), İstanbul 2008, s.199.

7 Pars Tuğlacı, Osmanlı Mimarlığında Balyan Ailesinin Rolü, İstanbul 1993, s.259, 260.8 Tülin Onur, Mimar Vedat Tek Mimari Kişiliği ve Dönemin Mimarlık Sorunları, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler

Enstitüsü Sanat Tarihi Anabilim Dalı (Yayınlanmamış Doktora Tezi), Ankara 1988, s.90-91.9 Binanın geçirdiği restorasyonlar ve 1999 depremi sonrası yapılan müdahaleler hakkında detaylı bilgi için bkz., Yegan

Kahya, “Izmit Sultan Abdülaziz Imperial Hunting Lodge: Restoration Following the 1999 Earthquake”, İTÜ Journal of Faculty of Architecture, Vol. 9, No. 2, İstanbul 2012, s.135-151.

10 Eser Av Köşkü, İzmit Sarayı, Küçük Saray gibi isimlerle de anılmaktadır.11 Abdülaziz Han, Sultan II. Mahmut’un oğullarından biri olup kardeşi Abdülmecit’in ölümü üzerine 25 Haziran 1861

yılında tahta geçmiştir. İyi bir tahsil görmüş Arap dili, şeri ilimler ve musiki eğitimi almış, besteler yapmış, güreş ve avcılıkla meşgul olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu’nun ekonomik ve siyasi bakımdan en sıkıntılı döneminde tahta çıkmış, onun döneminde batı baskısıyla da olsa idari, hukuki, mali, askeri, ulaşım ve haberleşme alanlarında pek çok yenilik yapılarak toplum hayatına sunulmuştur. Bu yolla Sultan devleti badireden kurtarmaya çalışmıştır. Abdülaziz’in bir diğer önemli yanı Osmanlı tarihinde yabancı ülkelere seyahate çıkan tek padişah olmasıdır. 1867 yılında Fransa İmparatoru ve İngiltere Kraliçesi’nin davetiyle bu ülkelere bir seyahat gerçekleştirmiştir. Kırk altı gün süren bu seyahat sırasında Belçika, Prusya ve Avusturya’ya da uğramış ve bu seyahatin gerek Osmanlı coğrafyasında gerekse Avrupa’da önemli yankı ve sonuçları olmuştur. Tahta çıktığı ilk yıllarda, klasik muhafazakâr ve doğulu bir hükümdar görüntüsü çizen Sultan’ın seyahat sonrasında düşünce yapısında büyük değişiklikler meydana gelmiş askerlik, eğitim, kültür ve sanat alanlarında bir dizi reformlara imza atmıştır. İmar faaliyetlerine girişmiş ve Avrupa’daki benzerlerini aratmayan pek çok saray ve köşk inşa ettirmiştir. Arşiv belgelerinden anlaşıldığı kadarıyla, imparatorluğun geneline yayılan tüm imar faaliyetleri ile karayolları çalışmaları dış krediler yanında halkın desteği ile adeta bir seferberlik havası içinde gerçekleştirilmiştir. Bu da halk nezdinde kendisine karşı duyulan bir sevgi ve güvenin göstergesidir. On beş yıllık saltanatı boyunca yaptığı reform ve yenileşme hareketleri daha çok sadrazamlığa getirdiği kişilere göre biçimlenmiştir. Tahta çıkışından 1871 yılına kadar olan dönem Ali ve Fuat Paşa adlı iki güçlü ve donanımlı yönetici sayesinde aktif ve başarılı olunan bir devirdir. Özellikle dış politikada Osmanlı’nın çıkarlarıyla örtüşen bir siyaset izlenmiştir. Ali Paşa’nın vefatından Sultan’ın tahttan indirildiği zamana kadar geçen ikinci dönem ise kontrolün elden kaçtığı beceriksiz yöneticilerin söz sahibi olduğu bir buhran dönemidir. Abdülaziz Han, 1876 yılında bir halk hareketi sonucunda Hüseyin Avni Paşa’nın komutasındaki askerlerce tahttan indirilmiş ve dört gün sonra hapis hayatı yaşadığı Feriye Sarayı’nda vefat etmiştir. Ölüm sebebi net olarak aydınlatılamamış, bilekleri kesilmiş halde bulunan Sultan’ın bir cinayete mi kurban gittiği ya da tahttan indirilmeyi gururuna yediremeyerek intiharı mı seçtiği bugün dahi hala tartışılmaktadır. Bkz., Ahmet Hamit Ongunsu, “Abdülaziz” maddesi, Milli Eğitim Bakanlığı İslam Ansiklopedisi, Cilt: 1, İstanbul 1993, s.57-60; Cevdet Küçük, “Abdülaziz” maddesi, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Cilt: 1, İstanbul 1988, s.179-185; Nejdet Gök, “Sultan Abdülaziz’in Avrupa Seyahatinin Sonuçları ve Yansımaları”, Sultan Abdülaziz ve Dönemi Sempozyumu (12-13 Aralık 2013), Cilt: 4, Ankara 2014, s.127-138; Nihat Karaer, “Sultan Abdülaziz’in Paris Seyahati”, Sultan Abdülaziz ve Dönemi Sempozyumu (12-13 Aralık 2013), Cilt 4, Ankara 2014, s.139-199; Ahmet Özcan, “Sultan Abdülaziz Öldürüldü mü, İntihar mı Etti?”, Sultan Abdülaziz ve Dönemi Sempozyumu (12-13 Aralık 2013), Cilt: 3, Ankara 2014, s.1-13.

Page 3: İZMİT KASRI HÜMAYUN TAVAN RESİMLERİ - · PDF fileyerleştirilmiş ve iki yandan C-S biçimli bir kartuşla sınırlanmış bu manzaralar, dıştan da içbükey altıgen geometrik

1783

Savaş YILDIRIM

yılında12 inşa edilmiştir13. Mimarı Garabet Balyandır14. Yapının Garabet Balyan tarafından inşa edildiği belirtilmekle birlikte bazı araştırmacılar kardeşi Sarkis Balyan’ı mimar olarak bildirmektedir15. İki katlı ve kâgir malzeme ile inşa edilen yapı, kuzey-güney doğrultusunda uzanan dikdörtgen bir kütle meydana getirmektedir. Giriş açıklığı güney cephededir ve dışa taşkın bir kütle ile vurgulanmıştır. Simetrik ve aksiyal düzenlemeye sahip bina cephelerinde katlar, bütün cepheyi dolaşan silmelerle sınırlanmıştır. Mimari ve mimari süslemesinde dönemin barok ve ampir üsluplarının etkisi açık bir şekilde hissedilmektedir.

Bina, 19. yüzyıl Batılılaşma dönemi mimarisinin karakteristik bir eseri olmakla birlikte iç mekânı son derece zengin tavan resimleriyle karşımıza çıkmaktadır. Bildirimizde amacımız, bu tavan resimlerini kapsamlı bir biçimde tanıtmak ve ardından da karşılaştırmalarla dönemi içerisindeki yerini ortaya koymaktır. Kasrı Hümayun’da süslemeler çoğunlukla tavan yüzeylerine uygulanmıştır. Bu tavan bezemelerinin yanı sıra, üst kat divanhanenin güney ve kuzey cephesinde dört tane de deniz ve gemi betimlemeli duvar resmi vardır. Profilli çıtalarla meydana getirilmiş çeşitli formlardaki geometrik çerçeveler içerisine yerleştirilmiş resimler, konu bakımdan salt manzara tasvirleri, doğa ve hayvan figürlü betimlemeler, semboller ve natürmort olmak üzere farklı konu gruplarına sahiptir. Kuru sıva üzerine yağlıboya ile yapılan bu resimlerde Avrupa resim sanatının derinlik, perspektif, ışık-gölge gibi temel ilkelerinin başarıyla uygulandığı anlaşılmaktadır.

Tavan resimlerinin sanatçısı konusunda kesin bir belge mevcut değildir; bununla birlikte, üslup özelliklerinden hareketle birtakım sonuçlar ortaya koymak mümkündür16.

Salt doğa tasvirleri: Kasrı Hümayun’da bu tarz resimler yalnızca alt katta ortadaki salonun batısındaki odada görülmektedir. Dikdörtgen tavan yüzeyinin iki köşesine yerleştirilmiş ve iki yandan C-S biçimli bir kartuşla sınırlanmış bu manzaralar, dıştan da içbükey altıgen geometrik çerçeveyle çepeçevre kuşatılmıştır. Belli bir çevreye ya da kente mal edemediğimiz bu süslemeler, sanatçının kendi hayal dünyasından yansıttığı ifadelerdir. İzlenimci bir anlayışın egemen olduğu bu tasvirlerde, yeşillik bir ortamda son derece huzur verici, sakin doğa ve su kenarı görüntülerinden kesitler yansıtılmıştır. Bu resimlerden bir tanesi akarsu kenarı görüntüsüdür. Bu görüntüde tam ortada yer yer beyaz köpükler meydana getirerek akan bir şelale, bunun iki yanında ise yeşil ve sarı tonlarının egemen olduğu eğimli yamaçlar yer almaktadır. İzleyiciye göre sol tarafta tam tepede iki cepheli olarak verilmiş, beyaz boyalı, kırmızı çatılı ve tek katlı bir ev; sağ yanda ise tepenin gerisindeki yüksek ağaçlar, bu dingin doğa görüntüsünü güçlendiren unsurlardır. Gökyüzü puslu olarak yansıtılmış olup beyaz bulutlar arasından yüzünü gösteren parlak güneş Romantizm akımının etkisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Geri planda ise ufuk çizgisi adeta

12 Kitabe metni için bkz., Engin Ürkmez, İzmit’te Türk Eserleri, Kocaeli 2007, s.230.13 Avluya giriş kapısı üzerindeki bu kitabeye rağmen Tülay Tanyol, İzmit’teki Sivil Mimari Yapıların Duvar ve Tavan

ve Resimleri, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sanat Tarihi Anabilim Dalı (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Ankara 2001, s.9’da eserin inşa tarihine ilişkin kesin bir belge bulunmadığını belirterek 1867-1871 yılları arasına tarihlemektedir; Pars Tuğlacı, a.g.e., s.259’da yapım tarihi olarak 1836-1839 yıllarını vermektedir ki bu tarih Sultan Abdülaziz’in hükümdarlık yıllarına dahi denk düşmez; Öte yandan saray ile ilgili bilgi veren en eski yayınlardan birinde (Vital Cuinet, La Turquie D’Asie Geographie Administirative, Statistique Descriptive Et Raisonnee De Chaque Province De l’Asie Mineure, Paris 1894, s.359) inşa tarihi belirtilmemekle birlikte sarayın yapımına Abdülmecid zamanında başlandığı ve Abdülaziz döneminde tamamlandığı savunulmaktadır.

14 Pars Tuğlacı, a.g.e., s.259; Erdem Yücel, a.g.m., s.5; Engin Ürkmez, a.g.e., s.227. Garabet Balyan, Balyan Ailesi’nin mimari etkinliğinde ve sürekliliğinde çok önemli rol oynamış II. Mahmut, Abdülmecit ve Abdülaziz döneminde Hassa Mimarı olarak görev yapmıştır. En verimli çalışma dönemi Sultan Abdülmecit’in hükümdarlık yıllarına rastlar. Hiç kuşkusuz en önemli eseri Dolmabahçe Sarayıdır ve bu eseriyle Osmanlı mimarlık tarihinde önemli bir yere sahiptir. Yaklaşık otuz yıl kadar süren mimarlık hayatında farklı türlerde pek çok binayı tasarlayıp inşa etmiş ve bunların önemli bir kısmı günümüzde ayakta ve özgün durumunu muhafaza etmektedir. İzmit’te çalışmamıza konu Kasrı Hümayun’dan başka İzmit Çuhahanesi ve Hereke Fabrikası da kendisi tarafından inşa edilmiştir. Mimar hakkında daha kapsamlı bilgi için bkz., Pars Tuğlacı, a.g.e., s.87-91; Afife Batur, “Balyan Ailesi” maddesi Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi, Cilt: 2, İstanbul 1994, s.35-41, (38).

15 Avni Öztüre, a.g.e., s.119; Tülay Tanyol, a.g.t., s.9.16 Resimlerin sanatçısına yönelik tartışmalara “Karşılaştırma ve Değerlendirme” kısmında yer verilecektir.

Page 4: İZMİT KASRI HÜMAYUN TAVAN RESİMLERİ - · PDF fileyerleştirilmiş ve iki yandan C-S biçimli bir kartuşla sınırlanmış bu manzaralar, dıştan da içbükey altıgen geometrik

1784

kaybolmuş, yüksek dağlar gökyüzüyle bütünleşmiştir. Resimde uzak yakın ilişkisi doğru bir biçimde kurgulanarak, perspektif ilkeleri başarıyla uygulanmıştır (Fotoğraf 1).

Tavan yüzeyindeki resimlerden ikincisi de benzer bir tabiat görüntüsü olup yine bir ırmak kenarı canlandırılmıştır. Ön planda sert fırça vuruşlarıyla meydana getirilmiş kahverengi sarı tonlarında bir ağaç ve bunun gerisinde ise durgun suda seyreden beyaz küçük bir yelkenli izlenmektedir (Fotoğraf 2). Burada da yine sanatçının kendine göre biçimlendirdiği bir doğa anlatımı söz konusudur.

Doğa ve hayvan figürlü betimlemeler: İzmit Kasrı Hümayun’daki bu türden resimler köşkün değişik bölümlerine dağılmış durumdadır. Bunlar arasında alt katta ortadaki salonun tavan yüzeyine işlenmiş iki tane tasvir, gerek anatomik detayları ve ifade güçleriyle son derece başarılı örneklerdir. Kahverengi sarı tonlarındaki kıvrım dallarla meydana getirilmiş barok etkili bir madalyon içerisine alınmış bu resimler, tavanın güney ve kuzey ucuna yerleştirilmiştir. Güney taraftaki madalyonda ön düzlem, ağaçlarla çevrili yemyeşil bir orman görüntüsüdür. Bu doğa manzarası içerisinde tam ortada ağzı, burnu, yeleleri ve diğer vücut detaylarıyla gerçekçi bir biçimde yansıtılmış, hareket halindeki bir aslan dikkati çekmektedir. Figüre ışık gölge ile hacim kazandırılmaya çalışılmıştır. Daha geride ise bu huzur verici doğa görüntüsünü adeta tamamlar nitelikte bir ırmak görülmektedir. Ön plandaki detaylı ve gerçekçi anlatımlara karşılık, kıyının karşı tarafında ise ormanlık alanın devamı niteliğinde ağaçlar, yumuşak fırça darbeleriyle ayrıntıya girilmeden yansıtılmıştır (Fotoğraf 3). Tavanın kuzey ucunda yer alan diğer betimlemede ise akıp giden bir ırmağın kenarında izleyiciye yönelmiş ve anatomisi başarıyla aktarılmış koyu kahverengi tonlarında bir geyik figürü dikkati çekmektedir. Irmağın ikiye ayırdığı kara parçaları, çam ağaçlarıyla zenginleştirilmiş kusursuz, yemyeşil düşsel doğa görüntüleridir (Fotoğraf 4).

Kasrı Hümayun’da bir diğer hayvan figürlü bezeme, üst katta divanhanenin doğusundaki odada görülmektedir. Tavan göbeğinin iki yanına karşılıklı yerleştirilmiş ve kahverengi sarı tonlarında barok etkili bir kartuşla çerçevelenmiş tasvirlerden bir tanesinde ön plan, yeşillik, ağaçlık bir ortamda aslan figürlü betimlemedir. Profilden verilmiş, beyaz ve kahverengi ile işlenmiş aslan figürü kas yapısı, pençeleri ve diğer anatomik detaylarıyla batı resim tekniğinde ve doğadaki aslına uygun bir şekilde tasvir edilmiştir. Hemen ayakları önünde muhtemelen avlayarak etkisiz hale getirdiği bir hayvan (ceylan?) yere boylu boyunca uzanmış vaziyettedir. Arka plandaki siyah gri tonlarındaki dağ sıraları perspektife uygun ve gökyüzüyle adeta bütünleşmiştir (Fotoğraf 5). Aynı odanın tavanındaki ikinci hayvan figürlü tasvir doğa içerisinde hareketli bir şekilde yansıtılmış geyik figürüdür. Bu tabiat görüntüsünde ağaçların, yeşillik alanın açık-koyu renk tonlamaları başarıyla ifade edilmiştir. Fonda tepeler ve dağ sıraları doğru bir perspektifle ve masmavi açık bir gökyüzüyle birlikte yansıtılmıştır (Fotoğraf 6). Her iki hayvan figürlü betimlemeyi kuşatan kartuşun kenarlarından farklı renklerdeki C ve S biçimli kıvrım dallar çıkarak tavan göbeğine doğru ilerlemektedir. Sarayın alt katında ortadaki salonun batısındaki odada hayvan figürlü iki tane tasvir daha vardır. Divanhanedeki yırtıcı hayvan betimlemelerine göre daha naif üslupla yansıtılmış bu resimlerden bir tanesi dingin bir kır manzarasıdır. Geniş bir perspektifle yansıtılmış bu görüntüde sarı tonlarının egemen olduğu çayırlık alanın ortasından küçük bir dere akmakta ve kıvrılarak akıp giden bu dereden bir ördek su içmektedir. Bu su birikintisinin üzerinde, korkulukları çizgilerle verilmiş tek gözlü bir köprü iki kara parçasını birbirine bağlamaktadır. Derenin sol kenarında dallarının bir kısmı resim çerçevesinin dışına taşmış olmakla birlikte bir ağaç, onun etrafındaki çalılıklar ve gökyüzüne doğru havalanan iki kuş bu dingin tabiat görüntüsüne eşlik etmektedir. Arka planda siyah ve grinin değişik tonlamalarıyla verilmiş dağ sıraları, puslu gökyüzü ile birleşmiş ve ufuk çizgisi belli belirsiz hale gelmiştir (Fotoğraf 7). Pastel renklerin egemen

Page 5: İZMİT KASRI HÜMAYUN TAVAN RESİMLERİ - · PDF fileyerleştirilmiş ve iki yandan C-S biçimli bir kartuşla sınırlanmış bu manzaralar, dıştan da içbükey altıgen geometrik

1785

Savaş YILDIRIMSavaş YILDIRIM

olduğu ikinci betimleme de benzer özelliklere sahiptir. Ön düzlemde ırmak kenarında su içen ördekler görülmektedir. Bunun gerisinde sarı tonlarında geniş bir düzlük alan vardır. Fonda birbirine yaslanan ve açık koyu tonlamalarıyla verilmiş dağ sıraları perspektif bakımından son derece başarılı ve ustacadır. Gökyüzünde, beyaz bulut kümeleri ve dağ sıraları arasından ufuk çizgisinin sonsuzluğu hissedilmektedir (Fotoğraf 8). Her iki resim de iki yandan C-S biçimli bir kartuşla sınırlanarak dıştan içbükey altıgen bir çerçeve içerisine alınmıştır.

Natürmortlar: Eserdeki tavan resimlerinde önemle işlenmiş konulardan birisi de hiç kuşkusuz ölü doğa tasviri olarak adlandırdığımız natürmort kompozisyonlardır. Bunların en güzel örnekleri üst kata çıkışı sağlayan merdiven sahanlığı tavanında görülmektedir (Fotoğraf 9). Burada her biri oval madalyon içerisine alınmış ve iç içe iki kare çerçeve ile çepeçevre kuşatılmış sekiz tane tasvir vardır. Bunlardan dört tanesi koyu bir fonda verilmiş meyve natürmortlarıdır. Armut, nar, kiraz ve elma gibi meyveler resimlenmiştir. Diğerleri ise açık renk zeminde değişik renklerdeki çiçek demetleridir. Profilli çıtalarla meydana getirilmiş karelerin tam köşe noktalarından birbirine bağlanmasıyla merkezde yıldız benzeri bir çerçeve meydana gelmiş ve bu çerçeve içerisine de beyaz çiçek buketleri yerleştirilmiştir (Fotoğraf 10). Üst katta divanhanenin tavanında, akantus yapraklarıyla taçlanmış oval madalyonlar içerisinde simetrik iki tane natürmort daha yer almaktadır. Burada da hem çiçek hem meyvelerin bir arada verildiği görülmektedir (Fotoğraf 11). Bu türden bir diğer bezeme, alt katta orta salonun batısındaki odada yer almaktadır. Tavan göbeğinin doğu ve batı yanına simetrik olarak yerleştirilmiş kompozisyonda, bir sepetten adeta fışkırırcasına çıkan değişik renklerdeki çiçek ve yapraklar C-S kıvrımlar yaparak iki yana yayılmaktadır. Çiçeklerin yer aldığı koyu kahverengi sepetin dış yüzeyi hasır örgüsü biçiminde verilmiş ve açık koyu tonlamaları başarıyla yapılmıştır. Natürmort, ikizkenar bir yamukla dört yandan kuşatılmıştır (Fotoğraf 12). Bir diğer natürmort süsleme, üst katta divanhanenin doğusundaki odada görülmektedir. Düzgün olmayan sekizgen bir kartuş içerisine alınmış simetrik kompozisyon, saksıdan çıkan mavi, kırmızı ve sarı renkli güllerle meydana getirilmiştir. Saksıdan iki yana doğru yayılan dalların uçları, üzüm salkımlarıyla nihayetlenmektedir (Fotoğraf 13).

Semboller: Sultan Abdülaziz’in İzmit’e geldiğinde ikamet etmesi için bizzat onun isteğiyle inşa edilmiş köşkün tavan resimlerinde birtakım sembollerin de yer alması kaçınılmazdı. Özellikle üst kattaki divanhanede ikizkenar bir yamukla geometrik çerçeve içerisine alınmış kompozisyonda pek çok simge bir arada verilmiştir. Tam ortada üzerinde iki tane nefesli çalgının bulunduğu püsküllü bir Türk bayrağı vardır. Bunun arkasında adeta bayrağa zemin teşkil eden zeytin dalları, yalnızca sapı görünen bir kılıç ve iki tane de mızrak birbirinden bağımsız simgesel objeler olarak yer almaktadır. Bu kompozisyonun hemen yanında ise açılmış rulo halinde bir kâğıt ve adaleti simgeleyen terazi, bu sembolik anlatımı zenginleştiren motiflerdir (Fotoğraf 14). Divanhanedeki tavan resimleri arasında bir diğer simetrik tasvirde kenarları işlemeli yeşil ve kırmızı kumaş üzerinde Nişani Osmani17 adlı yedi kollu yıldızdan ibaret madalya göze çarpmaktadır. Bunun yanı sıra daha

17 Bu nişan Sultan Abdülaziz zamanında 12 Aralık 1861 tarihli nizamnameyle çıkartılmış, her türlü devlet hizmetinde başarı kazanmış kişiler için özel olarak tasarlanmıştır. Dört rütbeli olarak düzenlenerek, yalnızca birinci ve ikinci kademelerine şemse verilmiş ve ayrıca murassa adı verilen değerli taşlarla da süslenmiştir. Birinci ve ikinci kademeye ait Nişani Osmani’nin kolları ve ortadaki göbeği kuşatan bordüründe yeşil, merkezinde ise kırmızı mine kullanılmıştır. Bu mine üzerinde “El müstenid’ü bi’ttevfikat el rabbâniye, melik-i devlet-i Osmaniye Abdülaziz Han” ifadesi, nişanın arkasında “Darphane-i Âmire” damgası vardır. Üçüncü derece Osmanlı nişanı kendine has kordonu ile boyuna asılır. Dördüncüsü ise göğsün sol yanında yer alır ve sahibinin ölümünden sonra hazineye bırakılırdı. Sultan Abdülaziz, 1862 yılı Bursa gezisi sırasında Osman Gazi’nin Türbesi’ne son derece kıymetli taşlarla süslenmiş Nişan-i Osmani asmıştı. Bu nişanın orta kısmındaki yazıları kuşatan bordürde yeşil mine yerine yirmi yedi adet zümrüt kullanılmıştır. Bu eser halen Topkapı Sarayı Müzesi Hazine Dairesi’nde (nr. 2/ 1029) ile teşhir edilmektedir. Nişani Osmani hakkında bilgi için bkz., İbrahim Artuk, “Nişan” maddesi, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Cilt: 33, İstanbul 2007, s.154-156, (155); T. Nejat Eralp, “Osmanlılarda Nişan ve Madalya”, Türkler Ansiklopedisi, Cilt: 13, Ankara 2002, s.683-686.

Page 6: İZMİT KASRI HÜMAYUN TAVAN RESİMLERİ - · PDF fileyerleştirilmiş ve iki yandan C-S biçimli bir kartuşla sınırlanmış bu manzaralar, dıştan da içbükey altıgen geometrik

1786

önce gördüğümüz kılıç, mızrak gibi savaş aletleri burada da tekrar etmektedir. Kumaş, açık koyu tonlamaları ve kıvrımlı hatlarla yansıtılmıştır. Kompozisyonu ikizkenar bir yamuk dört yönden kuşatmaktadır (Fotoğraf 15).

Divanhanenin doğusundaki odanın üst örtüsünde yer alan dört tasvir de benzer sembolik motifleri içermektedir. Altın yaldızlı zeminde işlenmiş bu resimlerde Türk bayrağı ana bezeme unsuru olmuş, bazen telli bir çalgı ve bir nota kitabı ile, kimi zaman da çift bayrak kalın bir kitap ve kağıt ile birlikte yansıtılmıştır18. Bu sembolik motiflerin etrafı zeytin dallarıyla kuşatılarak düzgün sekizgen bir kartuş içerisinde yansıtılmıştır (Fotoğraf 16-17). Sembolik betimlemeler bağlamında belirtebileceğimiz son resim üst katta büyük salonun batısındaki odada görülmektedir. Düzgün olmayan beşgen çerçeveler içerisine alınarak altın yaldızlı zeminde verilmiş bu tasvirlerde, çiçek demetleri arasında tef ve solfej kitabı gibi müzikle bağlantılı objeler yer almıştır (Fotoğraf 18).

Karşılaştırma ve Değerlendirme

19. yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı İmparatorluğu’nun siyasi, sosyal ve ekonomik bakımdan en sıkıntılı döneminde tahta çıkmış Sultan Abdülaziz, eski görkemli günlere yeniden dönmek adına halkın özlemle beklediği bir hükümdardı. Halktaki bu sevgi ve ümit bir bakıma özden uzaklaşma şeklinde gelişen Batılılaşma hareketine tepki olarak da değerlendirilebilir19. Ancak Sultan Abdülaziz de diğerleri gibi giriştiği reform ve yenileşme hareketlerinde batının kurumlarını temel ve örnek almış, hatta yaptığı seyahatle bizzat Avrupa medeniyetini yerinde görme ve inceleme imkânı bulmuştur. Hükümdarlık döneminde mali sıkıntılara rağmen Avrupa’daki mimari uygulamalara benzer tarzda pek çok yapı inşa edilmiştir. Bu eserler arasında yer alan İzmit Kasrı Hümayun, gerek işlenen konuları ve gerekse üslup ve teknik özellikleriyle 19. yüzyılın bezeme anlayışını en güzel şekilde yansıtmaktadır. Resimleri konuları bakımından sınıflandırdığımızda en önemli grubu hiç kuşkusuz doğa tasvirleri alır. Bu tür tasvirler iki şekilde yansıtılmıştır. Bunlardan ilki figürsüz sadece huzur verici tabiat sahnelerine yer verilen manzaralardır. İkincisi ise hayvan figürleriyle birlikte yansıtılmış doğa görüntüleridir. Her iki tür de esas itibariyle belli bir çevre teşhisi yapılamayan hayali manzaralardır. Özellikle figürsüz doğa tasvirlerinde izlenimci bir yaklaşım kendini göstermektedir.

İzmit Kasrı Hümayun’da orta salonun batısındaki odada yer alan salt doğa tasvirlerinin en yakın benzerlerini Beylerbeyi Sarayı Sarı Köşk’te20 görmekteyiz21. Akarsu, çağlayan gibi su öğesi ile birlikte görülen Romantik etkili huzur verici yalın tabiat anlatımları, her iki eserin üslup bütünlüğüne de işaret eder. Benzer tarzdaki doğa görünümleri yine 19. yüzyılın ikinci yarısına ait Dolmabahçe Sarayı (1842-56) 30 numaralı Sefirler Odası’nda22 ve Yıldız Şale Köşkü Sedefli Salon önündeki merdiven sahanlığı tavanında23 da karşımıza çıkar. Bu tür hayali manzaralar başkent İstanbul’un ardından Anadolu’ya da yayılmış, 18. yüzyıl sonları ve 19. yüzyıl boyunca tutkuyla ele alınarak işlenmiştir24.18 Pelin Şahin Tekinalp, “Batılılaşma Dönemi Duvar Resmi”, Türkler, Cilt: 15, Ankara 2002, s.440-448, (445)’de palet,

fırça, pergel, gönye, nota kağıdı, müzik aletleri gibi sanata ilişkin semboller içeren düzenlemeleri güzel sanatlara ilginin bir göstergesi olarak değerlendirmektedir.

19 Nejdet Gök, a.g.m., s.127.20 Resim ve bilgi için bkz., Mesut Dündar, “Beylerbeyi Sarayı Tavan Resimleri”, 7. Uluslararası Türk Kültürü Kongresi

(5-10 Ekim 2009), Bildiriler, Cilt: IV, Konya 2012, s. 825-834, (828, Resim 1).21 Güzel sanatlara ve özellikle resim sanatına ilgi duyan Sultan Abdülaziz, Beylerbeyi Sarayı’nın tavan ve duvar resimleriyle

bizzat ilgilenmiş, resimlerin eskizlerini kendi çizmiş, tavan süslemelerine de emsaller göstererek görkemli bir şekilde süslenmesini istemiştir. Buna dair belgeler günümüzde Milli Saraylar Arşivi’nde mevcuttur. Bkz., Güller Karahüseyin, “Beylerbeyi Sarayı ve Ünlü Konukları”, Milli Saraylar 1992, Ankara 1992, s.126-141, (132-133).

22 Şule Yum, “Son Dönem Osmanlı Saray Yapılarındaki Bazı Tasvirler Üzerine Gözlemler”, 9. Milletlerarası Türk Sanatları Kongresi (23-27 Eylül 1991), Bildiri Özetleri, Cilt: III, Ankara 1995, s.543-552, (543, Resim 1).

23 Ayşe Pelin Şahin, 19. Yüzyıl İkinci Yarısında Osmanlı Duvar ve Tuval Resminde Manzara Olgusu Üzerine Bir Örnekleme: Şale Köşkü, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Ankara 1991, s.46,49.

24 Anadolu’daki belli bir çevreye mal edilmeyen manzara resimleri hakkında ayrıntılı bilgi için bkz., Rüçhan Arık,

Page 7: İZMİT KASRI HÜMAYUN TAVAN RESİMLERİ - · PDF fileyerleştirilmiş ve iki yandan C-S biçimli bir kartuşla sınırlanmış bu manzaralar, dıştan da içbükey altıgen geometrik

1787

Savaş YILDIRIM

Ele aldığımız eserde yemyeşil doğa içerisinde ya da bir ırmak kenarında verilmiş hayvan figürlü resimler, anatomik detayları ile son derece gerçekçi bir şekilde aktarılmıştır. Özellikle alt katta orta salonun; üst katta ise divanhanenin doğusuna bitişik odanın tavanında karşımıza çıkan aslan, geyik, gibi av hayvanı betimlemeleri, üslup bakımından Dolmabahçe Sarayı Camlı Köşk tavan eteğindeki25, Beylerbeyi Sarayı Serdap Köşkü’ndeki26 resimlerle benzerlik gösterir ve adeta aynı sanatçının elinden çıkmış izlenimi uyandırır.

İzmit Kasrı Hümayun’da bayrak, arma, terazi, mızrak gibi sembolik anlamlar içeren motifler ve çeşitli müzik aletlerinin ifade edildiği kompozisyonlar, özellikle 19. yüzyıl ikinci yarısında yaygındır. Dolmabahçe Sarayı’nın çeşitli mekânlarında27 ve Beylerbeyi Sarayı’nda28 zengin görünüşlerle karşımıza çıkmaktadır.

Ele aldığımız eserin ne kitabesinde, ne arşiv belgelerinde ne de süslemelerinde herhangi bir sanatçı ismine rastlanmamaktadır29. Bununla birlikte yapıdaki resimlere bakıldığında gerek konu ve gerekse üslup bakımından en yakın benzerlerini, bahsettiğimiz üzere Dolmabahçe ve Beylerbeyi Sarayı’nda buluyoruz. Her iki eserin resimlerini yapan sanatçı konusunda bir takım belgeler mevcuttur. Milli Saraylar Arşivi’nde yer alan 2978 numaralı, 1864 tarihli arşiv belgesi Beylerbeyi Sarayı’nın tavan süslemelerini yapmak üzere Mabeyn Hümayun ressamlarından Mason Bey’in görevlendirildiğini belirtmektedir30. Öte yandan Journal de Constantiople Gazetesi’nin 11 Nisan 1882 tarihli sayısında Mason Bey için “Fransız sanatkârı Mösyö Mason’a üçüncü dereceden bir mecidiye nişanı verilmiştir.” denmekte ve bu gazetede Dolmabahçe Sarayı’nın bazı dekorasyonlarının da kendisi tarafından yapıldığı ifade edilmektedir31. Bu açıdan bakıldığında Dolmabahçe ve Beylerbeyi Sarayı’nın süslemelerini yapan Mason Bey’in bu eserlerle çağdaş İzmit Kasrı Hümayun’da da görev alması üslup benzerliği de dikkate alındığında söylenebilir.

Sonuç olarak Sultan Abdülaziz tarafından inşa ettirilmiş İzmit Kasrı Hümayun süslemelerine, gerek işlenen konular ve gerekse resimlerin mekânlara dağılımı itibariyle, özel bir önem verildiği açık bir şekilde görülmektedir. Güzel sanatlara ilgi duyan ve kendisi de resimler yapan Sultan Abdülaziz, Beylerbeyi Sarayı’ndakine benzer şekilde eserin bezemeleriyle bizzat ilgilenmiş ve yönlendirmiş olmalıdır. Doğrudan doğruya batılı bir karakter taşıyan bu resimlerde empresyonizm, romantizm gibi o dönemde Avrupa’da gelişen sanat akımlarının etkisi hissedilmektedir. Eser, tavan resimleriyle 19. yüzyıl ikinci yarısının büyük programlı saray yapıları Dolmabahçe ve Beylerbeyi Sarayı ile bütünlük içerisindedir. Doğal afet ve zamanın verdiği tahribatlar ile resimler zarar görmüş olsa da günümüze yakın zamanlarda gerçekleştirilmiş kapsamlı restorasyonlar ile eser korunmaya çalışılmıştır.

Batılılaşma Dönemi Anadolu Tasvir Sanatı, Ankara 1988, s.122-125. Anadolu’daki duvar resimlerini anlayış bakımından üç gruba ayırarak değerlendirmek mümkündür. Birinci gruptakiler geleneksel anlayışı yansıtan minyatür özelliğindeki resimlerdir. İkinci olarak hem geleneksel hem de batılı karaktere sahip resimler gelir. Üçüncüsü ise doğrudan doğruya batılı nitelikteki tasvirlerdir. Bkz., Rüçhan Arık, a.g.m., s. 431.

25 Şule Yum, Milli Saraylarda Duvar ve Tavanlarda Yer Alan Doğa ve Mimari Konulu Manzara Resimleri, İstanbul Teknik Üniversitesi (Yayınlanmamış Doktora Tezi), İstanbul 1991, s.92, 163 Resim 135.

26 Mesut Dündar, a.g.m., s.831, 836 Resim 8.27 Harem Dairesi Sultan Abdülmecit’in Yatak Odası, Valide Sultan Kabul Odası, Veliaht Dairesi, Şehzadelerin Ders

Çalışma Odası ve Harem merdiven sahalığında bu tarz kompozisyonları görmekteyiz. Bu mekanlardaki tasvirler hakkında ayrıntılı bilgi için bkz., Şule Yum, a.g.tez, s. 175-176.

28 Mesut Dündar, a.g.m., s.832, 837 Resim 13-15.29 Pars Tuğlacı, a.g.e., s.259’da eserin duvar ve tavan resimlerinin Sepon Bezirciyan’ın; Avni Öztüre, a.g.e., s.119’da Ressam

Azerian’ın eseri olduğu görüşündedir; Vital Cuinet, a.g.e., s.359, sarayın üst kat süslemelerinin Parisli sanatçı Mösyö Mason tarafından yapıldığını dile getirmektedir; Erdem Yücel, a.g.m., s.6’da muhtemelen Cuinet’e dayanarak ikinci kat bezemelerini Fransız ressam Sasson’a mal etmektedir. Fakat Yücel, bu bilgiyi kaydederken Mason’u yanlışlıkla Sasson olarak yazmış olmalıdır. Çünkü 19. yüzyıl resim sanatına baktığımızda ne Osmanlı coğrafyasında ne de Avrupa’da bu adla bir sanatçı ismine rastlamadık.

30 Güller Karahüseyin, a.g.m., s.132.31 Şule Yum, a.g.m., 545.

Page 8: İZMİT KASRI HÜMAYUN TAVAN RESİMLERİ - · PDF fileyerleştirilmiş ve iki yandan C-S biçimli bir kartuşla sınırlanmış bu manzaralar, dıştan da içbükey altıgen geometrik

1788

KAYNAKÇAArık, Rüçhan; Batılılaşma Dönemi Anadolu Tasvir Sanatı, Ankara 1988.

Arık, Rüçhan; “Osmanlı Sanatında Duvar Resimleri”, Osmanlı, Cilt: 11, Ankara 1999, s.423-436.

Artuk, İbrahim; “Nişan” maddesi, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Cilt 33, İstanbul 2007, s.154-156.

Batur, Afife; “Balyan Ailesi” maddesi, Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi, Cilt: 2, İstanbul 1994, s.35-41.

Cuinet, Vital; La Turquie D’Asie Geographie Administirative, Statistique Descriptive Et Raisonnee De Chaque Province De l’Asie Mineure, Paris 1894.

Dündar, Mesut; “Beylerbeyi Sarayı Tavan Resimleri”, 7. Uluslararası Türk Kültürü Kongresi (5-10 Ekim 2009), Bildiriler, Cilt: IV, Konya 2012, s. 825-834.

Eralp, T. Nejat; “Osmanlılarda Nişan ve Madalya”, Türkler Ansiklopedisi, Cilt: 13, Ankara 2002, s.683-686.

Evliya Çelebi (Yayınlayan Zekeriye Kurşun-Seyit Ali Kahraman-Yücel Dağlı), Seyahatname, 2. Kitap, İstanbul 1999.

Gök, Nejdet; “Sultan Abdülaziz’in Avrupa Seyahatinin Sonuçları ve Yansımaları”, Sultan Abdülaziz ve Dönemi Sempozyumu (12-13 Aralık 2013), Cilt: 4, Ankara 2014, s.127-138.

Kahya, Yegan, “Izmit Sultan Abdülaziz Imperial Hunting Lodge: Restoration Following the 1999 Earthquake”, İTÜ Journal of Faculty of Architecture, Vol. 9, No. 2, İstanbul 2012, s.135-151.

Karaer, Nihat; “Sultan Abdülaziz’in Paris Seyahati”, Sultan Abdülaziz ve Dönemi Sempozyumu (12-13 Aralık 2013), Cilt: 4, Ankara 2014, s.139-199.

Karahüseyin, Güller; “Beylerbeyi Sarayı ve Ünlü Konukları”, Milli Saraylar 1992, Ankara 1992, s.126-141.

Kaya, Şennur; Tanzimattan Cumhuriyete İzmit Kenti, İstanbul Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sanat Tarihi Anabilim Dalı (Yayınlanmamış Doktora Tezi), İstanbul 2008.

Küçük, Cevdet; “Abdülaziz” maddesi, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Cilt: 1, İstanbul 1988, s.179-185.

Ongunsu, Ahmet Hamit; “Abdülaziz” maddesi, Milli Eğitim Bakanlığı İslam Ansiklopedisi, Cilt: 1, İstanbul 1993, s.57-60.

Onur, Tülin; Mimar Vedat Tek Mimari Kişiliği ve Dönemin Mimarlık Sorunları, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sanat Tarihi Anabilim Dalı (Yayınlanmamış Doktora Tezi), Ankara 1988.

Özcan, Ahmet; “Sultan Abdülaziz Öldürüldü mü, İntihar mı Etti?”, Sultan Abdülaziz ve Dönemi Sempozyumu (12-13 Aralık 2013), Cilt: 3, Ankara 2014, s.1-13.

Öztüre, Avni; Resim Fotoğraf ve Belgelerle Nicomedia İzmit Tarihi, İstanbul 1969.

Renda, Günsel; Batılılaşma Döneminde Türk Resim Sanatı 1700-1825, Ankara 1977.

Renda, Günsel; “Yenileşme Döneminde Kültür ve Sanat”, Türkler Ansiklopedisi, C.15, Ankara 2002, s.265-282.

Şahin, Ayşe Pelin; 19. Yüzyıl İkinci Yarısında Osmanlı Duvar ve Tuval Resminde Manzara Olgusu Üzerine Bir Örnekleme: Şale Köşkü, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Ankara 1991.

Tanyol, Tülay; İzmit’teki Sivil Mimari Yapıların Duvar ve Tavan ve Resimleri, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sanat Tarihi Anabilim Dalı (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Ankara 2001.

Tekinalp, Pelin Şahin; “Batılılaşma Dönemi Duvar Resmi”, Türkler Ansiklopedisi, Cilt: 15, Ankara 2002, s.440-448.

Tuğlacı, Pars; Osmanlı Mimarlığında Balyan Ailesinin Rolü, İstanbul 1993.

Ürkmez, Engin; İzmit’te Türk Eserleri, Kocaeli 2007.

Yum, Şule; Milli Saraylarda Duvar ve Tavanlarda Yer Alan Doğa ve Mimari Konulu Manzara Resimleri, İstanbul Teknik Üniversitesi (Yayınlanmamış Doktora Tezi), İstanbul 1991.

Yum, Şule, “Son Dönem Osmanlı Saray Yapılarındaki Bazı Tasvirler Üzerine Gözlemler”, 9. Milletlerarası Türk Sanatları Kongresi (23-27 Eylül 1991), Bildiri Özetleri, Cilt: III, Ankara 1995, s.543-552.

Yücel, Erdem; “İzmit’te Sultan Abdülaziz Sarayı”, Türkiyemiz, Sayı: 30, İstanbul 1980, s.1-6.

Page 9: İZMİT KASRI HÜMAYUN TAVAN RESİMLERİ - · PDF fileyerleştirilmiş ve iki yandan C-S biçimli bir kartuşla sınırlanmış bu manzaralar, dıştan da içbükey altıgen geometrik

1789

Savaş YILDIRIM

FOTOĞRAFLAR

Fotoğraf 1 Kasrı Hümayun alt kat orta salonun batısındaki oda tavan resmi

Fotoğraf 2 Kasrı Hümayun alt kat orta salonun batısındaki oda tavan resmi

Page 10: İZMİT KASRI HÜMAYUN TAVAN RESİMLERİ - · PDF fileyerleştirilmiş ve iki yandan C-S biçimli bir kartuşla sınırlanmış bu manzaralar, dıştan da içbükey altıgen geometrik

1790

Fotoğraf 3 Kasrı Hümayun alt kat orta salon tavan resmi

Fotoğraf 4 Kasrı Hümayun alt kat orta salon tavan resmi

Page 11: İZMİT KASRI HÜMAYUN TAVAN RESİMLERİ - · PDF fileyerleştirilmiş ve iki yandan C-S biçimli bir kartuşla sınırlanmış bu manzaralar, dıştan da içbükey altıgen geometrik

1791

Savaş YILDIRIM

Fotoğraf 5 Kasrı Hümayun üst kat divanhanenin doğusundaki oda tavan resmi

Fotoğraf 6 Kasrı Hümayun üst kat divanhanenin doğusundaki oda tavan resmi

Fotoğraf 7 Kasrı Hümayun alt kat orta salonun batısındaki oda tavan resmi

Page 12: İZMİT KASRI HÜMAYUN TAVAN RESİMLERİ - · PDF fileyerleştirilmiş ve iki yandan C-S biçimli bir kartuşla sınırlanmış bu manzaralar, dıştan da içbükey altıgen geometrik

1792

Fotoğraf 8 Kasrı Hümayun alt kat orta salonun batısındaki oda tavan resmi

Fotoğraf 9 Kasrı Hümayun merdiven sahanlığı tavan resimleri genel görünüş

Fotoğraf 10 Kasrı Hümayun merdiven sahanlığı tavan resimleri detay

Page 13: İZMİT KASRI HÜMAYUN TAVAN RESİMLERİ - · PDF fileyerleştirilmiş ve iki yandan C-S biçimli bir kartuşla sınırlanmış bu manzaralar, dıştan da içbükey altıgen geometrik

1793

Savaş YILDIRIM

Fotoğraf 11 Kasrı Hümayun divanhane tavanında natürmort

Fotoğraf 12 Kasrı Hümayun alt kat orta salonun batısındaki oda tavan resmi

Fotoğraf 13 Kasrı Hümayun üst kat divanhane doğusundaki oda tavan resmi

Page 14: İZMİT KASRI HÜMAYUN TAVAN RESİMLERİ - · PDF fileyerleştirilmiş ve iki yandan C-S biçimli bir kartuşla sınırlanmış bu manzaralar, dıştan da içbükey altıgen geometrik

1794

14 Kasrı Hümayun üst kat divanhane tavan resmi

Fotoğraf 15 Kasrı Hümayun üst kat divanhane tavan resmi

Fotoğraf 16 Kasrı Hümayun üst kat divanhanenin doğusundaki oda tavan resmi

Page 15: İZMİT KASRI HÜMAYUN TAVAN RESİMLERİ - · PDF fileyerleştirilmiş ve iki yandan C-S biçimli bir kartuşla sınırlanmış bu manzaralar, dıştan da içbükey altıgen geometrik

1795

Savaş YILDIRIM

Fotoğraf 17 Kasrı Hümayun üst kat divanhanenin doğusundaki oda tavan resmi

Fotoğraf 18 Kasrı Hümayun üst kat divanhanenin batısındaki oda tavan resmi