İzmir Teknoloji Geliştirme Bölgesi A1 Binası İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Kampusu Urla - İzmir
İZMİR ESKİ EVLERİ-2
-
Upload
vural-yigit -
Category
Presentations & Public Speaking
-
view
33 -
download
3
Transcript of İZMİR ESKİ EVLERİ-2
Karataş Evleri • Çok sayıda dik
yokuşlarıyla ünlü
Karataş semtinin,
Barbaros, Turgut Reis,
Kılıç Reis Kemal, Murat
ve Piri Reis mahalleleri
dikkati çeker.
• 1907 yılında Nesim Levi
Bayraklıoğlu isimli
Musevi vatandaş
tarafından bir semt
asansörü yaptırılarak,
kente armağan edilmiş,
zamanla İzmir’in gözde
turistik durağı olmuştur.
• Karataş, Konak
meydanına yakın bir
semttir..
• İzmir salnamelerine
göre, Karataş’ta yerleşim
ve konut yapımı, 1860’lı
yıllarda başlar.
• İlk yerleşimciler de
Yahudi ve Rum ailelerdir.
• Duatepe Mektebi olarak
açılan okulda, Ermeni,
Musevi ve Türk çocukları
birlikte eğitim görüyordu.
• Müslümanların
yerleşmesi ise 1900 yılı
başlarına rastlar.
• Aile Evleri • Yahudiler'in "judeo",
İspanyollar'ın «kortejo»
dediği, bir avluya açılan
tek odalı mekanlarda, daha
çok yoksul Yahudi aileler
yaşıyordu.
• Mutfak, banyo, tuvalet gibi
alanların ortak
kullanıldığı, ocak, kuzine
ve maltızlarda Safarat
yemeklerini pişirip
şarkılarını söyleyerek
geleneklerini sürdürdüler.
•1948 ve 1950
yıllarında İsrail’e göç
eden Yahudilerin
evlerine,
Müslümanların
yerleşmesi ile evlerin
adı «Aile evi» olarak
değişti.
•Karataş'taki aile
evleri günümüzde
tamamen yıkıldı.
•Diğer semtlerde bazı
evler harap da olsa
günümüzde varlığını
devam ettirmektedir.
• Ve «El Han de Las
Kavras (Keçiler
Hanı)» adlı iki
Kortejo vardı.
• Her ikisi de, ana
yoldan girilen, geniş
bir avlu içerisinde
her iki tarafı tek göz
odalardan oluşan,
tulumbası olan ve
arkasındaki sahilde
kayıkların bağlı
olduğu iki katlı
sosyal konutlardı.
Karataş
Kortejoları • 1940’lı yıllarda
Konak yönünden
Mithat Paşa
Caddesini girildiği
zaman sağda, Bahri
Baba Gazinosundan
sonra, Halkevi binası
(şimdiki Devlet
Tiyatrosu binası),
bulunuyordu.
• Kız Lisesinin hemen
karşısındaki alanda
«Rıza Bey Aile Evi»,
Tarihi Asansör • Karataşta bulunan
Asansörün yapılış nedeni,
Mithatpaşa Caddesi ile
Halil Rıfat Paşa semti
arasındaki yükseklik farkı
nedeniyle iki semt
arasındaki ulaşım
sağlamaktı.
• Önceleri, 50 metrelik
yükseklikte yer alan Halil
Rıfat Paşa semtine, 155
basamaklı merdivenle
çıkılmaktaydı.
Asansörün Kuruluş
Öyküsü • Bu yokuşu çıkarken
ayağı kırılan Devidas
Ailesi’nin yakın dostu
olan Nesim Levi
Bayraklıoğlu, 1907
yılında tarihi asansörü
yaptırır.
• Tuğlalar döşemeleri,
Marsilya’dan özel olarak
getirilmiş.
• Tek kabinli asansör
benim çocukluğumda
buhar gücü ile
çalışıyordu.
Sahildelki Mithatpaşa
Caddesi, tramvay
durağında inen yolcular
asansör ile Halil Rifat
Paşa Semtine
çıkarlardı..
Asansör ücretliydi.
Doğduğum ev, asansör
üst çıkışındaki Şehit
Nihat Bey sokağı
üzerinde bulunuyordu.
Bu eve, alt katı geçit
olan bir başka evden
geçilerek ulaşılıyordu.
Doğduğum nişli evin harap hali beni çok
duygulandırdı. Şimdilerde yerine çirkin bir
apartman yapılmış.
Daha sonraki yıllarda Asansör yakınlarındaki mavi
boyalı eve bu eve taşındık. Bu güzel ev şimdilik
koruma altında.
Asansör
• Asansör, 269 sokağın
bulunduğu Yalı
(Salhane)
yokuşundan Mithat
Paşa Caddesine
inildiğinde,
Mektupçu tramvay
duraklarını geçtikten
sonra, «Karantina»
Semtine varılır.
• Burada bulunan ve
yakınlarımıza ait
bazı eski evler hala
ayakta duruyor.
• Gazi Mustafa Kemal Paşa
İzmir’in kurtuluşunun
altıncı günü olan, 14 Eylül
1922’de Uşakizade
Köşkü’ne gelmişti.
• Bu gelişinde 16 gün kalan
Gazi, Köşkü
“Başkomutanlık
Karargâhı” olarak
kullandı.
• Gazi Mustafa Kemal Paşa,
29 Ocak 1923 tarihinde
Latife Hanım’la
Göztepe’deki bu köşkte
kıyılan medeni nikah ile
evlenmiştir.
• 1970 yıllarında
Uşakizade Köşkün’nün
arkasında bulunan 100.
Sokakta oturuyorduk.
• Köşk bu yıllarda kreş
olarak düzenlenmişti.
• Büyük Kızmız Gülsün,
bu kreşe devam etti.
• 15 Haziran 2001’de
aslına uygun olarak
yeniden düzenlenen
köşk, şimdilerde müze
olarak kullanılıyor.
• Mithat Paşa Caddesi
boyunca, Sadık Bey
durağına yaklaşırken,
• Sevil’lerin,
• Şenocak’ların,
• Ragıp Şamlı’nın ve
• Yemişçi Beyler’in
yalıları gelirdi.
• Sadık Beyden, Vali
konağına doğru,
• İzmirli Talat beyin evi,
• Lenger’lerin evi ve
• Muzaffer Bey’in evleri
yer alıyordu.
Göztepe semtinde, Susuz Dede (Kutsal Aşk
ya da sevgi) adıyla bilinen tepede günümüzde
bir yatır bulunmaktadır.
• Göztepe’yi geçince en orijinal yapı Filibeli Yalısı idi.
• Daha sonra Tahsin Tan Yalısı gelirdi.
• Bundan sonra evler yine bitişik nizam halinde
Güzelyalı’ya kadar uzanıyordu.
• Bu yalıların denize bakan bahçeleri vardı ve
buralardan denize giriliyordu.
• 132nci sokağın başında
ön bahçesinde iki çam
ağacı olan ve bahçenin
demir parmaklıklarla
çevrelendiği ve mor
salkımların süslediği
bina 1903 yılında
yapılmış ve İzmir’in ilk
cerrahı olan Mustafa
Enver Birgi ye aitti.
• Yanındaki kuleli ev ise
yıkılmasına izin
verilmediği için üstü
tamamen açık ve harap
bir halde durmaktadır.
Yıkılmaktan
kurtulan orijinal
bir yapısı olan
birdiğer kuleli ev
şimdi çocuk kreşi
olarak
kullanılmakta ve
eski güzelliği ile
durmaktadır.
•1950 li yıllarda İzmir’de
açık hava sinemalarının
apayrı bir yeri vardı.
•Karantina’nın deniz
tarafındaki Venüs
Sineması en ünlü olanıydı.
•Göztepe iskele sokağında
Pandora sineması,
•Anadolu apartmanının
bahçesinde yer alan
Gözümoğlu sineması ve
Güzelyalı sineması
bulunuyordu.
9 Eylül, İzmir’in Kurtuluş gününde Körfeze demir atan
Yavuz Zırhlısını ziyaret en güzel anılardan biriydi.
İzmir’in eski evleri, ona
bir özgünlük ve kimlik
veriyordu.
Bu kimlik, koruma adı
altında özensizce yok
edildi.
O güzelim evler
bakımsızlık ve
ilgisizlikten çöktü.
Aslında göçüp giden ve
yok edilen, geri
gelmeyecek olan
anılarımızdı.