İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK EDEBİYATI
description
Transcript of İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK EDEBİYATI
İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK EDEBİYATI
SÖZLÜ EDEBİYAT(..-8.YY.) YAZILI EDEBİYAT(8.YY.)-10.YY.
www.edebiyatogretmeni.net
SÖZLÜ EDEBİYAT DÖNEMİ(..-8YY)
Türklerin henüz yazıyı kullanmadaıkları dönemdeki edebiyattır.Genel Özellikleri1.Şiirler müzik eşliğinde (kopuz adı verilen sazla)söylenmiştir.2.Dönemin çok yönlü sanatçıları ozan,kam,baksı,şaman gibi adlarla anılmaktadır.3.Hece ölçüsü kullanılmıştır.4.Nazım birimi dörtlüktür.,5.Arı ve sade bir dili vardır.6.Genel olarak yarım uyak hakimdir.7.Daha çok doğa,aşk,ölüm konuları işlenmiştir.8.Bu döneme yönelik elimizdeki en önemli ve eski kaynak Kaşgarlı Mahmut’un Divan-ı
Lügat-it Türk adlı eseridir.9.Koşuk,sav,sagu,destan türlerini barındırır.
KOŞUK“Sığır” denilen av törenlerinden sonra düzenlenen “şölen”ismi verilen
ziyafet törenlerinde , daha çok doğa,aşk,savaş ve yiğitlik konulu şiirlerdir.Koşuk Halk edebiyatında “koşma” adıyla sürmüştür.
Öpkem kelip ogradımArslanlayu kökredimAlplar başın togradımEmdi meni kim tutar
Kanı akıp yoşulduKabı kamug deşildiÖlüg birle koşuldu
Togmuş küni uş batar
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİYLEÖfkelenip dışarı çıktım Arslan gibi kükredim
Yiğitler başını doğradım Şimdi beni kim turarmış
Kanı akıp boşandı Derisi baştan başa deşildi
Ölülerle bir oldu Doğan güneş işte batıyor
SAVÖzlü sözlerdir.Bugün bile atasözü olarak kullanmaya devam ettiğimiz
savlar bulunmaktadır.
Tag tagga kavuşmaz, kişi kişige kavuşur.(Dağ dağa kavuşmaz insan insana kavuşur.)
Kanıg kan birle yumas (Kan kan ile temizlenmez)
Yılan kendü eğrisin bilmes tevi boynun eğri tir.(Yılan kendi eğrisini bilmez deve boynun eğri der.)
SAGU”Yuğ” denilen ölüm törenlerinde,ölen kişilerin erdemlerini ve duyulan
acıları dile getiren şiirlerdir.Sagu Halk edebiyatında “ağıt” Divan edebiyatında “mersiye” adlarıyla sürmüştür.
Alp Er Tunga öldi mü Issız ajun kaldı mu
Ödlek öçin aldı mu .....
İmdi yürek yırtılır
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİYLE
Alp Er Tunga öldü mü
Dünya sahipsiz kaldı mı
Felek öcünü aldı mı
Şimdi yürek yırtılır
DESTANLAR• Türk milletinin başından geçen ve etkileri yıllar boyu süren önemli hadiselerin
kulaktan kulağa aktarıldığı anlatılardır.Destanlar çoğu zaman manzum olur.
• İslamiyet'ten Önceki Destanlar • 1. Altay - Yakut • Yaratılış destanı• 2.Sakalar Dönemi• a.Alp Er Tunga Destanı (Türk –İran savaşlarını ve Alp Er Tunga ‘nın kahramanlığını
anlatır.)• b.Şu Destanı (Türklerin Büyük İskender ile savaşını ve Türk Hakanı Şu’nun
kahramanlıklarını anlatır)• 3.Hun Dönemi • a)Oğuz Kağan Destanı (Hun hükümdarı Mete’yi ve onun hayatını anlatır.)• b)Atilla Destanı (Avrupa Hun hükümdarı Atilla’nın kahramanlıkları anlatılır.)• 4.Göktürk Dönemi • a.Bozkurt Destanı (Türklerin dişi bir kurttan türeyişini anlatır.)• b.Ergenekon Destanı (Bir yenilgi sonrası Ergenekon’da kalan Türklerin orada bir
demir dağı eritip kurtuluşlarını anlatır.)• 5.Uygur Dönemi • a.Türeyiş destanı (Uygurların bir erkek kurttan türeyişleri anlatılır.)• b.Göç destanı (Uygur Türklerinin anayurtlarından göçünü anlatır.)
İSLAMİYET SONRASI TÜRK DESTANLARI
SALTUK BUĞRA HAN (KARAHANLI)MANAS DESTANI (KIRGIZ)CENGİZ HAN DESTANI (MOĞOL)BATTAL GAZİ DESTANI (SELÇUKLU)KÖROĞLU DESTANI (OSMANLI)
BAŞKA MİLLETLERE AİT DOĞAL DESTANLARGILGAMIŞ (SÜMER DESTANI)İLLİADA,ODYSSEİA(YUNAN DESTANI)KALEVELA(FİN DESTANI)NİBELUNGEN(ALMAN DESTANI)RAMAYANA,MAHABARATA(HİNT DESTANI)CİD(İSPANYOL)CHANSON DE ROLAND (FRANSIZ)İGOR (RUS)
YAPMA DESTANLARŞairi ya da yazarı belli olan ve ne zaman yazıldığı bilinen destanlardır.
Üç Şehitler Destanı Fazıl Hüsnü Dağlarca(Türk Destanı)Aeneis Virgilius (İngiliz Destanı)Kaybolmuş Cennet Milton (İngiliz Destanı)İlahi Komedi Dante (İtalyan Destanı)Kurtarılmış kudüs Tasso (İtalyan Destanı)Çılgın Orlando Ariosto(İtalyan Destanı)Henriade Voltaire (Fransız Destanı)Lusus Oğulları Luis De Camoes(Portekiz Destanı)
YAZILI EDEBİYAT(8-10.YY.)GÖKTÜRK(ORHUN)YAZITLARI(8.YY)
1.Bugünkü Moğolistan sınırları içinde bulunan Türklerin ilk yazıtlarıdır. 2.Türk adının geçtiği ilk kaynaktır.3.Yolluğ Tigin tarafından yazılmıştır.4.Edebiyatımızda hitabetin ilk örnekleri sayılırlar.5.Zoolog Strahlanberg tarafından bulunmuş ve Danimarkalı Türkolog Thomsen
tarafından çözülmüşlerdir.
a.Bilge(Vezir) Tonyukuk Yazıtı(720)b.Kül Tigin (732)c.Bilge Kağan Yazıtı(735)
YAZILI EDEBİYATUYGUR DÖNEMİ
İlk kez yerleşik hayata geçen Uygurların yazılı eserleri daha çok dini içeriklidir.Budizm ve Maniheizm dininin esaslarını anlatan ya da dua larını içeren bu eserler Turfan yöresinde yapılan kazılarda ortaya çıkarılmıştır.Taşalara kazınarak yazılan Göktürk metinlerinden farklı olarak Uygur metinleri kitap halindedir.
*Altun Yaruk*Sekiz Yükmek*Irıg Bitig*Çestani Bey Hikayesi*Yenisey YazıtlarıBu döneme ait eserlerdir.
İSLAMİYET ETKİSİNDEKİ TÜRK EDEBİYATI
GEÇİŞ DÖNEMİ(11. – 12.YY.)
DİVAN EDEBİYATI(13.-19.YY)
HALK EDEBİYATI(13.YY.- ...)
GEÇİŞ DÖNEMİ ESERLERİ VE ÖZELLİKLERİ
• Kutadgu Bilig (Mutluluk Veren Bilgi) (1069)Yusuf Has Hacip1.Karahanlı hükümdarı Tabgaç Buğra Han’a sunulmuştur.2.Mesnevi 6645 beyit ve 173 dörtlükten oluşur.3.Aruz ve hece ölçüsü kullanılmıştır.4.Alegorik bir eserdir.Dört kahraman Adaleti temsil eden Hükümdar Kün TogdıSaadeti temsil eden Vezir Ay ToldıAklı temsil eden Vezirin oğlu ÖgdilmişAkıbeti temsil eden Vezirin kardeşi Ogdurmuş arasında geçen konuşmalar aracılığıyla toplumun,devleti yönetenlerin
ve yönetilenlerin nasıl olması gerektiği anlatılan bir siyasetnamedir.Hakaniye(Çağatay)Türkçesi ile yazılmıştır.İslamiyet sonrası ilk eserdir.Türk edebiyatındaki ilk mesnevidir.İlk alegorik , didaktik mesnevi olarak kabul edilir.
GEÇİŞ DÖNEMİ ESERLERİ VE ÖZELLİKLERİ
Divan-ı Lügati’t Türk(Türk Dilinin Sözlüğü)(1072-1074)Kaşgarlı Mahmut1.Halife Ebulkasım Abdullah’a sunulmuştur.2.Sözcükleri örneklendirmek için sözlü dönem şiir örnekleri içerir.3.7500 maddelik bir Türkçe –Arapça sözlüktür.4.Sözlü dönem ürünlerini de içermesi önemini arttırmaktadır.Zengin
folklorik malzeme içerir.5.Araplara Türkçeyi öğretmek ve Türkçenin zenginliğini göstermek
amacıyla yazılmıştır.6.Hakaniye Türkçesinden derlenen sözcüklerin anlamları Arapça
yazılmıştır.7.Türk edebiyatında ilk sözlük,ilk antoloji,ilk dil bilgisi kitabı ve ilk
ansiklopedi niteliğindedir.
GEÇİŞ DÖNEMİ ESERLERİ VE ÖZELLİKLERİ
Atabetü’l Hakayık(Gerçeklerin Eşiği) (1101-1150)Edip Ahmet Yükneki
1.Emir Muhammed’e sunulmuştur.2.Didaktik ahlak ve öğüt kitabıdır.3.102 dörtlük ve 40 beyitten oluşur.4.Aruz ve hece ölçüsü kullanılmıştır.5.Ayet ve hadislerden yararlanılarak ahlaklı olmanın yollarını anlatan bir
öğüt kitabıdır.6.Hakaniye Türkçesi ile yazılmıştır.7.İlk yazılı eserlerimizden biridir.
GEÇİŞ DÖNEMİ ESERLERİ VE ÖZELLİKLERİ
Divan-ı Hikmet(Hikmetler Kitabı)(12.yy.)Hoca Ahmet Yesevi (Yesevilik tarikatının kurucusudur.)
1.Dini tasavvufi didaktik bir eserdir.2.Hece ile yazılmış koşma biçiminde dörtlüklerden oluşmaktadır.3.Yarım uyak ve redifler kullanılmıştır.4.Dini-tasavvufi konuları işleyen eser,sade dili ile halkın İslamiyeti daha
iyi anlaması için etkili bir araç olmuştur.5.Hakaniye Türkçesi ile yazılmıştır.Yalın bir dili vardır.6.Anadolu’da yaşayan Yunus Emre ve Hacı Bektaş Veli gibi
mutasavvıfların yetiştiği ortamı hazırlamıştır.
GEÇİŞ DÖNEMİ ESERLERİ VE ÖZELLİKLERİ
Manas Destanı(11.-12.yy.)
Kırgız Türkleri arasında doğan Manas destanı Kazak-Kırgız Türk kültür dâiresi içinde bugün de bütün canlılığı ile yaşamaktadır. Bu destanın XI ile XII. yüzyıllarda meydana geldiği düşünülmektedir. Destanın kahramanı Manas da, Satuk Buğra Han gibi islâmiyeti yaymak için mücadele eden bir kahramandır. Böyle olmakla beraber Manas destanında islâmiyet öncesi Türk kültür , inanç ve kabullerinin tamamını görmek mümkündür. Manas destanı Türk-Bozkır medeniyetinin Kazak -Kırgız dâiresinin kültür belgeseli niteliğindedir.
*400.000 mısra ile dünyanın en uzun destanıdır.
HALK EDEBİYATI
GENEL ÖZELLİKLERİ
1.İslamiyetten Önceki Türk Edebiyatı geleneğini sürdüren bir edebiyattır.
2.Yaygın olarak şiir kullanılır.3.Şiirler biçimleriyle adlandırılır.4.Nazım biçimleri dörtlük,ölçüsü hece ölçüsüdür.5.Genel olarak yarı uyak kullanılmıştır.6.Dil halkın konuştuğu günlük konuşma dilidir.7.Gerçeklere dayalı somut konular işlenir.8.Kullanılan ölçü hece ölçüsüdür.18. yy. dan itibaren bazı
ozanlar(Gevheri,Aşık Ömer) aruz ölçüsünü kullanmışlardır.9.Ozanların şiirleri “cönk”(danadili) ismi verilen defterlere kayıt edilirdi.
HALK EDEBİYATI NAZIM BİÇİMLERİ
ANONİM HALKEDEBİYATI
1.TÜRKÜ2.MANİ 3.NİNNİ
AŞIK EDEBİYATI
1.KOŞMA2.SEMAİ3.VARSAĞI4.DESTAN
TEKKE EDEBİYATI
1.İLAHİ2.NEFES3.ŞATHİYE4.NUTUK5.DEME6.DEVRİYE
ANONİM HALK EDEBİYATI Söyleyeni belli olmayan,toplumun ortak ürünü niteliğindeki
eserlerdir.Dilden dile aktarılarak yayılır.MANİ 1. 7’li hece ölçüsü ile yazılır.2. aaba şeklinde oluşur.Tek dörtlüktür.3. Her konuda yazılabilir.Genelde
aşk,ayrılık,güzellik,doğa,övgü,yergi,sevgi gibi konular işlenmiştir.4. 1. ve 2. dize hazırlık,3. ve 4. dize asıl bölümdür.
NOT:Birinci dizesi yedi heceden olan manilere “kesik mani” “ayaklı mani” ya da “cinaslı mani denir.
Uzunsun sırık gibi Kaşların karasınaEkşisin koruk gibi Gül koydum arasına Sokak sokak gezersin Seni merhem diyorlar
Yolunmuş tavuk gibi. Sinemin yarasına.
Bu dala Bülbül konar bu dalaNe kadar aklım olsaYine derler budala
Alma yanıYanağın alma yanıİki gözü kör olsunSevip de almayanı
ANONİM HALK EDEBİYATI
Düz maninin sonuna aynı uyaklanış düzeni içinde birkaç dize daha eklenirse,bu tür manilere de “artık mani” veya “yedekli mani “ denir. Artık mani aabaca şeklinde uyaklanır.
Ağlarım çağlar gibiDerdim var dağlar gibi
Ciğerden yaralıyımGülerim sağlar gibi
Her gelen bir gül isterSahipsiz bağlar gibi
İlkbahara yaz derlerŞirin söze naz derler
Kime derdim söylesemBu dert bana az derlerKendin ettin kendineYana yana gez derler
ANONİM HALK EDEBİYATI TÜRKÜ
1. 2-4 dizelik asıl sözlerin bulunduğu(konuya dair) “bent “ ve tekrarlanan “ kavuştak(bağlama)” bölümlerinin bulunduğu anonim halk edebiyatı ürünleridir.
2.Genellikle 7’li,8’li ve 11’li hece kalıpları kullanılır.3.Her konuda türkü yazılabilir.Genellikle aşk, kahramanlık, gurbet, ölüm,
doğa konuları tercih edilmiştir.4. aaa xx bbb xx ccc xx ddd xx yaygın kullanılan biçimidir.5.Türküler bestelenip dilden dile dolaşır ve değişik biçimler kazanır.
Ağam İstanbul’u mesken mi tuttun Ağamın giydiği ketenden gömlekGördün güzelleri beni unuttun Yoğumuş dünyada öksüze gülmekSılaya gelmeye yemin mi ettin Gurbet ellerinde kimsesiz ölmek
Gayrı dayanacak özüm kamadı Gayrı dayanacak özüm kamadıMektuba yazacak sözüm kalmadı Mektuba yazacak sözüm kalmadı ...
ANONİM HALK EDEBİYATI
Seher vakti çaldım yarin kapısınıBaktım yarin kapıları sürmeliBoş bulmadım otağının yapısınıÇıkageldi bir gözleri sürmeli
Aslanım eller ellerKokuyor güller güllerNe bilsin eller ellerPerişan haller hey
Açtırdım kapıyı girdim içeriAklımı başımdan aldı o periDedim sende buldum halis gevheriDedi yoh yoh bir mehenge sürmeli
Aslanım eller ellerKokuyor güller güllerNe bilsin eller ellerPerişan haller hey...(Aşk konulu türkü örneği)
Koyun gelir yata yataÇamurlara bata bataGelin Ayşem sele gitmişYosunları tuta tuta
Aman Ayşem yaman AyşemDağlar başı duman Ayşem
Uzat Ayşem kollarınıVer ağzıma dillerini Nöbet nöbet bekliyorumHanım Ayşem yollarını
Aman Ayşem yaman AyşemDağlar başı duman Ayşem
Koyun gelir kuzuyunanAyağında tozuyunan Gelin Ayşem sele gitmişYanı körpe kuzuyunan
Aman Ayşem yaman AyşemDağlar başı duman Ayşem
(Ölüm ve ağıt konulu türkü örneği)
ANONİM HALK EDEBİYATI NİNNİ
Çocuğun uzun ömürlü olması,nasibinin bol olması, nazar ve hastalıklardan korunması,bebeğin ağlamaması,uslu olması,çabuk büyümesi gibi temennilerle söylenen manzum halk edebiyatı ürünleridir.
Ninniler hece ölçüsüyle söylenir.Belirli bir kalıbı yoktur.Son dizeleri genelde “ Ninni yavrum ninni” ,”Uyusun da büyüsün ninni” “Eeeee” gibi sözlerle biter.
Eve gitsem ev karanlıkDışa gitsem bağrım yanıkHerkes uyur,sen uyanıkUyusana yavrum ninni
Hu hu derim bir AllahSen uykular ver Allah
Oğlum büyüsün inşallahHerkes desin maşallah
Ninni yavrum ninniUyusun da büyüsün ninni
ANONİM HALK EDEBİYATI Anonim halk edebiyatının diğer ürünleri mensur olan türlerdir.Bunlar:
MENSUR ESERLER
1.Tekerleme2.Masal3.Atasözü4.Bilmece5.Efsane6.Deyim7.Halk hikayeleri
AŞIK EDEBİYATI
GENEL ÖZELLİKLERİ1.Aşıklar,şiirlerini saz eşliğinde ve doğaçlama söylerler.2.Bu edebiyatta güzelleme,koçaklama,ağıt,taşlama gibi nazım türleri
vardır.3.Şiirlerde hece ölçüsü kullanılır;ancak Aşık Ömer,Gevheri gibi bazı saz
aşıklar aruz ölçüsünü de kullanmışlardır.4.Şiirlerde kullanılan dil halk dilidir.5.Şiirlerin nazım birimi dörtlüktür.6.Şiirlerde genelde yarım uyak kulanılmıştır.7.Saz şairlerinden bazıları,şiirlerini “cönk” adı verilen defterlerde
toplamıştır.8.Şiirin son dörtlüğünde şairin adı ya da mahlası geçer.9.Aşık tarzı halk şiirinin en çok kullanılan nazım biçimi koşmadır.10.Bu edebiyatın başlıca temsilcileri: Kul Mehmet (16.yy), Köroğlu(16.yy.),
Kayıkçı Kul Mustafa (17.yy) , Gevheri (18.yy) , Karacaoğlan(17.yy) ,Dertli (19.yy),Dadaloğlu(19.yy),Erzurumlu Emrah (19.yy),Aşık Veysel (20.yy.);Ali İzzet (20.-21yy),Murat Çobanoğlu (20.-21yy),Şeref Taşlıova (20.21.yy.)
AŞIK EDEBİYATI KOŞMA1.Lirik duyguların aktarılığı sevgi,gurbet,yurt,doğa konulu şiirlerdir.2.Koşmalar 3 veya 5 dörtlükten oluşur.3.11’li hece ölçüsü ile söylenir.4.Uyak düzeni abab –cccb- çççb – dddb – eeeb abcb – dddb – eeeb – fffb –gggb aaab – cccb - dddb – eeeb – fffb
1 2İndim seyran ettim Firengistan’ı Göllerinde kuğuları yüzüşürİlleri var bizim ile benzemez Meşesinde sığırları böğrüşürLevin tutmuş goncaları açılmış Güzelleri şarkı söyler çağrışırGülleri var bizim güle benzemez Dilleri var bizim dile benzemez Konu:Gurbet 3Karac’oğlan eydür dosta darılmaz eydür: söylerHasta olsam hatırcığım sorulmaz firengistan:Avrupa ülkeleriVatan tutup bu yerlerde kalınmaz levin:Renkİlleri var bizim ile benzemez. Seyran et: Gezinmek,seyretmekKaracaoğlan
AŞIK EDEBİYATI
SEMAİ1.Lirik duyguların aktarıldığı sevgi,gurbet,yurt,doğa
konulu şiirlerdir.2.Koşmalar 3 veya 5 dörtlükten oluşur.3.8’li hece ölçüsü ile söylenir.4.koşmanın uyak düzeniyle yazılır.Uyak düzeni abab –cccb- çççb – dddb – eeeb abcb – dddb – eeeb – fffb –gggb aaab – cccb - dddb – eeeb – fffb5.Koşmadan farklı olarak özel bir ezgiyle söylenir.
AŞIK EDEBİYATI SEMAİ ÖRNEĞİ
Gönül gurbet ele varmaYa gelinir ya gelinmezHer dilbere meyil vermeYa sevilir ya sevilmez
Yürüktür bizim atımızYardan atlattı zatımızGurbet elde kıymatımızYa bilinir ya bilinmez
Bahçemizde nar ağacıKimi tatlı kimi acıGönüldeki dert ilacıYa bulunur ya bulunmaz
Deryalarda olur bahriDoldur ver içeyim zehriSunam gurbet elin kahrıYa çekilir ya çekilmez
Emrah der ki düştüm dileBülbül figan eder güleGüzel sevmek bir sarp kaleYa alınır ya alınmazErzurumlu EmrahKonu:Gurbet Bahri:deniz ördeğiFigan:acı ile bağırmaSarp:dik yar: uçurumYürük:Hızlı gidenZat:Kendi,asıl,söz
AŞIK EDEBİYATI VARSAĞI
1.Güney Anadolu’da,”Varsak” adlı Türk boyu arasında ezgiyle söylenen bir nazım biçimidir.
2.8’li hece ölçüsü kullanılır.3. Koşmanın uyak düzeniyle yazılır.Uyak düzeni abab –cccb- çççb – dddb – eeeb abcb – dddb – eeeb – fffb –gggb aaab – cccb - dddb – eeeb – fffb4.Semaiden ayrıldığı nokta ezgisi ve yiğitçe
seslenişidir.İlk dörtlük “Bre!”, “Behey!” , “Hey!” gibi ünlemlerle başlar.
5.Bu türün en güzel örneklerini Karacaoğlan vermiştir.
AŞIK EDEBİYATI VARSAĞI ÖRNEĞİ:
Bre ağalar bre beğler Ölmeden bir dem sürelimGözümüze kara toprakDolmadan bir dem sürelim
Aman hey Allahım amanNe aman bilir ne zamanÜstümüzde çayır çemenBitmeden bir dem sürelim
Buna felek derler felekNe aman bilir ne dilekAhir ömrümüzü helakEtmeden bir dem sürelim
Karacaoğlan der cananGüzelim sözüme inanBu ayrılık bize hemanErmeden bir dem sürelim
AŞIK EDEBİYATI DESTAN
1.Toplumu etkileyen savaş,deprem,salgın hastalık,yiğitlik gibi konuların yanı sıra güldürücü konulara,yergiye de destanlarda yer verilir.
2.11’li hece ölçüsüyle yazılır.3. Koşmanın uyak düzeniyle yazılır.Uyak düzeni abab –cccb - dddb – eeeb abcb – dddb – eeeb – fffb –gggb aaab – cccb - dddb – eeeb – fffb4.Koşmadan ayrıldığı nokta destanların dörtlük sınırlaması şaire
bırakılmıştır.121 dörtlüğe kadar uzayan destanlar bulunmaktadır.
NOT:Halk edebiyatındaki destan türü İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı ürünü olan destanlarla(epope)karıştırmamak gerekir.
AŞIK EDEBİYATI DESTAN ÖRNEĞİ
Ey arkadaş kulak ver de ibret alBu millet ne günler gördü bilesinİstiklal uğruna vatan uğrunaYüz binlerce şehit verdi,bilesin.
İlk cihan harbinde ,büyük savaştaZayıf düşmüş idik içte dıştaBunu fırsat bilen düşman ilk baştaMerkez İstanbul’a girdi,bilesin.
Donanması Marmara’ya dolmuştuAhalinin beti benzi solmuştuHükümet adeta teslim olmuştuBu Türklük namına ar’dı,bilesin.
Yine zaptedildi geçmedi zaman Urfa ,Antep,Maraş,Adana,Ceyhan15 Mayıs’ta İzmir’i Yunanİşgal edip kana kardı,bilesin..............Orjinali 33 dörtlüktür.
TEKKE EDEBİYATI GENEL ÖZELLİKLERİ
Tasavvuf,İslamiyetin temel kurallarına dayanarak nefsi(öz benliği) arıtma ,ahlakı güzelleştirerek dini yaşama ve Allah’a ulaşma ilimidir.Evrenin oluşumunu ,Allah’ın niteliğini “Vahdet-i Vücut” (varlık birliği) anlayışı ile açıklayan dini ve felsefi bir akımdır.
Tasavvufun uygulanabilir hedefi: İnsanı; “insan-ı kamil”(olgun insan)derecesine ulaştırmaktır.Kendi görüş,anlayış ve inanışları çerçevesinde tasavvuf,insanı yüceltmek isteyen bir ahlak sistemidir.
13.yy. dan itibaren Anadolu’da gelişmeye başlayan dini-tasavvufi edebiyatın başlıca temsilcileri şunladır: Hacı Bektaş Veli(13.yy) Yunus emre(13.-14.yy) , Hacı Bayram Veli(14.-15.yy.), Kaygusuz Abdal(15.yy.), Pir Sultan Abdal(16.yy.) gibi şairlerimizdir.
TEKKE EDEBİYATI İLAHİ1.İlahi Allah’a övgü ve yakarış için yazılan şiirlerin genel adıdır.Özel bir
ezgiyle okunur.2.Genellikle 8’li hece ölçüsüyle söylenir.7’li ve 11’li hece ölçüsüyle söylenenler
de vardır.3.Uyaklanışı koşmaya benzer.
İLAHİAcep şu yerde var m’olaŞöyle garip bencileyinBağrı başlı gözü yaşlıŞöyle garip bencileyin
Kimseler garip olmasınHasret odına yanmasınHocam kimseler duymasınŞöyle garip bencileyin
Nice bu dert ile yanamEcel ere bir gün ölemMeğerki sinimde bulamŞöyle garip bencileyin
Gezdim Urum ile Şam’ıYukarı illeri kamuÇok istedim bulamadımŞöyle garip bencileyin
Söyler dilim ağlar gözümGariplere göynür özümMeğerki gökte yıldızımŞöyle garip bencileyin
Bir garip ölmüş diyelerÜç günden sonra duyalarSoğuk su ile yuyalarŞöyle garip bencileyin,Hey Emre’m Yunus biçareBulunmaz derdine çareVar imdi gez şardan şaraŞöyle garip bencileyin
TEKKE EDEBİYATI NEFES ve DEME (Bektaşi şairlerinin yazdıkları tasavvufi şiirlere denir.
Hz.Muhammed ve Hz. Ali ‘ye yer alır.)
Şu görünen yayla ne güzel yaylaBir dem süremedim giderim böylePirim ben gidiyom sen himmet eyleBu yıl yayladan Şah’a gidelim
Eğer ekilir de bostan olursamŞu halkın dine destan olursamKara toprak senden üstün olursam Bu yıl bu yayladan Şah’a gidelim......Pir Sultan Abdalım dünya durulmazTalip pire varmak ile yorulmazAla gözlü Şah karşımdan ayrılmazBu yıl yayladan Şah’a gidelim.
TEKKE EDEBİYATI DEVRİYE (Tasavvuf düşüncesine göre evrenin yaratılışı ve Allah’a
dönüşü işleyen şiirlere devriye denir.)
Ak süt iken kızıl kana karışıpEmr-i Hak’la coşup cevlana geldimMa-i cari ile akıp yarışıp (ma:su /cari:yürüyen)
Katre-i naçizden ummana geldim
Anladım aslımı bildim kendimiErenlerden aldım nush pendimiPirlerden kuşandım kemer bendimi Merd-i şehbaz olup meydana geldim (şehbaz:cesur)
TEKKE EDEBİYATI ŞATHİYYE (İnançlardan alaycı bir dille söz eden şiirlerdir.)
Yeri göğü ins ü cini yarattın Sen ey mimar başı eyvancı mısın (eyvan:saray,köşk yapan)Ayı günü çarhı burcu var ettin(burc:güneşle dünya arasındaki dilimler)Ey mekan sahibi rahşancı mısın
Denizler yarattın sen kapaksızSuları yürüttün elsiz ayaksızYerleri temelsiz göğü direksizDudurursun acep iskancı mısın
Kullanırsın kanaatsizce rüzgarıKürekle mi yaptın bu dağlarıNe yapıp da öldürürsün sağlarıCan verip alırsın sen cancı mısın.
TEKKE EDEBİYATI NUTUK (Tarikata yeni girenlere girdiği tarikatın kurallarını öğreten
şiirlerdir.)
Evvel tevhid sürer mürşid dilinden Dördüncü esmaya nail olasınErişir canına fazlı Huda’nın Enal’-Hak sırrına vakıf bulasınKurtulursun emarenin elinden Dahi ölmezden sen evvel ölesinErişir canına fazlı Huda’nın Erişir canına fazlı Huda’nın
İkincide verir lafzatullahı Gel imdi sen dahi şeyhin halineAnda keşf ederler sıfatullahı Karışasın evliyanın yolunaHasenat yeter der eder günahı Dalasın son ab-ı hayat gölüneErişir canına fazlı Huda’nın Erişir canına fazlı Huda’nın
Üçüncüde ya Hu ismini okuGarip bülbül gibi durmayıp şakıKendi vücudunda bulagör Hak’ıErişir canına fazlı Huda’nın,
TEKKE EDEBİYATI HİKMET(Şairin din ve tasavvuf düşüncesini aktardığı şiirlere hikmet
denir.Ahmet Yesevi’nin Divan- Hikmet’i ünlüdür.)
Ol kadirim kudret birlen birlen nazar kıldıHurrem bolup yir astığa kirdim mene Garip bendeng bu dünyadan güzer kıldıMahrem bolup yir astıga kirdim mene
Zakir bolup,şakir bolup haknı taptımŞeyda bolup ,rüsva bolup candım öttimAndın songra vahdet meydin katre tattımHemden bolup yir astıga kirdim mene.
Hoca Ahmet Yesevi
DİVAN EDEBİYATIGENEL ÖZELLİKLERİ1.Şairler ,Arap ve Fars edebiyatının etkisinde kalmıştır.2.Ölçü olarak aruz kullanılmıştır.3.Nazım birimi beyittir.4.Beyitler arasında konu birliği olması gerekmez.Önemli olan bütün değil
parçanın güzelliğidir.5.Uyak göz içindir.Daha çok tam ve zengin uyak kullanılmıştır.6.Sanatlı söyleyişe önem verilmiştir.7. “Sanat için sanat” anlayışıyla hareket edilmiş,bireysel ve soyut konular ele
alınmıştır.8.Şairler,şiirlerinde “ mazmun” adı verilen kalıplaşmış sözleri kullanmışlardır.9.13.yy. da Hoca Dehhani ve Şeyyad Hamza ile başlayan divan edebiyatı
19.yy.’a kadar sürmüştür.Bilinen ünlü şairler Anadolu’da Necati(15.yy.), Baki(16.yy.), Nabi(17.yy.),Şeyhülislam Yahya (17.yy), Nedim (18.yy.) ,Şeyh Galip (18.yy) ; Anadolu dışında da(Azeri sahası) Ali Şir Nevai (15.yy) , Fuzuli (16.yy)’dir.
10.Beğenilen şiirler “divan” adı verilen defterlere kaydedilirdi.
BEYİTLERLE KURULANLAR
GAZEL
KASİDE
MESNEVİ
MÜSTEZAT
KIT’A
GAZEL• Türk Divan Edebiyatı'nda;çok yaygın olarak kullanılan bir nazım
şeklidir. Hemen hemen aruz'un her kalıbıyla yazılır. Birinci beyit kendi arasında kafiyeli, diğer beyitlerin birinci mısraları serbest, ikinci mısraları birinci beyit ile kafiyelidir. Kafiye düzenini şematik olarak belirtmek gerekirse aa / ba / ca / da / ea / fa şeklinde ifade etmek mümkündür. Gazellerde beyitler arasında mana birliği olabileceği gibi, her beyit ayrı bir konuyu işlemiş de olabilir.
• Gazellerde aşk duyguları, şarap âlemleri, tabiat güzellikleriyle birleşmiş bir şekilde, canlı ve akıcı bir üslûpla dile getirilir.
• 5-15 beyitten oluşur.
• Gazelin ilk beyitine matla, son beyitine makta adı verilir. Matla beyitinden sonra gelen beyite hüsn-i matla, makta beyiti'nden bir önceki beyite ise hüsn-i makta denir. En güzel beyitine beyt'ül gazel, beyitleri arasında konu birliği bulunan gazellere yek-ahenk gazel, her beyiti aynı mükemmellikte söylenmiş olan gazellere ise yek-avaz gazel denir.
GAZELGAZEL Benî candan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı
Felekler yandı âhımdan murâdım şem’i yanmaz mı(Sevgili beni candan usandırdı,bana cefa etmekten usanmayacak mı?Ahımdan gökkubbeleri yandı,dileğimin mumu hala yanmayacak mı?)
Kamû bîmârınâ cânan devâ-yî derd eder ihsanNiçin kılmaz manâ derman menî bîmâr sanmaz mı(Sevgili bütün aşıklarının derdine bir çare bağışlar.Benim derdime neden çare bulmaz?Yoksa benim aşığı olduğumu bilmez mi?)
Gamım pinhan dutardım ben dedîler yâre kıl rûşenDesem ol bî vefâ bilmen inânır mı inanmaz mı
(Ben gamımı gizli tutuyordum, “sevgiliye açıkla” dediler.Bilmem ,acaba açıklasam o vefasız sevgili inanır mı,inanmaz mı?)
FUZULİ
KASİDEGENEL ÖZELLİKLERİ
1. Kasideler, genellikle birini övmek ve yermek amacıyla yazılan şiirlerdir.
2.En az 33 an fazla 99 beyitten olulur.3. aa/ba/ca/da/ea şeklinde uyaklanır.4. 6 bölümden oluşur.Bunlar:Nesib(Teşbib):15-20 beyitlik bahar,doğa,bayram gibi konuların tasvir
edildiği giriş bölümüdür.Tegazzül:Kaside arasında yer alan gazel bölümü.Girizgah:Genellikle tek beyitlik konuya geçiş bölümü.Methiye:Kasidenin asıl bölümü(övgünün yapıldığı bölüm).Fahriye:Şairin kendini övdüğü bölüm.Taç Beyit: Şairin mahlasının geçtiği bölümdür.Dua:Şairin kendisi ve övdüğü kişi için dua ettiği bölümdür.
KASİDE
KONUSUNA GÖRE KASİDELER
TEVHİD:Allah’ın birliğini anlatan kasidelerdir.MÜNACAT:Allah’a yakarış ve niyaz içeren kasidelerdir.NAAT:Peygamberi övmek amacıyla yazılan kasidelerdir.MEDHİYE:Devlet büyüklerini övmek için yazılan kasidelerdir.HİCVİYE:Bir kişiyi ya da düşünceyi yermek amacıyla yazılan
kasidelerdir.MERSİYE:Ölen kişinin ardından söylenen yas şiirleri.
KASİDEKASİDE(SULTAN 1. AHMED’E)Edrine şehri mi bu ya gülşen-i me’va mıdırAnda kasr-ı padişahı cennet-i a’la mıdır
Bu Edirne şehri midir,yoksa sığınılacak gül bahçesi (cennet me’va) midir) Buradaki padişahın köşkü Cennet- A’la mıdır?)
Beyt-i ma’mur felek mi olfezada ol saray Ya zemini cennet olmış Ka’be-i ulya mıdur(Bu uçsuz bucaksız Edirne Ovası’nda padişahın sarayı gökyüzündeki
Kabe mi (beyt-i mamur) yoksa zemini cennete benzeyen yüce kabe midir?
Cuylar mı devr eden tarf –ı çemen zarın yahudMa’i pervaz ile kat’ olmış yeşil hara mıdur.(Sarayın çimenliğinin etrafını dolaşan nehirler midir?Yoksa bu
çimenlik değil ,mavi pervazlarla kesilmiş yeşil renkte dalgalı bir ipek kumaş mıdır?) NEF’İ
MESNEVİGENEL ÖZELLİKLERİ1.Mesneviler aşk ,dini ve tasavvufi,ahlaki-öğretici,savaş ve kahramanlık,bir
şehri ve şehrin güzelliklerini anlatma,mizah gibi türlü konularda yazılmış uzun olay metinleridir.
2.Beyit sayısında sınırlama yoktur.3.Her beyit kendi arasında uyaklıdır. aa/bb/cc/dd/ee...4.Aynı şair tarafından yazılmış beş mesneviye “hamse” adı verilir.5.Ali Şir Nevai,Şeyhi,Fuzuli,Nabi,Şeyh Galip mesnevileriyle ünlü şairlerimizdir.6.Türk edebiyatındaki ilk mesnevi Yusuf Has Hacip’in “Kutadgu Bilig” adlı
eseridir.7. Mesneviler aşk mesnevileri (Fuzulî-Leyla ile Mecnun), dinî-
tasavvufi mesneviler(Süleyman Çelebi-Mevlit; Mevlana’nın Mesnevi’si), ahlaksal ve öğretici mesneviler (Şeyhî-Harnâme; Nabi’nin Hayriye’si ), savaş ve kahramanlık konusunu işleyen gazavatnameler, bir kentin güzelliklerini anlatan şehrengizler ve mizahi mesneviler diye ayrılabilir.
MÜSTEZATİç içe geçmiş iki gazel görünümündedir.Gazelin tekdüze olan ahengini
kırmak için her uzun dizeden sonra bir kısa dize konarak oluşturulmuştur.
ÖRNEK:Bülbül yetişir bağrımı hun etti figanın(A)Zapy eyle dehanın(a)Hançer gibi deldi yüreğim tiğ-i zebanın(A)Tesir-i lisanın(a)Ah eylemeğe başladı aya bu ne halet(B)Nolsun bu hararet(b)Bilmem yine bir derdi mi var bülbül-i cihanın(A)Ol mürg-i nihanın (a)(İzzet Molla)
KIT‘A1.Matla beyiti olmayan bir gazel gibidir. 2. İki beyitten oluşur.Sadece ikinci ve dördüncü dizeler uyaklıdır.Uyak düzeni xaxa3.Bu nazım biçiminde şair mahlas kullanmaz.Ancak mahlas
kullanılmış kıt’alar az da olsa vardır.
Kalem olsun eli ol katib-i bed-tahririn (a) Ki fesad-ı rakamı surumuzu şur eyler (b) Gah bir harf sukütiyle eder nadiri nar (c) Gah bir nokta kusuriyle gözü kur eyler(b) (FUZULİ)
BENTLERLE KURULAN NAZIM BİÇİMLERİMUSAMMATLARA.DÖRTLÜLER*MURABBA *ŞARKIB.BEŞLİLER*MUHAMMES*TARDİYE*TAHMİS*TAŞTİRC.ALTILILAR*MÜSEDDESTESDİS
D.MüSEBBA(YEDİLİ)E.MÜSEMMEN(SEKİZLİ)F.MÜTESSA(DOKUZLU)G.MUAŞŞER(ONLU)
TEK DÖRTLÜKLÜLER
*RÜBAİ*TUYUĞ
*TERKİB-İ BENT
*TERCİ-İ BENT
RÜBAİ1.İran edebiyatından Türk edebiyatına geçmiştir.2.Tek dörtlükten oluşur.3.Dizelerin uyaklanışı aaxa şeklindedir.4.Felsefe ve tasavvuf konuları işlenir.5.Rübainin kendine özgü 24 aruz kalıbı vardır.6.İran edebiyatından Türk edebiyatına geçmiştir.Türk edebiyatında en çok kullanılmış kalıpları şunlardır:Mef’u ^lü mefa^ı^lü mefa^ı^lü fa’u^lMef’u^ı^lü mefa^ı^lü mefa^ı^lün fa’Mef’u^lü mefa^ı^lün mefa^ı^lü fa’u^l7.Dünya edebiyatında Fars şairi Ömer Hayyam (12.yy)rübainin en
büyük ustasıdır.Bir de Azmizade Haleti yalnızca rübai yazan divan edebiyatı şairimizdir.
TEK DÖRTLÜKLÜLER
Geçmiş günü beyhude yere yad etmeBir gelmemiş an için feryat etmeGeçmiş gelecek masal bütün bunlarEğlenmene bak ömrünü berbat etme.(ÖMER HAYYAM)
Ben leblerini canıma em sem görüremGözün yarasın gönüle merhem görüremAşkın odu ki yaka iki cihanıBen kendü canıma yalnız kem görürem(Kadı Burhanettin)
RÜBAİ ÖRNEĞİ
TUYUĞ1.Divan şairlerinin halk edebiyatındaki “mani”den esinlenerek
oluşturdukları bir nazım biçimidir.Türk edebiyatına aittir.2.Tek dörtlükten oluşur.3.Dizelerin uyaklanışı aaxa şeklindedir.4.Aruz kalıbının yalnız Fa^’ila^tün/fa^ila^tün/fa^ilün kalıbıyla yazılır.5.Edebiyatımızda en çok tuyuğ yazmış şair Kadı
Burhanettin’dir(14.yy.).Divanında 169 tuyuğ vardır.Ali Şir Nevai(15.yy.),Nesimi(14.yy),
TEK DÖRTLÜKLÜLER
Gözü can esrütmeğe hammar imiş esrütmeğe: sarhoş etmekKaşı gönül yıkmağa mi’mar imiş hammar: şarap yapan,şarapçı.Diledim halim ki gözüne diyemTurfa budur gözleri bimar imiş turfa: az bulunur,nadir.(KADI BURHANETTİN) bimar: hasta
Dil-berin işi itab u naz olur itab: azarlamaÇeşmi cadu gamzesi gammaz olur cadu: büyücü,cadı.Ey gönül sabr et tahammül kıl ana gammaz: fitneciaYara erişmek işi az az olur.(KADI BURHANETTİN)
TUYUĞ ÖRNEĞİ
Kıtalarla kurulan nazım biçimlerinin genel adına musammat denir.DÖRTLÜLERMURABBA1.Dörtlüklerden oluşur.2.Şair konu yönünden özgürdür.Uyak dizilişi şarkıyı andırır.aaaa- bbba-ccca-dddaDördüncü dize ,öteki dörtlüklerin sonunda tekrarlanıyorsa bu
murabbalara “mütekerrir murabba”;son dizesi öteki dörtlüklerin son dizesiyle uyaklı ise “müzdeviç murabba” denir.
MUSAMMATLAR
Perişan halin oldum sormadım hal-i perişanımGamından derde düştüm kılmadım tedbir-i dermanımNe dersin rüzgarım böyle mi geçsin güzel hanımGözüm canım efendim sevdiğim devletlü sultanım
Esir-i dam-ı aşkın olalı senden vefa görmenSeni her kanda görsem ehl-i derde aşina görmenVefa vü aşinalık resmini senden reva görmenGözüm canım efendim sevdiğim devletlü sultanım
MÜTEKERRİR MURABBA (FUZULİ)
MURABBA ÖRNEĞİ
ŞARKI
1.Divan şairlerinin koşma ve türküden esinlenerek oluşturduğu nazım biçimidir.Bu nedenle tuyuğ gibi yerli özellikler gösterir.
2.Bestelenmeye uygun kalıplarla yazılır(me’ulü-mefailü-mefailü-faulün)
3. 3 ile 5 dörtlükten oluşur.4.Uyaklanış şekli :aa(n)aa(n)- bbba(n)-ccca(n)-ddda(n)Aaxa(n) – bbba(n)- ccca(n) –ddda(n) şeklinde uyaklanan şarkılar da
vardır.5.Bu türün en güzel örneklerini 18.yy.da Nedim vermiştir.
MUSAMMATLAR
Sevdiğim canım yolunda hake yeksan olduğum(a)İyddir çık naz ile seyrana kurban olduğum(a-nakarat)Ey benim aşkınla bülbül gibi nalan olduğum(a)İyddir çık naz ile seyrana kurban olduğum(a-nakarat)
Cümle yaran sana uşşak olduğun bilmez misin(b)Cümlenin takatların tak olduğun bilmez misin(b)Şimdi alem sana müştak olduğun bilmez misin(b) (Müştak:Çok istekli)
İyddir çık naz ile seyrana kurban olduğum(a)…(Nedim)
ŞARKI ÖRNEKLERİ
BEŞLİLERMUHAMMES: Beşer dizelik bentlerle kurulan nazım biçimidir.En az 4 en
çok 7 bent olarak yazılır.Uyak düzeni aaaaa- bbbba- cccca… şeklindedir.
TARDİYE: Muhammesin özel bir biçimidir.Sadece uyaklanış bakımından ilk bendin son dizesi diğer üç dizeden farklıdır ve diğer bentlerin son dizeleri bu dize ile uyaklıdır.Yani
aaaab - ccccb - ddddb…TAHMİS: Bir başka şairin yazdığı gazelin her beyitinin üstüne,beyitlerin
1.2inci dizeleriyle uyaklı üçer dize eklenmesiyle söz konusu gazelin muhammes haline getirilmesidir.
(aaa)aa-(bbb)ba-(ccc)caTAŞTİR: Bir başka şairin yazdığı gazelin her beyitinin iki dizesinin
arasına ,beyitlerin 1’inci dizeleriyle uyaklı üçer dize eklenmesiyle,söz konusu gazelin muhammes haline getirilmesidir.
a(aaa)a-b(bbb)a-c(ccc)a-d(ddd)a
BEŞLİLER
ALTILILAR1.MÜSEDDESaaaaaa-bbbbba-ccccca-ddddda şeklinde uyaklanır.2.TESDİSTahmis gibidir;yalnız gazelin beyitleri üstüne 3 yerine
aynı ölçü ve uyakta 4 dize eklenerek yazılan nazım biçimine denir.
aaaaaa- bbbbba-ccccca-ddddda
MUSAMMATLAR
1.Bentlerle kurulan nazım biçimlerindendir.2.Her bent sayısı 5 ile 10 arasında değişen beyitlerden
oluşur.Bentlerin uyak düzeni gazele benzer.3.Bent sayısı 5 ile 10 arasında değişir.Bendin son beyitine
“vasıta beyit” ya da “bendiye” denir ve bentten farklı uyak yapısıyla kendi arasında uyaklanır.
4.Terkib-i bentlerde genellikle,talihten ve hayattan şikayet,tasavvuf,toplumsal yergi ve felsefi konular işlenmiştir.
5.Bu türde en güzel örnekleri 16.yy. şairlerinden Bağdatlı Ruhi ve Tanzimat şairlerinden Ziya Paşa vermiştir.
TERKİB-İ BENT
Pek rengine aldanma felek eski felektir(a)Zira feleğin meşreb-i na-sazı dönektir(a)(Feleğe sakın aldanma felek eski felektir;yani dönektir)
Ya bister-i kemhada ya viranede can ver(b)Çün bay u geda hake beraber girecektir(a)(ister ipek yataklarda ister viranede can ver zengin,fakir herkes beraber toprağa girecektir.)
Allah’a sığın şahs-ı halimin gazabından(c)Zira yumuşak huylu atın çiftesi pektir(a)(Yumuşak huylunun gazabından Allah’a sığın;çünkü yumuşak huylu atın tekmesi kötü olur.)
Yakdı nice canlar o nezaketle tebessüm(d)Şirin dahi kasdetmesi cana gülerektir(a)(O nezaketle ve tebessümle nice canlar yaktı;Aslan da gülerek cana kasteder.)
Bed-asla necabet mi verir hiç üniforma(e)Zer-düz palan ursan eşek yine eşektir(a)(Soyu kötüye soyluluk mu verir hiç üniforma;eşek altın işlemeli giysi giyse de yine eşektir.
Bed-maye olan anlaşılır meclis-i meyde(f)İşret güher-i ademi temyize mihektir(a)(İçki meclisinde mayası bozuk hemen anlaşılır;seçme ölçütüdür insanın cevheri yiyip içme.)
TERKİB-İ BENT
Nush ile yola gelmeyeni etmeli tekdir(g)Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir(a)(Nasihat ile yola gelmeyeni azarlamalı,azarlama ile uslanmayanın hakkı ise dayaktır.)
Na-danlar eder sohbet-i na-danla telezzüz(h)Divanelerin hem-demi divane gerektir(a)(Bilmeyenler bilmeyenler sohbet etmekten hoşlanır,divanelerin arkadaşları da yine divanelerdir.)
Afv ile mübeşşer midir ashab-ı meratib(ı)Kanun-ı ceza acize mi has demektir(a)(Rütbe Allah’tan mı verilmiştir;bu kanunlar neden hep aciz kişilere işler.)
Milyonla çalan mesned-i izzetle ser-efraz(i)Birkaç kuruşu mürtekibin cayı kürektir(a)(Milyonla çalan yüksek makamlarda baş tacı;birkaç kuruş rüşvet alana kürek cezası)
İman ile din akçadır erbab-ı gınada (j)Namus u hamiyyet sözü kaldı fukarada(a)(Zengin kimselerde din ve iman değerlidir;şeref,namus,yurt sevgisi sözü kaldı fakirlerde.)
TERKİB-İ BENT
1.Bent sayısı ve beyit sayısı yönüyle terkib-i bentten farklı değildir. Bentlerin uyak düzeni de terkib-i bentteki gibidir.
2.Terci-i bentte, bentleri birbirine bağlayan vasıta beyti her bentten sonra aynen tekrarlanır. aa xa xa xa xa bb -cc xc xc xc bbya da aa aa aa aa aa bb - cc cc cc cc cc dd
Terkib-i bent ile terci-i bentin farkı terkib-i bentte vasıta beyti değiştiği halde terci-i bentte vasıta beytinin sürekli tekrarlanmasıdır.
3.Vasıta beyti tekrarlandığı için terci-i bentte, bentlerde işlenen konular arasında uyum olmak zorundadır. Dolayısıyla terci-i bent türündeki şiirlerde konu bütünlüğü vardır.
4.Terkib-i bentte işlenen, konular terci-i bentte de işlenir.
5.Şeyh Galip,Ziya Paşa terci-i bent türünde de önemli bir isimdir.
TERCİ-İ BENT
Kabul eder mi ya rab zahm-ı pür nasurumuz bih-hud(a)Kalır mı yoksa bu ateşle dağ-ı dil gibi pür-dud(a)
Alırsa pençeye yazık beni bu baht -ı na-mes’ud(a)Kıyamet kopsa gevher tutsa alem olmayam hoşnud(a)
Ferah namın dahi yad edemez bu can-ı zehr-i alud (a)Rızadur çaresi her ne dilerse hazret-i Ma’bud ( a)
Bela mevc-aver-i gird-ab-ı hayret na-huda na-bud( b) vasıta beyt Adem sahillerin tuttu diriga bang-i na-mevcud ( b)
Düşüp dam-ı hevaya hasret-i gülzar kaldım ben(c)Gidip nefh-i mesiha-veş saba bimar kaldım ben( c)
Gül-i ümmid soldu mübtela-yı har kaldım ben( c)Bu gül-şen külhan oldu çeşmime na-çar kaldım ben( c)
Şarab-ı ye’se düştüm teşne-i didar kaldım ben,(c )Başımdan aştı seyl-ab-ı keder bizar kaldım ben( c)
Bela mevc-aver-i gird-ab-ı hayret na-huda na-bud(b)Adem sahillerin tuttu diriga bang-i na-mevcud(b)
TERCİ-İ BENT
YENİ TÜRK EDEBİYATI NAZIM BİÇİMLERİ
SONE
TERZA-RİMA
TRİYOLE
Önceleri İtalyan edebiyatında kullanılmış,oradan Fransız edebiyatına geçmiştir.Bütün Avrupa edebiyatlarında soneye rastlanır.Bu biçim daha çok lirik konulara elverişli olduğundan sevilmiş ve tutunmuştur.
Sone, 14 dizelik bir nazım biçimidir.İlk 2 bendli dörder,son iki bendi üçer dizelidir.Uyak düzeni bakımından ikiye ayrılır:
1.İtalyan Tipi Sone:abba – abba – ccd – ede2.Fransız Tipi Sone: abba – abba – ccd – eedTürk edebiyatında değişik uyak örgüleriyle kullanılmıştır.Bunlar:abba – cddc – eff – eggabba – cddc – eef – ggf abab – cdcd – eff – eggabab – cdcd – eff – ggf
SONE
Dağılır yele karşı altın saçlarıUçuşurdu bin bir büklüm içinde.Bir hoş ışık vardı gözlerindePırıl pırıl,sönmüş o zamandan beri.
Bir iyilik sarardı yüzünü bazanBilmem,belki bana öyle gelirdi.Ben,o sevdadan can atan deliNasıl yanıp tutuşmazdım o zaman.
Yürüdü mü yerden kurtulurdu sankiMelekler öyle yürüse gerek.SözleriBir başka türlüydü insan sözlerinden.
Gökte bir ruhtu o,bir canlı güneşti.Öyle gördüm ben;öyle değilmiş şimdi.Yay gevşemiş,ne çıkar,yara gitmez gönülden.
abba – cddc – eef – ggf Francesco PETRARCA
Çeviren:Sabahattin EYUBOĞLU
SONE ÖRNEĞİ
Üç dizelik bendlerle kurulu İtalyan nazım biçimi. Dize
kümelenişi ve kafiye düzeni şöyledir: aba bcb cdc ded... e
İlkin İtalyan nazmında kullanılan bu biçim, daha sonra başka edebiyatlarda da kullanılmıştır. Dante’nin “İlahi Komedya”sının bu biçimle yazılmış olması, terza – rima’nın yaygınlık kazanmasını sağlamıştır.
Terza-rima, Türk edebiyatında ilkin Servet-i Fünun döneminde bir tek şiirde (Tevfik Fikret’in Şehrâyîn) denenmiş (1899); İkinci Meşrutiyet’ten (1908) sonra zaman zaman kullanılmışsa da, yaygınlık kazanmamıştır.
TERZA-RİMA(ÖRÜŞÜK UYAK)
İLAHİ KOMEDYA Hayat yolu ortasında kendimi (a)
Karanlık bir orman içinde buldum. (b) Anladım yolumu kaybettiğimi. (a)
Aklıma geldikçe hâlâ korktuğum (b) Bir yabani, haşin, büyük ormanı (c) Anlatırken bile ürperiyorum. (b) Ölümden daha korkunç buldum onu, (c) Ama başka iyi şeyler de vardı, (d) Söyleyim onların ne olduğunu. (c)
TERZA-RİMA ÖRNEĞİ
TERZA-RİMA ÖRNEĞİGİZ
Bu kadar uzak mıydı Git git bitmiyor yol
Görünmüyor dağın ardı
Oysa bilmem kaç yıl Bu yollardan yürünmüş
Şimdi sanki bir masal
Bu dilsiz dağ ve taş Nerde saklar kuşları
Hangi gizle sarmaş dolaş
Anlamak zor susuşları.(Ahmet Telli)
aba bcb cdc ded... e
10 dizeli bir nazım biçimidir.Başta iki dizelik bir
parçadan sonra,dörder dizelik iki bent gelir.Baştaki iki dizelik parçanın birinci dizesi birinci dörtlüğün dördüncü dizesi, ikinci dizesi de ikinci dörtlüğün dördüncü dizesi olarak tekrarlanır.
a(1)b(2) – aaaa(1) – bbbb(2)
TRİYOLE
TRİYOLE ÖRNEĞİ
Yıllar var ki hasretim senin melek simana, Yüzün bana yasaklı her şeyin farkındayım!
Bin dereden su gelse halimden belli mânâ: Yıldırımlar yağıyor sığındığım limana!
Dilimde tüy biterken sen gelmedin imana; Yıllar var ki hasretim senin melek simana!
Hüzünlü notalarda, yakıcı şarkındayım; Akan ömür nehrinin insafsız arkındayım, Rüyalarımda bile, feleğin çarkındayım;
Yüzün bana yasaklı her şeyin farkındayım a(1)b(2) – aaaa(1) – bbbb(2)