iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
-
Upload
sineminege -
Category
Documents
-
view
230 -
download
0
Transcript of iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
8/8/2019 iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
http://slidepdf.com/reader/full/is-soezlesmesinden-dogan-isverenin-borclari 1/46
T.C.
GAZİANTEP ÜNİVERSİTESİ
İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ
İŞLETME BÖLÜMÜ
İŞ SÖZLEŞMELERİNDEN DOĞAN
İŞVERENİN BORÇLARI
Yrd. Doç. Dr. Bayram ÖZBEY
HAZIRLAYAN
Sinem İNANÇÖZ
200853347
Gaziantep-Ocak-2011
8/8/2019 iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
http://slidepdf.com/reader/full/is-soezlesmesinden-dogan-isverenin-borclari 2/46
İŞ SÖZLEŞMELERİNDEN DOĞAN İŞVERENİN BORÇLARI
HAKKINDA KANUNLAR
4857 sayılı İş Kanunu
6772 sayılı Kanun Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye
Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunun 2.Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun
6183 sayılı Kanun Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun (1)
5510 sayılı Kanun Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu
818 sayılı Borçlar Kanunu
1) 4857 sayılı İş Kanunu
Kanun Numarası: 4857
Kabul Tarihi: 22/5/2003
Yayımlandığı R.Gazete Tarih: 10/6/2003 Sayı : 25134Yayımlandığı Düstur Tertip: 5 Cilt : 42 Sayfa
- Tanımlar
Madde 2. –
Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya
asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren
işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran
diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi
denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu
Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan
yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.
Asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi
suretiyle hakları kısıtlanamaz veya daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren
8/8/2019 iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
http://slidepdf.com/reader/full/is-soezlesmesinden-dogan-isverenin-borclari 3/46
ilişkisi kurulamaz. Aksi halde ve genel olarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı
işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi
sayılarak işlem görürler. İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık
gerektiren işler dışında asıl iş bölünerek alt işverenlere verilemez.
- Eşit davranma ilkesi
MADDE 5. - İş ilişkisinde dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefî inanç, din ve mezhep ve
benzeri sebeplere dayalı ayırım yapılamaz.
İşveren, esaslı sebepler olmadıkça tam süreli çalışan işçi karşısında kısmî süreli çalışan işçiye,
belirsiz süreli çalışan işçi karşısında belirli süreli çalışan işçiye farklı işlem yapamaz.
İşveren, biyolojik veya işin niteliğine ilişkin sebepler zorunlu kılmadıkça, bir işçiye, iş
sözleşmesinin yapılmasında, şartlarının oluşturulmasında, uygulanmasında ve sona
ermesinde, cinsiyet veya gebelik nedeniyle doğrudan veya dolaylı farklı işlem yapamaz.
Aynı veya eşit değerde bir iş için cinsiyet nedeniyle daha düşük ücret kararlaştırılamaz.
İşçinin cinsiyeti nedeniyle özel koruyucu hükümlerin uygulanması, daha düşük bir ücretin
uygulanmasını haklı kılmaz.
İş ilişkisinde veya sona ermesinde yukarıdaki fıkra hükümlerine aykırı davranıldığında işçi,
dört aya kadar ücreti tutarındaki uygun bir tazminattan başka yoksun bırakıldığı haklarını da
talep edebilir. 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 31 inci maddesi hükümleri saklıdır.
20. madde hükümleri saklı kalmak üzere işverenin yukarıdaki fıkra hükümlerine aykırı
davrandığını işçi ispat etmekle yükümlüdür. Ancak, işçi bir ihlalin varlığı ihtimalini güçlü bir
biçimde gösteren bir durumu ortaya koyduğunda, işveren böyle bir ihlalin mevcut olmadığını
ispat etmekle yükümlü olur.
- Belirli ve belirsiz süreli iş sözleşmesi ayırımın sınırları
MADDE 12 - Belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştırılan işçi, ayırımı haklı kılan bir neden
olmadıkça, salt iş sözleşmesinin süreli olmasından dolayı belirsiz süreli iş sözleşmesiyle
8/8/2019 iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
http://slidepdf.com/reader/full/is-soezlesmesinden-dogan-isverenin-borclari 4/46
çalıştırılan emsal işçiye göre farklı işleme tâbi tutulamaz.
Belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçiye, belirli bir zaman ölçüt alınarak ödenecek ücret ve
paraya ilişkin bölünebilir menfaatler, işçinin çalıştığı süreye orantılı olarak verilir. Herhangi
bir çalışma şartından yararlanmak için aynı işyeri veya işletmede geçirilen kıdem arandığında
belirli süreli iş sözleşmesine göre çalışan işçi için farklı kıdem uygulanmasını haklı gösteren
bir neden olmadıkça, belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışan emsal işçi hakkında esas alınan
kıdem uygulanır.
Emsal işçi, işyerinde aynı veya benzeri işte belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalıştırılan işçidir.
İşyerinde böyle bir işçi bulunmadığı takdirde, o işkolunda şartlara uygun bir işyerinde aynı
veya benzer işi üstlenen belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalıştırılan işçi dikkate alınır.
- Kısmî süreli ve tam süreli iş sözleşmesi
MADDE 13 - İşçinin normal haftalık çalışma süresinin, tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan
emsal işçiye göre önemli ölçüde daha az belirlenmesi durumunda sözleşme kısmî süreli iş
sözleşmesidir.
Kısmî süreli iş sözleşmesi ile çalıştırılan işçi, ayırımı haklı kılan bir neden olmadıkça, salt iş
sözleşmesinin kısmî süreli olmasından dolayı tam süreli emsal işçiye göre farklı işleme tâbi
tutulamaz. Kısmî süreli çalışan işçinin ücret ve paraya ilişkin bölünebilir menfaatleri, tam
süreli emsal işçiye göre çalıştığı süreye orantılı olarak ödenir.
Emsal işçi, işyerinde aynı veya benzeri işte tam süreli çalıştırılan işçidir. İşyerinde böyle bir
işçi bulunmadığı takdirde, o işkolunda şartlara uygun işyerinde aynı veya benzer işi üstlenen
tam süreli iş sözleşmesiyle çalıştırılan işçi esas alınır.
İşyerinde çalışan işçilerin, niteliklerine uygun açık yer bulunduğunda kısmî süreliden tam
süreliye veya tam süreliden kısmî süreliye geçirilme istekleri işverence dikkate alınır ve boş
yerler zamanında duyurulur.
8/8/2019 iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
http://slidepdf.com/reader/full/is-soezlesmesinden-dogan-isverenin-borclari 5/46
-Fesih bildirimine itiraz ve usulü (1)
MADDE 20 - İş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya
gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden
itibaren bir ay içinde iş mahkemesinde dava açabilir. (...) (1) taraflar anlaşırlarsa uyuşmazlık
aynı sürede özel hakeme götürülür. (1)
Feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir
sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Dava seri muhakeme usulüne göre iki ay içinde sonuçlandırılır. Mahkemece verilen kararın
temyizi halinde, Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
(İptal dördüncü fıkra: Anayasa Mahkemesi’nin 19/10/2005 tarihli ve E:2003/66, K:2005/72
sayılı Kararı ile.)
---------------------
1) Anayasa Mahkemesi’nin 19/10/2005 tarihli ve E:2003/66, K:2005/72 sayılı Kararıyla;
bu maddenin birinci fıkrasının son cümlesinin “Toplu iş sözleşmesinde hüküm varsa veya...”
bölümü iptal edilmiştir.
---------------------
- İşçinin haklı nedenle derhal fesih hakkı
MADDE 24. - Süresi belirli olsun veya olmasın işçi, aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini
sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin
feshedebilir:
I. Sağlık sebepleri:
a) İş sözleşmesinin konusu olan işin yapılması işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin
sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olursa.
b) İşçinin sürekli olarak yakından ve doğrudan buluşup görüştüğü işveren yahut başka bir işçi
bulaşıcı veya işçinin işi ile bağdaşmayan bir hastalığa tutulursa.
8/8/2019 iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
http://slidepdf.com/reader/full/is-soezlesmesinden-dogan-isverenin-borclari 6/46
II. Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri:
a) İşveren iş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri hakkında
yanlış vasıflar veya şartlar göstermek yahut
gerçeğe uygun olmayan bilgiler vermek veya sözler söylemek suretiyle işçiyi yanıltırsa.
b) İşveren işçinin veya ailesi üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak şekilde sözler
söyler, davranışlarda bulunursa veya işçiye cinsel tacizde bulunursa.
c) İşveren işçiye veya ailesi üyelerinden birine karşı sataşmada bulunur veya gözdağı verirse,
yahut işçiyi veya ailesi üyelerinden birini kanuna karşı davranışa özendirir, kışkırtır, sürükler,
yahut işçiye ve ailesi üyelerinden birine karşı hapsi gerektiren bir suç işlerse yahut işçi
hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ağır isnad veya ithamlarda bulunursa.
d) İşçinin diğer bir işçi veya üçüncü kişiler tarafından işyerinde cinsel tacize uğraması ve bu
durumu işverene bildirmesine rağmen gerekli önlemler alınmazsa.
e) İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak
hesap edilmez veya ödenmezse,
f) Ücretin parça başına veya iş tutarı üzerinden ödenmesi kararlaştırılıp da işveren tarafından
işçiye yapabileceği sayı ve tutardan az iş verildiği hallerde, aradaki ücret farkı zaman esasına
göre ödenerek işçinin eksik aldığı ücret karşılanmazsa, yahut çalışma şartları uygulanmazsa.
III. Zorlayıcı sebepler:
İşçinin çalıştığı işyerinde bir haftadan fazla süre ile işin durmasını gerektirecek zorlayıcı
sebepler ortaya çıkarsa.
- Çalışma belgesi
MADDE 28. - İşten ayrılan işçiye, işveren tarafından işinin çeşidinin ne olduğunu ve süresini
gösteren bir belge verilir.
Belgenin vaktinde verilmemesinden veya belgede doğru olmayan bilgiler bulunmasından
zarar gören işçi veyahut işçiyi işine alan yeni işveren eski işverenden tazminat isteyebilir.
8/8/2019 iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
http://slidepdf.com/reader/full/is-soezlesmesinden-dogan-isverenin-borclari 7/46
Bu belgeler her türlü resim ve harçtan muaftır.
- Toplu işçi çıkarma
MADDE 29. - İşveren; ekonomik, teknolojik, yapısal ve benzeri işletme, işyeri veya işingerekleri sonucu toplu işçi çıkarmak istediğinde, bunu en az otuz gün önceden bir yazı ile
işyeri sendika temsilcilerine, ilgili bölge müdürlüğüne ve Türkiye İş Kurumuna bildirir.
İşyerinde çalışan işçi sayısı:
a) 20 ile 100 işçi arasında ise, en az 10 işçinin,
b) 101 ile 300 işçi arasında ise, en az yüzde on oranında işçinin,
c) 301 ve daha fazla ise, en az 30 işçinin,
İşine 17’nci madde uyarınca ve bir aylık süre içinde aynı tarihte veya farklı tarihlerde son
verilmesi toplu işçi çıkarma sayılır.
Birinci fıkra uyarınca yapılacak bildirimde işçi çıkarmanın sebepleri, bundan etkilenecek işçi
sayısı ve grupları ile işe son verme işlemlerinin hangi zaman diliminde gerçekleşeceğine
ilişkin bilgilerin bulunması zorunludur.
Bildirimden sonra işyeri sendika temsilcileri ile işveren arasında yapılacak görüşmelerde,
toplu işçi çıkarmanın önlenmesi ya da çıkarılacak işçi sayısının azaltılması yahut çıkarmanın
işçiler açısından olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi konuları ele alınır. Görüşmelerin
sonunda, toplantının yapıldığını gösteren bir belge düzenlenir.
Fesih bildirimleri, işverenin toplu işçi çıkarma isteğini bölge müdürlüğüne bildirmesindenotuz gün sonra hüküm doğurur.
İşyerinin bütünüyle kapatılarak kesin ve devamlı suretle faaliyete son verilmesi halinde,
işveren sadece durumu en az otuz gün önceden ilgili bölge müdürlüğüne ve Türkiye İş
Kurumuna bildirmek ve işyerinde ilan etmekle yükümlüdür. İşveren toplu işçi çıkarmanın
kesinleşmesinden itibaren altı ay içinde aynı nitelikteki iş için yeniden işçi almak istediği
takdirde nitelikleri uygun olanları tercihen işe çağırır.
8/8/2019 iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
http://slidepdf.com/reader/full/is-soezlesmesinden-dogan-isverenin-borclari 8/46
Mevsim ve kampanya işlerinde çalışan işçilerin işten çıkarılmaları hakkında, işten çıkarma bu
işlerin niteliğine bağlı olarak yapılıyorsa, toplu işçi çıkarmaya ilişkin hükümler uygulanmaz.
İşveren toplu işçi çıkarılmasına ilişkin hükümleri 18, 19, 20 ve 21 inci madde hükümlerinin
uygulanmasını engellemek amacıyla kullanamaz; aksi halde işçi bu maddelere göre dava
açabilir.
- Ücret ve ücretin ödenmesi
MADDE 32. - Genel anlamda ücret bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler
tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutardır.
(Değişik ikinci fıkra : 17/4/2008-5754/85 md.) Ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her
çeşit istihkak kural olarak, Türk parası ile işyerinde veya özel olarak açılan bir banka hesabına
ödenir. Ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkak, yabancı para olarak
kararlaştırılmış ise ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödeme yapılabilir.
Çalıştırılan işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının özel olarak
açılan banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenmesi hususunda; tabi olduğu vergi
mükellefiyeti türü, işletme büyüklüğü, çalıştırdığı işçi sayısı, işyerinin bulunduğu il ve benzeri
gibi unsurları dikkate alarak işverenleri veya üçüncü kişileri zorunlu tutmaya, banka hesabına
yatırılacak ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının, brüt ya da kanuni
kesintiler düşüldükten sonra kalan net miktar üzerinden olup olmayacağını belirlemeye
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığından
sorumlu Devlet Bakanlığı müştereken yetkilidir. Çalıştırdığı işçilerin ücret, prim, ikramiye ve
bu nitelikteki her çeşit istihkakını özel olarak açılan banka hesapları vasıtasıyla ödeme
zorunluluğuna tabi tutulan işverenler veya üçüncü kişiler, işçilerinin ücret, prim, ikramiye ve
bu nitelikteki her çeşit istihkaklarını özel olarak açılan banka hesapları dışında ödeyemezler.
(Ek fıkra : 17/4/2008-5754/85 md.) İşçinin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit
istihkakının özel olarak açılan banka hesaplarına yatırılmak suretiyle ödenmesine ilişkin diğer
usul ve esaslar anılan bakanlıklarca müştereken çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Emre muharrer senetle (bono ile), kuponla veya yurtta geçerli parayı temsil ettiği iddia olunan
bir senetle veya diğer herhangi bir şekilde ücret ödemesi yapılamaz.
8/8/2019 iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
http://slidepdf.com/reader/full/is-soezlesmesinden-dogan-isverenin-borclari 9/46
Ücret en geç ayda bir ödenir. İş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmeleri ile ödeme süresi bir
haftaya kadar indirilebilir.
İş sözleşmelerinin sona ermesinde, işçinin ücreti ile sözleşme ve Kanundan doğan para ile
ölçülmesi mümkün menfaatlerinin tam olarak ödenmesi zorunludur.
Meyhane ve benzeri eğlence yerleri ve perakende mal satan dükkan ve mağazalarda,
buralarda çalışanlar hariç, ücret ödemesi yapılamaz.
Ücret alacaklarında zamanaşımı süresi beş yıldır.
- Ücretin gününde ödenmemesi
MADDE 34. - Ücreti ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde mücbir bir neden dışında
ödenmeyen işçi, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir.
Bu nedenle kişisel kararlarına dayanarak iş görme borcunu yerine getirmemeleri sayısal
olarak toplu bir nitelik kazansa dahi grev olarak nitelendirilemez. Gününde ödenmeyen
ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır.
Bu işçilerin bu nedenle iş akitleri çalışmadıkları için feshedilemez ve yerine yeni işçi
alınamaz, bu işler başkalarına yaptırılamaz.
- Ücretin saklı kısmı
MADDE 35. - İşçilerin aylık ücretlerinin dörtte birinden fazlası haczedilemez veya başkasına
devir ve temlik olunamaz. Ancak, işçinin bakmak zorunda olduğu aile üyeleri için hakim
tarafından takdir edilecek miktar bu paraya dahil değildir. Nafaka borcu alacaklılarının hakları
saklıdır.
- Kamu makamlarının ve asıl işverenlerin hakedişlerinden ücret kesme yükümlülüğü
MADDE 36. - Genel ve katma bütçeli dairelerle mahalli idareler veya kamu iktisadi
teşebbüsleri yahut özel kanuna veya özel kanunla verilmiş yetkiye dayanılarak kurulan banka
ve kuruluşlar; asıl işverenler müteahhide verdikleri her türlü bina, köprü, hat ve yol inşası gibi
yapım ve onarım işlerinde çalışan işçilerden müteahhit veya taşeronlarca ücretleri
ödenmeyenlerin bulunup bulunmadığının kontrolü, ya da ücreti ödenmeyen işçinin başvurusuüzerine, ücretleri ödenmeyen varsa müteahhitten veya taşeronlardan istenecek bordrolara göre
8/8/2019 iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
http://slidepdf.com/reader/full/is-soezlesmesinden-dogan-isverenin-borclari 10/46
bu ücretleri bunların hakedişlerinden öderler.
Bunun için hakediş ödeneceği ilgili idare tarafından işyerinde şantiye şefliği işyeri ilân tahtası
veya işçilerin toplu bulunduğu yerler gibi işçilerin görebileceği yerlere yazılı ilân asılmak
suretiyle duyurulur. Ücret alacağı olan işçilerin her hakediş dönemi için olan ücret
alacaklarının üç aylık tutarından fazlası hakkında adı geçen idarelere herhangi bir sorumluluk
düşmez.
Anılan müteahhitlerin bu işverenlerdeki her çeşit teminat ve hakedişleri üzerinde yapılacak
her türlü devir ve el değiştirme işlemleri veya haciz ve icra takibi bu işte çalışan işçilerin ücret
alacaklarını karşılayacak kısım ayrıldıktan sonra, kalan kısım üzerinde hüküm ifade eder.
Bir işverenin üçüncü kişiye karşı olan borçlarından dolayı işyerinde bulunan tesisat, malzeme,
ham, yarı işlenmiş ve tam işlenmiş mallar ve başka kıymetler üzerinde yapılacak haciz ve icra
takibi, bu işyerinde çalışan işçilerin icra kararının alındığı tarihten önceki üç aylık dönem
içindeki ücret alacaklarını karşılayacak kısım ayrıldıktan sonra, kalan kısım üzerinde hüküm
ifade eder.
Bu maddede kamu tüzel kişilerine ve bazı teşekküllere verilen yetkileri 2’nci maddenin
altıncı fıkrası gereğince sorumluluk taşıyan bütün işverenler de kullanmaya yetkilidir.
- Ücret hesap pusulası
MADDE 37. - İşveren işyerinde veya bankaya yaptığı ödemelerde işçiye ücret hesabını
gösterir imzalı veya işyerinin özel işaretini taşıyan bir pusula vermek zorundadır.
Bu pusulada ödemenin günü ve ilişkin olduğu dönem ile fazla çalışma, hafta tatili, bayram ve
genel tatil ücretleri gibi asıl ücrete yapılan her çeşit eklemeler tutarının ve vergi, sigorta primi,
avans mahsubu, nafaka ve icra gibi her çeşit kesintilerin ayrı ayrı gösterilmesi gerekir.
Bu işlemler damga vergisi ve her çeşit resim ve harçtan muaftır.
8/8/2019 iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
http://slidepdf.com/reader/full/is-soezlesmesinden-dogan-isverenin-borclari 11/46
- Ücret kesme cezası
MADDE 38. - İşveren toplu sözleşme veya iş sözleşmelerinde gösterilmiş olan sebepler
dışında işçiye ücret kesme cezası veremez.
İşçi ücretlerinden ceza olarak yapılacak kesintilerin işçiye derhal sebepleriyle beraber
bildirilmesi gerekir. İşçi ücretlerinden bu yolda yapılacak kesintiler bir ayda iki gündelikten
veya parça başına yahut yapılan iş miktarına göre verilen ücretlerde işçinin iki günlük
kazancından fazla olamaz.
Bu paralar işçilerin eğitimi ve sosyal hizmetleri için kullanılıp harcanmak üzere Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı hesabına Bakanlıkça belirtilecek Türkiye'de kurulu bulunan vemevduat kabul etme yetkisini haiz bankalardan birine, kesildiği tarihten itibaren bir ay içinde
yatırılır. Her işveren işyerinde bu paraların ayrı bir hesabını tutmaya mecburdur. Birikmiş
bulunan ceza paralarının nerelere ve ne kadar verileceği Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanının başkanlık edeceği ve işçi temsilcilerinin de katılacağı bir kurul tarafından karara
bağlanır. Bu kurulun kimlerden teşekkül edeceği, nasıl ve hangi esaslara göre çalışacağı
çıkarılacak bir yönetmelikte gösterilir.
- Asgari ücret
MADDE 39. - İş sözleşmesi ile çalışan ve bu Kanunun kapsamında olan veya olmayan her
türlü işçinin ekonomik ve sosyal durumlarının düzenlenmesi için Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığınca Asgari Ücret Tespit Komisyonu aracılığı ile ücretlerin asgari sınırları en geç iki
yılda bir belirlenir.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının tespit edeceğiüyelerden birinin başkanlığında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel
Müdürü veya yardımcısı, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü veya yardımcısı, Devlet
İstatistik Enstitüsü Ekonomik İstatistikler Dairesi Başkanı veya yardımcısı, Hazine
Müsteşarlığı temsilcisi, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığından konu ile ilgili dairenin
başkanı veya yetki vereceği bir görevli ile bünyesinde en çok işçiyi bulunduran en üst işçi
kuruluşundan değişik işkolları için seçecekleri beş, bünyesinde en çok işvereni bulunduran
işveren kuruluşundan değişik işkolları için seçeceği beş temsilciden kurulur. Asgari ÜcretTespit Komisyonu en az on üyesinin katılmasıyla toplanır. Kurul, üye oylarının çoğunluğu ile
8/8/2019 iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
http://slidepdf.com/reader/full/is-soezlesmesinden-dogan-isverenin-borclari 12/46
karar verir. Oyların eşitliği halinde, Başkanın bulunduğu taraf çoğunluğu sağlamış sayılır.
Komisyon kararları kesindir. Kararlar Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girer.
Komisyonun toplanma ve çalışma şekli, asgari ücretlerin tespiti sırasında uygulanacak esaslar
ile başkan, üye ve raportörlere verilecek huzur hakları Maliye Bakanlığı ve Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığının birlikte hazırlayacakları yönetmelikte belirtilir.
Asgari Ücret Tespit Komisyonunun sekretarya hizmetleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı tarafından yerine getirilir.
- Hafta tatili ücreti
MADDE 46. - Bu Kanun kapsamına giren işyerlerinde, işçilere tatil gününden önce 63 üncü
maddeye göre belirlenen iş günlerinde çalışmış olmaları koşulu ile yedi günlük bir zaman
dilimi içinde kesintisiz en az yirmi dört saat dinlenme (hafta tatili) verilir.
Çalışılmayan hafta tatili günü için işveren tarafından bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücreti
tam olarak ödenir.
Şu kadar ki;
a) Çalışmadığı halde kanunen çalışma süresinden sayılan zamanlar ile günlük ücret ödenen
veya ödenmeyen kanundan veya sözleşmeden doğan tatil günleri,
b) Evlenmelerde üç güne kadar, ana veya babanın, eşin, kardeş veya çocukların ölümünde üç
güne kadar verilmesi gereken izin süreleri,
c) Bir haftalık süre içinde kalmak üzere işveren tarafından verilen diğer izinlerle hekim
raporuyla verilen hastalık ve dinlenme izinleri,
Çalışılmış günler gibi hesaba katılır.
Zorlayıcı ve ekonomik bir sebep olmadan işyerindeki çalışmanın haftanın bir veya birkaç
gününde işveren tarafından tatil edilmesi halinde haftanın çalışılmayan günleri ücretli hafta
tatiline hak kazanmak için çalışılmış sayılır.
8/8/2019 iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
http://slidepdf.com/reader/full/is-soezlesmesinden-dogan-isverenin-borclari 13/46
Bir işyerinde işin bir haftadan fazla bir süre ile tatil edilmesini gerektiren zorlayıcı sebepler
ortaya çıktığı zaman, 24 ve 25 inci maddelerin (III) numaralı bentlerinde gösterilen zorlayıcı
sebeplerden ötürü çalışılmayan günler için işçilere ödenen yarım ücret hafta tatili günü için de
ödenir.
Yüzde usulünün uygulandığı işyerlerinde hafta tatili ücreti işverence işçiye ödenir.
- Genel tatil ücreti
MADDE 47. - Bu Kanun kapsamına giren işyerlerinde çalışan işçilere, kanunlarda ulusal
bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışmazlarsa, bir iş karşılığı
olmaksızın o günün ücretleri tam olarak, tatil yapmayarak çalışırlarsa ayrıca çalışılan her gün
için bir günlük ücreti ödenir.
Yüzde usulünün uygulandığı işyerlerinde işçilerin ulusal bayram ve genel tatil ücretleri
işverence işçiye ödenir.
- Geçici iş göremezlik
MADDE 48. - İşçilere geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi gerektiği zamanlarda geçici iş
göremezlik süresine rastlayan ulusal bayram, genel tatil ve hafta tatilleri, ödeme yapılan
kurum veya sandıklar tarafından geçici iş göremezlik ölçüsü üzerinden ödenir.
Hastalık nedeni ile çalışılmayan günlerde Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından ödenen geçici
iş göremezlik ödeneği aylık ücretli işçilerin ücretlerinden mahsup edilir.
- Ücret şekillerine göre tatil ücreti
MADDE 49. - İşçinin tatil günü ücreti çalıştığı günlere göre bir güne düşen ücretidir. Parça
başına, akort, götürü veya yüzde usulü ile çalışan işçilerin tatil günü ücreti, ödeme döneminde
kazandığı ücretin aynı süre içinde çalıştığı günlere bölünmesi suretiyle hesaplanır.
Saat ücreti ile çalışan işçilerin tatil günü ücreti saat ücretinin yedi buçuk katıdır.
Hasta, izinli veya sair sebeplerle mazeretli olduğu hallerde dahi aylığı tam olarak ödenen
aylık ücretli işçilere 46, 47 ve 48 inci maddenin birinci fıkrası hükümleri uygulanmaz. Ancak
8/8/2019 iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
http://slidepdf.com/reader/full/is-soezlesmesinden-dogan-isverenin-borclari 14/46
bunlardan ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışanlara ayrıca çalıştığı her gün için bir
günlük ücreti ödenir.
- Tatil ücretine girmeyen kısımlar
MADDE 50. - Fazla çalışma karşılığı olarak alınan ücretler, primler, işyerinin temelli işçisi
olarak normal çalışma saatleri dışında hazırlama, tamamlama, temizleme işlerinde çalışan
işçilerin bu işler için aldıkları ücretler ve sosyal yardımlar, ulusal bayram, hafta tatili ve genel
tatil günleri için verilen ücretlerin tespitinde hesaba katılmaz.
- Yüzdelerin ödenmesi
MADDE 51. - Otel, lokanta, eğlence yerleri ve benzeri yerler ile içki verilen ve hemen orada
yenilip içilmesi için çeşitli yiyecek satan yerlerden "yüzde" usulünün uygulandığı
müesseselerde işveren tarafından servis karşılığı veya başka isimlerle müşterilerin hesap
pusulalarına "yüzde" eklenerek veya ayrı şekillerde alınan paralarla kendi isteği ile müşteri
tarafından işverene bırakılan yahut da onun kontrolü altında bir araya toplanan paraları
işveren işyerinde çalışan tüm işçilere eksiksiz olarak ödemek zorundadır.
İşveren veya işveren vekili yukarıdaki fıkrada sözü edilen paraların kendisi tarafından
alındığında eksiksiz olarak işçilere dağıtıldığını belgelemekle yükümlüdür.
Yüzdelerden toplanan paraların o işyerinde çalışan işçiler arasında yapılan işlerin niteliğine
göre, hangi esaslar ve oranlar çerçevesinde dağıtılacağı Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikle gösterilir.
- Yüzdelerin belgelenmesi
MADDE 52. - Yüzde usulünün uygulandığı işyerlerinde işveren, her hesap pusulasının genel
toplamını gösteren bir belgeyi işçilerin kendi aralarından seçecekleri bir temsilciye vermekle
yükümlüdür. Bu belgelerin şekli ve uygulama usulleri iş sözleşmelerinde veya toplu iş
sözleşmelerinde gösterilir.
- Ücretten indirim yapılamayacak haller
MADDE 62. - Her türlü işte uygulanmakta olan çalışma sürelerinin yasal olarak daha aşağı
sınırlara indirilmesi veya işverene düşen yasal bir yükümlülüğün yerine getirilmesi nedeniyle
8/8/2019 iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
http://slidepdf.com/reader/full/is-soezlesmesinden-dogan-isverenin-borclari 15/46
ya da bu Kanun hükümlerinden herhangi birinin uygulanması sonucuna dayanılarak işçi
ücretlerinden her ne şekilde olursa olsun eksiltme yapılamaz.
- Çalışma süresi
MADDE 63. - Genel bakımdan çalışma süresi haftada en çok kırk beş saattir. Aksi
kararlaştırılmamışsa bu süre, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek
uygulanır.
Tarafların anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi, işyerlerinde haftanın çalışılan
günlerine, günde on bir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabilir. Bu halde, iki
aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık çalışma süresini
aşamaz. Denkleştirme süresi toplu iş sözleşmeleri ile dört aya kadar artırılabilir.
Çalışma sürelerinin yukarıdaki esaslar çerçevesinde uygulama şekilleri, Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenir.
Sağlık kuralları bakımından günde ancak yedi buçuk saat ve daha az çalışılması gereken işler,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı tarafından müştereken
hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenir.
- İşçi özlük dosyası
MADDE 75. - İşveren çalıştırdığı her işçi için bir özlük dosyası düzenler. İşveren bu dosyada,
işçinin kimlik bilgilerinin yanında, bu Kanun ve diğer kanunlar uyarınca düzenlemek zorunda
olduğu her türlü belge ve kayıtları saklamak ve bunları istendiği zaman yetkili memur ve
mercilere göstermek zorundadır.
İşveren, işçi hakkında edindiği bilgileri dürüstlük kuralları ve hukuka uygun olarak kullanmak
ve gizli kalmasında işçinin haklı çıkarı bulunan bilgileri açıklamamakla yükümlüdür.
- İşverenlerin ve işçilerin yükümlülükleri
MADDE 77. - İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her
türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği
konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler.
8/8/2019 iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
http://slidepdf.com/reader/full/is-soezlesmesinden-dogan-isverenin-borclari 16/46
İşverenler işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını
denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal
hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini
vermek zorundadırlar. Yapılacak eğitimin usul ve esasları Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
İşverenler işyerlerinde meydana gelen iş kazasını ve tespit edilecek meslek hastalığını en geç
iki iş günü içinde yazı ile ilgili bölge müdürlüğüne bildirmek zorundadırlar.
Bu bölümde ve iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin tüzük ve yönetmeliklerde yer alan hükümler
işyerindeki çıraklara ve stajyerlere de uygulanır.
- İşçilerin hakları
MADDE 83. - İşyerinde iş sağlığı ve güvenliği açısından işçinin sağlığını bozacak veya vücut
bütünlüğünü tehlikeye sokacak yakın, acil ve hayati bir tehlike ile karşı karşıya kalan işçi, iş
sağlığı ve güvenliği kuruluna başvurarak durumun tespit edilmesini ve gerekli tedbirlerin
alınmasına karar verilmesini talep edebilir. Kurul aynı gün acilen toplanarak kararını verir ve
durumu tutanakla tespit eder. Karar işçiye yazılı olarak bildirilir.
İş sağlığı ve güvenliği kurulunun bulunmadığı işyerlerinde talep, işveren veya işveren
vekiline yapılır. İşçi tespitin yapılmasını ve durumun yazılı olarak kendisine bildirilmesini
isteyebilir. İşveren veya vekili yazılı cevap vermek zorundadır.
Kurulun işçinin talebi yönünde karar vermesi halinde işçi, gerekli iş sağlığı ve güvenliği
tedbiri alınıncaya kadar çalışmaktan kaçınabilir.
İşçinin çalışmaktan kaçındığı dönem içinde ücreti ve diğer hakları saklıdır.
İş sağlığı ve güvenliği kurulunun kararına ve işçinin talebine rağmen gerekli tedbirin
alınmadığı işyerlerinde işçiler altı iş günü içinde, bu Kanunun 24 üncü maddesinin (I)
numaralı bendine uygun olarak belirli veya belirsiz süreli hizmet akitlerini derhal feshedebilir.
Bu Kanunun 79 uncu maddesine göre işyerinde işin durdurulması veya işyerinin kapatılması
halinde bu madde hükümleri uygulanmaz.
8/8/2019 iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
http://slidepdf.com/reader/full/is-soezlesmesinden-dogan-isverenin-borclari 17/46
- Ücret ile ilgili hükümlere aykırılık
MADDE 102. - Bu Kanunun;
a) (Değişik: 17/4/2008-5754/85 md.) 32’nci maddesinde belirtilen ücret ile işçinin buKanundan veya toplu iş sözleşmesinden veya iş sözleşmesinden doğan ücret ödemelerini
süresi içinde kasten ödemeyen veya eksik ödeyen, 39 uncu maddesinde belirtilen komisyonun
belirlediği asgari ücreti işçiye ödemeyen veya noksan ödeyen, ücret, prim, ikramiye ve bu
nitelikteki her çeşit istihkakını zorunlu tutulduğu halde özel olarak açılan banka hesabına
ödemeyen işveren, işveren vekili ve üçüncü kişiye bu durumda olan her işçi ve her ay için yüz
Yeni Türk Lirası idari para cezası,
b) 37’nci maddesine aykırı olarak ücrete ilişkin hesap pusulası düzenlemeyen veya işçi
ücretlerinden 38 inci maddeye aykırı olarak ücret kesme cezası veren veya yaptığı ücret
kesintisinin sebebini ve hesabını bildirmeyen 52’nci maddedeki belgeyi vermeyen işveren
veya işveren vekiline iki yüz milyon lira para cezası,
c) 41 inci maddesinde belirtilen fazla çalışmalara ilişkin ücreti ödemeyen, işçiye hak ettiği
serbest zamanı altı ay zarfında kullandırmayan, fazla saatlerde yapılacak çalışmalar için
işçinin onayını almayan işveren veya işveren vekiline, bu durumda olan her işçi için yüzmilyon lira para cezası, verilir.
2) 6772 sayılı Kanun Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye
Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunun 2.Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun
Kanun Numarası: 6772
Kabul Tarihi: 4/7/1956
Yayımlandığı R.Gazete Tarih : 11/7/1956 Sayı : 9355
Yayımlandığı Düstur Tertip : 3 Cilt : 37 Sayfa : 1849
MADDE 1 – Umumi, mülhak ve hususi bütçeli dairelerle mütedavil sermayeli müesseseler,
sermayesinin yarısından fazlası Devlete ait olan şirket ve kurumlarla belediyeler ve bunlara
bağlı teşekküller, 3460 ve 3659 sayılı kanunların şümulüne giren İktisadi Devlet Teşekkülleri
ve diğer bilcümle kurum, banka, ortaklık ve müesseselerinde müstahdem olanlardan İş
Kanununun şümulüne giren veya girmeyen yerlerde çalışmakta olan ve İş Kanununun
8/8/2019 iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
http://slidepdf.com/reader/full/is-soezlesmesinden-dogan-isverenin-borclari 18/46
muaddel birinci maddesindeki tarife göre işçi vasfında olan kimselere, ücret sistemleri ne
olursa olsun, her yıl için birer aylık istihkakları tutarında ilave tediye yapılır. (1)
MADDE 2 – Birinci maddede sözü geçen işçilerden maden işletmelerinin münhasıran yeraltı
işlerinde çalışanlarına bu işlerde çalıştıkları için tediye yapılır.
MADDE 3 – Birinci ve ikinci maddelerde yazılı olan işçilere mezkur maddeler gereğince
yapılan tediyelerden ayrı olarak her yıl için bir aylık istihkakları tutarını geçmemek üzere İcra
Vekilleri Heyeti kararıyla aynı nispette bir ilave tediye daha yapılabilir.
3) 6183 sayılı Kanun Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun (1)
Kanun Numarası: 6183
Kabul Tarihi: 21/7/1953
Yayımlandığı R.Gazete Tarih : 28/7/1953 Sayı : 8469
Yayımlandığı Düstur Tertip : 3 Cilt : 34 Sayfa : 1658
-Kısmen haczedilebilen gelirler:
MADDE 71 – (Değişik: 26/11/1980 - 2347/9 md.)Aylıklar, ödenekler, her çeşit ücretler, intifa hakları ve hasılatı, ilama bağlı olmayan nafakalar,
emeklilik aylıkları, sigorta ve emeklilik sandıkları tarafından bağlanan gelirler kısmen
haczolunabilir. Ancak haczolunacak miktar bunların üçte birinden çok dörtte birinden az
olamaz.
Asgari ücreti aşmayan aylık gelirlerin onda birinden fazlası haczolunamaz.
4) 5510 sayılı Kanun Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu
Kanun Numarası: 5510
Kabul Tarihi: 31/5/2006
Yayımlandığı R.Gazete Tarih: 16/6/2006 Sayı : 26200
Yayımlandığı Düstur Tertip : 5 Cilt : 45 Sayfa:
8/8/2019 iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
http://slidepdf.com/reader/full/is-soezlesmesinden-dogan-isverenin-borclari 19/46
-Günlük kazanç sınırları
MADDE 82- Bu Kanun gereğince alınacak prim ve verilecek ödeneklerin hesabına esas
tutulan günlük kazancın alt sınırı, asgarî ücretin otuzda biri, üst sınırı ise günlük kazanç alt
sınırının 6,5 katıdır.
Günlük kazançları yukarıdaki fıkrada belirtilen alt sınırın altında olan sigortalılar ile ücretsiz
çalışan sigortalıların günlük kazançları alt sınır üzerinden, günlük kazançları üst sınırdan fazla
olan sigortalıların günlük kazançları da üst sınır üzerinden hesaplanır.
İkinci fıkraya göre sigortalının kazancı alt sınırın altında ise bu kazanç ile alt sınır arasındaki
farka ait sigorta primleri ile ücretsiz çalışan sigortalılara ait sigorta primlerinin tümünüişveren öder.
Sigortalıların bu Kanunun 53 üncü maddesine göre belirlenen aynı sigortalılık haline tâbi
olacak şekilde birden fazla işte çalışması nedeniyle Kuruma ödenen primler toplamı, bu
sigortalılık hali için belirlenen prime esas kazanç üst sınırı üzerinden hesaplanacak miktarı
aşarsa, aşan kısmın tamamı, sigortalının talebi üzerine en geç talep tarihini takip eden ay
içinde hissesi oranında sigortalıya defaten geri ödenir. Geri verilen primler için ayrıcagecikme cezası ve gecikme zammı ile faiz ödenmez.
5) 818 sayılı Borçlar Kanunu
Kanun Numarası: 818
Kabul Tarihi: 22/4/1926
Yayımlandığı R. Gazete Tarih: 8/5/1926 Sayı : 366Yayımlandığı Düstur Tertip: 3 Cilt : 7 Sayfa : 762
-Cismani zarar halinde lazım gelen zarar ve ziyan
MADDE 46 – Cismani bir zarara duçar olan kimse külliyen veya kısmen çalışmağa muktedir
olamamasından ve ileride iktisaden maruz kalacağı mahrumiyetten tevellüt eden zarar ve
ziyanını ve bütün masraflarını isteyebilir.
8/8/2019 iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
http://slidepdf.com/reader/full/is-soezlesmesinden-dogan-isverenin-borclari 20/46
Eğer hükmün suduru esnasında, kafi derecede kanaat ile cismani zararın neticelerini tayin
etmek mümkün değil ise; hükmün tefhimi tarihinden itibaren iki sene zarfında hakimin, tetkik
salahiyetini muhafaza etmeğe hakkı vardır.
-Manevi tazminat
MADDE 47 – Hakim, hususi halleri nazara alarak cismani zarara duçar olan kimseye yahut
adam öldüğü takdirde ölünün ailesine manevi zarar namıyla adalete muvafık tazminat
verilmesine karar verebilir.
-Takası kabil olmayan alacaklar
MADDE 123 – Aşağıdaki alacaklar, alacaklıların arzusu hilafında takas ile ıskat edilemez.
1 – Tevdi edilmiş veya haksız olarak alınmış veya hile ile alıkonulmuş bulunan bir şeyin
iadesine veya bedeline taallük eden mutalebeler.
2 – Nafaka ve iş ücreti gibi borçlunun ve ailesinin iaşesi için mutlak surette zaruri olup hususi
mahiyeti itibariyle fiilen alacaklının eline verilmesi icap eden alacaklar.
3 – Devlet ve vilayet ve köyler lehine olarak hukuku ammeden neşet eden alacaklar.
– On senelik müruru zaman
MADDE 125 – Bu kanunda başka suretle hüküm mevcut olmadığı takdirde, her dava on
senelik müruru zamana tabidir.
- İşçinin borçları / Bizzat ifa
MADDE 320 – Hilafı mukaveleden veya hal icabından anlaşılmadıkça işçi taahhüt ettiği şeyi
kendisi yapmağa mecbur olup başkasına devredemez.
İş sahibinin dahi hakkını başkasına devredebilmesi, aynı kayıtlara tabidir.
8/8/2019 iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
http://slidepdf.com/reader/full/is-soezlesmesinden-dogan-isverenin-borclari 21/46
- İş sahibinin borçları / Ücret
- Miktarı
MADDE 323 – (Değişik birinci fıkra: 17/4/2008-5754/82 md.) İş sahibi mukavele edilen
yahut adet olan yahut kendisinin bağlı bulunduğu umumi mukavelede tespit olunan ücreti
tediye ile mükelleftir. Çalıştırılan işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit
istihkaktan o ay içinde ödenenlerin özel olarak açılan banka hesabına yatırılmak suretiyle
ödenmesi hususunda; tabi olduğu vergi mükellefiyeti türü, işletme büyüklüğü, çalıştırdığı işçi
sayısı, işyerinin bulunduğu il ve benzeri gibi unsurları dikkate alarak iş sahiplerini zorunlu
tutmaya, banka hesabına yatırılacak ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit
istihkakın, brüt ya da kanuni kesintiler düşüldükten sonra kalan net miktar üzerinden olup
olmayacağını belirlemeye Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı veHazine Müsteşarlığından sorumlu Devlet Bakanlığı müştereken yetkilidir. Çalıştırdığı
işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını özel olarak açılan banka
hesapları vasıtasıyla ödeme zorunluluğuna tabi tutulan iş sahipleri, işçilerinin ücret, prim,
ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını özel olarak açılan banka hesapları dışında
ödeyemezler.
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/82 md.) İşçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşitistihkaklarının özel olarak açılan banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenmesine ilişkin diğer
usul ve esaslar anılan bakanlıklarca müştereken çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Ücretle birlikte kardan bir hisse verilmesi mukavele edilmiş ise iş sahibi işçiye yahut onun
yerine iki tarafın veya hakimin tayin ettiği bigaraz kimseye kar ve zarar hakkında muktezi
malumatı vermeğe ve lüzumu olan hesap defterlerinin muayenesine müsaade etmeğe
mecburdur.
- Avans
MADDE 327 – İş sahibi işçinin zarureti dolayısıyla ihtiyacı bulunan ve tediyesi kendisi için
zarar ve müzayakayı mucip olmayan avansları, yapılan iş nispetinde işçiye vermekle
mükelleftir.
8/8/2019 iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
http://slidepdf.com/reader/full/is-soezlesmesinden-dogan-isverenin-borclari 22/46
– Alat ve malzeme
MADDE 331 – Hilafına mukavele veya adet yoksa iş sahibi, çalışması için, işçiye muktezi
alat ve malzemeyi vermekle mükelleftir.
İşçi, mükellef olmadığı halde bu işleri iş sahibinin rızasıyla tamamen veya kısmen tedarik
ederse iş sahibi bunun için bir tazminat vermeye mecbur olur.
– Tedbirler ve mesai mahalleri
MADDE 332 – İş sahibi, akdin hususi halleri ve işin mahiyeti noktasından hakkaniyet
dairesinde kendisinden istenilebileceği derecede çalışmak dolayısıyla maruz kaldığı
tehlikelere karşı icabeden tedbirleri ittihaza ve münasip ve sıhhi çalışma mahalleri ile, işçi
birlikte ikamet etmekte ise sıhhi yatacak bir yer tedarikine mecburdur.
(Ek : 29/6/1956 - 6763/41 md.) İş sahibinin yukarıdaki fıkra hükmüne aykırı hareketi
neticesinde işçinin ölmesi halinde onun yardımından mahrum kalanların bu yüzden
uğradıkları zararlara karşı isteyebilecekleri tazminat dahi akde aykırı hareketten doğan
tazminat davaları hakkındaki hükümlere tabi olur.
– Mahsup
MADDE 333 – İşçi ücretinin tediyesi, işçinin ve ailesinin nafakası için zaruri bulunduğu
takdirde; işçinin muvafakatı olmaksızın iş sahibi ücreti kendi alacağı ile mahsup edemez.
Şu kadarki kasten iras edilen zararların tazmini için mahsup icrası daima caizdir.
– Şahadetname
MADDE 335 – İşçi yalnız hizmetinin nevini ve müddetini havi bir şahadetname vermesini, iş
sahibinden isteyebilir.
İşçi sarahaten talep ettiği takdirde şahadetname, hal ve hareketini ve sa'yinin keyfiyetini deihtiva etmek lazımdır.
8/8/2019 iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
http://slidepdf.com/reader/full/is-soezlesmesinden-dogan-isverenin-borclari 23/46
– İşçinin ihtirazı
MADDE 336 – İşçi hizmetini yaparken bir şey ihtira ettikte iş sahibi böyle bir ihtiraın
kendisine ait olacağını akitte şart koymuş yahut bu ihtira işçinin taahhüt eylediği hizmetin
levazımından bulunmuş ise ihtira olunan şey, iş sahibinin olur.
Birinci surette ihtira mühim bir iktisadi kıymeti haiz ise, işçinin hakkaniyet dairesinde tayin
edilecek bir bedel istemeğe hakkı vardır.
Bu bedel, ihtiraın meydana gelmesinde iş sahibinin iştiraki ve tesisatından edilen istifade
nazara alınarak tespit olunur.
8/8/2019 iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
http://slidepdf.com/reader/full/is-soezlesmesinden-dogan-isverenin-borclari 24/46
İŞ SÖZLEŞMELERİNDEN DOĞAN İŞVERENİN BORÇLARI
İşverenin ve işçinin iş sözleşmesinden doğan borçları aşağıdaki şekilde özetlenmektedir.
İşverenin iş sözleşmesinden doğan borçları aşağıda detaylı olarak ele alınmaktadır.
İşverenin başlıca borçları; ücret ödeme borcu, iş sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerini alma
borcu, işe uygun işçi çalıştırma borcu, iş nedeniyle zarar gören ve işçiye ait olan alet, taşıt ve
hayvanları tazmin etme borcu, eşit davranma borcu ve işçinin buluşlarından ötürü işçiye
ödeme yapma borcudur. Bunların dışında bir kısım borçları daha bulunmaktadır. Bunlar,
çalışma belgesi verme borcu, işçi özlük dosyası tutma borcu ve 4447 sayılı Kanun gereğiişten ayrılma bildirgesi verme borcudur.
I- ÜCRET ÖDEME BORCU
1- Ücretin Tanımı
Ücret ödeme borcu, işçinin iş görme borcuna karşılık işverenin iş sözleşmesinden
kaynaklanan temel borcudur. Bu nedenle ücret, iş sözleşmesinin asli unsurlarındandır.
8/8/2019 iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
http://slidepdf.com/reader/full/is-soezlesmesinden-dogan-isverenin-borclari 25/46
İşverenin ücret ödeme borcu, işçinin iş görme borcunun karşılığını oluşturur. Bir kişinin ücret
karşılığı olmaksızın çalışması halinde, iş sözleşmesinin varlığından söz edilemez.
Ücretin tanımı İşK.32/1'de yer almıştır. Buna göre, "Genel anlamda ücret bir kimseye bir iş
karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutardır".
2- Ücretin Unsurları
a) İş Karşılığında Ödenme
Ücret, kural olarak bir iş karşılığı ödenen tutardır. Başka deyişle, ücret işçinin gördüğü
işe karşılık, işveren tarafından yerine getirilen karşı edimdir.
Ücretin iş karşılığında ödenmesi kural olmakla birlikte, İş Hukukunda işçiyi koruma amacı ve
sosyal düşüncelerle kabul edilmiş olan ve iş karşılığı olmaksızın yapılan bazı ödemeler de
vardır. Bunlar sosyal ücret olarak adlandırılır. Yakacak, gıda ve çocuk yardımı gibi isimler
altında veya hafta tatili ya da yıllık izin günleri için yapılan ödemeler bu tür ücrete örnek
teşkil eder.
b) İşveren veya Üçüncü Kişiler Tarafından Ödenme
Ücret, esas itibariyle iş sözleşmesine taraf olan ve bu sözleşme ile ücret ödeme borcualtına giren işveren tarafından ödenir. Ancak bazı durumlarda ücret üçüncü kişi tarafından da
ödenebilir. Bu halde önemli olan husus, üçüncü kişi tarafından yapılan ödemenin işçinin
yaptığı işin karşılığı olmasıdır. Yüzde usulü ücretin uygulandığı işyerlerinde durum böyledir.
c) Para İle Ödenme
Ücret kural olarak, para ile ödenen tutardır. Bu nedenle işçinin yaptığı iş karşılığı
alacağı ücretin para ile ödenmesi gerekir ve yapılan iş karşılığında mal verilmesi mümkündeğildir. Ancak bu kural sosyal ücret denilen, asıl ücretin dışındaki çıkarlar için uygulanmaz.
Örneğin, yakacak yardımının nakit bir ödeme ile ya da kömür veya odun verme şeklinde
yapılacağı taraflarca kararlaştırılabilir.
8/8/2019 iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
http://slidepdf.com/reader/full/is-soezlesmesinden-dogan-isverenin-borclari 26/46
3- Ücret Türleri
a) Asıl Ücret
İş karşılığı yapılan nakit ödemeye asıl ücret denir. Bir diğer ifade ile asıl ücret,
ikramiye, prim, kârdan pay, sosyal yardımlar ve diğer ek çıkarlar dışında işçiye gördüğü işinkarşılığı olarak yapılan ödemedir. Asıl ücrete, dar anlamda ücret, temel ücret, kök ücret, çıplak
ücret de denilmektedir.
b) Ücret Ekleri
Asıl ücretin dışında kalan ve işçiye kanun ve sözleşme uyarınca çeşitli sebep ve
isimlerle yapılan ödemeler ücret eklerini oluşturur. Asıl ücret ve ücret ekleri geniş anlamda
ücret olarak da isimlendirilmektedir.
Kanunda ücret kavramının yer aldığı hesaplama hallerinde, esas alınacak ücret, asıl
ücrettir. Bunun dışında ücret eklerinin de dikkate alınması için, bu hususun açık olarak
belirtilmiş olması gerekir. Örneğin, E.İşK.14/11'de ihbar, kötü niyet ve kıdem tazminatının
hesaplanmasında İşK.32/1’de belirtilen ücrete (asıl ücret) ilaveten işçiye sağlanmış olan
sözleşme ve kanundan doğan çıkarların da göz önünde tutulacağı hükme bağlanmıştır.
Toplu iş sözleşmeleri ve iş sözleşmeleri ile çeşitli amaç ve isimlerle ücret ekleri
kararlaştırılmaktadır. Bunlardan bazıları şunlardır:
(1) İkramiye
İkramiye, belirli dönemlerde veya bazı özel nedenlere bağlı olarak, işçinin iyi ve
disiplinli çalışmasını ödüllendirmek ve gelecekte daha iyi çalışmasını teşvik etmek amacıyla
yapılan ödemedir. İşçinin hangi özel sebeplerin gerçekleşmesi veya hangi dönemlerin sonunda
ikramiyeye hak kazanacağı, iş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesi ile belirlenir. Ayrıca işveren
eşit işlem yapma borcuna uymak suretiyle, tek taraflı olarak ikramiye ödemesi yapabilir. İş
sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesinde hüküm bulunmamasına rağmen işveren tarafından
yapılan ikramiye ödemeleri işyeri uygulaması haline geldiği takdirde işçiye talep hakkı verir.
İkramiye ödeme borcu, bazen bir kanun hükmünden de kaynaklanabilir. Örneğin, 6772 sayılı
Kanun kamuda çalışan işçilerin ilgili olarak ikramiye verme yükümlülüğünü öngörmüştür.
Buna göre, maden işletmelerinin sadece yer altı işlerinde çalışan işçilere her yıl için en çok üç,
diğer işçilere iki ilave ödeme yapılır (md.1-3).
Toplu iş sözleşmelerine konulacak ikramiye sayısı, İşçilere Toplu İş Sözleşmeleri İle
Verilecek İkramiyeler Hakkında Kanun ile sınırlandırılmıştır. İşçilere her yıl ödenecek
8/8/2019 iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
http://slidepdf.com/reader/full/is-soezlesmesinden-dogan-isverenin-borclari 27/46
ikramiye sayısı en çok dört, sadece yeraltında çalışan işçiler için beş olabilir. İşçilere ödenecek
ikramiyelerin her biri, aylık kazanç tutarını geçemez.
(2) Prim
Primin temel amacı, işçiyi üstün başarısından dolayı ödüllendirmektir. Prim,ikramiyeden farklıdır. İkramiye genellikle bazı özel nedenlere; prim ise işçinin yaptığı işteki
başarısına ve ekle ettiği sonuca bağlıdır. Örneğin, üretimde artış sağlama, daha iyi kalite, daha
az maliyetle üretme koşuluna bağlı olarak yapılan ödeme primdir. Prim de ikramiyede olduğu
gibi iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi ile kararlaştırılabilir veya işveren tarafından kendi
isteği ile ödenebilir.
(3) Komisyon (Provizyon)
Komisyon, isçinin yaptığı iş ile işverene sağladığı çıkar üzerinden belirli bir yüzde veyasayı ile belirlenen bir karşılığı almasını ifade eder. Örneğin, pazarlamacı olarak çalışan işçinin
pazarladığı üründen elde edilen gelirin yüzde onunun, kendisine ücret olarak verilmesinde
durum böyledir. Komisyon zaman esasına göre hesap edilen ücrete ek teşkil edebileceği gibi,
işçinin asıl ücreti olarak da kararlaştırılabilir.
(4) Kârdan Pay Alma
Kârdan pay alma, işçinin çalıştığı işletmenin bütününün veya bir kısmının belirli bir
dönemin sonunda ulaştığı kârdan kararlaştırılan miktarda pay almasıdır. İşçinin kârdan pay
isteyebilmesi için, bu ödeme iş sözleşmesinin taraflarınca açıkça kararlaştırılmış olmalıdır
(BK.323/2). İşyerinde çalışan tüm işçilerin kârdan pay alabilecekleri kararlaştırılabileceği gibi,
sadece üretim, yönetim veya satış gibi kısımlarda çalışan işçilere kârdan pay verilebileceği de
öngörülebilir. İşçinin kârdan pay alması işçiyi işletmeye ortak haline getirmez. Kârdan pay
alma ancak ücret eki olarak kararlaştırılabilir. Bunun dışında işçinin asıl ücreti işyerinden elde
edeceği kâra bağlanamaz.
İşyerinde çalışan işçilere kârdan pay verileceği kararlaştırılmışsa, işveren, işçiye veya
iki tarafın ya da hâkimin belirleyeceği tarafsız kişiye kâr ve zarar konusunda gerekli bilgiyi
vermek, gerektiğinde hesap defterlerinin incelenmesine izin vermek zorundadır (BK.323/2).
4- Ücret Belirleme Yöntemleri
Ücretin nasıl ve hangi esaslara dayanılarak belirleneceğine ilişkin başlıca üç yöntem
vardır:
8/8/2019 iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
http://slidepdf.com/reader/full/is-soezlesmesinden-dogan-isverenin-borclari 28/46
a) Zamana Göre Ücret
Zamana göre ücret, ücretin saat, gün, hafta, ay gibi zaman ölçülerinin esas alınmak
suretiyle hesap edilmesidir. Ücretin zamana göre belirlenmesinde önemli olan husus, işçinin
öngörülen zaman içerisinde işgücünü işverenin emir ve otoritesi altında bulundurmasıdır. Buzaman içerisinde işçinin işveren tarafından çalıştırılmış veya belirli bir verimin elde edilmiş
olması zorunlu değildir.
Aylık (maktu) ücret; zamana göre ücretin yaygın uygulama biçimlerinden birisidir. Bu
tür ücrette ayın kaç gün (28, 29, 30 veya 31) olduğunun önemi yoktur. Bu bir aylık süre
içerisinde hasta, izinli veya başkaca mazereti nedeniyle çalışmadığı günler bulunsa bile işçinin
ücreti tam olarak ödenir (İşK.49/4). Ancak aylık ücretle çalışan işçiler, aylık ücretin içinde
olduğu kabul edildiği için ayrıca hafta tatili ücreti (İşK.46), genel tatil ve ulusal bayram ücreti(İşK.47) alamazlar. Hastalık nedeniyle çalışılamayan günlerde Sosyal Güvenlik Kurumu ta-
rafından ödenen geçici iş göremezlik ödeneği aylık ücretli işçilerin ücretlerinden düşülür
(İşK.48/2).
b) Verime Göre Ücret
Verime göre ücrette, işçinin çalışması sonucunda ürettiği mal veya yaptığı iş esas
alınarak ücret hesap edilir. Bir diğer ifade ile verime göre ücret, ücretin yapılan işin sonucunagöre belirlenmesidir. Verime göre ücretin yaygın uygulaması parça başına ücrettir. Burada,
işçinin mal ve işi ne kadar süre içerisinde yaptığının önemi yoktur. Örneğin, konfeksiyon
atölyesinde çalışan bir işçinin diktiği pantolon sayısına göre ücret almasında durum böyledir.
İşçinin bu pantolonu ne kadar süre içerisinde dikmiş olduğu, ücretin hesaplanmasında dikkate
alınmaz.
Verime göre ücretin bir diğer türü de götürü ücrettir. Bu ücret türünde ücret, işin
sonucuna göre belirlenmektedir. Götürü ücret, genellikle birim saptamasının zor olduğu veyaseri olarak yapılması mümkün olmayan yahut birbirine benzemeyen ve genellikle süreklilik
göstermeyip bir süre sonra biten işlerde kararlaştırılmaktadır.
Verime göre ücretin bazı yararlarının olduğu açıktır. Her şeyden önce, işçinin yüksek
ücret alma amacı işteki veriminin artmasını sağlar. İşveren de bu ücret belirleme yönteminde,
işçiye, yaptığı iş kadar ücret öder. Ayrıca, işçinin yüksek gelir sağlama amacı, onun gücünün
üstünde çalışmasına ve aşırı yıpranmasına sebep olur. Yine işverenin işçiye yapabileceğinden
daha az iş vermesi, işçinin çeşitli sebeplerle yavaş çalışması, bu ücret belirleme yöntemininsakıncaları olarak karşımıza çıkar.
8/8/2019 iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
http://slidepdf.com/reader/full/is-soezlesmesinden-dogan-isverenin-borclari 29/46
Verime göre ücret, zamana göre ücretle birlikte uygulanabilir. Karma sistem olarak
adlandırılan bu yöntemde işçinin ücreti hem ürettiği mal veya yaptığı iş, hem de çalıştığı süre
esas alınarak hesaplanır.
Ücretin parça başına veya iş tutan üzerinden ödenmesi kararlaştırılıp da, işverentarafından işçiye, yapabileceği sayı ve tutardan az iş verildiği hallerde, aradaki ücret farkı
zaman esasına göre ödenerek, işçinin eksik aldığı ücret karşılanmazsa işçi, iş sözleşmesini
haklı sebeple feshedebilir (İşK.24/II,f).
c) Yüzde Usulü Ücret
Ücretin yüzde usulü hesap edilmesi ancak belirli niteliklerdeki işyerleri açsından
mümkündür. Otel, lokanta, eğlence yerleri ve benzeri yerler ile içki verilen ve hemen oradayenilip içilmesi için çeşitli yiyecek satan yerlerden yüzde usulünün uygulandığı işyerlerinde,
işveren tarafından servis karşılığı veya başka isimlerle müşterilerin hesap pusulalarına yüzde
eklenerek veya ayrı şekillerde alınan paralarla kendi isteği ile müşteri tarafından işverene
bırakılan yahut da onun kontrolü altında bir araya toplanan paraları, işverenin işyerinde ça-
lışan tüm işçilere ödemesi halinde yüzde usulü ücretten söz edilir (İşK.51).
İşveren veya işveren vekili yukarıdaki yöntemle toplanan paraların kendisi tarafından
alındığında eksiksiz olarak işçilere dağıtıldığını belgelemekle yükümlüdür (İşK.51/2).Kanunda belirtilen ve benzeri niteliklere sahip işyerleri açısından ücretin yüzde usulü
ile belirlenmesi zorunluluk değildir. Bu tür işyerleri açısından da zamana göre ücret
uygulaması yapılabilir. Yüzde usulü ücret, zamana göre ücretle birlikte de uygulanabilir. Bu
durumda işçinin ücreti hem çalıştığı süre hem de yüzdeler esas alınarak belirlenir.
Yüzde usulü ücretin esasları Yüzdelerden Toplanan Paraların İşçilere Dağıtması Hakkında
Yönetmelikte düzenlenmiştir.
5- Ücretin Miktarı
a) Genel Olarak
İş sözleşmesinin tarafları, sözleşme ile bu sözleşmenin unsuru olan ücreti serbestçe
kararlaştırabilirler. Ücretin miktarı iş sözleşmesinin dışında, toplu iş sözleşmesi ile de
belirlenebilir. Her iki sözleşmede de ücretin miktarı konusunda açık hüküm bulunmaması
halinde ücret, o yerin adetlerine göre saptanır (BK.323/1). Böyle bir durumda işçinin ücreti
belirlenirken işçinin kişisel özellikleri, kıdemi, deneyimi, gördüğü işin niteliği, aynı işyerindeçalışan diğer işçilerin ücretleri ve işyeri uygulamaları da göz önünde tutulur.
8/8/2019 iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
http://slidepdf.com/reader/full/is-soezlesmesinden-dogan-isverenin-borclari 30/46
Ücret miktarı belirlenirken cinsiyet farklılığı gözetilemez. İşK.5/4,5'e göre, "Aynı
veya eşit değerde bir iş için cinsiyet nedeniyle daha düşük ücret kararlaştırılamaz. İşçinin
cinsiyeti nedeniyle özel koruyucu hükümlerin uygulanması, daha düşük bir ücretin
uygulanmasını haklı kılmaz".
b) Asgari Ücret
Kural olarak ücret miktarının belirlenmesinde iş sözleşmesinin tarafları serbesttir.
Ancak İş Hukukuna hakim olan işçiyi koruma ilkesi, tarafların bu serbestilerini sınırlamış ve
önceden saptanan asgari ücretin altında ücret miktarı belirlemelerini engellemiştir. Böylelikle
işçinin asgari hayat standardını sağlayabilecek ücret alması, işverenin de bunun altında ücret
ödememesi amaçlanmıştır.Asgari ücret kavramı, Asgari Ücret Yönetmeliğinde şöyle tanımlanmıştır: "İşçilere
normal bir çalışma günü karşılığı olarak ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve
kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek
ücrettir" (md.4/d).
Devletin asgari ücret belirlemek suretiyle, işverenleri bu ücretin altında ücretle işçi
çalıştırmasını yasaklaması, AY.55/1'de yer alan "Devlet, çalışanların, yaptıkları işe uygun
adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gereklitedbirleri alır" hükmünün bir sonucudur. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, "Asgari ücretin
tespitinde çalışanların geçim koşulları ile ülkenin ekonomik durumu da göz önünde
bulundurulur" hükmüne yer verilmiştir.
Asgari ücret, iş sözleşmesi ile çalışan ve İş Kanununun kapsamında olan veya olmayan
her türlü işçi hakkında uygulanır (İşK.39/1).
Asgari ücret, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca Asgari Ücret Tespit Komisyonu
aracılığı ile en geç iki senede bir kararlaştırılır (İşK.39/1). Komisyon kararlan kesindir. Kararlar Resmi Gazete ite yayınlanarak yürürlüğe girer (İşK.39/3).
Asgari ücret, normal günlük iş süresi esas alınarak belirlenir. Kısmi süreli iş
sözleşmeleri ile çalışan işçiler, çalıştıkları süre ile orantılı olarak asgari ücretten yararlanırlar.
Asgari ücret asıl ücrete ilişkindir ve ücret eklerini kapsamaz. Bir diğer ifade ile işveren
tarafından sağlanan çeşitli sosyal yardımlar asgari ücretten düşülemez.
İşçinin ücreti, asgari ücretin altında kararlaştırılmış olsa da, işçi asgari ücreti talep
etme hakkına sahiptir. Asgari ücretin altında ücret ödeyen işveren hakkında idari para cezasıuygulanır (İşK.102/a).
8/8/2019 iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
http://slidepdf.com/reader/full/is-soezlesmesinden-dogan-isverenin-borclari 31/46
6- Ücretin Ödenmesi
a) Ödeme Şekli
Ücret ve ekleri kural olarak, Türk parası ile ödenir. Ücret yabancı para olarak
kararlaştırılmış ise ödeme günündeki karşılığına göre Türk parası ite ödenebilir (İşK.32/2). İşKanunu bu hüküm ile ücret ödemesinin yabancı para olarak yapılmasına imkan sağlamıştır.
Öte yandan ücret ödemesi emre muharrer senet (bono), kupon veya yurtta geçerli parayı
temsil ettiği iddia olunan bir senet veya diğer herhangi bir şekilde yapılamaz. (İşK.32/5).
Asıl ücret dışında ek çıkarların ise para dışındaki araçlarla ödeneceği kararlaştırılabilir.
Örneğin yakacak yardımı olarak işçiye her yıl bir ton kömür verilmesinde ayni ödeme vardır.
b) Ödeme Yeri
Ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit ücret ekleri kural olarak, Türk parası
ile işyerinde veya özel olarak açılan bir banka hesabına ödenir(İşK.32/2). Ücret ve eklerinin
bunlardan hangisinde ödeneceğini taraflar iş ya da toplu iş sözleşmesi veya işyeri iç
yönetmelikleri ile kararlaştırabilirler. Ancak meyhane ve benzeri eğlence yerleri ve perakende
mal satan dükkan ve mağazalarda, buralarda çalışanlar hariç, ücret ödemesi yapılacağı
sözleşmeler ile öngörülemez (İşK.32/6).
İş Kanununda yapılan değişiklikle kayıt dışı istihdamı önlemek amacıyla ücret ödemelerinin banka hesabına yapılmasının zorunlu hale getirilebileceği öngörülmüştür (İşK.32/2). Bu
değişiklik sonrasında yürürlüğe giren Ücret, Prim, ikramiye ve Bu Nitelikteki Her Türlü
İstihkakın Bankalar Aracılığıyla Ödenmesine Dair Yönetmelik hükümleri uyarınca, İş
Kanunu hükümlerine tabi olan işverenler ile üçüncü kişiler, Türkiye genelinde çalıştırdıkları
işçi sayısının en az on olması halinde, çalıştırdıkları işçiye o ay içinde "yapacakları her türlü
ödemenin kanuni kesintiler düşüldükten sonra kalan net tutarını, bankalar aracılığıyla
ödemekle yükümlü tutulmuşlardır (md.10).
c) Ödeme Zamanı
Ücret ödemesi niteliği itibariyle dönemsel (periyodik) bir ödemedir. İşçi ücretleri
kural olarak/işin yapılmasından sonra ve en geç ayda bir ödenir. İş sözleşmeleri veya toplu iş
sözleşmeleri ile ödeme süresi bir haftaya kadar indirilebilir (İşK.32/5).
Ücretin işgününde ödenmesi gerekir. Eğer ödeme günü tatil gününe rastlarsa, ödeme tatili
izleyen ilk işgününde yapılır.
8/8/2019 iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
http://slidepdf.com/reader/full/is-soezlesmesinden-dogan-isverenin-borclari 32/46
Ücreti ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde mücbir bir neden dışında
ödenmeyen işçi, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir. Bu nedenle işçilerin kişisel
kararlarına dayanarak iş görme borcunu yerine getirmemeleri sayısal olarak toplu bir nitelik
kazansa dahi grev (hak grevi) olarak nitelendirilemez (İşK.34/1). Bu işçilerin çalışmaktan
kaçınmaları nedeniyle iş sözleşmeleri feshedilemez ve yerlerine yeni işçi alınamaz. Çalışmaktan
kaçınan işçilerin işlen, işveren tarafından başkalarına yaptırılamaz (IşK.34/2). Ücretin zamanında
ödenmemesi halinde, işçi iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir (İşK.24/II,e). Ayrıca
işveren hakkında idari para cezası uygulanır (İşK.102/a).
Ücret, kural olarak kanundaki en az ve en çok sürelere uymak suretiyle iş sözleşmesi
veya toplu iş sözleşmesi ile Öngörülen zamanda ödenir. Ancak avans ödemesi bu kuralın
istisnasıdır. Buna göre işveren, işçinin zaruret dolayısıyla ihtiyacı bulunan ve ödenmesi
kendisini zor durumda bırakmayacak miktarı iş oranınca işçiye avans olarak vermek
zorundadır (BK.327). İşçinin işverenden avans talep edebilmesi için, istediği miktar paraya
ihtiyacının bulunması, istediği avans tutarını hak etmiş olması ve avans ödemenin işvereni
zarar ve sıkıntıya sokmaması gerekir.
İş sözleşmesinin sona ermesinde, işçinin ücreti ite sözleşme veya kanundan doğan para
ile ölçülmesi mümkün çıkarların tam olarak ödenmesi gerekir (İşK.32/6). Bu ödemeler için
ayrıca ücret ödeme zamanının beklenilmesine gerek yoktur.
Gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır
(IşK.34/2) . Öngörülen faiz oranı asıl ücretle birlikte ücret ekleri içinde geçerlidir. Toplu iş
sözleşmelerine dayanan ücret alacaklarına ise, en yüksek işletme kredisi faizi uygulanır
(TİSGLK.61/2).
d) Ödemelerin Belgelendirilmesi
Uyuşmazlık halinde ücretin ödendiğini işveren ispatlamakla yükümlüdür.
Bu nedenle ücretin belgelendirilmesi özel öneme sahiptir. İşveren, işyerinde veya bankaya
yaptığı ödemelerde işçiye ücret hesabını gösterir imzalı veya işyerinin özet işaretini taşıyan bir
pusula vermek zorundadır. Bu belgede ödemenin günü ve ilişkin olduğu dönem ile fazla
çalışma, hafta tatili, bayram ve genel tatil ücretleri gibi asıl ücrete yapılan her çeşit eklemeler
tutarının ve vergi, sigorta primi, avans mahsubu, nafaka ve icra gibi kesintilerin ayrıca
gösterilmesi gerekir (İşK.37/1,2).
Yüzde usulü ücret uygulanan işyerlerinde, ücret ödemelerinin nasıl belgeleneceği ise
ayrıca düzenlenmiştir. Buna göre, yüzde usulünün uygulandığı işyerlerinde işveren, her
8/8/2019 iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
http://slidepdf.com/reader/full/is-soezlesmesinden-dogan-isverenin-borclari 33/46
hesap pusulasının genel toplamını gösteren bir belgeyi işçilerin kendi aralarından seçecekleri
bir temsilciye vermekle yükümlüdür. Bu belgelerin şekli ve uygulama esasları iş
sözleşmelerinde veya toplu iş sözleşmelerinde gösterilir (İşK.52).
e) Ücret Zamanaşımı
Ücret alacaklarında zamanaşımı süresi beş yıldır. (İşK.32/8). Zamanaşımı, atacağın
doğduğu tarihten itibaren işlemeye başlar. Beş yıllık zamanaşımı süre ücret ekleri için de
geçerlidir.
7- Ücretin ödenmemesinin sonuçları - Faiz
a) Faizin miktarı
1475 sayılı İş Kanunu döneminde ücretin faizi yasal faiz iken, 4857 sayılı İş Kanunu
ücret alacaklarına mevduata uygulanan en yüksek faizin ödeneceğini belirtmiştir (İşK. m. 34).
Faiz miktarındaki bu değişim Kanunun uygulanma tarihi itibariyle resen dikkate alınmak
zorundadır. Nitekim Özel Daire ücret alacağına ilişkin bir davada; ücrete 4857 sayılı İş
Kanununun yürürlük tarihi olan 10.6.2003 tarihine kadar yasal faiz, 10.6.2003 tarihinden
itibaren ise mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmesi gerektiğini haklı olarak
belirtilmiştir (Yarg. 9.HD, 21.92006, E 2006/20813, K 2006/24258, Legal-İSGHD, 2007, 13,
s. 324-325).
Yasal en yüksek mevduat faizinin kamu bankalarınca ödenen en yüksek mevduat faizi
mi olduğu yönündeki Özel Daire kararına karşı ilk derece mahkemesinin direnmesi üzerine
konuyu ele alan 20.9.2006 tarihli Hukuk Genel Kurulu kararında (HGK, 20.9.2006, E.
2006/12-594, K. 2006/534, İşveren Yargıtay Kararları, Temmuz 2007, s. 16-18); “ Nitekim,
Özel Daire de dosyaya yansıyan emsal kararlarında açıkça belirtildiği üzere görüş değişikliğine
gidilerek, önceki uygulamasından dönmüş; yukarıda da açıklanan “tarafların bildirdikleri
bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde mevduata
bankalarınca fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması” yöntemini benimsemiştir.
Hukuk Genel Kurulunca bu yöntem oy birliğiyle usul ve yasaya uygun bulunmuştur.” Karar
kanımızca da isabetlidir.
8/8/2019 iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
http://slidepdf.com/reader/full/is-soezlesmesinden-dogan-isverenin-borclari 34/46
b) Ücretin yabancı para birimi olarak belirlenmesi halinde faiz
4857 sayılı İş Kanunu 32. maddesinde açıkça ücretin yabancı para birimi olarak
kararlaştırılabileceğini, bu halde aksi kararlaştırılmamışsa ödeme günündeki rayice göre Türk
parası olarak ödeneceği öngörülmüştür. Ancak bu halde faizin miktarına ilişkin bir açıklık
bulunmamaktadır. Ücretin yabancı para birimi üzerinden belirlendiği ve ücret alacağının takip
konusu yapıldığı bir olayda Özel Daire sorunu (Yarg. 9. HD., 8.5.2006, E. 2006/7889, K.
2006/12956, Çalışma ve Toplum, 10, 2006/3, s. 154-155), “İcra takip dosyası içeriğine göre
davacının alacaklarını yabancı para cinsinden takip konusu yaptığı ve toplam alacağa % 30 ve
değişen oranlarda yasal faiz yürütülmesi isteğinde bulunduğu, davalı işverenin borcun
tamamına ve ferilerine süresi içinde itiraz ettiği anlaşılmaktadır.
İcra takibi ve itirazın iptali davasına konu borç yabancı para olduğuna göre 3095 sayılı
Yasanın 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli
mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanması gerekir. Mahkemece bu husus
dikkate alınmaksızın yabancı para borcuna davacının talebi doğrultusunda ödeme günündeki
Türk lirası karşılığına takip tarihinden itibaren % 30 ve değişen oranlarda yasal faiz
uygulanması hatalı olup, bozmayı gerektirir.” biçiminde kanımızca da isabetli bir biçimde
çözmüştür. 14.11.1990 tarih ve 3678 sayılı Kanun ile 3095 sayılı Kanuna eklenen 4a maddesi
ile yabancı para borçlarında akdi faiz ile temerrüt faizi yeni bir düzenlemeye kavuşmuştur. Bu
madde uyarınca, sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde,
yabancı para borcunun faizinde devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli
mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanır. Ücretin yabancı para olarak
kararlaştırılması halinde faiz miktarına ilişkin İş Kanununda özel bir düzenleme bulunmadığı
için, genel hükmün ücret alacakları için de uygulanması kanımızca da isabetlidir.
c) Faizin başlangıç tarihi
Faizin başlangıç tarihine ilişkin 9. Hukuk Daire’si istikrar kazanmış içtihadını bu
senede sürdürmüş (Güzel, Yargıtay Kararlarının Değerlendirilmesi, 2005, s. 61 vd.,; faizin
başlangıç tarihi olarak davalının dava tarihinden önce temerrüde düşürüldüğü anlaşılmadıkça
dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar vermiştir (Yarg. 9. HD., 10.4.2006, E.
2006/7019, K. 2006/9023, Legal-İSGHD, 2006, S. 11, s. 966). Aynı şekilde, fazla mesai ve
genel tatil ücretlerine temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği 29.11.2006 tarihli
8/8/2019 iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
http://slidepdf.com/reader/full/is-soezlesmesinden-dogan-isverenin-borclari 35/46
kararında (9. HD., E. 2006/12177, K. 2006/31360, Çalışma ve Toplum, 2007/3, 14, s. 279-280)
yinelenmiştir.
8- Ücretin Korunması
Ücretin işçinin en önemli ve genellikle tek gelir kaynağı olması, onun özel olarak
korunmasını gerekli kılar. Nitekim ücret, sosyal boyutu da göz önüne alınarak çeşitli hükümler
ile korunmuştur. Ücreti koruyucu belli başlı düzenlemeler şunlardır:
a) Ücretin Haczi ve Devri
İşçilerin aylık ücretlerinin dörtte birinden fazlası haczedilemez veya başkasına devir ve
temlik olunamaz. Ancak işçinin bakmak zorunda olduğu aile üyeleri için hakim tarafından
takdir edilecek miktar bu paraya dahil değildir. Bir diğer ifade ile ücretin dörtte birinin haczi
veya devri halinde kalan miktar işçinin bakmak zorunda olduğu aile üyeleri için yeterli
olmadığı takdirde, haciz veya devir edilebilecek miktar daha da daralır. Ayrıca haciz ve devre
ilişkin sınırlamalar nafaka borcu için uygulanmaz (İşK.35).
Kamu alacaklarında ise, haczedilecek ücret tutarı, üçte birden çok ve dörtte birden az
olamaz. Asgari ücreti aşmayan aylık gelirlerin onda birinden fazlası haczedilemez (6183
s.K.71).
b) Ücretin Takası
İşçi ücreti, kural olarak işçinin onayı olmadıkça takas edilemez (BK.123/b.2). İşveren,
işçinin ve ailesinin geçimi "için "zorunlu olduğu takdirde; işçinin onayı olmaksızın kendi
alacağı ile işçinin ücretini takas edemez (BK.333/1). Ancak işçinin kasten verdiği zararlar
nedeniyle doğacak tazminat alacağının takas edilmesinde işçinin onayı aranmaz (BK.333/2).Bu durumda da işçinin ücretinden takas edilebilecek meblağın, haciz ve temlik edilmesi
mümkün olan miktar ile sınırlı olduğu, bir diğer ifade ile, işçinin kasten verdiği zararlar
dolayısıyla yapılabilecek takasın işçinin ücretinin dörtte birini geçemeyeceği gerek öğreti
gerek Yargıtay tarafından kabul edilmektedir.
c) Alt İşverenlerin Ücret Borçlarının Ödenmesi
Genel ve katma bütçeli dairelerle yerel yönetimler veya kamu iktisadi teşebbüsleriyahut özel kanuna veya özel kanunla verilmiş yetkiye dayanılarak kurulan banka ve kuruluşlar;
8/8/2019 iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
http://slidepdf.com/reader/full/is-soezlesmesinden-dogan-isverenin-borclari 36/46
asıl işverenler müteahhide verdikleri her türlü bina, köprü, hat ve yol inşası gibi yapım ve
onarım işlerinde çalışan işçilerden kendi işverenlerince ücretleri ödenmeyenlerin bulunup
bulunmadığının kontrolü ya da ücreti ödenmeyen işçinin başvurusu üzerine, ücretleri
ödenmeyen varsa müteahhitten veya taşeronlardan istenecek bordrolara göre bu ücretleri
bunların hakedişlerinden öderler (İşK.36/1).
Bunun için hakediş ödeneceği ilgili idare tarafından işyerinde şantiye şefliği, işyeri ilan
tahtası veya işçilerin toplu bulunduğu yerler gibi işçilerin görebileceği yerlere yazılı ilan
asılmak suretiyle duyurulur. Ücret alacağı olan işçilerin her hakediş dönemi için olan ücret
alacaklarının uç aylık tutarından fazlası hakkında yukarıda belirttiğimiz idarelerin herhangi bir
sorumluluğu yoktur (İşK.36/2).
İşK.36/1'de sayılan idarelerde görev alan müteahhitlerin bu idarelerdeki her çeşit
teminatı ve hakedişleri üzerinde yapılacak her türlü devir ve el değiştirme işlemleri veya haciz
ve icra takibi bu işte, çalışan işçilerin ücret alacaklarından fazlası için hüküm ifade eder
(İşK.29/3).
Yukarıda açıkladığımız kamu tüzel kişilerine ve bazı kuruluşlara verilen yetkileri
İşK.2/6 gereğince asıl işveren olarak sorumluluk taşıyan bütün işverenler de kullanmaya
yetkilidir (İşK.36/son).
d) Öncelikli Alacak
İflas halinde: İcra ve İflas Kanununa göre, işçi ücretleri öncelikli alacaklardandır.
İşverenin iflası halinde, işçilerin iflasın açılmasından önceki bir yıl içinde işleyen kanun ve
sözleşmelerden doğan ücret ve para ile ölçülebilen çıkarları, ihbar ve kıdem tazminatları, kamu
alacakları ve rehinle güvence altına alınan alacaklardan sonra birinci sırada yer alır
(İİK.206,207). Bunlar tam olarak ödendikten sonra diğer sıradaki alacaklılara geçilir.
Haciz halinde: İşveren hakkındaki icra takibinde haczedilen malların satış tutarı,
alacaklıların alacaklarının tamamını ödemeye yetmez ise icra dairesi, alacaklıların bir sıra
cetvelini yapar. Bu sıra cetvelinde ücret alacakları birinci sırada yer alır (İİK.140). Ayrıca bir
işverenin üçüncü kişiye karşı olan borçlarından dolayı işyerinde bulunan tesisat, malzeme,
ham, yarı işlenmiş mallar ve başka kıymetler üzerinde yapılacak haciz ve icra takibi, bu
işyerinde çalışan işçilerin icra kararının alındığı tarihten önceki üç aylık dönem içerisinde ücret
8/8/2019 iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
http://slidepdf.com/reader/full/is-soezlesmesinden-dogan-isverenin-borclari 37/46
alacaklarını karşılayacak kısım ayrıldıktan sonra kalan miktar üzerinde hüküm ifade eder
(IşK.36/4).
e) İşverenin Ödeme Aczine Düşmesi
İşsizlik Sigortası Kanununa göre sigortalı sayılan kişileri iş sözleşmesine bağlı olarak
çalıştıran işverenin konkordato ilan etmesi, işveren için aciz vesikası alınması, iflası veya
iflasın ertelenmesi nedenleri ile işverenin ödeme güçlüğüne düştüğü hallerde geçerli olmak
üzere, işçilerin iş ilişkisinden kaynaklanan üç aylık ödenmeyen ücret alacaklarını karşılamak
amacı ile İşsizlik Sigortası Fonu kapsamında ayrı bir Ücret Garanti Fonu oluşturulmuştur
(İSK.ek.1).
Ücret Garanti Fonunun oluşum ve uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, bu amaçla
çıkarılan Ücret Garanti Fonu Yönetmeliği ile düzenlenmiştir. Ücret Garanti Fonu, İşsizlik
Sigortası Fonu kapsamında işletilir ve yönetilir (ÜGFY.5).
İşverenin ödeme aczine düşmesi halinde ücret garanti fonundan ödeme yapılması
gerekliliği, 4857 sayılı İş Kanununun 33. maddesi ile düzenlenmişti. Ancak 15.5.2008 tarih ve
5763 sayılı Kanun ile bu düzenlemede bazı değişiklikler yapılarak İşsizlik Sigortası Kanununa
aktarılmıştır. Böylelikle sadece İş Kanunu kapsamında yer alan kişiler hakkında uygulananhüküm, İşsizlik Sigortası Kanununa göre sigortalı olan kişiler hakkında uygulanabilir hale
gelmiştir. Bu düzenlemeden sonra Basın iş Kanunu ve Deniz İş Kanunu kapsamına giren ki-
şiler de Ücret Garanti Fonundan yararlanabilecektir. Ayrıca İş Kanunu, ödenmeyen son üç
aylık ücretin Fondan ödenmesini öngörmüş iken, yeni düzenlemede herhangi üç aylık ücret
alacağı güvence altına alınmıştır.
Bu madde kapsamında yapılacak ödemelerde işçinin, işverenin ödeme güçlüğüne
düşmesinden önceki son bir yıl içinde aynı işyerinde çalışmış olması koşulu esas alınarak
temel ücret üzerinden ödeme yapılır. Yönetmeliğe göre, İşçi Alacak Belgesi işverenin ödeme
güçlüğüne düştüğü tarihten önceki ücret alacaklarına ilişkin olmalıdır. Günlük ücret alacağı
5510 sayılı Kanunun 82. maddesi uyarınca belirlenen günlük kazanç üst sınırını aşamaz
(ÜGFY.9/1-3).
Ücret Garanti Fonu, işverenlerce işsizlik sigortası primi olarak yapılan Ödemelerin
yıllık toplamının yüzde biridir.(İSK.ek.11/2). Ücret Garanti Fonu gelirleri, işverenlerce
işsizlik sigortası primi olarak yapılan ödemelerin işveren payının yıllık toplamının yüzde bin
8/8/2019 iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
http://slidepdf.com/reader/full/is-soezlesmesinden-dogan-isverenin-borclari 38/46
ile bu primlerin değerlendirilmesinden elde edilen kazançlardan oluşur. Sosyal Güvenlik
Kurumunca İşsizlik Sigortası Fonuna aktarılan işveren payının yüzde biri, Fon adına farklı bir
hesapta takip edilir. Fon, işsizlik sigortası fon kaynaklarının değerlendirilmesine ilişkin usul
ve esaslar çerçevesinde işsizlik Sigortası Fonu içerisinde değerlendirilir (ÜGFY.6).
İş sözleşmesinin devam edip etmediğine bakılmaksızın; işverenin ödeme güçlüğüne
düştüğü hallerde, iş sözleşmesinden kaynaklanan aylık ücretlerini alamaması nedeniyle, ücret
alacağı bulunan işçi tarafından; üç aylık ücretlerinin ödenmediğini gösteren işçi alacak belgesi
veya uç aylık ücret alacağını gösteren başkaca bir belge ile birlikte, Yönetmelikte öngörülen
İcra-İflas Hukukuna ilişkin belgelerden birini ibraz ederek yetkili Kurum birimine başvurması
gerekir (ÜGFY.8).
Kurum birimleri, başvuru tarihini izleyen ayın sonuna kadar işçiye, üç aylık ücret
alacağını ödeyerek durumu ivedilikle, ilgili İcra-İflas Müdürlüklerine veya Konkordato
Komiseri ile işverene bildirir. Bu kapsamda yapılacak ödemeler, Fon kaynaklarıyla sınırlıdır
(ÜGFY.9/4 ve 10).
f) Ücret Kesintisi Cezası
İşveren yönetim hakkını kullanarak işçiye disiplin cezası verebilir, işveren veya
işveren vekilinin bu yetkisini kullanabilmesi için disiplin suçu ve bu suç için öngörülen ceza,iş veya toplu iş sözleşmesi ile düzenlenmiş olmalıdır.
İş veya toplu iş sözleşmesinde disiplin cezası olarak işçinin ücretinden bir miktar
kesinti yapılması öngörülebilir. İşveren toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmelerinde
gösterilmiş olan sebepler dışında işçiye ücret kesme cezası veremez (İşK.38/1). Ancak bu
durumda ücret kesintisi miktarı da, iş veya toplu iş sözleşmesinde düzenlenmiş olmalıdır. İşçi
hakkında uygulanabilecek ücret kesintisi cezasının en çok miktarı ve bu miktarın nasıl
kesileceği hususu İşK.38/2 ile düzenlenmiştir. Buna göre, işçi ücretlerinden bu yolla yapılacak
kesintiler bir ayda iki gündelikten veya parça başına yahut yapılan iş miktarına göre verilen
ücretlerde işçinin iki günlük kazancından fazla olamaz. Sözleşmelere iki gündelikten daha
fazla ücret kesintisine imkan veren hükümler konulduğu takdirde, anılan hükümler geçersiz
olacaktır. İşçi ücretlerinden ceza olarak yapılacak kesintilerin işçiye nedenleri ile birlikte
hemen bildirilmesi gerekir.
İşçinin ücretinden ceza olarak kesilen paralar işçilerin eğitimi ve sosyal işleri için
kullanılıp harcanmak üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı hesabına, kesildiği tarihten
itibaren bir ay içinde yatırılır. Her işveren, işyerinde bu paraların ayrı bir hesabını tutmakla
8/8/2019 iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
http://slidepdf.com/reader/full/is-soezlesmesinden-dogan-isverenin-borclari 39/46
yükümlüdür. Birikmiş bulunan paraların nerelere ve ne kadar verileceği Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanının başkanlık edeceği ve işçi temsilcilerinin de katılacağı bir kurul tarafından
belirlenir (İşK.38/3).
g) İşçilerin Çalışmaktan Kaçınmaları
Ücreti ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde mücbir bir neden dışında ödenmeyen
işçi, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir. Bu nedenle kişisel kararlarına
dayanarak iş görme borcunu yerine getirmemeleri sayısal olarak toplu bir nitelik kazansa dahi
hak grevi olarak nitelendirilemez (İşK.34/1). Bu işçilerin çalışmaktan kaçınmaları nedeniyle iş
sözleşmeler i 7esh edilemez ve yerine yeni işçi alınamaz. Çalışmaktan kaçınan işçilerin işleri
başkalarına yaptırılamaz (İşK.34/2).Ücreti ödenmeyen işçilerin çalışmaktan kaçınmaları kişisel kararlarına değil, bir
kuruluşun kararına dayandığı takdirde kanundışı grev söz konusu olur (TİSGLK.25).
İşverenin ücret ödeme borcunu yerine getirememesi bir mücbir sebepten
kaynaklandığı takdirde, işçiler çalışmaktan kaçınamazlar. Mücbir sebep, önceden
öngörülemeyen, kaçınılamayan, kusur dışında meydana gelen olaylardır. İşverenin ödeme
yapamadığı için hammadde temin edememesi ve işletmenin ekonomik krize girmesi bir
mücbir sebep olarak kabul edilemez. İşçiler çalışmaktan kaçındıkları süre içerisinde de ücretehak kazanırlar.
Sözleşmeler ile belirlenen günde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en
yüksek faiz oranı uygulanır (İşK.34/1). İşçilerin Kanunda öngörülen faizi talep edebilmeleri
için ücretin gününde ödenmemiş olması yeterlidir, ayrıca ödeme tarihinden itibaren yirmi gün
geçmiş olmasına gerek yoktur.
h) Ücretten İndirim Yapılamaması
Her türlü işte uygulanmakta olan çalışma sürelerinin yasal olarak daha aşağı sınırlara
indirilmesi veya işverene düşen yasal bir yükümlülüğün yerine getirilmesi nedeniyle ya da bu
Kanun hükümlerinden herhangi birinin uygulanması sonucuna dayanılarak işçi ücretlerinden
her ne şekilde olursa olsun eksiltme yapılamaz (IşK.62). Örneğin haftalık kırk beş saatlik en
çok çalışma suresinin bir kanun değişikliği ile kırk saate indirilmesi halinde, işveren bu
değişikliğe dayanarak işçi ücretinde bir indirime gidemez.
8/8/2019 iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
http://slidepdf.com/reader/full/is-soezlesmesinden-dogan-isverenin-borclari 40/46
ı) Kanuni İpotek
Taşınmaz inşaatında çalışan işçilerin ücret atacakları için o taşınmaz üze-rinde kanuni
ipotek hakları vardır. İşçilerin bu haklarından başlangıçta sözleşme ile vazgeçmeleri mümkün
değildir (MK.893).
II-İŞÇİYİ GÖZETME BORCU (İşçi Sağlığı ve İş güvenliği Tedbirlerini Alma Borcu)
İş sözleşmesinin işçi ile işveren arasında bağımlı ve kişisel İlişki kuran bir sözleşme
olması, taraflara bazı borçlar daha yüklemektedir. Burun sonucu olarak işçi işverene karşı
sadakat; işveren de işçiye karşı gözetme (koruma) borcu alandadır.
İşverenin işçiyi gözetme borcu, işverenin işçinin çıkarlarını koruması ve ona zarar
verebilecek davranışlardan kaçınmasını ifade eder. İşçinin sadakat borcunda olduğu gibi,
işverenin işçiyi gözetme borcu da somut sınırları olmayan geniş kapsamlı bir borçtur.
İşverenin işçiyi gözetme borcunun kapsamı dürüstlük ve iyi niyet kuralları (MK.2) esas
alınarak belirlenir.
İşveren gözetme borcunun gereği olarak öncelikle işçinin kişiliğini korumak
zorundadır. İşçinin kişiliğinin korunması, onun yaşamının, sağlığının) vücut bütünlüğünün,
onurunun, kişisel ve mesleki saygınlığının, özel yaşam alanın korunmasını gerektirir. İşçiyi
sağlığına uygun işte çalıştırmak; işçiye iş verirken işçinin hastalık, doğum, gebelik gibi özel
durumlarını göz önünde bulundurmak, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almak, işyerinde
işçinin sağlığı ve vücut bütünlüğünü korumak ve işçiyi yapacağı iş konusunda aydınlatmak
gözetme borcu kapsamında örnek olarak sayılabilir, işverenin işçiyi gözetme borcu, sadece
işçinin kendisini değil; onun işyerine getirdiği eşyalarını da korumasını gerektirir.
İşverenin işçiyi gözetme borcu içerisinde en kapsamlı yükümlülükleri, iş sağlığı ve
güvenliği önlemlerine ilişkindir. İş Kanununda düzenlenen işçiyi gözetme borcunun kapsamı
oldukça geniştir. İşveren, gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız
bulundurmak, işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını
denetlemek, işçileri karşı karşıya bulunduktan mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal
hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini
vermekle yükümlü kılınmıştır (İşK.77).
İşverenin, gözetme borcuna aykırı hareket etmesi nedeniyle işçi uğradığı Sosyal
Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan maddi zararı ile manevi zararlarının tazminini
işverenden isteyebilir (BK.46,47). İşçinin olumu halinde ise, isçinin yakınlarının destekten
8/8/2019 iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
http://slidepdf.com/reader/full/is-soezlesmesinden-dogan-isverenin-borclari 41/46
yoksun kalma ve manevi tazminat isteme hakkı vardır (BK.332/2). İş Kanunu, yukarıdaki
yaptırımlar dışında, işçiye çalışmaktan kaçınma ve iş sözleşmesini feshetme hakkı tanımıştır
(İşK.83).
Olay: 10 işçinin çalıştığı bir işyerinde işçiler işyerinden bulunan tozlardan dolayı kanser riski
ile karşı karşıyadır. İşyeri teneke kaplı, nemli ve karanlık bir mekandır. İktisadi değeri yoktur.
Bu işçilerin kanser olmaması için işverenin 10 milyar değerinde koruyucu malzeme
kullanması gereklidir. İşverenin bu kadar mali gücü yoktur. Bütün bu verilere rağmen,
işverenden işçiyi koruma yükümlülüğü çerçevesinde böyle bir masraf yapması beklenebilir
mi?
Çözüm: Eğer çalışma ilişkilerine Borçlar Kanunun çerçevesinde bakılsaydı işverenden böyle
bir yükümlülük beklenemeyecekti. Çünkü bu kanunun 332nci maddesi bu yükümlülüğü
yerine getirme bakımından “hakkaniyet” ilkesini esas almıştır. İşverenin mali gücü yoksa
hakkaniyet gereği böyle bir yükümlülüğün yerine getirilmesi işverenden beklenemeyecektir.
Oysa İş Kanunu, böyle bir çözümü kabul edemez. İnsan hayatının mali imkanlarla korunması
düşünülemez. Bu yasanın 73ncü maddesine göre işveren “gerekli bütün önlemleri” almak
zorundadır. Gerekli önlemden anlaşılan ise şudur; bir kazanın önlenmesi teknik olarak
mümkün ise gerekli olan demektir. Dolayısıyla işçiyi gözetme borcunun kapsamı iş
hukukunda oldukça geniştir. Yargıtay bu yükümlülüğün kapsamını, denetim sorumluluğunu
da içine alacak şekilde genişletmiştir. Yani, bir işyerinde işveren bütün araç ve gereçleri
işçinin kullanımına sunsa, uyarı levhaları da assa, buna rağmen işçi özellikle bu araçları
kullanmadan çalışıyor ve işveren de denetlemiyorsa, meydana gelen kazadan doğan
sorumluluktan işveren kurtulamayacaktır. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü 4ncü maddesi
ile bu yükümlülüğe, teknik yenilikleri takip sorumluluğunu da getirmiştir.
III-EŞİT DAVRANMA BORCU
İşverenin, aynı işyeri veya işletmede çalışan işçilere, objektif ve haklı olmayan
sebeplere dayanarak farklı işlemde bulunması yasaktır. Buna, işverenin eşit davranma borcu
denir. Ancak, burada sözü edilen eşitlik mutlak bir eşitlik değil; eşit durumda olan kişiler
arasındaki eşitliktir. Aksi uygulama, bir diğer ifade ile eşit olmayan kişilere eşit davranmak
başlı başına eşitsizlik teşkil eder. Dolayısıyla objektif ve haklı sebeplerin bulunması halinde,
İşverenin eşit davranma borcundan söz edilemez.
8/8/2019 iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
http://slidepdf.com/reader/full/is-soezlesmesinden-dogan-isverenin-borclari 42/46
İşverenin eşit davranma borcu ancak aynı işyerine ait işçiler arasında geçerlidir. Bu
nedenle bir işyerinde çalışan işçilerin, bir başka işverene ait işyerindeki uygulamayı emsal
göstermek suretiyle kendi işvereninin eşit davranmasını isteme hakkı yoktur.
İşverenin eşit davranma borcu İşK.5'de düzenlenmiştir. Genel bir ifade ile iş ilişkisinde
dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ve benzeri sebeplere dayalı
ayırım yapılamaz (İşK.5/1). Madde metninde belirtilen sebepler sınırlı olarak sayılmamıştır. Bu
nedenle hükümde yer alan sebeplere benzer başkaca sebeplere dayalı olarak da ayrım
yapılamaz.
Ayrıca işverenin eşit davranma borcunun kapsamı, cinayet ve sözleşme türlerine göre
özel olarak düzenlenmiştir. Bunlar:
İşveren, esaslı sebepler olmadıkça tam süreli çalışan işçi karşısında kısmi süreli çalışan işçiye, belirsiz süreli çalışan işçi karşısında belirli süreli çalışan işçiye farklı işlem yapamaz (İşK.5/2).
İşveren, biyolojik veya işin niteliğine ilişkin sebepler zorunlu kılmadıkça, bir işçiye, iş
sözleşmesinin yapılmasında, koşullarının oluşturulmasında, uygulanmasında ve sona
ermesinde, cinsiyet veya gebelik nedeniyle doğrudan veya dolaylı farklı işlem yapamaz
(İşK.5/3). Biyolojik veya işin niteliğinden kaynaklanan ayrımlar ise haksız ayrım kabul
edilmez.
Aynı veya eşit değerde bir iş için cinsiyet nedeniyle daha düşük ücret kararlaştırılamaz(İşK.5/4). İşçinin cinsiyeti nedeniyle özel koruyucu hükümlerin uygulanması, daha düşük bir
ücretin uygulanmasını haklı kılmaz (İşK.5/5).
Belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştırılan işçi, ayrımı haklı kılan bir neden olmadıkça, salt iş
sözleşmesinin süreli olmasından dolayı belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalıştırılan emsal işçiye
göre farklı işleme tabi tutulamaz (İşK.12/1).
Kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalıştırılan işçi, ayırımı haklı kılan bir neden olmadıkça, salt iş
sözleşmesinin kısmi süreli olmasından dolayı tam sureli emsal işçiye göre farklı işleme tabitutulamaz (İşK.13/2).
İş ilişkisinin devamı suresince veya iş ilişkisinin sona ermesinde işveren, İşK.5'de
düzenlenen eşit davranma borcuna aykırı davrandığında işçi, dört aya kadar ücreti tutarındaki
ayrımcılık tazminatı olarak adlandırabileceğimiz uygun bir tazminat ve ayrıca yoksun
bırakıldığı haklarını isteyebilir. Ancak işveren tarafından sendikal nedenlerle yapılan ayrım
halinde 2821 sayılı Sen.K.31'de düzenlenen sendikal tazminata ilişkin hükümler uygulanır
(İşK. 5/6). Ayrımcılık tazminatının hesaplanmasında çıplak ücret esas alınır. Bu tazminathakkında da on yıllık zamanaşımı süresi geçerlidir.
8/8/2019 iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
http://slidepdf.com/reader/full/is-soezlesmesinden-dogan-isverenin-borclari 43/46
İşverenin eşit davranma borcuna ilişkin hükümlere aykırı davrandığını ispat yükü
üzerindedir. Ancak, işçi bir ihlalin varlığı ihtimalini güçlü bir biçimde gösteren bir durumu
ortaya koyduğunda ispat yükü yer değiştirir ve işveren böyle bir ihlalin mevcut olmadığını
ispat etmekle yükümlü olur (İşK.5/7).
İşverenin eşit davranma borcunun mutlak olduğu ve olmadığı haller vardır. Eşit işlem
yapma borcunun mutlak olduğu haller şunlardır:
Sosyal yardımların verilmesinde, işveren işçilere eşit davranmak zorundadır. Ancak işveren,
sosyal yardımları işyerinde çalışan işçilerin tamamına verebileceği gibi belirli bir gruba da
verebilir. İşverenin grup içerisinde işçi ayrımı yapması ise mümkün değildir. Sosyal
yardımların belirli bir gruba verilmesinde de objektif esaslar bulunmalıdır. İşveren, sosyal
yardımların verilmesinde işçiler arasında cinsiyet, aile, ırk, dil, din, mezhep ve siyasi düşünce
yönünden herhangi bir ayrım yapamaz.
İşveren yönetim hakkını kullanırken işçilere eşit davranmak borcu altındadır. Bu nedenle
işverenin, sigara içme yasağı, kapı kontrolleri, fazla çalışma, gece çalışması, tatil günü
çalışması, disiplin hükümlerinin uygulanması gibi konularda işçiler arasında objektif ve haklı
olmayan ayrımlar yapması yasaktır. İşveren, bir sendikaya üye olan ve olmayan işçilerle veya
ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında, işin sevk ve dağıtımında, işçinin mesleki
ilerlemesinde ve disiplin hükümlerinin uygulanmasında herhangi bir ayrım yapamaz
(Sen.K.31/3).
Eşit işlem yapma borcunun mutlak olmadığı haller ise şunlardır:
İşçi ücretlerinin belirlenmesinde işveren, mutlak olarak eşit davranmak zorunda değildir. Bu
nedenle, uzmanlık, yaş, kıdem, öğrenim, yetenek, çalışkanlık gibi nedenlerle işçilere farklı
ücret verilebilir. Örneğin, işverenin, vasıfsız bir işçi ile bir elektrik mühendisine aynı ücreti
vermemesi eşit davranma borcuna aykırılık teşkil etmez. Ücret miktarının belirlenmesinde işin
ve işçinin niteliği esas alınır. Aynı veya eşit değerde bir iş için cinsiyet nedeniyle daha düşük
ücret kararlaştırılamaz (İşK.5/4).
İşveren, işçilerin iş sözleşmelerinin feshinde de mutlak olarak eşit davranmak zorunda
değildir. İşverenin bir işçiyi işten çıkarması, aynı zamanda işe alınmış diğer işçilerin de işten
çıkarılmasını gerektirmez. İş sözleşmesinin tarafları arasında kişisel ilişki kuran bir sözleşme
olması nedeniyle, sözleşmenin sona ermesinde de, işçinin kişisel durumu ve özellikleri esas
alınır. Ancak işveren bir sendikaya üye olan işçilerle, sendika üyesi olmayan işçiler veya farklı
sendikalara üye olan işçiler arasında iş sözleşmesinin sona ermesi bakımından gayrım
8/8/2019 iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
http://slidepdf.com/reader/full/is-soezlesmesinden-dogan-isverenin-borclari 44/46
yapamaz. İşverenin böyle bir davranışı işçiye sendikal tazminat ödenmesini gerektirir (Sen.K.
31/3,6).
Olay: İşçi Yaşar ve Orhan işyerinde kavga etmişlerdir. İşveren işçi Yaşar’a 3 gün ücret
kesme cezası vermiş, Orhan’ın ise hizmet sözleşmesinin işyerinde kavga ettiğinden dolayı
haklı nedenle tazminat ödemeksizin feshetmiştir. İşçi Orhan ihbar ve kıdem tazminatı almak
için dava açmıştır. İşçi Orhan talebinde haklı mıdır?
Çözüm: İşyerinde kavga ihbar ve kıdem tazminatı ödenmeksizin işten çıkarma nedenidir.
Ancak, işverenin eşit işlem yapma borcu gereği aynı durumda olan işçiler arasında (kıdem,
yetenek ve daha önce benzer konularda ceza almama gibi durumlarda) eşit işlem yapması
zorunludur. Olayda aynı statüde olan işçiler arasında eşit işlem yapılmadığından olayın fesih
için haklı neden olma özelliği ortadan kalkmıştır. İşveren ihbar ve kıdem tazminatını ödemek
zorundadır.
IV- İŞE UYGUN İŞÇİ ÇALIŞTIRMA BORCU
İşveren bir işin yapılması için görev dağılımında bu işe uygun işçileri seçmeli, işçilerin
bu işe alışkın, yatkın olup olmadıklarına dikkat etmelidir. Bu konuda hatırlanacağı gibi zaten
bazı kanuni sınırlamalar da vardır. Ağır ve tehlikeli işlerde kadın ve çocuk işçi çalıştırılamaz.
14-18 yaş grubundaki çocukların işe alınırken ve altı ayda bir doktor kontrolünden geçirilmesi
gerekir. Kanuni sınırlamalar olmasa bile işverenler yaş, cinsiyet, kıdem, eğitim, mesleki,
fiziksel ve ruhsal sağlık gibi faktörleri her zaman dikkate almalıdırlar. Ülkemizde pek dikkate
alınmayan veya çok az alınan ancak çok önemli bir konu, işçilerin işe alınırken psikolojik
testlerden geçirilmesi gereğidir.
V- İŞ NEDENİYLE ZARAR GÖREN İŞÇİYE AİT ALET, TAŞIT VE HAYVANLARI
TAZMİN BORCU
Normal şartlar altında iş sözleşmesinin konusu olan işin yapılması için gerekli olan
araç-gereç, malzeme, taşıt ve hayvanlar işveren tarafından sağlanır. Ancak bazı istisnai
hallerde işçi kendi aletleriyle, araç-gereçleriyle çalışabilir. Örneğin, işverene ait küçük bir
tarlayı sürmek için işçilerden birinin kendi koşum hayvanlarıyla gelerek çalışmasında durum
böyledir. Bu durumda işveren, işçinin iş nedeniyle bozulan, zarar gören aletlerini veya
sakatlanan hayvanlarını tazmin etmek zorundadır. Ancak ortaya çıkan zarar işçinin tamamen
8/8/2019 iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
http://slidepdf.com/reader/full/is-soezlesmesinden-dogan-isverenin-borclari 45/46
kendi hatası, ihmali veya kusurundan dolayı meydana gelmişse, işveren zararı tazmin etmek
zorunda değildir.
VI- İŞÇİNİN BULUŞLARINDAN ÖTÜRÜ ÖDEME YAPMA BORCU
İşyerlerinin bazı bölümlerinde teknik işler ve araştırmalar yapılabilir. İşte böyle bir
ortamda çalışan işçiler bazen yeni bir buluş gerçekleştirebilirler. Bu buluş, üretimi
hızlandıran, malzeme tasarrufu sağlayan, ürün maliyetini düşüren, ürün kalitesini arttıran, yan
ürünlerin daha iyi değerlendirilmesini sağlayan bir buluş olabilir. Bu türden ekonomik değeri
olan, işverene önemli avantajlar sağlayan bir buluş gerçekleştiren işçilere, işveren buluşun
ekonomik ve ticari önem ve değerine uygun bir ödeme yapmakla yükümlüdür (BK. m. 336).
VII- İŞVERENİN DİĞER BORÇLARI
İşverenin yukarıda açıklananlar dışında da bazı borçları vardır. Bunlara;
İşi işverenin kendisinin kabul borcu (BK.320/2);
İşçiye çalışma belgesi verme borcu (BK33Ş, İşK.28),
Gizli kalmasında işçinin haklı çıkan bulanan bilgileri açıklamama borcu (İşK.75/2);
Özlük dosyası düzenleme borcu (İşK.75) örnek olarak verilebilir.
8/8/2019 iş sözleşmesinden doğan işverenin borçları
http://slidepdf.com/reader/full/is-soezlesmesinden-dogan-isverenin-borclari 46/46
KAYNAKLAR
1. SÜMER, Prof.Dr.Haluk Hadi(2010), İş Hukuku, 15.Basım, MİMOZA Yayınları, Konya.
2. MOLLAMAHMUTOĞLU, Hamdi (2008), İş Hukuku, Ankara.
3. ÖZKARACA, Ercüment (2008), İşyeri Devrinin İş Sözleşmelerine Etkisi ve İşverenlerin
Hukuki Sorumlulukları, Beta, İstanbul.
4. SÜZEK, Sarper (2009), İş Hukuku, Beta, İstanbul.
5. TUNCAY, C. (1982), İş Hukukunda Eşit Davranma İlkesi, İstanbul.
6. ÇELİK, Nuri (2009), İş Hukuku, Beta, İstanbul.
7. MAKALE - Av. Aysun Erkul AKBAŞ, Hizmet Sözleşmesinden Doğan Taraf Borçları
8. MAKALE - Prof.Dr.İlker ÖZDEMİR, İş Hukuku Ders Notları, T.C. Osmangazi Ünv.-
Eskişehir, Yayın No: TA 97 – 005 – İÖ
9. ÇÖZÜM DERGİSİ, Sayı: 97 – 2010
10. SUNUM - Orhan YÜKSEL/Gülben ÇALIŞ - İşçi İşveren Arasında İlişkinin Temeli
Hizmet Sözleşmesi
11. WEB ADRESLERİ
http://www.mevzuat.gov.tr/
http://www.iskanunu.com/
http://www.tisk.org.tr/
http://www.smmmdershanesi.com/
http://www.afyonkarahisarsmmmo.org/
http://www.stajyer.org