Intellenglish 7 Taktik

23
Intellenglish 7 Taktik – Taktik 1 “Beyninizin Saklı Gücü” Binyıllar önce – yeryüzünde aslında 2 insan türü mevcuttu – atalarımız homo sapiens ve onların uzak kuzenleri Neanderthaller. Ancak bir süre sonra Neanderthaller’in nesli tükendi ve homo sapiens hayatta kaldı. Neden? Kimse kesin olarak bilmiyor. Her iki tür de benzer büyüklükte beyne sahipti. Her ikisi de araç gereçler yaptı ve ilkel giysiler giydi. Ama homo sapiens’i Neanderthaller’den ayıran önemli bir fark vardı: İletişim Kurma Becerisi İnsanoğlunu diğer daha az başarılı kuzenlerinden ayıran en büyük fark son derece gelişmiş dilleriydi. Ve öyle ki bazı dilbilimciler insan beyninin dil öğrenimi için özel olarak tasarlanmışderin yapıları olduğunu ve böylelikle bunun şaşırtıcı biçimde küçük yaşlarda ana dilimizi öğrenmemize imkan verdiğini iddia ediyorlar. Ve hepsi bu değil… Yapılan en son bilimsel araştırmaya göre, beyniniz dünyanın en büyük süper bilgisayarından daha güçlü. İşte bazı istatistikler… Beyniniz bir milyon, milyon beyin hücresine sahip (1,000,000,000,000) Her bir beyin hücresinin 1.0 x 10^28 bağlantı olasılığı mevcut. (Bu 1’i takiben 28 sıfır demek) Beyninizdeki olası bağlantıların toplam sayısı 1’i takiben 10.5 milyon kilometrelik sıfır kadar! Bu yüzden insan beyninin limitlerine dair yürütülen kötümser tahnminlerin herhangi birini kabul etmek çok saçma. 1

Transcript of Intellenglish 7 Taktik

Page 1: Intellenglish 7 Taktik

Intellenglish 7 Taktik – Taktik 1

“Beyninizin Saklı Gücü”Binyıllar önce – yeryüzünde aslında 2 insan türü mevcuttu – atalarımız homo sapiens ve

onların uzak kuzenleri Neanderthaller.

Ancak bir süre sonra Neanderthaller’in nesli tükendi ve homo sapiens hayatta

kaldı. Neden?

Kimse kesin olarak bilmiyor. Her iki tür de benzer büyüklükte beyne sahipti. Her ikisi de

araç gereçler yaptı ve ilkel giysiler giydi. Ama homo sapiens’i Neanderthaller’den ayıran

önemli bir fark vardı:

İletişim Kurma Becerisiİnsanoğlunu diğer daha az başarılı kuzenlerinden ayıran en büyük fark son derece

gelişmiş dilleriydi. Ve öyle ki bazı dilbilimciler insan beyninin dil öğrenimi için özel olarak

tasarlanmışderin yapıları olduğunu ve böylelikle bunun şaşırtıcı biçimde küçük yaşlarda

ana dilimizi öğrenmemize imkan verdiğini iddia ediyorlar.

Ve hepsi bu değil…

Yapılan en son bilimsel araştırmaya göre, beyniniz dünyanın en büyük süper

bilgisayarından daha güçlü. İşte bazı istatistikler…

Beyniniz bir milyon, milyon beyin hücresine sahip (1,000,000,000,000)

Her bir beyin hücresinin 1.0 x 10^28 bağlantı olasılığı mevcut. (Bu 1’i takiben 28 sıfır

demek)

Beyninizdeki olası bağlantıların   toplam sayısı 1’i takiben 10.5 milyon kilometrelik sıfır

kadar!

Bu yüzden insan beyninin limitlerine dair yürütülen kötümser tahnminlerin herhangi birini

kabul etmek çok saçma.

Öğrenme yetiniz hakkında neden iyimser

olmalısınız?Ben büyürken okulumda birçok öğrenci matematikten nefret ediyordu. Neden? Çünkü

matematiğin zor olduğunu düşünüyorlardı.

1

Page 2: Intellenglish 7 Taktik

Matematik testlerine girdiler, kötü notlar aldılar, ve sonra kendi kendilerine

matematiklerinin iyi olmadığını söylediler. Ve matematikte iyi olmadıklarını düşündükleri

için de çalışmak için de hiçbir sebep görmediler. Nasıl olsa başarısız olacaklardı, değil

mi?

Birşey hakkında negatif fikirlere sahip olmak aslında becerinizi engelleyebilir.

Bu yüzden yapmanız gereken ilk şey, eğer İngilizce’yi hızla öğrenmek istiyorsanız, iyi

İngilizce konuşmayı öğrenme beceriniz hakkında kafanızda olabilecek kötümser her ne

fikir varsa bundan kurtulmanız.

Size şimdi kanıtlamış olduğum gibi – beyniniz güçlü! – ve doğal olarak dil öğrenmek ve

dili kullanmak üzere tasarlandı. Bu yüzden SİZ doğal ve güçlü bir İngilizce

öğrencisisiniz.

2

Page 3: Intellenglish 7 Taktik

Intellenglish 7 Taktik – Taktik 2

“Korkularınızı Yenin ve Kendinize Güvenerek İngilizce Konuşun”

Japon bir üstâdı Zen hakkında araştırma yapmak için ziyarete giden bir profesörle ilgili

ünlü bir hikaye var.

Zen ustası çay servisi yapmaya başlar ve misafirin bardağını ağzına kadar doldurur.

Bardak ağzına kadar dolduğunda çayı dökmeye devam eder. Çay bardağın

kenarlarından taşmaya başlar ve masanın her tarafına yayılır.

“Dur!” diye bağırır profesör. “Daha fazlasını almaz!”

“Aynı bu bardak gibi,” dedi Zen ustası, “ sen kendi fikirlerin ve tahminlerinle dolusun. Sen

bardağını boşaltmadan sana nasıl Zen’i gösterebilirim?”

Bugün – sizlerden ‘bardağınızı boşaltmanızı istiyorum’.

İngilizce öğrenmekle ilgili bütün fikir ve düşüncelerinizi – Unutun.

Sadece birkaç dakika için – İngilizce öğrenmekle ilgili hiçbir şey duymamış olduğunuzu

düşünün. Gözlerinizi kapatın ve zihninizi tamamiyle boş bir kağıt haline getirin.

Şimdi, kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

3

Page 4: Intellenglish 7 Taktik

İngilizce Konuşurken Daha Az Endişeli ve Daha Güvenli Hissetmenin SırrıBugünün modern dünyasında, düşünmeniz gereken milyonlarca şey var: işiniz, aileniz,

ilişkileriniz, haberler, ekonomi, trafik, faturalar – bu hiç bitmez.

Her an, birşeyler hakkında düşünmek zorundaymışsınız gibi hissedersiniz – aksi taktirde

geride kalırsınız.

Farketmiş olabileceğiniz gibi bu tip düşüncedeki problem – kolaylıkla dikkatiniz dağılır.

Birşey hakkında düşünüyorken telefon çalar – ve konuşmanızı bitirdikten sonra biraz

önce ne yaptığınızı hatırlayamazsınız.

Bu çok verimsiz ve doğal olmayan bir düşünce biçimi.

Eğer zihniniz sürekli olarak düşünce ve endişelerşe doluysa İngilizce konuşmakta zor

anlar yaşayacaksınız demektir. Ve bu İngilizce’yi rahatça konuşma zorluğunuz yüzünden

kendinizden şüphe duymaya başlayacaksınız. Ve kendinizden şüphe duymaya

başlayınca da İngilizce konuşurken gittikçe daha fazla gerginleşmeye başlayacaksınız.

Bu yüzden bardağınızı boşaltın. Zihninizi İngilizce konuşmak hakkındaki bütün

şüphelerden, korku ve karışıklıklardan arındırın. Sadece boş beyaz bir ekran hayal edin

– ardından konuşmaya başlayın.

Bu teknik size İngilizce’yi kendinize daha fazla güvenerek konuşmanızı sağlamakla

kalmayacak aynı zamanda İngilizce çalışırken ve konuşmanızı pratik ederken dikkatinizi

de düzeltmenizi sağlayacak.

Öğrencilerimin birçoğu İngilizce derslerini uzun yorucu bir günün ardından alıyorlar. Ve

öğrencilerimin birçoğu çok stresli işlerde çalışıyor! Kalp cerrahları, avukatlar, bankacılar,

iş sahipleri.

Ders saatleri gelince işleri hakkında düşünmeyi bırakıp İngilizce’ye odaklanmaları onlar

için çok zor. Benzer sorunları siz de yaşamış olabilirsiniz.

Ve şu anda şunu düşünüyor olabilirsiniz – “Tamam, sadece rahatla – zihnimi rahatlat.

Söylemek yapmaktan daha kolay!”

Haklısınız. Bu dünyadaki yapması en kolay iş değil. Ama pratik ve sabırla etkili İngilizce

öğrenmek ve akıcı İngilizce konuşmak için zihninizi doğru konuma ayarlamak gittikçe

daha kolay hale gelecek.

4

Page 5: Intellenglish 7 Taktik

Intellenglish 7 Taktik – Taktik 3“İngilizce’yi Çalışma Süresinin Sadece ¼’i

Kadar Sürede Öğrenebilmek Mümkün Mü?”

Bu dersleri takip ediyosanız, muhtemelen iyi İngilizce öğrenmek için yapmanız gereken

en önemli 2 şeyi biliyorsunuzdur:

1. Doğru Kafa Yapısına Sahip Olmak – bu İngilizce’yi iyi öğrenebilme yetinizin

olduğunu bilmek ve buna inanmak demek. Diğer bir deyişle, pozitif bir yaklaşımla işe

başlamak. Ve…

2. Zihninizi Berraklaştırmak ve Rahatlamak – İngilizce öğrenmenizi ve akıcı biçimde

konuşmanızı engelleyen ve dikkat dağınıklığıa yol açan düşüncelerinizi bertaraf

etmek. Kendinizi stres, endişe ve kaygıdan kurtarmak.

Çoğu kişi bu iki adımı atmak için bile eyleme geçmiyor. Bu yüzden, pozitif düşünmekte

ustalaşabiliyor ve zihninizi rahatlatabiliyorsanız o zaman diğer çoğu öğrenciden zaten

daha hızlı öğreneceksiniz demektir.

Bugün anlatacağım teknikler aslında öğrenme ve çalışma sürecinin kendisi için. Bu

teknikler bilimsel araştırmalara dayalı ve dünyadaki en saygın dilbilimci ve eğitim

teorisyenlerinden geliyor.

Hatta, bu tekniklerden bazılarıyla önceden karşılaşmış bile olabilirsiniz – dil kurslarında

veya internette.

Ancak, sizleri uyarmam gerekiyor. Her İngilizce eğitimcisi bu teknikleri doğru biçimde

kullanmıyor. Ve eğer bu teknikleri doğru biçimde kullanmazsanız etkinlikleri büyük

ölçüde sınırlı hale geliyor. Bu metodları kullanmanın asıl yolunu keşfetmek için okumaya

devam edin:

“Tam Fiziksel Tepki” – Hareket Kullanarak İngilizce’yi Daha Hızlı ÖğrenmekBu teknik size anaokulunu hatırlatabilir.

Hatırlıyor musunuz? 5 ya da 6 yaşındaydınız ve öğretmeniniz sizi sandalyenizden

kaldırıp saçma bir şarkı söyletti veya dans ettirdi. Muhtemelen öğreniyor olduğunuzu bile

farketmediniz, ama yıllar sonra, şarkının sözlerini muhtemelen hala hatırlıyorsunuzdur.

5

Page 6: Intellenglish 7 Taktik

“Tam Fiziksel Tepki” (Total Physical Response) Amerikalı bir psikoloji profesörü olan

Dr. James Asher tarafından dil öğrenimini hızlandırmak amacıyla geliştirilmiş bir tekniktir.

Bu tekniği kullanırken öğrenciler öğretmen konuştuğunda fiziksel olarak yanıt vermeye

mecburdurlar.

Örneğin, öğretmen “Open your books” (Kitaplarınızı açın) der. Ve öğrenciler kitaplarını

açmak zorundadırlar.

Bu sadece basit bir örnek , ama araştırmalar gösteriyor ki bu tekniği kullanan öğrenciler

öğrendikleri kelimelerin %80’ini hatırlıyorlar (her zaman olduğu gibi %80’ini unutmak

yerine).

Bu Metodu Nasıl Kullanabilirsiniz:Şimdi – bu metodla ilgili sorun şu bu metod esas olarak başlangıç seviyesi öğrencileri

için etkili (çünkü cümleler çoğu zaman çok basit) ve çoğu yetişkin utanıp sıkılıyor ve

bunun gibi hareketleri insan içinde sergilemek istemiyor.

Peki, bu metodun gücünden nasıl faydalanabilirsiniz?

Bu metodu kendi evinizin rahatlığı içerisinde kullanmanızı tavsiye ederim – ya da utanıp

sıkılmayacağınız bir yerde. Actually, it’s good to get rid of your inhibitions while learning a

language – so do this exercise in a public area if you’re brave.  Yeni bir fiil

öğrendiğinizde, yeni kelimeyi söylerken eylemi taklit etmeye çalışın.

Bir diyalog çalışıyorsanız, ayağa kalkın ve rolleri canlandırın. Her ne yaparsanız yapın,

sadece oturup kalmayın. Yürümek bile beyninize olan kan akışını hızlandırıp

öğrenmenizi geliştirecektir.

6

Page 7: Intellenglish 7 Taktik

Hızlandırılmış İngilizce Öğrenimi – “5 Günde İngilizce”?Hızlı İngilizce öğrenmenin ikinci metodu ise “Accelerated Learning” (Hızlandırılmış

Öğrenim) bir arada anılan bir grup tekniği içermektedir. Bu teknikler ilk olarak Bulgar

araştırmacı Georgi Lozanov tarafından açıklanmıştır, bu teknikleri kendisi ayrıca

“Suggestopedia” olarak da adlandırmıştır – yeni dil ediniminde doğal bir metod. Soğuk

Savaş sırasında bu teknikler Sovyet diplomatları kısa süre içerisinde eğitmekte

kullanılmışlardı.

İşe yarıyorlar mı?

Araştırmalara göre Hızlandırılmış Öğrenme metodunu kullanan öğrenciler 4 ila 10 kat

daha fazla kelime öğrenebiliyorlar.  Ama dikkat edin.

Dr. Lozanov’un kendisi “Hızlandırılmış Öğrenim” adı altında kullanılan programların

çoğunun aslında sahte olduğunu belirtmiştir. Bu teknikleri anadilinizi konuşabilen uzman

bir öğretmen eşliğinde kullanmalısınız.  Ve kendinizi tamamiyle bu programa damalısınız.

“Hızlandırılmış Öğrenim” programının ana unsurları şunları içeriyor:

1. Doğal Edinim – dil bilgisi çalışmak yerine öğrenciler dili hikayeler ve diğer rahatlatıcı

aktivitelerle öğreniyor.

2. Katılım – öğrenciler aktif olarak derse katılıyorlar, pasif değiller.

3. Öğrenme zihin ve vücudun tümünü içine alır – sadece ‘mantıklı’ zihni kullanmak

yerine programlar duyguları, duyuları ve sanatsal idrakı da kullanıyor.

4. Pozitif ortam – öğrenciler her zaman teşvik ediliyor ve rahat hissettiriliyor.

5. Karşı karşıya bırakmak – öğrenciler geleneksel sınıf derslerinde olduğundan çok

daha fazla sayıda materyalle karşı karşıya kalırlar ve dili pasif ve/veya altbilinçsel

olarak özümsemeleri beklenir.

Bu Metodu Nasıl Kullanabilirsiniz?Unutmayın geleneksel İngilizce kurslarının çoğu sadece çok sınırlı sayıda metod kullanır

ve bu yüzden de öğrenme yetinizin sınırlı bir kısmı kullanılmış olur.

Ne kadar farklı çeşitte ve sayıda öğrenme teknikleri kullanırsanız öğrenme deneyiminiz

de o kadar zengin ve eksiksiz olacaktır.  Ama Hızlandırılmış Öğrenme Teknikleri’ni

kullandıklarını iddia eden okullara karşı dikkatli olun.   Dr. Lozanov’un dediği gibi: Bu

okullar bu metodları doğru biçimde kullanmıyor olabilirler.

Bunlardan hangisi sizin için en çok işe yarar? Her İngilizce öğrencisi farklıdır, ve bazı

tekniklere diğerlerine olduğundan daha kuvvetli yanıt verebilirsiniz.

7

Page 8: Intellenglish 7 Taktik

En önemlisi kişisel öğrenme stilinizi anlamak ve ardından uyum sağlayacağınız farklı

metodları test etmektir.

Nasıl test edebilirsiniz?

Sıfırdan kendi Hızlandırılmış Öğrenme Programı’nızı oluşturmanız zor.

Daha fazla yardım için lütfen bizimle irtibat geçin.

Kendinize iyi bakın ve iyi çalışmalar,

8

Page 9: Intellenglish 7 Taktik

Intellenglish 7 Taktik – Taktik 4

“Konuşma ve Telaffuz Pratiğinin Doğru Şekli”

En son bilimsel araştırmaya göre (How Languages are Learned, Oxford University Press

– 2002), anlamakta zorlanmak ve kendini anlatabilmek dil öğrenmenin esas unsurları.

Diğer bir deyişle, öğrendiğiniz dili manalı bir iletişim için kullanmak zorundasınız. Basit

ezber ve tekrar İngilizce öğrenmede etkili metodlar değil. Karşılıklı etkileşim ve konuşma

kilit önemde.

Ancak ya kendinizi anlatamıyorsanız? Ve ya anlayamıyorsanız? Yeni dilinizi

nasılkullanabilirsiniz?

Bu problemi Türkiye’ye ilk geldiğimde yaşamıştım. Türkçe öğrenmeye “başlamak”

inanılmaz ölçüde zordu çünkü Türkçe’nin ses ve ritmleri bana çok farklı geliyordu.

İnsanlar konuşurken onları anlayamıyordum – ve telaffuzun kötü olduğu için onların beni

anlamasını sağlayamıyordum.

Özellikle bir olayı çok iyi hatırlıyorum: Döner ve ayran alıyordum, ve ustaya dedim ki:

“Bir ayran alabilir miyim?” Ve sesim cümlenin sonunda yukarı çıktı, aynı İngilizce bir

sorudaki gibi.

Ve o da dedi ki:

“Pardon?”

“Iııı. Bir ayran alabilir miyim?” İşte bu, bu sefer aksanı doğru yere koymuştum. Beni

anlamalı. Ama dedi ki:

9

Page 10: Intellenglish 7 Taktik

“Anlamadım.” Ahh! Bu çok sinir bozucu! Hadi bir sefer daha deneyeyim:

“Ayran” dedim. “Ayran.”

“Aaaaa.” Diye cevapladı usta. “Ayran ayran ayran.”

Bu benim ilk Türkçe telaffuz dersimdi. O zamandan beri ayranı doğru telaffuz ediyorum.

Ama o gün birşey farkettim.

Eğer telaffuzum yeterince iyi olmasaydı beni kimse anlayamazdı, ve ben Türkçe’mi asla

konuşarak düzeltme şansını elde edemezdim. Ve İngilizce öğretmeni olduğum için

konuşma pratiğinin yeni bir dili öğrenmenin en iyi ve en eğlenceli yolu olduğunu

biliyordum.

Telaffuzumu iletişim kurabileceğim noktaya getirmem gerekiyordu!

Ve işte bunu yaptım:

İlk önce hangi Türkçe seslerin bana en zor gelenler olduğunu belirledim.

Sessiz harfler kolaydı. Onları çalışmam gerekmiyordu. Ama bazı sesliler benim için çok

yeniydi: ö, ü, ı. Ve bazı diğer seslileri doğru telaffuz etmediğimi farkettim.

Böylece bütün Türkçe sesli harfleri yazdım ve birer birer hepsini çalıştım: a, e, ı, i, o, ö, u,

ü.

Sonra Türkçe’de bir cümleye baktım ve sadece sesli harfleri telaffuz ettim.

“Otobüs durağı nerede?”= “o, o, ü, u, a, ı, e, e, e.”

Ardından, tüm cümleyi söylemeyi çalıştım – ama sadece sesli harfleri doğru telaffuz

edebildikten sonra.

Bunu İngilizce’de de deneyebilirsiniz.

İşte İngilizce teaffuzunuzu düzeltmek için

kullanabileceğiniz kısa bir çalışma planı:1. İngilizce’de hangi seslerin size zor geldiğini belirleyin. Bunları not edin ve her gün

telaffuz etme çalışması yapın.

2. İyi bir kayıt edinin (CD ya da metinli bir Mp3) veya anadili İngilizce olan bir öğretmen

size yardımcı olabilir.  Önce dikkatle dinleyin ardından tekrar edin.

10

Page 11: Intellenglish 7 Taktik

3. İngilizce’nin ‘müziğini’ dinleyin. Sadece doğru sesleri değil ama yükseklik, ton ve ritmi

de taklit edin.

*** Unutmayın – yeterli derecede telaffuz öğrendiğinizde, bildiğiniz İngilizce’yi pratik

durumlarda da kullanmaya   başlamalısınız.***

Evet, günlük yaşamınızda kullanacağınız pratik cümleleri kullanmayı öğrenin. Ve

sonra kullanın!

Bir sonraki ders yeni kelimeleri hızla öğrenmekte kullanabileceğiniz bir teknik üzerinde

odaklanacak. – VE genel akıcılık ve İngilizce düşünmenizi geliştirecek. Bunu

kaçırmayacağınızdan emin olun!

11

Page 12: Intellenglish 7 Taktik

Intellenglish 7 Taktik – Taktik 5

“Daha Akıcı İngilizce Konuşmak İçin Beyninizin Her İki Yanını Kullanmak”

Beyninizin iki yanı olduğunu daha önce de duymuş olabilirsiniz. Ya da birilerinin “Sol-

beyinli”veya “Sağ-beyinli” olduklarından bahsettiklerini duymuş olabilirsiniz.

Ama bu tam olarak ne anlama geliyor?

Sinirbilimcilere göre beynin sol kısmı bazı aktivitelerde baskın iken sağ kısmı da diğer

bazı aktivitelerde baskın. İşte kısa bir özet:

Sağ Beyin Sol Beyin

Ritm 

Uzamsal Bilinç

Bütünsellik – Gestalt (remin bütününü

kavramak)

Hayal Gücü

Hayal Kurmak

Renk

Boyut

Sözcükler 

Mantık

Sayılar

Ardışıklık

Doğrusallık

Analiz

Listeler

Şimdi, kısa bir uyarı: Kendinizi ne sağ beyinli ne de sol beyinli bir kişi olarak düşünmeyin!

İşin gerçeği: Herkes beynin bütün   alanlarında yatkınlık gösterir.  Ancak çevre, iş veya

eğitim dolayısıyla, beynin bir kısmı  diğer kısmından daha fazla kullanılıyor olabilir.

Geleneksel eğitim daha çok sol beyin aktivitelerine odaklanır: Okuma, yazma,

matematik, mantık, analiz.

Güçlü sağ beyin yatkınlığı taşıyan kişiler (hayal gücü, müzik yeteneği, yaratıcılık) çoğu

zaman ‘daha az akademik’ ve daha fazla ‘sanatçı ruhlu’ olarak görülürler.

12

Page 13: Intellenglish 7 Taktik

Ama, tarihteki en zeki bazı kişilere bir baktığımız zaman onların HEM sol HEM de sağ

beyin aktivitelerinde yetenekli olduklarını görürüz.

Örneğin, Leonardo da Vinci. O ünlü bir sanatçıydı, ama aynı zamanda matematik,

geometri, fizik ve diğer doğa bilimlerinde de kabiliyetliydi

Veya Albert Einstein. İlkokulda matematikte başarısızdı, ama sonra, güneşli bir günde

dışarıda hayal kurarken ünlü İzafiyet Teorisine öncü olan şok edici bir sezgiye malik oldu.

Ve aynı zamanda şunu söyledi:

“Yaratıcılık bilgiden daha önemlidir.”

Araştırmacılar son günlerde “bütün beyin” ile öğrenmeyle ilgili bazı ilginç keşiflerde

bulundular. Örneğin, müzik ve sanat eğitimi alan çocukların sadece sol beyin eğitimi alan

çocuklardan daha yüksek matematik ve bilim nolatı aldığı ortaya çıktı.

Hiç şüphesiz – beynin her iki yanını kullanmak dünyanın en güçlü öğrenme

tekniklerinden biri…Peki…

Daha Akıcı İngilizce Konuşmak İçin Beyninizin Her

İki Yanındaki Gücü Nasıl Kullanabilirsiniz?Eğer  beyaz fon üzerinde siyah metinler olan geleneksel bir İngilizce kitabından İngilizce

çalışıyorsanız, beyninizin farklı alanlarını kullanmıyor olacaksınız. Tüm yeteneğinizin

sadece ufak bir bölümünü kullanıyor olacaksınız.

Bunun yerine, Birçok resim ve renk kullanarak beyninizin sol yanını olduğu kadar sağ

yanını da uyaran bir İngilizce öğrenme sistemi kullanmaya ihtiyacınız var.

Buna ek olarak, not alırken farklı renklerde kalemler kullanmaya çalışın – ve ne zaman

mümkünse resim veya diyagramlar çizin.

13

Page 14: Intellenglish 7 Taktik

Peki ya müzik?Tabii, İngilizce şarkılar öğrenmek yeni kelimeler öğrenmenin ve dinleme kavrayışınızı

arttırmanın mükemmel bir yolu.

Ama kendi küçük parçalarınızı ve tekerlemelerinizi de önemli cümle veya gramer

kurallarını hatırlamakta kullanmak amacıyla yaratabilirsiniz. Yaratıcı olun.

Unutmayın, eğer öğrenme sürecinize birçok sol ve sağ beyin aktivitesi eklerseniz

hafızanız daha güçlü hale gelecek ve daha akıcı İngilizce konuşabileceksiniz. Sadece

kelime ve mantığa odaklandığınız taktirde beyninizin sadece yarısını kullanmış

olacaksınız.

Bu sizin sıkıcı İngilizce derslerinden kaçmanız için bir şans. Resim ve müziği kullanın; bu

sayede sıkılmayacaksınız ve dikkatiniz sabit kalacak. Ve İngilizce konuşmanızı mümkün

olan en etkili ve en keyifli şekilde geliştirebileceksiniz.

14

Page 15: Intellenglish 7 Taktik

Intellenglish 7 Takitk – Taktik 6

“Türkçe ve İngilizce Arasındaki Can Alıcı Farklar”

İngilizce gramerin %80 en önemli kısmını yaklaşık 10 daika içerisinde öğrenebilirsiniz ve

ben size bunu kanıtlayacağım.

Püf noktası “Deconstruction” (“Yapısal Çözümleme”).

Yapısal çözümleme yapabilmek, Princeton üniversitesinden araştırmacılarca en hızlı dil

öğrenenlerin en önemli özelliklerinden biri olarak kanıtlandı. Dolayısıyla, eğer İngilizce

öğrenmek konusunda gerçekten ciddiyseniz bu ilk adımı tamamlamanız gerekiyor. Eğer

halihazırda İngilizce öğrenmeye başladıysanız, ancak bu adımı atmadıysanız, bunu

şimdi yapın.

“Deconstruction” (“Yapısal Çözümleme”) nedir?Çözümleme, İngilizce’deki ve anadilinizdeki basit cümleleri parçalarına ayırmak ve

karşılaştırmaktır. Bunu yaparken Türkçe ve İngilizce arasındaki en önemli ayrılıkları

farkedecek ve ilerideki öğreniminiz için önemli bir temel oluşturacaksınız.

Işte sadece sekiz cümlelik süper hızlı bir örnek:

The book is red. 

 

It is John’s book.

I give John the book.

We give him the book.

He gives it to John.

She gives it to him.

I must give the book to him.

I want to give the book to her.

Kitap kırmızıdır. 

O John’un kitabıdır.

Ben John’a kitabı veririm.

Biz ona kitabı veririz.

O onu John’a verir.

O onu ona verir.

Kitabı ona

vermeliyim.                                    Kitabı

ona vermek istiyorum.

Sadece bu 8 basit cümlelerden İngilizce ve Türkçe arasındaki farklar hakkında

öğrenebileceğiniz şeylerin tümüne dikkat edin:

Özne Zamirleri: I, You, He, She, It, We (Ben, Sen-Siz, O, Biz)

Nesne Zamirleri: It, him, her  (Onu(nötr), onu(eril), onu(dişil))

Özne-Fiil-Nesne Cümle Yapısı

15

Page 16: Intellenglish 7 Taktik

İngilizce’de Yardımcı Fiillerin (modal verbs)  Nasıl Kullanıldığı

Muhtemelen, bu dersten çıkarabileceğiniz en önemli iki nokta:

1. He, she, it  (yani Türkçe’deki o) İngilizce’de cinsiyete sahiptir. Türkçe’de hepsi aynıdır.

(O )

2. İngilizce’nin genel yapısı Özne-Fiil-Nesne’dir. Ve her cümlenin bir fiili olması gerekir –

sadece “is” bile olsa.

Ses kaydını dinlediğinizde ve cümlelere baktığınızda İngilizce ve Türkçe arasındaki diğer

bir önemli ayrılığı farkedeceksiniz. İngilizce, Türkçe’nin tersine fonetik bir dil DEĞİL.

Diğer bir deyişle bir kelimenin telaffuzunu hecelenişine bakarak her zaman

anlayamazsınız.

Bu farklar İngilizce öğrenirken aklınızda bulunrumanız gereken önemli farklar. Daha ileri

seviyelere eriştiğinizde çeviri yaparken bazı kelimelerin tam anlamıyla çevirilemediğini

göreceksiniz.

Çoğu kez Türkçe’de birden fazla eylemi anlatmak için tek bir fiil

kullanılır beklemek   örneğin:

birini beklemek,

ya da birşeyin olmasını beklemek gibi.

Ancak İngilizce’de bu iki farklı eylemi anlatmak için iki farklı fiil kullanılır (wait- sadece

birini beklemek gibi ve expect- birşeyin olmasını beklediğinizde). Diğer zamanlarda

Türkçe’de 2 farklı kelime mevcut, ancak İngilizce’de ise sadece bir kelime.

(Örneğin barış   ve huzurun İngilizce’deki karşılığı ‘peace’ bir kelimedir.

Sonuç:İngilizce ve Türkçe’nin farklı olduğunu kabul ettiğinizde ve  İngilizce öğrenirken

kendinizi ana diliniz ile düşünmeye zorlamayı bıraktığınızda İngilizce’niz ilerleyecek ve

daha hızlı öğrendğinizi farkedeceksiniz.

Yeniliğe açık bir zihin yapısını korumaya çalışın ve farklarla savaşmak yerine sadece

kabul etmeyi deneyin.

Bu ders nasıldı? Fazla mı yoğundu? Yeterince örnek içeriyor muydu? Bana bir e-mail

gönderin ve anlatın: [email protected]

Ders 7 için e-mailinizi kontrol etmeyi unutmayın – “İngilizce Öğrenmek İçin Motivasyon

ve Eyleme Geçmek” Bu şu ana kadarki en temel ders olabilir.

16

Page 18: Intellenglish 7 Taktik

Intellenglish 7 Taktik – Taktik 7“Motivasyon ve İngilizce Öğrenmek İçin

Eyleme Geçmek”Bu serinin ilk dersinde beynin nasıl uyuyan bir dev olduğundan – natürel olarak dilleri

öğrenecek ve kapacak bir güçle donanmış olduğundan bahsetmiştik.

Ve sonra – bu güçten yararlanmak üzere birbirinden farklı yöntemleri araştırmıştık –

Hızlandırılmış Öğrenme Teknikleri’nden, en son dilbilimsel araştırma buluşlarına

dayanan pratik çalışma metodlarının geliştirmesine kadar.

İngilizce öğrenmenizi geliştirmek için şimdi bu araçlara sahip olduğunuza göre bunlar ile

ne yapacaksınız?

İstatistiksel olarak, bu e-mail kursuna yazılmış olan öğrencilerin birçoğu hiçbir şey

yapmayacak. Üzücü, ancak ne yazık ki bu insan doğasının gereği. Birşeylere başlarız,

ve sonra, onları tamamlamaya vaktimiz yoktur.

Ama ümitsizliğe kapılmayın!

Çünkü, eğer bu dersi şu anda okuyorsanız – zaten çoğunluk nüfusun geçtiğinden daha

fazla eyleme geçmişsiniz demektir. Tebrikler! Bu demektir ki İngilizce öğrenmek için

gerekli olan arzuya kesinlikle sahipsiniz.

Şimdi, bu isteğinizden faydalanmanıza yardımcı olmak ve boşa harcamamanızı

sağlamak içinİleri Motivasyon Teknikleri’nin kısa bir özetini yarattım.

Bu teknikler tüm dünyadaki en başarılı profesyoneller tarafından kullanılıyor ve bunları

İngilizce öğrenme programınızın bir parçası haline getirdiğiniz taktirde, İngilizce’yi her

gün daha da fazla çalışmak istediğinizi farkedeceksiniz.

İleri Motivasyon TeknikleriKişisel Gelişim alanındaki uzmanlara göre, herhangi bir hedefe başarıyla ulaşmak için

yapmanız gereken 3 şey:

1. Hedefinizi Net Bir Şekilde Görün

2. Hedefinizi Görüş Sahanızda Tutun

3. Hedefinize Ulaşana Kadar Hedefiniz Üzerinde Uğraşın.

Basit görünüyor değil mi? Sorun şu ki çoğu kişi bu üç kolay adımı tamamlamak için

zaman ayırmıyor.

1953 yılında bir grup araştırmacı Yale üniversitesinde mezun olmak üzere olan bir sınıfa

basit bir soru sordu:

18

Page 19: Intellenglish 7 Taktik

“Belirli hedeflerinizi, hedeflerinize ulaşmak üzere detaylı eylem planlarıyla yazarak not

ettiniz mi?”

(“Have you written down, on paper, your specific goals, with detailed plans of action for

achieving those goals?”)

Sadece sınıfın yüzde 3’ü bunu yaptı. Yirmi yıl sonra, 1973 yılında, araştırmacılar

mezunlarla tekrar biraraya geldiler.

Hedeflerini ve eylem planlarını yazan sınıfın yüzde 3’lük bölümü diğerlerinden daha fazla

varlığa ve %97’lik diğer kısmın tümünün birleşiminden daha fazla kariyer başarısına

sahipti. Sadece bu da değil, bu kişilerin yaşamlarında daha mutlu ve daha fazla tatmin

olmuş oldukları ve diğer sınıf arkadaşlarından daha uzun yaşadıkları tespit edildi.

İngilizce öğrenmekte başarılı olmak istiyorsanız , hedefinizin ne olduğu ve bu hedefe

nasıl başarıyla ulaşacağınızla ilgili net bir fikrinizin olması gerekir. U yüzden İngilizce’niz

üzerinde daha fazla zaman ve enerji sarfetmeden önce sizlerin oturup aşağıdaki soruları

cevaplandırmanızı istiyorum. Ama cevaplar hakkında düşünmeyin. Bunları yazın!

1. İngilizce’nizin ne kadar iyi olmasını istiyorsunuz? – Spesifik olun. Örneğin, “3

dakika boyunca heyecanlanmaksızın bir yabancıyla konuşabilmek istiyorum.” Ya da “

TOEFL sınavından 80 almak istiyorum.”

2. Hedefinize ulaşmak için hangi adımları atmanız gerekiyor? – Eğer İngilizce’ye

henüz başlıyorsanız bu soruyu cevaplamak biraz güç olabilir- size özel hedeflerinize

ulaşmak için en iyi adımların neler olduğunu tam olarak bilemeyebilirsiniz. Bu yüzden,

şimdilik sadece hedefinize ulaşmak için gerekli olduğunu düşündüğünüz şeyi yazın.

Bu “her gün 60 dakika çalış.” Olabilir. Ya da “Özel ders almaya başla.” gibi.

3. Bu kağıdı her gün görebileceğiniz bir yere asın. Biraz önce ne dediğimi hatırlıyor

musunuz? “Hedefinizi Görüş Sahanızda Tutun.” Günlük olarak kendinize hedeflerinizi

ve eylem planınızı hatırlatın.

Çalışırken, motivasyonunuzun yükselip düştüğünü farkedebilirsiniz. Bu normal. Önemli

olan  iyi veya kötü bir gün geçiriyor olsanız dahi hedefinize erişmek için eyleme geçmeye

devam etmeniz.

Hedefiniz ile ilgili olarak net bir fikriniz varsa ve İngilizce çalışmayı günlük yaşamınız

içerisine bir alışkanlık olarak yerleştirdiyseniz – başarıyı neredeyse garantilediniz

demektir.

Herkesin akıcı İngilizce konuşan birine dönüşme potansiyeli mevcut – ve siz bir istisna

değilsiniz. Bu tekniği kullanın – bugün hedeflerinizi bir yere yazın. Ve İngilizce öğrenme

başarısını tecrübe ettiğinizde bana bir e-mail yazıp haberdar edin.

19

Page 20: Intellenglish 7 Taktik

Şimdi tam olarak ne yapmanız gerektiğini ve bu teknikleri nasıl uygulacağınızı merak

ediyorsanız…

SuperFast Speaking Programına bakmanızı tavsiye ediyorum.

Eyleme geçmek isterseniz en iyi başlangıç noktası:

http://www.intellenglish.com/new-superfast-speaking/

20