İnsan Ve Sadakat

9
Felsefe Dünyası, 200211, Sayı 35 İNSAN ve SADAKAT Yard.Doç. Dr.Emel KOÇ* Biz Amerikan filozofu Josiah Royce (1855 1916) ve Fransız filozufu Gabriel Mar cel (1889 1973)'in sistemlerinde "bağlanma" ve "sadakat" kavramlarını ele almaya ça lışacağız. Bağlanma, taahhüt ifade eden bir söz ya da ahittir. Bağlanmak herhangi bir iş hu susunda taahhüt altına girebilmek, o işe bağlanabilmek demektir. Sadakat ise en genel anlamıyla, samimi ve sağlam dostluk, içten bağlılık, "his ve duygulanımlarda sağlamlık, ihanet etmeme, hakikate uygunluk vs. anlamlarına gelmek tedir." 1 Ancak Royce ve Marcel sistemlerinde bu kavramlara çok özel anlamlar yüklendi ğini görmekteyiz. Royce'a göre gerçekte özerk olabilmenin tek yolu bilinçli bir biçimde bağlanabil mek 2 ve sadık olmaktır. Marcel'e göre ise "sadakat, özgürlüğe açılan imkândır." Bilineceği üzere her etik araştırmasının ilk prensibi, insanın dünyadaki yerini ve gö revini belirlemek ve buna göre yaşam plânını oluşturmaktır. Bu sebeple insan için "en yüksek iyi nedir?" ya da ahlâki anlamda iyi bir yaşam nasıl olmalıdır? gibi sorular sık lıkla sorulagelmiş ve farklı yanıtlar verilmiştir. Royce'a göre, ahlâki birey olabilmenin yolu, bireyin kendisi için bir "yaşam plânı" formüle etmesinden geçer. Zira bireysel anlamımız, yaşam planlarımıza bağlı olarak şe killenmektedir. O halde, yaşam plânımızı oluştururken etkili olan faktörler nelerdir? O'na göre dün yadaki yerimizin ve görevimizin ne olduğunu anlamaya çalışırken içsel faktörler kadar, dışsal öğeler, eğitim şartlan, sosyal otorite de etkilidir. Birey, kendisi için neyin iyi ol duğuna karar verirken yalnızca doğal arzuları doğrultusunda hareket etmez. Bireyin is teklerinin şekillenmesinde özellikle "taklit" son derece önemli bir rol oynar. Sosyal eği tim, yalnızca diğer insanların yaşam planlarını öğretmekle kalmaz, aynı zamanda taklit Gazi Üniversitesi, Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi. * M. Korlaelçi; G. Marcel'e göre bağlılık ve sadakat, s. 37 2 G.Marcel; "Royce's Metaphysics" , s. 112 49

description

felsefi bi makale

Transcript of İnsan Ve Sadakat

  • Felsefe Dnyas, 200211, Say 35

    NSAN ve SADAKAT

    Yard.Do. Dr.Emel KO*

    Biz Amerikan filozofu Josiah Royce (1855-1916) ve Fransz filozufu Gabriel Mar-cel (1889-1973)'in sistemlerinde "balanma" ve "sadakat" kavramlarn ele almaya a-lacaz.

    Balanma, taahht ifade eden bir sz ya da ahittir. Balanmak herhangi bir i hu-susunda taahht altna girebilmek, o ie balanabilmek demektir.

    Sadakat ise en genel anlamyla, samimi ve salam dostluk, iten ballk, "his veduygulanmlarda salamlk, ihanet etmeme, hakikate uygunluk vs. anlamlarna gelmek-tedir."1

    Ancak Royce ve Marcel sistemlerinde bu kavramlara ok zel anlamlar yklendi-ini grmekteyiz.

    Royce'a gre gerekte zerk olabilmenin tek yolu bilinli bir biimde balanabil-mek2 ve sadk olmaktr.

    Marcel'e gre ise "sadakat, zgrle alan imkndr."Bilinecei zere her etik aratrmasnn ilk prensibi, insann dnyadaki yerini ve g-

    revini belirlemek ve buna gre yaam plnn oluturmaktr. Bu sebeple insan iin "enyksek iyi nedir?" ya da ahlki anlamda iyi bir yaam nasl olmaldr? gibi sorular sk-lkla sorulagelmi ve farkl yantlar verilmitir.

    Royce'a gre, ahlki birey olabilmenin yolu, bireyin kendisi iin bir "yaam pln"formle etmesinden geer. Zira bireysel anlammz, yaam planlarmza bal olarak e-killenmektedir.

    O halde, yaam plnmz olutururken etkili olan faktrler nelerdir? O'na gre dn-yadaki yerimizin ve grevimizin ne olduunu anlamaya alrken isel faktrler kadar,dsal eler, eitim artlan, sosyal otorite de etkilidir. Birey, kendisi iin neyin iyi ol-duuna karar verirken yalnzca doal arzular dorultusunda hareket etmez. Bireyin is-teklerinin ekillenmesinde zellikle "taklit" son derece nemli bir rol oynar. Sosyal ei-tim, yalnzca dier insanlarn yaam planlarn retmekle kalmaz, ayn zamanda taklit

    Gazi niversitesi, Eitim Fakltesi retim yesi.* M. Korlaeli; G. Marcel'e gre ballk ve sadakat, s. 372 G.Marcel; "Royce's Metaphysics" , s. 112

    49

  • Felsefe Dnyas

    etme ya da etmeme yoluyla bireysel "ben"imin ekillenmesini de salar. Bylece biryandan nasl yaamas gerektiinin rneklerini dier insanlarda bulan birey, te yandandier insanlarla farkllnn farkna vararak kendi z-bilincini oluturur. Kim olduununve gerekten ne istediinin bilincine varr. Ancak Royce'a gre, isel istekler ve dsalkoullarn tam olarak uzlaabildii bir yaam plan bulmak gtr. Kendi istekleri vetoplumun istekleri arasndaki keskin uzlamazl gren birey, varolu paradoksunu yo-un bir biimde yaamaya balar. Kendini gerekletirmeye ve yaam plann oluturma-ya alan birey iin, "srarc bir kendine gvenirlik" ya da gz kapal bir "sosyal uy-sallk" tek bana yeterli deildir. Bireysel ve toplumsal istekler arasnda bir uzlamasalanarak varolu paradoksu almaya allmaldr.

    rnein yurt tehlikedeyse, insan hi dnmeksizin sava ruhuna brnverir, veok gemeden kendisi iin bir yaam pln belirleyiverir. Yurtsever byle srad bir du-rumda sava ruhundan holanabilir, varlndan feragat etmekten eref bile duyabilir.nk byle bir feragat son noktada ona kahramanlk payesi kazandracaktr.

    Royce'a gre bu ve benzeri durumlarda varolu paradoksu zlr. Zira 'seilenyaam pln' kiinin kendi isteklerini gerekletirmesine aykr olmad gibi, bir l-de "sosyal ibirliini" de ihtiva etmektedir.

    te Royce'un "balanma ve sadakat" konusundaki dnceleri bu noktada dm-lenir.

    "Sadakat, bir kiinin bir davaya pratikte, istekli ve tam balldr."3 Dava ile o, birkuruma (Parlemento vb.), ideal bir olaya (Hrjstiyanln ikinci kez geliini mit etmekgibi), ideal bir amaca (evrensel kardelik, bilgi topluluu vb.) balln nesnesini kaste-der.

    Bireyin sadk balln hakkeden bir nesnenin, yani davann u zelliklere sahipolmas gerekir.

    -Bir dava benim doal ilgimi ekebilmeye muktedir olmaldr.-Dava benim ilgimi muhafaza edebilmeye muktedir olmaldr.

    Royce'a gre birey baland davaya gre, yaam plann formle eder. Bu sebep-le balanlan davann, bireyin zaman iinde gelien ve deien arzu ve isteklerini tatminetmesi, hatta onlar zenginletirmesi beklenir.

    -Dava doas itibariyle sosyal olmaldr.4phesiz bir bireye balanmak mmkndr. Annenin evladna, aklarn birbirine

    ballnda olduu gibi. Ancak Royce'un terimi kulland zel anlamda, daima sosyalbir davaya "balanma" ve "sadakat" szkonusudur. Tm salam sosyal ilikiler balan-may gerektirebilen davalara neden olabilir. rnein, birka bireyi dosta bir yaamn

    ' J.Royce, The Philosophy of Loyalty, s. 514 P. Fuss, The Moral Philosophy of Josiah Royce, s. 204-205

    50

  • Felsefe Dnyas

    birlii ile birletiren "dostlu]?', yelerinin birarada yaamasn esas alan aile, ayn jnvatandalarn bir toplam olmayp, sadk yurtseverlerin bir birlii olarak dnlebflendevlet, bunlar arasnda saylabilir. Bir sadakat nesnesinin yani davann varolduu heryerde ok sayda "ben"in tek bir yaamla birlemesi szkonusudur.

    Dava her ne olursa olsun, Royce'a gre balanma kiinin en nemli ahlki ihtiya-larndan birini karlayarak -yani ne iin yayoruz? varolu amacm nedir?- yaam de-erli hale getirir. O'na gre sadakat birey iin yce bir iyinin somut bir ekillenmesidir.Ahlki yaammzn iyileri dediimiz eyler arasnda en temel olandr. Zira "ben"inkendisini gerekletirebilmesi ve yaamn anlamlandrabilmesinin gerekli koulu ba-lanmadr. Bu ahlk bir intihar, kr krne bir ballk olmayp, aksine zerk olmanntek yoludur. Balanan insan, aktif olarak davasna hizmet etme grevini stlenen, kendizel isteklerinden vazgeebilen, ve davasna inanan insandr. Davasna inand, birama uruna varolduu iin i memnuniyetsizliklerinden ve tatminsizliklerinden de b-yk lde kurtulmutur.

    Royce'a gre dava her ne olursa olsun, her balanma sadakat ruhunu ve oto-kont-rol harekete geirmesi asndan iyidir. Ancak baz balanmalar, hem bireyin kendisi-ni en iyi ekilde gerekletirmesi asndan, hem de bireyin baland davann, dier bi-reylerin davalaryla uyumu asndan daha iyidir. O halde her dava bireyin srekli ba-llna layk deildir. Baka bir deyile devaml ve kararl bir balanmaya demeyecekdavalar vardr. Bu sebeple birey asndan balanlacak davann seimi son derecenemlidir. Zira balanacanz davay setiiniz andan itibaren o davaya uygun yaamplannzda belirlenmitir. Bir dava siz onu setiiniz iin sizindir, ve siz o davay se-mekle kendiniz olmaktasnz. Davanz seer semez o artk sizin vicdannzn sesi ol-mutur, ahlk anlamda dorularnz da, devlerinizi de o belirleyecektir. Sizin iin be-lirlenen devlerin ve yaam plannn dna kmamanz istenecektir. Bu sebeple yaamplannz "gnll bir itaat pln" olarak da grlebilecektir.

    Baz balanmalar dierlerinden daha iyidir ifadesinden de anlalaca gibi, gayriahlk ve kt denilebilecek davalara (hrszlk, kan davas vb.) ballklar da szkonu-sudur. Royce, kiinin kendisini gerekletirmesi esnasnda karlat komplex* davalargndeme geldiinde, zel davalarn deerini belirleyebilecek olan bir kritere ihtiya du-yar. Zira insan kendini zenginletirebilen ve daha kalc tatmin salayan davalar ayrde-debilme ihtiyac ierisindedir. Bu noktada Royce'un nerdii kriter "balla ballk"kriteridir. O'na gre ahlk yaammzn en yksek iyisi, balanma ve sadakat olduunagre, birey bir davaya balanrken kendisini dier bireylerin ballklarn tehlikeye ata-

    Kiinin kendisini gerekletirmesi, kiiler aras uyum ve ibirlii esasna dayand iin davalar daha komp-lex hale gelmektedir.

    51

  • Felsefe Dnyas

    cak bir tavrdan kurtarabmise, kendi zerine deni yapmtr. Ahlk bir bireydenbeklenen kendi seimini yaparken, dierlerinin ballklarn sarsmayan aksine onlarglendiren ve geliimine katkda bulunan davalar erevesinde seimini yapmasdr.Bu durumda Royce ahlk bireyin hizmet edebilecei ve etmesi gereken en yksek ve engenel dava olarak "evrensel ballk" (ya da sadakat) davasn gsterir. Bu davaya hiz-met eden birey O'na gre yalnzca kendisi iin yce olan iyiye deil, ayn zamanda tminsanlk iin iyi olana da hizmet etmi olacaktr.

    Peki evrensel ballk ilkesine nasl hizmet edilebilir? ster bireyler aras davalarnatmalar olsun, isterse bir tek bireyin ilgi alan iindeki davalarn atmas olsun,Royce bu ilkenin pratikteki kullanmna ilikin bizi yeterince aydnlatamaz. Ancak ilke-nin bo bir form olduu yolundaki eletirilere kar kendisini savunurken sadk davran-n iki standardn belirler: Kararllk ve vefa. Balla ballk kararll ve vefay ge-rektirir. Zira setiiniz bir davay terketmek kendiniz iin belirlediiniz amac terketme-niz anlamna gelir.

    Royce'un kabul gerei balla ballk ilkesi, yalnzca birbirleriyle atan dava-lar arasnda seim yaparken, pratikte bize rehberlik edebilecek bir ilke olarak dnl-mtr.

    Ancak "evrensel ballk davas" ifadesi aynen evrensel bar davas gibi soyut birifadedir. Bir davay evrensel balanmann kendisi olarak tanmlamak terimin anlamnRoyce'un iddia ettii kavranlabilir uygulama alan tesine geniletmek olacaktr. Bugln farkna varan Royce, daha sonraki yllarda, insan balanmasnn en ykseknesnesi olarak dnd daha kavranlabilir ve daha somut olduunu varsayd "yo-rum topluluu" teorisini ortaya koyar. Bu dnemde sadakatle, Royce bir bireyin bir top-lulua akla balln kasteder. Grlecei zere bu dnemde sadakatin balangtakitanmndaki dava teriminin yerini artk topluluk terimi almtr.5

    Royce'un anlad ekliyle gerek topluluk, tarihsel bir sre ierisinde kkleen,tutarl ve bilinli bir biimde seilmi aktiviteler dahilinde birbirine balanan bireyler-den ibarettir. Onun birlii yeleri tarafndan ortaklaa paylalan bir tarih ve kaderin so-nucudur. Bir topluluun gerek bir birlik olmasnn sebebi budur. Topluluun tam ola-rak varoluu karlkl ve srekli bir yorum srecine ve farkl ilgilerin ihtiyalarn veamalarn uzlatrlabilmesi iin yelerinin iyi niyetine baldr. Topluluun ortak tarihive kaderi, yelerinin bireyselliini ortadan kaldrmamal, tek tek kapasitelerini yok et-memelidir. nk bireylerinin eitlilii, topluluun gc ve zenginlii anlamna gelir.Royce topluluun birlii ierisinde, bireysel gerekliklerin, eitliliklerin olduu gibikorunmas gerektiini syler.

    Royce'un topluluk olarak tanmlad ideal toplum ibirliine dayanr. Bir toplulu-5 P. Fuss, a.g.y., s.228-238

    52

  • Felsefe Dnyas

    u karakterize eden ibirlii organik olmaldr. Yani topluluun yeleri kendi istekleriile topluluun istek ve basanlarn zdeletirebilmelidir. Kendisini ideal anlamda ger-ekletirebilmenin belki de en iyi yolu topluluun istekleriyle uzlamaktr.

    Bir topluluun varolabilmesinin koullarndan biri de aktr. Kiinin bir topluluaak Royce'a gre, topluluunun yelerinin birini ya da dierini sevme igdsn aanbir eilimdir. Bireyler, topluluu sevilebilir bulmadan nce, akn birlii toplulua sin-mi olmaldr. Ak Royce'a gre Tanrdan gelir. zellikle bu insanln ideal topluluu-na ilikin ak iin geerlidir. Ben yalnzca evrene tam olarak gnl verdiimde, toplulu-u da sevebilirim.Ve bu ak tecrbesinin kaynana ilikin herhangi bir empirik akla-ma yaplamaz.

    Grlecei zere Royce evrensel ballk davasnn yerine zamanla "yorum toplu-luu" teorisini geirmitir.

    zetle Royce'a gre sadakat, insan ben'inin kendi bireysel ve sosyal fonksiyonunugerekletirebildii evrensel bir formdur. nsan iin en temel iyidir. ok sayda bireyinkendi zel ben'inden ok daha geni, ok daha anlaml ve deerli bir birlikte tek bir ya-amla birleerek kendini gerekletirmesidir.

    Dier taraftan G. Marcel egzistansiyalist bir filozoftur. Dier egzistansiyalistler gi-bi O'da varlk'n soyut bir kavram olmayp, bireysel ve yaanm tecrbeyle belirlenme-si gerektiini belirtir. Marcel'e gre, "Varlk yaanacak ve kendi iinde tecrbe edilecekbir "sr" ile ilgilidir."6

    Bu durumda ncelikle, Marcel'in kesin olarak aynmn yapt "problem" ve Vsr"kavramlarnn ne anlama geldiini belirlememiz gerekir.

    O'na gre problem, "malik olmak"; sr ise "varlk olmak" ile ilgilidir. "Problemrastladm, btnyle nmde bulduum, fakat snrlandrabildiim ve indirgeyebildi-im bir eydir"7 Problemi belirleyen ey onun objektif olmas yani ben'in malik olduunesneleri konu almasdr. Problem, bilimin ileyi tarzyla ilgilidir. Zira bilim d dnya-daki nesneler zerinde bir inceleme yapar ve eitli teknikler kullanmamza imkn verir.Nesneler dnyasna ait olan her problem, ona uygun teknikler kullanmak suretiyle z-lebilir. zm iin doru yolu takip eden herkes sonuca ulaabilir. O halde problem eg-zistansiyel olmayan, gayr ahsi bir yapya sahiptir.

    Problemin olduu yerde, nme yerletirilmi, malik olduum eyler zerinde a-lrken, dikkatim birden kendi varlma evrildiinde durum deiir. Zira ben'im var-lm herhangi bir nesne gibi sorgulanamaz. Kendi varlm szkonusu olduunda ob-jektif olan aan bir durumla kar karya geliriz. Ve bu noktada "su" kavram iin ie-

    6 K. Grsoy, Ekzistans ve Felsefe zerine Grler, s. 45

    7 C. Muta, G. Marcel'in Varoluuluu, s. 50

    53

  • Felsefe Dnyas

    risine girer. Sr angaje olduum, bende ve benim nmde ayrmnn anlamn yitirdiibir alandr. Srrn ilk zellii "problem-tesi" olmas yani objektif anlamda bir bilgiyi d-arda brakmas ve "her trl teknii amasdr."8 phesiz sr deerinden drlmeksuretiyle bir problem haline getirilebilir. Fakat bu son derece hatah ve kaynaklan zek-nn bir tr bozulmasnda aranabilecek bir davran tarzdr. Zira kendi varlmla ilgilibireysel tecrbelerim (yaamsal durumlarm, sevgim, nefretim vb.) soyutlanmadan elealnmas gereken birer sr durumudur. Ancak bu srlar arasnda biri vardr ki ona Mar-cel, Varlk sim adn verir.

    Varl kavramann yolu soyut bir biimde varlk var mdr yok mudur? gibi soru-lar sormak deil, kendi bireysel ve yaantsal ben'imden hareket etmektir. Zira, ben eg-zistansiyel bir tecrbe ile Akn Varik'a katlmakta ve ondan pay almaktaym.

    O halde Marcel'e gre, Varln bir sr halinde kavranmasn salayacak olan sb-jektif ve yaantsal tecrbe nedir? Filozofa gre bu tecrbe balanma ve sadakattir. Sa-dakat bu sistemde ontolojik, hatta metafizik bir neme sahiptir. Ve egzistans onda, z-grlk ve aslanlnn farkna varr.

    Peki Marcel'e gre neye ya da kime balanp sadk kalacam?Marcel ilk olarak bir kanaate ya da herhangi bir varla sadakati sorgular: O'na g-

    re, bir kanaate ya da dtaki herhangi bir varla sadakatten bahsetmek anlamszdr. n-k bu tip bir sadakatin temelini tekil eden insann duygu ve fikirleri zamanla deiiklikgsterebilir. Bu ise bireyin tam olarak balanamad eylere, sadakat gstermesi anla-mna gelir ki, bu da kendi kendisine sadakatsizlikten baka bir ey deildir. Ve bizi sa-ma dncesiyle kar karya getirir. nk bir yandan balanma olmadan sadakattenbahsedilemez dier yandan sadk kalnd zannedilen ey, malik olunan alana ait bireydir.

    Bu durumda MarceFe gre sadakatin ilk adm insann kendi kendisine sadakatidir.Dolaysyla balanma akt kendi ierisinde saf ve artsz* bir balanma biiminde deer-lendirilmelidir. Yani balanmaya ballm bizzat kendime sadakatimdir. Beni ben ya-pan ey balanabilmemdir. Balanabilme somut ve bireysel bir tecrbe olup temel onto-lojik btnlme ve devamllma karlk gelir.

    Ancak bu kesinlikle bir solipsizm ierisinde tkanp kalma deildir. nk balan-ma ilke olarak bakasn amalayan bir akttr. "Ben, bir balanma sujesi olarak"9 kendi-ni dtaki bir varla doru ama zorunluluu ierisinde bulur. nk varolmak kendiniaarak kendini ortaya koymaktr. Ben, kendini bakalarnda yaratacaktr.10 Bakas, ya-

    8 C. Muta, G. Marcel'in Varoluuluu, s.50

    Her trl balanma ksmen artszdr, yani z gerei bu balanmann zerinde gerekletii durumun ken-diliinden deiken unsurlarnn soyutlanacak olmasn gerektirir." K.Grsoy, a.g.y., s.491 0

    C. Muta, a.g.y., s. 154

    54

  • Felsefe Dnyas

    ni "ben-olmayan" bir nesne olmayp, bir birey, bir znedir. Marcel'e gre bakas, be-nim iin yalnzca IH. tekil ahs olan bir "O" deil, dorudan doruya bir iliki kurdu-um, muhatabm olan bir "Sen"dir. Bu balanma, ben asndan dnldnde, ken-disi olmayana doru almaya hazr olma, kendinden bireyler veri, iyilikseverlik, akgibi duygularla bakasna altr. Ben'in varoluu bakasna ynelen bir varolutur.Ancak bu yneli ben'in ontolojik olarak varolabilmesi iin tek imkandr. Sen asndandnldnde ise zgr ve samimi olarak hazr bulunma ve bekleyitir. Bylece"ben" ve "ben-olmayan" (sen-bakas) karlkl bir varolu hali ierisinde mevcut ol-makta ve onlar birbirine balayan sadakat aktnn temelini "kendim iin" ve daha danemlisi "senin iin hazr bulunma" fikri meydana getirmektedir. Yani ben'in "sen"ealmaya hazr olduu kadar, sen'in de beni karlamaya "hazr olmas" gerekir.

    Marcel'e gre, duygularnn ve i yapsnn benim hakkmda hi deimediine g-ven veren bir insana belli bir l dahilinde inanrm. Ancak onun dostluunun bana ge-rekli olduu bir durumda o "hazr deilse" onun sadakatinden tereddt ederim. steyerekveya baz mecburiyetlere kendisini uydurmak endiesiyle sreklilii koruyarak, baz du-rumlarda, X bireyi, benim iin, gerekten sadk olmayp sadkm gibi grnebilir. Buise sadakatin zne aykrdr. Gerekte sadakat z itibariyle zden, kendiliinden birnitelik gsterirse adand kii tarafndan da yle deerlendirilebilir.11

    O halde sadakat ve sreklilii birbirine kartrmamak gerekir. Sreklilik sadakatinakl bir temeli olarak gzkebilir. Ancak sreklilik belli bir niyette diretmek anlamnagelirken sadakatte yalnzca deimezlik olarak kabul edilen sreklilik deil, daha danemlisi "hazr bulunma" fikri de vardr. Sreklilik ve hazr bulunma arasnda bir ztlkyoktur. Ancak sreklilik daha biimsel bir nitelik gsterir. (Srekli olup sadakatten yok-sun ben-sen ilikileri mevcut olabilir, evlilikte* olduu gibi)

    Marcel felsefesinde sadakat bizi Varlk srrna gtrrken ak ve mit gibi aktlarlaiiedir. Zira insan bir mit varldr. midin bu sistemde ontolojik bir deeri vardr.Sadakat mit zerine kurulur. nk insan gelecee, yaama, bakalarna kar mitlebir bekleyi halindedir. Bu bekleyi ayn zamanda onu Mutlak Gereklie gtrecekolan varlk artdr da.

    Grlecei zere insan kendi gibi somut bir "birey" olan "sen"e tam olarak bala-namaz artsz olarak balanma istei, onu btn insansal vefaszlklarn tesindeki Mut-lak Sen'e (Akn bir Varla) doru yneltir. Zira insan iin gerek anlamda varolmak

    1 ' C. Muta, a.g.y., s. 147-148rnein partiler dzeyinde belirli bir disiplin istenir. Bir parti daha ok organize olduka riyakarlk da artar.Ve sadakat sreklilie dnr. Ailede de eler, ocuklarn bakm, ya da sosyal vb. sebeplerle yan riyakar-lk pahasna ailevi birlii korumaya ynelebilir. Fakat bu durumda gerek bir duygunun varolmad sada-kat, Tanrda kkleen derin bir sadakat olarak yorumlanamaz. (C. Muta, a.g.y., s. 150)

    55

  • Felsefe Dnyas

    Tanr ile beraber varolmaktan baka bir ey deildir. Ben'in Tanr'ya kendini adad budzeyde balanma artk Mutlak bir balanmadr. "Buras en sk angajmann ve en de-rin bekleyiin birletii yerdir."12 Balanmann bu son merhalesinin ad imandr. Grl-d gibi Marcel'e gre, bir fikre veya bir ideale kar deil, sadece bir bireye kar sa-dakat vardr. Bu ise artsz bir ekilde gerekleememektedir. Zira mutlak ve artsz sa-dakat ancak Mutlak bir Varl gerektirmektedir. Bu da Tanrdan bakas deildir.

    Marcel'e gre Tann'ya sadakat (yani iman) ya da yaratc sadakat zamann stesin-den gelebilmek iin tek aredir. Eer sz vererek balanrsam orada zaman st bir s-rekliliin kesinliini dorularm. Zaman ve olua galip gelirim. Balanmada kendimibtn deimelere, gelecekteki olaylarn bilinmezliine ramen deimeyecek bir varlkeklinde bulurum.13 te sadakatin metafizik deeri de burada yatar.

    Sonu olarak balanma ve sadakat kavramlarna yklenen anlam her ne olursa ol-sun, her iki sistemde de bu kavramlarn temel kavramlar olduu ve sistemlerin bu kav-ramlar erevesinde ekillendii aka grlmektedir.

    Royce'e gre sadakat varln doasnda bulunur. Balanma ve sadakat bireyinkendini gerekletirebilmesinin ve anlaml hale getirebilmesinin gerekli kouludur.

    Marcel'e gre ise sadakat bireyin ontolojik btnlne ve devamllna karlkgelir.

    Her iki sistemde de balandnz ey her ne olursa olsun, nemli olan, bu aktn is-tekli ve bilinli bir biimde gerekletirilmesi ve gerekletirildikten sonra ise insanntatmin duygusunu yaamasdr. Zaman zaman insan, tabii ki srekli ve kararl bir ba-lanmaya demeyecek seimler yapabilir. Bu durumda srekli bir biimde balanlacakve sadakat gsterilebilecek balanma nesneleri aranmaldr.

    Marcel'e gre, balanmann en yksek noktas olan, Mutlak balanma ancak AknVarladr. Burada artk artsz bir balanma ve sadakat szkonusudur.

    Royce'a gre ise, balanmann son noktas bir yorum topluluu fikridir. O'na greyalnzca evrene tam olarak gnl verenler, bu toplulua akla balanabilirler.

    1 2 C. Muta, a.g.y., s. 152

    1 3 K. Giirsoy, a.g.y., s. 48

    56

  • Felsefe Dnyas

    ABSTRACT

    HUMAN AND FIDELITY

    G. Marcel's relation to J. Royce is interesting both because of their similarities anddifferences. According to Marcel, fidelity is a mystery which actualizes inter-sub-jectivity. Fidelity can only be shown towards a person, never at all to a notion or anideal. An absolute fidelity involves an absolute person. Royce states that loyalty isa good, a supreme good. Loyalty shall mean: The willing and practical and thoro-ughgoing devotion of a person to a cause. Loyalty tends to unify life, to give it cent-re, fixity, stability.

    KAYNAKAFUSS P.; The Moral Philosophy ofJosiah Royce, Harvard University Press, Cambridge

    1965GRSOY, K.; Ekzistans ve Felsefe zerine Grler, Aka Yaynlan, Ankara 1988KORLAEL, M.; "G. Marcel'e Gre Ballk ve Sadakat", Felsefe Dnyas, VI,

    Aralk, 1992.MARCEL, G.; Royce's Metaphysics, (Tr. Virginia and Gordon Ringer), Greenwood

    Press, Publishers, Chicago, 1956MUTA, C; Gabriel Marcel'in Varoluuluu, K.T.B. Yaynlan, Ankara 1988ROYCE, J.; The Philosophy of Loyalty, The Macmillan Company, New York 1909

    57