inþa edilen köprü. · 2018-05-25 · zâde Ahmed Hilmi, Hamdullah Suphi gibi hocalardan ders...

3
264 UZUN HASAN BÝBLÝYOGRAFYA : Ýbn Taðrîberdî, en-Nücûmü’z-zâhire (Popper), VII, 483-484; a.mlf., ¥avâdi¦ü’d-dühûr (nþr. W. Popper), Berkley 1930-32, bk. Ýndeks; Ýbn Ecâ, TârîÅu’l-emîr Yeþbek e¾-æâhirî (nþr. Abdülkadir Ahmed Tuleymât), Kahire, ts. (Dârü’l-fikri’l-Arabî), s. 104-119; Ebû Bekr-i Tihrânî, Kitåb-ý Diyårbak- riyye (nþr. Necati Lugal – Faruk Sümer), Ankara 1993, tür.yer.; Âþýkpaþazâde, Târih (Atsýz), bk. Ýndeks; Fâtih Devrine Ait Münþeât Mecmuasý (nþr. Necati Lugal – Adnan Erzi), Ýstanbul 1956, s. 11-22; Mîrhând, Rav²atü’½-½afâß, Leknev 1352, VI, 291-296; Tâcîzâde Sâdî Çelebi, Münþeât (nþr. Necati Lugal – Adnan Erzi), Ýstanbul 1956, s. 13- 35; Ýbn Kemâl, Tevârîh-i Âl-i Osmân, bk. Ýndeks; Hândmîr, ¥abîbü’s-siyer, Bombay 1258, II, 186- 191; Mîr Yahyâ Kazvînî, Lübbü’t-tevârîÅ (nþr. Seyyid Celâleddîn-i Tahrânî), Tahran 1314 hþ., s. 232; Gaffârî, Cihânßârâ (nþr. Müctebâ Mînovî), Tahran 1343 hþ., s. 251-253; Hasan-ý Rûmlû, A¼- senü’t-tevârîÅ (nþr. Abdülhüseyin Nevâî), Tah- ran 1349 hþ., bk. Ýndeks; Feridun Bey, Münþeât, I, 277-288; A Narrative of Italian Travels in Persia in the Fifteenth and Sixteenth Centuries (ed. Charles Grey), London 1873, s. 173, 178; W. Mil- ler, Trebizond: The Last Greek Empire, London 1926, s. 97-123; Uzunçarþýlý, Anadolu Beylikle- ri, s. 190-195; Akdes Nimet Kurat, Topkapý Sa- rayý Müzesi Arþivindeki Altýnordu, Kýrým ve Türkistan Hanlýklarýna Ait Yarlýk ve Bitikler, Ýstanbul 1940, s. 119-134; Mahmûd Gâvân, Ri- yâ²ü’l-inþâß (nþr. C. Ýbn Hüseyin – G. Yezdânî), Haydarâbâd 1948; H. Busse, Untersuchungen zum Islamischen Kanzleiwesen an Hand Turk- menischer und Safawidischer Urkunden, Caire 1959; Esnâd ve Mükâtebât-ý TârîÅ-i Îrân (nþr. Abdülhüseyin Nevâî), Tahran 1341 hþ., s. 392- 395; Fermânhâ-yý Æarašoyunlu ve Aššoyunlu (nþr. Hüseyin Müderris-i Tabâtabâî), Tahran 1352 hþ., s. 61-79; et-TârîÅu’l-øýyâ¦î (nþr. Târýk Nâfi‘ el-Hamdânî), Baðdad 1975, s. 377-392; J. E. Woods, The Aqquyunlu, Chicago 1976; Ömer Lütfi Barkan, “Osmanlý Devrinde Akkoyunlu Hü- kümdarý Uzun Hasan Bey’e Ait Kanunlar”, TV, sy. 1-2 (1941), s. 91-106; Adnan Sadýk Erzi, “Ak- koyunlu ve Karakoyunlu Tarihi Hakkýnda Araþ- týrmalar”, TTK Belleten, XVIII/70 (1954), s. 261- 296; Bekir Sýtký Baykal, “Uzun Hasan’ýn Osman- lýlar’a Karþý Katî Mücadeleye Hazýrlýklarý ve Os- manlý-Akkoyunlu Harbinin Baþlamasý”, a.e., XXI/82 (1957), s. 261-269; a.mlf., “Fatih Sultan Mehmed Uzun Hasan Rekabetinde Trabzon Me- selesi”, TAD, II/2-3 (1964), s. 67-81; Þerafettin Turan, “Fâtih Sultan Mehmed Uzun Hasan Mü- cadelesi ve Venedik”, a.e., III/4-5 (1965), s. 63- 138; Faruk Sümer, “Akkoyunlular”, TDA, sy. 40 (1986), s. 1-38; V. Minorsky, “Uzun Hasan”, ÝA, XIII, 91-96; a.mlf. – [C. E. Bosworth], “Uzun Ha- san”, EI 2 (Ýng.), X, 963-967. ÿFaruk Sümer UZUNÇARÞILI, Ýsmail Hakký (1888-1977) Osmanlý tarihçisi. ˜ 23 Aðustos 1888’de Ýstanbul Eyüp’te doðdu. Babasý Mehmed Latif Efendi, an- nesi Râtibe Haným’dýr. Ýlk öðrenimini ayný semtte tamamladý. Ardýndan Soðukçeþ- me Askerî Rüþdiyesi’ne girdi, iki sene son- ra Beyazýt Merkez Rüþdiyesi’ne nakledildi. 1904’te rüþdiyeyi bitirip Mercan Ýdâdîsi’ne kaydoldu. Kendi ifadesine göre tarih ve coðrafya derslerine duyduðu ilgi bu sýra- larda baþladý. 1910’da idâdî diplomasýný aldýðý gün Ýstanbul Dârülfünunu Edebiyat Þubesi’ne kaydýný yaptýrdý. Dârülfünunda Ahmed Midhat Efendi, Abdurrahman Þe- ref, Ali Ekrem, Mehmed Âkif, Ýzmirli Ýs- mail Hakký, Hüseyin Dâniþ, Þehbender- zâde Ahmed Hilmi, Hamdullah Suphi gibi hocalardan ders gördü. 1912’de dârülfü- nundan mezun olunca ilk tayin edildiði Kü- tahya Ýdâdîsi ve Sultânîsi’nde sekiz yýl ta- rih-coðrafya öðretmenliðinde bulundu. Bu- rada iken Kütahya tarihi üzerine araþtýr- malar yaptý ve kaynak topladý. Hazýrladýðý çalýþma sonradan Maarif Vekâleti tarafýn- dan yayýmlanmýþ (Ýstanbul 1932), kendi- sine de Kütahya Meclisi tarafýndan Kütah- ya fahrî hemþehriliði verilmiþtir. Þubat-Eylül 1922 tarihlerinde Kastamo- nu Lisesi’nde tarih öðretmenliði yaptý. Açýksöz gazetesinde tarih yazýlarý yazdý, Ýsmail Habip Bey’in bulunmadýðý dönem- lerde gazetenin baþmuharrirliðini üstlen- di. Kasým 1922 – Ekim 1925 arasýnda bir taraftan Karesi Lisesi ve Karesi maarif mü- dürlüðü görevlerini ifa ederken ayný za- manda bu þehirde Karesi Lisesi Salnâ- mesi, Karesi Vilâyeti Tarihçesi, Kare- si Meþâhiri adlý eserlerini neþretti (Ýstan- bul 1341). Mahallî tarih ve simalar hakkýn- da her biri kýsa birer araþtýrma olan ga- zete makaleleriyle baþlayan yayýn hayatý Anadolu’da görev yaptýðý Kütahya, Kasta- monu, Sivas, Balýkesir þehirleriyle ilgili ki- tâbeler üzerine yaptýðý çalýþmalarla devam etti; Anadolu kitâbelerini 1927 ve 1929 yýl- larýnda iki büyük cilt halinde yayýmladý. Bir süre Maarif Vekâleti umumi müfettiþliðin- de bulundu ve ilk tedrîsat umum müdür- lüðü yaptý. 9 Kasým 1927’den 1950 yýlýna kadar yirmi üç yýl aralýksýz Balýkesir millet- içtimaî hayatla ilgilidir. Göçebe ve köylü- lerden, þehirlerde yaþayan halktan, türlü zanaat ve meslek erbabýndan alýnan vergi- lerin miktarlarý kanunnâmelerin en önem- li konusunu teþkil eder. Hasan Padiþah Ka- nunlarý, doðu ve güneydoðu vilâyetlerin- de fetihten itibaren bir müddet kullanýl- dýktan sonra yerini Osmanlý kanunnâme- lerine býrakmýþtýr. Ancak Ýran’da bu ka- nunlar uzun süre geçerli olmuþtur. Kaynaklarda, küçük yaþtan beri sürekli mücadele içinde geçen bir hayat yaþama- sýna raðmen ilme deðer verdiði ve âlim- leri himaye ettiði belirtilir. Hacca giderken yanýna gelen Ali Kuþçu’ya gösterdiði iti- bar ilim çevrelerinde büyük takdirle kar- þýlanmýþtýr. Hasan Bey’in her hafta cuma gecesi âlimleri toplayarak onlara ilmî tar- týþmalar yaptýrdýðý belirtilir. 1470’te elçi- likle Tebriz’e gelen Memlük tarihçisi Ýbn Ecâ, Hasan Bey’i âlimler ve baþka ülkeler- den gelen tüccarla konuþurken görmüþ- tü; bir ziyaretinde de Tebriz, Þîraz ve Se- merkant âlimlerini kabul edip onlarla soh- bet ettiðine þahit olmuþtu. Bu toplantýda Buhârî’den bir hadis okunmuþ ve ardýn- dan padiþah için Türkçe’ye tercüme edil- miþti. Kitâb-ý Diyârbekriyye adlý Akko- yunlu tarihini Ebû Bekr-i Tihrânî’ye yazdý- ran ve eserin Akkoyunlular bölümündeki bilgileri ona anlatan Hasan Bey’dir. Onun Âþýk Paþa’nýn Garibnâme’sini huzurun- da okuttuðu da bilinmektedir. Hasan Bey’in ayrýca kuvvetli bir boy asa- biyeti olduðu anlaþýlmaktadýr. Kendisi Oðuz Han’ýn ve onun torunu Bayýndýr Han’ýn þe- refli soyundan geldiðini ifade ediyordu. 875’te (1470) Amasya’da oturan Þehzade Bayezid’e gönderdiði bir mektupta eski- den Mangýþlak, Hârizm ve Türkistan’a da- ðýlan Bayýndýr ve Bayat uluslarý ile Oðuz iline mensup olanlarýn katýna geldiklerini yazmýþtýr. Hasan Bey, Akkoyunlu oymaðý- nýn baðlandýðý Bayýndýr boyunun damga- sýný devletinin sembolü yapmýþtýr. Bu se- beple Bayýndýr damgasý sadece paralarda deðil resmî evrak üzerinde, kitâbelerde, hatta bayraklarda da görülür. Hasan Bey’in Kur’ân-ý Kerîm’i Türkçe’ye çevirtip huzu- runda okuttuðuna dair bilgiler de vardýr. Kaynaklarda onun cami, medrese, kervan- saray ve zâviye gibi birçok eser yaptýrdýðý kaydedilir; ancak çoðu günümüze ulaþma- mýþtýr. Bunda muhtemelen Safevîler’in farklý bir dinî ideoloji ile Ýran’a hâkim ol- masýnýn önemli rolü vardýr. 1514’te Teb- riz’e giren Osmanlýlar, Uzun Hasan Bey’in camisini de harap halde bulmuþlardý. 2 ak- çe deðerinde “hasanbegî” adlý para dar- bettirmiþtir. Ýsmail Hakký Uzunçarþýlý

Transcript of inþa edilen köprü. · 2018-05-25 · zâde Ahmed Hilmi, Hamdullah Suphi gibi hocalardan ders...

Page 1: inþa edilen köprü. · 2018-05-25 · zâde Ahmed Hilmi, Hamdullah Suphi gibi hocalardan ders gördü. 1912 de dârülfü-nundan mezun olunca ilk tayin edildiði Kü-tahya Ýdâdîsi

264

UZUN HASAN

BÝBLÝYOGRAFYA :

Ýbn Taðrîberdî, en-Nücûmü’z-zâhire (Popper),VII, 483-484; a.mlf., ¥avâdi¦ü’d-dühûr (nþr. W.Popper), Berkley 1930-32, bk. Ýndeks; Ýbn Ecâ,TârîÅu’l-emîr Yeþbek e¾-æâhirî (nþr. AbdülkadirAhmed Tuleymât), Kahire, ts. (Dârü’l-fikri’l-Arabî),s. 104-119; Ebû Bekr-i Tihrânî, Kitåb-ý Diyårbak-riyye (nþr. Necati Lugal – Faruk Sümer), Ankara1993, tür.yer.; Âþýkpaþazâde, Târih (Atsýz), bk.Ýndeks; Fâtih Devrine Ait Münþeât Mecmuasý(nþr. Necati Lugal – Adnan Erzi), Ýstanbul 1956,s. 11-22; Mîrhând, Rav²atü’½-½afâß, Leknev 1352,VI, 291-296; Tâcîzâde Sâdî Çelebi, Münþeât (nþr.Necati Lugal – Adnan Erzi), Ýstanbul 1956, s. 13-35; Ýbn Kemâl, Tevârîh-i Âl-i Osmân, bk. Ýndeks;Hândmîr, ¥abîbü’s-siyer, Bombay 1258, II, 186-191; Mîr Yahyâ Kazvînî, Lübbü’t-tevârîÅ (nþr.Seyyid Celâleddîn-i Tahrânî), Tahran 1314 hþ., s.232; Gaffârî, Cihânßârâ (nþr. Müctebâ Mînovî),Tahran 1343 hþ., s. 251-253; Hasan-ý Rûmlû, A¼-senü’t-tevârîÅ (nþr. Abdülhüseyin Nevâî), Tah-ran 1349 hþ., bk. Ýndeks; Feridun Bey, Münþeât, I,277-288; A Narrative of Italian Travels in Persiain the Fifteenth and Sixteenth Centuries (ed.Charles Grey), London 1873, s. 173, 178; W. Mil-ler, Trebizond: The Last Greek Empire, London1926, s. 97-123; Uzunçarþýlý, Anadolu Beylikle-ri, s. 190-195; Akdes Nimet Kurat, Topkapý Sa-rayý Müzesi Arþivindeki Altýnordu, Kýrým veTürkistan Hanlýklarýna Ait Yarlýk ve Bitikler,Ýstanbul 1940, s. 119-134; Mahmûd Gâvân, Ri-yâ²ü’l-inþâß (nþr. C. Ýbn Hüseyin – G. Yezdânî),Haydarâbâd 1948; H. Busse, Untersuchungenzum Islamischen Kanzleiwesen an Hand Turk-menischer und Safawidischer Urkunden, Caire1959; Esnâd ve Mükâtebât-ý TârîÅ-i Îrân (nþr.Abdülhüseyin Nevâî), Tahran 1341 hþ., s. 392-395; Fermânhâ-yý Æarašoyunlu ve Aššoyunlu(nþr. Hüseyin Müderris-i Tabâtabâî), Tahran1352 hþ., s. 61-79; et-TârîÅu’l-øýyâ¦î (nþr. TârýkNâfi‘ el-Hamdânî), Baðdad 1975, s. 377-392; J.E. Woods, The Aqquyunlu, Chicago 1976; ÖmerLütfi Barkan, “Osmanlý Devrinde Akkoyunlu Hü-kümdarý Uzun Hasan Bey’e Ait Kanunlar”, TV,sy. 1-2 (1941), s. 91-106; Adnan Sadýk Erzi, “Ak-koyunlu ve Karakoyunlu Tarihi Hakkýnda Araþ-týrmalar”, TTK Belleten, XVIII/70 (1954), s. 261-296; Bekir Sýtký Baykal, “Uzun Hasan’ýn Osman-lýlar’a Karþý Katî Mücadeleye Hazýrlýklarý ve Os-manlý-Akkoyunlu Harbinin Baþlamasý”, a.e.,XXI/82 (1957), s. 261-269; a.mlf., “Fatih SultanMehmed Uzun Hasan Rekabetinde Trabzon Me-selesi”, TAD, II/2-3 (1964), s. 67-81; ÞerafettinTuran, “Fâtih Sultan Mehmed Uzun Hasan Mü-cadelesi ve Venedik”, a.e., III/4-5 (1965), s. 63-138; Faruk Sümer, “Akkoyunlular”, TDA, sy. 40(1986), s. 1-38; V. Minorsky, “Uzun Hasan”, ÝA,XIII, 91-96; a.mlf. – [C. E. Bosworth], “Uzun Ha-san”, EI 2 (Ýng.), X, 963-967.

ÿFaruk Sümer

– —UZUNÇARÞILI, Ýsmail Hakký

(1888-1977)

Osmanlý tarihçisi.˜ ™

23 Aðustos 1888’de Ýstanbul Eyüp’tedoðdu. Babasý Mehmed Latif Efendi, an-nesi Râtibe Haným’dýr. Ýlk öðrenimini aynýsemtte tamamladý. Ardýndan Soðukçeþ-

me Askerî Rüþdiyesi’ne girdi, iki sene son-ra Beyazýt Merkez Rüþdiyesi’ne nakledildi.1904’te rüþdiyeyi bitirip Mercan Ýdâdîsi’nekaydoldu. Kendi ifadesine göre tarih vecoðrafya derslerine duyduðu ilgi bu sýra-larda baþladý. 1910’da idâdî diplomasýnýaldýðý gün Ýstanbul Dârülfünunu EdebiyatÞubesi’ne kaydýný yaptýrdý. DârülfünundaAhmed Midhat Efendi, Abdurrahman Þe-ref, Ali Ekrem, Mehmed Âkif, Ýzmirli Ýs-mail Hakký, Hüseyin Dâniþ, Þehbender-zâde Ahmed Hilmi, Hamdullah Suphi gibihocalardan ders gördü. 1912’de dârülfü-nundan mezun olunca ilk tayin edildiði Kü-tahya Ýdâdîsi ve Sultânîsi’nde sekiz yýl ta-rih-coðrafya öðretmenliðinde bulundu. Bu-rada iken Kütahya tarihi üzerine araþtýr-malar yaptý ve kaynak topladý. Hazýrladýðýçalýþma sonradan Maarif Vekâleti tarafýn-dan yayýmlanmýþ (Ýstanbul 1932), kendi-sine de Kütahya Meclisi tarafýndan Kütah-ya fahrî hemþehriliði verilmiþtir.

Þubat-Eylül 1922 tarihlerinde Kastamo-nu Lisesi’nde tarih öðretmenliði yaptý.Açýksöz gazetesinde tarih yazýlarý yazdý,Ýsmail Habip Bey’in bulunmadýðý dönem-lerde gazetenin baþmuharrirliðini üstlen-di. Kasým 1922 – Ekim 1925 arasýnda birtaraftan Karesi Lisesi ve Karesi maarif mü-dürlüðü görevlerini ifa ederken ayný za-manda bu þehirde Karesi Lisesi Salnâ-mesi, Karesi Vilâyeti Tarihçesi, Kare-si Meþâhiri adlý eserlerini neþretti (Ýstan-bul 1341). Mahallî tarih ve simalar hakkýn-da her biri kýsa birer araþtýrma olan ga-zete makaleleriyle baþlayan yayýn hayatýAnadolu’da görev yaptýðý Kütahya, Kasta-monu, Sivas, Balýkesir þehirleriyle ilgili ki-tâbeler üzerine yaptýðý çalýþmalarla devametti; Anadolu kitâbelerini 1927 ve 1929 yýl-larýnda iki büyük cilt halinde yayýmladý. Birsüre Maarif Vekâleti umumi müfettiþliðin-de bulundu ve ilk tedrîsat umum müdür-lüðü yaptý. 9 Kasým 1927’den 1950 yýlýnakadar yirmi üç yýl aralýksýz Balýkesir millet-

içtimaî hayatla ilgilidir. Göçebe ve köylü-lerden, þehirlerde yaþayan halktan, türlüzanaat ve meslek erbabýndan alýnan vergi-lerin miktarlarý kanunnâmelerin en önem-li konusunu teþkil eder. Hasan Padiþah Ka-nunlarý, doðu ve güneydoðu vilâyetlerin-de fetihten itibaren bir müddet kullanýl-dýktan sonra yerini Osmanlý kanunnâme-lerine býrakmýþtýr. Ancak Ýran’da bu ka-nunlar uzun süre geçerli olmuþtur.

Kaynaklarda, küçük yaþtan beri süreklimücadele içinde geçen bir hayat yaþama-sýna raðmen ilme deðer verdiði ve âlim-leri himaye ettiði belirtilir. Hacca giderkenyanýna gelen Ali Kuþçu’ya gösterdiði iti-bar ilim çevrelerinde büyük takdirle kar-þýlanmýþtýr. Hasan Bey’in her hafta cumagecesi âlimleri toplayarak onlara ilmî tar-týþmalar yaptýrdýðý belirtilir. 1470’te elçi-likle Tebriz’e gelen Memlük tarihçisi ÝbnEcâ, Hasan Bey’i âlimler ve baþka ülkeler-den gelen tüccarla konuþurken görmüþ-tü; bir ziyaretinde de Tebriz, Þîraz ve Se-merkant âlimlerini kabul edip onlarla soh-bet ettiðine þahit olmuþtu. Bu toplantýdaBuhârî’den bir hadis okunmuþ ve ardýn-dan padiþah için Türkçe’ye tercüme edil-miþti. Kitâb-ý Diyârbekriyye adlý Akko-yunlu tarihini Ebû Bekr-i Tihrânî’ye yazdý-ran ve eserin Akkoyunlular bölümündekibilgileri ona anlatan Hasan Bey’dir. OnunÂþýk Paþa’nýn Garibnâme’sini huzurun-da okuttuðu da bilinmektedir.

Hasan Bey’in ayrýca kuvvetli bir boy asa-biyeti olduðu anlaþýlmaktadýr. Kendisi OðuzHan’ýn ve onun torunu Bayýndýr Han’ýn þe-refli soyundan geldiðini ifade ediyordu.875’te (1470) Amasya’da oturan ÞehzadeBayezid’e gönderdiði bir mektupta eski-den Mangýþlak, Hârizm ve Türkistan’a da-ðýlan Bayýndýr ve Bayat uluslarý ile Oðuziline mensup olanlarýn katýna geldikleriniyazmýþtýr. Hasan Bey, Akkoyunlu oymaðý-nýn baðlandýðý Bayýndýr boyunun damga-sýný devletinin sembolü yapmýþtýr. Bu se-beple Bayýndýr damgasý sadece paralardadeðil resmî evrak üzerinde, kitâbelerde,hatta bayraklarda da görülür. Hasan Bey’inKur’ân-ý Kerîm’i Türkçe’ye çevirtip huzu-runda okuttuðuna dair bilgiler de vardýr.Kaynaklarda onun cami, medrese, kervan-saray ve zâviye gibi birçok eser yaptýrdýðýkaydedilir; ancak çoðu günümüze ulaþma-mýþtýr. Bunda muhtemelen Safevîler’infarklý bir dinî ideoloji ile Ýran’a hâkim ol-masýnýn önemli rolü vardýr. 1514’te Teb-riz’e giren Osmanlýlar, Uzun Hasan Bey’incamisini de harap halde bulmuþlardý. 2 ak-çe deðerinde “hasanbegî” adlý para dar-bettirmiþtir.

Ýsmail

Hakký

Uzunçarþýlý

Page 2: inþa edilen köprü. · 2018-05-25 · zâde Ahmed Hilmi, Hamdullah Suphi gibi hocalardan ders gördü. 1912 de dârülfü-nundan mezun olunca ilk tayin edildiði Kü-tahya Ýdâdîsi

265

dýðý iki eser yaklaþýmý bakýmýndan önemli-dir. Bunlar, ana kaynaklara dayanarak yaz-dýðý Anadolu Beylikleri ve Akkoyunlu,Karakoyunlu Devletleri ile (Ankara 1937)Osmanlý Devleti Teþkilâtýna Medhal(Ankara 1941) adlý eserleri olup aþýlmaz birtemel saðlamýþtýr. Özellikle Medhal dayan-dýðý çok zengin Arapça ve Farsça kaynakla-rýyla dikkati çeker. Bilhassa eserin hazýrlan-masý ve kaynaklarýn kullanýlmasýnda Beya-zýt Kütüphanesi müdürü Ýsmail Saib Sen-cer’den geniþ ölçüde istifade etmiþtir. Bueserlerini Osmanlý teþkilât tarihiyle ilgili se-ri takip etmiþtir. 1943’te Osmanlý Dev-leti Teþkilâtýndan Kapukulu Ocaklarý(I-II), 1945’te Osmanlý Devleti’nin SarayTeþkilâtý, 1948’de Osmanlý Devleti’ninMerkez ve Bahriye Teþkilâtý, 1965’teOsmanlý Devleti’nin Ýlmiye Teþkilâtýadlý eserlerini büyük vukuf ve zengin dipnotlarýyla neþretmiþ, bunlar Osmanlý ta-rihi alanýnda vazgeçilmez temel kitaplarhaline gelmiþtir. Teþkilât tarihine daireserleri muhteva açýsýndan deðerlendiril-diðinde üç ortak özellik ortaya çýkar. Bi-rincisi Osmanlý devlet teþkilâtýnýn yapýsý,birimleri, kalemleri konusundaki çalýþma-nýn esasýný oluþturmalarýdýr. Ýkinci özellik,Osmanlý Devleti’nin yükselmesine paralelolarak geliþen teþrifat ve devlet protokolü-ne aðýrlýklý biçimde yer verilmesidir. Üçün-cüsü dipnotlarda verilen uygulamaya aitörnekler, kurumlarýn iþleyiþi veya aksak-lýklarýný anlatan arþiv kaynaklarý ile veka-yi‘nâmelerden aktarýlan bilgilerdir. Osman-lý teþkilât tarihinin, ancak siyasî-idarî olay-larýn ve bunlarýn oluþmasýnda rol alan þah-siyetlerin incelenmesiyle anlaþýlacaðýný eniyi þekilde Uzunçarþýlý’nýn eserleri ortayakoymaktadýr. Karþýlaþtýrmalý teorik bir çer-çeveyi ihmal etmekle birlikte bu eserler,öðretici özelliði yanýnda zengin ham mal-zemeye iþaret etmeleri bakýmýndan vaz-geçilmez konumdadýr.

Uzunçarþýlý’nýn en çok bilinen ve popü-ler bir ilgiye mazhar olan eseri OsmanlýTarihi serisidir. Türk Tarih Kurumu’nunbüyük dünya tarihi yazdýrma projesinin birparçasý þeklinde kaleme alýnan bu seri Os-manlý Devleti’nin kuruluþundan XVIII. yüz-yýlýn sonlarýna kadar olan dönemi kapsar.Uzunçarþýlý III ve IV. ciltleri ikiþer kýsým-dan oluþmak üzere eserini altý büyük cilthalinde tamamlamýþtýr. Günümüzde deOsmanlý siyasî ve askerî tarihinin kapsam-lý eserleri olma vasfýný taþýyan bu çalýþma-da yine arþiv belgeleri ve vekayi‘nâmelerkullanýlmýþ, yer yer Batý kaynaklarýndan dafaydalanýlmýþtýr. Siyasî-askerî tarih anla-týmý Osmanlý teþkilâtý, ilim ve sanat haya-tý ve biyografilerle zenginleþtirilmiþtir. Ay-rýca Osmanlýlar’ýn, müslümanlar ve bilhas-sa Avrupa devletleriyle münasebetlerineasýrlara göre yer verilmiþtir. Biyografilerise padiþahlarýn dýþýnda vezîriâzam ile þey-hülislâmlarý kapsar ve müstakil konularhalinde yer alýr. Hammer’in Osmanlý tari-hinden geniþ ölçüde istifade edildiði an-laþýlan, Halil Ýnalcýk’ýn popüler tarih kate-gorisinde deðerlendirdiði serinin ilk kita-býnýn önsözünde Uzunçarþýlý gördüðü kay-naklarý hisse maðlûp olmayarak tarafsýzbir görüþle inceleyip göstermeye çalýþtýðý-ný, olaylarýn cereyan tarzýný anlatýrken vebunlardan neticeler çýkarýrken hakikattenayrýlmadýðý zannýnda olduðunu belirterekbir ölçüde tarihe yaklaþýmýnýn ipuçlarýnýverir. Ayrýca Batý tarihçiliðinde Osmanlýtarihi üzerindeki yanlý ve kin duygusuylayazýlmýþ eserlere karþý duyduðu tepkiyi di-le getirir, yapýlan haksýzlýða temas eder.Eserin I. cildi 1947’de Ankara’da basýlmýþolup Anadolu Selçuklularý ve Beylikler’denitibaren Osmanlý Devleti’nin kuruluþ dev-resini içine alýr ve Ýstanbul’un fethine ka-dar gelir. Uzunçarþýlý bu cildin sonraki bas-kýlarýna yeni bilgiler eklemiþtir. II. cilt, Ýs-tanbul’un fethinden Kanûnî Sultan Süley-

vekilliði yaptý. Bu görevi sýrasýnda Ýstan-bul Üniversitesi Tarih Bölümü’nde derslerverdi. Bu dönem onun Osmanlý tarihi veteþkilâtýyla ilgili çalýþmalarýný neþrettiði enverimli yýllarýný oluþturur.

1933 üniversite reformundan sonra daEdebiyat Fakültesi’nde Anadolu Selçuklu-larý, Anadolu beylikleri ve Kanûnî devrinekadar Osmanlý Devleti tarihi derslerini okut-mayý sürdürdü. Ankara Üniversitesi Dil veTarih-Coðrafya Fakültesi açýlýnca iki haftaÝstanbul’da, iki hafta Ankara’da ders ver-di. Ýstanbul’da ders saatleri dýþýnda Baþ-bakanlýk Arþivi’nde çalýþýyordu. Bu çalýþma-larý 1939 yýlý ortalarýna kadar sürdü. Ata-türk’ün ölümünün ardýndan Hasan Âli Yü-cel’in Maarif Vekâleti zamanýnda mebus-luk veya hocalýktan birini tercih etmesiteklif edildiðinde M. Fuad Köprülü ve Þem-settin Günaltay ile birlikte hocalýktan ay-rýldý. 1950 yýlýndan sonra yeniden üniversi-teye döndü. Ortaçað Tarihi Kürsüsü öðre-tim kadrosu içinde “konferansçý” unvanýy-la haftada dört saat Osmanlý tarihi ve Ana-dolu beylikleriyle ilgili dersler verdi. Bu ara-da Ankara Dil ve Tarih-Coðrafya Fakülte-si Ýlkçað tarihi profesörlerinden Halil De-mircioðlu’nun Baþbakanlýk Arþivi genelmüdürlüðüne getirilmesi arþiv çalýþmala-rýný aksattý; buradaki imtiyazlý konumunason verildi, kendisine gösterilen belge sa-yýsý azaltýldý. Bu sebeple araþtýrmalarýnýTopkapý Sarayý Arþivi’ne nakletti ve haya-týnýn sonuna kadar burada araþtýrmalarý-ný sürdürdü; ayrýca belgeleri tasnif edenküçük bir heyetin baþýnda bulundu. TürkTarih Kurumu’nun teþkili sýrasýnda 1931’-de baþlayan kurum üyeliði ölümüne kadararalýksýz kýrk altý yýl devam etti. Bu dönem-de hem kitaplarý hem de müstakil birermonografi hacimindeki makaleleri kurumtarafýndan yayýmlandý. On dokuz kitabý,Belleten’de doksaný aþkýn makalesi çýktý.Uzunçarþýlý’nýn yayýn hayatý âdeta Türk Ta-rih Kurumu ile özdeþleþti. 10 Ekim 1977’-de vefat etti ve Edirnekapý Þehitliði’ndetopraða verildi.

Eserleri. Ýsmail Hakký Uzunçarþýlý’nýn güç-lü ve ihatalý telif yeteneði, sistemli çalýþ-malarý sonucu kaleme aldýðý kitap ve ma-kaleleri Osmanlý tarihine önemli katkýlaryapmýþtýr. Arkadaþý ve meslektaþý HikmetBayur onun bir ilim adamýnda bulunma-sý gereken bir görüþ ve seziþe sahip oldu-ðunu, yazýlarýna siyaset bulaþtýrmadýðýnýbelirtir. Özellikle bir genel Osmanlý tarihiyazma çabasý, sadece siyasî deðil teþkilâttarihini de ele almasý ona farklý bir yer ka-zandýrmýþtýr. 1930’lu yýllarýn sonlarýnda Os-manlý tarihine giriþ mahiyetinde hazýrla-

UZUNÇARÞILI, Ýsmail Hakký

Ýsmail Hakký

Uzunçarþýlý

Edebiyat

Fakültesi

Zeynep

Haným

Konaðý’nýn

bahçesinde

öðrencileriyle

Page 3: inþa edilen köprü. · 2018-05-25 · zâde Ahmed Hilmi, Hamdullah Suphi gibi hocalardan ders gördü. 1912 de dârülfü-nundan mezun olunca ilk tayin edildiði Kü-tahya Ýdâdîsi

266

UZUNÇARÞILI, Ýsmail Hakký

696). Muhtelif dergilerde yayýmlamýþ oldu-ðu biyografik nitelikteki yazýlarý bir arayagetirilerek yeniden neþredilmiþtir (Osman-lý Tarihinden Portreler: Seçme Makaleler 1,Ýstanbul 2010).

BÝBLÝYOGRAFYA :

Ýsmail Hakký Uzunçarþýlý’ya Armaðan, An-kara 1976; “Uzunçarþýlý, Ýsmail Hakký”, TürkDünyasý Edebiyatçýlarý Ansiklopedisi, Ankara2007, VIII, 445-446; Oktay Aslanapa, “Ord. Prof.Ýsmail Hakký Uzunçarþýlý”, Tercüman, Ýstanbul14.10.1977 (kendi aðzýndan derlenen hayat hi-kâyesi); M. Münir Aktepe, “Sunuþ”, TD, Ý. HakkýUzunçarþýlý özel sayýsý, sy. 32 (1979), s. XI-XV;Halil Ýnalcýk – Bahattin Yediyýldýz, “Türkiye’de Os-manlý Araþtýrmalarý”, TTK Bildiriler, XIII (2002),I, 132-136.

ÿMehmet Ýpþirli

– —UZUNKÖPRÜ

Ergene nehri üzerindeXV. yüzyýlýn ortalarýna doðru

inþa edilen köprü.˜ ™

Eski adý Ergene olan bugünkü Uzunköp-rü ilçesine adýný veren köprü, Âþýkpaþa-zâde’ye ve ondan naklen Hoca SâdeddinEfendi’nin Tâcü’t-tevârîh’ine göre 829(1426), Ravzatü’l-ebrâr’a göre ise 831’-de (1427-28) yapýmýna baþlanmýþ ve 847’-de (1443) tamamlanmýþtýr (Uzunçarþýlý, IV[1958], s. 14). II. Murad devrinde Timur-taþ Bey ile oðlu Osman Çelebi ve karde-þi Gazi Ýshak Bey nezaretinde Mimar Mus-lihuddin ile Usta Mehmed tarafýndan ku-rulmuþtur. Varna zaferinden sonra Edir-ne’ye dönen II. Murad ve beraberindeki-lerle birlikte açýlýþý yapýlan köprüde zaferve fener alaylarý düzenlenerek mevlidlerokutulmuþtur. Köprü Eskiköy, Kulelibur-gaz, Taþçýarnavut köyleriyle Kestanbolu veSüleymaniye köyleri ocaklarýndan getiri-len taþlarla inþa edilmiþtir. Yapýmý on altýveya on sekiz yýl süren köprünün inþa kitâ-besi mermer üzerine celî sülüs hatlýdýr.

II. Abdülhamid zamanýnda yapýlan bir ona-rým sýrasýnda köprü üzerindeki kitâbe, Ga-zi Mahmud Bey veya Köprübaþý Çeþmesidiye adlandýrýlan çeþme üzerine konulmuþ-tur. Köþelerinde rozetler yer alan iki satýr-lýk kitâbede II. Murad ismi ile 847 (1443)tarihi, sað üst köþesinde de, “Bu köprü yüzyetmiþ dört gözdür” þeklinde bir cümleyer almaktadýr. Memba tarafýnda korku-luk taþlarý arasýna yerleþtirilmiþ bir kitâbesütunu vardýr. Bunun orta kýsmýnda dik-dörtgen bir çerçeve içinde yazý izleri gö-rülmekteyse de tahrip yüzünden okuna-mamaktadýr. Ýsmail Hakký Balkas, Kýrkka-vak deresi üzerine rastlayan gözlerindenbirinin üstünde mimara ait diðer bir kitâ-benin daha bulunduðunu bildirir, ancak bukitâbe günümüzde mevcut deðildir (Çul-pan, Türk Taþ Köprüleri, s. 100).

Köprü ilk yapýldýðýnda 1392 m. uzunlu-ðunda ve 5,24 m. geniþliðinde iken bugünuzunluðu 1238,55 m., geniþliði 6,90 met-redir. 174 gözden meydana gelen köp-rüde en büyük kemer açýklýðý 14 metreyibulmaktadýr. Arazinin dolmasýyla günü-müzde 164 gözü açýk kalmýþtýr. Köprü ke-merleri sivri ve yuvarlak olup 147 ve 148.kemerler diðerlerine oranla daha geniþ veyüksektir. Memba ve mansap taraflarýn-daki sel yaranlar üçgen þeklindedir, üzer-lerinde yedi adet tahliye gözü vardýr. Köp-rüde ana gözün üstünde bir tarih köþküve 40, 41 ile 102 ve 103. kemerlerin üze-rinde iki balkon yer almaktadýr. Köprü in-þasýndan bugüne kadar Fâtih Sultan Meh-med, II. Bayezid, II. Osman, II. Mahmudve II. Abdülhamid dönemlerinde ve 1928,1964, 1972 yýllarýnda onarým görmüþtür.Evliya Çelebi’ye göre inþasýndan on dört yýlsonra yýkýlan bir gözü onarýlmýþtýr. II. Os-man devrine ait tamiri hakkýnda Murâdi-ye Camii kitâbesinden bilgi edinilen köp-rünün tarih köþkünde II. Mahmud döne-

man’ýn ölümüne (Ankara 1949), III. cilt II.Selim’in tahta çýkýþýndan Karlofça Antlaþ-masý’na (Ankara 1951), IV. cilt KarlofçaAntlaþmasý’ndan XVIII. yüzyýlýn sonlarýnakadar gelir (Ankara 1959). Osmanlý Tari-hi Farsça’ya da çevrilmiþtir (I-II, Tahran1370 hþ.). Uzunçarþýlý’nýn Osmanlý siyasîve özellikle teþkilât tarihlerine çeþitli eleþ-tiriler yöneltilmiþtir. Osmanlý kurumlarýnýntarihini anlatýrken genellemeler yaptýðý,sosyal ve ekonomik tarihi ihmal ettiði, te-mel olarak vekayi‘nâmeleri ve Baþbakan-lýk Arþivi’nde belirli bir kaynak grubunukullanýp meselâ þer‘iyye sicillerini, tahrirdefterlerini, Vakýflar Genel Müdürlüðü’nde-ki belgeleri nazarý itibara almadýðý, Batý li-teratürünü, hatta yeni araþtýrmalarý ta-kip etmediði belirtilirse de eserlerin yazýl-dýðý dönemler dikkate alýndýðýnda söz ko-nusu eleþtiriler anlamsýz kalmaktadýr.

Ýsmail Hakký Uzunçarþýlý’nýn bu iki te-mel seri dýþýndaki eserleri þunlardýr: Ka-resi Vilâyeti Tarihçesi (Ýstanbul 1341);Karesi Meþahiri: Edib ve Þairler, Ri-câl-i Devlet Faslý (Ýstanbul 1341); Ana-dolu Türk Tarihi Tedkikatýndan SivasÞehri (Ýstanbul 1346/1928, Rýdvan Nâfiz[Ergüder] ile birlikte); Kitâbeler (I-II, Ýs-tanbul 1927-1929); Kütahya Þehri (Ýstan-bul 1932); Anadolu Beylikleri ve Ak-koyunlu, Karakoyunlu Devletleri (An-kara 1937); Meþhur Rumeli Âyanlarýn-dan Tirsinikli Ýsmail, Yýlýk Oðlu Süley-man Aðalar ve Alemdar Mustafa Paþa(Ýstanbul 1942); Midhat ve Rüþtü Paþa-larýn Tevkiflerine Dair Vesikalar (Anka-ra 1946); Midhat Paþa ve Tâif Mahkûm-larý (Ankara 1950, 1985); Midhat Paþa veYýldýz Mahkemesi (Ankara 1967); Mek-ke-i Mükerreme Emirleri (Ankara 1972,1984); Çandarlý Vezir Ailesi (Ankara 1974,1986). Bunlarýn yanýnda bir kýsmý kitaphacminde makaleleri de vardýr: “Sadra-zam Halil Hamid Paþa” (TM, sy. 5 [1936],s. 213-269); “Vezir Hakký Mehmed Paþa1747-1811” (a.g.e., sy. 6 [1936-1939], s.177-284); “Gazi Orhan Bey’in Hükümdar Ol-duðu Tarih ve Ýlk Sikkesi” (TTK Belleten, IX/34 [1945], s. 207-211); “Osmanlý TarihininÝlk Devrelerine Âid Bazý Yanlýþlarýn Tashihi”(a.g.e., XXI/81 [1957], s. 173-188); “CemSultana Dair Beþ Orijinal Vesika” (a.g.e.,XXIV/95 [1960], s. 457-483); “II. Bayezid’inOðullarýndan Sultan Korkut” (a.g.e.,XXX/120 [1966], s. 539-601); “Fatih Sul-tan Mehmed’in Ölümü” (a.g.e., XXXIV/134[1970], s. 231-234; XXXIX/155 [1975], s.473-481); “Sancaða Çýkarýlan Osmanlý Þeh-zadeleri” (a.g.e., XXXIX/156 [1975], s. 659-

Uzunköprü –

Edirne