Hacettepeli bilim adamlarının araştırması Yeni hükümet ...ye Süt Endüstrisi Raporu, 21...
Transcript of Hacettepeli bilim adamlarının araştırması Yeni hükümet ...ye Süt Endüstrisi Raporu, 21...
“Meyve suyu pazarında
lider iki markadan
biriyiz, ihracatın yüzde
60’ını tek başımıza
yapıyoruz.Süt üretimine
ise 1995 yılında başladık.
Bu açıdan her ne kadar
pazardaki büyük
oyunculardan biri de
olsak yatırımlarımızı gün
geçtikçe artıracağız. ”
Sayfa 3
Orkide için bir araya geldiler
Sıra dışı sütlere ilgi artıyor
Sayı: 5
Temmuz - A ğustos 2011İki ayda bir yay ımlanır
w w w .suthatti.com.trsuthattıBu say ıda:
Röp
ort
aj
Sokak sütü mikrop saçıyor Bakanlık y en id en y ap ılan ıy or
l AB destekli sağlık taraması 2
l USK ile ortak projeler istiyoruz 2
l Röportaj: Erol Diren 3
l Ülker Golf’e yeni ortak 4
l Bosna’da hayatlar değişiyor 4
Hacettepeli bilim adamlarının araştırmasıaçıkta satılan sokak sütlerinin insansağlığı için büyük tehdit oluşturduğunu,üstelik 10 yılda hiçbir iyileşmegörülmediğini ortaya koydu.
S.16
Erol DirenDimes Yönetim Kurulu Üyesi
Yeni hükümet yapılanmasında Tarım veKöyişleri Bakanlığı, “Gıda, Tarım veHayvancılık Bakanlığı”na dönüştürüldü.Yeni yapılanmaya geçişin bir yıldatamamlanması planlanıyor.
S.15
Ekonomi 6
l Yoplait’te imzalar atılıyor 6
l Çin’den sipariş yağdı 6
Sektör 2
Kapak 8
Gündem 10
l Süt Kupası Eskişehirli’ye 10
l Konya’ya dev tesis 10
l IDF’in gündemi niş sütler 12
l Sıra dışı sütlere ilgi artıyor 12
l ASÜD’den etkin katılım 12
l ASÜD, sektöre yol gösteriyor 8
l Dünyada 15. sıradayız 8
l Süt sanayi sektöre sahip çıktı 9
Enstitüsü işbirliğiyle düzenlenen
1. Orkide Çalıştayı, 24-25 Mayıs
tarihlerinde yapıldı. Yaşar Don-
durma ve Gıda Maddeleri A. Ş.
Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet
Kanbur, orkideyle ilgili çalışmaları
sosyal sorumluluk projesi olarak
gördüklerini söyledi.
S.18
n Yazın yediğimiz dondurmanın,
kışın içimizi ısıtan salebin ham
maddesi orkide doğada yok ol-
makla karşı karşıya. Çözüm ise ya-
bani orkidenin kültür ortamına
alınması. Türkiye’nin önde gelen
dondurma markalarından Mado
ile Kahramanmaraş Sütçü İmam
Üniversitesi ve Tarımsal Araştırma
sı kuruluşların süt ve süt ürünleri
üretim ve tüketimi konusundaki
olası gelişmelere ilişkin öngörüleri-
ne de yer verildi.
Raporun hazırlanması aşamasın-
da Türkiye İstatistik Kurumu’nun
(TÜİK), Türkiye’de “Entegre süt
ve süt işletmeleri tarafından topla-
nan süt ve satışa sunulan süt ürün-
leri” verilerini yayımlamaya başla-
ması, sektörde memnuniyet yarat-
mış durumda. Sektör, bu veriler
sayesinde üretim planlamalarını
artık daha sağlıklı yapabilecek.
S.8
nın ikincisi 2010 Dünya ve Türki-
ye Süt Endüstrisi Raporu, 21 Ma-
yıs Dünya Süt Günü’nden hemen
önce, 20 Mayıs’ta açıklandı.
Rapor, 2010 yılında dünya ve
Türkiye’de meydana gelen geliş-
meleri içeren verilerle, süt ve süt
ürünleri endüstrisinin fotoğrafını
ortaya koydu. Raporda, uluslarara-
n Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri
Sanayicileri Derneği (ASÜD), sa-
nayide faaliyet gösteren firmaların
gelecek projeksiyonlarına ışık tut-
mak üzere sektörün nitelikli veri
ihtiyacını karşılamaya yönelik ça-
lışmalara imza atıyor.
Geleneksel hale gelen Dünya ve
Türkiye Süt Endüstrisi raporları-
n İnek sütü dışındaki küresel süt
ürünleri pazarına verilen önem her
geçen gün artıyor. 1961 yılında
inek sütü dışındaki sütler, toplam
süt üretiminin %8,9’unu oluştu-
rurken bu oran bugün %16,7’ye
ulaşmış durumda. Tüketimde ya-
şanan artışın yanı sıra bazı bölge-
lerde sanayi üretimine geçilerek
ekonomik büyümeye önemli ölçü-
de katkı sağlanıyor.
Sıra dışı olarak adlandırılan sütler,
Uluslararası Sütçülük Federasyonu
(IDF) tarafından 16-18 Mayıs ta-
rihleri arasında Yunanistan’ın baş-
kenti Atina’da düzenlenen Ulus-
lararası Koyun, Keçi ve İnek Dı-
şındaki Diğer Sütler Sempozyu-
mu’nun da konusuydu. Sempoz-
yuma 37 ülkeden 300’e yakın uz-
man katıldı.
S.12
Geleneksel 13
Dosya 12
l Maraş dondurması 13
l Bakraç yoğurdu yeniden 13
Perakende 14
l Perakende de yeni trendler 14
l 2014’de hedef büyük 14
Mevzuat 15
l Bakanlıklarda yeni yapılanma 15
l Damızlıklara sigorta 15
Beslenme 16
l Sokak sütü mikrop saçıyor 16
l Süt tozuna haksızlık 16
İnovasyon 18
l Dondurucular için yeni öneri 18
l Orkide için iş birliği 18
l Sütü 6 ay koruyan karton şişe 18
Çiftlik 19
l Soğuk zincire İzmir damgası 19
Çevre 20
l Yüksek geri dönüşüm hedefi 20
l Süt inekleri ahır dışına 20
Süt sanayi sektöre sahip çıktı
ASÜD’ün bu yıl ikincisini hazırladığı 2010 Dünya ve
Türkiye Süt Endüstrisi Raporu, 20 Mayıs’ta kamuoyuna
açıklandı. Rapor, süt ve süt ürünleri sanayinin rekor
alımlarla sektöre sahip çıktığını gösterdi.
süthattı sayı 5 matbaa_Layout 1 16.06.2011 14:49 Page 1
n Ailenin soyadı Diren’in Di’si,
meyvenin Me’si, suyun S’si ve
Anadolu’nun ortasında, Tokat’ta
bir başarı öyküsü; Dimes...
Bursa Ziraat Okulu’nu bitiren
baba Mustafa Vasfi Diren, Ziraat
Teknisyeni olarak başladığı memu-
riyetten bir süre sonra istifa ederek
büyük özel çiftliklerde çalışır.
1958 yılında üzümün ve meyvenin
bol olduğu Tokat’ta şarap üretimi-
ne başlar. 1963 yılında gittiği Al-
manya’dan bir meyve suyu şişesi
modeliyle döner, bir yıl sonra Tür-
kiye’nin ilk ambalajlı meyve suyu-
nu üretir. Dimes, 1995 yılında
UHT süt ve süt ürünleri üretimiy-
le süt sektörüne adım atar.
2003’de Tokat’ın Turhal ilçesinde-
ki Tarım Bakanlığı’na ait 5415 de-
kar arazi üzerine kurulu Kazova
Tarım İşletmesi, “Kazova Vasfi Di-
ren Tarım İşletmesi” adıyla 30 yıl-
lığına kiralanır. Bugün işletmede
buğday, ayçiçeği, şeker pancarı ve
n Ulusal Kırmızı Et Konseyi
Başkanı Faruk Kayar, gazetemize
Konsey’in hedef ve projeleri hak-
kında açıklamalarda bulundu.
Konseyin, üretici birliklerinden tü-
ketici örgütlerine kadar sektörün
tüm paydaşlarını kucakladığını
kaydeden Kayar, piyasada fiyat is-
tikrarını sağlamayı, ucuz ve sağlık-
lı kırmızı et tüketimini arttırmayı
ve AB müktesebatıyla uyumlu ça-
lışmalar yapmayı hedeflediklerini
kaydetti. Konseyin yeni projesin-
den de bahseden Kayar; proje kap-
samında etçi ırklarla sütçü ırkları
ayırmayı, böylece ortalama 215 kg
olan karkas et ağırlığında et ve-
rimliliğini ve kaliteyi arttırarak
300-350 kg’a çıkarmayı hedefle-
diklerini belirtti.
n Hollanda ile birlikte yürütülen
“Türkiye’de bruselloz ve tüberkü-
lozun kontrol stratejisinin belirlen-
mesi projesi” 31 Mayıs’ta sona er-
di. Hayvandan insana geçen hasta-
lıklar arasında bulunan sığır, ko-
yun ve keçi brusellozu ile sığır tü-
berkülozu hastalıklarının 81 ilde
yayılımını belirlemek amacıyla
gerçekleştirilen çalışma kapsamın-
da, işletmelerdeki hayvanlardan
kan örnekleri alındı. Çalışmayla,
yoğun olarak Doğu ve Güneydoğu
Anadolu illerinde görülen, ancak
genelde kayıtlara girmeyen hasta-
lıkla mücadele ve kontrol stratejisi
belirlenecek.
İnsanların tükettikleri gıdaların
yüzde 90’ı bitkisel kaynaklı olma-
sına karşın, karşılaştıkları sağlık
sorunlarının yüzde 90’ı hayvansal
Türkiye hayvancılığının 50 başa
kadar olan sosyo ekonomik işlet-
meler ile 50 baş ve yukarı olan op-
timal, ekonomik boy işletmeler
olarak ikiye ayrılması gerektiğine
işaret eden Faruk Kayar, bunlara
farklı destek ve teşvik programla-
rının uygulanmasını istedi. Kayar;
“Böylece hem hayvancılığımızın
temeli olan sosyal yapıyı, yani kü-
çük üreticimizi korumuş hem de
hayvancılığımızı geliştirmiş olaca-
ğız” ifadesini kullandı.
Et ve sütün temel gıda maddesi
olarak birbirinden ayrılmaz iki
önemli unsur olduğunu da söyle-
yen Kayar, piyasanın regüle edil-
mesi, et ve süt ürünlerinin tüketi-
ciye daha uygun fiyatlarla ulaşma-
sı ve tarımın en önemli unsurların-
dan biri olan hayvancılığın kalkın-
ması için USK ile ortak projeler
üzerine çalışmak istediklerini de
sözlerine ekledi. Bu manada devle-
tin son birkaç yıldır uygulamaya
koyduğu süttozu teşvikinin önem-
li olduğunu kaydeden Kayar, bu
desteğin 50 bin tona kadar çıkarı-
labileceğini, bunun da üreticiden
yaklaşık 500 bin ton sütün alın-
ması anlamına geldiğini ifade etti.
yem bitkileri yetiştiriliyor, meyve-
cilik ve süt sığırcılığı yapılıyor. Di-
mes’in Tokat ve İzmir’deki fabri-
kaları yılda 300 bin ton meyve su-
yu, 120 bin ton süt ve süt ürünle-
ri üretimi, 80 bin ton meyve işle-
me kapasitesine sahip. Dimes’in
ihracat yaptığı ülke sayısı ise 80.
Diren ailesinin; şarapla başla-
yan, meyve suyuyla devam eden
yolculuğundaki son göz ağrısı süt
ve süt ürünleri sektöründeki mar-
kası, Dimes Çiftlik Yolu. Sektörü
konuşmak üzere biraraya geldiği-
miz Dimes Yönetim Kurulu Üyesi
Erol Diren, meyve suyu ve sütün,
pazarlama dinamikleri açısından
birbirinden oldukça farklı olduğu-
nun altını çizdi. Diren, “Süt paza-
rında pazarlama-iletişime ayrılan
pay daha düşük. Biz de buna uy-
gun hareket ediyoruz. 1995 yılın-
da üretime başladığımız süt sektö-
ründe pazardaki büyük oyuncular-
dan birisi de olsak yatırımlarımızı
gün geçtikçe artıracağız” dedi.
Kazova Vasfi Diren Tarım İşlet-
mesi, süt sektöründe olmanızın
bir sonucu mu?
Tarıma dayalı sanayi, tarımsız ol-
maz. Bir misyonumuz da çalıştığı-
mız bölgelere hizmet etmek, istih-
dam sağlamak. Dolayısıyla bizim
için Kazova Vasfi Diren Tarım İş-
letmeleri en az bir ticari şirket ol-
duğu kadar, -hatta daha fazla- böl-
gesel kalkınmayı desteklemek açı-
sından bir sosyal sorumluluk pro-
jesidir. Bölgedeki köylere damızlık
hayvan dağıtımı, tarımın araştır-
ma merkezi olmak ve kaliteli süt
üretimine destek temel hedefimiz.
3.500 baş hayvan kapasiteli tesis-
lerimizde günlük 18 bin lt süt üre-
timi gerçekleştiriliyor.
Dimes süt ve süt ürünlerinin
pazar payı nedir?
Ambalajlı süt kategorimizin pazar
payı yüzde 5. Geçen yıl pazarın
2009’a göre yüzde 2 daralmasına
rağmen üretimimiz yüzde 9 arttı.
Dimes Çiftlik Yolu, süt kategori-
sinde; yağlı, yarım yağlı süt ve ye-
ni piyasaya sunacağımız %0,1
yağlı light süt ürünlerine sahip.
Bölgesel olarak dağıttığımız yo-
ğurt, peynir, kaşar peyniri, kay-
mak, tereyağı ve puding gibi
ürünlerimiz var.
İç ve dış pazar hedefleriniz?
Süt pazarında ulusal oyunculardan
olmamıza karşı, süt ürünlerinde
amacımız öncelikle bölgesel bir
oyuncu olmak. Sütte, meyve suyu
kadar ihracat olamıyor. Dimes ih-
racatta da oldukça başarılı. Afrika,
Doğu Akdeniz ve Uzak Doğu’ya
süt ihraç ediyoruz.
Sektördeki sıkıntılar neler?
Süt sektöründeki belli başlı sıkıntı-
lar; çiğ süt piyasasındaki istikrar-
sızlık, kayıt dışı üretim, süt ve süt
ürünlerindeki yetersiz tüketim.
Çiğ sütteki istikrarsızlık, fiyat-
larda dalgalanmalara neden olu-
yor. Talep planlaması yapılmadan
üretime verilen normalden fazla
desteklemeler neticesinde sıkıntı-
lar bugüne kadar artarak devam
etmiştir. Geçen yıl üretilen toplam
sütün yalnızca yüzde 55’i kayıt al-
tına alınmıştır. Denetimsizlik hem
sağlık hem de ekonomik açıdan
tehlike arz ederek, süt ve süt ürün-
lerinin gelişimi karşısında engel.
Süt içme alışkanlığı henüz yeter-
li seviyeye ulaşmadı. Okul Sütü
Projesi, Avrupa ülkelerinde nere-
deyse 100 yıl önce uygulanmaya
başlanmıştır. Ulusal Süt Konseyi
kampanya başlattı, ancak kapsamı
ve süresi genişletilmeli.
Üreticilerin bilinçlendirilmesi,
üretimde verimin sağlanması ve
maliyetlerin düşürülmesinde
önemli rol oynayacaktır. Yem,
akaryakıt ve enerji maliyetlerinin
doğru olarak desteklenmesi de
önem arz etmektedir.
“Süt pazarında ulusal oyunculardan olmamıza
karşı, süt ürünlerinde amacımız öncelikle
bölgesel bir oyuncu olmak.”
Ulusal Kırmızı Et Konseyi Başkanı Faruk Kayar, et ve
sütün birbirinden ayrılmayan iki unsur olduğuna dikkat
çekerek; “Ulusal Süt Konseyi (USK) ile ortak projeler
üzerine çalışmak istiyoruz” dedi.
AB destekli sağlık taraması
Sektör Sektör Sayfa 3Temmuz - Ağustos 2011suthattı2 Sayfa Temmuz - Ağustos 2011 suthattı
Röportaj: Erol Diren - Dimes Yönetim Kurulu Üyesi
Y ay ın Türü: Y ay g ın - Sürel i
Baskı Tar ih i : 20/06/2011
Y önet im Y er i : Cey hun A t ıf Kansu Cad .
1386. So kak No : 8/8 Balg at /A NKA RA
Tel : 0.312 284 77 78 Fax : 0.312 284 77 79
Dağıt ım : Kury enet A .Ş. Tel : 0.212 444 93 93
Baskı: Elm a Tekn ik Basım Mat b aacıl ık
Çat al So k. 11/A Mal t ep e/A nkara
Tel : 0 312 229 92 65 Faks : 0 312 231 67 06
ISSN: 1309- 9442
Ed i t örSed a Y ıld ızsed a.y i ld iz@sut hat t i .co m .t r
Perakend eFikr i Türkel - f ik r i .t u rkel@sut hat t i .co m .t r
A l i Reşat Y ılm azb i len - [email protected]
Çev re - U luslararası Reg ülasy o nNazan Maraş - nazan .m aras@sut hat t i .co m .t r
A RGE - Ino v asy o nEl i f A v cı - el i f .av ci@sut hat t i .co m .t r
U luslararası İl i şk i lerRo d o lp he d e Bo rchg rav e -ro d o lp he.d eb o rchg rav e@arcad ia- in t ernat io nal .net
Dan iel T rao nd an iel .t rao n@arcad ia- in t ernat io nal .net
Red akt ör
Bet ül Y ılm azb i len
Say fa Tasar ım
Fig en Ko cam an , Murat Tuzcuo ğlu
İl lüst rasy o n
Cihan Bay d em ir
Fo t o ğraf
İsm ai l Hakkı Eser
W eb m ast er
A l i Erd em Ko cab at m az
Must afa Büy ükp eh l iv ano ğlu
A SÜD Bi l im Kuru lu : Pro f . Dr . A d em Şah in ,
Pro f . Dr . A t i la Y et işem iy en , Pro f . Dr .
Erd o ğan Güneş, Pro f . Dr . İr fan Ero l , Pro f .
Dr . Kad i r Halkm an , Pro f . Dr . Mehm et
Dem irci , Pro f . Dr . Met in A t am er , Pro f . Dr .
Müb erra Bab ao ğu l , Pro f . Dr . Nev zat A r t ık ,
Pro f . Dr . Özer Kın ık , Pro f . Dr . Tan ju Besler .
D im es fab r ikalar ı y ıld a 300 b in t o n m ey v e suy u , 120 b in t o n süt v e süt
ürün ler i üret im i , 80 b in t o n m ey v e işlem e kap asi t esine sah ip .
Reklam Rezerv asy on
Melek Karaman - [email protected]
0.312 284 77 78
2011’d e en t eg re süt işlet m eler i t araf ınd an t o p lanan süt m ikt ar ın ın
g eçen y ıl ın ay n ı ay lar ına g öre ar t ış kay d et m esi , süt v e süt ürün ler i
sanay in in sekt öre kat k ısın ı g öst er i y o r .
Üç güzel haber
İ ki ayda bir yayımladığımız
Süthattı 5. sayısına ulaştı. Üye-
lerimiz, paydaşlarımız, okurlarımız
ve emeği geçen arkadaşlarımıza
destek ve katkılarından dolayı te-
şekkür ediyorum.
Sektörümüze ve kamuoyuna
sunduğumuz diğer bir yayınımız,
artık geleneksel hale gelen “Dünya
ve Türkiye Süt Endüstrisi Raporu”
oldu. Bu yıl daha da kapsamlı ha-
zırlanan Rapor, bir yandan sektö-
rümüzün dünya ve Türkiye’deki
mevcut durumunu ortaya koyar-
ken, diğer yandan gelecek ile ilgili
tahmin ve öngörüleri de içeriyor.
Bildiğiniz gibi TÜİK, 13 Aralık
2010’dan itibaren “Süt Ürünleri
Üretim İstatistikleri”ni yayımla-
maya başladı. İstatistikler iki ba-
kımdan büyük önem taşıyor: İlki
izlenebilir dolayısıyla kayıt altına
alınmış süt miktarının inek sütün-
de %58 gibi önemli bir orana yük-
selmiş bulunmasıdır. İkincisi ise
2011’de entegre süt işletmeleri ta-
rafından toplanan süt miktarının
hem geçen yılın aynı aylarına göre,
hem de bu yıl bir önceki aya göre
artarak devam ediyor olmasıdır.
Başkan ’ ınka l e m i n d e nHarun Çallı
İm t iy az Sah ib i v eSo rum lu Y az ı İşler i Müd ürü
Comart Kurumsal İletişim Hizmetleri Ltd. Şti. adına
İlknur Men l ikim en l ik@co m art .co m .t r
Y ay ın Ko o rd inat örü
Dr . İsm ai l Mer ti sm ai l .m ert @sut hat t i .co m .t r
Genel Y ay ın Y önet m en i
Met in Er t unçm et in .ert unc@sut hat t i .co m .t r
Süt hat t ı, A SÜD (A m b alaj l ı Süt v e SütÜrün ler i Sanay ici ler i Derneği ) i ş b i r l iği i le
Com ar t t araf ınd an y ay ım lanm akt ad ır .
Her türlü yay ın hakkı, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince
Comart’a aittir. Tanıtım amacıy la yapılacak kısa alıntılar dışında,
yay ıncının yazılı izni olmaksızın hiçbir yolla çoğaltılamaz.
www.suthatti.com.trBu yay ında % 100 geri dönüştürülmüş kağıt kullanılmıştır
M ikt ar ar t ıy o r
Bu durum süt ve süt ürünleri sana-
yisinin üreticiye sahip çıktığının en
önemli göstergesidir.
Üçüncü güzel haberimiz ise
uzun süredir arzu ettiğimiz bir ya-
pılanmanın gerçekleştirilmiş olma-
sıdır: 08 Haziran’da yayımlanan
kanun hükmünde kararname ile
Tarım ve Köyişleri Bakanlığının
adı “Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı” olmuştur. Genel seçim-
ler sonrasındaki yeni dönemde
adıyla birlikte teşkilat yapısı da de-
ğişecek olan Bakanlık bünyesinde
7 yeni hizmet genel müdürlüğü de
oluşturulmuştur. Bundan sonra
yapılması gereken, çalışmaların
daha fazla “Gıda Güvenliği” oda-
ğında şekillendirilmesi ve sadece
mamul gıdanın değil ham madde
ve temini, tohum, gübre, ilaç, su-
lama gibi birincil aşama ve yetiş-
tirme dâhil olmak üzere işleme,
üretim, depolama, taşıma, pazarla-
ma, satış ve tüketim süreçlerinin
de “Gıda Güvenliği” ekseninde yö-
netilmesidir.
Bu vesileyle, yeni kurulacak hü-
kümetimize de sektörümüz ve ül-
kemiz adına başarılar diliyorum.
“Dimes olarak meyve
suyu pazarında lider iki
markadan biriyiz,
ihracatın yüzde 60’ını tek
başımıza yapıyoruz.Süt
üretimine ise 1995
yılında başladık. Bu
açıdan her ne kadar
pazardaki büyük
oyunculardan biri de
olsak yatırımlarımızı gün
geçtikçe artıracağız. ”
Türkiye genelinde 10 milyon civarında büyükbaş ve
20 milyon civarında küçükbaş hayvan sağlık
taramasından geçirildi.
Sütte istikrarlı büyümeye devam
Ero l D i ren
Fab r ikalar i zm ir v e To kat ’t a
USK ile ortak projeler üretmek istiyoruz
Faruk Kay ar
gıdalardan kaynaklanıyor. Hayvan
hastalıkları, sadece hayvanlara de-
ğil, öncelikle insanlara, ayrıca eko-
nomiye büyük zarar veriyor. Hay-
vanlardan insanlara geçen 868
hastalık bilinirken, sadece brusella
hastalığı nedeniyle Türkiye’deki
yıllık ekonomik kaybın 4, 2 milyar
liraya ulaştığı belirtiliyor.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ve-
rilerine göre, 2009’da 214 olan
şap hastalığı görülen mihrak sayı-
sı, geçen yıl 1695’e çıktı. Geçen yıl
ayrıca, 412 mihrakta sığır brusel-
lozisi, 199 mihrakta koyun brusel-
lozisi, 67 mihrakta koyun-keçi ve-
bası, 103 mihrakta şarbon, 13
mihrakta çiçek, 141 mihrakta ku-
duz, 180 mihrakta sığır tüberkü-
lozu, 4 mihrakta salmonella galli-
narium, 42 mihrakta da yalancı
tavuk vebası görüldü.
Türkiye, AB ve Dünya Bankası
ile hayvanların kayıt altına alın-
ması ve hayvan hastalıklarının
kontrolüne yönelik çok sayıda pro-
je uyguluyor. Halen 1.759.477 sı-
ğır işletmesi, 153.701 koyun ve
keçi işletmesi kayıt altına alındı.
süthattı sayı 5 matbaa_Layout 1 16.06.2011 14:49 Page 2
Bo sna Hersek’t e sav aşın et k i ler i hala si l inm ed i
Bo sna’d a süt sığır ı y et işt i r ici l iği hala sav aşın y ık ın t ısınd an kur t u lab i lm iş d eği l .
Sektör4 Sayfa Temmuz - Ağustos 2011 suthattı
A B’y e o d aklanm ak
Seçim so nrası y en i anay asa i le şeki l lenen g ünd em d e
A B’y e üy el iğim iz d e y er b u lm ak d urum und a.
Biraz hızlanmak gerekmiyor mu?
Bosna’da hayatlar değişiyor
E uro bölgesinde kriz var, Yuna-
nistan batıyor ve benzeri ha-
berlerin arasında Hırvatistan, Av-
rupa Birliği (AB) tam üyeliği için
tarih aldı. Türkiye, Hırvatistan’la
aynı tarihte müzakerelere başla-
mıştı. Müzakerelerde bugüne ka-
dar sadece bir faslı kapatabildik.
2005’ten bugüne AB ile 35 faslın
tamamını kapatarak müzakereleri
sona erdiren Hırvatistan, 1 Tem-
muz 2013 tarihi itibariyle AB’nin
28. üyesi olacak. 1 Temmuz’da dö-
nem başkanlığını Polonya devralı-
yor. Polonya’nın dönem başkanlı-
ğında, bir başka Balkan ülkesi Sır-
bistan’a adaylık statüsü verileceği
de konuşulanlar arasında.
Bu haberler tuhaf bir şekilde
bende, sanki bir süredir hiç AB
gündemimizde yokmuş hissi ya-
rattı. Neyse ki yeni yapılanma ile
birlikte artık bir Avrupa Birliği
Bakanlığı’mız var. Bu, en azından
bundan sonra AB sürecini daha sık
konuşacağımız anlamına geliyor.
Yeni yapılanma ile birlikte Tarım
ve Köyişleri Bakanlığı da isim de-
ğiştirdi; Gıda, Tarım ve Hayvancı-
lık Bakanlığı oldu. Bakanlığın ala-
nına giren 3 fasıl var ve bugüne
kadar bunlardan sadece Gıda Gü-
venliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlı-
ğı Faslı müzakereye açıldı. Bu fa-
sıldaki gelişmeleri hepimiz yakın-
dan takip ediyoruz.
Be y az köşeİlknur Menlik
Türkiye ilk defa geçen yıl, Belçi-
ka dönem başkanlığında fasıl aça-
madı. Şayet, bir son dakika deği-
şikliği olmazsa, Macaristan döne-
minde de fasıl açılamayacak. Tüm
bunları, eleştirmek ya da bir başa-
rısızlık tablosu gibi ortaya koymak
amacıyla söylemiyorum. Amacım
sadece gerçekçi bir tespit yapmak.
Çünkü biliyoruz ki Fransa ve Kıb-
rıs Rum Kesimi’nin adaylık süreci-
mizi etkilemek için veto ettiği ve
AB’nin askıya aldığı 18 fasıl var.
Buna rağmen Türkiye, istikrarlı
ekonomisi ile hem AB’ye hem
dünyaya güçlü mesajlar vermeye
devam ediyor. Artık seçimi de ge-
ride bıraktık. Türkiye’nin önünde
yeni anayasa hazırlıklarının yanı sı-
ra yeniden yapılandırılan bakan-
lıkların kadro ve altyapı bakımın-
dan işlerlik kazandırılması çalış-
maları var. Bu gelişmelerin AB sü-
recine etkisini hep birlikte görece-
ğiz. Şimdiye kadar bu sürece en
fazla katkı vermiş olan iş dünyası-
nın, sektörel kuruluşların ve
STK’ların can kulağı ile dinlenme-
si sonucunda AB sürecinin daha
hızlı ve sağlıklı ilerleyeceğini düşü-
nüyorum.
Evet, bunları düşünüyorum ama
şu soru da aklımdan çıkmıyor: “Bi-
raz hızlanmak gerekmiyor mu?”
Esen kalın.
A j a n d a A ğ u s t o s 2 0 1 1 - M a y ı s 2 0 1 2
Uluslararası etkinlikler: • Çin Yeşil Sütçülük Zirvesi 2011: 25-26 A ğustos, Huhhot, Çin • Sütçülük Etkinliği ve Çiftlik Hayvanları Sergisi: 6-7 Ey lül 2011, Birmingham,
İng iltere • Uluslararası Sütçülük Şovu – Global Süt Endüstrisi İçim Ambalajlama, İşleme ve Teknoloji Çözümleri: 19-21 Ey lül 2011, A tlanta, Georg ia, A BD• 7. NIZO Sütçülük
Konferansı - Aroma ve Tekstür Sütçülükte İnovasyonlar: 21-23 Ey lül 2011, Papendal, Hollanda Yaklaşan IDF etkinlikleri: • IDF Dünya Sütçülük Zirvesi 2011: 15-19
Ekim 2011, Parma, İtalya.• IDF Sütçülük Inovasyon Ödülleri 2011: 17-19 Ekim, Parma, İtalya, • IDF Uluslararası Peynir Olgunlaştırma ve Teknolojisi Sempozyumu: 20-24
May ıs 2012, Madison, Wisconsin, A BD Türkiye etkinlikleri: • Burtarım 2011 – Bursa Tarım, Hayvancılık, Tavukçuluk, Tohumculuk, Fidancılık ve Süt Endüstrisi Fuarı:
14-18 Ey lül 2011, Tüyap, Bursa • İstanbul Gıda-Tek – Gıda ve İçecek Teknolojileri Fuarı: 15-19 Ey lül 2011, Tüyap, İstanbul• Gıda 2011 – 19. Uluslar arası Gıda Ürünleri ve
Teknolojileri Fuarı: 22-25 Ey lül 2011, IFM, İstanbul • Gıda Kongresi 2011 - Global Gelecek Global İşbirliği: 21-23 Kasım 2011, Çeşme, İzmir
n Hayvancılık potansiyeli-
nin %60’ı savaş sırasında yok olan
Bosna Hersek’te, TİKA (Türk İş-
birliği ve Kalkınma Ajansı) tara-
fından uygulanan Yüksek Verimli
Süt Sığırcılığının Geliştirilmesi
Projesi, Doğu Bosnalı çiftçilerden
olumlu tepkiler almaya devam
ediyor. Mayıs ayı içerisinde TİKA
Proje Koordinatörü Dr. Mahmut
Çevik başkanlığındaki bir heyetin
görüştüğü Praça, Buçim ve Buso-
vaça Belediye Başkanları, Tİ-
KA’nın teşvik edici projesinden
sonra çiftçilerin sektörü daha da
genişleterek büyük işletmeler kur-
ma isteklerinin arttığını belirttiler.
TİKA raporuna göre, proje kapsa-
mında 120 aileye dağıtılan 140
gebe düvenin doğum yaptığı ve
ikinci yavrularına gebe kaldığı,
toplamda yaklaşık 500 insanın sa-
dece bu proje ile geçimlerini sağla-
dığı ifade edildi. Saraybosna Zira-
at Fakültesi işbirliğiyle yürütülen
projenin ilerleyen aşamalarında
eğitim programları düzenlenmesi
planlanıyor.
TİKA tarafından Tarımsal Kalkınma Programı
kapsamında Doğu Bosnalı çiftçilere yönelik uygulanan
Yüksek Verimli Süt Sığırcılığının Geliştirilmesi Projesi,
yüzleri güldürüyor.
Ülker Golf, Turkven ve Standard Ünlü güçlerini
birleştirdi. Ülker Golf, %25 hisse satışından elde
edilen kaynakla yurtdışı pazarlarda daha hızlı
büyümeyi hedefliyor.
n Yeni ortaklık, düzenlenen ba-
sın toplantısıyla Ülker Golf Genel
Müdürü Hasan Tulgar, Turkven
Private Equity Direktörü Kerem
Onursal ve Standard Ünlü Private
Equity Direktörü Kerem Göktan
tarafından kamuoyuna duyuruldu.
Ülker Golf’ün Genel Müdürü Ha-
san Tulgar, sektörün potansiyeli ve
kısa sürede elde edilen büyük ba-
şarıların Ülker Golf’ü yatırımcılar
için cazip bir marka haline getirdi-
ğini söyledi. Tulgar; Ülker Golf’un
Türkiye’de dondurma pazarına
girdiği 2003’ten bugüne pazardan
pay almaktan çok pazarı büyüten
stratejileriyle dondurma sektörü-
nün gelişmesine hizmet ettiğini,
bu ortaklıkla Ülker Golf olarak
çok daha geniş bir tüketici kitle-
siyle buluşturmayı, kaliteyi daha
çok insan için erişilebilir kılmayı ve
bulunulan coğrafyada başlanan gi-
rişimleri genişleterek uluslararası
bir marka olma sürecini hızlandır-
mayı hedeflediklerini belirtti.
2011 ciro hedefini 200 milyon
dolar olarak açıklayan Hasan Tul-
gar, Ülker Golf olarak 2011 yılın-
da % 30 civarında bir büyüme he-
deflediklerini de kaydetti. 50 mar-
ka ve 200 aşkın ürün çeşidi ile
dondurma pazarının en önemli
oyuncularından Ülker Golf, Orta-
doğu, Balkan ülkeleri ve KKTC
başta olmak üzere 12 ülkeye ihra-
cat yapıyor.
Dergi framb.fh10 5/25/11 4:14 PM Page 1
Composite
C M Y CM MY CY CMY K
Ülker Golf yeni ortağıyla gücüne güç kattı
Ülker Golf, Turkven ve Standard Ünlü güçlerini birleştirdi.
Ülker Go l f y en i o r t ak l ık la, u luslararası m arka
o lm a sürecin i h ız land ırm ay ı hed ef l i y o r .
süthattı sayı 5 matbaa_Layout 1 16.06.2011 14:50 Page 4
Ekonomi6 Sayfa Temmuz - Ağustos 2011 suthattı
A nahtar veriler*Süt ve Süt Ürünleri Üretim A rtış Tahmini
* OECD-FA O Tarımsal Bakış 2010-2019 (% )
Düny a O ECD D iğer Ülkeler i Ülkeler
Süt 2,2 0,8 3,1
Terey ağı 2,2 0,7 3,0
Pey n i r 1,8 1,3 3,1
Y ağsız Süt To zu 1,0 0,3 3,0
Y ağl ı Süt To zu 2,5 0,7 3,8
’te imzalar atılıyor
n 1977’den bu yana Kuzey Ame-
rika'da Yoplait markasının lisansı-
na sahip olan General Mills, Mart
ayında verdiği 810 milyon avroluk
teklifiyle, aralarında Nestlé, Bel,
Lactalis ve The Bright Food Com-
pany gibi gıda endüstrisinin önde
gelen kuruluşlarının yer aldığı ya-
rışı önde tamamladı.
Yoplait’in satışına ilişkin işlemle-
rin tamamlanması için gerekli ya-
sal onayların General Mills’in 30
Mayıs tarihinde başlayan 2012
mali yılının ilk çeyreğinde verilme-
si bekleniyor. Bu da, onayların
Ağustos ayı sonuna kadar çıkacağı
anlamına geliyor.
General Mills CEO’su O’Leary
ile Yoplait’in geriye kalan hisseleri-
nin sahibi olan Fransız Sütçülük
Kooperatifi Sodiaal Internatio-
nal’ın Başkanı Gérard Budin, yap-
tıkları ortak açıklamada, “Biz glo-
bal yoğurt piyasalarının gelişimin-
de önemli bir rekabetçi güç haline
gelmek için birlikte çalışmayı bü-
yük bir fırsat olarak görüyoruz”
görüşüne yer verdiler.
General Mills, Yoplait’in %51 ve global Yoplait markalarının
%50 hissesini satın almak için kesin anlaşmaya vardı. Yoplait’in
diğer hisseleri ise Fransız sütçülük kooperatifi Sodiaal’da
kalmaya devam ediyor.
Çin’den sipariş yağdı
n Gıda işleme teknolojilerinde
yenileşmeyi hedefleyen Çin’li süt
firmalarının siparişlerinde çarpıcı
bir artış yaşandığı bildirildi. Bu si-
parişler, yılın ilk çeyreğinde ekip-
man tedarikçisi GEA’nın sipariş
defterini doldurdu.
GEA, 2011 yılının ilk çeyreği
için toplam siparişlerin, geçen yılın
aynı dönemine göre %23 daha faz-
la olduğunu açıkladı. Açıklamada,
Çin süt pazarından gelen sipariş-
lerdeki artışın nedeni olarak, yerel
firmaların standartlarını yükselt-
me ve artan yerel talebi karşılama
çabası gösterildi.
Melamin krizinin etkilerini atmaya çalışan Çin,
yerel firmaların standartlarını yükseltme ve
artan talebi karşılamak amacıyla yeni ekipmana
yatırım yapıyor.
GEA Başkanı Jürg Oleas, özel-
likle başta Asya olmak üzere, dün-
ya genelinde gıda işleme teknoloji-
si için güçlü bir talep olduğunu
belirtti.
GEA Yatırımcı İlişkileri Başkanı
Axel Wolferts de, yaşanan talep
artışında Çin’in ve Çin sütçülük
sektörünün öneminin altını çizdi.
Olgun pazarlar sabit kalırken,
Çin’den siparişlerde “çarpıcı artış-
lar” gördüklerini vurgulayan Wol-
ferts, Çin süt endüstrisinin gıda
güvenliği skandallarından sonra,
siparişlerde en büyük katkıyı sağ-
ladığını bildirdi.
O ECD üy esi o lm ay an ülkeler .
O ECD üy esi ülkeler .
süthattı sayı 5 matbaa_Layout 1 16.06.2011 14:50 Page 6
��������������� ����������� ��������� ����������� ��������������� ���� ����������������������������
������������� ���� ������������������������������������� ���� ������������������� ������������� ��������� � ����������������� �� ����
��� ������ ���������������������������� �������� ��� ��������!� ���������� ��������������������� ��� �� ����" ������������!� �����
���� ���������� ������������ ����" ��������� ����� �������!� �#������ ��� �������������������������� ���������� ��� ��!� ���������������
�� ������� ������� ������� ����������� ����������������� � � ���������� ������������������� ��� �������
����� �������$������������ � ���� ��!� ��������� ������"�������� ���������� ��������� ������������������������������ �� �������
� ��� ��� ����!� ��������%�������������������������������������� ��&� ���������� ���� ������������ ���� ��� �� ����� ������� �� �
� ��� ��!� ���� ����� ������� ������ ��������������'������������ ���� ��������� ������ ����� �� ������������ �����������������������
������������������������"��������� ����!� ������������������� �������� �������������������������������"��������$�������
�� ����������������� ��� �� ���� �������� � ���� ����������!� �(����� �� � �� ������� ����� ��������� ����� ������������������������!�
)������ ������� �����"������ �������� ��� �� ������$�����������������"��� ������������� ������� ����� ���������� ������������ ��!� �����
��������� *���� *� �� ��� ���� � ��� � ����� ��� �"����� ���������� �"�� �� ����� $����� ��� ����!� ������������� �� ����
��� ��������� �� ��� ��������������� ������� �������� ������ ����!� �)������ ������������ ��� ������� ���������������� �����
�� ���������������� �������� ���������� �� ��!� �+�����"��������������������� ����������������������"����������������� �������"�
��� ��������� �������������� ����"�����!� �, � ���������������� �������� ����������"����� ��� ��������� ��� ���������������������
����$����������������� ��������������� ��-�#������������������������������������������������� ��� ������� ��� ��!�
. ������������� ������������� ���-�+�������/���0�1������ ���"������ ��� �����!�2�� �����'�.����� ���'�3��������+����� ���
�$�� 4������ 5������.� / �������
� � � � � � � � � � � � � � � � � � � � �� � � � � � � � � � � ��� � � � � � � � � � � � � � � � � � ��
�������
���6������
(����4�� �����#�� ���
������������5����
��������� ���
����������� ���������������������������� ���������
Kapak8 Sayfa Temmuz - Ağustos 2011 suthattı
n Süt, yediden yetmişe her yaş
grubundaki insan için vazgeçilmez
besin ögesi. İster içme sütü olarak,
ister süt ürünleri olarak tüketimi
sayısız yarar sağlıyor, hastalıklara
karşı vücut direncini arttırıyor.
İşte böylesine önemli yararları
olan süt ve süt ürünlerinin üreti-
minde belli koşulların sağlanmış
olması gerekiyor. Ambalajlı Süt ve
Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği
(ASÜD), açık sütün içerdiği risk-
lere karşı ambalajlı, sağlıklı süt ve
süt ürünleri tüketimini artırma ve
sanayinin gelişmesi hedefiyle çalış-
malarını sürdürüyor. İhracatın
önemini de göz ardı etmeyen
ASÜD, Nisan 2010’da başlattığı
projeyle AB’ye süt ve süt ürünleri
ihracatının önündeki engellerin
kaldırılması yolunda önemli mesa-
fe kat etmiş bulunuyor.
ASÜD, sanayide faaliyet göste-
ren firmaların gelecek projeksiyon-
larına ışık tutmak üzere sektörün
nitelikli veri ihtiyacını karşılamaya
yönelik çalışmalara da imza atıyor.
Geleneksel hale gelen Dünya ve
Türkiye Süt Endüstrisi raporları-
nın ikincisi 2010 Dünya ve Türki-
ASÜD, bu yıl ikincisi
hazırlanan 2010 Dünya
ve Türkiye Süt
Endüstrisi Raporu’nu
21 Mayıs Dünya Süt
Günü’nün hemen
öncesinde kamuoyuna
açıkladı. Rapor, süt ve
süt ürünleri sanayinin
rekor alımlarla sektöre
sahip çıktığını gösterdi.
A SÜD’ün b u y ıl ik incisin i haz ır lad ığı rap o r ,
A SÜD Başkan ı Harun Çal l ı v e Genel Ko o rd inat ör A l i O sm an Mo la
t araf ınd an kam uo y una açık land ı.
Düny a v e Türk iy e Süt End üst r isi Rap o ru 2010
ASÜD sektöre yol gösteriyor
n Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri
Sanayicileri Derneği’nin 20 Ma-
yıs’ta İstanbul’da düzenlediği ba-
sın toplantısına; ASÜD Başkanı
Harun Çallı, Yönetim Kurulu
Üyeleri ile üye firmalardan isimler
katıldı. Dünya ve Türkiye Süt En-
düstrisi Raporu’nun sektörde şim-
diye kadar yapılan en nitelikli ça-
lışma olarak değerlendirildiği top-
lantıdaki konuşmasına, halkın
‘Dünya Süt Günü’nü kutlayarak
başlayan ASÜD Başkanı Çallı,
“Gönül isterdi ki, bu önemli günü,
sektörün sorunlarını konuşmak
yerine ‘Süt Bayramı’ olarak kutla-
yalım. Ancak sektör, ürünün öne-
mine paralel büyüklükte sorunlar-
la karşı karşıya” dedi.
ASÜD’ün bugün 88 üyesiyle
sektörünün en büyük ve en yetkin
sivil toplum kuruluşu olduğunu
belirten Çallı, “Sektördeki tüm
üreticilerimize derneğimizin kapı-
ları açıktır. Amacımız sağlıklı işle-
yen sektörel bir yapı oluşumuna
katkı sağlamak, şartımız ise ‘gıda
güvenliği’ ilkelerinden taviz veril-
memesidir” diye konuştu. Sektö-
rün AB’ye ihracatta bir takım sı-
kıntılar yaşadığını dile getiren Çal-
lı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“12,5 milyon tonu aşkın üretim
büyüklüğümüz dikkate alındığın-
da, ihracatımız çok düşük seviye-
lerdedir. Sorunu aşabilmek için
Nisan 2010’da ‘Türkiye Süt ve Süt
Ürünleri Sektörünün AB Pazarına
Girişinin Desteklenmesi’ projesini
başlattık. İnşallah 2012 Dünya
Süt Günü’nde, sektörümüz için
AB kapılarının açıldığı müjdesini
vermek üzere bir araya gelir ve bu
günü hep birlikte ‘Süt Bayramı’
olarak kutlarız.”
Türkiye İstatistik Kurumu’nun
(TÜİK) geçte olsa Entegre süt iş-
letmeleri tarafından toplanan süt
ve satışa sunulan verilerini yayım-
lamaya başladığını vurgulayan
Çallı, verilerden yola çıkarak şu
değerlendirmelerde bulundu:
“Verilere göre, 2010’da entegre
süt işletmeleri tarafından toplanan
inek sütü miktarı 6 milyon 745
bin tondur. Yüzde 58 gibi bir ora-
nın kayıt altına alınmış olmasına
rağmen kayıt dışılık hala sektörün
en önemli sorunlarından biri.
Veriler, son aylarda yoğunlaşan
tartışmalara da ışık tutması bakı-
mından oldukça anlamlıdır. Ocak,
Şubat ve Mart aylarında 2010’a
göre sırasıyla yüzde 13,7, yüzde 11
ve yüzde 5,5 daha fazla süt toplan-
mıştır. Satışların düşme eğiliminde
olduğu aylarda alımların yüksele-
rek devam etmesi, sanayinin sek-
töre sahip çıktığını göstermesi ya-
nında, yapılan suçlamalara da an-
lamlı bir cevap niteliğindedir. Her
yıl Aralık ayından itibaren süt üre-
timi hızlı bir şekilde artarken, tü-
ketim aynı hızla düşüyor. Bu du-
rum, fiyat dalgalanmalarının en
önemli sebeplerinden biri olarak
karşımıza çıkıyor.
ASÜD olarak, iç tüketimin ve
ihracatın arttırılması gerektiğini
düşünüyoruz. İç tüketimin artırıl-
ması için her yaşta düzenli olarak
süt ve süt ürünleri tüketilmesi bi-
lincinin yerleştirilmesi gerekmek-
tedir. Çocuklarımıza yönelik ‘Okul
sütü’ uygulaması gibi projeler va-
kit geçirmeden, mümkün oldu-
ğunca geniş kapsamlı olarak plan-
lanarak uygulamaya geçilmelidir.”
ASÜD Başkanı Harun Çallı, 21 Mayıs Dünya Süt Günü
dolayısıyla düzenlenen basın toplantısında, “İnşallah
2012 Dünya Süt Günü’nde, sektörümüz için AB
kapılarının açıldığı müjdesini verir ve bu günü hep
birlikte ‘Süt Bayramı’ olarak kutlarız” dedi.
Süt sanayi sektöre sahip çıktı
Türkiye, 2009’daki
12,5 milyon ton süt
üretimiyle dünyada 15,
Uluslararası Sütçülük
Federasyonu (IDF)
üyeleri arasında ise 9.
sırada.
Dünyada 15, IDF üyeleri arasında 9. sıradayız n 2009 yılı dünya toplam süt
üretimi 703 milyon ton. Türki-
ye’deki üretimin %92,36’sını,
dünya üretiminin ise %84’ünü
inek sütü oluşturuyor.
2009’da Dünya içme sütü üretimi
119 milyon ton, tereyağı ve sade-
yağ 8,8 milyon ton, inek peyniri
üretimi 17 milyon ton, süt tozu
üretimi 7,4 milyon ton olarak ger-
çekleşti. Türkiye’de ise 983 bin
ton içme sütü, 35 bin ton tereyağı,
295 bin ton peynir ve lor, 141 bin
ton dondurma ve diğer yenilebilir
buzlar üretimi yapıldı.
Süt üretimi ve nüfus bazlı he-
saplamalara göre, dünyada kişi ba-
şına süt tüketimi 103, Türkiye’de
173 kg. Süt ve süt ürünleri için
dünyadaki tüketim ise 7,3 kg.
2009’da dünya süt ve süt ürün-
leri ticaret hacmi, AB 27’nin 34,8
milyon ton iç ticareti hariç, yakla-
şık 49,8 milyon ton süt eş değeri.
FAO ve OECD’nin ‘Tarımsal Ba-
kış 2010-2019’ raporuna göre,
uluslararası ticaret gelecek 10 yıl-
da, global süt üretiminden %6 da-
ha az olacak.
Türkiye’nin süt ve süt ürünleri
ihracatı ise istenen düzeylerde de-
ğil. 2010’da 169 milyon dolara
yaklaşan ihracatta en yüksek payı
% 60,41 ile peynir ve lor alıyor.
Türkiye’nin ihraç pazarları, ço-
ğunlukla Orta Doğu ülkeleri ve
Türki Cumhuriyetler. AB ülkeleri-
nin 2001 yılından beri Türki-
ye’den süt ürünleri almadığı gözö-
nünde tutulduğunda, ihracattaki
büyük potansiyel ortaya çıkıyor.
ASÜD’ün Nisan 2010’dan bu ya-
na uyguladığı projeyle AB’ye ihra-
catın önündeki engellerin kaldırıl-
ması halinde süt ve süt ürünleri ih-
racatında tam bir sıçrama yaşan-
ması bekleniyor.
147 milyon dolar tutarındaki
Türkiye’nin süt ürünleri ithalatın-
da ise tereyağı öne çıkıyor.
2009 yılında dünyada gözlenen
fiyat düşüşlerinin ardından yılın
son çeyreğinde başlayan toparlan-
ma ve Çin’den gelen talep artışıyla
2010’da süt fiyatları arttı.
Türkiye’de üretim ve tüketimde
mevsimsel farklılıklar kaynaklı
olarak fiyatlarda 2009’daki
%5,79’luk düşüşün ardından
2010’daki %32,98’lik artış, yaşa-
nan sıkıntının en güzel örneği. Çö-
züm ise, üretim ve tüketimi den-
geleyecek politikalar izlenmesi.
Süt endüstrisine ilişkin veriler de
çarpıcı. Dünyada üretilen sütün
%53’ü modern tesislerde işleniyor.
AB’de bu oran %94. Gelişmiş ül-
kelerde üretilen sütün %95-99’u
sanayiye aktarılıyor.
Buna karşılık ülkemizde çiğ sü-
tün sanayiye aktarılma oranı ol-
dukça düşük. Sektörde sokak sütü
satışı ve merdiven altı işletmeler
nedeniyle %40’ın üzerinde kayıt
dışılık söz konusu. Net veriler ol-
masa da modern işletmelerde işle-
nen süt miktarının; toplam süt
üretiminin %40’ından, entegre süt
işletmeleri tarafından toplanan sü-
tün ise %70’inden fazlasını oluş-
turduğu tahmin ediliyor. Çiğ sü-
tün dağınık işletmelerden toplan-
ması ve kalite testlerini yaptırmak
sanayinin maliyetini arttıran un-
surların başında geliyor.
T ürk iy e Süt Sekt örü
Çiğ Süt (2009): 12.5 m i ly o n t o n
İnek Süt ü: % 92,36
Ko y un Süt ü: % 5,85
Keçi Süt ü: % 1,53
Mand a Süt ü: % 0,26
Süt İşlem e Tesisi 2.225
A B’y e uy um lu işlet m e 60
Kay ıt al t ı üret im % 58,2
İnek süt ünd en üret i len :
İçm e Süt ü: 1,09 m i ly o n t o n
Pey n i r : 473 b in t o n
Y o ğur t : 980 b in t o n
A y ran : 398 b in t o n
Süt Ürün ler i D ış T icaret i (2010):
İh racat : 169 m i ly o n U SD
İt halat : 147 m i ly o n U SD
Düny a Süt Sekt örü
Çiğ süt (2009): 703 m i ly o n t o n
İnek süt ü % 84
Mo d ern t esislerd e işlenen % 53
Süt v e süt ürün ler i (2009)
İçm e süt ü: 119 m i ly o n t o n
Y ağ: 8,8 m i ly o n t o n
İnek p ey n i r i : 17 m i ly o n t o n
Süt t o zu (Y ağl ı) : 3,8 m i ly o n t o n
Süt t o zu (Y ağsız ) : 3,6 m i ly o n t o n
T icaret hacm i : 49,8 m i ly o n t o n
ye Süt Endüstrisi Raporu, 21 Ma-
yıs Dünya Süt Günü’nden hemen
önce, 20 Mayıs’ta açıklandı.
Rapor, 2010 yılında dünya ve
Türkiye’de meydana gelen geliş-
meleri içeren verilerle, süt ve süt
ürünleri endüstrisinin fotoğrafını
ortaya koydu. Raporda, uluslar-
arası kuruluşların süt ve süt ürün-
leri üretim ve tüketimi konusun-
daki olası gelişmelere ilişkin öngö-
rülerine de yer verildi.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun
(TÜİK), Türkiye’de “Entegre süt
ve süt işletmeleri tarafından topla-
nan süt ve satışa sunulan süt ürün-
leri” verilerini yayımlamaya başla-
ması, sektörde memnuniyet yarat-
mış durumda.
Sektör, bu veriler sayesinde üre-
tim planlamalarını daha sağlıklı
yapabilecek. Şimdi beklenti, sana-
yinin üretim çeşitliliğine bağlı ola-
rak veri tabanının genişletilmesi.
AB ile müzakerelerde “Gıda
Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki
Sağlığı” faslının açılması, sektör-
deki sorunların daha ciddiyetle ele
alınmasını gerektiriyor. Küçük öl-
çekteki çiftlik ve süt işleme tesisle-
rinde üretim standartlarının dü-
şüklüğü en büyük sorun.
Yem fiyatlarındaki yüksek oranlı
artışlar ile çiğ süt fiyatlarındaki
dalgalanmalar ise, üretici, sanayici
ve tüketiciyi olumsuz etkiliyor.
Say ılar la süt end üst r isi
Kapak Sayfa 9Temmuz - Ağustos 2011suthattı
“Sat ışlar ın d üşm e eği l im ind e
o ld uğu ay lard a al ım lar ın
y ükselerek d ev am et m esi ,
sanay in in sekt öre sah ip çıkt ığın ı
g öst erm esi y an ınd a, y ap ılan
suçlam alara d a an lam l ı b i r cev ap
n i t el iğind ed i r .”
Harun Çal l ı
A SÜD Rap o ru ’nun açık land ığı t o p lan t ıy am ed y a b üy ük i lg i g öst erd i .
süthattı sayı 5 matbaa_Layout 1 16.06.2011 14:50 Page 8
Gündem10 Sayfa Temmuz - Ağustos 2011 suthattı
süt içmeye teşvik etmek olduğunu
vurguladı. Çallı açıklamasında; süt
içme alışkanlığının çocuk yaştan
itibaren başlayıp ömür boyu de-
vam ettiğine dikkat çekerek, “Bu
sebeple yeterli ve dengeli beslen-
menin en önemli ögesi sütü çocuk-
lara sevdirmek ve her gün içme
alışkanlığı kazandırmak çok
önemli” dedi.
Yıldan yıla kullanımı azalsa da
Türkiye’de halen oldukça yaygın
olan açık süt tüketimi konusunda
da uyarıda bulunan USK Başkanı,
sokak sütünün birçok hastalığa yol
açtığını vurguladı.
Süt ve süt ürünlerinde ambalajlı
ürünlerin tercih edilmesinin insan
sağlığı açısından çok önemli oldu-
ğuna dikkat çeken Çallı, ambalajlı
süt ve süt ürünleri tüketilmesini ve
her gün en az 2 bardak süt içilme-
sini önerdi.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Ulusal Süt Konseyi
(USK), Türkiye Jokey Kulübü (TJK), Türkiye Süt, Et ve
Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) iş
birliği ile düzenlenen “Süt Kupası Koşusu”, 24 Mayıs’ta
75. Yıl Ankara Hipodromu’nda gerçekleştirildi.
Süt çocuklara, kupa Eskişehirli’ye
n 21 Mayıs Dünya Süt Günü
kutlamaları çerçevesinde düzenle-
nen etkinlik, ilköğretim öğrencile-
rinin katılımıyla bu yıl da tam bir
şenlik havasında geçti. Hipod-
rom’a gelen ilköğretim öğrencile-
rine, kurulan stantlardan gün bo-
yunca süt, dondurma, peynirli
sandviç vb. süt ürünleri dağıtıldı.
Animasyon gösterileri ile eğlenen
çocuklara şapka, T-shirt ve çanta-
lar hediye edildi.
Dört yaş safkan Arap atlarına
mahsus Süt Kupası Koşusu’nu
Semra Ulusoy'un Eskişehirli isimli
Panagro Süt-Et Entegre Gıda Kompleksi’nin temeli 27
Mayıs’ta düzenlenen törenle atıldı. 203 milyon liraya
mal olacak tesisin, 2012 yılının ilk yarısında faaliyete
geçmesi planlanıyor.
Konya’ya dev et-süt entegre tesisi
n Konya Şeker’in iştiraki Panag-
ro Tarım ve Hayvancılık Ltd
Şti’nin 203 milyon liralık yatırım-
la Konya’nın Meram ilçesinde in-
şasına başladığı Süt-Et Entegre
Gıda Kompleksi’nin temeli, Dışiş-
leri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun
da katıldığı törenle atıldı. Önü-
müzdeki yılın ilk yarısında hizme-
te girecek olan tesis, aynı kampus
içinde üretim yapan dünyanın en
büyük et-süt entegre tesisi olma
özelliği taşıyor.
Temel atma töreninde konuşan
Pankobirlik Genel Başkanı Recep
Konuk; tesisin, Türkiye’nin taze et
tüketiminin yüzde 15’ini tek başı-
na karşılayabileceğini, günlük bin
200 büyük, 3 bin küçükbaş hay-
van kesim kapasitesine sahip ola-
cağını belirtti. Tesisin 62 bin met-
rekare kapalı, 364 bin metrekare
açık alan üzerine kurulacağını
kaydeden Konuk; pazarlama ağı
ile birlikte 2000 kişiye istihdam
yaratacak tesisin, 50 bin besici ai-
lesi için de önemli bir refah kapısı
olacağını kaydetti.
Konuk, “Ayrıca, hayvan ırkının
ıslahı ile çiftçilerimiz Türkiye orta-
lamasının yüzde 20 üzerinde ve-
rimlilik artışı sağlayacak. Çevre
dostu tesisin üretim prosesinden
çıkacak tüm atıklar, biyogaz üreti-
minde kullanılacak, atık su da, iç-
me suyu kalitesinde arıtılarak do-
ğaya verilecek” dedi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davu-
toğlu da, artık Türkiye'de devle-
tin, işletmelerin ve vatandaşların
ölçeğinin büyüdüğünü belirterek;
“Dünyanın 8. büyük tarım ekono-
misine sahibiz. İnşallah yakın za-
manda ilk 5’e gireceğiz” dedi.
atı kazandı. On bir atın yarıştığı
koşu sonrasında kazanan atın sahi-
bine kupası, Ulusal Süt Konseyi
Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Gi-
renes tarafından verildi.
Dünya Süt Günü kapsamında
diğer illerde yapılan kutlamalarda
da USK tarafından çocuklara süt
dağıtıldı.
21 Mayıs Dünya Süt Günü do-
layısıyla bir mesaj yayınlayan Ulu-
sal Süt Konseyi (USK) Başkanı
Harun Çallı açıklamasında, etkin-
liklerdeki amaçlarının çocukları
Geleceğimiz için…
T ürkiye son 30 yıldır büyük
değişim geçirmekte… Aynı
değişim, süt üretimi ve işlenmesin-
de de yaşanıyor. Hatırlayalım; 30
yıl önce, nüfusun büyük çoğunlu-
ğu köylerde ve küçük yerleşim
yerlerinde yaşıyor, hayvancılık ise
geleneksel yöntemlerle yapılıyor-
du. Köylünün birkaç hayvanı var-
dı ve ancak ihtiyacı dışında kalan
sütü pazara arz ediyordu. Süt sana-
yi, devletin elinde olan Türkiye
Süt Endüstrisi Kurumu
(SEK)’ndan ibaretti.
Bugün ise durum 30 yıl öncesi-
ne göre çok farklı… İlki 1974 yı-
lında özel sektör tarafından kuru-
lan modern süt işletmesinin ardın-
dan, 80’li yıllarla birlikte SEK de
özelleşti. Bunu ardılları takip etti
ve 1996 yılından itibaren de mo-
dern işletmeler özellikle batı böl-
gelerinde yaygınlaşmaya başladı.
Bugün itibariyle bu işletmelerin
15 kadarının AB standartlarına ve
koşullarına uygun olduğu belirtili-
yor. Gerçekten de bu tesisler tüm
Orta Doğu’nun en modern tesisle-
ridirler. 45 kadar tesis ise daha kü-
çük ölçekli ama modern işletme-
lerdir.
Özetle, Türkiye’de süt sanayinin
genç bir sanayi dalı olmasına rağ-
men kısa sürede modern ve büyük
ölçekli işletmeler kurup yönetme
kapasitesini ortaya koyduğunu
vurgulamak istiyorum. Bu yönüy-
le bahsettiğim işletmeler, AB’deki
süt işletmeleriyle de rekabet edebi-
lecek durumda. Ancak geriye ka-
lan ve bölge ve il bazında ürünleri-
ni pazarlayan yaklaşık 1600 civa-
rında küçük ölçekli işletmelerin
teknolojik yetersizlikleri mevcut.
Bunun başlıca nedeni ise finans-
man yapılarının ve teknik eleman
kapasitelerinin düşük olması.
5996 Sayılı Kanuna göre bu iş-
letmeler; kayıt ve onay yönetmeli-
ğinin yayım tarihinden itibaren iki
yıl içerisinde işletmenin moderni-
zasyonuna dair planlar ile moder-
nizasyonun hangi tarihte ve hangi
aşamalardan sonra tamamlanaca-
ğına dair bilgileri, yeni adıyla Gı-
da, Tarım ve Hayvancılık Bakanlı-
ğı’na sunmak zorunda. Bakanlık,
gıda işletmecisinin bu planı ver-
memesi veya modernizasyon pla-
nında yer alan tarih ve aşamalara
uymaması durumunda işletmesi-
nin faaliyetini durduracak ve işlet-
meye şartlı onay belgesi alınıncaya
kadar faaliyetine izin vermeyecek.
Bu işletmeler ayrıca Yönetmeliğin
yayımı tarihinden itibaren dokuz
yıl içerisinde de onay almak zorun-
dalar. Aksi halde tamamen kapan-
ma tehlikesi ile karşı karşıyalar.
Burada dikkat edilmesi gereken
husus, yönetmelik yayınlanır ya-
yınlanmaz işletmelerin moderni-
zasyon planlarını hazırlayarak Ba-
kanlığa sunmaları ve modernizas-
yon için ihtiyaç duydukları finans-
manı temin etmeleridir. Bu tür
küçük ve orta ölçekli süt tesisleri
ve işletmelerine, hazırlıklarını ak-
satmadan bir an önce kanunun ge-
reklerini yerine getirmelerini öne-
riyorum. Hem kendi gelecekleri
hem de süt sektörümüzün geleceği
için…
Bol kazançlar...
M e r t çeDr. İsmail Mert
Bug ün i t ib ar iy le m o d ern süt işlem e t esisler in in 15 kad ar ın ın A B
st and ar t lar ına v e ko şu l lar ına uy g un o ld uğu b el i r t i l i y o r . Gerçekt en d e b u
t esisler t üm O r t a Do ğu ’nun en m o d ern t esisler id i r ler .
Durum 30 y ıl öncesine g öre ço k fark l ı
H ip o d ro m a g elen i lköğret im öğrenci ler ine, kuru lan st an t lard an g ün b o y unca süt , d o nd urm a,
p ey n i r l i sand v iç v b . süt ürün ler i d ağıt ıld ı. A n im asy o n g öst er i ler i i le eğlenen ço cuklara şap ka,
T - sh i r t v e çan t alar hed iy e ed i ld i .
Düny a Süt Günü’nd e eğlend i ler
Tetrapak_Basketci_275x405_2 09/02/2011 6:18 PM Page 1 C M Y CM MY CY CMY K
süthattı sayı 5 matbaa_Layout 1 16.06.2011 14:50 Page 10
Geleneksel12 Sayfa Dosya Temmuz - Ağustos 2011 suthattı
n Süte göre besin değeri daha
yüksek olan, sağlıklı, besleyici ve
kolay sindirilebilen bir gıda don-
durma… Aynı zamanda bir enerji,
mineral (kalsiyum) ve vitamin (A
ve D vitamini) deposu.
Bu özelliklerine büyük bir keyif-
le tüketilmesini de ekleyebileceği-
miz dondurma için kalite de çok
önemli. Kaliteli dondurma üreti-
minde uygun miks bileşimi ve işle-
me koşullarının yanı sıra stabilizer-
lere de gereksinim duyulur.
Türkiye’ye özgü bir ürün olan
Maraş tipi dondurmanın başlıca
özelliği ise yapımında salepten ya-
rarlanılması. Maraş Dondurması,
salepten gelen aroma ve tadının
yanı sıra, yüksek şeker ve kuru
madde oranı ile yapışkan ve olduk-
ça sert yapısıyla da diğer dondur-
malardan ayrılır. Üretimindeki dö-
vülme işlemi ile bünyeye hapsedi-
len havanın azaltılması, çatal bı-
çakla kesilebilen, geç eriyen olduk-
ça yoğun, sert ve esnek yapıyı
oluşturur. Satışı sırasında kullanı-
lan sunum mizansenleri ile izleyen
herkesi hayrete düşürdüğü gibi tu-
ristlerin de yoğun ilgisini çeker.
Maraş Dondurması’nın en
önemli özelliklerinden birisi de ka-
roten ve karotenoidleri içermeme-
sinden dolayı renginin inek sütüne
oranla daha beyaz olması ve kuru
madde oranı daha yüksek olan ke-
çi sütü kullanılması.
Maraş Dondurması, aynı za-
manda coğrafi işaretlenen süt
ürünlerimizden. Coğrafi işaret tes-
cil belgesi, Yaşar Dondurma ve Gı-
da Maddeleri A.Ş. tarafından 2003
yılında Türk Patent Enstitü-
sü’nden alınmış durumda. Üretim
alanı Kahramanmaraş il merkezi
olarak belirtilen Maraş Dondur-
ması’nın en ayırt edici özelliğinin
Kahramanmaraş’ı kuşatan Ahır
Dağı’nın eşsiz flora ve faunası ol-
duğu ve bu coğrafyaya özgü, ke-
kik, keven, sümbül ve çiğdem gibi
çiçeklerle beslenen keçilerin sütleri
ve yabani orkide çiçeklerinin yum-
ru köklerinden elde edilen salebin
ayrı bir lezzet, aroma ve kıvam
sağladığı ifade ediliyor.
Tanımı ise, “Keçi sütüne, şeker
ve salep ilave edilerek hazırlanan,
karışımın pastörize edilmesinden
sonra üretim tekniğine göre işlene-
rek elde edilen ve uygun ambalaj-
lara konulan bir süt ürünü.”
Günümüzde Maraş Dondurma-
sı, hijyen ve kalite standartlarına
uygun modern bir şekilde üretili-
yor ve keyifle tüketiliyor.
Sayfa 13Temmuz - Ağustos 2011suthattı
G e l e n e kt e n b i l i m e
Kahramanmaraş'ı kuşatan Ahır Dağı’nın eşsiz flora ve
faunası; bu coğrafyaya özgü, kekik, keven, sümbül ve
çiğdem gibi çiçeklerle beslenen keçilerin sütleri ve
yabani orkide çiçeklerinin yumru köklerinden elde
edilen salebin bileşimi: Maraş Dondurması.
Yrd. Doç. Dr. Oya Berkay KARACA
Çukurova Üniversitesi
A m b alaj l ı Süt v e Süt Ürün ler i
Sanay ici ler i Derneği ad ına
sem p o zy um a kat ılan A SÜD
Tekn ik Ko o rd inat örü Gıd a Y üksek
Mühend isi El i f A v cı, IDF Başkan ı
Richard Do y le i le b i raray a g eld i .
Lezzeti, kendi topraklarındaki sırda
İnek sütü dışındaki sütlerden üretilebilecek ürünler büyük bir
araştırma ve ekonomik değer yaratma potansiyeline sahip.
Sıra dışı sütlere ilgi artıyor
n İnek sütü dışındaki küresel süt
ürünleri pazarına verilen önem her
geçen gün artıyor. 1961 yılında
inek sütü dışındaki sütler, toplam
süt üretiminin %8,9’unu oluştu-
rurken bu oran bugün %16,7’ye
ulaşmış durumda (FAOstat,
2010). Tüketimde yaşanan artışın
yanı sıra bazı bölgelerde yavaş ya-
vaş sanayi üretimine geçilerek eko-
nomik büyümeye katkı sağlandığı
da görülüyor. Deve ya da manda
gibi bazı türler çöl, bozkır ve yük-
sek dağlar gibi sert iklim ve toprak
koşullarına mükemmel biçimde
adapte olarak yerel nüfusa daha is-
tikrarlı bir süt tedariki sağlayabili-
yor. Bazı ek besinsel ögeleri de içe-
ren inek sütü dışındaki sütler de
yüksek besin değerine sahip. Deve
sütündeki C vitamini içeriği ve ko-
yun sütündeki yüksek protein se-
viyesi bu konuda verilebilecek en
temel örneklerden ikisi.
Besin ögelerinin tanımlanması,
ürün kalitesinin ve proseslerin ge-
liştirilmesi için ileri çalışmalara ih-
tiyaç duyulan bu alan, üretilebile-
cek ürün çeşitliliğinin fazla olması
nedeni ile büyük bir araştırma ve
ekonomik değer yaratma potansi-
yeline sahip.
Sadece koyun ve keçi sütü, dün-
yadaki yıllık toplam süt üretiminin
%3,5’ini oluşturuyor. Dünya ge-
nelinde eşit olarak dağılmayan ko-
yun ve keçi sütü üretimi bazı böl-
gelerde kırsal kalkınma açısından
hayati öneme sahipken, bu sütler-
den üretilen ürünler bazı alanlarda
lüks ürün sınıfına giriyor.
Yunanistan’ın Başkenti Atina’da düzenlenen Uluslararası
Koyun, Keçi ve İnek Dışındaki Diğer Sütler Sempozyumu,
37 ülkeden 300’e yakın uzmanın katılımıyla yapıldı.
IDF’in gündemi niş sütler
n Uluslararası Sütçülük Federas-
yonu (IDF) tarafından 16-18 Ma-
yıs tarihlerinde Yunanistan’ın baş-
kenti Atina’da gerçekleştirilen
sempozyuma Ambalajlı Süt ve Süt
Ürünleri Sanayicileri Derneği adı-
na Teknik Koordinatör Gıda Yük-
sek Mühendisi Elif Avcı katıldı.
Endüstri tarafından da besinsel
ve ekonomik değerine önem veril-
meye başlanan koyun, keçi, yak,
deve, at ve manda sütlerinin mer-
n Uluslararası Sütçülük Federas-
yonu (IDF)’in küresel süt sektö-
ründeki önemi büyük. Ambalajlı
Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri
Derneği (ASÜD) kurulur kurul-
maz, IDF’in bu öneminin farkında
olarak Türkiye’nin gecikmiş IDF
üyeliğini gerçekleştirmiştir.
IDF’in tüm etkinliklerine ve ça-
lışmalarına aktif katılım, ülkemiz
süt sektörü açısından büyük fayda
sağlayacaktır.
Gözlemci olarak toplantısına ka-
tıldığımız IDF Hayvan Sağlığı
Daimi Komitesi, her ülkeden ko-
nunun uzmanı temsilcilerden oluş-
maktadır. ‘Daimi Komite’lerde;
mevcut durum, sorunlar ve çözüm
yollarına ilişkin gerçekleştirilen
bilgi paylaşımı, süt sektörünün
küresel boyutta sergileyebileceği
gelişim açısından oldukça önemli.
Türkiye’nin de bu ve daha birçok
konu üzerine oluşturulan ‘Daimi
Komite’lere katılımı, ülkemizin bu
gelişimdeki yerini alması açısından
çok önemli. Günümüz dünyasında
sınırların ortadan kalktığı düşü-
nüldüğünde bu önem daha da iyi
anlaşılmaktadır.
cek altına alındığı etkinlik, IDF’in
küresel pazarı elinde tutan inek sü-
tü ürünlerinin arasında yer edin-
meye çalışan sözkonusu ürünlere
yönelik araştırmaları desteklediği-
ni ortaya koydu.
Etkinlikte; sera gazı emisyonları
ve çevre sorunlarından sürdürülebi-
lir gelişmeye, hayvan sağlığından,
süt işleme teknolojilerindeki ino-
vasyona kadar çok geniş bir alanda
yapılan araştırmalar sunuldu.
BM Gıda ve Tarım Örgütü
(FAO) danışmanı Dr. Bernard Fa-
ye’nin de katıldığı sempozyumda
konuşan IDF Başkanı Richard
Doyle ise, IDF’in kendisini süt
sektöründe öncü bilimsel araştır-
maları teşvik etmeye adadığını be-
lirterek, “İnek sütü dışındaki süt
üretiminin sergilediği sürekli bü-
yüme, IDF için yeni görevler orta-
ya çıkarıyor. Biz, tüm dünyada
farklı ve sürdürülebilir bir süt en-
düstrisinin gelişimini sağlayacak
şekilde, besleyici ve sağlıklı ürün-
lerin tüketicilere ulaşması için bu
sektörün gelişimini destekleme sö-
zü veriyoruz” dedi.
Sempozyuma ev sahipliği yapan
Yunanistan, AB içinde koyun ve
keçi sütü üretiminde lider ülkeler
arasında.
Ülkemizin sahip olduğu peynir
kültürü ve artan küçükbaş hayvan
yetiştiriciliği düşünüldüğünde, ge-
lişen bu alanda söz sahibi olmak
için gerekli çalışmaların yapılması
büyük önem taşıyor.
Çalışmalara etkin katılım sağlıyoruz
Görüş: Elif A vcı - ASÜD Teknik Koordinatörü – Gıda Yüksek Mühendisi
A t ina b u luşm ası
Bakraç Yoğurdu yenidenn Çobanların “Bakraç Yoğurdu”
geleneği ve lezzeti Denizli’de yaşa-
tılacak. Denizli Damızlık Koyun-
Keçi Yetiştiricileri Birliği, gelenek-
sel “bakraç yoğurdu” üretimi de
yapılacak Süt Ürünleri Üretim
Tesisleri'nin temelini attı.
Birlik Başkanı Hasan Öner, özel-
likle yöresel “Bakraç Yoğurdu”nun
canlandırılması, üyelerin ürünleri-
nin değerlendirilmesi için tesisi
yapmaya karar verdiklerini söyledi.
Tesis bünyesinde, entegre et tesisiy-
le soğuk hava depoları, mandıra ve
satış merkezi bulunacağını kayde-
den Öner, şöyle konuştu:
“Bölgemizde bu meslekten ek-
mek yiyen binlerce süt üreticisi ve
hayvan yetiştiricisi mevcut. Bu
projeyle vatandaşımızın tüm istek-
lerini karşılayabilecek bir potansi-
yele erişeceğiz. Tesisimiz hem ilçe
halkına, hem de bölgemize katkı
sağlayacak. Mandıra ve satış mer-
kezinin yanında entegre et tesisle-
riyle soğuk hava depolarının yer
alacağı geniş kapsamlı projemiz ile
üyelerimizin çocuklarına ve ailele-
rine istihdam sağlayacak bir yeri-
miz olacak.”
Denizli Tarım İl Müdürü Yusuf
Gülsever de tesisin Denizli ve Se-
rinhisar'a çok önemli katkı sağla-
yacağına inandığını ifade etti. Son
yıllarda bitkisel ve hayvancılık
sektöründe güzel gelişmeler oldu-
ğunu belirten Gülsever, “Dünyada
bu sektör geride kalırken, Türkiye
ve özellikle Denizli'miz büyük bir
aşama kaydetmiştir. Daha düne
kadar çok az seviyelerde olan süt
üretimimiz, yüzde 1000’lere varan
bir artış kaydetmiştir” dedi.
Serinhisar Belediye Başkanı Hü-
seyin Gemi de, birliğin çok geniş
kapsamlı bir projeye imza attığını
ifade ederek, belediye olarak iste-
nilen her türlü katkıyı vermeye
hazır olduklarını söyledi. Tesisin,
2013 yılında tamamlanmasının ve
3 milyon liraya mal olmasının
planlandığı bildirildi.
süthattı sayı 5 matbaa_Layout 1 16.06.2011 14:50 Page 12
14 Sayfa Perakende Temmuz - Ağustos 2011 suthattı
Pe r ake n d e h at t ı
AVM’lerde farklılaşma
çabası mimaride
yoğunlaşıyor.
Son dönemin gözde
konsepti ise Osmanlı
mimarisi.
2010 yılında güçlü bir
büyüme elde eden
sektörün kriz öncesi
dönemdeki büyüme
oranını yakaladığı
belirtiliyor.
n E-ticaret, devamlı üzerinde
durduğumuz bir konu. Türkiye’de
pazarın büyüklüğü 1 milyar dolara
ulaştı. İki yıl içinde 3 milyar dola-
ra çıkması bekleniyor. Private
Shopping (Özel alışveriş) siteleri-
nin ardından pazara hızlı giriş ya-
pan fırsat siteleri çığ gibi büyüyor.
Hatta bu alanda bu yıl önemli
konsolidasyonlar bekleniyor.
İnternet üzerinden satışın giri-
şimciler için önemli potansiyel
alanları da var. Örneğin bazı ürün-
ler konusunda ihtisaslaşmak gere-
kiyor. Sadece kemer tokası, sadece
balık oltası satan bir site kurabilir-
siniz. Bir örnek verelim. ABD’de
sadece kedi baskılı t-shirt satan bir
web sitesi var. Yıllık cirosu ise ne
kadar biliyor musunuz? Tam 30
milyon dolar. Türkiye’de biz bu ra-
kamlara ulaşamayacağımızı dü-
şündüğümüz için her şeyi bir arada
satan siteler kuruyoruz. ETİD
(Elektronik Ticaret İşletmecileri
Derneği) Başkanı Hakan Orhun,
“İnternet satışlarında artık her
ürünü satan değil de ihtisaslaşan
siteler olacak. KOBİ’lerin bu işe
girmesi gerekiyor. KOBİ’ler girer-
ken biraz ürkek bakıyorlar sektöre.
Ancak bu alanda önemli bir po-
tansiyel var” diyor.
Yapılması gereken şu; KOBİ’le-
rin dünyadaki konferansları iyi ta-
kip etmesi gerekiyor. Google trafi-
ğinde gelişmeleri daha yakın takip
ederek son trendleri keşfetmek çok
kolay.
AVM’lerde mimari yarışı
Türkiye’de alışveriş merkezi
(AVM) sayısı hızla artıyor. Bugün
279 olan AVM sayısının 2013’te
395 olması bekleniyor. Peşpeşe
açılan AVM’ler birbirinden farklı-
laşma çabası içinde. Hemen he-
men müşteri ve ziyaretçilere veri-
len hizmetler aynı. Bir değişiklik
yapılacaksa, bu da mimari üzerin-
de oluyor.
Bugünlerde genellikle AVM’ler
Osmanlı mimarisinden esinleniyor.
Sarar’ın patronu Cemalettin Sarar
Bilecik Bozüyük’te Osmanlı mi-
marisinden esinlenerek yaptı Sarar
Outlet Center’ı. Yine Torunlar
GYO ve Turkmall’un Samsun’da
başlattığı Bulvar projesinde Fran-
sız ve Osmanlı mimarisi yaşatıla-
cak. Osmanlı mimarisini yaşatan
AVM’lerden biri de İstanbul Vatan
Caddesi üzerindeki Historia. Yine
bu tarzı kulanan Viaport da, geniş
avluları ile dikkat çeken AVM’ler-
den biri.
Perakendede ünlüler geçidisürecek mi?
Sektörde, son dönemin en yaygın
pazarlama trendlerinden biri ünlü-
lerin yer aldığı koleksiyonlar. İpek-
yol’un Ajda Pekkan ile yaptığı ta-
sarımlardan sonra Koton, Türkan
Şoray t-shirt’lerini çıkardı. Adil
Işık, bu yılın en fenomen gençlik
dizisi “Küçük Sırlar”ın stil danış-
manı Banu Savcı ile Tuba Mutlay
ile “Küçük Sırlar by adL” koleksi-
yonu için bir araya geldi. Aslında
bu dünyada çok yaygın olan bir
konsept. Yıllar önce Madonna
GAP, Jennifer Lopez de H&M ile
tasarımlar yapmıştı. Yine Amy
Winehouse Fred Perry için tasa-
rımlar yapıyor, kendi imzasını bu
ürünlere atıyor. Dünya starlarıyla
çalışmak, marka gücünü artırıyor.
Türkiye’de yeni başlanan bu trend,
başka starları da gündeme getirir
mi? Bu son dönemin merakla bek-
lenen gelişmelerinden biri. Özel-
likle bu alanda erkek giyim tara-
fından bir girişim bekleniyor. Er-
kek giyimin en çok konuşulan sta-
rı ise Tarkan.
E-ticarette yeni trend ihtisaslaşma… Bugün artık internette
sadece kemer tokası, balık oltası satabilirsiniz. Bu alan
KOBİ’ler için de önemli bir potansiyel oluşturuyor.
n Deloitte, Türkiye perakende
sektörünün son durumunu incele-
diği raporunu yayımladı. Türkiye
perakende sektörü büyüklüğünün
2010 yılında 187 milyar dolara
ulaştığı belirtilen raporda, 2014
yılında bu miktarın 250 milyar do-
lara ulaşacağı öngörülüyor. 2010
yılında pastadan en büyük payı 96
milyar dolarla gıda alırken, bunu
26,5 milyar dolarla ev eşyası, 24,3
milyar dolarla tekstil, 7,3 milyar
dolarla teknoloji perakende pazarı
takip ediyor. 2010 yılında güçlü
bir büyüme elde eden sektörün
kriz öncesi dönemdeki büyüme
oranını yakaladığı belirtiliyor.
Cirolar artıyor
AMPD Perakende Endeksi 2011
Nisan ayı sonuçları belli oldu. Or-
ganize perakende sektörü ciroları
Nisan 2011’de aylık %3 düşüş
gösterdi. Geçen yıl aynı döneme
göre %9 artış yakalanırken, yıllık
değişim %5 oldu. 2010 yılı Nisan
ayında 12 aylık ciro gelişimi ise
%9 olmuştu.
Araştırmaya göre tüketicinin ge-
leceğe ilişkin beklentileri iyileşir-
ken, tüketim eğilimindeki azalma,
olası talep daralmasının kalıcı ve
çok güçlü olmayabileceğine dair
ilk sinyalleri veriyor. Seçim sonrası
beklentilerin alacağı şekil ve son-
rasında para ve maliye politikası-
nın seyri iç talebin daralma boyu-
tunu daha fazla netleştirecek.
A101 lider
Tabloda, 1 Mayıs 2010 ile 1 Mayıs
2011 arasında en çok mağaza artı-
şı gerçekleştiren ilk 10 şirket var.
Listede yer alan 10 şirket, ana tab-
lodaki yıllık bin 714 mağazalık
farkın bin 380’ini gerçekleştirmiş
durumda. Bu oran yaklaşık %80’e
denk geliyor. Bir yıl içinde fiziki
verilerde en çok büyüyen 10 şirke-
tin liderliğini A101 yapıyor.
Türkiye perakende sektörü büyüklüğü 2010 yılında 187
milyar dolara ulaştı. Üç yıl sonra ise bu rakamın 250 milyar
dolara ulaşacağı öngörülüyor.
Fikri Türkel
Pr iv at e Sho p p ing (Özel al ışv er iş) si t eler in in ard ınd an e- t icaret p azar ına
h ız l ı g i r iş y ap an f ırsat si t eler i çığ g ib i b üy üy o r .
3 m i ly ar d o lara çıkm ası b eklen iy o r .
Başb akan Erd o ğan , y en i hüküm et i y en i y ap ılanm ay la o luşt u racak.
2014’te hedef 250 milyar dolar
Perakendede yeni trendler
Dairy PlantChecklist
Mevzuat Sayfa 15Temmuz - Ağustos 2011suthattı
Kabine, 8 Haziran’da Resmi Gazete’de yayımlanan Kanun
Hükmünde Kararname ile yeniden yapılandırılırken, Tarım
ve Köyişleri Bakanlığı, “Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı”na dönüştürüldü.
Bakanlıklarda yeni yapılanma
n Seçim öncesi hükümet yapılan-
masında gerçekleştirilen düzenle-
me, yeni hükümet ile birlikte uy-
gulamaya konulacak.
Devlet bakanlıkları kaldırılarak,
6 yeni icracı bakanlık kurulan ya-
pılanmada, süt ve süt ürünleri sek-
törünü de yakından ilgilendiren
bakanlık yapılanması, “Gıda, Ta-
rım ve Hayvancılık Bakanlığı” adı
altında şekillendi. Bakanlığın teş-
kilat ve görevleri de Resmi Gaze-
te’de yayımlanan Kanun Hük-
münde Kararname ile belirlendi.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Ba-
kanlığı’nın ana hizmet birimleri
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlü-
ğü, Hayvancılık Genel Müdürlü-
ğü, Balıkçılık ve Su Ürünleri Ge-
Türkvet’e kayıtlı damızlık koyun ve keçiler ile koç ve
tekeler, Tarım Sigortaları Havuzu kapsamına alındı.
Damızlıklara sigorta
n “Tarım Sigortaları Havuzu Ta-
rafından Kapsama Alınacak Risk-
ler, Ürünler ve Bölgeler ile Prim
Desteği Oranlarına İlişkin Karar-
da Değişiklik Yapılmasına Dair
Karar”ın yürürlüğe konulmasına
dair Bakanlar Kurulu kararı, 14
Mayıs’ta Resmi Gazete’de yayım-
lanarak yürürlüğe girdi. Kararla,
Tarım Sigortaları Havuzu Tarafın-
dan Kapsama Alınacak Riskler,
Ürünler ve Bölgeler ile Prim Des-
teği Oranlarına İlişkin Karar’ın 1.
maddesinin 3. fıkrasından sonra
gelmek üzere bir fıkra eklenirken,
mevcut 4, 5 ve 6. fıkralar da buna
göre düzenlendi.
Söz konusu karara eklenen yeni
fıkra şöyle:
“(4) Çiftçi Kayıt Sistemine en-
tegre edilmiş, Türkvet’e kayıtlı
olan damızlık koyun ve keçi ile da-
mızlık koç ve tekeler için ölüm ris-
ki; ilgili genel şartlar, teknik şart-
lar, tarife ve talimatlar kapsamında
mevcut tesis, işletme, damızlık ko-
yun ve keçi ile damızlık koç ve te-
kelere ait yetiştiricilik bilgileri dik-
kate alınarak, Tarım Sigortaları
Havuzu tarafından teminat altına
alınır.”
Karar, 1 Mayıs’tan itibaren uy-
gulamaya konuldu.
nel Müdürlüğü, Bitkisel Üretim
Genel Müdürlüğü, Tarım Reformu
Genel Müdürlüğü, Tarımsal Araş-
tırmalar ve Politikalar Genel Mü-
dürlüğü, AB ve Dış İlişkiler Genel
Müdürlüğü olacak. Gıda ve Kont-
rol Genel Müdürlüğü’nün kurul-
masıyla Koruma ve Kontrol Genel
Müdürlüğü ortadan kalkacak.
Merkez teşkilatı, bir müsteşar ve
3 müsteşar yardımcısı ve 14 hiz-
met biriminden oluşacak olan ba-
kanlık, taşra ve yurtdışı teşkilatı
kurabilecek. Ayrıca bakana yar-
dımcı olmak üzere 30 bakanlık
müşaviri görevlendirilebilecek.
Mevcut 11 araştırma enstitüsü,
10 bölgesel araştırma enstitüsü, 16
konu araştırma istasyonu, 42 gıda
kontrol laboratuvar müdürlüğü,
35 sınır kontrol noktası, 15 el sa-
natları eğitim merkezi bakanlığın
taşra teşkilatı olacak. Yeni yapılan-
dırma kapsamında Yüksek Komi-
serler Kurulu, sürekli kurul olarak
görev yapacak. Bakanlık merkez
teşkilatı için 6.173, taşra teşkilatı
için 43.225, döner sermaye için
966, yurtdışı için 5 kadro ihdas
edildi. Ayrıca, merkezde 244 ba-
kanlık müşaviri ve 25 araştırmacı
olmak üzere 269, taşrada da 180
araştırmacı kadrosu oluşturuldu.
Kanun Hükmünde Kararna-
me’nin uygulanmasına ilişkin dü-
zenlemeler bir yıl içinde yürürlüğe
konulacak.
Seçim d en so nra sıra kab ined e
Dam ız l ık ko y un v e keçi ler , Bakan lar Kuru lu karar ıy la Tar ım Sig o r t alar ı
Hav uzu kap sam ına al ınd ı
A r t ık sig o r t a kap sam ınd alar
Makromarketistanbullu oldu
Perakend ed e t aşlar y er ind en
o y nuy o r . Sekt örd e ‘A nkaral ı’
o larak t an ınan Makro m arket
İst anb u l Güneşl i ’d e kap ılar ın ı
açt ı. Önce d ev ler karşısınd a
ne y ap acaklar ı araşt ır ılan ,
şim d i d e d ev ler karşısınd aki
b aşar ılar ı ko nuşu lan y erel
m arket ler cesur at ak lar ıy la
g öz ler önünd e.
Rekab et çi b i r m arka o lab i l -
m en in y o lu p erakend e ci ro su -
nun % 33’ünü g erçekleşt i ren
İst anb u l ’d an g eçiy o r . Makro -
m arket Y önet im Kuru lu Baş-
kan ı Şeref So ng ör , “İst an -
b u l ’un b ize ih t i y acı o lm ay ab i -
l i r am a b iz im İst anb u l ’a v ar .
A r t ık b i r Türk iy e m arkası o l -
m ak ist i y o ruz” d iy o r .
Makro m arket ’in hed ef i İst an -
b u l v e Marm ara Bölg esi ’nd e
b üy üm ek. Şi rket in 2011 İst an -
b u l y at ır ım b üt çesi 30, Türk i -
y e g enel i i çin ise 80 m i ly o n
TL. So ng ör , g eçen y ıl 800 m i l -
y o n TL’l ik ci ro y ap t ık lar ın ı, b u
y ıl i se 1 m i ly ar TL’y e u laşa-
caklar ın ı söy lüy o r .
süthattı sayı 5 matbaa_Layout 1 16.06.2011 14:50 Page 14
Beslenme16 Sayfa Temmuz - Ağustos 2011 suthattı
Süt l e b e sl e n m e
Yoğurt ve dondurma
üretiminde süt tozu
kullanımı ''doğal ve
zorunlu''dur. Bunun
başka alternatifi yoktur.
Prof. Dr. Atila YetişemiyenAnkara Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Süt Teknolojisi Bölümü
Süt tozuna haksızlık yapılıyor
n Zaman zaman medyada, konu-
nun dışındaki uzmanların süttozu
sanki bir hile vasıtasıymış gibi
''UHT süte, yoğurda ve peynire
süt tozu katıyorlar'' şeklindeki be-
yanlarını görüyorum. Bu çok yan-
lış bir değerlendirme olduğu gibi,
özellikle UHT sütte kesinlikle süt
tozu kullanılmamaktadır. Ancak,
yoğurt ve dondurmada üretim
prosesinin gereği olarak, kuru-
maddeyi arttırmak, kıvamı iyileş-
tirmek ve proteince zenginleştir-
mek amacıyla süt tozu kullanmak
zorunludur.
Aslına bakılırsa, süt tozu da bir
süt ürünüdür ve ‘doğal sıvı sütün
sadece kurutma teknikleri ile toz
haline getirilmiş biçimi'dir. Üreti-
mi esnasında hiç bir katkı madde-
sinin kullanılması da söz konusu
değildir. İhtiyaç duyulduğunda
tekrar süte dönüştürülebilir (re-
konstitüe süt) ve süt ürünlerine
(rekombine ürün) işlenebilir. Bu
nedenle bazen medyada yanlış ola-
rak yer aldığı gibi, süt tozu kesin-
likle bir katkı maddesi değildir.
Süte birebir eştir. Hatta kaliteli bir
sütten elde edilmişse, mikrobiyo-
lojik açıdan daha güvenilir halde-
dir. Özellikle UHT sütlere, hiçbir
nedenle süt tozu katılmamaktadır.
Bu sütlerin 3-4 ay dayanmaları
yalnızca, sterilizasyon yoluyla sü-
tün içinde bakteri ve enzimlerin
kalmaması nedeni iledir.
Yoğurt ve dondurma üretiminde
ise süt tozu kullanımı ''doğal ve zo-
runlu''dur. Bunun başka alternatifi
yoktur. Süt tozu bazen de beyaz
peynir üretiminde protein oranını
arttırmak için kullanılabilir. Sütün
kuru maddesi yüzde 12-12,5 dü-
zeyindedir. Yoğurt yapımında ku-
ru maddeyi yüzde 16-18 seviyesi-
ne getirmek için, aradaki yüzde 5-
6’lık kısım, kısmen evaporasyonla
(sütün içindeki suyun buhar olarak
uzaklaştırılması), kısmen de yüzde
2-4 oranında süt tozu ilavesiyle
kapatılır. Dondurma üretiminde
ise mutlaka süt tozu kullanılır,
dondurma miksinin önemli harç
maddelerinden biri süt tozudur.
Bu hususlar kesinlikle gıda mev-
zuatımıza aykırı olmadığı gibi sağ-
lık ve beslenme açısından da sakın-
calı değildir.
Ama ne yazık ki dönem dönem
medyada yer alan 'öldüren süt to-
zu'' nitelemeleri kamuoyunu
olumsuz etkilemektedir. Bu haber-
ler nedeniyle süt tozunun kullanıl-
dığı mamalar, yoğurtlar, dondur-
malar şüphe ile karşılanmaktadır.
Açıkçası süt tozuna ve süt tozu
üzerinden de bu besleyici gıdalara
haksızlık yapılmaktadır. Üstelik
süt tozu bugün, sadece gıdalarda
kullanılmakla kalmayıp, dünyanın
savaş, açlık ve felaket yaşanan böl-
gelerinde, insanların beslenme so-
rununu çözen en önemli gıdadır.
n 1 mililitre sokak sütünün içeri-
sinde tifo, dizanteri ve brusella gibi
bulaşıcı hastalıklara neden olan
100 binden fazla bakteri bulunu-
yor. Yüksek oranda su ve nişasta
karıştırılan sokak sütlerinin besin
değerleri ise olması gereken değer-
lerin oldukça altında. UHT ve pas-
törize sütlerde ise zararlı bakterile-
re rastlanmıyor.
21 Mayıs Dünya Süt Günü önce-
sinde açıklanan "Ankara Piyasa-
sı’nda Satılan Sütlerin (UHT, Pas-
törize, Sokak Sütü) Mikrobiyolojik
ve Besin Değeri Açısından Değer-
lendirilmesi" başlıklı araştırmanın
sonuçları, ülkemizde kullanımı
yaygın olan sokak sütlerinde hijyen
n Fransa’da 9 yıl süren İnsülin
Direnci Sendromu Epidemiyolojik
Araştırması sütün beslenmedeki
önemini bir kez daha gösterdi. Dia-
betes Care’de yayımlanan araştır-
maya göre, süt ürünleri ve kalsi-
yum bakımından zengin beslenme,
metabolik sağlığı korumaya ve tip
2 diyabet riskini azaltmaya yardım-
cı oluyor. Bulgular, süt tüketimi ile
obeziteye bağlı kronik hastalıkların
görülme oranının azalması arasında
ilişki olduğunu gösteren önceki
araştırmayı destekliyor.
ABD Süt Araştırma Enstitüsü
Başkanı ve Ulusal Süt Konseyi Baş-
kan Yardımcısı Dr. Gregory Miller,
“Araştırma süt ürünleri tüketiminin
metabolik sendrom, tip 2 diyabet
ve gizli şeker görülme sıklığının
azalması, kan basıncının, trigliserid
düzeyinin ve vücut kitle indeksini
düşmesi ve bel çevresi genişliğinin
azalması ile ilişkili olduğunu gös-
terdi” dedi.
koşullarında hiçbir düzelmenin ol-
madığını, hatta son 10 yılda daha
da kötüye gittiğini gösterdi.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fa-
kültesi İç Hastalıkları Anabilim
Dalı Enfeksiyon Hastalıkları Üni-
tesi ile Hacettepe Üniversitesi Sağ-
lık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve
Diyetetik Bölümü tarafından ilki
2001 yılında gerçekleştirilen araş-
tırma 2010’da yenilendi. Araştır-
manın sonuçları, Hacettepe Üni-
versitesi Tıp Fakültesi İç Hastalık-
ları Anabilim Dalı Enfeksiyon Has-
talıkları Ünitesi Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Serhat Ünal ve Hacettepe
Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakül-
tesi Dekanı Prof. Dr. Tanju Besler
tarafından açıklandı.
Uluslararası standartlarda 1 mili-
litre sütte kabul edilebilir bakteri
miktarı 500 iken, araştırma kapsa-
mında incelenen açık süt örnekle-
rinde bu sayının 100 bine kadar
yükseldiği belirlendi.
2001 yılındaki araştırmayla kı-
yaslandığında 2010’da açık sütler-
deki mikrobiyolojik tablonun daha
kötü olduğunu belirten Prof. Dr.
Ünal, şunları söyledi:
“2001 ve 2010 yıllarında topla-
dığımız tüm sokak sütü örneklerin-
de kabul edilemeyecek miktarlarda
bakteri (E. coli, Klebsiella spp., En-
terobacter spp., Citrobacter spp.,
Proteus spp., Serratia spp.) tespit
edildi. Hatta 2001 yılında rastlan-
mayan ek bakteriler de gözlendi.
Koliform bakterilerin çiğ sütlerin
yapısında bulunması o sütün bağır-
sak orijinli bir kaynakla temas etti-
ğini ve bu süt içerisinde her türlü
hastalığa neden olabilecek mikro-
organizmaların bulunabileceğini
gösteriyor. Bu sütler kesinlikle tü-
ketilmemeli. İnsan sağlığı için çok
büyük tehdit oluşturuyor.”
Prof. Dr. Ünal, besin değeri ve
sağlık açısından uygunluğu bilim-
sel olarak da ispatlanan, ısıl işlem-
den geçirilmiş pastörize ve UHT
(kutu) sütlerin tüketimini önerdi.
Araştırma, açık sütün vitamin
değerlerinin, uluslararası kabul
edilmiş besin kompozisyon cetveli-
ne ve ısıl işlem geçirmiş süte göre
çok düşük olduğunu, açıkta satılan
pek çok süt örneğinde, süte yüksek
oranda nişasta gibi maddeler ile su
karıştırıldığını da ortaya koydu.
Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bi-
limleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr.
Tanju Besler, incelenen 108 sokak
sütünden 34’ünde istenmeyen
maddelerin bulunduğunu, 2001-
2010 yılları kıyaslandığında katkı
maddeleri nedeniyle besin değerin-
deki düşüşün % 55 oranında daha
sık görüldüğünü söyledi.
Açıkta satılan sütün vitamin de-
ğerlerinin beklenenden çok daha
düşük olduğunu belirten Prof. Dr.
Tanju Besler, “Araştırma sonuçları
ısıl işlem geçirmemiş açıkta satılan
sütün, besin değeri ve mikrobiyolo-
jik açıdan tüketiminin uygun ol-
madığını bir kez daha açıkça göste-
riyor” dedi.
Hacettepeli bilim
adamlarının araştırması
açıkta satılan sokak
sütlerinin insan sağlığı
için büyük tehdit
oluşturduğunu, üstelik
10 yılda hiçbir iyileşme
görülmediğini ortaya
koydu.
Sokak sütü mikrop saçıyor
Bir yararı daha
A raşt ırm an ın so nuçlar ı, Hacet t ep e Ün iv ersi t esi T ıp Fakül t esi İç
Hast al ık lar ı A nab i l im Dal ı En feksiy o n Hast al ık lar ı Ün i t esi Öğret im Üy esi
Pro f . Dr . Serhat Ünal v e Hacet t ep e Ün iv ersi t esi Sağl ık Bi l im ler i Fakül t esi
Dekan ı Pro f . Dr . Tan ju Besler t araf ınd an açık land ı.
Pro f . Dr . Serhat Ünal - Pro f . Dr . Tan ju Besler
süthattı sayı 5 matbaa_Layout 1 16.06.2011 14:50 Page 16
Çiftlikhattı: İzmir İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği
Soğuk zincire İzmir damgası n Süt ve süt ürünleri sektöründe
uluslararası standartlarda üretim
şart. Bunun ilk basamağı ise, çift-
liklerden toplanan çiğ sütün soğuk
zincire alınarak, üretimin gerçek-
leştirileceği işletmeye ulaştırılması.
Böylece süt, hiçbir kalite kaybı ya
da bozulma olmadan üretim süre-
cine sokulabiliyor.
Türkiye’de ilk kez birlik olarak
koyun keçi sütünde soğuk zincir
projesini hayata geçiren İzmir İli
Damızlık Koyun Keçi Yetiş-
tiricileri Birliği,
AB’ye ihracatın açıl-
ması için aranan
uluslararası standart-
lara da ulaştı.
Birlik Başkanı Özer Türer, kü-
çükbaş hayvan yetiştiriciliği konu-
sunda Türkiye’nin rakipsiz bir ül-
ke olmasına karşın ihracatta yeteri
kadar değerlendirilmediğini söyle-
di. Türer, şöyle devam etti:
“Bugün Avrupa Birliği’ne peynir
ürünleri ihracatının önündeki tek
engel çiğ sütün kalitesi ve hijyeni.
Büyükbaşta yol aldık ama maale-
sef küçükbaşta çok gerilerdeyiz.
Tam tersine ihracatta da en güçlü
olduğumuz alan küçükbaş.
Dünya küçükbaşta artan talebi
karşılamaktan çok uzak. Tağşiş ne-
deniyle çok fark etmiyoruz ama
gerçekte Türkiye’de dahi talebi
karşılayacak kadar küçükbaş sütü
üretilmiyor.
Mevcut üretilen sütün toplanma
kalitesi ise ihracat için yetersiz. İz-
mir Birliği olarak ilk kez geçen se-
ne koyun keçi sütünde soğuk zin-
cir projesini pilot bir uygulama ile
yaşama geçirdik. Bugün artık AB
standartlarında süt topluyoruz.
Türkiye standartlarını çoktan aş-
mış durumdayız.”
Türkiye ve dünyadaki değişime
işaret eden Türer, her alanda oldu-
ğu gibi hayvancılıkta da bu değişi-
me ayak uydurmak gerektiğini
kaydetti.
Soğuk zincirde toplanan sütün
kalitesine işaret eden Türer, “Artık
içine soda atılmış plastik bidonlar-
da sabahtan akşama kadar süt
toplama devri gerilerde kaldı. Sağ-
lıklı ve kaliteli süt üretmek vicda-
ni ve yasal sorumluluğumuz, bir
yerde de ticari zorunluluk. Özel-
likle hedefiniz ihracat ise bu sütü
soğuk tanklarda istenen ph’ta ve
yağ, kuru madde oranında günlük
toplamak zorundasınız. Birlik ola-
rak İzmir’de ve Türkiye’de sektöre
yön veriyoruz. İzmir’in soğuk zin-
cirde toplanan koyun ve keçi sütü,
AB’ye ihracatın kapısını aralaya-
caktır” dedi.
İzmir’de toplanan koyun ve keçi
sütünde Ph değerleri 6,5 iken, yağ
oranı keçi sütünde 4.3, koyun sü-
tünde 7.2, kuru madde oranı ise
keçi sütünde 11.5, koyun sütünde
14.5 düzeyinde. Bu oranlar tama-
men soğuk zincirin uygulanması
sonucu sağlandı
Türkiye’de koyun ve keçi
sütünde soğuk zinciri ilk
olarak hayata geçiren
İzmir İli Damızlık Koyun
Keçi Yetiştiricileri Birliği,
uluslararası standartları
yakaladı.
İnovasyon Çiftlik Sayfa 19Temmuz - Ağustos 2011suthattı18 Sayfa Temmuz - Ağustos 2011 suthattı
Dondurucular için yeni öneri Orkide için iş birliği
Sütü 6 ay koruyan karton şişe
n Journal of Dairy Science’da ya-
yımlanan ve ABD Güney Dakota
Devlet Üniversitesi’nde gerçekleş-
tirilen araştırmaya göre, dondur-
ma olması gerekenden daha so-
ğuk. Araştırmacılar, dondurma
üreticilerinin ürün kalitesini tehli-
keye atmadan dondurucularının
ısısını arttırabileceklerini ileri sü-
rüyor. Dondurma depolama sıcak-
lığında küçük bir değişiklikle
enerji tasarrufu yapılabilecek.
Dondurma depolanmasında en-
düstride ısı standardı -28.9°C. 39
hafta farklı sıcaklıklarda tuttukları
dondurma analizleri sonucu, bu sı-
nırın çok katı olduğunu ve ürün
kalitesini riske atmadan -26.1°C’ye
çıkarılabileceğini iddia eden araş-
tırmacılar, yaptıkları analizlerde
farklı sıcaklıklarda (-23.3°C’de bi-
le) depolanan dondurmalarda kali-
te açısından çok anlamlı bir fark
bulamadılar.
ABD’de yapılan bilimsel bir araştırma, dondurmanın
depolanmasında gerekli ısıda yeni uygulamalara kapı
aralayacak gibi görünüyor.
Yazın yediğimiz dondurmanın, kışın içimizi
ısıtan salebin ham maddesi orkide doğada yok
olmakla karşı karşıya. Çözüm ise yabani
orkidenin kültür ortamına alınması.
Gıda işleme ve paketleme çözümlerinde dünya lideri
Tetra Pak, süt için ilk aseptik karton şişe olan Tetra
Evero Aseptik'i üretti.
n Pazarın ihtiyaçları doğrultusun-
da üretilen 1 litrelik Tetra Evero
Aseptik, şişenin kullanım ve akıt-
ma kolaylığının yanı sıra üreticile-
re çevresel ve maliyet avantajları
da sunuyor. Tetra Evero Aseptik
dolumlarında kullanılan Tetra Pak
A6 iLine sistemi, diğer şişeleme
sistemlerinden %50 daha az yer
kaplayarak, %30 daha az yatırım
gerektiriyor. İşletme maliyeti %25
daha düşük olan karton şişenin
elektrik tüketimi de diğer aseptik
şişeleme sistemlerinin yarısı kadar.
6 aya kadar sütün tazeliğini koru-
ma özelliği ile de üreticilere mali-
yet avantajı sağlıyor. Dikkat çekici
karton şişe, ambalaj yüzeyinin ta-
mamına baskı olanağı tanıdığı için
markayı da daha görünür kılıyor.
Tek adımda açılma ve iki aşama-
lı emniyet özellikleri ise tüketicile-
re kolaylık ve güvenlik sağlıyor.
Akıtma açısından diğer şişelere
oranla kolaylık sağlayan ideal açı-
ya sahip yeni şişe, Avrupa’da yapı-
lan tüketici araştırmaları sonuçla-
rına göre tasarlandı.
Dünyanın ilk aseptik karton şi-
şesi, FSC sertifikalı yenilenebilir
kartondan yapılıyor. Almanya'da
gerçekleştirilen bir araştırma, yeni
şişenin karbon ayak izinin, diğer
şişelere kıyasla %30'a kadar daha
düşük olduğunu ortaya koydu.
n Türkiye’nin önde gelen dondur-
ma markalarından Mado ile Kah-
ramanmaraş Sütçü İmam Üniver-
sitesi ve Tarımsal Araştırma Ensti-
tüsü işbirliğiyle düzenlenen 1. Or-
kide Çalıştayı, 24-25 Mayıs tarih-
lerinde yapıldı. Çalıştay’da yabani
orkidenin kültür ortamına alınma-
sı masaya yatırıldı.
Çalıştayın açılışında konuşan
KSÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof.
Dr. Kadir Saltalı, dondurma ve sa-
lep içeceğinin hammaddesi salebin
bazı orkide türlerinin yumrularına
verilen isim olduğunu söyledi.
KSÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet
Fatih Karaaslan da, “Orkide, azlığı
nedeniyle yok olmak üzere olan bir
mirasımız. Çalıştay sayesinde orki-
deyi doğal ortamlarda korumak ve
kültür ortamında yetiştirilmesi ko-
nusunda önemli mesafe alınacağını
düşünüyorum” dedi.
Mado’nun bugünkü konumuna
orkide sayesinde geldiğini belirten
Yaşar Dondurma ve Gıda Madde-
leri A. Ş. Yönetim Kurulu Başkanı
Mehmet Kanbur ise, orkidenin ta-
biatta yok olma tehlikesiyle karşı
karşıya bulunduğunu ifade etti.
Orkideyle ilgili çalışmaları sosyal
sorumluluk projesi olarak gördük-
lerini belirten Kanbur, “Orkide
dendiği zaman sanki ailemin birin-
den bahsediyorlarmış gibi geliyor.
Uzun yıllar orkidenin nasıl kültüre
alınabileceğini araştırdım. Anla-
dım ki bu bilimin işi. Orkide sade-
ce dondurmanın hammaddesi ola-
rak değil, bir marka olarak değer-
lendirilmeli. Dünya orkideyi iyi bi-
liyor ancak ellerinde çok fazla yok”
diye konuştu.
Ko y un v e keçi süt ü d üny ad a g id erek
y ükselen b i r t rend . A r t an t aleb e
y an ıt v erem ey en üret im Türk iy e’y e
ih racat t a ay r ı b i r kap ı açıy o r .
Mev cut üret im ise iç t aleb i
karşılam ay a d ah i y et m iy o r .
Düny ad a t alep ar t ıy o r
“Artık içine soda atılmış
plastik bidonlarda
sabahtan akşama kadar
süt toplama devri
gerilerde kaldı.”
Özer Türerİzmir İli Damızlık Koyun Keçi
Yetiştiricileri Birliği Başkanı
süthattı sayı 5 matbaa_Layout 1 16.06.2011 14:50 Page 18
Bu say fa Tüket ici v e Çev re Eği t im V akf ı kat k ılar ıy la haz ır lanm ışt ır .
Çevre20 Sayfa Temmuz - Ağustos 2011 suthattı
tusunda süt üreticilerine daha faz-
la geri dönüşümlü plastik sağlaya-
rak bir ‘geri dönüşüm devrimi’
yapmaya çağırdı.
Dairy UK Genel Müdürü Jim
Begg, hedefe ulaşılabilmesi için
daha fazla geri dönüşümlü plastiğe
ihtiyaç duyduklarını, plastik teda-
rikçilerinin, süt endüstrisinin ihti-
yaç duyduğu geri dönüşümlü plas-
tiği sağlaması gerektiğini söyledi.
Begg, “Sektör olarak çevresel
performansı arttırmaya yönelik ça-
balar devam ediyor. Kaynakların
giderek kıtlaştığı düşünüldüğün-
de, geri dönüşümlü malzeme kul-
lanımının önemi daha çok ortaya
çıkıyor” dedi.
2008'den bu yana çevresel he-
deflere yönelik süt sektöründeki
ilerlemeyi kanıtlayan istatistikler,
2010 yılında İngiltere'de satın alı-
nan süt şişelerinin %70'inden faz-
lasının geri dönüşümden elde edil-
diğini ve 12.000 ton plastik yeni
şişe üretiminde kullanılarak sektö-
rün ambalajlarla ilgili emisyonları-
nın 27.000 ton düşürüldüğünü
gösteriyor.
İngiltere’de yeni geri dönüşüm hedefiDairy UK, plastik tedarikçilerini süt üreticilerine daha
fazla geri dönüşümlü plastik sağlayarak bir ‘geri
dönüşüm devrimi’ yapmaya çağırdı.
n İngiliz süt endüstrisi, çevresel
etkilerin azaltılmasına yönelik he-
deflerini geliştiriyor. İngiltere Ta-
rım Bakanı Jim Paice, süt şişelerin-
de en az %10 geri dönüşümlü
plastik kullanmanın yanı sıra ener-
ji ve CO2 hedeflerini içeren ‘Süt
Yol Haritası’nı açıkladı. Aynı gün
Dairy UK’dan daha iddialı bir he-
def geldi. Endüstrinin yeni hedefi-
ni; ‘süt şişelerinde en az %30 geri
dönüşümlü plastik kullanılması’
olarak açıklayan Dairy UK, plas-
tik tedarikçilerini bu hedef doğrul-
2010 y ıl ınd a İng i l t ere'd e sat ın al ınan süt şişeler in in % 70' ind en faz lası
g er i d önüşüm d en eld e ed i ld i v e sekt örün am b alaj lar la i lg i l i em isy o n lar ı
27.000 t o n d üşt ü.
% 70’i g er i d önüşüm d en
Süt inekleri ahır dışınaABD Tarım Bakanlığı (USDA) tarafından yürütülen bir
çalışmada, dış mekanlarda tutulan süt ineklerinin gaz
emisyonlarının daha düşük olduğu belirlendi.
n USDA’nın bilimsel araştırma
ajansı Tarımsal Araştırma Servi-
si’nin (ARS) çalışması, USDA’nın
sürdürülebilir tarımın teşvik edil-
mesi taahhüdünü destekler sonuç-
lar verdi. Bir grup araştırmacı,
Pennsylvania’daki 250 dönümlük
süt çiftliğinde farklı yönetim sis-
temlerinin çevreyi nasıl etkilediği-
ni değerlendirdi.
Çalışmada bir sığır veya süt çift-
liğinin önemli biyolojik ve fiziksel
süreçlerini ve etkileşimini simüle
eden Entegre Çiftlik Sistem Mode-
li kullanılarak, otlatma sistemleri
ve gübre yönetiminin çevre ve be-
sin kaybına etkileri incelendi.
Üretimde kullanılan böcek ilaç-
ları, yakıt, elektrik ve diğer kay-
nakların karbondioksit, metan,
azot oksit emisyonları değerlendi-
rilen araştırma sonuçları, ineklerin
yıl boyunca dışarıda tutulmasının
amonyak emisyon düzeylerini yak-
laşık %30 oranında düşürdüğünü
gösterdi. Ayrıca ahırda kapalı tu-
tulan ineklerin metan, azot oksit
ve karbon dioksit sera gazlarının
toplam emisyonlarından %6 daha
düşük olduğu belirlendi.
süthattı sayı 5 matbaa_Layout 1 16.06.2011 14:51 Page 20