Habercilik(Uyaran sıralaması)

15
Habercilik(Uyaran sıralaması) Egger ve Miller yaptıkları deneylerinde, klasik koşullanmanın meydana gelebilmesi için koşullu uyarıcının(zil) kendisinden sonra koşulsuz uyarıcının(et) gelebileceğine ilişkin haber verici nitelikte olması gerektiğini ortaya koymuştur.Yani koşullu uyarıcı(zil) önce,koşulsuz uyarıcı(et) sonra verildiğinde koşullanma meydana gelmektedir.

description

Habercilik(Uyaran sıralaması) - PowerPoint PPT Presentation

Transcript of Habercilik(Uyaran sıralaması)

Page 1: Habercilik(Uyaran sıralaması)

Habercilik(Uyaran sıralaması) Egger ve Miller yaptıkları deneylerinde,

klasik koşullanmanın meydana gelebilmesi için koşullu uyarıcının(zil) kendisinden sonra koşulsuz uyarıcının(et) gelebileceğine ilişkin haber verici nitelikte olması gerektiğini ortaya koymuştur.Yani koşullu uyarıcı(zil) önce,koşulsuz uyarıcı(et) sonra verildiğinde koşullanma meydana gelmektedir.

Page 2: Habercilik(Uyaran sıralaması)

Habercilik(Uyaran Sıralaması)

Page 3: Habercilik(Uyaran sıralaması)

+

+

=

Page 4: Habercilik(Uyaran sıralaması)

Pekiştirme ♣Klasik koşullanmada pekiştirme, koşulsuz

uyarıcının(et) meydana getirdiği etkidir.

♣Davranışı pekiştirmede kullanılan uyarıcıya ise pekiştireç denir.Örneğin; Pavlov’un klasik koşullanma deneyinde et bir pekiştireçtir.

♣Pavlov ,koşulsuz tepkiyi(salya) meydana getiren koşulsuz uyarıcıya(et) birincil pekiştireç,koşullu tepkiyi(salya) meydana getiren koşullu uyarıcıya(zil) ikincil pekiştireç adını vermektedir.

♣Davranışçı kurama göre hangi tür pekiştireç kullanılırsa kullanılsın öğrenmenin anahtarı pekiştirmedir.Eğer pekiştirme yoksa öğrenme de yoktur.

Page 5: Habercilik(Uyaran sıralaması)

♣Burada sabun koşulsuz bir uyarıcıdır;ancak sabun et gibi pekiştirici bir uyarıcı değildir.Bu örnekte pekiştirme davranışının oturabilmesi için yapılan tekrarı ifade eder.

Page 6: Habercilik(Uyaran sıralaması)

Sönme

» Koşulsuz uyarıcının çekilmesi ya da bir başka deyişle pekiştirmenin yapılmaması halinde koşullu uyarıcıya verilen koşullu tepki ortadan kalkar.Yani davranışta sönme olur.

Page 7: Habercilik(Uyaran sıralaması)

Sönme2

»Davranış daha önce çok uzun süre pekiştirilmişse sönmesi uzun sürecektir.Daha önce çok sık pekiştirme ile kazandırılan tepkinin şiddetinde bir süre sonra azalma görülebilir.Buna alışma etkisi denir.

»Bunun tersi olan tepkideki artma durumuna ise duyarlılaşma etkisi denilmektedir.Koşullanılan uyarıcıya başlangıçta daha az tepki verilirken, pekiştirecin hoşa gitmesi sonucunda, koşullanılan uyarıcıya daha fazla tepki verilir.

Page 8: Habercilik(Uyaran sıralaması)

Kendiliğinden Geri Gelme

♣Sönme ile koşullu uyarıcı(zil) ve koşullu tepki(salya) arasındaki bağ zayıflamaktadır.Sönmeden bir müddet sonra şartlar değiştirilmese bile koşullu uyarıcının tekrar verilmesi koşullu tepkinin tekrar oluşmasına neden olabilir.Bu duruma da kendiliğinden geri gelme denilmektedir.

Page 9: Habercilik(Uyaran sıralaması)

2.Dereceden Koşullanma(Üst 2.Dereceden Koşullanma(Üst

Düzey Düzey Koşullanma)Koşullanma)

• •Organizmaya koşullu tepki yerleştikten Organizmaya koşullu tepki yerleştikten

sonra aynı sistem içinde yapılan sonra aynı sistem içinde yapılan çalışmalara başka bir koşullu uyarıcıya çalışmalara başka bir koşullu uyarıcıya karşı da koşullanmanın sağlanmasıdır.karşı da koşullanmanın sağlanmasıdır.

Page 10: Habercilik(Uyaran sıralaması)

Gölgeleme

•İki koşullu uyarıcı birlikte verildiğinde koşullanma daha çok dikkati çeken koşullu uyarıcıya karşı meydana gelmekte, diğeri ise etkisiz kalmaktadır. Örneğin hem karanlıktan hem de şimşekten korkan bir çocuğun şimşekten korkmanın etkisiyle yorganının altına saklanması gibi.

Page 11: Habercilik(Uyaran sıralaması)

Genelleme

»Birbirine yakın olan uyarıcılara aynı ya da benzer tepkileri gösterme eğilimidir.Sobada eli yanan çocuğun diğer ısı yayıcı aletlerden kaçması gibi.

Page 12: Habercilik(Uyaran sıralaması)

Ayırt Etme

»Genellemenin tersidir.Organizmanın

koşullanma sürecinde kullanılan koşullu uyarıcıyı diğerlerinden ayırt ederek tepkide bulunmasıdır.Çocuğun beyaz önlüklü kişiler içerisinde sadece elinde iğne bulunan kişiden korkması gibi.

Page 13: Habercilik(Uyaran sıralaması)

Klasik Koşullanma Özellikleri

1)Klasik koşullanma reflektif davranışlara dayalı olarak geliştirilmiştir.Klasik koşullanma korku,irkilme,heyecanlanma gibi bazı duygusal davranışların farklı bir uyarıcıya yönlendirilmesinde,başarılı sonuçlar vermektedir.

2)Klasik koşullanmada tepki çevreden gelen uyaranlarla başlar.Pavlov’un deneyinde köpek etkin bir rol oynamaz,tam aksine pasiftir,uyarılmayı dışarıdan verilen uyarıcılar sağlar.Yani köpeğin harekete geçmesi için dışarıdan bir uyarıcı gereklidir.

3)Klasik koşullanma için aralıklı bir şekilde yapılan tekrar son derece önemlidir.Çünkü bu durum davranışı pekiştirir.

Page 14: Habercilik(Uyaran sıralaması)

Klasik Koşullanmayı Ortadan Kaldırma Yöntemleri

1)Sistematik duyarsızlaştırma: Bu sistemi Watson üç yaşındaki bir çocuğun

korkularını tedavi etmede kullanmıştır.Çocuk tavşandan korkmaktadır.Araştırmacılar tavşanı çocuğun görebileceği ama zarar görme olasılığı olmayan bir uzaklığa koyup her defasında çocuğa biraz daha yaklaştırmışlar,sonunda çocuğun korkmadan tavşana yaklaşma ve dokunmasını sağlayarak korkusunu azaltıp tedavi etmişlerdir.Buna da sistematik olarak adım adım yapılması nedeniyle sistematik duyarsızlaştırma adını vermişlerdir.

Page 15: Habercilik(Uyaran sıralaması)

2)Davranışın sönmesini bekleme

3)Karşıt koşullanma:Koşullu uyarıcı,istenmeyen şartlı tepki yerine,zıt bir tepki yaratan bir uyarıcı ile eşleştirilmektedir.Matematik dersinden nefret eden ya da korkan öğrencilerin bu olumsuz tutumunu ortadan kaldırmak için,öğretmenin dersi ilginç hale getirmesi,ve onlara sık sık pekiştireç vermesi sayesinde,öğrencilerin matematik dersine karşı olumsuz tutumları ortadan kaldırılabilir.