HABER Gazetesi Nr-42 Nisan-2014

32
DinDarlıklarımız içtenliğini kaybeDiyor Prof. Dr. Mehmet Görmez 20'de 31'de 28'de HEDEF 70 bin KOLTUK YVDK HollanDa GÖRÜCÜYE ÇıKTı Rivayet olunur ki, Fatih'in ünlü komutanı Gedik Ahmet Paşa'nın 1480 yılında İtalya'nın Otranto şehrini fethetme- si üzerine bölgede bir Türk korkusu oluşur ve daha sonra bu korku dalga dalga tüm Avrupa'ya yayılır. O tarihten iti- baren, anneler çocuklarını "Türkler geliyor!" diye korkut- maya başlar ve her endişe ve korku karşısında da çocuklar, ''Mamma mia Li Turchi!'' (Anneciğim; Türkler Geliyor!") demeye başlarlar. Tarih tekerrürden ibarettir.. Tarih Tekerrürden ibareTTir ANNECiM Türkiye'nin menfaatleri, emparyalizm ve onun menfaatlerine rağmen Türkiye ve Türk halkındadır. Ve tarih tekerrür edince aynı şeyleri yaşarız... MAMMA MiA Li TURCHi! İbrahİm karaman meşhuriyet fetişizmi, dezenformasyon ve tefekkür 4'te ahmet Suat arı Sapla saman birbirine karıştırıldı 8'de veyİS güngör yerel demokrasi ve belediyelerin gücü 10'da İlhan karaçay Sıla yolu cazibesi! 6'da metİn yazarel ermeni-türk ilişkilerinde soykırım iddiaları 9'da zeynel abİdİn kılıç harde bir müselman görsem korkirem!” 11'de Selman karaman heartbleed problemi ve küresel dinleme 29'da CELAL ORUÇ ELEŞKİRT'E FAKÜLTE KURUYOR w w w . h a b er nl H O L L A N D A ' N I N E N İYİ G A Z E T E S İ HABER NİSAN / APRIL 2014 ISSN:1879-9981 Yıl/Jaar : 5 Sayı/Nr: 42 OKURLARıMıZA GÖZ laZERinDE Rotterdam ve Amsterdam'da 32'te € 400,- inDiRiM Mehmet Emin ateş mayıs'tan itibaren her ay Haber okurlarıyla buluşuyor Hollanda Türk tarihinin en önemli şahsiyetlerinden ve en birikimli kanaat önder- lerinden biri olan Mehmet Emin Ateş artık deneyim ve birikimlerini yeni nesille paylaşacak. Mayıs sayımızdan itiba- ren Mehmet Emin Ateş'i siz değerli okurlarımızla buluşturacağız. Almelo şehrindeki Ermeni Havari Kilisesi’nde, önümüzdeki 24 Nisan günü, 1915 olaylarıyla ilgili olarak ‘Soykırım Anıtı’ açılacağı duyuruldu. Toplum barışını dinamitleyecek bu girişime herhangi bir izin alınmadığı belirtiliyor. Hollanda Türk toplumu olarak, Ermeni diasporasının nefreti körüklemeyi ve huzursuzluk çıkarmayı amaçlayan bu yasadışı girişimini engellemek üzere, yerel ve ulusal makamları harekete geçirmek görevimizdir. Bu ülkede yaşayan yarım milyona yakın Türk’ün selameti açısından, gür sesimizi duyurmak için en hızlı şekilde Almelo’da, Rotterdam’da, Utrecht’te ve bulunduğumuz diğer şehirlerde örgütlenerek yerel makamlara ra- hatsızlığımızı iletelim. İmza kampanyası başlatalım. HollANdA TüRK ToplUMUNA çAğRı nijmegen'den tüm Hollanda'ya açılmak istiyorlar Haydi şimdi lobi zamanı Türklerin tüm Hollanda’da oy kullanma oranı: %39 tercihli oy sayılarıyla birlikte tam liste 12 ve 13'te İŞTE KAZANAN TüRK KÖKENlİ AdAYlAR HollANdA YEREl SEçİMlERİNdE 20'de 30'da 4'te komfly.com açıkladı 16'da 23'te Bu devirde bu cesaret! Dev eğitim fuarı geliyor Hedef çocuklara zihinsel ve işlevsel yetenekler kazandırmak SoRMEN dAH Î çocUKlAR YETİŞTİRİYoR

description

Haber Gazetesi Hollanda Nr-42 Nisan-2014

Transcript of HABER Gazetesi Nr-42 Nisan-2014

Page 1: HABER Gazetesi Nr-42 Nisan-2014

DinDarlıklarımız içtenliğini

kaybeDiyorProf. Dr. Mehmet Görmez

20'de

31'de

28'de

HEDEF 70 bin KOLTUK

YVDK HollanDa görücüYe çıKTı

Rivayet olunur ki, Fatih'in ünlü komutanı Gedik Ahmet Paşa'nın 1480 yılında İtalya'nın Otranto şehrini fethetme-si üzerine bölgede bir Türk korkusu oluşur ve daha sonra bu korku dalga dalga tüm Avrupa'ya yayılır. O tarihten iti-baren, anneler çocuklarını "Türkler geliyor!" diye korkut-maya başlar ve her endişe ve korku karşısında da çocuklar, ''Mamma mia Li Turchi!'' (Anneciğim; Türkler Geliyor!") demeye başlarlar. Tarih tekerrürden ibarettir..

Tarih Tekerrürden ibareTTir

ANNECiM

Türkiye'nin menfaatleri, emparyalizm ve onun menfaatlerine rağmen

Türkiye ve Türk halkındadır. Ve tarih tekerrür edince aynı

şeyleri yaşarız...

MaMMa Miali Turchi!İbrahİm karaman

meşhuriyet fetişizmi, dezenformasyon ve tefekkür

4'te

ahmet Suat arı

Sapla saman birbirine karıştırıldı

8'de

veyİS güngör

yerel demokrasi ve belediyelerin gücü

10'da

İlhan karaçay

Sıla yolu cazibesi!

6'da

metİn yazarel

ermeni-türk ilişkilerinde soykırım iddiaları

9'da

zeynel abİdİn kılıç

harde bir müselman görsem korkirem!”

11'de

Selman karaman

heartbleed problemi ve küresel dinleme

29'da

CELAL ORUÇ ELEŞKİRT'E FAKÜLTE KURUYOR

www. haber•nlHOLLANDA'NIN EN İYİ GAZETESİ

HABERNİSAN / APRIL 2014 ISSN:1879-9981Yıl/Jaar : 5 Sayı/Nr: 42

Doğal Lezzet

OKUrLArıMıZA GÖZ laZERinDE

rotterdam ve amsterdam'da

32'te

€ 400,- inDiRiM

Mehmet Emin ateş mayıs'tan itibaren her ay Haber okurlarıyla buluşuyor

Hollanda Türk tarihinin en önemli şahsiyetlerinden ve en birikimli kanaat önder-lerinden biri olan Mehmet

Emin Ateş artık deneyim ve birikimlerini yeni nesille

paylaşacak. Mayıs sayımızdan itiba-ren Mehmet Emin Ateş'i siz değerli

okurlarımızla buluşturacağız.

Almelo şehrindeki Ermeni Havari Kilisesi’nde, önümüzdeki 24 Nisan günü, 1915 olaylarıyla ilgili olarak ‘Soykırım Anıtı’ açılacağı duyuruldu. Toplum barışını dinamitleyecek bu girişime herhangi bir izin alınmadığı belirtiliyor. Hollanda Türk toplumu olarak, Ermeni diasporasının nefreti körüklemeyi ve huzursuzluk çıkarmayı amaçlayan bu yasadışı girişimini engellemek

üzere, yerel ve ulusal makamları harekete geçirmek görevimizdir. Bu ülkede yaşayan yarım milyona yakın Türk’ün selameti açısından, gür sesimizi duyurmak için en hızlı şekilde Almelo’da, Rotterdam’da, Utrecht’te ve bulunduğumuz diğer şehirlerde örgütlenerek yerel makamlara ra-hatsızlığımızı iletelim. İmza kampanyası başlatalım.

HollANdA TüRK ToplUMUNA çAğRı

nijmegen'den tüm Hollanda'ya açılmak istiyorlar

Haydi şimdi

lobi zamanı

Türklerin tüm Hollanda’da oy

kullanma oranı:

%39tercihli oy sayılarıyla birlikte tam liste 12 ve 13'te

İŞTE KAZANAN TüRK KÖKENlİ AdAYlAR

HollANdA YEREl SEçİMlERİNdE

20'de

30'da

4'te

komfly.com açıkladı

16'da

23'te

Bu devirde bu cesaret!

Dev eğitim fuarı geliyor

Hedef çocuklara zihinsel ve işlevsel yetenekler kazandırmak

SoRMEN dAHÎ çocUKlAR

YETİŞTİRİYoR

Page 2: HABER Gazetesi Nr-42 Nisan-2014

Yandaki bilgileri eksiksiz doldurup aşağıdaki e-mail

ya da posta adresimize verilerinizi

ulaştırdığınızda aboneliğiniz

başlatılacaktır.

Posta adresi:HABER

Laan op Zuid 915-B3072 DB Rotterdam

[email protected]: 010 -2 900 900

EvEt, HABER GAzEtEsİ'nE ABonE olmAk İstİyoRum

E-posta / (E-mail):

Adı - Soyadı / (Naam):

Posta Adresi / (Adres):

Posta Kodu ve şehir / (Postcode & Woonplaats ):

Banka no / (Rek.nr.):

Tarih / (Datum):

İmza / (Handtekening):

12 sayılık abone bedeli olan 35,- EURO’nun 1 defaya mahsus olmak üzere yan tarafta yazılı olan banka hesabımdan çekilmesine onay verdiğimi beyan ederim.

Adresinize gelsin, evinizde ya da işyerinizde rahat okuyun. Çocuklarınız okusun, sevdikleriniz okusun... Duyarsız kalmayın, çevrenizden haberiniz olsun... Ondergetekende verleent hierbij tot wederopzegging machtiging aan:

HABER om een bedrag af te schrijven van 35,- EURO eenmalig.indien u het niet eens bent met de afschrijving, kunt u binnen 30 dagen uw bank om terugboeking verzoeken.

Tarih: 4 Mayıs 2014, PazarSaat: 14:00 - 17:00

Yer: Meram Rotterdam ZuidAdres: Afrikaanderwijk 1• Rotterdam

Proğram: Sunumlar Soru cevap faslı akşam yemeği

Siyasetçiler buluşmasıModeratör: Mehmet Emin Ateş

Kartvizitinizi

getirmeyi

unutmayın

Konuşmacılar: Avrupa Parlamentosu

adayları basın ve kamuoyuyla buluşuyor

adnan tekin (Pvda)ali osman Biçen (D66)güliz tomruk Kişi (gl)Kaya turan Koçak (CDa)

Basın mensupları, siyasetçiler ve STK'lar davetlidir. Yerimiz

sınırlı olduğundan ve organize açısından katılımınızı önceden

bildirmenizi rica ediyoruz.

4 farklı partinin adayları interaktif bir ortamda sizlerle buluşacak.

Bilgi: 010-290 09 00 [email protected]

4GİRİŞİMCİ BULUŞMALARI

Hollanda’daki ayrım-cılık ve ırkçılık ora-

nının yıllar içinde belirgin bir artış göstermediği, za-ten toplumda yer etmiş olan bu ırkçılık görüşlerinin son yıllarda daha somut olarak politikacılar tarafından dile getirdiği düşünülüyor. Bu konudaki en ilgi çeken tezi ise NRC Gazetesi’ndeki ma-kalesinde yazan ve BNR’deki bir proğrama konuşan Zihni Özdil dillendiriyor.

ZİHNİ ÖZDİL: 'WİLDERS KİN VE NEFRET EKMİ-YOR, BİÇİYOR!'

Tarih ve toplum-bilimi üzerine aykırı görüşleriyle tanınan Zihni Özdil, NRC'de yayınlanan bir haberde Hol-landa politikasındaki iki-yüzlülüklere yüklendi. PvdA teorisyeni Hans Spekman'ın henüz pek tanınmadığı 2008 yılında "Hizaya gelmek is-temeyen sorunlu Faslıla-rı, kendi insanlarının gözü önünde aşağılayıp rezil ede-

ceksin!" açıklamasının bu-gün Wilders'ın yaptığı açık-lamadan farkı olmadığını savundu. Bunun yanı sıra PvdA lideri Samsom 2011 yılında genel başkan olma-dan hemen önce "Faslı genç-lerin Amsterdam'da sokak-ları rahatsız eden etnik bir monopolileri var. Bu sebep-ten dolayı Amsterdam poli-si bu gençlerin kulaklarını tutup çekmeli" demecinin, Wilders'ın söylemiyle eşde-ğer olduğu görüşünde.

POLİTİKANIN FRANKENSTEİN'I MI?

Wilders'ın sorunlardan dolayı ortaya çıkmadığını, tam aksine sorunlardan do-layı Wilders'ın doğduğunu belirten Özdil, "50 yıl önce Hollanda halkının yüzde 40'ı yabancıları istemiyor-du. İşin tuhafı şu anda da Hollanda halkının yüzde 40'ı ülkede yabancıları is-temiyor." tesbitinde bulun-du. "Nieuwsuur'ün yaptığı

en son araştır-mada 'daha az Faslı' isteği Hol-landa halkının yüzde 43'ünden destek alıyor" diyen Zihni Öz-dil, Wilders'ın toplumda kin ve nefret ekme-diğini, yıllardır toplumda yer-leşik olan kin ve nefreti 'biçtiğini' savunuyor.

Hollanda’da ya-pılan yerel seçim-lerin arefesindeki debat proğramına katılan izleyicileri provake niteliğin-de “Daha çok Faslı mı istiyorsunuz, daha az mı?” sorusunu so-ran Wilders’a seyirciler show proğramlarındaki gibi “Daha az, daha az, daha az!” karşı-lamasında bulunmuşlardı. Bunun üzerinde sözlerine devam eden Geert Wilders “İşte bunu biz temin edece-ğiz” radikal söylemini dile

getirmişti.Bu tartışmanın Hollan-

da için çok iyi olacağını da belirten Zihni Özdil, artık Hollanda'da ırkçılık ve ay-rımcılığın açıkça konuşul-maya başlanmasının çözüm yolunda iyi bir işaret olduğu-nu belirtti.

Zihni Özdil Rotterdam Erasmus Üniversitesi Tarih ve Sanat bölümü doktorası yapıyor. Erasmus Üniver-sitesi Tarih bölümü mezunu olan Özdil, aynı zaman da Orta Doğu tarihi, Kültür ve Sanat Teorileri ve Film ve Kitle Medyası alanlarında uzman

Geert Wilders Hans Spekman diederik Samsom

HABER 2NİSAN / APRIL 2014

Page 3: HABER Gazetesi Nr-42 Nisan-2014

HABER3 NİSAN / APRIL 2014

Page 4: HABER Gazetesi Nr-42 Nisan-2014

MEŞHURİYET FETİŞİSTLERİ, DEZENFORMASYON ve KAYBOLAN İÇTENLİKLERİMİZBir de işin dezenformasyon boyutu var. Bilhassa sosyal medyanın gün-be-gün hayatımıza sirayet etmesiyle, onsuz yapamayacağımız hissi oluşuyor. Sabah bakıyoruz ekrandan akan bilgilere, öğlen bakıyoruz, akşam bakıyoruz. Geceleri aç bir 'pac-man' gibi bize sunulan ve bilgi diye yutturulan iletileri bünyemize, zihnimize almaya devam ediyoruz. Bazen uykudan uyanıyoruz, biz uyurken dünyada neler değişmiş onu merak ediyoruz.

İBRAHİM KARAMAN ibrahim.karaman@h aber.nl

YAZI | SİBEL EDMONDSÇEVİRİ: SELMAN KARAMAN

annecim türkler geliyorTü r k iye' n i n

menfaatleri, emparyalizm ve onun men-

faatlerine rağmen Türki-ye ve Türk halkındadır.

Eminim birçoğunuz Paul Revere'nin 239 yıl önceki ünlü 'gece yarısı seyahati'ni bilirsiniz. Anla-tılır ki Paul Revere şehirleri geçerken şöyle bağırırmış; 'İngilizler geliyor'. Ana akım medyadaki Türkiye'nin bu yerel seçimleri ile alakalı oldukça uzun ve propagan-da yüklü makale ve haberle-ri okurken Paul Revere'nin bu meşhur söylemini anım-sadım ve bunu uyarlayarak 'Dikkat, dikkat; Türkiye'nin yerel seçimleri geliyor' diye düşündüm.

Bunun Türk halkının ve Türkiye'nin yerel seçimleri olduğunu gözardı edip yük-sek miktarda propaganda yüklü, neredeyse histerik diyebileceğimiz haberler seçimlerin tansiyonunu ve kutuplaşmayı artırdı.

Türkiye bu son seçim-leri çok özel şartlar altında gerçekleştiriyor. Skandallar, dış etkiler ve Erdoğan taraf-tarları ve rakipleri arasında siyasi kutuplaşmayla ge-

çen seçim kampanyası bu seçimlerin sonuçları itiba-riyle ömüzdeki dönem için belirleyiciliğini ortaya ko-yuyor.

Dışarıdan üretilen sonu gelmez propaganda, yolsuz-luk iddiaları, sızıntılar ve skandallar, AKP ve CIA des-tekli Gülen grubu arasındaki çatışma seçim sonuçlarının önemini kat be kat artırdı.

Bütün bu şartlar ve olay-lar seçim dönemindeki yüksek gerilimi Türkiye'de yaşayanlar için açıklasa da bunun Türkiye dışındaki devletlerin ve aktörlerin ag-resif ve sert tutumlarını ve davranışlarını açıklamadı-ğı ortada. Sonuçta bu seçim Türkiye'de bir yerel seçim-den başka bir şey değildi. Lütfen bu söylediklerime somut olarak bir kaç örnek vermeme müsaade edin. Batı emperyalizminin

medyasının kolları sıvayıp emparyalizmin menfaatleri için olaya nasıl müdahil olduğuna bakalım:

Financial Times man-şetten şöyle yazdı: 'Tür-kiye Erdoğan'dan ötesine bakmak zorunda1'. Finan-cial Times'in ikiz kardeşi Economist ise 'Gittikçe otokratikleşen Erdoğan seç-meniyle bağını koparıyor ve ülkesine zarar veri-yor2'. Langley medyası Washington Post öfkeli bir şekilde 'Türkiye Başbakanı çaresizce gücünü korumaya çalışıyor3'.

Amerikan Kongresi, müttefiklerinin ve dost ül-kelerin (yani bizim kukla rejimlerimiz; mesela Suudi Arabistan, Ürdün, Tunus, Özbeskistan Azerbeycan ve diğer birçokları) en ağır in-san hakları ihlallerinde bile sesini çıkarmazken, hemen

manidar bir zamanlamayla Türkiye'ya karşı 'zor' bir pozisyon alıyordu4.

Bu hareket, Amerikan emparyalizminin dostu ve müttefiki Avrupalı dostları tarafından hemen destekle-niyordu5

Evet doğru, Avrupa da ortak ilgi ve menfaatleri için bu kampanyaya des-teklerini gösterdi. Carnegie Avrupa ofisi ne istediğini 'Recep Tayyip Erdoğan'ın sığ demokrasisi sarsılacak6' diyerek ortaya koyuyordu

İsrail medyası da bu ko-roya katılıp 'Erdoğan'ın krallığında çürüyen şeyler var7' diyordu. İsrail'in The Times Gazetesi de Erdoğan'a çamur atmaya 'Erdoğan'ın gölge düşmanla savaşı8' haberiyle devam ediyordu. Arap Monarşisiyle yakın bağları olan Al Jazeera ise 'Erdoğan'ın megalomanyak

projeleri9' haberiyle' ko-roya katılıyor, Al-Monitor ise benzer bir habere imza atıyordu: 'Türkiye evinde demokrasiyi, Ortadoğu'da şanını yitiriyor10'.

Çoğu diktatörlükle idare edilen 200 ülkede, hergün onlarca uluslararası proble-min ve kanlı savaşların ya-şandığı bu dünyada, neden acaba bir milletin 'iç hesabı' olması gereken yerel seçim-ler böyle bir ilgiye mazhar oluyor? Neden bir milletin yerel seçimleri bu kadar yoğun bir propaganda ve etkileme çabasına muhatap oluyor?

Amerika'nın menfaatleri ile Türkiye halkının ve hü-kümetinin menfaatleri aynı değil. Amerika’nın menfa-atleri kendine belirlediği emperyal hedeflerinde ve bu hedefler de, bu küresel oyundan, saldırganlıktan ve

ihlallerden fayda sağlayacak olan %1’in menfaatinedir.

Aynı şey Emperyal Avru-pa için de geçerli. Onların ilgisi hiç bir zaman Türkiye halkının çektiği eziyete ve zahmete yönelik olmamış-tır ve olmayacaktır. Bu, batı-lı efendilerinin kuklası olan otokratik Arap rejimleri için de böyledir.

Bu yerel seçimler Türkiye'nin ve Türkiye halkı-nın kendi iç işidir. Kendi se-çimleri olacaktır, zaten böyle de olması gerekiyor. Bu seçi-min sonuçları da kazanım-ları ve kaybettirdikleri de bu halkın kendisinin karar vermesi gereken bir şeydir. Türkiye'nin ve Türkiye hal-kının menfaatleri de ancak kendilerinin sahip çıkacağı birşeydir ve bağımsızlığını ve yeterliliğini ilan etmekte bu seçimlerle Türkiye halkı-na düşer, emparyalizme ve onun menfaatlerini gözeten-lere değil.

NOT: Bu yazı Sibel Edmonds'un kendi sitesindeki İngilizce yazı-sından tercümeyle ve onun iz-niyle, uyarlanarak yazılmıştır.

1. http://www.ft.com/intl/cms/s/0/96b49ade-b67c-11e3-905b-00144feabdc0.html#axzz2xNpRQfBv2. http://www.economist.com/news/europe/21599819-increasingly-autocratic-prime-minister-losing-touch-voters-and-damaging-his-country3. http://www.washingtonpost.com/opinions/turkeys-prime-minister-acts-desperately-to-hold-onto-his-power/2014/03/25/efe03f22-b376-11e3-8cb6-284052554d74_story.html4. http://inthecapital.streetwise.co/all-series/senators-introduce-resolution-condemning-turkey-for-blocking-twitter-and-youtube/5. http://www.hurriyetdailynews.com/us-eu-officials-react-to-turkeys-youtube-ban.aspx?pageID=238&nID=64214&NewsCatID=359http://carnegieeurope.eu/strategiceurope/?fa=551016. http://carnegieeurope.eu/2014/03/27/recep-tayyip-erdo%C4%9Fan-s-shallow-version-of-democracy-will-falter/h65o7. http://www.israelhayom.com/site/newsletter_article.php?id=164638. http://www.timesofisrael.com/erdogans-fight-against-a-shadow-enemy/9. http://www.aljazeera.com/indepth/opinion/2014/03/erdogan-megalomaniac-projects-201432012171661127.html10. http://www.al-monitor.com/pulse/politics/2014/03/turkey-loses-democracy-domestically-reputation-mideast.html

Sibel Edmonds Boiling Frogs Post yazarı ve ya-yıncısıdır. 'Memoır of Classified woman: The Sibel Edmonds Story' isimli kitabın yazarıdır. 2006 PEN Newman's Own Fırst Amendment Award ödülünü, 'Gelişen uluslararası izolasyan ve devamlı artan hü-kümet sırlarının olduğu bir zamanda Amerika'da bilginin özgürce yayılmasına katkısı' sebebiyle al-mıştır. Bayan Edmonds Kamu Yönetimi ve Uluslara-rası Ticaret alanında George Mason Üniversitesinde master derecesi ve Ceza Hukuku ve Psikolojisi dalında George Washington Üniversitesinde derecesi vardır.

Amerika'nın menfaatleri ile Türkiye halkının ve hükümetinin menfaatleri aynı değil. Amerika’nın menfaatleri kendine belirlediği emperyal hedeflerinde ve bu hedefler de, bu küresel oyundan, saldırganlıktan ve ihlallerden fayda sağlayacak olan %1’in menfaatinedir.

Aynı şey Emperyal Avrupa için de geçerli. Onların ilgisi hiç bir zaman Türkiye halkının çektiği eziyete ve zahmete yönelik olmamıştır ve olmayacaktır. Bu, batılı efendilerinin kuklası olan otokratik Arap rejimleri için de böyledir.

MEŞHURİYET FETİŞİSTLERİİnsanın doğasında var, bilin-

mek ister, ilgi gösterilmek, se-vilmek ister. Tanınmış olmak, parmakla gösterilmek hep cazip olagelmiştir. Yaptığı işler karşı-lığında bunu hakediyorsa insan, zaten doğal bir sonucudur, tanın-mış bilinmiş olmak. Nam-ı diğer meşhur olmak.

Medya ve günümüz teknolo-jisinin sunduğu imkan ve kolay-lıklar insan hayatına girdikçe, insanlarda bu istek daha dayanıl-maz bir hal alıyor. Bilhassa sosyal medyanın gündelik hayatımızın bir parçası olması sürecinde bu içimizdeki ‘meşhur olma’ isteğine kendimizi kaptırdık. Sosyal med-ya ve teknoloji bu isteği fiile dö-nüştürmek için bireylere sayısız imkanlar bahşetti. Eskiden özel bir yeteneği olan, bir konuda de-rinlemesine çok iyi olan, belli bir liderlik vasfını bünyesinde barın-

dıran ya da dünyadaki olayların ve akımların değişmesinde rol alan insanlar meşhur olurdu. Bu elbette anlaşılır bir durum. Ancak teknoloji geliştikçe ‘meşhuriyet cazibesi’ bu bahsettiğim vasıfla-rı bünyesinde barındırmasa bile çoğu insanın iştahını kabarttı. Andy Warhol der ki “In the futu-re everyone will be world-famous for fifteen minutes” yani “Bir gün herkes 15 dakikalığına dünya-ca meşhur olacak”.

Öncelikle bir bilinme, tanınma isteğiydi. Sonra meşhur olmak modasal bir durum haline geldi. Bu ‘meşhuriyet cazibesi’ sonra bazı insanlarda açlık hissi gibi dayanılmaz bir hal almaya baş-ladı. İştah kabardıkça kabardı ve bu dayanılmaz cazibe ucu bucağı olmayan “meşhuriyet fetişizmi” haline geldi. Yani bir tür meşhur-olma azgınlığı. O zaman tarihe not düştüler: “Eyy meşhuriyet

ne zalimsin!”.Sosyal medya ‘meşhuriyet

fetişizmi’ni daha çok tetikledi. Eskiden medyada boy boy gö-rünmek isteyen insanlara, klasik medya azcık uyanıp frene doku-nunca, bu fetişistlerin imdadına sosyal medya yetişti. Artık insa-nın önünde onu, başkalarının imkanları ve fırsatlarıyla engel-leyen sınırlamalar da yok. O yüz-den klasik medyada yüz bulamasa bile, bu meşhuriyet fetişistleri her fırsatı kullanıp, bazen bilgisayar ekranlarımızdan, bazen her an el altında tuttuğumuz akıllı-telefo-numuzun minik ekranından geçip gidiyor. Bana rastlamadı diyenler-denseniz kendinizi şanslı hissede-bilirsiniz. Bu yazıyı bırakıp etra-fınızda bu tür şahsiyetleri görüp görmediğinizi bir daha düşünün derim. Biz bunların bazılarını kla-sik medyadan tanıyoruz. Çekilen 100 fotoğrafın 100'ünde de olma

isteği mevcut bu gürühta.Sosyal medyanın, bilhassa

Facebook gibi programların bir yan etkisi de, takip eden insanlar açısından bir kıskançlık ve haset-lik oluşturmasıymış. Bu da işin ca-bası. Ama iş bununla da kalmıyor.

DEZENFORMASYONBu yetmiyor. Bir de işin dezen-

formasyon boyutu var. Bilhassa sosyal medyanın gün-be-gün ha-yatımıza sirayet etmesiyle, onsuz yapamayacağımız hissi oluşuyor. Sabah bakıyoruz ekrandan akan bilgilere, öğlen bakıyoruz, akşam bakıyoruz. Geceleri aç bir 'pac-man' gibi bize sunulan ve bilgi diye yutturulan iletileri bünye-mize, zihnimize almaya devam ediyoruz. Bazen uykudan uyanı-yoruz, biz uyurken dünyada ne-ler değişmiş onu merak ediyoruz. Ertesi gün bir bakıyoruz, dün bize zerkedilen bilgilerin çoğu yalan-

talan-dolan. Olsun diyoruz, olsunlarımız ço-ğalıyor ve aynı açlıkla; sunulan dezenformatif bilgilerin tekrar alıcısı olarak buluyoruz ken-dimizi. Zihinlerimizi rahatsızlık veren şeylerle doldurmaktan kaçınamıyoruz. Bu da yetmiyor, kaybettiklerimize eklediğimiz koleksiyonumuz gittikçe şişmeye devam ediyor.

KAYBOLAN İÇTENLİKLERİMİZArtık insanlığımız ve iyilikseverliğimiz sami-

miyetini kaybeden boyutlara ulaşıyor. Son yıl-larda samimiyetimizi kaybettiğimizi rahatlıkla görebilirsiniz; bunun için araştırmacı uzman olmaya gerek yok. Sık sık çıktığımız sosyal ha-yatımızda, farklı proğramlarda, resepsiyonlar-da, insanlarla etkileşim içinde bulunduğunuz ortamları düşünün. Yüze gülmek ve karşıdakine samimi olmayı ötelemek bir profesyonellik ge-reği olarak algılanıyor. Hoşlanmadığınız, sevme-diğiniz insanla aynı masaya oturuyorsunuz ve onu idare ediyor durumuna düşmek pahasına kendinize kıyıyorsunuz. Yokluğunda sarfettiğiniz sözleri, tam tersine çevirip varlığında bir iltifat malzemesi olarak kullanıyorsunuz. İkiyüzlü dav-ranmayı bilmek bir şiar halini alıyor. Vay halimize ki vay vay!

… VE TEFEKKÜR EYY!Buna bir çıkış yolu bulmak gerek. Çıkış yolu çok uzaklarda zannediyoruz.Muhtemeldir ki çıkış yolu yanı başımızda.En yakınımızda.Ama bakmayı, görmeyi bilmiyoruz herhalde.Tefekkür etmiyoruz...

HABER 4NİSAN / APRIL 2014

Page 5: HABER Gazetesi Nr-42 Nisan-2014

Senelik € 500'dan başlayan ücretlerle, türk işletmelerinin hukuk

danışmanlığını üstleniyoruz.

Köse Advocaten

Law OffıceRotterdam • Amsterdam

Desi

gn b

y Ex

poLi

fe

Hukuk Müş. Elif Kıraç Hukuk Müş. Mevlüt Gök Av. A. Kemal TosunAv. Ejder KöseAv. Havva Yılmaz-Altındağ Av. Nursel Köse Av. Ali DurmuşHuk. Müş. Erdal Kaya

Voor en met Turkse ondernemers

Hollanda'nın en büyük Türk avukatlık bürosu Köse Advocaten olarak yeni hizmetlerle karşınızdayız. Türk işletmelerine yönelik avukatlık ve danışma hizmetlerini sunmak ve hedeflenen sonuçları almak için yeni bir formül oluşturduk.

Hollanda'daki Türk işletmelerine hizmet sunmak için oluşturduğumuz Şirketler ve Ticaret Hukuku Birimimiz (sector ondernemingsrecht), bütün hukuksal mevzuat konularında sorunlarınızı çözmeyi hedefliyor. Köse Avukatlık Bürosu'nun Şirketler ve Ticaret Hukuku Birimi'nin departman yöneticisi avukat Nursel Köse ve bölümdeki hukukçularımız, 3 avukat ve 2 hukuk müşaviri ile hizmetinizdeyiz.

: 010 - 215 13 11 www.hukukburosu.nl

Hayallerinizi Corendon’la Yaşayin

BAŞLAYAN FIYATLARLAVERGILER DAHILDIR

€59’dan

.com

Minya Ceza Mahke-mesi, 529 darbe karşıtı hakkında

idam cezası verilmesini ve

dosyalarının müftüye sevk edilmesini kararlaştırdı. Mısır'da 529 darbe karşıtına şiddete teşvik suçundan idam

cezası verildiği bildirildi.Söz konusu karar 3

Temmuz'da gerçekleşen dar-benin ardından, darbe karşıt-

ları aleyhinde verilen ilk karar oldu.

Öte yandan özellikle Türkiye'de olmak üzere dün-yanın her yerinde insanlar bu idamlara tepkilerini gitgide çoğaltırken, batı medyası ve AB'nin bu kararları, neredey-se görmezden gelmesi gözler-den kaçmadı.

İstanbul'da Platform Si-yah isimli bir kuruluş, 12 Ni-san günü Üsküdar'da yaptığı etkinlikle 529 kişinin idama

mahkum edilmesini protesto etti. İstanbul'da da Platform Siyah üyeleri Üsküdar sahiline temsili darağacı kurdu. "Mısır asılıyor dünya susuyor-Sessiz kalma" çağrısıyla Marmaray istasyonu önünde toplanan grubun protesto eylemi saat 17.29'de başladı. Beyaz ke-fen giyen protestocular, ida-ma mahkum olan 529 kişi-nin isimlerinin yazılı olduğu dövizleri boyunlarına asarak idam sehpasına çıktı. Bir kişi,

darağacında Mısır üniformalı asker tarafından temsili ola-rak idam edilirken, infazı izle-yen kefen giymiş 529 kişi de aynı anda yere düştü. Rabia işareti yapan Platform Siyah üyeleri "Haksızlık karşısında eğilen dilsiz şeytan gibidir", "Öldük sandınız, ölen insanlı-ğınızdı" yazılı dövizler açarak, "Defol Sisi, seninleyiz Mursi" ve "Mısırlı ölmez, insanlık ölür" sloganları attı. Eylem olaysız sona erdi.

Mısır'da 529 kişiye idam kararına tepkiler çığ gibi büyüyorHABER5 NİSAN / APRIL 2014

Page 6: HABER Gazetesi Nr-42 Nisan-2014

SıLA YOLU cAZİBESİ “Üç saatlik bir uçak yolculuğu varken, üç günlük meşakkatli bir yolculuğa ne gerek vardı?” diye sorabilirsiniz. Ben bu soru-ya, “Mesleğim icabı” diye bir yanıt verebilirim. Bu sorunun asıl muhatabı, bu meşakkatli yola düşen yüz binlerce gurbetçidir. Bana kalsa, Avrupa Birliği’ne layık görülen ilkel ülkelerde eziyet çekeceğime, üç saatlik bir uçak yolculuğu en akıllı iş olur. Yollarda yapılan masraf hesaba katıldığı zaman, bu masraf ile Türkiye’de süper bir otomobil kiralanabilir.

İLHAN KARAÇAY [email protected]

Türkiye’ye otomobil ile ilk yolculuğumu 1970 yılının ma-yıs başında yapmıştım. Şimdiki eşim Jeanne ile nikah kıymak için Mersin’e gidiyordum. Bir talih-sizlik sonucunda Niğde-Aksaray mevkiinde bir kaza geçirmiş ve ölümden kıl payı dönmüştük. 23 Mayıs’taki nikah ve düğün töre-nimizi alçılarla sarılı bir şekilde yaptık.

O tarihten tam 44 yıl sonra, sanırım 30’uncu kez otomobil ile yola çıkma kararı verdim. Tüm aile efradımın ve yakın dostların itiraz ve ikazlarına rağmen, çile dolu ol-duğu bilinen sıla yoluna yeniden düştüm. Gurbetçinin nelere göğüs gerdiğini geçmiş yıllarda gördüm ama, şu Avrupa Birliği’ne üye ol-muş Bulgaristan’ı bir kez daha gör-mek için herşeyi göze alarak yola çıktım. Eşim Jeanne, kızım Vahide ve torunum Esra arkamdan uçakla geleceklerdi.

Mart sonu olduğu için yol-lar çok sakindi. Almanya’dan Avusturya’ya giderken her za-man Münih-Salzburg yolunu de-ğil, Nürberg’ten sonra Regens-burg- Lins yolunu tercih ederim. Zira bu yol hem daha kısa hem de

daha tenhadır.Regensburg’u geçtikten sonra,

hiçbir kontrol olmayan Avusturya gümrük kapısından girdim. Graz istikametine giderken kilomet-relerce uzun pek çok tünelden geçtim. Hani bu yolun daha çok ‘tünel yolu’ olduğunu söylesem yalan söylemiş sayılmam. Her tü-nel geçişinden sonra yol vergisi gişelerinde ödeme yaptım.

Modern Avusturya’dan (!) çıkarken, pasaportuma bakan polis ‘geç’ işaretini verdiği zaman “Ne olurdu yani, yol güzergahı üzerindeki Slovenya, Hırvatis-tan, Sırbistan, Bulgaristan veya Makedonya da Avusturya gibi modern olsaydı ve soygun yap-masalardı” diye düşünürken, bir Avusturyalı gümrükçünün yolumu kesmesi beni şaşırttı.

Avusturyalı gümrükçü, otomo-bilimin ön camında ‘vignet’(vinyet) olmadığı için ceza vermem gerek-tiğini belirtti. Memura yol boyunca vergi ödediğimi söyledim. “O baş-ka” dedi ve Avusturya’ya girerken en az 10 günlük vinyet almam ge-rektiğini söyleyen memura, “Ben bunu bilmiyordum” dediysem de fayda etmedi. Memur bana, her

tarafta böyle bir mecburiyet ol-duğuna dair tabelalar asılı oldu-ğunu söyleyince, kendisine, trafik işaretlerinden başka tabelaların beni ilgilendirmediğini, Alman-cayı da iyice anlayamayacağımı söylemem de işe yaramadı. Aynı memur otomobilimi kenara çek-memi söyledi ve 20 metre ötedeki büroya gidip geldi. Elinde Türk-çe yazılı bir kağıdı gösterdi. Bu kâğıtta motorlu taşıtlar için ne kadar ceza verileceği yazılı idi. Otomobil ibaresinin karşısında 120 Euro yazıyordu. Normalde 7,80 Euro'ya alınan bir vinyet için 120 Euro ceza ödeten bir ülke bence soyguncunun danis-kası olmalıydı.

Eskiden Avusturya’ya girişte memurlar durduruyor ve vinyet satın almamızı söylüyorlardı. Şim-di neden böyle bir uyarı yapmıyor-lar?

İlkel diye nitelediğimiz ülkeler-den önce, medeni olarak niteledi-ğimiz Avusturya gibi bir ülkede böylesi bir soyguna maruz kalmak, uzun sürecek olan yolculuğun ilk gözdağı olmalıydı. Avusturya için, sınıra yakın benzin istasyonların-dan vinyet alırken, Slovenya için de

vinyet almayı unutmayın.Graz üzerinden Maribor’a gi-

derken çok berbat olan yollar kısmen otoyol olmuş. Bu neden-le sabah saat 07.00’de başlayan yolculuğum, 1600 km. sonra Belgrad’da saat 23.00’te virgüllen-di. Çok güzel bir otelde sadece 44 Euro'ya konakladıktan sonra sa-bah yine saat 07.00’de yola koyul-dum. Sırbistan’dan Bulgaristan’a girerken, Pirot denen korkutucu yolların hala aynı şekilde olduğu-nu görünce çok şaşırdım. Bu yollar hala rezalet durumunda. Sofya’dan otoyola giderken de rezil yollar-dan geçme mecburiyeti var. 150 kilometrelik oto yolundan son-raki yollar da rezalet. Bence bu yollardan geçme yerine, 250 km. kadar daha uzun olan Yunanistan yollarını tercih etmek daha akıllı bir iş olacak. Dönüşte Yunanistan yolunu kullanacağımdan eminim.

Özellikle Türk TIR’larının Bul-garistan sınırındaki uzun bekleyiş-leri de hala sürüyor.

Herşeye rağmen Türkiye yol-culuğum ertesi gün saat 14.00’te Kapıkule’de noktalanmış oldu. Kim bilir, otelde 8 saat konakla-maya rağmen bu bir rekor düzey-

de hızlı yolculuk olabilir.Bir başka gerçek de, yollarda

adeta tuzak kurulduğudur. Hiç gereği olmayan yerlere 30 km. ve 50 km. sürat tahdidi koyuyorlar ve ileride bekleyip yolunuzu kesiyor-lar. Böylece de suç işlemiş sayılı-yorsunuz ve cezayı yiyorsunuz. Bu bir tuzak ama, tuzağa düşmemek de bizim elimizdedir. Bu nedenle yaygara koparmanın da bir yararı olmaz.

“Üç saatlik bir uçak yolculu-ğu varken, üç günlük meşakkat-li bir yolculuğa ne gerek vardı?” diye sorabilirsiniz. Ben bu soruya, “Mesleğim icabı” diye bir yanıt ve-rebilirim.

Bu sorunun asıl muhatabı, bu meşakkatli yola düşen yüz binler-ce gurbetçidir. Bana kalsa, Avrupa Birliği’ne layık görülen ilkel ülke-lerde eziyet çekeceğime, üç saat-lik bir uçak yolculuğu en akıllı iş olur. Yollarda yapılan masraf he-saba katıldığı zaman, bu masraf ile Türkiye’de süper bir otomobil kiralanabilir.

Şu an Mersin’de bahar havasını yaşıyorum.

Dilerim, dönüş yolu macerasını da sizlerle paylaşırım.

efSaNe Düğün salonu

BreDatılBurg

eıNDHoveN

DeN BoSCH

aNtWerPeN

irtibat: adem ozan: 0641 - 36 68 01 metin Doğaner: 0610 - 30 11 00 osman Sungur: 0681 - 46 90 75

Bredebaan 4, Wuustwezel / BelÇiKa(Hollanda sınırına 300 metre)

1000+ kişilik

kapasiteeFSane Düğün Salonu

Her türlü düğün, nişan, sünnet ve özel günlerinizde size hizmet sunmaktan mutluluk duyarız.en güzel günlerinizi gelin birlikte planlayalım. konuklarınız ve sizin için unutulmaz saatler hazırlayalım.1000+ kişilik kapasite.

AÇILDI!

HABER 6NİSAN / APRIL 2014

Page 7: HABER Gazetesi Nr-42 Nisan-2014

(1)Het Lycamobile SAVER PLAN is geldig vanaf 09-07-2013. Klanten kunnen op elk moment overstappen van het Standaard Tarievenplan naar het Saver Plan. Ten minste 30 dagen na activatie kan de klant weer terugkeren naar het Standaard Tarievenplan. De extra beltegoed promotie (€5 = €10, €10 = €20 en €20 = €40) geldt alleen voor het Lycamobile Standaard Tarievenplan en is niet van toepassing op het Saver Plan. Nadat de klant is overgestapt van het Standaard Tarievenplan naar het Saver Plan zal de klant het promotiebeltegoed verliezen. Het nieuwe tarief is geldig vanaf 08-02-2014. (2) Deze promotie is geldig van 10/03/2014 tot en met 31/05/2014.. Nieuwe en bestaande klanten dienen op te waarderen om in aanmerking te komen voor de promotie, en gratis te kunnen bellen van Lycamobile naar elke Lycamobile voor 30 dagen vanaf de datum van opwaarderen. Klanten dienen minimaal 1 cent beltegoed op hun account te hebben staan. Promotie is alleen geldig voor particulier gebruik. Na 30 dagen gratis bellen dient de klant nogmaals op te waarderen om gratis te blijven bellen, zo niet dan wordt het standaardtarief berekend. Internationale gesprekken worden afgerekend per minuut. Deze promotie is alleen geldig voor klanten van Lycamobile Nederland en is niet van toepassing op roaming gesprekken.

ÜCRETSİZ SİM kart ve daha çok bilgi için www.lycamobile.nl ziyaret ediniz veya 0207543030 arayınız

R

.nl

BURALARDA BULUNUR:

Her kontör yüklediǧinizde

Avrupa, Amerika & Avustralya’dabulunan bütün Lycamobile’lara

Dünyada bir ilk...

Baǧlantı ücreti yok

Amerika Danimarka İtalyaAlmanya Birleşik Krallık İsviçreİspanyaFransaBelçika İsveç PolonyaAvustralya İrlanda NorveçHollandaAvusturya Portekiz

SINIRSIZ BEDAVA ARAMALAR(2)

Baǧlantı ücreti 9ct

1sabit hatlar

ct/dk

(1)ct/dk9

cep telefonları

(1)

Türkiye

Yukarıdaki fiyatlardan yararlanmak için SAVER PLAN yazıp 2525’e mesaj gönderiniz

LM_NL_Turkish_Haber_285x386mm.indd 1 03/04/2014 19:04

HABER7 NİSAN / APRIL 2014

Page 8: HABER Gazetesi Nr-42 Nisan-2014

SoroBaN meNtal aritmetiK NeDir?Sormen tarafından uygulanan Soroban mental aritmetik; uzakdoğu'da yüzlerce yılın birikimi ile geliştirilmiş bir eğitim programıdır. Çocuklara zihinsel ve işlevsel yetenekler kazandırır, matematik becerilerini geliştirir. Çocukların aritmetik işlemlerini hesap makinesi, kağıt-kalem gibi hiçbir araç-gereç kullanmadan, hızlı ve doğru bir şekilde zihinden çözebilmelerini sağlar.

GELECEĞİN DAHİLERİNİ YETİŞTİRİR

Soroban mental aritmetik

Dinleme ve gözlem becerilerini geliştirir

odaklanma sağlar

matematik becerisini geliştirir

Çift el 4 parmak sistemi

Özgüven kazandırır

148 + 43 + 69 - 34 + 57 = ?468 / 36 = ?790 x 18 = ?

6936 - 1326 = ?Ben bu işlemleri 3-5 saniyede

yapabiliyorum. Ya sen?

Kavga sadece Türkiye sınırları içinde yürütülmedi. Özellikle de Batı kamuoyunu etkilemek için az çaba sarf edilmedi. Tabii ki ortada bir kavga varsa onun tarafları kendi haklılıklarını savunacaklardır. Kimsenin buna bir itirazı olamaz, ama bu kav-ga bel altı vuruşlarla olursa kabul edilemez. İşte bu bel altı vuruşları geçtiğimiz aylarda ziyadesiyle tecrübe ettik. Her bel altı vuruşta canı yanan taraf can havliyle hareket edip tepkinin dozunu artırdı. Bununla sınırlı kalsa iyi. Maalesef bir kaç ay içinde uzun yılların çabası sonucu elde edilen kazanımlar büyük bir risk altına girdi.

AHMET SUAT ARI [email protected]

Bundan daha iki yıl önce 14 Nisan 2012’de yazmış olduğum “Cemaatfobi” başlıklı bir makalemde o zamanlar Gülen cemaatine karşı yapılan tartışmalarla ilgi-li düşüncelerimi paylaşmıştım. Her satırı onlarla ilgili en samimi düşüncelerimi içer-mekteydi. Bana o makaleyi kaleme alma ih-tiyacını hissettiren haksızlığa karşı durma refleksiydi. Başkaca hiç bir sebebi yoktu. Yine aynı makale yüzünden malum çevre-ler tarafından bir takım suçlamaya maruz kalmıştım.

Geçen yıl da yine benim imzamla ya-yınlanan bir bildiriyle Cosmicus Lisesi ve Cemaate karşı bir grup tarafından yapılan kampanyaya karşı tavır almıştık. Bunun sonrasında da binbir türlü iftiraya maruz kalmıştım. Gün oldu devran döndü ve beni suçlayanlarla cemaat mensupları el ele boy göstermeye başladılar. Boşuna dememişler “olmaz olmaz” diye!

Şöyle bir göz atalım bakalım iki yıl önce neler yazmışım. Ben de çok ‘saf’ mıymışım göreceğiz? “… Cemaat üyesi değilim, ancak cemaat üyesi olanlara karşı da en ufak bir itirazım olamaz. Nitekim fertler kendilerini bir cemaate ait hissetmek isterlerse bu onla-rın en tabii hakkıdır. Onları bu tercihlerinden dolayı yargılamak, küçümsemek, ötelemek, dışlamak, yaftalamak, suçlamak ve daha bili-mum olumsuz fiile maruz bırakmak kimsenin haddi ve hakkı değildir. Benim itirazım ancak cemaat(ler)in başkalarının tercihlerine mü-dahale etmesi halinde olur. Ben nasıl başka-larının tercihine saygı duyuyorsam, başkaları

da benim tercihime saygı duymalıdır. Benim kırmızı çizgim budur, başka da bir şeye gerek yoktur…” İşte aynen böyle demişim. Hala da aynı düşüncedeyim. Kimsenin tercihine ka-rışma hakkını hala kendimde görmüyorum. Kırmızı çizgimde de herhangi bir değişiklik olmadı, olmaz da!

Benim kırmızı çizgimde değişiklik olma-dı, ancak cemaatle ilgili düşüncelerimde ol-dukça büyük değişiklikler oldu. Tabandaki fedakar gönüllülerin niyet ve samimiyet-lerinden en ufak bir şüphe duymamak-la birlikte üst kadronun benim sandığım gibi olmadığını maalesef kendileri bize şu geçtiğimiz bir kaç ay boyunca ziyadesiyle gösterdiler. Bu değişikliğe, aslında çok ön-celeri var olduğu anlaşılan, ancak 17 Aralık tarihinde iyice gün yüzüne çıkan Cemaat-AK Parti kavgası ve bu kavgada kullanılan metot ve tavırlar sebep oldu.

Bu kavga herkesin malumu olduğu için burada tekrarlamanın bir anlamı yok. Bura-da anmamın sebebi bendeki kanaat değişik-liğinde oynadığı roldür. Kavga sadece Tür-kiye sınırları içinde yürütülmedi. Özellikle de Batı kamuoyunu etkilemek için az çaba sarf edilmedi. Tabii ki ortada bir kavga varsa onun tarafları kendi haklılıklarını savuna-caklardır. Kimsenin buna bir itirazı olamaz, ama bu kavga bel altı vuruşlarla olursa kabul edilemez. İşte bu bel altı vuruşları geçtiğimiz aylarda ziyadesiyle tecrübe ettik. Her bel altı vuruşta canı yanan taraf can havliyle hareket edip tepkinin dozunu artırdı. Bununla sınırlı kalsa iyi. Maalesef bir kaç ay içinde uzun

yılların çabası sonucu elde edilen kazanım-lar büyük bir risk altına girdi. Bir çok kişiyi 2000’lerin başında yaşanan ekonomik fela-ketin tekrar yaşanacağı korkusu basmıştı.

Öyle bir halet-i ruhiye içindeydik ki ca-nımız ne gazete okumak ne de televizyon izlemek istiyordu. Herkes, tüm dünya dersek abartmış olmayız, 30 Martta yapılacak yerel seçimlere odaklanmıştı. Gerçi seçimler ye-reldi, ama hiç de yerel seçim olacağı havası yoktu, aksine tam bir genel seçim havası içinde geçti.

Konu o kadar çetrefil ki, bir türlü sadede gelmek mümkün olmuyor. Benim Cemaatle ilgili kanaatimin değişmesinin başlıca sebe-bi yürüttükleri kavgadaki içten pazarlıklı, planlı, programlı ve topyekün tavırlarıdır. Rakiplerini alt etmek için her yol mübah sayılıp, milli çıkarlar bile tehlike altına sokul-muştur. Bir taraftan her gün gizli hesaplarda yayınlanan tapelerle alakalarının olmadığını söylerken, diğer taraftan onlara topyekün sarılıp, gerek kendilerine ait medya organ-larında gerekse sosyal medyada pervasızca kullandılar. Her şey o kadar aleni oldu ki, siyasetle hiç ilgilenmeyenler bile bunu net bir şekilde gördü.

Türkiye’deki kavganın bir de Hollanda boyutu vardı. Hollanda Türk toplumu istis-nalar hariç bu kavgayı uzaktan seyretmeyi tercih etti diyebiliriz. Başka da yapabilecek-leri bir şey yoktu. Ancak özellikle Cemaat yayın organları temsilcileri neredeyse tüm mesailerini bu kavgaya ayırdılar. Sosyal me-dayada koordineli olarak bazı önde gelen

şahsiyetlerin tweetleri retweetlendi. Sade-ce bununla yetinilmedi, aynı zamanda Hol-landa kamuoyunu etkilemek için yorumlar yazılıp gazetelerde yayınlatıldı. Bunlar yapı-lırken sapla sapan birbirine karıştırıldı. Baş-bakana vuracağım derken Türkiye’ye vurul-du. Daha düne kadar Hollanda’ya geldikleri zaman aynı karede bulunmak ve ağırlamak için dokuz takla atanlar birdenbire bu insan-lardan nefret eder duruma geldiler ve bunu da hiç gizleme ihtiyacı duymadılar. Hele hele Cemaatin yayın organının genel yayın yönet-meni tam bir tetikçi gibi çalıştı.

Türkiye’nin bu haliyle AB’ye girmeyi hak etmediği, Erdoğan’ın Hollandalı Türklere korku saldığı, Türkiye’deki seçimlerin Hol-landalı Türklerin huzurunu kaçırdığı gibi konuların işlendiği yorumlarla Hollanda ka-muoyunda bir algı yaratılmak istendi.

Bu tür dezenformasyonlarla en çok zararı Türk toplumuna verdiklerinin kesinlikle far-kında olmaları lazım. Zira daha düne kadar böyle tavırların zararlı olduğunu benimle birlikte onlar da söylüyorlardı. Hatta çoğu zaman beraber yapıyorduk bunu. Acaba kavgada basiret tutulmasına yakalandılar da hiç bir şeyin farkında olamıyorlar mı diye düşünmeden edemiyor insan.

Kavgada yumruk sayılmaz mantığıyla hareket etmek yerine itidalli davranmak, sapla samanı birbirine karıştırmamak ge-rekir. Aksi takdirde sadece rakibinize değil kendiniz dahil herkese zarar verirsiniz. Al-lah aklımızı başımıza toplamamıza yardım etsin.

SApLA SAMAN BİRBİRİNE KARıŞTıRıLDı

bisschophamerstraat 1 (naast anWb)6511 na • nijmegen

tel: 024-3234433

www.luargalajurk.nl

17 yıldır

hizmetinizde

HABER 8NİSAN / APRIL 2014

Page 9: HABER Gazetesi Nr-42 Nisan-2014

Haber GazetesiHaber GazetesiHaber Gazetesi

ZAHET ile en

güzel günler

sizin olsun

Stichting ZaHetverbindingsweg 13

6573 BS Beek-ubbergen

t. 024-7630420f. 024-7630421

e. [email protected]

Daha fazla bilgi almak ve hizmetlerimizi yerinde görmek için, sizi Beek-Ubbergen'deki bakımevimize bekliyoruz.

ZAHET, Hollanda'da yaşayan ve yardıma ihtiyacı olan herkese hizmet veren bir kurumdur.

Yabancılar için bakım hizmetini kolay erişebilir yapıyoruz. Kültürel farklılıkları kabul ediyor, bir zenginlik olarak görüyoruz. Hizmetlerini, hastaların kültürel farklılığını göz önüne alarak sunuyoruz. Hizmetlerimizde; hastaların dini inançlarına, ananevi gelenek ve alışkanlıklarına azami dikkat gösteriyoruz.Kendi dillerinde hitap ederek hastalara kendi evlerinde hissetmelerini sağlıyoruz.

İrtibat bilgileri:

RTL7 televizyonunda ya-yınlanan 'De Succesfactor' isimli televizyon proğra-mının seçtiği '2014 Başarı Ödülleri'nde Şerif Aktürk'ün sahibi olduğu Özgazi Holding süt ürünleri dalında 'en iyi ya-tırımcı' ödülünü kazandı.

30 Mart 2014 tarihinde saat 13:00'de RTL7 televizyonunda yayınlanan proğramda Özga-zi şirketinin bugünlere nasıl geldiğini anlattı. Daha önce yapılan tanıtım çekimlerinde fabrikada prodüksiyon'un na-sıl işlediğini tv ekibine anlatan Özgazi Yönetim Kurulu Başka-nı Şerif Aktürk şunları söyledi: "Bu işe ilk başladığımda Hol-landa'daki Türk marketleri beyaz peynirlerini yurt dışın-dan, Almanya'dan alıyorlardı. Ben de bunun üzerine niye

kendi peynirimizi kendimiz üretmiyoruz diye düşünmeye başladım. Sonuçta Hollanda’da sütten bol ne var? 2000’li yıl-lara kadar fazla rekabet yoktu, beyaz peynir sektöründe top-lam 5 şirket vardı. Bizim de sektöre girmemizle bu sayı 6 oldu. Beyaz peynir çoğunluk-la Avrupa'da yaşayan Türk kö-kenli vatandaşlar tarafından tüketilmekte olduğu için, bi-zim Türk marketlere ve Türk kökenli vatandaşlara ulaşma-mız gerekiyordu. Halihazırda şirketimiz büyük adımlarla büyüyor ve günlük 40.000 ki-

lodan fazla beyaz peynir üre-tiyoruz. Her şeyin başı azimdir ve biz durmuyoruz, büyümeye devam ediyoruz. İlk başladığı-mız dönemlerde kendi marka-mızı üretiyorduk. Daha sonra geniş yelpazede ürün satmak istedik ve 2000 yılından son-ra fason üretim dediğimiz, 20 farklı markanın beyaz peyni-rini üretmeye başladık. Üret-tiğimiz peynir dünyanın her köşesine gidiyor, nerede Türk-ler yaşıyorsa oraya peynirimiz ulaşıyor".

"Nerede Türkler yaşıyorsa oraya peynirimiz ulaşıyor"

Diplomaside misillemenin geçerli bir kural olarak kabul görürdüğünden hareketle, geçmişinde insan hakları alanında sabıkası bulunan ülkeler varsa aynı yöntemle misilleme yapılmalı.

METİN YAZAREL [email protected]

ERMENİ-TüRK İLİŞKİLERİNDE SOYKıRıM İDDALARı

24 Nisan 2014 tarihinde Erme-ni Havari Kilisesi'nin (Armeense Apostolische Kerk ) Almelo kentinde soykırım anıtı dikme girişimini kin ve nefreti körüklecek bir tavır olarak de-ğerlendiriyorum. Türk toplumunu ve Hollanda makamlarını Ermeni diaspo-rasının tezgahladığı huzur ortamı ve iç güvenliği tehlikeye atacak girişimlere fırsat vermemesi konusunda duyarlı olmaya davet ettikten sonara, Ermeni meselesinin nasıl siyasallaştırıldığına değinmek istiyorum.

Ermeni meselesi konusunda ya-şadığımız olaylar ben de dahil olmak üzere birçoklarımızı yakın tarihten başlayarak uzak geçmişi, tarihin de-rinliklerini araştıp öğrenemeye teşvik etti. Ermeni-Türk ilişkilerinin sağlıklı ve objektif bir bakış açısıyla değerlen-dirilebilmesi için, tarihin o döneminde gerçekleşen olayların sebep ve netice-leri, taraf tutulmadan incelenip tarihi hakikatlar gün ışığına çıkartılmalı.

Sözde soykırımı konusunda en

önce Türk halkı bilgilendirilip aydın-latılmalı, konuyla ilgili okullarda tarih derslerinde, basın ve yayın organla-rında televizyonlarda belgeseller, ço-cuklar için çizgi filmler gösterilmeli ve çeşitli envanterler hazırlanıp tarihi doğrular anlatılmalı ve böylece halkın olaylara bakış açısı duygusal tepkiler değil, bilinçli ve aklı-selime uygun tep-kiler olmalı.

Türk Devleti haklı davasında sözde soykırım iddalarını savunanlara kar-şı, kendini savunma konumundan çı-kıp, daha aktif politikalar geliştirmeli. Ermeni tarafının 2015 için çok ciddi hazırlıklar yaptığı dikkate alınarak şimdiden önlemler alınıp karşı pro-pogandalar geliştirilmeli.

Sözde soykırım yasasını kabul eden ülkelere Türk halkının duyarlı-lığı anlatılmalı ve söz konusu ülkelerle ilişkiler ciddi anlamda sorgulanmalı. Türkiye’nin girişimlerine aldırmadan, topyekün bir milleti suçlamayı iç siya-yaset malzemesi yaparak, halklarının

duyarlılığını dikkate almak zorunda kaldıkları mazeretiyle, Hollanda ör-neğinde olduğu gibi, anıt dikilmesine müsaade eden devletlere karşı Türk devleti de, halkının duyarlılığını dik-kate almalı. Diplomaside misillemenin geçerli bir kural olarak kabul gördü-ğünden hareketle, geçmişinde insan hakları alanında sabıkası bulunan ül-keler varsa aynı yöntemle misilleme yapılmalı.

Sonuç olarak öncelikler ve öne-riler neler olmalıdır derken, “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” diyen Atatürk’ün huzurunda protokol gereği yabancı misyonların ziyaret ettiği mekan olan Anıtkabirin bir köşesine, ya da daha uygun olanı arslanlı yola, yol boyunca tarihte masum ve mazlum olmuş mil-letler anısına anıtlar dikilmeli.

Her halde bundan daha iyi ve daha güzel bir misilleme olamaz!.. Çünkü hiç bir dünya lideri Atatürk kadar barışcı, Atatürk kadar sulhçü olama-mıştır.

Şerif Aktürk

2015 yılında sağlık hizmetlerine 360 milyon Euro ekstra bütçe geliyorHükümet yetkilileri yaptıkları

açıklamada gelecek yıl sağlık hiz-metleri için ekstra 360 milyon Euro ek bütçe ayırdıklarını belirttiler. D66, SGP ve Christen Unie muhalefet par-tileri nin desteğiyle temsilciler mec-lisinden geçirecek olan hükümet,

gelecek yıllar için bu bütçenin 200 milyon Euro olacağını açıkladılar.

Ek bütçenin çoğu yaşlıların gün-lük bakımlarına gideceğini de be-lirten yetkililer, Jeugdzorg için bir defalık 60 milyon Euro'luk bir ek harcama yapacaklarını söylediler.

HABER9 NİSAN / APRIL 2014

Page 10: HABER Gazetesi Nr-42 Nisan-2014

ROYAL MODE HUıS GÜZELLİK ÖZEN İSTER

Hayalindeki abiye ya da gelinliği bulamadın mı? Üzülme!

Royal Modehuis'ın 400 m2'lik geniş mağazasında

hayallerinin kıyafetini bulabilirsin...

Gelinlik, abiye,

damatlık, sünnetlik,

bindallı ve farklı

ortamların kıyafeti

için Royal'e gelin

Groene Hilledijk 221A 3073 AG RotterdamTel: 010-848 95 00www.royalmodehuis.nl

BYEGM, Da Vinci Projesi'yle 10 genç gazeteciyi Hollanda'ya gönderdi

10 genç Türk gazeteci, Leonardo Da Vinci Proje-si kapsamında Hollanda’yı ziyaret ediyor. Lahey Basın Müşavirliği ve NVJ, Avrupa Komisyonu’nun “Lifelong Le-arning Programme” mesle-ki kabiliyetlerini arttırmak, sosyal birleşme ve ekonomik büyüme hedefleri doğrultu-sunda bir program hazırlan-dı.

Proje kapsamında Hollan-da’daki Türk Toplumunun

Sosyal Haritasını Çıkartma temasını da göz önünde bulunduran katılımcılar iki hafta boyunca tecrübeli ga-zetecilerin gözetimi altında mesleki yeteneklerini ge-liştirip kullanmayı öğreni-yorlar. T.C Başbakanlık Ba-sın – Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü Basın ve Enformasyon Uzmanı Em-rah Sümer'in liderliğinde Hollanda'nın önde gelen ba-sın kuruluşlarıyla da temas

halinde olan katılımcılardan, proje kapsamında kendi ga-zetecilik yapımlarını hazır-lamaları da isteniyor. Çalış-malar projeye destek veren medya kuruluşları tarafın-dan yakından takip edildi. Katılıcımlar, telefonlarını tam teşekküllü bir haber hazırlama aracı olarak kul-lanma konusunda bilgiler al-dılar. 10 genç gazeteciye Free Press Unlimited, NVJ, Nu.nl, RTV Rijnmond, BN De Stem gibi Hollanda'nın en tanın-mış medya kuruluşları da kapılarını açtı.

Yerel kurumlarla buluşma kapsamında, Türkevi Araş-tırmalar Merkezi ev sahip-liğinde Amsterdam Meram Restoran'da düzenlenen bir tanışma toplantısında, Tür-kevi Başkanı Veyis Güngör Türkiye'den gelen genç gaze-tecilere, 2012 yılında yaptır-mış oldukları HOLLANDA’DA TÜRKÇE YEREL MEDYA ARAŞTIRMASI ANKET VE MÜLAKAT SONUÇLARI ra-porunu sundu.

Hollanda’da Türkçe ye-rel medyanın tarihsel geli-şiminin sunulduğu rapora ve Hollanda Türk medyası hakkında verilen bilgilere T.C Başbakanlık Basın – Yayın ve Enformasyon Genel Müdür-lüğü Medya Projesi kapsa-mında katılan genç gazete-ciler geniş ilgi gösterdiler.

Başbakan Mark Rutte ne diyeceğini şaşırdı

Lahey'de düzenlenen Nükleer Güvenlik Zirvesi'nin tanıtım basın toplantısında Hollanda Başbakanı Rutte'ye 'Zwarte Piet' (Siyah Piet) hak-kında bir soru soran yabancı gazeteciye ne cevap vereceği-ni bilemedi. NOS'e yansıyan görüntülerde 'Zwarte Piet'in siyah olduğunu ve bunu değiş-tiremeyeceğini' belirten Baş-bakan Mark Rutte, Hollanda Antilyanları'ndaki arkadaşla-rının Sinterklaas zamanında çok sevinçli olduklarını ve yüzlerinin zaten siyah olduğu için boyamalarına gerek kal-madığını söyledi.

Kendisinin Siyah Piet'i oy-nadığında ise günlerce siyah boyayı yüzünden çıkartmak-la meşgul olduğunu söyleyen Başbakan Rutte'nün bu cevabı sosyal medyada yer yer ırkçı-lık olarak algılandı. Birçok Hollandalı ise sosyal medyada Rutte'nün bu tavrından utana-rak, başbakanın bu cevabı için özür diledikleri gözlemlendi.

Seçimlere katılımın yüzde elli’nin altına düşmesi ise bu tartış-malara farklı bir boyut kazandırmıştır. Katılımın düşük olması siyasilere ve yöneticilere bu işin altından nasıl kalkılacağı, yerel demokrasinin nasıl güçlendirileceği sorularını sordurmuştur.

VEYİS GÜNGÖR [email protected]

YEREL DEMOKRASİ vE BELEDİYELERİN Gücü

Mart ayında hem Hollanda’da hem de Türkiye’de yerel seçimler yapıldı. Her iki ülkeye de aidiyet du-yan bireyler olarak her iki seçim sürecini de dikkatle takip ettik. Bizim öncelikli görevimiz elbette, içinde yaşadığımız ülke Hollanda’da yapılan yerel seçimler ve etrafında şekillenen yeni tartışmalardır. Türki-ye’deki yerel seçimler adeta Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bir güven oylamasına dönüşmüş oldu. Seçim sonuçlarının milletimize hayırlı olmasını temenni ederim.

Hollanda yerel seçimlerine gelince. Bilindiği gibi 19 Mart yerel seçimleri ‘yerel demokrasi’ tartışması-nı yeniden gündeme getirmiştir. Seçim öncesi büyük şehirlerdeki ilçe belediyeleri başta olmak üzere bazı küçük belediyeler birleştirilmiştir. Bu birleşme ciddi tartışma konusu olmuş, yerel demokrasinin zarar göreceği yönünde görüşler ortaya atılmıştır. Ancak buna karşılık, yerel siyasi partilerin sayısı artarken, vatandaşın önemli bir kısmı son seçimlerde bu yeni yerel partilere yönelmiştir.

Tartışmalarda öne çıkan bir başka konu ise, yerel yönetimlerin politika üretme özgürlüklerinin kısıl-dığı yönündedir. Seçimlere katılımın yüzde ellinin altına düşmesi ise bu tartışmalara farklı bir boyut kazandırmıştır. Katılımın düşük olması siyasilere ve yöneticilere bu işin altından nasıl kalkılacağı, yerel demokrasinin nasıl güçlendirileceği sorularını sor-durmuştur.

Bu süreçte aktif vatandaşa, etkin girişimci ve profesyonellere, sivil toplum kuruluşlarına önemli görevler düşmektedir. Yerel demokrasinin yeniden inşası ise mutlaka katılımcı vatandaş sayısının arttı-rılmasıyla mümkündür. Bu alanda örneğin, Planburo Çevre ve Yaşam’ın ‘Enerjik Toplum’ ve WRR (Hü-

kümet Politikaları Bilimsel Danışma Kurulu)’nun hazırladığı ‘doe-democratie’ (katılımcı demokrasi) adında çalışmalar mevcuttur.

Buna ilaveten 19 Mart seçimlerinden sonra, ye-rel yönetimleri ve yöneticileri bekleyen en önemli sorunlardan birisi de ‘karar vericilerle’- ‘vatandaşın’ iletişimini en iyi şekilde sağlayıp, ‘katılımcı bir yerel yönetimler’ modeli ortaya koymalarıdır. Karar ve-riciler uygulayacakları politika ile vatandaşın ‘yerel demokrasiyi’ yeniden keşfetmesini sağlamalıdırlar. Unutulmaması gereken bir başka konu ise eski Hol-landa başbakanlarından Thorbecke’nin şu sözüdür: ‘Demokrasi yerel yönetimlerde öğrenilir’.

Tam bu noktada aklımıza Hollanda sosyal demok-ratları gelmektedir. Bilindiği gibi sosyal demokrat-lar Hollanda demokrasisinde, yerel yönetimlerden başlayıp merkez yönetime doğru yükselmişlerdir. Hatta zaman zaman iyi bir sosyal demokrat olan Amsterdam Belediye Başkan Yardımcısı ‘Wibout’ hakkında nostalji olarak ‘Wie bouwt? Kim İnşa eder?” sorusuna ‘Wibout’ esprisi yapılır. Çünkü Wibout Amsterdam’da ‘sosyal konut politikası’ ve ‘şehir kalkınması’ gibi projeleri hayata geçirmiştir.

Evet. Bir çok ülkede olduğu gibi, Hollanda’da da belediyelerin gücü gün geçtikçe artmaktadır. Adeta yönetimlerde bir güç kayması söz konusudur. Bu çerçevede örneğin Den Haag’daki merkezi hükü-met ‘bakım, gençlik, iş’ alanlarındaki sorumluluk-larını artık belediyelere devrediyor. Bu düşüncenin arka planı; belediyelerin bu alanlarda daha pratik çalışmalar yaparak, hizmeti vatandaşa ulaştıracak kurumları tespit etmesi ve bunlara daha kolay ulaş-ması olarak tanımlanmaktadır.

Bu hizmet değişikliğinin bir başka sebebi ise;

merkezi yönetimlerin artık tortulaşmış bürokrasi anlayışı, karmaşık yasaları, halktan uzak karar ve-ricileriyle sürekli boğuşulması karşısında her ge-çen gün güç kazanan yerel yönetimlerin büyümesi olarak görebilir.

Ancak bu noktada karşımıza pratik bir sorun daha çıkıyor. Belediyeler bu hizmeti devralırken, para kontrolünün önemli bir kısmının yine merkezi hükümette kalıyor olmasıdır. Zira merkezi hükümet gerekirse yerel yönetimlerin bütçesinde kısıtlama yapabilecek ve böylece yerel yönetimler örneğin vergi gelirlerinin daha küçük bir bölümüne sahip olabileceklerdir.

Yerel demokrasi ve yönetimler ünlü düşünürle-rin tartıştıkları önemli konular arasında yer alıyor. Örneğin ünlü siyaset bilimci Benjamin Barber, ‘If Mayors Rule the World’ (Dünyayı Belediye Baş-kanları Yönetse) adlı kitabında ‘yerel ekonomiyi teşvik ve sorunları çözmek için şehirlerde dina-mizm, inovasyon ve girişimciliğin olması gerekir’ diyor. Belediyelerin gücüne dikkat çeken Barber, Latin Amerika’da uygulanmaya başlayıp, kısa sü-rede dünya çapında örnek bir proje haline gelen ‘Ödünç Bisiklet Projesi’nden bahsederek, bilgi ve tecrübe paylaşımına dikkat çekiyor.

Yerel demokrasi tartışması çerçevesinde Hollanda’da karşımıza çıkan bir başka konu da şüphesiz belediye başkanlarının halk tarafından seçilmesinin istenmesidir. Anayasal değişikliği ge-rektiren bu konu aynı zamanda Hollanda’nın bir federatif devlet olmadığından dolayı uzun zaman-dır tartışılmaktadır.

Evet, 19 Mart yerel seçimleri sadece beledi-ye düzeyinde karar vericilerin seçilmesi olarak kalmamış, aynı zamanda demokrasinin önemli sorunlarını da tartışmaya açmıştır. Siyasete atılan Türk kökenli karar vericiler başta olmak üzere, Hollanda’daki Türk sivil toplum kuruluşları, Türkçe medya temsilcileri ve duyarlı bireyler bu sorun-lar hakkında kafa yormalı ve gün geçtikçe güçle-nen yerel yönetimler ile halk arasında sağlıklı bir diyaloğun kurulmasına katkıda bulunmalıdırlar.

HABER 10NİSAN / APRIL 2014

Page 11: HABER Gazetesi Nr-42 Nisan-2014

Daha fazla bilgi almak için www.adagroep.nl adresinden websitemizi ziyaret edebilirsiniz.

Mali Müşavirlik

Vergilendirme ve vergi mevzuatı

Personel muhasebesi

Online (uzaktan) muhasebe işlemleri

Danışmanlık

Girişimci olarak, sorularınıza en doğru cevapları alacağınız bir yere gelmek istiyorsunuz. Bunun

bilincinde olan ADA GROEP, "tek duraklık işyeri" prensibiyle, siz girişimcilere hizmet sunmaktadır.

Birlikte, en kısa sürede çözümler üretebiliriz. ADA GROEP girişimcilerimize, sabit fiyat garantisi

ile standart hizmet paketleri sunan, size en yakın ve en fonksiyonel danışmanlık noktanızdır.

ADA AMSTERDAMt.t. vasumweg 18

1033 SC amSterDamt: +31 (0) 20-6946600f: +31 (0) 20-6941800

ADA DEN-HAAGHoefkade 875

2525 HC DeN-Haagt: +31 (0) 70-4274357f: +31 (0) 70-3638097

ADA ARNHEMBroekstraat 32

6826 PZ arNHemt: +31 (0) 26-3895377f: +31 (0) 26-4437152

ADA NIJMEGENKerkenbos 1234

6546 Be NıJmegeNt: +31 (0) 24-8 100 100f: +31 (0) 24 66 374 66

Hesap kitap çok önemli. 2014'te temiz bir başlangıç yapın ve muhasebenizi uzmanına ve güvenilir ellere teslim edin.Şimdi muhasebecinizi değiştirmenin tam zamanı!

2014'te yeni bir sayfa açın!

SİZE YENİ KAPILAR AÇIYORUZ

“HARDE BİR MüSELMAN GöRSEM KORKİREM!”Bırakın kısır siyasî kavganızı, menfaat çatışmanızı; gün, el ele vererek sorunları çözme vakidir. Ülke insanı o kadar bölündü ki, bir fitne ateşi de siz yakıp, birkaç parçaya da siz bölmeyin. Birbirinizin yüzüne bakamayacağınız sözleri söylemeyin. Aynı gemide oldu-ğumuzu unutmayın. Bu kavgaların gemiye vereceği zararı hesap edin. Onun su alması, alabora olması, karaya oturması hepimize zarar verecektir.

ZEYNEL ABİDİN KILIÇ zeynelabidin.kilic@h aber.nl

“İnsanlar tuhaftır, fena bir şey yapmakta ol-duklarını hissedecek olurlarsa, mutlaka en evvel vicdanlarını susturacak bir sebep bulurlar” (H. Z. Uşaklıgil)

Yurtdışı Türkler Başkanlığı Hollanda Danış-ma Kurul Üyeleri, seçilişlerinin 15. ayında basın mensuplarıyla bir araya gelerek bu süre içerisinde yaptıklarını ve önümüzdeki 4 yılda yapacaklarını anlattılar.

Avrupalı Türk Toplumun sorunlarının teşhis ve tespitini yapmak, çözüm için bunları bir rapor hâlinde ilgili mercilere ulaştırmak gibi bir görev ve sorumlulukları var kurulun. Bu süre içerisinde de, öncelikli ve kronikleşişmiş sorunların tespiti yapılmış ve bir rapor hâlinde YTB’ye sunulmuş.

Raporda, kangren hâline dönen pek çok soru-numuz yer alıyor: Türkçe dil sorunu, Koruyucu aile, diploma denklikleri, kurumsal dağınıklık, ay-rımcılık, işsizlik, pasaport harçlar, sıla yolu prob-lemler, geri dönüş yapanların uyum sorunları ve diğerleri…

Bunlar anlatılınca, Nasreddin Hoca’nın meşhur hikâyesi geldi aklıma:

Nasreddin Hoca borçludur. Alacaklısı gelip pa-rasını ne zaman vereceğini sorar.

Nasreddin Hoca da alacaklısına şunları söyler: “Şu yolun kenarına çalı çırpı diktim. Koyunlar

buradan geçerlerken tüyleri çalılara takılacak. Çalı-daki tüyleri toplayacağım. Hanımım da eğirip iplik yapacak, ipliklerle kazak örecek, pazarda satacak. Ben de sana olan borcumu böylece ödeyeceğim!”

Alacaklı sinirinden acı acı gülmeye başlar. Bunu gören Nasreddin Hoca:

“Seni köftehor seni” demiş. “Peşin parayı görün-ce nasıl da gülersin değil mi”

Ben de dostlarımızı dinleyince kendimi çalı etrafında dolaşan koyun gibi hissettim. Benim sorunumu soracak, öğrenecek, kağıda döküp ra-

por yapacak, memlekete ulaştıracak, ilgililer din-leyecek, değerlendirecek, uzmanlar toplanacak, komisyon oluşturulacak, karar alınacak ve çözüm için adım atılacak… Hem de, Türkiye bürokrasisi-nin o hantal yapısı içerisinde ışık hızıyla(!) yürü-tülecek bütün bunlar…

Elbette böyle bir oluşumu önemsiyorum. Bu kurulda görev alan dostlarımızın hepsini yakın-dan tanıyorum; hepsi de birbirinden müstesna insanlar. Sahalarında uzman, donanımlı, hizmet etmeyi önemseyen, toplum yapısını iyi bilen, ge-lecekten kaygı duyanTürkiye ve Hollanda’nın ye-tiştirmiş olduğu üstün meziyetlere haiz insanlar. Bu süreç içerisinde güzel işler yapacaklarına da inanıyorum.

Ayrıca, T.C Devleti’nin vatandaşlarını sahiplen-mesini, onlara arka çıkmasını, sorunlarıyla hemhâl olmasını anlamlı buluyorum. Bu ilgi ve sahiplenme bana güven ve onur duygusu veriyor. Ama ‘yiğit düştüğü yerden kalkar’ düsturundan hareketle, bu silkinişin, bu toparlanışın, bu ayaklanışın ve bu sorunlardan kurtuluşun adresinin ancak ve ancak içerisinde yaşadığımız ülke ve o ülkede yaşayan insanlar olduğunu düşünüyorum.

Tespit edilen sorunlarımızı yok saymak ne mümkün; elbette var. Her yerde olduğu gibi Hollanda’da toplumsal uçurumu derinleştirme-ye, huzur ortamını bozmaya çalışanlar var. Yuka-rıda zikredilen sorunlarımızın çözümüne dönük adım atılmazsa daha büyük afetlerin bizi bulması içten bile değil.

Bu manada, hem bu toplumsal dokuya zarar verenlere hem de sorunlarımızı büyütenlere kar-şı sözlü olarak her kesimden büyük tepkiler var.

Herkes gidişattan şikâyetçi ve herkes elini aç-mış dua ediyor: “Allah’ım bizi bur zorlu günlerden selamete çıkar!” Bu tepkileri eyleme dönüştürecek adımların atılması lâzım. Ama hiç kimse bunun gereğini yerine getirmiyor.

Yine bir kıssa geldi aklıma…Kendisine ilk hedef olarak zenginliğin gösteril-

diği 10 yaşındaki bir çocuk, aklının yettiği günden itibaren şu duayı etmeye başlar: “Allah’ım! Bana piyangodaki en büyük ikramiyeyi nasip et!”

Bu dua diline tesbih olmuştur ve her dem aynı şeyi mırıldanır…“Allah’ım! Bana piyangodaki en bü-yük ikramiyeyi nasip et!”

Yaşı, 15, 25, 35 derken 95’i bulur ama dilinde hâlâ aynı dua: “Allah’ım! Bana piyangodaki en bü-yük ikramiyeyi nasip et!”

Gökteki melek, saçı ağarmış, beli bükülmüş, pir-i fâni olan bu nur yüzlü ihtiyarcığa bakıp acımış ve Allah’a niyazda bulunmuş: “Allah’ım, bu kulunun son günleri. İyi hatırlıyorum, piyangodaki büyük ikramiyenin kendisine çıkması için ta 10 yaşından beri size dua ediyor. Ne olur, bunca yıllık duasının ve ihtiyarlığının hatırına, onun son günlerindeki duasını kabul etseniz olmaz mı?”

Gecikmeden gelen cevap hayli düşündürücüdür:“Ona, piyangodaki en büyük ikramiyeyi çıkara-

cağım çıkarmasına da , ah bir bilet alsa!..”Hedeflere ulaşmak için sebeplere sarılmak la-

zım. Dua eden yavrumuz 95 yıllık ömründe 3-5 kez bilet alma gereği duysaydı, dualarının kabul olduğunu görecekti. Yani, kıssadaki çocuğun düş-tüğü yanlışlığa düşmeden ‘gelin bir bilet alalım’ diyorum. Yoksa treni kaçıracağız.

Ne olur! Her türlü siyasî, din, etnik, sosyal statü-nüzden, kişisel çıkarlarınızdan, menfaat taassupla-rınızdan sıyrılarak bir araya gelmenin yolarınıara-yın. Sorunların çözümü sizin bir araya gelmenizin altında yatıyor. Madem unumuz, yağımız, şekeri-miz var, helvacı aramaya ne hacet; o bizim işimiz…

Yoksa ısmarlama yoluyla sorunlar ancak kro-nikleşir; dahası, kangren hâline döner ve toplu-mun düzenini tehdit eder. Buna meydan verme-mek için Hollanda’daki Türkler olarak elimizi taşın

altına koyarak işe başlamalıyız. “Elimiz taşın altın-dayken nasıl iş yapılacak?” diye sorarsanız, önce o taşı birlikte kaldırma sorumluluğunu üstleneceğiz; arkası kendiliğinden gelecektir zaten… Kısacası, sorun bizdeyse, çözen de biz olmalıyız…

Anama mektuplar…Canım anacığım! Konuşma özürlü oğlunu an-

cak sen anlarsın. Sana hep bu ruh hali içerisindey-ken seslendim. Hep biçare kaldığım, yüreğimin ateşlerde kavrulduğu vakitlerde. Seninle, sevinçle-rimi paylaştım mı, hatırlamıyorum. Rüyada sık sık görürsün ya… Çok zor durumdasın, avazın çıktığı kadar bağırarak yardım istiyorsun; en yakınların bir adım ötede ama sesini duyuramıyorsun. Aynen o hâldeyim anne. Sesimi duyuramıyorum ve sesimi duyurmak istediğim belki de tek kişi sensin. Neden mi? Dünyayı ‘kurtarıcılar’dan kurtarasın diye. Du-alarına sarıl diye… Kimsenin gücü yetmiyor anne; kimse bu yangın karşısında kılını kıpırdatmıyor.

Azeri şair Vahabzâde’ye“İn görürem korkmi-rem / Cin görürem korkmirem / “Harde bir Mü-selman görsem korkirem!” dedirten ruh ve duygu hâline hak verdiğim demlerdeyim. Bu şiirin nasıl bir ortamda kaleme alındığını çok iyi biliyorum. Şiir, bazı had bilmezlerin iddia ettiği gibi Müslü-manları töhmet altında bırakma adına değil; ak-sine Müslümanın, mazlum, mağdur ve sahipsiz oluşuna ithaftır.

“Siz ey Müslümanlar! Suskun ve âciz, helâk ol-muş ölüler! Başınıza gelen bu acı felâketler karşı-sında hâlâ kalpleriniz sızlamıyor mu?” diye haykı-ran Filistinli Şehid, Şeyh Ahmed Yasin’in, içerisinde bulunduğu durumu anladığım vakitlerdeyim.

Müslümanlar, aralarına atılan fitne tohumla-rının nereden ve kimden geldiğine bakmaksızın birbirlerine buğz ediyorlar, kin güdüyorlar, el açıp beddua; hatta harp ilan edip, kurşun yağdırıyor-lar...

Bundan dolayıdır ki,Nerde bir Müslüman gör-sem korkuyorum anne. Rabbimin ayetine sığınıyor, senin dualarını bekliyorum anne!..

“Onlara:'Yeryüzünde, ülkede nifak çıkararak, kâfirlerle işbirliği yaparak, mü’minleri bölerek fe-sat çıkarmayın, bozgunculuk yapmayın' denildiği zaman;'Biz düzen sağlayıcılarız, ıslah edicileriz, din ve dünya işlerini, sosyal ilişkileri düzgün yaşayan-larız’ derler.”ayetini hatırlatıyor, ifşat ve bozguncu taifesini Allah’a havale ediyorum.

HABER11 NİSAN / APRIL 2014

Page 12: HABER Gazetesi Nr-42 Nisan-2014

PVDA 56 Meclis Üyesi

Belediye Kazanan aday Aldığı oy

Almelo Fulya Uysal 206

Alphen aan de Rijn Gülhan Keskin-Akdemir 217

Amersfoort Harun Keskin 1281

Amsterdam Emre Ünver 2120

Amsterdam Orhan Kayar 1804

Amsterdam Nieuw-West Münire Manisa 844

Apeldoorn Eşref Öcal 760

Apeldoorn Şükran Aksoy 447

Arnhem Engin Bülbül 385

Bergen op Zoom Şahin Ergeç 207

Beverwijk Bayram Gezer 362

Capelle a/d Ijssel Hasan Saritas 268

Den Haag Bülent Aydın 1219

Deventer Çetin Yıldırım 634

Deventer Lütfi Altuntaş 519

Dieren Mehmet Şahan 252

Doetinchem Ercan Koçyiğit 501

Dordrecht Bahattin Güler 870

Dordrecht Nilüfer Sönmezer 683

Ede Raşit Görgülü 360

Eindhoven Yasin Torunoğlu 5829

Emmen Serkan Özkan 285

Enschede Kenan Boz 719

Gorinchem Ali Koçak 337

Gorinchem İbrahim Elmacı 159

Haaksbergen Kenan Koşar 169

Harderwijk Zehra Sarıaslan 599

Heemskerk Fevziye Şahin 266

Helmond Neco Kaygısız 356

Hengelo İ. Yıkılmaz 303

Hoorn Dilek Bilgen Küçükşantürk 290

Huizen Kerem Gencer 342

Leerdam Kemal Koyuncu 398

Leerdam Zeynal Tosun 298

Maassluis Murat Çiftçi 360

Middelburg Mehmet Kavşıklı 305

Nijmegen Turgay Tankır 4177

Roermond Selami Coşkun 422

Roermond Ali Bayrak 312

Rotterdam Hamit Karakuş 15711

Rotterdam Charlois Zeki Baran 1110

Rotterdam Charlois Ahmet Yıldırım 498

Rotterdam Feijenoord Deniz Çatıkkaş 850

Rotterdam Kralingen Oktay Ünlü 551

Schiedam Mahmut Erdem 452

Schiedam Zeynep Erdoğan 226

Soest Osman Suna 784

Soest Adem Başkaya 264

Tiel Neşe Budak 237

Tilburg Orkun Baytemur 756

Tilburg Yusuf Çelik 260

Utrecht Bülent Işık 961

Velsen Ahmet Karateke 406

Vlaardingen İlhan Altundag 503

Zaandam Songül Mutluer 689

Zaandam Eylem Köseoğlu 477

D66 16 Meclis Üyesi

Belediye Kazanan aday Aldığı oy

Almelo İmran Dikman 210

Amsterdam Meltem Kaya 1435

Arnhem İbrahim Güven 411

Bergen op Zoom Ufuk Cuman 245

Bergen op Zoom Ömer Duman 232

Beverwijk Yusuf Kınık 169

Den Haag Mehmet Eser 1410

Den Haag Birgül Özmen 1180

Hengelo İ. Çetinkaya 244

Leiden Vahit Köroğlu 627

Rotterdam Feijenoord Fatih Elbay 1030

Tiel Mehmet Yüce 464

Utrecht Selma Baş 7959

Veenendaal Gökhan Çoban 317

Zaandam Murat Baylan 985

Zaandam Bahar Palabıyık 931

CDA 15 Meclis Üyesi

Belediye Kazanan aday Aldığı oy

Boxtel Kübra Atalay 242

Dordrecht Şahin Seme 363

Enschede Ayfer Koç 969

Gilze Rijen Erol Bahtimur 171

Helmond Sedat Dere 530

Hengelo Nuri Akfidan 510

Maassluis Mehmet Çiçek 270

Oldenzaal İlyas Demir 174

Oude Ijsselstreek Memet Tekinerdogan 361

Rijssen-Holten İsa Kahraman 1090

Rotterdam Turan Yazır 1849

Schiedam Nihat Ulusoy 190

Venlo Duygu Oruç 302

Venlo Merve Karaman 297

Venray Kamelya Ertürk 249

Groen Links 14 Meclis Üyesi

Belediye Kazanan aday Aldığı oy

Amsterdam Oost Nevin Özütok 5647

Beverwijk Haydar Erol 1016

Delft Sinan Özkaya 600

Den Haag Mustafa Okçuoğlu 1438

Deventer Ömer Melikoğlu 547

Dordrecht Ahmet Karapınar 418

Doetinchem Sevda Bali 220

Ede Hilal Çelik 388

Gorinchem İlhan Tekir 316

Haarlem Burhan Gün 538

Lelystad Kadir Aksoy 410

Tiel Armağan Önder 447

Tilburg Ali Yenice 457

Waalwijk Dilek Odabaşı 615

SP 4 Meclis Üyesi

Belediye Kazanan aday Aldığı oy

Arnhem Abdurrahman Çetintaş 289

Enschede Ahmet Yılmaz 372

Gorinchem Eyüp Güngör 239

Schiedam Hakan Küçük 349

VVD 44 Meclis Üyesi

Belediye Kazanan aday Aldığı oy

Amsterdam Dilan Yeşilgöz-Zegerius 679

Beverwijk Rahman Kat 285

YEREL PARTİLER Toplamda: 29 Meclis ÜyesiParti Belediye Kazanan aday Aldığı oy

NIDA Rotterdam Aydın Peksert 1256

NIDA Rotterdam Delfshaven Hülya Bozok 583

NIDA Rotterdam Feijenoord Mustafa Doğan 980

NIDA Rotterdam Noord Emin Erdoğan 703

Islam Democraten Den Haag Hasan Küçük 2966

Islam Democraten Den Haag Tahsin Çetinkaya 1886

Beter voor Dordt Dordrecht Aydın Gündoğdu 355

Beter voor Dordt Dordrecht Osman Soy 316

Lijst Çete Almelo Uğur Çete 686

Multicultureel Plus Amsterdam Nieuw-West Neslihan Bedirhanoğlu 1400

Verenigd Arnhem Arnhem Kürşat Bal 306

GBWP Bergen op Zoom Aydın Akkaya 458

Burger Belangen Enschede Zehra Çeben 526

Pro-Hengelo Hengelo Ali Oflazoğlu 328

Gem.Belng Heusden Heusden Hüseyin Şimşek 492

Leerdam 2000 Leerdam Ali Keskin 250

Werkn. Groepering Oldenzaal Murat Yıldırım 161

Lokaal Belang Oude Ijsselstreek Gulden Siner-Sır 409

Lijst Kaya Rotterdam Ijsselmonde Necat Kaya 906

Blanco Lijst Schiedam Refik Malkoç 656

Top / Gem. Belangen Terneuzen Yeter Erbişim 211

PRO Tiel Tiel Mustafa Alışkan 168

Hart voor Veghel Veghel Ülkü Öğüt 373

Velsen Lokaal Velsen Süleyman Çelik 342

Lokale Demokraten Venlo Gökhan Yurt 507

Lokale Demokraten Venlo Ali Oruç 418

inVENtief Venray Ahmet Koçyiğit 293

Weert Lokaal Weert Fatih Yücel 297

Swolwacht Zwolle Cemal Yıldırım 839

Medyaya yansıyan haberler-de, yaşlı bir kişinin oy verir-ken hayatını kaybettiği, baş-ka bir kişinin ise oy vermeye eşeğiyle gittiği belirtildi.

Türkler arasında en çok oyu liste başı da olduğundan dolayı Hamit Karakuş aldı. Karakuş 15711 oy aldı, an-cak PvdA’nın ülkedeki ge-nel kaybından dolayı seçim sonrasındaki ilk günlerde istifa etti.

Önceki dönemde 3 yıl Feije-noord Bel. Başkanlığı yapan Seyit Yeyden 730 civarında tercihli oyla seçilemeyerek siyasete ara verdi.

Rotterdam'da Pvda'nın dü-şüşünün en büyük nedenle-rinden birisi NİDA partisinin gelmesi.

2006 ve 2010'daki yerel se-çimlerde toplamda sırasıyla 175 ve 180 adayımız kazan-mışken, 2014 seçimlerinde toplam belediye meclisi üye-si sayısı 140'ta kaldı.

Tüm Hollanda’daki Türk kökenli seçmen sayısı: 290.000. Tüm Hollanda’da oy kullanan Türk seçmen sa-yısı (dağıtmalarla): 114.000 Oy kullanma oranı: %39.

Yerel seçimlerde, yer yer PvdA ve CDA gibi merkezi temsil eden partilerin yenil-ginin faturasını Türk kökenli adaylara kestiği söyleniyor.

Hollanda da merkez sağ, Hıristiyan birlik ve Sosyal demokrat partiler merkeze yönelerek oy kaybına uğra-dılar. Kaybedilen oylar  mar-jinal diye nitelenen aşırı sağ ve aşırı sola kaydı.

Oy kullanma oranı düşük seviyede gerçekleşmiş olsa da sandığa gidip oy kulla-nanlar ne istediğini bilen seçmenlerdi.

Lokal partilerin dikkate de-ğer oranda oy almaları seç-menin mevcut büyük parti-lere olan güven kaybından kaynaklanmıştır.

Liberal solu temsil eden D66’nın popülizme prim vermeden yükselişi dikkat-le değerlendirilmeli.

2010 ve 2014 seçimlerinde Türk kökenli üyelerPvdA 90 56CDA 26 15GL 21 14D66 11 16VVD 8 2Yerel 18 29

Seçimlerin en büyük galibi D66 oldu. 4 büyük şehirde D66, 2006 yılında 8, 2012 yılında 26 aday seçtirirken 2014 yılında bu sayı 41 oldu.

4 büyük şehirde PvdA'nın seçilen aday sayısı ortala-ma yüzde 40 düşüş gösterdi.

Türk kökenli adaylar ara-sında medyada çok öne çıkmamış olan, Utrecht’ten Selma Baş 7959 oy alarak kendi çevresinde bir reko-ra imza attı. 2010 yılındaki yerel seçimlerde D66 da 11. sıradan aday olan Selma Baş oylarını 8 kattan daha fazla arttırdı.

2014 yerel seçimlerinin ar-dından yapılan araştırmaya göre Rotterdam'da her 100 seçmenden 95'i Türk adaya tercihli oy kullanmış.

Nijmegen’den seçilen tek Türk kökenli aday Turgay Tankır 4177 oy alarak en fazla Türk’ün oy kullandığı 6. şehir sıralamasına girdi.

Oldenzaal, Gorinchem gibi küçük yerleşim birimlerinde adaylar yaklaşık 160 civa-rındaki tercihli oyla seçildi-ler. Büyük şehirlerde 800 tercihli oy buna yetmedi.

22 aday 1000'in üzerinde tercihli oy aldı. Bu 22 ada-yın oy toplamı: 64.813 yani Türkler tarafından kullanı-lan geçerli oy sayısının yak-laşık %57si.

Konsolosluk şehri olan Deventer’da kullanılan ter-cihli oy sayısı 1700 olarak belirlendi.

Eindhoven’den tek seçilen Türk kökenli aday Yasin To-runoğlu 5829 oy alarak en fazla Türk’ün oy kullandığı 5. şehir sıralamasına girdi.

Yerel partilerin kazanma sayısının yüksekliğine bakı-lırsa, seçmen kaliteli adaya önem veriyor. Öte yandan geleneksel kitle partilerin-den yerel partilere büyük bir kayma görülüyor.

Rotterdam 28031Amsterdam 15002Den Haag 10877Utrecht 9607Eindhoven 6278Nijmegen 4499Zaandam 3319Dordrecht 3236Schiedam 2017Deventer 1831Toplam 84696

En büyük 10 şehirde anakent ve semtlerde Türk adaylara kullanılan oy sayısı

İŞTE KAZANAN TüRK KÖKENlİ AdAYlAR

HollANdA YEREl SEçİMlERİNdE

Türklerin tüm Hollanda’da oy

kullanma oranı:

%39

Rotterdam 28031Amsterdam 15002Den Haag 10877Utrecht 9607Toplam 63516

19 Mart 2014'te Hollanda'da yapılan yerel seçimlerde, yerel partilere rağbet artarken, geleneksel partilerde genel itibarıyla oy kaybı yaşandı. 400’e yakın belediyede yapılan seçim sonrasında, iktidar partileri PvdA VVD ile birlikte, ana muhalefet partisi CDA büyük oy kaybederken, D66 partisi seçimlerin galibi oldu. Yerel partilerin hem oy oranlarını hem de belediye meclislerindeki sandalye sayılarını %50'lik bir payla artırmaları Hollanda'nın ana gündem maddelerinden biri oldu.

İşte 19 Mart 2014 Hollanda Yerel Seçimleri'nden bazı

ilginç anekdotlar

En büyük 4 şehirde anakent ve semtlerde Türk adaylara kullanılan oy sayısı

Hollanda Yerel Seçimleri'nin parti bazındaki sonuçlarının ardından adaylara verilen tercihli oylar da belirlendi. Belediyeler listelerdeki kişilerin aldığı oyları açıklarken, listelerdeki Türk adaylarının tercihli oylarla üst sıralara çıktığı gözlemlendi. Haber yayına hazırlandığı sırada kazandığı kesinleşen Türk kökenli aday sayısı 136'yı buldu. İsmine ulaşamadıklarımızla bir-likte bu sayının 140 civarında olduğu düşünülüyor. Türk Buna göre farklı şehirlerdeki parti ve listelerdeki tercihli oylarla Belediye Meclis Üyeliğine seçilen Türk adayları şu şekilde:

HABER 12NİSAN / APRIL 2014

Page 13: HABER Gazetesi Nr-42 Nisan-2014

PvdA%49.12

VVD%1.06

SP%1.34

GL%7.7CDA

%8.26

D66 %16.69

Yerel Partiler %15.82

anakent belediyelerde partilerin aldıkları oy sayıları ve oranları

PvdA%41,18

VVD%1.47

SP%2.94

GL%10,29

CDA %11,03

Yerel Partiler %21,32

D66%11,76

anakent ve semtlerde türk kökenli meclis üye sayısı olarak 136 türk kökenli aday kazandı

PvdA D66Yerel

PartilerCDA GL SP VVD

Oy sayısı55947 19004 18019 9403 8790 1529 1204

Oy oranı%

49.12 16.69 15.82 8.26 7.72 1.34 1.06

Anakent belediyelerinde Türk kökenli adayların aldıkları oy sayıları ve oranları

PvdAYerel

PartilerD66 CDA GL SP VVD

Seçilen Türk sayısı

56 29 16 15 14 4 2

Oy oranı%

41.18 21.32 11.76 11.03 10.29 2.94 1.47

Anakent ve semtlerde kazanan Türk kökenli belediye meclisi üye sayısı olarak (136 Türk kazandı) PvdA

Yerel Partiler

D66 CDA GL SP VVD

2010 Yerel Seçimleri

90 18 11 26 21 3 8

2014 Yerel Seçimleri

56 29 16 15 14 4 2

Fark -38% +61% +45% -42% -33% +33% -75%

Seçilen Türk adayları sayısı bazında 2010 ve 2014 seçimlerini karşılaştırma

Yaklaşık 290 bin Türk kökenli seçmenin oldu-ğu yerel seçimlerde 125 bin Türk oy kullandı. Semtlerde kullanılan mükerrer oylar ve liste başındaki Türk adayların, önceki seçimlerdeki oy sayıları ile diğer birtakım küçük faktörler hesaba katıldığında Türklerin 2014 yerel se-çimlerindeki oy kullanma oranının %39 oldu-ğu görülüyor. Oy kullananların %62'si diğer sayfada listenen büyük şehirlerden oluşuyor.

En büyük 4 şehir olan Rotterdam, Amsterdam Den Haag ve Utrecht'te Türklerin kullanılan oy sayısına katkısı %45. Bu 4 büyük şehir dışın-da Türklerin oy kullanma oranı %33’ü biraz geçiyor. Geleneksel partilerin nisbeten daha az Türk kökenli aday gösterdiği ve seçilen üye sayısının 140 civarında olduğu düşünülürse Hollandalı Türklerin sandığa gitme oranları önceki yıllara göre düşmüş durumda.

HOLLANDALI TÜRKLER AÇISINDAN YEREL SEÇİMLER

PvdA

2014

2010

D66 CDA GL SP VVDYerel Partiler

90

56

1116

26

1521

1418

38

29

4 2

Seçilen türk adayları sayısı bazında önceki seçimler karşılaştırması

HABER13 NİSAN / APRIL 2014

Page 14: HABER Gazetesi Nr-42 Nisan-2014

DinDarlıklarımız içtenliğini kaybeDiyor

Bergen op Zoom'daki Philip Morris sigara üretim fabrikası 1 Ekim'den itibaren kapanıyor. Yapılan basın toplantısında 1 Ekim'de kapanacak olan fabrikadan 1230 işçinin işlerine son verileceği belirtildi.

Fabrikanın yönetim kurulu, ekonomik krizin etkilerinin son yıllarda Philip Morris'e yüzde 20 civarında bir gerileme getirdiğini ve aynı zamanda vergi kurallarının da fabrikayı kapatma kararında etkili olduğunu belirtti.

Bir süredir çalışanlarda endişeli bir bekleyiş olduğunu söyleyen FNV Jet Grimbergen "son dönemlerde fabrikada bir hüzün havası esiyordu. Kötü şeylerin olacağından endişe ediliyordu" dedi.

Bergen op Zoom’da, Marlboro ve Chesterfield markaları için yılda 75 milyar sigara üretiliyordu.

Londra Ekonomi Okulu'nda yapılan bir araştırmaya göre, anne ve babaların yaramaz çocuklarına bağırmaları, çocuk-ları daha çok agresif olmaya itiyor.

Sert bağırmanın ve çocuklara ağır cezalar vermenin ters teptiğini belirten araştırmacılar, bunlarda dolayı bu çocuk-ların daha az söz dinlediği bulgusuna vardılar.

2000 ve 2001 yıllarında doğan 19 bin çocuk arasında yapılan araştırma, çocukların 1, 3 ve 5. yaşlarında bilgi top-lanarak yapıldı.

Çocukların kardeşleri ve öğretmenleri de bu araştırmada kullanıldı.

pHİlİp MoRRİS fABRİKASı KApANıYoR çocUKlARıNıZA BAğıRMAYıN, İKNA EdİN

Diyanet İşleri Baş-kanı Prof. Dr. Mehmet Gör-mez, "Son ay-

larda hem İslam dünyasın-da hem de ülkemizde büyük samimiyet kaybına uğradı-ğımızı görüyoruz. Dindar-lıklarımız içtenliğini kaybe-diyor" dedi. Görmez, Kutlu Doğum Haftası programında yaptığı konuşmada, Hazreti Muhammed'in 14 asır önce, Medine'de ayrılmış, parçalan-mış bir medeniyeti yeniden birleştirdiğini söyledi.

Hazreti Muhammed'in en büyük mucizesinin, yeryüzü-nün en bereketsiz toprakla-rında, yeryüzünün en medeni toplumunu inşa etmek oldu-ğunu ifade eden Görmez, şöyle konuştu:

"Onun rahle-i tedrisinden geçen Hazreti Ömer, Hazre-ti Ebubekir, Hazreti Osman, Hazreti Ali ve sahabeden her biri daha sonra birer yıldız gibi bütün dünyayı aydınlatacak-lar. Aslında bu neslin inşası, Medine'yi açık bir üniversiteye dönüştürüşü, Mescid-i Nebevi ve orada verdiği dersler ve o rahle-i tedristen geçen insan-lar, o insanların kısa süre sonra İslam'ın rahmet mesajını gö-

türmesi, Hazreti Peygamber'in en büyük mucizelerinden bir tanesidir."

Görmez, Hazreti Muhammed'in bütün hayatı-nın incelendiğinde insanlığa verdiği en önemli mesajın sa-mimiyet olduğunu kaydede-rek, "Onun kurduğu medeni-yette iki yüzlülüğe yer yoktu. Onun kurduğu medeniyette al-datmaya yer yoktu, aldanmaya da yer yoktu. Onun kurduğu medeniyette insan onurluydu. Bütün bunları hatırlayalım ve ona salat ve selam getirelim" ifadelerini kullandı.

"SUNİ İMAJ VE REKLAM-LARIN ARASINDAN GEÇİYO-RUZ"

İnsanların hayatla-rında samimiyete çok büyük önem vermesi gerektiğini vurgula-yan Görmez, şöyle de-vam etti:

"Son aylarda hem İslam dünyasında hem de ülkemiz-de büyük sami-miyet kaybına uğradığımızı

görüyoruz. Dindarlıklarımız içtenliğini kaybediyor. Dünya-mız yapaylaştı. Dünyamızda her şey hakikatin önüne geçti, hakikati perdelemeye başladı. Reklam levhalarının arasın-dan, ışıklı panoların arasından geçiyoruz. Sağımıza solumuza baktığımızda suni imaj ve rek-lamların arasından geçiyoruz. Onlar bizim hayatımıza sirayet etti. Hayatımızı yapaylık, suni-lik, imaj, reklam, propaganda kapladı götürdü, onun için sa-mimiyet diyoruz."

"Hatta hayatımızdaki bu yapaylığı, suniliği, gösteriyi ve gösterişi dini hayatımıza da aktardık" diyen Görmez, söz-

lerini şöyle sürdürdü:"Görsünler diye yap-

maya başladık, duy-sunlar diye yapmaya başladık. Riya, gecenin karanlığında karınca-

nın ayak se-sinden daha

gizli bir şirk. Ta

o za-

man Resulü Ekrem bize bunu hatırlattı. Başkası görsün diye yaptığımız hayırlar.

Oysa Resulü Ekrem ne de-mişti. 'Sağ elimizin verdiğini, sol elimiz bilmeyecek'. Hayır-sever kavramı gündemimiz-den çıktı. Yerine sponsor girdi. O sponsorluk da bir reklama dönüştü. Bizi üzecek binlerce örnek vermek mümkün. Oysa bunlar bizim samimiyetimiz, ibadetlerimizdi. İyiliklerimiz başkasına beğendirmek için yapıldığında bütün anlamları-nı kaybeder, hatta zarara dö-nüşür."

"ARAYACAĞIMIZ İLKE SA-MİMİYET, İÇTENLİK VE GÖ-NÜLDEN DAVRANMAKTIR"

Görmez, her kötülüğün in-sanın kendi zindanı olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Bu zindanlardan kurtul-manın yolu iyilik yapmaktır ama sadece iyilik yapmak de-ğil, o iyiliği sadece Allah için yapmak bizi zindanlardan kurtarır. Zindanlardan çıkışın yolu yapılan hayrı sadece Allah rızası için yapmaktır. Samimi hayır ancak insanı zindanlar-

dan kurtaracak şeydir. Yüce Allah kendisi ile olan

ilişkimizde ihlas ve samimiyet arıyor. Dostlarımızla, arkadaş-larımızla olan ilişkilerimizde de aynı şekilde samimi olma-mız gerekiyor. 'Allah'ın katında en faziletliniz, Allah'ın kulları-na karşı en samimi olanınızdır' buyuruyor.

Bütün insanlar arasındaki münasebetlerde arayacağı-mız ilke samimiyet, içtenlik

ve gönülden davranmaktır. İslam dünyasında çok büyük yaralar açıldı. Önce yüreklerde, sonra şehirlerde, başkentlerde kaybetmeye başladık. Tekrar 14 asır önce Efendimiz nasıl gelip yürekleri birleştirdiyse, aynı şekilde kutlu doğumu yü-reklerimizi birleştirsin, kalple-rimizi tamir etsin, samimiyetle birbirine kardeş olan bir top-luluk olmayı hepimize nasip etsin." dedi.

Görsünler diye yapmaya başladık, duysunlar diye yapmaya başladık. Riya, gecenin karanlığında karıncanın ayak sesinden daha gizli bir şirk.

dİYANET İŞlERİ BAŞKANı pRof. dR. MEHMET GÖRMEZ

Prof. Dr. Mehmet Görmez

Nieuwebinnenweg 65 A Rotterdam

Tel: 0102364387www.tentoten.nl

cafe Ten to Ten

NARGİlE € 9,50KAMpANYA:

www. facebook.com/tentoten

Yurtdışında yaşayan yeni nesil Türkler'in başarılı rol modeller olarak yetişebilmeleri, yaşadıkları toplumlarda daha aktif olabil-meleri ve toplumlar arası ilişkileri daha da güçlendirmek amacıyla Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı tarafından dü-zenlenen “Genç Liderler II. Programı” Ankara’da başlıyor.

PROGRAMA 8 ÜLKEDEN 39 GENÇ KATILACAKProgram 14 Nisan 2014 Pazartesi günü Başbakan Yardımcısı

Prof. Dr. Emrullah İşler’in katılımıyla Ankara’da başlayacak. Al-manya, Belçika, Fransa, İngiltere, İsveç, İsviçre, Kanada ve Norveç ülkelerinden toplam 39 başarılı genç liderleri katılacak. Geçen yıl Ankara ve İstanbul’da gerçekleşen Genç Liderler I. Programına 8 ülkeden 41 genç katılmıştı.

2014 YURTdıŞı GENç lİdERlER ıı. pRoGRAMı ANKARA’dA BAŞlıYoR

Geçtiğimiz günlerde Ams-terdam Dam Meydanı'nda çeşitli gruplar tarafından Mısır'da idama çarptırılan 529 kişi için protesto mitin-gi düzenlendi.

Amsterdam Dam meyda-ninda bir araya gelen ve dar-be karşıtı döviz taşıyan grup, kararı protesto etti.

Tadammoen Vakfı Başkanı Zahid Ammar "Biz Amsterdam Dam Meydanı'nda, 30 Haziran'da Mısır'da yapılan darbeyi kı-namak için buradayız" ifade-sinde bulundu.

UETD Başkanı Mehmet Salih Kaya ise "Amsterdam Dam Meydanı'nda, arkadaş-larımızla beraber Mısır'da kazanılan demokratik hak-

ların oyunlarla halkın elin-den alınmasını protesto etmek için buradayız. Halk tarafından seçilenlen ancak halk tarafından aşağı alınır" açıklamasında bulundu.

'Benim Mısır Arap Cumhuriyeti'nden Ahmed Aboel Ata "Biz Amsterdam Dam Meydanı'nda darbeye karşı toplandık. Mısır'da-ki kardeşlerimize destek olmak için toplandık. Biz dünyada hiç kimseye zulüm yapılmamasından yanayız. Bu ister müslüman, ister hı-ristiyan veya yahudi olsun. Bizim davamız demokrasi ve hurriyet davası" dedi.

Kalabalık basın bildirisi okunduktan sonra sessizce dağıldı.

MıSıR'dAKİ İdAM KARARlARı pRoTESTo Edİldİ

HABER 14NİSAN / APRIL 2014

Page 15: HABER Gazetesi Nr-42 Nisan-2014

HABER15 NİSAN / APRIL 2014

Page 16: HABER Gazetesi Nr-42 Nisan-2014

Bu fikir nasıl oluştu? Bir tanıdığımız aracılığıyla.

Bize böyle bir şeyden bahset-ti. Çocukların Türkiye’de bu sistemle eğitim aldıklarını ve çok güzel sonuçları olduğun-dan bahsetti. Ben bunun üze-rinde durdum ve araştırdım. Basın ve internetten araştır-malar yaptım ve onlarla ala-kalı bir takım dokumanlar in-celedim çünkü çok hoşuma gitti, muhteşem bir sistem.

Sonra "Neden biz bunu Hollanda'da yapmayalım?" dedik ve bir yıl altyapısıyla uğraştık. Öğretmen eğitimi, materyallerimizin oluşması, araştırmalar, çocukların üze-rindeki her türlü psikolojik etkileri nelerdir ve katkısı neler anlamında.

Sadece zeki çocukları

mı seçiyor bu yöntem?Hayır, tam tersine. Beni

en çok etkileyen, bunu ya-pan çocukların çok zeki çocuklar olmadığı. Yani normal düzeyde bir zekaya sahip çocukların da böyle bir eğitimle bu kadar güzel hesaplar yapabilmeleriydi. Toplama, çarpma, çıkartma ve bölme işlemlerini zihinden yapabilme üzerine bir eğitim. Biz matematik dersi vermi-yoruz, sadece dört işlemi normal, ondalıklı ve negatifli sayılarda yapabilme üzerine bir eğitim veriyoruz.

Buradaki amaç çocukla-rın sağ ve sol beyinlerinin bir arada ilerlemesini sağla-mak, var olan kapasitelerini yükseltmek, matematiksel zekâlarını ilerletmek ve bu-nunla beraber gelen olumlu

değişimler oluyor çocuklar-da. Bunun hızlı okumaya da faydası oluyor tabi.

Bu konuda bir eğiti-miniz var mı?

Ben bunun için çok özel bir eğitim aldım. Özellikle uzmanını Hollanda’ya geti-rip bir kaç öğretmenle bir-likte eğitim aldık. Üniversite dönemlerinde ve öncesinde ilgi alanımda var olan bir şeydi benim için matematik. Satranç gibi zeka oyunları be-

nim ilgi alanım. Bunu gördü-ğümde, çocuklarımız bu eği-timi almalı diye düşündüm. Burada bir araştırma yaptım, Hollanda’da böyle bir şey var-sa çocuklarımı göndereyim diye düşündüm ama bulama-dım. Olmayınca yoğun uğraş-lar sonucu kendimiz başladık ve çok güzel sonuçlar aldık.

Beynimizin sağ lobu man-tıksal zekâmızı, sol lobu ise yaratıcı zekâmızı temsil eder. Beynin her iki tarafı da etkin

bir şekilde kullanılabildiğinde zihinsel kapasitede de ciddi bir artış olacaktır. Bu nedenle çocuklarımızın hem yaratıcı-lığını hem de mantıksal dü-şünme güçlerini destekledi-ğimizde, gerek sosyal alanda gerek okul hayatlarında başa-rılarının da ne kadar arttığını görebiliriz. Soroban mental aritmetik eğitiminde biz çift el sistemini kullanmaktayız ve dolayısıyla bu sistem bey-nin her iki tarafının da denge-

li bir biçimde kullanılabilme-sini sağlamaktadır. Bu sistem çocukların beyinlerinin sağ ve sol birlikte gelişmesini sağlıyor, çünkü ikisi bir arada kullanıyor ve sürekli hayal et-mek zorunda. Hayal dünyası-nı çok geliştirmesi gerekiyor, bu sistemle beraber gelişiyor. Çocuğun matematiksel zekâsı gelişirken diğer derslerdeki başarısı da artıyor. Kendi se-viyesindeki diğer çocuklara baktığında onlardan farklı ol-

SoRMEn dahi çocuklar yetiştiriyor

nijmegen'den

tüm Hollanda'ya

açılmak istiyorlar

iŞte NiJmegeN'iN ÇalıŞKaN ÇoCuKlarıSormen tarafından uygulanan Soroban Mental

Aritmetik; Uzakdoğu'da yüzlerce yılın birikimi ile geliştirilmiş bir eğitim programı. çocuklara

zihinsel ve işlevsel yetenekler kazandırıyor, matematik becerilerini geliştiriyor. çocukların

aritmetik işlemlerini hesap makinesi, kağıt-kalem gibi hiç bir araç-gereç kullanmadan,

hızlı ve doğru bir şekilde zihinden çözebilmelerini sağlıyor. Nijmegen'de SoRMEN

yetkililerini ziyaret ettik ve bu dahiyane çocukların aritmetiği nasıl içselleştirdiklerini

yerinde gördük. SoRMEN Yöneticisi Eylem canik yöntemlerini ve uygulamarını anlattı.

EYlEM cANİK: "Normal düzeyde bir zekaya sahip çocukların da böyle bir eğitimle bu kadar güzel

hesaplar yapması beni çok etkiledi"

Koalisyon protokolünde yer alan plan, Sosyal Demokratların isteği üzerine iptal edildi. Hol-landa hükümetinin, koalisyon protokolünde yer alan, ülkede kaçak durumda olanların cezalan-dırılmasını öngören düzenlemeden vazgeçtiği bildirildi.

İşçi Partisi (PvdA) lideri Diederik Samsom, hü-kümet ortağı Liberal Parti’yle (VVD) bu konuda anlaştıklarını kaydetti. Ülke genelinde uzun za-mandır sert tartışmalara yol açan düzenlemenin iktidar ortağı Sosyal Demokratların isteği üzerine iptal edildiği belirtildi. Koalisyon ortağı iki parti-nin daha önce üzerinde anlaştıkları düzenleme, kaçak durumda olanların para cezasının yanı sıra hapis cezasına çarptırılmalarını öngörüyordu.

Plan, iktidar ortağı Sosyal Demokrat Parti'de son dönemlerde büyük rahatsızlığa yol açmıştı. Plana karşı olanlar, parti yönetimine sert eleşti-rilerde bulunurken, bazı üyeler partiden istifa etmişti. Hükümetin söz konusu plandan vazgeç-mesinde Senato’daki dağılımın da etkili olduğu belirtiliyor. Muhalefet partileri, Senato’da çoğun-luğa sahip olmayan hükümete bu konuda destek vermeyeceklerini açıklamışlardı.

Fenerium mağazasının açılışına katılan sarı-lacivertli futbolcu Dirk Kuyt, büyük sevgi gösterisiyle karşılaştı. Fenerbahçeli futbolcu Dirk Kuyt, Hollanda’nın Rot-terdam kentinde, Fenerium mağazasının açılışına katıldı. Kuyt’a büyük sevgi gösterisinde bulu-nan taraftarlar, izdihama yol açtı. Taraftarlar Kuyt’tan imza alabilmek için birbirleriyle ya-rıştı. Güvenlik güçleri kalabalığı zor dağıttı. Sarı-lacivertli futbolcunun gelişinden önce mağaza önünde toplanan taraftarlar, Hol-landalı yıldızı tezahüratlarla karşıladı. Kuyt, mağaza içinde Fenerbahçe forma-larını imzaladı. Dışarıda biriken kalabalık güvenlik güçlerine zor anlar yaşattı. Ma-ğazanın bulunduğu cadde trafiğe kapa-tıldı. Kalabalığı dağıtabilmek için takviye kuvvet çağrıldı.

HollANdA'dA KAçAK İKAMET EdENlERİN cEZAlANdıRılMASı plANıNdAN vAZGEçİldİ

HollANdA'NıN İlK fENERİUM MAğAZA AçılıŞıNdA İZdİHAM

HABER 16NİSAN / APRIL 2014

Page 17: HABER Gazetesi Nr-42 Nisan-2014

duğunu ve onların yapama-dığı birçok şeyi çok rahat bir şekilde yapabildiğini görüyor ve kendine olan güveni artı-yor. Velilerden de çok güzel tepkiler alıyoruz, çok mem-nun kaldıklarını soyluyorlar.

Pratik sonuçları göz-lemlenebiliyor mu?

Bir örnek vereyim. İki kar-deş 9 ay Türkiye’de yaşayıp geri geldikten sonra, öğret-menleri çocukların ciddi an-lamda bir adaptasyon sorunu yaşadıklarını ve derslerinde geri olduklarını söylemiş. Bizde derslere devam ettik-ten sonra, yaklaşık bir senedir

matematikleri en zayıftan en iyiye yükselmiş. Çocukların derslerindeki başarı o kadar artmış ki öğretmenleri sor-maya başlamış "Siz ne yaptı-nız da bu çocuklar bu kadar düzeldiler?" diye.

Ders içeriğinde ne var mesela?

Örnek olarak 30 tane sayı arka arkaya geliyor ve topla-ma ve çıkartma yapıyor. Bu aynı zamanda göz egzersizi de yaptırıyor. Türkiye'de özel yaptırdığımız bir bilgisayar proğramında, rakamlar ek-rana farklı yerlerden geliyor ve göz koordinasyonunu çok

iyi sağlaması gerekiyor. Ge-len her rakama göre çocuk aslında zihninde bir formül kuruyor ve o formüle göre yerleştiriyor ve bunu çok hızlı yapıyor.

Matematik bütün po-zitif bilimlerin temeli değil mi?

Tabiî ki matematik bunun da temeli, bunun yanında duyu organlarını kullandıra-rak yapılıyor.

Okullarda normal hesap makinesi ile yapılıyor. Hesap makinesindeki süreç hafıza-da egzersiz olarak gelişmiyor. Bunun başka avantajları da

var. Yaşlandığınızda Alzhei-mer gibi hastalıkları önlemiş veya en aza indirgemiş du-rumda, çünkü sürekli beyin kasları çalışıyor ve gelişmiş oluyor. Çocuk hızlı düşünebi-

liyor veya doğru kararlar ve-riyor. Sadece matematiksel olarak düşünmemek gerekir. Bütün çocuklar dahi olacak anlamına gelmiyor ama bu çocukların arasından dahi çıkma şansı daha yüksek. Hızlı karar verebilen, kendi-ne güvenen insan olabilecek çocuklar.

Bu programı biz kendimiz için yaptırdık. Çocuğun hafı-zasını hem geliştirme hem eğitme anlamında hazır-

lanmış bir program. Bölme, toplama ve çıkartma aşama-sını geçtikten sonra ekstra isteyenlere ondalık veriyo-ruz. Mesela, çocuk annesiyle marketin kasada bekliyor ve sadece bakıyor, kendi kendi-ne topluyor ve kasiyer toplam düğmesine basmadan diye-lim €123,75 olduğunu söy-lüyor miktarın. Bu çok güzel bir şey, hesap makinesinden daha hızlı.

Öğrencimizin birisinde disleksi vardı. Süreç içeri-sindeki durumu görelim dedik çünkü bizde ilk defa böyle bir şey yaşıyorduk. Çocuk, yapılan yarışmalarda birinci olmaya başladı. Rakamları tanımakta zorlanı-yordu ve okulda ek ders aldığı halde matematik dersi zayıfmış. Babasının ifadesi şöyleydi: “Benim çocuğu-mun durumunda %100 değil %1000-2000 gelişme var”. Çocuğun ilk kez coğrafya dersinden 10 aldığını söylediler hâlbuki biz coğrafya dersi vermiyoruz ama diğer derslerdeki başarısı da çok arttı. Bu sistemi öğ-renen çocukların matematiği diğer çocuklardan gözle görülür biçimde farklı. Test yapıyoruz, bir dakikada kaç soru çözecekler diye, en az 20 soru çözüyorlar.

Şu anda nerelerde ve kaç yerde veriliyor bu kurs?Atanur Bey: İyi bir temel vermek adına çok dikkatli

davranıyoruz, 2 yıldan beri burayı biz pilot bölge haline getirdik. Aldığımız sonuçları ölçülür hale getirdik. Biz şu anda bu verilerle birlikte Milli Eğitim Bakanlığından SOR-MEN olarak bu sistem üzerinden resmi olarak tanınma almak için müracaatta bulunduk.

Şubeleşmeye mi geçeceksiniz?Vermiş olduğumuz şubeliklerin şartları biraz ağır ol-

duğu için, kontrole bağlı bir olay tabi, o yüzden herkese veremiyoruz. İnsanların böyle bir sistemin Hollanda’da olduğunu bilmesini istiyoruz. Bununla ilgili olan uygun ve bu işe yatkın insanlara bu konuda iyi rehberlik verip, şubelikler dağıtmak istiyoruz.

Çocuk derslerinde başarılı olsa bile aile içinde iletişim sıkıntısı yaşıyor ve dolayısıyla sosyal bozukluk yaşıyor. SOR-MEN sisteminin vermiş olduğu temel eğitimle bunların büyük bir kısmını giderilebileceğini düşünüyorum. Tabiî ki bu sadece Türkler veya yabancılar için geçerli değil, tüm çocuklar için geçerli.

Bu ülkede hesap makinesi kullanılıyor, bu da beyin tem-belliğine yol açıyor. Bu sisteme bütün çocukların ihtiyacı

olduğunu düşünüyorum. Teknoloji o kadar ilerlemiş ki beynin düşünmesine gerek yok teknoloji düşünüyor in-san için. Bizim yaptığımız çalışmalar arasında ek olarak, çocukların konsantrasyonunu geliştirecek, özel video ça-lışmalarımız, meditasyon çalışmalarımız, konsantrasyon terapi uygulamamız var.

Biz 3 ders saati veriyoruz, Cumartesi günleri 3x40 da-kika. İlk dersimiz Abaküs. İkinci dersimiz ise bunları men-tal dediğimiz, zihinden hesap yapma üzerine oluyor. Son dersimiz ise konsantrasyon ve verimlilik üzerine birtakım zihinsel çalışmaları içeriyor. Bunun yanında ev ödevi ve-riyoruz ve çocuk günlük anne ya da babayla interaktif 15 dakika ders çalışması gerekiyor. Ailenin bilinçli davranması ve başında durup ilgilenmesi gerekiyor, çocuk küçük yaşta olduğu için unutabilir.

Farklı şehirlerden size başvurmak isteyenler olursa onları eğitiyor musunuz?

Tabii ki onlara şubelikler veriyoruz ama bir kaç aşama-dan geçiyor. Mutlaka ön görüşmesini yapıyoruz, uygunsa bu kişi bu işe nasıl bakıyor bunlar önemli. Şimdiye kadar reddettiğimiz kişiler oldu çünkü bu, para için yapılacak bir iş değil. Eğer gerçekten gönül vermişseniz bu işe, zaten para kazanılıyor. Bizim için önemli olan çocukların gelişiminde katkı sağlamak isteyen kişilerle oturup devam ediyoruz. Onlara yardımcı oluyoruz ve bir yere kadar varıyoruz. Bunu isteyen kişiler, işletmesini burada da yapacağız diyenler başvurabilirler. Tüm altyapısı bitmiş durumda. Biz bu ko-nuda sonuna kadar rehberliğini de yaparız.

SoRMEN Yöneticileri Atanur Bey ve eşi Eylem Hanım bu eğitimi, kiraladıkları modern okullarda veriyorlar.

EYlEM cANİK

Türkiye’de ikamet eden hak sahiplerine ödenen ANW Ödeneğindeki %40’lık kesinti nedeniyle açılan davada

danıştay kararını verdi.

BUYRUN TüRK AvUKATlARıNıN BAŞARıSı

Hollanda'da sosyal ödenekler için en üst mahkeme konumunda bulunan Danıştay (Centrale Raad

van Beroep), Türkiye'de ikamet eden hak sahiplerine ödenen

Geride Kalanlar Ödeneğinde (ANW) yaptığı %40 oranın-

daki kesinti nedeniyle açı-lan davada kararını verdi.

Avukatların beklen-tileri doğrultusunda bu kararla, 22 Ağus-tos 2013 tarihin-de Amsterdam M a h k e m e s i ' n i n verdiği karar te-yit edildi. Yani Danıştay’ın bu kararı ile dulluk maaşında yapıl-mış olan bu ke-sinti uluslararası

anlaşmalara aykırı bulunup ve böyle bir kesintinin yapılamayacağına ka-rar verildi.

Söz konusu davayı açan avukat-lardan bazılarını bünyesinde ba-rındıran Türk Hukukçular Birliği (THB) Başkanı avukat Ejder Köse, Danıştay’ın, yaklaşık yüzde 40 ora-nında yapılan kesintileri Türkiye ile AB arasında imzalanan anlaşmalara aykırı bulduğunu söyledi.

Bu hukuk mücadelesi ile ilgili olarak davanın avukatlarından Av. Nazmi Türkkol şu açıklamalarda bulundu:

"Bildiğiniz gibi Hollanda devleti 2000 yılından beri, yurt dışında ika-met eden hak sahiplerine ödenen çe-şitli ödeneklerde tasarruf gerekçesi ile bazı kesintiler yapmak istedi. İlk önce bunu ek ödenekleri (Toeslagen-wet) kesmek yoluyla yapmaya çalıştı.

'Akdaş davası' olarak bilinen ve yakla-şık 10 yıl süren bu hukuk mücadele-miz sonucunda, Adalet Divanı bu uy-gulamayı Ankara Anlaşmasının 3/80 katma protokolüne aykırı bularak, Hollanda Devletinin bu uygulanan kanun değişikliğinin iptal edilmesi gerektiği yönünde karar vermişti. Bu kararla bu ek ödenekler hak sahiple-rine ödenmişti.

SVB bu kararı kabul etmeyerek yüksek mahkemeye gitmiş ve bir de her zaman yaptığından farklı olarak sadece SVB’nin kendi hukukçuları de-ğil Hollanda devletinin avukatları da duruşmada hazır bulunmuşlardı. Bu da bize Hollanda Devletinin bu dava-ya ne kadar önem verdiğini gösterdi. İşte Danıştay verdiği bu kararla hak-lı olduğumuzu bir kere daha onayla-mış oldu” dedi. Daha detaylı bilgi için websitemize bakabilirsiniz.

HABER17 NİSAN / APRIL 2014

Page 18: HABER Gazetesi Nr-42 Nisan-2014

www.schoonmaakbedrijfschiedam.nlinfo@schoonmaakbedrijfschiedam.nl

Her türlü dış cephe temizliği

hizmetlerimiz mevcuttur.

tel: 0655-38 45 54

Ofis ve işyerlerinizin cam temizliĞi

TiCARi SAYFALAR Ticari Sayfalar'da 33,- EURO'dan başlayan fiyatlarla ilan verebilirsiniz.

www.mob.nu

www.profa.nlAdministratie en Accountancy

MERAM SUPERMARKETMeridiaan 30-32

3813 AW AmersfoortTel: 0651691025

www.sancak.nl

www.ntel.nl010-467 48 11

SaFeTY & SeCUrITY

Pieter de Hochweg 1153024 bG rotterdam

Pieter de Hochweg 1153024 BG Rotterdam

T. 010 - 477 96 28F. 010 - 477 96 83

W. www.hotelport.nlE. [email protected]

Scan forVirtual Tour

Rotterdam merkezinde tarihi semtteNezih ve Temiz hotelimizde misafirimiz olun.

Erken ve grup rezervasyonlarda

%20’e kadar indirim

Pieter de Hochweg 1153024 BG Rotterdam

T. 010 - 477 96 28F. 010 - 477 96 83

W. www.hotelport.nlE. [email protected]

Scan forVirtual Tour

Rotterdam merkezinde tarihi semtteNezih ve Temiz hotelimizde misafirimiz olun.

Erken ve grup rezervasyonlarda

%20’e kadar indirim

t:010 - 477 96 28F: 010 - 477 96 83

Tel./fax: 010 - 737 06 76SLINGE 584 1.KAT3086 EX ROTTERDAM

Deurwaarder ve ıncasso bürolarıyla başınız dertte mi?

[email protected] www.buropas.com

tel: 010 - 226 03 73aelbrechtskade 52b rotterdam

VOOR UW JURIDISCHE ZAKEN

Tolga AdvocatuurAelbrechtskade 52 b3022 HL Rotterdam

telefoon: 010-2260373e-mail: [email protected]

meer info:www.tolgaadvocatuur.nl

www.tolgaadvocatuur.nl

tolga Gümüş- Strafzaken- Jeugdzaken (OTS/UHP)- WSNP (schuldsanering)

Ethem Emre / 06 39 11 02 43 / AmsterdamUlviye Tekeli / 06 39 11 02 41 / [email protected] - www.kazauzmani.nl

Kaza ıKaza geliyorum demez!

Kendi dilinizde ve kültürünüzde hukuk hizmetleri

Ledeboerstraat 395048 AC TIlburg

Tel: (013) 455 11 19Mail: [email protected]

GrOOTHaNdel IN HOreca beNOdIGdHedeN

JILPAQ Holdingwww.jilpaqholding.com

Ortak kullanım alanları ve günlük yönetimi olan, uygun bir komplekste kiralık büyük stüdyo şeklinde mobilyalı oda (20 m2). 2-3 kişi tarafından kullanılan ortak mutfak, yemek salonu, duş ve tuvalet. Ücretsiz internet ve Türk televizyonu bulunmaktadır.

Ortak alanların temizliği komplekse aittir. Her oda kendi başına bir GBA kaydı yaptırılabilecek bağımsız bir adrestir, yani kira yardımı için müracaat edilebilir.

kira enerji masrafları dahil (gaz ve elektrik) 350 - 450 euro arası.

Kiralık

Adres: Sandelingplein 162-185 • RotterdamTelefon numarası: 010-2268531 • 0645-067273

Bizi arayın ya da e-mail gönderine-mail: [email protected]

HABER 18NİSAN / APRIL 2014

Page 19: HABER Gazetesi Nr-42 Nisan-2014

Prof. Kamerlingh Onneslaan 154 3112 VM Schiedam

T: 010 - 238 08 30F: 010 - 238 08 31

M: [email protected]

"Hukuk iyi ve adil olanın sanatıdır" Ius est ars boni et aequi

mr. Rasim Küçükünal mw. mr. Dilek Küçükünal-Abotaywww.kucukunal.nl

luar, nijmegen'in ferah mağazası

Nijmegen’de ziyaret etti-ğimiz Luar kıyafet mağaza-sı yenilenmiş. Mekan sahibi Nuray Erkaslan Hanım, tali bir mekandan daha işlek ve ferah bir mağazaya taşındık-larını söylüyor ve hiç reklam yapmadan müşterilerinin çoğaldığını anlatıyor. “Şu anda koleksiyonumuz bayan kıyafetinden oluşuyor, ama yakın bir zamanda erkek kıyafeti de satmayı düşünü-yoruz. Bir kısmı erkek giyim, bir kısmı gece kıyafeti ola-rak kalacak. Şimdi ağırlık-lı olarak uzun abiye, kısa kokteyl ve güncel, yemeğe giderken giyilecek kıyafet-ler var. Çanta, şal ve akse-suarlarımız var. Beden ola-rak 34 den 46 ya kadar her zaman bulunuor. Bazen 48 ve 50 beden de olabiliyor.

Koleksiyonumuzda sadeliği tercih ediyoruz. Kaliteye önem veriyoruz. Türklerden çok Hollandalı müşterilerimiz var. Onlar daha çok sadeliği seviyor. Biz 17 seneden beri bu çiz-gideyiz. Modellerimiz değişi-yor ama çizgimiz değişmiyor.

15 yıldan sonra, son 2 senedir buraya taşındık. Daha ferah ve işlek bir yer. Dört yol ağzı ve kalabalık bir sokak. Acil olsun olma-

sın kıyafetlerin tamiratını ya-pıyoruz. Kısaltma, daraltma gibi şeyler yapıyoruz. Kuru temizlemeye de gönderiyo-ruz. Önceki işyerinin ismi Shadow idi gölge anlamına geliyor, şimdiki ismimiz Luar, Portekiz’ce de ışık, aydınlık anlamına geliyor.”

Nuray Erkaslan: Türkiye’den tanınmış marka-larla çalışıyoruz: Mesela İzmir'de Saygın, Gencer,

Bayraktar ve Fidan Abiye var, İstanbul’da Arsi var.

KİMLİK KARTı

LUAR Bisschop Hamerstraat 1

6511 NA Nijmegen Tel: 323 44 33

14-60 yaş arası herkese kıyafetlerimiz var.

TİcARİ ABoNElİğİNİZ YoKSA dİGİTüRK HollANdA'dA dA SİZE dAvA AçABİlİRdİGİTüRK, İnternet üzerinden veya Ticari Abonelik yapılması gereken iş yerinde ev

aboneliği ile kanuna aykırı yollarla şifreli televizyon yayınlarını, izleten/izleyen kişi ve iş yerlerini tespit etmek ve engellemek üzere Avrupa'da geniş bir mücadele başlattı.

DİGİTÜRK’ün Hollanda’daki avukatı Sevim Kara (Advocatenkantoor Kara) tara-fından görevlendirilen icra memurları, Türk restoran ve kahvelerinde yaptıkları tespitler sonucunda, bu tür umuma açık iş yerlerinde yoğun bir şekilde DİGİTÜRK’ün hak sahibi olduğu kanalların yanısıra özellikle futbol yayınlarının izletildiği yönünde açıklamada bulundular.

Tespit edilen işyerlerine, Avukat Sevim

Kara, DİGİTÜRK’ün hak sahibi olduğu fut-bol yayınlarına yönelik her türlü suistimal, gerek hukuki, gerek cezai (hürriyeti bağla-yıcı hapis) yaptırımlarla karşı karşıya kala-cakları konusunda kendilerine bildirimde bulunuyor.

Yayınları, ticari abonelik almadan izlet-meye devam eden işyerlerine karşı avukat-ların derhal yasal takibe geçtiği ve DİGİTÜRK yayınlarını izleten işyerlerine mahkemeden izletmeyi durdurma kararı çıkartıldığı bil-diriliyor. Hollanda ve Avrupa Birliği yasaları ile koruma altında olan telif hakları, fikir ve sanat eserleri kanunlarına göre bu işyeleri-ne tekrar maddi tazminat ve cezai davalar açıldığı biliniyor.

Sevim Kara

De Veldoven 3 3342 GR

Hendrik-Ido-Ambacht

Tel:(078) 684 00 54 Fax: (078) 684 95 33

Franchise hukuku

Ticari sorunlar

İş sorunları

Kira sorunları

Haciz ve icra sorunları

Vergi sorunları

İflas ve kişisel iflas sorunları

Sosyal sigortalar sorunları

[email protected]

HABER19 NİSAN / APRIL 2014

Page 20: HABER Gazetesi Nr-42 Nisan-2014

Talim Educatief Centrum'ün katkılarıyla geç-tiğimiz günlerde yeni bir olu-şum hayata geçirildi. Yeni olu-şumun hedefi Hollanda'da 17 ve 18 Mayıs 2014 tarihinde Amsterdam'da dev bir EĞİTİM FUARI'na imza atmak.

Yusuf Altuntaş başkanlığın-da oluşturulan yeni yönetim kurulunun basın açıklama-sında "Talim Eğitim Merkezi ile gönül bağı olan Kuzey Hol-landa Milli Görüş Teşkilatları da etkinliğe full destek veriyor. Yaklaşık altı aydır hummalı bir çalışma sürdürüyoruz. Genel-de Hollanda toplumunu, özel-de ise yabancıları ilgilendiren eğitime dair bir çok konu fark-lı formatlarda ele alınarak, bu eğitim fuarında, eğitimde ba-

şarıyı engelleyen problemlere dikkat çekilecek" ifadeleri dile getirildi. Basın toplantısına Eğitim Fuarı Komisyon Başka-nı Yusuf Altuntaş, Talim Eğitim Merkezi İdarecisi Ahmet Sait Karakan, Eğitim Başkanı Fa-tih Yıldırım, Kadınlar Teşkilatı Eğitim Başkanı Aytül Köprülü ve Kübra Duruer katıldı.

Sıfır yaşından itibaren, üniversite çağına dek geniş bir kitlenin eğitimdeki sorun-larının ele alınacağı fuarın, kendisine emsal teşkil eden kurum ve örnekler arasında ülke bazında bir ilk olacağı be-lirtiliyor. Fuarda hitap edilen kitlenin sadece öğrencileri de-ğil, çeşitli eğitim kurumlarını, sivil toplum kuruluşlarını ve velileri de içine alan geniş bir

yelpazeyi kapsayacağını ifade eden Altuntaş, fuar boyunca on bine yakın ziyaretçi bekle-diklerini sözlerine ekledi.

50 KİŞİLİK GÖNÜLLÜLER ORDUSU

Yusuf Altuntaş sözlerine şu şekilde devam etti: "Yaklaşık 50 kişilik bir gönüllüler takımı oluşturduk. Fuardaki ele alına-cak ana temaları ise belirledik. Bunlar güvenilir ortam, aile-lerde maddi imkansızlıklar, okullarda yetersiz aile katılı-mı, kimlik oluşumu ve buna-lımı ve son olarak diplomasız okul terki şeklinde olacak."

Düzenlenecek olan Eğitim Fuarı'nı geleneksel hale getir-mek istediklerini belirten Yu-suf Altuntaş, "eğitim alanın-

dakı sıkıntıları, siyasi iradeye duyurmak istiyoruz. Gençleri-miz iş bulmada çok

sıkıntı çekiyorlar ve aynı zaman da ayrım-

cılığa uğruyorlar. Bunların en aza indirgenmesini he-defliyoruz" dedi.

HEDEF YENİ PROjELER GELİŞTİRMEK

Daha sonra sözü alan Ka-dınlar Teşkilatı Eğitim Baş-kanı Aytül Köprülü, genç-lerin öğrenimlerini erken terk etmelerinin büyük bir sorun olduğunu ve gençler-de bir 'kimlik bunalımı'nın oluştuğunu söyledi. Aytül Köprülü bu eğitim fuarıyla

asıl hedeflerinin “Çekilen fo-toğrafın fuar sonrasında iyi bir analizinin yapılarak, hem ilgili makamlara etkili bir biçimde duyurulması, hem de eğitim-deki engellerin hitap kitlesinin önünden kaldırılmasına yöne-lik yeni çözüm projeleri geliş-tirmektir” şeklinde ifade etti.

ÇOK ÇEŞİTLİ ETKİNLİKLER

Eğitim Fuarı'nın geniş kap-samlı olacağını belirten Eğitim Başkanı Fatih Yıldırım, "Bu fuarda üç katlı ve 2500 met-rekarelik alanda çeşitli etkin-likler yer alacak. Hollandaca dil ağırlıklı paneller, Türkçe ve Hollandaca dil etkinlikleri, "İki Kültür arasında BEN" konu-

lu kompozisyon yarışmaları, eğitimi ele alan yazarların ve eserlerinin tanıtımı, çocuk-ların sunumları, iki dilli bilgi yarışmaları, eğitimde İslam'ın ve diğer dinlerin öngörüleri-ni işleyen konferanslar, bilgi danışma masaları, rol model olabilecek meslek tanıtımları, veli okul katılımını destekle-yici sunumlar, görsel ve sanat-sal sunumların yanısıra bir de "Eğitimde Özgürlük" konulu bir de fotoğraf yarışması yapı-lacak" dedi.

Bunun yanı sıra çeşitli eği-tim kurumları ve kuruluşların da tanıtımlarının yapılacağı standların ziyaretçilerin ilgi-sini çekeceğini beklediklerini belirten yönetim kurulu üyeleri, "Ruh ve beyin-lerin öncelikli olarak doyurul-maya çalışılacağı fuarda, ziyaretçi-lere yönelik fark-lı mutfaklardan sunumlarda yer alacaktır" dediler.

EĞİTİM FUARI'NA BÜYÜK DESTEK

Bu inisiyati-fin Talim Eğitim Merkezi'nin ön-cülüğünde aynı zamanda Kuzey Hollanda Milli

Görüş Teşkilatları, IGMG, T.C. Başkonsolosluğu, T.C.Eğitim Müşavirliği ve YTB tarafından da destek gördüğünü sözleri-ne ekleyen Yusuf Altuntaş, "Fuarda iki gün boyunca anke-törler tarafından, ziyaretçilerle çeşitli anketlerde yapılacaktır. Daha sonrasında ise ‘’Etkinlik Sonuç Bildirgesi“ amacıyla hazırlanıp yayınlanması dü-şünülen bir kitap çalışması da kalıcılık olması açısından önemli buluyoruz. Özellikle de çözüme yönelik projelerin ge-liştirilmesi sürecinde iyi bir re-ferans olacağı gibi, meselelerin ilgili mercilere ulaştırılmasın-da da yazılı rapor mahiyetinde açıklayacağız" dedi.

Bu devirde bu cesaret!

Rotterdam SIPOR okulları yine başarılı tam puan

Rotterdam Belediyesi’nin eği-timden sorumlu encümen üye-si Hugo de Jonge, seçim öncesi Rotterdam’da bulunan El Ghazali İslam ilkokulunu ziyaret etti.

Okul müdürü Kristel Karso, SIPOR Müdürü Cihan Gerdan, Okul Aile Birliği üyeleri, okul ça-lışanları ve bazı velilerin de hazır bulunduğu ziyarette, okulun ta-rihçesi ve şu anki geldiği durum ile alakalı bilgi alışverişinde bu-lunuldu.

Okulun temizliği, düzeni ve eğitim kalitesine duyduğu hay-ranlığı ifade eden de Jonge, “El Ghazali’de heyecan ve öğrenme isteği gördüm, bu da beni hayli memnun etti. Umarım bu kalite çıtası daha da yükselir”dedi.

HOLLANDA ORTALAMASI BU YIL ÇOK DÜŞÜK

Her yıl Hollanda genelinde bin-lerce ilkokul son sınıf öğrencisinin katıldığı CITO seviye tesbit sınavı sonuçları Mart ayında açıklandı. Bu sınavda alınan sonuçlara göre öğrenciler VWO, HAVO ya da VMBO gibi çeşitli seviyelerdeki okullara gönderiliyorlar. CITO'nun resmi web sitesinde yapılan açıklamaya göre bu yıl 165.000 sayıda öğrenci bu sınavı yaptı ve geçen yıllara kı-yasla Hollanda genelindeki sonuç-larda bir düşüş gözlendi. Bu sene Hollanda genelinin ortalaması 535 puanla geçen yıldan 1 puan daha düşük ve son 5 yılın en düşük puanı olarak tarihe geçti.

Bu yıl sonuçlarında en çok göze batan sonuç, 0 hata ile bütün so-ruları doğru cevaplayan Joey Grif-fon isimli öğrenci oldu. Bunun yanı sıra 4 öğrencinin 1 hata yaptığı ve 19'dan az hata yapan ve 550 puan alan 8 bin öğrencinin olduğu be-lirlendi.

İSLAM OKULLARI VAKFI: SIPORAncak bu genel düşüşe rağmen

bazı İslam okullarındaki yabancı öğrencilerin başarısı dikkat çeki-yor. Rotterdam ve çevresindeki dört okulu bünyesinde barındıran SIPOR Vakfı (Stichting Islamitisch Primair Onderwijs Rijnmond) bu yıl CITO'dan 2 öğrencisinin 550 tam puan almasıyla üstün bir ba-

şarı elde etti. İbn-i Sina ilkokulu öğrencilerinden Amna Anwar ile Imane Elbarkani isimli 2 öğrenci 550 puan alarak, CITO sınavından tam puan aldılar. Her yıl 550 tam puan alan öğrencilere bir ödül töreni düzenleyen SIPOR müdürü Cihan Gerdan: "Geçen yıl 3 öğrencimiz bu puanı tutturmuştu, bu başarıyı hafızalara kazımak, çocukların ufkunu açmak ve motive etmek için madalya ile ödüllendiriyoruz" diyen Cihan Gerdan, bu yıl 550 tam puan tutturan 2 öğrenciye ve ailelerine özel bir başarı madalyası takdim etti.

"BİZE TAŞ DUVARLAR DEĞİL, GELECEĞİ KUCAKLAYACAK BEYİNLER LAZIM"

550 tam paun alan öğrenciler-den Pakistan asıllı Amna Anwar Cerrah olmak istediğini belirtir-ken Fas asıllı Imane Elbarkani ise mimar olmak istediğini söyledi. Öğrenciler ve aileleriyle uzun süre sohbet eden Cihan Gerdan, çıkacak-ları yolda çocuklara başarılar dile-di ve çocukların tercihlerine saygı duymalarını ve o yönde teşvik et-melerini istedi.

Cihan Gerdan ailelere yaptı-ğı konuşmasında SIPOR ve islam okulları olarak ileriye yönelik dü-

şüncelerini ve hayallarinden ipuç-ları verdi. SIPOR kapsamındaki 4 okulda 1300 civarında öğrencileri olduğunu belirten Gerdan, "Bize taş duvarlar değil, geleceği kucak-layacak beyinler lazım. Bütün uğ-raşımız bu yöndedir. Çocuklarımız burada kendilerini evlerinde his-sediyorlar.

550 puan alarak iyi bir eğitim alma fırsatı yakalayan bu iki kızı-mız gittikleri okullarda sürekli ba-şörtüleri ve inançlarının gereğini yaşadıklarından dolayı sorgula-nacaklar. Bu durum onların içine kapanmasına ve özgüvenlerini yi-tirmesine sebep olacaktır. Aileleri olarak onları bu zorlu yolculukta destekleyecek ve yalnız bırakmaya-caksınız. Bu okullarda bu gibi duru-mu yaşamadıkları için kendilerine olan güvenleri tamdı. Bu yüzden başarılı idiler. Bunun devamını sizler veliler olarak sağlayacak ve onların yanında olduğunuz onlara hissettireceksiniz.

Çocuklarımıza, geçmişleriy-le gelecekleri arasında bir köprü kurmaya çalışıyoruz. Onları, kendi tarihiyle, kültürüyle, sanatıyla ve değerleriyle buluşturarak gelece-ğe hazırlıyoruz. Buradan mezun olanlar bizim bu alanda elçileri-miz olarak dünyanın her bir yanı-na yayılacaklardır. Buna inanıyoruz.

Onlar kendi kimliklerinden, kendi değerlerinden asla utanmayacak-lar, o güzellikleri gizlemeyecekler ve tüm dünya insanlarıyla o güzel-likleri paylaşacaklardır” ifadelerini kullandı.

“EL GHAZALİ’DE HEYECAN VE ÖĞRENME İSTEĞİ GÖRDÜM”CITO'DA 550

Dev eğitim fuarı geliyor

BrAVO!

HABER 20NİSAN / APRIL 2014

Page 21: HABER Gazetesi Nr-42 Nisan-2014

% 3,75'den başlayan faizler

10 YIL

% 2,95'den başlayan faizler

5 YIL

HABER21 NİSAN / APRIL 2014

Page 22: HABER Gazetesi Nr-42 Nisan-2014

Beveilig uw woning, kantoor of winkel met het

beveiligingssysteemvan ADACAMS

GÜVENLİK SİSTEMLERİNDE DOĞRU ADRES

Tel: 010-462 35 69 www.adacams.nl

Telefon veya tabletinizle istediğiniz her an kameralarınızı

izleyebilirsiniz!

avrupa Parlamentosu Pvda adayı Adnan Tekin

İnsanların işsiz kalmasına karşı savaşmak istiyorum.

22 Mayıs 2014 tarihinde tekrar seçimlere gidiyoruz. Bu sefer Avrupa Parlamentosu seçimleri kapımızda. Avrupa Parlamentosu Brüksel'de; ancak hayatımıza gitgide daha çok etki yapmaya başladı. O yüzden bu seçimler çok önemli. Bu seçimlerde Pvda'da 7. sıradan aday olan Adnan Tekin ve Amsterdam eski Belediye Başkanı Job Cohen'le; Avrupa, Hollanda ve Türkiye ekseninde bir görüşme gerçekleştirdik.

Adnan Tekin Kimdir?1972 Amsterdam doğumlu. Aslen Ardahan Posof’lu. 1990 yılından beri toplumsal faaliyetlerde aktif olarak görev alan Tekin, 1998 yı-lından 2011 yılına kadar Amsterdam Belediyesinde danışman olarak görev yaptı. Son 3 yıldır Eyalet Meclis Üyesi olarak görev yapmakta olan Tekin evli ve 4 çocuk babası.

Adnan Bey, politika arena-sında neler yaptınız?

Çok uzun bir süre politik asistanlık yaptım. 1998-2002 arasında Amsterdam’da Bele-diye Başkan vekilliğini yürüt-tüm. Sonra on sene boyunca Job Cohen için Amsterdam’da ve Lahey'de siyasi danışman ola-rak çalıştım. Üç senedir Noord Braband Eyalet Meclis Üyeliğini yürütüyorum.

Neden Avrupa Parlamen-tosu seçimlerine katılıyor-sunuz?

Bunun nedeni Amster-dam’da benim için çok değerli olan birinin haksız yere işsiz kalmasıydı. Eski işvereni ona ve çoğu meslektaşına işten atıl-dıklarını bildirdi. Onların yeri-

ne Doğu Avrupa’dan gelen ucuz işçileri işe aldılar. Gelen ucuz iş-çilere karşı değilim, fakat bun-lar dürüst bir şekilde işlemeli. Bu yüzden Brüksel’de ucuz iş-çilerin kullanılması ve buradaki düşük eğitimli inanların onlar yüzünden işsiz kalmasına karşı savaşmak istiyorum.

Bu seçimler sizin için ne-den önemli?

Az önce söylediğim gibi, hala krizdeyiz ve Avrupa Perlamentosu'na girmek is-tememin nedeni işsizlik. İyiye giden yerler var fakat insanlar bunu daha görmüyor ve his-setmiyor. Bu insanların sesi olmak istiyorum Bruksel’de. Ben Brüksel’in bizim hakkı-mızda çok ve uzun düşündü-ğünü düşünüyorum fakat bu Hollanda’daki normal insanlar tarafından anlaşılmıyor ve işler istendiği gibi gitmiyor. Brüksel insanlara iş vermek ve perspek-tif çizmek yerine işlerini ellerin-den alıyor.

Neden PvdA’yi seçtiniz?Ben 20 yıldır PvdA üyesiyim.

1994'te partiye üyeliğim başla-dı babamın sayesinde. Babam burada demiryollarında sendi-ka yöneticisiydi ve her zaman 'Joop den Uijl sayesinde sendika yöneticisi oldum' derdi. Babam ve ben her zaman adil paylaşım için çalışıyoruz ve ben de bu yüzden PvdA üyesi oldum.

Avrupa'da çoğalan bir ırkçılık var, Avrupalı Türk-ler için bu konuda AB’de ne yapabilirsiniz?

Irkçılığa en iyi karşı adım okumaktır ve iyi bir bölüm bitirmektir. O zaman topluma katılmak daha kolaydır ve iş sahasında tam aday olursunuz. İki gelişme görüyorum ben top-lumda: biri pozitif, birçok Türk ve Fas kökenli gençlerimiz iyi bir bölüm okuyorlar. Fakat ne-gatif yönü ise iyi bir staj imkânı bulamamaları ve okulu bitire-memeleri. Gençler bana günlük staj aradıklarını bildiriyorlar ve Avrupa’nın bu gençlere şans ta-nımasını istiyorum. Böylece bö-lümlerini bitirip tam teşekküllü bir şekilde iş sahasına girerler.

Bence bu ırkçılığa karşı en iyi cevap.

Avrupa-Türkiye ilişkisine nasıl bakıyorsunuz?

Tam üyelik için görüşme-ler devam etmeli. Job Cohen Amsterdam Belediye Başkanı olduğu dönemde 'Türkiye’nin Avrupa’ya üye olması benim için önemli, sadece Türkiye’de-ki Türkler için değil, Hollan-da’daki Türkler için de önemli' demişti. Her zaman bu söyleme ben de katıldım. Hollanda’daki Türkler kendilerini evde hisset-meleri gerekiyor. Bu uyum için çok faydalı olacaktır ve bu aynı zamanda benim de düşüncem. Bizim seçim programımızda Türkiye ile anlaşmaların ve ve-rilen sözlerin tutulması gerekti-ği yazıyor. Fakat son zamanlar-da Türkiye’de bir polarizasyon politikası görülüyor, bu beni üzüyor. Umarım bu çabucak geçer ve yinede tam üyelik için görüşmelere devam eder.

Avrupa ve Türkiye arasın-da çok anlaşmazlıklar oldu. Bu konuda siz hangi tarafı tutacaksınız?

Ben Avrupa Parlamentosu milletvekili olduğum takdirde Hollandalı bir Avrupa politika-cısı olacağım. Kökenim Türki-ye’dedir ve Türkiye benim için özel bir konumda tabii ki. Bu se-bepten dolayı Türkiye’deki du-

Her zaman adil paylaşım için çalışıyoruz

Cep telefonu, internet, sosyal medya bağımlılığı-nın aile içi şiddete, güven sarsılmalarına ve ailenin dağılmasına yol açabileceği bildirildi.

Fırat Üniversitesi (FÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Murad Atmaca, cep telefonu, internet, bahis oyunları ve sosyal medyanın, bağımlılık durumunda ciddi travmatik sonuçlara yol açabileceğini bildirdi.

Atmaca, yaptığı açıkla-mada, internet bağımlılığı-nın psikiyatri literatürüne çok sonradan eklendiğini, teknolojinin gelişiminin psikiyatriyi de etkilediğini söyledi.

internet kötü bir bağımlılık

ADNAN TEKİN

HABER 22NİSAN / APRIL 2014

Page 23: HABER Gazetesi Nr-42 Nisan-2014

Almelo şehrindeki Er-meni Havari Kilisesi’nde, 1915 olaylarıyla ilgili ola-rak ‘Soykırım Anıtı’ açılaca-

ğı duyuruldu.Kilisenin web sitesin-

de anıtın sözde soykırımı anma günü olan 24 Nisan tarihinde düzenlenecek törenle açılacağı bilgisi yer aldı. Törenle ilgili olarak Al-melo Belediye Meclisi’nde-ki Türk kökenli siyasiler dışındaki tüm üyelere da-vetiye gönderildiği öğrenil-di. 24 Nisan 2014 tarihinde Almelo kentindeki Ermeni

Havari Kilisesi’nde (Arme-ense Apostolische Kerk) bir “soykırım anıtı” açılması planlıyor. Anıtın dikilmesi

için Almelo Belediye Meclisi’nde bir görüş-me yapılmadığı ve her-hangi bir izin alınmadı-ğı belirtiliyor.

Sosyal medyada hızla yayılan sözde soykırım söylemle-rinin sadece nefreti körükleyeceği bilgi-

si yer alan bir bildiride "Hollanda Türk toplumu olarak, Ermeni diaspo-rasının nefreti körük-lemeyi ve huzursuzluk çıkarmayı amaçlayan bu yasadışı girişimini engellemek üzere, yerel ve ulusal makamları ha-rekete geçirmek görevi-mizdir. Bu ülkede yaşa-yan yarım milyona yakın

Türk’ün selameti açısın-dan, gür sesimizi duyur-mak için en hızlı şekil-de Almelo’da, Lahey’de, Rotterdam’da, Utrecht’te ve bulunduğumuz diğer şehirlerde örgütlenerek yerel makamlara rahat-sızlığımızı iletelim. İmza kampanyası başlatalım. İnternette aktif bilinçlen-dirme çalışmaları yürü-telim. Şikâyet dilekçemi-zi Almelo Belediyesinin elektronik posta adresi-ne gönderelim. Dernek-lerimizin düzenleyece-ği gösterilere katılalım. Toplumumuzun siyasi temsilcilerini harekete geçirerek kendilerine destek olalım.

Gelin hep birlikte, Er-meni toplumunun bu nefret tohumları ekme-yi amaçlayan girişimini

başarısızlığa uğratalım. Şanlı tarihimize ve şe-hitlerimize kasteden ha-karet ve iftira kampanya-larına sessiz kalmayalım. Çocuklarımızın ve bizden sonraki nesillerin bu ülkedeki geleceğini gü-venceye alalım.

Lütfen çevremizdeki herkese bu bilgiyi ya-yalım ve harekete geçelim." denildi.

Hollan-da Türk t o p l u -mu adına varl ığını sürdüren dernek, vakıf ve federas-yonların, STK ve kanaat önderlerinin Hollanda toplumundaki barış orta-mını koruma adına farklı

Hollanda Türk toplumuna çağrı

...................

Adnan Tekin'i neden des-tekliyorsunuz?

Öncelikle ben PvdA’yı destekliyorum. PvdA’nın Avrupa’da güçlü durumda olması benim için önemli. Avrupa’nın durumunun iyi ol-ması için ve Avrupa’daki kon-septin iyi olması için sosyal bir Avrupa’ya ihtiyacımız var.

İyi bir seçim listemiz oldu-ğuna inanıyorum ve Adnan’ı iyi tanıyorum. Yıllarca yanımda ça-lıştı. Harika bir adam, gerçek bir sosyal demokrat ve çok iyi bir politikacı. Onu desteklemem için tüm nedenler mevcut.

Türkiye’nin Avrupa bir-liği üyeliği hakkında ne dü-şünüyorsunuz?

Son yıllarda çok şey oldu ve işlerin kolaylaştığını söyle-yemem. Benim için en önem-li olan Avrupa ve Türkiye’nin arasının iyi olması ve iyi kal-ması. Bu tabi Türkiye’nin na-sıl geliştiği ve Avrupa’nın nasıl geliştiğine de bağlı. İstanbul’a gittim bir kaç kez ve bunun Avrupa için bir dönüm nok-tası olduğunu düşünüyorum. Avrupa’nın ve Ortadoğu'nun birbirine dokunduğu bir dö-nüm noktası.

Türkiye’deki gelişmeler hakkında ne düşünüyorsu-nuz?

Ben şu an bir polarizas-yon görüyorum ve belki de biliyorsunuzdur, ben her şeyi bir arada tutma çabasındayım her zaman. Bu anlamda biraz kaygılı bakıyorum olaylara, benim için herkesin en iyi şe-kilde gelişmesi en çok önemli. Bu polarizasyonun devam et-memesini umuyorum.

PvdA geçen seçimlerde çok oy kaybetti. Sizce bunun nedenleri neler ve Pvda na-sıl devam etmelidir?

Bence bunun en büyük nedeni Pvda’nın iktidarda ol-ması ve VVD gibi bir partiy-le hükümeti kurmuş olması. Biraz birbirine zıt iki partiyiz. Yapılan anlaşmalar değiş to-kuş üzere yapılan anlaşmalar. Bazıları VVD için çekici bazıla-rı ise PvdA için. Fakat ikisi de bunun yüzünden oy kaybetti, bunu gördük.

Diğer taraftan kimse şu an seçim beklemiyor. Şua n önemli olan, yapılan anlaş-maların devam etmesi. Böy-lece ülkenin daha iyi olması ve büyümesi. Eğer bu böyle olursa PvdA için iyi olacaktır.

Yeni kurulan, Türk ve Faslı Hollandalılara yöne-len yerel partiler hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bence bu Türk ve Faslı Hollandalıların emansipas-yonuna bağlı, onların çoğu ilk jenerasyon olan isçilerin ve devamında işçi partisi olan PvdA’ya bağlı olmalarıyla bili-niyorlardı. Fakat şuan kendini geliştirmiş, yüksek eğitim al-mış olanların kendi fırsat ve imkanlarını kullanmaları ve devamında kendilerini diğer partilere yöneltmelerini an-lıyorum. Bu partilerin uzun omurlu olup olmadığını göre-ceğiz, fakat geleneksel partiler üzerinde dağılım olmasına şa-şırmıyorum.

rumu daha iyi anlayabiliyo-rum. Seçilirsem olan biteni çok detaylı takip edeceğim.

Sizce Avrupa Türkiye’yi kabul edecek mi ve bu po-zitif bir etkileme olacak mı?

Bence kesinlikle pozi-tif bir efekti olacaktır, hem Türkiye açısından hem de Avrupa’da yaşayan Türk-ler için. Böylece kendileri-ni daha evde hissedecekler. Kimsenin cam küresi yok bu yüzden bilemiyorum, ileriyi göremiyorum, ama umarım olur.

Sadece Türk bir politi-kacı değil tüm Hollanda-lıların politikacısısınız. Bunu Türk ve Hollandalı seçmenler arasındaki bir-likteliği nasıl sağlayacak-sınız?

Benim ajandam iş saha-sı ve staj problemlerine yö-nelik ve bu sorunlar sadece Türklerin değil Hollandalı-ların da sorunu. Fakat Türk ve Fas asıllı Hollandalılar bu sorunları biraz daha faz-la yaşıyorlar. Benim planım daha fazla staj ve iş imkanı geliştirmek. Avrupa bu ko-nuda önemli bir rol alabilir düşüncesindeyim. Her za-man örnek olarak verdiğim bir husus var.

Avrupa’da farklı şirket ve işyerleri için çalışan bir sürü lobiciler var. Ben de girdi-ğimde bu organizelere gidip Avrupa için ne yapıyorsunuz diyeceğim. İş yapmak iyidir fakat ekstralar da önemli-dir. Gençlere sizin yanınızda staj imkânı verin diyeceğim, hepsi büyük şirketler.

Bizim seçim programı-mızda Avrupa iş ilanları bankası olması gerektiği yazıyor, buna katkı sağla-

mak istiyorum. Mesela Ku-zey Hollanda staj bankası açma teklifinde bulundum. Yani sadece iş ilanları ban-kası değil staj bankaları da oluşsun istiyorum.

Burada yaşayan gençler Brüksel veya Münih'de de staj imkânları bulabilsin. Bu imkânları büyütmemiz gerekiyor, böylece ayrımcı-lık ve haksız rekabete kar-şı gelmek için. İmkânları büyütüp kolaylaştırmak gerekiyor. Kuzey Hollanda eyaletinde de son yıllarda bunu denedik ve epey iler-leme kaydettik.

Tercih oylarını almak için seçimlere katılımı na-sıl sağlamak istiyorsunuz?

Beş sene önce Geert Wil-ders seçimlere ilk defa katıl-dığında 435 bin oy aldı ve bu beni inanılmaz rahatsız etti. Bu oy oranıyla Avrupa’da en büyük oldu ve 5 sandalyesi var. Ama kendisi tabii ki Av-rupa Parlamentosu'na gir-miyor. Bu sene yine katılıyor liste başı olarak. Kazanaca-ğını tahmin ediyorum, fakat Brüksel’e gitmeyecek.

İnsanların gerçekten oy kullanmasını istiyorum. Sadece benim ekonomi hakkında ve ilerisi hakkın-daki düşüncem için değil, Wilders’in oy alarak oraya diğer aşırı sağcı partiler ile birlikte orada anlaşmalar yapıp güçlü bir gruplaşma yapmaması için.

Çünkü bu güç mesele-sidir, ne kadar sandalyen olursa o kadar güçlü olur-sun ve işleri o kadar değiş-tirebilirsin.

Oy kullanmayı düşünen insanları gerçekten oy kul-lanmaları için mobilize et-mek istiyorum.

JOB cOhEN vE ADNAN TEKİN

"Adnan Tekin gerçek bir sosyal demokrat ve çok iyi bir politikacı"

Job Cohen:

Geçen yıl yayınladığımız 35. sayımızda Ermeni

Lobisi'nin tüm dünyada sözde Ermeni soykırımı-nın 100. yılı olan 2015 için hazırlıklar yaptığını

duyurmuştuk.

açıklamalar yapması ve kamuoyunda lobi yapması bekleniyor.

Bilindiği gibi her yıl 24 Nisan yaklaşırken Ameri-kan Kongresi'ndeki Ermeni Lo-bisi sözde soykırımı gündeme

getirerek, Türkiye üzerinde glo-bal düzeyde bir baskı kurmaya çalışıyor.

İşte Almelo şehrindeki Ermeni

Havari Kilisesi arazisinde düşünel

sözde soykırım anıtı

HABER23 NİSAN / APRIL 2014

Page 24: HABER Gazetesi Nr-42 Nisan-2014

Siyasetin Beyefendisi Kaya Turan Koçak

Finans sektöründe çalı-şıyorsunuz ve iyi bir işiniz var, ancak sizin siyasette de oldukça aktif olduğunuzu görüyoruz. Siyaseti neden bu kadar önemsiyorsunuz?

Kaya Turan Koçak: Siya-set, hayatımızın her alanını etkiliyor. Bunu böyle bilmek lazım. Bu da benim siyasete ilgi duymama sebep olmuş-tur. Siyaset esasen bir çözüm merkezidir ve bu çözüm mer-kezine sahip cıkmamız lazım-dır. Demokrasilerde toplum-sal sorunlara siyasette çözüm bulunur.

Türk toplumun siyaseti önemsediğini söyleyebilir miyiz?

Kaya Turan Koçak: 19 Martta Hollanda’da Beledi-ye Meclisleri seçimleri ger-çekleşti. Bazı belediyelerde Türklerin bu seçimlere ka-tılımı iyiydi, ancak bir çok belediyede Türklerin katılı-

mı maalesef Hollanda orta-lamasının çok altında oldu. Seçmen listesinde ismimizin arkasına ‘oyunu kullandı’ diye bir ibare düşürtmek birey ve toplum olarak bilinçlendiği-mizin en güzel göstergesidir aslında. Kendi iradesine sa-hip çıkan vatandaş herza-man kazançlı çıkar. Dünyada halâ seçme ve seçilme hakkı-nı alabilmek için mücadele eden insanlar varken, bizler bu alınmış hakkımıza sahip çıkmak zorundayız. Vatan-daş olarak yapmamız gere-ken, tercih edeceğimiz adaya tercihli oyumuzu kullanarak, oyumuza sahip çıkmaktır. Av-rupalı Türkler olarak bu top-raklarda yaşıyorsak, hayatın her alanında aktif katılımcı bi-reyleri olmamız lazım. Siyaset de buna dahil.

Uzun Yıllardır CDA’da de-ğişik pozisyonlarda aktifsi-niz. Şu an itibariyle de hem

CDA Kleurrijk’in başkanı hem de MKYK üyesisiniz. Neden CDA’yı seçtiniz?

KayaTuran Koçak: Öğ-rencilik yıllarımda dört deği-şik siyasi partinin programla-rını inceledim ve CDA’nınkini kendime daha yakın buldum. CDA’nın insana, topluma, çev-reye ve dünyaya bakış açısı benim bakış açıma yakındı. CDA muhafazakar değerlere önem veren bir merkez par-tisidir. Ben de kendimi mu-hafazakar olarak gördüğüm için CDA’yı tercih ettim. Biz, CDA olarak ilk önce insan ve toplum diyoruz. Devlet ve pi-yasa insanlara hizmet için ol-malıdır, tersi değil. Bir de CDA muhafazakar bir parti olarak inançlarla sorunu olmayan bir partidir. Haliyle inançlara ve manevi değerlere saygılı bir partiyiz.

CDA’yı diğer partilerden ayıran en önemli özellik ne-dir?

Kaya Turan Koçak: Dedi-ğim gibi biz inançlarla sorunu olmayan, hatta temel prensip-lerini bir inançtan alan bir partiyiz. D66, VVD ve PvdA gibi partiler inançarla bir türlü barışık olamadılar. Hep onlara müdahale etme çabası içinde oldular. Mesela, geçti-ğimiz aylarda şimdiki PvdA-VVD hükümeti D66’nın da desteği ile Birinci Meclisten bir yasa geçirdiler. Bu yasayla ‘Allah’a hakaret’ suç olmaktan çıktı. Özellikle içinde bulun-duğumuz bu ortamda böylesi bir yasayı yürürlüğe sokma-nın kimin işine yarayacağını kestirmek pek de zor olmasa gerek. Bu yasayı çıkartmak-la Hollanda’da hangi soruna çözüm bulmuşlar bunu ben çok merak ediyorum. Sadece ben değil, benim gibi bir çok insan da bunu merak etmek-tedir. CDA, dinin böylesi sem-bol politikalarına alet edilme-sine karşıdır. Düşünce ve ifade özgürlüğü çok önemlidir ve demokrasilerin vaz geçilmez unsurlarıdır, ancak inanç öz-gürlüğü de demokrasilerde güvence altına alınır. İnsanları inançlarından dolayı rencide edebilmek ve incitmek bizim CDA olarak demokrasi anla-yışımız ile örtüşmemektedir.

CDA ile Türk seçmenler arasındaki ilişkiyi nasıl de-ğerlendiriyorsunuz?

Kaya Turan Koçak: 22 yıl-dır siyasetin içindeyim ve bu süre zarfında ilişkinin inişli çı-

kışlı olduğunu gördüm. 1985-1986 belediye seçimlerinde Hollanda’da 5 yıl kesintisiz legal olarak yaşayan göçmen-lere seçme ve seçilme hakkı verildiğinde Türk seçmenle-rin çoğunluğu CDA’ya oy ver-mişlerdi. Ruud Lubbers’ın Hollanda Başbakanı olduğu dönemlerden bahsediyorum. Bu dönem 1998 yılına kadar devam etti ve o tarihten iti-baren bir duraklama oldu. 2006’daki genel seçimlere hazırlık sürecinde CDA yeni-den atağa geçmişti ve üç Türk arkadaşımıza aday listesinde yer vermişti. Bu arkadaşlar Hollanda Turk toplumunun yakından tanıdığı Ayhan Ton-ca ve Osman Elmacı ve o za-man milletvekili olan Coşkun Çörüz’dü. Ermeni lobisinin kamuoyunda oluşturduğu baskı sonucu Ayhan Tonca ve Osman Elmacı parti yöne-timi tarafından milletvekili listesinden çıkarıldılar. Aynı muamele PvdA listesinden aday olan Erdinc Saçan’a da yapıldı ve o da PvdA listesin-den çıkarıldı. Bu gelişme Türk toplumu üzerinde bir şok et-kisi yaptı. Biz CDA’da siyaset yapan Türk arkadaşlar olarak uzun süre bu şoku üzerimiz-den atamadık. Bu arada boş durmayıp CDA yönetimiyle sorunun tekrar yaşanma-ması için çok üst düzeyde görüşmeler yaptık ve bunda da başarılı olduk. 2009 yılıda tekrar bir canlanma basla-mıştı ki, bu sefer de 2010’da kurulan VVD-CDA azınlık hü-kümeti ve bu hükümeti dışa-rıdan destekleyen PVV’yle iş-birliği sorunu çıktı. Bu sorun CDA içinde genis bir kitlede ciddi rahatsızlık verdi. Parti-miz 2012 Milletvekili seçim-lerinde seçmenler tarafından tekrar ciddi bir sekilde ceza-landırıldı ve 13 milletvekiliyle tarihinin en düşük seviyesine indi. Parti içindeki değişim ve yeni vizyon bu tarihten itiba-ren başladı. Partimizin Genel Başkanı Bayan Ruth Peetoom öncülüğünde bir çok araştır-ma yapıldı ve partinin yeni çizgisi ve vizyonu belirlendi. Kısacası CDA tekrar merkez partisi olmaya karar verdi. Bunun yansımalarını da 19 Mart 2014 Belediye Meclis Seçimleri'nde gördük.

Neden Avrupa Parla-mentosuna aday olmayı tercih ettiniz?

Kaya Turan Koçak: Ben siyaseti kimseyi ‘ötekileştir-meden’ yapmayı kendime şiar edindim. İki yıldır CDA Kleurrijk’in başkanıyım ve bunu yaparken herkesi ku-caklayan bir siyaset güttüm. Benim Avrupa Parlamentosu-na adaylığımın iki sebebi var. Birinci sebep yaşadığımız bu topraklardaki sorunlara bi-

zim de çözüm adına bir kat-kımız olsun istiyorum. Finans ve iş dünyasındaki 18 senelik tecrübemi Avrupa siyasetin-de değerlendirmek istedim. İkinci sebebi ise Hollanda siyasetinde maalesef ciddi bir kutuplaşma oluşmasıdır. Hollanda’da çok kültürlü top-lum olarak bizim geleceğimiz ile ilgili maalesef doğru bir algı oluşamıyor. CDA Kleurrijk olarak yapmış olduğumuz bir çok görüşmemizde bunu tec-rübe ediyoruz. Parti içinde bu algıyı olumlu şekilde geliştir-mek, yeni seçilen siyasetçile-rimizin etkilerini artırmak ve CDA Kleurrijk’in parti icinde-ki pozisyonunun etkili kalma-sını sağlamak adına Avrupa Parlamentosuna aday oldum.

Klasik bir soru: Seçmen-ler neden sizi tercih etsin-ler?

Kaya Turan Koçak: Ben hem partimin hem de seçme-nimin tercih ettiği bir parle-menter olmayı arzuluyorum. Partim tarafından tercih edilip 6. sıradan aday göste-rildim. Şimdi de seçmenler tarafından tercih edilmeyi arzuluyorum ve bunu ger-çekleştirmek için de çok ça-lışıyorum. Bir taraftan 22 senelik siyaset, 18 senelik fi-nans ve iş dünyası tecrübemle yeterli deneyime sahip oldu-ğuma inanıyor Avrupa siya-setinde başarılı olacağımı düşünürken, diğer taraftan bunca zaman zarfında Türk toplumuna hep yakın olmayı başardım. Bir çok Türk Sivil Toplum Kuruluşuyla, işveren ve ögrenci örgütleriyle gü-zel ve başarılı çalışmalarım oldu. Bunun değişmeyeceği-ne inanıyor ve şu ana kadar yaptıklarım yapacaklarımın

teminatıdır diyorum.Şayet seçilirseniz önce-

likli olarak ilgi alanınız ne-ler olacak?

Kaya Turan Koçak: CDA Kleurrijk Başkanlığını ve MKYK üyeliğimi daha etkili olabilmek için devam ettir-mek istiyorum. Zira Avrupa Parlamentosu ile ulusal par-lamentolar arasında önü-müzdeki dönemlerde daha çok işbirliği söz konusu ola-cak. Ayrıca şu anda CDA’da göçmen kökenli bir milletve-kilimiz yok. Bu eksikliğimizi, en azından gelecek seçimlere kadar, telafi etmek istiyorum. Benim çalışmalarım ağırlıklı olarak eğitim, iş pazarı ve iş dunyası ile ilgili olacak.

Bir başka önemli bul-duğum konu da, toplumlar arasındaki kutuplaşmaya karşı Birleşmis Milletler de-netiminde yürütülen Mede-niyetler İttifakı projesinin Hollanda’da hayata geçiril-mesidir. Seçilirsem bunun için azami gayret sarf edeceğim.

Son olarak da şunu vur-gulamak istiyorum. Hollan-da’daki siyasetçiler olarak vatandaşlarımıza ulaşmak-ta bir iletişim sıkıntımız var. Bunun için ortak hareket ede-bileceğim, Türk toplumunun her kesiminin temsilcilerden oluşan bir ekip kurmak is-tiyorum. Bu ekiple birlikte siyasete ve siyasetçiye duyu-lan güveni artırarak, var olan sorunlarımıza planlı ve sür-dürülebilir çözümler aramak istiyorum.

İşiniz oldukça ağır ola-cak. Başarılar dileriz.

Kaya Turan Koçak: Te-şekkür ederim. Zor olduğunu bile bile talip olduk. Üstesin-den geleceğimize inanıyorum.

Avrupa Parlementosu Yolcusu Haber Gazetesi 22 Mayısta yapılacak Avrupa Parlementosu seçimle-rinde CDA’nın 6. sıra adayı Kaya Turan Koçak’la bir söyleşi gerçek-leştirdi. Bu söyleşide kendisinin siyasete bakışı, neden aktif olduğu, şayet seçilirse bunun hem kendisi hem de toplum için ne anlama geleceğini konuştuk. Herkesin üzerinde mutabık olduğu beyefendi kavramının hakkını veren Koçak, Avrupa Parlementosuna hazır oldu-ğunu bu söyleşiyle bir kere daha gözler önüne serdi.

1 Ocak 1971 tarihinde Sivas’ın Şarkışla ilçesinde do-ğan Kaya Turan Koçak 1973 yılında 1973 yılında aile birleşimi yoluyla Hollanda’ya geldi. İlk, orta, lise ve Meslek Yüksek Okulu’nu Hollanda’nın Eindhoven şeh-rinde tamamladı. Aslen endustri mühendisi olan Koçak şu an itibariyle Rabobank Genel Müdürlüğünde sector uzmanı olarak çalışmaktadır. 1992 yılında CDJA Eindhoven Gençlik Teşkilatında siya-set ile tanışan Koçak, hem CDJA’da hem de CDA Eindho-ven teşkilatlarında yönetim Kurulu üyeliği yaptı. 1998 yılında CDA’nın Intercultureel Beraad (Çok Kültürlülük Müzakere Kurulu) Brabant başkanlığı ve akabinde de 2002-2010 yılları arası iki dönem Eindhoven Ana Kent Belediye Meclisi üyeliği yaptı. 2007 yılında Inter Cul-tureel Beraad’ın yeniden yapılanmasıyla oluşan CDA Kleurrijk yönetimine girdi ve 2011 yılından beri de baş-kanlığını yürütmektedir. CDA Kleurrijk başkanlığının yanı sıra da CDA’nın Merkez Karar ve Yürütme Kurulu (MKYK) üyesidir. Koçak evli ve iki çocuk babasıdır.

KAYA TuRAn KoçAK

Sadece partimin değil, seçmenlerin de tercih ettiği bir vekil olmak istiyorum.

HABER 24NİSAN / APRIL 2014

Page 25: HABER Gazetesi Nr-42 Nisan-2014

cultiFest ekibi parlamentoyu ziyaret etti

Bu sene 29 Mayıs ve 1 Ha-ziran 2014 arası Hollanda Den Bosch şehrinde İmkan Vakfı tarafından düzenlene-cek olan CultiFest festivalinin organizasyon ekibi Hollanda meclisinde PvdA milletvekil-leri Tunahan Kuzu ve Selçuk Öztürk'ü ziyaret etti.

İmkan Vakfı tarafından yapılan basın bildirisinde, gezide hem meclis binası gezildiğini hem de Hollanda Yerel seçim sonuçların mil-letvekilleriyle degerlendiril-diği belirtildi.

Aynı zamanda Tunahan Kuzu'dan 31 Mayıs 2014 ta-rihinde CultiFest esnasında düzenlenecek olan Hollan-da-Türkiye meclisler arası futbol karşılaşması için de

söz aldıklarını belirten va-kıf yetkilileri "Bu karşılaşma CHC Orka Spor Klübü'nün sahasında düzenlenecek. Tunahan Kuzu'dan böyle bir söz almamız bizi sevindirdi" dediler.

İmkan Vakfı Yönetim Ku-rulu Başkanı Zekeriya Arslan “Türk ve Hollanda spor da-yanışması Cultifest'in genel program içerisinde yer al-maktadır.

Her sene düzenlemeyi dü-şündügümüz iki ülke meclis-leri arası futbol müsabakası bir dostluk maçı edasında geçecektir. İki ülkenin dost-luk ve kardeşlik bağlarının güçlendirilmesi CultiFest ve vakfımız tarafınca hedeflen-mektedir” dedi.

Rotterdam'ın tanınmış simalarından, HOKAV Baş-kanı Uğur Şen, emekli oldu ve Türkiye’ye kesin dönüş yaptı.

Uğur Şen, görev sü-resi boyunca 8 konsolos ve 20 muavin konsolos-la çalıştı. 1977 senesinde Hollanda’nın Utrecht ken-tine eğitim amaçlı gelen ve 1987 senesinde Rotter-dam Başkonsolosluğuna memur olarak giren Uğur Şen, Mart 2014 tarihi itiba-riyle bu görevinden emekli oldu. Utrecht kentinde ilk Türk Kültür Merkezi’nin kurucu başkanı olan Şen, 15 yıldır aralıksız başkan-lığını sürdürdüğü Hollan-da Karamanlılar Vakfı’nın gelişmesinde ve tanınma-sında büyük emeği var. Bundan sonraki yaşamını eşi Hülya Hanım ile Alan-ya ve Karaman’da geçire-cek olan Uğur Şen, emekli olupTürkiye’ye kesin dönüş

yapacak olmasından dolayı bir veda programı düzen-ledi.

Rotterdam’ın Schalmei Salonu'nda düzenlenen veda proğramına başta ai-lesi, konsolosluktaki mesai arkadaşları, HOKAV yöne-timi, bazı STK temsilcileri, Karamanlı'lar, siyasiler ve işadamları katıldı.

Konsolosluktaki 25 yıllık hizmetine dair anekdotlar anlatan Uğur Şen, “Görev sürem boyunca 8 konsolos ve 20 muavin konsolosla çalıştım. Bu süre zarfında kendisinden çok şey öğren-diğim ve hep örnek aldığım amirim Erkut Onart Bey'dir. Aradan yıllar geçmesine rağmen hala kendisiyle ir-tibatım devam ediyor. Asıl olan geride hoş seda bıra-kabilmektir. Yoksa mevki ve makam gelip geçicidir. Görev sürem boyunca va-tandaş ayrımı yapmadan, mesai saatleri dışında da,

amirlerimle za-man zaman ters düşme pahasına dahi hep yardımcı olmaya çalıştım. Görevimi layıkıyla yapmanın huzuru içindeyim. Bun-dan sonraki yaşa-mımda da toplum-sal çalışmalarda aktif olmak isti-yorum. Bu prog-ram vesilesiyle bizi yalnız bırakmayan tüm dostlara

şükranlarımı sunuyorum.” şeklinde duygularını dile getirdi.

HOKAV Başkanı Uğur Şen Hollanda'ya veda etti

“Twitter’da tehdide” gözaltı

Hollanda’da, Amerikan Hava Yollarına tehdit me-sajı atan 14 yaşındaki kız çocuğu gözaltına alındı.

Hollanda’da, sosyal pay-laşım sitesi Twitter’dan Amerikan Hava Yollarına tehdit içeren mesaj atan 14 yaşındaki kız çocuğu, polis tarafından gözaltına alındı.

Rotterdam polisi, tehdit mesajından dolayı aranan kız çocuğunun kendiliğin-den teslim olduğunu bil-dirdi. Kökeni açıklanmayan

çocuk, mesajında, “Afganis-tanlı, El Kaide üyesi ve 14 yaşında” olduğunu belirte-rek 1 Haziran’da “büyük bir şey yapacağını” yazmıştı.

Mesajdan sonra hare-kete geçen havayolu şirke-ti, kızın bilgilerini FBI’ya ilettiklerini açıklamış, kız çocuğu da yazdıklarının şakadan ibaret olduğunu açıklamasına rağmen po-lis tarafından aranmaya başlanmıştı.

HABER25 NİSAN / APRIL 2014

Page 26: HABER Gazetesi Nr-42 Nisan-2014

Multifestival Avrupa emin adımlarla ilerliyor

Melek atak'ın profesyonel çalışmaları takdir topluyor

Geçtiğimiz günlerde Me-lek Atak Ahoy’da bir basın toplantısı düzenleyerek yeni festival, Multifestival hakkın-da bilgi verdi. Melek Atak, Multifestival Avrupa’nın, Rot-terdam bölgesinde ve Avrupa düzeyinde, her sene düzenle-necek olan kültür ve etkinlik fuarı olduğunu söyledi. Melek Atak sözlerine şöyle devam etti: “Mayıs ayının ilk hafta-sında bilgilendirme günü ola-cak, Ahoy yetkilileri ve uzman şirketler birlikte Ahoy’u gezip bilgi alışverişinde bulunula-caklar. Bazı festivallerdeki or-ganizelerde yapılan hatalara düşmemek için böyle bir gün organize edilecek.”

Ahoy ile uzun süreli bir an-laşma yaptıklarını ve bunun yanında Avrupa’nın diğer ül-kelerine de açılmak istedikle-rini belirten Melek Atak, Ha-ziran ayından sonra Hollanda

dışındaki ilk ülkenin Fransa olacağı yönündeki sinyalleri verdi.

Melek Atak, “Ne yazık ki bazı arkadaşlar 19 Mart’ta kendince bir basın açıklama-sı yaptılar, bunlar hoş şeyler değil. Aynı basın toplantısında dava açtıklarını veya açacakla-rını bildirdiler. Aradan 3 hafta geçmesine rağmen bize bu ko-nuda bir bilgi gelmedi. Multi-festival Europa Melek Atak ve ekibi olarak davayı biz açtık ve polise suç duyurusunda bu-lunduk. Ben bu basın toplantı-sını kendi festivalim hakkında bilgi vermek için düzenledim. Başka festivaller ve şahıslar hakkında konuşmak istemiyo-rum, çünkü bu bize ve benim festivalime yakışmaz. Bu ko-nuda bilgi almak isteyenlere, gerekli bilgileri verdim. Eğer isteyen varsa buyurun gelin ofisimde bu konuya açıklık

getireyim” dedi.Melek Atak, “Multifestijn

tarafından bu tarihler için esnaflara stantlar satıldı, bu esnaflar mağdur oldu ve ne yapacaklarını bilmiyorlar, bu konuda bir çalışmanız var mı?” sorusunu ise şöyle cevapladı: “Bu yüzden polise suç duyu-rusunda bulunduk. Ne yazık ki 17 Mart’a kadar satışlar ya-pıldı. Esnaflar €200,- ön öde-me yapıyorlar. Biz bu miktarı stant kirasından düşeceğiz. Bu Multifestijn için satış yapanlar-la hiç bir bağlantımız ve mec-buriyetim yoktur, ama esnaf mağdur olmasın diye böyle bir karar aldık. Bu konuda ça-lışmalarımız da devam ediyor.” dedi.

Multifestival Europa orga-nizasyonunda görev alacak isimler ise basına açıklandı. Melek Atak (Müdür), Ahmet Gündoğdu (Müdür yardım-cısı), Shermin Shahidi (Ge-nel koordinatör ), Abdullah Kutlu(Sponsorluk), Durak Al-tıok (Sağlık), Emel Akgül (Ta-nıtım fuarı), Bayram Altıntaş (Kitap fuarı), Kübra Koyuncu-lar (Bazaar), Mehmet Pekcan (Kültür), Nuray Yılmaz (Tu-rizm ve gayrimenkul), İffet Subaşı (Sivil Toplum Kuruluş-ları), Vedat Gültekin (Sahne

ve Sanat), Stichting Kleurrijk Mehmet Ali Taşdemir (Halk Oyunları), Emir Barhan (Mü-zik, Mystique Productions), İffet Subaşı (Öğrenci Dernek-leri ve Gençlik Kuruluşları), Se-lami Yılmaz (Dünya Mutfağı), Ergün Kula (Basın Yayın) ve Atak Consultancy (Belediye-ler)olacak.

Ana sponsorluğu için Le-bara Mobile ile anlaşan Melek Atak “Satış sorumluları olarak ülke ve bölge temsilcileri, bu yıl sadece Türklere değil, Fas-lılar, Sürinamlar ve Hindistan-lılara da ağırlık verecek. Halkla ilişkiler yani sivil toplum ku-ruluşlarına ve gençlik kuru-luşlarına kendilerini tanıtma imkânı sağlamak için bu yıl özel bir yer vereceğiz. Stant-ların %75’i satılmış durum-da. Ana sponsorumuz Lebara, ama Türkiye’den de görüşme-lerimiz var.” dedi.

Multifestival’deki bölümler sağlık, sahne, güvenlik, bilet satışı, çocuk parkı, bazaar, tu-rizm ve gayrimenkul, teknik ve lojistik sanatçılar, kitap fuarı, yemek bölümü, kültür ve fuar olarak açıklandı.

Melek Atak biletler hakkın-da; “Giriş biletlerini Ahoy ile birlikte Ticketmaster aracılı-ğı ile satacağız. Park yeri için

ön satış €5,- ama fuar günü €7,50 olacak” açıklamaların-da bulundu. Melek Atak, basın toplantısında bir jest yaparak “Basın için araba park kartla-rı benden” dedi. Basın top-lantısı, medya mensuplarıyla

Ahoy fuar alanını gezdikten sonra toplu fotoğraf çekim-leriyle sona erdi. Melek Atak ve ekibi daha sonra, Mercan Restoran’da basın mensup-larıyla akşam yemeğinde bir araya geldiler.

HABER 26NİSAN / APRIL 2014

Page 27: HABER Gazetesi Nr-42 Nisan-2014

Hollanda Türk İşadamları Derneği (HOTİAD), TDLS, He-zarfen, Biruni ve Eurasia öğrenci dernekleri ile birlikte yaptığı konferans Den Haag'ta gerçekleşti. Konferansa Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral, Sosyal Demokrat İşçi Partisi millet-vekili Selçuk Öztürk, Rotterdam Başkonsolosluğu Ticari ata-şesi Tuba Sander, politikacılar, STK temsilcileri, işverenler ve öğrenciler katıldılar. Hotiad yönetim kurulu başkanı Hikmet Gürcüoğlu konferansta yaptığı konuşmasında,“ Hollanda’ya gelen birinci ve ikinci nesiller zor şartlarda önemli başarılar

elde ettiler. Kültürünü, dilini, dinini bilmediğimiz Avrupa’ya işçi olarak geliyorsunuz, Türk’ün yaratıcı gücünü kullanarak önemli başarılara imza atarak işveren durumuna geliyoruz. Eğitime de önem vererek önemli yerlerde görevler alıyoruz. Avrupa’daki ve Türkiye’deki Türkler için bu önemli yerlerde görev almaları hepimize gurur veriyor. İş dünyası öğren-ci buluşturmalarını geleneksel hale getirip gençlerimizin Hollanda’da iletişim kurmalarına aracı olmaya devam ede-cek” dedi.

10 Ağustos'ta yapılacak olan Cumhur-başkanlığı seçimi için Türkiye dışından da oy kullanmak ilk defa mümkün olacak. Hol-

landa'daki Türk vatandaşları bağlı olduk-ları konsoloslukların beyan ettiği oy kul-lanma yerlerinde oylarını kullanabilecek.

Oy kullanma işlemiyle ilgili Deventer Başkonsolosluğu, vatandaşları bilgilendir-me duyurusu yayınladı. Oy kullanabilmek için adres beyanının şart olduğunu belirten duyuruda adres beyannamesinin konsolos-luktan alınabileceğini veya konsolosluğun websitesinden indirilip postayla konsolos-luğa gönderilebileceği yazıyor.

HoTİAd BİR dAHA ÖğRENcİlERlE BUlUŞTU

cUMHURBAŞKANlıK SEçİMİ İçİN AdRES BEYANı ŞART

Hollanda'ya geçen yıl yapılan sığınma başvurusunun 2012'ye göre 4 bin kişi artarak 17 bin 190’a yükseldiği bil-dirildi. Güvenlik ve Adalet Bakanlığı verilerine göre, Avrupa ülkeleri arasında en çok sığınma başvurusu yapılan 10. ülke olan Hollanda'ya geçen yıl 17 bin 190 kişi sığınma başvuru-sunda bulundu.

Suriye'deki iç savaştan kaçanların sığınma taleplerinin arttığı, sadece geçen yıl 2 bin 670 Suriyeli'nin Hollanda'ya sığınma talebinde bulunduğu belirtildi.

Önceki yıl bu sayının 450 civarında olduğu belirtildi. Hollanda'ya Suriyelilerin yanı sıra Somali ve Eritre'den ge-lenlerin sayısının arttığı, Rusya, Hindistan ve Irak’tan gelen-lerin ise azaldığı kaydedildi.

Farklı nedenlerle iltica başvuruları kabul edilmeyen sı-ğınmacılar, Amsterdam Schiphol ve Rotterdam The Hague havalimanlarındaki gözaltı merkezlerinde kalıyor.

HollANdA'YA SığıNMA BAŞvURUSU ARTTı

Bos en lommerweg 251 • 1055 Dv amsterdamamsterdam'da yeni açılan restoranımızda geleneksel türk mutfağının tadına varabilirsiniz.

2 adet şampiyonluğu olan meşhur Halil Usta'nın leziz yemeklerini tadın...

Köfte Mozarella PaniniSimit

MantıTiramisu Mozaik PastaSimit Burger

Simit Sandviç

Simit Sarayı MeentAdres: Meent 15A

3011 JA Rotterdam

Bos en lommerweg 159/1611055 DS amsterdamtel: 020-6860623

� taze meyve ve sebze reyonu� et reyonu � Bol miktarda güleryüz

Sera Supermarkt

Hakiki kuzu eti sadece bizde

KALİTEDE

TEK İSİM

düNYANıN EN İYİ dESTİNASYoNU İSTANBUl

2014 yılının en iyi destinasyonların ilk 10'u şu şekilde:

Dünyanın en büyük se-yahat sitesi TripAdvisor'ın seyahat eden kişilerin verdiği oylarla belirlediği "Dünyanın En İyi Destinas-yonu" listesinde ilk sırada İstanbul yer aldı.

Geçen yıla kadar ilk 10'da dahi bulunmayan İstanbul, bu yıl seçmen-ler tarafından birinciliğe yükseltildi. İkinci sırada ise geçen yıl dördüncülük-ten yükselen Roma oldu. Birinciliği İstanbul'a kap-tıran Paris ise, bu yıl listede kendine sadece yedinci sırada yer bulabildi.

Siteyi kullanan gezginlerin oyları ve görüşleriyle belirle-nen listede İstanbul'u sıra-sıyla, Roma, Londra, Pekin, Prag, Marakeş ve Paris takip etti. İstanbul geçen yıl listede 12'nci sırada yer almıştı. Bu yılki sıralamada ayrıca New York 12'nci, Barcelona 15'inci, Dubai 17'nci, Sydney 21'inci,

San Francisco ise 24'üncü sı-rada bulunuyor.

Bu yıl altıncı kez yapılan sı-ralamada, gezginlerin oteller, turistik yerler, restoranlar gibi yerlere son 12 ayda yaptıkla-rı değerlendirmeler dikkate alındı.

Tripadvisor adına açık-lama yapan james Kay, "Bu ödüller kullanıcılarımızın milyonlarca değerlendirme-lerinden ve notlarından oluş-turuluyor" dedi.

1. İstanbul2. Roma3. Londra4. Beijing5.Prag6. Marakeş7. Paris8.Hanoi9. Siem Reap10. Shanghai

geçen yıl

12. sıradaydı,

bu yıl birinci

oldu

Adres beyanı yaptıran vatandaşlarımız Yurtdışı Seçmen Kütüğünde kayıtlarının olup olmadığını http://www.ysk.gov.tr/ysk/faces/YurtDisiSecmenSorgulama sayfasından kontrol edebilirler.

HABER27 NİSAN / APRIL 2014

Page 28: HABER Gazetesi Nr-42 Nisan-2014

YVDK, Hollanda Türk basınına görücüye çıktı

YTB'ye bağlı ve kısa adı YVDK olan Yurtdışı Vatan-daşlar Danışma Kurulu 5 üyeden oluşuyor. Üyelerden birinin Türkiye’de olma-sı nedeniyle 4 kişilik YVDK Kurulu, tarafından geçtiği-miz günlerde Rotterdam’ın yeni açılan mekanların-dan biri olan Sultan Ahmet Restoran’da Hollanda Türk basını karşısında görücüye çıktı. YVDK üyelerinin sunu-mu daha sonlanmadan bazı gazetecilerin eleştirel soru-ları üzerine daha çok soru-lu-cevaplı fasıllarla devam etti. Genel açıklamaları ku-rum adına Özcan Hıdır yap-tı ancak zaman zaman diğer üyeler Ejder Köse, Osman Elmacı ve Yusuf Altuntaş da basın toplantısına katılan ga-zetecilere açıklamalarda bu-lundular. Açıklamalar şöyle:

“Bildiğiniz gibi YTB yurt-dışında yaşayan vatandaşlar, akraba topluluklar ve pay-daşlar için kuruldu. Bunla-rın sorunlarıyla ilgilenmek, misyon ve vizyon geliştir-mek üzere bu başkanlık Ankara’da 4 yıl önce kurul-du. Hollanda’dan seçilen 5 üye var.

YTB şu motto ile hareket ediyor, “nerede bir akraba-mız, vatandaşımız varsa biz

oradayız”, güzel bir söylem. Bizler de danışma kurulu üyeleri olarak Hollanda da nerde bir soydaşımız varsa oradayız. Dolayısıyla şiarı-mız bu, YTB olarak.

YTB ve YVDK’nın önemi kısaca, yurtdışındaki va-tandaşların alanına giren konularda belirlenecek po-litikaların oluşturulmasına yardımcı olmak amacıyla oluşturulmuş istişare nite-likteki bir kuruldur. Bu yarı resmi bir kurul. Herkes bu-rada gönüllü olarak çalışıyor.

Seçilmişlik var, ama dev-letin maaşlı elemanı değiliz dolayısıyla istişare anla-mında bir organdır. Zaman zaman Türkiye’de toplantı-lara katılıyoruz. Orada bu-lunduğumuz ülkelerle ilgili konuları ve problemleri arz ediyoruz ve onların çözümü üzerindeki takibi yapmaya çalışıyoruz.

YTB yeni bir kurum, kök-lü bir kurum değil. Yakın ge-lecekte bu kurumla birlikte çok güzel işler yapılacağı konusunda ümitliyiz. Bizler sizlerle birlikte bu kurumu daha ileriye taşımanın gay-reti içerisinde olacağız.

Bu toplantının asıl amacı basın mensupları ile tanış-mak daha yakından hasbihal

etmek. Sizin görüş ve öneri-lerinizi dinleme ve ilgili mer-cilere iletme konusunda is-tekliyiz ve sizlerden bunları bekliyoruz.

Yıl sonundaki faaliyetleri-mizi ve geleceğe yönelik viz-

yonlarımızı sizlerle paylaş-mak, her sene en az bir kere sizlerle bu şekilde bir araya gelip durumumuzu gözden geçirmek istiyoruz.

Biz görevi üstlendikten sonra bir planlama yaptık, Hollanda’daki belli başlı ku-rum ve kuruluşlarımızı zi-yaret ettik ve onlarla istişa-re ettik. Bu ziyaretlerimizin neticesinde 2013 Haziran ayında Ankara’da bir top-lantı yapıldı. Başbakanımız ve ilgili bakanlar katıldı. Bazı meseleler orda özel olarak görüşüldü.

Hollanda’daki konsolos-lar ve büyükelçilerimizle ve kuruluşlarımızla görüşme-lerimiz var. 2014’teki 50 yıl kutlamaları içerisindeyiz. Konsoloslarla görüşmeleri-miz var bu konuda da.

Türkçe dilinin gelişmesi, koruyucu aile, ayrımcılık ve işsizlik, pasaportlara harç, sıla yolu sorunları, cep tele-

fonu harçları, dönüş yapan Türklerin uyum sorunu gibi temel ve kronik bazı sorunla-rın etkin takibi ve çözümüne yönelik adımlar atmak bizim önemli amaçlarımız arasında.

Bir burada yaşıyoruz, bura-daki insanlara yardımcı olma-ya çalışıyoruz. Bizim Hollan-dalılarla işbirliği yapmaksızın burada iş yapmamız mümkün değil. Buradaki vatandaşları-mızın sorunlarının çözümüne katkı sunmamız Hollanda için bir avantajdır.

YTB dünyada ilklerden bir tanesi, yani birçok ülke-de böyle bir kurum yok. Yeni bir kuruluş, dünya genelinde 70 kurul üyesinden oluşan bir kuruluş. Bir projeyi ku-ruma sunup iki ay içerisinde hayata geçiremiyoruz, ancak sorunların tespiti, iletilmesi ve hayata geçirilmesi çoğun-luk gerektiriyor ve bu konu-da oradaki insanların sizinle beraber hemfikir olması ge-rekiyor."

Genel bilgilendirmeler-den interaktif geçen fasılda-ki bazı sorular ve cevaplar ise şöyle kaydedildi:

Seçilmeniz nasıl oldu?İlanlar verildi, ve başvu-

ruların arasından seçildi. Sorunların tespiti nok-

tasında nasıl bir yol izle-diniz?

Sivil toplum kuruluşla-rıyla görüşüp istişarelerde bulunuyoruz ve buna da-yanarak bunları birleştirip çözüm için sunuyoruz.

Hollanda devleti sizin bu çalışmalarınızı iç işle-rimize karışmayın derse ne yapacaksınız?

Sonuç itibariyle burada-ki vatandaşlar TC vatandaşı olduğu için devlet vatanda-şının hak ve menfaatlerini koruması için yükümlü, o yüzden ben bu çalışmalar-da bir sıkıntı görmüyorum. Tam tersine Türk toplumu Hollanda toplumuyla daha

iyi entegrasyon ve partisi-pasyonu için yardımcı ola-bilecek bir kuruluş.

Bugüne kadar herhan-gi bir çalışma yapıldı mı?

Bedelli askerlik 10 bin Euro’ya yükselmişti. Bu ko-nuda Nisan 2013’te resmi öneri Hollanda’dan gitti. Bu miktar çok yüksek bulun-duğu ve indirilmesi ile ilgili kurula gidildi. Yani çalışma-lar yapıyoruz.

Hollanda’daki mal araş-tırma komisyonunun iste-diği gibi Türkiye’de araştır-malar yapamayacağına dair gereken önlem alınması ge-rektiğini ben YTB olarak ku-ruma sundum.

Türkiye’de evlendikten sonra Hollanda’da boşan-maya karar veren insanlar. Hollanda’daki boşanmayı Türkiye kabul etmediği için Türkiye’de de boşanmak için başvuruyor. Türkiye’de uzun sürdüğü için zorluk-

la karşılaşıyor insanlar. Bu konuyu da kurula sunduk.

Çalışma kurulu hem Tür-kiye hem Hollanda ayaklı bir kurum. İki taraftan da çalışmalar yapıyoruz.

YVDK olarak lobi ça-lışmaları da mı yapmanız gerekiyor?

Hayır biz bunu sekreter-liğe gönderiyoruz, danışma kurulu 70 kişilik üyelik ile beraber ve bütün ilgili ba-kanlıklarla birlikte görüşüp bir karar alınıyor. Bu karar çıktığı taktirde o ilgili ma-kamlara talimat gidiyor. Ka-nunda ne yazıyorsa o, bun-ların hepsi kanunda geçiyor.

Buradan ve diğer kuru-luşlardan aldığınız konu-ları raporlaştırıyor musu-nuz ve ilerde bunu dijital ortamda bizimle payla-şacak mısınız? YVDK’nın misyonları içinde yurt dı-şındaki vatandaşları fişle-me gibi bir görevi var mı?

Biz ziyaret ettiğimiz ku-rumlara en acil sorunlarını sorduk ve neticede bunu ra-porun içine koyduk. Kendi sorun olarak gördüğümüz şeyleri de koyduk rapora. Bir araya geldiğimizde siz-lere de sunacağız bu rapo-rumuzu. Sizlerin de sorun olarak gördüklerinizi ekle-riz raporumuza.

Fişleme konusuna gelin-ce, öyle bir şeyin Türkiye’nin gündeminde olmadığını zannediyorum. Biz böyle bir şeyin içine asla girmeyiz ve bunu bir zül addederiz.

Ne sıklıkla toplanıyor-sunuz?

Şu ana kadar ortalama iki veya üç haftada bir mut-laka bir araya geliyoruz. Biz 5 yıl için seçildik. İlk yıl du-rum tespiti, ikinci yıl eylem planı ve son üç yıl da per-formans planına çevirmeye çalışacağız. 5 yıl sonra asıl rapor çıkacak.

Amerikan Ulusal Güvenlik Kurumu'nun (NSA) dinleme skandalıyla ilgili yeni bilgiler ortaya çıktı. Der Spiegel dergisi NSA'in 12 siyasetçi için özel bir dosya hazırladığını yazdı.

NSA devlet ve hükümet başkanlarını dinleme skandalıyla ilgili yeni ayrıntılar ortaya çıktı. Der Spiegel dergisi NSA'in faaliyetlerini ifşa eden eski ajan Edward Snowden'in özel arşi-vindeki devlet ve hükümet başkanlarıyla ilgili bilgilere ulaştı.

Buna göre Almanya Başbakanı Angela Merkel'le ilgili olarak toplam 300'den fazla bilgi kayıtlara geçirildi. NSA'in dosyasında toplam 122 devlet ve hükümet başkanının adı geçiyor. Listede Badavi'nin yanı sıra Angela Merkel, Peru, Somali, Guatemala, Kolombiya, Belarus ve Suriye Devlet Başkanları ile Ukrayna'nın eski Başbakanı Yulya Timoşenko da bulunuyor.

Norveç'in eski Başbakanı Jens Stoltenberg, NATO'nun yeni Genel Sekreteri oldu.

Tüm NATO üyelerinin onayını alan Stoltenberg, görevini 4-5 Eylül'de Güney Galler'de yapılacak NATO zirvesinin ar-dından devralacak.

Norveç İşçi Partisi'nin liderliğini yapan Stoltenberg, top-lamda 10 yıla yakın süre başbakanlık yapmıştı.

2009 yılında NATO Genel Sekreterliğine getirilen Danimarka'nın eski Başbakanı Anders Fogh Rasmussen'in 4 yıllık görev süresi üye ülkelerin onayıyla 1 yıl daha uza-tılmıştı.

NSA'NıN 122 düNYA lİdERİNİ dİNlEdİğİ oRTAYA çıKTı

NATo'NUN YENİ GENEl SEKRETERİ JENS STolTENBERG

20 yıldır Venlo'da Belediye Meclis üyeliğini başarıyla yü-rüttükten sonra görevini bırakan Muzaffer Bozaslan, hizmet-lerinden dolayı Kraliyet Nişanı'yla ödüllendirildi.

Beş yıldır HABER Gazetesi'nin Limburg temsilcisi olan ve Venlo Tevhid Camii'nde de uzun süre hizmet yapan Bozaslan, caminin yeni yönetiminin oluşmasında büyük rol oynadı.

Muzaffer Bozaslan Kraliyet Nişanı'nı Venlo Belediye Baş-kanı Scholten'dan aldı.

Fotoğraf soldan sağa: CDA Venlo Meclis Üyesi Merve Ka-raman, Muzaffer Bozaslan, Venlo Belediye Başkanı Antoin Scholten, Venlo Meclis Üyesi Duygu Oruç, Venlo Meclis Üyesi Aissa Meziani.

MUZAffER BoZASlAN'A KRAlİYET NİŞANı

Soldan sağa: Özcan Hıdır, Osman Elmacı, Ejder Köse, Yusuf Altuntaş

HABER 28NİSAN / APRIL 2014

Page 29: HABER Gazetesi Nr-42 Nisan-2014

tegen inlevering

van deze advertentie / voor alle auto's.

benzıne:

GARAGE MERCEDES

DıeSel:

€39

€69aPk € 49,-€ 29,-

Keurmeester Serdar Altay

• APKKeuringsstation• Reperatieenonderhoudallemerken• Inkoopenverkoop• Banden• Accu's

tel: 010 - 418 50 69mob: 0619 - 75 83 25

Hillegondastraat 11-133051 Pa rotterdam

national and international debt collection & payment solutions

Gentle Incasso

1999dan beri

Hizmetlerimizden faydalanmak için ilginizi çektiğimizi umuyoruz. İlgi duyarsanız veya hizmetlerimiz hakkında

daha fazla bilgi almak isterseniz, bizimle temasa geçiniz.

Tel: 075 - 771 46 36Fax: 075 - 635 70 49

[email protected]

Gentle Incasso

1999' dan berihizmetinizdeyiz

Gentle Incasso, hem şirketten şirkete, hem de şirketten kişiye tahsilat yapan, para tahsil piyasasında uzman bir icra bürosudur. Alacaklı ve borçlu arasında iki tarafı tatmin eden bir sonuç almak için deneyimlidir.

Biz, birçok icra bürolarından farklı olarak ‘no-cure-no-pay’ esasına göre çalışmıyoruz. Dosya masrafı olarak az bir meblağ ödeyerek, alacağınızın itinalı bir şekilde incelenmesi garantisini alırsınız. Alacağınızın, ‘sulh yoluyla alınamaz’ haberiyle sizi hayal kırıklığına uğratmayız. Mahkeme-ye giden bu uzun ve genellikle pahalı yolu, en medeni ölçüler içinde ve mantık çerçevesinde önlemek bizim işimizdir.

İşletmeci olarak paranızı tahsil etmek için ne kadar uzun beklediğinizi biliyoruz. Özellikle ekonomik sıkıntının yaşandığı bu dönemde, borçluların büyük bir kısmı, ödeme süresini uzatıyor ve daha da kötüsü iptal yoluna bile gidiyor. Bu da işletmeci olarak hiç istemediğiniz bir durumdur. Bu konuda sizden de, yapılan anlaşmaları yerine getirmeniz beklenmektedir.

national and international debt collection & payment solutions

Son üç gündür Internet dünyası ‘heartbleed’ problemi ile çalkalanıyor (The Heartbleed Bug; http://heart-bleed.com). Artık çoğu kullanıcının öğrendiği üzere internette ‘https’ ile başlayan adresler güvenli (crypto-şifrelenmiş) protokol üzerinden ileti-şim sağlıyorlar. Teorik olarak kriptolu iletişimde mesaj gönderen ve alan iletilerini şifreleyerek birbirlerine gönderiyorlar. Şifreleme de ve bu şifreyi çözüp mesajı okumada kul-lanılan güvenlik sertifikaları ise her sitenin kendine ait özel anahtar-şifre-leri ile kodlanıyor. Böylece anahtar ve sertifika olmadan kriptolu iletişimi çözümlemek ve dışarıdan dinlemek imkansız hale geliyor. Bu kriptoluma ve şifreleme işlemleri için ise değişik onlarca metod ve algoritma kullanı-lıyor.

Buraya kadar her şey teorik ola-rak yolunda gözüküyor. Pratikte ise bu algoritmaları programlayıp ya-zılım olarak kullanıyoruz. Internet serverlarının nerdeyse %60′ından fazlasında kullanılan ‘openssl’ prog-ramı da böyle bir yazılım. Yani İnter-net üzerinde şifreli iletişim kullan-dığınızda, bu bir alışveriş sitesi veya e-mailinizi okuduğunuz program,

veyahutta dedenize gönderdiğiniz Whatsapp mesajı veya tweet böy-le bir kriptolama işleminden sonra alıcıya iletiliyor. Bütün dünyanın gü-venlikli olduğunu düşünüp rahatça kullandığı bu sistemin aslında son iki yıldır hiç de güvenli olmadığı ve bü-yük bir programlama hatası sonucu bir açık verdiği ortaya çıktı.

Bu açık sayesinde, kriptolamak için kullanılan sertifika ve anahtarlar üçüncü şahıslar tarafından kolaylıkla elde edilebiliyorlar. Böylece sizin gü-venli olduğunu düşündüğünüz her türlü iletişiminizi dinleyip, gözleyebi-liyorlar. Kısacası hafta sonu gezmeye giderken bütün kapı ve pencereleri sıkıca kilitleyip kapattığınızı, ama kapınızın anahtarını da dışarıya ka-pının koluna asıp gittiğinizi düşünün. Sanırım işin ciddiyeti yavaş yavaş or-taya çıkıyor.

Bu programdaki açık bulununca ortaya şöyle bir manzara çıkıyor; son iki yıldır güvenli diye bildiğimiz bü-tün iletişimlerimiz aslında bu hatayı bilinen birileri tarafından izlenebili-yordu. Ayrıca, son iki yıldaki internet üzerindeki veya bu program kullanı-larak yapılan her turlu iletişimi depo-layan birileri bu iletişimlerimizi iste-

diği zaman geriye dönük olarak da çözebilecek demektir. Sadece kişisel bilgiler değil aynı zamanda bütün şir-ketlerin ticari sırları da dahil olmak üzere her türlü elektronik ortamda yapılan türlü iletişim de risk altında demektir.

Şimdi bu açık kapatılmış durum-da, ama gündelik hayatta kullandı-ğımız binlerce programdan birisi olan bu programın binlerce satırdan oluştuğunu düşünürsek ve bu hata-nın belki de bir kaç satırlık bir yan-lış programlama ile ortaya çıktığını hesap edersek aslında, bunun gibi henüz bizim bilmediğimiz ama er-babınca keşfedilen ve suistimal edi-len nice açıklarının var olduğunu da varsaymamız çok da abartılı olmaz.

Bütün bunları aynı zamanda son aylardaki başbakanın ve diğer devlet başkanlarının vs kriptolu telefonlarının da rahatlıkla dinlenildiğini de göz önüne alarak değerlendirirsek, durumumuz aslında hiç de iç acıcı görünmüyor. O zaman bize düşen ise öncelikle her türlü internet ve elektronik iletişimin güvenli olmadığını kabul etmek ve ona göre davranmak.

Heartbleed problemi ve küresel dinlemeBöylece sizin güvenli olduğunu düşündüğünüz her türlü iletişiminizi dinleyip, gözleyebiliyorlar. Kısacası hafta sonu gezmeye giderken bütün kapı ve pencereleri sıkıca kilitleyip kapattığınızı, ama kapınızın anahtarını da dışarıya kapının koluna asıp gittiğinizi düşünün. Sanırım işin ciddiyeti yavaş yavaş ortaya çıkıyor.

SELMAN KARAMAN selman.karaman@h aber.nl

Hollanda'da şeritleri karanlıkta parlatan yol

Özel bir boyayla boyanan şeritlerin gündüz depoladık-ları ışık gece yolu aydınlatı-yor.

Tasarruf gerekçesiy-le birçok otoyolda gecele-ri ışıkların söndürüldüğü Hollanda'da şeritleri karan-lıkta parlayan özel tasarım yol projesi hayata geçirildi.

Sanatçı Daan Roosegaar-de tarafından Oss kentinde tasarlanan çevreye duyarlı projede, özel bir boyayla bo-

yanan yol şeritlerinin gün-düz depoladıkları ışık, gece 10 saat kadar yolu aydınla-tabiliyor.

"Akıllı yol" olarak adlandı-rılan proje, enerji tüketimin-de tasarruf sağladığı gibi yol güvenliğini de artırıyor.

Alt Yapı ve Çevre Ba-kanı Melanie Schultz van Haegen’ın açılışını yaptığı deneme amaçlı 500 metre-lik yolun ülke geneline yay-gınlaştırılması hedefleniyor.

eethuis tadım is op zoek naar een kok gespecialiseerd in turkse gerechten.ınteresse? Solliciteer dan direct.

VaCatUre/ELEMAN ARANIYOR

tadım restoran'a ızgara ve sulu yemeklerden iyi anlayan aşçı alınacaktır. irtibat: mail: [email protected]

tel: 010 476 61 79Nieuwe Binnenweg 231-a

3021 gC rotterdam

HABER29 NİSAN / APRIL 2014

Page 30: HABER Gazetesi Nr-42 Nisan-2014

ADA Groep Nijmegen Şubesi

Direktörü Aytekin Fındık, bürolarında kullandıkları Smart

Board 'u (Akıllı Tahta) test ederken.

Dokunmatik olan büyük ekran,

internet bağlantısının

yanı sıra, yazı için de

kullanılıyor.

Sultan Ahmet Restoran çalışanlarından Özer Altay ve Oğuz Balcı, YVDK Basın Toplantısı yemeğinden sonra, Doç. Dr. Özcan Hıdır ile hatıra fotoğrafı çektirdiler.

Mesut Karaman, Job Cohen'in evinde Adnan Tekin'le yaptığı röportaj sonrasında hatıra fotoğrafı çektirdi.

Multifestival Avrupa basın toplantısının takipçisi olan medya mensupları, proğramın devamı niteliğindeki akşam yemeğinde Mercan Restoranda sohbet ettiler.

Multifestival Avrupa ekibi, hız kesmeden çalışmalarına devam ediyor. 6-10 Haziran 2014 tari-hinde Ahoy Rotterdam'da organize edilecek olan festivalde, birçok sürpriz sanatçı bekleniyor.

Komfly.com şirketinin acentelere verdiği ödül gecesinde Aktie Reizen sahibi ve TOVD Başkanı Durmuş Doğan satışlarından dolayı, Meram Restoranları CEO'su Erdoğan Yüce de katkılarından dolayı bir plaket aldılar. Venlo HDV

Tevhid Camii'nin müdavimlerinden İlimdar Çelik, gazetemizin sıkı takipçilerinden.

Demet TV'nin sevilen kameramanı Theo Massa, kame-ramanlığının yanı sıra fotoğrafçılığını da konuşturuyor.

Amsterdam Dam Meydanı'nda organize edilen Mısır idam kararlarının protestosuna çok sayıda vatandaş katıldı. Helal Food yöneticilerinden Cemal Akbulut ta katılımcılar arasındaydı.

Şahmeran ekibi uzun süreli Beyaz Show turnesinin ardından Münih'de son bir hatıra fotoğrafı çektirdi. Seyfi Atçeken yine başarılı bir organizasyona daha imza attı.

Jilpaq Holding CEO'su Faruk Halıcı ve Multifestival Avrupa Müdür Yardımcısı Ahmet Gündoğdu yemek anında festival konusuna da değindiler.

Avrupa Parlamentosu adayları Adnan Tekin ve Kaya Tu-ran Koçak, TDLS'in organize ettiği proğramda karşılaştı-lar. İki farklı partiden seçimlere katılan ikili, önümüzdeki dönem daha çok karşılaşacağa benziyor.

Fotoğrafınızı

gönderin

yayınlayalım

Rotterdam’da düzenlenen Uluslararası Rotterdam Maratonu´nu erkeklerde Etopyalı Eliud Kipchoge 2.05.00'lik derece ile kazandı. Maratonda ikinciliği yine Kenyalı Bernard Koech 2.06.07 derece ile az farkla elde etti. Kenyalı Bernard Kipyego 2.07.57'lik derece ile üçüncü oldu.

HABER 30NİSAN / APRIL 2014

Page 31: HABER Gazetesi Nr-42 Nisan-2014

Geçtiğimiz günlerde acente-lerine bir ödül töreni düzenle-yen Komfly.com CEO'su Osman Çelik, Komfly acentelerine kat-kılarından dolayı birer plaket takdim etti. Acentelere 2014 se-zonu için bilgiler veren Osman Çelik, geçmişten bugüne nasıl geldiklerini de anlattı. Amster-dam Meram Restoran'da yapı-lan ödül törenine 40 civarında acente katıldı. Hollanda farklı şehirlerinden gelen acente yet-kilileri yemekte hasbihal ettiler.

Osman Çelik yaptığı konuş-mada Komfly.com şirketi olarak bugünlere nasıl geldiklerini an-lattı. "Bugüne kadar 13 acente toplantısı yaptık. Hatırlarsanız ilkini, Nevşehir'e gerçekleştir-diğimiz uçuşumuzla Türkiye'de yapmıştık. Bugüne kadar Türkiye'de yedi, Hollanda’da altı toplantı yaptık. 14 yıldır Hollanda piyasasında charter seferleri düzenliyoruz.

Hollanda'dan uçtuğumuz hatlar: Amsterdam, Rotterdam, Eindhoven'dan, Kayseri, Anka-ra, Konya, Antalya, Bodrum, Da-laman, İzmir, İstanbul ve uygun sezonlarda Elazığ veya Sivas'a seferler düzenliyoruz.

Bugüne kadar yaklaşık 2 mil-yona yakın yolcu uçurduk. Şirket ve ekip olarak çok tecrübeliyiz. Kendimize güveniyor ve inanı-yoruz. İyi bir yolda devam ettiği-mize inanıyorum, çünkü genç ve dinamik bir ekibimiz var.

Türkiye pazarını çok iyi bi-liyoruz. Bunun yanı sıra Fas ve diğer pazarlarla da görüşmele-rimiz devam ediyor. Önümüz-deki yıllarda Türkiye ve Fas haricinde başka pazarlarda da acenteleremize ve müşterileri-mize daha farklı destinasyonun biletlerini sunmayı hedeflemek-teyiz . Biz bugüne kadar piyasa-da bir denge olduk ve tecrübeli ekibimizle istikrarlı çalışmamı-

za devam edeceğiz" dedi.Toplantıya gelen ve gelme-

yen birlikte çalıştıkları bütün acentelere teşekkür eden Os-man Çelik "14 yıldır yaptığı-mız uçuşlarda bugüne ka-dar ne acentelerimizden ne de yolculamarımızdan hiç bir ekstra ücret talep etme-den ve onları mağdur etme-den Komfly.com garantisiyle bügünlere taşıdık.

2011 yılında 38 bin 58, 2012'de 14 bin 127, 2013'de ise 29 bin 656 yolcu taşıdık. Bu sene inşallah hedefimiz yakla-şık 70 bin yolcu taşımak ve şu anda 25 bine yakın bilet satmış bulunmaktayız. Hem acentele-rimizden hem de yolculardan gelen istek doğrultusunda, bu yıl koltuk sayısını çoğalttık. Biz şirket olarak kurulduğumuz günden bugüne kadar her za-man acenteler aracılığıyla satış yapmak isteyen ve acentelerin

yanında olan bir şirket olduk. Internet veya direkt yolcu satı-şını her zaman ikinci plana at-tık. Bizim için her zaman %70-80 civarında acente satışı, kalan kısmı ise direkt veya internet satışı olarak gerçekleştirdik. Bu sebeple her zaman acen-

telerimizle iç içe olduk ve her zaman onlarla hareket ettik. Piyasa bizi yıllardır takip ettiği gibi yaptıklarımız yapacakları-mızın teminatıdır." ifadelerini kullandı.

2014 yılında uçuşlarını fark-lı havayollarıyla gerçekleştir-diklerini belirten Komfly.com CEO'su Osman Çelik, "2014'de proğramladığımız yaklaşık 70 bin koltuğu Transavia, Freebird Airlines, Onur Air ve Pegasus'la sunuyoruz. Bildiğiniz gibi bu yıl Amsterdam Schiphol Havalimanı'nda tamiratlar yapılmakta. Bu durumda yol-cularımızın uçuşlarından en az 3 saat önce havalimanında bulunmaları büyük önem ar-zediyor. Ayrıca bagajlarını, bi-letlerinin üzerindeki yazan ki-loya göre getirmeleri işlemleri kolaylaştıracaktır. Yolculara gü-vendikleri şirketten bilet temin etmeleri konusunda da çağrıda bulunuyoruz" dedi.

Acenteler akşam yemeği eşliğinde bilet satışlarını na-sıl artıracaklarını konuştular. Proğramın devamında yüksek satış yapan ve yıllardır Komfly.com ile çalışan bazı acentelere plaketleri takdim edildi.

COLOFON

Adres:Laan op Zuid 915b 3072 DB Rotterdam Nederland

Hoofdredacteur(Genel Yayın Yönetmeni)İbrahim Karaman ibrahim @h aber.nl

Redactie: (Yayın Kurulu)Mehmet GüzelyurtRabia KaramanRasim GencerÖzlem HasipŞenay Tosun

Art Direction & Fotografie:M. Fatih Karaman fatih@h aber.nl

Advertenties: Office: 010-2 900 900Nur Öztürk / [email protected] 68 79

Interviews & Correspondenten:Özlem HasipMerve KaramanAyşe ÖzkayaKeziban Karaçor

Repr. AmsterdamAli Andal

Repr. EindhovenAli Yücel

Repr. LimburgMuzaffer Bozaslan

Repr. İstanbulDr. Hüseyin Keleş

Abonnementen:abone@h aber.nl

e-mail & website:info@h aber.nlwww.h aber.nl

HABERKomfly'ın hedefi 70 bin koltuk

HABER31 NİSAN / APRIL 2014

Page 32: HABER Gazetesi Nr-42 Nisan-2014

ADVERTORIAL

Visus Oogkliniek nasıl bir kurum? Visus Oogkliniek 5 yıldır Rotterdam’da ak-

tif. Burada açmadan önce uzun yıllardır Türkiye deneyimimiz var. Visus Oogkliniek Doktor Nus-ret Baş tarafından kuruldu. Doktor Nusret Baş, Türkiye’nin en önde gelen göz cerrahlarından birisi, Türkiye’de ilk göz lazer ameliyatını yapan doktordur.

Şu anda 2012 yılı itibariyle Hollanda’nın en büyük göz lazer kliniğiyiz. Rotterdam’da n sonra yakında, Amsterdam’da da bir şube aç-tık. Kliniğimiz 5 milyon Euro’luk bir yatırımla kuruldu. Dünyanın en gelişmiş ve en pahalı göz lazer cihazlarını bünyemize kattık. Visus Oogkliniek'te şimdiye kadar 10.000’den fazla ameliyat yaptık. Bu ameliyatların sonucunda her hangi bir komplikasyon her hangi bir sı-kıntımız söz konusu olmadı. Şu anda Hollanda

Dr. nusret baş

Rotterdam'da 5 yıldır hizmet veren modern göz kliniği visus hizmetleriyle vatandaşlarımızın beğenisini kazanmaya devam ediyor. 5 milyon yatırımla kurulmuş bu gelişmiş kliniğin sahibi bir Türk: Dr. Nusret Baş. Türkiye'de ilk göz lazerini gerçekleştiren Doktor Nusret Baş, 28 yıldır tek başına 60 binden fazla göz lazer ameliyatı gerçekleştirdi.

%100 memnuni-yetimiz var. Tür-

kiye’deki ameliyat larda 6 ay garanti bile alamazsınız, ama bizde ömür

boyu garantili.

visus Oogkliniek Rotterdam’ın en prestijli bölgelerinden birisi olan Kralingen’de. 1000 m2 bir alan üzerinde. ücretsiz park yerleri mevcut. Otoyola, metroya, otobüs durağına ve tramvaya yakın.

Visus artık amsterdam'da da hizmetinizde

Son teknoloji Visus oogkliniek rotterdam'da

010-25 35 255

telefondan arayıp

randevu ve ücretsiz

muayene için

yasemin Hanım'la

görüşebilirsiniz.

Lazer ameliyatında önemli olan ne doktor ne klinik, burada en önemli faktör ameliyatı ya-pan lazer cihazı. Yapılan ameli-yatın sonucu da lazer cihazının kalitesiyle alakalı. Lazer aleti ne

kadar iyise o kadar iyi bir neti-ce alınabiliyor. Piyasada sayısız aletler var, insanlarımız maale-sef bunu bilmiyor. Bu aletlerin ucuzu var pahalısı var, eski mo-delleri ve yeni modelleri var.

Herkes göz lazer diye biliyor, yöntemini biliyor, farklı yöntem-leri var, ama kimse aleti bilmiyor. Bu yüzden klinikler lazer aletle-rine yatırım yapmıyor.

Su anda piyasadaki aletle-rin yüz-de 90'ı, 2000'li yılların başından k a l m a . Kimse değiş-tirmiyor, çün-kü hem pahalı bir alet hem de müşterilerin bu konuda bilgisi yok. Bizim, Visus Oogkliniek ola-rak kullandığımız alet, 2013'un so-

Visus Oogkliniek Amsterdam'da da açıldı

visus Oogkliniek Amsterdam'da da yeni açılan klinikleriyle müşterilerinin hizmetinde. Şehrin en tanınmış ve elit bölgelerinden olan Gustav Mahlerlaan 56 numarada. 500 m2 büyüklüğündeki klinikte Rotterdam'ın yanı sıra Amsterdam'da da artık hizmet veriyor.

visus Oogkliniek Yöneticileri HABER Gazetesi indirim kodu ile

gelenlere 400 Euro'luk indirim uygu-luyor. Basit bir örnek: Diyelim ki

Amersfoortse veya Zilveren Kruis'te sigortalısınız. Göz lazer tedavisi

olduğunuz takdirde, €1998,- yerine €1598,- ödüyorsunuz. Aynı kalite-

deki tedaviye başka kliniklerde çok daha fazla ödüyorsunuz.

GÖZ LAZERİ NORMALDE 1998,- EURO. HABER OKURLARINA %20 İNDİRİMLİ

visus Oogkliniek'in yeni lazer cihazı Schwind Amaris 1050RS. Henüz 2 ay önce piyasaya çıkan bu cihaz dünyadaki lazer ameliyat cihazlarının en gelişmişi. Dünyada 2 adet var: Birisi Japonya'da diğeri visus Rotterdam'da.

nunda çıktı ve dünyada sadece bir bizde var, bir de Japonya'da dünyanın en büyük kliniği olan Shinagawa kliniğinde

var. Teorik olarak bu sebepten dola-yı dünyanın hiç bir yerinde, bizden ve Japonya'daki klinikten başka, daha iyi bir neti-

ce alan klinik yok lazer ameliyatında. Kullan-dığımız cihazın marka-sı ve modeli Schwind Amaris 1050RS.

Amsterdam'ın en lüks sokağı olan Gustav Mahlerlaan'ın ticari merkezinde ev 500 m2 büyüklüğünde.Hastala-rımızın gelme gitmeler-de rahatlık olması için

Amsterdam'a da bir kli-nik açtık. Rotterdam'da yapılan ameliyatların aynısı Amsterdam'da da yapılıyor. Hastalarımız telefonla bize ulaştığın-da hangi kliniğe gelmek istediklerini belirtme-leri yeterli, aynı kaliteli servis her iki klinikte de mümkün.

Dünyada sadece iki klinikte olan

HABER okurlarına

400,- Euro indirim

GÖZ LAZER AMELİYATI NE KADAR SÜREDE TAMAMLANIYOR?

Ameliyatlar çok kısa sürüyor. Ame-liyatın kendisi, birinci bölümde göz başına 27 saniye sürüyor, ikinci bolümde göz başına 1 dakika sürü-yor. Toplam 3 dakikada hastamızla sohbet ederek bitiriyoruz zaten.

çapında en yüksek notu (reviews) alan kliniğiz, 10 üzerinden 9.5 aldık ortalama. Ameliyatlarımıza müşterilerimize garanti veriyoruz.

Hangi çeşit göz ameliyatları yapı-yorsunuz?

Yaptığımız ameliyatlar en son teknoloji ile yapılmakta, ‘İntralasik’, yani halk dilin-de bıçaksız göz lazeri olarak bilinen yön-temi yapıyoruz. Hastalarımızın büyük ço-ğunluğu İntralasik dediğimiz, bıçaksız, ağrısız, kansız yöntemle çok kısa bir süre içinde tedavi oluyor. 4 saat sonra normal görme garantili ameliyatlarımız. Okuma gözlüğünden de kur-tarıyoruz. Ne okuma için ne de genel anlam-da gözlük ihtiyacı kalmıyor. İntralasik'in yanı

sıra katarakt ameliyatla-rı, göz içi lensleri, gibi

farklı ameliyatlar da yapıyoruz.

Muayene gö-

KİMLİK KARTı

visus OogkliniekGustav Mahlerlaan 56 1082 ME Amsterdam

KİMLİK KARTı

visus Oogkliniek's Gravenweg 310

3062 ZM Rotterdam

rüşmesi normalde 1 saat sürüyor ve doktor tarafından gerçekleştiriliyor. Göz tansiyonu ölçülüyor, gözün derecesi ölçü-lüyor, korneanın deforme olup olmadığı ölçülüyor. Bu ölçümlerden sonra doktor tarafından en son teknolojik cihazlar ara-cılığıyla bütün gözün en ön tarafından en arka tarafına kadar komple kontrol edi-liyor. Bu yüzden de yanılma payı çok az.

Göz lazeri nedir ve güvenli midir?Göz lazeri, gözdeki görme bozukluğu olan

insanların, derecesini sıfıra getirip tekrar iyi

ve net görmesini sağlamak ve bu sırada göz-lük ve lens kullanımını kaldırmaktır. Göz la-zeri tamamen lazer ışığıyla yapılıyor ve hiç bir yan etkisi yok, bilinen hiç bir sorunu yok. Dünyada geçtiğimiz 28 yıllık göz lazeri ame-liyatlarında zannediyorum 40 milyondan fazla insan ameliyat olmuştur ve hiç bir yan etkisi veya gözlerde gerileme vakası görül-memiştir.

HABER NİSAN / APRIL 2014