1 Ocak 2019 Salı Sayı: 19673 YIL: 65 www.burduryenigun.com

TEKE YÖRESİ’NİN MERKEZİ BURDUR’DA

Tlf: 233 38 93 Fiyatı: 25 kuruş

Foto

ğraf

: mak

ü ba

sın

2019 SU RAPORU

Yağışlı,bereketligeçecek!

”

Burdur’da şehir merkezinde geçtiğimiz Cumartesi günü kar yağışı kendini gösterdi.

Kar yağışının ardından gece saatlerinde beyaza bürünen Burdur'da vatandaşlar, kar’ın ve temiz havanın tadını çıkardı. 

Kent merkezinde ve Cumhuriyet Meyda-nı'nda park ve bahçe-lere akın eden vatan-daşlar ve üniversite öğrencileri kar topu oynadı, kar’dan adam yaptı. Temiz havanın tadını çıkaran vatan- daşlar doyasıya  fotoğraf çektirdi.

Gençler, üniversite öğrencileriCumartesi gecesi kar’ın keyfini yaşadı

■ Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversi- tesi’nin en öne çıkan akademik birimle-rinden biri olan Veteriner Fakültesi, VEDEK tarafından akredite edildi.

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversi-tesi Veteriner Fakültesi Veteriner Hekimli-ği, Eğitim Kurumları ve Programları Akreditasyon Derneği’nin (VEDEK) 28.12.2018 tarihli toplantısında alınan ka- rarla 2 yıl süreyle ulusal akredite fakülte-lerden biri oldu. Eğitim kalitesinin ulusal düzeyde karşılandığını tescil ettiren Vete- riner Fakültesi, uluslararası düzeyde de tescil için çalışmalarını sürdürüyor.

Bilindiği gibi; tarım ve hayvancılık şehri Burdur’da akademi ile üreticiyi bu- luşturan çalışmalara ağırlık veren, hayvan-cılık projelerinde sahaya inen, alan çalış- malarına önem veren Veteriner Fakültesi, VEDEK akreditesi ile başarılarını tescille-miş oldu.

MAKÜ VETERİNER FAKÜLTESİ’NEVEDEK AKREDİTESİ

BAŞKAN ERCENGİZ ʼe konuştu:

Belediyecilik anlayışımızın merkezinde;

BİNALAR DEĞİL,✓ Yeni yıla 2019’a girmemiz ile birlikte, üç ay sonra yapılacak olan Mart 2019 yerel seçimleri için de seçim takvimi işlemeye başladı. Artık; bundan sonra seçim havası belirginleşmeye başlayacak, parti-ler ve adaylar sahada seçim çalışmalarını hızlandıracak. ✓ Bundan beş yıl önce 2014 yerel seçimlerine şehrimizde Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) Burdur Belediye Başkanı Adayı olarak giren ve seçimi kazanan, 2019 yerel seçimlerinde de CHP’nin ikinci kez aday olarak gösterdiği Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, gazetemi-ze konuştu.

Muhabirimiz Filiz Eryıl-maz’a seçim süreci, belediyeci-lik, yerel hizmetler hakkında açıklamalarda bulunan Başkan Ercengiz, “bizim anlayışımızda, hizmetlerimizin ana fikrinde, merkezinde, arka planında hep insan var. Belediyecilik anlayışı-mızda merkezine binaları değil, insanı koyan, insanı mutlu etmek üzerine yaptığımız çalışmaların daha fazla olduğunu ve bina ihtiyaçsa yaptığımızı, ne ihtiyaç- sa ona yönlendiğimizi, seçim çalışmaları boyunca vatandaşı-mıza anlatacağız. İnsanlar daha çok sosyal hayatın içinde yaşa- dığı sürece mutlu...” değerlen-dirmesinde bulundu.

Başkan Ercengiz, “zaten biz beş yıllık süreç içerisinde

yedinci kez seçime gidiyoruz. Yani vatandaşımızın karşısına, seçim gerekçesi ile neredeyse 9 ayda bir çıktık. Bunun dışında biz zaten her mahallemizde, her noktamızda yapılan işleri doğru- dan ben, mesai arkadaşlarım bizzat takip ediyoruz. Sürekli yurttaşımızın içindeyiz.

Biz şöyle bir algıyı kırdık. En önemlisi bu bence. Hep şu argümanla geliniyordu. ‘İktidar partisinin belediyesi daha fazla kaynak bulur, daha fazla hizmet üretir’ gibi bir algı vardı. Biz bu algıyı kırdık. Yani bu işin illa iktidar partisinin belediyesi ol- madan da yapılabildiğinin güzel örneklerinden bir tanesi olduğu-muzu düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.

İNSAN VAR Son yıllarda Burdur’da en öne çıkan değerlerden biri olan Yeşilova ilçesindeki Salda Gölü için yeni proje hazırlıkları devam ediyor. AK Parti Burdur Milletvekilleri Bayram Özçelik ve Yasin Uğur, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü Mehmet Ali Kahraman’ı makamında ziyaret ederek, Salda Gölü ile ilgili hazırlanan projeyi incelediler. Bilindiği gibi; Salda Gölü özellikle son birkaç yıldır patlama yapan, turizmde en gözde yerler-den biri... Salda bölgesine ziyaretçi sayılarında yaşınan artışlar, ilgili kamu kurumlarını da harekete geçirdi. İşte; Salda ve çevresi için çalışma yapan kuruluşlardan biri de; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesindeki Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü.

SALDAGÖLÜ’NEYENİPROJELER

Milletvekilleri Özçelik ile Uğur’dan açıklama;

‘Sosyal Belediyecilik’ uygulamalarını çeşit-lendirerek, toplumun geniş kesimlerine yayma-yı amaçlayan Burdur Belediyesi, hafta sonu Cu- martesi günü kadınlar için etkinlikler gerçekleş-tirdi, yeni yıl öncesinde Kadınlar Matinesi düzen-lendi.

 Matine öncesinde mahallelerden servisler ile alınan kadınlar Sultandere Hizmet Kampü-sünde Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercen-giz ile birlikte bir araya gelerek, Sultandere hizmet kampüsünü gezdiler.

Bur-kent’teki Belediye Cumhuriyet Yaşam Merkezi’ndeki matinede Sanatçı Ümmü Erbil ile Fahriye Kuru sahne aldı.

Burdur’da yaşayan Rumların, Balkanlar’da izlerini süren, yaptığı araştır-malalarla 1925 yılı mübadele sonrası Burdur’u terk eden Rumların izini Selanik bölgesinde bulan, bu ailelerin Burdur sevgilerini ortaya koyan Çanakkale Savaşları ve Balkanlar Bölgesi Uzmanı Melih Asaroğlu, geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiği Batı Trakya gezisinde ünlü doktor Hüseyin Baltacı ile buluştu.

Türk nüfusun yoğun olarak yaşadığı Batı Trakya bölgesinde yer alan İskeçe kentinde ve çevre ülkelerde adından sıkça söz ettiren İskeçe Yüksek

Tahsilliler Derneği Asbaşkanı Dr. Hüseyin Baltacı, dahiliye biliminde geliştirdiği tıp tekniği ile Avrupa’da 6 doktor içerisinde yer alıyor. Helicobacter Pylori isimli bakteri ile ilgili özel çalışmaları bulunan Baltacı birçok hastalığın kökeninin Helicobacter Pylori isimli mikroba

dayandığını savunuyor. Melih Asaroğlu, Doktor Hüseyin Baltacı ile sohbetinde Burdur’un tarihi zenginliğinden bahsederek, kendisini Burdur’a davet etti. Sohbet esnasında Burdur Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve Yeni Gün Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Kürşat Tuncel ile de görüşen Dr. Hüseyin Baltacı, Burdur’u ziyaret etmek istediğini belirtti.

Sergül Canıgür’denörnek hareket;Gölhisar’daki

trafik kazasındaşehit babası

hayatını kaybetti

Bucak’takireferandumdayayalaştırma

projesikabul gördü

Fotoğraf: AA

6’DA5’DE

2’DE

6’DA

6’DA

Foto

ğraf

lar:

bld

- bas

ın

2’DE

Foto

ğraf

: F. E

RYIL

MAZ

Doktor Hüseyin BALTACI

Melih ASAROĞLU

5’DE

2’DE

4’D

E

5’DE

Foto

ğraf

: F. E

RYIL

MAZ

1 Ocak 2019 SalıSayfa / 2

● Antalya'nın Kemer ilçesinde 24 saatte metrekareye düşen toplam 490,8 kilogram-la günlük yağış rekorunun kırıldığı Türki-ye'de 2019 yılının su açısından bereketli geçmesi bekleniyor.

Teknolojik imkanları kullanarak bilimsel gelişmeler ışığında bütün coğrafyayı gözlem ağıyla saran Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM), bin 850 noktada meteorolojik ölçümle vatandaşı hava durumu konusunda bilgilendiriyor. Son üç ayda yoğun yağışların görüldüğü Türkiye'de, 17 Aralık'ta Antal-ya'nın Kemer ilçesine bağlı Ovacık köyüne 24 saatte metrekareye 490,8 kilogram yağış düşerek, günlük yağış rekor kırıldı.

MGM'nin verilerine göre, Türkiye genelinde yağışlar, uzun yıllar ortalamasına göre yüzde 21, geçen seneye göre ise yüzde 54 arttı.

Bölgelere göre ise yağış miktarı Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yüzde 100, İç Anadolu'da yüzde 45, Ege'de yüzde 38, Marmara'da yüzde 14 ve Karadeniz'de yüzde 2 arttı.

Akdeniz bölgesinde ise uzun yıllar ortalamasına göre, Antalya'da yüzde 20, Burdur'da yüzde 10, Isparta'da yüzde 17 ve Muğla'da yüzde 22 daha fazla yağış düştü. Geçen yıla göre yağış toplamları ise Antal-ya'da yüzde 39, Burdur'da yüzde 66, Isparta'da yüzde 41 ve Muğla'da yüzde 47 olarak gerçekleşti.Konya'nın yıllık yağış miktarından fazlası Antalya'ya bir günde düştü

Meteoroloji 4. Bölge Müdürü Davut Öztürk, Türkiye'de aralık ayının yağışlı geçtiğini, ülkede şu ana kadar ölçülen bir günlük en yüksek yağış miktarının Kemer'de kaydedildiğini söyledi.

Metrekareye 24 saatte düşen 490,8 kilogram yağış miktarının ciddi bir rakam olduğunu vurgulayan Öztürk, "Antalya'nın yıllık ortalama yağış miktarı bin 62 kilogram. Neredeyse yarısı bir gecede yağdı. Konya'nın yıllık yağış miktarı 322 kilogram. Konya'ya bir yılda düşen yağışın daha fazlası Antalya'nın Kemer ilçesine 24 saatte düştü." bilgisini aktardı.

Bu sene son üç aydaki yağışların hem uzun yıllara hem de geçen yıla göre daha iyi olduğuna değinen Öztürk, bölgede rekor kırıldığını belirtti.

"Ciddi bir yağıştı. Gerek Antalya gerek-se Kemer'deki dere yataklarının geniş ve temiz olması buralarda daha fazla taşkına ve sele sebep olmasına engel oldu." diyen Öztürk, bu sayede can kaybının olmadığını, kısmi mal kayıplarının yaşandığını kaydetti.Yazın daha sıcak olacak

Tahminlere göre önümüzdeki üç ve altı ayda yağışların uzun yıllara göre daha yüksek seyredeceğini ifade eden Öztürk, sıcaklıkların da uzun yıllara göre daha yüksek olacağını anlattı.

Öztürk, "Beklentimize göre 2019 yazı ortalamadan biraz daha yüksek olacak. Düşen yağışa göre baktığımızda önümüzde-ki periyotta ve 2019 yazında herhangi bir kuraklık bölgemiz için beklemiyoruz." şeklinde konuştu.

Davut Öztürk, Batı Akdeniz bölgesinde cumadan itibaren lodosla birlikte sıcaklıkların 8-10 derece düşeceğini aktardı.

Antalya, Isparta, Burdur ve Muğla'da bir kısmı açık deniz yüzeyinde kurulu platform-larda olan 144 ölçüm yapan otomatik meteorolojik gözlem istasyonu ve 19 meteo-roloji radarıyla havayı devamlı gözetledikleri bilgisini veren Öztürk, gerektiğinde vatanda-şın tedbir alması için meteorolojik uyarılar hazırladıklarını anlattı.

Öztürk, birisi Isparta'da olmak üzere Türkiye'de 9 noktada meteorolojik ölçüm balonu uçurarak, günde iki kez atmosfere dikine sondaj yapıp, gözlemde bulundukları-nı belirtti. 

Son üç ayda, Türkiye'de ve bölgede gerçekleşen yağışlar sayesinde su kaynakla-rında artma olacağını kaydeden Öztürk, "Hem vatandaşların içme suyuna hem de tarımsal faaliyetlerine çok olumlu faydası oluyor.

Bu sene (1 Ekim-30 Eylül dönemi) su yılı olacak. Uzun yıllar ortalamasına göre daha iyi geçecek. 1 Ekim 2018-30 Eylül 2019 arasında kuraklık tehlikesi yok." dedi.

● Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Burdur Şubesi Başkanı ve aynı zamanda şehrimizdeki en büyük mahalle-lerden bir olan Fevzi Çakmak Mahallesi’nde 5 yıldır Muhtarlık görevini sürdüren Sergül Canıgür, yeni dönemde Muhtarlığa aday olmayacağını açıkladı.

Burdur’da basın camiasının tecrübeli isimlerinden biri olan meslektaşımız Gazete-ci Sergül Canıgür, Muhabirimiz Filiz Eryıl-maz’a şu çarpıcı açıklamalarda bulundu:

“Muhtar olduğum dönemde çok fazla neden aday olduğumu sormuşlardı? Açıkla-mam şuydu; ‘Muhtarlık paramla Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğinde öğrenci okutacağım’ demiştim. Ben bu sözümü, bu misyonumu tamamladığımı düşünüyorum. Ben Milletvekili değildim, Belediye Başkanı da değildim. Sadece Muhtardım. Ama Muhtar olurken bütün gazeteci arkadaşlarım, meslek-taşlarım benim yanımda yer aldılar, benimle birlikte oldular, bana destek verdiler. Bugün böyle bir açıklama yapmamın sebebi, geliyor-ken ‘merhaba’ dediğim, giderken ‘Allahaıs-marladık’ demeden gitmeyi kendime yakıştıra-madım. Bana doğru gelmedi.

Benim bir televizyon programım var. O programda gerekli açıklamayı yapar sayfayı kapatırdım. Ama bu doğru gelmedi. Çünkü; teşekkür etmek istediğim o kadar çok insan var ki. Muhtarlığa aday olduğum dönemde yanımda duran tüm basın mensuplarına ve tüm arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum.

Derneğimizin yönetim kurulu üyelerine, şu an mezun olan ve son sınıfta olan tüm öğren-cilere bana desteklerinden dolayı çok teşekkür ediyorum. Ama en önemlisi. Fevzi Çakmak Mahallesi’ne seslenmek istiyorum. Sayın Fevzi Çakmak Mahallesi sakinleri eğer içinizde ya keşke gücüm olsaydı bir öğrenciye biraz olsun katkıda bulunsaydım, bir yardımım olsaydı diye bir uhdeniz varsa, artık bu uhdenizi silin, çünkü beni muhtar seçerek benim muhtarlık maaşım-dan okuttuğum bütün öğrenciler Fevzi Çakmak Mahallesinin çocuklarıdır. Bu paradan biz havuz sistemi ile ödeme yapıyoruz. Belki bir veteriner çıktı, inşaat mühendisi, mimar, sınıf öğretmeni, hazırlık sınıfı öğretmeni, bilgisayar mühendisi, antropoloji mezunu, arkeolog gibi bunları sayısını söylemem mümkün değil. Bu çocuklar adına bütün Fevzi Çakmak Mahallesi sakinlerine şu an orada oturanlara, taşınmış olanlara, beni muhtar seçerek eğitime verdikleri katkıdan dolayı hepsine teşekkür ediyorum, hepsine selam ve saygılarımı sunuyorum. İyi ki vardınız, iyi ki beni desteklediniz, bana olan destekleriniz öğrenci-lere gitti onlarda mezun oldular. Bundan sonra da okuyan çocuklarımız elbette ki var. Ama o

dönem çok sıkışık bir dönemdi. Burdur’da görev yapan doktorlar vardı. Öğrenci okutu-yorlardı. Tayinleri çıktı Burdur’dan ayrılmak zorunda kaldılar. Öyle olunca onların burs verdiği çocukların ortada kalması söz konu-suydu. Oysaki buna bizim vicdanımız el vermezdi. Son 15 gün kala apar topar bir kararla muhtarlığa aday oldum ve muhtarlık görevini de layıkıyla yaptığıma inanıyorum. Ben bürokrasiden gelmiş bir insanım. Kanun ve yasaların bana verdiği yetkilerin asla dışına çıkmadım. O yetkiler çerçevesinde görevimin farkında ve bilincindeydim. Neleri yapabilece-ğimi, neleri yapamayacağımı bilerek göreve geldim. Görevi de o şekilde yaptım. Bir şansım da Fevzi Çakmak Mahallesinde 149 Evler ve Mutlu Evler dışında çok yeni bir mahalle, o yüzden de çok sorunu, problemi olmayan bir mahalleye muhtardım. Muhtar olmadan önce bir şeyi çok iyi biliyordum. Ben Belediye Başkanlığına değil, mahallenin muhtarlığına adaydım. O yüzden mahalle sakinlerine verdiğim herhangi bir söz yoktu. Doğru da olmazdı. Sadece muhtarlığım bitmeden çok istenen bir talebi yerine getireceğim. Bunu da ilk defa sizinle paylaşıyorum. Bizim mahalle-mizdeki duraklarda isim olacak. Ben çok bocaladım ne olması lazım ve tek benim kararım ile olabilir mi diye. Bunun çalışmasını da bitirmek üzereyim.

Muhtarlığım bitmeden benim mahallem-deki otobüs duraklarının bir ismi olacak. Sonuç itibari ile iyisiyle kötüsüyle bir dönem geçirdim. Bu dönemde siyaseten değil, gönlüyle yüreğiyle destek verdiler. Muhtarlarla ilgili tüm daire müdürlerine,valiliğe, vali yardım-cılarına, bizi eğiten hakim ve savcılara, herkese çok teşekkür ediyorum. Yeniden muhtarlığa aday olan arkadaşlarımın yolları açık olsun. Yeni muhtarların yolları açık olsun. Ama artık ben muhtarlığa aday değilim. Bunun sebebi de sadece bir dönem demiştim, sözümün de arkasında duruyorum. İkincisi de artık şartlarım aynı şekilde değil. Ben muhtar olduktan sonra ablamı kaybettim ve bu acıyı halen yaşıyorum. Anneme bakıyorum. Benim anneciğim her şeyden daha kıymetli ve özel benim için. Dernek var, eşim var, evim var, televizyon var ve farkındaysanız gazeteciliğe ara verdim ve onu da çok özledim, geri dönmek istiyorum. Artık biraz taşları yerlerine koyaraktan gitmek istiyorum. Bu dernek damlaya damlaya göl olarak büyüyor. Bizim için her bir damlanın kıymeti çok büyük. O yüzden herkese tekrar çok teşekkür ediyorum. Özellikle teşekkürler Fevzi Çakmak Mahallesinin kocaman yürekli insanları hepiniz çocuk okuttunuz yüreğiniz rahat olsun demek istiyorum.”

■ Filiz ERYILMAZ

● Burdur'un Gölhisar ilçesinde 4 aracın karıştığı zincirleme trafik kazasında iki kişi hayatını kaybetti, 9 kişi yaralandı.

Alınan bilgiye göre, Halil Özarslan (43) idaresindeki 20 BKC 40 plakalı otomobil, Ahmet Yaman (37) yönetimindeki 15 HG 507 plakalı otomobile Gölhisar-Çamköy yolu Ca- vurölen mevkisinde çarpıştı.

Bu kazanın hemen ardından Burak Özavcı (23) idaresindeki 15 HC 902 plakalı otomobil, kaza yerindeki araçlara çarparak karşı yönden gelen Ali Rıza Göktaş (46) yönetimindeki 32 SH 515 plakalı otomobille çarpıştı.

Çevredekilerin ihbarı üzerine kaza yerine çok sayıda ambulans ve jandarma ekibi sevk edildi.

Kazada sürücüler Özarslan, Yaman, Özavcı ve Göktaş ile otomobillerdeki Murat Kamaz (43), Yusuf Hakkı Yaman (3), Gökhan Turgut (22), Gülfer Savcı (63), 

Mükerrem Göktaş (40), Mehmet Eroğuz (22), Hasan Savcı (71) yaralandı.

112 Acil Servis ekipleri kaza yerinde Savcı'nın olay yerinde hayatını kaybettiğini belirledi. Diğer yaralılar Gölhisar ve Acıpa-yam Devlet Hastanelerine kaldırıldı.

Yaralılardan Mehmet Eroğuz kaldırıldığı hastanede müdahaleye rağmen kurtarılama-dı. Sürücü Ahmet Yaman'ın durumunun ağır olduğu, diğer yaralıların ise hayati tehlikesi-nin bulunmadığı öğrenildi. 

Eroğuz ve Savcı'nın cenazeleri, Gölhi-sar Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.

Öte yandan kaza yerinde hayatını kaybeden Hasan Savcı'nın 1994 yılında Tunceli'de şehit olan Jandarma Er Turgut Savcı'nın babası olduğu belirtildi. 

Burdur Valisi Hasan Şıldak da kaza yerine gelerek incelemede bulundu.

Kazayla ilgili Gölhisar Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı.

2019 SU RAPORU

Fotoğraf: AA

Sergül Canıgür’den örnek hareket;

‘Muhtarlık görevimdemisyonumu tamamladım’

Gölhisar’dakitrafik kazasında

şehit babasıhayatını kaybetti

1 Ocak 2019 SalıSayfa / 3

■ Devam edecek

Büyük Balkan turuna başlamadan önce sizlere kısaca bilgi aktarmak istedim. Bu bilgiyi bir tarihçi veya bilgiyi iyi bilen biri olarak değil ortaokul, lisede öğrendiğimiz bilgi birikimi olarak aklımızda kalanlar.

Gezeceğimiz yerleri şöyle bir inceleyince içimde önce merak, sonra öfke, sonrada heyecanlandım. 1995’den bu yana haberlerde sosyal medyada gördüğümüz paylaşım-lar içimde kızgınlık ve öfke oluşturmuştu. Acaba görece-ğimiz gerçekler neydi?

500 yıl Osmanlı’nın elinde kalan, yönetilen yerler ve topraklardaki durum neydi, medyadan takip ettiğimiz kadarıyla Avrupa’nın ortasındaki bu yerler ve insan yaşam-ları nasıldı?

YUGOSLAVYA BELGRAD BÖLÜNMÜŞ ALTI ÜLKE OLMUŞ1. Mekadonya… Üsküp2. Arnavutluk… Tiran3 Karadağ… Podgorica4. Bosna Hersek… Saray Bosna5. Sırbistan… Belgrad6. Kosova… PriştineTarihiBugünkü Yugoslavya topraklarında yaşadığı bilinen

ilk kavim İlliryalılardır. Daha sonra Islav grupları Yugoslav-ya’ya göç etmişlerdir. Beşinci yüzyılda artık Yugoslav topraklarında İlliryalılar kalmamıştır. Islavlar tarih boyunca daima başkaları tarafından yönetilmişlerdir. Avusturyalılar, Macarlar, İtalyanlar, Türkler ve Fransızlar değişik zaman-larda bunları idareleri altına almıştır. En uzun ve önemli dönemleriyse Türk idaresinde kaldıkları yıllardır.

(İnternet alıntı)Yugoslavya denilince ilk aklımıza gelen parçalanmış

bir imparatorluk. Ve bu imparatorluk 500 yıl Osmanlı imparatorluğunun hakimiyeti altında kalmıştır. Hiç kimse-nin dinine, diline karışılmamış…

Osmanlı Devletinin zayıflamaya başladığı yıllarda Balkanlarda çeşitli isyanlar çıktı. Bu isyanlardan biri de Sırp İsyanıdır. 1878 Berlin Antlaşmasıyla Sırbistan, bağım-sız bir krallık oldu. Böylece 500 yıllık Osmanlı idaresi sona erdi.

Yugoslavya devletini oluşturan ülkeler sırayla bağım-sızlıklarını ilan etmişler ve birlikten ayrılmışlardır. Dağılma süreci aşağıdaki gibi gerçekleşmiştir:

Sırbistan olarak bilinen ülke toprakları 1389 yılında yapılan Kosova Savaşıyla Osmanlılara bağlı bir derebeylik olmuştu. Sırp halkı uzun yıllar Osmanlı idaresinde kaldı Balkan Harpleri esnasında, Osmanlı Devleti oldukça zayıflamıştı. Bu durumdan istifade eden Sırplar 1913 yılında eski Sırbistan ve Makedonya’yı da alarak toprakla-rını genişlettiler. Birinci Dünya Harbi sonunda Avustur-ya-Macaristan İmparatorluğu çökünce Hırvatistan, Dalmaçya, Bosna-Hersek, Slovenya ve 1389’dan beri bağımsız olan Karadağ toprakları üzerindeki mevcut, Slovenler, Hırvatlar, Boşnaklar ve Sırplar, Sırbistan Krallığı adı altında birleşti. Daha sonra bu krallığın ismi “Yugos-

lavya” şeklinde değiştirildi. Burdur’dan Antalya’ya yolculuk heyecanlı başladı. Yol

boyunca aracımızın içinde şarkılar türküler eşliğinde Antalya havalimanına vardık. Bagaj teslimi ve kontrol sonrası İstanbul’a hareket başladı.

İstanbul Atatürk havalimanından bagaj ve kontrol işlemlerinin ardından Üsküp’e hareket ediyoruz. Saat sekizde İstanbul’dan ayrıldık saat sekizde Üsküp’teydik. Yani saat farkı bir saat.

Osmanlı döneminde Manastır adını taşıyan kent, İttihat ve Terakki’nin de en önemli merkezlerinden biri olmuştur. Şehir 1382 yılında I.Murad döneminde Timurtaş bey tarafından Türk Topraklarına katılmış, 1912 Balkan Harbi’nde Osmanlı’nın elinden çıkmıştır.

Makedonca (Скопjе) yani Üsküp şehri, 1991’de Yugoslavya’dan bağımsızlığını ilan eden Makedonya’nın başkenti ve en büyük, en gelişmiş şehridir.

Bizi bekleyen özel aracımızla ve rehberimiz çoşkun beyle üsküp yolculuğumuz başlıyor. Herkes heyacan merakla etrafına bakıyor. Rehberimiz kendini tanıttıktan sonra “Türkiye’de bulduğunuz lüksü, rahatlığı, yiyecek ve tuvalet ihtiyacınızı burada bulamayacaksınız hazırlıklı olun” diyerek bizleri uyarıyor. Biz ne demek istediğini pek çıkartamıyoruz.

Çünkü eskiden bizim olan yüzyıllarca yönetimimizde kalan ata yadigârı toprakları gezmeye görmeye gelmişiz. Bir de Avrupa’nın ortasında bir yer. Hani Avrupa her yönden örnek alınacak gelişmiş ülkeler topluluğu ya..

Manastır ATATÜRK’ÜN hayatındaki ikinci önemli şehirdir. Hayata bakışının düşünce yapısının oluştuğu en önemli şehirlerden biridir. Atatürk’ün mezun olduğu askeri idadi bu şehirdedir.

Selanik, Manastır, İstanbul ve Sofya; Mustafa Kemal’in kişiliğinin oluştuğu, düşünce sisteminin oturduğu ve yaşamının büyük bölümünü geçirdiği, onun hayatındaki dört önemli şehirdir.

Panoramik Manastır şehir turumuzdan sonra Türk çarşısını, ve birkaç camiyi gezdikten sonra benim için çok önemli olan bir yere Atatürk Müzesini ziyarete gidiyoruz.

ASKERİ İDADİ, ARKEOLOJİK, ETNOLOJİK, TARİHSEL

VE DİĞER PARÇALARIN BULUNDUĞU MÜZE 1848’te Askeri İdadi olmak üzere inşa edilen bina

daha sonra Askeri Akademi’ye dönüştürülmüş ve 1909’a kadar bu şekilde hizmet vermeye devam etmiştir.

“Binanın müzeye dönüşüm süreci 1983 yılında başla-mıştır. Bölgenin en kıymetli kültürel ve tarihsel hazineleri-nin saklandığı ve sunulduğu eşsiz bir mekândır. Çeşitli dönemlerin uygarlık değerlerini yansıtan binlerce parça bölgenin kültürel ve tarihsel haritasını ortaya koymaktadır. Farklı kültürler ve ortak yaşamlarının getirdiği bolluk ve çeşitliliğe böylesine küçük olan bir başka yerde rastlamak o kadar kolay değildir.”

COŞKUN BEY’İN TANITIMINDAN ALINTI

ATATÜRK MÜZESİHerkeste bir heyecan ikinci katta bulunan müzeye

koşar adımlarla çıktık. Atatürk 1896-1899 yıllarını burada geçirmiş. 15

yaşlarında bir delikanlının okul hayatına başladığı yer. Kimimiz gözyaşlarıyla kimimiz sessiz sedasız Müze’yi geziyoruz. Müze de sergilen eşyalar Türkiye tarafından gönderilmiş. Hepsi daha önceden gördüğümüz şeyler. Bana en çok dokunan ilk gençlik aşkı olan, okulun karşı-

sındaki binalardan birinde oturan, evinin ikinci katından balkon demirlerine yaslanarak Mustafa Kemal’i gözetle-

yen yolunu bekleyen ELENİ KARİNTE’nin mektubu oldu.Atatürk’ün ilk aşkı Eleni Karinte’nin ona yazdığı

mektup: “Çok seneler geçti, ben halen her gün içerisinde

senden haber bekliyorum. Herhangi bir zamanda mektu-bumu alırsan, beni hatırla ve kâğıttaki gözyaşlarımı görebileceksin. Yıllar ve olaylar geçiyor, seninle ilgili çok şeyler konuşuluyor. Mektubumu okurken, başka kadını seviyorsan, mektubumu kopar ve kendine sor: inanabili-yor mu ki, Manastırlı bir Eleni Karinte, bir günlük tanıdığı ve âşık olduğu adama bütün ömrünü harcamıştır? Ve benim seni sevdiğim kadar, o kadını o kadar seviyorsan, kendisine hiçbir şey söyleme, senin kadar mutlu olmasını diliyorum.”

MUSTAFA KEMAL GENÇ OLDU. AŞKLAR YAŞADI… ÜZÜLDÜ, AĞLADI, SEVDİ, SEVİLDİ…ATATÜRK OLDU…

DAHA SONRA RESNE’YE HAREKET ETTİK.RESNELİ NİYAZİ BEY KONAĞI

BUGÜN MÜZE OLARAK KULLANILIYORResneli Niyazi kimdir? Hani bir söz vardır “ne şehittir

ne gazi b..k b..ka gitti Niyazi” derler ya; bu işte bizim Resneli Niyazi için söylenmiştir. Resneli Niyazi savaşlarda başarı göstermiş bunun üstüne Osmanlı Devleti tarafın-dan yaverlik verilmiş bu yaverliği kabul etmemiştir. Bunun üstüne Resne’ye memur olarak gönderilmiş. İşte bu zamanda Sırp ve Bulgar çetelerinden komiteciliği öğren-miş. 2. Abdülhamit’e karşı ayaklanıncaya kadar komiteci-lerle savaşmış. Ardından Balkanlar’da örgütlenmeye başlayan İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne girdi. 1908’de dağa çıktı ve Abdülhamid yönetimine karşı kendisinden üç gün önce dağa çıkan Binbaşı Enver Bey’le birlikte mücadeleye girişti.

“Bugün Makedonya sınırlarında kalan Resne’ye tutkundu. Doğup büyüdüğü evin tam karşısına sarayları andıran yepyeni bir malikâne yaptırdı. Ancak orada ne oturabildi ne çalışabildi. Çünkü bina bittiği zaman 2’nci Meşrutiyet’e adını yazdıran Osmanlı subayı Resneli Niyazi Bey öldürülmüştü.” Rehber Coşkun bey sustu… “Hem de yok yerine. İşte ne şehittir ne gazi” buradan geliyor.

Resneli Nizyazi Bey Konağı bugün Müze olarak kullanılıyor derken de yüzünde hoşnut olmadığını belirten ifadeler vardı. Biz konağı ve karşısında bulunan evi karşıdan gördük. Ve yolumuza devam ettik.

Ohri’deki otelimize yerleştik. Bizim odanın manzara-sı Ohri Gölü’ne bakıyordu. Eşim balkona çıkınca; ‘ben böyle bir yerde yaşarım’ dedi.

Manzara ve göl muhteşemdi. ‘Suyun olduğu her yerde hayat var’ dedim, ‘bir biz bilemedik kıymetini...’

1 Ocak 2019 SalıSayfa / 4

Süreli Yerel YayınKurucular:

Osman ŞANMuharrem TUNCEL

Kuruluş Tarihi: 1.09.1954

Yıl: 65Sahibi:

Hüsniye TUNCELSorumlu Yazı İşleri

Müdürü ve Genel Yayın Yönetmeni:

Kürşat TUNCELSayfa Sekreteri veİnternet Editörü:Şadiye ÜNAL

Muhabirler:E. Selcan TUNCEL

Filiz ERYILMAZBaskı:

Ümit MORSÜMBÜL

İdare Yeri: Konak Mah.Oğuz Sok. No: 23/A - BURDURTel: 232 64 59 Fax: 233 38 93

E-mail: yenigungazete@ttmail.comDizgi-Baskı: Yeni Gün TesisleriKonak Mah. Oğuz Sok. No: 23/A

BURDURFiyatı: 25 Kuruş (KDV Dahil)

Abone Tarifesi:1 Yıllık: 300 TL- Altı Aylık: 150 TL.

İlan Tarifesi:Resmi İlanların Tek Sütun

Santimi: 15 TL.Özel İlanlar Pazarlığa Tabidirİlanlardan Sorumluluk Kabul

EdilmezGazetemiz, Basın Ahlak

Kurallarına UyarDağıtım: Burdur Turkuvaz

Başbayii

1 Ocak 2019 Salı - Sayı: 19673

● Bucak Belediyesi, Cumhuriyet Caddesi kentsel tasarım projesi için Cuma günü yapılan Halk oylamasın-dan “evet” çıktı. Yapılan referandum-da 3 ayrı sandıkta 869 kişi oylamaya katıldı. Oylama 628 kişi evet tercihi kullanırken 237 kişi de hayır tercihini yaptı 4 oy da geçersiz sayıldı.  

Bucak Belediyesi, Cumhuriyet Caddesi Jandarma Kavşağı’ndan başlayan, eski hale pastanesinin

bulunduğu alanı, Cumhuriyet meydanı ve çevresini kapsayan kent meydanı ve çevresi yayalaştırma, kentsel tasarım projesini 28 Aralık’ta Halk oylamasına sundu. 869 kişinin katıldığı oylama 628 kişi evet tercihi kullanırken 237 kişi de hayır tercihini yaptı 4 oy da geçersiz sayıldı.

Referandum ile ilgili açıklamada bulunan Bucak Kaymakamı Belediye Başkan vekili Yalçın Sezgin, “İlçemizde

yapılması düşünülen ve doğrudan şehrimizde yaşayanları ilgilendiren Cumhuriyet Caddesi ve Meydanı yayalaştırma projesi için katılımcı bir anlayışı ortaya koymak istedik. Şehrimizde yaşayanların kararı önemlidir dedik,referandum yaptık, kurulan sandıklara gelerek oy kullanan vatandaşlarımıza teşekkür ediyoruz.

ilçemizde ilk defa yapılan bu uygulama ile halkımız karar alma sürecine katılmıştır.

Bu süreçte şüphesiz sandık bölgeleri sandık sayısı tanıtım gibi hususlarda farklı değerlendirmeler olsa da belediyemizce bütün iletişim kanal-ları kullanılmış ve vatandaşımız bilgilendirmiştir. Mahalle muhtarlarımız, kent konseyimiz ve sivil toplum kuruşla-rı ile bölge esnafı ve şehrimizin dinamik

kesimi olan gençle-re ayrıca toplantı-larla bilgilendirme yapılmıştır.

Bu uygulama ile katılımcılık,şef-faflık, hesap verilebilirlik, dene-tim gibi demokratik değerlerin yönetime hakim olması hedeflenmiştir. Bundan sonraki

çalışmalarda da yönetenlere örnek uygulama olacağı düşünülmektedir.” ifadelerine yer verdi.

REFERANDUM SONUÇLARI ŞÖYLE AÇIKLANDI:

Recai T. Düğün Salonu Sandık 1Kullanılan oy: 123 OyGeçersiz oy: 1 oyTercih Evet diyenler: 65 OyTercih Hayır diyenler: 57 OyBucak Belediyesi Binası Sandık 2Kullanılan oy: 359 oyGeçersiz oy: 1 oyTercih Evet diyenler: 210 OyTercih Hayır diyenler: 148 OyBucak KYK Yurdu Sandık 3Kullanılan oy: 387 OyGeçersiz oy: 2 oyTercih Evet diyenler: 353 OyTercih Hayır diyenler: 32 OyGENEL TOPLAMKullanılan oy: 869 Oy – %100Geçersiz oy: 4 oy – %1Tercih Evet diyenler: 628 Oy –

%72Tercih Hayır diyenler: 237 Oy –

%27

“Mülakat” Arapça bir kelime. Sözlükte; “Bir işe alınacak kişiyi seçmek, adaylar-

la tek tek ve yüz yüze konuşmak, görüşmek” demek. Uygulamaya baktığımızda; “Kazanacakları baştan belli olanların kazandırılma-

larına meşruiyet kazandırma aracı” Kul hakkı yeme yöntemi, bir nevi.

***Devletin kendi memurunu seçme hakkı var mı?

Elbette ki var. Olmalıdır da. Yöntemi bellidir onun.Kanun, hukuk belli.Yaparsın araştırmanı.Koyarsın önüne belgeyi bilgiyi, bu işe heves

edenin. “Bu yüzden uygun değilsin bu işe” dersin. Söz bırakmazsın söyleyecek. O da razı olur hakkına. Çekilir köşesine. Başka kapıda arar rızkını.

Bunu yapmayıp da hak gaspı aracı olarak kullanır-san onu, çekerler seni de siygaya -varsa inancın- günü geldiğinde, mülakatın esaslısının olacağı o yerde… ***

Düşünmez mi ki bu vicdanı askıdakiler, o noktaya gelene kadar çekilen çileleri acep?

Katlanılan fedakârlıkları?Aşılan eşikleri? Harcanan zamanı, parayı?Hedefin, hayalin var uğruna ömür verdiğin. Planı-

nı programın ona yapmışsın. Kurslara gitmiş, kitaplar almış karşılığında paralar ödemişsin. Yazılı günü gelmiş girmiş, başarılı olmuşsun onda da. Belgeler ortada önde bitir- mişsin yarışı. Yurt yuva kuracaksın. Kullandığın kredilerin bursların geri ödeme zamanı gelmiş. Onların kaygısın taşıyorsun.

Geride kalacak bütün bunlar. Son, bir engel kalmış önünde.“Mülakat”… Hazırsın ona da…Görünüyorsun heyete. Cevaplıyorsun sorulanları bir bir. Hizmet aşkıyla dolusun aldığın eğitime uygun.

Ailen, sen tutmuşsunuz nefesinizi, bekliyorsunuz. Bavulun ha- hazır.

Sonuç açıklanıyor, tek kelime. “Başarısız…”On kişi içinde birincisin. Beşinci başarılı, sen başarısız. Değişiyor hayata bakışın. Ötekileştiriliyor birisi seni,İtiyor bir el seni öteye. Teselliler geliyor, tebrik için müjde bekleyenlerden.

“Vardır her işte bir hayır”. Bir sonraki olur inşallah diyorsun.

Toparlıyorsun kendini, bir daha geçiyorsun aynı süreçten.

Aynı takvim, aynı işkenceden.Yine mülakat, yine barikat.“Ben tamam demeden olmaz” diyor biri. “Kaderin

benim elimde” diyor sana. Alıyor elinden hakkını veriyor başkasına. “Verdim oldu” diyor vesselam.

Bahtiyar VAHAPZADE merhumun dizelerindeki gibi.

“Cıdırda(*) çapsak da hamıdan gabağ/ Hüner bizim oldu kemer özgenin”

Koşuda ipi göğüsleyen sen, madalyayı göğsüne takan başkası...

***Yüzleştirmek isterdik doğrusu her kademede

ekmeği alınan, hayali çalınanlarla bunları.Kalmadan “Yüce Divana…”Duymak, öğrenmek için ağızlarından, nasıl çalıştır-

dıklarını o adalet terazisini… Onlar için diyebileceğimiz şudur, bu aşamada:

“Hakkın sahibi helal etmeden helal olmaz” o lokmalar, o makamlar….

Davacıyız, dünya ahret…Tutsunlar akıllarında…

***(*) Azerbaycan’ın Şuşa şehri yakınlarında yarışların

yapıldığı, Nevruz Bayramının kutladığı yer. Karabağ Türk Hanlığı döneminden kalma..

1 Ocak 2019 SalıSayfa / 5

MAKÜ VETERİNER FAKÜLTESİ’NE

VEDEK AKREDİTESİ

● Yeni yıla 2019’a girmemiz ile birlikte, üç ay sonra yapılacak olan Mart 2019 yerel seçimleri için de seçim takvimi işlemeye baş- ladı. Artık; bundan sonra seçim havası belir-ginleşmeye başlayacak, partiler ve adaylar sahada seçim çalışmalarını hızlandıracak.

Bundan beş yıl önce 2014 yerel seçim-lerine şehrimizde Cumhuriyet Halk Partisin-den (CHP) Burdur Belediye Başkanı Adayı olarak giren ve seçimi kazanan, 2019 yerel seçimlerinde de CHP’nin ikinci kez aday olarak gösterdiği Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, gazetemize konuştu. Muhabirimiz Filiz Eryılmaz’a seçim süreci, belediyecilik, yerel hizmetler hakkında açıklamalarda bulunan Başkan Ercengiz, “bizim anlayışımızda, hizmetlerimizin ana fikrinde, merkezinde, arka planında hep insan var. Belediye-cilik anlayışımız-da merkezine binaları değil, insanı koyan, insanı mutlu etmek üzerine yaptığımız çalışmaların daha fazla olduğunu ve bina ihtiyaçsa yaptığımızı, ne ihtiyaçsa ona yönlendi-ğimizi, seçim çalışmaları boyunca vatandaşımıza anlatacağız. İnsanlar daha çok sosyal hayatın içinde yaşadığı sürece mutlu...” değerlendirmesinde bulundu.

Yılın ilk mülakâtında Başkan Ercengiz’in verdiği beyanatlarda öne çıkan pasajlar şöyle:

“Adaylar yavaş yavaş belirleniyor. En önce adaylığı açıklanan mevcut Belediye Başkanlarından biriyim. Zaten biz beş yıllık süreç içerisinde yedinci kez seçime gidiyo-ruz. Yani vatandaşımızın karşısına, seçim gerekçesi ile neredeyse 9 ayda bir çıktık. Bunun dışında biz zaten her mahallemizde, her noktamızda yapılan işleri doğrudan ben, mesai arkadaşlarım bizzat takip ediyoruz.

Sürekli yurttaşımızın içindeyiz. Gerek sosyal medya ile gerekse Belediyemize bizzat ulaşan şikâyetleri bugüne kadar dinledik. Mahallerimizin ihtiyaçlarını biliyoruz. Mahallelerimiz ihtiyaçları üzerinden öncelik sırasını tespit edip bugüne kadar çalışmala-rımızı hep yaptığımız için bizim önümüzde geçirilmiş bir beş yıl var.

Vatandaşımız bu değerlendirmeyi yaparken, bu beş yılı değerlendirerek sandığa gideceğini düşünüyorum. Biz şöyle bir algıyı kırdık. En önemlisi bu bence. Hep şu argümanla geliniyordu. ‘İktidar partisinin belediyesi daha fazla kaynak bulur, daha fazla hizmet üretir’ gibi bir algı vardı. Biz geçen 10 yılda, bizden önceki dönem ile bizim beş yıllık dönemimizdeki kaynak bulma, kaynak kullanma, kaynak yaratma ve kaynakları doğru kullanma adına karşılaştır-manın vatandaş tarafından lehimize yapıldı-ğını düşünüyoruz.

Yani bu işin illa iktidar partisinin beledi-yesi olmadan da yapılabildiğinin güzel örneklerinden bir tanesi olduğumuzu düşü-nüyoruz. Tabi bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Bir İzmir, Eskişehir, Muğla, Aydın, Giresun, Yalova ve Burdur, bunların en güzel örnekleridir. Diğer taraftan baktığımız zamanda Mersin, Adana, Manisa’da bir MHP Belediyesi’dir. Bunlar da iktidar belediyesi değildir, ama vatandaşına elinden gelen hizmeti yapmıştır.

Şunu altını çizmek çok önemli; ‘iktidar partisinin belediyesi olmak demek kaynakları sınırsız ve sorumsuz kullanma hakkını kimseye tanımıyor.’ Ayrıca iktidarın belediye-si olmamak demek, iktidara oy veren bu kentte yaşayanları da başka bir anlamda cezalandırmak demektir, eğer başka bir kaynak varsa. Bu kente layık görülüyorsa, sadece yönetimin kendilerine muhalif olmasından dolayı bu kaynak kullandırılmı-yorsa, o zaman iktidara oy veren, gönül veren insanların da cezalandırıldığı görülür. Sonuçta demokrasi, bu bir kültür, saygı göstermek zorundayız.

Halkın tercihi bizden yana olduysa, biz halkımıza hizmet etmek zorundayız. Bizim

yaptığımız en önemli işlerden bir tanesi, kimseyi ayrıştırma-

dan, ötekileştirmeden ve hiçbir siyasi

görüş farklılığını, farklı bir yere

koymadan vatandaşı-mıza eşit mesafede hizmet ettik. İktidar partisinin

belediyesi olmadan 40

milyon TL borç ödeyebilmek, 20

milyon liralık gayri-menkul yatırımı yapabil-

mek, 10 milyon liralık makine parkını büyütmek, 1,5 milyon metrekare asfalt, 120 bin metrekare kaldırım yapabil-mek, kenti ışıl ışıl aydınlatmak, 50 yıllık çöp sorununu çözmek, içme suyu konusunda her ne kadar Devlet Su İşleri yapmış olsa da sonuçta Burdur Belediyesi olarak, Burdur halkı olarak bizim borçlandığımızın bilincinde olmak, arıtma için 11 milyon 500 Euro yabancı kaynaklı krediyi bulabilmek, ‘herhal-de iktidar partisinden olmamakla birlikte, muhalif bir belediye başkanının yapabileceği en iyi şeylerdir’, diye düşünüyorum.

Sadece bunlar değil, ‘Sosyal Belediyeci-lik’ anlayışında yurttaşımızın her daim yanında olduk, doğumdan ölüme... Bugün ‘hoş geldin bebekle’ başlayıp, cenaze hizmetlerine kadar, köklü değişiklikler yaptık Burdur’da. Vatandaşımız artık, Burdur Belediyesi’nin her an yanında olabildiğini biliyor.

Bir alt yapı sorunuydu; yağmur suyu drenaj hattı. Bunun 25 km’sini tamamladık. Bunlar küçümsenecek işler değil. Biz şunu söylemedik; ‘bizim arkamızda, şu olursa biz bu işi daha iyi yaparız, biz bu işi beceririz’ demedik.

Biz arkamıza halkı aldık, tasarruf ettik, iktisadı doğru uyguladık ve bugün Burdur’un kendi kaynakları ile kendine yetebildiği gibi, üstüne üstlük borç ödeyen ve yaşam alanla-rını genişleten bir belediyecilik anlayışını ortaya koyduk.

İşte; biz bunları seçim çalışmalarında halkımıza anlatacağız. Burdur’da belediye-cilik hizmetlerinde nelerin değiştiğini anlata-cağız. Bizim samimiyetimiz, içtenliğimiz şu; belediyecilik anlayışımızın merkezine binaları değil insanı koyuyoruz.

İnsanı mutlu etmek üzerine yaptığımız çalışmaların daha fazla olduğunu, bina ihtiyaçsa yaptığımızı, ne ihtiyaçsa ona yönlendiğimizi vatandaşımıza anlatacağız. Şunu gördüm; insanlar daha çok sosyal hayatın içinde yaşadığı sürece mutlu... Burdur belki görmediği kadar sosyal etkinliği bir arada gördü beş yılımızda.”

■ Filiz ERYILMAZ

Belediyecilik anlayışımızın merkezinde;

BİNALAR DEĞİL,İNSAN VAR

BELEDİYE BAŞKANI ERCENGİZ:

● Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Veteriner Fakültesi Veteriner Hekimliği Eğitim Kurumları ve Programları Akreditasyon Der- neği (VEDEK)’nin 28.12.2018 tarihli toplantı-sında alınan kararla 2 yıl süreyle ulusal akredi-te fakültelerden biri oldu. Eğitim kalitesinin ulusal düzeyde karşılandığını tescil ettiren Veteriner Fakültesi, uluslararası düzeyde de tescil için çalışmalarını sürdürüyor.

Uluslararası Avrupa Veteriner Eğitim Kurumları Birliği (EAEVE)'ne de akreditas-yon için başvuru yapan MAKÜ Veteriner Fakültesi, 07-11 Ekim 2019 tarihlerinde uluslararası değerlendirme sürecinden geçecek.

Fakültenin veteriner hekimlik eğitimini ulusal ve uluslararası standartlarda verdiği-nin dış bağımsız kuruluşlar tarafından tescil edilmesinin önemli olduğunu söyleyen Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Öner, standartlara ulaşmanın kolay olmadı-ğını, Veteriner Fakültesinin ulaştığı bu standartlardan uzaklaşmadan eğitim faaliyet-lerini sürdürmesi gerektiğini, bu sayede 5 yıllık veteriner hekimlik eğitimini başarı ile tamamlayan öğrencilerin mesleki bilgi ve beceriye sahip, donanımlı bir şekilde mezun olacağını ve akreditasyon belgesi ile bu eğitimin güvence altına alındığını söyledi.

MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Adem Korkmaz da yaptığı açıklamada; “Veteriner Fakültemi-zin Veteriner Hekimliği Eğitim Kurumları ve Programları Akreditasyon Derneği (VEDEK) tarafından akredite edilmesi hem Burdur’u-muz, hem de üniversitemiz açısından büyük önem taşıyor.

MAKÜ’de her fakülte, enstitü, yükseko-kul ve meslek yüksekokullarında olduğu gibi Veteriner Fakültesinde de etkili eğitim-öğre-timin bütünleyicisi olarak gördüğü uygula-malı eğitimlere büyük önem verilmektedir. Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaş-ması programı kapsamında pilot üniversite seçilmemizin ardından hayvancılık sektörün-de başlattığımız projelerin birçoğu Veteriner Fakültesince yürütülmektedir. Bu öğrencile-rimiz için büyük bir şans.

Yine bölgenin en büyük Hayvan Hasta-nesine sahip olan MAKÜ, tüm bölgeye hizmet vermektedir. Alınan bu akreditasyon ile ulusal ve uluslararası standartlarda eğitim veren Veteriner Fakültemiz emin adımlarla büyümeye ve güçlenmeye devam edecektir.

Bu süreçte başta Dekan Prof. Dr. Hakan Öner olmak üzere sürece katkı veren bütün herkese teşekkür ederim” değerlen-dirmesinde bulundu.

● Burdur’da yaşayan Rumların, Balkan-lar’da izlerini süren, yaptığı araştırmalarla 1925 yılı mübadele sonrası Burdur’u terk eden Rumların izini Selanik bölgesinde bulan, bu ailelerin Burdur sevgilerini ortaya koyan Çanakkale Savaşları ve Balkanlar Bölgesi Uzmanı Melih Asaroğlu, geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiği Batı Trakya gezisinde ünlü doktor Hüseyin Baltacı ile buluştu. BALKANLARIN GÖZDESİ TÜRK DOKTORU “DR. HÜSEYİN BALTACI”

Türk nüfusun yoğun olarak yaşadığı Batı Trakya bölgesinde yer alan İskeçe kentinde ve çevre ülkelerde adından sıkça söz ettiren İskeçe Yüksek Tahsilliler Derneği Asbaşkanı Dr. Hüseyin Baltacı, dahiliye biliminde geliştirdiği tıp tekniği ile Avrupa’da 6 doktor içerisinde yer alıyor.

Baltacı’nın İskeçe’deki muayenehanesi Türk, Yunan ve her milletten hastaya hizmet veriyor. Helicobacter Pylori isimli bakteri ile ilgili özel çalışmaları bulunan Dr. Hüseyin birçok hastalığın kökeninin Helicobacter Pylori isimli mikroba dayandığını, bu mikro-bun çok akıllı hareket ettiğini ve henüz aşısının geliştirilemediğini belirtirken, bu mikroba karşı geliştirmiş olduğu özel tedavi teknikleri ile hastalarına şifa kaynağı oldu.“HASTALIKLARI ÖNCEDENHABER VEREN CİHAZ”

Dr. Hüseyin Baltacı tedaviye başlama-dan önce Ural Şamanlarının kullandığı tıp tekniğinden esinle Rus tıbbının geliştirmiş olduğu ve genellikle de uzaya gönderilecek astronotların hastalıklarının önceden keşfine yarayan cihazı kullanıyor.

Dr. Hüseyin Baltacı 4 dakikalık bir tarama ile kişinin organ geçmişinde, hangi hastalıkla karşılaşmış? o andaki mevcut

durumu ve gelecekte de hangi hastalıklarla karşılaşabileceğini tespit ediyor ve buna göre bir tedavi uyguluyor. Oldukça sıra dışı ve etkili bu yöntemle, hastalıkların teşhis ve tedavisi bir hayli kolaylaşıyor.“DOKTORUN ANTROPOLOJİ VE GENETİK İLGİSİ”

Atatürk’ün 1935 yılında dillerin ana kaynağının Türkçe olduğu ve buradan türemiş olduğunu belirten Güneş Dil teorisi üzerine de yoğun mesai harcayan Dr. Baltacı, Türklerin genetik kökeni ile boyların gensel ve karakter özellikleri üzerine de oldukça ilgi gösteriyor. Hastalara uyguladığı tedavi tekniklerinde bu yönleri de göze alan Dr. Hüseyin Baltacı yapaçağı çalışmalarala adından sıkça söz ettireceğe benziyor.“DR. HÜSEYİN BALTACI BURDUR’U ZİYARET KAPSAMINA ALDI”

Geçtiğimiz hafta gerçekleştirdiği Batı Trakya turunda Çanakkale Savaşları ve Balkanlar Bölgesi Uzmanı Melih Asaroğlu, Doktor Hüseyin Baltacı, Burdur’un tarihsel zenginliğinden bahsetti ve kendisini Burdur’a davet etti. Burdur Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve Yeni Gün Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Kürşat Tuncel ile de telefonda görüşen Dr. Hüseyin Baltacı bu teklife sıcak baktığını, Burdur’u ziyaret etmek istediğini belirtti.“DOKTORUN ZİYARET PLANI İLİMİZ ADINA BİR KAZANIM”

Burdur’u ziyaretinde ileri tıp tekniği ile tedavi yönetmlerinden bahsedecek ve ilgili hastalara hizmet verebilecek olan Dr. Hüseyin Baltacı, aynı zamanda Helicobacter Pylori, bunun yanı sıra Türk Dili ve Türklerin genetik kökeni hakkında bir de konferans vermeyi planlıyor olması, Burdur’un kültür dağarcığına katkı sağlayacak.

1 Ocak 2019 Salı

1954 yılındanbu yana;

Göller Bölgesi ve Teke Yöresi’nin

merkezi Burdur’unhizmetindeyiz... Sayfa / 6

BURD

UR’D

A 65.

YIL

e-posta : yenigungazete@ttmail.com internet adresi: www.burduryenigun.com

SALDA GÖLÜ’NE YENİ PROJELER■ Son yıllarda Burdur’da en öne çıkan değerlerden biri olan Yeşilova ilçesindeki Salda Gölü için yeni proje hazırlıkları devam ediyor.

AK Parti Burdur Milletvekilleri Bayram Özçelik ve Yasin Uğur, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü Mehmet Ali Kahraman’ı makamında ziyaret ederek, Salda Gölü ile ilgili hazırlanan projeyi incelediler.

Bilindiği gibi; Salda Gölü özelikle son birkaç yıldır patlama yapan, turizmde en gözde yerlerden biri... Salda bölgesine ziyaretçi sayılarında yaşanan artışlar, ilgili kamu kurumlarını da harekete geçirdi. İşte; Salda ve çevresi için çalışma yapan kuruluşlardan biri de; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesindeki Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü. AK Parti Burdur Milletvekilleri Bayram Özçelik ile Yasin Uğur yaptıkları ortak açıklamada Salda Gölü hakkında şu açıklamayı yaptılar:

“Genel Müdürlük’te Salda Gölü’nde yapılacak olan düzenlemeleri ve projeyi inceledik. Daha önce Çevre ve Şehircilik Bakanımızı ziyarette bulunarak, Salda Gölümüzde düzenlemelerin yapılmasını talepte bulunmuştuk. Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürümüz Mehmet Ali Kahra-man ve ekibi Salda Gölümüzde de incelemelerde bulunarak, Salda Gölümüz için bir proje hazırladılar. Genel Müdürlüğü-müzü yapmış olduğumuz ziyarette bu hazırlanan proje üzerinde incelemelerde bulunduk.

Geçen yıl yaklaşık 500 bin ziyaretçisi olan Salda Gölümüzde önümüzdeki yıldan itibaren hızlıca çalışmalar yapılacak.  Burdur Turizmine büyük katkı sağlayacak olan Projeler için çalışmalar sürecek. Burdur Valimiz Hasan Şıldak’da yapılacak olan projeleri yakinen takip etmektedir. Hazırlanan ve uygulanacak olan projelerle Saldamız daha da güzelliklere vesile olacaktır.”

● Kar yağışının ardından gece saatlerinde beyaza bürünen Burdur'da vatandaşlar, kar’ın ve temiz havanın tadını çıkardı. 

Kent merkezinde ve Cumhuriyet Meydanı'nda park ve bahçelere akın eden vatandaşlar ve üniversite öğrencileri kar topu oynadı, kar’dan adam yaptı.

Temiz havanın tadını çıkaran vatandaşlar doyasıya fotoğraf çektirdi. Cumhuriyet Parkı'nda uzun saatler kar topu savaşı yapan üniversite öğrencileri yaklaşık 3 yıl aradan sonra kent merkezinde yoğun kar görmenin mutluluğunu yaşadı. Öte yandan bazı vatandaşlar yaptıkları kar’dan adama nargile içirerek bu anları cep telefonlarıyla kaydetti.

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi öğrencilerinden Erkan Çelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Burdur'da ilk defa kar gördüğünü belirterek, "Arkadaşlarımla kar topu oynuyoruz, eğlenceli güzel vakit geçiriyoruz" dedi.

Antalyalı Esra Çağlar da uzun süredir ilk defa bu kadar çok kar’a şahit olduğunu ifade ederek, bunun keyfini çıkar-dıklarını söyledi. Öğrenci Salih Yel de; "Aydınlıyım, 21 yıldır ilk defa kar görüyorum, muazzam bir şey, Allah'ıma şükürler olsun." diye konuştu.

● ‘Sosyal Belediyecilik’ uygulamaları-nı çeşitlendirerek, toplumun geniş kesimlerine yaymayı amaçlayan Burdur Belediyesi, hafta sonu Cumar-tesi günü kadınlar için etkinlikler gerçekleştirdi, yeni yıl öncesinde Kadınlar Matinesi düzenlendi. 

Matine öncesinde mahallelerden servisler ile alınan kadınlar Sultandere Hizmet Kampüsü’nde Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz ile birlikte bir araya gelerek, Sultandere Hizmet Kampüsü’nü gezdiler.

Burdur Belediyesi Cumhuriyet Yaşam Merkezi’nde gerçekleştirilen Yeni Yıl Matinesi’nde Sanatçı Ümmü Erbil ve Fahriye Kuru sahne aldı.

Programda konuşma yapan Başkan Ercengiz; “5 yıl önce size söz vermiştik. Beşikteki yavrumuza, okula

giden evladımıza, tarlada çalışan bacımıza, evine çoluğunu çocuğuna rızık götürmek isteyen kardeşimize, torununa bakan babaannemize ninemi-ze, sözümüzü tutmak için gece gündüz çalışacağız demiştik. Sözlerimizi tutmak için gece gündüz çalıştık.

2018 yılını geride bırakıyoruz. Acısıyla tatlısıyla bugün sizleri burada buluşturup birlikte eğlenelim istedik. Hem size yaptığımız işleri gösterelim hem de Burdur Belediyesi’nin borçsuz dertsiz neler yapabileceğini neler yapabildiğimizi, kendi emekçimizin elinden çıkan işleri göstermek istedik. Çünkü Burdur halkı her şeyin en iyisini hak ediyor. Bizler siyasetçiyiz. Bizler sadece siyasetçi olarak sizlerin karşısı-na gelmedik. Bizler bu Burdur’un evladı olarak sizlerin Ali’si olarak, sizlerin

güvendiği bizim çocuğumuz dediği Burdur’un çocuğu Ali olarak karşınıza geldik ve ölümüzde de doğumumuz da her şeyimizle Burdur da olacağımızın sözünü vererek gelmiştik. Bize eğer sokakta hırsız diyen, yolsuzluk yaptı diyen, eksik iş yaptı diyen yoksa bu bizim için en büyük şereftir onurdur. Daha iyilerini yapabilmek için Burdur’a yakışan şeyler yapabilmek için gece gündüz demeden son günümüze kadar çalışmaya devam edeceğiz. Hepinize katıldığınız için ayrı ayrı teşekkür ediyorum” ifadeleriyle kadınlara seslendi. Başkan Ercengiz'in konuşma-sının ardından programa katılan ka- dınlar Burdur’daki ses yarışmasında 1. olan Fahriye Kuru ve Sanatçı Ümmü Erbil'in seslendirdiği şarkılarla gönülle-rince eğlendi.

Fotoğraf: bld.basın

- Kar’ın Cumartesi gecesi beyaza büründürdüğü şehrimizde park ve bahçelere akın eden vatandaşlar ve öğrenciler kar topu oynayarak eğlendi

- Öğrenci Erkan Çelik:- "Arkadaşlarımla kar topu oynuyoruz, eğlenceli

güzel vakit geçiriyoruz" - İlk defa kar gören öğrenci Salih Yel:- "Aydınlıyım, 21 yıldır ilk defa kar görüyorum,

muazzam bir şey, Allah'ıma şükürler olsun."