George Orwell 1984

download George Orwell 1984

If you can't read please download the document

description

No Description

Transcript of George Orwell 1984

George OrwellBN DOKUZ YZ SEKSEN DRTngiliz romancs ve denemecisi George Orwell, 1903 ylnda Hindistan'da dodu. 1922 ylnda renimini tamamladktan sonra Birmanya'ya giderek mparatorluk Polis Tekilat'na girdi. 1928'de tekilattan istifa etti ve anlarn Burmese Days (1933) ad altnda yaynlad. Ayn yl yazd Down and Out in Paris and London adl kitabnda Paris ve Londra'da geen gnlerini anlat spanya Sava zerine izlenimlerini, Katalonya'ya Selam (1938) adl kitabnda aktard. adalarn modern dnyann sorunlar zerinde dndrmek isteyen ve birok eletirmenin 'ngiltere'nin Bilinci" olarak nitelendirdii Orwell'in Swift tarznda yazd Hayvanlar iftlii (1945) ve 1949 ylnda yaynlad 1984 adl romanlar gelecek ile ilgili dncelerini yanstan bir eit vasiyetname nitelii tar. George Orwell, 1950 ylnda Londra'da ld.ORWELL BYK BRADERMZ1984, Orwell'in sanatnn tacdr ve kuku gtrmez biimde, dikenlerden olumu bir tatr bu.George Orwell, edebiyat dnyasna damgasn vururken bir yandan da, evresindeki mutsuzlua mahkm dnyay dzeltmeye alyordu. Gerek bir liberal olduundan, kk eyler araclyla dzeltmeye alyordu dnyay. Programlar Pog-romlar getiriyor. O halde, gllerle kurbaalara ya da daha anlaml olduunu dnyorsanz, sanata ve edebiyata dnn. Alakgnll kurtuluumuz ite burada, 'gereksiz olan'da yatyor.Orwell bir makalesinde yle diyordu: "Bugn dnyada var olan dev hn birikimini daha da geniletmek iin en iyi yol, Yahudilerle Araplar, Almanlarla ekoslovaklar vb. arasnda, her mata yz bin kiilik kark bir izleyici kitlesinin hazr bulunaca bir futbol turnuvas dzenlemektir." Kurallara uyul-masa bile, teke tek oynand srece, oyunlar zararszdr. Dnyay ykmaya katkda bulunan, uluslararas lekteki spordur. Tek kazanc, siyasal prestij ve mali karlardr. Orwell de, milliyetilik sorununu genelinde ele alr. Birmanya'da devlet grevlisi olarak bulunduu srada yz yze geldii ingiliz enperyalizmi ktdr, ama onu siyaset sahnesinden silen yeni emperyalizm trleri daha da ktdr. Tm uluslar irentir, ama bazlar tekilerden de irentir. Orwell pek de ekici olmayan, bu dolambal yoldan yurtseverlie varr. Bazlarmz iin, bu en temiz yoldur. Gllere, kurbaalara, sanata inanrz ve biliriz ki, kurtulu, kurtuluun kck bir krnts, ancak bu yolda bulunabilir. Siyasal alanda bulamayz kurtuluu, aldatlmaya da niyetimiz yoktur, ama setiimiz, ktler arasnda en az kt olan-Pogrom: Yahudi krm.dr. Bylece, yreklerimizi ve beyinlerimizi zedelemeden yurtsever oluruz.Pek huzurlu bir zm deildir bu, ama huzur aryorsak, Orwell'i izleyemeyiz. Kitaplarna yaslanmak isteriz, ine gibi battklarn fark ederiz. OrwelPin kitaplar, bizden sonraki kuaklar iin bile, her eyin zmlendii bir gelecein rahatlatc umudunu tamaz. Mistik bir bak as bile getirmez. Or-well'in tek getirdii, yaknmzdaki kk eylere, iyilie, bara ve dorulua olan inantr.Orwell, dilin, yaznn duruluu konusunda, tutkuya varan bir titizlik gsterirdi. Tehlikeli olmakla birlikte, gerekli bir oyundu oynad. Gerekliydi, nk dilin gerilemesi, dncenin de gerilemesidir ve bu, iletiimin zedelenmesi anlamna gelir. OrwelPe gre zgrlk, yazyla ilintilidir ve zgrl yok etmek isteyen brokratlar kt konuur, kt yazarlar; anlamn, btn anlamn kaybolduu cmlelere snrlar. Her yurttan, zellikle de gazetecilerin grevi, bu tr cmle ve szckleri yakalayp bunlara kar savamaktr. Bu kaba, ksr dile kar savamnda Orwell tek bana deildir, ama byk ounluk, soruna estetik adan, alayla yaklar. OrwelPi bakalarndan ayran, konuya sonsuz bir ciddiyetle eilmesi ve dille zgrlk arasnda dorudan balant kurmasdr.E. M. FORSTERBRNC BOLUMlNisan aynn souk, ama ak bir gnyd; saatler on gsteriyordu. Yldrc esen rzgrdan korunabilmek iin enesini gsne gmm olan Winston Smith, hzla Zafer Konann caml kap ndan ieri szld; ama bir toz bulutunun da kendisiyle birlikte ieri dalmasna engel olabilecek kadar abuk davranamad.Hol, kaynam lahana ve eski paavra kilim kokuyordu. Ev iin olduka byk, renkli bir poster, dipteki duvara aslmt. Posterde, zenilmeden yaplm, bir metreden daha geni, koskocaman bir yz resmi vard: Krk be yalarnda, siyah gr bykl, sert izgileriyle bir erkek yz. Winston merdivenlere yneldi. Asansre binmeyi denemenin bir yarar yoktu. En iyi zamanlarda bile alt seyrekti; stelik son gnlerde elektrik ksnts vard. Nefret haftasna hazrlk nedeniyle ekonomik nlemlerin bir parasyd bu. Daire yedinci kattayd. Otuz dokuz yanda olan ve sa ayak bileinin stnde bir varis lseri tayan Winston, yolda birka kez dinlenerek, ar ar kt merdivenleri. Her katta asansrn karsnda asl olan poster, kocaman yzyle ona bakyordu. Gzleriyle insann hareketlerini izliyormu gibi yaplm resimlerdi bunlar. Resmin altndaki balkta: BYK BRADERN GZ SENDE, yazlyd.ieride yumuak bir ses, ham demir retimiyle ilgili birtakm istatistik deerleri okuyordu. Ses, sadaki duvara yerletirilmi, buulu bir aynay andran, dikdrtgen metal levhadan geliyordu. Winston, bir dmeyi evirdi. Ses azalr gibi oldu, ama szckler hl seilebiliyordu. Tele ekran denilen bu letinsesi azaltlabiliyor, ama tmden kapatlamyordu. Pencereye yaklat. Ufak tefek, elimsiz bir yaps vard; Partinin niformas olan mavi tulum, bedeninin inceliini ortaya pek karm-yordu. Salarnn rengi akt. Yz doal bir pembelikteydi. Teni ise di sabun ve kr jiletlerden ve yeni biten kn souundan sertlemiti.Kapal pencerenin kanatlarnn gerisinde, dardaki dnya souk gibiydi. Aada caddede kk rzgr girdaplar, tozlar ve ktlar evirip savuruyordu ve gnein masna, gkyznn koyu maviliine karn her yana aslm posterlerin dnda hibir eye canllk ve renklilik gze arpmyordu. Bu kara bykl yz her keden bakmaktayd. Posterlerden biri, hemen kardaki evin nne aslmt. Karanlk gzleri Winston'a dikilmi, BYK BRADERN GZ SENDE, diyordu. Aada, caddede kesi yrtlm baka bir poster rzgrla inip kalkarken tek szck INGSOS bir grnp bir kayboluyordu. Uzakta bir helikopter, damlar syrarak alald, byk bir mavi sinek gibi bir sre havada asl kald, sonra bir eri izerek ok gibi frlad, insanlarn pencerelerini gzleyen polis devriyesiydi. Bu devriyeler pek nemli deildi, as nemli olan Dnce Polisiydi.Winston'n arkasndaki tele ekrandan gelen ses dokuzuncu -yllk plann hedefleri at konusunda ve ham demir hakknda hl bir eyler geveleyip duruyordu. Tele ekran ayn anda hem yayn yapabiliyor, hem de kaydedebiliyordu. Winston'm kard fslty aan her ses, hemen kayda alnabiliyordu; stelik Winston, metal levhann egemen olduu gr alan iinde bulunduu srece, iitilebildii kadar grlebiliyordu da. Herhangi bir anda seyredilip seyredilmediinizi anlayabilmeniz olanakszd. Dnce Polisinin, ne kadar sklkla ya da nasl bir sistemle kimi izledii bilinemezdi. Her an, canlar ne zaman dilerse, alcy altrabilirlerdi. kardnz sesin iitildii, karanlkta olmadnz srece, her hareketinizin izlendii varsaym, igdsel bir alkanlk haline dnmt, bununla yaamanz gerekiyordu - yayordunuz.Winston, srt tele ekrana dnk durdu. Bylesi daha gvenliydi; gelgelelim, yine de bir srtn bile bir eylere iaret edebileceini ok iyi biliyordu. Bir kilometre tede alt yerolan Doruluk Bakanl kirli bir grnt olarak, geni ve bembeyaz ayaktayd. Bu, diye dnd belli belirsiz tiksintiyle - bu, Londra, Birinci Havassnn merkez kenti. Okyanusya kentlerinin en youn nfuslu nc kenti. Londra'nn hep byle mi olduunu anmsayabilmek iin baz ocukluk anlarn belleinden skp karmaya alt. Yanlar kereste kirilerle kapatlm, pencereleri kartonlarla yamanm, atlar oluklu demir levhalardan, dzensiz bahe duvarlar drt bir yana eilmi, rmeye yz tutmu 19. yzyl evlerinin bu grnts her zaman var olmu muydu? Peki ya sva tozlarnn girdaplar oluturarak uutuu, moloz ynlarnn stnde, tek tk st aalarn barndran, bombardmana tutulmu blgeler, bombardmanlarn at geni alanlara serpilmi ahap kulbelerin bulunduu yerler? Bir yarar yoktu, anmsayamyordu; ocukluundan geriye, zemini belirsiz, anlalmaz bir sr anlk grnt dnda hibir ey kalmamt.Doruluk Bakanl, Yenikonuda Dorubak, grnrdeki herhangi bir nesneden ok farklyd. Bu koskocaman piramit biimindeki, prl prl beyaz beton 300 metre yksekliindey-di. Winston'm bulunduu yerden, beyaz cephesine ssl harflerle yazl, partinin slogann okuyabilirdiniz.

SAVA BARITIR ZGRLK KLELKTR BLGSZLK KUVVETTRSylentilere gre, Doruluk Bakanlnn yer stnde bin odas, yer altnda da, bir o kadar dehlizi vard. Londra'nn deiik yerlerinde, ayn byklk ve mimaride baka yap daha vard. Bunlar teki yaplar ylesine cceletiriyorlard ki, Zafer Konann atsndan drdn birden ayn anda grebilirdiniz. Bunlar, hkmetin tm organlarnn bltrlm olduu drt bakanln barnd yaplard. Doruluk Bakanl haberler, elence, eitim ve gzel sanatlarla ilgileniyordu. Bar Bakanl, savalarla urayordu. Sevgi Bakanl, yasalar ve dzeni koruyordu. Bolluk Bakanl, ekonomik olaylarn so-Yenikonu, Okyanusya'nn resmi diliydi. Bu dilin kkenini ve yapsn kavramak iin ltfen 'Ek' blmne baknz.rumluluunu almt zerine. Bunlarn yeni dilde adlar, Doru-bak, Barbak, Sevbak ve Bolbak't.Aralarnda en rkn olan, Sevgi Bakanlyd. Bu yapda bir tek pencere bile yoktu. Winston, oraya hi girmemiti, hatta yarm kilometre yaknna bile sokulmamt. Resmi bir grev dnda, ieriye girmek olanakszd; o zaman bile, ieriye ulaabilmek iin, dikenli tellerin koruduu labirentleri ve gizli makineli tfek yuvalarn amak gerekiyordu. Bakanln d engellerine ulaan caddeler bile, kaln coplu, siyah niformal, goril yzl gardiyanlardan geilmiyordu.Winston, anszn geri dnd. Tele ekranla yz yze gelince, gerektii gibi, yzne sakin bir iyimserlik ifadesi yerletirdi. Oday geerek kk mutfaa girdi. Bakanlktan gnn bu saatinde ayrlmakla, kantindeki yemeini gzden karmt; mutfakta, yarnki kahvaltya ayrd bir para siyah ekmekten baka yiyecek yoktu. Raftan, sade, beyaz etiketinde ZAFER CN yazl, iinde renksiz bir sv bulunan ieyi ald. Kapan anca burnuna inlilerin pirin ruhuna benzer, ar bir ya kokusu arpt, Winston kendisine bir ay ka cin doldurdu, etkisine hazrland ve ila gibi yutuverdi.Birden, yz kpkrmz kesildi, gzlerinden yalar boand. Bu, nitrik aside benzer bir eydi; stelik yutunca, insann bann arkasna lastik bir copla vurulmu gibi oluyordu. Ama az sonra, midesindeki yanma hissi geti ve dnya daha neeli grnmeye balad. Zafer sigaras yazl burumu bir paketten bir sigara ald, ama dikkat etmeyip sigaray ters tutunca, btn ttn yere dkld. Bir sonrakinde, daha baarlyd. Yeniden oturma odasna dnd ve tele ekrann solundaki kk masann bana geti. ekmeceden bir kalem kutusu, bir ie mrekkep, arkas krmz, n kab ebrulu drtke, kaln, bo bir defter kard.Oturma odasndaki tele ekran, nedense, bir garip yerletirilmiti. Tm oday denetleyebilecei en dipteki duvar yerine, pencerenin karsndaki uzun duvara konmutu. Ekrann bir yannda, Winston'n oturmakta olduu alak bir girinti vard, buras daireler yaplrken, kitap raflarn barndrmak amacyla ina edilmiti. Girintide srt dnk oturan, Winston, tele ekrann gr alannn dnda kalyordu. Elbette sesini duyabilirler-di, ama u andaki konumunda kald srece, onu gremezlerdi. Az sonra yapaca ii de aklna getiren odann bu olaanst dzeni olmutu.Ama bunda, az nce ekmeceden karm olduu defterin de pay vard. nanlmaz gzellikte bir defterdi bu. Yllarn etkisiyle biraz sararm, przsz, kaymak gibi kd, krk yldr retilenlere hi benzemiyordu. Defterin bundan bile eski olduunu dnyordu. Kentin ssz kelerinden birinde, vr-zvr satlan kk bir dkknn vitrininde grmt onu (yerini tam olarak anmsayamyordu) ve anszn, ona kar yenilmez bir sahip olma tutkusu olumutu. Parti yelerinin sradan dkknlara girmemeleri gerekti, (buna serbest piyasada alveri deniyordu) ama bu kural sk skya uygulanmyordu, nk ayakkab ba, jilet gibi eyleri baka yerde bulmak olanakszd. Caddeye yle bir gz atm, sonra ieri girerek defteri iki buuk dolara satn almt. O srada, defteri istemek iin herhangi bir zel nedeni yoktu. Sululuk duygulan iinde, antasnda eve tamt onu. inde bir ey yazl olmamasna karn bu, urunda zveride bulunulabilecek bir eyayd.u anda yapmak zere olduu i, bir gnlk tutmaya balamakt. Bu, yasaya aykr bir ey deildi (aslnda artk yasa diye bir ey kalmad iin, yasaya aykrlk da sz konusu deildi.) Ama durum fark edilirse, lm cezasna arptrlabilir ya da en az yirmi be yl, zorunlu alma kampna gnderilebilirdi. Winston dolmakalemine u takt, iindeki birikintileri temizlemek iin emdi. Dolmakalem eski bir arat artk; ancak arada srada imza atarken kullanlyordu. Winston uzun uralardan sonra bir tane edinebilmiti, nk bu kaymak gibi kdn tkenmezle karalanmak yerine gerek bir dolmakalemle yazlmaya hakk olduu duygusu uyanmt iinde. Aslnda, elle yaz yazmaya alkn deildi. Ald ok ksa notlan dnda, her eyi mikrofonlu daktilo ile yazyordu, ama u anki amac iin, elbette byle bir ara kullanmas dnlemezdi. Kalemini mrekkebe batrd, sonra bir an duraksad. inde bir rperti duydu. Kda bir iaret koymann karar anndayd. Kk, kaln harflerle yazd:4 Nisan 1984Geriye yasland. Kendini tmden aresiz hissetti. Her eyden nce, yln 1984 olduundan emin deildi. Ya, tam otuz dokuz olduuna gre, yl 1984 olmalyd. 1944 ya da 1945 ylnda doduunu sanyordu, ama bir ya da iki yln iindeki kesin tarihleri saptamak olanakszd artk.Birden, bu gnl kimin iin tuttuu sorusu geldi aklna. Gelecek iin mi? Henz domamlar iin mi? Dnceleri, bir an sayfann zerindeki belirsiz tarihte gezindi ve sonra iftdn szc akt beyninde. lk kez zerine ald sorumluluun bykln fark etti. Gelecekle nasl iletiim kurabilirdi insan? Yaps gerei olanakszd bu. Gelecek ya imdiki zaman andracakt (bu halde onu dinlemeyecekti), ya da imdikinden farkl olacakt (o zaman nsezilerinin bir anlam olmayacakt).Bir sre kda aptal aptal bakarak oturdu. Tele ekranda tiz bir sesle askeri marlar almaya balamt. Tuhaft, yalnzca anlatm gcn yitirmemi, ayn zamanda, ne sylemek istediini bile anmsayamaz olmutu. Kendisini drt haftadr bu na hazrlamt, ama aslnda cesaret dnda hibir eye gereksinimi olmadn dnememiti. Yazma eylemi kolayd aslnda. Yapaca i, yllardr kafasnda srp giden o monologu kda aktarmakt. Ama u anda, o monolog kurumutu sanki. stelik, varis lseri dayanlmaz biimde kanyordu. Yarasn kamaya cesaret edemiyordu, nk yara her zamanki gibi mikrop kapabilirdi. Saniyeler geiyordu. nndeki bo sayfann varlndan, bileinin stndeki derinin kantsndan, mziin bartsndan ve cinin neden olduu sarholuktan baka bir eyin bilincinde deildi.Birden, panik iinde yazmaya balad, neler karaladnn pek farknda deildi. Kk, ocuksu el yazs, sayfa zerinde dolayor, nce byk harflerden, sonra noktalardan vazgeiyordu.14 Nisan 1948. Dn gece sinemada. Hepsi sava filmleri, iyi olan birinde, bir gemi dolusu mlteci, Akdeniz'de bir yerlerde bombaland. iman, iriyar bir adamn, ardnda helikopter, yzmeye abalayan grntsizleyicileri pek elendirdi, nce adamn yunus bal gibi debelendiini, sonra helikopterlerin silh at alan iine girdiini grdk, sonra delik deik oldu ve evresindeki deniz suyu pembeye bayand ve bedenindeki delikler suyun ieri girmesine izin vermi gibi anszn batt. O batarken izleyiciler glmekten katlyorlar, sonra bir helikopterin zerinde umakta olduu, ii ocuk dolu bir kurtarma botu grdk. nde kucanda yalarnda kk bir ocukla orta yal bir kadn oturuyordu, Yahudi'ydi belki de, kk ocuk korkuyla barmakta ve kendisini gmmek ister gibi ban annesinin gsleri arasna sokmakta, kadn kendisi korkudan mosmor olduu halde ocuu avutmaya alyor ve kollan gelen mermilerden koruyabilecekmi gibi olunu sarabildiince saryor, helikopter zerlerine yirmi kiloluk bir bomba frlatt, mthi bir patlama oldu ve bot kk kymklara ayrld, sonra bir ocuk kolunun gkyzne doru utuu mthi bir sahne vard, burnunda bir kamera bulunan helikopter izlemi olmalyd onu, Parti yelerinin bulunduu sralarda alk koptu, ama sinemann proleter ksmndaki bir kadn anszn ayaklarn yere vurmaya ve bunlar ocuklarn nnde gstermeye haklan yok diye barmaya balad, polis onu durdurana dek, bunlar ocuklarn nnde gstermeye haklan yok, hayr gsteremezler ocuklara, ona bir ey yaptklarn sanmyorum, kimse proleterlerin sylediklerine kulak asmaz, tipik proleter tepkisi, hibir zaman.Winston yazmay brakt, eline kramp girmiti. Bu sama-sapan eyleri niin yazdn bilmiyordu. Ama ilgin olan bir ey vard; bunlar yazarken, kafasnda btnyle farkl bir an tazelenmiti; yle ki bu olay artk yazabilirdi. imdi anmsa-mt, o olaydan dolay, anszn eve dnmeye ve bir gnlk tutmaya karar vermiti.O sabah Bakanlkta gelimiti olay, aslnda bir bulut arkasnda gibiydi, olanlar eer olay saylabilecekse...Saat on bir sularyd, Winston'n alt Ariv Dairesinde, sandalyeleri odacklardan karyorlar ve salonun ortasna yer-letiriyorlard. ki Dakikalk Nefrete hazrlk yaplyordu. Winston orta sralardan birinde yerini alrken tand, ama hi konumam, beklenmeyen iki kii odaya girdiler. Bunlardan biri koridorda srekli karlat bir kzd. Adn bilmiyordu, ama Roman Dairesinde altndan haberliydi. Makine ya bulam ellerine ve tad ingiliz anahtarna baklacak olursa, roman yazan makinelerin birinde teknik bir ii vard. Yirmi yedi yalarnda, gr sal, illi, seri, atletik hareketleri olan bir kzd. Tulumunun beline birka kez dolanm, Genlik Anti-Seks rgtnn amblemini tayan al kuak, kalalarnn biimliliini ortaya karacak denli sk sarlmt. Winston, ilk grd andan beri ondan holanmamt. Nedenini bilmiyordu; kzn zerindeki o, hokey alanlarnn, souk dularn, toplu kr yrylerinin ve genel temiz dnrlk havasyd buna neden olan. Winston hibir kadndan holanmazd, zellikle gen ve gzel olanlarndan. Partinin en gnll, kendilerini adam elemanlar hep kadnlard; zellikle sloganlar yutarcasna belleyenler, amatr ispiyoncular, Partiye taparcasna bal kiiler, gen olanlaryd. Ama bu kz, onda, tekilerden daha tehlikeli biri olduu izlenimini uyandryordu. Bir kez koridorda karlatklarnda, kendisine yan gzle abucak bir bak frlatmt. ine ilemiti bu bak ve ona karabasanlar salmt. Kzn, Dnce Polisi olabilecei olasl gemiti aklndan. Dorusunu sylemek gerekirse, buna pek ihtimal vermiyordu. Yine de, o evresinde olduu zamanlar, iinde dmanlk ve korku karm garip bir tedirginlik duyuyordu.teki ise, Partiden, O'Brien adnda bir adamd. Wins-ton'n hakknda en ufak bir bilgisi olmad nemli ve gzlerden uzak bir grevi vard. Siyah tulumuyla Parti yesinin yaklat grlnce, sandalyeler evresindeki bir kme insann arasnda geici bir kaynama oldu. O'Brien, iri, salam yapl bir adamd; kaln bir boynu, irkin, gln, yabanl bir yz vard. Bu korkun grnne karn, davranlarnda insan eken gizli bir yn vard. Gzlklerini burnunun zerine yerleti-rii, nedense ok ekici, ok uygarca bir hareket gibi grnyordu.Eer hl eski koullar altnda dnlm olsayd, bu hareketi insana, bir 18. yzyl soylusunun enfiye kutusunu sunar-kenki halini anmsatabilirdi. Winston, O'Brien' birka yl iinde belki on, on iki kez grmt. Ona kar byk bir yaknlk duyuyordu; bunun nedeni, yalnzca O'Brien'n dv fiziiyle kentli davranlar arasndaki elikinin merakn uyandrmas deildi, daha ok bir inant bu; bir inan deildi belki de-O'Brien'n politik ballnn tam olmadn gsteren bir umuttu. Yzndeki bir eyler bunu kesinlikle doruluyordu. Yznden okunan, belki de hogr deil, yalnzca zekyd. Yine de, ne olursa olsun, tele ekran atlatabilse ve insan onu yalnz yakalayabilse, konuabilecek bir insan izlenimi uyandryordu. Winston bu kansn dorulamak iin en kk bir giriimde bulunmamt imdiye dek, ayrca bulunmasna da olanak yoktu. O srada O'Brien kolundaki saate bakt, saat hemen hemen on bir olmutu. Grnne baklrsa, ki Dakikalk Nefret son bulana dek Ariv Dairesinde kalmaya niyetliydi. Winston'm bulunduu srada, iki sandalye tesine oturdu. Winston'm alt odacn yannda alan, ufak tefek, kum sars sal kadn aralarnda oturuyordu. Koyu sal kz tam arkalarnda oturmaktayd.Az sonra, canavar gibi bir makine yasz almaya balam gibi, odann sonundaki byk ekrandan, iren, gcrtl bir konuma odaya yayld... nsann dilerini kamatran, salarn ensesinde diken diken eden bir sesti bu. Nefret balamt.Her zamanki gibi, halkn dman Emmanuel Goldstein'n yz ekranda belirdi. zleyiciler arasnda, orada burada fsltlar dolat. Kum rengi sal, ufak tefek kadn korku ve irenme belirten bir ciyaklama sesi kard. Goldstein doru yoldan sapm bir haindi. Bir zamanlar (kimse ne kadar zaman nce olduunu kesin anmsayamyordu) Partinin nderlerinden biriydi; aa yukar Byk Biraderin dzeyindeydi; ama sonralar bir kar devrim hareketine giritii iin, lme mahkm edilmi ve sonra gizemli bir biimde kayplara karmt. ki Dakikalk Nefret izlenceleri gnden gne deimekteydi, ama hepsinde Goldstein en nemli kiiydi. O, en byk hain, partinin safln kirleten ilk adamd. Partiye kar olan, bunu izleyen tm sular, ihanetler, sabotaj eylemleri, kar doktrinler, sapmalar onun retilerinden kaynaklanyordu. Goldstein hl bir yerlerde yayor ve suikastler tasarlyordu, iletiyordu; belki de denizar biryerde yabanc efendilerinin korumas altndayd ya da Okyanusya'nn iinde bir yerlerde gizleniyordu-en yaygn sylenti buydu.Winston'n gs darald. Goldstein'n yzn her grdnde kark duygular yreini sktrrd. Bu ince bir Yahudi ehresiydi. Beyaz kabark salarla evrelenmi, kk, kei sakall, zeki, ama yine de ince, uzun burnundaki o bunak sersemlikle, kmsenen bir yzd bu. Burnunun ucunda bir ift gzlk vard. Bu ehre bir koyununkini andryordu; sesi de yle, koyun melemesine benzer bir tondayd. Goldstein, Partinin doktrinlerine kar allm, kin dolu, di bileyici saldrsna balamt. Bu ylesine abartyla dolu ve rayndan km bir saldryd ki, bir ocuk bile onun sahte olduunu anlayabilirdi, ama tmyle mantksz da deildi; insan anlay biraz kt olanlarn kanacan dnerek kayglanyordu. Byk Biradere svp sayyor, Partinin diktatr dzenini aa vuruyordu. Avrasya ile ivedi bar anlamas yaplmasn buyuruyor; konuma zgrln, basn zgrln, toplant zgrln, dnce zgrln savunuyor, devrime ihanet edildiini lgnca haykryordu. Bu ok heceli, hzl sylev, Parti konumaclarnn allagelmi stilinin abartl bir taklidi gibiydi, ierdii yeni dildeki szck says, herhangi bir parti yesinin gnlk yaamda kullanaca szck saysndan ok fazlayd. Goldstein'n yapmackl szlerinin gizledii gerek hakknda kimsenin bir kukusu kalmasn diye, tele ekranda arka plandan, sonu gelmeyen bir Avrasya ordusu geiyordu; Asyal yzlerinde sert bir anlamszlk tayan adamlar birbirlerinin ard sra ekranda beliriyor ve kayboluyorlard; biri brnn tpks gibiydi. Asker potinlerinin skc, dzenli yry sesleri, Goldstein'n melemeye benzer sesinin arka fonunu oluturuyordu.Odadaki insanlarn yarsndan, dizginlenmesi g fke n-lemeleri ykselmeye baladnda, Nefret henz otuz saniyesini doldurmamt. Ekrandaki, gvenli, koyuna benzer yzn gerisindeki Avrasya ordusunun rkn gc, giderek katlanlmaz oluyordu; stelik Goldstein'n grnts ya da dncesi bile, otomatik olarak korku ve fke yaratmak iin yeterliydi. O, Avrasya ya da Dou Asya'ya kar duyulan nefretten daha sreklibir nefret hedefiydi, nk Okyanusya, bu kuvvetlerden biriyle sava halindeyken dieriyle genellikle bar ilikileri iinde olurdu. Ama garip olan bir ey vard: Goldstein herkes tarafndan nefretle karland, kmsendii, her gn binlerce kez platformlarda, tele ekranda, gazetelerde, kitaplarda kuramlar yadsnd, paraland, alaya alnd, acnacak paavralar olarak sergilendii halde, yine de Goldstein etkisinin azald sylenemezdi. Onun tarafndan kandrlmaya hazr yeni aptallar her an vard. Aldklar emirlerle eylemlerde bulunan casuslar, sabotajclar, srekli olarak Dnce Polisi tarafndan aa karlyorlard. Goldstein, byk bir karanlk ordunun, kendilerini devleti ykmaya adam gizli bir suikastlar rgtnn bayd. Kardelik adyla anlyordu rgt. Ayrca bir de, el altndan orada burada dolatrlan, yazarnn Goldstein olduu, egemen siyasal doktrinlerin kart olan dncelerin zetlendii mthi bir kitabn yks kulaktan kulaa dolayordu. Bu kitabn bir ad yoktu. Herkes ona yalnzca kitap diyordu. Tm bunlar, ancak belli belirsiz sylentiler araclyla renilebiliyordu. Eer ka-nabilirlerse, Parti yeleri ne Kardelikten, ne de kitap'tan sz ederlerdi.kinci dakikasnda Nefret, lgnlk dzeyine ulamt. Seyirciler yerlerinden zplyor; ekrandan gelen, insan ldrtan koyun sesini bastrma abasyla, avazlar kt kadar baryor-lard. Kum rengi sal, ufak tefek kadnn yz kpkrmz kesilmiti, az, karaya vurmu bir balnki gibi alp kapanyordu. O'Brien'n kocaman yz bile kzarmt. Sandalyesinde dimdik oturuyor, gl gs bir dalgann saldrsna kar koyuyormu gibi iiyor, inip kalkyordu. Winston'm arkasndaki kz 'Domuz! Domuz! Domuz!' diye barmaya balamt; anszn ar bir yenidil szl alarak ekrana frlatt. Szlk Goldstein'n burnuna arpt, geri tepti; ses hl amanszca sryordu. Aklnn bana geldii bir an, Winston kendisinin de brleri gibi barmakta olduunu, topuklarn sandalyesine iddetle vurduunu fark etti. Nefretin en rkn yan, katlma zorunluluu olmamasna karn, aksini yapmann, insann elinde olmamasyd. Otuz saniye iinde, herhangi bir zorlayc tutuma gerek kalmyordu. Seyircilerin tmn, bir elektrik akm gibi, korkun bir nefret ve kin taknl, ldrme, ikence etme,yzleri balyozlarla paralama arzusu dolduruyor, onlar istekleri dnda, yzleri burumu, barp aran deliler haline dntryordu. Ama yine de, duyduklar kin soyut bir eydi, hedefsiz bir duyguydu, bir gaz lambasnn alevi gibi, bir nesneden brne kolayca yneltilebiliyordu. te bu nedenle, Wins-ton'n duyduu nefret, bir anda Goldstein'a ynelik olmaktan kt ve tam tersine nefreti, Byk Biradere, Partiye, Dnce Polisine evrildi; o anda gnl, ekrandaki yalnz ve alaya alnan, oysa yalanlarla dolu dnyada, gerein akl bandaki biricik bekisinin yanndayd. Ama yine de, bir sre sonra, o da evresindeki insanlarla btnlemi, artk Goldstein hakknda sylenmi olanlar, onun iin de gerek olmutu. Byle zamanlarda, Byk Biradere besledii gizli nefret hayranla dnyordu. Byk Birader, gznde yceliyor, Asya'dan gelecek dman sellerinin karsnda, bir kaya gibi ykselen, yenilmez, korkusuz bir koruyucu oluyordu. Goldstein, btn yalnzlna, umarszlna ve varl hakkndaki tm kukulara karn, yalnzca sesinin gcyle bile, uygarl ykabilecek gte, uursuz bir byc gibi grnyordu gzne.Bazen bilinli olarak, duyulan nefreti bir bakasna yneltmek olasyd. Winston, kbustan kurtulmak zere sert bir hareketle, ban yastktan kaldran bir insann abasyla, ekrandaki yze olan nefretini esmer kza yneltmeyi baard. Capcanl, ahane sanrlar dolat kafasnda. Onu bir copla dve dve ldrecekti. rlplak bir kaza balayacak, Aziz Sebastian gibi, oklarla delik deik edecekti. Irzna geecek, zevkin doruunda da boazn kesecekti. Ondan niin nefret ettiini, imdi her zamankinden daha iyi anlyordu. Gen, gzel ve cinsiyetsiz olduu, onunla yatmak istedii ve bunu hibir zaman gerekletiremeyecei, o gel bana sarl diyen davetkr incecik belinde, iffetin saldrgan imgesi, o iren krmz kemer olduu iin nefret ediyordu ondan.Nefret imdi doruk noktasndayd. Goldstein'n sesi tam bir koyun melemesine, yz bir an iin bir koyun yzne dnt. Sonra koyuna benzer yz, durmadan byyen, korkun bir Avrasya askeri oldu; elindeki makinelisi homrdanp duruyordu, sanki ekrandan frlayverecekmi gibiydi, yle ki,ndeki birka srada oturanlar, irkilerek geriye doru ekildiler. Ama ayn anda, dman yz, herkese derin bir nefes aldrarak, Byk Biraderinkine dnt. Esmer, siyah bykl, gl, gizemli, sakin yz, tm ekran doldurmutu. Kimse, Byk Biraderin sylediklerini iitmiyordu. Zaten bunlar, sava anlarnda sylenenler gibi, tek tek anlalmayan, ancak sylenmi olduklar iin, gven ve cesaret veren szlerdi. Sonra, Byk Biraderin yz de ortadan kayboldu ve yerine Partinin slogan iri, sssz harflerle ekranda belirdi.SAVA BARITIR ZGRLK KLELKTR BLGSZLK KUVVETTRBirka saniye iin, Byk Biraderin yz hl ekranda duruyormu gibi geldi. zleyicilerin gzbebeklerinde brakt etki, o denli canlyd ki, bir anda silinip gidemezdi. Ufak tefek, kum rengi sal kadn, kendisini nndeki sandalyenin zerine brakverdi. Titrek bir sesle, 'Kurtarcm' gibi birtakm szler mrldanarak, kollarn ekrana doru uzatt. Sonra, elleriyle yzn rtt. Belli ki, iinden bir dua okuyordu.Bu srada, orada bulunanlarn tm, derin, ar, ritmik bir arkya baladlar: 'B-B!.. B-B!.. B-B!.. tekrar tekrar, ok yava, iki B arasnda uzun soluklar alarak, syleniyordu, ark ilkelce bir eyler tayordu iinde, ezginin gerisinde, plak ayaklarn yeri dvdn, tamtamlarn alndn duyar gibi oluyordu insan. Bu durum hemen hemen otuz saniye srd. Duygularn younlat anlarda sk sk sylenen bir nakaratt bu. Byk Biraderin bilgeliine ve grkemine adanan bir ilahiydi, ama daha ok, halkn kendi kendisini ipnoz etmesi, bilinlerin ritmik bir ses yardmyla, istemli olarak bastrlmasna yaryordu. Winston iinin buz kestiini hissetti. ki Dakikalk Nefretteki taknlklara katlmadan edemezdi, ama bu aalk B-B ezgisi, onu her zaman dehete drrd. Elbette, o da tekilerle birlikte sylerdi, baka trls olanakszd zaten. Duygular bastrmak, yz izgilerini denetim altnda tutmak, dierlerinin yaptklarna katlmak, igdsel tepkilerdi. Ama bir iki saniye iin,Winston'n gzlerinin ifadesi, kendisini ele verecek bir hal ald. Ve ite tam o anda, o nemli olay oldu, eer olay saylabilecek-se.Bir an iin, O'Brien'la gz gze geldiler. O'Brien ayaa kalkm, kard gzlklerini tipik hareketiyle, burnunun stne yerletiriyordu. Saniyenin onda biri kadar bir sre gz gze kaldlar; ama Winston'm sezgilerini dorulayacak kadar uzun bir zaman birimiydi bu, evet ank biliyordu, O'Brien da kendisi gibi dnyordu. Bu konuda yanlm olmadndan emindi. Sanki iki kafa, ayn anda alm ve dnceler gzleri yardmyla birinden brne gemiti.'Seninleyim,' diyordu ona sanki O'Brien. 'Neler hissettiini ok iyi biliyorum. Kar koyduunu, nefretini, tiksinmeni, hepsini biliyorum. Ama kayglanma, senin yanndaym.' Sonra o zek prlts snd ve O'Brien'in yz de tekilerinki gibi anlalamaz oldu.Hepsi buydu. Winston, aralarnda geenlerin doruluundan bile emin deildi. Bu tr olaylardan bir sonu kmazd. Yalnzca, kendinden bakalarnn da, Partiye dman olduu inancn ve umudunu iinde canl tutmasna yaryorlard. Belki de byk yeralt rgt hakkndaki sylentiler gerekti, belki de Kardelik rgt gerekten vard! Sonu gelmeyen tutuklamalara, itiraflara, idamlara karn, yine de Kardeliin yalnzca bir efsane olmadn sylemek olanakszd. Kimi gnler buna inanyor, kimi gnler inanmyordu. Ortada bir kant yoktu; yalnzca anlam pheli kaamak baklar, rastlant sonucu duyulan tek tk konumalar, tuvalet duvarlarndaki silik karalamalar, iki yabanc karlatnda, bir tr tanma iareti izlenimi uyandran el hareketleri... Tm bir tahmindi; bunlar kendisi de uydurmu olabilirdi. O'Brien'a tekrar bakmakszn, odacna dnmt. Bir an iin yakaladklar temas srdrmek aklndan gememiti bile. Durumu idare edebilse bile bu, sanldndan daha da tehlikeli olabilirdi. Aralarnda bir iki saniye kadar sren bir bak alverii olmutu, hepsi bu kadard. Ama bu bile, insann yaamak zorunda brakld kilitlenmi yalnzln iinde, hatr saylr bir olayd.Winston silkinerek daha dik oturdu. Geirdi. Midesindeki cin azna geliyordu.Gzleri yeniden nndeki sayfaya evrildi. aresiz dnceler iinde kvranrken, farknda olmadan bir eyler yazm olduunu grd. Bu, ncekiler gibi kargack burgack bir karalama deildi. Kalemi, yumuack kdn zerinde ihtirasla gezinmi ve hep byk harflerle, tekrar tekrar unlar yazmt:KAHROLSUN BYK BRADER KAHROLSUN BYK BRADER KAHROLSUN BYK BRADER KAHROLSUN BYK BRADER KAHROLSUN BYK BRADERSayfann yars dolmutu.Sancya benzer bir panik duydu iinde. Ama samayd bu. Birtakm szleri yazmak en az bir gnlk tutma eylemi kadar tehlikeliydi. Bir an iin sayfalar yrtp atmak ve gnlk tutma giriimine son vermek istedi.Ama dndn yapmad, nk bunun anlamszln biliyordu. ster KAHROLSUN BYK BRADER yazsn, ister yazmasn fark etmiyordu. Gnl tutsa da, tutmasa da, yine fark etmiyordu. Dnce Polisi onu erge ele geirecekti. Eer tek szck yazmam olsayd bile, yine de tm sular iine alan bir su ilemiti. Buna Dnce suu deniyordu... Dnce suu sonsuza dek gizlenebilecek bir su deildi. Bir sre saklanabilirdiniz, ama yllar sonra olsa bile, eninde sonunda sizi yakalamalarn engelleyemezdiniz.Tutuklamalar her zaman gece yaplrd. Uykudan, anszn sarslarak uyanma, omzunuzu drten kaba bir el, gzlerinize tutulan k, yatanzn evresinde kat yzlerden bir halka. Olaylarn byk ounluunda, yarglama olmaz, tutuklama gerekesi gsterilmezdi. nsanlar geceleri ortadan kayboluverir-lerdi, o kadar. Adlar sicillerden silinir, o gne dek tm yaptklar kaytlardan silinir, bir zamanlar var olduklar yadsnr ve sonra unutulurdu. Byle ortadan kaldrlanlara, yok edilenlere genellikle buharlat denirdi.Winston bir an iin lgnlk nbetine tutuldu. Acele ve karmakark bir yazyla yazmaya balad:Vuracaklar beni umurumda deil ensemden vuracaklar beni umurumda deil kahrolsun byk birader insanlar hep enselerinden vururlar umurumda deil kahrolsun byk birader.Arkasna yasland, biraz kendinden utanmt, kalemini brakt. Bir an sonra iddetle irkildi. Kap alnyordu.Bu kadar abuk mu? Bir fare gibi sessizce oturdu. Kimse kapy alan, bir kez denedikten sonra gidebilir, diye dnd bo bir umutla. Ama kap tekrar vuruldu. En kts kapy amay geciktirmekti. Kalbi deli gibi arpyordu, ama alkanl nedeniyle yz ifadesi bir anlam tamyordu. Ayaa kalkt. Yavaa kapya doru ilerledi.2Elini kap tokmana uzatrken, Winston gnl masann zerinde ak brakm olduunu grd. Sayfann tmnde, odann br ucundan okunabilecek kadar byk harflerle, KAHROLSUN BYK BRADER yazyordu. Bu pek budalaca bir hareketti, ama kapld panie karn, mrekkep henz kurumamken defteri kapatarak, kaymak gibi sayfay kirletmek istememiti.Derin bir nefes ald ve kapy at. Birden lk bir rahatlama dalgas yayld iine. Kapy alan, soluk yzl, kafasnda bir tutam sa kalm, psrk grnl bir kadnd."Ah, yolda!" diye balad kasvetli, zrldar gibi bir sesle. "Geldiinizi duydum. Acaba biraz gelir, mutfak lavabomuza bir gz atabilir misiniz? Tkanm da."Bu, Bayan Parsons'd, kar dairedeki komunun kars. ('Bayan' sz Parti tarafndan onaylanmyordu. Herkese 'yolda' demek zorunluydu, ama baz kadnlar iin bu igdsel olarak kullanlyordu.) Otuz yalarnda olmasna karn, daha yal grnyordu. Yz izgilerinin aras toz doluydu sanki. Winston, onunla birlikte kar daireye geti. Bu amatr onarm ileri gnlk angaryalard. Zafer Kona, 1930 yllarnda inaedilmiti. Daireler ok eskiydi, adeta dklyorlard. Tavan ve duvarlarn svas srekli paralanr, keskin souklarda, su borular patlar, ne zaman kar yasa dam akar, eer stma sistemi ekonomik nlemlerle tmden kapatlmamsa, yarm kapasiteyle alrd. Kendi yapabildiklerinizin dnda, tm onarmlar, bir pencere pervaznn onarmn bile iki yl erteleyen bir komitenin sorumluluu altndayd."Tom evde yok da," dedi Bayan Parsons belli belirsiz bir sesle.Parsons'larn dairesi, Winston'nkinden daha byk, ama daha kirli ve souktu. Her ey hrpalanm, zellikle darmadan edilmi gibiydi, sanki kocaman, vahi bir hayvan gezinmiti evin iinde. Yrmeye engel olan vr zvr eyalar, hokey sopalar, boks eldivenleri, patlak bir futbol topu, tersyz edilmi, terden srlsklam bir ort yerde duruyordu, masann stnde bir yn kirli tabak, ular kvrlm kitaplar vard. Duvarlara Genlik ve Casusluk rgtlerinin kzl sancaklar, Byk Biraderin tam boy bir posteri aslmt. Tm binaya has o kaynam lahana kokusu burada da eksik deildi, bir de buna ek bir ter kokusu sinmiti her tarafa. eri girdii andan itibaren burnuna doluyordu insann, sanki evde olmayan birinin ter kokuuydu bu. Yandaki odada birisi, bir tarak ve bir para tuvalet kadyla, tele ekrandan yaynlanmakta olan askeri mara tempo tutmaya alyordu."ocuklar," dedi. Bayan Parsons kapya doru yar tedirginlikle bakarak. "Bugn hi dar kmadlar. Tabii bu yzden."Tmcelerini yarda kesmek gibi bir alkanl vard. Mutfaktaki lavabo, berbat bir koku saan, kirli yeil bir svyla azna kadar doluydu. Winston diz kt, borunun eklem yerini inceledi. Ellerini kullanmaktan hi holanmazd, ayrca ksrmesine neden olduu iin, eilmekten de nefret ederdi. Bayan Parsons, aresizlik iinde onu izliyordu."Elbette ki, Tom evde olsayd hemen aresine bakard," dedi. "Bu tr ilere baylr. Elinden her i gelir Tom'un..."Parsons, Winston'n Doruluk Bakanlndaki i arkadayd. iman, insan akna eviren aktiflikte ve budalaca bir cokuyla dolu bir adamd. Partinin sreklilii, Dnce Polisindenok bu tr kendini adam, sorgusuz sualsiz her eyi kabullenen insanlara balyd. Otuz be yanda, istei dnda Genlik rgtnden ayrlm, ondan nce de, ya snrlamasn bir yl aana dek, Casusluk rgtnde alabilmeyi baarmt. Bakanlkta zek gerektirmeyen ikinci snf bir grevi vard. te yandan, Spor Komitesinde; toplu gezinti yrylerini, iten gelme gsterileri, tutumluluk kampanyalarn, gnll tm eylemleri dzenleyen komitelerde ynetici olarak grev alyordu. Piposunu ierken, vnle anlattna gre, son drt yl boyunca, bir gece bile, dernek merkezine gitmemezlik etmemiti. Yorucu etkinliklerinin bir tr bilinsiz kant, her eyi bastran o ter kokusu, nereye gitse onu izler, hatta o gittikten sonra bile dalmazd."ngiliz anahtar var m?" diye sordu Winston, dirsekteki fndk byklndeki birikintiyi yoklarken."ingiliz anahtar m? Bilmem ki. Belki ocuklar." Bayan Parsons anahtar getirirken, izme sesleri ve tarakta son bir kez fleme sesi eliinde, ocuklar oturma odasna girdi. Winston suyu aktt, boruyu tkam olan bir topak sa irenerek kartt. Parmaklarn emedeki souk suyun altnda titizlikle ykad ve tekrar br odaya dnd."Eller yukar!" diye bard vahi bir ses. Masann arkasndan yakkl, sert grnl, dokuz yalarnda bir ocuk frlad. Elindeki oyuncak silhla Winston'i tehdit ediyor, kendisinden aa yukar iki ya kk olan kzkardei de, elindeki odun parasyla onu taklit ediyordu. Her ikisi de, casuslarn giysisi olan mavi ort, gri gmlek giymiler, krmz boyunbalar takmlard. Winston ellerini yukar kaldrd, ama bir tedirginlik duyuyordu; olann davranlar ok hiddetli ve senti, oyuna hi benzemiyordu."Sen bir hainsin!" diye bard olan, "Sen bir dnce su-lususun! Bir Avrasya casususun! Seni ldreceim, seni buhar-latracam! Seni tuz madenlerine yollayacam!"Birden evresini sardlar, "Hain!" diye haykryorlard, "Dnce sulusu!" Kk kz, olann her hareketini taklit ediyordu. Yaknda byyp insan yiyen erikin aslanlara dnecek yavrular gibi hoplayp sramalar rktyordu insan. Olann gzlerinde hesapl bir vahilik yatyordu, aka bir tekmeleme ve dvme arzusu ve bunu yapabilecek yetide oldu-unun bilincindeydi. "Neyse ki, elindeki silh gerek deil," diye geirdi iinden Winston.Bayan Parsons'n gzleri rkek rkek Winston'la ocuklar arasnda gidip geliyordu. Oturma odas henz aydnlk olduundan, Winston kadnn yz izgilerinin gerekten, tozla dolmu olduunu ayrmsad. "Ne ok grlt ediyorlar," dedi Bayan Parsons. "dam trenine katlamadklar iin d krklna uradlar. Kendilerini gtrecek vaktim olmad. Tom da iten ge dnyor.""Neden idam grmeye gitmiyoruz?" diye haykrd olan.Kk kz, "dam grmek istiyorum! dam grmek istiyorum!" diye ark syleyerek, etrafta dnp duruyordu.Sava sulusu baz Avrasya askerlerinin, o akam parkta aslacaklarn anmsad Winston: Ayda bir kez yinelenen, olduka tutulan bir gsteriydi bu. ocuklar grmek iin can atarlard. Winston, Bayan Parsons'dan izin isteyerek ayrld. Holde alt adm kadar gitmemiti ki, ensesinde mthi bir ac duydu. Sanki kzgn bir tel saplanmt. Grmek iin arkasna dndnde Bayan Parsons, sapann cebine sokuturan olunu ieri ekmeye alyordu."Goldstein!" diye seslendi olan kap yzne kapanrken. Ama Winston'n asl dikkatini eken, kadnn soluk yzndeki aresizlik ve korku ifadesiydi. Dairesine dndkten sonra, hzl admlarla tele ekran geerek yeniden masasnn bana oturdu, hl ensesini ovuturuyordu. Tele ekrandan gelen mzik kesilmiti, onun yerine, sert bir asker sesi zalimce bir zevkle, Faroe Adalar ile zlanda arasnda demirlenmi olan yeni Yzen Kalenin silhlarn sayyordu.Zavall kadn, o ocuklarla, korku iinde yayor olmal, diye dnd. Bir iki yl sonra, gece gndz ihanetinin belirtilerini yakalamak iin onu izleyecekler. O gnlerde hemen hemen tm ocuklar dehet sayorlard. in en kt taraf, Casusluk ve buna benzer dier rgtler yoluyla birer vahiye evrilen bu ocuklarn, Parti basksna kar isyan etmek eilimini kesinlikle gstermemeleriydi. Aksine, Partiye ve onunla ilgili her eye tapyorlard. arklar, trenler, bayraklar, tahta tfeklerle talimler, sloganlar, Byk Biradere tapnmalar; bunlarn tm onlar iin grkemli birer oyundu. Btn fkeleri ise, darya, devle-tin dmanlarna, yabanclara, hainlere, sabotajclara ve dnce sulularna evrilmiti. Otuz yann stnde olanlar iin, kendi z ocuklarndan korkmak olaan bir durum haline gelmiti. Bu korku yersiz deildi; nk Times gazetesinde, srekli, 'ocuk kahraman' diye anlan, kk alaklarn, duyduklar birka kukulu sz zerine anne ve babalarn Dnce Polisine ihbar ettii haberleri yer almaktayd.Sapanla atlan tan acs gemiti. steksizce kalemi eline ald; gnle yazacak bir eyler bulabilir miyim diye dnrken, birden O'Brien' anmsad.Yllarca nce, belki yedi yl olmutu, dnde kendisini karanlk bir odada yrrken grmt. O geerken yan tarafta oturan biri 'Karanln var olmad yerde buluacaz,' demiti. Usulca, doallkla sylenmi bir tmceydi bu; bir emir deildi. O srada durmakszn yoluna devam etmiti. in garip yan, bu szler, dnde onu hi etkilememiti. Ama daha sonralar, yava yava, kendisi iin bir anlam tamaya balamt. D O'Brien' tanmadan nce mi yoksa sonra m grdn, sesin ona ait olduunu ilk kez ne zaman saptadn anmsayamyor-du. Ne olursa olsun, kansnn doruluuna inanyordu. Karanlkta ona seslenen O'Brien'd.Winston hibir zaman onun, hatta o sabah gzlerinde yakalad prltya karn, dost mu yoksa dman m olduunu kestirememiti. Bunun pek bir nemi yok gibiydi zaten. Aralarnda scaklk ya da partizanlktan da te olan bir iletiim vard. "Karanln var olmad yerde buluacaz," demiti. Winston bunun ne anlama geldiini bilmiyordu, ama erge bunun gerekleeceinden emindi.Tele ekrandan gelen ses kesildi. Przsz, gzel bir ses doldurdu durgun havay. Sonra ses, kesik kesik srdrd konumasn:"Dikkat! Dikkat! Malabar cephesine ilikin, en son aldmz haberleri veriyoruz. Kuvvetlerimiz, Gney Hindistan'da grkemli bir zafer kazandlar. Bu baarnn savan bitimini engelleyeceini sylemek yanl olmaz. imdi haberler:"Winston, verilecek kt haberleri olmal, diye dnd. Gerekten de, bir Avrasya ordusunun tmden ortadan kaldrlnn kanl bir betimlemesinden, uzun bir l ve tutsaklar liste-sinden sonra, gelecek haftadan itibaren, ikolata tayn miktarnn otuz gramdan yirmi grama drlecei akland.Winston yeniden geirdi. Cinin etkisi, iinde bir boluk duygusu brakarak yitiyordu. Tele ekranda, belki zaferi kutlamak, belki de giden ikolatalar unutturmak iin, "Okyanusya, her ey senin iin," mar alnmaya balanmt. Hazr ol konumunda dinlenmesi gerekiyordu, ama oturduu yerden grlmedii iin sorun yoktu.'Okyanusya, her ey senin iin' mar, yerini hafif mzie brakt. Winston, srtn tele ekrandan yana dnk tutarak, pencereye doru yrd. Uzaklarda patlayan bir bombann kuru, titreimli grlts geldi. O sralarda, Londra zerine, haftada ortalama yirmi otuz bomba iniyordu.Aadaki ucu yrtk afi, rzgrdan dolay sallandka NGSOS yazs bir grnp bir kayboluyordu. ngsos. ng-sos'un kutsal ilkeleri. Yenikonu, iftdn, gemiin deitirilebilir olmas. Deniz dibinin ormanlarnda amaszca dolayor-mu gibi, canavarn kendisinin olduu canavarca bir dnyada yitip gitmi gibi hissetti kendisini. Yapayalnzd. Gemi lmt, gelecei dleyebilmek ise olas deildi. Halen yaamakta olan tek bir insann bile onun tarafnda olduuna dair ne gvence vard elinde? Ya da, Partinin egemenliinin sonsuza dek srmeyeceini nasl bilebilirdi insan? Sanki yant onlardaym gibi, Doruluk Bakanlnn beyaz duvarnda yazl partinin slogan iliti gzne:SAVA BARITIR ZGRLK KLELKTR BLGSZLK KUVVETTRCebinden bir yirmi-be sent kard. te onun zerinde de, kk, sade harflerle ayn sloganlar yazlyd, arka yzde de Byk Biraderin portresi vard. Parann zerinden bile o gzler insan izliyordu. Paralarn zerinde, pullarda, kitap kapaklarnda, bayraklarda, posterlerde, sigara paketlerinde, her yerde, sizi izleyen gzler ve sizi sarp sarmalayan bir ses... Uyurken ya da uyanrken, alrken ya da yemek yerken, ieride ya da dar-dayken, banyoda ya da yataktayken, fark etmezdi, kaamazdnz. Kafatasnzn iindeki birka santimetrekp dnda, hibir ey size ait deildi.Konum deitirmi olan gne altnda imdi Doruluk Bakanlnn pencereleri bir kalenin mazgallarn andrmaktayd. Bu koskoca piramit yapnn karsnda Winston'n cesareti krld. ok glyd, sarslmasna olanak yoktu. Bin roket bombas bile ykamazd bunu. Yeniden, gnl kimin iin yazd sorusu takld kafasna. Gelecek iin, gemi iin, belki de dsel bir dnem iin. Ve yazgs lm deil, yok olma, tmden silinmeydi. Gnl sonunda kle, kendisi buhara dnecekti. Yazdklarn yalnzca Dnce Polisi okuyacak ve sonra yeryznden silecekti.Tele ekranda saat on drd ald. On dakika iinde evden kmalyd. Saat on drt otuzda ite olmas gerekiyordu.Garip, ama saatin vuruuyla, yiten cesareti geri gelmiti. O, kimsenin duyup renemeyecei bir gerei mrldanyordu ve bu srdke, dnceler srekliliini yitirmeyecekti. nemli olan, sesini duyurmak deildi; akln koruyarak, insanln mirasn srdrmekti. Yeniden masasna dnd, kalemini mrekkebe batrd ve yazmaya balad:Gelecee ya da gemie, dncelerin zgr olduu, insanlarn birbirlerinden farkl olduu, ama yalnz yaamad bir zamana, gerein var olduu ve yaplm bir eyin yok edilemeyecei bir za-mana:Tekdzelik andan, yalnzlk andan, Byk Birader andan, iftdn andan selmlar!Artk bir lym, diye dnd. te imdi, dncelerini biimlendirmi ve belirleyici bir adm atmay baarabilmiti. Her eylemin sonucu, o eylemin iindedir. Yazmay srdrd:Dnce suu lm tehlikesi yaratmaz, dnce suunun kendisi lmdr.l bir adam olduunu fark ettikten sonra, elinden geldiince uzun sre yaamn srdrebilmenin nemini kavrad.Sa elinin iki parma mrekkeplenmiti. te, insan ele verebilecek bir ipucu. Bakanlkta her eye burnunu sokan biri (byk bir olaslkla bir kadn, belki kum sars sal kadn ya da Roman Dairesindeki siyah sal kz,) le arasnda neden yazdn, neden eski tip bir kalem kullandn, ne yazdn, merak edebilir ve kendisini ilgili makama ihbar edebilirdi. Banyoya girdi, derisini neredeyse zmparalayan koyu kahverengi sabunla ellerini zenle ykad.Gnln ekmeceye yerletirdi. Saklamay dnmek anlamszd, ama en azndan gnlnn fark edilip edilmediini saptayabilirdi. Sayfalarn arasna bir sa teli yerletirmek yeterliydi. Parmann ucu ile beyazms, belirsiz bir toz zerresi alarak, defter aldnda silinecek bir yere, kapan kesine srd.3Winston dnde annesini grd.Annesi ortadan kaybolduu sralarda ya on, ya da on bir yalarndayd. Uzun boylu, etkileyici, ar hareketleri olan, olduka sessiz, sarn bir kadnd, annesi. Babasnn ise esmer ve zayf olduunu, temiz, koyu renk giysiler giydiini, (Winston babasnn ayakkablarnn ince taban kselelerini hi unutmuyordu) gzlk taktn hayl meyal anmsyordu. Her ikisi de ellili yllar srasnda yer alan byk temizliklerde kaybolmulard.Dnde annesi, kollarnda kzkardei aalarda bir yerlerde oturuyordu. Kzkardeini hi anmsamyordu, belleinde kalan, yalnzca onun zayf, ufack, hep sessiz duran, kocaman gzleriyle etraf izleyen bir bebek olduuydu. Her ikisi de yukar, ona doru bakyorlard. Karanlk bir yerdeydiler, bir kuyunun dibi olabilirdi ya da derin bir mezar, ama dipte olmasna karn, srekli daha derinlere batan bir yerdeydiler. Karanlk sulara gmlen, batan bir geminin salonundaydlar. eride hl hava vard, onlar kendisini, o da onlar grebiliyordu, ama bir sresonra yeil sulara gmlecekler ve tmden kaybolacaklard. O ise ak havadayd, kl bir yerdeydi, kardei ve annesi lme yaklarken kendisi yukarda olduu iin onlar dipteydiler. Bunu biliyordu; onlar da biliyorlard ve bunu onlarn yznden okuyabiliyordu. Ne gnllerinde, ne de yzlerinde, herhangi bir sulama yoktu; yalnzca, onun yaamas iin lmeleri gerektiini biliyorlard ve bu, kanlmaz dzenin parasyd.Neler olduunu tam anlayamyordu, ama dnde anmsad tek ey, annesi ve kzkardeinin yaamlarn kendisi iin gzden karm olduklar idi. Bu olaan bir dt, ama bunun yannda, uyankkenki dncelerinin devamyd.Dnde fark ettii gerekler, uyandktan sonra da, deerini koruyordu. Winston birden, annesinin otuz yl nceki lmnn artk rastlanlmayan derecede trajik ve acl olduu dncesiyle sarsld. Trajedi, gemi zamanlarn, sevginin, dostluun var olduu ve aile bireylerinin, birbirlerine destek olduklar zamanlarn bir parasyd. Annesinin ans iini paralyordu, nk o, kendisini severek lmt ve o henz bu sevgiye karlk veremeyecek kadar kkt, bencildi. Annesi, kendisini zel ve sarslmaz bir ballk kavram uruna feda etmiti. Byle olaylara artk rastlanmyordu. Artk, korku, nefret ve ac egemendi her eye. ten, duygulu, derin ve anlaml kederlere yer yoktu. Yzlerce metre derine doru, yeil suyun iine gmlrken, annesinin ve kzkardeinin gzlerinden okumutu bunlar.Birden batan gnein, topraa altn rengini verdii bir yaz akamnda, yumuak bir imenliin zerinde buldu kendini. Karsndaki grnt, dlerinde o kadar sk yer almt ki, bunun gerek olup olmadn kestiremiyordu. Uyankken bile onu dolduran bu yere Altn lke adn vermiti. Yer yer tavanlar tarafndan kemirilmi, tek tk kstebek yuvalarnn yer ald, ortasndan bir keiyolu geen eskilere ait bir imenlikti bu. Kar taraftaki itin kenarndaki kara aalar, esen hafif meltemlerle, gr kadn sa gibi, ar ar, bir o yana, bir bu yana sallanyorlard. Grnmemesine karn yaknlarda bir yerlerde olduunu bildii, nazl nazl akan bir ayn sularnda, st aalarnn glgesinde, balklar yzyordu.Siyah sal kz, ayrn br yanndan ona doru geliyordu. Sanki tek bir hareketle, elbiselerini yrtt ve kaytszca bir kena-ra frlatt. Teni beyaz ve przszd, ama iinde hibir arzu uyandrmad, hatta doru drst bakmad bile. Onu etkileyen, elbiselerini bir kenara frlatrkenki tavryd. Bundaki incelik ve umursamazlkla, sanki btn bir kltr, btn bir dnce sistemini yok etmi; Byk Birader, Parti ve Dnce Polisi, kolunun esiz bir hareketiyle yeryznden silinivermiti. Bu da eski zamanlara ait bir davrant. Winston, dudaklarnda 'Shakespeare' szyle uyand.Tele ekrandan gelen kulaklar sar edici ddk sesi, otuz saniye, hi durmadan srd. Saat yedi on beti, memurlarn kalkma zaman gelmiti. Winston, glkle yataktan kalkt, plakt. D Parti yeleri, ylda ancak bin giyim kuponu alyorlard, bir pijama ise alt yz kupondu. skemlenin zerine frlatlm fanilasyla donunu giydi. Beden hareketleri dakika iinde balayacakt. Derken, hemen hemen her saban kalktktan sonra gelen iddetli bir ksrk nbetine tutuldu. Nbet getikten sonra, cierleri ylesine boalmt ki, ancak srtst uzanp birka dakika derin soluk aldktan sonra kendine gelebildi. ksrn iddetinden damarlar imi ve varisleri kanmaya balamt.Keskin bir kadn sesi, "Otuzla krk arasndakiler!" "Otuzla krk arasndakiler!" "Ltfen yerlerinizi aln. Otuzla krk arasndakiler!" diye haykryordu.Winston, tele ekrann karsnda hazrol durumuna geti. Ekranda beden eitimi giysileri iinde, lastik ayakkabl, zayf, ama kasl, olduka gen bir kadn belirmiti."Kollar bklp uzatlacak!" dedi. "Beni izleyin. Bir, iki, , drt! Bir, iki, , drt! Haydi, yoldalar, biraz canlann! Bir, iki, , drt! Bir, iki, drt!"ksrk nbetinin acs, Winston'n dnn brakt etkileri tamamen yok edememiti. Beden hareketleriyle hepsi geri geldi. Yznde beden hareketleri yaparken taknmas gereken arbal honutluk ifadesiyle, kollarn robot gibi ileri geri uzatrken, ocukluk gnlerine ait karanlk dnemi anmsamaya urayordu. Olaanst gt bu! Ellili yllarn ncesindeki her ey yitip gidiyordu. Bavurulacak somut kaytlar olmadndan, kendi yaamnzn bile kesinlii kalmyordu. Anmsadnz ki-mi nemli olaylar uydurmayd. Olaylarn yer ald havay tekrar yakalayamadan onlara ait birtakm ayrntlar anmsyordunuz. Arada, bir trl doldurulamayan byk boluklar kalyordu. O zamanlar her ey bambakayd. lkelerin adlar ve haritadaki biimleri bile farklyd, 1 no'lu Havassnn ad, eskiden deiikti, oraya ingiltere ya da Britanya derlerdi. Ama, Londra'nn her zaman Londra olduundan kukusu yoktu.Winston, lkesinin savata olmad bir zaman pek anm-sayamyordu, ama ocukluu srasnda olduka uzun bir bar dnemi geirdikleri ortadayd; nk en eski anlarndan birisi de, beklemedikleri zamanda bastran ilk hava saldryd. Galiba bu, Colchester'a atom bombasnn atld sradayd. Hava saldrsnn kendisini anmsayamyordu, ama babasnn elinden sk sk tutup, dnen bir merdivenden, topran iyice derinliklerine doru indikleri belleindeydi. Sonunda ylesine yorulmulard ki, szlanmaya balam, bunun zerine durup dinlenmeleri gerekmiti. Annesi her zamanki gibi ar ve hlyal, iyice geriden izliyordu onlar. Kucanda kk kzkardei vard. Belki de tad yalnzca bir battaniyeydi. Kzkardeinin o sralar dnyaya gelip gelmediini bilemiyordu. Sonunda bir metro istasyonu olduunu fark ettii, kalabalk ve grltl bir yere varmlard.Talarn zerinde oturan insanlar vard, bazlar demir ranzalarda, birbirlerinin tepesinde, skk oturmaktaydlar. Winston, annesi ve babas, kendilerine zemin zerinde bir yer buldular. Yanlarnda yal bir adamla yal bir kadn, ranzann zerinde oturuyorlard. Adamn zerinde dzgn koyu renk bir elbise, banda bembeyaz salarn akta brakacak ekilde geriye itilmi siyah bir kasket vard. Yz kpkrmzyd. Mavi gzleri yalarla dolmutu. evreye cin kokusu sayordu. Sanki cildinden ter deil cin fkryordu, gzlerinin yalarla deil, cin dam-lalaryla dolu olduu bile sylenebilirdi. Hafife sarho olmasna karn, yine dayanlmas g, gerek bir znt duyduu ortadayd. O ocuk halinde bile, Winston korkun bir eyin, balanmas ve onarlmas olanaksz bir eylerin olduunu kavramt. Bu adam, olup bitenin gerek anlamn biliyormu gibi geldi ona. Yal adamn sevdii biri, belki de kk torunu ldrlmt. Birka dakikada bir yal adam, yle diyordu:"Onlara gvenmemeliydik. Ben sylemitim, deil mi, hanm? Btn bunlar, onlara gvendiimiz iin bamza geldi. Bandan beri syledim, namussuzlara gvenmemeliydik."Ama gvenmemeleri gereken hangi namussuzlard, Winston bunu anmsayamyordu.O gnden bugne sava durmakszn srmekteydi, ama hep ayn sava deildi. ocukluu srasnda, kimilerini capcanl anmsad, birka ay sren sokak kavgalar olmutu Londra'da. Ama tarihleri izlemek, belli bir zamanda, kimin kime kar savatn syleyebilmek, olanakszlamt. nk eldeki kaytlar u andaki ittifaktan bakasna yer vermiyordu. rnein, u anda, 1984 ylnda (eer gerekten 1984 yl ise) Okyanusya, Avrasya ile savayordu ve Dou Asya ile mttefikti. Ne resmen, ne de zel olarak bu devletin, daha nce baka bir biimde kmelemi olduklar kabul edilmiyordu. Aslnda, Wins-ton'n ok iyi bildii gibi, daha drt yl nce, Okyanusya, Dou Asya ile savayordu ve Avrasya ile mttefikti. Ama bu, bellei gerektii ekilde denetim altna alnmam olduu iin aklnda kalabilmi ufak bir bilgi krntsyd. Resmen, mttefikler hi deimemiti. Okyanusya, Avrasya ile sava durumundayd, demek ki, Okyanusya Avrasya ile srekli sava durumunda olmutu. O sradaki dman, salt ktl temsil ettii iin, onunla, gemite ya da gelecekte bir anlama olmas dnlemezdi.Omuzlarn ac iinde geriye doru atarken (eller kalada, beden belden itibaren dndrlerek yaplan bu altrma srt kaslarna iyi geliyordu) belki on bininci kez, 'iin en rkn yan, btn bunlarn gerek olma olasl' diye dnd. Eer Parti gemie el atp bu ya da u olay hibir zaman olmad diye-biliyorsa, kukusuz bu, ikence ve lmden ok daha korkuntu.Parti, Okyanusya'nn Avrasya ile hibir zaman mttefik olmadn sylyordu. Oysa, o Winston Smith, henz drt yl gibi ksa bir sre nce, Okyanusya ile Avrasya'nn mttefik olduunu biliyordu. Ama bu bilgi nerede saklyd? Yalnzca kendi bilincinde, bu bile, bir sre sonra yitip gitmeye mahkmdu. Eer Partinin syledii yalanlar herkes onaylyor, tm kaytlarayn masal anlatyorsa, o halde, yalan tarihe geiyor ve gerek oluyordu. "Gemii denetleyen," diyordu Parti slogan, "gelecei de denetler; u an denetleyen, gemii de denetler." Oysa gemi, yaps gerei deitirilebilir olmasna karn hibir zaman deitirilmemiti. imdi gerek olan eyler, ezelden ebediyete dek gerek kalacakt. Basit bir iti bu: Tek gereken ey, belleinize kar sonsuz bir zaferler zincirini kazanmanzd. 'Gerein denetlenmesi' deniyordu buna, yeni dilde 'iftdn.'"Rahat!" dedi, ekrandaki kadn biraz daha yumuak bir sesle.Winston, kollarn yana sarktarak, cierlerine hava ekti. Dnceleri yeniden iftdn dnyasnn karanlk dehlizlerine kayd. Bilmek ve bilmemek, gerei grmenize kar zenle hazrlanm yalanlar sylemek, birbirine kart iki kavrama, birbirleriyle elitiklerini bile bile inanmak, manta kar mantk kullanmak, ahlka ball ileri srerken onu yadsmak, demokrasinin olanaksz olduuna inanrken, Partiyi demokrasinin koruyucusu olarak grmek, herhangi bir eyi, gerektiinde unutmak ve gerektiinde yeniden anmsamak ve sonra yeniden unutmak, hepsinden nemlisi, bu ilemi, ilemin kendisine de uygulamak. Asl incelik uradayd: Bilinli bir ekilde bilinci yok etmek, sonra, yeniden bu bilinli hareketi unutmak. iftdn szcn anlamak bile, iftdn kullanmay gerektiriyordu.Beden eitimi hocalar, tekrar hazrola gemelerini istedi. "imdi grelim bakalm kim ayaklarna dokunabilecek? Ltfen kaladan eilin, yoldalar! Bir, iki! Bir, iki!"Winston, ayaklarndan kalalarna ar dalgalar gnderen, ounlukla, yine bir ksrk nbetine tutulmasna neden olan bu hareketten nefret ederdi. Dald dnceler tadn yitirdi. Gemi, diye dnd, yalnz deitirilmekle kalmad, yok edildi. Kendi bellediiniz dnda bir kayt yokken, en belirgin olaylar bile nasl kantlayabilirsiniz? Byk Birader adn ilk kez ne zaman duyduunu anmsamaya alt. Altml yllarda olmalyd, ama emin olamyordu. Elbette Parti kaytlarnda, Byk Birader ilk gnlerden bu yana, Devrimin biricik nderi ve koruyucusu olarak gsteriliyordu. Kahramanlklar geri itileitile, silindir apkal kapitalistlerin Londra caddelerinde, prl prl kocaman otomobilleriyle ya da yanlar caml atl arabalaryla dolatklar, dsel 1940 ve 1930 yllarna dek ulamt. Bu efsanenin ne kadarnn doru, ne kadarnn uydurma olduunu bilmek olanakszd. Winston, Partinin hangi tarihte ortaya ktn bile anmsayamyordu. 1960 ylndan nce, ngsos szcn hi duymamt, ama eski dildeki biimi ngiliz Sosyalizmi olabilirdi. Her ey, sisler arasnda kayboluyordu. Kimi zaman bir yalan yakalayabiliyordunuz. rnein, Partinin tarih kitaplarnda, uaklarn Parti tarafndan icat edildii yazyordu. Oysa o, ocukluundan bu yana, uaklarn var olduunu biliyordu. Ama hibir eyi kantlayamazdnz, nk elde tek bir kant bile yoktu. Tm yaam boyunca bir kez, tarihsel olaylarn yalann ortaya karacak, su gtrmez bir kant gemiti eline. O zaman da..."Smith!" diye haykrd, tele ekrandan kulaklar yrtan o ses. "6079, Smith W. Evet, sen! Ltfen daha ok eil! stesen daha iyisini yapabilirsin. aba gstermiyorsun. Eil daha ltfen! imdi oldu yolda. imdi herkes rahata gesin, beni izleyin."Winston'n her yann scak bir ter basmt. Yzndeyse hibir anlam yoktu. Dehete dtn gsterme! fkeni belli etme! Gzlerindeki en ufak kvlcm bile seni ele vermeye yetebilir. Hocann, olduka ustalkla, kollarn bann zerine kaldrp sonra eilmesini ve ayaklarna dokunmasn izledi."te, yoldalar. Byle yapmanz istiyorum. Tekrar bakn. Otuz dokuz yandaym ve drt ocuum var. Bakn," yine eildi. "Gryorsunuz, dizlerimi bkmyorum. Eer isterseniz bunu hepiniz yapabilirsiniz," diye ekledi, dorulurken. "Krk be yann altndaki herkes parmaklarnn ucuna dokunabilir. Hepimiz n saflarda arpma nceliini elde edemesek bile, bedenlerimizi salam tutabiliriz. Malabar cephesindeki ocuklarmz dnn. Yzen Kalelerdeki denizcilerimizi dnn. Yeniden deneyin. Daha iyi, yoldalar, daha iyi," diye yineliyordu. Ve Winston, byk bir aba harcayarak yllardr ilk kez, dizlerini bkmeden ayak ularna dokunma baarsn gsterdi.4Tele ekrann yaknlnn bile nleyemedii derin ve bilinsiz bir i ekile, Winston i gnne balad; konuyaz kendine doru ekti, azlndaki tozlan fledi ve gzln takt. Sonra masann sa tarafnda, haber ileten basnl borudan gelmi olan drt kk kt silindiri ap birletirdi.Odacnn duvarnda delik vard. Konuyazn sanda, yazl haberler iin kk bir basnl hava borusu, solda gazeteler iin daha kaln, yan duvarda ise, Winston'n kolunun ulaabilecei bir uzaklkta, az tel parmaklkl bir delik. Bu sonuncusu ise, pe atlacak ktlar iindi. Binada, buna benzer daha on binlerce delik vard. Yalnz odalarda deil, ksa uzaklklarda, koridorlarda bile. Nedendir bilinmez, bunlara, bellek delii ad taklmt. Bir belgenin yok edilmesi gerektiinde, yerde bulunan ie yaramaz bir kt grldnde, bunu kaldrp en yakn bellek deliine atmak, herkeste bir refleks haline gelmiti. Scak hava akmlar bu ktlar alarak binann derinliklerinde bir yerlerde bulunan kocaman frnlara gtrrd.Winston at drt kda bakt. Her biri, birka satrlk, Bakanlk iinde kullanlan, yenidil olmasa da, yenikonuta pek ok szck ieren, ksa bildirilerdi:Times: 17.3.1984 Win sylevi yanl zet dzeltTimes: 19.12.1983 -y-p 83 yl son eyrek tahminleri basmhatas yeni basmda dzeltTimes: 14.2.1984 Bolbak ikolata yanl dzeltTimes: 3.12.1983 Win gnlk emri iftartiyideil kaynakyokkiiler tekrar tmyaz kayt ncesi yksekdenetBelli belirsiz bir doygunluk hissi iinde, Winston drdnc bildiriyi bir kenara ayrd. Bu, kark ve sorumluluk isteyen bir grevdi, en son yaplmas gerekiyordu. br her gnlk sorunlard, ama ikincisi iin, birtakm can skc listeleri aratrmak gerekecekti.Winston tele ekranda 'gemi saylar' kodlad ve Times'n gereken saylar birka dakika sonra basnl hava tpndenodacna geldi. Ald bildiriler, herhangi bir nedenle deitirilmek ya da resmi deyimiyle, dzeltilmek istenen makale ve haberlerle ilgiliydi. rnein, martn 17'sindeki Times'a. gre Byk Birader, bir nceki gnk sylevinde, Gney Hindistan Cephesinin sakin durumunu koruyacandan, buna karlk, saldrgan Avrasya kuvvetlerinin, yakn bir tarihte Kuzey Afrika'da karma yapacandan sz etmiti. Oysa, Avrasya kuvvetleri, Gney Afrika'ya karma yapm, Kuzey Afrika'ya dokun-mamt bile. Bu nedenle, Byk Biraderin sylevini batan yazmak gerekiyordu. Tahminleri gereklere uygun olmalyd. te yandan, Times, 19 Aralkta, 1983 ylnn drdnc eyreinde, ki bu ayn zamanda Dokuzuncu Yllk Plann da altnc eyreinde oluyordu, eitli tketim maddelerine ait retim tahminleri yaynlamt. Ayn gazetenin bugnk saysnda, gerek retim deerleri yaynlanmt. Bunlardan da, tahminlerde byk yanlglara dld grlyordu. Winston'm grevi, tahmini deerleri, sonrakilere gre dzeltmekti. nc bildiriyse, ok basit bir yanlt, birka dakikada dzeltilebilecekti. ubat ay gibi ksa bir zaman nce, Bolluk Bakanl, 1984 yl boyunca ikolata taynnda hibir kstlama yaplmayacana-sz vermiti. Oysa Winston'm da bildii gibi, ikolata tayn hafta sonunda 30 gramdan 20 grama drlecekti. Yaplmas gereken eski verilen szn yerine, nisanda bu taynn azaltlabilecei yolunda bir uyar getirmekti. Winston, her bildirinin gereklerini yerine getirdikten sonra, konuyazlm dzeltmeleri Times'n gerekli saysna ilitirip basnl hava borusuna koyuyor, sonra da yerlemi bir alkanlkla, bildiriyi ve kendi tuttuu notlan alevler tarafndan yutulmak zere, bellek deliine atyordu.Bu hava borularnn ald dehlizde neler olup bittiini tam olarak bilmiyordu, ama aa yukar bir eyleri kestirebili-yordu. Times'm herhangi bir saysnda, gerekli grlen tm dzeltmeler toplanp sraya konulduktan sonra, o say yeniden baslyor ve asl say yok edilip dzeltilmi olan bask, arivlere yerletiriliyordu. Srekli dzeltme ilemi, yalnzca gazetelere deil, kitaplara, dergilere, brorlere, afilere, filmlere, ses bantlarna, karikatrlere, fotoraflara, en ufak bir ideolojik anlam tama olasl olan her trl belge ve kitaba uygulanrd. Her gn, her an, gemi srekli yenileniyordu. Bylece, Partinintm tahminlerinin doruluu belgelerle kantlanabiliyordu. O ann gereksinimleriyle elien herhangi bir haber ya da dncenin, kaytlarda kalmasna izin verilmezdi. Btn tarih, gerektii zamanlarda silinip yeniden yazlabilen bir yazboz tahtasna dnmt. Bylece, herhangi bir yalanlamay kantlamak olasl kalmyordu. Ariv Dairesinde, Winston'n alt blmden ok daha byk olan bir baka blmn grevi, ilevlerini tamamlam, yok edilmesi gereken kitap, gazete ve baka belgeleri saptayp toplamakt. Siyasal yaamda bir deiiklik ya da Byk Biraderin yanl tahminleri yznden, kimbilir kanc kez kaleme alnm Times'n bir says, ilk tarihini tayarak arivlerde durmaktayd. Ayn saydan bir tane daha yoktu ki onunla elisin! Kitaplar da toplanp sil batan yazlyor ve yaplan deiiklik belirtilmeden yeniden yaymlanyordu. Winston'm ald ve i biter bitmez yok ettii, yazl emirlerde, hibir zaman, bir sahtekrln yaplacana dair bir cmle bulunmazd; istenilen, yanllarn, bask hatalarnn ya da yanl basklarn, doruluk adna dzeltilmesiydi.Bolluk Bakanlnn deerlerini dzeltirken yaplanlarn, aslnda sahtekrlk bile olmadn dnd. Yaplan i bir samaln bir bakasyla yer deitirmesiydi. Uratmz ilerin ounun, gerek dnyadakilerle bir ilgisi yoktu. statistikler ilk ekilleriyle de, uydurulmu ekilleriyle de d rnydler, hatta ou zaman, saylar sizin uydurmanz gerekiyordu. rnein, Bolluk Bakanlnn o eyrek iin ayakkab retimi tahmini 145 milyondu. Gerekleen retim ise, 62 milyon olmutu. Winston, tahminleri batan yazarken, sayy 57 milyona indirdi, bylece, saptanan hedefin ald konusundaki her zamanki iddialara pay ayryordu. Nasl olsa, 62 milyon, gerekten, 57 milyon ya da 145 milyon kadar uzakt. Hi ayakkab retilmemi olabilirdi. Kimse ne kadar retildiini zaten bilmiyordu, renmek de istemiyordu. Oysa; her ayda bir kt zerinde byle astronomik ayakkab retimi rakamlar yaymlanrken, Okyanusya'nn yars yalnayak dolayordu. Kk ya da byk, kaydedilen her gerein ac sonu buydu. Her ey, bir glgeler dnyasnda solup gidiyor ve sonunda, yln hangi gnnde olduklar bile, kesinliini yitiriyordu.Winston salonun kar tarafna bir gz att. Kardaki oda-ckta Tillotson adnda, ufak tefek, kat grnl bir adam, kucanda katlanm bir gazete, az konuyaza yapm, harl harl almaktayd. Sylediklerinin, kendisiyle tele ekran arasnda bir sr olarak kalmasn ister gibiydi. Ban kaldrd, gzlerindeki dmanca bakn prlts Winston'n gzlerini yakalad.Winston, Tillotson'u pek tanmazd, grevinin ne olduunu bilmiyordu. Ariv Dairesinde alanlar, yaptklar iler hakknda konumazlard. ki sra halindeki odacklar srekli bir kt hrtsyla ve konuyazlar kullanld iin mrltlarla doluydu. Penceresi bulunmayan bu salonda birka dzine insan vard. Winston onlar her gn koridorda aceleyle gidip gelirken ya da ki Dakikalk Nefret srasnda grd halde isimlerini bilmezdi. Yanndaki hcredeki kum sars sal ufak tefek kadnn, buharlatrlan ve dolaysyla, yaamadklar ileri srlen kiilerin adlarn gazeteden arayp sildiini biliyordu. Bir bakma, kendisine uygun bir grevdi bu, nk kocas da iki yl nce buharlatrlmt. Birka odack tede, Ampleforth adnda yumuak davrant, beceriksiz, srekli uyuklayan, kulaklar tylerle kapl bir yaratk oturuyordu, bu adamn uyak dzmek konusunda alas bir yetenei vard. Grevi, ideolojik adan sakncal grlmeye balanan, ama u ya da bu nedenle antolojilerde korunan iirleri deitirmek, yani 'Kesin Metinleri' hazrlamakt. Elliye yakn memurun alt bu salon, Ariv Dairesinin, karmak ve byk yaps iinde, bir alt-blm, bir hcreydi yalnzca. tede, yukarda, aada, akl almaz sayda bir yn ile uraan baka memur kitleleri bulunuyordu. Yaz ileri mdrleri, matbaaclar, dzmece fotoraflarn hazrlanmas iin zengin bir ekilde donatlm stdyolar ve basmevleri vard. Mhendisleri, yapmclar ve ses benzetmelerindeki becerileri nedeniyle, zellikle seilmi sanat kadrosuyla tele ekran programlarnn hazrland blm vard. Grevleri, yeniden gzden geirilmesi gereken kitap ve dergilerin listelerini kartmak olan bir memurlar ordusu bulunuyordu. Ayrca, dzeltilmi belgelerin topland depolar ve asllarnn yakld byk frnlar yer alyordu. Ve bir yerlerde de, tm bu almalar yneten, gemiin u parasnn korunmas, bu parasnn dzeltilmesi veyok edilmesini gerekli klan, siyasete yn veren isimsiz beyinler vard.Ariv Dairesinin kendisi de, sonuta Doruluk Bakanlnn bir parasndan baka bir ey deildi. Bu Bakanln asl grevi, gemii yeniden yazmak deil, Okyanusya yurttalarnn gazetelerini, filmlerini, kitaplarn, tele ekran programlarn, tiyatro oyunlarn, heykellerden sloganlara, lirik iirlerden bilimsel makalelere, alfabelerden, 'yenidiP szlklerine, her eit haber, bildiri ya da elencesini salamakt. Partinin birtakm gereksinimlerini karlamak yannda, tm yaptklarn ayrca bir de proleterler iin daha dk dzeyde yinelemek zorundayd. Upuzun bir ubeler zinciri, proleter yazn, mzii, tiyatrosu ve teki elence biimleriyle urayordu. Burada spor, cinayet haberleri ve astrolojiden baka hemen hemen hibir ey iermeyen paavra gazeteler, tahrik edici ucuz romanlar, buram buram cinsellik kokan filmler, duygu smrs yapan ve birtakm makineler tarafndan bestelenen arklar retiliyordu. stelik bir de, Yenikonuta ad Pornoblm olan ve en aa cinsten ak sak yaynlar reten bir blm bulunuyordu. Bunlar, hazrlayanlar dnda, hibir parti yesine gsterilmeden mhrl paketler iinde datlrlard.Winston alrken, bildiri daha geldi basnl hava tpnden; ama de basit eylerdi. ki Dakikalk Nefret almasna ara vermeden nce, n de zd. Nefret biter bitmez odacna dnd, raftan Yenikonu Szln ald, konu-yaz bir yana itti ve sabahn en nemli iine balad.Winston'n yaamndaki en byk zevki iiydi. ou, can skc, gnlk iler olmasna karn, ok zor ve derin bir matematiksel problem gibi iinde kendinizi mkemmel yitirebilece-iniz sahtekrlk rnekleri dolu iler de veriliyordu kendisine. Bunlar hazrlarken, ngsos hakknda kendi bilgi birikiminizden ve Partinin sylemek istediklerine dair varsaymlarnzdan baka rehberiniz yoktu. Winston bu tr ilerde baarl idi. Yenikonuta yazlan Times'n bamakalelerinin dzeltilerinin kendisine verildii olmutu. Daha nce bir kenara ayrd bildiriyi at.Times: 3.12 1983 bb'in gnlkemri iftartiyideil kaynak yokkiiler tekrar tmyaz kaytncesi yksekdenetEski dilde biimi yle olabilirdi:Byk Birader Times'n 3 Aralk 1983 saysndaki gnlk emriyle ilgili haber son derece yetersiz olup var olmayan kiiler kaynak gsterilmektedir. Tmn yeniden yazp, dosyalamaya gndermeden nce yksek makamlara gster.Winston bu sulayc makaleyi okudu. Byk Biraderin o gnk emri YKSM adyla bilinen ve Yzen Kalelerdeki denizcilere sigara ve baka malzeme salayan bir rgtn baarl almasna bir vg niteliindeydi. Wither Yolda adl, Partinin ileri gelen bir yesi, zellikle anlm ve Yksek Yararlk niannn ikinci rtbesiyle dllendirilmiti. ay sonra, YKSM anszn ve hibir neden gstermeksizin datlvermiti. Wither ve i arkadalarnn gzden dtkleri ortadayd, ama bu konudan ne basnda ne de tele ekranda sz edilmiti. Siyasal sulularn mahkemeye karlmalar ya da halk nnde sulanmalar olaan olmadndan, buna amamak gerekti. Sularn itiraf edip idam edilen hainlerin ve dnce sulularnn halk mahkemeleri nnde yarglanmalar ve binlerce insan temizleyen byk temizlikler, birer gsteri olup iki, ylda bir yer alrd. Partinin honutsuzluunu kazanm kiiler, ou zaman, anszn ortadan yok oluverirler ve bir daha adlar duyulmazd. Baz durumlarda, ldrlmezlerdi bile. Annesi ve babasn saymazsa, Winston'n yakndan tand otuz kii bu ekilde eitli zamanlarda, ortadan kaybolmulard.Winston bir atala hafife burnunu kad. Kar odackta, Yolda Tillotson konuyazn zerine eilmi almaya devam ediyordu. Bir an iin ban kaldrd, yine gzlklerinin dmanca parlts... Winston, "Acaba Yolda Tillotson da m ayn ile megul?" diye geirdi iinden. Neden olmasnd? Byle ince bir ite, tek bir kiiye gvenilmezdi. te yandan bu ii bir komite eline brakmak, bir dolap evrildiini kabul etmek olurdu. Belki de u anda bir dzine insan, Byk Biraderin azndan, birer sylev zerinde youn bir alma iindeydi. Sonra, Partinin beyin takmnn ileri gelenlerinden birisi, u ya da bu sylev rneini seecek, gerekli dzeltmeleri yapacak, bavuruiin gerekli ilemleri yrrle sokacak ve bylece seilmi yalan, srekli kaytlara geerek, sonunda bir gerek olacakt.Winston, Withers'n neden gzden dtn bilmiyordu. Belki rvet ald, belki de beceriksizlii yzndendi. Belki de, Byk Birader fazla sevilmeye balayan bir astndan kurtulmak istemiti. Belki Withers, ya da ona yakn birisinin, gemie ait eilimleri olduu kukusu uyanmt. Ya da -en yakn olaslk buydu- temizlikler ve buharlatrmalar, hkmet yapsnn gerekli bir paras olduundan bu i yaplmt. Gerek tek ipucu, 'yokkiiler' szcyd. Bu Withers'm oktan ldn gstermekteydi. Birinin tutuklanmas, mutlaka ldrld anlamna gelmezdi. Kimi zaman tutuklular serbest braklr ve idam edilmeden nce birka yl serbest dolamalarna izin verilirdi. ok sk olarak, uzun zamandr ldne inanlan bir kii, bir davada ortaya kar, sonsuza kadar kaybolmadan nce, tankl-yla yzlerce insann ban derde sokard. Withers ise artk bir yokkiiydi. Yafamyordu ve daha nce de yaamamt. Winston, Byk Biraderin sylevini tamamen ters evirmenin yeterli olmadna karar verdi. lk konuyla hibir ilgisi olmayan, btnyle yeni bir sylev hazrlamak daha uygun olurdu.Sylevi hainler ve dnce sulularnn yargland bir konuya evirmek fazlasyla ak olacakt. Cephede yeni bir zafer ya da Dokuzuncu Yllk Planla ilgili bir baar ise, kaytlar kartrmak demekti. O halde, tmyle hayl rn olan bir haber gerekiyordu. Birden kafasnda, szde olmu bir atmada, szde kahramanca len Yolda Ogilvy imgesi canland. Bazen Byk Birader, gnlk emirlerini basit bir parti yesinin ansna ayrr, onun yaamm ve lmn herkese rnek olarak gsterirdi. O gn de, Yolda Ogilvy'yi rnek gsterecekti. Evet byle biri yoktu, ama birka satr yaz, bir sahte fotoraf onu var edebilirdi.Winston biraz dndkten sonra, konuyaz kendine ekti ve Byk Biraderin ok iyi bildii konuma biimiyle dikte etmeye balad; askeri ve bilgie olan bu biimi, soru sorup yantlama zellii yznden, taklit etmek hi de zor deildi (bundan ne ders alyorsunuz yoldalar? ngsos'un da balca ilkeleri olan u derslerdir ki... vb). yandayken, Yolda Ogilvy, davul, maket helikopter ve makineli tabanca dnda tm oyuncaklar geri evirirdi. Ku-rald olarak bir ya erken, Casusluk rgtne katlm, dokuz yandayken, rgt nderi olmutu. On bir yanda, kulak misafiri olduu bir konumada su unsurlar olduu kansna varnca, amcasn Dnce Polisine ihbar etmiti. On yedi yandayken, Genlik Anti-Seks rgtnn blge bakan olmutu. On dokuz yandayken, Bar Bakanl tarafndan onaylanan ve ilk denemesinde bir kerede otuz bir Avrasyal tutsa ldren bir el bombas icat etmiti. Yirmi yanda, eylem srasnda cann yitirmiti. Hint Okyanusu zerinde yannda nemli bir belge bulunduu halde uarken, ardna dman tepkili uaklar taklm, o da arlk olsun diye boynuna bir makineli tfek asarak, belgeyle birlikte helikopterden atlam, kendisini sularn derinliine brakmt. Gpta edilecek bir son, diye ekliyordu Byk Birader. Yolda Ogilvy'nin yaantsnn masumluundan ve tek bir amaca bamllndan sz etti. Tek bir kt alkanl yoktu, sigara imezdi, her gn beden eitimi salonunda geirdii bir saat dnda hibir elencesi yoktu. Evlilik ve aile skntlarnn, greve yirmi drt saat ballkla uyumadna inand iin, bekr kalmaya yemin etmiti. Konumalarnda ngsos'un ilkeleri dnda bir konu yer almazd. Yaamnda, Avrasyal dmanlarn yenilmesi, casuslar, sabotajclar, dnce sulularnn ve genelde hainlerin yakalanmasndan baka bir amac yoktu.Winston'n aklndan, Yolda Ogilvy'ye Yararllk Yksek Nian vermek geti. Ama, bunun kaytlarda gereksiz karklklar yaratabileceini dnerek vazgeti.Bir kez daha kar odadaki rakibine gz att. inden bir ses Tillotson'n ayn ile uramakta olduunu sylyordu. Sonunda kimin yaptnn onaylanacan renmek olana yoktu, ama yine de bunun kendisininki olacana dair kuvvetli bir inan vard iinde. Bir saat nce yaratt kii Yolda Ogilvy ite imdi bir gerek olmutu. Canl insanlarn deil, llerin yaratlabilir olduu dncesiyle sarsld. Hibir zaman varolmam olan Yolda Ogilvy imdi gemite yaamt, bu dzmeceler unutulunca, o da Charlemagne ya da Jl Sezar gibi ayn gereklik ve ayn kantlarla desteklenerek var olacakt.5Topran derinlerindeki, bask tavanl kantinde, le yemei kuyruu ne doru yava yava ilerliyordu. Oda imdiden dolmutu. Grltl kulaklar sar edecek dzeydeydi. Tezghtaki zgaradan, et yemeinin dumanlan ttyor, bunun eki, metalik kokusunu Zafer Cini bile bastramyordu. Odann gerilerdeki bir kesine duvar oyularak ina edilmi olan bardan on sente bir kadeh dolusu cin alnabiliyordu."te aradm adam," dedi Winston'n arkasndaki bir ses.Arkasna dnd. Bu, Aratrma Dairesinde alan arkada Syme idi. Belki de arkada uygun bir szck deildi. Artk arkada yoktu, yoldalar vard. Ama, baz yoldalarn elii, brlerinden daha keyifliydi. Syme bir filologdu; bir Yenikonu uzmanyd. Yenikonu Szlnn on birinci basksn hazrlamakla ykml o byk uzmanlar topluluunun bir yesiydi. Winston'dan daha ufak tefekti. Koyu renk salar, hem hznl hem alayl bakan, konuurken karsndakinin yzn aratr-yormu kans uyandran kocaman, patlak gzleri vard."Jiletinin olup olmadn soracaktm," dedi. "Bir tane bile yok," diye yantlad Winston, bir eit sululuk duygusuyla. "Her tarafta aradm, ama hibir yerde bulunmuyor artk."Herkes birbirinden jilet isteyip duruyordu. Aslnda Winston'm elinde iki tane hi kullanlmam jilet vard. Aylardr bir jilet ktl sz konusuydu. Parti dkknlarnn karlayamad gereksinimler pek oktu. Bazen dme, bazen iplik, bazen ayakkab ba, imdi de jilet bulunmuyordu. Ancak 'serbest' piyasadan, uzun aramalar sonunda bir iki tane bulunabiliyordu."Alt haftadr ayn jileti kullanyorum," diye yalan syledi.Kuyruk biraz daha ilerledi. Durduklar zaman yzn yeniden Syme'a dnd. kisi de tezghn yanndaki yal yndan birer tepsi aldlar."Tutuklularn aslsn grmeye gittin mi, dn?" diye sordu Syme."alyorum," dedi Winston kaytszlkla, "sinemada grrm, sanyorum.""Aslnn yerini tutmaz," dedi Syme. Alayc gzleri, Winston'm yznde dolayordu. 'Ben seni bilirim,' der gibiydi gzleri. 'ini okuyorum. Neden tutuklularn idamn grmeye gitmediini ok iyi biliyorum'. Syme aklc bir biimde Partiye balyd, ama ii kin doluydu, zehir sayordu. Tatsz bir doyumla, dman kylere yaplan helikopter saldrlarndan, dnce sulularnn yarglanma ve itiraflarndan, Sevgi Bakanlnn bodrumundaki idamlarndan sz ederdi. Onunla konumak iin, onu bu tr konulardan uzaklatrarak, uzmanlk alan Ye-nidil konusuna ekmek gerekti.Winston o kocaman koyu gzlerin aratrclndan korunmak iin ban evirdi."yi bir adamd," dedi Syme, grdklerini anmsayarak. "Bacaklarn birbirine balanmas bence her eyi bozuyor. Onlarn havay tekmelediini grmek houma gidiyor. stelik, sonunda dilleri dar sarkyor -mavi dilleri- gerekten masmavi. Beni eken ayrntlar bunlar."Beyaz nlkl ii, elinde keesiyle, "Bir sonraki!" diye bard.Winston ve Syme tepsilerini zgarann altndan ittiler. Her birinin iine her zamanki le yemei kondu; pembemsi gri renkli et yemei, bir para ekmek, bir dilim peynir, bir fincan stsz 'Zafer Kahvesi' ve bir sakkarin tableti.Syme, "urada bir masa var, tele ekrann altnda," dedi. "Giderken cinlerimizi de alalm."Cin, sapsz porselen fincanlarla veriliyordu. Kalabaln iinden glkle yol aarak, ellerindeki metal tepsileri kesinde kusmuu andran bir et suyu glc bulunan bir masaya braktlar. Winston, cin fincann eline ald, bir an duraklad. Tm cesaretini toplayarak yal bir tad olan bu svy yutuver-di. Gzlerinden gelen yalar silerken, ackm olduunu fark etti. Ete benzer birtakm sngerimsi paracklarn iinde yzd svy kaklamaya balad. Yemekleri bitene dek ikisi de konumad. Winston'm solunda geride bir kii salonun grltsn bile bastran rdek vaklamasna benzer bir sesle ara vermeksizin hzl hzl konumaktayd. "Szlk almas nasl gidiyor?" diye sordu Winston, grlty bastrmak iin sesini ykselterek."ok yava," dedi Syme. "u sra sfatlardaym, insan bylyor."Yenikonutan sz edilmesi, keyfini yerine getirmiti. Tepsisini bir kenara itti, ince ellerinden birine ekmei, birine peyniri alarak, barmak zorunda kalmamak iin Winston'a doru eildi."On birinci bask deimez bask olacak," dedi. "Szle en son biimini veriyoruz; kimsenin ondan bakasn konumayaca zaman alaca biimi. bittiinde senin gibi kiiler bir dili yenibatan renmek zorunda kalacaklar. Sizler, grevimizin yeni szckler bulup karmak olduunu dnyorsunuz, ama ilgisi yok! Bizler szckleri paralyoruz, her gn yzlerce-sini. Dili kua eviriyoruz. On birinci bask 2050 ylndan nce modas geecek bir tek szck iermeyecek."tahla ekmeini srd, birka lokma yuttuktan sonra, bilgie bir tutkuyla srdrd konumasn. nce, esmer yz canlanm, gzlerindeki alays anlatmn yerini, dsellik almt."Szckleri yok etmek ok gzel bir olay. Elbette, asl bozgun, yklemeler ve sfatlarda, ama atlmas gereken yzlerce isim de var. yalnz eanlaml szcklerle bitmiyor, kart anlamllar da var. Bir baka szcn kart olan bir szcn yarar ne olabilir? Her szck, zaten kartn kendi iinde tar. rnein, 'iyi* gibi bir szck varken, 'kt' szcne neden gereksinimimiz olsun? 'yi deil' iimizi daha iyi grr. nk bu, ilk szcn tam tamna kart, tekiyse deildir. Ya da rnein, 'iyi'den daha kuvvetli bir szc ele alalm; harika, olaanst ve benzerleri gibi, bir sr samasapan szce ne gerek var, 'art iyi' ayn anlam verir ya da 'ift art iyi', daha kuvvetli bir szck istiyorsak eer. Bu szckleri zaten kullanyoruz, ama Yenikonu son biimini aldnda, iyi ve kt kavram-lar yalnzca alt szckle, gerekte tek bir szckle anlatlacak. Buradaki gzellii anlayabiliyor musun Winston? Elbetteki tm bunlar en bandan Byk Biraderin dncesiydi," diye ekledi son sz olarak...Byk Biraderin ad sylenince, Winston'n yznden dzmece bir coku dalgas geti, ama Syme ondaki evk eksikliini hemen fark etmiti.Hznl bir sesle, "Yenikonuun deerini anlayamyorsun Winston," dedi. "Yazarken bile, hl eski dilde dnyorsun. Arada srada Times'da yazdklarn okuyorum. Olduka iyi yazlar yazmana karn, hepsi eviri. Tm belirsizliklerine ve yararsz anlam glgelerine karn, gnlnde eski yatyor senin. Szckleri yok etmenin gzelliini kavrayamyorsun. Yenikonuun dnyada her yl szck hazinesi ufalan tek dil olduunu bilmiyor muydun?"Winston elbette ki bunu biliyordu. Konumaya cesaret edemeyerek, glmsedi. Syme kara ekmekten bir para daha srarak, ksa srede inedi ve yuttu; konumasn srdrd."Yenikonuun tm amacnn, dnme snrlarn daraltmak olduunu grmyor musun? Sonunda dnce suunu ola-nakszlatracaz, nk en sonunda, onu anlatacak szckler kalmayacak. Gerek duyulan her kavram tm edeer szcklerinden syrlarak, anlam kemikletirilmi tek bir szckle anlatlacak. imdiden on birinci baskda bu noktaya, az ok ulatk, ama bu ilem, sen, ben ldkten ok sonra da srecek. Szck says her yl biraz daha azalacak ve bilincin alan her yl biraz daha daralacak. imdi bile, dnce suu ilemek iin ne bir neden, ne bir zr var. Tm i, kendini biimlendirmek ve gerei denetleyebilmek. Ama sonunda, buna da gerek kalmayacak. Dil yetkinlie ulat zaman devrim tamamlanm olacak. Yenikonu, ngsos'tur, ngsos da, Yenikonu," diye ekledi, mistik bir duyumla "Winston, 2050 ylnda bizim u konumamz anlayabilecek tek bir insann kalmayacan hi dndn m?""Yalnz," diye kaygyla sze balad Winston ve sustu."Yalnz proleterler olacak," demek gelmiti dilinin ucuna, ama bu szn politik balla ters deceini dnd. Syme onun ne sylemek zere olduunu tahmin etmiti.Umursamaz bir tavrla, "Proleterler insan saylmaz," dedi. "2050'de -belki de daha nce- eski dil tmyle yitmi, gemiteki tm yazn dnyas yok edilmi olacak. Shakespeare, Chaucer, Milton, Byron yalnzca Yenikonuta var olacaklar, deimekle kalmayp eski biimlerinin tam kartna evrilmi olacaklar. Parti yazn bile deiecek. Hatta, sloganlar bile deiecek. zgrlk kavram ortadan kalknca, 'zgrlk kleliktir' diye bir slogan nasl olabilir? Dnce ortam, tmyle deie-ek. Daha dorusu, bugn anladmz anlamda bir dnce olmayacak. Partiye ballk, dnmemek, dnce gereksinimi duymamaktr. Partiye ballk, bilinsizlik demektir."Winston aniden, derin bir inanla, Syme'n bugnlerin birinde buharlatrlacan dnd. Gereinden fazla zekiydi. Olaylar ak seik olarak gryor ve ok ak konuuyordu. Parti bu tr insanlardan holanmazd. Bir gn ortadan kaybolu-verecekti. Byle olaca yznde yazlyd.Winston ekmeini ve peynirini bitirmiti, kahvesini imek iin sandalyesinde biraz yana dnd. Solundaki masada oturan rdek sesli adam hl konumasn srdryordu. Beraberindeki, -sekreteri olabilirdi-, srt Winston'a dnk oturan gen kadn, adam dinliyor ve sylenenleri tmyle onaylyordu. Winston'n kulana, gen ve aptal bir kadn sesinin syledii, "Ne kadar haklsnz, ben de sizinle ayn kandaym," gibi szler alnyordu. teki ses ise, kz konuurken bile susmuyordu. Winston adam uzaktan tanyordu, ama Roman Dairesinde nemli bir grevde almakta olduu dnda fazla bir ey bilmiyordu. Otuz yalarnda, (ensesi kaln) ve kocaman (hi durmadan konuan) bir az olan biriydi.Ban biraz geriye atmt, oturduu a yznden, gzlkleri yanstyor ve gzlerinin yerinde Winston, iki bo yuvarlak gryordu. in rkn yan, adamn azndan kan sz selinden, tek bir szcn bile seilememesiydi. Yalnz bir kez, Winston, "Goldsteincln kesin ve tmden yok edilmesi" szn duyabildi; madenden dklm bir kalp gibi azdan frlayan szler. Geri kalan ksm, yalnzca bir grltyd, vak, vak, vak gibi. Yine de, adamn sylediklerini duymadnz halde, ne tr bir konuma olduunu kolayca kestirebilirdiniz. Goldstein, suluyor, dnce sulular ve sabotajclara kar daha etkin nlemler alnmasn istiyor olabilirdi, Avrasya ordusunun vahetine kar atp tutuyor olabilirdi, syledikleri, Byk Birader ya da Malabar cephesi kahramanlarn vyor olabilirdi. Syledikleri ne olursa olsun, fark etmezdi. Her szcnn, Parti doktrini ve ngsos dorultusunda olduundan emin olabilirdiniz. enesini ap kapayan bu gzsz yz izlerken, Winston, bir insan deil de kuklay seyrediyormu gibi garip bir duyguya kapld. Konuan, adamn beyni deil, grtla idi. A-zndan dklenler szcklerdi, ama bu gerek anlamda bir konuma deildi; bir rdein vaklamas gibi bilinsiz olarak karlan sesler ynyd.Syme bir sre konumad, elindeki kan sapyla et suyu birikintisine ekiller iziyordu. teki masadan gelen vaklama sesi, evredeki uultuya karn, kolayca duyulabilecek iddette sryordu."Yenikonuta bir szck var," dedi Syme. "Bilmem duydun mu; rdekdil, yani rdek gibi vaklamak. ki kart anlam iinde tayan ilgin szcklerden biri. Bir rakip iin kullandnda bir aalama, ayn dncede olduun biri iin kullandnda bir vg oluyor."Syme'n buharlatrlaca kesin, diye dnd yeniden, Winston. Syme'n onu kmsediini, beenmediini ve hatta bir neden bulduu an kendini dnce sulusu olarak ihbar edebileceini bildii halde, bu dnce onu hznlendirdi. Sy-me'da eksik olan birtakm eyler vard, sagr, kendisini tartmalardan uzak tutmak, can kurtarc bir aptallk. Kurallara bal olmad sylenemezdi. Yalnzca itenlikle deil, basit bir Parti yesinde bile bulunmayan sonsuz bir istek ve geni bir bilgi hazinesiyle, ngsos'un ilkelerine balyd. Byk Biraderi taparcasna sever, zaferlerle neelenir, yanl yola sapanlardan nefret ederdi. Yine de bir yanllk vard tavrnda. Sylenmesi gereksiz eyler sylerdi. ok kitap okurdu, sk sk ressam ve mzisyenlerin urak yeri olan Kestane Aac Kahvesine giderdi. Kestane Aac Kahvesine gidilmemesi konusunda yazl bir kural yoktu, szl bir kural bile yoktu, ama oras uursuz bir yerdi. Partinin gzden dm eski nderleri, temizlenmeden nce burada toplanrlard. Goldstein'n bile, yllar nce burada grld sylenirdi. Syme'n geleceini tahmin etmek kolayd. Gelgelelim, btn bunlara karn, Syme, Winston'n aklndan geenleri okuyabilse, bir dakika geirmez, onu Dnce Polisine ihbar ederdi. Aslnda herkesin yapaca buydu, ama Syme herkesten daha yatknd buna. Coku yeterli deildi, kurallara ballk bilinsizlik demekti.Syme ban kaldrd, "Bak Parsons geliyor," dedi.Sesindeki bir eyler 'u budala', diye ekler gibiydi. Winston'n Zafer Konandaki komusu Parsons, kalabalkta kendi-ne yer aarak, onlara doru ilerliyordu. Orta boylu, tknaz, san sal, kurbaaya benzer yz olan bir adamd. Henz otuz be yandayd, ama karnnda ve boynunda kat kat ya tabakalar belirmeye balamt. Yine de, yry evik ve ocukayd. Btn grntsyle, zamanndan nce bym bir ocuu anmsatyordu. Srtndaki resmi tutuma karn, kendisini Casuslarnn ksa mavi pantolonu, gri gmlei ve krmz boyunba iinde dlememek olanakszd. nsan Parsons' dnnce, aklna yumuk dizler, tombul kollar gelirdi. Parsons frsat bulduka, ak havada bir yry ya da baka bir etkinlie katldnda ksa pantolon giyerdi gerekten de. kisine de en bir 'merhaba' deyip dayanlmaz bir ter kokusu saarak, masalarna kt. Pembe yzn boncuk boncuk ter damlalar sarmt. Ondaki bu terleme gc olaanstyd. Dernek merkezinde, onun masa tenisi oynam olduunu, raket sapnn neminden anlayabilirdiniz. Syme cebinden, zerine bir dizi szck yazl bir kt paras karm, elinde bir mrekkepli kalem alyordu."una bak, le arasnda bile alyor," dedi Parsons, Winston' drterek, "alma evki diye buna denir. Nedir o yaptn, ahbap? Bana gre fazlaca beyin ii sanrm. Smith, ahbap, senin neden ardna dtm syleyeyim. u bana vermeyi unuttuun para iin.""Ne paras?" diye sordu Winston, farknda olmadan cebindeki paray yoklayarak. Herkesin, maann drtte birini gnll ilere ayrmas gerekmekteydi, ama bunlar ylesine boldu ki, saylarn ve ne iin verildiklerini aklda tutmak zordu."Nefret Haftas iin. Biliyorsun bizim evin veznedar benim. ok byk bir aba gsteriyoruz, olaanst bir gsteri dzenleyeceiz. Zafer Kona, caddede en fazla bayrak asl yap olmazsa, su bende deil, bilesin! Bana iki dolar vaat etmitin."Winston'n uzatt buruuk, kirli iki banknotu Parsons cahillere zg bir el yazsyla kk bir deftere iledi."Aklma gelmiken ahbap," dedi, "benim kk yaramaz dn sana sapanla ta atm galiba. yice bir haladm, bir daha ayn eyi yinelerse sapan elinden alacam bile syledim.""dam grmeye gidemedii iin biraz can skknd galiba.""Ya! Dorusu, byle olmak gerek, deil mi? Afacanlar yaramazlar, ama evk ve istek dendi mi stlerine yoktur. Tm d-ndkleri Casusluk ve Sava, elbette. Benim kk kz, geen cumartesi, birliiyle Berkharmsted tarafnda yrye ktnda, ne yapm biliyor musunuz? Birliinden iki kz daha alarak ayrlm ve tm leden sonra garip grnl iki adam izlemiler. Ormanda iki saat kadar pelerinden gittikten sonra, Amersham'a vardklarnda onlar devriyelere teslim etmiler.""Ama neden?" diye sordu Winston. Parsons gururla srdrd konumasn: "Benim ufaklk, adamn paratle indirilmi bir casus olduu kansna varm. in ilgin taraf u, ahbap: Onu kukulandran ne olmu dersin? Adamn ayanda hi kimsede grmedii trden ayakkablar varm. Bu onun yabanc olduu olasln ykseltiyor. Yedi yanda bir ocuk iin fena saylmaz deil mi?""Peki adama ne olmu?" diye sordu, Winston."Orasn bilemem elbette, ama herhalde-," nian alr gibi yapt, patlama yerine de dilini aklatt.Syme ban kttan kaldrmakszn ilgisizce, "yi," dedi."Elbette ki iimizi ansa brakamayz," diye destekledi, Winston."Sava iinde olduumuzu unutmamalyz," dedi Parsons.Sanki bu sesi desteklermi gibi, balarnn stndeki tele ekrandan bir borazan sesi ykseldi. Ama bu kez, yeni bir askeri zafer deildi aklanan, Bolluk Bakanlnn bir bildiriiydi:"Yoldalar!" diye balad gen, evk dolu bir ses, "Dikkat, yoldalar! Size verilecek parlak haberlerimiz var. retim savan kazanm bulunuyoruz! Tm tketim maddeleri konusunda tamamlanm olan hesaplar unu gsterdik: yaam dzeyi getiimiz yl iinde, yzde yirmi ykselmi durumda. Tm Okyanusya'da bugn iten gelen gsteriler, dzenlenmi, fabrika ve brolarndan kan iiler, Byk Biraderin bilinli nderliinin bize sunduu yeni ve mutlu yaam biiminden dolay, kendisine olan gnl borlarn belirten pankartlarla caddelerde geit treni yapmlardr. imdi size baz deerleri okuyoruz. Besin maddeleri..."Son zamanlarda Bolluk Bakanlnn pek tuttuu 'yeni ve mutlu yaam biimi' tmcesi birka kez yinelendi. Borazan sesiyle dikkati tele ekrana evrilen Parsons, az ak, ciddiyetle sylenenleri dinliyordu. Okunan deerleri izleyemiyordu, amabunlarn honut edici olduunun farkndayd. i yanm ttnle yarsna dek dolu kocaman, pis bir pipo kartmt. Haftada verilen yz gram ttnle pipolar azna dek doldurmak olanakszd. Winston ise, zenle, yatay tuttuu bir Zafer sigaras iiyordu. Yalnzca drt sigaras kalmt. Yeni sigara taynysa, ancak ertesi gn verilecekti. Bir an iin kulaklarn evredeki grltlere tkayp, tele ekrandan gelen sesi dinlemeye balad. Sylendiine gre, ikolata taynn haftada yirmi grama kard iin, Byk Biradere teekkr gsterileri yaplmt. Oysa daha dn, tayn yirmi grama indirmilerdi, diye geirdi iinden. Daha zerinden yirmi drt saat gemeden, bunu nasl yutarlar? Evet, yutuyorlard. Parsons, bir hayvann aptallyla yutuyordu bunu. Yan masadaki gzsz yaratk, geen haftaki taynn otuz gram olduunu ileri srecek kiileri bulmak, bildirmek ve yok ettirmek iin tutkulu, banazca, bir cokuyla yutuyordu. Syme ise iftdnceyi ieren daha kark bir dzeyde yutuyordu. yleyse bellei salam tek kii kendisi miydi?Uydurma istatistikler tele ekrandan sel gibi akyordu. Geen yla oranla, imdi daha ok besin maddesi, daha ok giyecek, daha ok ev, mobilya, tencere, daha ok yakt, daha ok gemi, helikopter, kitap, daha ok bebek vard. Hastalk, su ve delilik dnda her ey artmt. Yllar, dakikalar iinde her ey ve herkes byk bir hzla artmaktayd. Az nce Syme'n yapt gibi, Winston da kayla masann zerinde yaylan soluk renkli et suyunda ekiller iziyordu. Yaamn grnen yanlar zerinde dnd, kin duyarak. Hep byle mi olmutu her ey? Yemein tad hep byle miydi? Kantine bir gz att. Duvarlar saysz bedenin srtnmesiyle kayganlam, alak tavanl, hnca hn insan dolu olan bir salon, dirseklerin birbirine deebile-cei kadar sk yerletirilmi rk ark masalar, sandalyeler, yamuk kaklar, ezik tepsiler, kaba beyaz fincanlar; tm yzeyler yal, her atlak kirli, ier