gazoz kapagi 6. sayı
description
Transcript of gazoz kapagi 6. sayı
EŞŞOLUNe için boş durursunÇalış eşşolu, eşşolu
Yiyecek yok mu dedin haAlış eşşolu, eşşolu
Anırıp durma çemendeAra bul ilim ile fendeAra bul ilim ile fendeOlma bir .... sen deKarış eşşolu, eşşolu
Uyuyan menzili bulmazO balın gülleri solmazTopal eşşekle olmazYarış eşşolu, eşşolu
Bırakıp kîl ile kâliBırakıp kîl ile kâliUnutup ol emr-i muhaliSana dargın ise valiBarış eşşolu, eşşolu.
NEYZEN TEVFİK
Bir acayip adam
Yıl: 1 Sayı: 6
GEÇERİMGeçen gençlik günlerine yanmıyanYok gibidir, bense bakar geçerim.Yoku vara, varı hiçe gömerek
Her solukta bir gam yakar geçerim.
Durulmadı gitti belirsiz başım,Kardaşımdan başka herkes kardaşım.Kardaşımdan başka herkes kardaşım.Kader, zaman, kader, hicrân yoldaşım,Dertli ırmak oldum, akar geçerim.
Devrin siyâseti pek saçma sapan,Pişirdiği pazarlıklar çok yavan,Matbu’atın ocağında kaynayan
Kazanlara bir kulp takar geçerim.
Araştırdım hakiykat notlarında,Araştırdım hakiykat notlarında,Yok bir ma’na dehrin vur tutlarında,
Şi’rimdeki duygu bulutlarındaBir şimşeğim, hicrân çakar geçerim.
Göz kapamam hiç bir Tûr’un nûruna,Perde açtım İsrâfil’in sûruna,
Kalbimdeki yanan aşkın uğrunaCehennemi yakaCehennemi yakar yıkar geçerim.
Anladın mı beni yakan o piri ?Neyle meyle bak ne yaptı fakîri
Ebedleri kucaklıyan esiriMa’na gibi deler, çıkar geçerim.
Bulamazsın cevherimi bir kânda,Gömülüyüm bir mukaddes nihânda,
Gönlümdeki ışığımla biGönlümdeki ışığımla bir andaYüz bin Leylâ sever bıkar geçerim.
Neyzen gibi serserinin fakîyr’inMihrâbıyım içindeki zamîrin,
Men-Rabbüke diyen Münkir, Nekir’inDefterini dürer, tıkar geçerim.
neyzen tefik
Yıl: 1 Sayı: 6
Kime sordumsa seni, doğru cevap vermediler;Kimi hırsız, kimi alçak, kimi deyyus! dediler...Künyeni almak için, partiye ettim telefon,
"Bizdeki kayda göre, şimdi o meb'us!" dediler...
Kim demiştir kanun alınmıştır ayak altına, Böyle bir halin vukuunda hamiyyet çiğnenir. Devleti yolsuz göDevleti yolsuz görenler halt eder bir beldede, Kaldırım olmazsa kanun-ı hükûmet çiğnenir.
Kim demiştir kanun alınmıştır ayak altına,Böyle bir halin vukuunda hamiyyet çiğnenir.Devleti yolsuz görenler halt eder bir beldede,Kaldırım olmazsa kanun-ı hükûmet çiğnenir.
Felsefemdir kitab-ı imânım,TTaparım kendi rûhumun sesine.Secde eyler hâkikatim her ân,Kalbimin âteş-i mukaddesine.
Gözünü aç daha meydan var iken,Dizginin canbaz elinde Neyzen!Girmedim ya kapısından baktım,Cennet'i at pazarı sandım ben.
Bî-namaz deyip beni Hak'dan uzak göBî-namaz deyip beni Hak'dan uzak gören,Sığmaz senin hayâline mihrâb ü mübrem.
Sen sade beş vakitte ararsın Allahını,Ben her zaman onunla emîn ol beraberim.Asrın yeni bir umdesi var, hak kapanındır.Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.Geçmez ele bir pâye, kavuk sallamayınca,Kürsî-i liyakat pezevenk, puşt olanandır!Kürsî-i liyakat pezevenk, puşt olanandır!
NEYZEN TEVFİK
Yıl: 1 Sayı: 6
Ak baktık ışığaDurma ak dedik Kör baktık kuyuya
Karanlığa hiç gerek yok dedik Siyahlar kuşandıkIşığı hatırlatmak için
Akça pakça bulandık karalara Akça pakça bulandık karalara Yıldızları saymak için
masal bekcisi
Yıl: 1 Sayı: 6
ÇÜNKÜ DFA, TÜRKİYE'NİN "EN ÖĞRENCİ DOSTU" FİLM AKADEMİSİDİR
DFA eğitimlerinde öğrenci sayıları 9 ila 11 arasında korunmakta ve eğitim kalitesi
sürekli gözlemlenmektedir.PProje üretmek isteyen DFA öğrencileri tüm ekipman ve stüdyo olanaklarını
sınırsız olarak kullanma hakkına sahiptir.Kamera, ışık, ses kayıt ekipmanları,
kurgu odaları, Mac Pro CG laboratuvarı, dublaj odası, sinema salonu gibi tüm DFA imkanları DFA öğrencilerinin
kullanımına açıktıkullanımına açıktır. DFA olanakları için tıklayınız.
ÇÜNKÜ DFA EĞİTMENLERİ , SEKTÖRDE AKTİF OLARAK ÇALIŞAN PROFESYONELLERDEN
OLUŞMAKTADIRDFA Öğrencileri, sektörle içiçe olan gerçek profesyoneller tarafından eğitilmektedir. Böylece DFA öğrencileri sektörün işleyişi hakkında birinci elden bilgi sahibi olmakta hakkında birinci elden bilgi sahibi olmakta
ve DFA ile işbirliği içinde olan profesyonellerin yapımlarında staj imkanı bulmaktadır.
ÇÜNKÜ DFA SADECE BİR FİLM OKULU DEĞİL AYNI ZAMANDA BİR SİNERJİ ve ÜRETİM MERKEZİDİR
DFA Öğrencileri, eğitim süresi sonrasında da DFA'nın olanaklarından faydalanmaya, diğer öğöğrencilerle ekipler kurarak yeni projeler
üretmeye teşvik edilmektedir.DFA Öğrencilerinin geliştirdiği yeni ve farklı
projeler DIGITAL FILM CENTER yapımcılığında sektöre sunulmaktadır.
DFA öğrencilerinin üretimlerini görmek için buraya tıklayınız
ÇÜNKÜ DÇÜNKÜ DFA NEW YORK'UN EN İYİ FİLM OKULU SEÇİLMİ?TİR
New York'un en çok okunan magazini Village Voice 2004 yılında, film yapımını öğreten pratik ve uygulama destekli
eğitim müfredatı nedeniyle DFA'yı En İyi Film Okulu seçmiştir
NEDEN DFA?
Yıl: 1 Sayı: 6
TÜRKİYE’NİNEN BÜYÜK
MÜZİK ARŞİVİ
VEDAHA FAZLASI...
20. YIL
Sinan Paşa İş
Merkezi no:156
Istanbul, B eşiktaş
Yıl: 1 Sayı: 6
İBLİSBİLİMordayım!kandaki kor yığınında,her hücrenin burukluğunda,dehşet haykıran hırçın dualarda,sinirlerin ürpertisinde,sinirlerin ürpertisinde,dehşet kendi çıkarım olduğundaordayım!
birkaç istisnai melankolibirkaç intihar dışındaboşluk manzaralı kızıl felaket şafağındainsanlainsanlar tıka basa alyuvarlarla doldurulmuşkuklalar!
-bana hiç dua etmeme gücü verin!her nevi tapınma saçmalığından koruyun.beni size teslim edecek o sevgiyi benden uzak tutun!ıssızlıklarımı mevcudiyetinizle,sibiryalarımı güzenşinizle eritmenizi istemiyorum!sibiryalarımı güzenşinizle eritmenizi istemiyorum!ben ellerim temiz kalsın istiyorum!sizi yoklukta bir gedik açarakşu zaman panayırını başlatmaya ve benioluştaki aşağılamaya ve utanca mahkum eden o huzuru,ilk anın öncesindekidevşirilmemiş mucizeyi gösterin bana! -
Yıl: 1 Sayı: 6
ASİL VAROLUŞhayatta kalmayan birkaç rengin siyah beyazı
sarhoş olamayan saydam çığlıklarda.ölüme hapsolmuş bir döngüden çıkmaya çalışan
aciz kobay faresi;
sen olmaya kaç dakika var?sen olmaya kaç dakika var?vadiden bir diken süzülecek.kaç damla gözyaşın var?sadece ter, sadece kan!
sen olmaya kaç dakika var?sadece ter, sadece kan!kaç damla gözyaşın varkalan haykırıştan?.kalan haykırıştan?.
tende asil bir varoluş..sende zehir bir kahroluş..
biraz su ve et için ellerin göğe uzanmış,kesilecek boynuna ay ışığı yansımış.
hayatta kalmayacak birkaç rengin siyah beyazışimdi anlatmak değil yaşamak zamanı!
sessizce alınacak canlarınsessizce alınacak canlarınburnumda kan kokuları..
o canlar ki mezarımın çiçekleri olacak!
Yıl: 1 Sayı: 6
BOŞLUĞUN LEŞ RUHLARIben yine kılıçları seçtimakan sıcak kanlarda!ve yine karardı kalbimboşluğun leş ruhlarıyla!
iç içe geçmiş ve üst üste soyut yıkım önümdekan akmıyokan akmıyor artık bu cephede
donuk yüzler ve ellerin parçaları el ele..
en aitlik hissettiren rüyanın uyanışındaki soğuklukve kayboluşun sessiz çaresizliği..
ben yine savaşı seçtim!huzurla toprak altında
olmayan çığlıkları dinledimolmayan kuşlaolmayan kuşlar kanatlarında..
Yıl: 1 Sayı: 6
Hayat memak meseleleriyle bilinçli şekilde uğraşmak rahatsızlık doğurur kimi bünyelerde.
Özellikle art niyetli veya cahil olanlarda... Eğer bir de yaşları karşısındakinden fazlaysa ya da hasbelkader genelgeçer
olarak yüksek bir mevkideyse bu rahatsızlık anında buhrana dönüşüanında buhrana dönüşür ve saçma sapan seslerin oluşmasına sebep olur. Bu seslerin genel meali "senin yaşın kaç başın kaç", "bu meseleler seni aşar", "bunlarla
uğraşacağına otur ders çalış" olmakla beraber zaman zaman kişinin kendi
cehaletini göstermesine de vesile olabilir. İçinde bulunduğum ve doğal olarak önceki İçinde bulunduğum ve doğal olarak önceki
birçok kuşağı da canından bezdiren bir durum bu. Özellikle de yarın göz göre erirken ve birçok yarın hiç olmadan erimişken; "ben iki darbe gördüm, halinize şükredin" cümlesini duymak
küfür gibi gelir insan olana. Doğrudur; darbeyi de, savaşı da, terk-i diyarı da görmüşlerdir ancak yaşamamışlardıyaşamamışlardır ve bu o kadar bellidir ki...
Eğer yaşasalardı darbenin yönetime değil insanlığa yapıldığını anlarlardı. Gencecik insanların belki de kısa
bir süre sonra yaşayamayacakları bir ülke; tanışamayacakları, öğretemeyecekleri bir nesil; kendi ile kendi gibilerini anlayamayacak ve
aşağılayacak insanlar için ölüme gözleri kapalı gittiklerini farkederlerdi.gittiklerini farkederlerdi. Yaşasalardı eğer
23 sente mal olan ve kendi ülkesi için savaşmayan bir yedek subay için madeni madalyanın ülkesinin taşından toprağından daha değersiz olduğunu
anlarlardı. Düşünebilselerdi eğer oturdukları evin eski sahipleri Dimitri'yle, "kalimera komşu" diyen Elena'yı arardı gözleri. Düşünebilselerdi eğer yirmi yaşında siyaset yapmanın değil, yirmi yaşında şehit yaşında siyaset yapmanın değil, yirmi yaşında şehit
olmanın erken olduğunu anlarlardı.
Ama yarın olmadan anlayamazlar. Türkiye'de yılların özetlerinin insanlar üzerinden bir ömür olarak geçtiğini anlamaları için yarın olması gerek. Annenin evladının kokusu gitmesin diye yıkamadan sakladığı gömleğin gönül terazisinde ceylan derisi koltuktan
ağır bastığını anlamaları için yarın olması, güneşin bir kez daha doğması gerekir. Şehitler ölmez vatan bölünmez derler de, şehitleri unutarak öldürürler...
daha yarın bile olmamışken...daha yarın bile olmamışken...
daha yarın bileolmamışken
Yıl: 1 Sayı: 6
Liverpool Ülkü Ocakları her fikirden, dinden, cinsiyetten ve ırktan insana açık bir teşkilatlanma olmakla birlikte, esas olarak İngiliz ırkının üstünlüğünü savunmaktadıüstünlüğünü savunmaktadır
...
Eğer kızgın bir ülkücüyle karşılaşırsanız, ona Küçük Prens adlı kitabı armağan edin. Kendisine hayatın öfkelenmek için fazlasıyla kısa olduğunu söyleyin. kısa olduğunu söyleyin. Ayın yalnızca hilal zamanında değil, her anında parlak olduğunu ve asfaltın altında çilek tarlalarının beklediğini anlatın. beklediğini anlatın. Alnınızın ortasına üç ciltlik Bozkurtlar yemek istemiyorsanız, ona biraz zaman tanıyın.
VATAN MİLLET WATERLOOIn cCcohn we trust!
Grubumuza her girişinizde; ''Tekbir'' çekmeniz rica olunur.
Atsız girilmez.Sol ayakla girilmez!Sağ ayakla çıkılmaz!Sağ ayakla çıkılmaz!Üşüyenler, kenardaki
battaniyelerden almayı unutmasın!Paul is not dead
Küçük Prens Türktür.
Yıl: 1 Sayı: 6