fenamizah no: 32 / october 2014
-
Upload
fenamizah-e-magazine -
Category
Documents
-
view
249 -
download
0
description
Transcript of fenamizah no: 32 / october 2014
merhaba.... Ekim sayısıyla karşınızdayız. Zaman hızla ilerliyor, bir yazmevsimini daha biriktirdik ömrümüze.
Hem ülke hem de dünya koşulları iyice güçleşiyor, gün geçtikçe.Bu olumsuzluklar karşısında mizah mı yapıyoruz, ne yapıyoruzaslında biz de bilmiyoruz...
Günlük gazetelerde yer bulan, usta denebilecek kimi eski çizerlerin bile politikadan uzak çizimlerine rastlamak mümkünartık. Ortadoğu bataklığında katledilen insan manzaralarınınyanında, dökülen yaprakların hüznü daha ağır basıyor demek...
Kendini çizer sayan bir kısım ise sosyal medya kalabalığıarasında farkedilmek çabasında. Bir kısım çizer takımı da, sosyalmedyayı kişisel davaları uğruna, patırtı ve gürültü ortamınaçevirme telaşında...
Bu da demek oluyor ki; kavga her yerde. Umursamazlık, vurdumduymazlık, aymazlık, nemelazımcılık, yağcılık,yardakçılık.. Ne dersek diyelim. Hepsi içinde..Gemisini kurtaran kaptandır desek, ortalıkta gemi filan da yok.Daha doğrusu herkes su alan bir sandalın içinde ama farkında değil. Cem Karaca’nınşarkısında dediği gibi; Bindik bir alamete, gidiyoz kıyamete...Bekle ki; Nuh’un yeni bir gemisi gelsin!
Mevsim sonbahar.. Biz, yine de yaşanan ömürlere son bahar dilemeyelim.Bir mizah dergisinin editör yazısı gibi olmasa da, iç dökmeler söz konusu olunca mevsim dinlemiyor bu hayat...
Emeğimizle, göz nurumuzla işlediğimiz, bir hırs meselesi yapmaksızın, kibirden uzak; pazarlıksız, kıskançlık
duyguları taşımayan, bizimle sevinen, bizimle üzülen dostlarımızın, meslektaşlarımızıngönüllü katkılarıyla bu sayıyı datamamlamış olduk...
Yeniden buluşabilmeyi diliyoruz. İyilikle, güzellikle ve sağlıkla. Saygılarımızla...
imtiyaz sahibi / yay›n ve görsel yönetmeni:aziz yavuzdoğanyayın kurulu: Erdoğan Başol, Osman Yavuz İnal. hukuk danışmanı: Av. Cem Koç
ayl›k e-dergi
monthly e-humor magazine
international humor magazine
iletiflim/contact:[email protected]
Editör’den.. N 32 • ekim-october 2014o--
aziz yavuzdoğan
fena 3
4 fena
“Eylül” sayısıiçin beğeniler...• Bosnalı karikatürcüdostumuz HuleHanusic mektubundaEylül sayımızı çokbeğendiğini belirterekövgüde bulunuyor vebizlerle birlikte olmaktan duyduğu memnuniyetiifade ediyor.“Fenamizah gerçekteniyi bir dergi, iyi birplatform” diyor...Hanusic, mektubuylabirlikte yeni çizimlerinide göndermiş bizlere.- -“Dear Friend, You’ve made a goodnumber of magazines...‘Fenamizah’ is a reallygood magazine / goodplatform / which bringstogether all the names ofcartoon and writtenhumor...I want you to this wonderful project formulated in the‘Fenamizah’ magazinetakes a long time andlong... Resending couplecaricature of one of thefollowing numbers... I am pleased with yourattitude towards mywork and space that weustupas in the magazine.I wish you my dear Azizlot of success in life andwork... Greetings from the restof Bosnia andHerzegovina
~ Hule Hanusic
• Ve yine Bosnalı birbaşka dostumuz,dergimizde aforizmalarıyla yer alanSabahudin HadzialicEylül sayımız için“Harika” ifadesindebulunmuş. Hadzialic,bilindiği gibi Bosna’daMaxMinus MizahDergisi ile Diogen adlıedebiyat kültür dergilerini yayımlıyor.Kardeş dergi olanMaxMinus’un Türkiyetemsilciliğini AzizYavuzdoğan yapıyor.- -“Dear Aziz,Great issue ofFenamizah, really...”
~ Sabahudin Hadzialic
• Dergimize cizgileriylekatkıda bulunan Hintlikarikatürcü dostumuzPanduranga Rao dageçtiğimiz sayımızla ilgiligörüşlerini yazmış...
- -“Very Good Issue Sir..Congrats.Thank you very muchfor including my worksin the Magazine.With regards...”
~ Panduranga Rao
“Teşekkür”ler...• Bulgar karikatürcüValery Aleksandrov, geçen sayı bu sütunlardakendisiyle ilgili yer alanhaber için teşekkürmesajı gönderdi.- -“Hi, Mr.Aziz ! Thank'svery match for the presentation of SilkRoad winners, and me!I'm happy with yourgood attitude to me!Best Regards!”
• Ve Hırvat çizerTomislav Kaurin deyine kendisiyle ilgiligeçen sayımızda yer alantanıtım sayfası içinteşekkür etmiş bizlere.
• Uruguaylı çizerRaquel Orzuj bizlerehemen her sayı teşekkürve iyi dileklerini iletir. Bukez Blatnik röportajı içinteşekkür etmiş- - “Dear friend Aziz;Thanks for Fenamizah.And the artist friendBlatnik’s page. Withpeace and Humor!”
A) ADRIANA MOSQUERA (Colombia), AGIM KRASNIQI-KrAgi (Kosova), AHMET ÜMİTAKKOCA (Turkey), AHMED SAMIR FARID (Egypt),ALEKSEI KIVOKURTSEV (Russia), ALEXANDER BLATNIK (Serbia), ALEXANDER DUBOVSKY(Ukraine), ALİ DİVANDARİ (Iran), ANDREA
BERSANI (Italy), ANDRES ECHEVERRI (Colombia),ANTONIO GARCI NIETO (Mexico), ARSENGEVORGYAN (Armenia), ARTURO ROSAS(Mexico), AZİZ YAVUZDOĞAN (Turkey).
B) BA BILIG (China), BORISLAV STANKOVIC(Serbia), B.V. PANDURANGA RAO (India).
C) CAN&ALİ (USA), CEM KOÇ (Turkey), CZESLAWPRZEZAK (Poland). D) DANIEL EDUARDO VARELA(Argentina), E) EDUARDO J. CALDARI (Brasil),
EKREM BORAZAN (Turkey), EL TOTO (Argentina),EMRAH ARIKAN (Turkey), ENRIQUE PILOZO (USA),ERDOĞAN BAŞOL (Turkey), EVZEN DAVID (CzechRepublic). F) FRANCISCO PUNAL SUAREZ (Spain). G) GERMAN GENGA (Argentina), GIO (Italy),GÜLAY GARİP KOÇERDİN (Turkey), GÜLGÜN
ÇAKO (Turkey), GÜNCE YAVUZDOĞAN (Turkey). H) HAMID SOUFI (Iran), HASAN ÇAĞAN (Turkey),HASAN EFE (Turkey), HECER HATİCE ERDOĞAN
(Turkey), HENRYK CEBULA (Poland), HULE HANUSIC (Austria). I-İ) IGOR SMIRNOV (Russia),
İBRAHİM ERSARAÇ (Turkey), İBRAHİM TAPA(Turkey), İHSAN TOPÇU (Turkey), ISTVAN KELEMEN(Hungary), İSMAİL KERA (Czech Republic), IVAILOTSVETKOV (Bulgaria). J) JAIME HUERTA (Chile),JAREK HNIDZIEJKO (Poland), J.BOSCO JACO DEAZEVEDO (Brasil), JIA RUI JUN (China), JIRI SRNA(Czech Republic), JORDAN POP-ILIEV (Macedonia),JULI SANCHIS AGUADO (Spain), JULIJE JELASKA
(Croatia). K) KEZİBAN ÖZKOL (Turkey). M) MAKHMUD ESHONQULOV (Uzbekistan),MARK LYNCH (Australia), MEHMET SAİM BİLGE
(Turkey), MERAL SİMER (Turkey), MICHALGRACZYK (Poland), MILAN ALASEVIC (Slovenia),
MILENKO KOSANOVIC (Serbia), MILETA MILORADOVIC (Serbia), MONA SHIRVANI (Iran),
MUAMMER KOTBAŞ (Turkey), MUHİTTİNKÖROĞLU (Turkey), MUSA KAYRA (Cyprus).N) NECATİ GÜNGÖR (Turkey), NURİ BİLGİN(Turkey). O-Ö) OLEKSY KUSTOVSKY (Ukraine),ORHAN ÖNAL (Turkey), OSMAN YAVUZ İNAL(Turkey), ÖZNUR KALENDER (Turkey). P) PAVELSTARY (Czech Republic),R) RAMAZAN ÖZÇELİK
(Turkey), RAUL DE LA NUEZ (USA), RAUL FERNANDO ZULETA (Colombia), RAQUEL ORZUJ(Uruguay), RENE BOUSCHET (France), RESAD
SULTANOVIC (Bosnia & Herzegovina). S-Ş) SAADET DEMİR YALÇIN (Turkey),
SABAHUDIN HADZIALIC (Bosnia & Herzegovina),SAMIRA SAID BADAWY (Egypt), SEÇKİN TEMUR
(Turkey), SERDAR KICIKLAR (Turkey), SEZERODABAŞIOĞLU (Turkey), SSR KRISHNA (India),STANISLAV ASHMARIN (Russia), STANISLAW
KOSCIESZA (Poland), STEFAN WENCZEL (Austria),STEFFEN JAHSNOWSKI (Germany), SZCZEPANSADURSKI (Poland), ŞEVKET YALAZ (Turkey).
T) TADEUSZ KROTOS (Poland), TONGUÇ YAŞAR(Turkey), TOSO BORKOVIC (Serbia),
TVG MENNON (India). V) VALERY ALEXANDROV (Bulgaria), VALERIY
CHMYRIOV (Ukraine), VILADIMIRAS SEMERENKO(Russia), VLADIMIRAS BERESNIOVAS (Lithuania),VLADIMIR PAVLIK (Slovakia). W)WESAM KHALIL(Egypt), WILLEM RASING (Netherland). Y) YALDA HASHEMINEZHAD (Iran), YURDAGÜN GÖKER
(Turkey). Z) ZORAN GROZDANOVSKI(Macedonia).
uthors in this issueA Posta Kutusu..LETTERS & COMMENTS..
Hule Hanusic
İtalyan kadın çizer Gio da aramızda...• Gio mahlasıyla çizen İtalyan karikatürcü dergimizi beğendiğini ifadeeden mektubunda, çizgilerini bizlerle paylaşmak istediğini belirtmiş.Kendisine teşekkür ediyoruz.“Thank you very much for your beautiful magazine. As an Italian womancaricaturist I’d like send you also some of my caricatures I prefer.If you need instead some specific cartoons, I should be happy to drawthem for you. See you. Gio.” ~ Mariagrazia Quaranta “Gio”
Fransa FECO temsilcisinden...• FECO Fransa temsilcisi olan ustakarikatürcü BernardBouton’dan gelen mektupta, Eylül sayımızda yer alanAlman karikatürcüSteffen Jahsnowski’ninGazze karikatürlerindenbirinin, kendikarikatürüyle olan benzerliğine dikkat çekmiş. Bizi haberdaretme amaçlı mesajınıAlman çizer dostumuzailettik ve sonrasında kiyazışmalarla aralarındaanlaştıklarını bildirdiler.- -“Hi,Right now I saw in yourFenamizah Magazine(n°31, page 12) a cartoon by steffenJahsnowski. Do youknow that I have published 5 years ago acartoon intoonpool.com.And also 3 years ago inCartoonMovement.
The cartoon by steffenJahsnowski is absolutelythe same as mine !!!My cartoon was in several exhibitions,amongst others, in thelast exhibition ‘CartoonFor Palestine’ in theMahmoud DarwishMuseum (Ramallah)and it is well known bymany cartoonists !
But similarities are notsurprising. Becausemany cartoonists havethe same kind of thinking!
Thanks for your attention. Best Wishesfor your nice magazine.
~ Bernard Bouton
fena 5fenafena
Tonguç Yaşar
6 fena
Operasyonla kurtardık...• YOZGAT, (FEHA) - Akdağ-madeni’nde yaşanan bir olayhalkı kafasını karıştırdı. Günlerdir bir karakedi çetesininkaçırıp alıkoyduğu civcivlerin,birdenbire ortaya çıkması üzeri-ne açıklama yapan mahallemuntarı Hami Davulcubaşı “O-perasyonla civcivlerimizi kurtar-dık” diye açıklama yapmıştı. An-cak buna inanmayan bazı ma-halle sakinleri işin aslının öyleolmadığını, kedilerle yakın te-masta bulunan bazı çocuklarınbu işte emeğinin göz ardı edile-meyeceğini söylediler. Bazı kişi-ler ise, civcivlerin serbest bırakıl-ması karşılığında kedilere fareikram edildiğini iddia ettiler.Tüm bu söylentiler karşısında il-çe halkı ise neye kime inana-cağını şaşırmış durumda...
Nemli gözler...
MUZMULA, (FEHA) - Derinsularda yaşayan balık krakerler
topluluğunda gündemi meşgul e-den bir çok tartışmanın odağında,eski ve yeni kavramları var. Ülkeninbaş balinasının dalkavuk danışman-larından birinin, “eskiden gökyü-zünde kuşlar uçmuyordu, bizim sa-yemizde uçuyorlar” şeklindeki be-yanı yeni tartışmalara yol açtı. Balıkhafızaları biraz olsun yerinde olançevrelerce, kuşlarla balıkların evrim-sel süreci gündeme getirilirken, kuş-ların uçmak için kimsenin politika-larına alet olmaya ihtiyaçları olma-dığı vurgulandı. Eskiden beri sular-da az da olsa oksijen olduğunu be-lirten muhalefet sözcüsü bir balık,“utanmasalar H20 formülünü bizbulduk, diyecekler. Neredeyse sol-ungaçlarımızı bile kendilerine borç-lu olduğumuzu iddia edecekler.”dedi... Öte yandan, baş balinanın isesudaki oksijenle yetinemediğini vehavadaki oksijeni bile sömürdüğünüdile getiren sözcü, öteden beri ol-taya takılan balıkların olduğunu veaslında değişen hiç bir şey olmadı-ğını söyledi...
Sa.11, Sü.2’de devamı filan yok.
Bir başka deyişle “Buğulugözler” de diyebiliriz. “ba-
na nemli bakışlarla veda edipgideceksin/gün gelecek uzak-larda unutmuştur diyeceksin/hatıralar seni bana unutturmazbiliyorsun/bakmadan şu göz-yaşıma söyle neden gidiyorsun.Hüner Coşkuner’in bu şarkısınıher dinlediğimde hüzünlenirim,Oğuz abim, ustam gelir aklıma,her defasında. Nemli gözlerle,özlemle ve saygıyla anarım. Birde İzzet Altınmeşe’nin 1984’teçıkardığı “Sefiller” albümündeyer alan Nemli Gözler türküsüvardır. Çok iyi hatırlıyorum, al-bümün A yüzünde, ikinci par-çadır. İzzet abi altı kardeşin ü-çüncüsüdür ve ilkokul mezu-nudur. Ulan benim yerim niyedar? Yine bitti! Cihan Nüma
- BAŞYAZI -
fena 7
- Başbakan Davutoğlu, Bilecik’in adını Ertuğrul diye değiştirelim, demiş... - Daha beteri, Rize’nin adını Tayyip olarak değiştirelim de diyebilirdi...
YIL: 1 SAYI: 4
BAŞ KARİKATÜR Cem Cemal
Fenamizah’ın izin verdiği sürece yayımhayatını sürdürecek olan Fena Gazete,okurları tarafından büyük ilgi görüyor.“Yandaş-mandaş” basından bıktıklarını belirten okurlarımız, “bizim için FenaGazete ‘Candaş’tır, canımızdır, her şeyimizdir.” şeklinde konuştular...Gazetimizin hiç bir sermaye grubuyla,siyesi otoriterle organik bağı olmamasınıve objektif habercilik anlayışıyla yalhızca halkı bilgilendirme kaygısıylayayımlandığının bilincinde olan vatandaşlarımıza teşekkürü bir borçbiliyoruz. Fotoğrafta görülen 50 yıllıkevli Zehra ve Aziz çifti de FenaGazete’nin sıkı takipçilerinden. Zehra teyze resmi çekilirken “Ay, çokalemsiniz!” diye kahkaha attı...
“Eski sularda oksijenvar mıydı?”
Fena Gazete’yigenç yaşlı herkesilgiyle okuyor...
Balık krakerlerin ülkesinde son zamanlarda iyice kızışan, eski-yeni tartışmaları bitmek bilmiyor... Hemen her şeyin kendilerinin icadı olduğu sanısına kapılan bazı balık hafızaların“yeni” kavramı, bilimsel tartışmaların altında seyrediyor...
8 fena
JULIJE
JEL
ASKA- C
roatia
MARIAGRAZIA
QUARANTA
“GIO” -Italy
ARTU
RO
ROSAS -
Mexico Koruma...
• Genelkurmay bildiriyayımlamış: Kuveytlidiplomat kılıklı külhanilerin, Türk subayınıdövmesine karşı halkıngösterdiği duyarlılığateşekkür ediyor.
Bu gidişle ordu, halktan koruma isterseşaşırmayalım!
~ Necati Güngör
Ders...• Davutoğlu, “Ateiste de din dersi gerekli” dedi.Unutmuş olmalı; Tanrı’yı tanımayan, sizi mi tanıyacak?
~ a.y.
Brain washing with a liberty and freedoom. (Human Rights!)
ABD, Ortadoğu’da iyice dallanıp budaklandı...
OLE
KSY KUSTO
VSKY -
Ukraine
OLEKSY KUSTOVSKY - Ukraine
İŞ GÜVENLİĞİ
Her zaman ki gibi‘Rabbena hep bana’ Deyip durdu patron…
Soma’da, Mecidiyeköy’de Bedel yerine Can ödendi…
Sorasım geldi işte‘İş Güvenliği’Kaça gidiyor bu günlerde?
BİR CANIN DEĞERİ
Özgürlüğe kavuştu46’sı Türk, 49 konsolos çalışanıNe mutlu!
Çalınan malı bulunan tüccar Kadar sevindik…Bir canın ne kadar değerli olduğunuYüreğimize kazıdık…
Ve aynı gün60 bin Suriyeli göçmenMisafirimiz oldu…
Balkanlarda, KafkaslardaYaşanan acılarımızı hatırladık…Bir canın ne kadar değerli olduğunuDosta, düşmana gösterdik…
EŞKIYA DÜNYAYAHÜKÜMDAR OLMAZ
Bu nasıl bir düzen kardeşimAt izi, it izine karıştıHırsız ile uğursuzBirincilik için yarıştı…
Elinde silah oluncaCiğeri beş para etmese deCihana padişah oldum sanıyor eşkıya. Ne yazık!
OKULLAR AÇILDI
Bazen okullar yakılır ülkemdeKirli ve sinsi bir siyaset Umutlara balta vurmaya çabalar…
Ne zaman kardeşiniOkula götüren bir genç kız görsem…Yaralanan umutlarımYeniden alevlenir yüreğimde…
Atmalı taşı, gerekirse de yarmalı başı.
Osman Yavuz İnal’dan
fena 9
Cesur vali..• İstanbul Valisi Avni Mutlu, İstanbul’da10 işçinin iş cinayetine kurban gitmesikonuşulurken Twitter’dan ilginç birmesaj geçti:“Ölüm, yuvaya dönüş gibi. Yeringöğün ve ruhun derinliklerine cesurcabakabilen ve sevgiyle yaşayabileneneden korku versin. Seviyorum seniölüm.”İnsanları yaşatamıyorsanız ölümü caziphale getireceksiniz... Şehit edebiyatı dabunun için yapılıyor. Öldüm diyeüzülme, şehit oldum diye sevin mesela!Vali Mutlu da “Seviyorum seni ölüm”diye ölümü güzelleştiriyor. Fakat nedenen büyüğünden başlayarak bu devletyetkilileri yanlarına 50 - 100 - 200koruma almadan sokağa çıkamıyor?Çok sevdikleri ölümden bu korku, bukaçınma niye canım?
~ Melih Aşık, Milliyet-10.09.2014
• Gazeteciliğin bokunu manşete çıkardılar..
Putin...
Putin...
Şehitler...• İktidar işcinayetlerindeölen emekçilere“şehit” diyor. Venedense şehitlerhep yandaş şirketlerdeçalışansendikasızemekçilerinarasından çıkıyor...~ Akif Kökçe,Milliyet -16.09.2014
10 fena
Sabahudin Hadzialic
TURKISH
ENGLISH
BOSNIAN
• Bir lider asla kendinden başkasını
görmez!
• Biliyor musunuz kim komünistlerden
daha kötüdür? Eski komünistler!
• İktidarların muhalefet üzerindeki gücü
aslında sıfır bir piyangodur.
• Onlar beni yıllarca demokrasi konusun-
da iknaya çalışıyorlar, ben ise sefil bir
uyanıklık halindeyim.
• Sen açık olduğun sürece, mizah sana
kapalı olmayacaktır.
• The leader is never blind. Others are!• Do you know who is worse than theCommunists? Former communists.• When on power is absolute zero, even ordinarian zero in oppositionis the Jack Pot!
• Twenty years they are persuading me that I am living democracy. Me, myself, as miserable I am, never to awake.• Satire is when you're not closed becauseyou have been open.
• Voda nikada nije slijep. Ostali jesu!
• Znate li ko je gori od komunista? Bivsikomunisti.
• Kada je na vlasti apsolutna nula i obicnanula u opoziciji je Jack pot!
• Dvadeset godina me ubjeduju da zivimdemokratiju. A ja, jadan, nikako da seprobudim.
• Satira je kada ne budes zatvoren zbogtoga sto si bio otvoren.
Nelerin aklımı-zagel-mediğini veneleri düşünmemiş
olduğumuzu bilmedengeçeriz bu dünyadan.Tayland bataklıkla-rındançıplak ayakları ve yırtıkhasır şapkasıyla tuz çıkarmaya uğraşan birköylünün, tuzun çuvalınıkaçtan sattığı hiç aklınızagelmiş midir?*Marks’ın doktora tezindenbirini neden Epicure üstüneyapmış olduğunu da ola kihiç düşünmemişsinizdir.Belki o tezi okumak da hiçaklımıza gelmemiştir.•Deli İbrahim 1647’depadişahtı.Rastlanmadık ölçüdedürüst bir sadrazamıvardı, Salih Paşa.Deli İbrahim bir yere gitmeye kalktığı zaman,karşısına hiçbir arabanınçıkmamasını emretmişti.Bir gün kendini okutupüfletmek içinEdirnekapı’daki bir hocayagiderken surların yakınında bir samanarabası kesti yolunu.Padişahın deliliği iki katınaçıktı.•O sırada ayak divanındabulunan sadrazam SalihPaşa’yı hocanın evineçağırttı.Ve verdiği emirler neden
dinlenmiyor diye sadraza-mı hocanın bahçesindekikuyunun ipiyle boğdurdu.Hocanın o ipi sonradan neyaptığını herhalde hiçkimse düşünmemiştir.Düşünseydi ne olurdu?Müthiş bir roman olurdu.•Bir hoca... Evine padişahgelmiş... Kuyusunun ipiylebahçede bir sadrazamıboğdurmuş...Padişahla adamları git-miş... Ceset götürülmemiş.İdamın infazında kullanılankuyu ipi hocaya kalmış...Hoca o ipi ne yaptı?Aynı iple su çekmeyedevam mı etti?•Yoksa ipi bir tarafa mıkaldırdı, yoksa çöpe miattı?Hocayla o ipin serüveninidüşünecek hiç kimse çıkmamıştır herhalde.•Neler hiç aklımızagelmemiştir, neleri hiçdüşünmemişizdir?Bu hepimiz için bir sırolarak kalacak.•Neleri düşünmediğimizidüşünmeye çalışan biriçıkar bazen.Örneğin RobinsonCrusoe’nun yaşadığı ıssızadadaki cinsel dünyasını...Ve oturur bir kitap yazar.Ve kitap iyi olur, kötü olur.O ayrı bir konu...
Ama o kişi, kimsenin aklına gelmeyen bir şeyimerak etmiştir.•Bir uçak hostesinin,İstanbul’dan Amerika’yagiderken, uçak içinde kaçkilometre yürüdüğünü hiçdüşünmüş müydünüz?Yirmi iki kilometre.•Saçma gibi gözüken bumeraklar, insan mantığınıngelişip keskinleşmesindebir çeşit egzersiz rolüoynar.Aklımıza gelmeyenlerledüşünemediklerimiz.Biri bir gün onlardanbirine bir çıma atıverir.Kum saatini bulur, güneşsaatini bulur.Aerodinamiğin yasalarınıbulur. Balinaların hayatınıyazar.Denizin dibine oteller yapmaya kalkar.•İnsanlık aklımızagelmeyenlerledüşünemediklerimizinboşluklarına atılan adımlarla gelişir.Aklımıza gelmeyenler vedüşünemediklerimiz.Hazineler yatıyor orada.Biz ise aklımıza gelenler vedüşünebildiklerimizle yaşamaya uğraşıyoruz.
ÇETİN ALTANMilliyet
12.9.2014
BasındanEğlenceli düşünceler...
CZESLAW PRZEZAK - Poland
fena 11
12 fena
Willem Rasing
Yurdagün Göker
fena 13
14 fena
Erdoğan Başol
fena 15
16 fena
aziz yavuzdoğan
fena 17
Hollanda'da Rotterdam yakınlarındakiDordrecht kentinde yaşayan MustafaKaraşahin, intikam almak için, Şehirİdaresi'ne iki yıl içinde 3 bin 500 dilekçeyazdı. Yasalar gereği dilekçelere 4hafta içinde cevap vermek zorunda olanŞehir İdaresi, dilekçelere cevap verebilmek için özel memur görevlendirdi. Ancak dilekçelere cevapvermekte yine de yetersiz kalan kurum,Mustafa Karaşahin'i mahkemeye verdi.Şimdi cezaevine girme ihtimali olanMustafa Karaşahin ise, “Cezaevindedilekçe yazmak için daha bol vaktimolur" diyor.•••Alman Der Spiegel Dergisi'ne de konuolan Dordrecht Şehir İdaresi ile MustafaKaraşahin arasındaki anlaşmazlık,Karaşahin'in gayrimenkulleri yüzündenbaşladı. Dordrecht Belediyesi iki yılönce, toplam 42 gayrimenkulü olanŞahin'e bazı kiracıları yüzünden veyangın güvenlik kurallarını ihlalden paracezası kesti. Mustafa Karaşahin, haksızbulduğu bu cezaları ödemeyince
gayrimenkullerindenikisi icra yoluylasatıldı. Bunun üzerine Karaşahin,Şehir İdaresi'ne bazıgünler 70'i bulansayıda dilekçeyazarak çeşitli konularda bilgi
istedi. Hollanda yasalarına göre, resmikurumlar dilekçelere 4 hafta içindecevap vermek zorundalar. Aksi takdirdekurum, dilekçe sahibine bin 260 Euro'yakadar para ödemek zorunda. Köşeyesıkışan Dordrecht Şehir İdaresi,dilekçelere cevap yetiştirmek içinmemur aldı.•••Dilekçelere cevap verebilmek için çoğu kez hukukçulardan ve farklıuzmanlardan görüş almak gerekiyordu.Dilekçelerin yıllık maliyeti yarım milyonEuro'yu bulunca Şehir İdaresi mahkemeye başvurdu. Mahkeme,Mustafa Karaşahin'in resmi kurumlaraayda en fazla 10 dilekçe yazabileceğine karar verdi. Ancakmahkemenin kararı da Karaşahin'i durdurmaya yetmeyince fazladanyazdığı her dilekçe için para cezasıkesildi. Bu para cezalarının miktarı ise300 bin Euro'yu buldu. Fakat MustafaKaraşahin bu cezaları da ödemeyincecezaevine girme ihtimali doğdu. •••Bu arada Hollanda'da MustafaKaraşahin'in dilekçe hakkının sınırlandırılmasının insan haklarınaaykırı olup olmadığı tartışılmaya başladı.•••Bürokrasiyi kendi silahıyla vurduğunubelirten Mustafa Karaşahin, belediyeninkendisini küçümsediğini ve direnmeyedevam edeceğini ifade ediyor. Çaresizkalan yetkililer ise, Karaşahin'in yaptıklarını “dilekçe terörü" olarak nitelendiriyorlar. Mustafa Karaşahin'inbu ilginç direnişi ise dünya medyasındageniş yankı buldu.
Hollandabürokrasisini
felç edenTürk!
Dilekçe terörü!
• Karikatürcüler Derneği’nce düzenlenen 34. Uluslararası KarikatürYarışması’nın sonuçları16 Eylül tarihinde dernekweb sitesinden açıklandı.11 Eylül’de Armada Otel’detoplanan seçici kurulundeğerlendirmesine göre5000 ABD dolarlık büyüködülü İtalyan karikatürcüAlessandro Gatto’nun çalışması kazandı.Gatto’nun geçmiş yıllarda daödüller kazanması ve çeşitlidefalar derneğin misafiriolarak İstanbul’a gelmesi,karikatür çevrelerinde“Nasreddin Hoca’ya aboneoldu” şeklinde manidaryorumlara yol açtı.Türkiye’den AhmetÖztürklevent ile İbrahimTuncay, Rusya’dan ValentinDuruzhinin, Sırbistan’danToso Borkovic veBulgaristan’dan LubomirMihailov ise 1000 ABDdoları para ödülü aldı.Ahmet Öztürklevent debaşkan Metin Peker ile olanyakın dostlukları nedeniylepolemik konusu oldu.Yarışmada ayrıca çeşitlikuruluşlara ait özel ödüllerde sahiplerini buldu...
18 fena
Exhibition of Anamorphic 3D drawingsby B.V. Panduranga Rao, India Tebriz’den birincilik Boligan’a,
ödüllerin gerisi ise İranlılara...
Gatto, Nasreddin Hoca’ya abone oldu!
• İran’ın Tebriz kentindedüzenlenen geleneksel“Kent ve kentliler” konulu uluslararasıkarikatür yarışmasınınbeşincisi geçtiğimiz aysonuçlandı.Bu yıl ki yarışmanın birincilik ödülüMeksika’dan katılanAngel Boligan’a verildi.İkincilik ödülü Şilili AlexPelayo’ya giderken,yarışmada dağıtılansekiz adet ödülünbeşinin İranlı karikatürcülere dağıtılması dikkat çekti.Son yıllarda sıklıkla,gerek Tebriz gerekseTahran’da düzenlenenyarışmalarda ödüllerinİranlı karikatürcülerarasında paylaşıldığıgözleniyor.
Gatto’nun büyük ödül kazanan karikatürü.
Jüri çalışmasından bir görüntü...
Bülent Okutan’dan“Sitem Kuşu”
Hırvatistan'ın başkenti Zagreb'te, Belediye Başkanı Milan Bandić', TürkBüyükelçiliğinden Bekir Alpul, Hırvat Karikatürcüler Derneği sekreteri Zdenko Puhin
ile bazı Hırvat karikatürcüler ve izleyiciler huzurunda 16 Eylül Çarşambagünü gerçekleştirilen sergi açılışında
Türkiye'den Karikatürcüler DerneğiGenel Başkanı Metin Peker iledernek genel sekreteri MahmutAkgün de hazır bulundu. Türk
karikatürcülerinin 116 karikatüründenoluşan, Zagreb'teki Old City Hall'de düzenlenensergi 26 Eylül'e kadar açık kaldı... (http://www.hdk.hr)
fena 19
Foça Belediyesi tarafından bu yıl 11–14 Eylül 2014 tarihleriarasında dokuzuncusu düzenlenen ‘‘Uluslararası FoçaKültür, Sanat ve Balıkçılık Festivali’’ kapsamındaKarikatürcüler Derneği İzmir Temsilciliği, 12 Eylül 2014 tarihindeki etkinlikte Karikatürlerle Cumhuriyetin Öyküsüadlı Karikatür sergisinin yanı sıra Karikatür Nasıl Okunur?konulu bir sunum gerçekleştirdi.
Hasan Efe’nin sunumundan önce etkinliğe katılankarikatür sanatçıları, İzmir Temsilcisi Mehmet Aslan’ınyönetiminde karikatür ve karikatür sanatıyla ilgili kısa birsöyleşide karikatür severlerle bir araya geldiler.
Festivaldeki sunumda Abidin Köse, Birol Çün, DevrimDemiral, Hasan Efe, Sadık Öztürk, Mehmet MuratBozkurt, Cem Koç, Ahmet Önel ve Mehmet Aslan’ınkarikatürleri üzerinde yorum ve anlamlandırma çalışmalarıyapıldı. İzleyicilerin karikatürler üzerine yaptığı yorumlarınardından karikatür sanatçıları da son olarak kendi yapıtlarıhakkında bilgi verdi.
Türk karikatürü Zagreb'te sergilendi...
Foça’da karikatürlü günler...TURKISH CARTOONEXHIBIT IN CROATIA
Turkish cartoon exhibit is open in the Old City Hall in Zagreb,
Croatia. The Turkish cartoon ispresented by 116 works of the
best Turkish cartoonists.At the opening in Zagreb, Turkey
was represented by theirAssociation president Mr MetinPeker and their secretary Mr
Mahmut Akgün. Mr Bekir Alpul, a member of the Turkish
Embassy, was present too.The guests were greeted by
Ratko Maričić, the representativeof the sponsor, Milan Bandić,
the mayor of Zagreb.
20 fena
The cartoons which are selected by contest Jury just mailed to your address... If you know similar cartoons please send whit mail to following address up to 29 September – 02 October 2014
3. INTERNATIONAL OLIVE CARTOON CONTEST –2014 (KYRENIA – CYPRUS)NON – DEFINITIVE LIST OF AWARDS:
KESİN OLMAYAN ÖDÜL LİSTESİ:
Cemalettin Güzeloğlu (Türkiye – Turkey)
Katz Grigori (İsrail – Israel)Izabela Kowalska – Wieczorek
(Polonya – Poland)Elrayah Abu Baker Ombaddi
(Sudan – Sudan)Ivailo Tsvetkov (Bulgaristan – Bulgaria)
Ba Bilig (Çin – China)Farzane Vaziritabar (İran – Iran)
Saman Ahmadi (İran – Iran)
Luc Vernimmen (Belçika – Belgium)
Nicolae Lengher (Romanya – Romania)
Sajad Rafeei (İran – Iran)Emrah Arıkan (Türkiye – Turkey)
Li Kui Jun (Çin – China)
Cemalettin Güzeloğlu (Turkey)Li Kui Jun (China)
Nicolae Lengher (Romania)
Ivailo Tsvetkov (Bulgaria)
Katz Grigori (Israel)
Ba Bilig (China)
fena 21
Kıbrıslı Türk Karikatür Sanatçısı Musa Kayra’nın 26. kişisel karikatür sergisi, ÇatalköyBelediyesi tarafından düzenlenen “5. Beşparmaklar Kültür Sanat Günleri”nde yer aldı.Çatalköy sokaklarında, açık havada gerçekleştirilen kişisel karikatür sergisinde, MusaKayra’nın çeşitli tarihlerde yayınladığı toplam 61 adet karikatürü yer aldı. Musa Kayra,etkinlik süresince, sergilenen karikatürlerin A4 boyutlu dijital baskılarının satışını dagerçekleştirdi.
1949 yılında, Limasol’un Çamlıca (Plataniskia) köyünde doğan Musa Kayra, karikatür çizmeye 1979 yılında başladı. Kıbrıs'ta yayınlanan birçok gazete ve dergilerdekarikatürleri yer almıştır. Kıbrıs, İngiltere, Almanya ve Hırvatistan’da kişisel karikatürsergileri açan Musa Kayra’nın eserleri ulusal ve uluslararası karikatür festivallerindesergilendi, hazırlanan albümlerde yer aldı.
1983 yılında “Cızzzgıcıklar”, 2005 yılında ise “Karikayra” isimli kişisel karikatür albümlerini yayınladı. Ulusal ve uluslararası karikatür yarışmalarında birçok ödülkazandı, seçici kurul üyeliğinde bulundu, birçok kez yılın karikatürcüsü seçildi. KıbrısTürk karikatür Sanatı’ndaki “Evrenselleşme Dönemi”nin (1980 – 1990) öncüsü olanMusa Kayra, Kıbrıs Türk Karikatürcüler Derneği Kurucu Üyesi’dir.
1990 – 2009 yılları arasında Kıbrıs Türk Karikatürcüler Derneği Genel Sekreterliğigörevinde bulunan Musa Kayra, şuan Kıbrıs Türk Karikatürcüler Derneği Başkanı’dır.
Kıbrıslı karikatürcü Musa Kayra26. kişisel sergisini Çatalköy’de açtı...
Chavez'in ölümünden sonra ülkedeki sağlık politikasınıeleştiren çizimi, Venezüelalı karikatürcü Rayma'yı işindenetti. Karikatürün yayımlanmasından sonra çalıştığı El Üniversal gazetesinden kovulan karikatürcü RaymaSuprani yaptığı açıklamada ülkesinde gittikçe kötüleşensağlık sorunlarını eleştiren karikatürünü çizdiği için, yönetimden tepki aldığını, oysa bu sorunun bütün halknezdinde bir gerçek olduğunu söyleyerek, gazetedekiişiyle ilgili olarak hala bir umut taşıdığını belirtti. Konuylailgili haberi Reuters bütün dünyaya duyurdu.Rayma'nın Venezüela'da hassas konulardanbiri olan sağlık ile ilgili çizdiği, kalp atışlarınınsimgelediği karikatürü iki kareden oluşuyor.Birinci karede normal bir kalp atışı çizgisi,ikinci karede ise Chavez'in meşhur imzasını kullanarak, Chavez'den sonrasına vurgu yapıp bozulan kalp atışı çizgisi yer alıyor.
Cumhuriyet Gazetesi’nde geçtiğimiz ay sonuna doğru,Zafer Temoçin, Hakan Çelik ve Nuray Çiftçi’nin işlerineson verildi. Haftada bir kaç defa çizgileri yayımlanankarikatürcüler, gazetenin yeniden yapılanma çerçevesindeolumsuz etkilenen işten çıkarılmalar kervanına katılmışoldular. Karikatürcüler Derneği’nin, üyelerinin karşılaştıklarıdurumla ilgilisessiz kalması dikkat çekti...
Çizdiği karikatür VenezuelalıRayma’yı işinden etti...
Cumhuriyet’te işine son verilen karikatürcüler...
Yavuzdoğan’ın istifası...Karikatürcüler Derneği üyelerinden Aziz Yavuzdoğan, dernek başkanı MetinPeker’in kendisine takındığı hasmanetutum ve davranışları gerekçe göstererek
istifasını sundu. Yavuzdoğan istifadilekçesinde ayrıca KarikatürcülerDerneği’nin pasif yönetim gösterdiğini, idari ve mali konulardaşeffaf bir yönetim sergilemediğindenyakındı. Dernek tarihinde bir ilk olanbu istifayla ilgili olarak KarikatürcülerDerneği yönetiminden henüz biraçıklama yapılmaması ise ilginç.Yavuzdoğan, dernek yönetimindeuzun yıllar sekreter üye olarak dagörev yapmıştı.
22 fena
Hollandalı sanatçıWillem Rasing,
60. yaş gününü birsergiyle kutlayacak.
11 Ekim’deAmsterdam'da kültürel
etkinliklerin yapıldığıünlü Grand Cafe'de
bir parti ile doğumgününü kutlamayahazırlanan sanatçı
tuval üzerine çalıştığıakrilik resimlerini
sergileyecek.Çılgınlığıyla bilinen
Rasing aynı zamandaFECO Hollanda
başkanlığını yürütüyor.
Karikatürcüler DerneğiZonguldak temsilciliğinin düzenlediği Nasreddin Hocakarikatürleri sergisi 13-21 Eylültarihleri arasında ZonguldakGüzel Sanatlar Galerisi’ndegerçekleşti.
Grafik sanatçısı Gürbüz DoğanEkşioğlu'nun çalışmaları "“Dün &Bugün" başlığıyla, EKAV / EğitimKültür Araştırma Vakfı'nın yenisezon ilk sergisi olarak EkavartGallery’de sanatseverlerle buluştu. Sanatçının bu sergisinde;kağıt, tuval, üç boyut ve fotoğrafınyer aldığı, özgün anlayış biçimiyleyarattığı kompozisyonlardanoluşan yapıtları yer alıyor. Sergi25 Ekim tarihine kadar EkavartGallery: Süzer Sanat Merkezi,Süzer Plaza, Gümüşsuyu,Beyoğlu adresinde izlenebilecek.
WillemRasing60. yaş gününüsergiyle
kutluyor...
Nasreddin HocaZonguldak’ta...
Çocuklarla 3 gün karikatür şenliği...
Ekşioğlu’ndan
“Dün & Bugün”
27-28-29 Eylül tarihlerinde
Trump Towers alış veriş
merkezinde, Yaratıcı Çocuklar
Derneği ve Aydın Doğan Vakfı
tarafından çocuklar için bir
karikatür etkinliği düzenlendi.
Yaratıcı Çocuklar Derneği'nin
"Barış" konulu karikatür
yarışmasına katılan karikatürlerin
de sergilendiği etkinlikte
karikatürcüler İbrahim Tapa ile
Aziz Yavuzdoğan karikatür
şenliğine katılan çocuklarla üç
gün boyunca atölye çalışmaları
gerçekleştirdiler...
Yunanlı karikatür sanatçısıDimitris Kalaitzis'in 24
Eylül'de kalpkrizinden 30yaşında hayatını yitirmesi,ülkesinde büyüküzüntü yarattı.Kalaitzis'inSelanik ve
Atina'daki yayın organlarındabir çok karikatürü yayımlandı.
Yunanlı karikatürcüKalaitzis vefat etti...
ALEKSANDAR BLATNIK -Serbia
fena 23
24 fena
PREMIOS XIX Salón Mercosur Internacional
Ulisses José de Araujo-Brasil.
Raúl Zuleta-Colombia
This time, artists from nearly 60 countries participate,demonstrating that the tango is a perennial source ofinspiration. Authors such distant countries of Latin culture as
Bangladesh, Azerbaijan, Egypt, Jordan, Lebanon, Slovenia, Ukraine,Norway, Thailand, India, Iran, Japan, Turkey among others, sent theirworks.
Brazilian artist Ulisses José de Araujo won the Grand Prix DiogenesTaborda, by a singular personal caricature of Argentine accordionistAstor Piazzola. I visited Buenos Aires -expresses Ulisses- in 2005,and I was captivated by this city, its people passionate me, tango and its artists. Always comes to my head at night, so I made a cartoon that had the moon to portray Piazzola. That was my inspiration.
The award of graphic humor has won the Colombian Raul Zuleta;the illustration, Snezana Comor of Serbia; and comic, ArgentineGuillermo Ortiz. They also won other awards, Walter Toscano, Peru;Carlos Amorim, Brazil; Hugo Sajini, Italy, Hernán Muñoz Sanchez ofColombia.
Jorge Omar Volpe Stessens explains the objectives of DiogenesTaborda Museum:
The Diogenes Taborda Museum of Graphic and Written Humor wascreated the 21st of September in 2003 by the Volpe StessensCultural Foundation with the objective of organizing both solo andcollaborative regular temporary exhibitions in museums, cultural centers, universities, and high schools around the world that areinterested in learning about the art of international graphic humor.
The Diogenes Museum has a personnel structure capable of completing and developing the goals and objectives defined in itsmission, as well as following the laws that protect national patrimony,the national and international recommendations about the protectionof both moveable and immoveable cultural objects, and the ethicalrules and responsibilities of professional behavior. The Museum hasdiverse teams of consultants composed of well-known people in thecultural and business environment. Its current director, Jorge OmarVolpe Stessens, is responsible for the promotion, coordination, andexecution of the plans and programs of the Museum, and this yearfor taking a new creative direction by realizing a series of thematicexhibitions in his building and a series of traveling exhibitions in different cultural spaces.
The museum’s collection is continually growing thanks to the newdonations year after year by artists participating in the DiogenesTaborda International Salon, which is organized annually by theVolpe Stessens Cultural Foundation and to the donation of works byinstitutions, artists, and collectors from both Argentina and around theworld.
MISSIONTo execute temporary exhibitions, the functions of the DiogenesTaborda school, and cultural promotion activities within the museumoutlined in the policies and plans 2007 / 8 designed to aid the museum in achieving global recognition.To achieve this goal, it is important that the Diogenes TabordaMuseum also carries out artistic activities outside of the building inorder to contribute to the national and Mercosur cultures in placesthat lack museums or cultural centers.
GENERAL OBJECTIVES-In the long term achieve greater name recognition.-Generate greater public knowledge of the Diogenes TabordaMuseum’s activities to provide strong educational support to the community.-Collaborate with other national and/or international organizationswhich are interested in the development of our cultural project.
On September 21, the Volpe Stessens Foundation and the Museum of Graphic Humor Diogenes Taborda willpresent awards to the best cartoons of the XIX MercosurInternational Exhibition, in Buenos Aires, Argentina.The theme is the tango and its interpreters.
By Francisco Punal Suárez
fena 25
Gran Premio Diogenes Taborda
2014: Ulisses José de Araujo, Brasil.
Humor Gráfico1° Premio:Raúl Zuleta, Colombia.2° Premio:Osvaldo Laino, Argentina.3° Premio:Nickolay Chernyshev, Rusia.
Mención:Doru Axinte, RumaniaWerner David, Alemania. Konstantin Kazanchev, Ucrania.
Ilustración:1° Premio:Snezana Comor, Serbia.2° Premio:Aldo Vercellino, Argentina.3° Premio:Matías Mendoza, Argentina.
Mención:Lorena Becerra, Argentina. Oktay Bingol, Turquia. Omar Hirsig, Argentina.
Caricatura:1° Premio:Ulisses José de Araujo, Brasil.2° Premio:Guillermo Arena, Argentina.3° Premio:Zahra Khadem Shariat, Iran.
Mención:Carlos de Las Muñecas, Bolivia. Walter
Toscano, Peru.Gio Mariagrazia Quaranta, Italia.
Historieta:1° Premio:ORX. Guillermo Ortiz, Argentina.
2° Premio:Marcia Juárez, Argentina.3° Premio:Camila Lagoeiro, Brasil.
Mención: Doble Eme, Argentina.
Premio 100°Aniversario de Aníbal
Troilo: Hugo Sajini, Italia.Premio 100° Aniversario JulioCortázar: Walter Toscano, Peru.
Premio Trayectoria: Carlos Amorim,
Brasil.Premio Estimulo: Nanos Hernán
Muñoz Sanchez, Colombia.
Diogenes Taborda 2014
Snezana Comor-Serbia.
Carlos Amorim-Brasil.
Hugo Sajini-Italia.
Guillermo Arena-Argentina.
Doru Axinte-Rumania.
26 fena
by ÖznurKalender
Hasan Çağan
twittergündemi
MARK
LYNCH
-Aus
tralia
Moralim bozukçünkü..buse özge " @buse_ozge_gs #MoralimBozukÇünkü Plütonbunu haketmemişti :(
Murat DURA " @muratdura #MoralimBozukÇünkübürokrasiye takmşdurumdayım.insanı kanser ederbunlar.Sizi görevlerinizin başınakim getiriyor allahasen.beyin fakirleri
mtnistnylmz " @metinitenylmaz #MoralimBozukÇünkü buülkede ajanlara,hırsızlaraHayırsever iş adamıdeniyor.Namuslu insanlara isehain deniyor.
EMİNE. " @eemiine__ #MoralimBozukÇünkü evdesular kesilmıs napcam ben şimdigusül abdesti almam lazım
Çok Bilmiş " @FKabugu #MoralimBozukÇünkü Bütünyaz oturduğum yerde şıp şıpterledim bi gram zayıflaya-mamışım , olmadı bu yaz. Baştanalalım!
MILAN ALASEVIC - Slovenia
Orhan Önal
fena 27
Gül- Ühüüü ühüü...Nihal- Ne olduGülümmm? Nedenağlıyorsun canımkardeşim?Gül- Çok kötü bir şeyoldu abla. Ühüüü...Nihal- Çatlatma insanıda anlat, ne oldu?Gül- Dişçinin kızarkadaşı geldi.Nihal- Eeee....Gül- Dişçinin benialdatmadığını söyledi.Ühüüü...Nihal- Bu mu kötü olanşey?Gül- Yok. Dişçi artıkinandın mı seni aldatmadığıma dedi.Nihal- Bu mu yaniağlama sebebin?Gül-Yok. Kamuranbütün bu konuşulanları
dinledi.Nihal- Eeee, dinlesin,buna mı üzüldün?Gül- Yok. Cemal’e
evlenme teklifini kabuletmediğimi söyledim.Nihal- Eeee...Gül- Hiç bişey demedi,
ühühüüü...Nihal- Başka?Gül- Gitti.Nihal- En kötüsü bumu?Gül- Yok.Nihal- Kızım nedenağlıyorsun söyleseneayyy çıldırıciiiiimmm...Gül- Cemal’i arıyorumtelefonla açmıyor,ühühüü...Nihal- Ha Cemal senincevabına kırıldı diyeağlıyorsuuuunnn...Gül- Yok. ÜhühüüNihal- Pekinedeeeeenn ağlıyorsunayy saçımı başımıyoluciiimmm...Gül- Yok.Nihal- Ne yoookkkAllahın cezası neyoookk?
Gül- Öylesine işte içimden ağlamak geldiablaaa, bi sebebiyook, ühühüüNihal- Eve gidelimDNA testi istiycemgerçekten benimkardeşim misin diye.Gelmiş geçmiş hiçbirkuşağımızda böylesalak görülmedi bizde.Yönetmen- Stooopp.Böyle sözler yoksenaryoda.Nihal- Yani illa hayranolunacak salaklıkta birtip yaratacaksınızdeğil mi şu dizilerde...Yönetmen- Sen akıllısınya daha ne istiyorsun.Nihal- ÜhüüüüYönetmen- Nedenağlıyorsun?Nihal- Yok...
KADINLAR, ERKEKLER ve BAŞKA ŞEYLER WOMEN & MEN and OTHER STUFF • aziz yavuzdoğan
BİR MARTININ KANADINDA
ŞİİR DİLİYLE...
İhsan Topçu
tenimden içime sızıyordu örümcek ağlarıuzaklardan ta uzaklardan geldim sana
önce gözlerinle dokundunyüreğimin keşfedemediğim derinliklerine
sonra parmakların parmaklarıma kenetlio mavi gençliğime taşındım
bir martının kanadında süzüldüm aşka
GülayGarip
Koçerdin TVKöylü güzeli...
28 fena
P O E T I C
AYMAAYMAGülgün Çako
Kirli elle tertemiz gömlek giymek ne mümkün!
kanatları yoksa da, hayalleri varçocukların /özgürlüğünkapısınıaralayan...
Kişi kendini bilmiyorsa eller öğretebilir mi
insan olmanın değerini...
fena 29
Hecer Hatice Erdoğan
Kayıp hazine...
Kelimelerim yok artık. Ya toplucaistifa ettiler ya da senelik izindelerama bunun için benden izin
almaları gerekiyordu. Belki bir küçükdilekçe. Ama kendimi bu küçük çağahapsederek,bu izni kendi ellerimle benverdim onlara. Burası öyle küçüktü ki.Baktılar sığamıyorlar yine de beklediler.Baktılar onlara hiç ihtiyaç duymuyorum, beklemekten sıkılıp gittiler. Ömür boyubeni bekleyecek değillerdi. Beni terkederek en iyi işi yaptılar bence. Bir yerdeyerin yoksa gidersin.İnsanların çok konuştuğu ama az anlat-tığı bir çağ... Mesela bir mekan hakkın-da bir bilgi paylaşacağım ama önceoranın neresi olduğunu muhatabımahatırlatmalıyım. Diyorum ki: Şey günü
hani şeylerle şey için şey etmiştik ya...Şaka yapıyorum elbette... Ancak ellikelime ile tüm gününüzü anlatabilirsinizmesela. Herkes aynı kumaştan yapılmış kuklalargibi. Herkes aynı jargon, aynı mimiklerve aynı davranışlar altında seslendirmeyapıyor üstelik maaş bile almadan.Kimseye ait değil anonim. İlk kimbaşlattı ne bilelim. ‘Birimiz hepimiz,hepimiz birimiz’ yeminini yanlışanlamışçasına aynılar. Aynı kokular, aynısaçlar, aynı etekler hatta aynı bakışlar.Orada bir şeyler var orada. Ayakta gezenkalın et parçalarının altında biraz çaba ileortaya çıkmaya hazır nazlı bir ışık.Nazlanmıyor farklı olursa dışlanmaktançekiniyor... Hayır çekinmiyor korkuyor...
- Yo bence E şıkkı, yani hiçbiri. Zira
herkes çok mutlu ama tozları alınırsa,ve farklı olduklarını anlayıp bunundeğerini bilirlerse belki! Meseleye pembetaraftan bakmaktan vazgeçersen, insanların yaşadıkları çağ ile nasıl gizlibir sözleşme imzaladıklarını görebilirsin.Onlar beyinlerini satıp mutluluk satınaldılar. Çünkü bilmek sorumluluktur.Sorumluluk ise sıkıntı... Bence bunu sende yapmalısın... Bir de böyle kendikendine konuşma, çok canın sıkılıyorsaçağır gelirim ben.
- Hoş geldin içses... Ama geç kaldın yavaş yavaş dışarı çekiliyorum. Geri geri yürüyorum. Sen geri gidiyor sanarken ben indiğimzirveye yeniden çıkıyorum. Kaçtığım yerin kıymetini anlayarak.
Görüşürüz iç ses. Bir daha erken gel...
N A R A Ğ A C I
Saadet Demir Yalçın
GRA
FİK:
HEC
ER H
ATİC
E ER
DOĞ
AN
Meral Simer
30 fena
İbrahim Tapa
fena 31
PAVEL STARY -Czech Republic
BORISLAV STANKOVIC - Serbia
32 fena
vakitler henüz başkan filandeğildi. Ama konuştuğu her
ortamda hitabet yeteneği sayesindesevilir, sayılır ve dinlenirdi. Asabiruhunu dizginler, bir yerleregelmek için bazı tavizler vermekten kaçınmazdı. Geceuykuya dalmadan siyaset düşünürhayaller kurardı. Yorganı kafasınakadar çeker dünya ile ve ailesiyleirtibatı keserdi. Çoğu kez bağırarakve terleyerek uyanır, rüyasındagördüklerini zevcesi hanıma anlatır,Fatiha okuyup tekrar uykuyadalardı. Zevcesi onun dergahtakizikir toplantılarına sıklıklakatıldığını bildiği için tekrar uykuyadalmasına yardımcı olurdu. Yineyorgun düştüğü gecelerin birindebağırarak uyanmıştı. Mine hanımkorkmuştu, gözünün içine bakıyordu.Recebullah beyin bu durumu onu çok şaşırtmıştı. efendisinin gözleri çakmak çakmaktı. Bir şeylere kavuşmanınhazlarını yaşıyordu sanki...“Rüyamda beni hiç bilmediğimbir dergaha götürdüler. OradaAZİZ NİKOLA diye biri vardıonu dinledim ve çok etkilendim.Bana üç-beş anahtar verdi. Sencebunun manası ne ola ki Minehanım?” dedi .Zevcesi onuyatıştırmaya çalışarak, “Ne diyeyimmübarek, senin rüyana mazharolup girdiyse iyi bir zerzevattır!”dedi. Yatıp uyudular. Sabah erkenden Meydan Laruslarıkarıştırmaya başladı Recebullahefendi. Aziz Nikolas’ı bulduğunda çok sevinmişti. Bir çırpıda okudu onun hayatını... MS 250 yıllarında yaşamış birpapazdı Nikolas, varlıklı bir aileninçocuğuydu. Patara’da yaşamıştı.Yardımseverliği ile ünlenmişti.Noel Baba efsanesi buradan vücutbulmuştu. Hıristiyan alemininolmazsa olmazlarından biriydi AzizNikola, ama kendisi öylemiydi? Birkere kendi Müslümandı ve fakir birailden geliyordu. Olaganüstümeziyetleri ile mucize denecek şeyyaşamamıştı. Hani rüyasının etkisinde kalmasa “Amaaancanım kel alaka diyecekti”diyemedi. Siyasetle bir yere gelmeadına verdiği uğraş onu yorgundüşürüyor ve bilinç altına girenlerrüyasında hayat buluyordu. BuAziz dalgası ile ansiklopedidekitüm Azizleri inceledi. Valentinden, Kristoforos’a. Aziz Yıldırımdan, Aziz Nesin’e kadar kim varsa
okudu. Okumayıçok sevmezdi amaiyi hatip olarakbolca nutuk atardı.Birde şunu inceleyim diyerek birAziz Nesin kitabıbuldu. Onun ateistve komunistolduğunu biliyordu.Kulaktan dolmaolarak... Aylar sonrapartisi onu başkanadayı göstermişti veşansının da yavergitmesi ile yaşadığı şehre başkanolmuştu. O günlerin birinde AzizNesin Türk milletinin % 60’ı aptaldeyince kızılca kıyamet kopmuş,milliyetçi ve muhafazakar kesimkendisine savaş açmıştı. Konukolduğu bir programda, AgahOktay bey ona “Siz bu asil milleteaptal diyorsunuz ama bu milletsizin söylemleriniz ve kitaplarınızı okuyarak sizi zengin etti” dedi. Aziz Nesin’denmantıklı bir yanıt geldi. “Bakıngörüyorsunuz işte bu olay onunispatıdır. Bunu kabullenmese okumazdı, kitabımı almazdı”dedi... TV programları linç içinelinden geleni yapıyordu. Yine bircanlı yayına Recebullah beydekatılarak Aziz Nesin’e din dersiverdi. Oysa Aziz bey zaten dinsizdi. Başkan bey şeriatı anlatmaya çalıştı. Evvelce okuduğuiçin İslam hukukunu MeydanLarustan okumasını istedi.11.cildin 764. sayfasını okumasınısalık verdi Nesin’e rüyalarındanetkilenerek okumuştu zira
o sayfaları...O gece rüyasında Aziz Nesin’igördü. Terleyerek uyandı.Yatağının üzerine oturup besmeleçekti. Mine hanım da uyanmıştı. “Nedir benim bu Azizlerden çektiğim, daha önce bir papazlauğraştım şimdi de bir dinsizle...Allah Allah fe süphanallah!”dedi. Zevcesi ona bir bardak ballısüt hazırlamıştı, onu içirip uykuyadalmasını sağladı.Sabah ezanı ile uyanan Recebullahbeyin ilk işi dergaha gitmek oldu.Orada rüya tabirleri ile ünlenenİbadullah bin Mahmur adında birhoca vardı. Yanına çıktı“Selamünaleyküm hocamafiyettesinizdir inşallah..” dedi.Daha sonra da başından geçenlerive rüyalarını anlattı. Mahmurhocaya çok güvenirdi, zira o hocaonun yüksek bir makama geleceğini bilmişti. Önce AzizNikola nın ona anahtar verdiğiniilerleyen günlerde de Aziz Nesinin kestiği pastanın yarısını ona
ikram ettiğini anlatmıştı.Hocaefendinin yorumları gerçektenenteresandı.“Sayın başkan bırak şuİstanbul aşkını diyorNikola papazı, benDEMRE’ye aşıktım dane oldu? Korsanlarkemiklerimi İtalya’yakaçırdılar. Sanaverdiğim anahtarlarla siyaset
kapılarını aç! Senin istik-balin parlak, dünya yuvarlakdemeye getiriyor. Dinsiz olanöbürü ise; halkın yarısı seninleolacak bunların gönlünü al,oylarını çal diyor. Menzil-i mak-suda bu oylarla eriş diyor. Yolunaçık olsun hayırlı bir rüya!” diyorve sırtını okşuyor. Hocaefendikendine garip garip bakanbaşkanın kulağına eğiliyor; “Hani demişti ya bu halkınyarısı aptal diye onlara sahip çıkdiyor pasta, o pasta AZİZİMinşallah anlamışsındır” diyor.Recebullah bu yoruma çok amaçok seviniyor. Kolları sıvayıp O %60 için çalışıyor. Zor olmuyorbunu başarmak. Zira yoğurulmuşbir hamurdan pasta yapmak, hanibulsa bu parlak fikri için Nesin’eikramda bulunacak ama heyhatNesin toprak oluyor. Başkanın yoluise hep açık evde oturan % 50sayesinde...Bakalım şimdi 864 metre rakımdaolmasa da 150 bin metrekara alanda ve yaklaşık 600 metre rakımda ne rüyalar görecek. Allahhayırlara tebdil buyursun...
O
T.C.’nin yüzdealtmışı...
fena 33
BÜLE
NT OKUTA
N -
Turkey
34 fena
IGOR SMIRNOV - Russia
ŞEVKET YALAZ - Turkey
fena 35
Metin Eloğlu, sıkı bir sigara içicisiydi. Rakıcılığı da ona göre. Bohem zamanlarındatanımadım. Zaten pek ortalıkta görünmezdi; ya da aynı yerlerde bulunmadık. Taki Memet Fuat, Adam’da üstadın şiirlerini toplu halde yayımlaya karar verinceyedek... Önce bir telefon görüşmesi, sonra yüz yüze gelişimiz. Biten sigarayla yenisi-ni yakışı, şimdi gibi gözlerimin önünde. Birkaç dakikalık görüşmemiz süresincekırk yıllık arkadaşmışız gibi içtendi... Kitaplarını Memet Fuat ustaya iletmiş, yanı sıra bir de resim armağan getirmiş; beni de görmeden geçip gitmekistememişti. Arası çok sürmedi, cebinde taşıdığı paket onu içerden vurdu!Kanser tanısı konulmuştu. Tedavisi gerekiyordu. Ona yardım amacıyla bir resim
sergisi düzenledi Adam Yayınevi.Tablolar büyüklü küçüklü sergilenmiş, mütevazı bir kokteylhazırlanmıştı. Tarık Dursun, kuşaktaşı Eloğlu’nupek sever, arada bir duruma uygunbir şiirini patlatırdı. Doğal olarak Metin Eloğlu’nunsergisine de birlikte gittik.Sergide gözüme kestirdiğim küçük resimlerdenbirini ayırdım. Sonra, Topağacı’ndaki evine uğrayıpresmi teslim alacaktım.Evinde ziyaret ettiğimde, sigarayı hayatından çıkarmıştı ama, hastalık geri adım atmıyordu. O ise hiç durmadan resimler yapıyor; özellikle dekartpostal büyüklüğünde çalışıyordu. En çokçizdiği de değişik horoz motifleriydi, nedense...Son görüşmemiz oldu! Yeni bir görüşme olanağıbulamadan veda etti!Resmi kaldı yadigâr. Bir de şiirleri...
36 fena
Necati Güngör
arık Dursun K. Milliyet Çocuk dergisiniyayımlarken kadrosundaki değişmezçizer Semih Poroy’du. Semih’in de
Babıali’deki ilk yılları... Yayın yönetmeni Tarık Dursun K. bir gün, yenikuşakların pek tanımadığı Tarzan’ın çizgiromanını yayımlamaya karar vermişti.Hemen Amerikalı bir çizerin Tarzan ciltleriTürkçeye çevrildi. Ancak resimlerde bir sorunvardı. Çizer, Tarzan’ı Âdem Baba kılığındaçizmişti. Türk çocuklarına Tarzan böyle çırılçıplak sunulamazdı.O saat Semih Poroy’a görev verdi usta: Tarzaniçin don modelleri çizilecekti. İşini ciddiye alanPoroy on tane kadar don modeli çizdi. Bu modeller içinden, kaplan desenli olan seçildive Semih başladı her karedeki Tarzan’a don giydirmeye.Onca işinin üzerine Tarzan’ın donunu dasıkıştırıyordu araya. Sevmese de, işini yapmak
durumundaydı.Tarık Dursun K. Semih Poroy’un çizimlerinibeğenirdi. Onu birilerine tanıştırdığı zaman:“Usta çizer Semih Poroy!” der ve arkasındaneklerdi: “Tarzan’a don giydiren adam!”
Yaşadığı dönemde üstat bilinen şair Zati, memleketi Balıkesir'deçizmecilik yaparken İstanbul'a göçtü. Beyazıt Camii'ninavlusunda bir dükkân kiralayarak burada köşkerliğe başladı. Amaişleri her zaman geçimini sağlayacak kadar iyi gitmiyordu. Bazıgünler ekmek parasını çıkarmak için remil döküp fala bakıyor,muska yazıyordu. Yanı sıra gençlere şiir dersleri veriyor, ısmarla-ma gazeller yazıyordu. Onun şiir derslerinden yararlananlararasında ünlü şair Bâkî de vardı.Beyazıt Camii avlusunda öldüğünde üstat yetmiş beş yaşındaydıve kefen için parası yoktu! Şair arkadaşları aralarında paratoplayıp cenaze giderlerini karşılayarak toprağa (Edirnekapıdışında) yolcu ettiler.
Tarık Dursun K. Milliyet Çocuk dergisini yayımlarken kadrosundaki değişmez çizerSemih Poroy'du. Semih'in de Babıali'deki ilk yılları...
Tarzan’a don giydiren adam...
Metin Eloğlu’nun sigarası...
T
Kefen parası bile yoktu...
Bir gün Mehmet Âkif, aralarındaSüleyman Nazif’in de bulunduğuarkadaşlarını ziyaret etmişti. Arkadaşları,Âkif’in pek yorgun olduğunu fark etmişlerdi. Bunun nedenini sordular.Âkif, “Eyüp Mezarlığı’ndan geliyorum,”diye açıkladı. Tevfik Fikret’in kabrini deziyaret ettim. Onunla hasbıhal ettik. Sonrada Eyüp’ten buraya yürüdüm...”Tevfik Fikret’le konuştuğunu söyleyince,orada bulunan herkes dikkat kesildi ve nekonuştuklarını sordular.Mehmet Âkif daha ağzını açmadan,Süleyman Nazif atıldı:“Günübirlik ziyareti saymam. Mutlakayatıya gel!” demiştir Fikret.
(Tevfik Fikret ölünce, önce EyüpMezarlığı’na gömüldü; sonradan Aşiyan’ataşındı.)
Tevfik Fikret’tenAkif’e çağrı...
fena 37
Osman Yavuz İnal
TADEUSZ KROTOS - Poland
Francisco Punal Suarez
38 fena
fena 39
Rene Bouschet
40 fena
HULE HANUSIC - Austria
fena 41
JULIJE JELASKA - Croatia
MUSA KAYRA - Cyprus
“Boğaz'da 2 yolcu vapuru çarpıştı”
İnternet sitelerinden birinde geçmiş yıllarda,“Boğaz'da 2 yolcu vapurunun çarpışması”yla ilgili birhaber yayımlanmıştı. Haberin sunuş şekli şöyleydi:“İstanbul'da, Şehir Hatları'na ait 2 yolcu vapuruçarpıştı. Büyük panik yaşayan yolcular, vapurlarındolmuşlar gibi yarış yaptıklarını ve kazanın bunedenle meydana geldiğini öne sürdü.”
Olaya anında taze taze çok sinirlenen güzel ülkeminuzman ve asabi yorumcuları, neler demişler, netavsiyelerde bulunmuşlardı? Noktasına, virgülünedokunmadan, hatırlayalım...
Çok normal... dolmuscu zihniyetiyle deniz ulasimi yapilirsa böyleolur...türkiyede yasiyoruz normaldir...asil deniz taksileri piyasaya çikinca olacaklari görün...burayayaziyorum olacaklari görün....
yuuuuhhhhh diyecek bisey bulamiyorum derley ya sahra çölünde......yer bulamamislar yaa ne söylemeli bu insanlara cantasiyosun yuh bee oyun mu oynuyosunuz sen profesyonel kaptanlara yol ver sonraa... allah korumusherkese büyük geçmis olsun
yarismayi kim kazandi.. ALLAH AKIL VERSIN..Bir anlik sinir, hirs ugrunabirçok insanin ölümüne neden olabilirdiniz.Bu vicdanazabiyla yasayabilirmiydiniz merak ediyorum...
geçmis olsun herkese ula sonunda bunuda basardik biz minlet olarak akil-lanmayiz yolcu vapuru nasil olur boyle bir kaza yaparhayret
KAPTANLARIN AGZINA BIBER SÜRMEKLAZIM KAPTANLARIN AGZINA BIBER SÜRMEKLAZIM.. KAZIK KADAR ADMLAR... AYIPTIRYAHU....
gecmis olsun tamamen sorumsuzluk ama kimseye ceza vermezlercunki muz cumhuriyetlerinde boyle olur tanrida artikyurdum insanindan vazgecmistir onu encok yoranbizim millet neyse herkese gecmis olsun.
E 5 TRAFIGINI GEÇTI Bizzat yaris yaptiklarina tanik oldum.Bogazda özel birtekneyle gezerken az kalsin yolcu vapuru bize deçarpiyordu.
Gecmis olsun Tum yolculara gecmis olsun fakat fazla biseyolmamis.sadece bir sürtme durumu mevcut. onunicin heyecan yapmaya gerek yok. dar kanallarda vemanevra yapabilmenin kisitli oldugu yerlerde geneldebu tur kucuk kazalarla karsilasilabilir. Vapurlar icindolmus benzetmesini de kabul etmiyorum. cunkusizde biliyorsunuz ki her yarim saatte bir olarak gidisgelis vapurlara binilip iniliyor ve zaman kisitlamasi damevcut. Istanbul Deniz Otobusleri kaptanlarina veyolcularina tekrar gecmis olsun efendim. AllahSelamet Versin...
burunlari sürtsün vapur kaptanlarini da kafa kafaya çarpistirmak lazimderim, burunlari sürtecek sekilde...
Bir haber ve toplumunlinç psikolojisine örnekyorumlar...
42 fena
Ba Bilig
fena 43
JAIME HUERTA - Chile
VILADIMIR SEMERENKO - Russia WESAM KHALIL - Egypt
44 fena
Karikatür sizcenedir? Kısaca bir
tanımlama yapabilirmisiniz?Karikatür benim hayatım.Karikatür sayesindedünyadaki bazı sorunlarıkısa yoldan dile getirebiliyorum. 1967’denbu yana çiziyorum.1978’den beridir dekarikatürlerim çeşitli yayınorganlarında yer alıyor.Ukrayna’da yayımlanan“Pepper” dergisinin çizerlerinden biriyim. Bu dergi Sovyet Rusyadöneminde 3 milyona yakıntirajı olan bir dergiydi.
Karikatürlerinizyaşadığınız ülkede gerekenilgiyi buluyor mu? Mutlu musunuz?Ülkemde karikatür, özellikleSovyet Rusya zamanında ilgigörmekteydi. O döneminsevilen, saygın mizah dergisi“Pepper” (Biber) vardı. Heryıl 1 Nisan’da gelenekselolarak, Odessa Mimarlar
Evi’nde, Sanatçılar Evi’ndeçeşitli etkinlikler düzenleniyor.CumhurbaşkanıYanukovych’in 2010 yılındaiktidara gelmesinden sonragazete ve dergiler üzerindekurduğu baskı sebebiylekarikatürcülerin işi zorlaştı.Pepper dergisi de Aralık2013’te yayımına son vermek zorunda kaldı.
Karikatür çizerken yalnız kalmayı mı tercihedersiniz? Derginin kapanmasındansonra sadece internetüzerinden karikatürlerimiyayımlıyorum. Halengazetelerde, dergilerde çizenbazı arkadaşlar var ama
sayıları az.
Karikatür çizdiğiniziçin başınızın belaya
girdiği oldu mu?Böyle bir poblemyaşadıysanız lütfen kısaca
anlatın.80’lerde Sovyet döneminde Kiev'de
polistim. Aynı zamanda“Pepper” dergisindeçiziyordum. Amirim bunu
öğrendi ve polisin sırlarınıdeşifre ettiğim suçlamasıylaşüpheli biri durumunadüştüm ve soruşturmageçirdim.
Ülkenizdeki mizah anlayışıile dünyadaki mizahanlayışı arasında ne gibievrensel benzerlikler var? Karikatürlerde bir farklılıkgöremiyorum. Nasıl kiUkrayna’da CumhurbaşkanıYanukovych'in bir sansürüvar, İran, Türkiye, İtalya,Hırvatistan, Polonya gibiülkelerde de durum aynı.Ayrıca çok düşük ücretlersözkonusu.
Sizce karikatürün uluslararası kültür farklılıklarını birleştiricibir gücü var mıdır?Karikatür insanları bir arayagetiren ve kültürel farklılıkları anlamaya yardımcı olur. Bugün internet sayesinde de dahabir uluslararası iletişimolanağı vardır.
Karikatürcünün çizgileriyle, dünya barışınave tüm dünya haklarınınkardeşliğine katkısağladığına ya da böyle biramacı olması gerektiğineinanıyor musunuz?Kesinlikle! Biz karikatürcülerher zaman barış içinmücadele ediyoruz.
Uluslararası karikatüryarışmaları hakkındaolumlu ya da olumsuz
görüşleriniz nelerdir?Karikatür yarışmalarınıolumlu karşılıyorum. Birçoğuna da katılmaya çalışıyorum. Bunların arasında kuşku yaratan,yükümlülüklerini yerinegetirmeyen organizasyonlarda var tabi. Sonuçlardan bilgilendirmeyen ve hattakatalog göndermeyenler devar. Polonya’da ki Jaka Bedeyarışmasını örnek verebilirim.
Eğer bir başka karikatürcügözüyle çizmenizgerekirse, kendinizi hangikomik yanlarınızla ifadeederdiniz?Öfkeli ve sıkı bir adamolarak çizebilirim mesela.Fakat aynı zamanda ince,zeki ve mizahi biri...
FENAMİZAH hakkındadüşünceleriniz?Derginin boyutunu, metinakışını, karikatürlerin düzenive yoğunluğunu seviyorum.Burdaki karikatürcülerolarak “Pepper” dergisiniyeniden canlandırmayıdüşünüyoruz. Eğer bugerçekleşirse,FENAMİZAH dergisi birörnek oluşturacak. Dergininbasılı halini görememek iseüzüntü verici.
by Aziz Yavuzdoğan
Rus karikatürcü 1944 doğumlu.Ekonomi eğitimi almış. “Pepper”dergisinde karikatürcü ve ilüstratörolarak çalışıyor. Ulusal ve uluslararası karikatür yarışmalarında bir çok ödül kazandı.
Russian CartoonistFenamizah’ıboyutu, metin akışı,
karikatürlerin düzeni veyoğunluğu açısından
seviyorum.
What does a cartoon mean foryou? What do you think aboutcartoon?
• Caricature is my life. In the media, I beganto publish cartoons since 1967. From 1978to December 2013 I was a cartoonist for themagazine of satire and humor of Ukraine“Pepper.” During Soviet times, the magazinehas a circulation of 2.5-3 million copies.Through caricature I expressed their attitudeto the present world, trying to make peoplebetter, ridiculing their shortcomings.
Does your country appreciate your cartoons? Do you feel satisfied
with the interest towards your cartoons?• Caricature in Ukraine, especially in Soviettimes, loved and respected, especially popularmagazine “Pepper.” Every year cartoonistsUkraine on April 1 organize exhibitions inthe House of Artists, House of Architects inOdessa, Poltava, Kharkov. Since coming topower of President Yanukovych in 2010 mostof the leading newspapers and magazinespublish feared sharp caricatures of politiciansand the existing problems in the country.Office of the President Yanukovych, whoowned publishing “The Press of Ukraine”and the magazine “Pepper” magazine liquidated in December 2013.
Do you prefer to draw your cartoons inprivate or do you draw anywhere?• Since the closure of the magazine I publishmy cartoons only on the Internet, as morethan half of Ukrainian newspapers and magazines have their cartoonists. Sometimes I bought the newspaper cartoons, but this israre.
Have you experienced any trouble becauseof your cartoons? What happened?• In the 80s vulgar century I was detectivepolice USSR in Kiev. When my boss foundout I was a cartoonist magazine “Pepper”
fena 45
He was born in 1944. Since 1967 have beenpublishing personal works in the Press ofUkraine, Russia and Latvia. Since 1978 haveoccupied a position of painter-caricaturist forthe “Pepper” magazine. His competitions participation cartoons exhibitions: 2003 -"Independence" Ukraine (Kiev) - Jury Award.2004 - Personal exhibition of cartoons " theHouse of the Union Artists of Ukraine (Kiev).2005 - 2008 - Exhibitions "Cartoonists ofUkraine," "the House of the Union Artists ofUkraine (Kiev). 2009 - Solo exhibition of cartoons, " the House of the Union Artists ofUkraine (Kiev). 2009 - «Sintra -2009"Portugal. KNOKKE-HEIST (Belgium)- 2010 ,«Smile Chopin -2010», Sex w satyrze, « JakaBede», KARPIK 2010 (Poland), «Plagiarism»-Berlin 2010-2011, «Sintra-2010-2011, "DIGNITY" (Portugal ), GRAPHIC HUMOR LIMA2010 (Peru), Zagreb car (Croatia),"GRAFIKATUR" (Deutschland), VIOLENCE(Spain), ECOCARTOON (Brazil), Diploma on theIV. Baja Cartoon Competition -2011(Hungary),Diploma on the Masters of carikature, PLOV-DIV - 2011 (Bulgaria) , Bronze Plaque-Strumica 2012, Honourable mention the 1ST cartoon Africa international biennal festival 2012 , award prize 4 th InternationalCartoon Competition Berlin 2013,"Independence" Ukraine (Kiev)-award prize2013,2014 and others.
• Continued on next page
The journal I like its volume, size layout, text
flow and caricatures. Cartoonist’s teamis attempting to revive the magazine"Pepper", which this year would have
turned 92 years old. If we can revive it, itwill take a sample of the magazine
"FENAMİZAH" I regret that I cannot get it in print.
aleriy ChmyriovV
46 fena
VLADIMIR SEMERENKO - Russia
were very unhappy with this. Department ofInternal Affairs I suspected that I reveal thesecrets of the police in their drawings.
What humoristic similarities and differences are there between your countryand other countries?• As cartoons special differences not see. In Ukraine, under President Yanukovych heldcartoonists censorship. Unlike Iran, Turkey,Italy, Croatia, Poland, and other countries donot have enough caricature used in the press.Fees are very small. Little cartoon contests,exhibitions, cartoons books are not publishedcartoons.
Do you think cartoons help to bond thecultural differences among countries?• Caricature brings people together and helps
to understand cultural differences. Caricaturehas been internationalized thanks to theInternet.
Do you think a cartoonist must contributeto world peace with his/her art?• Absolutely! Cartoonists have always foughtfor peace.
What do you think about the internationalcartoon contests? Please indicate your reasons.• I welcome the holding of a large number ofinternational cartoon contests. Many I’m trying to participate. Among them there aredoubtful competitions, the organizers ofwhich do not fulfill their obligations. Notinformed of the results, do not send catalogs.For example I have not received directory
contest Jaka Bede - Poland for 2009-20011.If you had to draw yourself from anothercartoonist’s point of view, what humorousdetails would you add to the cartoon?• I would ask to draw angry and strict manwho at the same time understands and appreciates the subtle, clever, intelligenthumor.
Please write your thoughts and comments about FENAMİZAH magazinein few words.• The journal I like its volume, size layout,text flow and caricatures. Cartoonist’s team isattempting to revive the magazine “Pepper”, which this year would have turned92 years old. If we can revive it, it will take a sample of the magazine “FENAMİZAH” I regret that I cannot get it in print.
J.BOSCO
JACO
DE AZEV
EDO
-Brasil
“Mariagrazia Quaranta” GIO - Italy
GIO’dan portreler
fena 47
aşka gezegenlerde hayat olup olmadığıkonusu hep gündemde.Herhalde bu yüzyılın sonuna kadar kesinkes
çözümleyecekler bu sorunu.Başka gezegenlerdede hayat olduğu vebelki de hayatın ogezegenlerdenyeryüzüne sıçradığıiyice kanıtlanmış olacak.•••
Şimdi burada başkabir olasılık takılıyoraklımıza.Acaba uzaydaki bir tek gezegenden mi hayat sıçradıdünyaya, yoksa birçok gezegenden mi?•••
Şayet hayat değişik gezegenlerden, değişik zamanlarda bulaştıysa yeryüzüne, acaba Türk ırkı hangi gezegenden gelen tek hücreli bircanlıdan türedi?Bu bir kez saptanabilirse, o zaman Türklerin nedenyeryüzüyle bir türlü uyum sağlayamadıkları da dahakolay anlaşılacak.•••
Bakın tarih boyunca ne kutuplar keşfetmiş bir Türkvardır, ne tekne görmemiş okyanusları ilk kez geçmişbir Türk, ne de uzaya gitmiş bir Türk.•••
Aziz Nesin bunu Türklerin yüzde altmış oranındaaptal olduğuna bağlıyordu ama biz aynı kanıdadeğiliz.Türkler aptal değil, sadece beceri yoksunudurlar.Bugün dahi yüzde seksen oranında mesleksizdirler.•••
Meslek, ister üretim, ister servis alanlarında olsundünyanın her yerinde geçerli bir donanım sahibiolmak demektir.Marangozluk bir meslektir. Elektrik mühendisliği birmeslektir. Açık deniz kaptanlığı bir meslektir.Doktorluk bir meslektir.Ama müsteşarlık bir meslek değil, bir pozisyondur.Milletvekilliği, parti başkanlığı, muhtarlık da öyle.Ve kuş bakışıyla tepeden bakıldığında Türklermesleklerden çok, pozisyonlara meraklıdırlar.Mimar olmaktan çok, vali olmak isterler.Oysa bir vali Brezilya’da “boş bir valilik var mıacaba?” diye iş arayamaz, bir mimar arayabilir.•••
Ne var ki Türkler değerli bir meslek sahibi olmaya,önemli bir makam sahibi olmayı yeğlerler genellikle.Bir Türk için general olmak, ünlü bir orkestra şefiolmaktan her zaman için çok daha önemlidir.•••
Latinler, Grekler, Keltler, Slavlar için durum pek öyledeğildir. Onlar değerli olanlara, önemli olanlardandaha çok ilgi gösterirler.Türkler tam tersine.
48 fena
B
Türklerhangi gezegenden
VALERIY CHMYRIOV - Ukraine
Good partner...
fena 49
Bu da Türklerin, dünyaya daha değişik gezegenlerdengeldiğini; daha değişik bir hayat protoplazmasından köklendiğini göstermekde bizce.•••
Bu arada Türklerin bir başka özelliği de rüşvet, yolsuzluk,vurgun, soygun, yuttur kaydır, en çok birbirlerini kazıkladıkları halde, en çok yine birbirlerinin omuzlarındaağlamalarıdır.- Türk’e Türk’ten başka dost yok, diye.••• Genellikle Türk siyasetçiler muhalefetteyken, iktidara geldik-lerinde mucize göstereceklerini iddia ederler.
İktidara geldiklerinde de göstermeye kalktıkları mucizeNasrettin Hoca’nın fıkrasına döner.Bir gün Nasrettin Hoca’ya gözleri görmeyen bir kız getirmişler.- Madem kocaman sarıklı bir hocasın, bir mucize gösterde açıver şu zavallı kızın gözlerini, demişler.Hoca:- Tamam ama, demiş, ben tanrıyla iş bölümü yapmışdurumdayım. Yukarıdaki delikleri açmak ona düşüyor.Şayet göbeğin altındaki deliği açmamı isterseniz hemenbaşlayabilirim.
ÇETİN ALTANMilliyet, 22.8.2014
TOSO BORKOVIC - Serbia
ALEXANDER DUBOVSKY - Ukraine
50 fena
Stanislaw Kosciesza
fena 51
çevre mi, o da ne?
MUAMMER KOTBAŞ - Turkey
MILETA MILORADOVIC - Serbia
52 fena
ALI DIVANDARI - Iran
fena 53
CEM KOÇ - Turkey
MILENKO KOSANOVIC - Serbia
GERMAN GENGA - Argentina
He was born in Rio de Janeiro, Brasil, in 1964.He started to publish his works in 1984 atPasquim, an humoristical newspaper. Actuallyhe publishes his editorials cartoons, caricaturesand comics strips in many brazilian newspapersand magazines. He produced humour texts(1994) and animations (2004) for the televisionnet Rede Globo and he is author of a cartoonbook called Canastra Suja (1991). His works was awarded in many events asSalão Internacional de Humor/ 2004 (Teresina/Brasil), Prêmio Internacional de Humor GráficoPeloduro/ 2004 (Minas- Uruguai), Ranan Lurie
Cartoon Awards/2001 (NewYork- EUA), Turismovision/2001(Stuttgart - Alemanha), FestivalAcquaviva Nei Fumetti /1999(Acquaviva Picena-Italia),International Cartoon Exhibition/1998 (Hokkaido-Japão), BienalInternacional de Humor/1995(Havana-Cuba) and participatedin several humour contests andexhibitions in France, Belgium,Bulgaria, Poland, Portugal,México, Turkey, Iran, Israel, Italia, Cuba and Japan. He had individual exhibitions inMuseu Nacional de BelasArtes/1999 (Rio de Janeiro-Brasil), Museu do Ingá/1993(Niterói-Brasil) ) and in 1997 participated as a Jury member of the III Biennial of InternationalCartoon Exhibition (Tehran-Iran).Since 2004 participate as a Jurymember (by Internet) of manyCartoons Contests around theworld . In 2004 and 2007 hewas invited to participated in theRencontre Internationale duDessin de Presse (Carquefou-France) and in 2009 participatedas a Jury member of the 29th Nasreddin Hodja CartoonContest (Istambul - Turkey)Ilustrated many children booksand teaches Cartoon andCaricatures since 1994 (Rio deJaneiro-Brasil).
54 fena
short story of a cartoonist
Alberto da Costa
AMORIMarlosC
from Brazil
fena 55
Uluslararası karikatür çevrelerinde bilinen bir isim olan Brezilyalıçizer Carlos Amorim, 1964 yılında Rio de Janerio'da doğdu. İlkçalışmaları 1984'te bir mizah gazetesinde yayımlandı. Brezilya'dabir çok gazete ve dergilerde karikatürleri, vinyetleri ve çizgi bant-
ları yayımlanıyor. Bir TV kanalı için mizah yazarlığı yaptı veCanastra Suja adlı bir de kitabı var. Bir çok ulusal ve uluslararası
karikatür yarışmalarından ödülleri var. Aynı zamanda bazı uluslararası yarışmalarda jüri üyesi olarak da yer alan Amorim,2004'te Tahran Bienali'ne katıldı, 2009 yılında ise 29.Uluslararası Nasreddin Hoca Karikatür Yarışması'nda jüri üyesiolarak İstanbul'a geldi. Carlos Amorim, arayla gönderdiğikarikatürleriyle FENAMİZAH'a da katkıda bulunuyor...
HULE HANUSIC - Austria
SZCZEPAN SADURSKI - Poland
AHMET ÜMİT AKKOCA - Turkey
56 fena
JAREK HNIDZIEJKO - Poland
ARTU
RO
ROSAS -
Mexico
58 fena
MARIAGRAZIA QUARANTA “GIO” - Italy
EL TOTO
-Argen
tine
ISTVAN KELEMEN - Hungary
İBRAH
İM ERSARAÇ -
Turkey
DARKO DRLJEVIC - Montenegro
fena 59
izim orası küçük yer, taşra ili...Küçük yerde büyük görünmekkolay oluyor. Ben de daha
lisenin onuncu sınıfındayken, ilin tekgazetesine başyazılar yazmayabaşlamıştım. Herkes “Kalemi kuvvetlimaşallah” diyordu.Liseyi bitirdiğim yıldı. Bizim İl’edemiryolu ulaştı. İlk tren gelecek.Herkeste bir hazırlık, bir hazırlık...Müftü Efendi bizim uzaktan akrabamızolur. Bana bir haber gönderdi: “Amanbir nutuk yazsın, trenin geldiği günokuyacağım...”Müftü Efendi çok sayılan bir bilgin kişi.Çocukluğumuzdan beri büyük, küçük
hep böyle duymuşuz. Bize göre, MüftüEfendi’nin bilmediği hiçbişey yok.Gencimiz, yaşlımız buna inanmışız. Sanırım, Müftü Efendi o zaman yetmişini geçkindi. Bembeyaz uzunsakalı vardı. Evinden pek seyrek çıkardı.Böylece ağzından dökülen her hece,ayrı bir değer kazanırdı. Biz onun çok
derin bilgisini, bu susuşundan çıkarıyorduk.
En çok bildiği tarih, bizim ilin tarihiydi.Bütün il sınırlan içinde geçmiş olaylarıbilirdi. Şu evde kimler yaşamış, neleryapmışlar, eski yangınları, Bizanslılarzamanını, islam ordusunun bu kenti
zaptını, her şeyi, her şeyi bilirdi. Bütünkent halkı Müftü Efendi’yleövünürdük. Vali, Belediye Başkanı filan,bunların hepsi Müftü Efendi’den çoksonra gelirdi. Büyüklerden biri şehrimize gelse, hemen ziyaretine gider,Müftü Efendi’nin elini öperdi.İşte bu denli ağır ve önemli kişi olanMüftü Efendi’nin, şehrimize ilk treningelişi günü yapılacak törende bir nutuksöylemesi gerekiyordu. O da bu çokönemli nutku yazma görevini bana vermişti. Bu işin ağırlığı altında ezildim.O yaşta, İstanbul, Ankara gibi büyükşehirleri bile daha görmemişim, ilktrenin gelişinde neler söylemenin gerekli olduğunu bilmiyordum. Bütünbilgim, okuduğum bikaç kitaptan,gazete ve dergi yazılarından geliyor.Çok sıkı çalışarak üç günde, bir nutukhazırladım. Müftü Efendi’ye amcamlagönderdim.
Trenin ilk gelişi günü büyük törenyapıldı. Bütün şehir halkı istasyonayığıldı. Lokomotif geldi. Kurbanlarkesildi. Önce Vali bir nutuk söyledi,arkadan Müftü Efendi...
Ben, Müftü Efendi’den daha heyecanlıydım.“Tren, garba açılan bir penceredir. Bupencereden ziya girecek, yalnız ziya değilbaşka şeyler de girecek. Medeniyet, tekerleklerin üstüne binerek bize kadargeldi. Tekerlek ne demektir?.. Tekerlek,medeniyetin ayağıdır. Tekerlek olmasaydı, dünyada hiçbirimiz olamazdık. Biz bugün tekerleklerinsayesinde ilerliyoruz. Şu tünele, şudağların içine açılmış deliklere bakınız.Şu gördüğünüz delikten neler doğacakneler. Nurlu istikbal bizimdir. Bu birhazinedir. Eline geçirdiğin bu hazineyiiyi kullan hemşehriii! İyi kullanırsan,çok para kazanırsın, zengin olursun,itibarın artar.Tekerlekler, raylar üzerinde kayacak,Her seferi seni zengin edecek hemşehri!Kaç sefer olursa o kadar kârlısın. İş yolaçılıncaya kadardı. Bir kere yol açıldıya, artık bütün hemşehrilerimiz buyolun üstünden kolaylıkla gidip gelecektir. Mallarımızın değeri artacaktır. Sen de malının değerini,kadrini bil!..Cumhuriyet sayesinde önümüze gelen bumalın kıymetini bilelim; binerken,üstüne basarken, içine girerkentitremeliyiz. Dikkatli binmezsek bozulur,sonra bizden başkaları kullanamaz.Elin, yabancının malı değil ki hor kullanalım. Kendi malımız, bütünhemşehrilerimizin. Hepimizin ortakmalımız..”Ondokuz yaşında, taşra lisesini yenibitirmiş bir genç başka ne yazabilir, işteböyle şeyler...
Müftü Efendi’nin nutku, umulandanda çok alkışlandı. Öbür nutuklardanhiçbiri, Müftü’nün nutkunun etkisiniyapmadı. Alkış kıyamet...Herkes “Bizim Müftü gerçekten derin
60 fena
Böykü: Aziz Nesin
Garba açılan pencere
JIRI SIRNA - Czech Republic
hoca…” demeye başladı. Doğrusu,Müftü Efendi de nutku hem iyi ezberlemiş, hem de güzel, heyecanlısöyledi. O günden sonra, nerede birtören, bir toplantı olsa, Müftü Efendi’yinutuk söylemeye çağırdılar. MüftüEfendi de her gittiği yerde hep o nutkutekrarlayıp durdu.Yalnız nutkun içinden “tren”kelimesini çıkarıyor, geri kalanlarınıolduğu gibi söylüyordu. Nutuk herkeseo denli güzel geldi ki, hiçbirimiz nutkutekrar tekrar dinlemekten bıkıp usan-mıyorduk. Cumhuriyet Bayramı’nda,bir kereste fabrikasının açılışında,büyüklerden birinin şehre gelişinde, hep bu nutuk söylendi.
Ziya adında bir akrabamız var, babasıçok zengin. Bunlar İstanbul’dan birgelin getirdiler. Görülmemiş, duyulmamış bir düğün yapıldı. Düğünziyafetine; şehrin bütün ileri gelenleriçağrıldı. Biz de gittik. Aile çokmutaassıp, ama son derece mutaassıp...Kadınlarla erkekler ayrı odalarda yemekyiyoruz.Ne de olsa gelin İstanbullu olduğundan, yemekten sonra kadınerkek hep bir araya toplanıldı. MüftüEfendi’ye konuşması için rica edildi.Doğrusu, Müftü Efendi konuşmakistemedi. Ama öyle zorladılar ki, adamcağız konuşmak zorunda kaldı.Ayağa kalktı, başladı konuşmaya:“Muhterem hemşehrilerim!Yeni kurulan bu yuva, garba açılanbir penceredir.”
Daha nutkun başında bir hoşnutsuzlukmırıltısı başladı. Ailenin pencereye, helegarba açılan pencereye benzetilmesi,bizim mutaassıp çevremizin insanlarınısinirlendirdi.
Müftü Efendi gelini göstererek devametti:“Bu pencereden ziya girecek, yalnızziya değil, medeniyette girecek…”Zaten İstanbul’dan kız aldığı içinyayılan dedikodulardan sinirli olandamat Ziya’nın kaşı, gözü oynamayabaşladı. Ziya’nın elleri titriyordu.Müftü Efendi devam etti:“Medeniyet, nur gibi medeniyet, tekerleklerin üstüne binerek bizekadar geldi.Onu hepimiz kucaklayıpbağrımıza basacağız. Çünkü o hepimizindir.”Sinirli, kızgın öksürüklerle nutuk kesiliyordu.“İşte karşınızda tekerlek!.. Tekerlek ne demektir? Tekerlek olmasaydı,dünyada hiçbirimiz olamazdık.Tekerlek medeniyettir. Biz bugün tekerleğe, medeniyetin tekerleğinekavuştuk.”
Damat Ziya elini arka cebine attı. Bircinayet olabilirdi. Bu gergin havadaMüftü Efendi, nutkuna devam etti:“Şu tünele bakınız! Bu delikten neler doğacak, neler! Nurlu istikbalbizimdir.”
Yer yer yükselen mırıltıları, her zamankigibi başarısının sesli gösterisi sananMüftü Efendi, damat Ziya’ya dönerekşöyle dedi:“Bu bir hazinedir! Eline geçirdiğinbu hazineyi iyi kullan hemşehri! İyikullanırsan çok para kazanırsın, zen-gin olursun, memlekette itibarınartar. İşler eskisi gibi zor değil artık.Her seferi seni zengin edecek. Kaç seferolursa o kadar kârlısın gençhemşehri!.”
Arkadaşları, damadın elini tutmasalar,
kan dökülecekti.Kayınpeder, Müftü Efendi’nin kulağınabişeyler söyledi..Ağır işiten MüftüEfendi, başını salladı, nutkuna devametti:“İş, bir kere yol açılıncaya kadardır.Yol açıldı ya, herkes rahat rahat gidipgelecek. Arkadaş, Cumhuriyetimizinsayesinde sahip olduğumuz bukıymetli malın değerini bilelim; binerken, üstüne basarken, içine girerken titremeliyiz. Dikkatli binmezsek, çabucak bozulur, başkalarıistifade edemez, yabancının malı
değil ki, hor kullanalım. Kendimalımız..”Arkadaşları dışarı çıkardıkları için, damatMüftü Efendi’nin sözlerinin sonunuduymamıştı.
Nutuktan sonra bir soğuk hava esti...Müftü Efendi, neden alkışlanmadığınaçok şaştı!!!Üç gün sonra da Ziya, İstanbul’dangetirdiği güzel gelini geri gönderdi.Boşandılar…
(kaynak: http://ahmetnesin.com)
fena 61
OLEKSY KUSTOVSKY - Ukraine
62 fena
MUHİTTİN KÖROĞLU - Turkey
MAKHMUD ESHONQULOV -Uzbekistan
VLADIMIRAS BERESNIOVAS - Lithuania
fena 63
VALERY ALEXANDROV - Bulgaria
ANTONIO GARCI NIETO - Mexico
RATONESJORDAN POP-ILIEV - Macedonia
64 fena
NURİ BİLGİN - Turkey
BV PANDURANGA RAO - India
HENRYK CEBULA - Poland
EKREM BORAZAN - Turkey
fena 65
DAMIR
NOVAK
-Croatia
BIRA DANTAS - Brasil
Hamam Sefası..Bir gün Neyzen arkadaşı çaycı Hacı ile İbrahimPaşa Hamamı’na gitmişlerdi. Keyif bu ya,hamamda âlem yapma arzusuna kapıldılar. Yanihamamda rakı içmek, birkaç gün ardı ardınademlenmek istediler. İki dost ufak birdamacanaya o devrin çok meşhur rakılarındanolan ve Büyükada’daki manastırda bir papazınçektiği rakıdan - ki o yıllarda buna ‘papazındüzü’ derlerdi - doldurttular. Bardak, kadeh, fincan alma lüzumunu görmediler. Hamamtasları ne güne duruyor? Rakıyı da kurnalardanbirine döktüler, başına geçip taslarla içmeyebaşladılar.Neyzen çaldı, Hacı okudu. Hacı okudu, Neyzençaldı. Böylece günü geçirdiler. Rakı tükenincegetirttiler. Üçüncü gün peştamalları da attılar.Çırılçıplak, ney çalarak, okuyarak, şiir söyleyerekgünü geçirdiler. Hamamın sıcaklığı da onları bolbol terletiyor ve bu yüzden içki tutmuyor,adamakıllı sarhoş olamıyorlardı. Ne yapmalı?Neyzen hemen kararını verdi, sırtına bir peştamalalarak sokağa fırladı. Direkler arasındaki Sokrateczanesine koşarak büyük bir sişe eter aldı.Hamama dönünce eteri, rakıyı kurnaya döker.Başlarlar içmeye.Taslar çoktan kurnanın dibinde, rakının içinde,kim çıkaracak? Esasen tasa ne hacet var, beygirgibi eğilip içmek dururken eğilip lakır lakır içerler. Bu cümbüş dört gün sürer. Nasıl oluyorsa, iki kafadar Adem, Havva, Şeytan ve Cennet hakkında bir bahse, bir münakasaya giriyorlar.İki çıplak Adem in cennette nasıl gezdiğini, elbisesini, donu olup olmadığını konuşuyorlar.Ve nihayet Adem’in de cennette kendileri gibiçıplak yaşadığına hükmediyorlar. Madem kiAdem Babamız çıplak gezerdi, onlar niçingezmesin? “Gezerim, gezemezsin” derkenNeyzen fırlayarak “Ben gezerim, isteŞehzadebaşı'na gidiyorum!” diyerek hamamınkapısından sokağa uğruyor. Neyzen’in çıkamayacağına inanan Hacı, belki dışarıda,soğuklukta gizlenmiştir düşüncesiyle Neyzen’inpeşinden -kontrol kaygısıyla- çıkıyor. FakatNeyzen’in sokağa çıktığını öğrenince, o da fırlıyor. Neyzen önde Hacı arkada, ikisi de çıplak,sakallar uzamış Şehzadebaşı'na kadar geliyorlar.
Fasülyeye benziyor..İkinci Meşrutiyet döneminde nazırlığa getirilenbir zat, çok geçmeden yeğeninin vali olarak atanmasını sağlar. Karşılaştıklarında, Neyzen:“Maşallah, kardeşinizin oğlu tıpkı fasulyeye benziyor.”“Genç yasta vali oldu, neden fasulyeye benzesin?”“İşte bende onun için benzetiyorum ya. Fasulyede sırığa sarılarak büyür.”
Fıçı..Neyzen Tevfik’e doktor içkiyi men etmişti.Fakat Peyami Safa bir gün üstadı ziyarete gittiğinde odanın bir köşesinde bir fıçı şarapgördü.“Bu ne bre üstad?” diye sordu. “Hani senartık içmeyecektin?”“Ne yaparsın, oğul, içmezsem kuvvetten düşüyorum.”“Peki, içkinin faydası oluyor mu?”“Ne diyorsun olmaz olur mu? Mesela bu fıçıburaya ilk geldiği zaman yerinden kımıldatamıyordum, şimdi iki elimle kaldırabilirim...”
NEYZEN TEVFİK’ten...
66 fena
by Aziz Yavuzdogan
fena 67
68 fena
ENRIQUE PILOZO - USA
STEFFEN JAHSNOWSKI - Germany
SEÇKİN TEMUR - Turkey
STEFAN WENCZEL - Austria
fena 69
EVZEN
DAVID
-Czech
Rep
ublic
JULI SANCHISAGUADO - Spain
DANIEL EDUARDO VARELA - Argentina
70 fena
ANDREA BERSANI - Italy
STANISLAW ASHMARIN - Russia
HAMIDSOUFI - Iran
ARSENGEVORGYAN -
Armenia
RAUL FERNANDO ZULETA - Colombia
fena 71
Yukarıdaki başlığın okurlardakiçağrışımı nasıl olur bilmiyorum!Oysa bu başlıktaki dört
kavramdan(karikatür, sanat, edebiyat,eğitim) biri farklı olsa da(eğitim) bufarklılık diğer üçünü de içselleştirerekgeliştirir.Sanat kavramı, edebiyat ve karikatürkavramlarını kapsayan geniş bir açılımıbarındırır anlağında. Eğitimse bu üç kavramdan farklıolmasına rağmen; sanatla edebiyat vekarikatüre de kucak açar, onu geliştirerek değiştirir. Asıl konumuz karikatür olmasına karşındiğer üç kavramı yani sanat, edebiyat veeğitimi ardıllayamıyoruz. Eğer tersidüşünülürse o ülkede üretilen sanat;bilgi ve eğitim birikimi kısır döngülerlevarlığını sürdürür, yitmez ama gelişemez! Bunun sonucu toplumdabireyler sorunlu yetişir.Bu dergi sayfaları boyutunda yazıyı fazlaaçamayacağımız için yukarıda önesürülen tezleri kısa örneklerle somutlaştırıp çizerin ve çizginin geldiğiyeri sorgulamamız gerekir diyedüşünüyorum.Önce eğitim ile başlayalım. Ülkemiz, genelinde mizah, özelindemizah dergileri(karikatür ağırlıklı)açısından büyük bir yelpazeye sahip.Böyle olmasına karşın kitap okumaalışkanlığı acaba hangi düzeyde? Busoru için doğrudanlık düşünülmemeli.Sanatın ve karikatürün eğitime ve öğretime etkilerinin doğrudan olmadığıbilinmelidir. Okunan mizah dergilerinin eğitime vesanata sağladığı katkılar nelerdir? Bu sorunun yanıtını, içeriği farklıyazısıyla, Mustafa Bilgin, Sait Faik’tenaktardığı şu alıntıyla vermiş. “Karikatürler insanı yeni ve mesut,başka, iyi ve güzel bir dünyaya götürmeye yardım etmiyorsa neyeyarar?” (Kar, s.18)Bir de şu alıntıya bakalım:
Basit bir yazım yanlışı gibi görünennoktalama ve yazım kuralları yazılıkarikatürde büyük anlam yanlışları oluşturmakla kalmaz, o karikatürebakanların çoğunda bu yanlışlıkzihinde doğruymuş gibi bir alt kabul gerçekleştirir.Belleğim beni yanıltmıyorsa bir araştırmacının yaptığı çalışmada öğrencilerimizin anadilini kullanama-ma nedenlerinden birinin de bu tür yayınlardaki yanlışlar olduğuydu. Karikatür diğer yönüyle eğitimdegüçlü bir motive aracı olarak kullanıl-maktadır. (sağda üstte.)
Yazılı karikatürde çizerin geri plandatuttuğu yazım noktalama, bir yönüyleeğitimde araç olarak kullanılmasınakarşın, etkili karikatürler de dar anlamda eğitimde, geniş anlamdayaşamda insanı iyi ve güzel birdünyaya götürebilir. Karikatürünbaşka bir özelliği de gelecek kuşağın analiz vesentez yeteneklerini geliştirmedeki işlevidir. Sağda alttaki örnek Türk Dilive Edebiyatı (kompozisyon) dersisınavındaki bir soru kâğıdıdır.
Güçlü karikatürler Sait Faik’in yıllarönceki öngörüsünü doğrulamaktadır. Sanatın bir alanında kendine yerbulan karikatür, özünde insan benliğini doğrudan ya da dolaylıolarak etkiler. O, bu gücünü evrenselliğinden alır.Bütün bunlar bir var olma süreciyleyaşam bulur. Eğer bu süreç olumlanamazsa yaşam,aynı şeylerin tekrarından öteye gidemez.Sonuçta tarih başka bir sayfaaçmasına karşın çizer(karikatür) aynışeyi söyler.
Bu sürecin olumlanması için karikatür,kendi özelinde, sanatın genelindenbeslenmek zorundadır. Yani karikatürsanatı, bütün sanat dallarından ve bilimden yararlanmalıdır. Sanatçı, saltçizer düzleminin olanaklarını, düşünleve diğer sanat dallarıyla güçlendirmegereğini hissetmelidir.
Çizginin gücünü kavrayan ülkelerbunları aşarak toplumlarını ve bireylerini geliştirmekle kalmamış
72 fena
KARİKATÜRÜN SANAT, EDEBİYAT VE EĞİTİM SARMALINDAKİİŞLEVİ NEDİR? Hasan Efe
fena 73
karikatüri l e e ğ i t i m d e . . . Mehmet Saim Bilge
HASAN EFE - Turkey
karikatürü dar alandan çıkararaksanatın diğer olanaklarıyla da geliştir-mişlerdir.1800’lü yıllarda çizginin büyüsünüfark eden Almanlar (Bayern-Münih)ülkelerinin halk öykülerini çizginingücüyle daha etkili hale getirmişlerdir.Alttaki alıntı (sayfanın bir kısmı
verildi.) buna güzel bir örnektir.Sonuç olarak şu soruyu sorabiliriz. Toplumun gelişmesi için çizerkarikatürün neresinde yer almalıdır?
(Kar Yazın-Sanat-Kültür Dergisi,Sayı: 19, Ocak –Şubat 2009İstanbul)
SERDAR KICIKLAR - Turkey
SERDAR KICIKLAR - TurkeyMILETA MILORADOVIC - Serbia
74 fena
fena 75
RAQUEL ORZUJ - Uruguay
VLADIMIR PAVLIK - Slovakia
RAUL DE LA NUEZ - USA
MICHAL GRACZYK - Poland
76 fena
DIANA MAGALLON - Mexico
KEZİBAN ÖZKOL - Turkey
JAREK HNIDZIEJKO - Poland
SERDAR KICIKLAR - Turkey
YALDA HESHEMINEZAD - Iran
SSRK - India
• Birgün hakimin biri birbankaya gidip 1.000.000poundluk bir çek bozdurmak istediğinisöylemiş. Tabii ortalık birbirine girmiş. Bankayöneticileri en üst makamdan onay almadan bukadar parayı veremeyeceklerisöyleyip hemen IçişleriBakanlığı, Adalet Bakanlığı,Başbakanlığa filan telefonetmişler. Ancak aradıkları heryerden gelen cevapaynıymış: ÖDEYIN!Gel gelelim bankada o kadarnakit yokmuş. Hakimdenertesi gün gelmesi ricaedilmiş. Ertesi gün para birbavul içinde hazırmış.Aradan birkaç gün geçmiş.Hakim çıkagelmiş. Parayıbankaya geri vermek istiyormuş.Banka yönetimi şaşırıpkalmış. Hemen AdaletBakanlığı'nı aramışlar.Derhal bakanlık müfettişleridevreye girmiş ve hakimehareketinin sebebini sormuşlar. Hakim “Kraliçenin hükümeti bize gerçektenbu kadar güveniyor mu?Onu sınadım” cevabını vermiş.Raporlar bakanlığa iletilmişve aynı gün hakimazledilmiş. Adalet bakanlığıhakime gönderdiği yazıdagerekçeyi şöyle açıklamış:“Kraliçe hükümetinin saygınbir hakimi, devletinegüvenmiyor ve onu sınıyorsa, devlet ona aslagüvenmez.”“Güven” çok ince birçizgidir. Onu kalınlaştırarakkırılmasını engelleyen tekşey, “iki taraflı” olmasıdır.
Fıkra...
fena 77
ADRIANA
MOSQUER
A -
Colom
bia
ANDRES
ECHEV
ERRI -Colom
bia
78 fena
RAMAZAN
ÖZÇEL
İK -
Turkey
Bir ülkenin geri kalmışolduğunu anlama yollarıvolkan demirel'in milyonlarcaeuro kazandığı bir ülkede sizgötünüzü yırtıp zar zorgeçinebiliyorsanız (iki üniversitebitirp elbette) bu ülke gerikalmıştır .~ ikiyilimbosamigectipekioyle-
olsun
insanlarin ölme sebepleri.~ cuksuz ali
kadının tesettür, namus vs. ileötekileştirilmesi.
~ ed gein jr
özelleştirme sonucu işten atılanişçinin özelleştirmeci partiye oy verebilmesi, hayatında uçağabinemeyecek bir asgari ücretlinin asla göremeyeceği birhavalimanının yapılışı içinavuçları patlayana dek iktidaraalkış tutması.
~ ed gein jr
Mona Lisa'nın poposusuratının şifresi bunca yıldırçözülmüyorsa kıçının şifresiniçözmek için kaç yüzyıl lazım sizhesap edin..
~ ortak parantez
mona lisa senelerdir aynı sandalyede oturdugundan heralde pide gibi olmustur.
~ java
biyoloji dersinin öğrencilere katkısıhayvan olduğunu anlamak.
~ sayin onbirebir geri midonuyor
hayvan olduğunun anlamanınveya anlamamanın çelişkisindebocalamak.
~ uykularin dogusunda binhuzunlu zebercet
canlıların üreme biçimlerinitemel düzeyde anlatır gençlereki damacanaya hallenmesinler...
~ takipteyim ben
SEÇMELER..
Günce Y.
CAN & ALİ - USA
ALEKSEI KIVOKURTSEV - Russia
RESAD SULTANOVIC - Bosnia&Herzegovina
fena 79
80 fena
Results of theBrailaInternationalCartoonContest 9thEdition 2014.The COUNTY CENTER for PRESERVATION
and PROMOTION of TRADITIONAL CULTURE
BRAILA INTERNATIONAL CARTOON CONTEST
9th EDITION, 2014
Grand Prize:Cemalettin GÜZELOĞLU, Turkey
First Prize:Igor LUKYANCHENKO, Ukraina
Second Prize:Nicolae LONITA, Romania
Third Prize:Alexandr ZUDIN - Russia
Special PrizeZbigniew PISZCZAKO, Poland
Ana von REBEUR, ArgentinaMihai IGNAT, Romania
Second Prize:Nicolae LONITA,Romania
Grand Prize:Cemalettin GÜZELOĞLU,Turkey
Third Prize:
Alexandr ZUDIN -
Russia
First Prize:Igor
LUKYANCHENKO,
Ukraina
fena 81
The Results VII. Baja CartoonCompetition, HungaryWINNERS:
First Prize- Lehotay ZOLTAN, Hungary
Second Prize- Pol LEURS, Luxembourg
Third Prize- Oleg GUTSOL, Ukraine
MENTION:Eray OZBEK, Turkey
Norbert Van YPERZEELE, Belgium
Anatoly RADIN, Russia
Nagy Laszlo ERVIN, Hungary
Cristian MIHAILESCU, Romania
First Prize- LehotayZOLTAN, Hungary
Second Prize- Pol LEURS, Luxembourg
Third Prize-
Oleg GUTSOL, Ukraine
MENTION:Anatoly RADIN, Russia
MENTION:Norbert Van YPERZEELE,
Belgium
'Valentin Day'..International Call forSubmission
• Hyperkreeytiv is seek-ing once again talentedcartoonist, illustratorworldwide to celebrateValentin Day 2015!..
For the love and passionin 'Humor, Cartoon amdIllustration'Full of LoveInternational Call forSubmission-Humor-Cartoon-Drawing-IllustrationMechanics:1- Participants can submitmaximum of 3 entriesaccording to the theme.2- Submit entries notmore than 300kb withthe if format:surname_entry #_coun-try.jpeg3- Start of acceptingentries: 14 August 2014Deadline of submission:20 December 2014Send entries to: [email protected]
All entries will be postedon 14 February 2015- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
54th Internationalcartoon contestKnokke-Heist 2015,Belgium
• 1. ParticipationAll persons over 18 yearsof age are eligible to participate in this international contest.Participants shall agree tothe terms and conditionsof the rules and the deci-sions of the jury. Belgianlaw governing withhold-ing tax on prizes won by
foreign participantsapplies. Participation isfree of charge.Deadline 31.12.20142. DefinitionA cartoon is a humorousdrawing. This may be acaricature of a famousperson, a parody of areal situation, or simply apicture of a funny situa-tion. The cartoon mayconsist of one image ortake the form of a shortcomic strip. No movingimages allowed.
3. ThemeParticipants are free tochoose the theme of theirentries.4. EntriesA. RegulationsMaximum 5 submissionsper person, black andwhite or colour. The cartoons must not containtext. Drawings can alsobe made digitally. Theymust be packaged flatand not folded. Worksunder glass, framed or inother materials will not beaccepted. They must nothave been exhibited inBelgium or awarded inother countries.B. Entries> Digital entriesDigital entries may besent after completing theform on the websitewww.cartoonfestival.beand attaching the car-toons. The name of thecartoons must contain theentrant’s name, first nameand title. The cartoonsmust not be larger thanA4 format (21 x 30 cm)resolution of 300 DPI inJPEG and TIFF format.> Entries by postEntries may only be sentby post after the form hasbeen completed on thewebsite and the form isenclosed with the entry.Dimensions min. 21 x 30cm or max. 30 x 42 cm.The entrant’s name, firstname and address must
be written on the back ofeach cartoon.Your participation is onlyvalid if we have receivedyour fully completed entryform on our website.Entries are submitted atthe expense of theentrants. The selected cartoons will be framedwith a passe-partout forthe exhibition.5. Ownership rightsBy participating, entrantsgrant the organizingbody the right to use theirentries as advertising forthe “International CartoonFestival” and the seasideresort Knokke-Heist (e.g.as cartoon book, cata-logue, advertising in thepress and other media,separate promotionalprinted works such asposters, leafl ets, etc., promotional gifts by thecity council and/or cartoon festival organization, calendar).6. JuryA professional jury willmake a selection from theentries for the exhibitionand will declare the prizewinners.7. Ownership by organ-ising bodyAll submitted works shallbecome the property ofthe organizing body.8. Cartoon BookIn collaboration with'Davidsfonds' Leuven, acartoon book will be
82 fena
Deadline: 15 March 2015
The KURTUKUNST Gallery and LIMES Image Agencyinvite cartoonists from all over the worldto participate in the 6th International Cartoon CompetitionBerlin 2015 with the theme 'SPYING'.- The contest is open to all cartoonists- The Theme of the Contest 2015 is: SPYING- The Beginning: 4th January 2015- The Deadline: 15th March 2015- Number of Cartoons: maximum of 3 works- Cartoons Have to be Sent to us Only in Digital Format:minimum: 500 KB / maximum: 25 MB- File Format: JPG, color mode: RGB
6th International CartoonCompetition Berlin 2015
http://www.limes-net.com/contest
CARTOONcontests
http://concursosinaloa2014.orgfree.com/
Deadline: 24 November 2014
published, subject tobudgetary and technicalconstraints. Selected participants will be entitled to one copy.Prizes1 Golden Hat 3.500 €2 Silver Hat 2.000 €3 Bronze Hat 1.250 €4 Publics Prize 500 €+ flight and hotel accommodation (max. 2 personen) in Knokke-Heist during openingsweekend (one night)Produktie:Cultuurcentrum Knokke-Heist vzwMeerlaan 32 , B-8300Knokke-HeistBELGIUMTel: 00-32-50-630.430Fax:00-32-50-630.429e-mail:[email protected] - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
http://www.ecc-kruishoutem.be/wed-
strijden_ENG.html
Deadline: November 10, 2014
The 8thInternational
CartoonContest
Urziceni The19th NationalFestival OfHumor
Karikatür yarışmaları...C O M P E T I T I O N S / 2 0 1 4
THE UNITEDNATIONS RANANLURIE POLITICAL
CARTOON AWARD2014
http://lurieunaward.com/home.htm
fena 83
Golden HelmetAnnounces
XXIII ContestTitled
http://www.kck.org.rs/novosti/zlatnakaci-ga/425-zl-n-cig-2015-golden-helmet-2015-
konkurs
Deadline: January 25, 2015
CATEGORIES: 1. CARTOON
2. WRITTEN FORM
EDUARDO J. CALDARI - Brasil
MONA SHIRVANI - Iran
84 fena
Kasabadan Çizgili Anılar
nezih-ernezih-eryayınlarıyayınları
HASAN EFE
AZİZ YAVUZDOĞAN
Basit yöntemlerle ve örnekleriyle,alıştırmalı çizim tekniği vebilgilendirme kitabı...
SİYAH BEYAZ KİTAP
Görsel metin olarak karikatürün
anlam yapısı, yazınsal türler ve eğitim ile ilişkisi.
KarikatürüDüşündüren İnsan
MUSTAFAKEMALPAŞAKÜLTÜR VE SANAT
DERNEĞİPatikalar Dergisi
Yayınları
Karikatürler
İBRAHİMERSARAÇ
AHMED SAMIRFARID - Egypt
SAMIRA SAID BADAWY - Egypt
TVG MENON - India
WEB SİTELER
DERGİLER
MaxMinusWorld Wide Magazine
from Bosnia-Herzegovinawww.maxminus.com
YeniAkrepe-magazinefrom NorthernCyprus
www.yeniakrep.org
http://bostoonsmag.com
www.ceska-karikatura.cz
Ceská uniekarikaturistu
HIRVATSKO DRUSTVOKARIKATURISTA
http://www.hdk.hr
http://saltandpepperm.blogspot.com.tr/
Aydın Doğan Vakfı• http://sanalmuze.aydindoganvakfi.org.tr- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Federation of CartoonistsOrganisations• http://www.fecocartoon.com- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Bulgaristan Gabrovo Müzesi• http://humorhouse.globcom.net- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Cagle Cartoons• http://www.caglecartoons.com- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Partia Dobrego Humoru• http://www.sadurski.com- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Museu Virtual Do Cartoon• http://www.cartoonvirtualmuseum.org- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -Cartoon Bank• http://www.cartoonbank.ru- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -International Cartoon As• http://www.cartoonas.com- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -Cartoon Gallery• http://www.cartoongallery.eu- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -Karrycaturas• http://www.karrycaturas.com- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -Arte Facto• http://artefacto.deartistas.com- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -Cartoonia• http://www.cartoonia.ru- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
British Cartoon Archive• http://http://www.cartoons.ac.uk- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -Cartoon Art• http://cartoonart.eu- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -Syria Cartoon• www.syriacartoon.com- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -Iran Cartoon• http://www.irancartoon.com- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -European Cartoon Center• http://www.ecc-kruishoutem.be- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -Free Cartoons Web• http://www.fcw.cn- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -Indian Caricature• http://www.indiancaricature.com- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -The Cartoon Museum• http://cartoonmuseum.org- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
no:
54
MADMagazine• www.madmagazine.com- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -e-Gag• www.ceska-karikatura.cz- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Charlie Hebdo• http://www.charliehebdo.fr- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
wwwkarikaturculerdernegi
com
Mizah yayınları...H U M O R P U B L I C A T I O N S
www.fenamizah.
com
fena 85
El JUEVESin Spain
ISMAIL KERA - Czech RepublicZORAN GROZDANOVSKI - Macedonia
86 fena
JIA RUI JUN - China
EMRAH ARIKAN - Turkey BAHADIR
UÇAR
-Tu
rkey