FELSEFE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00615/1997_24/1997_24_SARIKAVAKK.pdf · fetvalar...

19
.TÜRK FELSEFE. YAYINI ISSN 1301 "'0875 FELSEFE •• DUNYASI. SAYI: 24 BAHAR 1997

Transcript of FELSEFE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00615/1997_24/1997_24_SARIKAVAKK.pdf · fetvalar...

Page 1: FELSEFE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00615/1997_24/1997_24_SARIKAVAKK.pdf · fetvalar üzerine de. bir keresinde kitapları ve hokkası elinden alınd ... mantık, felsefe ve

.TÜRK FELSEFE. DERNEÖİ YAYINI

ISSN 1301 "'0875

FELSEFE ••

DUNYASI.

SAYI: 24 BAHAR 1997

Page 2: FELSEFE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00615/1997_24/1997_24_SARIKAVAKK.pdf · fetvalar üzerine de. bir keresinde kitapları ve hokkası elinden alınd ... mantık, felsefe ve

iBN TEYMİYYE'YE GÖRE FELSEFE VE FiLOZOFLAR.

Kazım SAR1KA V AK.

Şeyhülislam \'e Takiy:uddin ıai<aplarımn yanında Ebu'I-Abbas künyesiyle meşhur olan _İbn Te:n1iyye'nin asıl adı Ahmed'dir. l163'de Harran'da dağari İ. Te:ıniyye, çok aktifbir ilıüi hayat geçirdikten sonra l328'de Şam'da öldü.

. f - • • • .

fHmle uğraşan bir aileden gelen İbn Te)TI1i:·ye'nin ilk hacası babasıydı. B~r çok hocadan pekçok konuda ders alan İ. Tc:miyye, yirmi yaŞlarında tahsilini tan1an1Iadı. İslam düşünce tarihinde, ö_zellikle Gazzali'den sonrhlci dönemde, felsefe

. \'C fılozollar'ı tenkittc onu" dahi geride bırakan. İ. Te:miyye, onların, İslam dışında diğer ilahi dinleri if~ad ettiklerini şöyle belirtir: " .. .İsa'nın getirdiği hak dini putlara, güı:ıeşe. aya, yıldızlara tapan filozoflar ifsad· etti. Ancak onlar, İslam'da ·kötüleyecek bir şey bulamadılar ... '.ı. O, fılozof1ani en şiddetli tepki::i göstennesine rağmen, filozofların ve felsefenin kabul edilmesi gereken yönlerine de eserlerinde

' işaret etmiştir. İşte bu çalışma, onun· bu ilü yönünü mümkün olduğunca ortaya koymaya çalışacaktır. . ·

. .

Bir çok·"konuda. pek çok qser bırakan İ. Te:miyye'nin tenkitleri sadece . felsefe ,.e filozoflara yönelmiş değildir: A)ılı zamanda O, kitap ,.e süiınetin dışına· çıktığına inandığı bütün.kelfunl ekollerle, şia ,.e tasanufi grupları da tenkit eder. · Onun tenkit okiarı bir taraflan eş'ariliğe yönelirken, diğer taraftan· Gazzall'ye, İ.

· An1bl'ye de yÖnelmektedir.. O, eşiariliğin bir takım el1l-i. sünnet dışı fırkaların etkisinde olduğunu ifade ederken,· diğer taraftan Ömer b. Hattab'ın ve Ali b. Ebfı Talib'in dahi hata yaptıklarını2 ifade edecek kadar tenkitlerini ileri götünnektedir.

Hanbeli mezhebi~e bağlı olan J Te:miyye, çeşitli konularla ilgili . görüşlerinden dolayı pek çok sıkıntı çekti. Sufılere karşı yaptığı fikri mücadelesi

• Gazi Üniversitesi Felsefe Yardımcı Doçenti 1 İbn Tevmivve. A!inhiicu's-Sünne. C. l-2; Mısır 1321. s. 87. 2Moh. Ben.Cheneb, "İbn Teymiy~",İ. A.(M.E.B.). C..5/Il, İstanbull968, s. 827.

-FELSEFE DÜNYASI, SAYI: 24, BAHAR 1997 (ıJ

Page 3: FELSEFE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00615/1997_24/1997_24_SARIKAVAKK.pdf · fetvalar üzerine de. bir keresinde kitapları ve hokkası elinden alınd ... mantık, felsefe ve

KAZlM SARIKAVAK

sonucu onlardan çok zarar gönnesinin yanında, bir Çok kez hapse de giren İ. Te~mi~~·e, peygember makamlarıyla kutsal yerıeri zi~:aret gibi konularda ,·erdiği fetvalar üzerine de. bir keresinde kitapları ve hokkası elinden alındı3 . Bütün bunlara rağmen onun görüşleri, hem ı<endi deHinde ve hem de kendisinden sonraki de\ irierde sürekli ilgi merkezi· olmuştur.

İslam tarihinde, özellikle 14. _yüzyıldan sonra, İslam toplumlannda uya!lan her dini yeniden canlanma hareketinde .İ. Te~miyye, ilgi odağı olmuştur. Bu bakımdan da o, İslamın Özünden olriıayan her h\lrafenin, lüzumsuz kör taklitlerin, İslam'ın iı.slına u~ımiyan her türlü tefsir :ve tedllerin, _"her .türlü. aşırİ bağnaz ve şartlar.:rrıışlığın karşısında yer almıştır.

Bu araştımıada izah edilmeye çalışılacak olan, İ. Teymiyye'nin felsefe ve· filozol1aJ hakkındaki görüşleri, bazı eserlerinde doğrudan doğruya, bazı eserlerinde ise dalaylı olarak yer alır. Onun bu konuyla ilgili göı::üŞleririi birpirine zıt iki ana · başlık altında toplamak mümkündür. Bunlardan biri onun, felsefe \'e filozoflah tenkitleri: diğeri ise tas,ipleridir. Burada öncelikle onun tenkitleri üzerinde duracağız. Sonra da tas,ip ettiği konulara temas edeceğiz.

İbn Teymiyye'nin Felsefe ve Filoz~flara Yönelttiği Tenkitler

. Burada konuya girmeden önce, hemen şu önemli ayrıntıya dikkat çekmek istiyoruz: O, fılozoflan: ve felscfcyi tenkidini ve bunun yanında ·kuşkusuz tasvibini de hem mantıkçıları reddetmek ,·e onların çelişkilerini göstennek için yazdığı eserlerinde4 ,.e hem de diğer bazı eserlerinde5

· söz konusu etmektedir. Biz konu~ u mümkün olduğunca kendi escderine ve diğer kaynaklara dayanarak. açıklamaya çalışacağız.

Burada belirtilmesi gereken önemli bir başka husus da, İ. Te)ıniyye'nin bütün göri.iş!Crinin temelinde yer alan. metodudur. Büna göre O, ele aldiğı bir meselcyi incelerken, onun doğruluğunu ortaya ko:ymak için.· önce Kur'an'a müracaat eder: Eğer o konuda Kur'an'da bir ayet bulamazsa, bu kez, hadis ve sünnete müracaat eder.Ancak- o, her hadisi kabul etmez: sadece ra,ileri hadis tenkitçilcrince araştırılmış ve yine bu tenk(tçilerce her yöriüyle güvenilir olduğu

3Duncan B. Macdonald. Dei-'elopment of Jfu.Çffm Theo!ogy, Jurİspntdence and Constitutiona/7/ıeory. New York 1903. s. 275-276: Moh. Ben Cheneb; a.g.m .. s. 826 . ..ıİbn Teymlyye'nin. özellikle inantıkçılan reddetmek için yazdığı eserleri şunlardır: er­Redd ale'l-.\lantıkınin, Lahor 1976: Xakzu'I-Mantık, Kahire 1951. 5İbn Teymiyye._ fels~fe Ye filozoflan yer yer bir çok eserlerinde tenkit eder. Bunlardan bazıla~ ise şunlardİr~ J!inhacü's-Siinne. Mısır. 1321: Dr;r'u Tearudı'I-Akl ve'n-:Vak/, R.iyad 198 1 vb. · ·

FELSEFE DÜNYASI, SAYI : 24. BAHAR 1997 (ı4.

Page 4: FELSEFE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00615/1997_24/1997_24_SARIKAVAKK.pdf · fetvalar üzerine de. bir keresinde kitapları ve hokkası elinden alınd ... mantık, felsefe ve

iBN TEYMİYYE'YE GÖRI·.: FJ:.:I.Sm·'l:' VI:· Ji1J.OZOH.AR

. kabul edilmişlerin rivayet ettiği hadisleri kabul eder. Bunlarla birlikte o, bir çok fıkıh imamının kabul ettiği re'yi de kabul etmei. Bütün müslümanların· Kur'an ve sünnetin ışığında düşünmelerini isteyen İ.Teymiyye, bu kaynakların dışına çıkan her hareketi, sapkın bi~i'atler olarak niteler. İbn Te)miyye'nin felsefeye ve

· fılozoflara bakışiyla );önelttigi tenkitlerin hepsi, l?urada zikredilen metot temeline dayandınlarak yapılmıştır: Ayrıca onun tenkit ettiği fılozd'flardan kasdettil<lerinin ise, genelde Meşşai diye adlandırılan müslüman Aristocu filozoflar olduğunu yine kendisi belirtiyor7

. Bu yüzden, bu çalışmada İ. Teymiyye'nin tenkiiıerirİe mul1atap . olan filozoflar, çoğunlukla MeşşaiJer ve onların görüşleridir.

. f

O, mantık, felsefe ve kelaın kamilarının büyük bir kısmında mantıkçı, filozof ve kelamcıları suçlar~- Mantık konusunda özellikle kanarnların tanımla

· açıklanması düşüncesiyle, kıyas fikr.ine şiddetle karşı çıkar. Felsefe konulanndan ise filozofların ileri sürdükleri sudı1r teorisi, alemin ve hareketin kıdemi gibi konulara karşı kesin tanını gayet açık bir şekilde ortaya koyar. İ. Teymiyye döneminde, kelamcıların ileri sürdüğü konuları,' filozofların, üzerine görüŞ beyan ettiği konulardan ayıimak zor olmakla beraber, yine de, her iki grubun kendilerine özel bazı konuları olduğunu da ifade etmek gerekir. .Burada hemen şunu da belirtelim ki, konu olarak o dönemde felsefe ve mantık alanları farklı fakat bir n'ıantıkçı a~ nı zamanda filozof, fılozofsa mantikçıdır. Onun filozof kelamcı değcrlendirınesine gelince, kısaca o, bazı konularda me~ela ilahiyatla ilgili.

· olanlarda kelamcıların, filozoflardan daha çok· bilgi . sahibi olduklarını

söylemektedir. Buna rağmen İslam'da tefrika)ı köıiikleyenler olarak da, tenkit ettiği kclamcılarla felsefecileri rnüŞtereken şöyde suçlamaktadır:"Felsefeciler ve kelamcılar, aynı kirlenmiş kaynaktan beslenmişlerdiL Onların bu kirli ka~naklarından biri de Harranlı S ab iiierin doktrinidir ... "8

.

İ. Tey miyye, Çineelikle mantıkçıların, dolayısıyla felsefecilerin "tasan urat(kaHamlar), ancak tanımlada elde edilir" söZlerine karşı ileri sürdüğü birçok delilden birisini şöyle belirtir: " ... Ademoğlunun bütün ilimleri tanımsız elde .

. edilmiştir. Mesela peygamberler ,.e onların insanlardan ve bilginlerden · takipçilerinin bu !\onuda hiçbir tanıma ihtiyaçları ·yoktur. Hz. Peygamber'den sonra ilk üç asırda Ümmet-i Muhammed, beniademiri· en: bilgiriiydi, halbuki onların hiçbir tanıma ihtiyaçları ·yoktu. Bu tanımlar, üçüncü asırdan ·sonra kelamcı ve

6C. A. Qadir. Philosopl~v a,nd Science in the İs!amic World, New York 1988; Abdullahi Ahmed en-Naim, Toword an İslamic Reformation, New York 1990, s. 36 .. 7İ. Teymiyye. İ. Te_vmzı:ve Küllzvatı, (çev. bir heyet), C. 2, İstanbul 1986, s. 1 16. 8F. E. Peters, Aristat/e and the Arabs, New York 1968, s. 201; bu konuyla· ilgili aynca bkz. C. A. Qadir. a.g.e.,s. 137.

. ' FELSEFE DÜNYASI. SAY): 24, BAHAR 1997 65

Page 5: FELSEFE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00615/1997_24/1997_24_SARIKAVAKK.pdf · fetvalar üzerine de. bir keresinde kitapları ve hokkası elinden alınd ... mantık, felsefe ve

. KAZlM SARIKAVAK

felsefecileri e çıktı ve böylece de aralannda cehalet ve ihtilaf da çıkmış oldu~ Tıp ve matematik ilimlerinin imamlarının da cins ve fasıldan meydana gelmiş taİUmlara

. ihtiyaçlan bulunmamaktaydı ... "9. · ·

· Mantıkçılarııi., tanımın gerekliligi konusunda ileri sü'rdükleri birçok görüşü çeşitli açılardan reddeden İ. Teyİniyye'nin bu konudaki delillerinden bir diğeri de. şu şekildedir: '.' .. .İnsan. bazı varlıkları, dışsal duyulanyla tasavvur eder ki l;lunlar, hesnelerdeki nitelikler olan tat, koku ve renk gibi· şeylerdir. Bir de insanıann gizli du) umları vardır ki bunlarla da insan, aÇlık-doygunluk, sevgi-buğz, se\·inç-hUzün~ lezzet-acı, bilgi-bilgisizlik gibi şeyleri tasa\·~ur ·eder .. İnsanın, bu iki duyumuyla olan tasavmrlannın bir tanıma ihtiyacı yoktur..." 10

. Yine O, tanımın gereksizligini bir başka açıdan şöyle ifade eder: " ... Bir şeyi örnekle anlatmak ve ta.rutmak, onu uygun olan bir tanımla .anlatmaktan çok da}'ıa ·basittir .. .'' 11

• Burada zikredilenler gibi O, daha pekçok delile mantıkçı filozofların ileri sürdüideri "açık olmayan kmmmlarin, ancak tanımla bilinebileceklerin iddialarını çürütmeye ve bu iddiaların yersiz olduğunu göstermey~ çalışır.

İ. Teymiyye, tanım konusunda olduğu gibi kıyas konusunda da, mantıkçı filozofların ileri şürdüğü görüşleri birçok karşı görüşle reddeder. O, kıyası öncelikle ikiye ayınr: ı. ilimierin ölçüsü (mizanı) olan mutlak kiyas, 2. ilimlerde kullanılan kıyas. Buradaki birinci tür kıyasta iki öncülün olması nom1aldir. Bu ise "her sarhoşluk veren şaraptır ve her şarap haramdır" hadisinde olduğu gibi,

. buradaki kıy~, fıtridir ve herhangi bit öğretime ihtiyaç yoktur12. Bunların dışında

· da İ. Te)mjyye, kıyasın bir takım kısımlanndan daha bahseder. O'na göre, kıyasla ilgili mantılcçılann yaptığı ve söylediği "kı)a.s, tasdikathi ilim ifade. eder" sÖzlerinin hiçbir ilmi gerçekliği yoktur. Filozofların yaptığıl<ıyas taksiıı.mtının da·hiçbir ilmi değeri yoktur. Allcak O, çok geniş olarak yer verdiği ve reddettiği kıyaslardan sadece . temsili kı yası, Kur' an' da geçen kı yasşekli olduğundan, güvenilecek kı yas olarak görür13

. Bütün bunlarla beraber O'nun Aristo mantığına dayanan kıyas hakkındaki genel ~üşüncesi, şu şekildedir: ·

9İ. Tevmivve. Nakzu'f:.Mantık.Kahire 1951. s: 185; 10İ. T~vmi~,v~; er-Redd ala'!-Üantıkıvvfn. Lahor 1976. s. ı ı. 11 İ. Te;·mi;;,e, Tefsir Üzerine; (Çev. iia~n Ünal), ista'nbul 1985, s. -B. ı:İ. Teymiyye, Nakzu'I-Mantık; s: 200-201; LTeymiyye, er-Redd ... , s. 298 (0; insanin, hiçbir öğretime ihtiyaç duymadan, doğuştan iki öncülle bir kıyas yaptığını, yoksa ınantıkçılann söylediği gibi bir kıyas, kural olarak, iki öncül Ye bir netieeden ibaret değildir. Buna kesinlikle gerek de yoktl,Ir, görüşündedir.) 13İ. Teymiyye, er-Redd ... , s. 289; 299 ve 364-5 vd.

FELSEFE DÜNYASI. SAYI: 24. BAHAR 1997 (ı (ı

Page 6: FELSEFE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00615/1997_24/1997_24_SARIKAVAKK.pdf · fetvalar üzerine de. bir keresinde kitapları ve hokkası elinden alınd ... mantık, felsefe ve

' "~ .. Aristo'ya dayanan kıyasla ilgili Yunan mantığının her çeşidinde hiçbir ilmi fayda yoktur. Onların maktıkl kıyasla mümkün gördülderi ·her ilim, bu mantıki kıyaslar olmaksızın da mümkündür. Onların, kıyas olmadan mümkün göm1edikleri ilmin, söz konusu ettikleri kıyasla da imkanı yoktur... Dolayısıyla

onların kıyasında ilim için bir fayda yok1ur. Ayrıca bu kıyas; zihinler.i yom1ak, zaman kaybı Ye hezeyan kalabalığİdir .... Hatta "Keşfü Esrari'I-Mantık" ve "el- · Mu'ciz" gibi. mantık kitaplarının sahibi . ve de\Tindeki mantıkçıların · · imaını Efdalü'd-D.in. Muhaınmed el-Huncl(öl. 125 1), ölÜrken şöyle demiştir: "Hiçbir şey öğrenmeden ölmekteyim." 14

• ·

İ. Te)ıniyye filozofların "Birden 'ancak Bir Çıkar" sozleriyle Allah'ın · birliğini isbat etme çabalarını tenkit eder. Onların "sudfır" teorisiyle Allah'ın birliğini isbat etme gayretlerinin, Kur'an'ın .kendi mesajianna aykırı olduğunu O,

· ş~ sözleriyle belirtir:· ·

" ... Filozofların "Birden ancak Bir çıkar" sözleri yanlıştır; zira Allah şöyle bu)uruyor: "Biz her şeyden iki tane yarattık .. " Bu gibi ayetler ise şunu gösteriyor: Çıkış(tevcllüd)ların Allah'tan olduğunun imkansızlığını ve bu çiftierin yaraticisının

· tek olduğunu hatırlatır. Yine '')"erin ve göklerin yaratıcısına ne bir çocuk, ne de bir eş isnad edilir. O, her şeyi ya~atmıştır ,.e O, her şeyi bilir." ayeti, Allah'tan te\·ellüdü ncf~·eder, çünkü bir şeyden tevellüd ·imkansızdır: zira te,·ellüd, ancak iki Şey arasında olur .. .'ı1 5 . Burada İ. Te~ıniyye·nin ·filozofların sudur teorisini reddederken söylediği bu . son cümleleri. kendisinin ·sıkı sıkı~'a · bağlı olduğu ve hiçbir ta\ izi kabul etmediği kitap ve sünnete· zıt bir durumu ortaya çıkarmaktadır. · Onun bü konuda söyledikleri belki doğru ancak gösterdiği delil · zayıf gör'ünınek.1edir. Burada söylediklerine karşı şöyle söylenebilir: Gerek Kur'an'da ve

· gerekse sahih hadislerde ilk · insan olan Adem' in tek · olatak yatatıldıği · belirtilmek1edir. Bu da ''Bir' den Bir· çıkar" tezini teyiden delil olarak kullanılabilir. Kimbilir, belki de onlar tezlerini bu temele dayandınnışlardır.

. İ. Teyn1iyyenin filozoflan tenkit ettiği, hatta bu konuda filozoflarin, müşrik arapları bile gel-ide bıraktığı husus, akıllar teorisidir. Bu konuda O, şöyle söylemektedir: " .... Felsefecilerin şirki, cahiliye araplannın şirkindcn de 'daha kötüdür. Şöyle ki, cahiliye arapları, "melekler yaratılmışlardır, onlar, Allah'ın

kızlandır" gibi sözler söyledikleri halde; filo.zoflardan peygamberliğe inaılanlara göre ise, melekler ,;on akıl"dır ,.e bu da kadim ve ezelidir. Yine onlara göre "akıl",

14 İ. Teymiyye. er-Redd .. ~. s.· 248-2..ı.9. . . ·.

15 İ. Teymiyye,.er-Redd. .. , s. 218-219: bu konuda ayrıca bkz., İ. Teym!yy~, Minlıac ... , C. I-2.s.lll-ll2.

FELSEFE DUNYASI. SAYI : 24. BAHAR 1997 67

Page 7: FELSEFE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00615/1997_24/1997_24_SARIKAVAKK.pdf · fetvalar üzerine de. bir keresinde kitapları ve hokkası elinden alınd ... mantık, felsefe ve

KAZIM SARIKAVAK

kendilerinin kabul ettiği Rabbin dışındaki her şeyin -rabbidir .... Onlara göre "faal akıl", ay feleğinin altındaki her şeyin yaratıcısıdır. Bu sözler öyle bir küfürdür ki; bu dereceye ehl-i kitap olan kafiderden ve müşrik araplardan hiçbir kimse ulaŞmadı." 16

• O, melek-akıl ilişkisi konusunda filozofların görüşlerinin yanlışlığına şu sözleriyle de işaret eder: " ... Seleften hiçbir kimse meleklere yıldızlar demediği gibi, O:nİar ayrıca Aristocu meşşailerin soylediği gibi meleklere "akıllar" ve "nefıslet" de demezler ... " 17

. Bu konuyla ilgili birçok tenkidini sıraladıktan sonra O, nihayet· akıl. hakkindaki· ke~di. ·düşüncesini belirtir: " ... Akıl,· Peygaınberiri,

. sahabesinin ve ümmetinin lugatında araziardan bir araz(ilinti)dır. "18• Bu ise şu

demektir:_ Akıl, sonradan yaratılan bir arazdır. Filozofların söylediği . gibi kendi kendine kaim bir cevher de değildir. ·

İ. Teym~yye'ye göre filozofların yanlış düşüncelerinden biri de, onların, . "nefıs sadece ilimle olgunlaşır" teorileridir. O, bu sözün yanlışlığını ifade ettikten sonra nefsi asıl olgunlaştıracak olan şeyi şu· şekilde ifade eder: " ... Nefs in k e mali, . aİıcak Allah'ı bilınek ve ona ibadetle mümkündür..." 19

• Burada ve djğer birçok. yerdeki ifadesine göre, Insan nefsinin . olgunlaşması, kemale enriesi, ancak Allah 'ın ve rasulünün emrettiği şekilde yaşamakla mümkündür.

A)Tıca O, filozofların bir kısmının, nef~in keıpale emiesini mutlak varlığı bilmeye bağlamalannı, bir kısmının ise bu ilıni elde edenin üzerinden şer'i

mükellefıyetler düşer şeklindeki görüşlerine şiddetle karşı çıkar. Onların bu ve benzeri düşüncelerinin hiçbir değeri olmadığını açıklar: " ... Nefsin olgunlaşması, · salt bilmeyle (ilm) olmaz. Tam tersine Allah'ı· bilınenin yanında O'nu sevme­isteme, O'na ibadet etme. ve yÖnelme de şarttır. İşte bunlar,· nefsin amel ve arzusu, bilgi ve malifetinin belirtisidir... Gerçek şudur: insanın kemali, Allah Teala'ya, ilim ve anıelce O'nun emrettiği gibi ibadet etmektir. İşte b'öyle yapanlar, Allah'ın

. gerçek kullarıdır. "20•

·i. Teymiyye'nin felsefe ve filozoflar konusundaki tenkitleri, oldukça geniş bir konu alaılını l<apsamaktadır. Nitekim O, Gazzali'nin onları üç konuda tekfırle suçlamalarını yerinde bulur, ancak yeterli bulmaz. Gazzali'nin filozoflan tekfırine

~ . neden olan, alemin kıdemi, Allalı'ın k~llileri bilip cüz'ileri bilınemesi ve

16İ. Teymiyye. er-Redd ... , s,.IOl-102; bu konuda ayrıca bkz., İ. Teymiyye, Nakz ... , s. 32. 17İ. Te)·miyye, er-Redd ... , s. 275; aynca bu· konuda bkz., İ. Teymiyye, Minhac ... , C. 1-2, s. 243-244. . 18İ. Teymiyye, er-Redd .. , s. 276; t Teymiyye, Minhac ... , C. 3-4, s. 1'47. 19İ. Teymiyye, er-Redd ... , s. 144. . . 2'1. Teymiyye, İ. Teymi_Vye Külli_vatı, C. 2, s. 125-126:

FELSEFE DÜNYASI,'SAYI: 24, BAHAR 1997 68

Page 8: FELSEFE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00615/1997_24/1997_24_SARIKAVAKK.pdf · fetvalar üzerine de. bir keresinde kitapları ve hokkası elinden alınd ... mantık, felsefe ve

İBN TEYMİYYE'YE GÖRE Fl-..'LSER~ VE I~1LOZOFLAR .

' cesed(beden)lerin haşnnı inkar gibi· üç konuya İ. Te}miyye; şu beş m:eseleyi de ilm·e. eder: " ... Gazzali'nin Tehaflitü'l-Felasife'de onlan sı..ıçladığı üç konu yeterli değildir. Şu konularda da onlar küfre girmişlerdir:. a) Peygambe~lik, b) Melekler, c) Kelamullah, d) Şefaat, e) Allah'ın meşietini ve kudretini 'inkarla ilgili söyledikleriyle. Zira bütün gerçek müslümanlar onların bu konularda söylediklerine katılmazlar ve onlann -söylediklerine karşıdırlar ... "~ 1 • Burada söz konusu edilen ,.e edilemeyen bütün felsefi konularda· O, filozoflan .suçlar \'e sö}·lediklerihin ~:anlışhğını çeşitli yönleriyle göstemeye çalİşır. O'nun ktmöi görüşlerinin ve ona göre doğru olanın misdakı ve mizanı Kur'an-ı Kerirr'ı, sünnet ve sahih olan hadislerdir. Burada 'onun . felsefe ve fılozoflara yönçlttiği tenkitler konusunu bitirirken, "acaba onun felsefe ve filozoflar konusunda hiç mi olumlu göıiişü yok?" gibi olabilecek sorulara da bundan sonraki sayfalarda cevap verıneye çalışacağız. ·

İ. Teym!yye'nin, Filozofların Görüşlerinden, Tasvip Ettiği Konular '

İ. Te~miyye,. felsefe ve filozoflara yönelttiği' tenkitlerinin bulunduğu eserlerinde, onlara bazı konulama da hak vennektedir. Hatta bazı meselelerde fılozqfların bilgisinin, en güvenilir bilgiler olduğunu da itiraf ve kabul etmektedir. ·İşte bu kısımda onun, onlar hakkındaki olumlu görüşlerini izaha çalışacağız.

İ. Teymiyye, her şeyden evvel fılozoflann, hemen her konuda söylediklerininteddedilmesine karşıdır. Nitekim O, bu konuda şöyle soylemektedir. ": .. Filozofların söylediklerinden, kitap ve sünnete uygıin olaniann reddedilmemesi ve kabul edilmesi gerekir ... "22

. Bu ifadelerinden de" anlaşılacağı üzere her konuda ve her ıneseleqe onun tek ölçüsü kitap ve sünnettir. Filozoflara ve tenl9t ettiği bütün kelan1i, tasa\\·ufı vb. gruplara karşı ölçüsü, kitap ve sünnettiL Onların söyledikleri. bunlara u~ muyorsa atıl malı, ancak onlann iddia ve iminçları kitap ve· sünnete aykırı değilse, bu durumda onların kabul edilmesi gerekir.

. '

Eserlerinde birçok konuda kelamcılafla filozoflan inukayese eden İ. Teymiyye, bu konulardan pekçoğunda kelamcılann görüşl~rİİli İslam'a daha uygun bulur. Fakat filozofların da kelamcılara üstün olduğu konuların bulunduğunu Şu ifadeleriyle. belirtir.: " ... Kelamcılar, İlahiyatla ilgili konularda felsefecilerden ·daha fazla bilgiye sahiptirler. Filozoflar ise tabiiyyat ve riyaziyat konulannda hatalanyla . beraber en doğru ,•e derin bilgiye sahiptirler ... "~3 . .Buradaki ifadelerİİlden başka bir . diğer eserinde de O, kelamcı-fılozof mukayesesiyle;

ıı· . ; . -I. Teymıyye, er-Redd ... , s. :ı23 .. 22i. Teymiyye, Minhac ... , C. 1-2, s. 99 .

.. · 23i. Teymi}ye, Minhac ... , C. 1-2, s. 99.

FELSEFE DÜNYASI, SAYI : 24. BAHAR 1997 (ı9

Page 9: FELSEFE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00615/1997_24/1997_24_SARIKAVAKK.pdf · fetvalar üzerine de. bir keresinde kitapları ve hokkası elinden alınd ... mantık, felsefe ve

. KAZlM SARIKAVAK

. filozoflarm .üstün olduğu konulan şu şekilde açıklar: " ... Filozoflann ilahiyat, nübü\Tet, ahiret gibi konulardaki hataları, kelamcıların hatalanndan dal1a büyüktür. Fakat filozofların fizik(tabi'i): ve m!ltematik(riyazi) ilimleri konusunda söyledikleri doğrular, kelamcılann bunları reddetmek için söyledikleri· doğrulardan daha çoki:ur. Bu konularda kelamcılanri söylediklerinin çoğu ilimden, akıldan ve· şeriattan yoksundur...'' 24

. i. Te~miyye bu ifadeleriyle, filozofların özeılikle fiZik ve matematik konularında en doğru ve sağlam bilgive sahip olduklannı ifade etmektedir. Bu konulardaki bilgilerinin daha · yaklııi bir durumda olduğunu belirtmektedir. · '

. İ. Teymiyye, filozofların fizik, matematik ve metafizik (el-ilm el-İlahi} olarak üçe ayırdığı bilimlerill konulanndan • da eserlerinde bahseden~k, buıiiar hakkında bilgiler ,·erir. ·Ancak şunu hemen belirtmek gerekir: O'nun, eserlerinde çeşitli münasebetlerle verdiği fizik ve matematik konularındaki bilgiler, yeterli derinliiğe sahip değildir. .

Onun fizik, matematik ve tıp ~bilimleri konulannda filozof-bilginierin eserlerinden istifade edilmesi yönündeki görüşleri de, şu şekildedir: " .. .İlk dönemlerde yapılan çevirilerden tıp ve matematik konulannı işleyen kitaplada Zekeriya er-Razi ve İbn Sina gibi tabipierin kitaplarından dünya işlerinde istifade etmek caizdir. . Bu husus, ·aynen çevirileri .yapılan kitapların sahiplerinin ıneinleketlerinde oturınaıiın, elbiselerini giymenin, silahlarını kullanmanın ve topraklarım işlemenin caiz olduğU gibi caizdir. .. ":!5. Onun buradaki gÖİiişlerinden anlaşılacağı üzere ·o, müslüman olsun veya oıinasıiı dünya iŞlerinde, qzeilikle ·de tablat, tıp 've matematik konuJannda eser sahibi olanların görüşlerinden de iStifade edilebileceğini belirtir. Onların "bti konulardaki görüşleri, gÜnlük; rriutad hayattaki zaruri hayat geteksininlİeıi için lazım olan şeyleri kullanmak gibidir. Naiıı b1:1 gereksiniınler, hayaf için · zof\ınluys8., orilann, . · zikri geÇen konulardaki görüşlerinden faydalanma da ci dereced~ zorunludur.

SonuÇ İ. Te)Tiiiyye, İsiani düşünce tarihinde oldukça ilginç bir bilimsel kişiliğe

sahiptir. Zira onun yolu bazan da çok timkit ettiği filozoflarla, bazan kelamcıfarla bir.leşınektedir. Onun çok yönlü ve. mücadeleci ilmi kişiligi, islam tarihindeki. her dini yeniden. hareketlemnelt~rde dainla ilk ilgi ka)·nağı olmuştur.

. ı ""-ı~ ' . \ - I. Teymıyye, er-Redd .. . ,s. 311. ~5i. Teymiyye, Nakz ... , s. 96 .

. FELSEFE DÜNYASL SAYI: 24, BAHAR 1.997 70

Page 10: FELSEFE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00615/1997_24/1997_24_SARIKAVAKK.pdf · fetvalar üzerine de. bir keresinde kitapları ve hokkası elinden alınd ... mantık, felsefe ve

· İBN n·YMİYYH'Yf.. GÖRE FEJ..f.,'EH.: VE 1•1LOZOHAR.

Felsefe ,.e filozofları birçok açıdan acımasİzca tenkit. eden f: TC)IDİD'C, onlarayönCittiği tenkillerin temelinde daima şu hususlara dikkat çeker: Onlar, tar_ih bo\Uİ1ca hiçbir konu üzerinde ittifak etmediler. sürekli ihtilaf ettiler. İlahi dinlerin bo~ lmasında Önemil roller o~nadılar. islrun'ın Özünden meydanagelen sapmalarcl,a da onlar baş_ı çektiler. · ·

O, Gazzali'nin üç koimqa.tekfir· ettiği fıloioflahn küfre düşmelerine vesile olan konuların daha fazla olduğunu söyler. Bunlar arası!"lda peygamberlik, ahiret gibi daha pek çok konunun bulunduğunu belirtir. Bu konul~rda filozoflara yönelttiği tenkltl~rde o, Gazzali'yi oldukça geride l;ıırakır. ·

Ayrıca O,· birçok konuda hak verdiği Gazzaİi'yekarşı, 'mantık' SÖZ konusu . ·olunca adeta savaş. açar. Zira Gazzali, "el-Mustasfa" adli eserinde "mantık bilmpycnin ilmine gü,·enilmez" derken, İ. Teymiyye, önemli. felsefi eserlerinden .ikisini · mantığİ ve inantıkçılan redde ayırmıştır. Özellikle. o, mantığın ternet ~onulan olan tanımın ye kıyasın reddi yönünde büyük çaba .harcamıştır.

Yukarıda da belirttiğimiz gibi, oldukça ilginç ilmi bii: şa)ısiyete sahip olan İ. Tc~ıniyye de bunun bir başka kanıtı da; İslam dünyasında dün olduğu gibi bugün çle, özellikle tasanuf ehli hem onu, hem de onun en çok tenkidin.e muhatap

. olan felsefe . ve filozofları tenkid eti11işlerdir. Ancak burada hemen şunu da

.. belirti11eliyiz ki: mutasan1fların fılozofl8J1 tenkitleriyle, İ. Teyiriiy~·e'yi tenkitleri ·

. farklı açılardandır.

İ. Te~miyye'nin felsefe ve mantıkçı filozofları tenkidinde göz' önüne aldığı ölçünün, Kur'an ve sünnet olduğunu yukarıda belirtmiştik. Ona göre Kur'an ve

· sünnete aykırı olıin her şey yanlış, Kur'an ve sünnete uyan her şey ise doğrudur. Bu bağlamda o; dini olmayan, aricak dünya)·a ait olan işlerde filozofların· görüşlerine de itibar eder.

İ. Te~ıniyye Kur'an'a ve sünnete aykınliğı görülmeyen fizik, matematik ve t~p konulannda filozofların bilgilerine ve eserlerine gü\•enileceği kanaatindedir.· Onların bu konulardaki bilgileri herkesten hem fazla, hem de en doğru bilgi_lerdir. . Bu değerlendirmesi üzerinde dikkatle durolduğunda ise şu görülecektir: O, felsefe ,.e filozofların pozitif bilimler konusundaki · bilgilerinden istifade etmenin

· , gerekliliğini de özellikle 'urgulan1aktadır. Bu da:· bize gösteriyor ki, GazZiıli'nin · Tehafüfte aklın metafizik meseleler hakkında güvenilir söz söyleyemeyeceğine

. dair sözleri, İ. Teymiyye 'ye, farkında olmadan tesir etmiştir. Nitekim 18. asırda

. a)nı fikri. Kant da Saf Aklın Teniddi'nde Bilgi'yi yapan aklın Noumenal aleme · ·. ulaşamayacağını söyleyerek ifade etmiştir. ·

FELSEFE DÜNYASI, SAYI : 24, BAHAR 1997 7 ı . .

Page 11: FELSEFE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00615/1997_24/1997_24_SARIKAVAKK.pdf · fetvalar üzerine de. bir keresinde kitapları ve hokkası elinden alınd ... mantık, felsefe ve

/

KAZlM SARlKAVAK

Burada son olarak şunu hatıriatmakta fayda var: Yukanda işaret ettiğimiz gibi İ. Te~miyye'nin tesirleri günümüz İslam dünyasında meydana getirlimiye çalışılan İslami düşünceyi · canlandırma hareketinin içinde yer . · alanlann.

. İ. Te~ miyye 'yi çok iyi biln1eleri,. anlamalan gerekir. Bu da, onun· eserlerini ve· · fikirlerini birinci elden xani kendi eserlerinden derinliğine tetkikle müml<ün olabilir.

Kaynakça . .

Abdullahi Ahmed en-Naim, Toword an İslamic Reformation, NewYork 199Q.

B~ssam Tibi, Islam and the C,ultural Accomodation of Şocial _Change; San Francisco- 1990. · ·

--------'-''The Crisis of Modern lshim, U.S.A:-1988.

C. A.·Qadir, Philosophy and Science in the İslamic World, Ne\'' Yor~.1988.

Duncan B. Macdoııald, Development Qf Muslim Theology, Jurispı:udence and. Constitutional Theory, · New York 1903. ·

F. E: Peters, Aristotle and.the Arabs, Ne,~· York 1968.

George ~.·Hourani, Reason and Tradition in İslamic Ethics, Cambridge 1985.

Hasan Asi, et-Tefsirü'l-Kur'ani ve'I-Lugati's-Sufiyye fi Felsefet-i İbn Sina,. Beyrut 1983.

_ İ. Temiyye, Takva Yolu, (çev. Muzaffer Yıldız), ,istanbul 1986

_ ____, _ _,., t Teymiyye Külliy~tı, (çev. bir heyet), C. l-2, İstanbul 1986.

------"· er-Redd ala'I-Mantıkıyyin, Lahor 1976.

___ __;:· Mearicü'I-Vusı11, Mıslr-1323.

____ , Minhacu's-Sünne, C. 1-2, 3-4, Mısır 1321.

--:--'-----'' Nakzu'l-Mantık, Kahire 1951.

-,------' Tefsir Üzerine, (Çev. Harun Ünal), İstanbul 1985.,

M. Tahir Yaren, İslam Kültüründe Mantık ·Çalışmalarına Karşı Fikirler, (Basılmamış Doktora Tezi,), Ankara 1982.

Mob. Ben Cheneb, '"ibn Teymiye", t A.(M.E.B.), C. 5/II, İstanbul 1968.

Mustafa Çağıncı, "İbn· 'reymi:yye'nin Bakışıyla G~li-İbn Rüşd Tartışmasİ, ·. İslam Tetkikleri Dergisi, C. IX, İstanbull995.

FELSEFE J?ÜNYASI, SAYI : 24. BAHAR 1997 72

Page 12: FELSEFE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00615/1997_24/1997_24_SARIKAVAKK.pdf · fetvalar üzerine de. bir keresinde kitapları ve hokkası elinden alınd ... mantık, felsefe ve

BEDI~N- ZİHİN kTKİLE.~'iMi\ıe POPPER iLE ECCLE.":ı' ·

BEDEX-ZİHİ\" ETKİLEŞİMİ ve POPI'ER ilc ECCLES

~urtcn GÖKALP•

Bedenlerimiz Ye zihinlerimiz arasındaki ilişki, Ye özellikle de beyin yapıları, süreçleri ilc mental olaylar arasındaki bağıntı problcini oldukça zordur. O düşüıi.ce tarihi içinde değişik şekillerde ele alınmıştır. Beden-7Jhin ilişkisini .bilimin somıçlarını kullanarak temellendirmeye Çalışan Karl Raiınund Popper buniı 3 Dünya görüşü ile bağlantılandırarak yapmaktadır. O'na göre yapılınası gereken şey. madde Ye zihnin ne

. olduğunu araştırmaktan çok beden ile zihnin arasında Yarolduğuna inandığı "etkileşim" (interactiqn) in nasıl gerç~klcştiğini ortaya koymaya çalışmaktır. .

Fizikte kaydedilen gelişmeler sonucu etkisini yitiren CC\" her ya da ÖZ düşüncesi yerini . yavaş yaYaş materyalizme bırakınca. materyalizm. yalnızca fizikte değil. ./ biyolojide de bü~iik bir etkiye · sahip olmuştur., Canlıların maddi bedenler olarak göii.ilmcsi sonucu da tüm maddi bedenler gibi onlar da fiziksel malıiyetler dünyasına· dayandırılmışlardır.

Popper'e göre fiziksel dünyanın mahiyetlerinin kendi aralarında ye bu arada da maddi bedenler ile etkileştiğini Ye bunların gerçek olduğunu kabul ederiz. Ayrıca · fizjksel objeler ,.e dilrumların ötesinde mental durumların olduğunu ve ·bu durumların bedenimiz ile etkileştiğini de kabul ederiz. Burada diş ağrısı Popper tarafından heıri fiziksel 'hem de mental dururnl~nn . varlığını ortaya·. koyan iyi bir örnek olarak görülmektedir. ı ·

- Gerek mental gerekse fiziksçl olayların gerçekliğini reddeden filozoflar olduğu gibi, mental olayların gerçek olduğunu kabul etmekle birlikte: onların fiziksel durumlar

Atatürk Üniversitesi'nde Felsefe yardırncı Doçenti. ı Popper K.Raimund and Eccles John C.. The Self and lts Braiiı, Berlin. Sprin&er International, I 977. s.36

FELSEFE DÜNYASı: SAYI : 24, BAHAR 1997

Page 13: FELSEFE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00615/1997_24/1997_24_SARIKAVAKK.pdf · fetvalar üzerine de. bir keresinde kitapları ve hokkası elinden alınd ... mantık, felsefe ve

NURTEN GÖKALP

dünyası ile etkileştiğini inkar eden filozoflar da Ölduğunu belirten Popper, bu problenun bi7i doğrudan beden-zihin problemine yönlendirdiğini ifade etmektedir. O'na göre bi.ı problcınin en makul çözümü fiziksel ve mental durumların etkileştiğini iddia eden ctkileill}1cilik teorisi dir. Bu da bizi beden-zihin probleminin,beyin-zihin problemi olarak. tasvirine dağrtı yönlendirmek'tedir ki. böyle düşünenleiden. biri· olan Eccles. · beden-7ihin problemini beyin ile zihin arasındaki irtibat (liaison) problemi o~arak taS\·ir etmektecılr. 1

· Bu problcmin 3 Dünya görüşü ile daha. açık bir şekle geleceğini ileri sür.en Popper. fiziksel mahiyetierin alemi olan fı.ziksel dünyayı Dünya I, mental durumlan ri dünyası olup. şuur. psikolojik tema~iiller ve şuursuz durumları ihtiva eden dünyayı Dünya 2 ve düşüncenin ıliuhte,·asının dünyası olup insan ziluıinin ürünlerini kapsayan düm·au Dünva 3 olarak adlandırmaktadır.3

· ·

· .·Yani Dünya ı. fi7iksel objelerin dünyas;. Dünya 2, sübjektif tecrübelerin dünyası. · Dünva 3 ise insan zihninin ürünleri olmaktadır. ·

. Poppe'r'ih düşüncesindeki [)ünya 3 kanamı · beden-zihin problenıinde umut verici bir gelişme olarak görülmüş. ·onun ile nesnellik ve öznelliğin yanında insan yapısı ama özerk bir dünyanın bu ilişkideki yeri ortaya ko~ıılmaya çalıŞılmıştır. . ·

"Ben: Dünya 3 ilc hikayeler. mitlcr. aletler. bilimsel teoriler, bilimsel probleinler. sosyal kurumlar ve sa~at çalıŞmaian gibi insan Zihninin ürünlerinin dünyasını kastediyorum. Dünya 3'ün objeleri fertler tarafından planlanmış bir üretimin sonucu olmamakla birlikte kendi ürettiklerimizdir.'·'~ diyen· Popper, pekçok Dünya 3 objesinin maddi formda olabileceğini ,·e bu yönü ile hem Dünya l'de ·hem de Dünya 3'de ye·r alabileceğini belirtir. Örneğin heykcL resim ve kitap gibj ürünler heiu fiziksel bfr obje olarak Dünya l'c. hcni de insan zihninin ürünü olarak muhtevaları insan zihnjnde yer . aldığı için Dünya 3'c aittirler.

Popper'in tezi ins:in zihninin Dünya '3'ün objclerini daima dola)·sız olmasa bile dalaylı olarak ka\Taqığı ve sahip oldugu şeklindedir: Aslında Dünya 3'ün zihnin o~jelcrine nasıl sahip olduğUmuz probleminin. oldukça eski olduğ\1' belirten Popper. benzer düşüncenin Pfaton'da da görülebileceğini ifade eder. · .

Görünüşler alemi olan (Popper'de Dünya l) ile ideler alelll:i (Popper'de Dünya 3) birbirinden ayıran Platon. buna ilave ol.arak "ruh durum)arından" (states of soul) balışeder ki. bu da Popper'de Dünya 2'ye karşılık olarak gösterilebilir. Popper'e göre bu durumda Platonizm. beden-zihin dualizminin ötesine gitıuekte ve üçlü bir bölünüm öngörn1ektedir. 5 Ancak degişn1eyen, sınırsız veya ezeli olan Platon"un ideleri ilahi kaynaklıdır. Buna karşılık· Dünya 3'ün objeleri insan zihninin ürünüdür. Ayrıca ideler ·' doğuştan gelirken Dünya 3'ün objeleri aktif bir süreç sonucunda kazanılır. Bu bir tür Öğrenme olup doğal bir öğrenme değiL kültürel ve sosyal bir' öğrenmedir. Fiziksel ve·

: A.g.e.,s. 3 A.g.e., s.38 ve 16 • · ~ A.g.e., s.38 5 Popper K.R.,Objectivc Knowledge, An Evolutionary Approach, OXford University· Press, Oxford, 1979, s.l5-+

FELSEFE DÜNYASI, SAYI : 24, BAHAR 1997. 74

Page 14: FELSEFE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00615/1997_24/1997_24_SARIKAVAKK.pdf · fetvalar üzerine de. bir keresinde kitapları ve hokkası elinden alınd ... mantık, felsefe ve

. . RIWEN:.. ZİffİN E1'KİLE:51Mive POPPERİLE H~CLE)'

sosyal çeHelcfimizde. aktif bir problem çözücü olan bizler. ko~ıuŞmayı, okum~yı~ bÜim ve: sanata değerYermeyiöğrenlriz." . . . .

. Dünya_3 düşüncesi ile bedcü-?jhin 'problcmine ışık tutacağım iddia e'den Popper .. bununla ilgili olarak üç argun1anileri sürn1ekteclir: . ·

(1) Dünya Tü n objelefi so~uttut ama hiçbiri daha az gerçek değildir: ·Onlar · Dünya l'i değiştimiek için güçlü alctlerdir. ·. ·

·. (2) · Dünya 3'ün objclcri Dünya l'c yalnızca insan aracilığıyla etki eder, {)olayısıyla Dünya 2 \·c Pünya 3birbbir:leri ilc ctkileşirler.

· . (3) Bundan başka biz hem Dünya· Tün objclcririin' hem .de Dünya 2'nin · süreçlerinin gerçek olduğunu kabul etınckzomndayız:~ . . .· · . . . . . Dikkat edilirse bu argi~ıuaniarc;lan ilKi kabul .edilebilir gibi gözükmektedir; · Ikincisi ise kısmen biiincisine .dayaiunaktadir. Şayet. biz· 3 .Dünyanın etkileşimini. ye gerçekliğini kabul edçrsek bu dunıın.da Dünya 2 ile püı1ya 3 arasıı'ıdaki etkileş.iıh, bizim . Dünya I ile·. Düny(l 2 ·anismdaki etKileşimi yani bcden-zihin probleminin bir kısmını anlam_anu7-11 yardımcı olur.. · ·

Pbppcr:e . göre· üçüncü argüınan ise, bcdcn-zihin problemini insanın· diliriin dumm\] ile bağlantıiandırniakiadır. Zira bir dili öğrenme kapasitesi._ ii1sanın genetik ~·apısı ile ilgilidir .. Buna karşm bir dilin gcrççkten öğrenilmesi doğuştan· gctifilcir şuursuz ihtiyaçlar ''c ıuot·iflcr üırafından ctkilenmckte olsa ·:da. gcnier tarafından d~zenlencn doğa-l bir süreç değildir. O. kültürel. bir süreçtir ,:e .Dünya 3 tarafından · · düzenlenmektedir. · · ·

Böylec~ dilin öğrehilınesi doğal ayıklama ilc geliştirilen ve genetik teı~-ia~iillerc . ·. dayanan bir. süreç olduğu kadar kültürel gelişüne de dayiman şuurlu bir öğrenme süreci

. olıiıa~tadır. BU dumm qa Popper'in Dünya 3 ile Dünya 1 arasındaki etkileşim fikrini ''c Dünya 2'nin ,·arhğını destekler dullJındur. ·

O halde diyc!Jiliriz ki: çpcuk kısmen kendi başarılarımil bizzat da Dünya 3'üri bir ürünüdür. Aynı şekil& onun şe_lfi"" , , şahsiy~ti: diğer' selflcr: ve çeHesiridcki diğer objelerle etkileşimi sonuçunda ortaya ·çıkar ve buıilarıı:ı. tümü de. 1\onuşinamn . kazanilması ndan~ özellikle · de bebeğin · 'iicuduııun parÇalatını Ye ·şahıs zam id ni

· l<ulİarıma~ı öğrenmesinden ·derinden etkilenir .. Çünkü O'na. göre ünlü Kartc:iyeıf . argümanı "Dpşünüyomm o halde yarım" ilc hem· dil. hem de. zamir kuiıanma yeteneği önceden farzedihncktcdir.l< ·· .. . · . ·· .. ·. ·.

Bi.ı~danbaŞka bu no~tada incelcnnlesi gereken bir baŞka hıisiıs da self ya:da Şahsi5·ct ile Dünya 3'üıl bağıntısıdır. . . . . . .

·.Popper,. hiçbirimizin · sclfler · olarak doğmadlğımızı ancak sclf- o.lduğuinuZtı Öğrenmek zom_nda oldugumuzu belirtir. ;Bu öğrenme süreci. Dün):a L Dünya 2 ye_ özellikle de Dünya 3. hakkmdaki öğrcnri1clerih1i7Je· gerçekleşir> Selfı~ self hakkında: bilgi ·toplainası gözlem le değiL self olarak. se if hakkında teoriler:geliştin~rek olı.İr. 9

· · · • • · ·

· 6 P.opper veEeel es. A.g.c.~ s.-l-3---1-6 ' A.g.e., s. 4 't . . · . . . . . ·• Kavramın Türkçe'de lciırşıhğı bulunamadığından olduğu gibi küllçınılmıştır .. 8 . . ~~~s.-J.9 . . _

9 Popper K. R.; Autobiograııhy of Kar!Popııcr, Illionis.l97--l-. s. 151 '•

FELSE-FE DÜNYASI.SAYI: 24. BAHAR 1991 ; 15.

Page 15: FELSEFE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00615/1997_24/1997_24_SARIKAVAKK.pdf · fetvalar üzerine de. bir keresinde kitapları ve hokkası elinden alınd ... mantık, felsefe ve

NURTEN GÖKALP

O, self şuurunun diğer şahıslar arasında geliştiğini iddia eder ve kişinin kendi şuuruna başkalarının şuur aynalarındaki yansırnalarına - bakarak Yarılabileceğini belirtir. 10 Bu süreç daha sonraki dönemlerde dile dayanır:- Ancak yalnızca algı ve dil bir şahıs olmak için yeterli olmayıp diğer şahısların Dünya 2'leri ile de yakın ilişki kurmak ~~~ . - '

Popper e göre "Yeni doğmuş bir bebek self midir?" sorusuna verilebilecek cevap, onun seJf olmadan önce beden-zihin birliği olduğudur. Dolayısıyla zaman olarak

1

ar. -. bakıldığında çocuğun bedeninin zihninden önce olduğuna da hükınedilebilir. Çünkü 7ihin daha sonraki bir başarıdır. ·

Öte yandan self şuurunun biyolojik düşünceyi aştığını ileri süren Popper yalnızca insanın kendi üzerinde düşünme yeteneğine sahip olduğunu ve yalnızca insanın her organizmanın sahip olduğu programın şuurlu bir parçası olduğunu belirtir. 1 1

· ·

Bizler selfler. beşeri varliklar olarak sınırsız insan zilıninin üiünü olan Dünya 3'ün ürünleriYiz ve ona davanmaktanz. 1 ~ Selfi belirleven tüm tecrübelerimiz birbirleri.

\rJ\ ile sıkı sıkıy~ ilişkili olup yalnızc~ _geçmiş tecrübele~le değil aynı zamanda değişen ;, '· eylem programı, beklentilerimiz ve teorilerimiz ile de ilişkilidir. Ve bunların tümü de ·

,·:.ı' · . Dünya 3'e dayanmaktadır. Ancak şu da belirtilmelidir ki. Dünya 3'ün özellikleri. ve· jlo · ~ il!şkileri Dünya. 2'nin objelerine indirgenemediği gibi, be~·in halle.ri ve süreçlerine ~e

"~"'· · i.ru:fu:gcnemez. Bunun aksini iddia etmek Dünyaların birbirlerine indirgenebileceğini ve . .. ~~ . bir yerde materyalizıni kabul etmektir. Dünyaların ve özellikle de Dünya 3'ün özerkliğini \ sm·iınan Popper için bu· imkansızdır. Buna bağlı olarak O. materyalist görüşlere karşı

' · fikirlerini ''e eleştirilerini onları dört gruba ayırarak yapmaktadır: ! , ~~ · Birinci grupta radikal mate~zm veya fızikalizm veya r~dikal davranışçıJık yer

,. ,y almaistadır. Şuurlu ve mental süreçlerin varolmadığını iddia eden bu görüşün kendi .IJ(~ . .:> iç~nde tutarı! ~lduğu~~u .. ~?yleyen Popper: "B~nim radikal materya~!·-:~ne ~leşti~rn ü~ • / noktadadır: Ilkı bu goruşun şuurun varlıgını ınkar ederek kozmolOJıyı basıtleştınnesı,

ikincisi radikal materyalizıni. bilimsel görenlerin doğal bilimleri yanlış anlarnaları ve sonuncusu ise bu görüşün vanlış_!!ğ!!!!,!l deney ile de gösterilebildiğidir." 13

.

Radikal materyalistlerin Dünya 2'nin objelerini b~ynin süreÇleri ile değiştfrmesinirı mümkün olamayacağını belirten 'Popper, bunun Penfield tarafından yapılan deneyierin sonucunda da açıkça görüldüğünü belirtir. Penfieİd, 1955'de gerçekleştirdiği· deneylerde hastaların beyinlerinin belirli bölgelerinin. yerleştirilen elcktrodlarla uyarıldığında görsel ye iŞitsel tecrübelerini oldukça canlı olarak yeniden yaşadıklarını tespit etiniştir. Poppere göre bu maferyalistlerin inkar ettikleri şuunın varlığının bir kanıtı olmakta ve şuurlu ve sübjektif tecrübelerin varlığını açıkça ortaya kovmaktadır. 14

·,. ~ · _ ·

·. . Materyalist g()rüşlerin ikincflolan 'Pa".np_şişi_·zrn\ ~ mental süreçlerin ve özellikle de ·,::,,~_ ''- - --,,~ şuurlu süreçlerin varlığını kabul etmekle birlikte fizikalizmiiJ temel prensibi olan Dünya :ıS"

~7/ ''' Popper ve Eccles, A.g.e., s. ll . . A.g.e., s. 144 ı, . . - Popper, Autobiograph~·, s. 156

ı.• Popper ve Eccles, A.g.e., s. 53 1 ~ .-\._g._e., s.669

FELSEFE DÜN_YASI, SAYI: 24, BAHAR 1997 76

Page 16: FELSEFE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00615/1997_24/1997_24_SARIKAVAKK.pdf · fetvalar üzerine de. bir keresinde kitapları ve hokkası elinden alınd ... mantık, felsefe ve

BEDEN- ZİHİN ETKİIES1Mi ve POPP/:-1.~ iU:: ECCu~·s

l'in kapalılığın! da kabul etmektedir. Maddenin içinde şuur Yeya ruh benzeri bir nitelik

1

1

olduğuna ve. madde ile zihnin paralel hareket ettiğine inanılır. Popper'e göre Leibniz de· dahil pek çok panpsişist. psikolojik veya mental süreçlerin. m()ddi veya fiziksel süreçlerle paralel hareket edip birbirleriyle etkileşmediklerine inanır ye böylece de mental (Dünya· 2) süreçler yalnızca mental süreçlere, fiziksel süreçler (Dünya 1) yalnızca diğer fiziksel süreçlere etki ederler. Sonuçta da Dünya L kapalı Ye kendi kendine yeter olarak görülür. Psikölojizmi. metafiziksel bakış açısından, inateryalizmden · ~ok spiritüalizme yakın gören Popper'in bu yaklaşıma karşı da üç argümanıYardır:

1'

ı;

( 1) Psikolojik süreçlerin pre-psişik ·habcrcisinin olması zorunluluğu Yarsayımı taınamiyle söze dayalı olup göstem1ek zordur.

{2) Psikoloji'lJ11. cansız-Yarlıkların herhangi bir organizrnadan daha zayıf zihni hayatı olduğunu kabı,ıl eder. 'Ancak ·cansızdan canlıya geçişte gerekli büyük adım. düşünce içinde yeterince açık değildir. _

(3) Şuunın ortaya çıkışı panpsişist teoride açıklanamamaktadır ve temelsizdir. 1"

Popper. materyalist pozisyonların üçüncüsünü epifenomenalizm olarak · -v bclirlemektedir. ·

Panpsişizm gibi. paraleli7111in bir çeşidi olup mental süreçlerin belirli fiziks~l l'p;r_ süreçlerle paralel olduğunu ve onların bilinmeyen üçüncü bir ınahiyet ile ilişkili · '"""-" 'tı olduğunu· ifade eden cpifenomenalistler, mental olaylar ile tecrübelerin varlığını kabul· \. ederler. ancak bu mental ya da sü~jektif tecrübelerin tek başlarına nedensel olarak etkili ~·1 olduklarını ama fizyolojik süreçlerin yan ürünlerinde nedensel olarak etkisiz oldukla~ını 'i', iddia ederler. Poppcr'e göre onlar Dünya 1 'in kapalılığını kabuf etmiş olurlar ancak Dünya 2'nin gerçekliğini konu dışı görüp yalmzca fi7jksel süreçlerin konu edilmesinde ısrar ederler. Böylece de Dünya · 2'nin varlığını kabul etmekte ama onun herhangi bir biyolojik fonksi~'onunu da inkar etmektedirler. Öte yandan onlar Dünya 2'nin tekamülünü de i7.ah· edemcmekte. bu tckaniütün Dünya 1 üzerindeki çok önemli etkisini inkara zorlamaktadırlar. 16

,

Ayniyet (ldentitv) teorisi dördüncü materyalist açıklama olup Popper tarafından 1 cfı'"J panpsişizm Ye epifcnomenalizmin bir çeşidi olarak görülmektedir. Bu teori, mental _ -!,ı

c _ süreç~~.Qilir_li_b_çyin sJ]reçJeri ~nı~!!Qc'! biLml!i\~LQ.lQuğunu iddia eder ancak bu ayru~·eı mantıksal anlamda değildir. Bu teoriyi savunanlar. epifenomenalistlerin aksine mental süreçlerin fiziksel süreçlerle etkiJeştikJerini kabul ederler \"C bu süreçlerin basit

_ olarak fiziksel süreçlerin özellikle de beyin süreçlerinin özel türleri olarak görürler. Popper'e göre a~·niyet teorisi Dünya 1 'i fiziksel ve mental iki bölüme ayırmaktadır:

Dünya I= Dünya ı (mental)+ Dünya l'(fiZiksel) Dünya ı f ile Dünya I m aynı Dünyanın parçalafll olunca da onların etkileşiminde

problem olmaz. Çünkü onlar fıziğin lwrallarına ·göre hareket etmektedirler. Bundan başka bu teoriyi destekleyenler aynı zamanda, mental süreçlerin yani Dünya 2'nin gerçekliğini de kabul etmiş olurlar. ÇünkÜ Dünya Im= Dünya 2'dir.

Poppcr. ~beden-zihin ilişkisindeki en uyumlu teori olarak C:::ı ~

göm1ekle birlikte onu eksik bulmakta ve aksaklıklannı şöyle sılamalçtadır:

ıs A.g.e., s.69 16 A.g.e., s.74

FELSEFE_DÜNYASI, SAYI: 24, BAHAR 1997 77

Page 17: FELSEFE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00615/1997_24/1997_24_SARIKAVAKK.pdf · fetvalar üzerine de. bir keresinde kitapları ve hokkası elinden alınd ... mantık, felsefe ve

NURTEN GÖKALP

(1) Dünya lm. Dünya lf'de açığa Çıkmad<!n önce yoktur. (2) Ayniyet.km-rarüının bazı zorluklan vardır. Bu nedenle terkedilip"çök yakın

.çağrışım"(very close assocdation) ile değiştirilebil ir. ı" .. · · · · · . · Şu ana kadar yazılanlar hakkında şunu ifade edebiliriz ki,- Popper beden-zihin

problemini iki alt problcmc indirgemektedir. Bunların ilki şuurun durumları· ile fizyolojik du111mlar arasınçiaki oldukça yakın ilişki iken ikincisi s('!!fin ortaya çıkışJile onunbeden ile olan ili~kisidir. · . . .· · . . Problemkrcten ikincisinin.; yani selfin ortaya çıkışı probleminin: yalnızca dile Ye Dünya 3'ün o~jclerine. srihip olmcıkla · çözülcbiİeceğine inanan Popper. self-Şuurtınun hayatın temel özelliği olduğunu ifade etmektedir. · . . . . · .. . .• Birinci problemi n yani bcden-zihin probl~mini_n çözümü ise aneak etkileşimeilik ilc iiiiiınkündür ve fizyolojik dummlar ile şuurun durumlan birbirleriyle etkileşir ler.

, Öte yandan Popper'in etkileşiınciliğini destekleyi:ı bir başka etkileşirnci J9hn C. Eccles. problemin Popper tarafından yapılan felsefi temellendirmesine i!aYeten bİlİmsel . bir teınellendirmeye girişmiştir. Kendisi bir beyinbilimei(brainscientist) olan- Eccles. kendi-şuunındaki zihin ile· beyni.n . etkileşimini ortaya koyan yeni . bir teori geliştirmektedir. Madde . dünyası ile şuunıiı duru).11la"rı . arasındaki katı bilimsel problemleri . kaldıracağına inanılan bti teori. Popper'in . 3 . Dünya hipotezine ·dayanmaktadır. Zira kendi-şuurundaki. zilmin gelişiminin oldukça ilginç bir açıklamasını ~·apan Popper'in 3 Dünya hipotezi bu teorinin geliştirilmesinde oldukça etkili olmuştur. · . . . . · ·

1::·. Eccles'e göre her selfin kendi~şuunındaki .'zihin dünyasını ri yani Dünya· 2'sinin,

Dünya 3 ile ,ilişkili olarak geliştirilebileceğini iddia· eden bu hipoteze göre, kendi­/ şuunındaki . zihin,' bağımsız bir mahiyet olarak, ·. baskın beyin yanküresinin 1 irtibntlı(liaison) bölgelerinin modüllerindeki aktif merkezlerden. -ilgi ve dikkati ile ·

uyumlu olarilan seçip birleştirir. Böylece keridi-şuunıridaki zihnin nöral olaylar üzerindeki vonım Ye kontrol vetkisinin de DünYa ı ile Dünva 2 arasındaki iki vönlü etkileşim ~~deniyle gerçekleştirildigini ileri sürüİür.ı 8

. • ·. •. . .. ·: •• • .

. Şimdi bunu detaylandmicak olursak: öncelikle· kendi-şuunındaki zihin ile beyin arasındaki ilişkiye bakmamız gerekecektir.·

. İlk olarak, varolan ü~ tecrüb~ edileri herşey 3 Dünyadadır. Bu Dünyalar arasında · etkileşim vardır. Zihin-bcyin problemi yani Dünya. 1 ile Dünya 2'nin ilişkisi özetle ve · şematik olarak şöyledid 9

· . ' . · · · . • .

(1) Dı.ıyu organiari tarafından elde edilen girdiler yanidış duyu (Dün~;a 1 'den) . · (2) Düşünce. hafıza, niyet.. duygıi. hayal. ·rtiya gibi çok çeşitli bilişsd tecrübelerin

oluşturduğu iç du}u (Dün~:a 2'den) . ! · ·

'-(3) Dünya 2'nin merkezindeki self-\.·e~:a ego

--'------'-_.:...--,--·~·-·----

ı- A.g:e., s.84-85 18 A.g.e., s.355 ı 9 A.g.e., s.360

FELSı:;:FE.DÜNYASI. SAYf: 24~ BAHAR ı'9n

Page 18: FELSEFE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00615/1997_24/1997_24_SARIKAVAKK.pdf · fetvalar üzerine de. bir keresinde kitapları ve hokkası elinden alınd ... mantık, felsefe ve

. .

REDEN:.: ZİHİN E1'KİLE.)1Mİ ve POPPERİLE ECCI;g;.

·DIŞ DUYU Işık, .. Renk ..

Ses K oku

DÜNYA2 . Acı. Tat···

. Dokunma. Aİ:.GI

DÜNYA I.

. . o

Ego S elf Ruh

İRADE

İÇ DUYU Dijşünceler

Duygular Hafıza

· Öte \:andan .. Eccles.Be,·in ile kendi . şuurundakl zihin arasındaki etkileşiın hipotezini ş~ deliiiere dayandırn;aktadır: 2'i ..

{ 1) Kendi-şuurundaki zihnii1 tecİübelerindebütüncül bir karakter Yardir. · (2) Kendi-şuuruıidaki zihnin tecrühclbrinin beyin bağJantisında: nötal olaylarla

· ilişkisi olduğU ,·arsayılabilir. ' · . . · · · (3) Nöral olaylarla kendi-şmınmdaki zihnin tccrül:ıeler~ atasında, :zamansal bir

' amlıkolabilir: · · · - (-+) · Kendi-şuurundaki zihıiin. beyin· olayiari üzerinde ~tki li. bir şekilde hareket

edebileceği ne dair sürekli bir tecrübe ine\'cuttur. · · · Burada dikkati ·çeken · lıusus. hipotezç!e. şuurlu ıecrüb~nin birliğinin. l>e)in.

yarıküresiniıU:!~~ani.zıııası- tarafından değiL keiıdi~şuunındaki zihin tarafından sağlandığının \ 1ırgulanniasıdır. . . . .

A~Tıca tecrübenin ·.birliği de ~örofizy6l~jik bir sentezden değiL bur(1da iddia edilen kendi-şiıurundaki zihnin entegrasyon özelliğinden ileri gelmektedir.

"Biz burada ilk eüıpta kendi-şuunındaki zihnin. selfın şuui:Iu tecrübelerine Ye aksiyona bu bütünlüğü yennek için g~Iişti.ıildiğini iddia ediyonız" diyen Eccles'e güre bu iddianin belirginleştirilmesi için. bc~·in yarıküresinin irtibatlı 'bölgeleri olduğUnu hayal etmek ~?rundayız. _ · · · _ ' · · ·. _ · _ ·

Ote ~·andan hipotezin temel özelliği. irtibatlı beynin nöral ·mekanizması üzerinde kendi-şuunındaki zihnin aktif rolü ve etkisi oldtiğudur. Çağdaş deneysel sonuçlanı-i bu etkinin zamansal ilişkilerine delil teşkil ettiğini belirten Eccıes, . Libet'in· insan beyni

· üzerindeki Çalışınalarında bunuı:ı açıkça göİi.iİdüğünü _ifade eder.22 · • ·. .

Diyebiliriz ki, forn'ıüie ettiği dualist hipotezini bilimin sonuçları ile destekkıneye . · çalış~n · Eccles'in düşüncesindeki temel unsur kende-şuunındaki zihindir. Kendi­şuunındaki zihin ile be)in arasında Yarsa~1Ian etkileşiınin,beyin nöronlarının: ınodülle~

20 A.g.c.~ s.36 1 2: A.g.c., s.36-+

Libet hastaların semaestetik koiteksinin direkt. uyanınından 0.5 saniye sonra· bil~ şuurlu tecrübeye yol aÇtığını görmüştür. · · .· · Daha fazla bilgiiçin bkz, A.g.e ... s.364~36;i

FELSEFE DüNYASI, SAYI : 24:ıBAHAR 1997 79

Page 19: FELSEFE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00615/1997_24/1997_24_SARIKAVAKK.pdf · fetvalar üzerine de. bir keresinde kitapları ve hokkası elinden alınd ... mantık, felsefe ve

'

. . .

••• Beyin yankü~elerinin bağlantı yari ameliyatl?rı · Daha fazla bilgi için bkz. A.g:e:, s.350-354· . . ' " ' ,

FELSEFE DÜNYASI, SAYI: 24, BAHAR :1997

''

. NURTEN GÖKAL , ·

i.

\ -

'80