ELLEsa¤l›k

Yorgun arg›n, Antalya yollar›na düflüyorum. Hillside SuOtel’de üç gün geçirece¤im. Amaç bildi¤im kadar›yla flu

detoks denen fleyi yaflamak. Kilo vermek. Fakat çokyan›l›yorum. Bir hafta sonra eski Nihat’› Akdeniz’e b›rak›p,

yepyeni Nihat’la ‹stanbul’a dönüyorum.

F‹Z‹KSEL VE RUHSAL

ARINMA

YY AA ZZ II VV EE FF OO TT OO ⁄⁄ RR AA FF LL AA RR :: NN ‹‹ HH AA TT OO DD AA BB AA fifi II

FFOO

TTOO

⁄⁄RR

AAFF

LLAARR

:: AA

NNNN

AA

MMEE

NNKK

EE

az geliyor... A¤açlar art›k k›fll›k yüklerinden kurtu-lup yeni çiçekler vermeye bafll›yor. Tomurcuklar,patlam›fl m›s›rlar gibi p›t›r p›t›r aç›p günefli selaml›-yor. Gün uzuyor, so¤u¤un yerini günefl, grinin yeri-

ni sar›lar yefliller al›yor. ‹flte ben bu zaman› çok seviyorum. Ba-harda daha dik yürüyor, gülümsüyor ve büyüyorum. Peki yak›fltan kalan fazlal›klar ne olacak? Tam hayat›m› de¤ifltirmiflken,tam ofisimi, evimi, kalbimi yenilemiflken gövdem yorgun ve

hantal m› kalacak? Yok olmaz.Do¤aya ayak uydurmal›y›m.Hafiflemeliyim ben de.

Keflke siz de tan›sayd›n›z, ozaman daha anlaml› olurduonun hakk›nda söylediklerim.Hayat›m›n ak›fl›na yön verenbir kad›n ar›yor tam da zama-n›nda. Feride Edige. Enteresan-d›r, hayat›mda kad›nlar›n hepçok önemli bir yeri oldu. Ha-yat›m›n virajlar›nda, sarp sapayollarda hep onlar ç›kt› karfl›-

E L L E 434

ELLEsa¤l›k

Türk as›ll› amaAmerika’da yaflayanHale Sofia Schatz,biz Türklerin asl›ndaçok flansl› oldu¤unusöylüyor. Amerika’dabu kadar güzelzeytinya¤l› yemeklerve yeflillik çeflidi olsa,obezite falanolmazm›fl. “Kendiönünüzde durande¤erlerin bilefark›nda de¤ilsiniz,fark›na var›n?” diyor.Fark›ndal›k. ‹flte bukelimeyi art›k yemekyerken düflünmedenedemiyorum. Haleyan›mda olmadanyemek yiyemiyorum.

NN‹‹HHAATT

fifiEENNEESS’’‹‹NNAANNNNEESS‹‹

HHAALLEESSOOPPHHIIAA

GGÜÜLLBBEENN

Y

ma. Akarsuyun ak›fl›n› de¤ifltiren setler gibi yolumu de¤ifltirdi-ler. Yoluma setler koyup, bofla akmadan, gürül gürül ileri ça¤la-mam› saglad›lar.

Feride Edige iflte onlardan biri. Bana inceliklerin bile inceli-¤ini, sevgilerin nas›l da f›rt›nalardan korunup diri dipdiri kal-mas› gerekti¤ini ö¤reten kad›nlar›mdan biri. Az sonra bir di¤eriile daha tan›flacaks›n›z. Hale Sofia Schatz. Feride, zaman›nda ya-flayanlardan, bir saat önce havaalan›na varanlardan, toplant›yageç kalmayanlardan. Benim de onun hayat›na heyecan katmamgerekmez mi? Dolay›s›yla 1 dakika kala havaalan›nday›z. Geçkald›k yine sayemde. Havaalan› ad›m›zla inliyor. Bay›l›yorumbu heyecana, Feride ve Nazl› ise heyecandan bay›l›yorlar. Adre-nalin laz›m, adrenalin.

Antalya Su Otel’deyiz. Ben hep çok severim buray›. Bu be-yazl›¤›, ›fl›¤›n oyunlar›na izin veren bu dinginli¤i. Müflteri iliflki-

lerinden sorumlu müdürümüz P›nar "Hadi 911'e” diyor “Sizibekliyorlar”. “Son bir arzum var” diyorum. 3 gün detoksa gir-meden, “Bir kahve, nolur son bir kahve”. Vedalaflay›m bari birsüreli¤ine. Ters baksalarda, bela ç›kmas›n diye izin veriyorlar.Bir kahve, bir sigara içiyorum.

911 nolu oda, yüzleri soru iflareti fleklini alm›fl 15-20 kifli iledolu. Sanki herkes bize ne olacak diye bak›yor. Minnac›k, tuzlukebatlar›nda esmer, biraz bize benzeyen yabanc› bir kad›n oturu-yor merkezde. Kendi deyimiyle “Patçat” Türkçesiyle “Merha-ba” diyor. “Cep telefonu yok burada” diyor. Ne yani, Elizabeth,Jennifer beni arayamayacak m›?

“Kimi besliyorsunuz” diye sert bir giris yapiyor. “Bir kar›m,iki de o¤lumu” demek isterdim, susuyorum. "Beyninizi mi, ru-hunuzu mu, karn›n›z› m›?” diye devam ediyor. Herkes suspus.

Sormaya bafll›yor tek tek. “Neden yiyorsun çikolatay›, ne za-

435 E L L E

Kimi kay›plar› için,kimi k›zg›nl›klar›,içine att›¤› ac›lar›,h›rslar›, kaybedilmiflzamanlar›,ulafl›lmad›k hayalleriiçin yiyor da yiyor.Programdagerçekleflen terapilers›ras›nda hepimizete¤imizdeki tafllar›birer döküyoruz.Anlat›yor daanlat›yoruz. Bütünduvarlar›m›z›indirince birer birer okadar saf ve temizbir yerdebulufluyoruz ki, insanhayrete düflüyor.

NNAAZZLLII

YYIILLDDIIRRIIMM

fifiEENNEESS

EESSTTHHEERR

man yiyorsun, hangi duyguyla yiyorsun, kimin için yiyorsun?”.Hoppala, bu bildi¤imiz bir fley de¤il galiba. Baflka bir durum varortada. Sinirlendi¤imde diyorum, yoruldu¤umda, korktu¤um-da, mutsuz oldu¤umda. “O zaman mideni de¤il, sayd›klar›n›besliyorsun o çikolatayla diyor”.

Miden de¤il, beynin istiyor onu. Galiba hakl› kad›n. Birdenboyu biraz daha uzun gözüküyor gözüme.

‹lk gece, biraz tan›flma, biraz da ileride yaflayacaklar›m›z›nipuçlar›yla geçiyor. “Ne yerseniz osunuz” kal›yor en çok akl›m-da. Yani ben börek miyim, yani ben sucuklu yumurta, üzerinedondurma, üzerine kahve ve biraz kaflar ve biraz köfte miyim?

Gece yatmadan Hale’nin kitab›n› kar›flt›r›yorum. “Buda SizeYeme¤e Gelse". ‹lk cümleler, kalbime dokunuyor hemen. Bah-çesinden söz ediyor. Onlar› budarken her kesti¤i ölü dal›n alt›n-dan nas›l da yeni bir hayat›n ç›kt›¤›n›, kuru dallar›n içinden na-s›l da yaflayan bir do¤an›n akt›¤›n› söylüyor. Güllerini sanki ço-cuklar›ym›fl gibi anlat›yor. Sanki kuca¤›na yeni do¤mufl bebe¤iverilen bir anne. Her tomurcu¤u ayr› ayr› kucakl›yor. Büyüsünübozmamak için size b›rak›yorum o kelimelerin aras›nda dolafl-may›. Art›k kitab› edinirsiniz.

Ertesi gün Gülben Ergen de kat›l›yor aram›za. Detoks Gül-ben pek haz›rm›fl me¤er bu programa. Hemen ayak uyduruyor.Anlat›lanlara göre “H›mm Mustafa çok tuzlu yiyor, aaa bak gör-dün mü konserden önce can›m›n börek çekmesi bundanm›fl”gibi cümleleri f›s›ld›yor kula¤›ma. Hale “Ayr›l›n bak›y›m siz iki-niz” diyor. Dikkati da¤›t›yormufluz.

Herkes dahil ben de çok flaflk›n›m Gülben’in bu içtenli¤ine.Ben bu kadar meflhur olmadan kas›yorsam, o bu kadar meflhur-

ELLEsa¤l›kGece yatmadanHale’nin kitab›n›kar›flt›r›yorum. “BudaSize Yeme¤e Gelse".‹lk cümleler, kalbimedokunuyor hemen.Bahçesinden sözediyor. Onlar›budarken her kesti¤iölü dal›n alt›ndannas›l da yeni birhayat›n ç›kt›¤›n›, kurudallar›n içinden nas›lda yaflayan birdo¤an›n akt›¤›n›söylüyor. Güllerinisanki çocuklar›ym›flgibi anlat›yor.

GGÜÜLLBBEENN VVEE FFEERR‹‹DDEE

ken nas›l oluyor dakasm›yor. Gururduyuyorum arka-dafl›m›n samimiye-ti, içtenli¤iyle. Ya-n›mdakilere “B›y›kalt›ndan bensiz aslafoto¤raf çektirmez,acayip önem verir

bana” gibi koltuk kabartan cümleler sarfediyorum.Yavafl yavafl çözülmeler oluyor gurupta. Herkes b›rak›yor

kalkanlar› kenara ve kendileri gibi olmaya bafll›yorlar. ‹flte o za-man birbirini tan›mak çok daha güzel oluyor. Börekle annesinibirlefltirip a¤layanlar, yedi¤i çikolata an›s›na hay›flananlar, çokkarbonhidrat yedi¤i için evini tafl›maya kalkanlar, hatta hatta

437 E L L E

Hale soruyor,“Neden yiyorsunçikolatay›, ne zamanyiyorsun, hangiduyguyla yiyorsun,kimin için yiyorsun?”.Hoppala, bubildi¤imiz bir fleyde¤il galiba. Baflkabir durum varortada.Sinirlendi¤imdediyorum,yoruldu¤umda,korktu¤umda, mutsuzoldu¤umda. “Ozaman mideni de¤il,sayd›klar›n›besliyorsun oçikolatayla diyor”.

fazla pilavdan ad›n› de¤ifltirmeye bile çal›flanlar ç›k›yor. Komikgelebilir size ama o kadar güzel oluyor ki bunlar, o kadar sa¤-lam temellere dayan›yor ki bu bu-damalar, sayg› duyuyorsunuz.Evet küçük kad›n hakl›, sen neyersen osun. Makarna kadar a¤›r,börek kadar hantal, ekmek kadaryorgunsun.Yeme¤i ö¤rendikçehafifliyoruz biz de. Zevkli hay-vanlarm›fl inekler vallahi, ot güzelfleymifl me¤erse, sebzeler, bulgur-lar, ›spanakla yap›lm›fl çorbalar,sebze sular› hiç de fe-na de¤ilmfl. Art›k ha-fifim ben de a¤açtakiçiçekler gibi, art›k sa-l›nabiliyorum esenrüzgarla ben de yer-deki yeflil gibi. Evethafifledim çünkü,ben ne yersem oyum.

Avakadoyum ye-re sa¤lam tutunan,yosunum ben deni-zin tad›n› tafl›yan, k›-zarm›fl domatesimgüneflle k›zaran.

Ohhh be rahatla-dim.

Hale biraz daha uzun gö-züküyor gözüme art›k.

3 günlük program› uzat-maya karar veriyorum. ‹çimk›p›r k›p›r. Daha fazlas›n› isti-yorum ö¤renmeye bafllam›fl-ken. Ruhumu beslemeyi ö¤re-niyorum, yediklerimin hayat›-m›n aynas› oldu¤unu ögreni-yorum.

Mucizeler olmaya devamediyor.

Günefl tutulmas› var tümbu güzelliklerin aras›nda birde. Herkes koflup gelmifl An-talya’ya. Abart›yorlar diyo-rum ama k›ro kalmayay›m di-ye tak›yorum gözlü¤ümü.Zuzayl›lar gibi beklemeyebafll›yoruz. Yavafl yavafl aygeçiyor güneflin önüne. “Bak“diyor Hale, “Bu kad›n›n gücü,ay kad›nd›r” diyor ve istersegünefli kesebilir. Senin kad›n-lar›n da hep böyle güçlü, se-nin de¤erini kad›nlar ç›kar›-yor a盤a. Do¤ru yine. 5 ab-lam ve annem hayat›m›n di-¤er önemli kad›nlar›. Vay beHale, çözdün beni. Art›k Hale de benim kad›nlar›mdan. ‹çimibuduyor çünkü, t›pk› bahçesindeki güller gibi tomurcuk verme-mi sa¤l›yor. Uzun kad›nm›fl yahu.

Ay koca güneflin önünü kapat›yor bir anda. ‹ki saniye önce›fl›l ›fl›lken ortal›k, birdenbire kapkara oluyor. S›cakl›¤›n yerini

ürperten bir so¤uk al›yor. Tan-r›m inan›lmaz bir fley bu. Evre-nin ak›l almaz oyunu. Büyüleni-yor insan, korkuyor, kendini birtoz zerreci¤i gibi hissediyor. Nebüyük bir güç bu, ne büyük birdenge. Benim kelimelerimin gü-cü yetmez belkide bu an› aktar-mak için size ama emin olunkendinizi bir bilim kurgu filmin-de hissediyorsunuz. Yukar›dabirileri aniden ›fl›klar› kapat›yorve siz küçük bir çocuk gibi du-rup bak›yorsunuz. Yaflaman›zlaz›m. Ancak 54 sene sonra.

Tekrar 911 numaral› suiti-mizdeyiz. fieffaf bir kürede kelimeler var. Çe-kiyoruz ikifler ikifler. Budamak, biçmek, to-humlamak, erdem, izin vermek. 30 küsür keli-me. Hepsi bir kelime ama içlerinde koca an-lamlar tafl›yorlar. Ekliyoruz bu kelimeleri ha-yat›m›za. Cümleler kuruyoruz hafiflemifl ruh-lar›m›zla.

Tohumlamak (ekmek), izin vermek ve biç-mek benim kelimelerim.

Bir ç›rp›da a¤z›mdanflu cümle ç›k›yor. Ben birçiftçinin o¤luyum.Yep-yeni tohumlar ektimiçimdeki topra¤a, büyü-yüp serpilip çiçek ola-caklar. Günefl, hava ve suyolumu açacaklar ve bengünü gelince tüm ektik-lerimi biçip dostlar›mada¤›taca¤›m, onlar da fi-lizlensinler diye. T›pk›babam gibi.

Hale’nin boyu 2 met-re mi ne?

fiimdilerde bunca za-mand›r bana yoldafll›k

eden tatl›lar, börekler, çikolata-lar bozuk at›yorlar. "Ne ifl Niko,havaland›n? Tav›r m› bize bukoçum? Delikanl›l›¤a yak›fl›rm› ha" diyorlar. Ben duymaz-l›ktan geliyorum. Sebzelerle ot-larla zarif zarif sohbet etmeyeve geçmiflimin bu bol kalorilibölümüne bakmamaya çal›fl›-yorum. Hale diyordu ki, “So-run vücudunuza ne yemek isti-yor, sonra sorun o yeme¤e senibeslemek istiyor mu?” Ben deiflte oturup çekim aralar›nda

karn›baharla, brokoliyle konufluyorum flimdilerde. Aflktan, ifl-ten, dünyan›n gidiflat›ndan falan.

Hadi bakal›m flimdi s›ra sizde. ‹çinizdeki bahçe sizi bekliyor. ■

ELLEsa¤l›k

E L L E 438

Sadece bedenimizide¤il, ruhumuzu daher geçen günar›nd›r›yoruz.Ruhumuza yap›fl›pkalm›fl tüm negatifhisleri, düflünceleri,orac›ktab›rak›veriyoruz.Her yeni ö¤ünle,daha zinde, dahaenerjik, dahanefleli, daha istekliinsanlaradönüflüyoruz. ‹nsansadece yemekyiyerek kendiniiyilefltirebilirmiflme¤er!