Evi Rece Vire 2011 Digital

72
1

description

tercüme

Transcript of Evi Rece Vire 2011 Digital

  • 1

  • 2

    EVRE EVREAlt Aylk yerel sreli yayn5/2011

    Genel Koordinatr: Gkhan Doru Editr: Bilge Makas

    Yayn Kurulu: Aye Nur Sar, Bilge Makas, Deniz Bozkurt, Gkhan Doru, Hanife Kl, Melike Edur, Meral Aydos, Yunus Emre Duyar

    Kapak Tasarm: Ezgi Bozkurt

    Yayn Tasarm: Selim Tekin

    Dzelti: Mihriban Ylmaz, idem Baar

    Bask ve Cilt: Boazii niversitesi Matbaas

    Adres: Boazii niversitesi eviri KulbWeb: http://bucev.ceviribilim.org e-posta: [email protected]

    Evire evire kltrel bir yayndr.

  • 3

    Balarken;

    Evire evireyle bir kez daha merhaba! Dnemin sonuna yaklarken verdiimiz her dnem bir dergi sz gereince, dergimizin yeni says kitaplklarnzdaki yeri iin hazr.

    Bu sefer bir yenilik yapp temal dergi oluturma abasna girdik. Temamz da, evirmenlerin en byk sorunlarndan biri evirmenin Grnrl olarak belirledik. evirdiimiz metinlerin ve yazdmz yazlarn bu konu zerine olmasna dikkat ettik. Konu, evirinin bylesine iinden olunca eviriyle en az bu konu kadar btnlemi kii ve kurumlarla da syleiler yapmaya karar verdik. Bu balamda D, TKTD ve TEBden ilgili kiilerle evirmenin Grnrl zerine sylei gerekletirdik.

    Belli bir temamz olmasna ramen, tek ynl kalmamak amacyla farkl renkler de kattk dergimize. yk ve iir evirileri serpitirdik sayfa aralarna. Hemen hemen btn saylarmzda yaptmz gibi, bu saymzda da kaynak metinle orijinal metni yan yana verdik ki, bu temamzn ilevsel hale gelmesine yardm etti. Ayrca Nisan aynda gerekleen, kulbmzn de aktif rol ald TEB (Trkiye eviri rencileri Birlii) etkinlii hakkndaki yazlar da dergimizdeki yerini ald.

    Evire evireyi Mays saysyla yine grnr klmaya altk. Her seferinde daha iyi ilerle karnza kmaya alyoruz.. Sizin eletirilerinizle tamz giderek ykseltmeyi umuyoruz.

    Meyve verme mutluluuyla;

    BEV

  • 4

    indekiler

    iir:Jerrod Carpenter, Lost in Translation veAlexandria Raquel Crews, Translation ngilizceden Trkeye eviren: Meral Aydos

    Sayfa 6

    Deneme:evirmenin Grnrlk Aray zerineBir Deneme, Gkhan Doru

    Sayfa 8

    Sylei:Ebru Diriker ile evirmen Daima Oradadr,Syleen: Sibel Dadeviren

    Sayfa 12

    Mete zel (eviri letmeleri Dernei) ileD ve evirmen, Syleen: Aye Nur Sar

    Sayfa 15

    Deneme: evirmem, Deniz Bozkurt

    Sayfa 20

    eviribilim:Antony Pym, Exploring Translation Theories ngilizceden Trkeye eviren: Selim Tekin

    Sayfa 23

  • 5

    yk evirisi:Moacyr Scliar, Footnotes ngilizceden Trkeye eviren: Bilge Makas

    Sayfa 26

    Ferit Edg, evirmenTrkeden ngilizceye eviren: Melike Edur

    Sayfa 37

    Arthur Morrison: The Streetngilizceden Trkeye eviren: Mehmet Kr

    Sayfa 39

    Duygu Asena, Nur ya da Yalan Trkeden ngilizceye eviren: Sibel Dadeviren

    Sayfa 49

    Konuk niversiteden yk evirisi:Sait Faik Abasyank, Bir Sonbahar AkamTrkeden Rusaya eviren: Bilgesu Vardar

    Sayfa 63

    Trkiye eviri rencileri Birlii (TEB)Teb; lk Etkinliin Ardndan, idem Baar

    Sayfa 68

  • 6

    Lost In TranslationJerrod Carpenter

    My heart is lost in translationIt betrays me, commits treasonStill beats in my chest, in a wayA lone vagabond, led astrayA strawberry that wont ripenLost love left a thick resinDark deadly, terrible toxinA dimming star far, far awayMy heart is lostWhen will someone lift this sanction?I long to glow hot like the sunWill I ever see that bright day?All that I want is in someway,To feel love in feast or famineMy heart is lost

    TranslationAlexandria Raquel Crews

    Words make me who I am,Words cannot tell you who I am.Rhythms are my heart-beat,the vibration youll never know.The wind is my compass,She guides me beyond your place.You try to capture my words,My sound,My guide.You try to be like me,Sound like me,Follow me.Youll never know me,There is no translation.

    Kayboldum eviri Yollarndaeviren: Meral Aydos

    Kaybolmu kalbim eviri yollarndaKurulmu ihanetin hain kucanaKt yollara sapm, berdu bir halde.Sanki olgunlamayacak bir meyveAtyor hl gsmde.Kayp aktan geriye kalan oka reineFelaket bir zehir gibi, karanlk lmne.Uzakta, ok uzakta bir yldz parlyor,Kalbime bakyorum; yerinde grnmyor.Hislere ambargo koymuBiri kaldrsn istiyor.Gne gibi lk lk parlamaya hasretimO l l gn ben de grebilecek miyim?Ak hissetmek, tek isteimBayramda yahut ktlktaKalbim kaybolmu nasl olsa

    evirieviren: Meral Aydos

    Beni ben yapsa da kelimeler,Onlarla anlatlamaz iimdekiler.Ritimler kalp atlarm,Kalbimdeki hi anlayamayacan titreimler.Rzgr olmu pusulam,Sana gelmeme rehberlik eder.Szcklerime el koymak istersin.Sesime, rehberime zincir vurmak m niyetin?Senin derdin benim gibi olmak,Benim gibi konuupYaptklarma uymak.Hibir zaman anlayamazsn ki beni,eviri domam bir bebekAsla dnyaya gelmeyecek.

  • 7

    eviri Deerlendirmesi

    iir evirmek bulmaca zmek gibi geliyor bana. teki eviri trlerine gre

    daha elenceli olduunu dnyorum iir evirisinin. Bu nedenle zellikle

    iir evirdim. Dergimizin evirmenin grnrl temasndan yola karak

    evireceim iirlerin eviriyle ilgili olmasna dikkat ettim. Her iki iiri evirirken

    de biime sadk kaldm sylenemez. Biimden ok anlama ynelmeyi ve ahengi

    okuyucuya olabildiince aktarabilmeyi amaladm. Akas, anlam olarak da

    aslna sadk kalmadm yerler oldu, ancak bunu kastl olarak yaptm. iirin

    o haliyle Trkede daha etkili olacan dndm. Jerrod Carpentern iirini

    evirirken airin hislerini anlama gl ektiim bir noktada anadili ngilizce

    olan bir arkadamdan bu konuda yardm aldm. Takdir edersiniz ki, eviride

    kat kurallar yoktur; trl trl rengi barndran bir tablo gibidir eviri. Hangi

    renkleri koymanz gerektiini syleyecek formller bulamazsnz hibir yerde.

    Ancak iir evirisinin ucu daha da aktr. evirdiiniz iir belki okuyucuya

    aslndan ayr bir iir gibi gelecektir ve bunu olumsuz bir bak asyla deerlendirip

    yaptnzn eviri olmadn iddia edecektir. Oysa bir bakas belki de srf

    bu nedenle beenecektir evirinizi. Baka birisi ise evirinizin aslna gereinden

    fazla bal olduunu iddia edip yaptnzn iir evirisinden ok bir aklama

    olduunu syleyecektir. Bunlar ok receli hususlar olduu iin ok riskli bir i

    yapyoruz aslnda. Belki evirmenler cambaz; eviriyse bir crettir. zellikle de

    yolun ok banda bir renci olarak cesaretimi mazur grn. Okuduunuz iin

    teekkr ederim.

  • 8

    evirmenin Grnrlk Aray zerine Bir Deneme

    Gkhan Doru

    Bir doktorun, bir avukatn, bir mhendisin grnrlk iin aba harcad bugne kadar grlmemiken bata Trkiyede ve dnyada evirmenlerin bir grnrlk kazanma abas iinde olduunu gryoruz. Peki, doktorlar, avukatlar ya da dier meslek gruplar grnrlk kazandrmaya almazken evirmenlerin byle bir talebinin bulunmasnn nedeni nedir?

    phesiz ki bu talep eviriyi bir meslek olarak benimseyen insanlarn, yani evirmenlerin, mevcut toplumsal koullarndan memnun olmamalarndan kaynaklanmaktadr. Gnmzde farkllaan ihtiyalarla evirmenlik meslei, birok farkl meslek grubunda olduu gibi katmanlara ayrlm; birbirinden farkl uzmanlklara blnmtr. Ana ayrm szl evirmenlik ve yaz evirmenlik iken bu iki kolun da birok alt kolu vardr. Szl eviri alannda yer alan evirmenler ardl eviri, anlk eviri (konferans evirisi), fslt evirisi gibi alanlarda; yazl eviride yer alan evirmenler ise yazn evirisi ve teknik eviri (yeni yaygnlaan adyla zel alan metinlerin evirisi) alanlarnda uzmanlamaktadrlar. Hatta teknik eviri de tp metinleri evirisi, hukuk metinleri evirisi, finans metinleri evirisi gibi alt alan uzmanlklarna ayrlmaktadr. Bu uzmanlamann pratik faydalar olsa da son kertede kendilerine evirmen diyen insanlar arasnda, sz gelimi sadece yazl edebiyat metinleri evirisi yapan bir evirmen ile sadece szl olarak anlk eviri yapan evirmen arasnda, bir yabanclama meydana gelmektedir. Bu yabanclama da btn bu alt alanlarda uzmanlaan evirmenlerin tek bir kavram ve tek bir at altnda birlemelerini zorlatrmaktadr. evirmenin grnrlk aray, elbette, hem evirmenin hem grnrlk arad alann (toplum, devlet, akademi) karlkl abalarnn sonucunda bir neticeye ulaabilecek bir uratr.

    evirmenin grnrl, eviri ve evirmen zerine dnen btn herkesin en ok tartt konulardan bir tanesidir. Bu yazda, bu tartmaya olduka genel bir ereve izmeye alacam. evirmenin bir insan olduundan, bir emeki olduundan ve de farkl btnlklerin bir paras olduundan bahsedeceim.

    ncelikli olarak unutulmamas gereken ey evirmenin belirli bir zamanda, belirli bir yerde yaad ve iinde bulunduu sosyokltrel yapdan ve siyasi atmosferden etkilenen bir insan olduudur. eviri ve eviribilim tarihine dnp bakldnda evirmenin eviri karsnda genellikle arka plana itildii grlmektedir. Roma Dneminden kinci Dnya Sava sonrasna kadarki dnemde eviri eylemi zerine yazlm yazlarda, eviriyi eyleyen kii olan evirmen zerine yeterli ekilde deinilmedii grlmektedir. Hatta bu yazlar

  • 9

    genellikle eviri eyleminin idealize edilmi koullarda sosyokltrel etkiden soyutlanm bir ekilde yazld n kabul ile yazlmlardr. evirmenin hangi kltrn etkisi altnda olduu, eviri iinin ona nasl ulat ve hangi i koullarnda alt pek dikkate alnmamtr. kinci Dnya Sava sonrasnda gelimeye balayan dilbilim alan, 1950lerde eviri zerine olduka youn ekilde dnmtr. R. Jacobson, E. Nida, Vinay ve Darbelnet gibi dilbilimcilerin ban ektii bu kesim, genel olarak evirinin dilsel/dilbilgisel boyutu ile ilgilenmitir. Yani, evirmen yine balamndan koparlm ve idealize edilmi koullarda eviri yapan kii olarak kalmtr. 1970li yllara James Holmesn manifesto niteliindeki eviribilimin Ad ve Doas isimli bildirisi ile girilmitir. Bu bildirisi ile Holmes, eviribilimin dilbilimden, karlatrmal edebiyat ve dier alanlardan bamsz bir bilim dal olduunu ortaya koymutur. Ayrca bu bildiri iinde, eviribilimin muhtemel alma alanlarn da ksa aklamalarla sralamtr. G. Toury bu sralamay bir harita zerinde gstermitir. Bu haritada eviribilim ana kola ayrlmtr: Betimleyici eviribilim, Kuramsal eviribilim ve Uygulamal eviribilim. Ancak A. Pym (2000) adl kitabnda bu haritada ok byk bir eksiklik olduunu ne srmtr. Bu eksiklik evirmenin kendisidir, evirmenin yok saylmasdr.

    1970lerde hz kazanmaya balayan eviribilim almalar, bu dnemde Gideon Toury ve Itamar Even-Zoharn betimleyici eviribilim almalar sayesinde evirmenin varolduu balam daha ok irdelemeye balamtr. Even-Zoharn ouldizge Kuram, daha nce soyutlanm bir ortam iinde tezahr edilen evirmeni bir kltr dizgesi iine sokmu, yapt iin iki farkl kltr arasnda aktarm olduunu ve bu aktarmlar -Gideon Tourynin kavramyla konuacak olursak- belirli normlar dhilinde yaptn dillendirmitir. Even-Zoharn almalar youn olarak edebiyat evirisi zerineyken onunla ayn zamanlarda alan H. Vermeerin Skopos Kuram eviriyi daha genel bir kuram iine alp dnya gerekliklerine daha ok yaklatrmtr. Bu kuram o gne kadar evirmene en ok vurgu yapan kuram oldu. Skopos Kuramnda evirmen bir uzman olarak kabul ediliyor, eviri iini alma srecinde etkin bir aktr olarak kabul ediliyordu. Bu gelimelerden sonra metin odakl yaklamn yannda evirmen odakl yaklamlarn da yava yava yaygnlk kazanmaya balad grlmtr. zellikle 1980lerden sonra, smrgecilik sonras almalar ile postmodern almalarn yaygnlk kazanmasyla, evirmenlerin kltr iindeki varlklar ve rolleri (eviriyi neden yaptklar, hangi koullarda yaptklar, kendi kltrlerine mi, yoksa kendi kltrlerinden mi eviri yaptklar), g ilikileri ve znel zihinsel sreleri zmlenmeye balamtr.

    eviribilim alann yava yava evirmen zerine almaya balama sreci bu ekilde devam ederken, evirmen piyasa iinde mesleini yapmaya devam etmitir, etmektedir, edecektir. Ancak 2010 yllara girdiimiz bu dnemde, evirmen dnyann her yerinde mesleini yaparken hl birok sorunla karlamaktadr. evirmenin grnrlk aray bu sorunlara duyduu tepkinin bir rndr. Dnyann her yerinde vurgusu bouna yaplmamtr.

  • 10

    Helle V. Dam ve Karen Korning Zethsenin 2010 ylnda Danimarkada yaptklar alma1 Avrupa Birlii yesi olan ve gelimi kabul edilen bir lkede bile evirmenlik mesleinin ne kadar ok sorunu olduunu ortaya koymutur. lgintir ki Danimarkada evirmenlerin yaadklar sorunlar, Trkiyede evirmenlerin yaad sorunlarla neredeyse ayn. Bu alma iin ankete katlan evirmenlerin ou, aldklar eitimin younluuna ve alma hayatlarnda ortaya koyduklar emee kyasla gelirlerinin yetersizliinden, alma koullarnn ktlnden, toplumsal lekte sayg grmemekten, onlar koruyacak ve sayg grmelerini salayacak devlet yetkilendirmesinin yokluundan ve evirinin neminin anlalamamasndan ikyet etmilerdir. Bu sorunlarn ou byk lde bizim lkemizde de yaanmaktadr.

    almay gerekletiren Dam ve Zethsen eviribilim literatrn tarayarak ve aratrmalarnn sonularna bakarak bu sorunlarn yaanma nedenlerini drt balkta toplamlardr:

    1) evirinin tarihi: Tarihsel olarak, evirinin bir meslee dnmesi ok yenidir. Avrupa balamnda, eviri geleneksel olarak ekmek kazandran bir alan olarak deil, rahipler snf ya da bo zaman olan insanlar tarafndan gerekletirilen bir eylemdi.2) evirinin doas: evirinin bir yeniden retim unsuru ierdii inkr edilemez bir gerektir. Bu da baz insanlarn eviriyi mekanik ve yaratclk gerektirmeyen bir i olarak grmelerine neden olabilir.3) evirmenin kimlii: eviri meslei ounlukla kadnlar tarafndan yaplmas ya da meslee atlan kiilerin kiilikleri meslein statsne bakta olumsuz bir etki yaratm olabilir.4) evirmenin eitimi: Birok lkede, akademik eviri eitimi ve aratrmas nispeten yenidir. 2

    Bu nedenlere bakalarn eklemek mmkndr, fakat bu noktada zmlere odaklanmak daha yerinde olacaktr. Drdnc madde, yani evirmenin eitimi, bu noktada byk nem tamaktadr. Trkiye leinde dnecek olursak, lkemizde eviri eitimi 1980li yllarda Boazii niversitesi ile Hacettepe niversitesinde eviri blmlerinin almas ile balamtr. Otuz ylda bu rakam yeni alan blmler ve yksek lisans ile doktora programlarnn almasyla 50yi akn programa ykselmitir. Bu ykseli, elbette, bu alana duyulan ihtiyacn bir gstergesi, Trkiyede ve btn dnyada lkeler aras iletiimde dil engellinin almaya allmasnn neticesidir. eviriyi meslek olarak edinecek bu kadar ok insan varken, meslein bamsz ve saygn bir alan olmas iin fikir yrtecek insan says

    1 Dam, Helle V. and Karen Zethsen 2010. The Translator Status: Helpers and Opponents in the ongoing battle of an emerging profession. Target 22:2, 194-211 Bu alma iin Danimarkada alan 47 eviri irketi evirmeni, 66 ajans evirmeni ve 131 serbest alan (freelance) evirmenle, yani toplamda 244 evirmenle anket yaplmtr. 2 A.g.e., s. 207. eviriler bu metnin yazarna aittir.

  • 11

    da gittike artacaktr, artmaktadr. Kukusuz ki evirmenin mesleinin uzman olarak yetitirilmesinde ve evirmen imajnn oluturulmasnda eviri eitimi veren kurumlara, yani niversitelere byk i dmektedir. Bu noktada ana aktr tanmlayabiliriz: a). eviri eitmeni, b). eviri rencisi, c). evirmen. ounlukla dil becerileri/ilgileri sayesinde eviri blmlerine yerleen rencilerin ileriki dnemlerde mesleklerini nasl sahiplenecekleri, ilgilerini akademiye mi, yoksa meslee mi kanalize edecekleri aldklar eitim sonucunda belirlenecektir. Toplumsal lekte de eviri mesleinin uzmanlar olarak grnr olmalar bir anlamda yine bu eitimlerinin niteliine baldr. Gnmzde eviri eitimi alarak meslee girmi evirmenler ile kendi abalar ile meslekte uzmanlam evirmenler arasnda bir gerilim domaktadr. Bu gerilimin, eviri eitiminin olanaklar dhilinde yapc bir ekle brnmesi gerekmektedir. Bunun yannda evirmenin tannrlk/grnrlk oluturabilmesi ounlukla kendi abalarnn sonucunda olacaktr. ncelikle bir eviri uzman olarak kendini yetitirmesi/ald eitim ile yetimesi, sonrasnda da mesleini rgtl bir ekilde korumas gerekmektedir. Trkiyede bu minvalde kurulan evBir (evirmenler Meslek Birlii), eviri Dernei, Trkiye Konferans evirmenleri Dernei, eviri letmeleri Dernei ve son olarak bu yl eviri rencilerinin kolektif abalar ile kurulan TEB (Trkiye eviri rencileri Birlii) bu rgtl abalarn rnleridir. evirmenlik mesleine sahip kan herkesin, meslee sahip kan dier insanlarla ortak bir akl oluturup hareket etmesi, meslein tannrlna/grnrlne/doru alglanna byk katk salayacaktr. Bu yolda alann eksikliklerinin doru bir ekilde tespit edilmesi iin akademide ve bu derneklerde yaplacak aratrmalar byk katk salayacaktr. Bu tr almalarn tevik edilmesi ve oalmas gerekmektedir. Ayrca btn bu derneklerin, yaznn banda bahsedilen birbirilerine yabanclama halinden kurtulmalar ve meslein onuru ve saygnl adna birlikte hareket etmeleri, meslein glenmesinde ok nemli bir adm olacaktr.

    Birok boyutta grnen arkasnda kalp grnmez olmay kabul eden (buna mecbur kalan) evirmen, bugn yava yava kendi bilincine varmakta ve gerek akademide, gerekse derneklerde kendisini toplumsal lekte grnr klacak abalar gstermektedir. Bu abalarn sreklilii, evirinin ve eviribilimin balatcs evirmene btn leklerde hak ettii saygnla ulama olana verecektir.

  • 12

    Ebru Diriker ile Sylei ~ evirmen Daima OradadrDergimizin bu ayki konusu evirmenin grnrln, Boazii niversitesi eviribilim blm bakan ve Trkiye Konferans Tercmanlar Dernei (TKTD) Akademik Komisyon Bakan Do. Dr. Ebru Diriker ile konutuk.

    Trkiyede Konferans evirmenlii

    Trkiyede konferans evirmenlii, youn politik ilikilerin yaand 60l yllarda yeni bir meslek olarak ekillenmeye balar. 50li yllarda politik, toplumsal, ekonomik ve daha birok alanda byk bir karmaayla kar karya gelen Trkiye, 60 darbesinin ardndan ok farkl bir dneme girer ve devlet, zellikle ekonomik alanda dzenli bir politika takip etmeye koyulur.

    Ordunun el koyduu bu yeni ynetimde zel sektr geliir. nce Trk firmalar bir araya gelir, birbirinden g alr. zellikle Kilyosta dzenlenen toplantlar, seminerler ve konferanslarn ardndan Trk firmalar, Avrupal firmalarn dikkatini eker. stikrarl bir ekilde kalknmaya balayan Trk ekonomisini fark eden Avrupal lkelerle ilikiler artar. Buna bal olarak, bu lkelerle ilikileri yrtebilmek adna yabanc dil bilen ve uluslararas konferanslardaki szl grmeleri ezamanl olarak ikinci bir dile aktarabilen bireylere duyulan ihtiya da artar.

    Farkl meslek gruplarndan kiilerin yapt eviriler yetersiz kalr. Bunun zerine yurt dndan getirilen evirmenler ise, Trkeyi yeterince iyi kullanamayan bireylerdir. Yurt dnda bym ya da eitim grm ve bir ekilde Almanca, ngilizce, Franszca gibi dilleri ve bunun yan sra anadil Trkeyi de akc ekilde konuabilen kiiler aranr. Fakat sorunlar bunlarla snrl deildir elbette: konferans evirmeninin gereksinim duyaca teknik donanm yoktur, evirilerse ezamanl eviriden ziyade ardl eviri rnekleridir.

    Trkiyede Meslek Adna Bir lk: TKTD

    Fakat teknik koullarn uyumsuzluuna karn, Trkenin yan sra baka dili ya da dilleri de bilen farkl mesleklerden bireylerin abalar ve rendiklerini kendilerinden sonraki gen kuaa aktarmalaryla, bugnk TKTDnin temelleri atlm olur. Artk Trkiyede de konferans evirmenliini bu alanda profesyonellemi bireylerin yapmas gerektii fikri benimsenir.

    Do. Dr. Ebru Diriker, 60l yllarda konferans evirmenlii bir meslek dal olarak yeni yeni olumaya balarken 1969 ylnda TKTDnin (21 Nisan 2010 tarihine kadar Konferans

  • 13

    Tercmanlar Dernei olarak isimlendirilen dernek, bu tarihten itibaren Trkiye szcn de kullanmtr) kurulmu olmasn meslek adna byk bir ans olarak deerlendiriyor. Yan sra, Henz meslein oluum aamasnda, bu ii profesyonel anlamda yapan kiilerin bir dernek ats altnda birletirilmesi ve TKTD araclyla mesleki standartlar korumas, konferans evirmenliinin Trkiyedeki geliimi iin olduka nemli. Belki de bu nedenle, konferans evirmenlii Trkiyede en iyi ekilde kurumsallam mesleklerden biri diyor.

    Do. Dr. Diriker, uluslararas alandaki tek konferans evirmenlii rgtlenmesi olan AIIC model alnarak oluturulan TKTDnin temel amacnn bir meslek rgt kurmak ve mesleki standartlar korumak olduunu belirtiyor. Trkiyedeki tm konferans evirmenlerini ayn at altnda toplamay amalayan TKTDye kabul edilmek zere salanmas gereken baz artlar var elbette. Bunlarn bata gelenlerini sralamak gerekirse:

    * En az bir yabanc dili anadil seviyesinde bilmek,* Ezamanl eviri yapma becerisine sahip olmak,* En az ye tarafndan kefil olarak imza almak,* Konferans evirmeni olarak en az 150 i gn alm olmak.

    Do. Dr. Diriker, TKTDye ye olurken aranan artlarn yan sra, ye olunduktan sonra da salanmas gereken baz koullar olduunu sylyor ve bunlar u ekilde sralyor:

    * Meslek standartlar erevesinde hareket etmek,* Uygun olmayan toplantlara gitmemek,* Terminoloji bakmndan kendilerini yeterli grmedikleri konferanslarda eviri yapmay kabul etmemek,* Mesleki alma standartlarna uymann yan sra bunlar korumak.

    TKTD ats altndaki evirmenlerin byk bir ksmnn Boazii niversitesi eviribilim blm mezunu olduunu da szlerine ekleyen Do. Dr. Diriker, konferans evirmenliini meslek olarak benimsemek isteyenlere unlar neriyor:

    * Dili, kullanm ortamna uygun olarak kullanmay renin. Gnlk konuma dili ile konferans ortamnda kullandnz dil arasnda farkllklar vardr, bunun ayrmnda olun.* ngilizce bilginizi, anadil seviyesine ykseltmeyi hedefleyin. Bu amala yabanc yaynlar izlemeniz sizin anzdan faydal olacaktr.* Konferans ortamna ve konferans adabna hkim olmak iin mmkn olduunca

    ok konferansa katln. zleyici olarak katldnz bu konferanslar, konferans jargonu oluturmanza byk katk salayacaktr.

    * Gnmzde uluslararas snrlar eskisi kadar snrlayc deil. Deiim

  • 14

    programlarndan elinizden geldiince faydalann, rendiiniz dili pratikte kullanma ve sadece dili deil, rendiiniz dilin konuulduu ortam ve kltr de tanyn.

    evirmenin Grnrl

    evirmenin grnrl, eviriyle uraan hemen herkesin tartt, fakat zerinde 2+2=4 eklinde kesin bir uzlamaya varamad bir husus. evirmen grnr olmal m? evirmenin ideolojisini, yapt eviriden yola karak saptayabilmeli miyiz? evirmen, ideolojisine aykr evirileri de dier metinlerde olduu gibi objektif bir yaklamla evirebilmeli/evirmeli mi? evirmen effaf m olmal? Metinde yokmu gibi mi davranmal?

    evirmenin grnrlyle ilgili bu sorularn says elbette arttrlabilir. evirmenin kimlik sorunudur bu bir bakma. nsana insan olduunu anlatan Dnyorum, o halde varm cmlesi, evirmenler iin eviriyorum, o halde yokum1 eklinde deitirilmeli mi hakikaten?

    TKTD ile ilgili olarak bilgilerine bavurduumuz Do. Dr. Dirikerle sohbetimizin asl konusu, evirmenin grnrlyd. Szl ve yazl eviride evirmenin grnrl konusu hakknda sohbet ettiimiz Do. Dr. Diriker, konferans evirmenliinde evirmenin grnrlyle ilgili olarak iverenlerin bizlerden ou zaman birebir aktarm bekledikleri dorudur, fakat evirmenlik byle bir meslek deildir. Bizler birer insanz. Alglama ve yorumlamadaki farkllklarmz, evirilerimizde de farklla sebep olur. eviri birebir bir aktarmdan ziyade, ilevsel bir iletiimselliktir. Bizler mesleimizi en doru ekilde, mesleki etik kurallarna uygun olarak yerine getirmeye alyoruz. Ancak, konferans evirmeninden bir makine evirisi beklemek doru deildir diyor.

    evirmenin yazl evirideki grnrl konusunda da dncelerini sorduumuz Do. Dr. Diriker Teknik eviri ile edebiyat evirisinde evirmen ayn oranda grnr olamaz belki. Metnin tr, devreye sokacamz yaratcl elbette etkiler. rnein, tp evirisi ile iir evirisinde ayn yaratcl uygulayamaz evirmen, uygulamamaldr da aslnda. Fakat bir metinde daha az, dierinde daha fazla grnr olsa da, evirmen aslnda daima oradadr. eviride izlediimiz yntem, tercih ettiimiz szckler ve cmle yaplar gibi faktrler, evirmenin grnrln ortaya koyar. Nihayetinde eviri bizlerin kararlaryla ekillenir, nk her eviri bir karar srecidir. eviri srecinde alnmas gereken kararlar bizler alrz. Aktarm yapan bizleriz, bizler yaptmz her eviride varz eklinde dnyor.

    Dncelerine katldm, bilgisine byk sayg duyduum sayn hocamz Do. Dr. Ebru Dirikere bu keyifli sohbetimiz iin kendi adma ve BEV adna ok teekkr ediyorum.

    eviriyoruz, yleyse varz diyebilmek midiyle.

    1 Chesterman, Andrew; Wagner, Emma; Kuram evirmenlere Yarar m?: Fildii Kuleyle Saha Arasndaki Diyalog, Benjamins Yaynevi, 2002.

  • 15

    Mete zel ile D ve evirmenSyleen: Aye Nur Sar

    evirmenin grnrl konulu dergimizde, eviri letmeleri Dernei (D) ile yapacamz grmenin ve onlardan edineceimiz grlerin konumuza birok ey katacan dnerek, D ynetim kurulundan Mete zelle bir sylei yaptk.

    1- D ne zaman, hangi amala kuruldu, neler yapyor?eviri letmeleri Dernei Aralk 2007de kuruldu. Dernein ncelikli amalar arasnda Trkiyede eviri alannda bir kalite standard oluturmay ve eviri sektrnn salkl bir ekilde gelimesini tevik etmeyi sayabiliriz. Ayrca, eviri iletmelerinin daha kaliteli hizmet vermesi iin klavuz almalar yapmak, hem evirmenler hem de iletmeler iin etik kurallar tespit etmek ve bunlarn uygulanmas iin aba gstermek, eviri sektrnde uzlama amacyla kullanlabilecek nitelikte referans belgeler, dokmanlar ve tip szlemeler hazrlamak ve uygulanmasn salamak da dernein hedefleri arasnda yer alyor. D bugne kadar gerekletirdii eitli organizasyonlar ve almalar ile kurulu amacna uygun faaliyetlerine devam etmektedir.

    2- Yzlerce eviri iletmesi var iken, ye saynzn bu kadar az olmasn neye balyorsunuz?Sektrde yer alan eviri iletmeleri yneticilerinin ok byk bir blm nedense ayn sektrde yer alan iletmelerin ayn at altnda birlemesinin kazandraca katma deerlerin farknda deiller. Hele de birbirlerine rakip olan iletmelerin bir arada bulunmalarna pek anlam veremiyorlar. D yneticileri olarak, Din iletmelere katabilecei deerleri maalesef bizler de bugne kadar yeterince anlatamadk. Yine de D iinde yer alan zellikle kk iletmelerin bu birliktelikten son derece ciddi ekilde yararlandna inanyoruz.

    3- eviri letmeleri Dernei, baz sendikal haklar konusunda(evbirin yapt gibi) bir alma yrtyor mu? (rnein, TCK 301. Madde; telif hakk, szleme)eviri letmeleri Dernei ad stnde iletmeleri yani ivereni temsil eden bir dernek. Szn ettiiniz sendikal haklar ise alanlara ait haklar. Din bu konuda bir alma yapmasnn son derece garip olacan takdir edersiniz. Bu nedenle D bu konuda hibir alma yrtmyor.

    4- yi bir eviri iletmesi nasl olmaldr?Bu soruyu da aslnda ok daha genelleyip, iyi bir iletme olarak deitirebiliriz. Bize gre iyi bir iletme, maddi, manevi ve hukuki tm ykmllklerini yerine getirerek mterilerini, alanlarn ve ortaklarn mutlu eden iletmedir. Bu tanm biraz daha aarsak, insan ve evre deerlerine nem veren, tm resmi ve zel maddi ykmllklerini yerine getiren, alanlarna emeklerinin karln veren, mterilerine bekledikleri kalite dzeyinde hizmeti sunan ve ortaklarna da gelir temin eden bir iletme iyi bir iletmedir.

  • 16

    5- De gre evirmen kimdir?Bu soruyu De gre deil de herhangi bir iletmeye gre alan veya hizmet veren nedir veya kimdir eklinde deitirmekte fayda gryoruz. nk bir iletme iin bir evirmen ile bir sekreterin veya bir mdrn herhangi bir fark yoktur. letme iin herhangi bir alanndan beklentisi, tanmlam olduu veya talep ettii ii tanmland veya talep edildii ekilde yerine getirmesidir. Bu ereveden bakldnda, evirmen de, iletmedeki herhangi bir alan gibi, kendisinden beklenen ii, beklenildii biimde yerine getiren kiidir.

    6- Bir eviri iletmesi nasl bir evirmen profili ile almak ister? evirmenden neler bekler? Ona neler sunar?Bir eviri iletmesinin evirmen profili veya evirmenden beklentileri ok farkl olabilir. Bu nedenle bu soruya genel bir cevap vermek mmkn deildir. Eer evirmenlerin nitelikleri ve bilgi birikimleri asndan bakacak olursak, rnein ok teknik bir eviri iin belki de bir mhendisi, evirmen olarak kullanmak daha aklc olabilir. Keza, hukuki bir metni evirmek iin bir mhendisi evirmen olarak kullanmann da ne gibi sonular verebileceini tahmin edersiniz. Dolaysyla soruyu ok genel olarak ele alrsak, iletme iin ideal evirmen, kaynak ve hedef dilleri ok iyi bilmenin yan sra eviri yaplacak konuyu da ok iyi bilen evirmendir. Dillerin ok iyi bilinmesi veya konunun ok iyi bilinmesi de beklentiye gre iyi bir sonu verebilir. evirmenin bilgi birikimi beklentilerden sadece birisidir. letmenin evirmenden dier beklentileri ise, disiplin, srece uyum salayarak alabilme, eriilebilir olma, mteri beklentilerini yerine getirebilme, iyi insani ilikilere sahip olma, mali ve hukuksal ykmllklerini yerine getirme eklinde sralayabiliriz. letme ise, bu beklentilere karlk, ncelikle ibirlii szlemesinde yer alan ykmllklerini tam ve zamannda yerine getirmekle mkelleftir. Doal olarak iletmelerin alanlarna ve/veya hizmet ald taraflara sunabilecei olanaklar iletmeden iletmeye farkllk gsterir. Burada nemli olan evirmen-iletme hukukunu her iki tarafn karlarn koruyabilecek ekilde oluturabilmektir ve Din bu konuda almalar mevcuttur.

    7- D, akademik eviri eitiminden neler bekliyor? Akademik eviri eitiminden beklentilerini direkt olarak iletebiliyor mu? Ya da bu konuda herhangi bir alma yrtyor mu?D yesi iletmeler arlkl olarak yerelletirme yapan irketlerdir. Bu ereveden bakldnda niversitelerde verilen akademik eitim maalesef iletmelerin ihtiyalarn tam olarak karlayamamaktadr. Bu konuyla ilgili olarak D yesi iletmeler eitli niversiteler ile ilikiler kurarak bu beklentilerini dile getiriyor, hatta mfredata konuyla ilgili dersler eklenmesini salayarak bu derslere katkda bile bulunuyorlar. niversiteler ile daha yakn ve organize ibirlii olanaklar salamak Din ncelikli hedefleri arasnda yer alyor.

  • 17

    8- eviriyi meslek olarak edinmi olan evirmenin devlet gznde tannrl ve meslek tanmnn yaplmam olmas byk bir sorun olarak karmza kyor. Sizce bu durumun deitirilmesi iin neler yaplabilir? eviri sektr ile akademi arasnda nasl bir iliki olmaldr?evirmen/tercman ifadesinin resmi olarak kullanld tek yer gelir vergisi mevzuatdr. Ancak evirmenin yapt iin tanmlanmam olmas gerek evirmenler gerek iletmeler asndan ciddi sorunlar yaratmaktadr. Bu durumun ortadan kalkmas ancak mesleki rgtlenme ile mmkndr. D, iletmeleri temsil eden bir sivil toplum rgtdr. Bu nedenle D bugne kadar bu konuda son derece ciddi giriimlerde bulunmaya alm olsa da konunun asl sahibi olmad iin maalesef giriimleri hep yetersiz kalmtr. zm, evirmenlerin bireysel olarak rgtlenmelerinde yatmaktadr.

    zellikle internetin ve dnyadaki globalleme fikrinin yaygnlamasndan sonra eviri sektr inanlmaz bir hzla bymtr. niversitelerimizdeki eviribilim eitimi ise gerek eitim verenlerin dier disiplinlerde eitim grm olmalarndan, gerek niversitelerin hantallklarndan maalesef bu hza ayak uyduramamtr. Ancak son zamanlarda eviribilim eitimi alm ve sektr ile iyi iletiim iinde olan eitim kadrolar ile eitilen evirmenler sektre ve gelimelere ok daha hzl ayak uydurabilir hale gelmilerdir. Dolaysyla akademilerin sektr beklentilerini gz nne almalar ve buna uygun akademik programlar kullanmalar sektre ciddi katkda bulunacaktr.

    9- D, gnmzde eviribilimi nasl deerlendiriyor? Gelinen nokta umutlu mudur? Gelecee dair nasl bir ngrde bulunuyor?eviribilim dediimizde niversitelerde uygulanan eviri programlarndan sz ediyorsak bu sorunun yantn programlarn iinde bulabiliriz. lkemiz niversitelerinde uygulanan programlarda sunulan dersler kresel eviri sektr gereksinimlerini karlamaktan uzak. Bu bilim dalnda retilen kuramlardan sz ediyorsak eviribilimin kapsayc olduunu syleyebiliriz.Gelinen nokta konusunda D olarak ortak bir gr bildirmek olduka zor. Ben ancak kiisel grm syleyebilirim. Globalleme ve internet kullanm yaygnlatka sektrn ok daha hzl byyecei son derece ak ve bu ihtiyaca yetecek nitelikte ve nicelikte evirmen henz yok. Ancak eviribilim eitimi veren kurumlarn artmas sektr iin umut verici bir gelime. Doal olarak sektrde makine evirileri konusunda ciddi bir endie var. Ancak ben makine evirilerinin artmasnn sektr ok daha fazla gelitireceini dnyorum. Artan makine evirileri ok ok daha fazla evirinin ortaya kmasna neden olacak ve bu eviriler doru eviri olmayacaklar gibi bugnknden ok daha fazla editr ihtiyac yaratacaklardr. Yani gelecekte evirmenlik iinin yerini editrlk ii alacaktr. Ancak evirmen ihtiyac hibir zaman tkenmeyecek ve hatta giderek de artacaktr.

  • 18

    10- Gemiten gelen ve gnmzde de halen grlen, alayl evirmen tabirini nasl karlyorsunuz? Sizce artk, alayl evirmen dediimiz profilin varln devam ettirmesi gerekiyor mu, yoksa bu i artk akademik eviri eitimi alm yeni nesil evirmenlere mi braklmal?Takdir edersiniz ki, eviribilim eitimi alm evirmenlerin belirli bir konuda uzmanlamas da ek eitim gerektirmektedir. Benzer ekilde alayl evirmen denilen profilde ek bir eitim ile evirmenlik yapabilir. Burada unutulmamas gereken ey mteri beklentisine nasl cevap verildiidir. rnein, mkemmel bir edebiyat evirmeni, tbbi eviriler yapan bir iletmenin ihtiyacn karlayamayabilir. Buna karlk bir doktor da bir iir evirisi veya bir patent evirisi yapamayabilir. Veya baka bir adan bakacak olursak akademik eitim alm bir evirmen de kendini gelitirmedii takdirde hibir zaman teknik bir eviri yapamayabilir. Dolaysyla bu soruya yle olmal veya olmamal eklinde bir yant vermek son derece yanl olur. Baa dnecek olursak, bir evirmen ne kadar kariyerli olursa olsun, bir iletmenin yani mterinin beklentisine yant veremiyorsa, iletme iin kariyerinin herhangi bir nemi kalmamtr. Tabii ki ideal durum belirli konularda uzmanlam evirmenlerdir. Bunun iin de hem sektrn, hem eitim sisteminin, hem de evirmenlerin galiba biraz daha zamana ihtiyalar var.

    11- eviri piyasasndaki rekabet koullar ne durumda? eviri piyasasnda etik kavramndan bahsedebilir miyiz?Sadece eviri piyasasnda deil, tm piyasalarda rekabet koullarn mteri belirler. Eer, mteri satn alaca rnn veya hizmetin deerini bilmiyorsa veya farknda deilse yaratt talep ile haksz rekabet artlarnn olumasna yol aar veya frsat verir. Bugn Trkiyede maalesef hizmet sektrnn en nemli sorunu hizmet talebi yaratan taraflarn bu talebi tanmlayamamalardr. Yani mteri hizmet beklentilerini ve bu beklentilerin nasl karlanacann farknda deildir. En byk ticari kurulular bile-rnein bankalar-eviri hizmeti satn alrken sadece fiyat ile hizmet verenler arasnda rekabet yaratyorsa, sektrde etikten bahsetmek sz konusu deildir. D, mteri bilinlendirmesi konusunda almalar yapmay programna almtr. Ayrca D farkl boyutlaryla etik kavramnn ele alnd eviri standartlarna da bnyesinde nemli bir yer vermektedir. D yesi eviri/yerelletirme irketleri almalarn EN-15038 Avrupa Birlii standardyla uyumlu bir biimde yrtmeye zen gstermektedirler.

    12- Resmi eviri iletmesi olmad halde kendine oluturduu evirmen a ile rencilere ya da yalnzca yabanc dil bilgisine sahip kiilere eviri yaptran kiiler/kurumlar var. Bunlar hem rencileri smryorlar, hem de niteliksiz ve kaytd i yapyorlar. Bunlarla nasl mcadele edilebilir? D bu konuda bir ey yapabilir mi?Her kr satcnn bir kr alcs vardr diyelim. Szn ettiiniz durum aslnda bir tedarik zinciridir. renci, eviri yaptran yer, bu eviriyi kullanan kii ya da kurum yani bu aracnn mterisi, bu kurumlar denetlemesi gereken resmi kurumlar bu zincirin halkalardr.

  • 19

    Bu halkalar varlklarn mevcut ekliyle devam ettirdikleri srece mcadele etmeye almak sadece vakit ve para kaybdr. Daha ak bir ifade ile renci kendisini smrtmeyecek, mteri hizmet alaca yeri iyi aratracak, resmi kurumlar belgesiz ilerin takipisi olacak. Sistematik bir dzensizlie bir sivil toplum rgtnn zm getirmesinin ne kadar zor olabileceini takdir edersiniz.

    13- Staj imknlar da evirmenler iin nemli. Birok evirmen aday staj yapamadan meslee atlmak zorunda kalyor. Staj evirmene neler katar? evirmenler iin standart bir staj program uygulamas yaplabilir mi?Stajn evirmene ok fazla ey kataca son derece ak. Ancak bugne kadar maalesef rencilerin byk bir ounluu staj mesleki yeterliliklerine katacaklar bir deer olarak deil, geirilmesi gereken bir vakit olarak grdklerinden iletmeler de maalesef stajyerler ile vakit kaybetmekten imtina ediyorlar. Bizler de iletme yneticileri olarak stajn anlamn kavrayabilmi adaylar stajyer olarak istihdam etmeye zen gsteriyoruz. Bu konuda derneimizin bir almas mevcut. Staj yapmay arzu eden renciler derneimizin www.cid.org.tr web sitesine bakabilirler. Takdir edersiniz ki, iletmelerin de staj olanaklar maalesef snrl. ok istememize ramen tm bavurular karlayamyoruz.

    14- eviri piyasasndaki i hacmi ne durumda? zellikle i aldnz firmalar eviri kalitesi, kaliteye gre fiyatlandrma konularnda ne dnyorlar?eviri sektrnde i hacmi her geen gn artmakta. Ancak zellikle 2008 mali krizinden sonra hizmet bedelleri olduka dt. alnan firmalarn kalite beklentileri doal olarak son derece yksek. Ancak bu beklentilerini salayabiliyorlar m ok emin deilim. Bunu sadece Trkiye iin sylemiyorum, tm dnya iin geerli. Yukarda da szn ettiim gibi eviri iletmeleri sadece mterilerini deil, alanlarn ve ortaklarn da mutlu etmek zorunda. Dolaysyla bu srete hem mteriler, hem eviri iletmeleri, hem de evirmenler maalesef beklentilerini karlayamadlar. Zaman iinde bu durum tekrar normale dnecektir ancak henz kaliteye uygun fiyatlandrma hibir aamada sz konusu deildir.

    15- ou evirmen/evirmen aday eviri teknolojilerine korkuyla bakyor. Mesleklerini bitirebilecek bir tehdit olarak alglyor. eviri teknolojileri gnmzn deien koullarnda evirmenin yaamn nasl etkileyecek? inde nasl bir deiime yol aacak?Bu soruyu aslnda yukarda biraz yantladm. eviri teknolojilerini kullanamayan evirmen bu ii yapamayacak. nemli olan teknolojiden yararlanmak ve teknoloji kullanmn avantaj haline getirebilmek. Bu da srekli bir geliim veya geliim ayak uydurabilme becerisi gerektiriyor. Bundan 20 sene nce evirmenler daktilo kullanyordu, bugn bilgisayar kullanmayan sektrde yaayamaz. Gelecekte de teknolojilerin kullanm yeni i alanlar yaratacaktr. Belki evirmenlik bugnk gibi olmayacak ama farkl bir biimde devam edecektir. Korkmak kaybetmektir. nemli olan deien koullara hzla ayak uydurabilmektir.

  • 20

    EVRMEMDeniz Bozkurt

    Aln! Ben evirmenim

    Kaza mahallinde ortaya atlp ilk yardm yapacak kiiden doktor olmasn yahut en azndan ilk yardm dersi alm olmasn bekleriz. Bu ahsn tam bir Gregory House hayran olmas bu beklentilerimizden vazgememizi salamaz. Keza, Trk Ceza Kanununu eline alan herhangi birinden avukatmz olmasn; polisiye roman tutkunu arkadamzdansa mahallemizi korumasn rica etmeyiz. Ancak sz konusu eviriyse eer, proficiency snavn geecek kadar ngilizce, derdini anlatacak kadar talyancas olan herkese gzmz kapal emanettir metnimiz.

    Halbuki, insanln binlerce yllk birikimi gnmze metinler sayesinde aktarlmtr, yarnlara da yine metinler araclyla aktarlacaktr. Bireyin kendini, gzlemlerini, deney ve tecrbelerini ifade etmesinin biricik aracdr metinler. Ancak metnin ifade gc, metnin oluturulduu dilin konuulma alanyla snrldr. te tam bu noktada evirmenler devreye girer.

    eviri, anlaabilecekleri ortak bir dilde yeterlilii olmayan iki birey iin birbirleriyle iletiime gemenin tek yoludur. Yani evirinin emin ellerde olmas, taraflarn birbirini doru anlamalarnn gvencesidir. Profesyonel bir evirmen, dili hi tanmayan mterinin gven duygusunu artrr. Bu gvenin iki ynl olacan da sylemek gerekli. Karsndakinin profesyonel bir evirmenle altn bilen bir kii, sylediklerinin yahut yazdklarnn anlalmayaca gibi bir kaygdan uzak olur.

    Karlkl anlama konusunda gvenin yan sra evirmen, eviriye ihtiya duyan kiiler iin evirinin kullanlaca alana ve mterinin ihtiyalarna gre aklc ve pratik zmler sunar. rnein; daha nce yapt evirilerin getirdii tecrbe ve veritaban sayesinde evirmen benzer bir eviriyi yeni mterisi iin dzenleyerek olas bir zaman ve para kaybnn nne gemi olur.

    Metinlerin nemsendii ve evirilerin uzmanlar tarafndan yapld bir orta yaplacak eviriler sonucu ortaya kan metnin evirinin yapld dilde geerli bir metin olmasn salar. Bunu salamak, sanld kadar kolay deildir. Yazarnn ana dilinde kaleme alnm metinlerin bile redaktr ve editrlerce gzden geirilmesi bu zorluktan kaynaklanan bir zorunluluktur ve bal bana baka bir yaznn konusu olabilecek kadar nemlidir. eviriyi meslek edinmi kiiler, uzman bir anlayla dildeki gelimeleri takip etme bilincine sahiptir.

  • 21

    Yani evirmeler dilin gelenek ve kurallarna hkim kiilerdir. evirinin uzmanlar tarafndan yaplmasnn saland bir ortamda, eviri metinlerin kalitesinin artmasnn yan sra, eviri kaynakl sorunlarn sz konusu olduu durumlarda hukuki gvence de salanm olur. evirmenin sorumluluk alannn yasalarla tanmlanmasyla hem evirmenin, hem de eviriye ihtiya duyan kiilerin haklar korunur. eviri kaynakl sorunlarda, uzman bir evirmen eviri srecinin dinamikleriyle yasal hak ve sorumluluklarna aina olduundan kendini savunabilecek yetiye sahip olur. te yandan mterinin kendi haklarn savunabilmesi yalnzca evirmen nvanna sahip kiilerin eviri yapt durumlarda sz konusu olabilir, yahut olmaldr.

    Bunlar evirilerin uzman evirmenler tarafndan yaplmasnn getirilerinden yalnzca birka ve genellikle mteri odakl olanlar. Ancak byle bir ortamn salanmas yalnzca mterinin memnuniyetini artrmakla kalmaz, ayn zamanda evirmene hak ettii saygnl da kazandrr. Doru, evirmenlik saygn bir meslektir; ek i deil.

    Ucuza eviri Yaplr

    Sokaklarda dolan, karsnza onlarca eviri iletmesi kacak. Biraz daha dikkat edin, hi beklemediiniz kelerde sizin iin eviri yapmay teklif eden daha onlarca bykl kkl yaz greceksiniz. Birou aslnda unu diyor: Ucuza eviri yaplr.Ucuza eviriyi kim yapar? Cevap basit: ek gelire ihtiya duyanlar, ivereninin ricas zerine alt irket iin eviri yapanlar, renciler... Yani ounlukla eviriyle pek de alakas olmayan, dolaysyla evirmenin sorunlarn pek de gz nnde bulundurma ihtiyac duymayanlar. Bu kesim, evirinin geleceini dnmediinden standatlarn ok altnda fiyatlara dk kaliteli eviriler yapmalar mantk d deil. Ancak ucuza eviri yapmaya raz olan bir grup var ki dndrc: eviri okuyan renciler.

    Bu kesim nasl oluyor da ucuza eviri yapmaya raz oluyor diye dndmzde karmza iki temel neden kyor. lki harlk ihtiyac. Gnmz artlarnda, zellikle de byk ehirlerde okumakta olan renciler iin devlet bursuyla geinmek neredeyse olanaksz. Zaten rencilerin byk blm burs da alamyor. renciler iin salanan krediler ise hem az, hem de nasl deneceklerine dair kaygya yol ayor. kinci ve daha yaygn neden ise, eviri rencilerinin deneyim kazanmak istemesi. renciler, niversitede ya da kendi balarna yaptklar evirilerin onlar yetkin birer evirmen yapmaya yetecei konusunda endieli. Piyasay tanmann ve deneyim kazanmann en iyi yoluysa ya stajer ya da dorudan doruya olarak eviri brolarnda almak.

  • 22

    Peki, bu en iyi yol gerekte ne kadar iyi? eviri iletmelerinin ounluunun durum ortada. letme sahiplerinin nemli bir blm brakn evirmen olmay, yabanc dil bile bilmiyor. Baz brolarda tek bir evirmen dahi yok. Bu yerlede eviri yapanlarn ou bunu bir ek i olarak yapyor. Dolaysyla ilerin nemli bir blm, buralarda almakta yahut staj yapmakta olan rencilerin zerine yklyor. Dahas bu renciler tarafndan yaplan eviriler, herhangi bir denetimden geirilmeden mterilere teslim ediliyor. Bunun deneyim kazanmak isteyen renci iin anlam ise, stajn retici boyutunun ortadan kalkmas, yaplan evirilerin geri beslemesini verebilecek nitelikte birinin bulunmamas oluyor. Mterilerden gelecek ikyetlerin grnrdeki tek oda olmak da cabas. Zaten bu tarz eviri iletmelerinin, altrdklar rencileri eitmek gibi bir kayglar olduu da sylenemez. Kayglandklar tek ey, ucuz igc bulabilmek gibi duruyor. Yapt ii ve bu iin geleceini nemseyen iletmeler yok deil, tabii. Ancak bunlarn saylar, her yl yalnz birka ansl rencinin belirli standartlar dhilinde staj yapabilmesine olanak verecek kadar az.

    zetle: Benim bir renci olarak eviri brosunda bulunmam evirmeni madur duruma drmemeli ve benim emeimi de smrmemeli. Bu iki ilkeyi dnrsek, renciye deneyim kazandracak bu en iyi yoldan daha iyi bir yola ihtiyacmz olduunu, aka grebiliriz. Bu en iyi yoldan daha iyisi yok deil. lkemizde niversitelerin baz blmlerinde rencilerin staj olanaklar olduka geni durumda. Sigortal olarak staj yapabilme imkn bulan renciler, smrlmeden mesleki deneyim kazanyor. Baz niversitelerde ise, eviribilim blmleri halihazrda rencilerinin stajlarnn koullarn bir kurala balam durumda.

    Bu durumda, biz bilinli eviri rencilerine den grev byk. ncelikle blmlerimizdeki akademisyenlerin kaplarna dayanp, haklarmz arayacaz. Eer bir olanak herhangi bir niversitenin veya blmn rencilerine salanabiliyorsa, pekl dier renciler iin de salanabilir. Bunu eitmenlerimize hatrlatmak, bizlere dyor. Dier bir grev ise, evirmem diyebilecek bilinte olmak. Akademik eitim, eviri rencisine ncelikle, gerekli koullarn salanmad durumlarda evirmeyi reddedecek bilinci alamal. Bu bilin, hem rencilik srecinde, hem de mesleki hayat boyunca evirmeni koruyacaktr. Bunun yan sra, eviri rgtleri de hem kendi haklarn koruyan yani evirmenliin meslek olarak kabuln salayan, hem de eviri rencisinin smrlmeden deneyim kazanmasn olanakl hale getiren yasal bir dzenleme iin harekete gemeli.

  • 23

    Exploring Translation Theories

    Anthony Pym

    Why study these theories? Instructors and trainers sometimes assume that a translator who knows about different theories will work better than one who knows nothing about them. As far as we know, there is no empirical evidence for that claim, and there are good reasons to doubt its validity. All translators theorize, not just the ones who can express their theories in technical terms. Untrained translators may work faster and more efficiently because they know less about complex theories. They have fewer doubts and do not waste time reflecting on the obvious. On the other hand, some awareness of different theories might be of practical benefit when confronting problems for which there are no established solutions, where significant creativity is required. The theories can pose productive questions, and sometimes suggest successful answers. Theories can also be significant agents of change, especially when moved from one professional culture to another, or when they are made to challenge endemic thought. And public theories can help foster awareness of the complexities of translation, thus enhancing the public image of translators and interpreters.The practical advantage we want to defend here is that of a plurality of paradigms. Rather than set out to defend one paradigm against all others, we are interested in promoting awareness that there are many valuable

    eviri Kuramlarna Yolculuk

    eviren: Selim Tekin

    Neden bu kuramlar inceleyelim? retmenler ve eitmenler bazen farkl kuramlar hakknda bilgi sahibi olan bir evirmenin hi kuram bilmeyen bir evirmenden daha iyi bir alma ortaya koyacan dnr. Bildiimiz kadaryla bu iddiay kantlayacak deneysel veri bulunmad gibi geerliliinden phelenmek iin de ok sayda hakl sebep mevcut. Aslnda tm evirmenler kuramlarla iliki ierisindedir, yalnzca kuramlarn teknik terimler kullanarak dile getirebilenler deil. Kuram eitimi almam evirmenler daha hzl ve verimli alabilir, nk karmak teoriler zerine daha az ey bilirler. ok daha az eyden kuku duyarlar ve doruluu kesin gibi grnen eylerin zerinde durmazlar. te yandan belirli bir zm bulunmayan ve nemli derecede yaratclk gerektiren durumlarda farkl kuramlar bilmek, kiiye pratikte fayda salayabilir. Kuramlar kiiyi retmeye iten sorular ortaya koyarak zaman zaman baarl cevaplarn ortaya kmasn salayabilir. zellikle bir mesleki kltrden dierine geiler ya da kltre zg ifadeler sz konusu olduunda kuramlar nemli gei zneleri olabilirler. Halk dzeyine inebilmi kuramlar da evirinin aslnda ne kadar zor bir i olduu bilincini uyandrarak yazl ve szl evirmenlerin saygnln artrabilir.Burada savunmak istediimiz pratik fayda ise paradigmalarn oulluu. Bir paradigmay dierlerine kar savunmaktansa eviriye eitli alardan

  • 24

    ways of approaching translation, any of which may prove useful or stimulating in a given situation.Awareness of a range of theories can help the translation profession in several ways. When arguments occur, theories provide translators with valuable tools not just to defend their positions but also to find out about other positions. The theories might simply name things that people had not previously thought about. If a client complains that the term Tory has disappeared from the translation, you could say you have achieved compensatory correspondence by comparing the British party with a target-culture party two pages later in your target text. The client may not be entirely convinced, but the terms could help explain some of the possibilities of translation. In fact, that piece of theory might be of as much practical use to the client as to the translator. The more terms and ideas you have, the more you and your client can explore the possibilities of translation.Some knowledge of different theories can also be of direct assistance in the translation process itself. Think of a simple theory of translation: a problem is identified, possible solutions are generated, and one solution is selected. That is our own model (a set of related names-for-things), not a transcendent truth. In terms of our model, a plurality of theories can widen the range of potential solutions that translators think of. On the selective side, theories can also provide a range of reasons for choosing one solution and discarding the

    yaklamak iin kullanlabilecek ve her biri farkl durumlarda evirmene fayda salayabilecek birok paradigmann mevcut olduu bilincini uyandrmay yeliyoruz.Birok kuram hakknda bilgi sahibi olmak bir evirmene mesleki adan eitli faydalar salayabilir. Bir tartma ortamnda kuramlar evirmenlerin hem kendi konumlarn korumasna, hem de bakalarnn konumlarn anlamasna yardmc olur. Kuramlar insanlarn daha nce hakknda dnmedii eylerden bahsedebilir. Mteriniz Tory teriminin eviride nereye kaybolduunu sorduunda ngiliz kltrndeki kelimeyi iki sayfa sonra hedef kltrde baka bir ekilde karlayarak muadil yeterlilii saladnz syleyebilirsiniz. Mteri yine de ikna olmayabilir, ancak terimler sayesinde muhtemel evirileri aklayabilirsiniz. Aslnda bu kuram evirmene yardmc olduu kadar mteriye de yardmc olabilir. Aklnzda ne kadar ok terim ve fikir varsa mteriniz de muhtemel evirileri bir o kadar detayl dnebilir.Farkl kuramlar hakknda bilgi sahibi olmak eviri srecine de dorudan katk salayabilir. Bunun iin basit bir eviri kurammz olsun: sorunlarn tanmlanmas, muhtemel zmlerin gelitirilmesi ve bu zmlerden birinin seilmesi. Bu elbette kesin dorulua sahip bir kuram deildir; tam aksine kendi modelimizdir, dier bir deyile kavramlara verdiimiz isim bekleridir. Bizim modelimize gre kuramlarn oulluu evirmenlerin bulabilecei muhtemel zm saysn artrabilir. Seim aamasnda ise bir zmn

  • 25

    rest, as well as defending that solution when necessary. Some theories are very good for the generative side, since they criticize the more obvious options and make one think about a wider range of factors. Descriptive, deconstructionist, and cultural-translation approaches might all fit the bill there. Other kinds of theory are needed for the selective moment of translating, when decisions have to be made between the available alternatives. That is where reflections on ethics, on the basic purposes of translation, could provide guidelines. Unfortunately that second kind of theory, which should give reasons for selective decisions, has become unfashionable in some circles. That is why we indulge in plurality, to try to redress the balance.

    seilmesi, dierlerinin gz ard edilmesi ve gerektii durumda seilen zmn savunulmasn salam temellere oturtur. Baz kuramlar bariz zmleri eletirerek kiiyi daha geni etkenler dhilinde dnmeye ittiinden yaratcl besler. Tanmlayc, anlama indirgeyici ve kltrel eviriye ynelik kuramlar bu erevede incelenebilir. eviride farkl seenekler arasnda seimin yapld srete ise farkl kuramlara ihtiya duyulur. Burada evirinin temel amalarn belirleyen ahlaki yansmalar kiiye rehber olabilir. Ancak ne yazk ki seim kararlarnn nedenlerini belirlemesi gereken bu ikinci tr kuramlar baz evrelerde artk rabet grmemektedir. oulluk zerinde durarak dengeyi tekrar salamaya alma sebebimiz de budur.

    eviri Eletirisiidem Baar

    Antony Pymnin Exploring Translation Theories kitabndaki Does Theory Help Translation Practice metninde, eviri yaparken eviri kuramlar bak asna sahip olmak ya da olmamak hakknda karlatrmal bir ekilde farkl durumlar aktarlyor. Trkiyede eviri alannda en byk eksikliin eviri alanyla ilgili aratrma, deneme ve makalelerin Trkeye aktarlmamas olduu gz nnde bulundurulduunda, bu metnin Trkeye evrilmi olmas ok nemli bir adm. eviri eletirisi her ne kadar yntemleri ve ltleri tanmlanmam bir alan olsa da Akit Gktrkn de kar kt gibi rahat okunur, zgn yapta bal, yazarn sesini aktaran, zgnnden daha gzel, akc gibi beylik ifadeler kullanmaktan ve yanl-doru kovalamacasndan syrlarak bu metnin evirisini ilevsel olarak gz nnde bulunabiliriz. K. Bhlerin snflandrmasna gre bilgilendirici metin olarak ele alnacak kaynak metnimizin ierii herhangi bir bilgi ya da uzmanlk dalnda, kaynak dil kltryle dorudan doruya koullu olmayan, genelgeer konulardan oluuyor. Hem anlamsal olarak birebir Trke karlklar olan kelimeleri ierdii ve zel terimlere yer vermedii, hem de kaynak dilin allm sz dizimiyle yazld iin nispeten anlamas kolay olan kaynak metin, evirmenin dil ii ve dil d yetileriyle hedef kitlenin de metni baarl bir ekilde almlamasn salayacak ekilde evrilmitir.

  • 26

    (1) Although it is unclear to whom the author is referring, as his translator and friend I can affirm that N. (always mentioned by her initial) was in reality his longtime lover. He met her in France, where she was working as a secretary at the small press that published his first collection of poems. The relative success of this work owes , at least in part, to the efforts of N. herself. It was she who obtained from the owner of the publishing house (for whom she was obliged to do certain favours in return) reluctant consent for an undertaking which, from a marketing standpoint, represented a venture with uncertain prospects. The derogatory tone in which N. is mentioned here is merely one more example of his well known ingratitude, about which, however, she never complained.

    Footnotes

    Moacyr Scliar

  • 27

    (1) Yazarn kimden bahsettii belli olmasa da; evirmeni ve arkada olarak syleyebilirim ki N. diye(isminin ba harfiyle anlmaktadr) anlan kii aslnda onun uzun zamandr sevgilisiydi. N., Fransada yazarn iirlerini yaymlayan kk bir yaynevinde sekreter olarak alyordu, orada tanmlard. iirlerin yaymlanmas byk oranda, en azndan bir lde N.nin abalar sayesindeydi. Yaynevi sahibi (bu yzden N.nin yaynevi sahibi iin baz eyler yapmas gerekiyordu), pazarlama asndan bakldnda sonular belirsiz, riskli bir giriim olarak grlen bu proje iin zar zor raz olmutu. N.den burada bahsedilme biimi bile yazarn nankrlne sadece kk bir rnek. Ne var ki, N. bu konudan hi ikyeti deildi.

    .n.ler

    eviren: Bilge Makas

  • 28

    (2) He came to visit us in September. The reference in this melancholy passsage is to this translator. I went to visit him at his invitation; interested in seeing his work become better known, he tried to contact with individuals that he considered important, a category in which I was included as a result of my reputation as translator . The brevity of the comment gives little idea of the anxiety with which he awaited my arrival, an anxiety which betrayed his overweening ambition, he met me at the airport with flowers and such. He told me that N. was entirely at my disposal. She was, in fact, exceedingly courteous; to one coming out of a recent and traumatic divorce, her solicitude was both a support and consolation.

    Footnotes

  • 29

    (2) Eyllde bizi ziyarete geldi. Bu kasvetli paragraftaki atf evirmene yaplyor. Beni evine davet etti, ben de git gide daha da mehur olan sanatn grebilmek iin kabul ettim. nemli olduunu dnd insanlarla grmeye alyordu, ben de evirmen kimliimle bu gruba dahil olmutum. Yapt yorumun ksal geliimi beklerken ne kadar endielendiine dair fikir veriyordu. Bu endie, kibirli tutkusuna ihanet ediyordu; beni havaalannda ieklerle karlamt. N. tamamyla senin emrine amade dedi bana. Henz travmatik bir boanma yaam birine gre aslnda gereinden fazla kibard. Bana olan merakyla kendi kendine destek ve teselli oluyordu.

    .n.ler

  • 30

    (3) Again, the reticence so characteristic of this diary. What does the author mean by I sensed something? By that time, N. and I were sleeping together; she would come to my hotel each night. Our meetings were facilitated by the fact that the poet, a man for whom relationships posed difficulties, had opted to live alone; but our affair could not have gone unnoticed by him. For this reason, the allusion to his supposed insight is merely a typical posturing on his part note that he does not mention my name. He hated me.

    Footnotes

  • 31

    (3) Gndemin tipik zellii suskun kalmakt. Yazar Bir ey hissettim? derken ne kastediyordu acaba? O zamana kadar, N. ile ben birlikte uyuyorduk; her akam otelime geliyordu. Kadn-erkek ilikilerini sorun eden yazar ise, yalnz yaamay tercih ediyordu. Bu yzden N.le bulumamz o kadar zor olmuyordu. Ancak, ilikimizi hi anlamam deildi ve bu tahmini fikrini dolayl yoldan belli ediyordu. Bu, onun tipik bir davranyd sadece. Adm hi anmadna dikkatinizi ekerim. Benden nefret ediyordu.

    .n.ler

  • 32

    (4)At last alone. Relieved? No. He is lying. Once again he is lying. When N. told him

    that we were going to live together, he became desperate, begged her on his knees not

    to leave him. Shaken, poor N. went through moments of cruel indecision. I dont know

    if I can leave him, she said; he is so alone. But I insisted she keep her promise to me.

    Footnotes

  • 33

    (4) En sonunda yalnz kalabildik. Rahatladn m? Hayr, yalan sylyordu. Yine yalan sylyordu. N. ona beraber yaayacamz sylediinde, umutsuzlua dmt. N.nin dizlerine kapanp Beni brakma! diye yalvarmt. Zavall N. ok sarslm, ok kararsz anlar yaamt. Onu brakabilir miyim, bilmiyorum dedi. Yapayalnz. Ancak srarla Bana verdiin sz tutmalsn, dedim N.ne.

    .n.ler

  • 34

    (5)Note thati from this page on, N. is never mentioned. Nor does the author speak of the severe argument that we had in which he offended met o the point that, in exasperation, I announced I would thereafter never traslate a single verse of his. At that moment he underwent a a complete change; practically throwing himself at my feet in abject submission, he implored met o continue as his translator. I finally agreed (the present diary is proof) because I never doubted his literary value. N. and I married, and he sent a telegram. The last time we saw him, shortly before his death, he evinced the usual flattery, praisng my translations. Before we parted, he looked me in the eye and said; I even like your footneotes. In this particular, and from a footnote, I can state that I have no reason to doubt his sincerity.

    Footnotes

  • 35

    (5) Bu sayfadan sonra N.den hi bahsedilmediine dikkat edin. Yazar, ettiimiz ciddi kavgadan da bahsetmiyordu. Beni yle krmt ki, o kzgnlkla bir daha onun yazd bir satr bile evirmeyeceimi sylemitim. Aniden kkl bir deiime uramt. Sefilce boyun eip ayaklarma kapanmt, evirmeni olarak onunla almaya devam etmem iin yalvaryordu. Edebi deerinden hi phe etmediim iin (imdiki halimden de anlalaca zere), sonunda ikna oldum. N. ve ben evlendiimizde bize bir telgraf gnderdi. En son lmnden hemen nce grmtk onu. Her zamanki gibi dalkavukluu stndeydi; evirilerimi vyordu. Ayrlmadan nce gzlerimin iine bakt ve Senin .n.lerini bile severdim dedi. Tam da bir .n. yazyorken, onun bu konudaki samimiyetinden phe duymadm syleyebilirim.

    .n.ler

  • 36

    Footnotes zerine

    Clifford E. Landers tarafndan Portekizceden ngilizceye evrilen Footnotes, Moacyr

    Scliara ait. Footnotes sadece dipnotlardan oluan, allmadk bir ksa yk. Scliar

    evirmenin grnrl-grnmezlii zerine dikkat ekmek iin okuyucuya sadece

    evirmenin notlarndan ulamay denemi. Scliar, bu yolla evirmenin metin iin tad

    deeri vurguluyor.

    Tm eviriler gibi, bu yknn evirisinde de alnan kararlarn belirli bir sistematii

    bulunmak zorunda. Daha nce de belirttiimiz gibi, Evire evirenin bu saydaki temas

    evirmenin grnrl olduundan, yknn baln Dipnotlar diye evirmek

    yerine .n.ler demeyi tercih ettim. Dipnotlar yazara da ait olabilecekken, .nler sadece

    evirmenlere ait bir zerklik alandr. Bu sebepten, yknn baln bu ekilde evirmenin

    daha uygun olacan dndm.

    Edebi eviri yaparken evirmenlerin genel eilimi erek dilde de kaynak dilde yaratlan ayn

    etkiyi verebilmektir. Ayn etkiyi verebilmek sz konusu olduunda, kelimesi kelimesine

    eviri yapamayz. Bu yzden, hikyenin orijinalinde grdnz her kelimeyi Trkesinde

    bulamayacaksnz. Ayrca Trke, yaps gerei ngilizce kadar uzun cmlelerin

    kullanlmad bir dildir; bu yzden orijinal cmleleri mmkn olduunca paralara

    ayrmaya altm.

    Son olarak belirtmek isterim ki, Trkede sadece dipnotlar (.n.ler) zerinden kurgulanm

    byle bir yk henz yazlmad. Trkede ilk defa yer bulan bu yeniliki yaklam,

    evirmenlerin halihazrdaki iinde bulunduu duruma dikkat ekmek amacyla yazlm

    olduundan yky Trkeye aktarlmas hem literatrmz, hem de eviri edebiyat

    adna nem tayor. Bir evirmenin hikyesini yazma sreci Scliarn evirmenlerle empati

    kurmasna yardmc oluyor. Bu hikyeyi evirmek ise bir evirmen adayna zorlayc ve

    farkl bir deneyim imkn sundu. Umarm artk grnebiliyorumdur. Sahi, beni grebiliyor

    musunuz?

  • 37

    evirmenFerit Edg

    ok kitap evirdim; diyor, nice kitap evirdim; diyor, birok yazardan, birok dilden, yaznsal, kuramsal, estetik, gnlk, mektup... evirdiklerimin tmn anladm ya da benimsediimi syleyemem. Uram gerei evirdim onlar, diyelim ki ekmek paras iin.

    Bir gn evirdiim kitaplardan birinde yle bir cmleyle karlatm (olduu gibi eviriyorum): Beni bir baka dile evirmek isteyen sen, szckleri evirip evirme, ne anlyorsan kendi dilinde onu yaz, ama bunu yaparken yalnz szcklerle yetinme.

    Baka bir aklama yoktu.

    Dndm: Szcklerle yetinmezsem neyle yetinecektim? Szcklerin tesinde ya da berisinde ne var? Ne olabilir? evirdiim bir iir bile deildi. Romand. Ya da roman gibi bir ey.

    Bana bu eviriyi neren yayncya kitab geri verdim. Hi amad buna.

    Biliyordum, dedi. Sizden nce de birok nl evirmen getirip masama attlar bu kitab. Oysa olduka ak bir dili var. evirisi kolay.

    Piposundan bir duman ektikten sonra sordu: Peki hangi yazar, hangi kitab

    The Translatoreviren: Fatma Melike Edur

    I translated numerous books, he says, I translated a number of books from lots of writers, languages; literal, theoretical, aesthetic, dairy, letter... I cant claim to have comprehended or internalized all the things I translated, I translated them because of my occupation, lets say to bring home the bacon.

    One day I found those sentences by chance in one of the books I translated: (I translate it as it is) You! The man who wants to translate me into another language! Do not struggle to translate the words, write down the sense which these things make, yet do not content yourself with only the words

    There was no other explanation.

    I thought deeply. What will I content with if I do not content with the words? What is the thing behind or ahead of the words? What can it be? The text which I was translating was not even a poem. It was a novel or something like it.

    I gave the novel back to the publisher having suggested it to me to translate. He did not show even sign of surprise.

    I know, he said. Many famous translators had brought it back and shoot at my table. Yet, it is an ordinary book.

    He asked, having drawn on the pipe: So which author or book you would like to

  • 38

    eviri DeerlendirmesiFatma Melike Edur

    Bir sre evirmen konusunu ileyen bir yk bulmaya altm. Konu evirmenin grnrl olduuna gre, yk de bunu verebilecek nitelikte olmalyd. En sonunda Ferit Edgnn evirmen adndaki yksyle karlatm. yk yazarn lk adl kitabnda yer alyor. Ayn kitab incelerken Yazar ve Yazman adn tayan bir ykye de rastladm. Aradmdan daha fazlasna sahiptim.

    Bir evirmen adayysanz, yazarlkta da gznz varsa aradnz bylesine karlayan iki metnin altndan baaryla kalkabilmelisiniz. Bu nedenle hemen aratrmaya giritim. eviri ncesi srecim byle balad.

    En bata Boazii niversitesi Aptullah Kuran Ktphanesinden faydalandm. Ferit Edg kitaplar edinip, yklerini inceledim. nternette okurun grlerini okudum. Bu incelemelerim yazarn slubu zerine bilgi edinmemi ve bu balamda kafamda neyi nasl evirmem gerektiine dair fikirlerin olumasn salad.

    evireceim yklerden biri olan evirmende geen bir cmle de eviri konusunda bana hayli yardmc oldu. Beni bir baka dile evirmek isteyen sen, szckleri evirip evirme, ne anlyorsan kendi dilinde onu yaz, ama bunu yaparken yalnz szcklerle yetinme diyordu yazar. t verir gibiydi.

    Bilindii zere yazar, yklerinde sade bir dil kullanyor. Ben de bu ekilde evirdim. Cmle yaplarna pek fazla dokunmamaya gayret ettim. Cmleleri birletirmedim, ayrmadm. Neticede elimdekiler edebi metinlerdi ve yazarn tercihlerine bal kalmak zorundaydm.

    Buyurun, Ferit Edg nasl anlatm yazar, yazman, evirmeni ve Melike Edur, yazarn evirmen adl yksnde syledii gibi ne anlam anlatlanlardan...

    evirmek isterdiniz?

    Hibir kitab, dedim ona.

    Ve ilk kez kendimi (uram bir kalemde yitirmi olmama karn) bir ty denli hafif, bir... bir... bir bilmiyorum ne kadar zgr duydum.

    translate?

    None of them, I said to him.

    And for the first time I have felt myself as light as a feather, and and and inexplicably free, although I have lost my occupation at one whack.

  • 39

    A StreetArthur Morrison

    This street is in the East End. There is no need to say in the East End of what. The East End is a vast city, as famous in its way as any the hand of man has made. But who knows the East End? It is down through Cornhill and out beyond Leadenhall Street and Aldgate Pump, one will say: a shocking place, where he once went with a curate; an evil plexus of slums that hide human creeping things; where filthy men and women live on pennorths of gin, where collars and clean shirts are decencies unknown, where every citizen wears a black eye, and none ever combs his hair. The East End is a place, says another, which is given over to the Unemployed. And the Unemployed is a race whose token is a clay pipe, and whose enemy is soap: now and again it migrates bodily to Hyde Park with banners, and furnishes adjacent police courts with disorderly drunks. Still another knows the East End only as the place whence begging letters come; there are coal and blanket funds there, all perennially insolvent, and everybody always wants a day in the country. Many and misty are the peoples notions of the East End; and each is commonly but the distorted shadow of a minor feature. Foul slums there are in the East End, of course, as there are in the West; want and misery there are, as wherever a host is gathered together to fight for food. But they are not often spectacular in kind.

    Sokakeviren: Mehmet Kr

    Dou kmaznda bu sokak. Dou kmaznda ne olduunu sylemeye ne hacet. Dou kmaz insan elinin yapt her ey kadar nl, kocaman bir ehir. Ama kim bilir ki Dou kmazn? Cornhill den aa doru gidince Leadenhall, Aldgatei geince, ite orada. Biri der: Bir ara bir rahiple gittiim, insan srndren eyleri gizleyen ktlk yayan gecekondularla dolu, pasakl kadnlarn, erkeklerin srekli cin itii, temiz yakanzn temiz gmleinizin orann yabancs olduunuzu belli ettii, herkesin kara gzl olduu, kimsenin san taramad berbat bir yer. Dou kmaz isizlere braklm bir yer, der bir bakas. sizlerse yadigr balk, dman sabun olan bir rk; imdi yine Hype Parka gidiyorlar akn akn, ellerinde pankartlar. Polis bariyerlerine doru kouyorlar; dzensiz, sarho. Bir bakas da Dou kmazn sadece yardm dileyen mektuplarn geldii, ama kmrn var olduu, sus paynn verildii, herkesin bataa battn unutmak iin, huzurlu bir tek gn geirmek istedii bir yer diye bilir. okla yoktur insanlarn aklna gelenler Dou kmazn duyunca; srekli duyulan ama orann sadece kk bir zelliini anlatan karanlk yz gerein. Kokumu gecekondular var tabi ki Dou kmaznda Batda

  • 40

    Of this street there are about one hundred and fifty yards - on the same pattern all. It is not pretty to look at. A dingy little brick house twenty feet high, with three square holes to carry the windows, and an oblong hole to carry the door, is not a pleasing object; and each side of this street is formed by two or three score of such houses in a row, with one front wall in common. And the effect is as of stables.

    Round the corner there are a bakers, a chandlers and a beer- shop. They are not included in the view from any of the rectangular holes; but they are well known to every denizen, and the chandler goes to church on Sunday and pays for his seat. At the opposite end, turnings lead to streets less rigidly respectable: some where Mangling done here stares from windows, and where doors are left carelessly open; others where squalid women sit on doorsteps, and girls go to factories in white aprons. Many such turnings, of many grades of decency, are set between this and the nearest slum.

    They are not a very noisy or obtrusive lot in this street. They do not go to Hyde Park with banners, and they seldom fight. It is just possible that one or two among them, at some point in a life of ups and downs, may have been indebted to a coal and blanket fund; but whosoever these may be, they would rather die than publish the disgrace, and it is probable that they very nearly did so ere submitting to it.

    Some who inhabit this street are in the

    da olduu kadar; arzu ve sefalet olur ne zaman bir kalabalk toplansa. Kavga ederler yemek kapmak iin. Ne grnt ama!

    Bir alan var bu sokakta, yz otuz metre kadar. Bakmaya bile demez. Pislik iinde, 10 metre ykseklikte, pencere niyetine alm kare delikli, kap iin dikdrtgen delikli -hi de ho durmuyor- bir tula ev; sokan iki tarafnda da var bunlardan, ikili l sralar halinde; nlerinde bir duvar; ahr sanki.

    Keyi dnnce frn, bakkalla bir meyhane var. Bunlar, o kare-dikdrtgen deliklerin hibirinden grnmezler, ama herkes iyi bilir buralar. Bakkal her pazar ibadete gider, der borcunu. Kar tarafta, dnler daha az sayg duyulan sokaklara kar; t yaplr baklar vardr pencerelerde; kaplar ak braklmtr dikkatsizce; bakmsz kadnlar oturur kap eiklerinde, kzlar fabrikaya gider beyaz nlklerini giyip de. Byle sokaklar kuruludur, basamak basamak, en yakn iki gecekondu blgesinin arasna.

    Buradakiler ok grlt yapmazlar, ba belas olmazlar. Ellerinde pankartlarla Hyde Parka gitmezler, neredeyse hi kavga etmezler. Belki ilerinden bir ikisi inili kl hayatn bir yerinde borlanmtr kmr yznden; ama

  • 41

    docks, some in the gas-works, some in one or other of the few shipbuilding yards that yet survive on the Thames. Two families in a house is the general rule, for there are six rooms behind each set of holes: this, unless young men lodgers are taken in, or there are grown sons paying for bed and board. As for the grown daughters, they marry as soon as may be. Domestic service is a social descent, and little under millinery and dressmaking is compatible with self- respect. The general servant may be caught young among the turnings at the end where mangling is done; and the factory girls live still further off, in places skirting slums.

    Every morning at half-past five there is a curious demonstration. The street resounds with thunderous knockings, repeated upon door after door, and acknowledged ever by a muffled shout from within. These signals are the work of the night-watchman or the early policeman, or both, and they summon the sleepers to go forth to the docks, the gasworks, and the ship-yards. To be awakened in this wise costs fourpence a week, and for this four- pence a fierce rivalry rages between night-watchmen and policemen. The night-watchmen-a sort of by-blow of the ancient Charley, and himself a fast vanishing quantity-is the real professional performer; but he goes to the wall, because a large connection must be worked if the pursuit is to pay at fourpence a knocker. Now, it is not easy to bang at two knockers three-quarters of a mile apart, and a hundred others lying

    her kimse bunlar, bu kepazelii milletin bilmesindense lmeyi yeler. Buna boyun emenin eiine gelmitir ou.

    Kimisi rhtmda alr burada oturanlarn, kimisi havagaz fabrikasnda, kimisi de Thameste i yapan, ayakta kalmay baarabilmi -be tersaneden ya tekisinde ya da berikisinde. Bir evde iki aile geleneidir burann. Her deliin arkasnda alt oda vardr nk. Tabi bu evde gen pansiyonerler, ya da kalacak yer iin para deyen evin yetikin erkek evlatlar yoksa byledir. Yetikin kzlara gelince, onlar erkence evlenirler. Evde hizmet etmek halkn mirasdr; apka, elbise dikmek kendine sayg duymann akrandr. Sradan bir hizmetiyi, t yaplan yeri dnnce bulabilirsiniz, fabrika kzlar biraz daha uzakta yaar gecekondu mahallelerinin eteklerinde.

    Be buukta her sabah, merakla izlenen bir gsteri olur. Gmbrtyle yanklanr sokak, arka arkaya btn kaplarn alnmasyla; ieriden ksk bir ses gelir onaylayan. Bunlar gece bekisinin ya da sabah gezinen polisin ii. Uykucular rhtma, havagaz fabrikalarna ya da tersanelere arrlar. Byle akllca uyandrlmak haftalk drt kurua mal olur, bu drt kuru da gece bekisiyle polisin kavgasna. Gece bekisi gerek bir profesyonel; bu ura drt kuru kazandracaksa kapy alana, nemli bir balant kurulur.

  • 42

    between, all punctually at half-past five. Wherefore the policeman, to whom the fourpence is but a perquisite, and who is content with a smaller round, is rapidly supplanting the night-watchman, whose cry of Past nine oclock, as he collects orders in the evening, is now seldom heard.

    The knocking and the shouting pass, and there comes the noise of opening and shutting of doors, and a clattering away to the docks, the gasworks and the ship-yards. Later more door-shutting is heard, and then the trotting of sorrow-laden little feet along the grim street to the grim Board School three grim streets off. Then silence, save for a subdued sound of scrubbing here and there, and the puny squall of croupy infants. After this, a new trotting of little feet to docks, gasworks, and ship-yards with fathers dinner in a basin and a red handkerchief, and so to the Board School again. More muffled scrubbing and more squalling, and perhaps a feeble attempt or two at decorating the blankness of a square hole here and there by pouring water into a grimy flower-pot full of dirt. Then comes the trot of little feet toward the oblong holes, heralding the slower tread of sooty artisans; a smell of bloater up and down; nightfall; the fighting of boys in the street, perhaps of men at the corner near the beer-shop; sleep. And this is the record of a day in this street; and every day is hopelessly the same.

    Every day, that is, but Sunday. On Sunday morning a smell of cooking floats round

    Aslnda hi de kolay deil kilometre bana ve aradaki yzlerce yere iki kii koyup tam be buukta kaplar ayn anda almak. Drt kuru polis iin ikramiye gibi; aslnda o daha azyla da yetinir, alttan alta gece bekisinin ayan kaydryor; daha az duyuluyor artk gece bekisinin Saat dokuzu geti! diye bar, akam talimatlar verirken.

    Gmbrt, bar geer; kaplarn alma sesi gelir yerine; rhtma, havagaz fabrikasna, tersanelere akn balar. Kap kapanma sesi duyulur sonralar. Ardndan hzn dolu minik ayaklarn kouturma sesleri amansz sokak boyunca, amansz sokak tedeki okula doru... Sonra sessizlik. Sada solda hafif bir fralama sesiyle bebeciklerin elimsiz yaygaralar. Bundan sonra minik ayaklar iin yeni bir kouturma; bu kez rhtma, havagaz fabrikalarna, tersanelere doru. Ellerinde bir sepetin iinde babalarnn yemekleri, krmz bir mendil. Yine okula. Yine hafif fralama, elimsiz yaygara. Belki de o kare deliklerin karanlna renk getirmek iin, su dkmek kirli sakslara bo yere. Sonra gelir minik ayaklarn kouturmas dikdrtgen deliklere doru, sanatlarn yava admlarn mjdelercesine. Ttslenmi balk kokusu, bir artar, bir azalr. Gece yars. Sokaktaki ocuklarn kavgas. Belki de meyhaneye yakn bir yerde,

  • 43

    the corner from the half-shut bakers, and the little feet trot down the street under steaming burdens of beef, potatoes, and batter pudding-the lucky little feet these, with Sunday boots on them, when father is in good work and has brought home all his money; not the poor little feet in worn shoes, carrying little bodies in the thread-bare clothes of all the week, when father is out of work, or ill, or drunk, and the Sunday cooking may very easily be done at home-if any there be to do.

    On Sunday morning one or two heads of families appear in wonderful black suits, with unnumbered creases and wrinklings at the seams. At their sides and about their heels trot the un-resting little feet, and from under painful little velvet caps and straw hats stare solemn little faces towelled to a polish. Thus disposed and arrayed, they fare gravely through the grim little streets to a grim Little Bethel where are gathered together others in like garb and attendance; and for two hours they endure the frantic menace of hell-fire.

    Most of the men, however, lie in shirt and trousers on their beds and read the Sunday paper; while some are driven forth- for they hinder the housework-to loaf, and await the opening of the beer-shop round the corner. Thus goes Sunday in this street, and every Sunday is the same as every other Sunday, so that one monotony is broken with another. For the women, however, Sunday is much as other days, except that there is, rather more work for

    kede adamlarn atmas. Uyku. te bir gnn geii Sokakta. Her gn de ayn, byle umutsuzca.

    Her gn, evet, yalnzca pazar hari. Pazar sabah, frnn yar ak kapsndan mis gibi bir koku yaylr, minik ayaklarn sokaktan aa doru kouturmas; ellerinde et, patates, puding ykyle. Bunlar ansl olanlar. Pazar ayakkablarn giymiler, babalarnn ii iyi, btn haftalk kazancn eve getirmi. Eski psk kyafetler iindeki minicik bedenleri tayan eski psk ayakkablar giymi; babalar btn hafta hasta ya da sarho olduu iin pazar gn, varsa tabi ki, ekmei evde piirilen zavallcklar deil bunlar.

    Pazar sabah bir ya da iki aile reisi simsiyah takm elbise giyer, dar kar, zerlerinde milyon tane krk. Ya yanlarnda ya da topuk hizalarnda kouturan, yerinde duramayan minik ayaklar. Rahatsz kadife pelerinlerin, hasr apkalarn altndan bakan sanki cilaya batrlm minik suratlar.

    stekli ve sslenmi bir vaziyette, usulca, amansz sokaktan amansz Little Bethele gidilir. Dierleri de toplanr ayn vaziyette; sanki yoklama alnyor. Katlanlr artk cehennem ateinin fkeli tehdidine iki koca saat boyunca.

    ou erkek ise gmlekleriyle

  • 44

    them. The break in their round of the week is washing day.

    No event in the outer world makes any impression in this street. Nations may rise, or may totter in ruin; but here the colourless day will work through its twenty-four hours just as it did yesterday, and just as it will tomorrow. Without there may be party strife, wars and rumours of wars, public rejoicings; but the trotting of the little feet will be neither quickened nor stayed. Those quaint little women, the girl-children of this street, who use a motherly management toward all girl-things younger than themselves, and toward all boys as old or older, with Bless the child! or Drat the children!-those quaint little women will still go marketing with big baskets, and will regard the price of bacon as chief among human considerations. Nothing disturbs this street-nothing but a strike.

    Nobody laughs here-life is too serious a thing; nobody sings. There was once a woman who sang-a young wife from the country. But she bore children, and her voice cracked. Then her man died, and she sang no more. They took away her home, and with her children about her skirts she left this street for ever. The other women did not think much of her. She was helpless.

    One of the square holes in this street-one of the single, ground- floor holes-is found, on individual examination, to differ from

    pantolonlaryla yataklarnda uzanp gazete keyfi yapar. Bazlar da dar kovulur, ev temizliine kstek olduklar iin. Aylaklk etmeye giderler kedeki meyhaneye. Byle gider ite bir pazar bu sokakta, btn pazarlar ayn; bir sradanl baka bir sradanlkla bozmak iin. Kadnlar iinse pazar dier gnler gibidir, tek farkla: yaplacak daha fazla i vardr. Sadece ykama gnnde bo zamanlar olur.

    Sokan dndaki hibir olay bir etki yapmaz bu sokakta. Milletler doar, devletler paralanr; ama bu sokakta tatsz tuzsuz gn, yirmi drt saatini dnk gibi srdrr, yarn da olaca gibi. Toplantlar olsa da, eteler atsa da, sava sylentileri ksa da, hatta sava gerekten ksa bile minik ayaklarn kouturmas hi deimez, ne hzlanr ne yavalar; ayndr her zaman. Sokan kk ekici kzlar... Kendilerinden kk herkese anneleriymi gibi, yatlar ya da kendilerinden byk erkeklere Tanr seni korusun. diyerek yaklaan kk kzlar... Onlar yine de giderler alverie, ellerinde birer sepet. Sanrlar ki et en pahal eydir insann hayal edebilecei. Hibir ey huzurunu karmaz bu sokan. Hibir ey, grev dnda hibir ey.

    Kimse glmez bu sokakta, hayat ok ciddidir; ark bile sylenmez. Bir zamanlar bir kadn vard, ark

  • 45

    the others. There has been an attempt to make it into a shopwindow. Half a dozen candles, a few sickly sugarsticks, certain shrivelled bloaters, some bootlaces, and a bundle or two of firewood compose a stock which at night is sometimes lighted by a little paraffin lamp in a tin sconce, and sometimes by a candle. A widow lives here-a gaunt, bony widow, with sunken, red eyes. She has other sources of income than the candles and the bootlaces: she washes and chars all day, and she sews cheap shirts at night. Two young men lodgers, moreover, sleep upstairs, and the children sleep in the back room; she herself is supposed not to sleep at all. The policeman does not knock here in the morning-the widow wakes the lodgers herself; and nobody in the street behind ever looks out of window before going to bed, no matter how late, without seeing a light in the widows room where she plies her needle. She is a quiet woman, who speaks little with her neighbours, having other things to do: a woman of pronounced character, to whom it would be unadvisable-even dangerous-to offer coals or blankets. Hers was the strongest contempt for the helpless woman who sang: a contempt whose added bitterness might be traced to its source. For when the singing woman was marketing, from which door of the pawnshop had she twice met the widow coming forth?

    This is not a dirty street, taken as a whole. The widows house is one of the cleanest, and the widows children match the house. The one house cleaner than the widows

    sylerdi. Ama ocuu oldu, sesi ktleti. Kocas ld, bir daha da hi ark sylemedi. Evini elinden aldlar; o da yavrucaklarn alp terk etti soka, bir daha da dnmedi. teki kadnlar da hi dnmezlerdi onu, biareydi.

    Sokaktaki kare deliklerden biri, zemin kattaki tek boluklardan biri, farkl sanki tekilerden. Bir keresinde dkkna evirmeye almlar oray. Biraz mum, biraz ayakkab ba koymular. Aydnlatsn diye biraz odun yakarlarm nnde; bazen mumla, bazen gaz yayla. Dulun biri yaar orada, neredeyse bir deri bir kemik kalm bir dul, alt km gzlerinin, kpkrmz. Mumla ayakkab bandan baka eylerden de para kazanr. Gndzleri amar ykar, geceleri ucuz kyafet diker. ki gen kiracs uyur st katta, ocuklar arka odada. Ama o hi uyumaz, uyumamal. Gece bekisi kapsn almaz burann, dul kadn kiraclarn kendisi uyandrr. Sokaktaki hi kimse geerken ne kadar ge olursa olsun evin penceresinden bakmaz, ancak dul kadnn kyafet diktii yerde bir k grrlerse bakarlar. Sakin bir hayat var. Komularyla az konuur, yapacak baka ileri olur. stn karakterli bir kadn... Evine kmr tamaktan bile bahsedemezsiniz o kadna. ark syleyen kadna gre kibirdi onunkisi; nk grememi ki dul kadnn dar ktn, konumam ki dul kadn onunla.

  • 46

    is ruled by a despotic Scotchwoman, who drives every hawker off her whitened step, and rubs her door handle if a hand has rested on it. The Scotchwoman has made several attempts to accommodate young men lodgers, but they have ended in shrill rows.

    There is no house without children in this street, and the num-ber of them grows ever and ever greater. Nine-tenths of the doctors visits are on this account alone, and his appearances are the chief matter of such conversation as the women make across the fences. One after another the little strangers come, to live through lives as flat and colourless as the days life in this street. Existence dawns, and the doctor-watchmans door-knock resounds along the row of rectangular holes. Then a muffled cry announces that a small new being has come to trudge and sweat its way in the appointed groove. Later, the trotting of little feet and the school; the midday play hour, when love peeps even into this street; after that more trotting of little feet-strange little feet, new little feet-and the scrubbing, and the squalling, and the barren flower-pot; the end of the sooty days work; the last home-coming; nightfall; sleep.

    When loves light falls into some corner of the street, it falls at an early hour of this mean life, and is itself but a dusty ray. It falls early, because it is the sole bright thing which the street sees, and is watched for and counted on. Lads and lasses,

    yle bir baknca hi de kirli bir sokak deil aslnda. Dul kadnn evi en temizlerden; ocuklar da hakkn veriyor evin temizliinin. Onun evinden daha temiz bir ev varsa o da zorba bir sko kadnn evidir. Btn seyyar satclar kovar evinin nnden. Biri elini koysa kap tokmana, hemen siler. Birka defa kirac almay denedi, hepsi de kavgayla bitti.

    Bu sokakta ocuu olmayan yok. Btn evlerde ocuk var, her gn artyor da. Doktor bu sokaa on kez geliyorsa, dokuzu bebekler iindir. Doktorun gelii de kadnlarn sokak muhabbetinin en byk sebebi. Bir biri ardna yeni yabanclar geliyor sokaa, renksiz bir hayat srdrmek iin ayn bu sokak gibi. Doktorun kapy al duyulur nce. Sonra da bir lk, bir alama minicik bebein doduunu mjdeler. Daha sonra, minik ayaklarn kouturmas, okul. le saati, oyun vakti; sevginin, neenin bu sokaa da gz krpt anlar. Fralama sesi, gene bir yaygara, iek sulama, renksiz gnn ilerinin bitmesi, eve dn, gece yars, uyku.

    Sokaa bir ak dtnde bu sefil hayatn erken saatlerinde der, tozludur . Erken der nk sokan grebilecei tek parlak eydir ak; izlenir, gvenilir. Acemice kol kola girmi delikanllarla gen kzlar bir aa bir yukar arnlarlar soka. Birbirlerine elik ederler. Sokaa

  • 47

    awk-wardly arm-in-arm, go pacing up and down this street, before the natural interest in marbles and dolls houses would have left them in a brighter place. They are keeping company; the man-ner of which proceeding is indigenous-is a custom native to the place. The young people first walk out in pairs. There is no exchange of promises, no troth-plight, no engagement, no love- talk. They patrol the streets side by side, usually in silence, sometimes with fatuous chatter. There are no dances, no tennis, no water-parties, no picnics to bring them together: so they must walk out, or be unacquainted. If two of them grow dissatisfied with each others company, nothing is easier than to separate and walk out with somebody else. When by these means each has found a fit mate (or think so), a ring is bought, and the odd association becomes a regular engagement; but this is not until the walking out has endured for many months. The two stages of courtship are spoken of indiscriminately as keeping company, but a very careful distinction is drawn between them by the parties concerned. Nevertheless, in the walking-out period it would be almost as great a breach of faith for either to walk out with more than one, as it would be if the full engagement had been made. And love-making in this street is a dreary thing, when one thinks of love-making in other places. It begins-and it ends-too soon.

    Nobody from this street goes to the theatre. That would mean a long journey, and it

    zg bir adet. Genler nce iftler halinde dar karlar. Ne sz verirler birbirlerine, ne bir sz vardr arada, ne nian; aktan bahsedilmez bile. Genellikle konumadan, yan yana gezinirler. Arada bir ksack konumalar. Onlar bir araya getirmek iin ne piknik vardr, ne oyunlar ne de baka elenceler. Bu yzden de bu ekilde birlikte yrmek zorundalar, yoksa tanamazlar. Eer iki kii memnun kalmazsa birbirlerine elik etmekten, ayrlp baka biriyle dar kmaktan daha kolay bir ey yoktur. Bu yolla elmann dier yars bulunduunda (ya da onlar yle sanrlar), yzkler alnr, bu garip birliktelik sradan bir niana dnr. Ama i bu noktaya geldiinde, aylardr birbirlerine elik etmitir bu iki kii. Bu iki aamaya da ayrm yapmakszn elik etme derler, ama bu ikisi arasnda ok nemli bir ayrm yapar iki taraf da. Ama her iki taraf iin de birlikte yrme aamasnda baka biriyle daha yrmek btn inanlarn yitirmeleri demektir. nk bu aamada bile nianllarm gibi dnrler. Sokan dndan birisi sevimeyi dndnde, bu sokakta sevimek de skc eydir. abuk balar, abuk biter.

    Bu sokakta kimse tiyatroya gitmez. Tiyatro demek uzun bir yol, o da ekmek, bira ya da ayakkab alnacak para demektir. Pazar gnleri siyah takmlarn giyenlere gre de gnahtr

  • 48

    would cost money which might buy bread and beer and boots. For those, too, who wear black Sunday suits it would be sinful. Nobody reads poetry or romance. The very words are foreign. A Sunday paper in some few houses provides such reading as this street is disposed to achieve. Now and again a penny novel has been found among the private treasures of a growing daughter, and has been wrathfully confiscated. For the air of this street is unfavourable to the ideal.

    Yet there are aspirations. There has lately come into the street a young man lodger who belongs to a Mutual Improvement Society. Membership in this society is regarded as a sort of learned degree, and at its meetings debates are held a