www.ahaber.anadolu.edu.tr ANADOLU ÜNİVERSİTESİ KURUMSAL HAFTALIK İLETİŞİM GAZETESİ SAYI: 687 28 EKİM - 3 KASIM 2013

■ Sosyal Bilimler Enstitüsü tarafından düzenlenen “Bilim Etiğinin Temelleri” başlıklı seminer, 10 Ekim günü Kongre Merkezi Salon Anadolu’da gerçekleşti. Seminerde “Bilim Etiğinin Tarihçesi, Temel Kavramlar, Güncel Konular ve Bilimsel Doğruluk İlkeleri” başlıkları ele alındı. 5. SAYFADA

Bilim etiğine tam anlamıyla uyulmalı

Toplumsal cinsiyet ve medya atölyesi

Göç Okulu için ilk adım atıldı■ Anadolu Üniversitesi ile Birleş-miş Milletler Nüfus Fonunun “Göç Okulu” projesi kapsamında 30 Eylül günü imzalanan iş birliği protoko-lünün ardından İletişim Bilimleri Fakültesi proje yürütücüleri tara-fından göçer ailelere ilk ziyaretler gerçekleştirildi. 6. SAYFADA

■ İletişim Bilimleri Fakültesi ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının iş birli-ğiyle hazırlanan “Toplumsal Cinsiyet ve Medya Atölyesi” İBF Öğretim Üyesi Doç. Dr. İncilay Cangöz’ün koordina-törlüğünde 21-25 Ekim günleri arasın-da gerçekleştirildi. 7. SAYFADA

Osmanlı’da lületaşının izleri bulundu■ Eskişehir’in Karacahisar Köyü’nde bulunan ve Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü tarafından yürütülen Karacahisar Kalesi kazı çalışmaları, 21 Eylül günü sona erdi. Kazı çalışma-larında lületaşından yapılmış malze-meler ortaya çıktı. 6. SAYFADA

3 .SAYFA

DA

Üniversitemiz kalite şölenine ev sahipliği yaptı 29 Ekim

Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun.Anadolu Üniversitesi bayramlaştı

Kütüphane ve Dokümantasyon Dairesi Başkanı Adnan Yılmaz:

■ Türkiye Kalite Derneği tarafından 12. Eskişehir Kalite Şöleni kapsa-mında düzenlenen “Yönetimde Çeviklik” konulu panel Anadolu Üniversitesi Atatürk Kültür ve Sanat Merkezinde gerçekleştirildi.

4. SAYFADA ■ Üniversitemizde Kurban Bayramı dolayısıyla düzenlenen bayramlaşma töreni 11 Ekim günü

Atatürk kültür ve Sanat Merkezi fuayesinde gerçekleştirildi. 4. SAYFADA

■ Anadolu Üniversitesi 35 Yaş Üstü Personel Futbol Turnuvası 10 Ekim günü Yunus Emre Kampüsü Futbol Sahası’nda oynanan karşılaşmalarla sona erdi. Turnuvada şampi-

yonluğu Yapı İşleri Daire Başkanlığı-Uluslararası İlişkiler Birimi kazandı. 7. SAYFADA

KÜTÜPHANE ÜNİVERSİTENİN BEYNİDİR■ Üniversitemizde her türlü yayın ve bilgi kaynaklarının merkezi olan Kütüphane ve Dokümantasyon Merkezi, kaynak ve kullanıcı sayısını artırmaya devam ediyor.

■ Kütüphane ve Dokümantasyon Merkezi, yılın 10 ayında haftanın 7 günü 24.00’e kadar hizmet veriyor. 2013 sonunda merkezin kitap sayısının 390 bini aşması bekleniyor. 2 .SA

YFAD

A

HER YIL 10 BİN KİTAP EKLENİYOR

■ Anadolu Üniversitesi 35 Yaş Üstü Personel Futbol Turnuvası 10 Ekim günü Yunus

Kupa, törenle sahibini buldu

ANADOLU ÜNİVERSİTESİ KURUMSAL HAFTALIK İLETİŞİM GAZETESİ www.ahaber.anadolu.edu.tr ANADOLU ÜNİVERSİTESİ KURUMSAL HAFTALIK İLETİŞİM GAZETESİ

KÜTÜPHANE ÜNİVERSİTENİN BEYNİDİR HER YIL 10 BİN KİTAP EKLENİYOR

Eskişehir’in nüfusundan fazla ziyaretçimiz var

Göze ÇİÇEK

■ Araştırma, öğretim ve eğitim gereksi-nimlerini karşılamak üzere, ilgili bilim dallarına ilişkin her türlü yayın ve bilgi kaynaklarının merkezi olan Anadolu Üniversitesi Kütüphanesi, 1958 yılın-dan bu yana faaliyet gösteriyor. Kütüp-hane ve Dokümantasyon Daire Başka-nı Adnan Yılmaz, kütüphane hakkında bilgi verdi.

Biz ‘‘Bilgi Merkezi’ Diyoruz

“Bizim asli görevimiz; öğretim ele-manlarının, öğrencilerin, personelin, çevremizde bulunan kamu kurum ve kuruluşlarının ve hatta kent halkının bilgiye gereksinimini karşılamaktır.” şeklinde konuşan Adnan Yılmaz, üni-versite kütüphanesi demenin ötesinde kütüphaneye “bilgi merkezi” denilme-sinden yana olduğunun altını çizdi.

Kütüphanenin üniversite için bir bel-lek olduğunu vurgulayan Yılmaz, şunla-rı söyledi:

“Bilgi merkezimiz, özellikle öğretim döneminde yılın 10 ayı, haftanın 7 günü saat 24.00’a kadar açık. Hem ma-teryal sayısı ve çeşitliliği hem de fiziksel bir mekân olarak kişilerin, aradıklarını rahatça bulma şansı var burada. Bizler

bunun için çalışıyoruz.13 bin 500 metrekarelik alan içinde, 10 ayrı okuma salonundan aynı anda bin kişi faydalanabiliyor. Bilgi merkezimiz, üniversitenin en önemli destek hizmet birimlerin-den bir tanesi. Web sayfamızda yazmış olduğumuz 'Kütüphane, üniversitenin beynidir.' anonim sözü de buradan geliyor işte. Bu-rası bir bellek. Her türden bilgi-nin ve materyalin depolandığı ve kullandırıldığı bir bölge. Sadece öğrenciler ve öğretim elemanları değil; her kesimden insan bu ola-naklardan faydalanabiliyor.”

Bilgi kaynaklarında ve kullanı-cı sayılarında önemli artışların yaşandığını ifade eden Yılmaz, bu verilerin daha da artacağına işaret ederek konuşmasını şöyle sür-dürdü:

“2012 yılında kütüphanenin resmî kullanıcı sayısı 880 bin kişi. Dikkatinizi çekerim bu sayı Eskişehir nüfusundan fazladır. Bu sene, Ekim ayı başına kadar almış olduğumuz istatistik verilerine göre kütüphanemizin kullanıcı sayısı 650 binin üzerinde. Tahminimce yıl so-

nunda kullanıcı sayımız 900 bini aşacaktır. Kitap koleksiyo-numuza her yıl ortalama 8 bin ile 10 bin arasında yeni kitap eklemeye çalışıyoruz. Bu sene de yapmış olduğumuz ihalelerle ve doğrudan alımlarla bu sayı şimdiden 8 bini geçti. Yani 2013 sonu itibarıyla kütüphanemizde 285 bine yakın kitabımız olacak. 108 binin üzerinde elektronik kitabımızı da katar-sak yıl sonunda kitap sayımız 390 bini aşacaktır. 600 tane basılı, 600 tane de elektronik olmak üzere bin 200 dergiye yıllık aboneliğimiz bulunmakta. Ayrıca ulusal ve uluslararası, bilimsel içerikli ve genel olmak üzere 46 bin 270 elekt-ronik dergiye de abone olduğumuz veri tabanları aracığıyla Ana-NeT üze-rinden erişilebilmektedir. Bilgi merke-zimizde, 7 bin 625 adet özgün tezimiz mevcut. Bin 500’e yakın DVD ve VCD gibi görsel materyalimiz var. Elektronik kaynak olarak da 71 adet veri tabanı aboneliğimiz bulunmakta. Kütüpha-nenin web sayfasında kaynaklarımızın

sorgulandı-ğı tarama programımı-zın yıllık tık-

l a n m a

sayısı şu anda 820 bin. Ayrıca kütüp-hanelerarası iş birliği ağına üye oldu-ğumuz için diğer kütüphanelerle de iş birliği içerisindeyiz.”

Özel Koleksiyonlar

Adnan Yılmaz şöyle devam etti: “Bütün bu hizmetleri 8 uzman kü-

tüphaneci, 6 işçi ve 19 memur olmak üzere toplamda 33 tam zamanlı çalı-şan ile karşılamaya gayret gösteriyoruz. Bunlara ek olarak materyallerin düzen-lenmesi, taşınması, yerleştirilmesi ve dağıtımı konusunda bize yardımcı olan 40 kişilik part-time çalı-şan öğrenci kardeşimiz var aramızda. Temizlik ve diğer destek hizmet-lerini yapan 13 kişilik ekibimiz de dâhil olmak üzere toplam 86 kişilik bir aileyiz.”

Hizmetlerin içerisinde

özel koleksiyonların ve birtakım ihti-yaçlara cevap verecek özel imkânların olduğunu da anlatan Daire Başkanı Adnan Yılmaz “Merkezimizin içerisin-de özel koleksiyonlarımızın olduğu yerler de mevcut. Mesela bir tanesi, eski rektörümüz ve aynı zamanda Eski-şehir Büyükşehir Belediye Başkanımız olan hocamız Prof. Dr. Yılmaz Büyü-kerşen’in üniversitemize bağışlamış olduğu özgün içerikli kitap ve kitap dışı materyalleri barındırdığımız salonu-muzdur. Bundan başka görsel ve işitsel olarak ayırdığımız 2 ayrı bölümümüz var. Bilgi merkezimizde, görme engelli arkadaşlarımızın sesli kitapları dinle-yerek ders çalışabilecekleri bir bölü-mümüz mevcut. Görsel olarak da her türlü ders programlarının ve filmlerin olduğu çok özel bir film koleksiyonu-muz var. Özellikle konservatuvara çok faydası olduğunu düşündüğümüz ‘We-ber Bandotek Evrensel Klasik Müzik’ koleksiyonumuz bulunmakta ki bu koleksiyon tamamen bağışla oluşturul-muştur. Yaklaşık 14 bin adet klasik mü-zik eserinin CD olarak kopyasına sahip bir koleksiyon bu. Kütüphane tarama programı aracılığıyla ve kendisine ait özel bir programla İnternet üzerinden kampüsün her yerinden dinlenebil-mektedir.” şeklinde konuştu.

Üniversitemizin tüm yayın organlarında yer almasını istediğiniz her türlü etkinlik için lütfen Anadolu Üniversitesi Haber Merkezi ile iletişime geçiniz (Tel: 2496).

ANADOLU ÜNİVERSİTESİMEDYA MERKEZİ BİRİMLERİ

ANADOLU HABER(222) 335 05 80 - 2500

HABER MERKEZİ VE E-GAZETE:(222) 335 05 80 - 2496

RADYO A:(222) 335 05 80 - 2699

RADYO - TV YAPIM MERKEZİ:(222) 335 05 80 - 5811

BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER: (222) 335 05 80 - 2484

ANADOLU HABER Sahibi: Rektör Prof. Dr. Davut AYDIN

Genel Yayın Yönetmeni Rektör Danışmanı: Prof. Dr. Halil İbrahim GÜRCAN

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Prof. Dr. Erkan YÜKSELYayın Koordinatörü: Uzman Ufuk TOZELİK

Tasarım Koordinatörü: Burcu ÜÇOKYayın Türü: Yerel süreli yayın

Türkçe Editörleri: Emine KOYUNCU, Gözde METİN, Hatice ÇALIŞKAN

e-mail: haber@anadolu.edu.trTelefon: (222) 335 05 80 - 2500 Fax: (222) 330 74 40

Anadolu Üniversitesi Basımevinde 6500 adet basılmıştır. ISSN 1302-0005

Yıl: 15 Sayı: 687 Basım tarihi: 28 Ekim 2013Pazartesi günleri yayımlanır.

2 Editör: Hale Gülsüm KARAKAYATasarım: Burcu ÜÇOK HABER

Kütüphane ve Dokümantasyon Dairesi Başkanı Adnan Yılmaz:

Eskişehir’in nüfusundan fazla ziyaretçimiz oldu

Adnan Yılmaz

HABER 3 Editör: Uzman Ufuk TOZELİKTasarım: Burcu ÜÇOK AnadoluHaber

Coğrafi Bilgi Sistemleri eğitimleri başladı

Makedonya’da seçme sınavı

Gözetmenler için bilgilendirme toplantısı

Muhammed Sezer KIZILATEŞ ■ Anadolu Üniversitesinin Uzaktan Eğitim Sisteminde öğrenim görmek isteyen Makedonyalı öğrenciler için gerçekleştirdiği seçme sınavı 29 Ey-lül günü Makedonya Gostivar’da ya-pıldı. 223 öğrencinin katıldığı sınav için Doç. Dr. Feyyaz Bodur, Öğr. Gör. Engin Tamer Şen ve Öğr. Gör. Aydın Zibel Anadolu Üniversitesi temsilcisi olarak görevlendirildi. Gostivar’da Belediye Ortaokulunda yapılan sınav, Makedonya Sınav Koordinatörü Er-kan Derviş ve 14 salon sınav görevlisi tarafından gerçekleştirildi.

Sınav hakkında bilgi veren Doç. Dr. Feyyaz Bodur, Makedonyalı öğrenci adaylarının ve sınav görevlilerinin Anadolu Üniversitesinin bu hizmetin-

den dolayı çok memnun olduklarını belirterek üniversitemize teşekkür ettiklerini söyledi.

Makedonya’da kaldıkları süre bo-yunca yöre halkı tarafından sıcak ilgiyle karşılandıklarını ifade eden

üniversite temsilcileri, doğa güzellik-lerinin de görülmeye değer olduğunu kaydetti.

Muhammed Sezer KIZILATEŞ ■ Yabancı Diller Yüksekokulu İngi-lizce Sertifika Programları Sınav Gö-zetmenleri Bilgilendirme Toplantısı, Kongre Merkezi Kırmızı Salon’da 8 Ekim günü yapıldı. Törene, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aydın Ziya Özgür ve Bilgisayar Araş-tırma ve Uygulama Merkezi (BAUM) Mü-dürü Yrd. Doç. Dr. Öz-gür Yılmazel katıldı.

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aydın Ziya

Özgür, sertifika programı ile ilgili şunları söyledi:

“Hakem eğitim serti-fikaları ve coğrafi bilgi sistemleri gibi sertifika programları da açtık. İngilizce sertifika prog-

ramları eğitim süresi ise 2 yıl-dır. Bu konuda Açıköğretim Fakültesi öğ-rencileri için Cambridge

Üniversitesi ile ortaklık antlaşması imzaladık.”

Gözetmenlik yapacak öğ-retim elemanları için gerekli bilgiler veren Prof. Dr. Özgür “KET ve PET sınavları yapılı-yor. Her sınavın kendine has bir uygulanma biçimi var. Size vereceğimiz çantalarda gerekli tüm yönlendir-meler var. Sınav, 12 Ekim'de 10 farklı merkezde

340 aday için yapılacak. Toplamda 57 gözetmen olacak. Sınav yerlerine

varış 10 Ekim’de, dönüş ise 12 Ekim’de olacak.” şeklinde ko-nuştu.

BAUM Müdürü Yrd. Doç. Dr. Özgür Yılmazel ise toplan-

tının sonunda görevlilere sınav yerlerinde ve sı-navdan sonra yapma-ları gerekenleri anlattı ve sınav yerlerine ula-şımın nasıl sağlanaca-

ğı hakkında bilgi verdi.

Göze ÇİÇEK

■ Yer ve Uzay Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Alper Çabuk, Türkiye’nin en önemli coğrafi bilgi sistemleri etkinliklerinden biri olan Uluslararası Kullanıcı Konferansı'nda (ESRI International User Conference) açılış konuşmasını yaptı. Prof. Dr. Alper Çabuk, 7-8 Ekim günlerinde Orta Doğu Teknik Üniversitesinde gerçekleştirilen konferansta açılış konuşmasını Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Coğrafi Bilgi Sistemi (CBS) Genel Müdürü Okan Erhan Oflaz, Genel Müdür Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Bayraktar, Daire Başkanı Erkan Köksoy ve Yıldız Iravul adına yaptı.

“Gezegeni İyileştirmek” ve “CBS Eğitimi” başlıklı konuşmasında Coğrafi Bilgi Sistemlerinin afetlere ve çevre sorunlarına karşı oluşabilecek sorunların önlenmesi açısından çok önemli bir planlama ve tasarım aracı olduğunu belirten Prof. Dr. Çabuk, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile ya-pılan eğitim iş birliğinin Türkiye için önemine değindi.

15 bin Kişiye İstihdam

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Anadolu Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenecek sertifika programıyla özel sektörün ihtiyacını karşılamak üzere CBS uzmanı yetiştirilecek. Bu programla özel ve kamu kurumların-da 15 bin kişiye istihdam sağlanacak. Konuyla ilgili ayrıntılar 2014 yılı Mayıs ayı içinde netleşecek.

Eğitimler, Yer ve Uzay Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Alper Çabuk’un koordinesinde Çevre ve Şe-hircilik Bakanlığı Coğrafi Bilgi Sistem-leri Genel Müdürlüğü idari ve teknik personelinin, Anadolu Üniversitesi, Afyon Kocatepe Üniversitesi, Ankara Üniversitesinden öğretim üyeleri ile Cisco, ESRI ve Netcad gibi özel firma-lardan çok sayıda teknik personelin katkılarıyla 1 Ekim günü başladı.

Uzaktan eğitim yöntemi ile online olarak verilen eğitimden Çevre ve Şe-hircilik Bakanlığının 81 ilden 500’den fazla personeli eş zamanlı olarak faydalanacak. Aynı zamanda Anadolu Üniversitesi e-sertifika programları içinde herkese yönelik 2 yeni e-ser-tifika programı, coğrafi bilgi sistemi alanında açıldı. Bu kapsamda gerekli koşulları sağlayan herkes, e-sertifika programlarına katılarak Anadolu Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Sistemi dâhilinde eğitim alabilecek.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Anadolu Üniversitesinin iş birliğiyle düzenlenen sertifika programlarıyla özel sektörün ve kamunun ihtiyacını karşılamak üzere 15 bin CBS uzmanı yetiştirilecek.

Bilge SÖNMEZ

■ Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü Zihinsel Engelliler Öğretmenliği Prog-ramı’ndaki tüm dersler, 2013-2014 öğretim yılıyla birlikte “Blackboard” ortamında da yer almaya başladı. Dün-yada yaygın olarak kullanılan ve Ana-dolu Üniversitesinin de lisanslı olarak kullandığı Öğrenme Yönetim Sistemi olan Blackboard üzerinden, Zihinsel Engelliler Öğretmenliği Programında okuyan öğrenciler, almış oldukları tüm derslerin materyallerine istedikleri za-man ulaşabilecek.

Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü Başkanı Prof. Dr. Atilla Cavkaytar, bu sistem sayesinde dersi takip etme ve kaynaklara ulaşmada karşılaşılabilecek güçlükleri ortadan kaldırmayı hedef-lediklerini söyledi. Cavkaytar, bilgilerin anında ve daha geniş kitlelere ulaşması amacıyla uygulanan Blackboard sis-temiyle birlikte öğrencilere sağlanan avantajların öğretim elemanları için de geçerli olduğunu belirtti.

Prof. Dr. Cavkaytar “Sistemde şu an 17 tane alan dersi ve 35 farklı grup yer alıyor ve Zihinsel Engelliler Progra-mındaki bütün öğrencilerimiz sisteme kayıtlı durumda bulunuyor. Dönem başında kaydı alınan tüm öğrencilere bir kullanıcı adı ve şifre veriyoruz. Bu dersler haftalık programlar şeklinde yürüyor. Her hafta işlenen dersin do-kümanlarını, o hafta için hazırladığımız bir klasöre gönderiyoruz. Öğrenciler böylece dersin bütün materyallerine hızlı bir şekilde ulaşarak tekrar edebili-yor. Bu şekilde öğrencilerin en büyük sorunu olan kitap bulamama, kaynak bulamama ya da öğretim elemanının verdiği makalelere ulaşamama gibi sı-

nırlılıkları ortadan kaldırıyoruz. Kendi makalelerimizi de burada paylaşarak derslerin daha verimli olmasını sağla-maya çalışıyoruz. Bilgi, paylaşıldıkça büyür. Biz de üniversitemizin hedefleri doğrultusunda bilgiyi paylaşmaya çalı-şıyoruz.” dedi.

Geliştirmeye Devam Edeceğiz

Prof. Dr. Cavkaytar sözlerini şöyle sür-dürdü:

“Açıköğretim Fakültesi koordinasyo-nunda Öğr. Gör. Dr. Recep Okur ve Öğr. Gör. Salih Gümüş olmak üzere 2 öğre-tim görevlisi bize teknik danışmanlık veriyor; ana bilim dalımızdaki Arş. Gör. Gizem Yıldız ile Arş. Gör. Ahmet Turan da koordinasyonu sağlıyor. Ayrıca her dersin bir araştırma görevlisi tarafın-dan teknik yönetimi sağlanıyor. Bu aynı zamanda, araştırma görevlilerimi-zin de usta hocalarımızla birlikte derse girerek onların yanında çok daha iyi yetiştiklerini gösteriyor. Her dersi bu sa-

yede dönüşümlü olarak görebiliyorlar. İleride öğretim görevlisi olacaklarını dü-şünürsek biz onları doğrudan öğretim ortamlarının içine aktarıyoruz.”

Prof. Dr. Atilla Cavkaytar “Teknoloji, insanları keşiflere ve sonuçlara ulaş-tıran bir olgudur. Bu olguyu aktif bir şekilde kullanabilmek; gereksinimle-rimizi karşılamada aktif bir rol oynar. Bu anlamda sistemin daha etkili ve nitelikli duruma getirilmesi için ana bilim dalımızda gerek araştırma görev-lisi arkadaşlarımıza gerek öğretim üyesi arkadaşlarımıza sürekli bilgilendirme yapıyoruz. Ara seminerlerimiz oluyor. Başlangıç eğitimlerimizi tamamladık. Öğrencilerimize de bu konuda eğitimler sunmayı planlıyoruz. Zaman içerisinde sistemin içindeki sanal sınıfın kullanı-mı, tartışma forumları ve mesajlaşma sistemi gibi bölümleri de kullandığımız zaman sistem çok daha etkileşimli hâle gelecektir.” diye konuştu.

Cavkaytar, Zihinsel Engelliler Progra-

mının üniversite öğrencisi adaylarının ilk tercihinde yer aldığını, mezunların ise en çok tercih edilen öğretmenler arasında olduğunu sözlerine ekledi.

Bu yıl yapılan yerleştirmelerde prog-ramda en yüksek puana sahip öğrenci-nin ÖSYM puanı 492,616 iken en düşük puana sahip öğrencinin ÖSYM puanı ise 408,783 olarak sıralandı. Zihinsel Engelliler Programına yerleşen 35 öğ-rencinin ilk tercihi olurken, 14 öğrenci-nin 2. tercihi, 6 öğrencinin de 3. tercihi olarak dikkat çekti.

Zihinsel Engelli-ler Öğretmenliği Programında okuyan öğrenci-ler, almış oldukları derslerin mater-yallerine ‘black-board.anadolu.edu.tr’ adresin-den ulaşabile-cek.

Zihinsel Engelliler Öğretmenliği Programı Blackboard’da

Eğitim Fakültesi emektarına veda ettiMeral TOSUN ■ Eğitim Fakültesinde 2002 yılından bu yana şirket elemanı olarak çalışır-ken emekliye ayrılan Tevfi k Bozdağ’a 7 Ekim günü fakülte yönetim kurulu

toplantısında bir veda töreni düzen-lendi. Üniversitemize ve Eğitim Fa-kültesine verdiği özenli hizmetleri için Bozdağ’a teşekkür eden ve emeklilik anısı olarak fakülte adına bir hediye

sunan Dekan Prof. Dr. Gül Durmuşoğ-lu Köse, Tevfi k Bozdağ’a sevdikleriyle sağlıklı, mutlu ve uzun bir emeklilik yaşamı dileyerek fakültenin kapısının ona her zaman açık olduğunu söyledi.

Tevfi k Bozdağ

Prof. Dr. Alper Çabuk

Prof. Dr. Aydın Ziya Özgür

Yrd. Doç. Dr. Özgür Yılmazel

Prof. Dr. Atilla Cavkaytar

4 Editör: Hale Gülsüm KARAKAYATasarım: Aydın ALGAN AnadoluHaberHABER

Irmak DAĞ

■ Anadolu Üniversitesi Atatürk Kül-tür ve Sanat Merkezi (AKM), 10 Ekim günü Türkiye Kalite Derneği (KalDer) tarafından 12. Eskişehir Kalite Şöleni kapsamında düzenlenen “Yönetimde Çeviklik” konulu panele ev sahipliği yaptı. Eskişehir Vali Yardımcısı Dr. Ömer Faruk Günay’ın da katıldığı et-kinliğin açılış konuşmasını ise Anado-lu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ender Suvacı ve KalDer Eskişehir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Uzm. Dr. Ali Burak Erdinç gerçekleştirdi. Açılış konuşmalarının ardından 3 ayrı oturum şeklinde gerçekleştirilen panelde “EFQM Mükemmellik Modeli ve ‘Yönetimde Çeviklik’ Kavramı, Oto-motiv Sektöründe Çevik Yönetim, Es-kişehir’den Çevik Yönetim Örnekleri” başlıklı konular ele alındı.

KalDer Eskişehir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Uzm. Dr. Ali Burak Erdinç konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Şölenin ana teması ‘Yönetimde Çeviklik’ Gerek kavramsal gerekse pra-tik uygulama örneklerinin etkileşimli bir biçimde tartışılacağı bu tema, farklı bakış açıları oluşturacaktır.” dedi.

Toplum Odaklı Adımlar

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ender Suvacı konuşmasında “Üniversite ve sanayi iş birliği bağlamında yaptığı-mız çalışmalarda, özellikle sektörü anlamak adına hem üniversite içi faaliyetlerimizde hem sektörle olan ilişkilerimizde yaptığımız tüm süreç-lerde daha iyiyi nasıl yakalayabiliriz ve birlikte nasıl daha iyi çalışabiliriz? diye tartışıyoruz. Kalite ve kaliteyi birlikte geliştirmek, bu tartışmalarda ortaya çıkan bir kavramdı. Bu konuda KalDer’in üniversitemize, öğretim ele-manlarımıza ve öğrencilerimize çok büyük katkıları oldu ve üniversitemi-zin yeni açılımlar yapmasına olanak sağladı.” dedi.

Anadolu Üniversitesi olarak özellik-le son zamanlarda üniversitelere yük-lenen yeni misyon kapsamında üni-versitenin, toplumun yanında olması ve özellikle toplumun ekonomik du-rumuna paralel durması için önemli adımlar atmaya çalıştıklarına değinen Prof. Dr. Suvacı “Bunlardan bir tanesi de sektörün Anadolu Üniversitesine ulaşma konusunda bir vitrin oluştur-ma çalışmamız var. Bunun sonucu olarak 2013’ün Mart ayında Anado-lu Üniversitesi bünyesinde Ar-Ge ve İnovasyon Koordinasyon Merkezi (ARİNKOM) adını verdiğimiz bir birim kurduk. Aslında ARİNKOM, bizim üni-versite olarak çok daha faal bir şekilde sektörün içine adım atmak istediğimi-zi gösteriyor ve burada da KalDer ile yapacağımız çalışmaların öneminin çok yüksek olacağını düşünüyoruz. Zaten bunun bir sonucu olarak Sayın

Eskişehir KalDer yöneticimiz Burak Bey ile de iş birliklerimiz için proto-kol anlaşması imzaladık. Kendisine huzurlarınızda tekrar teşekkür ediyo-rum.” diye konuştu.

Avrupa Kalite Ödülü Eski Yöneti-cisi EFQM Eğitmeni Celal Seçkin’in başkanlığını yürüttüğü ilk oturumda, EFQM Avrupa Kalite Yönetim Vakfı Uygulayıcı Genel Müdürü Matt Fisher ve Quadriga Consult Group Yönetim Sorumlusu Kersten Janik konuşmacı olarak yer aldı.

EFQM Mükemmellik Modelinin ne olduğunu anlatarak sözlerine baş-layan Matt Fisher, yönetimde mü-kemmelliğe ulaşmak için modelin değişmesi ve kendini yenilemesi ge-rektiğinin altını çizdi. Fisher “Kurum-ların sürekli değişmesinden bahsedi-yorsak modeli de yenilemek şarttır. Modelin temelinde ‘sürekli iyileştir-me’ kavramı var. Yeni bir şey uygula-mak istiyorsak öncelikle personelimizi nasıl eğiteceğimize karar vermeliyiz. Personeli bu sürecin içine dâhil et-mezseniz model hiçbir işe yaramaz.” diye konuştu.

Bosh markasıyla ilgili deneyimlerini katılımcılarla paylaşan Kersten Janik ise modelin en önemli unsurunun in-sanlar olduğunu söyledi.

Panelin ikinci oturumunda ise Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İda-ri Bilimler Fakültesi İktisat Politikası ABD Başkanı Prof. Dr. İlyas Şıklar’ın oturum başkanlığında ECS Elk. Enj. ve Kablo Sis. AŞ Fabrika Müdürü Ali Gü-müş, KalDer Eskişehir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Şeref Ercan ve Ford Otomotiv Sanayii AŞ Ürün Geliş-tirme Müdürü Uygar Eti tarafından otomotiv sektöründen çevik yönetim örnekleri sunuldu.

Üçüncü oturumdan hemen önce ise Anadolu Üniversitesi Vurmalı Çal-gılar Topluluğu tarafından bir gösteri düzenlendi.

Başkanlığını Eskişehir Sanayi Odası (ESO) Başkanı Savaş M. Özaydemir’in yaptığı üçüncü oturumda konuşma-cılar arasında Hisarlar Makine Sanayi AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Fazlı Tür-ker, Türkiye Lokomotif ve Motor Sa-nayi AŞ (TÜLOMSAŞ) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Hayri Avcı, Tusaş Motor Sanayi AŞ (TEI) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. İ. Hakkı Doğanka-ya yer aldı.

“Eskişehir’den Çevik Yönetim Ör-nekleri” başlığını taşıyan üçüncü oturumda ilk konuşmacı olan Fazlı Türker, çevikliğin hayatın her aşama-sında karşımıza çıktığını belirterek Hisarların nasıl kurumsal bir yapı hâline geldiğini ise şu şekilde aktardı: “Hisarlar, 40 yıl önce alın teri göz nuru sermayesiyle kurulan ufak, minik bir atölyeden doğmuş bir iş yeridir. Kuruluşumuzdan itibaren değerleri-mize sahip çıktık. Adanmışlık, kalite, dürüstlük değerlerimizin başında geldi. Hiçbir zaman dünümüzle bugü-nümüzü ayrı yapmadık. Çevik kararı aldığımızda kazandık; almadığımızda hep kaybettik.” şeklinde konuştu.

Üretmek Sanattır

Üretmenin ve çevikçe yönetmenin bir sanat olduğuna inandığını dile getiren Türker, çevik yönetimin en-telektüel sermayenin büyümesine, inovasyona ve daha ileri konulara ya-tırım yapmamıza olanak sağladığını söyledi.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tara-fından Türkiye’nin en temiz şirketi seçilen TÜLOMSAŞ Yönetim Kurulu

Başkanı Hayri Avcı ise şunları söyledi: “TÜLOMSAŞ, 1894 yılında kurulmuş. 2005 yılına kadar sadece demir yolu ihtiyaçlarını karşılayan TÜLOMSAŞ, yeni devlet politikasının belirlenme-siyle birlikte yeni vizyonlar yüklenme-ye başladı. Hızlı tren, vizyon hâline getirilmeye başlandı. 2005 yılında Bakanlığın talimatıyla dünya şirketi olmamız ve dünyayı aşmamız istendi. Bu vizyonla yola çıkan TÜLOMSAŞ, ku-rumlar arasında ilk GRP uygulamasını gerçekleştirdi.”

Kalitenin bir duruş olduğunu ifade eden TEI Yönetim Kurulu Başkanı Dr. İ. Hakkı Doğankaya ise bu duruşu ve sinerjiyi yaratan 3 ana unsurun; in-san, teknoloji ve kurumsallıktan oluş-tuğunu ve bu üçünün uyumundan çevikliğin çıktığını belirtti.

Yaşam Biçimi Olarak Kalite

Eskişehir Kalite Şölenleri’nin gele-nek hâline getirdiği “Yaşam Biçimi Olarak Kalite” adı altındaki son otu-rumda ise önceki şölenlerde katılmış olan sanatçı Altan Gördüm, bu defa ev sahibi konumunda katılırken To-yota Türkiye Pazarlama ve Satış AŞ CEO’su ve Yönetim Kurulu Başkanı Ali Haydar Bozkurt, Türk Halk Müziği sanatçısı ve Muğla milletvekili Tolga Çandar ise konuşmacı olarak yer aldı.

Yaşama biçimini belirleyen organın meclis olduğunu dile getiren Tolga Çandar, meclisin ileri demokrasi adı altında aldıkları kararların acılarını ile-ride çok kötü bir biçimde görüleceğini söyledi. Özel sektörün strateji planları yaptığından ve bunun sonuçlarına göre önlemini aldığından ancak bunu devletin gerektiği gibi yapmadığın-dan, devletin strateji planını ve kalite-nin ne olduğunu tam olarak bilmedi-ğinden bahseden Çandar, toplumun kendilerine özgü karakterlerini dev-letin geliştirmesi gerektiğini, bunun toplumun yaşama biçimini geliştire-ceğini; edebiyatta, sanatta, siyasette, basında kalitenin artmadığı sürece toplumun gelişmesinin önünün kesil-diğini ifade etti.

Ali Haydar Bozkurt, liderlikle ilgili düşüncelerini şu şekilde aktardı:

“Bana göre bizim şirkette 300 tane lider var. Herkes kendisinin lideridir. Doğarken lider doğuyoruz zaten. Ger-çek liderlik işi nasıl yaptığındır, kendi işinin gereğini öngörebilmektir. Başka-larından daha hızlı görecek, aksiyon alacak veya aldıracak. Lider olmak illa bir ekibi yönetmek de değildir. Kendi-mizi ve hayatımızı nasıl yönettiğimizle başlar liderlik. İyi bir liderde benim en çok önemsediğim şey; iletişimdir. Ayrı-ca değişimden korkmayacak, değişimi yönetebilecek. Doğamız gereği deği-şimden korkuyoruz çünkü insan kon-forunu bozmak istemez. Lider dediğin bütünün parçası olduğuna inanmalı.”

Anadolu’da Kalite Şöleni

Etkinliğin bu yılki konukları arasında muğlu milletvekili Tolga Çandar ile

tiyatro sanatçısı Altan Gördüm de vardı.

Üniversitemiz Vurmalı Çalgılar Topluluğu etkinlik kapsamında

bir gösteri sundu.

Gökhan AKKURT

■ Rektör Prof. Dr. Davut Aydın, Kurban Bayramı dolayısıyla yayımla-dığı mesajında şu ifadelere yer verdi: “Barışı, dostluğu, hoşgörüyü; sevgi, saygı ve kardeşlik bağlarını pekiştire-rek manevi hassasiyetleri geliştiren bayramlar, toplum olarak bir arada yaşamanın, birlik, beraberlik ve sosyal dayanışmanın ön plana çıktığı önemli günlerimizdendir. Asırlardır kültürel zenginliğimizi paydaşlarıyla yaşayan bir medeniyetin varisleri olarak, geç-mişte olduğu gibi bugün ve gelecekte de bu kültürü yaşamaya ve paylaşma-ya devam edeceğiz. Anadolu Üniver-sitesi olarak, öğrencilerimize bilimin ve sanatın inceliklerini öğretirken aynı zamanda onları kültürel ve manevi de-ğerlerimize sahip çıkan bireyler olarak yetiştirmek en önemli hedeflerimiz arasındadır.

Bu vesile ile üniversitemiz mensup-larının, öğrencilerimizin ve değerli ailelerinin, basın mensuplarımızın, tüm Eskişehir halkının ve ulusumuzun Kurban Bayramını kutlar; bayramı sağlık, huzur ve mutluluk içerisinde geçirmelerini dilerim.”

Rektör Prof. Dr. Aydın’dan bayram mesajı

Çiler ÖZCEYLAN ■ Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Davut Aydın, üniversitemiz öğretim elemanları ve personeli ile Kurban Bayramı dolayısıyla bir araya geldi. 11 Ekim günü Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi (AKM) Fuaye Alanı’nda gerçekleştirilen kutlama töreninde başta Prof. Dr. Davut Aydın olmak üze-re Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Naci Gündoğan, Prof. Dr. Aydın Ziya Özgür ve Prof. Dr. Ender Suvacı akademik ve idari personel ile bayramlaştı.

Bayramlar Kaynaşmadır

Kültürel bir gelenek hâline gelen bayramlaşma töreni hakkında Rektör Prof. Dr. Davut Aydın görüşlerini dile getirdi. Anadolu Üniversitesinin öğretim elemanları ve çalışanları ile bir araya gelerek bayramlaştıklarını belirten Prof. Dr. Aydın “Bayramlar; kardeşlik, dostluk ve kaynaşmadır. Bu anlamda Anadolu Üniversitesinin Rektörü olarak arkadaşlarımız ve çalı-şanlarımızla gurur duyuyorum.” dedi. Rektör Aydın, öğretim elemanlarının, öğrencilerin, çalışanların ve Eskişe-hir’in bayramını kutladığını iletti ve nice bayramların sağlık ve mutluluk içerisinde gerçekleşmesi temennisin-de bulundu.

Anadolu Üniversitesi bayramlaştı

880.0002012 verilerine göre Anadolu Üniversitesi

Kütüphane ve Dokümantasyon Merkezinin

resmi kullanıcı sayısı

5 Editör: Uzman Ufuk TOZELİKTasarım: Burcu ÜÇOK AnadoluHaber HABER

Botanik bahçelerinin önemiAnıl AKSOY

■ Anadolu Üniversitesi Botanik Uygu-lama ve Araştırma Biriminin düzenle-diği “Botanik Bahçelerinin Sosyoeko-nomik Açıdan Önemi” konulu sunum, 10 Ekim günü Öğrenci Merkezi Salon 2009’da gerçekleştirildi.

Anadolu Üniversitesi ile Osmangazi Üniversitesi öğretim elemanları ve öğrencilerinin de katıldığı sunumda, Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersin Yücel, konuşması-nın girişinde “Bitkiler niçin önemlidir?” ve “Botanik ve alt dalları nelerdir?” başlıklarına değindi.

Sanal Botanik Müzesi

Botanik Uygulama ve Araştırma Biriminin kuruluşu ve yapısını anla-tan Prof. Dr. Yücel, botanik bahçesi kurmak, uygulamak ve yönetmek amacını güttüklerini; botanik alanında kütüphane ve arşiv oluşturmak, yayın-lar hazırlamak, uluslararası elektronik iletişim ağı ve etkileşimli sanal botanik müzesi kurmak istediklerini kaydetti. Prof. Dr. Ersin Yücel “Botanik bahçe-leri araştırma, sergileme ve eğitim amacıyla canlı bitki koleksiyonlarının belgelenerek yetiştirildiği kuruluşlar-dır.” diye konuştu. Üniversitemizde ve Türkiye genelinde kurulacak bir botanik bahçesinin önemini de vurgu-layan Yücel “Kentlerin sosyokültürel ve sosyoekonomik yapısının güçlenmesi, kent ekosistemlerinin iyileşmesi ve sosyal yaşamın zenginleşmesi anlamın-da botanik bahçeleri önemlidir.” dedi. Yücel, bu bahçelerin her yaştan insanı dinlendirirken ve bilgilendiren açık üniversiteler olduğunu söyledi.

Doğadaki tüm bitkileri görmenin ve incelemenin doğal yaşam alanlarında mümkün olmadığını ancak bunun bo-tanik bahçeleri sayesinde çok daha az para ve zaman harcanarak gerçekleş-tirilebileceğini anlatan Yücel, botanik bahçeleri sayesinde hem bilimsel hem de turistik açıdan ekonomiye katkı sağlanabileceğinin altını çizdi. Prof. Dr. Yücel, botanik bahçelerinin temel işlevlerinin ise eğitim programlarıyla topluma, ailelere ve okullara yönelik eğitim kurslarının oluşturulabilmesi, sosyokültürel ve turizm organizas-yonlarıyla rekreasyon olanaklarının artırılması olduğunu belirtti. Ayrıca Yücel, kiralama imkânları ile bilimsel toplantılar ve düğün, nişan, kokteyl gibi organizasyonlarda mekân olarak kullanılabileceğini de ifade etti.

Prof. Dr. Yücel, botanik bahçelerinin ekonomiye yön verebileceğini kayde-derek İtalya, Hollanda gibi çok az türde bitki örtüsüne sahip ülkelerin botanik bahçeleri sayesinde diğer ülkelere bitki ihraç ettiğini ancak Türkiye'nin mevcut binlerce tür bitki çeşitliliğine rağmen bunu gerçekleştiremediğini dile getirdi.

Çiler ÖZCEYLAN

■ Sosyal Bilimler Enstitüsü tarafından düzenlenen "Bilim Etiğinin Temelleri" başlıklı seminer, 10 Ekim günü Kongre Merkezi Salon Anadolu’da gerçekleşti. Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdür Yar-dımcısı Prof. Dr. İbrahim Cemil Ulukan ve Enstitü öğretim elemanları Doç. Dr. Ali Ersoy ile Yrd. Doç. Dr. Ayşe Hep-kul’un konuşmacı olarak katıldığı semi-nerde "Bilim Etiği’nin Tarihçesi, Temel Kavramlar, Güncel Konular ve Bilimsel Doğruluk İlkeleri" başlıkları ele alındı.

Büyük Sıkıntı Yaratıyor

Bilimsel çalışmaların, bilimsel etik kuralları çerçevesinde hazırlanması gerektiğine değinen Prof. Dr. Ulukan “İntihal akademik ortamda pek çok kişinin canının yanmasına yol açan bir olgu. Başkalarının eserlerini kay-nak göstermeden, kendisininmiş gibi yayımlamak akademik yaşamda çok büyük sıkıntılara yol açıyor. Bilim etiği dersini alan öğrencilerimizi özellikle bu konuda uyarmak istedik." dedi.

Ulukan, bilimsel çalışmalarda bilim etiğine tam anlamıyla uyulması gerek-tiğine dikkat çekerek bundan sonra on-line ortamda sık sık ödev vererek bilim etiğinin önemi ve içeriğinin öğrenciler tarafından iyice benimsenmesini sağla-yacaklarını söyledi.

Doç. Dr. Ali Ersoy da Türkiye'de bir-çok öğrencinin ilkokul, ortaokul ve lise döneminden itibaren etik ihlalleri yaparak öğrenim hayatına devam

ettiğine dikkat çekerek bu durumun üniversite ve sonrasında da sürdü-ğünü kaydetti. Ersoy “Öğretmenlerin tavsiyesiyle birçok okulda öğrenciler, kopyala-yapıştır yapıyorlar. Maalesef bu işi kendi alanında öğretecek dok-tora yapan, araştırma görevlisi olmuş akademisyen adayları da yapıyor. Bu durum çok ciddi bir sorun oluşturu-yor. Daha önce edinilmiş bu alışkan-lıklar, üniversite hayatında sorunlara yol açıyor. Birçok üniversitede öğren-ciler 'neyin etik, neyin etik olmadığını' bilmiyorlar. Kopyalayıp yapıştırıp bir

başkasının eserini kendi eseri gibi su-nuyor ve masum olarak bunun böyle olduğunu sanıyor. Burada da bir sıkın-tı var.” diye konuştu.

Yüksek lisans ve doktorada kendile-rinin bizzat tanık oldukları örneklere değinen Ersoy, akademik hayatın en son sınavı olan doçentlik aşamasında birçok öğretim elemanın intihalden sorunlar yaşadığını dile getirdi. Doç. Dr. Ali Ersoy “Eksik yapalım ama intihal yapmayalım ya da etik dışı davranma-yalım.” dedi.

Yrd. Doç. Dr. Ayşe Hepkul ise konuş-

masında şunları söyledi:“Yayın, bilimsel çalışmanın olmazsa

olmazıdır. Yayınsız bilim; ölüdür. Bir çalışma yapıyorsanız bunun yayımlan-ması en güzel meyvesi. Böyle bir mut-luluk için acele ederseniz ya da gerekli ilkelere dikkat etmezseniz sonucunda zarar görebilirsiniz.”

Özellikle bilimsel toplantılara katılır-ken bazı toplantıların yapılmadığına ve bu tür toplantıların yapılıyormuş gibi gösterildiğine dikkat çeken Hepkul, öğrencileri bunlara dikkat etmeleri ko-nusunda uyardı.

Bilim etiğine tam anlamıyla uyulmalı

Sedef ORAL ■ Fen Fakültesi tarafından düzenle-nen “Büyük Patlamadan Kara Delik-lere Derin Uzay Sohbetleri –Yanılgılar” başlıklı seminer, 9 Ekim günü Kongre Merkezi Kırmızı Salon’da gerçekleşti-rildi. Fen Fakültesi Fizik Bölümünden Yrd. Doç. Dr. Metin Altan’ın verdiği se-minerde insanların evren konusunda düştükleri yanılgılardan bahsedildi.

Gökyüzüne Aşık Oldum

“Öncelikle bugünlere gelirken yap-mak istediğimiz çalışmalar vardı. Bun-lardan bahsedeceğim.” diyerek sözle-rine başlayan Yrd. Doç. Dr. Altan “İlk fizik çalışmalarına 1989’da başladım. Ege Üniversitesine gittim ve orada Türkiye’nin en büyük teleskopu vardı. İşte o zaman gökyüzüne âşık oldum. O günden bugüne ‘acaba Eskişehir'de bu çalışmaları hızlandırabilir miyiz?’ diye bir çaba içerisine girdim. Eski dekanlarımızdan Muhsin Hocamız tuttu elimden, büyük destekler verdi. Bu çabanın sonucunda da lisans ve lisansüstü dersleri vermeye başladık. Sonrasında da bir arayışa daha girdik. 'Acaba burada bir gözlemevi yapabilir miyiz?' dedik. Bir gözlemevi tasarla-dım ancak olmadı. Çünkü ilk bulduğu-muz yerde ışık kirliliği fazlaydı. Daha sonra detaylandırıp daha farklı bir yer bulduk. Bunu bir proje olarak sunma-ya giriştik; ama bunlar olmadı. Tabii olmaması çok büyük bir problem de-ğil; zaten Eskişehir'de yapabilecekleri-miz sınırlı.” şeklinde konuştu.

Bilim insanı olarak bilimi ayakta tutabilmek için çalışmaların gerçek anlamda farklı platformlara taşınması gerektiğine değinen Altan, bu aşama-da çalışmalar yapacaklarını da belirtti.

Yrd. Doç. Dr. Metin Altan gökyüzünün geçmişte yorumlanmasıyla ilgili ola-rak ise şunları söyledi:

“Elinizde hiçbir cihaz olmadığını düşünün. Gözlemevi, uydular falan yok. Gökyüzüne baktığınızda o par-lak benekleri nasıl yorumlarsınız? İşte diyorlardı ki üstümüzde bir tül var. Cennetin ışıkları geçiyor ve biz ora-da yaşıyoruz. Böyle bir yanılgı vardı. Bugün bunu aştık. ‘Kaplumbağanın üstünde yaşıyoruz.’ diyenler vardı. Bunu da aştık. İleriye gitmemiz için bu çabalar, bilimin ışığında daha da gelişti. Gökyüzüne baktığınızda yıldız-ları çanak-çömleğe benzetirler. En bü-yük hurafelerden bir tanesi de budur. Aranızda fallara inananlar vardır. Asla yıldız falına inanılmaması gerekir, is-tediğiniz zaman ispatlarım çünkü yıl-dızlara dikkat ettiğinizde her biri farklı uzaklıkta. İki boyuta indirgediğinizde onları çanak-çömleğe benzetmek ne kadar akılcı inanamıyorum, aklım almıyor ki ben zaten 'ast-roloji' diye bir bilim olduğuna inanmıyorum, öyle bir bilim yok.”

Teleskopu Kim Buldu?

Geçmişte bili-min günümüz-deki kadar rahat konu-şulmadığını v u r g u l a -yan Al-tan, Ko-pernik Devri-m i ’ n -d e n bahsede-

rek o dönemde bu fikri savunanların yakıldığından, kazığa oturtulduğun-dan ve engizisyon mahkemelerin-de yargılandıklarından bahsederek Kopernik’in çalışmalarını şu şekilde aktardı: “Kopernik’e bakıldığında sı-radanlık olarak algılanır. Kopernik, bi-limsel birtakım çalışmalar yapıp geze-gen yörüngelerini hesaplayıp evrenin merkezinden insanı alarak tutup gü-neşi koydu. Onun ardından devrim ki-tabını yayımladı. Kitap kendi kendini savunmaya başladı ve buna destek verenler de büyük bir tedirginlik içe-risindeydi. Herkes düşüncelerinden dolayı engizisyon mahkemelerinde yargılanmaktan çekiniyordu. İşte bu düşünceleri kabul etmeyen kilisenin yaptığı çok büyük bir yanılgıydı. Ayrı-ca bu devrime destek veren insanların hikâyelerinde de birtakım yanılgılar

vardı. Örneğin; bu büyük in-sanlardan bir tanesi Gali-

leo. Galileo, o dönemde gerçekten büyük işler yapmış insanların en önemlilerinden bir ta-nesidir. Galileo ile ilgili

düzeltilmesi gereken yanılgı şudur:

‘Telesko-pu kim buldu?’

dediğimizde ‘Galileo’ derler. Galileo, teleskopu ilk defa bulmadı, ilk defa gökyüzüne çevirdi ve Jüpiter’in hare-ketlerini gözledi. O dönemde kilise çok büyük bir baskıyla gökyüzünün mer-kezinde insan olduğunu ve her şeyin onun çevresinde döndüğünü söylü-yordu ama Galileo teleskopu gökyüzü-ne çevirdiğinde Jüpiter’i ve 4 uyduyu gördü. Bunu insanlarla paylaştı. Her-kes der ki dünyanın döndüğünü, yu-varlak olduğunu Galileo söyledi. İşte bu büyük bir yanılgıdır. Galileo’nun dediği şudur: Jüpiterin çevresinde de 4 tane uydu var ve bunlar dönüyor. Yanılgıyı bu şekilde düzeltmemiz ge-rek diye düşünüyorum.”

Gökyüzü Gözlemleri

Ayrıca, Kepler Kanunlarının 1400’lerde olgunlaştığını ama bundan 1000 yıl önce 300’lerde zaten bulun-muş olduğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Altan, 370 yılında bir kadının gökyüzü-nü inceleyerek dairesel olması gerekti-ğini ancak gezegenlerin bazen yakın bazen uzak olduğundan dolayı eliptik bir şekli aklından geçirdiğini ve böyle bir şeyi gündeme getirdiği için baskıya maruz kaldığını ifade etti. Bir avukat olan Edwin Hubble’nın ‘1920’lerde galaksileri inceleyerek haritasını çı-karmak istesem galaksiler nasıl dav-ranır?’ sorusu üzerine düşündüğünü dile getiren Yrd. Doç. Dr. Metin Altan, 1920’ye kadar evrenin tek bir galaksi olarak düşünülmesi gibi bir yanılgının Hubble’nın çalışmaları sonucunda dü-zeltildiğini de sözlerine ekledi.

Son olarak uzay-zaman dokusun-dan da bahseden Altan, seminerin sonunda katılımcıların sorularını ce-vapladı.

Büyük patlamadan kara deliklere derin uzay sohbetleri

Prof. Dr. Ersin Yücel

Yrd. Doç. Dr. Metin Altan

Editör: Hale Gülsüm KARAKAYATasarım: Aydın ALGAN AnadoluHaber6 HABER

Handan KAYGUSUZ

■ Anadolu Üniversitesi ile Birleşmiş Milletler Nüfus Fonunun (UNFPA) “Göç Okulu” projesi kapsamında 30 Eylül günü imzalanan iş birliği pro-tokolünün ardından, Anadolu Üni-versitesi İletişim Bilimleri Fakültesi (İBF) proje yürütücüleri tarafından göçer ailelere ilk ziyaretler gerçek-leştirildi. 11 Ekim günü yapılan zi-yaretlerde, pilot okulun kurulacağı Eskişehir Sevinçler Köyü ve Alpu

ilçesinde yaşayan mevsimlik işçi ai-lelerinin ihtiyaç duyduğu en acil ve temel gereksinimler tespit edildi.

İlk tespit çalışmalarına İBF Deka-nı Prof. Dr. Erol Nezih Orhon, İBF Si-nema Televizyon Bölümü Yrd. Doç. Dr. Sibel Norman, Basın ve Yayın Bölümü öğretim elemanları Öğr. Gör. Roger Norman, Arş. Gör. Çiğ-dem Yasemin Ünlü ve İBF öğrencisi Handan Kaygusuz katıldı.

Göçer ailelerin çadırlarına konuk

olan proje ekibi, ailelerin sorun-larını dinledi. İlk belirlemelerde, çadır kentlerde hayata tutunmaya çalışan göçer ailelerin çocuklarının yaşıtları okula devam ederken onla-rın ise tarlalarda çalışmaları dikkat çekti. Özellikle eğitimin büyük bir problem teşkil ettiği bu alanda çalış-maların hız kazanması gerektiğine vurgu yapan Prof. Dr. Orhon, arala-rında işçi çavuşunun da bulunduğu yaklaşık 20 kişiye düşüncelerini ak-

tardı. Göç Okulu projesi hakkında işçi-

lere bilgi veren Orhon, ailelerin des-tekleri ile birlikte birçok sorunun çözülebileceğine dikkat çekti. Bü-yük bir memnuniyetle projeye katkı sunacaklarını belirten göçer aileler, bu konuda her türlü yardıma hazır olduklarını dile getirdi.

Mevsimlik işçilerin yoğun ilgisiyle karşılaşan ekip, ilk çalışmalarına ise 21 Ekim günü başladı.

Çiler ÖZCEYLAN ■ Eskişehir’in Karacahisar Köyü’nde bulunan ve Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü tarafından yürütülen Karacahisar Kalesi kazı çalışmaları, 21 Eylül günü sona erdi. Osman Bey tarafından 1288’de Bizanslılardan fethedilen, 1299’da ilk hutbenin okutularak Osmanlı Beyliği'nin kurul-duğu Karacahisar Kalesi ile ilgili kazı başkanı Prof. Dr. Erol Altınsapan açık-lamalarda bulundu.

Önemli Bir Ayrıntı

Bu yıl 12 Ağustos’ta başlayan kazı çalışmalarında 500 metrekare bir alan kazdıklarını ve bu sezonda 14 birim ortaya çıkarttıklarını belirten Prof. Dr. Altınsapan, bu mekânla-rın bir kısmının koğuş bir kısmının da yaşam alanı olduğunu kaydetti. Kazıda lületaşından yapılmış mal-zemelerin ortaya çıktığını ifade eden Altınsapan sözlerine şu şekil-de devam etti: “Lületaşından pipo, ağırşak ve bir baskı aparatı ortaya çıkarttık. Eskişehir’de lületaşının Os-manlı Dönemi’nden beri kullanıldı-ğını tespit ettik. Osmanlı’nın erken döneminde lületaşının kullanılma-sının çok önemli bir ayrıntı olduğu-nu düşünüyorum.”

Kalenin 14’ yüzyıl ile 19’uncu yüz-yıl arasında kullanılmış olduğunun

bilgisini paylaşan Prof. Dr. Erol Altınsapan, ka-lede farklı taba-kalarda farklı yapı evlerin ol-duğunu, kazılar-da lületaşı dışında hamam tası, sikke-ler, ok uçları, ağırşak-lar, kolye uçları, pirinç ve kemik yüzükler, seramik malzemeler, ağırlıklar bulunduğu-nu aktardı.

Helikopter Kullanıldı

Prof. Dr. Altınsapan bu yıl kazılarda

Edebiyat F a k ü l t e s i

Sanat Tarihi Bölümü öğretim

elemanları Yrd. Doç. Dr. Nilgün Çöl, Öğr. Gör.

Hasan Yılmazyaşar ve Öğr. Gör. Ali Gerengi’nin görev aldığını, gelecek yıl kazı süresini uzatıp imkânları artıra-rak daha yoğun bir çalışma programı

planladıklarını söyledi. Eskişehir Valiliğinin desteğiyle de 1.

Hava Kuvvet Komutanlığından elde edilen helikopterle alanın hava fotoğ-rafları çekildiğini ifade eden Prof. Dr. Erol Altınsapan Anadolu Üniversitesi Rektörlüğünün Araştırma Fonundan destek aldıklarını bildirerek bu ne-denle de kendilerine teşekkürlerini iletti.

Osmanlı’da lületaşının izleri

ler, ok uçları, ağırşak-lar, kolye uçları, pirinç ve kemik yüzükler, seramik malzemeler, ağırlıklar bulunduğu-

Edebiyat F a k ü l t e s i

Sanat Tarihi Bölümü öğretim

elemanları Yrd. Doç. Dr. Nilgün Çöl, Öğr. Gör.

Tümsev SAYAR

■ Anadolu Üniversitesi, Maltepe Üniversitesi, Türkiye Diyabet Vakfı ve Lilly İlaç, diyabet konusunda kamuoyunda farkındalığı artırmak ve tedavinin önemine dikkat çek-mek amacıyla “10 Şeker Yönetmen Aranıyor” başlıklı kısa film yarışması düzenliyor.

Ön elemede seçilen 10 aday yönetmen, Anadolu Üniversitesinde 11-16 Kasım günleri arasında eğitim ve çalıştay kampına alınacak. Sun-dukları sinopsisleri de maksimum 5 dakikalık bir kısa filme dönüştürme imkânı bulacak. İletişim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nezih Or-hon “Üniversitemizin uzun süreden beri kararlılık gösterdiği kamusal iş birliği ve sorumlulukları yerine getirme konusunda, yeni bir adım atmaya daha karar verdik. Ne yap-tık? Biz farklı Bakanlıklar ile beraber kamuya hizmet olarak yansıyacak; bilgilendirecek ve aydınlatacak, daha ileriye dönük adım atabilmele-rini sağlayacak projeler, çalışmalar, kamu spotları, görünürlük, bilinirlik projelerini hayata geçirmeye çalışı-yorduk. Bunlardan bir tanesi de ‘10 Şeker Yönetmen’ oldu.” dedi.

Öğrenciler Habersiz

Diyabetin, Türkiye’nin en önem-li sağlık sorunlardan bir tanesi olduğunu belirten Prof. Dr. Orhon “Türkiye’de diyabet %20’lere varmış durumda. Türkiye’de her 5 kişiden 1’i diyabetle karşı karşıya. Biz proje-yi tartışırken bir ön test yaptık. Ken-di kampüsümüzde ‘Diyabet nedir?’ diye sorduk. Kampüs dediğinizde, eğitim seviyesi yüksek veya eğitim konusunda duyarlılığı, meseleler hakkında algısı açık insanların bir arada bulunduğunu tahmin ediyor-sunuz. Ama sonuç, çok yüz kızartıcı çıktı. ‘Diyabetin tam tanımı nedir?’ yanıt alamadık. Bunun üzerine giri-şimlere başladık. Önemli ve kuşak-ları etkileyen bir sorun. Kendisiyle iyi geçinildiği takdirde, son derece sağlıklı bireyleri geleceğe sunma potansiyeline sahip. O zaman ‘biz de yaratıcı bir yöntemden yararlana-lım’ dedik. Bu konuda eğitim alan, farkındalık çalışmaları yapacak ve hassasiyet gösterecek olan gençler-den yararlanmak istedik. İletişim fakülteleri ile kamp çağrısı yapmaya karar verdik. Gençler bu konuda önerilerini projelerini sunsunlar, biz topluma karşı sorumluluğu olan bir kamu üniversitesi olarak; özel, kamu, sivil toplum kim varsa enerji-mizi birleştirip özgün bir iş yapalım istedik.” diyerek çalışmaların sonun-da 10 Şeker Yönetmen Kampı’nın ortaya çıktığını dile getirdi.

“Kurmaca, Belgesel ve Kamu Spotu” başlıkları altında 3 kategori-de yapılacak Kısa Film Yarışması’na İletişim Fakültesi ve Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema-Televizyon Bölümü öğrencileri, 30 Ekim'e kadar info@10sekeryonetmen.com adresine bir sayfalık diyabet konulu sinopsis göndererek başvuruda bulunabilir. Yarışmada dereceye giren filmler, Maltepe Üniversitesinde 29 Ka-sım’da yapılacak ödül töreninde duyurulacak.

“10 Şeker Yönetmen Aranıyor”

Göç Okulu için ilk adım atıldı

7 Editör: Uzman Ufuk TOZELİKTasarım: Burcu ÜÇOK AnadoluHaber HABER

Muhammed Sezer KIZILATEŞ

■ Anadolu Üniversitesi 35 Yaş Üstü Personel Futbol Turnuvası'nda 10 Ekim günü Yunus Emre Kampüsü Futbol Sahası’nda final ve 3’üncülük maçları oynandı. Bir futbol şöleni havasında geçen maçlardan sonra kupa töreni yapıldı. Törene, Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Naci Gündoğan, Anadolu Üniversitesi Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Spor Koordina-

törü Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Öğütve-ren, Anadolu Üniversitesi Sağlık Kül-tür ve Spor Daire Başkanı Celal Avni Öztürk ve Anadolu Üniversitesi Genel Sekreteri Çetin Kaya katıldı.

Büyük Mücadele

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Adnan Se-vim’in yönettiği final maçı; Yapı İşleri Daire Başkanlığı Uluslararası İlişkiler ile Sağlık Kültür ve Spor Daire Baş-

kanlığı takımları arasında oynandı. Büyük bir mücadeleye sahne olan müsabaka, Yapı İşleri Daire Başkan-lığı Uluslararası İlişkiler takımının 3-0’lık galibiyetiyle sonuçlandı. Fen Fakültesi satın alma bölümü memu-ru Bekir Baldır’ın yönettiği 3’üncülük maçında ise Açıköğretim Fakültesi, İdari Mali İşler-Personel Döner Ser-maye futbol takımını 7-3’lük skorla mağlup ederek 3’üncülüğü elde etti.

Maçın sonunda yapılan kupa

töreninde ilk 4’e girmeyi başaran takımlara kupa ve madalyaları veril-di. 4’üncülüğü elde eden İdari Mali İşler-Personel Döner Sermaye futbol takımı kupasını Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Spor Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Öğütveren’in elinden alırken turnuvanın 3’üncü-lük ipini göğüsleyen Açıköğretim Fa-kültesi futbol takımına ödülü Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanı Celal Avni Öztürk tarafından verildi.

Gümüş madalyayı almaya hak kazanan Sağlık Kültür ve Spor Dai-re Başkanlığı futbol takımı ödülünü Anadolu Üniversitesi Genel Sekreteri Çetin Kaya’dan alırken ilk gününden beri turnuvanın en büyük favorisi olan ve şampiyonluk ipini göğüs-leyen Yapı İşleri Daire Başkanlığı Uluslararası İlişkiler futbol takımına ödülü Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Naci Gündoğan tarafından verildi.

Turnuvada kupa sahibini buldu

Bilge SÖNMEZ

■ İletişim Bilimleri Fakültesi (İBF) ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı iş birliğiyle hazırlanan "Toplumsal Cin-siyet ve Medya Atölyesi" İBF Öğretim Üyesi Doç. Dr. İncilay Cangöz’ün ko-ordinatörlüğünde 21-25 Ekim günle-ri arasında gerçekleştirildi. Fakülte binasında etkinliğe, Türkiye'nin farklı üniversitelerinden birçok öğrenci katılım gösterecek. Toplumsal cinsi-yet ve kadına şiddetin tartışılacağı atölyede, Kadın Statüsü Genel Mü-dürlüğü Uzmanları ve İBF öğretim elemanlarının yapacağı sunumların yanı sıra öğrenciler de gazete, radyo, fotoğraf, sosyal medya alanlarında projeler üretecek.

Değişim Yoksa Sıkıntı Var

Atölyenin ilk gününde tanışma toplantısının ardından Kadın Statü-sü Genel Müdürlüğü Uzmanı Meh-met Erdoğan, atölye çalışmasının tanıtımını yaptı. Genel Müdürlük adına konuşan Aile ve Sosyal Politi-kalar Bakanlığı Kadın Statüsü Genel Müdürlüğü Sosyal Statü Daire Baş-kanı Zeynep Göknil Şanal "Geleceğin

iletişimcileri olarak özellikle sizler, bi-zim için çok önemlisiniz. Bir şeylerin değişmesi gerekiyor. Hayata bakış açımız, fikirlerimiz, nasıl çalıştığımız, nasıl yaşadığımız her şey değişebilir ve değişmeli. Zaten değişmezse ge-lişmezse sıkıntı var. Bu değişimde de sizlerden faydalanmak istiyoruz. Umarım burada öğrendiğimiz, pay-laştığımız, ürettiğimiz her şey gele-cekte sizlere ışık tutacaktır. Bu bizim için gerçekten önemli. Siz bizim halk-la iletişimimizi sağlayan kişilersiniz. Onun için kadın algısını doğru olarak içselleştirip doğru şekilde iletmeniz bizim için çok önemli. Burada bu-lunmanızı bir teklif olarak kabul edip sizlere teşekkür ediyorum. Bakanlığa ve Genel Müdürlüğe ve bu konuda hassasiyet gösteren tüm dostlarımı-za çok teşekkür ediyorum. Gerçekten çok olumlu bir enerjiyle bizi karşıladı-lar." dedi.

Fakülte adına açılış konuşmasını yapan Dekan Prof. Dr. Nezih Orhon ise düşüncelerini şu şekilde aktardı: "Geçmişte bu buluşmalardan, bu projelerden çok değerli, çok lezzetli meyveler ürettik. Bu tür ortamlar

sizler için birer fırsat. Kendini göste-rebilmeninse çok önemli bir koşulu vardır: Risk almak. Burada bulunma kararı olarak siz zaten kadının sta-tüsü hakkında konuşulan konulara duyarlılığınızı ispat etmiş durumda-sınız ama bu tür platformlar bunun dışında risk alabilmeniz için de bir fırsattır. Bugüne kadar yapılan ça-lışmaları bir adım öteye götürme kararlılığını gösterebilmek için özveri göstermelisiniz. Bu okul, bu tür pro-jeleri geliştirebilmeniz için bir evdir, sonsuz bir şekilde kullanın."

Açılış konuşmalarından sonra Ka-dın Statüsü Genel Müdürlüğü Uzma-nı Müge Toker Erdoğan, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda, kurum-sal yasal ve uluslararası gelişmeleri anlatırken İBF öğretim elemanların-dan Yrd. Doç. Dr. Aysel Kayaoğlu top-lumsal cinsiyet olgusu, cinsiyete da-yalı ayrımcılık ve toplumsal cinsiyet eşitliği konularında bilgi verdi. Kadın Statüsü Genel Müdürlüğü Uzmanı Özgün Baltacı ise kadına yönelik aile içi şiddet ile ilgili istatistik verileri öğ-rencilerle paylaştı.

Toplumsal cinsiyet ve medya atölyesi

Modacıların büyük başarısı

Muhammed Sezer KIZILATEŞ

■ Üniversitemiz Briç Takımı, 29 Eylül-7 Ekim günleri arasında Hırvatistan’da yapılan Avrupa Üniversiteler Arası Briç Şampiyonası’nda ülkemizi temsil etti. Melih Baş, Ekrem Serdar, Berk Gökçe ve Ahmet Can Özer’den oluşan takım, şampiyonada takımlar kategorisinde 8’inci sırayı alırken çiftler kategorisinde Ekrem Serdar ve Ahmet Can Özer ikilisi 3’üncü olmayı başararak bronz madal-ya kazandı. Çiftler kategorisindeki Melih Baş ve Berk Gökçe’den oluşan diğer takımımız ise 12’nci sırada yer aldı.

Ülkemizde altyapısı olmayan bir spor dalında dünya çapında önemli başarılara imza atan Ekrem Serdar, “Hırvatistan’daki atmosfer, arkadaşlık-lar, farklı kültürlerle bir arada olmak, birçok medeniyetten arkadaşlar edin-mek çok güzel bir duygu. Takım olarak, oldukça iyi şartlarda bir kamp ortamı geçirdik.” dedi.

Ahmet Can Özer ise “Turnuvada bek-lediğimiz sonucu takımlar kategorisin-de olmasa da ikili şampiyonada 3’üncü sırada tamamlayarak bronz madalya kazandık. Bu süreçte bizden hiçbir desteği esirgemeyen üniversitemize çok teşekkür ederiz. Bu ve bunun gibi başarıların gelmesi için var gücümüzle çalışıyoruz. İlerleyen zamanlarda üni-versitemizde yapacağımız etkinliklerde bu işe hevesli arkadaşları aramızda görmek istiyoruz.” diye konuştu

yanı sıra öğrenciler de gazete, radyo,

Müdürlüğü Sosyal Statü Daire Baş-

Hırvatistan’dan madalya ile döndüler İdris Can ÖZCAN

■ Anadolu Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Moda Tasarımı Bölü-mü öğrencileri Eylül ve Ekim aylarında düzenlenen Ev ve Plaj Giyimi Tasarım Yarışması, Genç Tasarımcılar Yarışması ve Merter 2013-Moda ve Tekstil Tasa-rım Yarışması’nda aldıkları ödüllerle büyük bir başarıya imza attı.

Denizli İhracatçılar Birliği tarafından 2’nci kez düzenlenen Ev ve Plaj Giyimi Tasarım Yarışması’nda Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Moda Tasarımı Bö-lümü son sınıf öğrencisi Yelda Şebnem Eker, 2’ncilik ödülünün yanı sıra 6 bin TL maddi destek ve 2 sene sürecek bir yurt dışı eğitimi kazandı. Eker’in tasa-rımlarının da sergilendiği Denizli’de gerçekleşen final defilesinin koreog-rafisini Rönesans Ajans’tan Akif Örük üstlendi. Birçok ünlü ismin yer aldığı defilede Eker’in tasarımlarını Wilma Elles ve Tuğba Melis Türk izleyenlerle buluşturdu.

Jüride Ünlü Modacılar

Aynı zamanda Ankara Moda Tasa-rımcıları Birlik ve Dayanışma Derneği tarafından düzenlenen 2013 Genç Ta-sarımcılar Yarışması’nda da mansiyon ödülü alan Yelda Şebnem Eker’in tasa-rımları Ankara Armada Hayat Sokağı’n-da düzenlenen final defilesi kapsamında sergilendi. Koreografisini Yasin Aksoy’un üstlendiği defilede Eker’in tasarımlarını Özlem Katipoğlu sundu.

İstanbul Güngören Belediyesi sponsorluğunda Merter Sanayici ve İş Adamları Derneği (MESİAD) tarafından ilk kez düzenlenen Merter 2013 - Moda ve Tekstil Tasarım Yarışması’nda Ana-dolu Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi 2013 mezunları Semih Metin Demirkan ve Dila Gümürcinler, sergileme derecesi alarak İstanbul’da düzenlenen yarışma defilesinde tasarımları ile yer aldı. Barbaros Şansal, Gamze Saraçoğlu, Çiğdem Akın, Günse-li Türkay, Başak Gürsoy, Özgür Masur ve Simay Bülbül gibi ünlü tasarımcıla-rın jüri olduğu yarışmaya katılan genç tasarımcılar, çeşitli para ödülleri ve staj olanakları ile ödüllendirildi.

■ Fen Fakültesi 20’nci kuruluş yılı etkinlikleri çerçevesinde biyolojik koleksiyonunu görü-cüye çıkarttı. Biyoloji

Bölümü tarafından hazırlanan “Doğadan

Kesitler” sergisi, 22 Ekim günü Öğrenci Merkezi Fuaye

Alanı’nda açıldı. Açılışa, Eskişehir Vali Yardımcısı Dr. Ömer Faruk Günay, Anadolu

Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Naci Gündoğan, Fen Fakültesi öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı.

■ Eğitim Fakültesi Resim-İş Öğretmenliği Bölümü 9 Ekim günü ‘’ Anne Ben Barbar mıyım‘’ başlığıyla gerçekleştirilen 13. İstanbul Bienali’ne gezi düzenledi. Öğrencilerimiz ayrıca

dev boyutlu eserleriyle tanınan dünyaca ünlü Hint asıllı İn-giliz heykeltraş Anish Kapoor’un Sakıp Sabancı Müzesi’nde yer alan sergisini de gezme fırsatı buldu.

Komedi Terapi sezonu açtı■ Anadolu Üniversitesi Doğaçlama Tiyatro Grubu

“Komedi Terapi” yeni dönemin ilk gösterisiyle izleyiciyle buluştu. Komedi Terapi, doğaçlama tiyatro gösterisiyle 7 Ekim günü Sinema Anadolu’da izleyici karşısına çıktı. Öğrenciler tarafından yoğun ilgiyle karşılanan ekibin

gösterisi, büyük alkış aldı.

Doğadan kesitler sergisi

Öğrencilerimiz İstanbul Bienali’nde■ Eğitim Fakültesi Resim-İş Öğretmenliği Bölümü 9 Ekim dev boyutlu eserleriyle tanınan dünyaca ünlü Hint asıllı İn-

Öğrencilerimiz İstanbul Bienali’ndeÖğrencilerimiz İstanbul Bienali’nde

■ Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik-Cam Bölümü öğretim elemanı Yrd. Doç. Ekrem Kula, Avrupa Cam Festivali’ne davet edildi. Polonya’da düzenlenecek festivale çeşitli Avrupa ülkelerinden 12 sanatçı katılacak. 14-20 Ekim günleri arasında yapılacak festivalde Türkiye’yi Yrd. Doç. Ekrem Kula temsil edecek.

Ülkemizi Polonya’da temsil edecekÜlkemizi Polonya’da temsil edecek

Öğretim elemanları ve

öğrencilerden 20. Yıl sergisi■ Engelliler Entegre Yüksekokulu Uygulamalı Güzel Sanatlar Bölümü lisans programlarının mezunları ile öğretim elemanlarının ortak sergisi 21 Ekim günü Prof. Atilla Özer Karikatür Evi’nde açıldı. 20. yıl etkinlikleri kapsamında düzenlenen sergi-nin açılışına Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Naci Gündoğan da katıldı.

■ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) akademik personel ve çalışanları, Kurban Bayramı dolayısıyla 11 Ekim günü İİBF

Sergi Salonu’nda bir araya geldi. İİBF De-kanı Prof. Dr. Recai Dönmez’in katıldığı kutlama töreninde İİBF Dekan Yardımcıla-

rı Doç. Dr. Metin Coşkun, Doç. Dr. Musta-fa Erkan Üyümez, Fakülte Sekreteri Necati Bayram fakülte çalışanları ile bayramlaştı.

■ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Sergi Salonu’nda bir araya geldi. İİBF De- rı Doç. Dr. Metin Coşkun, Doç. Dr. Musta-

İİBF bayramlaşmada bir araya geldi

Kesitler” sergisi, 22 Ekim günü Öğrenci Merkezi Fuaye

Alanı’nda açıldı. Açılışa, Eskişehir Vali Yardımcısı Dr. Ömer Faruk Günay, Anadolu