ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in...

96
Erzurum 2016 Dr. M. Zahir ERTEKİN ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim Hakkı Konyalı

Transcript of ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in...

Page 1: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

Erzurum 2016

Dr. M. Zahir ERTEKİN

ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR

Ibrahim Hakkı Konyalı

Page 2: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

Eser Adı : Erzurum'da İz Bırakanlar "İbrahim Hakkı Konyalı"

Yazarı : Dr. M. Zahir ERTKEİN

Editör : Prof. Dr. Haldun ÖZKAN

Emeği Geçenler : Prof. Dr. Nihat YATKIN Doç. Dr. Remzi ŞAHİN Okt. Zeki KOTAN

Baskı : Zafer Medya Yenikapı Caddesi Kadıoğlu Sokak Yakutiye/ERZURUM 0442 234 22 85 Atatürk Üniversitesi Yayınları No: 1190 ISBN : 978-975-442-864-3 Atatürk Üniversitesi Rektörlüğü 2016

Bu kitapta yer alan tüm yazıların dil, bilim ve hukuk açısından sorumluluğu yazarlarına aittir.

"Tanıtım nüshasıdır, para ile satılamaz"

Page 3: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

SUNUŞKuşkusuz her şehir bir kimlik, bir kişilik taşır; her şehrin bir ren-

gi, kendine özgü bir ahengi vardır. Çokça zikredilen bu gerçekle bir-likte, her şehrin kendi insanını yansıttığını, insanında ise kendini açık kıldığını da dile getirmek gerekir. Bu cümlede Rekâket var

Buna şehrin “kadim karakteri” de diyebiliriz.. Yüzlerce, binlerce yılda vücuda gelebilen bir karakter…

Bu bağlamda Le Bon’un "bir toplulukta her duygu, her davranış yayılmacı özelliğe sahiptir" şeklindeki sözünü hatırlamak yerinde ola-caktır. Toplumu oluşturan herkesin birbirinden etkilenip ortak bir ref-lekse, ortak duygu ve davranış biçimine sahip olduklarını vurgulayan bu söz, özellikle tarihi ve kültürü derinlikli olan şehirler için çok daha geçerli bir gerçekliği barındırır.

Erzurum da bu şehirlerden biridir. Türk-İslam medeniyeti de-ğerlerinin ve Anadolu ruhunun taşıyıcısıdır Erzurum. Derinlikli, çok boyutlu ve kuşatıcı bir kimliğe haizdir.

Tarihine ve kültürel kodlarına bakıldığında bu coğrafyayı biçim-lendiren gücün, aşkın, aklın ve iradenin hikmetlerini üzerinde barın-dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün gereği olarak da, tarihi boyunca çok sayıda “beynelmilel sima”ya vatan olmuş bir şe-hirdir.

Elinizdeki bu kitap, işte böylesi “beynelmilel şahsiyetler”den bazı-larını anlatan bir eser niteliğindedir.

Her biri kendi alanının ve zamanının mümtaz ve hürmete şayan isimleri olan bu şahsiyetler, bir yönüyle medeniyetimizin kaybolmaya yüz tutmuş değerleri, diğer yönüyle de aydınlık geleceğimizin inşaa-sındaki güçlü esin kaynaklarıdır.

Her biri hakikat aşığı, her biri irade kahramanı, her biri dava ada-mıdır.

İlmin, idealin, ahlakın kahramanlarıdır her biri.Aklın, edebin, azmin ve liyakatin de abideleridir her biri.Velhasıl her biri Erzurum’a bir değer, her biri Erzurum’dan bir

parıltıdır… ***Atatürk Üniversitesi olarak böylesi bir eseri (eserleri veya bir kaç

eseri) yayınlamanın kıvancını taşıyoruz. 60 yıla yakın bir zamandır, eğitime ve bilime yaptığı katkıları, sos-

Page 4: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

Prof. Dr. Ömer ÇOMAKLIREKTÖR

yal ve kültürel hizmet ve kazanımlarla da buluşturan üniversitemiz, şimdiye kadar -tarih ve kültür başta olmak üzere- bir çok alana eşsiz kaynak eserleri kazandırmayı başarmış, sadece şimdinin literatürünün değil, geleceğin literatürünün inşaasında da rol almayı kendine görev bilmiştir.

Bu sorumluluğun bir sonucu olarak ortaya çıkan “Erzurum’da İz Bırakanlar” isimli bu kitabın üniversitemizin özgün ve değerli yayın-ları arasında mümtaz bir yere sahip olacağına kuşkum yoktur.

Değerli yazarlarına ve katkısı olan herkese teşükker ediyor, bir kez daha böylesi bir çalışmanın şimdimizi ve yarınlarımızı aydınlata-cak güçlü bir kaynak olacağına olan inancımı paylaşmak isterim.

Page 5: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

İÇİNDEKİLER

1. HAYATI ......................................................................................7

1.1. DOĞUMU VE KİŞİLİĞİ ..........................................................7

1.2. EĞİTİM HAYATI .....................................................................10

1.3. HOCALARI ..............................................................................11

1.4. AİLESİ .......................................................................................12

1.5. MEMURİYET HAYATI ..........................................................13

1.6. ÜSKÜDAR’DAKİ EVİ .............................................................13

1.7. ÜSKÜDAR’DAKİ KÜTÜPHANESİ ......................................14

1.8. III. SELİM CAMİİ HÜNKÂR KASRI ...................................15

1.9. ALDIĞI ÖDÜLLER VE UNVANLAR ..................................16

1.10. ARŞİVİ ....................................................................................17

1.11. ESERLERİNDE KULLANDIĞI MÜSTEAR İSİMLER ...............................................................17

1.12. VASİYETİ ................................................................................20

1.13. VEFATI ....................................................................................20

2. KİTAPLARI ............................................................................22

2.1. Basılmış Kitapları .....................................................................22

2.2. Basılmamış Kitapları ...............................................................22

2.3. Sadece İsimleri Olan(Baskısı veya Müsveddesi Olmayan) Kitaplar .............................23

3. DERGİLERİ .............................................................................24

3.1. Hak Yolu ....................................................................................24

3.2. Örnek .........................................................................................24

3.3. Tarih Dünyası ...........................................................................25

3.4. Tarih Hazinesi ..........................................................................25

Page 6: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

4. DEFTERLERİ ..........................................................................26

5. İBRAHİM HAKKI KONYALI VE ERZURUM HAKKINDA ÇALIŞMALARI ..............................26

5.1. Abideleri ve Kitabeleriyle Konya Tarihi ................................26

5.2. Eserin Künyesi ve İçeriği .........................................................28

6. Türk Tophaneleri ....................................................................64

7. Dergi ve Gazete Yazılarında Öne Çıkan Konular ...................70

a. Dergilerden yayınlanan köşe yazılarında Erzurum ...............73

b. Gazetelerde yayınlanan köşe yazılarında Erzurum ...............74

İbrahim Hakkı Konyalı’nın Değerlendirmelerinde Erzurum .................................................78

KAYNAKÇA ...............................................................................87

EKLER .........................................................................................91

Page 7: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

7

---------------------------------------------------------------------------Dr. M. Zahir ERTEKİN

1. HAYATI

1.1. DOĞUMU VE KİŞİLİĞİKonyalı, 1312 Rumi ve 1896 Miladi yılında Konya’da Akıncılar-

Mihmandar Mahallesi’nde dünyaya gelmiştir 1. Hal, tercümesinde bu konuda şu bilgileri vermektedir: “Konya’da Selçuk sarayının Akıncı kapısının yol aşırı 20 metre kadar doğusundaki tarihi evimizde doğdum. Babam Mustafa Efendi, Takva Hoca’dan icazet almış bir ilim adamıdır. Dedem Hacı Mustafa Ağa’dır. Ninem Fatma Hanım’ın çocukları öldüğü için babama dedemin adını vermişler. Büyük dedem Hacı Mehmet, onun babası yine Mustafa’dır. Soyadımız Nalbantzade’dir 2. Dedelerim Selçuklu Akıncılarının Baytar nalbantları idiler 3.”

Annesi Hatice Hanım da meşhur Atazade İbrahim Ağa’nın kızıdır 4. İbrahim Hakkı Konyalı, ailesinin baba tarafından Anadolu Selçuklularına ulaştığından, nalbant sözünün ise günümüzün veteriner hekimine eş olduğundan söz etmektedir. I. Sultan Alâeddin Keykubad zamanında ordu atlarını tedavi eden dedelerine ait aletleri küçüklüğünde evlerinde gördüğünü de ifade etmektedir 5.

“Islah-ı Medaris-i İslamiye” mektebinin seçkin ve parlak öğren-cilerindendi. Çok iyi Arapça bilgisine sahipti. Bu özelliği sonraki yıl-larda onu çağımızın eski kitabeleri en iyi okuyan nadir uzmanların-dan biri yapacaktır. Rüşdiye’de okumaya devam ederken Hasankaleli büyük alim ve mutasavvıf Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın Marifetna-me adlı eserini okudu. Çok beğendiği bu eserden dolayı yazarının 1 Özdamar, İbrahim Hakkı Konyalı ve Konyalı Kütüphanesi Yazmaları Katalogu,

s. 8; Erdem Yücel, “Tarihçi ve Yazar İbrahim Hakkı Konyalı ile Bir Konuşma”, Hayat Tarih Mecmuası, S. 1, İstanbul 1976, s.25; Necmeddin Şahiner, Yeni Asya Gazetesi, Ankara 27 Şubat 1976, s. 5.

2 Nalbant sözcüğü bugünkü manada atların nallarını yapan anlamında kullanıl-mamıştır. Bu sözcük Selçuklular ve Osmanlılar zamanında veteriner anlamında kullanılmaktaydı.

3 İbrahim Hakkı Konyalı Arşivi, “İbrahim Hakkı Konyalı’nın Hal Tercemesi”, Bel-ge No: 5397, s. 2.

4 Yücel, “Tarihçi ve Yazar İbrahim Hakkı Konyalı ile Bir Konuşma”, s. 25; İ. H. Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Niğde Aksaray Tarihi, C.1, İstanbul 1974, s.320.

5 Yücel, “Tarihçi ve Yazar İbrahim Hakkı Konyalı ile Bir Konuşma”, s. 25.

Page 8: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

8

Erzurum'un Yüzleri------------------------------------------İbrahim Hakkı Konyalı

ismi olan ‘Hakkı’ yı kendisi için de kullanmaya başladı 6. Böylece res-miyetteki İbrahim Atis, artık İbrahim Hakkı Konyalı oldu.

“İbrahim Hakkı Konyalı, her mektepten birincilikle çıkmıştır. Onun nezaheti ve ateşli zekâsı daha mektep sıralarında muhitine ve memleketine birçok şeyler vaat ediyordu. O, talebe iken mektep ida-relerinin kendinden sonraki sınıflara hocalık yapardı. Daha talebe iken Konyalılar bu değerli çocuklarını hitabet kürsülerinde dinle-mekten büyük bir zevk duyarlardı 7.”

Onun iyi bir meskukat uzmanı olduğunu söylemek gerekmek-tedir. Birçok kez dile getirdiği ve Batılı bir yazara ait olan “Bana bir avuç eski para veriniz size tarihçi yetiştireyim.” sözünün hakikat ol-duğunu ve tarih ilminin olmazsa olmazlarından birinin meskukat ilmi olduğunu dile getirmektedir. Konyalı, 4 yıl boyunca dönemin Maarif Umumi Müfettişlerinden ve hem doğu hem de batı aleminin meskukat ilminin büyük alimlerinden Ahmet Tevhit Bey’den mes-kukat dersi almıştır. Hatta Ahmet Tevhit Bey bazen Konyalı’nın ken-disini geçtiğini sevinerek anlatırdı 8.

Konyalı, çok farklı alanlarda yazı ve kitaplar neşretmiştir. Biyog-rafi türünden kitapları olduğu gibi sadece tarih, sadece Sanat Tarihi veya Tarih ve Sanat Tarihi birlikte yayımladığı ve yayımlayamadığı kitapları da vardır. Ayrıca Arapça ve Farsçadan çevirilerini kapsayan kitapları bulunmaktadır. Kısaca kültür, sanat ve edebiyat kapsamına girebilecek bütün sosyal bilimlerde söz sahibidir.

Mutlakiyet, Meşrutiyet ve Cumhuriyet tarihleri boyunca üç pa-dişah, son halife ve yedi cumhurbaşkanı devirlerinin her türlü po-litik, ekonomik ve sosyal çalkantılarını içine alan ve kendi tabiriyle “hükümetler yapan, hükümetler yıkan” “roman”lık bir hayat hikaye-si vardır 9.

Son zamanlarında şu ifadeyi sıkça yazardı: “92 yaşındayım, rah-met-i rahman denizinin kenarındayım, kandilde yağ bitmek üzere.” diye bitirirdi. Her mektubundan sonra ona sorardık, hocam bugün 6 Yücel, “Tarihçi ve Yazar İbrahim Hakkı Konyalı ile Bir Konuşma”, s. 25.7 Ethem Ruhi Balkan, İbrahim Hakkı Konyalı ve Eserleri, Kültür Matbaası, İstan-

bul 1941., s. 6. 8 Balkan, s. 11.9 Özdamar, İbrahim Hakkı Konyalı ve Konyalı Kütüphanesi Yazmaları Katalogu,

s.14; Özdamar, “Şehirlerin Tarihini Yazan Adam”, s.7.

Page 9: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

9

---------------------------------------------------------------------------Dr. M. Zahir ERTEKİN

hangi sıfatınızı kullanalım, diye sorardık. Bazen İbrahim Hakkı Konyalı müellif, muharrir diye imza atardı. Bazen Selçuk Üniver-sitesi’nin hocaya vermiş olduğu fahri doktora unvanını kullanırdı. Bazen Şeyhül Muharririn Dr. İbrahim Hakkı Konyalı olarak imza atardı 10.”

“Uzun ve sağlıklı bir ömür süren Konyalı, son yıllarında gözleri görmez hale gelince:

“Siz boş durmazsınız, beraber olmadığımız zamanlarda neler ya-pıyorsunuz hocam?” diye sorduğum zaman:

“Aman efendim aman!.. Neler yapmıyorum ki… Eskiden yazdıkla-rımı bu perdeli gözlerle büyüteç yardımıyla şöyle bir gözden geçiriyo-rum da… Neler neler yazmışım!... Onları nasıl yazdığıma hayret edi-yorum! Kitapları hakkıyla tekrar tetkik ve tashih etmem gerekiyordu, yapamadım. Vakit bulamadım, ona üzülüyorum…” derdi 11.”

Konyalı’nın şiire ve edebiyata karşı fazla merakı yoktu. Tarihçiliği daha ağır basıyordu. Ancak iyi şiiri sever ve bu konuda hep şunu söylerdi: “Şiir yazmak için hep çocuk kalmak lazımdır. Yahya Kemal Beyatlı ömrü boyunca hep çocuk kalabildiği için iyi şiirler yazmış-tır 12’’ derdi.

Hayatının büyük bir bölümü İstanbul’da geçmesine rağmen Kon-yalılık duygusunu hep güçlü tutmayı başarmıştır. Zaten “Konyalı” soyadıyla meşhur olmuş ve tüm eserlerinde de bunu kullanmaktan mutluluk duymuştur. Mustafa Özdamar onu katıksız bir Konyalı olarak tarif eder ve şöyle der:

“Rahmetli Hoca, İstanbul’un toprağından ve ikliminden söz ederken: ‘Bu iklime kan ekseniz can biter! Çöp dikseniz çınar olur!..’ derdi 13.”

Konyalı’nın şüphesiz en önemli özelliklerinden biri iyi bir kitabe okuyucusu olmasıdır. Kitabe okumaya adeta bir ömür harcamıştır. Bu konuda bir gazetede çıkan röportajında şunları kaydetmektedir: 10 Mustafa Özdamar ile 16.08.2012 tarihinde yapılan görüşmeden.11 Mustafa Özdamar ile 16.04.2012 tarihinde yapılan görüşmeden; Özdamar, İbra-

him Hakkı Konyalı ve Konyalı Kütüphanesi Yazmaları Katalogu, s. 16-17.12 Özdamar, İbrahim Hakkı Konyalı ve Konyalı Kütüphanesi Yazmaları Katalogu,

s. 12.13 Özdamar, İbrahim Hakkı Konyalı ve Konyalı Kütüphanesi Yazmaları Katalogu, s. 18.

Page 10: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

10

Erzurum'un Yüzleri------------------------------------------İbrahim Hakkı Konyalı

“Ben görmeden yazmam, yazacağım konuyu mutlaka görmem lazım. Allah’ın lütfu ile elli senedir Anadolu’da okumadığım kitabe kalmadı. 50-60 senedir dünyada kitabe okumayan kalmadı, yalnız biz kaldık. Son zamanlarda gözlerim rahatsızlandı. Allah nur-u ba-sarı elimden almasın yeter. Bizdeki ilim adamlarını arşive davet et-tim, kitabe okuyabilmeleri için. Onları imtihana davet ediyorum. Bu davete hiçbiri gelemedi. Bunu ben Yeni Asya’da yazdım. Henüz hiç kimse cesaret edip de bu imtihana gelmedi 14.”

Konyalı’nın kitabe okuma serüveni ve sevdası elbette bunlarla sınırlı değildir. Basılmış tüm kitaplarında yüzlerce kitabe metninin okunmuş hali bulunmaktadır. Kitabe okuma konusunda kendisine çok güvenen ve birçok yapının kitabesini ilk defa okuyan kişi ola-rak Konyalı’nın kendisini yer yer bu yeteneğiyle övdüğü ve bazen de meydan okuduğu görülmektedir. Bu konuyu geniş bir biçimde örnekleriyle açıklayan yazılar da yayımlamıştır 15.

1.2. EĞİTİM HAYATIİbrahim Hakkı Konyalı, ilk tahsilini Konya’da “Yıkık Mahalle”

mektebinde tamamladı. Ortaokul eğitimine tekabül eden rüştiye eğitimini yine Konya’da “Füyuzat-ı Hamidiyye” mektebinde yaptı. Bundan sonra da yüksek tahsil diyebileceğimiz ve lise ve üniversi-teye denk düşen asıl eğitimini de, medreselerin ıslahı için Konya’da Sami Bekir başkanlığında açılan “Islah-ı Medaris-i İslamiye” mekte-binde 16 12 yıllık ciddi bir eğitimin sonunda tamamlamıştır. Bu okul-da iyi derecede Arapça ve Farsça da öğrendi. Bu okul, nev-i şahsına münhasır bir yapıya sahip olup din ilimlerinin yanı sıra fen ilimle-rinin de öğretildiği bir kurumdu. Birinci Dünya Savaşının başladığı yıllarda, devam etmekte olduğu Konya’daki Islah-ı Medaris-i İslami-

14 Şahiner, s. 5.15 Bkz. İbrahim Hakkı Konyalı, “Kütüphanelerimizden Çalınan Kitaplar”, Yeni

Asya, 29-30 Haziran/ 1-2-3-4-5-6 Temmuz İstanabul, 1976, s. 4.16 Islah-ı Medaris-i İslamîye: “Fatih Sultan Mehmet’in öncülük ettiği “Sahn-ı Se-

man” medresesi ile Kanuni Sultan Süleyman’ın “Süleymaniye” medreselerinin eğitim anlayışını devam ettiren, ilmi bir bütün olarak düşünerek müfredatında din ilimleriyle birlikte fen ve sosyal bilimlere de yer veren lise ve üniversite sevi-yesinde özel bir eğitim-öğretim kurumudur.” Bkz. İsmail Bilgili, “Konya Islah-ı Medaris-i İslamîye Medresesi Müfredatı”, Tefekkür Dergisi, S. 57, Konya 2013, s. 39-44.

Page 11: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

11

---------------------------------------------------------------------------Dr. M. Zahir ERTEKİN

ye Üniversitesi kapanınca, İzmir’deki Amerikan Şimendifer Mekte-bine kaydını yaptırdı 17.

Dejenerleşen bu iki müessese Müslümanları zelil ve hakir etmiş-tir. Konyalı ilim adamları, hayırseverleri eski medresenin düşmanı (Islah-ı Medarisi İslamiye) adlı bir İslam darülfünunu kurdular. Bu medresede İslam’ın istediği çapta madde ilimleri ile mana ilimleri kucaklaştırılarak okutulurdu. Programında Japonya’da İslami neşir de vardı 18.” İbrahim Hakkı Konyalı, 17 Ağustos 1331/1913 yılında Islah-ı Medaris-i İslamiye mektebinden diplomasını alarak mezun olmuştur. Konyalı, 1332/1914 yılında Konya Sanayi Mektebinde kısa bir müddet hocalık yapmıştır.

Konyalı 1333/1915 yılında İzmir’de açılan ve bir ihtisas ve mes-lek okulu olan Şimendifer Mektebi’nden yüksek derece ile mezun olmuştur. Almanların idaresindeki Anadolu-Bağdat demiryolları-nın Geyve ve Bozüyük istasyonunda staj gördü. 19 Kendisi ile yapılan bir röportajda Konyalı, “Islah-ı Medaris-i İslamiye” medresesinden bahis açılınca o günü yaşıyorcasına heyecanlandığını ifade ederek şunları kaydeder: “İslam’ın düşmanı olduğu taassup bu üniversitenin kapısından içeri girmemiştir. Bu medrese maddi ve manevi ilimleri toplayan ve o vakte kadar geniş sınırları olan Osmanlı İmparatorlu-ğunda bir eşi daha olmayan öğretim müessesi idi. Öğrenim süresi on iki yıldı. Buradan çıkanlar maddi ve manevi ilimlerle kendileri-ni cihazlandırıyorlar, doğu ve uzak doğu ülkelerinden birinin dilini öğreniyorlardı. Onlara doğu ve uzak doğu ülkelerinde İslamiyet’i yaşatma görevi verilmesi düşünülmüş, planlanmıştı 20

1.3. HOCALARIKonya hukuk mektebi müdürü Refik, Şeyhülislam Mustafa Sab-

ri, Konya Mebusu Elmalılı Tefsirinin sahibi Küçük Hamdi (Elmalılı Hamdi Yazır), Ayan azasından Şeyhzade Zeynel Abidin 21, kardeş-

17 Özdamar, İbrahim Hakkı Konyalı ve Konyalı Kütüphanesi Yazmaları Katalogu, s. 9; Balkan, s.3.

18 İHKA, “İbrahim Hakkı Konyalı’nın Hal Tercemesi”, Belge No: 3049, s. 2.19 İHKA, “İbrahim Hakkı Konyalı’nın Hal Tercemesi”, Belge No: 3049, s. 2.20 Yücel, “Tarihçi ve Yazar İbrahim Hakkı Konyalı ile Bir Konuşma”, s. 25. 21 Konyalı, hocası Zeynelabidin hakkında bir yazısında detaylı bilgi vermektedir.

Bkz. Konyalı, İbrahim Ağa’nın Bulduğu Lahit, Yeni Asya, 1 Ağustos, İstanbul

Page 12: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

12

Erzurum'un Yüzleri------------------------------------------İbrahim Hakkı Konyalı

leri Rıfat ve Ziya, Ahmet Tevhit 22, Hacı Üveyszade Mustafa, Konya Müftüsü Ömer Lütfi ve Fahrettin efendiler 23. Konyalı, Fransızca ho-casının ise bir Ermeni olduğunu söylemekte ancak ismini zikretme-mektedir.

1.4. AİLESİİbrahim Hakkı Konyalı’nın evliliği ve ev hayatı hakkında çok

fazla bilgi bulunmamaktadır. Mevcut bilgiler de henüz herhangi bir yerde yayımlanmamış bilgilerdir. İbrahim Hakkı Konyalı ile il-gili Konya’da düzenlenen bir konferansta onun torunu Didem Atiş Özhekim, dedesinin ailevi hayatı ve evlilikleri ile ilgili şunları söy-lemektedir:

“Dedemle ilgili aile anılarım ancak babaannemle tanışmalarına kadar geri gidebiliyor. Dedem 17 yaşında iken, İstanbul’dan Konya’ya ziyarete gelen Mediha’yı 13 yaşında ilk kez görür. Bir sene birbirle-rine şiirler, mektuplar yazarlar. Babaannem 14, dedemse 18 yaşında bir öğrenciyken de evlenirler. İlk çocukları Yıldız kısa bir süre sonra dünyaya gelir. Yedi sene sonra ise oğulları yani babam Ayhan… Ba-bamın liseyi bitirdiği sene ailelerine ikinci halam Mukadder katıl-mış. Hatırlıyorum da, küçükken adını söyleyemediğim için “Muku hala” derdim. Bu süreç içinde Konya’dan İstanbul’a taşınmışlar. Ba-baannem bahçeyi ve çiçekleri çok sevdiği için dedem ona bahçeli bir ev tutmuş. Yıldız halam Ankara’da Nigthingale Hemşirelik Oku-lu’nda okuduğundan, dedem de evden uzakta olduğundan, babam evin reisi gibiymiş. O da İstanbul Teknik Üniversitesi’ndeki eğiti-mine başlamış. Babaannem ve babamın en büyük zevkleri evleri-nin arka bahçesinde çiçek yetiştirmek ve sabah kahvelerini ana oğul bu bahçede beraber içmekmiş. Yine böyle bir sabah keyfi sırasında, babaannem fenalaşmış ve doktor gelene kadar o çok sevdiği bahçe-sinde daha 38 yaşında iken, beyin kanamasından ölmüş. Ne yazık ki; dedem o sırada araştırma gezilerinden birinde imiş. O dönemin ulaşım koşulları nedeniyle yetişememiş karısının cenazesine…”

Konyalı’nın neneleri ve dedeleri hakkında pek bir malumat yoktur. Ancak bir yazısında babaannesinden bahsederken 1915

1972, s. 4.22 Konyalı, “Eski Paralar”, Yeni Asya, 23 Ağustos 1977, s. 4.23 Konyalı, “Asırlık Tarihçi İbrahim Hakkı Konyalı Anlatıyor”, Yeni Nesil, 8 Ağustos

1981, s. 4.

Page 13: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

13

---------------------------------------------------------------------------Dr. M. Zahir ERTEKİN

yılında Konya’da vefat ettiğini ve isminin de Fatma olduğunu nak-letmektedir 24.

1.5. MEMURİYET HAYATI18 Mayıs 1916 yılında Kafkas Demiryolları işletme memurluğu-

na atanmıştır. Topal İsmail Hakkı Paşa, Aydın, kasaba demiryolları umumi müdürü Miralay Ali Hikmet ve Nafia Nazareti müsteşarı Muhtar beylerden müteşekkil bir heyetle beraber Gence’ye kadar bir tetkik seyahati yapan heyete şimendiferci mütehassıs (uzman trenci) sıfatıyla katılmış ve Kafkasya’da tarihi incelemelerde bulunmuştur.

1917 yılında İstanbul polis müdüriyeti dördüncü şube memurlu-ğuna atanmış ve bu görevinden 1921 yılında ayrılmıştır.

İlk Türk şimendifercilerinden biri olan Konyalı, 1916 yılında Ba-tum’da istasyon müdürlüğü yapmıştır. Bunu Konya Sanayi Mekte-binde Türkçe öğretmenliği, 1918 yılında kısa bir müddet İstanbul Meşîhat Dairesinde ders vekâleti hulefâlığında tetkik ve araştırma-cılığı izledi ve ardından Başbakanlık Arşivinde uzman olarak çalıştı.

İki defa Şeyhulislamlık Ders Vekâleti Halifeliğinde, Medreseler Müfettişliğinde ve İstiklal Savaşı sırasında Anadolu-Bağdat Demir-yollarının Konya Bağdat Otelinde kurulan Teftiş Dairesinde uzman olarak çalıştı.

Konyalı devlet dairelerinde ayrıca Askeri Müze ve Vakfılar Genel Müdürlüğü’nde de uzman olarak görev yapmıştır.

1.6. ÜSKÜDAR’DAKİ EVİTarihçi ve Öğretmen İsmail Hakkı Avcı, Konyalı’nın Üsküdar’da-

ki evi hakkında şunları aktarır: “Fakülteye girdiğim sene Yeni Asya gazetesinde çalışmaya başladım. İbrahim Hakkı Konyalı gazeteye de yazıyordu. Üsküdar-Harem’de Selimiye’de otururdu. Yaşlı olduğu için yazılarını getiremiyordu. Biz gider alırdık. Çoğu zaman ben gi-derdim. Hem yazıyı almaya hem de cüzi ücretini vermeye Harem’de-ki evine çok gitmişimdir. Harem İskele Caddesi 90 Numara Karlık Apartmanı Daire 8’de otururdu 25. 24 Konyalı, “Ayazma Camii’nin Sıvası Yumurta ve Balla Yapıldı”, Yeni Asya, 5 Mart

1971, s. 4. 25 İsmail Hakkı Avcı ile (TRT için)16.04.2012 tarihinde yapılan röportajdan.

Page 14: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

14

Erzurum'un Yüzleri------------------------------------------İbrahim Hakkı Konyalı

Belkıs İbrahimhakkıoğlu, Konyalı’nın Üsküdar’daki evinin Türk Edebiyatı Vakfına vakfedilmesi ile ilgili şu bilgileri aktarmaktadır: “Konyalı, ilim ve sanat insanları için bir çalışma yeri olsun diye Üs-küdar’daki evini Türk Edebiyatı Vakfına bağışladı. Vakfın ismi altında kendi isminin de yaşamasını arzu ediyordu. Maalesef onun vefatından sonra Türk Edebiyat Vakfı imkânsızlıklar yüzünden bu eve ciddi ola-rak sahip çıkamadı. Tabi bir kişinin kararıyla da bu işler yürümezdi. Vakfın mütevelli heyeti, yani yönetim boyutu var. Bu ev uzun süre kiraya da verilmedi. Boş kaldığı için de çok yıprandı. Bir iki kere Va-kıf olarak hâlihazırdaki Üsküdar Belediyesine başvurmamıza rağmen ancak henüz bir cevap almış değiliz. Biz bu başvurumuzda bu evin bir kültür evi olmasını diledik. Rahmetlinin vasiyetini yerine getiremedi-ğimiz için de ben şahsen vicdan azabı çekiyorum 26.”

1.7. ÜSKÜDAR’DAKİ KÜTÜPHANESİ1979 yılından beri, Üsküdar Selimiye Camii Hünkar Kasrı’nda,

Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne bağlı olarak hizmet veren ve İbrahim Hakkı Konyalı’nın adını taşıyan bir kütüphanedir.

Kütüphane, İbrahim Hakkı Konyalı’nın vakfettiği kitap ve arşiv malzemeleri ile kurulduğu için İbrahim Hakkı Konyalı Vakıf Kütüp-hane ve Arşivi adını almıştır. İki salon, iki oda ve bir depodan oluşan kütüphane toplam 210 m2 kullanım alanına sahiptir. Aynı anda 80 kişiye hizmet verebilme kapasitesi bulunan kütüphane,

Dört bölümden oluşmaktadır.

Yazmalar Bölümü: 705 adet yazma eser bulunmaktadır.

Osmanlı Dönemi Kitapları Bölümü: Arapça, Farsça ve Osmanlı-ca kitaplardan oluşan 2842 eser bulunmaktadır.

Cumhuriyet Dönemi Kitapları Bölümü: Cumhuriyet dönemi ki-tapları bu bölümde bulunmaktadır. Toplam 5018 adet matbu eser-den oluşmaktadır.

Arşiv Bölümü: İbrahim Hakkı Konyalı’nın çeşitli konulardaki notlarından, gazete kupürlerinden ve fotoğraflardan oluşan arşiv 26 Belkıs İbrahimhakkıoğlu ile (TRT için) 22.04.2012 tarihinde yapılan röportaj-

dan.

Page 15: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

15

---------------------------------------------------------------------------Dr. M. Zahir ERTEKİN

bölümünde 5410 adet doküman vardır 27. Bu belgelerin pek çoğu Konyalı’nın notlarından ve yazılarından oluşmaktadır.

1.8. III. SELİM CAMİİ HÜNKÂR KASRIMahfil, büyük camilerde hükümdar veya müezzinler için ayrıl-

mış, taş ya da tahta parmaklıkla çevrili yüksekçe bölüm anlamına gelmektedir. Hünkâr Mahfili ise, büyük camilerde padişahın halk-tan ayrı olarak namaz kılması için yapılmış, özel kapısı ve merdiveni olan, parmaklıklı ve maksure şeklindeki yüksekçe yer manasında-dır 28.

İbrahim Hakkı Konyalı Kütüphanesi olarak kullanılan Selimiye Camii Hünkâr Kasrı, camiyle birlikte III. Selim tarafından yaptırıl-mıştır. Ana giriş kapısının alınlığında: “Rabbi enzilni münzelen mü-baraken ve ente hayrul münzilin (Mu’minun-29)” ayeti yer almak-tadır. Şu anda kapalı tutulan ve kıbleye bakan kapının üzerinde ise: “Selamün aleyküm ketebe rabbukum ala nefsihirrahme” (En’am-54) ayeti yer almaktadır.

Yirmi iki basamaklı merdivenden yukarı çıkıldığında araştırma salonuna girilir. Burası hünkâr kasrının sofasıdır. Burada şu anda arşiv kitaplarının bulunduğu bölümün kapısının üzerinde: “El-hamdulillahi hamden kesiren tayyiben mübareken fih” hadisi şerifi bulunmaktadır. Hünkâr mahfiline açılan kapının üstünde de: “El-hamdullahi ve selamün ala ibadillahillezine’stafa” (Neml-59) ayeti bulunmaktadır. Aynı kapının mahfele bakan iç yüzünde ise: “Sela-mün kavlen min rabbirrahim” (Yasin-58) ayeti yer almaktadır.

Konyalı kütüphane arşiviyle ilgili şu bilgileri vermektedir: “On beş yaşımdan beri yetmiş dört yıl içinde toplandığım yazma ve bas-ma kitapların çoğu ilim güneşi görmemiş, eşsiz ve nadir vesikaları-mın, yurdun yarısından fazla topraklarında bulunan İslami ve gayri İslami tarihi eserler hakkında incelemelerimi içine alan defterlerimi Vakıflar Umum Müdürlüğü’ne yedi sene evvel hibe ettim. Üskü-dar’da Selimiye Camii’nin bitişiğindeki Sultan III. Selim’in muhte-şem kasrı kütüphane ve arşivime tahsis edildi. Adı İbrahim Hakkı

27 http://www.vgm.gov.tr/icerikdetay.aspx?Id=4, (09.03.2013).28 Doğan Hasol, Ansiklopedik Mimarlık Sözlüğü, Yapı- Endüstri Merkezi Yayınları,

İstanbul 1988, s. 209.

Page 16: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

16

Erzurum'un Yüzleri------------------------------------------İbrahim Hakkı Konyalı

Konyalı Kütüphanesi ve Arşivi’dir. Kitaplarımın, arşiv vesikalarının, resim ve fotoğrafların sayısı yirmi bini aşkındır. Hiçbir halife, sultan, padişah ve Müslüman zengini bu kadar sayıda kitap ve belge vakfet-memiştir 29.”

1.9. ALDIĞI ÖDÜLLER VE UNVANLARAldığı ödüller ve unvanları hakkında kendi hal tercemesinde

şunları kaydetmektedir.

1. Gazetecilik şeref kartım vardır. En yaşlı gazeteciyim. Eskiden bir mesleğin en yaşlısına (şeyh) derlerdi buna göre ben Şeyh-ül Mu-harririm.

2. Konya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, doktorluk ve profesör-lük paye ve unvanı verdi.

Kaynaklarda Konyalı’nın profesörlük unvanını aldığına rastla-mıyoruz. Doktora ünvanı hakkında bir kuşku yoktur. Çünkü hem belgesi bulunmaktadır hem de bu belgeyi aldığı zamanki törenin re-simleri mevcuttur. Ancak profesörlük için böyle bir kaynak mevcut değildir. Yalnız bir dergide yaptığı söyleşide bizzat kendisi bu unvanı aldığını dile getirmektedir 30.

3. Altı il ve ilçenin fahri hemşerisiyim. 4. Kütüphane ve arşivimi vakfederken, Devlet Bakanı Enver

Akova bana şilt verdi.5. Akşehir Belediyesi, Nasrettin Hoca şilti verdi 31.6. Kültür ve Turizm Bakanlığı Armağanı7. Konya Turizm Derneği şilti.8. 1982 Konya’da yapılan Mevlana bilimsel toplantısı şilti.9. Konya Gazetecilik Cemiyetinin onur belgesi.

29 Konyalı, “Asırlık Tarihçi İbrahim Hakkı Konyalı Anlatıyor”, Yeni Nesil, 17 Ocak 1981, s. 4.

30 Konyalı, “Tarih yağmacılığı ile asırlık mücadele”, Köprü Dergisi, S. 17, İstanbul 1982, s. 57.

31 Şilt: İngilizce shield. Bu söz Türkçede “üzerinde genellikle bir kurum veya kuru-luşun adı, işareti kazılmış olan ve takdir için armağan olarak bir kimseye veya gruba verilen kalkan biçiminde levha” anlamında kullanılmaktadır.

Page 17: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

17

---------------------------------------------------------------------------Dr. M. Zahir ERTEKİN

1.10. ARŞİVİİbrahim Hakkı Konyalı’nın uzun yıllar ve büyük emeklerle oluş-

turduğu büyük bir arşivi bulunmaktadır. Bu arşiv kendi adıyla kuru-lan Üsküdar’daki kütüphanesindedir. Konyalı, kendi çabası ile konu bütünlüğüne de riayet ederek toplam 5410 sarı zarf içine yerleştir-diği binlerce arşiv belgesi hazırlamıştır. Her zarfın üstüne de kendi mührünü ve imzasını basmıştır. Bunlar hibe olarak Vakıflar Bölge Müdürlüğü bünyesinde açılan İ.H. Konyalı Kütüphanesine bağışla-nınca, her zarf Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün kaşesiyle kayıt altına alınmıştır. Tezimizin özellikle “Dergi Makalelerinde Sanat Tarihi” ve “Gazete Köşe Yazılarında Sanat Tarihi” bölümleri bu arşivde bulu-nan bilgi, belge ve dokümanlar sayesinde oluşturulmuştur. Öyle ki Konyalı, kibrit kutusuna bile yazdığı bir notu atmamış ve ilgili zarfın içinde saklamıştır. Kaldı ki bu zarfların içinde pek çok vesika, berat, hüccet, harita, resim, gazete ve dergi kupürleri gibi pek çok arşiv do-kümanı bulunmaktadır.

1.11. ESERLERİNDE KULLANDIĞI MÜSTEAR İSİMLERİlk yazısı Konya’da Şerafettin Camii’nin karşısında muallimhane-

nin sağındaki matbaada basılan Meşrik-i İrfan 32 gazetesinde yayım-lanmıştır. Bu yazı 17 yaşında iken yayımlanmıştır. Bu yazı meşhur Arap hatibi Kus bin Saide’ni Ukaz Panayırı’nda kırmızı deve üze-rinde jüri huzurunda yaptığı konuşmanın Türkçe çevirisiydi. Bu ilk yazısının başlığı şöyledir:

“Kâbe-i Muazzama’da Son Asılı Olanlardan Kus İbn-i Sâib’in

32 Meşrık-ı İrfan: “II. Meşrutiyet dönemi Konya gazetelerinden biri olan Meşrık-ı İrfan, yayın hayatına Islah-ı Medâris-i İslâmiye bünyesinde başlar. II. Meşrutiyet sonrası kendini yenileyen medrese, bir de gazete yayınlama ihtiyacı duymuştur. Medresenin kurucu müderrislerinden Nakşibendîliğin Hâlidiye kolu şeyhi Zey-nelabidin Efendi’nin siyasî çizgisi, Meşrık-ı İrfan’ın yayın politikasını da tayin eder. Gazete, medrese temelinde oluşan İttihat ve Terakki muhalefetinin önce Ahali Fırkası, sonra da Hürriyet ve İtilâf nezdinde sözcülüğünü üstlenmiştir. Bu süreç, Hürriyet ve İtilâf ’la birlikte Meşrık-ı İrfan’ın, 1917’de de Islah-ı Medâris’in sonunu getirir.” Bkz. Hakan Aydın, “II. Meşrutiyet döneminde Konya’da Islam-ci Muhalefetin Sesi: Meşrik-i Irfan”, Selçuk Universitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, S.1, Konya 2007, s. 33.

Page 18: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

18

Erzurum'un Yüzleri------------------------------------------İbrahim Hakkı Konyalı

Tercümesi”. Yine öğrenci iken bazı makaleleri Mısır’ın Arapça yayın gazetelerinde yer bulacak kadar kuvvetli idi.

Mütarekeden sonra Batum’dan Konya’ya dönen İbrahim Hakkı Konyalı, kendisini tamamen ilim ve araştırmaya verir. Ayrıca Hak Yolu isimli ilk dergisini de bu dönemde çıkarır. Ethem Ruhî Balkan bu dergi için “O vakit İstanbul’da bile benzerine rastlanmayan bu ağır başlı ve ciddi mecmua bugün bile istifade edilebilen kıymetli bir mecelledir.” şeklinde övgüler yağdırmaktadır. İntibah’ta başyazarlık yaptığı gibi Mütareke yıllarında Tercümân-ı Hakikat’te daha çok ta-rihî konuları ele alan makaleler yazdı 33.

İbrahim Hakkı Konyalı, el yazısıyla yazdığı hal tercümesinde bu hususu şöyle izah eder: “1919 yılında Konya’da Hak Yolu adlı bir mecmua çıkardım. Yine Konya’da çıkan İntibah gazetesinde başmu-harrirlik yaptım. Babalık, Konya ve Yeni Meram gazetelerine yazılar yazdım. Konya mecmuasında birçok tarihi yazılarım çıktı. Konya’da din ve mezhep avcılığı perdesi arkasında Ermenilere memleketi par-çalayacak sözde milliyet aşkı aşılamak için Amerikalıların ve Fran-sızların mektepleri ve Fransızların ayrıca kiliseleri de vardı. Ameri-kalıların son mümessili Dr. Dat idi. Onun müesseselerini Konya’dan atma mücadelemi Babalık gazetesinde yapmış ve muvaffak da ol-muştum.”

İstanbul›a geldiği yıllarda Zekeriya Sertel, Halil Lütfi Dördüncü, Selim Ragıp Emeç ve Ali Ekrem Uşaklıgil›in çıkardığı Son Posta’da çalıştı. Gazetenin kapatılması üzerine Tan gazetesinde yazmaya baş-ladı 34.

İlk eseri 1936 yılında 40 yaşında iken yazmış ve yayınlamıştır. Ancak ilk yazısı çok daha eskilere dayanmaktadır. İyi bir arşiv ve çalışma, araştırma disipline sahip olan Konyalı, eserlerini uzun ça-lışma ve tetkiklerden sonra baskıya vermektedir. Kendi tabiriyle en kıymetli eseri olan Aksaray Tarihini 28 senede yazmıştır ve en ha-cimli eseridir 35.

İbrahim Hakkı Konyalı imzasını taşıyan kitaplar dışında on sekiz ayrı isimle çeşitli dergi ve gazetelerde yazılar yazdı. Konyalı, ‘İbra-33 Konyalı, “Asırlık Tarihçi İbrahim Hakkı Konyalı Anlatıyor”, Yeni Nesil, 8 Ağustos

1981, s. 4.34 Yücel, “İbrahim Hakkı Konyalı”, s.196.35 Şahiner, s. 5.

Page 19: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

19

---------------------------------------------------------------------------Dr. M. Zahir ERTEKİN

him Hakkı Konyalı’ isminin dışında aşağıdaki isimleri de yazıların-da ve makalelerinde kullanmıştır. Bu isimleri en çok ve tamamını kendisinin çıkarıp yönetimini yaptığı Tarih Hazinesi dergisinde kul-lanmıştır.

Amber ReisoğluAyhan Atis 36

Ayhan NalbantoğluA. NalbantoğluH. NalbantoğluNalbantzade İbrahim Hakkıİbrahim Atis 37

Derviş KaramanoğluHakkı Arayanİbrahim Cimcozİbrahim Hakkı İ. AtisÖmer AtaoğluMediha Atis 38

VakanüvisM. AtisYeni Evliya Çelebi 39 Şefika Özdöl 40

36 Ayhan, oğlunun ismidir.37 İbrahim Atis onun orijinal adı ve soyadıdır.38 Mediha ilk eşinin ismidir. İkinci eşinin ismi ise Şefika’dır. 39 Konyalı’nın bu ismini sadece bir makalesinden yola çıkarak tespit ettik. O da

1590 numaralı arşiv belgesinde İstanbul’u anlatan köşe yazıların birinde geç-mektedir. Konyalı bu yazısında yaklaşık 20 yıl önce bu isimle Son Posta gaze-tesinde İstanbul’u anlatan yazılar yazdığını belirtir. Bu da yaklaşık 1937 yılına tekabül etmektedir. Bkz. Konyalı, “Tarih Boyunca İstanbul’u İmar Dâvası, Hare-ketleri” Her Gün, 15 Şubat 1957, s.2. 1590.

40 İbrahim Hakkı Konyalı’nın bu ismine sadece bir köşe yazısında rastlamaktayız. Bkz. Konyalı, “Büyük Mimar Sinan ve Üsküdar’daki Şah Eserleri”, Hergün, 17 Mart 1956. S. 6. soyadı hakkında bir malumatımız yoktur ancak ‘Şefika’ onun ikinci eşinin ismidir. ‘Özdöl ise eşinin kızlık soyadıdır.

Page 20: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

20

Erzurum'un Yüzleri------------------------------------------İbrahim Hakkı Konyalı

1.12. VASİYETİKonyalı, tüm kitaplarını ve diğer vesikalarını bağışlayarak kendi

adına bir kütüphane açtırmıştır. Halen Üsküdar III. Selim Camii’nin hünkâr mahfilinde bulunan bu kütüphane, nadir uğrayan araştırma-cılara hizmet etmektedir. Ancak Konyalı, vakfettiği kitapları ve arşivi ile ilgili bildiri mahiyetinde şöyle bir vasiyet yayımlamıştır:

“On beş yaşımdan beri yetmiş dört yıl içinde topladığım yazma ve basma kitapların çoğu ilim güneşi görmemiş, eşsiz ve nadir vesi-kalarımı yurdun yarısından fazla topraklarında bulunan İslami ve gayri İslami tarihi eserler hakkındaki incelemelerimi içine alan def-terimi Vakıflar Umum Müdürlüğü’ne yedi sene evvel hibe ettim. Üs-küdar’da Selimiye Camii’nin muhteşem kasrı, kütüphane ve arşivime tahsis edildi. Adı: İbrahim Hakkı Konyalı Kütüphane ve Arşivi’dir. Kitaplarımın, arşiv vesikalarımın, resim ve fotoğrafların sayısı yirmi bini aşkındır. Hiçbir halife, sultan, padişah ve Müslüman zengini bu kadar sayıda kitap ve belge vakfetmemiştir. Vakıflar İdaresi şartları-nı yerine getirmemiştir. Hibeden dönülebilir. Bu hususta teşebbü-se geçmiş bulunuyorum. Muvaffak olursam, bunları Konya Selçuk Üniversitesine vakfedeceğim. Kütüphane arşivimde bulunan yazma ve basma kitaplarımın ve arşiv vesikalarımın basma ve yayma hak-larını yalnız Konya’nın Selçuk Üniversitesine veriyorum. Refikam ve varisim Şefika Konyalı’nın müsaadesi alınarak istedikleri gibi tasar-ruf edebileceklerdir 41.”

1.13. VEFATIİbrahim Hakkı Konyalı, 20 Ağustos 1984 tarihinde Konya Akşe-

hir’de vefat etti, cenazesi İstanbul’a getirilerek 21 Ağustos’ta Karaca-ahmet Mezarlığı’na defnedildi 42.”

1984 yılının Ağustos ayı idi. Akşehir belediyesinden bir davet almıştı. Davetin sebebi “Akşehir Tarihi” kitabının yeniden basılma-sıydı. Onu görüşüp karara bağlayacaklardı. Konyalı 19 Ağustos 1984

41 Konyalı, “Asırlık Tarihçi İbrahim Hakkı Konyalı Anlatıyor”, Yeni Nesil, 17 Ocak 1981, s.4; İHKA, İbrahim Hakkı Konyalı’nın Hal Tercemesi, Belge No: 3049, s. 13.

42 Yücel, “İbrahim Hakkı Konyalı”, s.196; Özdamar, İbrahim Hakkı Konyalı ve Konyalı Kütüphanesi Yazmaları Katalogu, s. 15.

Page 21: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

21

---------------------------------------------------------------------------Dr. M. Zahir ERTEKİN

günü İstanbul’dan hareket etti 20’sinde Akşehir’e ulaştı.

Konyalı’nın temennilerine uygun düşen ilginç ölümünü eşi Şefi-ka Konyalı, kütüphane personeline şöyle anlatmıştır.

“Buradan (İstanbul’dan) gittik. Önceden bizim için ayrılan otel odamıza indik. İstirahatımızı yaptık. Ertesi gün sabahı kalktık. İbra-him Bey tıraşını oldu, temizliğini yaptı, üstünü başını giydi kuşandı. Kahvaltımızı yaptık. Az sonra, belediye başkanı bizi aldırmak için makam arabasını göndermiş, araba geldi. Ben biraz keyifsizdim. İb-rahim Bey’e: “Sen git, ben biraz istirahat edeyim” dedim. O gitti… Aslanlar gibiydi… Hasta filan değildi.”

Olayın bundan sonrasını o dönemin Akşehir belediye başkanı anlatıyor:

“Biz hocayı makam arabamızla otelden aldık. Ben belediye baş-kanlığında hocayı bekliyorum. Hoca geldi, gayet iyiydi, keyifliydi. Bize iltifatlar etti… Ben elini öptüm… Onu içeriye davet ettim, baş-kanlık koltuğuna oturttum. Hoca böyle bir yaslandı, yorgunluk ifa-desi olsa gerek, hafif bir ooohh çekti ve rengi uçuverdi. 43 Ben bayıldı sandım. Görevli arkadaşları çağırdım. Geldiler baktılar: Ölmüş efen-dim, dediler, sizlere ömür… İnanın inanmadım. Yüzü sarardı, biz bayıldı filan sandık. Sonra kısa bir süre geçti hoca hakka yürümüş 44.

43 Hocanın o ohları meşhurdur o burada (İstanbul) ya da geldikten sonra sırtını sandalyeye yaslandığı zaman derinden bir oohh çekerdi. O son “oh” u orada çek-miş. (Mustafa Özdamar ile 16.08.2012 tarihinde yapılan görüşmeden.)

44 Mustafa Özdamar ile 16.08.2012 tarihinde yapılan görüşmeden.

Page 22: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

22

Erzurum'un Yüzleri------------------------------------------İbrahim Hakkı Konyalı

2. KİTAPLARI İbrahim Hakkı Konyalı’nın hayatta iken toplam 29 adet kitabı

yayımlanmıştır. 2 tanesi de vefatından sonra basılmıştır. Toplam 31 adet kitabını “Basılmış Kitapları” başlığı altında tanıtmayı uygun bulduk. Bu eserleri bu bölümde kategorilere ayırmadık. Ancak ba-sım yılına göre ilk basılanda son basılana göre bir kronolojiyi takip ederek tanıttık. Elbette bu eserler konu itibariyle çeşitlilik arz etmek-tedir. Edebiyattan sanata, filolojiden meskûkâta, Satan Tarihi’nden tarihe ve arşivciliğe kadar uzanan pek çok alan bu kitapların konu-sunu teşkil etmektedir.

2.1. Basılmış KitaplarıKonyalı’nın basılmış kitapları şunlardır:

Topkapı Sarayı’nda Deri Üzerine Yapılmış Eski Haritalar, Tarihi Afrodit, Harun Reşid, İstanbul Sarayları, İstanbul Abideleri, Anka-ra Abidelerinden Karacabey Mamuresi (Vakfiyesi, Tarihi ve Diğer Eserleri, Nasrettin Hocanın Şehri Akşehir (Tarihi-Turistik Kılavuz), Alanya (Alaiyye), Eski ve İslami Paralar, Mimar Koca Sinan (Vak-fiyesi, Hayır Eserleri, Hayatı), Mimar Sinan’ın Eserleri, (İstanbul’da Yaptığı Camiler), Tevarih-i Salatin-i Osmaniye (Osmanlı Sultanları Tarihi), Fatih’in Mimarlarından Azadlı Sînan (Sinân-ı Atik) Vakfi-yeleri, Eserleri, Hayatı, Mezarı, Söğüt ve Ertuğrul Gazi Türbesi ve İhtifali, bideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, Mesnevi, Abidele-ri ve Kitabeleriyle Konya Tarihi, Türk Askeri Müzesi (Bütün Tarihi İle), Atatürk, Abideleri ve Kitabeleri ile Karaman Tarihi, Ermenek ve Mut Abideleri, Abideleri ve Kitabeleri ile Kilis Tarihi, Abideleri ve Kitabeleri ile Konya Ereğli’si Tarihi, Abideleri ve Kitabeleriyle Şe-reflikoçhisar Tarihi, Abideleri ve Kitabeleri ile Niğde Aksaray Tarihi -I- , Abideleri ve Kitabeleri ile Niğde Aksaray Tarihi -II-, Abideleri ve Kitabeleri ile Niğde Ortaköy Tarihi -III-, Abideleri ve Kitabeleri ile Üsküdar Tarihi I, Abideleri ve Kitabeleri ile Üsküdar Tarihi II, Ankara Camileri, Abideleri ve Kitabeleri ile Beyşehir Tarihi, Abide-leri ve Kitabeleri ile Manavgat Tarihi,

2.2. Basılmamış Kitapları Konyalı’nın basılmamış kitapları şunlardır:

Page 23: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

23

---------------------------------------------------------------------------Dr. M. Zahir ERTEKİN

Mimar Sinan’ın Vakfiyesi, Türk Çadırları, Tarih Sohbetleri, Kı-lıcın ve Başka Kabzalı Kesici Silahların Tarihi, Türk Tophaneleri, Akçakoca, Asırlık Tarihçi İbrahim Hakkı Konyalı Anlatıyor, İstan-bul Kütüphanelerindeki Tarihi Kitaplar Katalogu, Hicri Seneleri Miladiye Tahvil Cetveli, Sırasıyla İslami Paraların Basıldığı Yerler (Meskukat-ı İbrahim), Üsküdar Okulları, Karaman Vilayeti İç İl Li-vasının Ermenek, Taşkarı, Gürnar, Mut Vakıfları, Özbekiyye Kızı, Kitab-ül İşarat Fi Ma’arifet-iz Ziyarat Hakkında Tetkikler, Münşe-at-ı İbrahim Hakkı Konyalı, Naima Tarihi, Hadikadüssueda, Kitâbü Keşfü’l-Hümûm ve’l-Kürab fî Şerhi Âleti’t-Tarab Hakkında Tetkik-ler, Kitab-ül Elfaz-il Farisiyyet-il Muarraba Tercümesi, Kızıl Sultan Dedikleri

Ankara Abideleri, Mimar Sinan’ın İstanbul’da Yaptığı Eserler, To-pun Tarihi,

2.3. Sadece İsimleri Olan (Baskısı veya Müsveddesi Olmayan) KitaplarAbideleri ve Kitabeleri ile Gaziantep Tarihi, Kanuni Sultan Süley-

man’ın Anası Hafsa Sultan’ın Vakfiyeleri, Çandarlı Hayrettin Paşa’nın Vakfiyeleri, Abideleri ve Kitabeleri ile Kırşehir Tarihi, Abideleri ve Kitabeleri ile Bor Tarihi, Abideleri ve Kitabeleri ile Bursa Tarihi, Yeni Çeri Ağaları, Ankara Çeşmeleri, Kitâbü’l Cami’i Beyne’l- İlmi ve’l- Amel, Çadır’ın Tarihi, Askeri Müze’de Yağlı Boya Tablolar, Askeri Müze’de Şaheserler

Ok’un Tarihi, Yazı Sanatları Müzesi, Top’un Tarihi, Piri Reis, Sur-name-i Derviş, Cem Sultan ve El Yazısı Mektupları, Kara Mustafa Paşa Vakfiyesi, Aksaraylı Pir Mehmet Paşa Vakfiyeleri, Eşsiz ve Ori-jinal Türk Vakfiyeleri.

Page 24: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

24

Erzurum'un Yüzleri------------------------------------------İbrahim Hakkı Konyalı

3. DERGİLERİ

3.1. Hak Yoluİbrahim Hakkı Konyalı Kütüphanesinin yazmalar bölümünde

2363 numarada bulunmaktadır. İmtiyaz sahibi ve yayın yönetmenli-ğini Konyalı’nın yaptığı bu dergi aynı zamanda Konyalı’nın çıkarmış olduğu ilk dergidir. 1. sayısı 19 Temmuz 1919 yılında Osmanlıca ola-rak yayımlanan dergi toplam 4 nüsha çıkmıştır. İlk sayının tanıtım yazısının üzerinde derginin fonksiyonu ve çıkış şekli olarak şu ibare-ye yer verilmiştir: “Şimdilik on günde bir çıkar, içtimai, fenni, edeb-i İslam mecmuasıdır.” 2. sayı 30 Temmuz 1919, 3. sayı 1 Ağustos 1919 ve 4. sayı 25 Ağustos 1919 tarihinde yayımlanmıştır. Dergide Sanat Tarihi alanına giren herhangi bir çalışma yayımlanmamıştır.

3.2. Örnek1 Mart 1947’de yayımlanmaya başlanmış ve iki sayı çıkmıştır. Ya-

yın yönetmeni ve sahibi İbrahim Hakkı Konyalıdır 45. Tarih, sanat fikir, kültür, iktisat dergisi olarak sloganını geliştirmiş ve dergide Sa-nat Tarihi’ne dair herhangi bir çalışmaya rastlanmamıştır 46.

Konyalı bir kitabının takdim sayısında Örnek dergisi ile ilgili şu bilgileri vermektedir: “ Birinci sayısını 1 Mart 1947’de çıkardığımız Örnek Mecmuası; İzmit Kağıt Fabrikası istediğimiz kağıdı vaktinde vermediği için önlenilmesi elimizde olmayan bir fetret devresi geçir-miştir. Mecmuamız bundan sonra her üç ayda bir takdim ettiğimiz şekilde çıkacaktır 47.” Bilmediğimiz sebeplerden dolayı dergi sadece iki sayı yayımlanabilmiştir. Aynı kitabın son sayfasının altında da yine bu derginin tanıtımı yapılmıştır. Burada derginin üç aylık oldu-ğu ve sahibinin ve fiilen idare edenin İbrahim Hakkı Konyalı olduğu, basıldığı yerin de Osmanbey Matbaası olduğu ifade edilmektedir 48.

45 Konyalı, “Asırlık Tarihçi İbrahim Hakkı Konyalı Konyalı Anlatıyor”, Yeni Nesil, 8 Ağustos 1981, s. 4.

46 İHKA, İbrahim Hakkı Konyalı’nın Hal Tercemesi, Belge No: 1529, s. 1.47 Konyalı, Mimar Koca Sinan, Bürhaneddin Matbaası, İstanbul 1948, s. 3. 48 Konyalı, Mimar Koca Sinan, İstanbul 1948, s.161.

Page 25: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

25

---------------------------------------------------------------------------Dr. M. Zahir ERTEKİN

3.3. Tarih DünyasıKonyalı, uzun yıllar Türk’ün tarihine ayna olacak bir mecmua

çıkarmayı düşündüğünü, nihayet “Tarih Dünyası” adlı bir mecmua kurduğunu, önüne çıkan bir ortağın yaptıklarını idealine uygun bul-madığı için bu mecmuayı altıncı sayıda bırakarak “Tarih Hazinesi” adlı yeni bir tarih dergisi çıkardığını anlatmaktadır 49.

Ancak derginin ilk sayısının yönetim kadrosunda İbrahim Hakkı Konyalı’nın ismi yer almamaktadır. İlk sayıda derginin sahibi olarak sadece Niyazi Ahmet Banoğlu’nun adı geçmektedir. İkinci sayıdan itibaren derginin sahipleri İbrahim Hakkı Konyalı ve Niyazi Ahmet Banoğlu olarak geçmektedir.

İlk sayısı 15 Nisan 1950 yılında çıkan derginin sahibi ve fiilen idare eden Niyazi Ahmet Banoğlu’dur. Toplam 38 sayıdan oluşan dergi 50 periyodik olarak 15 günde bir çıkmıştır. İlk altı sayısında İb-rahim Hakkı Konyalı’nın yazıları göze çarparken sonraki sayılarda Konyalı’nın yazıları bulunmamaktadır. Zaten kendisinin ifadesiyle bu dergiden ayrıldıktan sonra Tarih Hazinesi isimli dergiyi çıkar-mıştır. Dergide, Fatih özel sayısı ile beraber toplam yedi sayı boyun-ca İbrahim Hakkı Konyalı’nın aktif olarak çalıştığı görülmektedir.

3.4. Tarih Hazinesi İlk sayısı 15 Kasım 1950 yılında çıkan dergi “Tarih ve İlim Mec-

muası” sloganıyla yayımlanmıştır. Birinci sayının künye bölümünde “Her ayın 15 ve 30’uncu günlerinde çıkar.” ibaresi bulunmaktadır. Yine künyede sahibi ve yazı işleri, fiilen idare eden kişi olarak (İbra-him Atis) İbrahim Hakkı Konyalı adı geçmektedir. “Çıkaran: Ülkü Kitap Yurdu. İdare ve havale yeri: Ankara Caddesi- No. 72 İstan-bul.” Dergi toplam 17 sayı çıkmış ve 24X18 m ölçülerinde, iki cilt olarak kütüphanede muhafaza edilmektedir. İbrahim Hakkı Konyalı Kütüphanesinin arşiv bölümünde 2058 ve 2059 numaralarında mu-hafaza edilmektedir.

49 Konyalı, “Bu Mecmuayı Niçin Çıkarıyoruz”, Tarih Hazinesi, S.1, İstanbul 1951, s. 2.

50 http://tr.wikipedia.org/wiki/T%C3%BCrkiye’de_yay%C4%B1mlanm%C4%-B1%C5%9F_tarih_dergileri (24.06.2013)

Page 26: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

26

Erzurum'un Yüzleri------------------------------------------İbrahim Hakkı Konyalı

4. DEFTERLERİİsminden de anlaşılacağı üzere gün yüzü görmeyen, basılmayan,

Latin alfabesine çevrilmeyen bu defterler Konyalı’nın karalama def-terleridir. Arşivinde buna benzer çok sayıda defter bulunmaktadır. Her biri veya her bir grup ayrı bir şehrin tarihi ve tarihi eserlerinin karalama notlarıdır. Konyalı’nın hayatında bu defterlerin önemli bir yeri vardır. Çünkü o, dağ, taş, yağmur, kar demeden Anadolu’nun köyünü, kasabasını, şehrini gezerken okuduğu mezartaşı kitabeleri, cami ve medrese kitabeleri, yeni bulduğu mimari yapılar hakkındaki ilk gözlemlerini ve notlarını tuttuğu defterlerdir. Bu defterler daha sonra Konyalı’nın maharetli ellerinde tasnife tabi tutulur ve bir kıs-mı daktilo edildikten sonra yayım yüzü bulur. İşte Konyalı’nın 50 civarındaki eserinin birçoğunun ilk hikâyeleri bu defterlerin satırla-rında gizlidir. Ancak bir kısım defterleri de vardır ki diğer bir kısmı kadar şanslı değildir. Çünkü bunlar temize çekilme, daktilo edilme ve yayımlanma imkânı bulamamıştır. Konyalı’nın birçok yerde çıka-cak diye reklamını yaptığı bu konular maalesef defterlerde kalmış, zaman ve imkân darlığından yayıma hazırlanamamıştır. Konyalı’nın bahsi geçen defterleri şunlardır:

Meskûkât Defterleri, Alaiyye Defterleri, İznik Defteri, Bursa Defterleri, Konya Defterleri, Divriği Defterleri, Kilis Defterleri, Ma-navgat Defterleri, Ankara Defterleri, Antalya Defterleri, Aksaray Defterleri, Nevşehir Defterleri, İstanbul Defterleri, Beyşehir Defter-leri, Üsküdar Defterleri, Karaman, Mut ve Ermenek Defterleri.

5. İBRAHİM HAKKI KONYALI VE ERZURUM HAKKINDA ÇALIŞMALARI

5.1. Abideleri ve Kitabeleriyle Konya Tarihiİbrahim Hakkı Konyalı’nın bu eseri diğerlerine nazaran daha

şanslı sayılır. Çünkü bugüne kadar farklı yayınevleri tarafından üç sefer basılmıştır. Birinci baskısı Konyalı hayattayken 1964 yılında Konya Yeni Kitap Basımevi tarafından yapılmıştır. Bu ilk baskıda kitabın sayfa sayısı 1213’tır. İkinci baskı 1997 yılında Konya’da Enes Kitap Basım tarafından basılmış ve 840 sayfadan ibarettir. Üçüncü baskısı Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından 2007 yılında, 119.

Page 27: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

27

---------------------------------------------------------------------------Dr. M. Zahir ERTEKİN

Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayını olarak basılmış ve 765 sayfadır.

1213 sayfalı ilk baskısının tanıtımı için Konyalı şunları yazmak-tadır:

“Konya İslami ve gayri İslami devirlerin bir tarih ummanıdır. Gelip geçen Türk milletlerinin en medenisi olan, Seçukiler’in baş-kenti Konya, 1213 sahifelik bu kitapta bütün abideleri ve kitabeleri ile dile getirilmiştir. Kitabın mühim kısımları İngilizce ve Almanca-ya çevrilmiştir. Dünyanın değerli tarih ve arkeoloji kitaplarına kay-nak olmuştur. Kitapta bütün abidelerin fotoğrafları da vardır 51.”

Kitabın önsöz ve sonsözü bir arada yazılmıştır. Kitabın serüve-ni hakkında bu başlangıç yazısında Konyalı kitap hakkında şunları ifade eder:

“Bu kitap Konya Belediyesinin isteğine uyularak 1944 yılında hazırlanmış ve basılmak üzere Belediye Başkanlığı’na verilmiştir. Belediye kâğıdını hazırlamış, bir kısım klişelerini de yaptırmıştır. Nihayet 1963 yılında basılmasına başlanılmış ve 1964 de baskısı ta-mamlanmıştır.

Çeyrek asra yakın bir zaman içinde kütüphanelerimizde, müze ve arşivlerimizde yeni vesikalar bulunmuş, muhtelif dillerdeki tek ve nadir nüsha yazmalardan bazıları basılmış, bazıları da dilimize çev-rilmiştir. Şikari gibi bazı tarihlerin sakatlığı ortaya çıkmıştır. Kitap hazırlanırken Konya sokakları numaralı idi, sonra adlandırılmıştır. Bazı abideler sonradan yıkılmış veya yıktırılmış, bazıları da tamir et-tirilmiştir. Bütün bunlar dikkate alınarak kitabın yeniden yazılması gerekmektedir. Buna da imkan yoktu. Bazı notlarla yetindim, bazı küçük gözlemler yapılabildi.”

Kitabın ilk baskısından bir yıl sonra kitabı tanıtan bir yazı ya-yımlanmıştır. Yazıda şunlar dile getirilmektedir. “Konyalıların, geniş ilim aleminin senelerden beri beklediği, Belediyemizin titiz bir itina ile bastırdığı Tarihçi Üstad İbrahim Hakkı Konyalı’nın Konya Tarihi çıkmıştır. Kitap tam yarım asırlık bir mesai harcanarak tamamlan-mıştır…

Kitapta Konya’nın İslami ve gayri İslami bütün devirleri şimdiye kadar ilim güneşi görmeyen, bilinmeyen vesikalar, kimse tarafından

51 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleriyle Konya Tarihi, s. 695.

Page 28: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

28

Erzurum'un Yüzleri------------------------------------------İbrahim Hakkı Konyalı

okunmayan, okunamayan kitabeler, müze ve arşiv vesikaları, vakfi-yeler, tedavül kayıtları birer birer görülerek, okunarak hazırlanmış-tır. Öyle denebilir ki –Allah korusun- Konya yer yuvarlağının üs-tünden kalksa, yok olsa bu 79 formalık 1750 sayfalık resimli büyük eserle yepyeni bir Konya kurulabilir.

Evet renkleriyle, abideleriyle, havasıyla, bütün muhteşem tarihiy-le bir Konya yapılabilir. Herkes mahallesindeki mescitten, türbeden, çeşmeden ve nihayet şehirdeki diğer irili ufaklı abidelerden başlaya-rak bu kitapta her istediğini, her aklından geçeni bulabilir. Şimdiye kadar Konya hakkında yazılan kitapların ve makalelerin korkunç yanlışları da bu kitapta düzeltilmiştir… Kitap hiçbir kitaba nasip olmayan bir şekilde yağmalanırcasına satılıyor… Kitap her Konya-lı’nın evinde mukaddes bir eser gibi bulunduracağı bir tarih şahese-ridir. Bunu candan tavsiye etmeyi bir hemşerili borcu biliriz 52.”

5.2. Eserin Künyesi ve İçeriğiEserin Adı: Abideleri ve Kitabeleri İle: Erzurum TarihiYazarı: İbrahim Hakkı KonyalıYayınevi: Ercan MatbaasıYayın Yılı: 1960Yayın Yeri: İstanbulNeşreden: Erzurum Tarihini Araştırma ve Tanıtma DerneğiEserin Ölçüleri: 17 x 23 cm.Eserin Varsa Diğer Baskıları: 2 defa baskısı olmuştur. II. baskı,

Türkiye Yazarlar Birliği Vakfı tarafından 2010 yılında basılmıştır.Eserin Sayfa Sayısı: Sayısı: 594Eserin Bölümleri (İçindekiler): İçindekiler kısmı kitabın so-

nunda olup 2 sayfadan ibarettir.

Yazar eserin önsözünde ilk defa 1957 yılında Milli Müdafaa Vekâletini kendisine Erzurum ve Kars’taki topları tetkik memuru olarak görevlendirdiğinde Erzurum’daki tarihi eserleri incelemeye başladığını anlatmaktadır. Bu ilk Erzurum gidişinde buradaki tarihi eserlerin kendisini büyülediğini dile getirmektedir.

52 Derviş Karamanoğlu, “Konya Tarihi”, Yeni Konya Gazetesi, 29 Eylül 1965, s. 6-7.

Page 29: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

29

---------------------------------------------------------------------------Dr. M. Zahir ERTEKİN

Buradaki tarihi eserlerin sayı bakımından Konya ve Sivas kadar zengin olmadığını ama keyfiyet bakımından çok zengindir olduk-larını vurgulamaktadır. Erzurum kurulduğu günden beri bilinen ve bilinmeyen birçok milletlerin, müstakil, yarı müstakil veya Peyk devletlerin, beylerin, siyasi teşekküllerin hâkimiyetleri altına girdiği ve onların birçok eserlerini bize kadar getirdiğini anlatmaktadır.

Şarki Roma İmparatorluğunun (Bizans’ın) kurduğu bu şehre bütün ömrü boyunca Bizanslılar, İranlılar, Ermeni Beyleri, Raşidin Halifeler (Hz. Osman’dan itibaren), Emeviler, Abbasilelr, Hameda-noğulları, Büyük Selçûkîler, Saltuklular, Erzurum Selçukîler, Ana-dolu- Konya Selçûkîleri, İlhanlılar, Çobanoğulları, Ertanaoğulları, Timurlular, Karakoyunlular, Akkoyunlular, Gürcü Beyleri, Osma-noğulları sahip ve hâkim olduklarını şimdi ise Cumhuriyetin güzide kentlerinden biri olduğu da ilave edilmektedir.

Erzurum eserlerini inceleme sırasında Erzurum Tarihini Araş-tırma ve Tanıtma Derneği üyelerinin kendisine yardım ettiklerini dile getirmektedir.

Yazar eserinin hazırlama serüvenini şöyle özetlemektedir: “Haf-talarca şehrin, civarının, kaza, nahiye ve köylerinin abidelerini, eski eserlerini, harabelerini, kabristanlarını tetkik ettim. Her gün otomo-bille 300-500 km. yol almak suretiyle Avnik, Hasankale, İspir, Tor-tum, Oltu ve Narman’ın kalelerini, abidelerini, harabeleri, kasaba ve köylerdeki eski eserleri tetkik ettim. İdare kurulunca Tahsin Akgün ve Fuat Seval bana yardımcı verdiler. Seyahatlerimin birçoklarına derneğin muhterem başkanı ve üyelerinden bazıları da katıldılar. Benden hiçbir yardım esirgemediler. Tarihin kördüğümleri çözül-dükçe dört meçhullü sanılan muadeleleri halledildikçe onlar da be-nim kadar seviniyorlardı 53.”

Eserde İncelenen Yapılar:

Kaleler• Erzurum Kalesi• Rus Kalesi (Mevcut Değil)

53 İbrahim Hakkı Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, Ercan Matba-ası, İstanbul 1960, s. 4-6.

Page 30: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

30

Erzurum'un Yüzleri------------------------------------------İbrahim Hakkı Konyalı

• Avnik Kalesi• Micingird Kalesi • İspir Kalesi• Tortum Kalesi• Zuvans Kalesi• Oltu Kalesi

Camiler ve Mescitler• Abdurrahman Ağa Camii• Abdurrahman Gazi Camii (Mimari Kıymeti yoktur)• Ali Paşa Camii (Mimari Kıymeti yoktur)• Aşağı Mumcu Camii (1947 Tarihli)• Ayazpaşa Camii• Boyahane Camii• Bakırcı Camii• Ca’feriye Camii• Cennetzade Camii• Çırçır Camii• Esat Paşa Camii• Emir Şeyh Camii (Mimari Kıymeti yoktur)• Derviş Ağa Camii• Gez Mahallesi Camii• Gümrük -Hacı Derviş- Camii• Gürcü Kapısı -Ali Ağa- Camii• Gürcü Mehmet Paşa Camii• Hacı Mahmut –Mahmudiye- Camii• Hacı Cusa Camii• İbrahim Paşa Camii• İhmal -Topçuoğlu- Camii• Kâbe Mescidi (Mimari Kıymeti yoktur) (V.G.M. Deposu

Olarak Kullanılmaktadır)• Kadana Camii• Kale Camii

Page 31: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

31

---------------------------------------------------------------------------Dr. M. Zahir ERTEKİN

• Karaköse Camii• Kasım Paşa Camii• Kemhan Camii• Kırmacı -Ahmed Ağa- Camii• Kırmacı Camii• Köse Ömer Ağa Camii• Kundakçı Camii (I. Dünya Savaşı’nda Yıkılmıştır)• Kurşunlu -Feyziye-Şeyhülislam- Camii• Lala Mustafa Paşa Camii• Mahmudiye Camii• Mehdi Efendi –Sıvırcık- Camii• Mihrap Kalıntısı• Murat Paşa Camii• Narmanlı Camii• Pervizoğlu Camii• Salihiye Camii• Şabahhane -Şafi’ler- Camii (Mimari Kıymeti yoktur)• Şeyhler Camii• Tahta Camii• Tahta Cami (Tarihi ve Mimari Kıymeti yoktur)• Taş Camii• Taş Mescit• Tophane Mescidi (Mimari Kıymeti yoktur)• Ulu -Atabey- Camii• Vani Efendi –Kelhacı- Camii• Veysi Efendi Camii• Yeğenağa Camii• Yukarı Mumcu Camii• Zeynel Camii (Mimari Özelliği yoktur)• Hasankale Emir Şeyh Camii• Hasankale İbrahim Hakkı Mescidi (Mimari Kıymeti Yoktur)• Hasankale Sivaslı Camii• Hasankale Süleyman Han Camii

Page 32: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

32

Erzurum'un Yüzleri------------------------------------------İbrahim Hakkı Konyalı

• Hasankale Ulu Camii• Hasankale Yeni Camii• Yağan Köyü Camii• Avnik Köyü Camii• Aşkale Topal Çavuş Camii• İspir Kale Camii• İspir Sultan Melik Mescidi• İspir Çarşı Camii• Oltu Aslanpaşa Camii• Bardız Köyü Camii

Minareler• Minare Kule=Kesik Kule=Tepsi Minare=Saat Kulesi

Medreseler• Ahmediye – Medresesi- Darü’l-Hadisi• Sultaniye Medresesi (I. Dünya Savaşı esnasında yıktırılmış-

tır) • Şeyhler Medresesi• Yakutiye Medfeni ve Medresesi• Çifte Minareli Medrese• İspir Kadıoğlu Medresesi

Türbeler• Abdurrahman Gazi Türbesi (Mimari Kıymeti Yoktur)• Ahi Baba Türbesi• Ane Hatun Türbesi• Ebu İshak Kazeruni Zaviyesi’ndeki Türbe• Emir Şeyh – Abbas Şeyh – Türbesi (Mimari Kıymeti Yoktur)• Gümüşlü Künbet• Hacı Derviş Ağa Türbesi• Habip Baba – Timurtaş Baba – Türbesi

Page 33: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

33

---------------------------------------------------------------------------Dr. M. Zahir ERTEKİN

• Karanlık Künbet• Kırklar Türbesi (Depo Olarak Kullanılmaktadır)• Mahmud Paşa Türbesi• Mehdi Abbas Türbesi• Rebia Hatun Türbesi• Üç Kümbetler• Miyadin Köyü Ferruh Hatun Türbesi

Hamam• Erzurum İç Kalesi’ndeki Hamam Kalıntıları• Boyahane Hamamı (zahire deposu olarak kullanılmaktadır)• Çifte Göbek Hamamı• Fuadiye –Patırmacı- Hamamı• Gümrük Hamamı• Hanım -Nümune- Hamamı (Mimari Kıymeti Yoktur(• Kırkçeşme Hamamı• Küçük Hamam (Mimari Kıymeti Yoktur)• Lala Mustafa Paşa Hamamı• Murat Paşa Hamamı (Depo Olarak Kullanılmaktadır)• Saray Hamamı• Şeyhler Hamamı• Tahta Hamamı• Kurd İsmail Paşa Ilıcası• Hasankale Ilıcası

Hanlar• Taş Han -Rüstem Paşa Kervansarayı-

Mektepler• Lala Mustafa Paşa Mektebi

Page 34: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

34

Erzurum'un Yüzleri------------------------------------------İbrahim Hakkı Konyalı

Köprüler• Çoban Dede Köprüsü• Derviş Ağa Köprüsü

Çeşmeler• Akpınar Çeşmesi• Bican (Emin Paşa) Çeşmesi• Cennet Çeşmesi• Çeteci Abdullah Paşa Çeşmesi• Dizdar Hüseyin Ağa Çeşmesi (Mevcut Değil)• Dört Güllü (Hapız Paşa) Çeşmesi• Dört Güllü Çeşme• Emir Şeyh (Abdullah Paşa) Çeşmesi• Gümüşgöz Çeşmesi• Gürcükapısı (Hacı Mehmet) Çeşmesi• Halıcı Çeşmesi (1950)• Hüseyin Ağa Çeşmesi• İsmail Ağa Çeşmesi• Kale Çeşmesi• Komser Çeşmesi• Kırkçeşme• Kırmızı (Çeşme-i Sara) Çeşmesi• Mehmet Kethüda (Gürcü Mehmet Paşa) Çeşmesi• Müftüzade Çeşmesi• Ömer Paşa Çeşmesi• Pembe Mustafa Paşa Çeşmesi (1330 R. yılında yıkılmıştır.)• Sansoncupaşa (Yukarı Mumcu Cami) Çeşmesi • Seyfullah Çeşmesi• Sıvırcık (Sığırcık) Çeşmesi• Şahbane (Şafiiler) Çeşmesi• Yazıcı Zade Çeşmesi• Ali Paşa I. Çeşme

Page 35: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

35

---------------------------------------------------------------------------Dr. M. Zahir ERTEKİN

• Ali Paşa II. Çeşme• İspir Yazıcızade Çeşmesi

Şahideler• Hüseyin Ağa Baş Şahidesi (1239/1824)• Hafız Mehmed Efendi’nin Baş Şahidesi (1275/1859)• Ca’fer Efendi’nin Baş Şahidesi (1061/1650)• Osman Efendi’nin Şahidesi (1283/1867)• Erzurum Müftüsü Hemşinli Hacı Ali Avni’nin Şahidesi

(1315/1897)• Numan Paşazade Şerafeddin Molla Civan’ın Şahidesi

(1222/1807)• Çıldır Valisi Divan Kâtibi Mustafa Efendi’nin Şahidesi

(1229/1813)• Hariciye Müsteşarı Nuri Efendi’nin Şahidesi (1259/1843)• Hacı Derviş Ağa’nın Şahidesi (1149/1736)• Timurtaş Baba’nın Şahidesi (1260/1844)• Habib Baba’nın Şahidesi (1264/1847) • Şahabeddin Paşa Eşi Ganiyye Makbule (1310/1892)• Habib Baba’nın Eşi Hatice Hanımın Şahidesi (1292/1875)• 1294/1875 Tarihli İsimsiz Mirlivanın Şahidesi• Doğubeyazit Emiri Abdülfettah’ın Şahidesi (1123/1711)• Beyazit Mutasarrıfı Mahmud Paşa’nın Şahidesi (1181/1767)• Ahmed Ağa’nın Şahidesi (1262/1846)• Ahi Fahreddin’in Şahidesi (736/1336)• Erzurum Ağası Ahmed Ağa’nın Şahidesi (1214/1799)• Alâeddin Emir Ali’nin Şahidesi (Tarihsiz)• Erzurum Valisi Ali Paşa’nın Şahidesi (1199/1785)• Abdullah Budağ’ın Şahidesi (1357/1938)• Ali’nin Şahidesi (Tarihsiz)• Aziziye Şehidi Süleyman’ın Şahidesi (1297/1878)• Ermeni Şehidi Hafız Davud’un Şahidesi (1334/1916)• Abdürreşid Hilmi Efendi’nin Şahidesi (1297/1880)

Page 36: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

36

Erzurum'un Yüzleri------------------------------------------İbrahim Hakkı Konyalı

• Cibranlı Aşireti Reislerinden Yüzbaşı Hasan Ağa’nın Şahide-si (1320/1902)

• Kadı Fahreddin Davud’un Baş ve Ayak Şahideleri ( 733/1332)• Zahide Hanım’ın Baş ve Ayak Şahideleri (711/1311)• Salih Bey’in Şahidesi (1228/1813)• Kethüda İbrahim Ağa’nın Şahidesi (1176/1762) • Kul Kethüdası İsmail Ağa’nın Şahidesi (1143/1730) 54

• Resul Paşazade Mehmed Reşid Bey’in Şahidesi (1310/1892)• Mehmed Ali Paşa’nın Şahidesi (1319/1901)• Mehmed Hazık Efendi’nin Şahidesi (1176/1762)• Mevlana Abdullah’ın Şahidesi (1052/1642)• Müftü Feyzullah Efendi’nin Şahidesi (1306/1888)• Saray Kapıcısı Hacı Mustafa’nın Şahidesi (1244/1828)• Sıtkı Paşa Kızı Ayşe Sıddıka Hanım’ın Şahidesi (1306/1888)• Emir Saltuk Türbesi’ndeki Taceddin’in Şahidesi (732/1331)• Vaiz Hacı Ahmed Efendi’nin Şahidesi (1287/1870)• Acarzade Hafız Mehmed Efendi’nin Şahidesi (1281/1864)• Şerefeddin’in Şahidesi (Tarihsiz)• Ezirmik Köyü Sultan Alâeddin Ali’nin Sandukası (686/1287)• Ezirmik Köyü Necmeddin Kızı Oktayo’nun Şahidesi

(670/1271)• Yağanzade Zülkifl Bey’in Eşi Belkıs Hanım’ın Şahidesi (Ta-

rihsiz)• Lala Mustafa Paşa Şahidesi (988/1580)

Sikkeler• Tuğrul Şah Adına Kesilen Sikke (613/1216) (İsmail Galip Kolek-

siyonu)• II. Gıyaseddin Mes’ud Adılan Kesilen 2 Adet Sikke

(618/1282) (İstanbul Arkeoloji Müzesi)• Eretnaoğlu AlâeddinAli Bey Adına Basılan Sikke (768/1367)

54 Yeniçeri mezarı olması nedeniyle önemli olan şahidedeki bitkisel süslemeler de oldukça güzeldir. Bkz. İbrahim Hakkı Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzu-rum Tarihi, s. 430-31.

Page 37: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

37

---------------------------------------------------------------------------Dr. M. Zahir ERTEKİN

• Eretnaoğlu AlâeddinAli Bey (?) Adına Basılan Sikke (729/1329)

• Muhammed Eretna Adılan Basılan Sikke (761/1360)• İzzeddin Saltuk Adına Kesilen Sikke (İstanbul Arkeoloji

Müzesi)• Nasiruddin Muhammed Adına Kesilen Sikke (585/1189)

(İstanbul Arkeoloji Müzesi)

İncelenen Kitabe Sayısı:• Micingirt Kalesi Kitabesi (638/1240)/ (630/1233) 55

• Tepsi Minare Kitabesi (Tarihsiz-Saltukoğulları Devri)• Akpınar Çeşmesi Tamir Kitabesi (1158/1745)• Bican (Emin Paşa) Çeşmesi Tamir Kitabesi (1229/1813)• Çeteci Abdullah Paşa Çeşmesi’nin Kitabesi (1168/1754)• Aşağı Yoncalık Mahallesi Çeşmesi’nin Kitabesi (1193/1779)• Dizdar Hüseyin Ağa Çeşmesi’nin )Kitabesi (1064/1653)• Dört Güllü Çeşme’nin Kitabesi (1159/1746)• Dört Güllü Çeşme’nin Güney Yüzündeki Kitabe (1272/1856)• Emir Şeyh (Abdullah Paşa) Çeşmesi’nin Kitabesi (1206/1791)• Gümüşgöz Çeşmesi’nin Kitabesi (1189/1775)• Hüseyin Ağa Çeşmesi Kitabesi (1239/1823)• İsmail Ağa Çeşmesi’nin Kitabesi (1147/1734)• Kale Çeşmesi Kitabesi (1092/1681)• Kale Çeşmesi Tamir Kitabesi (1323/1905)• Komser Çeşmesi Kitabesi (1088/1677)• Kırmızı (Çeşme-i Sara) Çeşmesi (1192/1778)• Mehmet Kethüda (Gürcü Mehmet Paşa) Çeşmesi (Tarihsiz)• Müftüzade Çeşmesi Kitabesi (1249/1833)• Ömer Paşa Çeşmesi Kitabesi (1086/1675)• Pembe Mustafa Paşa Çeşmesi (1072/1661)

55 Kitabın iki farklı yerinde iki farklı tarihle zikredilmektedir. Kitabe ilk defa bu eserde neşredilmiştir. Bkz. Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, 26, s. 495.

Page 38: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

38

Erzurum'un Yüzleri------------------------------------------İbrahim Hakkı Konyalı

• Pembe Mustafa Paşa Çeşmesi Tamir Kitabesi (1289/1872)• Sansoncupaşa (Yukarı Mumcu Cami) Çeşmesi Kitabesi

(1220/1805)• Seyfullah Çeşmesi Kitabesi (1319/1901)• Sıvırcık (Sığırcık) Çeşmesi Kitabesi (1120/1708)• Şahbane (Şafiiler) Çeşmesi Kitabesi (964/1556)• Şahbane (Şafiiler) Çeşmesi Kitabesi (1205/1790)• Yazıcı Zade Çeşmesi Kitabesi (1163/1750)• Abdurrahman Ağa Camii Kitabesi (1212/1797)• Abdurrahman Ağa Camii Kitabesi (1220/1805)• Abdurrahman Gazi Camii’nde Asılı Duran Nafiz’in Şiirini

İçeren Levha (1360/1941)• Ali Paşa Camii’nin Kitabesi (1105/1693)• Ali Paşa I. Çeşme Kitabesi (1282/1865)• Ali Paşa II. Çeşme Kitabesi (1282/1865)• Ayazpaşa Cami’nde Yusuf Fenni Tarafından 1203/1788 Ta-

rihli Asılı Levha• Boyahane Camii Kitabesi (1030/1621)• Bakırcı Camii Kitabesi (1133/1720)• Bakırcı Camii’ndeki Ketencizade Rüştü’nün Yazdığı

1320/1902 Tarihli Manzume• Ca’feriye Camii Kitabesi (1055/1645)• Ca’feriye Camii Minber Kitabesi (Tarihsiz)• Ca’feriye Camii Mihrab Üstündeki Kitabe (1055/1645)• Ca’feriye Camii Vaaz Kürsüsündeki Kitabe (1055/1645)• Ca’feriye Camii Mihraptaki Kitabe (1055/1645)• Esat Paşa Cami Kitabesi (1269/1852)• Derviş Ağa Camii Kitabesi (1261/1845)• Gümrük (Hacı Derviş) Camii Kitabesi (1130/1717)• Gürcü Kapısı (Ali Ağa) Cami Kitabesi (1276/1859)• Gürcü Kapısı (Ali Ağa) Cami Son Cemaat Yerinin Sağındaki

Pencere Alınlığındaki Dua Kitabesi (Tarihsiz)• Gürcü Kapısı (Ali Ağa) Cami Son Cemaat Yerinin Solundaki

Pencere Alınlığındaki Dua Kitabesi (Tarihsiz)

Page 39: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

39

---------------------------------------------------------------------------Dr. M. Zahir ERTEKİN

• Gürcü Kapısı (Ali Ağa) Cami Minber Kapısındaki Levha (Tarihsiz)

• Gürcü Kapısı (Ali Ağa) Cami Minber Kapısındaki Levha (1340/1922)

• Gürcü Mehmet Paşa Cami Kitabesi (1058/1648)• İbrahim Paşa Camii Son Cemaat Yerindeki Pencerelerde Yer

alan Ayet Kitabeleri (Tarihsiz)• İbrahim Paşa Camii Minare Kaidesi ve Kapısının Üstündeki

Ayet Kitabesi (Tarihsiz)• İbrahim Paşa Camii Kitabesi (1161/1748)• İbrahim Paşa Camii Mihrab Kitabesi (Tarihsiz)• İhmal (Topçuoğlu) Camii Kitabesi (1127/1725)• Kadana Camii Kitabesi (1165/1751)• Kale Cami Mihrabındaki Devşirme Kitabe• Karaköse Camii Kitabesi (1322/1904)• Kasım Paşa Camii Kapısındaki Ayet Kitabesi (Tarihsiz)• Kasım Paşa Camii Kitabesi (1078/1667)• Kemhan Camii Kitabesi (1064/1653)• Kemhan Camii Tamir Kitabesi (1226/1811)• Köse Ömer Ağa Camii Kitabesi (1185/1771)• Kundakçı Camii Kitabesi (1246/1732)• Kurşunlu (Feyziye-Şeyhülislam) Camii Kapısındaki Kitabe

(1112/1700)• Lala Mustafa Paşa Cami Ayet Kitabeleri (Tarihsiz)• Lala Mustafa Paşa Camii Taşa Yazılmış Ferman (Tarihsiz) 56

• Lala Mustafa Paşa Cami Çini Levhalardaki Ayet ve Hadis Ki-tabeleri (Tarihsiz)

• Lala Mustafa Paşa Cami Mihrap Kitabesi (Tarihsiz)• Lala Mustafa Paşa Camii Kitabesi (970/1562)• Lala Mustafa Paşa Camii Abdesthane Kitabesi (1268/1851)• Lala Mustafa Paşa Camii Kapısının Yenileme Kitabesi

56 Taş malzeme üzerine yazılmış olan bu fermanı, o zamana kadar hiçbir yerde tam ve doğru olarak neşredilmemiştir. İlim âlemine ilk defa ve tam olarak tanıtan Konyalı’dır. Bkz. Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 234.

Page 40: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

40

Erzurum'un Yüzleri------------------------------------------İbrahim Hakkı Konyalı

(1106/1694)• Konya Ilgın Lala Mustafa Paşa Camii Kitabesi (984/1576)• Mehdi Efendi -Sıvırcık- Camii Tamir Kitabesi (1210/1795)• Mehdi Efendi -Sıvırcık- Camii Tamir Kitabesi (1315/1897)• Murat Paşa Camii Kitabesi (981/1574) 57

• Narmanlı Camii Kitabesi (1151/1738)• Salihiye Camii Kitabesi (1257/1841)• Tahta Camii Kitabesi (1151/1738)• Taş Camii Kitabesi (1323/1905)• Ulu Cami Doğu Portalindeki Tamir Kitabesi (1277/1860) 58

• Ulu Cami Güney Duvarı Tamir Kitabesi (1242/1826) 59

• Ulu Cami Tamir Kitabesi (Sultan II. Mahmud Dönemi)• Ulu Cami Tamir Kitabesi (1049/1639) 60

• Ulu Cami İnşa Kitabesi (575/1179)• Yeğenağa Camii Kitabesi (1072/1661)• Zeynel Camii Kitabesi (1162/1749)• Lala Mustafa Paşa Mektebi Kitabesi (970/1512)• Boyahane Hamamı Kitabesi (974/1566)• Saray Hamamı Kitabesi (1119/1707)• Taş Han -Rüstem Paşa Kervansarayı- Kitabesi (Tarihsiz)• Ahmediye Medresesi Kitabesi (714 veya 724 /1315 veya

1324)• Şeyhler Medresesi Kitabesi (1174/1760) 61

• Hacı Ali Ağa Medresesi Kitabesi (1157/1744) (Erzurum Mü-zesi)

57 Kitabeyi doğru ve tam olarak ilk okuyan Konyalı’dır. Bkz. Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 251.

58 Bu kitabeyi ilk okuyan ve neşreden Konyalı’dır. Bkz. Konyalı, Abideleri ve Kitabe-leri ile Erzurum Tarihi, s. 263.

59 Tamir esnasından yerinden sökülüp atılmıştır. Bkz: Konyalı, Abideleri ve Kitabe-leri ile Erzurum Tarihi, s. 264.

60 Kitabede caminin bir diğer ismi olan “Atabek” adının geçmesi önemi bir bulgu-dur. Bkz. Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 267.

61 Bu kitabeyi, Siirt Tillo’da medfun olan Hasankale (Pasinler) doğumlu İbrahim Hakkı yazmıştır. Bkz. Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 300.

Page 41: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

41

---------------------------------------------------------------------------Dr. M. Zahir ERTEKİN

• Yakutiye Medfeni ve Medresesi Kitabesi (Tarihsiz)• Yakutiye Medfeni ve Medresesi Kitabesi (710/1310) 62

• Abdurrahman Gazi Türbesi Kitabesi (1211/1797)• Ane Hatun Türbesi Kitabesi (1059/1649)• Karaman Ebu İshak Zaviyesi’nin Kitabesi (821/1418)• Bursa Ebu İshak Camii’nin Kitabesi (884/1479)• Habip Baba – Timurtaş Baba – Türbesi Tamir Kitabesi

(1260/1844)• Karanlık Künbet Kitabesi (708/1309)• Mahmud Paşa Türbe Kitabesi (1209/1795)• Şehitlik Anıtı Kitabesi (1306/1889)• Çoban (dede) Köprüsü’nün Tamir Kitabesi (1140/1727)• Derviş Ağa Köprüsü Kitabesi (1115/1703)• Kurd İsmail Paşa Ilıcası Kitabesi (Tarihsiz)• Miyadin Köyü Ferruh Hatun Türbesi Kitabesi (725/1324)• Hasankale Ilıcası Tamir Kitabesi (1163/1749)• Hasankale Ilıcası Tamir Kitabesi (1310/1892)• Hasankale Ilıcası Kitabesi (793/1390)• Hasankale Emir Şeyh Camii Tamir Kitabesi (1314/1896)• Hasankale Sivaslı Camii Kitabesi (1330/1911)• Hasankale Ulu Camii Kitabesi (1251/1835)• Hasankale Ulu Camii Kitabesi (962/1554)• Hasankale Yeni Camii Kitabesi (1225/1810)• Yağan Köyü Camii Kitabesi (1338/1929)• Avnik Kalesi Kitabe (Tarihsiz)• Avnik Köyü Camii Tamir Kitabesi (1360/1941)• Avnik Köyü Camii Kitabesi (1040/1630)• Aşkale Topal Çavuş Camii Kitabesi (998/1589)• İspir’de 936/1530 Tarihli Kitabe• İspir Yazıcızade Çeşmesi Kitabesi (1325/1907)• İspir Kadıoğlu Medresesi Kitabesi (1138/1726)

62 Bu kitabe ilk defa tam ve doğru olarak Konyalı tarafından okunmuştur. Bkz. Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 306

Page 42: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

42

Erzurum'un Yüzleri------------------------------------------İbrahim Hakkı Konyalı

• İspir Çarşı Camii Kitabesi (Tarihsiz)• Konya Kale-i Cerb Mescidi Kitabesi (617/1220)• Oltu Aslanpaşa Camii Kitabesi (1075/1664)• Oltu Aslanpaşa Camii Kitabesi (1076/1665)• Bardız Köyü Cami Kitabesi (1161/1748)

Eserde Yer Alan Vakfiyeler • Erzurum Valiliğinin 1282/1865 Tarihli Emirnamesi• Gürcükapısı (Hacı Mehmet) Çeşmesi’nin Taş Vakfiyesi• Ayazpaşa Camii’nde 1198/1783 Tarihli, Şamdan Vakfiyesi • Ca’feriye Camii’nin Taş Vakfiyesi• Cennetzade Camii’nde 1243/1828 Tarihli Şamdan Vakfiyesi• Gümrük (Hacı Derviş) Camii’nde 1130/1718 Tarihli Şam-

dan Vakfiyesi• Gümrük (Hacı Derviş) Camii’nde 1320/1902 Tarihli Şam-

dan Vakfiyesi• Gümrük (Hacı Derviş) Camii’nde 1310/1893 Tarihli Şam-

dan Vakfiyesi• Gümrük (Hacı Derviş) Camii’nde 1257/1841 Tarihli Şam-

dan Vakfiyesi• Gümrük (Hacı Derviş) Camii’nde 1257/1841 Tarihli Şam-

dan Vakfiyesi• Gümrük (Hacı Derviş) Camii’nde 1333/1915 Tarihli Şam-

dan Vakfiyesi• İbrahim Paşa Camii’nde 1161/1748 Tarihli Şamdan Vakfi-

yesi• İbrahim Paşa Camii’nde 1212/1798 Tarihli Şamdan Vakfi-

yesi• İbrahim Paşa Camii’nde 1347/1928 Tarihli Şamdan Vakfi-

yesi• Hacı İbrahim Paşa’nın 1162/1748 Tarihli Vakfiyesi• Serturnai Ali Ağa oğlu Mehmet Ağa’nın 1185/1771 Tarihli

Vakfiyesi • Kurşunlu (Feyziye-Şeyhülislam) Camii’nde 1290/1873 Ta-

Page 43: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

43

---------------------------------------------------------------------------Dr. M. Zahir ERTEKİN

rihli Şamdan Vakfiyesi• Şeyhülislam Feyzullah Efendi’nin Fetvası (İstanbul Üniver-

sitesi Kütüphanesi)• Taş Mescid’de 1178/1765 Tarihli Şamdan Vakfiyesi• Yeğenağa Camii 1094/1682 Tarihli Şamdan Vakfiyesi• Yakutiye Medresesi 710/1310 Tarihli Taş Vakfiyesi• Çifte Minareli Medrese Türbesi’deki Yarım Taş Vakfiye Par-

çası• Yağan Paşa Vakfiyesi (440/1048) 63

• Oltu Aslanpaşa Camii Taş Vakfiyesi (Tarihsiz)• Aslan Paşa’nın 1077/1667 Tarihli Vakfiyesi (Vakıflar Genel

Müdürlüğü Arşivi)

Defterler• 922/1516 Tarihli Erzincan Vilayeti Mahsulât Müfredat Def-

teri (İstanbul Başvekâlet Arşivi, no: 60)• 929/ 1523 Tarihinden Öncesine Ait Karaman ve Rum Eyaleti

Defteri (İstanbul Başvekâlet Arşivi, no: 387)• Bayburd Livası Tımar, Zeamet ve Has Defteri, (İstanbul Baş-

vekâlet Arşivi, no: 154)• 944/ 1538 Tarihli Defter-i Nevruz-i Vilayet-i Erzurum Tabi-i

Mehmed Han (İstanbul Başvekâlet Arşivi, no: 109)• Erzurum Livası İcmal Defteri (Başvekâlet Arşivi, no: 197)• 947/1540 Tarihli Erzurum ve Pasin Livası Mufassa Defteri

(Başvekâlet Arşivi, no: 205)• 947/1540 Tarihli Erzurum ve Pasin Livaları Mufassal Defteri

(Başvekâlet Arşivi, no: 199)• Bayburd Mufassal Defteri (Ankara Kuyudi Kadime no: 46)• 926/1515 Tarihli İlyazıcı Defteri (Başvekâlet Arşivi, no: 548)• 947/1540 Tarihli İl Yazıcı Defteri (Başvekâlet Arşivi, no: 700)

63 Konyalı, vakfiye’deni isimlerle vakfiye tarihi arasındaki tutarsızlıklar, dilin ve kullanılan kelimelerin verilen tarihe uymaması, dilbilgisi hatalarıyla dolu olma-sı nedeniyle vakfiyenin kesinlikle orijinal olmayıp asıllarından tahrif edilerek ve uydurmalarla zenginleştirerek hazırlandığını iddia etmektedir. Bkz. Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 482, 485.

Page 44: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

44

Erzurum'un Yüzleri------------------------------------------İbrahim Hakkı Konyalı

• 1000/1591 Tarihli İl Yazıcı Defteri (Ankara Kuyudi Kadime no: 41)

Eserde Kullanılan Sanat Tarihi Kavramları:

Dendan BurçSur SeğirdimEhmedek PortalDördül=Dörtgen Çok Köşeli=ÇokgenMuhv-ü isbat Yıkılıp yapılmak, ilave hazf edilmek su-

retiyle yapılan inşaat tekniğiMustatil TufeyliKuşak=Bilezik Kitabe Bileziği=Kitabe KuşağıMüsellesi Mozayık Sahrınç=SarnıçLüle KemerAyna Taşı Kanber TaşıMühr-ü Süleyman Zambak Motifiİstalaktit MüsellesTalik SülüsSon Cemaat yeri MüsennaZıvana Zıvanalı KemerŞerefe KülahÇini Minare KaidesiKandillik (kubbe ete-ğinde) şerefe

Dam Örtü=Düz Dam Örtü

Pehle Taşı Adi Yapı=Sade/Basit YapıGömme Süs Sütuncu-ğu=Sütunçe

İttisal

Mahruti EhramiZincirek Kandillik=Küçük NişFil Ayak PayandaŞemse HatılYarım yumurta şek-lindeki Kısım

Pencere alınlığı Mihrapçık=Mihrabiye

Yığma Sütun Sille – Kitlek=Asma Kilit

Page 45: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

45

---------------------------------------------------------------------------Dr. M. Zahir ERTEKİN

Mamure=Külliye Kutr=ÇapBağdadi RozetCamekân SoğuklukHalvet Göbek TaşıKurna MedhalDehliz Gömme Sütucuk=SütunceBeşik Örtü=Beşik To-noz

Portal

Medfen Roze=GülÜstüvane=Daire Cenazelik: Mumyalık: HyogeeÇarpay=Çapraz SilmeYüz Numara=Tuvalet Tonoz Kubbe

Eserin MetodolojisiYazar, Erzurum il sınırları içinde olmasa da o dönem itibariyle,

Erzincan’a bağlı Tercan ile Sarıkamış’a bağlı Micingirt’i Erzurum’un bir parçası olarak kabul etmektedir.

Erzurum dış kalesi ve surlarının akıbetini Konya dış kale ve sur-larının yıkılışına benzetmektedir 64. Saat kulesini İnanç Beygu Kulesi şeklinde tanımlamaktadır 65.

Konyalı’nın hususi kütüphanesinde bulunan “Abideleri ve Kita-beleri ile Erzurum Tarihi” nüshasında yazar, Osmanlı Türkçesi ile sayfaların boş kenarlarına açıklamalarda bulunmuştur. Bu izahları, metin içinde geçen ifadelerin üzerine Arapça dipnot şeklide rakam-lar atarak yapmıştır 66.

64 “… Mesela Konya’nın İç Kale’sinin ve dış kalesinin dimdik ayakta durduğunu ben bilirim. Son yarım asırda bu kaleler şehrin taş ocağı haline getirilmiştir. Devletin eliyle muazzam tarihi kal’e harıl harıl yıkılarak mesela Hükümet Ko-nağı yapılmıştır. Kitabeleri yok edilmiştir. Konya’nın İç Kalesi’nin izi bile kal-mamıştır. Dış kalenin şurada burada bazı duvar döküntüleri görülür. Erzurum iç kalesi ayaktadır. Dış kalelerinden şehrin şurasında burasında bazı duvar, burç parçaları ve izleri kalmıştır. Bkz. Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Ta-rihi, s.86.

65 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s.95.66 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s.116, 129, 218, 241, 242, 245,

277, 310, 311, 312, 336, 355, 387, 388, 393, 394, 509, 522, 549.

Page 46: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

46

Erzurum'un Yüzleri------------------------------------------İbrahim Hakkı Konyalı

Konyalı, Tepsi Minare’deki kitabenin hiçbir doğulu ve batılı ta-rihçi ve uzman tarafından tam olarak doğru okunamadığını, bu ki-tabenin ilk defa kendisi tarafından tam ve doğru olarak okunduğu-nu yazmaktadır. Yapıyı inceleyen Defremery’nin de kitabeyi yanlış okuduğunu dipnotta belirtmektedir 67.

Konyalı, Tepsi Minare kitabesinde zikredilen Türkçe kelimeleri büyük bir dikkat ve titizlikle üstüne basa basa muhtelif sözlüklere başvurarak açıklama yolunu seçmiştir 68.

Tepsi Minare, İç Kale Camii ile Üç Kümbetlerin, devrinin şa-heserleri olduğunu zikretmektedir. Ayrıca, Mengücekoğulları’nın da Horasan’dan gelirken yüksek bir mimariyi yanlarında getirerek “akıllara durgunluk veren muhteşem yapıları” ortaya koyduklarını belirtmektedir. Yazar, Saltuklular ve Mengüceklilerden kalan tarihi eserlerin birçok yönden İlhanlılardan kalan tarihi eserlerden daha üstün olduğunu vurgulamaktadır 69.

Konyalı eski savaş ve savunma kurallarına göre yapılan kalelerin içinde veyahut eteklerinde mutlaka akan ya da kaynayan bir suyun olması gerektiğini, böyle olmayan yerlere kalelerin yapılmadığı-nı ifade etmektedir. Hatta kalelerin içindeki sarnıçları bile yeterli görmemiştir. Erzurum Kalesi’nin içinde ve eteklerinde bu şekilde kaynayan suların olduğunu söylemektedir. Ankara, Konya Kevele, Bilecik, İspir, Tortum, Hasankale, Oltu ve Avnik kalelerini de benzer özelliklere sahip kaleler olarak örnek vermektedir 70.

Erzurum Belediyesi tarafından hazırlatılan “Erzurum Suları” adlı kroki, Erzurum’daki çeşmelerden akan suların nereden geldiği, hangi hamama hangi kaynaktan suyun dağıtıldığı ve o dönemdeki çeşmelerin, hamamların isimlerinin zikredilmesi önemlidir 71.

Konyalı, Akpınar Çeşmesi’nin kitabesini izah ederken, kitabenin en altında yer alan 1159 tarihi görülürken, kitabenin son satırına uyguladığı ebcet hesabıyla 1158 tarihini çıkarmış ve gerçek tarihin 1158 olduğunu hakkâk veya hattatın yanlışlıkla 1 yıl fazlasıyla 1159

67 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 137.68 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s.138.69 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 142.70 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 144-45.71 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 147-48, 150-53.

Page 47: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

47

---------------------------------------------------------------------------Dr. M. Zahir ERTEKİN

yazdığını iddia etmektedir 72. Aynı durum, Dört Güllü Çeşme için de geçerlidir. Burada ise 10 yıllık bir fark ortaya çıkmaktadır. Ebcet he-sabı ile 1159 tarihi çıkarılmış, ancak kitabenin altında 1169 yazılıdır. Konyalı’nın ifadesi ile “tarihçinin bir zühulüdür” 73.

Hüseyin Ağa’nın baş şahidesinde ise, tarih olarak 139 tarihi gö-rülürken ebcet hesabı ile 1230 tarihi çıkartılmış ve bu durumu taş-çının taşı kazıdığı tarih olarak zikretmektedir 74. Benzer bir durum Yazıcızade Çeşmesi’nde de görülür. Kitabede 1163 tarihi görülürken ebcet hesabıyla 1161 tarihi çıkarmış, bu durumu hata olarak görür ve “… Kitabe 1161 yılında yazılmış, taşlar 1163’te yapılmıştır. Taşçı, taşa yapıldığı seneyi kazımıştır” şeklinde izah etme yoluna gitmiş-tir 75.

Erzurum’daki 4 yüzlü (cepheli) çeşmeleri “Dört Güllü Çeşme” şeklinde tanımlamaktadır 76.

Konyalı, incelemiş olduğu çeşmelerin inşa malzemelerini ve ki-tabelerinin ölçülerini vermektedir. Yazı türü ve kitabenin yazıldığı malzemenin cinsini vermesi ve yapıların tam yerlerini açıkça yaz-ması önemlidir 77.

Mehmet Kethüda (Gürcü Mehmet Paşa) Çeşmesi kitabesini Kon-yalı’ya değin hiç kimse tam olarak okuyamamış ve neşretmemiştir 78.

Murat Uras ve A. Şerif Beygu’nun Erzurum’daki birçok yapının kitabesini yanlış ya da eksik okuduklarını belirtmektedir 79.

Bakırcı Camii’nin, İbrahim Paşa Camii ile Şeyhler Camii’nin ti-pinde olduğunu dile getirmektedir 80. 72 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 154.73 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 160-61; Zühul: Yanılma,

unutma ve aksatma anlamına Arapça kökenli bir kelimedir.74 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 166.75 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 175, 1 nolu dipnot.76 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, 159.77 Örnek olarak: Kırmızı Çeşme: Vani Efendi Mahallesi’nde köşe başındaki bu

çeşme siyahımsı bir taştan yapılmıştır. Kemerlidir. Ayna taşının üstünde 30X45 ebadındaki mermere bozuk bir yazı ile şu kitabe yazılmıştır:..” Bkz. Konyalı, Abi-deleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 168.

78 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 169.79 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 174, 181, 186, 190, 192, 193,

212, 225, 237, 248, 251, 270, 271, 306, 426, 435, 458. 80 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 185.

Page 48: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

48

Erzurum'un Yüzleri------------------------------------------İbrahim Hakkı Konyalı

Minare küpünün, son cemaat yerinin sağına taşırılmış olmasını Erzurum’daki birçok camide görülen mimari bir tarz olduğunu sa-vunmaktadır 81.

Cennetzade Cami minaresini, İbrahim Paşa ve Şeyhler Camileri-nin minarelerine benzetmektedir 82.

Esat Paşa Camii’nin minaresini sülüne benzetirken, bu yapının Erzurum’da eşsiz bir eser olduğunu belirtmekte ve İstanbul’da aynı dönemde yaptırılan camilere benzetmektedir 83.

Derviş Ağa Camii’ni “… Erzurum’da çok yaygın ve münteşir olan bir mimari tarzdadır…” şeklinde anlatırken Erzurum camilerinde görülen yaygın plan şemasını da açıklamış olmaktadır 84.

Gümrük Hanı’nın taş malzemeden yapılmış kemerli kapısı ile kapı kanatlarının tarih yadigârı olması nedeniyle korunması gerek-tiğini belirtmektedir 85.

İbrahim Paşa Camii’nin mimari tarzının Erzurum’a örnek ol-duğunu ve sonrasında yapılan irili ufaklı birçok cami ve mescidin benzer tarzda yapıldığını yazar 86. Şerefe altındaki farklı mukarnas düzenlemesinin de kendisinden sonra yapılan minarelere örneklik teşkil ettiğini de dile getirmektedir 87.

İbrahim Paşa Camii kapısının her iki kenarında yer alan başlık-lı sütunce düzenlemesinin kendisinden sonra inşa edilen ve bu ca-minin mimari tarzını kopya eden camilerde de görüldüğünü beyan etmektedir 88.

Konyalı, Kale Camii’nin silindirik kasnaklı ve piramidal külahlı üst örtüsünü “kümbet”; kasnak yüzeyindeki kör kemerleri “mih-rapçık”; külah yüzeyindeki süslemeleri de “kitabe” şeklinde tanım-lamaktadır 89.

81 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 190.82 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 199.83 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 200.84 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 203.85 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 206.86 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 211.87 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 211.88 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 212.89 “… mabedin kümbeti on altı yüzlüdür. Üstleri, Şemseli dört mihrapçık ta bu

Page 49: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

49

---------------------------------------------------------------------------Dr. M. Zahir ERTEKİN

Yazar, bazı tarihçi ve müzecilerin camiyi, türbe zannetmeleri ne-deniyle yapının kapısının önünde cenazelik katını bulmak için kazı-lar yaptığını ifade etmektedir. Ayrıca cehalet, dini ve milli taassupçu Ermeni tarihçilerin ise yapının manastır, tepsi minarenin ise çan ku-lesi olduğunu belirttiklerini yazmaktadır. Bu duruma kızan Konyalı, caminin mihrabının kendinden olması, mimari tarzı ve Tepsi Mina-re’deki kitabe kuşağı nedeniyle Müslüman ve Türk eseri olduğunu dünya ve ilim âlemine haykırdıklarını belirtmektedir 90.

Lala Mustafa Paşa Camii’ni Mimar Sinan’ın şaheserlerinden biri olarak saydıktan sonra Erzurum’da yer alan önceki dönemlere ve Osmanlı devrine ait diğer eserlerle strüktürel ve konstrüktiv/yapıcı açıdan kıyaslamış ve onlardan üstün olan yanlarını bir bir dile ge-tirmiştir 91.

Birçok kez işgal gören şehirdeki birçok eser yağmalanmış ve tah-rip edilmiştir. Tahrip edilen bu eserlerden biri de Lala Mustafa Paşa Camii’dir. İşgalci Ruslar ve Ermeniler caminin çinilerini, mermer minberini kırmışlar, parçalamışlar ve yok etmişlerdir. Taşınması ko-lay olan parçalarını ise çalıp götürmüşlerdir. Tüm bu olumsuzluklara rağmen cami bütün ihtişamıyla ayakta kalmayı başarmıştır 92.

Lala Paşa Camii’nin minaresi yapının geneli göz önüne alındı-ğında biraz kalınca ve kısa olarak yapılmıştır ki gerek yapı gerekse

yüzlere müstesna ve çok çekici bir durum sağlamıştır. Yüzlerin enleri 108 san-timdir. Kümbetin mahruti kısmı işlenmiş kırmızı taşla kaplanmıştır. Kaplamala-rın üstleri beyzi kitabelerle tezyin edilmiştir…” Bkz. Konyalı, Abideleri ve Kitabe-leri ile Erzurum Tarihi, s. 220.

90 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 221.91 “… Mimar Sinan bu camii de muhitinin abideleri ile ahenkleşen, semavi ve arzi

şartlarına uyacak bir şekilde yapmıştır. Erzurum kışı, soğuğu ve donu gibi zelze-lesi çok olan bir yerdir.

Burada Saltuk Oğullarının, Selçukluların, İlhanlıların ve daha başka milletlerin abide mahiyetinde birçok eserleri vardır. Sinan bütün bunların mimarisini gölgele-yecek, hepsini geçecek, bunların arasında bir ben gibi belirecek bir eser yapmıştır.

Filhakika camide Çifte minarelerin, Yakutiye ve Ahmediyenin, üç kümbetlerin kütle ağırlığı ve cüsse azameti, iç loşluğu ve kasvet yoktur.

Cami; içiyle dışıyla bakanların, tapanların içlerini açan, ferahlandıran bir eser-dir. Erzurum zelzeleleri daha çok aşağıdan yukarıya doğru olan eserlerini de çalıp götürmüşlerdir. Buna rağmen abide bütün haşmetiyle ayaktadır…”; Bkz. Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 231-32. 92 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 232.

Page 50: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

50

Erzurum'un Yüzleri------------------------------------------İbrahim Hakkı Konyalı

kubbesi ile ahenk içinde bir bütünlük sağlasın. Minare-yapı ilişkile-rini İstanbul’daki Sinan örnekleriyle desteklemiştir 93.

Caminin minare küpü, son cemaat yerine biraz taşıntı yapmak-tadır. Erzurum’daki birçok camide Lala Mustafa Paşa Camii’nin mi-naresi örnek alınarak son cemaat yerinde taşıntı yapıldığını belirt-mektedir 94.

Konyalı, Lala Mustafa Paşa Camii’ni anlattıktan sonra aynı ba-ninin Konya Ilgın’da inşa ettirdiği külliye hakkında da bilgi vermiş, ayrıca caminin kitabesini de eserinde paylaşmıştır. Ilgın Lala Musta-fa Paşa Külliyesi hakkında daha fazla bilgi isteyenler için “Abideleri ve Kitabeleri ile Konya Tarihi” isimli eserini referans göstermektedir. Ancak kısaca “Konya Tarihi” olarak adlandırılan eser, Konya mer-kezdeki yapıları içermektedir. İlçelere ait herhangi bir yapı bulun-mamaktadır. Konyalı’nın neden bu şekilde bir yola başvurduğu bi-linmemektedir 95.

Murat Paşa Camii, plan, yazı ve süslemeleri açısından Erzurum’da kendisinden sonra yapılacak olan birçok camiye örnek olmuştur 96.

Pervizoğlu Camii’ni üç yönden saran İhlasiye ve Muhammediye Medreseleri, yol çalışmaları nedeniyle yıktırılmıştır 97.

Konyalı’ya göre Erzurum Ulu Camii, karışık ve iç içe girmiş kar-maşık mimari yapılara sahip camilerin tipik bir örneğidir. Bu du-rum, caminin hem içinden hem de dışından hemencecik kendisini göstermektedir. Yapıda Hıristiyan yapılarından getirilen devşirme malzemenin kullanılması nedeniyle yapının, kiliseden çevrildiği manası çıkarılmasını dini taassup ve milliyetçilik olarak yermekte-dir. Kitabeye ve mevcut duruma dayanarak caminin 5 inşa evresini tespit etmiştir:

93 “…Sinan minarelerini kubbelere, mabedin cüssesine göre yapar. Mesela İstan-bul’daki Mihrrimah, Rüstempaşa; Kadırgadaki Sokullu, (Üsküdardaki Şemsi-paşa ve Eski Valide Camileriyle Süleymaniye Camii‘nin minareleri daima asil mabedlerle ahenkli bir şekilde ince yapıldığı halde, Ayasofya’nın şimaline yaptığı minareler kalındır. Büyük kubbe ile ahenk ve insicam sağlasın diye böyle yap-mıştır…”, Bkz. Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 234.

94 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 234.95 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 239-40, 1 nolu dipnot.96 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 252.97 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 255.

Page 51: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

51

---------------------------------------------------------------------------Dr. M. Zahir ERTEKİN

Mihrap ve Kıble duvarı sadece günümüze gelebilmiştir.

1049/1639 Yılındaki tamir ve ihyası

Sultan II. Mahmut Dönemi tamir ve İhyası

1242/1827 Tarihindeki Tamir ve İhyası

Sultan Abdülmecid Dönemi 1275/1859 ve 1277/1861 Tarihlerin-deki Tamir ve İhyası

XVII. yy’da ise caminin ahşap destekli ve düz dam örtülü oldu-ğunu iddia etmektedir. Bu iddiasını ise en çok sevdiği ve yararlan-dığı başucu kaynağı olan Evliya Çelebi’ye dayandırmaktadır. “Zira Evliya Çelebi çok uzun süre Erzurum’da memurluk yapmış olması nedeniyle Erzurum’daki yapıları inceleme ve görme fırsatı bulmuş-tur” demektedir. Evliya Çelebi’nin gördüğü 200 ahşap destekli cami yerine, taş malzemeden inşa edilmiş, tonozlu, fil payeli, kubbeli bir bina yapılmıştır şeklinde yazmaktadır. Evliya Çelebi’yi yapının taş payelerini ahşap sütun gibi gördüğünü iddia ederek onu dikkatsiz-likle suçlayanları büyük bir hataya düşmekle itham etmektedir 98.

Hayır ehli olan Yazıcızade İbrahim Paşa için mimar ve şair bul-masına karşın iyi bir hattat bulmadığını, bu nedenle bu hayırseverin yaptırdığı cami ve çeşmelerdeki hatların çok kötü olduğunu, İstan-bul’da yazdırılmadığını ve Erzurum’da da (o dönem itibariyle) iyi bir hattatın olmadığını belirtir 99.

Diğer eserlerde olduğu gibi hamamların da, yer kazanmak, ar-sasını ele geçirmek için kör kazmaya kurban edildiklerini yazmak-tadır. Bunlardan birisi Ayas Paşa Hamamı olup yerine vakıf iş hanı yapılmış; diğeri de Karakullukçu Hamamı olup yerine Kızılay Bina-sının temelleri atılmıştır 100.

Konyalı, Kırkçeşme Hamamı için, İstanbul’da bile eşine az rast-lanır bir tarih yadigârı dedikten sonra her ne kadar Mimar Sinan’ın eserlerinin listesinin olduğu tezkirelerde adı geçmese de, Mimar Si-nan ya da Sinan okuluna mensup birisi tarafından yaptırılmış olabi-leceği kanısını taşımaktadır 101.

98 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 262.99 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 272.100 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 280-81.101 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 282.

Page 52: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

52

Erzurum'un Yüzleri------------------------------------------İbrahim Hakkı Konyalı

Konyalı, “han”- “kervansaray” ayırımı üzerinde durmuş ve “ri-bat” ifadesini de güzel bir örnekle açıklama yoluna gitmiştir 102.

Ahmediye Medresesi’ni plan ve kuruluş açısından Yakutiye Med-resesi’ne benzetmektedir 103.

Konyalı’nın ifadesi ile “Yakutiye Medfeni ve Medresesi”, Sultan Abdülaziz döneminde 1977-79 tarihlerinde yaptırılan askeri kışla-nın içinde kalmıştır. Kışlanın zemini yükseltilince de yapı yaklaşık 1 m. kadar aşağı seviyede kalmıştır. Yazar, kışla ve sol tarafındaki binaların yıkılmasını, zeminin eski seviyesine getirilerek Yakutiye abidesinin meydana çıkarılmasını istemektedir. Belediyenin bu işi imar programına aldığını öğrendiğinde bir an önce gerçekleştiril-mesini temenni etmiştir 104.

Konyalı, Batılıların (Frenk) “portal”, Arapların “ritaç” dedikleri-ne “taçkapı” demeyi daha uygun bulmaktadır 105. “Mukarnas” terimi-ni de ilk defa bu kitapta ve Yakutiye Medresesi’ portalini anlatırken kullanmaktadır. Ayrıca “mukarnas” teriminin nerden geldiğini ve ne manalarda kullanıldığını da dipnotta vererek detaylı bir Sanat Tarihi tahliline gitmiştir 106.102 “…Konya Selçukileri’nin, bunların çözülüp dağılmasından sonra teşekkül eden

beyliklerin ve Osmanoğulları’nın han ve kervansaray vakfiyelerinde ve kitabele-rinde bu müesseselerin daha ziyade (Ribat) kelimesiyle ifade edildiğini görüyo-ruz. Buna birçok örnekler verilebilir. Ben burada bir tanesi ile iktifa edeceğim. Konya - Beyşehlr yolu üzerinde Kızılören Hanı, Hanönü Hanı denilen Konya Selçuklu hükümdarlarından Kılıçaslan’ın oğlu Birinci Keyhüsrev’in zamanında 604/ 1202 yılında yapılmış hanın Arapça kitabesinde han (Ribat) şeklinde göste-rilmiştir…”, Bkz. Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 285, 287.

103 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 294.104 Konyalı, 1896 yılında doğmuştur. Bu sebeple de kışla Konyalı’dan 17 yıl büyük-

tür. Konyalı’nın yaşadığı dönemi itibariyle de kendisine yakın bir yaşta olması babından kışla onun nazarında eski eser olmayabilir. Muhtemelen bu sebepten dolayı bizlere göre en eski olan için eskiyi feda etmesi normal olabilir. Bkz. Kon-yalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 302.

105 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 303.106 “…Arap’ça “kurnas” ve “kırnas” dağ burnu, her tarafı kabaran deve manasına-

dır. Bazı mağaralarda damla damla akan suların getirdiği kislerin sivri ve salkım şeklinde donmalarından ve taşlaşmalarından hâsıl olan şeylere eski mimari de mukarnas ve istatalaktit denir. Dilimizde daha ziyade istalaktik şeklinde yerleş-me istidadı göstermiştir. Karnas kelimesini Yakut Türkleri “ileriye doğru karın veren çıkıntılı şey ve yer” manasına kullanırlarmış. Ya Arap’ların Yakut’lardan veyahut Yakut’ların Arap’lardan aldıkları bu kelime Yunanca (istelaktit) yerine

Page 53: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

53

---------------------------------------------------------------------------Dr. M. Zahir ERTEKİN

Türkler tarafından kutsal kabul edilen hayvanlara “ongun”, yır-tıcı hayvanlara ise “sebu” denildiğini belirtmektedir. Oğuz Türkleri ongunlarını yırtıcı kuşlardan seçmişlerdir. Kutsal olmaları nedeniyle de bu kuşların etleri yenmez, avlanamaz ve öldürülemez. Her boyun ise kendilerine sahip olma, tasarruf etme imkânları sağladığı için kutsal saydıkları “damgalar” vardır 107.

Konyalı Anadolu’da hüküm sürmüş, Anadolu Selçuklu, Artuklu ve Mengücekliler gibi devletlerin kitabe, sikke, alçak ya da yüksek kabartma oyma ya da kakmalarında karşılaşın tek veya çift başlı kar-tal motifindeki yırtıcı kuşun kartal değil karakuş veyahut uğu/puhu kuşu olabileceğini söylemektedir. Zira bu kuşların kulakları vardır. Bu kuşları avcı kuş, yırtıcı kuş şeklinde de betimlemektedir 108 .

Osmanlı vesikalarında görülen “tuğra” yerine, Anadolu Selçuk-luları devrinde سلطان, السلطان , السلطانى ifadeleri, kutsal kabul edilen turuncu renkle gerçekleştirilmiştir 109.

Konyalı, Askeri Müze’de çalıştığı dönemde “Dünya Müharipler Cemiyeti” tarafından gönderilen resmi bir yazı üzerine, Türklerin kullandıkları “ongun” ile bu armalar arasındaki ilişkiyi açıklayan uzun bir raporu hazırlayıp 1959 yılında yetkili makamlara vermiş-tir 110.

Sultan Mehmed Reşat’ın armasındaki içinden çiçekler dökülen “bereket boynuzu” nu Yunan ve Romalıların pagan inancındaki bir tanrının sembolü olması nedeniyle bir Türk armasında yer almasını tenkit edilmesi gereken korkunç bir hata olarak kabul etmektedir. Tarihi hakikatlere de aykırı olması nedeniyle de buna Türk Arması demenin caiz olmadığını söylemektedir 111.

Erzurumlu büyük bir alim olan Mustafa Darîr’e ait olan ve Top-kapı Sarayı’nda muhafaza edilen Siyer-i Nebi adlı yazma eserde Hz. Peygamber ve sahabelerinin minyatürleri yer almaktadır. Konyalı eserinde bu minyatürleri sıralamasına karşın “Biz Peygamberlerin

kullanılabilir. Bunlara damla ve mukattar denildiği de görülmüştür…”, Bkz. Kon-yalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 303-04, 1 nolu dipnot.

107 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 307.108 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 308-17.109 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 311.110 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 317.111 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 320.

Page 54: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

54

Erzurum'un Yüzleri------------------------------------------İbrahim Hakkı Konyalı

uydurma ve hayali resimlerinin yapılmasını caiz görmeyiz” diyerek farklı bir tepkisini de göstermiştir 112.

Mimari tarzı, süslemeleri, çinileri, yazıları, çift başlı, kulaklı kuş ongunu nedeniyle Çifte Minareli Medrese’nin bir İlhanlı eseri oldu-ğunu haykırmaktadır. Mimari eserleri iyi bilenler için bu bir hakikat-tir demektedir 113. Bu medreseye atfedilen ve birçok yerli ve yabancı yayınlarda görülen bir kitabeden bahseder. Birçok hatayı barındıran kitabeyi kendisi bir düzenleme yaptıktan sonra içindeki sorunlu ifa-delere dayanarak, kitabenin aslında bir vakfiye olabileceğini ve Çifte Minareli Medrese’nin yerinde olan daha eski bir medrese ya da mes-cide ait olabileceğini düşünmektedir 114.

Tarihi yapıların özellikle kitabe gibi yazı ve süsleme kısımlarının yağlı boya ile boyanarak kapatılmasını korkunç bir salgın olarak al-gılayan Konyalı, Sultan Abdülmecit devrinde bu hastalığın, Ermeni-ler vasıtasıyla İstanbul camilerine sirayet etmiş, Süleymaniye, Edirne Selimiye Camilerinin iç mekânlarında bulunan Mimar Sinan devri bezemeleri, yağlı boya ile kapatılmıştır 115 demektedir.

Erzurum’da vefat eden ya da şehit düşen Osmanlı Devleti ve or-dusunun büyükleri Ebu İshak Kazeruni Türbesi ve mezarlığına gö-mülürlerdi 116.

Konyalı, Türklerin cahiliye dönemlerinde çadıra taptıklarını id-dia etmektedir. Eski Türklerde çadır kutsaldır. Türkler yerleşik haya-ta geçtikten sonra çadırı unutmamış, ileri gelenşlerinin saraylarının üstüne altın renkli çadır yapmışlardır. “Türkler türbelerini de mah-ruti/konik çadır şeklinde yapar olmuşlardır”. İfadesiyle türbelerin kökenini ortaya koyması dikkat çekicidir 117.

Üç kümbetlerden büyük olanının cephesindeki üçgen formun-daki nişlere “hücrecik” dedikten sonra, bunlara mimari de “mihrabi hücre”, “tahtçe”, Fransızların ise “niche” dediklerini belirterek Sanat Tarihi teriminin farklı isimleri üzerinde durmaktadır 118.

112 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 335.113 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 352.114 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 353-54.115 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 363.116 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 400.117 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 419.118 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 419.

Page 55: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

55

---------------------------------------------------------------------------Dr. M. Zahir ERTEKİN

Üç kümbetlerden büyüğü olan Emir Saltuk Türbesi’ndeki mito-lojik tasvirler için, “Erzurum ve çevresine hâkim olan Müslüman ve Türk Saltukoğulları inşa ettirdikleri binalarda yerli ustalardan fayda-lanmıştır” şeklinde bir izahat vermektedir. Bu betimlemelerin burç-ları, yılların aylarını ve Türklerin ongunları olduğunu iddia edenler olduğunu, ancak bu tasvirlerin sayı itibariyle 8 olması, burçlar ve ayların 12 olması nedeniyle redetmektedir 119.

Zeminin çok yumuşak, sulu ya da bataklık olduğu yerlerde inşa edilecek köprülerin ayaklarının altına suya karşı mukavemeti yük-sek olan ardıç ağaçları yerleştirilmiştir. Bu uygulama Çoban (dede) Köprüsü’nde de vardır. Alttaki ahşap desteklerin de üstten gelen ba-sınçla kırılmaması için, köprünün beden duvarlarının içi boş bıra-kılmıştır 120.

Konyalı trafik kazası geçirmesi nedeniyle Micingird’e gideme-miştir. Kaleye Fuad Seval gitmiş ve kale ile kitabenin resmini çeke-rek Konyalı’ya ulaştırmıştır 121. İşin ilginç tarafı ise kalenin hemen arkasında yer alan Erzurum’daki Saltuklu Türbelerine çok benzeyen bir türbeyi görmemiş ya da unutmuş olmalarıdır.

Erdemşah, Erzurum’da Anadolu Selçuklularının ilk hükümdarı olan Mugisüddin Tuğrulşah için, İspir Çarşı Camii’ni; Ayrıca Kon-ya’daki Kale-i Cerb Camii’ni de Sultan Alâeddin için yaptırmıştır. Konyalı’nın Erdemşah’ın iki farklı yerde inşa ettirdiği camilerin kita-belerini bir arada vermesi araştırmacı yönü ile karşılaştırmacı özelli-ğini göstermesi açısından önemli bir bulgudur 122.

Yazar, Oltu Aslanpaşa Camii’ni mimari iç ve dış süslemeleri açı-sında çok başarılı bulmuş olup Türkiye’de incelediği ve gördüğü ca-miler arasında buna benzer bir örnek görmediğini belirtmektedir 123. Camiyi incelediği dönemde belediye, caminin yanındaki medrese hücrelerini, yol açmak bahanesiyle yıkıyordu 124.

119 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 420.120 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 438-39.121 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 494.122 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 509-10.123 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 520.124 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 521.

Page 56: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

56

Erzurum'un Yüzleri------------------------------------------İbrahim Hakkı Konyalı

Eserde Kullanılan Minyatürler- Tablolar- Resimler:

Minyatürler• Yavuz Sultan Selim’in Minyatürü (Ali Emiri Kütüphanesi,

Şemailname)• Kanuni Sultan Süleyman Minyatürü (Topkapı Sarayı)• Sultan II. Selim’in Minyatürü (Şemailname-i Ali Osman)• Gaza Yolunda Hz. Peygamber (a.s.) ve Hz. Hamza (r.a.) (Si-

yer-i Nebi, Topkapı Sarayı)• Hz. Şeybe (r.a.) Hz. Peygamber (a.s.) Minyatürü (Siyer-i

Nebi, Topkapı Sarayı)• Erzurum’da Askerleriyle Ok Yarışı Yapan Lala Mustafa Paşa-

yı Gösteren Minyatür (Topkapı Müzesi, Nusretname)

Tablolar• İstanbul Tophanesinin Resmi• Genç Osman’ın Yedikule’ye Götürülmesinin Resmi

Resimler• Saltuk Oğlu Mehmed Adına Kesilen Sikkenin Resmi• İzzeddin Saltuk Adına Kesilen Sikkenin Resmi• Eretnaoğlu AlâeddinAdına Kesilen Sikkenin Resmi• Erzurum Kanunnamesinin İlk Sayfası• Erzurum İçkalesi’nin Resmi• Üstinde Yavuz Sultan Selim’in İsmi Bulunan Kitabeli Topun

Resmi• Üstünde Kanuni Sultan Süleyman’ın İsmi ve Döküm tarihi

Yazılı Darbzen Topunun Resmi• Üstünde Kanuni Sultan Süleyman’ın İsmi ve Döküm tarihi

Yazılı Darbzen Topunın Kitabesinin Resmi• İnanç Biygu Kulesi=Tepsi Minareye Ait 2 Adet Resim• Kale Cami ve Tepsi Minarenin Resmi• Tepsi Minare Kitabesinin Resmi

Page 57: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

57

---------------------------------------------------------------------------Dr. M. Zahir ERTEKİN

• Tepsi Minare Giriş Kapısı Alınlığındaki Süslemenin Resmi• Dabakhane Çeşmesi’nin Resmi• Akpınar Çeşmesi’nin Resmi• Cennet Çeşmesi’nin Resmi• Çeteci Abdullah Paşa Çeşmesi’nin Resmi• Dört Güllü Çeşme’nin Güney Yüzündeki Kitabenin Resmi• Dört Güllü Çeşme’nin Resmi• Emir Şeyh (Abdullah Paşa) Çeşmesi’nin Resmi• Gümüşgöz Çeşmesi Kitabesinin Resmi• Mehmet Kethüda (Gürcü Mehmet Paşa) Çeşmesi Kitabesi-

nin Resmi• Ömer Paşa Çeşmesi Kitabesinin Resmi• Akpınar Çeşmesi Kitabesinin Resmi• Yazıcı Zade İbrahim Paşa’nın Dört Güllü Çeşme’nin Batı

Cephesindeki Kitabesinin Resmi• Abdurrahman Gazi Mescidi ve Türbesinin Resmi• Ali Paşa Cami Kitabesinin Resmi• Ali Paşa Çeşmesi Kitabesinin Resmi• Boyahane Cami Minarei ve Boyahane Hamamının Resmi• Bakırcı Camii Kitabesinin Resmi• Hafız Mehmed Efendi’nin Baş Şahidesinin Resmi• Ca’feriye Camii Şamdanının Resmi• Esat Paşa Cami Kitabesinin Resmi• Esat Paşa Cami Minaresinin Resmi• Gümrük (Hacı Derviş) Cami Kitabesinin Resmi• Gürcü Mehmet Paşa Cami Kitabesinin Resmi• Yazıcı Çeşmenin Resmi• İbrahim Paşa Camii Kitabesinin Resmi• İbrahim Paşa Camii ve Hükümet Konağı’nın Resmi• Kale Cami Kubbe İçi Süslemelerinin Resmi • Kale Cami Mihrabındaki Devşirme Kitabe Parçasının Resmi• Kale Cami Üst Örtüsünün Resmi• Kurşunlu (Feyziye-Şeyhülislam) Camii Kapısındaki Kitabe-

nin Resmi

Page 58: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

58

Erzurum'un Yüzleri------------------------------------------İbrahim Hakkı Konyalı

• İstanbul Erzurumlu Şeyhülislam Feyzullah Efendi Medrese-si’nin (Millet Kütüphanesi) Resmi

• İstanbul Erzurumlu Şeyhülislam Feyzullah Efendi Medrese-si Şadırvanının Resmi

• Lala Mustafa Paşa Camii’nin Besmele Yazılı Çini Panonun Resmi

• Lala Mustafa Paşa Camii’ne Ait 2 Adet Resmi• Murat Paşa Cami Kitabesinin Resmi• Narmanlı Cami Kitabesinin Resmi• Ulu Cami’nin Tamir Öncesi Resmi• Ulu Camii ve Çift Minareli Medrese’nin Resmi• Ulu Camii İçindeki Bir Kitabenin Resmi• Zeynel Camii Kitabesinin Resmi• Yavuz Sultan Selim Zamanında Dökülmüş 2 Adet Topun

Resmi• Çifte Minareli Medrese Avlusunun Resmi• Taş Han -Rüstem Paşa Kervansarayı- Kitabesinin Resmi• Ahmediye Medresesi Mihrabının Resmi• Ahmediye Medresesi Minaresinin Resmi• Ahmediye Medresesi Kitabesinin Resmi• Sultaniye Şehri’ndeki İlhanlı Sultan Olcaytu Türbesi’nin Res-

mi• Şeyhler Medresesi Kitabesinin Resmi• Yakutiye Medresesi Taç Kapısının 2 Adet Resmi• Yakutiye Medresesi Portal ve Minaresinin Resmi• Yakutiye Medresesi Portal Kitabesinin Resmi• Yakutiye Medresesi Portal Kitabesinin Son Ksımının Resmi• Yakutiye Medresesi İlhanlı Armasının Resmi 125

• Konya Kalesi’ne Ait Çift Başlı ve Kulaklı Ongun’un Resmi• Divriği Ulu Cami Batı Kapısındaki Çift Başlı ve Kulaklı Yır-

tıcı Kuşun Resmi

125 Portalin yan yüzlerinde yer alan, hayat ağacı altında iki aslan ve üstte çift başlı kabartma kompozisyonuna İlhanlı arması demektedir. Bkz. Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 305.

Page 59: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

59

---------------------------------------------------------------------------Dr. M. Zahir ERTEKİN

• Tanrıça Athena ve Baykuş betimlemeleri olan 3 Adet Sikke-nin Ön ve Arka Yüzlerinin Resmi

• Alacahöyük’te Bulunan Çift Başlı Hitit Kabartmasının Resmi• Yakutiye Medresesi Bezemeli Bir Sütuncenin Resmi• Yakutiye Medresesi Taş Vakfiyenin 6 Adet Resmi• Yakutiye Medresesi Portal Cephesinin Resmi• Yakutiye Medresesi Portalindeki Süsleme Detayının Resmi• Yakutiye Medresesi İç Mekânının Resmi• Çifte Minareli Medrese Avlusunun Resmi• Çifte Minareli Medrese Portal ve Minarelerinin 2 Adet Resmi• Çifte Minareli Medrese Portal Cephesindeki Bezemelerin

Resmi• Çifte Minareli Medrese Sol Eyvan Süslemesinde Detay Resmi• Çifte Minareli Medrese Portalinin Resmi• Çifte Minareli Medrese Avlusundaki Payenin Resmi• Çifte Minareli Medrese Portal Cephesindeki Süsleme Deta-

yının Resmi• Çifte Minareli Medrese Avlusundaki Bir Sütun Başlığının

Resmi• Çifte Minareli Medrese Portaldeki Mihrabiyenin Resmi• Çifte Minareli Medrese Avlusunun 1913 Yılındaki Resmi• Çifte Minareli Medrese Avlusunun Eski Bir Resmi• Çifte Minareli Medrese Türbesinin 2 Adet Eski Bir Resmi• Çifte Minareli Medrese Portalin Sol tarafındaki Süslemele-

rin Resmi• Çifte Minareli Medrese Avlusundaki Sütunlardan Bir Tane-

sinin Resmi• Çifte Minareli Medrese Avlusundaki Yığma Sütunun Resmi• Çifte Minareli Medrese Bir Çini Kitabenin Resmi• Çifte Minareli Medrese Avlusundaki Kemerli Açıklıkların

Resmi• Ane Hatun Türbesi’nin Resmi• Ane Hatun Türbe Kitabesinin Resmi• Ilgın Lala Mustafa Paşa Cami Kitabesinin Resmi

Page 60: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

60

Erzurum'un Yüzleri------------------------------------------İbrahim Hakkı Konyalı

• Gümüşlü Künbet’in Resmi• Habip Baba Türbesi’nin Resmi• Habip Baba Türbesi Kitabesinin Resmi• Habib Baba’nın Şahidesinin Resmi• Karanlık Künbetin Resmi• Karanlık Künbet Kitabesinin Resmi• Karanlık Künbet Portalinin Resmi• Karanlık Künbet Kitabesinin Resmi• Mahmut Paşa Türbesinin Resmi• Ganiye Makbule Hanım’ın Şahidesinin Resmi• Rabia Hatun Türbesi’nin Resmi• Tamir Öncesi Üç Kümbetlere Ait 2 Adet Resim • Ahi Fahreddin’in Şahidesinin Resmi• Ahi Fahreddin’in Kabrinin Resmi• Ahi Fahreddin’in Şahidesinin Yan Yüzündeki Hançer Moti-

finin Resmi• Aziziye Şehidi Süleyman’ın Şahidesinin Resmi• Çifte Kardeşler (Zahide Hanım ve İmam Fahreddin Da-

vud’un) Şahidelerinin Resmi• Çifte Kardeşler Şahidesini Tetkik Eden Konyalı’nın Resmi• Ayete’l-Kürsi Yazılı 2 Mezarın Resmi• Çoban Köprüsü’nün Resmi• Çoban Köprüsü Ayaklarından Bir Tanesinin Resmi• Çoban Köprüsü Kitabesini Resmi• Çoban Köprüsü Ayaklarındaki Süslemelerin Resmi• Batman-Diyarbakır Malabadi Köprüsü’nün Resmi• Serceme Köprü Kitabesinin Resmi• Mescitli Deresi Küpeli Köprüsü Kalıntılarının Resmi• Kurd İsmail Paşa Ilıcası’nın Resmi• Ezirmik Köyü Sultan Alâeddin Ali’nin Sandukasının Resmi• Ezirmik Köyü Bir Sanduka Parçasının Resmi• Ezirmik Köyü Bir Kız Sanduka Parçasının Resmi• Miyadin Köyü Ferruh Hatun Türbesinin Resmi

Page 61: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

61

---------------------------------------------------------------------------Dr. M. Zahir ERTEKİN

• Hasankale’den ılıca ve Çevresinin Resmi• Hasankale Kale Kapısının Resmi• Hasankale Ilıcasına Ait 2 Adet Resim• Hasankale İbrahim Hakkı Mescidi’nin Resmi• Hasankale Sivaslı Camii Resmi• Hasankale Ulu Camii Kitabesinin Resmi• Yeni Cami Kitabesinin Konyalı tarafından Okunurken ki

Resmi• Avnik Kalesi Resmi• Avnik Kalesi Kitabesine Ait Bir Parçanın Resmi• Avnik Kalesi Cami duvarındaki Devşirme Malzemenin Res-

mi• Micingird Kalesi’nin Resmi• Micingird Kalesi Kitabesinin Resmi• Hınıs Kalesi’nin Resmi• Hınıs Camii’nin Resmi• İspir Kalesi’nin Resmi• İspir Kale Camii’nin Resmi• İspir Kadıoğlu Medresesi Kitabesinin Resmi• İspir Çarşı Camii’nin Resmi• İspir Çarşı Cami Kitabesinin Resmi• Micingird Kalesi Kitabesinin Resmi 126

• Tortum Kalesi’nin Resmi• Tortum Yolundaki Kireçli Köprüsü’nün Resmi• Oltu Kalesi’nin Resmi• Oltu Aslanpaşa Cami Kitabesinin Resmi• Bardız Köyü Cami Kitabesinin Resmi• Bardız Köyü Cami Kitabesinin Resmi• Bardız Köyü Cami Kitabesinin Resmi• Bardız Köyü Camii’nin Resmi

126 Kitabı matbaada basan klişeci, kitabın önceki sayfalarındaki kitabenin önceki resimlerinin sağ tarafını kestiği için tam bir bütünlük olmadığı için yazar tam görünmesi için kitabenin resmini bir daha kitap içine koydurmuştur. Bkz. Kon-yalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 511.

Page 62: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

62

Erzurum'un Yüzleri------------------------------------------İbrahim Hakkı Konyalı

• Lala Mustafa Paşa’nın Mezarının Resmi• Mimar Sinan Türbesi’nin Resmi

Eserde Kullanılan Kroki ve Plan ve Desenler:

Planlar• Çifte Minareli Medrese’nin Planı

Desenler• Kaleleri Delen Makinelerden Koçbaşının Çizimi (Kita-

bü’l-Medafi)• Divriği Ulu Cami Duvarındaki Çift başlı kulaklı Ugu Kuşu-

nun Çizimi• Divriği Ulu Cami Portalindeki tek ve Çift Başlı Avcı Kuşların

Çizimi• Charles Texier’in Konya Kalesi’nde Görüp Resmettiği Ku-

laklı Kuşun Resmi• Konya Kalesi’ne Ait Köşelerinde Avcı Kuş ortasında Yazı

olan kitabenin Çizimi• Sultan II. Murad’ın Tire’de bastırdığı Sikkenin ön ve Arka

Yüzünün Çizimi• II. Mehmed’in Konya’yı fethinden sonra bastırdığı Sikkenin

ön ve Arka Yüzünün Çizimi• Prof. Mersaroş’un Teklif Ettiği Türk Armasının Çizimi• Sultan Abdülaziz’in bastırdığı Nişandaki Armanın Çizimi• Nevşehirli Damat İbrahim Paşa’ya Sunulan 1132/1720 Ta-

rihli Haritadaki Armanın Çizimi• Sultan V. Mehmed’in Armasının Resmi• Askeri Müze’de 1607 numarada kayıtlı Sultan Abdülmecit

Devrine Ait Bir Silah Üstündeki Armanın Çizimi• Lala Mustafa Paşa’nın Çizimi

Page 63: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

63

---------------------------------------------------------------------------Dr. M. Zahir ERTEKİN

Eserin Sanat Tarihindeki YeriYurdumuzun serhat şehirlerinin başında gelen Erzurum, Erme-

niler ve Rusların işgalleri ile fazlasıyla tahribat görmüştür. Tüm bu olumsuzluklara rağmen, heybetli görünüşleriyle haykıran; ecdadı-mızdan bizlere kalan tapu senetleri niteliğindeki tarihi eserler hala ayakta durmaktadır.

Asırlar boyunca Saltukluların, Anadolu Selçuklu ve İlhanlıların, Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliği altında kalarak ihya ve abad olan; Moğol, Ermeni ve Rus gibi istilacılardan zulüm ve tahribat ve yıkım gören ve tüm bunları bünyesinde barındıran bir şehir olması nedeniyle Anadolu’da nadir kentlerden birisidir Erzurum.

Eser, içerik bakımından, Sanat Tarihi, tarih, coğrafya, tasav-vuf, epigrafi, arşiv, edebiyat, şiir açısından oldukça zengin verilere sahiptir. Bu bakımdan tüm bu bilim dallarına hitap edebilen nadir eserlerdendir. Yazar, araştırdığı konunun içeriğine girecek her türlü belge ve bilgiyi eserinde vermiştir. O dönem itibariyle birçok zor-luklara göğüs germiş, ulaşılması zor, bulunması imkansız denecek birçok vesikayı aramış bulmuş ve eserinde herkesle paylaşmıştır. Bu bakımdan eser içeriği nedeniyle eşsizdir.

“Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi” isimli bu eserinde; toplam 68 cami ve mescit, 15 türbe, 47 şahide, 131 kitabe, 29 ayaz-ma-çeşme, 7 sikke, 1 köprü, 1 han, 1 bedesten, 8 kale, 1 mektep-der-sane, 15 hamam ve 6 medrese incelenmiştir.

Eserdi Sanat Tarihi açısından güçlendirmek ve konuların somut-laştırmasını sağlamak için 155 resim, 2 gravür, 13 çizim, 1 plan, 6 minyatür kullanılmıştır.

Yine bilgilerin sahihliğini netleştirmek ve sağlam kaynaklardan yararlandığını ispatlamak için 11 defter, 25 vakfiye-berat eserin güç-lenmesi için incelenmiş ve eserde tek tek işlenmiştir. Kilis’in dışında doğu bölgesi ile ilgili tek kitap olan bu eser, hem içerik olarak çok zengin hem de gerçekten de şehrin kendisi tarihi doku itibariyle id-dialı bir şehirdir.

Muhtelif nedenlerle yıkılan, yıktırılan eserlerimizi, eserlerin in-celendiği dönemdeki ile günümüzdeki halleri arasındaki farklılıkları göstermesi açısından da önemli bir kaynaktır. Erzurum’da yaşamış

Page 64: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

64

Erzurum'un Yüzleri------------------------------------------İbrahim Hakkı Konyalı

önemli kişiler, devlet adamları ve askeri şahsiyetler hakkında da do-yurucu bilgileri barındırmaktadır.

Kitap, günümüze ulaşamayan, kitabe, şahide ve taşınmaz kültür varlıklarının hangileri olduğu noktasında yapılacak bir döküm çalış-masında da yine ilk başvuru kaynağı olma özelliğini korumaktadır.

Konyalı, konu hakkında yaptığı çalışmalar neticesinde eserin-de yer yer konunun bütünlüğünü dağıtmış hatta aşırıya kaçmıştır. Önemli ve büyük yapılarda ölçü vermesi, en dıştan en içeriye gide-rek belli bir metot ve düzende bilgileri aktarması konuya hakim bir kişi olduğunu göstermektedir.

Erzurum hakkında kendisinden önce yazılan eserlerde zikredi-len kitabeleri yerinde incelemiş ve onlarda gördüğü hatalı, eksik ve yanlış okumaları düzeltmiş ve en doğru ve tam bir şekilde metinleri serdetmiştir.

Sanat Tarihindeki birkaç terim hakkında da etimolojik tanımla-malar yapması da eserin Sanat Tarihi açısından önemini bir kat daha arttırmıştır.

Bu eser, ikincisi 2010 yılında Türkiye Yazarlar Birliği Vakfı tara-fından olmak üzere 2 defa basılmış olması nedeniyle de 1’den fazla basılan iki kitaptan birisidir.

6. Türk Tophaneleri Eserin Adı: Türk TophaneleriYazarı: İbrahim Hakkı KonyalıEserin Ölçüleri: 9 x 12 cm.Eserin Sayfa Sayısı: 67Eserin Baskısı: Basılmamış Eserin Bölümleri (İçindekiler):

Bu kitapta pek çok tophane mercek altına alınmıştır. Erzurum da bu merkezlerden biridir. Yazar özellikle Erzurum’u da bu bağlamda incelediği için bu eser hakkında kısa bilgi vermek istiyoruz.

Eseri İçeriği:

Top dökülen, top konan ve muhafaza edilen yerlere tophane adı-

Page 65: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

65

---------------------------------------------------------------------------Dr. M. Zahir ERTEKİN

nı veren Türklerin tarih içerisinde yaptıkları ilk top, ilk tophaneden Cumhuriyet Dönemine kadar geçen süreç içerisinde, tophanenin gelişimi ve yayılışı anlatılmaktadır. Kitap, “Top” ve “Tophane” söz-cüklerinin Türkler için evvelden beri ne ifade ettiği ve bunun eski Türkçe kaynaklarında ne anlamlara geldiği geniş bir şekilde izah etmekle başlamaktadır. Daha sonra Türklerin ilk tophane merkezi olan Edirne’den Erzurum’a uzanan tophaneleri, ayrı ayrı başlıklar al-tında incelenmiştir.

Yazar, Türklerin Edirne’yi aldıktan sonra Istıranca Dağlarındaki, sonra demir köy denilen yerdeki ve Sofya’nın güneyindeki Sama-kov’daki demir madenlerinden faydalanarak top yaptıklarını iddia etmektedir 127. Bu şekilde yazar Türklerin ilk topu Bursa’da değil de Edirne’de yaptıkları görüşüne katkı sunmaktadır. Yazar, İlk tophane-nin Edirne’de olduğu tezini netleştirdikten sonra, Edirne’de bu işin yapıldığı binayı aramaya koyulmaktadır. Bunun için yaptığı araştır-malar ve Edirne Müzesi ile yazışmalarına yer vererek, yerin tespiti ile ilgili kesin bir karara varamadığını dile getirmektedir 128. Ancak yazar, bu binanın mimari yapısı ve süslemesi hakkında herhangi bir bilgi vermediği gibi, plan veya resimlerine de yer vermemiştir.

Yazar “İstanbul Top Dökümleri” bölümünde Türklerin İstan-bul’daki ilk top dökümlerinin Galata’da Galata Surunun dışında de-niz kenarında olduğu, Fatih Sultan Mehmet Dönemine tekabül etti-ği, ancak yapılış tarihinin kesin olarak bilinmediği, bu tophanenin adının hala bu semtte ve buradaki bir kasırda, I. Mahmut’un 1743 yılında yaptırdığı tophane ile başka kubbeli bir binada yaşadığı dile getirilmektedir 129.

Yazar İstanbul’daki bu tophanenin III. Ahmet zamanında yandı-ğını ve yerine yenisinin yapıldığını anlatmaktadır 130. Ancak bu yan-

127 İbrahim Hakkı Konyalı, Türk Tophaneleri, (yayınlanmamış kitap), İHKK Cum-huriyet Devri Eserleri, nr. 2560, s. 4.

128 Konyalı, Türk Tophaneleri, s.6.129 Konyalı, Türk Tophaneleri, s.20.130 “… III. Sultan Ahmet zamanında tophane yanmıştı. Sadrazam İbrahim Paşanın

tasvip ettikleri bir plana göre kargir olarak yenilenmiştir. Tophanenin ocakları en büyük balyemez topların dökülmesine müsait olacak bir şekilde yapılmıştır. Halbuki şehi cinsinden küçük hurda topların her yerde kullanılması teammüm ettiğinden bu çeşit toplara şiddetle ihtiyaç duyulmaya başlamıştı. Küçük toplar büyük fırınlarda dökülürse birkaç yüz çeki odunun israf edileceği gibi, icabında

Page 66: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

66

Erzurum'un Yüzleri------------------------------------------İbrahim Hakkı Konyalı

gında yapının ne kadarının yandığı ve yenilenen yeni şeklinin nasıl olduğu konusunda herhangi bir malumata yer vermemektedir.

Yazar, I. Mahmut’un ordu ve donanma işlerine karşı gösterdi-ği alaka sayesinde tersaneyi ve dergahı askeri kışlaları yenilediği ve cebehaneyi esaslı bir şekilde restore ettiğini ve yeni bir tophane inşa ettiğinden söz etmektedir. 131 Cebehane ve tophane aynı yılda tamamlanmış ve ikisinin de 1744 yılında hizmete açıldıkları vurgu-lanmaktadır 132. Ancak bu yapıların mimari formları hakkında bir detay vermemektedir.

II. Mahmut, kendi dönemindeki gereklilik ve imkânlara bağlı olarak yeni bir tophane yapmaya karar vermiştir. Fatih Sultan Meh-met’in yaptırdığı, Yıldırım Bayezit’in genişlettiği ve Kanuni Sultan Süleyman’ın yenilettiği tophaneyi temelinden yıktırdı. Mimar Mus-tafa Ağa’nın hazırlattığı plana göre yeni ve muhteşem bir tophane yaptırdı. Yeni tophanenin iki büyük eritme fırını bulunmaktaydı. Batıya, doğuya, kuzey ve güneye birer kapısı açılan binaya 5 derin kubbe örtülüydü. Her fırının kuzey tarafında binayı aşan birer ba-cası bulunuyordu. Kubbelerin üstlerinde ve yanlarında duman ve hava pencereleri görülmekteydi. Ana kubbeleri güney ve kuzey ta-raflarından beşik tonozla örtülü idi. Ana kubbeler 8 yarım kubbe ile desteklenmekte idi. binanın ana kapısı deniz tarafına açılıyordu. İki tarafı mermer merdivenlerle kapının sahanlığına çıkılırdı. Binanın kemerlerinin dıştan bütün bağlantı taşları top namlusu şeklinde ya-pılmıştır. Deniz tarafı duvarlarının üst köşeleri top kabartmaları ile süslenmiştir. Mermer süveli kapının kemeri kurdele şeklindedir. Bu kemeri duvara gömülmüş başlıklarında akantus yaprakları bulunan iki minicik mermer sütun tutardı. Binanın alt kısmı iki sıra tuğla ve muntazam kesme taşla üst tarafı yalnız kesme taşla yapılmıştır. Kıble tarafına dört penceresi ve sağda bir erkan kapısı vardır. Binanın cep-hesi Kılıç Ali Paşa Camii’nde olduğu gibi ahşap tente ile örtülüdür. Kubbelerin ve yan tonoz kubbelerinin üstlerinde 25 gemi feneri şek-

büyük topların dökülmesinin gecikmesine sebep oluyordu. Sadrazam İbrahim Paşanın tensibi ile bu mahzurları gidermek için 1723 yılında Tophanenin bi-tişiğinde küçük topların dökülmesi için yüksek ve kubbeli kargir bir bina ilave edilerek küçük ocaklar yapıldı.” Konyalı, Türk Tophaneleri, s.34.

131 Konyalı, Türk Tophaneleri, s.36.132 Konyalı, Türk Tophaneleri, s.36.

Page 67: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

67

---------------------------------------------------------------------------Dr. M. Zahir ERTEKİN

linde üstleri alemli ışık yerleri görülür 133.

“… kapının üstüne mermer bir kitabe taşı yerleştirilmiştir. Bu taşın sağında görülen Sultan Mahmut’un tuğrasını binanın mimari topçu başı Mustafa Ağa, kendi eliyle çekmiştir. Solundaki iki mısra-lık tuğrayı Mustafa Ağa’nın çektiğini söylemektedir. Altındaki beş satır halindeki tarih manzumesinin şair Şemi söylemiş ve Fahrettin Yahya taşa yazmıştır. Kitabe göre tophane 1743 yılında Sadrazam Ali Paşa’nın zamanında tamamlandığı yazılmaktadır 134.”

Yazar bu binanın tarihi misyonunu eda ettikten ve önüne Top-hane-i Amire binası, sahile top imalathanesi yapıldıktan sonra Top-hane, hapishane, ambar yapılmış, birinci dünya savaşında askeri kundurahane haline getirilmiş, sonra da Erkek Sanat Enstitüsü İca-zethanesine dönüştüğünü aktarmaktadır 135.

Tophanenin tarihçesini anlatmaya devam eden Konyalı, maka-lelerinde ve müzeye verdiği raporunda tophanenin doğusunda met-ruk bir halde bulunan büyük ve derin kubbeli bina ile bitişiğindeki 4 gözlü sarnıcın tarihi hüviyetlerini belirttiğini dile getirmektedir 136. Bu kubbeli III. Ahmet tarafından 1723 yılında yaptırılmıştır. Topha-ne faaliyetten kaldırıldıktan sonra kapıları örülmek suretiyle kapa-tılmış, üst kısmındaki ocaklar ve kalıp yerleri bozulmuş, kazanları alınmış, içerisi tasfiye edilerek ahşap dört kat halinde Şirvan yapıl-mış, şenliklerde ve alaylarda kullanılan fener ve fanus deposu için kullanılmıştır 137.

1766 yılında İstanbul’da gerçekleşen depremde tophane binası yıkılmıştır 138. Padişah III. Mustafa tophaneyi yeniden köklü bir şe-kilde onarımdan geçirmiştir. III. Selim zamanında da bu bina resto-re ettirilmiştir. II. Mahmut zamanında 1823 yılında tophane binası bir yangın geçirmiş ve Dolmabahçe yakınlarına kadar bu havaliyi

133 Konyalı, Türk Tophaneleri, s.37.134 Türk Tophaneleri, s.36. bu geniş izahlı mimari bilgisinden sonra yazar adı geçen

beş satırlık kitabenin hiç kimse tarafından okunmadığı bunu şimdiye kadar sa-dece kendisini okumayı başardığını dile getirdikten sonra, günümüz Türkçesini de aynen aktarmaktadır. Bkz. Konyalı, Türk Tophaneleri, s.36.

135 Konyalı, Türk Tophaneleri, s.40.136 Konyalı, Türk Tophaneleri, s.42.137 Konyalı, Türk Tophaneleri, s.42.138 Konyalı, Türk Tophaneleri, s.42.

Page 68: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

68

Erzurum'un Yüzleri------------------------------------------İbrahim Hakkı Konyalı

tamamen yakmıştır 139. Bu yangında 48 cami, top arabacıları kışlası, tophane kışlası, topçu kışlasının camii de yanmıştır 140.

Uzun zaman İstanbul’da bulunan bir İngiliz elçisi 1862 yılında basılan kitabında tophane hakkında şu bilgileri vermektedir: “Top dökümhanesi ihtişamlı bir binadır. Kanuni Sultan Süleyman zama-nından kalmadır. İki fırını vardır. 24 bin puntluktur. Senede her ka-librede 300 top yapılır… 141” ancak yazar burada elçinin verdiği Ka-nuni Süleyman Sultan zamanından kalma fikrine itiraz ve açıklığı dipnotunda şöyle izah etmektedir: “Kitabımızın başka bölümlerinde yazdığımız gibi bu tarihte Kanuni Sultan Süleyman devrinden kalma hiçbir bina yoktur. Elçinin gördüğü bina şimdi ayakta olan binadır ki, Sultan II. Mahmut tarafından yaptırılmıştır 142.”

Tophane ve müştemilatı, meydanları, sokakları ile Fatih Sultan Mehmet’ten bu yana birçok değişikliklere uğramıştır. Eski bir mima-ri deyim ile mahv u ispat yanî yıkma, yeniden yapma, ilave, tağyir ve tebdil yolları ile bugüne kadar gelmiştir. Denilebilir ki her yüz yılda bir tophanenin çehresi değişmiştir. Bunda yangınların ve depremle-rin büyük bir tesiri olmuştur 143.

Yazar 18. Yüzyılda tophanenin durumunu tasvir etmek için bir eserden yararlanarak onun tophane hakkındaki izlenimleri şöyle izah etmektedir 144: “ Tophane: tamamıyla Türklerle meskun olan ve Galata mülhakatında bulunan Tophane’de topçu kışlası ve topçu başı sarayı ile top ve havan topu imal edilen beş kubbeli kâgir top döküm-hanesi mevcuttur. Burada kaptan Kılıç Ali Paşa’nın yaptırdığı güzel cami, hamam ve medrese vardır. Caminin karşısında kitabesinde gö-rüldü gibi S. Mahmut tarafından 1732 senesinde yapılmış murabba şeklinde ve kubbeli muazzam bir mermer çeşme vardır. Çeşmenin suyu Taksimden gelir. Üzerindeki yaldızlı süsler 1792-1793 senele-rinde tamir edildi. Tom Mahallesinde valide Sultan Kethüdası Os-man Efendinin yaptırdığı çeşmenin suyu da Taksim’den gelir. Sultan

139 Konyalı, Türk Tophaneleri, s.43.140 Konyalı, Türk Tophaneleri, s.44.141 Konyalı, Türk Tophaneleri, s.46.142 Konyalı, Türk Tophaneleri, s.46.143 Konyalı, Türk Tophaneleri, s.46.144 Bu yazar aslen İstabul’lu olan ve Venedik’te yetişen P.G. İnciciyan (1758-1833)

dır. Konyalı bu yazarın “XVIII. Asırda İstanbul” isimli eserinden alıntılar yap-maktadır. Bkz. Konyalı, Türk Tophaneleri, s.47.

Page 69: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

69

---------------------------------------------------------------------------Dr. M. Zahir ERTEKİN

Mahmut çeşmesinin önündeki meydan, eskiden sık çınar ağaçları ile süslü idi ve ağaçların altında muharebelerde ganimet olarak alınmış birçok toplar dizilmişti. Bayramın ikinci günü kalabalık bir ekabir kafilesi oraya eğlenmeye giderlerdi 145...”

Yazar “Galata Tophane Amiresi” başlığı altında Galata’daki Top-hane-i Amire’den bahsetmektedir. Burudaki tophanenin top fabrika-sı, tüfekhane, marangozhane, nakkaşhaneden oluştuğunu kaydeder. Buranın Sultan Abdülmecit, Sultan Abdülaziz ve II. Abdülhamit za-manında geliştirildiği ilave edilmektedir 146. Ancak bu dönemlerde nelerin nerelere eklendiği hakkında bir bilgi yoktur.

Konyalı ilk Türk Top Müzesi için de şunları aktarmaktadır: “ İs-tanbul’da Tophane’de top fabrikası bitişiğinde bir top nümunehanesi vardır. Biz buraya yeni anlam ile Türkiye’de ilk top müzesi diyebiliriz. Burada eski yeni top, gülle ve mermileri, eski ve yeni top modelleri vardı. Bilhassa top mermileri kronolojik bir şekilde sıralanmışlardır. Bunların bazılarının üzerlerinde çapları ve ağırlıkları bile yazılı idi…

… Bu nümunehanede Kanunî Sultan Süleyman’dan beri döküle gelen ve birçoklarının asılları şimdi Askeri Müze’de bulunan topla-rın ağaçtan ve madenden küçük modelleri de teşhir ediliyordu. Bu modellerden birçokları şimdi Askeri Müze’dedir. Bir kısmı da teşhire konulmuştur 147. ”

Eserin bundan sonraki kısmı Osmanlıların İstanbul dışında yap-tıkları tophanelerden söz edilmektedir. Bunlar Rumeli’de bulunan Bac (Runink) Tophanesi 148, Belgrad Tophanesi 149, Budin Tophane-si 150, Cezayir Tophanesi 151,Girit Tophanesi 152, Gülhane Tophanesi 153, Erzurum Tophanesi 154, İşkodra Tophanesi 155, Mısır Tophanesi 156ve

145 Konyalı, Türk Tophaneleri, s.47146 Konyalı, Türk Tophaneleri, s.50.147 Konyalı, Türk Tophaneleri, s.50.148 Konyalı, Türk Tophaneleri, s.61.149 Konyalı, Türk Tophaneleri, s.62.150 Konyalı, Türk Tophaneleri, s.63.151 Konyalı, Türk Tophaneleri, s.64.152 Konyalı, Türk Tophaneleri, s.66.153 Konyalı, Türk Tophaneleri, s.66.154 Konyalı, Türk Tophaneleri, s.67.155 Konyalı, Türk Tophaneleri, s.67.156 Konyalı, Türk Tophaneleri, s.67.

Page 70: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

70

Erzurum'un Yüzleri------------------------------------------İbrahim Hakkı Konyalı

Pravişte 157 Tophanesi 158dir.

Yazar bu tophaneler hakkında yeteri derece bilgi vermediği gibi binaları ve binalarının mimarisi hakkında da bilgi vermemektedir. Ancak Erzurum Tophanesi için 4. Murat zamanında İran’a karşı ya-pılan savaşlarda top döktürmek için Çifte Minareli Medreseyi bir top dökümhanesi olarak kullanıldığı dile getirilmektedir.

Yazar bunların varlığını bizzat görmeyip Başbakanlık Arşivi’n-de bulunan mühimme defterlerinden yola çıkarak bu çıkarsamaları yaptığını dile getirmektedir 159.

7. Dergi ve Gazete Yazılarında Öne Çıkan Konularİstanbul yapıları Konyalı’nın en çok işlediği ve yayımladığı yapı-

lardır. Konya, Bursa, Manisa, Alanya, Erzurum ve Edirne gibi illerin mimari eserleri de köşe yazılarına konu olmuşsa da, bunlar İstanbul yapılarının yanında çok küçük ve çok az kalır 160. İstanbul, Konya-lı için ilham kaynağı bir yerdir. Eserlerinin hemen hemen hepsini burada yazmış, köşe yazılarının yüzde doksanı bu şehirle alakalı ve/veya bu şehirde yayın yapan dergi ve gazetelerde (yerel ve ulu-sal süreli yayınlar) yayımlanmıştır. İstanbul’un müzeleri, İstanbul’un arşivleri, İstanbul’un sarayları, İstanbul’un camileri, İstanbul’un kütüphaneleri, kütüphanelerindeki kitapları, el yazmaları, tahrif edilen, yok edilen, yağmalanan ve yurt dışına kaçırılan eserleri, Os-

157 Yunanistan’da bir şehir adı.158 Konyalı, Türk Tophaneleri, s.68.159 Konyalı, Türk Tophaneleri, s.63-69.160 “İstanbul Abideleri ve Bir Hadis-i Şerif ”,Yeni Asya, 24-5 Haziran/1 Temmuz

1978, s.4; Numune için Bkz. “Şehzade Camii’ni Bugünkü Vaziyetinden Kurtara-lım”, Tan, 06 Haziran 1938, s.7; “Üsküdar’daki Çinili Camii Şimdi Bir Harabedir”, Tan, 1 Nisan 1938, s.7; “Üsküdar’da Şemsi Paşa Türbesinin Perişan Hali”, Tan, 27 Nisan 1948, s.7; “Üsküdar’da Valide Camii’nin Yüz Kızartan Bakımsızlığı”, Tan, 22 Nisan 1938, s.7; “Üzerinde Baykuşlar Tüneyen Bir San’at Âbidesi”, Tan, 9 Mayıs 1938, s.7; “Nevşehirli İbrahim Paşa Medresesi Ne Halde”, Tan, 2. Hazi-ran 1938, s. 9; “Sinan Paşa Türbesi Şarap Deposu Olmuş”, Tan, 25 Ocak 1939, s.6; “İbrahim Paşa Sebili Tahrip Ediliyor”, Tan, 1969, s.7; “Rüstem Paşa Camii ve Türbesinin Acıklı Vaziyeti”, Tan, 25. Temmuz 1928, s.7,8,9; “Mimar Sinan’ın İstanbul’daki Eserleri”, Yeni Asya, 16-17-18-19-20-21-22-23-24-25-26-27-28-29-30-31 Mart/ 1-2-3-4-5-6-7-8-9-10-11-12-13-14-15-16-17-18-19-20-21-22 Ni-san 1979, s. 4. v.d.

Page 71: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

71

---------------------------------------------------------------------------Dr. M. Zahir ERTEKİN

manlı padişahlarının yaptırdıkları eserler, Mimar Sinan ve Mimar Sinan’ın İstanbul yapıları başta olmak üzere İstanbul’un tarih, sanat ve mimari kokan her enstantane Konyalı için ilgi çekici bir inceleme mekanı olmuştur. Denebilir ki İstanbul, Konyalı için yazılarına baş-kentlik yapmış bir yerleşim yeri olmuştur.

Genel olarak ülkenin tarihi mirasının korunmadığı 161, kütüpha-nelerimizdeki değerli kitaplar 162, eski ve tarihi eserlerimizin dışarıya kaçırılması 163 ve Mimar Sinan 164 Konyalı’nın en çok işlediği konula-rın başında gelmektedir.

Bu önemli konular arasında Mimar Sinan’ın özel bir yeri vardır. Konyalı, hem kitaplarında hem dergi makalelerinde hem de gazete-lerdeki köşe yazılarında Mimar Sinan ve eserlerini sıkça işlemiştir. Bunun için yazdığı müstakil kitapları vardır. Gazetelerdeki köşe ya-zılarında da bu konuda yüze yakın yazısı yayımlanmıştır 165. Bu genel konuların dışında özelde işlediği konuların sayıları da burada zikre-dilemeyecek kadar çoktur.

161 Bkz. “Memleketin Tapu Senetleri Kasıtlı Olarak Yakılıyor”, Hergün, 23-24 Ağus-tos 1966. s.6.

162 “Büyük İskender’in Kitabı” Hergün, 23 Ağustos 1960, s.6.163 “Eski ve Yeni Tarihî Eserlerimiz Niçin Dışarıya Kaçırılıyor”, Yeni Asya, 10-11

Eylül 1978, s.4.164 Bkz. “Osmanlıların Büyük Mimarı”, Yeni Asya, 7-8-9-10 Ocak 1978, s.4; “Os-

manlıların Büyük Mimarı”, Yeni Asya, 8 Ocak 1978, s.4; Yeni Asya, 12 Şubat 1979, s.4; Sinan’ın En Güzel Eserinin Kubbesi Fundalıktır”, Tan, 19 Temmuz 1938, s. 9; “Şehzade Camii’ni Bugünkü Vaziyetinden Kurtaralım”, Tan, 06 Haziran 1938. S.10; v.d.

165 Konyalı, “Osmanlıların Büyük Mimarı”, Yeni Asya, 7-8-9-10 Ocak 1978, s.4; “Kanuni ve Mimar Sinan”, Yeni Asya, 29 Ağustos 1977, s.4; “Mimar Sinan’ın İs-tanbul’daki Eserleri”, Yeni Asya, 16 Mart-22 Nisan 1979, s.4; “Mimar Sinan’ın Bir Çok Eserleri Yerlere Serilmek Üzeredir”,Yeni Asya, 10 Kasım 1971, s.4; “Mimar Sinan’ın İlk Yaptığı Eser/ İstanbul Ayaz Paşa Türbesi”, Yeni Asya,7 Mart 1972, s.4; “Mimar Sinan’ın İlk Yaptığı Eser/ İstanbul Ayaz Paşa Türbesi”, Yeni Asya, 8 Mart 1972, s.4; “Mimar Sinan Çarşısı”, Yeni Asya, 22 Mart 1975, s.4.

“Mimar Sinan’ın İnşa Ettiği Dolap Kuyusu”, Yeni Asya, 9-12 Şubat 1979, s.4; Sinan’ın En Güzel Eserinin Kubbesi Fundalıktır”, Tan, 19. Temmuz 1938, s. 9; “Şehzade Camii’ni Bugünkü Vaziyetinden Kurtaralım”, Tan, 06 Haziran 1938, s.8.

Page 72: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

72

Erzurum'un Yüzleri------------------------------------------İbrahim Hakkı Konyalı

Sonuç olarak, Mutlakiyet 166, Meşrutiyet 167 ve Cumhuriyet 168 ta-rihleri boyunca üç padişah, son halife ve yedi cumhurbaşkanı devir-lerinin her türlü politik, ekonomik ve sosyal çalkantılarını içine alan ve kendi tabiriyle “hükümetler yapan, hükümetler yıkan” “roman”lık hayatı olan 169 ilginç ve heybesi dolu bir kültür ve sanat adamıdır.

166 Devletin temel güç ve yetkilerinin tek kişide toplandığı yönetim biçimi.167 Hükümdarın yetkilerinin anayasa ve halkoyuyla seçilen meclis tarafından kısıt-

landığı yönetim biçimi.168 Millet tarafından seçilen parlamentoya dayanan ve başında cumhurbaşkanı olan

siyasi bir yönetim biçimi.169 Özdamar, İbrahim Hakkı Konyalı ve Konyalı Kütüphanesi Yazmaları Katalogu,

s.14; Özdamar, “Şehirlerin Tarihini Yazan Adam”, s.7.

Page 73: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

73

---------------------------------------------------------------------------Dr. M. Zahir ERTEKİN

a. Dergilerden yayınlanan köşe yazılarında Erzurum “Mucize Kitap ” Tarih Hazinesi, C.2, S.16, İstanbul 1952,

s.807-812.

Topkapı Hazine Kütüphanesi’nde bulunan ve Erzurumlu Mustafa Darir 170 tarafından yazılan “Siyeri Kitab-ı Nebi” isimli Türkçe kitap-tan söz edilmektedir 171. Kitap Türkçedir, altı yüz yıllık olan bu kitap Mısır hükümdarına takdir edilmiş Mısır hükümdarları bu eseri bü-yük hayranlıkla kabul ettiklerini belirterek, Osmanlı hükümdarları da bu kitabı “Hazine-i Hümayun”larına almak ve üstelik resimlen-direrek tekrar yazdırmak suretiyle Türkçeye karşı duydukları hassa-siyetlerini gösterdiğini yazmıştır. Tarihi kitabın yeniden yazılmasını ve minyatürlerle süslenmesini III. Murat emretmiştir. Kitap altı cilt-ten olup, toplam sekiz yüz on dört minyatür içermektedir. Eser, üç yüz kırk dokuz cüzdür. Eserin üç cildi Hazine Kütüphanesi’ne kayıtlı 170 Erzurumlu Kadı Mustafa Darîr: ilk Türkçe siyerin yazarıdır. Eser 790/1388 yılın-

da Mısır’da yazarın kadılık yıllarında kaleme alınmıştır. Yazarın hayatı hakkınde elimizde yeteri kadar malumat yoktur. Ancak kendisinin eserinde verdiği bil-gilerden hareketle bazı bilgilere ulaşabilmekteyiz. Darîr, Anadolu’da Osman-lı Devleti ile diğer Türk beyliklerinin hüküm sürdüğü, Erzurum ve çevresinin Eretna Devleti; Mısır, Şam ve Halep’in Memlükler tarafından yönetildiği, XIV. asrın ikinci yarısında yaşamıştır. Darîr, bu asrın başlarında önemli bir ilim ve kültür merkezi olan Erzurum’da doğmuş, ilk eğitimini burada tamamlamış, as-rın ikinci yarısında bölgede bir takım huzursuzluklar yaşanması üzerine ilme ve alime değer veren Memlüklerin merkezi Mısır’a gitmiş ve burada sultanların teşvikiyle önemli Türkçe eserler meydana getirmiştir. 1390’lı yıllarda Mısır’dan ayrılarak Karaman’a gelmiş ve burada Mevlevîliğe intisap ettiği bilinmektedir. Daha sonra Karaman’dan ayrılmış, Şam ve Halep’e gitmiş ve son eserlerini bu-ralarda kaleme almıştır. Darîr’in bundan sonraki hayatı hakkında yeterli bilgi yoktur. Onun Kitab-ı Siyer-i Nebi,isimli eserinin dışındaki eserleri hakkında da yeteri kadar bilgimiz bulunmamaktadır. Bkz. Yıldıray Kaplan, İlk Türkçe Siyer Kitabı (Siret’ün-Nebî), http://www.sonpeygamber.info/ilk-turkce-siyer-kita-bi-siret-un-nebi, (10. 09. 2013).

171 Erzurumlu Mustafa Darir (Gözsüz)’in kaleminden çıkan bu eserin mevcut üç cildi ilk defa 1963 yılında yayımlanmıştır. (M. Faruk Gürtunca, Kitab-ı Siyer-i Nebi, Peygamber Efendimizin Hayatı, I-III, Ülkü Yayınevi, İstanbul 1963). İkin-ci defa 1977 yılında M. Faruk Gürtunca’nın editörlüğünde yayımlanmıştır. (M. Faruk Gürtunca, Kitab-ı Siyer-i Nebi, Peygamber Efendimizin Hayatı, I-III, Sağ-lam Yayınevi, İstanbul 1977). 1977 yılında Sağlam Yayınevi tarafından M. Faruk Gürtunca’nın editörlüğünde yayımlanmıştır. Üçüncü defa iki cilt halinde 2004 yılında yayımlanmıştır. Erzurumlu Mustafa Darîr Efendi, Siyer-i Nebi, (Yayına Hazırlayan: Selman Yılmaz), I-II, Darulhadis Yayınları, İstanbul 2004).

Page 74: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

74

Erzurum'un Yüzleri------------------------------------------İbrahim Hakkı Konyalı

olduğu, üç cildinin de kayıp olduğu ve büyük bir Mısır’daki kütüpha-nelerin birinde olduğuna dair kanaatini bildirmiştir. Kitabın birinci cildinde yüz otuz dokuz, ikinci cildinde seksen beş, altıncı cildinde yüz yirmi beş minyatürle birer tezhipli başlık bulunduğu ifade edil-miştir. Kitapta, pey çok peygamberin ve Hazreti Muhammed’in, as-habının ve savaşlarının resimleri bulunmaktadır. Yalnız nakkaş edep gereği Peygamber Efendimizin çehresini yapmamış, yüz kısmını boş bırakmıştır. Konyalı, Türkçe olan bu kitabın dil bakımından önemi-ni vurguladıktan sonra, kitabın müellifi hakkında bilgi vermektedir.

b. Gazetelerde yayınlanan köşe yazılarında Erzurum

“Türk Kalelerini Kurtaralım”, Açıksöz, 19 Ağustos 1958, s. 8.Yurdun çeşitli yerlerinde bulunan tarihi kalelerin kurtarılması

gerektiği, tamir ve onarımının masraflı olduğu, ancak onarılmasa bile koruma altına alınması gerektiği ifade edilen yazı, yurdun de-ğişik yerlerinde bulunan, Konya, Aksaray, Alanya, Erzurum gibi ka-lelerden örnekler vererek değerlerinin bilinmesi uzun uzadıya anla-tılmaktadır.

“En Eski Türk Vakfiyesi Hakkında Haklı Şüpheler”, Edirne Post, 16 Ağustos, 1958, s. 7. Erzurum’un Pasinler İlçesi’nin Yağan Köyü’nde bulunan Yağan

Camii Vakfiyesi’nin en eski Türk vakfiyesi olduğunun söylenmesi üzerine Konyalı’nın yaptığı araştırmalar sonucunda vakfiyenin sah-te olduğu ve en eski Türk Vakfiyesi olmadığının izahı yapılmaktadır.

“Erzurum Abideleri”, Hergün, 2 Eylül 1957, s. 11.Erzurum’un her çağda devletlerin askeri şehri olduğu ve bu yüz-

den abidelerin çok olduğu, bu abidelerin çeşitli dönemlerde kardan dondan dolayı tahrip oldukları, Osmanlının son döneminde de Er-menilerin ve Rusların doğrudan abideleri hedef alarak saldırmaları anlatılmaktadır. Bu saldırılarda tahrip olan abidelerin hükümet eliy-le (1957 tarihi itibariyle) onarıldıklarını ifade edilmiştir.

Page 75: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

75

---------------------------------------------------------------------------Dr. M. Zahir ERTEKİN

“En Eski Türk Vakfiyesi Hakkında Haklı Şüpheler”, Yeni Asya, 14-15-16-17-18-19-20 Eylül 1978, s. 4. Yedi gün süren bir yazı dizisidir. Konyalı bu yazı dizisinde Erzu-

rum’un Pasinler ilçesinin Çobandere Nahiyesi’ne bağlı Yağan Köyü Camii, türbesi ve en eski Türk vakfiyesi olarak kayıtlara girmiş vak-fiyesi hakkında geniş perspektifli bir araştırmasının sonuçlarını pay-laşmaktadır ve nihayetinde böyle bir vakfiyenin aslının olmadığını iddia etmektedir. Konyalı yer yer farklı konulara kaysa da bir bütün olarak adı geçen vakfiyeye yoğunlaşmıştır. Bu yazı dizisi daha önce de yayımlanmıştır. 172

“Bir Hatıra”, Yeni Asya, 26 Eylül 1978, s. 4.Konyalı bu yazısında Erzurum ve çevresinin tarihi ve turistik

abidelerine ayırtmıştır. Erzurum Abidelerinin çeşitleri itibariyle yurdumuzun en zengin şehri olduğu ve burada Selçuklulardan Gür-cülere birçok millete ait eserleri bulunan önemli bir şehir olduğu anlatılmaktadır.

“Eski Paralar”, Yeni Asya, 19-20-21-22-23-24 Ağustos 1977, s. 4.Konyalı aynı konuyu altı gün süren bir yazı dizisi şeklinde yayın-

lamıştır. Birinci yazıda madeni paraların tarihin en kıymetli temel taşları olduğu, sikkenin eski eserlerin yok olmaya en az müsait olanı olduğu, yeni bulunan bir sikkenin bütün eserleri yok olan, izlerin silinen eski bir şehrin, eski bir medeniyetin varlığını bize haber ver-mede yeterli olduğu anlatılmaktadır.

İkinci yazıda sikkelerin ve madalyaların üstlerindeki yazıların, bastıranı, basıldığı tarihi, karakterini, devrinin usturelerini dini ri-vayetlerini kazan ve yazanların güzel sanatlardaki derecelerini gös-termesi açısından önemli oldukları anlatılmakta ve para basımında en çok kullanılan madenler sıralanmaktadır.

Üçüncü yazıda demirden de para basıldığını örneklerle açıklan-maktadır. 172 Bkz. “En Eski Türk Vakfiyesi Hakkında Haklı Şüpheler”, Edirne Post, 21-22-23

Kasım 1958, s. 6.

Page 76: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

76

Erzurum'un Yüzleri------------------------------------------İbrahim Hakkı Konyalı

Dördüncü yazıda bir avuç eski para ile tarihçi yetiştirilebileceği ve Alanya’da bulunan paraların Alâiye Beyliği’ni ortaya çıkardığını anlatmaktadır.

Beşinci yazıda ülkemizde nümizmatik hakkında ilk kitap ve yazı yazan şahısları anlatmaktadır. Konyalı bu konunun duayenlerini şöy-le anlatır: “Bizim bildiğimize göre bizde ilk defa İslami mümizmatik hakkında yazı yazan vakanüvis Vasıf Efendi’dir. Sonra Cevdet Paşa, Suphi Paşa’nın koleksiyonunu da görerek bu konuya daha itinalı ve dikkatli bir şekilde dokunmuş, Vasıf Efendi’den hatalarını düzeltil-miştir. Bu hususta ilmi mahiyette ilk incelemeyi Suphi Paşa merhum yapmıştır. Kendi koleksiyonuna ve hususi araştırmalarına dayanan Paşa’nın ‘Umdet-ül Ahbar Finnukudi Vel-esrar’ adlı eseri devrin en kıymetli bir inceleme eser sayılırdı. Suphi Paşa nin bu konudaki ki-tabı, ‘ Hakayikul Kelam Fi’Tarihi-l İslam’dır. Bu kitabın ikinci cildin-de İslam paralarına daha geniş yer verilmiştir. Paşa ‘Tekkemmiletul İber’ adıyla İbn-i Haldun tercümesini zeyl ettiği iki kısım da Selef-kiya ve eşkaniyan paraları hakkında oldukça mühim bilgi ve birçok resim vermiştir. Eski darphane müdürü Süleyman Sudi, ‘Usul-i Meskukat-ı Osmaniye ve Ecnebiye’ adlı eserinde ve meskukat-ı şa-hane idaresi müdürü Hasan Ferit Bey’in ‘Nakd ve İtibar-i Mali’ adlı eserinin birinci cildinde umumi mahiyette İslam sikkelerinden bahs eder. Suphi Paşa’dan sonra Sultan II. Abdulhamid’in Mabeyn ikinci Kâtibi İzzet Holo Paşa, Paskal Bilezikçi, İsmail Galip, eski Trabzon valilerinden Reşat Seyrisefain memurlarından Abdülahad Nuri, eski Erzurum Mebusu Ahmet Ziya, Mahrutizade Cafer, üstadım Ahmet Tevhid ve Ramazanoğullarından Abidin Suphi bey merhumlar İsla-mi sikkelerden müteşekkil koleksiyonlar yapmışladır. Rıfat Paşazade Ahmet Feridun Bey de nümizmatik tetkikleri ile tanınmıştır.”

Altıncı yazıda Konyalı eski paraların toplanması, bir araya ge-tirilmesi ve insanlarımızı bu konuda bilinçlenmesi için yapılması gerekleri anlatmaktadır. Konyalı ayrıca kendisinin bu işle kırk yıldır uğraş verdiğini bir de küçük bir koleksiyon oluşturduğunu, bu ko-leksiyonun Müzeler Müdürlüğü’ne sattığını, Müzeler Genel Müdür-lüğü de bu koleksiyonu Afyonkarahisar Müzesi’ne verdiğini anlatır.

Page 77: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

77

---------------------------------------------------------------------------Dr. M. Zahir ERTEKİN

“Sadullah Paşa Yalısı”, Yeni Asya, 12-13-14-15-16-17-18-19 Nisan 1977, s. 4.Sekiz gün süren bir yazı dizisidir. 18 Kasım 1838 yılında Erzu-

rum’da dünyaya gelen Sadullah Paşa’nın eğitim hayatı ile valilik dö-nemi anlatılmaktadır. Ayrıca Sadullah Paşa’nın kendi adıyla İstan-bul’da yaptırdığı yalının hikâyesine yer verilmektedir.

“Kıbrıs Fatihi Lala Mustafa Paşa Vakfiyesi”, Yeni Asya, 25-26 Nisan 1971, s. 4. İki yazı halinde kaleme alınan yazının birinci bölümünde; Lala

Mustafa Paşa’nın aynı zamanda büyük bir hayırsever olduğu vurgu-su ile başlayan yazı, Paşa’nın Erzurum’da bir cami ile bir mektep yap-tırdığını Paşa’nın orijinal vakfiyelerini dörder nüsha olarak hazır-lattığından Vakıflar Bölge Müdürlüğü Arşivi’nde bulunan muhtelif vakfiyelerinden anlaşıldığı belirtilmiştir. Paşa’nın eserlerini yaptık-tan sonra gelir getirecek mülkleri olmadığı için padişah fermanı ile arazı satın alıp vakfedebileceğine dair fermanından söz edilmekte ve yazının sonunda paşa tarafından vakfedilen menkul vakfiyeler yazı-nın sonuna maddeler halinde belirtilmiştir. Yazının ikinci bölümü tamamıyla camiye vakfedilen Kur’an-ı Kerim’lerin özelliklerinden (hattatları, yazılış tarihleri, kimler tarafından vakfedildiği, yaprak sayıları, süslemeleri vb.) bahsedilmektedir. Yaza aynı gaztede sonra-ki bir tarihte tekrar yayımlanmıştır 173.

“Erzurum Tarihî Güzellik Hazinesiyle Dolu Bir Yerdir”, Yeni Nesil, 12 Aralık 1958, s. 6Konyalı, bu makalesinde Erzurum’da hüküm süren devletlerin

isimlerini zikrettikten sonra çok değerli tarihi eserler bıraktıkları anlatılmaktadır. Konyalı bu il ile ilgili ileride bir kitap yazmayı dü-şündüğünü ve bunun için yaptığı çalışmalarından bahsetmektedir.

173 Bkz. “Lala Mustafa Paşa Vakfiyesi”, Yeni Asya, 21-22-23-24-25-26-27-28 Aralık 1979, s. 4.

Page 78: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

78

Erzurum'un Yüzleri------------------------------------------İbrahim Hakkı Konyalı

İbrahim Hakkı Konyalı’nın Değerlendirmelerinde ErzurumKonyalı, uzun yıllara yaydığı incelemelerinin birçoğunu kitap-

laştırmıştır. Pek çok kitabının adı “Abideleri ve Kitabeeri” şeklinde başlamaktadır. Bunlar bu güne kadar şehir tarihleri olarak tanım-lanmıştır. Oysa bu eserlerin içeriği iyi bir şekilde incelendiğinde, içeriklerinin daha çok tarihi eser ve mimari abidelere ayrıldığı gö-rülmektedir. Konyalı bu konudaki çalışmalarını şöyle dile getirmek-tedir: “Ömrümün 50 senesini Türkiye’nin yarısı kadar topraklarda-ki İslami ve gayr-ı İslami abideleri, tarihi yadigârlarını incelemeye verdim. Bütün ilçeleriyle İstanbul’un, Edirne’nin, Çanakkale’nin, Erzurum’un, İzmit’in, Ankara’nın abidelerini yerlerinde inceledim. Tavsiflerini, arşiv vesikalarını buldum. Fotoğraflarını çektim. Alaiy-ye (Alanya) abidelerini ve orada bulduğum meskukatı ve kitabeleri incelerken burada Karamanoğulları’nın müstakil bir kolunun hâkim olduğunu ortaya çıkardım. Konya’nın Ereğli, Karaman, Akşehir, Il-gın ve Seydişehir ilçeleriyle Niğde’nin Bor, Burasın, Karacabey ve Gemlik ilçelerinin tarihi abidelerini neşredilebilecek bir hale getir-dim 174.”

Osmanlı devrinde inşa edilen İstanbul Ortaköy Camii (Büyük Mecidiye Camii) temellerinin denize doğru kayması nedeniyle, mi-marlara bu durumu önlemek için; Kubadabad Sarayı, Konya Kılı-çarslan Köşkü, Erzurum Çoban Dede Köprüsü ve Konya Hatunsaray Gömse Köprüsü’nün temellerinde gördüğü ardıç ağacı düzenlemesi-ni bir çözüm metodu olarak tavsiye etmiş, hatta Kubadabad Sarayı’nı incelemelerini de önermiştir 175. 174 İHKA, “İbrahim Hakkı Konyalı’nın Hal Tercemesi”, Belge No: 5397, s. 13; Kon-

yalı, “ Asırlık Tarihçi İbrahim Hakkı Konyalı Anlatıyor”, Yeni Nesil, 17 Ağustos 1981, s. 4

175 “... Ardıç; suyun, toprağın ve harcın içinde kaldıkça hiç çürümeyen, koflaşmayan bir ağaçtır. Zaman onu çelikleştirir ve polatlaştırır, hatta onlardan da sağlam bir madde hâline getirir Konya’daki Sultan Alâeddin Sarayı evimizin üç-dört yüz metre yakınındadır. Orada doğdum, büyüdüm. Sarayın eyvanıyla ayakta dur-duğunu bilirim. Çocukken her gün önünde oynardık. Harçlı taşlı duvarlar yıkıl-mıştı, erimişti. Fakat ardıç saçaklar, hatıllar çelik gibi duruyordu. Hâlâ da öyledir. Kubadabad sarayı gölün hemen kenarında yapılmıştır. Mimar Köpek, rıhtımı ve sarayın temellerini ardıç ağaçlar üzerine atmıştır. Rıhtımın, burçların, bedenlerin taşları erimiş, yok olmuş amma ardıç temeller bu gün atılmış gibi duruyor. Türk mimarları Pasinler’deki akıllara durgunluk veren Çoban Köprüsü’nün temellerini

Page 79: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

79

---------------------------------------------------------------------------Dr. M. Zahir ERTEKİN

Konyalı’ya göre kaleler ya içinde ya da eteğinde su bulunan yer-lerde yapılır. Konyalı, Ankara, Konya Kevele, Bilecik, İspir, Tortum, Hasankale, Oltu, Avnik ve Erzurum kalelerini bu şekilde inşa edil-miş kalelere örnek olarak zikretmektedir 176.

Ona göre Erzurum’daki Tepsi Minare, İç Kale Camii ile Üç Kümbetler, devrinin birer şaheserleridir. Ayrıca, Mengücekoğulla-rı Horasan’dan gelirken yanlarında yüksek bir mimari getirmiş ve “akıllara durgunluk veren muhteşem yapılar”ı ortaya koymuşlardır. Yazar, Saltuklular ve Mengücekliler’den kalan tarihi eserlerin birçok yönden İlhanlılar’dan kalan tarihi eserlerden daha üstün olduğunu vurgulamaktadır 177. Divriği Ulu Cami ve Şifahanesi bu üstünlüğün en güzel örneğidir.

Erzurum Derviş Ağa Camii’ni “… Erzurum’da çok yaygın ve mün-teşir olan bir mimari tarzdadır…” şeklinde anlatarak Erzurum camile-rinde görülen yaygın plan şemasını da açıklamış olmaktadır 178

Erzurum İbrahim Paşa Camii, planlama açısından kendisinden sonra inşa edilen cami ve mescitlere örneklik etmiştir 179. Caminin şerefe altındaki mukarnas düzenlemesi de kendisinden sonra yapı-lan minarelere örneklik etmiştir 180.

Yapının geneli göz önüne alındığında Erzurum Lala Paşa Ca-mii’nin minaresi biraz kalınca ve kısa olarak yapılmıştır. Bunun se-bebi ise minarenin gerek yapı gerekse kubbesi ile ahenk içinde bir bütünlük sağlamasıdır. Minare-yapı ilişkilerini İstanbul’daki Sinan örnekleriyle desteklemiştir 181.

de ardıç ağaçlan üzerine atmışlardı. Çayın suyu çekilince ardıç temeller pek açık görülüyor. Selçuklular Konya’da Hatunsaray civarındaki şimdi harap ve metruk olan Gömse Köprüsünün temellerini de ardıç ağaçlar üzerine atmışlardı...” Bkz. Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri İle Beyşehir Tarihi, s. 188.

176 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri İle Konya Ereğli’si Tarihi, s. 450; Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri İle Erzurum Tarihi, s. 144-45.

177 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri İle Erzurum Tarihi, s. 142.178 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri İle Erzurum Tarihi, s. 203.179 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri İle Erzurum Tarihi, s. 211.180 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri İle Erzurum Tarihi, s. 211.181 “…Sinan minarelerini kubbelere, mabedin cüssesine göre yapar. Mesela İstan-

bul’daki Mihrimah, Rüstem Paşa; Kadırgadaki Sokullu, Üsküdar’daki Şemsi Paşa ve Eski Valide camileriyle Süleymaniye Camii’nin minareleri daima asil mabet-lerle ahenkli bir şekilde ince yapıldığı halde, Ayasofya’nın şimaline yaptığı mina-

Page 80: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

80

Erzurum'un Yüzleri------------------------------------------İbrahim Hakkı Konyalı

Konyalı, Batılıların (Frenk) “portal”, Arapların “ritaç” dedikleri-ne “taçkapı” demeyi daha uygun bulmaktadır 182. Mukarnas terimini de ilk defa “Abideleri ve Kitabeleri İle Erzurum Tarihi” isimli eserin-de ve Yakutiye Medresesi portalini anlatırken vermektedir. Ayrıca “mukarnas” teriminin nereden geldiğini ve ne manalarda kullanıl-dığını da dipnotta vererek Sanat Tarihi açısından önemli tahliller yapmaktadır 183.

Erzurum’daki Üç Kümbetler’in büyüğü olan Emir Saltuk Küm-beti’nin cephesindeki üçgen nişleri “hücrecik” olarak tanımladıktan sonra, bunlara mimaride “mihrabi hücre”, “tahtçe”, Fransız “niche” denildiğini belirtirken bir Sanat Tarihi teriminin farklı isimlerini vermesi de önemlidir 184.

Erzurum ve çevresine hâkim olan Müslüman ve Türk Saltuko-ğulları’nın inşa ettirdikleri yapılarda yerli ustalardan faydalanmış ol-duklarını Emir Saltuk Türbesi’ndeki mitolojik tasvirlere dayanarak iddia etmektedir 185. Çengelli Haç, Sawastika ve Düz Haç şeklinde isimlendirilen “gamalı haç”ın Türklerin ulusal arma ve işaretlerin-den birisi olduğunu iddia etmektedir 186. Gamalı haç, Avşar Türkle-rinin damgalarındandır 187. Bunun en anıtsal örneği Kars Ani Şehir Surlarında Arslanlı Kapı’nın yanındaki burcun şehre bakan cephe-sinde olup renkli taşlardan yapılmıştır.

Konyalı, kendi tespitleri ışığında yanlış kitabe okuyanları ortaya

reler kalındır. Büyük kubbe ile ahenk ve insicam sağlasın diye böyle yapmıştır…”, Bkz. Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri İle ErzurumTarihi, s. 234.

182 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri İle Erzurum Tarihi, s. 303.183 “…Arapça (Кurnas) ve (Kırnas) (dağ burnu), (her tarafı kabaran deve) manası-

nadır. Bazı mağaralarda damla damla akan suların getirdiği kislerin sivri ve sal-kım şeklinde donmalarından ve taşlaşmalarından hâsıl olan şeylere eski mimari de (Mukarnas) ve (istalaktit) denir. Dilimizde daha ziyade (istalaktik) şeklinde yerleşme istidadı göstermiştir. (Karnas) kelimesini Yakut Türkleri “ileriye doğru karın veren çıkıntılı şey ve yer” manasına kullanırlarmış. Ya Arap’ların Yakut’lar-dan veyahut Yakut’ların Araplardan aldıkları bu kelime Yunanca (istelaktit) ye-rine kullanılabilir. Bunlara (damla) ve (mukattar) denildiği de görülmüştür…”, Bkz. Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri İle Erzurum Tarihi, 303-04, 1 nolu dipnot.

184 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri İle Erzurum Tarihi, s. 419.185 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri İle Erzurum Tarihi, s. 420.186 Konyalı, Topkapı Sarayında Deri Üzerine Yapılmış Haritalar, s. 23.187 O. Cezmi Tuncer, Anadolu Kümbetleri I (Selçuklu Dönemi), Ankara 1968, s. 20,

43.

Page 81: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

81

---------------------------------------------------------------------------Dr. M. Zahir ERTEKİN

çıkarmıştır. Bu bakımdan pek çok kişi onun eleştiri oklarının hedefi olmuştur. Bu konuda birkaç örnek zikretmekte yarar vardır.

Alanya ile ilgili kitabeler hakkında kendisinden önce bir eser kaleme alan Fikri Erten 188, Ankara kitabelerini inceleyen Mübarek Galip ve Hikmet Turhan Dağlıoğlu 189, Beyşehir kitabelerinde Halil Edhem 190, Beyşehir Eşrefoğlu Cami ve Aksaray Sultan Hanı Kitabesi için Zeki Oral 191, Ereğli kitabelerinde M. Ali Eren 192, Erzurum kita-beleri nedeniyle M. Uras ve A. Şerif Beygu 193, bir vesikadan dolayı Zarif Ongun 194, Karaman kitabeleri için Gaffar Totaysalgır 195, Konya kitabeleri noktasında Mehmet Önder, C. Huart, F. Sarre ve J. H. Löy-tved 196, Üsküdar Ayazma Camii Mensur İnşa Kitabesi sebebiyle Ek-rem Hakkı Ayverdi 197, Üsküdar Baş Kadın Çeşme Kitabesi sebebiyle Raif Bey 198 yanlış okudukları kitabelerden dolayı Konyalı tarafından eleştirilmişlerdir.

Abdurrahim Şerif Beygü, Murat Uraz ve Mehmet Nusret Som. Üç araştırmacının ortak yönü Erzurum ile ilgili çalışmış olmalarıdır. “Erzurum Tarihi 199” isimli kitabın yazarı ve Konyalı’nın çağdaşların-dan eğitimci-tarihçi A. Şerif Beygü’nün kitabında Erzurum’daki bir-çok yapının kitabesini yanlış okuduğunu dile getirmektedir 200.

Erzurumlu büyük bir alim olan Mustafa Darîr’e ait olan ve Top-

188 Konyalı, Alaiyye, s. 349, 2 nolu dipnot.189 Konyalı, Ankara Camileri, 26, 50-51, 59, 94.190 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Beyşehir Tarihi, s. 201, 55 nolu dipnot.191 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Beyşehir Tarihi, s. 236.192 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Konya Ereğli’si Tarihi, s. 541.193 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, 174, 181, 186, 190, 192, 193,

212, 225, 237, 248, 251, 270, 271, 306, 426, 435, 458.194 Konyalı, İstanbul Sarayları, 29 ve 2 nolu dipnot.195 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri İle Karaman Tarihi Ermenek ve Mut Abideleri,

s.259.196 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Konya Tarihi, 279, 282, 297, 300, 304, 322,

329, 330, 371, 423, 458, 462, 506, 532, 546, 580, 588, 613, 721, 743, 761, 766, 767, 851, 890, 928, 961, 963, 996, 998, 1002, 1009, 1011, 1013, 1014, 1015, 1016, 1019, 1028, 1034, 1036, 1125.

197 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri İle Üsküdar Tarihi, I, 97.198 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri İle Üsküdar Tarihi, II, 19, 25.199 Abdurrahim Şerif Beygü, Erzurum Tarihi, Anıtları, Kitabeleri, Bozkurt Basımevi,

Erzurum 1936.200 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Üsküdar Tarihi, I, 191.

Page 82: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

82

Erzurum'un Yüzleri------------------------------------------İbrahim Hakkı Konyalı

kapı Sarayı’nda muhafaza edilen Siyer-i Nebi adlı yazma eserde Hz. Peygamber ve sahabelerin minyatürleri yer almaktadır. Konyalı eserinde bu minyatürleri sıralamasına karşın “Biz Peygamberlerin uydurma ve hayali resimlerinin yapılmasını caiz görmeyiz.” diyerek farklı bir tepki de göstermiştir 201. Konyalı yine bu kitaptaki pek çok minyatürü kendisi tarafından yayımlanan “Tarih Dünyası” dergisin-de yayımlamıştır 202.

Konyalı, Erzurum Lala Mustafa Paşa Camii’ni anlatırken aynı ba-ninin Konya Ilgın’da inşa ettirdiği külliye hakkında da bilgi vermiş, ayrıca caminin kitabesini de eserinde paylaşmıştır. Ilgın Lala Mus-tafa Paşa Külliyesi hakkında daha fazla bilgi isteyenler için Abideleri ve Kitabeleri ile Konya Tarihi isimli eserini referans göstermektedir. Ancak kısaca “Konya Tarihi” olarak adlandırılan eser Konya mer-kezdeki yapıları içermektedir. İlçelere ait herhangi bir yapı bulun-mamaktadır. Konyalı’nın neden bu şekilde bir yola başvurduğu bi-linmemektedir 203.

Konyalı, eserlerinin tamamında kendince haklı bir gurur ile “yer-li, yabancı, şarklı, garplı” araştırmacıların hiçbirisinin doğru ve tam olarak okuyamadıkları kitabeleri ilk defa tam ve doğru olarak okuyup yayımladığını yazmaktadır. Alanya Kızıl Kule 204, Ankara Alaeddin Camii 205, Erzurum Tepsi Minare 206, Erzurum Gürcü Mehmet Paşa Camii 207, kitabe okumada kendisini en üst mertebede gördüğü yer olan İstanbul Çinili Köşk 208, Konya Erdemşah Mescidi, Sadreddin 201 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 335.202 Bkz. Konyalı, “Hazreti Muhammed’in Hayatına Ait Resimler”, Tarih Dünyası, S.

4, İstanbul 1950, s. 152-156.203 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 239-40, 1 nolu dipnot.204 Konyalı, Alanya (Alaiyye), s. 165.205 Konyalı, Ankara Camileri, s. 14.206 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 137.207 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 169.208 “…Hakikatte iki satır halinde iken üç ve daha fazla satır halinde görülen bu sar-

maşık ve girift satırlar önünde ben tam üç buçuk sene çalıştım ve tam 467 yılın okuyamadığı bu yazıyı okudum. Şimdi dört buçuk asrın düğümlerini üstünde taşıyan bir sırrı çözmüş olmanın zevki içindeyim. Altı satırın önünde 4,5 asrın âlimleri, tarihçileri durdular, şarkın yüksek bilginleri, garbın derin müsteşarkları Çinili Köşk’ün eşiğini aşındırdılar. Kafalarının bütün ışığını, gözlerinin bütün nurunu bu kitabe önünde tükettiler fakat bu tılsımı çözemediler. Fatih’in kitabesi konuşturulmadı.

Üç buçuk senelik sabır aşındıran ve yoran çalışma ile elde ettiğim bu

Page 83: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

83

---------------------------------------------------------------------------Dr. M. Zahir ERTEKİN

Konevi Mescidi Kitabesi 209, Üsküdar 1142/1729 Tarihli Eminzade Hacı Ahmed Ağa’nın Şahidesi 210, Beylerbeyi Cami Hünkâr Mahfili Kitabesi 211, Mihrimah Sultan Camii Kitabesi 212, Sultan IV. Mehmet Musallası – Namazgâhı Kitabesi 213 buna örnek olarak gösterilebilir.

Milli Müdafaa Vekâleti 1957 yılında Erzurum ve Kars’taki topları tetkik için Konyalı’yı memur olarak atamıştır 214.

Konyalı, eserlerinin tamamında kendince haklı bir gurur ile “yer-li, yabancı, şarklı, garplı” araştırmacıların hiçbirisinin doğru ve tam olarak okuyamadıkları kitabeleri ilk defa tam ve doğru olarak oku-yup yayımladığını yazmaktadır. Alanya Kızıl Kule 215, Ankara Ala-eddin Camii 216, Erzurum Tepsi Minare 217, Erzurum Gürcü Mehmet Paşa Camii 218, kitabe okumada kendisini en üst mertebede gördüğü yer olan İstanbul Çinili Köşk 219, Konya Erdemşah Mescidi, Sadred-

muvaffakiyetli neticeden sonra şu kanaate vardım ki; bu Farsça mozaik kitabeyi bir hazırlayan âlim, bir istif eden hattat, bir de kasrın banisi İkinci sultan Mehmet doğru okumuşlardı. Hattat tezyin zaruretine inzimam eden yersizlik endişesi ile bu güzel tarih kitabesinin kelimelerini öyle birbirine karıştırmış ve öyle istif etmiştir ki, kendisinden sonra onu bir daha kimse okuyamamıştır. Bütün tarih kitaplarını karıştırdım. Fatih ve Beyazıt devri şairlerinin ve ediplerinin bize kadar gelebilen manzum ve mensur bütün eserlerini okudum. Bu kitabeye rastlayamadım, rastlayamazdım… Çünkü bu kitabe çini üzerine geçtikten sonra bir daha kimse tarafından okunamamıştır ki, bir tarihçi veyahut âlim onu nakletsin…”, Bkz. Konyalı, İstanbul Abideleri, s.29-30.

209 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Konya Tarihi, s. 354, 489.210 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Üsküdar Tarihi, I, 323.211 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Üsküdar Tarihi, I, 113.212 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Üsküdar Tarihi, I, 217.213 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Üsküdar Tarihi, I, 412.214 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, Önsöz’den.215 Konyalı, Alanya (Alaiyye), s. 165.216 Konyalı, Ankara Camileri, s. 14.217 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 137.218 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, s. 169.219 “…Hakikatte iki satır halinde iken üç ve daha fazla satır halinde görülen bu sar-

maşık ve girift satırlar önünde ben tam üç buçuk sene çalıştım ve tam 467 yılın okuyamadığı bu yazıyı okudum. Şimdi dört buçuk asrın düğümlerini üstünde taşıyan bir sırrı çözmüş olmanın zevki içindeyim. Altı satırın önünde 4,5 asrın âlimleri, tarihçileri durdular, şarkın yüksek bilginleri, garbın derin müsteşarkları Çinili Köşk’ün eşiğini aşındırdılar. Kafalarının bütün ışığını, gözlerinin bütün nurunu bu kitabe önünde tükettiler fakat bu tılsımı çözemediler. Fatih’in kitabesi konuşturulmadı.

Page 84: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

84

Erzurum'un Yüzleri------------------------------------------İbrahim Hakkı Konyalı

din Konevi Mescidi Kitabesi 220, Üsküdar 1142/1729 Tarihli Emin-zade Hacı Ahmed Ağa’nın Şahidesi 221, Beylerbeyi Cami Hünkâr Mahfili Kitabesi 222, Mihrimah Sultan Camii Kitabesi 223, Sultan IV. Mehmet Musallası – Namazgâhı Kitabesi 224 buna örnek olarak gös-terilebilir .

Yurdumuzun tarihi eserleriyle dünyanın hiçbir ülkesinde ol-mayan bir zenginliğe sahip olduğunun bilincinde olan Konyalı, bu zengin dokuya, bizden öncekilerin en önemli mirasları ve bizden sonrakiler için bir emanet şuuruyla yaklaşmıştır. Tarihi toplarımızın yağmalanmaya çalışılması için şunları kaydetmektedir:

“Tarihi eserlere karşı aşırı duyarlı olan ve eserlerin Maliye Ba-kanlığı hiçbir tarihi teşekkülün ve mütehassısın fikrini almadan 24 ilimizdeki bütün eski ve tarihi silahlarımızı okkasını paçavra fiyatı-na yabancılara satmıştır. Bunların arasında 40’ı büyük tunç olmak üzere Gelibolu’daki ve Çanakkale’deki tarihi toplar da vardır. Alanlar bunların çok yüksek kıymet taşıyanlarını Avrupa ve Amerika mü-zelerine satmışlardır. Ben Askeri Müze’de uzman iken Topun Tarihi adlı kitabımı hazırlıyordum. Gelibolu’ya gittim. Kumandan Alankuş Paşa bana tayyare, otomobil ve kılavuz olarak da bir albay verdi. Bu-ralarda tek bir top kalmamıştı. Yalnız Settülbahir önünde sonra de-nizden çıkarılmış altı kıymetsiz demir Rus topu buldum.

Üç buçuk senelik sabır aşındıran ve yoran çalışma ile elde ettiğim bu muvaffakiyetli neticeden sonra şu kanaate vardım ki; bu Farsça mozaik kitabeyi bir hazırlayan âlim, bir istif eden hattat, bir de kasrın banisi İkinci sultan Mehmet doğru okumuşlardı. Hattat tezyin zaruretine inzimam eden yersizlik endişesi ile bu güzel tarih kitabesinin kelimelerini öyle birbirine karıştırmış ve öyle istif etmiştir ki, kendisinden sonra onu bir daha kimse okuyamamıştır. Bütün tarih kitaplarını karıştırdım. Fatih ve Beyazıt devri şairlerinin ve ediplerinin bize kadar gelebilen manzum ve mensur bütün eserlerini okudum. Bu kitabeye rastlayamadım, rastlayamazdım… Çünkü bu kitabe çini üzerine geçtikten sonra bir daha kimse tarafından okunamamıştır ki, bir tarihçi veyahut âlim onu nakletsin…”, Bkz. Konyalı, İstanbul Abideleri, s.29-30.220 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Konya Tarihi, s. 354, 489.221 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Üsküdar Tarihi, I, 323.222 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Üsküdar Tarihi, I, 113.223 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Üsküdar Tarihi, I, 217.224 Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Üsküdar Tarihi, I, 412.

Page 85: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

85

---------------------------------------------------------------------------Dr. M. Zahir ERTEKİN

Bu yabancı şirket Erzurum ve Kars’taki toplarımızı da satın al-mıştı. Eğer Nato’ya girmezsek ve Amerika’nın müttefiki olmazsak kullanabileceğimiz henüz el sürülmemiş birçok toplarımız da dahil bütün toplarımızı Harp Dairesi Başkanı Lütfü Güveş Paşa ile incele-dik. Seksen kadarını ayırmıştık. Bunlardan birkaç tanesi Çanakkale Müzesi’ne gelmiştir. Diğerlerinin akıbeti meçhul kaldı. Çanakkale askeri müzesini de ben kurdum. Sultan II. A. Hamid’in Almanya’da Grub Fabrikasında döktürdüğü muhteşem otuz iki buçuk toplardan yalnız bir tanesi Foça’da yüksek bir tepede beşer yüz kiloluk mer-mileriyle beraber kalmıştı. Top oraya altı ayda ancak çıkarılabilmiş-tir. Topları satın alanlar bu topu oradan indiremedikleri için tepede bakımsız kalmıştır. Bu topun bir benzerinin namlusunu taşıta yük-letirken denize düşürmüşler, çıkaramamışlardır. Milli Savunma Ba-kanı Ethem Menderes bunları bana tetkik ettirdi. Ethem Menderes bu korkunç cinayetin peşine düşmüştü. Fakat cezalandırılamadılar. Bu topların resimlerini kitabıma koydum. Amma toplar hala ekseri müzemize getirilmedi 225.

225 İHKA, “İbrahim Hakkı Konyalı’nın Hal Tercemesi”, Belge No: 5397, s. 7.

Page 86: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

86

Page 87: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

87

KAYNAKÇA Akçaoğlu, Y., Türk Sanatı ve Tarihine katkılarıyla Semavi Eyice,

(Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimleri Enstitüsü, İstanbul 2005.

Algül, N., Sanat Tarihinde Mahmut Akok, (Yayımlanmamış Dok-tora Tezi), Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, İstanbul 2006.

Aslanapa, O., “Türkiye’de Türk Sanatı Araştırmalarının Gelişi-mi”, Cumhuriyetin Yetmişbeş Yılında Kültür ve Sanat Sempozyum Bildirileri, 18-19 Mart 1999, Sanat Tarihi Derneği Yayınları: 5, İstan-bul 2000, 5-28.

Aydoğan, O., Ahmet Refik Altınay, Hayatı ve sanat tarihi Çalış-maları, (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, İstanbul 2006.

Dervişoglu, F. M., “Atatürk Devri Tarihçiliğine Bir Bakış ve Dö-nemin Günah Keçisi ‘Müverrih’; Ahmet Refik Altınay”, Türkiye Gün-lüğü, Sayı: 76-Bahar 2004.

Develioğlu, F., Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat, Aydın Ki-tapevi, Ankara 1988.

İHK Kütüphanesi Arşivi, “İbrahim Hakkı Konyalı’nın Hal Terce-meleri”, Belge No: 3049, 3634, 3885, 4726, 4820, 5360, 5397. İstanbul.

Konyalı, İ. H., ve Yıldız, A., Abideleri ve Kitabeleri ile Manavgat Tarihi, Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası, Antalya 2010.

Konyalı, İ. H., Abideleri ve Kitabeleri ile Şereflikoçhisar Tarihi, İs-tanbul 1971.

-------- Abideleri ve Kitabeleri ile Üsküdar Tarihi, C. I, İstanbul 1976.

-------- Abideleri ve Kitabeleri ile Üsküdar Tarihi, C. II, İstanbul 1977.

--------, Ankara Abidelerinden: Karacabey Mamuresi Vakfiyesi, Tarihi ve Diğer Eserleri, Burhaneddin Matbaası, İstanbul 1943.

--------, Abideleri ve Kitabeleri İle Konya Tarihi, Burak Matbaası, Ankara 1997.

Page 88: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

88

Erzurum'un Yüzleri------------------------------------------İbrahim Hakkı Konyalı

--------, Abideleri ve Kitabeleri ile Karaman Tarihi, Ermenek ve Mut Abideleri, Baha Matbaası, İstanbul 1967.

--------, Abideleri ve Kitabeleri ile Konya Ereğli’si Tarihi, Fatih Matbaası, İstanbul 1970.

--------, Abideleri ve Kitabeleri ile Kilis Tarihi, Fatih Matbaası, İs-tanbul 1968.

--------, Abideleri ve Kitabeleri ile Niğde Aksaray Tarihi, C. I, Fatih Yayınevi Matbaası, İstanbul 1974.

--------, Abideleri ve Kitabeleri ile Niğde Aksaray Tarihi, C. I, Fatih Yayınevi Matbaası, İstanbul 1974.

--------, Abideleri ve Kitabeleri ile Niğde Aksaray Tarihi (ve Orta-köy Tarihi), C. III, Fatih Yayınevi Matbaası, İstanbul 1975.

--------, Abideleri ve Kitabeleri ile Beyşehir Tarihi, Atatürk Üni-versitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Ofset Tesisleri, (Yayına Hazırlayan: Ahmet Savran) Erzurum 1991.

--------, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, Ercan Matba-ası, İstanbul 1960.

--------, İstanbul Abideleri, Yedigün Neşriyat, İstanbul 1943.

--------, İstanbul Sarayları, Burhaneddin Matbaası, İstanbul 1942.

--------, Fatih’in Mimarlarından AzadlıSînan (Sinân-ı Atik) Vak-fiyeleri, Eserleri, Hayatı, Mezarı, Halk Basımevi, İstanbul 1953.

--------, Nasrettin Hocanın şehri Akşehir (Tarihi-Turistik Kılavuz), Nümune Matbaası, İstanbul 1945.

--------, Mimar Koca Sinan (Vakfiyesi, Hayır Eserleri, Hayatı), Burhaneddin Matbaası, İstanbul 1948.

--------, Mimar Sinan’ın Eserleri, (İstanbul’da Yaptığı Camiler), Ülkü Basımevi, İstanbul 1950.

--------,Topkapı Sarayı’nda Deri Üzerine Yapılmış Eski Haritalar, Ülkü Basımevi, İstanbul 1936.

--------, Tarihi Afrodit, Numune Matbaası, İstanbul 1940.

--------, Alanya (Alaiyye), Ayaydın Basımevi, İstanbul 1946.

Page 89: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

89

---------------------------------------------------------------------------Dr. M. Zahir ERTEKİN

--------, Ankara Camileri, Kültür Matbaacılık, İstanbul 1978.

--------, Türk Askeri Müzesi (Bütün Tarihi İle), Ülkü Matbaası, İstanbul 1964.

--------, Harun Reşit, Numune Matbaası, İstanbul 1941.

--------, Söğüt ve Ertuğrul Gazi Türbesi ve İhtifali, Sinan Matbaası, İstanbul 1959.

--------, Mimar Sinan Vakfiyesi, (Yayımlanmamış Kitap), İHKK Cumhuriyet Devri Eserleri, nr. 1498.

--------, Türk Çadırları, (Yayımlanmamış Kitap), İHKK Cumhu-riyet Devri Eserleri, nr. 1510.

--------, Tarih Sohbetleri, (Yayımlanmamış Kitap), İHKK Cum-huriyet Devri Eserleri, nr. 1511.

--------, Kılıcın ve Başka Kabzalı Kesici Silahların Tarihi, (Yayım-lanmamış Kitap), İHKK Cumhuriyet Devri Eserleri, nr. 1512.

--------, Türk Tophaneleri, (Yayımlanmamış Kitap), İHKK Cum-huriyet Devri Eserleri, nr. 2560.

--------, Karaman Vilayeti İç İl Livasının Ermenek, Taşkarı, Gür-nar, Mut Vakıfları, (Yayımlanmamış Kitap), İHKK Arşiv Belgeleri, nr. 5355.

--------, Abideleri ve Kitabeleri ile Manavgat Tarihi, (Yayımlan-mamış Kitap), İHKK Cumhuriyet Devri Eserleri, nr. 1516.

Kuban, D., Osmanlı Mimarisi, Yem Yayınları, İstanbul 2007.

--------, “Türk Sanatı Kavramı”, Arkitekt Dergisi, İstanbul 1969, Sayı: 391, s.18.

Özdamar, M., “Şehirlerin Tarihini Yazan Adam”, Türkiye Gazete-si, İstanbul 22 Ağustos 1991, 7.

--------, İbrahim Hakkı Konyalı ve Konyalı Kütüphanesi Yazma-ları Katalogu, Kırkkandil Yayınları, İstanbul 1997.

Ruhi, B. E., İbrahim Hakkı Konyalı ve Eserleri, Kültür Matbaası, İstanbul 1941.

Şahiner, N., “İbrahim Hakkı Konyalı”, Yeni Asya Gazetesi, (27

Page 90: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

90

Erzurum'un Yüzleri------------------------------------------İbrahim Hakkı Konyalı

Şubat 1976), 5.

Yücel, E., “Müze”, TDV İslam Ansiklopedisi, İSAM, İstanbul 2006, 241-242.

--------, “İbrahim Hakkı Konyalı”, Dünden Bugüne İstanbul An-siklopedisi, C.5. İstanbul 1994.

--------, “İbrahim Konyalı ile Bir Konuşma”, Ankara, Hayat Tarih Mecmuası, S. 1, İstanbul 1976.

--------, “Bir İbrahim Konyalı Vardı”, Ortadoğu Gazetesi, İstanbul 31 Ekim 1991, 7.

Page 91: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

91

EKLER

Page 92: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

92

Erzurum'un Yüzleri------------------------------------------İbrahim Hakkı Konyalı

Resim 1. İbrahim Hakkı Konyalı (İHKK Arşivinden)

Resim 2. İ.H. Konyalı eşi ve Çocuklarıyla (İHKK Arşivinden)

Page 93: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

93

---------------------------------------------------------------------------Dr. M. Zahir ERTEKİN

Resim 3. İ.H. Konyalı Erzurum’da Çifte Kardeş Mezar Taşını Tetkik Ederken (İHKK Arşivinden)

Resim 4. İ.H. Konyalı Erzurum Hasankale Kale Burcunda (İHKK Arşivinden)

Page 94: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

94

Erzurum'un Yüzleri------------------------------------------İbrahim Hakkı Konyalı

Resim 5. İ.H. Konyalı Erzurum’da Kars Kapısında Bir Mezar Taşını İnceliyor (İHKK Arşivinden)

Resim 6. İ.H. Konyalı Erzurum’daki Tarihi Topları Tetkik Eden Heyetin Başında (İHKK Arşivinden)

Page 95: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

95

---------------------------------------------------------------------------Dr. M. Zahir ERTEKİN

Resim 7. İ.H. Konyalı Erzurum Ahi Fahreddin Mezar Taşını Tedkik Ederken (İHKK Arşivinden)

Resim 8. İ.H. Konyalı Erzurum Hasankale Camii Kitabesini Tetkik Ederken (İHKK Arşivinden)

Page 96: ERZURUM'DA İZ BIRAKANLAR Ibrahim±konyalı.pdf · dıran Erzurum, yine bir büyük Mütefekkir'in "beynelmilel simaları bulunmayan milletler ebedi olamazlar" şeklindeki sözün

96

Erzurum'un Yüzleri------------------------------------------İbrahim Hakkı Konyalı

Resim 9. İ.H. Konyalı Ereğli-İvriz Kalesi Yolunda (İHKK Arşivinden)

Resim 10. İ.H. Konyalı Ereğli Ziya Efendi Mezarı Başında (İHKK Arşivinden)