Enerji d-evrimi
-
Upload
greenpeace -
Category
Technology
-
view
276 -
download
3
Transcript of Enerji d-evrimi
© e
vr
Im u
zu
nbo
Yla
r/G
p t
ur
keY
rapor ulusal enerji senaryosu
türkiye enerji[d]evrimisÜrdÜrÜlebİlİr bİr tÜrkİYe İÇİn enerjİ Yol harİtasI
avrupa YenIlenebIlIrenerjI bIrlIğI
© Y
an
a m
ak
ar
ov
a/d
rea
mst
Ime
© Ir
Ish
ka
/dre
am
stIm
e
2
fotograf GreenpeaCe’İn pozItIF enerjİ tIrI Üzerİnde GÜneŞ panellerİnİ kontrol ederken/ brezİlYa.ön kapak Çanakkale bozCaada’dakİ rÜzGÂr tÜrbİnlerİ.
içindekiler
önsöz 2
giriş 4
kapsamlı özet 6
iklimi korumak 9
gelişmekte olan ülkelerdeenerji [d]evriminiuygulamak 11
enerji [d]evrimi 14
enerji kaynakları ve arz güvenliği 20
geleceğin enerji arzı senaryoları 27
Türkiye enerji [d]evrimisenaryosunun temelsonuçları 34
Enerji, yaşadığımız modernekonomik sistem içinde ençok dikkat çeken sektörolarak göze çarpıyor.Petrol fiyatlarındakidalgalanmalar ise özelliklepetrol ithal eden ülkelerdefiyat artışlarının yarattığısorunlara yönelik birtakımönlemler alınmasınızorunlu kılıyor. Budurumda, dikkatimizi dahauzun vadeli çözümlereyoğunlaştırmamızıgerektiren yeni etkenler de ortaya çıkıyor. Tabii kiöncelikle petrol ithalatının
önsöz
1
2
3
4
5
6
“Çok da uzak olmayan bir gelecekteçocuklarımızın gözlerinin içine bakma cesaretinigösterip şu gerçeği itiraf edebilecek miyiz acaba?fırsatımız vardı amacesaretimiz azdı.teknolojimiz vardı ama vizyonumuz dardı.”
beraberinde getirdiğigiderek artan fiyat ve hacme yönelikbelirsizlikler sıralanabilir.Ancak enerji arz vetüketiminin geleceğiniplanlamaya yöneliktamamıyla yeni bir anlayışgeliştirmemizi şart koşanbaşka pek çok etken dahabulunuyor. Bunlar içindeen can alıcı olanı belki de -insan faaliyetleri nedeniyleDünya atmosferinde aşırıdüzeyde sera gazıbirikmesine bağlı - küresel iklim değişikliğidir.
© G
ree
npe
aC
e/Fl
av
Io C
an
na
lon
Ga
3
politika önerileri 39
terimler sözlüğü & ek 45
Greenpeace Uluslararası, Greenpeace Akdeniz ve Avrupa Yenilenebilir Enerji Birliği (EREC)tarih ekim 2009. EREC Christine lins, arthouros zervos. Greenpeace Akdeniz/Türkiye hilal atıcı.Greenpeace Uluslararası sven teske, proje yöneticisi. yazarlar sven teske, hilal atici. editör Crispin aubrey.araştırma dlr, Institute of technical thermodynamics, department of systems analysis and technology assessment,stuttgart, Germany: dr. Wolfram krewitt, dr. sonja simon, dr. thomas pregger. ecofys bv, utrecht, the netherlands: Wina Graus, eliane blomen. tasarım jens Christiansen, tania dunster, www.onehemisphere.se bağlantılar ereCChristine lins: [email protected] Greenpeace akdeniz: hilal atici, [email protected] Greenpeace uluslararası: sventeske; [email protected] küresel, bölgesel ve ulusal senaryolar hakkında daha fazla bilgi için lütfen enerji[d]evrimi web sitesini ziyaret edin: www.energyblueprint.info veya www.greenpeace.org.tr Greenpeace akdeniztarafından basılmıştır. klor içermeyen %100 geri dönüştürülmüş kâğıda basılmıştır.
İklim değişikliğinin ciddiye alınması gereken muhtemelsonuçları, sera gazı salımları etkili bir biçimdehafifletilmediği sürece çok vahim boyutlara ulaşabilir. bu çerçevede; fosil yakıtların yerine karbon yoğunluğu dahaaz olan kaynakları kullanarak hem sera gazı salımlarınıönemli ölçüde azaltabilme, hem de ekonomik büyüme vekalkınmayı sağlayarak dünya üzerinde insan refahınıyaygınlaştırabilme olanağı tanıması nedeniyle, yenilenebilirenerji kaynaklarına yönelik ilgi de giderek canlanıyor. ancakdiğer yandan, enerji tüketimi düzeyi bakımından dünyadabüyük eşitsizliklerin söz konusu olması, geleceğe yönelikçözümlerin yüz milyonlarca insanın modern türde enerjiyeerişiminin olmadığı gerçeğini gözardı etmeden üretilmesinigerektiriyor. zira dünyadaki bazı ülkelerde kişi başına büyükmiktarlarda enerji kullanılırken, bir tarafta da elektriğeerişimi olmayan 1,6 milyar insan yaşıyor ve bu insanlarınyaşadığı evlerde tek bir elektrik ampulünü yakacak altyapıbile bulunmuyor. bunun yerine gazyağı veya mum yakılmasıhem yetersiz ışıklandırma, hem de daha çok kirlilikoluşmasına neden oluyor.
tüm bu nedenlerle gelecekte uygulanacak politikalarınkendine özgü gelişmelere bağlı ve farklı senaryolargözetilerek şekillendirilmesi gerekiyor. bugün dünyadapek çok insan tarafından desteklenen bu görüş, enerjiplanlarının siyasi adımlar ve teknolojik gelişmelerinaçıkça belirlendiği özel senaryolar ışığında yapılmasıgerekliliğini vurguluyor. elinizdeki bu rapor, enerjidevrimi türünde bir ihtiyaca sahip çıkıyor. sunulanbilgiler sadece dünya için değil, ülkelerin karşılaştıklarıküresel zorlukları aşması, belli politika ve gelişmelerideğerlendirebilmesi için de yararlı bir temel oluşturuyor.Ciddiyet ve titizlikle hazırlanmış olan bu çalışmadasunulan analize katılmayanlar bile çalışmanın gelecekenerji senaryolarına bağlı ve temel teşkil edenvarsayımlarından faydalanabilirler.
Dr. R. K. Pachaurienerjİ ve kaYnaklar enstİtÜsÜ (terİ) Genel dİrektÖrÜ ve hÜkÜmetlerarasI İklİm değİŞİklİğİ panelİ (IpCC) baŞkanI ekIm 2008
7
8
44
enerjI [d]evrImIsÜrdÜrÜlebİlİr bİr tÜrkİYe İÇİn enerjİ Yol harİtasI
İnsanlık son derece kritik bir kavşağın eşiğinde. sanayi devrimindenbu yana, gezegenimiz 0,74ºC kadar ısındı ve karbon yoğunluklufosil yakıtların yakılması gibi insan faaliyetleri neticesinde iklimsisteminde bozulma meydana geldi1. Üstelik bugün tanıkolduğumuz etkiler, tahmin edilenden de önce gerçekleşiyor.dünyanın pek çok yerinde görülen kuraklıklar, arktik buzultabakasının neredeyse tamamının kayboluşu ve her yıl gerçekleşen150 bin ek ölüm2, iklim değişikliğinin tehlikeli etkilerini şu andabile deneyimlediğimizi gösteriyor. İnsanlığın bugün üstesindengelmesi gereken durum, “kontrolden çıkmış” bir iklim değişikliğiniengellemek. İklimbilimciler, endüstri öncesi döneme oranlaatmosfer sıcaklığını 2ºC daha artırmamız halinde, “felaketboyutundaki” iklim değişikliğini davet edeceğimize ve daha çoksalımın tetiklenmesine neden olarak küresel ısınmanın kontrolünüelimizden tamamen kaçıracağımız konusunda bizi uyarıyor. hali hazırda gerçekleşmiş olan ısınmaya ek olarak atmosferde
bulunan gazların gecikmeli etkisiyle gerçekleşecek bir miktar dahaısınma, bizi eşik noktasına getirmeye yetiyor. bu eşiğin ötesinegitmenin getireceği ekonomik, sosyal, politik, kültürel ve çevreseletkiler ise çok yıkıcı olacak.
ancak bugün gezegenimizin karşı karşıya olduğu en büyüktehdit olan iklim değişikliği bize, kontrolden çıkmış iklimdeğişikliğini engelleyebilme ve aynı zamanda sahip olduğumuzkaynaklardan yararlanma biçimimizde devrimsel niteliktedeğişiklikler yapma fırsatını da veriyor. bu anlayışla, düşükkarbon yoğunluklu davranışlar geliştiren ve bu tür teknolojilerikullanan sürdürülebilir bir toplum yaratmamız mümkün. ancakunutulmamalı ki zamanımız çok değil ve gereken dönüşümhemen başlamalı. ulusal ve uluslararası düzeyde hareketegeçilmeli ve kyoto protokolü’nün tarafı olan ülkeler, küreselsalımları 2020 yılına kadar ciddi anlamda düşürmeyi garantialtına alacak bir anlaşmaya bir an önce varmalı.
giriş
“tÜrkİYe, bÖlGedekİ en bÜYÜk Yenİlenebİlİr enerjİ potansİYelİne sahİp son dereCe ŞanslI bİr Ülke. bu nedenle sİYasİİrade İle kIsa zamanda lİder olabİlİr.”
© G
ree
npe
aC
e/m
ar
kel
red
on
do
fotograf ps 10 IsIl GÜneŞ enerjİsİ santralİnde İŞÇİler parabolİk kolektÖrlerİ kontrol edİYor. sevİlla, İspanYa. herbİr parabolİk Çukur 150 metreuzunluğunda ve GÜneŞ IŞInlarInI IsI emen borulara aktarIYor. burada IsItIlan sIvI buhar Üretİlmesİne ve jeneratÖrlerİn ÇalIŞtIrIlmasIna dolaYIsIYlaelektrİk Üretİlmesİne YarIYor.
“İnsan kaynaklı iklim değişikliği artık tartışmasız ve göz ardı edilemeyecekbir olgudur. Türkiye, bu gezegen ölçekli zor sorunda üzerine düşeni yapmakzorundadır; bu da ancak bir dizi cesur, yaratıcı ve en önemlisi, bilgiye dayalıkararlarla mümkündür. Doğru zamanda yayınlanmış bu raporun, buyöndeki süreçleri kolaylaştırmada önemli bir rol oynayacağına inanıyorum.”PROF. DR. H. NÜZHET DALFES İtÜ avrasYa Yer bİlİmlerİ enstİtÜsÜ mÜdÜrÜ
55
dünya düşük karbonlu bir geleceğe doğru yol alırken, türkiye’ninhem bu oyunda başarılı olmak hem de iklim meselesinde öncü rolalmak için çok fırsatı var. mevcut durumda türkiye’nin sera gazısalımları hala keskin bir artış kaydediyor. politik ve finansal desteksöz konusu olduğunda aslan payını fosil yakıt endüstrileri kaparken,yenilenebilir enerjiler eşitsiz bir sahada rekabet etmeye zorlanıyor.Fakat bu durum tersine çevrilebilir ve öyle de olmalıdır. türkiye,yenilenebilir enerjilerde büyük bir potansiyele sahip olduğu için sonderece şanslı. siyasi irade ile kısa zamanda bir yenilenebilir enerjilideri ülke olması mümkün. aynı zamanda enerjide çok daha verimliolabilecek, dolayısıyla sera gazı salımları ile birlikte enerjimaliyetlerini de düşürebilecek bir konuma da sahip. bu ise ancakseragazı salımlarını düşürmek için güçlü hedefler koyarak ve iklimdeğişikliğinin çözümünde liderliği üstlenerek gerçekleştirilebilir.
enerji [d]evrimi senaryosu: Türkiye
elinizdeki senaryo, Greenpeace uluslararası tarafından yayınlananve enerjiden kaynaklanan küresel Co2 salımlarının 2050 yılınakadar nasıl yarı yarıya düşürülebileceğini gösteren küresel enerjisenaryosu temel alınarak hazırlandı. türkiye senaryosu, enerji veulaşım sektörlerinde nasıl salım azaltımı yapılabileceğine vetürkiye’nin enerjisinin 21. yüzyılın ilk yarısı boyunca nasılsürdürülebilir bir şekilde yönetilebileceğine yönelik heyecanverici, iddialı, ayrıntılı ve gerekli bir plan sunuyor.
yenilenebilir enerji geleceğimiz
bu rapor, yenilenebilir enerjinin olgunlaşmış, hazır ve büyük ölçekteuygulanabilir olduğunu gösteriyor. onlarca yıllık teknolojikilerlemenin kanıtı olarak rüzgâr türbinleri, fotovoltaik güneş panelleri,biyokütle santralleri ve ısıl güneş enerjisi kolektörleri gibi yenilenebilirenerji teknolojileri artık birincil enerji üretim araçları içindeki yerinialıyor. Gelecekte güvenli ve sıfır-emisyonlu enerji arzında hayati birrol oynayacaklar. Öte yandan yenilenebilir enerjilerin küresel piyasasıda çarpıcı bir biçimde büyüyor; 2008 yılında rüzgâr santralları kurulugücü küresel ölçekte %29 oranında artarken3, fotovoltaik güneşpanelleri %70 oranında büyüme kaydetti4.
Yenilenebilir enerjinin ölçeği büyüdükçe, kömür yakan kirlitermik santralleri en eski ve kirlilerinden başlayarak devredençıkarmamız mümkün. bugün hükümet ve enerji şirketleritarafından verilen kararlar önümüzdeki onlarca yılın enerji arzınıbelirleyecek. ancak kömürlü termik santraller, iklim değişikliğinikontrolden çıkmadan önlemek üzere tasarlanmış bir enerjiharmanıyla uyumsuz. dolayısıyla salımları aşağıya doğru çekenbir enerji devrimi ancak siyasi karar alıcıların bugün ortayakoyacağı eylemlerle mümkün hale gelebilir.
gözden kaçan çözüm: enerji verimliliği
türkiye enerji senaryosu, ülkede daha enerji verimli bir sistemkurulmasını sağlayacak olan devasa potansiyelden yararlanmaprensibi üzerine kuruldu. enerji verimliliği bize, hem sera gazısalımlarını azaltabilmek, hem de son kullanıcının maliyetlerinidüşürebilmek için en basit, uygulanması en kolay ve en uygunmaliyetli önlemleri sunuyor. diğer yandan, salımları azaltmayayönelik önlemler fosil yakıtların maliyetlerinin artmasıylasonuçlanıyor. hükümet teşviklerinin kesilmesi, salım ticareti vekarbon vergileri gibi önlemler fosil yakıtların -belki de verdiklerizararı yansıtacak düzeyde- maliyetlerinin artmasıylasonuçlanacak. Fosil yakıtlar devre dışı bırakılırken, enerji
© G
p/n
ICk
Co
bbIn
G
fotograf GrÖnland kIYIsInda bİrbuzdağI her GeÇen GÜn erİYor.
maliyetlerindeki artışa hassas olan sektörleri (ve tüketiciyi)korumak gerekecek. unutulmamalı ki ; enerji verimliliği insanlarınartan enerji fiyatlarından korunmaları için fırsatlar sunar.
adil olmak adına
enerji [d]evrimi senaryosu, türkiye’de enerji ve ulaşımpiyasalarında gerekli büyük bir yeniden yapılanmayı tarif ediyor.Fosil yakıtlardan yenilenebilir enerjiye kaçınılmaz geçişintamamlayıcı unsurlarından biri de olumsuz sosyal ve ekonomiketkilerin asgari düzeyde tutulması, yeni iş alanları yaratılması veyeni ürün/hizmetlerin geliştirilmesi için fırsatların azami düzeyeçıkarılmasından geçiyor. Fosil yakıtlardan uzaklaşan bir geçişsüreci farklı bilgi alanlarının açılmasında, üretim ve altyapınıngeliştirilmesinde yeni imkânlar yaratır. erken planlama sayesinde,düşük-karbonlu bir geleceği kurmak için kalifiye işgücününönceden geliştirilmesi garanti altına alınır. böylece yenilenebilirenerji temelli bir topluma pürüzsüz ve adil bir geçiş sağlanabilir.
eşiği geçmeden eşikten atlamak
İklim değişikliğini kontrolden çıkmadan önlemek, bugüne kadarinsanlığın gerçekleştireceği en geniş kapsamlı yapısal reformlarıgerektiriyor. en basit tabirle, “durumu idare etmek” gibi birseçeneğimiz yok. ayrıca yarım yamalak önlemler almak veyagerekli salım indirim düzeylerinin gerisinde kalmak da mümkündeğil. kontrolden çıkmış bir iklim değişikliğinin tehlikeli eşiğiniaşmak, insanlığın göze alabileceği bir risk olmaktan çıkmıştır.
enerji [d]evrimi senaryosu, enerjiyi kullanma biçimimizdegerekli olan dönüşümü gerçekleştirmenin mümkün olduğunugösteriyor. bununla birlikte, ekonomik büyümeyi canlandırmakve sosyal güvenliği de garanti altına almak için de bolca fırsatsunuyor. siyasi liderleri enerji [d]evrimi senaryosu’nu hayatageçirmeye, salımlarda hemen indirime gitmeye ve fosilyakıtlardan yenilenebilir enerjiye olan kaçınılmaz geçişişimdiden başlatmaya çağırıyoruz. bir an önce harekete geçmek,ekonomik ve sosyal aksaklıkları asgariye indirip türkiyeekonomisine kazanç getirecek fırsatları azami ölçüdedeğerlendirmemizi sağlayacaktır.
“yenilenebilir enerjiler, enerjinin akılcıkullanımıyla birlikte, 2050 yılınaulaşıldığında dünya enerji ihtiyacınınyarısını karşılayabilir.”
“bir an önce harekete geçmek,Türkiye ekonomisine kazançgetirecek fırsatları azami ölçüdedeğerlendirmemizi sağlayacaktır.”
Arthouros Zervosavrupa Yenİlenebİlİr
enerjİ bİrlİğİ (ereC)
ekIm 2009
Sven Teskeİklİm & enerjİ bİrİmİ
GreenpeaCe
uluslararasI
Hilal Atıcıİklİm & enerjİ bİrİmİ
GreenpeaCe akdenİz
referanslar1 hÜkÜmetlerarasI İklİm değİŞİklİğİ panelİ 4. değerlendİrme sentez raporuhttp://WWW.IpCC.Ch/pdF/assessment-report/ar4/sYr/ar4_sYr.pdF 2 dÜnYa sağlIk ÖrGÜtÜ -http://WWW.Who.Int/GlobalChanGe/neWs/FsClImandhealth/en/IndeX.html3 dÜnYa rÜzGÂr enerjİsİ derneğİ - http://WWW.WWIndea.orG/home/IndeX.php4 reneWables 2008 Global status report – WWW.ren21.net
iklim tehditleri ve çözümler
sera gazlarının ürkütücü miktarlarda atmosfere yığılmasıylaoluşan küresel iklim değişikliği, ekosistemlere şimdiden zararvermeye başladı ve her yıl 150.000 insanın ölümüne sebepoluyor. ortalama 2ºC’lik bir küresel ısınma milyonlarca insanıaçlık, sıtma, sel felaketleri ve tatlı su yokluğuyla tehdit ediyor.sıcaklık artışını kabul edilebilir sınırlarda tutmak istiyorsak, seragazı salımlarımızı ciddi düzeylerde azaltmalıyız. bu hemçevresel hem de ekonomik anlamda gerekli. sera gazlarının enönde geleni enerji ve ulaşım için kullanılan fosil yakıtlarınyakılmasıyla açığa çıkan karbondioksit (Co2) dir.
iklim değişikliği ve arz güvenliği
petrol fiyatlarında son zamanlarda görülen büyük artışlarnedeniyle arz güvenliği meselesi enerji politikaları gündemininilk sırasına oturdu. bu fiyat artışlarının bir nedeni de, tüm fosilyakıt (petrol, doğalgaz ve kömür) kaynaklarının seyrekleşmesive üretim maliyetlerinin giderek artması. “ucuz petrol vedoğalgaz” dönemi sona eriyor, nükleer enerjinin yakıtı olanuranyum da sınırsız bir kaynak değil.
Öte yandan küresel erişimi teknik anlamda mümkün olanyenilenebilir enerji rezervleri ise tüm dünyanın enerji ihtiyacınınyaklaşık altı katını sağlayabilecek kadar büyük; üstelik sonsuza dek!
kapsamlı özet
“sÜrdÜrÜlebİlİr bİr enerjİ sİstemİne doğru.”
© p
au
l la
nG
ro
Ck
/zen
It/G
ree
npe
aC
e
fotograf danImarka kopenhaG YakInlarInda oFFshore rÜzGÂr ÇİFtlİğİnİn YapImI.
enerjI [d]evrImIsÜrdÜrÜlebİlİr bİr tÜrkİYe İÇİn enerjİ Yol harİtasI
6
“hızla ısınan bir gezegen insanlığı fosil yakıtların alternatiflerine bakmasınısağlayacak kadar panikletti. Şimdi herkes, en azından teoride, yeşil oldu! İklimdeğişikliğine yönelik bilim ne kadar hızlı ilerliyorsa, politika daha da hızlıilerliyor. Ortada hareket izlenimi veren bir dizi anlaşma, verilmiş söz, iddia vehedef var. Ancak bunların çok küçük bir kısmı gerçekleşiyor. Bu rapor,sorunun değerlendirilmesine yepyeni bir yaklaşım getiriyor.”PROF. DR. MİKDAT KADIOğLUİstanbul teknİk Ünİversİtesİ
© G
p/m
ar
kel
red
on
do
fotograf IspanYa sevİlla’da ps10 IsIl GÜneŞ enerjİsİ santralİ. helIostat denen 624 GenİŞhareketlİ aYna kullanIlIYor. aYnalar GÜneŞ IŞIğInI 115 metre YÜkseklİğİndekİ YÜksekkulede YoğunlaŞtIrIYor. burada bulunan buhar tÜrbİnİ ve GÜneŞ toplaYICIsI İlejeneratÖr ÇalIŞtIrIlIp elektrİk ÜretİlİYor.
7
teknik ve ekonomik olgunluk anlamında yenilenebilir enerjiteknolojileri arasında farklılıklar söz konusu. ancak bazıkaynaklar giderek daha da cazip hale gelen teknolojikseçenekler sunuyor. bunlar özellikle rüzgâr, biyokütle,fotovoltaik güneş panelleri, ısıl güneş enerjisi, jeotermal,okyanus ve hidroelektrik gibi enerji teknolojileri. bu teknolojilerortak nokta olarak, ya çok az sera gazı üretiyor ya da hiçüretmiyor ve “yakıt” olarak neredeyse hiç tükenmeyen doğalkaynaklara dayanıyor. bunların bazıları şimdiden piyasadarekabet edebilecek duruma geldiler bile. Üstelik yenilenebilirüretim teknikleri geliştikçe, fosil yakıtların fiyatları arttıkça vekarbondioksit salımlarının tasarrufuna maddi değer biçildikçe;maliyetler daha da düşecek.
bununla birlikte, enerjiden sağlanan hizmetlerin kalitesini aynıdüzeyde tutmaya devam ederken, enerji tüketimimizi azaltmakiçin de muazzam bir potansiyel bulunuyor. bu çalışmada,sanayi, evler, işyerleri veya hizmet sektörü gibi alanlarda enerjitalebini büyük ölçüde azaltabilecek bir dizi enerji verimliliğiölçütü de detaylı biçimde ele alınıyor.
nükleer enerji her ne kadar az Co2 üretse de, insanlara veçevreye yönelttiği çok yönlü tehditler söz konusu. bu riskler,uranyum madenciliği, uranyumun işlenmesi ve taşınmasındanbaşlayarak nükleer silahlanmaya, hala çözülememiş nükleer atıksorununa ve ciddi kazaların potansiyel tehlikelerine kadaruzanıyor. bu nedenle nükleer enerji, bu çalışmada bir seçenekolarak ele alınmadı. Gelecekteki ısınma ve elektrik enerjisiihtiyacımızı, yenilenebilir enerji kaynaklarını daha büyükölçeklerde kullanarak karşılayabiliriz.
enerji [d]evrimi: Türkiye’de temiz enerji geleceğine doğrusürdürülebilir bir yol haritası
enerji [d]evrimi senaryosu, türkiye enerji sektöründenkaynaklanan karbondioksit salımlarını 2050 yılına kadar 1990seviyesinin %18 oranında aşağıya çekiyor. bu indirim, enerjidışındaki diğer sektörlerde de ek sera gazı tasarruflarıylabirlikte küresel ısınmayı +2°C’nin altında tutmak için gerekli.
küresel enerji [d]evrimi senaryosu’nun bir diğer hedefi ise nükleerenerjiyi devre dışı bırakmak. türkiye’de ise uluslararası enerjiajansı’nın verilerine dayanarak hazırlanan referans senaryo’da dahiekonomik olmaması nedeniyle nükleer enerji bulunmuyor.
bu senaryo, bu hedefleri başarabilmek ve enerji verimliliğialanındaki büyük potansiyeli kullanmak üzere tasarlandı. aynızamanda uygun maliyetli tüm yenilenebilir enerji seçenekleri deaşamalı bir biçimde hem ısınma ihtiyacını karşılamak, hem deelektrik üretimi için türkiye enerji haritası içindeki yerini aldı.
bugün, yenilenebilir enerji kaynakları türkiye birincil enerji arzıiçinde %12’lik bir paya sahip. Çoğunlukla ısınmak için kullanılangeleneksel biyokütle, ana yenilenebilir enerji kaynağı.Yenilenebilir enerjilerin elektrik üretimi içindeki payı %24,6,yenilenebilir enerjilerin ısı üretiminde birincil enerji talebineolan katkısı ise %16 civarında. türkiye’nin şu anda, birincilenerji arzının %88’i hala fosil yakıt kaynaklı. enerji [d]evrimisenaryosu, bugünkü durumu türkiye için sürdürülebilir birenerji üretimine çevirmek için bir yol haritası çiziyor:
• enerji verimliliği alanındaki büyük potansiyelindeğerlendirilmesiyle, enerji talebindeki hızlı artışyavaşlatılacak. referans senaryo’da, toplam birincil enerjitalebi 2,8 katsayılık bir artışla şu andaki yıllık 3.531 pj
düzeyinden 2050 yılında yıllık 9.872 petajule yükseliyor.enerji [d]evrimi senaryosunda ise birincil enerji talebi 2030’da7.582 pj/yıl’a yükselerek, 2050 yılına kadar 5.574 pj/yıldüzeyine düşürülüyor.
• kombine ısı ve elektrik üretimi (kIe) kullanımındaki büyüme,arz sistemindeki enerji çevrim verimliliğini artıracak. kIeteknolojisinde kullanılan fosil yakıtlar giderek biyokütle vejeotermal enerji ile değiştirilecek. semt, mahalle veya ilçe gibialanlarda merkezi ısıtma ağlarının sağlanması, kIe’nin yüksekoranda kullanılması için öncelikli koşuldur. uzun vadede,azalan ısı talebi ve ısı ihtiyacının doğrudan doğruyayenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilmesiyle kombine ısıve elektrik üretiminin daha fazla büyümesi sınırlandırılacak.
• elektrik sektörü yenilenebilir enerji kaynakları (Yek)kullanımının öncüsü olmaya devam edecek. 2050 yılınagelindiğinde, ülke elektriğinin %84’ü yenilenebilir enerjikaynaklarından üretilecek. 2050 yılında 146 GW’lık bir kurulugüç 394 tWs/yıl yenilenebilir elektrik üretecek.
• Isı üretim sektöründe, yenilenebilir enerjilerin katkısı 2050yılına gelindiğinde %63’e ulaşacak ölçüde yükselmeye devamedecek. Özellikle modern biyokütle, güneş kolektörleri vejeotermal enerji doğrudan ısınma ve soğutmada gelenekselısınma biçimleri ve sistemleriyle yer değiştirecek.
• biyoyakıtların ulaştırma sektöründe önemli bir rol oynamayabaşlamasından önce, sektördeki mevcut verimlilikpotansiyellerinin tam olarak değerlendirilmesi gerekiyor. bu çalışmada, biyokütle öncelikle yerleşik uygulamalarçerçevesinde sınırlandırıldı; biyoyakıtların ulaşım içinkullanımı, biyokütlenin arzı sürdürülebilir bir tarım politikasıile sınırlı. 2020 yılından itibaren elektrikli ulaşım araçlarıgiderek daha önemli bir rol oynayacak.
• 2050 yılına gelindiğinde, birincil enerji talebinin %59,4’lükkısmı yenilenebilir enerji kaynaklarıyla karşılanacak.
Yenilenebilir enerji kaynaklarından ekonomik olarak cazip birbüyüme elde etmek istiyorsak, tüm yenilenebilir enerjiteknolojilerinin dengeli ve zamanında seferber edilmesi büyük birönem taşıyor. teknik potansiyeller, mevcut maliyetler, maliyetindirim potansiyelleri ve teknolojik olgunluk bu seferberliğingerçekleştirilmesinde anahtar rol oynuyor.
maliyetler
enerji [d]evrimi senaryosu’nda yenilenebilir teknolojilerin dahiledilmesi, elektrik maliyetlerini referans senaryo’ya göre hafifçeyükseltiyor. bu fark, 2020 yılına kadar kilovatsaat başına 0,2 €sentten daha az olacak. 2020 yılı itibarıyla, elektrik üretimininCo2 yoğunluğunun azalması nedeniyle maliyetler, enerji[d]evrimi senaryosu’nda ekonomik olarak daha avantajlı halegelecek. 2050 yılına gelindiğinde ise referans senaryo’dakimaliyetlere oranla kilovat saat başına en az 2 € sent daha düşükolacak. referans senaryo’da, taleplerdeki kontrolsüz artışa, fosilyakıtların fiyatlarındaki artış ve Co2 salım maliyetleri eklenincetoplam elektrik üretim maliyeti bugünkü yıllık 10,8 milyar €olan toplam rakamdan 2050 yılında 55 milyar €’ya yükselecek.bir yandan enerji verimliliği yoluyla enerji talebinde azaltımsağlanması, diğer yandan tasarruf edilecek Co2 maliyetleri,enerji [d]evrimi senaryosu’nun türkiye için orta ve uzun vadedeçok daha büyük ekonomik fayda sağlayacağını gösteriyor.
enerjI [d]evrImIsÜrdÜrÜlebİlİr bİr tÜrkİYe İÇİn enerjİ Yol harİtasI
Enerji [d]evrimini gerçekleştirmek ve tehlikeli iklimdeğişikliğini önlemek için Greenpeace ve AvrupaYenilenebilir Enerjiler Birliği, enerji sektöründe aşağıdakipolitika ve icraatları talep ediyor:
1. 2°C küresel ısınma limitiyle uyumlu salım azaltımhedeflerinin yasal olarak benimsenmesi.
2. verimsiz santrallere, cihazlara, araç ve binalar ile birliktefosil yakıt ve nükleer santral tesislerine tanınan tümteşviklerin ve diğer destek biçimlerinin devreden çıkarılması.
3. kirletenlerin ödeme yapmak zorunda kalacağı etkili bir salımticaret sisteminin oluşturulması.
4. zorlayıcı ve sürekli gelişen verimlilik standartlarınınyerleştirilmesi.
5. Yenilenebilir enerji için yasal hedeflerin konması ve istikrarlıbir destek mekanizmasının garantilenmesi.
6. Yenilenebilir enerji gelişiminin önündeki engellerinkaldırılması ve elektrik piyasasında reform yapılması.
7. Yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği için pazarlama, eğitimve bilinç-artırma çalışmalarının yaygınlaştırılması.
8. enerji verimliliği, düşük karbonlu araçlar ve yenilenebilirenerjide araştırma ve geliştirme çalışmalarınına destek verilmesi.
CO2 salımlarının gelişimi
2005-2050 yılları arasında ekonomik büyüme ve nüfus artışıoranları her iki senaryoda da ortak parametreler olarakkullanılmış olmasına karşılık, Co2 salım oranlarında büyükfarklılıklar kaydettik. referans senaryo’da Co2 salımları2005’den 2050 yılına kadar neredeyse üçe katlanırken, enerji[d]evrimi senaryosu’nda, 2005 yılında kaydedilen enerjikaynaklı 217 milyon ton, 2020 yılında %50 kadar bir artışlasınırlandırılırken, 2050 yılına gelindiğinde 106 milyon tondüzeyine indiriliyor. kişi başına yıllık salımlar (enerji kaynaklı) 3 ton’dan 1,1 tona düşürülüyor. artan talebe rağmen, elektriksektöründe karbondioksit salımları aşağıya çekiliyor. uzunvadede, enerji verimliliği kazanımları ve araçlarda daha çokyenilenebilir elektrik kullanılması Co2 salımlarının ulaşımsektöründe bile azaltılmasını sağlıyor. bununla birlikte, 2050yılında ulaşım sektörü %33’lük bir payla türkiye’nin toplamsalımlarının en büyük kaynağı haline geliyor.
son bilimsel bulgulara göre, daha ileri düzeyde salım azaltımıyapılması gerekebilir. bu durum, daha az gelişmiş dalga enerjisigibi yenilenebilir enerji kaynaklarının, ya da daha fazla enerjiverimliliği ölçütünün geliştirilmesini gerekli kılabilir. bu daaraştırma-geliştirmeye daha çok teşvik ve daha güçlü siyasiönlemler gerektiği anlamına gelir. aynı zamanda, yaşam tarzı vedavranışlarımızda değişim giderek daha önemli hale gelebilir.enerji sektöründeki bu indirimleri tamamlamak üzere, floriniçeren gazların (F gazları) tamamen sonlandırılması,ormansızlaşmaya dur denmesi, toprak ve ormanlar yoluylakarbon tutma potansiyellerinin yükseltilmesi - örneğin ormanlarınrejenere edilmesi ve sürdürülebilir tarım faaliyetleriningeliştirilmesi - gibi alanlarda da başarılı olunmalıdır.
8
12.000
10.000
8.000
6.000
4.000
2.000
PJ/a 0reF2005
E[D] reF2010
E[D] reF2020
E[D] reF2030
E[D] reF2040
E[D] reF2050
E[D]
şekil 0.1: Türkiye: birincil enerji tüketiminin ikisenaryoda gelişimi (‘verİmlİlİk’ = reFerans senarYo’Ya oranla YapIlan İndİrİm)
• ‘verİmlİlİk’
• okYanus enerjİsİ
• jeotermal
• GÜneŞ
• bIYokÜtle
• rÜzGÂr
• hİdro
• doğalGaz
• ham petrol
• kÖmÜr
• nÜkleer
“Bilim bir kristal netliğinde:kendimizi fosil yakıtlardankurtarmamız, enerjigereksinimlerimizi azaltmamız,derhal ve kitlesel olarak temiz,yenilenebilir enerji kaynaklarınageçmemiz gerekiyor. Geliştirdiğisenaryo ve politika önerileri ileinsanlığın karşı karşıya olduğu acildurum noktasından bakıldığında iyibir zamanlama ile hazırlanmışburapor, aynı zamanda Türkiye’nin busaatli bombayı etkisiz hale getirmekiçin gereken büyük küresel çaba içindekendi payını alması için ‘ekonomik bir çözüm’ ortaya koyuyor.”OMER MADRAaÇIk radYo YaYIn YÖnetmenİ
9
iklim etkileri
hükümetlerarası İklim değişikliği paneli (IpCC) sera gazısalımlarını hafifletmek için harekete geçilmezse önümüzdekiyüz yıl içinde küresel sıcaklığın 5,8°C’den fazla artışgöstereceğini öngörüyor. sıcaklıktaki bu değişim, insanlıktarihinde yaşanmış tüm deneyimlerden çok daha hızlı. Üstelikdaha çok ısınmayı tetikleyecek geri-besleme olasılıkları hesabakatılmadan. İklim değişikliğinin etkilerini şimdiden yaşamayabaşladık. en kuzeydeki eskimolar’dan, ada ve nehir deltalarınakadar dünyanın çeşitli yerlerindeki pek çok halk, iklimdeğişikliğinin etkileriyle bir ölüm kalım meselesi olarakboğuşmaya başladı bile. milyonlarca insan açlık, sıtma, selfelaketleri ve tatlı su eksikliği gibi giderek artan risklerdendolayı tehdit altında. İnsanlık daha önce hiç bu kadar büyük birçevresel krizle boğuşmak zorunda kalmamıştı.
az ile orta seviyede ısınmanın etkilerinden bazıları
• küresel sıcaklık artışını takiben, buzulların erimesi veokyanusların termal genişlemesiyle birlikte denizseviyelerinde yükselme.
• kutuplar ve kutuplara yakın bölgelerde normal şartlardadonmuş olan permafrost tabakasının erimesi ve ormanlarınölümüyle birlikte, kitlesel miktarlarda daha çok sera gazınınaçığa çıkması.
• sıcak hava dalgaları, kuraklıklar ve su baskınları gibi havaolaylarının uç noktalara ulaşma riski. kuraklıkların meydanagelme sıklığı şimdiden geçtiğimiz 30 yılda iki kat arttı, Güneydoğu avrupa gibi bölgeler bu yüzyılın başından beri selfelaketleri ile mücadele ediyor.
• Şiddetli bölgesel etkiler. avrupa’da nehir ve kıyılardataşkınlar, erozyon ve sulak alan kayıplarında artış. selfelaketleri ayrıca alçak seviyede bulunan bangladeş ve GüneyÇin gibi gelişmekte olan bölgeleri şiddetli etkileyecek.
• doğal sistemler şiddetli olarak tehdit altında kalacak. bunlararasında buzullar, mercan kayalıkları, mangrov tipi ormanlar,alpler’deki ekosistemler, kuzey ormanları, tropik ormanlar,bozkır sulak alanları ve doğal otlaklar sayılabilir.
• türlerin soylarının tükenmesinde ve biyolojik çeşitlilikkaybında risk artışı olacak.
en önemli etkiler; Güney afrika’da, Güney ve Güneydoğuasya’da, Güney amerika’daki and bölgesinde ve küçük adalardabulunan fakir ülkelerde görülecek. bu ülkeler, ekonomikdurumları nedeniyle kendilerini artan kuraklıklardan,yükselmekte olan deniz seviyelerinden, yaygın hastalıklardan vetarımsal üretimdeki düşüşten korumayı başarmakta en çokzorluk çekecek olan ülkeler. bununla beraber akdeniz bölgeside iklim değişikliği karşısında en savunmasız olan bölgelerdenbiri. akdeniz’in iklim değişikliğine karşı ciddi bir çevreselhassasiyeti var ve gıda güvenliği büyük oranda sağlıklı birçevreye bağlı. eğer siyasi irade hemen harekete geçmez ve
sıcaklıklar endüstri öncesi döneme oranla 2°C’nin üzerineçıkacak olursa, zararın boyutu da felaket niteliğinde olacak.
artan sıcaklıklar, daha şiddetli kuraklıkları tetikleyebilir, bu dahali hazırda bölgede var olan toplumsal ve askeri çatışmalarakıt su kaynakları üzerinden yenilerini ekleyebilir. bölgedemilyonlarca insanın hayatı bu nedenle tehdit altında kalabilir. bu arada verimli toprak ve ormanlar kaybedebilir, tarımsalüretimde ve turizm gelirlerinde ciddi bir düşüş yaşanabilir. buşartlarda, ağır bir çölleşme kaçınılmaz olacak ve yüz binlerceinsan göç etmek durumunda kalacak. türkiye de bu ağır iklimetkilerinden muaf değil. aksine İstanbul ve marmara bölgesindeyaşanan son sel felaketlerinin de (eylül 2009) kanıtladığı gibi,türkiye’nin altyapısı aşırı hava olaylarının şiddetindeki en ufakbir artışa bile son derece hassastır.
salımları en azami düzeyde ve en hızlı biçimde indirmeyemecburuz! İklim politikaları geliştirilirken endüstri öncesidöneme oranla sıcaklık artışının 2°C’nin mümkün olduğuncaaltında tutulması hedefi gözetilmek zorunda. endüstrileşmeöncesi döneme oranla 1,8 derecelik artışın zaten kaçınılmazolarak gerçekleşeceği gerçeğiyle hareket edersek, seragazıemüsyonlarının artışının 2020 yılında durdurulması ve bu yılitibarıyla da keskin bir inişe geçmesi şarttır.
kyoto protokolü
Yukarıda sözü geçen tehditleri resmi olarak tanıyarak 1992birleşmiş milletler İklim değişikliği Çerçeve sözleşmesi’ne(bmİdÇs) taraf olan ülkeler 1997’de kyoto protokolü üzerindeanlaşmaya vardılar. kyoto protokolü nihayet 2005’in başlarındayürürlüğe girdi. 165 üye ülke yılda iki kez anlaşmanıngeliştirilmesi ve süzgeçten geçirilmesi için biraraya geliyor.sanayileşmiş ülkelerden sadece abd, daha önceden imzalayıpsenatosunda onaylanmadığı için taraf olmadı.
kyoto protokolü’ne imza atan oeCd ülkeleri ve doğu avrupageçiş ekonomisi ülkelerinden, sera gazı salımlarını 2008-2012taahhüt döneminde 1990 seviyesinin en az %5,2 altınaindirmeleri bekleniyor. bu da bir dizi bölgesel ve ulusal azaltımhedeflerinin oluşturulmasını sağlıyor. Örneğin avrupabirliği’nde, toplamda %8 azaltma vaat ediliyor. bu hedefeulaşmak için, ab aynı zamanda, birincil enerji arzı içinde %6’lıkbir yer kaplayan yenilenebilir enerji oranını 2010’a kadar %12’yeçıkarmayı kabul etti. bu hedef daha sonra 2020 yılına kadar%20’lik yenilenebilir enerji payı olarak genişletildi.
Şu anda, kyoto ülkeleri, anlaşmanın 2013-2017 döneminikapsayan ikinci basamağını görüşüyor. Greenpeace sanayileşmişülkelere, bu ikinci taahhüt döneminde, 2020 yılına kadar en az%30 salım indirimi zorunluluğuna uyumlu hedefler koymalarıçağrısında bulunuyor. sadece bu hedeflerin benimsenmesiyle,2ºC’nin altında kalma yönündeki hedefi yakalayabilmek içinmakul bir şansımız var.
1iklimi korumak
“insanlık daha önce hiç bu kadar büyük bir çevresel krizleboğuşmak zorunda kalmamıştı.”gREENPEAcEİklİm kampanYasI
© G
p/r
ober
t k
no
th
1
10
enerjI [d]evrImIsÜrdÜrÜlebİlİr bİr tÜrkİYe İÇİn enerjİ Yol harİtasI
10
2005 yenilenebilir enerji ve 2007 enerji verimliliği kanunlarıylabu alanda politik bir çabanın olduğunu kabul ediyoruz. ancakbu düzenlemelerin sağladığı zayıf teşvikler nedeniyleyenilenebilir enerji ve verimlilik teknolojilerindeki canlanmagerçeklikten çok, bir söylem olarak kaldı. bu zayıflığın en büyüknedenlerinden biri de türkiye’nin henüz ne yenilenebilirenerjiler, ne de enerji yoğunluğu için yasal bağlayıcılığı olan birhedef belirlememiş olması. sonuç olarak, toplam enerji tüketimiiçinde yenilenebilir enerjilerin payı, 2020 avrupa birliğihedeflerine uyum sağlayacağı yerde, fazlasıyla geride kalarakdüşüş gösteriyor.
Öte yandan, ekonomik bir çıkmaz sokak olan nükleer enerji veyerel çevresel felaketler olan kömürlü termik santrallerinhükümet tarafından temiz yenilenebilir enerjilere göre dahafazla desteklendiğini görüyoruz. Örneğin, nükleer ve yerlikömür santrallere yasal olarak 15 yıl alım garantisi tanınırken(üstelik fiyat üst sınırı netleştirilmeden), yenilenebilir enerjileretanınan alım garantisi bu enerjilerin çoğuna yatırım güvenliğisağlamayacak biçimde fiyat sınırlandırmasına tabi tutuluyor ve10 yıllık alım garantisi veriliyor. konvansiyonel enerjilerüzerindeki bu teşvikler yatırımcıları yenilenebilir enerjiyatırımlarından uzaklaştırırken, yenilenebilir enerji yatırımlarınıngelişiminde gecikme ve iptallere neden oluyor.
enerji [d]evrimi senaryosu ile türkiye için yerel enerjikaynaklarına, temiz enerji üretimine ve enerjinin tüm sektörlerdeakılcı kullanımına dayalı gerçekçi bir geleceği inşa etmeninmümkün olduğunu ispatlıyoruz. ancak bu gelecek, yalnızca güçlübir siyasi irade ile mümkün olabilir. bu nedenle, mevcutdüzenlemelerde hızlı bir değişimin başlatılması gerekiyor:
• kömür ve nükleer üzerindeki kamu teşvikleri hemen iptal edilmeli.
• Yenilenebilir enerji yasasındaki alım garantisi güçlendirilmelive tarifeler yenilenebilir enerji kaynak ve teknolojilerine göreçeşitlendirilmeli.
• avrupa birliği’nin toplam birincil enerji arzı içindekiyenilenebilir enerji payına yönelik hedefleri (2020 yılına kadar%20) vakit kaybetmeden yasal olarak benimsenmeli.
• enerji yoğunluğu için daha da güçlü bağlayıcı hedefler konmalı.
• kömür ve nükleer teknolojileriyle vakit ve bütçe harcamakyerine, yenilenebilir enerji için ar-Ge teşvikleri öncelik halinegetirilmeli. Yenilenebilir enerji ar-Ge ve düzenlemeleriüzerinde çalışacak bir kamu kurumu kurulmalı.
kyoto protokolü’nün yapısı, temelinde yasal bağlayıcılığı olansalım azaltımı yükümlülüklerine dayanıyor. bu hedeflereulaşmak için karbon, ticari bir metaya dönüştürüldü. amaç,ekonomik olarak en verimli salım azaltımını teşvik etmek veardından özel sektörün, enerji arzında devrim oluşturacak olantemiz teknolojiye gerekli yatırımları yapmasını desteklemek.
Yine de müzakerecilerin zamanı gittikçe daralıyor. taraf ülkeleraralık 2007’de, bali eylem planı adıyla bir müzakere görevitanımladılar. ancak en geç 2009 yılı sonuna kadar kyoto’nunikinci taahhüt dönemi üzerinde müzakerelerini tamamlamak vearalık ayında kopenhag’da yapılacak bm taraflar toplantısındabir anlaşmaya varmak zorundalar. İleri görüşlü ülkeler güçlüyerel hedefler koyarak oyunun ötesine şimdiden geçebilirler.karbonsuz bir topluma geçişte hızlı davranmanın bazı ülkeleregerekli endüstriyi ve know-how’ı geliştirmekte üstünlüksağlayacağını unutmamak gerek.
Türkiye enerji politikası
1990 yılından bu yana hızlı ekonomik büyüme, düzgün bir enejiplanlamasının eksikliğiyle birleşince türkiye giderek daha hızlıbir biçimde fosil yakıtların bağımlısı haline geldi ve sera gazısalımları herhangi bir oeCd veya avrupa ülkesinden daha hızlıartış gösterdi. enerji bugün, hem endüstriyel üretimde hem debireysel kullanımda en pahalı kalemlerden birini oluşturuyor.sonuç olarak oeCd ülkeleri ortalaması ile karşılaştırınca ülkedeüretilen her birim refah karşılığında çok daha yüksek oranlardafosil yakıt kullanılıyor ve Co2 üretiliyor. bu da demek olyor ki;enerjiyi verimsiz bir şekilde üretiyor, dağıtıyor ve kullanıyor buyüzden de petrol, kömür ve doğalgaza giderek daha çokbağımlı hale geliyoruz.
bu, hem çevresel hem de ekonomik açıdan geriye doğru birgidiştir. nüfus artışı ve ekonomik büyüme göz önüne alınırsa,türkiye’nin enerji piyasasını plansız bırakması, enerji israfınadaha fazla göz yumması ve fosil yakıt yolunda devam etmesigibi bir lüksü yok. türkiye petrol üreticisi bir ülke değil ve şuanda birincil enerji arzının %78’ini ithal ediyor. (uea, 2008).doğalgaz kaynakları oldukça sınırlı ve ithal doğalgaz da büyükmaliyetleri beraberinde getiriyor. kömür rezervleri ise termiksantraller tarafından talep edilen ısıl kaliteyi karşılayamıyor. bunedenle, 50 adet lisans bekleyen kömürlü termik santralinyapımına izin verirse daha fazla kömür, ulaşım politikasınıgüncellemezse daha fazla petrol, elektrik tüketimi ihtiyacındakihızlı büyümeyi de karşılamak için daha fazla doğalgaz ithaletmek zorunda kalabilir.
Yine de, krizin içindeki fırsatı görmemiz gerekiyor. enerjininverimsiz kullanımı, enerji tasarrufları için çok yüksek birpotansiyelimizin olduğuna işaret ediyor. Cari açık rakamlarınabaktığımızda ise türkiye’nin hala çok yüksek miktarda atıl haldebekleyen yenilenebilir enerji potansiyelinin olduğunu görebiliriz.Yenilenebilir enerjilerin çeşitliliğini kullanarak ve daha verimliteknolojileri kullanarak, türkiye sadece enerji bağımlılığınıazaltmaz, aynı zamanda daha ucuz ve temiz bir enerjigeleceğini de hazırlayabilir.
1
iklimi korumak
|T
ÜR
KIy
E E
NE
RJI P
OLIT
IKA
Sı
11
bu bölüm, gelişmekte olan ülkelerdeki tarifeli alım garantisisistemi ek giderlerinin, kopenhag İklim anlaşması’ndageliştirilecek olan yeni sektörel salım ticareti mekanizmaları veteknoloji fonlarından doğrudan sağlanacak finansal kaynaklarlanasıl karşılanacağına yönelik Greenpeace’in hazırladığı biröneriyi ana hatlarıyla belirliyor. enerji [d]evrimi senaryosu,yenilenebilir enerjilerden elektrik üretiminin devasa ekolojik veekonomik faydaları olduğunu gösteriyor. Öte yandan yatırımlar,özellikle gelişmekte olan ülkelerde, kömür santralleri vedoğalgaz istasyonlarına oranla önümüzdeki 5-10 yıl zarfındadaha fazla maliyetli olmaya devam edecek. konvansiyonel fosilyakıt santralleri ve yenilenebilir enerjiler arasındaki bu yatırımve maliyet farkını kapatmak için bir destek mekanizmasıgerekiyor. tarifeli alım Garantili destek mekanizması (taGdem),Greenpeace International tarafından yaratılmış bir kavramdır5.amacı ise gelişmiş ülkelerin, gelişmekte olan ülkelere finansaldestek sağlayarak yenilenebilir enerji teknolojilerinin yayılmasınısağlamak. bu da, yeni sektörel yarar garantisi (no-lose)mekanizması veya bmİdÇs kapsamındaki teknoloji transferleriFonu ile gerçekleşebilir.
kyoto’ya taraf ülkelerin şu anda müzakere etmekte olduğu2013-2017 tarihli 2. taahhüt döneminde, gelişmekte olanülkeler için yeni sektörel yarar garantisi mekanizmasıçerçevesinde bir taGdem inşa edilebilir. Gelişmekte olan birülkedeki elektrik sektöründen sektörel yarar garantisimekanizmaları çerçevesinde elde edilen ve satılabilir salımbirimleri, o ülkedeki tarifeli alım garantisi sisteminin ekgiderlerini karşılamak için bir fonda biriktirilip kullanılabilir.bazı ülkeler için sektörel yarar garantisi mekanizması yerine,doğrudan finanse edilen taGdem daha uygun olabilir.
yarar sağlayacak yenilenebilir enerji destek planlarının gereklilikleri
Yenilenebilir enerjiler elektrik sektöründe boy göstermeyebaşladığından bu yana en iyi ve en verimli destek planıkonusunda tartışmalar devam ediyor. avrupa birliği komisyonuaralık 2005’te mevcut deneyimleri gözden geçiren bir araştırmayayımladı. bu rapora göre tarifeli alım garantileri en verimli veen başarılı mekanizmalar olarak görünüyor. küresel olarak40’tan fazla ülke bu sistemin çeşitli uyarlamalarını kabul etmişdurumda. tarifelendirme biçimleri ülkeden ülkeye değişse de,temelde başarılı bir yenilenebilir enerji üretimi politikasınıortaya çıkaran kesin ve açık kıstaslar mevcut. bu kıstaslararasında en önemlisi, yenilenebilir enerjilere uzun dönemliistikrar ve kesinlik sağlamak üzere güvenilir ve yararsağlayacağı görünen destek planları kurmak6. zira bu tür destekplanları, projelerin maliyetlerini de düşürür çünkü hemyatırımcılar hem de malzeme tedarikçileri için risk dahadüşüktür. Örneğin rüzgâr enerjisi ile sağlanan elektrikalmanya’da, İngiltere’ye oranla % 40 daha ucuzdur7. Çünküdestek sistemi yatırımcılar için daha güvenli bir piyasa
sunmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde yeni yenilenebilirenerjiler için alım garantisi kanunları ideal bir mekanizmaolabilir. anca avrupa’da olduğu gibi tüketicinin toplam elektrikmaliyetine küçük bir miktar olarak eklenen maliyetler,gelişmekte olan ülkelerde hala bir engel olarak görülüyor. ek-1 ülkelerinden gelişmekte olan ülkelere teknoloji transferineolanak vermek için, alım garantisi ve uluslararası finansman vesalım ticareti mekanizmalarından uygun bir harmanlamayaparak, oeCd ülkelerinin endüstri desteğiyle yerel yenilenebilirenerji altyapısı ve endüstrisi desteklenebilir.
başarılı bir yenilenebilir enerji destek planı için dört ana faktör gerekir:
• açık, kazanç getireceği görünen bir fiyatlandırma sistemi.
• Şebekeye öncelikli erişim, bağlantı ve dağıtımda kimin, nekadar sorumlu olduğunun ve sistemin nasıl teşvik edileceğininaçıkça belirlenmesi.
• açık ve basit idare ve planlama izin prosedürleri.
• halk onayı/desteği.
İlk faktör hayati derecede önemlidir, fakat diğer üç faktörünbulunmaması durumunda bir işe yaramaz.
geçmişten ders çıkarmak
taGdem programı, 3 farklı destek mekanizmasını bir arayagetiriyor ve yenilenebilir enerji destek programlarına dair 20yıllık deneyimin üzerine kuruluyor.
tarifeli alım garantisi deneyimi
• tarifeli alım garantileri, özellikle gelişmiş ülkelerde en ilericive yaygın mekanizma olarak görülüyor.
• bu mekanizmalara karşı en büyük tartışma, ek maliyetlertüketicilerin tümü tarafından paylaşıldığı için, hane veendüstri için artan elektrik fiyatları olarak ortaya çıkıyor. bu,özellikle halkın önemli bir kesiminin elektrik hizmetleri için ekmaliyetleri karşılayamayacağı gelişmekte olan ülkeler için zorbir durum.
referanslar5 ImplementInG the enerGY [r]evolutIon (enerjI [d]evrImInIn uYGulanması),ekIm 2008, sven teske, GreenpeaCe uluslararasI6 ‘the support oF eleCtrICItY From reneWable enerGY sourCes’, (YenIlenebIlIrenerjI kaYnaklarından sağlanan elektrIğe destek), avrupa komIsYonu, 20057 Üsttekİ rapora bakınız, s.27, ŞekIl 4
2 “aralığı kapatmak”gREENPEAcEİklİm kampanYasI
© joe GouGh/dreamstIme
2enerji [d]evrimini gelişmekte olan ülkelerde gerçekleştirmek
12
uluslararası finansman deneyimleri
Gelişmekte olan ülkelerde en büyük engellerden biri;yenilenebilir enerji projelerinin finansmanıdır. büyük ölçekliprojelere finansman sağlamakta daha az sorun yaşanırken,küçük çaplı, halk temelli projeler, büyük ölçüde halk desteğialdıkları halde mali zorluklarla karşılaşır. bangladeş’te küçükhidro elektrik üretimi ve danimarka ile almanya’daki rüzgârçiftlikleri projeleri için sağlanan mikro kredilerden edinilendeneyimler, yerel katılım ve kabulün ne kadar güçlüolabileceğini gösteriyor. Yerel halka aktarılan ekonomik faydave proje tasarımlarının yerel bilgi ve deneyime dayandırılması,bu başarıların en önemli nedenleri arasında. projenin halkıtanımlamasındansa halkın projeyi belirlemesi, yenilenebilirenerji sektörünün tabandan yukarıya doğru büyümesinde ençabuk sonuç veren etkendir.
tarifeli alım garantili destek mekanizması (TAGDEM)
tarifeli alım Garantili destek mekanizması (taGdem)’in esasamacı, her gelişmekte olan ülkenin durumuna bağlı kalınarak,sağlanan ek finansal kaynaklarla bu ülkeler için alım garantisiyasalarının işler hale getirilmesini hızlandırmaktır. kapasitesidaha yüksek olan ülkeler için ise yeni bir sektörel yarargarantisi mekanizmasının yaratılması (salım azaltım birimlerininek-1 Ülkeleri’ne satılmasını sağlar) ile alım garantisinin getirmişolduğu ek maliyetler karşılanır. bazı ülkeler içinse, alımgarantisinin tüketiciye yaptığı ek maliyetlerin doğrudan finanseedilmesi daha uygun olur. taGdem’de niyet, gelişmekte olanülkelerde yenilenebilir enerjilerin gelişimini, istikrarlı ve kredinotu yüksek bir piyasanın oluşumunu sağlayarak garanti altınaalmaktır. tarifeler, konvansiyonel enerji maliyetleri ileyenilenebilir enerji üretim harcamaları arasındaki oluşan arayı kapatmalıdır.
TAGDEM kapsamındaki tarifeli alım garantisi içinanahtar parametreler
• Farklı yenilenebilir enerji teknolojileri için, söz konusuteknolojilerin maliyet ve teknik olgunluklarına bağlı olarak 20yıl vadeli değişken tarifeler.
• Yüksek performanslı projelerin hayata geçmesi içinödemelerin fiilen üretilen elektrik miktarı üzerindengerçekleştirilmesi.
• Yenilenebilir üretiminin ek maliyet ödemelerinin İspanyolsisteminde olduğu gibi, elektrik toptan fiyatları, artı sabit birprim şeklinde olması.
taGdem’de yer almak isteyen gelişmekte olan bir ülkeaşağıdaki düzenlemeleri açık bir şekilde uygulaması gerekiyor:
• Yenilenebilir enerji projeleri için şebekeye erişimin garantiedilmesi.
• tarifeli alım garantisi mekanizmalarının başarılı örnekleredayanarak yerleştirilmesi.
• tarifeli alım garantisi oluşturmak için gerekli olan tümverilerde şeffaflık.
• açık planlama ve lisanslama süreçleri.
Finansman, taGdem’nin uluslararası salım ticaret sistemineolan bağlantısı aracılığıyla kopenhag anlaşması’ndaoluşturulacak yeni yarar garantili sektörel ticaret mekanizmasıçerçevesinde sağlanabilir. enerji [d]evrimi senaryosu, 2008 ve2015 yılları arasındaki ortalama ek harcamaların kilovat/saatbaşına 1 - 4 sent arasında olacağını ve böylece tasarruf edilenCo2 maliyeti ton başına €10- €40 olacağına işaret ediyor. bu da,taGdem’i desteklemek üzere tasarlanmış bir yarar garantisimekanizmasının altında meydana gelen salım azaltımbirimlerinin, 2012 sonrası karbon piyasasında rekabet edebilirduruma geleceğini gösteriyor.
taGdem’in tasarımı yenilenebilir enerji üreticilerine istikrarlı birfon akışını sağlamalıdır. buna bağlı olarak, dalgalanan Co2 salımfiyatları ve uzun dönemli istikrarlı alım garantisi tarifeleriarasında bir tampona ihtiyaç duyulabilir. taGdem alım garantisidönemi boyunca (yaklaşık 20 yıl) her bir proje için gerekliödemeyi güvence altına almalıdır. tüm yenilenebilir enerjiprojeleri için belirli çevresel ölçütler olmalı ve bu ölçütler, ulusallisanslama süreçlerinin bir parçası haline gelmelidir. bu ölçütler,bağımsız bir gözlem grubu tarafından tanımlanmış minimumçevre standartlarına uymak zorundadır. eğer hâlihazırda kabuledilebilir ölçütler varsa, (örneğin temiz kalkınma projeleri için)tekerleği yeniden keşfetmek yerine bunlar uygulanmalıdır.heyet üyeleri bürokratları olduğu gibi sivil toplum kuruluşlarını,enerji, finans uzmanlarını da içermelidir. Fonun, şüpheliyatırımlara para aktarımının bu yolla engellenmesi gerekir.
enerjI [d]evrImIsÜrdÜrÜlebİlİr bİr tÜrkİYe İÇİn enerjİ Yol harİtasI
2
enerji [d
]evrimini gelişm
ekte olan ülkelerd
e gerçek
leştirm
ek |
TA
RIF
ELI A
LıM
gA
RA
NT
ILI D
EST
EK
ME
KA
NIZ
MA
Sı
fotograf bİr kadIn bareFootÜnİversİtesİ’nde GÜneŞ panellerİnİtemİzlerken. tİlonIa, rajasthan,hİndİstan.
13
22
enerji [d
]evrimini gelişm
ekte olan ülkelerd
e gerçek
leştirm
ek |
TA
RIF
ELI A
LıM
gA
RA
NT
ILI D
EST
EK
ME
KA
NIZ
MA
Sı
TAGDEM Fonu için anahtar parametreler:
• proje tam anlamıyla düzgün bir biçimde yürütüldüğü takdirde,fon 20 yıllık süre boyunca bütün alım garantisi ödemelerini,garanti altına alacaktır.
• Fon yıllık salım ticaretinden veya doğrudan fon teminindenelde edilecek gelir ile oluşturulacaktır.
• Fon, tarifeli alım garantilerini yıllık bazda sadece elektriküretimine dayalı olarak karşılayacaktır.
• her taGdem projesi, arzı garantilemek için profesyonel birbakım firması kuracaktır.
• Şebeke işletmecisi kendi kontrolünü kendisi yapmalı, üretimverilerini taGdem fonuna göndermelidir. projeden gelenveriler ile şebeke işletmecilerinden gönderilen verilertutarlılığı kontrol etmek için düzenli olarak karşılaştırılacaktır.
TAgDEMrol ve sorumluluklar
kalkınmakta olan ülke:
Yasal düzenleme:• alım garantisi yasası• şebeke erişiminin güvence
altına alınması• lisanslama
ulus(lararası) finans kuruluşu
düzenleme ve denetleme:• finansal akışı sağlamak• denetlemek• uygun koşullu kredi sağlamak• alım garantisinin ödemesini güvence
altına almak
OEcD ülkesi
Yasal düzenleme:• temiz kalkınma mekanizması
altında Co2 kredileri• karbon üst sınır ve
ticaretinden vergiler • Co2 sertifikaları satışı
şekil 2.1: TAGDEM şeması
© a
nt
ho
nY u
pto
n 2
00
3
© G
p/a
na
Cla
ud
Ia j
at
ah
Y
© m
ar
Cu
s Fr
an
ken
/Gp
fotograf north hoYle rÜzGÂr ÇİFtlİğİ,İnGİltere’nİn İrlanda denİzİ’nde İlk rÜzGÂrÇİFtlİğİ. rÜzGÂr tÜrbİnlerİ 50 bİn haneYeelektrİk sağlIYor
fotograf 2005’de son 40 YIlda YaŞanan en kÖtÜkuraklIk, brezİlYa amazonu’nda dÜnYanIn enbÜYÜk Yağmur ormanInI tahrİp ettİ. ormanYanGInlarI, İÇme suYunun kİrlenmesİ ve sularInkurumasIYla mİlYonlarCa balIğIn ÖlÜmÜ butahrİbatIn sonuÇlarIndan bİrkaÇI.
14 14
3enerji [d]evrimi
“iklim değişikliğinin çözümünün yarısı, enerjinin akıllı kullanımından geçer.”gREENPEAcEİklIm kampanYası
©G. po
ropa
t/d
rea
mst
Ime
İklim değişikliğini geç kalmadan durdurmak istiyorsak enerji[d]evriminden daha azıyla yetinemeyiz. uzmanlar köklüdeğişimin çok kısa zamanda yapılması gerektiğini ve vahimsonuçlardan kaçınmak için bunun önümüzdeki 10 yıl içindegerçekleştirilmesi gerektiğini söylüyor. İhtiyacımız olan;enerjinin üretiminde, dağıtımında ve tüketiminde tam birdönüşüm gerçekleştirmektir. Üzerine çıkıldığında sonuçlarıyıkıcı olacak 2ºC’lik sınır çizgisinin altında kalmak için böylesibir devrimden daha kestirme bir yol ise yok!
Günümüzün elektrik enerjisi, büyük çoğunlukla karbondioksitsalımlarının ana kaynağı olan fosil yakıtları kullanan, enerjigirdisinin büyük bir kısmını daha ilk baştan boşa harcayan merkezienerji santrallerinde üretiliyor. elektrik şebekesindeki iletim veyüksek gerilim hatlarından hane veya işyerlerindeki kullanımhatlarına iletilmesi sırasında da enerji kaybediliyor. sistem büyükçaplı elektrik kesintilerine yol açan mahalli teknik şartlara, havaşartlarına veya kasten verilen hasarlara karşı yapısı gereği hassas.
elektrik üretmek için bu eski usullerden hangisi kullanılırsakullanılsın, bu sorunların bir veya bir kaçına maruz kalınmasıkaçınılmaz. bu nedenle enerji [d]evriminin özünde, hemüretimde hem de dağıtımda dönüşüme gidilmesi yatıyor.
temel ilkeler
enerji [d]evrimi beş temel ilkeye sadık kalarak gerçekleştirilebilir:
1.Doğal sınırlara saygı – fosil yakıtların yüzyıl sonuna kadartamamıyla devreden çıkarılması doğal sınırlara saygı göstermeyiöğrenmek zorundayız. atmosferin kaldırabileceği bir karbonmiktarı var ama biz her yıl 25 milyar ton karbondioksit salarakgökyüzünü bununla adeta ağzına kadar dolduruyoruz. kömürrezervleri birkaç yüz yıl daha yetecek kadar yakıt sağlayabilecekolsa da, bir yandan kömür yakmaya devam edip aynı zamandagüvenli sınırlarda kalmayı ummak mümkün değil. petrol vekömürün ekonomik büyümesine artık son verilmesi gerekiyor.
enerji [d]evrimi senaryosu enerjiden kaynaklanan Co2 salımlarını2050 yılına kadar azami 10 Gt (giga ton) azaltmayı ve 2085 yılınakadar ise tüm fosil yakıtları devreden çıkarmayı hedefliyor.
2.eşitlik ve adalet doğal kaynaklar sınırlı olduğuna göre, faydave maliyetlerin dağılımında gerek toplum içinde, gerek ülkelerarasında, gerekse şimdiki ve gelecek nesiller arasında adaletliolmak gerekiyor. Örneğin günümüzde dünya nüfusunun üçtebirine elektrik ulaştırılamazken, gelişmiş ülkeler hakettiklerinden de fazla elektrik kullanıyor.
İklim değişikliğinin en yoksul toplumlar üzerindeki etkileridevasa küresel enerji eşitsizliği yüzünden daha da adaletsiz birboyut alıyor. İklim değişikliğinden bahsediyorsak, en önemliilkelerimizden biri -aydınlanma, ısınma, elektrik, ulaşım gibi-enerji hizmetlerinden kuzeyli veya güneyli, zengin veya fakirherkesin eşit ve adilce yararlanabilmesi olmalıdır. sadece buşekilde gerçek enerji güvenliği sağlayabileceğimiz gibi,insanların asli güvenlik ihtiyaçlarını da karşılamış oluruz.
enerji [d]evrimi senaryosui teknik anlamda en mümkün enerjieşitliğini sağlamayı hedefliyor. 2050 yılına kadar dünyadakiortalama kişi başına salım miktarı 1 ile 2 ton arasında Co2 olmalıdır.
3. temiz ve yenilenebilir çözümler geliştirilmesi ve merkeziolmayan enerji sisteminin yerleştirilmesi aslında enerji sıkıntısıdiye bir şey yoktur. Gerçekte ihtiyacımız olan şey, mevcutteknolojileri kullanarak etkin ve verimli bir enerji sistemi kurmaktır.Yenilenebilir enerjiler ve enerji verimliliği uygulamaları olgunlaşmışteknolojilerdir ve giderek daha da çok rekabete uygun hale gelmişdurumdadır. Geçtiğimiz on yılda rüzgâr, güneş ve diğeryenilenebilir enerji teknolojileri piyasada büyüyerek çift hanelirakamlara ulaşmayı başarmıştır.
İklim değişikliği ne kadar gerçekse yenilenebilir enerji sektörüde o kadar gerçektir. merkezi olmayan sürdürülebilir enerjisistemleri daha az karbon salımı yapar, daha ucuzdur ve ithalyakıtlara daha az bağımlıdır. daha çok istihdam yaratarakkurulduğu bölgelerde yaşayan halkları güçlendirir. merkeziolmayan sistemler daha güvenli ve daha verimlidir. enerji[d]evrimi bunu yaratmayı amaçlıyor.
dünya ikliminin kontrolden çıkmasını engellemek için dünyanınfosil yakıt rezervleri -kömür, petrol ve doğalgaz- yerin altındakalmalıdır. hedefimiz insanların küçük gezegenemizin doğalsınırları içinde yaşamasıdır.
4.kalkınmayı fosil yakıtlardan bağımsızlaştırmak ekonomikkalkınma, sanayileşmiş ülkelerden başlayarak fosil yakıtlardantamamen bağımsızlaşmalıdır. ekonomik büyümenin fosilyakıtların artan bir şekilde kullanılmasından kaynaklandığınıvarsaymak büyük bir hatadır. toplumun, enerjinin kendisinedeğil, enerjinin sağladığı hizmetlere ihtiyaç duyduğu gerçeğiniunutmamak gerekir.
Ürettiğimiz enerjiyi çok daha verimli bir şekilde kullanmalı; busırada temiz ve sürdürülebilir bir kalkınma için fosil yakıtlardanhızla uzaklaşarak yenilenebilir kaynaklara geçişi sağlamalıyız
5.kirli ve sürdürülemez enerjiyi aşamalı olarak devredençıkarmak kömür ve nükleer enerjiyi tüm dünyada devredençıkarmamız gerekiyor. bugün, %30’luk payıyla kömür tek başınaseragazı salımlarına neden olan en büyük kalemdir. salımlarınhem insan sağlığı, hem de ekosistem için ciddi bir tehditoluşturduğu gerçeğini görmezden gelerek yeni kömür santralleriinşa etmek yangına körükle gitmek gibidir. ayrıca nükleer enerjiyiiklim değişikliğine çözümmüş gibi gösterip sayısız nükleer tehdidide beslemeyi sürdüremeyiz. enerji [d]evriminde nükleersantrallere yer yok. (zaten, ekonomik olmadığı için uluslararasıenerji ajansı’nın projeksiyonlarına dayanan türkiye referanssenaryosu’nda bile nükleer enerji yok sayılmıştır.)
“taŞ devrİ taŞlarIn bİtmesİYle sona ermedİ, petrol ÇağI da
dÜnYanIn petrolÜ bİtİrmesİnden Çok daha ÖnCe sona ereCek.”
Şeyh Zeki Yamani, Suudi Arabistan Petrol Eski Bakanı
3
enerjI [d]evrImIsÜrdÜrÜlebİlİr bİr tÜrkİYe İÇİn enerjİ Yol harİtasI
15
ilkelerden pratiğe
Yenilenebilir enerji kaynakları 2005 yılında, dünya birincil enerjitalebinin %13’ünü karşılıyordu. daha çok ısınmada kullanılanbiyokütle, yenilenebilir enerji kaynakları arasında en büyük payasahip olan kaynak. Yenilenebilir enerjilerin elektrik üretimindekipayı %18, ısınma için kullanılan birincil enerji talebi içindekikatkısı ise %26 civarındaydı. dünya birincil enerji arzının %80’ihala fosil yakıtlardan sağlanmakta ve geri kalan %6’sı danükleer santrallerden gelmektedir8.
Önümüzdeki on yıl, enerji ve elektrik sektöründe güçlü yapısaldeğişiklikleri gerçekleştirmek için en doğru dönemdir. abd,avrupa birliği ülkeleri ve japonya gibi sanayileşmiş ülkelerdekienerji üretim santrallerinin birçoğu kullanma ömrünüdoldurmak üzere. bu ülkelerde, mevcut santrallerin yarısındanfazlasının yaşı 20 yılın üzerindedir. Çin, hindistan, brezilya vetürkiye gibi hızla büyüyen ülkeler de artan enerji taleplerinikarşılamanın yollarını aramaktadır.
Önümüzdeki on yıl içinde elektrik sektörü bu talebi, fosilyakıtlarla ve nükleer enerjiyle mi, yoksa yenilenebilir enerjikaynaklarının verimli kullanımıyla mı karşılayacağına kararverecek. enerji [d]evrimi senaryosu, enerji verimliğiyle birlikteyenilenebilir enerji ve kojenerayon sistemlerinin desteklendiğiyeni bir politik çatı anlayışı üzerine kuruldu.
bunu gerçekleştirebilmek için, hem yenilenebilir enerjilerin hem dekojenerasyon sistemlerinin -gerek büyük ölçekli, gerek merkeziolmayan daha küçük üniteler şeklinde -dünya enerji talebinin artışhızından daha hızlı büyümesi gerekiyor. her iki sistem de biryandan eski üretimin yerini alırken, diğer yandan gelişmekte olanülkelerde ortaya çıkan ekstra enerji ihtiyacını karşılamalıdır.
büyük ölçekte fosil yakıtlara ve merkezi enerjiye dayanansistemlerden yenilenebilir enerji sistemlerine bütünüyle geçmekbirdenbire mümkün olmayacağından, altyapı değişikliklerinigerçekleştirmek üzere bir “geçiş dönemi” gerekiyor. söz konusugeçiş döneminde, bir yandan yenilenebilir enerjileri teşvik etmeyisürdürürken, diğer yandan enerji altyapısını merkeziyetçiliktenuygun bir maliyetle uzaklaştırmak bakımından doğalgazınkojenerasyon yöntemiyle kullanılmasını anlayışla karşılıyoruz.türkiye gibi sıcak yaz günlerinde enerji talebi ciddi biçimde artanülkelerde, ısı ve elektrik üretimine ek olarak soğutma kapasitesi debulunan tri-jenerasyon teknolojileri de salım azaltımı yapmadaözellikle değerlendirilmelidir.
dönüşüm için yol haritası
enerji [d]evrimi senaryosu’nun mevcut enerji üretim yapısınısürdürülebilir bir sisteme dönüştürmek üzere çizdiği yol haritasıiki temel adıma dayanır:
adım 1: enerji verimliliği
enerji [d]evrimi, enerji verimliliği uygulamalarının büyükpotansiyelinden iddialı bir ölçekte yararlanmayı amaçlıyor.senaryoda, enerji tasarrufu alanındaki yeniliklerden sanayi,ulaşım ve hane-işyerleri olarak sayılabilecek üç sektörün de adilve eşit biçimde faydalanması gözetilerek; en gelişmiş mevcutuygulamalara ve gelecekte elverişli hale gelecek teknolojilereodaklanıyoruz. enerji tasarrufu anlayışı karanlıkta oturmayadeğil, akıllı enerji kullanımına dayanır.
en önemli enerji tasarruf seçenekleri; bina tasarımı ve gelişmiş ısıyalıtımı, süper verimli elektrikli makineler ve cihazlar, eski usülelektrikli ısıtma sistemlerinin -güneş kolektörleri gibi- yenilenebilir
enerji kullanan yeni ısıtma sistemleriyle değiştirilmesi ve insan veyamalları taşımada kullanılan taşıtların enerji tüketiminin azaltılmasıdır.enerjiyi son derece verimsiz kullanan sanayileşmiş ülkelerde, evlerde,konfordan veya iletişim ve eğlence için kullanılan elektronikcihazlardan vazgeçmeden enerji tüketimi ciddi ölçülerde azaltılabilir.enerji [d]evrimi senaryosu oeCd ülkelerinde tasarruf edilen enerjiyi,gelişmekte olan ülkelerin artan enerji ihtiyaçlarının tazmini olarakkullanır. senaryonun nihai hedefi, küresel enerji tüketimininönümüzdeki 20 yıl içinde sabitlenmesidir. aynı zamanda,sanayileşmiş ülkelerdeki tek taraflı enerji israfını ortadan kaldırmayıve enerjinin verimli kullanımının adil biçimde tüm dünyadayayılmasını sağlayarak “enerji eşitliğini” yaratmak amaçlanıyor.
Gayri safi yurtiçi hasıla (GsYh) ve nüfus büyüme oranları aynıolmasına karşın, uluslararası enerji ajansı’nın “referanssenaryosunda” öngörülene oranla böylesine çarpıcı bir enerji ihtiyacıazaltımı, yenilenebilir enerjilerin genel enerji arzı içindeki payınıkayda değer biçimde artırabilmek için temel ön koşuldur. sadece buyolla fosil yakıtların kullanımını önemli ölçüde azaltabiliriz.
adım 2: yapısal dönüşüm
merkezi olmayan enerji ve büyük ölçekli yenilenebilir enerjilerYakıt verimliliği sağlamak ve dağıtım esnasındaki enerji kaybınıönlemek için enerji [d]evrimi senaryosu merkezi olmayan enerjiyebüyük ölçüde yer veriyor. “merkezi olmayan enerji (moe)”,enerjinin tüketildiği yerde veya çok yakınında üretilmesidir.
moe, yüksek gerilim hatları yerine, ev ve iş yerlerine doğrudandoğruya elektrik ileten yerel bir dağıtım ağı sistemine bağlanır.elektrik üretimi esnasında açığa çıkan ve termal atık halinegelen ısı enerjisi, küçük çaplı enerji santrallerinde yakındakibinalara borularla dağıtılarak ısıtmada kullanılır. bu sistemekojenerasyon veya kombine ısı ve elektrik üretim sistemi denir.bu sayede, -fosil yakıtlara dayalı ya da nükleer santraller gibi-merkezi enerji sistemlerindeki kısmi faydanın aksine, üretilenenerjinin hemen hemen tamamının kullanılması mümkün olur.
moe, aynı zamanda kamu elektrik şebekesinden tamamen ayrı,tek başına çalışan sistemleri de kapsar. Örneğin, ısı pompaları,ısıl güneş panelleri ve biyokütleye dayalı ısınmayı da kapsar.bunların hepsi sürdürülebilir düşük salımlı ısınmayı sağlamakamacıyla yerel düzeyde ticarileştirilebilir. moe teknolojilerigünümüz elektrik piyasası ve sistemine uymadığı içinkimilerince “sistem bozucu” olarak nitelense de; uygundeğişiklikler yapıldığı takdirde hızla büyüme potansiyellerivardır ve mevcut sisteme “yaratıcı bir yıkıcılık” vaat edebilir.
2050 yılında küresel enerji ihtiyacının büyük bir kısmı merkeziolmayan enerji sistemlerinden elde edilecek olsa dayenilenebilirlerin hâkim olduğu bir enerji sistemine hızlı birgeçiş için büyük ölçekli yenilenebilir enerji üretimine de ihtiyaçolacaktır. bu nedenle, kıyılarda kurulacak (off-shore) büyükrüzgâr çiftlikleri ile güneşli bölgelerde kurulacak ısıl güneşenerjisi santralleri gelecekte önemli rol oynayacak.
kojenerasyon İster doğalgaz ister biyokütle ile çalışsın,kombine ısı ve elektrik (kIe) üretiminin artışı, üretim sistemindeenerji çevriminin verimliliğini de beraberinde geliştirecektir.uzun vadede, ısı talebinin azalması ve ısınma ihtiyacınındoğrudan doğruya yenilenebilir enerji kaynaklarından eldeedilmesi, senaryomuzda kIe’nin büyümesini sınırlandırıyor.
referans8 ‘enerGY balanCe oF non-oeCd CountrIes’ and ‘enerGY balanCe oF oeCdCountrIes’, Iea, 2007
3
enerji [d
]evrimi
|IL
KE
LE
RD
EN
PR
AT
IğE
- D
öN
ÜŞÜ
M Iç
IN y
OL H
AR
ITA
Sı
© G
p/la
nG
er
© n
. beh
rIn
G-C
hIs
ho
lm/G
pfotograf kuzeY denİzİ’nde bİr petrol platFormu ve YarattIğI denİz kİrlİlİğİ
fotograf lİnFen’de bİr sokak, İkİ adam Yemek pİŞİrmek İÇİn kullanIlaCakkÖmÜrle dolu bİr sepetİ tutuYor. lİnFen 4,3 mİlYonluk nÜFusuYla dÜnYanInen kİrlİ Şehİrlerİnden bİrİ. Çİn’de Gİderek artan kİrlİlİğİn nedenİ, ÜlkenİnhIzlI ekonomİk bÜYÜmesİ ve buna bağlI olarak kÖmÜre bağImlI bİrİnCİl enerjİtÜketİmİnİn de hIzla artmasI.
16
yenilenebilir elektrik Yenilenebilir enerji kullanımının liderliğiöncelikle elektrik sektöründe olacaktır. bütün yenilenebilirelektrik teknolojileri, geçtiğimiz 20-30 yıldan bu yana yıllık%35’e varan istikrarlı bir büyüme göstermekte ve 2030 ile 2050yılları arasında yerlerinin büyük ölçüde sağlamlaşmasıbeklenmektedir. 2050’ye gelindiğinde elektriğin büyük bölümüyenilenebilir kaynaklardan üretilecektir. ulaşımda beklenenelektrik kullanımı da yenilenebilir elektrik üretim teknolojilerininetkili bir şekilde kullanılması sürecini hızlandıracaktır.
yenilenebilir ısınma Yenilenebilir kaynakların ısınma sektörünekatkısı büyük ölçüde artacaktır. büyüme oranlarının yenilenebilirelektrik sektöründekilere benzer olması beklenmektedir. Fosilyakıtların yerini gittikçe artan oranlarda, -özellikle biyokütle,güneş kolektörleri ve jeotermal gibi -modern ve daha verimliteknolojiler alacaktır. 2050 yılına gelindiğinde, yenilenebilirenerji teknolojileri ısıtma ve soğutma talebinin büyük bölümünükarşılayacak düzeye gelecektir.
ulaşım hibrid veya elektrikli otomobiller gibi yeni teknolojilereve biyoyakıtlar gibi yeni yakıtlara ulaşım sektöründetamamlayıcı bir rol yüklemeden önce, sektördeki mevcutverimlilik potansiyellerinin tam olarak değerlendirilmesi gerekir.bu çalışmada, biyokütlenin öncelikli olarak yerleşikuygulamalarda kullanılması; biyoyakıtların ulaşım içinkullanımının, biyokütlenin sürdürülebilir tarım politikalarıgözetilerek üretimi ile sınırlanması öngörülüyor9.
Özetle, yenilenebilir enerji kaynaklarından ekonomik olarakcazip bir büyüme elde etmek için, tüm yenilenebilir enerjiteknolojilerinin dengeli ve zamanında seferberliği büyük birönem taşıyor. teknik potansiyeller, mevcut maliyetler, maliyetazaltım potansiyelleri ve teknolojik olgunluk bu seferberliğingerçekleştirilmesinde anahtar rol oynamakta.
3
enerji [d
]evrimi
|D
öN
ÜŞÜ
M Iç
IN y
OL H
AR
ITA
Sı
1. FOTOVOLTAİK GÜNEŞ CEPHELERİ OFİS VE EVLERDE DEKORATİF BİRER UNSUR HALİNE GELİYOR. FOTOVOLTAİKGÜNEŞ ENERJİSİ SİSTEMLERİ GİDEREK UCUZLAYACAK VETASARIMLAR İLERLEDİKÇE MİMARLAR TARAFINDANKULLANIMLARI ARTACAK.
2. ESKİ BİNALARDA ISI, PENCERE YALITIMI VE MODERNHAVALANDIRMA SİSTEMLERİ İLE YENİLENEREK ENERJİTÜKETİMİNİ %80 ORANINDA AZALTABİLİR.
3. GÜNEŞ KOLEKTÖRLERİ HEM KENDİLERİ HEM DE KOMŞUBİNALAR IÇİN SICAK SU ÜRETEBİLİRLER.
4. VERİMLİ KOMBİNE SANTRALLER ÇEŞİTLİ BÜYÜKLÜKLERDEOLABİLİRLER, TEK BİR EVE ENERJİ SAğLAMANIN YANI SIRABİRDEN FAZLA BİNANIN ELEKTRİK VE ISINMASINI SAğLAYACAKENERJİYİ İLETİM KAYBI OLMADAN ÜRETEBİLİR.
5. TEMİZ ELEKTRİKdaha uzak mesaFelerden de Gelebİlİr.oFF-shore rÜzGÂr ÇİFtlİklerİ ve IsIl GÜneŞ enerjİsİsantrallerİnİn muazzam bİr potansİYelİ var.
kent
şekil 3.1:merkezi olmayan enerji sistemleriGÜnÜmÜzÜn teknolojİlerİ, merkezİ olmaYan bİr Şekİlde YerleŞtİrİlİr, verİmlİlİk ÖlÇÜtlerİYle ve sIFIr-salIm polİtİkalarIYla desteklenİrse
aŞağIda GÖrÜldÜğÜ Gİbİ dÜŞÜk karbonlu kentlerİn YaratIlmasI mÜmkÜn olabİlİr. elektrİk, verİmlİ kojenerasYon teknolojİlerİYle Üretİlİrken,
aYnI zamanda IsInma ve hatta soğutma hİzmetlerİ de ÜretİlİYor. bunlar Yerel ağlar YoluYla dağItIlIYor. aYrICa bİnalarda da doğrudan
elektrİk ÜretİlebİlİYor. kIsaCasI enerjİ ÇÖzÜmlerİ, hane ve mahalle bazIndakİ Yerel GİrİŞİmlerden kaYnaklanIYor. aŞağIdakİ kent, Yenİlenebİlİr
kaYnaklardan rÜzGÂr, bİYokÜtle ve hİdro kaYnaklarInI kullanIYor. doğalGaz İse İstenİrse Çok daha verİmlİ bİr Yolla kullanIlabİlİr.
referans9 bakınız bÖlÜm 4
enerjI [d]evrImIsÜrdÜrÜlebİlİr bİr tÜrkİYe İÇİn enerjİ Yol harİtasI
“geleceğin sistemi tüketicileri veyerel enerji üreticilerini aktifolarak entegre etmelidir…”
17
3
enerji [d
]evrimi
|y
EN
ILE
NE
BIL
IR E
NE
RJIN
IN O
PT
IMU
M E
NT
Eg
RA
Sy
ON
U
© l
an
Gro
Ck/
zen
It/G
p
fotograf bIYosantral ÖnÜnde bİrİnek. juehnde bIYoenerjİ kÖYÜ,elektrİk ve IsInma İhtİYaCInIntamamInI Co2 nÖtr bİYokÜtledenkarŞIlaYan almanYa’dakİ İlk topluluk
yenilenebilir enerjinin optimum entegrasyonu
enerji [devrimi senaryosu’nda öngörülen yüksek yenilenebilirenerji oranını hayata geçirebilmek için enerji sistemlerinin ıslahedilmesi gerekiyor. bu, oeCd ülkelerinde ve türkiye’de şimdikimerkezi enerji santrallerinin kurulduğu 1970’lerde ve1980’lerde yapılandan farklı bir çalışma değildir. o dönemde,yeni yüksek gerilim hatları kurulmuş, nükleer ve kömür (termik)santrallerinin geceleri de ürettiği elektriği satabilmek için, gecedepolama ısıtıcıları piyasaya sürülmüş ve elektrikle ısınmateşvik edilmişti.
bugün pek çok oeCd ülkesi, rüzgâr gibi farklı kaynaklardangelen ve merkezi olmayan enerjinin büyük bir kısmını düzgünbir şekilde sisteme entegre etmenin mümkün olduğunugösterdi. Isı ve elektrik ihtiyacını kombine sistemlerden verüzgârdan karşılamada öncü olan danimarka, avrupa için güzelbir örnek oluşturuyor. Güçlü bir siyasi destek sayesindedanimarka’da elektriğin %50’si, merkezi ısıtmanın da %80’ikojenerasyon santrallerinden elde edilmekte, rüzgâr enerjisidanimarka’nın elektrik talebinin %18’inden fazlasınıkarşılamaktadır. bazı zamanlar, rüzgâr ve kojenerasyonsantrallerinden üretilen enerji, ihtiyacın da üzerineçıkabilmektedir. danimarka’da şebekenin istikrarı için gerekenyük tanzimi, hem birkaç büyük santralin kapasitelerinindüzenlenmesiyle hem de komşu ülkelerle ithalat-ihracatyapılarak sağlanıyor. Üç aşamalı bir tarife sistemi dekojenerasyon santrallerinden üretilen elektriği, günlük bazdaenerji tüketimi ile dengelemeye olanak sağlıyor.
entegre bir enerji sistemi kurmak, çeşitli enerji kaynaklarıylakurulan santrallerin uygun bir karışımını yapmak, yeni elektrik depolama sistemlerini kullanmak ve hem tüketicilerinhem de üreticilerin katılımını sağlayacak akılcı bir yönetimkurmaktan geçer.
uygun enerji karışımı: oeCd ülkelerinde enerji genelliklekömür santrallerinde, bazı ülkelerde daha az miktarda olsa danükleer santrallerde üretiliyor. bu santrallerin üretimlerinidüzenlenmek ise oldukça zor. diğer yandan, çok verimliolmasalar da modern doğalgaz santrallerinin kurulumu dahakolaydır; düzenlemeler daha hızlı yapılabilir ve şebeke yükünün
dalgalanmalarına göre üretim daha rahat ayarlanabilir. termikve nükleer santrallerin işletim ve yakıt maliyetleri göreceliolarak daha düşük olsa da bunların yatırım maliyetleri çok dahayüksektir. bu nedenle, yatırım maliyetini geri almak için “bazyük” olarak 24 saat boyunca devamlı çalışmak ve ürettiğienerjiyi devamlı satmak zorundadırlar. doğalgaz santrallerininkurulum maliyeti düşüktür ve az enerji ürettiği durumlarda bilekarlıdırlar. bu da doğalgaz santrallerini yenilenebilir enerjisistemlerinden kaynaklanan arz değişimlerini dengelemek içindiğerlerine göre daha uygun bir sistem yapar.
yük yönetimi: elektrik enerjisi talebinin zamanlaması ve düzeyi,elektriğe olan ihtiyacın tavan yaptığı dönemlerde, tüketicilerifinansal teşviklerle enerji ikmallerini kapatmaya veya azkullanmaya özendirerek yönetilebilir. düzenlemeleri yönetmekiçin kontrol teknolojileri kullanılabilir. bu sistem bazı büyüksanayi işletmelerinde zaten mevcut. bir norveç enerji şirketihane bazındaki tüketicilere bile bir sms göndererekelektriklerini kapamaları için uyarıyor. aboneler, bu sistemekatılmak isteyip istemediklerini önceden kendileri karar veriyor.almanya’da zaman tarifesi uygulaması yöntemi deneniyor.böylece bulaşık ve çamaşır makineleri fiyatın düşük olduğu gecesaatlerinde çalıştırılıyor, ve aşırı elektrik talebinin olduğusaatlerde geçici olarak buzdolapları kapatılabilabiliyor. bu türdebir enerji yönetimi iletişim teknolojisindeki gelişmeler nedeniylekolaylaşmıştır. Örneğin İtalya’da 30 milyon yeni tip elektriksayacı yerleştirilmiş ve bunlar vasıtasıyla sayaçların okunmasıuzaktan yapılabilmiştir. böylece tüketiciye kontrol vebilgilendirme hizmetleri de daha sağlıklı verilebilmekte.
hanelerde kullanılan buzdolapları, çamaşır ve bulaşıkmakineleri, ısıtıcılar, soğutucular ve klimalar gibi elektriklicihazların birçoğu gerek çalıştırma saatleri düzenlenerekgerekse geçici sürelerle açılıp kapanmaları yönetilerek elektrikyükü belli süreler için başka kullanım alanlarına kaydırılabilir.
enerji üretimi yönetimi: Yenilenebilir elektrik üretim sistemleriyük optimizasyonunda da kullanılabilir. Örneğin rüzgârçiftlikleri, şebekede gereğinden fazla elektrik olduğuzamanlarda geçici olarak kapatılabilir.
© d
rea
mst
Ime
şekil 3.2:merkezi enerji üretim tesisleri enerjilerinin üçte ikisini israf ediyor
© d
rea
mst
Ime
100 birim >>Fosİl YakItlI merkezİ enerjİ
61,5 birim verİmsİz Üretİm ve IsI
İsraFI nedenİYle kaYIp
3,5 birim İletİm ve daGItIm esnasInda kaYIp
(turkİYe’de sebeke kosullarI nedenİYle bu kaYIp Cok daha bÜYÜktÜr)
13 birim verİmsİz son kullanIm
nedenİYle kaYIp
38,5 birim >>ulusal ŞebekeYe verİlen enerjİ
35 birim >>sağlanan enerjİ
22 birimGerÇekte kullanIlanenerjİ
© d
rea
mst
Ime
18
enerjinin depolanması: elektrik arz ve talebini dengelemeyöntemlerinden biri de ara istasyonlarda elektriğin depolanmasıdır.bu depolama bataryalar gibi merkezi olmayan biçimde ya damerkezi bir sistemle sağlanabilir. Şimdiye kadar büyükmiktarlardaki elektrik enerjisini depolamak için esas yöntem olarakpompalı hidroelektrik santralleri kullanılmıştır. pompalı depolamasisteminde santralden gelen enerji bir baraj gölünde su olarakdepolanır ve bu su ihtiyaç olduğunda yeniden türbinleregönderilerek elektrik üretilir. dünya çapında bunun gibi 280pompalı depolama sistemi vardır. bunlar hali hazırda enerji arzgüvenliğine katkıda bulunuyorlar fakat gelecekteki yenilenebilirenerji sisteminin gereklerine uyarlanarak daha iyi işletilebilirler.
uzun dönemde başka depolama yöntemleri de ortaya çıkmasıbekleniyor. hidrojen kullanımının yanı sıra ümit verici bir diğerçözüm de sıkıştırılmış havanın kullanılmasıdır. bu yöntemdeyerin 600 metre altıdaki tuz yatağı boşluklarına 70 bara kadarbasınca ulaşan hava pompalamak için elektrik kullanılır. elektriktalebinin arttığı dönemlerde sıkıştırılmış hava kontrollü birşekilde türbinlere geri gönderilir ve türbinler çevrilerek elektriküretilir. “sıkıştırılmış hava ile enerji depolama (Caes)” olarakbilinen bu sistem halen fosil yakıt yedek enerjisine ihtiyaç duysada, “adiyabatik” denen ve fosil yakıt gerektirmeyen yeni tip birsantral geliştirilmektedir. bunu başarmak için sıkıştırılmışhavadan çıkan ısı aradaki devasa bir ısı deposundasaklanmaktadır. böyle bir santral %70’e varan verimliliktedepolama yapabilmektedir.
Yenilenebilir enerji üretim durumu öngörüleri de devamlı olarakgelişiyor. arzı düzenlemek özellikle kısa süre içindegerçekleşmesi gereken durumlarda pahalıdır, ancak bununlaberaber rüzgâr enerjisi için tahmin teknikleri geçtiğimiz yıllardaoldukça ilerlemiş ve gelişmeye devam etmektedir. bu nedenlegelecekte, arzı dengelemeye yönelik talep azalacaktır.
“sanal güç santrali”10
bilişim teknolojilerindeki hızlı gelişme, kojenerasyonsantrallerine dayanan merkezi olmayan arzın, yenilenebilirenerji sistemlerinin ve geleneksel enerji santrallerinin biraradabulunmasına yardımcı oluyor. küçük ölçekli kojenerasyonsantrali üreticileri, ürünleriyle birlikte sistemin uzaktan kontroledilmesini sağlayan internet arabirimleri de sunuyor. Şu andamüstakil haneler için, ısınma veya elektrik amacıyla şebekedenaldıkları enerjiyi kontrol altına alarak masrafları ve enerjitalebini azaltmak mümkün. bu hizmet, “akıllı evler” trendinin biradımıdır. bu tip evlerde, mini kojenerasyon santralleri enerjikontrol merkezi işlevi görmekte.
“sanal enerji istasyonu” ile akıllı evlerin de bir adım dahaötesine geçebiliriz. sanal olması demek santralin gerçekteelektrik üretmediği anlamına gelmez. türbin ve jeneratörleriylebir yere konuşlandırılmış büyük bir santralin olmadığı gerçeğineişaret eder. sanal enerji istasyonunun merkezi, pek çok yerelenerji istasyonundan gelen verileri toplayan, bunları enerji talep,üretim ve hava tahminleriyle karşılaştıran, mevcut elektrikpiyasa fiyatlarını bulup düzenleyen ve sistemden akıllı birşekilde azami verimi sağlayan bir kontrol ünitesidir. kamuelektrik şirketlerinden bazıları halihazırda, rüzgâr santrallerini,güneş enerjisi sistemlerini ve diğer sistemleri entegre ederek busistemi kullanıyor. sanal enerji istasyonu, tüketicileri aynızamanda yönetim sürecine de bağlayabilir.
geleceğin elektrik şebekeleri
büyük oranda yenilenebilir enerjilere dayanan ve merkeziolmayan bir yapıda üretim yapan sistemler gelecekte büyük birpaya sahip olacağı için, elektrik şebekelerinin de yenidendüzenlenmesi gerekiyor. bugünün şebekeleri birkaç merkezdeüretilen enerjiyi pasif tüketicilere ulaştırmak üzere tasarlanmısşebekelerdir. Geleceğin sistemi tüketicileri ve merkezi olmayanelektrik üreticilerini birbirine bağlayan, dolayısıyla elektrik ve bilgiakışında çift yönlülüğü sağlayan bir sistem olmalıdır. büyükelektrik santralleri ürettikleri elektrikle yüksek gerilim hatlarınıbesleyecek, fakat rüzgâr, güneş ve kojenerasyon gibi merkeziolmayan küçük çaplı elektrik üretim istasyonları elektriği düşükveya orta gerilimli şebekelere aktaracaklar. deniz üstü (off-shore)rüzgâr çiftliklerinin ürettiği gibi uzaklardan gelen yenilenebilirelektriği iletmek için sınırlı sayıda yeni yüksek gerilim hattı inşaedilmesi gerekecek. bu gibi enerji hatları aynı zamanda ülkelerarasında enerji alışverişi için de kullanılabilir. enerji [d]evrimisenaryosu içerisinde üretimi dalgalanan yenilenebilir enerjikaynaklarının payının 2020 yılında toplam elektrik talebinin%10’una, 2050 yılında ise %35’ine ulaşacağı tahmin ediliyor.
bir Greenpeace raporu, bölgesel entegrasyon yaklaşımının kuzeydenizi’nde büyük çaplı off-shore rüzgâr yatırımlarını nasıl teşvikedeceğini ve milyonlarca eve nasıl temiz enerji sağlanacağınıdetaylı olarak gösteriyor. ‘kuzey denizi elektrik Şebekesi (d)evrimi’raporu (eylül 2008), yedi farklı ülkeye -İngiltere, Fransa, almanya,belçika, hollanda ve danimarka- hem akıcı bir elektrik sağlamak,hem de bu ülkelerin ciddi salım tasarrufları yapabilmeleri içindeniz üstü bir ağın kurulmasını savunuyor. Şebekeyi kurmanınmaliyetinin €15 ile €20 milyar olması bekleniyor. bu yatırımsadece yenilenebilir enerjinin geniş çaplı entegrasyonunusağlamakla kalmıyor aynı zamanda daha önce görülmemiş elektrikticareti fırsatları ve maliyet verimliliği doğuruyor. Örneğin, norveçve hollanda arasında yeni kurulmuş olan 600 kilometreuzunluğundaki bir elektrik şebekesinin yapım maliyeti 60 milyonavro oldu, ancak şebeke günlük 800.000 avroluk sınırötesi ticaretoluşturuyor.
Şebeke, kuzey denizi bölgesinin tamamına yayılarak yenilenebilirenerjinin elektrik sistemine verimli bir şekilde entegre olmasınısağlıyor. rüzgâr çiftlikleri bölgeye yayılmış olacağından, çok düşükveya çok yüksek elektrik akım dönemleri önemsiz bir düzeyedüşürülüyor. bir bölgenin rüzgâr elekriği üretimindeki bir düşüşyüzlerce kilometre ötede olsa bile başka bir bölgede daha yükseküretimle dengeleniyor. tamamında, kuzey denizi’ne yerleştirilecek68,4 GW’lık bir kurulu gücün yılda 247 tWsaat elektrik üretmesibekleniyor. deniz üstü bir şebeke ile örneğin norveç’te üretilenhidroelektriğin İngiltere’ye veya orta avrupa ülkeleri ağına ihraçedebilmesi de mümkün oluyor. bu baz, yük sağlayan termiksantrallerin yerini alabilir ve daha verimli bir portöy yönetimisağlayabilir. böyle bir offshore projenin değeri, offshore rüzgârçiftliklerini biraraya getirmesinde, elektrik değişimi ve ticaretindekolaylaştırıcılık sağlayarak arz güvenliğini artırmasında yatıyor.
3
enerji [d
]evrimi
|SA
NA
L g
Üç
SA
NT
RA
LI
referans10 reneWable enerGIes - InnovatIons For the Future’ [Yenİlenebİlİr enerjİler-GeleCek İÇİn Yenİlİkler], German mInIstrY For the envIronment, natureConservatIon and nuClear saFetY (bmu) [alman Çevre, doğa koruma venÜkleer GÜvenlİk bakanlIğI], 2006
enerjI [d]evrImIsÜrdÜrÜlebİlİr bİr tÜrkİYe İÇİn enerjİ Yol harİtasI “enerji sistemini hem üreticiler hem
de tüketicilerin akıllıca yönettiği birbütün olarak tasarlayıp etkili halegetirmek çok önemlidir…”
19
3
enerji [d
]evrimi
|K
ıRSA
L E
LE
KT
RIK
LE
ND
IRM
E
referans11 ‘Yoksulluğun azaltIlmasI İÇİn sÜrdÜrÜlebİlİr enerjİ:eYlem planI”.sustaInable enerGY For povertY reduCtIon: an aCtIon plan’, ItpoWer/GreenpeaCe InternatIonal, 2002.
a©
Gp/
sIm
an
jun
ta
k
fotografGreenpeaCe aCeh endonezYa’da bİr kIYIkÖYÜne GÜneŞ enerjİsİ sİstemİ bağIŞladI. kÖY 2004tsunamİ Felaketİnden etkİlenen kÖYlerden bİrİ. YerelkalkInma stk’larIndan bİrİ olan up lİnk İle İŞbİrlİğİYapan GreenpeaCe, Felaketİn ardIndan enerjİverİmlİlİğİ ve Yenİlenebİlİr enerjİler alanIndakİuzmanlIğInI ortaYa koYdu ve tsunamİden en CİddİYaraYI almIŞ kÖYlerden bİrİne Yenİlenebİlİr enerjİ veelektrİk jeneratÖrÜ YerleŞtİrdİ.
© G
p/m
ar
kel
red
on
do
fotograf ps10 IsIl GÜneŞ enerjİsİ santralİ helİostat adI verİlen 624 adet hareketlİ aYna kullanIYor. aYnalar GÜneŞ IŞInlarInI YoğunlaŞtIrIp 115 metreYÜkseklİğİndekİ kuleYe YÖneltİYor. burada bİr toplaYICI ve buhar tÜrbİnİ bulunuYor. tÜrbİn jeneratÖrÜ ÇalIŞtIrIYor ve elektrİk ÜretİYor, sevİlYa, İspanYa.
kırsal elektriklendirme11
sağlık, eğitim ve hakkaniyet gibi alanlarda temel faydalarsağlaması nedeniyle yoksulluğun azaltılması için enerji esastır.oysa, dünya nüfusunun dörtte birinden fazlası modern enerjihizmetlerinden mahrum yaşıyor. afrika’nın sahara-altı bölgesindehalkın %80’inin elektriği yok. pişirme ve ısınma için, odun, tezek,mangal kömürü gibi maddeler kullanılıyor ve yoksul insanlargelirlerinin üçte birini çoğunlukla yemek pişirmek için kullandıklarıenerjiye harcıyor. kadınlar zamanlarının hatırı sayılır bir kısmınıpişirmede kullandıkları geleneksel yakıtları toplamaya ve onlarıuygun hale getirmeye harcıyor. hindistan’da günde iki ila yedisaatlik bir zaman aralığı, pişirmede kullanılan yakıtları toplamayaharcanıyor. oysa bu süre para kazanmak, çocuklarını eğitmek veyabakmak için kullanılabilecek bir zamandır.
bu manzaralar türkiye’de görmeye alışık olmadığımız manzaralar dadeğildir. dünya sağlık teşkilatının hesaplarına göre, az gelişmişülkelerde her yıl 2,5 milyon çocuk ve kadın evlerin içinde pişirmedekullanılan tezek, odun, odun kömürü gibi yakıtların kullanıldığı sobave ocaklardan çıkan gazlarla zehirlenerek ölüyor. bu da türkiye’degeçmişte kalmış bir ölüm biçimi değil. 2015 yılına kadar yoksulluğunyarı yarıya indirilmesini amaçlayan “milenyum kalkınma hedefine”günlük uğraşları hayatta kalmaya ancak yeten insanlara üretimi,istihdamı, geliri ve eğitimi artıracak enerji sağlanmadan ulaşılamaz.Gıdaların daha verimli yetiştirilmesi, hasadın işlenmesi vepazarlanması için gerekli olan enerji yoksa, açlık önlenemez.
bütün bu ileri teknolojilerin yanında bir de sosyal gerçekler var.sağlık koşullarını iyileştirmek ve ölüm oranlarını azaltmak klinikler,hastaneler ve aşı kampanyalarında ihtiyaç duyulan soğutmasistemleri olmadan yapılamaz. bunlar da elektrik olmadançalışmaz. ayrıca dünyanın en büyük çocuk katili, “akut solunumyolu enfeksiyonları” evlerdeki geleneksel ocak yangınları sorunuçözülemeden halledilemez. eğer yeterince veya düzenli aydınlatmaolmazsa, çocuklar akşamları ders çalışamaz. temiz su enerjiolmadan ne arıtılabilir, ne de dağıtılabilir. birleşmiş milletlersürdürülebilir kalkınma komisyonu’na göre uygun maliyetli enerjihizmetleri, “uluslararası topluluk tarafından benimsenen -2015yılına kadar günde 1 dolar’dan az bir miktarla yaşayan insanlarıyarı yarıya düşürme-hedefini gerçekleştirmek için ön koşuldur.”
sürdürülebilir ve temiz enerjinin rolü
İklim değişikliğini engelleyebilmek amacıyla salımların ciddioranda azaltılabilmesi için (oeCd ülkelerinde 2020’ye kadar%30, 2050’ye kadar %80 oranında) yenilenebilir enerjilerinbüyük oranda yayılması gerekiyor. sanayileşmiş ülkelerde, hemyenilenebilir enerjilerin fosil yakıtlar ve nükleer enerjinin yerinialabilmesi, hem de bu enerjilerin küresel ölçekte yayılmasınısağlamak için gerekli ölçek ekonomisini yaratmak amacıylayenilenebilir enerji hedefleri çok büyük tutulmalıdır. enerji [d]evrimi senaryosu’nda, güneş kolektörleri, güneşmutfakları ve biyoenerjinin modern kullanımı gibi yöntemlerineski verimsiz geleneksel biyokütle kullanımının yerini alacağı öngörülüyor.
az ve öz olarak senaryonun ilkeleri
• akıllı tüketim, üretim ve dağıtım.
• enerji üretiminin tüketiciye yakınlaştırılması.
• Yerel, çevre dostu yakıtların azami düzeyde kullanımı.
20
4enerji kaynakları ve arz güvenliği
“arz güvenliği meselesi bir süredir enerjigündeminin ilk sırasında.”gREENPEAcEİlkİm kampanYasI
©r. ka
sprza
k/d
rea
mst
Ime
arz güvenliği meselesi bir süredir enerji politikaları gündemininilk sırasında bulunuyor. temel kaygılar, fiyat güvenliği vefiziksel arz güvenliğine odaklanmış durumda. Günümüzde,dünya enerji talebinin %80’i fosil yakıtlarla sağlanıyor.durmaksızın artan enerji talebi ise bu kaynakların tükenecekolmasıyla çelişiyor. petrol ve doğalgaz rezervlerinin bölgeseldağılımı da, aynı şekilde, talebin dağılımıyla uyumlu değil. bazıülkeler hemen hemen bütünüyle fosil yakıt ithaline bağımlıdurumda. bu bölümdeki bilgilerin bir kısmı “plugging the Gap”adlı rapordan alınmıştır12.
petrol
petrol, 1970’lerdeki arz krizinin etkilerinden de de hatırlanacağıüzere, mevcut küresel ekonominin can damarıdır. %36’lık payıile dünyanın bir numaralı enerji kaynağı ve ulaşım gibi temelalanlarda neredeyse tek yakıttır. ancak toplam rezervin artantüketime yetip yetmeyeceği üzerinde süren tartışmalar, bilgikirliliği ile bulandırılmakta ve son dönemde yükselen fiyatlarladaha da canlanmaktadır.
rezerv karmaşası
petrol ve doğalgaz rezervleri alanındaki veriler; ticari, tarihi vebazen de siyasi nedenlerden dolayı son derece tutarsızdır. enkolay ulaşılan ve sıkça kaynak gösterilen “oil & Gas journal”veya “World oil” gibi yayınlar ise özel şirketlerin vehükümetlerin verilerini analiz etmeden ve denetlemedenkullanmaları nedeniyle sınırlı bir güvenirliğe sahip. ayrıcakaynakların standart bir tarifi veya raporlama alışkanlığıolmadığından, karşılaşılan değerler çoğunlukla farklı fiziksel vekavramsal büyüklüklere işaret ediyor. “kanıtlanmış”, “olası”,“tahmini”, “telafi edilebilir”, “akla uygun kesinlik”, gibi teknikterimler de yardımcı olmaktan uzak.
20.yüzyıl boyunca, petrol şirketleri sert borsa kuralları ve ticaritedbirlilik nedeniyle kendi rezervlerini olduğundan azgöstermiştir. bir yerde petrol kaynağı bulunduğunda, jeologlarıntahmininin sadece küçük bir bölümü bildirilir, sonrasında burezerv bilgileri yeniden gözden geçirilerek artırılır. ÇoğunluklaopeC (petrol ihraç eden ülkeler örgütü) tarafından temsil edilenulusal petrol şirketlerinin hiçbir hesap verme yükümlülüğününolmaması da onların bildirimlerini daha da güvenilmez kılar.1980’lerin sonunda ise opeC üyesi ülkeler, rezerv ölçüsündepetrol kotalarının uygulamaya konması karşısında rezervleriniolduklarından büyük göstermeye başladılar. kamulaştırmasonucunda birtakım revizyonlara gidilmiş, opeC üyesi ülkelerintoplam rezervi 1985-1990 yılları arasında %82 oranındaartırılmıştır. bu artırımlar hiç bir düzeltmeye konu olmadıklarıgibi, bu ülkelerin çoğu ekonomik olmadığı için kullanılmayankaynakları dahi uzun yıllar boyunca bildirimde göstermiştir;
aynı dönemde yeni rezervler de bulunmamış, üretim ise aynıhızda büyüyerek devam etmiştir. tüm bunlara ek olarakdönemin sovyetler birliği bildirimlerinde de hatalı yorumlamasonucunda %30’luk bir fazla olduğu ortaya çıkmıştır.
Günümüzde özel şirketler kaynaklarının büyüklüklerikonusunda daha gerçekçi hale gelirken, opeC üyesi ülkelerhalen açıkladıklarının çok altında kalmakta ve ulaşılan bilgilertatmin edici olmamaktadır. kısaca, bu bilgi kaynakların dikkatledeğerlendirilmesi gerekir. dünya petrol rezervlerinin gerçekbüyüklüğünü tahmin edebilmek, bölgesel ölçekte teknikdeğerlendirmelerin yapılmasını gerektirir.
doğalgaz
doğalgaz son yirmi yıl içinde, özellikle de elektrik üretimindekiartan payı nedeniyle, en hızlı büyüyen fosil enerji kaynağıolmuştur. birkaç derin araştırmanın tersini iddia etmesi dışındadoğalgaz rezervlerine bolmuş gibi bakılır ve kaynaklarıntükenmesine yönelik kaygılar petrolle sınırlandırılır. doğalgazrezervleri petrole nazaran daha toplu halde bulunduğundan, azsayıdaki büyük havza rezervlerin çoğunu oluşturur: dünyadakien büyük doğalgaz havzası toplam rezervin %15’ine denkdüşerken, en büyük petrol havzasında bu oran %6’dır. ne yazıkki, doğalgaz hakkındaki bilgilerimiz de petrol gibi eksik vehatalıdır; çünkü doğalgaz da aynı jeolojik oluşumlardan gelir veaynı sermaye çevreleri tarafından işletilir.
Çoğu rezerv başlangıçta az gösterilip ardından artırıma gidilerekolumlu bir büyüme izlenimi yaratılmaktadır. buna karşılık, enbüyük rezerve sahip olan rusya’nın kaynaklarının ise %30oranında fazla gösterildiği tahmin ediliyor. jeolojikbenzerliklerinden dolayı doğalgaz, petrol ile aynı tükenmedinamiklerine dolayısıyla aynı keşif ve üretim döngüsünesahiptir. aslında, yakılan ve salıverilen doğalgaz miktarı herzaman kaydedilmediği için, elimizdeki veriler petroldeolduğundan daha niteliksizdir. Yayınlanan verilere kıyasla teknikrezerv büyüklükleri 1980’den bu yana sabittir çünkü şimdiyekadar keşfedilenler üretimi ancak karşılamaktadır.
referans12 ‘pluGGInG the Gap - a surveY oF World Fuel resourCes and theIr ImpaCton the development oF WInd enerGY’, Global WInd enerGYCounCIl/reneWable enerGY sYstems, 2006.
enerjI [d]evrImIsÜrdÜrÜlebİlİr bİr tÜrkİYe İÇİn enerjİ Yol harİtasI
4
21
kömür
kömür 1960’larda petrol tarafından yerinden edilene dek,dünyanın en büyük birincil enerji kaynağıydı. bugün de, enerjiihtiyacının neredeyse dörtte biri kömürle sağlanıyor. Fosil yakıtlariçinde en çok bulunanı olmasına rağmen, çevre ile ilgili endişelernedeniyle gelişimi tehdit altında bulunan kömürün geleceği,küresel ısınma ve enerji güvenliği çerçevesinde belli olacak.
tüm dünyadaki çıkarılabilir rezervlerinin toplamıyla kömür,diğer tüm fosil yakıtlardan daha yaygın ve fazladır, çoğu ülkenindoğal kaynakları arasında az ya da çok bulunur. kaldı ki,günümüzün ve geleceğin en büyük enerji ihtiyacına sahip olanülkeleri abd, Çin ve hindistan kömür rezervleri bakımındanuzun vadede kendine yetebilir bir konumdadır. kömür,kullanımda olduğu iki yüzyıl boyunca ürün ve kullanılabilirkaynaklar açısından yeterince araştırılmıştır, dolayısıyla hatırısayılır yeni bir kaynağın bulunması beklenmemektedir. bugünkütalep devam ederse, 2030 yılında bugünkü kömür rezervlerinin%20’si, 2050’de ise %40’ı tükenmiş olacak. bu nedenle,bugünkü eğilimin korunması durumunda bile kömür birkaçyüzyıl daha varlığını sürdürebilir konumdadır.
nükleer enerji
nükleer santrallerde yakıt olarak kullanılan uranyum ekonomikolarak elverişli rezervleri açısından sınırlı bir kaynaktır.dünyadaki dağılımı en az petrol kadar toplu haldedir ve bölgeseltüketime karşılık gelmez. beş ülke -kanada, avustralya,kazakistan, rusya ve nijerya- küresel üretimin dörtte üçünükontrol eder durumda. rusya’nın rezervlerinin ise yoğunkullanım neticesinde önümüzdeki on yıl içinde tükenmesibekleniyor. eski yataklar gibi ikincil kaynaklar ise yaklaşık olarakdünya rezervinin yarısını oluşturuyor. ancak bu kaynakların kısazamanda tamamıyla tükenmesi bekleniyor. bugün mevcut olanihtiyacı karşılamak için, önümüzdeki birkaç yıl içinde madencilikkapasitesinin neredeyse iki katına çıkması gerekecek.
oeCd nükleer enerji ajansı13 ve uluslararası atom enerjisiajansı’nın birlikte hazırladığı “uranium 2003: resources,production and demand” adlı rapor, kurulu durumda bulunannükleer güç santrallerinin 70 yıldan az bir süre içinde mevcutkaynakları tamamıyla tüketeceğini öngörmüştür. küreselnükleer enerji gelişimi senoryaları da göz önüne alındığında,uranyum kaynakları 2026 ile 2070 yılları arasında tamamıylakullanılacak. bu tahmin, uranyum kaynakları ile birlikteplütonyum ve uranyumun bir karışımı olan karma oksit yakıt(moX) kullanımını da içermekte.
tablo 4.1: fosil yakıt rezervlerinin ve kaynaklarıFarklI kaYnaklara GÖre, Fosİl YakItlarIn rezervlerİ, kaYnaklarI ve ekstra bulGularI C - konvansİYonel (belİrlİ Yoğunlukta petrol,
standart doğalGaz, petrol GazI - lpG), nC - konvansIYonel olmaYan (mazot, ağIr petroller, zİFt, kaYa petrolÜ, akİFer GazI, sIkIŞIk
durumdakİ doğalGaz, Gaz hİdrat). ekstra bulGular jeolojİk durumlarIna GÖre tahmİn edİlmekte, anCak potansİYel ekonomİk değerlerİ
kesİn değİldİr. karŞIlaŞtIrma İÇİn: 1998 YIlInda kÜresel bİrİnCİl enerjİ talebİ 402 ej sevİYesİndeYdİ. (undp, 2000)
kaynak tabloYa bakInIz a)Gaz hIdratlar dahİl
IpCC, 2001cej
5.400
8.000
11.700
10.800
796.000
5.900
6.600
7.500
15.500
61.000
42.000
100.000
121.000
212.200
1.204.200
5.900
8.000
11.700
10.800
799.700
6.300
8.100
6.100
13.900
79.500
25.400
117.000
125.600
213.200
1.218.000
ej
5.500
9.400
11.100
23.800
930.000
6.000
5.100
6.100
15.200
45.000
20.700
179.000
281.900
1.256.000
5.300
100
7.800
111.900
6.700
5.900
3.300
25.200
16.300
179.000
361.500
enerjİ tÜrÜ
Doğalgaz rezervleri
kaynakları
ek bulgular
Oil rezervleri
kaynakları
ek bulgular
coal rezervleri
kaynakları
ek bulgular
Toplam kaynak (rezervleri + kaynakları)
Toplam eklerle birlikte
broWn,2002 ej
5.600
9.400
5.800
10.200
23.600
26.000
180.600
uea, 2002aej
6.200
11.100
5.700
13.400
22.500
165.000
223.900
c
nc
c
nc
c
nc
c
nc
nakICenovICve dIğerlerI2000 ej
cnccnc
cnccnc
undp vedIğerlerI, 2000
cnccnc
cnccnc
bGr, 1998ej
cnccnca)
cnccnc
referans13 ‘uranIum 2003: resourCes, produCtIon and demand’ [uranYum 2003:Üretİm ve talep]
4
enerji k
aynakları ve a
rz güvenliği
|K
öM
ÜR
- N
ÜK
LE
ER
EN
ER
JI
© G
p/C
obb
InG
© G
p/r
od
rIG
o b
alÈ
Ia
fotograf GreenpeaCe sao paulo oFİsİne GÜnlÜk elektrİk İhtİYaCInIn %30-%60’InI karŞIlaYabİlen 40 GÜneŞ panelİ YerleŞtİrdİ. 40 panel brezİlYa’da İzİnverİlmedİğİ halde ulusal enerjİ Şebekesİne bağlI. ÇalIŞmalarI İÇİn Özel İzİnGerektİğİnden bu sİstemlerden brezİlYa’da sadeCe 20 tane bulunuYor.
fotograf reYkjavIk YakInlarInda jeotermal kaYnakla ÇalIŞan santral.
22
4
enerji k
aynakları ve a
rz güvenliği
|y
ER
EL K
Ay
NA
KLA
RD
A g
Üç
LÜ
, SIy
ASE
TT
E Z
Ay
ıF
Türkiye: yerel kaynaklarda güçlü, siyasette zayıf
türkiye çok sınırlı ekonomik doğalgaz ve petrol rezervlerinesahip bir ülke olmakla birlikte yenilenebilir enerji potansiyelisöz konusu olunca avrupa birinciliğine yükselmektedir. neyazık ki, mevcut politikalar bu potansiyeli değerlendirmeyi uzundönemli bir vizyon olarak sunmak yerine enerji güvenliğini kısavadeli çözümlerle sağlamaya çalışmaktadır.
türkiye’nin mevcut enerji stratejisi petrol ve doğalgaz hatlarıyladoğu ile batı arasında bir enerji terminali haline gelmek üzerinekuruludur. ancak bu strateji türkiye’nin uzun vadede kendi yerelkaynaklarına odaklanmasının önünü kesmekte ve sonuçta enerjigüvenliğinin - siyasi deyimle enerji bağımsızlığının - büyük birsorun olarak karşımıza çıkmasına neden olmaktadır. kısa görüşlüenerji politikaları neticesinde özellikle son on yılda petrol vedoğalgaz ithalleri artış gösterdi ve ekonomi siyasi gerilimlere–özellikle rusya ile- daha hassas hale getirildi. aynı zamandaülkedeki cari açığın büyümesinde enerji ithalatının giderekbüyümesinin de payı bulunuyor. Öte yandan mevcut yasaldüzenlemeler petrol ve doğalgaz kullanan teknolojilerin verimlilikstandartlarını maksimize etmeyi yeterince teşvik etmiyor.
diğer yandan ülkenin linyit rezervlerinin düşük ısıl değerlere veyüksek kükürt oranına bağlı olarak düşük kaliteli olduğu dabiliniyor. bu nedenle piyasalar küreselleştikçe endüstri yüzünüpetrol fiyatlarına bağlı bir maliyet çizgisi izleyen ithal kömüredöndü. arz güvenliği tehditlerini hafifletmek için arz çeşitliliğibir seçenek olarak görülse de güçlü enerji verimliliği ölçütleriuygulanmadan ve yerli yenilenebilir enerjiden faydasağlanmadan birincil enerji talebi ulusal cari açığın en büyüknedeni olmaya devam edecektir.
enerji [d]evrimi senaryo’sunu hazırlarken, doğalgaz arz artışını2030 senesine kadar senaryo’ya oranla daha sınırlı tuttuk. buaynı zamanda rusya ve İran ile doğalgaz ticareti anlaşmalarınınsürelerinin dolduğu döneme denk düşüyor. 2030 itibarıyla dadoğalgaz arzını önemli ölçüde düşürmeye başladık. senaryonuntamamında petrol ve doğalgaz kullanan teknolojilerin (kIe vetaşıtlar gibi) enerji verimliliği standartlarını yükseltme yoluylabu yakıtlara olan talebi de daha düşük tuttuk. İklim dostu birenerji geleceğinin cari açığın azaltılmasına yardımcı olup arzgüvenliğini artırarak ekonomiye de faydalı olacağı aşikârdır.
© h
an
sen
/dr
eam
stIm
e
fotograf lIanYunGanG, Çİn’de nÜkleer reaktÖr.
enerjI [d]evrImIsÜrdÜrÜlebİlİr bİr tÜrkİYe İÇİn enerjİ Yol harİtasI
23
4
enerji k
aynakları ve a
rz güvenliği
|y
EN
ILE
NE
BIL
IR E
NE
RJI
© l
an
Gr
oC
k/z
enIt
/Gp
© l
an
Gr
oC
k/z
enIt
/Gp
fotograf solon aG’Ye aİY Fotovoltaİk paneller. 1500 panelİYle dÜnYadakİ enbÜYÜk hareketlİ GÜneŞ tesİsİ. paneller Özel YatIrImlar İÇİn perakendeolarak solarstrom aG’den temİn edİlebİlİr. baYern, almanYa.
fotograf dahme YakInlarInda rÜzGÂr ÇİFtlİğİ. vestas taraFIndan İŞletİlİYor.
şekil 4.1: dünya enerji kaynakları tablo 4.2: teknik açıdan ulaşılabilir kaynaklar GÜnÜmÜz teknolojİlerİYle ulaŞIlabİlİr olan enerjİ mİktarI kÜresel enerjİ
talebİnİn 5,9 katIdIr.
DÜNyA ENERJİKAyNAKLARI
YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIPOTANSİYELİ TÜM YENİLENEBİLİRENERJİ KAYNAKLARI MEVCUTKÜRESEL ENERJİ İHTİYACININ 3078KATINI KARŞILAYABİLİR.
GÜNEŞ ENERJİSİ2850 KAT
BİYOKÜTLE20 KAT
JEOTERMAL 5 KAT
DALGA-GELGİT 2 KAT
HİDROELEKTRİK1 KAT
RÜZGÂR ENERJİSİ200 TIMES
kaynak dr. joaChIm nItsCh
kaynak WbGu
Güneş 3,8 katjeotermal ısı 1 katrüzgâr 0,5 katbiyokütle 0,4 kathidrodinamik enerji 0,15 katokyanus enerjisi 0,05 kat
referans14 WbGu (almanYa kÜresel değİŞİklİk danIŞma konseYİ)
enerji kaynakları potansiyel tanımları 14
kuramsal potansiyel belirli bir kaynaktan elde edilebilecekmaksimum fiziksel limitin tanımıdır. Örneğin, güneş enerjisiiçin, belirli bir alana düşen toplam güneş ışınıdır.
dönüşüm potansiyeli bu tanıma, belirli bir kaynaktandönüştürülen enerjinin yıllık verimliliğine bakarak ulaşılır. buverimliliğin teknolojik ilerlemeye bağlı olması nedeniyle net birtanımı yoktur.
teknik potansiyel bu tanımla birlikte, belirli bir enerji üretimialanındaki gerçekçi sınırlamalar da devreye girer. teknolojik,yapısal ve ekolojik sınırlamalarla birlikte hukuksal gerekliliklerbu tanımın içindedir.
ekonomik potansiyel teknik potansiyelin ekonomik olarakyararlanılanabilir olan bölümüdür. Örneğin biyokütlede budeğerler, diğer ürünlerin üretimi ve toprak kullanımı ilekarşılaştırılarak hesaplanır.
sürdürülebilir potansiyel bu sınırlandırma, enerji kaynağıpotansiyelinin ekolojik ve sosyo-ekonomik unsurlar ışığındadeğerlendirilmesiyle oluşur.
yenilenebilir enerji
doğa, enerji üretimi için pek çok bedava seçenek sunar. asılmesele güneş ışığını, rüzgârı, biyokütleyi veya suyu nasılmümkün olan en verimli, sürdürülebilir ve uygun fiyatlı yollarlaenerjiye, elektriğe ve ısıya dönüştürebileceğimizdir.
ortalama olarak, dünya üzerinde bir metre kareye bir kilovatlıkgüneş ışığı ulaşır. Güneş enerjisi araştırma derneği’ne göre,yenilenebilir kaynaklardan gelen enerji miktarı bugünküihtiyacın 2.850 katını sağlayabilecek seviyededir. dünyayaulaşan gün ışığının bir günde yarattığı enerji, dünya elektrikihtiyacını sekiz yıl boyunca sağlayabilir. her ne kadar, teknikolarak bu enerjinin sadece belli bir yüzdesi kullanılabilirdurumda olsa da, bununla enerji ihtiyacının altı katınıkarşılamak mümkündür.
24
4
enerji k
aynakları ve a
rz güvenliği
|y
EN
ILE
NE
BIL
IR E
NE
RJI
* not tÜrkİYe oeCd avrupa bÖlGesİne dahİl edİlmİŞtİrkaynak ren21
tablo 4.3: bölgelere göre teknik yenilenebilir enerji potansiyelleribIYoenerjİ harİÇ
oeCd kuzey amerika
latin amerika
oeCd avrupa*
oeCd olmayan avrupa & geçiş ekonomileri
afrika & ortadoğu
doğu & Güney asya
okyanusya
Dünya
IsIl GÜneŞ
21
59
1
25
679
22
187
992
GÜneŞ
72
131
13
120
863
254
239
1.693
hİdro-elektrİk
4
13
2
5
9
14
1
47
rÜzGÂr/kara
156
40
16
67
33
10
57
379
rÜzGÂr/denİz
2
5
5
4
1
3
3
22
dalGa/GelGİt
68
32
20
27
19
103
51
321
jeo- termal
elektrİk
elektrİk (ej/YIl)
5
11
2
6
5
12
4
45
jeo-termal
doğrudankullanIm
626
836
203
667
1.217
1.080
328
4.955
GÜneŞ su
IsItma
IsInma (ej/YIl)
23
12
23
6
12
45
2
123
toplam
976
1.139
284
926
2.838
1.543
872
8.578
referanslar15 ‘reneWable enerGY potentIals: opportunItIes For the rapId deploYmentoF reneWable enerGY In larGe enerGY eConomIes’,[Yenİlenebİlİr enerjİpotansİYelerİ] ren 21, 2007.16 opportunItIes and ChallenGes In the turkIsh reneWable enerGY market,[tÜrkİYe Yenİlenebİlİr enerjİ pİYasasInda FIrsat ve enGeller], prICeWaterhouse Coopers, ağustos 2009.
offshore rüzgâr potansiyeli henüz derinlemesine ve ayrı olarakhesaplanmamıştır ancak uygun mekanizmalar sağlanırsa büyükbir potansiyeli olduğu tahmin edilmektedir.
jeotermal ve hidroelektrik potansiyelleri küresel ölçekte 50ej/yıl kadardır. bu rakamlar yıllık küresel enerji talebinin 500 ejolduğu vurgulandığında daha anlamlı olabilir. ancak jeotermalsahalar sınırlıdır ve dünyanın yalnızca %5’i jeotermalkaynaklardan yararlanabilecek alana düşer. avrupa’da birinci,dünyada yedinci olarak türkiye bu talihli alanlardan birinde yeralır. araştırmalar en az 2GW’lık ekonomik potansiyelinbulunduğunu ve çok daha fazla potansiyelin de ısınma ve kIeuygulumaları için kullanılabileceğini gösterir. teknik uzmanlıkalanındaki yetersizlik nedeniyle, türkiye’de kurulu güç içinkullanılan potansiyel rakamı görece olarak düşüktür. Isınma vesoğutma alanında biyokütle kullanımının dışında, jeotermalseçeneği de bulunmaktadır ve tüm dünya için tahmin edilendeğer dünyanın mevcut ısı talebinin 20 katıdır. pasif güneşbinaları da dahil edildiğinde, güneş ısıtması için ortaya çıkanpotansiyel neredeyse sınırsızdır. kullanılan teknolojinin çokzayıf olmasına karşılık türkiye güneş ısıtması alanında,dünyanın üçüncü büyük piyasasını oluşturur.
Fakat ısı naklinin maliyetli olduğu gerçeğini eklemeli ve jeotermalve güneş ısınma potansiyellerinin tüketim noktalarına yakınyerlerde sınırlandırılması gerektiğine dikkat çekmeliyiz. bu nedenleenerji [d]evrimi senaryosu’nda, jeotermal ısınmayı ege bölgesi ilesınırlı tuttuk. pasif güneş teknolojisi ise senaryoda, ısınmahizmetlerine büyük ölçeklerde katkı sağlamakla birlikte, biryenilenebilir enerji kaynağı olarak üretim kalemleri içine değil,verimlilik faktörü olarak talep tahminlerine dahil edilmiştir.
teknoloji ve bölgelere göre yenilenebilir enerji potansiyelleri
küresel bir politika ağı olan ren 21’in “Yenilenebilir enerjipotansiyelleri” raporuna15 dayanarak dünya bölgeleri ve teknolojiölçeğinde yenilenebilir enerjilerin potansiyellerine yönelik genelbir tablo çizebiliriz. aşağıdaki tablo dünya birincil enerjitüketiminin %80’ine denk düşen büyük ekonomiler esas alınarakhazırlandı. sözkonusu ülkeler benzer oranda sera gazısalımlarına da neden olmaktadır.
Güneş fotovoltaik teknolojisinden (pv) neredeyse dünyanın heryerinde faydalanılabilir. teknik potansiyeli yıllık 1.500 ej olaraktahmin edilmektedir ve bu potansiyeli ısıl güneş enerjisiyakından takip eder. bunlar birlikte kullanılamaz ancak aşağıyukarı aynı oranda alan kullanımı gerektirir. türkiye güneşenerjisi atlasına göre, yıllık en az 380 bin GWsaat teknikpotansiyelle (56GW doğalgaz kurulu gücüne denk) türkiye’de4.600 kilometrekarelik bir alan, güneş uygulamaları içinkullanılabilir. Yılda 2.640 saatlik güneşlenme süresiyle türkiyeavrupa’da en büyük güneş enerjisi potansiyeline sahip ikinciülkedir. Güney ve batı bölgeleri en yüksek güneş potansiyelibulunduran bölgelerdir16.
kara üzeri rüzgâr potansiyeli de hem dünya hem de türkiye içinaynı oranda yaygındır. dünyada 400 ej/yıl rüzgâr enerjisipotansiyeli bulunurken, türkiye’de rüzgâr için 88 GW kurulugüç bulundurabilecek teknik potansiyel saptanmıştır. burakamlar gelecekteki enerji tüketiminin çok ötesindebüyüklüklerdir. offshore rüzgâr potansiyeli için yapılantahminler sadece rüzgâr yoğun ve sığ deniz yüzeyine sahipalanlarla gemicilik hatları ve koruma alanı dışı yerlerhesaplandığı için daha temkinlidir (22 ej/year). türkiye için
enerjI [d]evrImIsÜrdÜrÜlebİlİr bİr tÜrkİYe İÇİn enerjİ Yol harİtasI
25
4
enerji k
aynakları ve a
rz güvenliği
|B
IyO
KÜ
TLE
© G
p/r
od
rIG
o b
alé
Ia
fotograf juehnde bIYoenerjİ kÖYÜ, elektrİk ve IsInma İhtİYaCInIn tamamInI Co2
nÖtr bİYokÜtleden karŞIlaYan almanYa’dakİ İlk topluluk.
fotograf brezİlYa amazonlar’da tarIm alanI aÇmak İÇİn Yok edİlmİŞ orman alanI.
© l
an
Gr
oC
k/z
enIt
/Gp
sürdürülebilir biyokütle için küresel potansiyel
enerji [d]evrimi senaryosu’nun arka plan araştırması olarak,2050 yılına kadar farklı senaryolar altında küresel enerjiürünler, potansiyelini araştırmak üzere Greenpeace almanya,biyokütle araştırma merkezi’ni görevlendirdi. buna ek olarak,uydu fotoğrafları gibi uzaktan ölçüm yapan son teknolojilerle,küresel potansiyel üzerine toplanan veriler bir araya getirildi.aşağıda raporun özetini veriyoruz, referanslar raporunorijinalinden edinilebilir.
biyokütle potansiyeli üzerine çalışmalarındeğerlendirmesi
biyoenerjinin potansiyeline tarihsel olarak bakan pek çokaraştırma vardır ve hepsi farklı rakamlar elde etmiştir.aralarında karşılaştırma yapmak zordur çünkü farklı biyokütleçeşitlerine farklı sınıflandırmalar yapmışlardır. bu sorun özellikleorman kaynaklı biyokütle tanımlamalarında göze çarpar. pekçok araştırma biyoenerji talebini karşılamada gelişimleri dahaönemli sayıldığı için özellikle enerji ürünlerine odaklanmıştır.sonuç olarak, orman artıkları (üretim sonrası arta kalanlar)rakam olarak genellikle küçümsenmiştir. biyokütle küspeleripotansiyellerine odaklanan 18 araştırmaya dayanan verilerincelendi. bunlar arasında, detaylı belgeleme yöntemini kullananon adet kapsamlı değerlendirme vardı. bunların pek çoğu 2050ve 2100 için uzun dönemli potansiyele odaklanıyordu vegeçtiğimiz on sene içinde yayınlanmışlardı. Şekil 4.2 farklı
araştırmaların biyokütle türüne göre potansiyel hesaplarınıveriyor. toplam biyokütle potansiyeline kaynakların tek tekkatkısına bakıldığında, pek çok çalışmanın en çok vaat edentürün enerji mahsülleri olduğu üzerinde uzlaştığını söylemekmümkün. bunlardan yalnızca altısı bölgesel bir ayrıma gitmiş ve sadece birkaçı bütün küspeleri ayrı ayrı hesaplandı. hayvanartıkları ve organik atıklar gibi daha küçük grupları hesaplamak,veriler yetersiz olduğu için zordur.
şekil 4.2: farklı kaynak gruplarına göre potansiyeller
tarımsal enerji ürünleri
küspe, artık
tarımsal enerji ürünleri
yıllık orman büyümesi
hayvan artıkları
orman artıkları
tarımsal ürün artıkları
tarımsal enerji ürünleri
hayvan artıkları
orman artıkları
tarımsal ürün artıkları
tarımsal enerji ürünleri
artıklar
tarımsal enerji ürünleri
yıllık orman büyümesi
yıl
yok
20
20
-30
20
50
21
00
0 200 400 600 800 1.000 1.200 1.400
figure 4.3: farklı çalışmalara göre enerji potansiyeli analizi
1.400
1.200
1.000
800
600
400
200
EJ/yıl 0hall et al,
1993kaltschmitt
and hartmann,2001
2020-30Yıl belirsiz 2050
dessus et al1993
bauen et al,2004
smeets et al,2007a (low,own calc.)
smeets et al,2007a (high,
own calc.)
Fischer &schrattenhozer,
2001(low, own calc.)
Fischer &schrattenhozer,
2001(high, own calc.)
•oeCd kuzeY amerİka
• oeCd avrupa
• oeCd pasIFIk
• oeCd dIŞI avrupa ve GeÇİŞ ekonomİlerİ
• karaYİpler ve latİn amerİka
• asYa
• aFrIka
kaynak almanYa bİYokÜtle araŞtIrma merkezİ (dbFz)
kaynak almanYa bİYokÜtle araŞtIrma merkezİ (dbFz)
26
enerji mahsülleri potansiyeli
biyokütlenin posadan kullanımının yanı sıra, enerjimahsüllerinin tarımsal üretim yoluyla yetiştirilmesi önemkazanmaktadır. enerji elde etmeye yönelim ekimin teknikpotansiyeli, gıda güvenliğine öncelik verilerek hesaplandı. İlkadım olarak gıda üretimi için gerekli tarıma elverişli ve meraalanları 133 ülkenin her biri için farklı senaryolar altındahesaplandı. bu senaryolar:
• durumun sürdürülmesi (ds) senaryosu: mevcut tarımsalaktivite tahmin edilebilir gelecek boyunca devam ediyor.
• temel senaryo: hiçbir orman yıkımı olmadan, tarımıekilmemiş arazilerle sınırlama.
• alt-senaryo 1: temel senaryo artı ekolojik olarak korunanaraziler ve azaltılmış ürün verimi.
• alt-senaryo 2: temel senaryo artı endüstrileşmiş ülkelerdeazalan gıda tüketimi.
• alt-senaryo 3: alt senaryo 1 ve 2’nin birleşimi.
İkinci adım olarak, tarımsal alanların fazla üretimleri ekilebilirveya otlak alan olarak sınıflandırıldı. meralarda saman ve otsilajları üretildi, ekilebilir alanlarda kuru ot silajları ve kısarotasyonlu korular (hızlı büyüyen söğüt ve kavak-krk)yetiştirildi. Yeşil saman ve ot silajlarının biyogaz üretimindekullanıldığı varsayıldı, korulardan gelen odun ve otlaklardangelen otlar da ısı üretimi, elektrik ve sentetik yakıtlar içinkullanıldı. Ülkelere özgü ürün yelpazesi değerlendirmeye alındı.sonuç olarak, 2050 yılında enerji mahsüllerinden küreselbiyokütle potansiyeli 6 ej’den (alt senaryo1) 97 ej’ye (dssenaryosu) kadar uzanıyor.
Farklı senaryolar altında çok farklı gelecek potansiyelleri verenülkelere en iyi örnek brezilya’dır. ds senaryosu altında, genişölçekte araziler ormansızlaştırılarak ortaya çıkacak. bunakarşılık temel ve alt 1 senaryolarında bu yasaklanacak ve hiçbirtarımsal alan enerji mahsülleri için kullanılmayacak. bunakarşılık alt senaryo 2’de et tüketiminin azaltımıyla yüksek birpotansiyel açığa çıkıyor. Yüksek nüfus ve görece küçük tarımsalalanları nedeniyle orta amerika, asya ve afrika için hiçbir fazlaarazi mümkün değildir. avrupa, amerika ve avustralya’da isepotansiyeller görece daha istikrarlıdır.
bu çalışmanın sonuçları, biyokütle kaynaklarının uygunluğu sadeceküresel gıda arzına değil aynı zamanda doğal ormanların ve diğercanlıların korunmasına da bağlıdır. dolayısıyla, biyokütlepotansiyelinin gelecek potansiyeli biyoenerjinin yenilenebilirenerjilere ne kadar dahil edileceği tartışmalarının sadece başlangıçnoktasıdır. toplam küresel biyokütle potansiyeli (enerji mahsül veposaları) 2020 yılında 66 ej’den (alt senaryo 1) 110 ej’ye (alt
senaryo 2) kadar çıkabilmekte, 2050’de ise 94 ej’den (alt senaryo1) 184 ej’ye (ds senaryo) kadar farklılık göstermektedir. burakamlar muhafazakardır ve özellikle 2050 yılı için bazıbelirsizlikler taşımaktadır. bu belirsizliklerin nedeni iklimdeğişikliğinin potansiyel etkileri, dünya politik ve ekonomikdurumunda potansiyel değişimleri tarımsal tekniklere bağlı olarakdaha yüksek verimlilik gibi etkenlerdir.
4
enerji k
aynakları ve a
rz güvenliği
|B
IyO
KÜ
TLE
2010 2015 2020 2050
şekil 4.4: farklı senaryolara göre küresel enerji ürünü potansiyelleri
•bİYoGaz
• krk
• saman
100.000
90.000
80.000
70.000
60.000
50.000
40.000
30.000
20.000
10.000
PJ 0
ds
senar
yosu
tem
el s
enar
yo
alt
sen
aryo
1
alt
sen
aryo
2
alt
sen
aryo
3
ds
senar
yosu
tem
el s
enar
yo
alt
sen
aryo
1
alt
sen
aryo
2
alt
sen
aryo
3
ds
senar
yosu
tem
el s
enar
yo
alt
sen
aryo
1
alt
sen
aryo
2
alt
sen
aryo
3
ds
senar
yosu
tem
el s
enar
yo
alt
sen
aryo
1
alt
sen
aryo
2
alt
sen
aryo
3
kaynak almanYa bİYokÜtle araŞtIrma merkezİ (dbFz)
enerjI [d]evrImIsÜrdÜrÜlebİlİr bİr tÜrkİYe İÇİn enerjİ Yol harİtasI
27
tablo 5.2: yakıt fiyatlarına ilişkin tahminler
2005
52,5
2000
4,59
3,34
5,61
2000
37,8
2005
7,5
3
2,5
2006
60,1
2005
5,7
5,8
5,6
2005
2007
71,2
2006
7,38
7,47
7,17
2006
60,9
2010
57,2
71,7
76,6
100
7,52
6,75
7,48
11,5
10,0
11,5
54,3
142,7
7,9
3,3
2,8
a2015
55,5
105
7,52
6,78
7,49
12,7
11,4
12,6
55,1
167,2
8,5
3,5
3,2
2020
57,9
99,1
110
14,7
13,3
14,7
194,4
9,4
3,8
3,5
2030
60,1
68,3
115,0
120
8,06
7,49
8,01
18,4
17,2
18,3
59,3
251,4
10,3
4,3
4,0
2040
130
21,9
20,6
21,9
311,2
10,6
4,7
4,6
2050
63
140
8,18
7,67
8,18
24,6
23,0
24,6
59,3
359,1
10,8
5,2
4,9
Varil başına ham petrol ihraç fiyatları ($2005 üzerinden)
uea deG 2007/ etp 2008
us eIa 2008 “referans”
us eIa 2008 “Yüksek fiyat”
enerji [d]evrimi 2008
gJ başına doğalgaz ihraç fiyatları ($2005 üzerinden)
uea deG 2007 /etp 2008
abd ithalleri
avrupa ithalleri
japonya ithalleri
enerji [d]evrimi 2008
abd ithalleri
avrupa ithalleri
asya ithalleri
Ton başına taşkömürü ihraç fiyatları ($2005 üzerinden)
uea deG 2007 /etp 2008
enerji [d]evrimi 2008
gJ başına biyokütle (katı) fiyatları ($2005 üzerinden)
enerji [d]evrimi 2008
oeCd avrupa
oeCd pasifik, kuzey amerika
diğer bölgeler
küresel enerji [d]evrimi raporunun yayınlanmasından bu yana,2007 sonlarında petrolün varil fiyatı ilk kez 100 dolar’ın’ın üzerineçıktı ve temmuz 2008’de rekor bir düzeye yükselerek $140/varildüzeyini gördü. 2008 eylül’ünde petrol fiyatları $100/varildüzeyine geri çekilse de aşağıdaki projeksiyonların fazla tutucuolduğu söylenebilir. petrol ve doğalgaza olan küresel talebinarttığını hesaba katarak fosil yakıtlar için bir fiyat gelişimi çizgisitahmin ettik. bu tahminlere göre petrol fiyatları 2030’da$120/varil, 2050’de ise $140/varil düzeyine yükseliyor.
doğalgaz arzı boru hattı altyapısıyla sınırlı olduğu için doğalgaziçin küresel bir piyasa fiyatı yoktur. dünyanın çoğu bölgesindedoğalgaz fiyatı doğrudan petrol fiyatına bağlıdır. doğalgazfiyatlarının 2050 itibarıyla $20-$25 Gj düzeyine yükseleceğitahmin ediliyor.
1. fosil yakıt projeksiyonları
küresel petrol fiyatlarında yakın zamanda görülen büyük artış,ileriye dönük fiyat projeksiyonlarının çok daha yüksek olmasınayol açtı. Örneğin, avrupa komisyonu’nun 2004 ‘yüksek petrolve gaz fiyatı’ senaryosunda, 2030 için varil başına sadece 34dolar tutarında petrol fiyatı biçilmişti. 2030 petrol fiyatlarınailişkin daha güncel projeksiyonlar uea’nın $62/varil2006
($60/varil2005) (Weo 2007) tahmininden abd enerji bilgi dairesi(us eIa) Yıllık enerji Görünümü 2008’de verildiği gibi$119/varil2006 rakamına kadar farkılılık gösterir.
5geleceğin enerji arzı senaryoları
“sürdürülebilir bir küresel enerji üretim sitemine doğru”gREENPEAcEİklİm kampanYasI
© Gp/vInaI dIthajohn
5
28
2. CO2 salım maliyetleri
uzun dönemde, dünyanın tüm bölgelerinde Co2 salım ticaretisistemi kurulacağını varsayarsak, Co2 paylarının elektrik üretimmaliyetleri hesaplarına dahil edilmesi gerekir. bununla birlikte,salım maliyeti projeksiyonları enerji fiyatlarından da belirsizdirve mevcut çalışmalar geniş bir yelpazede fiyat tahminleriyapmaktadır. bu senaryoda, 2010 yılı $10 tCo2’lık Co2
maliyetinin 2050 itibarıyla $50 tCo2’a çıkacağını tahminediyoruz. Co2 salım maliyetlerinin ek-b listesinde olmayanülkelerde ancak 2020’den sonra hesaplanacak.
3. elektrik santrali yatırım maliyetleri
fosil yakıt teknolojileri ve karbon tutma ve depolama (ccS)bugün kömür, doğalgaz, linyit ve petrol için kullanılan fosilyakıt teknolojileri yerleşmiş ve piyasa gelişimi ileri bir aşamayaulaşmışsa da, belli alanlarda maliyet azaltım potansiyellerininolduğu varsayılıyor. maliyet azaltım potansiyelleri kısıtlı olmaklabirlikte, verimlilik artışı sağlayarak maliyet indirimlerigerçekleşecektir17. Fosil yakıtların iklim değişikliği üzerindekietkisini azaltmak üzere geliştirilen karbon tutma ve depolama(CCs) etrafında ise teknoloji hala geliştirilme aşamasındaolmasına rağmen, çok fazla spekülasyon bulunuyor.
karbon tutma ve yakalama, fosil yakıt kaynaklı Co2 salımlarınınyakma evresinden önce ayrılması ya da deniz veya yeraltındadepolanması anlamına geliyor. Co2’yi ayırmanın üç yöntemibulunuyor: Yakma öncesi, yakma sonrası ve oksiyakıtla yakma.buna karşılık teknolojinin gelişimi henüz çok erken biraşamadadır. CCs’in en iyi ihtimal göz önüne alındığında bile,iklim değişikliğini engellemede etkili bir seçenek olarak2020’den önce kullanılmaya başlanması, 2030’dan önce deticari olarak uygun hale gelmesi beklenmiyor.
CCs teknolojisi için maliyet tahminleri -elektrik santrallerinin yeniteknolojiye göre düzenlenmesi, teknoloji, yakıt maliyetleri,projenin büyüklüğü ve yeri gibi faktörlere bağlı olarak- ciddifarklılıklar gösteriyor. Yine de kesin olan bir şey var ki o da,CCs’nin pahalı olmasıdır. santral yapımı esnasında ve karbonunnakli ve depolanması altyapısının kurulmasında ciddi ek maliyetleriberaberinde getirir. hükümetlerarası İklim değişikliği paneli’nin(IpCC) değerlendirmesine göre18, tutulan her ton Co2 başına 15-75$ ek maliyet gerekirken; abd enerji departmanı yeni santrallerekarbon tutma teknolojisinin eklenmesiyle maliyetlerin iki katartacağını savunmuştur19. bu maliyetlerin elektrik fiyatlarını %21-9120 aralığında artıracağı tahmin ediliyor. ayrıca, Co2’nin depolamaalanlarına gönderilmesi için boru hatlarının inşa edilmesigerekecektir. bu da başlı başına ek bir yatırım gideri anlamınagelir21. maliyetler ise boru hattı uzunluğu, genişliği ve boruyapımında kullanılan paslanmaz çelik ve nakli yapılacak Co2 hacmigibi faktörlere bağlı olarak değişkenlik gösterecektir. nüfusunyoğun olduğu bölgelerin yakınında veya - bataklık, kayalık gibi -zor zeminlerde inşa edilen boru hatları ise daha da pahalıdır22.IpCC, boru hatlarıyla Co2 naklinin ton başına 1-8 $ arasındadeğişkenlik göstereceğini tahmin etmektedir. abd kongrearaştırma servisi tarafından hazırlanan bir rapora göre midwesternbölgesinde inşa edilecek 11 mil uzunluğundaki bir karbon boruhattı aşağı yukarı 6 milyon dolar’a mal olabilir. aynı rapor, kuzeyCarolina’da inşa edilecek şehirlerarası bir hattın eyaletteki jeolojikfarklılıklara bağlı olarak 5 milyar dolar’dan daha fazlaya malolacağını hesaplar23. CCs’in toplam maliyeti kullanımı önündeki enbüyük engel olabilir24.
Yukarıdaki nedenlerden dolayı finansal analizimize CCs’ieklemedik. tablo, 5.4 fosil yakıtlı termik santrallerin teknik veekonomik parametrelerini özetliyor. hammadde fiyatlarınınyükselmesine karşılık, gelecekteki yatırım maliyetlerinde teknikilerlemeye ve santral verimliliği artışına bağlı olarak az birmiktar azalma olacağını varsayıyoruz. Yine de fosil yakıtlardabeklenen fiyat artışı nedeniyle elektrik üretim maliyetleri ciddidüzeyde artış gösterecek.
enerjI [d]evrImIsÜrdÜrÜlebİlİr bİr tÜrkİYe İÇİn enerjİ Yol harİtasI
tablo 5.3: CO2 salım maliyetleri fiyat gelişim tahminleri ($/tCo2)
2010
10
2020
20
20
2030
30
30
2040
40
40
2050
50
50
Ülkeler
kyoto ek b ülkeleri
kyoto ek dışı ülkeler
poWer plant
verimlilik (%)
Yatırım maliyetleri ($/kW)
Co2 salım maliyetleri dahil elektrik üretim maliyetleri ($cents/kWh)
Co2 salımları a)(g/kWh)
verimlilik (%)
Yatırım maliyetleri ($/kW)
Co2 salım maliyetleri dahil elektrik üretim maliyetleri ($cents/kWh)
Co2 salımları a)(g/kWh)
verimlilik (%)
Yatırım maliyetleri ($/kW)
Co2 salım maliyetleri dahil elektrik üretim maliyetleri ($cents/kWh)
Co2 salımları a)(g/kWh)
2030
50
1.160
12,5
670
44,5
1.350
8,4
898
62
610
15,3
325
2040
52
1.130
14,2
644
45
1.320
9,3
888
63
580
17,4
320
2050
53
1.100
15,7
632
45
1.290
10,3
888
64
550
18,9
315
poWer plant
kömür kullanan kondansatörlü elektrik santralleri
linyit kullanan kondansatörlü elektrik santralleri
doğalgaz kombine çevrimli santraller
tablo 5.4: bazı termik santral teknolojilerinde verimlilik ve yatırım maliyetleri gelişimi 2020
48
1.190
10,8
697
44
1.380
7,5
908
61
645
12,7
330
2010
46
1.230
9,0
728
43
1.440
6,5
929
59
675
10,5
342
2005
45
1.320
6,6
744
41
1.570
5,9
975
57
690
7,5
354
kaynak dlr, 2008 a) Co2 salImlarI sadeCe santral ÇIktIlarIna İŞaret eder, YaŞam dÖnGÜsÜ salImlarI hesaba katIlmamIŞtIr.
referanslar17 ‘GreenpeaCe InternatIonal brIeFInG: Carbon Capture and storaGe’, Goerne, 200718 abanades, j C et al., 2005, pG 10 19 natIonal enerGY teChnoloGY laboratorIes, 2007 20 rubIn et al., 2005a, pG 40 21 raGden, p et al., 2006, pG 18 22 heddle, G et al., 2003, pG 17 23 parFomak, p & FolGer, p, 2008, pG 5 and 12 24 rubIn et al., 2005b, pG 4444
5
gelece
ğin enerji a
rzı senaryoları
|c
O2
SA
LıM
MA
LIy
ET
LE
RI -
ELE
KT
RIK
SA
NT
RA
LI y
AT
ıRıM
MA
LIy
ET
LE
RI
29
5
gelece
ğin enerji a
rzı senaryoları
|y
EN
ILE
NE
BIL
IR E
NE
RJI T
EK
NO
LO
JILE
RI M
ALIy
ET
PR
OJE
KSIy
ON
LA
Rı
© G
p/Fl
av
Io C
an
na
lon
Gafotograf bIr Grup GenÇ GÜneŞ
panellerInI InCelIYor. brezIlYa.
“teknik ilerlemeler, imalat sürecindeki gelişmelerve büyük çaplı üretim gibi faktörler sayesindeciddi maliyet indirimlerine ulaşılabilir.”
referanslar25 neIj, l, ‘Cost development oF Future teChnoloGIes For poWer GeneratIon- a studY based on eXperIenCe Curves and ComplementarY bottom-upassessments’, enerGY polICY 36 (2008), 2200-221126 WWW.needs-projeCt.orG
bu çalışmada, uzun dönemli maliyet gelişimini belirlemek üzereherhangi bir teknolojinin kümülatif üretim hacmi ilemaliyetlerdeki düşüş ilişkisini yansıtan “öğrenme eğrileri”uygulandı. pek çok teknoloji için öğrenme faktörü (ya dailerleme oranı), olgunlaşmakta olan sistemlerdeki 0,75 ileoturmuş teknolojilerdeki 0,95 aralığına denk düşer. 0,9’luk biröğrenme faktörü, teknolojinin kümülatif hacmi her ikiyekatlanışında maliyetlerin %10 düşmesi anlamına gelir. Gözlemedayalı verilere göre, örneğin fotovoltaik güneş modülleri içinöğrenme eğrisi 30 yıl boyunca sabit bir çizgi izleyerek 0,8olmuştur. diğer yandan, rüzgâr enerjisinin öğrenme eğrisiİngiltere’de 0,75 iken daha ileri alman piyasasında 0,94rakamına ulaşmaktadır.
enerji [d]evrimi senaryosu’ndaki yenilenebilir elektrikteknolojilerinin gelecekteki maliyet tahminleri - lena neij vediğerleri gibi 25- öğrenme eğrisi araştırmaları gözden geçirilerekhazırlandı. ayrıca yenilenebilir enerji endüstrisinin uzmanlarıylagörüşmelerin yanı sıra, avrupa komisyonu tarafından yürütülenneeds26 (sürdürülebilirlik İçin Yeni dışsallıklar Gelişimi) projesi veuea enerji teknolojisi perspektifleri 2008 gibi mevcut teknolojiöngörüleri ve yol haritası araştırmalarının bir analizi yapıldı.
4. yenilenebilir enerji teknolojileri maliyet projeksiyonları
bugünün yenilenebilir enerji teknolojileri yelpazesi teknikolgunluk, maliyetler ve gelişim potansiyeli açılarından belirginfarklılıklar gösteriyor. hidroelektrik enerji onyıllardır yaygınlıklakullanılırken, biyokütlenin gazlaştırılması gibi başkateknolojilerin henüz piyasa olgunluğuna erişmesi gerekiyor.rüzgâr ve güneş enerjisi gibi bazı yenilenebilir kaynakların,doğaları gereği dalgalı bir arz yapısı olduğundan, şebeke ileeşgüdümleri için belli ayarlamalar yapmak gerekir. bunlarınçoğu, yerel düzeyde üretilmek ve tüketilmek üzere ‘dağıtılmış’teknolojiler olsa da, gelecekte deniz üstü (off-shore) rüzgârparkları ya da ısıl güneş enerjisi istasyonları gibi büyük ölçekliuygulamalara da tanık olacağız.
Farklı teknolojilerin her birinin kendine özgü avantajlarınıkullanarak ve bunları birbiriyle bağlantılandırarak, piyasaolgunluğuna sahip geniş bir seçenek yelpazesi geliştirilebilir vebunlar mevcut arz yapılarına adım adım entegre edilebilir. busayede ısı, elektrik arzı ve taşıt yakıtlarının tedariki içinbütüncül bir çevre dostu teknoloji portföyü oluşturulur.
bugün kullanılan yenilenebilir enerji teknolojilerinin çoğu,piyasa gelişiminin erken bir aşamasındadır. dolayısıyla,maliyetleri, rekabet ettikleri konvansiyonel sistemlerdengenellikle daha yüksektir. ancak burada çevresel ve sosyalmaliyetlerin fiyatlara eklenmediğini, aksi takdirde konvansiyonelenerji üretiminin daha pahalıya mal olacağını da hatırlatalım.bununla birlikte teknik ilerlemeler, imalat sürecindeki gelişmelerve büyük çaplı üretim gibi faktörler sayesinde maliyetlerindüşme potansiyeli konvansiyonel enerji teknolojilerine oranlaçok daha yüksektir. zaten uzun zaman aralığını esas alan birsenaryo geliştirirken, maliyetlerin zamana bağlı dinamikeğilimlerini belirlemek ekonomik hassasiyeti olan genişlemestratejileri hazırlamak açısından önemlidir.
30
5
gelece
ğin enerji a
rzı senaryoları
|y
EN
ILE
NE
BIL
IR E
NE
RJI T
EK
NO
LO
JILE
RI M
ALIy
ET
PR
OJE
KSIy
ON
LA
Rı
2030
921
1.280
13
2040
1.799
1.140
11
2050
2.911
1.080
10
2020
269
1.660
16
2010
21
3.760
38
2005
5.2
6.600
66
tablo 5.5: fotovoltaikler (PV)
küresel kurulu güç (GW)
Yatırım maliyetleri ($/kW)
İşletim ve bakım maliyetleri($/kWa)
2030
199
4.430
180
2040
468
4.360
160
2050
801
4.320
155
2020
83
5.240
210
2010
5
6.340
250
2005
0.53
7.530
300
tablo 5.6: ısıl güneş enerjisi (csp)
küresel kurulu güç (GW)
Yatırım maliyetleri ($/kW)
İşletim ve bakım maliyetleri($/kWa)
ısıl güneş enerjisi (ya da yoğunlaştırıcı güneş enerjisi-CSP)
Isıl güneş enerjisi santralleri sadece doğrudan güneş ışığıkullanabilir, bu yüzden yüksek ışınlanma alanlarında kurulabilir.Örneğin, kuzey afrika yerel talebi fazlasıyla aşan bir teknikpotansiyele sahiptir. Çeşitli ısıl güneş teknolojileri (parabolikoluk, merkezi alıcı sistemler ve parabolik çanak sistemleri),büyüme ve maliyetlerde azalma açısından ümit vericidir. dahabasit tasarımları nedeniyle “Fresnel” kolektörleri ek maliyetazaltımları açısından bir seçenek olarak değerlendirilmektedir.merkezi alıcı sistemlerin verimliliği 1.000°Clik bir sıcaklığaçıkarılmış dolayısıyla daha sonra kombine gaz ve buhartürbinlerini çalıştırmak üzere kullanılabilen sıkıştırılmış havaüreterek yükseltilebilir.
Isı depolama sistemleri Csp elektrik üretim maliyetlerinidüşürmekte önemli bir gelişmedir. Örneğin, İspanya andasol 1santrali’nde 7,5 saat kapasiteli eriyik tuz deposu bulunuyor. Isıdepolama sistemleri ve geniş bir kolektör alanı kullanılarak tamyük üretimi artırılabilir. bu daha yüksek yatırım maliyetlerineneden olsa da elektrik üretim maliyetlerini düşürür.
Işınlanma seviyeleri ve işletim türüne bağlı olarak uzun vadedeelektrik üretim maliyetlerinin 5-10 sent/kWs’e düşmesibaşarılabilir. bunun için, önümüzdeki birkaç yıl içinde buteknolojinin piyasaya hızlı bir giriş gerçekleştirmesi gerekir.
fotovoltaik güneş teknolojisi (PV)
dünya pv piyasası son yıllarda, yılda %35 oranında büyüyor veelektrik üretimine olan katkısı giderek daha anlamlı olmayabaşlıyor. ar-Ge çabaları mevcut panel ve sistem bileşenlerinienerji verimliliğini artırarak iyileştirmeye ve malzemekullanımını azaltmaya odaklanmıştır. İnce pv filmleri veyaboyaya dayanıklı güneş hücreleri gibi teknolojiler hızlagelişmekte ve büyük bir maliyet azaltım potansiyelisunmaktadır. olgunlaşmış bir teknoloji olan ve 30 yıllıkkullanım ömrü bulunan kristalin silikon ise hücre ve modülverimliliğini (yılda 0,5%) artırırken, hücre kalınlıkları hızladüşüyor (geçen beş yıl içinde 230 mikrondan 180’e). ticarimodül verimliliği silikon kalitesine ve fabrikasyon sürecine bağlıolarak %14 ile 21 arasında değişiyor.
pv panellerin öğrenme faktörü 30 yıl boyunca, sabit bir çizgiizleyerek, kurulu güç her ikiye katlandığında %20’lik bir indirimsağladı. bu yüksek bir teknik öğrenme oranı anlamına geliyor.2030 ve 2040 yılları arasında 2.600 tWsaatlik üretimle 1.600GW küresel bir kurulu güç miktarına ulaştığımızı varsayarsak,elektrik üretim maliyetleri kilovat saat başına 5-10 sent(bölgeye bağlı olarak) düzeyine çekilebilir. Önümüzdeki 5 ile 10yıl içinde pv perakende dünyanın pek çok bölgesinde elektrikfiyatlarıyla, 2050 yılına kadar ise fosil yakıtlarla rekabet ederdüzeye ulaşacak. Fotovoltaik enerjinin önemi aynı anda hemmerkezi hem de adem-i merkeziyetçi olabilme özelliğinden,şehir içi kullanımındaki esnekliğinden, kırsal alanda kolaycauygulanabilir olmasından ve maliyet azaltımındaki büyükpotansiyelinden gelir.
enerjI [d]evrImIsÜrdÜrÜlebİlİr bİr tÜrkİYe İÇİn enerjİ Yol harİtasI
31
5
gelece
ğin enerji a
rzı senaryoları
|y
EN
ILE
NE
BIL
IR E
NE
RJI T
EK
NO
LO
JILE
RI M
ALIy
ET
PR
OJE
KSIy
ON
LA
Rı
2030
1.622
1.508
1.110
43
114
2.200
97
2040
2.220
1.887
1.090
41
333
1.990
88
2050
2.733
2.186
1.090
41
547
1.890
83
2020
893
866
1.180
45
27
2.600
114
2010
164
162
1.370
51
1.6
3.480
153
2005
59
59
1.510
58
0.3
3.760
166
tablo 5.7: rüzgâr enerjisi
kurulu güç (kara ve deniz)
Rüzgâr (kara)
küresel kurulu güç (GW)
Yatırım maliyetleri ($/kW)
İşletim ve bakım maliyetleri($/kWa)
Rüzgâr (deniz)
küresel kurulu güç (GW)
Yatırım maliyetleri ($/kW)
İşletim ve bakım maliyetleri($/kWa)
2030
65
2.470
148
275
3.380
236
2040
81
2.440
147
411
3.110
218
2050
99
2.415
146
521
2.950
207
2020
56
2.530
152
177
3.860
271
2010
35
2.750
166
60
4.970
348
2005
21
3.040
183
32
5.770
404
tablo 5.8: biyokütle
Biyokütle (sadece elektrik)
küresel kurulu güç (GW)
Yatırım maliyetleri ($/kW)
İşletim ve bakım maliyetleri($/kWa)
Biyokütle (KIE)*
küresel kurulu güç (GW)
Yatırım maliyetleri ($/kW)
İşletim ve bakım maliyetleri($/kWa)
biyokütle
biyokütle ekonomisinin can alıcı unsuru hammaddemaliyetleridir. zira atık küspelerinin eksi maliyetinden (atıklarıelden çıkarma maliyeti önlenir), düşük maliyetli artık maddelere,bunlardan da daha pahalı enerji ürünlerine uzanan geniş birhammadde maliyet yelpazesi söz konusudur. buna bağlı olarakoluşan enerji üretim maliyetleri yelpazesi de oldukça geniştir.en ekonomik seçeneklerden biri, küspeyi kombine ısı ve elektrik(kIe) santrallerinde kullanmaktır. Öte yandan, geniş biruygulama alanına olanak tanıyan, katı biyoyakıtlarıngazlaştırılması işlemi nispeten hala pahalıdır. uzun vadede,odun gazı kullanarak hem mikro kIe birimleri (motor ve yakıthücreleri) hem de basınçlı gaz elektrik santrallerinde uygunelektrik üretimi maliyetlerine ulaşılması beklenmektedir. ayrıcayerel ısı şebekelerine bağlı küçük veya büyük merkezlerde katıbiyokütleden yararlanarak ısı üretmenin de büyük birpotansiyeli vardır. tarım ürünlerini etanole veya kolza metilesterinden yapılmış biyodizele dönüştürmek son yıllarda,özellikle brezilya ve abd’de daha önemli hale geldi. aynışekilde, biyojenik sentez gazlarından sentetik yakıt elde etmesüreçleri de giderek büyüyen bir rol üstlenecek.
latin amerika, avrupa ve Geçiş ekonomilerinde, gerek sabituygulamalarda gerek ulaşım sektöründe, modern teknolojilerikullanmak yönünde büyük bir potansiyel var. uzun vadede,avrupa ve Geçiş ekonomileri biyokütle potansiyelinin %20-50’sini tarımsal enerji mahsullerinden, geri kalanını da ormanartıkları, endüstriyel odun atıkları ve samandan karşılayacak.latin amerika, kuzey amerika ve özellikle afrika’da ise küspepotansiyeli giderek artacak.
orta doğu, Güney asya ya da Çin gibi diğer bölgelerde ekbiyokütle kullanımı bu bölgelerde arz sınırlı veya gelenekselkullanım zaten yüksek olduğundan sınırlandırılmıştır.Geleneksel kullanımdan modern teknolojilere geçiş, herhangibir ilave yapılmadan dahi mevcut biyokütle kullanımınınverimliliğini ve sürdürülebilirliğini artıracaktır.
rüzgâr enerjisi
rüzgâr enerjisinin kısa bir dönem içinde dinamik bir biçimdebüyümesi, küresel bir piyasasının filizlenmesini sağladı. bugünpek çoğu almanya’da bulunan dünyanın en büyük türbinleri 6mW’lık kurulu güce sahip. politik destek ve teşvikler avrupa’yıdünya rüzgâr piyasasının öncüsü haline getirirken, 2007 yılındapiyasanın yarısından fazlası avrupa dışındaydı ve bu eğilimindevam etmesi bekleniyor. bu arada türbinlere olan talepte ciddibir artışa arzın yetişememesi söz konusu oldu. sonuç olarakyeni sistemlerin maliyetleri durakladı hatta artış gösterdi.Üretim kapasitesindeki artış ile endüstri, önümüzdeki birkaç yıliçinde arz tıkanmalarını aşmayı hedefliyor. piyasa gelişimiprojeksiyonları, öğrenme eğrisi analizleri ve endüstrininbeklentileri göz önüne alınırsa rüzgâr türbini yatırımmaliyetlerinin 2050 yılına kadar onshore (kara üstü) olanlar için%30, offshore (deniz üstü) içinse %50 düşmesi bekleniyor.
© j
oa
nn
e/d
rea
mst
Ime
© G
p/m
ar
tIn
bo
nd
fotograf bellInzona-loCarno trenYolu kenarInda 100 kWFotovoltaİk santralİ. Gordola, İsvİÇre.
fotograf dalGa GÜCÜ.
*not kIe: kombIne ısı ve elektrIk
32
5
gelece
ğin enerji a
rzı senaryoları
|y
EN
ILE
NE
BIL
IR E
NE
RJI T
EK
NO
LO
JILE
RI M
ALIy
ET
PR
OJE
KSIy
ON
LA
Rı
2030
71
10.150
375
38
7.950
294
2040
120
9.490
351
82
6.930
256
2050
152
8.980
332
124
6.310
233
2020
33
11.560
428
13
9.510
351
2010
12
15.040
557
1.7
13.050
483
2005
8.7
17.440
645
0.24
17.500
647
tablo 5.9: jeotermal
Jeotermal (sadece elektrik)
küresel kurulu güç (GW)
Yatırım maliyetleri ($/kW)
İşletim ve bakım maliyetleri($/kWa)
Jeotermal (kombine çevrim)
Global installed capacity (GW)
Yatırım maliyetleri ($/kW)
İşletim ve bakım maliyetleri($/kWa)
2030
44
2.240
89
2040
98
1.870
75
2050
194
1.670
66
2020
17
2.910
117
2010
0.9
5.170
207
2005
0.27
9.040
360
tablo 5.10: okyanus enerjisi
küresel kurulu güç (GW)
Yatırım maliyetleri ($/kW)
İşletim ve bakım maliyetleri($/kWa)
referans27 WWW.needs-projeCt.orG
okyanus enerjisi
okyanus enerjisi, özellikle denizüstü dalga enerjisiteknolojisiyle, küresel elektrik üretiminin ciddi bir kısmınıkarşılayabilecek önemli bir kaynaktır. küresel düzeyde, okyanusenerjisinin potansiyelinin 90 bin tWs/yıl olduğu tahmin ediliyor.en önemli avantajları, geniş alanlarda uygulanabilirliği, kaynağınyüksek düzeyde öngörülebilirliği, çok az görüntü etkisi olmasıve karbon salımı yapmamasıdır. Gel-gitlerden, dalgadan,akıntılardan ve hem ısıl hem de tuz değişim derecelerindenenerji elde etme gibi pek çok tasarım ve aygıt tipigeliştirilmiştir. bunların çoğu ar-Ge’nin ileri aşamalarındadır,geniş çaplı prototipler gerçek deniz şartlarında yerleştirilmiş,bazıları da piyasaya giriş yapma aşamasındadır. birkaç taneşebeke bağlantılı, tamamıyla işletimde, ticari dalga ve gel-gitsantrali bulunmaktadır.
İlk gel-git ve dalga enerjisi çiftlikleri için enerji maliyetinin kWsbaşına 15-55 $ sent arasında olması, ilk gelgit akıntısıçiftliklerinin ise 11-22 $sent/kWsaat olması beklenmektedir.elektrik üretim maliyetlerinin 2020 yılına kadar 10-25$sent/kWh düzeyine düşmesi bekleniyor. maliyet gelişiminderol oynayacak temel alanların konsept tasarımı, aygıtyapılandırmasının optimizasyonu, alternatif yapı malzemelerikullanımıyla yatırım maliyetlerinin indirimi, ölçek ekonomisi veişletim yoluyla öğrenme gibi faktörler olacağı düşünülüyor. sonaraştırma bulgularına göre, dalga enerjisi için %10-15, gelgitakıntıları için %5-10 arasında öğrenme faktörü tahminedilmiyor. orta vadede, okyanus enerjisinin elektrik üretimbiçimleri arasında en rekabetçi ve uygun maliyetli olan seçenekhaline gelme potansiyeli bulunuyor. Önümüzdeki birkaç yıliçinde rüzgâr enerjisine benzer biçimde dinamik bir piyasa girişide bekleniyor. Gelişimin erken bir aşamada olmasından dolayı,geleceğe dair maliyet tahminleri belirsizdir ve hiçbir öğrenmeeğrisi verisi bulunmamakta, mevcut maliyet tahminleri avrupaneeds projesi verilerine dayanmaktadır27.
jeotermal
jeotermal enerji, tüm dünyada ısı üretimi için uzun bir süredir,elektrik üretimi için ise geçtiğimiz yüzyılın başından bu yanakullanılıyor. jeotermal elektrik önceden belirli jeolojik özellikleribulunduran sahalarla sınırlı kalırken, araştırma ve geliştirmeçalışmaları daha geniş bir alanda üretim yapılabileceğini ortayaçıkardı. Özellikle geniş yer altı ısı değişimli alanlar (İlerijeotermal sistemler-eGs) ve düşük ısıların elektriğeçevrilebilmesi (organik rankine çevrim) jeotermal elektriği heryerde üretebilme olanağı veriyor. İleri ısı ve elektrikkojenerasyon santralleri jeotermal elektriğin ekonomisinigeliştirecek potansiyele sahip görülüyor.
jeotermal güç tesisi maliyetlerinin büyük kısmı derin sondajdankaynaklandığı için, sondaj teknolojilerinde daha çok ilerlemebekleniyor. jeotermal enerji kurulu gücünün küresel piyasada,2020’ye kadar yılda %9 oranında büyüdüğü ve bu büyümenin2030’dan sonra %4’e düşeceği varsayılırsa sonuç, 2050itibarıyla %50’lik bir maliyet düşüşü olarak karşımıza çıkacaktır.
• konvansiyonel jeotermal elektriğin 7 $sent/kWs düzeyinden2$sent/kWs’e düşmesi bekleniyor.
• eGs teknolojisi içinse, mevcut yüksek rakamlara karşın (20sent/kWs civarında), elektrik üretim maliyetlerinin -ısı üretimiödemelerine bağlı olarak - uzun dönemde 5 sent/kWscivarına gerilemesi bekleniyor.
jeotermal enerji, dalgalanma göstermeden enerji üretebilmesinedeniyle, gelecekte, yenilenebilir kaynaklara dayanan bir üretimyapısı için anahtar rol oynayacak. Şimdiye kadar jeotermal ısıtmave soğutma potansiyelinin sadece küçük bir bölümünükullanabildik. sığ jeotermal sondaj tekniği ısınma ve soğutmaihtiyacının her zaman ve her yerde karşılanmasına olanaktanırken ısıl enerji depolamasında da kullanılabilir.
enerjI [d]evrImIsÜrdÜrÜlebİlİr bİr tÜrkİYe İÇİn enerjİ Yol harİtasI
33
5
gelece
ğin enerji a
rzı senaryoları
|y
EN
ILE
NE
BIL
IR E
NE
RJI T
EK
NO
LO
JILE
RI M
ALIy
ET
PR
OJE
KSIy
ON
LA
Rı
hidroelektrik
hidroelektrik, ekonomik elektrik üretimi için uzun zamandırkullanılan olgunlaşmış bir teknolojidir. Yine de, yeni teknolojileriçin (özellikle ırmak tipi rezervuarsız küçük hidro projeleri için)belli bir maliyet azaltım potansiyeli bulunuyor. mevcutsistemlerin yenilenmesi ve verimliliklerinin artırılması yoluyla daekstra üretim sağlanabilir. hidroelektriğin önemi sel kontrolü vekurak dönemlerde su arzını devam ettirebilmek için artacağabenziyor. sürdürülebilir hidroelektrik, ırmak ekosistemleriyleuyumlu santralleri hayata geçirirken elektrik üretimi içinekonomik olarak çekici bir seçenek de sağlayabilir.
özetle yenilenebilir enerji maliyet gelişimleri
Şekil 5.2, yenilenebilir enerji teknolojilerinin, özgül öğrenmeeğrilerinden türetilmiş maliyet eğilimlerini özetliyor. beklenenmaliyet azaltımının temelde zamanın değil, kümülatif kurulugücün bir sonucu olduğunun altı çizilmelidir. dolayısıyla,piyasanın dinamik bir şekilde büyümesi gerekmektedir.teknolojilerin çoğunun yatırım maliyetlerini, 2020 itibarıyla %30ile %70 arasında, tam gelişme sağlayınca ise (2040’tan sonra)%20 ile %60 arasında azaltması bekleniyor.
Yenilenebilir enerji teknolojilerinin azalan yatırım maliyetleri,şekil 5.4’de görüldüğü gibi, doğrudan doğruya ısı ve elektriküretimi maliyetinin de azalmasına yol açar. Fotovoltaiklerharicindeki teknolojiler için bugünkü üretim maliyetleri 8 ile 20€sent/kWs (10-25 $cents/kWh) civarında seyrediyor.maliyetlerin, uzun vadede 4 ile 10 € sent/kWs aralığına düşmesibekleniyor. bu tahminler, yerel rüzgâr rejimi ya da güneş ışınımı,uygun fiyatlı biyokütleye ulaşılabilirlik ya da kombine ısı veelektrik üretimi durumunda ısı arzı için verilen kredi gibi,bölgeye özgü koşullara göre değişkenlik gösterebilir.
2030
1.300
3.200
128
2040
1.443
3.320
133
2050
1.565
3.420
137
2020
1.178
3.070
123
2010
978
2.880
115
2005
878
2.760
110
tablo 5.11: hidroelektrik
küresel kurulu güç (GW)
Yatırım maliyetleri ($/kW)
İşletim ve bakım maliyetleri($/kWa)
120
100
80
60
40
20
% 0
şekil 5.3: yatırım maliyetlerinin gelecekteki gelişimi(mevCut malİYet dÜzeYlerİne bİrİmlenmİŞtİr)
2005 2010 2020 2030 2040 2050
•pv
• rÜzGÂr-kara
• rÜzGÂr-denİz
• bIYokÜtle elektrİk santralİ
• bIYokÜtle kIe*
• jeotermal kIe*
• IsIl GÜneŞ enerjİsİ
• okYanus enerjİsİ
• pv
• rÜzGÂr
• bIYokÜtle kIe*
• jeotermal kIe*
• IsIl GÜneŞ enerjİsİ
40
35
30
25
20
15
10
5
ct/kWh 0
şekil 5.4: elektrik üretim maliyetlerinin yenilenebilirenerji ve fosil yakıt seçeneklerinde beklenen gelişimioeCd kuzeY amerİka Örnek alIndI
2005 2010 2020 2030 2040 2050
© G
p/d
an
Iel
belt
rá
fotograf puerto aYsen’de rÜzGÂrtÜrbInlerI. ŞIlI.
*not kIe: kombIne ısı ve elektrIk
*not kIe: kombIne ısı ve elektrIk
34
6 senaryolar, olası kalkınma yollarını tarif etmek, karar vericileregelecek perspektiflerinin genel bir görünümünü sunmak ve geleceğinenerji düzenini nasıl biçimlendirebileceklerini göstermeleri açısındanönem taşırlar. burada, geleceğin enerji üretim sistemine gidenyolların geniş yelpazesini karakterize eden iki ayrı senaryo kullanıldı:mevcut eğilim ve politikaların devamlılığını yansıtan referans senaryove birtakım çevre hedeflerine ulaşmak için tasarlanmış enerji[d]evrimi senaryosu. senaryo ile uluslararası enerji ajansı (uea)tarafından yayınlanan verileri temel alıyor. bu senaryo, sadece şuanda var olan uluslararası enerji ve çevre politikalarını hesaba katıyor.varsayımlar, örneğin, elektrik ve doğalgaz piyasası reformlarını, sınırötesi enerji ticaretinin serbestleşmesi ve çevre kirliliğiyle mücadeleiçin yürütülen mevcut politikaları içerirken referans senaryo sera gazısalımlarını azaltmak üzere ek politikalar içermez. uea senaryosu,sadece 2030’a kadar uzanan bir zaman dilimini kapsadığındansenaryonun kilit makroekonomik göstergeleri üzerinden tahminyapılarak 2050 yılına uzatıldı. enerji [d]evrimi senaryosu, küreselsıcaklık artışının +2°C’nin altında tutulabilmesi için karbondioksitsalımlarını 2050 itibarıyla kişi başına ortalama 1.1 tona düşürmeyihedefliyor. mesap/planet modeli kullanılarak, alman uzay bilimenstitüsü (dlr) tarafından tarafından geliştirildi. senaryo, enerjiverimliliği alanındaki büyük potansiyelin kullanımı üzerine oturuyor.aynı zamanda, uygun maliyetli yenilenebilir enerji kaynakları; ısı,elektrik ve kısmen ulaşımda devreye sokuluyor. referans senaryo’dageçen nüfus artışı ve GsYh büyüme oranları gibi genel çerçeveparametreleri değiştirilmeden kullanılıyor.
nüfus artışı
enerji senaryolarının hazırlanmasında en önemli parametrelerden birinüfus projeksiyonlarıdır. nüfus artışı doğrudan ve ekonomik büyümeyeolan etkisi nedeniyle enerji talebinin miktar ve kompozisyonunubelirleyen faktörlerden biridir. uea’nın deG 2007 raporu birleşmişmilletler kalkınma programı (undp) projeksiyonlarını kullanır. buçalışma için undp’nin en güncel projeksiyonları kullanılmıştır28.
dünya nüfusunun 2005’ten 2050’ye kadar olan dönemde %0,77ortalama hızla, 2005’de 6,5 milyardan 2050’de 9,1 milyarın üstüneyükselmesi bekleniyor. nüfus artışı 2005 ile 2010 arasındaki %1,2’likartış hızından, 2040-2050 arasında %0,4’lük artış hızına doğrugerileyecek. dünyada durum böyleyken, türkiye’nin 2005 yılında 73milyon olan nüfusunun 2050 yılında 99 milyona çıkması bekleniyor.
ekonomik büyüme
ekonomik büyüme enerji talebinin oluşmasında ana parametrelerdenbir diğeridir. 1971’den bu yana küresel Gaysı safi Yurtiçi hasıla(GsYh) oranındaki %1’lik her büyüme birincil enerji talebinde %0,6’lıkbir artışa neden oldu. enerji talebini ve GsYh oranlarındakibüyümenin birbirinden ayrıştırılması gelecekteki talebi düşürmedeönkoşuldur. Geçmişte üretilen küresel enerji/ekonomi/çevremodellerinin çoğu bütün ülkelerin tahmin ve hesaplarını ortak bir kurüzerinden gerçekleştirmek üzere piyasa döviz kurları üzerindenhesaplandı. bu yaklaşım yakın zamanda çok tartışıldı ve alternatifolarak satın alma gücü paritesine göre döviz kuru oranları yaklaşımıbenimsendi. satın alma gücü pariteleri, ticari ve ticari olmayan mal ve
hizmetlerle yaşam standartlarında yaygın ölçütlere göre belirlenmişhasılayı tek bir potada toplar. enerji talebinin temel dinamiklerinianlamak ve ülkeler arasında enerji yoğunluğu karşılaştırmalarıyapabilmek için bu yaklaşım daha sağlam bir bilgi sunar.
satın alma paritesi değerlendirmeleri henüz ulusal gelir ve ürünticareti ile ulusal fiyat endekslerine dayalı istatistiklere oranla daha azölçülmüş ve belirsiz olsa da, küresel senaryo gelişimi için daha iyi birtemel sunarlar29. bu nedenle, deG 2007’deki tüm veriler satın almagücü paritesine göre hesaplanmış GsYh oranlarına görehazırlanmıştır. ancak, deG 2007 yalnızca 2030 yılına kadar olandönemi öngördüğünden 2030-2050 projeksiyonları bizimtahminlerimize dayalıdır.
türkiye 2003-2007 arasında %6,9’luk bir ekonomik büyüme ile hızlıbüyüyen ülkeler kategorisine giriyor. potansiyel GsYh büyümeönümüzdeki yıllarda %5 olarak hesaplanırken, devlet politikaları abyaşam standartlarına ulaşabilmek için %7-8 oranında bir büyümeyihedefliyor. 2009-2050 yılları arasında, uea referans senaryosunabağlı kalarak, potansiyel büyüme ve iyimser hedef arasında kalanortalama %6,3’lük bir oranı senaryolarımız için ekonomik büyümerakamı olarak kabul ettik.
6Türkiye enerji [d]evrimi senaryosundaki temel sonuçlar
“sürdürülebilir bir şekilde kalkınmak için, iklim değişikliğiylemücadelede sağlam tedbirler geliştirmemiz gerekiyor.”HU JINTAO,Çİn devlet baŞkanI
© b
ern
d ju
erG
ens/
dre
am
stIm
e
şekil 6.1: Türkiye: kişi başına GSYH projeksiyonu
şekil 6.2:Türkiye: referans ve enerji [d]evrimi senaryolarınagöre ortalama enerji yoğunluğu projeksiyonları
6
5
4
3
2
1
MJ/€ 02000 2010 2020 2030 2040 2050
• e[d]
• reF
referanslar28 World populatIon prospeCts: the 2006 revIsIon’ [dÜnYa nÜFus beklentİlerİ],bİrleŞmİŞ mİlletler, nÜFus bÖlÜmÜ, ekonomİk ve sosYal İŞler departmanI, 200729 nordhaus, W, ‘alternatIve measures oF output In GlobaleConomICenvIronmental models: purChasInG poWer parItY or marketeXChanGe rates?’, IpCC salIm senarYolarI uzmanlIk toplantIsI İÇİnhazIrlanan rapor, usepa WashInGton dC, oCak 12-14, 2005
25.000
20.000
15.000
10.000
5.000
0
2000 2010 2020 2030 2040 2050
€ 2
005 /
kiş
i b
aşın
a
35
6
temel so
nuçlar
|T
ALE
P
sektörlere göre enerji talebi
nüfus artışı, ekonomik büyüme ve enerji yoğunluğuprojeksiyonlarını birleştirerek türkiye’nin enerji talebiningeleceği için yol haritaları çizilebilir. Şekil 6.3’de enerji talebiningelişimi karşılaştırmalı olarak hem referans hem de enerji[d]evrimi senaryosu’nda gösterilmiştir. referans senaryo’da,toplam birincil enerji talebi bugünkü 3.531 pj/yıl’a göre 2,8 katartarak 2050 yılında 9.872 pj/yıl rakamına ulaşacak. enerji[d]evrimi senaryosu’nda ise birincil enerji talebi 2030’da yıllık7.582 pj’e yükselecek ve 2050 yılına kadar 5.574 pj/yılrakamına gerileyecek.
Yenilenebilir enerji kaynaklarının yeterince büyük bir paya sahipolması için önkoşul enerji verimliliğinin ivme kazanarakartmasıdır. bu artışın sadece çevreye değil ekonomik açıdan dabüyük getirileri vardır. hizmet süresi hesaba katılırsa pek çokenerji verimliliği ölçütü ek enerji kullanımına oranla maliyetlerdedaha yüksek bir tasarruf sağlar. düşük maliyetli enerji tasarrufupotansiyellerinin harekete geçirilmesi maliyetlerin doğrudandoğruya azalmasını sağlar. Yenilenebilir enerjilerin piyasayasürülmesi esnasında çıkacak ek maliyetleri telafi etmesi içinkararlı bir verimlilik stratejisi çizmek de yardımcı olacaktır.
enerji [d]evrimi senaryosu’nda, elektrik talebinde esas olarakhane ve hizmet sektörü tüketimindeki azalmadan kaynaklananorantısız bir düşme beklenmektedir. elektrikli taşıtların artışınedeniyle genel elektrik talebindeki artış önlenemiyor ve 2050yılında 394 tWsaate yükseliyor. ancak referans senaryo’yakıyasla 86 tWsaat kadar yıllık tasarruf yapılıyor. enerji talebindekibu azaltım tüm sektörlerde mevcut olan en iyi teknolojilerdenyararlanarak en yüksek verimli elektronik cihazların girişiylesağlanıyor. ayrıca, ev ve işyerlerinde güneş mimarisiniyaygınlaştırarak aktif soğutma cihazlarının yarattığı talepönleniyor. diğer yandan, ısı arzındaki verimlilik kazanımlarınınçok daha yüksek olması mümkün. Yine de enerji [d]evrimisenaryosu’nda 2050 yılına kadar ısınmaya dayalı nihai talepartıyor (bkz. Şekil 6.5). referans senaryo ile karşılaştırıldığında2050 yılına kadar verimlilik kazanımı 1122 pj/yıl oranındaki birtüketime eşdeğer oluyor. varolan binaların enerji verimliliğiesaslarına uygun olarak yenilenmesi, yeni binalar için de düşükenerji standartlarının şart koşulması ve “pasif evlerin” yapımıylahem ısınmaya yönelik standartlar korunabilir hem de gelecekteenerji talebi çok daha düşük tutulabilir. ulaşım sektöründe ise,enerji [d]evrimi senaryosu’nun enerji talebi ikiye katlanıp 1.170pj/yıl’a yükselirken, referans senaryo’da dört kat artış gösteriyor.bu sektördeki tasarruf ise yüksek verimli taşıtların piyasaya girişi,yük taşımacılığının otoyollardan demir yollarına taşınması veyolculuk yapma alışkanlıklarının değişmesi (toplu taşıma, daha azuçak yolculuğu vb.) gibi yollarla sağlanıyor.
şekil 6.3: Türkiye: iki senaryoda toplam enerji talebi gelişimi
şekil 6.4: Türkiye: sektörlere göre elektrik talebi gelişimi(‘verİmlİlİk’ = reFerans senarYo’Ya oranla İndİrİm; dİğer sektÖrler= hİzmet sektÖrÜ ve konutlar)
şekil 6.5: Türkiye: sektörlere göre ısı talebi gelişimi(‘verİmlİlİk’ = reFerans senarYo’Ya oranla İndİrİm)
• ‘verİmlİlİk’
• endÜstrİ• dİğer sektÖrler
• ulaŞIm
© e
vr
Im u
zu
nbo
Yla
r
© t
un
Ca
Y d
esIn
oG
lu
fotograf tÜrkIYe’de rÜzGÂr tÜrbInlerI.
fotograf aFŞIn elbIstan termIk santralI, kahramanmaraŞ.
8.000
7.000
6.000
5.000
4.000
3.000
2.000
1.000
PJ/a 0reF2005
reF2010
reF2020
reF2030
reF2040
reF2050
8.000
7.000
6.000
5.000
4.000
3.000
2.000
1.000
PJ/a 0E[D]2005
E[D]2010
E[D]2020
E[D]2030
E[D]2040
600
500
400
300
200
100
TWh/a 02005 2010 2020 2030 2040 2050
3.500
3.000
2.500
2.000
1.500
1.000
500
PJ/a 02005 2010 2020 2030 2040 2050
E[D]2050
160
140
120
100
80
60
40
20
gWel 0E[D]2005
E[D]2010
E[D]2020
E[D]2030
E[D]2040
E[D]2050
700
600
500
400
300
200
100
TWh/a 0reF2005
E[D] reF2010
E[D] reF2020
E[D] reF2030
E[D] reF2040
E[D] reF2050
E[D]
36
6
temel so
nuçlar
|E
LE
KT
RIK
ÜR
ET
IMI
elektrik üretimi
elektrik üretim sektörünün gelişimini, yenilenebilir enerjipiyasasının dinamik biçimde büyümesi ve yenilenebilir elektrikoranın artışı karakterize ediyor. bu sayede kömür ve linyitkullanan termik santraller devreden çıkarılırken, şebekeistikrarını sağlamak amacıyla kullanılan doğalgaz elektriğinde2030 itibarıyla azalmaya gidilecek. 2050 yılına gelindiğinde,türkiye’de üretilen elektriğin %84’ü yenilenebilir enerji kaynaklıolacak. “Yeni” yenilenebilir enerjiler -özellikle rüzgâr, ısıl güneşenerjisi santralleri, modern biyokütle ve fotovoltaik güneşenerjisi - elektrik üretiminin %71’ini karşılayacak.
aşağıda ana hatlarıyla çizilmiş strateji, yenilenebilir enerjiüretimine dayalı bir geleceğe giden yolu çiziyor:
• kömürlü termik santraller aşamalı olarak devreden çıkarılırkenartan elektrik talebi öncelikle yeni yüksek verimli kombineçevrimli doğalgaz santralleri ve doğalgaza ek olarak, rüzgâr,ısıl güneş enerjisi, fotovoltaik güneş panelleri ve biyokütlekurulu gücünün artırılması ile karşılanacak. uzun vadede,rüzgâr ve fotovoltaikler elektrik üretiminin en önemli kalemini oluşturacak.
• Güneş enerjisinin, hidroelektrik ve biyokütlenin elektriküretimine kayda değer bir katkısı olacak. dalgalı karaktertaşımayan üretim süreçleri nedeniyle özellikle hidro ve verimliısı depolama teknolojisi bulunan ısıl güneş enerjisi, genelüretim dağılımında önemli bir yere sahipler.
• Yenilenebilir enerjiler 2005’deki 14 GW’lık kurulu güçden2050’de 146 GW’a yükselecekler. Yenilenebilir enerjikapasıtesının 10 kat artış gösterebilmesi için siyasi destek veiyi tasarlanmış siyasi aygıtların oluşturulması gerekiyor.Önümüzdeki 20 yıl içinde yeni üretim kapasitesi yatırımlarıiçin kayda değer bir talep olacak. enerji sektöründeki yatırımdöngüleri uzun olduğundan, türkiye enerji sektörünü yenidenyapılandırma için kararların bugünden alınması gerekiyor.
Yenilenebilir enerjilerde ekonomik olarak cazip bir büyümeyapılabilmesi için bütün teknolojilerin zamanında ve dengeliolarak harekete geçirilmesi büyük önem taşıyor. bu seferberlikteknik potansiyellere, maliyet azaltımı ve teknolojik olgunluğabağlıdır. Şekil 6.7’de farklı yenilenebilir enerji teknolojilerininzamana göre karşılaştırmalı gelişimi ele alınıyor. 2020 yılınakadar, büyüyen piyasa payına en büyük katkı, hidroelektrik vemodern biyokütle santrallerinden gelecek. 2020 itibarıylarüzgârın payının devamlı büyümesine jeotermal enerji,fotovoltaik ve ısıl güneş enerjisi eşlik edecek. buradakirakamların hiçbiri maksimum fizibilite oranlarını ifade etmez.senaryonun yapımında dengeli bir yaklaşımı tercih ettik. doğrupolitika gelişimi ile güneş enerjisi sektöründe çok daha hızlı birgelişme mümkün. bu, özellikle 2020 yılına kadar 6GW, 2050yılına kadar ise 14 GW’a kadar büyüyecek olan ısıl güneşenerjisi teknolojisi için geçerli.
şekil 6.6: Türkiye: elektrik üretim yapısının ikisenaryoda gelişimi(‘verİmlİlİk’ = reFerans senarYo’Ya oranla İndİrİm)
şekil 6.7: Türkiye: enerji [d]evrimi senaryosundayenilenebilir elektrik üretim kapasitesinin gelişimi kaYnaklara GÖre
• ‘verİmlİlİk’
• İthal Yek
• okYanus enerjİsİ
• GÜneŞ enerjİsİ
• Fotovoltaİk
• jeotermal
• rÜzGÂr
• hİdro
• bİYokÜtle
• doğalGaz & petrol
• kÖmÜr
• nÜkleer
enerjI [d]evrImIsÜrdÜrÜlebİlİr bİr tÜrkİYe İÇİn enerjİ Yol harİtasI
37
6
temel so
nuçlar
|M
ALIy
ET
LE
R-
ıSıN
MA
VE
SO
ğU
TM
A
IrIs
hk
a/d
rea
mst
Ime
©k
ar
ah
an
Y/d
rea
mst
Imefotograf bozCaada’da rÜzGÂr tÜrbİnlerİ ve Fener.
fotograf dalGa enerjİsİ potansİYelİ. bİr FIrtIna esnasInda akdenİz’de bİr kIYI.
elektrik sektörünün gelecekteki maliyetleri
Şekil 6.8’de gösterildiği gibi enerji evrimi senaryosundayenilenebilir teknolojilerin piyasaya girişi ile elektrik üretimmaliyetleri referans senaryo’ya oranla hafifçe yükseliyor. 2020yılına kadar bu fark kilovatsaat başına 0,2 sentten daha az olacak.tablo 3.2’de verilen fosil yakıt fiyat projeksiyonlarında beklenendenfazla en ufak bir artışın iki senaryo arasındaki farkı kapatacağı dagöz ardı edilmemeli. elektrik üretiminde karbondioksit yoğunluğuazaltıldığı için 2020 itibarıyla maliyetler enerji [d]evrimisenaryosu’nda ekonomik olarak giderek daha uygun hale gelecekve 2050 yılına gelindiğinde elektrik üretim maliyeti referanssenaryo’da öngörülenin 2 sent/kWs daha aşağısında kalacak.
artan talep nedeniyle toplumun elektrik üretimi için yaptığıharcamalarda ciddi bir artış gözlemliyoruz. referans senaryo’yagöre, talepteki kontrolsüz artış, fosil yakıt fiyatlarındaki artış veCo2 maliyetleri nedeniyle elektrik üretim maliyetleri bugünün 10,8milyar avro’luk düzeyinden 2050’de 55 milyar avro’ya yükselecek.Şekil 6.9’da da gösterildiği gibi, enerji [d]evrimi senaryosuyalnızca Co2 salımlarının sabitlenip azaltılmasıyla kalmıyor aynızamanda enerji maliyetlerini azaltarak toplum üzerindekiekonomik baskıyı da hafifletiyor. enerji verimliliğini artırarak veenerji arzını yenilenebilir enerjilere kaydırarak uzun vadedeelektrik üretimini referans senaryo’ya oranla üçte bir azaltıyoruz.enerji sektöründe bağlayıcı evrensel hedefleri koymanın ekonomikanlamda karşılığını ödediği gerçeği böylelikle daha da netleşiyor.
ısınma ve soğutma
Isı üretiminde yenilenebilir enerjilerin gelişimi beraberindebirçok meseleyi de getiriyor. bugün, yenilenebilir kaynaklarısınmada birincil enerji talebinin %16’sını karşılıyor. bunun enbüyük payı da geleneksel biyokütle yakımından kaynaklanıyor.mahalli bazda merkezi ısıtma ağlarının eksikliği jeotermal ve ısılgüneş enerjisinin yaygın kullanımını büyük ölçüde engelleyenciddi bir altyapı engeli olarak karşımıza çıkıyor. Geçmişdeneyimler, elektrik sektöründe etkili destek mekanizmalarıkurmanın çok aktörlü ısı piyasasına oranla daha kolay olduğunugösteriyor. bu nedenle dinamik bir gelişmeyi sağlamak içingüçlü bir teşvik paketi hazırlamak şart. enerji [d]evrimisenaryosu’nda 2050 yılına gelindiğinde ısınma ve soğutmatalebinin %63,8’ini yenilenebilir enerjiler karşılıyor.
• enerji verimliliği ölçütleri ısı talebindeki mevcut artışı yaşamstandartlarındaki artışla birlikte, referans senaryo’ya oranla1.122 pj/yıl düzeyinde azaltabilir.
• doğrudan ısınma alanında fosil yakıtların yerini giderek artan düzeyde güneş kolektörleri, biyokütle, biyogaz vejeotermal alıyor.
• Geri kalan konvansiyonel uygulamalarda kömür ve petroldendoğalgaza geçiş ektsra bir Co2 azaltımı sağlayacak.
şekil 6.10: Türkiye: her iki senaryoda ısı arzı yapısının gelişimi(‘verİmlİlİk’ = reFerans senarYo’Ya oranla İndİrİm)
• ‘verİmlİlİk’
• jeotermal
• GÜneŞ
• bIYokÜtle
• Fosİl YakItlar
şekil 6.9: Türkiye: toplam elektrik arzı maliyetleri
• enerjİ [d]evrİmİ - ‘verİmlİlİk’ Önlemlerİ
• enerjİ [d]evrİmİ senarYosu
• reFerans senarYo
şekil 6.8:Türkiye: iki ayrı senaryoya özgü elektriküretim maliyetleri (2020’den İtİbaren Co2 salIm malİYetlerİ eklenmİŞtİr, malİYetler 2020’de 20 $/tCo2 olarak baŞlaYIp 2050’de 50 $/tCo2 değerİne YÜkselİYor.)
2000 2010 2020 2030 2040 2050
10
9
8
7
6
$¢/kWh 5
70
60
50
40
30
20
10
B $/a 0reF2005
E[D] reF2010
E[D] reF2020
E[D] reF2030
E[D] reF2040
E[D] reF2050
E[D]
3.500
3.000
2.500
2.000
1.500
1.000
500
PJ/a 0reF2005
E[D] reF2010
E[D] reF2020
E[D] reF2030
E[D] reF2040
E[D] reF2050
E[D]
•e [r]
• reF
700
600
500
400
300
200
100
Mil t/a 0E[D]2005
E[D]2010
E[D]2020
E[D]2030
E[D]2040
E[D]2050
12.000
10.000
8.000
6.000
4.000
2.000
PJ/a 0reF2005
E[D] reF2010
E[D] reF2020
E[D] reF2030
E[D] reF2040
E[D] reF2050
E[D]
2.500
2.000
1.500
1.000
500
PJ/a 0reF2005
E[D] reF2010
E[D] reF2020
E[D] reF2030
E[D] reF2040
E[D] reF2050
E[D]
38
6
temel so
nuçlar
|U
LA
ŞıM
- T
ÜK
ET
IM-
cO
2SA
LıM
LA
Rı
birincil enerji tüketimi
Yukarıda geçen varsayımları hesaba katarak türkiye için enerji[d]evrimi senaryosu’nda ortaya çıkan birincil enerji tüketimi Şekil6.12’de gösterilmiştir. referans senaryo’ya kıyasla toplam enerjitalebi 2050 yılına kadar %56 oranında düşürülüyor. Geri kalantalebin ise yaklaşık %60’ı yenilenebilir enerjiler tarafındankarşılanıyor. enerji [d]evrimi senaryosu, türkiye’nin avrupabirliği’ne geçişinde daha hızlı uyum sağlayabilmesi için yine birliğin2020 yılına yönelik belirlemiş olduğu birincil enerji arzında %20yenilenebilir enerji hedefini de türkiye için mümkün kılıyor. Şunuda belirtmek gerekir ki, birincil enerji tüketimi için kullanılan“verimlilik yöntemi” gereği, hidro, rüzgâr, güneş ve jeotermalenerjilerin ürettiği elektrik, birincil enerji tüketimine eşit olarakvarsayılmış dolayısıyla enerji tedarikçileri olarak yenilenebilirenerjilerin payı asıl üretim kapasitelerinin daha altında tutulmuştur.
CO2 salımlarının gelişimi
2005-2050 yılları arasında ekonomik büyüme ve nüfus artışıoranları her iki senaryoda da ortak parametreler olarakkullanılmış olmasına karşılık, Co2 salım oranlarında büyükfarklılıklar kaydettik. referans senaryo’da Co2 salımları2005’den 2050 yılına kadar neredeyse üçe katlanırken, enerji[d]evrimi senaryosu’nda, 2005 yılında kaydedilen enerjikaynaklı 217 milyon ton, 2020 yılında %50 kadar bir artışlasınırlandırılıyor, 2050 yılına gelindiğinde 106 milyon tondüzeyine indiriliyor. kişi başına enerji kaynaklı yıllık salımlar 3 ton’dan 1,1 tona düşürülüyor. artan talebe rağmen, elektriksektöründe karbondioksit salımları aşağıya çekiliyor. uzunvadede, enerji verimliliği kazanımları ve araçlarda daha çokyenilenebilir elektrik kullanılması Co2 salımlarının ulaşımsektöründe bile azaltılmasını sağlıyor. bununla birlikte, 2050yılında ulaşım sektörü %33’lük bir payla türkiye’nin toplamsalımlarının en büyük kaynağı haline geliyor
şekil 6.11: Türkiye: her iki senaryoya göre ulaşım(‘verİmlİlİk’ = reFerans senarYo’Ya oranla İndİrİm)
• ‘verİmlİlİk’
• hİdrojen
• elektrİk
• bİYoYakItlar
• doğalGaz
• petrol ÜrÜnlerİ
şekil 6.12: Türkiye: her iki senaryoda birincil enerji tüketimi(‘verİmlİlİk’ = reFerans senarYo’Ya oranla İndİrİm)
• ‘verİmlİlİk’
• okYanus enerjİsİ
• jeotermal
• GÜneŞ
• bİYokÜtle
• rÜzGÂr
• hİdro
• doğalGaz
• ham petrol
• kÖmÜr
• nÜkleer
şekil 6.13: Türkiye: enerji [d]evrimi senaryosundasektörlere göre CO2 salımlarının gelişimi (‘verİmlİlİk’ = reFerans senarYo’Ya oranla İndİrİm)
• ‘verİmlİlİk’ ve Yenİlenebİlİr enerjİ kaYnaklI İndİrİmler
• ulaŞIm
• dİğer sektÖrler• endÜstrİ
• kamusal elektrİk ve kIe
enerjI [d]evrImIsÜrdÜrÜlebİlİr bİr tÜrkİYe İÇİn enerjİ Yol harİtasI
ulaşım
ulaşım sektöründe, enerji [d]evrimi senaryosu’nda enerji talebinin2050 yılına kadar ikiye katlanması ve 1.170 pj/yıl’a çıkması,ancak referans senaryo’ya oranla 900 pj/yıl tasarruf yapılmasıbekleniyor. bu fark yüksek verimli taşıtların piyasaya girişiyle, yüktaşımacılığının otoyollardan raylara aktarılmasıyla ve ulaşımalışkanlıklarında değişimle sağlanıyor. bireysel otomobillere cazipalternatiflerin oluşturulmasıyla, otomobil stoğunun artışı referanssenaryo’ya oranla yavaşlatılıyor. ekonomik teşviklerle daha küçükotomobillere geçiş, ulaşım teknolojisinin elektrikli trenlere kayışıve taşıtların toplam kilometrelerinde yıllık %0,25’lik bir azalma%60 oranında enerji tasarrufu sağlıyor.
39
verimli bir enerji piyasasına doğru
enerji verimliliğini teşvik etmek için bugün pek çok ülkedepolitikalar ve ölçütler geliştirilmiş durumdadır. enerji vebilgilendirme etiketleri, zorunlu minimum enerji performansıstandartları ve gönüllü verimlilik anlaşmaları bunlardan enpopüler olanlarıdır. etkili hükümet politikaları piyasaları“iten”(örneğin, standartlar) veya piyasaları “çeken” (teşvikler)olmak üzere iki faktörü bir arada barındırırken, verimlilikstandartlarının daha verimli bir enerji sistemine geçişte etkiliolduğu ve düşük maliyet sağladığı kanıtlandı. bu alanda en çokbaşarı göstermiş ülke olan japonya’nın programı, zorunluhedeflere dayalı yasal bir plan --şu anda yeniden gözdengeçirildiğini de ekleyelim- olarak bir yandan hedef değerlerinsürekli olarak yenilenmesine olanak tanırken, diğer yandan enerjitüketen ekipmanların üretici ve ithalatçılarına, piyasasegmentlerine göre önceden belirlenmiş ürünlerinin enerjiverimliliğini sürekli olarak geliştirmeleri için teşvikler veriyor.bugünün piyasada bulunan en iyi verimlilik modelleri gelecektekistandartlar için şimdiden seviye belirleyen modellerdir. Örneğin,mevcut ürünlerin en iyi verimlilik seviyeleri model revize edilirkengelecekte belirlenmiş bir zaman dilimi için verimlilik standartlarıolarak önceden belirlenir.
enerji verimliliğinde yeniliklerin desteklenmesi, düşük karbonluulaşım sistemleri ve yenilenebilir enerji üretimi enerji[d]evriminin daha cazip hale gelmesinde yenilikler (yeni icatlar)önemli bir rol oynayacak. zaten verimlilik ve salım standartlarınısürekli ileriye götürmek için buna ihtiyacımız da var. Yenilenebilirenerji ve enerji verimliliğine destek veren programlarda yeniliklerindesteklenmesine de mutlaka yer verilir çünkü enerji arzı zincirinde–ar-ge ve tanıtım projelerinden geniş çaplı kullanıma kadar-karşılaşılan tüm engeller bu yolla giderilebilir.
cihaz, bina ve taşıtlar için bağlayıcı ve sürekli gelişenverimlilik ve salım standartları belirlemek sanayileşmişülkelerde, bekleme modu (standby) elektrik tüketimi hane başınatoplam enerji tüketiminin %4’ü ile %10’una denk düşecek biçimde20 ile 60 vat arasında değişmektedir. ancak bekleme moduelektrik tüketimini 1 vat’a düşürecek teknolojiler mevcuttur. buteknolojilerin küresel bir standart olarak zorunlu tutulması ueatarafından önerilmiştir. japonya, Güney kore ve kaliforniya eyaletişimdiden sözkonusu uluslararası yaklaşımın gerçekleşmesinibeklemeden bekleme modu standartlarını kendi evlerinde zorunluhale getirdi. bunun gibi pek çok standart yolu mevcuttur.
enerji talebini azaltmak üzere mevcut engelleri ve diğerpiyasa başarısızlıklarını aşan piyasa dönüşümü politikalarınıgeliştirip uygulamak standartların yerleştirilip uygulanmasınaek olarak, piyasa dönüşümü politikaları enerji verimli ürün vehizmetleri teşvik eder. bu stratejinin amacı piyasaya uzunömürlü yapısal ve davranışsal değişimleri sokabilmektir. böyleceenerji verimli teknolojilerin benimsenme oranı artış gösterir.temel faktörlerden biri piyasa bariyerlerini aşabilmektir. bubariyerler enerji verimli ürünlerin üretim ve satışını kısıtlarlar.
yakıt yok, salım yok, sorun yok: yenilenebilir enerjiler
dünyanın her bir yanında hükümetler, elektrik piyasasınıözelleştirme sürecindeyken, yenilenebilir enerji kaynaklarının artanrekabet gücünün bu kaynaklara yönelik talebin artışına nedenolması gerekir. ancak konvansiyonel teknolojilere yönelik neredeysebir yüzyıl boyunca sürmüş olan güçlü finansal, siyasal ve yapısaldestek ile çarpıtılmış bir elektrik piyasasında, yenilenebilir enerjilerpolitik destek olmazsa dezavantajlı ve marjinal bir konumdakalabilir. bu nedenle, güçlü bir siyasi ve ekonomik çabaylayenilenebilir teknolojiler, 20 yıl kadar bir süre boyunca, özelliklesabit tarifelerle yasal güvence altına alınarak geliştirilmelidir.
Şu anda, yeni yenilenebilir enerji üreticileri, tüketiciler ve vergimükellefleri ilk yatırımlar için gerekli olan faiz ve amortismanmaliyetlerini önceden ödemiş oldukları için marjinal maliyetlerleenerji üreten eski nükleer ve fosil yakıt santralleri ile rekabetetmek zorundadır. bu durumun üstesinden gelmek ve belli birdüzeyde hareket alanı oluşturabilmek için siyasi irade gereklidir.
Fosil yakıtların gördüğü ilgiyi –alınan ar-ge fonları ve teşviklergibi- yenilenebilir enerji teknolojileri de görmüş ve dışsalmaliyetler enerji fiyatlarına yansımış olsaydı, çoktan rekabetedebilir düzeye gelmiş olurlardı. Fosil yakıtlara ve nükleerenerjiye yönelik kamusal teşviklerin kesilmesi ve “kirleten öder”ilkesinin enerji piyasalarına yerleştirilmesi piyasa koşullarınıeşitleyebilir ve yenilenebilir enerji teknolojileri için gerekli olanteşvik ihtiyacını ciddi düzeylerde düşürebilirdi. bu ilkebütünüyle uygulanmadığı sürece çarpık piyasa koşulları içinderekabet edebilmek için yenilenebilir enerjilerin maliyet telafisi veek destek tedbirleri alması gerekir. Farklı sektörler veteknolojiler için destek mekanizmaları bölgesel özellikler,öncelikler ve başlangıç noktalarına göre farklılık gösterebilir.ancak her türlü destek mekanizmasında birtakım genel ilkelerinmutlaka bulunması gerekir. bu kıstaslar:
hedeflere ulaşılmasında etkili olma pek çok ülke örneği degösteriyor ki, destek mekanizmalarının doğru bir şekildetasarlanması ile önceden belirlenmiş ulusal hedeflere ulaşmakmümkündür. ulusal düzeyde benimsenmiş herhangi bir sistemyeni kurulu kapasitenin oluşmasında ve hedeflere ulaşmada etkiliolmaya odaklanmalıdır.
uzun dönemli istikrar destek türü ister fiyat, ister miktartemelli olsun, yatırımcıların uzun vadeli istikrara güvenduymalarını sağlamak gerekir. bu, politika üretenlerin işidir.sistemi veya destek seviyesini sürekli olarak değiştirmemek veyadurumu dur-kalk piyasası haline çevirmemek kesinlikle hayatiönem taşır. bu nedenle piyasa istikrarı destek mekanizmasınınuzun dönemli ve kararlı tasarlanması gerekir.
basit ve hızlı idari prosedürler karmaşık lisanslama süreçleriyenilenebilir enerjilerin önündeki en zor engellerden biridir. herdüzeyde idari engellerin kaldırılması şarttır. projeleri onaylamakiçin net bir zaman çizelgesi ve “tek duraklı müessese” denilensistemin oturtulması gereklidir.
7politika önerileri
“Bu mücadelenin dışında kalmak, Türkiye için gerçekçi bir seçenekdeğil… Kyoto’nun onaylanmasıyla iş bitmeyecek; aksine dahadisiplinli, organize ve hızlı bir çalışmanın başlaması gerekecek. “ HALUK öZDALgAtbmm Çevre komIsYonu baŞkanı © m. dIetrICh/dreamstIme
7
• ‘verİmlİlİk’ ve Yenİlenebİlİr enerjİ kaYnaklI İndİrİmler
• ulaŞIm
• dİğer sektÖrler
40
yerel/bölgesel faydanın teşvik edilmesi ve toplumunolurunun alınması Yenilenebilir enerjilerin gelişimi yerel veyabölgesel ölçekte hem kurulum hem de üretimden kaynaklananciddi etkiler yaratabilir. bazı destek mekanizmaları yenilenebilirteknolojilerin kamuoyunca engellenmesine veya desteklenmesineolanak tanıyan ölçütleri de bulundururlar. destek mekanizması,yerel/bölgesel kalkınmayı, istihdamı ve gelir üretimini teşviketmelidir. aynı zamanda yenilenebilir enerjilerin kamusalkabulünü olumlu etkileri ve çok sayıda paydaşın katılımıylaartırmaya teşvik etmelidir.
enerji üretiminde yenilenebilir enerjilerin büyük potansiyelinikullanmak üzere aşağıda mevcut politik çerçeveler vebariyerlerin genel bir görünümü verilmektedir. Yenilenebilirenerjilerin gelişimi aynı zamanda sürdürülebilir bir ekonomikkalkınmaya, kalifiye istihdamın yaratılmasına, teknolojikgelişmeye, küresel düzeyde rekabet edebilir hale gelmeye,endüstriyel bazda ve bilgi üretim süreçlerinde liderliğinkazanılmasına da katkı sağlar.
yenilenebilir enerji hedefleri
son yıllarda, sera gazı azaltım politikalarının bir parçasıolmasının yanı sıra enerji arzı güvenliğini artırmak için de, artansayıda ülke yenilenebilir enerjiler için hedefler belirledi. buhedefler ya kurulu güç üzerinden ya da enerji tüketiminin biroranı şeklinde ifade edilmektedir. her ne kadar bazı durumlardayasal bağlayıcılıkları olmasa da, bu hedefler, avrupa’dan uzakdoğu ve abd’ye, tüm dünyada yenilenebilir enerji kaynaklarınınpayını artırmak yönünden önemli bir katalizör görevi üstleniyor.
Yatırım vadesinin 40 yıla kadar çıkabildiği elektrik sektöründesadece birkaç yıllık bir zaman dilimi pek de uzun sayılmaz.dolayısıyla yenilenebilir enerji hedeflerinin etkili olabilmesi içinkısa, orta ve uzun vadeli adımların belirlenmesi ve yasal açıdanbağlayıcılıklarının olması gerekir. aynı zamanda tarifeli alımgarantisi gibi mekanizmalar tarafından da desteklenmeleriönemlidir. Yenilenebilir enerjinin payının önemli oranda artmasıiçin hedeflerin her teknoloji için ayrı ayrı (rüzgâr, güneş,biyokütle vb.) belirlenmesi gerekmektedir. bu hedefler yerelpotansiyel ile uyumlu olacak şekilde, aynı zamanda da mevcutve planlanan altyapı göz önünde bulundurularak düzenlenir.
son yıllarda özellikle rüzgâr ve güneş enerjisi endüstrilerininkanıtladığı üzere, yenilenebilir enerjiler sektöründe %30 ile %35oranında yıllık büyüme elde etmek mümkündür. avrupaFotovoltaik endüstrisi derneği (epIa), avrupa Isıl Güneş enerjisiendüstrisi derneği (estpIa) ve avrupa rüzgâr enerjisi derneği(eWea)30 ile birlikte çalışarak Greenpeace ve ereC buendüstrilerin 1990 yılından günümüze kadar olan gelişimlerinibelgeledi ve 2020’ye kadar olan dönemi kapsayan bir tahminraporu oluşturdu.
enerji sektörü için talepler
Greenpeace ve yenilenebilir enerjiler endüstrisinin, yenilenebilirenerjilere geçişi desteklemek için yapılması gereken değişikliklerhakkında net bir çizelgesi bulunuyor. temel talepler şunlardır:
• Fosil yakıt ve nükleer enerjilere verilen mali teşviklerinkaldırılması.
• salım üst sınırı ve ticareti (cap &trade) yoluyla dışsal maliyetlerin(toplumsal ve çevresel) enerji fiyatlarına dâhil edilmesi.
• enerji tüketen tüm cihaz, bina ve taşıtlar için enerji verimliliğistandartlarının zorunlu kılınması.
• Yenilenebilir enerji ve kombine ısı ve elektrik üretimi içinyasal bağlayıcılığı olan hedefler belirlenmesi.
• elektrik piyasalarının yenilenebilir enerji üreticilerine şebekeyebağlanma önceliği garanti edilerek reforme edilmesi.
• Yatırımcılara, örneğin tarifeli alım garantisi gibi programlarlatanımlı ve istikrarlı geri dönüşlerin sağlanması.
• Çevresel ürün bilgisinin daha çok sağlanması için etiketlendirmeve kamuoyunu bilgilendirme mekanizmalarının iyileştirilmesi.
• Yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği için ayrılan araştırmave geliştirme bütçelerinin artırılması.
konvansiyonel enerji kaynaklarının dünya çapında her yıl 250 -300 milyar dolarlık31 mali yardım aldığı tahmin ediliyor.teşvikler, konvansiyonel enerji fiyatlarını yapay olarak azaltır,yenilenebilir enerjinin piyasadan uzak tutulmasına neden olurve aslında rekabet edebilme şansı olmayan teknolojilerleyakıtları destekler. Fosil yakıtlar ve nükleer enerjiye yapılandoğrudan ve dolaylı mali yardımların kesilmesi enerjisektöründe daha verimli bir alana doğru hareket edilmesineyardım edecektir. “G8 renewable energy task Force” raporunagöre (2001) “…mali yardımların çok daha küçük boyutlardayenilenebilir enerji kaynaklarına doğru yönlendirilmesi bile yenikamusal hedeflere tutarlılık getirilmesi ve sosyal ve çevreselmaliyetlerin fiyatlara dahil edilmesi için fırsat yaratacaktır. rapor“Yenilenebilir enerji kaynaklarının piyasada daha eşit ve adil birdüzeyde rekabet etmeleri için, G8 ülkelerinin çevreye zararlıteknolojilere yapılan teşvikleri ve diğer destekleri kesmek üzereadım atmaları ve dışsal maliyetlerin hesaplanmasına dayalıpiyasa-temelli mekanizmaları geliştirmeleri ve tamamlamalarıgerekmektedir” yönünde bir tavsiyeyi de içeriyor.
eğer piyasalar, elektrik üreticilerinin (aynı zamanda tüm enerjisektörünün) çevreyi kirletmelerinin hala hemen hemen serbestolduğu düşüncesi ile çarpıtılmamış olsaydı, yenilenebilir enerjiözel koşullara ihtiyaç duymayacaktı. uzun zamandır kullanılan vetamamıyla çevreyi kirleten teknolojilere yapılan mali yardımlarçoğunlukla yıkıcıdır. Geleneksel elektrik yöntemlerine yapılan malidesteği kaldırmak sadece vergi mükelleflerinin parasınıkurtarmakla kalmayacak, aynı zamanda yenilenebilir enerjilerinihtiyaç duyduðu desteği de büyük oranda azaltacaktır.
Şu anda enerji piyasasında olan çarpıklığın ortadan kaldırılmasıve telafi edilmesi için yapılması gerekenlerin tam bir tasviri şu şekildedir:
referanslar30 solar GeneratIon (epIa), ConCentrated solar thermal poWer – noW!(GreenpeaCe), WIndForCe 12 (eWea), Global WInd enerGY outlook 2006, GWeC.31 ‘World enerGY assessment: enerGY and the ChallenGe oF sustaInabIlItY’,unIted natIons development proGramme, 2000
7
politik
a önerileri
|H
ED
EFLE
R
enerjI [d]evrImIsÜrdÜrÜlebİlİr bİr tÜrkİYe İÇİn enerjİ Yol harİtasI
41
7
politik
a önerileri
|H
ED
EFLE
R
referans32 http://en.WIkIpedIa.orG/WIkI/prICe-anderson_nuClear_IndustrIes_IndemnItY_aCt
© G
p/k
at
e d
av
Iso
n
fotograf Yerel halk ve GreenpeaCe taYland’darÜzGÂr tÜrbİnlerİ YerleŞtİrİrken.
elektrik piyasası reformu eğer yenilenebilir kaynaklararaştırma geliştirme fonları ve mali yardımlar yönünden diğerkaynakların gördüğü ilgiyi görmüş olsaydı ve dışsal maliyetlerenerji fiyatlarında yansıtılsaydı yenilenebilir kaynaklar çok dahaönce rekabet edebilir bir konuma gelebilirdi. Yeni yenilenebilirteknolojilerin geniş bir kapsamda kabul edilebilmesi için elektriksektöründe zaruri bazı reformların yapılması gereklidir. bureformlardan bazıları şunlardır:
elektrik sektöründeki bariyerlerin kaldırılması karmaşıklisanslama prosedürleri ve bürokratik engeller, yenilenebilirenerji projelerinin karşılaştığı en zor engellerden biri olarakkarşımıza çıkıyor. İdari yapılanmanın her düzeyinde projelerionaylamak için net bir zaman çizelgesi oluşturulmalıdır.Öncelik, yenilenebilir enerji projelerine verilmelidir. hükümet,yenilenebilir enerji projeleri için mevcut düzenlemelerigüçlendirerek daha detaylı yönergeler belirlemeli ve aynızamanda yenilenebilir enerji projeleri lisanslama prosedürününverimlilik düzeyini artırmalıdır.
Önemli engellerden bir diğeri ise pek çok oeCd ülkesinde, kısave orta vadeli elektrik üretimi kapasite fazlası olmasıdır.kapasite fazlası nedeniyle var olan bir enerji santralinde kömürveya petrol yakmak, bir yenilenebilir enerji tesisi kurmaktan,onu finanse etmekten ve amortismanından daha ucuzagelmektedir. bunun sonucunda, yenilenebilir teknolojilere, yenikömür ya da doğal gaz yakan enerji tesisleri ile tamamıylarekabet edebilir düzeyde olması durumunda bile yatırımyapılmayacaktır. elektrik fiyatlarının, mevcut kurulu gücün sonbirim maliyetleri yerine, yeni kurulu güce yatırımın maliyetleriniyansıtmaya başladığı duruma erişinceye kadar yenilenebilirkaynaklara destek gerekecektir.
diğer engeller arasında, ulusal, bölgesel ve yerel düzeyde uzunvadeli planlama eksiklikleri; entegre kaynak planlamasınınolmayışı; elektrik şebekesinde entegre planlama ve yönetimanlayışının olmaması; piyasalardaki öngörülebilirlik ve istikrareksiklikleri; uluslararası su kaynakları için yasal çerçeveeksikliği; dikey olarak birleşmiş şirketlerin elektrik şebekesisahibi olmaları ve uzun vadeli araştırma geliştirme fonlarınıneksikliği sayılabilir.
ayrıca, off-shore rüzgâr enerjisi ya da ısıl güneş enerjisisantralleri gibi büyük ölçekli yenilenebilir enerji kaynakları içinhiçbir elektrik şebekesi yoktur. kara üzerinde bulunan zayıf (yada hiç olmayan) şebekeler, merkezi olmayan üretimin ekonomikyararlarının yeterince tanınmaması ve kamu kurumlarınınyenilenebilir teknolojileri kendi doğalarını yansıtmayanşebekelere bağlanmaya zorlayarak ayrımcılık yapması da cabası.
Yenilenebilir enerjilere yönelik piyasa engellerinin ortadankaldırılması için gereken reformlar:
• düzenli ve tek biçim planlama prosedürleri ile ruhsat/izinsistemleri ve en az maliyetli şebeke entegrasyonu planlaması.
• elektrik şebekelerini adil kullanım hakkı ve şeffaffiyatlandırmanın sağlanarak ayrımcı bağlanma ve iletimtarifelerinin kaldırılması.
• sonradan eklenen ve merkezi olmayan üretimin yararlarınıntanınması ve karşılığının verilmesi; bir şebekenin baştan sonakullanımında adil ve şeffaf fiyatlandırma.
enerji piyasası çarpıklıklarının ortadan kaldırılmasıYenilenebilir enerjinin potansiyeline bütünüyle ulaşmasındakiengellerin başında, enerji üretiminin topluma yansıyan gerçekmaliyetlerinin ölçülmesine olanak veren enerji piyasasıfiyatlandırma yapılarının henüz yerleşmemiş olması gelir. enerjiüretimi bir yüzyıldan uzun bir süre, yeni kurulu güç yatırımlarınıfinanse etmek üzere devlet teşviki alan veya elektrik faturalarıüzerinde zorunlu vergiler uygulayan ulusal tekeller tarafındanşekillendirildi. Çoğu ülkenin daha liberal elektrik piyasalarınayönelmesiyle birlikte, bu seçenekler artık mümkün değildir. bunedenle, rüzgâr enerjisi gibi yeni teknolojiler mevcut teknolojilerlerekabet ederken dezavantajlı bir konumda kalırlar. bu durumudüzeltmek için politik yaklaşımlarda daha adil bir tutum gerekir.
çevreyi kirleten enerjilerin sosyal ve çevresel maliyetlerininiçselleştirilmesi bedelleri bugün toplum tarafından ödenenkonvansiyonel enerji üretiminin gerçek maliyeti, sağlık üzerindekiolumsuz etkiler, - cıva kirliliğinden asit yağmurlarına kadar - yerelve bölgesel çevresel yıkımlar ve iklim değişikliğinin gezegeninbütünü üzerindeki olumsuz etkileri gibi kalemleri içerir. Gizlimaliyetler aslında nükleer santral işletmecileri tarafındankarşılanması çok pahalı olan kaza sigortasını da içerir. Örneğinprice-anderson Yasası, bir kaza durumunda amerika’daki nükleersantrallerin sorumluluğunu, en fazla 98 milyon dolar’a kadar vesantral başına yıllık sadece 15 milyon dolar ile sınırlandırıyor.Şirketin muaf tutulduğu 10 milyar dolar’a kadar çıkabilen miktarise vergi mükelleflerinin ödediği bir endüstri fonunda birikiyor32.
Çevresel hasar, öncelikli olarak, kaynağına inilerek düzeltilmelidir.bunu enerji üretimi açısından ele alırsak, ideal olan enerjiüretiminin çevreyi kirletmemesidir ve bunu önlemek de enerjiüreticilerinin sorumluluğudur. eğer çevreyi kirletirlerse üretimintopluma bir bütün olarak verdiği zarar kadar bir tutarı ödemeliler.
ancak enerji üretiminin çevresel etkilerini ölçmek zor olabilir.eriyen buz örtülerinin sonucunda pasifik adaları’nda kaybedilenevlere ya da insan yaşamlarında ve sağlık koşullarındakibozulmaya nasıl fiyat biçebiliriz ki?!
avrupa komisyonu tarafından finanse edilen bir proje olanexterne, çevresel zararları da dâhil ederek, elektrik üretiminingerçek maliyetini ölçmeye çalıştı. bu çalışmanın tahminlerine göreçevreye ve sağlığa verilen zarar anlamındaki harici maliyetlerelektrik üretim maliyetlerine eklenseydi, kömür ya da petrolkaynaklı elektrik fiyatı iki katına çıkardı, doğalgaza dayalı elektrikmaliyetini ise %30 oranında artırırdı. eğer bu çevresel maliyetlerelektrik fiyatlarına yansımış olsaydı, pek çok yenilenebilir enerjikaynağı herhangi bir desteğe ihtiyaç duymayacaktı. Yine aynızamanda, fosil yakıtları ve nükleer enerjiye yapılan doğrudan vedolaylı mali teşvikler kaldırılmış olsaydı, yenilenebilir enerjiüretiminin ihtiyaç duyduğu destek ciddi oranda azalacak veyabuna duyulan ihtiyaç tamamen ortadan kalkacaktı.
‘’kirleten öder’’ ilkesini yerleştirmek piyasanın tamamıylarekabetçi olabilmesi için diğer mali desteklerle birlikte dışsalmaliyetler de enerji fiyatlandırmasının içine dâhil edilmelidir. bu da,hükümetlerin “kirleten öder’’ şeklinde bir sistemi uygulamayakoyarak salım yapanlara ortaya çıkan bedeli ödetmesini, ya dakirletmeyenlere bunun karşılığını vermesini gerektiriyor. dünyaelektrik piyasasında daha adil bir rekabet ortamının oluşması için,elektrik kaynaklarında “kirleten öder” vergilendirmesinin kabuledilmesi ya da yenilenebilir enerji kaynaklarına eş oranda birtazminat verilmesi ve yenilenebilir kaynakların çevreyle ilgilivergilendirilmelerden muaf tutulması gereklidir.
42
7
politik
a önerileri
|H
ED
EFLE
R
• sabit fiyat sistemleri sabit fiyat sistemleri, yatırım teşviklerini,sabit tarifeli alım garantisini, sabit prim sistemlerini ve vergikredilerini içerir.
yatırım teşvikleri, çoğunlukla santralin güç miktarına (kilovatcinsinden) göre yapılan anapara ödemeleridir. ancak destekoranını elektrik üretimi yerine kurulu güce göre belirleyensistemler genellikle daha az verimli teknolojilereyönelinmesine neden olmaktadır. dolayısıyla diğer teşviklerlebirleştirildiklerinde verimli olabilseler de bu ödemelerdenkaçınmak yönünde küresel bir eğilim söz konusudur.
Sabit tarifeli alım garantisi avrupa’da geniş çapta kabul edilenbu sistem almanya, İspanya ve danimarka’da rüzgâr enerjisininbüyümesinde son derece başarılı oldu. bu sistemde,işletmecilere şebekeyi besledikleri her kilovat saat elektrik içinbelli bir oranda sabit fiyat belirleniyor. almanya’da fiyatlar herteknolojinin görece olgunluğuna göre değişiklik gösteriyor veazalan maliyetleri yansıtmak için her yıl sabit fiyatlar daazaltılıyor. sistemin ek maliyetleri vergi mükellefleri ya daelektrik tüketicileri tarafından karşılanıyor. bu sistem türkiye’dede benimsenen sistemdir, fakat fiyatlandırma etkili olmadığı içinyenilenebilir enerjilerin yaygınlaşmasına olan katkısı da sınırlıdır(bkz. sayfa 43).
alım garantisinin en büyük faydası, idari anlamda basit olmasıve daha iyi bir planlamayı teşvik etmesidir. her ne kadar sabittarife resmi bir “enerji satın alma anlaşması” iledesteklenmese de, genellikle dağıtım şirketleri tüm üretimiyenilenebilir enerjilerden almak zorunda bırakılırlar. almanya,değişen sistemin getireceği siyasi riskleri 20 yıllık ödemelerigaranti ederek azalttı. sabit fiyatlı sistemin en büyük sorunu,yenilenebilir teknolojilerin üretim maliyetlerindeki değişimlere- aşağı ya da yukarı yönlü - hızlı bir şekilde uyumsağlanamamasıdır.
Sabit primli alım garantisi: zaman zaman “çevresel bonus’’olarak da adlandırılan mekanizma elektrik toptan satışfiyatına sabit bir prim ekleyerek yürütülüyor. bir yatırımcınınperspektifinden bakıldığında kilovat saat başına alınan toplamfiyat değişen elektrik fiyatlarına bağlı olduğu için sabit tarifelisisteme nazaran tahmin edilebilirliği daha azdır. piyasaaçısından bakıldığında ise piyasa fiyat sinyallerine tepkiverecekleri için sabit primin tüm elektrik piyasasına entegreedilmesini daha kolay olacaktır. İspanya sabit prim sistemineen iyi uyum sağlamış ülke olarak göze çarpıyor.
Vergi kredileri, kanada ve amerika’da uygulanma şekliyle,üretilen her kilovatsaat başına vergi ödemelerine karşı birkredi öneriyor. amerika’da piyasa, yaklaşık olarak 1,8 sentolan bir federal Üretim vergi kredisi (ptC) ile yürütülüyor. bututar enflasyon oranına göre yıllık olarak ayarlanıyor.
• yenilenebilir kota sistemleri İki çeşit yenilenebilir kotasisteminden bahsedebiliriz; ihale sistemleri ve yeşil sertifika sistemleri.
Ihale sistemleri bir eyalet ya da ülkede belirli bir projeyi yada belirli bir miktarda yenilenebilir enerji üretim kapasitesinikurmaya ve işletmeye olanak sağlayacak sözleşmeler içinrekabetçi fiyat teklifleri verilmesini kapsıyor. her ne kadargenellikle diğer faktörler dikkate alınsa da her zaman endüşük fiyatı veren ihaleyi kazanır. bu sistem İrlanda, Fransa,İngiltere, danimarka ve Çin’de rüzgâr enerjisini desteklemekiçin kullanılıyor.
• Üretim ve dağıtım şirketlerinin bölünmesi ve özelleştirmeesnasında dikey entegrasyona izin verilmemesi.
• Şebeke altyapısını geliştirme ve güçlendirme maliyetlerininbireysel yenilenebilir enerji projeleri tarafından değil şebekeyönetimi tarafından karşılanması.
• Özelleştirme sonrasında tüketicilerin enerji kaynağı hakkındabilgili bir şekilde tercih yapmalarını sağlamak için yakıtkarışımı ve çevresel etki bilgilerinin açık olması.
şebekeye öncelikli bağlanma Şebekeye bağlanma, iletim vemaliyet paylaşımı ile ilgili kurallar genellikle yetersizdir. Özelliklemaliyet dağılımı ve iletim ücretleri ile ilgili yasal düzenlemeleraçık olmalıdır. Yenilenebilir enerji üreticilerinin öncelikli bağlanmahakkı garanti edilmeli, gerekli oldukları durumlarda şebekegenişletme ve güçlendirme maliyetleri, şebeke operatörleritarafından karşılanmalı ve tüketicilerin tümü arasındapaylaştırılmalıdır. Çünkü yenilenebilir enerjilerin çevresel yararlarıkamu malıdır ve sistemin işletimi doğal bir tekeldir.
yenilenebilir enerjiler için destek mekanizmaları bu bölümde,var olan destek mekanizmalarının bir özeti sunuluyor veişleyişlerine yönelik deneyimler aktarılıyor. destekmekanizmaları, elektrik sektöründeki başarısızlıkları düzeltmekiçin en iyi ikinci çözümdür. ancak bunlar kısa vadede “kirletenöder” prensibini uygulamanın başka bir pratik yoluolmamamasından ötürü pratik siyasi çözümlerdir.
Yenilenebilir enerjinin yayılmasını destekleyen iki mekanizmavardır. bunlardan ilki, üreticiye ödenen elektrik fiyatını hükümetpolitikasının belirlediği ve piyasanın da buna bağlı olarak üretimmiktarını belirlemesine izin verdiği “Sabit Fiyat Sistemleri” dir.İkincisi ise yenilenebilir elektrik enerjisi miktarını hükümetinönceden belirleyip buna bağlı olarak fiyat düzeylerini piyasanınbelirlemesine izin verdiği “yenilenebilir Kota Sistemleri”.(amerika’da bunlar Yenilenebilir portföy standartları olarakadlandırılır). her iki sistem de, teşviklendirilmiş ve çevreselmaliyetleri hesaplanmayan ve amortismanını ödemiş olankonvansiyonel üretime karşı korunan bir piyasa oluşturur. busistemlerin amacı teknolojik gelişme ve maliyet azaltımınadoğru hareket edilmesini kolaylaştırarak, gelecekte gelenekselteknolojiler ile rekabet edebilecek daha ucuz yenilenebilirenerjilere ulaşılmasını sağlamaktır.
kota esaslı ve fiyat esaslı sistemler arasındaki temel fark, ilkininelektrik üreticileri arasında rekabet ortamı yaratmasıdır. ancaelektrik üretimi maliyetlerini azaltmak için en önemlietkenlerden biri olan teknoloji üreticileri arasındaki rekabet,hükümet ister fiyatları, ister kotaları belirlesin, mutlaka oluşur.Şu anda rüzgâr enerjisi üreticilerine ödenen fiyatlar pek çokkota esaslı avrupa sisteminde (İngiltere, belçika, İtalya) sabitfiyat (ya da prim) esaslı sistemlere (almanya, İspanya,danimarka) nazaran daha yüksektir.
enerjI [d]evrImIsÜrdÜrÜlebİlİr bİr tÜrkİYe İÇİn enerjİ Yol harİtasI
43
7
politik
a önerileri
|H
ED
EFLE
R
© G
p/v
Ina
I d
Ith
ajo
hn
fotograf Yerel halkIn ve Yenİlenebİlİr enerjİGruplarInIn İklİm değİŞİklİğİnİ durdurmak ÜzereÇalIŞma YaptIklarI İklİm savunuCularI kampIndaGenÇ bİr ÇoCuk. kamp termİk santral planlarInakarŞI IloIlICItY, Fİlİpİnlerde kurulmuŞtu
sorun şu ki, yatırımcılar ihaleyi kazanabilmek için ekonomikolmayan bir fiyat verebilir ve daha sonra da projeyiuygulamaya koymaktan vazgeçebilirler. Örneğin İngiltere’ninnFFo (Fosil olmayan Yakıt zorunluluğu) ihale sisteminde pekçok anlaşma uygulanmaya geçmemiştir. sonuç olarak busistemden vazgeçilmiştir. ancak uzun anlaşmalar, planlamaizinlerine kolay ulaşım ve makul bir
asgari ücret ile düzgün bir şeklide tasarlanmış olsaydı,avrupa’da kuzey denizi’nden doğalgaz ve petrol çıkarmaprojesinde olduğu gibi özellikle büyük çaplı projelerinihaleleri etkili olabilirdi.
ticari yeşil sertifika sistemleri yenilenebilir üreticisitarafından üretilen her kilovat saat için “yeşil sertifikalar’’sunma yöntemiyle çalışıyor. piyasada kullanılabilen busertifikaların değeri, daha sonra, elektrik değerine ekleniyor.bir yeşil sertifika sistemi, genellikle, yenilenebilir elektriküretiminin artan kotaları ile beraber çalışır. enerji şirketleriyasal olarak artan oranlarda yenilenebilir girdisi yapmakzorundadır. bu sisteme adapte olmuş ülkeler arasında,avrupa’da İngiltere, İsveç ve İtalya, sistemin Yenilenebilirportföy standardı olarak adlandırıldığı amerika’da ise pek çokeyalet bulunur.
sabit ihale fiyatı ile karşılaştırıldığında yeşil sertifika modeliyatırımcı için daha risklidir çünkü uzun dönemli sertifikasözleşmeleri için etkili piyasalar geliştirilmediği sürece fiyatiniş çıkışları günlük düzeyde olur. bu tür piyasalar şu andamevcut değildir. ayrıca sistem, diğer ödememekanizmalarından daha karmaşıktır.
bu kadar destek sisteminden hangisi daha iyi çalışır? Geçmişdeneyimlere bağlı olarak kesin olan bir durum vardır ki; sabittarife ve primlere bağlı politikalar daha verimli çalışacakşekilde tasarlanabilir. ancak bu sistemleri yerleştirmekbaşarının kesin garantisi değildir. Yenilenebilir kaynaklarıdestekleme mekanizmalarında deneyimi olan hemen her ülkebir dönem, sabit tarife mekanizmasını kullanmıştır. ancakyenilenebilir enerji üretiminin artışına olan katkı tümülkelerde aynı derecede olmamıştır. mekanizmanın başarısınıbelirleyen faktör, diğer ayarlamalarla birlikte etkili birtasarımın ortaya çıkmasıdır.
ısınma ve soğutma için yenilenebilir enerjiler Çoğunlukla gözardı edilen ama aynı derecede önemli olan bir diğer sektör deısınma ve soğutmadır. avrupa gibi pek çok bölgede, toplamenerji talebinin neredeyse yarısı, kolaylıkla rekabet ortamıyaratılabilecek, ısınma/soğutma talebidir.
ulusal yenilenebilir enerji stratejileri yapılırken ısınma ve soğutmaiçin mutlaka belirli hedeflerin konması ve uygun tedbirlerinalınması gerekir. Isıtma ve soğutma sektöründeki yenilenebilirenerjilerin fınansal olarak teşvik edilmesi, bilinçlendirmekampanyaları, bu sistemleri kuranların, mimarların vemühendislerin eğitimi ve pilot projeler gibi teşviklerin dahaönceden bu stratejilerde öngörülmüş olması yaygınlaştırmayıkolaylaştıracaktır. bazı ülkelerde veya bölgelerde uygulandığıüzere, yeni binalar ve geniş çaplı yenilemeye gidenler için ısıtüketiminin asgari bir kısmının yenilenebilir enerjilerdenkarşılanması zorunluluğu getirilmelidir.
bugünün mevcut teknolojileri ile maliyet açısından uygun olanyenilenebilir ısınma ve soğutma potansiyelinin uygulamayageçilmesi için konulan ölçütlerin piyasayı canlandırıcı nitelikteolması gerekir. aynı zamanda, özellikle ısı depolama veyenilenebilir soğutma alanlarında ar-Ge çabalarına daha çokdestek verilmelidir. henüz başlangıç aşamasında olan ticari yeşilsertikalar gibi, politika seçeneklerinin potansiyel etkilerihakkında yorum yapmak için henüz çok erken. Yatırımlarıçekme ve yeni kapasite oluşturma yetenekleri hakkındagüvenilir bir kanının oluşması için daha çok zaman ve deneyimeihtiyacımız var. ulusal düzeyde seçilecek olan çerçeve aynızamanda ülkelerin kültür ve tarihine, yenilenebilir enerjilerin nekadar gelişmiş olduklarına ve siyasi iradeye de bağlıdır.
enerji devrimi çerçevesi için öneriler
• bütün fosil yakıt teşviklerine son vermek.
• kota sistemi veya “salım üst sınırı ve ticareti” gibi yollarla enerjiüretimi kaynaklı dışsal maliyetlerin (çevresel ve toplumsal) fiyatlaradahil edilmesi.
• tüm elektrik cihazlar, bina ve taşıtlar için katı enerji tüketiminormlarının belirlenmesi.
• Yenilenebilir enerjiler ve üretimi için zorlayıcı hedefler.
• elektrik piyasalarının reforme edilmesi, yenilenebilir enerjiüreticilerine şebekeye bağlanma önceliği verilmesi.
• bir ücretlendirme sistemi veya asgari teşviklerle, yatırımlarınnet ve istikrarlı geri dönüşünün garanti edilmesi.
• araştırma ve geliştirme bütçelerinin yenilenebilir enerji veenerji verimliliği alanlarında artırılması.
• hem sanayi hem de bireysel kullanımda enerji verimliliğiölçütlerinin yeniden gözden geçirilip yasal çerçevetanımlanması.
• biyokütlenin alternatif bir bir enerji olarak verimli vesürdürülebilir biçimde kullanılması.
• enerji ve çevre düzenlemelerinin etkili bir şekilde uygulanması içinmerkezi hükümet ve mahalli birimler arasında daha düzgün birkoordinasyonu sağlayacak politika ve normların oluşturulması.
• tüm yenilenebilir enerji projelerinin yerli halkın haklarına saygıduyması ve onlara gerçek kazanımlar sağlaması gerekir. buinsanlar kendilerini ve kullandıkları toprağı etkileyeceksözkonusu plan ve bölgesel programların oluşturulmasına,uygulanmasına ve değerlendirilmesine katılmalıdır.
enerjI [d]evrImIsÜrdÜrÜlebİlİr bİr tÜrkİYe İÇİn enerjİ Yol harİtasI
44
7
politik
a önerileri
|H
ED
EFLE
R
Türkiye için politika önerileri: retorikten gerçekliğe
dünyada esen rüzgârların da etkisiyle, türkiye’de son yıllarpolitikacıların hemen hemen her fırsatta yenilenebilir enerji veenerji verimliliği üzerine konuşmalar yapmasıyla geçti. 2005yılında, yenilenebilir enerji yatırımlarını teşvik etmek amacıyla,yenilenebilir enerjilerin elektrik üretimi amacıyla kullanımınayönelik yasa, tbmm tarafından onaylandı. Güvenilir satın alımtarifelerinin olmaması nedeniyle yasa, özellikle rüzgâr ve küçükhidroelektrik yatırımlarını güvence altına almak amacıyla 2007yılında değiştirildi. 2006 yılında ise özellikle sanayi sektörünütasarrufa yönlendirmek amacıyla, enerji verimliliği Yasası hayatageçirildi. 2008 yılı özellikle bireysel kullanımda enerjiverimliliğini artırmak amacıyla hükümet tarafından “enerjiverimliliği yılı” olarak ilan edildi.
Yine de priceWaterhouseCoopers raporuna göre, zayıf yasalperformans ve düzenlemelerin kalitesinin yetersiz olmasıyenilenebilir yatırımları tahrif ediyor ve banka finansmanınıdaraltıyor33. başka bir deyişle, bu düzenlemeler, enerji sisteminidönüştürüp canlı bir yenilenebilir enerjiler ve enerji verimliliğipiyasaları yaratmaktan hala çok uzak.
2009 yılında, hükümet partisi akp tarafından yenilenebilir enerjiyasasında bir başka düzenleme teklif edildi fakat akp içiçatışmalar nedeniyle tasarı daha komisyon aşamasındaykenhemen geri çekildi. bu düzenleme nihayet, yenilenebilir enerjiteknolojilerine göre ayrı ayrı sabit tarifeler ve satın alma süreleriöngörüyordu. buna ek olarak, şebeke kullanım tarifelerindeyenilenebilir enerjilere %90 iskonto uyguluyordu.
tarifeli alım garantisi sisteminin yeterince güvenilir bir yatırımortamı yaratmamasına ek olarak, şebeke sistemi de en iyiyenilenebilir enerji potansiyellerinden faydalanacak biçimdeplanlanmıyor. Şebeke sisteminin hala büyük merkezi elektriküretimine ve devasa hidroelektrik veya kömürlü termiksantraller gibi büyük santrallere hizmet edebilmesi esasalınıyor. bu nedenle kömür için planlamalarda hiçbir kısıtlamagetirilmediği (hatta yerel kömür kullanan büyük santraller için15 yıllık alım garantisi veriliyor) gibi, örneğin rüzgâr gibi hızıbüyüyen yenilenebilir enerji yatırımları şebekelerdeki zayıflıklarveya hiç şebeke bulunmaması gibi nedenlerle daha planlamaaşamasındayken sınırlanıyor. hala çift taraflı sayaç sistemininbulunmayışı şebekeye bağlı fotovoltaik piyasalarının büyümesinibütünüyle engelliyor.
ancak tüm bu sorunların temelindeki en büyük sebep, neyenilenebilir enerjiler ne de enerji yoğunluğu için yasalhedeflerin konulmuş olmasıdır. türkiye’nin avrupa birliği’nekatılmasının hükümet için son derece önemli olduğugerçeğinden yola çıkarsak, avrupa birliği’nin 2020 yılına kadarbirincil enerji arzının en az %20’sini yenilenebilir kaynaklardankarşılama hedefi türkiye’ye de uygulanmalıdır (enerji [d]evrimisenaryosu bu hedef gözetilerek hazırlandı). orta vadede yasalhedeflerin konulması, politikaların siyasi koşullar ve piyasapaylarını kaybetmek istemeyen güçlü petrol/doğalgazendüstrilerinin lobi çalışmalarından -bazı durumlarda buyolsuzluklara kadar neden olabiliyor- bağımsız olarakdüzenlenmesini ve yenilenebilir enerjiler ve enerji verimliliği içingüvenli bir gelişim alanının oluşturulmasını sağlayacaktır.
ayrıca retoriğin ötesine geçmek ve gerçek bir sürdürülebilirenerji geleceği yaratmak için hükümet, nükleer enerjihayalleriyle zaman ve para kaybetmeyi bırakmalıdır. ekonomikfizibilitesinin olmaması nedeniyle uluslararası enerji ajansıprojeksiyonlarında bile nükleer enerjiye yer verilmemiştir.piyasanın yenilenebilir enerjilere açılması için yerel kömür venükleer santrallerine tanınan 15 yıllık alım garantisi hemen iptaledilmelidir. Yenilenebilir enerji projeleri haricinde hiçbirkonvansiyonel teknoloji için kamu ortaklığı kabul edilmemelidir.son olarak da, enerji geleceğini kararlı bir şekildeşekillendirmek için G20 üyesi ve büyük bir kalkınmakta olanülke olarak türkiye, 2009 kopenhag İklim toplantısında, karbonsalımlarını sınırlamak için iddialı hedeflere söz vermelidir.türkiye iklim değişikliğini kontrolden çıkmadan önlemek üzereyürütülen uluslararası çabadan- ve bu çabanın beraberindegetirdiği destek mekanizmalarından- muaf olmamalıdır.
enerji [d]evrimi senaryosu ile türkiye’nin enerji kaynaklıkarbondioksit salımlarını %6,3’lük iddialı bir kalkınma hızıyladahi 2005 rakamlarına (217 milyon ton) oranla 2020 yılınakadar %50’lik bir artışla (317 mt) sınırlayabileceğimizigösteriyoruz. buna ek olarak atık yönetimi, ormansızlaşmanındurdurulması ve ormanların ıslah edilmesi, f-gazlarınınkesilmesi ve sürdürülebilir tarımın teşvikiyle sera gazısalımlarında daha fazla indirim mümkündür. bu değişiklikler,ekonomik kalkınma hedefleriyle uyumlu olarak yapılabilir.Üstelik mevcut enerji politikası projeksiyonlarına oranla dahafazla yeşil istihdam da yaratılabilir34.
tablo 7.1: tarifeli satın alma garantisi sitemindekiönerilen düzenlemeler
İŞletmedekI IkInCIon Yıl
(€Cent/kWs)
7
8
12
9
25
20
14
16
İŞletmedekI Ilkon Yol
(€Cent/kWs)
-
-
-
-
20
18
-
-
YenIlenebIlIr teknolojI
küçük hidro
karada bulunan rüzgâr
offshore (denizüstü) rüzgâr
jeotermal
Fotovoltaik güneş
Isıl güneş
biyokütle
dalga
referanslar33 opportunItIes and ChallenGes In the turkIsh reneWable enerGY market,prICe Waterhouse Coopers, auGust 2009.34 bkz: ‘WorkInG For the ClImate: reneWable enerGY & the Green jobrevolutIon’, GreenpeaCe InternatIonal, auGust 2009.
yaygın olarak kullanılan terim ve kısaltmaların karşılıkları
KIE kombine ısı ve elektrik cO2 karbondioksit, ana sera gazıgSyH Gayrisafi Yurt İçi hasıla (bir ülkenin refah düzeyini
anlamada kullanılır)PPP ya da SAgP satın alma gücü paritesi (yaşam standardını
yansıtmak için GsYh oranıyla yeniden düzenlenir)UEA uluslararası enerji ajansı
J jul, bir enerji ölçütü: kJ = 1.000 jul, MJ = 1 milyon jul, gJ = 1 milyar jul, PJ = 1015 jul, EJ = 1018 jul
W Watt ya da vat elektrik kurulu güç birimi: kW = 1.000 vat, MW = 1 milyon vat, gW = 1 milyar vat
kWs kilovat-saat, elektrik çıktısı birimi: tWs = 1012 vat-saat
t/gt ton, ağırlık birimi:Gt = 1 milyar ton
sektörlerin tanımları
Farklı sektörlerin tanımları uea’nın dünya enerji Görünümüraporlarında bulunan sektörel ayrımlara eştir.
aşağıdaki tüm tanımlar uea dünya enerji İstatistikleri’nden alınmıştır.
Endüstri sektörü: endüstri sektöründeki tüketim aşağıdaki alt-sektörleri içermektedir (endüstri tarafından ulaşım için kullanılanenerji dahil edilmemiştir- ulaşım sektörü altında ele alınır)
• demir Çelik endüstrisi
• kimya endüstrisi
• madeni olmayan mineral ürünler ör: cam, seramik, çimento vs.
• ulaşım teçhizatları
• makine
• madencilik
• besin ve tütün
• kâğıt, hamur ve baskı
• orman ve orman ürünleri (kağıt dışında)
• İnşaat
• tekstil ve deri
Ulaşım sektörü: ulaşım sektörü yol, demir yolu, mahalli vedeniz ulaşımına dayalı tüm yakıtları içerir. denizel, kıyısal veülke içindeki balıkçılığa dayalı tüm yakıtlar “diğer sektörler”kısmına dahil edilmiştir.
Diğer sektörler: ‘diğer sektörler’ tarım, ormancılık, balıkçılık,konut, ticari ve kamu hizmetleri gibi alanları kapsar.
Enerji-dışı kullanım: bu kategori parafin mumu, yağ, zift vebunun gibi diğer petrol ürünlerini içerir.
dönüşüm faktörleri – fosil yakıtlar
Gj/t
Gj/t
varil
kj/m3
1 kübik
1 varil
1 abd galonu
1 britanya galonu
0.0283 m3
159 litre
3.785 litre
4.546 litre
YakIt
kömür
linyit
petrol
doğalgaz
23.03
8.45
6.12
38000.00
dönüşüm faktörleri – farklı enerji birimleri
Gcal
238.8
1
107
0.252
860
mbtu
947.8
3.968
3968 x 107
1
3412
GWs
0.2778
1.163 x 10-3
11630
2.931 x 10-4
1
BİRİM
tjGcalmtepmbtuGWs
mtep
2.388 x 10-5
10(-7)
1
2.52 x 10-8
8.6 x 10-5
TO: tjkarŞIlIk (Çarpan)
1
4.1868 x 10-3
4.1868 x 104
1.0551 x 10-3
3.6
8
terimler ve ek
ler |T
ER
IMLE
R
45
8terimler ve ekler
“ışıklandırma o kadar verimsiz ki, 80 adet kömürlü termik santralboşa harcanan enerjiyi üretmek için gece gündüz çalışıyor.”gREENPEAcE ULUSLAR ARASIİklİm kampanYasI
© F
. Fu
Xa
/dr
eam
stIm
e
46
enerjI [d]evrImIsÜrdÜrÜlebİlİr bİr tÜrkİYe İÇİn enerjİ Yol harİtasI
ek: Türkiye referans senaryo
8
terimler ve ek
ler |E
KLE
R
46
Mahalli ısıtma santralleriFosil yakıtlarbiyokütleGüneş kolektörlerijeotermal
KIE kaynaklı ısıFosil yakıtlarbiyokütlejeotermal
Doğrudan ısıtma1)
Fosil yakıtlarbiyokütleGüneş kolektörlerijeotermal
Toplam ısı arzı1)
Fosil yakıtlarbiyokütleGüneş kolektörlerijeotermal
yEK payı(yEK elektriği dahil)
1) elektrikle ısınma (doğrudan veya elektrik ısı pompalarından) hariç, modelde ‘elektrikli cihazlar’ın altına dahil edildi.
Kondansatörlü elektrik santralleri kömürlinyitdoğalgazpetroldizel
Kombine ısı ve elektrik üretimikömürlinyitdoğalgazpetrol
cO2 salımları elektrik ve buhar üretimikömürlinyitdoğalgazpetrol& dizel
Sektörlere göre cO2 salımları1990 salım seviyesine göre % endüstridiğer sektörlerulaşımelektrik ve buhar üretimimahalli ısıtma
nüfus (milyon)Kişi başına cO2 salımları (t/kişi)
tablo 8.1: Türkiye: elektrik üretimitWh/a
tablo 8.4: Türkiye: kurulu güçGW
tablo 8.5: Türkiye: birincil enerji talebi pj/a
tablo 8.3: Türkiye: CO2 salımlarımIll t/a
tablo 8.2: Türkiye: ısı üretimipj/a
2010
173253170
5000
4020000
8106100
36
181139
253176
600
4240
200000
202
2790
143
00,1%
22,6%
2020
294974698
6002
4320000
11109100
47
306258
9846
107700
4943
202000
212
4415
0246
20,5%
15,4%
2030
404150
59130
6005
4750100
1310
10200
59
417359151
59140
800
5847
505100
212
5920
0337
51,2%
13,9%
2040
493162
77173
7009
5310
1100
1510
12200
510
508434163
77185
900
745310
19100
212
7024
0414
112,1%
14,6%
2050
567170105192
800
125818
1210
1710
13210
611
584492172105205
1000
925818
113
210
212
7728
0480
193,2%
15,8%
Elektrik santrallerikömürlinyitdoğalgazpetroldizelnükleerbiyokütlehidrorüzgârFotovoltaikjeotermalIsıl güneş enerjisi santralleriokyanus enerjisi
Kombine ısı ve elektrik üretimikömürlinyitdoğalgazpetrolbiyokütlejeotermalÜreticiye göre kIeana üreticilerotoprodüktörler
Toplam ÜretimFosil
kömürlinyitdoğalgazpetroldizel
nükleeryenilenebilir enerjiler
hidrorüzgârFotovoltaikbiyokütlejeotermalIsıl güneşokyanus
İthalatYek ithalat
İhracatİletim kayıplarısantrallerin kendi tüketimihidrojen üretimi için elektrikNihai enerji tüketimi (elektrik)
dalgalanan Yek(Fotovoltaik, rüzgâr, okyanus)dalgalanan Yek’in payı
yEK payı
2005
155123069
4000
4000000
7006100
25
162122
133074
500
4040
000000
102
2480
129
00,0%
24,6%
2010
5955
314000
1410000
2002000
11
6246
55
33400
1514
100000
00,1%
23,3%
2020
7617
731
5000
1510000
3003000
22
806317
733
500
1715
100000
10,8%
20,4%
2030
8923
933
6001
1620000
4003000
22
937423
936
600
1916
201000
21,8%
20,5%
2040
102251135
7001
1930000
5004000
22
10682251138
800
2419
301000
43,4%
22,3%
2050
114261535
9002
2061000
5004000
32
11990271539
900
2920
612000
75,4%
24,4%
Elektrik santrallerikömürlinyitdoğalgazpetroldizelnükleerbiyokütlehidrorüzgârFotovoltaikjeotermalIsıl güneş enerjisi santralleriokyanus enerjisi
Kombine ısı ve elektrik üretimikömürlinyitdoğalgazpetrolbiyokütlejeotermal
Üreticiye göre kIeana üreticilerotoprodüktörler
Toplam üretimFosil
kömürlinyitdoğalgazpetroldizel
nükleeryenilenebilir enerjiler
hidrorüzgârFotovoltaikbiyokütlejeotermalIsıl güneşokyanus enerjisi
dalgalanan Yek(Fotovoltaik, rüzgâr, okyanus)dalgalanan Yek’in payı
yEK payı
2005
5625
323000
1400000
2002000
11
5844
25
33400
1414
000000
00,0%
24,6%
2010
3.9653.586
669381
1.1661.370
0379144
16
18543
09,8%
2020
6.5415.9011.427
4571.8412.176
0640155
527
37874
09,9%
2030
8.4597.5901.839
5452.4292.777
0869169
1860
52597
010,3%
2040
9.6008.5561.834
6613.0033.058
01.044
1913693
611113
011,0%
2050
9.8668.7381.778
8403.1792.941
01.128
20965
108624123
011,5%
ToplamFosiltaşkömürülinyitdoğalgazham petrol
Nükleerenilenebilir enerjilerhidrorüzgârGüneşbiyokütlejeotermalokyanus enerjisiyEK payı
2005
3.5323.112
608281980
1.243
0420142
016
21942
011,9%
2010
81203226
30
60032
87213230
5
246190%
60534983
1
783,2
2020
155744434
40
61051
161754438
5
410318%
858283
1572
864,8
2030
215112
5644
40
71051
222113
5549
5
527408%
9599
111218
4
925,7
2040
251117
7258
50
71061
258118
7263
6
588455%
98103129254
5
976,1
2050
280119
9362
50
81061
288120
9368
6
605469%
8299
136283
6
996,1
2005
71103127
30
70033
78113130
6
217168%
59444173
0
733,0
2010
86200
4040
00
1.4491.272
1296
42
1.4971.318
1316
42
11,9%
2020
3427
700
5251
00
2.3282.024
2052770
2.4142.103
2132771
12,9%
2030
584612
00
5352
10
2.9292.513
2665991
3.0402.610
2795991
14,1%
2040
715615
01
5654
10
3.0592.573
29391
102
3.1862.683
30991
102
15,8%
2050
866718
01
6058
20
2.8912.403
280101108
3.0382.528
300101109
16,8%
2005
00000
4040
000
1.3581.129
1741639
1.3981.169
1741639
16,4%
tablo 8.6: Türkiye: nihai enerji talebipj/a 2010
3.1892.985
701681
012
820
2,0%
964237
5415
1347197159
073
013,3%
1.213272
6181
113233451
68942
16,3%
34011,8%
204182
220
2020
5.1934.8661.2401.119
356521
30
5,5%
1.571395
6127
4430315330
1108
111,2%
1.973468
7227
4164351724
27145
6816,0%
55911,7%
327302
250
2030
6.6256.2061.6881.475
829833
50
6,1%
2.004517
7237
7390389470
1139
311,0%
2.534665
9342
7188407904
58185
8616,9%
75212,1%
419393
260
2040
7.4576.9981.9731.700
121112
4060
6,0%
2.096600
8840
8325369650
1148
511,9%
2.858850124
5410
179417973
90201
9418,2%
88612,8%
459437
220
2050
7.5437.0772.0701.771
143114
4370
5,8%
1.981648102
408
250211691
2128
1112,7%
3.0201.036
1637213
158380981
99201
9418,9%
94313,3%
466446
200
Toplam (enerji dışı kullanım dahil)Toplam (enerji için)Ulaşımpetrol ürünleridoğalgazbiyoyakıtlarelektrik
Yek elektriğihidrojenUlaşımda yEK payı
Endüstrielektrik
Yek elektriğimahalli ısıtma
Yek mahalli ısıtmakömürpetrol ürünleridoğalgazGüneşbiyokütle ve atıkjeotermalEndüstride yEK payı
Diğer sektörlerelektrik
Yek elektriğimahalli ısıtma
rYek mahalli ısıtmakömürpetrol ürünleridoğalgazGüneşbiyokütle ve atıkjeotermalDiğer sektürlerde yEK payı
Toplam yEKyEK payı
Enerji dışı kullanımpetroldoğalgazkömür
2005
2.8102.633
573571
00310
0,1%
914218
5414
0347184146
500
6,4%
1.145242
6000
103250282
11217
3928,5%
38614,7%
177157
200
4747
ek: Türkiye enerji [d]evrimi senaryosu
8
terimler ve ek
ler |E
KLE
R
2010
3.1732.918
701685
012
310
1,9%
980237
5615
8347197159
64
138,8%
1.238273
6400
105262304
15236
4328,9%
45815,7%
255182
2251
2020
5.0674.6831.2121.065
348222
78
7,5%
1.530384117
2519
413315286
303839
15,9%
1.942468142
523999
305489
91350
8636,5%
1.04222,2%
384302
2557
2030
6.2445.7641.5481.227
74140
853622
11,9%
1.858488203
3125
325389386
749075
25,1%
2.358649271142114
56220574189381148
46,8%
1.75430,4%
480393
2661
2040
6.1495.6271.539
92992
190285172
4225,2%
1.734484292
2924
114369358160137
8240,1%
2.354720435172143
0115503298355190
60,4%
2.50544,5%
522437
2263
2050
4.5464.0161.170
42077
181454383
3951,0%
1.090369311
1715
0221199134
9555
56,0%
1.756596503170150
043
263295240151
76,2%
2.54463,4%
530446
2064
Toplam (enerji dışı kullanım dahil)Toplam (enerji için)Ulaşımpetrol ürünleridoğalgazbiyoyakıtlarelektrik
Yek elektriğihidrojenUlaşımda yEK payı
Endüstrielektrik
Yek elektriğimahalli ısıtma
Yek mahalli ısıtmakömürpetrol ürünleridoğalgazGüneşbiyokütle ve atıkjeotermalEndüstride yEK payı
Diğer sektörlerelektrik
Yek elektriğimahalli ısıtma
rYek mahalli ısıtmakömürpetrol ürünleridoğalgazGüneşbiyokütle ve atıkjeotermalDiğer sektürlerde yEK payı
Toplam yEKyEK payı
Enerji dışı kullanımpetroldoğalgazkömür
2005
2.8102.633
573571
00310
0,1%
914218
5414
0347184146
500
6,4%
1.145242
6000
103250282
11217
3928,5%
38614,7%
177157
200
Mahalli ısıtma santralleriFosil yakıtlarbiyokütleGüneş kolektörlerijeotermal
KIE kaynaklı ısıFosil yakıtlarbiyokütlejeotermal
Doğrudan ısıtma1)
Fosil yakıtlarbiyokütleGüneş kolektörlerijeotermal
Toplam ısı arzı1)
Fosil yakıtlarbiyokütleGüneş kolektörlerijeotermal
yEK payı (yEK elektriği dahil)‘Verimlilik’ tasarrufları Ref. senaryoya göre)
1) elektrikle ısınma (doğrudan veya elektrik ısı pompalarından) hariç, modelde ‘elektrikli cihazlar’ın altına dahil edildi.
Kondansatörlü elektrik santralleri kömürlinyitdoğalgazpetroldizel
Kombine ısı ve elektrik üretimikömürlinyitdoğalgazpetrol
cO2 salımları elektrik ve buhar üretimikömürlinyitdoğalgazpetrol& dizel
Sektörlere göre cO2 salımları1990 salım seviyesine göre % endüstridiğer sektörlerulaşımelektrik ve buhar üretimimahalli ısıtma
nüfus (milyon)Kişi başına cO2 salımları (t/kişi)
tablo 8.7: Türkiye: elektrik üretimitWh/a
tablo 8.10: Türkiye: kurulu güçGW
tablo 8.11: Türkiye: birincil enerji talebi pj/a
tablo 8.9: Türkiye: CO2 salımlarımIll t/a
tablo 8.8: Türkiye: ısı üretimipj/a
2010
172173177
5000
4020000
8005110
36
180136
173182
600
4440
201000
202
2790
145
00,1%
23,5%
1
2020
2822623
1443006
4913
6470
1900
13160
910
301210
2723
157400
914913
612
470
212
4213
3243
206,5%
30,4%
3
2030
3772614
179100
15543124
825
0
3800
211
151
2117
415242
2614
200200
17354312430
925
0
212
5017
9339
5513,3%
41,7%
-2
2040
44623
3150
000
205767611550
0
5600
220
294
3125
502199
233
172000
303576761491950
0
222
522016
413
12825,5%
60,4%
0
2050
40200
53000
236295832165
0
6500
200
396
3629
46773
00
73000
394629583622765
0
222
411814
394
17838,1%
84,4%
86
Elektrik santrallerikömürlinyitdoğalgazpetroldizelnükleerbiyokütlehidrorüzgârFotovoltaikjeotermalIsıl güneş enerjisi santralleriokyanus enerjisi
Kombine ısı ve elektrik üretimikömürlinyitdoğalgazpetrolbiyokütlejeotermalüreticiye göre kIeana üreticilerotoprodüktörler
Toplam ÜretimFosil
kömürlinyitdoğalgazpetroldizel
nükleeryenilenebilir enerjiler
hidrorüzgârFotovoltaikbiyokütlejeotermalIsıl güneşokyanus
İthalatYek ithalat
İhracatİletim kayıplarısantrallerin kendi tüketimihidrojen üretimi için elektrikNihai enerji tüketimi (elektrik)
dalgalanan Yek(Fotovoltaik, rüzgâr, okyanus)dalgalanan Yek’in payıyEK payı‘Verimlilik’ tasarrufları (Ref. senaryoya göre)
2005
155123069
4000
4000000
7006100
25
162122
133074
500
4040
000000
102
2480
129
00,0%
24,6%
0
2010
6135
344000
1410000
20010000
11
6348
35
36400
1614
100000
0
0,1%23,4%
2020
8653
453001
1755120
60040200
32
9259
53
49300
3217
552120
10
11,0%35,3%
2030
10842
451002
191019
160
100060300
74
11958
42
51100
60191019
6260
29
24,2%50,9%
2040
13940
300003
202147
311
0
130070610
85
15341
40
37000
112202147
94
110
69
45,1%73,4%
2050
14700
100003
223064
414
0
140050710
86
16115
00
15000
14622306410
514
0
94
58,6%90,6%
Elektrik santrallerikömürlinyitdoğalgazpetroldizelnükleerbiyokütlehidrorüzgârFotovoltaikjeotermalIsıl güneş enerjisi santralleriokyanus enerjisi
Kombine ısı ve elektrik üretimikömürlinyitdoğalgazpetrolbiyokütlejeotermal
Üreticiye göre kIeana üreticilerotoprodüktörler
Toplam üretimFosil
kömürlinyitdoğalgazpetroldizel
nükleeryenilenebilir enerjiler
hidrorüzgârFotovoltaikbiyokütlejeotermalIsıl güneşokyanus enerjisi
dalgalanan Yek(Fotovoltaik, rüzgâr, okyanus)dalgalanan Yek’in payıyEK payı
2005
5625
323000
1400000
2002000
11
5844
25
33400
1414
000000
0
0,0%24,6%
2010
3.9293.423
698284
1.0451.396
0506144
121
28061
012,9%
-64
2020
6.1564.920
830197
1.8602.032
01.237
17648
173646194
020,1%
310
2030
7.5825.440
693119
2.3662.262
02.142
194112451996389
028,3%
906
2040
7.5304.389
40025
2.0901.873
03.141
205241876
1.213606
041,8%
2.009
2050
5.5742.268
1100
1.0151.143
03.306
223342978
1.102661
059,4%
4.293
ToplamFosiltaşkömürülinyitdoğalgazham petrol
Nükleerenilenebilir enerjilerhidrorüzgârGüneşbiyokütlejeotermalokyanus enerjisiyEK payı‘Verimlilik’ tasarrufları (Ref. senaryoya göre)
2005
3.5313.111
608281980
1.243
0420142
016
21942
011,9%
0
2010
77143229
30
50032
82143231
5
234181%
60474978
0
783,0
2020
93202249
20
70070
100202256
3
316245%
82607995
0
863,7
2030
93191360
10
1100
100
104191370
1
331257%
86559397
0
923,6
2040
6917
350
00
1000
100
8017
360
0
247191%
63387274
0
972,6
2050
1700
1700
80080
2600
260
10682%
32193520
0
991,1
2005
71103127
30
70033
78113130
6
217168%
59444173
0
733,0
2010
10101
3933
60
1.4571.185
1932158
1.4971.217
2002159
18,7%
0
2020
340
153
15
916525
2
2.2321.654
316121140
2.3561.719
356125157
27,1%
57
2030
870
361239
154895410
2.6321.705
389263275
2.8731.795
479275324
37,5%
167
2040
920
321842
203828635
2.5101.284
412458356
2.8061.366
530476433
51,3%
380
2050
670
201730
23167
10857
1.617627284429277
1.915694413446363
63,8%
1.122
2005
00000
4040
00
1.3581.129
1741639
1.3981.169
1741639
16,4%
0
tablo 8.12: Türkiye: nihai enerji talebipj/a
Greenpeace gezegenimizin biyoçeşitliliğine ve çevremize yönelikbüyük tehditlerle barışçıl yöntem kullanarak düzenlediğieylemlerle mücadele eden küresel bir kuruluştur. bu amaçlaavrupa, amerika, asya ve pasifik’te 40’ı aşkın ülkede kar amacıgütmeden kampanyalar yürüten Greenpeace, dünyada 2.8 milyondestekçiyi temsil eder ve milyonlarca insana harekete geçmeleriiçin her gün ilham verir. Greenpeace bağımsızlığını korumak içinhükümet ve şirketlerden bağış almamakta, sadece bireysel bağışve vakıflardan gelen katkıları kabul etmektedir. Greenpeace, birgrup gönüllü ve gazetecinin küçük bir gemiyle abd’nin nükleerdenemelerinin yapılacağı alaska’nın batısındaki amchitka adasınadoğru demir almasıyla kuruldu. barışçıl bir biçimde “tanıklıketme” geleneği halen devam etmektedir ve Greenpeace gemilerikampanya çalışmalarının önemli bir parçasıdır.
Greenpeace Akdenizasmalı mescit mah. İstiklal Cad. kallavi sok. no: 1 kat: 2, beyoğlu İstanbul t +212 292 76 19 - 20 f +212 292 76 22www.greenpeace.org/turkey
avrupa yenilenebilir enerji birliği - [EREc]13 nisan 2000 tarihinde kurulan avrupa Yenilenebilir enerji birliği(ereC), biyoenerji, jeotermal, okyanus, küçük hidroelektrik, güneşelektriği, ısıl güneş ve rüzgâr enerjisinde faaliyet gösteren avrupa’dakiyenilenebilir enerji endüstrisi, ticaret ve araştırma kurumlarını biraraya getiren bir çatı kuruluşudur. ereC 40 milyar €’luk bir iş hacminive 350 bin kişilik bir istihdam oranını temsil etmektedir.
ereC şu kuruluş ve federasyonlardan oluşur: aebIom (avrupabiyokütle derneği), ebIo (avrupa biyoetanol Yakıtı derneği), eGeC(avrupa jeotermal enerji birliği), epIa (avrupa Fotovoltaik endüstrisiderneği), esha (avrupa küçük hidro derneği), estIF (avrupa IsılGüneş endüstrisi Federasyonu), eubIa (avrupa biyokütle endüstrisiderneği), eWea (avrupa rüzgâr enerjisi derneği), eureC ajansı(avrupa Yenilenebilir enerjiler araştırma merkezleri birliği), ereF(avrupa Yenilenebilir enerjiler Federasyonu), eu-oea (avrupaokyanus enerjisi derneği), estela (avrupa Isıl Güneş elektriğiderneği) ve birlik azası: ebb (avrupa biyodizel Yönetim kurulu)
EREC European Renewable Energy Councilrenewable energy house, 63-67 rue d’arlon, b-1040 brussels, belgiumt +32 2 546 1933 f +32 2 546 [email protected] www.erec.org
türkiye enerji[d]evrimi
© G
ree
npe
aC
e/n
ICk
Co
bbIn
G
fotograf GrÖnland’da IluIssat buzdağI’ndan kopan buzullar. artan sICaklIklarla beraber GrÖnland’da ortaYa ÇIkan erİYİk GÖller, bÖlGenİn hassasİYetİnİGÖzler ÖnÜne serİYor.