EEM 445 AYDINLATMA TEKNİĞİ · GÜN IŞIĞI İLE AYDINLATMA NE FAYDA SAĞLAR? Aydınlatmada...
Transcript of EEM 445 AYDINLATMA TEKNİĞİ · GÜN IŞIĞI İLE AYDINLATMA NE FAYDA SAĞLAR? Aydınlatmada...
EEM 445 AYDINLATMA TEKNİĞİ
Dersi veren:
Dr. Öğr. Üyesi Emrah Çetin
Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü
E-mail: [email protected]
Web: www.emrahcetin.com
Ders içeriği:
1) Aydınlatma ve ışık terimleri, armatürler, fotometrik yasalar
2) İç mekan –Dış mekan aydınlatma hesaplamaları
3) Aydınlatma projeleri
Ders Kitabı:
1) Prof. Dr. Muzaffer Özkaya, Prof. Dr. Turgut Tüfekçi, Aydınlatma tekniği, Birsen
Yayınevi, 2011
AYDINLATMA TEKNİĞİ
Ders Projesi:
- Verilecek mimari projelere göre öğrenciler tarafından aydınlatma projesi
çizilecektir.
- Çizimler AutoCAD programıyla yapılacaktır.
- Verilen projeler ile alakalı olarak mülakat yapılacaktır. Her öğrenci için mülakat
gün ve saati ilan edilecektir. Mülakat sırasında projelerin basılı olarak bulunması
gerekmektedir.
- Ders projesi vize notunu oluşturacaktır.
- Projelerin ilgili aydınlatma projesi mevzuatlarına uygun olarak çizilmesi
gerekmektedir.
Aydınlatma bir ışık kaynağının bir nesneye ya da belirli bir çevreye ışık
yollayarak onun görünürlüğünün sağlaması anlamına gelir. Aydınlatma, kısa
tanımı ile “nesnelerin ve çevrenin gereği gibi görülebilmesini sağlamak amacı
ile ışık uygulamak” tır. Yani, Uluslararası Aydınlatma Komisyonunca da
benimsenmiş olan bu tanıma göre, aydınlatma, ışıklı reklamlar gibi nesneleri
ışıklı kılmak değil, bu nesnelere ve çevrelerine ışık yollayarak görünmelerini
sağlamaktır.
Aydınlatma tekniği ise; insan gözünün ışık ve renk görme özelliklerini,
lambaların ve aydınlatma aygıtlarının türlü özelliklerini, yüzeylerin ve
gereçlerin ışık yansıtma ve geçirme özelliklerini, estetik ve mimari
kavramları, türlü ölçme tekniklerini, karmaşık hesapları içeren çok geniş alana
yayılmış bilimsel veri ve bilgilerden yararlanan bir bilim ve uzmanlık koludur.
Buna göre aydınlatmanın amacı; ışık kaynağının değil bu kaynağın
aydınlattığı çevre ve nesnelerin görünür duruma gelmesidir.
Aydınlatma
Aydınlatma Tekniği
İyi Bir Aydınlatmanın Sağlayacağı FaydalarStandartlara uygun, doğru aydınlatma yapıldığında;
• Gözün görme yeteneği artar ( görüş keskinliği, görme hızı artar).
• Göz sağlığı korunur, görme bozuklukları önlenmiş olur.
• Görsel performans artacağından, yapılan işin verimi artar böylece ekonomik
yarar sağlanır. Ticari potansiyel artar.
• Psikolojik açıdan da görsel konfor sağlanır. Yararlanıcı içinde bulunduğu
ortamda kendini daha mutlu hisseder.
• İyi görememe ya da görme yanılgılarından doğabilecek kazalar azalır.
• Güvenlik duygusu sağlanır.
Işığın tanımı
Işık, dalga şeklinde yayılan ve parçacık etkili, göze tesir eden özel bir enerji şeklidir.
Işık enerjisi dalga ve foton teorileriyle açıklanır. Her iki teori de ışık enerjisinin farklı iki özelliğini açıklar.
Dalga teorisine göre ışık, elektromanyetik dalga enerjisinin özel bir şeklidir. Elektromanyetik yayılma birbirine
Dik ve oranları sabit olan Elektriksel alan (E) ve Manyetik alan (H) vektörlerinden oluşur.
E ve H vektörleri ışığın yayılma hızı vektörü (c) ile birlikte dik üçlü oluşturur.
λ = c / f T = 1 / f λ = T . c
Foton teorisine göre ışık, fotoelektrik bir etkiye sahiptir.
Yani metal bir yüzeye çarpan ışık bu yüzeyden elektron çıkartır.
Fotonun enerjisi N (Joule), Plank sabiti (h) ve elektromanyetik dalganın frekansı (Hz) olmak üzere;
Işığın tanımı
İnsan Gözü Görme Aralığı
Aydınlatma Tekniğindeki Temel Kavramlar:
Işık akısı (Ф): Işık akısı ışık enerjisinin akış miktarı olarak
tanımlanabilir.
Bir lambanın ışık gücünü ifade eder. Birimi lümendir.
Bir kürenin merkezindeki noktasal bir ışık kaynağının küre
yüzeyinde oluşturduğu ışık akısı 4πI lümendir. Burada, I, ışık
şiddetini 1 cd, kürenin yarıçapını da 1 m kabul edersek ışık
akısının birimi olan lümeni elde ederiz. Kürede her 1
metrekare yüzeye 1 lümen ışık akısı düşer.
Aydınlık düzeyi (E): Aydınlık düzeyi, düşen
ışıksal akının aydınlatılacak yüzeye olan
oranını bildirir.
Aydınlık düzeyi, 1 lm değerindeki ışık akısının
1 m2 alana sahip bir yüzeye eşit yayılmış
şekilde düştüğü durumda 1 lux (lm/m2)
değerindedir.
“E” harfi ile sembolize edilir
E (lux) = ф (lm) / A (m2).
Aydınlatma Tekniğindeki Temel Kavramlar:
Işık şiddeti (I): Işık şiddeti, bir noktadan belirli bir yönde
birim katı açı başına yayılan ışık akısıdır. Bir bakıma
kaynağın belirli bir yönde yaydığı ışık enerjisidir. Bir ışık
kaynağından çıkan ışık akısının belirli bir doğrultudaki
miktarıdır. Ölçü birimi Candela ( cd ) ‘dır.
Aydınlatma Tekniğindeki Temel Kavramlar:
Parıltı (L): Birim yüzeydeki ışık şiddeti; yani ışık yoğunluğu ışıklılıktır
(luminans olarak da adlandırılır). Birimi cd/m2’ dir.
Kendinden ışıklı olmayan yüzeyler için, parıltı, o yüzeyin yansıtma çarpanı
ile yüzey üzerindeki aydınlık düzeyinin çarpımına bağlıdır. Örneğin, acık
renkli bir yüzey ile koyu renkli bir yüzeyin aynı parıltıda görünmeleri için,
koyu renkli yüzey, belli bir oranda daha fazla aydınlatılmalıdır. Bu oran her
iki yüzeyin yansıtma çarpanlarının oranıdır.
Aydınlatma Tekniğindeki Temel Kavramlar:
Kamaşma: Kamaşma görüş alanı içindeki yüzeylerin parıltısına bağlı olarak ortaya çıkmakta, konforsuzluk ve
yetersizlik kamaşması olarak gerçekleşmektedir. Parlak yüzeylerden yansıyan ışık yansımış kamaşmaya neden
olmaktadır. Kazaların, yorgunluğun ve hataların önlenmesi için kamaşmanın sınırlandırılması gerekmektedir. Hacimlerde
lambalar veya pencereler konforsuzluk kamaşması yaratabilmekte, bunu önleyici gerekli önlemler alındığında yetersizlik
kamaşması da önemli bir sorun olmamaktadır. Kamaşmanın değerlendirilmesi UGR (Birleşik Kamaşma Endeksi,
Unified Glare Rating) değerlerine bağlı olarak yapılabilmektedir
Aydınlatma Tekniğindeki Temel Kavramlar:
Renk sıcaklığı: Renk sıcaklığı, bir kütlenin
belirli bir renkte ışık vermesi için ısıtılması
gereken sıcaklık olarak tanımlanabilir.
Birimi Kelvin’dir. Siyah cisim ısıtıldığında,
belirli bir sıcaklık düzeyine ulaştığında önce
koyu kırmızı, daha sonra sırası ile kırmızı,
turuncu, sarı, beyaz ve sonunda mavi beyaz
bir ışık yaymaktadır. Şekilde çeşitli ışık
kaynakların renk sıcaklığı değerleri için bazı
örnekler verilmiştir.
Aydınlatma Tekniğindeki Temel Kavramlar:
Renksel geriverim (Ra): Çevrenin ve objelerin renklerinin doğal ve doğru olarak
algılanmasının sağlanması görsel performans, rahat ve iyi hissetme için çok önemlidir.
Bir ışık kaynağının renksel özelliği renksel geriverim indeksi ile tanımlanır. Kullanılan
yere ve görüş amacına bağlı olarak, yapay ışığın, renk algılamanın olabildiğince hassas
gerçekleşmesinin (günışığında olduğu gibi) sağlanması gerekir. Bunun için ölçüt, bir
ışık kaynağının renksel geriverim özellikleridir. Bu özellikler “Genel Renksel
Geriverim Endeksi” (Ra) olarak ifade edilir. Ra = 100 değerine sahip bir ışık kaynağı
tüm renkleri, referans ışık kaynağı altındaki gibi optimal gösterir veya Ra değeri
azaldıkça renklerin doğru olarak algılanması da giderek azalacaktır.
Aydınlatma Tekniğindeki Temel Kavramlar:
Tam renk algılamanın çok gerekli olduğu tekstil, boya, baskı gibi konularda çalışılan ortamlarda ışığın rengi
olabildiğince doğal ışığa yakın olmalı, ışık kaynaklarının Ra değeri 90 veya üzerinde olmalı ya da başka bir ifade
ile Ra değerine göre 1A sınıfından ışık kaynakları seçilmelidir. Tam renk algılamanın gerekli olduğu resim galerisi,
müze, mağaza gibi hacimler için seçilecek lambaların Ra değeri 80-90 arasında, 1B sınıfından olmalıdır. Hacmin
işlevine bağlı olarak renk algılamanın önemi azaldığında Ra değerleri daha düşük olan lambalar
kullanılabilmektedir.
Görsel Konfor: Konfor durumu, fizyolojik açıdan insanın çevresine minimum
düzeyde enerji harcayarak uyum sağlayabildiği ve psikolojik acıdan çevresinden
hoşnut olduğu koşullar olarak tanımlanabilir. Görsel konfor, görsel performansın
ve yapılan işteki verimin arttırılarak, göz sağlığının korunması ve bu koşullarda
süreklilik sağlanarak kullanıcıların fizyolojik ve psikolojik gereksinmelerine
karşılık verilmesidir.
Aydınlık düzeyi, parıltı ve renk etkenleri belirli değerlere ulaştırılmalı ve belirli
sınırlar içinde kalmalıdır.
Aydınlatma Tekniğindeki Temel Kavramlar:
Doğal Aydınlatma:
Ana kaynağı güneş olan gün ışığının, görsel konfor gereksinmelerini karşılamak için tasarlanan aydınlatma
sistemi olarak tanımlanır.
Yapay Aydınlatma:
Yapay ışık kaynaklarından üretilen ışığın, görsel konfor gereksinmelerini karşılamak üzere tasarlanan aydınlatma
sistemi olarak tanımlanır.
Bütünleşik Aydınlatma:
Görsel konfor gereksinmelerini karşılamada, gün ışığının yetersiz kaldığı durumlarda takviye edici olarak yapma
ışığın kullanıldığı aydınlatma sistemi olarak tanımlanır.
Aydınlatılan yer bakımından sınıflandırmada ise,
İç Aydınlatma:
Çeşitli yapısal ögelerle dış cevreden ayrılmış, iç mekanların aydınlatma sistemini konu alır.
Dış Aydınlatma:
Bina dışı çeşitli ölçekteki yapma çevrenin aydınlatma sistemini konu alır.
Kaynağı bakımından aydınlatma türleri;
Aydınlatma Türleri
Aydınlatmada görünürlüğün sağlanması; iyi bir görüntünün elde edilmesi ve görüntünün
gereği gibi olmasının sağlanması olmak üzere amacı bakımından,
• Fizyolojik
• Dekoratif
• Dikkati çeken aydınlatma, olarak üçe ayrılabilir.
Fizyolojik aydınlatmada amaç cisimleri, şekil, renk ve ayrıntıları ile kolay ve hızlı bir
şekilde görünürlüklerinin sağlanmasıdır.
Dekoratif aydınlatmada amaç cisimleri ayrıntıları ile göstermek değil mimari ögeleri de
kullanarak daha çok estetik etkiler uyandırmaktır.
Dikkati çeken aydınlatmada ise amaç dikkati çekmek yani reklam yapmaktır. Bunun için
yüksek aydınlık düzeyleri, renkli ışık kaynakları, değişken ışık şekilleri ve yanıp sönen
düzenekler kullanılır.
Aydınlatma Türleri
DOĞAL AYDINLATMA
Malzemenin cinsi ne olursa olsun, doğal
aydınlatmanın doğru yapıldığı mekanlar da ışıksızlık
(aydınlatma) problemi yaşanmaz.
Günümüzde doğal aydınlatmanın tüm özelliklerini
bünyesinde tutan bir aydınlatma elemanı henüz
bulunmamaktadır. Bu nedenle, gözü yormaması gibi
üstün özelliği ile de mekanlarda mümkün olduğunca
doğal aydınlatma tercih edilmelidir.
DOĞAL AYDINLATMA
ÖRNEKLERİ
GÜN IŞIĞI İLE AYDINLATMA NE FAYDA SAĞLAR?Aydınlatmada doğal gün ışığının tüpler vasıtası ile iç mekanlara taşınmasını sağlayan Gün Işığı Aydınlatma sistemlerinin bazı yararlarını sıralayalım:
1) Üretkenlik: Günışığı çalışan bir insanın üretkenliğinde %6 – 16 arasında artış sağlamaktadır. İş kalitesinin artmasına sebep olurken, işyerinde bulunmama oranını düşürür.2) Öğrenci performansı artışı: Günışığının öğrenci performansında ise yüksek miktarda artış sağladığı gözlemlenmiştir. USA’da 3 eyalette 21.000 öğrenci üzerinde yapılan teste göre, öğrencilerin %20sinin Matematik testlerinde, %26sının ise Okuma testlerinde başarısının yükseldiği tespit edilmiştir.3) Çalışanların sağlığı: Pencere kenarında gün boyunca gün ışığından yararlanarak çalışan işçilerde %20 oranında daha az rahatsızlıklara rastlanmaktadır. Bu durum da sağlık hizmetleri için gereksiz ve yüksek maliyetli masraftan kurtarır.4) Binaların Olumsuz Çevresel Etkilerinin Azaltılması: Gün Işığı ile yapılan aydınlatmalarda, aydınlatılan mekanlarda ısınma sorunuyla karşılaşılmamaktadır. Ayrıca yapay aydınlatma sistemlerinin kullanımı sırasında termik santrallerde tüketilen enerji ve sebep olduğu karbondioksit üretimi indirgenmiş olur. Çevre kirliliğinde azalma meydana gelir.5) Enerji Tasarrufu : Türkiye’de yıllık enerji tüketiminin yaklaşık %40’ından fazlası aydınlatma için kullanılmaktadir. Doğal aydınlatma kullanımı ise bu miktarı gözle görülür bir şekilde azaltmaktadır. Ofis, depo vb gibi işyerlerinin aydınlatma amaçlı enerji harcamalarında %97’ye varan oranlarda tasarruf sağlar. Ayrıca günışığının en verimli olduğu 11.00-16.00 saatlerinde, aynı zamanda enerji kullanım ihtiyacının en fazla olması, doğal aydınlatmada verimin artmasına ve yapay aydınlatma ihtiyacının en aza indirgenmesine katkıda bulunur.
Hacimlerde oluşan günışığı miktarını etkileyen değişkenler:
1. Yer yüzeyinin ışık yansıtma katsayısı: Ele alınan hacmin
pencerelerinin baktığı dış ortamdaki yer yüzeyinin malzemesine;
dolayısıyla rengine bağlı olarak ışık yansıtma katsayısı
değişmektedir. Bu değer, yerden yansıyarak pencereden içeri giren
ışık miktarı üzerinde etkili olur.
• Beton %30
• Çimen %6
• Asfalt %7
• Kar %60-80
2. Çevredeki binalar ve dış engeller: Ele alınan binanın çevresinde bulunan dış
engeller, hacme giren günışığı miktarını azaltmakta; fakat dış yüzeylerinin
malzeme ve renklerine, dolayısıyla ışık yansıtma katsayılarına bağlı olarak da
belirli oranlarda ışık yansıtmaktadırlar. Çevre binaların, cam cepheler gibi, yüksek
yansıtma katsayılarına sahip olması, ele alınan hacimde kamaşmaya neden
olabilmektedir. Binalar arası uzaklıklar, binaların yükseklikleri ve konumları engel
açıları biçiminde ifade edilmektedir. Pencereler, yatay veya düşey olarak
engellenebilmekle beraber, yatay engellerin hacme giren günışığı üzerindeki etkisi
daha fazla olmaktadır.
3. Engellerin yansıtma katsayıları: Engeller, üzerine gelen günışığı miktarını
dış yüzeylerinin malzeme ve renklerine göre belirlenen ışık yansıtma
katsayılarına bağlı olarak belirli oranlarda geri yansıtmaktadır. Örneğin;
• Tuğla (kırmızı) %40
• Beton %20-30
• Alüminyum %85
• Sıva(düzgün, beyaz) %80
• Mermer (beyaz) %80
Hacimlerde oluşan günışığı miktarını etkileyen değişkenler:
4. Hacim boyutları:
Hacimlerin genişlik, derinlik ve yükseklikleri ile bu değerlerin
birbirlerine oranları içeride günışığı yoluyla gerçekleşen iç aydınlık
düzeyi üzerinde etkili olmaktadır.
Hacimlerde oluşan günışığı miktarını etkileyen değişkenler:
5. İç yüzeylerin ışık yansıtma
katsayıları:
Opak yüzeyler, üzerlerine düşen ışığın
belirli bir yüzdesini yansıtmaktadırlar.
Yansıyan ışık miktarının yüzeye gelen
ışık miktarına oranına yüzeyin ışık
yansıtma katsayısı denir. Hacimlerin
duvar, döşeme ve tavan gibi iç
yüzeylerinde kullanılan renkler, ışık
yansıtma katsayılarına bağlı olarak,
yansıyan ışık miktarı üzerinde etkili
olurlar.
Hacimlerde oluşan günışığı miktarını etkileyen değişkenler:
6. Pencerelerin boyutları ve konumu:
Ele alınan hacimdeki pencere boyutları, genellikle
pencere alanının pencere duvarı alanına oranı olarak ifade
edilmektedir. Saydamlık oranı olarak tanımlanan bu
değerin artması, hacimde gerçekleşen günışığı miktarını
arttırmaktadır. Mimar, pencere boyutlarını belirlerken
günışığını maksimize etmenin yanı sıra taşıyıcı sistem,
cephe estetiği, ısı kaybı gibi birçok noktayı da göz önünde
bulundurmalıdır. Pencerenin üzerinde bulunduğu
duvardaki konumu ve biçimi ise günışığının hacimdeki
dağılımını etkilemekte ve hacmin işlevi göz önünde
bulundurularak belirlenmesi gerekmektedir.
Hacimlerde oluşan günışığı miktarını etkileyen değişkenler:
7. Pencere camının türü:
Saydam yüzeyler, üzerlerine düşen ışığın belirli bir yüzdesini
diğer tarafa geçirmektedir. Diğer tarafa geçen ışık miktarının
yüzeye gelen ışık miktarına oranına camın ışık geçirme
katsayısı denir. Pencerede kullanılan cam türünün ışık geçirme
katsayısı da, pencere boyutları gibi içeride oluşan günışığı
aydınlık düzeyini etkiler. Cam seçiminde bu değerin yanı sıra ısı
ve ses geçirgenlik gibi değerlerin de göz önüne alınması
gerekmektedir.
Pencerede kullanılan doğrama turu ve pencerenin temizlenme
sıklığı da içeri alınan günışığı miktarında etkili olan
değişkenlerdir.
Hacimlerde oluşan günışığı miktarını etkileyen değişkenler:
8. Pencerenin baktığı yön:
Güneşin gün içindeki ve yıl içindeki hareketi nedeniyle,
pencerenin baktığı yöne bağlı olarak hacme giren günışığı
miktarı değişmektedir. Direkt güneş ışığı hacimleri 3 farklı
biçimde etkilemektedir:
– direkt güneş ışığı pencere yüzeyine geldikten sonra hacme
girerek ele alınan herhangi bir gözlem noktasına ulaşır,
– direkt güneş ışığı pencere yüzeyine geldikten sonra ele alınan
herhangi bir gözlem noktasına ulaşmaz, fakat pencerenin
görüntüsünü hacimde herhangi bir duvara yansıtır,
– direkt güneş ışığı pencere yüzeyine gelmez.
Her 3 durumda da hacimde gerçekleşen günışığı aydınlık
düzeyleri birbirlerinden farklılık gösterir.
Hacimlerde oluşan günışığı miktarını etkileyen değişkenler:
YAPAY AYDINLATMA
Yapay aydınlatma sistemleri:
Aydınlatma işlevinin gün ışığı dışında çeşitli
aydınlatma elemanlarıyla sağlanmasıyla
gerçekleştirilen aydınlatmadır. Aydınlatma
şekli; Aydınlatma araçlarından çıkan ışığın,
aydınlatılacak yüzeye hangi oranda
yollandığının belirlenmesidir. Bu nedenle
yapay aydınlatmalar beş gurupta toplanabilir.
Dolaylı Aydınlatma:
Bu sistemde, aydınlatma aygıtlarından gelen ışığın %90-100’u tavana ve
duvarın yüksek kısımlarına yönlenir ve odanın diğer bölümlerine yansır.
Işıktan doğru şekilde faydalanabilmek amacı ile yüksek yansıtma
katsayısına sahip renkte oda yüzey bitirmeleri uygundur. Bu yüzeylerin
yüksek yansıtma değerlerini korumaları için bakımları sıklıkla
yapılmalıdır. Dolaylı sistemlerde ışık, yüksek oranda yayınıma sahip
olduğundan minimum gölge oluşur. İyi planlanmış uygulamalarda
kamaşmalar minimumdur. Armatürün tavan düzleminden yeteri kadar
alçakta kurgulanması tüm tavan yüzeyinde düzgün ışıklılığın oluşması
açısından gereklidir. Yüksek aydınlatma düzeylerinde, tavanın, kamaşma
ve yansımalara neden olmaması için gerekli kontrolün yapılması
gereklidir.
YAPAY AYDINLATMA
Yarı Dolaylı Aydınlatma:
Bu sistemde aydınlatma armatüründen gelen ışığın % 60- 90
kadarı dolaylı sistemdeki gibi yukarı doğru yönlendirilir. Tavan
ana ışık kaynağı gibi kullanıldığından, dolaylı sistemde dikkate
alınması gerekli tavan ışıklığına, oda bitirmelerine ve bakım
onarıma yönelik unsurlar bu sistem içinde geçerlidir. Aşağıya
yönelen ışık oranı dolaysız sistemlere göre arttığından kamaşma
ve rahatsız edici yansımalara dikkat edilmesi gereklidir.
YAPAY AYDINLATMA
Doğrudan Aydınlatma:
Aydınlatma araçlarından çıkan ışığın % 90- 100 oranında,
doğrudan aydınlatılacak düzleme yollayan aydınlatma şeklidir.
Doğrudan aydınlatmalarda keskin sınırlar ve sert gölgeler elde
edilmektedir. Doğrudan aydınlatmalara en önemli örnek olarak
spotlar verilebilir. Özellikle hacimli sanat eserlerinin
aydınlatılmasında bu aydınlatma şekli uygulanmalıdır. Örneğin;
heykel sergilerinde hacim ve gölgeler, bu aydınlatmayla belirgin
olacaktır. Ancak spot uygulamaları resim ve posterlerde
kullanılmamalıdır.
YAPAY AYDINLATMA
Yarı Doğrudan Aydınlatma:
Işığı % 60- 90 oranında, aydınlatılacak düzleme yollayan
aydınlatma türüdür. Bu aydınlatma şekline tavan aydınlatmaları
örnek olarak verilebilir.
YAPAY AYDINLATMA
Karışık Aydınlatma:
Aydınlatılacak düzleme ışığın % 40- 60 oranında doğrudan
yayılmasını sağlayan aydınlatma şeklidir. Karışık
aydınlatmalara tavan ve duvar yansıtıcıları örnek olarak
gösterilebilmektedir.
Yapay ışık kaynakları:
Lambaların bazı örnekleri
Akkor telli lambalar: Akkor haline gelinceye kadar
ısıtılan tel, havası boşaltılmış veya asal gaz ile
doldurulmuş bir cam balon içine konur. Bu şekildeki ilk
lamba 1854’de Goebel ve 1879’da Edison tarafından
kullanılmıştır.
• Akkor telli lambalar telin cinsine göre (flaman) farklı
tiplere ayrılır. Normal akkor telli lambaların ömrü 1000
saat, etkinlik faktörleri de 10-20 lm/W’dır.
• Isıl yolla ışık ürettikleri için çevrelerine büyük miktarda
ısı yaymaktadırlar. Renksel geriverim indisi 90-95
civarındadır. Renk sıcaklıkları 2700-3100 K° civarındadır.
• İlk satın alma maliyeti düşüktür. Etkinlik faktörü azdır.• Loşlaştırmaya uygundur.
Flüoresan lambalar:
Fosfor ultraviyole sonucunda ışık yayan bir hale gelir. Starter ve
balast gibi yardımcı maddelere gereksinim vardır.
• İlk satın alma maliyeti akkor lambaya göre daha yüksek, fakat
enerji tüketimi daha düşüktür. Etkinlik faktörü yüksektir.
• Tüp uzunlukları 600-2400 mm, çapları ise 38mm / 26mm’dir.
• Lambaların sıklıkla açılıp kapatılması ömürlerinin kısalmasına
sebep olur.
• Isı farklılıklarından etkilenmektedirler. Ömürleri 10000-20000
saattir.
• Elektronik balastlarla loşlaştırılabilirler.
• CRI = 75-90 arasındadır. Renk sıcaklıkları 2700-5000 K° arasında
değişebilmektedir.
• Okul, kütüphane, büro gibi mekânların aydınlatılması içinuygundurlar.
Kompakt flüoresan lambalar: İlk olarak Philips
tarafından PL lambaları olarak piyasaya sürüldüklerinden
bugün hala bazen PL lambaları olarak anılmaktadırlar.
• Renksel özellikler acısından çok gelişmiş tipleri
mevcuttur.
• Konutlarda enerji tasarrufu acısından tercih
edilmektedirler.
• Akkor lambalara kıyasla 1 / 5 enerji tükettikleri için ve tüp
flüoresanlara göre boyutları küçük oldukları için bugünsıklıkla kullanılmaktadırlar.
Alçak basınçlı sodyum buharlı lambalar:
• Piyasada U tüpler ve lineer tüpler şeklinde
bulunmaktadırlar.
• Işık spektrumunun sarı bölgesinde ışık yaydıkları için
(monokromatik) renksel geriverim acısından son derece
yetersizdirler. Fakat insan gözünün spektral duyarlılığının
çok yüksek olduğu bir bölgede ışık yaymaları da bazı
amaçlar için tercih nedenidir.
• Yol Aydınlatması, dış aydınlatma ve güvenlikaydınlatması için uygun lambalardır.
Yüksek basınçlı sodyum buharlı lambalar:
• Sodyumun cıva ile birlikte kullanılmasından dolayı renk
sıcaklığı yükselmekte ve renksel geriverim de bununla
birlikte artmaktadır.
• Şehir merkezlerinde, projektörlerde, spor salonlarında vebazı endüstriyel iç mekanlarda kullanılır.
Yüksek basınçlı civa buharlı lambalar:
Civa buharının elektrik akımı ile teması yoluyla ışık
üretilmektedir.
• İç yüzeyin fosfor ile kaplanması sonucu renksel geriverim
düzeltilebilmektedir. Renk sıcaklığı 3000-6000 K°
arasındadır.
• Yol aydınlatmasında, ticari ve endüstriyel alanlarda
kullanılır.
• Uzun ömürlüdürler, fakat kullanıldıkça renksel özelliklerideğişmektedir.
Metal Halide Lambalar:
Cıva buharlı lambalara benzemektedirler, fakat cıva ve argona ek olarak diğer
metaller de kullanılmaktadır.
• Renk sıcaklığı 3100-4000 K°
• Dış aydınlatmada: Ağaç aydınlatması, cephe aydınlatması, park alanları,
yol aydınlatması.
• İç aydınlatmada: Downlighting, wallwashing veya vurgu aydınlatmasındakullanılmaktadır.
LED lambalar
LED ismi, İngilizcede “Light Emitting Diode” kelimelerinin baş harflerinden oluşturulmuştur ve
“ışık yayan diyot” anlamına gelmektedir. Yarı iletken teknolojisindeki gelişmelere paralel olarak
ledlerin verimliliği artarken, maliyeti azalmakta ve gittikçe kullanım alanları yaygınlaşmaktadır.
LED'lerin sağladığı kazançlar şunlardır;
Verimlilik: LED’ler akkor telli lambalara göre Watt başına daha fazla ışık çıkışı sağlar.
Renk: LED’ler geleneksel sistemlerde olduğu gibi ışık rengini değiştirmek için renk filtresine gerek
duymazlar.
Boyut: LED’ler çok küçük olabilirler ve kolaylıkla bir devre üzerine monte edilebilirler. Bu özellikleriyle
LED’ler kompakt armatür tasarımına olanak sağlamaktadır.
Açma/Kapama zamanı: LED’ler çok çabuk ışık verir. Bir LED gösterge lambası tam parlaklığa bir
mikro saniyenin altında ulaşır. LED ömrü ve bakımı açma/kapama hızından etkilenmemektedir.
Döngü: LED’ler sıklıkla açma kapama döngüsü olan uygulamalar için idealdir. Örneğin flüoresan
lambalar bu döngüye uyabilmede hız acısından başarısız iken, metal halide lambalar tekrar çalışabilmek
için uzun bir zamana gerek duyar.
Loşlaştırma: LED’ler bir darbe-genlik modülatörü ya da akımın düşürülmesi ile kolaylıkla
loşlaştırılabilir.
Soğuk ışık: Birçok ışık kaynağının aksine LED’ler hassas obje ve ürünlere zarar veren ısı üretmezler.
Ayrıca LED’lerin performansı düşük sıcaklıklarda artmaktadır. Bu durum LED’lerin marketlerde
buzdolabı derin dondurucu vb soğuk tutulması gereken yerlerin aydınlatılmasında olanak sağlar.
Uzun ömür: LED’lerin ömrü göreceli olarak daha uzundur. Faydalı omur saati 35.000 ila 50.000 saat
arasındadır. Bir akkor telli lambanın ortalama omru 1000- 2000 saat, bir fluoresan lambanın ömrü ise
çalışma şartlarına bağlı olarak 10.000 ile 15.000 saat arasındadır.
Şok dayanımı: LED’ler akkor ve flüoresan lamba balonlarının aksine dış etkilerle oluşacak şoklaradayanıklı katı hal cihazlarıdır.
LED ÇEŞİTLERİ
1.)SMD LED
YME(Yüzey Montaj devre Elemanları),elektronik elemanların yüzeye monte edilebilirbiçimde olanlarıdır. Bu teknikle yapılan üretimteknolojisine de yüzey montaj teknolojisi(YMT) denir.Çoğu kaynakta ingilizce anlamının başharflerini temsilen SMD kısaltmasıyla anılanyüzey montaj elemanları (YME) kullanımındanönce devre montajları, sadece bacaklı devreelemanları ile yapılabilmekteydi.SMD LED’lerde “çip” olarak tabir edilen aktifışık saçan bölgeler bulunur. Genelliklepiyasadaki şerit LED’lerde tek çipli ve 3 çipliLED’ler tercih edilir.
2.)POWER LED
Power Led’ler genellikle 0.5W, 3W, 1W, 5W olarak kullanımasunulmaktadır. Beyaz renkli Power LED’ler iç ve dış genelaydınlatma için kullanılmakta olup, mavi, kırmızı, sarı, yeşil veRGB Power Led’ler Wallwasher diye de adlandırılan duvarboyama aydınlatmaları için kullanılmaktadır.Daha iyi tasarlanmış termal yapıları ile, ısıyı kolayca dışarıyaatabilme, uzun ömür, aynı pakette daha fazla lümen veverimlilik oluşturmaktadır. Tek noktadan çıkan ışığın optiksistemlerle daha iyi yönlendirilmesi en önemli kolaylıklarıdır.Sağlamlık, küçük ebat, yüksek dayanıklılık ve güvenilirlik diğeravantajlarıdır.Yüksek güç tükettikleri için verimlilikleri düşük güçlü LED’leregöre daha düşük olabilir. Aynı güç miktarları için LED maliyetiyüksektir, ancak çevre elemanlar hesaplandığında budengelenmektedir. Aynı pakette yüksek güç tüketiminden dolayıdaha iyi ısıl denetim sistemi gerektirmektedir.
3.)COB (Chip on Board) LED
Birden çok LED çekirdeğinin tek bir plakada birleştirilmesi ile üretilmiş LED’leri temsil etmektedir.
En iyi üniform ışık elde edilir.Daha az derinlikte çalışma imkanı sağlanır.Yan cephe aydınlatma imkanı vardır.Diğerlerine göre 15% daha az ısı üretir.
4.)RGB LED
RGB – Red (kırmızı) , Green (yeşil) , Blue (mavi)renklerin baş harfleri birleştirilerek oluşmuş birterimdir. Genel çalışma prensipi; bu üç rengikullanarak, farklı kombinasyonlarda, çok fazla renkverebilir. RGB LED ‘ler, bir kontrol devresiyardımıyla 16 renk verebilmektedirler.
RGB ledlerin en yaygın kullanımı dekoratifaydınlatma için kullanılan şerit ledler olarakkarşımıza çıkmaktadır. Ayrıca RGB ledler ile çeşitlianimasyonlar ve video ekranlarıda yapmakmümkündür. RGB wallwasherlar ile binaların dışcephelerinde yapılan ışık şovları giderek popülerhale gelmektedir.
ENKANDESAN LAMBALAR
HALOJEN LAMBALAR
KOMPAKT FLORESAN LAMBALAR
FLORESAN LAMBALAR
LED LAMBALAR
Etkinlik Faktörü (lm/W) 6-16 16-25 46-80 70-104 80-160
Renksel Geri Verim 100 100 75-90 70-95 65-99
Ömür (Saat) 1000 1000-4000 6000-15000 10000-40000 50000
Renk Sıcaklığı (K) 2700 2700-3500 2700-7000 2700-12000 2700-8000
Kullanım Alanlarıİç mekan-Dış Mekan
İç Mekan, Dış Mekan
İç Mekan İç Mekanİç mekan-Dış mekan
Yüksek Basınçlı BUHARLI LAMBALAR
METAL HALIDE LAMBALAR
Alçak Basınçlı SODYUM BUHARLI LAMBALAR
Yüksek Basınçlı SODYUM BUHARLI LAMBALAR
Etkinlik Faktörü (lm/W) 40-60 72-110 100-192 88-130
Renksel Geri Verim 40-60 70-95 0-15 25-70
Ömür (Saat) 15000-24000 6000-20000 16000-20000 160000-32000
Renk Sıcaklığı (K) 32000-4200 3000-7000 - 2000-3000
Kullanım Alanları İç mekan-Dış mekan İç mekan-Dış mekan Dış Mekan İç mekan-Dış mekan
Yapay ışık kaynaklarının karşılaştırması:
BÜTÜNLEŞİK AYDINLATMA
Bütünleşik Aydınlatma:
Görsel konfor gereksinmelerini
karşılamada, gün ışığının yetersiz
kaldığı durumlarda takviye edici
olarak yapay ışığın kullanıldığı
aydınlatma sistemi olarak
tanımlanmaktadır.
Minimum enerji sarfiyatı ve
kamaşmaları önleyebilmek için
yapay aydınlatma sisteminin
tamamlayıcı rolünün optimum
şekilde ayarlanması gerekir.
Yapay ışık kaynakları (lambalar), iyi bir aydınlatmanın gereklerini yalnızbaşlarına yerine getiremediklerinden genellikle çıplak olarak kullanılamazlar.Çıplak lambalar hem kamaşmaya hem de ışığı istenilen eylem alanınayönlendiremediğinden enerji kaybına neden olurlar. Çevre etkenlerine karşıkorumasız olduklarından kısa sürede ömürleri tükenebilir. Estetik açıdan daçıplak kullanım tercih edilmez. Bu nedenle lambalar "armatür" adı verilen,çıplak lambanın yayımladığı ışığın uzaysal dağılımını değiştirerek, amaca uygunnitelik ve nicelikte aydınlık sağlayan araçlarla birlikte kullanılırlar.
Armatürler
Bir aydınlatma armatürü, bir veya bir kaç lambadan yayılan ışığıdağıtan, süzen veya dönüştüren ve lambaların kendileri hariç olmaküzere lambaların desteklenmesi, tespiti ve korunması için gereklibütün bölümleri içeren ve lambaları besleme kaynağına bağlayandüzenler ile birlikte gerekli yardımcı devre donanımlarını bulundurancihaz olarak tanımlanır (TSE, 2007). Armatürler uygulama alanları vefotometrik özellikleri olmak üzere temel olarak iki şekildesınıflandırılabilir.Uygulama alanına göre sınıflandırılan armatürler iç ya da dışaydınlatma armatürleri olarak ikiye ayrılır. Bu armatürler geneldekullanılan ışık kaynağı, montaj şekli ve yapısal özellikleri iledeğerlendirilirler. İç aydınlatmada kullanılan armatürler kullanımyerine göre konutlar, ticari binalar ve endüstriyel binalar olmak üzereüç grupta toplanırlar. Bir ofis binasının aydınlatması için uygulamaalanlarına göre tanımlanmış armatür grupları içerisinden, söz konusuofis hacmi için uygun ışık kaynağı ve uygun yapısal özelliği olanarmatürler seçilmelidir.
Fotometrik yapılarına göre sınıflandırılan armatürler iseüretilen ışığın armatür dışına dağılım biçimine göresınıflandırılır. Uluslararası Aydınlatma Komisyonu’na göre, belirlibir lamba/armatür kombinasyonunun ışık dağılımı (ışık şiddetidağılımı), armatür tarafından yayılan ışık akısının uzayın farklıdoğrultularına nasıl dağıtıldığını tanımlar.
Üç boyutlu uzayda bir lambaya ait ışık dağılım yüzey ve açıları
Toplayıcı tavan armatürü:
Toplayıcı tavan armatürü (downlight) , aşağı doğru tam dikey ya daayarlanabilir açıda ışık yayar. Dar açılı, geniş açılı, simetrik ya da asimetrikşekillerde ışık yayarlar. Gömme toplayıcı tavan aygıtları, iç mekânda gözeçarpmazken, yüzeye monte ve sarkıt biçiminde kullanıldıklarında mekânaözellik katar. Gömme olarak kullanıldıklarında, görülmeleri zordur ve teketkileri yaydıkları ışıktır. Aygıt seçimi iç mimari gereksinimlerle biçim, işlevve düzen bakımından örtüşmelidir.
Tavana gömme armatür:
Tavana gömme aygıtlar; çoğunlukla dolaysız olmak üzere dolaylıaydınlatma için de kullanılırlar. Farklı aydınlatma uygulamaları içinaygıtlar tek parabolik, çift parabolik, simetrik veya asimetrikalüminyum reflektörlü olabileceği gibi kumlu camlı veya pleksiglasgibi materyaller ile de kullanılmaktadırlar. Bu tip aygıtlarda genelolarak lamba kaynağı tüp veya kompakt flüoresan olarak tercih edilir.Uzun ve dikdörtgen biçimlerde lineer flüoresan lambalarkullanılırken, kare ve yuvarlak biçimlerde kompakt flüoresan lambalarkullanılmaktadır.
Duvar yıkayıcı (wall-washer) armatür:
Toplayıcı geniş açılı aygıtlardır. Asimetrik ışık yayma özelliğine sahipoluşu sebebiyle tercih edilir. Mekâna vurgu kazandırmada ve düşeyyüzey aydınlatmasında mimarinin önemli bileşenlerindendir. Mağaza,müze, sergi salonu, fuar standı, oditoryum, teşhir alanlarında vemimari dış cephe uygulamalarında bina yüzeylerindeki vurgu yapılmakistenen detayların aydınlatılmasında kullanılır. Duvar yıkayıcı aygıtlarduvar yüzeylerinde homojen bir aydınlatma sağlayabilmek içinasimetrik ışık dağılımına sahiptir.
Ray ve spot armatür:
Ray aygıtları mekânın kullanımı ve iç mekân tasarımı değiştikçedeğiştirilebilen, esnek bir aydınlatma tasarımına olanak tanır. Aygıtabirleşik adaptörler hem elektrik hem de mekanik bağlantıyı sağlar.Önemli detayları gösterip, istenmeyenleri gizleyebilmeyi mümkün kılar.Döndürülebilir, eğilebilir, bu nedenle değişen vurgu aydınlatmalarınauyumludur. Işığı farklı açılarla yayar. Lamba seçimi, ışık rengini, işlevselömrünü ve ışık yoğunluğunu belirler. Işık yayılım açısı, reflektörünözelliğiyle belirlenir. Siperlik açısı kamaşmayı sınırlar ve görsel konforuartırır. Aksesuarları kamaşma kontrolünü sağlayan mercek ve filtrelerdir.Duvardaki resimler veya mekândaki objeler 30º’den az bir açıylaaydınlatılmalıdır. Mağazalarda, teşhir üniteleri ve vitrinlerde, müzelerde,sergi salonlarında, sanat galerilerinde vb. kullanılabilir. Yansıtma efektiiçin filtre, mercek siperi vb. ile kullanılabilir.
Sarkıt armatür:
Raylara veya seyyar aygıtlara monte edilebilen aygıtlardır.Genellikle tavandan sarkıtılır. Hem doğrudan genelaydınlatmada hem de dolaylı aydınlatmada kullanılabilençizgisel ışık kaynaklarıyla bütünleştirilebilir. Mağaza, ofis, klinik,yaya sirkülâsyonunun olduğu alanlarda genel aydınlatma amaçlıolarak kullanılmaktadır. Birçok materyal kullanılarak değişikformlarda üretilebilir. Bu nedenle de bir birinden farklı ışıkkaynakları kullanımına uygundur.
Duvara monte (aplik) armatür:
Dar açılı, geniş açılı, simetrik veya asimetrik olmak üzere farklışekillerde ışık yayarlar. Genel aydınlatmaya katkı amaçlıkullanıldığı gibi tek başına mekan aydınlatması, efekt yaratmaveya dekoratif aydınlatma amaçlı olarak kullanılmaktadır.Özellikle dekoratif amaçlı kullanılan tiplerinde her türlü farklımalzemenin aplik gövdesi olarak kullanılması nedeni ilekullanılan bu malzeme çeşidine bağlı olarak değişen;enkandesan, flüoresan, halojen veya metal halide gibi değişiklamba çeşitleri kullanılabilmektedir.
Bir yapay aydınlatma sisteminin tasarımında ulaşılmakistenen hedefler şunlardır:
• Eylemler için gerekli aydınlık düzeyinin sağlanması• Kamaşmasız aydınlatmanın sağlanması• Aydınlatmanın yer ve zaman bakımından düzgünlüğü
Işığın titremesi göz sağlığı açısından tehlikelidir. Akkor tellilambalar bu açıdan daha iyi performans göstermektedir.Deşarj lambalarında belirgin hız ve hareket aldanmalarınaneden olabileceğinden dolayı tehlikelidir.Işık rengi eylemlere uygun seçilmelidir. Normal aydınlatmaproblemlerinde ışığın rengi doğal ışık rengine yakınolmalıdır (Fizyolojik aydınlatma). Doğal ışığın yapma ışıklatakviyesi öngörüldüğünde Renksel Geriverim yüksekolmalıdır. Tekstil, boya, baskı gibi konularda ışığın rengidoğal ışığa olabildiğince yakın seçilmelidir. Bazı özeldurumlarda renkli ışık tercih edilebilir. Porselen ve emayeyüzeylerdeki hatalar sodyum ve cıva buharlı lambalarladaha kolay görülür.
Yapma Aydınlatma Sisteminin Tasarımında Şu Noktalar Göz ÖnündeBulundurulmalıdır
• Hacmin işlevi• İstenen ışık miktarı• Doğru ışık kaynaklarının seçimi• Havalandırma ve ısıtma sistemleriyle entegrasyon• Ekonomiklik
Hacimler, işlevlerine ve buna bağlı olarak da gereksinim duyduklarıgörsel koşullara göre CIE tarafından A, B, ......I’ya kadar farklıgruplarda ele alınmakta ve her biri için sağlanması gereken koşullardeğişmektedir.İstenen aydınlık düzeyleri görsel işin zorluğuna bağlı olarak 20-20000lx arasında değişmektedir. E grubunda yer alan işlerde ortaderecede kontrast ve küçük boyutlar mevcuttur, istenen aydınlıkdüzeyi 500-1000lx arasındadır, büro ve derslik gibi hacimler bugruptadır.
Aydınlatma Kontrol sistemleri
Genelde gündüz saatleri boyunca çalışılan ofislerde,aydınlatma için tüketilen elektrik enerjisi payının%50’lere kadar çıkabildiği düşünüldüğünde, verimliaydınlatma sistemlerinin kullanımının yanı sıra kontrolsistemleri ile daha fazla enerji tasarrufu yapmakmümkün olabilmektedir. Binalarda aydınlatma kontrolsistemlerinin kullanımı ile konfor koşullarından ödünvermeden, yeteri kadar ışık miktarının istenilen yerdeve zamanda sağlanması hedeflenmelidir.
Konvansiyonel bir yapıya sahip aydınlatma sistemlerininkullanıldığı binalarda aydınlatmada tasarruf olanakları, yatırımmaliyetleri ve geri ödeme süreleri dikkate alınarak tesisatlarınkolay uygulanabilir olmasına özen gösterilmelidir. Aydınlatmakontrol sistemleri de ancak böyle bir yaklaşım ile bir tasarrufolasılığı olarak değerlendirilebilir.
Aydınlatma kontrol stratejileri temel olarak ikiye ayrılabilir.Bunlarda ilki anahtarlamalı kontroldür. Anahtarlamalı kontrol,sistemin otomatik olarak anahtarlanması esasına dayanankullanıma bağlı kontroldür. İkinci tip kontrol ise loşlaştırmalıkontroldür. Günışığına bağlı kontrolü ya da çalışma düzlemindesabit aydınlatma yaratmayı amaçlayan bir stratejidir.
Anahtarlamalı kontrol stratejilerinden biri olan zaman ayarlı kontrol, aydınlatma sisteminin belirlizamanlarda açıp kapanmasını sağlayarak kontrol edilmesini amaçlar. Bu amaçla ya öncedenbelirlenmiş saatlerde, örneğin çalışma saatlerine, ya da binanın bulunduğu enlem boylama görehesaplanabilen güneşin doğuş ve batış saatlerine göre anahtarlama yaparlar. Çalışma koşullarına göreönceden ayarlanmış saatlerde aydınlatma sistemini devreye sokup çıkartarak, çalışma saatleri dışındave hafta sonu olabilecek gereksiz kullanımların önüne geçilmiş olur. Bunun yanında, özellikle atriumveya çatı açıklığı gibi bol günışığı alan, güneşin doğuşundan batışına kadar geçen süre içindebelirlenen bir periyotta yapay aydınlatmaya ihtiyaç duyulmayan hacimlerde güneşin doğuş batışsaatleri referans alınarak anahtarlama yapılabilir. Zaman ayarlı kontrol stratejileri ile %10-%15 arasıtasarruf oranlarına ulaşmak mümkün olabilmekte iken, günışığının yeterli olduğu durumlarda, çağrımerkezi binası gibi 24 saat işletmede olan bir binada %50’lere kadar tasarruf elde edebilmekmümkün olabilmektedir.
Anahtarlamaya dayanan önemli başka bir kontrol yöntemi devarlık algılayıcısı ile eş zamanlı kontroldür. Buna göre ilgilihacim aktif ya da pasif varlık algılayıcıları ile izlenerek,kullanımda olmadığı zamanlarda aydınlatma sistemi devredençıkartılabilmektedir. Özellikle pasif kızıl ötesi algılayıcılar (PIR,ing. Passive InfraRed) ile kolayca uygulanabilmektedir. Bununyanında, aktif ultrasonik algılayıcılar ya da aktif mikrodalgaalgılayıcılar ile kontrol edilerek otomatik anahtarlama yapmakda mümkün olabilmektedir. Bu kontrol stratejisi ile %20 ila %50oranında tasarruf yapılması söz konusudur
Anahtarlama yapılarak gerçekleştirilen kontrol stratejisi binanınya da ilgili hacmin kullanım durumuna başka bir deyişle,kullanıcılara bağlı bir stratejidir. Loşlaştırma ile gerçekleştirilenkontrol stratejilerinde ise, ilgili hacmin kontrolü kullanıcılarınadeğil tanımlanan parametrelere göre sağlanır. Bunlardan enönemlisi günışığına bağlı kontroldür. Literatürde, aydınlatmasistemlerinde elde edilebilecek tasarruf ile ilgili çalışmalarçoğunlukla gün ışığına bağlı kontrol sistemlerinin kullanılmasıylaelde edilen tasarrufa yönelik çalışmalardır. Günışığına bağlıkontrol yapabilmek için aydınlatma sisteminin altyapısınınkontrole uygun tesis edilmiş olması gerekmektedir. Buna göreloşlaştırılabilir A1 tipi elektronik balastlar, çeşitli günışığıalgılayıcıları ve kontrol elemanları ile aydınlatma sistemlerindeönemli tasarruf oranları elde etmek mümkün olabilmektedir.Yapılan çalışmalarda ortalama %40 düzeyinde tasarrufsağlanırken, %77’lere varan tasarruf oranlarından da sözedilmektedir.
Tüm bunların yanında, loşlaştırma amaçlı diğer bir kontrolstratejisi de sabit aydınlatma kontrolüdür. Özellikle yeni tesisedilmiş aydınlatma sistemlerinde sağlanan aydınlık düzeyideğerleri, tasarım hesaplarında kullanılan bakım faktörü sebebiile yüksek çıkmaktadır. Örneğin ortalama aydınlık düzeyi 500 lxolarak hedeflenmiş bir aydınlatma hesabında bakım faktörünün0,80 alınması ile ilk tesis anında sağlanacak ortalama aydınlıkdüzeyinin yaklaşık olarak 625 lx olması beklenir. Sabitaydınlatma kontrol stratejisi ile çalışma düzlemlerineyerleştirilen algılayıcılar aracılığıyla aydınlık düzeyi sabit 500 lxolacak şekilde loşlaştırma yapılması hedeflenmektedir. Bununlaberaber, gereğinden fazla aydınlatılmış hacimler de istenilenaydınlık düzeyini sağlayabilecek şekilde loşlaştırılabilirler.
Fransız Termal Yönetmeliği’nde, kontrol olmayan duruma görefarklı aydınlatma kontrol stratejileri ile farklı bölgelerdeki ikişehirde sağlanabilecek tasarruf miktarları verilmiştir.Anahtarlama yapılarak sağlanan kontrol kullanıcıya bağlıolduğundan farklı coğrafi konumun etkisi pek görülmemektedir.Zaman ayarlı sistemlerde %10, varlık algılayıcılarının kullanıldığısistemlerde ise %20’ler civarında bir tasarruf oranıbeklenmektedir. Günışığından yararlanma süresinin etkiliolduğu loşlaştırmaya bağlı kontrolde ise, beklendiği üzere,coğrafi konum önemli bir rol oynar ve ortalama %40’lara varanbir enerji tasarrufu söz konusudur
Farklı kontrol stratejileri ile Paris ve Nice için hesaplanan tasarruf oranları (DDE et DRE, 2005).
Kontrol stratejilerin karşılaştırılması
Aydınlatma Sistemleri
İç mekânda kullanılan aydınlatma sistemleri; fonksiyonel amaçlarlayapılan birincil sistemler ve fonksiyonel amaçlar dışındaki amaçlarlayapılan ikincil aydınlatma sistemler olmak üzere ikiye ayrılır.
Birincil aydınlatma sistemleriBirincil aydınlatma sistemleri görsel görevlerin yerine getirilmesi vegerekli görsel koşullarının sağlanması için kullanılan aydınlatmasistemleridir. Genel aydınlatma, lokal aydınlatma, genel+lokalaydınlatma olmak üzere üçe ayrılır.
İkincil aydınlatma sistemleriYukarıda açıklanan birincil aydınlatma sistemleri iyi görmekoşullarının sağlanması için gereklidir. İkincil aydınlatma sistemleri isefonksiyonel amaçlar dışında mekâna ambiyans katmak için kullanılır.
Genel aydınlatma
Genel aydınlatma sistemi, belli bir mekânda elde edilmek istenen yatay aydınlığın,mekânın hemen her yerinde aynı düzeyde tutulmasını sağlar. Genel aydınlatma,yalnız kullanıldığında, ortalama aydınlık düzeyi, belirli bir görsel işlev için istenenaydınlık düzeyine eşit olmalıdır. Genel aydınlatmanın en büyük avantajı, mekândatam bir esnekliğe imkân vermesidir.Bu yüzden de ev, açık ofis, fabrika, atölye, mağaza, depo vb. her türlü mekândakullanılabilir. Dezavantajlarından biri ise, bütün alanda en kritik işlevler için gerekenaydınlık düzeyi minimumda tutulduğunda bile enerji tüketiminin fazla oluşudur.Aydınlatma ışığın geliş yönüne göre: Direkt (Dolaysız), Yarı Direkt (Yarı Dolaysız),Homojen, Yarı Endirekt (Yarı Dolaylı), Endirekt (Dolaylı) Aydınlatma olarak beşeayrılır.
Birincil aydınlatma sistemleri
Lokal aydınlatmaLokal aydınlatmada armatürler, görsel işlevler ve çalışma alanlarına göre özenle düzenlenmişolmalıdır. Sirkülasyon alanları gibi ana alanlar dışında, aydınlık düzeyi, görsel işlevler içingerekli aydınlık düzeyinin yaklaşık %50’si olacak biçimde sınırlandırılır. Lokal aydınlatmadadirekt (dolaysız) veya endirekt (dolaylı) aydınlatma teknikleri kullanılır.Endirekt (dolaylı) lokal aydınlatma da işlevlerine göre gruplandırılarak yerleştirilen aygıtlarınavantajı; rahatsız edici gölgeleri, doğrudan kamaşmayı ve gizli yansımayı en aza indirecekbiçimde düzenlenebilmeleri ve aynı zamanda daha iyi ışık verimi sağlamalarıdır. En büyükdezavantajı ise, mekanın tefrişi değiştikçe, aygıt yerlerinin de değiştirilmesinin gerekmesidir.Alternatif çözüm; seçilen armatürlerin, genel aydınlatma düzenine göre dizilmesidir. Bu,aydınlatmada büyük bir esneklik sağlar, ancak ışık yönü üzerindeki kontrol kaybolur.İyi bir lokal aydınlatma, direkt aydınlatma tekniği kullanılarak da elde edilebilir. Ancak estetiksebepler yüzünden gölge serbestliği sağlayan dolaylı aydınlatmayla beraber yönlendirilebilirışığın da kullanılması tavsiye edilir. Aydınlatmada esneklik, mobilyalara yerleştirilen aygıtlarınveya seyyar endirekt elemanların kullanımıyla sağlanır.
Birincil aydınlatma sistemleri
Genel + Lokal aydınlatmaLokal aydınlatma, mekanın belirli bir bölgesinde tümüne oranla daha fazla aydınlık düzeyigereken durumlarda kullanılır. Bu, küçük bir alan üzerinde, yüksek bir aydınlık düzeyi eldeetmenin ekonomik bir yoludur ve ışığın kullanılacağı işleve göre düzenlenmesi gerekir. Uygunsuzkullanımı, yakında çalışanlar için rahatsız edici yansımalara neden olur. Lokal aydınlatma, tekbaşına kullanıldığında çok cazip değildir. Aydınlık düzeyi, mekandaki fonksiyonlara göreayarlanmalı, lokal aydınlatma en azından, lokal aydınlatma düzeyinin %20’sine ulaşan genelaydınlatmayla birlikte kullanılmalıdır.
Lokal aydınlatma;• 1000 lüks veya daha fazla aydınlık ihtiyaç duyulan çok kritik görsel işlevlerde,• Mekândaki objelerin veya yüzeylerin biçim ve dokularının, ışığın belirli bir yönden gelmesini
gerektiren durumlarda,• Birtakım engeller yüzünden genel aydınlatma, belli bazı alanlara geçemiyorsa,• Yaşlı veya görsel performansları düşük olan çalışanlar için yüksek aydınlık düzeylerinin gerekli
olduğu durumlarda,• Mekân uzun süre sadece bölgesel olarak kullanılacaksa yapılır.
Birincil aydınlatma sistemleri
Vurgu aydınlatmasıAydınlatma, yapılan dekorasyonun güzelliğinin ortaya çıkarılmasına, istenilenambiyansın yaratılmasına, mekânın belli bir bölümüne veya özelliğine ya damekândaki belirli bir objeye dikkat çekilmesine yardımcı olur. Bu da vurguaydınlatması yapılarak sağlanabilir. Vurgulama genellikle spot ışık kullanımıyla eldeedilir. Bu tip aygıtlar, ışığı tam istenilen yöne göndermek için yönlendirilebilir.Vurgulama, yüzey üzerindeki rengin parlaklık veya derinliğinde değişiklik yaratabilirveya dikkat çekmesi istenen obje üzerinde karışık bir ışık gölge oyunu yapabilir.
İkincil aydınlatma sistemleri
Vurgu aydınlatması örnekleri
Efekt yaratma
Belirli bir özelliğe dikkat çekmek için kullanılan vurguaydınlatmasının aksine, efekt yaratmak için yapılanaydınlatma, çekici bir özellik yaratmak amacıyla istenilenherhangi bir yere konulabilir. Burada dikkati çeken şey birobje değil, ışığın kendisidir. Bu tür aydınlatmada sıklıklakullanılan bir teknik de, komşu duvarda çekici bir oyunyaratmak amacıyla, tavana gömme direkt aydınlatmaaygıtlarının yerleştirilmesidir. Ayrıca, mercek ve filtrelerleilginç efektler yaratılabilir.Mağazalarda, sergi salonlarında, müzelerde, restoran, kafeve barlarda uygulanabilir.
İkincil aydınlatma sistemleri
Yönlendirme aydınlatması
Yönlendirme aydınlatmasında amaç mekânın aydınlatılması değil,kullanıcıların mekâna uyum sağlaması ve kolayca yön bulmasıdır.Kullanılan aygıt ve tabelalarla çıkış yolları ve kaçış yollarının yönü gibiönemli yerlerin bilgisini verir.Bir dizi halinde yerleştirilen yönlendirme aygıtları bir ışık hattıyaratarak mekânda yön bulmaya yardımcı olur. Mimari çizgileritanımlarken, basamak çizgilerini, yürüme hatlarını, giriş hollerindedağılım hatlarını ve acil çıkış rotalarını belirginleştirirken yönlendirmeaydınlatmasına gereksinim duyulur. Düşük aydınlık düzeyleriyönlendirme işlevi için yeterlidir. Yüksek parıltıya sahip küçük aygıtlarçevreden kolaylıkla ayırt edilir. Karmaşık binalarda, yönlendirmeaydınlatması ile yangın çıkışları ve acil çıkışlar kolaylıkla erişilebilir halegelmektedir.
İkincil aydınlatma sistemleri
Mimari aydınlatmaMimari aydınlatmada, aydınlatma tasarımı dekorasyonunmimarisi ile yakından ilintilidir. Amaç iç mekândaki mimariöğelere dikkat çekmektir. Bu tip aydınlatmada çoğunluklakornişler, pervazlar, girintiler ve kubbeler kullanılır. Işıkkaynakları bakış açısından gizlenmiştir
Ruh hali aydınlatmasıRuh hali (duygu durum) aydınlatması belirli bir aydınlatmatekniği değildir. Aydınlatma tasarımında kullanılan aygıtlarınaçma-kapama ve loşlaştırma kontrolü ile mekânlarda farklıatmosferler yaratılabilir. Mekân kullanıcıların ruh hallerine etkieder ve aktifliğin devamını sağlar
İkincil aydınlatma sistemleri
- Proje gruplarının belirlenmesi,- AutoCAD hakkında kısa bilgilendirme,- Elektrik Projeleri Çizimi hakkında kısa bilgilendirme,- Örnek elektrik projelerini inceleme.
AYDINLATMA VE İNSAN SAĞLIĞI İLİŞKİSİ
Işık görme olayını sağlayan fiziksel bir büyüklük olmanın yanı sıra insan sağlığı üzerinde önemlietkileri olan bir bileşendir. Işığın sağlık, iyi ve güvende hissetme, biyoritim ve performansüzerindeki etkilerinin bilinmesi ile sadece fizyolojik değil aynı zamanda psikolojik yönden degereksinimleri karşılayan aydınlatma sistemleri tasarlanabilir.
Işığın İnsan Sağlığı Üzerindeki Etkileri
Görsel görevlerin yerine getirilmesi için ışığa gereksinim duyulur. Öte yandan ışık yalnızcagörmemizi sağlamakla kalmaz, kendimizi iyi hissedip hissetmememizi yani ruh halimizi de etkiler.Işığın seviyesi, rengi, gölge etkisi ya da aydınlık ile karanlık arasındaki geçişler o anki algılamayıetkiler ve insanın yaşam ritmini belirler.Doğadaki birçok süreç ritmiktir ve ışık insan yaşamı da dâhil dünya üzerindeki tüm yaşamritimlerini belirler. Dünyanın kendi etrafında dönmesi ile 24 saatlik, güneşin etrafında dönmesi ile365 günlük bir ritim de tamamlanmaktadır. Bu ritimler ile beraber gece ve gündüz, yaz ve kışdöngüsü oluşur. Ve zamanla insan bu döngüye ayak uydurarak kendi biyoritmini (iç saatini)oluşturma yeteneğini göstermiştir.
Bazı önemli hormonların düzenlenmesinin ve biyolojik saatin kontrolünün, düzenlibir aydınlık-karanlık döngüsü ile bağlantılı olduğu çok önemli bulgularladesteklenmektedir. Bu durum aydınlatmanın sağlık, iyi hissetme ve zindelik üzerindebüyük bir etkisi olduğu anlamına gelir.Günlük döngünün yanı sıra mevsimsel değişimler de insan sağlığı ve psikolojisinietkilemekte, yetersiz günışığı hormon sisteminde düzensizliklere neden olmaktadır.Işık alan mekânların kullanıcıları kendilerini daha iyi hisseder, üretkenlikleri vemekân memnuniyetleri artar.
Işığın sirkadiyen ritim üzerindeki etkileri
Retina üzerine düşen ve hipotalamusa iletilen ışık, vücudun iç saatini 24 saat süreboyunca düzenlemekten sorumlu sirkadiyen ritmi kontrol eder. Sirkadiyen ritim düzenliolarak kendini tekrar eden biyolojik olaylardır. Eğer iç ritim ile günlük ritim birbiri ileeşleşmiyorsa, insanlar kendilerini yorgun, uykulu ve dalgın hissedebilir.Örneğin gece vardiyasında çalışanlar, 24 saatlik döngülerle çalıştıklarında, geceuykusunun yetersizliği nedeni ile gece vardiyaları yorgun ve uykulu geçecektir. Sabahkortizol seviyesi artar, vücudu ve zihni gelen günün aktivitelerine hazırlar. Aynı zamandamelatonin seviyesi düşer ve uykulu olma hali azalır. Kortizol diğerlerinin yanı sıra vücudaenerji veren kan şekerini artırır ve bağışıklık sistemini güçlendirir. İyi bir sağlık için buritmin çok fazla kesintiye uğramaması gerekir. Bu ritmin bozulması halinde sabahınparlak ışığı normal ritmine dönmesine yardımcı olacaktır.
Günışığının insan vücuduna etkisi ile kortizol ve melatoninseviyelerindeki değişim
Sabah ışık seviyesi vücudun biyolojik saatine aktif döngünün başlama sinyalini iletir.Vücut bu sinyale serotonin, adrenalin ve kortizol üretimi ile yanıt verir. Gündüz buhormonların yanı sıra vücut sıcaklığının ve metabolizmanın seviyesi yükselir. Öğledensonra metabolizmanın seviyesi zirveye ulaşmıştır. Akşam günışığının yoğunluğununazalması ile biyolojik saat epifiz bezine serotonin hormonunu melatonine çevirmesinyalini gönderir ve vücut sıcaklığı düşer. Gece ve uyku başlangıcında melatoninhormonu serbest kalır ve vücut sıcaklığı azalır. Uyanma sırasında biyolojik saat melatoninhormonun salınmasını durdurur ve bu döngü tekrar baştan başlar.
24 Saatlik ışık döngüsünün insan vücudunda neden olduğu reaksiyonlar.
Ayrı bir sinir sistemi sayesinde, gözle görülür ışık, biyolojik saatimize bedensel süreçlerde büyük bir
çeşitliliğe sahip sirkadiyen (günlük) ve sirkanyen (mevsimsel - circannual ) ritminin düzenlenmesi için
sinyaller gönderir. Aşağıdaki şekil insandaki bu tipik ritimlerin bazılarının örneklerini içermektedir. Bu şekil
vücut ısısı, uyanıklık, kortizol hormonun (stres hormonu) ve melatonin hormonun (uyku hormonu ) ritmi gibisadece birkaç örneği göstermektedir.
2x24 saatlik bir ritimde, doğal aydınlık-karanlık döngüsünde insandaki vücut ısısı, melatonin ve uyanıklık.
Uyuma-uyanma döngüsü, uykulu olma hali, yorgunluk, ruh hali ve performans gibi diğer ritimler deönemlidir. Kortizol ve melatonin hormonları uyanıklık ve uykunun yönetiminde önemli rol oynarlar. Bubasitleştirilmiş örneklerde açıkça göstermektedir ki hormonal ritimler hem uyanıkken işlevlerimiziyapabilmemiz hem de zindelik seviyemize direkt etkileri nedeni ile bizler için çok önemlidir. Kortizoldiğerlerinin yanı sıra vücuda enerji veren kan şekerini artırır ve bağışıklık sistemini güçlendirir. İyi birsağlık için bu ritmin çok fazla kesintiye uğramaması gerekir. Bu ritmin bozulması halinde sabahın parlakışığı normal ritmine dönmesine yardımcı olacaktır.Vardiyalı çalışma, aşırı uyku hali, gece ve sabah erken saatlerde konsantrasyon (dikkat) eksiliği ve kazariski de dâhil olmak üzere biyolojik saat üzerinde ciddi aksamalara neden olabilir. Bunun nedenlerindenbiri vardiyalı çalışanların uykulu halde iken kendilerini gündüz sirkadiyen ritminde tutmayaçalışmalarıdır. Uzun süreli vardiyalı çalışmalar sirkadiyen sistemin tümden çöküşüne de neden olabilir.Yapılan çalışmalar bu tür aksaklıkların gece boyunca yüksek parlak ışık kullanarak ve doğal ışığın güniçindeki varyasyonlarını başarılı bir şekilde taklit eden yapma aydınlatmalarla çözümlendiğinigöstermiştir.
Sirkadiyen sistem ile doğal ışık arasındaki ilişki göz önünde bulundurularak dinamikaydınlatma sistemleri geliştirilmiştir. Biyolojik olarak, yapma aydınlatma kullanıcınınsirkadiyen ritmine göre düzenlenmelidir. Bu aktif olunan ve dinlenilen zaman olarak ayrılanbiyolojik sürecin desteklenmesi için gereklidir. Gün süresince, güneşin konumu ve doğalışığın renk sıcaklığı değişir. Dinamik aydınlatma çözümleri bu değişiklikleri dikkatealmaktadır. Dinamik aydınlatma çözümleri akıllı kontrol sistemleri ve sensor teknolojileri ilegerçekleştirilmektedir. Bu sayede aygıtlar aynı anda dolaysız veya dolaylı ışık verebilir, farklırenklerdeki ışık kaynakları ayrı ayrı kontrol edilebilir. Aydınlatma yönetim sistemleri,biyolojik ritmi desteklemek üzere tasarlanmış renk sıcaklığı değişen ışık sunabilir.
Uçak yolculuğu ile seyahat eden birçok insanın yaşadığı rahatsız edici deneyimlerdenbiri de "jet-lag" ' dır. Kıtalararası yolculuklar kısa bir süre içinde bir kaç saat dilimiarasında geçiş yapılmasını gerektirir. Bu geçiş, yaşanılan yerdeki aydınlık-karanlıkdöngüsüne göre ayarlanmış olan sirkadiyen ritmin değişmesine neden olur. Biyolojiksaatimiz ile bulunduğumuz zamandaki günün saati arasındaki farklılık "jet-lag" olaraktanımlanır. Farklı zaman dilimleri arasında seyahat edenlerin kronobiyolojilerinde(zaman ile ilgili çeşitli döngüler ve ritimler gibi biyolojik aktivite çalışması) ciddiaksamalara neden olabilir. Biyolojik saat günde bir veya birkaç saatten daha fazladeğiştirilemez. Bu nedenle seyahat edenler bulundukları yerdeki gün ve gecezamanına bir kaç gün hatta bir hafta içinde ancak uyum sağlayabilirler. Jet-lag' dankaynaklanan olumsuz durumların etkilerinin hafifletilmesi için ışık terapisi veya oralyol ile alınan melatonin önerilir.
DIŞ GÖRÜŞ
Pencereler günışığının mekânlara alınmasının yanında dış görüşü de sağlar. Bu da doğrudanmekân memnuniyetinin gelişiminde, stresin azalmasında ve verimliliğin artışında etkilidir.Pencereden görülen görünüm dış dünya ile bağlantı, günün veya yılın hangi zamanındaolduğunun algılanması, hava koşullarının bilinmesi ve değişimlerinin görülmesini sağlar.Gün boyunca ışık seviyelerindeki hareketlilik ve değişimler zihinsel olarak rahatlamayı veuyarılmayı sağlar. Günün zamanı, hava koşulları ve kişisel güvenlik konumu penceredendışarıya bir bakışta tespit edilecek şekilde olmalıdır. İç mekânlardaki çok büyük olmayanpencereler, temiz olmayan ya da koyu renk camlar insanlarda kapalı alan korkusuna nedenolabilir. Çalışma alanlarında pencerelerin varlığı ve günışığının girişi çalışma ortamındakimemnuniyet artışı ile bağlantılıdır.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 1998 deki raporunda, dünya çapındaki yeni ve yenilenmiş binalarınyüzde otuzundan fazlasının sağlık problemleri ile bağlantılı olabileceğini açıkladı. Bu durum için"Hasta Bina Sendromu" tanımı kullanılmıştır.Bina sakinlerinin konforsuzluk ve hatta tanımlanabilir bir neden veya belirli bir hastalığa bağlıolmayan sağlık problemleri yaşamasının binada harcanan zaman ile ilişkili olduğugörünmektedir.Hastalığın görülme sıklığı bazı binalarda diğerlerine göre önemli ölçüde daha yüksektir. Hastabina sendromunun belirtileri gözlerde yanma, burunda akıntı, baş ağrısı, cilt kuruluğu, başdönmesi ve mide bulantısıdır. Hastalığın nedeni için tek bir belirgin sebep bulunamamıştır. Busendroma kötü havalandırma, klima, sıcaklık, nem ve ışık ile stres, yönetim biçimi ve sıkıcı işprogramları gibi psikolojik faktörlerin neden olduğuna inanılmaktadır.
Fiziksel çevre ve enformasyon sürecinin düşük olduğu koşullarda, vücutta bulunançeşitli hormonların salgısı değişmektedir. Yapılan ölçümler sonucunda penceresizmekânlarda kortizol salgısının oldukça azaldığı, kişilerin ruh halinin bozulduğu veperformansının düştüğü görülmüştür. Pencereli ve manzaralı odaları kullanan kişilerin,penceresiz ve kötü manzaralı odaları olan kişilere nazaran morallerinin daha yüksekolduğu gözlenmiştir. Bu durum bağışıklık sistemini etkilemiş ve vücut direnciniartırmıştır.Ofislerdeki günışığı eksikliği ile hasta bina sendromu birbiri ile doğrudan ilişkilidir.Yapılan araştırmalar gösteriyor ki çalışanların pencereden olan uzaklıkları ile hastalıksemptomları arasında ters orantılı bir bağ vardır. Yani çalışanlar pencerelere ne kadaryakınlarsa hasta bina sendromunda görülen hastalık semptomları o dereceazalmaktadır ya da bunun tersi geçerlidir.Dış görüş ve günışığının mekân için önemi yeşil bina sertifikalandırma sistemlerindede göz önünde bulundurulmakta ve değerlendirme kriterlerinde yer almaktadır.
LEED (Çevre ve Enerji Tasarımında Liderlik Sertifikası ) sertifikasyon sisteminde dış görüş ve günışığı,iç mekân fiziksel çevre kalitesi ana başlığı altında yer almaktadır. Kullanıcıların hacimde, dış ortam ilegörsel temas kurabilmesi ve binaya günışığı alınmasını değerlendiren ölçüttür. Kullanılan mekânların%75’inde yaklaşık 250 lux değerinde günışığı aydınlığının öngörülmesi halinde bu bölümden 1 puanalınabilmektedir. Ayrıca bu kriterde kullanıcıların %90’ının oturdukları yerden dışarıyı görebilmeleriistenmektedir. Planlamanın bu şekilde olması durumunda, 1 puan alınabilmektedir.Diğer bir sertifikasyon sistemi olan BREEAM (Bina Araştırma Kurumu Çevre Değerlendirme Yöntemi)'de ise dış görüş ve günışığı sağlık ve konfor başlığı altında yer almaktadır. Bu kriter zemin alanınınkullanılan kısmının en az %80’inin günışığı almasını belirtmektedir. Kriterin sağlanması halinde 1puan alınabilmektedir. Dış mekân ile görsel temasın sağlanması ayrıca değerlendirilmektedir. Bukritere göre özellikle ofis binalarında göz yorgunluğu ve monotonluğu engellemek amacıyla herkullanıcının dış mekân ile göz ilişkisi kurması sağlanmalıdır. İlgili alanların dış görüş sağlayanpencereye en fazla 7m uzaklıkta olması ve saydamlık oranının minimum %20 değerini sağlamasıistenmektedir. Belirtilen kriterlerin sağlanması ve yeterli dış görüşün olması halinde 1 puanalınabilmektedir.
Işığın ruh hali üzerindeki etkisi
Işık ile ruh hali ve üretkenlik (verimlilik) arasındaki bağlantı karmaşıktır ve diğer katkısağlayan faktörlerin sayısı nedeni ile de bilimsel olarak ölçmek kolay değildir.Ancak yapılan araştırmalar özellikle çalışma alanlarındaki günışığı miktarı ve üretkenlik(verimlilik) arasındaki bağlantıyı ortaya koymuştur.Kronobiyolojik (zaman ile ilgili çeşitli döngüler ve ritimler gibi biyolojik aktivite çalışması)ritimlerimiz yaz ve kış mevsimlerinden etkilenir. Kışın kendimizi daha az formda hisseder,konsantrasyonumuzda azalma ve tepkilerimizde yavaşlama olur.Ayrıca daha fazla yemeğe başlar, vücut ağırlığımız artarken, kan şekerimiz de yükselir. Bumevsimlerin psikolojik etkisidir. İnsanlar kış aylarında yaz aylardakine göre daha gergin(sinirli) ve ayrıca daha kötü huylu olurlar. Ancak bazı insanlar kış aylarında sadece düşükruh haline sahip olmakla etkilenmez, klinik depresyon hale gelebilirler.
Mevsimsel depresyon kuzey enleminde yaşayan insanlarda daha sık görülür. MevsimselDuygu Durum Bozukluğu - SAD (Seasonal Affective Disorder) olarak adlandırılır ve yaygınolarak ışığın endokrin sistemimiz üzerindeki etkisi olarak bilinir. Bu terim ilk kez 1981' de Dr.Norman E. Rosenthal tarafından günışığı eksikliğinin neden olduğu depresyonu tanımlamakiçin kullanılmıştır. Yazın gündüzlerin uzun sürmesi ve vücudumuzun daha fazla günışığıalabilmesi melatonin seviyesini azaltmakta, kışın ise gecelerin daha uzun sürmesi sonucundavücuttaki melatonin seviyesi artmaktadır. Bu etkileşim, farklı iklim bölgelerinde yaşayankişiler arasında daha belirgin olarak görülmektedir. SAD, iklimsel etkenlere bağlı olarak yeterikadar günışığı alamayan kişilerin hormon sistemindeki düzensizlikle ilgili bir belirtidir.Özellikle kuzey ülkelerinde görülen bu rahatsızlığı gidermek için hastalara yüksek aydınlıkdüzeylerinde ve değişen periyotlarla ışık terapisi uygulanmaktadır.
Işık miktarındaki azalma hormonal dengeyi etkilemekte, hastalığa ve bağışıklık sistemindezayıflamaya neden olmaktadır. Kadınların erkeklere oranla ışığa daha duyarlı oldukları vekanlarındaki melatonin düzeylerinin düşmesiyle bağlantılı olarak kış depresyonunayakalandıkları bilinmektedir. Bu kapsamda, özellikle sabah erken saatlerde uygulanan ışıktedavisi, kış depresyonunun yenilmesinde etkili olmaktadır. Güneş ışınlarının belirli şiddet vesüre dâhilinde, beden ve ruh sağlığı için gerekli ve yararlı olduğu kanıtlanmıştır.Işık renklerinin insanlar üzerinde değişik etkileri vardır. Genelde kırmızı ve sarı renk tonlarıyani sıcak renkler insanlara daha rahatlatıcı gelir. Özellikle soğuk ülkelerde mekânlarıinsanlara daha sıcak gösterebilmek ve hissettirebilmek için sıcak renkler tercih edilir. Bunakarşılık sıcak ülkelerde ise ışık rengi soğuk beyaz ve mavi tonları tercih edilmektedir. Burenkler insana ferahlık hissi vermektedir. Işık kaynağının rengini kullanarak mekâna değişiközellikler katabilir ve mekânın çekiciliği arttırılabilir. Buna en iyi örnek ise otellerin resepsiyonbölümleridir. Buralarda yapılacak tasarımlarda davetkâr bir sıcaklığın insanlara verilmesitasarımın ana amacıdır.
Işığın performans üzerindeki etkisi
İş performansı çalışanın kendi iş görevi gereksinimlerini ne ölçüde karşıladığı olaraktanımlanabilir. Bunun kesin niteliği yapılan işin türüne göre geniş bir çapta değişir.Araştırmacılar üretkenliği (verimliliği- bir çalışanın belli bir süre boyunca yaptığı işin miktarı vehacmi) problem çözme, takım performansı, iş arkadaşları ile ilişkiler ve iletişim tarzı gibi farklıiş tipleri için bir kriter olarak kullanır.İş yerindeki verimliliği etkileyen ana faktörlerin ilk aşamasında iyi hissetme, motivasyon, işmemnuniyeti gibi bireysel insan faktörleri, ikinci aşamasında organizasyon yapısı, iç çevrekoşulları, dış çevre koşulları, çalışılan tesis ve sağlanan hizmetler gibi sistemsel faktörler yeralmaktadır. İnsanın çalışma sırasında performansını etkileyen iç çevre koşulları tanımlanırkende nem, havalandırma, kalabalık ve aydınlatma dâhil edilmiştir. Aydınlatma koşullarının kişiselperformansı etkileyebileceği üç yol vardır. Bunlar görme sistemi, sirkadiyen ritim ve algısalsistem üzerinde olabilecek etkilerdir. Görme sisteminin yetenekleri aydınlatma koşullarıtarafından belirlenir. Sirkadiyen sistemin durumu öncelikle aydınlık karanlık döngüsündenetkilenir. Algısal sisteme iletilen mesajları etkileyen birçok faktörden biri de aydınlatmadır.
Aydınlatma koşullarının görme, sirkadiyen ve
algısal sistem yoluile performansına
etkilerini gösteren şema.
Çalışma koşulları ve saatlerindeki değişime bağlı olarak, kişilerin biyoritmi olumsuzetkilenmekte, bu olumsuzluk da uyku düzensizlikleri, mide ve sindirim sorunları(gastrointestinal), hafızada bulanıklık, yorgunluk ve adaptasyon güçlüğü gibi sonuçlaraneden olmaktadır. Brainard ve Glickman tarafından yapılan bir araştırmaya göre, çalışmasaatlerinde sık değişim yaşayan kişilerde, biyoritm dengesizliğine bağlı olarak daha fazlakalp rahatsızlıkları ve psikolojik sorunla karşılaşılmıştır.Yirmi yıldan fazla bir süredir, bilim tarafından iyi bir aydınlatmanın etkileri arasında,insan sağlığı ve kendini iyi hissetme üzerindeki pozitif etkileri gösterilmektedir. Daha iyibir aydınlatmanın iş performansında daha hızlı olunması ve başarısızlık oranlarınındüşmesi, güvenlik, kaza oranlarında azalma, kendini iyi hissetme, sağlık ve işe devamlılıkaçısından olumlu katkıları vardır.Işığın kalitesi insanın yaptığı aktivitelerde performansı direkt etkileyen bir faktördür.Özellikle performans beklenen ortamlarda (üretim tesisleri, ofis vs.) doğru ışık, ışıkrengi, ışığın geliş açısı ve ışık şiddeti gibi konular, tasarımı yaparken referans olarakalınacak önemli konulardır. Uzun süre vakit geçirilen ortamlarda insanı rahatsızetmeyecek, hatta psikolojik olarak rahatlatıcı bir aydınlatma performansı doğrudan üstseviyelere çıkarabilir.
Çalışma ortamının yeterince aydınlatılması ile işin kolaylıkla yapılması ve verimlilikarasında yakın bir ilişki vardır. Yapılan araştırmalar aydınlık düzeyinin arttırılmasınaparalel olarak üretimin %8-27 yükseldiğini ortaya koymaktadır. Kötü aydınlatma isesıkıntılı bir çalışma ortamı yaratmakta; göz sinirlerini yıpratmakta, zayıflatmakta vegeçici ya da daimi körlüklere neden olabilmektedir.Kötü aydınlatmanın neden olduğu yorgunluk; dikkati dağıtmakta, moral bozukluğuve sinirli davranışlara neden olmaktadır. Bu yönüyle iyi bir ışıklandırma, erkenyorulmayı önlemesi ve insanları etkileyerek iş verimini arttırması nedeniyleönemsenmesi gereken bir araçtır.
ERGONOMİK AYDINLATMA kavramı ve ELI hesaplama yöntemi
Ergonomi, insanı ve çevresini iyi tanımayı ve işi çalışana uygun hale getirmeyi konuedinen bilim dalıdır. Kişisel çalışma bilimidir. İnsan organizmasının özelliklerini veyeteneklerini araştırarak işin insana, insanın işe uyumu için gerekli şartları sağlar.İnsanların yeteneklerini fark etmesini ve etkili bir şekilde kullanılmasını sağlayarakinsanın çalışırken aşırı zorlanmalar yüzünden yıpranmasını önler ve bu uyumsayesinde iş başarımını artırır. Buradaki amaç, bir yandan insan verimi ve konforunuarttırmak diğer yandan ise tasarlanan çevrenin, insan için güvenli olmasınısağlamaktır. Kullanıcının gerek antropometrik gereksinimlerinin saptanması, gerekseduyusal, algısal ve zihinsel değerlendirmelerinin belirlenmesinde ergonominin önemibüyüktür.
Ergonomik Aydınlatma Göstergesi (The Ergonomic Lighting Indicator- ELI) aydınlatmakalitesini ölçmek için Zumtobel Lighting tarafından Univ.- Prof. Christoph Schierz (SwissFederal Institute Of Technology Zurich) ile birlikte geliştirilmiş bir değerlendirmeprogramıdır. Ofisler, eğitim binaları, imalat yapan fabrikalar, oteller, restoranlar, hastaneler,toptan ve perakende satış hizmeti veren alanlar ve bunların dışında kalan mekânlar içinergonomik açıdan aydınlatma tasarımını inceleme ve değerlendirme şansı verir. ProgramZumtobel Lighting'in http://www.zumtobel.com/com-en/service.html#software internetsitesinden indirilip, basit yönergelerle kurulumu sağlanabilir.
Ergonomik Aydınlatma Göstergesi (The Ergonomic Lighting Indicator -ELI) beş ana kalitekriteri kullanarak aydınlatma kalitesini nicelik açısından değerlendirmeyi sağlar. Kontrollisteleri kişisel kriterleri kaydetmek için kullanılır ve kriterler Kiviat grafik (örümcek ağgrafiği) de gösterilir.
Örümcek ağ Grafiği Kullanılarak Bir ELI Değerlendirme Örneği
Şekilde gösterildiği gibi grafiğin en dışındaki hat bir kriterin en iyi şekilde yerine
getirildiği noktayı göstermektedir.
Ergonomik aydınlatma göstergesi kriterleri
ELI kriterleri beş ana başlık altında toplanmıştır. Bu kriterler;
A- Görsel Performans
B- Görünüm
C- Görsel Konfor
D- Canlılık-Yaşam GücüE- Yetkilendirme
Görsel performans
İlgili standartlara uygun olan aydınlatma, görsel bir görevin tespit ediliyor olmasını
ve ilgili faaliyetlerin yerine getirilmesini sağlamak için belirleyicidir. Aydınlatmanın
geleneksel kalite özelliklerinin göz önünde bulundurulması görsel görevlerin
performansında büyük bir etkiye sahiptir.
- Aydınlık Düzeyi
- Aydınlığın Düzgünlüğü
- Renk Geriverimi
- Sert Gölgelerden Kaçınmak
- Kontrast- Fizyolojik Kamaşma.
Görünüm
Aydınlatma sadece görebilmek için değil, aynı zamanda iç mekânın görsel etkisini
arttırmak için de kullanılmaktadır; örnek olarak prestijli binalar ele alınabilir. Işık iç
mekânlara girişte insanlara rehberlik eder ve ilk görsel izlenimleri ile mekânı
tanımalarını sağlar.
- Mimari Tasarım
- Ruhsal - Zihinsel Tasarım
- Rehberlik
- Algı Hiyerarşisi
- Dış görünüş
- Malzeme
- Armatürlerin Koruma Tipi- Zararlı Işınlara Karşı Koruma.
Görsel konfor
Işık sadece görsel görevlerin yapılacağı alanlar için değil mekânın algısı için de
gerekli bir tasarım öğesidir. Mekânlarda parıltı dağılımı ve parıltı kontrastları
dengeli bir biçimde düzenlenmiş olmalıdır.
-Dengeli Aydınlık
- Farklı Parıltı Seviyeleri
- Plastisite / modelleme
- Rahatsız Eden Yansıma
- Görsel Görev Çevresinde Düzgün Aydınlık
- Güvenlik Duygusu
- Günışığı ile Bütünleşmiş Yapma Aydınlatma- Titreşimsiz Balastların Kullanımı.
Canlılık -yaşama gücü
Işık insanların aktivitelerini ve iyi hissetme duygularını önemli ölçüde etkiler. Bunun
yanı sıra sağlık üzerinde olumlu etkilere sahiptir hatta biyolojik süreçleri geliştirebilir
veya etkileyebilir.
- İyi Hissetme Duygusu
- Harekete Geçirme Ve Uyarma
- Sirkadiyen Ritim
- Günışığına Benzer Aydınlatma
- Tehlike Noktalarından Kaçınmak
- Termal (Isıl) ve Işınımdan (Radyasyon) Kaçınmak- Elektromanyetik Alanlar.
E- Yetkilendirme
Bireylere göre değişen görsel gereksinimler, görsel
görevler veya kullanım süreleri aydınlatmanın durumunu
etkiler. Sensör ve kontrol sistemleri kullanıcılara kişisel
ihtiyaçlarına göre aydınlatmanın durumunu ayarlamalarına
yardımcı olur.
- Anahtarlama ve Loşlaştırmaya Birey etkisi
- Kişi Varlığını Algılama
- Günışığına Bağlı Kontrol
- Aydınlatma Senaryoları Seçimi
- Mekânın Değişen Düzeni İçin Esneklik Sağlaması- Gizlilik-Mahremiyet.
ELI
değerlendirme
kriterleri
Aydınlık düzeyi ve mekân yüzeylerinin dengeli aydınlatılmış olması birbiri ile ilişkili olan görsel
performans ve görsel konfor kriterlerinde değerlendirilmiştir. Kamaşma konusu da her iki başlık
altında yer almakta olup, görsel performans için kamaşma önleyici ışık kaynağı ve aygıt
kullanımına, görsel konfor içinse aydınlatma çözümünün standartlarla belirlenmiş kamaşma
değerleri içinde kalmasına değinilmiştir.
Karanlık alanlardan kaçınılmasının, mekâna uyum ve kolay yön bulma konusunda ışığın
rehberlik etmesinin ve bir bakışta mekânın tüm alanlarının rahatlıkla görülebilir olmasının
gerekliliği görünüm ve görsel konfor başlıkları altında ayrı ayrı vurgulanmıştır.
ELI' nin tasarım sonunda ulaşmayı hedeflediği amaç kullanıcının fizyolojik ihtiyaçlarının yanı sıra
psikolojik ihtiyaçlarına da cevap veren bir aydınlatma çözümünün tasarlanmasıdır. Görünüm
başlığı altında tasarımın kullanıcı beklentilerini sağlaması, canlılık-yaşam gücü başlığı altında
tasarımın iyi hissettirmesi ve yetkilendirme başlığı altında da aydınlatma kontrol sisteminin kişisel
gereksinimleri karşılaması değerlendirilmektedir. Bu üç kriterin ortak noktası kişisel ihtiyaçlarınkarşılanmasına yöneliktir.
ELI değerlendirme kriterleri içinde günışığı konusuna, insanlar üzerindeki olumlu etkileri
nedeni ile önem verilmektedir. Görsel gereksinimler için günışığı ve yapma aydınlatmanın
birlikte kullanımı, günışığı kullanarak daha doğal bir tasarımın sağlanması ve doğal ışığın
insan sağlığı üzerindeki olumlu etkileri görsel konfor, canlılık-yaşam gücü ve yetkilendirme
başlıkları altında değerlendirilmiştir. Birbiri ile yakın ilişkili olan ışığın harekete geçirme,
uyarma ve sirkadiyen ritim döngüsüne etkisi ve bu etkileri dikkate alarak geliştirilen
dinamik aydınlatma sistemleri ELI değerlendirme kriterleri içinde hem canlılık-yaşam gücü
hem de yetkilendirme başlıkları altında değerlendirilmiştir.
Gösterilen çizelge de görüldüğü gibi beş ana başlık altında toplanmış 33 kriterin bazıları
farklı başlıklar altında yer almakta ancak benzer konuları değerlendirmekte veyasonucunda aynı amaca ulaşmayı hedeflemektedir.
Çalışma ve yaşam alanları gibi kapalı mekânlarda insanlar daha fazla zaman harcamayabaşladıkça, bu alanları insanlar için daha konforlu hale getiren çözümler üzerindeçalışılmaktadır. Işığın insanlar üzerindeki fizyolojik ve psikolojik etkileri de sürekli üzerindedüşünülen ve araştırılan konulardan biridir. Elde edilen her yeni bilgi de insan yaşamına artıbir değer katmak için kullanılmaktadır. Aydınlatma tasarımı yapılırken ergonomik bir tasarımgerçekleştirmek, performansı arttırmak ve duygusal, algısal ve zihinsel gereksinimlere cevapveren aydınlatma çözümleri isteniyorsa ELI bu konuda yardımcı olacak bir programdır.Aydınlatma tasarım programları standartların ve tasarımın gerektirdiği görsel koşullara uygunaydınlık düzeyini sağlama, kamaşmayı sınırlandırma ve düzgün aydınlatılmış bir mekânaulaşma gibi fiziksel büyüklüklerin elde edilmesini sağlar. ELI ise bu tasarım sonrası elde edilenbüyüklükleri, bu değerlere ulaşmak için kullanılan ışık kaynakları ve aygıtları, aydınlatmaçözümünde kullanıcının fiziksel gereksinimlerinin yanında psikolojik ihtiyaçlarının da dikkatealınıp alınmadığını, aydınlatma açısından ergonomik yaşam ve çalışma alanlarının tasarlanıptasarlanmadığını sorgulayan bir değerlendirme programıdır.Sonuç olarak, ELI insanın yaşam kalitesini artıracak aydınlatma çözümleri için bir yol göstericiolsa da geliştirilmeye açık yönlerinin olduğu ve ele aldığı tasarım kriterlerinin önemivurgulanarak kullanımının yaygınlaştırılması gerektiği söylenebilir.
AYDINLATMA HESABI
1) ODA İNDEKSİİlk önce odaya ait oda indeksi bulunur.
Burada dikkat edilmesi gereken ‘H’armatürle çalışma yüzeyi arasındakiyüksekliktir. Her armatür yerinemonte edildiğinde lamba genellikletavandan 20 ile 60 cm aşağıdadır. Btipi globe armatürlerde mesafealınmaz, ama örneğin avizeler içintij boyu 60 cm alınabilir. Çalışmadüzlemi de genellikle masa boyuolan yerden 70- 80 cm olarakdüşünülür. Oturma düzleminde de50 – 60 cm düşünülebilir.
Tablo 1.2
2) GEREKLİ TOPLAM IŞIK AKISI
Oda endeksini bulduktan sonra oda endeksini kullanarak verim tablosundan verim buluur.
Aydınlatma Verim Tablosu
Tablo 1.3
Bakım Faktörü Tablosu Tablo 1.4
Yansıtma Katsayıları
Verim tablodan bulunduktan sonra gerekli ışık akısı aşağıdaki formülden hesaplanır.
Gerekli Toplam Işık Akısı
Buradan gerekli ışık akısı (lümen) olarak hesaplanır. Bu lümeni karşılamak için ;
•TTL 4*18W floresan lamba →→→ watt başına 70-80 lümen üretir.•TS 4*14W floresan lamba →→→ watt başına 90-100 lümen üretir.•18 W ‘lık armatürün ışık akısı 1200 lümen•14 W ‘lık armatürün ışık akısı 1350 lümendir.
Güç azaldığı zaman verdiği ışık akısı artar.
Tablo 1.5
ARMATÜRTİPLERİ
Ampul SayısıAmpul sayısı, gerekli toplam ışık akısının lambanın ışık akısına oranı olaraktanımlanabilir.
GEREKLİ ARMATÜR SAYISI
Bulunan değerlerle gerekli armatür sayısı hesaplanır.
Gerekli Armatür Sayısı Hesabı
ARMATÜR YERLEŞİMİ
Hesaplanan armatür sayısı odaya uniform olarak yerleştirilmelidir. Aşağıdaki resimdeki
oranlara göre yerleşim yapılır.
Uniform Armatür Yerleşimi
Oluşan Aydınlık Şiddeti
Oluşan aydınlık şiddeti, ampul sayısı belli olduktan sonra kaç lüks bir düzeyinde elde edildiğinin hesaplanmasıdır.
DOĞRULAMA İÇİN
AYDINLATMA HESABIÇALIŞMA ODA GER.AYD. ARMATÜR IŞIK AKISI ODA AYD. LAMBA
ODA EN BOY ALAN YÜKSEKLİK YÜZEYİ İNDEKSİ ŞİDDETİ TİPİ VERİMİ SAYISI
m m m2 m m k lux lümen n ad
ZEMİN MÜDÜR ODASI 6,00 15,00 90,00 2,50 1,65 2,60 2501*18 1200 0,6 31
SEKRETER 6,00 5,00 30,00 2,50 1,65 1,65 2504 x 18 W 3280 0,41 6
MÜDÜR YARD. 12,21 8,76 106,96 3,00 2,15 2,37 2504 x 18 W 3280 0,56 15
MÜFETTİŞ 3,20 4,26 13,63 3,00 2,15 0,85 2504 x 18 W 3280 0,84 1
SERVİS 1 9,80 20,40 199,92 3,00 2,15 3,08 2504 x 18 W 3280 0,59 26
SERVİS 2 9,75 14,00 136,50 3,00 2,15 2,67 2504 x 18 W 3280 0,56 19
SERVİS 3 6,30 7,45 46,94 3,00 2,15 1,59 2504 x 18 W 3280 0,56 6
TOPLAM 103
1.BODR. BAŞ VEZNE 3,40 4,26 14,48 2,40 1,55 1,22 2502 x 18 W 1640 0,28 8
YETKİLİ ODASI 3,40 3,81 12,95 2,40 1,55 1,16 2502 x 18 W 1640 0,28 7
SERVİS 10,06 14,00 140,84 2,40 1,55 3,78 2502 x 18 W 1640 0,47 46
TOPLAM 61
1.BODR. BAŞ VEZNE 3,40 4,26 14,48 2,40 1,55 1,22 2504 x 18 W 3280 0,28 4
YETKİLİ ODASI 3,40 3,81 12,95 2,40 1,55 1,16 2504 x 18 W 3280 0,28 4
SERVİS 10,06 14,00 140,84 2,40 1,55 3,78 2504 x 18 W 3280 0,47 23
TOPLAM 30
AYDINLATMA HESABI
MUTFAK SALON OTURMA ODASI ÇOCUK ODASI E.YATAK ODASIMAHAL İSMİ
Mahal eni ( a ) ( m ) 3,5 4,70 4 3,3 4,06
Mahal boyu ( b ) ( m ) 1,5 5,50 4,5 3,15 4
Mahal yüksekliği ( H ) ( m ) 2,60 2,60 2,60 3,80 2,60
Armatür yüksekliği ( h ) ( m ) 2,60- 0,85 2,60- 0,85 2,60- 0,85 3,80- 0,85 2,60- 0,85
İstenilen aydınlık şiddeti ( E ) Lüx 125 100 100 50 100
Tavan-duvar-yer yansıtma faktörleri 80-50-30 80-50-30 80-50-30 80-50-30 80-50-30
Mahal endeksi ( k ) k= (a x b) / h x (a + b)
0,60 1,45 1,21 0,55 1,15
Mahal verimi (cetvelden) ( h ) 0,24 0,45 0,41 0,24 0,41
Seçilen armatür gücü ( W ) 40 40 40 40 40
Seçilen armatür ışık akısı ( Ø ) 2350 1500 1500 2350 1500
Seçilen armatür tipi P N N P N
Hesaplanan armatür sayısı Z = ( E x a x b x 1,25 ) / Ø x h
1,45 4,79 3,66 1,15 3,30
Kullanılacak armatür sayısı P 1x40 W N 5x40 W N 4x40 W P 1x40 W N 3x40 W
Proje Mülakatında İstenilen Belge ve Bilgiler;
1. A3 kağıdına basılı Kuvvetli Akım projesi [sağ alt köşesinde adı-soyadı, numarası yer almalıdır.]
2. A4 kağıdına basılı Aydınlatma Hesapları tablosu [üzerinde adı-soyadı, numarası yer almalıdır.]
3. Projede kullanılan malzemelerin ne olduğu, neden orada kullanıldığı, nasıl kullanımına karar verildiği sözlü olarak sorgulanacaktır.
4. Grup üyeleri bu hafta belirlenmelidir. En geç Cuma gününe kadar e-mail yoluyla bildirilmelidir.
5. Grup numaralarına göre Proje Mimari dosyaları için web sayfasını kontrol ediniz.
28 Ağustos 2018 Çarşamba Saat:15.00