DİYABET YÖNETİMİNDE ÖZBAKIMI GÜÇLENDİRME YÖNTEMLERİ ... · sorunları ile daha etkili...

93
DİYABET YÖNETİMİNDE ÖZBAKIMI GÜÇLENDİRME YÖNTEMLERİ “PROBLEME DAYALI ÖĞRENİMDE İLETİŞİM ÖĞRETİMİ” Prof.Dr.Besti Üstün Üsküdar Üniversitesi SBF Hemşirelik Bölümü

Transcript of DİYABET YÖNETİMİNDE ÖZBAKIMI GÜÇLENDİRME YÖNTEMLERİ ... · sorunları ile daha etkili...

DİYABET YÖNETİMİNDE ÖZBAKIMI GÜÇLENDİRME YÖNTEMLERİ

“PROBLEME DAYALI ÖĞRENİMDE İLETİŞİM ÖĞRETİMİ”

Prof.Dr.Besti ÜstünÜsküdar Üniversitesi

SBF Hemşirelik Bölümü

İçerik

Neden hastanın özbakımını güçlendirelim? Hasta olmanın anlamı nedir?

PDÖ nedir? İletişim eğitimi nasıl yapıldı?

Hemşirelikte iletişim : Empati becerileri lab örneği

Özbakım

Sağlık ve refah durumunu sürdürmek için bireylerin kendisi tarafından başlatılan ve gerçekleştirilen etkinlikler.

Özbakım kişisel merak, eğitim ve deneyimlerle öğrenilmiş davranışlardır.

Bireyin özbakım gereksinimlerini karşılayabilmesi için yeterli özbakım gücüne sahip olması gereklidir.

Özbakım gücü sağlığı ve iyilik durumunu sürdürmek için sağlık etkinliklerini başlatma ya da uygulama becerisidir.

Güçlendirme

“Güç verme veya otorite kazandırma, bir şeyi yapabilme yeteneği, yeterliliği ve izin verme”dir.

Güçlendirme çalışmalarının felsefesinde, eşitlik, işbirliği, katılım, sorun çözme, karar verme, terapötik ilişki kavramları yer alır.

Uzun süreli bakım gereksinimi olan kişilerin güçlendirilmesinde amaç, kendi yaşamlarındaki kontrollerini kazanmasını sağlamaktır.

streslidir değişim

kontrol edilemez kayıp

Hasta olmak

Neler Oluyor? Yaşamda değişim

Ölüm korkusu

Kontrolünü kaybetme

Sürekli hastaneye gitme

İşlevlerde bozulma

Hastalığın sonuçlarının belirsizliği

Neler Oluyor?

Alışkanlıkları değişeceği için endişeli

Daha önceleri sakin şimdi sinirli

Huzursuzluk

AĞRI

Yorgun

Halsiz

Uyku problemi

İzolasyon stres yaratıyor

Sağlığı kimliği güveni

sosyal rolüözgürlüğüişi

yaşamı

Hastalık Halinde İnsan Gereksinimleri

Özbakım gücünde azalmaya neden olur

Bireyi örselenmeye açık hale getirir

Yeni gereksinimler eklenerek çeşitlenir

“Evrensel insan gereksinimleri” boyutunda (hava, su, yiyecek, boşaltım,

aktivite-dinlenme, sosyal etkileşim, tehditten korunma) öncelik kazanır

Kronik Hastalık

Süreklidir

Kalıcı yetersizlik ve/ veya sakatlık bırakır

Geri dönüşümsüz patolojik değişikliklere neden olur

Uzun süreli gözlem , kontrol ve bakım gerektirir

Tedavi için hasta bireyin ve ailesinin özel eğitimini gerektirir

«Herhalde hastalığın üç boyutu var...Bir fiziksel boyutu var, vurulan kısım, burada bir kesik var.

Bir de bu kesikle yaşamayı öğrenme kısmı var. Psikolojik.

Bir de işin tıbbi, yani ilaç kullanma falan boyutu var.

Ki üçü de herhalde birbirinden önemli ki psikolojik kısmı o da hastaya göre değişir ama herkes etkileniyor sonuçta. Çünkü korkulan bir hastalık»

TEPKİLER

İnkar

Öfke

Depresyon

Pazarlık Kabullenme

Hastalarda sık görülen davranış özellikleri

İlgilerin daralması

Egosantrizm (benmerkezcillik)

Bedene yönelik dikkatin artması

Huzursuzluk

Güvensizlik duygusu

Başkalarının ilgi ve desteğinegereksinimin artması-BAĞIMLILIK

Yaşamını sorgulaması

Sorunların yaşanmasını etkileyen değişkenler

Hastanın kişisel özellikleri

Hastalık ve tedavinin özellikleri

Sosyal desteklerin varlığı

Bireyin başetme biçimi

Hastalığa ilişkin inanç ve tutumlar

Uyumun kötü olması

Kararlarında tamamendeğişiklik

yapması gerektiğini düşünmesi(4.83 kat)

HastalığınGYA tamamenetkilediğini düşünmesi

(24.05)

Depresyon riskinin yüksek olması

(5.83 kat)

Hastanın memnuniyetsizliği

(16.66 kat)

Psikososyal Uyumu Etkileyen DeğişkenlerKaçmaz 2003

«Hemşirenin temel ve benzersiz görevi, sağlam veya hasta bireylere, sağlıklarını korumaları veya tedavileri sırasında veya huzur içinde ölmeleri için, yardım eden güç olmaktır.

Hemşire bu yardımı, birey yeterli güç, istek ya da bilgiye sahip oluncaya ve bunları yardımsız yapabilecek duruma gelinceye kadar sürdürür ve bireyi en kısa zamanda bağımsızlığına kavuşturmayı amaçlar»

(Henderson)

Diyabet hastalığı olan bireyin özbakımının güçlenmesiyle

Sağlık durumundaki değişimlere uyum

Hastalık sürecinin farkında olma

Diyabet ve tedavisi ile ilgili olası problemlerin farkında olma

Stresle başetme

Tedaviye uyum

Diyabet hastalarının özbakımını güçlendirme yöntemlerinden biri

Probleme Dayalı Öğrenme

(PDÖ)

Nedir?

PDÖ nedir?

Yeni bilginin edinilmesi ve entegrasyonu için başlangıç noktası olarak problemlerin kullanımı ilkesine dayalı bir öğrenim yöntemidir

Barrows,1982

yetişkin öğrenme

kendi kendine öğrenme(KKÖ)

grup etkileşimi ilkeleri

PDÖ

Yetişkinler;

Konuya gereksinim duyuyorsa/ ilgili olarak algılıyorsa

Önceki deneyimlerine dayalı ise

Katılımcı ve aktif olabiliyorsa

Kendi öğrenimleri için sorumluluk alabilecekleri şekilde

tasarlanmışsa

Uygulanabilirse

Etki ve yansıtma döngülerini içerirse

Karşılıklı güven ve saygıya dayalı ise öğrenerek motive olur

KKÖ’nin temeli

Öğrenme gereksinimini

belirler

Kaynaklar belirler

Harekete geçer

araştırır

Sonuçları değerlendirir

Eleştirel düşünme

Kendi kendineöğrenme

Grup çalışması

Yaşam boyu öğrenme

PDÖ

Sonuç KriterleriİLETİŞİM

Sorun çözme

PDÖ sürecinin özellikleri

PDÖ genellikle 5-8 öğrenciden oluşan gruplar ile bir eğitimyönlendiricisi tarafından uygulanır

PDÖ oturumlarında eğitim tümüyle öğrenci merkezlidir

Gerçek olgular kullanılır

Bütüncül yaklaşım esastır

Çeşitli disiplinlerdeki bilgi entegredir

Bilgi, beceri, tutum entegredir

Öğrenme gereksinimini öğrenci belirler

Eğitim yönlendiricisi kolaylaştırıcı rolündedir, rehberdir

Geleneksel Eğitim Oturumu

Eğitici

Öğrenciler

PDÖ Oturumu

Eğitici

Öğrenciler

Bağımsız öğrenme

Geri bildirim

Öğrenme konularının belirlenmesi

Hipotezlerin gerekçeleri açıklanır

Sorunların nedenlerine yönelik hipotezler oluşturulur

Sorunlar tanımlanır

Sorunun ilk bölümü okunur(resim,film…)

Isınma (rahat ve güvenli bir eğitim ortamı oluşturulması)

KİTAP-DERGİ

KAYNAK KİŞİLER

LAB UYG

SUNUM WEB

PDÖ

SÜRECi

PDÖ süreci 2-3. Oturum(devam)

Her oturumda edinilen yeni bilgiler önceki bilgilerle bütünleştirilerek açıklanır

Süreç boyunca yeni öğrenme konuları saptanmaya devam edilir

Öğrenci, öğrenmenin devamlı bir süreç olduğunu görür

Eğiticinin rolü öğrencinin kendi kendine öğrenmesine yardımcı olmaktır, rehberdir

PDÖ Oturum sürecinde

Ne biliyor Ne bilmiyorNeyi bilmeye gereksinimi

var

PDÖ’de Yönlendirici

Soru sorma

Dinleme ve empati yapabilme

Özetleme

Grup dinamiklerini bilme ve yönetme becerisi

PDÖ PROGRAMI

ALAN ÇALIŞMASI

MESLEKSEL BECERİ LAB

PDÖ

KLİNİK UYGULAMA

SUNUM

PDÖ’DE İLETİŞİM ÖĞRETİMİ

Sağlık

Müfredata Nasıl Entegre Edildi?

İnsan

HEMŞİRELİK

İletişim

Çevre

İletişim Öğretimi Hangi Ortamlarda Yapılmaktadır?

PDÖ oturumlarında

İletişim laboratuarında

Klinik uygulamalarda

Reflection saatlerinde

Bir laboratuar süreci aşamaları

Isınma

Konunun kavram haritası

Egzersizler(rol oynama, grup çalışması, film izleme)

İlkeler

Günün sözü

Geribildirim

Bir Modül Örneği

Senaryo

I. OTURUM

1.Bölüm

‘Bu berbat bir şey. Gelecekte ne olacağını bilmiyorum. Diyabet gerçekten bir stres. Ne tür bir iş bulacağım? Okulum ve sağlığım ne olacak? Bununla nasıl baş edeceğimi bilmiyorum.’

Senaryodaki sorun/sorunlar nelerdir?

Senaryodaki sorun/sorunlar nelerdir?

Sorun 1. Berbat bir şey

Sorun 2.Geleceğin ne olacağını bilememe

Sorun 3.Diyabet stres

Sorun 4.Ne tür bir iş bulacağım?

Sorun 5. Okulum ve sağlığım ne olacak?

Sorun 6. Bununla nasıl baş edeceğimi bilmiyorum

2. Sorun/sorunlara ilişkin hipotezleriniz nelerdir?Hipotezlerinizi gerekçeleri ile açıklayınız

Sorun 1. Berbat bir şey

Bundan sonra nasıl yaşayacağını düşünüyor olabilir

Bu hastalık hep benimle mi olacak?

Niye ben?

Çok sevdiği bir baklavayı yiyemeyecek olması

Yanımda hep iğnemi taşıyacağım

Ya yanlış anlaşılıp madde bağımlısı zannedilirsem….

(Beyin fırtınası)

4. Hipotezlerinizi kabul ya da reddetmek için gereksinim duyduğunuz ek bilgiler nelerdir? Ek bilgiler ile hipotezleriniz arasındaki ilişkiyi tartışınız.

Örnek Sorular

Tanı konulduğu andan itibaren diyabet hastalığını nasıl yaşıyorlar, yaşamları nasıl etkileniyor, dünyalarında neler, nasıl değişiyor?

Bu problemi çözmek için neler yapılabilir?

Siz olsaydınız ne yapardınız?

Problemin çözüldüğünü nasıl anlarsınız?

Bu konuyu biraz daha açabilir misiniz?

Örnek sorularBu durum neden bir problem olur?

Bu yalnız onun açısından mı bir problem, yoksa başkaları da bunu böyle mi görüyor?

Katkısı olabilecek başka şeyler ya da kişiler var mı?Bu seçenekler uygulamaya konmadan önce Eğer bu eylem planı izlenirse hangi engellerle

karşılaşılabilir?Bu engellerle nasıl baş edilebilir?

Bu seçenek uygulanırsa ne tür yararlar sağlayabilir?Bunun için atılacak ilk adım ne olmalı, ne zaman olmalı ?

2/3.Bölüm

Esra 12 yaşında. 5. sınıfı bitirmiş. Temmuz ayında tatilde. Çok azyemek yiyor 45 kilodan 27 kiloya düşmüş. Ailesi sürekli yemesi içinzorluyor onu. Sürekli uyumaya başlıyor ve çok sık su ve meyve suyutüketiyor. Bir akşam birden fenalaşıyor, şiddetli mide bulantısıylaacile götürüyor babası. Tahlil sonuçlarında şeker düzeyi 338 gelir.

1.Yeni bilgileri tartışınız. Yeni bilgilere göre eski hipotezlerinizi gözden geçiriniz. Varsa sorun/sorunları belirleyiniz, hipotezlerinizi oluşturarak gerekçeleri ile açıklayınız.

Öğrenme Konuları

12 yaşın dönem özellikleri nelerdir? Diyabet bu yaşta görülür mü? Yaygın mı?

Diyabet nedir? Neden oluşur?

Diyabet olduğu nasıl anlaşılır? Kanda şeker düzeyinin olmasının anlamı nedir?

Diyabet hastanın yaşamında değişime neden olabilir mi?

Diyabet hastalarının yaşamındaki zorluklar nelerdir?

Yaşadığı stres-kaygı-korku gibi duygularla başaçıkmak için kullanılan yöntemler nelerdir? gibi

ÖĞRENME KONULARI

BAĞIMSIZ ÖĞRENME

YENİDEN PDÖ

OTURUMU

Kronik hastalıkların özbakım yönetiminde PDÖ yönteminin etkili olduğu gösterilmiştir

Ancak daha çok çalışmaya gereksinim vardır

(Williams and Pace 2009,Karner ve ar. 2012, Arvidsson ve ar.2012,Hjelmfors ve ark. 2014)

İletişim laboratuvarındaKonu: Hasta-hemşire iletişiminin önemi ve empati yapma

“İletişim” hemşireliğin temelidir

(Kavram haritası)

Gamez Kasch 1986, Daniels 1988, Peplau 1988, Severston 1990, Fosbinder 1994, Jarrett, Payne 1995, Meisenheimer 1998, Evans ve ark.1998, Wilkinson 1999, Attree 2001,,Chant 2000, Thorsteinsson 2002, Tutuk ve ark. 2002, Gunther, Alligood 2002,Thorsteinsson 2002,Sheldon ve ark.2006, Bramhall E (2014)

İLETİŞİMİN GÜCÜ NEDİR?

Gördüğünüzden farklı olabilir görünen

Çünkü, iletişim çok şeyi değiştirir....(Grup çalışması)

Profesyonellerin bilgisini uygulamaya aktarmasında en önemli mesleksel becerilerinden biri iletişim becerilerini etkili kullanabilmesidir

Mesleksel beceri mesleki yeterliliği/ustalaşmayı sağlayan bilgi, davranış ve tutumdur

İnsan insana ilişkiye dayalı mesleklerden biri olan hemşirelik bütünüyle iletişim becerisine dayalıdır

gereksinimlerini karşılayabilir hale gelmesini sağlamaktır

sorunları ile daha etkili baş edebilir

hizmet verilen bireyin bakım gereksinimlerini tanımak

karşılıklı güvene dayalı bir iletişim içinde

Amaç

Hemşirelik yardım etme sürecidir

Daniels 1988,Evans ve ark.1998, Luker ve ark.2000,Gunther, Alligood 2002, Bramhall 2014, Rørtveit et all 2015

İletişimin önemi

Hasta algıları:

Hemşirenin tutumu iyi ise: Sıcak, ilgili, rahat hissetme ve minnet duyma

Hemşirenin tutumu iyi değilse:

Hiçbir şey soramıyorsun ve stresli öfkeli oluyorsun

Thorsteinsson 2002

Hasta ve yakınlarının sağlık çalışanlarının bilgisinden çok iletişim biçimlerinden rahatsızlık duydukları saptanmıştır.

Hastaların çoğunluğunun onlara soru sormak ya da huzursuzluk duydukları konuları konuşmak cesaretini bulamadığı, kendilerine söylenenleri de çoğunlukla anlamadıkları ya da anlaşılmadıkları belirlenmiştir

(Özcan 1992, Tatersal ve Ellis 2001)

Sağlık bakımı ararken hastanın ve ailenin gereksinimleri

Anlamak ve bilmek

Anlaşılmak ve bilinmek

İletişim becerisine bağlıdır

Hasta merkezli bakımla

Dulmen 2011

Diyabete bağlı duygusal kaygıların diyabet öz-yönetimi ve metabolik çıktıları etkilediği belirlenmiştir

Bu kaygılar yüksek düzeyde ilaç uyumsuzluğuna, yüksek A1c, düşük öz-etkililik ve yetersiz düzeyde diyet ve egzersiz davranışlarına neden olmaktadır

Karlsen ve arkadaşları (2011) tarafından yapılan araştırmada sağlık profesyonellerinin diyabetle psikososyal olarak baş etmeye daha fazla önem vermeleri gerektiği belirtilmektedir

(Aikens 2012, Shayeghian ve ark. 2015, SB 2016, Amerikan Diyabet Birliği (ADA) 2016,Muslu,Ardahan,Günbayı 2017)

Anlamak İstemenin Yolu

"EMPATİ”

EGZERSİZ (Grup çalışması-Rol oynama)

«Tüm hayatımın param parça olduğunu ve yaşantımın sonu geldiğini düşündüm. Artık toplumun bir parçası olduğumu düşünmüyordum. Çok korkmuştum ve kendimi yalnız hissediyordum»

NASIL TEPKİ VERİRSİNİZ?

CEVAPLAR TAHTAYA YAZILIR,GRUPLANIR

KAVRAM ANLATILIR

Empati

Bir kişinin kendisini

karşısındaki kişinin yerine

koyarak

olaylara onun bakış açısıyla

bakması,

o kişinin duygularını

ve düşüncelerini doğru olarak

anlaması, hissetmesi

bu durumu

ona iletmesi sürecidir

Empati, başka bir kişinin kendi yaşamında verdiği ayakta kalma ve başarma savaşını anlamaya çalışmaktır.

Empati Yaklaşımının ya da Empatik Dinlemenin Olduğu Tepkiler

Empatik İlgi ile Dinleme Aşaması Dinlemek bir şeyler iletmek isteyen kişinin söylediklerini onun

iletmek istediği biçimde anlamaktır…

Saygı ile, yargılamadan, tarafsız/önyargısız dinlemek

Sözsüz davranışları da değerlendirerek anlam ve duygu yönünden anlamak ve bunları ona iletmektir

EGZERSİZ

Birbirimizi dinliyor muyuz?

Beni dinliyorlar mı?

Dinlenmediğimi fark edince ne yapıyorum?

Birbirimizi anlıyor muyuz?

Beni anlıyorlar mı?

Anlaşılmadığımı fark edince ne yapıyorum?

Kabullenme teknikleri kullanarak dinleme.....

Hasta konuyu anlatırken, kendisini sessizce dinleyen kişinin

kendi düşüncelerine dalıp gitmediğini gösteren kanıtlar ister.

“O günlerde çok sıkıntı çekmişsin anlaşılan”

“Seni çocuk yerine koyduklarını düşünüyor ve annene

babana çok kızıyorsun, öyle mi?”

“Evet....”, “hm, hmm.....”, “ya....” (ölçülü bir biçimde

kullanılmalıdır)

İletişimi sürdürücü teknikleri kullanarak dinleme

Bazı kişiler daha çok konuşmak için ek destek ya da cesaretlendirmeye gerek duyarlar.

“Ya öyle mi?”

“Bu konuda başka bir şeyler daha söylemek ister misin?”

“Bunun sorununa bir yardımı olabilir mi?”

“Ne hissettiğini bilmek isterim”

“Bazen içini dökmenin yararı olabilir”

Dinlerken söyleyecek bir şeyimiz kalmadığında

İyi bir dinleyici olun

Göz temasından kaçınmayın

Kişisel duygularınızı (uzun olmamak kaydıyla) paylaşabilirsiniz

Bazen şefkatli bir dokunuş sözlerden çok daha yararlı olabilir

Zihninde oluşturduğu empatik anlayışı, karşıdaki kişiye iletmek

Buradaki amaç; kurduğu bu ilişkiyi tekrar hastası ile gözden geçirerek, bilgilerin doğruluğunu test etmektir.

Örneğin;

“ Bunu duymak seni çok şaşırtmış olmalı”

“ Sıkıntılı görünüyorsun, konuşmak ister misin’’ (soruna eğilme)

“ Çok kötü duygular içinde olduğunu anlatmak istiyorsun’’ (yansıtma)

“Seni bu şekilde kimsenin görmesini istemiyorsun’’ (derin duyguları anlama)

“ Gece hemşireleri göremeyince kendini sıkıntıda hissettin herhalde?”

“ Derslerin seni endişelendiriyor ve okulda olmak istiyorsun’’ (derin duyguları anlama)

Empatik Yaklaşımın Olmadığı ya da Empatik Dinlemenin Olmadığı Tepkiler

Başkalarının Düşüncelerini Öne Süren Yaklaşım

«Sanki dünyada bir tek sen böylesin»

«Senin bu parmağını delmen çok fazla problem değil, daha ne çok problemli hastalar var»

Olumsuz Eleştirme- Yargılama Yaklaşımı

“Bu konuda yanlış düşünüyorsun”

“Çocuk gibi davranıyorsun”

“Şikayetten başka bir şey bilmez misin sen?....”

“Sulu göz... bir iğneni yapmasını bile beceremiyorsun”

Akıl verme yaklaşımı

“ Bu şekilde davranmamalısın...”

“İşlerini zamanında tamamlamak için sabahları erken kalkmalısın”

“Buradaki zamanını çok iyi değerlendirmelisin’’

Davranışlara Tanı Koyma Yaklaşımı

“ Aslında senin derdin başka ...”

“ Bunları anneni üzmek için anlattığını biliyorum”

“Böyle düşünmenin nedeni arkadaşlarından farklı olmak

istememen”

Alay Etme-Lakap Takma Yaklaşımı

“Buraya bak, bay açıkgöz”

“Hadi bakalım Süpermen”

“Küçük çocuklar gibi korkup iğneni yapmıyorsun, hani cesaretin?”

Teselli Etme, Sakinleştirmeye Çalışma Yaklaşımı

“Böyle hisseden tek sen değilsin diğer hastalar da aynı şeyleri

yaşıyor”

“Olur böyle şeyler, boş ver”

“Hadi sil göz yaşlarını biraz neşelen........”

“Düzelir canım, bunu dert etme...”

“Üzülmeeee....”

Uyarma, Tehdit Etme Yaklaşımı

“Sana anlattıklarımı, gösterdiklerimi yapmazsan iyileşemezsin”

“Kan şekerini düzenli kontrol etmezsen işte böyle olur”

“İğneyi nasıl yapacağını sana son defa gösteriyorum, bak karışmam sonra»

Bende de Var Demek/Kendi Derdini Anlatmak:

“Sorma, aynısı benim başıma da geldi.…..”

“Benim yeğenim de aynı şeyi yapmıştı”

“Senin yerinde olsaydım böyle düşünmezdim”

Bu yaklaşımlar, hastanın kendisini anlaşılmamış, haksızlığa uğramış, daha çaresiz, güçsüz hissetmesine, öfke ile karşılık vermesine ve savunmacı bir tavır almasına yol açar. Sonuçta

İLETİŞİMİ KESEBİLİR

UYUMLU DAVRANMAYABİLİR

Empati düzeyleri için örnek ( rol oynama,video)

1. düzey: Hemşire bireyin duygusundaki mesajın farkında değildir.

En düşük empati düzeyidir.

Hemşirenin aktif dinlediğini ve anladığını gösteren bir işaret yoktur.

Örnek

Hasta yakınının diyabet hastalığı olan kızı Melis üç yaşındadır, ciddi bir soğuk algınlığı yaşamaktadır.

Hemşire (danışanla ilgilenmeden sorar):

Ateş düşürücü verdin mi?

2. düzeyde;

Hemşire:

“Bu mevsim soğuk algınlıklarının zamanı. Herkeste var. iyileşir” der.

2. düzeyde hemşire danışanın mesajını tanımakta ancak duygularını yeterince önemsememektedir.

3. Düzeyde Hemşirenin tepkileri danışanın yaşamakta olduğu duyguları

yansıtır. Hemşire: “Melis soğuk algınlığı da yaşadığı için çok

etkilenmişsiniz” Danışan: (Ağlayarak) “Evet. Öyle küçük ki, onun iyileşmesini

istiyorum” Hemşire: “İyileşecek. Doktor birazdan muayene için burada

olur”

3. Düzeyde

Hemşire danışanın yüzeydeki duygusunu doğru yorumlamış, anlayışlı davranması danışanın daha fazla bilgi vermesini sağlamıştır.

Üçüncü düzey çoğu kez danışanın duygularına bir tür giriş olmasına karşın, danışanın derin duygularının henüz farkında olunmamıştır.

4. düzeyde; Danışanın ağlayarak “Evet. Öyle küçük ki mutlaka iyileşmeli” demesi üzerine Hemşirenin, “Daha kötü bir şey olmasından mı korkuyorsunuz” Danışan: Zatürre olabilir mi?Hemşire: Bilmiyorum. Doktor birazdan onu muayene eder. Zatürre ise ne olur ki?Danışan: Ah, hastanede ve benden uzakta olmasına dayanamam.Hemşire: Sizi birbirinizden ayıracağını düşündüğünüz hastaneye yatma ihtimalinden korkuyorsunuz. Danışan: Evet. Ayrılmamız çok feci olur.

5. düzeyde; hemşirenin, danışanın gizli duygu ve mesajlarını tanıması ve davranışın ardında yatan anlamın ortaya çıkartılması söz konusudur.

Danışan: Ah, hastanede, benden uzakta olmasına dayanamam. Hemşire: Melis’in hastaneye yatırılması ve ondan ayrı kalmanız

konusunda sizi bu denli endişelendiren nedir? (Örtülü duyguları yansıtır ve daha fazla bilgi ister)

Danışan: Yalnızca hastanede olması. Hemşire: (Aynı ses tonuyla): Sizin için hastanede olmasının anlamı

nedir? Danışan: Erkek kardeşim, gençken hastaneye yatmıştı. Hemşire: ( Daha fazla bilgi toplar): Ne için yatmıştı? Danışan: Zatürreden. Komplikasyondan öldü. Hemşire: O zaman; şimdi, eğer Melis zatürre ise ve hastaneye yatarsa,

kardeşiniz gibi onun da öleceğinden korkuyorsunuz.

Hastanın kendisini anlaşılmış hissetmesi empati yapıldığının göstergesidir

Hasta anlaşıldığını hissettiğinde

Kendini değerli hisseder

Anlaşıldığını düşünür

Başkalarının gözünde önemli olduğunu düşünür

Sıkıntısı hafifler ve kendini rahatlamış hisseder

Problem çözmek için işbirliği ve uyum başlar

KULAĞA KÜPE

Hastanın sesini dinleyelim, sözel olmayan iletişime duyarlı olalım

«Halden anlayan hemşireler olalım»

Teşekkür ederim