Dua ve Þükürınları.com/arsiv/1204Dergi.pdf2 Dr. Refet Kayserilioðlu Dua ve Þükür...

52
NÝSAN 2012 Sayý: 520 Fiyat: 7 TL Dua ve Þükür Dua ve Þükür GERÇEÐÝN GÖZ KAMAÞTIRAN IÞIÐI BÝLGÝNÝN BÝLGÝNÝN YENÝDEN YENÝDEN A A Y Y ARLANMASI ARLANMASI

Transcript of Dua ve Þükürınları.com/arsiv/1204Dergi.pdf2 Dr. Refet Kayserilioðlu Dua ve Þükür...

NÝSAN 2012 Sayý: 520 Fiyat: 7 TL

Dua ve ÞükürDua ve ÞükürGERÇEÐÝN GÖZ KAMAÞTIRAN IÞIÐIBÝLGÝNÝN BÝLGÝNÝN YENÝDEN YENÝDEN AAYYARLANMASIARLANMASI

Aylýk Kültürel ve Siyasi Dergi

Onur Baþkaný:Dr. Refet Kayserilioðlu

Sevgi Yayýnlarý Tic.Ltd.Þti. adýnaSahibi ve Genel Yayýn Müdürü:

Ayþegül Kayserilioðlu

Yazý Ýþleri Müdürü:Güngör Özyiðit

Yayýn Kurulu:Güngör ÖzyiðitNelda BayraktarHale Ürkmezgil

Haberleþme ve Okur/Abone Ýliþkileri:

P.K: 227 Beyoðlu/Ýstanbul

Yönetim Yeri:Ceylan Sk. No: 9/bod.kat

Güzelyalý, Pendik/Ýst.

Baský:Hedef Dijital Baský

Taksim Cad. No: 19/ATaksim/Ýstanbul

Fiyatý: 7 TLYýllýk Abone: 75 TL

Yurt Dýþý: 90 TL

Cilt: 44 Sayý: 520 Nisan 2012

ÝÇÝNDEKÝLERDua ve Þükür ....................................... 2Dr. Refet Kayserilioðlu

“Evet” ama Yetmez .............................. 8(Tanrý Yanýlgýsý - VIII)Ahmet Kayserilioðlu

Gerçeðin Göz Kamaþtýran Iþýðý ................................ 13Güngör Özyiðit

Reenkarnasyon Terapisi veÝþleyiþi ................................................ 17(Karma ve Reenkarnasyon - III)Çeviren Derleyen: Zühal Voigt

Yunus EmreHayatý ve Felsefesi - III ..................... 23Derleyen: Nihal Gürsoy

Din ve Ahlâk Ýliþkileri Üzerine Sosyolojik Araþtýrmalar ...................... 29Yalçýn Kaya

Böyle Doðdum .................................. 34 Nelda Bayraktar

Bilginin Yeniden Ayarlanmasý ............ 38(Canlý Kryon Celsesi)

Dergimizin internet sitesini www.sevgidunyasidergisi.com www.dostluk.org

adreslerinden ziyaret edebilirsiniz

1

Sevgili DostlarDünyanýn size yetmediði, dar geldiði, kendinizi sonsuzluðun, evrenin bir

parçasý olarak hissetmek istediðiniz anlar oluyor mu? Öyle ise, insanlýða vedünya yaþamýna bütünü, yuvarlaðý tam gören gözlerle bakabilen yüce dost-larýn, evrensel varlýklarýn onlara benzememiz için bizlere verdikleri ipuçlarýndan biraz söz edelim. Hep önümüze bakmaktan, hep yarýnýmýzý düþün-mekten ve sadece, önce kendimize odaklanmaktan çýkmamýz gerektiðine iþaretediyorlar öncelikle: “Ýyi olmak için küçücük, küçücük bir þey size kâfi gelir.Düþününüz... Düþününüz ki, sizin düþünceniz baþka düþünceler yanýnda birkývýlcýmdýr. Unutmayýnýz ki, kâinatý düþünenler var.” Kâinatýn iþleyiþi, idaresi,salimen varlýðýný sürdürmesi için ya da onunla ilgili bilemediðimiz dahabirçok þeyler hakkýnda düþünenler yanýnda, gezegenimizi nasýl daha iyi birhâle kavuþtururuz, çocuklarýmýzý geleceðin sefil ve bedbaht dünyasýnda deðilde, huzur dolu bir dünyada nasýl yaþatýrýz diye düþünmek ne kadar küçükkalýyor gerçekten. Âlemlerin bambaþka bir yerinde, bizimkinden çok baþka birdüzende, kendi hayýrlarýna yaratýlmýþ bir düzende varolanlardan bahsettik-lerinde: “Öyle bir yerde, öyle onlar, öyle olur. Böyle bir yerde, böyle siz,böylesiniz... Ama ne orada ne de burada sevgi ayrýlmaz... Ama ne orada nede burada sevgisiz yaþanmaz. Orada da, burada da her þey, O'nun sevgisin-den varedildi. Öyle biliniz.” O ve O’nun her þeyi sevgisinden varetmesi, busevgi olmaksýzýn yaþamýn olmamasý, buna inanmak, kani olmak bizlerin âlem-lerle, bizden bambaþka bir düzene sahip nice varlýklarla bir olabileceðimizinmüjdesi deðil mi? Öyleyse bunun için önce kendi dünyamýzdan baþlayabiliriziþe. Gönlümüze ve aklýmýza hiçbir engel koymadan þu ilkeyi her zamandüþüncelerimizin bir köþesinde tutabiliriz: “Kardeþlerinizin görünüþü ne olur-sa olsun ya da inancý, sevgi, her gönüle girer. Siz yalnýz sevgi verici iseniz,iþinizi iyi bilip yapýnýz. Öyle yapýnýz ki, verdiðiniz elden ele dolaþýp artsýn.”“Siz, sevgide sýnýr tanýmayýnýz... Ve asla kardeþleriniz arasýna sýnýr koy-mayýnýz...” Bunlarý yapmak isteyenlere, yapmakta kararlý olanlara, en azýn-dan düþüncelerine alanlara ne mutlu...

SEVGÝ DÜNYASI

En Derin Sevgilerimizle

SEVGÝ DÜNYASI

2

Dr. Refet Kayserilioðlu

Dua ve Þükür

“Þükürle dilemesini bilene,O dilediðini verendir. Bunda þüpheniz olmasýn.”Ýstekleri yönünde bütün ruhîkudretlerini seferber etmiþ,çalýþmaya ve düþünmeyekoyulmuþ kiþi, bir deYaradaný'ný tanýyor, Onasevgilerini ve ricalarýný,gönülden gelen yakarýþlarlailetiyorsa elbette yardýmlarona daha çok ve daha çabukulaþacaktýr. Çünkü bu ikinciþahýs hem ilâhi düzene uygundavranmakta, hem de odüzene ve onu Kuran'ainandýðýný, teslim olduðunubildirmektedir. Üstelik ricave yalvarmalarýyla dilekkapýlarýný zorlamakta,onlarýn kolaylýkla açýlmasýnýsaðlamaktadýr.

SEVGÝ DÜNYASI

ÇALIÞMA YERÝNE DUA MI?

Vaktiyle bir adam vardý.Dua hakkýnda iyi sözlerduymuþ, duanýn çok tesirliolduðunu iþitmiþti. Hemengidip bir kulübeye kapan-dý. Ýsteklerinin olmasý içindua etmeye baþladý.Günlerce dua etti, yal-vardý, yakardý. Ama dilek-leri olmadý. Tam isyanasapacakken bilen bir kiþiona yanlýþýný gösterdi."Sen önce kendine düþen-leri yap da ondan sonraAllah'tan yardým dile."dedi.

Dua hakkýnda çok yanlýþdüþünce ve kanaatlervardýr. Kimisi duanýnhiçbir tesiri olmadýðýnýdüþünürken, bir baþkagrup kiþi de dua ile herþeyin elde edilebileceðikanaatindedir. Bazýlarýilâhî düzen ve Allah'ýnadaleti bizim dua ve dilek-lerimizle deðiþip durmazderken, bazýlarý da, dua dailâhî düzen içindeYaradan'ýn koyduðu birkanundur, Yaradan "duaedin" demekte deðil midir,diye cevap vermektedirler.

Bunlarýn doðrusu nedir?Duanýn bir tesiri varmýdýr, varsa ne tarzdadýr?Duanýn mânâsý ve mahi-

yeti nedir? Ýnsana kazan-dýracaðý þeyler nelerdir?Sadece darda kalanlar içinbir teselliden mi ibarettir?Ýþte bu yazýda bunlarýincelemek istiyoruz.

Dua, kendimiz, sevdik-lerimiz veya sevmedikle-rimiz için ya da toplumve insanlar için olan dilek-lerimizi Tanrýya bildir-mek, dileklerimizinolmasý için O'nun izninive yardýmýný rica etmektir.

Bu tarife göre dua hemkendimiz için, hem debaþkalarý için olmaktadýr.O baþkalarý, yaþayaninsanlar olabildiði gibi,ölmüþ kiþiler de olabilir.Baþkalarý için olan dualar,ya onlarýn hayrýný dileyen"Hayýr dua" lar olur ya daonlarýn kötülüðünüdileyen "Beddua: kötüdua"lar olur.

Acaba her þey dua ileelde edilebilir mi? Yaniçalýþma yerine dua mýyapalým? Daha bu soruyuokurken birçoðunuzun"hiç öyle þey olur mu?"dediðinizi duyar gibiyim.Elbette öyle þey olmaz.Çalýþmak, gayret etmekbizden istenen ilk þeydir.Bir çiftçi düþünelim ki,tarlasýna tohum atmamýþ,oturduðu yerden "Allahým

bana bol mahsul ver!."diye yalvarýyor. Bu elbettekabul olmayacak birduadýr. Onun içinMüslümanlar arasýnda:"Olmayacak duaya âmindeme" diye bir söz vardýr.Hattâ mahsul almak içinyalnýz tarlayý sürmek vetohum atmak da yetmez.Ayni zamanda gerekensulamayý, çapalamayý,yabani otlardan ayýkla-mayý, bir kelime ilegereken bakýmlarý yapmakgerekir. Bütün bunlarýyaptýktan sonra da yinemahsul olmayabilir.Meselâ þiddetli bir fýrtýna,bir sel veya baþka bir afetmahsulü alýp götürebilir.Ýþte bize düþen, her þeyiyaptýktan sonra bizimirademizi aþan þartlar içinYaradan'ýn yardýmý vekorumasýný dilemektir.

Bizim Celselerimiz'debu gerçek þu sözlerlegayet güzel dile getir-ilmiþtir: "Tohum atýl-madan mahsul istenmez.Önce baþlayýnýz, sonrasýiçin dileyiniz. Ýþte ozaman size yardým edilir."

Hiçbir gayret gösterme-den, bizden beklenenleriyapmadan miskince otu-rup: "Yarabbi bana þunuver, bunu da ver" diyedilek listesini sýralayýp

SEVGÝ DÜNYASI3

sipariþte bulunmak, arzu-larýmýzýn gerçekleþmesiiçin yetmeyecektir. YüceYaradan'ýn koyduðu birdüzen vardýr. O düzene"ilâhi düzen" diyoruz.ilâhî düzen insanlarýndünyada olgunlaþmalarýnýsaðlayacak tarzdadýr. Buolgunlaþma elbette birçokzahmetler ve sýkýntýlarlave bizim alýn terimizleelde edilir. Kendiemeðimizin semeresiolduðu için kýymetlidir.Öyle olmasa da bir sihirlideðneðin dokunmasýylabir insan hemen olgunlaþý-verseydi bu onun için hemçok deðersiz hem de çokiðreti olurdu. Çünküolgunluk, çeþitli tecrü-belerin neticesinde eldeedilen bilgilerin ruha be-nimsetilmesiyle kazanýlanbir durumdur, bir oluþhalidir. Yani insan birkalýptan çýkýp daha büyükve daha güzel bir kalýbadöküle döküle olgunlaþýr,büyür, yücelir gider.

Bu sebeple isteklerimizancak bizim gayret veçabalarýmýzla elde edilir.Bizim Celselerimiz'de buçok güzel dile geti-rilmiþtir:

"Düþünceniz, bilginiz,sevginiz, iyiliðiniz, doðru-luðunuz, çalýþmanýz iste-

diðiniz her þeyi size verir.Sizi idare edenler budüzeni böyle kurdular."

Gayret ve çalýþmayý yal-nýzca çalýþma olarak elealmamak gerekir.Yapmamýz istenen iþi eniyi bir þekilde yapmak, okonudaki arzularý en iyiþekilde gerçekleþtirmekiçin bilgimizi artýrmamýz,uzun uzun düþünmemiz,sevgimizi, çevremize iyi-liðimizi, doðruluðumuzuartýrmamýz icap eder. Otakdirde isteklerimiziengelleyecek hiçbir þeyveya kiþi kalmaz ortada.Bilâkis bize çevremizdenyardýmlar yaðar.

DUAYANE LÜZÛM VAR?

Madem ki her þey bizimdüþüncemiz, emeðimizkarþýlýðýnda elde ediliyor,öyleyse duaya ne lüzûmvar? Nitekim hiç duaetmediði, hattâ Allah'ainanmadýðý halde yalnýzemeðiyle, sebatý ve yýlmakbilmez gayretiyle istedik-lerini elde etmiþ kiþilerçoktur, diye bir düþünceakla gelebilir. Ýlk bakýþtamakul gibi görünen budüþünce aslýnda iþin oluþmekanizmasýnýbilmemenin neticesidir.

Yaradan bir düzen kur-muþtur. Bu düzende kiþi-den ilk beklenen davranýþbir istekte bulunmaktýr. Buistek yeteri kadar kuvvetliolmalýdýr. Yalnýz dilde,yalnýz düþüncede kalma-malýdýr. Bütün ruhu sara-cak ve bütün kudretleriseferber edecek nitelikteolmalýdýr. Kiþi seferberolmuþ kudretleriyle iste-diði þeye sarýlacak, oyönde yýlmadan gayretgösterecek, o þeyi eldeetmek için devamlýdüþünecek, yeni çareleraraþtýracaktýr. Bunlarýyapan þahsýn isteklerinigerçekleþtirmesi ilâhîkanunun gereðidir. Busöylenilenleri yapan þahýs,aslýnda ilâhi düzeneuymuþ, Yaradan'ýn kanun-larýndan yararlanma yolu-nu bulmuþtur. Bu haliyle,o, Yaradan'a yönelmiþ veO'nun iznini dilemiþolmaktadýr. Fakat henüzbunun bilincine varma-maktadýr. Yaradan elbettebaðýþlayandýr, kullarýnýnuyanmasý için sabýrlabekleyendir. Kanunauymakta devam eden þah-sýn idrakinin açýlmasý,gerçekleri görebilmesi içinzaman zaman ona yardým-lar yapýlýr. Meselâ çalýþýpdidindiði, kuvvetledilediði halde bir arzusu,olmayacak bir sebepten

SEVGÝ DÜNYASI4

son dakikada gerçek-leþmez. Emeklerinin boþagitmesi o þahsa kendiiradesinden üstün birbüyük iradenin varlýðýnýdüþündürmeye baþlar. Birkaza bin bir emekle büyüt-tüðü yavrusunu elindenalýverir. O önce üzülür,isyan eder. Ama neticedeO büyük iradeye sýðýnmakzaruretini hisseder.

Ýstekleri yönünde bütünruhî kudretlerini seferberetmiþ, çalýþmaya vedüþünmeye koyulmuþ kiþi,bir de Yaradaný'ný tanýyor,Ona sevgilerini vericalarýný, gönülden gelenyakarýþlarla iletiyorsaelbette yardýmlar ona dahaçok ve daha çabuk ulaþa-caktýr. Çünkü bu ikinciþahýs hem ilâhi düzeneuygun davranmakta, hemde o düzene ve onuKuran'a inandýðýný, teslimolduðunu bildirmektedir.Üstelik rica ve yalvarma-larýyla dilek kapýlarýný zor-lamakta, onlarýn kolaylýklaaçýlmasýný saðlamaktadýr.

Ayrýca bu þahsýn idrâkiniuyandýrmak için sýkýntýlarauðratmaya, bazý arzularýnýdurdurmaya, bazý emek-lerini boþa geçirtmeye delüzûm yoktur. Çünkü ouyanmýþ, inanmýþ, gerçeðigörmüþtür. Nasýl doðru

yolda koþan ata kýrbaçvurmaya lüzum yoksa,onu da uyaranlarla tacizetmeye ihtiyaç yoktur.Öyleyse bize düþen gayret,düþünce ve çabalarý gös-terdikten sonra da duayalüzum vardýr. Bu hemdileklerimizin daha çabukolmasýnýn saðlanmasý,hem de kaza ve belâlardankorunmamýz için þarttýr.

ÖNCE BAÞKALARININ HAYRINI DÝLEMEK

Bizim celselerimizdeþöyle söyleniyor:

"Aranýzda hayrý baþ-kalarýna istemeyen, ken-disine hayýr beklemesin.Çünkü o yanlýþta, çünküo ayrýlýkta olandýr."

Ýnsanlýk bir bütündür veortak bir kaderi vardýr.Ýnsanlar ne derece birliðeulaþýrlarsa onlara gelecek-ler öylesine büyük olur.Sevgi ile birleþmiþ insan-lýðýn hem karþýlýklýyardýmlaþmalarý çok, hemde onlara gelecek ilâhîyardýmlar fazladýr. Bu bir-liði de, en baþta birbiriiçin hayýr dilemek saðla-yacaktýr elbet. Eðer birkiþi, kendisinden önceinsan kardeþlerinin hayrýnýdileyebiliyorsa gönülden,

o kiþi insanüstü mertebeyeadým atmýþ demektir. Ýna-nan, teslim olan kiþilerdenbeklenen dua önce baþka-larý için, sonra kendisi içinde dilemektir. Bu bir cel-sede ne güzel dile geti-rilmiþtir:

"Yalvarýn, dileyin,isteyin, ama vermek için,isteyin ama baþkalarýiçin... isteyin ama kendi-nize de..."

Ve üstünlüðü kardeþle-rimiz için istediðimizebaðlamakta: "Üstünsünüzkendinize istediðinizi kar-deþinize istediðinizden"demektedir. Ayný gerçekþöyle dile getirilmektedir :

"Siz kendinize isteme-diðiniz kötüyü, kardeþ-leriniz için istemeyensinizya... Siz her türlü iyiyi,kendinizden önce, kardeþ-lerinize dileyensiniz ya,öyleyse korkuda,endiþede, þüphedeolmanýz yersizdir."

Yalnýz almak insanýmutlu etmeye yetmez.Hem yenilerini alabilmekiçin hem de gerçek mutlu-luða ulaþmak için alýnan-larý bir uçtan vermeyebaþlamak lâzýmdýr. Alý-nanlar hep bizde kalýrsa,o birikme birçok hastalýk-

5SEVGÝ DÜNYASI

larýn sebebi olur. Geçiþemüsaade etmek, hayýrlý birkanal olabilmek lâzýmdýr.Mevlevîler bu gerçeði çokgüzel bir sembolle belirt-mektedirler. Semâ ederken(ilâhî raks) sað ellerinigöðe açarlar, sol elleri iseyere dönüktür. Böylece:"Haktan alýp halka verdik-lerini" düþünürler. Aynýgerçek bizim celseleri-mizde þöyle ifade edil-mektedir: "Gönlünüzü OHer Þeyden Yüce Olan'aaçýp dileyiniz. Görünüz kisize neler verecek. Birelden alýp öbür elinizlevermeniz için." Yine bircelsede dua ve dilekleri-mizin gerçekleþmesi içinlâzým olan diðer þartlarþöylece sýralanmaktadýr:

"Eðer istiyorsanýzhayrý, teslim olmasýný,inanmasýný öðreninizönceden. Ýnanmanýngerçek yolu mantýktangeçer. Önce inanýp teslimolunuz. Ve sonra bütünistemediklerinizi içinizdenatýnýz. Gönlünüzü O HerÞeyden Yüce Olan'a açýpdileyiniz.."

DUA, YARADANLAARAMIZDA BÝR GÖNÜL BAÐIDIR

Ýçimizde Yaradan'ýnsevgisinden varedilmiþ bir

öz vardýr. O öz daima asýlkaynaðýna doðru koþmakbizi de peþinden sürükle-mek ister. Eðer bizYaradan'a gerçekten ina-narak, her þeyin O'ndanolduðunu bilerek yönelirve sevgilerimizi sunarsak,en güzel þekilde duayabaþlamýþ oluruz. Biz,bütün gönüllerde olan oyüce öz ile bir olmak isti-yoruz. Her zerrede ondanbir þey olduðunu biliyo-ruz. Ve onun koyduðukanunlara ve düzeneuymayý diliyoruz. Yani Oher þeyi ve her yerikaplayan bütünle ahenk-leþmek dileðindeyiz. Buruh hali ile yola çýkýlýncaönümüzde hiç bir engelkalmaz ve gönlümüzün taiçinde O'nu duymaya,O'nu bulmaya baþlarýz.

O'na böylesine yakýnolmak ne güzeldir, insanmutludur, emniyet vegüven içindedir. Korkusuve endiþesi yoktur. Bilir kio kullarýný sever, korur vebaðýþlar. Bilir ki O abes iþyapmaz. Yine bilir ki isterhoþumuza gitsin, ister git-mesin O'nun yaptýðý mut-laka hayrýmýzadýr. ÇünküO bizim sahibimiz ve sev-gilimizdir. Bu idrake varankiþinin söyleyeceði bir teksöz vardýr: "Yaradanýmbenim istediðim deðil,

senin dilediðin olsun." Buidrakle o sözleri söyleye-bilen kiþi gönlünde her anO yüce sevgiliyi duyar,hisseder. O her an O'nunlaberaberdir. Ýþte dua budevamlý birliðe vemükemmel mutluluðagötüren sihirli anahtardýr.

Dua'nýn esasý dilemektir.Dilemek ve istemek baþarýyolundaki ilk adýmdýr.Kendimizi dileðimizeuygun hale getirmek vedileðimiz yönünde gayretgöstermek ikinci ve üçün-cü adýmlardýr. Þu durumdaduanýn ilâhi kanunlarýn veilâhi nizamýn ayrýlmazparçasý olduðu apaçýktýr.Mademki tekâmül bizimserbest irademizle olmak-tadýr. Öyleyse önce iste-mek, sonra arýnmak veyapmak gerekmektedir. Buþartlara uyan kiþiye bütünkapýlarýn açýlacaðý vebüyük yardýmlarýn yaða-caðý aþikârdýr. Dua hak-kýndaki sözlerimi iki duaile baðlamak istiyorum.

Dua 1: "BiziSevgisinden Vareden.Hayýrla varettiðin buhayýrlý güne, hayýrlý adýnýanarak hayýrla baþlýyorum.Sen günümü, iþimi ve herþeyimi adýn gibi hayýrlýkýl." Bu dua günebaþlarken söylenmeli.

SEVGÝ DÜNYASI6

Dua 2: "ÂlemleriYaratan, Vareden ve onlarakendinden sevgiyle Veren.Seni biliyoruz, ki Seninkâr edilmeyecek,bilmemiz lâzým gelenmabûdumuzsun. Önündeküçüklüðümüzün farkýnavarýp secde ediyoruz. Senbizi koru ve baðýþla."

ÞÜKÜR NEDÝR?

Bizi SevgisindenVareden'e teþekkür etmek,sevgi ve þükranlarýmýzýsunmaktýr. Þükür bir mem-nuniyet halinin, sevincinve mutluluðun ifadesidir.Þükredebilmek Yaradan'ainandýðýmýzý, O'nunverdiklerini gördüðümüzüve bunlarýn büyüklüðünüanladýðýmýzý göstermektir.Ýþte bu sebepten dolayýþükür hali ruhumuzuyücelten, bizi Yaradan'ayaklaþtýran ruhumuzun vebedenimizin titreþimleriniartýran bir durumdur.Þükür halindeki bir insan,içinin yýkandýðýný ve sü-ratle arýndýðýný hisseder.Çünkü þükür halinde bizyukarýlardan devamlýbüyük tesirler alýrýz.

Gerçek þükür aldýðýmýzývermekle olur. Borçluolduðunu bilen ve O'naolan borcunu ancak insankardeþlerine iyi yaptýklarý

ve iyi verdikleriyle ödeye-bileceðini bilen kiþi buyolda durmadan gayretsarfeder. Eðer bir kimseYaradan'ýný seviyorsa,O'nun kullarýný da seviyordemektir. Ve bir celsededendiði gibi:

"Sevenlerin sedasý yal-nýz sevinç, yalnýz þükür-dür. Ýmdat ve feryatdeðil"

Þükrümüzü, sevinç vekahkahalarýmýzla, içimizdaha da dolarsa gözyaþ-larýmýzla dile getiririz. Ýþteo olgunluk aný ne mutlubir andýr. O'nun gerçektengönlümüzü doldurduðu,bize misafir olduðu birbüyük andýr. O durumdayapacaðýmýz dileklergerçek hedefini mutlakabulur. Bunun için: "Þü-kürle dilemesini bilene, O,dilediðini verendir" den-mektedir. Þükür üstüntesirlerle dolmamýzý,yýkanmamýzý saðla-dýðý için, hembeden saðlýðýmýz,hem de ruhsaðlýðýmýz içinfevkalâde lüzûm-ludur.

Annelee Skarin'indediði gibi: "Þükürmodern insanýn kaybol-muþ akorundaki üç ana

sesten biridir." Þükürlebedenimiz ve ruhumuz anaakorunu bulur ve ahengeulaþýr. Ama bu gerçeðibilenler ve þükredenler nekadar azdýr insanlar ara-sýnda. Acaba dünyamýzda-ki bitmeyen sýkýntýlarýn,savaþlarýn, kötülüklerin vedüþmanlýklarýn gerçeksebebi þükretmeyi bilme-yiþimiz midir? Bakýnýz bu-nun için Bizim Celseleri-miz’de ne deniyor:

"Þükrediniz. Çünküinsanlar arasýnda þükre-denler pek azdýr. Sizonlarýn yardýmýnakoþunuz. Siz þükreden-lerin sayýsýný artýrýnýz."

Ýþte bunu yapabilirsekdünya gerçekten mutlulukþarkýlarýnýn söylendiði vekahkahalarýn çýnladýðý bircennet olacaktýr.

7SEVGÝ DÜNYASI

SEVGÝ DÜNYASI8

ÝKÝ BÜYÜK BÝLGÝNÝKÝ AYRI YORUM

150 yýl önce Ýngiltere'de biyoloji bilginleriCharles Darwin (1809-1882) ve RusselWallace (1823-1913) tarafýndan ortayakonan "Evrim Teorisi" baþtacý olarak doðabilimlerinin temellerine saðlamca yerleþti.Geçen zaman içinde biyolojide ve ilgilibilim dallarýnda yapýlan keþifler de, buteoriyi yeni bulgularla adým adým destekle-yerek günümüze kadar geldik.

Canlýlarýn en ilkel formlar-dan baþlayýp, geliþerek, türdentüre geçip evrimle en sonundainsana ulaþýldýðý anlatýlýyordu,kýsaca bu teoride. Doðal birseçilimle ortamýnýn gereklerineuyamayan yeni türlerin, yaþamsavaþýnda yenik düþtüklerindensilinip gittikleri teorinin temelöngörülerinin en baþýnda geli-yordu. Hayat kavgasýnda sade-ce daha iyi silahlanmýþ, dahageliþmiþ, soyunu sürdürmedebaþarý kazanmýþ türler ayaktakalabildiðinden, evrim gittikçemükemmele doðru geliþmek-teydi. Milyonlarca hattâ mil-

yarlarca yýl içinde, tüm denizlerde, karada,havada yani bütün dünyada zincirleme bir-birini tetikleyen, sürekli tekrarlanan, aklahayale sýðmaz dýþ etkenlerden oluyordu buevrim Darwin'e göre. Yani olan bitenlerdebir plan, proje ve amaç yoktu. Bu durumdateoride bir tasarýmcý yer almýyordu. Gerçikitaplarýnýn yeni baskýlarýnda, zaman zamanYaratýcý'nýn rolünden titrek ifadelerle sözetmiþse de, esas düþüncesinin bu olmadýðýrahatça anlaþýlýyordu. Teorinin temellerini

Ahmet Kayserilioðlu, Psikolog

Tanrý Yanýlgýsý - VIII

“Evet” ama Yetmez

9SEVGÝ DÜNYASI

Darwin ile birlikte atan Russel Wallace,parapsikolojiyi de çok derinden incelediðin-den bu konuda onunla çatýþýyordu. Wallace'agöre evrim gerçekten bu þekilde iþliyorduama, Yaradan kendi koyduðu bu kanundanyararlanarak canlýlarý geliþtiriyordu. Wallaceayrýca, düþünce sahibi, icat ve keþif yete-neðindeki insaný diðer canlýlardan, çok dahafazla ayrýcalýklý sayýyordu. Ýnsan zihninindoðal seçilimle bir baþka varlýktan oluþ-masýnýn mümkün olmadýðýna inanýyordu.

Materyalizmin baskýn olduðu 19. yüzyýl-da, Darwin'in otomatik iþleyen, biryaratýcýya gerek duymayan evrim teorisiyorumu kabul görmüþtü. Ve þimdi degenelde böyle düþünüldüðünden, Wallace'ýnyorumuna hiç deðinilmediðini ya da þöylecebir söz edilip, dip notu gibi kullanýldýðýnýgörmekteyiz bilim âleminde. Þimdi böyle...Bakalým gelecek yýllar hangi yorumu öneçýkaracak, yaþayanlar görecek!..

Ama biz þimdilik Wallace yorumunu birkenara býrakýp teorinin bir tasarýmcýya, biryaratýcýya gerek duymayan Darwin yorumuüzerinde biraz daha duralým. Çünkü incele-mekte olduðumuz "Tanrý Yanýlgýsý"nýnyazarý Dawkins, ateist inancýnýn temellerinidoðrudan Darwin'e, özellikle onun doðalseçilim düþüncesine dayandýrýyor. KitabýnýnTanrý'ya inançsýzlýðýnýn temellerini anlattýðý4. bölümünde, Evrim Teorisi'nin doðruluðu-nun kanýtlarý üzerinde fazlaca durulmamýþ.Sanki yerçekimi gibi herkesçe ortaklaþaonaylanan gerçek bir doða kanunu gibi elealýnmýþ. Kitabýnýn o bölümünü sýrasýylaadým adým inceleyeceðiz elbette. Ama odeðinmemiþ bile olsa, evrim teorisinidestekleyen bilimsel bulgular üzerinde çokaz da olsa durmamýzda yarar görmekteyim.

Öncelikle þunu belirteyim. Darwindoðaldýr ki, ancak kendi döneminin bilgileriýþýðýnda kitaplarýný yazdýðýndan, temel-lerindeki doðrulara raðmen, varsayýmlarýndapek çok yanlýþlara da düþmüþ. Bunlardan enönemlisi kendisinden önce evrimi savunmuþolan Lamarck'ýn (1744-1829) adýmlarýnýizleyerek, canlýlarýn sonradan kazandýklarýözelliklerin, yavrulara da geçtiðini savun-muþ olmasý. Ayný Lamarck gibi, zürafalaraðaçlarýn üst yapraklarýna uzana uzanaboyunlarýný uzattýlar diye düþünüyordu.Ama Darwin'in ölümünden birkaç yýl sonrabaþka bir biyolog Weismann (1834-1914)bunun yanlýþ bir varsayým olduðunu net birþekilde ortaya koydu. Öyle ki, bir farenin 20nesil boyunca soyaðacýndaki bütün yavru-larýnýn her birinin kuyruklarýný kestiði halde,yeni fareler yine kuyruklu olarak doðdular.Bugün biliyoruz ki, beden hücrelerindekideðiþiklikler soya geçmiyor. Üreme hücre-lerinin genlerinde bir deðiþiklik olursa,ancak o zaman gelecek nesiller bundan et-kileniyor. Aslýnda bence Weismann'a bilegerek yoktu bu gerçeðin kanýtlanmasýnda.Hz. Ýbrahim'den beri sünnet oluyor çocuklarama, doðanlar yine sünnetsizler. Çinli kadýn-lar güzel olsun diye yüzyýllarca ayaklarýnýcenderelere koyup küçülttüler ama çocuklaryine normal ayaklý doðdular.

GERÇEKTEN BÜYÜK KUVVETYOKTUR

Darwin'in bu ve benzeri yanlýþ varsayým-larýna sýðýnarak teorinin temellerindekidoðrularý görmezden gelme yanlýþýnadüþmemiz, bizi ancak gerçekçilikten uzak-laþtýrýr. Baþka bir yanlýþýmýz da þu olabilir.Sanki bütün materyalist biyologlar iþbirliðiyapýp yanlýþ olgularý, doðru diye bize yuttur-maya çalýþýyor ve Evrim Teorisi'ne bizi zor-

SEVGÝ DÜNYASI10

luyorlar diye düþünenler var etrafýmýzda.Bunlara kulak asmadan, Amerikanmahkemelerinde tanýklarýn tekrarladýklarýgibi: "Doðruyu, sadece doðruyu" dilegetirmek ana hedefimiz olmalý. Bilimadamlarýnýn dur durak bilmeden ömür boyufedakârca çalýþmalarýyla, derin düþünce vebuluþlarla ortaya koyduklarý olgulara,gerçeklere ancak saygý duyup, onlara sadeceteþekkürlerimizi sunabiliriz. Ama yorumlarý-na katýlýp katýlmama konusunda ise ala-bildiðine özgürüz. Onlarýn bilimseldürüstlüklerine güvenmekle beraber, fazlauzmanlaþmalarý dolayýsýyla diðer branþlar-daki eksik bilgilerinin de farkýndayýz. Ayrýca"Sürüden ayrýlaný kurt kapar" mantýðýylaakademik kariyer kaygýlarýndan dolayý yan-lýþ yorumlarda çakýlýp kalmalarý da, insanpsikolojisinin tuzaklarýndan biri. Tutarlý birkarþý tez öne sürememeleri de ayrý bir etken.Yorumlarýnda geçmiþte yaþanan bir Katolikkilisesi baðnazlýðý da pekalâ mümkün. Amatamamen aynýsý deðil. Çünkü ortaya konanbilimsel gerçekler ve olgular, bilim âleminceçaprazlama yeni deneyler ve yeni bulgularlasürekli kontrol edilip gözden geçiriliyor,durmamacasýna. Ve yanlýþlanabilmek bilim-sel metodolojinin temel kavramlarýndan biri.Nitekim "Piltdown Adamý" gibi yarý insanyarý maymun sahte fosille insanlýk 40 yýlboyunca aldatýlmaya çalýþýldý ama yine desahtekârlýðý ortaya çýkaran gerçekçi bilimadamlarý oldular.

EVRÝMÝ DESTEKLEYEN OLGULAR

Bütün bunlarý da göz önünde tutarakevrim teorisini destekleyen belli baþlý olgu-larý kýsaca þöyle sýralayabiliriz:

** EVRÝMDE SIRALI OLUÞ: Dünyanýn oluþumundan sonraki ilk 1,5-2

milyar yýlda hiçbir hayat izine rastlamý-yoruz. Sonraki 2 milyar yýlda ise sadeceçekirdeksiz (prokaryot) ilkel hücreler, yanibakteriler, mavi-yeþil algler var dünyamýzda.Günümüzden 600 milyon yýl kadar öncebaþlayan Kambriyen Döneminin baþlarýnda-ki 10 milyon yýlda ise, birdenbire patlamaþeklinde canlýlarýn altýn dönemininyaþandýðýný görmekteyiz. Günümüz hayvan-larýnýn pek çoðunun atalarý birdenbirebeliriverdi dünyanýn her tarafýnda. GerçiKambriyenin hemen öncesindeki 40 milyonyýllýk Ediacara Döneminde de, pek çoðuyumuþakçalardan olmak üzere organize hay-van fosilleri bulunmuþsa da, bunlarýnKambriyen Patlamasýndaki canlýlarla birakrabalýðýnýn bulunmadýðý anlaþýlmýþtýr.Çaðdaþ devrimci biyologlarýn en tanýn-mýþlarýndan Stephen Jay Gould (1941-2002), soylarý tükenip geleceðe adým ata-madýklarýndan Ediacara Dönemi canlýlarýiçin ironik bir þekilde "baþarýsýz bir deney"yargýsýný dile getirmekten kendisini ala-mamýþtýr. Ancak Kambriyen Patlamasý tambir baþarý. Çünkü sonraki devirlerde sýrasýy-la eðrelti aðaçlarý, çiçekli bitkiler, böceklerinçoðu, omurgasýzlar, balýklar, kara omur-galýlarý, dinozorlar, sürüngenler, kuþlar,memeliler, primatlar ve þimdiki zamanýncanlýlarý, en sonunda da insan ortaya çýktý.Bütün bunlarý fosil kayýtlarýndan veradyoaktif elementlerle zaman ölçüm-lerinden anlamaktayýz. Darwin ve Wallace'ýnöngördüðü gibi zaman içinde canlýlarýnbasitten karmaþýða doðru, türden türegeçerek adým adým geliþtiði böylece doðru-lanmaktadýr. Ama þimdi fosillerin pek çoðuelimizde olmasýna raðmen hâlâ geçiþ form-

11SEVGÝ DÜNYASI

larýný elde edebilmiþ deðiliz ve bulma ümit-leri de çok zayýfladý.

**EMBRÝYOLOJÝK KANIT: Ýnsan dahil bütün canlýlarda döllenmiþ tek

bir hücrenin yani zigotun anne karnýndadeðiþik evrelerden geçerek kýsa bir zamandaorganize bir canlý haline geldiðini görmek-teyiz. Bu oluþum bizlere canlýlarda türdentüre geçiþin mümkün olduðunun bir kanýtýnýveriyor. Ayrýca ayný soyaðacýndaki canlýlarýnanne karnýndaki embriyolojik geliþimlerindede çok benzerlikler var.

** ORTAK BÝYOLOJÝLER: Canlýlarýn arasýnda organ geliþimlerinde

ve çalýþmasýnda fizyoloji, botanik bilimler-ince saptanan çok benzerlikler var. Ayrýcaortak genler, hormon sistemlerindeki yakýn-lýklar, kan akrabalýklarý, protein ve enzim-lerdeki yakýnlýklar; canlýlarýn birbirindentürediði, soyaðaçlarýnýn ayný olduðu kanýsýnýuyandýrmaktadýr. Kedi-köpek-kurt, at-eþek-katýr gibi birbirine görünüþ olarak da çokbenzeyen canlýlar da bu görüþümüzü destek-lemektedir.

** GENLERDEKÝ PLASTÝK ÖZELLÝKLER: Tüm canlýlarýn hücrelerinde bulunan nük-

leik asit moleküllerinin(DNA) döner merdi-ven gibi çift helezoni görünüþü birbirininaynýsý. Ancak DNA'yý oluþturan nükleotiddenen küçük moleküller de birbirinin aynýsýolmakla beraber, canlýlar bunlarýn diziliþidolayýsýyla birbirinden ayrýlýrlar. Hücredekitüm temel olaylarýn yönetimi, enzimlerin,proteinlerin yapýlmasý tamamen DNA'nýnelinde. Kendini eþleme özelliðinden dolayýcanlýlarýn üremesi de tam tamýna DNA'nýnhüneri. Bütün bu nedenlerden dolayý DNA

yaþamýn temel taþý. DNA molekülünün bellibölümlerini gen diye adlandýrýyoruz.Canlýlýðýn temel unsuru olduðundan en iyikorunan bu molekül ve dolayýsýyla genler.

Yalnýz bu noktada iyice anlamamýzgereken çok önemli bir gerçek var. Bu kadariyi korunmasýna, hattâ ayný bir türün genetikþifresinin milyarlarca yýl bozulmadanzamanýmýza geldiðini görmemize raðmenDNA'nýn kaya gibi saðlam, deðiþtirilmesiimkânsýz bir molekül olduðunu asla sanma-malýyýz. Býrakýnýz türler arasýndaki DNA vegen farkýný, ayný tür içinde bile çok çeþitligen farklýlýklarý (varyasyonlar) olduðubugün bilimsel bir gerçek. Darwin, gen kav-ramýný bilmemekle beraber "doðal seçilim"itek bir türdeki çeþitlilikleri gözlemlediði içinevrim teorisinin temellerine yerleþtirmektekendini haklý görüyordu. Ayný tür diyebil-mek için birbiriyle çiftleþip yavru sahibiolabilmeleri gerekiyor. Evet bir köpek türüvar. Ama yine de etrafýmýz her biri ayrýsevimlilikte çok farklý köpeklerle dolu deðilmi? Biz insanlar da tek türüz ama birbiri-mizden ne kadar çok farklýyýz.

Darwin teorisyenleri DNA'nýn çokkorunaklý, ama yine de deðiþebilirlik özel-liðinden dolayý dýþ ortamýn etkileriyle can-lýlarýn genlerinde, kromozomlarýnda fark-lýlýklar oluþabileceðini haklý olarak önesürüyorlar. Bugün mutasyon olarakadlandýrdýðýmýz bu gen deðiþimlerindendolayý da türden türe geçerek hayatýn, bukadar çeþitlendiðini söylüyorlar. Hem de nekadar çok çeþit. 10 milyon kadar türünvarolduðu sanýlýyor bugün. Ýnþallah kav-galarýmýzla sadece kendimizi deðil, bu en az3 milyar yýllýk geliþimin mucizesi canlý tür-lerini de yokluða mahkûm etmeyiz.

Yapay bir seçilimle, deðiþik diþi ve erkek

SEVGÝ DÜNYASI12

çiftleþtirilmeleriyle farklý hayvan ve bitkiçeþitlerini zaten binlerce yýldýr elde edip dur-maktayýz. Þimdi ise bilimimiz ilerledi. Artýklaboratuvarlarda sirke sineklerinde (dro-zophila) x ýþýnlarýyla genetik deðiþiklikleryapabiliyoruz. Gözleri, kanatlarý farklý sirkesinekleri elde etmek artýk olaðan. Ortamýn,dýþ etkenlerin DNA molekülünü deðiþtire-bildiðinin bir kanýtý da bu laboratuvar bulgu-larý.

Ama son 40 yýldýr çok daha ötelere gittikbu konuda. Artýk gen mühendisliðiyle, biyo-teknolojide harikalar yaratýyoruz. Genlerderekombinasyonlar yaparak neler neler eldeediliyor ve daha neler neler elde edilecek.Sistem aslýnda basit: DNA'nýn ancak belirlinükleotidlerinde býçak gibi kesim yapanenzimler var bugün elimizde. Tersi demümkün. Belli nükleotidlerde tutkal gibiyapýþtýran enzimleri de biliyoruz. Böyleceayný bir terzi gibi uygun kesim ve dikimleryaparak, istediðimiz genetik özellikte birDNA molekülüne ulaþabiliyoruz. Örneðin,insanda ensülin hormonunu üreten genibiliyoruz. Biyoteknolojiyle bu geninaynýsýný üretip, bir bakterinin gen sistemineeklediðimizde, onu týpatýp insan ensüliniüretiminde kullanabiliyoruz. Bakteri çokkýsa sürede süratle çoðalabildiðinden, onlarbir fabrika gibi seri üretim yaparak þekerhastalarýnýn imdadýna koþuyorlar.

Bütün bu örnekler DNA'daki deðiþebilirlikyani plastiklik özelliðinden dolayý türdentüre geçiþlerin mümkün olabileceðini açýkçakanýtlamaktadýr.

**DOÐAL SEÇÝLÝM: Ayný tür içinde bileçok çeþitli canlýlar olduðunu zaten görüpduruyorduk. Bunun sebebinin gen farklýlýk-

larýndan olduðunu son yüzyýlda anladýk. Ýþtebu çeþitlilikten dolayýdýr ki, dýþ ortamdakideðiþikliklere uyabilen ve yaþamýný sürdüre-bilenler olduðu gibi, silinip gidenler de ola-biliyor. Klasik örnek: 1850'lerden önceÝngiltere Manchester'da beyaz kelebek sayýsýçok fazla pek az da siyah kelebek varkensonraki yýllarda durumun tamamen tersineçevrilmesi. Beyazlarýn silinip ortalýðý tama-men siyahlarýn kaplamasý. Sebebi basit:Sanayi dumanlarýndan kararan aðaçlarüzerindeki beyazlarýn apaçýk bir av halinegelmesi ve siyahlarýn doðal bir kamuflajakavuþmasý...

Benzerini antibiyotiklerin icadýndan sonragördük. Baþlangýçta çok etkili olup hastalarýçabucak saðlýða kavuþturan bu ilaçlarýnadým adým etkisizleþtiðini üzüntüyle farket-tik. Sonralarý bunun en büyük nedenininyine doðal seçilimin bir cilvesi olduðunuanladýk. Çeþitlilik (varyasyon) hastalýk bak-terilerinde de var. Çok azý bu antibiyotiktenetkilenmeyecek genetik yapýda. Diðerleriölüp giderken meydan bu azýnlýktakilerekalýp hýzla çoðalýyorlar. Ve bize de yeni birantibiyotik çeþidi icat etme kalýyor sadece.

Biyolojinin temel teorileri ve varsayým-larýnda "Tanrý Yanýlgýsý"nýn yazarý sayýn pro-fesörle görüyorsunuz bir farkýmýz yok. Amayorumlarýmýzda öyle deðil. Esas farkýmýz"doðada planlayýcý, tasarlayýcý ve uygulayýcýzekâlarýn mý bu kanunlarý kullanarak yaþamýçeþitlendirdiði" ya da "plansýz, amaçsýz sýrfdoðal etkenlerin sonucunda mý bugünlereulaþtýðýmýz" noktasýnda olacak. Bunu yap-mak için yazarýn kitabýnda Tanrý'nýn yok-luðunu savunduðu 4. bölümdeki konularýgelecek sayýdan itibaren adým adýminceleyeceðiz.

13SEVGÝ DÜNYASI

Bilmem denediniz mi? Güneþe çýplak gözleuzun süre baktýktan sonra, gözünüzü normal ýþýðaçevirdiðinizde, ýþýk karanlýk görünür gözünüzebir zaman. Sonra yavaþ yavaþ alýþýrsýnýz daha azýþýkta görmeye. Týpký bunun gibi, büyük gerçek-lerle göz göze gelindiðinde de, diðer doðaldüzeydeki gerçekler bir süre görünmez olur; hiçdeðilse eski önemini yitirir, yeni gerçeðin ýþýðýyanýnda sönük kalýr. Ve ondan sonra artýk insankendinden daha fazla bir þey olur. Kendini aþar,benliðinden taþar ve tanrýsal soluklu bir hayatyaþar. Her þeyiyle adanmýþ bir hayattýr bu. Herþeyden önce inandýðý gerçeði göz önünde tutar,kendini ona göre ayarlar ve gerektiðinde yoluuðruna parasýný pulunu, malýný mülkünü, kanýný

canýný gözden çýkarabilir. Her þeyin bir bedelivardýr. Ýnancýn bedeli de, o uðurda yaþamak,onun dýþýnda kendini inkâr etmektir. Gerçeðinýþýðýna kendi küçük benliðinin, egonun gölgesinidüþürmemektir. O yüzden inanmak bir yiðitliktir.Ölüme göz kýrpmadan, sarýlýp solmadan baka-bilmektir. Daha doðrusu ölümü yaþarken yen-mektir. Öyleleri ölümde bile ölümsüzlüðe gidenbir yol bulurlar. Ne zaman inanmýþ, erdemli birinsan düþünsem, bütün heybetiyle, koca düþünürSokrat gelir gözümün önüne.

ÖLÜMDEN ÖLÜMSÜZLÜÐE SIÇRAMAK

Sokrat öðrenmeyi ve insanlarýn öðrenmelerine

Gerçeðin Göz Kamaþtýran IþýðýGüngör Özyiðit, Psikolog

SEVGÝ DÜNYASI14

yardýmcý olmayý iþ edinmiþti kendine. Çarþýpazar dolaþýr, insanlarla konuþur, yönetici veaydýnlarý söze tutar, onlarla birlikte kavramlarýnözünü araþtýrmaktan pek hoþlanýrdý. Bunun içinde kendine özgü bir diyalog yöntemi geliþtir-miþti. Ýlkin her þeyi biliyorum sananlarýn, bilgiç-lik taslayanlarýn bilgisizliðini sererdi gözlerönüne. Böyle bilginin enginliði ve büyüklüðüönünde insanýn küçüklüðünü ince bir alayla gös-terirdi. Ve kendinin, eðer biraz bilgeyse, bunun"Hiçbir þey bilmediðini bildiðinden" ileri geldiði-ni söylerdi. Sonra yönteminin "doðurtma" dediðitekniðini uygulayýp, ustaca sorular sorarakgerçeði yine karþýsýndakine buldururdu.Bilgisinin derinliði, konuþmasýnýn çekiciliði vealçak gönüllü hali ile kýsa zamanda çevresine birçok genci toplamakta zorluk çekmedi. Gençlerleen çok konuþtuðu konular þunlardý: Erdem nedir?En iyi yönetim biçimi hangisidir? Ýyi yaþayýþýnyolu nedir? Bireycilik mi, toplumculuk mu?

Ýþte Sokrat'a baldýran zehrini içiren, sonra daonu ölümsüzler sýrasýna geçiren bu sorularaverdiði karþýlýk olur.

Ýnsanlarý aymazlýk (gaflet) uykusundanuyandýrmasý, rahatýný kaçýrmasý, aydýnlarýn veyöneticilerin bilgilerindeki kofluðu ortaya koy-masý birçok kiþinin düþmanlýðýný üzerine çekme-sine yol açar. Zamanýn ileri gelenleri, çýkarlarýnýsürdürmek için Sokrat'ý ölüm cezasý ile yargýla-maya karar verirler. Peki ne ile suçlayacaklardý?Egemenler, gücü elinde bulunduranlar bir kim-seyi yok etmek isterlerse, onlar için gerekçe bul-mak kolaydýr. Yalan ve iftiranýn kökü kurumadýya! Onlar da öyle yaparlar, Sokrat'ý tanrýlarasaygýsýzlýk, gençleri baþtan çýkarmakla suçlarlar.Oysa o, inandýðý tek Tanrý'ya karþý saygý iledoludur ve hep içinde ona yol gösteren bu Tanrýsesini dinler. Yine bütün hayatýný iyi, erdemli

olma yoluna adamýþtýr ve kendisi erdemin somuttimsalidir. Öyle iken o, yargýçlar önündeki ünlüsavunmasýnda kendini ölümden kurtaracak yol-lara sapmaz, istese bunu çok iyi becerirdi.Kaçmasý için hazýrlanmýþ fýrsatlara da yanaþmaz.Çünkü içindeki ses, ölüme doðru adým adýmgitmesi gerektiðini fýsýldýyordur. Ve sonundaSokrat'ýn baldýran zehri içerek ölümüne kararverilir. Zehri içme saati gelmeden öðrencilerininbirinin elinde bir saz görür. Ve ondan sazýn nasýlçalýnacaðýný öðrenmek ister. Öðrencinin"Üstadým, biraz sonra zehri içeceksiniz. Çalmayavaktiniz olmayacak pek. Çalmanýn zevkinialmadan öðrenmek niye?" demesi üzerine, Sokratgiderayak son dersini vererek þöyle der:"Dostum, asýl zevk çalmakta deðil, çalmayýöðrenmektedir."

Sonra vakit geldiðinde, güneþin batýmýnayakýn, içinde baldýran zehri bulunan kaseyi irkil-meden, tiksinmeden sonuna kadar içer. Aðlayýpbaðrýþanlarý susturup yatýþtýrýr. Gidip bir divanauzanarak ölmeye yatar ve ölümü ile ölümsüzleþir.Çaðýný aþar da, çaðlar ötesine ulaþýr.

Sokrat'ýn öðrencisi Eflatun'a (Platon) göredünya bir tutuklular evidir. Ýnsan bu dünyamaðarasýnda eli kolu baðlý, arkasý ýþýða dönük birdurumdadýr. Dýþarýdaki varlýklarýn gölgesimaðara duvarýna vurmakta, insan da gerçek diyebu gölgeleri seyretmektedir. Ne var ki, gölgedengerçeðe geçmek tutsaklýktan özgürlüðe sýçramakinsanýn elindedir. Ýnsan dilerse kendini kurtara-bilir. Bunu da doðuþtan beraberinde getirdiði akýlve düþünme yetisi sayesinde saðlar. Dinler deaþaðý yukarý buna yakýn bir yorumla insanýn geçi-ci bir süre için dünyaya düþtüðünü, bir süremeþakkat çekeceðini belirtir. Ve insan ancakaklýný kullanýr da, vahyin de yardýmýyla kendiniTanrý'nýn buyruðuna teslim ederse yeniden

15SEVGÝ DÜNYASI

yitirdiði cennete kavuþabilir der. Bu durumdainsana düþen görev, gölgelerin ardýndaki gerçeðevarmak, böylece kendini kurtarmak ve dolayýsýile baþkalarýnýn da kendini kurtarmasýna yardýmcýolmaktýr.

TEPEDEN TIRNAÐA AKIL

Aristo, Eflatun'un en iyi öðrencilerindenbiridir. O derste olmadýðýnda Eflatun' un (Platon)þöyle dediði söylenir: "Akýl burada deðil." Ýslamdünyasý onu "Üstad-ý evvel (ilk üstat) olaraktanýr. Böyle biri ile çaðdaþ olmak bile insanaonur verir.

Aristo, öðrencisi Büyük Ýskender'e þunu öðret-miþtir: "Ýyilik yapýlmayan gün boþa geçmiþtir."Makedonya kralý Philip, on dört yaþýndaki oðluÝskender'i yetiþtirmesi için Aristo'ya bir mektupyazarak çaðrýda bulunur: "Philip'ten Aristotales'esaðlýkla, bir oðlum var ve onun varlýðýnaþükrediyorum ve onun seninle ayný zaman dili-minde yaþadýðýna seviniyorum çünkü senintarafýndan eðitilip hem bize hem de miras alacaðýkrallýða lâyýk bir insan olacaðýný umut ediyorum."Aristo bu çaðrýya uyar. Philip'in sarayýna gelirve sekiz yýl orada kalýr. Genç prens öðretmeninibabasý kadar sever. Babasýnýn onu var ettiðini,Aristo'nun ise ona iyiliði öðrettiðini söyler. Aristoboþ vakitlerinde Homeros'un "Ýlyada" adlý eserinidüzeltir, açýklamalar yazar. Kitabý bitirdiðindeonu Ýskender'e hediye eder. Genç prens bu kitabýo denli sever ki onu her zaman yanýnda taþýr.Darius'u yendiðinde hazineler arasýnda içimücevherlerle dolu, dýþý deðerli taþlarla iþlenmiþbir sandýk bulduðunda, sandýðý boþaltarak, içineÝlyada açýklamasýný koyar. Ancak, Asya seferindeAristo'nun en önemli eserlerini yayýnladýðýný veherkesin yararýna sunduðunu öðrendiðindehemen kaleme sarýlýr ve þu mektubu gönderir.

"Ýskender'den Aristotales'e saðlýkla, sadece sözlüaktarýlmasý gereken bilgi dallarýyla ilgili yayýnýnbir hataydý. Senden edinmiþ olduðum daha derinbilgi bütün herkese daðýtýlýyorsa benim üstün-lüðüm nerede kaldý?!"

Ýskender bilgiyi kendi tekelinde sanýyor, ken-disinin diðer insanlardan ayrýcalýklý ve üstünkalmasýný istiyordu. Dünyaya egemen olma ihti-rasý gözünü öylesine bürümüþtür ki, öðrenmeninöðretilmek için olduðunu, bilginin paylaþýldýkçabüyüdüðünü göremez. O, dünyaya egemen olmakiçin bedenleri tutsak eder ve saltanatý otuz beþyýllýk ömrü ile sýnýrlý kalýr. Aristo ise öldüktensonra da akýllarda ve gönüllerde yaþamayýsürdürür.

Mevlâna ile Selçuklu Sultaný'nýn konuþmalarýda bunu çaðrýþtýrýr. Hani Selçuklu SultanýMevlâna'ya sorar: "Her ikimiz de sultanýz.Aramýzdaki fark ne?" Mevlâna yanýtlar: "Sizinsultanlýðýnýz ömrünüz ile sýnýrlýdýr. Yaniölümünüze kadar sürer. Benim sultanlýðým iseasýl ölümden sonra baþlar ve bütün bir geleceðikucaklar…"

SON AKÞAM YEMEÐÝ

Hz. Ýsa'nýn son akþam yemeðinidüþündüðümde yüreðim burkulur. Ne dokunaklýbir sahnedir o ! Ýsa sofranýn ortasýnda canýndançok sevdiði havarilerinin arasýndadýr. Öyle ikenher birinin nasýl sürçeceðini bilir. Hele birininpara karþýlýðýnda kendisini ele vereceðini bildirir.Petrus'un dayanamayýp ortaya atýlarak "Herkessürçse de ben senin arkandan geleceðimgerekirse ölüme bile" sözüne karþýlýk "Doðrususana derim, bu gece bir horoz ötesiye dek beni üçkez inkâr edeceksin" der. En yakýnlarýnýn budurumu hüzünlendirir onu. Yine de onlara son bir

SEVGÝ DÜNYASI16

ders vermekten geri durmaz. Her birinin, onu eleverecek olan Yahuda da dahil, tek tek ayaklarýnýyýkayarak þöyle der: "Siz bana efendi diyorsunuz.Ben sizin ayaklarýnýzý yýkýyorum. Siz de insan-lara öylece hareket edin ki asýl efendilik budur."Sonra havarilerinden üçünü yanýna alarak duaetmek için daða çýkar. Caný çok sýkýlmaktadýr.Nitekim yanýndaki kiþilere üzüntüsünü paylaþ-mak istercesine bugün caným ölüm derecesindekederlidir. Burada yanýmda uyanýk durun" di-yerek, her derdin devasý Yaradan'a yönelir ve"Madem ki böyle olmasý gerekiyor, bu güçlüðüde yardýmýnla geçeyim. Ta ki benim istediðimdeðil, Senin dediðin olsun diyerek dua eder.Geriye döndüðünde yandaþlarýný uykuda bulur.Yine de sevgisi galip gelir de baðýþlayan birsesle: "Ruh istekli, fakat beden zayýf " der.

Nihayet sabah olup vakit geldiðinde, Yahudayaklaþýr yanlarýna, Ýsa'yý öperek belli eder ve eleverir. Ýsa bu öldüren buse ile kendisini ele verenhavarisine "Dostum bunun için mi geldin?" diyesitem eder. O anda diðer havariler de korkudankaçýþýr dört bir yana. Petrus, üç kez onu taný-madýðýný söylediðinde bir horozun öttüðünüduyar.

ZORLUKTAKÝ ZERAFET

Tanrý'ya giden yol kýldan ince,kýlýçtan keskindir derler. Gerçektenbu yolda nice gülyüzlü güç günlergeçirmiþ, kritik dönemler atlatmýþ veölüme teðet geçen anlar yaþamýþtýr.

Ulu iyilik habercisi Hz.Muhammed'e insanlarý doðru yolailetmek için seçildiði bildirildiktensonra üç yýl vahiy kesilir. Gülyüzlü,

bu süre içinde çok sýkýntýlar çeker. Kaygýlýdüþünceler dolaþýr baþýnda. Kendinden vegiderek kendine bilgi getirenden bile kuþkulan-maya baþlar. O güne dek güvenilir ( el-emin),dürüst, özü sözü doðru bir insan olarak tanýn-mýþtýr. Bu tarafýna gölge düþürmek, kendini vekimseyi yanýltmak istemez. Ancak, vahiy kesil-diðine ve üç yýldýr bir haber gelmediðine göre,iki olasýlýk kalýyordu geriye: Ya gelen Tanrý'nýnmeleði Cebrail deðildi, vesvese veren yönündenaldatýcý, yanýltýcý bir varlýktý ya da gelen geçektenCebrail'di fakat Muhammed'in bu görevi yapa-mayacaðý anlaþýldýðýndan iliþki kesilmiþti. Birincihalde etrafý aldatmýþ olmanýn ezikliði, ikincidurumda ise insanlara onun kanalý ile gelecek birnimete engel olmanýn, bunu hak etmeyerek yolutýkamanýn sorumluluðu yüklenir omuzlarýna.Günler aylar gibi, aylar yýllarcasýna uzun gelir vegünün birinde, geceye yakýn bir kuþluk vaktindeyalnýz baþýna dolaþýrken Hira daðýnda, bukaygýlarýn en yoðunlaþtýðý bir anda kendiniatmaya karar verir dik bir yamaçtan aþaðýya. Tamatacaðý anda Cebrail yetiþir imdada ve hasretiyleyandýðý vahiy yeniden baþlar gürül gürül akmaya.Alnýndaki soðuk ecel terleri vahyin sýcak, bilgikokan terlerine karýþýr. Ölüm düþüncesi yenidenhayata, yaþamaya ve yaþatmaya dönüþür.

SEVGÝ DÜNYASI17

Alman Reenkarnasyon araþtýrmacýsý veterapisti Thorwald Dethlefsen, Reenkarnasyonunbir terapi aracý olarak nasýl kullanýldýðýný þöyleizah ediyor:

"G.C.Jung (Ýsviçre'li Psikiyatr) daha ilkaraþtýrmalarýnda, enerji iliþkilerini açýklayanbir "Kompleks model" ortaya atmýþtý. "DuyguAðýrlýklý Kompleks" adýný verdiði bu kom-pleksin de, "Ben Kompleksi" gibi, kendiyoðunluðunu arttýrma çabasýnda olduðunusöylemiþti. Böyle bir kompleksi, devamlýbüyüyen bir kristal gibi düþünebiliriz.Herhangi etkili bir deneyim, sonrasýnda, duy-

gusal olarak bu deneyime uyan baþka olaylarýda kendi etrafýnda toplar ve bu þekilde hepdaha fazla enerji yüklenir. Bu enerji büyümesio hale gelebilir ki, böyle büyüyen bir enerjimerkezi, normalinde diðer enerji topluluklarýn-dan daha üstün olan "Ben Kompleksi" kadarkuvvetlenebilir hattâ ondan daha kuvvetliolarak üste çýkma tehlikesi gösterir. Tümunutulmuþ veya bastýrýlmýþ deneyimlerin herbiri, enerji kuvveti birbirinden farklý kompleks-ler oluþtururlar. Jung, duygu vurgusu yüksekkomplekslerin iþleme düzenini ve onlarýn insandüþüncesi ve davranýþlarý üzerindeki tesirlerini,çaðrýþým deneyleriyle ortaya koymuþtur."

Karma ve Reenkarnasyon - III

ReenkarnasyonTerapisi veÝþleyiþiÇeviren ve Derleyen: Zühal Voigt

SEVGÝ DÜNYASI18

Bu metod hastaya söylenen bir kelimeninçaðrýþtýrdýðý diðer kavramlardan, hastanýn trav-masýný bulmaya çalýþmak þeklinde tanýmlanýr.Örneðin, aðaç ve kök, yaðmur ve bulut gibi.

Dethlefsen, böyle bir ruhsal kompleksin birmolekül yapýsýnda olduðunu söylüyor. Mole-külün merkezinde, travmanýn asýl sebebi olandeneyim bulunuyor. Bu merkez, kiþinin yaþamýve yaþamlarý boyunca, duygusal yönden benzerolaylarý etrafýnda toplayarak büyüyor. Böyle birkomplekse, kiþinin gösterdiði semptom (belirti)dolayýsýyla ulaþabilmek zor deðil. Örneðin her-hangi bir þeye karþý duyulan bir korku bir semp-tom oluyor. Asýl zor olan, bu molekülün katman-larýný tek tek ortadan kaldýrarak, asýl sebebeulaþabilmekte. Yani herhangi bir þeye duyulankorku kýrmýzý hat alýnarak, bu korkunun ortayaçýktýðý tek tek olaylarý bilince taþýmak suretiyle,korkunun ilk sebebine ulaþmak. Hasta hafýzasýn-dan çoktan silinmiþ ya da bastýrýlmýþ olaylarý tektek hatýrladýkça, kompleksin etki enerjisi azalý-yor ve hasta rahatlýyor ama asýl sebebe ulaþýl-madýkça da, korkunun tamamen geçmesimümkün deðil. Bu da kolay bir þey deðil, çünküsebebi unutmuþ ve bastýrmýþ olan bilinç, onuntekrar ortaya çýkarýlmasýna direnç gösteriyor. Buyüzden bilincin kontrolünün asgariye indirildiðihipnoz metoduyla, travma sebeplerinin ortayaçýkarabilmesi daha verimli bir yol. Asýl sebebevarýldýðýnda ise, o sebebe ait olan ve olaydanbaðýmsýz olarak yýllar, hattâ yüzyýllar boyuserseri bir gezegen gibi, kiþiyi bir yaþamdanötekine takip ederek, benzer olaylarda kendinigösterip büyüyerek kiþinin þikayetlerine vekorkularýna neden olan duygu, sonuçta kendisinidoðuran sebebe tekrar kavuþmuþ oluyor.Semptomlar ve þikâyetler kayboluyor, hastaiyileþiyor.

Dethlefsen'in özellikle altýný çizdiði þey, trav-malarýn bilinç altýndan insan yaþamýný etkiliyor

olmalarý. Semptomlar ve þikâyetler, ancak bilinçaltýndaki bilinmeyen kaynaklardan geliyorlar.Onlarýn bilinçli hale getirilmeleriyle, etkileri deson buluyor. Bilinç altýnýn araþtýrýlmasý sýrasýn-da da, doðuma kadar gidilip, arayýþýn orada son-landýrýlmasýný Dethlefsen büyük bir hata veyanýlgý olarak niteliyor:

Doðum ve Anne Karný Travmasý

"Bunun suçlusu, buradaki yaþamýmýzý sadecebir defa parlayýp sönen bir varoluþ olarak anla-mak isteyen batý dünyasýnýn aksiyom (doðruluðuherkesçe kabul edilen varsayýmlar) tarzýndaki önyargýsýdýr."

Ana rahmine düþtüðümüz andan itibarengeçirdiðimiz embriyon yaþamý ve doðum anýndayaþadýklarýmýz da, sonraki hayatýmýzý etkileye-cek travmalar yaratmasý açýsýndan çok önemli.Bir önceki sayýmýzda sözünü ettiðimiz,Dethlefsen'in hastasý Nurnbergli Bayan Ýnge'ninkadýnlardan nefret ettiðini, özellikle hamilekadýnlarýn katil olduðunu düþündüðünü hatýr-larsýnýz. Terapi esnasýnda, Ýnge'nin annesinin,karnýndaki bebek üç aylýkken onu düþürmeyeçalýþtýðý ortaya çýkar. Ýnge hipnozda, bu safhayýtüm bedensel acýlarý, korkularý ve nefret duygu-larý ile yeniden yaþar. Duygularýnýn neredenkaynaklandýðýný anladýktan sonra, hamile kadýn-lara duyduðu nefret de yok olur.

Bir baþka kadýn hasta, yaþamý boyuncaaþaðýlýk kompleksiyle savaþmýþtýr ve hep erkekolmayý istemiþtir. Terapi esnasýnda, zamandageri götürüldüðünde, ana rahmine düþtüðü anýyaþar. Babasý o esnada þu sözleri sarfetmiþtir:"Umarým çocuðumuz olmaz. Ama olursa, hiçolmazsa erkek olsun."

Reenkarnasyon olayýnýn, geri gidiþ esnasýndaanlatýlanlarýn, tarihi açýdan onaylanmasýyla

SEVGÝ DÜNYASI19

ispatlanýr hale gelmesiyle; reenkarnasyon tera-pisi ile travmalarý ve çeþitli rahatsýzlýklarý olanbir insanýn iyileþtirilmesi, birbirinden farklýþeyler ve farklý olarak ele alýnmasý gerekiyor.Bunun da sebebi, insan psikolojisinin kendinikoruma amaçlý birçok bariyerler inþa etmesi. Buþu demek oluyor ki, terapi esnasýnda anlatýlanher þey, yaþanmýþ olan gerçeklere bire biruymayabiliyor. Kiþi, geçmiþte kendisine travmaolmuþ olan olaylarda, bazý þeyleri deðiþtirebili-yor, kamufle edebiliyor, kendisine acý veren þey-leri örtüp, gerçekte olmamýþ bazý þeyleri anlata-biliyor. Bu durum da, reenkarnasyon deney-lerinde anlatýlan olaylarýn ve hattâ kimliklerinaraþtýrýlmasýnda, araþtýranlarýn karþýsýna güçlük-ler olarak çýkabiliyor. Örneðin, geçmiþ yaþamýn-da öðretmen olmayý istemiþ ama geçirdiði birkaza dolayýsýyla sakat kalarak bu arzusunugerçekleþtirememiþ kiþi, geri götürüldüðündeyaþadýklarýný anlatýrken kendisini öðretmenolarak tanýtabiliyor. Ancak terapistin geniþtecrübesi ve deneylerin tekrar edilmesi yoluylaasýl gerçeklere ulaþýlabiliyor. Dethlefsen,reenkarnasyon incelenirken, hedefe göre birmetod kullanýlmasýný öneriyor. Hedef reenkar-nasyon gerçeðinin ispatlanmasý ise, zamandatarih olarak geri gitmenin, hedef bir rahatsýzlýðýntedavisi ise, kiþinin duygularý ve korkularýüzerinden geri gitmenin daha saðlýklý sonuçlaraulaþtýrdýðýný belirtiyor.

Terapistin Mutfaðýndan

Dethlefsen, kendisine yardým aramak üzeregelmiþ bir hastanýn terapisi konusunda þunlarýsöylüyor.

"Psikoterapi baþlangýcýnda hasta ve onunterapisti, birlikte ruh içinde bir seyahate çýkmaküzere bir birlik kurarlar. Her ikisi de seyahatinnasýl olacaðýný, nelerin onlarý beklediðini veseyahatin nasýl sonuçlanacaðýný baþtan itibaren

bilemezler. Hasta, terapisti ile olan baðlantýsýsayesinde bu seyahat için desteklenmiþtir. Amaterapist bu seyahate yardýmcý ve danýþmanolarak katýldýðý halde, sonuçta bu yine de has-tanýn kendi ruhsal âlemine yapýlan bir seyahattir.Bu yüzden her terapinin baþlangýcýnda hastama,terapide yapýlmasý gereken þeyleri onun yapmasýgerektiðini ve benim ancak yol gösterici olmayaçalýþacaðýmý belirtirim."

Buradan da anlaþýlacaðý þekilde, reenkarnasy-on terapisinin baþarýsý için en önemli þey, ter-apistin tecrübeli ve bilgili biri olmasý gerektiðikadar, hastanýn þifaya kavuþabilmek için aktifolmaya hazýr olmasý, kendi geçmiþindeki olay-larý doðru deðerlendirerek, kendi ruhsal yaþamýiçinde her þeyi doðru yerine oturtabilmesidir de.

Psikolog terapinin baþlangýcýnda, hastasýnaonun terapiye bizzat katýlmasýnýn gereðini anlat-týktan sonra, hipnoza ne derecede yatkýnolduðunu anlamak üzere bazý testler yapýyor.Dethlefsen, hipnozun bilinç kaybý demekolmadýðýný, tersine belli bir bilinç seviyesineulaþmak olduðunu vurgulayarak, çeþitli hipnozdereceleri bulunduðunu; bazýlarýnýn derin hipnozuykusuna dalabildiklerini, bazýlarýnýn ise kendi-lerini tamamen uyanýk hissettiklerini ifade edi-yor. Bundan sonra hastasýnýn, telkin ettiði çeþitliresimleri görmesi üzerinde çalýþýyor. Onun son-rasýnda ise, hastasýnýn bilinçaltýndaki resimlerkendiliðinden su yüzüne çýkmaya baþlýyorlar. Buresimlerin semboliðini iyi anlayabilen bir tera-pist, hastasýnýn ruhsal manzaralarýna giden yolubulmuþ demek oluyor.

Sonrasýnda hastanýn doðum anýna gidiliyor.Hasta, doðumu sýrasýndaki bütün fiziksel etkileriyeniden yaþýyor, kendisini dünyaya getiren dok-torun veya ebenin sözlerini duyuyor. Annesi veailesi hakkýnda bilgi veriyor. Protokoller okun-duðunda edinilen intiba, hastanýn bu bilgileri

SEVGÝ DÜNYASI20

yetiþkin bir ruh haliyle aktardýðýdýr, hattâ ondanda öte, yeni dünyaya gelmekte olan bir bebeðinbilebileceði þeyleri çok ötesindekileri de aktar-maktadýr. Örneðin, terapistin doðumu esnasýndaorada bulunanlarý daha önceden tanýyýp taný-madýðý hakkýndaki sorulara, annesini veyababasýný, ya da çevresindekilerden birini dahaönceki hayatlarýndan da tanýdýðý bilgisiniaktarýyor. Ötesi, geçmiþ hayatlarýnda yakýný olanbirinin,o anda nerede bulunduðunu da ama buyaþamda kendisi ile ilgisi olmayacaðýný dabildiriyor. O anda terapistle konuþan bilinç, hemo anda doðmakta olanýn bilinci hem de onungeçmiþi ve geleceði de gören üst bilincidir.

Sonraki aþamada terapist, hastanýn annekarnýndaki safhalarýný da yaþamasýný isteyerek, ozamandan kalma bir travma olup olmadýðýnýaraþtýrýyor ve daha sonra, aslýnda hiçbir þeyinunutulmuþ olmadýðý konusundaki güvenisaðlamlaþan hastasý ile birlikte, daha gerileregiderek, geçmiþteki yaþamlarý taramaya baþlýyor.

Bu noktada, yine Dethlefsen'in hastalarýndanbirinin terapi protokollerinden alýntý yapacaðýz.1946 doðumlu kadýn hastasýný doðumundanöncesine götürdüðünde, hasta Napolyonzamanýnda Almanya'da yaþamýþ bir baronunevlilik dýþý, tüberküloz hastasý, 12 Eylül 1812doðumlu kýzý Claudia olarak ortaya çýkar. Ayrýcasol kolu doðuþtan felçlidir ve annesi bu duru-mun, evli bir erkekle yaþadýðý kendi günahýnýnbir cezasý olduðuna inanmaktadýr. Bu yaþamýndageri gidildiðinde, felçli kolunun, annesininkarnýnda iken, anne ve babasýnýn ahýrda yaptýk-larý bir tartýþma esnasýnda, huysuzlaþan oradakiatýn annesinin karnýna attýðý çiftenin sonucuolduðu anlaþýlýr. Claudia bu yaþama on dörtyaþýnda iken, 13 Ocak 1826'da veda etmiþtir.

Claudia'nýn doðumundan öncesinegidildiðinde, hasta kendisini farelerle dolu

karanlýk bir kulenin zindanýna kapatýlmýþ bulur.Almanya'da Köln (Kolonya) civarýnda yaþayanLene isimli bir kadýndýr. Sene 1723'tür. Lene1697 doðumludur.Okuma yazma bilmeyen Lene,bu rakamlarý terapistin uðraþlarý sonucu, baþkabir yere bakarak bir kaðýda yazar. Basit birköylü kadýný olan Lene'nin köylü kocasý Hans, obölgenin düküne karþý bir isyan hareketinekarýþmýþtýr ve aranmaktadýr. Dükün adamlarý,bulamadýklarý Hans'ýn yerine Lene'yi zindanaatarlar. Dayaða raðmen kocasýnýn nereye gittiði-ni söylemeyen Lene'yi aç ve susuz býrakýrlar.Gitgide kuvvetten düþerek ölüme yaklaþan Lene,atýldýðý karanlýk zindandaki farelerin bitkinbedenini kemirmeye baþlamalarýný dehþetleyaþamaktadýr.

Fareler beni kemiriyorlar!

"Lene: ......Beni bu kuleye attýlar..Farelerin olduðu yere.. Boðazýma hiçbir þeygirmedi. Ne kadar güçsüz düþersem, okadar yakýnýma geliyorlar..Artýkkovalayamýyorum...þimdi...(inlemeler)

Dethlefsen: Anlat, ne oluyor?L: Gitsinler..D: Efendim?L: Gitsinler..Fareler...Beni kemirmeye

baþladýlar..Ayaklarýmýkemiriyorlar..ah..Allah kahretsin..

D: Ne görüyorsun, tarif et.L: Ahh....bu...D: Dikkatle bak.L: Bir de bakayým mý? (iniltiler)D: Bak.L: Göremiyorum.D: Ne renk görüyorsun, onu anlat.L: Onlar siyah...siyah...ooohh.D: Devam.L: Ahh. (Yüzünde tiksinme ifadesi)D: Koklama, sadece bak.L: Aman Allah'ým.,

SEVGÝ DÜNYASI21

D: Anlat, neler oluyor?L: Beni kemiriyorlar.D: Ýyice bak.L: Ama bu...Benden çok þey istiyorsun.

Beni yerlerken onlara bakayým mý? Amanasýl..

D: Ýðrenme.. Sadece bak. Baktýn mý?L: Evet.D: Peki, þimdi ilerleyelim. Sonra sana ne

oluyor? Haydi, anlat. L: Bayýlýyorum.D: Nasýl bir duygu bu?L: Güzel.. Artýk birþey hissetmiyorum.D: Hâlâ birþey görüyor musun?L: Evet, görüyorum. Ama o ben deðilim.

Yani benim tabii. Ama.. ama kendi kendimigörüyorum.

D: Nasýl? Nasýl oluyor bu?L: Ah, öldüm ben.. Hah.. (Rahatlama

ifadesi)D: Peki, anlat ne oluyor þimdi?L: Beni açlýktan öldürdüler. Þimdi merdi-

venlerden aþaðýya iniyorlar. Birisi bana birtekme atýyor. Yani bana deðil, ama bedeni-me. Biri tekme atýyor ve kalkýp onu takip et-memi söylüyor. Ama olacaðý yok tabii, öl-düm ya. Sonra biri "Bu geberdi galiba" di-yor. Þiþman fareler bedenimi kemiriyorlar."

Protokolün devamýný ne yazýk ki yer meselesiyüzünden buraya alamýyoruz. Sonrasýnda Lenekocasýný arýyor, onu saklandýðý kulübede, kol-larýnda baþka bir kadýnla görüyor. Kocasý içmek-te ve eðlenmektedir. Daha sonra da sekiz ve ikiyaþlarýnda olan iki oðluna gidiyor, onlar açkarýnla annelerini bekliyorlar. Ama ölüm eþiðinigeçtikten sonra birçok varlýklarda görüldüðügibi, Lene de eski hayatýna karþý belli bir mesafekazanmýþtýr. Ne kocasýna kýzýyor, ne de çocuk-larýna karþý panik hissediyor. Onlarý, tabii kionlar hissetmeden sevip okþuyor ve yanlarýndanayrýlýyor. Lene içinde bulunduðu durumu tera-

piste þu sözlerle anlatýyor: "Her þeyi görebiliyorve her þeyden haberdar olabiliyorum. Ama heryerdeyim ve hiçbir yerdeyim. Bu öyle bir durumki, nasýl açýklayayým? Her þey dengede ve sakin.Bir yerde olmayý sadece isteyebilirsin ve biranda oradasýn. Yalnýzca düþüncelerle. Çünkü birbedenin yok."

Lene terapiste, tekrar dünyaya gelmekistemediðini söylüyor ama zamanda biraz dahaileriye gittiðinde, yeni bir bedenle doðacaðýnýhaber veriyor. Bu ancak 14 yaþýna varabileceðiClaudia'nýn yaþamýdýr.

"D: Yeni yaþamýn nasýl geçecek?L: Kýsa, çok kýsa.D: Neden kýsa?L: Tekrar acý çekeceðim. Ama ruh deðil,

sadece beden acý çekecek. Ruh zannederimbir hayli dengeli olacak. "

Zamanda Claudia'nýn yaþamýndan sonrasýnagidildiðinde, varlýk yeniden bir bilanço yapar veClaudia'nýn yaþamýndan, bedensel olarak istedik-lerini tam yapamadýðý halde, memnun olduðunuama tekrar geleceðini bildirir. Bu sefer neöðreneceði sorulduðunda þunlarý söyler:

"Kader nasýlsa, onu öylece kabul etmeyiöðrenmem gerek. Baþýma ne gelirde gelsin,ondan en iyi þekilde faydalanmayý. Bir ör-nekle anlatayým: Çok susadýðýn zaman yarýdolu bir bardak gördüðünde, "ah, sadeceyarýsý dolu" dememek, "çok þükür ki yarýsýdolu bir bardak" diyebilmek. Ýþte bunu öð-renmem gerek, anladýn mý ne kastettiðimi?"

Dethlefsen hastasýný, terapinin yapýldýðý 1975senesine getirip uyandýrmak istediðinde Lenefarelerle sorunu olduðunu, onlara karþý büyüktiksinti duyduðunu söyler. Bunun üzerine onutekrar Lene'nin yaþamýna geri götürür ve öldüðü

SEVGÝ DÜNYASI22

sahneyi tekrar incelemesini ister. Amacý farefobisini ortadan kaldýrmaktýr. Baþlangýçta dire-nen varlýk, sonra terapistin dediðini yapar. (Bubölümden de sadece birkaç satýr alýyoruz.)

"D: Objektif olarak ne oluyor burada?L : Beni kemiriyorlar, aðrýlarý hissediyo-

rum.D: Fareler sizi yiyor. Ama siz de daha

önce tavþan yakalayýp yediniz.L : Evet, haklýsýnýz.D: Ne oluyor objektif olarak? L: Ben de açtým ve tavþaný öldürdüm.

Ama fareler aslýnda beni öldürmüyorlar.Ben haksýzým. Ben zaten ölüyorum. Ötekilerbeni aç býrakarak öldürüyorlar. Bana yiye-cek ve su vermiyorlar.

D: Bundan fareler mi suçlu?L: Hayýr."

Varlýk farelerin doðal bir ihtiyaçtan dolayýzaten ölmekte olan bedenini kemirdiklerinikavradýktan sonra, terapist onu farelere dahayakýndan bakmaya teþvik eder.

"D: Þimdi onlarýn baþýna ve yüzünebakýn.

L: Ah evet, aslýndasevimliler..ama....neyse iyi...

D: Pekâlâ þimdi barýþýn farelerle.L: Okey.D: Ama bunu gerçekten böyle düþün-

melisiniz.L: Gerçekten söylüyorum."

Bu aþamadan sonra Dethlefsen hastasýný 1975senesine getirir ve bir fareyi gözlerinin önünegetirmesini ister.

"D: Ne hissediyorsun?L: Hiçbir þey.D: Her þey yolunda mý?L: Evet, bir fare iþte. Ama kolum?

D: Ne var kolunuzda? (Claudia olaraksol kolu felçliydi) Hareket ettirin.

L: Kolumu hissetmiyorum.D: Þimdi bu kola geri gidiyoruz. Nereden

geliyor bu kol hissi?L: 1812.D: Þimdi hangi senedeyiz?L: 1975.D: 1812 senesindeki bir kolun 1975 sen-

esinde ne iþi var?L: Evet ama.. Aman Allah'ým.. Tabii ya,

ben öldüm.D: Felçli kolun bu yaþamýnýzla ilgisi yok.

Bu zamanda yaþanan bir karýþýklýk.1975'deyiz ve kolunuz çok çok iyi.

L. Evet, unutmuþtum."

Dethlefsen daha sonra, terapi esnasýndayaþadýklarýný tam olarak hatýrlayacaðý ama korkuve þikâyetlerinin ne zamanki olaylardan kay-naklandýðýný da bileceði konusunda telkinleriyleve þu sözlerle hastasýný uyandýrýr.

"Geçmiþinize hatýrlayabileceksiniz amaonun geçmiþ olduðunu bileceksiniz. Siz þuandan itibaren, geçmiþteki olaylarýn duygu-larýyla deðil, burada ve þimdide yaþýyor-sunuz.Geçmiþin bütün olaylarý üzerinizdekietkisini kaybetti. Siz onlarýn bilincindesinizama onlarýn üzerinizde artýk bir etkisi yok.Çünkü bilinçte olan hiçbir þey etkide buluna-maz, ancak bilinçaltý bunu yapabilir.”

Böylece Reenkarnasyon terapisinin ne þekildeiyileþtirebileceði hususuna kýsaca deðinmiþolduk. Gelecek sayýlarda kiþisel karmamýz vehastalýklarýmýzýn anlamlarý konusu ile devamedeceðiz.

Alýntýlar:Yeniden Doðuþ Deneyimi/Thorwald Dethlefsen

SEVGÝ DÜNYASI23

YUNUS EMRE FELSEFESÝNDE VAROLUÞ

Yunus Emre'nin varoluþ meselesine yaklaþýmýda tasavvuf anlayýþý içinde olmakla birlikte ken-disine özgüdür. Ýslam Ýlâhiyatý'na göre Tanrýbirdir. Doðmamýþtýr, doðurulmamýþtýr, O'nun eþive benzeri yoktur. Hiçbir þey O'na denk olamaz.Her þey O'ndan gelmiþ, O'nun iradesi ve emriyleyaratýlmýþtýr. O'nun hiçbir þeye ihtiyacý yoktur.O, hiçbir varlýk yok iken vardý ve varlýðýn ilk

nedenidir. Yaratan O'dur. Baþlangýcý ve sonuyoktur. Yani öncesiz ve sonsuzdur. O, ne dilerseo olur. Tanrý'nýn sýfatlarý çeþitli mezheplerarasýnda tartýþma konusu olmuþtur. Belli baþlýmezhepler Tanrý'nýn Evren'den ve insandan ayrýbir varlýk olduðunu doðrulamýþlardýr. Bir kýsýmmutasavvýflar ise Tanrý'yý bazen Evren'le bir,bazen de insanla bütünleþmiþ olarak kabuletmiþlerdir. Bu ve buna benzer pek çok görüþarasýnda "Vahdet-i Vücut" (Varlýðýn Birliði)felsefesi de yer almaktadýr. Yunus Emre'de de bu

Yunus EmreHayatý veFelsefesi IIIDerleyen: Nihal Gürsoy

Geçen sayýlarýmýzdayaþamýna ve görüþlerineyer verdiðimiz YunusEmre'nin pek çok yöndeniçinde bulunduðu tasavvufdüþüncesinin ýþýðý altýndaþekillenen felsefesini þiir-lerinden takip etmeyedevam ediyoruz.

SEVGÝ DÜNYASI24

felsefenin izlerini görmekle birlikte yaratýlýþý üçaþamalý olarak tanýmladýðýný görüyoruz. Allah-Ýnsan-Evren. Yunus Emre'ye göre de tümoluþlarýn temelinde Allah vardýr. Ýmanýn özü deYaratan'dandýr. Bu öz insanýn ruh tarafýdýr.O'nun bize bizden yakýn olmasýnýn nedeni debudur. Ýnsanýn özü, zaman, kâinatlar ve varlýkyaratýlmadan önce O'nunla beraberdi. Elbette buruhsal bir varoluþtu. Yunus, kimi deyiþlerindebunu þöyle dile getirmiþtir.

Âdem yaratýlmadanCan kalýba girmedenÞeytan lânet olmadanArþ* idi seyran bana (*Allah'ýn tahtý, makamý)

Yer gök kayyim* durduðu(*Bütün iyilik ve lütuflarla dolu)

Denizler mevc* vurduðu (*dalga)Cennet-u hür olduðuCümle sana bahane

Dahi yer gök yoð idiCümle söz mensuh* idi (*kaldýrýlan hüküm)Âþýklar tapar idiO bî-niþân Subhana* (*eksikliklerden uzak

mükemmel sýfatlara sahip Allah)

Yað idi hem levh-u kalem* (*Levh-i mahfuzu yazan kalem)Ne on sekiz bin bu âlemO demde Havva vü ÂdemNe ad-ü ne sanda idi

Geldik bu mülke bahaneSeyreyledik hoþ þahaneSefer kýlarýz uþ* yine (*iþte)Vatanýmýz anda idi

Aklýn ererse sor bana, Ben evvelde kandaydýmDilersen deyiverem, Ezeli vatandaydým

Kal-û Belâ söylenmeden, Tertip düzen ilenmedenHak'tan ayrý deðildim, Ol ulu divandaydým.

Ýnsanýn bir yönü ile Tanrý'dangeldiðini söylerken, deðerinin nedeninide vurgular. Yunus Emre belli birsüreçten sonra, zamanýn-Evren'inoluþumunu ve bedensel yaratmayý da doðru-lamýþtýr.

Ol kâdir-i kûn feyekûn* (*ol dedi oldu)Lütfedici rahman benimKesmeden rýzkýný verenCümlelere sultan benim

Dört türlü nesneden hasýlBilin benim iþte delilOd ile su toprak yelBünyad* kýlan Yezdan* benim (*yapmak, kurmak) (*Hayýrlarý yaratan)

Kûn* deminde nazar* eden (*ol emri) (*bakýþ)Bir nazarda dünya düzenKudretinden han döþeyenAþ nöbetin vuran benim

Bu oluþta insanýn özel bir yeri vardýr. Evren'inkurulmasýndan ve her þeyin kademe kademehazýrlanýp, yaratýlmasýndan, insanýn ortayaçýkýþýna kadar meydana gelen doðal olaylardan,birçok canlý türlerinin gelip geçisinden ve tama-men insanýn yaþayabileceði bir ortamýn oluþtu-rulmasýndan sonra, Hz. Adem ve ardýndan daHavva'nýn yaratýldýðýný anlatýr. Ýnsandan öncekiaþamalarýn gayesi, insanýn özünü taþýyabilecekbir bedenin ve ona uygun ortamýn hazýrlanmasýiçindir. "Allah'ýn Halifesi" olarak yaratýlan insanO'nun iradesiyle yeryüzünde bedenlenmiþtir.O'nun iradesine boyun eðen insanýn dünyaortamýndaki durumu artýk farklý olacaktýr. Yunusbunu dizelerinde þöyle anlatýr:

SEVGÝ DÜNYASI25

Bu yol uzaktýr Menzili çoktur

Geçidi yoktur Derin sular var.

Girdik bu yola aþk ile bileGurbetlik ile bile bizi salar var...

Ýnsanýn durumunun farklýlýðý biryönüyle özü-ruh tarafý, diðer yönüyle

beden sahibi bir varlýk olmasý (maddeyebaðlýlýðý) nedeniyledir. Tanrý'nýn iradesi, bilgisive sevgiyle O'nun eseri olarak yaratýlan Evrendeartýk bedensel gereksinimleriyle vardýr.Sonradan öze eklenen beden tarafý ve içindebulunduðu madde ortamý insaný etkileyecek,insan böyle iki taraflý bir varoluþun sonucuolarak huzurunu kaybedecektir (Dualite)

Çünkü insan ruh tarafýyla aslýna yani Tanrý'yayönelmek, O'na ulaþmak isterken bedendendolayý ihtiyaçlar içindedir. Ýhtiyaçlar insanýmaddeye çeker ve çýkar iliþkileri içine iter. Biryandan dünyaya diðer yandan da yüce deðerlereve erdeme çekilen insan ikisini bir ederek, nefsi-ni terbiye ederek, içinde bulunduðu düzeninamacýný sevgisi ve olgunluðu derecesinde bilme-ye çalýþarak yükselmek, yükseldiði kadar O'nubilmek durumundadýr. Yunus Emre bu duruma"Ýnsanýn tasa ile tanýþmasý" der. Bu çatýþmainsaný sýkýntýya ve tasaya götürür. Bir yandan dainsan yeryüzünde gariptir ve özlem çekmektedir,þöyle dile getirir özlemini Yunus Emre:

Aþkýn aldý benden beni, Bana seni gerek seniBen yanarým dünü günü, Bana seni gerek seni

Ne varlýða sevinirem Ne yokluða yeriniremAþkýn ile avunuram Bana seni gerek seni

Bir baþka þiirinde ise:

Gözüm seni görmek içinElim sana ermek içinBugün caným yola koydumYarýn seni bulmak için..

Yunus hasret dürür sanaHasretini göster onaÝþin zulüm deðil iseDad* eylegil istedi çün (*ihsan, lütuf)

Kimi zaman burada neden bulunduðunu sor-mak ister insan, içinde bulunduðu durumu veolaylarýn dilini çözemez, sýkýntý çeker. Böyleanlaþýlmaz bir dünyada kendini güvendehissedemez ve ihtiyaçlarýný abartýr. O halde budüðümler ve açýklanamaz durumlar karþýsýndane yapacaktýr insan?

Yürü yürü yalan dünya, Yalan dünya deðil misin?Yedi kez boþalýp yine, Dolan dünya deðil misin?

Bir od* býraktý özüme * (ateþ)Dumaný girdi gözüme Bu gözle bugün yüzüme, Gülen dünya deðil misin?...

Bir od býraktýn vay dile, Tutuþtum yandým dert ileKýyamete bir kurt ile, Kalan dünya deðil misin?...

Gerçek mutluluðu yakalayabilmesi için,insana sevgi tohumunu kendi ilkeleriyle eken veyayan ilk öncülerdendir Yunus Emre. Bu çaðrýyýsadece Ýslam dünyasýna ve Türk toplumunadeðil, din ve ýrk ayrýmý yapmadan tüm insanlýðayapmýþtýr. Bu sesleniþte gerçek bir inanç, büyükbir Allah ve insan sevgisi, insan deðeri ve varolmanýn sevinci vardýr. Ýnsanlýðý hoþgörüye,anlayýþ ve dayanýþmaya, birlik ve dirliðe davetederken sevgi ocaðýna çaðýrmaktadýr.

SEVGÝ DÜNYASI26

Benim burada kararým yok, Ben buradan gitmeye geldim. Bezirganým metaým* çok (*mal)Alana satmaya geldim.

Yunus için sevgi bir yaþam felsefesi ve yaþa-ma biçimidir. Yaþamýn her türlü olgunluðaeriþinin sevgiyle gerçekleþtiðini söyler. Ýnsanýngerçek sevgiye eriþmesi için karanlýktan, bilin-meyenden, zorluk ve mücadeleden korkup sak-lanmasý veya kaçmasý deðil; yargýlamadan,dýþlamadan, tam bir kararlýlýkla içinden geçerekýþýða doðru gitmesi gerekmektedir. Ancak bilgive sevgiyle, Allah'a sýðýnarak, O'nun dileðinceyaþamaya çalýþarak gidilen bu yol, gerçek yol-cusunun yolunu kýsaltýr ve kolaylaþtýrýr.

Çünkü dünya Tanrý'nýn eseridir ve O'nungüzelliðinin, iyiliðinin, vericiliðinin ve koruyu-culuðunun tüm izlerini taþýmaktadýr. O nedenleinsanýn dünyadan alacaklarý ve verecekleri O'nabenzeme yolunda araçlarýdýr. Ýnsanýn bu araçlarýen verimli þekilde kullanmasý gerekmektedir.

Ey aþk eri aç gözünü yeryüzüne eyle nazarGör bu latif çiçekleri bezenüben geldi geçer...Her bir çiçek bin naz ile Över Hak'ký niyaz ileBu kuþlar hoþ avaz ile O Padiþah'ý zikreder. Rengi döner günden güne Topraða dökülür gineÝbretdurur anlayana bu ibreti arif duyar...Ne gelmeðin gelmekdürür Ne gülmeðin gülmekdürürSon menzilin ölmekdürür Duymadýnsa aþktan eser...

Gerçeðe eren insan, bireysellik kalýbýndançýkýp, tüm varlýkla bir olduðunu anlamýþtýr.Nefsini terbiye etmiþ olduðundan baþkalarýnazarar vermeyi düþünemez, olumsuz, kimseye vekendine faydasý bulunmayan eylemlerde buluna-maz. Artýk kendi özüne, orijinindeki modelebenzemiþ, yaþamý anlam ve huzur kazanmýþtýr.

Baþtan ayaða yegin*,Hak'týr ki seni tutmuþ(*üstün, iyi)

Hak'tan ayrý ne vardýr,kalma þüphe içinde

Bir isen birliðe gel, ikiyi býrak eldenBütün mânâ bulasýn, sýdk-u iman

içindeGirdim gönül þehrine, daldým onun

bahrine* (*deniz)Aþk ile gider iken, iz buldum can içinde...Yunus senin sözlerin mânâdýr bilenlereSöylenecek sözlerin devr-i zaman içinde

Ýnsan için ölümün son olmadýðýna inanýrYunus Emre, ruh ölümsüzdür. Ýnsan öldüðündebedeni burada kalýr, daðýlýr, topraða karýþýr. Ruhise yaþamýna devam eder. Yunus, ölümü birgeçiþ olarak deðerlendirmiþtir.

Dünyaya gelen kiþi, bir bir þerbetin içerBu bir köprüdür geçer, cahiller onu bilmez.

Yaþamýný olgunlaþmak ve yücelmek yolundaO'nun dileðince sürdüren bir insanýn ölüm kar-þýsýnda takýnacaðý tavýr da çok farklý olacaktýr.Çünkü ölmek yeniden doðuþ için geçilmesigereken bir geçittir.

Bu dünyaya gelen kiþi, Sonunda yine gitse gerek,Eðer iyi eðer kötü, Alýp onu gitse gerek. An ey Yunus Rahmanýný, Dosta ulaþtýr canýný,Ne beslersin bu tenini, Ecel oku yetse gerek...

Ölüm, tüm yaþanýlanlardan kopmak, her türlüyaþanýlandan özgür olmak deðil, onlarý deðer-lendirmek ve içinden deðil yukarýdan nasýlgöründüklerine bakmak, yorumlamak demektir.

SEVGÝ DÜNYASI27

Geldi geçti ömrüm benim,Þol yel esip geçmiþ gibi

Hele bana þöyle geldiÞol göz yumuþ açmýþ gibi

Ýþ bu söze Hak tanýktýrBu can gövdeye konuktur

Bir gün ola çýka gide, Kafesten kuþ uçmuþ gibi,

Bir hastaya vardýn ise,Bir içim su verdin ise,Yarýn anda karþý geleHak þarabýn içmiþ gibi...Bir miskini gördün ise,Bir eskice verdin ise,Yarýn anda karþý geleHak libasýn* biçmiþ gibi (* elbise)

YUNUS EMRE FELSEFESÝNDE DERVÝÞLÝK

Derviþlik olsaydý tac ile hýrkaBiz dahi alýrdýk otuza kýrka...

Yunus Emre yukarýdaki þiirinde de görüldüðügibi derviþliðe çok önem vermiþ, emeksiz hiçbirþekilde elde edilemeyeceðini dile getirmiþtir."Derviþlik" aslýnda dinlerin, mezhep ve tarikat-larýn çok ötesinde þekil ve sýnýrlarla tanýmlana-mayan bir dostluk felsefesidir. Derviþ kiþiAllah'a, kullarýna ve tüm yaratýlmýþa dosttur.Üstün bir ahlâkla, sevgi hoþgörü, sabýr, anlayýþ...v.s gibi konularda kendisini disipline ederekyürüyebildiði gibi, bilgisini - sevgisini veemeðini paylaþabilen, verebilen insanlara ait birvasýftýr. Derviþ kiþi insana mahsus hata ve eksik-liklerden tamamen arýnarak O'na benzemeyeçalýþýr. Kendini tanýmak, bilmek, büyüdükçeküçülmek, hizmet etmek, sükûnet ve kararlýlýklayol almak yeni bilgi ve düþüncelere açýk olmak,çaðýnýn sorunlarý üzerinde kafa yormak, bir çýk-maza girdiðinde sabýr ve teslimiyetle davran-mak, dünyanýn bir geçiþ yeri, bir eðitim düzeniolduðunun farkýnda olmak durumundadýr.

Ansiklopedik tanýmlara göre; "Bir tarikata veþeyhe baðlý kiþi, mürit" anlamýnda, halk dilinde"Fakir, yoksul, inanan kiþi" olarak kullanýlsa daYunus Emre'nin bu kelimeye yüklediði anlamlarçok farklýdýr.

Derviþlik der ki banaSen derviþ olamazsýnGel ne deyeyim sanaSen derviþ olamazsýn

Derviþ baðrý baþ gerekGözü dolu yaþ gerekKoyundan yavaþ gerekSen derviþ olamazsýn...

Döðene elsiz gerekSöðene dilsiz gerekDerviþ gönülsüz gerekSen derviþ olamazsýn...

Dilin ile þakýrsýnÇok maniler okursunVara, yoða kakýrsýn* (*Sert söz, paylamak, öfke, kýzma, darýlma)Sen derviþ olamazsýn...

Kakýmak varmýþsa gerMuhammed kakýrdýBu kakýmak sende varSen derviþ olamazsýn...Doðruya varmayýncaMürþide yetmeyinceHak nasip etmedikçeSen derviþ olamazsýn...

Derviþ Yunus gel imdi Ummanlara dal imdiUmmana* dalmayýnca (*Okyanus)Sen derviþ olamazsýn...

Derviþ, derviþlik kelimeleri, Farsça kökenliolmakla birlikte bütün Müslüman milletlerin dil-lerine girmiþtir.

SEVGÝ DÜNYASI28

Bir görüþe göre kelime "Kapý önü" anlamýnagelen "Der-piþ"ten gelmiþtir. Baþka bir görüþegöre ise kelimenin aslý: "Aramak ve dilenmek"anlamýndaki "Der-yuz"dur. Ancak bu anlamlarýsufîlere yakýþtýrmak istemeyenler bu kelimeyi"Ýnci gibi" anlamýna gelen "Dûr-viþ" þeklindesöylemeyi tercih etmiþlerdir. Yunus Emre der ki:

Bu derviþlik yoluna, Aþk ile gelen gelsinYa derviþlik neydiðin, Bir zerre duyan gelsin...Hele biz iþ bu yola, Gelmedik riya ileBu melametlik* donun, Bizimle giyen gelsin...(*Sýradan bir insan gibi görünmek)

Gözüyle gördüðünü, örte eteði ile, Bu yol çok ince yoldur, yüreði duyan gelsin...

Her kim sever Allah'ý rahmet kýlar vallahiDil sevgisiyle olmaz, aþk ile yanan gelsin...

Ýþ bu sözü diyenden, bize niþan gerektirSözün kýsasý budur, canýna kýyan gelsin...Yunus söz ile kimse, kabliyete* geçmedi (*önce, önceki)Varlýðýný aradan çýkaran, Ortaya koyan gelsin..

Yunus Emre'ye göre derviþlik çok zor biryoldur. Bu zorluk hakkýyla bilinseydi kimsederviþliðe talip olmazdý. Aslýnda derviþliðin ne ozamanda ne de bu zamanda özel bir þartý yoktur.Gönlünü Allah sevgisi ile doldurabilen, tümtavýr ve davranýþlarýnda insan sevgisini ön plan-da tutan, nefsini iradesiyle eritmeye çalýþan,kavgaya, gösteriþe, hamlýða, riyaya, düþmanlýkyaratmaya ve düþmanlýða, þekilciliðin ve ayrým-cýlýðýn her türlüsüne karþý tavýr koyabilen herkesderviþ olabilir.

Ben derviþim diyene, bu yolda ar hiç olmazDerviþ olanýn gönlü çok geniþtir, dar olmaz

Derviþ gönülsüz olur, sövene dilsiz olur,Dövene elsiz olur, kimseden bizâr olmaz...

Derviþ ise bir kiþi, bulunmaz onun eþi, Herkesle dostluk iþi, arada aðyar* olmaz... (*yabancý, el)

Derviþin yok kimsesi, yoksulluk sermayesi,Miskinlikten gayrisi, ona asla yâr olmaz...

Er elini almýþsa, ona gönül vermiþse,Ýkrar ile gelmiþse, gayri hiç inkâr olmaz...

Yunus gördün sen eri, býrak baþka her piri,Bozma girdiðin yeri, bunda tarumar olmaz.

Yine Yunus Emre'ye göre derviþlik, maddeâleminden, ruhsal âleme doðru yapýlan manevîbir seferdir. Evrende olup bitmiþ donuk bir þeyyoktur, her þey müthiþ bir dinamizm içindedir.Bu dinamizmde statik bir bilgi ile deðil, oluþadinamik bir bilgi ile aktif olarak katýlmaklaanlaþýlabilir. Sonuç olarak þunu belirtmeliyiz ki,insanýn önündeki en büyük engel de, elindeki enbüyük cevher de kendisidir. Varlýðýmýzý olgun,ergin hale getirebildiðimizde bu oluþuncoþkusuna katýlabilir ve onu tüm varlýðýmýzdaduyabiliriz. Yunus'un dediði gibi:

Ýþitin ey yarenlerAþk bir güneþe benzerAþký olmayan gönül,Misali taþa benzer!

(Kaynaklar:Y.Emre, Bütün Þiirleri CahitÖztelli-Y.Emre, Henri Benazus, Y.Emre'ninfelsefesi, Prof.Dr.Agâh Çubukçu, Y.Emre veTasavvuf, Abdülbâki Gölpýnarlý)

SEVGÝ DÜNYASI29

Dinî inanç taþýyan ya da taþýmayan kiþilerinahlâkî davranýþlarda bulunmalarýnýn koþullarý sos-yologlarca araþtýrma konusu yapýlmýþtýr. Bunun entipik örneðini ABD Wisconsin-Madison Üniversite-si Sosyal Bilimler öðretim üyelerinden Prof. RobertM. Hauser'in yaptýðý istatistiksel araþtýrmalargöstermiþtir. R.M. Hauser, çeþitli denekler üzerindeyaptýðý araþtýrmanýn sonuçlarýný Ecco Yayýnevince2006 yýlýnda yayýmlanan "Moral Minds: HowNature Designed our Universal Sense of Right andWrong" adlý kitabýnda vermektedir.

Hauser'in tipik ahlâkî ikilemleri, birçok insanýöldürme tehdidi bulunan freni patlayan bir kamyonya da bir demiryolu üzerinde kontrolsüzce ilerleyen'tren' temalarýnýn çeþitlemeleridir.

4. Bölümde bu ahlâkî ikilemlere iliþkin olarak, J.Jarvis Thompson ve Philippa Foot adlý filozoflarýntramvay örneðini vermiþtik. Hauser'in verdiðiikilemler de ona benziyor.

En basit örnekte, Denise isimli bir kiþi makaskontrolünü saðlayan bir kolun baþýnda hazýrda bek-lemekte ve A istikametinden gelip ayný yola devamedecek bir trenin yönünü deðiþtirebilecek konumdabulunmaktadýr. Trenin yönünü deðiþtirerek onu Bile adlandýrýlan yan yola sokabilmektedir. Denise'inhiçbir þekilde treni durdurabilme olanaðý yoktur.Denise, treni B yan yoluna yönlendirdiðinde A yoluüzerinde demiryolunun biraz ilerisinde, raylarýnüzerinde tuzaða düþmüþ beþ kiþinin hayatýný kur-tarabilecektir.

Ne yazýk ki B yolunda da tuzaða düþmüþ bir kiþivardýr. Tuzaða düþmüþ 6 kiþinin hiç biri Denise'intanýdýðý ya da akrabasý deðildir. Bu test sýrasýnda,bu tek adamýn Beethoven ya da Einstein olmasý gibikuramsal olasýlýklarý devre dýþý býrakýyoruz.

Soru þu: Denise'in yerinde siz olsaydýnýz neyapardýnýz? Bu teste tâbi tutulan çoðu kiþi Denise'ineðer zorunlu deðilse bile kolu çekmesinin ve tuzaðadüþmüþ tek kiþiyi gözden çýkararak diðer beþ kiþiyikurtarmasýnýn ahlâken hoþ görülebilir olduðunakarar verir. Bu felsefe deneyinin titiz detaylarýnda,giderek karmaþýklaþan bir ahlâk bilmecesi silsilesivardýr. Devam edelim. Eðer biraz ilerideki bir üstgeçit köprüden raylarýn üstüne aðýr bir engel ataraktren durdurulabiliyorsa ne olur? Yanýt basit: Elbettebu aðýr engeli atarak treni durdurmalýyýz. Ancak, yaeldeki tek aðýr engel köprünün trabzanlarýnda otur-muþ gün batýmýný seyreden þiþman bir adamsa?

Hemen herkes bu adamý köprüden atmanýn ahlâkdýþý bir davranýþ olduðunu onaylar; bu ikilem,Denise'in kolu çekip, bir kiþinin hayatýyla beþ kiþiyikurtarma ikilemine çok benziyor olsa da çoðumuzayrýntýlarýyla ifade edemesek de bu iki durum ara-sýnda yaþamsal önemi olan bir fark sezeriz.

Þiþman adamý köprüden itmek, Hauser'in düþün-düðü baþka bir ikilemi akla getiriyor. Bir hastanede-ki beþ hasta ölmek üzeredir, her birinin farklý bir

Din - Ahlâk Ýliþkileri Üzerine Sosyolojik Araþtýrmalar Yalçýn Kaya

Ahlâk - XI

SEVGÝ DÜNYASI30

organý tükenmiþtir. Eðer tüm bu beþ tükenmiþorganýn yerine kendi organlarýný verebilecek tek birverici (týp dilinde donör) bulunabilirse bu hastalarýnhayatý kurtulacaktýr ancak gönüllü donör olmakisteyen birisi çýkmaz. Sonra, cerrah beklemeodasýnda oturan saðlýklý bir adamý fark eder ki buadamýn gerekli beþ organý da düzenli çalýþmakta vetransplantasyon için uygundur. Bu durumda, hastabeþ insaný kurtarmak için bu saðlýklý adamý öldür-menin ahlâklý bir davranýþ olduðunu söylemeyehazýr hiç kimse bulunamamýþtýr. Köprüdeki þiþmanadamda olduðu gibi, topluca paylaþtýðýmýz fikirmasum saðlýklý adamýn birden bire kötü bir duru-mun içine atýlmamasý ve bedeninin izni olmadandiðerlerinin saðlýðý için kullanýlmamasýdýr.

Immanuel Kant'ýn kusursuzca ifade ettiði ilkeyegöre, mantýklý bir varlýk asla razý olmayacaðý birsona doðru sürüklenmemelidir. Bu son diðerlerininyararýna olsa dahi. Bu taným, köprüdeki þiþmanadam ile (ya da hastanenin bekleme odasýndakiadam ile) Denise'nin yolundaki adam arasýndakikritik durumu açýklar gibi görünüyor.

Köprüdeki þiþman adam hareket halindeki trenidurdurmak için olumlu yönde kullanýlýyor. AslýndaA raylarý üzerindeki 5 kiþiyi kurtarmak için B ray-larý üzerindeki adam deðil sadece B seçeneði kul-lanýlmaktadýr. Kullanýlan sadece B raylarýdýr ve buadam orada durduðu için kör talihlidir. B raylarýüzerinde gerçekleþen ölüm bu ahlâk sýnavýnda kimiahlâk kuramcýlarýna göre "yardýmcý zarar" olaraktanýmlanýr. Peki farký bu þekilde açýkladýðýmýzda,neden bizi tatmin ediyor? Kant'a göre, bu katýþýksýzahlâktýr. Hauser'e göreyse, evrim sayesinde beyni-mize yerleþmiþtir.

Verilen örnek üzerinde deðiþik alternatifler deüretmek mümkün. Örneðin B hattý üzerinde trenidurdurmaya yetecek aðýrlýkta bir demir kütle varsaDenise'in, treni bu hatta yönlendirmesi gayetdoðaldýr. Elbette yürüyüþe çýkan birisi demirengelin önünden geçmeyecekse. Bu kiþi eðerDenise kolu çekerse hiç kuþkusuz ölecektir. Týpký

köprüdeki þiþman adam gibi. Buradaki farkDenise'in yürüyüþçüyü treni durdurmak için kullan-mamasýdýr: Bu yürüyüþçünün ölümü önceki ikile-minde olduðu gibi bir yardýmcý zarardýr.

Hauser'in bununla ilgili açýklamasý, bu gibiahlâkî içgüdülerin genelde ayrýntýlarýyla açýklana-madýðý ancak her halükârda bunlarý güçlü bir þe-kilde benimsediðimiz yönündedir çünkü buevrimsel bir mirastýr. Deneklerin dinî inançlarýnýnyapacaklarý seçimle iliþkili olmadýklarý istatistikselolarak saptanmýþtýr.

Merak uyandýrýcý bir antropolojik giriþimleHauser ve meslektaþlarý ahlâk deneylerini, Kunaisimli bir Orta Amerika kabilesinin yaþantýsýnauyarladýlar. Bu küçük kabilenin Batý Amerikalýlarlaolan iliþkisi zayýf, dinleri ise çoktanrýcýlýkla karýþ-mýþ bir animist inanç idi. Araþtýrmacýlar "Bir hatüzerindeki tren" felsefe deneyini, kanolara doðruyüzen timsahlar gibi yöreye uygun eþdeðer örnek-lerle deðiþtirdiler. Küçük farklýlýklara raðmen, Ku-na kabilesi bizimkilerle ayný ahlâkî kararlarý verdi.

Hauser'in özgün görüþlerinden bir diðeri, dindarinsanlarýn ahlâkî sezilerinin ateistlerden farký olupolmadýðýdýr. Eðer ahlâkýmýz dinden kaynaklanýyorolsaydý hiç kuþkusuz farklý olmasý gerekirdi. Ancakgörünen o ki böyle bir fark yok...

Ahlâk felsefecisi Peter Singer ile birlikte birçalýþma hazýrlayan Hauser, dindar insanlarýn fikir-lerini ateistlerin fikirleriyle karþýlaþtýrdý. Herdurumda, deneklerden kuramsal bir eylemin ahlâkîaçýdan 'zorunlu', 'hoþ görülebilir' ya da 'yasak'olmasý özelliklerinden birini seçmeleri istendi. Buüç seçenek þöyle sýralandý:

1. Denise'nin ikilemi. Ýnsanlarýn % 95'i, 5 kiþiyikurtarmak için 1 kiþinin hayatýný feda edip, treninyönünü deðiþtirmenin hoþ görülebilir olduðunusöyledi.

2. Bir gölde boðulmak üzere olan bir çocuk

SEVGÝ DÜNYASI31

gördünüz ve etrafta sizden baþka yardým edecekkimse yok. Çocuðu kurtarabilirsiniz ancak bunuyaptýðýnýzda takým elbiseniz berbat olacak. Ýnsan-larýn %97'si çocuðu kurtarmanýzýn zorunluolduðunu söyledi (ne tuhaftýr ki geriye kalan %3takým elbisenin daha önemli olduðunu söyledi.)

3. Yukarýda anlatýlan organ nakli ikilemi.Deneklerin %97'si bekleme odasýnda oturan saðlýklýadamý yakalamak ve organlarý için onu öldürmenin,diðer yandan organ için bekleyen beþ kiþiyi kurtar-manýn, ahlâken doðru olmadýðýnda hemfikir oldu.

Hauser ve Singer'in ortak çalýþmasýnýn temelsonucu, bu tür kararlar alýnmasýnda dindar kiþilerve ateistler arasýnda istatistiksel, belirgin bir farkolmadýðýdýr. Bu sonuç birçok sosyologun benim-sediði þu görüþle uyumlu görünüyor: "Ýyi ya dakötü birisi olmak için Tanrý'ya ihtiyacýmýz yoktur.Ýyi bir kiþi iseniz ve bu durumun Tanrý'yainandýðýnýz için sizde var olduðunu kabul ediyor-sanýz varsýn öyle olsun. Ýyi olmayý sürdürün"

Din konusuna agnostik, kuþkucu ve ateistçe yak-laþan düþünürler þu sonuca varýyorlar: "Ýnsanlýðýntoplumsal baðlýlýk ya da toplum dýþý düþmanlýkeðilimleri ve ahlâk dýþý ya da ahlâkî davranýþlarýdin olmadan da ayný güçte var olmaya devam ede-cektir. Ne var ki din, toplum dýþý düþmanlýk eðilim-lerini çeþitli yollarla artýrmaktadýr."

Bencil ve suça yönelik davranýþlarýmýzýn önününkesilmesi için gerek Tanrý gerekse birbirimiztarafýndan kontrol altýnda tutulmamýz gereklimidir? Bu türlü bir gözetim altýna girmeye hiç degerek duymayan insanlarýn arasýnda olmayý isteyipistemeyeceðimiz önemli. Her ne kadar Montrealgüvenlik güçlerinin kýsa süreli de olsa greve gittiðigünlerde yaþananlar bu konudaki özgüvenimizisarsýyor olsa da.

Grev günleri yaþanan olaylar Kanadalý deneyselpsikoloji uzmaný ve yazar Steven A. Pinker'ýn "TheBlank Slate: The Modern Denial of Human Nature"

(Boþ Levha: Çaðdaþ Ýnsan Doðasý Yalanlarý) adlýkitabýnda anlattýðý gibi þöyle geliþti:

“Romantik 1960'larda, barýþçýlýðýyla övünenKanada'da genç bir delikanlý olarak, Bakuninanarþisinin saðlam bir taraftarýydým.Ebeveynlerimin, "eðer hükümet, kolluk kuvvetleri-ni bir kenara iterse her yer cehenneme dönecektir"nasihatine gülüp geçmiþtim. Rekabet içindeki tah-minlerimiz 17 Ekim 1969, sabah saat 8:00'deMontreal kolluk kuvvetleri greve baþladýðýndasýnanmaya baþlandý. Öðleye doðru saat 11:20'de ilkbanka soygunu gerçekleþti.

“Öðlen olduðunda þehir merkezindeki dükkân-larýn çoðu yaðmalama yüzünden kapandý. Bu olay-lar üzerinden daha birkaç saat geçmemiþti ki, taksiþoförleri havaalaný müþterileri için kendileriyle re-kabet halindeki bir limuzin kiralama þirketinin bi-nasýný ateþe verdiler. Bir keskin niþancý çatýlardanbirine çýkarak bir polis memurunu öldürdü. Ýsyan-cýlar bazý otel ve restoranlarý bastý ve bir doktorbanliyödeki evine giren bir hýrsýzý öldürdü. Gününsonunda, altý banka soyulmuþ, neredeyse yüz dük-kân yaðmalanmýþ, on iki yangýn baþlatýlmýþ, kýrkaraba dolusu dükkân camý kýrýlmýþ, þehir otoriteleriorduyu ve elbette Kanada Atlý Polislerini düzenisaðlamak için çaðýrmadan önce mülk zararý üçmilyon dolarý aþmýþtý. Bu belirleyici, deneyselsýnav siyasi görüþlerimi sükûtu hayale uðratmýþtý...”

Burada, insanlarýn gözetim altýnda tutulmadýklarýya da Tanrý tarafýndan yönetilmedikleri zaman bileiyi olmayý sürdüreceklerine inanarak Polyannacýlýkoynuyor olmak söz konusu olabilir mi?

Madalyonun diðer yüzünde, Montreal nüfusununbüyük çoðunluðu muhtemelen Tanrý inancý olankiþilerdi. Yeryüzü üzerindeki kolluk kuvvetleri kýsabir süreliðine sahneden yok olduðunda, Tanrýkorkusu bu insanlarý bu kötülükleri yapmaktanneden alýkoymadý? Montreal grevi Tanrý inancýnýnbizi iyi insanlar yaptýðý varsayýmýný sýnamak içinoldukça saðlam bir doðal deney olabilir miydi?

SEVGÝ DÜNYASI32

Ya da kötümser Amerikalý gazeteci, hiciv yazarýve eleþtirmen H.L.Mencken (1880-1956) keskin birdille þu görüþünü bildirdiðinde haklý mýydý?:"Ýnsanlar dine ihtiyacýmýz var dediklerinde asýlimalarý kolluk kuvvetlerine ihtiyacýmýz olduðudur."

Elbette polis güçleri grevdeyken Montrealhalkýnýn tümü kötülük yapma peþinde deðildi.Dindarlarýn yaðma ve yýkým olaylarýna karþý dindarolmayanlara nazaran daha az eðilimli olupolmadýðýna dair bir istatistiksel sonuç ortada yok.

Övgüye deðer bir davranýþ olup olmadýðý sorgu-lanan bir durum daha var: Ateistler polise karþýdirenmekten çekinirlermiþ. Kim bilir belki dehapishanelerde çok az sayýda ateist olmasýnýnnedeni budur.

Ateizmin kesin bir þekilde ahlâklý olmanýnseviyesini arttýrdýðýný iddia etmek elbette sözkonusu deðil, ama hümanizm (insancýlýk) büyükihtimalle bu noktada baþarýlýdýr. Dawkins'e kalýrsahümanizm genelde ateizmin yolunu takip eden birahlâkî sistemdir.

Bir diðer iyi olasýlýk, ateizmin, yüksek eðitim,zekâ ya da özgür düþünce gibi bir üçüncü etmenlebað kurmasý ve bunun suç dürtüsünü etkisizleþtire-bilmesi olabilir.

Amerikalý nörolog ve yazar, ateist Sam Harristarafýndan "Letter to a Christian Nation- 2006 "da(Hýristiyan Bir Ulusa Mektup) açýða vurulmuþaþaðýdaki þu görüþ bir hayli çarpýcý bilgiler içerir...

"Amerika'daki siyasi parti baðlýlýðý dindarlýðýnkusursuz bir göstergesi deðilse de, kýrmýzý eyalet-lerin [Cumhuriyetçi] kýrmýzý olmalarýndaki birincilsebebin muhafazakâr Hýristiyanlarýn ezici siyasibaskýsýnýn olduðu bir sýr deðildir. Eðer Hýristiyantutuculuðu ve toplumun saðlýðý arasýnda güçlü birbað olsaydý, bunun belli baþlý iþaretleriniAmerika'nýn kýrmýzý eyaletlerinde görebilmeliydik.

"Þiddet içeren suç" oranlarý en düþük 25 þehrin

% 62'si 'mavi' eyaletler [Demokrat], geriye kalan%38'i ise 'kýrmýzý' eyaletlerdir. Yirmi beþ entehlikeli þehrin, % 76'sý kýrmýzý eyaletlerde, % 24'ümavi eyaletlerdedir. Aslýnda Amerika'daki entehlikeli 5 þehirden 3'ü dindar eyalet Teksas'tadýr."Ev soygunu" oranýnýn en yüksek olduðu 12 eyaletkýrmýzýdýr. "Hýrsýzlýk" oranlarýnýn en yüksek olduðu29 eyaletten 24'ü kýrmýzýdýr. "Cinayet" oranýnýn enyüksek olduðu 22 eyaletten 17'si kýrmýzýdýr."

Sistematik bir araþtýrma yukarýdaki baðýntýlýveriyi desteklemeye hizmet edebilir. DanielDennett, Büyüyü Bozmak'ta isimli kitabýnda yal-nýzca Harris'in kitabýný deðil ama benzer araþtýr-malarý alaycý bir tavýrla eleþtirir:

"Bu sonuçlarýn dindarlar arasýndaki en yüksekahlâkî erdemin klasik deðerlerine çok sert bir sal-dýrý olduðu aþikârdýr ve dinsel örgütler bu sonuçlarýçürütmek için er geç dikkate deðer araþtýrmalarýbaþlatmaya soyunacaklardýr... Bu noktada emin ola-bileceðimiz bir nokta vardýr, eðer ahlâkî tutum vedinsel baðlýlýk, uygulama ya da inanç arasýnda gözeçarpan olumlu bir bað var ise bu, yakýn bir süreçtekeþfedilecektir çünkü birçok dinsel örgüt gelenek-sel inançlarýnýn ahlâkla bilimsel bir iliþkisiolduðunu onaylamaya dünden razýdýr"

Mantýklý birçok insan gözetimsiz ahlâkýn, polisgrev yaptýðý ya da gözetim kamerasý kapatýldýðýndakayýplara karýþan sahte ahlâktan daha doðru oldu-ðunu onaylayacaktýr ve ayrýca bu casus kameranýnbir polis merkezinde olmasýnýn ya da gökyüzündekihayali bir kamera olmasýnýn önemi yoktur.

Ancak belki de "eðer Tanrý yoksa neden iyiolmak için kendimizi kasalým?" sorusunu alaycý birtavýrla yorumlamak haksýzlýk olur. Dindar birdüþünür daha içten bir dürüstlükle soruyu yorum-layabilir: "Eðer Tanrýya inanmýyorsanýz, ortada her-hangi kesin ahlâkî normlar olduðuna inanmýyor-sunuz demektir. Dünyadaki en kusursuz iradeyle iyibir insan olmaya yönelebilirsiniz ancak neyin iyineyin kötü olduðuna nasýl karar vereceksiniz? Ýyi

SEVGÝ DÜNYASI33

ve kötü normlarýnýzý size en mükemmel þekildebelirtecek olan sadece dindir. Din olmasa iyi birisiolma yolunda ilerlerken tereddütler yaþar, uydurukçözümler öne sürerdiniz."

Bu, kural kitabý olmayan bir ahlâktýr: Yerli yerineoturmamýþ bir ahlâk. Eðer ahlâk sadece bir seçimmeselesiyse, Hitler de kendine özgü ýrksal ilhamlýnormlarýna dayanarak ahlâklý olduðunu öne süre-bilirdi. Bunun aksine, bir Hýristiyan, bir Yahudi yada bir Müslüman, Hitler'in kesinlikle kötü olduðun-dan yola çýkarak kötülüðün tüm zaman ve mekân-larda geçerli mutlak bir anlamý olduðunu öne süre-bilir. Bu ahlâk felsefesi tartýþmasýnýn sýçrama tah-tasý þu kuramsal dinsel iddiaydý ki Tanrý olmadan,ahlâk göreceli ve isteðe baðlýdýr. Kant ve diðerbilge ahlâk felsefecilerinin görüþleri hiçbir zamansalt ahlâkýn kaynaklarý olamamýþtýr. Bunun yerinekutsal kitaplar tercih edilmiþ ve bu kitaplarýndoðrulamasý mümkün olmayan yorumlarýndantüretilen ahlâkî kurallar daima muazzam bir gücesahip olmuþtur.

Güney doðu Asya'da 2004 yýlýnda yaþanan tsuna-mi felâketinin nedeni, Asyalý din adamlarýnýnbüyük çoðunluðunca, tektonik bir yer deðiþtirmesonucu deðil ancak insanî günahlardan kaynaklan-dýðý savý üzerinde yoðunlaþtý. Bu günah yelpazesi,barlarda içki içip, dans etmekten tutun, saçmasapan bir dinsel kuralý çiðnemeye kadar uzanýyor-du. Bu kiþileri öne sürdükleri nedenler yüzündensuçlamamýz mümkün deðildir. Aldýklarý eðitimyüzünden doðal felaketlerin insanoðlu mese-leleriyle iliþkili olduðunu zanneder ve tektonik lev-halar gibi kiþisel olmaktan son derece uzak doðaolaylarýnýn, insanî kötü eylemlerin bir bedeliymiþgibi görürler.

Diðer taraftan, bir Tanrý'nýn (ya da bir tektoniklevhanýn) gücünün yetebileceði, dünyayý alt üstedebilecek olaylarýn daima insanoðluyla ilgiliolduðuna inanmak ne haddini bilmez bir ben-merkezciliktir? Ýsteði yaratma ve sonsuzluk olanilahî bir varlýk, neden suç iþleyen küçük insancýk-

larla uðraþarak kendini tatmin etsin? Biz insanlarbu tarz havalara gireriz, hattâ önemsiz, küçük"günahlarýmýzý" abartýp, bunlara evrensel bir önemkatarýz!

2005 senesinde, ABD'nin kýyý þehri NewOrleans, Katrina isimli bir kasýrganýn etkisiyle birsel felaketi yaþadý. Hemen ardýndan, Amerika'nýnen tanýnmýþ televanjelisti ve eski baþkan adayý,peder Pat Robertson'un bu kasýrgadan bir zamanlarNew Orleans'da yaþamýþ lezbiyen bir komedyenisorumlu tuttuðu haberi verildi. Her þeye gücü yetenbir Tanrý'nýn günahkârlarý öldürmekte biraz dahabelirli bir yaklaþým sergilemesi daha mantýklýolmaz mýydý? Meselâ þehrin tamamý yok edile-ceðine, sadece günahý iþleyen lezbiyen komedyenbir kalp krizi geçirebilirdi.

2005 Kasým ayýnda Pensilvanya Dover sakinleri,yerel okullarýnýn eðitim müfredatýna "akýllý tasarým-cý" öðrenimini zorla sokma giriþiminde bulunarak"þehirlerinin adýný kötüye çýkaran" ve tümüyle tutu-cu kiþilerden oluþmuþ okul heyetini oylamayaparak görevden aldý. Peder Pat Robertson tutucu-larýn seçimin sonrasýnda demokratik bir yollahezimete uðradýðýný duyar duymaz Dover'e amansýzbir uyarý bildirisi gönderdi:

"Dover'in hayýrlý sakinlerine þunu söylemekisterim, eðer yaþadýðýnýz bölgede bir felâket mey-dana gelirse Tanrý'dan yardým istemeyin. Onu birçýrpýda þehrinizden yolladýnýz ve sorunlar baþ gös-terdiðinde (bu mutlaka olacaktýr demiyorum) nedensize yardým etmediði konusunda þaþýrmayýn. Eðerherhangi bir sorun yaþarsanýz, oylarýnýzla Tanrý'yýþehrinizden attýðýnýzý hatýrlamanýz yeterlidir.Madem böyle yaptýnýz, o halde ondan yardým talepetmeyin çünkü yanýnýzda olmayabilir."

Pat Robertson'un bu sözleri zararsýz ve komikolabilir ve bizler tarafýndan fazla ciddiye alýnmaya-bilir ancak günümüzde Amerika BirleþikDevletleri'nde gücü ve yetkiyi elinde tutanlar onunbu görüþlerini sýký bir tutumla savunmaktadýr.

SEVGÝ DÜNYASI34

"Böyle doðdum, çünkü Tanrý hata yapmaz" di-yordu görsel okült sembollerle (*) bezediði ve "Buþarký 10 dakika içinde ruhuma aktý. Bu adeta sihirlibir mesaj veren bir þarký. Çünkü bunu yazdýktansonra kapýlar açýldý ve diðer þarkýlar birbiri ardýncaakmaya baþladý. Bu farklý bir doðumdu" dediðiþarkýsýnýn sözlerinde. Seslendiði kitlenin birbölümü, diðerlerinden farklý olduklarý için (aslýndahiçbir neden yok iken) çevresindeki kiþiler tarafýn-dan sözlü ve fiziksel þiddete, tacize maruz kalan,salt bu yüzden içe kapanan, yalnýzlaþan, toplumdýþýna itilen, psikolojik travmalar yaþadýklarý içinokul hayatlarý biten veya bitmeye yüz tutangençlerdi. Onlara "Küçük Canavarlar" diye hitapediyordu. Hepsi de memnundu kendilerine böylehitap edilmesinden, çünkü onlar da ona: "AnneCanavar" diyorlardý.

Þarkýsýnda: "Kendini piþmanlýklariçine gizleme, kendini sev ve "Bendoðru yoldayým, çünkü böyle doð-dum de. Basiretli ol ve arkadaþlarýnýsev. Ey metro çocuðu, güvensizliðindininde hakikatin sevincini yaþa ve"Sadece kendim olacaðým vegençliðime saygý duyacaðým de".Hayatýn engelleri seni toplum dýþýnaittiyse, baþkalarý tarafýndan alayedildiysen veya zorbalýklarlakarþýlaþtýysan sadece sevinç duy vekendini bugün sev. Çünkü sen böyledoðdun. Onu veya O'NU sevipsevmemen deðildir önemli olan,sadece ellerini havaya kaldýr vebaþýný dik tut. Çünkü sen böyle doð-dun" diyerek onlara güç vermeyeçalýþýyordu.

Derken bir gün, farklý cinsel tercihi nedeniyleokuldaki arkadaþlarý tarafýndan sürekli alay edilenve her türlü sözel ve fiziksel zorbalýða maruz kalan14 yaþýndaki küçük canavarlardan birisi ardýndaþöyle bir tweeter mesajý býrakarak intihar etti:"Elveda Anne Canavar. Bana verdiklerin ve yaptýk-larýn için teþekkür ederim. Artýk ellerimi sonsuzadek havaya kaldýrýyorum."

Bu önemli olay, dünyanýn en güçlü ve en etkili100 ismi arasýnda gösterilen ve sosyal medyadayaklaþýk 60 milyon takipçisi bulunan, aralarýndaGrammy de bulunan onlarca müzik ödülününsahibi Stefani Joanne Angelina Germanotta'nýn(nam-ý diðer Lady Gaga) "Born This WayFoundation" isimli vakfý hayata geçirmesine nedenoldu. Vakýf, John D. ve Catherine T. Mac Arthur

Böyle DoðdumNelda Bayraktar

SEVGÝ DÜNYASI35

Vakfý, California Endowment ve Harvard Üniver-sitesinin Internet ve Toplum için Berkman Merke-zinin ortaklaþa çalýþacaklarý bir organizasyonlaçalýþmalarýna devam etmekte. Sloganý: "GençliðiGüçlendirmek, Güzelliði Ýlham Etmek" olan vakýfmisyonunu þöyle ifade ediyordu:

"Böylece, güzelliðe doðruGençliðin güçlendirildiði yereBöylece farklýlýklarý kabullenmeye doðruÝnsanlýðýn kucaklandýðý yereBöylece sevgiye doðruBireyselliðin ve özgünlüðün cesaretlendirildiði

yere"

Vakfýn Üç Önemli Direði þunlardý: Güvenlik, Beceri, Fýrsat. Ýþte bu üç önemli ilke

sayesinde vakfýn daha cesur ve daha iyi bir dünyayaratmasýna yardým etmiþ olacaksýnýz. Bu amaçlaHarvard Üniversitesi Bünyesinde çeþitli çalýþmalaryapýlmýþ ve vakfa sunulmuþ durumda:

Bunlardan birincisi: Gençler arasýndaki sözel,fiziksel þiddet ve taciz, zorbalýk ve bunlarla nasýlmücadele etmenizle ilgili bilmeniz gerekenler (20tane maddede konu derinlemesine incelenmiþ,çözümler sunulmuþ.) (Detaylý bilgi için: VakfýnÝnternet sitesine baþvurabilirsiniz.)

Ýkincisi: Sözel, fiziksel taciz, zorbalýkla ilgilikanunlar ve hükümleri (Amerika Birleþik Devletlerisýnýrlarý içinde),

Üçüncüsü: Okullar için tacizi ve zorbalýðýönleme dersi: Yapýlmasý ve YapýlmamasýGerekenler

Dördüncüsü: Okullarda tacizi önleme program-larýný yürürlüðe koyma: Nasýl sorusuna cevap verenbir kýlavuz

Beþincisi ise: Kültürü Deðiþtirmek: Öðrencilerineyleme geçirilebileceði fikirler sunulmuþ.

29 Þubat 2012 günü Lady Gaga, vakfýn baþkanýolan öz annesi Cynthia Germanotta ile birlikte iþte

bu projenin detaylarýný açýklamak üzere HarvardÜniversitesine davet edildi. Önce yaklaþýk 75 tanearaþtýrmacý, aktivist, öðretmen ve fon saðlayýcýylagençliðin nasýl güçlendirileceðiyle ilgili konuyutartýþtýlar. Daha sonra da "sözlü ve fiziksel þiddete,tacize son" zirvesine katýlarak Massachusettes veKaliforniya'dan gelen öðrencilerle bir zirve gerçek-leþtirdiler. Bu aktivitelerin ardýndan ise OprahWinfrey ile birlikte bir talk show, daha sonra daFakülte dekaný, Deepak Chopra, Amerikanhükümeti saðlýk ve insan hizmetleri bakanlýðýndanbir yetkili, okullardaki sözlü ve fiziksel þiddet/tacizkonularýnda uzman olan bir psikolog ve intihareden gencin kýz kardeþinin de katýldýðý bir paneldekonuþma yaptýlar.

Oprah Winfrey konuþmasýna: "Buradayým çünkübu gezegene gelen her varlýðýn kendisi olma gibibir kutsal hakka sahip olduðuna inanýyorum" dedi.Topluluða hitap eden Gaga ise: "Ýnsanlýðýn dünyayýdeðiþtirme fýrsatýnýn elinde olduðuna inanýyorum.Devrim gerçekleþtirebilecek bir potansiyele sahip-seniz, dünyayý daha iyi bir yer haline getirebilirsi-niz. Kültürdeki dönüþümsel deðiþimi saðlayacakolan da budur. Amacýmýz gençlere yaþadýklarýçevrelerde destek ve örneklik sistemi yaratmalarýiçin ilham vererek toplumda var olan sözel, fizikselþiddet/taciz ve bencillikle mücadele etmektir" dedi.

Lady Gaga son bir yýldýr annesiyle birlikte aldýk-larýný nasýl verecekleri üzerine ciddi konuþmalaryaptýklarýný, Tanrý'nýn kendisine lütufkâr davrandý-ðýný, popülaritesi ve kazandýklarý arttýkça, insanlaravermesi gerektiðinin zamanýnýn geldiðini, gençlerleiletiþiminin mükemmel olmasý nedeniyle böyle birvakýf oluþturma kararýný aldýklarýný söyledi. Ýnsan-lara hizmet etme ve bir þeyler verme duygusununnereye giderse gitsin, gerek müziðinde gerekse dekalbinde hep varolduðunu söyledi ve: "Bunu öyleya da böyle bir gün yapacaktým zaten" dedi.

Gaga sözlerine þöyle devam etti: "Vakfýmýz iþtebu kuvvetin ve gücün sizin elinizde (gençlerin)olduðunu söylemek için kuruldu. Vakfýn misyonun-da sanki sadece kurbanlardan söz ediliyor ancakburada altýný çizmek istediðim konu kurban ile

suçlunun ayný yerde bulunduklarýdýr. Bugün banapek çok soru yöneltiyorsunuz ama bunlarýn cevabýben deðilim. Bu en baþta okul ikliminin deðiþme-siyle ilgili bir konudur ki, bunu öðretmenlerin veyahükümetin eline veremeyiz. Çünkü cevabýn onlardaolduðuna inanmýyorum. Ben cevabýn siz gençlerdeolduðuna inanýyorum. Ayrýca adý: "Ben CesurDoðdum" isimli bir otobüsümüz de olacak. Hayatýnher kesiminden insanlar buraya gelip, sevgi, onay-lama, kabullenme ve iyilik konularýnda konuþabile-cekler. Bunun en güzel yaný gençlere keyif ve neþevermesi olacak. Dolayýsýyla vakfýmýzýn tek amacýsözel ve fiziksel þiddete karþý çýkmak deðil, aynýzamanda genç insanlarý özlerinde güçlü olduklarýnainandýrmak ve onlara ilham vermek."

Deepak Chopra ise Gaga'ya, daha iyi birdünyanýn nasýl mümkün olabileceðini sordu. Gaga:"Evet bu mümkündür üstelik de bunun için sadeceminik bir þey yapmak yeterlidir. Ben inanýyorumki, her birimiz kendimizi azýcýk da olsa daha iyiyedönüþtürebilirsek yani biraz daha toleranslý ve fark-lýlýklarý kabullenici ve kucaklayýcý bireyler ola-bilirsek bu çok büyük þeyleri deðiþtirebilir. Üstelikde sayýca o kadar fazlayýz ki!" dedi.

Bu kez Amerikan Hükümeti Saðlýk ve ÝnsanHizmetleri Bakanlýðýndan yetkili haným söz alaraksoru sordu: "Yaptýðýmýz araþtýrmalar sözel veyafiziksel þiddete/tacize bulaþan kiþinin anormal dere-cede güçlü olduðunu söylüyor. Siz ve biz çocuk-larýmýzýn aslýnda ne kadar güçlü olduklarýný onlaranasýl anlatacaðýz?"

Gaga bunun için teknolojiyi kullanmamýz gerek-tiðini söyledi. Sýnýfta kabullenme duygusunun yara-týlmasý gerektiðinin altýný çizerek öðretmenlere:"Bu epeyce bir uzun zaman alacak. Burada bir me-saj almasý gereken kiþi varsa o benim deyin" dedi.Vakfa üye olan gençlerden birisine misyonunu nasýlyerine getireceði soruldu. O da þunlarý söyledi:"Okulumda örnek olmaya çalýþýyorum. Örnekolmadan çocuklar ne yapacaklarýný bilmiyorlar.Eðer tek bir çocuk bile örnek olabilirse, gerisi bunutakip edecektir."

Lady Gaga sadece þarkýlarýný söyleyebilirdi. Herkonserinde onu sevenleriyle buluþur, bir sonrakikonserinin programýný yapabilirdi. Aslýnda insanlar-la böylesine bir alýþ veriþ içinde olmak bile onuniçin yeterli olabilecek iken, o zor bir iþe adýmatarak, gönlünün öz dileðini yerine getirmeye vesalt kendini sorumlu hissettiði için de, aldýklarýnývermeye çalýþýyor. Bu hedefini ve vakfýnýn misyo-nunu anlatan þarkýlarý koyu dinsel inançlarýnyaþandýðý yerlerde yasaklanabiliyor. Ama diðeryanda bir zamanlar uyguladýklarý yasaklarnedeniyle üzücü olaylar yaþamýþ olan HarvardÜniversitesi (1920'li yýllarda farklý cinsel tercihlerinedeniyle okuldan atýlan bazý öðrenciler intiharetmiþti) yýllar sonra böyle bir vakýfla ortak çalýþ-maya karar vererek, bilimsel çalýþmalar baþlatarak,daha kucaklayýcý ve daha hoþgörülü ve daha sevgidolu bir enerjiye adým atabiliyordu.

Bazýlarý, Lady Gaga'yý giyimi, kuþamý, konuþma-larý ve fütursuz tavýrlarý nedeniyle marjinal ve tuhafbulabilir. Ama o, kendisini oluþturan tüm bu özel-likleriyle ve þarkýlarýyla gençlerin gönüllerine gire-bilmiþ ve onlarýn daha sevgi dolu ve daha tolerans-lý bireyler olmalarý için önemli bir adým atabilmiþ.

OKULLARDA SÖZEL VE FÝZÝKSELÞÝDDET/TACÝZ

Nedir? Kendini düzgünce koruyamayan birkiþinin uðradýðý sözel, fiziksel veya psikolojik þid-det ve aþaðýlamadýr. Ýki tane ana bileþeni vardýr: 1)Zararlý eylemlerin sürekliliði mevcuttur 2)Orantýsýzgüç kullanýmý vardýr.

Etkileri Hem ilkokul hem de ortaokul ve liseseviyesindeki çocuklar üzerinde: kaygý, korku, geriçekilme, aþaðýlýk duygusu ve konsantrasyonzayýflýðý gibi belirgin etkileri vardýr. Bu tarzdavranýþlara maruz kalan bir öðrenci sýkça okuldankaçacak, veya notlarý düþük olacak ve sosyal yön-den kendini izole hissedecektir. Salt bu nedenle pekçok intihar vakalarý meydana gelmektedir.

Sözel ve fiziksel þiddetin-tacizin en belirginörnekleri, vurma, tehdit etme, aþaðýlama, kötü

SEVGÝ DÜNYASI36

37SEVGÝ DÜNYASI

biçimde alay etme, sataþma, lakap takma, cinselimalarda bulunma, o kiþiye ait bir þeyi çalma,eþyalarýna zarar verme, dolaylý saldýrýlarda bulun-ma (hakkýnda asýlsýz dedikodular çýkarma veyadiðer kiþileri etkileyerek bu kiþiyi grup dýþýndabýrakmak ve reddedilmesini saðlamak)

Amerika'da her yedi dakikada bir, bir çocuksözel ve fiziksel þiddet/tacize uðramaktadýr.

Ortaokul seviyesinde 280.000 tane öðrenci heray, fiziksel yönden saldýrýya uðramaktadýr.

160 tane öðrenci, sözel ve fiziksel þiddet ve taci-ze maruz kalma korkusuyla okula gitmemektedir.

Çocuklarýn %77'si sözel, fiziksel þiddet ve tacizeuðramakta, istatistikler ise siber þiddetin de aynýhýzla arttýðýný doðrulamaktadýr.

Çocuklarýn %43'ü ise okul tuvaletlerinde tacizeuðramaktan korkmaktadýrlar.

Alýntýlar: www. bornthiswayfoundation.org/http://www.zimbio.com/Lady+Gaga/articles/MgP

luzuYuMy/Lady+Gaga+Launch+Born+Way+Foundation

http://ladygaga.wikia.com/wiki/Manifesto_of_Mother_Monster

http://worldpress.org/Americas/3888.cfm#downttp://www.monstersandcritics.com/people/news/a

rticle_1693662.php/Lady-Gaga-launches-Foundation-at-Harvard

http://vigilantcitizen.com/musicbusiness/lady-gagas-born-this-way-the-illuminati-manifesto/

http://www.walkingbutterfly.com/2011/02/20/we-werent-born-this-way/

(*) Böyle Doðdum Þarkýsýnýn Klibinde yer alan Okült Sembollerden bazýlarý:

Vakfa ismini veren "Böyle Doðdum" þarkýsýnýn klibi ilginç sözlerle baþlýyor: “Ýþte bu "Anne Canavarýn" Manifestosudur: Belli bir devlete ait olan uzaydaki bir mýntýkada muhteþem ve sihirli bir

doðum gerçekleþti. Ancak bu doðum sýnýrlý deðil, sýnýrsýzdý. Rahimler numaralandýrýlýrken ve geleceðin mitozubaþlarken, yaþamdaki bu utanç verici anýn geçici deðil, ebedi olduðu algýlandý. Ve böylece yeni bir ýrka baþlangýç veril-di. Bu, insanlýk ýrkýnýn içindeki yeni bir ýrktý. “Bu, içinde hiçbir önyargýyý veya ön hükmü barýndýrmayan, sonsuzözgürlüðe sahip olan bir ýrktý. “Ama ayný gün ebedi anne, çoklu evrenin içinde sallanýp dururken korkunç bir baþkadoðum gerçekleþti: Kötülüðün doðumu. “Ve kendisi iki parçaya ayrýlýp da her iki sonsuz güç arasýnda ýstýrapla gidipgelirken, seçimin sarkacý dansýna baþladý. “Ýyiye doðru anýnda ve hiç tereddüt etmeden çekilmek kolay gözükmesineraðmen, O endiþeyle þunu sordu kendine: "Bu denli mükemmel olan bir varlýðý kötülük olmadan nasýl koruyabilirim?”

Þarkýnýn klibinde Lady Gaga'nýn alnýndan boynuzlar çýkýyor. Bu Metamorfozun gerçekleþtiðini iþaretediyor. Ýnsanlýðýn çekirdek kiþiliðinin içinde yeni bir doðum gerçekleþiyor. Yani doðum insanlarýn beyin-lerinde ve ruhlarýnda gerçekleþiyor. Klipteki ezoterik imajlar bir simyasal süreç olarak cereyan edendünya deðiþimini tarif ediyor. Birbirine zýt olan kuvvetler arketip semboller ve mesajlarýn kullanýmýylaortaya konuluyor. Ýyilikle kötülüðün savaþmasý sonucunda ortaya yeni dünya düzeninin üstün ve saf var-lýðý, spiritüel yönden geliþmiþ bir insan ýrký çýkýyor. (Not: Her ne kadar bunun okült elit veya Ýllumi-

nati'nin yeni dünya düzenini planlý olarak oluþturduðu bir tarif olduðu söylense bile.)

Klipte yer alan pembe üçgenin içinde bir tek boynuzlu at (unicorn) var. Bu mitolojide saflýðý veaydýnlanmayý sembolize ediyor. Ayrýca aþaðýya doðru bakan üçgen arketip sembolde kutsal diþiliðigösteriyor. Yukarýya doðru bakan üçgen ise erilliði sembolize ediyor. Ayrýca bu üçgen rahimi yaniaktif bir ilkeyi bekleyen pasifliði simgeliyor. Rahimin içindeki unicorn sembolik olarak doðumubekliyor. Bu kozmik hamileliði gerçekleþtirmek için farklý bir birleþme gerekiyor.

Unicorn'daki boynuz erkeðe ait, beden ise diþi. Bu ruhun maddenin ve kötülüðün karanlýðýnda kutsal bir ýþýða sahipolduðunu gösteriyor. Yani zýt güçlerin mükemmel uyumu. Þarký ilerleyen sembollerle spiritüel, galaktik, metamorfik birvarlýðýn doðumunu müjdeliyor.

SEVGÝ DÜNYASI38

Selâmlar sevgili varlýklar, Ben ManyetikHizmetten Kryon...

Benim bulunduðum yerde 3 boyut zamanýolmadýðý için sizin içinde yaþamakta olduðunuzgerçeklik ile eþzamanlý olan mesajlarý sizlere veyapartnerime vermek benim açýmdan çok zordur.Bunun yerine size çoðunlukla burada olan enerjilerve potansiyellerle ilgili olan fakat sizin zamançerçevenize uymayan bilgiler veriyoruz. Ýþte bumesaj da bununla ilgilidir.

Söyleyecek sadece birkaç þeyimiz var ama bun-larý söylerken yavaþ gitmemiz ve çok dikkatliolmamýz gerekecek. Çünkü söz konusu olan husus-larda partnerimin (medyumun) hiçbir bilgisi yoktur.Bu nedenle ben ona sezgisel vizyonlar gösteriyo-rum ve o da bu vizyonlarý aldýkça, bunlarý gerçekzamanlý olarak kendi sözleri ile ifade ediyor. Sizin

duymakta olduðunuz ses, algýlamakta olduðunuzbilinç hali ve onun etrafýnda bulunan enerji bileonun kuantum durumda Ruh ile birleþme yeteneði-nin göstergesidir. Hal böyle olunca, o da varlýðýnýnbile farkýnda olmadýðý bilgileri sizin deyiminizlegerçek zamanda söyleme olanaðýna kavuþmaktadýr.Bu bilgilerin verilmesi aþamasýnda, þimdi olduðugibi, o kenara çekilmekte ve olanlarý merakla izle-mektedir. Ancak, bu bir devralma durumu deðildir.

Þu anda iskemlede oturmakta olan ve benimle biranlaþma yapmýþ olan adam yýllar boyunca kendisin-den fazla söz etmedi. Yýllar önce ben kendisine,"Celseleri bu þekilde yapacaðýz ve sen medyum-luðu böyle yapacaksýn" dediðimde, bana "Ben birdevralma durumu olmasýný kabul etmiyorum"demiþti. Ben de ona bir birleþme önerdim ve ona,"Eðer bu celseler devam ettiði süre ile ve celseler

Bilginin Yeniden Ayarlanmasý(ve bir Lemuryalý ile sohbet)

Canlý Kryon Celsesi,

14 Ocak 2012 Boulder, Colorado, Lee Carroll kanallýðý ile verilmiþtir

Çeviren: Necati Tarýman

SEVGÝ DÜNYASI39

içinde benimle birleþmeyi kabul edersen, bir güngelecek ve bu tekrarlanan birleþmeler daimi hâlegelecektir" dedim. O zaman bunun böyle olmasýnýkabul etti ve bana, "Bu birleþme iþi olaðanüstü birhal midir?" diye sordu. Ben de ona bununolaðanüstü bir durum olmadýðýný söyledim. Buistisnasýz her bir insanýn yapabileceði bir þeydir -þimdi burada gördüðünüz gibi insanlarýn önündeoturup celseye medyumluk yapmak deðil tabii - vesonuç olarak her insanýn Yaratýcý ile doðrudantemas edebileceði bir kapý vardýr. Hayýr, bu hiç deolaðanüstü deðildir. Aslýna bakarsanýz, bu dünyaüzerindeki her insanýn sezgisel olarak istediðini his-settiði bir þeydir - yuva ile bir baðlantý.

Bu tip þeyler insanlar tarafýndan önceleri de pekçok kez yapýlmýþtýr, hattâ ondan da önce ve daha daönce yapýlmýþtýr (daha sonra gerçekleþtirilecek bircelsede daha ayrýntýlý olarak açýklanacaktýr).Birleþmenin doðru biçimde gerçekleþtirilmesiylesonuçta Yaratýcý kaynaða baðlanmýþ olursunuz veböylece de sizin tanýmladýðýnýz þekliyle bir insanolmaktan çýkarsýnýz.

Bu gezegeni tohumlamýþ olanlar halen bu dünyaüzerinde bulunmaktadýrlar ve bunlar ölümlüdeðillerdir. Onlar bir kuantum durumdadýrlar venereye isterlerse oraya yolculuk yapabilirler.Bunlar, Shasta ve Hawaii (sizin ülkeniz) de dahilolmak üzere, dünyanýn belirli yerlerinde ve gezegenüzerindeki pek çok portalda (kapý, geçiþ yeri) yer-leþik haldedirler. Bunu okuyanlarýn pek çoðu benimneden söz ettiðimi biliyor. Ve iþte bu da belli kararnoktalarýný geçip baþka bir süreci baþlatan belirginbir süreçten geçen bütün dünyalara neler olduðu ileilgili bir vaaddir. Bu durumdaki dünyalar bu süreçsýrasýnda 3 boyut olan gerçekliklerini deðiþtirirlerve baþka bir paradigmaya geçerler.

Benim Þifreli Ýletiþimim

Ben þifreli konuþmalar yapmama gayreti içinde-yim ve ayný zamanda da sizlerin henüz bilmediði-niz þeyler hakkýnda sýr sayýlabilecek hususlarý ifþaetmemeye çaba gösteriyorum. Ruhun insanlýðaverdiði bir söz vardýr: Burasý þu an itibarý ile özgür

seçim gezegeni olduðuna göre, size fazla bilgiiçeren ipuçlarý veremeyiz. Bizim açýða vurduðumuzher þeyin daha öncesinden insanýn potansiyeldüþüncelerinde bulunmasý gerekmektedir. Ýlerideyapýlacak olan tüm icatlar ve keþifler insanýn aklý-nýn bir yerlerinde þimdiden filizleniyor olmalýdýr.Eðer böyle bir filizlenme durumu yoksa, biz de bukonulardan söz etmeyiz. Bu sizin önünüzde dur-makta olan sýnav sürecine ve edinmiþ olduðunuzdeneyimlere saygý göstermektir. Bu sizin bizimleyapmýþ olduðunuz anlaþmanýn gereðidir.

Belirli þekilde bir yerlerde mevcut olmayan bilgi-leri ifþa etmekten kaçýnýyor olma durumunu belkide sizler ilk kez bir medyumun aðzýndan duyuyor-sunuz. Gerçek budur. Bununla birlikte, insanýn nor-mal yaratýcý düþüncesinin, hattâ bir icat, potansiyelveya felsefe ile ilgili yaratýcý düþüncesinin ilktomurcuklandýðý yerden kitlelerin eriþebileceði veduyabileceði yere kadar ulaþmasý için 10 yýllýk birsüreye, belki de daha uzun süreye ihtiyaç olabilir.Size bugün potansiyelleri þimdiden mevcut ve farkedilebilir olan bazý þeylerden söz edeceðim. Bu fal-cýlýk yapmak deðildir. Bunlar þimdiden dünyaüzerinde mevcuttur. Ben size þimdi bunlarýnbazýlarýndan söz edeceðim.

Yeni Enerji 2012

Siz þu anda yeni enerji içinde bulunuyorsunuz veher þey yeni baþlýyor. Bu Yeni Enerji eskiden varolan Yeni Enerjiden farklýdýr. 2011 yýlýnýn sonundave 2012 yýlýna geçiþ yaparken uzun zamandan beriöngörmekte olduðumuz ve sizlere de söylediðimizbir þey ortaya çýktý. Bu Kýlýçlar Köprüsü'dür. Dahaönceden de açýklamýþ olduðumuz gibi, KýlýçlarKöprüsü insanlýðýn bir enerjiden baþka bir enerjiyegeçmek için kullandýðý bir köprüdür ve evrenin hertarafýnda kutlanmaktadýr. Bu geçiþ gezegeni tohum-lamýþ olanlar tarafýndan ve onlara tohumlama konu-sunda yardým etmiþ olanlar tarafýndan ve onlardanöncekiler ve onlardan da öncekiler tarafýndan kut-lanmaktadýr. Bunlar sizin etrafýnýzda, sizinönünüzde, yaþamýnýzýn koridorunda duruyorlar vekýlýçlarýný sizin baþlarýnýzýn üstünde çatmýþ olarak

SEVGÝ DÜNYASI40

zaferi kutluyorlar. Bir subayýn evlilik törenindeonun silah arkadaþlarý çiftin geçeceði yolun ikitarafýnda sýralanýrlar ve kýlýçlarýný evlenen çiftinbaþýnýn üstünde çatarak evli çiftin geçebileceði birkoridor oluþtururlar. Ýþte buna Kýlýçlar Köprüsü adýverilir ve sizin de yaptýðýnýz budur.

Sevgili varlýklar, size bu þifreli gibi gelebilir amakýlýçlarý çatmýþ olanlar sizin yaþamakta olduðunuzþeyleri daha önceden yaþamýþ ve deneyimlemiþolanlardýr. Onlar neler olduðunu ve olanlarýn sizinereye yönlendirebileceðini biliyorlar. Onlar çokuzun bir süredir bunu bekliyorlardý. Evrenin pekçok köþesinden ve yerinden pek çok varlýk var vehepsi biliyorlar.

Þu Anda Olanla Ýlgili Yardým

Size yardým ediliyor. Yumuþamakta olan birgezegene ne olur? Yaþlý ruhlar ýþýk taþýyýcýlarýdýr vebu iþi uzun süredir yapmaktadýrlar. Bu kiþiler dün-yanýn geri kalan kýsmýna karanlýkta bir ýþýk göstere-bilecek olanlardýr. Siz de yýllardan beri bunu yap-maktasýnýz ve bu çok zorlu bir mücadele olmuþtur.

Bu aþýrý kullaným yüzünden içi oldukçaboþaltýlmýþ bir benzetme (mecaz) olabilir ama bizbu benzetmeyi basitliði nedeni ile kullanmayadevam ediyoruz. Þimdi zihninizde bu gezegendebulunan ve binlerce yýldan beri karanlýkta yaþamýþolanlarý canlandýrýn. Bu sadece karanlýktýr. Kötülükveya sihir olmayýp, ýþýðýn yokluðu durumudur. Buöyle bir karanlýk ki, bu durumda insanlýk bir-leþemiyor çünkü tüm insan ýrkýnýn karanlýk içindeel yordamýyla yolunu bulmaya çalýþtýðý ortamdabirleþmek, birlik oluþturmak çok zordur. Zifirikaranlýk içinde etrafta hiçbir þey görmeden yolalmaya çalýþýrken ne yapmak gerektiðini bilmekçok, çok zordur. Böyle bir durumda kiþi sadecekendisini düþünüp, baþýnýn çaresine bakmayaçalýþýr. Bu durumda söz konusu olan her þeydenönce hayatýn idame ettirilmesidir temel unsur.

Hayatý idame ettirmeye çalýþýrken, güvenlik verahatlýk için diðerlerini etrafýnýzda toplarsýnýz.Onlarý duyabilir, onlarý hissedebilirsiniz; sizin grupadýný verdiðiniz þeyi oluþturmaya, toplamaya

çalýþýrsýnýz ve mecâzi anlamda o karanlýkta iyiceyaklaþýr, iç içe geçecek, sýrt sýrta olacak þekildetoplanýrsýnýz. Ýþte sizin bildiðiniz, üstündeyaþadýðýnýz dünya için kullanýlacak olan benzetmebudur. Karanlýkta olduðunuz için savaþlar patlar.Diðerlerini göremezsiniz, dolayýsý ile onlardankorkarsýnýz ve kendi gerçekliðinizi korumak içinher zaman hazýrlýklý olmaya gayret edersiniz. Ner-deyse tüm tarih boyunca iþler hep böyle yürütül-müþtür. Ama þimdi birdenbire ýþýk ortaya çýkýyor.

Zifiri karanlýk bir yerde aniden az da olsa, titrekde olsa ýþýk ortaya çýkarsa ne olur? Birdenbire pekçok insan bir noktadan diðerine giderken yürüye-ceði yolu görmeye baþlar. Yüzyýllar boyunca Anoktasýndan B noktasýna zifiri karanlýk içinde git-mek zorunda olmayý hayal edin. Derken, anidenyolunuzu aydýnlatan bir ýþýk ortaya çýkýyor.Önünüzü görmeye baþladýðýnýzda bilinmeyendenkorkmaya gerek kalmamýþtýr artýk! O zaman artýkbirlik olmak için gerekli özgürlüðe sahip olursunuzçünkü diðerlerinin de aynen size benzediðinizigörmeye baþlarsýnýz! Artýk fikir üretme özgür-lüðüne sahipsiniz. Artýk bilgi sahibi olma özgür-lüðüne sahipsiniz.

Bu mesaj size olacaðýný söylediðim mesajdýr. Bumesaja Gezegende Bilginin Yeniden Ayarlanmasýbaþlýðýný koyabilirsiniz. Siz bilmiyor olabilirsinizama çok tedricen ve yavaþça olsa da bir yumuþamagerçekleþmektedir ve bu yumuþama ile gezegeninenerjisi eril enerjiden diþi enerjiye doðru evrilmek-tedir. Baþka bir ifade ile, gezegen dengesiz olanýdengelemektedir. Yarýmküresel olarak Kuzey veGüney bir araya geliyorlar ve dolayýsý ile artýkmaço bir kuzey yarýmküre ortadan kalkarken den-geli bir Kuzey yarýmküre oluþmaktadýr. Afrika'nýnyapmasý gereken þey için de benzer þeyler olmakzorundadýr (öngörüler daha sonra).

Haritayý önünüze alýp Afrika'ya bakýn. Neden sözettiðimi anlayacaksýnýz. Denge oluþmalýdýr ve oluþ-maya da baþlamýþtýr. 75 yýl içinde Afrika kelimenintam anlamý ile "Yeni Dünya" olacaktýr. Koca birkýtayý iyileþtirdiðinizde ve hastalýklarýn veya dik-tatörlerin uyguladýðý kontrol olmaksýzýn ilerlemesaðlamak için gerekli olan esaslar da mevcutsa ne

SEVGÝ DÜNYASI41

olur? Bunun cevabý geliþme konusunda hiçbir sýnýrtanýmayan ve yoksulluktan baþka unutmasý gerekenhiçbir þeyi olmayan harika bir uygarlýktýr. Arkanýzayaslanýn ve bunu izleyin.

Dünya yumuþamaya baþladýðýnda ve etrafta dahafazla ýþýk olduðunda ne olur? O zaman teröristlerbile deðiþmeye baþlarlar. Sevgili insan, seni bunubeklemeye davet ediyorum; seni bunu izlemeyedavet ediyorum. Hiç beklemediðiniz bazý þeylerinolmasýný izleyebilirsiniz. Sovyetler Birliðiyýkýldýðýnda, aranýzda kaç kiþinin bunun bir içsavaþ olmadan nasýl gerçekleþebildiði konusundabir cevabý vardý? Bunun nedeni eski enerjinin ocoðrafyada yaþamakta olanlar tarafýndan artýkdesteklenmiyor olmasýydý. Bilinç fiziðinde öyle birzaman gelir ki, eski enerji talimat ve kurallarý ilemutabýk olan bir grup insanýn iþbirliði olmadýðýndaeski durumun devamý mümkün olmaktan çýkar.Dünyanýn çoðunluðunun artýk savaþ istemiyorolmasý durumunda ne olur? Siz þu aþamada budurumun geliþtiðini görüyorsunuz. Hiç kimse sizeaslýnda bir dünya savaþýnýn çoktan patlak vermiþolmasý gerektiðini, aslýnda sürenin aþýlmýþolduðunu söyledi mi? 3 boyutta gerçekten dedurum budur. Eski enerji paradigmasý çerçevesindedurum gerçekten de budur.

Sizin bazý ülkeleri gözlemenizi istiyorum. Benimbir saatim yok (bu ifade ile Kryon bize perdeninonun tarafýnda zaman çerçevesi olmayýp sadecepotansiyeller olduðunu söylemek istiyor). Size yal-nýzca bunun hemen önümüzdeki süre içinde ola-caðýný söyleyebilirim (Ruh'un zamaný söz konusuolunca, bu ifade yaklaþýk on yýl süre anlamýnagelebilir). Çok bariz olan bazý deðiþiklikler ve peko kadar bariz olmayan deðiþiklikler göreceksiniz(üstü örtülü veya varsayýlan). Ama bariz olanlarýdiðerlerine göre daha çabuk göreceksiniz - Küba,Kore (Kuzey), Ýran ve tabii Venezuella. Bu ülkelerdünya üzerinde müttefikleri kalmadýðýný anladýk-larýnda neler olacaðýný gözlemlemenizi istiyorum!Baþkalarýna olan nefretleri nedeniyle bu ülkeleridesteklemiþ olan kardeþleri bile artýk "Eh, belki deartýk buna son vermek gerek!" demeye baþladýlar.Vuku bulmakta olan eþzamanlýlýklarý gözleyin.

Þimdiye dek ölmüþ olan veya bundan sonraki biryýl veya biraz fazla süre içinde ölecek olan liderlergiderken eski yöntemleri de birlikte götürdülerveya götürecekler. Onlarýn yerini alan kiþilere nelerolduðuna bakýn ve size bu potansiyelleri söyleyipaçýkladýðým toplantýlarý hatýrlayýn.

Eski Enerji Hâlen Yaþýyor Ama Mutlu Deðil

Size bir þey söylemek istiyorum: Eski enerjietrafa tekmeler savurup çýðlýklar atarak ölür. Eskienerji hiçbir zaman teslim olmaz, asla. Eski ener-jinin ölümü zor ve yavaþ yavaþ olur. Saðda soldagözden ýrak yaþayýp buna tutunanlar olacaktýr. Ýste-diklerini elde etmenin tek yolunun dram, savaþ vekorku yaratmak olduðuna inananlar her zaman ola-caktýr. Sizin güvende olduðunuzu düþündüðünüzyerlerde ayaða fýrlamayý ve sizi de kendileri ile bir-likte geriye doðru çekmeyi istemeye devam ede-ceklerdir. Bunlar dünyanýn onlara raðmen yumuþa-maya baþlamýþ olmasýndan nefret ediyorlar, kýlýçþakýrdatmaya, tehditler savurmaya ve bunlarýyaparken de haberleri iþgâl etmeye devam ediyor-lar. Sevgili insan, bu kiþiler çoðunluðu oluþturmu-yorlar ama çoðunlukla en gürültücü kesimi oluþtu-ruyorlar. Hiçbir saðlýk sorununuz yokken ve kendi-nizi formda ve mutlu hissederken ayak baþpar-maðýnýzda sýzý olsa, sizin aklýnýzý ne meþgul edersizce? Tabii ki AYAK BAÞPARMAÐINIZ. Ozaman da uzun saatler boyunca medyadaki acýveren ayak baþparmaðý haberlerini izler ve doðalolarak da bunalýma girersiniz. Sizin bu mecazýanladýðýnýzý biliyorum.

Ýklim … Yeniden

Ýklim ile ilgili olarak ortaðým benim arzumdoðrultusunda sizlere bundan önceki yýllarda hep"genel olarak doðru bilinene" aksi istikâmette bil-giler verdi. Bu küresel ýsýnma mý? Hayýr. Durumdaha iyiye gidecek mi? Hayýr. Bu iki nesil sürecekbir döngüdür. Bundan sonra da depremler,tsunamiler, yanardað patlamalarý ve fýrtýnalarolmaya devam edecek. Bu okyanustaki yaþamýn

SEVGÝ DÜNYASI42

yeniden ayarlanma sürecidir ve insanlýk becere-bildiði en iyi þekilde bu sürecin sonuna kadar bun-lara tahammül etmelidir. Bu bilinen ve beklenen birdöngüdür ama bilinen zamanlarda sizler böyledönemlerden geçmediðiniz için bu henüz çok iyianlaþýlmýþ bir husus deðildir.

Size sizin de, ayný hayvanlar gibi, doðru zaman-da, doðru yerde olmanýzý saðlayacak olan sezgiseldonanýma sahip olduðunuzu söylemek isterim.Ancak, siz buna inanmýyorsunuz. Doðru, siz parketme meleðinden istifade ediyorsunuz ama YaþamMeleðinden istifade etmeyi düþünmüyorsunuz.Küçük iþler sizin için kolay ama büyük iþler gize-mini korumaya devam ediyor. Bu hep ayný süreçtir."Sevgili Ruh, nerede yaþamam gerekir? SevgiliRuh, nereye gitmeliyim?" Ruh daima oradadýr vegerekli cevaplarý verir ve siz bu cevaplarý sezgiolarak algýlarsýnýz. Ama sizin aklýnýza gelen ilk þey,"Yok caným, bunlar benim düþüncelerim. Ben gök-lerden gelecek olan sesi bekliyorum. Özür dilerim."Siz hâlâ Tanrý'nýn insanlarla bireysel olarak böylekonuþtuðunu anlamamakta ýsrar ediyorsunuz. Sizinelinizi tutan o sezgisel ses ki, bu da sorudan sonrakiilk sezgisel izlenimdir.

Bazen daha soruyu sormadan cevap size gelirçünkü biz sizin o soruyu sorduðunuzu biliriz.Bazen soruyu sorduðunuz veya sormak istediðiniziçin o kadar heyecanlanýr ve cevabý vermeye okadar istekli oluruz ki, siz daha soruyu sormadanönce, hem de çok önceden cevabý söyleriz. Burehberliktir. Bu beklenmesi gerekendir. Bu geze-genin gençleþtirilmesi bölgesi ile birlikte gelir vebu yýl geliþtirilmeye baþlandý. Þimdi, siz bu cevap-larý alýp kabul edecek misiniz yoksa cevaplarý"düþünen" zaten siz olduðunuza göre, bunlarý fýr-latýp atacak mýsýnýz?

Fizik Ýle Ýlgili Olarak Verilecek Olan Ýlhamlar

Þimdi de fizikten söz edelim çünkü artýk bilimdeortaya çýkmaya, görülmeye ve kýsmen de olsaanlaþýlmaya baþlamýþ olan bazý þeyleri, çok güzelþeyleri ifþa edebiliriz. Sizin önünüzde, yerde otur-makta olan beyefendi Yawee'dir. Ben onu iyi

tanýrým. (Kryon þu anda Dr. Todd'dan söz etmekte-dir. Kendisi bir týp doktoru, DNA araþtýrmacýsý veayný zamanda Kryon takýmýnýn bir üyesidir ve celsesýrasýnda yerde oturmaktadýr. Dr. Ovokaitys, Kryontarafýndan daha önceden Lemurya'da yaþamýþ olanbüyük bir bilim adamý ve Lemurya GençleþtirmeTapýnaðýnda gerçeklerin muhafýzý olarak tanýtýlmýþtýve bu husus 1994 yýlýnda basýlan Ýkinci Kitap'tayazýlmýþtý.)

Akaþik bellek bankalarýnýn insan içinde yol aça-bileceði þeyler çok ilginç, deðil mi? Sizin Akaþýnýzdünyanýn enerjisinde bir açýða vurma sürecininbaþlatýlmasý için uygun zamanýn gelmiþ olduðunubelli edecek ölçüde deðiþikliðin meydana gelmesiile içinde barýndýrmakta olduðu bilgileri serbestbýrakmak üzere tasarýmlanmýþ olan bir ruhbelleðidir. Nikola Tesla laboratuarýnda kütlesizobjeler yarattý, sizin anti yerçekimi adýný verdiðinizþey. Tesla elektriði kablosuz olarak nasýl bir yerdenbir yere aktaracaðýný biliyordu (bu arada bu iþielektriði havanýn içinden deðil topraðýn içindengeçirerek yapýyordu) ama bunu nasýl ispatlaya-caðýný bilemediði için bunalýma girmiþti. Odönemde henüz gerekli teknoloji yoktu ortada amabundan da önemlisi, gezegenin enerjisi bilinçliolarak ona hazýr deðildi. Tesla diðerlerinin inançengelini aþmayý baþaramamýþtý. Bu arada, Teslayeniden dünyaya geldi, Einstein da geldi ve onlarýnbu kez yaptýklarýný gördüðünüzde onlarýn kimlerolacaðýný bileceksiniz.

Sizin zamanýnýzýn enerjisi uygun zaman gelme-den ortaya atýlmýþ olan bazý teoriler için artýk hazýr-lýklýdýr. Bu bilgi ve teoriler o zamanlar da doðruy-du, þimdi de doðrudur ama þimdi zaman uygundur.Yýllardan beri üstünde çalýþýlmakta olan sorunlarabirdenbire ve ani patlama þeklinde çözümler bulun-masýný saðlayacak olan yepyeni bir bilimi gözleyin.Ve bunlar öyle çözümler olacak ki, herkes nedendaha önceden bunu düþünemedik diyecek.

Bu baðlamda soðuk füzyonun gerçekleþmesinibekleyin. Bunu size daha önce de söylemiþtim.Soðuk füzyon için yapýlmýþ olan deney doðruydu(Ponds ve Fleshman tarafýndan yapýlan ve büyükgürültü koparan deneyden söz ediyor). Deneyi

SEVGÝ DÜNYASI43

yapanlar elde ettikleri sonucu yineleyemedilerçünkü onlar deneylerini etkilemekte olan manyetiz-manýn özelliklerinin farkýnda deðillerdi (deneylerbir bodrum katýnda gerçekleþtirilmiþti ve mekânýntüm çevresi elektrikli aletlerle çevrilmiþti). Onlarbu iþin basit bir kimyasal iþlem olduðunu sanýyor-lardý. Ama öyle deðildi. Fizikte tesadüfen gerçek-leþtirilmiþ olan bir buluþtu ve kimyayý manyetizmaile baðdaþtýran ve pek az kiþinin araþtýrmaya vedenemeye deðer bulduðu bu buluþ bugün dahiesrarýný muhafaza etmektedir. Ayný þey Tesla'nýn dabaþýna geldi. Tesla bir nesnenin fiilen bir tezgâhýnüstünden uçtuðunu gözleriyle gördü ama nedeniniçýkaramadý. Bunun manyetizmanýn tasarýmý ileilgili olduðunu biliyordu ama o gün elde mevcutolan aletler ve teknolojiyle tasarýmý yapmasýmümkün deðildi. Böyle bir þeyi tasavvur edebilirmisiniz? Þimdi onun neden bunalýma girdiðinianlayabilirsiniz. Gezegende geliþmeler çoðunluklabu þekilde gerçekleþmektedir.

Yawee (Dr. Todd'a verilen ad) ile Söyleþi

Todd burada ve bu yeni enerjide onun LemuryalýAkaþý bildiklerini ifþa etmeye baþlamaktadýr. Buenerji ileriye doðru hareket eder ve bilincineengramlar (engram nöronlar arasýndaki baðlan-týlarýn kurularak aný denilen izlerin býrakýlmasýnaverilen ad; hafýzayý ifade etmek için kullanýlanterim) býrakýr. Todd her þeyi birden ve ayný andaalmaz, aslýnda bu hiçbiriniz için geçerli deðildir.Arayýþýný baþlatan vizyon (Dr. Todd'un yýllar öncegörmüþ olduðu DNA vizyonundan söz ediyor) buidi ama artýk az az kendisine verilmekte olan þey-leri hatýrlamaya baþladý.

Derin pineal tonlama (pineal toning) tekniði ileilgili mesajlarým Yawee'ye eterden gitmedi. O zatenbunlarý biliyordu. 2012 yýlýnýn saatine uyumsaðlayabilmek için Yawee'nin biraz iteklenmeyeihtiyacý vardý diyelim (gülüþmeler). Ve bu itek-lemeler iþe de yaradý ve doðru zamanda hazýr ola-cak. Ama bu bilgiye daha önceden de sahipti aslýn-da. Zaten tonlamalarýn biraraya getirilmesi ile ilgiliolarak sezgileri ve algýlarý önceden vardý çünkü

kimsenin hakkýnda konuþmadýðý fizik döngüleri ileilgili bilgisi vardý. Ýþte bugün biz bunlardan (kimse-nin söz etmediði döngüler) söz edeceðiz.

Gençleþtirme Tapýnaðý

Yawee kimliði ile Todd Lemurya'da Gençleþtir-me Tapýnaðý adý verilen bir yeri yönetiyordu. Çok,çok sonralarý Atlantis'te de ayný tapýnaðý yenidenkurma giriþimleri yapýldý ama Yawee'nin oradaolmamasý nedeni ile giriþim baþarýsýzlýða uðradý.Lemurya'lýlar Yawee'nin olaðandýþý bir özelliðinibiliyorlardý ve bu özellik de Yawee'nin yaþamsüresinin Lemurya'lýlarýn yaþam süresinin üç katýolmasýydý. Dolayýsýyla enerji ile ve özellikle deDNA ile ilgili bazý sýrlarý biliyordu. Yawee Genç-leþtirme Tapýnaðýnda þu anda keþfedilme aþamasýn-da olan bir þeyi keþfetmiþti. Benim bir saatim yok.Peki, bu keþif ne zaman yapýlacak dünyada?Göreceksiniz.

Derse devam etmek için þimdi Yawee'ye hitapediyorum. Günaydýn Yawee (günün zamanýnýnhiçbir önemi olmadýðýna dikkat edin çünkü celseninbu anýnda saat 17.00 idi. Çoðu bunun hiç farkýnabile varmadý. Bu Kryon'un espri anlayýþýydý.)

Todd: Ýyi günler Manyetik ÜstatBiz daha önceleri de konuþtuk. Konuþmalarý bu

þekilde yaptýðýmýz gibi özel konuþmalar þeklinde degerçekleþtirdik. Seni herkese teþhir etme gibi birdurum söz konusu deðildir çünkü bu sohbetleri herzaman uygun bir sevgi ortamý içinde gerçekleþtiri-riz ve amacýmýz zaten zamaný gelmiþ olan konu-larýn ortaya çýkmasýný ve sizin saatiniz ile uyumiçine girmesini saðlamaktýr (yeniden, bizim 3 boyutsaatimizden söz edilmektedir). Belirli veçhelerhalinde ve bölük pörçük olarak zihninde canlan-makta olan Gençleþtirme Tapýnaðý hakkýnda neleranýmsýyorsun? Oradaki enerjilerin neler olduðunuanýmsýyor musun?

Todd: Özellikle belirli bazý bölgelerde yoðun-laþmýþ ve yüksek rakým nedeni ile yoðunluðu art-mýþ olan dünyanýn içsel manyetik çekirdeðinin kul-lanýmý söz konusu idi.

Bunu dinleyen ve okuyan sevgili varlýklar

SEVGÝ DÜNYASI44

Gençleþtirme Tapýnaðýnýn Lemurya'nýn daðýnýntepesine kurulmuþ olduðunu hatýrlayacaklardýr.Ama bu dað bugün deniz altýnda kalmaktadýr.Bugünkü adý Hawaii'dir. Hawaii adalarý sadece çokyüksek, devasa bir daðýn çeþitli tepeleridir.Dibinden tepeye kadar ölçüldüðünde gezegenüzerindeki en yüksek daðdýr. Þimdi bile entepesinde kar bulunmaktadýr. Bu daðýn 6.000 metredaha yüksek halini hayâl edebilir misiniz? Uzaydanda görülebilen bu daðýn nasýl bir görünümüolduðunu hayal edebilir misiniz? Pleiadia'lýlarýngelmek üzere seçtikleri yer de bu dað idi. Aslýndanedeni açýk tabii.

Yawee belki de hatýrlýyorsundur, sen her zamançok üþürdün. Zira tapýnakta ýsýtýcý kullanmakmümkün deðildi çünkü orada ýsýtýcý çalýþmýyordu.Bugün bilimde yapýlmakta olan þeyleri medyumungetirmiþ olduðu filmde (Lee tarafýndan daha öncegösterilmiþ olan makro-dolaþýklýk ile ilgili video)gördüðünde, hafýzanda ilginç þeyler canlandý mý?

Burada ýsýdan söz ediyoruz. Burada sözünüettiðimiz enerji akýmýnýn neredeyse sýfýr direnç ilehareket etmesini saðlayan çok düþük ýsý ve soðuk-tur. Isýya baðlý olarak manyetik alaný 10, 100, hattâ1000 misli arttýran katalizördür bu aslýnda. Teknikaygýtlar olmaksýzýn senin o tapýnakta yapmýþolduðun iþi yapmana olanak saðlayan özelliklerdenbiri iþte buydu.

Þimdi sana þunu sormak istiyorum. Bu iþlerigerçekleþtirmek için gerekli olan fiziksel aygýtlar-dan anýmsadýðýn neler var? Bu sorularý sadecesenin Akaþýnýn ne amaçladýðýný çýkarabilmek içinsoruyorum. Bir hedef insanýn varlýðýndan sözetmiþtik.

Todd: Þu anda hatýrladýðým sözü edilen hedefinsanýn hem üstünde, hem de altýnda bulunan veözel geometrik yapýya sahip bir manyetiksürücünün temel özellik olduðudur. Dolayýsýyla,iþin içinde her iki manyetiklik vardý. Dolaþýklýðýyaratan bölgesizlik (no-zone) noktasý ve ters dönme(rotasyon) ve ters dönüþün (spin) önemi vardý.

Çok iyi. Etkileyici. Þimdi de büyük soru. Demekki insan dolaþýktýr (entangled), öyle mi? Kuantumolarak insan ne ile dolaþýktýr? Bunu hatýrlýyor

musun? Sana þunu sormama izin ver. Odada kaçinsan var?

Todd: Yaklaþýk 10Gerçekten de. Peki bunlarýn arasýnda özel biri

var mý?Todd: Örnek (model) insanDoðru! Gerçekten de. Eðer örnek (model) insaný

görebilseydin, bu örnek insanýn senin dikkatiniçekecek olan herhangi bir özelliðini hatýrlýyormusun? Henüz o noktada deðilsin. Ýþte bizimbugün senin belleðinde kovalayacaðýmýz budur,tabii senin için bir sakýncasý yoksa.

Todd: TabiiSana geri döneceðim Yawee ama þimdi herkesin

ne olduðunu anlayabilmesi için belirli bir süreçtengeçmek gerekiyor. Bu süreç içinde ilham vardýr.Þimdi seni temel atomik yapýya götürüyorum.Bunu daha önce de yaptým ama seni hiçbir zamanbu aþamaya kadar getirmemiþtim. Þimdi sanki ora-daymýþsýn ve o boyutlara kadar küçülmüþsün gibibenimle birlikte elektrona bakmaný istiyorum. Sev-gili ortaðým þimdi yavaþ git çünkü bu konuda hiçeðitimin yok. Senin, mesajý sana verildiði gibianlayýp vermen ve verirken geliþtirmemen ve de-ðiþtirmemen önemlidir (Kryon Lee ile konuþuyor).

Fizikçiler elektronlarýn döndüðünü (spiniolduðunu) söylerler. Böyle bir þey yoktur ve elek-tronlar dönemezler (spinleri olamaz). Elektronenerji olduðuna göre üstünde herhangi bir alan ola-maz. Elektronlar dönmezler ama onun yerine elek-tronik potansiyelleri vardýr. Bu gezegendeki her birparçacýk, görebildiðiniz her þey, bu evrendeki herþey kutupsallýk ile yaratýlmýþtýr. Þimdi bu yeni bil-gidir. Her þey kutupsallýk ile yaratýlmýþtýr vedengede olacak þekilde tasarýmlanmýþtýr. Sizin artýve eksi olarak adlandýrabileceðiniz kutupsallýkyüzünden bunlar bir alan içinde hareket ederler vekendilerini dengelemeye çalýþýrlar. Her þey, hemfiziksel olanlar, hem de diðerleri.

Bununla birlikte, tüm kutupsallýklar benim de-yimimle akran baskýsý nedeni ile önceden belirlen-miþ bir etki altýnda kalabilirler. Sizin deyiminizlebelirli bir yük taþýmakta olan (veya kutupsallýk iledönen) elektronlar - biz buna pozitif diyeceðiz -

SEVGÝ DÜNYASI45

negatif yüklenmiþ olanlara çekilirler ve böyleceçiftler olarak sýfýrlanýrlar. Dengedeki sýfýrý yarata-bilmek için bunlar birbirlerini ararlar ve bulurlar.

Dengelenmeyi ararlar ve dengeyi bulamazlarsamutlu olamazlar. Bu kelimeyi sadece fizikteki den-gesini bulamayan bir parçacýðýn durumunu vurgula-mak için kullanýyorum. Bilim ve bilimsellikle hiçilgisi olmayanlar bile bunu anlayabilir.

Ama atomlar söz konusu olduðunda bile herzaman birbirine uyumlu elektron çiftleri yokturçünkü elektronlarýn her zaman çift sayýlar halindeyaratýlacaklarýný vaaz eden bir atomik kural yoktur.Bu nedenle her zaman, benim tabirimle, dýþarýdakalan bir tek sayýlý elektron olacaktýr ve bu durum-da, dýþarýda kalan elektronun yüküne baðlý olarak,tüm atom pozitif veya negatif yüklü olacaktýr.Böyle bir durumda adý geçen atom içinde ilkinintersine yükü olan bir tek sayýlý bir elektronu olanbaþka bir atomu arayýp bulacaktýr. Bunun bir adývardýr: Manyetizma. Size biraz önce manyetizmayýaçýkladým. Bilim bunun bir kýsmýný zaten biliyor.Ancak, bilimin henüz tam olarak anlayamadýðýhusus her þeyin kutupsallýðýnýn olduðudur. Biliminbu baðlamda þüpheleri ve düþünceleri var ve ayrýcadurumun böyle olduðunu yakýnda gösterecek olanteoriler de var. Ben bugün bunlardan söz ettimçünkü birilerinin zihninde bu konular zaten vardýve iþlenmekteydi.

Dolayýsýyla, en küçükten en büyüðe kadar herþeyin, hattâ galaksilerin bile kutupsallýðý vardýr.Galaksinizin merkezinde, siz buna kara delik diyor-sunuz, bir kuantum itme/çekme makinesi yeralmaktadýr ve size bunun niye böyle olduðunuhemen söyleyeceðim.

Þimdi de büyük soru ve cevabýný hemen benvereceðim. Niye her þeyin kutupsallýðý vardýr? Taelektrona kadar her þey neden kutupsallýklayaratýlmýþtýr? En küçük þeyde, hatta Higgs Bozon(Tanrý parçacýðý) adýný verdiðiniz þey ve kuarklardabile kutupsallýk vardýr. Doðanýn tamamýnda veyaherhangi bir parçasýnda kutupsallýðý olmayan hiçbirþey bulamazsýnýz. Niye? Size nedenini söyleyeyim:Fizikçiler gülecekler. Yok hayýr, alay amacý iledeðil, uzlaþma baðlamýnda gülecekler. Eðer durum

böyle olmasaydý, evren çok sýkýcý ve tekdüze biryer olurdu. Çünkü her bir parçacýkta kutupsallýkyaratmak sureti ile her daim kendi kendini den-geleyen ve asla hareketsiz kalmayan aktif bir evrenyaratmýþ olursunuz. Eðer durum böyle olmasaydý,evren statik, deðiþmeyen ve yaratýcý olmayan biryer olurdu. Bu nedenle de, kutupsallýk olmasaydý,yaþam olmazdý. Yaþam atomik parçacýklarda birdualite, bir kutupsallýk olmasý suretiyleyaratýlmýþtýr. Yaþam evrenin varolmasý için gerekliolan özelliktir. Yaþam olmaksýzýn fiziðin varlýðý içinhiçbir neden yoktur. Ama siz de tam bunun tersinindoðru olduðu düþünüyordunuz, deðil mi? Sözdeyaþam tesadüfen, þans eseri bir gezegendebaþlamýþtý. Öff, ne kadar da 3 boyutlusunuz.Yaþamýn kendisi TASARIMDIR.

Þimdi tartýþmamýza devam edelim çünkü bizibelli bir yere götürüyor. Yawee, sen biraz önce tapý-nakta makro dolaþýklýk yaratma sürecini anlattýn.Çok iyi. Senin tanýmladýðýn manyetizma ve sýfýrnoktalarý idi. Çok iyi! Sen acaba manyetizmanýn vesýfýr noktalarýnýn sizin galaksinizin merkezinde deyer aldýðýný anlýyor musun?

Todd: Gayet tabii.Öyleyse, bunun anlamý galaksinin kendisi ile

dolaþýk durumda olduðudur. Ýþte bu da neden tümtakýmyýldýzlarýn ve yýldýz sistemlerinin Newtonhareketine uyum saðlamadýðýnýn açýklamasýdýr.Bunun yerine, bunlar tek bir bireymiþ gibimerkezin etrafýnda hareket etmektedirler, çünkübunlar birbirleri ile dolaþýktýr. Size biraz öncenedeni verdim ve bilim de yakýnda bunu anlamayabaþlayacaktýr. Bugüne kadar bir gizem olarakkalmýþtý ama artýk sizler biliyorsunuz. Demek kisizde makro dolaþýklýk var. Hayal edebileceðiniz enbüyük þey, galaksi, kendisiyle dolaþýktýr. Sizinkendi yaþamýnýzýn her bir gününde karþýlaþmanýzaraðmen henüz görmediðiniz, farkýna varmadýðýnýz,anlayamadýðýnýz baþka dolaþýklýk konularýnýnolmasý mümkün müdür? Bunun cevabý evettir.Öyleyse, devam edelim.Sevgili insan, size bundansonra söyleyeceðim çok güzel bir þeydir, DNA ileilgilidir ve Yawee bunu biliyordu. Yawee nasýl sihiryapabileceðini biliyordu.

SEVGÝ DÜNYASI46

DNA'nýn örneði (ana örnek) mükemmeldir. Ýyidoktor bu yaþamýnda bundan size söz edecek (Toddolarak). Size bunu daha önce de söyledim. Siziniçiniz mükemmeldir ama sizler burada iyi çalýþ-mayan DNA ile oturup duruyorsunuz. Bu bir diko-tomi (birbirine ters, zýt iki þey) gibi görünüyor.Yani, DNA mükemmeldir ve uzun bir yaþam içintasarýmlanmýþtýr ama ayný DNA tam da bu tasarýmaters düþer gibi görünen þeyler yapmaktadýr.

DNA etrafýnda bulunan ve insanlýðýn bilincitarafýndan yaratýlmýþ olan enerjinin alýnmasý içinbir bilgi kaynaðý olarak tasarýmlanmýþtýr. Dahasonra DNA içinde yer aldýðý enerjiye uygun birtepki vermek üzere konumlanýr. Baþka bir ifade ile,eðer gezegenin enerjisi düþük ise, DNA'nýn enerjiside düþük olur. Bu bir kuantum makinedir ve eðerinsan bilinci tarafýndan yaratýlan kuantum enerjisidüþük düzeyde ise, DNA da kötü çalýþýr.

Size yaþamý tanýmlamak istiyorum, biyolojikyaþamý deðil, ruhsal yaþamý. Evet, tüm o entelek-tüeller sýký dursun çünkü onlarýn pek çoðununhoþuna gitmeyecek bu. Ruh tarafýndan ölçüldüðüþekliyle ruhsal yaþam insanýn özgür iradesi ve seçi-mi olmasýna baðlýdýr. Bu ne zaman baþlar ve olur?Bu insanýn ilk nefesini aldýðý anda baþlar. Rahimdedeðil. Þimdi etrafta, "Hayýr bu doðru deðil, budoðru deðil. Kadýnýn karnýndayken ruh hayattadýr!"diyenler çýkacaktýr. Ben ruhsallýktan söz ediyorum.Ruhun gördüðü ve perdenin diðer tarafýndan gelipilk nefesinizi aldýðýnýz andaki ruhsallýk.

Annesinin içindeki bir çocuðun özgür iradesi veseçimleri yoktur. Bu çocuk doðana kadar annesininyaptýðý seçimlere baðýmlýdýr. Gerçekte o çocuközgür irade için hazýrlýk aþamasýndaki bir ruhtur veo ruhun tepkilerinde bizim daha önce tartýþmalarý-mýzda belirttiðimiz gibi ruhsal olan pek çok özellikvardýr. Ama þimdi ben kutupsallýðý olan (dualite),özgür seçimi olan yaþamdan söz ediyorum.

Þimdilik "annenin içindeki çocuktan" söz edelimçünkü sizin bilmenizi istediðim bir süreç var. Benþimdi hamileliðin baþlamasýndan sonraki 240. günegitmek istiyorum. Bu aþamada çocuðun DNA'sýmükemmeldir. Bebek henüz ilk nefesini almamýþtýr.DNA henüz o aþamada rahmin içinde kapalý ve

korunmuþ olarak bulunduðu için gezegenin ener-jisini ölçmemiþtir. Bunu biliyor muydunuz? Rahimiçinde mükemmel bir çocuk bulunmaktadýr.Çocuðun DNA'sýnda Akaþýn ve ayrýca ebeveynlerintüm özellikleri bulunmaktadýr ama durum sizesöylenmiþ olduðundan farklýdýr. DNA % 100tasarýmlanmýþ olduðu gibidir. DNA içindeki kuan-tum talimatlar çocuðun biyolojisi ile konuþmakta,çocuðu ilk nefes için hazýrlamaktadýr. Þimdi sizlereTodd'un, Yawee'nin zaten bildiði þeyi açýklýyorum.

Gençleþtirme Tapýnaðýnýn Açýklamasý

Gençleþtirme Tapýnaðýnda kuantum olarakdolaþýk hale getirilmiþ iki insan vardýr. Bunlardanbiri hedefken, diðeri de "örnektir" (model).Yaþamýn uzatýlmasý Yawee'nin DNA hakkýndakibilgilerine dayanarak hedefi, örnek ile dolaþýk halegetirmek ve birinden diðerine belirli özellikleri taþý-maktan ibaretti.

Bunun iþe yaramasýnýn tek yolu DNA'nýn kuan-tum özellikleri olmasýydý ve DNA'nýn bu özelliklerivardýr. 10 yýldan daha uzun süredir size verdiðimiztüm derslerde þifrelenmiþ olmayan ve "çöp" olarakkabul edilen DNA'nýn yüzde doksanlýk bölümününkuantum talimatlar seti olduðunu söyledik. Bunedenle, DNA molekülünde henüz keþfedilmemiþve fakat tümü gerçek ve DNA molekülünün 3 mil-yardan daha fazla sayýdaki parçasýnýn kimyasýnaverilen talimatlar ile ilgili olan bazý kuantum özel-likleri olmalýdýr. Bu özellikle protein ile þifrelenmiþparçalarýn gen üreten kimyasý bakýmýndan doðru-dur. Basitlik amacýna yönelik olarak size DNA'nýnaktif olarak dinamik olduðunu ve sizin "normal"olarak kabul ettiðiniz her þeyin gerçekliðinideðiþtirebileceðini söyleyebilirim.

Yawee sen örnek insan ile dolaþýk durum yaratanhedef ile ilgili özellikleri çok iyi açýkladýn. Þimdide örneðin 1) kadýn olduðunu ve 2) kadýnýn hamileolduðunu açýklýyoruz.

Todd: (sözünü keserek) Mükemmel DNAörneðinin kaynaðý!

Evet doðrudur! Demek ki GençleþtirmeTapýnaðýnýn iki sýrrý varmýþ: 1) Dünyada DNA doð-

SEVGÝ DÜNYASI47

mamýþ çocukta mükemmeldir ve örnek olarak kul-lanýlan süje gezegenin enerjisini özümsemeden(asimile etmeden) önce siz o mükemmelliðin bazýözelliklerini aktarabilirsiniz ve 2) Siz DNAmolekülü ile kuantum iletiþim içine girerek yaþamýuzatabilir ve þifa gerçekleþtirebilirsiniz. Burada sözkonusu olan imkânlarý görebiliyor musunuz? Birçocuða gebe olan akýllý, kutsal diþi örnek masasýüzerinde yer alabilecek olan tek kiþidir. Siz þimdibunun güzelliðini, içerdiði imkânlarý ve olayýn ne-reye doðru gittiðini anlayabiliyor musunuz?

Bilimin ana yolunda ortaya çýkabilecek olan bazýþeyler var. Birincisi, sizler DNA ile ilgili bazý sýrlarýöðreneceksiniz ve bunlar embriyonik olacak. Biliminsanlarýnýn embriyonik hücreleri ve onlarýn içinde-ki sihri keþfetmelerini gözlemeye baþlayýn.Plasentada olaðan olmayan kök hücrenin yeraldýðýný zaten biliyorsunuz. Siz ayrýca öncedenprogramlanmýþ ergin kök hücrelerin halen bedendemevcut olduðunu biliyorsunuz. Peki ama doð-mamýþ çocuðun DNA'sýndan ne haber? Ýkincisisenin bugünkü çalýþman Lemurya'da yapmýþ olduk-larýný kullanmaksýzýn "mükemmel örneði" temsiledecektir. Bu nedenle bunu yapacak olan insansensin. Buraya geliþ nedeninin bir uzantýsý da budurve 2012 ve daha ilerisi için mükemmeldir.

Doðmamýþ çocuklarýn embriyonik hücreleritoplum açýsýndan dokunulmazdýr ve bu baðlamdaonlarýn dünyada olmalarý ile Mars'ta olmalarýarasýnda bir fark yoktur çünkü hiçbir bilim insanýve bilim bu hücreleri 3 boyut tavrý içinde kullan-maya çalýþmaya kalkýþmayacaktýr ve þu aþamadasizin yapmayý öðrendiðiniz ve becerdiðiniz tek yolise budur. Her þeye raðmen bunu denemeye kalkan-lar olursa, onlar da zaten hiçbir yere varamayacakve beceremeyeceklerdir. Etrafa yayýlmayan ve iþgaletmeyen olmanýn yanýnda gerçekten yardýmcý ola-bilecek ve bir biyolojik hücreden diðerine, birinsandan diðerine özelliklerin aktarýlmasýnýsaðlayabilecek kuantum süreçler vardýr ve siz bun-larý öðrenme aþamasýndasýnýz. "Kablosuz" düþünün(Kryon espri anlayýþý). 1.000 millik mesafe boyun-ca kablolar döþemek gerektireceðini düþündüðünüzþeyleri artýk hiç kablo olmadan uydularý kullanarak

hallediyorsunuz. Bu sizin enerjinin transferibaðlamýnda tümüyle yeni anlayýþlara doðru hareketettiðinizi gösteren bir kýyas veya benzetmedir(analoji). Þimdi bir an için o tapýnakta bulunananne hakkýnda konuþalým.

O zamanlar o masa üzerinde yatan ve "örnek"olarak yararlanýlan kadýn "Lemurya piyangosunu"kazanmýþtý (Kryon espri yapýyor) çünkü baþka birinsan ile dolaþýk olan bebeðinin, diðer kiþininyaþýndan ve saðlýk durumundan tümü ile baðýmsýzolarak, gelecekte çok daha ileri aþamadakigeliþmiþlik düzeyinde bir insan olacaðýný biliyordu.Bu karmaþýk bir durumdur ama baþka bir insanayardým etme süreci bebeðin Akaþýna kazýnmaktadýrve çocuk bir þifacý özelliklerine sahip olarak doð-maktadýr. Bu söylenenler karmaþýk ve tartýþmayamüsait olup içinde de aþýrý aydýn düþüncesi olabilir,çünkü sizin 3 boyutlu beyinleriniz burada yanlýþlýk-lar ve hatalar bulacaktýr. Size tüm söyleyebileceðimbir kuantum sistemin doðrusal bir sistem olmadýðýve bu hususlarý kendi anlayýþýnýz çerçevesinde ana-liz etmeye kalkarsanýz mantýðýnýzýn çökeceðidir.Siz daire þeklindeki zamaný hayal edebilir misiniz?Ayný anda iki ayrý yerde olmayý ve hattâ kendi ira-denizle baþka bir nesnenin parçasý haline gelmekiçin moleküler yapýnýzý deðiþtirmeyi hayal edebili-yor musunuz? Eðer bunlarý yapamýyorsanýz, makulbir þekilde yorum yapmaya da izniniz yoktur. Zirayukarýda söylenenlerin hepsi DNA'nýn kuantumolanaklarýnýn parçalarýdýr. Eðer bana inanmýyor-sanýz, bir Pleiada'lýya sorun. Þimdi Yawee, ozamanlar neler yapmakta olduðunu anlayabiliyormusun? Bundan baþka cevaplara ihtiyacýn var mý?

Todd: Eh, doðrusunu istersen ihtiyacým var.Evet!

Yawee, sen rüyalarýnda neler görüyorsun?Bilmediðin ve görmek istemediðin neler görüyor-sun rüyalarýnda?

Todd:DNA'nýn yeniden ayarlanmasý ve Pleiada'-lýlarýn kuantum durumda yaptýklarý gibi bir yerdenbir yere serbestçe hareket etmemizi saðlayacak olanuyumlu ayarlanma ile ilgili rüyalar görüyorum.

Sen tabii ki bu soruyu soracaksýn çünkü Akaþýnýngördüðü ve hatýrladýðý þeylere dayalý olarak daha

SEVGÝ DÜNYASI

büyük resmi görebilecek durumdasýn. Sen ayrýcabunlarýn mümkün olduðunu da biliyorsun. Bu ara-da, burada olanlarýn hepsi biraz önce duyduklarýhakkýnda ayný þeyi soruyorlar: "Biz nerede birhamile kadýn bulur ve söylediðiniz þeyleri yapabili-riz?"

Ýþ bunun çok ötesine geçmektedir ve Pleiadan'larda bunu biliyorlardý. Bu bilgilerin hepsi ilk önceonlardan geldi ve sana aktarýldý Yawee. Bu ozamanlar içindi, þimdi için deðil. Pleiada'lýlarbugün artýk yapmak istedikleri için hamile bir kadý-na ihtiyaç duymuyorlar. Onlarýn da DNA'sý var amao DNA tam geliþmiþ bir kuantum durumda, insaniçin de bir potansiyel oluþturan bir durum bu.

Partnerimin geçmiþ zamanda fiziðin tavrý ileilgili olarak bilgiler vermiþ olduðunu sizlere hatýr-latmak isterim. Þimdi de bu celsenin baþlangýcýndayer alan kutupsallýk tartýþmasýna geri dönmüþ olu-yoruz. Yawee, bu "tavýr" senin keþfetmiþ olduðundoðal icadýn içine yerleþtirilmiþtir. Fizik aktiftir vedenge arayýþý içindedir. Bunun anlamý þudur: Seninsürecinle yaratmýþ olduðun her bir alan - hazýrmýsýn? - mükemmel bir DNA'nýn özelliklerinesahiptir. Bu doðmamýþ bir bebeðin esas örneðininözelliklerini de görmektedir. Bunun için hamile birkadýna gereksinim duymazsýn. Bu özellikler hedefkiþinin hücresel yapýsýnýn almayý kabul edebileceðiher durumda o hedef kiþiye aktarýlabilir ve o kiþitarafýndan alýnabilir.

Senin çalýþmanda yapmýþ olduðun þey buPleiada'lý özellikleri ile bir kuantum alan yaratmakolmuþtur ve hücreler bunlar ile temasa geçtiklerineonlarý dinlemektedirler. Henüz ince ayar yapýlma-mýþtýr gerçi ama sonuç itibarý ile onlarý da keþfede-ceksin. Bu keþfi yaptýðýnda, bir "örnek insan" ol-maksýzýn geleceðin rejenerasyon makinesini yapmýþolacaksýn. Örnek insana gereksinim duymayacaksýnama örnek insanýn özelliklerini kullanabileceksin.

Bu süreç ve diðerleri de bilimin dikkatinden kaç-mayacak. Sen yalnýz olmayacaksýn. Senin tek baþý-na yaþam sýrrýna sahip olman uygun olmayacaðýiçin baþkalarý da buna sahip olacak. Hayvanlarlayapýlan embriyonik çalýþmalar insanlarýn kaybettik-leri uzuvlarýnýn yeniden büyümesi ve son 23 yýldýr

üzerinde konuþtuðumuz diðer þeylerin yapýlmasýiçin gerekli bilgilerin elde edilmesine yol açacaktýr.Ama hâlâ daha büyük bir soru ortada durmaktadýr:Gezegen üzerindeki hayvanlarýn rolü tam olaraknedir? Hayvanlar reenkarnasyona tabi mi? Buhususlar üzerinde baþka zaman konuþacaðýz. Bu tipþeylerin olmasý ve ayrýca ergin kök hücrelerin dahageniþ bir çerçeve içinde kullanýlmasý hususlarýnýgözleyin. Ýþte hepsi burada, gözünüzün önüne seril-di. Tüm bunlarýn hepsi 2012 yýlýnýn gelmesini bek-liyordu.

Yawee, senin özelliklerinden biri seninPleiada'lýlarla birlikte yaþamandýr. Sen þu andaonlarla dolaþýk bir durumdasýn, yani 3 boyut deðil.Onlar aynen 26.000 yýl önce olduðu gibi o tonlarýyeniden duymak istiyorlar. Onlar buna hazýr. Ve osinyal gönderildiði zaman, o mesajda, "Ýnsanlýkvarmýþtýr ve vardýðý yerde de kalacaktýr" denecektir(Todd'un 2012 yýlýndaki gün dönümü için KoroProjesinden söz ediyor).

Ve bu da günün mesajýydý. Bazýlarý , "Çok fazlabilim oldu Kryon!" diyeceklerdir. Baþkalarý ise,"Gerçekten de Yaratýcýnýn sisteminin güzelliðiortaya çýktý!" diyeceklerdir. Sevgili varlýklar, bili-min özellikleri sizin þevkinizi kaçýrmasýn. Bilimselþeyleri bilmek ve anlamak zorunda deðilsiniz amasizden bunlarý kutlamanýzý istiyoruz. Çünkü yaratýcýolan Tanrý evrenin en büyük fizikçisidir ve yaþamsistemini ve sevginin dengesini yaratmak için bualetleri kullanmýþtýr. Bunlarýn hepsi insan yaþamýnýve insanýn anlayýþýný geliþtirip iyileþtirecektir.

Size yeniden söylemek isterim ki, her bir atom-daki çekirdek ile elektron arasýndaki mesafe Tan-rý'nýn sevgisi ile doludur. Bu Yaratýcýnýn çorbasýdýr,yaþam için yapýlmýþtýr ve eðer isterseniz sizin elini-zi tutmaya hazýrdýr. Bu gezegendeki bilginin yeni-den ayarlanmasý ve kuantum paradigmaya geçiþiçin ilk adýmdýr. Benim saatim yok. Size ne zamanolacaðýný söyleyemem. Size sadece artýk zamanýngeldiðini ve uzun yýllar önce biz çalýþmamýzabaþladýðýmýzda ise henüz zamanýn gelmemiþolduðunu söyleyebilirim. Birlikte iþaretli noktayýgeçtik ve þimdi çalýþma baþlýyor. Ve öyledir.

KRYON

48

DeðerliOkuyucularýmýzSevgi Dünyasý DergimizHaziran 2007 tarihindenbaþlamak üzere yalnýzcaabonelerimize ulaþmaktadýr. Bizlerle olmaya devam etmek istiyorsanýz,Haberleþme adresi: [email protected] vePK: 227 Beyoðlu/Ýstanbul.En içten sevgilerimizleSevgi Dünyasý

Adý, Soyadý: .....................................................Adres: .....................................................Posta Kodu: .....................................................Ýlçe: .....................................................Ýl: .....................................................Tel: .....................................................2012 yýlý için Tek Dergi fiyatý: 7 TL.Abone ücreti: Yurt içi (75 TL) ................

Yurt dýþý (90 TL) ................Posta Çeki No: 385999 (Sevgi Yayýnlarý)

“Lütfen Yeni Yýlda AboneliðiniziYenilemeyiUnutmayýnýz!..”