Dr Vefa Kinis

66
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI HAYDARPAŞA NUMUNE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ II. KULAK BURUN BOĞAZ KLİNİĞİ Klinik Şefi: Prof.Dr. Erol EGELİ LARENKS KANSERİ TÜMÖR (T) EVRELEMESİNDE TEŞHİS YÖNTEMLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve KARŞILAŞTIRILMASI (UZMANLIK TEZİ) DR. VEFA KINIŞ İSTANBUL-2008

description

vefaa

Transcript of Dr Vefa Kinis

  • T.C.

    SALIK BAKANLII

    HAYDARPAA NUMUNE

    ETM VE ARATIRMA HASTANES

    II. KULAK BURUN BOAZ KLN

    Klinik efi: Prof.Dr. Erol EGEL

    LARENKS KANSER TMR (T) EVRELEMESNDE TEHS YNTEMLERNN

    DEERLENDRLMES ve KARILATIRILMASI

    (UZMANLIK TEZ)

    DR. VEFA KINI

    STANBUL-2008

  • 1

    NSZ

    Asistanlk eitimim sresince bilgi ve deneyimlerinden faydalandm

    hocam, 2.KBB Klinik efi sayn Prof.Dr. Erol EGELye, asistanlmn ilk

    yllarnda birlikte alma frsat bulduum Op.Dr. Osman KARAASLANa,

    1.KBB Klinik efi Do.Dr. nal GRSANa, ef muavinlerimiz Op.Dr. Tanju

    GKEER ve Do.Dr. aatay OYSUya, tez danmanm Op.Dr. Bar

    NABOLUna, Op.Dr. Tlay ERDEN HABEOLUna, Op.Dr. Sema ZER

    TOROSa, Op.Dr. Hlya KAHVE NOSHARye, Op.Dr. idem TEPE

    KARACAya, Op.Dr. Adil nar AKKAYNAKa, 1.KBB Kinii ef muavini

    Do.Dr. Celil USLUya, Dr. Mehmet Habeoluna sayg ve teekkrlerimi

    sunarm.

    Beraber almaktan her zaman gurur duyduum sevgili asistan

    arkadalarm, kliniimizde grev yapan tm hemire ve klinik personele

    teekkr eder, sevgilerimi sunarm.

    Son olarak desteini hibir zaman benden esirgemeyen sevgili eim

    Burcay KINIa ve aileme teekkr ederim.

  • 2

    NDEKLER:

    1. GR .......................................................................................................... 3

    2. GENEL BLGLER.4-19

    3. MATERYEL ve METOD20-21

    4. BULGULAR 22-39

    5. TARTIMA. 40-52

    6. SONU 53-54

    7. ZET... 55-57

    8. KAYNAKLAR....................................................................................................58-65

  • 3

    1. GR

    zellikle son 10 ylda larenks kanseri insidans nemli lde artm ve

    dnyada bir ylda tans konan tm malignitelerin yaklak %2-5ini oluturmutur

    (1). Sigarann bilinen en nemli faktr olmas ve sigara iiminin ok yaygn olmas

    larenks kanserlerini nem olarak ayr bir yere koymaktadr (2).

    Erken evrede tan konan larenks kanserlerinde radyoterapi veya parsiyel

    larenjektomi ile ses ve larenks fonksiyonlar korunarak hastann morbiditesi dk

    olmakta ve sosyal hayat kalitesi ykselmektedir. Buna karlk, larenks kanserli

    hastalar ou kez ileri evre tmrlerle bavurmakta ve parsiyel cerrahi veya

    radyoterapi anslarn yitirmektedirler. Bu gibi durumlarda, kanser cerrahisinde ilk

    prensip hastaln tedavisi ve hastann hayatta kalma sresinin artrlmas

    olduundan, larenksin fonksiyonlar ikinci planda tutularak total larenjektomi gibi

    radikal yntemlerle tedavi edilmektedir (1,3). Tedavi ncesi larenks kanserlerinin

    evrelendirilmesi hem doru tedavi plannn yaplmas hem de farkl tedavi

    seeneklerinin sonularnn karlatrlmas asndan zorunludur. zellikle

    teknolojinin gelimesiyle, gvenirlii ok daha yksek olan bilgisayarl tomografiyle

    beraber dier grntleme seeneklerinin ve endoskopik muayene yntemlerinin

    ortaya kmasyla preoperatif tmr evrelendirilmesi ve tedavi seimi ok daha

    baarl yaplabilmektedir. Bylece en uygun tedavi seenei, hastann yaam

    kalitesini en az bozacak ekilde uygulanmaktadr (4,5).

    Bu almayla, larenks kanseri nedeniyle kliniimizde ameliyat edilen

    hastalarn klinik muayenesi, kontrastl boyun bilgisayarl tomografisi ve intraoperatif

    evrelendirilmesi retrospektif olarak yaplp, istatiksel olarak karlatrlmtr. Ayrca

    evreleme ve tedavi seimini etkileyen derin larengeal blgelerin retrospektif olarak

    deerlendirilmesi ve analizi yaplmtr.

    Bu almada, larenks kanserinin tmr (T) evrelemesi ve tedavi seimine

    karar vermede, preoperatif yaplan klinik muayene ve kontrastl boyun bilgisayarl

    tomografisi bulgularnn gvenilirlii ve doruluunun deerlendirilmesi

    amalanmtr.

  • 4

    2. GENEL BLGLER

    Larenks Anatomisi Larenks kanserlerini doru deerlendirip tedavisine karar vermek, bu blge

    anatomisinin ok iyi bilinmesiyle mmkndr. Kkrdak atsn, epiglot, tiroid,

    krikoid, aritenoid, kornikulat ve kuneiform kkrdaklar oluturur. Larenksin st

    kenar serbest olup epiglotun lateral kenarlar, ariepiglotik kvrm, aritenoid blge ve

    interaritenoid aralk tarafndan oluturulur. Alt kenar krikoid kkrdan alt

    kenarndan geen bir planla snrldr. Anterolateral duvarn, tirohyoid membran,

    tiroidin laminas, krikotiroid adale ve membran, krikoid kkrdan n kornusu yapar.

    Posterior snrn ise, ariepiglotik foldlar, aritenoid kkrdaklar, interaritenoid boluk

    ve krikoid kkrda kaplayan mukoza yapar. Vallekula, piriform sins ve postkrikoid

    blge superior ve inferior hipofarenks alanlardr (1,6).

    Larenks embiryolojik geliim, fonksiyon ve lenfovaskler yaps dikkate

    alnarak blgeye ayrlr (7).

    1. Supraglottik blge

    2. Glottik blge

    3. Subglottik blge

    Supraglottik blge: Epiglotun tepesinden larengeal ventrikln apeksine uzanr.

    Epiglotun larengeal yz, ariepiglottik foldlar, aritenoid kkrdan larengeal yz,

    yalanc vokal kordlar ve ventriklleri ierir. Bilateral olarak lenfatiklerden olduka

    zengindir. Glottik blge ile arasndaki anatomik olarak gerek snr, vokal kordun

    skuamz epiteli ile ventrikln respiratuar mukozasdr. Klinik olarak bunu

    belirlemek zordur. Pratik olarak snr, ventrikln apeksidir.

    Glottik blge: Ventrikl apeksi ile bu noktann 1cm altndan geen horizontal plan

    arasndaki blgedir. ki gerek vokal kord, anterior ve posterior kommissrleri ierir.

    Lenfatiklerden fakir bir blgedir.

    Subglottik blge: Glottik ve subglottik blge arasndaki snr, vokal kordun serbest

    kenarnn 5mm altndadr. Subglottik blgenin alt snr da krikoid kkrdan inferior

    kenardr (5).

  • 5

    Larenksin Membran ve Bariyerleri Larenksin ba doku bariyerleri larengeal kompartmanlar iin snr olarak

    hizmet eder. Alt ksm (konus elastikus, krikovokal membran) kuadrangler

    membrandan ventrikl ile ayrlr.

    Krikovokal membran (konus elastikus) larenksin alt ksmn sarar. nde orta

    hatta krikotiroid ligameni oluturacak ekilde birleir. Krikoid kkrdan st

    kenarna doru tutunarak yanlara doru ilerler. Yukarda ise, nde tiroid kkrdak, alt

    kenarnda orta hatta birleir. Serbest kenar vokal ligameni oluturacak ekilde

    arkaya doru ilerler. stte arkada vokal prosese tutunarak sonlanr. Bu membran

    glottik ve subglottik blgeyi paraglottik mesafeden ayrr.

    Kuadrangler membran, nde epiglotun serbest kenarna tutunarak balar.

    Her iki tarafta arkaya doru ilerleyerek aritenoid kkrdan medial yzne tutunur.

    stte ve altta iki serbest kenar bulunur. stteki serbest kenar ariepiglottik foldu,

    alttaki serbest kenar ise ventrikler foldu oluturur.

    Anterior kommissr tendonu (Broyles tendonu), her iki vokal ligamen nde

    birletikten sonra tiroid kkrdaa tutunur. Bu blgede tiroid kkrdan i

    perikondriumu yoktur. Bu durum anterior kommissr lezyonlarnn kolayca tiroid

    kkrdaa invazyon yapmasn salar. Anterior kommissr tendonu lateral subglottik

    tmrler iin snrlayc olmasna ramen byk glottik ve orta hatta yerlemi

    supraglottik tmrler iin bir gei yoludur.

    Tirohiyoid membran, tiroid kkrdak st kenar ile hiyoid kemik korpusu ve

    byk boynuzunun alt kenar arasnda uzanr. Preepiglottik boluun n duvarn

    oluturur. Krikotiroid membran tiroid kkrdan alt kenarndan krikoid kkrdan st

    kenarna uzanr.

    Larenks Kompartmanlar Reinke boluu; vokal ligamenin zerini rten mukoza gevek olduu iin

    burada potansiyel bir boluk vardr. Bu boluk vokal kord boyunca uzanr.

    Preepiglottik boluk; stte hiyoepiglottik ligamen ve vallekula mukozas,

    nde tirohiyoid membran ve tiroid kkrdak, arkada epiglot ve tiroepiglottik ligamen

    ile snrldr. Bu boluk, areolar ya dokusu, lenf ve kan damarlarn ierir.

    Paraglottik boluk; ventrikllerin lateralindeki boluktur. Dta tiroid

  • 6

    laminalar, inferomedialde konus elastikus, medialde larengeal ventrikl,

    speromediyalde ise kuadrangler membran ile snrldr. Bu boluk nde

    preepiglottik boluk ile balant kurar. Bu bolua yaylan tmrler, stte tirohiyoid

    membrandan, altta da krikotiroid membrandan larenks dna yaylabilir. Paraglottik

    boluun arka duvar sins piriformis mukozas ile kapldr (8-10).

    Larenks Kanserleri Epidemiyoloji

    Larenks kanseri tm vcut malignitelerinin % 2-5ini oluturmaktadr.

    Larenks kanseri en sk 57. dekadlar arasnda grlmekte olup, erkek/kadn oran

    10/1 arasnda deimektedir (1,3,11). Erkeklerde daha fazla grlmesine ramen,

    sigara ien ve erkeklerle ayn ilerde alan kadnlarn saysnn artmasyla aradaki

    fark azalmakta ve son zamanlarda oranlarn 56/1 eklinde deitii konusunda

    almalar bulunmaktadr (12). 30 yan altnda grlme skl %1dir. Larenks

    kanseri bulunan bir hastada ayn anda (senkron) birden fazla karsinom grlme oran

    yaklak %1dir. Metakron primer tmr ihtimali ise %5-10dur. Baka bir tmrle

    en fazla beraber olabilen tmr larenks kanseridir (13).

    Etyoloji Etyolojide heredite, hormonlar, hava kirlilii, asbest, tahta tozu, kmr,

    eitli metaller, virs enfeksiyonlar ve diyetide ieren birok etken sorumlu

    tutulurken, karsinojen olduu kesinlikle ispatlanan en mhim etmen sigaradr

    (14,15). Sigara otuzun zerinde karsinojenik madde iermektedir. ilen sigara says

    kadar yl da nemlidir. Yaplan bir vaka kontrol almasnda, gnde 2 paketten

    fazla sigara ienlerde hi imeyenlere gre riskin 10,4 kat olduu bulunmutur (16).

    Sigaray braktktan 15 yl sonra hi sigara imeyen bir insanla ayn risk seviyesine

    ulamaktadr (17). zellikle sigara imeyen hastalarda grlen larenks kanserinde

    larengofarengeal reflnn neden olabilecei dnlmektedir (18,19). Ayrca refl

    postkrikoid kanserde sk grlmektedir. Dier nemli etiyolojik faktr alkol olup

    ttn ile birlikte sinerjik etkisi gsterilmitir (20,21).

    Plummer-Vinson sendromu ve slfirik asit de risk faktrleri arasnda

    saylmaktadr (22,23).

  • 7

    Patoloji Larenks malign tmrlerinin yaklak %95-98i yass epitel hcreli kanser

    olup (21), spindle cell, verrkz karsinoma gibi varyantlar vardr. Larenksin

    premalign lezyonlar genellikle lkoplaki olarak adlandrlr. Mikroskopik olarak

    hiperkeratozdan, epitelin yaygn displazisine kadar uzanrlar. Hafif ve orta derecede

    displazi bu iki ucun arasndadr. Karsinoma insitu, skuamz epitelin bazal membrana

    invazyon yapmayan kanseridir ve kanserin en erken formudur.

    Dk insidansl dier larenks kanserleri;

    - Kk hcreli karsinom

    - Mukoepidermoid karsinom

    - Adenokarsinom

    - Adenoid kistik karsinom

    - Sarkomlar (kondrosarkom, fibrosarkom, rabdosarkom vb.)

    Differansiyasyon derecesine gre;

    - yi diferansiye

    - Orta derecede diferansiye

    - Az differansiye veya undifferansiye olarak snflandrlr.

    Larenks kanserleri lokalizasyonlarna gre supraglottik, glottik, subglottik ve

    transglottik olarak 4 grupta incelenir. Glottik kanserler %56-60, supraglottik

    kanserler %41-45 ve subglottik kanserler %1-2 orannda grlmektedir.

    Supraglottik kanserler; epiglotun serbest kenarndan ventrikle kadar olan

    alana lokalize tmrlerdir. Supraglottik blgenin lenfatikten zengin olmas nedeniyle

    lenfatik yaylmlar kolay olan tmrlerdir (24). Bu nedenle ileri evre supraglottik

    tmrlerde, boyun klinik olarak negatif bile olsa boyunda mutlaka tedavi planna

    eklenmelidir. Kolayca tiroid kkrdaa penetre olabildiklerinden ve preepiglottik

    alana yaylabildiklerinden prognozu ktdr.

    Glottik kanserler; genellikle vokal kordu ve n komisr tutarlar. yi

    diferansiye tmr olmalar, lenfatiklerin yok denecek kadar az olmas, tiroid

    kkrdan iyi bir bariyer oluturmas, yaylmn yava olmasn salayan en nemli

    faktrlerdir (25).

  • 8

    Subglottik kanserler; n komisrde vokal kordlarn serbest kenarnn 2-4mm

    ve vokal kntlarn ucundan 5-7mm kadar aasndan balayarak krikoid kkrdak

    alt kenarna uzanrlar.

    Transglottik kanserler; bir larengeal blgeden glottisi geerek dier blgeye

    atlayan tmrlere denir. Erken dnemde paraglottik alana yayldklarndan

    prognozlar ktdr (25).

    Tan Uygulanacak tedavi ynteminin seiminde ve tmr evrelemesinde iyi bir

    yk alnmas, fizik muayene yaplmas ve grntleme yntemleri ile desteklenmesi

    gereklidir. Larenks kanserli olgularn erken dnemde tannmas fonksiyonel cerrahi

    tedavi ansn artrmaktadr.

    yk-Semptomlar

    -Sigara, alkol ve i yks: Yetikin hastalarda 2 haftay geen ses kskl larenks

    muayenesini gerektirir. Bu muayene indirekt ayna ve endoskopik muayeneyi

    iermelidir.

    -Disfoni: En sk grlen belirtidir. Glottik tmrlerde erken bir bulgudur.

    -Disfaji (yutma gl): Daha ok supraglottik, dil kk, hipofarenks ve fossa

    piriformis yerleimli kanserlerin belirtisi olarak karmza kmaktadr. Gerek

    odinofaji (arl yutma) ise dil kkn tutan veya postkrikoid ve zofagusun st

    ksmlarna yaylan ilerlemi kanserlerde grlr.

    -Dispne ve stridor: Larenksteki tmr kitlesi hava pasajn daralttnda ortaya

    kan bir semptomdur. Supraglottik blgeye yerlemi bir tmrn hava yolunu

    daraltabilmesi iin glottik veya subglottik tmrlere oranla daha byk hacimlere

    ulamas gerekmektedir.

    -Otalji (kulak ars): zellikle supraglottik larenks kanserlerinde vagusun dal olan

    arnold siniri yolu ile ar kulakta hissedilebilir.

    -ksrk: Tmrn larenksin duyusal innervasyonunu salayan sperior laringeal

    siniri tutmas yada etkilemesi halinde bu blgede ortaya kan duyusal kusur ya da

    sekresyonlarn yutulamad durumlarda ortaya kar. lsere tmrlerde, ksrkle

    birlikte hemoptizi de grlebilir.

  • 9

    Fizik Muayene Palpasyonda larenksin arl ve hassas olmas, larenks iskeletinde genileme,

    fizyolojik krepitasyonun kaybolmas gibi bulgular tespit edilebilir. Tirohyoid ve

    krikotroid membran blgesinde dolgunluk olabilir. Bu tmrn, tiroid kkrdak veya

    tirohiyoid membran bariyerini ap da doru cilt altna (bazen ciltten de dar

    kar) yayld zaman grlr ve bu durum hastaln ileri evrede olduunu gsteren

    bir bulgudur.

    Dil kk palpe edilmelidir. Vokal kord fiksasyonu olan bir hastada, rekrren

    sinir fonksiyonunun bozulmas ile direkt krikoaritenoid eklem tutulumuna bal

    fiksasyon ayrt edilmelidir. Lenf nodu metastaz asndan supraklavikular blge

    stnde kalan tm boyun alt blgeleri dikkatli bir ekilde palpe edilmelidir

    (13,26,27).

    Bronkoskopi, zofagoskopi ve nazofaringoskopi: Ayn anda ikinci primer tmr

    varlnn ve tmrn yaylmnn tespiti asndan nemlidir.

    ndirekt larengoskopi: Tannn ilk basamadr. Larenks aynas ile yaplr.

    Larenksin ana grnts ve dil kkn iyi gsterir. Tmrn yeri, yaylm,

    grnm, vokal kordlarn mobilitesi iyice gzden geirilmelidir. Ancak anterior

    komissr, subglottik blge, preepiglottik blge, paraglottik blge ve kkrdak

    invazyonlarnn deerlendirilmesinde glk yaanabilir.

    Endoskopik larenks muayenesi: zellikle son yllarda, larenksin endoskopla

    deerlendirilmesi rutin muayene haline gelmitir. ndirekt ayna ile

    deerlendirilemeyen larenks blgeleri ve ar rme refleksi olan hastalarn

    muaeyenesini olduka kolaylatrmtr. Daha pahal ve ileri bir tehis metodu olan

    fleksibl nazofaringoskop kullanm da gittike yaygnlamaktadr. En sk kullanlan

    teleskoplar ocuklarda 2,7mm ve erikinlerde 4mm apl 70 derece teleskoplardr.

    Mikrolarengoskopi: Preoperatif tehiste en nemli basamaklardan biridir. Bu yntemle, tmrn yeri ve yaygnl, ventrikl ve sins piriformis gibi gizli

    kelerin durumu ve tmrn yzeysel karakteri (nodler, ekzofitik, granlomatz,

    lsere vb. gibi) hakknda ok deerli bilgiler elde etmek mmkndr. Hastaln

    histopatolojik tansnn da konmas iin bu aamada biopsi alnmaldr. 70 ve 90

    derecelik al endoskoplarla ariepiglottik foldlar, epiglot, aritenoidler, interaritenoid

  • 10

    blge, yalanc vokal kordlar, gerek vokal kordlar yannda subglotis, band ventrikl,

    anterior komissr gibi rutin muayene ile deerlendirilemeyen blgeler

    incelenebilmektedir. Eer mmknse hipofarenksin alt blmleri de

    deerlendirilmelidir.

    Biyopsi: Kesin tan iin gereklidir. Tmrn histopatolojik tipi, diferansiyasyon

    derecesi saptanabilir. Tmr yakalamak iin yeterince derinden alnmaldr.

    Radyolojik ncelemeler: deal bir grntleme yntemi; kompleks blge anotomisini detayl bir

    ekilde gstermeli, cerraha preoperatif evrelemede ve tedavi seeneini belirlemede

    yardmc olmaldr.

    Tmrn lokal ve blgesel yaygnl, tedavi ncesi evrelendirme ve ikinci

    primer tmr aratrlmas iin kontrastl bilgisayarl boyun tomografisi (BT) baz

    kliniklerde rutin olarak yaptrlmaktadr. Bilgisayarl tomografi, larengeal iskelet

    hakknda daha iyi bulgu verirken, manyetik rezonans grntleme (MRG) larengeal

    ve boyun yumuak doku infiltrasyonunu gstermede daha etkindir. Gerekli grlen

    olgularda kemik sintigrafisi, beyin MRG, toraks BT, boyun ultrasonografisi, pozitron

    emisyon tomografisi allabilir. Radyolojik grntleme, klinik muayeneye

    yardmc olarak kullanlr ancak hibir zaman onun yerine kullanlmaz. zellikle

    tedaviye karar vermede ve kitlenin eksize edilip edilemeyeceine karar vermede

    yardmcdr (28). BT, MRG ve PETsinin hibirisi dierine her alanda stn deildir.

    Ancak avantajlar kyaslandnda, gnmzde en sk kullanlan yntem BTdir.

    Boyun BT: lk kullanlmaya baland 1976dan beri nemi gittike artm ve

    larengeal patolojileri deerlendirmede nemli bir yer edinmitir. Cerrahinin tipine

    karar verirken, zellikle klinik muayene ile yeterince deerlendirilemeyen derin

    larengeal yaplarn invaze olup olmad nem kazanr (29). Bilgisayarl tomografi

    ncesinde preepiglottik blge, paraglottik blge ve tiroid kkrdak gibi yaplarn

    tutulumuna ancak vokal kord paralizisi olup olmamasna gre karar veriliyordu.

    Ancak vokal kord tmr kitlesi nedeniyle paralitik grnebilmektedir. Bu nedenle

    her zaman doruyu yanstmamaktayd. Gnmzde bilgisayarl tomografi, larenks

    kanseri tedavi ncesi deerlendirme ve evrelemede klinik muayeneye yardmc en

    deerli grntleme yntemi olmutur (29). Bununla birlikte, bilgisayarl

  • 11

    tomografinin de baz yetersiz kald durumlar mevcuttur. rnein tmrn yapt

    doku kalnlamas, doku ykm demden ayrlamayabilmekte, kkrdak invazyonlar

    bazen gzden kaabilmektedir (30). Son yllarda gelitirilen spiral veya helikal

    bilgisayarl tomografiler daha az hasta hareketinden etkilenmekte ve daha az

    artefakta neden olmaktadr (31). ekim hasta supin pozisyonda ba hafif

    ekstansiyonda yaplr. Grntleme kafa tabanndan st mediastene kadar

    yaplmaktadr ve kontrastl madde kullanlmaktadr. Standart olarak aksiyal ekimler,

    3mm kalnlkta vokal kordlara paralel olarak yaplmaktadr. Vokal kordlarn

    grnm respiratuar faza gre deimektedir. En uygunu, hafif nefes alrken pasajn

    ak olmas yani vokal kordlarn abdukte olmasdr. Artefak orann azaltmak

    amacyla, ekim srasnda hasta ksrmemeye ve yutkunmamaya alr. Larenks

    grntlemesinde, hyoid kemikten balayarak krikoid kartilajda iine alacak ekilde

    ekim yaplmaktadr (32). Aksiyal planda ekilen grntler sagital ve koronal

    planda yeniden oluturulabilmektedir. boyutlu rekonstrksiyonlar birka dakika

    iinde yaplabilmektedir.

    Koronal plan; ariepiglottik foldlar, gerek ve yalanc vokal kordlar, larengeal

    ventrikl ve subglottik blgeyi deerlendirmek iin kullanlr.

    Sagital plan; epiglot, vallecula ve piriform sins daha iyi deerlendirmek iin

    kullanlr. Sagital, koronal ve boyutlu rekonstrksiyonlar kompleks anatomik

    blgelerin deerlendirmesinde nemlidir. Yine son zamanlarda gelitirilen

    multidetektr bilgisayarl tomografiler ok daha hzl, ok ince kesit tarayabilmekte,

    daha yksek rezolsyona sahip ve daha kaliteli rekonstrksiyon yapmaktadr.

    BTnin avantajlar:

    1) Yaygn olarak bulunmas

    2) MRGye gre daha ucuz olmas

    3) Ksa ekim zaman

    4) Kemik yaplarn iyi deerlendirilmesi

    5) zellikle lenf nodu tutulumunu gstermede gvenilir olmas

    6) Yksek kaliteli multiplanar grntleme yaplabilmesi

    7) MRGye gre daha az artefakt oluturmas

  • 12

    Dezavantajlar:

    1) MRGye gre dk yumuak doku rezolsyonu

    2) Radyasyona maruz kalma

    MRGnin dezavantajlar:

    1) Dental ve metalik cisimlerden etkilenir

    2) Uzun srd iin daha ok hareket artefakt yapabilir

    3) Pahal olmas (33).

    Nkleer Grntleme

    SPECT (single photon emission computed tomography), PET (positron

    emission tomography); Her ikiside izotop olarak fluorine -18-labeled 2fluoro-2-

    deoxy glucose kullanmaktadr. PET kk tmrleri tespit edemeyebilir ve tmr

    (T) evrelemesinde kullanmak ok realistik olmayabilir. Lenf nodu durumunu tespit

    etmede ise dier metodlara gre daha stndr, ancak negatif prediktif deeri

    yeterince yksek deildir. Tmrn primer kayna bilinmediinde, uzak

    metastazlar gstermede dier metotlara gre daha stndr (34).

    MRG: T1 ve T2 olmak zere iki temel sekans mevcuttur. Yumuak dokular

    deerlendirmede bilgisayarl tomografiye gre daha stndr (35). Ayrca subglottik

    uzanm ve erken kkrdak invazyonunu gstermede daha sensitif ancak daha az

    spesifiktir. ekim yaklak 30 dakika srer, bu nedenle hasta daha fazla koopere

    olmaldr. Uzun ekim sresinden dolay, dispnesi olan hastada ekim yapmak uygun

    olmayabilir. MRGde kkrdak invazyonu gstermede temel olarak hyalin kkrdak

    ve yal dokudaki sinyal deiikliine gre belirlenmektedir (35,36).

    USG: Larenks ve hipofarenksin deerlendirilmesinde BT ve MRGye alternatif

    olarak kullanlamaz. Ancak, zellikle ocuklarda boyundaki bir kitleyi

    deerlendirmede yardmc olabilir.

    Tmr tutulumu iin anormal kontrast tutulumu bulgular; yumuak doku

    kalnlamas, bariz kitle grnm, ya dokusunun infiltrasyonudur. Havayolu ile

    krikoid ark arasndaki doku kalnlamas subglottik tutulumu gsterir. Gross kkrdak

    invazyonu BT ile gsterilebilir. Ancak farkl ossifikasyon paternleri nedeniyle

    yetersiz kalabilir.

  • 13

    Yaylm Larenks kanseri direkt invazyon, lenfatik, hematojen ve perinral yollar ile

    yaylm gsterir. Direk invazyon blgeleri tmrn balang yerine gre

    deiiklikler gsterir. Suprahiyoid epiglot lezyonlar, epiglot serbest kenarn tutup

    vallekula ve dil kkne; infrahiyoid epiglot lezyonlar, preepiglottik blgeye;

    ariepiglottik plika lezyonlar paraglottik bolua ve sins priformise; bant ventrikl

    lezyonlar epiglot, n komissr, aritenoid, ariepiglottik plika ve paraglottik bolua

    yaylma eilimi gsterirler (1).

    Glottik lezyonlar ventrikl yolu ile paraglottik bolua, n komissrden tiroid

    kkrdaa ve subglottik blgeye yaylabilirler (1).

    Konus elastikus ve quadrangular membran, tmrn yaylmas iin bariyer

    grevi grse de ileri evre tmrlerde kpr grevi grmektedirler (37). Tmr bir

    kez bu bariyerleri atm boyun yumuak dokularna ve larenk iinde vertikal olarak

    yaylabilir. Bu iki yapya daha derin olarak yerlemi bulunan blgeler, preepiglottik

    ve paraglottik blgedir. Preepiglotik blge zellikle ileri evre supraglottik

    tmrlerde, paraglottik blge ise ounlukla ileri evre glottik tmrlerde

    tutulmaktadr. Bu kompartmanlardan biri tutulduunda tmr aa ve yukar ynde

    serbeste hareket edebilmekte ve sklkla vokal kord mobilitesini etkilemektedir.

    Subglottik lezyonlar krikotiroid aralk yoluyla larenks dna tap tiroide

    yaylabilirler. Lmende trakeaya doru geliim gsterebilirler. Krikoid kkrda

    invaze edebilir ve tiroaritenoid kas tutarak vokal kord fiksasyonuna sebep olabilirler

    (38). Uzak metastazlar en sk akcier ve kemiklere olmaktadr (39).

    Ayrc tan Kronik larenjit, benign tmrler, tberkloz ve sifilis ncelikle ayrc tans

    yaplmas gereken hastalklardr. Organize olmu hematom, kontakt lser,

    amiloidozis, lenfoma gibi nadir hastalklar larenks kanseri ile karabilir ancak

    grnmleri ve biopsi ile kolaylkla ayrc tanlar yaplabilir (40).

    Evreleme AJCCnin (American Joint Committee on Cancer) 2002 ylnda yaynlad

    klavuzda, larenks kanserlerinin evrelemesinde baz deiiklikler yaplmtr (41).

  • 14

    Klavuza gre, larenks kanserlerinin evrelemesinde Tmr veya T evresi, primer

    tmr evresidir. Temel olarak tutulum blgesini ve vokal kord hareketliliini

    tanmlar. Lenf nodu metastaz veya N evresi, lenf nodu boyutuna ve saysna gre

    yaplr. Uzak metastaz veya M evresi, boyun ve larenksin tesindeki lezyonu

    gsterir. Lezyonun k yeri, sadece erken ever tmrlerde kesin olarak

    belirlenebilir. leri evre tmrlerde lezyonun k yerinin kesin olarak belirlenmesi

    gtr (42). Pccrllo ve ark. (43), mevcut TNM snflamasnda olduu gibi tmrn

    sadece morfolojik zelliklerinin evrelemede yeterli olmayacan, bamsz

    prognostik neme sahip faktrleride ierecek yeni bir snflamaya ihtiya olduunu

    belirtmilerdir.

    deal bir snflama sistemi 3 amac karlamaldr.

    1) Hasta iin prognostik bilgi vermelidir.

    2) Ayn hastann farkl tedavi yntemleri kullanldnda, ortaya kan

    sonular karlatrmay standardize etmelidir.

    3) Cerraha tedavi modalitesini seme konusunda yardmc olamldr.

    Mevcut TNM, ilk iki amac karlasa da nc amac karlamada yeterli

    deildir (rnein parsiyel cerrahiye kar total larenjektomi) (43). Bu nedenle baz

    aratrmaclar evreleme srasnda klinik muayenenin yansra hasta ile ilgili

    faktrlerin, radyolojik deerlendirme ve intraoperatif deerlendirmenin de nemli

    olduunu belirtmilerdir. Ayrca TNM evrelemesinde, derin tmr ekstansiyonu

    tmr evrelemede her zaman hesaba katlmaz. Bu nedenle doruluu

    sorgulanmaldr (44).

    Primer Tmr

    Tx: Primer tmr deerlendirilemiyor

    T0: Primer tmr bulgusu yok

    Supraglottik Larenks Kanseri Tmr (T) Evrelemesi

    T1: Tmr supraglottisin bir alt blgesine snrldr, kord hareketleri normaldir.

    T2: Tmr supraglottisin birden fazla alt blgesinin mukozasn veya glottisi veya

    supraglottis dndaki bir blgeyi (rnein dil kk mukozas, vallekula, piriform

    sins medial duvar) tutmutur, kord hareketleri normaldir.

    T3: Tmr larenks iinde snrl olmakla birlikte vokal kord fksasyonu vardr ve/veya

  • 15

    postkrikoid blge, preepiglottik dokular, paraglottik alan invazedir ve/veya minr

    tiroid kkrdak invazyonu (i korteks) vardr.

    T4a: Tmr tiroid kkrda tam kat invaze etmitir ve/veya larenks d dokulara

    tamtr (rnein trakea, dilin derin ekstrensek kaslar, prelarengeal kaslar, tiroid

    veya zefagus gibi boyun yumuak dokular).

    T4b: Tmr prevertebral alan invaze etmitir, karotid arteri evrelemitir veya

    mediastinal yaplar invaze etmitir.

    Glottik Larenks Kanseri Tmr (T) Evrelemesi

    T1: Tmr vokal kordlarla snrldr ve kord hareketleri normaldir (anterior veya

    posterior komissr invazyonu olabilir).

    T1a: Tmr tek bir vokal kordadr.

    T1b: Her iki vokal kordda tmr mevcuttur.

    T2: Tmr supraglottis ve/veya subglottise uzanmaktadr ve/veya kord hareketleri

    kstlanmtr.

    T3: Tmr larenks iinde snrl olmakla birlikte kord fiksasyonu vardr ve/veya

    paraglottik alan invazyonu vardr ve/veya minr tiroid kkrdak invazyonu vardr (i

    korteks).

    T4a: Tmr tiroid kkrda tam kat invaze etmitir ve/veya larenks d dokulara

    tamtr (rnein trakea, dilin derin ekstrensek kaslar, prelarengeal kaslar, tiroid

    veya zefagus gibi boyun yumuak dokular).

    T4b: Tmr prevertebral alan invaze etmitir, karotid arteri evrelemitir veya

    mediyastinal yaplar invaze etmitir.

    Subglottik Larenks Kanseri Tmr (T) Evrelemesi

    T1: Tmr subglottise snrldr.

    T2: Tmr vokal kordlara uzanmakla birlikte kord hareketleri normal veya

    kstlanmtr.

    T3: Tmr larenks iinde snrl olmakla birlikte kord fiksasyonu vardr.

    T4a: Tmr krikoid veya tiroid kkrda tam kat invaze etmitir ve/veya larenks d

    dokulara tamtr (rnein trakea, dilin derin ekstrensek kaslar, prelarengeal kaslar,

    tiroid veya zefagus gibi boyun yumuak dokular).

    T4b: Tmr prevertebral alan invaze etmitir, karotid arteri evrelemi veya

    mediastinal yaplar invaze etmitir.

  • 16

    Blgesel Lenf Nodlar

    Nx: Blgesel lenf nodlar deerlendirilememektedir.

    N0: Blgesel lenf nodu metastaz yoktur.

    N1: En byk ap 3 cmyi gemeyen tek bir ipsilateral lenf nodunda metastaz

    vardr.

    N2: En byk ap 36 cm arasnda tek bir ipsilateral lenf nodunda metastaz vardr

    veya hibirinin ap 6 cmyi gemeyen multipl ipsilateral lenf nodlarnda metastaz

    vardr veya hibirinin ap 6 cmyi gemeyen bilateral veya kontralateral lenf

    nodlarn da metastaz vardr.

    N2a: En byk ap 36 cm arasnda tek bir ipsilateral lenf nodunda metastaz vardr.

    N2b: Hibirinin ap 6 cmyi gemeyen multipl ipsilateral lenf nodlarnda metastaz

    vardr.

    N2c: Hibirinin ap 6 cmyi gemeyen bilateral ve ya kontralateral lenf nodlarnda

    metastaz vardr.

    N3: Bir lenf nodunda 6 cm den byk metastaz vardr.

    Uzak Metastaz

    Mx: Uzak metastazlar deerlendirilememektedir.

    M0: Uzak metastaz yoktur. M1: Uzak metastaz vardr.

    Tablo 2.1: Evrelendirme Tablosu

    EVRE-0 Tis NO MO EVRE-I Tl NO EVRE-II T2 NO MO EVRE-III T3 NO MO Tl Nl MO T2 Nl MO T3 Nl MO EVRE-IVa T4a NO MO T4a Nl MO Tl N2 MO T2 N2 MO T3 N2 MO T4a N2 MO EVRE-IVb T4b Herhangi N MO Herhangi T N3 MO EVRE-IVc Herhangi T Herhangi N Ml

  • 17

    Tedavide Genel Prensipler Larenks kanserlerinin tedavisinde, cerrahi ve radyoterapi olmak zere geerli

    iki ana tedavi yntemi mevcuttur (45). Her tedavi ynteminin avantaj ve

    dezavantajlar vardr. Tmrn yaylm, yeri, evresi, boyun metastazlarnn varl,

    hangi tedavi yntemi ile en ok kr ansnn tannabilecei, larenks ilevlerinin ne

    kadar korunabilecei nemlidir.

    Tedavi seimini etkileyen hastayla ilgili faktrler; ya, i durumu, mental

    durumu, genel salk durumu, hastann istekleri, sesini iiyle yapmas,

    kardiopulmoner durumudur (egzersiz tolerans, solunum fonksiyon testleri).

    deal yaklam ekli; Kulak Burun Boaz, Radyasyon Onkolojisi, Medikal

    Onkoloji, Radyoloji, Patoloji uzmanlarnn katlmyla, multidisipliner olarak her

    hastann ayr olarak deerlendirilmesi ve tedavi ynteminin belirlenmesidir.

    Cerrahi Tedavi Cerrahi tedavide primer tmrn rezeksiyonu (larenjektomiler) ile birlikte

    blgesel lenf nodlarnn eksizyonun (boyun diseksiyonlar) yaplmas esastr. Erken

    evre glottik kanserlerde lenf nodu diseksiyonu gerekmez.

    A) Primer Tmrn Rezeksiyonu (Larenjektomiler)

    Genel olarak parsiyel ve total larenjektomiler olarak ikiye ayrlabilir.

    1) Parsiyel larenjektomiler: Kendi iinde konservatif ve nonkonservatif

    tedaviler olarak ikiye ayrlabilir.

    a) Konservatif parsiyel larenjektomiler: Larenksin ana fonksiyonun

    (fonasyon, solunum ve sfinkter) da korunduu tedaviler olup bunlarda yine kendi

    arasnda ikiye ayrlabilirler.

    -Endoskopik rezeksiyon: Souk aletlerle ve CO2 laser kullanm ile

    yaplmaktadr. Erken evre glottik ve supraglottik kanserlerde etkin bir rezeksiyon

    saladn ifade eden birok yayn olmakla birlikte endolarengeal rezeksiyonun

    etkinliini radyoterapi ya da ak cerrahi ile baarl biimde karlatran randomize

    prospektif almalar sonulandnda bu tip rezeksiyonun baars hakknda yararl

    verilere ulalabilecektir (46).

    -Ak teknikler: Vertikal, horizontal veya her iki planda da rezeksiyon

    olana veren teknikler olup laringofissr kordektomi, vertikal hemilarenjektomi,

  • 18

    frontolateral hemilarenjektomi, frontal anterior hemilarenjektomi, 3/4 larenjektomi,

    horizontal glottektomi, supraglottik larenjektomi (SGL), suprakrikoid larenjektomi

    (SCL) bu grup iinde deerlendirilmektedir.

    b) Non konservatif parsiyel larenjektomi: Larenksin fonasyon ve sfinkter

    fonksiyonlarnn korunduu ancak az solunumunun korunamamas nedeniyle

    hastada kalc trakeostomi braklan near total larenjektomi (NTL) bu blmde yer

    alr.

    2) Total larenjektomi: Tm larenksin, hiyoid kemiin, st trakeal halkalarn

    ve sklkla prelarengeal adelelerin de rezeke edildii ve kalc trakeostomiyi de ieren

    cerrahi tedavi yntemidir. leri evre larenks kanserlerinde ngrlen tedavi yntemi

    total larenjektomidir.

    B) Blgesel lenf nodlarnn eksizyonu (Boyun disseksiyonlar)

    Boyun lenf nodlar blgeleri Amerikan Kulak Burun Boaz ve Ba Boyun

    Cerrahisi Akademisine bal Ba Boyun Cerrahisi ve Onkolojisi Komitesi tarafndan

    2002 ylnda yeniden gncelletirilmitir (47). Buna gre:

    Zon I. Submental ve submandibler

    Zon II. st derin juguler (jugulodigastrik)

    Zon III. Orta derin juguler

    Zon IV. Alt derin juguler

    Zon V. Arka gen (supraklavikler, spinal aksesuar)

    Zon VI. n kompartman (Prelarengeal, perilarengeal, pretrakeal, paratrakeal,

    peritiroidal) lenf nodlarn iermektedir.

    Larenks kanserlerinde N+ olgularda teropatik, N0 olgularda profilaktik

    amal olarak boyun disseksiyonlar uygulanmaktadr. Yapl ekline gre boyun

    disseksiyonlar kapsaml ve seici olabilir. Larenks kanserinde boyun metastaznn

    evresine gre aadaki boyun diseksiyonlar uygulanabilir.

    1- Kapsaml boyun diseksiyonlar a) Radikal boyun diseksiyonu: I-V zonlardaki lenf nodlar, SKM kas,

    internal juguler ven (JV), spinal aksesuar sinir (SAS) ve submandibuler tkrk bezi

    ile birlikte rezeke edilir.

    b) Geniletilmi radikal boyun diseksiyonu: Radikal boyun diseksiyonunda karlan yaplara ek olarak retrofarengeal, parafarengeal, mediastinal veya aksiller

  • 19

    lenf nodlar ile birlikte baz kranial sinirler, dier kaslar, deri veya karotid arterin de

    rezeksiyona katlmas.

    c) Modifiye radikal boyun diseksiyonu: Zon I-Vteki tm lenf nodlarnn

    rezeksiyonu yaplmak artyla SAS, SKM kas, submandibuler tkrk bezi ve

    JVden birinin, ikisinin veya her nn birden korunduu tekniktir.

    Modifiye radikal boyun diseksiyonu tip-I: SAS korunur.

    Modifiye radikal boyun diseksiyonu tip-II: SAS ve JV korunur.

    Modifiye radikal boyun diseksiyonu tip-III (fonksiyonel BD): SAS, JV ve SKM

    kas korunur.

    2- Seici boyun diseksiyonlar: N0 olgularda primer lezyonun yerine gre;

    a) Lateral boyun diseksiyonu (Zon II, III ve IV)

    b) Anterolateral boyun diseksiyonu (Zon II, IV ve VI)

    c)Santral boyun diseksiyonu (Zon VI) yaplabilir

    Radyoterapi Tmrn yaylm blgeleri, hastann tbbi durumu, hasta ve yaknlarnn

    seimi ile tedaviyi yapacak merkezin deneyimleri ve olanaklarna gre larenks

    kanserlerinde radyoterapi, primer tedavi ekli olarak ya da kemoterapi ve/veya cerrahi

    tedavi ile birlikte kombine olarak kullanlmaktadr. Erken evre supraglottik ve glottik

    kanserlerde konservatif parsiyel larenjektomi ile radyoterapinin eit sakalm

    salad ynnde birok alma vardr. Rezektabl lokal ileri evre tmrlerde klasik

    yaklam postoperatif radyoterapi iken son yllarda organ koruyucu kemoradyoterapi

    protokolleri de artan sklkta kullanlmaya balanmtr. Bu protokollerin

    baarszlnda ise kurtarma cerrahisi yaplmaktadr. Subglottik kanserlerde ise

    genel olarak kombine (cerrahi + radyoterapi) tedavi nerilmektedir (41).

    Kemoterapi Larenks kanserlerinde kemoterapi bugn iin tek bana kratif deildir. Uzak

    metastazl olgularda tek seenek olarak kalabilir. En sk kullanlan kombinasyon

    Cisplatin+5-Fluorouracildir. Organ koruyucu protokoller ile gndeme gelen neo-

    adjuvan kemoterapi ile primer tmrn nemli oranlarda kld tespit edilmekle

    beraber, bu uygulamann sa kalma ek bir katks henz gsterilememitir (41).

  • 20

    3. MATERYAL ve METOD

    Bu alma Mart-2003 ile Haziran-2008 tarihleri arasnda Haydarpaa

    Numune Eitim ve Aratrma Hastanesi 2. Kulak Burun Boaz Kliniinde larenks

    kanseri nedeniyle cerrahi uygulanan 47 hasta ile yrtld.

    almaya kabul etme kriterlerimiz: 1. Preoperatif biyopsileri epidermoid larenks kanseri olan hastalar,

    2. Primer tedavi olarak cerrahi (total veya parsiyel larenjektomi) uygulanm olan

    hastalar,

    3. Preoperatif radyoterapi almayan hastalar,

    3. Operasyon ncesi kontrastl boyun BTleri ekilmi olan hastalar.

    Hastalarn temel demografik ve klinik bilgileri deerlendirildi. Bu bilgiler

    dosyalarndan ve hastanemiz arivinden edinildi. Hastalarn ya ve cinsiyeti

    belirlendi. Histopatoljik deerlendirme bulgular kesin ve doru sonu olarak kabul

    edildi. Histopatolojik olarak tmr diferansiyasyon derecesi, tmr yerleim blgesi,

    tmr (T) evresi ve derin anatomik blgelerde invazyon olup olmad saptand.

    Hastalarn hepsine rutin indirekt olarak larenks aynas, rijid ve/veya fleksibl

    nazofaringoskopla detayl larenks muayenesi bilgileri saptanmtr. Boyun cildi ve

    larenks zerideki patolojileri ve lenf nodu metastazn tespit iin bimanel palpasyon

    ve inspeksiyon bulgular saptanmtr. Ameliyattan nce tm hastalara tehis ve

    biyopsi amal olarak genel veya lokal anestezi ile mikrolarengoskopi uygulanmtr.

    Bu ekilde kitleden tehis amal biyopsi alnmtr. Ayrca rutin muyene ile

    yeterince deerlendirilemeyen, tmr kitlesi, yerleim yeri, anterior komissr ve

    subglottik blge daha detayl ve objektif bir ekilde muayene edilmitir. Tm

    hastalara tmr yerleim blgesi, uzanm, evresini belirlemek amacyla, larenksi ve

    boyundaki lenf bezi tutulumunu, kitle olup olmadn belirlemek amacyla boyun

    blgesini ve larenksi ierecek ekilde kontrastl boyun BT ekilmitir. ekim

    srasnda zellikle tmrn evresi (T), tedavi modalitesi ve prognozunu etkileyen ve

    rutin muayenede deerlendirilmesi zor olan derin anatomik blgelerde invazyon

    varl belirlenmitir. Ameliyat srasnda larenjektomi spesimeninde tmrn

    yerleimi yeri, evresi (T), rutin muayene ile deerlendirilemeyen derin anatomik

    blgelerde invazyon varl saptanmtr. Ameliyat srasnda, larenjektomi materyali

  • 21

    dikkatli ve detayl bir ekilde deerlendirilerek tmrn yerleim yerine, evresine

    (T), subglottik blge ve tiroid kkrdak invazyonu gibi tedavi seimini

    deitirebilecek parametreler daha objektif bir ekilde deerlendirilmitir. Tmr

    evresi (T), yerleim blgesi ve derin anatomik blgelerin invazyon durumu

    histopatolojik deerlendirme, kesin sonu kabul edilerek karlatrld ve istatistiksel

    olarak analiz edildi.

    Kontrastl Boyun BT ekimi

    Tomografi incelemeleri, hastanemiz radyoloji departmannda hitachi marka

    ve pronto model single-slice bilgisayarl tomografi cihazyla yaplmtr. Hasta srt

    st yatar durumda boyun hafif gergin ve ekstansiyonda, sakin solunum esnasnda,

    yutkunma haraketleri ve kprdanmalara engel olunarak ekim yaplmtr. ekim

    srasnda intravenz yoldan kontrastl madde verilmi ve dil kk ile proksimal

    trakea arasnda 3mmlik aksiyel kesitler alnmtr.

    Larenjektomi Spesimeninin Histopatolojik ncelenmesi

    Specimenler %10 formaldehit ile tespit edilmitir. Dekalsifikasyon amacyla

    ortalama gn formik asitte bekletilmitir. Parafin bloklar hazrlanm ve her

    bloktan ortalama 3-5 mikronluk kesitler alnmtr. Kesitler hematoksilen & eosin ile

    boyanmtr.

    statistiksel ncelemeler

    statistiksel analizler iin NCSS 2007&PASS 2008 Statistical Software (Utah,

    USA) program kullanld. alma verileri deerlendirilirken tanmlayc istatistiksel

    metodlarn (Ortalama, Standart sapma) niteliksel verilerin karlatrlmasnda tan

    tarama testleri, Ki-Kare testi, Mc Nemar test ve Kappa uyum testi kullanld.

    Sonular % 95lik gven aralnda, anlamllk p

  • 22

    4. BULGULAR

    Bu alma Mart-2003 ile Haziran-2008 tarihleri arasnda Haydarpaa

    Numune Eitim ve Aratrma Hastanesi KBB servisinde larenks kanseri nedeniyle

    ameliyat edilen ve takipleri yaplan toplam 47 olgu zerinde retrospektif olarak

    yaplmtr. Olgularn yalar 38 ile 81 arasnda deimekte olup ortalama

    57,899,78dir. Olgularn 6s (%12,8) kadn; 41i (%87,2) erkektir.

    Tablo 1: Histopatolojik incelemeye gre tmr blgesi, tmr diferansiyasyonu ve

    ameliyat durumuna gre dalmlar

    n %

    Glottik 10 21,3

    Transglottik 27 57,4 Tmr blgesi

    Supraglottik 10 21,3

    Az diferansiye 10 21,3

    Orta derece diferansiye 27 57,4 Tmr

    diferansiyasyonu yi derece diferansiye 10 21,3

    Parsiyel larenjektomi 10 21,3

    Total larenjektomi 36 76,6 Ameliyat

    Near total larenjektomi 1 2,1

    Tmr blgesine gre dalmlara bakldnda; glottik olan 10 (%21,3) olgu;

    transglottik olan 27 (%57,4) olgu ve supraglottik olan 10 (% 21,3) olgu mevcuttur.

  • 23

    Tmr Blgesi

    Glottik21,3%

    Transglottik57,4%

    Supraglottik21,3%

    ekil 1. Histopatolojk tmr blgesine gre dalmlar

    Tmr diferansiyasyonuna gre dalma bakldnda, az derecede olan 10

    (%21,3); orta derecede olan 27 (%57,4) ve iyi derecede olan 10 (%21,3) olgu vardr.

    Tmr Diferansiasyonu

    Az diferansiye21,3%

    Orta derece diferansiye

    57,4%

    yi derece diferansiye

    21,3%

    ekil 2. Histopatolojik tmr diferansiyasyonuna gre dalmlar

  • 24

    Olgularn 10una (%2,3) parsiyel larenjektomi; 36sna (%76,6) total

    larenjektomi ve 1 (%2,1) olguya near total larenjektomi uygulanmtr.

    Ameliyat ekli

    Parsiyel Larenjektomi

    21,3%

    Total larenjektomi76,6%

    Near Total larenjektomi

    2,1%

    ekil 3. Ameliyat ekline gre dalmlar

    Tablo 2: Histopatolojik tmr (T) evresini doru tespit etme oranlar n %

    Klinik muayene 19 40,7

    Boyun BT 31 66,0

    Peroperatif muayene 28 59,6

    Klinik muayene+Boyun BT 36 76,6

    Klinik muayene+Boyun

    BT+Peroperatif muayene 40

    85,1

    (p

  • 25

    0

    10

    20

    30

    40

    50

    60

    70

    80

    90

    Klinik muayene Boyun BT Perop Muayene Klinik+Boyun BT Klinik + BT+Peropmua.

    Patolojik Evreyi Doru Yakalama Oranoran (%)

    ekil 4. Histopatolojik tmr (T) evresini doru tespit etme oranlarnn

    dalm

    Tablo 3: Histopatolojik tmr blgesine gre tmrn klinik muayene, boyun BT ve perop muayene evrelerinin deerlendirmesi ve karlatrlmas

    Tmr

    blgesi

    Klinik

    muayene

    Boyun

    BT

    Perop

    muayene

    Klinik+BT Klinik+BT+Perop

    muayene

    Glottik

    (n=10)

    5

    (%50,0)

    7

    (%70,0)

    8 (%80,0) 8 (%80,0) 10 (%100)

    Transglottik

    (n=27)

    11

    (%40,7)

    18

    (%66,7)

    16

    (%59,3)

    21 (%77,8) 23 (%85,0)

    Supraglottik

    (n=10)

    3

    (%30,0)

    6

    (%60,0)

    4 (%40,0) 7 (%70,0) 7 (%70,0)

    yp 0,659 0,888 0,190 0,849 0,169 y: Ki kare test

    Histopatolojik tmr blgelerine gre klinik muayene ile tmr evresini

  • 26

    doru tespit etme oranlar arasnda istatistiksel olarak anlaml farkllk

    grlmemektedir (p>0,05). En yksek oranda glottik blge tmrleri doru

    evrelendirilmitir

    Histopatolojik tmr blgelerine gre boyun BT ile tmr evresini doru

    tespit etme oranlar arasnda istatistiksel olarak anlaml farkllk grlmemektedir

    (p>0,05). Burada da en yksek oranda glottik blge tmrleri doru

    evrelendirilmitir.

    Histopatolojik tmr blgelerine gre peroperatif muayene ile tmr evresini

    doru tespit etme oranlar arasnda istatistiksel olarak anlamlla yakn olmakla

    beraber anlaml farkllk grlmemektedir (p>0,05). En yksek oranda glottik blge

    tmrleri doru evrelendirilmitir.

    Klinik muayene ve boyun BT beraber deerlendirildiinde, histopatolojik

    tmr blgelerine gre tmr evresini doru tespit etme oranlar arasnda istatistiksel

    olarak anlaml farkllk grlmemektedir (p>0,05).

    Klinik muayene+BT ve perop muayene bulgularnn tmne gre yaplan

    deerlendirmede de histopatolojik tmr blgelerine gre tmr evresini doru tespit

    etme oranlar arasnda istatistiksel olarak anlamlla yakn olmakla beraber anlaml

    farkllk grlmemektedir (p>0,05). Glottik blgedeki tm tmrler doru

    evrelendirilmitir.

  • 27

    0

    10

    20

    30

    40

    50

    60

    70

    80

    90

    100

    Glottik Transglottik Supraglottik

    Klinik evre Boyun BT Perop Muayene Klinik+BT Klinik+BT+Perop

    oran (%)

    ekil 5. Histopatolojik tmr blgesine gre klinik muayene, boyun BT ve perop muayene evrelerinin deerlendirmesi ve karlatrlmas Tablo 4: Erken ve ileri evre tmrlerin doru evreleme oran dalm

    Klinik muayene Boyun BT Perop muayene

    Erken evre (T1-T2)

    (n=24)

    15 (%62,5) 16 (%66,7) 21 (%87,5)

    leri evre (T3-T4) (n=23) 4 (%17,4) 15 (%65,2) 7 (%30,4)

    Toplam 19 31 28

    p 0,002** 0,917 0,001**

    Histopatolojik incelemede erken evre olarak tespit edilen 24 olgunun klinik

    muayenede 15inin (%62,5) doru saptand, boyun BT de 16snn (%66,7) doru

    saptand ve peroperatif muayenede ise 21inin (%87,5) doru saptand

    bulunmutur.

  • 28

    Histopatolojik incelemede ileri evre tespit edilen 23 olgunun klinik

    muayenede 4nn (%17,4) doru saptand; boyun BT de 15inin (%65,2) doru

    saptand ve peroperatif muayenede ise 7sinin (%30,4) doru saptand

    grlmtr.

    0

    10

    20

    30

    40

    50

    60

    70

    80

    90

    Klinik Muayene Boyun BT Perop Muayene

    Patolojik Evreyi Doru Yakalama Oranlar

    Erken evre (T1-T2) leri evre (T3-T4)

    oran (%)

    ekil 6. Erken ve ileri evre tmrlerin doru evreleme oran dalm

    Tablo 5: Erken ve ileri evre tmrlerde yanl evreleme oran dalm

    Klinik muayene Boyun BT Perop muayene

    st evre 8 (%28,6) 10 (%62,5) 4 (%21,1)

    Alt evre 20 (%71,4) 6 (%37,5) 15 (%78,9)

    Toplam 28 16 19

    Klinik muayenede histopatolojik tmr evresi yanl tespit edilen 28 hastann

    20si (%71,4) alt evre, 8i (%28,6) st evre olarak deerlendirilmitir. Boyun BT de

    6s (%37,5) alt evre, 10u (%62,5) st evre olarak deerlendirilmitir. Peroperatif

    muayenede ise 15i (%78,9) alt evre, 4 (%21,1) st evre olarak deerlendirilmitir.

  • 29

    0

    10

    20

    30

    40

    50

    60

    70

    80

    Klinik Muayene Boyun BT Perop Muayene

    Patolojiye Gre Yanl Saptama Oranlar

    st evre (T1-T2) Alt evre (T3-T4)

    oran (%)

    ekil 7. Erken ve ileri evre tmrlerde yanl evreleme oran dalm

    Tablo 6: Histopatolojik Tmr (T) evrelerine gre dalmlar

    Patolojik

    evreleme

    Klinik

    muayene Boyun BT

    Perop

    muayene

    T1 1 (%2,1) 2 (%4,3) 2 (%4,3) -

    T1a 3 (%6,4) 5 (%10,6) 3 (%6,4) 3 (%6,4)

    T1b - 1 (%2,1) - 1 (%2,1)

    T2 20 (%42,6) 23 (%48,9) 16 (%34,0) 32 (%19,1)

    T3 7 (%14,9) 15 (%31,9) 9 (%19,1) 3 (%6,4)

    T4 15 (%31,9) 1 (%2,1) 16 (%34,0) 8 (%17,2)

    T4b 1 (%2,1) 1 (%2,1) -

    TOPLAM 47 47 47 47

    Histopatolojik incelemede T1 evresi %2,1 olguda; T1a evresi %6,4 olguda;

    T2 evresi %42,6 olguda; T3 evresi %14,9 olguda; T4 evresi %31,9 olguda ve T4b

    evresi % 2,1 olguda grlmektedir.

  • 30

    0%

    20%

    40%

    60%

    80%

    100%

    Patoloji Klinik Muayene Boyun BT Perop Muayene

    Tmr Evreleri

    T4bT4T3T2T1bT1aT1

    ekil 8. Histopatolojik Tmr (T) evrelerine gre dalmlar

    Tablo 7: Histopatolojik incelemede anterior komissrde invazyon ve klinik

    muayene Duyarllk Tablosu

    Histopatolojik inceleme

    Evet Hayr Toplam Anterior komissr

    n % n % n %

    P

    Evet 14 29,8 4 8,5 18 38,3

    Hayr 9 19,1 20 42,6 29 61,7 Klinik

    muayene Toplam 23 48,9 24 51,1 47 100

    0,267

    Sensitivite 60,87 Spesifisite 83,33 Pozitif prediktif deer 77,78 Negatif prediktif deer 68,97 Doruluk 72,34

    Mc Nemar test uyguland

    Histopatolojik incelemeye gre anterior komissrde invazyonu olan olgular

    tespit etmede patoloji ile klinik muayene arasnda anlaml farkllk olmad

    grlmektedir (p>0.05). Histopatolojik incelemede anterior komissr blgesinde

  • 31

    tmr invazyon oran %48,9 iken; klinik muayenenin anterior komissr invazyonunu

    doru ve yanl tespit etme oran %38,3dir. Patoloji ve klinik evreleme arasndaki

    tesadfi olmayan Kappa uyum oran %44,4dr.

    Histopatolojide anterior komissrde invazyon olan 23 (%48,9) olgunun klinik

    evrelemede 14 (%29,8) ayn ekilde saptanm olduundan testin duyarll

    %60.87 olarak; zgll % 83,33 olarak saptanmtr. Pozitif prediktif deeri ise

    %77,78 ve negatif prediktif deeri ise %68,97 olarak grlmektedir. Testin

    doruluu %72,34dr.

    Tablo 8: Histopatolojik incelemede anterior komissrde invazyon ve Boyun BT

    Duyarllk Tablosu

    Histopatalojik inceleme

    Evet Hayr Toplam Anterior komissr

    n % n % n %

    P

    Evet 10 21,3 4 8,5 14 29,8

    Hayr 13 27,7 20 42,6 33 70,2 Boyun

    BT Toplam 23 48,9 24 51,1 47 100

    0,049*

    Sensitivite 43,48 Spesifisite 83,33 Pozitif prediktif deer 71,43 Negatif prediktif deer 60,61 Doruluk 63,83

    Mc Nemar test uyguland *p

  • 32

    Histopatolojide anterior komissrde invazyon olan 23 (%48,9) olgunun

    boyun BT 10nunu (%21,3) ayn ekilde saptanm olduundan testin duyarll

    %43,48 olarak; zgll %83,33 olarak saptanmtr. Pozitif prediktif deeri ise

    %71,43 ve negatif prediktif deeri ise %60,61 olarak grlmektedir. Testin

    doruluu %63,83dr.

    Tablo 9: Histopatolojik incelemede anterior komissrde invazyon ve peroperatif

    muayene Duyarllk Tablosu

    Histopatolojik inceleme

    Evet Hayr Toplam Anterior komissr

    n % n % n %

    P

    Evet 19 40,4 5 10,6 24 51,1

    Hayr 4 8,5 19 40,4 23 48,9 Perop

    muayene Toplam 23 48,9 24 51,1 47 100

    1,000

    Sensitivite 82,61 Spesifisite 79,17 Pozitif prediktif deer 79,17 Negatif prediktif deer 82,61 Doruluk 80,85

    Mc Nemar test uyguland *p

  • 33

    Tablo 10: Histopatolojik incelemede preepiglottik blgede invazyon ve Boyun BT

    Duyarllk Tablosu

    Histopatalojik inceleme

    Evet Hayr Toplam Preepiglottik blge

    n % n % n %

    P

    Evet 6 12,8 3 6,4 9 19,1

    Hayr 4 8,5 34 72,3 38 80,9 Boyun

    BT Toplam 10 21,3 37 78,7 47 100

    1,000

    Sensitivite 60,00 Spesifisite 91,89 Pozitif prediktif deer 66,67 Negatif prediktif deer 89,47 Doruluk 85,11

    Mc Nemar test uyguland

    Histopatolojik incelemeye gre preepiglottik blgede invazyon olan olgular

    tespit etmede patoloji ile boyun BT arasnda anlaml farkllk olmad grlmektedir

    (P:1,00). Histopatolojide preepiglottik blgede invazyon oran %21,3 iken; boyun

    BTnin preepiglotik blgede invazyonu doru ve yanl tespit etme oran %19,1dir.

    Patoloji ve boyun BT arasndaki tesadfi olmayan Kappa uyum oran %53,9dur.

    Histopatolojide preepiglottik blgede invazyon olan 10 (%21,3) olgunun

    boyun BT 6sn (%12,8) ayn ekilde saptanm olduundan testin duyarll %60

    olarak; zgll %91,89 olarak saptanmtr. Pozitif prediktif deeri ise %66,67 ve

    negatif prediktif deeri ise %89,47 olarak grlmektedir. Testin doruluu

    %85,11dir.

  • 34

    Tablo 11: Histopatolojik incelemede paraglottik blge invazyonu ve boyun BT

    Duyarllk Tablosu

    Histopatolojik inceleme

    Evet Hayr Toplam Paraglottik blge

    n % n % n %

    P

    Evet 8 17,0 8 17,0 16 34,0

    Hayr 1 2,1 30 63,8 31 66,0 Boyun

    BT Toplam 9 19,1 38 80,9 47 100

    0,039*

    Sensitivite 88,89 Spesifisite 78,95 Pozitif prediktif deer 50,00 Negatif prediktif deer 96,77 Doruluk 80,85

    Mc Nemar test uyguland *p

  • 35

    Tablo 12: Histopatolojik incelemede subglottik blge (10mm) invazyonu ve

    klinik muayene Duyarllk Tablosu

    Histopatolojik inceleme

    Evet Hayr Toplam Subglottik blge

    n % n % n %

    P

    Evet 2 4,3 1 2,1 3 6,4

    Hayr 8 17,0 36 76,6 44 93,6 Klinik

    muayene Toplam 10 21,3 37 78,7 47 100

    0,039*

    Sensitivite 20,00 Spesifisite 97,30 Pozitif prediktif deer 66,67 Negatif prediktif deer 81,82 Doruluk 80,85

    Mc Nemar test uyguland *p

  • 36

    Tablo 13: Histopatolojik incelemede subglottik blge (10mm) invazyonu ve

    boyun BT Duyarllk Tablosu

    Histopatolojik inceleme

    Evet Hayr Toplam Subglottik blge

    n % n % n %

    P

    Evet 6 12,8 2 4,3 8 17,0

    Hayr 4 8,5 35 74,5 39 83,0 Boyun

    BT Toplam 10 21,3 37 78,7 47 100

    0,687

    Sensitivite 60,00 Spesifisite 94,59 Pozitif prediktif deer 75,00 Negatif prediktif deer 89,74 Doruluk 87,23

    Mc Nemar test uyguland

    Histopatolojik incelemeye gre subglottik blgede invazyon olan olgular

    tespit etmede patoloji ile boyun BT arasnda anlaml farkllk olmad grlmektedir

    (P:0,687). Patolojide subglottik blgede invazyon oran %21,3 iken; boyun BTde

    subglottik blge invazyonunun doru ve yanl tespit oran %17,0dir. Patoloji ve

    boyun BT arasndaki tesadfi olmayan Kappa uyum oran %58,9dur.

    Histopatolojide subglottik blgede invazyon olan 10 (%21,3) olgunun boyun

    BT 6sn (%12,8) ayn ekilde saptanm olduundan testin duyarll %60,0

    olarak; zgll %94,59 olarak saptanmtr. Pozitif prediktif deeri ise %75 ve

    negatif prediktif deeri ise %89,74 olarak grlmektedir. Testin doruluu

    %87,23dr.

  • 37

    Tablo 14: Histopatolojik incelemede subglottik blge (10mm) invazyonu ve

    peroperatif muayene Duyarllk Tablosu

    Histopatolojik inceleme

    Evet Hayr Toplam Subglottik blge

    n % n % n %

    P

    Evet 9 19,1 2 4,3 11 23,4

    Hayr 1 2,1 35 74,5 36 76,6 Perop

    muayene Toplam 10 21,3 37 78,7 47 100

    1,000

    Sensitivite 90,00 Spesifisite 94,59 Pozitif prediktif deer 81,82 Negatif prediktif deer 97,22 Doruluk 93,62

    Mc Nemar test uyguland

    Histopatolojik incelemeye gre subglottik blgede invazyon olan olgular

    tespit etmede patoloji ile peroperatif muayene arasnda anlaml farkllk olmad

    grlmektedir (P:1,00). Patolojide subglottik blgede invazyon oran %21,3 iken;

    peroperatif muayenede subglottik blgede doru ve yanl invazyon tepit oran

    %23,4dr. Patoloji ve peroperatif muayene arasndaki tesadfi olmayan Kappa

    uyum oran %81,6dir.

    Histopatolojide subglottik blgede invazyonu olan 10 (%21,3) olgunun

    peroperatif muayenede 9u (%19,1) ayn ekilde saptanm olduundan testin

    duyarll %90 olarak; zgll %94,59 olarak saptanmtr. Pozitif prediktif

    deeri ise %81,82 ve negatif prediktif deeri ise %97,22 olarak grlmektedir. Testin

    doruluu %93,62dir.

  • 38

    Tablo 15: Histopatolojik incelemede tiroid kkrdak invazyonu ve boyun BT

    Duyarllk Tablosu

    Histopatolojik inceleme

    Evet Hayr Toplam Tiroid kkrdak

    n % n % n %

    P

    Evet 12 25,5 1 2,1 13 27,7

    Hayr 4 8,5 30 63,8 34 72,3 Boyun

    BT Toplam 16 34,0 31 66,0 47 100

    0,375

    Sensitivite 75,00 Spesifisite 96,77 Pozitif prediktif deer 92,31 Negatif prediktif deer 88,24 Doruluk 89,36

    Mc Nemar test uyguland

    Histpatolojik incelemeye gre tiroid invazyonu olan olgular tespit etmede

    patoloji ile boyun BT arasnda anlaml farkllk olmad grlmektedir (P:0,375).

    Patolojide tiroid kkrdak invazyon oran %34 iken; boyun BT ile tiroid kkrdakda

    invazyonun doru ve yanl saptanma oran %27,7dir. Patoloji ve boyun BT

    arasndaki tesadfi olmayan Kappa uyum oran %75,2dir.

    Histopatolojide tiroid kkrdak invazyonu olan 16 (%34) olgunun boyun BT

    12sini (%25,5) ayn ekilde saptanm olduundan testin duyarll %75 olarak;

    zgll %96,77 olarak saptanmtr. Pozitif prediktif deeri ise %92,31 ve negatif

    prediktif deeri ise %88,24 olarak grlmektedir. Testin doruluu %89,36dr.

  • 39

    Tablo 16: Histopatolojik inceleme sonularna gre deerlendirmeler

    Duyarllk zgllk Pozitif

    pred.de. Negatif

    pred.de. DorulukAnterior komissr

    Patoloji Klinik Muayene 60,87 83,33 77,78 68,97 72,34

    Patoloji-Boyun BT 43,48 83,33 71,43 60,61 63,83

    Patoloji-Perop Muayene 82,61 79,17 79,17 82,61 80,85

    Preepiglottik Patoloji-Boyun

    BT 60,00 91,89 66,67 89,47 85,11

    Paraglottik Patoloji-Boyun

    BT 88,89 78,95 50,00 96,77 80,85 Subglottik

    blge Patoloji-Klinik

    Muayene 20,00 97,30 66,67 81,82 80,85 Patoloji-Boyun

    BT 60,00 94,59 75,00 89,74 87,23 Patoloji-Perop

    Muayene 90,00 94,59 81,82 97,22 93,62 Tiroid

    Kkrdak Patoloji Boyun

    BT 75,00 96,77 92,31 88,24 89,36

    Anterior komissrde invazyonu en iyi saptayan peroperatif muayene

    olmutur, bunu klinik muayene takip etmi ve en dk saptama oran boyun BTde

    grlmtr.

    Subglottik blgede de invazyonu en iyi saptayan peroperatif muayene

    olmutur, bunu boyun BT takip etmi ve en dk saptama oran klinik muayenede

    grlmtr.

  • 40

    5. TARTIMA

    Doru evreleme, larenks kanserlerinin tedavi planlamas ve farkl tedavi

    seeneklerinin karlatrlmas asndan nemlidir.

    Kliniimizde larenks kanseri nedeniyle opere edilip, takipleri yaplan 47 hasta

    retrospektif olarak incelendi. Bu hastalar, preoperatif endoskopik ve

    mikrolarengoskopik deerlendirmeyi ieren klinik muayene, kontrastl boyun BT

    incelemesi ve intraoperatif larenjektomi muayene bulgularna gre deerlendirildi.

    Tmr (T) evreleme sonular, histopatolojik biyopsi kesin sonu kabul edilerek,

    histopatolojik (T) evrelemesiyle karlatrld. Ayrca larenks kanserlerinin tedavi

    seiminini ve prognozunu etkileyen anterior komissr, preepiglottik blge,

    paraglottik blge, subglottik blge ve tiroid kkrdak gibi derin larengeal blgeler

    incelendi. Deerlendirme sonucunda klinik muayene, boyun BT ve peroperatif

    muayene bulgular istatistiksel olarak karlatrld.

    Tmr evresini deerlendirmede AJCCnin 2002de yaynlad snflama

    kullanlmtr. TNM snflamasnda; T tmr kitlesini, N boyunda lenf nodu

    durumunu ve M metastaz durumunu gstermektedir. nternational Union Against

    Cancer (UICC)in 2002de belirledii TNM klasifikasyonu (48) ile American Joint

    Cancer Committee (AJCC)nin 2002de yaynlad snflama (49) ayn kriterleri

    iermektedir. TNM snflamas, her nekadar pek ok kriteri yeterince deerlendirse

    de yetersiz olduu ve revize edilmesi gerektiini dnenlerin says az deildir.

    Karim ve ark. (50), TNM sisteminin standart olarak BT veya MRG

    kullanmn gerektirmedii iin revize edilmesi gerektiini belirtmilerdir.

    Piccirillo (51), TNM sisteminde prognozu etkileyen semptom iddeti,

    performans durumu, komorbidite gibi faktrlerin mevcut olmadn ve iddetli

    komorbiditenin yaam istatistiklerini deitirdiini ifade etmitir. Bu faktrleri

    ierecek yeni bir evreleme sistemine ihtiya olduunu belirtmitir.

    Yine Piccirilonun (52), yapt baka bir almada American Society for

    Head and Neck Surgery tarafndan seilen 66 doktora anket yoluyla alma

    yaplmtr. Doktorlarn ortak dncesi TNMin basit olmas, dk fiyat, relatif

  • 41

    doruluk, objektivitesi, universal kabl ve zel yeni bir teknolojiye ihtiya

    duymamas gibi avantajlar olduunu belirtmilerdir. Bununla beraber her zaman

    doru ve tutarl sonu vermemesi, gzlemciye gre deiebilmesi, T, N, M

    kriterlerinde karlalan sorunlar gibi dezavantajlar olduunu bildirmilerdir. Pek

    ou TNMin hasta faktr, fonksiyonel durum, komorbidite, immn durum,

    semptom iddeti gibi faktrleride iermesi gerektiini belirtmilerdir.

    Rutin olarak yaplan mikrolarengoskopide, tmrn kitlesi, yerleim yeri,

    uzanm, subglottik blge ve anterior komissre invazyonu deerlendirilebilir. Ancak

    gzlemciye gre deiebilen subjektif muayene kriterleri nedeniyle, doruluu ve

    tutarll sorgulanmaldr. Ayrca preepiglottik blge, paraglottik blge ve kkrdak

    invazyonunu mikrolarengoskopiyle deerlendirmek olduka gtr.

    BT tmrn lokalizasyonu, bykl, vertikal limitleri, derin ekstansiyonu

    ve metastatik nodlarn varln gstermede etkili bir radyolojik grntleme

    metodudur. Zamanla larengofaringeal tmrlerin preop deerlendirilmesinde yararl

    ve klinii tamamlayc bir grntleme yntemi olmutur (29,53-57). BTden nce

    derin infiltrasyonu gstermede tek yol fikse vokal kordun saptanmasyd. Bu

    tmrn paraglottik invazyonunu gstermekteydi. Ancak bu her zaman gvenilir bir

    bulgu deildir. nk tmr kitlesine bal olarak vokal kord immobil

    olabilmektedir. Bununla birlikte, BT enflamatuar deiiklikleri, demi ve fibrozisi

    tmrden ayramayabilir ve kk tmrleri gzden karabilir. Yaplan pek ok

    almada, BTnin tmr (T) evresi ve tedavi seimini deitirdii bildirilmitir.

    Gamsu ve ark. (58), preop BTnin evrelemeyi %40, Geritsen ve ark. (59), evrelemeyi

    %43 dzelttiini bildirmilerdir. Charlin ve ark. (60), BTnin 66 hastann 10unda

    (%15.1) evrelemeyi ve tedavi yaklamn deitirdiini bildirmilerdir. 7 hastada

    konservatif yaklama dnlm, 3 hastada ise total larenjektomiden radyoterapiye

    dnlmtr. Barbera ve ark. (61), 1195 hasta ile yaptklar almada BT, T

    klassifikasyonunu %20.2 orannda deitirmitir. Bunun ou st evre eklindeydi.

    Biz de kliniimizde, gerek erken evre gerekse ileri evre tmrlerde ok

    yararl bilgiler verdiini dndmz, her larenks kanseri tans alm hastamza

  • 42

    rutin olarak kontrastl boyun BT ektirmekteyiz.

    Peroperatif muayenede ise mikrolarengoskopik muayenede olduu gibi,

    tmr yerleimi, kitlesi, uzanm, anterior komissr ve subglottik blge

    deerlendirilebilir. Her nekadar bu muayene yntemininde subjektif deerlendirme

    gibi bir dezavantaj olsa da, larenjektomi srasnda muayene yapld iin daha

    doru sonulara ulamak mmkndr.

    Larenks kanseri en sk 5-7. dekadlar arasnda grlmektedir (62-64). Bizim

    almamzda olgularn yalar 38 ile 81 arasnda deimekte olup ortalama

    57,899,78dir.

    Olgularn 6s (%12,8) kadn; 41i (%87,2) erkektir. Bu yaklak 1/7 gibi bir

    orana denk gelmekteydi. Yaplan iki almada, srasyla %97,7si erkek; %2,3

    kadn ve %90,6s erkek; %9,4 kadnd. Ortalama ya srasyla 60 ve 59

    bulunmutur (65,66).

    Olgularn 10una (%21,3) parsiyel larenjektomi; 36sna (%76,6) total

    larenjektomi; ve 1 (%2,1) olguya near total larenjektomi uygulanmtr. Parsiyel

    larenjektomi uygulanan hastalara yaplan cerrahiler; 1 krikohiyoidoepiglotopeksi, bir

    supraglottik parsiyel larenjektomi ve sekiz krikohiyoidopeksidir (Tablo1). Yaplan

    bir almada, 22 (%68,25) hastaya total larenjektomi ve 10 (%31,75) hastaya

    parsiyel larenjektomi yaplmtr (66).

    Histopatolojik incelemede tespit edilen, tmr blgesine gre dalmlara

    bakldnda; glottik olan 10 (%21,3) olgu; transglottik olan 27 (%57,4) olgu ve

    supraglottik olan 10 (%21,3) olgu mevcuttu (Tablo1). Transglottik olan tmrler

    iinde erken evrede olanlar hari tmrn primer orijin ald blgeyi belirlemek

    olduka gtr. 27 transglottik vakamzn, yaylm yollar ve tmr karakteri gz

    nne alnarak yaplan derlendirmede; bunlardan 15inin glottik, 10unun

    supraglottik ve 2sinin subglottik orijinli olduu sonucuna varld. Bu durumda;

    glottik olan 25 (%53,25) olgu; supraglottik olan 20 (%42,5) olgu ve subglottik olan 2

    (%4,25) olgu mevcuttur. Nordgren ve ark. (67), tmr yerleimini % 72,09 glottik, %

    27,9 supraglottik olarak belirtmiler. Weinstein ve ark. (68), %84 glottik, %16

  • 43

    supraglottik kanser saptamlardr. Zbaren ve ark. (65) yapt almada, vakalarn

    %15,5inin supraglottik, %2,2sinin subglottik, %37,7sinin transglottik ve

    %44,4nn glottik bulunduu bildirilmitir. Tm bu aratrmalarn sonularnda da

    grld gibi, en fazla glottik, daha sonra supraglottik, en az sklkla da subglottik

    tmrler saptanmtr. almamzda ki transglottik kanser orannn yksek olmas,

    hastalarn ge bavurmasna balanabilir.

    Histopatolojik tmr blgelerine gre klinik muayene ile yaplan

    evrelendirmede; 10 glottik tmrn 5i (%50), 27 transglottik tmrn 11i (%40,7)

    ve 10 supraglottik tmrn 3 (%30) doru evrelendirilmitir. blge arasnda,

    klinik muayene ile yaplan deerlendirmede istatistikel olarak anlaml farkllk

    bulunmamtr (P:0,659). En yksek oranda glottik blgedeki tmrler doru

    evrelendirilmitir (Tablo 3).

    Histopatolojik tmr blgelerine gre boyun BT ile yaplan evrelendirmede;

    10 glottik tmrn 7si (%70), 27 transglottik tmrn 18i (%66,7) ve 10

    supraglottik tmrn 6s (%60) doru evrelendirilmitir. blge arasnda BT ile

    yaplan deerlendirmede istatistikel olarak anlaml farkllk bulunmamtr (P:0,888).

    En yksek oranda glottik blgedeki patolojiler doru saptanmtr (Tablo 3). Thabet

    ve ark. (69), BTnin doru evreleme orann srasyla transglottik tmrler iin %88,

    supraglottik tmrler iin %68 ve glottik tmrler iin %46 olarak bildirmitir.

    Histopatolojik tmr blgelerine gre peroperatif muayene ile yaplan

    evrelendirmede; 10 glottik tmrn 8i (%80), 27 transglottik tmrn 16s

    (%59,3) ve 10 supraglottik tmrn 4 (%40) doru evrelendirilmitir. blge

    arasnda klinik muayene ile yaplan deerlendirmede istatistikel olarak anlaml

    farkllk bulunmamtr (P:0,190). En yksek oranda, glottik blgedeki patolojiler

    saptanmtr (Tablo 3).

    Histopatolojik tmr blgelerine gre klinik muayene ve boyun BT beraber

    deerlendirildiinde, 10 glottik tmrn 8i (%80), 27 transglottik tmrn 21i

    (%77,8) ve 10 supraglottik tmrn 7si (%70) doru evrelendirilmitir. blge

    arasnda istatistiksek olarak anlaml fark bulunmamtr (P:0,849). En yksek oranda

    glottik blgedeki patolojiler saptanmtr (Tablo 3).

    Histopatolojik tmr blgelerine gre klinik muayene + boyun BT ve

    peroperatif muayene beraber deerlendirildiinde, 10 glottik tmrn 10u (%80), 27

  • 44

    transglottik tmrn 23 (%85,0) ve 10 supraglottik tmrn 7si (%70) doru

    evrelendirilmitir. blge arasnda istatistiksel olarak anlaml fark bulunmamtr

    (P:0,169). En yksek oranda glottik blgedeki patolojiler saptanmtr. Glottik

    blgedeki tm patolojiler doru evrelendirilmitir (Tablo 3).

    En yksek oranda glottik blge tmrleri en dk oranda supraglottik blge

    tmrleri doru evrelendirilmitir.

    Histopatolojik tmr blgeleri ayr ayr deerlendirildiinde, en yksek doru

    evreleme oranlar, tm tehis yntemlerinin ortak kullanlmasyla mmkndr. En

    dk tespit oranlar, klinik muayenenin tek bana kullanlmasyla olmutur.

    Katsantonis ve ark.(70), 42 hastayla yapt almada klinik muayenede 12 glottik

    tmrn %91.7si, BT ile %74 ve ikisinin kombinasyonu ile %100 doru

    evrelendirilmitir. 22 supraglottik tmrn klinik muayene ile %74.3, BT ile

    %82.7si ve ikisinin kombinasyonu ile %91.4 doru saptanmtr. 8 transglottik

    tmrn klinik muayene ile %50si, BT ile %87.5i ve ikisinin kombinasyonu ile

    %87.5i doru saptanmtr. Klinik muayenede, glottik tmrlerden subglottik

    tmrlere doru evreleme baars dmtr. Bu almadaki sonular genel olarak

    bizim almamzdan daha baarl olmakla beraber, en yksek baar evreleme

    BTnin klinik muayeneyle beraber kullanlmasyla olmutur. Daha fazla hastayla

    yaplacak bir almayla, istatistiksel olarak tehis yntemleri arasnda anlaml fark

    bulunabilir. Ancak bizim almamzda anlaml fark bulunmamtr.

    Histopatolojik tmr evresini, sadece klinik muayene ile 19u (%40,7);

    sadece boyun BT ile 31i (%66); sadece peroperatif muayene ile 28i (%59,6); klinik

    muayene+boyun BT ile 36s (%76,6) ve klinik muayene+boyun BT +peroperatif

    muayene ile 40 (% 85,1) doru evrelendirilmitir (Tablo 2). Histopatolojik evrenin

    en yksek oranda saptanmas tm tehis yntemlerinin ortak kullanlmasyla

    mmkn olmutur. Sulfaro ve ark. (64), 1989da 71 hastayla yaptklar almada

    tmr evresini klinik muayene ile doru saptama orann %59, BT ile %70,6 ve

    klinik muayene+boyun BT ile %88 olarak saptamlardr. Zbaren ve ark. (71),

    1996da 40 hastayla yaptklar almada tmr evresini klinik muayene ile doru

    saptama orann %57, klinik+boyun BT ile %80 olarak bildirmilerdir. Thabet ve ark.

    (69), 1996da 98 hastayla yaptklar almada klinik muayene ile doru evreleme

  • 45

    orann %52, BT ile %68 ve klinik muyene+boyun BT ile %84 olarak saptamlardr.

    Zbaren ve ark. (65), klinik muayene ile doru evreleme orann %55, BT ile %80 ve

    klinik muayene+boyun BT ile %86,6 olarak bildirmilerdir. Bohdorf ve ark. (63),

    yapt almada boyun BT ile tmr (T) evresini doru saptama orann %70-80

    olarak bildirmitir. Bir baka almada klinik muayene+BT ile %80 orannda doru

    evreleme yapld ve sadece klinik muayeneyle yaplan evrelemeye gre istatistiksel

    olarak anlaml fark bulunmutur (71). 1997de yaplan bir almada, 45 hastada

    klinik evreleme doruluu %55, BT ile kombine edildiinde %80 bulunmutur.

    Bizim almamzda ve literatrdeki benzer almalarda olduu gibi %50-

    60larda olan klinik muayene baar oranlar, BT ile kombine edildiinde %80-

    90lara kmaktadr. Sonu olarak, klinik muayene doru evrelemede tek bana

    yetersiz kalmaktadr.

    Patolojide T1 evresi %2,1 (1) olguda; T1a evresi %6,4 (3) olguda; T2 evresi

    %42,6 (20) olguda; T3 evresi %14,9 (7) olguda; T4 evresi %31,9 (15) olguda ve T4b

    evresi % 2,1 (1) olguda grlmektedir (Tablo 6). Tmrleri erken evre ve ge evre

    diye ayrrsak; erken evre tmreler (T1-T2):24 (%51,1), ileri evre tmrler (T3-

    T4):23 (%48,9) eklinde kmtr (Tablo 4). Ta ve ark. (72), almasnda

    tmrlerin yaklak yars T1-T2 iken, dier yars T3-T4t. Finizia ve ark. (73),

    almasnda ise %17,8i T1, %35,7si T2, %32,1i T3, %14,2si T4 olduu

    saptanmtr. Weinstein ve ark (68), almasnda ise %6s T1, %48i T2, %23 T3,

    %23 T4 olarak bildirildi. Bizim almamzda da yaplan bu almalara benzer

    olarak T1-T2 ve T3-T4 tmrler yaklak olarak yar yaryadr.

    Histopatolojik incelemede, erken evrede tespit edilen 24 olgunun klinik

    muayenede 15inin (%62,5) doru saptand, boyun BT de 16snn (%66,7) doru

    saptand ve peroperatif muayenede ise 21nin (%87,5) doru saptand

    grlmtr (Tablo 4).

    Histopatolojik incelemede, ileri evre tespit edilen 23 olgunun klinik

    muayenede 4nn (%17,4) doru saptand; boyun BT de 15inin (%2,5) doru

    saptand ve peroperatif muayenede ise 7sinin (%30,4) orannda doru saptand

    grlmtr (Tablo 4). Klinik muayene ile erken evre tmrleri tespit etmede ileri

    evre tmrlere gre istatistiksel olarak anlaml doruluk oranna sahiptir (P:0,002).

  • 46

    Boyun BT ile erken evre tmrleri tespit etmede ileri evre tmrlere gre istatistiksel

    olarak anlaml fark bulunmamtr (P:0,917). Peroperatif muayene ile erken evre

    tmrleri tespit etmede ileri evre tmrlere gre istatistiksel olarak anlaml doruluk

    oranna sahiptir (P:0,001). Erken evre tmrleri deerlendirmede klinik muayene ve

    zellikle peroperatif muayenenin yksek tespit baars olsa da, ileri evre tmrlerde

    yetersiz kalmaktadr. Bu nedenle ileri evre tmrlerde grlen derin larengeal blge

    invazyonlarn deerlendirmek asndan BT zorunludur.

    Klinik muayenede tmr evresi yanl tespit edilen 28 hastann 20si (%71,4)

    alt evre, 8i (%28,6) st evrede saptanmtr. Boyun BT de 6s (%37,5) alt evre,

    10u (%62,5) st evrede saptanmtr. Peroperatif muayenede 15i (%78,9) alt evre,

    4 (%21,4) st evrede saptanmtr (Tablo 5). Bu sonular deerlendirildiinde

    klinik muayene ve peroperatif muayenenin ileri evre tmrlerde grlen derin

    larengeal blge tutulumlar yeterince deerlendiremedii grlmtr. Bu nedenle

    tmrlerin ou alt evre olarak deerlendirilmitir. Boyun BT ise yanl

    evrelendirilen tmrlerin ounu st evrede deerlendirilmitir. Zbaren ve ark. (65),

    klinik muayene ile yanl evrelendirilen 20 hastadan 17sini alt evrede

    deerlendirilmitir. BT ile yanl deerlendirilen 9 hastann 6s st evre, 3 ise alt

    evre olarak saptanmtr. Katsansonis ve ark. (70), 42 hastann 23n (%54,76)

    erken evre, 19unu (%45,24) ileri evre olarak saptamtr. Klinik muayene ile yanl

    evrelendirilen 10 hastann 3 (%30) st evre ve 7si (%70) alt evre olarak

    deerlendirmitir. Charlin B ve ark. (74), 66 hastayla yapt retrospektif almada,

    BTde hastalarn %10.6sn alt evrede, %22,7sini st evrede deerlendirilmitir. BT

    10 (%15.1) hastada tedavi plann deitirmitir. Agada ve ark. (75), BTnin 38

    hastadan %45ini st evre, %15ini alt evrede saptadn bildirmitir. Dong CMnin

    (76), 100 hastayla yapt almasnda klinik muayene ile hastalarn %46s yanl

    evrelendirilmitir. 45i alt evre ve 1i st evrede saptanmtr. Bunun sebebi olarak

    preepiglottik, paraglottik ve anterior komissr gibi derin larengeal yaplarn doru

    deerlendirilememesini gstermitir. Yaplan benzer bir almada, klink

    muayenenin tmrleri alt evrede, BTnin ise st evrede gsterdii bildirilmitir (77).

  • 47

    Bizim almamz ve yaplan bu almalar gstermitir ki, klinik muayene ve

    peroperatif muayene, ileri evre tmrlerde grlen derin larengeal blge

    tutulumlarn yeterince deerlendirememitir. Bu nedenle tmrlerin ou alt evre

    olarak saptanmtr. Boyun BT ise yanl evrelendirilen tmrlerin ounu st evrede

    saptamtr. Bunun nedeni, enflamasyon, fibrozis ve dem nedeniyle nedeniyle

    BTde bu bulgularn yanl yorumlamasndan kaynaklanmaktadr. Bu sonulardan

    hareketle hibir tehis yntemine tek bana gvenilmemelidir. Tehis yntemleri

    kombine edilerek tmr evrelemesi ve tedavi planlamas yaplmaldr.

    Histopatolojik incelemede, anterior komissrde invazyon olan 23 (%48,9)

    olgunun klinik muayenede 14 (%29,8) ayn ekilde saptanm olduundan testin

    duyarll %60.87 olarak; zgll % 83,33 olarak saptanmtr. Pozitif prediktif

    deeri %77,78 ve negatif prediktif deeri ise %68,97 olarak grlmektedir. Testin

    doruluu %72,34dr. statistiksel olarak anlaml fark bulunmamtr (P:0,267),

    (Tablo 7).

    Histopatolojik incelemede, anterior komissrde invazyon olan 23 (%48,9)

    olgunun boyun BT 10u (%21,3) ayn ekilde saptanm olduundan testin duyarll

    %43,48 olarak; anterior komissr invazyonu olmayan 24 hastann 20sini doru

    tespit ettii iin zgll %83,33 olarak saptanmtr. Pozitif prediktif deeri

    %71,43 ve negatif prediktif deeri ise %60,61 olarak grlmektedir. Testin

    doruluu %63,83dr. statistiksel olarak anlaml fark bulunmutur (P:0,049),

    (Tablo 8).

    Histopatolojik incelemede, anterior komissrde invazyon olan 23 (%48,9)

    olgunun peroperatif muayenede 19u (%40,4) ayn ekilde saptanm olduundan

    testin duyarll %82,61 olarak; anterior komissr invazyonu olmayan 24 hastann

    19unu doru tespit ettii iin zgll %79,17 olarak saptanmtr. Pozitif prediktif

    deeri %79,17 ve negatif prediktif deeri ise %82,61 olarak grlmektedir. Testin

    doruluu %80,85dir. statistiksel olarak anlaml fark bulunmamtr (P:1,00),

    (Tablo 9).

    Tm tehis yntemleri karlatrldnda, doruluk oran en yksek olan,

    beklenildii gibi peroperatif muayenedir (%80,85). nk anterior komissr,

    larenjektomi srasnda daha dikkatli ve objektif bir ekilde deerlendirilebilmektedir.

  • 48

    Doru tespit etme oran en dk olan ise boyun BT dir (%63,83). Bu BTnin kk

    bir blge olan anterior komissrdeki tutulumlar saptamadaki yetersizliine baldr.

    Duyarllkta da yine beklenildii gibi en yksek sonular peroperatif muayeneyle

    (%82,61), en dk sonular ise boyun BT (%43,48) ile saptanmtr. Her

    deerlendirme metodununda zgllkleri birbirine olduka yakndr. Zbaren ve ark.

    (65), yapt almada 45 hastann 31inde anterior komissr invazuonu

    bulunmutur. Klinik muayene bunlarn 28ini doru saptam ve 3 byk tmr

    kitlesi nedeniyle deerlendirilememitir. Bu hasta BT ile tespit edilmitir.

    Anterior komissr blgesinde tutulum olup olmad, tehiste en zorlanlan

    blgelerden biridir. Anterior komissrn zel anatomik zellikleri bu blgeyi tmr

    invazyonuna daha ok maruz brakmaktadr (78). Anterior komissr ligameni ile

    tiroid kkrdak arasndaki mesafe sadece 2-3 mmdir. Anterior komissr ve subglottik

    blge, byk tmr kitlesi nedeniyle yeterince deerlendirilemeyebilir ve

    endoskopik ve mikrolarengoskopik muayenede kolaylkla gzden kaabilmektedir.

    Bu nedenle, grntleme yntemleri preoperatif deerlendirmede nem

    kazanmaktadr. Anterior komissr, larenks kanserlerinin tiroid kkrdaa ve

    subkommissural blgeye yaylm iin tercih ettii yoldur. Anterior komissrn

    onkolojik nemi baz almalarda belirtilmitir (79,80). Rucchi ve ark. (81), yapt

    almada anterior komissr tutulumu olan hastalarn daha kt prognozlu olduu

    belirtilmi ve TNM snflamasnda anterior komissrn farkl deerlendirilmesi

    gerektii, bylece prognoz ve tedavide yaklamn deiebilecei belirtilmitir.

    Barbosa ve ark. (82), 52 anterior komissr invazyonu olan larenks kanseri hastasn

    incelemi, klinik muayene ile tespit oran %40,3 ve BT ile %75 olarak bulunmutur.

    Creolu ve ark (83), yapt almada anterior komissrn ortalama boyu 1.59+/-

    0.6 olarak kmtr. Anterior komissrde 2mmden fazla yumuak doku olmasnn

    tmr anlamna geldii bildirilmektedir ( 32).

    Preepiglottik ve paraglottik alanlar, klinik muayenede deerlendirmesi

    olduka zor olan derin larengeal blgelerdir. Preepiglottik blge, sagital plandaki

    ekimlerde daha iyi incelenmektedir. Preepiglottik blgenin doru deerlendirilmesi,

    zellikle supraglottik larenjektomi veya krikohyoidopeksi dnld zaman

    nemlidir. Klinik olarak, preepiglottik ve paraglottik blgelerin muayenesi zor

  • 49

    olduundan, sadece boyun BT ile deerlendirdik. BTnin preepiglottik blge

    invazyonunu tespit etme duyarll %60 olarak; zgll %91,89 olarak

    saptanmtr. Pozitif prediktif deeri %66,67 ve negatif prediktif deeri ise %89,47

    olarak grlmektedir. Testin doruluu %85,11dir. statistiksel olarak anlaml

    farkllk bulunmamtr (P:1,00), (Tablo 10). Sonu olarak, boyun BTnin duyarll

    ok yksek olmasada zgll (%91,89) ve doruluu (%85,11) olduka yksek

    kmtr. Yaplan baka bir almada, BTnin preepiglottik blge invazyonunu

    tespit etme baars %95 olarak bulunmutur (71). Literatrde yaplan iki almada

    da, bizim almamza benzer sonular elde edilmitir (84,85).

    Paraglottik blge, en iyi koronal planda grlr. Ventriklden kaynaklanan

    tmrler, ilk olarak paraglottik blgeyi invaze etmekte daha sonra supraglottik ve

    subglottik blgeye uzanmaktadr (86). Paraglottik blge, piriform sinse komu

    olduundan tmr hipofarenksten larenkse veya tam tersi kolaylkla yaylabilir.

    almamzda BTnin paraglottik blge invazyonunu tespit etmede duyarll

    %88,89 olarak; zgll %78,98 olarak saptanmtr. Pozitif prediktif deeri %50

    ve negatif prediktif deeri ise %96,77 olarak grlmektedir. Testin doruluu

    %80,85dir (P:0,039), (Tablo 11). Yaplan bir baka almada BTnin preepiglottik

    ve paraglottik blge tutulumlarn gstermede gvenilir olduu bulunmutur (87).

    Zbaren ve ark. (65), almasnda 45 hastann srasyla 12sinde (%26,6) preepiglotik

    blge invazyonu, 34nde (%75,5) paraglottik blge invazyonu mevcuttu. BT

    srasyla bu blgelerin invazyonunu %95 ve %88 orannda doru saptamtr. Archer

    ve ark. (88), BTnin preepiglotik ve paraglottik blge invazyonu tespit etme

    sensitivitesini srasyla %92-100 ve %95, spesifisitesini ise srasyla %90-93 ve %90

    olarak bildirmitir. Bizim almamz ve dier almalar, BTnin bu blgelerin

    deerlendirilmesinde olduka etkili bir yntem olduunu gstermektedir.

    Subglottik blgenin klinik muayene ile objektif olarak deerlendirilmesi

    olduka zordur. Subglottik blge ince bir mukoza tabakasyla kapl olduundan

    burada BT ile grlecek yumuak doku, tmr akla getirmelidir. Tmr konus

    elastikusun altna indiinde krikoid kkrda rahatlkla infiltre edebilir, buda total

    larenjektomi gerektirir. Subglottik blgedeki tmr invazyonunu doru

    deerlendirmek, tedavi seimi asndan ok nemlidir. Subglottik uzanm ses

  • 50

    koruyucu cerrahi iin kontraendikasyon oluturabilir. Kraniokaudal ynde tmrn

    vokal kord serbest kenarnn nde 10mm, arkada 5mm gemesi total larenjektomi

    gerektirir (89).

    Histopatolojik incelemede, subglottik blgede invazyon tespit edilen 10

    (%21,3) olgunun klinik muayenede 2si (%4,3) ayn ekilde saptanm olduundan

    testin duyarll %20 olarak; zgll %97,3 olarak saptanmtr. Pozitif prediktif

    deeri %66,67 ve negatif prediktif deeri ise %81,82 olarak grlmektedir. Testin

    doruluu %80,85dir. statistiksel olarak anlaml fark bulunmutur (P:0,039),

    (Tablo 12).

    Histopatolojik incelemede, subglottik blgede invazyon tespit edilen 10

    (%21,3) olgunun boyun BT 6sn (%12,8) ayn ekilde saptam olduundan testin

    duyarll %60,0 olarak; zgll %94,59 olarak saptanmtr. Pozitif prediktif

    deeri %75 ve negatif prediktif deeri ise %89,74 olarak grlmektedir. Testin

    doruluu %87,23dr. statistiksel olarak anlaml fark bulunmamtr (P:0,687),

    (Tablo 13).

    Histopatolojik incelemede, subglottik blgede invazyon tespit edilen 10

    (%21,3) olgunun perop muayenede 9u (%19,1) ayn ekilde saptanm olduundan

    testin duyarll %90 olarak; zgll %94,59 olarak saptanmtr. Pozitif prediktif

    deeri %81,82 ve negatif prediktif deeri ise %97,22 olarak grlmektedir. Testin

    doruluu %93,62dir. statistiksel olarak anlaml fark bulunmamtr (P:1,00),

    (Tablo 14).

    Yaplan bir almada, 45 hastann 33nde (%73,3) subglottik uzanm

    mevcuttu ve klinik muayene 27 (%60) olguyu doru tespit etmitir. Klinik muayene

    ile saptanamayan 6 tmrn 2si BT ile tespit edilmitir (65).

    Bu bulgular sonucunda, klinik muayenenin doruluu yksek olsa da

    duyarll dk olduundan, gerek duyarll gerekse doruluu daha stn olan

    kontrastl boyun BT, preoperatif subglottik invazyonu deerlendirmede ok yararl

    bir tehis yntemidir ve bu sayede tedavi seimini deitirebilmektedir. Preoperatif

    BT gvenilir olsa da, subglottik blgeyi deerlendirmenin en doru yolu peroperetif

    larenjektomi srasnda yaplan muayenedir. Subglottik blgede, operasyon srasnda

    invazyon tespit edilmesi tedavi plann deitirebilir.

  • 51

    Histopatolojik incelemede, tiroid kkrdak invazyonu olan 16 (%34) olgunun

    boyun BT 12sini (%25,5) ayn ekilde saptam olduundan testin duyarll %75

    olarak; zgll %96,77 olarak saptanmtr. Pozitif prediktif deeri %92,31 ve

    negatif prediktif deeri ise %88,24 olarak grlmektedir. Testin doruluu

    %89,36dr. statistiksel olarak anlaml fark bulunmamtr (P:0,375), (Tablo 15).

    Kkrdak invazyonu tedavi yaklamn deitirebileceinden ve klinik

    muayene ile deerlendirilmesi zor olduundan, BT preoperatif deerlendirmede en

    nemli tehis yntemidir. Neoplastik kkrdak invazyonu daha ok tiroidin alt

    ksmndan olmaktadr (90,91). Kkrdak invazyonu radyoterapiye kt yant, tmr

    rekrrans ve radyasyona bal necrosise neden olabilmektedir (91-93).

    Baz aratrmaclar kkrdak invazyonu gstermede, u drt kriterin nemli

    olduunu belirtmilerdir; ekstralarengeal yaylm, skleroz, erozyon ve lizis (91,94) .

    Bunlardan erozyon, lizis ve zellikle ekstralarengeal yaylm ge bir bulgu olsa da

    spesifik olarak deerlendirilmitir (90-92). BTde lizis ve erozyonun spesifisitesi

    %93, ekstralaringeal yaylmn spesifisitesi %95dir. Skleroz en sensitif kriter

    olmakla beraber yeterince spesifik deildir (94). Yaplan bir almada 38 hastann

    14nde, BTde larengeal kkrdaklarda skleroz olduundan invazyon olarak

    deerlendirilip, yanllkla T4 olarak evrelendirilmi (75).

    Literatre gre, BT ekstralarengeal tmr yaylm yapan tmrlerde kkrdak

    invazyonunu tehiste gvenilir olsa da, kk invazyonlar tespit etmede yetersiz

    kalabilmektedir (30,92,95). Literatrde kkrdak invazyonunu gstermede MRI daha

    stn grnmektedir (56,92). BTnin zellikle irregular kalsifiye, ossifiye ve

    nonkalsifiye kkrdak durumlarnda kkrdak invazyonunu gstermede herzaman

    yeterli olmamaktadr (30,88,92,95). Yanl pozitif sonular gerek BTde gerekse

    MRGde kanlmazdr. nk reaktif enflamasyon ve dem yanl deerlendirmeye

    neden olabilmektedir (91).

    Castelijns ve ark. (95), 1988de 16 hastayla yaptklar almada, BTnin

    larengeal kkrdak invazyonunu tespit etme sensitivitesi %46, spesifisitesi %91 ve

    negatif prediktif deeri %69 bulunmutur. Sulfaro ve ark. (64), 1989da 71 hastayla

    yaptklar almada BTnin kkrdak invazyonunu saptama sensitivitesi %47,

  • 52

    spesifisitesi %88dir. Becker ve ark. (93), 1995de 53 hastayla yaptklar almada

    sensitivite %66, spesifisite %94 ve negatif prediktif deer %86 olarak bulunmutur.

    MRG ile kkrdak invazyonu saptama sensitivitesi %89, spesifisitesi %84 olarak

    bulunmutur.

    Zbaren ve ark. (71), 1996da 40 hastayla yaptklar almada BTnin

    kkrdak invazyonunu tespit etme sensitivitesi %67, spesifisitesi %87, negatif

    prediktif deeri %85 olarak bulunmutur. Amilibia ve ark. (97), 127 hastada yaplan

    retrospektif almada kkrdak invazyonunu BT ile saptama doruluu %78,

    sensitivite %54 ve spesifisite %91 olarak bulunmutur. Steimkamp ve ark. (97), 43

    hastada BTnin kkrdak invazyonunu gstermede doruluu %84, MRG ile %88

    olarak bulunmutur.

    Chen ve ark. (98), BTnin 5mmden byk kkrdak invazyonlarn

    gstermede olduka gvenilir olduunu bildirmilerdir. Tedavi ncesi evrelemeyi

    nemli oranda deitirdii bulunmutur.

    Bu almalarda ortaya kan sonu, BTnin kkrdak invazyonunu gstemede

    MRGden daha spesifik olmasna ramen, sensitivitesinin daha dk olduudur.

    Yanl pozitif sonularn MRGde yksek olmas gereksiz total larenjektomiye neden

    olabilmektedir. BTde ise yksek yanl negatif oranlar yetersiz tedaviye neden

    olabilmektedir (93). Bizim almamzda da BTnin tiroid kkrdak invazyonunu

    gsterme spesifisitesi sensitivitesinden daha yksek bulunmutur ve doruluu

    %89,36 olarak saptanmtr. Tm bu sonular BTyi kkrdak invazyonunu

    deerlendirmede gvenilir bir metod yapmaktadr.

  • 53

    6. SONU

    Larenks kanserlerinin doru evrelendirilmesi, tedavi planlamas ve prognozun

    tahmin edilmesi asndan ok nemlidir. Mevcut olarak kullanlan TNM evreleme

    sisteminin pek ok avantaj ve kullanm kolayl olmasna ramen, zellikle hasta

    faktrlerini iermemesi ve gzlemciye gre deien subjektif kriterler iermesi gibi

    dezavantajlar vardr. Bu nedenle literatrde de belirtildii gibi bu sistemin revize

    edilmesi, daha objektif bir deerlendirme salayacaktr.

    Son yllarda BT ve MRG gibi ileri grntleme yntemlerinin gelimesiyle,

    radyolojik incelemeler tmr deerlendirilmesinde klinik muayeneye preoperatif

    yardmc olmaktadr. Gerek bizim almamzda gerekse literatrde yaplan

    almalarda belirtildii gibi, BT preoperatif klinik muayenenin yetersiz kald

    tmr kitlesi ve derin larengeal blge invazyonlarn gstererek, tmr evrelemesi

    (T) ve tedaviyi deitirebilir.

    Gerek genel gerekse blgelere gre ayr inceleme yapldnda, klinik

    muayene evreleme baars dk bulunmutur. Ancak klinik muayene, BT ile

    beraber deerlendirildiinde daha yksek doru evreleme oranlarna ulalmtr.

    Peroperatif larenjektomi srasnda yaplan deerlendirme ile klinik muayene ve BT

    ile gzden kaan patolojiler tespit edilebilir. nk tmr kitlesi, snrlar, yaylm

    daha objektif bir ekilde deerlendirilebilir. Bu nedenle preoperatif yaplan tedavi

    planlamas ameliyat srasnda deiebilir.

    Klinik muayene, derin larengeal yaplar yeterince deerlend