dergisi - BURSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ...
Transcript of dergisi - BURSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ...
"Yönetimler ‘Orkestra Şefi’ gibi çalışmalı"University College London Araştırma Görevlisi Dr. Michael Grady ile yerel yönetimleri konuştuk.
• A B A N A • A K Ç A Y • A L T I N O V A • A M A S R A • A N T A L Y A • A V A N O S • A Y D I N • B A L Ç O V A • B A N D I R M A • B U H A R K E N T • B U R S A • Ç A N K A Y A • D E N İ Z L İ • D E R İ N C E • D İ D İ M • G E B Z E • G Ö L C Ü K • I S P A R T A • İ S T A N B U L • İ Z M İ R • İ Z M İ T • K A D I K Ö Y • K A D İ R L İ • K A H R A M A N M A R A Ş • K A R Ş I Y A K A • K I R I K K A L E • K I R Ş E H İ R • K O C A E L İ • M A R D İ N • M U D A N Y A • M U Ğ L A • N İ L Ü F E R • O D U N P A Z A R I • O R D U • S U L T A N H İ S A R • O S M A N C I K • O S M A N G A Z İ • T E P E B A Ş I • T R A B Z O N • Ü R G Ü P • Y A L O V A • Y E N İ P A Z A R
Türk
iye
Sağlıklı Kentler Birliği
2005
Ekim 2011
dergisi
Sağlıklı kentler Eskişehir’de buluştuSağlıklı Kentler Birliği 15. Olağan Genel Kurulu Eskişehir Tepebaşı’nda toplandı.
2050’de dünya nasıl görünecek?SKB Danışma Kurulu üyesi Erdem Saker, Time Dergisi’nin makalesini Türkiye bakışıyla kaleme aldı.
Ödüller sahiplerini bulduSağlıklı Şehirler 2011 En İyi Uygulama Ödülleri, 7. Yıl Konferansı'nda sahiplerini buldu.
Türk
iye
Sağlıklı Kentler Birliği
2005
Şehirlere sağlıklı dokunuşwww.skb.org.tr
SAĞLIKLI BİR ŞEHİR,İLİKLERİNE KADAR ÇEVRECİDİR.
Değerli birlik üyesi arkadaşlarım,
Kuruluşundan itibaren Türkiye’deki tüm kentlerin sağlığını yakından ilgilendiren projelerle çalışmalarını sürdüren birliğimiz ülke genelindeki tüm belediyeler ve sivil toplum kuruluşlarıyla ilişkilerini güçlendirme hedefiyle çalışmalarını sürdür-mektedir. Birliğimize üye kentlerle birlikte uyguladığımız projeler kısa vadede so-nuç verdiği gibi uzun vadede sonuç alınabilecek projelerin de kararlılıkla uygu-landığını biliyoruz. Şimdi, 2020 yılını hedef alan stratejik iletişim planının hazırlığı içindeyiz. Bu çalışma hem Sağlıklı Kentler Birliği’nin mevcut durumunu yansıta-cak hem de sağlıklı gelişim noktasında kentlerimizde alınacak önlemleri ve çalış-maları belirleyecektir. Sizlerin de destek öneri ve katkılarıyla şekillendireceğimiz stratejik iletişim planı ile birliğimizin çalışmaları daha geniş kitlelere ulaşacaktır.
Birliğimize yeni katılan İzmir Balçova Belediyemiz ile üye sayımız 42’ye ulaşmıştır. Şu anda birliğimiz, Türkiye nüfusunun yüzde 32’sini temsil etmektedir. Sağlıklı şehir hareketini ülkemizin her köşesine yaymak, başta sağlık olmak üzere tüm hizmetlerdeki kaliteyi artırmak, arıtma tesisleriyle, çevre düzenlemeleriyle, yeşil alanlarıyla spor alanlarıyla kültürel ve sosyal faaliyetleriyle daha aktif daha bilinçli ve engelleri kaldırılmış şehirleri artırmak için 2005-2020 Strateji Planı’na göre üye sayımızı 2020’ye kadar 60’a çıkarmamız gerekmektedir. Üyelerimizin çoğunluğu-nu ülkemizin batısında yer alan şehirler oluşturmaktadır. Ancak Sağlıklı Kentler Birliği olarak, bölge farkı gözetmeksizin Türkiye’nin her yanına ulaşmak ve sağlıklı kentler için rehber olmak adına doğu ve güneydoğudaki illerimizi de aramızda görmek istiyoruz.
Birliğimizin kuruluş amaçlarından biri olan bilgi ve deneyim paylaşımı nokta-sında Türkiye’nin her bölgesindeki belediyelerimizi aramızda görmeye, karşılıklı deneyimlerimizi paylaşmaya ve birbirimize destek olmaya hazır olduğumuzu be-lirtir, saygılar sunarım.
Hedefimiz yeni üyelerle daha güçlü bir SKB
Recep AltepeTürkiye Sağlıklı Kentler Birliği Başkanı
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı
kentli dergisi 3 www.skb.org.tr
Başkan’dan
İmtiyaz SahibiTürkiye Sağlıklı Kentler Birliği adına,
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı ve SKB BaşkanıRecep ALTEPE
Yayın Direktörü (Sorumlu) A. Nalan FİDAN
Genel Yayın Yönetmeni Gonca YERLİYURT
Yayına HazırlayanlarMelike SUCU, Ercüment YILMAZ, Murat AR
Katkıda Bulunanlar Antalya Büyükşehir Belediyesi, Bursa Büyükşehir Belediyesi,
Denizli Belediyesi, Muğla Belediyesi, Trabzon Belediyesi, Altınova Belediyesi, Bandırma Belediyesi, Derince Belediyesi,
Karşıyaka Belediyesi, Nilüfer Belediyesi, Osmangazi Belediyesi, Tepebaşı Belediyesi
EditörErhan BEDİR
Grafik TasarımTalha BIYIK
Danışma KuruluErdem SAKER, Doç. Dr. Emel İRGİL,
Prof. Dr. Handan TÜRKOĞLU, Prof. Dr. Nilüfer AKINCITÜRK, Prof. Dr. Barış MATER, Dr. Cengiz GİRİTLİOĞLU,
Prof. Dr. Hasan ERTÜRK, Doç. Dr. Ertuğrul AKSOY, Doç. Dr. Ali Fuat AYDIN, Yrd. Doç. Dr. Arzu Başaran UYSAL,
Yrd. Doç. Dr. Alpaslan TÜRKKAN, Mehmet Ali MERİÇ
YapımBursa Kiraz Halkla İlişkiler Ltd. Şti.
Kükürtlü Mah. Cevizli Sok. No: 1/6 Osmangazi / Bursa Tel: 0224 232 20 40 • www.kiraziletisim.com
BaskıFurkan Ofset
Yeni Yalova Yolu Panayır Mevkii No: 490Osmangazi / Bursa
Türkiye Sağlıklı Kentler BirliğiBursa Büyükşehir Belediyesi
Acemler Tesisleri B Blok 2. Kat / BURSA 0224 234 00 87 • 0224 235 23 99
www.skb.org.tr • [email protected]
Yıl 2 • Sayı 5 • Ekim 2011Yerel, süreli yayın.
ISSN 2146-0566
Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği resmi yayın organı olan Kentli Dergisi basın meslek ilkelerine uymayı taahhüt eder.
Dergimizde yer alan yazı ve makaleler kaynak gösterilerek yayınlanabilir. Makalelerin sorumluluğu yazarına aittir.
Türk
iye
Sağlıklı Kentler Birliği
2005dergisi
YENİDEN KULLANALIM, GERİ DÖNÜŞTÜRELİM
Çevreye yapabileceğiniz en kolay katkı, okunmuş dergi ve gazetelerin geri dönüştürülmesidir. Sağlıklı Kentler Birliği, Kentli Dergisi okurlarını ağaç kesimlerini azaltmak için kendi yakın çevrelerinde de geri dönüşümü teşvik etmeye çağırıyor.
4 kentli dergisi
Künye
Bu sayıda2020 Sağlık Politikaları ve Yerel Yönetimler 06
Engelsiz Yaşama Destek Merkezi 14
Muğla için bisiklet yolu projesi 16
Hareketli Yaşa, Egzersiz Yap Ödülün Sağlık Olsun 18
Antalya Güneşev ve Ekolojik Eğitim Merkezi 20
Hersek Gölü koruma projesi 22
Ahmet Ataç: “Eskişehir’in gelişen, çağdaş yüzü Tepebaşı” 26
Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu: “Trabzon’u ‘Marka Kent’ yapacağız” 30
Beşevler Bölge Parkı Nilüfer’e nefes aldıracak 34
Uludağ’ın gölleri temizleniyor 35
Denizli’ye sağlıklı yaşam parkları 36
Trabzon meydanına kavuştu 37
‘İklim Dostu, 12 Yıldızlı Kent’ Muğla 38
Osmangazi engelleri aşıyor 39
Sağlıklı kentin temelini birlikte atıyoruz 40
Karşıyaka'da çevre dostu torba dönemi 42
Yamanlar Dağı’na gençlik merkezi 43
Karşıyaka’da Gondol Sefası 43
Bursa’nın ilk köpek parkı 44
Geleceğin okurları kütüphanede 45
Anadolu'nun kültür başkenti: Eskişehir 46
2020 Sağlık Politikaları Eskişehir’de masaya yatırıldıSKB’nin 7. Yıl Konferansı, “2020 Sağlık Politikaları ve Yerel Seviyede Sağlığın Yönetimi” temasıyla Eskişehir Tepebaşı Belediyesi’nde toplandı. 08“Sağlıklı Şehirler Uygulama Ödülleri” sahiplerini buldu18 belediyeden 45 eserin katıldığı “Sağlıklı Şehirler 2011 En İyi Uygulama Ödülleri” sahiplerini buldu. 14
52Sektörlerin kentsel ekonomik gelişmedeki rolü ve yaratıcı kentlerİTÜ Mimarlık Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Ebru Kerimoğlu, sektörlerin kentsel ekonomik gelişmedeki rolü ve yaratıcı kentleri ele aldı.
24Yönetimler ‘Orkestra Şefi’ gibi çalışmalıDergimizin bu sayısında University College London Araştırma Görevlisi Dr. Michael Grady ile yerel yönetimlerin, sağlığın sosyal belirleyicileri üzerine sohbet ettik.
482050’de Dünya nasıl görünecekSKB Danışma Kurulu üyesi Erdem Saker, ABD İstatistik Bürosu’nun 2050 yılında, dünya toplumları üzerine yaptığı nüfus araştırması sonucunu değerlendirdi.
50Sağlıklı kentlerin ilk durağı,topluma hizmet uygulamalarıU.Ü. Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Dr. Yadigar Doğan, DSÖ’ nün sağlıklı şehir kriterler ve uygulamalarını kaleme aldı.
kentli dergisi 5 www.skb.org.tr
İçindekiler
S ağlıklı Kentler Birliği olarak bir yılını geride bırakan Kentli Dergisi’nin beşinci sayısında da
sizlerle buluşmanın gururunu yaşıyo-
ruz. Kentli Dergisiyle, sağlıklı kentler
oluşturmanın yollarını elimizden gel-
diğince siz değerli üyelerimizle pay-
laşmaya çalıyoruz. Her sayıda yer alan
üye belediyelerimizden örnek pro-
jeler, Sağlıklı Şehirlerin liderleri olan
başkanlarımızın deneyim ve görüş-
lerini paylaştığı söyleşilerle dergimiz
doludizgin devam etmektedir.
Yeni sayımız, “2020 Sağlık Politikaları
ve Yerel Seviyede Sağlığın Yönetimi”
konusuyla karşınızda... Sağlık 2020 he-
pimiz için önemli. Çünkü herkes için
sağlığı ve esenliği geliştirmeyi hedef-
leyen toplumsal bir hareket… Sağlık
2020 DSÖ Avrupa Bölge Ofisi’nin tüm
insanların sağlık potansiyellerine ve
esenliklerine ulaşmada desteklendi-
ği ve ülkelerin hem tek tek, hem de
toplu olarak Avrupa Bölgesi’nde ve
ötesinde sağlıktaki eşitsizlikleri azalt-
ma doğrultusunda çalıştığı bir DSÖ
Avrupa Bölgesi’nin oluşturulmasını
içeren bir vizyon…
Üstelik, tüm toplumun hedeflendiği
ve sağlık için yönetişim konusunda
artan öneme sahip bir rol üstlenen
yerel yönetimler, özel sektör, bağım-
sız kuruluşlar, akademik kurumlar, uz-
man kuruluşlar ve konuyla ilgilenen
vatandaşlar da dahil olmak üzere çok
geniş çaplı kurum ve bireylerle etkile-
şim içerisinde olan bir yaklaşım. Kent-
lerimizin ve ülkelerin sağlıklı geleceği
için Sağlık 2020 iyi değerlendirilmesi,
üzerinde durulması gereken bir poli-
tika…
DSÖ, Haziran ayında Belçika’nın Liege
kentinde düzenlediği yıllık çalışma
ve teknik konferansı sırasında Sağlık
2020 politikaları ve yerel yönetimle-
rin rolünü masaya yatırdı. 100’e ya-
kın Avrupa kentinin yer aldığı Dünya
Sağlık Örgütü Avrupa Sağlıklı Şehirler
Ağı’nda 15 üye kentle ülkemizi tem-
sil eden Türkiye Sağlıklı Kentler Birli-
ği 7.Yıl Konferansı’nda “Sağlık 2020”
programını kentlerimizin gündemine
taşıdı. Türkiye’de Sağlık 2020 politi-
kaları ve stratejilerinin belirlenmesi,
yol gösterici olması amacıyla düzen-
lenen 7.Yıl Konferansı, 22-24 Eylül ta-
rihlerinde, üye belediyemiz Eskişehir/
Tepebaşı Belediyesi’nin ev sahipliğin-
de “2020 Sağlıklı Politikaları ve Yerel
Seviyede Sağlığın Yönetimi” başlığın-
da gerçekleştirildi.
Toplantıya katılan Sağlık Bakanlığı-
mız, yerel yönetimler, DSÖ uzmanları,
akademisyenler, sivil toplum kuru-
luşları bir arada Sağlık 2020 vizyonu
ışığında tüm vatandaşlarımızın sağlık
alanında eşit imkanlara ulaşmaları
için görüşlerini sundular.
7.Yıl Konferansıyla, Sağlık 2020 poli-
tikaları çerçevesinde ilk adımı attığı-
mıza inanıyorum. Birlik olarak, Sağlık
Bakanlığımızın da desteğiyle yerel
yönetimleri harekete geçirerek, bu
harekete öncülük etmeliyiz.
Gelişen ve büyüyen Sağlıklı Kentler
Birliği’nde daha güzel günlerde gö-
rüşmek dileğiyle…
A. Nalan Fidan
Yüksek Şehir PlancısıTürkiye Sağlıklı Kentler Birliği Müdürü
2020 Sağlık Politikaları ve Yerel Yönetimler
6 kentli dergisi
Hakkımızda
MutludurHuzurludurPlanları vardırGüvendedirSeverSevildiğini hissederSorumluluklarını bilirHaklarını bilirÇalışırÜretirPaylaşırKatılımcıdırYüreklidirGeçmişine sahip çıkarGeleceğini kurgularHedefi vardırHevesi vardırGücü vardırBilinci vardırHeyecanları vardırBakımlıdırTemizdirGüler yüzlüdürSaygılıdırKoşarYürürFark yaratırRuhunu ve bedenini beslerDeğer bilirDeğeri bilinsin isterSağlıklı şehir sağlıklı insan gibidirSevgiyle beslenirSaygıyla büyür
Sağlıklışehir,
sağlıklıinsan
gibidir.
B irlik üyesi belediyelerin, sağ-lıklı kent olgusu için geliştir-dikleri projelerin değerlen-
dirildiği konferansa, Sağlıklı Kentler
Birliği Başkanvekili ve Yalova Belediye
Başkanı Yakup Bilgin Koçal, Eskişehir
Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz
Büyükerşen, Bursa Büyükşehir
Belediye Başkanvekili Mustafa Altın,
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet
Ataç, Çankaya Belediye Başkanı
Bülent Tanık, Denizli Belediye Başkanı
Osman Zolan, Nilüfer Belediye Başkanı
Mustafa Bozbey, Didim Belediye
Başkanı Mümin Kamacı, Sağlık
Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri
Genel Müdürü Dr. Seraceddin Çom
ve Bursa Büyükşehir Belediyesi Genel
Sekreteri Seyfettin Avşar ile birlik üye-
si belediyelerden gelen çok sayıda
bürokrat katıldı.
Bursa Büyükşehir’den örnek projeler
Sağlıklı Kentler Birliği ve Bursa Bü-
yükşehir Belediye Başkanı Recep
Altepe’nin Çin seyahati nedeniyle
2020 Sağlık Politikaları Eskişehir’de masaya yatırıldıEskişehir Tepebaşı Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen Sağlıklı Kentler Birliği’nin 7. Yıl Konferansı’nda “2020 Sağlık Politikaları ve Yerel Seviyede Sağlığın Yönetimi” teması ele alındı.
8 kentli dergisi
katılamadığı konferansta açılış konuş-
masını Büyükşehir Belediye Başkan
Vekili Mustafa Altın yaptı. Bursa’da
gerçekleştirdikleri projelerin sağlık-
lı kentler birliği üyesi belediyelere
örnek olduğunu söyleyen Büyükşe-
hir Belediye Başkan Vekili Mustafa
Altın, Bursa’nın 3 milyona yaklaşan
nüfusuyla Türkiye’nin dördüncü bü-
yük metropolü olduğunu belirterek
“Büyükşehir Belediyemiz, şehirlerin
sağlıklı gelişimine örnek oluşturması
bakımından seçkin projelere imza atı-
yor. Sağlıklı şehir çalışmalarına adım
attığımız 1994’ten bu yana gerçek-
leştirdiğimiz çalışmalarla ‘yaşanabilir
Bursa’ hedefinde çok önemli aşama-
lar kaydettik. Bu noktada, 17 yıllık de-
neyimimizle sağlıklı şehir adına fark
oluşturmayı amaçlıyoruz” dedi.
Sağlıklı kentin ilk basamağı ulaşım
Hafif raylı sistemin kent içi trafik so-
rununun çözümünde etkin sonuçları
olan bir yöntem olduğuna dikkat çe-
ken Altın, “Gerçekleştirdiğimiz ulaşım
yatırımlarıyla, Bursa’nın doğusuyla
batısını hafif raylı sistem ağıyla do-
nattık. Sağlıklı kentin ilk basamağını,
sağlıklı ulaşım sistemi oluşturuyor. Bu
açıdan, genel yatırım kalemlerimiz
içerisinde ulaşım yatırımları en fazla
yüzdeliği oluşturuyor. Hafif raylı sis-
tem, hem ekonomik ve güvenli ulaşı-
ma imkan tanıyor, hem de zamandan
tasarruf sağlıyor. Sağlıklı şehir olgusu
gerçeği göz önüne alındığında, hafif
raylı sistemin hava kirliliğini yüzde
30’lar nispetinde azalttığı gerçeği de
bilimsel bir veri olarak karşımızda du-
ruyor” diye konuştu.
2020 için strateji oluşturmalıyız
Sağlıklı Kentler Birliği Başkan Vekili ve
Yalova Belediye Başkanı Yakup Bilgin
Koçal da Bursa Büyükşehir Belediye
Başkanı ve Sağlıklı Kentler Birliği Baş-
kanı Recep Altepe’nin önderliğinde
etkin ve kalıcı çalışmalara imza attık-
larını kaydetti. Birliğin, Dünya Sağlık
Örgütü’nün sağlık politikaları çerçe-
vesinde 2020 Sağlıklı Kentler Stratejisi
oluşturmanın gayretinde olduklarını
söyleyen Koçal, “Toplantının ev sahip-
liğini üstlenen Tepebaşı Belediye Baş-
kanı Ahmet Ataç’a çok teşekkür ede-
riz. Sağlıklı kent yönetiminin kentlerin
geleceği açısından ne denli önemli
olduğunu konferans süresince ger-
çekleştirilecek oturumlar ile sizlerle
paylaşmaya çalışacağız. Amacımız
geleceğe sağlıklı kentler yaratarak
hep birlikte ulaşmak. Bu konuda bilgi,
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç
kentli dergisi 9 www.skb.org.tr
Birlik Buluşmaları
birikim ve tecrübelerimizi paylaşmak
sağlıklı kentler yolunda kat edeceği-
miz mesafeleri kısaltacaktır” şeklinde
konuştu.
Yaşanabilir bir kent için
Sağlıklı kent yönetiminin, özellikle
sanayi olgusunun geliştiği şehirlerde
daha da önem kazandığını ifade eden
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet
Ataç, “Eskişehir, Türkiye’nin önde ge-
len kentlerinden birisi konumunda-
dır. 750 binlik toplam nüfusun yüzde
88’i kent merkezinde yüzde 12’si ise
kırsal alanda yaşıyor. Havacılık sana-
yinde gelişmiş bir şehir olan Eskişehir,
bu alandaki yan sanayisi ile de dikkat
çekiyor. Şehirlerin, sanayileşmeye pa-
ralel sağlıklı gelişimleri gelecek kuşak-
ların gündemine, yaşanabilir bir kent
gerçeğini de beraberinde getiriyor.
Bizler öğrencisiyle, esnafıyla, sanayi-
siyle iç içe birbirlerinin haklarını çiğ-
nemeden yaşanabileceğini gösteren
şehirlerin en başında geliyoruz” dedi.
En zor hizmet belediyecilik
Eskişehir Büyükşehir Belediye Baş-
kanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen de
Türkiye’de en zor kamu hizmetinin
belediyecilik ve en zor işin de belediye
başkanlığı olduğunu dile getirdi. Bele-diye başkanlığının, üstlenilen sorum-luluk anlamında büyük öneme sahip olduğunu belirten Büyükerşen, “Bele-diye başkanlığının zorluğu, üstlenilen sorumluluğun ağırlığından kaynakla-nıyor. Bir belediye başkanı olarak, size oy versin ya da vermesin, şehrinizde yaşayan tüm hemşerilerinizin talep-lerine yanıt vermek durumundasınız. Biz de Eskişehir Büyükşehir Belediyesi olarak, sağlıklı kent bilincinin geliştiril-mesine yönelik ciddi çalışmalar içeri-sindeyiz” şeklinde konuştu.
Büyükerşen, “Belediye
başkanlığının zorluğu, üstlenilen
sorumluluğun ağırlığından
kaynaklanıyor. Bir belediye başkanı
olarak, şehrinizde yaşayan tüm
hemşerilerinizin taleplerine
yanıt vermek durumundasınız.”
University College London Araştırma Görevlisi Dr. Michael Grady
10 kentli dergisi
Birlik Buluşmaları
Ödüller sahiplerini buldu
Konuşmaların ardından “Sağlıklı Şe-
hirler En İyi Uygulama Ödülü/2011”
ödül törenine geçildi. Sosyal So-
rumluluk Projeleri Kategorisi’nde
“Derince Belediyesi Engelli Birey ve
Ailelerine Destek Projesi” ile Derince
Belediyesi, Sağlıklı Şehir Planlaması
Kategorisi’nde “Muğla Kenti için Bisik-
let Yolu Projesi ile Muğla Belediyesi,
Sağlıklı Yaşam Kategorisi’nde “Hare-
ketli Yaşa, Egzersiz Yap, Ödülün Sağlık
Olsun Projesi” ile Denizli Belediyesi,
Çevre Kategorisi’nde Antalya Güne-
şev ve Ekolojik Eğitim Merkezi Projesi
ile Antalya Büyükşehir Belediyesi ödül
alan belediyeler oldu. Yarışmada jüri
tarafından verilen Özel Çevre Teşvik
Ödülü ise “Hersek Gölü Sulak Alan
Canlılarını Koruma ve Çevre Düzen-
leme 1. Etap Avan Projesi” ile Yalova
Altınova Belediyesi’ne verildi.
SKB’nin 42. üyesi Balçova
Ödül töreninin ardından Sağlık-
lı Kentler Birliği Meclisi 15. Olağan
Toplantısı da gerçekleştirildi. Yoğun
gündem maddesiyle gerçekleştirilen
meclis toplantısında İzmir Balçova
Belediyesi’nin birlik üyeliği için yap-
tığı başvuru değerlendirildi. Yapılan
oylamada, Balçova Belediyesi’nin
üyelik talebi oybirliğiyle kabul edildi.
Buna göre Balçova Belediyesi, Sağlıklı
Kentler Birliği’nin 42. üyesi oldu.
Birliğin Mayıs buluşması Trabzon’da
Meclis toplantısının sonunda ise
Sağlıklı Kentler Birliği’nin Mayıs ayı
toplantısına ev sahipliği talebinde
bulunan Trabzon Belediyesi’nin baş-
vurusu değerlendirmeye alındı. Yapı-
lan oylamada, Trabzon Belediyesi’nin
talebi oybirliğiyle kabul edildi. Meclis
Toplantısı sonunda söz isteyen Nilü-
fer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey,
elektromanyetik kirliliğin kentlerin
sağlıklı gelişimlerine engel olduğunu
söyledi. Baz istasyonu ruhsatlarının
belediyeler tarafından verilmesi ge-
rektiğini belirten Bozbey, “Baz istas-
yonlarının kurulabilmesi için gerekli
başvurular ve ruhsat izinleri belediye-
lerin inisiyatifinde olmalı. Bu konuda
belediyelerin eli kolu ne yazık ki bağ-
lanmış durumdadır. Nilüfer Belediye-
si olarak baz istasyonlarının kurulma
yetkisinin belediyelere verilmesine
ilişkin resmi talebimizden olumlu ya-
nıt alamadık. Ben bu vesileyle bütün
belediyeleri birlikte hareket etmeye
davet ediyorum” dedi.
Başkanlardan kendi çalışmalarına not
Eskişehir Anemon Otel’de gerçek-
leştirilen konferansının ilk gününde
2020 Sağlık Politikaları masaya yatı-
rıldı. Başkanlar oturumu ile başlayan
konferansta belediye başkanlarının
Yalova Belediye Başkanı ve SKB Başkan Vekili Yakup Bilgin Koçal
Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Altın
Sağlıklı Kentler Birliği Müdürü A. Nalan Fidan
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen
www.skb.org.tr kentli dergisi 11
Birlik Buluşmaları
sağlık alanında yaptıkları çalışmaları
değerlendirdi. Liverpool Büyükşehir
Belediyesi eski Başkanı Ron Gould’un
moderatörlüğünde gerçekleşen
oturumda Sağlık Bakanlığı Temel
Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Dr.
Seraceddin Çom, Bursa Büyükşehir
Belediye Başkanvekili Mustafa Altın,
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet
Ataç, Çankaya Belediye Başkanı Bü-
lent Tanık, Denizli Belediye Başkanı
Osman Zolan ve Nilüfer Belediye Baş-
kanı Mustafa Bozbey, kendi belediye-
lerinin yapmış olduğu projeleri puan
düzeyinde notlar vererek değerlen-
dirmede bulundular.
Tüm belediyelerin sağlık alanında
önemli çalışmalar gerçekleştirdiğini
ifade eden Ron Gould, başkanların
kendilerine 6 ile 7 arasında değişen
notlar vermelerini de hayli olumlu
bulduğunu belirterek, “Amacımız ya-
pılan çalışmaların 2020 Sağlık Politi-
kalarına ve kentlerin gelecekte karşı-
laşabilecek sorunlara şimdiden hazır
olmalarını sağlamak. Bu anlamda
yapılan çalışmaları başkanların ken-
di yorumlarıyla üyelerimize sunduk”
diye konuştu.
2020’de Katılımcılık ve Yönetişim
Konferansın ilk gün son oturumu
“Sağlık 2020 Çerçevesindeki Katılım-
cılık ve Yönetişim” konusu tartışmaya
açıldı. Oturumda Liverpool Büyükşe-
hir Belediyesi eski Başkanı Ron Gould
“Uluslararası Ağlarda Yerel Politikalar”,
Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri
Fakültesi Funda Erzurum “Sosyal ağlar
aracılığıyla sağlık iletişimi, katılımcılık
ve sağlık bilincinin yaygınlaştırılması”,
Eskişehir Tabip Odası Başkanı İlhan
Özgüneş “Sağlık Hizmetlerinde Yerel-
leşme” ve Bursa Kent Konseyi Başka-
nı Semih Pala da “Kent Konseylerinin
Kent Yaşamına Etkisi ve Demokrasi
Kültürü” konulu birer sunum yaptılar.
Sağlıklı Kentsel Çevrelerin Yaratılması
Sağlıklı Kentler Birliği’nin Eskişehir bu-
luşmasının son günündeki oturumla-
rın ilkinde, “Sağlıklı Kentsel Çevrelerin
Yaratılması” konusu ele alındı. Sağlıklı
Kentler Birliği Danışma Kurulu Üyesi
Prof. Dr. Handan Türkoğlu’nun mode-
ratörlüğünde gerçekleştirilen oturum-
da İstanbul Teknik Üniversitesi Şehir
ve Bölge Planlama Bölümü’nden Edip
Dinçer kentli olarak kent sağlığı ve şe-
hir planlaması üzerine sunum yaptı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık
ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı Dr.
Muzaffer Saraç, ‘ulaşım ve erişebilirlik’
başlığı altındaki sunumunda, İstanbul
Büyükşehir Belediyesi’nin engellilere
yönelik uyguladığı kent içi ulaşım hiz-
metlerinden söz etti. Muğla Belediyesi
İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nde gö-
revli Sağlıklı Kentler Proje Koordinatö-
rü Gökçen Kasapoğlu Sağlıklı Kentler
Birliği’nin bu yıl, sağlıklı şehir planla-
ması kategorisinde ödüle layık gördü-
ğü ‘Muğla için Bisiklet Yolu Projesi’nin
detaylarına ilişkin bilgi verdi. Oturu-
mun son konuşmacısı Dokuz Eylül
Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama
Bölümü’nden Gözde Ekşioğlu Çetin-
tahra ise “Kentlerde yaşam kalitesini
artırmak için mevcut mekansal ve sos-
yal durumun sağlıklaştırılması” başlığı
altında bir sunum yaptı.
12 kentli dergisi
Birlik Buluşmaları
Sağlığın Sosyal Belirleyicileri
Sağlığın Sosyal Belirleyicileri konu başlığıyla gerçekleştirilen konferan-sın son oturumunun moderatörlüğü-nü ise Sağlıklı Kentler Birliği Danışma Kurulu üyesi Doç. Dr. Emel İrgil yaptı. University College London Araştırma Görevlisi Dr. Michael Grady, sağlık alanındaki eşitsizlikler üzerine Lond-ra Üniversitesi’nin gerçekleştirdiği çalışmalara ilişkin bilgi verdi. Nesiller arası süreklilik arz eden sağlık sorun-larının geliştirilecek stratejilerle önü-ne geçilebileceğine değinen Grady, sağlıktaki hizmet eşitsizliklerinin sosyo-ekonomik nedenlerden kay-naklandığını söyledi. Yaşam kalitesi ile sağlık hizmetlerinden yararlanma oranı arasında doğrudan bir ilişki bulunduğunu vurgulayan Grady, bu bağlamda, toplum katmanları arasın-daki sosyo-ekonomik eşitsizliklerin önüne geçilmesinin önemine dikkat çekti. Nilüfer Belediyesi Sağlıklı Şe-hirler Proje Koordinatörü Evrim Ekiz Gözler ise, Türkiye’de illerin sağlıklı kent göstergeleri açısından karşı-laştırılmasına ilişkin gerçekleştirilen bilimsel çalışmalardan söz etti. Do-kuz Eylül Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Hayat Zengin de sunumunda, yoksulluk alanlarının yaşam kalitesi göstergeleri açısından ulaştığı konu-
mu, Kayseri örneğinden yola çıkarak dinleyicilerle paylaştı. Anadolu Üni-versitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Hatice Yeşildalşen “Kadın ve Toplum” üzerine bir sunum yaparken, Tepebaşı Belediyesi’nden Özge Sayer ise, “Tepebaşı Belediyesi Beldeevleri’nde Yürütülen Kadın Sağ-lığı Çalışmaları” hakkında birlik üyele-rine bilgiler verdi.
Porsuk’da tekne gezintisi
Konferansın son gününde gerçekleş-tirilen oturumların ardından, etkinlik için bir araya gelen konuklara, şehir turu kapsamında, Eskişehir Büyük-şehir Belediyesi’ne ait “Cam Müzesi”, “Sazova Parkı”, “Haller Gençlik Merke-zi”, “Kent Park” ziyaretleri ile “Porsuk Nehri”nde bot gezisi düzenlendi.
Eskişehir’in tarihi ve turistlik yerlerini gezen birlik üyeleri, ev sahipliğini üstlenen Tepebaşı Belediye Başkanlığı’nın hayata geçirdiği projeleri yakından görme fırsatı buldu.
kentli dergisi 13 www.skb.org.tr
Birlik Buluşmaları
D erince Belediyesi’nin engelli vatandaşla-rın ve ailelerinin birlik ve beraberlik için-de acılarını, keyiflerini, sorunlarını, özel
günlerini paylaştıkları ve psiko terapi gördükleri “Engelsiz Yaşama Destek Merkezi” ailelerin ikinci evi haline geldi. Derince Yenikent Mahallesi’nde Mimar Sinan Parkı’nda hizmet veren “Engelsiz Yaşama Destek Merkezi” uzman kadrosuyla en-
gelli çocuklara ve ailelerine hizmet vererek tüm
Türkiye’ye örnek oldu.
Derince'deki engelli çocukların toplumsal ha-
yatta yer almalarını amaçlayan ve bu doğrul-
tuda engelli çocuklara ve ailelerine sosyal bir
ortam sağlayan “Engelsiz Yaşama Destek Merke-
zi” projesi Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği tarafın-
Sosyal Sorumluluk Ödülü
Engelsiz Yaşama Destek MerkeziDerince Belediyesi’nin engelli bireyleri topluma kazandırmak için düzenlediği “Engelsiz Yaşama Destek Merkezi” projesiyle “Sosyal Sorumluluk Projeleri Kategorisi”nde ödüle hak kazandı.
14 kentli dergisi
2011 En İyi Uygulama Ödülleri
dan da “Sosyal Sorumluluk Projeleri
Kategorisi”nde ödül layık görüldü. Bu
ödülün önemine değinen Derince
Belediye Başkanı Dr. Aziz Alemdar,
“Engelsiz Yaşama Destek Merkezi ile
çocuklarımız ve ailelerine yeni bir
ortam hazırladık. Çocuklarımızın top-
lumsal yaşamda daha fazla yer alma-
ları için bu tarz etkinliklerimiz süre-
cek” dedi.
Yaşam hakkı eşittir
Merkezde engellilerin en önemli sı-
kıntılarının sosyal yaşamdaki engeller
olduğunu ifade eden Başkan Alem-
dar, “Bu projeyi ailelerle uzman ekip-
lerimiz bire bir görüşerek oluşturdu.
Eşit hak ve özgürlüklere sahip olarak
doğan insanların, yaşamlarını eşit
koşullarda sürdürmeleri için kurulan
Engelsiz Yaşama Destek Merkezi, bu
konuda çok önemli bir görev üstlen-
di. Merkezde engelli bireylere ve ai-
lelerine bireysel ve grup terapileri ile
psikolojik destek verdiğimiz boşanma
noktasına gelmiş 40’ın üzerinde aile-
de düzelme gözlendi. Engelli bireyle-
rin kardeşlerinde yaşanan sıkıntılarda
da aşama kaydedildi. İntihar eğili-
minde olan ebeveynler tespit edile-
rek tıbbi destek almaları sağlandı. En
önemlisi ise yapmış olduğumuz bu
hizmet, belediyeler için yasal zorun-
luluk olmaktan çok, vicdani bir so-
rumluluk. Bu noktada SKB’nin Sosyal
Sorumluluk Projeleri Kategorisi verdi-
ği ödül çok ama çok önemli” şeklinde
konuştu.
Eğitimin devamlılığı sağlandı
Özel eğitim uzmanının uyguladığı
bireysel çalışma programları ile ço-
cukların gelişimlerinde ailenin de işin
merkezinde yer alması sağlandığına
dikkat çeken Başkan Alemdar, “Bu sa-
yede Eğitimin sürekliliği sağlanarak
daha hızlı gelişim sağladık. Önemli
olan bir eğitimi ya da bir merkezi açıp
biz bunu yaptık demek değildir. Bizler
burada verilen eğitimlerin merkezin-
de aileleriyle birlikte yılın 12 ayı eğitim
almalarını sağlıyoruz. Bir işin güzelliği
de burada olsa gerek. Ayrıca devle-
tin her kademesinde sahip oldukları
hakları ile ilgili ailelere bilgilendirme
yapılıp, zaman zaman evrak takipleri
bile gerçekleştirdik. Çocuklarımızın
basketbol, ebru, takı, resim ve ritim
kurslarıyla, el göz koordinasyonları
ve fiziksel gelişimleri destekleniyor.
Sosyal yardıma muhtaç olan ailelerin
ihtiyaçları ise belediyemiz tarafından
karşılanıyor” dedi.
Türkiye’ye örnek oldu
Merkezin ilk kursiyerlerinin bu gün
günlük yaşamda pek çok ihtiyaçları-
nı kendi başlarına karşılayabildiğini
söyleyen Başkan Dr. Aziz Alemdar, “Bu
başarının sırrı merkezdeki görevlile-
rin çocuklara ve ailelerine gösterdiği
karşılıksız sevginin payı büyük. Ben
de bir hekimim ve bu projenin üzeri-
ne bu kadar düşmem de büyük etkisi
var. Derince’nin diğer sorunlarını ve
ihtiyaçlarını çözme safhasında arta
kalan tüm vaktimi burada geçirmeye
çalışıyorum. Bu hizmeti bir iş olarak
değil, Derince’de ki her bireyin üzeri-
ne düşen bir sosyal sorumluluk olarak
görüyorum. İlk günden itibaren ken-
dimize çizdiğimiz ‘Herkes İçin Sağlık’
hedefi bizlerin bu yoldaki başarısının
anahtarı olmuştur. Türkiye’ye örnek
olan bu projede emeği ve katkısı ge-
çen tüm mesai arkadaşlarıma teşek-
kür ederim” diye konuştu.
Merkezin ilk kursiyerleri, günlük yaşamda pek çok ihtiyaçlarını kendi başlarına karşılayabiliyorlar.
kentli dergisi 15 www.skb.org.tr
Sağlıklı Şehir Planlaması Ödülü
Muğla için bisiklet yolu projesiMuğla Belediyesi, “Muğla Kenti İçin Bisiklet Yolu Projesi” ile “Sağlıklı Şehir Planlaması” kategorisinde ödül aldı.
Ş ehirde yaşayan ve çalışan insanların fiziki, psikolojik ve çevresel refahlarını geliştir-mek amacıyla “Muğla Kenti İçin Bisiklet Yolu
Projesi”ni geliştirerek; hem kent içi trafiğinde al-
ternatif çözümler sunan, hem de sporu yaşamın
içine katan Muğla Belediyesi; Türkiye Sağlıklı
Kentler Birliği’nin 2011 yılın en iyi “Sağlıklı Şehir
Planlaması” ile ödüllüne layık görüldü.
Muğla Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü
tarafından uygulamaya sunulan “Muğla Kenti
İçin Bisiklet Yolu Projesi” kapsamında Kentsel
SİT alanı içerisinde tamamladığı “1. Etap Bisiklet
Yolu” sağlıklı şehir modelinde tüm Türkiye’ye ör-
nek oldu.
Projenin süreci
Muğla merkezde kayıtlı 52 bin 478 araç olması
ve her 2.7 kişiye bir otomobil düşmesi bu proje-
nin başlangıç yolu olmuştur. Proje 2009 yılında
hazırlanırken kent içi kullanıcı grupları dikkate
alınmış, yol sistemi gözden geçirilmiş ve sürek-
li bir akışın sağlanması için uygun güzergahlar
belirlenmişti. Kentin topografik yapısı incelene-
rek, eğim dereceleri saptanmıştır. Bisiklet yolu
standartları ve dünyadan örnekler incelenerek
en uygun bisiklet yolu tipi araştırılmıştır. Muğla
kenti için uygulanabilirliği uzun araştırmalar so-
nucunda belirlenerek, toplam 21 kilometre olan
projenin ilk etabının 2010 yılında hayata geçir-
me kararı alınmıştır.
Muğla’nın geleceği için
Muğla’da kişi başına düşen motorlu araç sayısı-
nın Türkiye ortalamasının çok üzerinde olduğu-
nu söyleyen Muğla Belediye Başkanı Dr. Osman
Gürün, araç kullanımındaki fazlalığın böyle bir
projenin başlangıç noktası olduğunu belirterek,
“Yaya ve bisiklet yolları yapmazsak Muğla’nın
geleceği daha kötüye gidecekti. Bu yüzden 5.
Faz’ın genel teması olan tüm politikalarda sağlık
ve sağlık alanında eşitlik konusunun belirlendiği
gibi hayatın her alanında sağlık ve vatandaşları-
mızın sağlıktan eşit yararlanması için bu projeyi
hayata geçirdik” dedi.
16 kentli dergisi
2011 En İyi Uygulama Ödülleri
"Eşitlik ilkesi hedefimizdi"
Kent halkının sağlığı için düşünülen
bu projeyi eşitliği ön planda tutarak
tüm kent için planladıklarını söyle-
yen Başkan Dr. Osman Gürün, “İlk
etap uygulaması için öncelikli olarak
Belediye, İl Özel İdare, Müze, Kütüp-
hane, Konakaltı Kültür Merkezi, Tapu
ve Kadastro Müdürlüğü, Ticaret ve
Sanayi Odası, Tarihi Kurşunlu Camii,
kent halkının sosyalleşme mekanı
olan Tarihi Yağcılar Hanı, Tarihi Muğla
Arastası binalarının bulunduğu, tüm
Muğla halkının kullandığı tarihi kent
merkezini seçtik. 2 kilometrelik ilk
etap çalışmasını tamamladık ve hiz-
mete açtık. Bu çalışma yapılırken kent
cadde ve sokakların da sağlıklaştırıl-
masını tamamlayarak, hem bisiklet
için hem de yayalar için çevre iyileş-
tirmeleri gerçekleştirdik. Ayrıca eşitlik
ilkesi doğrultusunda tüm kaldırımları
engelli vatandaşlarımızın rahatlıkla
kullanılabileceği hale getirdik” dedi.
Öncelik yaya, bisikletli ve motorist
Projenin insan odaklı bir proje oldu-
ğuna değinen Başkan Osman Gürün,
“Projemizde öncelik sırasını yaya, bi-
sikletli ve motorist olarak belirledik.
Bisiklet yolu güzergahını Ortadoğu
Teknik Üniversitesi Şehir Bölge Plan-
lama Bölümü’ne hazırlattık. Buna uy-
gun proje çizimleri Muğla Belediyesi
İmar ve Şehircilik Müdürlüğü tarafın-
dan gerçekleştirilerek, Fen İşleri Mü-
dürlüğümüz tarafından uygulamaya
konuldu. Bisiklet yolu çalışmalarımız
tüm hızıyla devam edecek. Böyle bir
proje ile Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği
tarafından ödüllendirilmek ve örnek
gösterilmek bizlere ayrı bir gurur ver-
di. Umarım bu başarılı projeyi tüm
belediyelerimiz örnek alır” şeklinde
konuştu.
Sağlık üzerine etkileri
Muğla için gerçekleştirilen bu yaya
ve bisiklet yolu vatandaşlarımıza al-
ternatif bir ulaşım yolu daha kazan-
dırdığını ifade eden Başkan Osman
Gürün, “Böylece kent merkezi için so-
run yaratan araç yoğunluğu azalırken
daha sağlıklı ve temiz bir kent mekanı
yarattık. Bununla birlikte kent içi açık
yeşil alanlar birbirine bağlanmış oldu.
Özellikle küresel ısınmayla birlikte
tüm dünyanın karbon emisyonlarının
azaltılması yönünde aldığı tedbirler
ve bunun başında toplu ulaşımı ve
bisiklet kullanımını yaygınlaştırılması-
na yönelik çalışmalar doğrultusunda
bizlerde üzerimize düşeni yerine ge-
tirmiş olduk. Proje sadece ulaşım ve
yeşil alan üzerine değil, her gün dü-
zenli bir şekilde bisiklet kullanımının
insan bedeni için yararlarını tüm hal-
kımıza anlatmaya başladık. Bu proje
ile Muğla’da bisiklet satışının hemen
hemen dört kat arttığını ve insanların
bu yolları kullandığını gördük. Bu pro-
jeye sahip çıkan tüm Muğlalı hemşe-
rilerime teşekkür ediyorum” dedi.
“Hayatın her alanında sağlık ve vatandaşlarımızın sağlıktan eşit yararlanması için bu projeyi hayata geçirdik”
kentli dergisi 17 www.skb.org.tr
T oplumdaki bireylerin yeterli ve dengeli beslenme bilincinin artırılması, düzenli fi-ziksel aktivitenin teşvik edilmesi, hareketsiz
yaşamın neden olduğu sağlık problemlerinin ön-
lenmesi ve toplumda obezite görülme sıklığının
azaltılması amacıyla “Hareketli Yaşa, Egzersiz Yap
Ödülün Sağlık Olsun” projesini uygulayan Denizli
Belediyesi, Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği tarafın-
dan en iyi “Sağlıklı Yaşam” ödülünü kazandı.
Denizli Belediye Başkanı Osman Zola, Denizli-
ler için gerçekleştirdikleri ve tüm Türkiye’ye ör-
nek olan projenin Sağlıklı Kentler Birliği’nden de
ödül almasının kendilerini mutlu ettiğini belir-
terek, “Amacımız sağlıklı bireyler ve sağlıklı bir
toplum yaratmak. İşte bu amaçla gerçekleştirdi-
ğimiz projelere sahip çıkan Denizlili vatandaşla-
rıma da çok teşekkür ederim. Proje kapsamında
2010 yılında Denizli’de 296 adet fitness alanı,
387 adet çocuk oyun grubu, 87 adet basketbol ve voleybol sahaları, 1adet kapalı spor salonu, 5 adet sentetik çim saha, 7 adet tenis kortu,3 adet halı saha 1 adet squash alanı, 3 adet mini golf alanı ve 1 adet 110 metrelik sentetik su kızak ala-nı yapıldı” dedi.
Obezite önleme planı
Kentimizin farklı bölgelerinde; Belediyespor’un katkılarıyla çocuk-genç ve yetişkinlere yönelik sportif faaliyetler düzenlenerek halkın düzenli ve ücretsiz olarak spor yapmasını sağladıklarını söyleyen Başkan Osman Zolan, “Çocuk ve genç-lerimiz için yaz ve kış spor okulları düzenledik. Şehir içinde yapılan spor alanlarının, vatandaşlar tarafından aktif olarak kullanılmasını sağladık. Ayrıca Türkiye’de ilk defa ‘Denizli Sağlıklı Beslen-me ve Hareketli Yaşam Çalıştayı’ gerçekleştirdik ve bunun sonucunu tüm kamuoyu ile paylaştık. Öte yandan Kent merkezinde başlattığımız ça-lışmalar il genelinde yapılması için 2010–2015 yıllarını kapsayan “Obezite Önleme Planı” hazır-layarak, çağımızın en büyük hastalığı olan obezi-teye karşı top yekün bir mücadele başlattık” diye konuştu.
Parklar standarta kavuştu
Proje aşamasında tüm parkları uluslararası stan-dartlara uygun bir sistemde tasarladıklarını söy-leyen Başkan Osman Zolan, “Her parkımızda yürüyüş-koşu yolları, fitness alanları, çocuk oyun grupları, piknik alanları bisiklet yolları yaptık. En-
Sağlıklı Yaşam Ödülü
Hareketli Yaşa, Egzersiz Yap Ödülün Sağlık OlsunDenizli Belediyesi, “Hareketli Yaşa, Egzersiz Yap Ödülün Sağlık Olsun” projesi ile “Sağlıklı Yaşam” ödülü almaya hak kazandı.
18 kentli dergisi
2011 En İyi Uygulama Ödülleri
gelliler için WC ve engelli rampaları ayarlayarak
24 saat güvenlik sağladık.
Farkındalık yarattık
Sağlıklı yaşam, sağlıklı beslenme ve hareketli
yaşam konusunda farkındalık oluşturmak, hal-
kın bilinçlendirilmesi ve bilgilendirilmesinin çok
sektörlü bir çalışma yapmayı gerektirdiğine de-
ğinen Başkan Osman Zolan, konuşmasına şöyle
devam etti; “Hareketli Yaşa, Egzersiz Yap Ödülün
Sağlık Olsun adıyla hazırlanan proje kapsamın-
da 2010 yılında 5 farklı çalışma gerçekleştirdik.
1.’si ‘Sporun ve Sağlığın Başkenti Olmaya Hazır
mısın?’ ve ‘Haydi Denizli Harekete Geç’ sloganıy-
la başlayan yürüyüşte kentin en yoğun olduğu
caddeler trafiğe kapatılarak yayalara açıldı. Top-
lumun farklı kesimlerinden yaklaşık 6 bin kişinin
katıldığı yürüyüşün son bulduğu parkta toplu
fiziksel aktivite yapıldı. 2.’si “Ofis Egzersiz Eğiti-
mi” fiziksel aktivitesi kısıtlı, masa başında çalışan
bireylerin, egzersizin sağlığın geliştirilmesinde
önemli bir faktör olduğunun farkına varmaları
ve her gün en az yarım saatlerini egzersiz yap-
maya ayırmalarının teşvik edilmesini sağlamak
amacıyla 23 kurum 1156 çalışana eğitim verildi.
3.’sü Vatandaşların isteklerinin belirlenmesi ama-
cıyla kentin farklı noktalarında 5000 kişiye anket
uygulanmış, sonuca göre kent merkezinde fizik-
sel aktivite yapılacak alanlar ve eğitim konuları
belirlendi. 4.’sü Sağlıklı beslenme ve hareketli ya-
şam konularında düzenlenen ücretsiz toplu sağ-
lık eğitimleri verildi. 5.’si Anket sonrasında be-
lirlenen 4 pilot bölgede başlayan step-aerobik
kurslarımız halkın talepleri doğrultusunda de-
zavantajlı bölgelere kurulan etüt merkezlerimizi
de içerecek şekilde genişletildi.”
kentli dergisi 19 www.skb.org.tr
A ntalya Büyükşehir Belediyesi’nin Güneşev Projesi, güneşten enerji üretiminin nasıl yapılacağını göstermesinin yanı sıra çev-
reci bir tesisin nasıl olacağı konusunda da örnek
oluşturuyor.
Antalya Büyükşehir Belediyesi, Antalya’yı gü-
neş enerjisinden elektrik üretiminde vizyon
kent yapmak amacıyla geliştirdiği “Antalya Gü-
neşev ve Ekolojik Eğitim Merkezi” projesi ile
“Çevre Kategorisi”nde ödül almaya hak kazan-
dı. Antalya Büyükşehir Belediyesi, Türkiye’de ilk
kez bir yerel yönetim bünyesinde Temiz Enerji
Koordinatörlüğü’nü kurarak bu konudaki öncü-
lüğünü sürdürmeye devam ediyor. Güneşev ile
temiz enerjinin kullanımı ve yaygınlaşması ko-
nusunda örnek bir proje yapan Antalya Büyük-
şehir Belediyesi, enerjisinin bir kısmını kuracağı
güneş panellerinden sağlayacak.
Geri dönüşüm sağlayan çevreci proje
Güneşev, Antalya Büyükşehir Belediyesi ile Te-
miz Dünya Ekoloji Platformu işbirliği ve 37 spon-
sorun desteğiyle kuruldu. Güneşev’de temiz
enerji konusunda araştırmalar yapılıyor ve labo-
ratuvar hizmetlerinin yanı sıra sistemi kullanmak
isteyenlere danışmanlık hizmetleri veriliyor. Gü-
neşev, enerjisini tümüyle güneşten alıyor. Yağ-
mur suları ve lavabolardan giden atık sulardan
ise geri dönüşüm yapılıyor. Projenin bir sonraki
ayağı olan, her binanın kendi enerjisini kendisi-
nin üretmesi ve fazla olan enerjiyi ana şebekeye
vermesi düşüncesi ise merkezi hükümetin yapa-
cağı yasal düzenlemelerle Türkiye’nin her yerin-
de uygulanabilecek.
Bizleri gururlandırdı
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr.
Mustafa Akaydın, Güneş enerjisiyle ilgili Türkiye
için vizyon projeler ortaya koyduklarını belirte-
rek, “Güneşev ile ilgili attığımız ve uygulamaya
koyarak meyvelerini topladığımız tüm adımları
çok önemsiyorum. Çünkü temiz bir dünya için
bu proje gereklidir. Güneşev ve Ekolojik Eğitim
Merkezi, Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği tarafından
düzenlenen ‘Sağlıklı Şehirler 2011 En İyi Uygu-
lama Yarışması’nda ‘Çevre’ kategorisinde ödül
kazandı. Bu ödül bizleri gururlandırmıştır” dedi.
Güneş enerjisiyle ilgili Türkiye için vizyon proje-
ler ortaya koyduklarını kaydeden Başkan Akay-
dın, Güneşev Projesi kapsamında hayata geçir-
dikleri Güneşev ve Ekolojik Eğitim Merkezi’nin
çevreci bir yaklaşımla hizmet verdiğine vurgu
yaptı.
Güneşev özellikleri
EkoEv; Eğitim Merkezi (seminer salonu), kafe, yö-
netim biriminden oluşuyor.
Bahçe;10 dönüm bir arazi, bisiklet ve yürüyüş
parkuru, araziyi çevreleyen ve doğal SİT olan
kanyonların izlenebileceği seyir terasları, top-
raksız tarım yapılan 165 metrekare sera, güneş
Çevre Ödülü
Antalya Güneşev ve Ekolojik Eğitim Merkezi
20 kentli dergisi
2011 En İyi Uygulama Ödülleri
ağaçları, kamelya bulunuyor. Güne-
şev çevreye duyarlı binalara verilen
LEED Sertifikası alınmasına yönelik
çalışılıyor.
Eğitim Merkezi; Ekoloji ve enerji odak-
lı konferans, seminer, söyleşilerin ger-
çekleştirileceği konferans salonu ile
tüm ilgililerin kullanımına açık.
Ziyaret Alanları; Güneşev, ekolojik bir
yapının detaylarını incelemek, ya-
pının tüm aktif sistemlerini ve pasif
öğelerini incelemek isteyen ilgili bi-
rey yada grupların ziyaretine açık.
Enerji; Şebeke elektriğine bağlı ol-
mayacak, gündüz ihtiyacı olan elekt-
rik enerjisinin tamamını güneşten
karşılayan Güneşev, gece kullandığı
enerji ihtiyacının bir kısmını da gün-
düz güneş enerjisinden almış oldu-
ğu enerji ile şarj olan akülerden kar-
şılamaktadır. Bu sayede bina karbon
salınımını engellemektedir.
Fotovoltaik Çatı ve Güneş Ağaçları;
Yapıda çatıya entegre 3 Kw kurulu
gücünde fotovoltaik güneş paneli
sistemi kurulmuştur. Güneş ağacı, 1
kW kurulu güce sahip, güneye ko-
numlanmış fotovoltaik panellerden
ve ayaktan oluşan sistemlerdir. Sabit
bir gövde ve üzerine oturtulan güneş
panellerinden oluşmakta, mevsim-
lere göre ayarlanabilir açılar ile sabit
olarak tam güneye bakmaktadır. An-
talya koşullarında günde ortalama
5-7 kWh elektrik üretmekte ve yakla-
şık 85 yetişkin çam ağacının perfor-
mansına eşdeğer CO2 emisyonunu
engellemektedir.
Bina çevresi arazisinde, akü odasının
çatısında, binanın çatısı üzerinde
olmak üzere toplam 24 kW fotovol-
taik panellerden kurulu sistem bu-
lunmaktadır. Farklı güneş panelleri
seçimi yapılarak değişik güç ve mo-
dellerdeki güneş panelleri gösteril-
mektedir. 20W, 60W, 80W, 95W, 120W,
185W, 230W ve 280W güneş panelleri
sistemleri bulunmaktadır. Bu sistem-
lerde Amorf, Monokristal ve Polikris-
tal olmak üzere farklı güneş panelle-
rinden oluşmaktadır. Ayrıca 1,6 kW
kurulu gücünde çift akslı güneş takip
sistemli güneş paneli bulunmaktadır.
Güneşev’de güneş enerjili panjur sis-
temi de kullanılmaktadır.
Isıtma-Serinletme-Havalandırma
Isı Pompası; Projede su kaynaklı ısı
pompası tercih edilmiştir. Yer altı
suyundan alınan enerji ısı pompası
cihazları ile yerden, tavandan, duvar-
dan ısıtma borularına verilerek me-
kanın ısıtılması ve soğutulması oto-
masyonlu olarak sağlanmaktadır. Su
kaynaklı ısı pompası cihaz konden-
serlerini, su içinde dolaşmakta olan
su ile soğutmaktadır. Çevre dostu so-
ğutucu akışkan kullanımı nedeni ile
verimliliği yüksek ve çevreyi koruyan
sistemlerdir. Düşük miktarda enerji
tükettiklerinden, klasik ısıtma soğut-
ma sistemlerine göre CO2 emisyon-
ları daha düşüktür. Cihazın ısıtma-so-
ğutma kapasitesi ortalama 35 kw’dır.
Türkiye’de ilk kez bir yerel yönetim bünyesinde Temiz Enerji Koordinatörlüğü’nü kurarak bu konudaki öncülüğünü sürdürmeye devam ediyor.
kentli dergisi 21 www.skb.org.tr
T ürkiye’nin sayılı lagün göllerinden olan birinci derece doğal sit alanı olarak tescil edilen Hersek Gölü’ndeki canlı türlerinin
yaşama ve üremeleri için olumlu bir ortam ha-
zırlayarak, gelecek açısından çok önemli olan
sulak alanların korunmasını sağlamak ve doğal
bir yaşam alanı oluşturmak amacıyla örnek bir
çalışma gerçekleştiren Altınova Belediyesi, bu
proje ile Sağlıklı Kentler Birliği’nden “Özel Çevre
Teşvik Ödülü” kazandı.
İki etaplı proje
“Hersek Gölü Sulak Alan Canlılarını Koruma ve Çevre Düzenleme 1. Etap Avan Projesi”, Hersek Gölü’nün güneyi ile batısını kapsayan sağlıklı çevre projesinin başlangıcı olarak düşünüldü. Hersek Gölü’nün kuzeyindeki askeri bölge ve II. derece arkeolojik sit alanı ile doğusundaki Kay-tazdere Beldesi’nin de projelendirilerek 2. etap çalışılması da planlanıyor.
Seyir yolu üzerinde
Yalova ili Mavi Yol Projesi kapsamında belirlenen turizm seyir yolu güzergahında bulunması, do-ğal güzelliklerinin ve değerlerinin yanı sıra, yöre-de antik Helenepolis kentinin ve çok sayıda tarihi eserin bulunması, eğitim amaçlı etkinlikler, gü-nübirlik eğlence, dinlence ve rekreatif faaliyetler (kuş gözlemciliği, kuş fotoğrafçılığı, yürüyüş, olta balıkçılığı vb.) için uygun imkanların varlığı, alanı alternatif turizm (eğitim, kültür, tarih ve doğa tu-
Özel Çevre Teşvik Ödülü
Hersek Gölü koruma projesiYalova Altınova Belediyesi, “Hersek Gölü Sulak Alan Canlılarını Koruma ve Çevre Düzenleme 1. Etap Avan Projesi” ile “Özel Çevre Teşvik Ödülü” almaya hak kazandı.
22 kentli dergisi
2011 En İyi Uygulama Ödülleri
rizmi) için avantajlı kılıyor. Türkiye’nin
en yoğun nüfusunun yaşadığı böl-
gelerden birinde bulunması alanın
avantajını daha da arttırıyor.
Elde edilen sonuçlar
Alanın sulak alan ekosistemi ve
önemli kuş alanı olmasının yanı sıra,
I. derece doğal sit ve II. derece arke-
olojik sit alanı olması, kıyı kanunu ve
mülkiyet durumu alanda yapılabile-
cek faaliyetleri sınırlandırmaktadır. Bu
kapsamda beklentilerin önemli bir
kısmının doğru planlandığı takdirde
yapılabileceği düşünülmektedir. So-
nuç olarak alanla ilgili yasal durumu
dikkate alan, alanın korunmasını sağ-
layacak, aynı zamanda ilgili tüm taraf-
ların beklentilerine cevap verebilecek
bir çalışma gerçekleştirildi.
Sağlık üzerine etkileri
Sulak alanlar, su temini, tuz üretimi,
turizm açısından önemli bir kullanım
değeri olup; Su rejimini düzenler, Kıyı
çizgisinin korunmasını sağlar, İklimi
yumuşatır, Sediment ve besin depo-
layıp su arıtımı yapar, Küresel boyutta
iklim değişikliğinin kontrolünü yapar,
Zengin biyolojik çeşitlilik sağlar, Tortu
ve zehirli maddeleri alıkoyarak; civa,
bakır, kalsiyum, kalay ve manganez
iyonlarını bünyelerinde depolayarak;
organik maddeleri tüketerek ve ayrış-
tırarak zararsız hale getirir. Dünyadaki
karbonun % 40’ını depolarlar. De-
polanan karbondioksitin kurutulup
açığa çıkması, küresel ısınmayı % 60
oranında artıracaktır. Dolayısıyla sulak
alanların korunması tüm canlıların
sağlığı açısından çok önemlidir. Ay-
rıca güzel manzarası ve barındırdığı
yaban hayatı ile kuş gözleme, fotoğ-
raf çekme, balık tutma, yürüyüş ve su
sporları için ideal ortamlardır.
Sırada projenin 2. etabı var
Projede Hersek Gölü ve çevresini rekre-
asyon, toplanma, dinlenme, eğlenme,
spor alanı olarak düşünerek günlük ya-
şamı ekolojik sistemden ayırmamaya
özen gösterdiklerini söyleyen Altınova
Belediye Başkanı Dr. Metin Oral, proje
ile her insanın günlük yaşamında za-
man geçirebileceği, rekreasyon ve park
alanlarında engelsiz yolların yer aldığı
bir proje olarak tasarladıklarını belirtti.
Göreve geldikleri ilk günden itibaren
kardeşliği, tarihi, sanayii ve kültürleri
doğasında buluşturan bir Altınova ya-
ratmaya çalıştıklarını ifade eden Başkan
Oral, “Bu proje Altınova’nın Türkiye’ye
açılan penceresi oldu. Ayrıca Sağlıklı
Kentler Birliği’nin de böylesi önemli
bir projeye ödül vererek sahip çıkması
bizleri bu konuda attığımız adımların
ne kadar doğru olduğunun bir göster-
gesi olarak görüyoruz. Projenin 2. Etabı
içinde çalışmalara şimdiden başladık”
şeklinde konuştu.
Turizme kazandırdık
Güzel manzarası ve barındırdığı ya-
ban hayatı ile kuş gözleme, fotoğraf
çekme, balık tutma, yürüyüş ve su
sporları için ideal ortamların oldu-
ğuna değinen Başkan Metin Oral,
“Çevreyi sadece insan bazında değil,
besin piramidinin tüm basamakların-
daki canlıları düşünerek ele almamız
gerekti. Hersek Gölü’nde karşımıza
çıkan doğal habitatı hem korunması
açısından bir avantaj, hem de insan-
ların zaman geçirebileceği önemli
bir tasarım girdisi olarak düşündük.
158 tür ve yaklaşık 3000-8000 kuşa
ev sahipliği yapan bu bölgeyi hem
Yalova’ya hem de Türkiye’ye kazandı-
rarak turizme açmak istedik” dedi.
kentli dergisi 23 www.skb.org.tr
U niversity College London Araştırma Görevlisi Dr. Michael Grady, yerel yönetimlerin, sağlığın sosyal belirleyicileri üzerinde hayati öneme sahip ortaklık-
ları bir “Orkestra Şefi” gibi yönetmeleri gerektiğini söyledi.
� Bize Sağlığın Sosyal Belirleyicileri üzerindeki çalışmaların nasıl başladığı, hangi aşamalardan geçtiği hakkında bilgi verebilir misiniz?
Tabii ki, Sağlığın Sosyal Belirleyicileri konusu uzun bir geç-
mişe sahip. İlk çalışmalar 80’ler de İşçi Partisi’nin bir girişimi
olan Black Raporu ile başladı ve 1997’de Acheson Raporu
ile devam etti. Bu anlamda Marmot Raporu’nun hazırlan-
ması sırasında her zaman bu iki çalışma bize yol gösterici
oldu. Çünkü, işin bilimsel kısmı önemli ölçüde hazırdı. Bizler
de Sağlığın Sosyal Belirleyicileri hakkındaki yeni ve güncel
bilgileri topladık. Bir dizi araştırmalar yaptık. Ortaya çıkan
bu veriler tüm bireylerin ortak çalışması sonucu çıkmıştır.
� Sağlığın Sosyal Belirleyicilerini genel anlamda açıklayabilir misiniz?
Çok temel seviyede bir cevap vermem gerekirse içerisinde
doğduğumuz, yaşadığımız, öğrenim gördüğümüz, çalıştı-
ğımız ve yaşlandığımız koşullar yaşamlarımız üzerinde bü-
yük bir etkiye sahip. Özellikle yaşadığımız yerlerin sağlık ve
esenliğimiz üzerinde önemli etkileri var. Daha yeşil, doğayla
iç içe ortamlar insan yaşamını ve kalitesini arttırıyor. Kent-
lerde sorunsuz altyapılar, bol bol parkların ve spor alanla-
rının olması gibi etkenler başta geliyor. Yeni elde ettiğimiz
bulgular esenlik ve sağlığın birbiriyle ilişkili olduğunu gös-
teriyor. Bu durumun önemi günümüzdeki küreselleşme,
piyasalaştırma ve kentleşme süreçleri dikkate alındığında
daha da artıyor. Bireylerin ve toplulukların hayatlarını ken-
dilerinin kontrol edebileceği koşullar yaratmalıyız.
University College London Araştırma GörevlisiDr. Michael Grady
“Yerel yönetimler orkestra şefi gibi çalışmalı”
24 kentli dergisi
Söyleşi
“Eğitimli bir kişi, beslenme alışkanlığı ve sosyal çevresi,
düzenli uyku ve spor ile yaşam süresini 10 ile 20 yıl arasında uzatabiliyor.”
� Sağlığın Sosyal Belirleyicileri içerisinde eğitimin nasıl bir rolü var?
Bu soru için çok teşekkür ederim. Çünkü eğitim, sağlıkta eşitsizliği etki-leyen en önemli unsur. Çoğu kurum, kuruluş ve araştırmaları böylesi önem-li bir faktörü gözden kaçırıyor. Tüm dünyada eğitim seviyesine göre erkek ve kadınların yaşam kalitesi ve süre-sini uzatıp kısaltabiliyor. Yani eğitimli bir kişinin beslenme alışkanlığı ve sosyal çevresi, düzenli uyku ve spor ile yaşam süresini uzatıyor. Bu da eğitim bir insanın eğitimsiz bir kişiye göre ya-şamı 10 ile 20 yıl arasında uzayabiliyor. Bizler Londra’da bu araştırmayı yaptık. İngiltere’de parlamentonun bulun-duğu bölge ile kenar mahalle olan şehrin doğu bölgesi arasında araç ile 20 dakikalık bir mesafe var. Bu iki bölge arasındaki eğitim seviyelerin-de de önemli oranda fark var. Bu fark yaşam sürelerinde erkeklerde 8 yıl, ka-dınlarda ise 10 yıl gibi bir farkı ortaya çıkarıyor. İşte, eğitim bunun için çok
önemli.
� Yaptığınız çalışmalar sadece Avrupa’yı mı kapsıyor, yoksa Türkiye veya başka ülkeleri de içeriyor mu?
Üç rapor hazırladık. Bunlardan birinci-
si Küresel Komisyon Raporuydu. (Glo-
bal Commission Report). Bu raporda sağlık ve eşitsizlikler küresel ölçekte incelendi. Ardından İngiliz Araştırma-sı (English Review) raporunu hazırla-dık ki, bu da toplumumuzdaki sağlıklı yaşam süresini inceliyordu. Şimdi ise DSÖ Avrupa Bölgesi için bir rapor hazırlıyoruz ve tabii ki Türkiye’yi de kapsıyor.
� Yerel Yönetimler Sağlığın Sosyal Belirleyicileri üzerinde nasıl bir etkiye sahip?
Kritik öneme sahip olan aslında yerel yönetimlerin rolüdür. Yerel yönetim-lerle konuşurken sıklıkla kullandığım ifade “Yerel yönetimlerin sağlığın sos-yal belirleyicileri üzerinde hayati öne-me sahip olduğu bir ‘orkestra şefi’ gibi yönetmeleri gerektiğidir.” Bu alandaki tüm paydaşların sürekli olarak aynı masada bulunuyor olması gerekmez, bu yüzden ‘Orkestra Şefi’ ifadesini kul-lanıyorum.
Yerel Yönetimler Sağlığın Sosyal Be-lirleyicileri üzerinde etkin bir şekil-de çalışmak için herkesin rolünü bir ‘Orkestra Şefi’ gibi doğru zamanda, doğru şekilde ve diğer paydaşlarla uyum içerisinde yönetmek durumun-dadır. Büyük öneme sahip bir başka konu ise insanların kendi yaşamlarını ve sağlıklarını kontrol etmesine im-kan sağlayacak koşulları yaratmaktır.
Bunun için insanların daha güçlü ol-
ması ve katılımcılık gerekir. Bunu ya-
pabilecek olanların yerel yönetimler,
belediyeler, yerel meclisler olduğuna
inanıyorum. Aslında bu kurumların
yaşam sebeplerinden birisi de yerel
demokrasiyi yerleştirmektir.
� Sağlığın sosyal belirleyicilerinin karmaşık bir alan olduğunu biliyoruz. Fakat size sağlık üzerindeki en önemli etkinin ne olduğunu sorsak buna ne cevap verirdiniz?
Sanırım bana göre en önemlisi, zor-
luklara karşı direnç gösterebilen, sağ-
lığı ve esenliği daha iyi bir seviyeye
çıkaran topluluklarla birlikte yaşamak.
Bahsettiğim direnç, gücünü içerisin-
de bulunduğumuz sosyal ağlardan
alıyor. Bu yüzden yerel yönetimlerin
sahip olduğu büyük sorumluluk in-
sanların katılımcılığına olan engelleri
ortadan kaldırmak ve insanların böyle
bir direnci geliştirmelerine yardımcı
olmaktır. Özellikle de şu an karşımız-
da beliren yeni bir küresel ekonomik
kriz zamanında insanların kötü du-
rumlara karşı mücadele yeteneğini ve
direncini arttırmak çok daha önemli
hale geliyor.
kentli dergisi 25 www.skb.org.tr
� Tepebaşı Belediyesi olarak Sağlıklı Kentler Birliğine ne zaman üye oldunuz?
Sağlıklı Kentler Birliği’yle ilk 2000'li yıllarda ta-
nıştık. O zamanlar üyelik kriterleri ve süreci daha
meşakkatliydi. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avru-
pa Sağlıklı Şehirler Ağı üyeliğimiz Yalova Beledi-
yesi ile aynı dönemde 2002 yılında kabul edildi.
Gerçekten öyle, ben bugün baktım birliğe gi-
riş çok kolaylaşmış. Tepebaşı Belediyesi olarak
2000 yılında müracaat ettik. Üyeliğimiz ancak
2002'de kabul edilmişti. Yani o süreçte çok cid-
di dokümanlar hazırlıyorduk. Sağlıklı Kent Planı,
geleceğe dönük bir takım hazırlıkların yapılması,
önemli kriterler belirleniyor bizlerde o kriterlere
uymak için gece gündüz çalışıyor, hazırlık yapı-
yorduk. Bizler böylesi uzun ve zor bir süreçten
geçtik. 2002’de Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Av-
rupa Sağlıklı Şehirler Ağı’nda Türkiye’nin sadece
3 üyesi vardı. Bizlerin Birliğe üyeliği Türkiye’de ki
diğer yerel yönetimlerin de dikkatini çekmişti.
Birliğe İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Trabzon
Belediyesi’nin de katılmasıyla Türkiye, DSÖ Avru-
pa Sağlıklı Şehirler Ağı’nda daha da güçlendi.
Üye sayımız 2002’ye oranla 7 kat arttı.
� Sağlıklı Kent denildiğinde siz bu kavramı nasıl yorumluyorsunuz?
Bana göre sağlıklı kentin ölçütleri; bacadan çı-
kan dumandan bebek ölümlerine, sağlıklı bir
dağdan yeşil alanlara kadar aklınıza ne gelirse.
Yani o ölçütlerde ne kadar yüksek başarınız varsa
kentinizin o derece sağlıklı alana geldiğini gö-
rebilirsiniz. Bir hekim olarak bunu böyle algılı-
yorum. Ben Sağlıklı Kentler Birliği’ne girmeden
önce yani hekimlik yaptığım dönemlerde de
uzun süre Sağlıklı Kentlerin çalışmalarını, üret-
tikleri ve projelerini takip ediyordum. Sonrada
belediye başkanı olduğumda ilk yaptığımız iş-
lerden bir tanesi Birliğe üye olmak oldu.
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç:
“Eskişehir’in gelişen, çağdaş yüzü Tepebaşı”
26 kentli dergisi
Söyleşi
� Dünya Sağlık Örgütü’nün dikkatini çekecek özel bir çalışmanız var mı? Özellikle de 2020 Stratejik planınızda neler var?
Tepebaşı Belediyesi’nde projeler hep
var. Yeni projeler, yeni çalışmalar hep
oldu ve bundan sonra da olacak. Son
zamanlarda sağlık turizmi ile ilgili bir
planlamamız var. Üzerine düştüğü-
müz ve hemen hemen bitirme aşa-
masına geldiğimiz bu çalışma sadece
Tepebaşı halkına değil tüm Türkiye’ye
hizmet verecek. Biz bu planlamanın
yetkisini Kültür Bakanlığı'ndan aldık
ve onu yakında proje olarak Bakanlığa
sunacağız. Sonra da vakit kaybetme-
den çalışmalara başlamak istiyoruz.
Yaklaşık 2 yıl emek verdiğimiz bir plan
ve projelendirme oldu bu Eskişehir
adına çok önemli.
� Projenin sağlık üzerine olduğunu söylediniz. Eskişehir'in termal kaynak yönünü açıkçası bilmiyoruz. Bu önemli proje hakkında biraz bilgi verir misiniz?
Elbette, sağlık üzerine geliştirdiğimiz
proje termal kaynak projesidir. Bizim
Eskişehir'in hamamları meşhurdur.
Bursa’ya oranla elbette bizim ki biraz
küçük kalmış yani kent merkezinde
çıktığı için herkes o hamamlarla ye-
tinmiş, zaman içerisinde pek gelişme
gösterememiş. Hamamlarda kaynak
su var çok da kıymetli bir su. Hatta
şimdi bu hızlı trenden dolayı Ankara
ve İstanbul’dan birçok insan geliyor.
Bir buçuk saatte geliyor hamamlara
giriyor, Eskişehir’i gezip gidiyor. Hızlı
Tren Eskişehir’in bu yönünü tanıt-
ma anlamında da önemli bir fırsat
oldu. Bizde bu fırsatı Tepebaşı için
geliştirdik. Farklı bir konsept ile plan
yaptık ve projelendirdik. Bunun için
yatırımcılar dahi bulduk. Yeter ki Ba-
kanlık bu konuda bizim önümüzü
açsın. Eskişehir'in geleceği ile ilgili en
önemli projeler arasında yer alacak.
Bu projenin devamında da sağlıklı
yaşlanma, alzheimer ve engelliler ile
ilgili bir merkez düşünüyoruz. Ayrı-
ca Günlük Bakım ve Rehabilitasyon
Merkez çalışmaları ise hızla ilerliyor.
Türkiye'de örnek bir tesis olacağını
düşündüğümüz bu merkez 250 kişiye
hizmet verecek. Bu projeyi bu dönem
sonunda hizmete açmayı planlıyoruz.
� Tepebaşı için Eskişehir'in gelişen, çağdaş yüzü tanımını kullandınız. Bunu neye dayanarak söylüyorsunuz?
Eskişehir adı gibi eski bir bölge ve
doymuş bir bölge. Bir tarafında orga-
nize sanayi bölgesi, bir tarafında şehir
mezarlığı, diğer tarafında ise otogar.
Şehrin gidecek tek yeri batısı kalmış.
Peki, batı da ne var; Tepebaşı. Şehirle-
rin karakteristik özellikleri her zaman
batıya doğru gelişmesidir. İşte bizler-
de bunu çok iyi kullanarak Eskişehir’in
gelişen ve çağdaş yüzü olarak görü-
yoruz Tepebaşı'nı…
� Tepebaşı’nın sanayi alanı var mı?
Tepebaşı’nda küçük bir sana-
yi var. Organize Sanayi Bölge-
si Odunpazarı’nda. Bu bence
Tepebaşı’nda yaşayanlar adına önem-
li bir kazanç. Geçtiğimiz günlerde İl
Genel Meclisi’nden bir yetkili açıkla-
ma yaptı. Eskişehir bölgesinde kanser
oranlarının Tepebaşı Bölgesi'nin mer-
kezin dışındaki köylerin değerlerin-
den bile daha düşük çıktığını söyledi.
Bu çok önemli bir kazanım bizim için.
Biz Tepebaşı’nda hizmet sektörünü
hedefledik ve o şekilde geliştirdik.
Bunun içinde oteller, restoranlar, eğ-
lence merkezleri oluşturduk, yeni ya-
pılan binalarda kat sayısını düşürdük.
Göreve geldiğim ilk günden itibaren
Tepebaşı’nı az katlı planlamaya özen
gösterdik. Çünkü Eskişehir hem 2.
derece deprem kuşağı bölgesinde,
“Şehirlerin karakteristik özellikleri her zaman batıya doğru gelişmesidir. İşte bizlerde bunu çok iyi kullanarak Eskişehir’in gelişen ve çağdaş yüzü olarak görüyoruz Tepebaşı'nı…”
kentli dergisi 27 www.skb.org.tr
Söyleşi
hem de az katlı binaların oluşmasıyla çevrenin,
havanın, suyun, her şeyin daha iyi korunmasını
sağlıyor, insanlar daha rahat güneş alıyor. Ben
İstanbul'da o çok katlı binaların özellikle Levent
ve Ataşehir tarafında o binaların önlerinden ge-
çerken bile irkiliyorum. O insanlar, 35 kat, 50 kat-
ta günlerini nasıl geçiriyorlar anlamıyorum.
� Sanatın, kültürün ve sporun olduğu, öğrencinin ise hiç eksilmediği bir yer Tepebaşı? Bu şehirde tüm bu aktiviteleri gerçekleştirmek zor oluyor mu?
Dediğiniz gibi sanatın, kültürün çok yoğun ol-
duğu bir yer Tepebaşı. Şu anda bizim sürmekte
olan 5.Uluslararası Eskişehir Pişmiş Toprak Sem-
pozyumu var. Sempozyum kapsamında yurt dı-
şından gelen sanatçılarımız tuğlalardan fırınlar
yaptılar. İnsanlarımız ve özellikle de öğrencile-
rimiz toprağın nasıl şekillendiğini, nasıl piştiğini
kendi gözleriyle gördüler, öğrendiler, eğlendiler
ve en önemlisi tüm dünyaya örnek güzel dost-
luklar kurdular. Ayrıca bölgemizde Büyükşehir’e
ait iki tiyatro salonu, senfoni ve opera bale sa-
lonu var. Bizim de iki kültür merkezimizde ki et-
kinliklerde bütün kış sürer. Öğrenci kent içinde
yaşadığı için çok hareketlidir Tepebaşı, 24 saat
yaşayan bir bölgedir. Artı Bursa'dan, İnegöl'den,
Kütahya'dan, Bilecik'ten çok fazla insan gece eğ-
lencesi için buraya geliyor.
� Sosyal Belediyecilik anlamında da önemli projelerinizin olduğunu biliyoruz. Bunlardan biraz bahseder misiniz?
Sosyal Belediyecilik anlamında da çok önemli
şeyler yaptık. Bizim gerçekleştirdiğimiz ve tüm
Türkiye’ye örnek olan belde evleri var. Şehrin
kenarında kalmış ve çevre mahallelerde açtığı-
mız belde evlerimizde tamamen kadın ve çocuk
eğitimleri ile ilgili meslek edindirme, el sanat-
ları, sağlık gibi pek çok konuda toplam 28 ayrı
kurs var. Bu 15 belde evinde yaklaşık 4 ile 7 bin
arası kursiyerimiz kış dönemi boyunca eğitim
alıyor. Bu kadınlar belde evlerinde spor yapar,
çocukların kreşleri olur, el sanatları öğrenirler.
Milli Eğitim ile beraber çalıştığımız için hepsi
sertifikalıdır. Yani ileriye dönük herhangi bir şey
yapacakları zaman bu sertifika ellerindedir, pek
çok iş kapısı kendilerine açılır. Yaz okullarında ise
her yıl 3 bin çocuğumuz sporun her dalıyla uğ-
raşır. 23 Nisan Çocuk Merkezi’miz de hem kreş,
hem de çocukların eğitim gördükleri atölyeler
var. Müzik, drama ve tiyatro atölyelerinde eğitim
alan kursiyerlerimiz binanın üst katındaki salon-
da da bu hünerlerini sergileme imkanı buluyor.
Öte yandan “Kadını Evden Çıkartma Projesi” ile
yaklaşık 2 yılda Çanakkale, Konya, Bursa, İstan-
bul, Ankara, Beypazarı gibi yerlere kültür gezileri
kapsamında yaklaşık 18 bin kadınımızı götürdük.
İnsanların bu dönemde inanın şuradan farklı bir
mahalleye gidecek güçleri yok, bu geziler bir an-
lamda şehrin birlik ve beraberlik ruhunu da ge-
lişmesinde katkı sağlıyor. Kadınlarımız çok mutlu
oluyorlar, elbette bizlerde mutlu oluyoruz.
� Bu hanımlar genelde belde evlerine gelen kadınlar mı? Diğer kadınları da kapsıyor mu?
Sadece belde evleri değil tabii ki. Daha çok maddi
imkanı olmayan ve evlerinden hiç çıkmayan ka-
dınlarımız. İnanın daha oturduğu mahalleyi tanı-
mayan kadınlarımız var. Ben belde evlerinin ilkini
2001 yılında açtım. Daha Türkiye'de bunların hiç
birisinin adı bile yoktu.
� Hekim olmanızın başkanlığınıza bir etkisi var mı?
Tabi ki. Ama insan hekimlikten önce de insandır,
belediye başkanlığından sonra da insan. Benim
için önce insan olmak geliyor. Elbette çevre ve
sağlık konusundaki projelerimizin gelişmesi,
oluşması ve sonuçlanmasında önemli bir yeri var.
� Hani bazı kadınlara denir ya ‘yaşsız kadın’ diye. Sizi de partiler üstü, partisiz başkan olarak mı tanımlıyorlar?
Daha önce DSP’den başkan seçildim. Şimdi de
28 kentli dergisi
CHP’den seçildim. Ama duruşum,
fikirlerim, insanlığım değişmedi. Sa-
dece Tepebaşı için düşündüğüm pro-
jeleri bu parti altında daha iyi yapa-
bileceğim için parti seçmek zorunda
kaldık. Ben siyasette bire bir çalışı-
rım. Benim şöyle bir felsefem vardır;
elimin değmediği insanlar benim
değildir. Benim makam kapım hiç
kapanmaz. Hatta bazen eski siyasiler
kapılarımı kapatmaya çalıştılar, ben
karşı çıktım. Bu kapı ya hiç kapanmaz,
ya da benimle kapalı kapılar ardında
konuşacağın hiçbir konu olamaz. İşte
başarımın sırrı bu olsa gerek.
� Makam odanızın da kapısı açık mıdır?
Hep, hiç kapanmaz. Onun için mesela
bizim o zamanlarda DSP % 1'in altında
oy alırken CHP % 51 oy aldı, ben % 46
oy aldım. Bunlar tamamen kişisel olan
şeyler. Ama mecbursunuz işte bir par-
tinin çatısı altında olmaya. Biz diyoruz
ki parti bize gölge etmesin bizi bırak-
sınlar. Borçsuz bıraktığım belediyeyi
ben 5 yıl sonra 50 milyon TL borçla
geri aldım. Ama buna rağmen yılma-
dım. Çalıştım, çalıştık ve yeni kaynak-
lar yarattık. 2 buçuk yılda çok ciddi
hizmetler ürettik. 600’e yakın sokağın
asfaltı, kaldırımları, onlarca spor alan-
ları açtık. Kültür merkezleri ve spor
salonları açtık, hepsi de önemli şeyler.
� Sağlıklı Kentler Birliği ilgilendiğiniz özellikle paylaşmak istediğiniz bir proje diğer belediyelere ilham verecek başka projeleriniz var mı?
Açacağımız bir engelli hobi bahçesi
var. Çokta şık oldu barakalarıyla 72
parseli var tamamen onların rahat
hareket edebileceği ve aileleriyle gire-
bileceği bir mekan yarattık. Ben topra-
ğın insana çok ciddi bir meşgale olup
stresini alacağına inanan bir insanım.
Bizler toplum olarak tarımı çok seviyo-
ruz. İyi tarım konusunda destekleme
anlamında özellikle bu bahçeli evleri
olan insanları tarım anlamında destek
veriyoruz. Bazen böyle küçük jestler
yapıyoruz. Bizim bir “su kurusu” diye
atık kağıtlardan yeni kağıda dönüştür-
me atölyemiz var, burada çöpe giden
kağıtları yepyeni kağıt yapıyor ve kul-
lanıyoruz. Bunu da çocuklarımızla bir-
likte yapıyoruz. Yılbaşı ve bayramlarda
SMS yerine burada geri dönüşüm ka-
ğıtlarından ürettiğimiz kağıtları kulla-
narak bayram ve yılbaşı kartları yapa-
rak gönderdik.
� Türkiye’de ilk defa kadın işçiler sokakları temizledi. Bu proje nasıl gelişti?
Evet, Türkiye’de sokakları temizleyen
hep erkekler oldu. Ama evlerimizi
hep kadınlarımız temizliyor. Evini sü-
püren ve temizleyen erkek ben hiç
görmedim. Mutlaka vardır ama bir
elin parmaklarını geçmez. Bizlerde
bir ilki gerçekleştirip belediyemize er-
kek yerine kadın temizlik işçisi aldık.
Şimdilik 10 kadın temizlik işçimiz var.
Kadın işçilerimizi çok görsel nokta-
larda görev veriyoruz. Esnaf o kadar
memnun ki kadın evi gibi süpürüyor
sokakları. Ayrıca tamamen anneler-
den oluşmuş bir halk oyunları gru-
bumuz var. Türkiye'nin her tarafında
gösteriler yapıyorlar. Bu gösterilerde
kadınlarımız biraz da drama yaparak
oynuyorlar. Değişik şeyler yapmak
hoşumuza gidiyor. Bir şeyler bulup 'A
oda mı vardı' dedirtecek projeler in-
sanlara keyif veriyor. Bizde hep böyle-
si projelerin peşinden koştuk.
� Kenti Dergisi olarak hem bu güzel söyleşi hem de Sağlıklı Kentler Buluşması’nda gösterdiğiniz örnek evsahipliğiniz için çok teşekkür ederiz.
Ben sizlere çok teşekkür ederim. Ay-
rıca birlik üyelerinin haberleşmesi ve
projelerinin diğer belediyelere örnek
teşkil etmesi anlamında önemli bir
misyonu olan Kentli Dergisi’nin sizin
gibi bilgi birikim ve tecrübeli ellerin-
den çıkması çok daha önemli. Sizleri
burada ağırlamaktan büyük mutluluk
ve onur duydum. Bilmelisiniz ki kapı-
larımız sizlere sonuna kadar açıktır.
“İnsan hekimlikten önce de insandır, belediye başkanlığından sonra da insan. Benim için önce insan olmak geliyor. ”
kentli dergisi 29 www.skb.org.tr
Söyleşi
� Sağlıklı kent dendiğinde ne anlıyorsunuz?
Sağlıklı kent dendiğinde; tüm yaşamsal faktörle-rin kent ve insan sağlığı yönünden pozitif olarak yönlendirildiği yeşil alan miktarı en üst seviyeye çıkmış; çevre kirliliği problemlerini aşmış; kültür, sanat ve spor alanlarında aktif; ulaşım, altyapı ve barınma gibi temel problemlerini çözmüş; gelişirken planlı ve çevreye duyarlı bir şekilde hareket edebilen bir kent profili aklıma geliyor. Kentlerimiz ancak bu yönde atılabilecek kararlı adımların sonucunda sağlıklı kentler haline ge-lecektir.
� SKB’nin faaliyetleri hakkında ne düşünüyorsunuz?
SKB’nin çalışmalarını yakından takip ettiğim gibi yapılan çalışmaları yerinde ve çok doğru buluyo-rum. Kentlerimizin sağlıklı birer kent olabilmesi yolunda gayretli bir şekilde çalışılmaktadır. Yapılan çalışmaların tüm kentlerimizde etkin ve yaygın olarak yürütülmesi gerekir. Biz de bu konuda her zaman üzerimize düşen görevi yapmaya hazırız.
� Trabzon Belediyesi’nin SKB içerisindeki yerini nasıl görüyorsunuz?
Trabzon Belediyesi, 2005 yılında Sağlıklı Kentler Birliğine üye olarak bu çalışmaların içinde yer
alıyor. 5 fazdan oluşan Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı Projesine; Ocak 2007’de 4. Faz (2003-2008) üyeliğimiz gerçekleşmiştir. Bir sonraki adımda da, 5. Faz (2009-2013) müracaatımızı yaptık ve 5. Faz üyeliğimiz gerçekleşti. Son olarak Trabzon Belediyesi, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı üyeliğine de bu yıl 20 mayıs 2011’de kabul edildi.
� Sağlık Bakanlığı’nın içinden gelen bir kişi olarak Trabzon sağlıklı kent olma yolunda nasıl ilerliyor?
Sağlık Bakanlığından ve hekimlikten gelen bir kişi olmanın çalışmalara artı değer kattığı şüp-hesiz bir gerçek olmakla beraber, tüm kurumsal yapımız ve personelimiz ile sağlıklı kent olma bi-lincine sahip çıkmaktayız.
Bu bilinç içerisinde; doğa, deniz, tarih, kültür ve inanç turizmi, spor, sağlık ve kongre merkezi olma yönünde güçlü adımlarla ilerleyen kenti-mizde tarihi ve kültürel değerleri de dikkate ala-rak tasarladığımız projeleri hayata geçirmekteyiz. Çalışmalara paralel olarak belediyemizin bütün şehir olarak sınırları genişlemiş ve büyükşehir olma yönünde adımlar atılmıştır.
� SKB’ye hangi amaçlarla üye oldunuz?
Sağlıklı şehirler yaklaşımı, şehirde yaşayan ve
Trabzon Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu
“Trabzon’u ‘Marka Kent’ yapacağız”Trabzon’u Marka Kent yapmak için start verdikleri 61 projenin çoğunu tamamladıklarını, bazılarında ise sona yaklaştıklarını söyleyen Gümrükçüoğlu, “Amacımız Trabzon’u doğal güzelliği, örf ve adetleriyle tüm dünyaya tanıtmak” dedi.
30 kentli dergisi
Söyleşi
çalışan insanların fiziksel, zihinsel, sos-
yal ve çevresel refahlarını arttırmaya
çabalamaktadır. Bu çalışmaların bir
çoğu yerel yönetimlerin sorumluluk
alanına giriyor. Yerel yönetimlerin or-
tak sorunlarına ortak projelerin geliş-
tirilmesi ve sorunlara karşı güç birliği-
nin oluşturulmasında aktif katılım için
birliğe üye olduk.
� Sağlıklı kentler üyesi olarak belediyenizin özellikle bu kapsamdaki projelerinden bahsedebilir misiniz?
2,5 yıllık kısa bir sürede hayata geçir-
diğimiz ve geçirmeye devam ettiği-
miz önemli projelerle, tüm vatandaş-
larının eşit yaşam koşularına sahip
olduğu, temiz çevresiyle, düzenli alt-
yapısıyla, ulaşımıyla yaşam kalitesini
arttırmış bir Trabzon hedefi için tüm
gayretimizle çalışmaktayız.
Seçimlerden önce vaat ettiğimiz “61
proje”ye yeni projelerde ilave ederek,
Trabzonumuzu “Marka Kent” yapmak
üzere yolumuza devam etmekteyiz.
Bu projeler arasında Zağnos ve Tabak-
hane Vadileri Kentsel Dönüşüm Proje-
si, Ayasofya Müzesi çevresindeki tarihi
dokunun korunup yenilenmesine yö-
nelik uygulama projesi ve Çömlekçi
Kentsel Dönüşüm projesi önemli bir
yer teşkil etmektedir.
Trabzon Belediyesi ve TOKİ işbirliği ile
çarpık yapılaşmanın önüne geçmek
ve şehrin nefes almasını sağlayacak
ana arterleri açmak amacı ile Zağnos
Vadisi Kentsel Dönüşüm Projesi’nin
1.Etabı (Zağnos Köprüsü-Su Köprü-
sü Arası) tamamlanarak hayata geçi-
rilmiştir. Projenin 2. ve 3. etabı hızla
ilerlemektedir. Zağnos Vadisi Kentsel
Dönüşüm Projesi’nin 1. Etabı’nda de-
relerin üzeri kapatılmıştır.
Devlet Su İşleri tarafından ihalesi ya-
pılıp, kamulaştırma işlemleri beledi-
yemiz tarafından yürütülen Zağnos
Vadisi Dere Islahı Projesi kapsamın-
da; Zağnos Vadisi'nin üzeri tamamen
açılıp, yağmur sularının oluşturduğu
derenin görsel güzelliği ortaya çıka-
rılmıştır.
Tabakhane projesi için değerlendir-
me çalışmaları son aşamaya gelmiş
durumdadır. Belediyemiz, Tabakha-
ne Vadisi'ndeki tespit çalışmalarını
tamamlayıp vadide bulunan toplam
683 binanın kamulaştırılması için
hak sahipleri ile görüşmelere başla-
mıştır. Kısa süre içerisinde hak sahip-
lerine proje alanında veya Bahçecik
Mahallesi’nde yapılacak konut ve ti-
cari ünitelerden alternatif önerilerde
bulunulacaktır. Bu sayede hak sahip-
lerinin, yerinde inşa edilecek gayri-
menkullerden faydalanmaları temin
edilecektir.
Çömlekçi Mahallesi’nin tamamında,
Boztepe, Esentepe, Değirmendere,
Kaymaklı ve Sanayi Mahalleleri’nde
kısmen gerçekleştirilmesi düşünülen
“Kentsel Yenileme” ve “Toplu Konut”
projelerinin hayata geçirilmesi için
Trabzon Belediye Başkanlığı ile Top-
lu Konut İdaresi Başkanlığı arasında
15.01.2010 tarihinde ön protokol im-
zalanmıştır.
� Trabzon’un tarihiyle ilgili çalışmalarınızı da anlatır mısınız?
Trabzon Belediyesi ile TOKİ tarafından
ortaklaşa olarak yürütülen Ayasofya
“Doğa, deniz, tarih, kültür ve inanç turizmi, spor, sağlık yönünde güçlü adımlarla ilerleyen kentimizde tarihi ve kültürel değerleri de dikkate alarak tasarladığımız projeleri hayata geçirmekteyiz. ”
kentli dergisi 31 www.skb.org.tr
Müzesi etrafı kentsel dönüşüm proje-
si Trabzon’un 4 bin yıllık tarihi kimli-
ğini ortaya çıkarılması açısından çok
önemlidir. Proje 25.000 m²’lik alanı
kapsamaktadır. Bu anlamda başlatı-
lan kamulaştırma ve projelendirme
çalışmaları devam etmektedir. Ka-
mulaştırma ve yıkım çalışmalarının
yüzde 50’si tamamlanmıştır. Ayasofya
Müzesi’nin etrafındaki alanın açılması
ile birlikte peyzaj projesi uygulamaya
konulacaktır.
Meydan Parkı ve Yakın Çevresi I. Kısım
düzenleme inşaatı, Avrupa Gençlik
Olimpiyatları öncesinde halkın hizme-
tine sunulmuştur. Birçok tarihi mekânı
barındıran 2. ve 3 etapların proje de-
tay çalışmaları hızla devam etmekte
olup, yapımı en kısa zamanda gerçek-
leşecektir. Projeyle kentimizin kimliği
ve zenginliği ortaya çıkartılarak, sosyal
ve kültürel hayata katkısı sağlanacak-
tır. Tarihi mirasa saygıyı öne çıkaran
Meydan Parkı ve Yakın Çevresi Kentsel
Tasarım Projesi; sürdürülebilir çevre-
sel gelişme öncülüğünde Trabzon ile
özdeşleşen bir turizm mekânını ken-
timize kazandırmayı ve ülkemizde bir
model olmayı amaçlıyoruz.
Ayrıca Trabzon Ortahisar Mahalle-
si Sur İçi Bölgesi Kentsel Miras Alanı
Yenileme ve Canlandırma Projesi ile
kentsel yenileme, yerleşik kent kültü-
rünün korunup - geliştirilmesi ve can-
landırma yoluyla yeniden yararlanma
ve kentli halkın yaşadığı kentsel çev-
renin iyileştirilmesine bilinçli katılı-
mın sağlanması amaçlanmaktadır.
Aldığımız meclis kararı ile; Narlı Bah-
çeyi belediyemizin bulunduğu alanı
ve yakın çevresini kentsel dönüşüme
dahil ettik.
� Kentsel dönüşüm projelerinizin yanı sıra Sosyal Belediyecilik anlayışına da farklı bir bakış açısı getirdiniz. Bunlardan biraz bahseder misiniz?
Sosyal belediyecilik anlayışıyla hiz-
metlerimize çocuk, genç, yaşlı ve
engeli-hasta ayırımı yapmaksızın sü-
ratle devam ediyoruz. Elverişsiz çevre
koşulları nedeniyle eğitimden yoksun
kalan çocukların eğitimde fırsat eşit-
liğinden yararlanabilmesi için “Oyun-
cak Kardeşliği” ve “Benimle Oynar Mı-
sın?” projelerini gerçekleştirdik. Okul
çağındaki çocuklara kırtasiye yardımı
ve yaz futbol okulu, “Kitapsız Köy Kal-
masın” projesi ile tüm köy okullarına
kütüphane kazandırırken, Belediye
Gençlik Meclisi’yle birlikte ücretsiz İn-
gilizce kursları gerçekleştirdik.
Gençlere yönelik Trabzon Belediyesi ile
İş-Kur ve Halk Eğitim Müdürlüğü’nün
ortaklaşa düzenlediği kurslarla birçok
gencimiz meslek sahibi oldu ve iş ha-
yatına atıldı. Üniversite öğrencilerine
ücretsiz çamaşırhane hizmeti veriyo-
ruz. İhtiyaçlı ailelere ekmek, kuru gıda,
yakacak, giysi yardımlarını sürekli ola-
rak yapıyoruz. Ayrıca ev eşyası temini
hayırsever vatandaşlarımızın katkıla-
rıyla gerçekleşmektedir.
350 aileye “Evde Bakım” Projesiyle ev-
lerinde bakım hizmeti veriyoruz. En-
gellilere araç temini, “Kadın-Erkek Eşit-
lik Masası” ve “Mikrokredi Uygulaması”
sosyal hizmetlerimizden sadece ba-
zılarıdır. “Belediye Hizmetlerinde Gö-
nüllüyüz” projesi ile vatandaşlarımızı
Belediye hizmetlerine dahil ederek
onların bu projelerde yer almalarını
sağlıyoruz.
“Kent ve insan sağlığına duyarlı bir yönetim ve bu konuda en üst düzeyde bilinçli toplumun, sağlıklı kent olmasının öncelikli koşulu olduğunu düşünüyorum. ”
32 kentli dergisi
Söyleşi
� Çevre projelerinde Trabzon pilot illerden biri seçildi. Bu projeyi ve uygulanan çalışmayı anlatır mısınız?
Çevre ve Orman Bakanlığı ve REC Tür-
kiye işbirliğinde, yapılan proje çalış-
malarında seçilen 3 pilot ilden (Aksa-
ray, Mardin, Trabzon) biri olan Trabzon
da uygulanan “Trabzon Yerel Çevre
Eylem Planı” pilot çalışması, bu alanda
Türkiye'de bir ilk oldu. Çevre Alanında
Kapasite Geliştirme Projesi kapsamın-
da yürütülen Trabzon Yerel Çevre Ey-
lem Planı bir yıllık sürede tamamlandı.
Sahil yolu çalışmalarının yapılması
sırasında gerekli önlemlerin alınma-
ması nedeniyle tahrip olan ve yıllarca
kullanılmayan derin deşarj sistemini
rehabilite etmek için başlattığı çalış-
malarda sona yaklaşıldı. Belediyemi-
zin Çimenli, Değirmendere ve Pazar-
kapı Mahalleleri’nde bulunan derin
deşarj sistemlerini yeniden devreye
sokmak için hazırlanan ve ihale edi-
len projenin tamamlanmasıyla bir-
likte sahil kötü kokudan arındırılarak
tertemiz bir hale gelecek. Çevre ve
Orman Bakanlığı'nın da destek verdiği
"Kanalizasyon Terfi İstasyonları ve De-
rin Deşarj Hatlarını Yenileme Projesi"
kapsamında fiziksel kanalizasyon su-
ları deniz yüzeyine değil kıyadan 950
metre açığa ve 50 metre derinliğe bı-
rakılacak. 3.5 milyon TL'ye mal olacak
derin deşarj sistemi projesi çalışmaları
yüzde 70 oranında tamamlandı.
� Sağlıklı kent olmanın sizce öncelikli koşulları nelerdir?
Kent ve insan sağlığına duyarlı bir yö-
netim ve bu konuda en üst düzeyde
bilinçli toplumun, sağlıklı kent olma-
sının öncelikli koşulu olduğunu düşü-
nüyorum. Kent ve toplum çıkarlarının
kişisel hırs ve menfaatlerinin önüne
geçtiği bir ortak akılla problemlerimizi
çözebileceğimize inanıyorum.
� Sizce önümüzdeki yıllarda kentleri bekleyen en önemli sorunlar neler olacak?
Çevre sorunları, işsizlik, göçle birlikte
gelen sorunlar, iklim değişikliğinin
etkileri. Bu olumsuzluklarla ilgili biz
yöneticilerin üzerine büyük sorum-
luluklar düşüyor. Bazı çalışmalarımızı,
önlemlerimizi ve zamanımızı bu so-
run çözümleri ve önlemlerini alma ko-
nusunda ayırmamız gerekir. Gelecek-
te daha sorunsuz bir kent ve sağlıklı
bir şehir istiyorsak bu çalışmaları tüm
belediyelerin yapması gerekir.
� Şehirlerin sağlığını etkileyen faktörleri önem derecesine göre sıralamanız gerekse ilk beşe hangilerini koyardınız?
Çevre kirliliği, işsizlik, trafik ve ulaşım
sorunları, kent merkezlerindeki rekre-
asyon alanlarının azlığı.
� İnsan odaklı projeleriniz var mı?
Tüm projelerimizde insanı en önce-
likli konu olarak görüyoruz. Bu proje-
lerimizin odağında insanlarımız var.
Onların için çalışıyor, üretiyor ve ger-
çekleştiriyoruz. İnsanın olmadığı bir
projenin de anlamı olmaz.
� Sağlıkta eşitsizliklerin azaltılması ve tüm insanların esenliğini amaçlayan Sağlık 2020 Politikaları’nın oluşturulmasında yerel yönetimler ne gibi rol üstelenebilir?
Sağlık alanında yerel yönetimlerin yetkilendirilerek daha etkin hale geti-rilmesi, bireylerin “kentlilik” bilincinin arttırılması, bireylerin hayata hazırlan-masında nitelik ve meslek kazandırıl-ması, sağlıklı ve sürdürülebilir mekan ve topluluklar oluşturulması ve geliş-tirilmesi, cinsiyet eşitliği ve dezavan-tajlı grupların eşitliğinin sağlanabil-mesi için çalışmaların yapılması.
� Sağlıklı Kentler Birliği’nin çalışmalarına nelerin dahil edilmesini önerirsiniz?
Üye belediyelerle interaktif çalışma-lar yaygınlaştırılabilir. Ortak sorunlara yönelik projelerde birlikte çalışma ya-pabilecek ortamlar hazırlanabilir. Üye belediyeler arasındaki karşılıklı perso-nel ziyaretleriyle diyalog arttırılabilir. Sağlıklı Kentler Birliği olarak Somali için bir yardım kampanyasının düzen-lenebilir. Sağlıklı Kentler Birliği olarak belediye personeline eğitim semi-nerleri organize edilmesi gibi konular üzerinde biraz daha çalışılabilinir.
kentli dergisi 33 www.skb.org.tr
Söyleşi
Beşevler Bölge Parkı Nilüfer’e nefes aldıracak
B eşevler’de içinde BUSKİ’ye ait su deposunun da bulunduğu 41 bin metrekarelik alan, Bölge
Parkı olarak halkın kullanımına açılıyor
Bursa’yı daha sağlıklı bir kent haline getirmek amacıyla kişi başına düşen yeşil alan miktarını artırmayı hedef-leyen Bursa Büyükşehir Belediyesi, Beşevler’de içinde BUSKİ’ye ait su deposunun da bulunduğu 41 bin metrekarelik alanı bölge parkı ola-rak Bursalıların kullanımına açıyor. Bursa’yı geleceğe taşıyacak projeleri bir bir hayata geçirirken, ‘yeşil bursa’ kimliğini ön plana çıkarma yolundaki çalışmalarını da hızla sürdürdüklerini belirten Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, her semte yeni yeşil alan ve parklar kazandır-dıklarını söyledi. Yıllardır halkın kul-lanımına kapalı olan su deposunun bulunduğu alanı da Beşevler Bölge Parkı olarak hizmete açacaklarını
dile getiren Başkan Altepe, “Beşevler,
Konak, Kültür ve Çamlıca Mahallele-
rini de içine alan kalabalık bir nüfus
bu parktan yararlanacak. İçinde spor
sahaları, yürüyüş ve bisiklet yolları,
piknik alanları, hobi bahçeleri ve süs
havuzunun da bulunduğu park, hal-
kımızın nefes alabileceği, keyifle va-
kitlerini geçirebilecekleri bir mekan
haline geliyor. Hedefimiz kısa süre
inşaatı tamamlayıp, burayı halkımızın
kullanımına açmak” diye konuştu.
Beşevler Bölge Parkı
Yaklaşık 6 milyon TL’ye mal olması
planlanan park, aynı zamanda bölge-
ye hizmet verecek spor tesislerini de
bünyesinde barındıracak. Proje kap-
samında 3 bin 400 metrekare alana
meydan, 530 metrekare alana havuz,
bin 430 metrekare alana futbol saha-
sı, 930 metrekare alana tenis ve bas-
ketbol sahası, 650 metrekare alana
kafeterya ve dükkanlar, 790 metreka-
re alana amfi, bin 300 metrekare ala-
na çocuk oyun parkı, 360 metrekare
alana çocuk amfisi, 3 bin 100 metre-
kare piknik alanı, 3 bin 500 metrekare
alana çiçek bahçesi yapılacak.
Bursa Büyükşehir Belediyesi
34 kentli dergisi
B ursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa’nın doğal su kaynakla-rını barındıran Uludağ göller
bölgesinde yaşanan çevre kirlili-ği nedeniyle harekete geçti. Bursa Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Dr. Talat Müftüoğlu ile birlikte bölgeye giden Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, göllerin çevresinin ve iç kısımlarının temizliği konusunda destek olacaklarını ancak bölgenin kirlenmemesi için gerekli önlemle-rin de alınması gerektiğini bildirdi. Bursalılara bu güzellikleri göstermek istediklerini kaydeden Başkan Altepe, “Bu güzellikleri herkesin görmesi için temizlik ve arama kurtarma ekiple-rimizle bölgeye geldik. Gerek göl
içinde gerekse çevresinde temizlik
yapacağız. Bilindiği gibi burada yetki
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ nün-
dür. Biz kendilerine her türlü desteği
vereceğiz” diye konuştu.
Doğaya karşı saygılı olunmalı
Kilimli Göl ve Kara Göl’de incele-
melerde bulunan Başkan Altepe,
Uludağ’ın, yüzden fazla manastırı,
endemik bitkileri ve ekolojik siste-
miyle Bursa için çok özel bir değer
olduğunu ifade etti. Bursa’nın turizm
kenti olması için çalıştıklarını ve bu
kapsamda Uludağ’da da yapılma-
sı gereken çok şey olduğunu ifade
eden Başkan Altepe, “Öncelikle temiz
tutmalıyız, korumalıyız, yaz spor akti-
vitelerine açmalıyız. Uludağ’ı dünyaya
sunmalıyız” dedi.
Başkan Altepe, bölgedeki kirlenme-
nin özel araçlarla göl kenarına kadar
çıkılmasından kaynaklandığının hatır-
latılması üzerine ise, “Buraya gelenle-
rin öncelikle doğaya karşı saygılı ol-
ması gerek. Elbette, buraya yürüyerek
gelinmesi de önemli bir unsur. Ben
bu gölleri bugüne kadar en az 10 kez
ziyaret ettim, her seferinde Oteller
bölgesinden veya Sarıalan’dan yürü-
yerek ulaştım. Bu güzelliği tatmak is-
teyenlerin yürüyerek ulaşması gerek.
Özellikle de, belli bir mesafeden son-
ra mutlaka yürünmeli” dedi.
Uludağ’ın gölleri temizleniyorBursa Büyükşehir Belediyesi, son dönemde ciddi bir çevre kirliliğine maruz kalan Uludağ göller bölgesini temizliyor.
kentli dergisi 35 www.skb.org.tr
36 kentli dergisi
D enizli Belediyesi, kentte yaşa-yan bireylerin yaşam kalitesini artırmak, sağlıklı nesillerin ye-
tişmesine katkı sağlamak, toplumda
spor kültürünü oluşturmak, vatan-
daşların ruhsal ve fiziki sağlıklarına
olumlu katkıda bulunmak amacıyla
Denizli’nin farklı noktalarına büyük
park ve spor alanları yapıyor.
2004 yılında 1.450.000 m² olan yeşil
alan miktarı 2010 yılında 4.440.000
m²’ye, kişi başına düşen yeşil alan
miktarını 3,18m²’ den 9,00m²’ ye
ulaştığını söyleyen Denizli Belediye
Başkanı Osman Zolan “kentin farklı
bölgelerinde büyük bölge parklarının
yanı sıra küçük semt parkları ve yeşil
alanlarla kent halkımızı trafik karma-
şasından, araç tehlikesinden uzak
rahatça sporunu yapabilecekleri, bir
yandan da ailece keyifli vakit geçire-
cekleri ortamlar hazırlamaya devam
ediyoruz ” dedi.
Tüm parkların uluslararası standartla-
ra uygun bir sistemde tasarlandığını
dile getiren Başkan Osman Zolan,
“Parklarımızda yürüyüş-koşu yolları,
fitness alanları, çocuk oyun grupları,
piknik alanları bisiklet yolları, engel-
lilere uygun rampalar ve engelli-
WC’ler yapıyoruz. Ayrıca tüm parkla-
rımızda 24 saat güvenlik sağlanıyor.
Yeni yerleşim bölgesinde kurulan
Adalet Parkı ve Masal Diyarı-Eskihisar
Parkı, 7den 70’ e herkese hitap ediyor.
Bu parklara gelen Denizliler, mavi ile
yeşilin muhteşem ahengine tanık
oluyor” dedi.
Park içerisinde bulunan yapay gölet,
şelale ve süs havuzları ile bölgenin
hava kalitesini de değiştiğini ifade
eden Başkan Osman Zolan, herkesin
sağlıklı bir yaşama sahip olmasını
sağlamak, sportif faaliyetlere katkı
sağlamak, hareketli yaşamı destek-
lemek amacında olduklarını söyledi.
Zolan “Her iki parkımızda bölgenin
cazibe merkezi haline dönüşmesine
büyük katkı yapmıştır. İnsanlarımız
burada güvenli bir şekilde ailece spor
yapmanın dinlenme ve keyifli saat-
ler geçirmenin huzurunu yaşıyor. Biz
yerel yöneticilerinin en büyük hedefi
de vatandaşlarının yaşam kalitelerini
arttırmaktır. Bu parklar ile bu hedefi
yakaladığımızı düşünüyorum” diye
konuştu.
Denizli’ye sağlıklı yaşam parklarıDenizli Belediyesi, sağlıklı nesillerin yetişmesine katkı sağlamak amacıyla kenti sağlıklı yaşam parklarıyla donatmaya devam ediyor.
Denizli Belediyesi
T rabzon Meydanı, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Spordan Sorumlu
Devlet Eski Bakanı Faruk Nafiz
Özak, Vali Yardımcısı Aziz Mercan,
Belediye Başkanı Dr. Orhan Fevzi
Gümrükçüoğlu, Emniyet Müdürü
Feridun Boz ve çok sayıda vatandaşın
katıldığı törenle hizmete açıldı.
Parkın açılış konuşmasını yapan Be-
lediye Başkanı Dr. Orhan Fevzi Güm-
rükçüoğlu, Meydan Parkı’nın Trabzon
halkına hayırlı olmasını dileyerek,
“Yaklaşık 6 ay önce ihale ettiğimiz
Meydan Parkı’nı açıyoruz. Bu parkın
inşaatı sürecinde büyük özveri göste-
ren başta Meydan esnafı olmak üzere
tüm hemşerilerime teşekkür ediyo-
rum. Artık Trabzon’un ve Trabzonlula-
rın spor yapabileceği, dinlenebileceği
ve coşkularını hep birlikte yaşayabile-
cekleri bir meydanı var” dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan
Bayraktar, Trabzon’un insanıyla, doğa-
sıyla ve kültürüyle diğer illerden farklı
olduğunu belirterek, “Trabzonumuz
gittikçe büyüyor ve gelişiyor. İnsan-
larımızın bir arada toplayacak böylesi
modern ve güzel bir parka ihtiyacı
vardı. Burada emeği olan herkese te-
şekkür ederim” diye konuştu. Trabzon
Milletvekili Faruk Özak’da kısa bir ko-
nuşma yaparak Meydan Parkı’nın yeni
haliyle Trabzon’a çok yakıştığını ifade
etti. Açılış sonrası mehteran takımının
verdiği konser ise Trabzonlular tara-
fından büyük alkış aldı.
Trabzon Belediyesi tarafından yeniden yapılandırılan Meydan Parkı coşkulu bir kalabalık ve mehteran eşliğinde açıldı.
Trabzon meydanına kavuştu
kentli dergisi 37 www.skb.org.tr
Trabzon Belediyesi
38 kentli dergisi
‘İklim Dostu, 12 Yıldızlı Kent’ Muğla
M uğla Belediyesi, 2010 yılında gerçekleştirdiği yenilenebilir enerji ve çevre konularına
yönelik projeler nedeniyle Avrupa
Yerel Demokrasi Haftası tarafından
“İklim Dostu, 12 Yıldızlı Kent” seçildi.
47 ülkeden 100’den fazla kent yö-
neticisi ve belediye temsilcilerinin
katıldığı Avrupa Yerel Demokrasi
Haftası (ELDW) Belçika’nın başkenti
Bürüksel’de bir araya geldi. Toplan-
tıda iklim değişikliği ve yerel yöne-
timlerin katkısı konulu bir sunum
yapan Muğla Belediyesi, 2010 yılında
gerçekleştirdiği yenilenebilir enerji
ve çevre projeleriyle de Avrupa Yerel
Demokrasi Haftası tarafından “İklim
Dostu, 12 Yıldızlı Kent” ödülü aldı.
Avrupa Konseyi Yerel Yönetimlerin
Temsilcisi Andersw Knape, Avrupa
Yerel Demokrasi Haftası Koordinatörü
John Warsham ve Proje Koordinatörü
Maria Baroni Başkanlığı’nda yapılan
toplantıda yerel yönetimlerin insan
haklarına katkısı, kadın, çocuk, enge-
li hakları ve yoksullukla mücadele ile
kentlilik bilinci gibi konular masaya
yatırıldı. Toplantıda daha sonra üye
belediye ve şehirlerin iklim değişik-
likleri, yenilenebilir enerji ve çevre
konularında yaptığı çalışmaların su-
numu yapıldı. Türkiye adına yarışma-
ya katılan Muğla Belediyesi, “İklim de-
ğişikliği ve yerel yönetimlerin katkısı”
ana temasıyla gerçekleştirdiği sunum
ile büyük dikkat çekerek İklim Dostu
Kent olmayı başardı.
Muğla Belediye Başkanı Osman Gü-
rün, “İklim Dostu, 12 Yıldızlı Kent”
ödülü almaktan dolayı çok mutlu
olduklarını belirterek, “Bürüksel’de
gerçekleşen Avrupa Yerel Demokrasi
Haftası Koordinasyon Toplantısı’nda
Muğla, Strasbourg, Liege, Paris, Tiflis,
Mola Di Bari Amadora, Belgrat, Can-
delaria, Lozan, Odessa, Katowice gibi
kentlerle yarıştı. Türkiye adına yarıştı-
ğımız bu uluslararası yarışmada bizi
öne çıkaran ‘iklim değişikliği ve ye-
rel yönetimlerin katkısı’ ana teması
oldu. Ayrıca 2010 yılında yenilenebilir
enerji ve çevre konularında gerçek-
leştirdiğimiz projeleri de birlik üyeleri
tarafından ayakta alkışlandı” şeklinde
konuştu.
38 kentli dergisi
Muğla Belediyesi
O smangazi Belediyesi, zihinsel ve fiziksel engelli çocukları Hippoterapi yöntemiyle tedavi
ediyor.
Osmangazi Belediyesi, engelsiz ha-yatlar için dev bir adım daha attı. Osmangazi Belediyesi, “Sahipsiz Hayvanlar Doğal Yaşam ve Tedavi Merkezi”nde Bursa’nın ilk ve tek Hip-poterapi (at üstünde tedavi) merkezi-ni hizmete açtı. Engelli çocuklarla ata binen Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, bu yöntemin engelli çocuklar için özel ve farklı bir dene-yim olacağını söyledi.
Engelli okullarıyla yapılan görüşmeler sonucu terapiye uygun olan engelli-lere ücretsiz hizmet verileceğini söy-leyen Dündar, Türkiye’de birkaç yerde uygulanan Hippoterapi yöntemiyle
engellilerin hem psikolojik hem de
fiziksel gelişimlerine katkı sağlamayı
amaçladıklarını belirtti.
Osmangazi Belediyesi Hamitler Hip-
poterapi Merkezi haftanın her günü
binicilik sporuyla ilgilenenlere hizmet
veriyor. Her ay 10 zihinsel engelli de
haftada bir gün 20 dakikalık seanslar
halinde burada terapi görüp ata bi-
niyor. Halen hippoterapi merkezinde
10 at bulunuyor. Merkezde uzman
kadro denetiminde sürdürülecek hip-
poterapi hizmetinden engelliler üc-
retsiz yararlanıyor. Merkezde hippo-
terapi seansları Eylül ayından itibaren
başladı.
Hipoterapi yöntemi nedir?
Doktor Ayten Bozkaya Spastik Özürlü
Çocuklar Hastanesi ve Rehabilitasyon
Merkezi Başhekim Yardımcısı Uzman
Doktor Esin Selimoğlu “Hipoterapi”
yönteminin, atın salınım hareketleri
kullanılarak engelli çocukların duy-
gusal, zihinsel ve fiziksel gelişimine
katkı sağladığını belirtti. Selimoğlu,
bu yöntemin, özellikle zihinsel ve be-
densel engelli kişilerde, otizm, men-
tal retardasyon, spina bfida, down
sendromu, öğrenme bozuklukları,
psikomotor gelişim gerilikleri, otis-
tikler, depresifler ve beyin travması
geçiren kişiler tarafından kullanılabi-
leceğini belirtti. Bursa’da bu yönte-
min çok kullanılmadığına işaret eden
Selimoğlu, yüksek maliyet gerektiren
hipoterapi yönteminin Osmanga-
zi Belediyesi tarafından engellilere
ücretsiz olarak verilmesinin büyük
önem taşıdığına dikkat çekti.
Osmangazi engelleri aşıyor
kentli dergisi 39 www.skb.org.tr
Osmangazi Belediyesi Bursa
Sağlıklı kentin temelini birlikte atıyoruz“Kardeş Şehir” projesi kapsamında Şırnaklı öğrencileri bir hafta boyunca evlerinde ağırlayan Derince Belediye çalışanları, “kardeşlik” duygusuyla bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadı.
M illi Birlik ve Beraberlik Projesi kapsamın-da Derince ile kardeş şehir olan Şırnak’a bağlı Güçlükonak İlçesi ile Şenoba,
Hilal, Mezra, Kasrik, Çalışkan ve Görümlü belde-
lerinden 36 öğrenci Derince Belediyesi tarafın-
dan misafir edildi. Yaşları 12-15 arasında değişen
öğrenciler, başta Derince Belediye Başkanı Aziz
Alemdar’ın konutu olmak üzere belediye per-
sonelinin evlerinde kaldılar. Kaldıkları ailenin
çocuklarıyla kardeş olan öğrenciler, kısa sürede
kurdukları örnek dostluklarıyla da tüm Türkiye’ye
barış mesajı gönderdiler.
Kardeşlik Parkı’na ağaç diktiler
Derinceli kardeşleriyle kısa sürede kaynaşan Şır-
naklı öğrenciler, aralarında oluşturdukları sevgi
bağını, Derince-Şırnak Kardeşlik Parkı’nda ağaç
dikerek ölümsüzleştirdi. Derince Öğretmen Evi
yanında bulunan alana kardeşleriyle birlikte 36
ağaç diken çocuklara Derince Belediye Başkanı
Dr. Aziz Alemdar da eşlik etti. Çocuklarla hoşça
vakit geçiren Alemdar, evinde misafir ettiği 12
yaşındaki Hamza Şen ile birlikte ağaç dikti.
Tiyatro sonrası komutanlık gezisi
Ağaç dikimini ardından Sekapark’ta bir müddet
eğlenen Derinceli ve konuk öğrenciler, daha
sonra Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde
tiyatro izledi. Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyat-
roları tarafından sahnelenen ve yeryüzünde sa-
vaşların kimlerin çıkarına yapıldığı, insanın ancak
eşit, özgür ve demokratik bir ortamda mutlu ola-
bileceğini masalsı bir kurguyla anlatan “Mutluluk
Gezegeni” adlı oyunu izleyen öğrenciler, Derince
Eğitim Merkezi Komutanlığı’nı da gezdiler.
Örnek dostluklar kuruldu
Ulaşım da dahil tüm masraflarının Derince Bele-
diyesi tarafından karşılandığını söyleyen Derin-
40 kentli dergisi
Derince Belediyesi Kocaeli
ce Belediye Başkanı Dr. Aziz Alemdar,
“Bu proje 72 çocuğun kardeş olması-
na, hatta ailelerin de kardeşliğine ka-
dar uzandı. 72 çocuk diyoruz çünkü
Şırnak’tan gelen 36 çocuğa konakla-
dıkları evlerdeki Derinceli yaşıtları ile
eşdaş oldular. Belediyelerin birbir-
leriyle kaynaşmasını ve aralarındaki
yardımlaşmanın artmasını amaçla-
yan kardeş şehir projesinde farklı ve
kalıcı bir sosyal bağ kurmayı istedik.
Ülke olarak geleceğimizin teminatı
olan çocuklarımızın birbirlerini daha
iyi tanımaları, milli birlik ve kardeş-
liğimize katkıda bulunmalarına bir
nebze katkıda bulunmak için tamamı
Şırnak’tan olan kardeş belediyeleri-
mizden çocukları evlerimizde misafir
ettik” dedi.
"Kocaman bir aile olduk"
Hayatında ilk kez denizi gören, ilk
kez vapura binen, ilk kez buz pateni
yapan, Miniatürk, İstanbul, hayva-
nat bahçesi gibi pek çok yeri ilk kez
gören Şırnaklı çocuklarımızın gözle-
rindeki mutluluğu ise hiç bir zaman
unutmayacağını dile getiren Başkan Aziz Alemdar, “Bu kardeşlik hepimi-ze yeni ufuklar açtı. Öğrencilerimizin kardeşliğini ebedi kılmak için Şırnak Derince Kardeşlik Ormanı adı altında 36 kardeş, 36 ağaç diktik. Günümüz-de en çok ihtiyaç duyduğumuz konu-lardan bir olan ‘kardeşlik’ duygusu ile, 7 ayrı belde ve 10 okuldan gelen Şır-naklı çocuklarımız ile unuttuğumuz bağlarımıza yeniden sıkı sıkı sarıldık. Artık bizler kocaman bir aileyiz. Bizleri kimse ayıramaz” diye konuştu.
“Çocuklarımız ile unuttuğumuz bağlarımıza yeniden sıkı sıkı sarıldık. Artık bizler kocaman bir aileyiz.”
kentli dergisi 41 www.skb.org.tr
Derince Belediyesi Kocaeli
Karşıyaka’da çevre dostu torba dönemi
K arşıyaka Belediyesi, doğaya büyük zarar veren naylon po-şetler yerine doğa dostu am-
balaj malzemelerine geçilmesi için
meclis kararı aldı. Bir naylon poşetin
doağada 100 yıldan fazla kaldığını
söyleyen Karşıyaka Belediye Başkanı
Cevdet Durak, “ Şu anda milyarlarca
naylon poşet dünyamızda kullanılıyor.
Kendimiz için, geleceğimiz için nay-
lon poşete hayır demeliyiz. Dünyada
pek çok ülke naylon poşet kullanımını
yasakladı. Bizlerde Karşıyaka Belediye
Meclisi olarak böyle bir karar aldık. Bu
karara tüm Karşıyaka halkının katılma-
sını ve desteklemesini istiyorum. Daha
güzel ve yaşanabilir bir Karşıyaka için
naylon poşet kullanmayalım ve kulla-
nanları da uyaralım” şeklinde konuştu.
Geleceğimiz için naylon poşete hayır
Belediye Başkanı Cevdet Durak “Kam-
panyamızın başlangıcında 35 bin adet
bez torba, 30 bin adet doğada çözünür
okso-bio torba, 3 bin adet file torba, 30
bin adet kese kağıdı 5 bin adet kağıt
torba yaptırarak halka dağıttık. Ayrıca
vatandaşlarımızı bilgilendirebilmek
için 40 bin adet el broşürü hazırlandı,
Karşıyaka’da tüm esnafımıza da yazı
gönderildi. Kampanya yıl içerisinde
farklı uygulamalarla geliştirilerek süre-
cek” dedi.
Akademisyenlerden destek
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi
Dekanı Prof Dr Tülay Canda, kampan-
yanın sadece bugünü değil geleceği
ilgilendirdiğinin altını çizdi. Belediye ve
üniversite işbirliğinin önemine değine-
rek, “Projeye sahip çıkacağız. Bu görev
bizim de görevimizdir” dedi. Ege Üni-
versitesi Atık Komisyonları Başkanı Nuri
Azbar ise plastik atıkların zararına dik-
kat çekti. Alternatif bir dünya olmadı-
ğını bu projeye mutlaka sahip çıkılması
gerektiğini anlattı.
“Daha güzel ve yaşanabilir bir Karşıyaka için naylon poşet
kullanmayalım ve kullananları
da uyaralım”
42 kentli dergisi
Karşıyaka Belediyesi İzmir
K arşıyaka Belediyesi, Yamanlar Dağı'nda etrafı çam ağaçlarla çevrili 42 bin m²'lik bir alana
Karşıyaka Gençlik Merkezi kuruyor.
Karşıya Belediyesi uzun yıllar NATO
Tesisi olarak kullanılan ve daha son-
ra atıl bir şekilde kaderine terkedi-
len tesisi Orman Bakanlığı’ndan 10
yıllığına kiraladı. Belediye tarafından
elden geçirilecek tesisin en önemli
özelliği ise bulunduğu noktadan hem
Manisa’nın hem de Menemen’in kuş
bakışı izlenebilmesi.
Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Du-
rak, “İlçemizi turizm kenti haline dö-
nüştürmek için çalışıyoruz. Böyle bir
proje ile de doğayı ve sporu seven
herkesi bu tesislerde buluşturmak is-
tiyoruz. Bu nedenle Karşıyaka Gençlik
Merkezi projemizi hayata geçirmek
için fizibilitelerimizi yaptık ve çalışma-
larımıza başladık. En çok da gençleri-
miz bu imkandan faydalanacak. Do-
ğayı seven herkes burada dinlenme
ve tatil yapma fırsatı yakalayabilecek.
Yemyeşil orman alanı içindeki tesis-
lerde vatandaşlar ahşap bungalovlar-
da konaklayabilecek. Seyir terasında
kent manzarasını kuşbakışı izleyebile-
cek. Çadır kampı kurabilecek yürüyüş
yollarında gezinti yapabilecek” dedi.
K arşıyaka Belediyesi, Ahmet Taner Kışlalı Parkı ve içinde bu-lunan 2 göleti revize ederek içe-
risinde gondol ve kayık gezintilerinin
de yapılabileceği önemli bir projeye
imza atıyor. Karşıyaka Belediyesi’nin
en önemli projeleri arasında yer alan
Ahmet Taner Kışlalı Parkı içinde bu-
lunan 8000 m² ve 5000 m² büyüklü-
ğündeki 2 adet gölet revize ediliyor.
İzmir’in en büyük göletleri bu park
içinde yaratılırken, yine İzmir’de ilk
kez gondol ve kayık projesi hayata
geçirilecek. Göletler için 12 bin met-
rekarelik alanda İzmirliler gondollar-
da keyifli gezintiler yapabilecek.
Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Du-
rak, Atakent Mahallesi’nde yer alan
Ahmet Taner Kışlalı Parkı ve gölet
içinde 12 adet su havalandırıcı gör-
sel fıskiye, bir adet müzikli ışıklı su
fıskiyesi bulunacağını belirtti. Gölet-
te gondolun yanı sıra su bisikleti ve
kayık da kullanılacağına dikkat çeken
Başkan Durak, “Vatandaşlarımızın bu
güzellikleri seyredebileceği, rahatlıkla
oturabileceği, yemek yiyebileceği bir
kafe de alana kazandıracağız. Uzun
zamandır kullanılmayan ve çevresine
görüntü kirliliği yaratan bu göletler
hem Karşıyakalılara hem de şehir dı-
şından gelenler için önemli bir uğrak
yeri olacak” şeklinde konuştu.
Yamanlar Dağı’na gençlik merkezi
Karşıyaka’da Gondol Sefası
kentli dergisi 43 www.skb.org.tr
Karşıyaka Belediyesi İzmir
T üm canlıların yaşama hakkına saygı ilkesiyle evcil hayvanla-ra yönelik projelere imza atan
Nilüfer Belediyesi, 2003 yılında kur-
duğu Nilüfer Hayvan Hastanesi Evcil
Hayvan Oteli ve Barınma Merkezi'nin
ardından Bursa’nın ilk köpek parkını
da hizmete açtı. Köpeklerin parklara
girişinin yasaklanmasının ardından
hayvan severlerin taleplerini dikkate
alarak Altınşehir Mahallesi Hipodrom
yanında köpekler için bir park projesi
geliştiren Nilüfer Belediyesi, parkın ya-
pımını tamamladı. Toplam 1900 met-
rekarelik bir alanda yapılan köpek par-
kında incelemelerde bulunan Nilüfer
Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, 345
metrekarelik bir yaya yolu, 3 çeşme,
2 fiskiyeli süs havuzu, 2 kum havuzu,
12 adet köpek oyun ünitesi ve çeşitli
bilgilendirme tabelalarının yeraldığı
köpek parkının, Türkiye’deki ilk örnek-
lerden biri olduğunu söyledi.
“Yaşam haklarına saygı duyalım”
Evde köpek besleme alışkanlığının
yaygın olduğu Nilüfer’de böyle bir
parka ihtiyaç duyulduğunu kaydeden
Başkan Bozbey, parkın daha açılma-
dan hayvan severlerin gözdesi oldu-
ğunu söyledi. Her gün evcil dostları-
nı yürüyüşe çıkaran Nilüferli hayvan
dostlarının köpekleriyle keyifli zaman
geçirebilecekleri bir parka kavuştuğu-
nu sözlerine ekleyen Başkan Bozbey,
“Bizlerin olduğu kadar hayvanların,
nefes alan tüm canlıların yaşam hakları
var. Bu haklara saygı duymalıyız. Parkı
resmi açılışı 4 Ekim Dünya Hayvanları
Koruma Günü’nde yapacağız. Bu par-
kın dışında Nilüfer’deki diğer parklara
ve yürüyüş yollarına da köpek wc apa-
ratları yerleştiriyoruz. Hayvan sahiple-
rinden tek isteğimiz bu wc aparatlarını
olması gerektiği gibi kullanmalarıdır.
Bu alanların temizliği konusunda sa-
dece belediye değil o alanı kullanan
yurttaşlar da sorumludur” dedi.
Bursa’nın ilk köpek parkı
“Bizlerin olduğu kadar hayvanların,
nefes alan tüm canlıların yaşam
hakları var. Bu haklara saygı duymalıyız.”
44 kentli dergisi
Nilüfer Belediyesi Bursa
N ilüfer Çocuk Kütüphanesi, 5 ve 6 yaşındaki miniklerle annele-rine kitaplarla dolu bir haftaso-
nu eğlencesi sunuyor.
Hem kitaplara hem de çocuklara sev-
giyle yaklaşan Nilüfer Belediyesi an-
neleriyle birlikte davet ettiği minikleri
kütüphanede hem kitaplarla tanıştırı-
yor, hem de bilginin eğlenceli, öğre-
tici, geliştirici ve zenginleştirici olabi-
leceğini gösteriyor. Çocuklar; Çocuk
Gelişim Uzmanı Özlem Ekşi'nin göze-
timinde eğleniyor, hikayeler dinliyor,
boyama yapıyor, bilmeceler çözüyor,
sorular soruyor ve yanıtlar arıyorlar.
Nisan ayında hizmete giren Nilüfer
Çocuk Kütüphanesi’nin yaz başından
bu yana sürdürdüğü etkinlik kapsa-
mında önce kütüphaneye yakın böl-
gelerde yaşayan çocuklarla anneleri
davet edildi. Tanışma amacı taşıyan
ilk buluşmadan sonra beş oturum
sonunda tamamlanacak olan etkinlik
başlamış oldu. Geleceğin okurlarını
yetiştirmeyi ve çocuklara kitap oku-
manın değerini göstermeyi amaç-
layan Nilüfer Kütüphane yetkilileri,
benzer çalışmaların yıl boyunca fark-
lı yaş gruplarıyla yapılmaya devam
edeceğinin altını çizdi.
Nilüfer Kütüphane Koordinatörü
Zeynep Terzioğlu, “Çocukların hangi
yaşlarda ne tür kitaplar okuması ge-
rektiği konusunda kafa yormuş; kitap
okumanın hem algılamayı hem de
yorumlama yeteneğini geliştirdiğini
bol bol gözlemiş, okurlarımızın sınav
başarılarını gururla kutlamış bir ekip
olarak, çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
Bu çalışmamıza zaman zaman bil-
gilendirme amacı taşıyan broşürler,
afişler ve minik oyunlar da ekleyece-
ğiz” diye konuştu.
Geleceğin okurları kütüphanede
kentli dergisi 45 www.skb.org.tr
Nilüfer Belediyesi Bursa
İ sa'dan önce ilk bininci yılda Porsuk Nehri kıyılarında Frigyalılar tarafından kurulan Eskişehir, Türkiye'nin en önemli yol kavşak-
larından birisidir. Yunus Emre ve Nasrettin Hoca
gibi tarihi kişileri yetiştiren Eskişehir, lületaşı, çe-
şitli hastalıklara iyi gelen sıcak su kaynakları ile
önemli bir turizm çekim merkezi konumundadır.
Met helvası, çi böreği (kırım tatar mutfağından)
ve lületaşı ile meşhur olan Eskişehir, kültürel
zenginliği kadar doğal güzellikleri, mutfağı ve
alışveriş olanakları ile önemli bir turizm çekim
merkezidir. Türkiye'de yalnız Eskişehir'de çıka-
rılan lületaşı aynı zamanda Eskişehir taşı olarak
da bilinir. Sadece Eskişehir ve Sivrihisar dolayla-
rında yetişen çoban köpeği olan Akbaş köpeği
ile de meşhurdur. Türk Silahlı Kuvvetleri Hava
Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı 1. Hava Üssü ve
1. Hava İkmal ve Bakım Merkez Komutanlığı da
Eskişehir'de bulunmaktadır.
Nasreddin Hoca’nın diyarı
Eskişehir günümüzde olduğu gibi geçmişte
de dünyanın her köşesinden gelen bilginlerin,
sanatçıların, tüccarların ve gezginlerin akınına
uğramıştır. Eskişehir'in Sivrihisar İlçesinin Hortu
yöresinde doğan Hasreddin Hoca ise en ünlü
simgesidir. Nasreddin Hoca'nın değeri, yaşadı-
ğı olaylarla değil, gerek kendisinin, gerek halkın
onun ağzından söylediği gülmecelerdeki anlam,
yergi ve alay öğelerinin inceliğiyle ölçülür.
Cam Sanatları Müzesi
Eskişehir Çağdaş Cam Sanatları Müzesi,
Türkiye'nin ilk cam sanatları müzesidir. Büyük-
şehir Belediyesi, Anadolu Üniversitesi ve Cam
Dostları Grubunun işbirliği ile kurulan müzede,
Anadolu’nun kültür başkenti:
Eskişehir
46 kentli dergisi
42 cam sanatçısının eserleri sergilen-mektedir. Yerli sanatçıların eserlerinin yanı sıra Japon, Polonyalı, Letonyalı, Alman bazı sanatçıların da hediye ettiği eserler müzede yer alır. Müze-nin 3 galerisinden ikisi müzenin de-vamlı koleksiyonunu sergilemek için kullanılır; diğeri ise genç sanatçıların eserlerinin geçici olarak sergilendi-ği bir mekandır. Cam Müzesi 18 eski Osmanlı mimarisinden yapılmış evin birleştirilmesiyle oluşmuştur.
Türkiye’nin ilk yapay plajı
Eskişehir’in akciğeri olan Kent Park’ta yaz aylarında denize gidemeyen kent halkının deniz keyfini yaşabilecekle-ri yapay plaj, iki açık yüzme havuzu, bir yarı olimpik kapalı yüzme havu-zu, oyun grupları, inşaatı süren kent evi, restoranlar, gölet, at binme alan-ları, büfeler bulunmaktadır. Porsuk Çayı’na kıyısı bulunan Kent Park’a, Porsuk’ta kullanılan teknelerle ulaşım imkanı da bulunmaktadır.
Sazova Bilim Sanat ve Kültür Parkı
Eskişehir Sazova mevkiinde bulu-nan park, yaklaşık 400 bin metre karelik alanı ile Eskişehir ’in en bü-
yük parkı. Park alanı içinde çeşitli su
sporları ve etkinliklerinin de yapıla-
bildiği büyük bir gölet, restoranlar,
2000 kişilik açık hava konser alanı
anfi tiyatro, birebir ölçülerde korsan
gemisi, masal kahramanlarından
oluşan oyun grupları, çocukların su
ile ilgili çeşitli aktiviteleri yapabile-
cekleri oyun alanı, engelli çocuklar
için oyun alanı, içinde büyük bir
planetaryum (gözlemevi) de olan
bilim deney merkezi, masal şatosu
bulunuyor. Park alanı içinde ulaşım
1918 model Alman yapımı deko-
vel (tren) ile sağlanıyor. 1950-1970
yılları arasında Şeker Fabrikası ve
Hava İkmal Bakım Merkezi arasında
işçi taşıyan dekovel, günümüzde
özel tasarlanmış 4 istasyon arasın-
da ziyaretçileri taşıyor. Parkın bir
köşesinde oturmuş olan ve Nuh’un
Gemisi’ni temsil eden tekneyi de
görebilirsiniz. Park alanındaki gölet
kıyısına yanaşmış 17. yüzyılda Atlas
Okyanusu’nu aşan korsan gemiler-
den biri olan May Flower’ın büyük
ölçüde benzeridir. Sadece dışı değil
içi de özenle tasarlanan gemi 7’den
70’e her yaştan insanın büyük ilgisi-
ni çekiyor.
Heykeller şehri Eskişehir
Eskişehir zengin tarihiyle bir açık hava
müzesini anımsatırken, şehrin hemen
her yanında göz alıcı heykel ve ya-
pıtları görmek mümkündür. Binlerce
yıllık kültür mirasıyla kendine özgü bir
kimlik kazanan Eskişehir, korunması
gereken anıtsal, kültürel ve sivil yapıla-
rı ile tarihe adeta şahitlik yapmaktadır.
Şehrin ortasından geçen Porsuk Çayı
üzerinde bağlantıyı sallayan 25 köprü
başta olmak üzere şehirdeki tüm park,
cadde ve sokaklarda her birinin ayrı
hikayesi olan heykeller süslemektedir.
Şehir güzelliktir, medeniyettir, uygarlıktır, gelecektir, aşktır, sanattır, tarihtir ve şehir Eskişehir’dir.
kentli dergisi 47 www.skb.org.tr
Eskişehir
G eçtiğimiz günlerde TIME’de yayınlanan bir yazının baş-lığı “2050’de Dünya Nasıl
Görünecek” idi. TIME bu yazıda,
ABD’nin İstatistik Bürosu’nun 2050
yılında, dünya toplumlarının nüfus
büyüklükleri üzerinde yaptığı araş-
tırmalar sonucu ortaya koyduğu tah-
minlerini okurlarına aktardı, gelin biz
de bu tahminlere bir göz atalım;
“Hindistan 2025 yılında, halen dünya-
nın en kalabalık nüfusunu barındıran
Çin’i yakalayacak ve 2050’de dünya-
nın en büyük nüfuslu ülkesi olacak.
ABD, 2010’daki 308 milyon nüfusunu,
423 milyona yükselterek yerini ko-
ruyarak yine dünyanın 3. büyük nü-
fuslu ülkesi olacak. Halen dünyanın
ekonomik ve politik olarak en etkin
ülkelerinden olan Japonya ve Rusya,
düşecek doğum oranları paralelinde,
nüfus büyüklüklerine göre bulunduk-
ları 9. ve 10. sıralarından, 16. ve 17.
sıraya düşecekler.
Bu belirlemeler, ABD İstatistik
Bürosu’nun 228 ülkenin nüfus yapıları
üzerinde yaptığı tahmin ve projeksi-
yonlarına dayandırılmaktadır ve gele-
ceğe şöyle bir bakış önerilmektedir;
…tespit ettiğimiz en önemli değişim,
diğerlerinde kısmen yükselirken, Çin
gibi gelişmiş ülkelerde üreme oran-
larının düşmesidir. Diğer bir deyimle,
Batı Avrupa’nın uzun süredir düşüşte
olan doğum oranı tekrar yükselişe
geçerken, Çin’in nüfus çoğalmasının
yavaşlamaya dönüşüdür. Örneğin
İspanya ve İtalya’da yukarı doğru bir
sıçrama olacağı öngörülmekte, ama
ne oranda bir doğum artışı? Veya
uzun vadede aşağı yukarı, ne bü-
yüklükte değişimler? Bu soruların
cevabı aranmaktadır, İtalya İstatistik
Enstitüsü yaptığı araştırmalar sonu-
cunda, nüfus artışlarını ağırlıklı olarak
alacakları göç nüfusu ile ilişkilendir-
mektedir.
Önümüzdeki yıllarda nüfus büyüme-
si yolunda, Nijerya ve Etopya önde
koşuyor, şu anda 166 milyon nüfusa
sahip Nijerya, 2050’de 402milyona
zıplıyor, 91 milyonluk Etopya ise nü-
fusunu üçe katlayarak 278 milyonu
yakalıyor, böylece nüfus büyüklükleri
açısından, ilk defa dünyanın ilk 10’una
giren 2 Doğu Afrika ülkesi oluyorlar.
Birleşmiş Milletler Nüfus Dairesi’nin,
dünya nüfusunun yüzde 18’ine sa-
hip olmalarına rağmen, kadınlarının
ortalama 1,5 kız çocuğuna sahip ol-
maları nedeniyle, ‘yüksek doğurgan’
ülkeler olarak nitelendirdiği ve büyük
çoğunluğu Afrika’da bulunan ülkeler-
de, önümüzdeki 10 yılların hızlı nüfus
artışlarının ve de şiddetli açlık sorun-
larının beklendiği yıllar olacağı açıkça
gözlemlenmektedir.
Geçtiğimiz günlerde ABD İstatistik
Bürosu, ülkedeki 2 yaşının altındaki
çocukların yarısından fazlasının etnik
Erdem SAKER
Türkiye Sağlıklı Kentler BirliğiDanışma Kurulu Üyesi
2050’de Dünya nasıl görünecek?
Nüfus büyümesi yolunda, Nijerya ve Etopya önde
koşuyor. Türkiye ise yüzde 10'luk
nüfus artışı ile orta sıralarda yer buldu.
Analiz
48 kentli dergisi
kökenli olduğunu açıklamıştı. Buna ilave olarak, İspanyol kökenli olma-yan beyaz nüfusun artış yaşı (örneğin Kaliforniya’da orta yaştaki bu beyaz-lar, eyalet yaş ortalamasından 10 yaş daha ileridedir) ve 2050’deki ABD’nin görünümü, bugünkü ABD’den çok farklı olmaktadır.
Belki en talihsiz değişim, halen Rusya’da süregelendir. Soğuk ve çok geniş alana yayılı ülkenin, 1992’den beri sürekli nüfusu azalmaktadır ve ABD İstatistik Bürosu bu azalma-nın devam edeceğini, 2050’e kadar Rusya’nın nüfusunun 139 milyondan 109 milyona düşeceğini tahmin et-mektedir. Yüzde 21 oranına tekabül edecek bu trajik düşüş, II. Dünya Savaşı sürecinde oluşanın üzerine çıkmaktadır. Başka birçok ülkede ya-şananın benzeri, doğum oranlarının düşüşü Rusya’da da yaşanmaktadır ama Rusya’da bir de düşük yaşam yaşı beklentisi vardır. Dünya Sağlık Örgütü’nün yaptığı araştırmalar, Rus erkeklerinin yüksek alkol kullanımı ve zayıf beslenme nedeniyle yaşam bek-lentisinin 62 yıl olduğunu göstermek-tedir. Aynı araştırmalar, nüfus azalma-sı ile karşı karşıya olan Japonya’da, yaşam beklentisinin erkeklerde 80, kadınlarda 86 yıl olduğunu ortaya koymuştur.
Evet, tüm bunlar neyi ifade ediyor? ABD henüz, Avrupa’nın 1990 ile 2000 yılları arasında yaşadığı nüfus azalma-sı tecrübesini yaşamadı, sadece göç-ler ve ülkenin içindeki farklı ırkların, farklı çoğalma hızları nüfusun etnik kompozisyonunu değiştirmektedir. Dünyanın geri kalanında da benzeri farklı gelişmeler gözlenmektedir. Af-rika ülkeleri ve Hindistan nüfusu pat-
layan, Rusya azalan ve Çin bugünkü 1,3milyar nüfusu ile 2050’ye kadar seviyeyi koruyan ülkeler olarak öne çıkıyor ve Dünya 2050’de 9,4milyar insana ev sahipliği yapmaya hazırla-nıyor ve bu gelecek bizim için o kadar uzak değil…”
Dünya bu yolda ilerlerken, biz de ken-dimizi farklı bir rotaya oturtamayız, araştırmaların yapıldığı 228 ülke için-de mutlaka Türkiye de vardır ve de nüfus patlaması ile karşı karşıya olan ülkeler arasındadır. Tabii olaya sade-ce ülkelerin salt nüfus artışları olarak bakamayız, yapılan başka istatistiksel araştırmalar da, artan nüfuslarının kır-saldan kentlere çok daha büyük hız-larla kaydığını göstermektedir, halen yerküre üzerinde yaşayan 7 milyar insanın yüzde 50’si kentlerde yaşar-ken, 2050’de bu oran yüzde 85’e fırla-yacaktır, diğer bir deyimle, 9,4 milyar insanın 8 milyarı kentlerde yaşar ola-caktır. ‘2050’de Dünya nasıl görüne-cek’ sorusunu sorarken, bu görüntü içindeki büyük yapısal değişikliği de göz ardı edemeyiz…
Analiz
Yerküre üzerinde yaşayan 7 milyar insanın yüzde 50’si kentlerde yaşarken, 2050’de bu oran yüzde 85’e çıkacaktır.
kentli dergisi 49 www.skb.org.tr
S ağlıklı bir şehir, her şeyin üzerin-de tüm vatandaşlarını kapsayıcı, destekleyici, duyarlı ve vatan-
daşlarının farklı ihtiyaç ve beklenti-
lerine cevap verebilen bir şehirdir.
Dünya Sağlık Örgütü’nün de sağlıklı
şehir kriterleri arasında belirttiği gibi
güçlü ve dayanışma içinde başarılı bir
toplum olma yolunda ilerlemek için
bütün kurum, kuruluş, grup ve kişiler
toplumun her türlü ihtiyaçlarından
da sorumludur.
Topluma Hizmet Uygulamaları pro-
je ve etkinliklerinde amaçlananlar
arasında öğretmen adaylarının top-
lumsal duyarlılık, farkındalık, işbirliği,
dayanışma, etkili iletişim, özdeğerlen-
dirme becerileri, toplumsal sorumlu-
luk bilinci ve özgüven gibi özelliklerin
geliştirilip desteklenmesi yer almak-
tadır.
Topluma hizmet uygulamalarına
katkı sağlayan kurum ve kuruluşlar
arasında Bursa Valiliği, Uludağ Üni-
versite Rektörlüğü, Medya S, Eğitim
Fakültesi Sosyal Bilgiler Eğitimi ABD
ile Sınıf Öğretmenliği’ne devam eden
57 öğretmen adayı yer almıştır. Ayrıca
Bursa Valiliği, Kaymakamlıklar, İl Sos-
yal Hizmetler Müdürlüğü ve Sevgi
Evleri başta olmak üzere Rüştü Burlu
Yetiştirme Yurdu, Uludağ Üniversite-
si, Eğitim Fakültesi, UÜ. Tıp Fakülte-
si, ONKO-DAY (Onkoloji Dayanışma
Merkezi), Özel İlk Bursa Eğitim ve
Rehabilitasyon Merkezi, Can Kardeş
Anaokulu, Bursa Kent Müzesi, Bursa
Arkeoloji Müzesi ile Akşemseddin,
Kestel Çataltepe, Misi Gümüştepe,
Şükrü Naili Paşa, Yavuz Selim, Fethiye
Dörtçelik, Molla Fenari, Şükrü Şanka-
ya İlköğretim Okulları gibi özel kurum
ve kuruluşlarla birlikte duyarlı olan bi-
reylerle işbirliği yapılmıştır.
Topluma Hizmet Uygulamaları kapsa-
mında bireysel etkinlik ve grup etkin-
likleri şeklinde pek çok çalışma yapıl-
mıştır. Bunlar arasında *Sevgi Okulları
Projesi adı altında Sevgi Evlerine eği-
tim hizmeti götürmek de vardır. Bu
proje şu şekilde hayata geçmiştir.
Topluma Hizmet Uygulamaları için
Sevgi Evleri’ne gidilen ilk gün çocuk-
larla tanışılmış ve amaçlar açıklan-
mıştır. Öncelikle kitap okuma ile ilgili
faaliyetlere öncelik verilmiş, oyunlar
oynanmış, matematik konusunda
korkuları olan öğrencilerle çalışılmış-
Dr. Yadigar Doğan
Uludağ ÜniversitesiEğitim Fakültesi Öğretim Görevlisi
Sağlıklı kentlere yolculuğun ilk durağı topluma hizmet uygulamaları
Toplumsal duyarlılık, farkındalık, işbirliği, dayanışma, etkili iletişim, özdeğerlendirme
becerileri, toplumsal sorumluluk bilinci ve özgüven gibi özelliklerin geliştirilip
desteklenmesi gerekir.
Analiz
50 kentli dergisi
tır. Ayrıca voleybol maçları yapılmış
ve öğrencilerin yaptığı resimlerin ser-
gileri açılmıştır. Drama çalışmalarında
hepsi çok yetenekli ve bu yetenek-
lerinin üzerinde çalışılırsa kendilerini
daha da geliştirecek çocuklar görül-
se de , 5.’ci sınıfta olduğu halde hala
okumayı tam olarak öğrenemeyen
çocuklar da bulunmaktadır. O ço-
cuklarla özel olarak ilgilenip okuma
çalışmaları yapılmaktadır. Çocuklar
psikolojik olarak hassas olduğu için
yaşama sevgisi aşılamayı amaçlayan
uzmanlara daha fazla ihtiyaçları var-
dır. Ayrıca çocuklar derslere konsant-
rasyonda zorluklar yaşamaktadır. Ses-
siz ve çekingen öğrenciler genellikle
kız öğrencilerdir. Çocukların daha faz-
la ilgiye ve sevgiye ihtiyacı olduğunu
fark edilmektedir. Bu ilgi sadece ders
kapsamında olmamalı sosyal hayatı
kapsamalı ve onları hayata hazırlama-
lıdır.
Topluma Hizmet Uygulamaları ile
sosyal hayatı daha yakından tanımak,
projelerin başından sonuna kadar
birlik ve beraberliğin, sorumlulukları
yerine getirmenin, topluma desteğin
bir öğretmen adayı olarak öneminin,
fırsat eşitliğine katkıda bulunmanın,
toplumsal, güncel her türü soruna
eğilmenin ne kadar önemli olduğu
ortaya çıkmıştır. Bursa, Türkiye’nin
dördüncü büyük ilidir. Çok çeşitli böl-
gelerden insanlar göç etmektedir. Bu
yüzden okul-toplum işbirliği daha da
önemli hale gelmektedir. Topluma
Hizmet Uygulamaları bu bağlamda
oldukça önemli bir konuma gelmiş
olmaktadır. Böylelikle üniversite-top-
lum arasında kurulan bağlar sonu-
cunda yüzlerce çocuğun ve insanın
ekonomik, kültürel, psikolojik, sosyal
ve fiziksel ihtiyaçları karşılanmaya ça-
lışılmıştır.
Yardımlaşma ve paylaşmanın verdiği
coşkuyu hissedenler proje sonunda
görüşlerini şöyle dile getirmişlerdir:
“Kendimi çocuklara ve topluma daha
yakın hissettim”,
“Kendi penceremizin dışına çıktık”,
“Minik yüzleri güldürdük”,
“Ben iyi bir insanım artık”,
“Düşüncelerimdeki yardım isteği ger-
çek oldu ve çok mutluyum”,
“Ben de toplumun bir bireyi olduğu-
mu fark ettim”,
“Kimi zaman torun, kimi zaman öğ-
retmen, kimi zaman aşçı, kimi zaman
hastabakıcı, kimi zaman iyi bir dost
olduk insanlarla”
Öğretmen adaylarının bu görüşle-
ri bile topluma hizmet projelerinin
hem fiziksel, hem duygusal, hem de
toplumsal birçok olumlu sonucunun
olduğunu göstermektedir. Tüm resmi
kurum ve kuruluşlar başta yardımse-
verlik olmak üzere bir çok özelliğe sa-
hip duyarlı insan yetiştirme yolunda
el ele vermiştir. Adını bile bilmediği-
miz insanların farklı gereksinimlerini
paylaşmak, minik yüzleri, yaşlı gözleri,
umut bekleyenleri güldürmek, doğa-
nın farkına varmak, dünyanın bütün
kitaplarını paylaşmak, görmeyenlere
göz, duymayanlara kulak. yürüyeme-
yenler ayak, yazamayanlara kalem
olmak. İşte, insan olarak bütün bu
yaptıklarımızın bize verdiği coşkuyu
hissetmek için bir yardım da siz yap-
mak ister misiniz?
Analiz
Üniversite-toplum arasında kurulan bağlar sonucunda yüzlerce çocuğun ve insanın ekonomik, kültürel, psikolojik, sosyal ve fiziksel ihtiyaçları karşılanmaya çalışılmıştır.
kentli dergisi 51 www.skb.org.tr
Yrd. Doç. Dr. Ebru KERİMOĞLU
İTÜ Mimarlık Fakültesi,Şehir ve Bölge Planlama Bölümü
Öğretim Üyesi
Y aratıcı sektörler, kentsel ekono-mik yapı içerisinde kültürel ve ticari aktiviteler arasında sınıf-
lanan sektörlerdir. Bir yandan önemli sanatsal elemanları, yaratıcı ve entel-lektüel çabaları içeren veya ilişkilen-diren kültürel aktivitelerin sürdürül-mesinde hayati rol oynayan mal ve hizmetlerin arzını kapsarken (Turok, 2003), diğer yandan teknolojik yara-tıcılık, bilgi ve inovasyon içeren mik-ro-elektronik, bio-teknoloji, moda ve film endüstrisi veya çeşitli iş hizmet-leri gibi uzmanlaşmış sektörler olarak karşımıza çıkmaktadır. (Scott, 2006) Günümüzde, yaratıcı sektörler; uz-manlık ve bilgi çağında diğer sektör-lerin yanında işgücü yaratan 4. sektör olarak (Jing, Rong, 2007) dünyadaki yeni ekonomik yaklaşımın (yeni eko-nomiler) temsilcisi kabul edilmekte-dir. Bu yaklaşımın mekanda yansıma bulduğu yeni şehirsel gelişim modeli ise günümüzde yaratıcı sektörler ka-dar önem taşımakta ve yaratıcı kent-ler olarak adlandırılmaktadır.
Yaratıcı sektörlerin kentsel ekonomik gelişmedeki rolü
1960’ların ortasından bu yana sürege-len imalat sanayi çağı ve buna bağlı iş gücü 20. yüzyılın başlarında gerile-meye başlamış ve yerini post- fordist servis ağırlıklı ekonomiye bırakmıştır. Sanayi üretimi hala önemini korurken bu sektördeki işgücü hızla gerilemiş, finans, iş hizmetleri, kişisel hizmetler ve kültür endüstrilerindeki işgücünde artış görülmüştür. Buna bağlı olarak
kent ekonomilerinde de dönüşümler
başlamış, kentsel alanlar birer post-
fordist üretim ve tüketim merkezi
haline gelmeye başlamıştır. Bu süreç
içinde, kentlerin ekonomik ve işgücü
yapısı imalattan daha güçlü hizmet
ve kültür tabanlı ekonomiye kaymış-
tır. (Hamnett, Shoval, 2003) Gerçekte
uluslararası kimlik yardımıyla global
sermaye yatırımlarını çekmek (şirket-
lerin genel merkezleri, üretim birim-
leri, gökdelenler) ve sermayenin do-
laşımı (ulaşım, turizm, kültürel olaylar)
evrensel bir ekonomik strateji haline
gelmiştir. (Yeoh, 2005) Sanayi sonrası
kent ekonomilerinde üretimin, yara-
tıcı ve bilgiye dayalı mal üretimine,
yeni deneyim ve yaşam biçimlerine
kaymış olması yaşam biçimlerinin
değişimi üzerinde etkili olduğu gibi,
kentsel alanların kullanımı ve binala-
rın fonksiyonları üzerinde de büyük
değişimler yaratmaya başlamıştır.
(Modder, Saris, 2005) Bu durum ya-
ratıcılığı ve yaratıcı sermayeyi kentsel
gelişim politikalarının merkezine yer-
leştirmiştir.
Yaratıcı sektörler kentsel yaşamın her
alanını kapsayan karmaşık bir ekosis-
tem içinde gelişmekte, kentler için
ekonomik değer yaratmakta ancak,
sürdürülebilir ve birikimli beceriye,
ekonomik ve kültürel yapıyı denge-
leyen deneyime ihtiyaç duymaktadır.
(O’Connor, 2007) Kentin sosyal ya-
pısını, kültürel çeşitliliğini, estetiğini
etkilemekte, yaşam kalitesini artır-
makta, toplum değerlerini ve kimlik
Sektörlerin kentsel ekonomik gelişmedeki rolü ve yaratıcı kentler
Günümüzde, yaratıcı sektörler;
uzmanlık ve bilgi çağında
diğer sektörlerin yanında işgücü
yaratan 4. sektör olarak dünyadaki
yeni ekonomik yaklaşımın
temsilcisi kabul edilmektedir.
Analiz
52 kentli dergisi
Analiz
paylaşımını güçlendirmekte ve kültür
turizmini desteklemektedir. Kültür
turizminin gelişimi kitle turizminden
vazgeçmiş kişisel beklentilere odak-
lanan turizm endüstrisi için büyük
önem taşımaktadır. Başta kültür fonk-
siyonu olmak üzere, yaratıcı sektör
fonksiyonları günümüzde değerini
yitirmiş sanayi ve depolama alanla-
rı gibi çeşitli fonksiyon alanlarının
ekonomik ve mekansal dönüşümü
için bir araç olarak görülmekte, yeni
şehir imajı yaratmak, mobil serma-
ye ve profesyonel işgücü için şehri
daha çekici kılmak amacıyla da büyük
önem taşımaktadır. (Hall, 2000) Öte
yandan, yaratıcı sektörler kültür tu-
rizmi için gerekli olan “soft” altyapının
(çeşitli sanatsal aktiviteler, eğlence ve
kültürel mekânlar vb.) gelişmesine,
çöküntüye uğramış kent parçalarının
yeniden canlanmasına ve atıl kalan
tarihi yapı stoğunun ve endüstriyel
yapıların yeniden işlevlendirilmesine
yönelik fırsatlar sunmaktadırlar. Kent-
lerin “markalaşmasını” ve kültür turiz-
mi açısından önemli bir destinasyon
olma kapasitesini desteklemekte,
turistlerin kalış sürelerinin uzamasını
sağlamakta ve tekrar gelmelerini sağ-
lamak açısından gerekli zemini oluş-
turmaktadırlar. (İMP, 2006)
Yaratıcı kentler
Kentsel alanlarda yaratıcılık ve yara-
tıcı faaliyetlerin kullanımı; ekonomik
durgunluk, kentsel çöküş ve köhne-
me, sosyal ayrımcılık, teknolojik ge-
lişmeleri ve yenilikleri yakalayamama,
global rekabet vb. kentsel problem-
lerin çözümü olarak görülmektedir.
(Florida, 2002, Florida, 2005, Helb-
recht, 1998, Hospers, 2003, Landry,
1996, Scott, 2006) Yukarıda kısaca
açıklanan ekonomik sürecin sonucu
olarak, post-fordist dönemin hakim
olmasıyla söz konusu kentsel sorun-ların ortaya çıkışından itibaren; özel sektör ve kamu sektörü ortaklıkları, gayri menkul danışmanları, profesyo-nel kent yöneticilerinin tüm çabaları alan pazarlama üzerine odaklanmış ve kentsel gelişmenin sorunlara en iyi çözüm olarak yaratıcı kent mode-li ile gerçekleştirilebileceği eğilimi hakim olmuştur (Rainisto, 2003, Jes-sop, 1998, Drake, 2003). Dolayısıyla mekansal gelişme üzerindeki tartış-malar da; yaratıcı sektörler ve kentsel mekan arasındaki ilişki nedir, mekan ve yaratıcılık karşılıklı olarak birbirine nasıl bağımlıdır, kamu yönetimi bu gelişmeleri nasıl değerlendirmelidir, yaratıcılığı teşvik etmek için neler yapılmalıdır, bir kentin çok kültürlü, hoşgörülü olması yaratıcı olmasının önceliği olabilir mi, ‘hava’, ‘atmos-fer’, ‘ambiyans’, gibi bazı unsurlar bir kentsel alanı diğerinden daha yaratıcı yapar mı gibi soruların cevaplanması üzerine yoğunlaşmıştır. (Kalandides, Lange, 2007) Günümüzde aynı za-manda, yaratıcılığı kentsel stratejiler ve projelerde; büyüme, değişim ve dönüşümün ana etkeni olarak görme anlayışının topluma nasıl kabul ettiri-leceği yada bunun nasıl sağlanacağı tartışılmaktadır. (Yip, 2007)
Tüm bu tartışmalar sonucunda varı-lan nokta, kentlerin yeni ekonomiler paralelinde yaratıcı ekonominin ko-şullarıyla yenilenebilmesi ve gelişe-bilmesi için kültür, ekonomi ve kent-sel organizasyonda yeniliğin gerekli olduğudur. Atina ve Londra; kültür, Manchaster, Berlin, Silikon Vadisi; tek-noloji, Roma, New York ve Paris; şe-hirsel organizasyon konularında dün-yada gelişmiş başarılı örnekler olarak kabul edilmekte ve pek çok kente planlı gelişme stratejileriyle örnek ol-maktadırlar. Ayrıca, Manchester, Glas-
gow, Cardiff, Barcelona, Bilbao gibi
kentler başta olmak üzere pek çok
kent gerek kültürel prestij projeleri
ile (cultural flagship projects) ve ge-
rekse yaratıcı sektörlerini destekleyen
programlar ve mekansal düzenleme-
lerle küresel arenada başarılı örnek-
lerdir. (İMP, 2006)
Gelecek öngörüleri ve çıkarımlar
Kentsel alanlarda yaratıcı sektörlerin
gelişebilmesi için önemli olan, temel
girdinin imalat ve yaratıcı olmayan
diğer sektörler ile ilişkili olarak alana
yayılabilmesidir. Mekan ekonomik
performansı artırıcı bir güce sahiptir.
Dolayısıyla kentler ve bölgeler, yeni-
lik, üretimde büyüme ve uluslararası
rekabet için çok değerli kaynaklardır,
kentler yoğun iş ilişkilerinin kutuplaş-
tığı, fikirlerin paylaşıldığı, hızlı öğren-
me ve yeniliklere öncülük eden yeni
bilgi ekonomisi içinde ayrıcalıklı alan-
lardır. (Turok, 2003)
Kentsel alanlar ve bölgeler, sadece
coğrafi özelliği olan veya belli bir
nüfusun ve ekonomik faaliyetlerin
yoğunlaştığı alanlar olarak değerlen-
dirilirse rekabet edebilme şansları
ortadan kalkar, ancak kentsel alan-
lar yerel, bölgesel ve merkezi hükü-
metlerin koalisyon içinde olduğu, iş
hizmetlerinin bilgiye dayandığı ve
aktörlerin birbirleri ile rekabet ettiği
alanlar olarak değerlendirilebilirse
dünya düzleminde rekabetçi olabilir-
ler ve çağın gereklerini yakalayabilir-
ler. (Begg, 1999, Tasan- Kok, Weesep,
2007) Rekabet her geçen gün daha
karmaşık bir hale gelmekte ve şirket-
ler ve sermaye akışını çekmekten öte
bir anlam kazanmaktadır. Geleneksel
yer seçimi faktörleri (katı ‘hard’ faktör-
ler olarak tanımlanır) kuşkusuz hala
devam etmektedir. Bunlar, bağlanırlık
kentli dergisi 53 www.skb.org.tr
(connectivity), arazi ve emlak fiyatları, kalifiye işgücü, yerel ve ulusal vergi oranları, sübvansiyonlar, diğer düzen-lemeler ve şirketlerin faaliyetlerini et-kileyen yasalar olarak sıralanabilir. An-cak son yıllarda esnek ‘soft’ yer seçimi faktörleri büyük önem kazanmıştır. Bunlar, daha çekici konut yerleşimleri, hoşgörülü alternatif yaşam biçimleri, etnik çeşitlilik, daha zengin ve çeşitli kültürel olanaklar, daha çekici, kaliteli ve çok fonksiyonlu kamusal alanları kapsamaktadır. (Florida, 2002, Landry, 2006)
Gelişmeler bir alanın yaratıcı kapasi-tesinin; sürdürülebilirliğin sağlanma-sı, her alandaki problemlerin çözümü, yeni ekonomi içinde bölgesel ve glo-bal ölçekte rekabet edebilmesi için anahtar rol üstlendiğini göstermek-tedir. Yaratıcı kapasitenin oluşturul-ması; yönetim anlayışının değişmesi, risklerin değerlendirilmesi, yenilikçi vizyon, ve planlama süreci aşamaları-nın modernize edilmesi gibi konuları kapsayan karmaşık bir girişim olarak karşımıza çıkmaktadır. (Jones, 2007) Alan kullanım özellikleri ve gelenek-sel ekonomik sektörlerin gereksinim-leri iyi araştırılmalıdır. Kentler, yaratıcı işgücünü çekmek, yüksek kaliteli ya-şam çevreleri yaratmak için uzman kent biçimlerinden (daha geleneksel) yaratıcı kent (daha esnek) biçimle-rine geçmeye ihtiyaç duymaktadır, araştırma kaynakları, eğitim ve sosyal destek sistemleri, kültürel zengin-lik ve çeşitliliği sağlamalıdır. Yaratıcı sektörler için çok kapsamlı stratejiler üretilmeli, rekabet için çok daha fazla çalışma yapılmalıdır. Sanayide oldu-ğu gibi, (kümelenme, mekansal iliş-kiler) yaratıcı sektörler için yer seçimi, alan kullanımı ihtiyaçları bilinmelidir. Mekansal gerekliliklerin yanı sıra, ya-sal, sosyal, yaşam kalitesi, finansman, bilgi paylaşımı gibi kritik konuların da değerlendirilmeye katılması gerekli-dir. (Yip, 2007)
KAYNAKLAR
1. Askured, P., 2007, ‘Creative industries and
urban development: context and goals’,
‘When creative industries crossover with cities’
konferansı, 2-3 Nisan 2007, Hong Kong
2. Begg, I., 1999, ‘Cities and competitiveness’,
Urban Studies 36 (5-6): 795-809
3. Bontje, M., Pareja, M., 2007, ‘Attracting
creative knowledge: strategies towards
competitiveness in Amsterdam and Barcelona’,
ENHR, International Conference ‘Sustainable
Urban Areas’, 25-28 Haziran, Rotterdam
4. Drake, G., 2003, ‘This place gives me space’:
place and creativity in the creative industries’,
Geoforum, 34 (4): 511-524
5. Florida, R., 2002, ‘The Rise of the Creative
Class: And how it’s transforming Work, Leisure,
Community and Everyday Life’, New York, Basic
Books
6. Florida, R., 2005, ‘The Flight of the Creative
Class’, New York, Routledge
7. Hall, P., 2000, ‘Creative Cities and Economic
Development’, Urban Studies, Vol. 37, No. 4,
639–649, 2000
8. Hamnett, C., Shoval, N., 2003, ‘Museums as
Flagships of Urban Development’, Cities and
Visitors, Regulating people, markets and city
space, Edited by Hoffman, Fainstein, Judd,
Blackwell publishing
9. Helbrecht, I., 1998, ‘The Creative Metropolis.
Services, Symbols and Spaces’, International
Journal of Architectural Theory 3,(1): 1-10
10. Hospers, G.-J., 2003, ‘Creative City: Breeding
Places in the Knowledge Economy’, Knowledge,
Technology, & Policy, 16(3): 143-162
11. ISOCARP, 2005, ISOCARP review 01, ‘Making
Spaces for the Creative Economy’, Published by
ISOCARP, 2005
12. İMP, 2006, İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanlığı, Metropoliten Planlama ve Kentsel
Tasarım Merkezi, ‘Kültür Endüstrileri ve Turizm
Sektörü Çalışma Grubu Araştırma Raporu’,
İstanbul
13. Jessop, B., 1998, ‘The Narrative of Entreprise
and the Entreprise of Narrative: Place-
Marketing and the EntrepreneurialCiy’, In:
Hubbard, P. & Hall, T. (Eds.) The Entrepreneurial
City, pp. 77-102. Sussex: Wiley
14. Jing Y., Rong, Z., 2007, ‘Shanghai
Expo, Creating the City Culture Map and
Brand -Thoughts on Cultural Drive for City
Development and Expo Planning’, ‘When
creative industries crossover with cities’
konferansı, 2-3 Nisan 2007, Hong Kong
15. Jones, T., 2007, ‘Cultural Districts’, ‘When
creative industries crossover with cities’
konferansı, 2-3 Nisan 2007, Hong Kong
16. Kalandides, A., Lange, B., 2007, ‘Creativity
as a Synecdoche of The City – Marketing the
Creative Berlin’, ‘When creative industries
crossover with cities’ konferansı, 2-3 Nisan 2007,
Hong Kong
17. Landry, C., (Ed.), 1996, ‘The creative city in
Britain and Germany’, London: Anglo-German
Foundation
18. Landry, C., 2006, ‘The art of city-making’,
London: Earthscan
19. Modder, J.,J., Saris, J., 2005, ‘The Netherlands,
creative environments in Dutch City- Regions’,
ISOCARP Review, ‘Making spaces for creative
economy’, Ekim 2005, Madrid
20. O’Connor, J., 2007, ‘Creative Cities, the role
of creative industries in regeneration’, RENEW
Intelligence Report, April 2006
21. Rainisto, S. K., 2003, ‘Success Factors of Place
Marketing: A Study of Place Marketing Practices
in Northern Europe and the United States’,
Finland, Helsinki University of Technology
22. Scott, A.J., 2006, ‘Creative Cities: Conceptual
Issues and Policy Questions’, Journal of Urban
Affairs, Volume 28, Number 1, Pages 1–17
23. Tasan-Kok, T., J. van Weesep, 2007, ‘Global-
local interaction and its impact on cities’,
Journal of Housing and the Built Environment
22 (1): 1-11
24. Turok, I., 2003, ‘Cities, Clusters and Creative
Industries: The Case of Film and Television in
Scotland’, European Planning Studies, Vol. 11,
No. 5, July 2003
25. Yeoh, B.S.A., 2005, ‘The Global Cultural City?
Spatial Imagineering and Politics in the (Multi)
cultural Marketplaces of South-east Asia’, Urban
Studies, Vol. 42, No. 5/6, 945–958, May 2005
26. Yip, S., 2007, ‘Creative industries strategy for
cities: What planning can do (and cannot do)’,
‘When creative industries crossover with cities’
konferansı, 2-3 Nisan 2007, Hong Kong
54 kentli dergisi
Analiz
Abana Belediyesi / KastamonuTel:Web:
0366 564 11 65 www.abana-bld.gov.tr
Akçay Belediyesi / BalıkesirTel:Web:
0266 385 13 00 www.akcay.bel.tr
Altınova Belediyesi / YalovaTel:Web:
0226 461 29 40www.altinova.bel.tr
Amasra Belediyesi / BartınTel:Web:
0378 315 10 81 www.amasra.bel.tr
Antalya Büyükşehir BelediyesiTel:Web:
0242 249 50 00 www.antalya.bel.tr
Avanos Belediyesi / NevşehirTel:Web:
0384 511 40 64www.avanos.bel.tr
Aydın BelediyesiTel:Web:
0256 226 63 52www.aydin-bld.gov.tr
Balçova Belediyesi / İzmirTel:Web:
0232 455 20 00www.balcova.bel.tr
Bandırma Belediyesi / BalıkesirTel:Web:
0266 714 27 27www.bandirma-bld.gov.tr
Buharkent Belediyesi / AydınTel:Web:
0256 391 30 05 www.buharkent.bel.tr
Bursa Büyükşehir BelediyesiTel:Web:
0224 234 00 87 www.bursa.bel.tr
Çankaya Belediyesi / AnkaraTel:Web:
0312 488 88 00www.cankaya.bel.tr
Denizli BelediyesiTel:Web:
0258 265 21 37 www.denizli.bel.tr
Derince Belediyesi / KocaeliTel:Web:
0262 239 40 15 www.derince.bel.tr
Didim Belediyesi / AydınTel:Web:
0256 811 26 60www.didim.bel.tr
Gebze Belediyesi / KocaeliTel:Web:
0262 642 04 30 www.gebze.bel.tr
Gölcük Belediyesi / KocaeliTel:Web:
0262 412 10 12www.golcuk.bel.tr
Isparta BelediyesiTel:Web:
0246 211 61 61www.isparta.bel.tr
İstanbul Büyükşehir BelediyesiTel:Web:
0212 455 14 00 – 01www.ibb.gov.tr
İzmir Büyükşehir BelediyesiTel:Web:
0232 482 11 70www.izmir.bel.tr
İzmit Belediyesi / KocaeliTel:Web:
0262 444 41 00 www.izmit.bel.tr
Kadıköy Belediyesi / İstanbulTel:Web:
0216 542 50 55www.kadikoy.bel.tr
Kadirli Belediyesi / OsmaniyeTel:Web:
0328 718 10 39 www.kadirli.bel.tr
Kahramanmaraş BelediyesiTel:Web:
0344 223 50 72www.kahramanmaras.bel.tr
Karşıyaka Belediyesi / İzmirTel:Web:
0232 399 43 03www.karsiyaka.bel.tr
Kırıkkale BelediyesiTel:Web:
0318 224 27 61www.kirikkale-bld.gov.tr
Kırşehir BelediyesiTel:Web:
0386 213 44 85 www.kirsehir.bel.tr
Kocaeli Büyükşehir BelediyesiTel:Web:
0262 318 10 10 www.kocaeli.bel.tr
Mardin BelediyesiTel:Web:
0482 212 13 48 www.mardin.bel.tr
Mudanya Belediyesi / BursaTel:Web:
0224 544 16 50www.mudanya.bel.tr
Muğla BelediyesiTel:Web:
0252 214 18 46www.mugla.bel.tr
Nilüfer Belediyesi / BursaTel:Web:
0224 441 16 03www.nilufer.bel.tr
Odunpazarı Belediyesi / EskişehirTel:Web:
0222 217 30 30www.odunpazari.bel.tr
Ordu BelediyesiTel:Web:
0452 225 01 04www.ordu.bel.tr
Sultanhisar Belediyesi / AydınTel:Web:
0256 213 30 72www.sultanhisar.bel.tr
Osmancık Belediyesi / ÇorumTel:Web:
0364 611 43 23 www.osmancik.bel.tr
Osmangazi Belediyesi / BursaTel:Web:
0224 270 70 70 www.osmangazi.bel.tr
Tepebaşı Belediyesi / EskişehirTel:Web:
0222 320 54 54www.tepebasi.bel.tr
Trabzon BelediyesiTel:Web:
0462 322 46 01 www.trabzon.bel.tr
Ürgüp Belediyesi / NevşehirTel:Web:
0384 341 70 76www.urgup.bel.tr
Yalova BelediyesiTel:Web:
0226 813 98 46www.yalova.bel.tr
Yenipazar Belediyesi / AydınTel:Web:
0256 361 30 04 www.yenipazar.bel.tr
Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Üyeleri
Türk
iye
Sağlıklı Kentler Birliği
2005
Şehirlere sağlıklı dokunuş
www.skb.org.tr
Kentli Dergisi
Ekim 2011