Deniz alkan 20070660 ceit 338

28
Toplumsal yaşam, tarihin en erken dönemlerinden günümüze kadar önemli değişimlere sahne olmuştur. Etik “yarar, iyi, kötü vb. sorunları inceleyen, töre ile ilgili bir davranış yasası geliştiren, neyin uğrunda savaşılmaya değer , yaşama neyin anlam kazandırdığı, hangi davranışın iyi ve hangisinin kötü olduğu gibi sorunları kendine konu edinen bilim.” anlamındadır.

Transcript of Deniz alkan 20070660 ceit 338

Toplumsal yaşam, tarihin en erken dönemlerinden günümüze

kadar önemli değişimlere sahne olmuştur.

Etik “yarar, iyi, kötü vb. sorunları inceleyen, töre ile ilgili bir

davranış yasası geliştiren, neyin uğrunda savaşılmaya değer ,

yaşama neyin anlam kazandırdığı, hangi davranışın iyi ve

hangisinin kötü olduğu gibi sorunları kendine konu edinen bilim.”

anlamındadır.

Her toplumun kendi değer yargıları, inanışları, gelenek ve

göreneklerine göre etiğin farklı biçimlerde tanım ve uygulamalarına

rastlanmaktadır.Cevizci (2002) etiği , neyin iyi ve doğru, neyin kötü

ve yanlış olduğunu araştıran, insan hayatının gerçek amacının ne

olması gerektiğini soruşturan, ahlaklı ve erdemli bir yaşayışın hangi

öğeleri içerdiğini irdeleyen felsefe dalı olarak tanımlanmıştır.

Etik, yapılması gerekeni söyleyen bir etkinlik değil, ahlaki

sorunlarla ilgili doğrulanabilir ya da yanlışlanabilir bilgiler ortaya

koyan ya da koyması beklenen, felsefenin bir alt disiplinidir.

Etik ve ahlak arasında kavramsal ve aynı zamanda işlevsel bir

ilişki kurulmuş olduğu görülmektedir.Ahlak kavramı “bir toplum

içinde kişilerin uymak zorunda oldukları davranış biçimleri ve

kurallar” şeklinde ifader edilmekteyken ; etik, ahlak kavramının

felsefi boyutunu temsil etmekte ve çoğu zaman “ahlak felsefesi”

biçiminde tanımlanmaktadır. Etik, felsefenin bir çalışma alanıdır.

Ahlak , toplumda uyulması gereken davranış kurallarını açıklar. Etik

, ahlakın özünü sorgunlar ve yargılar. Ahlak yöresel değerler

taşırken, etik ise evrensel değerler üretir ve bu değerler kolay kolay

değişmez.

Etik kavramı ile karıştırılabilecek bir diğer kavram ise hukuktur.

Hukuğun somut ve açık yazılı kurallardan, etiğin ise genellikle yazılı

olmayan kurallardan oluşuyor olmasıdır.Hukuk kurallarına

uyulmadığı zaman yasal yaptırımlar uygulanırken, etik kurallara

uyulmadığında yasal sürece girilmeden çoğunlukla toplumsal

yaptırımlar uygulanmaktadır.Bazı etik kuralların yasal yaptırımlarıda

olabilmektedir.(Örneğin bir meslek kuruluşunun etik kurallarına

uymayan bireyin, o meslekten ihraç edilmesi ve o mesleği birdaha

yapamaması gibi)

Uysal (2006), söz konusu etik teorileri konularına göre; normatif

etik , meta etik ve uygulamalı etik olmak üzere üç ama başlık altında

incelenmekte, ayrıca bazı kaynaklarda etik teorilerin betimleyici etik,

normatif etik ve meta etik olarak sınıflandırıldığını belirtmektedir.

Betimleyici etik, insan eylemini gözlemleyerek eylemlerin

sonuçlarını betimler.

Normatif etik, insanların inanması gereken doğru veya yanlışları

ortaya koymakta ve bunun için birtakım toplumsal kurallar , ilkeler

ya da normlar geliştirmektedir.

Meta etik, ahlaki yargıların nesnel veya kişiye göre değişen göreceli

bir kavram olup olmadığını ele alır ve inceler.

Uygulamalı etik ise, belli bir alanda ortaya çıkan etik sorunların

tartışılması için ilkeler oluşturma ve bu ilkelerin bireylerin

davranışlarında uygulanması ile ilgilenir.

BĠLĠġĠM TEKNOLOJĠLERĠ VE ETĠK

Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki (BİT) gelişmeler, yaşadığımız

dünyayı küresel bir bilgi toplumuna dönüştürmüştür.Bilgisayarların

ve özellikle internetin ortaya çıkışı ve geniş kitlelerce yaygın bir

biçimde kullanımı, insan yaşamını bir anlamda “elektronik” veya bir

başka deyişle e-yaşam biçimine dönüştürmüştür.E-yaşam ,e-

toplum,e-devlet, e-posta gibi diğer birçok teknolojik terminolojinin

insan hayatına girmesi ile yüzyllardır süregelen alışkanlıkların,

düşünce kalıplarının, olgu ve olayların söz konusu yeni bağlam

çerçevesinde yeniden ele alınmasına gereksinim doğmuştur.

Bilgi çağının en belirgin özelliklerinden birisi nitelik ve nicelik

olarak artan biliginin BİT aracılığı ile hızlı bir biçimde

yayılmasıdır.Film, müzik,kitap gibi fikir ve sanat eserleri de

yine çoklu ortam (multimedia )destekli gelişmiş BİT ile

binlerce kullanıcıya iletilebilmektedir.

Bilişim etiğine ilişkin günlük hayatta en sık kullandığımız

kavramlar bilgisayar etiği ve internet etiğidir.Bilgisayar etiği;

sürekli gelişen bilgisayar teknolojilerindeki kavram,politika ve

değerler arasındaki ilişkileri ele alan dinamik ve karmaşık bir

çalışma alanı biçiminde tanımlanabilir.

Biligisayar Etiği Enstitüsü tarafında ortaya konan 10 etik kural

şu şekilde özetlenebilir.

1. Bir bilgisayarı diğer insanlara zarar vermek için kullanma.

2. Diğer insanların bilgisayar çalışmalarına engel olma.

3. Diğer insanların dosyalarındaki bilgileri karıştırma.

4. Bir bilgisayarı çalmak için kullanma.

5.Bir bilgisayarı yalancı şahitlik için kullanma.

6. Bedelini ödemediğin bir yazılımı kullanma ve kopyalama.

7. Yetki almaksızın veya karşılığını ödemeksizin diğer

insanların bilgisayar kaynaklarını kullanma

8.Diğer insanların zihinsel/fikri üretimlerini kendine mal etme.

9.Yazdığınız programın veya tasarladığınız sistemin sosyal sonuçları

ile ilgili olarak düşünün.

10.Bilgisayarı yakınınızdaki insanları düşünerek ve saygı duyarak

kullanın.

İnternet etiği, internet üzerinde kabul edilebilir ya da kabul edilemez

davranışları belirleyen kurallardır. Shea (2003) internet etiği

hakkında 10 temel kural belirlemiştir:

1. İnsan olduğunu unutmayın.

2. İnternet ortamında gerçek hayatta davrandığınız gibi davranın.

3.Sanal ortamda bulunduğunuz yerin bilincinde olarak davranışta

bulunun.

4. İnsanların zamanlarına ve internet erişim olanaklarına saygı

gösterin.

5.İnternette güzel görünün.

6.Bilgilerinizi paylaşın.

7.Ateşli tartışmalarda kontrolünüzü kaybetmeyin.

8.İnsanların özel hayatlarına saygı gösterin.

9.Gücünüzü kötüye kullanmayın.

10. İnsanların hatalarına karşı bağışlayı olun.

Farklı durumlar temelinde örneklendirildiğinde korsan yazılım

kullanımı, bilgisayar ve internet aracılığı ile başkalarına ait

bilgilere yasal olmayan biçimde erişim, uzun ve yorucu

süreçler ile üretilen fikir ve sanat eserlerinin yine yasa dışı bir

biçimde dağıtılması ve kullanılması bunlardan sadece öne

çıkan bazılarıdır. Mason söz konusu bilişim etiği sorunsallarını

PAPA olarak kodlanabilecek biçimde gruplandırmıştır. Gizlilik,

Doğruluk, Fikri,Mülkiyet ve erişim olmak üzere 4 ana başlıkta

ele almıştır.

Mason(1986), BİT’te meydana gelen gelişmeleri

(izleme,hesaplama,erişme vb. yeteneklerinin artması ve

kolaylaşması) ve karar alma sürecinde kullanılan bilginin değerinin

artmasının bireylerin özel yaşantı alanlarını tekdit eden iki önemli

güç olduğunu belirtmiştir.

BİT yardımı ile bankacılık, ticaret , iletişim, eğlence ve eğitim

etkinlikleri hızlı ve kolay bir biçimde gerçekleştirilebilmektedir..

Ancak söz konusu işlemlerin gerçekleştirilebilmesi bireylerin kimlik

bilgileri, banka hesap numaraları,iletişim adresleri gibi özel bazı

bilgilerin elektronik veritabanlarında saklanmasını gerektirmektedir.

Gizlilik

Gizliliğin korunması için teknolojik temelde önlemler

alınabilmektedir. Alınan teknolojik önlemler üst düzey bilgisayar

kullanıcıları tarafından yasal olmayan biçimde kaldırılabilmektedir.

Her kilidi ya da şifreyi çözmek için bir anahtar ya da çözüm

bulunmaktadır.Başkalarına ait bilgiye elektronik ortamda gizlice

erişime yönelik girişimlerin tümüyle önlenebilmesi olanaklı

gözükmemektedir. Toplumu oluşturan bireylerin gizliliği hiçe sayan

ve iyi niyetli olmayan davranışlara karşı etik bir bakış açısı ve

duyarlılık geliştirmesi kaçınılmaz olmuştur.

Bilgi çağında geçmiş tarihsel dönemlere göre özellikler BİT’in kullanımı bilginin hem miktarında hemde niteliğinde büyük artış sağlamıştır.

Dünyanın bilgi temelleri her 2-3 yılda ikiye katlanmaktadır.

Hergün 7000 bilimsel ve teknik makale yayınlanmaktadır.

Her iki hadtada 19 milyon ciltlik veri dünyanın yörüngelerindeki uydulardan gönderilmektedir.

Sanayileşmiş uluslarda ortaokul mezunları, kendi büyükbabalarının ve büyükannelerinin tüm yaşamları boyunca öğrendiklerinden daha fazla bilgi ile mezun olmaktadırlar.

Doğruluk

Elektronik ortama girilen bilginin doğruluğu çoğu zaman kontol

edilmediği için sorunlar oluşturabilmektedir.

Bazen bilginin doğruluğu çok kritik ya da hayati değer taşıyor

olabilir.Örneğin ilk yardım konusunda yanlış elde edilen bir bilgi,

bireylerin ölümüne neden olabilir.

Ticari işlemlerde yanlış girilen rakam birey ya da şirketleri ekonomik

olarak uçuruma sürekleyebilir. “Bilgi çöplüğü” olarak gösterilen

internet ortamında yer alan tüm bilgilerin doğruluğunun kontrol

edilmesi olanaksız gözükmektedir.

Doğru bilgiye ulaşmak isteyen bireylerin ya güvenilir sitelerden

bilgilere erişmesi ya da elde ettiği bilgileri diğer bilgilerle

karşılaştırarak zihninde muhakeme ederek onaylatması

gerekmektedir.

Mason (1986), bilginin doğruluğunun ortaya konulmasında gerçeklik

, güvenirlik, tam ve kesin olma gibi konularda kimin sorumlu olduğu

gibi soruları gündeme getirerek bilişim çağında büyük miktarda bilgi

arasından elde edilecek gerçek, doğru ve güvenilir bilginin önemine

dikkat çekmektedir.

Fikri Mülkiyet

Bilgi çağında fikri mülkiyet, yani kullanılan bilginin kime ait olduğu

önde gelen bilişim etiği sorunları arasında yer almaktadır. “Bilginin

sahibi kimdir, bilgiye karşılık ödenmesi gereken ekonomik bedel

nedir?” gibi sorular fikri mülkiyet kavramı ile ilgili olarak ortaya

konması gereken yanıtları içermekedir.

Bilgi çağına gelindiğinde soyut, bireylerin veya grupların entelektüel

birikim süreçlerine dayanan, bilgi, fikir veya eser biçimlerinde ifade

edilebilecek bir tür üretim ortaya çıkmıştır. Bu üretimin sonucunda

ortaya çıkan ürünlerin BİT ile elektronik ortamda kolayca

kopyalanabilmesi ve dağıtılabilmesi fikri mülkiyet temelinde

birtakım sorunlar ortaya çıkarmıştır.

EriĢim

Bilgi toplumunda bireyin herhangi bir bilgiye erişebilmesi için

öncelikle okuma, yazma, hesaplama, yorumlama gibi temel zihinsel

becerilere sahip olması gerekmektedir

Günümüzde bilgisayarlar birçok işin üstesinden gelmektedir. Bazen

tamire gereksinim duyulsa bile; bilgisayarlar uyumazlar,

yorulmazlar, hasta olmazlar ve dinlenmeleri için zamana ihtiyaç

duymazlar. Bu yüzden birçok meslek dalında insanların yerlerine

bilgisayarlar kullanılmaktadır. Bu durum istihtam için kötü bir

durum olarak gözükse bile donanım ve yazılım mühendisliği, sistem

analistliği, bilgisayar öğretmenliği,bilgisayar satıcılığı gibi yeni

mesleklerde oluşturmaktadır.

Bilgisayarların ĠĢyerlerinde Kullanılması

Bilgisayar Suçları

Zararlı yazılımlar (virüs,solucan,casus yazılımlar vb) ve kötü niyetli

kişiler (bilgisayar korsanları) bilgi çağının önemli etik

sorunlarındandır.

Zararlı yazılımlar, Bilgisayar kullanıcılarına ve kurumlara başta veri

kaybı ve sistem çökmesi olmak üzere çok büyük maddi ve manevi

zararlar verebilmektedirler. Kötü niyetli kişiler, kullanıcıların kredi

kartı bilgileri ve parolaları gibi gizli verilerini elde edebilirler.

Virüs programlarını yazmak ya da kasıtlı olarak diğer

bilgisayarlara bunları yaymak yasal olarakta bir suçtur.

KüreselleĢme

Bilgisayar uzmanlığı ile ilgili mesleki kuruluşlari etik ilkeler

oluşturmuş,etik sorumlulukların yönetimi ve anlaşımlası için ders

programları geliştirmişlerdir.

Küresel yasal durumlar, küresel iş ilişkileri ya da küresel eğitim

ortamlarında geçerli olacak etik kurallar ve değerlerin belirlenmesi

gerekmektedir.

Mesleki Sorumluluk

BĠLĠġĠM TEKNOLOJĠLER ÖĞRETMENLĠĞĠ

MESLEK ETĠĞĠ

Meslek etiği kısaca bir meslek yerine getirilirken uyulması gereken

davranış kuralları biçiminde tanımlanabilir.

Bireyler bir mesleği yaparken önceden belirlenmiş davranış

kalıplarına uymaları mesleki eğitimin bir gereğidir. Bu açıdan genel

etik ilkelerden başka, yine her mesleğin kendine özgü etik ilkeleri

(mesleki etik) olması beklenir. Doktorlar için tıp etiği, öğretmenler

için öğretmenlik meslek etiği gibi...

Öğretmenlik Meslek Etiği

Eğitim programını uygulayan ve öğretim sürecini yönlerndiren

öğretmenlerin yeterlikleri genel kültür, özel alan bilgisi ve pedagojik

formasyon boyutlarında sınıflandırılmaktadır.

Öğretmenlik Mesleği Etik İlkeleri oluşturulması için çeşitli kurum ve

kuruluşlar,öğretmen dernekleri etik kodlar üretmişlerdir.Amerikan

Öğretmen Derneği danışma ve yürütme kurulunun öğretmenler için

belirlemiş olduğu etik kodlar 4 ana grupta toplanmıştır.

A. Öğrencilere Yönekik Etik DavranıĢlar

Öğretmen, öğencilerini kasıtlı olarak aşağılamaz.

Öğretmen, yasalarca gerekmedikçe öğrencilerine ait gizli bilgileri açıklamaz.

Öğretmen, öğrencilerinin sağlık ve güvenliklerine gelebilecek zararlardan korumak için çaba gösterir.

Öğretmen, mesleki görevlerini yapabilmek için zihinsel sağlığa, fiziksel olarak dayanma gücüne ve sosyal sağduyuya sahiptir.

Öğretmen, bu etik kodlarla ters düşmeyen yazılı okul politikalarına , uygulanabilir kural ve düzenlemelere uyar.

B. Mesleki Uygulamalar ve Performansa

Yönelik Etik DavranıĢ

C. MeslektaĢlarına Yönelik Etik DavranıĢ

Öğretmen, kasten meslektaşları ya da okul sistemi ile ilgili yanlış

beyanlarda bulunmaz.

Öğretmen, toplumda ve sınıfında yer alan farklı kültür ve değerleri tanımak için çaba gösterir.

Öğretmen,okul- toplum ilişkilerinde olumlu ve aktif rol alır.

D. Aile ve Topluma Yönelik Etik DavranıĢ

Aydın (2003) öğretmenlik meslek etiği ilkelerini 11 başlık altında

toplamıştır

1- Profosyonellik

2- Hizmette sorumluluk

3- Adelet

4- Eşitlik

5- Sağlıklı ve güvenli bir ortamın sağlanması

6- Yolsuzluk yapmamak

7- Dürüstlük- doğruluk ve güven

8- Tarafsızlık

9- Mesleki bağlılık

10- Saygı

11- Kaynakların etkili kullanımı

Bililim Teknolojileri Öğretmenliği Meslek Etiği

“Bilişim Teknolojileri Öğretmeni Özel Alan Yeterlikleri”, 6 ana

yeterlik ve 27 alt yeterlikten oluşmaktadır.Bunar öğretim sürecini ve

ortamını tasarlama,planlama , düzenleme(3 alt yeterlik);teknolojik

kavramlar ve uygulamalar (6 alt yeterlik),öğrenme-öğretme-

program(4 alt yeterlik),gelişimi izleme ve değerlendirme (3 alt

yeterlik). Okul aile toplum ilişkileri ,etik ve sosyal konular (8 alt

yeterlik) ve mesleki gelişim (3 alt yeterlik).

Bilgisayar Etiği Eğitimi

BİT gününümüz öğretmen eğitiminde çok önemli bir yere

sahiptir.

Bilgisayar ve internet kullanımında öğretmen adaylarına teknik

bilgilerin olduğu kadar doğru ve etik kullanıma ilişkin bilgi ve

tutumlarında kazandırılması gerekmektedir.

Bilgisayar etiğine ilişkin ilkelerin öğretiminde bireylere

bilgisayar teknolojilerinin doğru kullanımı ile ilgili salt kurallar

vermek yerine , etiğin özü onlara kavratılmalıdır.Etik öğretiminde

doğrunun ne olduğunu öğretmek yerine doğrunun neden doğru

olduğu öğretilmelidir.Aksi halde bilgisayar etiği sadece kurallar

bütünü olarak kalacak ve teknolojinin gelişmesiyle ortaya çıkan yeni

etik meselelere uyum sağlamayacaktır.