DAHABIR ViBO'LAR ÖZELLEssiN Mi? · 2014. 4. 22. · 973 yilinda Milliyet Yayinlari Genel Kültür...
Transcript of DAHABIR ViBO'LAR ÖZELLEssiN Mi? · 2014. 4. 22. · 973 yilinda Milliyet Yayinlari Genel Kültür...
![Page 1: DAHABIR ViBO'LAR ÖZELLEssiN Mi? · 2014. 4. 22. · 973 yilinda Milliyet Yayinlari Genel Kültür Dizisi içinde yayinlanmis. Yazar David Hotham, kitabin önsözünde "kitabi yazmaya](https://reader035.fdocument.pub/reader035/viewer/2022071415/610fe74020515e48a41d7f79/html5/thumbnails/1.jpg)
KURAM VE UYGULAMADA EGiTiM YÖNETiMi
kis 2002
.DAHABIR
ViBO'LAR ÖZELLEssiN Mi?
Prof. Dr. AytaçAÇiKAliN
Gözlem, görüsme ve inceleme "Çevrede Dolasarak Ögrenme" (ÇDÖ) göreceliolarak geçerli ve güvenilir veri saglamanin vazgeçilmez teknikleridir. Bu
amaçla arastirmacilar sik ve uzun yolculuklara katlanmayi gözealabilmelidirler. Özellikle egitim alaninda çalisanlar bu yolla egitimkurumlarini, egitim etkinliklerini gözlemek, izlemek olanagini bulacaklardir.Egitimciler, yöneticiler, ögrenciler, velilerle, özellikle egitim sisteminin insan
kaynakli ögeleri ile etkilesim içinde olanlarla görüsmeler yapabilirler.
Bu amaçla Universitemin 2001-2002 yariyil dinlencesinden yararlanarakDogu ve Güneydogu Anadolu'yu dolastim. Fiziksel ve toplumsal cografyayiyasamak olanagi buldum. Maddi boyutta hemen her sey büyümüs; tümögeler nicel boyutta büyüniüs. Ne var ki sistemin tümünde oldugu gibiegitimde de uygulamanin kuramsal dayanaklari o denli eskimis ki meslekte46. yilini çalisan ben bile meslege ilk girdigim yillarda yasadiklarimin hemenhepsini yerli yerinde· bLildum. Egitim çok eski modellerdedüsünüyor,direniyor ve en sonunda fakat çok geç degisiyor. Kiyafet yönetmeliklerinin"pantolon giyilmesine" olanak verecek biçimde degismesinden bu yanabayan ögretmenlere yönelik taciz ya da tecavüz olaylarinda bir artis olmamis;kuskulu ve kaygililarimizin içi rahat olsun. Ancak simdi sira kizögrencilerimizde. Neden kiz ögrencilerimiz okulda pantolon giyemezler?Bunun gerekçesini ya da gerekçelerini bilip açiklamak isteyen egitimyöneticileri varsa, derginin gelecek sayisinda bu sayfayi onlara ayirmakisterdim.
Ankara'ya döndügümde kitapligimdaki temel yayinlari yeniden gözdengeçirmek, üniversiteye geçmeden önce okudugum kitaplari incelemek
gereksinimini duydum. Sonuçta okuduklarimin bir kismini yanlis anladigim,çogunlukla farkli yorumladigim, hemen hiç birinin uygulama boyutundaki
izdüsümünü yeterince tasarlayamadigim yargisina ulastim.
sayi: 29ss.5-8
![Page 2: DAHABIR ViBO'LAR ÖZELLEssiN Mi? · 2014. 4. 22. · 973 yilinda Milliyet Yayinlari Genel Kültür Dizisi içinde yayinlanmis. Yazar David Hotham, kitabin önsözünde "kitabi yazmaya](https://reader035.fdocument.pub/reader035/viewer/2022071415/610fe74020515e48a41d7f79/html5/thumbnails/2.jpg)
D A H- A B i R
aytaç açikalin
Zaten elinizdeki derginin adini "Kuram ve Uygulamada Egitim Yönetimi"biçiminde belirlerken takim olarak, hep bu kaygiyi sicak tutmustuk.
Bir sayfa çevirdim:
"Türkiye'nin önemli sorunlanndan biri de, çok agir isleyen idari
mekanizmadir. Pek çok kimse sorumluluktan kaçmakta, bir tek
belgenin bir sürü insanca imzalanmasi gerekmektedir. Çabuk isyapmak isteyenleri daima direnisle karsilasmaktadirlar. Bu nedenle
mütesebbis kisiler delirmez ya da intihara kalkismazlarsa bile
Kafka'nln "Sato"sundaki kahramanin kaderine razi olmaktadir."
Yukaridaki alintiyi yaptigim Türkler adli kitap i973 yilinda Milliyet YayinlariGenel Kültür Dizisi içinde yayinlanmis. Yazar David Hotham, kitabinönsözünde "kitabi yazmaya i965'de basladigini fakat ancak i969'dabitirebildigini" belirtiyor. Yukaridaki degerlendirme bir yabancinin görüsleriolarak yorumlanabilir. Fakat bu söylemleri bugün en üst düzey hükümet
yetkililerinden de duymak mümkün. Yaklasik otuz sene, bir kusak sonra ... (!)
Bu asamada irdelenmesi gereken husus sudur: "Ülkenin egitim sistemi otuzyilda neyi degistirebiidi?" Bu sonuç bir okur yazarlik orani sorunu mu? Budurum, kirsal alanda kadinlarin okuma yazma oraninin düsük olmasindan mikaynaklaniyor? Yaklasik kirk yildan bu yana devlet, egitimi planlarken "okuryazarligin yüzde yüze çikarilmasi" gibi kolay sayisallastirilacak, kisir birsonuca kilitlenmisti. Resmi sayilara göre Türkiye'de okuma yazma orani %
90'Iara ulasmis durumda .. Gerçekte bu durumu, yasanan bu gelenekselyönetim yapi ve isleyisi, okur yazar azliginin bir sonucu olarak
degerlendirilebilir mi? Ulasilan yönetsel, ekonomik, politik, toplumsalyasamin çagdaslik düzeyinin yüzdesinin, okuma yazma orani ile olankosutlugu kuskuludur. Çünkü Cumhuriyetin ilk yillarinda okur yazar oraninüfusun yaklasik % 20 si için geçerli iken, yöneticiler çagdaslasmavizyonuna sahip, yönetim atak, dirik, islevsel, degisimci özelliklergöstermekteydi. Okur yazarlik egitimde basarinin ucuz yoludur. insanlarinokur yazar olmalarindan çok ne okuyup yazdiklari önemlidir. Bu asamadaegitim sisteminin okur yazarlik oranini ne düzeye getirdigi degil, Cumhuriyet
için ne denli fikri hür, irfani hür, vicdani hür yurttaslar yetistirdigi müzakereedilerek degerlendirilmelidir.
Dogu ve Güneydogu Anadolu'da egitim yöneticileri genellikle bölgelerindekiYi BO'lari ile söze basliyorlar. Milli Egitim Bakanligi kaynaklarindakikisaitiimis adiyla YiBO, Yatili/Pansiyonlu ilkögretim Bölge Okullari, az
eC/itimyönetimi. kis2002
![Page 3: DAHABIR ViBO'LAR ÖZELLEssiN Mi? · 2014. 4. 22. · 973 yilinda Milliyet Yayinlari Genel Kültür Dizisi içinde yayinlanmis. Yazar David Hotham, kitabin önsözünde "kitabi yazmaya](https://reader035.fdocument.pub/reader035/viewer/2022071415/610fe74020515e48a41d7f79/html5/thumbnails/3.jpg)
DAHABiR
aytaç açikalin
gelismis yörelerde genelde egitimde "firsat esitligi" politikasinin bir sembolü,uygulamasi gibi algilanmaktadir. Özellikle Dogu ve Güneydogu Anadolu'nunyerlesim biçemi ve kültürel özellikleri, ekonomik düzeyi dikkate alinarakokullasmaya sözde geçerli bir çözüm önerisi olarak degerlendirilmekte;
yaklasik kirk yildan beri uygulanmaktadir. Özellikle son bes yilda "egitimekatki" gelirleri Dogu ve Güneydoguda yogunlasmis bu okullara cömertçeharcanmaktadir.
Ne var ki bu okullarin etkililik düzeyi, yeterince bilimsel arastirmalara konuedilmemistir. Kuruluslarindan beri, kesit zaman dilimlerinde, egitim
yöneticisi, egitim uzmani olarak bu okullarin içinde bulunmak, çalismalariniizlemek, gözlemek olanagi buldugum bu okullar için amaç, yapi ve isleyisyönünden kaygilarim olmustur. Öncelikle bu okullarin kurulus amaçlari ilekurulus yerleri arasinda bir çeliski vardir.
ViBO'larda;
i. daginik ve farkli kültürel birimlerden toplanan ilkögretim çagiçocuklari, kitlesel biçimde çevrenin kültürel etkisine açik ve hazirkonumda bulundurulmaktadirlar.
2. yönetim süreçleri, il ya da Bakanlik düzeyinde yogun biçimdesorusturma konusu olmaktadir.
3. çalisma kosullari, standart ögretmenlik ve okul yöneticiligiyeterlikler alanlarinin disina tasmaktadir.
4. klasik okullarin ögretim kadrosu disinda farkli uzmanlarinçalistirilmasi gerekmektedir.
Bir egitim politikasi olarak benimsenen ViBO uygulamasinindegerlendirmesinde bir baslangiç olarak, Milli Egitim Bakanligi,
belgeselliklerindeki bu okullara iliskin inceleme, arastirma ve sorusturmaraporlarini açiklamaiidir.
Egitim politikalari, okul modelleri degisen çevre, ülke ve dünya kosullariizlenerek sürekli gözden geçirilmesi gereken karar ve uygulamalardir.
ViBO'lar amaçlari ile yeterince tutarli yapi ve isleyis içinde görülmeyenkurumlar olarak savurgan egitim kurumlari konumlarinda degerlendirilebilir.
egitim yönetimi. kis 2002
![Page 4: DAHABIR ViBO'LAR ÖZELLEssiN Mi? · 2014. 4. 22. · 973 yilinda Milliyet Yayinlari Genel Kültür Dizisi içinde yayinlanmis. Yazar David Hotham, kitabin önsözünde "kitabi yazmaya](https://reader035.fdocument.pub/reader035/viewer/2022071415/610fe74020515e48a41d7f79/html5/thumbnails/4.jpg)
DAHASiR
aytaç açikalin
ViSO'lar, çocuklarin farkli kültürel çevreleri, yasam ve düsünce biçimlerinitaniyabilecekleri bölgelerde daha küçük boyutlarda tasarlanmaiidir.
Su okullarin maliyet hesaplari yapilarak, ögrencilerinin özelokullarda
ögrenim görmeleri, özel pansiyonlarda barindirilmalari hususu müzakereedilmelidir.
DiE nüfus sayim sonuçlarini bilinçli olarak çözümlemeye basladigim i960yillarinda, köy nüfusunun azaldigini, kent nüfusunun giderek arttiginisaptadigimda, "Her köye bir okul" politikasinin yanlis oldugunu yazmistim.Egitimin geleneksel köycülerinin degerlendirmeleri yalin ve keskin oldu: "köy
düsmani" Simdi bosaimis köylerde o yillarda yapilmis okullarin yikilmayaterkedildigini gördükçe "köy düsmanligimi" sorguluyorum.
ikibiniki yilinda, ViSO'lardaki ögrencilerin özelokullarda okutulmasiniönerirken egitimin geleneksel yöneticilerinin, bu öneriyi müzakere etmekyerine nasil yargilayacaklarini tahmin ediyorum: "Devletçilik düsmani". Her
seye karsin, devlete karsi degil de "devletçilige karsi" düsünmenin suçolmadigi demokratik bir ülkenin yurttasi oldugumu bilerek bu öneriyigetiriyorum ve "konusulmasini" bekliyorum.
egitimyönetimi. kis 2002