Büyük Turan Gazetesi - Final Edition
-
Upload
mert-canatan -
Category
Documents
-
view
237 -
download
9
description
Transcript of Büyük Turan Gazetesi - Final Edition
1
BÜYÜK TURAN Karahanlı’nın gazetesi 1 Cemaziyûlevvel 494 | 3 Mart 1101
Bir resmi dil daha!
Ġslamiyetin, devletimiz ve halkımızca
benimsenmesinden bu yana, Türklerin
çoğunlukta olduğu Karahanlı Devleti’nde,
iĢlerin halkla daha rahat ilerlemesi ve
kolaylaĢtrılması açısından, uygur devletinin
kullandığı Türk alfabesinin karahanlılarında
da kullanılması ve resmi dil olması ,devlet
tarafından uygun görülmüĢ ve yeni resmi
dilin ''Türkçe'' olmasına karar verilmiĢtir.
İlklerin yazarı “Yusuf Has Hacip”
Balasagun Ģehrinde doğan Yusuf, devletimizin ulu hükümdarı Kara Buğra Han'a sunduğu eser bir ilklerin eseriydi. yazdığı eser '' Kutadgu Bilig '' tir. Bu eserde Yusuf, Türk tarihindeki ilk siyasetname ve ilk defa nazım Ģekli kullanan olarak bir mesnevi yazdı ve tarihe geçti. 18 aylık çabanın sonunda hükümdara kitabı verdi. Eseri çok beğenen ulu hükümdar Kara Buğra Han eseri yaratan ve bir ilk yazan Yusuf 'a '' Has Hacip '' ünvanını verdi ve Yusuf Has Hacip devletin vezir yardımcısı olarak atandı.ĠĢte onun kitabının önsözünden bir bölüm:
''Kitabıma, okuyana mutluluk getirsin, ona doğru yolu getirsin diye Kutadgu Bilig adını koydum. Ben sözlerimi söyledim, düşüncelerimi yazdım. Bu kitap her iki dünya için de doğruyu gösteren bir rehberdir, yardımcı bir eldir. Dosdoğru bir söz söyleyeyim size: Her iki dünyayı da devletle elinde tutabilecek kişiden daha mutlu kimse yoktur. Önce Gündoğdu'yu tanıtayım. O hükümdardır, doğru yasayı (töre) temsil eder. Aydoldu ile mutluluk güneşi doğar, o da mutluluğun(kut)temsilcisidir. Öğüdülmüş aklı, Odgurmuş akıbeti temsil eder. Ben sözlerimi bu dört değer (doğru yasa, mutluluk, akıl, akıbet) üzerine kurdum. Okuduğunda anlayacaksın, dikkat et.''
İlk kümbeti biz yaptık, biz kullandık
Türk - islam âleminin sentezi olarak
tasarlanan kümbetler, mimarisi kime iat
bilinmemesine rağmen, Karahan devletinin
yapılarıın çoğunda görülüyor.
Bilginlerimizin araĢtırmalarına göre bu
yapıtı ilk olarak bizler, Karahan Devleti,
kullanmıĢız. O sadece yazar değil, bilgin de…
Yazdığı eserin beğenilmesiyle vezir
yardımcısı olan Yusuf Has Hacip
astronomiyle ilginenlere önce geometri ve
hesap kapısından geçmesi gerektiğini
söyledi ve bir öneride daha bulundu
bulundu. ''Aritmetik ve cebir, insanı
kemâle ulaştırır; toplama, çıkarma,
çarpma, bölme, bir sayının iki katını,
yarısını ve karekökünü alma işlemlerini
bilen, yedi kat göğü avucunun içinde
tutar. Her şey hesaba dayanır.''
2
KARDEŞİMİZ YUSUF’TAN MUHTEŞEM BİR ESER
Balasagunlu Yusuf müslüman Türk
kardeşimiz bir ilk yaparak Kutadgu Bilig
adlı kitabını yazmıştır. Hakanımız bu
değerli eseri çok beğenmiştir ve
Balasagunlu Yusuf kardeşimize “Uluğ
Has Hacip” unvanını vermiştir.
Kardeşimizin kitabı buralarda yeni bir
şeydir. İlk kitap olduğunu tahmin
ediyoruz. Ama kardeşimiz bir ilk de olsa
çok güzel muhteşem bir kitap yazmış.
Kitabın yazılış hikayesini sorduk
soruşturduk. Kardeşimiz elli yaşlarında
iken on sekiz ayda yazmış. Kardeşimiz
pek akıl yormuş olacak ki ortaya
muntazam bir eser çıkarmış. Türklerin
ahlak hukuk ve devlet idaresi ile törelerini
pek güzel olarak dile getirmiş
olduğu eseri Hakanımız Uluğ Kara Buğra
Han sarayında okuttu. Sarayda günlerce
durmadan dinlenen kardeşimizin kitabı
Hakanımız tarafından pek beğeni
görmüştür. Hakanımız Balasagunlu
Yusufa “Uluğ Has Hacip” unvanını
vererek kardeşimizi başvezir
yardımcılığına atamıştır. Başvezir
yardımcılığı bilindiği üzere devletimizde
yüksek bir makamdır. Kardeşimiz
kitabında ahlaki değerlerimizi ele alıp
halkımızın geleceği için büyük yarar
sağlamıştır. Allah yolunu açık etsin
analar inşallah kardeşimiz gibi doğru
insanlar yetiştirsin de devletimiz zarar
görmesin.
DİVAN-I LÜGATİ’T-TÜRK
Kaşgarlı Mahmut adındaki bilginimiz bugün çok önemli bir eser vermiş durumda.
Adı da Divan-ı Lügati’t-Türk. Peki, ne bu Divan-ı Lügati’t-Türk? Bir kitap mı? Aslında
bu eserde Türkçe kelimelerimizin Arapça karşılıkları bulunuyor. Sadece kelime
çevirmekle de kalmıyor aynı zamanda Türk Dünyası Haritası da bulunuyor bu
eserde. Kaşgarlı Mahmut’a neden böyle bir eser yazdığımızı sorunca hepimizin
yüreğini kabartan bir cevap alıyoruz. Türk dilinin Arapça’dan çok üstün olduğunu
ve bunu kalıcı bir şekle sokarak yani yazıya dökerek herkesin bunu bilmesini
istediğini söylüyor. Arapların da Türkçe öğrenmesini arzu ederek şanlı dilimizi bu
kitapta kullanıyor. Dün Kaşgarlı Mahmut’u kutlayan Tigin de bu eserin farklı, bir o
kadar da yararlı ve güzel olduğunu vurguladı. Belki böyle bir eser şuan bize ilginç
geliyor. Çünkü daha önce kimse böyle bir eser vermemiş durumda. Ancak
devletimiz askeri başarılarının yanında ancak bu eserlerle üstünlüğünü
kanıtlayabilir. Bazılarınız neden Kaşgarlı Mahmut sadece dilimizin şanlılığına
değindi diye soruyor olabilirsiniz. Ancak o kahramanımıza yani Alp Ertunga’ya da
değindi bu eserinde. Bütün memleketlerimizi dolaşıp bilgiler verdi. Bütün bu
konuları aruz ölçüsüyle yazmış olması da çok dikkat çekiyor gerçekten. Ben böyle
3
bir eseri yazmış olduğu için Kaşgarlı Mahmut’a teşekkür ediyor ve devletimiz için
böyle daha çok eserlerin verilmesini diliyorum.
HATUNLARDAN MODA ve MAGAZİN
Bihter Hatun göz
kamaştırmış.
Moda olmayan
kıyafetleri tercih
ederken gösterdiği
cesareti tebrik
ediyorum, böyle
giyinmek cesaret
ister. Takıları daha
gösterişli olsaymış
gecenin en güzel
kadını olabilirmiş.
Ahsen Hatun
sezonun en moda
renklerini
kullanmış. Renk
konusu hakkında
doğru seçim yapan
Ahsen Hatun keşke
seçtiği renklere
uygun bir ceket
giymesi daha güzel
görünürdü.
Gülbahar Hatun,
lütfen bize bunu
yapmayın. Biz sizin
şık görünümlü
halinize alışmıştık.
Bu giysiyi
görmezden gelmek
isterdim ama elimde
değil. Bu elbise ile
gecenin rüküşü
seçilmeye hak
kazandınız, tebrikler.
Ayten Hatun, kusur
arıyorum ama
bulamıyorum desem
yalan olmaz. Herkes
sizin gibi şık
giyinebilse keşke. Sizi
gecenin en güzel
hatunu olarak
seçiyoruz.
Puan: 85 Puan: 70 Puan: 30 Puan: 100
BU YAZIN MODASI YİNE HİÇ DEĞİŞMEYEN İPEKLİ ELBİSELER
4
Geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yaz da Hatun‟un giydiği ipekli elbiseler moda oldu. Geçmiş yıllardan kalmış ipekli elbiselerinizi atmadıysanız veya birine vermediyseniz ne mutlu size.
Geçenlerde Hatun Saray-ı Hatun‟da ipekli elbisesini giymiş dolaşırmış… Etrafına misk, anber kokuları saçarmış.Başındaki örtüyle elbisesin, uyumuna diyecek yokmuş.
Takındığı küpeler,kolyelerde hep takım, sarayındaki cariyelerinin bile ne giydiğine dikkat edermiş
Ama bu ille de ipek giyinelim,ille de altın takalım aman misk kokalım anlamına gelmez hanımlar.İpek pahalı olduğundan bütçenizi zorlamamıza gerek olmadığını belirtmek isterim.İpek alamayanlara bir önerim var keten giyinin.
Hatun‟u daha ketenle görmemişler ama bırakın Hatun‟un ne giydiğini, kendi giyim şeklinizi kendiniz belirleyin.Hatun gibi olmayı kötülediğimden mi haşa bana mı düştü Hatun‟un giyimini eleştirmek.
Sadece keten,ipek yetmez renklerde önemli tabi..
Bu yazın moda rengine atasözlerimizde de denildiği gibi:
„Güzel görünmek isteyen kırmızıyı,nazlanmayı bilen ise yeşili tercih etmeli‟ karar size kalmış…
Her kadın ister hatun gibi olmayı ama ulaşılacak hedefler var birde ulaşılmayacak hayaller.Yani sırf Hatun ipek giyiyor diye sizinde ipek giymeniz şart mı?
Başka bir gün başka bir yazıda görüşmek dileğiyle esen kalın…
HATUNUMUZ DEFİLEDE VATAN BÜTÜNLÜĞÜNE DİKKAT ÇEKTİ
Devlet hanedanımızda sıkça yaşanan anlaşmazlıkların son haddine gelindiği bu haftalarda Hatunumuz da bu yaşananları kendi üslübunca değerlendirdi. Saray Agıcı'sının (ipek kumaşları muhafaza eden kimse) tasarlayıp sunduğu defileye hem katılanlar hem de verilen mesaj damga vurdu. Hakanımız, Konçuy (prenses) , Tigin (Hakan'ın oğlu) , Kökyük (muhtar) ve Tamgacı (mühürdar) katılanlar arasındaydı. Defilede bayrağımızın rengi olan sarı ve
5
beyazın özellikle kullanılması bu durumun ne kadar ciddi olduğunun bir kanıtı gibiydi aslında.
Moda açısından ise bu yılın ilkbahar-yaz kreasyonunda sarı ve beyazlar muhtemel renk olacak gibi. Bu renkler haricinde ise saray kadınları arasında kutsal dinimizin rengi yeşil de büyük rağbet görüyor. Tabi defile de bunu atlamamış. Sarı, yeşil ve beyazdan güzel bir kombinasyon oluşturulmuş. Hatunumuz ise defileye her seferinde ne kadar sevdiğini belirttiği gök mavisiyle katılmış. Beyaz bir tül ile desteklenen kıyafetiyle yine göz kamaştırıyor. Başlığında da yine bu tül kullanılmış. Ayrıca başlıkta kullanılan beyaz inciler Hatunumuzun zerafetine sadelik katıyor.
Bu sene V şeklinde ğöğüse inen düğmeli boyunlara kalın ve yukarıya doğru uzayan yakalar eşlik edecek gibi görünüyor. Etekler ise daha önceki senelere göre daha da uzun, neredeyse yerde sürünüyorlar. Kollarda ise bileği kapatan geniş kolluklar tercih ediliyor. İşlemeler yine çok ince ve şık. Parlak ipliklerle işlenmeleri dikkati hemen onların üzerine çekiyor. Fakat terzileri çok zorlamış olmalı bu işlemeler. Çünkü oldukça karmaşık desenlere sahipler.
Saçlarda bu sene yukarıdan dağınık bir şekilde oluşturulan topuzlar hakim.
Hatunumuz da bu akıma kapılmış olsa gerek. Saçları başlığının altında yok
gibi. Biz onun güzel saçlarını omuzlarına salmasını tercih ederdik.
Son olarak makyaj, dikkati çeken tonlar kullanmak rağbette. Dudağa
kırmızı bir ruj, gözlere pembe renklerde far.
Erkekler de ise bu sene sadelik tek püf noktası olacak gibi. Yeşil renk ise
özellikle erkeklerde kullanılmış.
SPOR DÜNYASI
6
KAŞGAR SPOR İLE BALASAGUN SPOR TOKMAK MÜSABAKASINDA 7 ÖKÜZ ÖDÜ PATLATTI.
Balasagunlu sporcuların ayaklarına giydikleri tokmaklar çok dayanıklı
olduğu için öküz ödleri dayanamadı patladı. Kaşgar sporu destekleyen devlet
başkanı Bilge Kül Kadir Han müsabakadan üzgün ayrıldı. Balasagun Spor
başkanı Karluk kazanmalarını bölgelerinde yetiştirdikleri öküzlerin derilerinin
sağlamlığına bağladı. Sporcular patlattıları öküz ödleri karşılığında 7 öküz prim
aldılar. Divan-ı Lügatı Türk Kupası toplu sonuçlarına göre haftanın lider takımı
Buhara olurken düşme hattında Semerkantgücü ve Fergana Spor mücadeleye
devam ettiler.
KAŞGAR SPOR 3-1 BALASAGUN SPOR
Maçın üçüncü dakikasında Balasagun sporlu Yusuf Has Hacip altı adımdan
bir öküz ödünü sepete soktu. 1-0 öne geçen Balasagun üstünlüğü maçın 14’ncü
dakikasinda Kaşgarlı Mahmut’un orta işaret çemberinden attığı öküz ödünü
Balasagun sepetine sokmasıyla yitirdi. İlerleyen zamanda Ahmet Yesevi ve Edip
Ahmet’in golleriyle Kaşgar farkı ikiye çıkarıp maçı 3-1 kazandı.
F1 DEVE RALLİSİ TAŞKENT’TE KOŞULDU .
Bu yıl F1’in Karahanlılar ayağı Taşkentte yapıldı.
Müsabakayı çift hörgüçlü Deve Takımının sürücüsü
Satuk Buğra birinci gelerek tamamladı. Ancak
müsabakanın favorisi olarak gösterilen Gazneli
Mahmut son viraj devresinin kontrolünü kaybedip
seyircilerin arasına daldı. Kazada pek çok kişi aralandı.
7
TAġKENT F1 DEVE RALLĠSĠ KARAHANLILAR AYAĞI
CUMARTESĠ ANTRENMANLARI
ĠSĠMLER TAKIMLAR SÜRE
1 Satuk Buğra McLaren 1:34.921
2 Çiğil Han Mercedes Benz 1:35.106
3 Tuhsi Renault 1:35.207
4 Sagun Han Ferrari 1:35.959
5 Tugrağ Yusuf Red Bull-Renault 1:36.100
6 Kökyuk Toro Rosso-Ferrari 1:36.451
7 Alp Tegin McLaren-Mercedes 1:36.712
8 Kılıç Han Sökmen Williams-Cosworth 1:37.802
9 Atilla Lotus-Cosworth 1:38.278
10 Karabey Hispania-Cosworth 1:39.460
11 Kubilay Force India-Mercedes 1:39.755
12 Oğuzhan Renault 1:40.159
13 Tanju Virgin-Cosworth 1:40.721
14 Yusuf Has Tekin Ferrari 1:41.832
15 Gazneli Mahmut Hispania-Cosworth Kaza Divan-ı Lügat-ü Türk Kupası 840-1212 Puan Durumu
TAKIM O G B M A Y P
1 Buhara 27 21 3 3 61 18 66
2 Satuk Buğra Spor 27 19 7 1 55 23 64
3 Balasagunspor 27 14 10 3 60 20 52
4 Karlukspor 27 11 5 11 51 28 38
5 Samanoğulları 27 11 2 14 42 25 35
6 Karahitaylar 27 9 8 10 40 32 35
7 KaĢgarspor 27 7 14 6 39 36 35
8 Ġpek Yolu Spor 27 8 10 9 36 37 34
9 Yağmaspor 27 7 9 11 34 45 30
10 YurungkaĢ 27 8 5 14 27 44 29
11 TaĢrabatspor 27 5 13 9 25 55 28
12 Semerkantgücü 27 3 9 15 20 51 18
13 Fergana Spor 27 3 8 16 19 65 17
8
KARAHANLILARDA TÜRKÇE
Türkçeye en çok önem verildiği ve geliştirildiği dönem Karahanlılar
dönemidir. Karahanlılar, Orta Asya'da ilk Müslüman Türk devletidir. Türk-
İslam kültürünün temelini atıp, her açıdan İslam'a girişte köprü görevi
yapan bir devlettir. Yönetimin her kademesinde İslam öncesi yapıyı
sürdürmekle birlikte İslam müesseselerini de benimsemiştir. Bunun
yanında Ön Asya'ya geçişte ilk adım olan bu devlet her alanda Türkçeyi
kullanıp geliştirmiştir. Halkının tamamımın Türk olması ve Türk
topraklarında kurulmuş olmasından dolayı Araplaşma ve Farslaşma da
olmamıştır.
Bu dönmede Türkçeye verilen önemi Kaşgarlı Mahmut'un Divan-ı
Lügati't Türk adlı ilk Türkçe sözlüğü hazırlamasından da anlıyoruz. Arap
bilim adamlarının Türk dilini hor görmeleri, küçümsemeleri üzerine,
Kaşgarlı Mahmut Türkçe kelimeleri taramış ve 3 ciltlik bu eseri ortaya
çıkarmıştır. Eserini Araplara, Türkçenin zengin bir dil olduğunu öğretmek
için Arapça yazmıştır. 1072 yılında yazmaya başladığı eserini 1074'te
tamamlayarak Bağdat'ta Abbasi halifesi El-Muktedi Bilah'a sunmuştur.
Divan-ı Lügati't Türk, bir ön sözle sözlük kısmından meydana
gelmiştir. Ön sözde yazar Türk dilinin tarifini, lehçelerinin özelliklerini
sayar ve dilbilgisi kurallarını, Arapçadakilere kıyasla gösterip tespit eder.
Ana dilinin Arapçadan Çok üstün olduğunu söyler ve örnekler verir. Bu
arada, o bilgileri nasıl elde ettiğini, nasıl bütün memleketleri gezip
dolaştığını da anlatır. İkinci, yani sözlük bölümü, Türkçe kelimelerin
Arapça izahlarını kapsar. Bu nedenle, eser, Arapça yazılmış bir Türkçe
sözlüktür. Ya da Türkçeden Arapçaya sözlüktür. Arapça dilbilgisindeki
şekillerine göre sıralanmış 7500'den fazla kelime hakkında açıklama
yapmıştır.
Bu eser Karahanlıların Türkçeye verdiği önemin bir kanıtıdır.
9
KUTADGU BİLİG
Karahanlı yöneticiler, fakih ve âlimleri korumaya devam etmektedirler.
Karahanlı şehirleri, âlimlerin sığınağı halini almaktadır. Gerek fakihler, gerekse
âlimler, te'lif ettikleri eserlerini, yöneticilere hediye etmeye başlamışlardır. El-
Hâcibü'l-Hâs Yusuf Balasagun, Kutadgu Bilik, yani Mutluluk Kitabı'nı Kaşkar
Hakan'ı Harun Buğra Ebu Ali Hasan Han'a hediye etmiştir.
İslâmî kültür alanında Türkçe yazılmış örneklerin ilki olan Kutadgu Bilik
(Kitâbü's-Seâde=Mutluluk Kitabı) şu ana kadar yazılan edebi eserlerin ilk
örneğidir ve önemli İslâmî özellikleri, şunlardır:
a-Müellif bu kitaba, nesir halinde bir önsöz ile giriş yapmaktadır. Bu bölümde,
Allah Teâlâ'nın Kitabı'na hamd, Rasulullah'a da salât ü selam getirmektedir.
b-Kitabın üslubu, şiir şeklindedir. Dolayısıyla Arap aruz vezni üzere 654 bin
beyit içermektedir.
c-Kitap, dînî nasihatları ihtiva etmektedir. Eğer insan, bu nasihatlara uyarsa,
Allah'ın izniyle mutlu bir yaşam sürecektir. Yazar, zâhidleri, zühd elbiselerini
çıkarıp, hayatı, hem dînî, hem de uhrevî yönüyle birlikte yaşamaya ve
insanların, İslam dininin mümkün mertebe iyiliğe ve bağışlamaya çağırdığını
idrak etmelerine davet etmektedir. Kaldı ki, bunlar, İslam'ın teşvik ettiği,
övgüye değer davranışlardandır.
d-Urduca harfleriyle yazılmış bazı nüshaları bulunmasına rağmen- bu kitap
Arap harfleriyle yazılmıştır.
El-Hâcibü'l-Hâs Yusuf Balasagun'un, Kutadgu Bilik, yani Mutluluk Kitabı'nı
Kaşkar Hakan'ı Harun Buğra Ebu Ali Hasan Han'a hediye etmesi, âlimlerin
korunduğuna dair en somut delildir.
10
YİĞİT OLAN YİĞİTLERİ YARIŞTIRALIM
Karahanlı Devleti içinde gençler arasında revaçta olan oyunlar;
şahin ile kuş avlama, tazı ile domuz avına çıkma, haşarı taylara binme
biçimde görülmektedir.
Bu oyunlar genç yiğitlerin becerikli sökmenler olmasına yardımcı
olacak uğraşlardır.
Genç yiğitlerimizin kendi aralarında rekabet edecekleri oyunlar
tertip etmek onların avare dolaşmalarının önüne geçip, yararlı şeylerle
iştigal etmelerini sağlayacaktır. Karahanlı Devleti içinde her boyun her
soyun içinden seçilecek yiğitler büyük oyunlar tertip edilerek birbirleri ile
yarıştırılmalıdır.
Bunu düzenlemek için tez elden toy toplanmalıdır.
Devletin bilgeleri, aksakallı kocaları hangi oyunların oynanacağına,
oyunların kurallarının nasıl olacağına, Karahanlı Devleti‟ndeki her yiğidin
nasıl haberdar edileceğine karar vermelidirler.
Elbette yiğidin yiğitlik etmesi mükâfat gerektirir.
Mükâfat hem kendine hem de onu yetiştiren boyuna, soyuna
verilmelidir.
Her tek yarışma için ayrı ödül adil olur.
Misal;
Ok atmada hünerli olana bir koyun verilmeli.
Mızrağı en uzağa atana bir davar verilmeli.
En büyük domuzu avlayana değerli ok yay takımı verilmeli.
Şahini en avcı olana bir at verilmeli.
Mükafatlar Devletin zenginlerince bağışlanmalı.
Genç yiğitlere yiğitliklerini göstermeleri için fırsat ve mükâfat
verilerek Karahanlı Devletinin bekası için devleti sevmeleri sağlanmalıdır.
11
YENİ BİR DEVLET Mİ KURULUYOR?
Hakaniye boyu kendi başına bir devlet mi olacak? Halk arasında yayılan
bir söylentiye göre yeni bir devlet kurmak üzere Karluk yabgusu Uygur
Hakanlığı‟ndan ayrılmak için Yağma yabgusuyla ortak çalışmalara
başladı. Bu söylentinin yayılmasından bir hafta sonra Karluk yabgusunun
Çiğil yabgusuyla olan yakınlaşması da gözden kaçmadı. Uygur
Hakanlığı‟nın durumu göz önüne alınırsa, güçlü Hakaniye boyu kendi
bağımsızlığını elde edebilir. Geçen günlerde Kırgızlar tarafından
saldırıya uğrayan Uygur Hakanlığı‟nın zor günler geçirdiğini düşünürsek
Hakaniye boyu büyük bir sürpriz yapabilir.
Karluk yabgusuysa Uygur Hakanlığı döneminin en gözde gece
kulüplerinden biri olan Balasagun Club‟dan çıkarken gazeteciler
tarafından soru yağmuruna tutuldu.
“Yağma yabgusu ile aranızdaki yakınlaşmalar hakkında ne
diyeceksiniz?” sorusuna ise “Hepsi söylenti. Hiçbir şey planladığımız yok.
Sadece arkadaşça görüşmeler düzenliyoruz, aramızdaki ilişki bundan
ibaret.” diye karşılık verdi. Bu yanıt ile ilgiyi üzerine toplayan Yağma
yabgusu ise aynı soruya: “kendisi benim dostumdur. Bu yüzden onu
ağırlamayı seviyorum, başka bir amaçla görüşseydik bundan tüm ülke
haberdar olurdu.” Diye yanıt verdi.
Yağma yabgusu pazartesi günü öldürülen elçinin üzerinden Karluk
yabgusunun mektubunun çıkmasınıysa tamamen tesadüf olarak
adlandırdı.
12
GAZEL
Sabr ile gönül derdine derman ire umma
Can atma oda bi-hude canan ire umma
Gözün sedefinden nice dürdane dökersün
Şol dişi Güher dudağı mercan ire umma
Gel vasl dilersen ko bu feryadı bülbül
Gül gonca bigi ağzı gülistan ire umma
İnceldise hecr ile karınca bigi belin
Firkat nice bir ola Süleyman ire umma
Ya‟kub bigi hüzn ile katlan bir iki gün
Bir gün haber-i Yusuf-ı Ken‟an ire umma
Feryad ü figan etme ey bülbül dahi ağzın
Yum gonca gibi yine gülistan ire umma
Maksud anın kim ele düşvar irişirgil
Yırtma yakanı elüne asan ire umma
Ağyar elinden sana bil şol yar iremez
Aşkar ola bir gün deyü pinhan ire umma
Bu resme ki Dehhani dürür şem‟ bigi zar
Başdan ayağa ömrünü payan ire umma
13
HALKLA BİR ROPÖRTAJ
Merak ettim. Halktan bir kardeşimle dinimizle ilgili fikirlerini almak istedim. Çıktım Kaşgar‟ın sokaklarına. Biraz dolaştım. Birisi gözüme ilişti. Camiden çıkıyordu. Yanına gittim:
-Selamun aleyküm, biraz vaktinizi alabilir miyim?
-Aleyküm selam. Tabi gardaşım.
-İsminiz nedir?
-Saltuk Buğra, senin?
-Hasan Ceyhun. Turan gazetesinde muhabirim. Sizinle dinimiz İslam hakkında röportaj yapmak istiyorum. Mesleğiniz nedir?
-Tüccarım. İpek yolunda yeşim taşı ticareti yapıyorum.
-Doğuştan Müslüman mısınız?
-Hayır, müslümanlığı sonradan öğrendim, ticaret yaptığım bir Arap‟tan öğrendim. Ona mallarımdan satarken konu açıldı ve bana dininden bahsetti. İlgimi çekince ben de gidip evimin yakınındaki caminin imamından Müslümanlık hakkında bilgi aldım. İslam‟ı çok sevdim , benim fikirlerimle , yaşayış tarzımla örtüştüğünü anladım ve Müslüman oldum .
-Peki, Müslüman olurken hiç tereddüt ettiniz mi?
-başta ön yargılarım oldu. Ama imam efendiyi dinleyince hiç düşünmeden kabul ettim. Önceki dinimle de birbirlerine benziyorlardı.
- Peki, size o Arap‟tan önce tavsiye eden oldu mu?
-Evet, yakın arkadaşlarımdan bazıları müslümandı. Bana da Müslümanlıkla ilgili bazı şeyler anlatıyorlardı ama ilk başta ilgimi çekmemişti. Babam küçükken bana her zaman dürüst olmamı, hırsızlık yapmamamı, kötü sözlerden kaçınmamı söylerdi. İslam dini de bunları yapmamamızı söylüyor. Bunun için Müslümanlığı seçmem zor olmadı.
- Bize zaman ayırdığınız için teşekkürler. İyi günler.
14
-Ben teşekkür ederim Hasan gardaş. Hadi hayırlı günler.
DİLİN ERDEMİNİ, KUSURUNU, YARARIYLA ZARARINI SÖYLER
Anlayışla bilgiyi iletir dil,
İnsan söyleten dilin değerini bil.
Dil değerlendirir insanı; onunla mutluluğa erer,
Dil değerden düşürür insanı; dili yüzünden başı gider.
Dil aslandır, gör bak, eşikte yatar,
Ey ev sahibi, sakın ondan, senin başını yer.
Dilinin belasını çeken adam ne der işit,
Bu söze göre davran, onu hep aklında tut.
Bana çok eziyetler çektirir dilim.
Ben de keserim onu, kesilmektense başım.
Sözünü sakın, gitmesin başın,
Dilini tut, kırılmasın dişin.
Bilgin, dil için özlü bir söz söyledi,
Başını kolla sen de ey dil sahibi.
Esenlik diliyorsan eğer kendine,
Yararsız bir söz takılmasın diline.
Bilerek söylenen söz bilgi sayılır,
Bilgisizin sözü kendi başını koparır.
Çok sözden pek fazla yarar görmedim,
Yerinde konuşmaktan da zararlı çıkmadım.
Çok söz söyleme, kısa kes,
Binlerce sözün düğümünü bir sözle çöz.
Söz ile yükseldi insan, hakan oldu,
Yararı çoktur dilin, zararı da olur,
Bazen övülse de dil, bazen söğülür.
Mademki böyledir bu, sözü bilerek söyle,
Sözün göz olsun gözsüzlerle körlere.
Kuşkusuz kördür bilgisiz olan,
Yürü bilgiden nasibini al ey bilgisiz insan.
Doğanlar ölür, sözü kalır onların,
İyi sözdür kanıtı, ölümsüz olanların.
İki şeyle yaşlanmaz insan,
Biri iyi iş, öteki iyi sözle.
İnsan doğdu, öldü, sözü kaldı gör,
Kendisi gitti, adı kaldı gör.
Ölümsüz bir yaşam dilersen kendine
İşinle sözünü iyi tut ey bilge.
Dili bunca övüp arada yermem,
Sözün ne olduğunu anlatmaktı hemen.
Her sözü saklamak hoş görülmez,
İnsan gerekli olan sözü söyler gizlenmez.
Ey yiğit, sözümü ben oğluma söyledim,
O denktir bana, astımdır benim.
Sana söyledim sözümü ben ey oğul,
Sana verdim bu öğüdümü ben ey oğul.
Benden sana kalsa da gümüşle altın,
Onları bu sözümle denk tutma sakın.
15
Çok söz söyleyenin başı, gölge gibi, yerde kaldı.
Çok konuşan kimseye geveze denir,
Konuşmayan kişiyse dilsiz sayılır.
Mademki böyle bu, sen açık dil kullan,
Açık sözlü olursa yükselir insan.
Dilini gözetirsen başını gözetirsin,
Sözünü kısa kesersen ömrünü uzatırsın.
Gümüşü bir işte kullansan tükenir kalır,
Sözümü bir işte kullansan gümüş kazanılır.
Kişiden kişiye mirastır söz,
Bu sözü tutmakla kazanılır öz.
Ey bilge yargıç bugün kaşını çatma bana,
Özrümü ürkerek söylesem de sana.
EKONOMİ
Tüccarlar “OH” dedi!
İpek yolunda mutlu yüzler… Tüccarlar sevinçli. Vergiler % 10 dan %4 e indi. Kağan‟ ımız bu güzel haberi elçileri aracılığıyla tüm ülkeye duyurdu. İpek yolu hiç bu kadar canlı olmamıştı. Baharat, altın, süs eşyası, değerli taşlar, kürk ticareti… Son zamanlarda çok yoğunlaştı. Herkes Kağan‟a teşekkürlerini iletiyor. Genç tüccarlarımızın ülke ekonomisine katkılarını bekliyoruz…
Şehit yakınlarına yardım
Devlet savaşta ölen askerlere cesaretlerinin bir göstergesi olarak yakınlarına aylık 20 altın para ödeyecek bu uygulamadan tüm şehit yakınları faydalanabilecek bu sayede genç fertlerin savaşa katılımlarının artması bekleniyor
Tarım desteği
Devletin önemli gelir kaynağı olan tarıma devlet tarafından destek geldi çifçilerden ürünlerinin gelirlerinin yarısı yerine %30 u alınacak. Bu sayede çiftçiliğe yönelimin artması ve ülke ekonomisinin kalkınması bekleniyor.