BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67...

403
BÜYÜK UYANIŞ Prof. Dr. OKTAY SİNANOĞLU Sürüm: 0.4 Ekim 2002 Otopsi Yayınevi

Transcript of BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67...

Page 1: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

BÜYÜK UYANIŞ

Prof. Dr. OKTAY SİNANOĞLU

Sürüm: 0.4Ekim 2002Otopsi Yayınevi

Page 2: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

BÜYÜK UYANIŞ

Yayın Hakları / Copyright: Otopsi Yayınevi

Dizgi: Otopsi (0212) 2757078

Lada ve Cilt: Mas Matbaacılık (0212) 2851196

Kapak Tasarım: C. Özakıncı (0212) 2757078

Kapak Filmleri: epsilon (0212) 2759175

Sinanoğlu Portre: Peter Tobia / New Heaven

2. BASIM / Ekim 2002

Otopsi

Salkım Söğüt St No: 8Keskinler İş Merkezi. D:609Cağaloğlu− İstanbul.

Tel/Faks: 0212 2757078

Page 3: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Kütüphane Katalog Bilgisi

ISBN: 975−8410−27−XBAŞLIK: Büyük UyanışYAZAR: Sinanoğlu, OktayYAYINEVİ: Otopsi YayınlarıDİZİSİ: Güncel Kitaplar DizisiFİYAT: 18.000.000 TLKAPAK: Özakıncı, CengizBARKOD: 9789758410279SAYFA: 424YER: İstanbulYIL: 2002AY: EkimDİL: TürkçeFİZİKİ: 13,5 x 19,5 cm., Karton KapakKONU: Türkiye, Politika ve SiyasetKONU: Türkiye'de Politika, Güncel Sorunlar

Page 4: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

1

OKTAY SİNANOĞLU

(1935. balya. Bul): Değişik ülkelerde iki kez Nobel Ödülü'neaday gösterilen Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu.

1953 yılında, Ankara'da TED'in Yeni şehir Lisesinibirincilikle bitirdi Sonradan "kolej" olan lisenin eğitim dili otarihte tamamen Türkçeydi; takviyeli yabana dil derelerivardı.. TED tarafından Amerika'yı burslu olarak kimyamühendisliği için yollandı.

1956'da ABD Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley KimyaMühendisliğini birincilikle bitirdi. 1957'de ABD'de M.I.T.'denbirincilikle Yüksek Kimya Mühendisi oldu; "Alfred SloanÖdülünü aldı. 1959'da Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley'deKuramsal Kimya doktorasını yaptı; iki ödül kazandı.

1959−1960'da ABD Atom Enerjisi Merkezinde araştırmalaryaptı. 1961'de hem Harvard hem de Amerika'ma entanınmış üniversitesi olan Yale'de kendisinin yeni kuantum(nicem) kimyası ve fiziği üzerine teorileri hakkında üstdüzey dersler verdi. 1962'de, Yale'de,.26 yasında. Batının300 yılda en gene profesörü oldu.

ODTÜ Mütevelli Heyeti, kuramsal! kimya bölümünüTürkiye'de de kuran Oktay Sinanoğlu'na mahsus olmaküzere "Danışman Profesör" unvanını verdi. ODTÜ'deeğitimin Türkçe olması için uğraş verdi.

1964'de Yale'de "Moleküler Biyoloji" konusunda ikincikürsüsüne atandı. 1973'de Almanya'nın en yüksek"Alexander von Humboldt Bilim Ödülü"nü −bursunu değil−kazanan İlk bilimci oldu. 1975'de Japonya'nın "UluslararasıSeçkin Bilimci ödülü"nü kazandı. Türkiye CumhuriyetiDevleti, çıkardığı özel bir kanunla, Oktay Sinanoğlu'na ilk

Page 5: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

ve tek "Türkiye Cumhuriyeti profesörü Unvanı"nı verdi.

1976'da Türkiye Cumhuriyeti Özel Elcisi olarak Japonya'yagönderildi; Türk −− Japon Kültür, Eğitim ve Bilim ilişkileri'nintemelini attı. Amerika Bilim ve Sanat Akademisi'nin ilk vetek Türk Üyesi oldu. Hindistan Devleti'nce davet edilerekHindistan Cumhurbaşkanı ve Bakanlarla görüştürüldü.Meksika'da Üçüncü Dünya Ülkeleri'nin Bağımsızlığı içinçalışmalar yürüttü.

Yıldız Teknik Üniversitesinden yaş sınırında (67) emeklioldu. Yale'deki hayat kaydıyla, ömür boyu olan iki kürsülüprofesörlüğünü, Türkiye'nin ve Türkçe'nin basına gelenlerledaha verimli mücadele edebilmek için, "emeritus professor"unvanına çevirterek Türkiye'deki faaliyetlerini daha dayoğunlaştırdı. O ara Türkiye genelindeki herhangi birEvrenkentte (üniversitede) yetenekli gençlere, fizik, kimya,matematik, moleküler biyoloji dallarında Mastır, doktoraaraştırmaları yaptırması, her şeyi YÖK'ten soran rektörlerceengellendi. Ama Oktay Sinanoğlu, bir yandan bilimselaraştırmalarına dış ülkelerde devam ediyor.

1962'den günümüze dek ilk TÜBiTAK Bilim Ödülünü, ilkSedat Simavi ödülü'nü alan Oktay Sinanoğlu, 1992'de "BilgiÇağı Ödülü"nü, 1995'te "İLESAM Üstün Hizmet Ödülü"nü,"Yılın Fikir Adamı Ödulü"nü ve "Yılın Bilim Adamı" ödüllerinialdı.

2001'de Yerel Gazeteler Birliğince "Halk Kahramanı ödülü"verildi. Bu yıl da Antalya'da Uğur .Mumcu Bilim ödülü(2002) Yerel TVler Birliği'nin halk oylamasıyla Türkiye HalkKahramanı Seref Ödülü (2002), Karamanoğlu Mehmet BeyTürk Dili ödülü (2002), TÜRKSAV Türk Dünyasına HizmetÖdülü (2002) verilen Oktay Sinanoğlu, Kazakistan H. AYesevi Üniversitesi vb. gibi bir çok kuruluşta profesörlük,mütevelli heyeti üyeliği görevinde bulunmakta olup, AtatürkKültür Kurumu Asli Üyesi'dir, 250 kadar uluslararası bilimselyayını, bilimsel kuramları ve çeşitli dillere çevrilmiş kitaplarıvardır.

Page 6: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

İçindekiler

* Büyük Uyanış/ sf.7

* Kime Oy Vereceğiz Be Kardeşim? / sf.11

* Türkiye Nereye Gidiyor? / sf.15

* Türkiye'nin işini bitirdiler mi? sf 16

* Nasıl kurtulacağız? sf17

* Amerika'daki dinî tv kanalları sf. 18

* Avrupa, Avrupa... sf.19

* Banka soygunları sf.20

* Ekonomik çökertme harekatı sf.21

* Yine Avrupa sf.23

* Soykırım tasarıları sf.26

* Sanayisiz kalkınma olur mu? sf.29

* Borçlandırarak batırma tuzağı sf.30

* Özelleştirme ve küreselleşme sf.32

* Özelleştirme: Ama nasıl? sf.33

* Tarımı tek ürüne bağlama tuzağı sf.34

* Ruslar Özbekistan'da aynısını yapmıştı sf.35

* Vatan topraklan yabancılara satılıyor sf.36

Page 7: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

* Üretim; ama nasıl? sf.39

* Milleti sağla solla oyaladılar sf.40

* Gizli eller engelliyor sf.42

* Ezberci eğitimle yetenekler köreltilmiş sf.44

* Vatan millet için çalışan bilim adamlarının başına gelenlersf 45

* Kazım Mirşan, matematik sf.47

* Aforoz ediliyoruz sf.47

* Rozet Atatürkçüleri sf.49

* Türkiye'de her şeyin sahtesi var sf.50

* Mandacılar etki ajanları sf.50

* Karaliste sf.5l

* Batı'nın Türk sorunu var sf.52

* "Tûrkleştirilmiş Bizanslılar" yalanı sf.54

* "Müslüman edilmiş Rumlar" yalanı sf.55

* Sarıklı ingiliz casusları sf.56

* "Müslüman edilmiş Bulgarlar" yalanı sf.57

* Sovyetler Türkleri nasıl böldü? sf.58

* Ayarlı basın yayında Türk karşıtı yayınlar sf.59

* Hıristiyan misyonerler cirit atıyor sf.60

Page 8: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

* Türklerin nüfusunu azaltmalıymış! sf.62

* Sakal bıyık kültürü sf.63

* Türkçe sokak adlarını değiştirip yabancı adlar koyanlarsf.66

* inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67

* Sevr'den de beter sf.69

* Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71

* Türkiye kasten borçlandırılıyor sf.73

* Türkiye'nin altı petrol kaynıyor sf.74

* Türkiye'de petrol arama yasak ve kısıtlamaları sf.75

* Genelkurmay izniyle petrol araştırması sf.75

* Tarımımızı ve hayvancılığımızı bitirerek bizi açlığamahkum etmek istiyorlar sf.76

* Ermenilerin Türklere yaptığı katliamlar sf.78

* Lübnanlı bir Ermeni Adana'da dava açıp dedesininarazisini tek celsede geri aldı sf.78

* Ne yapmalıyız? sf.82

* Kıbrıs'ı verin de gelin sf.83

* Ne Kürt sorunu?! sf.84

* Urfa kebapçısı: Edesa kebapçısı sf.85

* Millet gerçekleri bilmelidir sf.88

Page 9: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

* Millet haddini bildirmelidir sf.89

* 'Sahte sağ' x 'sahte solÜ / 'sahte dinci' x 'sahte laik' sf.90

* Bıçak kemiğe dayanmıştır sf.91

* Büyük meseleler küçük adımlarla çözülür sf.91

* Büyük Uyanış ve İkinci Kurtuluş Savaşı / sf.94

* Derin oyunlar arasındaki bağlantı sf.96

* Yabancı dille eğilimi ana okullarına soktular sf 99

* Türkiye savaşa gerek kalmadan düşmanlar için hazıredilmiştir sf 102

* Türkiye'yi tasfiye planı sf.103

* iktisadi bunalım 3 günde çıkartılmıştır sf.104

* Hortumlama hortumlatma sf.105

* Endüstriyel bölge yasasıyla topraklarımız yabancılaragidiyor sf.108

* Özal donemi sf 109

* Sağcı, solcu, dinci sf 110

* Sahte sağ, sahte sol sahte Atatürkçü, sahte çağdaş,sahte dinci, sahte tarikat sf.l11

* Ruhbilimsel (psikolojik) savaş sf 112

* Tüm vatanseverler birleşiyor sf 113

* Ruhsal kurtuluş savası sf.114

Page 10: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

* Generaller Düşman Kim Diye Birbirine Soruyor / sf 115

* Kavram kargaşası ve psikolojik (ruhbilimsel) savaş sf 117

* Amerika'da psikolojik (ruhbilimsel) savaş okulu sf. 18

* Psikolojik (ruhbilimsel) savaşta sözlerin çağrışım gücü:"kızıl tehlike" gitti. "yeşil tehlike" geldi sf.l19

* Ruhbilimsel (psikolojik) savaş ve sözlere yeni anlamlaryüklemek sf. 21

* Amerika el attığı her ülkede her şeyin sahtesini kuruyor sf122

* Ruhbilimsel (psikolojik) savaş, kavramların içini boşattır sf122

* Deprem günlerinde tahkim yasası sf 124

* Ümitsizliğe kapılmayın sf.l25

* Sessiz kurtuluş savası sf 126

* Külli irade, cüz'i irade sf. 127

* Gerçek aydın x sahte aydın sf.l28

* Sömürge Muamelesi Altındayız / sf.131

* İşgal Türkçe'ye saldırıyla başlatıldı sf. 132

* ingiliz muhipler cemiyeti sf 133

* Topraklar gidiyor sf.l37

* ingilizce Türkçe karşılaştırması sf.l37

* Türkçe türetebilen güçlü dil sf 138

Page 11: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

* Türkiye'nin sorunu aşağılık duygusundan kaynaklanıyorsf. 141:

* Atilla İlhan'ın yüzde biri olabilmek... sf.l43

* Ciddi bir uyanış sf. 149

* Beyin hammaddesi ihraç ediyoruz sf.150

* Acayip yerlere gitmek istiyorum sf.151

* Katıldığım o toplantılarda bir sürü derin adam var sf 152

* Uğraşmadı kendiliğinden profesör oldu sf.l59

* Dünyanın oyunu sf 160

* Araştırma yoksa sanayi de olmaz sf 162

* Türkiye hızla sömürgeleşiyor / sf 164

* O gün yemin ettim ve... sf 165

* Atatürk kim biz kim? sf.l65

* Kültürümüzü sahiplenelim sf 166

* MHP'ye yakın mısınız? sf 167

* Kitabım Harry Potter ile yarışıyor sf.l67

* Her kesimden davet var sf 168

* Eğitim dili hep Türkçe olmalı sf. 168

* Dış siyasetimiz sadece yalvarmak sf 169

* Türkiye gençleri değerlendirmeli sf 169

Page 12: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

* Bizi AB'ne alacaklarıyok sf.170

* Oktay Akbal /sf.171

* Kastamonu'da/ sf.174

* Batı'ya tıbbı biz öğrettik / sf.175

* Nostradamus sf 177

* Endülüs nasıl bitti? sf.178

* Gözden ciğer muayenesi sf 179

* Türkçe tıp kitabı sf. 179

* Türk Amerikan değil Amerikan Türk derneği sf 180

* Kimyayı Saadet sf.182

* İngilizce tıbbın gülünçlüğü sf.183

* Taklit tv programlan sf.186

* Asya'lı olmakla övünüyorum sf.186

* ingilizce hazırlık kitaplarında ne anlatılıyor? sf.189

* Vatan satanlar x vatanseverler sf. 190

* Ruhbilimsel savaş /sf.191

* Batılı'nın ettikten/ sf.195

* Dillerin yok edilmesinde üç evre /sf.199

* A.B.D'ninTijuana Gümrük Kapısında Bir Türk Kızı /sf.202

* Böyle Dış siyaset olur mu?/ sf.206

Page 13: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

* Her şey kimyadır/ sf.209

* Önce Batı'nın imlasını düzeltelim / sf.212

* Eğitimin amacı / sf.217

* Atatürk bilim ve eğitim dili hakkında ne demişti /sf.220

* Huntington'a o kitabı kim yazdırdı? /sf.223

* Yabancı dille eğitim kurbanı öğrencilere öğütler / sf.227

* Ey Naom Çomski neredeyse beni de kandırmıştın / sf,230

* Onuncu yılda bıraktığınız yerden devam etmek / sf.234

* Türkiye'ye peşpeşe gelen sahte sorunlar ve çözüm /sf.240

* Kosova'daki... /sf.245

* Bodrum'daki... /sf.248

* Kıbrıs'taki... / sf.25l

* Kitapsız Bilim... /sf^54

* Amerikan bayraklı/ sf.258

* Toprak su ekmek / sf.260

* Yurt dışına göçmüş Türklere / sf.263

* Gençlere meslek ve zenaat /sf.266

* "Yepyeni Dünya Düzenini kuralım/sf.269

* insanlık için bir barış ve adalet beyannamesi / sf.273

Page 14: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

* Eğitim siyasetimiz ne olmalı? / sİ276

* Amerika'da bugünlerde esen hava / sf.280

* Emlakçının bayrakları sf.280

* "HotDog" Ulusçuluğu sf.28

* Güvenlik mi özgürlük mü? sf.282

* Yabancı dille eğitim kaldırılıyor mu? / sf.284

* Bir de paspası kaldırıp altına bakalım sf.285

* İtalya'daki Sivas / sf.289

* 'Büyük Uyanış'ın Kanıtları: Mektuplar, iletiler / sf.293 −424

Page 15: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

BÜYÜK UYANIŞ

Derin bir uykudan uyandım. Rüya kafamda hâlâ taptazeydi;yeni görülmüş renkli bir filim gibi. Nasıl derin bir uyku idi ki oöyle.

Sanki elli yıldır uyumaktaymışım.

Rüyamda, halk Türkiye'nin her bir köşesine kadar uyanmış.

Herkesin gözünde bir parlaklık; yüzlerinden kendine güvenfışkırıyor.

Kadıköy'deyim, Beyoğlu'ndayım, Ankara'da MeşrutiyetCaddesi'ndeyim, Amasya'da, Antalya'da, Tekirdağ'da,Van'dayım:

Sokaklarda insanlar hızlı hızlı işlerinin güçlerinin peşindekoşturuyor, ama yüzlerinde telâştan, endişeden eser yok;mutlu bir tebessüm, birbirleriyle sevecen selamlaşmalar.Gençlerde azimli, zeki bakışlar.

Bazıları düşünceli düşünceli yürüyor; sanki kafalarındaçetin matematik meseleleri çözüyorlar. Dolaşırken baktımki, hayret her yerde kahveler, iş saati, nerdeyse boş. Tektük müşterili masalarda kağıt, ya da tavla oynayangörünmüyor. Bir gurup genç oturmuş, ciddi, ağırbaşlıtartışıyorlar; bazıları önlerindeki kağıtlara fizik formülleriyazıyor. Terbiyeli, saygılı gençler. Düşünüyorum: Atatürk'ünTürkiye Cumhuriyeti 'ni emanet ettiği gençler nihayetyetişmiş.

Ankara'dayım; güzel bir tramvay geçti; üstünde "Uluğ BeyTeknik Evrenkenti" yazıyor, şaşırdım. Vay canına, yıllarcauğraşmıştım da, bir evrenkente böyle bir i−simverdirememiştim.

Page 16: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Birine sordum:

"Bu ne? Yeni bir evrenkent mi kuruldu?"

Adam soruma şaşırarak, "Yok" dedi, "Yıllar önce ABDtelkiniyle kurulmuş bir evrenkent vardı ya, epey oldu, onunadı değiştirildi."

Hangisi olduğunu anladım; "Eğitim dili İngilizce; değil mi?"

Adamcağız yarı şaşkın, yan öfkeli baktı:

"Öyle şey olur mu yahu; burası artık çok şükür, sömürgedeğil!" dedi övünerek; "Burası Türkiye Cumhuriyeti. Biz de,Atatürk'ün ısrarla üzerinde durmuş olduğu gibi, eğitim diliher seviyede ve tümüyle Türkçe'dir".

"Yâni yabancı dil öğretilmiyor mu?"

"Allah Allah, siz nerden geldiniz böyle? Elbette her çeşityabancı diller, meslek dalına göre, yabancı dil öğretimiuzmanlarınca ayrıca öğretiliyor. En çok Çince'ye, Rusça'ya,İspanyolca, sonra Almanca'ya rağbet var."

"Hayret; İngilizce furyasına ne oldu?"

Adam gene yüzüme garip garip baktı:

"Ooho, o eskidendi. O zamanlar kovboy Amerika görünüştegüçlüydü, kölelerine Tarzanca'yı dayatabiliyordu. Oradayuvalanmış "küresel kıraliyetçiler", sahte Avrupa Birliği, IMFgibi araçlarını kullanarak, ulus−devletleri parçalıyor, o dasökmezse bomba ıstoklarını tüketmek için saldırıyorlardı. Ogünler çoktan geçti evlât! Sonunda oyunlar ABD içinde deyoğunlaştı. ABD'yi 12 eyalet−devletçiğe böldüler. Sekizininresmî dili İspanyolca, bir tanesinin Fransızca, biri İngilizce,iki eyaletinki ise, önemli bir Afrika dili olan Svahili. Yaa, işteböyle. Zaten berbat bir dil olan, bilime, tekniğe yetersizİngilizce'ye yüz veren yok."

Page 17: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Çıktım, biraz yürüdüm. Eski dükkânlar, yeni dükkânlar, amahayret hepsinin üstünde gayet güzel Türkçe isimler. O,aşağılık duygusu alâmeti, sömürge ruhu belirtisi yabancıdilde adlardan, yazılardan eser yok "Fast Food" kepazeliğiolmuş "Tez Yemek", "Cafe" −ki bana hep de "Cafer"i, o adıiçeren ayıp tekerlemeyi hatırlatır−yerine "Çay Evi", ya da"Kahvehane".

Bir gazete aldım: Adı "Yıldız", dili tertemiz. İri başlık diyor ki:

Avrupa Devletçiklerinden Ziyaret!..

Altında:

Avrupa'nın ufak dukalıklarının başkanları, borçlarınınfaizlerini ödemekte zorluk çektiklerinden, yardım, en azazından faiz ertelenmesi talepleriyle Türk banka genelmüdürlerini ziyaret edecekler. Hazır Ankara'da iken"Avrasya Birliği Para Fonu" AVRAP'ın Ankara'daki GenelMerkezi yetkilileriyle de görüşecekler.

Olumlu bir sonuç almaları pek beklenmiyor, çünkü sonverdikleri uyum taahhütlerini tam yerine getirebilmişdeğiller. Basklar, Bretonlar, Korsikalılar, Keltler, Baku'dekiAvrasya Birliği insan Haklan Mahkemesine başvurupduruyor.

Haber devam ediyor.

Bir de, aynı ülkelerde bir heyeti bekleniyor. Onlar da TürkÜlkeleri ve Rus, Çin, Birleşik Kore, Ukrayna, Iran, Hint,Japon Askeri işbirliği Kurultayı'na gözlemci olarak Aralarda,teknoloji ihtiyaçlarını dile getirebilmeyi

İşte böylece rüyam gözümün önünden geçerken yüzümüyıkamış, yarım bardak yağsız süt içip biraz muz yemiş,giyinmiştim bile. Sokağa çıkıp bakkaldan gazetemi aldım.Bir iki sokak ötedeki kahvehaneye girdim. Ama durakladım.Her zamanki kağıt, ya da domino oynayan k yoktu. Bîr

Page 18: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

masada birkaç genç oturmuş, dikkat kesilmişler, aralarındabirinin bir deftere yazdıklarını izliyorlardı.

Masanın yanından geçerken defter sayfasına gözüm ilişki:Bildiğim, araştırma düzeyinde derin bir fizik konusununforrmülleri. Geçip boş bir masaya sandalye çektim. Çayagelirken, elimdeki gazeteyi, açtım.

Hayret: Gazetenin adı 'Yıldız "dı; iri haber başlığı ise:"Avrupa devletçiklerinden"

' Demek "Büyük Uyanış" rüya değildi, Başlamıştı bile.

Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu 11 Mart 2002 Mühürdar, istanbul

KİME OY VERECEGiZ BE KARDESiM?

Anî sağanak bastırdı. Üstüm zil, şemsiyem yok. Islak tarlafaresine dönüşüyorum. İnsanlar değil de, Amerika'nın neft(petrol) satışları düşünülerek yapılmış otoyol gibi caddeden,arabaların arasında harp filimlerindeki gibi zikzak koşarakkarşıya geçtim.

Pervazın altına sığındım, sonra devlet dairesine girdim.Ufak bir işim düşmüştü.

Yaşlı başlı insanlar, bir şeyler imzalatmak için büyücek birmekânda bekleşiyorlardı. Sonunda üst katta kendimi elpençe divan, küçük bir odadaki tek memûre hanımınönünde buldum. Başını önüne eğmiş, evraklarlaboğuşurken bir yandan ne istediğimi sordu.

Söyledim; i−şim kolaymış, matbu saman kağıdını uzattı. Biryerlere dolaştırılacak, birkaç imza alınacak. Ben, boynumbükük teşekkür ederken, nihayet kafasını kaldırıp yüzümebaktı.

Birden tanıdı; meğer kitaplarımızı okumuş. Kısa bir sohbet.

Page 19: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Ben bu laflan pek açmam ama, söz dolaşıp seçimlere geldi.Genç bayan aydın bir kişi. Ülke satan fırkalardan birinedeğil de, gerçek ulusal sorunlarla mücadele etmekte olduğuiçin hızla büyümekte olan bir fırkaya (partiye) oyunu vermekistiyormuş. "Ancak," diyor, "Seddi (barajı) geçemezler deoyum ziyan olur diye tereddüt ediyorum."

Hım... Bunu bir çok kişiden duymuşsunuzdur. Çarpıtılmış(ayarlı basın−yayının etkisiyle mi?) bir mantık, öyle şey olurmu kardeşim?

Sen tut, "oyum ziyan olmasın" diye vatanı alenen, veyasessiz sedasız (gıksız) yabancılara teslim eden ayarlı,

Sayın Erol Bilbilik'in tabiriyle işbirlikçi, "büyük" arkalaraoyunu ver.

Sonra da pişman olup gidişattan yakın! Olmaz öyle şey.Küçük bir fırkaya da oyunu versen, ta, içerdeki satılmışlaragidecek oylardan bir eksik olması demektir; kârdır. Kaldı ki,hızla büyümekte olan, belki de ülkenin son umudu, ulusalbir güç fırkasından Yükselen suların önünde durabilecekhiçbir sed yoktur.

Herkes soruyor: "Oyumuzu kime vereceğiz be kardeşim?"

"Saşırdık kaldık" diyorlar. Herkes aklini ve gönlünü devreyesokarak karar verecek. Ancak bunu yaparken kişi kendisineşu sorulan sormalı:

1)Bu fırka, "illâ da gireceğiz, illâ gireceğiz" de yip nedeninibile halka izah etmeden bizi AB Gümrük Birliği'ne tek taraflısokup bize 60 milyar dolar Avrupa kazığı attırdı mı?

2)''15 günde 15 kanun" diye "yabancı devletler de [Türk]topraklarını (yâni vatanı)satın alabi lir" gibi yasalara metnibile okumadan im. zayi bastı mı? ;

Page 20: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

3) Hukukumuzu "tahkim" diye nereden çıkağı belli olmayanbir lâfla daha deprem enkazından cesetler çıkarılırkenyabancı devletlere teslim etti mî?

4)Sahte Atatürkçülük edebiyatı yapadururken Atatürk'ünmilli eğitimin milli olması temel ilke sini hiçe sayıp Lozan'ıda yırtıp yabancı mis yoner okullarının ana okulu bileaçmalarına destek oldu mu?

5)Bir taraftan Müslümanlık edebiyatı yaparken diğeryandan belediyelerinde hiç Hıristiyanı ol mayan yerlerekiliseler açtı mı? Gezim (turizm) bahanesiyle bin yıllıkcoğrafî Türk adlarını Yunan adlarına çevirdi mî? '5

6)Yeni sömürgeciliğin baş aygıtı IMFye veya hükümetortaklarına "uyum sağlıyoruz" diye Türk tütününü şekersanayini ve tarımım ya saklattı mı? Hayvancılığı yok edipdışardan et ithaline yol açtı mı?

7)Bir sûre önce kendini ve daha birçok ülkeyi besleyenbuğday çiftçisini perişan edip halkı açlığa mahkûm etti mi?Kilometre karelerce tarım arazilerini yabancılara peşkeşçekti, kaptır dı mı?

8)3 Ağustos 2002'de, meclisi tatilden çağırıp Av rupaBirliği'nin bile haberdar olmadığı, I,x3zan'da kazanılmış.haklarımızı iptal mânâsına gelen, sonunda TürklerinTürkiye'den koyul masına yol açacak yasaları alelaceleçıkardı mı? Bunları halka "AB uyum yasaları" diye yutturupimzayı bastı mı? Ya da engel olabile cekken olmadığı gibi,bir de, seçim takiyyesi ile ağız değiştirdi mi?

9)Bankaları "özelleştirme" yaygaraları ile yok pahasına onabana peşkeş çekip üstelik milletin en az 80 milyar dolarınıhortumlattığı gibi, son ra da fiilleri serbest bıraktı mı?Paraların nere ye gittiğini sormak şöyle dursun, kuruşunaka dar, paraların hangi ülkelerin hangi bankalarındaolduğunu tespit eden' devlet görevlilerim işlerinden attı mı?

Page 21: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

10) Yolsuzlukları ayyuka çıkan sabık bakanlarıa da y lis teler in in b aşla rın a yerleşt irdi m i?

Daha nice nice sorular...

Bu sorulardan bir veya bir kaçına, büyük ihtimalle tümüne"evet" cevabı verdirten fırkalara mı oy vereceksiniz? Suarkanın kazanma olasılığı var diye kestirip hemse−rimizebir hademelik işi, veya bize de ufak bir ihale verirler diyemi?

' Hayır. Türk Ulusu artık uyanmıştır. Ufak tefek şahsîçıkarlar peşinde koşanların, çoluk çocuğunu ilelebetköleliğe, açlık ve sefalete, ve yakın gelecekte zulüm vesoykırımlara mahkum edeceğini bilmektedir. Tek kurtuluşyolu bağımsızhğına, kendine, vatanına, haysiyetine sahipçıkmak, Atatürk'ün izinde "gaflet, dalâlet, hattâ hıyanet

22 Eylül 2002 "Yarının Ankarası"'ndan

TÜRKİYE NEREYE GiDiYOR?

MeltemTV, Diyalog, 3 Subat 2001

M. Bayraktar: Değerli izleyiciler, yine Diyalogprogramındasınız. Bu akşam çok önemli ve kıymetli birkonuğum var. Paha önceki programlarımızdantanıyorsunuz, Prof. Dr! Oktay Sinanoğlu hocamız.

Türkiye son günlerde öyle yoğun gündem maddeleriylekavruluyor, yoğun günler yaşıyor ki; bu gündem maddeleriaslında bir başka ülkede meydana gelse herhalde o ülkedeciddi sosyal problemler meydana gelir. Son günlerdeErmeni soykırım tasarısının Fransa'da kabul e−dümesi,Diyarbakır'da bir emniyet müdürünün şehit edilmesi,yolsuzluk olayları ve bu olayların üzerine gidilmenoktasında siyasi kesim ile adalet mekanizmalarının karşıkarşıya gelmesi ve bunun devamında da mecliste birmilletvekilinin kalp krizi geçirmesi gibi iç ve dış olaylar

Page 22: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Türkiye'nin gündemini işgal ediyor. Bir taraftan AB'ye girişsürecinde Türkiye'nin çözmek zorunda olduğu problemler,bir taraftan Türkiye'nin içeride yaşadığı siyasi, sosyal veekonomik problemler Türkiye'yi iyice kıskaca almışdurumda, işte biz Türkiye'nin dışarıdan, içeriden karşıkarşıya kaldığı problemleri çok geniş bir perspektifte,dünyaca tanınmış bir bilim adamının dilinden sorularsorarak kendisiyle cevap bulmaya çalışacağız. Sizleri çokgeniş yelpazede, çok tatlı bir Diyalog Programı izlemeyedavet ediyorum. Evet, hocam tekrar hoşgeldiniz diyorumsize.

Türkiye'nin İşini bitirdiler mi?

Biz sizinle iki sene önce, 1999 yılında zaman zamanprogramlar ve özel sohbetler yaptık. "Türkiye'nin 2000yılında işini bitirecekler." diye bir iddianız vardı. Hatta bende bu konuda bir iki yazı da yazdım gazetede. Türkiye'de2000 yılı içerisinde öyle korkunç olaylar oldu ki, şahsen"Türkiye 'nin işini bitirme " cümlesinin ne anlama geldiğinianladım. AB'ye giriş sürecinde karşılaştığımız olaylar,Türkiye'ye yapılan dayatmalar, 2001 yılına sarkan, aslındatemelleri 2000 yılında atılan Ermeni soykırım tasarılarınınAmerika'dan Batı Avrupa başkentlerine kadar geniş birşekilde kabul bulma noktasına gelmesi, Türkiye gerçektenişini bitirme cümlesinin ne anlama geldiğini aklı başındainsanların yorumlayacağı bir noktaya geldi. Önce şunusoracağım: Bunu hangi anlamda söylüyordunuz,yaşadığımız olaylardan yola çıkarak bir tahlil yapabilirmisiniz? Düşündüğünüz tarzda tehlikelerle karşı karşıyakaldı mı Türkiye? Öncelikle bunu konuşalım istiyorum.

O. Sinanoğlu: Bizi izleyenlerin akşam şerifleri hayırlı olsun,merhabalar diyelim. Baştan şunu söylemek istiyorum:Türkiye çok acıklı günler geçiriyor. Vahim bir durumdayız vebu vahim durumların bir görünenleri var, bir de görünmeyendaha vahimleri var. Bilhassa, biz onlar üzerinde dururuz.Çünkü, o görünenleri hazırlayan o görünmeyen vahimdurumlardır. Bu akşam acı bir şeyler anlatacağız. Kimse biz

Page 23: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

konuşurken daha fazla ümitsizliğe sakın kapılmasın. Bizümitsiz olsaydık gecenin bu saatinde iki saatte buralarakadar gelmezdik ve bu işlerle uğraşmazdık. Türkiye'nin hertarafında da milletimize bazı şeyleri anlatmayauğraşmazdık. İş bitti, derdik, bırakırdık. Kimse ümitsizliğekapılmasın. Bende ümitsizlik yok.

Çünkü, durumu açık seçik ortada konuştuktan sonra çıkışyollarından bahsedeceğiz. Bu millet öyle kolay kolay işibitirilecek bir millet değildir. 10 bin senede 500 yılda birkaçkere Ergenekon çıkarmıştır.

Daima birileri "Buranın işini bitirdik," demişlerdir. Binlercesene Çinliler "Türklerin işini bitirdik," demişlerdir. "Avrupa'dabitirdik,"demişlerdir. Ne olmuştur? En son da KurtuluşSava−şı'ndah önce demişlerdir. Fakat bu millet daima tamişi bitirildi denilirken 50 yıl sonra dünyanın en büyükdevletlerinden biri veya en büyük devleti gene olmuştur. Bumilletin içinde bu güç hala vardır.

Nasıl kurtulacağız?

Bu kötü durumdan milletçe kurtulacağız. Ama nasılkurtulacağız? Onu iyi düşünmek lâzım ve de öncedurumumuzu çok iyi kavramalıyız. Hastalık ne kadar feciolursa olsun, teşhis edemezsek çaresini nasıl düşünebiliriz?"İki sene önce dedin," diyorsunuz. Daha beş altı sene evvelde dedim. Ha, niye dedim? Bizde bir laf vardır.

"Perşembe'nin gelişi Çarşamba'dan belli olur." Ben bu sözebir şey ilâve edeyim. Eğer dünyanın her tarafinı iyitanıyorsan ve matematik biliyorsan yada kafa matematikgibi çalışırsa, o zaman Perşembe'nin gelişini Çarşamba'dan değil, bir önceki Çarşambadan tahmin etmeyebaşlarsın. Bu işler aniden olmadı. 1945'den beri adım adımhazırlandı ve daha biz ilkokuldayken bu işlerin bazınoktalara varacağını, farkettik. Milleti uyuta uyuta, saptırasaptara, şaşırta şaşırta bir yerlere kadar gelindi.

Page 24: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Son olaylar ise, işin son perdesidir. Hiçbiri yeni olmadı.2000 yılında diye kehanet yapmıyoruz. Bunların geleceğibelliydi. Matematik gibi düşünürsen olayları biraz uzatırsandenklemin eğrisini, aşağı yukarı beş sene artı eksideğişebilir, diye düşünüyordum. Altı ay veya en fazla birsene yanılabilirim.

Amerika'daki dinî tv kanalları

Amerika' da bir sürü dinî kanal var. "Dinî kanal" diye bazıkanallara kızarlardı. Simdi zaten hiçbiri kalmadı da.Amerika' dakiler öyle dinî kanal değil. Dinî kanal olup da birsaat Hıristiyanlık anlatacak, sonra da beş saat göbekhavası çalacak, kovboy filmi gösterecek, öyle kanal değil.Amerika'da günde 24 saat Hıristiyan yobazlığı yapan birçok dini kanal var. Sabahtan akşama kadar ve gayet ilkelbir din propagandası yapılıyor bu kanallarda. Milletten debir sürü para topluyorlar. Ara sıra bakıyoruz bu kanallar nediyor, diye.

Kendilerine göre bir haber programlan var. O programlardaüç sene evvelden beri 2000'de 2000 diye tutturdular. Biz dedüşündük ki; 2000'de bir iş ve plân var.

M. Bayraktar: Türkiye konusunda mı 2000 yılından sözediyorlardı?

O. Sinanoğlu: Türkiye'den bahsetmiyor. "2000'de bir şeylerolacak." diyor. "Buralarda büyük bir devlet ku rulacak." diyekehanetler ve plânlar varmış, yüzyıllardan beri. Allah Allah2000 benim düşündüğümün 5 sene sonrasında. "2001 'debitmesi muhtemel,"diyorduk. Neyse tüm bunlar işin yanşakası. Fakat hiçbir şey kendiliğinden olmuyor.

Avrupa, Avrupa.,.

M. Bayraktar: Hocam, bilhassa Türkiye'nin AB'−yeadaylığından sonra bazı olaylar daha yoğun bir şekildekarşımıza çıkmaya başladı. Ne hikmettir mesela, Ermeni

Page 25: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

soykırım taşanları birden önümüze geldi. İleri dönemde"Pontus Soykırım Tasarıları"

muhtemelen önümüze gelecek. Önce hadiseyitemellendirmek için şu sorulan sormalıyım. Türkiye'de bazıkesimler Türkiye'nin mutlaka AB içerisinde yer almasıgerektiğini söylüyorlar. Medeniyetin, teknolojinin, moderntoplum olmanın, kalkınmanın, Atatürkçü olmanın tek biryolu olarak gösteriyorlar. Tek yol Türkiye için sizce AB mi?

Neden illâ AB diyorlar?

O. Sinanoğlu: Diyorsunuz ki, AB'ye girme sürecigündemdeyken, bu işler olmaya başladı. Bir sonuççıkan−yorsunuz haklı olarak. "AB'ye girebileceğiz." gibigörünüyor, ama "Aman girmesinler." diye Avrupa böyle işlerçıkarıyor. Hayır. Efendim. Hiç öyle değil. AB'ye Türkiye'yisokma lafının çıkarılması, AB'ye girersiniz, girmezsiniz.,diye bir şeylerin dayatılması, uzun vadeli plânının birparçasıdır. Zannedildiği gibi bu olaylar onun sonucundaolmuyor. Bu olayların hepsinden biraz sonra bahsedeceğiz,kamuoyunda hafıza fazla uzun vadeli olmaz. Türkiye'de sonaltı aydır, bir senedir olan olaylan bile hatırla sak, hepsi bellibir düzenin, belli bir plânın parçası gibidir. Hiç biri tesadüfenolmamıştır.

Banka soygunları

Neler olduğuna gelirsek; Her memlekette, Amerika'da daoluyor, birileri gidiyor bankanın birini 1−2 milyar dolarsoyuyor. O da paralan başka bir ülkeye gönderiyor.Yakalandıktan sonra "Tenis Kulübü" denilen zenginler içinyapılmış bir yere koyuyorlar. Bu adam tenis kulübünde altıay tenis oynayıp çıkıyor. Amerika parayı o ülkeden istiyor.Onlar da diyor ki; "Bizim paramız vermeyiz." Böyle şeylerher yerde oluyor. Ama nerede görülmüştür ki, aniden 11banka soyulsun.

Page 26: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Türkiye gibi bir ülke için 10 milyar dolar korkunç birmeblağdır. 11 tane banka birden soyuluyor. Peki ne zaman,nasıl çıkıyor ortaya? Bu paralar gittikten sonra ortayaçıkıyor. Boşaltılan bankalardaki halkın parasını da devletödüyor. Kanunlar önceden hazırlanmış. "Bankayı soyun."demişler. "Biz parasını veririz." de mi şler .

M. Bayraktar: Hırsızın bir kabahati yok.

O. Sinanoğlu: Adeta denmiş ki,"Bak, öyle güzel kanunyapıyorum ki, sen bankayı soyarsan; halkın parasınıöderim." Her ülkede tasarruf mevduatı için 100 bin dolarakadar bir sigorta vardır.

Banka sigorta parası öder. Biriken paralar da bankanınbaşına bir felaket gelirse; senin o bankada 250 bin dolarınvarsa 150 bin dolan havaya uçar. 100 bin dolarını ancaksigorta verir. Hafif bir koruma 100 bin dolara kadar var.

Türkiye'de bankada herkesin parasını devlet verecek,bankanın borçlarını da devlet ödeyecek. "Bu ne demektir?""Sen bankayı soy; al parayı götür." 'Teki para nereyegidiyor?" Paranın çoğu Amerika'ya gidiyor. Amerika için 10milyar dolar az para değil.

Türkiye için çok fazla bir miktar. "Sonuçta ne oluyor?"Eskiden bir ülke diğer ülkeyi işgal ederdi. Hazinesini,altınlarım her şeylerini yükleyip götürürdü. Bu yüzyıldateknik değişti. 10 tane aracı bulursun, kanunları da onagöre önceden çıkarttırırsın. Sonra dersin ki; "Sen bankalarısoy getir, bana ver. Al sana da komisyon."

Ekonomik çökertme harekatı

Türkiye'yi iktisadi olarak aniden çökertme hareketi 2 seneevvel başladı. 2 yıl önce Türkiye'de iktisat gayet iyigidiyordu. Bir sürü kocaman gemiler geliyordu İstanbul'a.Sanayi, ihracat, esnaf, Anadolu'nun esnafi her yerde hattadışarılarda işler yapıyordu.

Page 27: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Muazzam bir gidiş vardı. Altı ay içinde bu işlerin hepsibirden kesildi.

Dışarıdan mallarımızı almaz oldular. Birden bire turistgelmez oldu.

"Niye turistlerin ayağı birden kesildi?" Çünkü, 3 tane devletAmerika, Almanya, İngiltere aynı gün ahalisine dedi ki;"Türkiye'ye gitmek tehlikelidir." Türkiye, hükümetçeyayınlanan gidilmesi tehlikeli ülkeler listesindeydi. Ertesigün turist kalmadı. Zaten 50 senedir iktisadi durumunutamamiyle birinin ağzından çıkacak iki kelimeyebağlamışsan; canlan istediği an senin iktisadını bozabilirler.Türkiye'de "Sanayisiz Kalkınma Modeli" deyip de1980'lerde sanayiyi öldürürsen, yeni yatırım yapmazsan,sanayi kurmazsan, iktisadını turizme bağlarsan; başkadevletin cam istediği zaman der ki,"Orası tehlikelidir,gitmeyin." Senin ekonomin de biter. Daha önce de birinigönderir, ya da birilerine düğmeye basar bir yerlerde 2 tanebomba patlattırır. Bu tip işler birçok ülkede yapılıyor.Filipinler'de, orada burada. Canlan istediği zaman bir yerde

1−2 tane bomba patlatıyorlar. Sonra "O ülke tehlikeli."diyorlar.

Hükümetler düşüyor, iniyor, çıkıyor, istikrar bozuluyor.Senelerdir birçok ülkede yapılan oyunlar. Dahası da var,dahası da olabilir. Bir gün Rusya −Rusya artık Amerika'nındediğini yapmak zorundadır.

Çünkü Rusya'da gırtlağına kadar borca giriverdi. Sovyetlerçöktükten sonra borçlandırdılar. Çökmeden önce hiç borcuyoktu. −"Türkiye'ye doğalgaz getirmiyorum", Amerika'nınpetrol şirketleri de "Türkiye'ye petrol vermiyorum.", Diğerülkeler de vatandaşlarına der ki, "Türkiye tehlikedir,gitmeyin." Başkası da "Ermeni soykırımı" der. Türkiye'niniktisadı birden bozulur. Devlet benzeri durumları 50 yılönceden düşünüp tedbirlerini almak ve dış politikasınıyönlendirmek zorundadır. Günlük, dışarı bağımlı

Page 28: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

politikalarla uzun vadeli yaşanamaz.

M. Bayraktar: Önümüzde seçenek yok mu?

O. Sinanoğlu: Hayır, öyle bir şey yok. 50 senedir bu işlerhazırlandı.

M. Bayraktar: Peki hocam, biraz önce AB ile ilgilisorduğum soruyu biraz daha ayrıntılı anlatır mısınız?Türkiye'de AB ile çağdaş uygarlık aynı paraleldedeğerlendiriliyor. AB'ye girmenin çağdaş uygar bir devlet vetoplum olmanın tek yol olduğu gösteriliyor.

Öncelikle siz kaç yılınızı Batı'da geçirdiniz?

O. Sinanoğlu: 40 yıldır Amerika, Avrupa'nın her ülkesi,Asya, Japonya, Hindistan bu'ülkelerin hepsinde hemkültürel, hem de bazen devletin en baştakileriyle temaslaryaptım. Oraların ciğerini biliyorum. "Amerika'da 30 senekalmış da, sonra gelmiş de Türkiye'de ahkam kesiyor."zannetmeyin. Türkiye'de 40 senedir milletin basmagelecekleri daha önceden görüp, dünyadaki olaylarlakarşılaştırarak, kafayı çalıştırarak, hepsini çok iyitanıya−rak,"Türkiye'de neler oluyor?" bilerek vehükümetlere anlatmaya çalışarak vaktimizi geçiriyoruz.

Yine Avrupa

Türkiye'de "Evrenseliz, küreseliz, AB uygarlıktır" diyentakımın dünyadan haberi yoktur. Bunu diyenler ne Batı'yıbilir, ne Doğu'yu bilir. Aslında ne küreseldir, ne evrenseldirbenim olduğum kadar. Yeni mi oldu? Hayır. 40 senedir,birileri çıkar Türkiye'de her hükümet zamanında hiçfarketmez, hangi partiden olduğu da hiç farketmez."Efendim, illâ AB'ye gireceğiz. Peki hangisi şimdiye kadarbir televizyona çıkıp da "Ey ahali bakın! Bir AB meselesivar. Biz AB'ye girersek şu faydalan olur, şu zararları daolur. Ama bunun faydalan ağır basar, girelim." diye izah etti.Kimse böyle bir şey anlatmadı. "İllâ girelim." deyip dururlar.

Page 29: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Sanki bir yerden emir alıp vazifeleri papağan gibi bunusöylemektir. Hakiki sebepler gösterip konuyu tartacaklarına,faydamız ne olur?, zararımız ne olur?

tartışacaklarına, "AB'ye girmek uygar olmak demektir.AB'ye karşı çıkan ya gericidir, ya komünisttir, yahutirticadır," diyorlar. Bunlar da zamana göre değişir.

Daha önce komünist derlerdi, şimdi de irticacı derler. Biryerlerden bunlara vazife veriliyor. Nasıl veriliyor? Bunlarısavunanları şimdi açın okuyun.

Atatürk Araştırma Kurumu Ankara'da birkaç yıl evvel "İngilizMuhipleri Cemiyeti" hakkında bir kitap bast ıAç ın bak ın .

K urtuluş Savaş ı yap ılırke nbaşlarken İstanbul'da kurulanİngiliz Muhipleri Cemiyeti'nin bünyesinde hoca efendiler, ozamana göre çağdaş uygar geçinen Tanzimat kafalılar, hertürlü ahali var.

Bunlar birden bire Anadolu'nun her tarafında şubeleraçıverdiler. Hatta bir partinin il, ilçe teşkilatı (1918−19)İngiliz Muhipleri Cemiyet i'nin şubesi oluverdi. Bu kişiler"Batı'yla niye savaşalım, İngilizler bizim hamimizdir, bunlarçok medenidir. İngilizlerle beraber bir şeyler yaparsakkurtuluruz, hem de medeni oluruz. İngilizler şöyle uygardır,böyle uygardır." deyip; bir taraftan da el altından KurtuluşSavaşı'nı başlatmakta olanlara suikastler tertipliyorlar.Kurtuluş Savaşı kazanılınca Atatürk bu cemiyetleri kapattı.Bu cemiyetler İstanbul'da hemen İngilizce eğitim yapanokullar açmaya başladılar. Kimisi gizli, kimisi açık,kafaları−beyinleri dışarıda olan, bir yerlerden emir alancemiyetler faaliyete başladılar. Bu cemiyetler daha sonrayaygın hale

50'lerden itibaren tekrar getirildi. Atatürk'ün bütünyaptıklarının tersine, birden bire bu cemiyetler genekuruldu, geliştirildi. Neredeyse kasabalara kadar indirildi vebütün gayreti yeni bir dünya düzeni, kardeşlik gibi tatlı

Page 30: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

gelen lâflar söyleyerek bizi Batı'nın kölesi yapmaktır. Bucemiyetlerle bağlantısı olan basın yayında bir sürü köşeyazan vardır. İleriki saatlerde köşe yazarlarındanbahsedeceğim. Son günlerde neler diyor adamlar. İyileri devardır da, onlar fakir fukara takımındandır. Öbürleri dezengindir. Bunlardan o ayarlı basın yayında,üniversitelerde, her sanayi teşkilatta da var. Bunlar hep birağızdan "Hayır. İllâ AB'ye gireceğiz. Avrupa uygarlık.Uygarlıktır oraya girmek," edebiyatı yaparlar. Avrupa'nınneresi uygar? Avrupa ırkçı, birkaç yüz senelik bir yaldızıolan hunhar, barbar kavimlerin birleşmesinden oluşur. Dahayeni Avrupa'nın ortasında olan Bosna, Kosova katliamlarınabir bakın.

M. Bayraktar: Hocam, sizin de dediğiniz gibi "İngilizlerinyönetimine girmemiz lâzım ki, kurtulalım." diyerek mandacıgörüsü benimseyenler vardı. Bugün de "İngiliz" demiyorlarda, "Batı ile entegre olmazsak..." şeklinde biraz dahaküresel kavramlarla susuyorlar. Tamam herkes görüşünüsöyleyebilir. Ama gerekçesini de ortaya koymakzorundadırlar. Ülkenin ne kazanacağı hiçbir zamansöylenmiyor. İlginç bir şey oluyor bu süreçte. Bir taraftan bizuygar denilen Batı ile birlikte olmak için çırpınıp didinirken,Gümrük Birliği'ne girip beş yılda 25−30 milyar dolar açıkverirken, bütün ekonomik düzenimizi ona göre yaparken,eğitimimizi değiştirirken öbür taraftan parlamentolarından"siz soykırımcı bir ülkesiniz" kanunu çıkarıyorlar. Avrupainsanı bize bu gözle bakıyor.

O. Sinanoğlu: Bu plânın bir parçasıdır. 50 senede plânüzere içinden oydular oydular, kıvama getirdiler. İçeriden vedışarıdan hazırlanmış olan duruma uluslararası hukuki kılıfyaratılmaktadır.

Yoksa, Ermeni soykırımı yapmıştır, yapmamıştır öyle birsonuca varılmış, öyle zannediyorlar değildir. Bu birsiyasettir. Adamlar böyle bir şey çıkarıyor. Türkiye'nintasfiyesi için zaten içinden ve dışından birçok şeyhazırlanmış. Bilhassa içinden hazır lanmış, vatan haininin

Page 31: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

bu kadar bol olduğu bir ülke dünyada yoktur.

Simdi bu tasfiyeye uluslararası hukuki kılıf birçok ülkedenbirden düğmeye basılıp çıkarılmaktadır. "Fransa durupdururken niye böyle bir şey yapıyor?" Yahu durup dururkenolmadı.İçeriden dışarıdan 50 senedir hazırlandı.

Soykırım taşanları

M. Bayraktar: Bu kanunu Fransa Parlamentosu'na getirenFransız Parlamenter Türkiye'nin gösterdiği tepkiler üzerineşunu da söyledi: "Kanunun çıkacağını siz bilmiyormuydunuz? 1990−92'de, aklı başında bir insan bu kanununFransız Parlamentosu'ndan çıkacağını tahmin etmesilâzımdı. Gerçekten siz bilmiyor muydunuz?"

diyerek Türk siyasetçilerini ileri görüşlü politikacı olmayadavet etti.

Böyle kanunlar çıkarken, Türkiye'nin dış temsilcilikleri,konsolosları, büyükelçileri ne yapıyorlar? Kanununçıkmasına kadar bir süreç var. Herhangi bir tedbir, önlemyapılamıyor mu?

O. Sinanoğlu: Fransa'da bir sürü diplomatımız öldürüldüdaha önce.

Türkiye'de Ikiyüzblnden çok hain var

M. Bayraktar: Hocam biraz evvel Türkiye'de dışarıdan emiralan insanlardan bahsettiniz. "Dışarıdan talimat alanlar herkesimde var," diye bir cümleniz oldu. Kamuran İnanmecliste bir konuşmasında "Türkiye'de 200 bin tane hainvar," dedi.

O. Sinanoğlu: Hatta o mu dedi acaba "Etki Ajanı" diye.

M. Bayraktar: Onu başkası söyledi.

Page 32: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

O, Sinanoğlu: Türkiye'de bunun böyle olduğunu herkesbiliyor artık.

M. Bayraktar: Hocam bu ajanlar nasıl çalışıyorlar? 200 binhain nasıl devlete girmiş durumda?

O. Sinanoğlu: İngiliz Muhipleri Cemiyeti' nden olmayan biryerlere gelemiyor. Bunu herkes biliyor. Nihayet neüniversitede bir yere gelebiliyorsun, ne de başka birkurumda. Yeni dünya düzeni, milletler, ordular, dillerkalmayacak. Tek bir dünyada, insanlar arasında hır gürolacağına herkes kardeş olsun. Bu tam bir uyuşturucuşeklinde verilen çok zehirli bir ilaç gibidir. Dünyada kimordusundan, milletinden, biliminden, kültüründen,kimliğinden vazgeçmiş ki, sen de vazgeçiyorsun. "Herkesbu özelliklerinden vazgeçti, biz de vazgeçelim de adamolalım." gibi böyle bir büyük yalanla milletin beyniyıkanarak, menfaatler uğruna bu noktaya geldik. Dünyadada ve Türkiye'de bir sürü insan durumu biliyor.

M. Bayraktar: Hocam bu etki ajanları nasıl çalışıyorlar? Busöz bir bakana ait. "Türkiye'de etki ajanları vardır."dendi.Daha sonra bunun arkası gelmedi gerçi.

(X Sinanoğlu: Başkaları arkasını getirdi. Sonra bakam dabiliyorsunuz. Hatta destekleyenler çıktı, bu iyiye alamettir.Diğer ülkelerde insanlar becerilerine, liyakâtla−nna,yeteneklerine, yapılarına göre birtakım işlere konurlar.Türkiye'de böyle bir şey yok. Ben bunu 40 senedirgörüyorum. O ocudur, bu bucudur gibi, Meselâ, üniversitesolcularınmış, bunlar kendilerinden olmayanı hatta hademebile almazmış. Son yıllarda olan şeyler bunlar çok eskideğil. Yeni kurulan üniversitelerde benzer kadrolaşmalarvar.

Öbür tarafta efendim sağcılar hakimmiş, onlar da ancakkendi adamını alırmış, öbürünü almazmış. Al birini, vuröbürüne. Elişi doçent, profesör olacak, adamın yeteneğinebakılmaz. Hatta bakılır da şöyle bakılır: Adam hakikaten

Page 33: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

ciddi araştırmalar yapmışsa, bilime katkılar getirmişse, bilimadamı yolundaysa; O profesör olamıyor. En sonunda diyorki; "Biz bunu beğenmedik." Bitti. "Niye?" Çünkü; birincisiaraştırma işleri, düzen bozulur. İkincisi de, bu ocudur,bucudur, eğilimleri şöyledir, böyledir gibi birtakımzihniyettendir, der.

Eğer gizli bir cemiyet üyesi de olmuşsa, o zaman yürü yakulum.

Hiçbir ciddi ülkede yeteneğine bakılmadan, hatta tamtersinden bakarak adamlar bir yerlere konmaz. KonursaTürkiye gibi olur. Türkiye'de herkesin bir iş yapmak, millete,hatta insanlığa, bilime hizmet etmek yerine; ocudur,bucudur, bu akımdandır, yeni dünya düzencidir veyadeğildir gibi saçmalıklarla kafası meşgul ediliyor. Sana neadam yeni dünya düzenci olur, dindar olur, solcu olur,komünist olur. Adam mesleğinde dosdoğru işler yapıyormu? Yaparken hem bir şeyler yaratıyor, önce milletine,ondan sonra da insanlığa faydalı oluyor mu, sen buyönleriyle ilgilensene. Hayır. Bakılmaz. Türkiye'de genelhava böyledir.

M. Bayraktar: Evet "Bilimsel çalışma yapmak, yaratıcıolmak önemli değil, değer verilmiyor," diyorsunuz.

O. Sinanoğlu: Gerçek bilimsel araştırma yasa gibi bir şey.

Yani yaparsan başına bela gelir.

M. Bayraktar: Zaten son dönemlerde üniversiteleregönderilen yazıların büyük bir çoğunluğu bilimsel çalışmayapılmasını teşvik yönünde değil. Bilimsel çalışma nınteşviki dı şı nda y az ıla r, O. Sinanoğlu: 1970'lerdeTürkiye'deki üniversitelerde bilimsel araştırma havasıbaşlamıştı. Ayrıca bir de yerli sanayiye teşvik vardı. Tabiibu da birtakım uygulamalı dallarda araştırmayıkörüklüyordu. Türkiye'de bir şeyler yaratılmaya başlıyordu.Tabii o zaman düşündüm ki, bu durum bazı dış güçlerin

Page 34: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

hoşuna gitmez.

Hemen tedbirini alırlar. Nitekim ondansonra bu YÖK kuruldu. YÖK

de herhalde kendiliğinden kurulmadı. Böyleceüniversitelerde araştırmalar aniden bitirildi.

Sanayisiz kalkınma olur mu?

M.. Bayraktar: Sanayinin de önünün kesilmesi de aynıtarihe yansıyor.

O. Sinanoğlu: Sanayi de aynı zamanda bitirildi "SanayisizKalkınma" diyerek, aynı Gambiya'da İngilizce rin yaptığı gibiAfrika'da olduğu gibi.

M. Bayraktar: Hocam, Batı'da sanayi olmadan kalkınan birülke var mı?

O. Sinanoğlu: Sanayisiz kalkınma olur mu? Turizm gibiişler pastanın üstündeki pudra şekeridir.

M. Bayraktar: Bizi pudra şekeriyle mi katlandırıyorlar?

O. Sinanoğlu: Hayır. Pastayı yapıp üstüne de pudraşekerini koymalıyız. Pudra şekerini bir üflersin uçar gider,ne pasta kalır, ne pudra şekeri kalır.

M. Bayraktar: Üretimsiz bir kalkınma olur mu?

O. Sinanoğlu: Türkiye'de dünyada üretilen her şey var. Negüzel işte, ne istersen al, bulunmayan yok. Ne istersen var.Abuk sabuğundan çok gereklisine kadar Türkiye'ye ihraçediliyor.

Piringılından bilmem nesinden hepsi var. Fakat üretimnerede? Peki dışarıda hangi Türk malı var? Bazıları Ülker'ekızıyorlar. Ben Ülker'in sahibini de tanımam. Sirketteki

Page 35: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

çalışanları da tanımam. Bir tek markayı tanırım. Neredentanırım? Dünyanın hangi ülkesine gittiysem bir tane Türkmalı görmüşümdür. O da Ülker bisküvisidir. Başka dagörmedim. Başka bir şey bilmiyorum onlar hakkında. Birhaber de görmedim. Bunlar işte şöyle yapıyor, böyleyapıyor, bir melanet karıştırıyor ise; haberim yok.

Borçlandırarak batırma tuzağı

M. Bayraktar: Başka bir malımız yok mu yurtdışında bizim?

O. Sinanoğlu: Hayır başka bir şey göremezsin. Fizikte,yokluktan bir şey var edilemez. Dışarıya hiçbir mal satma.Ama dışarıdan her şeyi satın al. Üstelik gümrük duvarlarınıda kaldırdın.

Neyle alacaksın? Nasıl alacaksın? İçeriden borç alacaksın,o bitince sana dışarıdan borç verecek IMF. Senin dahafazla borç alabilmen için sana yardım edecek. Söyle yap,böyle yap da sana daha fazla borç vereyim ki, daha fazlapiringıl al. Faizini ödemek için, piringıh almak için aldığınborcun faizini ödemek için ve daha daha piringıl alabilmeyedevam etmen için. Markadan bahsetmiyoruz, çatır çuturinsan sağlığına zararlı bir şey. Böyle basit şeyler için IMFseni borçlandırıyor. Ondan sonra faizini ödemek için birdaha borçlandırıyor Borç katmerleşiyor. Artık en basitbakkal dükkanını işleten bir adam bile bu işi bilir. Senborçla alırsan, ama borçlanıp da, o aldığın borçla bir yatırımyapıp da, o aldığın borçtan daha fazlasını kazanmazsanondan sonra o borcunun faizini ödemek için bir dahaborçlanırsan, bu gittikçe büyür. En sonunda batarsın.Batınca ne olur?

Gelirler gırtlağına yapışırlar. Borcunu öde, diye. Yok param,dersin.

Ne olur o zaman? Neyin varsa haciz koyarlar. Dükkanın?haciz koyarlar önce, sonra toprağın, tarlan varsa ona dahaciz koyarlar.

Page 36: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Stratejik kuruluşlarını yabancılara satarlarÖrneğin, Telekom, THY

gibi. THY dünyadaki birçok havayolları arasında en iyisidir.Hizmeti iyidir, her yere gidiyor, koltuklan geniş ve rahattır.İsviçre Havayollarından, Fransız Havayollarından dahamükemmeldir. Geçen Amerika'ya gidişimde THY'da yerbulamadık. Amerika'ya Fransız Havayollarıyla Parisüzerinden gittik. Uçakta perişan olduk. Uçağın dökülüyorher tarafi. Koltuklan küçü cük daha fazla yolcu taşımak için.Hatta uçakta Fransız çalışanlara dedim ki; "Sizin FransızHavayolları tüm havayollarından beter, bu nasıl iş?" Böyledeyince personelin gururuna dokundu. Ne demek, dedi.Kötü olduklarını kabul etmek istemedi. Çünkü, ulusalhavayolları her milletin gururudur.

Ayrıca stratejik öneme de sahiptir. Sen ulusal havayolunu,telekomunu, enerji kurumlarını nasıl yabancılarasatabilirsin?

M. Bayraktar: "Ama THY, Telekom, vs. kamu kuruluşlarızarar ediyor," diyorlar.

O. Sinanoğlu: Hayır. Bazı kurumlara önce zarar ettiriyorlar,sonra bedavaya satıyorlar. Kime satıyorlar? Zararetmesinin sebebi, çiftlik gibi oralara kendi adamlarınıyerleştirdikleri içindir, kötü yönetimdir. Simdi özelleştirmeyegelelim.

Özelleştirme ve küreselleşme

Tabii özelleştirme lâfı, aynı küreselleşme lâfları gibi dışarıdaüretildi. Türkiye'de duyulmadan belki en az beş sene önceİngiltere'de, bilhassa Amerika'da bu kavramlar üretildi. Beno zaman bunları gazetelerden okuyorum. Bu tip lâflar icatedildiği zaman birkaç akademisyene kitap yazdırırlar.İçimden diyorum ki, "Herhalde bir şeyler hazırlanıyor."Aradan beş on sene geçiyor. Dünyanın birçok ülkesinde,arkadan Türkiye'de bu kavramların propagandaları başlıyor.

Page 37: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Sanki Türkiye'de birileri icat etmiş gibi millete satmayabaşlıyorlar.

Özelleştirme iyi bir şey olabilir. Özelleştirmeye karşıdeğilim. Devlet bütün işleri, ticareti beceremez. Bu herülkede böyledir. Devlet hakikaten ticaret mi yapacak?Komünizm de çöktü.

Vahşi kapitalizmdeki gibi olmayacak, ama zarar etmemekiçin daha düzgün iş yaparlar, sorumluluğu olur. İşte, bunakarşı değiliz. Ama sanayi Türkiye'nin birikimi, Atatürk'ünzamanında Türkiye'nin hiçbir şeyi yokken ve millet perişanhaldeyken, dişinden tırnağından artırarak çelik fabrikalarıkurmuş. Her şey yolundayken önce yatırım yaptırma,büyütme, genişletme, teknolojiye uydurma. Ondan sonrakasıtlı bir şekilde zarar ettir. En sonunda da "Zarar ediyor,devlet bunlardan kurtu−lursa, her şey yoluna girer," diyereksat. Kimisi de sahiden zarar ediyor. Evet, kimisindeyolsuzluklar oluyor. Çünkü, yeteneğine göre değil onunbunun adamını tayin ederler, demiştik. Asıl mesele deoradan kaynaklanıyor.

Bastaki partiden birilerinin adamları KiT'lere dolduruluyor.

Özelleştirme; ama nasıl?

Özelleştirmeyi nasıl yaparsın? Yüzde 49'unu borsayaaçarsın ve kendi ülkendeki ahalin veya kendi ülken−dekiyerli şirketlerin hissedar olur. Özelleştirme önce bu manadaolur. Ama nerede görülmüş ki, sen hem de stratejik hayatiönemi olan bir kuruluşu özelleştirme diye çıkarıyorsun.Amerika'nın iki veya üç tane en büyük şirketinden bir tanesialacak şartıyla özelleştiriyorsun. Nerede görülmüş böyle birşey. Yabancılara peşkeş çekiyorsun. Bir de ucuzakapattırıyorsun zarar ediyor bahanesiyle.

Ek olarak, sistemli olan bir şeyi parçalara ayırıyorsun.

Page 38: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Mesela, bir fabrika şunu yapıyor, diğer madenleri de başkafabrika işliyor. İkisinin birbiriyle iletişimli çalışması gereklidir.Ama, fabrikanın bir kısmı kâr ediyor. Bunları parçalaraayırırsan tek başına hiçbir iş yapamaz hale geliyor. Onlarıtek tek bedavaya satıyorsun.

Alan da zaten tasfiye ediyor, kapatıyor. Yabancılarasatılması şartıyla özelleştirmeye çıkarıyorsun. Sonundasatacak bir şeyin kalmıyor.

Türkiye'de kastedilen Özelleştirme budur. Borcuödeyemiyorsun, faizini de ödeyemiyorsun. Sonunda neoluyor? Özelleştirme diye satılması gerekse bile satılırkenaldığın parayla başka yatırım yapılır. Aldığın para faizödemeye giderse ne olur? İki gün sonra o para da gider. Busefer malın da gider.

Sonra ne oluyor?

Hazine arazilerini veyahut da büyük tarım arazileriniyabancılara satmaya başlıyoruz. Yalnız GAP'ta değil,Eskişehir'de, Kırşehir'de, Niğde'de onbinlerce dönümü biriki tane yabancıya satıyorsun. Güney Amerika ülkelerindeMuz Cumhuriyetlerinde olduğu gibi. O ülkelerde milletinkendi yiyeceğini yetiştirecek bir karış toprağı kalmıyor ve açkalıyorlar. Sadece tek ürün muz, tek ürün kahve yetiştiriyoryabancılar. Tüm ürünü de dışarıya satıyorlar.

Ülkenin halkı da çok az miktarda para için köle gibiçalışıyor. Bu ülkelerin yazarları dışarda kitap yazıyor, budediklerimin hepsini ayrıntılı yazmışlar.

Tarımı tek ürüne bağlama tuzağı

M. Bayraktar: Nasıl yapıyorlar? Orada belli bir ürün müyetiştiriyorlar?

O. Sinanoğlu: Tek ürün. Yabancı şirket bütün arazide tekpatates yetiştirecek Kırşehir, Niğde'de. "50 bin dönümü tek

Page 39: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

bir şirket almış. Aynısını Filipinler, Portoriko gibi ülkelerdeyaptılar. Birkaç tane Amerikan şirketi bütün arazilerine elkoyuyor, bir de terör çıkarırsa ucuza kapattırıyor ayrıca,neredeyse bedavaya. Sonra burada tek ürün yetiştiriyor. Oürünü yetiştiren şirket yabancı, toprak yabancının olmuş.Orada yetiştirdiği ürünün hepsini götürüp dışarıda satıyor.

Bütün para yabancı şirkete kalıyor. Bizimkilere ne kalıyor?Bazıları "Bu yolla Türkiye kalkına−cakmış," diyor. Türkiyebununla kalkınmaz.

Senelerce önce tüm makalelerimin olduğu "Bye ByeTürkçe" kitabında yazdık.

30 sene evvel yazdım ki; adım adım yaparlar en sonundaTürkiye değil; Türkiye'deki yabancılar kalkınmış olur.Ahaliye ne olur? O zaman benzer ülkelere bakın.Türkiye'de kimsenin başka bir ülkeyle kendisinikarşılaştırmaya hali yok ki birbiriyle dalaşmaktan. Bilimadamı, devlet adamının başdanışmanı iktisatçı, bilimseldanışmanı geçinenler açın da okuyun bakalım. Milletebunları anlatın. İki tane rakam göstermekle ortaokul çocuğugibi bilimsel mi olunuyormuş?

Tabii, bu cümlelerde birilerini kastediyoruz. Seyrediyorsakendisi anlıyordur. O ülkelerdeki yazarları, bilimcileri.Yabancı büyük şirketler tek ürün yetiştiriyor, alıyor hepsinigötürüyor. Kendi ülke insanının gıdasını yetiştireceği birkarış toprağı kalmıyor. Üstelik tek ürün yetiştirdiği içinçevre, hava ve toprağın kimyası bozuluyor. Tarımsalilaçlarla ahali de zehirleniyor.

Ruslar Özbekistan'da aynısını yapmıştı

Ruslar da Özbekistan'da aynısını yapmış. Özbeklerağlaşıyor. Tek pamuk, başka bir ürün yetiştirilmiyor.Oradaki herkes de kanserden, zehirli ilaçların etkilerindenkınlıyor. Çocuk ölümleri son derece artıyor. Tüm bunlardünyada bilinen şeyler, bir sürü milletin başına gelmiş.

Page 40: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Simdi Türkiye'de de aynısını yapmaya başlıyorlar.

M. Bayraktar: Su anda GAP bölgesinde toprak satınalmaları yoğun bir şekilde gündemde.

O. Sinanoğlu: Beş sene önce Urfa'ya konuşma yapmayagitmiştim. Oradaki ahaliye "Topraklarınızı yabancılarasatıyormuşsunuz. Doğru mu?" diye sordum. Bir de baktıkdoğruymuş, daha beş sene evvel.

Vatan topraklan yabancılara satılıyor

Arada gazetelerde de görüyoruz. Niğde'de, Kırşehir'de 50bin dönüm (... .) şirketine satılmış, tek ürün yetiştirecekmiş.Kafadan uydurmuyoruz tüm bunları. Peki millete nekalıyor? Millete ne kalır biliyor musun? Eğer sana izinverirlerse, şanslıysan, eline bir karne verirler Filistin'deAraplara olduğu gibi, o zaman sen kuyruğa girip o yabancışirketin tarlasında en adi ırgatlığı ve çok düşük,süründürecek bir ücretle çalışmak için kuyruğa giriyorsun.Türkiye'de de olacağı bu. Birçok ülkede oldu. Kenditoprağında en düşük, köle seviyesinde ırgatlık yapmak içinadamların kapısında kuyruğa giriyorsun, yalvarıyorsun.

M. Bayraktar: Bu kadar zengin imkanları, topraklan,arazileri olan bir ülke nasıl bu hale düşebilir?

O. Sinanoğlu: İkinci Dünya Harbi oldu, millet birbirini yedi,bütün Avrupa aç kaldı. Her iki tarafı birden Türkiye besledive hazinesi de altınlarla doldu. Ondan sonra Amerika geldiboşalttırdı.

M. Bayraktar: Simdi bu kadar zengin bir ülke, etrafıdenizlerle çevrili, yer altı zenginlikleri var.

O. Sinanoğlu: Türkiye'nin daha fakir olduğu bir dönemde,Türkiye'de açlık vs. olmadı. Türkiye paçayı kurtarıyordu.Niye? Çünkü herkes kendi yiyeceğini bahçesinde,tarlasında yetiştirebiliyordu.

Page 41: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Tarımı ve hayvancılığı vardı. (... pringıl gittikten sonra,video CD'ler ortadan kalktıktan sonra onlar olmadığızaman, yani şimdi senin dostların (...) olmazsa, ekmeğinolmazsa, o zaman öbürleri mühim değil. O zaman onlaryoktu, ama bunlar vardı.) M. Bayraktar: Sizin geldiğiniznokta su: Türkiye bu gidişle kalkınamaz, kalkınmanın önükesilir ve tamamen yabancı sermayeyle dışarıya bağımlıhale gelir. Sunu soracağım hocam: Türkiye'de üniversiteler,bilim adamları, profesörler, iktisatçılar var. Bir dekalkınmayan bir Türkiye var. Neden bunlar bir araya gelipde siyasetçilere bir model önermiyorlar? Niye hala milligelirimiz kişi başına 3 bin dolar da işte Amerika' nınki 30 bindolar?

O. Sinanoğlu: "Kaç sene evvel milli gelir şu kadardı, şimdi3 bin oldu aslında kalkındık,"diyorlar. Ancak, bugünkü 3 bindolar, 30 sene evvelki 300 dolardan daha az değerdedir.Amerika'da da enflasyon oldu. Eskiden 2 bin dolarla enpahalı arabayı satın alabilirken, şimdi o araba 60 bin dolar.25 bin dolara çok büyük bahçeli ev alıyordun, şimdi o evler500 bin dolar. 3 bin dolan o zamanki değerlere çevirirsen300 dolardır. "Yabancı sermaye gelecek, küreselleşeceğiz,gümrük birliği yapacağız. Böylece kalkınıp,zenginleşeceğiz" edebiyatı doğru olsaydı. Bu edebiyat da1950'lerde Atatürkçü siyasetin değiştirilmesiyle veAmerika'nın buraya gelmesiyle başladı. Ama Atatürkzamanında yabancı sermaye deyince herkeste bir tepkioluyordu."Gene kapitülasyon geliyor," diye bütün millettepki gösteriyordu. Diyorlardı ki; "Ancak yüzde 49 paylayabancı sermaye gelebilir. Kontrol bizde olacak. İştebununla kalkınacağız. Sanayiler kurulacak, teknolojigelecek." Peki, ne geldi?

50 senedir bu martavalları duyuyoruz, milleti uyutuyorlar.

Anlatmıyorlar da kalıp gibi söylüyorlar. Ne oldu söyleyinbakalım. 50 senedir hangi sanayi kuruldu? Mevcutsanayilerimiz söküldü, götürüldü, batınldı. Ondan sonra netarımımız kaldı, ne hayvancılığımız kaldı. Simdi ne fabrikan

Page 42: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

kalacak. Ne bir üretimin var. Sanayi diye ortalıktadolaşanlar montaj yapıyor. Bu durumda Fransız malınıboykot edemezsin, Ermeni yasasını kabul etti, diye. Adammakinanın bir parçasını gön−dermeyiverir.

Senin Türkiye'de tüm işlerini bir anda durdurur. Çünkü dışabağımlısın.

M. Bayraktar: Tam bağımlı oluyorsun her şeyinle.

O. Sinanoğlu: Tamamiyle bağımlısın. Biz kalkınmadık, bizgeriye doğru hızla gidiyoruz. Bu edebiyatta önemli olan şu:Eğer yeni .dünya düzeni, AB, küreselleşme, herkesİngilizce öğrensin, yabancı dille eğitim olsun doğru olsaydı50 senede iyi bir sonuç görülürdü. Tamamiyle tersinegittiğine göre başka bir şey demeye lüzum yok. Bunlarınhepsi yalandı, millete yutturmaydı. Sadece alıştıra alıştırayalanları söylüyorlardı. Simdi birden söylemeye başladılar.

Çünkü herkes yalanlara inanmaya başladı yavaş yavaş. Veşimdi artık o kadar inanıldı ki her tarafta yapacak bir şey depek kalmadı.

Bayraktar: Özellikle üretimsiz bir kalkınma modelininTürkiye'ye dayatılmaya çalışılması insanın kafasında çoksoru işareti oluşturuyor.

1993 yılında TV'de yayın yaparken benzer programlaryapıyordum. Üç tane profesör vardı da; bir tanesi çokilginçti. Makine bölümünde profesör. "Trabzon nasılkalkınır?," konuşuyoruz. Profesör, Trabzon'un balıkçılıklakalkınacağını anlatmaya başladı. "Siz benim bildiğimendüstri, üretim profesörüsünüz. Ben isterdim ki, üreterekkalkınma modelini bana anlatın Su anda balıkçılarprograma bağlamalar nasıl hüngür hüngür ağladıklarınıbize anlatsalar. Nasıl bu kadar dar düşünebiliyorsunuz?"

dedim. Aradan 10 yıl geçti ve bir başka bilim adamıylakarşılaştım.

Page 43: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Siz de "Üretim, üretim!" diyorsunuz, dünya çapındakimyada, fizikte, matematikte çalışmaları, ödülleri olan birbilim adamı olarak.

Üretim; ama nasıl?

O. Sinanoğlu: Üretim deyince de, daha fazla arabaüretelim.

Yollan tıkayalım, havayı kirletelim. O anlamda değil. Üretimdeyince "her türlü üretim" diyoruz.

Biz tarım ülkesiydik. Geleneksel binlerce senelik muazzambir hayvancılığımız vardı. Yoğurt vs. icat eden millet biziz.Batı'da bile bu ürünlerin adlan Türkçe. Simdi bunlarıbulamıyoruz, dışarıdan satın alıyoruz. Hem de eskidentarımla hiç alâkası olmayan ülkelerden alıyoruz. Değil mi?Üretim deyince, eski usûl, aynen gitsin demedik tabii.Nitekim Atatürk bunların hepsini düşünmüş. Tarım içinkurumlar kurulmuş, araştırmalar yapılmaya başlanmış. AmaAmerika buraya geldikten sonra araştırma, ta−nmda,hayvancılıkta, sanayide, bilimde olsun hepsi kalktı. YÖK'tensonra da iyice bitti. YÖK bu işler için kuruldu herhalde.Çünkü YÖK'ten sonra üniversiteler araştırma yapma yerine,bir dershaneye çevrildi. Hocalara "Ders verirsen paraalırsın, saat başına. Araştırmalarını yabancı dilleyayınlarsan doçent, profesör olursun. Türkçe yayınlarsanaraştırmana daha az puan veririz, "denmeye başlandı.Onun için hocalar 40 saat ders veriyormuş.

Araştırmanın yapılmadığı dershane gibi üniversite olur mu?

Türkiye'de üretim dediğimiz zaman "bir şeyler ya−ratma"yıkastediyoruz. İster tarımda, hayvancılıkta, sanayide olsun.İsterse fikir, bilgi, araştırma alanında üretsin. Hepsinikastediyoruz. Ama bunların hiçbiri bırakılmadı. Millet aptalda onun için mi yok? Hayır efendim. 50'lerde Türkiye'dençıkan dünyaca meşhur bilim adamları her konuda bir sürüişler yaptılar. 70'lerde bile birkaç gerçek bilim adamı

Page 44: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

yetiştirildi. Sağ−solla üniversiteleri batırmaya başladılar .

Milleti sağla solla oyaladılar

Milleti sağ−solla uğraştırmaktan bilimle uğraşamaz halegeldiler. YÖK kurulduktan sonra kimine "faşist" dediler,kimine "komünist" dediler. Aslında ister sol, ister sağ olsun,ama milli gayelerle çalışan, bilime gece gündüz katkılarsağlayan gençler yetiştiren, Türkçe bilim dilini geliştirmeyeçalışan sağdan soldan insanların hepsini harcadılar,perişan eltiler. Kimi onun yüzünden öldü.

İsimlerini bile verebilirim. Bunları dağıttılar, sonra YÖK'ükurup ve ondan sonra da işi iyice çığırından çıkardılar. Hergün geriye gitti. Bu yeni dünya düzencilerinin, İngilizmu−hiplerinin, Amerikan mandacılarının bugünkü devamlarıolan ve devamlı böyle hakim mevkilere konulan herkuruluşta oralara getirilen insanlar haklı olsaydı Türkiye ilerigiderdi. Türkiye hangi konuda ileri gitti? İşte bir iki konudarekor kırdı. Gazetelerde yazıyor, herkes alay ediyor.Dünyada sıfırı en çok olan parada rekor Türkiye'de.

M. Bayraktar: Sıfırı bol olan adam da çok olduğu için.

O. Sinanoğlu: Birçok şeyi sıfırlamakta rekor fardık. Bualçakların dedikleri eğer doğru olsaydı, millet için faydalı birşeyler düşünüyor, yapıyor olsalardı, azıcık bir şeylerde birgelişme olurdu.

Hepsi tersine gittiğine göre bunlar Batı'nın maşaları olarakTürkiye'yi batırmak için çalışmışlardır ve çalışmaktadırlar.Bunlardan kurtulmadıkça Türkiye'de hiçbir şey olmaz.

M. Bayraktar: Tabii hocam dedikleriniz çok doğru. Ayrıcabir çözüm önerisi de getiriyorsunuz. Siz bilimsel çalışmalarıolan, dünyaca tanınmış bir bilim adamısınız. Bir başkaülkede olsanız herhalde o ülke, "bu ülkeyi nasılkalkındıralım?" diye bir çalışma yapmaya başlasa, heraldesizden faydalanmak ister.

Page 45: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

O. Sinanoğlu: Kaç ülkede yaptık. Hâlâ da dış ülkelerdendiyorlar.

M. Bayraktar: Amerika'nın 300 yıllık tarihinde en gençyaşta profesör olan bir insansınız, Türksünüz, muazzambilim adamısınız. Su Türkiye'yi kalkındırma hamlesiyapacağız, ne diyorsunuz, demediler mi size hiç? Gereküniversitede gerek siyasette.

O. Sinanoğlu: Derler mi? Hayır efendim. Benim en kötüdoktora veren Yunanlı (Buna Türk öğrencilerimden dahafazla iyilik ettim. Evladım gibi davrandım. Amerika'dadoktora yaptırdık Yale Üniversitesinde, ama en berbatıydı.Bir de ahlaksız çıktı, bizim gruptaki başka öğrencilerinçalışmalarını çaldı.) Adam Yunanistan'a döndükten sonraYunanistan'da, hem de babamın memleketi Selanik'te,"Yunan hükümeti bunun adına "Atom Fiziğini AraştırmaEnstitüsü" kuruyor. Bu üstelik öğrencilerimin en kötüsüydü.

M. Bayraktar: Sizin adınıza yok mu Türkiye'de biraraştırma kurumu?

Gizli eller engelliyor

O. Sinanoğhı: 40 senedir Türkiye'ye gele gide uğraşauğraşa her hükümet zamanında millet için bir şeyleryapmak için yırtınıyoruz. Nereye gitsek eksik olmasınlar herparti zamanında, hangisi olduğu mühim değil. Çünküpartilerin hepsi aynıdır. Efendim bize bir iltifat, hemen hepsirandevu verir, Başbakanından Cumhurbaşkanına kadar.Önceki dönemlerden bahsediyoruz. Simdi Ankara'dapolitika yapmaya niyetimiz yok. "Vay efendim medarıiftiharımız buyurun Oktay Bey" derler. Çay içeriz, çikolatayeriz kristal şekerlikten Bakan odalarında. Kaç kere bunlarıgördük. "Aman efendim, şöyle yapalım böyle yapalım,"derler. Biz mevki istemiyoruz.

Hükümet geliyor, senelerdir konuşmalarımı dinleyip debenden duydukları şeyler konusunda bari hükümete gelince

Page 46: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

"Gel de bir istişare edelim eğitim, bilim, dil konusunda,"demezler. Daha geçen hafta Ankara'da oldu. "Galiba budaha ciddi," dedim. Bir sürü iltifat şöyle yapalım böyleyapalım. Aman ne olur gel. Makam da istemiyoruz.

Makamsız olsun, bedava olsun. Sonra 3 hafta sonragidersin −40 senedir başıma geldiği gibi o cemiyetlerleilgili− aynı adam, bu üniversite rektörü de olabilir. Meselâbirkaç sene evvel bir rektörle oldu. Ondan önce bilmem nebakanıyla, devletin çok önemli bir kuruluşunun başındakiadamla oldu birkaç hafta evvel. Her devirde her türlü yerdebu olur. Hatta yanımda ikinci adamını çağırıp bir sürütalimat verdikten sonra

"Bak şöyle yapalım, bak falancayla bu işi devam edin, birşeyler kurulsun," derler. Üç hafta sonra ses yoktur.Merhaba deriz, adamlar bizi tanımaz. Neredeyse merhabademez. Yahut da en kötüsü telefona çıkmaz,konuşamazsın bile. Daha kibarı görürsün oturur iki saat çayiçersin. O arada hemşerilerine, gelene gidene çaycılık,hademe işleri bulurlar. Bir iki saat sonunda dayanamazsın,dersin ki, "3 hafta evvel görüştüğümüzde bazı konulardatalimatlar vermiştiniz. Sunları yapacağız demiştiniz," derim."Ha öyle mi demiştim. Hayır, hatırlayamadım," vs. diyerekyumuşakça başlarından savarlar. Çünkü, bunlar benimlegörüştükten sonra bir yerlerden emir alırlar. Belki dehakikaten, bir şeyler yapmak ister. Fakat bir yerdenkulağına bir emir gelir. "Yeni veri varmış efendim," rektörünbiri iki sene evvel bana böyle diyor. "Önce şu araştırmalarıyapalım, bilimde atılım yapıp, bir Türk Üniversitesini meşhuredelim," dedi heyecanla. Bir ay sonra gittiğimde "Öyle midedim?" dedi. Nasıl insan bu kadar değişir söylediklerinihatırlamayacak kadar şaşarım. "Efendim yeni veriler var,"derler. Nedir bu yeni veri? Yeni verileri söylemezler amaben tahmin ederim. Bunlar tesadüfen olmuyor. Bunlarbenim şahsımla da ilgili değil. Ben ne bir partideyim, nepartizanlık yapmışım, ne sağcılık solculuk yapmışım. Benimzaten bir tek partim var, o da bütün Türk milleti. Bütünmillete hitap ediyorum ve bütün millet de Allah razı olsun,

Page 47: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

bizi sevgiyle kucaklıyor. Yoksa zaten insan duramazburalarda.

"Efendim yeni veriler," derler. Ben size söyleyeyim yeniverileri. Söylemiyor da tabii. 40 senedir oluyor. Bakıyorlar,bu adam bir şeylere bulaşırsa yeni fikirler üre tir, bir şeyleryapar, gençleri de üniversitede heveslendirir. Millet kafayıçalıştırmaya, bir yerlere doğru yönelmeye, bir hedeflergerçekleşmeye, milli bir işler olmaya başlar. Kısacası, .birgelişme olmaya başlar. Aman bu adamı bir yerebulaştırmayın. Zaten bir de "Türkçe eğitim−bilim" diyor, diyekulaklarına fisıldanır.

Tabii açık olarak "bu iş olmaz" diyemezler. Taktikkullanırlar.

Mesela sağ sol davası varken konuştuğun a−dam solcuysa,−sağ sol hepsi palavra, hepsi Amerika'dan ithal lâflardır−veya solcu biliniyorsa, biri gider kulağına "Efendim bufaşisttir," der. Adam düşünmez "Bu adam faşist olmak içinne yapmış. Ne demek faşist, niye faşist" diye bir sorgulamayapmaz kafasından.

Ezberci eğitimle yetenekler köreltilmiş

Bu eğitim sistemiyle ezberci beyinler yetiştirildiğindenmillette sorgulama yeteneği köreltilmiştir.

Eğer adam sağcıysa, bu sefer de "Bu komünisttir. Rusya'yada gitti geldi." −Oysa bilim akademisi davet etmişti bizi vetüm bilimsel kitaplarımı Rusça'ya çevirmişlerdi. −Son beşaltı yıldır bütün millete hitap ediyoruz. Her TV kanalına ayırtetmeden çıktık. Geçen haftada İşçi Partisinintelevizyonundaydık. Fakat orada bir tuzak programhazırlamışlar. Tuzağı fark edip, üç dakikada milletin hayatiönemdeki meselesi olan Türkçe eğitim konusundasöyleyeceklerimi söyleyip, hemen ayrıldım. Meğerse enbaşarılı program olmuş. Herkes bana diyor ki,"3 dakikadaşimdiye kadarki en iyi programını yaptın."

Page 48: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Aslında o TV iyidir. Orada yanlış biri denk geldi herhalde.Ayırt etmeden tüm kanallara çıkıyoruz. Diyorlar ki "Vayefendim dinî kanala nasıl çıktın?" Cevabım "Televizyonundini imanı mı o−lurmuş? Elektronik yayın aracıdır," oluyor.Sen benim dediğimi dinleyip muhakeme edeceksin. Hangikanal beni davet ederse o kanalda konuşurum. Ayarlı basınyayın televizyonlarına da çağırın, orada da konuşurum.Ama davet etmezler. Çünkü söyleyeceklerim onlaradokunur, çıkarlarına ters düşer.

M. Bayraktar: Medyanın da çok ciddi zararları oluyorkamuoyuna.

O. Sinanoğlu: Medyanın Türkçe'si basın−yayındır. Medyaayrıca "orta, münasip, bir işe yaramaz" demektir. Durumunagöre bir şeyler derler, bir yerlerden emirler gelir. Cemiyetüyeleri herhalde bir yerlerden söylüyorlar. Bunun içinparanoyak olmaya lüzum yok, mal meydandadı r.

Vatan millet için çalışan bilim adamlarının başına gelenler

Bizim gibi vatan millet için bir şeyler yapmaya çalışan,başka bir dalda bir adamla tanışıyoruz. Adam sohbetarasında konuşurken diyor ki, "İşte falancaya gittik. Sonrahiç ses çıkmadı."

Adam çok büyük buluşlar yapmış. Çok eski yazıtlarıokumuş, dünyanın birçok yerinde en eski yazıtları okumuş,çözmüş ve Türkçe olduğunu keşfetmiş. Çünkü dünyanın eneski kavmi ve en eski dili Türkçe'dir. Adam önyargısızçalışarak Batılıların bir türlü sökemediği yazılan okumuş.Nasıl okumuş? Çünkü sökmeye çalışırken her dillekarşılaştırmış, Slovence dahil.

Baldılar bir tek Türkçe'yle karşılaştırmamışlar. Niye?Korkuyorlar, ya Türkçe çıkarsa diye. Bu adam da gitmişTürkçe'yle karşılaştırmış.

Page 49: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Çünkü, Türkçe'nin her lehçesini biliyor. Uygurca'sını,Çince'sini de biliyor. Bu dilleri karşılaştırınca yazının Türkçeolduğunu ispat ediyor. Kitaplar yazıyor. Adamı Türkiye'deaforoz ediyorlar. Başka ülkede olsa adamı madalyalaraboğarlar. Heykelini dikerler. Türkiye'de de aforoz ederler.Niye? Türk tarihini ortaya çıkarıyor, diye.

Dünyanın tarihi değişecek bu yazılar okunduğu öğrenildiğizaman.

Biz de Türkçe'yi ortaya çıkarıyoruz. Kendi memleketinde enbüyük suçu işliyorsun. O Türk tarihini çıkarıyor ortaya, bizde Türk dilini ön plâna alıyoruz. Türk dilinin özellikle milletebilim dilinde ne kadar muazzam bir dil olduğunu dünyadaanlatmamız, birilerinini şi n e yar amıy or.

Bu adam diyor ki, "................devlet dairesine götürdü ler,okuduğum yazılarla ilgili. Biz şöyle yaparız, böyle yaparız,bütün işleri hallederiz. Sana gereken imkanları sağlarız, buaraştırmaların yayınlanabilmesi için dediler"

diyor; "Birkaç hafta hiç ses çıkmadı, gene bir telefon ettiksorduk, gittik. Adamlar benimle konuşmuyor. Birkaç kere .

aradım telefona çıkmıyorlar." diyor. Ben de "Günaydın,aynısı bana 40 yıldır oluyor," dedim.

M. Bayraktar: Hocam yeni veriler.

O. Sinanoğlu: Günaydın, yeni veriler diyorlar. Türk dili,Türk tarihi, milli hedefler gibi işlerle uğraşıyor. Bazılarına dabu yeni veriler çok etkileyici olup menfi tesir yapar.

M. Bayraktar: Hocam, açıklayıcı bilgi vereyim müsaadeederseniz. Bahsettiğiniz kişi Kazım Mirşan. Maa lesefkamuoyu bilmiyor. Gizli bir hazine. Türkiye'nin şu andayaşayan en büyük dil bilimcisi. Gerçekten büyük bir dilci veTürk tarihinin yeniden yorumlanmasında çok ciddi buluşlarve çalışmaları olan bir insan.

Page 50: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Kazım Mirşan, matematik

O. Sinanoğlu: Ben yeni tanıştım. Millet bunları duysun,uzmanlar tanısın diye, İstanbul'da bir konuşmadüzenlediler.

Hakikaten bir sürü uzman da geldi, dinledi. Adam 150 tanede saydam gösterdi yazıtlarla ve çözümleriyle ilgili. Buadamla bizim ortak noktamız ne? Üstünde çalıştığımızkonuların ortaya çıkmasını, yayılmasını istemiyor veçemberin dışına atmak istiyorlar. Örneğin, eskidenkomünist olsaydım, bugün ayarlı basın yayında bir köşeyazan ve Tv'de sunucu olur, boğazda villada otururdum.Demek ki değilim ve değildim.

Bizim bir tek ortak noktamız var. Tüm bunlar matematiktir.

İki çizginin kesiştiği yerde bir nokta vardır. Matematiktir bu.Başka nokta yok. Nedir biliyor musun? Adam Türk tarihiyleuğraşıyor, ben Türk diliyle uğraşıyorum, Türk millieğitimiyle, hedefleriyle, araştırmasının bir şeyler olması içinuğraşıyorum. Ortak noktamız sadece bu millet içinuğraşmamızdır.

Aforoz ediliyoruz

Biz ikimiz de aforoz ediliyoruz. Bunlar da paranoid lâflardeğildir. Öyle diyenin de (....)!.Öyle bir şey diyen ayarlıdır.

Atatürk'ün kurduğu kurumlan Türk tarihiyle,

Türk diliyle uğraşılsın, diye kurmuştu. Bu kurumların içleriboşaltılarak, amacın tam tersine çalışan kişiler basmagetirildi. 80'den sonra YÖK kurulurken bir taraftan da bukurumların sahteleri kuruldu.

Bunların başına milliyetçi denen bir takım adamlar kondu.Bir tanesini duyduk, bak burada söylüyorum. İsimvermiyorum ama kim olduğunu anlayacaksın. Adamı ben

Page 51: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

hiç tanımıyorum, adını bile duymadım, şimdi vekaleten birkurumun başında bulunuyor. Bilkent'ten iki tane öğrencigitmiş bu adama. Demişler ki, "Biz Türk dili üzerinearaştırma yapacağız. Türk dili deyince burası aklımızageldi. Bilgi verin, destek olun, bize." Bu arade benimadımdan söz etmişler. "Oktay Sinanoğlu hoca da böyleböyle diyor, yazdı, onu okuduk," demişler. Bir de demişlerki, Türkçe'nin tarihi konusunda Kazım Mirşan isminde biriaraştırmalar yapmış, eski yazıtları Türkçe'yle okumuş,"demişler. Bu ayarlı adam oraya daha yeni geldi, adını hiçduymadım. Adam da beni şahsen tanımaz. Bak ne diyor:−ibret olsun diye söylüyorum, şahsım hiç mühim değil−"Oktay Sinanoğlu'yla Kazım Mirşan'in lâfinı edecekseniz,biz sizle hiçbir şey yapmayız," demiş, işte böyle birmemlekette yaşıyoruz. İçinden bu kadar fethedilmiş biryerde yaşıyoruz. Ve Kazım Mirşan'ın ben o zaman adını dabilmiyordum.

Ortak noktamız, ikimiz de bu milletin tarihi, dili ve millimenfaatleri için çalışır ve çırpınır oluşumuz. Başka ortaknoktamız yok.

M. Bayraktar: Kazım Mirşan hoca diyor ki, Orhun Yazıtlarıyanlış okundu. Doğrusu, budur, benim okuduğum gibidir,daha önceki Rusların diğer filologların okuduğu yanlıştır.Siz diyorsunuz ki "Türk dili, aman İngi lizce'yebulaşmayalım, kendi dilimizi konuşalım, kendi dilimizdeyazalım çizelim, bilim yapalım." Bundan niye korkuyorlar ki?Siz çok korkulacak bir şey mi söylüyorsunuz?

O. Sinanoğlu: Çok önemli bir konuya geldik. KazımMirşan'ın Orhun Anıtları şöyledir veya böyledir demesiönemli değil.

Türkçe matematik gibi bir dildir. Aslında bilim matematikgibi dil olan Türkçe'yle çok daha iyi oluyor. Bilim adamıolarak çok kolay ispatlayabilirim. Bir sürü İngilizceyayınımız, başka dillerden, Türkçe'den bilimselmakalelerimiz var. Türkçe ile bilim yapmak çok hârika

Page 52: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

oluyor. Buna karşı çıkacak adamın önce bir kere Türkçe,İngilizce veya ikisinden birden veya başka dilden araştırmayapmış olması lâzım. Önemli bir kuruluşun tepesindeolanlardan bir iki ses çıktı. Onlar da araştırmayı ne Türkçeyapmış, ne İngilizce yapmış kişiler. Sadece bir şeylersöyleyip kafa karıştırıyorlar.

Rozet Atatürkçüleri

Söylediklerimin ayrıntısı önemli değil. Önemli o−lan bizimTürk kültürü, Türk dili, Türk tarihi, milli hedefler konularıylauğraşmamızdır. Biz Atatürk'ün dediklerini söylüyoruz veAtatürk'ün tarih ve dil konularında yaptıklarını ve dediklerinimillete hatırlatıyoruz. Özellikle de Atatürkçü geçinenlere"Rozet Atatürkçülerine" hatırlatıyoruz.

M. Bayraktar: Karşı çıkanlar arasında Atatürkçüler de var.

Siz dil dedikçe, tarih dedikçe onlarda başka şey söylüyorlar.O zaman burada bir kavram kargaşası oluyor. mazsa neolur? Bir Batı ülkesi dinine, kültürüne sahip çıkmazsa,meselâ Almanya ne olurdu? Veya Amerikan toplumu neolurdu? Böyle bir örnek var mı? Kendisine ait değerlerireddedip, çok yüksek bir düzeye gelmiş, kalkınmış birtoplum dünyada var mı?) O. Sinanoğlu: Tüm bu konulansizinle yaptığımız başka programlarda da, başka kanallardada çeşitli sağın, solun, o kesimin, bu kesimin her kesimingazetelerinde, dergilerindeki yazılarda, mülakatlarımızlasenelerce millete anlatıyoruz. Bir de Türkiye'nin hertarafında konuşmalar yaparak anlatıyoruz Elhamdulillâh.Milletimiz zaten bazı şeylere susamış. Eksik olmasın, milletbu işlere bayağı ilgi gösteriyor.

Batı'nın Türk sorunu var

Batı'nın Rusya'sından Avrupa'sının her ülkesi, Amerika'sınakadar bütün Batı'nın bir tek derdi var Türkiye ile ilgili. Bunubileceğiz. Bunu bilmezsek temel varsayımı bilmiyoruz,sayılır. Oradan da matematik gibi sonuç çıkaramazsın,

Page 53: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

yanlış sonuç çıkarırsın, ıvır zıvırla uğraşırsın. Bunubileceğiz ve ona göre davranacağız. Bütün Batı'nın bir tekderdi vardır, her ferdine kadar garanti ediyorum. Simdi birmisâlini de vereceğim."Canım hepsi öyle değil, bak iyileride var," diyecek olursa, şimdi ona da bir tane karşı misâlvereceğim. Bu işler matematik gibi yapıl ır.

Hepsinin kafasında şu vardır: Endülüs'ü sildik, buralar hâlâduruyor. Batı'nın kafasında önce Balkanlar'dan, şimdi de bukalan kısımdan Türkiye'den, Anadolu'dan,

(Anatolya'dan;Roma'nın eski vilayeti olan Anatolyaeyaletinden) Türk ve Müslüman mefhumunu silmekBatılının her birinin kafasında temel konudur. Onun içinBatılılar için "Bunlar niye böyle yapıyor? Bir Ermenisoykırımı gibi konularda devamlı üstümüze çullanıyorlar?"

diyebilirsiniz. Çünkü, adamların kafalarının− ardındakidüşünce buraları kurtarmaktır. Ortam hem içeriden hem dedışarıdan hazır,.

Yapmasın mı yani? Derdi bu. Her ferdi böyle diyoruz, niyediyorum?

Bizde bilim adamı geçinen çok gerçek bilim adamı yok.Sosyolojide doçent olmuş, kimisi İslimi kesimden, kimisimilliyetçi kesimden bunları dinliyoruz konuşma yapıyorlar.Efendim işte Garoudy onu dedi, Max Weber bunu dedi,postmodernizm şunu dedi, bunları sıralıyor. Bilimsellik buyolla oluyormuş. Peki, a−dam sen ne diyorsun?

Tabii kendi fikri yok ki, kendisi bir fikir üretmiyor ki! Simdiilginç bir misâl vereceğim. Bizde böyle bir şey yok.

Biz bilim adamıyız. Biz kendi elimizde yaptığımızgözlemlere, eldeki deneylere bakarak oradan sonuçlarçıkarırız. Arada bağıntılar kurarız.

Page 54: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Bilim adamlığı bu demektir. Yan yana bir şeyleri sıralamakbilim adamlığı deği l di r .

Biz bunları söylerken neye dayanarak söylüyoruz? HerBatılı'nın kafasında bu gayet genel ve şiddetli, kuvvetli birfikirdir.

Bunun arkasında durmak lâzım. Çünkü, bütün bu ülkelerdeta Cumhurbaşkanından bazı ülkelerde en üstkademesinden, sokaktaki adamına kadar, işçisine kadarhepsiyle senelerce haşır neşir olduk; onları içinden tanıy orum .

M. Bayraktar: Bize bunu diyen oldu mu, bilimsel birtoplantıda?

O. Sinanoğlu: Başka türlü düşünen, başka türlü bir tavrıolan, en insancılı, en iyisi, en canciğer arkadaşımı birazkurcaladığım zaman altından bu fikirler çıkar. Simdiyekadar çıkmayan bir tane Batılı görmedim. Yoktur.

"Türkleştirilmiş Bizanslılar!" yalanı

Geçenlerde, bir iki ay gibi oluyor. Kanal 7'de daha önceSTV'de olan Engin Noyan Beyefendi, hatta benle de Türkçekonusunda gayet güzel bir program yapmıştı; sağolsun veTürkçe'ye sahip çıkmıştı, o programla. Her şeyini çok takdirettiğim Engin Noyan Bey bakıyorsun Kanal 7'de birprogramda. Daha doğrusu ben görmedim de, hemen birarkadaş telefon etti bana, "Aman Kanal 7'ye bak." dedi.

Biz de açtık. Ama sonunu yakalayabildik. Simdi hadise şu:Efendim bir İlahiyat profesörü müdür nedir bir adamTürkiye'den, yanına bir Amerikalı almış gelmiş EnginNoyan'ın programına. Kendisi sessiz oturuyor yanında. BuAmerikalı iri yan, bir acayip sakalı var. New York'tagördüğüm tiplere benziyor, New York'un Brooklynsemtinde.

Page 55: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Efendim bu Amerikalı Müslüman olmuş. Adını da ÖmerFaruk almış.

Bu kelimeleri de iyi seçiyorlar, kulağa tekerleme gibi geliyor.

Amerikalı adam Müslüman olmuş. Allah kabul etsin,Müslüman olmuşsa iyi tabii ne güzel. Ama şimdi bensonuna vardım programın.

Yetişemedim. Ancak sonunda çok takdir ettiğim, sevdiğimEngin Noyan Beyefendinin programında, bu Brooklyn'holduğunu kuvvetle tahmin ettiğim Müslüman

"54 olmuş Amerikalıya programın sonunda son derece,tabii kendisi zaten çok kibar bir insan, çok edepli bir insanAllah razı olsun Engin Noyan Bey, buna böyle büyük biriltifatlar, efendim böyle bir sürü güzel kitaplar, paketlerhediye ediyor. Sükranlarını bildiriyor. Dedim ki "Allah Allah,bu programda ne oldu ki bizim arkadaş uyardı, a−man bunugör diye?" Tekrar telefon açtım ona, "Programın sonunayetiştik.

Ne demişti?" Efendim ne demiş biliyor musunuz ÖmerFaruk Beyefendi? Adam zaten küstah, kaba bir adam. Birkere Müslüman olan adam mütevazı olur. Gözlerinde biryumuşaklık, gönlünde, suratında bir nur olur. Böyle bir şeyyok, görünüyor. Yanıldık diyelim.

Bakın adam ne demiş programda: "Siz, Türkleştirilmiş Bizanslıla r o lduğunuzu unutmay ı n" demiş.

"Müslüman edilmiş Rumlar!" yalanı

Biliyorsunuz geçen hafta çok büyük bir işadamı, montajsanayinin büyüklerinden, Türkiye'nin en büyüklerinden,ayrıca Pontus'a çok meraklı olan bir işadamı. Bir iki gazeteyazdı. Biraz tepki oldu da, tabii büyük gazeteler yazmazpek böyle şeyleri. Efendim demiş ki, "İşte Güney KıbrısAB'ye girsin. Kuzey Kıbrıs'taki kendini Türk zannedenler,

Page 56: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

aslında bunlar Müslüman edilmiş Rumlardır,"

manasına bir lâf söylüyor; "Onun için," diyor, "Güney KıbrısAB'ye girince bunların hepsi tekrar Rum olur oraya gidip."diyor. Bak şimdi, lâf aynı, dikkat ederseniz.

M. Bayraktar:Arkasındaki olayları nasıl yorumluyorsunuz?

O. Sinanoğlu: Bunlar münferit hadiseler değil. Aynı birkaçhafta içinde peşpeşe böyle bir sürü hadise oluyor. BirAmerikalı sözüm ona Müslüman olmuş. Sahiden Müslümanolsa böyle namussuzca konuşmaz. Adam biraz Müslümanolmuş olsa bir şeyler öğrenmiştir de olmuştur. Birazinsanlığı öğrenmiştir. Sözlerinden demek ki, "Müslümanolmamış," sonucu çıkar. Türk halkına hakaret ediyor.

"Aslında siz Bizanslısınız, Türk olmaktan vazgeçin." diyor.Aynı zamanda Türkiye'de bir işadamı da benzerini söylüyor.

M. Bayraktar: O adamın sözünden daha ziyade, eğer oadam bütün televizyonlara çıkıp da Türk milletine hakaretediyorsa ve program yapımcısı ona kitaplar veriyorsa bizimbunları konuşmamız, dikkat etmemiz gerek.

Sarıklı İngiliz casusları

O. Sinanoğlu: Neyse daha başka var. İngilizler 250 senedirözel, çok dehşet yetiştirilmiş bir İngiliz casusa sarık giydirir,Osmanlı ülkesine, Hint ülkesine, İran'a gönderir."Efendimbu Müslüman oldu."

deyip, oralarda Vahabilik, Ahmedilik gibi sahte mezheplerkurdurmustur. İngilizler böylece içeriden bu Müslümandevletleri yemiştir. Sonunda da başarıya ulaşmıştır.Osmanlı'yı da, Hindi de batırmıştır, yemiştir, perişanetmiştir. Bu taktikler 250 senedir yapılan oyunlardır vebugün hâlâ devam ediyor. Yalnız bu değil, ek olarak,Müslüman oldu bahanesiyle böyle adamlar gelip İslâmikesimden 500 bin, bir milyon dolar para toplayıp götürüyor.

Page 57: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Bunlar standart taktiklerdir. Bizim millet de bunları hepyutar. Ne yapsın, iyi niyet.

Ama "Bir Çinli bilim adamı Müslüman oldu," desen kimseyüz vermez. Niye? İngiliz, Amerikalı Müslümanlara yüzverir. Çünkü, milletin içinde aşağılık duygusu vardır.

"Müslüman edilmiş Bulgarlar" yalanı

Bakın buna benzer bir sürü olay oldu. BiliyorsunuzBulgarlar Bulgaristan'da, sonra Yunanistan'da Yunanlılar,son 30 senedir oradaki Türkler için dediler ki, Bulgaristan'da"Siz aslında Türk değilsiniz, siz Türkçe zorla öğretilmiş,zorla Müslüman edilmiş, aslında Bulgarlarsınız." Tabiiorada bir hata var. Bulgarların aslında kendisi Türkkökenlidir. Ama kimse Bulgarlara kendilerinin Türk kökenliolduğunu hatırlatmıyor. Neyse Bulgaristan'daki Türklerinkimliğini karıştırmak, Türk olma şuurunu yok etmek içinbunları Bulgarlar oradaki Türklere söylüyor ve hattabiliyorsunuz sonra bunların tekrar Bulgarca isimlerkullanılması için de zorladılar. Simdi Bulgaristan'dakiTürklerin durumu ve Bulgarlarla ilişkilerimiz biraz daha iyiçok şükür.

"Müslüman edilmiş Yunanlılar" yalanı

Yunanistan'da da aynı şeyi yapıyorlar. Batı Trakya'dakiTürkler aslında Yunanmış, bunları Türkler gelmiş zorla Türkve Müslüman etmiş. Hem Batı Trakya Türklerinin hemdünya kamuoyunun kafasını karıştırıyorlar. Batı Trakya'nınkuzeyindeki Türk köylerinde yeni öğrendik, kimsenin haberiyok. 67 senedir buradaki Türk köylerinde insanlar tehcirkampı hayatı yaşıyorlar.

Etrafları tel örgüy le çevriliymiş, 67 senedir hapishane gibive bunlara ancak özel tezkereyle arada bir dışarı çıkma izniveriliyor, dışarıdan da başkası alınmıyor. Türkiye'den ise,tık yok. Türkiye'nin Kıbrıs sorunu varmış.

Page 58: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Türkiye'nin Kıbrıs sorunu yoktur. Yunanistan'ın BatıTrakya'da yaptığı bu mezalimin, alçaklığın, insan dışıdavranışların yarattığı sorun vardır. Bunu Türkiye'denşimdiye kadar kimse dile getirmedi. Kıbrıs sorunuyla ilgiliçok söz ediliyor, ama Batı Trakyalıların durumu hiçbirzaman konu edilmiyor. Selçuklulardan beri ana tarafındanAnkara'nın yerlisiyiz. Baba tarafım da Batı Trakyalıdır.Simdi, benden fazla Türk varsa çıksın bir tane ortaya. Senbenim babama nasıl olurda, "Sen aslında Türk değilsin de,Kumsun da, Yunanlısın da," diyebilirsin. Bizim millet ne iyidilci ve Türkçüymüş ki buradakilere böyle güzel Türkçeöğretip Türkleştirmiş.

M. Bayraktar: Hocam televizyon kanallarında başka örnekvar mı?

Sovyetler Türkleri nasıl böldü

O.Sinanoğlu: Bulgaristan'daki Türklere, Yunanistan'dakiTürklere yapılıyordu. Yeni yeni öğreniyoruz eskiSovyetlerde Ruslar Türkleri daha 30'larda, ayrı ayrıkavimlere, devletçiklere, cumhuriyetçiklere bölüp de "Ayrıayrı milletsiniz," diye birbirine düşürdü. Bunlara Ruslar "Sizaslında Türk değilsiniz, bambaşka bir kavimdensiniz,birazcık Türkçe öğrenmişiniz, Müslümanlık öğrenmişsiniz,"diyor. Sovyetler dağıldıktan sonra iş daha da kötü olmuş.Çünkü, bu ülkelerin de başlarına dağıldıktan sonra ayarlıadamlar konmuş. Simdi daha fazla bunu yapıyorlar ve dahaetkili oluyor. Ruslar eskiden bu kadarını yapamamış, halktepki göstermiş. Türkistanlılara sorun neler oluyor?Buradakilerin aynısı orada oluyor. Başka bir kuvvetin işgalialtında yaşamakta olan Türk kavimlerine bunlar kasıtlıolarak yapılıyordu eritmek için, Türk olduğunu unutturmakiçin dünyaya ve kendilerine. Derken şu son beşon yılda,bilhassa son birkaç yılda aynısı Türkiye'de Türklereyapılmaya başlandı. Kim tarafından? Bizdeki ayarlı basınyayının köşe yazarları tarafindan. Bir de arada bir yabancıgönderiyorlar ki, belki o daha da etkili olur diye. Bir deyöntem var.

Page 59: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

A yarlı bas ın − yay ın d a Türk karşıtı yayınlar

Köşe yazarlarından bir tanesi, ayarlı basın yayın dediğimizherkesin bildiği milletin kuyusunu kazıyor. A−yarlı−tekelbasının gazetelerinden hiçbirini beş kuruş verip almam.Millet bundan şikayet ediyor, herkes "Tekel Basın" diyor,ondan sonra da gidiyor bu gazeteleri alıyor. İnsaf barigazeteleri almayın da, protesto edin.

Neyse, a−yarlı basın yayındaki köşe yazarları, birkaç tanevar. Birkaç tane de iyisi var da, onlar da orada zor belatutunuyor. Ama asıl gözde olanlar, bu işle bilhassa çokzengin olanlar, bakın ne yazıyor. Çok sıkıştırmanız adını dasöylerim namussuzun. Birkaç tane, bir tane değil.

Adam daha geçen hafta ne yazıyor bu büyük gazetelerinbirinde, köşe yazısında? Efendim hanımı buna demiş ki,izmir'den Bodrum'a arabayla giderken; "Buradan geçiyoruzbir de Türkmen köyü varmış. Gel şuraya gidip bakalım."

diyor. Bizim köşe yazan da ne diyor biliyor musunuz?: "Çokfena kızdım. Hanıma döndüm dedim ki, hanım! Sen benimTürk lâfına ne kadar gıcık olduğumu bilmiyor musun? Helebir de bunun sonuna −men− eklersen, "Türkmen" dersenne kadar asabımı bozacağını bilmiyor musun ki bana bu lâfiediyorsun?" diyor. Bak şimdi! Bunu Türkiye'de, hattabaşlığının hemen altında da Türk lâfı hala geçen (eskidenkalma takiyenin sonucu olarak kalan) bir gazetenin köseyazan yazıyor. Sonra devam ediyor: "Bunu niye yazıyorumbiliyor musunuz?

Çünkü Irak'tan Talabani geldi, birileri kalkmış Kuzey Irak'taTürkmen demiş," diyor. "Bari oraları rahat bırakın. Bir deTürkmenleri oralara mı bulaştıracaksınız." diyor. İhanetebak. Millet neredesiniz? Böyle bir adam bunları nasıl der?

Hıristiyan misyonerler cirit atıyor

Page 60: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Baktık STV'de yarım saat, hem de haber saatindeballandıra ballandıra şu gösteriliyor. Nevşehir'in Orta Hisarköyünde belediye başkanı iki tane Amerikan Hıristiyanmisyoneri, biliyorsunuz bunlar yeni değil Türkiye'de, hanibiz lâikiz ya, ama misyonerler cirit atıyor.

Dine karşıysan o zaman Hıristiyanlığa da mani ol.Müslümanlığa mani oluyorsan; dinin hangisine karşısın? Birinsan dinlerden haz etmeyebilir. Hatta "Ben dinsizim." derve dinlere karşı olabilir, olsun.

Bana ne? Ama eğer hele bir de resmi ideoloji olarak birlâiklik −ki din düşmanlığı demek değildir biliyorsunuz tabii.Lâiklik Türkiye'de biraz saptırılıyor−Herkes kendi istediğineinansın. Hıristiyan misyonerleri birçok ülkeyi böyle perişanetmiştir. Önce bir ülkeye A−merikan Hıristiyan misyonerlerigelir. Sonra İngilizce öğretmeni gelir, ingilizce öğreteceğiz,diye. Arkasından "Ö−zelleştirme, küreselleştirme" ile herşeyini alıp götürürler. En sonunda da menfaatlerini korumakiçin Amerikan ordusu gelir. Ondan sonra da orası bitmiştir,yerli ahali tükenmiştir, yok olmuştur. Bir sürü misâli var.Aynısı Havai adasında oldu. Havai adasının yerli halkınınnüfusu çok azaldı. Eski kralın çocukları şimdi Amerikalılaraçöpçülük yapıyor. Yatırım yapacağız diye, topraklarınıalmışlar. Bi? sürü Amerikalıyı getirip yerleştirmişler.

Sonunda bir referandum yapıyorlar, "Amerikan Eyaletiolalım mı?"

diye, oy çoğunluğu ile birden Havai Amerikan eyaletioluveriyor.

Belediye Amerikan misyonerlere yer veriyor, gayet dedüzgün bir yer.

Oraya yaşh−başlı sakallı bir sürü köylüleri doldurmuşlar,efendim bunlar İngilizce öğrenecekmiş. Köylü İngilizceöğrensin, köylü başka bir şey de öğrensin Fakat, öğrenecekbaşka bir şey mi kalmadı? Niye öğrenecekmiş? Turist

Page 61: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

gelirse konuşmak için.

Bu misyonerler "İngilizce öğreteceğiz," diye gelir.

Afrika'ya da sağlık işlerine yardımcı olmak pozunda gelmislerdi.

Ama en başta "İngilizce öğreteceğiz," derleı. Fransızmisyoner ise, "Fransızca öğreteceğiz," diye gelir. ÇünküFransız misyonerlerine ve Fransız sömürgelerinde−kilerdünya dili Fransızca'dır, sanırlar. Bunlar bilinen o−yunlardır.Tipik misyonerler gelmiş, hem de Hıristiyanların çok meraklıolduğu bir bölgeye, Göreme bölgesinde, ahaliye İngilizceöğretiyorum diye, Hıristiyan propagandas ı yap ıy o rlar .

Misyonerlerin niyetini anlayıp da bir tedbir almak varken,belediye yer veriyor. STV'deki haber saatinde yarım saatözendire özendire bütün ayrıntılarıyla gösteriyor ve "Köylübak! İngilizce öğreniyor." diyor. Köylü her şeyi öğrendi debir İngilizce kaldı.

Acaba Türkçe ne kadar biliyor onu sormak gerek. Köylütanını da unutmuş bir haldedir. Bunlar başka köylüleri deözendiriyor. Yeni misyoner faaliyetlerinin önünü açıyor.

Türklerin nüfusunu azaltmalıymış!

izmit'in belediye başkanı mıdır nedir, yanlış söylüyorsaközür dileriz. Ben öyle zannettim. Birkaç ay evveltelevizyonda birkaç kişi ile açık oturum yapılıyor. Bir İzmitlâfi geçti. AB konuşuluyor. Kulak kabarttık. Önce AB'yegirmekteki bazı mahsurlardan bahseder gibi oldu. Hayret,ne iyi dedik. AB'ye girmenin götürdüklerini de söyleyen devarmış, dedik. Ama adam sonunda ne dedi? "EfendimAB'nin bütün toplam nüfusu 150 milyon." Bir kere cehaletebakın, çok çağdaş, okumuş yazmış görünen bir tipsöylüyor, bunu. AB'in nüfusu 150 milyon olur mu, dalga mıgeçiyorsunuz? 350 milyon. Hadi orada da atladı diyelim.Efendim Türkiye'nin nüfusu da 100 milyon olacakmış, bir de

Page 62: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

arka bahçemiz varmış, Azerbaycan. O da 150 milyonnüfusluymuş. Avrupa'nın kendisi 150 milyonmuş. Bunu dilisürçerek söylemiyor. Çünkü rasgele tekrar ediyor. Bence okadar cahil de olamaz, kasıtlı olarak millet nasıl olsa yutar,diye ufak söylüyor.

"Yakında Türkiye'nin nüfusu o kadar olacak, Avrupa senialır mı?"

diyor. Çare için ise, "Dolayısıyla biz doğum kontrolüne çokbüyük ağırlık verelim, nüfus artışını durduralım." diyeöneriyor.

"Hatta o da yetmez, bizi almaları için nüfusumuzuazaltalım." diyor.

Yani, "Türkleri keselim." demek istiyor. "Türklere hayathakkı bırakmayalım." demek istiyor. Bunu İzmit'in kodamanadamı söylüyor.

Her gün benzer şeyler çıkıyor karşımıza. Başka bir ülkedebunların bir tanesi olsa ülkede kıyamet kopar.

M. Bayraktar: Diyorsunuz ki bir televizyon kanalındaçıkarmışlar misyoneri konuşturuyorlar. Öbür televizyonkanalında bir yapımcı çıktı, bir Amerikalı misyonerikonuşturdu, "Sizin Türklerin aslınız Bizans'tır." Kısaca buolaylar hangi ortak paydada birleşiyor?

Yoksa tesadüfen mi oluyor?

O. Sinanoğlu: Tesadüfen olur mu? Ortak payda şu: TürkMüslüman lâfını buralardan silmek. Bunlar 50 senedeolmuyor, üç senede de olmuyor. Son bir ay içinde 50 tanebenzer olay birden oluyor.

M. Bayraktar: Hocam şunu söyleyeyim: Başka biri olsakarşımda, dese ki "Siz Türkler Bizanslısınız", o program oanda biter.

Page 63: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Milli hassasiyetimden dolayı buna müsaade etmem.

Sakal−bıyık kültürü

O. Sinanoğlu: Bir Amerikalı bana bunu dese buprogramda, "Sen kendi haline bak. Sen katillerin Avrupa'nınhapishanelerinden çıkarılıp Amerika'ya gönderip,Kızılderililerin hepsini kesip, oraları yağma edip, ondansonra Kovboy filmleriyle dünyayı fethetmeye çalışan bukatillerin, hırsızların, dolandırıcıların torunusun. Aynısı sın.Sen kendine bak, utanmaz," derim, adamı kovarım.Programa getiren de İlahiyat profesörüymüş. Bıyık tipindenhangi takımdan olduğunu anlıyorsun. Çünkü biliyorsunuzTürkiye'de bir sakal bıyık kültürü var 30−40 senedir.Adamın sakalına bıyığına göre ne.

olduğunu anlarsın. Hatta şimdi bir şiir yazıyorum."Yağsatarım, bal satarım, sakal bıyık satarım, Kimilerine ucukıvrık bıyık satarım, Kimilerine fırça bıyık satarım. Ondansonra filanca cemaatte olanlara ortada bir parmak bıyıksatarım. Her türlü sakal bıyık satarım." Millet kafaçalıştıracağına, sakalı bıyığı, başörtüsü ile uğraşıyor. Milletikafa çalışamaz hale getirdiler. Bu millet böyle değildi. Bumillet

50'lerde de böyle değildi. Daha önce hiç değildi. 60'lardabile böyle değildi. 70'lerde bozulmaya başladı ama bukadar da değildi. Bu son 10 senede milleti bu hale soktular.Ne eğitim, kültür kaldı. Her gün milletin diline, kimliğine,dinine hakaret ediyorlar.

Türk dilini yok etmek için, anaokulundan itibaren İngilizcemecburi kılınıyor. Türk dilini, Talim Terbiye Kurulu TebliğlerDergisi 22 Nisan 2000 kararıyla yok ediyor. Bunu negazeteler yazıyor, ne Mecliste konuşuluyor, ne Hükümettetartışılıyor, ne Eğitim Surasında tartışılıyor. Pat diye sessizsedasız dört kişi imza atıyor, bir tanesi de imzalamıyor.Gerekçesini de milli eğitim hanlığı sitesinde belirtmiyorlar.Sessiz sedasız böyle bir karar alınıyor. Senelerdir

Page 64: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

yazıyoruz, çiziyoruz bağırıyoruz diyoruz ki, "Birçok ülkedeİngilizlerin İrlanda'ya yaptığı, efendim RuslarınKazakistan'da yaptığı tarihi misâlleri anlatıyoruz yakıntarihten, eski tarihten. Bir ülkede yabancı dille eğitimanaokuluna kadar inerse bir nesil sonra o ülkenin dili yokolu yor. Yani Türkçe yok oluyor, millet anası babasıçocuğuyla Türkçe konuşamaz oluyor. Türkle Türkçekonuşamaz oluyor," diyorum. Eğer kendinizi ayrısayıyorsanız, ben saymıyorum. Türkiye Cumhuriyetisınırlan içindeki herkes Türk milletidir benim için. Kafasıkarıştırılmış olanlar varsa ona göre tekrar düşünsün.

Kimsenin haberi olmuyor. Birkaç ay sonra birisi tesadüfenbilgisayarda, o sitede Talim Terbiye Dergisini okurken,hayati bir kararın çıkmış olduğunu görüyor. Bu kararTürkiye'nin yok edilmesi karandır. Türk adının tarihtensilinmesinin karandır. Senelerdir de yazıyoruz, çiziyoruz,bağırıyoruz, "Aman bunu da yaparlar, dikkat edin.," diyoruz.Kazakistan bağımsız olur olmaz ilk yaptığı iş ne biliyormusunuz? Anaokullarında Rusça eğitimi yasaklıyor.

Türkiye'de ise bunlar yeni oluyor, bir sürü örnek var iken.Hiçbir yerden de ses seda çıkmıyor. Bir de diyorsunuz ki,"Türkiye'de 100 bin tane etki ajanı var." Bence azsöyleniyor. Yoksa tüm bunları kim yapar?

M. Bayraktar: Bir de belediyeler bazı illerdeki mahalleadlarını değiştiriyorlar.

O. Sinanoğlu: Misâller yavaş yavaş çoğalıyor da kimsefarkına varmıyordu. Bunların başından beri farkına varıpmillete duyurmaya çalışıyorduk. Bunların nereye geleceğini35 senedir söylüyoruz. Bunları söylemek atamızın,boynumuzun borcu. Başkaları kamuoyuna duyursa bizimbir şey dememize gerek kalmaz. O zaman ben demetamatik, kimya, fizik işlerimle uğraşırdım. Başkasındanses çıkmıyor maalesef. İste yeni yeni anlaşılmaya başlandıbazı şeyler derken bu sefer de hızlandılar. Az kaldı. Çünkü,Türkiye'nin defterini dürecekler 2001'de. Bu arada gene bir

Page 65: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

haber çıkıyor, kimsenin haberi olmuyor. Neyse birileribirilerine haber veriyor. Gazetenin biri de yarım ağız yazıyorözür dileyerek. "Yazmaya mecbur kaldım da yazdım" diyorneredeyse.

Neyse Allah razı olsun bari o kadarını yazm ış .

Türkçe sokak adlarını değiştirip yabancı adlar koyanlar

Eskişehir'de belediye başkam, daha önce de çokmethedilen, benim hiç tanımadığım, ama çok methedildiğiiçin, üniversitedeki hizmetlerinden dolayı, ne güzelEskişehir'e iyi bir belediye başkanı gelmiş, demiştim. Amabu kadar marifetli, kültürlü adamın yaptığına bakın. Bubelediye başkanı, adını hatırlamıyorum, ama önemli değil.

Çünkü şahıslar önemli değil, mekanizma, organizmamühimdir. O olmasa başkasına yaptırırlardı. BelediyeMeclisinde karar alıyorlar.

Sessiz sedasız gene kimsenin haberi yok. Eskişehir'de üçbinden fazla dört bin mi beş bin küsur mü, bütün Türkçesokak adlarını bir kararla hepsini yabancı dil bozuntusu vemilletle alay edici, tahkir edici birtakım yabancı isimlereçeviriyorlar. Listesi var. Bir kişi oradan karşı çıkıyor. Neoluyor? Sonradan duyuyoruz ki, beş bin de imza toplanmış.Ama hiç geri adım yok. Gazeteler yazmaz, tıs pis.

Bizim beş altı sene evvel yazdığımız yazılan okuyun.Hepsini Otopsi yayınlarından "Bye Bye Türkçe" kitabındatopladık."Bye Bye Türkçe"

kitabında hepsini örnekleriyle anlattık. İngilizler İrlanda'yıişgal ettikleri zaman bir sürü ahaliyi kesiyorlar. Fakat ondansonra birkaç tane İrlanda'ya uzman memur gönderi yorlar.Bunlar o zaman tabii kocaman ciltli defterler ellerindegeliyorlar. Köy köy dolaşıp bütün köylerin, derenin, tepeninher tarafin ismini İrlanda'nın kendi dilinden İngilizce'yetercüme ediyorlar. Tek tek. Bak şimdi, buna dikkat edin. Ey

Page 66: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

millet. İster sağcı olun, ister solcu olun, ister lâik olun, neolursanız olun, eğer bu millete, bu ülkeye bağhysanız, bunakulak verin arkadaşlar. Bu memleket götürülüyor, haberinizolsun.

İnanç turizmi bahanesiyle Yer adlan değiştiriliyor

Bak böyle götürülüyor. İngilizler bunu İrlanda'da yapıyorlar.

Sonradan büyük bir İrlandalı meşhur sahne oyunları yazanpiyes yazıyor. Yazarın Broodway'de piyesleri hâlâoynanıyor. Bu piyesin adı "Tercümeler" Piyeste İngilizlerinİrlanda'da yaptığı hadiseyi sahnede gösteriyor, millete"İngilizler bize böyle yaptı" diyor. Simdi bunu anlatmamızınsebebi, 45'ten, hatta 50'den başlayarak önce Efes vs.diyerekten Türkiye'de turizm ayağına daha dacoştular,"İnanç Turizmi" bahaneleriyle Türkiye'de yerisimleri tek tek yabancı isimlere çevriliyor. Eskişehir gibiTürkiye'nin kalbi olan bir yerde bütün sokak isimlerini birkararla alay edici, tahkir edici isimlere çeviriyorlar. Abuksabuk listeyi görseniz; ağlarsınız, gülersiniz. Parazit sokakgibi isimler vermişler. Bunlar sessiz sedasız oluyor. Tepkiyok. Daha önce de Eskişehir'de "İyonya" diye bir dernekkurdular. İyonya Derneğini kuranlar da oradaki çeşitlipartilerin U başkanlarıydı. Gazetelerde çıktı. Eskişehir'i

İyonya yapma projesi var. Ayrıca, Eskişehir'de tarımarazileri de zaten yabancılara satılıyor.

Ey ahali Türkiye'nin her tarafından Eskişehir'in belediyebaşkanına, üyelerine en azından yapacağınız bir tane faksgöndermektir, bir tane elektronik posta çekmektir,mümkünse telefon etmektir. Elektrik postalarını kitlemektir."Ayağınızı denk alın, burası kimin ülkesi?" demektir. Buülkeye biz Türkler sahip çıkacağız.

M. Bayraktar: Hocam bilhassa bazı böyle garip olaylarınAB'ye girmemizle ilgisi var mı?

Page 67: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

O. Sînanoğlu: Bunlar garip değil. Bunlar millete ihanettir..

M. Bayraktar: Türkiye'nin AB'ye giriş sürecinde böylegündeme gelmesi herhalde tesadüf değil. Bir olaydanbahsettiniz.

O. Sinanoğlu: Bunlar hikayedir. AB'ye Türkiye'nin girişizaten hikayedir. AB'nin kendisi de hikayedir. Onu da geçengünlerde daha dünkü bir gazetede yazdık, bugün deyazdık. AB yeni dünya düzencilerinin bir masalıdır.Türkiye'yi de AB'ye almayacaklardır..

M. Bayraktar: Niye girmeyeceğiz?

O. Sinanoğlu: Giremeyeceğiz. Çünkü AB tarih boyu biraraya gelemeyen Kelt kavimlerinden ibaret bir yerdir.Avrupa ülkeleri dediğin her biri Konya'nın bir ilçesi olamaz.Ufak tefek yerler, ortada bir şey yok. Ne varmış Avrupa'da?Türkiye AB lâfını bahane ederek nasıl ki İngiliz Papazınınkurdurduğu teşkilat olan İngiliz Muhipleri Cemiyeti"İngilizlerle bir olursak kurtuluruz," dediler, KurtuluşSavaşına mani olmak için. Papaz kime kurduruyor? Mollayakurduruyor. Simdi bugün de aynı oyun İn giltere yerine ABile "AB'ye üye olursak vs." hikayesi de Türkiye'nin tasfiyesiiçin uydurulmuş bir olaydır. Yugoslavya'dan başladılar,Yugoslavya'yı bin parçaya böleceklerini daha 73'deanlamıştım.

Çünkü, 1973'de ortalıkta hiç ayrımcılık yok iken,Yugoslavya sağlam dururken, CIA Yugoslavya'da bilimseluluslararası toplantı düzenliyor üstelik komünist bir ülkede.Vay canına Yugoslavya'yı parçalayacaklar, dedim o zaman.Simdi parçaladılar. Parçalarını da parçalıyorlar. Bosna'dansonra Kosova'da olacak dedik; o da oldu.

Makedonya'dan buraya doğru geliyor. Balkanlar'danTürkleri attılar.

Page 68: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Simdi de Balkanlar'da kalan Türk mirasını atıyorlar.Balkanlardaki tarihimizi, eserlerimizi, kütüphanelerimiziyakıp yıkıyorlar, yok ediyorlar. Sıra şimdi Türkiye'dedir.

Sevr'den de beter!

M. Bayraktar: Zaten hocam parçalanma ve Türkiyekelimelerini son dönemlerde söz edenler Sevr anlaşmasınınuygulandığını ileri sürdürüyorlar.

O. Sinanoğlu: Sevr deyince, bir şey kastediyorlar Sevrderken hafif söylüyorlar. Sevr herkesin kafasında bitheyhula gibi durduğu için o manada, Türkiye'nin başınagelebilecek en kötü olayı kastederek, söylüyorlar. Bendiyorum ki, Sevr'i hafif söylüyorlar.

Çünkü, Sevr'de Anadolu'nun ortasında ufak bir yere Türkiyedemişlerdi. Söyle ufacık bir Türkiye vardı Sevr haritasında.Simdiki tasfiye plânında o da yok. Eğitim dilini İngilizceyapma oyunlarıyla

45'de başlamış meğersem, 53 deyip duruyorduk, 45'deAmerika ile anlaşma yapılmış ve teslim edilmiş,

İsmet Paşa yamanında. Onu da bilin. Belgesi mecliskütüphanesinde var. 1945'de Amerika ile yapılananlaşmada ortak eğitim kurulu oluşturuluyor. Kurul 8 kişidenoluşuyor. Bunların 4'ü Türk, 4'ü Amerikalı üye. Ancak, kurulbaşkanının daima Amerikalı olması ve 2 oy hakkıbulunması şart koşuluyor. Bu Türk Milli Eğitim sistemi1945'den beri Amerikalıların dediklerine göre görev yapıyor.Yani, Milli Eğitim gerçekten milli değil, eğitim de eğitimdeğildir.

Dil ve tarih bilincini yok etmekle, son birkaç yıldır bütünayarlı, ne olduğu belirsiz, ne olduğunu kendisi de bilmeyenköşe yazarları Osmanlı'ya, atalarımızın hepsine,kültürümüze hakaret ediyor.

Page 69: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Bunlar hızlandı. Maksat tarihi bilinci, dilini, kimliğini yoketmek, milletin kendisi hakkında tereddüt yaratmak. "SenTürk değilsin, aslında sen Rumsun, Ermenisin de, zorlaTürkleştirildin, Müslümanlaştınldın," fikrini beyinlerekazımak, millette aşağılık hissi yaratmaktır. Nitekimmisyoner faaliyetleri korkunç bir şekilde gidiyor vegüneydoğudaki, bir sürü ahali Hıristiyan olma havasınagiriyor.

Misyonerler Kore'de 30 sene içinde nüfusun yüzde 60'ınıHıristiyan yaptı."Ne oldu?" "Hıristiyan olunca Batı sanayardım edecek mi?"

Hayır. Asıl o zaman görürsün başına gelecekleri.Endonezya, Filipinlerde olduğu gibi Hıristiyanla Müslümanıçarpıştıracaklar.

Sonra gelip bu bahaneyle kendi askerlerini yerleştirecekler.

M. Bayraktar: Hocam misyonerlik faaliyetlerinden birazdaha bahseder misiniz?

O. Sinanoğlu: AB'ye girme numarasıdır. AB'ye gireceğizmeselesi de bu oyunun bir parçasıdır. Onun yüzündenolmadı, oyunun bir parçasıdır.

M. Bayraktar: Telefon haltımızda Doktor Ümit Emre var.

İyi akşamlar Ümit Bey.

Ümit Emre: Efendim iyi akşamlar.

M. Bayraktar: İyi akşamlar Ümit Emre: Programınızıbastan beri dinliyorum. Size çok teşekkür ederim.

M. Bayraktar: Bizi nereden arıyorsunuz Ümit Bey?

Küresel Kraliyetin gizil örgütleri

Page 70: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Ümit Emre: İstanbul'dan efendim, size teşekkür ederim.Ben bugüne kadar bu kadar açık, bu kadar Atatürkçü, bukadar vatan sevgisiyle dolu bir program hiç dinlemedim.Tekrar teşekkür ederim.

Benim esas söylemek istediğim olay şu: Galibaprogramınızın başlığı şuydu: "Türkiye Nereye Gidiyor?"Türkiye Cumhuriyeti tarihinde Atatürk'ün telefon direklerineaskerden kaçanları idam ettirmek mecburiyetinde kaldığıgünler kadar kötü günler içerisindedir ve büyük bir badireylekarşı karşıyadır. Bu bir kurtuluş savaşıdır, ama maalesefdüşman demin bahsettiğiniz gibi çok açık olmadığı için, etkiajanları milyonları buluyor zaten bir kör doğuşu gibioynanıyor. İmkanlar çok fazla olduğu için imkanlar medyadedikleri bu basın yayın, insanlar bunun farkınavarmıyorlar. Esas bunun önemi şudur efendim: Dünyadabüyük zenginler ki, bunlara elit denir, bunlar dünyanınbüyük şirketlerinin sahipleridirler. Mesela bunlardan üçtanesinin bir yıllık kazancı 48 dünyanın en fakir ülkesininGayrisafi Milli Hasılasından fazladır. Simdi bunlarbiliyorsunuz kendi aralarında tekrar birleşiyorlar.Amerika'nın meşhur bir Standard Oil'i vardı Rockefeller'in.Sonra Tröst Kanunu vs.

meselesinden dolayı bunu parçaladılar Amerika'da. O databii gene bir oyunun sonucuydu, o parçalanmış olanExxon'du, Mobil'di vs, bunlar tekrar birleştiler. Bunlarınkontrol ettikleri paraların haddi hesabı yoktur. Bu insanlarınbir saniyede borsalarda döndürmüş oldukları paralar birkaçtrilyon dolarla ölçülür. Simdi olay şudur: Bazı Ba−tı'dakitaplar var, mesela bunlardan bir tanesi Türkçe'ye çevrildiama onun Türkçe ismini ben size söyleye−yira,"SirketlerDünyayı İdare Ettiği Zaman" diye bir kitap. Bu Batı'da çoksattı. Hakkında şu önemli açıklamalarda bulunuldu: "Eğerküreselleşmeyi birisi öğrenmek istiyorsa, mutlaka bu kitabıokusun." dendi. Simdi bu şey 1944'ten sonra Britan Woodsadlı kuruluşlar ortaya çıktı. Bunlardan bir tanesi IMF, birtanesi Dünya Bankası'dır. IMF güya para politikalarım,Dünya Bankası ise ülkelerin ve yapılacak projeleri güya

Page 71: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

idare ederdi. Bunlar ilk 10 sene borç verecek insanbulamadılar. Ve ülkelerin bürokratlarını, hatta siyasileriniWashington'da eğittiler, zorla borç para verdiler.

Mesela size bir örnek vereyim: Türkiye'nin Hazinesinin paradolu olduğu dönemde bunlar getirip bize 10 milyar dolarborç verdiler.

M. Bayraktar: Kaç tarihinde?

Ümit Emre: Galiba İsmet İnönü döneminde, 47 senesindeolsa gerek. Simdi söylemek istediğim şey şu: Bu elitdediğimiz insanlar, bu paranın sahibi olan insanlar,dünyaya resmen el koymak durumundalar. Simdi bunlarınorganizasyonu çok basittir. Amerika'da CFR (Counsil ofForeign Relation ) dedikleri Dış İlişkiler Komisyonudur Birtanesi Japonya, Avrupa ve Amerika'yı içine alanTrilateral'diı. Bir tanesi Bilderberg'tir. Bütün bunlar buralardakotarılır ve dünyaya program olarak tatbik edilir. Simdikiprogram şudur: 50 seneden beri dünyayı borç landırmataktiğiyle borçlandırdıktan sonra IMF'nin yaptığ ı iş şu dur :

M. Bayraktar: Türkiye bunun için mi borçlandırıl ıy o r ?

Türkiye kasten borçlandırılıyor

Ümit Emre: Evet efendim. Mesela şimdi Federal Reserveadı verilen, halkın yanlış olarak Amerikan Merkez Bankasıdedikleri banka, Amerika'nın Merkez Bankası değildir. Bufederal rezerv, bu meşhur elit dediğimiz çok zengin,fevkalade zengin bankerlerin bir araya gelerek kurduklarıbir para organıdır. Bu insanlar aynı zamanda petrollerin desahipleridirler. Dünyada bugün para, yani dolar petrolebağlıdır. Avrupa diye bir kıta yoktur, eskidir, ihtiyardır, tabiikaynağı yoktur ve yeni bir şey de ürete−memektedir. BuAvrupa'nın motorunu birazcık Federal Almanyayapmaktadır. Simdi onun da federalliği gitti, Almanyası var.Onun dışında bir ülke yoktur Avrupa'da. Biz zatenAvrupa'ya şu anda Gümrük Birliği'yle her şeyimizi

Page 72: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

bırakmışız, AB sömürdüğü kadar sömürüyor. Amerika dabizi sömürüyor. Bu petrole sahip olan kişiler istediklerizamanlarda petrol fiyatlarını artırarak yahut indire rek,dolan da kontrol ettikleri için, bu Federal Reserve böyledir,nitekim bunlar şu durumu yapmışlardır: Amerikan dolandediğimiz doların dörtte üçünün karşılığı yoktur. Bu FederalReserve'in tamamen elindedir. Amerikan devletininkendisinin.

M. Bayraktar: Ümit Bey bizi ilgilendiren kısma gelelim.

Ümit Emre: Bizi ilgilendiren kısmı söyleyeyim efendim.

Bizim Türkiye'mizin altı petrol doludur.

Türkiye'nin altı petrol kaynıyor!

M. Bayraktar: Bunu neye dayanarak söylüyorsunuz?

Ümit Emre: Birincisi Türkiye'de 20 sene Shell şirketininaraştırma müdürlüğünü yapmış bir adamın söylediği şudur:Bu ya Emin Değer'in "Oltadaki Balık Türkiye " kitabındavardır yahut "Akrebin Kıskacında Türkiye " kitabında vardır,şimdi hatırlayamıyorum. Ama bu iki ki tapta açılıpbulunabilir. Türkiye'nin altı petrol doludur, derindedir, beşbin metrededir. Bir yerden duydum, bir uydu merkezinde debu söylenmiş. Türkiye'nin altında çok büyük petroller var,beş bin metrededir. Simdi Türkiye'yi bu kadarsıkıştırmaların en büyük sebebi petroldür. Çünkü dünyadapetrol bitmektedir ve Ortadoğu'nun rezervleri 10 metreiçinde vardır.

M. Bayraktar: Peki Ümit Bey, Türkiye'nin şu andakiteknolojisi petrol arama imkanları çok güçlü. Bunu tespitedecek kapasitemiz yok mu?

Türkiye'de petrol arama yasak ve kısıtlamaları

Page 73: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Ümit Emre: Anlatayım efendim. 1956 senesinde Menderesüç kişiyle kanun yaptırdı. Bunlardan bir tanesi Max Ball'ayaptırılan Petrol Kanunu'ydu. Bu Petrol Kanunu'ndamaddenin bir tanesi şuydu:

Kars bölgesinde kuzeydoğu bölgesinde petrol aramakyasaktır.

Nitekim bu bölgede petrol yerde akar. İki, Türkiye'dearaştırma yapan her petrol şirketi 10 tane delik deler,11'inciyi delemez. Türkiye'de bulunan her petrol kuyusunaçimento dökülmüştür ve bu elit dediğimiz büyük zenginlerbunları kasten araştırtmamışlardır.

Türkiye'yi kasıtlı olarak petrolden fakir hale getirmişlerdir.Çok önemli olan bir şey var: Bu depremde okudunuz.Manisa'da, Adana'da, Ceyhan'da vs. gaz çıktı, petrol çıktıdediler her gün medyada, bunun üzeri kapandı. Olaytamamiyle petrol meselesidir.

Genelkurmay izniyle petrol araştırması

1974 ya da 1975 senesinde Genelkurmayın izniyle Türkiyeüzerinde petrol araştırması yapıldı ve bu uyduyla yapılanpetrol araştırmasında Türkiye'nin bütün her tarafının petrololduğu tespit edildi, bu Amerikan belgelerinde var efendim.

M. Bayraktar: Genelkurmay mı yaptı bu araştırm ayı ?

Ümit Emre: Genelkurmay değil efendim. Bu petrol şirketlerimüracaat ettiler, Türk Hükümeti bunu Genel kurmay'a bunudevretti, "Genelkurmay karar versin," dedi, Genelkurmay daşart koştu. Bu araştırmaya Türk teknisyenler de katılacak,elde edilen bilimsel verilerden Genelkurmay'a, dahadoğrusu Türk Hükümetine verilecek ve bunlar verildi. Fakatbiz bunları okuyamadık.

M. Bayraktar: Ümit Bey o konuda elinizde detaylı bilgiler,dokümanlar geçerse iletebilir misiniz?

Page 74: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Ümit Emre: Ben size gönderirim efendim bu konudakibilgiyi.

M. Bayraktar: Efendim teşekkür ediyorum. Türkiye'ninaltının petrol kaynadığını, Batı'nın bunu bildiğini, bunun içinTürkiye'yi parçalara ayırmak istediğini söylüyorsunuz.

Tarımımızı ve hayvancılığımızı bitirerek bizi açlığa mahkumetmek istiyorlar

Ümit Emre: Efendim parçalamak değil. Bizi bir tür açlığamahkum etmek istiyorlar. IMF'nin son karan sudur: "Buğdaystoklarını çabucak tüketin," diyor. Dikkat edin tarımımız bitti.

Topraklanınız gitti. Hayvancılığımız bitti. Bizi açlığamahkum etmek istiyorlar ve bu açlığı altı ay içindepatlatmak istiyorlar. Aç kalmış bir millet, dizlerinin üstüneçökmüş bir millet, çünkü bu milletin iç gücü çok fazla, çokyüce bir millettir. Atatürk'ün milletidir bu millet. Eğer bumilleti aç bırakmazsanız buna bir şey yapamazsınız. Ve sırfpetrolü almak içirt. Bakın dikkat edin bize bir milyar dolarparayı vermiyorlardı. Bir manipulas−yon yaptılar borsada.Ne yaptılar? İki kişi parayı ani çektiği gecede faizler 2000'efırladı. Biz "Aman bize yardım edin." diye koştuğumuzzaman bize çok cömert davrandılar. Aslanlar, kaplanlar, sizçok iyi yolda yürüyorsunuz, size 10 milyar dolar vereceğiz,dediler.

M. Bayraktar: Anlaşıldı, size çok teşekkür ediyorum.

Hocam bu da ilginç bir görüş, Türkiye'nin altı petrol kaynıy or .

O. Sinanoğlu: Her tarafı petrol demek doğru değil.

Türkiye'de de petrol vardır, bu zaten senelerdir söyleniyor.

Çıkarttırmıyorlar, çünkü Amerika kendi petrollerinikullanmıyor, onları tıkıyor, Suudi Arabistan'ınkini önce

Page 75: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

bitirmek istiyor.

Buradakileri çıkartmak istemiyor, vs. Türkiyekuvvetlenmesin, istiyor.

Bunlar doğrudur da, bunun dışında Dr. Ümit Beyintelefonda dediği şeyler arasında çok önemli meseleler devar. Daha birçok şey söyledi.

Değil mi?

M. Bayraktar: Çok değişik konulara girdi. Simdi hocam birde şu var: Mesela benim önümde bu soykırım tasarısıylaalakalı kısmından okuyacağım bir not vardı. Siz dediniz kiTürkiye'yi işte Sevr'den daha beter edecekler. Ermenisoykırım tasarısı Fransa'da kabul edildikten sonrageçtiğimiz hafta İngiliz Ermeniler Patriği Londra'dakonuşma yaptı. Özetle şunu söyledi: "Soykırım vardır,Türkler bu tarihi gerçeği er geç kabul edeceklerdir. Tümdünya bunu kabul ediyor, Türkler Avrupa'ya dahil olmakistiyorsalar bu soykırımı kabul etmek zorundadırlar.1915−16 yılları arasında 1,5 milyon Ermeni'yi katlettiler."diyor. Bunu kabul edeceksiniz ki Avrupalı olacaksınız.Önceden Batılılaşmanın Avrupalılaşmanın başka kriterlerivardı; medeniyet, çağdaşlık vs. Simdi Avrupalı olmanınkriterinin Ermeni katliamını kabul etmek olduğu söyleniyor.

O. Sinanoğlu: Kabul ediyoruz da, Ermenilerin Türkiye'deyaptığı katliamın görgü tanıklarının bir kısmı hala hayatta.Dinleyin.

Bursa'nın bir köyünde ... kişi toplu halde imha edilmiş, halabunları yaşayanlar var.

Ermenilerin Türklere yaptığı katliamlar

Rahmetli annem İsparta'nın bir yerlerinde ErmenilerinTürklere yaptığı katliamları anlatıyordu. Bunlar bilinenşeyler, mesele hakikaten bir katliam yapıldı mı, yapıldı mı

Page 76: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

meselesi değildir. Demin de söylemiştim, Batı'nın derdi budeğil. Batı yalan da söyler.

Amerikan lideri bir şey der, başka şey yapar. Bu çok iyibilinir.

M. Bayraktar: Ermeni Patriği devamında şunu söylüyor:

"Bir zamanlar Ermenilere ait olan o topraklar şimdi DoğuAnadolu olmuştur, yeniden eski haline dönecektir. " diyor.Hatta Amerika'da çok enteresan New York'ta "Türk−ErmeniDiyalogu" adlı bir panel düzenleniyor, Ermeni konuşmacılardiyor d,"Bizim nihai amacımız tazminattır ve topraktalebidir, Türkiye'den bunu alacağ a"

Lübnanlı bir Ermeni Adana'da dava açıp dedesinin arazisinitek celsede geri aldı

O. Sinanoğlu: Batı'nın insanları ortalığı boş buldu muistediğini yapar. Bu işler zaten içinden hazırlanmıştır. Başkabir hadise var bu sene. Daha soykırım laflan çık madanevvel ne oldu? Lübnanlı bir Ermeni geliyor Adana'da davaaçıyor. Diyor ki efendim şu arazi benim dedemindi, oradada şimdi çimento fabrikası varmış yerinde. Dava açıyor, hakiddia ediyor. Türk mahkemesi sessiz sedasız bu davayıgörmeyi kabul ediyor. Bu gençlerin haberi yok. Birkaç aysonra bu dava bir celsede hallediliyor.

Ermeni haklı çıkarılıyor. Sözde Ermeni soykırım taşanlarıçıkarmaya gerek kalmadı ki. Türkiye'nin içinden birilerizaten bu işi becerdi. Sen böyle bir davayı kabul ettiğinzaman ve bu davayı bir celsede kazandıran hakim de odavayı hemen bir celsede halletmiş. Ondan sonra dahakimlikten istifa etmiş, gitmiş çok pahalı avukat bürolarıaçmış orada. İşlere bakın ve bunlardan kimsenin haberiolmuyor.

Neymiş Fransa "Efendim 300 bin Ermeni seçmenin oyunualmak için soykırım tasarısı çıkarıyormuş." Bunu kime

Page 77: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

yutturuyorsunuz?

Türkiye'den birileri Amerikan seçimlerinden evvel de böyledediler.

Efendim bunu Amerikan Meclisine getirmek istiyorlar, çünküorada seçim var Ermeni seçmen var, 500 bin tane.Koskoca Fransa 300 bin seçmenin oyu için bu kadar ciddibir uluslararası ortamda bunu yapar mı? Kafanız yok mu?Kimi uyutuyorsunuz? Bunu görevli birileri söylüyor. Yanidevletten birileri söylüyor. Bunlara söyletiliyor. Böyle saçmabir şey olur mu? Bunların hepsi hazırlanmış. Ne diyoruz?

İçinden hazırlanmış. Yüzlerce Ermeni, iki taşı kalmış, adısanı kalmamış Ermeni kiliseleri turizm ayağına Türkiye'ninher tarafında devlet tarafından −hangi devlet? Ermenidevleti değil− bu devlet tarafından inşa edildi, yeniden ayineaçıldı. Devamlı ayine açıldı.

Ermeni bulamadılar, dışarılardan bir sürü Ermeni getiripayine açtılar.

İşte Kayseri'dekini hepiniz okumuşsunuzdur. Daha böyle birsürü örnek. Bunlar ötüyor.

Ondan sonra bu davalar sessiz sedasız hallediliyor. İçindenzaten iş halledilmiş. Niye dışarıda kanun çıkarıyor hepsibirden? İşte bütün bunların yani Türkiye'nin Ermenilere,Rumlara verilmesi için, tasfiyesi için uluslararası kılıfhazırlıyorlar. Yoksa iş zaten içinden halledilmiş.

Sen dışarıdakini bırak, içerideki düşmana bak. içeridekidüşmanla kim meşgul olacak. İçendeki düşmanla meşgulolması gereken millileri kovalamakla meşguller.

M. Bayraktar: Hocam şimdi burada önemli bir konuyageldik. Türkiye Ermeni soykırım tasarısı konusundauluslararası arenada suçlandı ve birçok konuda da haklı.Fakat bu haklılığını dışarıda anlatamıyor. Önümüze hemen

Page 78: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

"Soykırım Tasarısı" konuldu.

Bu tasan 587 vekilin olduğu Fransa Parlamentosunda 50tane milletvekilinin oyuyla geçti, bizimkiler şunu dedi: "50tane adamımız da mı yoktu orada" Sunu öğrenmekistiyorum: Türkiye dışa−nda bu gibi hadiseler sürekli başınageliyor. Benzeri hadiselere maruz kaldığı zaman Türkiye'ninderdini anlatacak konsoloslar, büyükelçiler, lobilerimiz neyapıyor?

O. Sinanoğlu: İş temelinden sakat ve yanlış. Bati'nın herferdi, değil Meclisindeki her ferdinin kafasında buralardanTürk Müslüman lâfını silmek vardır. Temel varsayım buolunca adam hele içerden de durumu hazır−iatmışsa,burada Türk demek neredeyse suç kaç senedir, bunlarısavunanlar aforoz edildiğinden bellidir. Plânın bir parçasıolarak artık son perdeyiz. İşler içinden hallolmuş da zaten,uluslararası bir kılıf uyduracaklar. Ayrıca birileri de içeridendiyecek ki, "Ne yapalım uluslararası hukuk böyle diyor."Onun için tamam imzayı basacaklar, Türkiye'yi verecekler,tasfiye edecekler. Durum buyken, Fransa soykırım yasasınıkabul edecek, ne yapmalıyız diye son dakika yasaçıkmadan bir gün evvel beş kişi gönderiyorlar Fransa'ya.Adamlar gülüyordur, "Günaydın, neredeydiniz şu anakadar?" diyorlardır.

Bu işler senelerdir hazırlanan işler. İşin başından beri adımadım olurken neredeydiniz? Bakın ben size söyleyeyim:Bunları biz senelerdir diyoruz da, bizden başka pek kimsedemedi maalesef.

Uluslararası diplomatik işler böyle yürümez.Bu işleri böyleyapanlar ya çok cahildir, yahut da bile bile böyleyapıyordur, milletin düşmanıdır. Türkiye'nin kendi davalarıvardır. Türkiye'yi uluslararası ortamda sanki şamaroğlanına döndürdüler. Gelen bir tokat atıyor,"Ermenisoykırımı" diyor. "Afedersiniz bir daha yapmayız ya dakınadık veya özür dilerim haklısın." diyor. Politikacın kendinisavunmaya kalkıyor o da yalandan, yarım ağız. "İnsan

Page 79: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

hakları, Kürtçe eğitim" diyorlar. Kimse de kalkıp bizdenbaşka "Türkiye'de Türkçe eğitim mi bıraktınız ki, birtakımufak tefek dillerin eğitiminden bahsediyorsunuz?" demiyor.Türkiye'de Türkçe eğitim yapacak okul kalmadı.Bulamazsın yakında. Bir tane bulamazsın. Dışarıdandayatmalar ve hep özür dilemekten, "Düzeltiriz efendim,düzeltiriz de gözünüze gireriz efendim," demekle Türkiye biryere varmaz. Bu kadar haysiyetsizlik, cehalet de olmaz.Herhalde bunlar ihanettir. Dışarıdan ayarlı 5. kolcemiyetlerin marifetidir.

Türkiye ne yapmalı? Türkiye ne yapmalıydı? Tabii arabadevrildikten sonra yol gösteren çok olur da. Birazcık dahazamanımız var

M. Bayraktar: "Ne yapmalıyız?" sorusunu ayrıntılı olarakcevaplar mısınız?

Ne yapmalıyız?

O. Sinanoğlu: Ne yapmalıyız? Çok bellidir. İngiliz 250senelik plân yaptıysa, Osmanlı'yı ve bağlı Türk devletlerinide batırmışsa, ben 100 senelik plân yapmışım az mı? Bizmütevazı insanız az söyleriz.

M. Bayraktar: Bu turda aslında neler yapmamız gerektiğinikonuşacağız da, elimde "Sekizinci Beş Yıllık KalkınmaPlânı ve DPT'nin 40. Yılı Konferanslar Dizi−si"nde sizinyaptığınız bir konuşmadan bir iki cümle okumak istiyorummüsadenizle. Diyorsunuz ki, "Her ülkenin plânlan hedeflerivar." Örnek vererek Amerika'nın hedeflerindenbahsediyorsunuz. Her ülkenin bir plânı, hedefi varsa,Türkiye'nin bir plânı, bir hedefi yok mu? Ya da Türkiye'ninplânı, hedefi ne olmalı?

O. Sinanoğlu: Plânlama Teşkilatı'nın 40. Yıldönümüşerefine yapılan konuşmanın metninde ayrıntılı örneklerleanlattık.

Page 80: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Hedef olmadan plân olmaz. Onun için hedeflen çokbahsettik. Hedef çok önemlidir. İnsan için de önemlidir.Millet için de, toplum için de önemlidir. Amerika'nın yaptığıtelkini isimler vererek söyledik."Serbest piyasaekonomisiyle hedef mi olurmuş?" Herkes bildiğini okusundeyip, Türkiye'de hedefleri dağıttılar. Sahsi tecrübelerimiisim vererek yazdık. Kendisi böyle diyen Amerika'nın bilene kadar uzun vadeli, keskin hedefleri olduğunu, halkını,bilim adamlarım o tarafa götürdüğünü misalleriyle anlattık.Başka ülkelerin hepsinin de plânlan var.

Peki, niye Türkiye'de hedef yok? Hedef olsa siyaset olur.Atatürk'ten beri ne hedef, ne siyaset var. Gelen gidenkakıştırıp, bir tokat atıyor.

Sen de ona "Ay acıttı." diyorsun. Böyle siyaset mi olur? Birülke böyle mi idare edilir? Atatürk gitti Türkiye'de her şeybitti.

Bizim kendi davalarımız, kendi hedeflerimiz var. Bunlarınolması gerekir milletçe. Dünya üzerinde, içeride vedışarıda. "Efendim, Avrupa insan haklan" dedi. "Niyediyorlar?", "Düzeltiriz.". "Avrupa, Ermeni soykırımı" diyor.Siyasetçiler önce "Kınadık," sonra da "Ne yapalım. Kabuledersek AB'ye belki alırlar," diyor.

Kıbrıs'ı verin de gelin

Bizim kendi davalarımız var. Batı diyor ki, "Su Kıbrıssorununuzu halledin de öyle gelin." Aslında "İşte Kıbrıs'ıverin de öyle gelin" diyor. Buna karşı tepki göstermek değil,daha Avrupa Kıbrıs lâfını etmeden bizim senelerdir kendikamuoyumuza söylememiz, dünya kamuoyunu devamlımeşgul etmemiz lâzım. Türkiye'nin Kıbrıs sorunu yoktur.Türkiye'nin babamın memleketi Batı Trakya'daYunanistan'ın sorunu vardır. Batı Trakya'da yüzlerce senebizim vatanımız olan yerlerde kalan Türkleri tel örgüleriçinde 67 sene tehcir kampı içinde yaşatmakta olanYunanistan'a Avrupa insan haklan versin. Eğer vermiyorsa

Page 81: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

da ya Avrupa sana Kıbrıs'tan Ege sorunundanbahsetmeden, senin bütün dünya ortamlarında gecegündüz bunları kafalarına vurman lâzım. Oralardanhaklarımızı istemeliyiz. Sen niye devamlı savunmadasın?Senin bir suçun yok ki, savunmada olasın. Sen devamlı bukonulan gündeme getirmelisin. Türkiye'de Kürt sorununuhalledin de gelin, dedikleri zaman, Türkiye'nin Kürt sorunuyoktur, 1000 sene de olmamıştır, 1100. senede deolmamıştır, şimdi de olmamıştır, diyeceksin.

Ne Kürt sorunu?!

Ne Kürt sorunu? Diyarbakır'a gittim. Diyarbakır buradandaha Türk olan bir yer. Ahalisinin hepsi iyi, hepsini çoksevdim. Allah razı olsun. Ankara'dan, İstanbul'dan dahafazla kendimi memleketimde hissettim. Her taraf Selçuklu,Osmanlı eserleriyle dolu. Ama Diyarbakır'da turizm ayağınaotobüste bizi geziye götürdüler. Ü−niversite çok güzel birbilimsel toplantı yapmıştı, kimya konusunda. Bir seyahatşirketine işi havale etmişler. Diyarbakır'ın içinde bir haftabize muazzam harika Selçuklu eserlerini, kervansarayları,Osmanlı eserlerini, iftihar edecek dünya medeniyetininzirvesinde olan eserlerin hiçbirini göstermediler. Onunyerine bizi otobüse bindirip 5 saat dağ bayır bir yeregötürdüler. Dağ bayırın ortasında bir tane ne bir mimarideğeri olan, ne bir tarihi değeri olan, devlet tarafından tamiredilmiş, inşa edilmiş daha çimentolar yerde duruyor, birmanastıra götürdüler.

Çirkin kaba bir şey. Hiçbir değeri yok. Başka türlü bir şey miyoktu?

Tamam bunu da görelim de. Öbürlerinden haber yok. Sankiorada Türkler hiç yaşamamış. Türk sanatı, Türk mimarisi,Türk tarihi hiçbir şey yok, bir tek burası var. Bir beş saatdaha gittik, emin olun abartmıyorum, bir tane dahamanastır, hapishane gibi bir şey. Hiçbir sanat değeri yok.Devlet yeniden inşa ettirmiş. İnanç Turizmi ayağına yapıl dibu işler. Oyuna bakın. Dünyanın hiçbir yerinde inanç turizmi

Page 82: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

diye bir lâf yoktur. Türkiye'de bu icat edildi. Önce 'Turizm"dendi.

Urfa Kebapçısı − Edesa Kebapçısı

Turizm ayağına önce Efes'ten başlayarak yer adları, hattabin sene evveli, hatta ismi olmayanları yabancılaruydurarak yabancı isimlere çevrildi. Örneğin, Urfa'yı Edesayapmak istiyorlar. Oradan kötü niyetli birileri, yahut dacemiyet üyesidir, o dediğimiz cemiyetlerin üyesidir,Ankara'da otogarın orta yerinde koskoca bir kebapçı. Bizimbildiğimiz meşhur "Urfa Kebapçısı"dır. Üstünde "EdesaKebapçısı" yazıyor. Sanki Edesa'da 2000 sene evvelkebapçı vardı. Kebabı Türkler Asya'dan getirdi.İnanmazsan git bak, aynısı Japonya'da var. Aynısı, adı daaynı. Edesa'da kebap mı vardı? Bir de Edesa Kebapçısı olmu ş"

Millet aklını başına toplasın, birbiriyle, Müslüman ahaliyleuğraşacağına, yok sağcıymış, solcuymuş, şu televizyonaçıktın, çıkmadın, falanca gazeteyi okudun, oku−madın gibiabuk sabuk şeylerle uğraşacağına, gitsin EdesaKebapçısına, Edesa Fotoğrafçısına, "Kardeşim afedersin.Niye bu ismi koydun? Ne demek? Yani sen Urfa'yı Edesamı yapmak istiyorsun?" diye kibarca ikaz etsin. Vatanınısevenler varsa bu oyunları bilsin, ondan sonra bu gençlerinher türlüsü, emperyalizme karşı eskiden sol geçinen solgençler, milliyetçi geçinen ülkücü gençler gitsinler de buişlerle uğraşsın millet. Buralardan Türkiye götürülüyor.

M. Bayraktar: Zaten gelen soruların bir kısmına böylececevap vermiş oluyoruz.

O. Sinanoğlu: Gençlere "Hadi gidin bunları asın kesin,"

demiyoruz. Ama hiç olmazsa beş on kişi gidip bunlara "Bunereden çıktı," deyin. Benzeri işleri yapanlara fakslar çekin,medeni yollarla.

Page 83: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Bizi silah gücüyle fethetmediklerine göre kafa oyunlarıyla,iletişim yollarıyla fethettiklerine göre bunun mücadelesi debu yollarla olur.

Faksla olur, bilgisayarla olur, ikaz etmekle olur. Küçükayrıntılarla bir ülke gider ve bu ayrıntılarla uğraşarak birülke kurtarılır. Onun için bu şekilde yapılacak bir kurtuluşsavaşına bütün milleti davet ediyorum.

Bütün milleti, sağcısı, solcusu, Alevi'si, Sünni'si, Kürt'üneyse. Bu memleketi, bu ülkeyi seven, bu tarihe, bu kültürebağlı olan herkesi bu yeni kurtuluş savaşına ve millideğerlerimize ve tarihimize ve milletimize sahip çıkmayadavet ediyoruz. Aksi takdirde bu millet çok perişan bir köleyapılmak istenmektedir. Ama bizim millet buna müsaadeetmeyecektir.

M. Bayraktar: Hocam izleyicilerimizden gelen soru venotların birkaç tanesini söylemek istiyorum. MehmetKarakoç aramış, İngiliz devlet adamı C hurcil'in bir sözünüaktarıyor."Dünya stratejisinde Türkiye'nin ö−nemli birağırlığı olduğunu" söylemiş Churchil, "Bu ağırlığı çok fazlaolduğundan bir şekilde ağırlığın düşürülmesi, hafiflediğindede güç verip biraz yukarı kaldırmak lâzım, demiş. BugünTürkiye'ye herhalde bu strateji uygulanıyor." diyor.

O. Sinanoğlu: Bu hakiki tabii. 50 sene bu politikauygulandı. O da bitti. Simdi artık defteri duruluyor.

M. Bayraktar: Hocam Salih Tireli Ankara'dan. "Dış kaynaklıve iç destekli bu anlattığınız Türkiye üzerindeki projelerekarşı halk olarak neler yapabiliriz? Aslında biraz öncebahsettiniz.

Geniş anlamda soruyorum." diyor. İsmail Doksanbir'inAlmanya'dan arayıp sorduğu bir soru. "Vaktinde bankayısoyup, sonra ülkemi özledim bahanesiyle aftan yararlananhortumcular hangi yüzle ortada geziyorlar." diyor.Cotarelli'ye de bir eleştirisi var. Bir izleyicimiz de,

Page 84: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

"Türkiye'den önemli miktarda dışarıya beyin göçüolduğundan"

bahsediyor. "Bunu nasıl yorumluyorsunuz?" diyor. Beyingöçünden istifade edip dışarıya giden Türk gençlerininorada nasıl yetiştiğinden de bahsediyorlar.

O. Sinanoğlu: Bu soruya ben güldüm. Kusura bakmasınlarbayağı güldüm. Hangi beyin göçü? Bir kere millet kendikendine beyin oluyor da, ondan sonra Türkiye'de beyinyetişiyor da, gidiyor göç ediyor, öyle bir şey yok. Devlet,yani Milli Eğitim Bakanlığı bir taraftan, adı milli, YÖKdediğin İngilizlerin İrlanda'da kurdukları MEYÖK'ünherhalde benzeri bu kuruluş. Binlerce öğrenciyi birkaç seneevvel rakamına göre Amerika'da 60 bin tane öğrenciokuyor.

Binlerce öğrenci rastgele, plânsız, programsız, neokuyacak, ne hedefliyor? belli olmadan milyarlarca dolarharcayarak dışarı gönderiliyor. "Ne için gönderiliyor?" Buöğrencilerin bir kısmı da oralardaki misyoner, papazyetiştiren adı "Üniversite" olan yerlerde okuyor. İyi yerlerdeokuyanlar da var. Bu niye yapılıyor? Çünkü bu kuruluşun,yani öğrencileri gönderen kurulusun başındaki bir adam,"Milliyetçiymiş, yani anti−komünistmiş," diyorlar. Allah Allah,nasıl milliyetçilikse.

Diyor ki "Efendim, ben Türkiye'yi 21. Yüzyıla taşıyorum.Dünyanın başka yerlerinde çalışacak adam yetişmesi içinuğraşıyorum," diyor.

Adama bakın. Bir de Atatürkçüyüm diye de numara çekiyor.Atatürkçü, milliyetçi, Atatürk milliyetçisi, bu milletinkültürünü, dilini, tarihini, kalkınmasını, ilerlemesini,haysiyetli olmasını, dünyada itibarlı bir yeri olmasını, köleedilmemesini savunacak olan manada bir milliyetçi olanadam bu lâfı der mi? Utanmıyor musun? Ben senibiliyorum, sen beni biliyorsun, tanışmıyoruz, konuşmadıkama. Arkamdan bu ülkede bir kimya, matematik, fizik

Page 85: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

araştırması konuşması yapamaya−yım diye uğraşan adamolduğunu biliyorum. Atatürkçü olan adam bu lâfi eder mi?Senin birinci vazifen Türkiye Cumhuriyeti' ni korumak,kurtarmak, bu milletin kalkınması için çalışmak. Ondansonra insanlığı düşünmektir. Sen kendi ailenikurtarmazsan, kendi çevrendekilere faydalı olmazsan,kendi milletini, ümmetini, insanını düşünmezsen, bu adamyeni dünya düzencisidir. İşi dünya için deyip Türkiye'yi yoketmek. Bunlar oluyor. Bunlar aynı cemiyetin üyeleridir.Bunlar talimatla çalışan adamlardır. Kendileri bu kadarınıdüşünemezler, birileri emir veriyor.

M. Bayraktar: Hocam, fizik, kimya, matematik konusundasiz dünya çapında; kendi adında teorileri olan bir bilimadamısınız.

Sizin bilimsel konferans vermenize engel mi olunuyor?

Millet gerçekleri bilmelidir

O. Sinanoğlu: Dünyanın neresinde görülmüştür.

Mîllet gerçekleri bilmelidir. Ben dünyanın neresine gitsem,en dehşet üniversitelerine, eskiden değil, şimdi de gitsemyanına misafir olarak uğrasam, "Nasılsınız?" desem,adamlar orada beni profesör yapıyor. Hemen. Çeşitli büyüküniversitelerin kimlik kartlarını topluyoruz söylemesi ayıp.Bizim kırık dökük dünyanın her tarafına yetiştirdiğimizdoktora öğrencilerim bile hepsi meşhur adam oluyor.Avrupa ülkelerinde, Amerika'da, Japonya'ya kadar.

Nerede görülmüştür öğrencilerin ve hocaların talebi üzerineGebze Teknoloji Üniversitesi'nde (yalansa yalan deyinkarşıma çıkıp) rağmen birkaç senedir "Bize fizik, kimya,matematik teorilerini anlat, konuşma yap, her yerdeyaptığınız gibi" diyorlar, rektörü olan adamsa buna manioluyor. Nerede görülmüştür böyle rezalet? Adamıtanımıyorum. Adını da bilmiyorum. Ama KemalPürüz−cü'ymüş efendim. Çünkü ben üniversitesinde

Page 86: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

bilimsel konuşma yaparsam Kemal Pürüz ona kızar diyekorku−yormuş. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şeygörülmemiştir. Millet aklım başına alsın, böyle adamlara dahaddini bildirsin. Yeter artık.

M. Bayraktar: Peki hocam, bilimsel çalışma yapmakisteyen bir bilim adamının konuşma isteğine konulan birengel olarak bunu izleyicilerimize aktarıyoruz. Tabii yinegeliriz.

Millet haddini bildirmelidir

O. Sinanoğlu: Bir de uygarlıktan, AB'den, insanlıktan,demokrasiden bahsediyorlar. Bu kepazelik dünyanın enilkel ülkelerinde bile görülmemiştir. Bunları yapanlaradevletin başındakiler, o da olmazsa millet haddinibildirmelidir.

M. Bayraktar: Hocam son olarak şunu soracağım.

Türkiye'nin bir ulusal birliğe ihtiyacı var. Türkiye içeriden,dışarıdan, diline, tarihine, kültürüne, inancına yönelik bütünbu saldırılara karşı ulusal birliği nasıl tesis edebilir?

O. Sinanoğlu: 50'lerde, 60'larda bile bu millet 60'larınbaşlarına kadar tek vücuttu. Herkes Atatürk milliyetçisiydi,böyle olmayan da, içinden pek ses çıkarmıyordu. Amagenel hava buydu.

Benim neslim bunu biliyor. Zaten oradan buradan direnişyapanlar var.

Bazı savcılar ve cumhurbaşkanımız dahil Allah razı olsun.Bunlar zaten bizim nesil. Çünkü biz Atatürk ruhuyla yetişenson nesiliz.

Atatürk'ü ben görmedim ama yetişemedim ama Atatürkruhunun olduğu son nesiliz. Türk milleti Atatürk ilkeleridoğrultusunda çağdaş uygarlığın da önüne geçeceğiz

Page 87: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

ruhuyla bir şeyler yapıyordu.

Biz bilim yaptıysak onun için yaptık. O sayede yaptık.

'Sahte sağ' x 'sahte sol' 'sahte dinci' x 'sahte lâik'

Amerika'nın kültür ve toplum mühendisleri gelip Türkiye'dedidik didik sahte sağ, sahte sol, sonra sahte dinci sahte lâikayırımcılığım yaratmıştır. Bunu birçok ülkede yapmıştır. Bizbunları kendimiz uydurmuyoruz, j Gidin okuyun. OrtaAmerika'da, Güney Amerika'da, As−j ya'nın herhangi birülkesinde bunların hepsini yapmışlar−J dır. Sahte birtakımşeyler kurarak, gerçek ideolojilerin, I gerçek fikriyatın içiniboşalttılar. Sonra ahaliyi böyle kafa−j sız bir halde bırakıpbirbirine düşürdüler. Bu arada ne eği−f tim kaldı, neüniversite kaldı. Adım adım bu hallere geldik. Tüm bunlarınhepsi kendiliğinden bir günde olmadı.

Bıçak kemiğe dayanmıştır

Bunun karşısında yapacağımız tek şey şudur: Bugün artıkbıçak kemiğe dayanmıştır. Bundan sonra bu işleri deTürkiye'de konuşmak zorlaşacaktır bakın size haberveriyorum. İnşallah olmaz ama gidiş budur. Simdi son fırsatmillet ülkesinin elinden alınıp götürülmesine, dilinin, tarihininher şeyinin sökülüp, atılıp, Türk adının tarihten silinmesinemüsaade etmeyecektir.

Büyük meseleler küçük adımlarla çözülür

Buna müsaade etmek istemeyen bu ülkeyi düşünen, bumillete sahip çıkacak olan her vatansever, ister komünistolsun, ister sağcı solcu, ister dinci, dindar, Alevi, Kürt,Sünni olsun fark etmez. Bu kesimlerin hepsi Atatürkzamanında ve daha önceki atalarımız zamanında daolduğu gibi bu 1−ülkenin elimizden alınmaması konusunda,2−ülkenin mayası ve harcı olan Türk dilinin yok edilmemesiiçin, 3− kimliğinizin edilmemesi, adımızın tarihtensilinmemesi için üç konuda görüşleri, tavırları ne olursa

Page 88: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

olsun bütün Türk millet aynı dava uğrunda birleşecektir vebirle−şebiliyorlar.

Türkiye'nin her tarafında görüyorum. Bu yapılanlara artık"dur"

demenin zamanı gelmiştir. Büyük olaylar, büyük meselelermatematikte olduğu gibi çok küçük adımlarla çözülür. Buyüzden "Biz ne yapalım? Bak işte ülke içinden fethedilmiş.Atatürk'ün Gençliğe

Hitabesinde dediğinin hepsi olmuş daha da beteri olmuş.Peki ne yapacağız?" demesin. Daha ne yapacaksın? Ufakufak yerlerden başlayacaksın. Eğer, ülkeni, milletiniseviyorsan, ne olursan ol, o zaman ilkönce ufak şeyleriyapacaksın. Örneğin, Eskişehir'de biri çıkıp da, bütün sokakisimlerini yabancı isme çevirip de millete hakaret edecekolay yaptığı zaman binlerce ahali bu adamlara en azındanfaks çekecek. Bu milletin sırtından geçinip palazlananbüyük ayarlı gazetelerin köşe yazarı, bu milletin diline,dinine, tarihine, kimliğine, hatta cenine, soyuna sopuna hergün hakaret ettiği zaman, (50 senedir bu işler yavaş yavaşoluyordu, şimdi çok hızlı oluyor.) tepki göstereceksiniz.Bunlara fakslar, elektronik pastalar yağdıracaksınız.

Bu gazeteleri almayacaksınız, boykot edeceksiniz,haklarında suç duyurusunda bulunacaksınız. Bugazetelerden birinde adı çok büyük kendisi çok aşağılıkköşe yazarlarından birisi sülalece bunlar, Türkiye' nin herşeyine küfrettiği gibi Türk ordusuna bile küfrediyor.

Hasan Celal Güzel ordu hakkında bir iki söz etti diye, (nededi tam bilemiyorum da) sekiz ay hapis yatıyor, kaç kerebakan olmuş adam.

Peki niye buna bir şey yapılmıyor? Buna suç duyurusundabulunun haddini bildirin.

Page 89: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Bunlar her gün oluyor. Hızla da artıyor. Çünkü ortalığı boşbuldular. Nasıl ki düşrnan Türkiye'yi orasını burasını1919'da işgal ettiği zaman bir sürü cemiyetler ortaya çıka.İngiliz Muhipleri Cemiyeti, mandacılar, yüzlerce cemiyetçıktı. Türk düşmanları hepsi kafalarını kaldırdı Türkiye'yehakaretler ettiler. Simdi Türkiye yine öyle bir zayıfdurumlara geldi ki, (unlar coşup, hepsi ortaya çıktılar.

Ama o zaman "dur" diyenler çıktı.

M. Bayraktar: Peki hocam teşekkür ederiz. Tabii aslındaTürkiye'nin milli hassasiyetleri konusunda çok sayıda insanvar, biz de yazıyoruz, çiziyoruz, televizyonlarda yayınyapıyoruz. Siz de konuşuyordunuz. Bilim a−damı, dünyayıgörmüş bir insan olarak hassasiyetlerinizi ortayakoyuyorsunuz. Size teşekkür ediyoruz. Kaç saatten beribirlikteyiz. Benim önümde bu arada sizin bir kitabınız var,"Bye Bye Türkçe", Otopsi Yayınlarından çıkmış.Kitapevlerinden izleyicilerimiz bunu temin edebilirler. Bir de,DPT'de yaptığınız konuşmanın kitapçığı var. Bunu daizleyicilerimiz DPT'den temin edebilirler.

(Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu'nun bahsi geçen DPTKonuşmaa'nın tam metni "Hedef Türkiye" kitabında yeralmaktadır, yn)

'BÜYÜK UYANIS" ve İKİNCİ KURTULUS SAVASI

Etv, 30 Aralık 2001

Semra Topçu: Merhaba Sevgili İzleyiciler, Bir yılı dahakapatıyoruz. Bugün 2001 yılının son programını yapacağız.2001 yılı boyunca Türkiye'de ve dünyada yaşadıklarımızıfarklı pencerelerden sizlere yansıtmaya, sizleridüşündürmeye çalıştık.

2001'de kesin olarak yeni bir yüzyıla girdiğimizi hissettik.2001 yılını değerlendirmek için stüdyomuzda önemli birkonuğumuz var.

Page 90: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Türkiye'nin gurur isimlerinden Sayın Prof. Dr. OktaySinanoğlu daha önceki programlarımızda konuk olarakbizlere ışık tutmuştu.

Efendim, hoş geldiniz. İzleyenlerimize hemen hatırlatmakistiyorum. Geçtiğimiz hafta "Türkiye'nin Halk Kahramanı"

seçildiniz. Ayrıca, Türkiye'de ve dünyada tüm bilimselhayatınızı anlatan "Türk Ayştaynı", ayrıca "Bye−ByeTürkçe" ve "Hedef Türkiye" kitaplarınız en çok satılanlarlistesinde aynı anda yer alıyor.

Türkiye'de size karşı son derece büyük bir ilgi var. Sizikutlamak istiyorum.

2001 yılını değerlendirirken başlamak istediğim nokta, sizinbıkmadan usanmadan yıllardır anlattığınız Türkçekonusundaki tespitleriniz. Gerçi, "Bye−Bye Türkçe"kitabınızda ayrıntılı olarak anlattığınız meselelere dahaönceki programlarımızda değinerek Türkçe Eğitimkonusunun yüzeysel, basit bir konu olmadığını, aksine birulusun geleceğiyle yak ından bağlant ılı olduğunukonuşmuştuk.

Yabancı dille eğitimin ise, dünyada sadece sömürgelerdeuygulandığını siz bizlere örneklerle anlatmıştınız.Türkiye'de eğitim sürekli gündemde olan bir konu;. 2001yılının son haftalarını da basın ve yayında Milli EğitimBakanlığının bir karan üzere yapılan tartışmalarla geçirdik.Bu karara göre, edebiyat derslerinde sadece CumhuriyetDönemi temel alınarak günümüz popüler yazarları da yeralabilecek ama Cumhuriyet öncesi Türk Edebiyatı sanki yoksayılıp artık okutulmayacak. Sayın Sinanoğlu sizin butartışmaya bakışınız nedir?

Oktay Sinanoğlu: Önce 2001 yılından başlamak istiyorum.

2001 yılı Atatürk'ten beri en önemli yıl olarak tarihegeçecek. Bunun iki nedeni var: Birincisi, Atatürk'ün

Page 91: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

vefatından beri yıllardır, Türkiye üzerinde oynanmaktao−lan, iç ve dış hainler tarafından yürütülen derin oyunlar2001'de son derece yoğunlaştı; adetâ yaylım ateşi halinegeldi. Her gün S acı havadis alıyoruz. Zaten yıllar önceden,iç ve dış düşmanların 2001'de Türkiye'nin işini bitirmeniyetlerinin olduğunu her yerde söylüyor ve yazıyorduk. Busaldırılar çok yoğunlaşınca tabii başka bir şey dahagerçekleşti. Yavaş yavaş yapılırken; gündem de sahtesorunlarla saptırılırken, halk bunları fark edemiyordu.

Sivrisinek sokar gibi olup bitiyordu her şey. Ama 2001'dehızlanmaları işimize yaramıştır. 2001 yılı Atatürk'ten sonrabütün Türk milletinin yeniden uyandığı, gerçeklerikavramaya başladığı yıl, ve tepki gösterdiği yıl olarak datarihe geçecektir. [Yıllardır konuşmalar yapıp duruyoruzTürkiye'nin her köşesinde, ve halkı iyi tanıyoruz. Nihayet"Büyük Uyanış" aydın sınıfa da yayılmağa başladı.]

2002 yılı ise, "Büyük Uyanış"ın, Edirne'den Van'a kadarTürkiye çapında kitleleri sardığı, bu uyanmanın sonucuolarak ikinci Kurtuluş Savaşı'mızın hedeflerine doğruyürümeğe başladığı yıl olarak da tarihe geçecektir.

Semra Topçu: 2002 yılında Yeni Kurtuluş Savaşı'nınzemini oluşacak diyorsunuz.

Oktay Sinanoğlu: Zemin 2001'de sessiz sedasızoluşmağa başlamıştı; 2002' de daha da sağlamlaşacak.Sonuçlarının belirdiğini de göreceğiz inşallah. Ama, budurumdan rahatsız olan iç ve dış hainler de elbet boşdurmayacaklar, Türkiye Cumhuriyeti'ne, yangından malkaçırır gibi bir hızla, ağır darbeler indireceklerdir.

Yılmayacağız. Onların mel'un hızı, kendi sonlarınınyaklaştığının da tez habercisidir.

Bilimci ve araştırmacıda olması gereken en önemliözelliklerden birisi, ayrı ayrı olayları yan yana koyarakbunların arasındaki bağıntıyı kurabilmektir. Araştırıcı

Page 92: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

kişiliğin, ayrıntıları görebilmesi, ama toplu olarak da olayı birçerçeve içine oturtabilmesi gerekir. Eğer gerçekten bilimadamı ise.

Derin oyunlar arasındaki bağlantı

Türkiye'de birçok derin oyun oynanıyor. Nadiren buoyunlarla ilgili konular gündemde tartışılıyor. Milli EğitimBakanlığının 1923'e kadar olan Türk edebiyatınımüfredattan kaldırma konusu da bu oyunlardan biri. Fakat,tek başına bir olay da değil. Adım adım yapılmakta olanişlerin hepsini görürseniz ve aradaki bağıntıları tespitederseniz olayın çok daha köklü olduğunu ve bununsadece bir par çası olduğunu anlarsınız. Milli EğitimBakanlığının ilgili genelgesinin son maddesinde Türkçesözcüklerin kullanılmasıyla ilgili bir madde var. Bumaddeden Milli Eğitim Bakanlığının Türkçe konusunameraklı olduğu, Atatürk'ün fikrinde olduğu, Türkçe'ninkorunmasında dış yaptırımlara karşı olduğu mânâsı mıçıkar? Hiçbir şey bilmeyen için bu mânâ çıkabilir. Kesinliklebu böyle değil. Çünkü aynı Milli Eğitim Bakanı ve Bakanlığızamanında 22 Nisan 2001 tarihli Talim Terbiye KuruluKaran (gündeme hiç gelmedi kamuoyunda; hiç duyulmadı.Çok önemli bir mesele olmasına rağmen ne Meclis'tegörüşüldü, ne Bakanlar Kurulunda; basın−yayında lâfıedilmedi) neydi?

Yabancı Dille Eği−tim'in milletin adım tarihten silmek içinyapılan son darbe olarak anaokullarına kadar indirilmesikararıydı.

Yıllardır yazıyorduk, ikâz ediyorduk ki: "Bunu da yaparlarha!"diyorduk. Yakın ve eski tarihten birçok örnekler vererekkendi resmi dilinde eğitimin önemini anlattık. Bir ülkedeYabancı Dille Eğitim anaokuluna kadar indirildiğinde 1−1,5nesil sonra o ülkenin dili yok oluyor; kısa bir sürede de omilletin adı tarihten siliniyor.

Page 93: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Semra Topçu: Sayın Sinanoğlu bir şeyi vurgulamakistiyorum. "Yabancı Dille Eğitim" deyince eğitimin başka birülkenin dilinden yapılmasını kastediyoruz. Yoksa, kişiler,öğrenciler resmî dille eğitim yaparken istedikleri yabancı dilitakviyeli yabancı dil derslerinde öğrenebilirler diyoruz.

Oktay Sinanoğlu: Çok şükür milletimizin çoğu bu ayrımıöğrenmeye başladı. Dünyanın hiçbir ülkesinde, bir ikisömürge hâriç, Yabancı Dille Eğitim yapılmıyor. Yaban cıDille Eğitim kesinlikle yasaktır. Eğitim açısından da sonderece yanlıştır. Çünkü, bir dili yarım buçuk bilen birisinin,gene o dili yarım buçuk öğrenmekte olan bir öğrenciye,fizik, matematik gibi Türkçe anlatılsa bile kavramlarının zoranlaşılacağı konulan "öğretmesi"

imkânsızdır. Yabancı Dille Eğitim ancak o ülkede hiçbir şeyöğrenilenlesin, yabancı dil de dosdoğru öğrenilemesin,insanlar düşünemez bale gelsinler diye yapılır. Gerçekyabancı dil öğrenme tekniği de bu değildir. Yabancı dil,kendi dilini kaldırıp atıp tüm dersleri yabancı dille yapmaklaöğrenilmez. Yabancı dille eğitim, kişi kendi kimliğini,kültürünü, tarihini unutsun; kendi dedesini İngiliz huliganızannetsin, yaratıcı bir işler yapıp da kendi geleceğine sahipçıkmasın diye yapılır. Onun İçin her ülkede her mesleğegereken yabancı dil öğretilir ve bu yabancı dil bir tane dedeğildir. Birçok dile ihtiyaç var. Her dilde, her meslekgurubuna hizmet için birçok tercüman ve uzman yetiştirilir.Kendi mesleğini iyice öğrendikten sonra gereken yabancıdili de herkes öğrenir. Kurslarla, görsel−işitsel tekniklerleyabancı dil öğretmek ayrı bir uzmanlık dalıdır. Yarım buçukTarzanca ile ne fizik öğrenilir, ne de yabancı dil.

Öyle okullarımız var ki, (tabii ağız alışkanlığı olarak "bizimokullarımız" diyorum) yerli misyoner okulları−dır. Buokullarda Türk Edebiyatı, Türk Tarihi dersleri yok. Veyahutvarsa bile; Türk'ün tarih boyunca en büyük düşmanı olan,bilimsel tarafı olmayan, İngiliz'in düşmanca yazdığıkitaplardan öğretiliyor. Özel üniversitelerin bazılarındaİngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü var; Türk Dili ve Edebiyatı

Page 94: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Bölümü yok. Üniversitelerde durum bu hâle gelmişken, buçürük, milli eğitime ters sistemin ana okullarına kadar indi

rilmesi Türkiye'nin ve Türk gençliğinin geleceği, bekası içinson derece tehlikelidir.

Yabancı dille eğitimi ortaokullarına soktular

Talim Terbiye Kurulunun sessizce toplanıp yabancı dilleeğitimin anaokullarına kadar indirilmesi kararını tesadüfen'örütbağ'dan ("internet") öğreniyoruz. Kararda 4 kişi "olur"

oy kullanmış, 2 kişi karan onaylamamış. Örütbağ sitesinde"İki kişinin neden onaylamadığı gerekçesi aşağıdadır."diyor. Ancak, bu gerekçeler yer almıyor sitede. TürkMilletinin tarihten silinmesine yol açacak bir olay oluyor.Türk Milletinin kuyusu kazılıyor. Kimsenin haberi yok."İmzayı basan bu 4 kişi kimdir? Niye bunlar bu karanimzalamıştır? Kim imzalattırmıştır?" Simdi de OrhunKitabelerinden ve daha öncesinden de gelen TürkEdebiyatı (zaten ders saatini fazlasıyla azaltmışlardı) sondarbe olarak, tamamen müfredattan kaldırılıyor.

Türkiye'de yapılanlara toplu olarak baktığımızda oyun çokdaha iyi anlaşılır. Ayrıca bu işi Türkiye'de yapanların da(ucu dışarda gizli cemiyet üyelerinin) bu işi niye yaptıklarıda çok iyi anlaşılır.

1.Yabancı Dille Eğitimi, ana okullarına kadar indir me

2.İlkokullarda bütün dinleri birden öğreteceklermiş ki; çocukkendisi seçecekmiş kendi dinini. Dünyanın hangi ülkesinde(örnek alınan Avrupa ve Amerika dâhil) böyle bir uygulamavar? Hiçbirisinde benzeri bir uygulama yok.

Bu iki madde ile Batı, Türk Dilini yok edip resmi dilinİngilizce yapılmasını ve Türkleri Müslümanlıktanu−zaklaştınp Hıristiyan yapmayı hedeflemektedir. Hıristiyanmisyonerleri, Batı'nın öncü emperyalizm kuvvetleridir.

Page 95: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Misyoner kuruluşlar, Batı'da gizli teşkilâtlarla işbirliği içindeçalışır. Zaten diğer insanlara kendi dinimizi öğretelim de,daha iyi olsunlar diye bir düşünceleri de yoktur.

Hangi din daha üstündür diye de bir tartışma olamaz. "BatıHıristiyanlık vasıtasıyla mı kalkınmış?" Bilâkis, Batı,Rönesans'dan itibaren, Doğu'dan (yâni bizden) öğrendiklerisayesinde ve Hıristiyanlığın düşünmeden kabul etmefelsefesinden uzaklaşmakla ilerleyebilmiş.

Sonuçta, bu oyunlar ve benzerleri her bir taraftan yürüyor.

Türk Edebiyatından Cumhuriyet öncesi edebiyatınınçıkarılması da sadece oyun içindeki adımlardan biri.Coğrafya dersinde Anadolu'nun Türk olmadığı izlenimiverecek kitapların okutulması isteniyor.

Bölücülük faaliyetleri Atatürk'ün vefat ettiği günden beriadım adım arttırılıyor. 2001'de Türkiye'nin işini bitirme plânıüzerine hareketler, oyunlar hızlandı, ama bu hız, dönenihanet dolaplarının fark edilmeye başlanmasına da yol açtı.Türkiye'de bu işleri yapan veya başını çekenlerebaktığınızda karşınıza hep aynı şahıslar çıkıyor. Bu kişilerbir yerlerden kumandalı, görevli insanlardır. 2002'de bukişiler ve kimlere çalıştıktan halka ifşa edilecektir.Böylelikle, Türkiye'nin Kurtuluş Savaşında çok önemli biradım atılmış olacaktır.

Semra Topçu: 2007 'de Türkiye 'de iktisadî buhrandan dakaynaklanan olumsuz bir hava seziyoruz. 2002 yılındainsanların içinde artık bir şeyleri değiştirme güdüsüoluşacak sanıyorum. 2001 'in en önemli olayı da 11

Eylül Acaba 11 Eylül ile bir bağlantı mı kurmak lâzım? 11Eylül'e "Milât" diyebilir miyiz?

Oktay Sinanoğlu: Hayır. Türkiye'de olanların hepsi adımadım (en az 200 yıllık) plân üzerine olan işlerdir. 2001yılında yalnız Türkiye'de değil, Batı ülkelerinde de işler

Page 96: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

hızlandırıldı. Önceki programda 11 Eylül'ü uzun uzunkonuşmuştuk. O konu, Hedef Türkiye, (Otopsi Yayınlan,İstanbul, 2001) kitabımızda da yer alıyor.

"Batı" deyince, "Vay Amerika böyle yaptı? Avrupa şunudedi." demek yanlıştır. Batı'nın kendi ülkelerinde de benzeriişler olmaktadır. Orada da. tarım, hayvancılık yokedilmekte, herkesin elinden arazisi alınmakta, birkaç bankave şirkete verilmektedir. O ülkelerin ahâlileri de olanlardanşikâyetçi. Hepsini 11 Eylül'den hemen sonrakiprogramınızda ve Hedef Türkiye kitabında ayrıntılı anlattık.11 Eylül olayı ülkelere yapılan hainliklerin dışa vurmuş birtepkisiydi. Bugünkü programımızda 11 Eylül'ün dışındabaşka şeyler konuşmak istiyorum.

Aksi takdirde zaman, diğer anlatmak istediklerimeyetişmeyecek.

Kesin olan, '11 Eylül oldu da ondan sonra değişikliklerbaşladı' zannının yanlış olduğu.. Birçok şeyleryapılmaktaydı; 11 Eylül olayı sadece hızlandırdı. 11 Eylül;Dünya milletlerinin, halklarının köle edilmesi, küreselkıraliyetçilere teslim edilmesi için ortaya çıkarılmış büyük birbahanedir. Bu suretle, "terör" (tedhiş) adını taktıkları hayalîbir düşmanla savaşıyorlar. "Terör"ün de tam tarifiniyapmıyorlar.

Kendilerine uymayan herkes "terörist". Afganistan'ın, İran,Irak ve Sudan'ın sırada olduğunu Amerika'nın kendiyetkilileri söylüyor.

Tabii Irak'a bir saldın olursa Türkiye'nin başı yanacak.

Semra Topçu: Irak'a karşı bir saldırı istenmiyor sanırım .

Oktay Sinanoğlu: Sahici aydınlan nü (milletini düşünen, azsayıdaki) kastediyoruz? Yoksa bir yerlerden tâyin edilen,verilen talimatları yerine getirenleri mi kastediyoruz? Bellideğil.

Page 97: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Semra Topçu: Her şekilde savaş istenmeyen bir şey.

Türkiye savaşa gerek kalmadan Düşmanlar için hazıredilmiştir

Oktay Sinanoğlu: Türkiye'de savaş olacağını hiçzannetmiyorum. Çünkü, pek çok şey Türkiye'de savaşagerek kalmadan düşmanlar için hazır edilmiştir. Bir şeylerikılıfına uydurmak açısından bir kargaşa yaratılabilir. Neyse,bunlar işin acı tarafları. 2002 yılında tüm bu oyunlardankurtulma gayretlerinin başlayacağını, dünyada isyanbaşlamış olduğunu söylemiştik. 1.

Kurtuluş Savaşı ile nasıl sömürgeciliğe karşı diğer milletlereörnek olduk ise, 2. Kurtuluş Savaşı ile de yine dünyamilletlerine, başlarındaki "Küresel Kıraliyetçiler"den (enkorkunç sömürgecilik, tüm halkları köle etme) kurtulmanınöncülüğünü de Türkler yapacaktır.

Dünyadaki tüm milletleri yakından tanıyoruz. Bu işin başınıyine Türkler çekecektir.

Semra Topçu: 2001 yılını, bilim adamı bakışıyla, iktisadîanlamda değerlendirebilir misiniz? Dünya çapında hattaAmerika'da bile üretimin yavaşlamasından vs. söz edildi.

Oktay Sinanoğlu: Avrupa ile tek taraflı imzaladığımızGümrük Birliği anlaşmasından Türkiye'nin 60 milyar dolarzararı olmuştur [Simdi, Ekim 2002 'de 180 milyar dolardansöz ediliyor.

Bkz. Turgay Tüfekçioğlu, ORKUN Dergisi, 56.Sayı, Ekim2002, sf.18]. Hepimiz bu vatan gemisinin içindeyiz. EğerTürkiye batacaksa vatan hainleri de batacaktır. Herkesiktisâdi bunalımdan söz ediyor.

Çünkü ucu herkese dokunuyor. Belki de bazdan iktisâdibuhranı şöyle görüyordur: "Dünyada zaten bir iktisâdibuhran var, işte Türkiye'de de oluyor. Biz zaten iktisâdi

Page 98: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

işleri beceremedik". Tabii, bu düşünce yanlış.

Türkiye'yi tasfiye planı

İki yıl öncesine kadar Türkiye'deki iktisadî gidişat iyiydi. Birgün Sultanahmet'ten geçiyordum. Yabancı gezmenler(turistler) vardı.

Bir de onların gözüyle baktım Türkiye'ye. Türkiye'dekiiktisadî hareketlilikten tedirgin olacaklarını düşündüm.Demeğe kalmadı, Türkiye'de iktisâdi bunalım dışardandüğmelere basılarak birkaç günde çıkarıldı. Türkiye'nintasfiye edilmesi plânı, Batı'nın yüzyıllardır hiç değişmeyenana gayesidir. Kimse Batı'dan medet ummasın. Bu sözleriBatı insanını en tepedekinden sokaktaki insanına kadarhaşır neşir olarak tanımış olduğum, onların ciğerini bildiğimiçin söylüyorum. En hoşgörülü, en insancıl olanının bile,biraz kurcalasan, zihninin arkasında "Endülüs'ü bitirdik;burası hâlâ duruyor" düşüncesi yattığını görürsün. Yularcayaşadığımız şeyler bunlar. Bu demek değildir ki, TürkiyeBatı'ya sert çıksın, Batı'ya arkasını dönsün.

Semra Topçu: Irak'a karşı bir saldırı istenmiyor sanı rı m .

Oktay Sinanoğlu: Sahici aydınlan mı (milletini dü− :sünen, az sayıdaki) kastediyoruz? Yoksa bir yerlerden tâyinedilen, verilen talimatları yerine getirenleri mi kastediyo−ruz? Belli değil.

Semra Topçu: Her şekilde savaş istenmeyen bir şey.

Türkiye savaşa gerek kalmadan Düşmanlar için hazıredilmiştir

Oktay Sinanoğlu: Türkiye'de savaş olacağını hiçzannetmiyorum. Çünkü, pek çok şey Türkiye'de savaşagerek kalmadan düşmanlar için hazır edilmiştir. Bir şeylerikılıfına uydurmak açısından bir kargaşa yaratılabilir. Neyse,bunlar işin acı tarafları. 2002 yılında tüm bu oyunlardan

Page 99: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

kurtulma gayretlerinin başlayacağını, dünyada isyanbaşlamış olduğunu söylemiştik. 1.

Kurtuluş Savaşı ile nasıl sömürgeciliğe karşı diğer milletlereörnek olduk ise, 2. Kurtuluş Savaşı ile de yine dünyamilletlerine, başlarındaki "Küresel Kıraliyetçiler"den (enkorkunç sömürgecilik, tüm halkları köle etme) kurtulmanınöncülüğünü de Türkler yapacaktır. Dünyadaki tüm milletleriyakından tanıyoruz. Bu işin başını yine Türkler çekecektir.

Semra Topçu: 2001 yılını, bilim adamı bakışıyla, iktisadîanlamda değerlendirebilir misiniz? Dünya çapında hattaAmerika'da bile üretimin yavaşlamasından vs. söz edildi.

Oktay Sinanoğlu: Avrupa ile tek taraflı imzaladığımızGümrük Birliği anlaşmasından Türkiye'nin 60 milyar dolarzararı olmuştur [Simdi, Ekim 2002'de 180 milyar dolardansöz ediliyor. Bkz.

Turgay Tüfekçioğlu, ORKUN Dergisi,56.Sayı, Ekim 2002,sf.18].

Hepimiz bu vatan gemisinin içindeyiz. Eğer Türkiyebatacaksa vatan hainleri de batacaktır. Herkes iktisâdibunalımdan söz ediyor. Çünkü ucu herkese dokunuyor.Belki de bazdan iktisâdi buhranı şöyle görüyordur:"Dünyada zaten bir iktisâdi buhran var, işte Türkiye'de deoluyor. Biz zaten iktisâdi işleri beceremedik". Tabii, budüşünce yanlış.

Türkiye'yi tasfiye planı

İki yıl öncesine kadar Türkiye'deki iktisadî gidişat iyiydi. Birgün Sultanahmet'ten geçiyordum. Yabancı gezmenler(turistler) vardı.

Bir de onların gözüyle baktım Türkiye'ye. Türkiye'dekiiktisadî hareketlilikten tedirgin olacaklarını düşündüm.Demeğe kalmadı, Türkiye'de iktisâdi bunalım dışardan

Page 100: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

düğmelere basılarak birkaç günde çıkarıldı. Türkiye'nintasfiye edilmesi plânı, Batı'nın yüzyıllardır hiç değişmeyenana gayesidir. Kimse Batı'dan medet ummasın. Bu sözleriBatı insanını en tepedekinden sokaktaki insanına kadarhaşır neşir olarak tanımış olduğum, onların ciğerini bildiğimiçin söylüyorum. En hoşgörülü, en insancıl olanının bile,biraz kurcalasan, zihninin arkasında "Endülüs'ü bitirdik;burası hâlâ duruyor" düşüncesi yattığını görürsün. Yıllarcayaşadığımız şeyler bunlar. Bu demek değildir ki, TürkiyeBatı'ya sert çıksın, Batı'ya arkasını dönsün.

Türkiye'nin Asya, Avrupa, Amerika, Afrika ve diğer tümülkelerle her türlü ticarî ilişkileri olmalıdır.

Birilerinden medet ummak, yabancı dille eğitimle gençlereaşılanan aşağılık duygusunun, o derin hastalığın belirtisidir.Senin kuyunu kazanlardan yardım beklemek kadarahmakça bir şey olamaz.

Dışardan güdümlü, içeride görevli, İngiliz MuhipleriCemiyeti'nin güncel uzantısı gizli cemiyetlerin üyesi, biryetenekleri, vasıflan olmadığı, ciğer−siz oldukları için bellimevkilere konmuş vatan hainleriyle bu işler yapılıyor. Hergün basın−yayında topluma aşağılık duygusu aşılanıyor.Yıllarca Amerika'ya yalvardık, Avrupa Birliği için Avrupa'yayalvarıyoruz, illâ da oralara yamanma hastalığı içinde.

İktisadi bunalım 3 günde çıkarılmıştır

1.Gezim (turizm) bir günde batırıldı. "Nasıl batırıldı?"Amerika, Almanya, İngiltere hükümetleri kendi millet lerinebeyanname yayınlayarak, "Türkiye'ye gitmeyin, teh likedir."dediler. "Bunu da nasıl yaptılar?" Ajanlar bir yer lerdebomba patlattılar.. Ertesi gün kimse gelmediği gibi tümayrılan yerler de iptal edildi. Karaköy limanında her günbüyük gezmen (turist) gemileri olurken birden bire aylarcagemi gelmez oldu İstanbul'a.

Page 101: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

2.Türkiye dışardan dokuma tezgâhlan satın alıp Avrupa'yakumaş dokuyordu. Avrupa daha ucuzunu Çin'den,Singapur'dan, Afrika'dan, Malezya'dan alır. Sim diye kadardokuma tezgâhlan için dışarıya verdiğimiz dö viz, tümsattığımız dokuma ürünlerinden kazandığımız dö vizdendaha fazla imiş. Zaten Gümrük Birliği tek taraflı olduğu içinAvrupa senden bir şey almak zorunda da değil. Dokumasanayi köpüğüne dayalı iktisat ta ikinci gün bitirildi;"Türkiye'den dokuma ürünü almayacağız" dediler oldu bitti.İhtiyaçları yok ki.

Hortumlama, hortumlatma

3. Bankaların içinin boşaltılması olayı: "Hortumlama". Sankiadını koyunca iş hâlloluyormuş gibi. Hep aynı kişiler"hortumcu" diye karşımıza çıkıyor. Bu kişiler aynı zamandabasın−yayını da ellerinde tutan kişiler. "Bu adamlar çokbecerikli adamlar mı ki tüm bankaları aynı andahortumlayabiliyorlar?" 80 milyar dolara çıkan rakamlardansöz ediliyor. İnsanların rakamları gözünün önüne getirmesizordur. 80 milyar dolar öyle büyük bir miktar ki Amerika'dan2 milyar dolar hortumlansa Amerikan iktisâdı çöker (bir araoldu Amerika'da böyle bir olay). İkinci olarak, 80 milyardolar öyle bir miktardır ki, azıcığını bile dünyanın her hangibir ülkesinde saklamak kolay değildir. Bu para bir ülkeyegittiği zaman o ülkenin iktisâdı, parasının değeri altüst olur.

Uluslararası anlaşmalara göre o paranın gittiği yerbulunursa oralardan para istenir devlet tarafından.Götürülen paraların yerini bulma işi ile görevli kişilerden birkaçı l yıl 3 ay uğraşarak 80 milyar doların her kuruşununhangi ülke ve bankada olduğunu tespit ediyorlar. Devletinüst makamlarına da paraların yerini bildiriyorlar; zatengörevlerinin de gereği bu. Peki ne oluyor biliyor musunuz?Bu kişiler görevden alınıyorlar. Bu işe "Hortumlama" değil,"Hortumlatma" demek lâzım. Batı, Türkiye'nin tasfiyesi içinson düğmeye bastığı zaman her yönden çökertiyor. Eğitim,kültür, kimliğin hızla götürülmesi; bir taraftan da iktisâdıçökertip milleti aç bırakma. Sadece bankalar soyularak

Page 102: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

iktisât çökertilmiyor.

Tek taraflı Gümrük Birliği anlaşmasından 60−180 milyardolar zararımız var. Avrupa Birliği bu zararın karşılığındabizim için hiçbir şey yapmıyor. 80 bankalardan 180 gümrükbirliğinden; bu meblâğlar birçok ülkenin bütçesinden fazlaolan miktarlar. Eğitim konusunda öğrencilerimiz perişandurumda iken, 200 bin öğrenci Amerika'da, İngiltere'deeğitim görüyor. Öğrenci başına senede 30 bin dolardanbirçoğunu da devlet kendisi gönderiyor. En az yılda toplam6 milyar dolar da oradan kaybımız var. Sonra Türkiye'dekieğitim ve araştırma için de 5 kuruş bulunamıyor. 6 milyardoların %

10'u Türkiye üniversitelerinde harcansa üniversiteler ihyaolur. Bunlar gibi bir sürü peş peşe zarar kalemi var.

IMF'nin (hakiki adı KKMF olmalı (Küresel Kıraliyet ParaFonu)) kuruluşundan beri bulaştığı her ülke batmıştır. Enson Arjantin örneği. IMF'nin bulaştığı ülke önceborçlandırılır, üretimi kendi sanayi ve kalkınması, tarım vehayvancılığı da yok edilir. Topraklan elinden alınır. Hattakendi milletlerine de bunu yaparlar. Sonunda da o ülkelerbatar. "Önce kafaları köleleştirirler, sonra tarım ve sanayi'yiyok ederler, sonunda da topraklarını alırlar" diye yıllar önceyazıyorduk; açıp bakabilirsiniz, "Bye−Bye Türkçe "kitabımızda (OTOPSİ Yayınlan; 10. baskı).

Semra Topçu: İkinci Kurtuluş Savaşından söz ettiniz.

Atatürk 'le birlikte Kurtuluş Savaşından sonra birçokyenileşme hareketleri geçekleştirildi.

Oktay Sinanoğlu: O yıllarda hiçbir şeyimiz olmamasınarağmen çok kısa sürede Atatürk önderliğinde Türkiye çokbüyük hamleler yaptı. Hatta Osmanlı'dan kalan borçlan bileödedi. Simdi herkes Onuncu yıl marşını caz−laşmışbiçimiyle söylüyor. Ama bir de bugünkü duruma bak ın .

Page 103: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Türkiye'nin sorunu, suyumuz yok büyümüz yok sorunudeğildir. En önemli sorun Türkiye'de, kafa ve gönülleringötürülmesidir. Kafası ve gönlü sağlam birçok insanımızvardır ama onlar da hiçbir işe, mevkiye bulaştırılmaz.Dışardan kumanda ile Atatürk öldüğü günden beri önceyavaş yavaş, sonra hızlı, şimdi de son sürat, Türkiye'nintasfiyesi içerdeki hainler ve gafiller aracılığıylayürütülmektedir. Son noktası konulmak üzeredir. Simdiyekadar herhalde IMF' nin dayatmalarını harfiyen uygulayanbir ülke, Türkiye'den başka, olmamıştır. Buna rağmenTürkiye gittikçe batıyor.

Çünkü gaye, Türkiye'yi batırmaktır. "Peki, IMF'den iktisâdidurumunu kurtaran kim olmuştur?" Malezya ve birkaç ülkekurtulmuştur.

Malezya, IMF tarafından borç batağına batırılmağabaşlanırken, arkadan da IMF stajyerlerini gönderip "Söyleyapın." dediği zaman, Malezya IMF'yi ülkesindenkovmuştur. Sınırından içeri adım artırmamıştır; "Sizinyüzünüzden battık zaten, ne yardımı yapacaksınız?"demiştir. Hemen arkasından da, iktisâdi bunalımdan çıkıp%8 büyümeye geçebilmiştir. IMF'yi sepetleyen paçayıkurtarır.

Çok kolaydır demiyorum. Bunu engelleyecek iç ve dış pekçok düşman mevcuttur.

Semra Topçu: Çözüm Atatürk dönemindeki ulusalyapılanmaya tekrar dönmek mi?

Oktay Sinanoğlu: Arjantin'de hükümet düştü. Ama isyançıkıp ortalık yıkıldıktan sonra. Yeni hükümet IMF'ye"Borcumuzun faizi ödemeyeceğiz." dedi. Türkiye'de milligelirin hemen hepsi, faizin faizinin faizine gidiyor zaten.Türkiye'de de şu sıralar pek çok fırka (parti) kuruluyor.Yakında yeni seçim olabilir iştahıyla [Bunu 2001'in songünü demişiz. İşte oldu (şimdi Ekim 2002'deyiz; kitabın sontashihi yapılırken]. Ama, bilhassa 1946'den beri hangi fırka

Page 104: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

geldiyse aynı şey olmuştur. O parti bu parti fark etmez.Yeni gelen Arjantin Başbakanı "Faizi de ödeyemiyoruz."dedi. Halkına da faiz parasıyla üretimi artıracağım, sosyalhizmetleri artıracağım sözü ver di. "Bu suretle kurtulacağız."dedi. TV'de hemen arkasında da halka sordular. "Sizin yenibaşbakanınız, "Böyle böyle diyor. Siz ne diyorsunuz?" diye.Arjantinde'de halk çok çekmiştir, bilinçlidir. TV'deki Arjantinlidedi ki: "Her gelen bir şeyler vaat ediyor. Dediklerinin%25'ini yapsa bile bizim için iyi,"dedi.

Endüstrici Bölge Yasasıyla topraklarımız yabancılaragidiyor

Tarihte, Osmanlının son zamanlan dâhil topraklar hiçbirzaman yabancıya peşkeş çekilmemiştir. CumhuriyetDöneminde de 1980'e kadar. Simdi ise, ya topraklar ucuzaveriliyor, ya da bedavaya.

Yalnız Güneydoğu'da değil; Kırşehir, Niğde, Eskişehir,Trakya,...

Bir kısmı da yabancılara yatırım bahanesiyle veriliyor.Endüstriyel yatırım bahanesiyle veriliyor. Endüstriyel BölgeYasası kı lı fı nda .

Kendi temel değerlerimize dönmemiz gerekir. Hemeğitimimiz kurtulur, hem iktisâdımız. Azgın bir iştahlatüketime alıştırılmış millet kanaatkârlığa tekrar döner. Hertaraf moloz araba yerine onuncu yıl marşında söylendiğigibi tren ve tramvayla donanır.

Neden demir ağlan gerçekleştirecek baskı guruplarıoluşturulmuyor?

Türkiye'nin her tarafı en yeni tarzdan hızlı trenlerle donatılıolmalıydı.

Sehir içi tramvaylarla. Türkiye şimdi moloz araba ve neft(petrol) için çalışıyor.

Page 105: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Türkiye kadar cep telefonuna meraklı bir ülke yok.

Amerika'ya gitsen cep telefonu teknolojisi orada icat edildiğihâlde, sokakta pek cep telefonuyla konuşan kimsegöremezsin. Görürsen kullanan ya tamircidir, ya ufakmütahit. Öyle cep telefonu merakı yoktur. Bizde çolukçocuğun herkesin elinde cep telefonu. İyi tarafı, bizimmillette hâlâ kişiler arasındaki ilişkiler sıkı ve samimiyet,sohbet var. Peki, devletin görevi yabancı şirketler içindünyanın en iyi pazarını mı oluşturmak olmalı. O işin yerliteknolojisini, sanayini kurmak olmalı. Aslında bu teknoloji vesanayi kurulmaya başlanmıştı. İlk o engellendi.

Özal dönemi

Yeni teknolojileri takip edip, kendi araştırmalarımızı daekleyerek Türkiye'de kendi sanayimizi kurmak gerekli.Bilgisayar teknolojisinde de aynı şey oldu. Rahmetli Turgut

Özal "Her okulda her öğrenciye bir bilgisayar" demişti.Milyonlarca bilgisayar.

Rahmetli her gördüğü yerde bana iltifat ederdi ama hiçbirişe bulaştırmazdı. Biz bilgisayarı icat edildiği günden berikullanıyoruz; 1950'lerdeki IBM'in ilk 701 modelindenbaşlayarak. Dışardan büyük miktarda bilgisayar alırken buşirketlere dersin ki, bilgisayar fabrikasını da Türkiye'yekuracaksın. Hayır bu denmedi. Çok güzel bilgisayar pazarı,ardından da cep telefonu pazarı olduk. Türkiye rekorüzerine rekor kırıyor. Meselâ; şifin en bol olan para,eğitimin, araştırmanın sıfır olduğu ülke. Bir rekor daha yenieklendi. Bira tüketiminin en hızlı artığı ülke. Özellikleortaokul ve lise çocuklarında. O parti, bu parti, seçim olduolacak diye milleti oyalar dururlar, hiçbir şey değişmez.Çözüm temelden olmalıdır.

Semra Topçu: Siyasete bir yakınlığınız var mı?

Sağcı, solcu, dinci

Page 106: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Oktay Sinanoğlu: Bizi yıllardan beri bilenler var. Dönemdönem ortaya çıkıyor, arada bir inzivaya çekiliyoruz. Aynızamanda Türkiye meselelerine koşut bilimle uğraşıyoruz.Türkiye'nin başına yıllardır içerden dışardan gelenleri görüpde, sahte gündemlerle oyalandırılıp duran halkımızaduyurmamak büyük mânevi suç olurdu.

Dolayısıyla bu meselelerde de uğraşıyoruz. Bizi yeni yenitanıyan kesimler de diyelim ki; milliyetçi olarak bilinen birgazete veya dergide bizim bir yazımız basıldı ise (zaten biryerde yazımız yayınlandıktan sonra başkaları da alıp kendiyayınların da basıyorlar) Orada gören bizim için "Bu adamMHP'li" diyor. Başka sefer yeni tanıyan birisi Aydınlıkdergisinde mülakatımızı görüyor "Ha bu solcu" diyor. Başkabirisi dini kesimin bir yayınında tam sayfa mülakatgördüğünde "Bu dinci" diyor.

Hindistan'da bir hikâye vardır. Aslında bizden Hindistan'aoradan da İngilizlere geçmiş. Körler ormanda bir filedokunduğunda, bir tanesi ayağına dokunuyor "Bugergedan", bir tanesi hortumuna dokunuyor "Bu yılan", birtanesi kuyruğuna dokunuyor "Bu fare"

diyor. Aslında ortada bir fil vardır. Bizim durumumuz dabunun gibi.

Sahte sağ, sahte sol, sahte Atatürkçü, sahte çağdaş, sahtedinci, sahte tarikat

Yıllarca özellikle 1960'dan sonra, −Amerika demeyelim dehalkına haksızlık olmasın− Amerika'da üs kurmuş toplumve kültür mühendisleri tarafından her ülkede olduğu gibiTürkiye'de de çok yoğun bir şekilde her şeyin sahtesininkurulduğunu gördük. Küresel Kıraliyetçiler her yerdeyapmıştır bu işi. Güney Amerika ülkelerinde sahtesininolduğunu sokaktaki insan bile bilir. Sahte sağ, sahte sol,sahte Atatürkçü, sahte çağdaş takımı, sahte dinci takımı,sahte tarikat vs. hepsini yapmıştır. Çok ustalıklı bir oyundurbu. Bu suretle, sahtesine, oraya eğilimi olanları toplayıp

Page 107: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

hem gözlem altında tutarlar, hem de hakikisindekikavramların içini boşaltır, biter kelimeye indirgerler.60'lardan sonra çok bariz yapılmıştır. "Milliyetçilik",

60'lara kadar, Atatürk'ün milliyetçiliği, İsmail Gaspıralı, vsgibi kendi kültü nine, kimliğine sahip çıkmak mânâsında idive bir yandan Batı'nın da çağdaş düzeyinin önüne geçmekdemekti. Yıllar sonra "milliyetçi=antikomünist"e indirgeniyor.Hakiki solun bir felsefesi, sistemi vardır değil mi? Bunlar daboşaltılmış, solculuk=antifaşist'ten ibaret kalmış."Atatürkçülük" neye indirgenmiş? Atatürk'ün birinci ilkesi(Bkz. "Bye−Bye Türkçe"

kitabımızdaki bir makaleye. Orada Atatürk'ün bilim dili,eğitim dili Türkçe konusunda dediklerini toplayıp, eğitiminmilli olması için son yıllarını bu işe harcadığınıhatırlatmıştım.) "Eğitimin de milli olması için lisanının herdalda Türkçe olması tartışılamaz." diyor. Kendisi de örnekolarak geometri kitabı yazıyor. Türkçe terimler türetiyor.Çünkü matematik kafalı bir insan. Türk dilinin özelliklerini deiyi bilir. Türkçe matematik gibi bir dildir. "Bağımsızlık benimkarakterimdir." diyor.

Hâl böyle iken, 1960'lardan sonra Atatürkçülük,"Atatürkçülük = Lâiklik = Müslüman düşmanlığı" formülüneindirgeniveriyor. Oysa, Atatürk'ün kastettiği bu değil.Dolayısıyla her kesim, her eğilim için benzeri saptırmalaryapıldı. Simdi de ayarlı takımın tümü, tahkimci, küreselkıraliyetçi, sahte AB'ci oluverdiler.

Böyle takımların arasında siyasete girmek hiçbir zamanaklımızın köşesinden geçmedi. Benim fırkam, Türkiye'dekiher ferdi kapsayan Türk Milleti'nin tümüdür.

Ruhbilimsel (psikolojik) savaş

Semra Topçu: Kelimelerin anlamları değiştirerek toplumyönlendiriliyor.

Page 108: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Oktay Sinanoğlu: Tabii. Psikolojik savaş yani ruhsalsavaştır bu. İşin temeline inmeden bu kargaşanın içindençıkamazsınız. Meğerse Doğu blokundan yeni çıkmışülkelere de aynı seçim kanunları konmuş. Kendileri öylediyor. "Bizim seçmediğimiz ama biz seçtik gibi gösterilenbirileri başımıza oturtuluyor ve onlar da halklarının,ülkelerinin aleyhine işlere imzayı basıyorlar." diyorlar.

Tabii, en yoğun olarak da Türkiye'de oluyor bu. Çünkü,Batı'nın hedefinde, nişangâhında en başta Türkiye var. BizAllah'tan daha 1962'de akıl ettik. "Nasıl ettik?" ÇünküTarzan İngilizcesi yerine Türkçe ile çok iyi matematiköğrenmiştik. İkinci sebep de; dünyanın her tarafındanolanları gözlemledik. Baktık ki sistem şudur, formülünüçıkardık. Dolayısıyla bu oyunları yutmadık. Gördük ki, sahtekuruluşlarla hiçbir şey olmaz. Ayrıca millet birer kelimeyeindirgenmiş kavramlarla yıllarca birbirine düşürüldü. Haklıolduğumu zaman gösterdi. O zamanlar düşündüm ki,gerçek bir bilim adamı kesinlikle sucu, bucu olamaz.

Tüm vatanseverler birleşiyor

Hangi kesimden olduğuna bakmaksızın, halkın tümüneçeşitli illerde, hattâ köylerde yıllarca konuşmalar yaptık. BizBatı'nın oyunlarını, bizim ne yapmamız gerektiğinianlatırken bana soruyorlardı: "Hangi parti söyle, oyverelim." diye. Bizim derdimiz, aman bir yere seçilelim,mevki olsun, köşeyi dönelim değil. Hepsine, "Benim bir tekfir−kam (partim) vardır, o da bütün Türk milletidir"

diyorum. Türk milletinin her ferdi hiçbir ayrım gözetmedenTürk milletidir. Biz bu ilke üzerinde yıllardır yürüyoruz. Derinmeseleleri milletimize anlatmak gereğini gördüm. Çünkübaşka anlatan pek yoktu. Dışardan gelen sahte sağ, sahtesol, sahte Atatürkçü oyununa düşmeyip her kesime hitapetmişimdir; her kesimin dergisinde, gazetesinde TV'sinde.Türkiye'nin her tarafından konuşma yapmak üzereçağrıldığımda bir tek şart koşarım: "Sizin şehrinize geliphalka konuşma yaptığım zaman o salonda her kesimden

Page 109: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

herkes bulunacak."

derim. Sunun bunun malı olmayacak, sucular bucularolmayacak. Ve, çok şükür, hep de öyle oldu. Temeldâvalarda herkes birleşti.

Ruhsal Kurtuluş Savaşı

2002'de başarıya ulaşacak olan ruhsal kurtuluş savaşı öncekafalarımızın, gönüllerimizin kurtulması savaşında birinciilkemiz budur. Oculuk suculuk buculuk, ayrımcılık yoktur.Bütün Türk milleti bu savaşa katılmak istiyor; yıllardırgörüyorum. Hangi kesim olursa olsun ciğeri sağlam olanlar,kafası hâlâ yerinde duranlar, ayarlı olmayanlar, sahtemaskelerle dolaşmayan herkes bu mücadeleye sahipçıkıyor. Bu çok büyük bir gelişmedir.

Semra Topçu: Çok teşekkür ediyoruz. Programımızı daönemli bir sonuçla kapatmış olduk. Gelecek yılın hayırlı biryıl olmasını diliyorum. Sizin anlattığınız çerçevedenbütünsel olarak olaylara baktığımızda yeni yıla girerkenTürkiye için de yeni bir dönemin başlamış olduğunuanlıyoruz.

GENERALLER 'DÜSMAN KİM?' DİYE

BİRBİRİNE SORUYOR

Mektup Dergisi, Nisan 2002

300 Yılın Bilim Adamı Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu ile MülakatYaptık

Emine Senlikoğlu

Gençlik yıllarımda bir söylenti yayılmıştı. "Amerika'nın enbüyük bilim adamı bir Türk'müş. 26 yaşında profesörolmuş." Bu söylentiye kimse inanmazdı. "Hadi canım,Türkiye'den öyle biri nasıl çıkar?! Bu bir yalandır." diyenler

Page 110: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

olurdu. Verilen aşağılık duygusu sonucu, Türkiye'dendüşünen beyin, önemli mucidin çıkabileceği, (hem de üçyüz yılın tek bilim adamı) kimseye inandırıcı gelmiyordu.

Aradan yıllar geçti. İlginç bir bilim adamı ismi duymayabaşladım.

Türkiye'nin aldanışını anlatıyormuş. "Türkçe giderse ülke degider"

diyormuş. Çok açık sözlüymüş, vb. Önceleri ilgimi çektiama ilgilenemedim. Bir gece, Ahmet Hakan Coşkun Bey'insunduğu İskele Sancak isimli programda bir bilim adamıöyle ilginç konuşmalar yapıyordu ki, adetâ ekranaabanırcasına izledim. Türkiye lehine konuştuğu her şey çokgüzel ve önemli noktalardı. Fakat beni en çok ilgilendirenyönü, bu şahsın psikolojik (ruhbilimsel savaş) savaşkurallarını bilmesi. Bilmesinden daha önemlisi, bunuuygulayarak konuşma siydi. Yıllardır ruhbilimsel savaşınkurallarını bilen bir bilim adamı arıyordu gözlerim. Nihayetgörmüştüm. Bu şahıs Atatürkçüydü, ama sahteAtatürkçülerden, Atatürk'ün arkasına geçip kendi fikirlerinizorla dayatan bir Atatürkçü değildi. Ona göre Atatürkçülük,ülkeye sahip çıkmak, bağımsız devlet olmak, devletşahsiyetini korumak gibi erdemlerle ilintiliydi. Böyle birAtatürkçülükten kimin şikâyeti olabilirdi ki? İskele Sancak"tahayranlıkla dinlediğim bu bilim adamı Prof. Dr. OktaySinanoğlu idi. Hemen onunla yapılan röportajları aradım, birkısmını okudum. Bir de Emine Çaykara Hanımefendi'ninsöyleşi tarzında hazırladığı "Türk Aynştaynı" (İş BankasıKültür Yayınları, 2001−2002) isimli kitabı okudum. Hemenhazırlamakta olduğum "Gençlik Köprüsü " isimli dizi−yazıiçin onunla röportaj yapmak istedim. Telefon açtım. İlk sözü"Röportaj değil, mülakat.

Ama benim vaktim yok, yurt dışına gidiyorum" oldu. Hemde birkaç güne kadar gidecekmiş. Ben de sanıyordum ki,bir ay sonraya gün alırım. Bu arada ona ait eserlerinhepsini okurum. Simdi ben ne yapayım? Gün vermedi,

Page 111: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

verse bile süre kısa. Böylesine önemli kişinin eserlerimokumadan onunla nasıl mülakat yapayım? Sonra aklımageldi; ben ona sadece ruhbilimsel savaşın kurallarına aitsorular soracağım. O halde onu tanıdığım kadarı da banayeterli olabilirdi.

Ahmet Hakan Bey'in "İskele Sancak"ta açıcı sorularınagelen cevaplardan da çok yararlanmıştım. O halde ısrarlagün almalıydım. Üç gün içinde bile olsa."Hocam" dedim.Ruhbilimsel savaşın kurallarını bilerek uygulayan bir bilimadamına rastladım diye bu kadar sevinç yaşadım. Simdimülakat teklifimi reddediyorsunuz. −Tabii çekindiğim içinmülakat diyorum− Lütfen hocam, yarım saatlik de olsa benigeri çevirmeyin."

Bu ricamdan sonra "Eh, hadi bakalım, Salı günü gelin" dedive onun hayranları olan Fatma Öztop ve Sevim Yıldız'laevine gittik. Çok sorularım vardı ama, Sayın Sinanoğlu okadar dolu bir bilim adamı ki, bir sorunun cevabına birdünya sığdırınca, öteki dünyalara pek sıra gelmedi. Bunarağmen mülakattan son derece memnun kaldım.

Yararlandım. Ve dostlarımın da yararlanacağı umuduyla,"Gençlik Köprüsü "nden önce, Mektup Dergisi'ndeyayınlanmasına karar verdim.

Emine Senlikoğlu: Hocam öncelikle bizimle mülakatyapmayı kabul ettiğiniz için çok teşekkür ediyoruz. Allahrazı olsun.

Sizi kısmen takip edebildik, inşallah bütün eserlerinizi deokuyacağız. Dikkatimi çeken bir şeyle başlamak istiyorum:Siz (pisikolojik) ruhbilimsel savaşın kurallarını fevkalâdebilen, Türkiye 'de bunun bayraktarlığını yapmaya çalışan ilkisimsiniz.

"Yamyamlar" diyorsunuz; "Tarzanca" diyorsunuz İngilizceiçin.

Page 112: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Halbuki Türkiye'de İngilizce hayranlığı var. "Aşağılıkduygusundan" diyorsunuz. Çalışmalarınızı yıllardan beri deyürütmüşsünüz. Su anda nasıl görüyorsunuz?Çalışmalarınızdan semere almaya başladınız mı?

Kavram kargaşası ve psikolojik (ruhbilimsel) savaş

Oktay Sinanoğlu: Burada birkaç şey var da, bir tanesi; bupsikoloji lâfı hiç hoşuma gitmiyor. Pisi pisi derken aklımakediler geliyor. Onun için ben buna "ruhbilim sel savaş"diyorum. İkincisi; ben bunun kurallarını Ame rika'da filanöğrenmedim. Zaten öğretmezler de. Fakat yıllardır bazıolayları görüyoruz, izliyoruz ve bunların ne yaptığınıanlıyoruz. Yâni onlar orada kurallar çıkarmışsa, evvelallahbizim de aklımız eriyor. Hem onların yaptığını fark ediyoruz,hem de ona karşı tedbir alıyoruz. Farkına varmadan zatentedbir alamazsın. Ama siz orada bir şeye parmak bastınız.Sizi de tebrik etmek lâzım. Meselâ he men bu kelimeoyunlarını îmâ ettiniz. Bu çok önemli. Yâ ni bu savaş bazıkelimelerle oynanıyor. Örnek: Ameri ka'da 1991'e dek,"Müslüman" deyince, çok koyu Hıristi yan yobazları hâriç,hiç tepki vermezlerdi. Türkiye'nin nerede olduğunu bilmezbunlar. Öyle câhil bırakılmışlar.

Sonra ne oldu? 1991 ABD'sinde, "Kızıl tehlike bitti, komünizmi yıktık. Simdi düşman kim?" diye, generaller birbirlerine soruyor. Amerika'nın daima bir öcüye ihtiyacıvardır. Yoksa iktisatları çalışmaz. Çünkü Amerika aslındayıllardır pek bir şey üretmez. İçinden çöken bir toplumdur.Amerika iki şey üretir: Biri silah, biri filim. Amerika'nın asilürettiği önemli silah, fiziki silah değil, filimdir. Beyin , yıkamasilahıdır filim, ("film" değil, "filim"; Türkçe'de öyle deriz.)Emine Senlikoğlu: Amerika ruhbilimsel savaş .

konusunda belirli tabakaya özel dersler mi veriyor?

j Amerika'da Psikolojik (Ruhbilimsel) Savaş Okulu ı

Page 113: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Oktay Sinanoğlu: Uzmanlar var, araştırmalar de− j vamlıyapılır. Hatta şimdi Florida'nın kuzey kısmında yeni birevrenkent (üniversite) açmışlar. Adı "Özel Harekât veRuhbilimsel Savaş Evrenkenti" Ama bu evrenkente öyleherkes gidemez. Ordu için, ordu mensuplarından kişilerinaraştırma yapacağı, uzmanlaşacağı bir yer. Simdikurum−laştırdılar bunu, ama aslında hep vardı. Amerika'nınahalisinin de haberi yoktur bunlardan.

Çünkü aynı oyunlar kendi halkına da oynanır. Kendi halkıda sömürgedir zaten. Her kelimenin bir çağrışım bulutuvardır. O kelimeyi duyduğun zaman aklına bir sürü şeygelir. Bu kültüre bağlıdır. Mesela bardak kelimesini duyuncabenim aklıma "Elifin elinde bardak" diye Karacaoğlantürküsü gelir İngiliz'in aklına viski bardağı gelir. Kelimelerinçağasın? bulutlan çok önemlidir.

Psikolojik (Ruhbilimsel) Savaş'ta sözlerin çağrışım gücü:"kızıl tehlike"

gitti, 'Yeşil tehlike" geldi

Emine Senlikoğlu: Zaten ruhbilim onun için kullanılırherhalde.

Oktay Sinanoğlu: Çağrışımları bilip, çağrışım bulutlarınıdeğiştirmek. "Müslüman" deyince, Amerikalı'nın çağrışımbulutu yok gibi bir şeydi. "Düşman kim?" derken, hemenbuldular '91'de.

Dediler ki: "Kızıl tehlike gitti, yeşil tehlike geldi." Ve bunlarİslam dünyasını düşman ilân ettiler. Orada da ayarlı olanbasın−yayından biz bunları öğrendik. Altı ay içindeAmerikalıların, sonra dünyadaki diğer ahalinin kafasında birçağrışım bulutu oluşturdular. Formül şu:

"Müslüman eşittir fundamental−ist, eşittir terörist." Tak diyeherkesin kafasına yerleştiriverdiler bunu. OradaPakistanlılar var, çeşitli Müslümanlar var. Bunlar altı ay

Page 114: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

içinde "Ben Müslümanım" demeye korkar oldular. Halbukigene aynı insanlardılar; bir günahları da yoktu. Biz bunuöğrendiğimiz zaman daha '91'de, dedik ki: Bak şimdiTürkiye'de neler olacak! Emine Senlikoğlu: Okumaya gerekyok, fiiliyat gösteriyor diyorsunuz.

Oktay Sinanoğlu: Nitekim oralarda çıkarılan masallarbirdenbire bu tarafa geliyor ve burada o tuti−i garbiler,ayarlı basınyayınla başlıyorlar "car, car, car..." ötmeye.Arkasından bir sürü hikâye oluyor. Müslümanlık yavaşyavaş adetâ yasak hâle getiriliyor Türkiye'de. Bu sorunuyaşıyorsunuz durup dururken hâdise hâline getirilenbaşörtüsü konusunda. Ondan sonra bir takım yerlerkapatıldı.

Ve adetâ yasak hâle geliyor Müslümanlıkla ilgili ne varsa.Ben burada (Kadıköy) senelerdir birkaç ayrı ezan sesiyleuyanırdım. Son yıllarda hiç yok. Arada bir de çan sesiyleuyanıyoruz. Çünkü iki kademeli bu iş.

Bir; kendi dinini ezmek, yok etmek, gözden düşürmek.Arkasından yaratılan boşluğa, Amerikan Gizli Teşkilatmızrağının sivri ucu olan misyonerlerin gönderilmesi. Önceonları gönderir. Ondan sonra bakıyorsun her tarafta birmisyonerlik faaliyetidir gidiyor ve bu çağdaşlık sayılıyor.

Emine Senlikoğlu: Demek ki Türkiye 'de de psikolojik,afedersiniz, ruhbilimsel yöntemler konusunda eğitilenlervar, değil mi hocam?

Oktay Sinanoğlu: Hayır canım, eğitilmeye lüzum yok.

Bunların düğmesine basıyorsun, şunu yap diyorsun,yapıyor. Yâni şimdi bu işleri kimler yapıyor? Bazılarıdevletle de bağlantılı misyoner teşkilâtlan yaptığı gibi, devlel tin kendisi yapıyor; kültür bakanlığı, gezim (turizm)bakanlığı; ilahiyat fakültelerinde de bazı etkinlikler. Nedemezsin? Diyanet İşleri bile Türkiye'nin her köşesinde,üstelik Hıristiyan ahalisi bulunmayan yerlerde kilise

Page 115: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

açılışlarıyla iştigal eder oldu.

Emine Senlikoğlu: Bunların içinde bilinçli, inananMüslüman yok mu?

Oktay Sinanoğlu: Gerçekten inananlar barınamaz.Kenarda köşede kalırlar. Başına gelmedik kalmaz.

Emine Senlikoğlu: İkiz kule saldırısını Amerika yapmışolabilir mi?

Oktay Sinanoğlu: Bunların hepsi "Hedef Türkiye" (OtopsiYayınlan, İst. 2002) kitabımızda var.

Enline Senlikoğlu: Hocam siz kendinizi merak ettiniz mi hiç?Kendi hakkınızda bir araştırma, bir inceleme...

Oktay Sinanoğlu: Evet, bizde çok eski, aslındaMüslümanlıktan da önce, binlerce yıldır Türklerdekigeleneklerden bir tanesi, "önce kendini tanı"dır. En zor şeykendini tanımak. Kendini tanımayan, başkasını hiçtanıyama z.

Emine Senlikoğlu: Hocam, benim ruh bilimi üzerinde çokmerak ettiklerim var.

Ruhbilimsel (psikolojik) Savaş ve sözlere yeni anlamlaryüklemek

Oktay Sinanoğlu: Evet ama bu olaylarda asıl olan yenikelimelerin mânâsını yıpratıp, yeni mânâlar yüklemektir.Müslümanlık misâlini verdim. İçeride ve dışarıda..."Müslüman" kelimesine "terörist"'(tedhişçi) çağrışımıyüklendi.

Bütün dünyada bunu yaydılar. Türkiye'de de. Milli bir eğitimgörmemiş olanlar, ailede de boş kalmışlarsa, rahatlıklaMüslümanlığı öcü gibi görür oldular. İşte böyle bedbahtlar,Hıristiyan misyonerleri için bulunmadık Bursa kumaşı.

Page 116: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Emine Senlikoğlu: Bu terörist (tedhişçi)" kavram ını nas ı lyı pratabi li riz ?

Amerika el attığı her ülkede her şeyin sahtesini kuruyor

Oktay Sinanoğlu: Simdi ben lisedeyken Türkiye'desağcısolcu kavranılan yoktu; herkes milliyetçi idi, Atatürkgibi, Osmanlılar gibi." Sağ", "sol" laflan dışarıdan gönderildi.Amerika gönderdi.

Milleti on parçaya böldüler. Milli birliği bozdular. Amerikaher el attığı ülkede her şeyin sahtesini kurmuş, hiçbir tarafıboş bırakmamıştır. Burada da öyle. Sahte din takımları dakurmuştur.

Sahte Atatürkçülük takımları da kurmuştur. 'Hepsininsahtesini. Ve bunların başına da o ayarlı adamları tâyinetmiştir. El altından, gizli cemiyetler vasıtasıyla. Bir tarafadoğru meyledenleri o tarafın sahtesine toplamıştır.Hakikîlerini ezmiş, sahtelerini öne çıkarmıştır.

Ruhbilimsel (psikolojik) savaş kavramların içini boşaltır

Ve kavramların, mefhumların da içini boşaltmıştır. Simdiörneğin milliyetçi kavramını ele alalım: Ben lise deyken de,daha sonra da bir süre (yaklaşık 1960'a dek), "milliyetçi"

denince akla ne gelirdi? Herkesin aklına aynı şey gelirdi:Kendi milletini sevmek, kendi dinine, kültürüne, diline sahipçıkmak, ülkenin menfaatlerini korumak, onun bunun kölesiolmamak için çalışmak...

Bunlar gelirdi. Ama başkasına düşmanlık gelmezdi akla.Irkçılık da gelmezdi. Hiçbir zaman yoktu Türklerde böyle birşey. İnsan ailesini sevmez mi? Önce aileni seversin,milletini seversin, ondan sonra ümmetini seversin, ondansonra insanlığı seversin. Bunlar sırayla gider. Herkes bunuböyle bilirdi. Sonra geldiler, bu anlayışı bozdular.

Page 117: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Ruhbilimsel savaşla kavramların nasıl değiştirildiğiniözetleyeyim:

1)"Milliyetçi" eşittir sadece "anti−komünist"e in dirgendi.Tabii biri anti−komünist olur da Yunan milliyetçisi de olabilir.Türkiye'de örnekleri gö rüldü.

2)"Solcu" eşittir "anti−faşist". Peki toplumcu fel sefeye,emperyalizm karşıtlığına ne oldu? Onlar gitti.

3)"Atatürkçülük" eşittir "laiklik" eşittir "Müslü mandüşmanlığı" konumuna getirilmek istendi.

4)Dindar kesime "ümmetçilik" ve de "Türk düşmanhğı"telkin edildi. Müslüman Türk'e, Türk Müslüman'a düşmanedildi. Halbuki yakın za mana dek halkın kafasında (dışdünyada da oldu ğu gibi) "Türk demek Müslüman demek;Müs lüman demek Türk demek" inancı vardı.

Tabii bütün bunlarda, yaratılmış sahte kesimlerdenbahsediyoruz. Ama çok şükür, bütün oyunlara rağmenyurdumuzda hâlen solun da, milliyetçinin de, dindarın da,.Atatürkçünün de hakikîsi bol bol var.

Atatürkçülük'e bakalım: Atatürk'ün dediği, yaptığı çok şey,gerçek milliyetçilik, Türk milliyetçiliği kavramına girer.Dinine, diline, tarihine, ülkene, bağımsızlığına, halkınasahip çıkmak, yabancıların buradaki oyunlarını engellemek.Atatürk'ün esas dâvası, gerçek Atatürkçülük bunlard ır .

Deprem günlerinde tahkim yasası

Emine Senlikoğlu: Millet bu kadar nasıl uyur hocam?

Oktay Sinanoğlu: Daha gece yarısı, deprem yeni olmuş,tahkim kanunu çıkarılıverdi. Ertesi gün dedim ki: Atatürklâfını bundan sonra fazla duyamayacaksınız. Zatenduyduğumuz da dediğim saptırılmış anlamdaydı. Müslümandüşmanlığı için kullanırlardı sahte Atatürkçüler Atatürk'ü.

Page 118: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Atatürk'ün gerçek dâvalarından bahsetmiyorlardı. Amatahkim lâfı çıkınca o kadarım bile duyamaz olduk. Dikkatedin, 19 Mayıs'ta bile duymuyoruz Atatürk lafını.

Emine Senlikoğlu: Nasıl duymuyoruz hocam?

Oktay Sinanoğlu: Hayır efendim, Atatürk lâfı bitiriliyor.Gerçek Atatürkçü bazı aydınlar, "Tahkim olur mu? Bukapitülasyondur. Yine o günlere mi dönüyoruz?

Atatürk'ün temel ilkelerine aykırıdır" demeye başlayınca,birilerinin işine gelmedi.

j

T

Ümitsizliğe kapılmayın

Emine Senlikoğlu: Çözüm ne? Böyle mi gideceğizhocam?

Oktay Sinanoğlu: Hayır, böyle gitmiyoruz. Hainler öylegitmeğe çalışıyor. Biz başka tarafa gidiyo−ruz."Herkes giderMersin'e, biz gideriz tersine" sözü, kötü mânâda söylenir.Herkes bilmeden, uyutulmuş olarak "Mersin"e gidiyorsa, biztersine gideceğiz. Sonra göreceksiniz, bir süre sonra"Mersin"e gidenler de dönüp, bu sefer onlar da tersinegelmeye başlayacaklar. Simdi işi anlayan çevreler gittikçebüyümektedir. Ümitsizliğe kapılmayın. Bakın, bu yılTürkiye'nin her tarafında, ve aydın kesimde dâhil, uyanışbaşlamıştır.

Emine Senlikoğlu: Bunu Atatürk adına mı başlatt ınız ?

Oktay Sinanoğlu: Türk Milleti kendisi başlattı. Atatürk,Atatürk'ten önceki atalarımız, binlerce yıldır, bâdireliahlarda güçlerini Türk Milleti'nden almışlardır.

Page 119: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Emine Senlikoğlu: Hocam tabii siz her sorununarkasından birkaç kitaplık cevaplar veriyorsunuz. Siz dünyatarihine kaydı geçmiş, bizim için gurur verici bir bilimadamısınız. Dünya tarihine yazıldınız. Siz dünyayı nasılyazıyorsunuz hocam?

Oktay Sinanoğlu: Dünyayı nasıl mı görüyorum?

Emine Senlikoğlu: Nasıl görüyorsunuz da var tabii. Bir denasıl not ediyorsunuz dünyayı? Dünyayı terk ettiğinizdebirisi sorsa, "Gittiğiniz dünya nasıl bir yerdi? "dese, hiç iyitarafı yok mu? Ne diyeceksiniz?

Oktay Sinanoğlu: Olur mu? Dünya güzellikler, envai çeşitnimetlerle dolu. Ne kadar da çok iyi insanlar var. Ama,dünyanın başına musallat olmuş bir−iki milyon insanbozuntusu da var. Bunlara biz "küresel kıraliyetçi−ler" veonların aşağılık kuyrukları diyoruz.

Emine Senlikoğlu: Bir−iki milyon mu diyorsunuz hocam?

Oktay Sinanoğlu: Tabii, tabii. Maddî güç bunların elinegeçmiş. Üç beş banka, bir kaç uluslar−ötesi şirket. Amanasıl banka?

Devletleri batırıp çıkaran cinsten banka. Öyle gidip de çekhesabı açtıracağın banka değil. Birkaç banka, birkaç şirket,ulus−devletleri yıkma yolunda ülkelerin gidişatını belirliyor.

Emine Senlikoğlu: Kavram size mi ait?

Oktay Sinanoğlu: Lâfı, naçizane, bendeniz icat etti. Amabunların insanları nasıl perişan ettiklerini Avrupa'da,Amerika,'da bir takım kültürlü insanlar biliyor. Simdi bilenlerTürkiye'de de var.

Sessiz kurtuluş savaşı

Page 120: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Emine Senlikoğlu: Aydınları bir araya getirip, bir akımbaşlatmayı düşünüyor musunuz?

Oktay Sinanoğlu: Akım, kendiliğinden, önce yurdun heryerindeki halkla başlamış, sonra aydınlar da katılmıştır. Bubir sessiz kurtuluş savaşıdır..

Emine Senlikoğlu: Hocam, "Dünya küçük, insanın gönlübüyük "diyorsunuz bir mülakatınızda. Bu sözünüzü çokbeğendim.

Çünkü benim dünyamda da dünya çok büyük değil. Fakatbu dünyayı bazı önemli kılan unsurlar var. Dünya çokönemli, hayat çok önemli. Size göre hayalı en önemli kılannedir hocam?

Oktay Sinanoğlu: Bir kere ben insanın yeni bir tarifiniyaptım naçizane. Çünkü toplumbilimcilerin yaptıklarıtariflere baktım ki, artık hiç biri tutmuyor, sökmüyor. İnsan,kendisinin dışında hedefleri olan yaratıktır. Bütünhayvanlarda basit hedef vardır: Yesin, içsin, çiftleşsin.İnsanda da bunlar var elbet, ama gerçek anlamda insanınbunların dışında da hedefleri olmalı.

Külli İrâde, cüz'i irâde

Emine Senlikoğlu: İnsana Yaradan 'ın da gösterdiğihedefler var.

Oktay Sinanoğlu: O da ayrı. Biz yaratılmışlardanbahsediyoruz. Külli irâde var, cüz'i irâde var. Biz cüz'iirâdeden bahsediyoruz. Bu cüz'i irâde verilmiş ki insanlara,kendilerinin dışında bir hedef bulsunlar diye.'Toplum için,millet için, vatan için, ondan sonra ümmet için, ondan sonrada insanlık için hayırlı işler yapın"

denilmiş. Kendi kendine ye, iç, onu bunu kazıkla, ülkeni,vatanını sat...

Page 121: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Hayır! Onun için yaratılmadık.

İnsanların bir takım hedefleri olması gerek. Bu hedeflerinhayırlı hedefler olması için de, insanların bir gönül terbiyesialmış olması lâzım. Akılla birlikte gönül tarafının gelişmişolması lâzım.

Çünkü o olmazsa, hedefini de şaşırırsın.

Emine Senlikoğlu: Çok önemli ve biraz da tasav−vufi birtespit Hocam, sizce aydınlar sizi anlıyor mu?

Oktay Sinanoğlu: Mesela bir bilim adamı çetrefil konulardaaraştırma yapıyor. Bunları anlamışsa kendisi, tabii işinyalnız ıvır zıvırını değil de, temelde yatan ana unsurlarıanlamışsa, okul çocuklarına bile anlatabilir. Anlatamıyorsa,kendi anlamamış demektir.

Meselâ televizyonda çok örneğini görüyorsunuz. Adamıçıkarıyorlar programa; adam bir sürü büyük lâflar ediyor,ingilizce kelimeler de karıştırıyorsa konuşmasına, dahabüyük adam oluyor.

Tabii benim gözümde şerefsiz olur. Halk için değil mi butelevizyon programlan? Herhalde üç−beş kişi seyretsin diyedeğil. Halkın bir şey anlaması mümkün değil. Ben dehalkım ve ben de anlamıyorum.

Sonra bakıyoruz ki, meğer kendi de anlamıyormuş.

İktisadî konulan, kedi, ciğer, bakkal, bakkalın borcu gibibenzetmelerle anlatabilirsin. İşin esası bunlarla anlatılır; birtakım meslekî lâflar paralayarak, araya İngilizce bozuntusulâflar sokuşturarak değil. Amaç sahte bir hava atmak değil,konunun esasını kavramak, halka da anlatmak olmalı.

"Gerçek aydın" x "sahte aydın"

Page 122: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Emine Senlikoğlu: Bu cevabınızdan, sizi aydınları n a nlam adı ğ ını mı anlamalıy ı z?

Oktay Sinanoğlu: Hayır. Aydının da hakikîsi var, sahtesivar. Her sömürgede sömürgeciler bir sahte aydın sınıfıyetiştirmişlerdir. Her sömürgede gençleri, akılları fikirleri,sömürgeci ülkeye gitmek olacak şekilde yetiştirirler. MeseleTunuslular "Biz Amerika'ya gidelim de, orada doktorayapalım" demezler. Hepsinin aklı−fîkri Paris'te okumaktadır.Gambiya'dakilerin aklı−fikri Londra'ya gitmektir.

Bizdekilerin aklı−fikri Amerika'ya gitmektir. Neden?Söylemeye gerek yok; belli değil mi?

Dolayısıyla sahte aydın sınıfı yetiştirilmiştir. Bunlar aslındaişe yarayacak bir şey de bilmezler. Bu sahte aydın sınıfı,kendi milletinin başına belâ edilmiştir. Bunlar istediği kadarhalkçılık edebiyatı yapsın, aslında kendi halkınayabancılaşmışlardır, hatta ondan tiksinirler. Ama çok şükür,elhamdülillah, vatanımızda hâlâ, halkına, milletine, vatanınabağlı gerçek aydınlar da varmış. Onlar halkımızlabütünleşiyorlar; böylece kurtuluş savaşımız güç ve hı z k azan ıyor .

Emine Senlikoğlu: Kurtuluş Savaşı'yla kurtulmad ıkmı ?

Oktay Sinanoğlu: Bugün Türkiye'nin toprakları bile (yânivatan) yabancılara teslim edilmektedir−. MilletHıristiyanlaştırılıyor, Tarzanlaştırılıyor, cahil bırakılıyor; veşimdi de aç bırakılıyor. Bunlar kasıtlı, dışarıdan yapılıyor.İçerideki sahte aydın sınıfıyla birlikte yapılıyor bu işler.Onun için bu mücadeleye halk, taban, en nihayet düzgünkalmış aydınlar da katılmaya başladı. O bakımdan bu"Kurtuluş Savaşı"nda öyle silahlan alıp dağa çıkmak filanyok.

İnşaallah gerek kalmaz öyle şeylere. Simdi silahla mı bizikuşattılar?

Page 123: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Hayır. Ülkeyi öyle bir fethettiler ki bu ruhbilimsel savaşteknikleriyle, milletin kafasını, ciğerini öyle kuşattılar ki,Türkiye kendi eliyle imiş görüntüsünde teslim ediliyor; uzunsüre kimseden gık çıkmıyor. Tarihte eşi görülmemiş birdurum.

Emine Senlikoğlu: Kazandığımız savaşı kaybettiriyorlar.

Oktay Sinanoğlu: Bir şeyler kazandık, bir şeyler kaybettik.

Neyse, o ayrı bir konu. Türkiye'nin şimdiki kurtuluş savaşı,kafaların, gönüllerin yeniden bizim olması savaşıdır .

Emine Senlikoğlu: Bu savaşı inşallah kazanırız.

Oktay Sinanoğlu: Kazanıyoruz ve mutlaka Allah'ın izniylekazanacağız.

Emine Senlikoğlu: Sizin bir sözünüz var: "Türkiye,Japonya'dan daha zengin olabilirdi" diyorsunuz.

Oktay Sinanoğlu: Geçen geçmiş artık. Bundan sonraolacak.

Emine Senlikoğlu: "Çalışana veririm " diyor. Onlarçalışıyorsa, onlar kazanacak hocam.

Oktay Sinanoğlu: Türkiye inşallah kurtulacaktır. Kafalar vegönüller kurtulduğu zaman insanlarımız, canla başla,geleceğe ümitle bakarak, ulusal hedeflerimize doğru,refahlı, itibarlı, şerefli günler için çalışacak.

Emine Senlikoğlu: Çok teşekkür ediyoruz hocam.

SÖMÜRGE MUAMELESİ ALTINDAYIZ

Finans Dünyası, Mayıs 2002

Page 124: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Küreselleşme olarak adlandırılan, yeni dünya düzeninibüyük bir aldatmaca olarak nitelendiren Türk Aynştayn'ıOktay Sinanoğlu, Türkiye'de yaşanan krizleri, sıkıntılarıbüyük bir planın parçalan olarak yorumluyor. Dünyada tekdevlet, tek millet, tek dinden oluşan bir dünya krallığı içinİngiliz istihbarat teşkilatlarının, Türkiye'de 50 yıldır faaliyetgösterdiğini belirtiyor. Sinanoğlu, Anadolu liseleri vekolejlerde eğitim dilinin İngilizce olmasın da bu planın birparçası olarak değerlendiriyor. Dünyada sadece sömürgeülkelerinde, yabancı dilde eğitimin verildiğine dikkat çekendünyanın harika çocuğu Profesör Oktay Sinanoğlu, ikikuşak sonra Türkçe'nin yok olacağını anlatıyor. Sinanoğlu,bir ülkeyi işgal etmenin, en modern yolu olarak gösterdiğidilin yok edilmesine Türkiye'de aydınların neden bu kadarsessiz kaldığına hayret ediyor Türkiye'de "kolej" adı altındayabancı dilde 1953'ten bu yana eğitim verildiğini ve butarihten sonra da ülkede bilim adamı yetişmediğine işaretederek, şöyle konuşuyor, "l953'de Türk Milli Eğitimine,İngiliz ve Amerikan gizli teşkilatlarının el atarak, eğitimdilinin İngilizce yapılması ile derslerin Türk hoca tarafındanTürk öğrencisine İngilizce olarak anlatılması zorunlukılınmıştır. Bu en büyük, en sinsi ve en tehlikelisömürgeleştirme oyunu hızlanarak devam etmektedir."Avrupa Birliği'ne uyum süreci içeri sinde öğretildiğisavlanan ingilizce'nin de ingiltere dışında hiçbir Avrupaülkesinde kullanılmadığına dikkat çekiyor. Sinanoğlu,Yunanistan'ın Latin Alfabesini bile kabul etmeyip, kendideğerlerini koruduğunu kaydediyor. Türkiye'nin AB'ye adayülke statüsünde tutularak, IMF ve A−merika'nın desteğiyleiradesiz hale getirildiğini savlayan Sinanoğlu, Atatürk'ünyaptığı gibi dünya ülkeleri ile eşit mesafeli bir dengepolitikası yürütülmesini öneriyor. Türk Aynştayn'ı OktaySinanoğlu'nün, Türkiye'ye Türkçe'ye, AB, Amerika veIMF'ye dair yaklaşımları, bu konulara farklı penceredenbakış açısıyla hemen dikkatleri çekiyor.

Soru: Son 50 yıldır uygulanan planlı politikalarla Türkçe 'ninyok edilmeye çalışıldığını söylüyorsunuz, ingilizce dilinin,Türkçe üzerinde etkili olmasında, Türkçe 'nin eksikliği söz

Page 125: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

konusu mu; Türkçe 'nin yok edilmesini kimler, niye istiyor?

r İşgal Türkçe'ye Saldırıyla Başlatıldı

Oktay Sinanoğlu: İngiltere İrlandalı Keltler'de işgal ileyapamadığını, eğitim dilini İngilizce yaparak başarmıştır.

Türkiye'de de 1953'te, üstelik Atatürk'ün kurduğu TED'i"kolej" haline getirerek başlatılan operasyon son 50 yıldırdevam ediyor. Zaten kolej sözcüğü misyoner okuluanlamına geliyor. Bu operasyona, ayarlı basın yayındernek,cemaat ve gizli cemiyetler marifetiyle gerekli kamuoyuyaratıldı.

İngiliz Muhipler Cemiyeti

Gizli, cemiyetlerde piramit sistemi kullanılıyor. İngilizMuhipleri Cemiyeti Kurtuluş savaşını baltalamaya kalkanörgütün, birleştirilmiş devamı. Alttaki üsttekini bilmiyor,üstteki herkesi biliyor.

Sesi− en fazla çıkan en alttaki grup, aslında en tepede neolduğunu ve nereye hizmet ettiğini bilmez. Genelliklekullanır. Önde yan gizlisi, ardında daha gizlisi ve en arkadahakkında hiçbir şey bilinmeyen en tepedekilerin yer aldığıörgüt şeması kullanılır. Bu örgüte üye olmayanların devletekademelerinde yükselmesi mümkün değil.

Aynı operasyonu Rusya'da uygulamış. Özbekistan'da,Özbek okullarının yanına Rus okulları kurmuş. Ve tümimkanları Rus okullarına sağlarken, yine Rus okulumezunlarına iş vermiş. Yine öyle bir hava yaratılmış ki Rusokulu okumayan işsiz kalır havası estirilmiş.

Rusça'ya anaokulunda başlayan Kazak çocuklar, diliniunutmuş Türkiye'de de bu eğitim anaokuluna indikten bir ikiyıl sonra Türkiye'de Türkçe unutulmaya başlar.

Page 126: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Çocuklarınızın anadiliyle eğitim yapan iyi bir okuldaokurken, ayrıca yabancı dilde bilmesini, isterseniz buna izinverilmiyor.

Türkiye'de operasyonla birinci safhayı tamamladılar. TürkEğitim Derneği'ni Atatürk tam tersi gaye ile kurmuş, ancakbugün gelinen nokta farklıdır. Ayrıca yabancı dil öğretmekiçin eğitimini yabancı dilde yapmak diye bir yöntem yok. Buyöntemin sonuçlan, halkların kendi kimliklerim unutmasınınyanı sıra, yabancı dili iyi öğrenememesi, bilimi ise hiçöğrenememesidir. Amaç, bu okulların mezunlarını Türkkültürüne yabancılaştırıp, özgüvenini ve kimliğinikaybettirerek sömürgeleştirmek. Dünyada, sömürgeolmadığı halde eğitim dilini ana dili dışında uygulatanTürkiye dışında bir ülke bulamazsınız. Türkiye'de halenkolej adı altındaki okullarla başlatılan, Anadolu liseleri iledevam eden, günümüzde üniversitelerde de görüldüğü gibieğitim dili İngilizce'dir. Ve bu durum Türkiye CumhuriyetiAnayasası'na da aykırıdır. Benim mezun olduğumdönemde, İngilizce eğitim karan alarak birden zenginleşenAnkara TED'de çok başarılı bir kimya öğretmeni yabancı diliİngilizce değil de Fransızca diye okuldan uzaklaştırıldı.Onun yerine İngilizce bilen, ancak kimya bilmeyen biröğretmen getirilerek, operasyonu başlattılar.

Türkiye'nin son 50 yıllık tarihini incelerseniz, Türkçeeğitimde görülen Cahit Arf ler, Yaşargüler, Sinanoğlu gibidünya ölçeğinde bilim adamının bıçakla kesilir gibibitirildiğini görürsünüz.

Soru: Joseph Stiglitz 'in IMF'ye yönelik sert eleştirileribiliniyor. Türkiye 'nin KMF, âB ve Amerika ile ilişkilerini nasıldeğerlendiriyorsunuz?

Oktay Sinanoğlu: Joseph Stiglitz'in İMF ile ilgili görüşlerinibiliyorum. IMF'in "hastalarını birer birer öldüren doktor"benzetmesi doğrudur. Televizyonlarda şişirenler değil amaiçeride gerçek iktisatçılardan tamamı da bunları yazıyor.Türkiye'de 1947'den sonra hazine altınla dolu ve hiç ihtiyaç

Page 127: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

yokken IMF zorla borç verdi. Harpte Türkiye iki tarafı dabeslemişti. Ve o gün bugündür her gün biraz daha battık.IMF kurulduğundan bu yana hangi ülkeye bulaşmışsa oülke batmıştır. Batmayan bir ülke var. Malezya. Ekonomideen ileri Müslüman ülke. Malezya'da bazı ekonomik sıkıntılaryaşanınca IMF yardım vaadiyle kapılarına geliyor. AncakMalezya, Endonezya sömürgesi olduğu günlerindeneyimiyle, "sizin yüzünüzden batıyoruz. Aman gelmeyin"diyerek IMF'yi ülkeden içeri sokmamış, Malezya'nınkalkınmasının nedeni de IMF'yi kovmasıdır. IMF'yikovduktan sonra büyüme hızlan yüzde sekize çıktı. IMFyeni sömürgeciliğin önemli araçlarından birisidir.

Faizinin faizim biraz erteleyeceğim diye. İMF seninanayasanı değiştirir, topraklarının yabancılara verilmesineyol açar. Tarımını dasanayiini de yok eder. Birkaç taneuluslar ötesi şirket ve banka için, sizi satın alınmaya hazırkelepir mal haline getirir.

Soru: Türkiye 'nin GB ile AB 'ye ekonomik anlamdaverebileceğini zaten verdiğini belirterek AB 'yealınmaya−çağan belirten bir görüş var. Yine rakippozisyonlarında yer alan AB 'ye Türkiye 'nin girmesi içinAmerika 'nın neden destek verdiğini sorgulayan bir başkagrup da var. Sizin değerlendirmeniz nasıl?

Oktay Sinanoğlu: Hiç kimse numara yapmasın Türkiye1947'den beri Amerika'nın malı mı, değil mi? Türkiye'yiAmerika'ya vermişler. Doğu Avrupa ülkelerini de Sovyet'lerevermişler. 1947' de zaten Türkiye Amerika'nın askeriişgaline uğradı. Harbe girmemiş, harp kaybetmemiş birülkenin başkentinde, Ankara'da koskoca Amerikan üssü vebütün sokakları Amerikan askerleriyle dolu. Altüstü olduTürkiye. Harbi kaybetmiş Almanya'da bile bu kadargörünmediler. 1947'den beri, yavaş yavaş, halkı uyutauyuta bugüne geldiler. Hatta bir ara Amerikalı askerleri,askeri kıyafetlerle dolaşmayın diye uyardılar.

Page 128: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Son zamanlarda da ülkenin her şeyine el koydular.Sanayisine, kuruluşlarına, ya el koydular ya da yok ettiler.

Amerika'nın denetiminde olan bir ülkeyi, eğer AB bunarakipse ki o da şüpheli. Sözde rakibi olan AB'ye Türkiye'yiAmerika niye versin. Çünkü AB'nin kendisi hikaye. BunuTürkiye'de bilen de pek yok.

AB'ye üye ülkelerin vatandaşlarının çoğu AB'ye karşıdır. Veşundan şikayet ederler: Bizim seçmediğimiz ama seçmişizgibi gösterilen birileri tepemize oturtuluyor. Ülkemizinaleyhine, üretimi yok etmeye yönelik bir takım kanundeğişiklikleri yapıyorlar. Doğu bloğundan yeni çıkan buülkenin insanları acayip seçim kanunlarındanbahsediyorlar.

AB'yi anlamak için, haklarının bu oluşuma karşı olduğunuve AB'nin kimler tarafından, nasıl kurulduğunu bilmeklazım. Bu aslında uzun süredir devam eden, sondönemlerde açığa çıkan amaçlan seslendirilmeye başlandı.

Yapmak istedikleri küreselleşme sözü ile insanları uyutup,üç beş şirket ve banka ile dünya kaynaklarım eline geçirmişve gittikçe de geçirmekte olan küçük bir zümrenin küreselkraliyetini kurmak. Su an ki uygulama, ulus devletlerinbağımsızlıklarım yok etmeye yöneliktir.

Bazı kaynaklara göre, BM'nin kuruluşu da, Dünya Bankasıda, IMF'de bu amaca hizmet ediyor. AB ise tek dünyadevleti küresel kraliyetin bir ara namesi, ilk kademesidir.Olaya böyle baktığınız zaman Amerika'nın da AB'nin deaslında aynı taraftan olduğu ortaya çıkıyor.

Ve Amerika'nın, neden Türkiye'nin AB'ye girmesini istediğigibi bir soru ortadan kalkıyor. Geçmişte İttihat TerakkiAlmanlara yamandı.

Osmanlı İmparatorluğu elden gitti. Simdi de

Page 129: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

AB'ye yamanırsak Türkiye elden gider. Aklı başında bazıisimler Atatürk'ün dış siyasetini anımsattılar.

Türkiye'nin yapması gereken isi tüm dünya ülkeleri ile birdenge siyaseti yürütmesidir. Türkiye'ye hangi hükümetgelirse gelsin, sağ−sol "AB'ye gireceğiz" dedi. Ancak hiç biriAB'ye girersek, bunun Türkiye'ye sağlayacağı faydayı ya dazararları anlatmadı. Zaten bilmezler de Türkiye'yi AB'yealmazlar. Bir taraftan IMF aracılığı ile bir taraftan AB adayadaylığı ile zaten Türkiye'ye yaptırmak istedikleri her şeyiyaptırıyorlar.

Topraklar gidiyor!

Sessiz sedasız IMF'in istediği dört beş tane kanunçıkardılar.

Endüstriyel Bölge Yasası'nı çıkardılar. Birkaç tane yabancıgelip, "Biz burada yatırım yapacağız" derse, istediği araziyi,orman ya da madeni araziyi iki hafta içinde, üstelik bedavavermek zorundalar. Bu sene bu kanunlar çıktı, ancakkimseye duyurmuyorlar. Büyük çapta Türk Topraklan daverildi. Yalnız güneydoğuda değil Orta Anadolu'da hattaTrakya'da büyük çapta toprakların tapusu verildi.

İngilizce Türkçe Karşılaştırması

İngilizce'de belli kurallara göre yeni terim türetme yeteneğihemen hemen yoktur. Buna karşılık, Türkçe binlerce yıldırmatematiksel yapısını, sözcük türetme yetenek vekurallarını aynen korumuştur.

Bilgisayarda, "ana bellek"e RAM diyorlar. Bunu türetmekiçin "Randam Access Memory" sözcüklerinin baş harflerialınmış. Bilgisiz bir Türk'e bellek derseniz, bellemekle,hafızayla ilgili olduğunu en azından tahmin eder. Bunakarşılık cahil bir Amerikalı'ya da İngiliz'e 'RAM' deseniz,hiçbir şey anlamaz.

Page 130: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Dilbiliminde, baş harflerinden yapılmış sözcüklere"Akronim"

denir. Batılı bilginlere göre, bir dilde bunların başlaması odilin yozlaşıp gücünün kalmadığı anlamına geliyor. Ayrıcaakronim, üst sınıfla, halk arasında, farklı bir dil yaratarakuçurumun gitgide büyümesine neden oluyor. Oysa,Türkçe'nin türetme yeteneği, matematikçileri şaşırtacakdüzeyde zengindir.

Kazakistan Türkleri' nin sözlüğünde 240 binden fazlaTürkçe kelime bulunurken, Türkiye'de son 50 yılda Türkçekasıtlı olarak baltalanıyor. Türkçe'de bir kelimeyle ifadeettiğiniz bir durumu İngilizce'de bir cümleyle zor söylersiniz.Ayrıca Türkçe, yazıldığı gibi okunması özelliğiyle de gıpta,edilen bir dildir. Amerika'da İngilizce ortalama 250 kelimeylekonuşulur. Sokakta konuşulan İngilizce'nin yüzde 60'ıLatince'nin bozuğunun bozuğudur. İngiltere'dekiaristokratlar ise Fransız kökenli Germen ırkından olanNormanlardır.

Türkçe, türetebilen güçlü dil

Türkçe, 10 bin yıllık tarihi, l milyon kök kelime ile dünyanınen eski ve köklü iki dilinden biridir. Dilimizi bozan İngilizceise 500 yıllık tarihi ve kelime türetme yeteneği olmayanyapısı ile zayıf bir dildir.

Konu türetmek olunca yine dil bilimcilere göre dünyanın engüçlü dili Türkçe'dir. Her konuya ve duruma göre karşılıkvermeye en müsait dil de yine Türkçe'dir.

Alman dil bilimcilerinin yayınladığı gibi Türkçe, a−detamatematik uzmanlarınca tasarlanmış kadar zengin vetüretilmeye açıktır. Türkçe'deki bu özellikler Latince'de birazvardı, ancak bu dil ortadan kalktı. İngilizler, modern işgaltekniklerinde; bir ülkeye dilini yerleştirdiğinde, buradakiinsanların kraldan çok kralcı olduğunu tespit ettiler.

Page 131: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Bugün sokakta konuşulan İngilizce'nin yüzde 60'ı, yineİngilizlerin araştırmalarına göre Latince'nin bozuğununbozuğu.

İngiltere'de 1066'da Norman istilası oldu. NormanlarFransızlaşmış Germen kabilesidir. İngiltere'de muazzam birsınıf ayrımı vardır.

Üstteki ile aşağıdakinin konuşmadığı. Normanlar bugünİngiltere'nin üst tabakasını teşkil ediyor.

İngiltere'deki 'kast' sistemi o boyuttadır ki, aristokratolmayanlara, profesörlük unvanı bile verilmiyor veinsanların sınıf atlayarak bir yerlere gelmeleri halenmümkün değildir. Aralarında benim de arkadaşlarımınbulunduğu, zeki çalışkan bir grup bu unvanı almak içinKanada, Amerika, Avustralya gibi ülkelere gittiler.

Profesörlük gibi unvanlarsa asilzadelere veriliyor.Amerika'da konuşulan İngilizce ise İngiltere'dekinin desulandırılmışıdır.

Amerika'daki sistemde ise 'parayı veren düdüğü çalar'mantığı hakimdir. Özel okullar 25 bin−35 bin civarındadır.Devlet okullarında ise eğitim verilmez. Amerikan devletokullarında liseden mezun bir öğrenci okuma yazmayı dahibilmez. Tabii iş doktora düzeyine gelince ABD'deki eğitimbirden çok ciddileşir. Yabancı dille eğitim anayasaya,tevhidi tedrisat kanununa, dahası bilime aykırıdır. Atatürkzamanında olduğu gibi eğitim dilini Türkçe'ye çevirirsin.Özel okullar olsun. Ama yabancı dili ayrıca öğretmekkaydıyla. Özel okullar, daha iyi bilim adamı yetiştirmekiddiasıyla olsun. Fizikçi İngilizce öğretmekten ne anlar;İngilizce öğretmeni fizikten ne anlar. Tüm dünyada yabancıdil öğretim, laboratuarı ve uzmanlarıyla özel bir alandır.Türkiye; IMF'den, Amerika ve AB'den bağımsız; tüm dünyaülkeleri ile bir denge politikasına dayalı program geliştirmeli.Türkiye için gerekli olan her şey yine Türkiye'de vardır.Yeter ki görmesini bilelim.

Page 132: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

TÜRKİYE'NİN SORUNU ASAGILIK

DUYGUSUNDAN KAYNAKLANIYOR

Finans Dünyası Dergisi, Nisan 2002

Atatürk'ten bu yana Türkiye'de hedef lafı duyulmaz olmuştu.

Forum İstanbul'da 21 yıllık bir hedefin konulması Türkiye'debir şeylerin değişeceğini göstermektedir. Davos'tadüzenlenen toplantılara, ben de aranızda bulunan pek çokkişi gibi katılırım.

Burada yapılan şahsi temaslarla dünya yönlendiriliyordu.Forum İstan−buFu Davos toplantılarından daha zevkli veyararlı buldum.

Forum İstanbul, yelkensiz ve dümensiz bir gemi gibisallanan gemiye yeni bir rota veriyor. Bu toplantılarla,Davos'ta olduğundan da öte sadece Türkiye değil, dünyayönlendirilebilir.

Birkaç yıl içinde İstanbul, Davos'tan daha önemli halegelecek.

Küreselleşme lafını en çok duyduğumuz ülke Türkiye.

ABD'de küreselleşme sözünü hiç duymayız. Ancak,küreselleşme sadece ABD ve Avrupa'dan ibaret değil.Küreselleşeceksek, Asya'yı da, Afrika'daki yerlileri desamimiyetle düşünmek zorundayız.

Değişen koşullara göre değişen hedefler olmalı. Sadece birtarafa yamanmak hedef olmamalı. Yakın tarihte ne zamanbir tarafa çok yamansak bunun cezasını çektik. Atatürkdünyanın bütünüyle ilgilenmiştir. Bunun üzerine siyasetyapmış ve fiilen uygulamıştır. Bunların bir kısmı Türkiye'debilinmiyor. Küreselleşmede, hedef sadece AB'ye girmekolamaz.

Page 133: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Dünyanın gereklerine göre kendimizi geliştirmekzorundayız. Eşitler arasında küreselleşme olur; aksitakdirde bir taraf zarar görür. Bilim ve teknikteki gelişme,insanların kafalarında yarattıkları fikirlerin üzerine azimlegitmeleriyle gerçekleşir. Türkiye'nin sorunu faizleriödememek değil. Bunlar gelip geçici olaylar. Ö−nemli olanyetişmiş insan gücü ve insanların kafalarındaki gönüllügelişme. Türkiye'nin sorunu son 50 yıldır perçinlenenaşağılık duygusundan kaynaklanıyor. Güvenmeyen insanyeni girişimlerde bulunamaz. Bu ise doğuştan kazanılamaz.

Yaratıcı ruhta insanların gelişmesine yol açacak, gençlerinyetiştirilmesiyle olur. Böylelikle IMF'ye olan borçlarımızödenir hale gelir.

Eğitim sistemini yeniden yaratmalıyız. Dünyada ha zırlıksınıfları, dershaneler yok. Bilim üreteceğiz, daha sonrabütün insanların kardeşliğine dayanan bir küresel dünyayaratılmasında önemli rol oynayabiliriz. Bunu bi liyorum vemüjdeler olsun diyorum.

ATTİLA İLHAN'IN YÜZDE BİRİ OLABİLMEK..

Vestel VS Dergisi. Mart 2002

Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu...

Ya da Türk Aynştaynı...

Yale Üniversitesi tarihinin, hatta Batı'nın en genç yaştaprofesör olmuş kişisi. Bilimin harika çocuğu... Profesörlükunvanını aldığında yalnızca 26 yaşındaydı. İki defa Nobel'eaday gösterildi.

Ödül almakla ilgilenmedi. Defalarca Nobel Akademisi' ninisteği üzerine Nobel'e adaylar gösterdi. Dünyanın sayısızyerinde buluşları ve kuramlarıyla ilgili konferanslar verdi.Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi'ne seçilen ilk ve tekTürk...

Page 134: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Saşırdınız değil mi? Adını o kadar da sık duymadığınız birTürk'ün inanılmaz başarılarına...

Sinanoğlu bugün 67 yaşında. Bundan tam 49 yıl öncehenüz 17 yaşındayken ABD'ye kimya mühendisliği okumaküzere gitti.

Bakın ABD'ye gitme kararını alırken yaşadığı duygularınasıl anlatıyor: "....Türk Bayrağı ve Atatürk karşımda, camçerçeveli olduğu için bayrağın üstünde kendi yansımamıgörüyorum. İçimden yemin ettim, "Gideceğim ve orada sözsahibi olacağım. Sonra dönüp onlarla Türkiye içinmücadele edeceğim."

Yeminini de yerine getirdi Sinanoğlu. Önce Berkeley KimyaMühendisliği'ni birincilikle bitirdi. Ardından MassachussetsInstitute of Technology'ye (MİT) burslu girdi. Master'ını yinebirincilikle yedi ayda bitirdi...Basardan birbirini izledi.Berkeley'e dönüp fiziksel kimyada doktorasını bir buçukyılda bitirdi. Dünya bilim çevrelerinde adı saygıyla veheyecanla karşılanıyordu. Ama onun aklı ve gönlüTürkiye'den hiç kopmadı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi,Boğaziçi Üniversitesi ve TÜBiTAK'ın kuruluşlarında yer aldı;yabancıların derin oyunu yabancı dille eğitime karşı,Atatürk'ün yolunda Türkçe ile eğitim için savaştı (Bkz."Bye−Bye Türkçe" kitabı O.Sınanoğlu, Otopsi Yayınlan, İst.,5. Baskı Nisan 2002).

Ancak dünya bilim çevrelerinde gördüğü ilgi ve desteğiTürkiye'de yeterli düzeyde bulamadı. Ama gene de Türkiyeiçin uğraşmaktan hiçbir zaman vazgeçmedi. Yıllar sonraTürkiye'de yaşadıklarını şu cümlelerle anlatıyor; "Ben dezannediyorum ki, Türkiye'dekiler için firsa−tım. Öyle konularvar ki; Rusya'sından Doğu Bloku'ndan Avrupalısına kadardünyada herkes gelip Yale' de benden öğrenmiş. Benayaklarına gelmişim, yeni bir şey öğrenin, yapın.

Yok. Özel ders açtık, yepyeni şeyleri dünyada ilk defaTürkiye'de Türkçe anlatıyorum. Alakası olmayan, insanlar

Page 135: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

geliyor, asıl gelmesi gerekenler yok!.."

Tüm bunlara rağmen vazgeçmiyor Prof Dr. Sinanoğlu.

Hayatının hiçbir döneminde de pes etmediğini söylüyor.Hâlâ fikirlerini anlatıyor, her kesimden ve her yastaninsanlarla bir araya geliyor, kitaplar yazıyor, planlar yapıyor.Bugün Türkiye'nin içinde bulunduğu durumdan dolayımutsuz.

Aslına bakarsanız Sinanoğlu' na; "Neden Türkiye'den bilimadamları çıkmıyor, bilimde neden dünya çapında isimlerinduyuran Türklerin sayısı az, bize neler oluyor?"diyesormaya gittik. Ancak 67 yıllık dolu dolu bir yaşamdan busayfalara bu kadarı sığdı...

Fulya Yaşa: Size "Türk Aynştaynı" diyorlar. Siz kendiniziböyle görüyor musunuz?

Oktay Sinanoğlu: Hiçbir zaman kimseyi taklit etmedim.

Çok takdir ettiğim, hem dünyadan hem Türkiye'den ilhamaldığım insanlar oldu. Dünyada bazı bilim adamlarını pirimizkabul ettim ve kısmet oldu bir çoğuyla da birlikte çalıştım,samimiyet kurdum.

Aynştayn'a yetişemedim. Yanlış hatırlamıyorsamöldüğünde üniversiteye başlamıştım. Türkiye'de kimsebilmiyor, yıllarca dış ülkelerde de bana böyle bir şeyderlerdi. Bunun en önemli nedeni matematiğe verdiğimönem ve kimyanın içine matematiği sokmam.

Fulya Yaşa: Evet, ilk kez bütün kimyayı matematikle kağıtüzerine döktünüz. Nereden çıktı matematik?

Oktay Sinanoğlu: Fizikte de temel bakış açısı o−laylaramatematikseldir. Matematiği olmayan ilim boş laftanibarettir.

Page 136: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Zamanla bütün bilimlere matematik giriyor. Bugüntoplumbilime hatta hukuka bile matematik giriyor. Ben debilimde ne yaptıysam matematik sayesinde yaptım. Dahalise öğrencisiyken kimyadaki bazı eksikler dikkatimiçekiyordu. Bir ekol bir tarafa, diğeri öbür tarafa takılmış.

İki ayrı uzmanlık dalı gelişmiş, ikisinin de birbirinden haberiyok.

Dedim ki öyle bir koordinat (konsayı) sistemi yazmalıyım kionun öyle bakınca bulduğu, bunun böyle bakınca ayrı gibigördükleri hepsi bundan çıksın. Bunu yaptım. Bundansonra çorap söküğü gibi bütün kimya kağıt üzerinde çıkıyor.

Fulya Yaşa: Peki ama siz matematikle ilgili yalnızca temelbir eğitim almıştınız. Üst düzeydeki matematiği nasılarılayabildiniz?

Oktay Sinanoğlu: Ben temel eğitimimi Türkiye'de aldım. Ozaman doğru bir eğitim vardı. Ve hepsi Türkçe'ydi. Herkesdüşünmeyi, sorgulamayı öğreniyordu. Ezberleme falan sözkonusu değildi. Ben burada aldığım eğitimle en iyiüniversitelerde dışarıda birkaç yıl birden atladım. Eğitimiminçoğunu buradan aldım diğer kısmını da kendi kendimeöğrendim.

Fulya Yaşa: Yani eğitiminizi kendiniz şekillendirdiniz.

Oktay Sinanoğlu: Tabii. Ne yapacağımı çok küçükyaşlardan itibaren biliyordum. Daha lise çağlarında 20 yıllıkplanımı yapmıştım. Hatta bu planımı 10 yıldagerçekleştirdim, sonrasında 1−2 yıl "Simdi ne yapacağım"diye bocaladım. Sonra beş yılda bir plan yapmaya başladım .

Fulya Yaşa: Hâlâ plan yapıyor musunuz?

Oktay Sinanoğlu: Yapıyorum ama eskisi gibi 20 yıllıkplanlar değil. Bana kalsa 100 yıllık planlar yaparım ama yaş

Page 137: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

izin vermiyor.

Fulya Yaşa: Peki, eğitiminizi kendinizinşekillendirdiğinizden söz ediyorduk.. Nasıl izin verdiler size?

Oktay Sinanoğlu: Bunu bilen pek yoktur ama bençalıştığım pek çok konuyla ilgili ders almadım. Üniversitedezorluyorlar, "mecburi ders, al" diye. Ama baktım o derslerinmatematiği falan fasarya, bunlarla bir şey olmaz. İşin ruhuyok yalnızca ezberleyeceksin. Ben de araştırdım. Doktoraseviyesindeki derslere baktım. Sonunda istediğim dersimatematik bölümünde buldum. Kendi kendime "E−ğer bumatematiği öğrenirsen, çok zor dedikleri Dirac'ın (nicemfiziğinin asıl iskeletini oturtan bilim adamı) kitabını romangibi okursun."

Dedim. Gittim o dersi aldım.

Fulya Yaşa: Üniversiteden tepki gelmedi mi?

Oktay Sinanoğlu: Kıyamet koptu. "Tamam" dedim,"mecburi derslerin yıl sonu sınavlarına girerim." Kabulettiler: Hâlâ notlarımı hatırlarım; 100 üzerinden 98 almıştım.Beş yaşımdan beri böyle bir huyum var. Kendi yolumukendim bulmaya alıştım. Simdi öğrenciler diyorlar ki,"Hocalarımız bunu anlatmıyor, sunu vermiyor."

Ben de öyle derdim ama sonra akıllandım. İnsanlar hepbahane arar.

Ne öğrenirsen kendin öğreneceksin.

Fulya Yaşa: Bu anlayış nedeniyle mi Türkiye 'de fazla bilimadamı yetişmiyor?

Oktay Sinanoğlu: Bu eğitim sisteminde bilim a−damı değilhiçbir şey olmaz.' Daha doğrusu çok sayıda olmaz, ancaktek tuk çıkar; onlar da kendi olağanüstü gayretleriyle tümengellemelere rağmen araştırma yapanlar. Herkes kendi

Page 138: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

yolunu kendi bulacak.

Kafayı çalıştıracaksın. Zaten bir şeyi sorgulayıp da asılsoruyu sorduğunda işin yans ını halletmişsindir.

Fulya Yaşa: Peki bilim adamı olmak için ne gibiyeteneklere sahip olmak gerekiyor?

Oktay Sinanoğlu: Bilim adamı olmak için iki şey lâzım.

Birincisi: Merak. Daha fazlasını öğrenmek ve düşünmek içinyanıp .

tutuşan bir yanın olmalı. O da yetmez. Ama bu olursa, birşeyler başardıkça kendine güvenin artar. Türkiye'deinsanların en önemli sorunu insanların kendilerinegüvenlerinin olmaması. Bunu halletsek, ki en zor iş,Türkiye'nin sorunu kalmaz, ikincisi, işin ruh ve gönül tarafı.Bu olmazsa ne kadar eğitim alırsan al, yurtdışına dagidersen git yalnızca mâli durumun ve mevki peşindekoşars ın ; yarat ıcı olamazs ın .

Fulya Yaşa: İşin ödül yanına geçersek, iki kere Nobel'eaday gösterildiniz. Neden alamadınız?

Oktay Sinanoğlu: Bana yazıyorlardı bir sürü evrakı İsveç'egöndereceksin. Bin tane şeyle uğraşıyorum, Türkiye'yegelip gidiyorum, yılda birkaç kere dünyayı dolaştığımoluyor. Bunların arasında "Evraklarla kim uğraşacak"derken geçti zaman. Ama tek neden de o değil. Bende butarz şeylere merak yoktu.

Fulya Yaşa: Bugün keşke meraklansaydım da Nobelalsaydım diyor musunuz?

Oktay Sinanoğlu: Hayır, hiç demiyorum. Benim bir şeyleriçözerken, anlarken, yaparken duyduğum haz yetiyor daartıyor bile.

Page 139: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Okuldayken not düşünmedim ama en yüksek notlan aldım.Parayı hiç düşünmedim, bir şeyleri yaptıkça kendiliğindengeldi. İsveç'teki Kraliyet Kurulu belli kişi ve kuruluşlaraarada bir resmi mektup yazıyor, "Bize aday göster" diyor.Bana da geliyor, bazı bilimcileri aday gösterdim.

Fulya Yaşa: Türkiye'de Nobel alabilecek kimse var mı?

Oktay Sinanoğlu: Edebiyatta yüzde yüz Nobel a−labilecekkişi Atillâ İlhan'dır. Gariptir ki basın−yayında bir iki kişinin bukonuda adı geçer ama onun adı geçmez. Dünya çapındaAtillâ İlhan gibi adam bulunmaz.

Fulya Yaşa: Sizin alanınızda?

Bırakın Nobel'i ortada bir şey olsa... Kendi gayretiyle yapanbirkaç kişi var.

Fulya Yaşa: Bugün bilimde kaç kuramda adını? geçiyor?

Oktay Sinanoğlu: Tam olarak bilemiyorum; saymadım.

Başlattığım ve sonradan takipçilerinin çoğaldığı, en az ontanesinde ismim vardır.

Fulya Yaşa: Dünya çapında kabul edilmiş bir bilimadamısınız. Peki, Türk olmanız hiç sorun yaratmadı mı ?

Oktay Sinanoğlu: Biri gidip de başka bir ülkede ancak bellibir yere kadar yükselebilir. Ne zaman ki sen tek başınabaşa güreşiyorsun, rakibin kalmıyor, o zaman başınagelmedik kalmaz.

Aşağıya çekmek için her şeyi yaparlar ve o zaman da Türkolduğunu çok hatırlarlar.

Fulya Yaşa: Sizin Türk olduğunuzu çok hatırladılar mı?

Page 140: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Oktay Sinanoğlu: Hatırlamazlar mı... Gençlerzannetmesinler ki oraya gidince hemen payeler veriyorlarKolay değil.

Ne yaptıysak söke söke yaptık. Başkaları bir yaptıysa biz10 yaparak başardık.

Fulya Yaşa: Son olarak sormazsak olmaz, nedir bu Türkiye'nin bunalımlardan (krizlerden) çıkamamasının nedeni?Sizin yorumunuz nedir?

Ciddi bir uyanış

Oktay Sinanoğlu: Türkiye'de bilim yok. Bilimin olmadığıyerde oyunlar, ayak kaydırmacılık çok olur. İnsanlarbirbiriyle uğraşırken iç ve dış düşmanlar ülkenin başına birsürü çorap örerler. Ama ciddi bir uyanış başladı .

Fulya Yaşa: Nasıl bir uyanış?

Oktay Sinanoğlu: Ciddi bir uyanış. Halk en nihayet kendisiuyutularak yapılan işleri fark etmeye başladı. Bu işler canacıtmaya başlayınca, milyonlarca kişi işsiz kalıp da camyanınca bir takım gerçeklerin farkına vardı.

Beyin hammaddesi ihraç ediyoruz

Fulya Yaşa: Siz yıllarca yurtdışında da bulundunuz (gerçigele gide hep Türkiye için uğraştınız). Bugün pek çok gençgerek okumak gerekse iş bulmak için yurtdışına gitmeninyolunu arıyor.

Buna ne diyorsunuz?

Oktay Sinanoğlu: Genel olarak bir ülkede böyle bir şeyoluyorsa, bu o ülkenin çözülmekte olduğunun alâmetidir.

Fulya Yaşa: Beyinlerimiz göç ediyor...

Page 141: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Oktay Sinanoğlu: Beyin göçünü bir söyleşide desormuşlardı.

Ben de dedim ki; "Türkiye'de beyin yetiştirilmiyor ki göçüolsun.

İkincisi Türkiye'den yetişmiş beyin değil, beyin hammaddesiihraç ediliyor." Bakın, öncelikle bir ülkede bilimin gelişmesiiçin master, doktora seviyesinde sahici araştırmanıngelişmesi lâzım. Çünkü bu yapılan araştırmalar ülkeyezenginlik katar. Öyle bir eğitim sistemi olmalı ki master,doktora sonuna kadar burada yapılsın. Ama bazı−ülkelerde yepyeni dallar çıkar. Bu illâ ABD'de olacak değil;Fransa, Almanya, Rusya, Japonya, hattâ Çin'de olabilir..Gidilir öğrenilir. Ama burada olmadığı için hepsinin dışarıgitmesi ve bunun teşvik edilmesi korkunç. Ayrıcadoktoradan sonra belli bir dalda hem çalışmak hem deyenilikleri yerinde öğrenmek için doktora−üstü içingidilebilir. Bunlar ülkenin belirli hedefleri doğrultusundaolması gerekir. ("HEDEF' konusunda Bkz. "Hedef Türkiye"kitabı, O.Sinanoğlu, Otopsi Yayınlan, 2002) Bir ülkeninhedefleri olmazsa, insanlar ıvır zıvırla uğraşır; dışarıdamastır, doktora da, sadece ana baba konu komşuya havaatsın diye yapılır.

Acayip yerlere gitmek istiyorum

Fulya Yaşa: Bilimle ilgilenmeseydiniz ne olurdunuz?

Oktay Sinanoğlu: Attila İlhan'ın yüzde biri olmayaçalışırdım.

Fulya Yaşa: Sizin bilim dışında da ilgili alanlarınız var.

Yelkencilik gibi.. Nasıl zaman buluyordunuz?

Oktay Sinanoğlu: İnsan bir şeyde faal ise her yerde faalolur. Yelkencilik yaptım, pilotluk yaptım. Helikopterpilotluğunu da öğrenmeye çalıştım. Baktım dengesiz bir

Page 142: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

âlet, hemen kaçtım. Simdi sıcak hava balonunu denemekistiyorum.

Fulya Yaşa: Dünyada gezmediğiniz yer kaldı mı? Nereleregitmek istersiniz?

Oktay Sinanoğlu: Artık herkesin gittiği yerlere değil acayipyerlere gitmek istiyorum. Yakutistan, Kırgızistan,Patagonya, Macellan Boğazı gibi yerlere gitmek için yanıptutuşuyorum.

KATILDIGIM O TOPLANTILARDA BİR

SÜRÜ DERİN ADAM VAR

Hürriyet, 4.11.2001

Dünyanın her tarafında yeni dünya düzenci, küreselkraliyetçi takımına karşı bir isyan başlamıştır.

Türkiye'de küreselciyiz diyenlerin dünyadan haberi yok.Küreselleşme koca bir yalan.

Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu

Türk Eİnstein'ı

Esin Afşar kamuoyu tarafından fazlaca tanınıyorsa, ozaman kendisini "Esin Afşar'ın ağabeyi" diye tanıtıyorlardıeşe−dosta; yok eğer, o günlerde ülke kamuoyunda onunismi öne çıkmışsa, bu kez Esin Afşar, "Oktay Sinanoğlu'nunkardeşi" diye takdim ediliyordu.

Kolay değildi elbette ABD'nin "demir leblebi"üniversitelerinden Yale'de 26 yaşında profesör olmak.Arkasından da hem Yale'de, hem de Harvard'da dersvermek. Kolay olmayan bir başka şey de kimyada olduğukadar, matematikte, fizikte, moleküler biyolojide dedünyanın en iyisi olmaktı elbette. Prof Oktay Sinanoğlu,

Page 143: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

bunu da başarmış bir isim. Ama bu kadarla sınırlı değilSinanoğlu'nun ufku. Japon sarayında saz çalarak, BarışManço'dan çok önce bu ülke de Türk kültürüne yönelik biraşinalık kazandıran da o. Kimi zaman da Pasifik'te yelkenbasarken görebilirsiniz kendisini. Pek çok Amerikalının ayakbasmadığı kıyılara, üstelik ölümü bile göze alarak gidipgelmişliği, okyanus dalgalarıyla boğuşmuşluğu vardır. Uçuşsertifikası derseniz, iki üniversite arasındaki derslere veyaders bitiminde evine kendi kullandığı uçakla gidipgelebilecek kadar da usta bir serüvenci. İlkokul öğretmeni,yazdığı romanı kendisine uzatan bu "san civciv"i birazciddiye alsa ve "Roman kırkından sonra yazılır" gibi aklaziyan bir laf etmese, belki de Türkiye'nin en ünlüromancılarından biri olacaktı. Her ne kadar kendisi romancıolamadı ama bir büyük bilimadamı olarak onun "roman"ıyazıldı: Türk A yn şt ayn ' ı .

Kitabı Hazırlayan Emine Çaykara: "Böyle adam az var"

Sefa Kaplan: "Türk Aynştaynı" projesi nasıl d o ğdu , n asılgelişti?

Emine Çaykara: Tempo Dergisi'nden çalışırken, OktaySinanoğlu ile bir söyleşi yapmıştım (1998). Dünyada nev−işahsına münhasır, takma akıl yerine kendi aklına başvuran,düşünen, araştıran, bilgiyi önemseyen insan sayısı ne yazıkki az. Uluslararası bilim dünyasında kendini çoktan kabulettirmiş Oktay Sinanoğlu'nun böyle biri olduğu açıktı.1999'da Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Nehir SöyleşilerDizisi doğdu ve Mürşit Balabanlılar'a Oktay Sinanoğlu'nunbu dizide yer alması gerektiğini söyle diğimde, öneri kabuledildi. Sonra Oktay Bey projeyi kabul etti ve derkensöyleşilere başladık.

Sefa Kaplan: Söyleşiler ne kadar sürdü, söyleşilersırasında sizi en fazla zorlayan ne oldu?

Emine Çaykara: Söyleşiler sekiz ay gibi kısa bir süredebitti, üstelik araya Sinanoğlu'nun ABD ziyaretleri, Anadolu

Page 144: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

konuşmaları girmesine rağmen. Haftada en az iki gün, çoğuzaman daha fazla ve neredeyse tam gün söyleşi yaptık.Söyleşiler sırasında beni zorlayan bir şey olmadı, belkisöyleşi dışı sohbetlerimiz süreyi uzattı ama bu sohbetler de'dahi bir bilim adamının yorumlarını içerdiği için bana çokzenginlik kattı.

Sefa Kaplan: Bu tür kitaplar yeni yeni deneniyorTürkiye'de.

Sizce ne gibi faydası olacak bu tür kitapların?

Emine Çaykara: Sivil, sözlü tarih çok önemli. Bir kişiningeçmişi, çoğu zaman bir toplumun göremediğimiz yanlarınıanlamaya yaradığı gibi, aynası da olabiliyor. Ve bu türkitaplar, yeterince titizse eğer, çok önemli bir belge niteliğitaşıyor tabii. Sorucevap şeklinde olması hem okuyanakolaylık sağlıyor, hem de düz bir şekilde anılarını yazanbirisinin unuttuğu, atladığı konuların en aza indirgenmesineyol açıyor.

Sefa Kaplan: Kitabı okuyup bitirince, şöyle bir manzaraçıkıyor ortaya. İngilizler'le Amerikalılar işi gücü bırakmışlar;Türkiye, Türkçe ve Türk kültürü ile uğraşıyorlar. Siz o kadaryıl ABD'ye yaşadınız. Gerçekten böyle mi bu?

Oktay Sinanoğlu: Tabii öyle. Üstelik sadece Türkiye ileuğraşmıyorlar. Ayaklarına bağ olarak gördükleri her devletleuğraşıyorlar. Tarihte Romalılar'dan beri bir ülkeyiköleleştirip ortadan kaldırmak için bilinen ve uygulanan biryöntem var: O ülkenin dilini yok etmek. Bir milletin dili nasılunutturulur? Bunun neredeyse ders kitaplarına girmiş tekbir yöntemi var: Bir ülkede, yabancı dille eğitimi anaokulundan başlatırsan, bir veya bir buçuk nesil sonra o diliunutturabilirsin. Atatürk Türkiyesi'nde İngilizce eğitim yapanbir tane Türk okulu yoktu.

Sefa Kaplan: Siz yabancı dil öğretilmesine değil, yabancıdille eğitim yapılmasına karşısınız...

Page 145: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Oktay Sinanoğlu: Her gittiğim ülkenin dilini biraz öğrenip odilde bilimsel konuşma yapmış biriyim ben. Dilöğrenilmesine neden karşı olayım. Yabancı dille eğitimbaşka, o bir ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüktür,i−hanettir. Bunu ne kadar mahsurlu olduğu üzerine yazılmıştonlarca kitap vardır dışarıda. Hem kimliğini kaybedersin,hem de hiçbir şey öğrenemezsin.

Sefa Kaplan: Peki herkesi uyutarak mı yaptılar bui şi ?

Oktay Sinanoğlu: Bu yutturuldu Türkiye'ye. Bütünsömürgelerde aynı iş yapılmıştır. Her sömürgeci, "dünyadili" diye kendi dilini yutturmaya kalkar. Gidin Tunus'ta,Cezayir'de sorun. Onlar da Fransızca'yı dünya dili sanırlar.Eski Sovyetler'de de dünya dili olarak Rusça bilinirdi.Güney Amerika'ya gittiğiniz zaman İspanyolca'dır bu. Yanidünya dilinin İngilizce olduğu sözü bir palavradır. 1953'tenberi millete yutturulan budur. Böylece dünyanın en itibarsız,en sıfırı bol ülkesi haline getirildik.

Sefa Kaplan: YÖK'ün de bu planın bir parçası olduğunusöylüyorsunuz kitapta...

Oktay Sinanoğlu: YÖk üniversitelerde araştırmayıbitirtmek ve bütün üniversiteleri İngilizce eğitime geçirtmekiçin kurdurulmuştur. Anadolu üniversitelerinde araştırmayapmakta direnen insanların da başına gelmedik kalmaz,yardımcı doçentlikten yukarı çıkartılmazlar. Hele bir deTürkçe bilimsel yayın yapmaya kalkarlarsa, cezalandırılırlaradeta. Bu Kemal Gürüz meselesi filan da değildir. KemalGürüz oraya bu görevle konmuş birisidir.

Sefa Kaplan: Batılılar'ın Türk adını tarihten silmeyiamaçladığına ilişkin tezleriniz de var...

Oktay Sinanoğlu: Bütün Batı'da Haçlı kafası vardır. Benyıllardır hepsini tanıyorum. En insancıl, en hoşgörülügörüneni biraz kurcalayın, altından Haçlı zihniyeti çıka r.

Page 146: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Sefa Kaplan: Samuel Huntington'un 'Medeniyetler Savaşı'tezi haklı mı yani?

Oktay Sinanoğlu: Huntington kim? Huntington'a devletyazdırdı o kitabı. Amaç kamuoyu oluşturmak. Oradakibasın−yayın da buna teşnedir. Önce düşman yaratırlar,sonra da bugün olduğu gibi gidip tepesine binerler. Bunudünyada herkes anladı artık.

Sefa Kaplan: Nasıl yani, Afganistan'a yönelik harekâtınterörle alakası yok mu diyorsunuz...

Oktay Sinanoğlu: 11 Eylül'de ben Ankara'ya geldim.

Nereden geldim? Avrupa'da üç ülkede yapılan bin kişilik birtoplantıdan. Uluslararası Gençlik, Eğitim ve Küreselleşmetoplantısı.

İsviçre, Almanya ve İtalya'da yapıldı. Avrupalı bin bilimadamı katıldı. Bu toplantılarda bir sürü 'derin' adam var.Orada herkes bir telâş içindeydi. Ne zaman oluyor bu? 11Eylül'den bir hafta evvel oluyor.

Herkesin dilinde, "Yakında büyük bir olay olabilir ve bundanüçüncü dünya harbi bile çıkabilir'' lafı vardı. Ankara'yageldik, bu olay oldu.

Bunu görmemek mümkün mü?

Sefa Kaplan: Kim yaptı o zaman bu işi?

Oktay Sinanoğlu: Bir−iki milyon insan dünyayı idareedebilmek için her şeyi yapıyor. Küreselcilik bu manadadırama Türkiye'de başka türlü yutturulmuştur. Batı dilinden,ulusal egemenliğinden, ulus−devletinden vazgeçti diyeyutturulmuştur. Böyle bir şey yok.

Sefa Kaplan: Sizin ABD'ye yönelik eleştirileriniziAmerikalılar biliyor mu?

Page 147: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Oktay Sinanoğlu: Herhalde biliyorlardır. Onların kulağıdeliktir.

Sefa Kaplan: Peki hiç rahatsız olmuyorlar mı?

Oktay Sinanoğlu: Ben bunları açıktan söylemedim amayine de başımıza bin türlü bela geldi.

Sefa Kaplan: Ama isteselerdi ortadan kaldırırlardıherhalde.

Oktay Sinanoğlu: Kaldırırlardı elbette ama kimsedinlemiyor diye ilgilenmediler herhalde. Ayrıca Kennedy'−lerdahil küreselcilere karşı çıkan dünya kadar insanıtemizlediler. Malcolm X filan dahil 35 kişi gitti benimbildiğim. Başımıza gelen şeylerin hepsini kitapta anlatmadıkelbette, bunları geçelim dedik. Üstelik sadece Amerika'dadeğil, Türkiye'de de, Rusya'da da çok bela geldi başımıza.

Sefa Kaplan: Ama bütün bunlara rağmen ABD'yiterketmediniz, orada kaldınız...

Oktay Sinanoğlu: Nereye gideceğiz? Türkiye'de zatenistemiyorlar. Dünya üniversiteleri havada kapıyor beni,burada beni kaçırtmak için ellerinden geleni yapıyorlar.Çünkü üniversitelerin İngilizce eğitim yapmasına karşıçıkıyorum ben.

Türkiye'yi saptırıp kafaları karıştırmışlar.

Sefa Kaplan: Peki ama lam veya kimler yapıyor bunu?

Oktay Sinanoğlu: Efendim, Amerika'nın Psikolojik SavaşDairesi vardır. Psikolojik Savaş Üniversitesi vardır.Buralarda, ülkelerin topsuz−tüfeksiz nasıl fethedilec e ğianlat ılır .

Sefa Kaplan: Bir taraftan bunları yapıyorlar ama birtaraftan sizi yüksek maaşlarla en önemli üniversitelerinde

Page 148: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

tutuyorlar, araştırmalarınız için kredi imkânları tanıyorlar: Birçelişki yok mu burada?

Oktay Sinanoğlu: Bunlar eskidendi. Türkçe meselesindefaaliyete geçer geçmez birtakım zorluklar çıkmaya, bazıkapılar yüzümüze kapatılmaya başlandı. Ben bir de birsahada kapı kapatıldığı zaman, diğer sahada iyi işleryapıyordum. Matematik kapısı kapanınca, molekülerbiyolojide kitaplara geçen teoriler çıkartıyordum. Sonrabaşka bir taraf. Böyle böyle idare ettik. Kolay olmadı tabii.

UGRASMADI

KENDİLİGİNDEN PROFESÖR OLDU

Sabah gazetesi, 4 Kasım 2001

Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu, dünya çapında bir bilimadamı.

Kimya, fîzik ve moleküler biyoloji alanlarında bir dahi.Yale'de, Harvard'da ders veren Sinanoğlu, beş yaşındanberi dünya ve Türkiye meselelerine kafa yoruyor. 1960'daYale Üniversitesi'nde dünyanın en genç profesörü olanOktay Sinanoğlu, Kimya, fizik ve moleküler biyolojikonularında çok önemli kuramlar bulan, iki kere No−bel'eaday gösterilen, uluslararası alanda önemli birçok ödülkazanan son derece değerli bir bilim adamı. Uzun yıllarHarvard dahil birçok üniversitede ders veren, sayısızseminerde konuşma yapan Sinanoğlu, bilim adamlığınınyanı sıra yelkenciliğe ve pilotluğa da meraklı.İş BankasıYayınları'ndan çıkan, Emine Çaykara imzalı "TürkAynştaynı"

adlı kitapla da dahinin biyografisi yayımlandı.

Mutlu Tönbekici: 26 yaşında profesör oldunuz, hayatınızabu kadar çok ödül, bu kadar kuram sığdırdınız... Bir dahiolduğunuzu düşünüyor musunuz?

Page 149: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Oktay Sinanoğlu: Bu işlere hiç aldırdığım yok, profesörolayım diye de uğraşmadım, kendi kendine oldu.Sorgulamaya başlayınca her şey oluyor:

Mutlu Tönbekici: Başarınızın sırrı nedir?

Oktay Sinanoğlu: "Neden" diyorsun ve gerisi geliyor. Bilimadamı nedir ki zaten? Sorgulayan ve çözümü de bulan kişi.Yoksa bizdeki gibi palavradan şişirilen adam demek değil.

Mutlu Tönbekici: Bütün bu uğraşlardan sonra hayatinanlamı üzerinde ne düşünüyorsunuz?

Oktay Sinanoğlu: Bilim aşkı var bir kere. Bilime kafançalışıyorsa her şeye çalışır, çalışmıyorsa hiçbir şeyeçalışmaz.Ikincisi de dünyada her insanın haysiyetli yaşamahakkına inanıyorum. Köle gibi yaşıyorsan, bu bana terstir.İnsanları bu konuda bilinçlendirmek gerekiyor.

Mutlu Tönbekici: Türkiye'ye dönme sebebiniz bu mu?

Oktay Sinanoğlu: Ben bu memleketi seviyorum. Bilimetkinlikleriyle beraber, kırk yıldır uğraştığım, yabancı dilleeğitimi durdurmak, dolayısıyla Türkçe'nin, Türk adınıntarihten silinmesini önlemek savaşına iyice yüklenmekistiyordum.

Mutlu Tönbekici: Ne umdunuz, ne buldunuz?

Oktay Sinanoğlu: Bir şey yapmak istediğinde zorluklarlakarşılaşacağımı biliyordum ama ne kadar yol alsak kardırdiyordum...

Önünü tıkıyorlar duruyorsun, başka yerden yürüyorsun.Sahsımla ilgisi yok engellenmelerin. Sonradan anladım...

Dünyanın oyunu

Page 150: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Mutlu Tönbekici: Kitabınızda sürekli olarak Batı ülkelerininoyunlarından söz ediyorsunuz... Nedir bu o−yun?

Oktay Sinanoğlu: Bir ülkeyi her zaman topla tüfekle elegeçireceksin diye bir şey. Bugün en sıradan Ameri kah bilebilir. İstikrarsızlaşma politikası vardır: Dediğimizi yapmadımı, hemen o ülkenin istikrarını bozalım... Meksika'daHonduras'ta Filipinler'de hep aynı şeyler yapılmıştır.Türkiye'de de olacak diyordum, aynen oldu.

Mutlu Tönbekici: Neye dayanarak söylüyordunuz?

Oktay Sinanoğlu: Olaylar matematiksel olarak gidiyor.

İstikran bozacak şekilde nasıl kurarsın bir ülkeyi?Tahterevalli hükümeti kurarsın. Ağırlık bir taraftatoplan−mışsa onu oynatmak çok zordur. Ama eşit ağırlıklarkoyarsan bir nefeste denge bozulur, hükümet düşer.

Mutlu Tönbekici: Kim niye yapıyor bu oyunları?

Oktay Sinanoğlu: Bu oyunları Amerika, Almanya falandayapmıyor aslında. Dünya Kraliyetçileri yapıyor... Büyükbankerler.

Birçok ülkeyi bunlar idare eder. Beş, altı büyük şirketdünyayı yönetmeye 200 yıl önce karar vermişler. Bir ikimilyon insan dışındakiler işe yaramaz ahmaklardır, savaşlarbizim için kazançlıdır,milyonlarca in sanın ölmesi de önemlideğildir demişlerdir.

Mutlu Tönbekici: Kuleleri onlar mı vurdu?

Oktay Sinanoğlu: Önce düşmanı yarattılar. Sovyetlerdağıldı, kızıl düşman bitti, yeşil düşman başladı diye 91yılında ilan ettiler.

İslam eşittir fundamentalist, eşittir terörist. Türkiye'deolanları gördük.

Page 151: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Hizbullah hep bu teoriyi güçlendirmek için yaratıldı.

Mutlu Tönbekici: Amerika'da bulunarak bu oyunun birparçası olduğunuzu hiç düşünmediniz mi?

Oktay Sinanoğlu: Ben Amerika'ya yemin ederek gittim.Orada söz sahibi olursam daha iyi mücadele ederimdemiştim,o yemini hala unutmadım.

Mutlu Tönbekici: Çözüm var mı?

Oktay Sinanoğlu: Var tabii. Bunlar güçlerini gizliliktenalırlar.

Gizlilik bitti mi biter. Tüm dünyada isyan başladı. Çok ciddibir şey.

Artık herkes farkında küreselleşmenin hakiki anlamının

Araştırma yoksa sanayi de olmaz

Türkiye krizini iki günde yaptılar. Ben Özal'ın koymuşolduğu iktisada muz iktisadı diyordum. Özal'a kadar yerlisanayiyi iyi kötü teşvik ettiler. Bayağı bir gelişme vardı,üniversitelerde bir takım araştırmalar yapılıyordu. 12Eylül'den sonra sanayi şak diye durduruldu. Sonra YÖKkurdurulup üniversitelerde araştırma geliştirme durduruldu.Üniversitede araştırma yoksa, sanayi de olmaz.

Türkiye'de kimse bir şeyi hesap etmiyor. Batılının bizden birşey almaya ihtiyacı yok. İki'günde batırabilece−ğin bir iktisatkuruluyor. Kimse de hala hortumlanan bankalardan 80milyar dolar nerede diye sormuyor. Saklaya−mazsın ki bukadar büyük parayı.

Kimse parayı getir diyemiyor. Böyle kanun mu olur?

Amerika'da banka batarsa paran batar. Burada ise, devletbütün mevduat sahiplerinin parasını ödediği gibi bankanın

Page 152: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

başka borçlarını da ödüyor. Dünyanın hiçbir yerinde yok.Tezgah bu. Bu suretle tütün parasını alıp götürdüler, çünküTürkiye'yi tasfiye ediyorlar.

Bu arada halk uyutuluyor.

Mesela anayasa durup dururken değiştiriliyor. Çünkü biryerden dediler değişir diye. Ulusal egemenlik gidiyor,Türkiye'nin dilinin Türkçe olduğu gidiyor, araya mahsus birmadde sıkıştırıyorlar. Milletvekili maaşları! Millet oyalansındiye.

Sömürgelerde olur ancak İngilizce eğitim dili Seneler önceyazdık, önce Türkçe gider ardından da Türkiye diye.Yabancı dil öğrenmek ayrı, eğitimi yabancı dille yapmakayrı. Düpedüz ihanettir bu. Yabancı sermaye gelecekmişdediler. Bir tek hamburger geldi.

TÜRKİYE HIZLA SÖMÜRGELESİYOR

Milliyet, 8 Nisan 2002

Derya Sazak: Bilgisayar ve matematiği öğren, her sahadailerlersin diyorsunuz. Toplantılarda bunu mu anlatıyorsunuzyoksa siyaset mi yapıyorsunuz?

Oktay Sinanoğlu: Siyasetle ilgisi yok, beni yıllardırTürkiye'nin her yanından çeşitli kesimler çağırır, konuşmayap diye.

Bir kuralım vardır. Sağcı mı solcu mu diye sormam. Türkiyebu ayrışmaların zararını gördü. 1950 − 60'lara kadar böylebir şey yoktu, herkes Atatürk yolunda gidiyordu. Yaşananayrışma bence dış kaynaklı.

Derya Sazak: Kim yapıyor bunu?

Oktay Sinanoğlu: ABD. Her şeyin sahtesini kurmuştur,içeriğini boşaltmıştır. Mesela sol'u tek kelimeye

Page 153: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

indirgemiştir, anti faşist. Milliyetçileri tek kelimeyeindirgemiştir anti − komünist ve birer kelimeyle birbirinedüşürmüştür. Türk dilinin dış kaynaklı olarak yok edilmeside tarihin en eski oyunlarından.

O gün yemin ettim ve...

Derya Sazak: Nasıl?

Oktay Sinanoğlu: 'Bye − Bye Türkçe' kitabındaanlatıyorum.

Romalılar fethettikleri yerlerin dilini Latin−leştirmiş. Bir ikinesil sonra insanlar dilini unutuyor. Dünya dili Latinceolmuş. İngilizler de bunu yaptı. Türkiye'de de 1953'tensonra yabancı dil eğitimi veren kolejler yoluyla yapılmakistenen budur.

Derya Sazak: Siz de TED Ankara Koleji 'nden mezun olup,Amerika 'ya gitmediniz mi?

Oktay Sinanoğlu: Emine Çaykara'nın 'Türk Aynştaynı' adlıkitabında bunun öyküsünü anlatıyorum. Aklım fikrim AnkaraFen Fakültesi'ndeydi. Türk Eğitim Derneği'nin başkanıMümtaz Tarhan bizi odasına çağırdı. Dedi ki; seniAmerika'ya göndermeyi düşünüyoruz. Arkasında camekanlıAtatürk resmi ve Türk bayrağı var ben de öyle oturmuşum.Atatürk karşımda cam çerçeveli olduğu için bayrağınüstünde kendi yansımamı görüyorum. O zaman anlamıştımki burada kalırsam 'Amerika'nın kölesi' olurum, orayagidersem 'Amerika'nın efendisi' olup burada onlarla daharahat mücadele ederim.

Ve işte bizi gönderdiler.

Atatürk Hm, biz kimi

Derya Sazak: Peki çerçeveye vuran görüntü neydi,kendinizi Atatürk gibi mi görüyorsunuz?

Page 154: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Oktay Sinanoğlu: Hayır canım, estağfurullah. A−tatürk kimbiz kim? Hayır Atatürk ve Türk bayrağında ortak bir Atatürkruhuyla kendimi özleştiriyorum.

Derya Sazak: ABD'de hızla ilerlediniz, Berkley, MİT, Yalederken 26 yaşında en genç profesör oldunuz... Sonrakiyıllarda moleküler kimyada ödüller geldi, çalışmalarınızNobel ölçeğinde görüldü. Korktuğunuz başınıza gelme mi ş..

Oktay Sinanoğlu: Tersine, Yale'de en genç profesörlükunvanını alınca bütün dünya gazeteleri yazdı. Bilimdünyasında bize takılırlardı, 'Türk Aynştaynı' diye, ozamanlarda çalışınca saçlar havaya arlardı falan.... Neyse,dünya basını bizden bahsetmeye başlayınca Türkiye'ye debulaştı .

Kültürümüzü sahiplenelim

Derya Sazak: Türklük kavramı dış dünyaya karşı bir türkorunma mı? Oysa siz zaten bilimsel alanda başarılısınızve hızla yükseliyorsunuz. Tepkiniz ırkçılık içermiyor mu?

Oktay Sinanoğlu: Hayır efendim, her ülkede görüyoruz ki,herkes önce kendi kültürüne, diline, kimliğine sahip çıkıyor.

Derya Sazak: Türk olmanız neyi engelledi?

Oktay Sinanoğlu: Uzun müddet hiçbir olumsuzluksergilenmedi, yalnız en başa güreştiğin zaman − bengüreşmedim de kendiliğinden öyle oluyordu − iş karışıyor.Çünkü o zaman senin Türk olduğunu hatırlıyorlar. Benimkaygım Türkiye'ye dönük, Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet'insömürgeleşmeye gittiğini görüyorum.

MHP'ye Yakın mısınız?

Derya Sazak: Amerika 'ya tepkilisiniz?

Page 155: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Oktay Sinanoğlu: Amerika'ya karşı bir düşmanlığım yokama ABD'de devletin içinde bir kesim zaten ona 'şirket'derler biliyorsunuz. Amerika'nın kendi ahalisi bile bunlarınyaptıklarını duyunca 'yok canım' diye şaşırır kal ırla r.

Derya Sazak: Kendinizi hangi partiye daha yakınhissediyorsunuz, MHP ile bağınız var mı?

Oktay Sinanoğlu: Yok canım, sen de Allah aşkına... Simdibizi Anadolu'ya konferans vermeye çağırdıklarında, falanparti mi, dinci kesim mi diye sormuyorum bile. Etnik metnik,ben Türkiye'de sahte olarak çıkarılmış bu ayrılıklara karşıyım .

Kitabım Harry Potter'la yanşıyor

Derya Sazak: 'Türk Aynştaynı' olarak tanınıyorsunuz,internette 26 yaşındayken Yale'den aldığınız en gençprofesörlük tartışılıyor. Son kitabınız 'Hedef Türkiye' hayliilgi uyandırdı. Neden Türkiye hedefte?

Oktay Sinanoğlu: 'Hedef Türkiye' çift anlamlı; Batı'nınTürkiye üzerindeki hedefleri ve bizim Türkiye içinhedeflerimiz ne olmalı; ikisi de var.

Derya Sazak: 2023 Türkiye'sinin tartışıldığı İstanbulForumu 'nda AB hedefine neden karşı çıktınız?

Oktay Sinanoğlu: Bir yavru kuş anasını kaybeder, sonraaman yeni bir ana bulsam diye dolanır... Türkiye bu halde,son elli senedir aşağılık duygusu var. Atatürk 'Türk övün,çalış, güven' demiş.

Atatürk dönemini yaşamadım ama ben liseyi bitirirken o ruhhala vardı. Belki de o ruhla yetişmiş son nesiliz.

Her kesimden davet var

Derya Sazak: O ruh ne zaman kayboldu?

Page 156: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Oktay Sinanoğlu: 1950'lerden sonra ama 1980'−lerdeiyice hızlandı son 5−10 yılda tamamıyla bir toplum− salÇöküş haline geldi.

Ülkenin dört bir yanında ahaliyle haşır neşir olup bunugözlüyoruz.

Derya Sazak: Kim çağırıyor hocam sizi?

Vallahi her türlü insan çağırıyor, bu yeni değil, kitaplar çıktıya bizimki de Harry Potter'la yarışıyor.

Derya Sazak: Siyasi bir kişilik değilsiniz, bu ilgi neden?

Oktay Sinanoğlu: Bu işlerle 40 yıldır uğraşıyorum, hattalisede başladık, yabancı gazeteler falan da yazar. Aslındatoplumsal uğraşılar da bir çeşit matematiktir.

Eğitim dili hep Türkçe olmalı...

Derya Sazak: Kürtçe 'ye nasıl bakıyorsunuz?

Oktay Sinanoğlu: Efendim şimdi insanlara öyle baskılarfalan tabii hoş değil ama bir de şu var: Bugün İspanya'yıbıraksan hemen pat diye S tane devlete ayrılır. Fransa öyleolur. Dolayısıyla böyle değişik etnik diller var ama herülkede bir şemsiye dili var ve resmi dil çoğunluğunanadilidir. Ha bunu yok edersen bir kere ülkenin bütünlüğügider.

Onun için Kürtçe konuşursa konuşur ne yapalım amaeğitim dili resmi dil Türkçe olur.

Dış siyasettiniz sadece yalvarmak

Derya Sazak: Küreselleşmeye nasıl bakıyorsunuz?

Oktay Sinanoğlu: Küreselleşme, eşitlik eşitler a−rasmdaolur. Eğer taraflardan birisi her şeyinden vazgeçiyor öbürü

Page 157: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

ise her şeyini sana dayatıyorsa o zaman biri köle olur, ötekide onun efendisi...

Derya Sazak: AB 'ye niye karşısınız?

Oktay Sinanoğlu: Türkiye'yi yıllarca körü körüne önceAmerika'ya yamamaya çalıştılar, şimdi de Avrupa'ya itmeyeçalışıyorlar. Ne yazık ki son 50 senedir Türkiye'nin dışsiyaseti Amerika'ya, Avrupa'ya yalvarmaktan ibarettir.

Türkiye, gençleri değerlendirmeli

Derya Sazak: Türkiye 'nin harekete geçirebileceğikaynaklar var mı?

Oktay Sinanoğlu: En büyük kaynağımız insan. Simdi bizdebu kadar genç nüfus var falan diyoruz ne oluyor, hepsigittikçe ezber kafalı, düşünemez, top pop gençler halinegetiriliyor. Bu kaynak tamamıyla israf ediliyor, yakında dayaşlanacak hepsi, bir kısmı da alkolik olacak; çünkü en çokbira tüketimi Türkiye'de. İnsan gücünü herakete geçir,eğitimini güncelleştir, bilgisayar ekle, tarzancadan vazgeçbomba gibi bir nesil gelir.

Bİzi AB'ye falan alacakları yok!

Derya Sazak: Türkiye 'nin Avrupa 'da yer alması dengesağlamaz mı?

Oktay Sinanoğlu: Türkiye 1947'den beri ABD'nin malı gibi;AB buna rakip olarak kurulmuşsa ABD niye bizi vermekistesin? Bu bir dümen, AB'ye alacakları yok zaten. AB veIMF'yi bahane edip, bir sürü dayatmayla ülkeyi bu halegetirdiler. 11 Eylül'den sonra Bin Ladin'i bulamadılar, çünkükendi adamlarıydı. ABD bahaneyle Asya'da üsler kurdu.Körfez Savaşı'nda da Ortadoğu'ya girdi, askerleri çıkmıyor.Simdi de Irak bahanesiyle işi bitirecek.

Page 158: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

YENİDEN ULUSAL KURTULUSA

Oktay Akbal

Cumhuriyet, 29 Ocak 2002

Emin Değer "Hukuk yok" diyordu! Üzüntüsünü dilegetiriyordu...Hiçbir şey kanıtlanmamıştı, hiçbir şeyaydınlatılmamıştı...Hukukçular, yazarlar, gazeteciler nekadar uğraşsalar da boştu, sonuçsuzdu. Hukuk sözcüğüher gün dillereydi, yazılardaydı, ama kendisi yoktu! AntalyaBelediyesi' nin Uğur Mumcu anısına düzenlediğitoplantıdaydık. Seçkin bir kurul, Uğur Mumcu adınaödüllendirmişti beş kişiyi...Aydınlanma yolunda çabaharcayan, Kemalist ilkeleri savunanları...Bilim dalında, Prof.Dr. Server Tanilli ile Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu'nu ; Hukukdalında Avukat ve Yazar Emin Değer'i; Gazetecilik dalındaAnkara Büromuzdan Işık Kansu'yu; bir de kültür alanındabu satırların yazarını.:.

Büyük bir kalabalık vardı Mumcu etkinlik gecesinde..

Çoğunluğu gençler... Yağmurlu, soğuk Antalya gecesindekoşup gelmişlerdi. Coşkuluydular, adlarım duydukları kişileridinlemek, içlerindeki özlemleri yaşamak, yaşatmakistiyorlardı. Onlara güzel umutlar vermek, içindeçırpındığımız bataklıklardan kısa sürede çıkacağımızinancını vermek... 'Hukuk yok' diyordu ünlü hukuk adamı.Hukuk savaşının bir öncüsü böyle diyorsa ne yapmalıydık?

Önce hukuk çizgisine çağırmalıydık... Kimleri? Enbaştakileri, yöneticileri; ülkenin onurla, gururla, inançlayaşatılmasının baş koşuluydu bu, hukuk düzeni... Demok

rasi varsa, olacaksa, istiyorsak çare hukuka inanmaktı,bağlanmaktı.

"Türkiye'de hukuk" yoksa...İlk iş onu kurtarmakt ı .

Page 159: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Tanilli'nin gönderdiği bildirge ile genç arkadaşımız IşıkKansu'nunki aynı çizgideydi: Halktan yana, Kemalistdevrimlerden yana seslenişler, çağrılar... En ilginçkonuşmayı Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu yaptı. Umutsuzluktanuzak, canlı, yürekli... "Ulusal Kurtuluş Savaşı yemdenbaşlıyor" dedi.

"Ulusal Kurtuluş" savaşı nasıl başlar? Dört yandan elimizkolumuz bağlanmışken bu işi nasıl yaparız? Adaşım,kürsüde bunları anlatırken, genç izleyicilerce çılgıncadesteklenirken, düşünüyordum:

Hangi güçle, hangi olanakla, hangi özgürlükle?

Atatürk'ün Gençliğe Seslenişi'ni anımsadım. Yanmış,yenilmiş, yıkılmış, perişan bir ülkeyi nasıl kurtarmıştı? Nasılulusal bir güç yaratmıştı?.. 'Yedi Düvel'e ve iç hainlere,işbirlikçilere karşı nasıl inançla direnmiş, başarıya ulaşmıştı!Demek, her zaman umut vardır. O umudu yaratmak bizlerinişidir. Hepimizin.

Antalya Belediyesi'nin Uğur Mumcu Etkinliği, benzerleriniçok izlediğim toplantılardan daha başkaydı. Önce gençlerinulusal kurtuluşun birer öncüsü olduklarını, olacaklarınıduyuran seslenişlerini... Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu, İşBankası Yayınlarından çıkan 'Türk Aynştaynı' kitabındayazdıklarını yineliyordu sanki:

"Vatanı, milleti için her fedakarlığa hazır bir taban gerekiyor.Bu taban son elli yılda hayli eritilmiş; kafası, gönlükarıştırılmış, birbirine düşen kesimler, dışa bağımlı sahteaydınlar, ekmek parasını yabancıdan bekleyen, ufakçıkarlar hesabı içinde vatanın geleceğini duşünemeyen,daha da acısı vurdumduymaz kalabalıklar oluşturulmuştur...Simdi yapılacak iş, hızla bu toplumun yenidenkaynaşmasına, bilinçlenmesine, vatanını, milletinikendisinden önce düşünen insanların çoğalmasına önayakolmaktır. Türkiye'yi tekrar Kuvayı Milliye ruhu, Atatürk ruhukurtaracak tır."

Page 160: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Cumhuriyetimizin 79. yılında onurlu, aydınlık yarınlaradoğru...

DAHi BİLİM ADAMI KASTAMONU'DA

Kastamonu gazetesi, 19 Kasım 2001

Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu, ödü! ve unvan zenginliğinimütevazılığı ile yoğurmayı başarabilmiş, dünyanın ensaygın bilim Türkçe aşığı bir vatan evladı

Türkiye'nin yetiştirdiği en büyük bilim adamı olan, teorilerive buluşlarıyla dünya bilimine büyük katkılar sağlayan, ikidefa Nobel ödülüne aday gösterilen, son üç yüz yıl içindeBatı'nın en genç profesör olmuş bilim adamı unvanınıelinde bulunduran, çok parlak kariye−riyle dünya bilimçevrelerinde özel bir saygınlığa sahip, Türkçe eğitimin ateşlisavunucularından Prof.Dr.Oktay Sinanoğlu, bugün ilk defageleceği Kastamonu'da ilgi duyduğu tarihi mekanlarıgezecek, yarın da bir konferans verecek.

Türkiye'nin 20. yüzyılda dünya bilimine kazandırdığı,dünyanın son 300 yıl içinde en genç yaşta profesör olanbilim adamı unvanını elinde bulunduran Prof. Dr. OktaySinanoğlu bugün şehrimize geliyor.

İki defa Nobel ödülüne aday gösterilen ilk Türk unvanınasahip olan Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu, bugün geleceğiKastamonu'da tarihi ve turistik' mekanları gezecek. Prof. Dr.Sinanoğlu, yarın Rıfat İlgaz Kültür Merkezi'nde "Yeni DünyaDüzeni ve Türkiye'nin Geleceği"

konulu bir konferans da verecek.. Konferans saat 15.30'dabaşlayacak.

Kastamonu Valiliği ile Kastamonu Meslek Yüksekokulutarafindan ağırlanacak olan Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu,Türkiye'de eğitimin Türkçe olarak yapılmasının ateşlisavunucularından birisi olarak da tanınıyor.

Page 161: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Çok parlak bir kariyere sahip olan Sinanoğlu,Kastamonu'nun son yüz yılda ağırladığı en önemlikonuklardan olacak.

BATI'YA TIBBI BİZ ÖGRETTİK

Ankara Gazi Hastanesi Konuşması 28 Subat 2002

Radyolog Dr. Sedat Işık: Sayın Sinanoğlu'nu tanıtmayabaşlamadan önce biraz önce olan bir olayı sizlere deaktarmak istiyorum. Gündelik ağız alışkanlığımızla "Hocam,önce CV'nizi okuyayım; ardından sizi takdim edeyim."dedim ve hemen fırçayı da yedim. "Ne CFsi, özgeçmiş"dedi. Oktay Sinanoğlu dünyanın en genç yaşta profesörolmuş bir kişisi ve 2 kez de Nobel'e aday gösterilmiş birbilim adamı.

Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu: Öğle üzeri yemeğinizi aceleacele yiyip bizi dinlemek zahmetine katlandığınız içinteşekkür ederim. Aslında ben ödüllerle pek ilgilenmem.Çünkü, en büyük ödülümüz bir araştırma yaptığımızbilinmeyenler ummanına daldığımız gecenin 3'lerindekafamızda, bir şimşek çaktığında tattığımız bazdır. Aradanbir süre geçince bize ödül veya terfi verdiklerinde bizimheyecanımız geçmiş olduğundan "Biz bunlara ne oluyor?Bu işi geçen sene yapmıştık." diyoruz. Yalnız en son birödül aldım. Bunu söylemek istiyorum. Çünkü, gerçekten buödülle çok gurur duydum. Uğur Mumcu Bilim Ödülü.

"Konu nedir?" diye soranlar oldu. Tabii Sedat Hocamızarifane tutumla herhangi bir konu yazmamış. Biliyor ki, neyazsa arkasından bir sürü konu çıkacak. Ayrıca, bukonferansı düzenleyen Sayın Sedat Işık ve SayınBaşhekimimize çok teşekkür ediyorum.

Fakat, benim sizlere bir teşekkür borcum daha var. 2 haftaönce Gazi Hastanesinde l gün diye gelmiştik arada dakaçamak ile l hafta kadar misafir olduk. Arada bir TVprogramı yapıp gece yansı hastaneye dönüyorduk. Sunu

Page 162: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

belirtmek istiyorum: Kaldığım sürece görevlihizmetkârlardan tutun da hemşire takımı, pek çok gençdoktorun (hastanede yattık ama yatağa nadiren yatıyordukdaha çok seminer gibi oldu; Allah'tan ciddi bir şey deçıkmadı.) 32 saat nöbet tutanlar "Nasıl oluyor?" hep aynılar.Biraz uyuyup kalkıyoruz, çalışıyorlar sabah uyanıyoruzgene işlerinin başındalar. "Sizler maşallah hiç uyumazmısınız?" İnanamazsınız büyük hocaların da şevkleçalıştıklarına tanık oldum ve takdir ettim. Hem fiziki düzenhem de personelin çalışma şevkiyle iftihar ettim. Öyle gençdoktorlar gördüm ki; ülkemizde böyle de gençler yetişiyordemek ki ümit var dedim içimden.

Simdi Türkiye'de herkes Amerika meraklısı ya. Yurtdışındada pek hasta olmadım Ama, hastanelerin nasıl çalıştığınızaman zaman gözlemledim. Tıpta uzmanlaşma olduğu içinbir doktor bir tarafa bakar, diğeri başka tarafla ilgilenir.Fakat, büyük resmi gören az olur. Bir genç doktor birbiriylealâkası olmayan birkaç belirtiyi anlattık. Bu belirtilerinarasında bir güzel bağıntı kurdu. Ayrıca, Amerika'dabulamayacağınız bir boyut daha var. Bizimkilerde 50 yıldıryapılan bütün melanete rağmen (içerdeki ve dışarıdakihainler tarafından) hâlâ insanlık var. Ben YaleÜniversitesinde doktorlara demişimdir ki; "Siz insanlaraaraba tamir eder gibi bakıyorsunuz."

Tedavi ettiğiniz insandır. Bunun bir de ruh ve gönül boyutuvardır.

Tabii, kibarca söylüyorduk. 3 kelimesinden biri küfür olanTarzanca ile biraz zor oluyordu kibarca söylemek ama.

Bizim kültürümüzde geçmiş olsun, afiyet olsun gibi bir takımgüzel, insani sözler vardır. "Dışarda birisi hasta olsa nediyeceksin?" "I hope get well soon" dersin. En çokkullanılan lâf "How much?" dır.

Onun için sizler tıbbı İngilizce eğitimle yapmaya kalkarsanızo güzel geçmiş olsunlar ve insani yönlerin hepsi gider;

Page 163: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

yerine "How much?"

gelir.

Nostradamus

Nostradamus'dan başlamak istiyorum. Nostradamus 5−10yıl önce Amerika'da tekrar meşhur oldu. Fakat, şimdiNostradamus'un yerini Harry Potter aldı. Çünkü, Yapı KrediYayınlan kültür hizmeti olarak Türk çocuklarına, gençlerineHarry Potter dizisi kakalamayı daha uygun görüyor.Kültürünü, tarihini biraz daha unutsun diye. Bizim "TürkAyştaynı" kitabını da İş Bankası Yayınları bastı. Ayrıca İşBankası'nı Atatürk kurdu. Ayrıca da Harry Potter şu sıralarbizim kitaba da baş rakip.

Nostradamus o zamanlar Harry Potter gibi ünlü olmuştu,kitapları her yerdeydi. Kehânetleri, öyle demiş böyle demiş.

Amerika'da birisi hapşırsa Türkiye'de millet zatürree olur ya.Hoparlör takımı basın−yayınla düğmeye basılarak kendileriakıl edemez de dişliler biraz dolarla, euroyla da yağlanarakTuti−i Garbiler (Batı papağanları) ile yapılır. Bir günAmerika'da çok iyi yapılmış bir belgesel izledimNostradamus hakkında. Nostradamus İspanya'da Katolikpapazı 1500'ler Endülüsünde defteri dürül mek üzere.Nostradamus meşhur oldu. Nostradamus Endüslüs'teKatolik papazı ve aynı zamanda hekim.

Endülüs nasıl bitti?

Endülüs'ü önce birkaç parçaya böldüler. Teker tekerhepsini yedikten sonra son hükümdarı Sultan 13.Muhammed de Gırnata Sultanlığım İspanya Kıral,Kıraliçesine 30 bin altına sattı. İbret alınması gereken çokders vardır Endülüs tarihinde. 13. Muhammed'in annesi de"Memleketini savunamadın, sattın şimdi kadınlar gibiağlama." demiş oğluna. İspanya kiralı da sen sattın amasarayında bir süre daha oturabilirsin." demiş. Böylelikle

Page 164: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Endülüs tarihten silindi.

Simdi araşan İspanya'da bir kişi bulamazsın. En son satılanEndülüs'te orda da birileri gecenin 2'sinde yabancılardatoprak alabilir diye imzalamış, sonra 30 bin altına satmış.Bazı şeylere benzer.

Batı meraklılarına duyurulur: Batıcı, evrenselci, küreselci,yeni dünya düzenci, Avrupa Birlikçi, IMF'ci takımından busalonda olacağını sanmıyorum. Zaten gel−! mezler de.Dünya'nın her ülkesindeki (Amerikası, Avrupası, Orta−Güney Amerikası, Asyası) insanlarla yıllarca haşır neşirolmuşum, hepsinin ciğerim bilirim. Hepsinde yakındostlarım var. Yalnız Türkiye'de kurdurulan yerli misyonerokulları vardır. Onun mensuplarıyla dışarda bir tek yakınlıkkuramamışımdır. Hatta bize düşman bilinen ülkelerdekiinsanlarla bile yakınlığım olmuştur. Fakat, yerli misyonerokullarından çıkanlarla bir türlü yakınlık kuramazsın. Bunlarne kuştur, ne balık kafaları, gönülleri ı gitmiştir. HattaAmerikalı bana soruyor. "Bizim ciğerimiz nedir?"

diyor. Ben de "Yok ki nesini anlatayım." diyorum.

Gözden ciğer muayenesi

Aslında birazdan sizden Fahri Hekimlik rica edeceğim.

Çünkü, tıpta bir şey keşfettim. Gözden ciğer muayenesi.Eskiden bir çeşit turnusol kağıdı kullanarak ocu, bucu,sağcı, solcu vs. denilen insanların gerçekte ne olduğunusoyut turnusol kâğıdı koyarak anlıyordum. Fakat, zamanlagözüm alıştı. Aslında birçok sahte maskelerin arkasındabaşka yerlere mensup kişiler var. Bu kişilerde plastik birsurat olur, hamamdan yeni çıkmış gibi. Zamanla uzaktanbunların hatta derecesini bile anlamaya başladık.

Türkçe tıp kitabı

Page 165: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Almanya'da birçok başarılı Türk doktor var. Bir tanesiyleahbap olduk. Bu doktor 1960'larda TED Yenişehir lisesininBaşöğretmeni benim yurda döndüğümü öğrenince bütünçocukları bahçeye toplamış. Merasim yapıldı. Bir albümdolusu fotoğraf çekildi. Birkaç yıl evvel Doğan BeyAlmanya'dan telefon etti.

"Hocam, yıllar önce TED'de başöğretmen Fikriye Hanımtören yapmıştı, fotoğraf çekilmişti ya. İşte o fotoğraftayanındaki oğlan benim." dedi. Almanya'da iki daldamide−bağırsak ve tiroid alanında uzman olmuş. HattaAlmanya'da tiroid atlası çıkarmış. Günde birçok hastayabakıyor ve bir sürü de yayın yapıyor. "Hani Hocam sen bizeanlatmıştın o ziya

Aslında kalsiyum eksikliğinden olurmuş da edebiyatınıyapmak güzel.

KImya−yı Saadet

Batasıca Batı güneş bile Batı'da batar. Doğudan doğar.

Gene bir gün güneş doğacak. Hiç merak etmeyin. Batı'da1600, 1700'e kadar tıp mı vardı? Veba salgını olduğuzaman Londra'da Osmanlıdan (son zamanlarda çamuratılan) hekimler çağrılıyordu ki veba salgınını durdursunlardiye. 1000 sene önce Bağdat Selçuklular devrinde bilimmerkezi idi herkes bilim öğrenmeye oraya gidiyordu. Başmüderris Nizamülmülk'ün kurduğu dünyaca ünlü NizamiyeMedreseleri (Tarzanca dershanesi değil.) Gazali, 20 ciltKimya−ı Saadet isimli kitabını burda yazıyor.

Mutluluğun Kimyası. Yurtdışında bu kitabı herkes biliyor.Birçok dile çevrilmiş. Türkiye'de okutmazlar. Gazali herkes20 cildini birden okuyamaz diye l cilt özetini yazmış.Çocuklara da bazı anafıkirleri vermek için çocuklarınanlayacağı biçimde el kitabı şeklinde yazmış.

Page 166: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Kimyayı Saadet o gün bilinen kimyanın elementlerindenbaşlıyor.

Kimya lâfı bile "ehemi" bizden gitti batıya. Bilimde ilkbakışta en az 400 terim batıya bizden gitmiştir. Gazalihayatın kimyasını anlatıyor.

Kan dolaşımı, bir takım salgıların kana karışıp insanın ruhhalini etkilediğinden bahsediyor. Bunları okurken birdenaklıma geldi ki, Gazali kan dolaşımı vs. 1000 yıl önce bulupyazmış. "Batı da kan dolaşımı ne zaman keşfedildi?"1670'de Harby kurbağada kan dolaşımını keşfetmiş. 1000sene evvel Gazali bunların daha ayrıntılısını anlatıyorKimya−yı Saadette. Gazali Selçuk Türkü'dür Arap değil.Salgıların insa nın ruhiyatını nasıl değiştirdiğinden bahsedipruhiyat bilimine geçiyor. Batı'da ruh bilimi ne zamankeşfedildi? Freud nerden öğrendi? Sizin gibi bilenlerebunları söylemek ayıp ama. Freud, Kalyum doğu bilimleriniinceliyorlar Asya'da 100 sene olmadı daha.

Kendileri Asya'dan öğrendiklerini söylüyorlar kendikitaplarında, saklamıyorlar.

İngilizce Tıbbın Gülünçlüğü

Cerrah Paşa'da İngilizce Ruhiyatokutuluyormuş. Bir TV

programına ordan bir ruhiyatçı ile katılmıştık. Buruhiyatçının kasıntı indeksi 100 üzerinden 200 doçent bey,biz de yanında ezilip büzülüyoruz. İngilizce Ruhiyatöğre−tirmiş. "Türkiye çok kalkındı, çağdaş olduk." dedikiçimizden. Halka yönelik bir TV programıydı.

Doçent beyin kullandığı iki kelimeden biri İngilizce. Ben deyanında dinliyorum. İngilizce düşündüm, hiçbir şeyanlayamadım. Türkçe düşündüm, gene bir şey anlamadım.Sonra kafamda çizgi filimlerdeki gibi beyaz bulut içinde birşimşek çaktı ve matematiksel olarak anladım. Meğerse,

Page 167: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

kendisi de anlamazmış da, İngilizcemsi palavra lâflarınarasında kendi cehaletini gizlermiş birincisi bu.

İkincisini ben tahmin ediyorum. Bu doçentin İngilizceeğitimle genç hekimler yetiştirdiğini bir düşünün. Eskidenruh hastalarını müzik ve suyla tedavi edilirdi. Batı hayrangelip bakıyordu.

Son zamanda bu yerler Turizm Bakanlığı tarafındankiliseye dönüştürülmedi ise. Çağdaş−laşıyoruz ya.Küreselcilerin köle ülkelere lâyık gördüğü dil İngilizce.Psikoloji yani Ruh Bilim demek. Psikoloji çirkin bir kelime,insana hiçbir şey çağrıştırmıyor. Psikiyatri........................

demek. Psi Psi deyince kedinin kafası karışıyor. RuhiyatOsmanlıcaymış. Peki, Selçuklular da mı Osmanlıydı?Ondan önceki Türk Devletlerinde de aynı dilkonuşuluyordu. Özbekistan, Kazakistan'da da aynı dilkonuşuluyordu. Bunlar ne zaman Osmanlı olmuşlardı.Osmanlıca lâfını geçen asrın sonunda İngilizler takmıştırkafa karıştırmak için sanki farklı diller izlenimi yaratmak için.Osmanlıca Öztürkçe diye bir ayrım yoktur. Hepsi Türkçe'dir.CV, Check up, Center, Medical Market, Consessus Türkçede ği l di r.

Türk Dil Kurumunun bir önceki Başkanı Dil Kurultayındaconsessus Türkçeymiş. Ama c harfi k ile yazıl−malıymış lsaat anlatıyor. Her taraf 'ayar', milleti ne hallere sokmuşlar.Bizim genç ruhiyatçı hekime gelirsek, sakalı İslâmi Freudolan. Sakala karşı değiliz, İslâm'a da karşı değiliz. Neolduğu belirsiz kırma sahteliklere karşıyız. Genç İngilizceruhiyattan mezun olduktan sonra Anadolu'nun bir köyündemuayenehane açmış. Bir köylü kadını geliyor aslındakadının kaynanası ile sorunu var; bunalım geçiriyor."İngilizce eğitimden geçmiş hekim bu kadına nasıl yardımedecek?" Bizde eskiden her başın sıkıştığında ruhiyatçıyagitme adeti de yoktu. Konu komşu, arkadaşlar bazısorunları kendi aralarında konuşup hallediyorlardı Batı'dakimse kimseyi dinlemediği için millet para verip ruhiyatçıya

Page 168: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

kendini dinletiyor. Genç hekimin Türkçe eğitim alıp biziminsanımızın sorunlarını ve kültürümüzü tanıması gerekirkenezber İngilizce eğitimle halkına yabancı aydınlaryetiştiriliyor. Ne kadar aşağılayıcı, rezil, kafasız bırakıcı;sizler herhalde farkediyorsunuz.

Sanki biz Afrika'da İngiliz sömürgesiydik de, 1950'densonra sözüm ona bağımsızlık verildi de tıbbı İngilizlerdenöğrenip İngilizce Tıp okutacağız. Batı'ya tıbbı öğreten zatenbiziz. 1700'lere kadar kitabı Batı'da okutulan İbni Sina(Sina'ın oğlu) İslâm Medeniyeti, Arap−Fars medeniyetiymişgibi kabul görüyor. Türkler de göçebeymiş. Dünya' nın enbüyük bilim merkezleri 900−1000 yıllarında Türkistan'daydı.Asya'dan Moğolların kovalamasıyla diğer taraflarakültürümüzle, bilimimizle geldik.

Kuraklık oldu da çobanlar koyunlarını alıp geldi değil. Bizgöçmen olarak geldik, göçebe olarak değil. Asya'dabinlerce yılda yarattığımız felsefe, edebiyat, bilim, yönetimbiçimlerini önce İslâm alemine sonra Avrupa'ya öğrettik.Arabistan'da çölde ne bilim vardı.

Araplara bir düşmanlığımız yok. Zaten hepsi birer sömürgehalindeler.

Arapların Türkistan'ı fethiyle bütün bilim ve kültür İslâmdünyasınayayıldı. Endülüs'le birlikte Afrika'dan Avrupa'yakadar ulaştı. Endülüs de Türk'tü. Batı bunların hepsininTürk Medeniyeti olduğunu biliyor.

Ama söylemez. Söylemesi için iyice üstelemen lâz ım .

El Harezmi büyük matematikçi. Logaritma, Algoritmaterimleri oradan gelir. Amerika'da bir üniversitede afişteBüyük Arap Matematikçi, Semerkant yazıyor. Yahu,Semerkant ne zaman Arabistan oldu? Eski Yunan'dageometri, Öklid vardı. Cebir yoktu. Matematik eskiYunandaki gibi kalsaydı şimdi hâlâ üçgenler, beşgenlerçizer dururduk. Matematiğin temeli olan cebiri kazandıran

Page 169: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

geometriyi cebirleştirmek, denklemleri çözmek, sinüs,cosinüs ve denklemlerin geometrik manasını bulmak işinibizimkiler yaptı. Batı'nın ben ciğerini bilirim. En insancılBatılının bile fikrinde biraz kurcalarsan "Endülüs'ü sildik,burası duruyor."

vardır.

Bakın ne çobanlar varmış; Batı'ya bilimi, insanlığı öğretmiş.

Koskoca imparatorluk kurmuş. Öncesinde Büyük SelçukluDevletini kurmuş. Bati hâlâ Osmanlı çeşitli dini, dili, ırkıfarklı milletleri barış içinde 700 sene nasıl bir arada tutabildidiye araştırıyor. Avrupa her biri ayrı Kelt kavimleri bir türlübirleşip de Avrupa Birliği kuramıyorlar.

1000 yıl önceki Avrupa haritasına bakarsanız şimdi her biriküçük devletçik olan yerlerde Kelt kavimleri var. O zamandabirleşip bir devlet kuramamışlar şimdi olduğu gibi.

Taklit TV Programlan

Her sabah TV'da izlediğimiz özellikle kadınlar için yapılanprogramların hepsi Amerika'dan kopya. Orada da Sallyisminde bir hanım meşhur. Buradaki o kadının yaptığınınaynısı. Kadının saç biçiminden tut, konuşmaları, elhareketleri gözlüğüne kadar taklit ediliyor Türkiye'de. Barisiz bir şeyler katıp birazcık geliştirin.

Asya'lı Olmakla Övünüyorum

11 Eylül'den birkaç gün önce Avrupa'da uluslararası bir1000 kişilik toplantıdaydım. Toplantıda gerçekten tümAvrupa ülkelerinden uzmanlar vardı. Ankara'da olduğu gibimevkileri büyük, yetenekleri küçük olanlardanbahsetmiyorum. 2 konuşmamdan birinde bu uzmanlarahitaben "Siz Türkiye'yi aman Avrupalı olacaklar diyeistemiyor, korkuyorsunuz. Yeni bir havadis vermekistiyorum. Avrupa temiz, çok güzel, şirin yerler. Buralara

Page 170: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

gelip gezip gitmek hoş. Aman Avrupa'nız sizin olsun. BenAvrupalı olmak istemiyorum. Bizim derin Asya kültürümüzvar. Asyalı olmakla övünüyorum. Avrupa'nız sizin olsun."

dedim. Tabii kibarca söylüyorum hepsini. İçimden de"Türkiye'deki Batı papağanları benim söylediklerimi duysakimbilir neler der?" diye de düşünüyorum. Herhalde "BiziAvrupa'ya rezil etti. Tabii biz zaten Avrupalıyız, öyle denirmi?" derlerdi 'ayarlı' basın yayın. Konuşmamın sonunda neoldu biliyor musunuz? Beni bu sözlerimden dolayısalondaki herkes alkışladı. Neden? Çünkü, kendi kültürüne,şahsiyetine saygı duyana herkes de saygı duyar. İtibareder. Sen kendinin ne olduğunu bilmeden gidip sürekliyılışırsan. Karşındaki sana affedersin köpeğe bakar gibibakar. Haysiyetin olmaz. Batı'ya 3 kuruş sadaka içinyalvarıp kanunlarını değiştiriyorsun, milletine tersyaptırımları uyguluyorsun. Millet bu hallere gelecek milletdeğil Matematik yapısı olan Türkçe, bilime en uygun dilidir.Bilim dili Matematik'tir. İngilizce 200 yıllık 5 dilin kırması poptop dili.

Kelime türetme yeteneği hiç olmayan Holigan, esrarkeş dili.Bir terim yaratmak için her kelimenin baş harflerini alıp yenibir kelime yapıyorlar. Bir harfi bazen "e" bazen "a"okunuyor, kuralı yok.

Çocuklara o yüzden her kelime ezberletiliyor kalıp gibi.

İnsanlarda kendi hastalığını başkalarına da bulaştırmagüdüsü vardır. Dolayısıyla, Amerika'da derin top lumsalhastalıklar vardır ki, bunlar hastalıklarını da diğer ülkelerebulaştırmaya çalışıyorlar.

Konuşulan dillerden de dünyaya ortak bir dil olacaksa o daTürkçe'dir. Büyük düşünün gençler. Dünyadaki bilimadamları toplanıp her dilin özelliklerini karşılaştırsa−larTürkçe'yi seçerler. Bir de Latince var. Lingua Franka askerive ekonomik olarak hangi devlet güçlü ise onun dili LinguaFranka oluyor. Eskiden Lingua Franka Fransızc a ' ydı Gizli

Page 171: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

ikili anlaşmalardan birisi de meğerse eğitimkonusundaymış. 50 yıl sonra şimdi öğreniyoruz. MilliEğitimin tanımı nedir? Sizlere çok kısa olarak Milli Eğitimitanımlayacağım Türkiye'de. Milli Eğitim, ne millidir, ne deEğitim. Milli Eğitim'in söylenmeyen ama çok kesin amacınedir? "Herkes 250 kelime Tarzanca öğrensin, onundışında hiçbir meslek öğrenmesin"dür. Bütün sömürgelerdeaynı işler yapılmıştır. "Yabancı Dille Eğitim" le adam olunur,çağdaşlaşılır sanmayın. 25 sene önce yazdık. ÖnceTürkçe'yi götürürler, ardından tarımını, sanayini, fabrikanı,topraklarım alırlar dedik. Bugün bunlar oluyor, imzalarbasılıyor kimsenin haberi yok.

İngiliz Hindistan'da, Güney Afrika'da aynısı yaptı. GüneyAfrika'da siyahların ilk isyanı nerde başlamış biliyormusunuz? Lisede sınıfta başlıyor, sonra halka sıçrıyor.Siyahlara eşitlik isteriz, vs. diye başlamıyor arkadaşlar.Sanki bizim veliler orda "İngilizce eğitim isteriz diye başl ıyo r"

Dışardan zannediyorlar ki, bir Kürtçe eğitim lâfı çıkarırız.

Kürtler "Kürtçe eğitim istiyoruz." der. Türkler de, "Türkçeeğitim istiyoruz." Der, zannetmişler. Ama yanılmışlar,"Türkler İngilizce eğitim isteriz." diyorlar. Türkiye'de hızlaTürkçe eğitim kalmıyor. Hazırlık sınıfı neye hazırlık?Hazırlık sınıfı yabancı ülkeye gelen öğrencilere olur.Türkiye'de hazırlık sınıfı olması kendi evlâtlarının kendiülkesine yabancı olması demektir. 1.

resmi dilin İngilizce olmasına hazırlık. 2. Tamamiyle boşkafalı hiçbir şey bilmeyen güdülmeye hazır; üst sınıfıacentacı, alt sınıfı hamal olmaya hazırlık.

Çocuk tam fiziğe, matematiğe merak sarmış l sene hazırlık.

Doçent olacak "Dur. Sen şimdi İngilizce sınavına gir."deniliyor.

Page 172: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Kaymakam olacak, İngilizce! l yıl dışarda kalacak.Kaymakam ülkesine dönüp kendi vatandaşlarıyla İngilizcemi anlaşacak? Başka bir dil bilmesi daha faydalı olur. Eğersiz konuyu, mesleğinizi iyice biliyorsanız, yabancı bir dildekendi sahanızla ilgili terimlerin İngilizce'sini birkaç gündeöğrenir, gelişmeleri takip edebilirsiniz. Birkaç yılın sırfİngilizce için harcanması herkesin kafasını meşgul edipgerekli şeyleri öğrenmesini engellemek. Onun yerinematematik, bilgisayar öğrensen hem kendi sahana faydalıolur hem de çevrendeki ülkendeki olan her şeye matematikgözüyle bakar, anlarsın.

İngilizce hazırlık kitaplarında ne anlatılıyor?

Ahmet İngiltere'ye gitmiş. Orda kendine bir kız arkadaşıbulmuş. Arkadaşlar size yeni bir şey söylemiyorum.Atatürk'ün söylediklerini söylüyorum. Atatürk'ün birinci ilkesieğitimin milli olması, milli eğitiminde Türkçe olması.

Vatan satanlar x vatanseverler

Türkiye'de artık çizgi çizilmiştir. Bütün Anadolu'da çizildi.

Vatan satanlar, vatanseverler. Herkes cephede yerini alsınarkadaşlar.

Sık sık ümitsizliğe rastlıyoruz. Halkımız buranın Batıtarafından defteri dürüleceğini artık anladı. Sizlere birmüjde vermek istiyorum.

Ankara'da oturup da uzaktan Anadolu diyenlerden değiliz.Anadolu'nun her şehrinde yıllarca konuşmalar yaptık.Halkla kucaklaştık.

Gerçek ödül de bizim için bu. En son, sıra Ankara veİstanbul'a geldi.

Batı'nın yaptığı gibi ruhbilim−sel yöntemlerle, sessizce, bizde aynı yöntemlerle, Yeni Kurtuluş Savaşı' nı başlatıyoruz

Page 173: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

ve de bu savaşta başarılı olacağız. Biz işleri düzelttiğimizzaman Batı bize gelip "Sizin Avrasya Birliğinize girelim."diyecek. Biz de "Dur bakalım. Önce şu kanunlarını değiştir,dilini değiş−ti r" di yece ği z .

RUHBİLİMSEL SAVAS

En etkin savaşın ruhbilimsel savaş olduğunu hepimizbiliyoruz. Buna "ruhbilimsel" diyorum; Türkçe. "Pisikolojiksavaş"

demiyorum. [Tarzanca "pisi pisi" falan derseniz, kedilerüstünüze atlar. Ayrıca "pisikiyatri" demiyelim; Türkçesi"ruhiyat". Bak ne güzel: İkisine de ayrı düzgün terim. İllâ da"pisi pisi"li Tarzan terimleri kullanmakta ısrar edenlerinüstüne yalnız kediler değil, ruhiyatçılar da atlar haa..."Dedesini İngiliz huliganı zannetmiş; müşteri çıktı" diyedüşünerek.] Evet, bazı ülkeler, ruhbilimsel savaş taktiklerikullanılarak içinden fethedilmiştir; tek kurşun sıkmadan.İlâveten, "kültür mühendisliği", "toplum mühendisliği"adlarını taktığım yöntemler de var. [Bunlar için Bkz.O.Sinanoğlu, "Bye−Bye Türkçe" ve "Hedef Türkiye"kitapları − Otopsi Yayınları, İstanbul, 2000−2002].

Matematiksel biçime bile sokulabilecek bu yöntemler nedenetkin? Çünkü insanların kafalarını, gönüllerinisömürgeleştirirsen, sonunda fabrikalarını, bankalarım,tanınım, en son da topraklarını alır götürürsün. İçerdekiözel işbirlikçiler sana yardımcı olur; geniş bir kesimin dekarşı durmalarını sağlayacak melekeleri yıpratılmıştır; " gık" çıkarmayanlar çoğal ır .

Vatan satanlar x vatanseverler ........................

Türkiye de artık çizgi çizilmiştir. Bütün Anadolu'da çizildi.

Vatan satanlar, vatanseverler. Herkes cephede yerini alsınarkadaşlar.

Page 174: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Sık sık ümitsizliğe rastlıyoruz. Halkımız buranın Batıtarafından defteri dürüleceğini artık anladı. Sizlere birmüjde vermek istiyorum.

Ankara'da oturup da uzaktan Anadolu diyenlerden değiliz.Anadolu'nun her şehrinde yıllarca konuşmalar yaptık.Halkla kucaklaştık.

Gerçek ödül de bizim için bu. En son, sıra Ankara veİstanbul'a geldi.

Batı'nın yaptığı gibi ruhbilim−sel yöntemlerle, sessizce, bizde aynı yöntemlerle, Yeni Kurtuluş Savaşı'nı başlatıyoruzve de bu savaşta başarılı olacağız. Biz işleri düzelttiğimizzaman Batı bize gelip "Sizin Avrasya Birliğinize girelim."diyecek. Biz de "Dur bakalım. Önce şu kanunlarını değiştir,dilini değiştir, "diyeceğiz.

RUHBİLİMSEL SAVAS

En etkin savaşın ruhbilimsel savaş olduğunu hepimizbiliyoruz. Buna "ruhbilimsel" diyorum; Türkçe. "Pisikolojiksavaş"

demiyorum. [Tarzanca "pisi pisi" falan derseniz, kedilerüstünüze atlar. Ayrıca "pisikiyatri" demiyelim; Türkçesi"ruhiyat". Bak ne güzel: İkisine de ayrı düzgün terim, illâ da"pisi pisi "U Tarzan terimleri kullanmakta ısrar edenlerinüstüne yalnız kediler değil, ruhiyatçılar da atlar haa..."Dedesini İngiliz huliganı zannetmiş; müşteri çıktı" diyedüşünerek.] Evet, bazı ülkeler, ruhbilimsel savaş taktiklerikullanılarak içinden fethedilmiştir; tek kurşun sıkmadan.İlâveten, "kültür mühendisliği", "toplum mühendisliği"adlarını taktığım yöntemler de var. [Bunlar için Bkz.O.Sinanoğlu, "Bye−Bye Türkçe" ve "Hedef Türkiye"kitapları − Otopsi Yayınlan, İstanbul, 2000−2002].

Matematiksel biçime bile sokulabilecek bu yöntemler nedenetkin? Çünkü insanların kafalarını, gönüllerini

Page 175: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

sömürgeleştirirsen, sonunda fabrikalarını, bankalarını,tarımını, en son da topraklarını alır götürürsün. İçerdekiözel işbirlikçiler sana yardımcı olur; geniş bir kesimin dekarşı durmalarını sağlayacak melekeleri yıpratılmıştır; " gık" çıkarmayanlar çoğal ır .

Bu yöntemler tarih boyu hep vardı; ama 20. yüzyılda iyicebilimselleştirildi. Birkaç ay önce bir dış ülkede duydum ki,orada bir "Özel Harekât ve Ruhbilimsel Savaş Evrenkenti"kurulmuş. Herkes için değil, o ülkenin bazı ordu mensuplarıiçin. Tabii evrenkent (üniversite) olunca, ("Tarzancadershanesi"nden bahsetmiyorum; sahici evrenkent),araştırma da ağır basar demektir. Demek ki, zatenyapılmakta olan araştırmalar daha da yoğunlaştınlı−yor.

Ruhbilimsel savaşın en önemli iki aracı eğitim kurumlan ve(ayarlı) basın−yayın; bunlara nuruz edip kullanmak. Önemlioyunlardan biri de sözcük/kelime oyunları.

Her sözcüğün, o dili kullananların tarihî ve kültürelbirikimine, bağlı bir çağrışım bulutu var. Bunu "Bye−ByeTürkçe"

kitabında anlatmıştık. Hele öyle sözcükler vardır ki, oülkedekilerde derin duygular uyandırır, onları hareketegeçirir: "Vatan", "yurt", "millet−' (ya da "ulus"), "kuvayımilliye" gibi. Ruhbilimsel savaşta böyle sözcükleryıprandırılır, gözden düşürülür, hatta onlara sahte anlamlaryüklenir. Ülkülem (ideoloji) veya inanç ifâde edenkelimelere de bu özellikle yapılır. Türkiye'de son kırk yıldabu yöntem yoğun bir biçimde uygulanmıştır. Her ülküleminiçi boşaltılmış, onu temsil eden kuruluşlar sahtelenmiş, oülkülemin hakikisini benimseyenler ezilmiş, maskelilertepelerine oturtulmuştur. [Tabii bu yalnız Türkiye 'deyapılmadı. Benzerleri son yetmiş yılda birçok Güney veOrta ("Lâtin") Amerika ülkesinde görülmüştür].

Bahis konusu yöntemde yeni sözcükler, terimler, kavramlarda türetilir. Ve bunlar ayarlı basın−yayın yoluy la altı ay gibi

Page 176: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

kısa bir sürede balkın kafasına adetâ dağlanmış gibiyerleştiriliverir. ABD, kendi halkı üzerinde de aynı oyunusürekli sergiler. Tek sözcüğe şartlanmış "kamuoyu" sonrada başka ülkelere ihraç edilir. Bunun dünya çapında yoğunbir örneğini 1991'den itibaren gördük. Hâl−i hazırdaki HaçlıSeferi 11 Eylül 2001'de değil, önce ruh−bilimsel savaşla1991'de başlatıldı: "Kızıl tehlike" yerine "yeşil tehlike","medeniyetler çatışması", "fundamenta−list". Aslında1947?de türetilen "kızıl tehlike" de aynı cinsten birkavramdı. Bu "tehlike"nin, ABD silâh sanayii harcamalarımkamuoyuna gerekli göstermek için (ayrıca diğer ülkeleri,içinden bölerek, veya ürküterek, ABD'nin, daha doğrusu"küresel kıraliyetçi"lerin boyunduruğuna sokmak için) enazından abartıldığını 1991' den sonra ABD yetkilileri ve CIAda itiraf ettiler.

Ruhbilimsel savaşla içinden fethedilmiş ülkelerde ilkyapılacak iş, ilk kurtuluş harekâtı, gönülleri, zihinlerisömürgeleştirilmiş halkın gönüllerini ve zihinlerinikurtarmaktır. Böyle bir kurtuluş savaşı da önce ruhbilimselsavaş silâhlarına karşı aynı cinsten silâhlarla savaşmayıgerektirir. İşte bu yeni kurtuluş savaşı Türkiye'de başlamışbulunuyor. Düşmanın savaşında ülkenin dilini yok etmekçok önemli bir yer tuttuğuna göre, dili yok etmenin başlıcayolunun da eğitim dilini Türkçe yerine Tarzanca yapmakolduğuna göre, bizim kurtuluş savaşımız da, çok yıllarönce, Türkçe eğitim ve bilim dilinin kurtarılması şeklindebaşladı. Biliyorduk ki, Türkçe konusunda ülke çapındaulusal hassasiyet yeniden canlandırılırsa, TürkiyeCumhuriyet i'nin bağımsızlığının, iktisâdının, ulusdevletinin,topraklanılın korunması için şart olan ulusal hassasiyet deyeniden canlanır ve giderek artar. Nitekim b öyle de oldu.Simdi, rehavete kapılmamak şartıyla herkes sevinmelidir:Kurtuluş için gerekli bilinç ve Atatürk ruhu canlandı ve dalgadalga ve hızla ülkemizin her köşesinde gönüllerdengönüllere yayılmaktadır.

16 Mart 2002 Kocatepe, Ankara

Page 177: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

BATILININ ETTİKLERİ

Her ülkede iyi insanlar da vardır, sayılan o ülkeninkültürüne bağlı. Nitekim Batı'da da, vahşi sömürgecilerine,soykırımcılarına karşı duranlar da çıkıyor. Anlaşılanbunlardan biri Velş asıllı dilci David Crystal. "Kembriç('Cambridge') Dil ve Diller Ansiklopedisi"

gibi eserleri var. Çeşitli dillerin sömürgeciler tarafından yokedilmesine karşı bilimsel yoldan uğraşıyor. Su kitabı da omealde: D. Crystal, "Dillerin Katli", Cambridge UniversityPress, Cambridge, UK (2000)".

[Kitabın adını "Language Death" koymuş, ama kastettiği"Dillerin Katli"].

Kitapta anlatılanlar, 1970'ten beri, yıllardır Türkiye'deanlattıklarımızı, yazdıklarımızı doğrular mahiyette.1 XVI.yüzyılda İspanyollar, arkasından İngilizler geldiğindeAmerika kıtalarının yerli nüfusu 100 milyon imiş; 200 yılsonra bu l milyona düşmüş. (D.C., sf. 72). Bu, fizikîsoykırım. Bir kavim toptan yok edilirse tabii dilleri de yokoluyor.

Ancak, bir de "kültürel soykırım" var. Kavim duruyor, amadili kasıtlı bir şekilde yok ediliyor. O zaman bir kölelerkalabalığı oluşuyor. Sömürgecinin istediği.

D. Crystal, dillerin yok edilmesinde kullanılan araç veyöntemleri inceliyor, sonra da bunlara karşı alınabilecektedbirleri araştırıyor. İşin siyasî tarafını biraz üstü kapalıgeçmeye çalıştığı belli; ne de olsa İngiltere'de oturuyor.

1 Bkz. O. Sinanoğlu, "Bye−Bye Türkçe", Otopsi Yayınlan,istanbul,

7.Baskı Mayıs 2002

Page 178: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Kitle iletişimi çağında kullanılan araçlardan biri "ayarlı"basın−yayın; TV bilhassa önemli. Diğer bir dilci MichaelKrauss "TV kültürel bir zehirli gaz, sinir gazıdır"

demekte.2 Batı'nın sömürgecileri, ezdikleri ahalinin diliniyok etmek için neler yapmamışlar ki:

5 Esir tacirleri, Afrika'nın çeşitli bölgelerinden, dilleri değişikkabilelerden esirleri üçer beşer, aynı gemiye koyup Amerikakıtasına götürmüşler. Aynı dilden olanları kasten ayırmışlarki, esirler arasında iletişim olmasın. Benzer olay KuzeyAmerika'da: Anglolar, dilleri farklı yerli uluslarından olanlarıaynı tehcir kampına doldurmuşlar; aralarında birlik,beraberlik olmasın, konuşamasınlar, hepsi İngilizceöğrenmek zorunda kalsın diye. (D.C., sf.82) .

5 Orta−öğretimde ulusal dilden eğitim kalmıyorsa, dil hızlayok olmaya başlıyor. Önce dilin kullanım alanı azalıyor.Buna "dilin folklorlaşması" diyorlar. Dil gittikçe zayıflıyor,ölüme mahkûm oluyor. Onun için sömürgeciler, eğitimdilinin tümüyle ulusal dil yerine sömürgecinin dili olması içinher yola başvuruyorlar.

Ülke resmen işgal altındaysa zorla. Değil de, hâlâ ulustabağımsızlık duygusu, geleneği varsa, kukla hükümetleri [veönemli mevkilere yerleştirilen gizli cemiyet üyelerini]kullanarak. (D.C., sf. 83,...).

'Dünyanın bunalımdaki dilleri', Language dergisi, Cilt 68,sİ4−10, 1992

5Bir dilin yaşayabilmesi için halkın dilini sevmesi, heralanda kullanmak istemesi, onunla iftihar etmesi çokönemli. Onun için sömürgeci, halkta özellikle kendi dilini horgörme, aşağılama tavırlarını oluştu ruyor. Bunu İspanyollar(Mayalara, Azteklere) Orta Amerika'da, İspanyol vePortekizler Güney Ameri ka'da yapmış (hâlâ da yapıyorlar).Anglo−Sakson sömürgeciler de, Kuzey Amerika'da,Afrika'da, As ya'da, her gittikleri yerde(D.C., sf.84...).

Page 179: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

[Osmanlı Türk Devleti'nin dağıtılmasından beri bulânetlenesi etkinlik Orta−Doğu'da, Fransızlar tarafından daKu zey Afrika'da sürdürülüyor. Bunda, "ayarlı" basınyaymve onun köşe yazarlarının da yeri büyük].

5Kenyalı yazar Ngugi va Thiong'o, "Aklın Sömürgeleştirilmesi: Afrika'da Dil Siyaseti"('Colonizing the Mind:Politics of Language in Africa') (Currey, London 1986)kitabında, İngilizce ile eğitim yapan Kenya okulundakiçocukluk anısını şöyle anlatıyor:

En aşağılayıcı durum, okulun civarında kendi dilini k onuşurken yakalanmakt ıYakalanan ınçıplakkıçın a sopaylavuruluyor, veya boynuna, üstünde "BEN APTALIM", "BENESEGİM" yazan madenî bir lev ha asılıp ortalıktadolaştırılıyordu. Bazen de, "suçlu"nun ödemektezorlanacağı para cezalan kesiliyor du. Peki, öğretmenler"suçlu"yu nasıl yakalıyorlardı?

Başta, öğrencinin birine bir düğme veriliyordu. O, ulusal dilikonuştuğunu gördüğü bir öğrenciye düğ meyi verecek.Günün sonunda düğme kendisinde ka lan öğrenci düğmeyikimden aldığını ifşa edecek ve süreç zincirleme gidip günboyunca ulusal dilini ko nustuğu için düğme üstündengeçen tüm öğrenciler yakalanacaktı. İşte böylece ulusaldilin konuşulması engellendiği gibi, çocuklar cadı avınasürülmüş, muhbirliğe, ötesi, kendi toplumuna ihanet etmeyea−l ıştınlmı ş o lu yor lar dı.

Türk Gençliğinde "Büyük Uyanış" başlamış olduğu için,yukarıdaki gibi örneklerin Türkiye'deki yabancı ya da yerlimisyoner okulları, hattâ sözde evrenkent, ve özellikle,sayıları artmış olan Beşinci Kol Üniversiteleri'nde(evrenkentlerinde) olanlarla karşılaştırılmasını hem zihni,hem gönlü aydınlanmış değerli, yurtsever okuyucularımızabırakıy o rum .

19 Haziran 2002 Diller âleminden ıi1 1

Page 180: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

DİLLERİN YOK EDİLMESİNDE ÖÇ EVRE

Batılı sömürgeciler, mazlum milletlerin dillerini yok ediponları birer köleler güruhuna dönüştürmek için ne çarelerebaş vurmamışlar ki... Bunların bazılarından geçen haftakiyazımda bahsetmiştim. Dedim ya, Batılı bazı dilbilimciler debu yapılanlara karşı yeni yeni karşı çıkıyor. Yalnız, TürkUlusu gibi bir ulusun dilinin bir iki nesilde yok edilmesineçalışıldığını, sanırım, onlar da tasavvur edemiyorlar.Zannediyorlar ki, öyle kültürel soykırımlar ancak Amerika,Alaska yerlilerine, Afrikalı kabilelere yapılmakta. [Tabii bu,iyimser yorum. İnşallah Türklere yapılanları bilip de kastengöz ardı etmiyorlardır. Ne de olsa Batılı olup ta Haçlıkafasından kurtulmak pek kolay değil] Nasıl olur da, çokderin ve geniş bir tarihî birikimi olan, daha dedeminzamanında dünyanın en büyük bir kaç devletinden birininsahibi, dili dünyanın belli başlı üç beş en büyük dilinden biri,−üstelik en eskisi, ve olağan üstü matematiksel yapısıyladilbilimcileri kendisine hayran bırakan bir dil−, evet, nasılolur da böyle bir ulusa kültürel ve dil soykırımı bu kadarçabuk ve kolayca uygulanabilir?

O bahsettiğim, insancıl oldukları izlenimi verendilbilimcilerden biri David Crystal idi.1 2000 yılında basılmış

O.S., Aydınlık, 23 Haziran 2002

"Dillerin Katli" kitabında David, bir dilin hayatî tehlikeye lgirdiğini haber veren emarelerden, bir de yok olma yolunda]geçirdiği üç merhaleden bahsediyor:

1.Evre: Yabancı hâkim gücün dilinin konuşulması için ağırbaskı. Baskı, (i)tepeden aşağı (teşvikler, devletin kanunlarıyoluyla), (ii) aşağıdan yukarı (halkta özenti, modayaratılarak) oluyor.

2.Evre: Çift dilli dönem. Ulusal dilin kullanım ala nı azalıyor.[OS: Eğitim her düzeyde yabancı dilden ya pılmayabaşlanıyor. Her kesimden herkes işi gücü bırakıp yabancı

Page 181: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

dili öğrenme yokuşuna sürülüyor. Meslek, bilim yerine, hiçgereği olmayan yerlerde bile herkes yabancı dil sınavınagirmekle meşgul]

3.Evre: Gençler artık yabancı gücün dilini ulusal dildendaha iyi biliyorlar; "eski dili" kullanmaktan utanır oluyorlar.Velilerle çocuklar kendi dillerinde konuşamaz durumagelmiş; çocuklar velilerini "eski dili" biliyor diye "geri kafalı"yaftasıyla küçümsüyor. Bir nesil, hattâ bir onyılda çift dillilikde kalmıyor; ulusal dilin yerini yabancı nın [yânisömürgecinin] dili alıyor. [O. S: Ülkenin iktisâdının, sınaîtesislerinin, tarımının, sonunda topraklarının yabancınıneline geçmesi zâten ikinci evrede başlamış da hızlanmışdurumdaydı. Üçüncü evre, devletin de, ulusun da tarihtensilinmesi evresi. O ara, bu duruma gelinme sinde katkılarıbüyük olmuş yerli, beşinci kol gizli cemiyet üyeleri sevinçtengöbek atıyorlar ama, yafanda kendi baş larınageleceklerden de habersizler.] ikinci evrede ulusal dilikurtarmak hâlâ mümkün. Ancak bu evre çok tehlikeli; çiftdillilikten ulusal dilin 3 olmasına geçiş, kimse farkınavarmadan son sürat oluveriyor, bir tül savaşçısı çıkıp halktabilinçlenmeyi sağlayamazsa. Çünkü, ikinci evrede halk,kamuoyu, üçüncü evrenin kapının hemen arkasındabeklediğini bilmiyor, ve de kayıtsız. ["Ayarlı" görevliler deuyutucu, yanıltıcı etkinliklerinde berdevam.] "Canım, neolacak? Dil niye ölsün ki? İşte bak herkes konuşuyor"diyen" vurdumduymazlara ilâveten hâinler de çok.

ikinci evrede, tehlike zilleri çalmaya başlamıştır. Ulusal dilinkatline doğru gidişatın hızlandığı, çift dilliliğin artışından,sömürgecinin dilinden bol bol yabancı sözcükkullanılmasından [ulusal dildeki karşılıklarınunutturulmasından, sonra da "ayarlı"

şerefsizlerin "ulusal dilde bu terimler yok M" demesinden]anlaşılıyor.

İşte böyle, "Büyük Uyanış"ın gençleri! Türkiye şimdi ikincievrede. Tehlike zilleri çoktan çalmaya başladı; hattâ ziller

Page 182: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

çan oldu bile (yurdun her tarafına yaptırılan kiliselerde çançok). Peki, "Çanlar kimin için çalıyor?"

27 Haziran 2002

A.B.D.'NİN TİJUANA GÜMRÜK KAPISINDABİR

TÜRK KIZI

Bir e−posta geldi; sizlere de belki gelmiştir: ABD'de lisansüstü okurken, bir yandan da Kaliforniya Evrenkenti−SanDiego'da öğretim yardımcılığı yapan Türk bir genç hanım.San Diego'nun hemen güneyinde, Meksika sınırını geçergeçmez Tijuana diye berbat bir kasaba vardır; günü birlikgelen ABD'li gezmenler için her türlü rezaleti barındıranufak bir kasaba. Mûtad üzere, hanım, Amerikalı birkaçarkadaşıyla Tijuana'ya gidiyor. Dönüşte, tekrar ABD'yegirerken, başına gelmedik kalmıyor.

"Süpheli ülkeler" listesindeki Türkiye'nin vatandaşlarınaAmerikan muamelesi

Hanımın pasaportu, ABD öğrenci vizesi, Kalifor−niya'dakigörevini gösterir belge yanında. Her şeyi tamam. Ama,girişte polisler, Türk olduğunu anlayınca, "Hele, sen şurayageç" diyorlar. Kaba, küstah tavırlarla bir odaya sokuyorlar.Orada bekleşen İranlı'sı, OrtaDoğulusu, Pakistanlısı bir kaçkişi; çoluk çocuk ta var. Türk hanımın −"Ayşe" diyelim−sinirleri iyice bozuluyor; bir yandan ağlıyor, bir yandan da,ara sıra gelen memura derdini anlatmağa çalışıyor."Evrakım tamam, hiç bir suçum yok, üstelik KaliforniyaEvrenkenti'nde görevliyim. Niçin burada tutuluyorum?"diyor. "Kapa çeneni. Burada sen değil, sorulan biz sorarız"diyorlar. Dışarıda bir iki memur aralarında konuşurkenduymuştu: "Türkiye 'şüpheli ülkeler' aras ın da ".

"Ayşe"nin yanında cep telefonu var. Arkadaşları sının

Page 183: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

geçmişler. Merak ederler diye onları aramaya kalkışıyor.Memur, bir hışım telefonu elinden alıyor; "Telefonedemezsin". aBiliyorsunuz, Amerikan TV ve filimler indeboyuna polisiye gösterilir. Bunların çoğunu da el altındandevlet destekler; herkeste bir polis korkusu uyandırılmıştırbu şekilde. Gerçek hayattaki polislerin nadiren kibar çalarıolursa da, çoğu tam bir kovboy davranışı içindedirler.

Bunlara (kara gözlük, parlak siyah çizmeler, beldekoca−man bir tabanca), "polisi taklit eden TV dizisindekipolisleri taklit eden polis"

demişimdir.] "Ayşe" perişan, sinirleri laçka. Polise kötü kötübakıyor; "Hah işte, bu tedhişçi ["teröristin Türkçe 'si idi,unutuldu mu?], gördün mü?" diyorlar. "Sizin bu yaptığınızıbütün Türkiye'ye duyuracağım"

diye tehditler de savuruyor "Ayşe". Durum, ulusal onurunadokunmuş.

Memur diyor ki: "Bizi ırgalamaz; biz AMERİKA'yız;istediğimizi yaparız".

Neyse ki, dört saat sonra "Ayşe"yi serbest bırakıyorlar. Oda, yerine varınca, e−postaları döşeniyor Türkiye'ye. "EyAmerika hasretiyle yanıp tutuşan gençler! İşte sizin Amerikabu! Bilin de başınıza böyle, veya beteri işler gelmesin."demeye getiriyor.

11 Eylül'den beri, sırf Orta−Doğudan oldukları için binlercekişinin, bu arada kahvelerden toplanıp götürülen yüzlerceTürk'ün sorgusuz sualsiz içeri atıldığını, kendilerindenaylarca haber alınamadığını basın−yayından öğ yorduk.Ancak, "Ayşe"nin uzun, acıklı e−yazısı beni çok etkiledi.

Peki Türk Devleti Ne Yapar?

Hadi diyelim Libya ile, İran ile, Irak ile Amerika'nın aralanbozuk; onlar Amerika'nın her istediğini yapmayıp ABD'ye

Page 184: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

kafa tutuyorlar. Küba gibi. Peki Türkiye ile ne oluyor?

Türkiye 1946'dan beri Amerika'nın her istediğini, hem decân−ı gönülden yapmıyor mu? Üsler verdi, kalanını da açtı.İstenilen kanunları şipşak çıkardı. "Amerikan menfaatlarınıkorumak" için sahte gerekçelerle çıkarılmış savaşlardaABD'yi "kahramanca" destekleyip asker gönderdi. Ulusalhukukunu, fabrikalarını, tütününü, şekerini, buğdayınıbirkaç Amerikan (daha doğrusu uluslar−ötesi, 'küreselkıraliyetçi') şirkete teslim etti. Eğitimini Amerikandanışmanlarına havale edip 'millî eğitim'den, gerçek bireğitim düzeninden, gerçek bilim, teknik araştırmalarındanvazgeçti. Amerika'nın Türk dilini, dinini, tarihini, toplumyapısını, köy hayatını yok etmesine sevine sevine destekoldu ('yeni dünya düzenci', küresel kıraliyet kuyruğu gizlicemiyet üyeleri sağ olsun). Takiyye edebiyat yapılırkentopraklarını Amca'nın dediği yabancıya veriyor. Daha neolsun?

Amerika'nın bundan sâdık kulu var mı ?

Türk Devleti'nde hâlen mukim zevat Amerika'ya demeli ki:

"Bak Amca Bey, biz sana ne kadar bağlılık gösterdik. Senise bizi Libya ile bir tutuyor, 'şüpheli ülkeler' listesine alıyor,gariban vatandaşlarımıza her fırsatta eziyet ediyorsun.(Çaktırmadan baş düşmanlarımızı da destekleyip duruyor,vatanımızın elimizden alınmasını hazırlıyorsun. −−Bunuşimdilik bari içinizden deyin−). Olur mu ya? Lütfen şututumunu biraz düzelt (ki, biz de kamuoyumuzu biraz daha,yeni seçim sonuna kadar, uyutmaya devam edebilelim).

Daha ciddîsi, Türk Devleti, ABD (tabii ve onun kuyruğu AB)ile artık biraz pazarlık etmeyi öğrenmeli. "Sunu şunuyapmazsanız, biz de şunu şunu yapmayız". Karşılıklılık(mütekabiliyet) ilkesi.

Değil mi ya? "Büyük Uyanış" içinde olan şerefli Türk halkıve Türk gençliği artık bunları istiyor; sabrı tükendi. Eninde

Page 185: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

sonunda arzuladığını da yapacak.

4 Temmuz 2002 Kovboy Ülkesinden

BÖYLE DIS SİYASET OLUR MU?

AVRUPA'DAN BASKA SEÇENEK

KONUSULAMAZMIS !

Devletler her türlü olasılığa karşı stratejiler üretir. Busavunma için de, iktisât için de böyledir. Hele hele tümününtemelinde yatan dış siyasette kesinlikle önümüzeçıkabilecek her durum için önceden hazırlıklı olmamızgerekir. Elbette, kısa, orta, ve uzun vadeli hedefler sap−jtanmış olmalı, ancak dünyanın hızla değişebilecekkoşul−larına göre "koşullu hedefler", değişik yol veseçenekleri de sürekli olarak önceden hesaplanmalıdır.Bağımsız dev−b letlerin hepsinde bu yapılır.

Devletlerin her türlü durum için stratejileri üreteni kuruluşlarıolduğu gibi, özelmiş gibi görünen ama devletle bağlantılıaraştırma merkezleri, vakıflar da vardır. Ayrıca, o devletingüvendiği bazı evrenkent hocalarına da araştır−malaryaptırılır. Dış ülkelerden toplanan istihbaratla birlikte tümaraştırmalar devletçe değerlendirilir, ona göre dış siyasetçizilir, uygulanır.

Daha 1950'lerde öğrenci iken dikkatimi çekmişti: ABD'deelime geçen bir kitapta, Sovyetlerin dağılacağı kimseninaklına gelmezken, ABD'nin Orta Asya Türk elleri hakkındakiayrıntılı araştırmaları, ileriye dönük yorumlan görülüyordu.Nitekim Türk Cumhuriyetleri ortaya çıktığında ABD çoktanhazırlıklıydı; tabii yalnız ABD değil, daha başka ülkeler de.

Türkiye'de ise, Atatürk'ün vefatından itibaren, oralardakiTürklerle ilgilenenlere "faşist", Sovyetler ve Rusya ileilgilenenlere "komünist" damgası vurulupcezalandırılıyorlardı.

Page 186: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Halbuki, Atatürk tüm dış Türklerle, bir yandan da Rusya ileilgilendiği gibi, güçler arası denge siyasetini sürekliyürütmüştü. 1947'den sonra Amerika'dan başka, sonyıllarda da Avrupa Birliği'nden başka lâf edilemez oldu.Önce "Küçük Amerika" olacaktık −uyuşturucusuyla,pop−topuyla, mafyasıyla, sıfır numara orta öğretimiyle,ayarlı basınyayınıyla, Tarzancası ile, "altta kalanın canıçıksın" anlayışıyla.olduk bile− son yıllarda da "İllâ AvrupaBirliği'ne gireceğiz"; niyesi falan yok.

Bir iki yıl önce, Avrupa Birliği yutturmacasına karşı olansaygıdeğer bir zat, beni strateji ile meşgul bir vakfa davetsizgötürdü.

Konu Avrupa Birliği. Kişiler 5−10 kişilik bir "çalışmagurubu".

Sandım ki AB'ye girmenin yararlan, zararları tartışılacak,değişik seçenekler göz ö−nüne alınacak. Olur mu? AB'yeillâ da nasıl gireceğiz, daha ne tâvizler vermeliyizkonuşulacakmış meğer. Genççe bir profesör, önünde kocabir dosya, faydalar arasında teknoloji geleceğindenbahsediyor. Dedim ki: "50 yıldır, yabancı yatırım gelecek,teknoloji aktarımı olacak deyip duruyorlar. Kola ileburger'den başka ne geldi?". Cilâlı adam bize çıkışırcasınademez mi: "Kola şirketinin gelmesi bir ülkenin ilerlemiş,Batılılaşmış olmasının göstergesidir." [Buna Almancaallahasmaladık mânâsına gelen "çüş"

demek gerekir]. Hepsine bir giydirdim ve oradan ayrıldım.İşte strateji böyle üretiliyormuş.

Biliyorsunuz, geçenlerde değerli bir paşamız AB'den gayriseçenekler de aramalıyız; Çin, Rusya, İran, Türk Devletleri,demeli Avrasya ile ilişkilerimizi geliştirmeliyiz mealinde birbeyanatta bulundu. Aslında Ata türk'ün yürüttüğü dışsiyaseti, gösterdiği yolu hatırlatıyordu. Vay, tüm "kontiirlüAvrupa düdükleri" yaygarayı bastılar; ayarlı basın−yayın dagörevine yüklendi. Efendim, hedefimiz Avrupa imiş [o

Page 187: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

hedefi veren de aslında ABD amcaları, bakma sen. AB 'ninde ABD 'nin de tepesine musallat olmuş olanlar aynı takım];başka seçenek konuşulamazmış.

Hadi diyelim ki Avrupa ile pazarlık yapılsın. Her dayatmayıkabul edeceğine, AB ile masaya, başka seçenekleri degeliştirerek oturulmaz mı? Nerdesin millî Dış İşleriBakanlığı?

Tam paşamızın sözlerine karşı yaygara koparılırkenAvrupa'da ne oldu? İtalya'da Galatasaraylı ayaktop−çularaİtalyanlar, İtalyan polisi ile birlikte saldırdı. Ertesi günİsviçre'de (AB üyesi de olmak istemiyor ama) Türkleresaldırıldı. Önceki AB Meclisi sahte Ermeni soykırımıkararlarını da unutmayalım. Arkadaşım! Hıristiyan ve Haçlıkafalı Batı, ve Avrupa, Türklerle bir arada olmak istemiyor.

İnce oyunlarıyla işi hâlledemezse üstümüze çullanacak; tekderdi Endülüs gibi buraları da Hıristiyan eyaleti, sömürgesiyapmak. Kendini Türk sayan da, Kürt sayan da, kandırılıpher ne sayan da bunu böylece bilsin. Hiç kimseye ayrıcalıktanınmayacak, Avrupa düdüklerine, muhiplere bile.Endülüs'te iç çekişmelerde üste çıkmak için, Kurtuba'yı gelfethet diye İspanyol kırallarını davet edenlere ne oldu?Ahaliyle birlikte onların da kellesi gitti; çoluk çocukları kölepazarlarında satıldı.

Ey işbirlikçiler! İbret alın. Fırsat varken Türk Milleti'ninbağrına dönün.

Gelin hep birlikte ulusal bir dış siyaset geliştirelim.

25 Mart 2002 Kadıköy, Istanbul

HER SEY KİMYADIR!

Türkiye'nin çeşitli illerinde halka, varsa evrenkent−lerine("üniversite", dâr−ül funun, çağın medresesi (yâni tedrisatyapılan yer) konuşmalar yaptığımda, elbette Türk

Page 188: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

toplumunun üzerinde oynanan derin oyunlara karşıhalkımızı uyarmayı bir .ata borcu bildiğimden, toplumsal(içtimaî) meselelerle de ilgileniyorum. Tabii ziyaret ettiğimevrenkentlerde fen bilimciler varsa, fizik, kimya, matematikdallarındaki yeni çalışma ve kuramlarımızı da anlatıyoruz.

Bana bazan bilmeyenler sorar: "Sizin sahanız nedir?" diye.

Ben de derim ki: "Her şey kimyadır. İnanmaz−sanGazâli'nin "Kimya−ı Saadetini oku". Malûmunuz, Gazali,büyük Selçuk âlimi, Türk bilim merkezi, devrin dünyasındaen önemli bilim yuvalarından olan Bağdat'ta,Nizâmülmülk'ün kurduğu medresenin başmüderrisi idi["Başmüderris" güzel söz; bugün kullanılan "rektör" lâfı iseHıristiyan kilise teşkilatlarındaki bir makam adındangelme!].

Çok eski bir Türk geleneğine göre Gazali belli bir yaşagelince inzivaya çekildi; bildiklerini, gördüklerini yazmayakoyuldu.

Öyle değil mi ya? âlimin birikimini gelecek nesillereaktarması gerekir. Diğer eserlerine ilâveten, yirmi ciltlik"Kimya−ı Saadet"i yazdı. Sonra da, herkes okumağa fırsatbulamaz diye, bir ciltlik de Özetini kaleme aldı. Hattâ hattâ,çocuklar için bazı ana fikirleri bir küçük kitapçığadönüştürdü.

Ne yazık ki, bize okulda böylesi büyük Türk eserlerinitanıtmadılar. Yıllar sonra bir ciltlik Kimya−ı Saadet'e,Ankara Hacı Bayram−ı Veli Camiinin oralarda bir sahaftarastladım. Hayretler içinde bir göz gezdirdim; yanıma alıpAmerika'daki Yale Evrenkenti'ne dönerken beraberimdegötürdüm. O sıralarda, ben de bir çeşit muvakkat inzivayaçekilmiş, Branford kasabasının eski "Küçük Kumsal"

("Short Beach") köyünde, 1903 yılında inşa e−dilmiş ahşapbir köy evinde, yazı masamın önündeki penceredengörünen ufak koya arasıra göz atarak, −ortasında küçücük

Page 189: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

bir ada parçası, üzerinde kış rüzgârlarına mâruz biryalnızlık içindeki ağaç −kimyanın yeni matematik temellerinigeliştirmeye çalışıyordum. Arada Kimya−ı Saadefi okudum.Neler yoktu ki içinde...

Gazali, o gün bilinen kimyada, öğelerden("ele−ment"lerden) başlıyor. [Unutmayalım ki o yıllardabilim, teknik, tıp, ... Türklerde olup Batı kara cehalet içindeyüzüyordu. Kimya sözcüğü de ("chemie, chimi,chemistry")daha pek çok bilimsel terim gibi Batı dillerinebizden geçti.] âlim, kimyadan hayatın kimyasına("biyokimya") geçiyor; kan dolaşımından, çeşitli salgıbezlerinden, ve bu salgıların kandaki miktarlarına göreinsan hâlet−i ruhiyesinin değişeceğinden bahsediyor. Bende, 'bilinen şeyler diye okuyup dururken birden idrak ettimki: Aa, kan dolaşımı Batı'da, İtalya'da, kitaptan 600 yıl sonrakeşfedildi! Dahası var: Gazâlî, oradan insan ruhiyatınageçip uzun uzun anlatıyor [Ruhiyat/ruhbilimin Batı'da 19.yüzyılda geliştiğini, Freud, Jung gibi bilginlerin Doğukültüründen esinlendiklerini söylemeye gerek yok sanırım]

Bitti mi? Bitmedi (Ada vapurundaki ünlü satıcının ağzıyla):Kişi ruhbiliminden geliyoruz Kimya−ı Saadet'te, toplumözelliklerine, içtimaiyata [O da Batı'da 19., 20. yüzyıl işi],oradan meslek guruplarına...

İşte Selçuk Türkleri (ve onun temelindeki Türkistan)biliminde "her şeyin kimya olduğu" biliniyordu. Bu gün deöyle olduğu inşallah başka bir yazımızda...

10 Aralık 2001 Mühürdar

ÖNCE BATININ İMLâSINI DÜZELTELİM

"Yeni Dünya düzenci", "Küresel Kraliyetçi"le Türkiye'dekikuyrukları şimdi de Türkçe'nin güzelim imlâsını, yazısınıbozmaya çalışıyorlar. Neden mi? Çünkü bunların derdi Türkolan her şeyi yok ederek, patronlarına ilelebet köle olacak,kimliksiz, onursuz, bağımsızlık duygularından yoksun bir

Page 190: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

insan kalabalığı yaratmaktır.

Sadece son iki yılda Türkiye Cumhuriyeti'nin, Atatürk'ünesas ilkelerinin temellerine yöneltilen tasallutları tek teksıralamağa kalksak bu yazının boyutunu çoktan aşar.

Türkçe'nin yok edilmesi için yabancı dille eğitimin anaokullarına kadar indirilmesi, Türkçe ile eğitim verenevrenkent (üniversite) sayısının gitgide azaltılması, Türkçeile bilimsel araştırma ve yayın yapılmasının YÖK'çe adetâyasaklanması, ortaöğretimde Türk edebiyatı derslerininnerdeyse kaldırılması, ve şimdi de Türk yazı ve imlâsınatopyekûn saldın....

Önce bir örütbağ (internet) şirketi ile bir cep tel şirketibaşladı. İlânlarını yan İngilizce sözcüklerle verdikleriyetmiyormuş gibi bir de Türkçeleri İngilizce imlâsıyla yazaroldular: ç yerine eh, ş yerine sh, x'ler, q' v&w'lar... Derken,aşağılık duygusu içinde kıvrandırılan, herhalde AnatoliaLiselerinde okuduklarından, başka bir işe yaramayacakTarzan İngilizcelerini teşhir edip itibar göreceklerinizanneden zavallılar dükkânlarının üstüne "pasha","dönerchi",...

yazdılar. Sonra Bilgi Evrenkenti (üniversite i) devreye girdi.Efendim, Türk alfabesine q, x, w ilâve edilmeliymiş.

s

Herhalde bütün bunlar resmî dilimizin İngilizce yapılmasınabirer hazırlık. "Milli" Eğitim Bakanlığı da boş durur mu?Meğer, daha 1997'de hazırlattıkları, ilkokul öğretmenlerirehber kitabında, çocuklara Türk alfabesi öğretilirken q, x,w'nin de harflerimiz arasında öğretileceği yazılıymış (bunuda Sayın Turgay Tüfekçioğlu buldu). Simdi sorarım size:Birbiriyle ilgisi görünüşte olmayan böyle değişik kanallardanaynı saldırıların olması tesadüf olabilir mi?

Page 191: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

İhtimaller hesabına sığmayacak bir durum. Öyleyse? Haa,demek ki göze görünmeyen alınmış bir temel karar, ve onuuygulamakla görevli, bir yerde eşgüdümleri sağlanan birilerivar. O "yer"in ne olduğunu siz tahmin edin.

Ey, İngiliz Muhipleri Cemiyeti' nin güncelleştirilmişuzantıları! Siz onu bırakın da önce şu Batı'nın bozukimlâsını düzeltelim. Bir dil için en uygun yazının nasılolması gerektiği hakkında birkaç matematiksel ölçütkoyabiliriz: İ) Her ses için bir harf, her harfe tekabül edentek ses olmalı ("bire bir"lik ilkesi). 2) Bir dilin tüm şive vehattâ lehçeleri için bir standart seçilip yazı ona görebelirlenmeli. Sivelerden gelen ufak tefek ses ayrıntılarıstandart yazıya girmemeli.

Bu kurallara göre yazının dil için en tutumlu (iktisadî) olmasıda sağlanmış olur. Demeli, bir ses için iki, üç harf gereksizkılınmalı.

Seslendirilmeyen harfler yazıda olmamalı. [Burada yalnızcalatin harflerini esas alan yazılardan bahsedeceğiz. Çince,Japonca, Korece gibi resim−.ge− yazı kullananlar, ayrıcaKiril, Arap, Fars, OsmanlıTürk, İbrani, Sanskrit, vb. yazılankonumuzun dışında].

Simdi bu ilkelere göre Türkçe'ye, bir de Batı dillerine helebir bakalım:

Atatürk'ün önderliğinde konmuş olan alfabe ve imlâ/yazımızTürk dilleri için tam bir mükemmellik gösteriyor: Bire bir, nefazlası, ne eksiği var ( bunu derken, â, û, î'deki inceltme/uzatma simgesini de katıyoruz. Bu (^) şapkaların sonyıllarda bazılarınca düşürülmesi de Türkçeyi önce küçükdüşürmek, sonra da yok etmek gayeleri yolunda atılan biradım).

Türk yazısı bilgisayar için de en uygun yazı (bunu yıllardırdiyorduk; şimdi yabancı bilim adamları da söylemeğebaşladı).

Page 192: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Elbette bilgisayar için yazı iktisadî olmalı; kim lüzumsuzharfler için fazladan tuşlamak ister? Ayrıca, bilgisayarın,tuşlar yerine sesli komutlarla çalışması, yazılanseslendirmesi gibi gelişmeler Batı dilleri ve yazılarında çokzorluklar çıkardığı hâlde, Türkçe'de çok daha kolaygerçekleşecek. Bizim yetenekli bilgisayar mühendisigençlerimiz bu konularda çalışmalı, geliştirecekleribilgisayar yazılım ve donanımlarını da tüm Avrasya Türkülkelerine yaymalı, pazarlamalı.

Hep Batılının öncülüğünü bekleyecek değiliz ya.

Gelelim şu çok şeyi bozuk Batı'nın bozuk yazı ve imlâlarına:

Lâtince'nin imlâsı düzgündü, "c" harfi "k" gibi okunuyordu,"k" yoktu. Cermen kavimleri bu alfabeyi alınca "k" harfinieklediler.

Romalılar imparatorluk sınırlan içindeki kavimlerin dilleriniunutturup bilinçli bir şekilde "Gaul"ü, İspanya'dekiİbero−Keltleri, Kuzey İtalya'daki önce Keltleri, sonraLombardlan Latinleştirdiler. En son fethedilen yerlerden"Dacria" 100 yıl içinde Latin leştirilip dili, bugün Latince'yeen yakın dil olan Romence'ye dönüştü. .

Günümüzün İtalyancası, İspanyolcası, Fransızcası,Latince'nin avam ağızlarıdır. İngiltere önce Kelt, sonraCermen boylarından Engl ve Sakson, sonra FransızlaşmışCermen kökenli Norman karışımı.

Romalı−larca İskoçya'ya, Hadrian duvarına kadar fethedilipdilinin en az %60'ı Latinleşti. Bu diller arasında en azgeçmişi olan, beş dilin kırması, kuralı kaidesi kalmamış,hem dil, hem yazı olarak en bozuğu İngilizce. Yukarıdabahsettiğimiz ölçütlere göre de bilime ve bilgisayara enuygun olmayan dil. [Bizim İngiliz/Amerikan Muhipleriherhalde bu dili çok beğendikleri için Türk Ulusuna kendi diliyerine kakışlamağa uğraşmıyorlar! Nedeni başka. Ucu

Page 193: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

dışarıda gizli cemiyet veya kulüpler vasıtasıyla siyâsî vekısa vadeli çıkar göbek bağlan].

"S" harfi Almanca'da "sch" ile, İngilizce'de "sh" ilegösteriliyor, "f yerine bazan "ph". Onun gibi bizim "ç"çoğunda "eh".

Gereksiz, fazlalık harfler zengini Batı. Ayrıca İngilizce veimlâsı tam bir felâket, "i" bazan "ay"bazan "i" okunuyor.Genellikle hangi harfin ne okunacağı belli değil. Böyle birimlâ çocuklara nasıl öğretilir?

Her yazılı sözcüğü ayrı ayrı ezberleterek. Onun için deçoğu Amerikalı en basit sözcüklerin bile nasıl yazılacağımbilemez. Tam bir keşmekeş. Kendi anketlerine göre ABDortaöğretiminden geçenlerin %65'i dosdoğru okuma yazmabilmiyor ( ne güzel değil mi? Böylesine cahil halk, orada daayarlı olan basın−yayının her dediğini yutar). Halbuki Türkyazısı ile, harflerden heceleri, hecelerden sözcükleriokumak, her yazılanı doğru okumak, her söyleneni aynenve doğru yazmak birkaç haftada öğretilebili yordu (askerdebile). Simdi ne oldu? Amerikan danışmanların telkini (belkide dayatması) ile olacak, bu düzenden vazgeçilip,sözcükleri birer resim gibi görsel ezberletme yöntemigelmiş..[Bazı hastalıklar vardır ki, hasta bunu başkalarınada bulaştırma ihtiyacı hisseder.

Amerika'nın bir derdi de bu herhalde].

G. Bernard Shaw, "Pygmalion" temsilinin önsözündeİngilizce imlâsının rezilliğinden yakınır durur. O yıllardaİngiltere'de İngiliz imlâsını düzeltmek için de bir hareketvardı. Beceremediler.

Anlaşılan iş, bizim Anglo−Sakson Muhiplerine düşecek. Neolur; bizim dünyaya örnek olacak ülken imlâ ve yazımızıbozmaktan vazgeçin de, şu yılıştığınız İngiliz/Amerikanefendilerinize bir iyilik edin: Önce onların imlâsınıdüzeltiverin!

Page 194: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

7 Ocak 2002

EGİTİMİN AMACI

Eğitimin amacı, insanı, hem kendisi, hem de toplumu içindeğer yaratacak düzeye getirmek olmalı. Eğitimin ikincigayesi ise, bir ulusun geçmişi ile geleceği arasında köprükurmaktır. Yoksa onu kimliksiz, kişiliksiz, bilinçsiz, vedarmadağın, ortak bir değerler dizgesinden yoksun bir kurukalabalığa dönüştürür, değil mi ya? Örneğin bizim en az onbin yıllık, yalnız siyasi değil, uygarlıklar yaratmış ve Batı'yadefalarca götürmüş bir tarihimiz var. ["On bin ve daha daeskisi için, meraklısına, Kâzım Mirşan'ın buluşlarınıaçıklayan, Kaynak Yayınlarından Halûk Tarcan'ın "Ön−TürkTarihi"

kitabı önerilir]. Ve biz Asya kökenli bir Avrasya ulusuyuz.Eğitim, nesillerimize bu geçmişin bilincini vermezse, çokkısa bir uygarlık tarihi olan Avrupa'ya (ya da Amerika'ya)yamanmayı kendisine ülkü edinen, bağımsızlık duygusunuyitirmiş, kendi hedefleri, siyaseti olmayan, yabancılarınçıkarları için çalışmaktan medet uman sözde aydınlar vehatta yöneticiler yetiştiririz. Halbuki hem Asya'nın, hemBatı'nın ne olduğunu iyi öğrenir, idrak edersek, Asyakültürlerinin yüceliği karşısında, Batı'nın yüzeysel yaldızıbize artık parıltılı gelmez, Batı'nın bize musallat ettiğiaşağılık duygusundan da kurtuluruz; yüzümüzü Doğu'ya,Doğu önderliğindeki bir Avrasya'ya dönmek gelir içimizden.

Eğitimin, son yirmi yılda geldiği şu hâle "eğitim" demekmümkün mü? Halbuki, 1950'lerde yabancı "da nışmanlar"iyice devreye girinceye kadar Türk ortaöğretimi dünyadakien iyilerinden biriydi; o zamana, dek hâlâ Atatürk'ün millieğitim anlayışına göre yürümekteydi. Sonra bozdular, önceyavaş yavaş; son yıllarda ise son sürat sıfırladılar eğitimi Suhâle, yeni bir gözle hele bir bakın: Öğrenci bir okulayazılıyor, ama derslere girip bir şeyler öğreneceğine, enönemlisi düşünme alışkanlığı edineceğine, dershanekapılarında, gece gündüz, hafta sonlan perişan oluyor.

Page 195: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Neden? Çünkükonuların ruhu yerine, birtakım, ezberciliğiteşvik eden sınavları geçme taktiklerini öğrenecek. Adlanalfabe çorbasını andıran giriş sınavları, mesele çözme,düşünme, düşündüğünü iyi ifâde edebilme yetenekleriniölçen sınavlar yerine, A, B, C,... şıklarından biriniişaretleten sınavlar. Amaç herhangi bir evrenkente(üniversiteye), herhangi bir dalda kapağı atmak. Öğrencininne için ve nasıl bir meslek edineceği ö−nemli değil.Öğrencilerin ancak %10 kadarı, İstediği, sevdiği bir dalagirebiliyor; onun, dolayısıyla ülkenin, kaderini işte o alfabeçorbası sınavlar belirliyor. Bu, yirmi yıldır böyle gittiğinegöre, demek ki ülkemiz %90 yaptığı işten, mesleğindennefret eden insanların elinde. [Gerçi, insanlara zâtenliyâkatlerine göre iş verilmiyor ya; birinin hısımı, ya dahemşerisi olacaksın, çömezlik yeteneklerin gelişmiş olacak.Hele hele yükselmen için, seni, ucu dışarda, beşinci kol"Muhip" cemiyetleri üyeliğine uygun bulmalılar. Vatanseverdeğil, "vatan satar" olabilmelisin.].

Evrenkent öğrencilerine hep sorarım: Örneğin, "Fiziğemerak sarmıştın demek, fiziğe girdin". Aldığım cevaplargenelde şu mealde olur: "Yok canım, ben diplomamı helebir alayım, fizikle falan uğraşacak değilim. Ticaret yapa

[ABD, AB mallarını pazarlayacak anlaşılan. Başka, üreticimeslekler kalmadı ki artık; ne fabrika kaldı, ne, az da olsaaraştırma, ne yerli üretim].

Velinin derdi: "Oğlum falanca evrenkentte okuyor"diyebilmek.

Toplumuna yabancılaşmış "üst tabaka"dan ise, "Oğlum,Amerika'da mastır yapıyor" diyebilmeli; arada bir ana baba[Noel tatilinde] oğlucuklarını ziyaret etmeli. Oğul, ne için,nasıl bir yerde okuyor fark etmez. Öğrencinin derdi de,dostlar alışverişte görsün kabilinden bir diploma alabilmek.Zâten sonra, ömür boyu tek bir kitabın kapağını bileaçmayacak. İşte ulusal hedefleri olmayan bir ülkeninbireyleri de böyle olur.

Page 196: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Aksaklığın tanımı daha bitmedi. Simdilik bu kadarınıdiyelim, ötesini, ve de peki, bu perişan eğitim düzenimizene yapılması gerektiğini de sonraya bırakalım. Yeni ufuklardileğiyle.

15 Ocak 2002

ATATÜRK BİLİM ve EGİTİM DİLİ HAKKINDANE

DEMİSTİ?

Bağımsızlık ruhunun temelinde kimlik bilinci, kişi. lik, onur /haysiyet duygusu, ve özgüven yatar.

"Bağımsızlık benim karakterimdir" diyen Atatürk onun içinhalkımızın kimlik, kişilik, onur, ve özgüveni üzerinde durdu.Kafalar, gönüller bağımsız olmadan, ülkenin ne iktisâdı, nesavunması, ne de dış siyaseti bağımsız olabilirdi.

Atatürk "Türk Kimliğini" Türkçe üe tanımlamıştır. Onun içinde Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı'ndan sonraki temel dâvasıTürkçe'yi, dolayısıyla Türk kültür ve kimliğini yabancıboyunduruklardan korumak, bunun için de eğitimi herdüzeyde Türkçe ile yapmak, halkın yabancı dille, (yâniyabancı misyoner türü) eğitime özenmesini önleyecektedbirler almak olmuştur. Bakınız Atatürk bu konulardaneler diyor:

5" Türk demek Türkçe demektir; ne mutlu Türküm diye' ne."(meğer meşhur sözün birinci kısmı da varmış !).

5" Millî his ile dil arasındaki bağ .çok kuvvetlidir. Dilin millîve zengin olması, millî hissin gelişmesinde başlıca müessirdir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir, yeter ki bu dilşuurla işlensin. − Ülkelerini, yüksek istiklâlini korumasını bilen Türk milleti dilini de yabancı diller boyunduruğundankurtarmalıdır." [ ve tabii korumalı]

Page 197: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

5" Kati olarak bilinmelidir ki Türk milletinin millî dili ve millîbenliği bütün hayatında hâkini ve esas olacaktır." [El bette"bütün hayat'tan kasıt siyaset, hukuk, teknik, bilim, eğitim,sanat, tip, kültür ve edebiyattır; hayatin her yüzü.] " Batidillerinden hiçbirinden aşağı olmamak üzere, onlardakikavramları anlatacak keskinliği, açıklığı haiz Türk bilim diliterimleri tesbit edilecektir." ( Atatürk bizzat kendisi bu dâvauğruna çalıştı. Bugün askerlikte olsun, matematikte olsunkullandığımız birçok terimleri Türkçe'nin derinliklerindençıkarıp bize armağan etmiştir. Altmış beş yıldır bu konudaçok ilerleme kaydedilmiş, her yeni bilimsel kavram tamTürkçesiyle ifâde edilebilir konuma gelinmişken nehikmetse şimdi bazı odaklar bu gelişmeyi ve Türkçeyi hızlayok etmekle uğ ra şı yor.) 5 Daha 1924te: " Millî eğitimin nedemek olduğunu bilmekte hiçbir tereddüt kalmamalıdır. Birde millî eğitim esas olduktan sonra onun lisanım, usulünü,vasıtalarını da millî yapmak zarureti münakaşa edilemez."

1938'de, vefatından az önce:" Türlü bilimlere ait Türkçe fterimler tesbit edilmiş, bu suretle dilimiz yabancı dillerintesi−] rinden kurtulma yolunda esaslı adımını atmıştır. Buyıl okullarımızda tedrisatın Türkçe terimlerle yazılmışkitaplarla başlamış olmasını kültür hayatimiz için mühim birhâdise olarak kaydetmek isterim."

Ve nihayet Türk bilimci ve eğitimcisine şu vasiyeti: " Bakınızarkadaşlar, ben belki çok yaşamam. Fakat siz, ölene dekTürk gençliğini yetiştirecek ve Türkçe'nin bir kültür diliolarak gelişmeye devamı yolunda çalışacaksınız. ÇünküTürkiye ve Türklük, uygarlığa ancak bu yolla kavuşabilir."(Atatürk'ün sözlerinin kaynağı ve ilâve bilgiler için; Bkz. O.Sinanoğlu, "Atatürk ve Türk Bilim Dili", Bilim ve Tekniksayı59,sff. 8−11, Ekim 1972>.

Görülüyor ki, Atatürkçülükle, yabancı dilden eğitim,misyoner okulu modeli demek olan "kolej" (veya benzeri"Anadolu lisesi") yanlısı olmak kesinlikle bağdaşmaz, ohalde Atatürkçülere bugün, her zamankinden çok, büyük birgörev düşüyor:

Page 198: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Türkçe bir iki nesil sonra yok olmadan yabancı dille eğitimeson verilmeli, onun yerini yabancı dil takviyeli Türkçe Fenliseleri veya Ülken ("süper") liseler düzeni almalı Türkçebilim ve teknik yayınlan (telif ve tercüme, dergi ve kitaplar)Devlet ve çeşitli kuruluşlarca teşvik edilmeli. Unutulmamalıki, Türk Devleti'nin birinci görevi Türk adının, kimliğinin,onun için de Türkçe'nin ilelebet yaşamasını sağlamaktır.

HUNTİNGTON'A O KİTABI KİM YAZDIRDI?

Afgan savaşı belli ki 11 Eylül 2001'de başlamadı.

Tasarlanmasını çok öncelere götürmek mümkünse de,başlangıcını, Sovyetler'in dağılmasından hemen sonrasayabiliriz. .

ABD iktisâdının yürümesi çoğu zaman hayalî bir düşmanıngösterilmesine bağlı. Sovyetler dağılıverince Pentagon,"Simdi düşman kim?" diye kısa bir şaşkınlık devresi geçirdi.Hemen arkasından yeni düşman gösterildi. Altı ay içindetüm Amerikan kamuoyunun beynine, (orada da ayarlı olanbasın−yayın yoluyla) şu formül işleniverdi: "Müslüman ="Fundamentalist" = "Terörist" (yâni "tedhişçi")". "KızılTehlike" gitti, "Yeşil Tehlike" geldi" dediler. Ne zaman?1990'ların başlarında. İşte, Orta−Doğu, sonra Kafkasya veOrta Asya kaynaklarının doğrudan "Küresel Kıraliyetçilerin"emrine verilmesine yönelik son Haçlı Seferi böyle başlatıldı.Bu suretle, küresel taraliyetçilerin, onların üç beş uluslarötesi şirketi ve bankasının egemenliğindeki "tek dünyadevleti"nin kurulması yolunda da önemli adımlardan biriatılmış oldu.

Böyle durumlarda, yalnız ABD halkı için değil, dünya veözellikle üçüncü dünya ülkelerinde kamuoyu oluşturulması,bu suretle oralarda erk sahibi edilmiş sahte aydınlarınmasalık görevlerini daha kolay yerine getirebilmeleri içinHuntington gibi adamlara "Medeniyetler Çatışması" gibikitaplar yazdırılır. ABD'de Huntington'u Pek takan yok, amaTürkiye'de herkesin dilinde; basın yayında hakkında bol bol

Page 199: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

yorumlar yapılıyor. Kitap zaten bunun için yazdırılmışolacak.

Simdi, bu işlerin böyle olduğunu çoktandır biliyor, enazından kuvvetle tahmin ediyorduk ama, geçenlerde,Huntington'un kimin nesi olduğu hakkında ayrıntılı bilgi−lererastladık; İsviçre'de çıkan ilginç bir derginin Ocak 2002sayısında Nadia Weiss yazıyor; aktarıyorum:

"Huntington 'un perde arkasına baktığımızda karşımıza ilkçıkan kim ola dersiniz? Zbigniew Brzezinski 'nin ta kendisi.Z.B., ABD'nin dünya egemenliği kurması için ABDstratejisini hazırlamış olan kişi. Bu küresel egemenliksavaşı Avrasya'da yürütülecek. Onun için Amerika,Ukrayna, Türkiye, İran, ve Kafkas ülkelerini denetimal−tmda tutmalı. Avrupa Birliği'nin de, NATO'nun da Doğu'ya doğru genişletilmesi işte bu stratejinin bir parçası."

Nadia Weiss devam ediyor: "Huntington 'u okurken insanBrzezinski 'yi okur gibi oluyor; ikisi de aynı siyasî planıgüdüyorlar:

Dünyaya tek bir gücün hâkim olmasını, kendilerinin de bugücün bir parçası olmalarım istiyorlar.

"Bu iki zat−ı şerif, sadece aynı doğrultuda ayrı ayrıyürümüyorlar; işlerini birlikte yapıyorlar."

"1959 'da tanıştılar; 1960−1962 'de "Siyasal Güç:

ABD/SSCB: Bir Karşılaştırma" kitabını ortaklaşa yazdılar;bu konuda Kolumbiya Evrenkenti 'nde (üniversitesi), sonraçeşitli ülkelerde birlikte seminerler verdiler. Bşk. JimmyCarter döneminde ikisi de ABD Ulusal Güvenlik Kurulu 'ndaidiler. Birçok kurullarda birlikte ve önderlik mevkilerindeçalıştılar. İkisi de CFR ("Council on Foreign Relations") veTC ("Trilateral Commission" (Üçlü Kurul)) üyesiler. Bu ikikurul öyle zararsız, kendi hâlinde sivil örgütler değil,demokratik hiçbir yasal tabanı olma−yan fakat dünyanın

Page 200: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

gidişatını tayin eden özel kuruluşlar. "CFR üyesi CarrollQuigley, "Trajedya ve Umut" adlı kitabında, CFR 'nin temelinancının "ulusal sınırların silinmesi; yerine bir dünyadüzeni kurulması" olduğunu yazıyor. Huntington veBrzezinski de bu gaye peşindeler."

"1921 'de kurulduğundan beri CFR, ABD 'nin özellikle dışsiyaset ve savunmasında son derece etkili olmuştur. Heryönetimde,en azından Dış İşleri, Savunma, Hazine, ve MittiGüvenlik Bakanları CFR 'dendir. Belli başlı bâsın−yayınkuruluşlarında da (NBC, ABC, CBS TV'leri, 'The New YorkTimes', ve Vaşington Post gazeteleri) CFR üyeleribulunmaktadır."

"CFR, Üçlü Kurul (Tri. Comm.), ve Bilderbergci−ler, gerçekkararların alındığı gizli siyasî çevreler olarakbelirlenmektedir.

Simdiki dönemde Madeleine Albright, David Rockefeller, veGeorge Bush CFR üyesi. En büyük ABD bankaları vesanayi şirketlerinin de CFR 'de temsilcileri var.".

"Üçlü Kurul, 1972 'de, aralarında D. Rockefeller ve Z.

Brzezinski 'nin bulunduğu sekiz CFR üyesi tarafındankuruldu.

Amaç, ABD, Avrupa, ve Japonya'nın egemen sınıflarını biraraya getirmekti. Dünya Ticaret Örgütü (WTO), NAFTA(Kuzey Amerika Gümrük Birliği), veMAİ (Çok Yanlı yatırımAnlaşması) önderleri de Üçlü Kurul'da. Bu takım, dünyayıyönlendiren kararları, gizli celselerde, olağan demokratiksiyasî süreçlerin dışında alıyor. Bu etkinliklerde Huntingtonhep Z. Brzezinski 'nin sağ kolu."

"Üçlü Kurul'un gayesi, kamuoylarını ve devletlerin siyasalkararlarını o şekilde etkilemek ki, tüm dünyanın ulusları,hükümetleri, ve iktisatları, uluslar ötesi banka ve şirketlerinçıkarlarına hizmet edecek. Bu amaç için, halklar bağımlı

Page 201: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

kılınacak, karşıt sesler susturulacak; demokrasi, denetim vegizli teşkilâtlar aracılığıyla rafa kaldırılacak. Nihâî amaç, tekdünya iktisâdı, tek dünya devle ti, tek dünya parası, ve tekdünya dini. Hedefler arasında ABD'nin kendi siyasalhükümetinin de birkaç banka ve şirketin güdümünealınması var. "

"Üçlü Kurul'un tasarıları, 1975'te Samuel Hun−tington 'ayazdırdıkları "Demokrasinin Buhranı" adlı kitapta belli oldu.Halkın, meclis, eyalet ve yerel hükümetlerde etkili olmağabaşlamasından, demokrasi bilinci ve katılımınınartmasından rahatsız oldular. Halkı tekrar tepkisiz, uyuşuk,kolay güdülür bir hâle getirmek istediler.

İlginçtir ki, 11 Eylül'den sonra hem ABD, hem diğer çeşitliülkelerde, olağanüstü durum bahanesiyle birçoközgürlükler, demokratik haklar kaldırılıyor."

"Üçlü Kurul ve CFR, amaçları doğrultusunda, desteklediğivakıflara, eğitim ve araştırma kurumlarına bazı "çalışmalar"ve yayınlar yaptırıyor. Bir yandan hayali düşmanlar yaratılıpdünya hâkimiyeti için harpler çıkarılırken, bir yandan dakitleler korkutulup ellerinden demokratik hakları veözgürlükleri alınıyor. Birincisinin zeminini hazırlayan"Medeniyetler Çatışması"

kitabında da, ikincisine kamuoyu hazırlayan "DemokrasininBuhranı " kitabında da Samuel Huntington 'un imzası var."

5 Subat 2002

YABANCI DİLLE EGİTİM KURBANIÖGRENCİLERE

ÖGÜTLER

Arkadaşım Bakkal Ali, birkaç yıl önce bir gün, üzülereksıkılarak "Ah, sorma hocam, başka okul bulamadık, bizim

Page 202: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Osman'1 Anadolu Lisesi'ne verdik." dedi. Halbuki kendisi,yabancı dille eğitimin ne mene bir saptırma, ihanetderecesine varan, ulusu câhil, düşünemez, bir de kimliksizbırakma oyunu olduğunu iyi bilenlerdendi. Öyle ya,dünyanın, birkaç, iyice sömürgeleşmiş ülkesi hâriç hiçbiryerinde, kendi, çoğunluğun ana dili olan resmî dilindendeğil de bir yabancı dilden eğitim yapma diye bir düzenyok. Üstelik böyle bir "yabancı dil öğretme" yöntemi de yok.Niye mi? Elbette yok: İnsan aynı anda hem bir yabancı dili,hem de örneğin fiziği, kimyayı öğrenebilir mi? Sakın dışülkelerde "Biz böyle öğretiyoruz" demeyin. Gülerler adama.Hem de zaten sıfırlatılmış ulusal itibârımız iyice beş paralıkolur.

Birkaç ay sonra Osman'a rastladım. Osman, babası gibiçok zekîdir. Her şeye aklı erer. Ama baktım, üzgün,perişan. "Hayrola Osman" dedim. "Neyin var?"Çocukcağız,"Anatolia (Roma İmparatorluğunun eski eyaletinin,sömürgesinin adı) Lisesi"nde derslerden çakıp duruyormuş."Tarzan dilindeki derslerde ne hoca anlattığını anlıyor, nebiz bir şey anlıyoruz". "Fen konularına merakım vardı, şimditama−mıyla söğüdüm. Nefret ediyorum." Okul olmuş birazap. Üstelik çocuk kendisini, ulusal kimliğinden hızlaarındırılmak için içine sokulduğu, bunaltıcı sıcak, aradaüstüne özel kimmaddeler püskürtülen bir arıtma tesisine,"küresel

U kıraliyetçilerin" ülkeye hediyesi bir beyin yıkamahamamına girmiş gibi hissediyor.

"Osman", dedim; "o işin kolayı var. Sen canını üzme Simdigit, okuduğun dersin muadili Türkçe bir ders kitabı bul [ tabiibu artık kolay olmayabilir; artık sahaflara mı baka. çaksın,ne yapacaksan. Çünkü, bir yandan Batı 'nın küreselkıraliyetçileri etnikçi eğitim lâfları karıştırırken, Türkiye 'ekTürkçe ile eğitim nerdeyse kalmadı].

Türkçesinden fizik mi matematik mi iyice bir çalış. Gayetgüzel ve derinine konulan anlayacaksın. Bol bol da

Page 203: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

alıştırma meseleleri çöz.

Ancak boy−lece konu beynine mâl olur; yoksa ezberle bir işolmaz. Ondan sonra, konuyu iyice bilince, yabancıterimlerini öğrenmen birkaç günlük bir uğraşıdır. Gider oezbercilik Tarzanca sınavlarını yapıverirsin, olur biter.Öbürlerinden farkın: onlar yalnızca birkaç kelime Tarzancaezberlemişlerdir. Sen ise konular üzerine düşünebiliyor,sorgulayabiliyor, çözüm üretebiliyor olacaksın. Haydibakalım."

Aradan bir yıl kadar geçti. Meğer Osman bizim sözlericiddiye almış; dediğim tarzda çalışmış. Bir de baktık,Osman okul birincisi.

Gençler, öğrenciler, kendi ülkesinde ya−bancılaştmlan,yabancı dayatmacıların, onların yerli maşalarının kurbanıküçük kardeşlerim:

Size de aynısını öneririm. Tabii burada genel bir ilke var:Öyle veya böyle fethedilmiş, tepesine binilmiş bir ulus nasılbir savaşıma yönelebilir? Kalelerine, ulusal kurumlarına,fabrikalarına, tersanelerine, limanlarına, topraklarına, ve deyabancı oyunlarına karşı bir ülkeyi koruması gereken"bağışıklık" dizgesine girilmiş bir ülkede sessiz ve akıllıcabir kurtuluş savaşına, onun için de önce bir direnişhareketine ihtiyaç vardır. Türkçe'nin edilmesi, halkımızıneğitimsiz, becerisiz, ve düşünemez alınması, ulusal kimlikve egemenliğimizin elimizden alınması iç ve dışdüşmanlarca dayatılıyorsa ilk yapacağımız iş, her birimizinsessiz direniş hareketine başlaması, dolaylı yollar−jj0Türkçe'mizi, ulusal kimlik ve kültürümüzü, dolayısıylaçocuklarımızın geleceğini koruma altına almamız olacaktır.Okullarda, evrenkentlerimizde (üniversitelerde) Türkçe ileeğitim ve bilim yasaklanıyorsa (adı henüz öyle olmasa bile,şimdiden fiilen öyle), her birimiz, öğrencimiz, velimiz,öğre−jjjn üyemiz sessiz direnişle el altından öğrenimini,öğretimini, Türkçe ile yapacak, Çaptıracak. Öğretim üyeleriTürkçe ders kitapları yazacak, "sistem dışı"

Page 204: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

yayınlatacak, okutacak. Yabancı dil öğrenmek isteyenler,yazlan, akşamlan yabancı dil hırslarına gidin, yeteri kadaröğrenin.

Unutmayalım, hepinizin mesleği tercümanlık, otellerdekabul memurluğu olacak değil ya. Ağırlığı, bir meslek, enazından geçer akça bir zanaat öğrenmeye verin. Herkesciddi matematik (gerçek bilim dili bu; Tarzanca değil),bilgisayar yazılımcılığı öğrensin; üretici, yaratıcı, kendinegüvenen onurlu gençler yetiştirelim. Uzun vâdede, tarihinderinliklerinden süregelen Avrasya Türk varlığının devamı,ve hatta gittikçe güçlenerek yaşaması böylece teminataltına alınacaktır.

11 Subat 2002 Kocatepe, Ankara

EY NOAM ÇOMSKİ, NERDEYSE

BENİ DE KANDIRMISTIN

Çomski'yi takdir ediyordum; bir ara benim de bulunduğumMasaçusets Teknik Evrenkenti'de (kısa adı MİT, tabii"bizimki"

değil) dilbilim profesörü. Matematiksel dilbilim; hârika birsaha.

Benim de iyice merak sarabileceğim konular. Ama bir de,vay Çomski, bakıyordum, Amerika'nın (Sayın Atillâ İlhan'ıntabiriyle) vahşi kapitalizmine, sömürgeci düzenine veripveriştiriyor. Vay canına diyorum, öyle yazılarım da zevkleokuyordum. Fakat sonra bir gün aklıma geldi: Bu adam zordurumlara sokulmadığı gibi ABD devletince de el üstündetutuluyor. Halbuki, onun gibi devlet siyasetine karşı çıkanbaşkaları da var. Onların başına gelmedik kalmıyor.

Örneğin: 1) Michael Parenti. Yale Evrenkenti'nde profesörolduğum yıl, o da Yale'den doktorasını almış."İmparatorluğa Karşı"

Page 205: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

("Against Empire") kitabının Türkçe çevirisi KaynakYayınları'ndan çıktı. 2) Jim Marrs. ABD'de yeni çıkan kitabı"Gizlilikle Yönetim"

("Rule By Secrecy"), tüm dünya halklarının başına musallatolmuş bir iki milyon, kendini "seçkin elit" olarak gören,uluslar üstü birkaç banka, birkaç şirketle ulus devletleri yokedip

"tek dünya devleti", daha doğrusu bir ."küresel kurmagayreti içinde mazlum milletleri kana bulayan, gizlicemiyetlerin içine saklanmış "küresel kıraliyetçi" adınıtaktıklarıma, belgeleriyle verip veriştiriyor.

[Bazı okur, ya da TV'de bizi izleyenler, "küresel kıraliyet"denince İngiliz Kıraliyeti zannetmiş. Olur mu ya? DahaAvrupa'da birçok kıralhk var; tabii onların mensuplarındanda "cemiyet" üyesi olanlar var ama...] Küresel kıraliyetçilerher dönemde iktisadî, askeri açıdan o dönem en güçlü olanülkeyi merkez üs edinirler. Onun için şimdi en çok ABD'yikullanıyorlar. Su an, 11 Eylül'ü bahane ederek ABDhalkının da özgürlüklerini, haklarını kaldırtmadalar.Melanetler yağdıran ülkelerin arkasındaki gerçek egemengücü iyi bilmek gerek.

3) Ralph Epperson. ABD'de profesördü, böyle birşey oradaçok zor olduğu hâlde evrenkentinden uzaklaştırıldı. 300adet belge sergileyen "Görünmez El" ("Unseen Hand") gibiilginç kitapları var. Birkaç suikast girişimine de mâruz kaldı.Ve diğerleri....

Derken, birkaç yıl önce örütbağda ("internet" demek olur),Çomski ile Türkiye'den birileri arasındaki tartışmayazışmalarına tanık oldum. Çomskicik maskeyi indirmiş,küresel kıraliyetçilerin yeni melanetleri doğrultusundahabaset (habislik) −afedersiniz− kusup duruyordu.

Geçen gün Sayın Alpaslan Işıklı'nın da menhur Çomski ileyazışmalarının yayınlandığım gördüm. 1 Artık tereddüde

Page 206: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

mahal yok. Besbelli ki Çomski, Huntington gibi, ama dahada İyi yutturulmuş bir "küresel

Alpaslan Işıklı, "Kumarhane Kapitalizmi", Otopsi Yayınlan,Subat 2002, İstanbul. Okurlara önerilir. kıraliyetçiler"görevlisidir. Alpaslan Işıklı Hoca'mızın yazışmalarındagöreceksiniz. Bu Çomski, aklı, bilimselli−ği, dürüstlüğü,mantığı tamamıyla bir kenara bırakarak son derece ayarlısaldırganlığım, hayâsızlığını gözler önüne seriyor..

Daha on dokuzuncu yüzyılın sonlarına doğru büyük Almandilbilimcileri Türkçe'nin matematik gibi yapısına, bu en eskive en türelken, güçlü dile hayranlıklarını anlata anlatabitiremiyorlardı. Hâlen de Batılı bilimciler Türkçe'nin bilim vebilgisayar için en uygun dil olduğunu yemdenkeşfetmekteler. Durum işte böyle iken, Çomski gibimatematiksel bir dilbilimcinin Türkçe'ye bilimsel açıdanmeraklı olması gerekir; eminim öyledir de. Elbet, Türkçe'nin(yabancı dille eğitim hançeriyle) Batı güdümlü yok edilmegayretlerinden de habersiz değildir. Peki, niçin, Avrasya'nındört bir yanında Türkçe'ye ve tüm Türk halklarınauygulanmakta olan "kültürel soykırım", ve hatta birçokyerde fizikî soykırıma karşı tavır almıyor? Filistin halkınıyeryüzünden silmek faaliyetine, Balkanlarda peşpeşe gelenmüslüman ve özellikle Türklere uygulanan soykırımlara,Irak'ta Türkmenlere, Batı Trakya'da Türklere, İran'daKaşgay, şimdi de Azerî Türklerine yapılanlara, KuzeyAzerbaycan−Karabağ'da Ermenilerin Türklere yaptığısoykırıma karşı tavır almaya ısrarla direnmesindeki aynınedenden. Bunların hepsi "küresel kıraliyetçi", "tek dünyadevletçi", insanlık düşmanı sömürgeci desteklidir.Çomski'ye kendini Kürt veya Türk sayan kimse kanmasın.Çomski'nin maskesi artık iyice düşmüştür. Onun derdininKürtçe'yi, Kürtçe Eğitimi savunmak olduğunu kimse,kendisini Türkiye'ye davet edenler, Doğu'da ona Kürtçeplaket takdim edenler bile, sanmasın. Yoksa sonradanbüyük bir hayal kırıklığına uğrayacaklardır. "Küreselkıraliyetçilerin", Çomski'nin, buradaki "gizli cemiyet" üyesikuyrukların yapmak istediği etnikçilere bağımsızlık vermek

Page 207: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

değil, ortak ulus devletimizi yıkarak topraklarımızı başka birülkeye ilhak etmektir.

20 Subat 2002 İ sta nb u l

ONUNCU YILDA BIRAKTIGIMIZ

YERDEN DEVAM ETMEK.

Son yıllarda "çağdaş" davetlerde cazlı, poplu söylenen"Onuncu yıl Marşı"nın sözlerine yeniden bir göz atın: Enaklımda kalan mısraı "Demir ağlarla ördük Ana Yurdu dörtbaştan"dır. Çünkü ne zaman İstanbul'un, Ankara'nın dumanduman insanı boğan, patırtılı otobüslerine mecbur kalsamda Amerikan işgali başlar başlamaz hatlarını söktürdükleriİstanbul'un güzelim tramvaylarını özlesem, veya,Ankara'dan Samsun, Ankara'dan Antalya gibi yakıncacık,hızlı katarlarla (tirenlerle) çabucacık gidilebilecek yerleredosdoğru, uygar, güvenli ve rahat ulaşım biçimleribulamasam o eksik bırakılmış "demir ağların" hasretiyleyanıp tutuşurum.

Bir de şu ikiliye bakın:

Bütünledik her yönden istiklâl kavgasını. Bütün dünyaöğrendi, Türklüğü saymasını,

Ya şu güzel sözlere ne demeli:

Örnektir milletlere açtığımız yeni iz; İmtiyazsız, sınıfsızkaynaşmış bir kütleyiz;

Tersine dönse dünya yolumuzdan dönmeyiz,

1933'te nerde, ne ruhtaymışız, 69 yıl sonra nereleregelmişiz (daha doğrusu gitmişiz)! Evet bunu artık Türkhalkının tüm gerçek mensupları, ezilenler,yoksullaştırılanlar, dünya üzerinde getirildiğimiz onursuz,kişiliksiz, kimliksiz hâlden yüreği yananlar, eğitimsiz

Page 208: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

bırakılıp Tarzanlaştırılmaya çalışılan gençler, 1930'larınAtatürk ruhunu yaşamış emekli öğretmenler, köyyaşamından koparılıp beton yığını kentlerde kapıcılıkkuyruğuna sokulan sabık rençberler, araştırma yapmaktan,bilimde yaratıcılık ufuklarından mahrum edilen bilimciler,hortumcuların götürdüğü sırtına bindirilen halk görüyor. Ve"DUR!"

deme zamanı yaklaşıyor.

Olaya bir de şu açıdan bakalım: Atatürk'ün 1938'devefatından itibaren Atatürk ruhuyla devam etseydik acababugün nerelere varmış olurduk? Fakat, maalesef, o gündenbugüne geçen 64 yılı heba ettik; vakit kaybettik. Simdi,"Atatürk gitti, iş bitti." (daha doğrusu bitirildi) demek zorundakalıyoruz zannedip sevinen nice iç ve dış düşmanlarınyürekleri yağ bağlıyordur. Ancak, onlar idrak edemezler kibu ülkede daha yüzbinlerce "Atatürkler", nice, şimdiliksessiz kahramanlar, bağımsızlığını, şerefini her şeyinüstünde tutan her yaştan kurtuluş savaşçıları vardır.

1938'den sonra, "muhiplerin", mandacıların, teslimiyetçi"tek dünya devletçi", yâni insanlık düşmanı "küre selkıraliyetçilerin" yerli kuyruklarının oyununa gelme şeydik, buoyunlara daha başından, köylüsüyle, gerçek aydınıyla tekvücut olup karşı çıksaydık, ve Atatürk ruhuy. la devametseydik, bugün, kimsenin şüphesi olmasın, Avrupa'nın, içigeçmiş Avrupa da neymiş, Avrasya'nın, en önde gelen birülkesi olurduk. "Demir ağlar", hızlı, Ja.

pon'larınkiyle boy ölçüşen "kurşun katarlar" (Japonlarınki"şinkansen") yurdun her tarafına vızır vızır gider gelir,sınırlardan da öte bizi, insanı önde tutan tasarımlarınverdiği rahatlıkla, İran üzerinden taa Çin Denizi kıyılarına,Kafkasya'dan Sibirya'nın, Yakuteli'nin tundralarına, beriyandan, Balkanlara, oradan Avrupa'nın o ufak tefekülkelerine taşırdı. Kentlerimizde, Zürih'teki gibi nezih, kente,kentliye huzur ve sağlık veren tramvaylar, yemyeşil güzelbahçeler (parklar), ufak kasabalarımızda bile nefis, ahaliyle

Page 209: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

dolup taşan kütüphaneler olurdu.

Her yerden akın akın gelip, hiç olmazsa birkaç gün içinTürklerin o temiz, mutlu, müreffeh yaşamından tat almakisteyen gezmenler, ellerinde Türkçe öğrenme, söyleşmekılavuzları, üzerlerinde güzel Türkçe adlar yazandükkânlarda Türk ürünlerine imrenerek gezinirler, binlerceyıllık Avrasya tarihimizden süzülüp gelen ünlü Türk sanatmutfağının geleneksel yemeklerini, huzur veren Türk müziğidinlerken tadarlardı: Gezmen gelecek diye kıyılarımız,kültür ve kimliğimiz perişan edilmez, gezmenler kendiyaşamımızın içinde göze batmayacak şekilde yer alırlar,gelenler derin, köklü bir kültürü ve tarihi olan bir Avrasyaülkesine geldiklerini anlayıp geri döndüklerinde bu dilleredestan ülkeyi anlata anlata bitiremezlerdi. Eşi görülmedik"inanç turizmi" yutturmacası ile Haçlı kafalı, "Endülüs'üsildik, cimdi sıra Anatolia'da" zihniyetinde Batı'nın ekmeğineyağ sürülmez, yurdun her bir köşesine, Hiristiyanı olmayanyerlere CIA bıçağının ucu misyonerlerinkiler yetmiyormuşgibi, devlet eliyle kiliseler yaptırılmaz, Atatürk'ün yaptığı gibiHitit, Firik, Lik, Selçuklu, Osmanlı Türk mirası tanıtılırdı..

Dünyanın en ünlü bilim merkezleri arasında sayılanevrenkentlerimizde araştırma işliklerinde (laboratuarlarında)gece gündüz hummalı bir faaliyet sürer, buluş üstüne buluşyapılır, oralarda doktora yapmak için Avrupa'dan, GüneyAmerika'dan, Afrika'dan, Asya'dan gelen öğrenciler,doktoraya kabul edilmek için gerekli Türkçe sınavlarına,kurslarına dolup taşarlardı.

Dünyanın dört bir yanına giden uçaklarımızın üstünde"Turkish" değil, "Türk Hava Yollan" yazar, her ülkede buhava yolunun adı böylece bilinirdi. [Tabii 1. resmî uçağınüstünde de "Turkish Republic" değil, "Türkiye Cumhuriyeti"yazısını görürdük].

Uçaklarımız, kendi tasarım ve yapımımız, en gelişmiş tepkili(jet) uçaklar olacaktı; Atatürk'ün, dünyada havacılık dahayeniyken kurdurduğu uçak fabrikası, Amerika / NATO

Page 210: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

tezgahıyla karyola fabrikasına dönüştürülmüş olmasaydıtabii. [Yapamaz mıydık sanıyorsunuz? Endonezya, bizdenhayli geç, 1946'da başladığı halde uçak sanayiindebahsettiğiniz düzeye geldi.] Balkanlarla, Karadenizülkeleriyle, Kafkas ve Asya ülkeleriyle karşılıklı yararlarsağlayacak gümrük birlikleri, siyasî, askerî ittifaklar kurar,kültür ve tarih geçmişimiz olan ülkelerle bu ilişkilerizenginleştirerek sürdürür, Batılı Binlerin, tarihi çarpıtarak,komşularımızı bize düşman etme siyasetlerim tersineçevirir, Avrasya'nın gücünü arttırır, OrtaDoğu ve Afrikaülkelerine de önderlik ederdik. Avrupa ülkecikleri, bizimgümrük ve diğer birliklerimize girebilmek için bize yalvarırdururlardı.

Amerika'nın 1950'lerde engellediği neft yağı (petrol)kuyularımızı açıp kendimiz işletir, demir−çelik, kömür, bor,krom üretimimizi arttırır, hammaddelerimizi kendimiz işleyipkatma değeri yüksek ürünlerimizi pek çok ülkeye ihraçederdik. Tarım araştırma kurumlarımız daha başındanmoleküler biyolojiye girer, üstün nitelikli tohumlar, ürünlergeliştirir, tarım ve hayvancılıkta en yüksek verimi sağlayangelişmelere sahne olurduk. Tarih boyu tüm Türkdevletlerimizde ve 50 yıl öncesine kadar olduğu gibi,vatanımızın, toprağımızın bir karışını bile yabancılara teslimetmez, bunu yapmaya meyilli vatan hainlerine göz açtırmazdık .

Atatürk ruhunda devam etseydik, IMF'si ile, kuyruk AB'si ile"küresel kıraliyetçiler", önümüze peş peşe sahte sorunlar,Türkiye'nin tasfiyesine yönelik dayatmalar çıkarıp duramaz,kudurmuş bir tüketicilikle borç batağına batırılacağımıza,ulusal gelir fazlamızla, mazlum milletlere yardımdabulunurduk, II. Cihan Harbi ve sonrası dünya denge vedengesizliklerinden de yararlanarak Misak−ı Millî sınırlaniçinde olan ve Batı Trakya, ve Musul−Kerkük'ü kurtarır,nerede olurlarsa olsunlar mazlumların, tabii bu aradasoykırıma uğramakta olan Türklerin, haklarını savunurduk.Kısacası, edilgen değil, etkin bir devletimiz olurdu.

Page 211: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Peki bütün bunlar, gene de olamaz mı? Elbette olur.[Bizdeki söz: " Zararın neresinden dönersek kârdır";

Tarzanca'sında da tek tuk düzgün sözlerden i: "Hiçyapmayacağına, geç de olsa yap".] Kuvayı milliye ruhudalga dalga yayılıyor. İş başlarına çömezler, hemşeriler,fırka (parti) çıkarcıları, sucular, bucular, işbirlikçiler,"muhipler" değil, işinin ehli, yetenekli, onurlu, fedakâr,kafası ve ciğeri götürülmemişler, yurtseverler enindesonunda gelecek, Türkiye, Atatürk döneminde olduğu gibiyeniden tüm mazlum uluslara örnek, dünyanın gıptaedeceği bir ülke olacak.

Bundan yüzde yüz eminim. Simdiden hepimize kutlu olsun.

27 Subat 2002 Kocatepe, Ankara

TÜRKİYE'YE PES PESE GELEN SAHTE SORUNLAR ve

KESTİRME YOLDAN ÇÖZÜM

Su birkaç yıldır Türkiye'nin önüne peş peşe çıkarılansorunlar Türkiye'nin kendisinden kaynaklanan sorunlardeğil, dış kaynaklı sahte sorunlardır. Guguk kuşu gibi ikidebir çıkıp kamuoyunu her biri birer hafta kadar meşgulediyor. Bunlara tek tek takılan, işin içinden çıkamaz,umutsuzluğa da kapılabilir. Sorunları yan yana masanınüstüne dizip duruma toplu bir şekilde bakmalıyız.

Ha tı rl a ya lım :

1)İtalya kendi meclis binası içinde PKK Meclisi toplamış,bizde iki hafta kadar infial uyanmış, "İtalyan mallanalmayacağız" denmişti. Unuttuk mu?

2)ABD Meclisi, sözde Ermeni soykırımını tanı mak üzereydiki, Klinton, "Su an bu ulusal çıkarlarımıza aykırıdır" deyipson dakikada engellemişti. Bizde "Bu çıkarlar da neacaba?" diyen pek çıkmamıştı.

Page 212: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

3)Fransız Meclisi tamdı. Ayarlı basın−yayın, hem ABD,hem Fransa olayına bir palavra mazeret.buluverdi:

Efendim, üç yüz bin Ermeni seçmen varmış ta, seçim öncesi, onların oyunu almak için böyle yapıvermişler. Dışarıda söylemeyin, gülerler adama. O zaman dedik ki: "O ikidevletin adamları o kadar akılsız mı ki, azıcık bir oy içinböyle bir saçmalık yapsınlar?"

4)Peki, şimdi de Avrupa Meclisi böyle bir karar aldı; onlarında mı seçim derdi vardı? "Efendim, ne ola cak, kâğıtüstünde öyle bir şey demişler; bir yaptırımı yok ki" diyenAvrupa düdükleri çıkıverdi. Merak etmeyin, arkasından,"Ermenilere toprak verin, tazminat verin" gelecek. O işzaten başladı.

5)"Kürtçe" lâfı bile tabu iken birden "Kürtçe eğijjjö" konuoluverdi; tabii ayarlı basın−yayında, hattâ yöne ticilerin bazıpervasızlarında. Naçizane dedim ki: "Türki ye'de Türkçeeğitim mi kaldı ki, bir de etnikçi eğitimler den söz ediliyor?".Bari kendini Türk sayanlar da çıkıp "Biz de Türkçe eğitimisteriz" desin. Ama, bazılarının derdi ne o, ne bu. Dertleri,eğitimi de, resmî dili de İngi lizce yapmak.

6)Yok "Kıbrıs sorunu", yok "Ege sorunu". "Tür kiye'nin"Kıbrıs sorunu" yoktur; Batı Trakya köylerinde 68 yıldırTürklere tehcir kampı hayatı yaşatan Yunanis tan'ın "BatıTrakya sorunu" vardır (Bkz. O.S., "Hedef Türkiye", OTOPSİYayınları İstanbul, 2002)

7)Tek taraflı Avrupa Gümrük Birliği anlaşmamız laAvrupa'ya 50 milyar dolar kaptırmış olmamız sorunu.

8) Gitgide artan misyoner faaliyetlerine ilâveten, yurdundört bir yanma, Hıristiyanı olmayan yerlere, kilise leryaptırılması sorunu.

Bitti mi? Bitmedi:

Page 213: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

9) Dışarıdan üç günde çıkarılıveren iktisadî buna lım. (Heran çökertilmeye hazır, özellikle son yirmi yılda altyapısıkurulmuş sahte iktisadî düzenin, dışarıdan düğ meyebasılarak üç günde nasıl çökertildiği "Hedef Türki ye"kitabında.).

10)Tütün sorunu.

11)Seker sorunu [pancar üretimi + yurt iktisâdının %30'unuçeken şeker, yan kimyasal hammaddeler, maki

V, ne, elektromanyetik aygıtlar,... fabrikalarının sorunu].

12)"Buğday yedeklerinizi eritin" sorunu.

13)İşsizlik ve baş gösteren açlık sorunu.

14)TL para değerinin bir anda yarıya düşmesi sorunu.

15)Topraklarımızın (yâni vatanımızın) yabancıla rın elinegeçmesi sorunu.

16)Hortumlanmış bankaların yükünün halk sırtınabindirilmesi sorunu.

17)Öğrenci harçlarının 10 katına çıkarılıp eğitimde fırsateşitliğinin yok edilmesi, "evrenkentler (üniversite ler),devletinkiler dâhil, özel şirket gibi çalışacak" sorunu.

18)Madenlerimiz bor, toryum, krom, altın, kömür; ve neftyağı (petrol), ve demir−çelik fabrikalarımız sorunlan.

19) Demiryollarının engellenmesi sorunu (önce Atatürk'ün"demir ağlan" bitti, sonra kurduğu Demir Bank gitti).

20) Telekom sorunu.

Biri kamuoyunun önüne çıkarken, bir, iki hafta önce geleniunutulan sorunlar da sorunlar. Türkiye sorunlar içinde

Page 214: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

debelenip duruyor; halk bir yanda, başka bir ülkedeymişlerintibaını veren yöneticiler+ayarlı basın−yaym diğer yanda.

Y sorunlar sahtedir, çünkü hepsi dış dayatmalardankaynaklanıyor: l'den ukarıda 8'e sorunlar Avrupa Birliği (AB) dayatması; 9'dan 20'ye IMF dayatsıraladı ması (IMFUluslararası Para Fonu; "Küresel Kıraliyet Para Fonu"

ğımız demek daha doğru olur). Bazılarının hem AB,

IMF (yâni ABD) dayatması oluşuna şaşmamak gerek, heriki kuruluş ta "yeni dünya düzenci", ulus−devletler düşmanı"tek dünya devletçi", yâni insanlık düşmanı "küreselkıraliyetçilerin" tezgâhı.

AB diyor ki: Sunları suni an yapmazsanız sizin ABadaylığını konuşmayız bile. Yaparsan, beteri dayatmalargeliyor; "onları yaparsan, on yıl sonra belki konuşuruz".Bunlara çocuk bile kanmaz.

Peki içerde ne oluyor? 38 yıldır, birileri [nasıl oluyorsa (!)bunlar da hep her türlü hükümettekiler, bir de ayarlıbasın−yayındakiler oluyor] çıkıp "İllâ da Avrupa Birliği'negirecez; illâ da girecez" deyip duruyorlar. Simdiye kadarhiçbiri halkın önüne çıkıp ta, niye gireceğiz, faydası ne,zararı ne, hele bir tartalım, yaran ağır basarsa girelim, dedimi? Hayır. Sanki bu, bir din kitabında ("kitapsız din"

ama) gökten emredilmiş. [Karşı çıkan olursa, o da bir çeşit"kâfir"

addedilip aforoz ediliyor.] Simdi: Sorunların l'den 8'i tümüylesahte sorunlar; sadece ve sadece, işte bu "tek dünyadüzencilik" dinine mensup "küresel kıraliyetçi", kıraldanfazla kıralcı, yerli "muhip" kuyrukların, her ne pahasınaolursa olsun "illâ da girecez"inden kaynaklanıyor. Topunakestirmeden Çözüm: AB'ye "Teşekkür ederim. Ben girmekistemiyorum arkadaş." dersin, olur biter. O zaman AB'nindayatmaları için bir vesile kalmaz. "Eyvah, bu Türkler de

Page 215: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

akıllanıyor galiba" diye telâşlanıp "Aman ne olur girin" diyebize yalvarmaya başlayacaklardır.

Sahte sorunların 9'dan 20'ye kadarına gelince:

IMF yeni dünya düzenci, vahşi, son model sömürgeciliğinbir aracı mı? Bir çeşit banka mı? Kendilerine sorarsanbanka ya, öyleyse, müstehzi bir kibarlıkla onlara dersin ki"Sayın Banker, bankanıza olan borcumuzun faizinin faizi,nin faizine mahsuben [nakit değil haa!] bize, "Belki veririz"dediğiniz kısa vadeli, fahiş faizli katmer borç ile, altınyumurtlayan tavuk Telekom'umuzu yok pahasına eldençıkarmamızı, sahi bir de evrenkent (üniversiteler)yasamı−zın değiştirilmesini istemeniz arasında ne alâkaolabilir? Garibimize gitti." dersin. Öyle ya bu, borcuödenebilsin diye bankacının, sen müşterisine, "Önce karınıhele bir boşa; çocuğunu o okuldan al, şu yerli misyoner türüokula gönder" demesine benzemez mi? Merak etmeyin birşey olmaz [olsa olsa hükümet düşer(!)], IMF'nin civcivstajyerleri hizaya gelir. O da yetmezse Malezya'nın yaptığıgibi IMF'çileri gönderildikleri yere sepetler, Malezya gibi biryılda iktisadî büyüme hızını %8'e yükseltir, sahte sorunlarınbu yansından da kurtulursun. Geçmiş olsun herkese; birdaha sefere dikkatli olun da nezleniz nüksetmesin, yenidenüşütmeyin.

5 Mart 2002 Ankara

KOSOVA'DAKİ...

'Trakya (Paşaeli) Balkan Türkleri Kültür ve DayanışmaDerneği" yetkilileri Sayın Cumhurbaşkanımıza açık birmektup yazmışlar. TC Devleti' nin Balkanlarla nasıl meşgulolduğunu, daha doğrusu olmadığını belirtmesi açısındanbazı bölümlerini aktarıyorum:

"Kosova'da Türkçe eğitim 1950'lerde başladı. Bugünöğrenci sayısı çok azalarak bir kaç bölgede (Pirişti−ne,Pirizren, Mamuşa, Gilan, Dobruca [Dobruçan], ve Mitroviça)

Page 216: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

devam ediyor.

Pirizren ve Mamuşa'da Türkler daha kalabalık olduğu içinve Türk Taburunun bulunmasından dolayı bu bölgedeeğitim sorunları daha az.

Gilan'da eğitim sorunları ciddî. Son iki yıldır lise düzeyiöğretim yapılamıyor. Arnavutların baskısı ve Avrupa ve BMtemsilcilerinin umursamazlığı birleşince bu eğitimdurduruldu. Bu yıl Gilan'daki öğretmenlerin olağanüstüçabası ve mücadelesi sonucu Türkçe dilinde orta öğretim(sağlık teknisyen meslek okulu) rekor sayıda öğrenci ile(32) yemden başladı. Bu eğitim Piriştine'den destek verenöğretmenler sayesinde gerçekleşiyor.

Yalnız Sunu vurgulamak gerekiyor: Gilan'daki, Türkçe ileeğitim veren, öğretmenlere yerel yönetim ve BM eğitimencümeni maaş ödemiyor; bu öğretmenler iki yıldır maaşsızçağmaktadırlar. Ayrıca, Piriştine'den gelen öğretmenler deücret almadıkları gibi, masraflarını da (Gilan'a gidiş−Gönüş)kendileri karşılamakta.

Dobruca ve Mitroviça'da Türkçe eğitim "canşiyor", ancak biriki öğretmenin olağanüstü çabası ile sür, dürülebiliyor.

Hâl böyle olunca oradaki (TC) Türk Eşgüdüm Merkezi'ninmüdahalesi gerekirdi. Aslında bu merkezde, kilerin, üç.senedir orada oldukları hâlde bu konuda ne yap. tıklanhakkında hiç kimsenin bilgisi yok. Öğretmenlere hiçbirdestek yok; halbuki eğitim oradaki Türk toplumu için hayatîönem arz etmektedir. Özellikle savaştan sonraki ilk iki yıl(1999/2000), Kosova'da bir hükümranlık boşluğununbulunduğu bu süre zarfında Türkiye, Türkçe ve eğitimkonusunda diğer ülkelerde yapamadığını Kosova'dayapabilirdi. Kitap, araç gereç, müfredat programlan,öğretmen ve uzmanlar gönderebilir, bu suretle etkisini,gücünü, ve o topluma bağlılığını göstermiş olurdu.

Page 217: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Özellikle Mitroviça ve Dobruca ile kimse ilgilenmiyor; kendikaderine terkedilmiş bir Türk toplumu manzarasısergilenmekte."

Yüksek öğretime gelince (atlayarak devam ediyorum) :

"Türk dilinde eğitim veren tek yüksek öğretim kurumuKosova'daki Eğitim Bölümcesi (Fakültesi) bünyesindekiTürk Dili ve Edebiyatı Bölümü (Türkbilim, Türkiyat,Türkoloji) adında)." Burada da eğitimin yetersiz olduğusöyleniyor ve bazı önerilerde bulunuluyor: "PiriştineEvrenkentİ ile Trakya(Paşaeli) veya İstanbul Evrenkentiarasında bir anlaşma imzalansın. TC'den öğretim görevlileribelirli sürelerle oraya gönderilsin. Kosovalı ikinci, üçüncüsınıf öğrencileri arasından seçilenler dikey ile TCevrenkentlerinde Türk bilimi bitirsinler, yüksek li−sauslarınıalsınlar; sonra Kosova'ya gönderilsinler."

Ders kitapları sorunu: Mektupta deniyor ki: "İlk ve ortaöğretim (lise) için Türkçe ders kitapları (Fen, matematik,fizik, kimya, biyoloji(dirilbilim), coğrafya, din eğitimi)Türkiye'den sağlanabilir. Kosovalı ile Türkiye'den uzmanlarortaklaşa Türkçe ders kitapları yazabilirler."

Derneğin mektubundan bu kadarım aktarmaklayetineceğim.

Simdi, Türkiye'de bu yazımızı okuyanların ne düşüneceğinitahmin etmek zor değil. İçimiz burkularak "Vah!" diyoruz.Türkiye'dekiler olsun, Kosova'da, Balkanların diğerbölgelerinde, Kıbns'ta; MusulKerkük'te, Batı Paşaeli'ndeolsun, yazık Türk gençlerine. Atatürk'ün TürkiyeCumhuriyeti'ni emanet ettiği gelecek nesiller için, ve onungösterdiği yolda, her dalda Türkçe ile eğitim için seferberlikyapması, Türkçe ders kitapları hazırlatması, teşvik etmesigereken TC yetkili kurumlan, Türkçe ile eğitimi, Türkçe ilebilimi ve yayınlan yok etmekle meşgul; gençliği Tarzancayokuşuna sürmüş, onu eğitimsiz, üstelik de kimliksizbırakmak yolunda. Türkçe ders kitaplan da ne oluyormuş;

Page 218: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

50'şer dolara İngiltere'den, ABD'den ithal İngilizce derskitapları ne güne duruyor. Veliler, öğrenciler, öğretmenler!Artık bu ihanetin durdurulması için toplu hâlde varlığınızıortaya koymanız, sesinizi duyurmanız gerekmektedir. ÖnceTürkiye içinde toparlanalım, kendimize gelelim ki, dünyanındört bir ya−oında yok edilmekte, en azındanköleleştirilmekte olan Türk gençlerine de sahip çıkabilelim.

4 Nisan 2002 Kadıköy, İstanbul

BODRUM'DAKİ

Bodrum'da yurtsever/vatansever işadamları, bağımsız bir"iş adamları derneği" kurmuşlar; ne TÜSİAD'−la, neMÜSKAD'la ilişkili.

Eksik olmasınlar, halka bir konuşma yapmam için davetetmişlerdi; nihayet geçen hafta gidebildim. Orada evrenkentyok; halk genellikle gezim (turizm) işinden geçimini sağlıyor.Son yıllarda büyük kentlerden de aydınlar gelip Bodrum yada çevresindeki köylere yerleşmişler.

Toplantı, Bodrum Belediyesi'nin kültür merkezinde büyükve coşkulu bir dinleyici kitlesinin katılımı ile gerçekleşti.Gece ve ertesi gün de çeşitli sohbet toplantıları. İlk günMilas/Bodrum yerel TV"

sinde bir iki saatlik canlı yayın, sonra iki radyo FMkanalında kayıt.

Bodrumlular ve çevre halkı ile kaynaştık. Ne büyükmutluluk.

Gördüm ki, Bodrum ve civarında da "Büyük Uyanış"başlamış.

Bodrum'u 1980'li yıllar ortalarında birkaç kez yelkenledenizlere açılmak, sahillerimizi, sonra da İstanköy gibiburnumuzun dibindeki adaları ziyaret için üs olması

Page 219: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

itibariyle ziyaret etmiştim. O sıralar Marmaris'in güzelimkoylarında da demirlemiştim. Ama yakınlarda Marmaris'tengeçtiğimde, doğanın da, Türk kimliğinin de on beş yıldanasıl perişan edilmiş olduğunu görüp hayıflandım doğrusu.Bodrum da öyle olmuştur diye endişeli vardım Bodrum'a.

Ama çok şükür, Bodrum hayli büyüdüğü hâlde düzenligelişmiş.

Sevindim. Yerlisinin de, sonradan gelip desenlerin debilinçli olmasının payı önemli, yüksek binalara izinverilmemiş olmasının da. Antalya, Mersin, Göreme,Kuşadası gibi gezim bölgeleri, hayli geç kalınmış ta olsa,örnek almalı.

Bodrum gezim (turizm) bölgesi olduğu için konuşmamdaBatı'nın Türkiye üzerindeki ikinci uzun vadeli derin oyunu(birincisi yabancı dille eğitim) olan gezim adına oynananlaraağırlık verdim.

Havaalanından kente gelirken yol kenarı reklâm levhalarınabakan yabancı Türkiye'ye geldiğini anlamakta güçlükçekiyor. Bir de Türkçe'nin imlâsını bozma faaliyetleri varya... Bir levhada "Ashk Clup" yazıyor. Güler misin, ağlarmısın? Su onursuzluğa, bir de ahmaklığa bak: Behey gafil(belki de kasıtlı hain)! "ş"yi "sh" yazdın diye yabancı "aşk"ınne olduğunu mu anlayacak? Hangi marazî kafa böyle birşey yazabiliyor? Ey Bodrum'un vatansever ahalisi, böylekepazelikleri artık görmezlikten gelmeyiniz. "Büyük Uyanış"a katılmış olduğunuza göre, derneklerinizle, belediyenizleböylelerini tespit edip toplu hâlde ikâz edin. Yoksa bugibileri Bodrum'un genelini küçük düşürüyor. Düzinelerleilçe, il belediyeleri yurdun her tarafında dükkân, işyeriadlarının Türkçe olması için seferber oldular. İlk başlayanda Karaman idi. Bu suretle Karamanlılar, Türkçesavunucusu Karamanoğlu Mehmet Bey'e lâyık torunlarolduklarını ispatladılar.

Page 220: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Yıllar öncesinden belediyelere şu öneride bulunmuştuk1:En güzel Türkçe ad koyan esnafı yarışmayla belirleyiptörenle ödül verilsin. Bunu belediye yapmakta direniyorsa(oylarınıza da dikkat),

1 Bkz. Oktay Sinanoğlu, "Bye−Bye Türkçe" OtopsiYayınları, 6. Baskı, Nisan 2002, İstanbul demekler deyapabilir. Güzellikten anlamayan, yaptığı hatâyı,uyarıldıktan sonra idrak etmek istemeyen Türkçedüşmanıdır. Bu en önemli ayraç, belirteç: Türkçe düşmanıolan aslında Türk Ulusunun ve Türk yurdunun düşmanıdır.Kimsenin şüphesi olmasın.

Bodrum'un ortasında bir kuyumcular sokağı var; kısa, güzelbir sokak. Oradan geçerken, iki yanında altınlar ışıl ışılışıldıyor. Fakat baktım: Dükkân adları "Ahmet's Jewellery"gibi. Allah Allah diyorsun, yabancı gezmen o kadar ahmakmı ki, oranın kuyumcu olduğunu anlamayacak? Üstelik,gelenlerin çoğu Fransız, Alman, İtalyan, İspanyol. Onlar da,fark etmişsinizdir, o dili biraz bilseler bile (bir çoğu dabilmez) kendileriyle İngilizce konuşmaya kalkana kızarlar.

Memnun olmalarını istiyorsan, çat pat da olsa onlarındilinden konuşacaksın. Bak o zaman nasıl yüzleri gülecek,seninle yakınlık kuracaklar.

Böyle şeyleri Bodrum'da konuşmuştuk. Artık ayrılacağımsıra, geçerken bir de baktım, öyle bir dükkânın önünemerdiven dayanmış, "Jewellery" yazısı sökülüyor, yerine"kuyumcu" harfleri takılıyor. İşte Bodrumlulara bu yakışır.Sağolun. Türkçesever, yurtsever esnaf görecek ki, işyerlerinizde onur ve Türk kimliği belirtileriniz arttıkçayabancılar da size itibar edecek, alış−verişiniz, geliriniz deartacaktır. Gezmen (turist), değişik bir kültürü, yaşamtarzını tadabileceği, haysiyetli insanların yaşadığı bir ülkeyegitmek ister. Bodrum'daki bilincin, uyanışın Türkiye'nin heryöresine dalga dalga yayılacağından eminim.

11 Nisan 2002 Kocatepe, Ankara

Page 221: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

KIBRIS'TAKİ...

Geçen gün Kıbrıs'ta görevli genç bir Türk subayı telefonetti:

Bizim kitaptan duymuş, nasıl temin edebileceğini soruyor.

"Kitapçılarda yok mu?" dedim. Yana yakıla Kıbrıs'ta Türkçekitap satan kitapçı bulamadığını söyledi. Oradakievrenkentlerin de kütüphanelerine gitmiş, Türkçe kitaplargörememiş. Biliyorsunuz, Kıbrıs'ta kurulmuş özel veya yanözel evrenkentlerin eğitim dili tümüyle İngilizce. Öğrencilerinçoğu da, hayli ücret ödeyerek Türkiye'den geliyor.

Son yıllarda iki kez Kıbrıs'a, konuşmalar yapmağagitmiştim. Doğu Akdeniz Evrenkenti iftihar edilecek birevrenkent ODTÜ'den gelmiş, değerli rektörü, T.C.'dekievrenkentlerin imrenmesi gereken bir iş yapmış: Önce,yerleşkenin orta yerine büyük bir kütüphane yaptırmış,sonra etrafına derslik, idarî vb.

binaları. İki katlı güzel kütüphaneyi gezmiştim. Zengin kitaprafları, orta yerde çalışma masaları, yanda bilgisayarlar.Hummalı bir faaliyet sürüyordu. Her taraf, araştırma yapan,hani hani çalışan öğrencilerle doluydu. Gerçekten sayınrektörü kutlamalı. Halbuki, T.C.'de bol bol özel evrenkentlerkurulurken, "Peki, kütüphane ne olacak?"

dediğimde, "Dur şimdi, o işlerde para yok" cevabınıalıyordum.

[Gerçi, epey zaman geçti; şimdi artık kütüphanelerine desıra gelmiştir.] Kıbrıs'taki özel evrenkentlerden sadece birtanesini şöyle bir gördüm: Önündeki kocaman bir Amerikanarmasıyla, ABD'nin adı hiç duyulmamış bir "evrenkent"−ininşubesi olduğunu beyan ediyordu.

Bir kaç ay önce Kıbrıs'tan bir de muhterem bir hanımefenditelefon etmişti: İngilizler zamanında Kıbrıs'ta büyümüş,

Page 222: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

sanırım sonra bir süre İngiltere'de yaşamış, tekrar Kıbrıs'adönmüş. Türkçe'si harikulade. Kıbrıs'ta anaokulundanitibaren Türkçe ile eğitim kalmadığından, okul kitaplarınınİngiltere'den geldiğinden yakınıyordu. [Eh yâni, Türkiye 'dede artık durum pek farklı değil] Halbuki İngilizler zamanındabile Kıbrıs'ta daha çok Türkçe ile eğitim varmış, Türkiye'denkitaplar geli r mi ş .

Bir iki perişan sömürge hâriç tüm ülkeler eğitimleriniçoğunluğun ana dilinden yaparlar. Başka türlüsüyledosdoğru bir eğitim olamayacağını herkes bilir. Ülkelerinbütünlüğü, bağımsızlığı da buna bağlıdır. Dolayısıylayabancı dilden eğitim yasak olup çeşitli yabancı diller ayrıcaöğretilir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti adını taşıdığınagöre eğitim dilinin tümüyle (ve Atatürk'ün temel ilkesine deuygun olarak) 1974'ten beri Türkçe olması gerekirdi. Bir"Türk Cumhuriyeti"nin en belirgin vasfı, dilinin, onu devamettirebilmesi için de eğitim dilinin, Türkçe olmasıdır.

Öyle olmaması, T.C.'nin, daha doğrusu, yetki mercilerindeolan bazı kişilerin, Kıbrıs'ta İngiliz taşaronluğuna soyunmuşolmalarından başka bir şey ifâde etmez.

Umut verici bir gelişme de var: Kıbrıs, Lefke'de, bazıyurtseverlerin, eğitim dili Türkçe olan bir evrenkentkarmakta olduklarını haber aldık. Geç de olsa, zararınneresinden dönülse kârdır. Aksi hâlde, dili Türkçe olma yanbir Kıbrıs'ı, Yunanistan ve Avrupa Devleti'ne kendi elimizleteslim etmiş oluruz. Tabii, Türkiye'nin kendisi için de aynıtehlike mevcut.

Türkiye'nin işi gücü, küresel kiraliyetçi kuyruklarının önünüaçıp boş bırakarak Türk Ulus'unun tasfiyesini hazırlamakdeğil, diğer Türk ülkelerinde İngiliz, Avrupa, Amerikataşaronluğu yapmak değil, Türklerin yaşadığı her yerde,Irak'ta, Suriye'de, İran'da, Balkanlarda, Batı Trakya(Paşaeli)'da, Avrasya'da, Almanya'da, Türkçe ile eğitiminengellendiği pek çok bölgede, Türkçe ile eğitimyapılabilmesi için uğraşmak, her yerde ezilmekte olan

Page 223: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Türklerin haklarını savunmak, dillerini, kimliklerini,varlıklarını koruyabilmeleri için çalışmak, onları fizikî veyakültürel soykırımdan korumak olmalıdır.

Türkiye'deki "Büyük uyanış" bu sorumluluklarımızın dayerine getirilmesine yol açacaktır.

18 Nisan 2002 Kadıköy, İstanbul

KİTAPSIZ BİLİM

"Bir bilimcinin günlük faaliyetleri arasında en fayda−1ı vezevklilerinden biri kütüphaneye uğramak, kitapla dünyanınçeşitli yerlerinden yeni gelmiş çeşitli bilimsel der−gilerikarıştırmak, yenilikler âlemine dalıp gitmektir. Bu aklınayeni fikirler gelir, konular ve çalışmaları arasında ye nibağıntılar kurar, araştırma hevesinin, ö bilimci için şart olangönlündeki merak meşalesinin daha bir tutustuğu−nühisseder. Sonra odasına döner, defterini açar, yazar çil zer,kendisine sorular sorar, cevaplarını düşünür, denklemi lertüretir; âdeta defteriyle konuşur. Ah, o ne büyük zevki tir:karmakarışık sorunları yavaş yavaş vuzuha kavuştur mak,uzun çalışmalardan sonra birden "bütünü" görebil! mek,yepyeni sezgilerle donanmak. İşte insanoğlunun yarat! tığısayısız icatlar, bulunan derin tabiat kanunları ve kuramb lararkasında yatan böyle hisler, böyle araştırma, anla bulmaheyecanlandır. Olmuş, bitmiş, "pişmiş" bir konunun,sonunda okul ders kitaplarına kadar indiğindeki kurulukta oUzun, sessiz gecelerin heyecanlarını görmek mümkündeğildir. Tevekkeli değil, hele Türkiye'de, pek az öğrencifenci olmak ister. [İlâveten, unutmayalım ki, evrenkentle

("üniversite") onyıllardır, giriş sınavlarında en düşüksıralamayı tutturanlar fen bölümlerine kaydolunmaktadır (tabii pek nâdir de olsa üstün yetenekli, bilime meraklı bazıistisnalar hariç)]."

Yukarıdaki paragrafı iki yıl kadar önce yazmış, aynı başlıktabir makaleye başlamıştım. Sonra öylece kaldı. Su günlerde

Page 224: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Türkiye'ye uygulanmakta olan "kültürel soykı−nm"a yeniboyutlar eklenmekte olduğunun acı haberlerini aldıkça obitmemiş yazı aklıma geldi; devam ediyorum:

Evrenkentlerin en önemli bir işlevi araştırma−geliştirmedir.Bu yoldan, önce ülke iktisadiyatına katkı, ve her türlügelişme sağlanır.

Mastır ve doktorada öğrenciler bir işi yaparak öğrenirler.Eğitim, bir takım kalıplaşmış bilgileri ezberlemekten ibaretdeğildir. En iyi öğrenim, yaparak öğrenmektir. Kişi, kendisisorgulayacak, çözüm arayacak, değişik yollar arayacak ki,konular kendine mal olsun. Peki kitapsız, kütüphanesizaraştırma olur mu? Hattâ icra−ı meslek olur mu?

Elbette hayır. Bu hekim için de, mühendis için de, klâsikler,dil tarih bölümleri için de böyle.

Dış ülke evrenkentlerinde zengin, büyük bir merkezîkütüphaneye ilâveten, her bölümün, hattâ anabilim dallanbirimlerinin kendi mekânlarında özel amaçlı uzmanlıkkitaplıkları olur. Kimyacı iseniz, deney tasarlarken,yaparken sık sık yandaki kitaplıktan el kitaplarına, verilerebaşvurursunuz. Hekim, muayene esnasında bile arada birkaybolur, yandaki kitaplıkta bazı verilere bakar (her şeyiezbere bilecek değil ya). Evrenkentteki edebiyatçı, tarihçi,anabilim dalının, yanı başındaki kitaplığında eski metinleriyan yana koyar, inceler. Onun laboratuvarı, böyle birkitaplıktır; zamanının çoğu orada geçer.

Bizde de eski, köklü evrenkentlerimizde (İst. Evr., İTÜ, Ank.

Dil Tarih Coğrafya Bölümcesi) durum böyle idi. Bukuruluşlar ülkemizin kaleleri idiler. İlk ikisi yüzyıllardır,Ankara'daki ise Cumhuriyet döneminde, dünya çapındabilim adamları yetiştirdiler, araştırmalar yaptılar, Türkkültürüne de büyük katkılar sağladılar.

Page 225: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Yıllardır, bu muhteşem kuruluşlarımızın bazı dış güçlerirahatsız edeceği, tedbir alacakları aklıma gelir,endişelenirdim. YÖK'ün kurulmasıyla zâten evrenkentlerdearaştırma fikrine büyük bir darbe vuruldu. Sonra eskievrenkentler de birer birer yabancı dille eğitime geçirildi;tüm evrenkentler geçiriliyor. Bu önce, dünyada eşigörülmemiş bir kaynak ve insan zamanı israfı olan "hazırlık"

sınıflarının konmasıyla başlıyor. Evrenkent−lerin çoğundazâten dosdoğru bir kütüphane bulamazsınız. Varsa bile içineredeyse boştur.

Sehirlerde ise, Osmanlı döneminden kalanlar hâriç,dosdoğru bir kütüphane bulunmaz. Bir de "bilim"denbahsediliyor. Kitapsız bilim olur mu?

Simdi de köklü evrenkentlerimizde bölüm, anabilim dalıkütüphanelerinin yok edilmesi faaliyeti başlamış. İÜ'deaniden gelip kitapları kutulara doldurup bodrumlara atıyor,rafları bile parçahyorlarmış. Tarihî kitaplar yok oluyor.Öğretim üyeleri hiç araştırma yapamayacak. Ahları göğeyükseliyor; dinleyen yok. Bir çok istifa.

Unutmayalım ki, bir yandan da çeşitli evrenkentlerde TürkTarihi, Türk Dili ve Edebiyatı, Türkbilim (Türkiyat, Türkoloji)bölümleri kapatılıyor. Ortaöğretimde de durum aynı: Türktarihi, Türk edebiyatı dersleri, yâni ulusal kimlik ve kültürleilgili ne varsa tasallut altında. Toplu bakıldığında tam birkültürel soykırım manzarası var.

Olanlar

da sadece şu bakan, bu başkan, bu müsteşara bakmakyanıltıcı olur.

Onlar gitse de yerlerine başkaları konsa aynı gidişatgörülecektir.

Page 226: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

IMF ve Dünya Bankası bile (nasıl bankaysa) eğitimkurumlarına doğrudan karışıyor. Öyle görünüyor ki "küreselkıraliyetçi"lerin Türkiye'ye biçtikleri kefen giydirilmektedir.

İstifa etmeyin; umutsuzluğa kapılmayın. Birlik olup cesaretleve topluca sesinizi duyurun.

24 Nisan 2002 K adıkö yİstanbul

AMERİKAN BAYRAKLI...

1970'lerde gençlerin T−gömleklerinde Amerikan hayranlığıifâde eden Amerikanca yazılar görülmeğe başlandı. Yıllarönce yazdık ki, bu gömlek işi, ruhsal (ruhbi−limsel,pisikolojik) savaşın önemsiz gibi görünen fakat gayet etkinaraçlarından biridir.1 O gömleği giyen, yabancı kimliği degiyinmiş demektir; sürekli öyle hisleri tazelenir. Ayrıca onugörenler de etkilenir.

Son zamanlarda, işin mâhiyeti büyüdü: Gömleğin önündekocaman Amerikan bayrağı. Bunu her kesimdeninsanlarda, çağdaşı, dindarı, genci, orta yaşlısı, görürolduk. Bu gömlekleri kimler imâl ediyor, daha doğrusuettiriyor, incelenmeli. Altından muhakkak bir çapanoğluçıkac a kt ır .

Yakınlarda, basında ilginç bir haber çıktı: Selçukkasabasında, nihayet bir esnaf ta göğüste Türk bayrağısergileyecek gömlekler imâl edip satışa çıkarmış. Bavatandaşlar da alıp giymişler.

Peki ne olmuş? Savcı her esnafa, hem giyenlere dâvaaçmış.

Gömlekler toplattırıl−mış; imalatçısına, satıcısına, giyenlerepara cezalan kesil−mis. Türk bayraklı giyim yasalara aykırıimiş. ( Herhalde bu yasa çıkarılırken (eskiden çıkmışsa;yoksa, insanın ak 1 Bkz. O. Sinanoğlu, "Bye−Bye Türkçe",Otopsi Yayınları, İstanbul, 7.

Page 227: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Baskı, Mart 2002.

2S8 lına, IMF'den mi geldi diye bir soru gelebilir), Türkbayrağına saygı, bayrağın nizâmnâmeye uygun olması gibiiyi niyetler olabilmiştir) Her ne hâl ise, siz sonuca bakın:Türk bayraklı giyim yasak, ama Amerikan, İngiliz bayraklıgiyim mubah ! Bir de dikkat edelim: Hiç Japon, Fransız,İtalyan bayraklı gömlek gördünüz mü? Göremezsiniz.

Çünkümesele, sâdece bir süs, veya basit bir özentidenibaret değil.

Türk kimliği kaldırılıp, yerine patron ülkenin kölesi kimliğiyerleştirilmek isteniyor.

Ne yapmalıyız? Bu konuda da duyarlı olacak büyük halk.

çoğunluğu tepki gösterip tedbir almalı. Esnaf birlikleri,dernekleri var ya, oralarda, duyarlı esnaf konuyu gündemegetirmeli. Yabancı bayraklı giyim imalatçı ve de satıcılarıîkaz edilmeli. Mânâsını bile bilmedikleri İngilizce gömlekönü yazılarını kendilerine kimlerin verdiği öğrenilmeli.Arkada bir para desteği de oluyor mu? Araştırılmalı:

Öğrencilere de iş düşüyor. Öyle giyimler kuşananlar kibarcauyarılmalı. Türk kimliğini koruma mâhiyetli açık oturumlardüzenlenip bu konu da dile getirilmeli.

"Büyük Uyanış" yurdun her tarafında, ve her kesimdebaşlamış olduğu için bu ince oyun konusunda da hareketbaşlayacak, bahis konusu haysiyetsizlik alâmetleri de hızlaortadan kalkacaktır.

Giyim, kişi gönlünün dışa yansımasıdır. Gönüller temizolunca, giyimlerdeki kimlik kirliliği, bulanıklığı emareleri desilinecek.

Unutmayalım: Ruhbilimsel savaşa karşı kurtuluş savaşımızbaşlamıştır.

Page 228: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

7Mayıs 2002 Uzaklardan

TOPRAK, SU, EKMEK

Barışta veya savaşta bir ülkenin en stratejik maddeleriyiyecek ve su. 1980'e kadar Türkiye bu hayatî maddelerdekendine yeter durumda olduğu, gibi, biliyorsunuz, başkaülkeleri de besleyebiliyordu. İki cihan harbinde bile Türkiyeayakta kalabildi. Her köyde, kasabada kişilerin hiç olmazsabirkaç koyunu, birkaç meyve ağacı, iyi kötü gıdasınısağlayabilecek ekili bir karış toprağı vardı.

EL Dünya Harbi'nden Avrupa perişan, aç bilâç çıktı. Harpsırasında Türkiye iki tarafı da besleyip harbin sonundahazinesini altın dolu buldu.

Derken 1947, geldi Amerika: Her konuda ikili (aslında tektaraflı) anlaşmalar, sonra da illâ borç alacaksınızdayatmaları, askeri fabrikaların âtıllaştınlması, yeni stratejiksanayilerin engellenmesi, demiryolu siyasetimizindurdurulması, tramvayların sökülmesi, tarihî şehirlerinortasından otoyollar geçirilmesi, İstanbul'un muhteşem birTürk−Osmanlı şehri olmaktan çıkarılıp "Yeni Bizans"adoğru meşum adımların atılmağa başlanması. 1950'lerde hızla nan s öm ü rgeleşm eeğitimin yabanc ı dan ışmanlarlasıfırlanmaya doğru gidişi, dış siyasette ABD'ye tek taraflıbağımlılık, gelişmekte olan Avrasya ile ilişkilerin hemenhemen hiç olmaması, zamanla komşularımızdan,Orta−poğu, bin yıllık arka bahçemiz, ülkemiz İslâmdiyarından soyutlanmamız, köyden kente düzensiz,amaçsız göçlerle kentlerin çığırından çıkması, köyyaşamının yok olmağa başlaması, ve ilânihâye... Dıştanplanlı, içten ihanetli gidişat. Ve sonunda, baş gösterenaçlık.

Tabii bu filim daha önceleri, yüz yıldır, ABD'nin bulaştığı herülkede oynatılmıştı. Acaba, 1947'den itibaren, Türkiye'de,ABD'nin yakın tarihinde gariban Orta ve Güney Amerikaülkelerinde, ve bazı Asya illerinde yapmış olduklarını bilen

Page 229: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

devlet veya evrenkent mensubu uzmanlar var mıydı?Vardıysa niye ikaz sesleri duyulmadı, tedbirler alınmadı?Sonunda (herhalde 50 yıllık yabancı planının akabinde) iştebu günlere geldik. Simdi vatanımızın topraklan, halkımızıngıdası, sağlığı, insanca yaşayabilme koşullan tehlikede.IMF gıdım gıdım besleyip karşılığında almadığınıbırakmıyor. Peki Türk milletinin, halkının geleceğini,çıkarlarını kim koruyacak? Koruması gerekip dekorumayanların haddini kim bildirecek?

Simdi "Büyük Uyanış"la birlikte ilk yapılacak iş, hayatmemat meselesi olan topraklarımızın (yâni "vatan" demekolur; unuttuk mu?

Asla.), su kaynaklan ve güzer−gâhlarının, bentlerin("baraj"ların), sulama tesislerinin, ve ekmeğimizin (buğday,tarım, tohumculuk, şeker, ünlü Türk tütünü, hayvancılık,...)yabancıların eline geçmesini durdurmak, sonra geri almakve korumak olmalı. Özellikle 1980'den beri, son iki yıldıriyice depreşerek, yabancı parmağıyla çıkartılan teslimiyetyasaları derhal iptal edilecek, verilen tapular, imtiyazlar gerialınacak. Yanılmı yorsam, uluslararası hukuka göre,yabancı zoruyla, ya da müdahalesi ile çıkarılan yasalargeçersiz sayılır. (Yurtsever hukukçularımız bu konuya lütfeneğilsinler). Toprağımızı, suyumuzu, ekmeğimizi kurtaracakve sağlama alacağ ız .

"Ekmek elden, su gölden" düsturuyla yaşamağa a−lışrnışolanlar unutmasınlar: "El", ekmeğini elinden alır, suyunu dakurutur.

15 Mayıs 2002 Gurbet ellerden

YURT DISINA GÖÇMÜS TÜRKLERE

Geçen gün Avustralya'dan bir bey telefon etti. Aydın,kültürlü bir bey olduğu besbelli. Orada Türkçe radyoyayınlan yapıyormuş; bulunduğu yerde 60−70 bin Türkvarmış. Telefonla yarımşar saatten iki tane söyleşi yaptık.

Page 230: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Sorular çok güzel hazırlanmış. Bey'in Türkçe'si demükemmel.

Sorulardan biri, oradaki Türklerin kendilerini içindebuldukları bir ikilem üzerine sormak istedikleriydi: Biryandan yabancı ülkeye uyum sağlamak, orada çalışmakzorundalar; bir yandan da çocuklarının yabancı olarakyetişmesi ihtimalinden endişeliler; Türk kimliklerini ne kadarkorumalılar? Tabii böyle bir sorun hissetmeleri bile iyiyealâmet. Öyle ya, özellikle ABD'deki bazılarının böyle birsorunu yok. "Biz Amerikalılar" diye Tarzan şivesiy−lekonuşanlarına, bazı da Türkçe biç konuşmak istemeyeneara sıra rastlamışımdır (ama çok şükür az).

Radyo söyleşisinden bir hafta sonra kendimi Hollanda'dabuldum. Bir çok Türk dernekleri var; Sovyetlerin dağılışınınonuncu yılında Türk Dünyası'nın durumu, so−nuüan,Türkiye ile ilişkileri, ortak Türkçe, ortak yazı gibi meselelerüzerine bir toplantı düzenlemişler. Türkiye'den de bir kaçkonuşmacı. Bir tek Büyük Elçi katılmamış; e−fendim,kendisi ancak konu Türkiye−Hollanda ilişkileri olursakatılırmış. [Bu Dış İşleri Bakanlığı 'nın artık iyice bir gözdengeçirilmesi lâzım, önceki yıllarda, ABD 'de ve Almanya'da,yalnızca Türklerin bulunduğu toplantılarda herkesiningilizce konuşmalar yaptığını, böyle olsun diye oralardakikonsolos ve elçilerden Türk derneklerine yazılı tamimlergelmiş olduğunu yazmıştım (Bkz. O.Sinanoğlu, "HedefTürkiye", Otopsi Yayınları, ist. 2002). Düşünün, Almanya'da bile İngilizce! Neden? Küresel Kıraletçilerin planınauyum sağlamak için olacak.] Ertesi gün Rotterdam'dakibaşka bir Türk derneğinin konuğu olduk. Duvarlarda İbn−iSina, Birûnî, Harezmî gibi büyük Türk bilginlerinin,matematikçilerinin resimleri. [YTU'nün matematikbölümünde de bir gün, yabancı büyük matematikçilerinresimleri yanı sıra bizimkileri de görürüz inşallah.]. Öbüryanda Hacı Bektaş Veli'nin tasviri. Hârika çiğ köfteler,dönerler yendikten, konuşmamızı da yaptıktan sonra âmââşık Efe ozan aldı sazı eline, türküler yaktı.

Page 231: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Kendimi Türkiye'den fazla Türkiye'de hissettim. Oradadoğmuş büyümüş gençler bile gayet güzel Türkçekonuşuyor. Hem Hollandalı'lar, hem de sonuna kadarkimliklerine sahipler. [Türkiye 'deki tatlı su küresel kıraliyetçikuyrukları utansın.] Bir ülke ulusal hedeflerini kaybeder,eğitim düzeni sıfırlanır, iktisadı çökertilir, açlık başgösterirse, yurt dışına muhaceret artar.

Yurt dışına göçmek zorunda kalanlar elbette bulunduklarıülkenin yasalarına uyacaklar, toplumun kurallarına,kültürüne saygı gösterecekler, yaptıkları işin en iyisiniyapacaklar, çevrelerindeki o ülke insanları, aralarındakiTürkleri örnek insanlar olarak görecek, gösterecek. Amma,nerede olurlarsa olsunlar göçmenler Türk içimliklerinesımsıkı sarılacaklar, aralarında bazı görüş ayrılıkları da olsabirlik olacaklar, çocuklarına mutlaka Türkçe'yi, Türk tarihini,geleneklerini, Türk edebiyatını öğretecekler. Simdi yurtdışındaki Türklerin de "Büyük Uyanış "tan nasiplerimaldıklarını görüyor, ana yurtlarını hiç bir zamanunutmayacaklarını, ona daima destek olacaklarını biliyoruz.Selâm olsun hepsine.

25 Mayıs 2002 Rotterdam

GENÇLERE: MESLEK ve ZENAAT

Bir öğrencim vardı, Yale Evrenkentinde; çok başarı−lıydı;hem kimyayı, hem iktisâdı aynı anda bitirdi. (Bkz. "EmineÇaykara söyleşisi: 'Oktay Sinanoğlu Kitabı', İş BankasıKültür Yayınlan, 2001−2002). Adı Jonathan Cave.

Bir yaz, bir ay kadar ortadan kayboldu. "Nerdeydin?" dedim.

Meğer TIR şoförlüğü kursuna .gidip TIR ehliyeti j almış, tatildiye.

Önce şaşırdım, sonra anladım: Kafasıyla yoğun çalışanlar,fizikî işlerle uğraştıkları zaman dinlenirler, bu onlara zevkverir. Başka örneklerini de görmüştüm: Nur içinde yatsın,

Page 232: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Norveç asıllı benden epeyi yaşlı, hem meslektaş, hemarkadaşım Lars Onsager (sonradan fizik Nobel ödülünüalan), derin düşüncelerle, en çetrefil matematikselmeselelerle dolu bir günün sonunda, evinin bodrumundakurduğu marangoz atölyesine çekilir, saat−lercemarangozluk yapardı.

1960'lı yıllarda, bir ara beraber Yale'de bulunduğumuz,değerli tiyatro yazarımız Güngör Dilmen (bu yazıyı görürse,selâm olsun kendisine), yaz geldikte, Konektikut Eyaletininyemyeşil çiftliklerinden birinde, gönüllü ola−rak topraklaçalıştı. Böylece doğa ile bütünleştiğini, j tazelendiğini ifâdeediyordu sohbetlerimizde.

Fakat Jonathan Cave'in Tır şoförlüğü merakının al−tındayatan başka bir neden daha varmış. Dedi ki: "Dün−yanınhâli belli olmaz.

Bizim gibi fikriyatla uğraşanlara bir gün ortambulunmayabilir, yaşam imkânları da olmayabilir. Onun için,bir yandan yüksek meslek edinirken, bir yandan da, heryerde, her koşulda geçer akça olabilecek bir zanaat sahibide olmayı düşündüm. Tır kursu ilâ nını görünce, gittimyazıldım." Jonathan ehliyetini aldı; inşallah zanaatını icraetmeye de, dünya ahvali gittikçe bozulmakta ise de gerekkalmaz. Simdi kendisi Stanford Evrenkenti'nin bir profesörüolarak matematiksel iktisat kuramları geliştirmeğe devamediyor.

Türkiye gibi IMF'nin kancalarına takılmış ülkelerdegençlere, yukarıdakio zaman yirmi yaşında olan bir gencinyaşam öngörüsü yararlı gelebilir. Üstelik, Türkiye'dekievrenkentlerde (belki tıp gibi bir iki dal hâriç) işe yarar,gerçek bir meslek eğitimi verildiği pek söylenemez."Evrenkent bitirdim" demekle bir şey olmuyor; neyapabiliyorsun, soyut ölsün, somut olsun ne üretebiliyorsun,o önemli.

Page 233: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Bizde öğrenciler yaz tatillerinde ne yapar? Çoğunun yararlıbir meşgalesi var mı acaba. Yanıtı okuyucuya bır ak al ım .

Türkiye'de artık, genç, evrenkent bitirmiş olsun, evrenkentegirememiş olsun, pek fark etmiyor. Gidecek evrenkentbulamayan bir iki milyon genç var da, bitirip işbulamayanların sayısı da epey arttı.

[Böyle küresel kıraliyetçilere teslim edilmiş ülkelerdemesleklerin kalmadığını demiştik. Sirket yabancı, sermayeyabancı, git gide toprak yabancının; ne olacak? Herdüzeyde şirket ve iş yöneticileri, mühendisler, mimarlar,profesörler, Azmanlar da sonunda yabancı olacak. OnlarınMolozlarına da iş bulacak yabancı elbet. Meslekler da işbulacak yabancı elbet. Meslekler kalmamasına şaş,mamalı.] O hâlde, yabancıya teslimiyet meselesi kökündenhâl edilinceye kadar, geçici tedbir olarak ne yapmalı?Evrenkentlere gidemeyen, veya böylelerine gitmekistemeyen gençlerin işe yarar, geçer akça birer zanaatedinmeleri için kısa süreli, veya bir iki yıllık kurslar açılmalı.Bu eğitim tatbikatlı olmalı. Evrenkente gitmekte olanlarınaynı şekilde birer de zanaat sahibi olmaları için yaz kurslarıaçılmalı.

Tarzanca kurslarından dershaneler hayli para kazandı, amaöğrencilerin Tarzanca ile karınları doymayacak. Devletmemuriyetine torpil bulup ta kapağı atmak isteyenlere,yararlı bir iş yapmadan maaş almağa da artık yer yok; deniztükendi.

Dershaneler, zanaat eğitimi için girişimde bulunmalı. Dışülkelerde böyle kurslar yaygın ve rağbette.

Gençlerin, hem kendileri için, hem sevgili halkımızın refahı,ve yurdumuzun bekası için üretici olmağa çalışacaklarındaneminim.

Çünkü gençlerimiz artık uyanmıştır.

Page 234: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

21 Mayıs 2002

"YEPYENİ DÜNYA DÜZENİ"Nİ KURALIM

Simdi, bu "yeni dünya düzeni"ni birçok ülkede gördük.

Doğrusu pek beğenmedik. Pek de yeni değilmiş ya; ABDdolarının üstünde bile 1776'dan beri Latince'si yazıyor.Amerikan halkı da farkında değildi, Baba Buş İngilizce'sinitelâffuz edinceye kadar.

Tüm Batı ülkelerinin, tüm Afrika ülkelerinin halkları hiçmemnun değil. Geçenlerde Afrika ülkelerinden temsilcilerMısır'da toplandılar: "Bu 'yeni dünya düzeni' ayağınahepimizi iyice sömürge ettiler, soyulduk, soğana çevrildik;iyice fakirledik. İnsanlarımız birbirine kırdırılıyor; tüm doğalkaynaklanınız alıp götürülüyor."

deyip "yeni dünya düzeni"ne karşı sert bir ortak beyannameyayınladılar. Türkiye yok tabii; biz ilericilerin güdümündeçağdaş bir ülkeyiz. Afrika değiliz ya! Amma velâkin, gariptir,peki bu Avrupa ülkelerine ne oluyor? Hattâ Amerika,Kanada halklarına? Oralarda da gericilik nü var, ne?Hepsinde yeni dünya düzencilerine karşı geniş çaptaisyanlar başladı. Demokrasisi varmış gibi görünen ülkelerdebile, "Yöneticilerimizi aslında biz seçmiyoruz. Birileribaşımıza konduruluyor; halkımızın isteğinin tersine, biziAvrupa Birliği'ne, NAFTA'ya vb. sokuveriyorlar. Bir debakıyoruz, ulusal egemenliğimiz elimizden alınmış."diyorlar. 11 Eylül'den birkaç hafta önce, IMF / DünyaBankası Vaşington'da1 toplantı yapacaktı; yüz binlerceinsanın engelleme gösterileri için Vaşington'a akın etmek

0. Sinanoğlu, Washington, vb. gibi yabancı sözcükleriTürkçe oi yazmaktan yanadıryn te oldukları duyuldu; ABDhükümeti, toplantının olacağı binanın bir iki kilometreçevresini yüksek duvarlarla çevirmeğe kalkıştı, kıyametkoptu. Bu sefer halk, "özgürlüğümüz elimizden gidiyor"

Page 235: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

diye isyan etti. Devlete bir sürü dâvalar da açılmağabaşlandı.

Oralarda gündemin baş konusu bu hâdiselerdi. (Burada"bizim" ayarlı basın−yayında bunlardan bahseden oldu mu?Sanmanı; olduysa, Amerikan halkını gerici diyekınamışlardır. Öyle ya, "yeni dünya düzeni"nin baş kalesiTürkiye!) Velhâsıl−ı kelâm gidişattan memnun değiliz. Pekine yapalım? Öyleyse −masal bu ya− yepyeni bir dünyadüzeni kuralım; önce kendimize uygulayalım, sonra başkaülkelere de uygulanması için çalışalım. Bu yepyeni dünyadüzeni nasıl bir şey olmalı?

Eski "yeni dünya düzeni"nin öbür adı "sahte küreselleşme".

Öyle ya, adı üstünde, "küreselleşme" dediğin tüm kürre−iarzı kapsamalı. Bizdeki kontürlü Avrupa düdükleri"küreselleşme" diyor da bir daha demiyor, ama"küreselleşme"den kastettikleri Avrupalı olmak (nedemekse?), Avrupa Birliği'ne, ülkemizi yabancılara teslimetmek pahasına da olsa, girmek. Be kardeşim, bu yamukyer küresinde bir tek Avrupa mı var? O azıcığı. Dahakoskoca (ve muhteşem) Asya var, Kuzey, Güney Amerikakıtaları, Afrika'sı, Avustralya'sı var. Onları saymıyor musun?Aslında demek istedikleri (yakınlarda daha açık konuşuroldular; ülkedeki gıksızlıktan cesaret geldi kendilerine),küresel kıraliyetçi dediğim bir avuç insanlık düşmanı, biziAvrupa'ya yamamak bahanesiyle vatanımızı,bağımsızlığımızı, büyük dünya dili Türkçe'mizi,gençliğimizin istikbâlini, halkımızın ağzındaki bir lokmagıdayı dahî, alsın götürsün. Dünya çapındaki olayda ise,milyarlarca mazlum iyice köleleşsin, aç bîlaç kalsın,milyonlarcası s o ykırımlara uğras ın .

Hayır, bizim yepyeni dünya düzenimizde (o da pek yenideğil; atalarımızın tarih boyu kurduğu tüm devletlerdegerçek insanlık anlayışı, sahiden küresel olma ülkülemi vardı):

Page 236: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

1) Tüm dünyayı, zenginiyle, fakiriyle tüm insanlığıkapsayacak anlamda gerçekten küresel olacağız. Türkgeleneklerinde olduğu gibi, düşkünlere, mazlumlara yardımeli uzatılacak. Hiçbir halk köle olmayacak. Zengin ülkeler(zâten öbürlerini soyarak zen−ginleşmediler mi? Simdi geriödeme zamanı), geri bırakılmışların üretici olması,kaynaklarını kendileri kullanabilmeleri için yardım edecek.

Daha bir eşitlik sağlanıncaya kadar, î) Ulus−devletlerparçalanmayacak, yok edilmeyecek. Her biri bağımsızolacak. Kölelerle, patronlar arasındaki ilişki tarzı yerine, herbiri kendi kişiliğine, onuruna sahip eşitler arasında dışilişkiler, gerçek küresel kardeşlik ve barış ge li ş ti ri lecek .

4) Her ülke, çoğunluğunun ana dili olan resmî dilinde eğitimyapacak. Hem kendi kültürel, tarihî yapısına uygun, hem dedünyayı, tüm insanlığı sevdirecek, tanıtacak bir eğitimolacak bu. Bir yandan da tüm dünya ülkeleri arasındakültürel, bilimsel, eğitsel ilişkiler arttırılacak. Tüm kültürler,bütün diller korunacak (bunlar insan−lığın ortak zenginliği).

5)Tüm dünya ülkeleri arasında iktisadî, sınaî, tanmsalişbirliği ve iş bölümü sağlanacak. Her ülkenin her şeyiüretmesi gerekmez, olamaz da; ancak her ülke önemli birşeyleri üretecek, dünya ticareti eşitler arasında olup−bir kaçülke öbürlerini sömürmeyecek, onların üretimlerini, fgelişmelerini engellemeyecek.

6)Vahşi sömürgeciliğin kolu kanadı durumunda olan hâl−ühazırdaki Birleşmiş Milletler, IMF, Dünya Bankası, GATTgibi sahteden küresel kuruluşların yerine, tüm dünyaülkelerinin tem sil edildiği, sadece bir kaç gücüngüdümünde olmayan, her ülkenin hak ve ihtiyaçlarınınkaale alındığı, gerçekten küresel (ve insancıl), kovboyahizmet için değil, hakkanî bir dünya barışı için çalışanuluslararası kuruluşlar oluş turulacak.

İşte bunlar, ve ötesi, olmaz mı? .Olur. Halklar, uluslar,gençler uyandıkça, bireyler tek tek, insancıllığın, gerçek

Page 237: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

küreselliğin ne olduğunu anlayıp hissettikçe, bireylerkendileri ile barışıklaştıkça, toplumlara, insanlığa, dünyayada barış, kardeşlik, mutluluk, ve refah gelecek. Belki de bugelişmelerde başı Türk Gençliği çekecek.

2 Haziran 2002 Kürre−i Arz'dan

j

İNSANLIK İÇİN BİR

BARIS ve ADALET BEYANNAMESİ

İsviçre, Almanya gibi ülkelerden, küresel kıra−liyetçilerinettiklerinden tedirgin olan bazı aydın kişiler Mayıs 2002'debir beyanname yayınlamışlar. Bu henüz bir taslak hâlinde.

Batılı olsun, saldırıya uğramakta olan mazlum ülkeler olsun,oraların vatandaşları ve halk kuruluşları tarafındanincelenmesi, gerekirse ülkesine göre değişikler, ilâveleryapılması, kendi dillerine çevrilip ülkelerinde yayınlanması,imza toplanması isteniyor. Çeşitli Batı Avrupa ülkelerindenbaşka Slovakya'da, Çek Cumhuriyeti'nde, Lehistan'da(Polonya), Estonya ve Latviya'da bu şimdiden yapılmış.

Beyannameden aktar ıy o ru m :

1)Hiç bir devletin, başka bir devletin iç işlerine, anayasa vehükümetlerine karışmasına izin verilmemelidir.

2)Aşağıdaki a, b, c, d, ve e şıklarında belirtilenleri tel'inediyoruz:

a) ABD ve Britanya'nın Afganistan ve Afgan sivil balkınakarşı, uluslararası hukuku çiğneyerek ve vatandaşlarımızınarzusu hilâfına açtıkları savaş ve saldırılan :

b)saldırgan hükümetlerin hukuk kuralları ve insanların eşithaklan ilkelerini rafa kaldırmalarını; c)barış ve insanlığı

Page 238: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

korumak amacıyla kurulmuş olan Birleşmiş Milletler gibiteşkilâtların sessiz kalmalarını; d)tarafsızlık ilkesinin aksine,ve mutabakatımız olmadan "barış gücü" kuvvetlerininsaldırgan ABD emrinde kullanılmasını; e)"küreselleşme" adıaltında, ulus−devletlerin ulusa kaynaklarının,iktisâdiyatlarının birkaç uluslar−ötesi büyük şirket vebankaya peşkeş çekilmesini.

3) Haksızlıklara uğramakta olan halkları, uluslar teminederiz ki, bizler, hangi ülkeden olursak olalım, i)saldırganlar bizim adımıza hareket etmiyor.

ü) Bizler, tüm insanların eşit haklar ve onurlarıylayaşamalar ı g erek ti ği ne inan ıy o ruz .

iii) Ülkelerimizin tarafsızlık ilkesine uymasını talep ediyor,bize saldıran olursa kendimizi savunacağımızı ancak hiçbirzaman başkalarına saldırmayacağımızı beyan ediyoruz. [OS: Yâni Atatürk'ün 'Yurtta sulh, cihanda sulh' ilkesi!] iv)Avrupa'da bir "tarafsız ülkeler bloku" oluşturulmasınıistiyoruz.

v) Saldırgan siyasetlere ve harekâta yol açan NATO gibiittifakları reddediyoruz.

vi) Hükümet ve meclislerimizin, saldırgan harplerkatılmasına, bunu uluslarımızın, halkımızın irâde hi l â fınayapmalar ına karş ı ç ıkıy o ru z4− Onun için:

− Her türlü savaş derhal durdurulmalı.

− Birleşmiş Milletler aslî görevine, eşit ve bağımsızdevletlerin bir kurultayı olmaya dönmeli.

Kızılay/Kızılhaç ve onların tarafsız insanî hizmetleridesteklenmeli.

Dünya çapında "savaşa karşı vatandaşlar" birliği k ur ulmalı.

Page 239: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Ulusal iktisat ve servetlerin yağmalanması durdurulmalı.

Gerçekten demokrasiyi uygulayan bağımsız yönetimlerişbaşı edilmeli.

12 Haziran 2002

EGİTİM SİYASETİMİZ NE OLMALI?

1 ) E ği ti mi n amacı

2)Eğitimin milliliği ve Atatürk; önce milli, sonra evrensel.

3)Eğitim dili tümüyle Türkçe'dir. Yabancı diller amaç değilaraç.

4)Hazırlık sınıfı garabetine son verilecek, Türk öğrencisikendi ülkesinde yabancı öğrenciymiş gibi olmaktankurtarılacak. Hazırlık sınıflarıyla birkaç yılını hebaetmeyecek.

5)Her öğrenciye altın bilezik gibi bir meslek.

6)Eğitim, Doğu ile Batı, geçmişimizle geleceği miz arasındaköprü kuracak.

7)Ezberciliğe hayır, sorgulamaya, muhakemeye(uslamlamaya) evet. Düşünebilen, araştıran, çözümüretmede kendine güvenen insan yetiş tirme.

8)Ezberciliği teşvik etmeyen, anlayarak mesele çözmeyi,fikir üretip kendini az, öz, ve güzel iiâde etmeyideğerlendiren sınav düzeni.

9)Dünyada emsali görülmemiş dershane−okul iki lemi sonbulacak. Dershaneler özel okul olacak.

Üniversiteye giriş sınavları içeriği ile ortaöğre tim müfredatıarasında uyum sağlanacak. Öğ rencinin gayesi sınav

Page 240: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

geçmek değil öğrenmek, bilgiyi kendine mâl etmek, eldekiverilere bakıp sonuç çıkarabilmek, ilerde de bilgiyi kendiüretebileceği bilgiyi katmak olacak.

10)Ortaöğretimde bir yandan matematiğe, bilgisa yaryazılımı hazırlamağa, fen bilimlerine, diğer yandanSümerlerden günümüze dek Türk ede biyatına, Türktarihine, Türklerin geçmişte sa nata, felsefeye, doğabilimlerine yaptıkları bü yük katkıların idrak edilmesine,Avrasya tari hindeki eşzamanlı gelişmelerle karşılaştırmayeteneğinin geliştirilmesine ağırlık verilecek.

11)Eskiden olduğu gibi, her öğretmen bir daldauzmanlaşacak. Öğretmenler, sadece içi boş eğitbilim(pedagoji) dersleriyle değil, öğretecekleri dalda derinineyetişecek; hattâ her öğretmen adayı ana dalında bireraraştırma tezi yapacak.

12)1950'lere kadar olduğu gibi, öğretmen toplum da itibarlı,matematik/fen olsun, tarih/edebiyat olsun, ana dalındayetenekli, yaratıcı, ve söz sahibi olacak. Öğretmenin maddîdurumu yük seltilip en az bir üniversite doçentine eşdeğerkıl ınaca k.

13)Ortaöğretim hocaları, yazlan üniversitelerle birliktedüzenlenecek ortak yaz okullarına katı lacak. Teknikdallarda olanlar (bilgisayar, kim ya gibi) yazlan ilgilisanayilerde çalışarak staj da yapabilecekler. Öğretmen,ana dalındaki ye ni gelişmeleri böylece takip edebilecek,ana da lına merakı taze tutulacak, o dalda bir yandan daüretici olabilecek.

14) Ortaöğretim fen derslerinde öğrencilerin kendi−lerinindeneyler tasarlamaları ve yapmaları için laboratuvar(deneylik) imkânları sağlanacak.

l5) Ülke çapında eğitime ayrılan bütçe payı yüksel−tilecek;bu en önemli yatırıma öncelik tanınacak.

Page 241: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

16)En başarılı öğretmenlere Cumhurbaşkanlığıncatörenlerle ödül verilecek; ödüllenenler kamuo yuna, örneköğretmenler, "eğitim kahramanla rı" olarak tanıtılacak.

17)Öğrencilerin yazın bir buçuk ay sıhhatli ve faal tatilyapmaları için doğa içinde, yurdun değişik bölgelerinde, yazkampları, geziler düzenlene cek, su idmanları, yüzme,yelken, kürek, ata idmanları, binicilik, güreş, ok atma, doğaid manları, dağ, orman yürüyüşleri teşvik edile cek. Buarada doğa, çevre ve Türk tarihi bilinci de geliştirilecek.

18)Bilim dili, uslamlama (muhakeme) dili mate matiktir. Heröğrenci, sonradan seçeceği zana at, meslek, dal ne olursaolsun (toplumsal bi limler dâhil), erken yaştan başlayarakciddi ma tematik öğrenimi alıp mesele çözme, hesapla ma,açık seçik ve kestirme düşünebilme, dü şündüğünü lâfkalabalığı yapmadan, sadede ge lerek ifâde edebilmeyeteneğini geliştirecek.

Matematik her dalda uygulanacak.

19)Ara meslekler eğitimine, mezun olanın yurt ik tisâdınakatkıda bulunacak tarzda teknikerler yetiştiren eğitimeverilen ağırlık arttırılacak.

Teknik öğrenciler, bir yandan da sanayide, tıpta, tarımda,çıraklıktan başlayarak iş kotarabilir hâle getirilecek.

20)Evrenkentler (Üniversiteler): Yüksek öğretim vearaştırma, Türkçe bilimsel dergiler, tezler önce Türkçe, herdüzey öğretim görevlilerinin iyi Türkçe bilmeleri şartı,vemeslek düzeyi. İç üremenin önlenmesi, çömez düzenineson.

21)Avrasya ve Türk Dünyası ile ilgili öğretim. Ta rihe,kültüre, bilim tarihine yalnız bağnaz Batı'nın gözü ilebakmamak.

Page 242: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

22)Uygur metinlerini okuyup üzerinde çalışacak, ayrıcaSelçuk, Osmanlı kaynaklan üzerinde araştırma yapacakuzmanlar ordusu yetiştirme.

23)Ülkenin belirlenecek dış siyaseti, iktisadî siya seti ileeşgüdümlü bir bilim, teknik, araştırma siyaseti.Evrenkentlerle, devlet, ordu, sanayi iş b ir li ği .

21)Dışa giden öğrenciler meselesi.

24)Uzak Doğu ve Güney Asya, Avrupa, OrtaDoğu, Orta veGüney Amerika, ABD, Afrika ülkeleri hakkında uzmanlaryetiştirme; uzman ların devlete bilgi ve strateji desteğisağlamala rı .

25)Her dal için tercüman ve mütercim yetiştiren "Yabancıdil Uzmanlığı" evrenkent veya yük sek okulları (Japonya,Rusya örneklerindeki gibi).

22)YÖK'ün durumu.

AMERİKA'DA BUGÜNLERDE ESEN HAVA

11 Eylül'den sonra Amerika'da hava hızla değişti. Pekibugünlerde neler oluyor? Olanları uzakta haberlerden birölçüde izlemek mümkün; ancak içinde olmadan halkıntavrını, davranışlarını hissetmek zor olmalı.

Emlâkçının Bayraktan

A.B.D.'nin bir kasabasında, bir sabah baktım, evlerin postakutularının yanlarına birer Amerikan bayrağı dikilmiş.Değneğin sapında bir kartta iki emlâk satıcısının reklâmı.Bazı bayraklar günlerce kaldı. Zaten öyle bir havaestirilmişti ki, millet o bayrağı kaldırmaya çekinir,eczanelerde bile satılan benzeri bayraklardan arabasınatakmaya kendisini adetâ mecbur hisseder olmuştu.1970'lerin Amerika'sından ne kadar farklı... O zamanlarhalkta, gençlikte Vietnam savaşına karşıtlık, toplumsal

Page 243: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

sorunlarla, çevrecilikle, özgürlüklerle ilgilenmek yaygındı.Simdi ise... Evet, Afganistan savaşına, adını değiştirdikleriyeni "Haçlı Seferleri" ne, İslâm "tehlikesi" bahane edilereközgürlüklerin 'çaldırılmasına mutlaka karşı olanlar var; amaçıkarılan "olağanüstü hâl" kanunlarıyla gık diyenin sorgusuzsualsiz tepesine biniliyor. Demeli, Amerika da gıksız ülkeoldu; şu farkla ki:

Beyni her gün yıkanan kitlelerin içindeki istisnalarzorunluluktan gık çıkaramıyor; bizimki ise gönüllü

A.B.D.'de yeni çıkarılan olağanüstü kanunlardan birinin adı"patriot" (yurtsever) yasası imiş. Yâni, düzeni, siyaseti,hükümetin yaptıklarını biraz eleştiren, eleştiren ne demek,tasvip etmeyen, "vatan hâini" ilân edilmiş oluyor. Buduruma "bye−bye demokrasi" denmez de ne nedir? Adınılütfen siz koyun.

Türkiye'de de, A.B.D.'nin güdümünde benzeri şeyler olmadımı? Gık diyenin kimine, −öyle olsun olmasın−, "komünist",ya da "faşist", bilemedin "dinci" dediler. "Sağcı" geçinenebiri, "solcu"

geçinene öbürü, bilemedin diğeri öcü gösterildi.Düşünemeyen güruhlar yetiştiren eğitim düzeniyle bu"öcücülük" bileştiğinde sonuç, gerçek ülke meselelerininkamuoyundan gizlenmesi, tartışılama−ması, ülkeninrahatça dış güçlere peşkeş çekilebilmesi oldu. Olmadı mı?Düşünen, sorgulayan değerli okurlarımız durumu artık iyikavrıyor.

"Hot− Dog" Ulusçuluğu

A.B.D.'deki durumun gerçek yurtseverlikle, içerikli birulusçulukla hiç bir alâkası yok. Buna olsa olsa "bayrakdeğnekçiliği" denebilir: Salla deyince salla; başka hiç birşeye karışma. Zaten genelde Amerikan yurtseverliği,iktisadî göstergelerle orantılıdır. Bir de, geçen günAmerikan ABC TV sindeki yorumcunun anlattığı gibi,

Page 244: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

"Amerikan kültürü" diye tanımladığı beyizbola ("baseball'),sosis benzetmesi "hot−dog"a. (yorumcu onun daAlmanya'dan geldiğini ilâve ediyor), "hamburger" adlı iptidaîköfteye, haa bir de elma tortasına ("as American as theapple pie") bağl ılık .

Güvenlik mi, Özgürlük mü?

A.B.D.'de birkaç ay önce bir kamuoyu araştırması yapılmış.

Halka sormuşlar: "Güvenlik mi istersiniz? Özgürlük mü?"diye [Sorudan gel]. Yüzde %50'den fazlası, "güvenlikisteriz" demişler.

Unutmayalım ki, her gün, "Müslüman tedhişçiler"in −[tanımzaten o:

"Müslüman eşittir tedhişçi ("terörist")" demek oluyormuş]−,Amerikan şehirlerine yeni saldırılar düzenlenmekte olduklarıpompalanıyor.

O hâlde, bu tehlikelerden halkı koruyabilmek içinözgürlükler kaldırılmalıymış. TV'de, orta doğuluya benzediğiiçin apar topar içeri tıkılmış bir genci gösterdiler. Arapkökenliymiş ama, A.B.D.'de doğmuş büyümüş; "BenAmerikalıyım, Amerika için çalışıyorum"

diye çocuk çırpınıyor. Dinleyen yok.

4 Temmuz, malûm Amerikan ulusal bayramı. O gün herkeseşi dostuyla bahçesinde ızgara ("hamburger" ve "hot−dog"tabii) yapar, biralar içilir; sonra gece her tarafla çoluk çocuk,bir patırdı, patlangaçlar patlatır, havaî fişekler atar.[Uyuyabilirsen uyu]. Bu sefer, bir hafta öncesindenbasın−yayın haber edip duruyor: Devletin istihbaratına göre4 Temmuz'da "Müslüman tedhişçiler" Amerikan şehirlerinihedef alacaklarmış. [Halk sahiden korkuya kapılıyor mu,tam anlayamadan. Sorsan, herhalde "çok korktuk"diyecekler]. Tabii hiç bir şey olmazsa resmî ağızlar diyor ki:

Page 245: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

" Sizi çok iyi koruduk, güvenliğinizi sağladık ta ondan birşey olmadı. Özgürlükleri kaldırmamız işte bunun içingerekli." [Vay babam vay].

Ey "Büyük Uyanış"ın aydın Türk halkı ve gençleri! Sizlerartık neyin ne olduğunu pek âlâ biliyorsunuz.

Peki, A.B.D.'nin taklidinin taklidi sahte evrenkent−lerimizin,Türk öğrencilere "İngilişçe" (yânikim "Tarzan−ca") dersveren, tüm katılımcıların Türk olduğu bilim (örneğin fizik)toplantılarında konuşmalarım Türkçe yerine İngilizce veripfizikte olmasa da, "Tarzanca"daki maharetlerini teşhir edenbazı [düzgünlerini tenzih ederiz] öğretim üyeleri, ya siz? Sumaşukunuz Amerika'yı hâlâ tamyama−dınız mı? Yüce Tanrınurunu kimseden eksik etmesin.

10 Temmuz 2002 "Birilerinin maşuku ülkeden"

YABANCI DİLLE EGİTİM KALDIRILIYORMU?

Haberler Söyle: 7l

Önce birkaç e−mektup aldım; birkaç ay oluyor. Yabancıdille eğitime artık son verileceği söylentilerindenbahsediliyordu. "Lütfen araştırın" dedim, "Acaba doğrumu?"

Nihayet Aydınlık'ın 23 Haziran 2002 tarihli sayısında birhaber çıktı: Lise eğitimi dört yıla uzatılacak, İngilizcehazırlık sınıfı kaldırılacak, öncelikle öğretim programlan ileders kitapları hazırlanacakmış. Millî Eğitim Bakanı SayınMetin Bostancıoğlu öyle demiş.

Metin Bey açıklamasında ilâve etmiş: "Türkçe'yi iyibilmeyen yabancı dili de öğrenemez. Önce dilimizi çok iyiöğreteceğiz. Daha sonra da amacımız, yabancı dille eğitimdeğil, yabancı dili iyi öğretmektir." Anadolu Liseleri 'nde veyabancı dille eğitim yapan liselerde bir yıl süreyle yabancı

Page 246: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

dil öğretilen hazırlık sınıfı kaldırılacak ve artık derslerTürkçe okutulacakmış.

Sadece yabancı dille eğitim yaptıkları için bol parakazandıkları sanan [veya asıl kimlere hizmet ettikleri belliolmasın diye öyle diyen] özel okul sahipleri yeniuygulamadan muaf tutulmak için çaba harcıyorlarmış.Bakanlık bu özel okul meselesinde henüz bir kararvermemiş. MEB Müsteşarı Prof. İsmail Bircan, özel okullarkonusunda çal ışmaları n s ü rd ü ğ ü n ü söylemiş.

Talim Terbiye Kurulu Başkanı Nurettin Başer'e gelince:

Liselerin dört yıla çıkarılması ve İngilizce öğretimkonusundaki adımlan şöyle açıklamış: "Toplumunisteklerini, öğretim ortamını değerlendirdikten veüniversitelerimizden de görüş aldıktan sonra işisonuçlandırmayı hedefliyoruz."

Nerdeyse sevinecektik; ama mûtadım üzere kendimiçimdikleyip "Hele bir dur bakalım; şunu bir kez dahadikkatlice okuyup bir irdeleyelim." dedim. [O ara, birçok−5lan, "Tebrik ederiz. 40 yıl tek basma, bin bir belâ pahasınamücadele ettin, yılmadın, bezmedin; sonunda Türkiye 'ninher bir yanında halkın, gençlerin gözleri önüne serdiğin,kamuoyuna mâl ettiğin dâvada başarıya ulaştın!" diyorlar.

Ben de, sıkılarak, "Estağfurullah; teveccühünüz; (hâk−ipâyiniz) gibi Bâb−ı âlî lâfları mırıldanıyorum. "Dâvahepimizin; Türk Ulusu'nun temel dâvası. 'Türkçe konusundabilinçlenme olursa, her konuya sıçrar; o zamanbağımsızlığımızı, peşkeş çekilmiş topraklarımızı dakurtarırız' diye düşünmüştüm." diyorum.]

Bir de Paspası Kaldırıp Altına Bakalım

1) Benim bildiğim, önce yeni bir müfredat hazırlanır;mevcuda ilâveten nelerin öğretilmesi gerektiğine kararverilir; sonra bakılır bunlar üç senelik liseye sığacak mı

Page 247: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

diye. Hoppala. Haberde tam tersi var: Lisenin dört yılyapılması na karar veriliyor; sonra bakılıyor, dört yılı ne iledolduracağız diye. Sanki eğitim kaynakla, rımız dolup doluptaşıyor da nasıl harcayacağız diye bakmak icâp etti! Peki,öyleyse bu dört yıl işi nerden çıktı? Avrupa Birliği miis−tedi? Siz düşünün.

2) Metin Bostancıoğlu (ve Talim Terbiye Kurulu); adını mışaşırdım? 1946'dan beri gelmiş geçmiş Milli EğitimBakanlarının çoğundan daha da ileri giderek ve pervasızca,yabancı dili [bütün keskin ikazlarımıza rağmen (Bkz. O.S.,"Bye−Bye Türkçe" kitabı Otopsi Yayınları, İst.; 7. Baskı veşâir yazılarımız)] ana okullarına kadar indiren, binlerce yıllıkTürk Tarihim, Türk Edebiyatını' 1923te başlar'a indirgemeyeçalışan [bu suretle, tüm Türk Tarihi, Dili, ve KültürüÜzerinde ısrarla durmuş olan Atatürk'e de darbe vuran],Türk Dili konusunda kimi ahmakça, kimi hainliktençıkarılmış kafa karışıklıklarına katmerli karışıklık eklemeyeyeltenen zevat değil mi bunlar? Hayrola.

Kişinin birden bire böyle temel b değişimlereuğrayabileceğini kim sanar? Doğa yasalarına aykırı bu.

Nitekim yukarıda İsmail ve Nurettin Bey'lerin demeçlerinebir dikkat edin: 50 yıldır beyni her gün yıkanıp aldatılmıştoplumun [sahte çağdaşları kastediyorlardı] isteklerinideğerlendirecek, [yabancı dille eğitim verme yarışında olanve bu YÖK'ün güdümündeki] evrenkentlerimizden de görüşalıp öyle sonuçlandıracak−larmış! Niyeti siz anlayın. Özelokullarla ilgili esnek lâflar da cabası. [Özel okullara ayrıcalıktanımak, kamu okullarını ölüme (ya da öbürlerinebenzemeye) mahkûm etmek demektir. Liselerde de,evrenkentlerde de öyle oluyor zâten. Devlet okullarınıözellerine, özelleri ise başlangıçta yabancı misyonerokullarına özendirdiler.]

3) Demeye kalmadı, duyduk ki Metin Bey de istifa etmiş.

Page 248: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

İstifa etmeden bir kaç gün önce Türkçe savunucusuoluveriyor. O demeçleri verdiği zaman birkaç gün sonraistifa edeceğini bilmiyor muydu? İnsanın aklına şu gelir:Nihayet, 40 yıl gece gündüz uğraşı, yurdun her yanında,her kesimden (ayırt etmeksizin) binlerce ahaliye yaptığımızkonuşmalardan, sayısız TV, radyo söyleşilerimizden sonrakamuoyunda kesif bir Türkçe ile eğitim, ye Türkçe rüzgârıesmeye başladı ya, ha bir de, seçim ihtimalleri belirdi, yenioluşumlar vb. var ya, o hâlde, günlük siyâsî çıkarlarınıyurdun "âlî menfaatleri"nin üstünde tutan, ve halkın bıkıpusandığı, bir takım siyâset simsarları, hemen o kudretliyelin önünde saman çöpü gibi uçup halktan siyâsî destekgörmek, verdikleri zararları unutturmak için, tavır değiştirmişgibi görünmek istiyor olamazlar mı?

[Burada her hangi bir şahsı değil (tek tek kişilerehemmiyetsiz), 50 yıldır ülkemizin kaderini karartan

Batı'nın beşinci kolu gizli cemiyet üyesi ze−vât−ı kebirân 'ıntümünü kast ediyoruz.]

İste böyle, "Büyük Uyanış" bahtlarına doğmuş gençkardeşlerim, ve Anadolu'nun, Asya'dan kopup gelmiş,binlerce yıllık tarih ve kültürünün verdiği ışıkla aydınlanmışcanım ciğerim Türk Halkı! İş hâlledildi sanıp ta sakıngevşemeyin.

Mücadelemiz daha yeni başlıyor sayılır. Devam. Bu ülkeyişerefsiz takımına ve onların dışarıdaki patronlarınabırakmayacağız.

Bugün gaza ve insan üstü gayret günüdür. Yarın ise zafer!

18 Temmuz 2002 "Cân−ı gönül"den

İTALYA'DAKİ SİVAS

Yüce "Alp" dağlarına adım veren Türkler, binlerce yıl sonrayeniden geldiler. Bu sefer kayıklarla, TIR'larla...

Page 249: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

İtalya'nın kuzeyinde, Alplerin serpile serpile ovayadöküldüğü yerdeki gölün kenarında akşam serinliğindeyürüyordum.

Yolun bir yanında sıra sıra kayıklar, öbür yanda neşeli,konuşkan İtalyanların oturduğu kahveler. Arada gözümemütevazı bir dükkân ilişti. Üstünde "İstanbul Kebapçısı"yazıyor. Zaten seyrek geçen arabaların arasından hemenkarşıya geçtim; içeri daldım. Karşımda genç kebapçı; ikiyanda duvar diplerindeki yüksek taburelere ilişmiş, besbelli,birkaç Türk. Konuştuk; pilâv üstü bir döner yedim. Günlerdirkulağımı dolduran İtalyanca'dan sonra akrabalarımı bulmuşgibiydim. Hepsi Sivaslıymışlar. Oturanlar inşaat işçisi;sıhhatli yüzler, mahzun gözler.

Sonraki günler, akşam üstleri hep oraya uğradım. HayliSivaslıyla tanıştım. Dükkânın sahibi ile de ahbap olduk. O,sekiz yıl önce gelmiş. Her Ağustos yurda ziyarete gidiyor.Bu sefer yeni dönmüş. Yakındı: Arabayla bir haftadagelebilmiş; Yunan gümrük kapısında 35 km. uzunluğundakiaraba kuyruğunda, sıcakta, günlerce beklemişler. "TürkDevleti nerede?" diye dertleşiyoruz.

Nerede olacak? Ulusuna yabancılaşmış, aslındatanımadıkları Yunan'ın hayranlığı içinde, tek taraflı birAvrupa aşkı ile yanıp tutuşanların elinde. "Sizvatandaşlarımıza öyle eziyet ederseniz, biz de ilişkilerimiziyeniden masaya yatırına" diyecek kim?

Bir hafta içinde, başka lokantalarda da hep çalışanSivaslılara rastladım. Küçük kasabada bin, bin beş yüzkadar varmışlar. Aralarında hiç oculuk, buculuk, mezhep,çilik yok. Tam bir dayanışma içindeler. Hepsinin Türkçelerimükemmel, Türk Ulusu'na bağlılıkları tam. Durumları iyi;ancak, istisnasız hepsi "Ah! Ülkemizin başında gerçektenulusal hükümetler olsa da, tarımımızı, "hayvancılığımızı,fabrikalarımızı yeniden canlandırsalar burada bir gün dahadurmayız; vatanımıza döneriz" diyorlar. Bilinçliler;Türkiye'de olan bitenlerin iç yüzünü çok iyi görüyorlar. Bu

Page 250: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

güzel kasabaya "İtalya' daki Sivas" adını taktım. İşte buyazıyı, "Yeni Sivas"ın o güzel insanlarına duyduğumsevginin bir ifâdesi olarak yazıyorum.

Birkaç yıl önce Sivas'taydım. Her kesimden bir arayagelmiş Sivaslı halka bir konuşma yapmış, sonra daCumhuriyet Evrenkenti'nde fencilere bilimsel kuramlarımızıanlatmıştım.

Evrenkentte bilim seviyesi yüksek, yöneticiler Sivas'a bağlı,şehirde halk bilinçliydi. Tarihî Sivas'ta Selçuk Türkkültürünün izleri hâlâ yaşıyordu. Sivas'ı da, halkını dasevdim. Yoğun geçen iki günden sonra Cumartesi olmuştu;ertesi gün tirenle Ankara'ya dönecektim.

Mihmandarım gence: "Bu günü sakin geçirelim, biraz şehirdışına çıkıp dağ bayır gidelim" dedim. Eski püsküarabasına bindik, tozlu yollara düştük. Kent çabucak bitti;bomboş araziler başladı. Artık 30 km.mi gittik, elli mibilemem. Bir iki köy geçtik, tamamıyla boşaltılmışlardı.Hazin bir manzara. Gittik gittik de, ne bir ekili tarla gördüm,ne bir fabrika, ne tek bir havyan. Halbuki yıllar önce nezaman Anadolu'nun bir yerinden arabayla gitsem, ortalıkkoyun sürülerinden geçilmezdi.

Sivas'tan çıkarken görülen tek bir TCDD fabrikası da çoktankapatılmıştı. Ne olmuştu Sivas ve çevresine böyle? Herhâlde cin değil, IMF ve işbirlikçileri çarpmış. Ekmek derdinedüşmüş Sivaslılar da, atalarımız Etrüskleri, sonra Hunlarıtakiben Alp dağlarına doğru yola çıkmış, "Yeni Sivas"ıbulmuşlardı. Acaba dönebilseler, ata topraklarını, mallarını,mülklerini bulabilecekler mi?

Yoksa, etrafı tel örgülerle çevrilmiş on binlerce dönümaraziler, tedhiş bahanesiyle beş para etmez hâle getirilipyabancılara peşkeş çekilmiş, tapusu verilmiş topraklar,yabancılara ait işletmeler, oralarda çalışan yabancı ülkeişçileri mi görecekler? Avrupa Birliği'nden bilehabersizkaranlık bir gece de çıkarılıveren "AB'ye uyum (!)

Page 251: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

yasaları", IMF niyetlerine uygun olarak verilmiş "IMF niyetmektupları" ve onlara göre çıkarılıvermiş "15 günde 15kanun" ve benzeri yasalar geçersiz sayılıp derhal iptaledilmezse, "Yeni Sivas'tılar ilelebet, on yıl sonra zâtenkendiliğinden dağılacak olan sahte Avrupa Birliği'ne değil,Avrupa'nın ta kendisine uyum sağlamaya mahkûmolabilirler.

Amma, kuvvetle inanıyorum ki, Türk Milleti bir kez dahaulusal irâdesine sahip çıkacak, sonra, AB'sini de, IMF'sini,onların patronu küresel kıraliyetçilerin yerli kuyruklarını da,Türk Ulusu'nun önderliğindeki bir Avrasya'ya uyumsağlamaya mecbur edecektir.

15 Eylül 2002 "Yeni Sivas" tan

"BÜYÜK UYANISIN KANITLARI

Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu'na Mektuplar, İletiler −isim veadresleri mahfuzdur

ÇAGDAS DEMiRYOLU İNSAATINABASLANMASI

VE MiLLi SUURUN YENiDENALEVLENMESİNİ

SAGLAYACAK KIVILCIM ARAYISLARI

Sayın Sinanoğlu, Mustafa Kemal ATATÜRK'ün ölümündensonra, Yurdu "demir ağlarla" örmeğe ant içmiş Türkulusunun demiryolu yayma heyecanı, Mustafa Kemal ilebirlikte gömüldü. 10 Kasım 1938 günü saat dokuzu beşgece den itibaren törpülenen ve kökünden yok edilmesiuygulamaya sokulan bu sistematik ve sinsi oyun,.Atatürk'ün ölümünden sonra ülke yönetimini ele geçiren"iktidar sahipleri" taraûndan demiryoluna, zaman içinde"gomunist işi" damgasını vurarak olum fermanım

Page 252: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

imzaladılar Türkiye Cumhuriyeti kalesini içerden fethederekyıkacaklarını zannedenlerin, çok yakında yanıldıklarımgöreceklerine yürekten inanıyorum. İleride böyle ihanetlerolabileceğini sezen Mustafa Kemal, Türk Gençliğinihitabesinde uyarmadı mi? Türk Gençliği bütün ihanetoyunlarına rağmen uyanıyor, uyanacaktır Savasındansonra o yokluk ve kıtlık donemde olmasına rağ−yabancışirketlerin imtiyazında bulunan 4060 km. demir yolu, Parasıödenerek devletleştirilirken, umut ve inanç ile dolu yüreğiolan Türk ulusu, halkı ve ordusu ile omuz omuza verip1924−1945 yıllan arasında 3383 kilometre yeni demir yoluinşa etmedi mi? ... ve bunu yapmak için gözlerini dışarıyadikmedi. Biliyordu ki "dışarıdan borç dilenen, gün olurbuyruk alır. Türk ulusu, Mustafa Kemal'e sulhta da canigönülden inandı... onun bilgi birikimine. Onun önsezilerineo güne kadar hep inandı ve her yaman onun aldığı kararlarulusun yararına sonuçlandığını gördükçe, gösterdiği yolunçetinliğine bakmaksızın o yolda yürüdü, azimle yürüdü,çünkü biliyordu ki o yol onu yeni basanlara götürecektir.Bunu destekler mahiyette duyduğum bir hikâ. yeyianlatmadan edemeyeceğim:

Halk, Divriği'nin sarp kayaların içinden demiryolu açmagayreti içinde. Kayalar çok sert ve çalışmalar durmanoktasına gelmiş.

Çalışanlar çok yorulmuş, çünkü kullandıkları çalışmaaraçları insan gücüne dayalı: kazma, kürek, çekiç murç,dinamit ve benzeri. Nasırlaşmış elleri kan revan içindekamus durumda. Demiryolunun daha kolay yerlerdengeçmesi için arayışlara geçerek, Ankara'ya, Ata'yadanışmaya temsilci göndermişler. Temsilci, ATM'ninhuzuruna çıkmış ve kendini tanıttıktan sonra çalıştıklarıyerin ve şartların çetinliği−ni anlattıktan sonra MustafaKemal sormuş: Bir kuruş büyüklüğüne kadar da mi kayalarkopmuyor mu? Temsilci, o kadarı koptuğunu, hatta bazendaha büyük parçalar koparttıklarını söyledikten sonra,Atatürk yerinden kalkarak sunu söylemiş:" Maden öyle,demiryolunu planlanan yoldan saptırmadan çalışmalara

Page 253: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

devam ediniz. Bizi daha çok isler bekliyor. Demiryolunungeçeceği dağlık bölgelerimizde yasayan çok halkımız var.Onlara is ve as hazırlamak boynumuzun borcu.Demiryolunun sağında ve solunda fabrikalar yapacağız,çok fabrikalar. Bu yüzden, daha çok isin başındayız.

Göreyim sizi. Vatani düşman işgalinden kurtardık, amasimdi, en az o savaş kadar gayret ve çalışma isteyen dahauzun ve çetin yolumuz var.

Ulusun mutluluğu, memleketin ekonomik kalkınmasınabağlıdır. Ne kadar fazla çalışırsak o kadar daha çabukkalkınacağız. Modern ve gelişen dünyaya yetişmekistiyorsak, onlardan daha çok çalışmalıyız.

Bunu hiçbirimiz u−nutmamahyız" demiştir. Bu mesajı alan oayni insanlar, yorgunluğu ve bitkinliği unutup, sanki yenidendoğmuş gibi, azimle ve inançla verilen görevi yerinegetirmişler. Yapamayız, geçemeyiz, delemeyiz dedikleridağlan delmişler ve demiryollarını oradan ve nice onabenzer yerlerden delmişler ve geçmişlerdir.

Atatürk'ün"Bir Türk, dünyaya bedeldir", dünyaya haykırısıve dünyaya kafa tutusunun felsefi derinliklerine dalmayıdenediniz mi? Bir deneyin. İyice konsantre olun ve nedemek istediğimi anlamaya çalışırken Türk ulusunun tanhini gözünüzün önünden film gibi geçirin. ÖzellikleÇanakkale Savaşlarını; "Ben size savaşmayı değil, ölmeyiemrediyorum" haykırısının özünü kavrayan o essiz TürkAskeri "Allah, Allah" nidaları ile ölümü hiçe sayarakAnadolu'nun düşman işgalinden kurtarışını... İstiklalSavasını... o kadar kısa zamanda yapılan binlercekilometre demiryollarını... sivili ile, askeri ile omuz omuza...Marşlar üreterek ve marşlar söyleyerek... heyecanla,yarınlara umutla bakarak. Hani yeni marşlar, hani yeniheyecanlar, hani yarınlara umutla bakan halkın gür sesi.Ben şahsen, çok dalarım ve her dalış sonrası Türk olarakkendime güvenim daha da artmıştır... ve inanın onların ozamanki geleceğe umudu, onlar yaşadığı gibi ben de

Page 254: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

yasamak istiyorum. Ben de onlar gibi, halk olarak, askerolarak demiryolunun başında, gemi tersanesinde birneferolarak çalışarak ülkemin ve ulusumun kalkınmasındapayım olsun istiyorum, ama gördüğüm su ki Cumhuriyetinbaşındaki devrimci atilim yari yolda durmuş ve giderekzıddına dönüşen bir surece; "küçük Amerika olma"

surecine girilmiştir. Bu karşı−devrim sureci, "anayurdudemir ağlarla örme" siyasetinin yerine, adım adım,Emperyalist Batı'dan ithal karayolları−otoyollar modelinegeçilerek, ulusal kalkınmanın temeline dinamit konulmuştur.Sistemin kendisi gibi, ulaşım modeli de tıkanmış veTürkiye'nin şehirlerarası ve büyük (hatta orta boy)kentlerinde, kent içi ulaşım ve trafiği cehenneme çevirmiştir.İşte size bir ulaşıma ayrılan kaynaklar dağılım örneği: yıl1997: Karayolla−rı %71, 6 Demiryolları % 7, 4 Havayolları%15, 2 Denizyolları % l, 3 Boru hatları % 3, 6 TCDD'ninYeniden Yapılanma", daha doğrusu Demiryolunu batırmaçalışmalarını Amerikancı Çiller iktidarı Amerikan "Booz.Alen & Hamilton Ltd. " danışmanlık firmasına devretti. (..)ve sonuç ortada.

Adamlar görevini harfiyen yerine getirerek demiryolunubitirdiler. (..) ve biz, hepimiz dut yemiş bülbüle donmuş,hala Atatürkçü olduğumuzu böbürlenerek söyleyerekkendimizi kandırmaya devam ediyoruz. Dünya Bankası'nınkiraladığı bu şirketin projenin nihaiyi amacı: TCDD'yiözelleştirmek.

Ulaşım politikalarında hiçbir değişildik getirmemekte,tersine var olan yanlış ulaşım politikasını daha daderinleştirmektedir.

Yolcu ve yük taşımada demiryolunun payı artmayacak,ulaşım sistemleri arasında var olan dengesizlik, çarpıldıkdaha da artacaktır. Ulaşım sistemi ve demiryolu gibi askeri,ekonomik, her bakımdan önemli bir stratejik sistemimizyabancıların eline geçecektir. TCDD mal varlığıyağmalanacaktır. "Yeniden Yapılanma" sonucunda elde

Page 255: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

kalacak olan sınırlı sayıda hat, sınırlı sayıda tren seferi özelşirketlerin elinde sim.

dikinden kat kat pahalıya yolcu ve yük taşıyacaktır. Bu özelşirketlerin zarar etmesi, ya da az kâr etmesi durumunda dazararı yine halk ödeyecektir, çünkü hükümet demiryollarınıözel şirketlere kâr garantisi ile devredecektir. Bütün bunlardanışman firmasının hazırladığı raporlarda ve "KanunTasarısı'nda açık açık yazılıdır. " (Orhan Altuğ:

"Ulaştırma Politikaları ve Demiryolları"ndan alıntılar.Teori−Subat 1998) Bu ulusal ihanet projelerine derhal sonverilmelidir. Senelerden beri içimde yeşerttiğim, fakat bugüne kadar hiçbir yerde söylemediğim ve yazmadığım birdüşüncemi, bir özlemimi sesli bir şekilde ifade etmeye kararverdim Demiryollarına ve Denizyollarına o kadar büyükdarbeler vuruldu ki, artık bıçak kemiğe dayamış durumdaolup bunların yeniden yapılanması ve inşaatı için MilliSeferberlik ilan edilmelidir. Sivil halk gönüllülerden oluşan"GÖNÜLLÜ ALAYLARI' ile 15 ay askerlik süresinitamamlayan askerler "DEMİRYOLCU ALAYLARI'NDA üçay demiryolu ve ulusal kalkınmayı hızlandıracak imar veinşaat projelerinde bilfiil iştirak ettikten sonra terhis olsunlar.MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'Ü anlayan ve bilen, onun enbüyük hayalinin bütün vatan sathinin modem demiryoluağlarla örmek istediğini bilir ve buna karşı çıkmaz. Mevcuthükümet ortakları, kendi halkına yapmış oldukları hatalarınıaf ettirmek istiyorlarsa ve az da olsa vicdanları sızlıyorsa,bu fikrimi iyi değerlendirsinler ve hayata geçirilmesi içinbütün gayretlerim kullansınlar. Bu fikrimi günahlarındanarınma ve kurtuluş olarak kabul etsinler. Sözde değil, özdevatansever olduklarını halkına kanıtlamak istiyorlarsa istefırsat Mustafa Kemal'in kurduğu Türk Ordusu da bu fikrekarşı çıkmayacağı, canı gönülden destekleyeceği, iki ellesarılacağı ve Atatürk'ün en büyük ve en samimi emanetingerçekleşmesi için savaş vereceğine zerre kadar şüphemyoktur. Atatürk, Türkiye Cumhuriyetini Türk Ordusunaemanet etmiştir ve O, bu emaneti korumuştur, canıpahasına Ve her zaman koruyacağını herkes bilsin ve

Page 256: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

yanlış hesap yapmasın. Yurt sathında yayılacak buçalışmalar için gerekli bütün araç ve gereçler yerli sanayitarafından üretilecektir. Yerli sanayide alt yapı var, bilgibirikimi var teknoloji de var. Yerli ray da yapılır, teker

2% lek de yapılır, vagon da yapılır, lokomotif de yapılır. Herşey yapılır.

Yeter ki karar mercilerinde gerçekten vatanını seven vedışarıdan emir almayan bir yönetim olsun. Böylelikle, millisanayimizin durmuş ve "Kaleyi içerden fethedenler"tarafından AB ile "Gümrük Birliği"

ihaneti ile durdurulan çarklar yeniden hareket ederek çabukcanlanacağını inanıyorum, özel bankaların dipsizkuyularına savrularak heba edilen onca milli servet bu yönedoğru yöneltilseydi, bugün Türkiye bu hallere düşmezdiasla. Bu çalışmalara cezaevlerinde mahkumiyet almışmahkumlar da iştirak etsinler. Bu ayrı "ÇalışmaAlaylan'nda" çalışan mahkumların mahkumiyetlerindekiindirimler, bu çalışmalarda gösterecekleri heyecan, özverive kalkılan oranında yapılsın düşüncesindeyim. Demiryolların inşaatında onların da payı olsun. Eminim, onlar dabu fikre destek vereceklerdir.

HEDEFLENEN ÇALISMALAR NELER OLMALI: Fizibiliteçalışmaları bitirilen 2500 km. demiryolu yenilemeyi bekliyor,ama ödenek yokluğundan planlar tozlu raflarda atılmış,bekliyor. Korkarım bu gidişatla çürüyecekler de. İS BASINAARKADASLAR! Kullanılacak inşaat teknolojilerinin çağdaşdüzeyde olmasına özen gösterilmelidir. Büyük şehir vesanayi merkezlerimiz, çağdaş standartlara uygundemiryolları ile birbirlerine ve limanlara bağlanmalıdırEdirne'den Doğu illerine bir ana eksen oluşturulmalıdır.Bursa, Antalya, Trabzon demiryoluna kavuşmalı. Ankara,İstanbul, izmir Adana, Zonguldak, Samsun gibi sanayi veşehir merkezleri doğrudan ve en kestirme demiryolu hatlarıile birbirlerine bağlanmalıdır. Sinyalizasyon veelektrifikasyon çalışmaları, altyapının da çağdaş

Page 257: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

standartlara uygun biçimde yapılmasına özengösterilmelidir. İstanbul Boğazı demiryolu tüp geçidi zamangeçirmeden başlanmalıdır. Lokomotif ve vagon fabrikalarıihtiyacı karşılayacak vagon, lokomotif ve elektrik ünite imaledebilecek teknik düzeyde getirilmelidir. Montaj değil,üretim yapılmalıdır. Devlet TCDD'nin tüm borçlarınıüstlenmelidir.

Hizmet dışı ve atıl duruma bırakılan ve düşürülen bakım vetamir atölyeleri modernize edilerek işlerlik kazandırılmalıdırYük taşımacılığı demiryolu ve denizyoluna kaydırılmalıçünkü dünya karayollarını Yük taşımacılığında kullanmıyor.Karayolları hem pahalı ve hem de kısa ömürlüdür. Üstelikonların üzerine ağır yük taşımacılığı yaptıkça sonuçlarınıçok net çok kısa zamanda görmediniz mi? ! Her tarafı dahaşimdiden yağmalı bohçaya döndüklerini hala görmedinizmi?! Vatan hainleri!!! Yahu, bu vatanda o kadar çok muvatan haini türedi de bizim haberimiz yok. "Vatan sevgisi,ruhları kirden kurtaran en kuvvetli rüzgârdır" Öyle diyorMustafa Kemal. Yazı da Çatalca demiryolu istasyonun şefodasının sol tarafındaki bilet dağıtan gişenin üstündekiduvara asılı. Çerçevelenmiş eski bir Yazı. Solmuş vesararmış durumdadır. Solgunluktan harfleri nerede iseokunmuyor, ama oradaki çalışan şerefli demiryolcular oyazıyı atmamaya sanki ant içmişler.

Direniyorlar. Hala bir şeyler bir kimselerden bekliyorlar veumudu kesmemişler, kesmek istemiyorlar, inadına...

05.05. 2002 *** Denizcilik Evrenkentlerinden SayınSinanoğlu, kabotaj bayramı haftası içerisindeyiz.

TV'de kabotaj bayramı ile ilgili programlan seyrettim.Denizciliğin en büyük sorunlarından bir tanesi de istihdamsorunudur. Ve Armatörlerin cebini biraz daha doldurmakdışında başka hiç bir işi olmayan DTO'nun AB'cigörevlilerini dinledim. Bu konuya hiç değinmediler.

Page 258: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Deniz ticaretinin en önemli halkalarından biri de işletmekısmıdır.

Yani, gemilerin piyasayla buluşturulduğu halka. Gemilereyük bulunup onların en iyi maliyetle çalışmasını sağlayanhalka. Türkiye'de bu amaçla İstanbul Üniversitesinde Denizulaştırma işletme mühendisliği, Dokuz Eylül'de denizcilikişletmeleri yönetimi, Kocaeli üniversitesinde de Deniz veliman işletme bölümleri eğitim vermektedir. Fakat, buradanmezun arkadaşlarımız armatörlerce hor görülmekte vekü−çumsenmektedir. Dar gibi gösterilen bir piyasayansıtılarak fikir e−mekçisi bu arkadaşlarımız düşükücretlere razı edilmektedir. Denizcilik işletmesi oldukçauzmanlık ister. Bugün deniz ticaretimizin bu kadar kötüolmasının nedenlerinden biri de Deniz işletmeciliğidepartmanlarında uzmanlaşmaya kasıtlı olarak imkantanınmamısıdır. Üstelik son zamanlarda güverte mezunuarkadaşlarımız da zor durumda bırakılmaktadır (.. .. .. .. )Bu okuldan mezun arkadaşlarımız, Japon armatörlerepeşkeş çekilmektedir. Bir çoğu yabancı bayraklı gemilerdeçalışmaya zorlanmıştır. Ulusal denizciliğimiz öldürülüyor.Denizcilik okullarının başına, denizcilikle ilgisi olmayankimseler geçirilmektedir. Dokuz Eylül'de bir kimyamühendisi, Kocaeli'de bir harita mühendisi, î−TÜ'de ise birinşaat mühendisi bu okulların başındadır. BIMCO gibinavlun konferanslarının kölesi olduk. Deniz ticareti kafa vekol emeğinin buluştuğu en güzel alanlardan bir tanesidir.Deniz ticaretinin kamulaştırılması şarttır. Bu Türkiye'yeyılda 36 milyar dolar girdi sağlayacaktır. Navlunlarımızdenizcilik şirketlerindeki akademik uzman yetersizliğindendolayı yabancılara kaptırılmaktadır.

Saygılarımla; Rumuz: Rüzgâr Mavi 3 Haziran 2002 * * *Merhaba Sayın Hocam, Bütün yazılarınızı ve kitaplarınızızevkle ve beğenerek okumaktayım. Ayrıca televizyonkonuşmalarınızı da ilgiyle takip etmekteyim. Aydınlıkdergisinin son sayısında ingilizce hazırlık sınıfı açılmasısorununa temas etmiş, çok doğru tespitler yapmışsınız.Maalesef çalışmakta olduğum Balıkesir Üniversitesi

Page 259: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Fen−Edebiyat Fakültesi de böyle bir karar almış ve YÖK'eteklif etmiş durumdadır. Alınan kararda Türk Dili veEdebiyatı Bölümü şimdilik dışarıda tutuldu; fakat, çokgeçmeden bu bölümü de dahil edeceklerdir. Sizin gibideğerli bilim adamları ve gerçek yurtseverlerin öncülüğündeAtatürk Türkiye'sinin sömürgeleştirilmesi engellenecektir!Buna inancım tamdır. Sizi saygıyla selamlıyor,çalışmalarınızda basanlar diliyorum.

7 Mayıs 2002

*** Sn. Sinanoğlu, l ay kadar önce, "Bye Bye Türkçe" adlıkitabınızı almakla başladı her şey. Amerikan Koleji mezunu,evli, 32 yaşında, l çocuk sahibi, üst düzey bir yönetici olarakkendimden adeta utandım. Bunca zaman, neden bazıoyunlara "alet" olduğuma üzüldüm. Sizin de söylediğinizgibi, "Anglornanlıca" konuşarak ne kadar büyük bir batağıniçine girdiğimi anladım Yıllardır, etrafımdaki insanlarahayranı olduğum ve mümkün olduğunca öğrenmeyeçalıştığım Türk Tarihi'mizden ders çıkarmanın benliğimizibulmamızda, hem iktisadî hem de top lumsal olarakkalkınmamızda ne kadar önemli bir rol oynadığını söy.

ler dururdum. Ancak, ne kadar yetersiz olduğumu sizinyayınlarınızı takip etmeye başladığım gün büyük birheyecan içinde anlamış oldum. Size Türkçe'miz ile ilgiliyaptığınız uyanlarınız ve katkılarınızdan dolayı, bir Türkolarak minnettarlığımı sunmak için yazdım bu iletiyi. Eğersize zahmet olmayacak ise, özellikle örütbağ (internet)üzerinden takip edebileceğim (sürekli/haftalık/günlük, vb)yayınlarınıza ve/veya makalelerinize neredenulaşabileceğim konusunda beni bilgilendirmenizi ricaederim.

Saygılarımla, 29 Nisan 2002 * * * Saygıdeğer hocam; Siziilk kez Kanal 7' de yayınlanan "İskele Sancak" isimliyayından tanıdım Allah'ım o ne geceydi, sizi tanımak benimiçin büyük bir şeref ve ayrıcalıktı.

Page 260: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Hocam, ben İmam−Hatip Lisesi mezunuyum ve şu an Açıköğretim Bölümcesi / Kamu Yönetimi bölümünde okuyorum.Değerli Hocam, orta öğretimde ve lisede doğru düzgün bireğitim alamadık Simdi hatırlıyorum da lise ikinci sınıfta ikenmatematik sınırımız 7075 kişi idi ve matematikçimiz 80dönemi kursiyer öğretmenlerindendi. Böylecematematiğimiz çok zayıf kaldı ve zamanla tükendi. HemDoğuda olmamız (Erzurum) hem de İHL'li olmamız hemeğitim yönünden hem de bitip tükenmeyen siyasiçekişmelerden kendimizi hep baskı altında hissettik; oysabiz bu vatanı çok seviyoruz, biz böyle yetiştirildik.Dedelerimiz, babalarımız hep Ruslarla olan kavgalarını,savaşlarını ve Ermenilerin yaptığı mezalimleri anlatırdıçocukluğumuzda. Biz bunları duya duya, her gün bu vatanaaşık ola ola büyüdük. Sonra birileri çıktı "İmam Hatiplilervatanı ve cumhuriyeti yıkmak" istiyorlar iddiasıyla karşımızadikildi. Saşırdık, üzüldük, hatta ağladık, içimizesindiremedik bu ağır ithamları. Neler oluyordu Ankara'da?Kimdi bu vatanı yıkmak isteyenler?

Sîzi televizyonda (hocam televizyon için türettiğiniz Türkçebir kelime var mı) izledikten sonra kitapçıya koştum "TürkAynştaynı"nı okudum, "Bye Bye Türkçe"yi okudum, şugünler "Hedef Türki ye"yi okuyorum. Arkadaşlarıma tavsiyeediyor, kitaplarınızı veriyor ve çevremde devamlı Türkçekonusunda konuşmaya çalışıyorum.

Hocam, sizi dinleyinceye, okuyuncaya kadar, hep İngilizcebilmemenin ezikliği vardı içimde, bir türlü başarılıolamıyordum İngilizce derslerinden, çevremdeki insanlaryan İngilizce yan Türkçe konuşuyor, sanki konuşmasınadaha gerçeklik kazandırmış gibi kasılıyorlardı. Simdiİngilizce dersi; okuduğum bölümde de karşıma çıktı.

Evet, içimde her zaman bir yabancı dil öğrenmek isteğivardı ama bu İngilizce olamıyordu nedense, şimdi siziokuduktan sonra, İngilizce en son öğrenmek istediğim dilhaline geldi; Japonca ve lisede azda olsa öğrendiğimArapça var şimdi öğrenmek istediğim.

Page 261: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Hocam, sizinde buyurduğunuz gibi; insanların beynini öyleyıkamışlar ki; ilk önce "İngilizce dünya dili" diyorlar, oçürüyünce "İngilizce bilim dili diyorlar" o da çürüyünce,"küreselleşen dünya"

falan diyorlar, oda çürüyor tabi sizin açtığınız çığırla.İnsanlara bir güven geliyor "evet evet" diyorlar.Sorgulamaya başlıyorlar, yavaş yavaş. İnşallah herkes heryerde Türkçe'yi savunmaya başlar da, kafalarımızıkurtarırız İngiliz'in elinden.

Hocam, sizi tanıdıktan sonra matematiğe ilgim arttı,hedeflerim değişti, sormayı sorgulamayı öğrendim Allahrazı olsun. Hocam, kanal 7'de sizi izlediğim günlerde; AlevALATLI'nın "Sirödingerin Kedisi" (RÜYA) isimli kitabınıokuyordum. Alev Hanım da kitabında dil, din, matematikkonusunu işliyordu. Sizi izledikten sonra, "Alev ALATLIneden Oktay SİNANOĞLU'ndan bahsetmemiş madem bukonulan işliyor" diye sormaya başladım. Kitabın da sonunadoğru geliyorum, tabi kafamda bu soru, sonra bir baktımsizden bahsetmiş yani, Hocam sizi ilk olarak televizyondantanımamış olsaydım o kitaptan mutlaka tanıyacaktım. Sizineden bu ülkede tanıtmamaya çalıştıklarını artık biliyorum.Birde bahsettiğiniz "Bilimsel Terimler Sözlüğünü" neredenbulabiliriz.

Sizin açtığınız bu ikinci kurtuluş savaşında, bizler degençler olarak sonuna kadar varız, elimizden gelenidegelmeyeni de son gücümüzle, son nefesimize kadaryapmaya azimliyiz. Artık bıktık bu kısır çekişmelerden, biziihya ettiniz ve bilinçlendirdiniz. Cenabı Allah yar veyardımcınız olsun. En derin sevgi, saygı ve şükranlarımla.

Erzurum/25. 04. 2002

*** iyi günler hocam; Hocam, öncelikle benim ve benim gibibirçok Türk genci için esin kaynağı olduğunuzu ifadeetmeden geçemeyeceğim. Sizin bütün kitaplarınızı okuyorve çıktığınız bütün yayınlan, haberleri takip etmeye gayret

Page 262: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

ediyorum. Ve basanlarınızdan dolayı bir Türk olarak iftiharediyorum. Düşüncelerinizi ve amaçlarınızı okumakla yeniufuklar kazandığımı hissediyor ve bundan dolayı sizeşükranlarımı sunmak istiyorum.

Hocam, sizin kitaplarınızı okuyor ve yakın çevremdekiinsanların da okumalarını, savaşınıza katılmalarınısağlamaya çalışıyorum.

Hocam, sizin kitaplarınızı özellikle ona gönderiyorum.Kendisi sizin iyi bir takipçinizdir. Hatta, hiç unutmam TürkAynştaynı'nı okuduktan sonra bana, "abi dünyanın en iyinörologu ben olacağım" dedi. Hocam, kardeşime bu ilhamıverdiğiniz için ailem ve ben size sonsuz şükranlarımızısunuyoruz.

Hocam, ben de Meslek lisesi mezunuyum hep hayal ettiğimelektronik mühendisliği bölümüne girmek için üç kez sınavagirdim nihayetinde kazandım ve başarılı bir şekilde devamediyorum. Fakat bir yılda hazırlık sınıfından toplam üç yılımıkaybettim. Ayrıca edebiyattan çok hoşlanıyorum acizaneşiir yazmaya çalışıyorum. Ve 50 yıl önce yazılmış Türkçeşiirleri anlayamadığım için çok üzülüyorum. Hocam, misalşu dizelere bakiniz:

Seb−i yeldayı müneccime mukabil ne bilir! Müptela−i gamasor GECELER KAÇ SAATTİR.

İnanınız Hocam, bu şiiri anlamak için sözlükler karıştırdım.

Mehmet Akif muhtereminin namı diğer vatan şairimizinSafahatı ise hocam, tam bir katliamdır, bu nasıl bir ülkedir kihocam soruyorum size, insanlar vatanlarının şairininşiirlerini okumasın anlamasın. Hocam, edebiyat derslerindemerhumun İstiklal Marşından başka şiiriokutulmaz.........................

25 Nisan 2002 * * * Sayın Hocam; Benim adım............... 29Yaşındayım. Bilgisi yar Programcısıyım. Bir bankada bilgi

Page 263: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

işlemde çalışıyorum.

Hocam; kendi kendime yıllardır düşündüğüm ama sizinkikadar sağlam temellere oturtamadığım konulan sizinkitaplarınız da heyecanla okuyorum, size yazmamın sebebide bu.

Ülkede yaşayan insanların aşağılık kompleksleri ve bukomplekslerin çıkış sebepleri. Buna bağlı olarak ta ülkenintemelinden çöküşü. Sizin kitaplarınızda bunların cevaplanfazlasıyla var. Çözümleri de var.

Ülkede yaşayan insanlara bu konuyu anlatmak ve sorunuçözmek için yapılacak çalışmalara katılmak istiyorum.

Saygılarımla; 24 Nisan 2002 *** ..... Her şeyden evvel sizingibi değerli şahsiyetlerin ülke mizde ne kadar az olduğununbilincinde olduğumu bilmenizi isteyerek sözlerimebaşlıyorum.

Ne yazık ki ülkemizin içinde bulunduğu durum içler acısı,bizi yönetenler gaflet ve delalet içinde iktidar hırslarınınkölesi olmuş durumdalar. Ve tüm bu yaşananlara rağmenbu gidişata dur diyebilecek, akıllı, edepli, bilgili, kaliteli,modern yönetim sistemlerini bilen insanlar hareketegeçmek için bir şeyler yapmamaktalar ve susmayı,beklemeyi tercih etmekteler.

Ben 34 yaşında olmama rağmen gerek büyük bir holdinginteftiş kurulunda edindiğim tecrübeler sayesinde gerekse herşeyin apaçık ortada görünmesine binaen anladım kiülkemiz için gerekli en öncelikli koşul dürüstlüktür. Dahasonra cesaret, bilgi ve doğruyu yapabilme bilincinin yüksekönemi öncelik kazanmaktadır.

Problemlere karşı "çözülemez" mantığı ile yaklaşımınbaştan pes etmek olduğunu kabul eden bir kişi olarak, sizinTürk insanının kendine güven kazanabilmesi için kendisinigeliştirmesine yönelik çalışmalarınızı taktirle karşılıyorum.

Page 264: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

(....) Oktay bey, belki biliyorsunuz bizler web üzerindenKuva−yı Milliye Hareketi isimli bir oluşumugerçekleştirmeye çalışıyoruz.

Daha önce hiç siyasete girmemiş ilgilenmemiş ama artıkkötü yönetimler nedeni ile boğazına kadar dolmuş 20 ile 40yaş arasında genç tstiyoruz ki artık bu ülkeyi düzgüninsanlar yönetsin. Ve bunun için çözümler alternatifleroluşturmaya çalışıyoruz.

Su an (....) grubumuz 4000 kişi civarında. Ama çoğu insansadece izlemekle kalıyor. Bazı arkadaşlarımız ellerini taşınaltına koymaya hazırlar ve sizler gibi değerli şahsiyetlerinbizlerle kol kola omuz omuza bir şeyler yapabilmek içinolması lazım. Halka dönmek, halkı kucaklamak gerekli, zirabiz de halkız.

Oktay Bey; yeni kurmuş olduğumuz web sitemiziincelemenizi rica ediyorum. (...) Biz, bu web sitesindesizinle bir söyleşi yaparak yayınlamak istiyoruz, ziradüşünceleriniz o kadar güzel, bilgi yüklü ve zihin açıcı kiherkes bundan faydalanmalıdır düşüncesi içindeyiz. AyrıcaKuva−yı Milliye Hareketi'ne katılmak bizim aramızda olmakister misiniz? Zira biz bunu çok arzu ediyoruz. Çünkübiliyoruz ki sizin gibi ülkesini seven ve idealleri olan,hedefleri olan, kendine güveni olan bir şeyleryapabilmenindi azmini gösteren insanlar varoldukça bizlerbundan büyük bir güç alacak ve yolumuzda ilerlemeyedevam edeceğiz.

Biz diyoruz ki artık izm'ler bitmiştir, ülkemiz modem yönetimsistemleri ile yönetilirse, bu sistemleri bilen insanlar devletyönetiminde söz sahibi olursa ülkemiz kurtulur.

Katılımınız bize onur verecektir. Bize tutacağınız ışık biziaydınlatacak ve beraberce kemikleşmiş yapılan kırmamızdaetkili olacaktır.

Page 265: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Saygılarımla; Kuva−yı Milliye Hareketi Kurucusu *** Türkçeİstiyorum

Sayın Oktay Sinanoğlu nasılsınız, adım ..............KocaeliEvrenkenti kimya mühendisliği 1. sınıf öğrencisiyim. Sizinleve yazılarınızla daha bu yıl tanıştım. Her yazınızıokuduktan sonra helal olsun diyorum içimden, çünkü sizTürkiye'deki büyük uyanışı gerçekleştiriyorsunuz. Ah, keşkebu büyük uyanış benim Evrenkentimde de başlasa!!! Biliyormusunuz geçen haftaki yazınız benim sorunumla ilgili, gerçibütün yazılarınız hepimizin sorunu ile ilgili. 'Hazırlık sınıfı,neye hazırlık?' evet 1. sınıfa başlayabilmek için hazırlıkokuyoruz, sonra %30 İngilizce ağırlıklı diyerek başlıyoruz 1.sınıfa.

Ama, hiç de söylendiği gibi olmuyor şu anda neredeyse%70 İngilizce ağırlıklı dersler görüyoruz. Hem de benim anadersim yani, kimya, fizik İngilizce anlatılıyor. Kendi dilimdenbaşka hangi dilde en iyi eğitim alabilirim? Kimya ve fizikgerçekten anlaşılması zor dersler, bir de yabancı dilolunca... Öğretmenlerimle derse başlamadan önce bukonuyu hep tartışıyorum, tabii ki geçerli bir sebepgösteremiyorlar. Artık benim evrenkentimde de BüyükUyanış başlasın, bunun için ne gerekiyorsa yapalım.

Saygılarımla; 12 Mayıs 2002 *** Selamlar Sayın OktaySinanoğlu, Öncelikle kendimi tanıtayım. Ben, AnkaraEvrenkenti Hayatilimi Bölümünde okumaktayım. 22 yaşındagerçek Atatürkçü bir Türk genciyim. Size ulaşılabilecekböyle bir ileti adresinin olması ne kadar güzel. Siz o kadarsaygıdeğer bir insan, üstü kişisiniz ki Türkiye'de bugünekadar hep iyilerin başını yaktılar. Ancak, şunu unutmayın kisizin yolunuzdan sonuna kadar gidecek bir tane çok sağlambir Türk genci var bile. Sizin 'Hedef Türkiye' isimli kitabınızıyeni bitirdim.

Fakat, Türkiye için yanıp tutuşan bir insanın bir yerlerde angibi çalıştığını yeni duymaktan dolayı tarif edemeyeceğimbir utanç içerisindeyim. Ama bize de hak verin. Devamlı

Page 266: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

olarak ülkeyi satmak pahasına da olsa kişiliksiz insanlarınön plana çıkarıldığı bir ülkede hiç tanışamamış olmak davardı. Size o kadar büyük bir saygı duyuyorum ki, siz bugençliğe güvenin Sn. Sinanoğlu. Gözünüz arkadakalmasın.

Biz, kendi arkadaşlarımız arasında Türkçe'mizi kurtarmaçalışmalarına başladık bile. Bu işe ilk örütbağı kullanarakyapacağız.

Nasıl mı? Su şualar bir arkadaşımla bir mektuphazırlıyoruz. Bu mektubu güvendiğimiz arkadaşlarımızınileti adreslerine postalayacağız.

Mektubun içeriği; halkımıza arkadaşlarımıza Türkçe'mizinelden gittiğini hatırlatmak ve ilgili yerleri ileti ve mektupyağmuruna tutma−lan için uyarmak. Ve bu mektup samimikişilerce umarız tüm Türkiye'ye yayılır. Sunu bilin ki Türkiyesizi asla unutmayacak ve bu gençli sizin hep arkanızda vetakipçiniz olacaktır. Belki baştakiler bizi satacak kadar ardamarları çatlamış olabilir ama biz, yani Türk gençliğiuyumuyor....

Kendinize çok iyi bakın; 20 Mayıs 2002 ** * SayınSinanoğlu, Hayat hikayenizi ve Hedef Türkiye adlı kitabınızıokudum, önce, bu kitaplar için teşekkür ederim. TEDAnkara Lisesi'nden ve ODTÜ Bilgisayardan mezun birisiolarak başlangıçta eğitimin İngilizce yapılması gerektiğinidüşünüyordum. Ama, kitaplarınız beni çok etkiledi vedüşününce size hak verdim. Yıllarca ingilizce kitapları önceTürkçe'ye tercüme edip sonra anladığımı hatırladım.

Artık o kadar İngiliz kültürünce ele geçirilmişiz ki, Türkçebilgisayar kitabını anlayamıyorum, İngilizce'sini anlıyorum.Dilerim gençler aynı duruma düşmez.

Bilgisayar sektöründe de millileşmek ve ülkenin para vebilgi kaynaklarının gönüllü ya da hırsızlama çalınmasınıengellemek için biz bilgisayarcılara çok iş düşüyor.

Page 267: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Amerikan bağımlılığı yaratan ve bilgisayarlardaki bilgilerinçalınmasını sağlayan güvenlik altyapısı zayıf Microsoftürünleri yerine, kaynak kodlan açık ve millileştirmeyeelverişli Linux işletim sistemlerine geçmeliyiz. Böylece, heryıl yüzlerce milyon dolar lisans parası ödemektenkurtulacağız ayrıca, Microsoft (ve nedense onun hakkındatekel işlemi, yapmaktan vazgeçen Amerika)bilgisayarlarımızdaki bilgileri çalamayacak. Bunun farkındaolan Almanya, Fransa ve Çin devletleri su anda Linux'ageçiyorlar.

Hele Çin devletinde başka şey kullanmak tamamen yasak.Sadece işletim sisteminde de değil, veri tabanında,programlama dillerinde de kaynak kodlarıyla bedavadağıtılan (örneğin; MYSQL ve php) ürünlerine geçmeliyiz.Bu amaçla, çalıştığım şirkette bir değişim başlattım. Ayrıca,her yıl 2−3 stajyer öğrenciye bu dilleri öğretiyorum. Sizi çoktakdir ediyor ve örnek insan olarak görüyorum.

Keşke siyaset sistemimiz bu kadar çürümüş olmasa da sizisiyasette görebilsek ve oy verebilsek. Ancak ruhunuzusatmadan siyasette başardı olamayacağınızı da biliyorum.

Lütfen, Nobel için sizden istenen bürokratik işleri veyazışmaları yapın ve bu ödülü alın. Unutmayın, bunu sizalmayacaksınız şahsınızda bütün Türk milleti alacak. Amaşunu bilin ki, siz şimdiden gönlümüzdeki Nobel'i aldınız.Sevgiler.

** * Merhaba Oktay Hocam, Size, uyuyan bir devin uyananparçasında sonu güzel biten bir örnek göstereceğim.Sitenin tamamı İngilizce'ydi. Bir yazı yazdık tepkimizi dilegetirdik Ve site bugün gayri ihtiyari bakam. Türkçüyedönmüş. Aslında, ne yapacağı umurumda değildi. Bentepkimi dile getirmiş gönül rahatlığı ile bir TÜRK genciolarak tepkiyi dile getirmekti amacım (...) Bu benim Türkçeyolunda ikinci zaferim. İlki Unilever, bilirsiniz şu küreselkraliyetçi firma, onun sitesi tamamen İngilizce'ydi. (...) Birkampanya yaptık, Türkoloji öbeğine de posta attım falan.

Page 268: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

(...) Neticede benden başka kişiler de posta attı herhalde.

Neticede yeter ki bilincimizi doğru kanalize ederek tepkimizidile getirelim. (...) Daha alınacak çok ama çok yolumuz var.Allah bizi mankurt yöneticilerden korusun, (amin) Saygısunuyor, ellerinizden öpüyorum efendim.

** * Sayın Sinanoğlu, Efendim, ben TED Ankara Koleji'nde1972 yılına kadar eğitim gördükten sonra, Lise son sınıf ileEvrenkent tahsilimi ABD de tamamlamış bir TCvatandaşıyım. Siyaset Bilimi lisans diplomamı 1980 yılındaalmamı müteakip ülkeme dönerek çeşitli firmalardaçalıştıktan sonra, 80'lerin ortasında kendi işimi kurarak,TC'nin dengesiz ve ahlak yozluğu dolu ticaret yaşamınınortasına atıldım. Kolej ilk sınıflarında iken bizleri ziyaretegelmiştiniz ve rahmetli Fikriye Okyay sayesinde halahatırladığım güzel konuşmanızı dinleme şansını yakalamışidik Yıllar sonra, 2002 yılında sık ziyaret ettiğim bir kitapsatıcısında "Hedef Türkiye" isimli kitabınızı görür görmezkendime, Ankara Kolejinden henüz mezun olmuş oğlumave eşime birer tane aldım.

5 Ülkemizin, bilmediğimiz, bizlere açıklanmayan kimigerçeklerini kitabınız sayesinde öğrenmiş olduk.

Saygıdeğer Hocamız, Ben, yakın zamana kadar kolejmezunlarının kurmuş olduğu yaklaşık 1200 üyedenoluşan............... isimli haberleşme grubuna üye idim, böylebir potansiyeli ülke mesellerine odaklamak amacı ile hayliısrarlı yazışma, tartışma ve girişimlerime rağmenAmerikana zihniyet ile yetişmiş yaşıt ve kardeşlerim ilearamızda bir hayli derin bir uçurum olduğuna vakıf olunca,kendim bir grup oluşturma karan aldım ve bu grubun ülkesorunlarını tartışan bir platforma dönüşmesini amaçladım.Hatta grubun banner reklamlarını kendi işlettiğimiz gibi websitelerine de yerleştirdim. Ancak, tüm çabama rağmengrubumuz henüz 26−27 üye civarındadır. Sizin gibi Ülkefedaisi, Gönül Adamı değerli hocalarımızın katlatan ve fiilenüyeliği ile grubumuzun arzuladığımız yönde gelişeceğine

Page 269: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

inanmaktayım. Esasen çok değerli olduğunu bildiğimvaktinizden birazını alabilip sizi aramızda görebilirsek vegüncel konularda değerli yorumlarınızı alabilirsek ne mutlubize diye düşünüyorum. Grubumuza üye olmakiçin............dan bir e−mail adresi almanız ve bu adres ileüye olduktan sonra dilediğiniz e−mail adresine üyeliğiniziyönlendirmeniz mümkündür.

İçten saygı ve sevgilerimi sunar, bizleri gururlandıranbasanlarınızın devamını dilerim.

*** Sayın Oktay Hocam, Ben Turgutlu Fen Lisesi 1.sınıfında okumakta olan bir öğrenciyim. Yazdığınız HedefTürkiye ve hayatınızı anlatan Türk Aynştaynı OktaySinanoğlu kitabını okudum ve görüşlerinizden çoketkilendim. Benim sizden ufak bir isteğim olacak örütkuramınız, Çözgen−iter kuramınız, Kimyayı yemdenanlatan ve Amerika'da bir lisede öğrencilere anlattığınızkuramınızla ilgili biraz bilgi. Fen lisesinde okuduğumuz içinmezun olmak için Fen derslerinden veya Matematikten birproje yapmamız gerekiyor. Fen liselerinde genelde bu işbaştan savma yapılıyor ama biz birkaç arkadaş olarak öyleyapmak istemiyoruz. Bu sebeple sizin kuramlarınızla ilgilibilgiye ihtiyacımız var. Çok Teşekkürler. Sevgiler.

** * Sayın Hocam Sinanoğlu

Ben, Mass. Insti. Tech. hocalarından Wıener PhD öğrencisive hocası ile 1. S yıl çalışma fırsatı buldum. Buçalışmamdan iki adette patent başvurusunu USA da yaptık.Buraya şubatta geldim ve ders vermeye başladım. Bugün,veri iletimi dersimin final günü. Dekan, yardımcısı dekan,yanlarına bir de asistan alarak sınıflarda PKK' lı arar gibibaşı otlu çocukları arıyorlar. Üstüne üstlük, kapılarda buncagüvenlik görevlisi varken, bu işi yapma bizi kullanacakkadar adi şekilde yapmaktadır. Harward ve MİT gibi okulada bu gibi şeylerin ne kadar gülünç olduğunu anlatmamagerek var mı bilmiyorum. Biz hoca mıyız, yok bu hırsızlarsoysuzlar tayfasının finoları mıyız, hocam? Tabi, karar

Page 270: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

verdim hoca olduğumu hatırlatırım kendilerine. Türk milletigarip kalmışken öz yurdunda hocam. Bunları gittiğiniz TVyerlerde açıklayınız.

Saygılarımla 11 Haziran 2002 *** Merhabalar hocam...

Düşünün adamlar kendi işyerlerinde müdür ve müdüryardımcısı ikisi de TÜRK ve Türkiye'de aralarında İngilizcekonuşuyorlarmış çoğunlukla :(( durum içler acısı. Lisedehazırlık okut, sonra üniversiteyi kazan orda da hazırlık okut,öğrencinin 2 yılını ye gitsin.

Nasıl bir mantık anlamıyorum nasıl düzelecek hocam nasıl?Azeri hocalar var üniversitede adamlar Azeri öz ve öz Türk,ama maalesef ingilizce konuşuyorlar bizlerle vebaşkalarıyla. Böyle bir anlayış nerde olur ya?

Hocam, gidiyorum kütüphaneye işte olasılık veya başkabilgisayar dallarında araştırmalar yapmak istiyorum, inanırmısınız kitapların % 80'i İngilizce, Gören Londraüniversitesinin kütüphanesi sanır.

Ve de üniversitelerdeki maaş al ve yat psikolojisi. ..

Ben, kendi adıma işte uğraş olsun, meraktır, zevktir, vakitgeçirmek olsun diye üniversitenin web sitesini yapıyorum(asp + phpc gibi konularda bilgi edinmek ve de geliştirmekamacıyla. Ve de ücret siz. Ama maalesef üniversiteninparalı web masterleri rahatsız oluyor Taş koyuyorlar. Nediyeyim ya ben böyle anlayışa bıktım artık:((. Ne biçiminsanlar bunlar, hadi İngiliz olsalar Fransız olsalaranlayacağım, hepsi Türk. Bu ülkenin üniversitesigiriyorsunuz ilk giriş İngilizce, Allahım ya sankiAmerika'dayız, önce İngilizce içerik eğer dilersek Türkçeiçeriğe geçebiliyorsun. Ne yapayım hocam, yol gösterin.Kafam karışık hevesim kaçıyor. Boğuluyorum lütfen, birazyardım:( Ellerinizden öperim.

Page 271: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

13 Haziran 2002 * * + Sayın; Oktay Sinanoğlu İktisatFakültesi mezunuyum. 14 yıldır özel bir fabrikadamuhasebe ve finansman müdürü olarak çalışıyorum. Bende basan trenini erken yakaladım. Yüksek lisans yaparken23 yaşında müdür oldum. İş tecrübem ise yalnızca yükseklisans sırasında yaptığım l, S yıllık muhasebe bürosundakistajımdı. Kitabınızı okurken farkına vardım ki lise yularımdaneredeyse, Türkçe derslerinde dahi matematik ile ilgiliörnekler veriyordum. Kitaplarınızı tesadüfen okumayabaşladım. Ya da okumam gerektiği için bu tesadüfgerçekleşti. Her neyse, "Hedef Türkiye" adlı kitabınızabaşladım, sanki benim düşüncelerimi anlatıyordunuz.Osmanbey ya da diğer alışveriş merkezlerine gittiğimdesanki kendimi başka bir ülkede gibi hissediyordum.Neredeyse bütün mağazalardaki ürünlerin üzerindekocaman İTHAL yazısını görünce kahroluyorum.

Eskiden tanımadığım insanlarla konuşmamayı tercihederdim ama, artık dayanamaz oldum ve mağazalara giripniçin ithal yazdıklarını sorar oldum. Sonuçta ekonomidenyakınıyorlardı ya da krizden ağlaşıyorlardı. Eğer değersiz,kalitesiz ürünleri sırf yabancı diyerek getirip buradasatarlarsa daha da fakirleşeceklerini ve ağlanma haklarınınolmadıklarım söyler oldum, (en son olarak dün akşamMigros Alışveriş merkezinde sebze meyve bölümünde ithalelma, ithal erik, armut vs. görünce yine isyan ettim. Tabi kikayganlar rahat yaşayanlar, istihdam edilenler ithalatyaptığımız ülkelerin insanlarıydı) Onların cevabı da belkionların açısından haklıydı. Eğer ithal yazmazlarsasatamadıklarını, halkın ithal mala özenti duyduklarınısöylüyorlardı. Ne yazık ki halkımızda sırf yabancı diyemilyarlarca $'ın yurt çıkmasına aracılık ediyorlardı, kendifakirleşmelerini hızlandırma pahasına Sonuçta ben debazen ithal ürün kullanıyorum ya da giysi ayakkabıalıyorum. Ama ithal olduğu için değil, almam gerektiği içinalıyorum aynı değerde alternatifini bulamadığım için (buarada, her ne kadar Türkçe sözcükler kullanmaya çalışsamda ne yazık ki bazı kelimeler sanki Türkçe imiş gibi dilimizegirmiş). İnanın bazen markette yere çöküp yerli ürün

Page 272: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

anyonun ne yazık ki ithaller yerlilerden daha fazla.

Daha sonra, "Bye−Bye Türkçe" kitabınızı okumayabaşladım.

Sanki sürekli rahatsızlık duyduğum huzursuz olduğumkonular bilinç üstüne çıkmış gibi oldu. Sanki benimduygulanma, düşüncelerime tercümanlık ediyormuşsunuzgibi hissettim. Evet, ne yazık ki bize aşağılık duygusunuempoze ediyorlar, ana okullarını bile İngilizce yapmayaçalışıyorlar ve aileler farkında olmadan bununlaövünüyorlar.

Kardeşimle bir taksiyle eve dönerken sizin kitabınızdanbölümleri ona anlatıyordum. (Bu arada, biz aile boyuyabancı mağaza isimlerine yabancı dil kullanımına karşımücadeleye başladık Tabi ki yalnızca eleştirebiliyoruz veçevremizdeki insanlara bu şekilde sömürge gibi yaşamaktaolduğumuzu gittiğimiz hiçbir Avrupa ülkesinde böyleyabancı mağaza isimlerine rastlamadığımızı dolarödemelerini kabul etmediklerini kendi ülkelerinin parasındanbaşka para kabul edemeyeceklerini söylediklerinianlatıyoruz. Sizin de belirttiğiniz gibi yabancı dil öğrenmeyekarşı değiliz, yeğenimi koleje göndermedik ama haftasonlan İngilizce kurslarına gönderiyoruz ve elimizdengeldiğince Türk değerlerini vermeye çalışıyoruz. Babamınemekli öğretmen olması işimizi kolaylaştınyor). Taksidenineceğimiz sırada kardeşimin Türklükle ilgili bölümükonuşuyorduk, ben de yabancılara övünerek Türkolduğumu söylüyorum derken, taksi şoförü hışımla arkayadönerek; "Siz hangi örgüte üyesiniz, Türkler hiçbir şeyyapamaz Avrupa birliği bize demokrasi öğretecek, insanhaklarını öğretecek. Türkler tarih boyunca hiçbir şeyyapamamışlar. " diye konuşmaya başladı. Kısaca, tarihidoğru kitaplardan okumasını bölücü örgütlerin kitabındanokuduğunda farklı tarih bulacağını temizliği, demokrasiyiTürklerin Avrupa'ya öğrettiğini Vatikan da bulunan işkencemüzesini, Malta zindanlarında insanlara yapılanişkencelerin temsili mankenlerini, Roma Pompei de

Page 273: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

kölelerin küçücük çocukların püsküren lavlarla taşlananzincire bağlanmış cesetlerini araştırmasını söyledim. Yakıntarihte yaşanan Yahudilere soykırımı ve bu soykırımıyalnızca seyreden içsancü(?), demokrat(?), gelişmiş(?)Avrupa ülkeleri. Diğer yanda ise, geri kalmış(?), barbar (?)Türkler ölümü göze alarak bütün güçlerini zorlayarakTürkiye Cumhuriyeti kimliği taşıyan, neredeyse bütünYahudileri tek tek toplama kamplarından alarak Türkiye'yegöndermişlerdir. Bizim tarihimizde utanacağımız bu şekildekatliamların soykırımların yaşanmadığını söyleyerek indikarabadan. İşin açıkçası, biraz çekindik bu şoförden PKKsempatizanı olabilir, daha sonra zarar verebilirdi.

Ne yazık ki, bunun gibi bir yığın olaylar yaşanıyor. İnsanlarTürklüğünden utanır hale getirildiler. Sanki Türklük bir vebamikrobu gibi. Türklüğü ve Türkiye'yi kötüleyerekyükseleceklerini Avrupalılar tarafından takdir edileceklerinisananların nasıl alçaldıklarını da gördüm. İngiltere'de birdurakta kardeşimle otobüs beklerken İngiliz bir bayanbizimle sohbet etmeye başladı. Sansın, renkli gözlüolduğumuz için genelde. Türk olduğumuza inanmıyorlar yaAlman ya da İngiliz sanıyorlar, hatta bazen ileri giderekmutlaka soyumuzu araştırmamız gerektiğini mutlakasoyumuzun Alman olduğunu söyleyenler bile çıkıyor. Benseövünerek soyumda biç yabancının olmadığını, soyağacınınOrta Asya Türklerine dayandığını söylüyorum. Yine benzerbir sohbeti yaparken durakta esmer, silik ne yazık kiaşağılık duygusu içinde olan "Kadının Adı Yok" kitabınıanımsatacak tipte bir kadın çekinerek yanımıza geldi."Türkçe konuşuyorsunuz, siz Türk müsünüz?" diye sordu(arada bir kardeşime Türkçe bir şeyler söylüyordum).

Evet diye söyleyince kan çektiğini memleketini çoközlediğini onunla

1−2 saat konuşmamızı istedi. Niye memleketi olanAdana'ya gidemediğini sorunca iltica ettiğim o nedenledönemediğini söyledi.

Page 274: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Yani, Türkiye'yi, Türklüğü kötüleyerek, aşağılayarak oradaoturma izni almıştı. Türkiye de onuruyla başı dik yaşarkenburada kendisi a şartlanmaktaydı dışlanmaktaydı Yine deÜzüldüm, kendisine Kürt demelerine rağmen onlar da Türkidi ve onun şahsında Türklük aşağılanmaktaydı Geçte olsaumarım gerçekleri anlayabilmiştirÇünkü, biz övünerekgururla Türk olduğumuzu söylediğimizde ve Türk değeryargılarına göre davrandığımızda onlara yapılanın aksinebize saygı duyuyorlardı. Kısa bir not yazmak içinbaşlamıştım oldukça uzun bir yazı oldu. Ne yazık ki çoğuinsanla bunlar paylaşılamıyor. Nasıl paylaşabileceksiniz ki(gecen hafta tatil köyünde jyi eğitimli olduğuna inanan ikigrup Türk konuşurken, nüfus cüzdanımızda Türk yazmış,Müslüman yazmış ne fark eder cebimizde para olsunAvrupa birliğine yeter ki girelim gerisi önemli değil diyekonuşursa ya da Robert koleji mezunu bir bayan, Sinanoğlukendisi de Amerika da okumuş olayları abartıyor kendisi herolanaktan faydalanırken başkalarına siz yapmayın diyor,kolejlerin kapatılması Türkiye'ye ihanettir diye konuşuyorsa)insanlarımız yalnızca paraya hedeflenmişler, neredeyseparaya tapıyorlar. İnsanlarla neredeyse konuşamıyorsunuzbile. Hepsi kısa dönemdeki çıkarlara odaklanmış bugünükurtarmak için yarınları ülkeyi yok ettiklerini anlamak bileistemiyorlar.

Özeleştiri olayı sanki bizim için geçerli değil. Çünkü, herkesbozuk düzenle bir şekilde bütünleşmiş çıkar sağlamayaçalışıyor. İstanbul'un büyük bir kısmı kaçak binalardanoluşuyor, büyük çoğunluk, şirketler, fabrikalar, işçiler,köylüler kaçak elektrik, su kullanıyorlar. Sirketler sigortasızişçi çalıştırıyor. Rüşvet konusu ise inanılmaz boyutlarda.

Sonuçta Türkiye'de istihdamın kamu ağırlıklı olduğunudüşünürsek rüşvetin ne kadar büyük boyutlu olduğunuanlayabiliriz. Sirketler zarar ettik diye tek kuruş vergiödemezken her nasıl oluyorsa barlarda lüks otellerdeharcayacak para buluyorlar ya da milyonlarca dolarlıkdüğünler, davetler verebiliyor. Halka sorduğunuzda teksuçlu iktidar kendilerine bakan yok herkes devlet bize

Page 275: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

yardım etmiyor diyor, peki siz devlet için ne yapıyorsunuzdediğimizde cevap yok. Dürüst insan siyasete atılacak olsaonu destekleyen çıkmaz ki halk gecekondu affınıçıkartacak, torpille işe alacak, maddi çıkar sağlayabileceğiinsanları seçiyor. Buzdolabı televizyon araba para iş verenpolitikacıları istiyor.

Bu kadar ekonomideki kaçağı hesaplarsak kişi basma milligelirin Açıklanan resmi rakamların çok üzerinde çıkacağıgerçektir. Ama umutsuzda değilim çünkü bunca çirkinlikleriniçinde bir yığın güzelliklerde yaşanıyor ve ben genlerimizede güveniyorum her ne kadar karıştıysa da.

Yalnız bazen üzülüyorum çünkü, insanlar bu konulankonuşmaktan sıkılıyor size de sıkıcı konular konuşan, ukalainsan gözüyle bakabiliyor, (bu arada televizyon radyogazete olayı da ayrı bir yazı konusu olurdu eğitimsizinsanları cehaleti ön plana çıkararak halkı zehirliyorbaşkalarının kültürlerinin insanlarımıza sırıngalıyorlar.

insanlar, belirli süre için kişisel çıkarlar uğruna ülkeyi yoketme çalışmalarına ara verebilseler, inanın Türkiye düzelirne IMF'ye ne de Avrupa Birliğine ihtiyacımız kalır. Kısa birhesap yapılabilir Vergi Dairesi çalışanları rüşvet almasalarşirketler gerçek vergilerini öderler; gümrükçüler rüşvetalmasalar kaçak ithalat ve ihracat önlenir.

Polisler rüşvet yemeseler kaçaklar hırsızlıklar önlenir;bankalar rüşvet almasalar hortumlamalar banka içiniboşaltmalar kalmaz, insanlar kaçak elektrik sukullanmasalar bizler daha ucuza kullanabiliriz, halk kaçakbinalar yapmasa daha güvenli yaşayabiliriz.

Sirketler karlarını doğru gösterseler, çalışanlarının vergi vesigortalarını ödeseler vergi oranlan düşer. Sonuçta bunlarıyapanlar bizim insanlarımız diğer ülkelerin insanları ya dauzaylılar ya da nüfusa göre küçük bir oranı teşkil edensiyasiler değil çünkü toplum dürüst olursa sahtekarpolitikacıları yaşatmaz, insanlara bunu anlattığınızda halkın

Page 276: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

yaptığının küçük olduğunu, asıl büyüklerin onların deyimiylegötürdüğünü söylüyorlar ve hala farkına varamıyorlar kikendilerinin aldığı o küçük paralar sayesinde diğerleribüyük götürüyor. Ya da sahtekarlığın 1,000,000 de bir;l,000,000,000,000.da bir. Çünkü l,000,000.−luk sahtekarlıkyapan birinin 1,000,000,− olanağı olduğu için bu kadaryapıyor. Eğer, daha fazla olanağı olsaydı demek ki dahafazla yapacaktı. Kötü kötüdür. Ve diğer savunmamekanizmaları ise, herkes yapıyor ben aptal mıyım ya daeğer herkes yaparken ben yapmazsam yaşama şansımkalmaz, gibi cümlelerin arkasına sığınıyorlar. Benyapmıyorum ve bilebildiğim kadarıyla bugüne kadar halkdilinde haram denilen şeyi yemedim ve dürüstlüğümdenödün vermediğini halde yaşıyorum. Yükselmek için kimseyiezmedim, beni geçerler endişesiyle insanlardan bilgimigizlemedim.

Tam tersine benim yetiştirdiğim insan beni geçiyorsa benbaşarılıyım düsturunu kendime örnek aldım veelemanlarıma her şeyi öğretmeye çalıştım ve yaşıyorumhem de benim yasam düzeyimi tutturmak için bir sürüinsanın özendiği şekilde. Sonuçta ben de öğretmenemeklisi bir babanın kızıyım. Zengin bir aile değil, normalyaşam standartları olan bir aile. Ama eğer siz dürüstçeyaşıyorsanız mutlaka bir çözüm buluyorsunuz tabii kiburada şans da önemli. Doğru zamanda doğru insanlarlakarşı

314.

lasmak. İSTE BU DÜRÜSTLÜK DUYGUSUNU KENDİÖZÜMÜZE DÖNME DUYGUSUNU İNSANLARIMIZANASIL VEREBİLİRİZ.

Çünkü, ben karşımdaki insanı değiştiremem ya da değişipdeğişmediğini bilemem. Ama, kendimi değiştirebilirim. Bendeğiştiğimde diğerleri de değişecektir. Çünkü herkesdiğerlerini örnek gösteriyor diğerleri birer bire değiştiğindekötü örnekler de azalacaktır. Yazdıklarıma göre beni aşın

Page 277: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

milliyetçi, Türkçü biri sanabilirsiniz. Hayır, değilim tamtersine demokrat hatta devrimci biriyim. Halkların ülkelerinbirlikteliğine inanıyorum ama eşit koşullarda ve sömürgetürü ilişkilere dayanmadan tek taraflı değil, karşılıklıbirliktelikler. Lise yıllarımda aşın sol bir örgüte ilgi duyarakgöz altına bile alınmıştım ama yabancıların ve bir kısımbizim insanlarımızın Türkiye' yi yıpratmak için bizi maşaolarak kullandıklarını çok çabuk görebildim ve ayrıldım. Buarada, Türkiye aleyhine hiçbir faaliyette de bulunmamıştım.Benim anladığım devrimcilik o değildi.

Sizin kitaplarınızı ulaşabildiğim herkese öneriyorum.

Olanaklarım elverdiğince maddi durumu iyi olmayanlara dahediye etmeyi düşünüyorum. Yayınevini arayarak ne kadarindirim yapabileceklerini sordum % 25 indirimuygulayabilecekler.

Alabildiğim kadar alıp özellikle lise ve üniversite (halaEvrenkent kelimesine alışamadım) öğrencilerine hediyeedeceğim. Yalnız çekindiğim konular var. Kitabınızda siyasidüşüncenizin olmadığını yani ülkücü, Fethullah Gülenci yada dinci, irticacı ya da diğer partilerden (benim için ANAP,DSP, DYP vs. olması da önemli değil, oy verecek partininolmadığım düşünüyorum) olmadığınızı anladım sizinaldattıklarınızdan. Umarım yanlış anlamamışımdır.Düşünce yapımı kısaca belirttim. Sizin kitabınızı hediyeettiğimde yada önerdiğimde içimin rahat olması gerekir. Neyazık ki Türklükten bahsedilince insanların aklına yaülkücülük ya da Turancılık geliyor, geçenlerde gazetedeyazıldığı gibi birisi kürdüm demiş diğeri lazım, Türküm diyesöylenince sen milliyetçisin ırkçısın diye suçlanmış.

İnsanlarımızın bir an önce sizin yazdıklarınızın farkınavararak, geç kalmadan toparlanmaları umuduyla iyi günlerdiliyorum.

Saygılar 5 Temmuz 2002 ***

Page 278: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Oktay Bey, "Bye−Bye Türkçe" ve "Hedef Türkiye" adlıkitaplarınızı okudum. psikologumun deyimiyle hiç kimseninsöyleyemediklerini açık ça söyleyebilen birisiniz, ben............ Askeri Lisesi'nde okuyorum 3.

sınıf öğrencisiyim, açıkçası sizi tanıyana kadar İngilizmuhiplerinden biriydim hatta okuldaki en ateşlitaraftarlarındandım ama fikirleriniz beni ölesiye değiştirdi kiBUNA ben bile inanamadım! inşallah her Türk çocuğubunları sizin kitaplarınızdan veya bir yerden (yeter ki olsun)öğrenir, kafamıza sokulan her şey yalan, aslında bazenaklıma geliyordu ama bunca kişi yanlış düşünüyor ben midoğruyum saçmalama ... diyordum kendime. (...) Türkçocuğuna bu cesareti verecek sizin gibi değerli insanlar...

27 Haziran 2002

*** Sevgili Gönül dostum, Gönül yoldaşım, babam OktaySinanoğlu; Size nasıl hitap edeceğimi bilemiyorum şu an.Sizi, yüreğime nasıl sığdırdığımı, daha doğrususığdıramadığımı kelimelere dökmem imkansız. İki kitabınızıokuduğumdan beri ruhum acılar içinde kıvranıyor. Herzaman milletimin üzerinde oyunlar oynandığının farkındaoldum. Ama, işin ciddiyetinin bu kadar vahim olduğunubilmiyordum. İkinci Kurtuluş Savaşını başlatmışsınız.

Benim bu savaşın dışında kalmam mümkün değil. Benimsülalemde Kurtuluş ve Çanakkale Savaşlarında hayatinifeda etmiş 3 şehidim (benim bildiğim 3) var. Benim onlarave Atatürk'e borcumu ödemem için elimi, gövdemi hangitaşın altına sokmam gerekiyorsa oraya sokarım. Ciğerimikaybettiremediler, ben buradayım ve her şeye nazının.Lütfen bana bu konuda bir yol gösterin. Anayasaya aykırıİngilizce eğitim konusunda hangi mahkemeyebaşvurabilirim? ve benim gibi sıradan bir vatandaşbaşvurabilir mi? Neler yapmam gerektir, hepsini benkendimde araştırır öğrenebilirim, ancak artık vakitkaybetmek istemiyorum. Ben, 35 yaşında 2 kız çocuğuannesiyim. Kızlarımın, ilerdeki torunlarımın Avrupa'nın

Page 279: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

ABD'nin uşağı olmasını istemiyorum. Türk'üm ve Türkkalmak istiyorum.

Çocuklarımı da bu duygudan mahrum bırakamayacaklar.Cevabınızı dört gözle bekleyeceğim. Sonsuz Sevgilerimle21 Haziran 2002

*** Saygıdeğer Oktay Bey, iyi günler, Sizin ve ailenizin iyiolmanız dileklerimle mektubuma başlamak istiyorum. Sizeyazmayı son birkaç aydan beridir her şeyden çokistemekteydim. Üzülerek söylemeliyim ki hayatımda sizdensadece iki ya da üç ay kadar önce haberdar oldum. Bunedenle çok öfke duyduğumu belirtmem gerekir (kimekızacağımı bilemedim, kendime mi yoksa başkalarına mı?), çok seneler evvel sizden haberdar olmuş olmayı isterdim.Sanırım o zaman bir inşaat mühendisi değil, sizin birmeslektaşınız olarak yazıyor olurdum bu mektubumu.

Size iletmek istediğim konulara öncelik vererek başlıyorumbu mektubuma. Bu nedenle kısa yaşam öykümemektubumun sonunda yer ayırdım. Tesadüf eseri,Kayseri'deki evimizde bulup Londra'ya getirdiğim ErnestBorek'in "İçimizdeki Atomlar" adlı 1961 basımı kitabınıokuyordum, bilgisayarımda sizden bahseden bir mektupaldığımda. Hemen araştırma yaptım ve üç kitabınızıbuldum, en kısa yoldan edinip her birini zevkle okudum (vetüm çevremle paylaşmaktayım). Sizin görüşleriniz ilekendiminkiler arasında büyük benzerlikler gördüm.Görüşleriniz benimkileri kapsıyor ve daha bir çok eklentilergetirip derinlik kazanıyor. Bilimsel çalışmalarınızın yanındabu konularda ne kadar çok çalışmış olduğunuzu hayranlıklaokudum ve çok gurur duydum sizinle. Ben ne yazık ki sonyedi senedir Londra'da çalışmaktayım, ve bumedeniyetlerin zihniyetlerinin ne olduğunu az çok anlamışidim. Görüyorum ki siz, bu medeniyetlerin zihinlerini birröntgen filmi gibi görebilmişsiniz. O kadar güzel ifadeetmişsiniz ki eksik bir şey kalmamış. Okurken teslim oluyorinsan yazdıklarınıza.

Page 280: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Her kelime bir mantık zincirine bağlanmış muhteşemgörüşleriniz ve ifadeniz var. Okullarda ders kitabı olarakokutulmalılar kanısındayım (Milli Güvenlik derslerindeörneğin). Benim buradaki yaşantımı ferahlattınız bir nebzeolsun. Kendime olan saygımı yenilediniz, sağ olun.

Fakat, gözümü öyle açtınız ki derinden bir endişe içindebuluverdim kendimi. Bazı konulan farkediyordum, örneğinEvliya Çelebi'nin Seyahatname eserinin Türkçe baskısınıbulamıyorum, Hitler'in kitapları bile Türkçe olarak sokaksatıcılarında satılırken. Bunu senelerdir söylenirim. Ayrıcademir yollarımızın ihmal edilmesini de kabullenilmezgörmekteydim. İstanbul−Ankara arasında henüz hızlıdemiryolu yapılmadan otoyol yapılmasını büyük bir utançabidesi olarak görmekteyim. Mevcut demiryolu batlarımızınyandan fazlası 1940'dan önce yapılmıştır, kabullenmesi güçbir gerçek. Çok önemli olan ve benim göremediğimşuymuş; bütün bunlar birbirlerine başlı konularmışmeğerse, sayenizde bağlantıyı kurabildim. Aklıma birsınama yapmak geldi. Milli Eğitim Bakanlığının örütbağsayfasına girdim, milli ve batı klasiklerinin adetlerini kontrolettim. Evet, başlangıçtan da tahmin ettiğim gibi, 31 milliklasiğimize karşılık 76 adet batı klasiği halkımızdantoplanan vergilerle basılıyordu. "Bu oran en az bunun tamtersi olmalı değil raidir? Burada da bitmiyor aslında, kim bilirbu milli ve batı klasiklerinden kitap başına kaçar baskıyapılıyordu? Halkımızdan toplanan vergilerden bizim EvliyaÇelebi'nin Seyahatnamesi (her ne kadar roman olmasa da)nasibini alamamıştı maalesef.

2000 yılının Haziran ayında naçizane bir çabam olmuştu ilkkez. Kısaca anlatmak istiyorum, işyerinden ücretsiz izin alıpülkeme bir faydam olması amacı ile elimde bir yığın dosyavs. ile Ankara'ya gittim. Üç konu vardı görüşmek istediğim.

1−Orman Bakanlığı: Genel Müdür Muavini ile görüşüp, hızlıbüyüyen bir araç türü (Pavlonia) ile ilgili hazırlamış olduğumbir ön araştırmamı anlattım. Bununla ülkemizde çok genişçaplı sanayi ormancığı çalışmalarının yapılmasını

Page 281: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

amaçlıyordum, Yeni Zelanda'da yapıldığı gibi. Biz bunuzaten biliyoruz bu araç bizim ülkede yaramıyor dediler vs...

2−Ardından, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nda aynıdüzeydeki ve teknik elemanlarla görüştüm. Büyük rüzgartürbinleri ile elektrik üretip bununla yeryüzü şekilleri uygunolan şehirlerimizde elektrikli hafif demiryolu şebekelerikurup, halk ulaşımı sağlamayı hedefleyen bir diğer önçalışmamı sundum. Kayseri, Konya gibi ova şehirler bu türçalışmalar için biçilmiş kaftan. Bununla örnek şehir projesibaşlatmayı ve giderek yurdun müsait olan tüm şehirlerineyayılmasını hedef çizmiştim. Üstelik bu rüzgar türbinlerirahatlıkla ülkemizde üretilebilecek çok basit bir tekniktirdeğil mi?

Bisiklet dinamosu ile aynı kanunlarla çalışmaktadırBuradaki yetkili kişiler bana, gidip belediyelerle görüşmemtavsiyesinde bulundular.

Zaten, rüzgar türbinleri ile elektrik üretimi konusunda yapişlet devret tarzın da ihaleler açtıklarım ve ihalelere yabancıfirmaların katıldıklarını söylediler vs....

3− Daha sonra, Devlet Hava Meydanları ve Limanlar GenelMüdürlüğü ve T.C.D.D.'na gittim. Daha başka ülkelerdeyapılmış örnek köprülerin bilgilerini sunup hali hazırdakiİstanbul Boğazı'nı geçen köprülerimizi güçlendirip ortakısımlarına hafif demiryolu bağlantılarının eklenmesiçalışmalarının başlatılmasına ve bunun mümkün olupolmadığını araştırma çalışması başlatmaya gayret ettim.Bana D.H.M.L.da Marmaray (boğaz tüp geçidini kapsayantaslak) çalışmalarından bahsettiler. Ayrıca da demiryolunaağırlık vermek isteyen bir bakanın bazı çevrelerce ölümletehdit edildiğinden bahsettiler....

Sizin çok iyi bildiğiniz şeyler bunlar değil mi? Hemen hemenhep aynı yüz karşıladı beni nereye gittiysem. Görevlerigereği bu iş nasıl yapılabilirdi değil, niçin yapılamazıispatlamaya çalıştılar bana Anlatacak daha başka

Page 282: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

çalışmalarım da oldu ama konuyu uzatmaktan başka bir işeyaramayacaklar. Sonuçsuz bir şekilde Londra'ya geridöndüm, ama tecrübe oldu. Ben bazen çevremde birşekilde ülkesine yardım etmek isteyip de bu gibi durumlarlakarşılaşan vatandaşlarımızı görüyorum. Hayal kırıklığıoluyor doğal olarak. Ama beni asıl rahatsız eden, bazıkişilerin bu birkaç kişiye aldanıp tüm ülke insanlarımızı aynıkefeye koymalarıdır. Bunun aksine, ben sürekli ne olursaolsun ne derlerse desinler, ne yapmazlarsa yapmasınlar bubenim ülkem, insanlarımız bizim insanlarımız çalışmayadevanı fikir geliştirmeye devam düşüncemi aynı şekildemuhafaza etmeye gayret göstermekteyim.

Her ne kadar bu fikrim devam etse de, itiraf etmeliyim kikişisel olarak verdiğim savaşı bazen kaybetmek üzereolduğum hissine kapılmaktayım. Gördüğüm kadarı ilehalkımızı yönetenler ülkemizi 5−10 sene içerisinde yokedecekler, bunun için çalışıyorlar.

Avrupa Birliği diye tutturmuşlar, her şeyimizi feda etmeyehazır bir görüntü sergiliyorlar. Benim gençlik yıllarımda tümulus GAP bitecek ülke refaha kavuşacak masalları ileuyutuluyordu, GAP bitti, dünyanın parası harcandı, artıkbunun hesabını bile soran yok. George Soros bugünlerdebol bol ekenek almaktaymış o bölgelerden. TopraklarımızıBabalarının tarlası gibi satanlardan bunun hesabım soranvar mı acaba? Bir noktadan sonra toparlamamız çok dahazor olacak, neredeyse imkansızlaşacak, ödünler verdiktensonra (ör. azınlık dillerinde yayın lar vs.) bu haklan da gerialamayacağız. Bugün Salı Pazarında "Ne Mutlu Türküm"diye bağıran adamı öldürürlermiş. Çünkü Kürt maf yasınınelindeymiş tamamen. Bunu bana .... Caddesindemuayeneha nesi olan Dr. ...........söyledi. Akıntıya karşıkürek çeken sizler bizler sanki bu akıntı ile sürüklenmektenkurtulamıyoruz düşüncesi hakim oluyor zaman zaman. Bubeni çok rahatsız ediyor, ümitsizliğe kapılmak istemiyorum.Hayatim boyunca sağlık konularında (rahmetli ablam veannemin hastalık dönemlerinde) kabullenmek zorundakaldığım çaresizlik duygusunu şu günlerde yoğun bir

Page 283: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

şekilde ülkemle ilgili hissetmekteyim. Vatanımız eldengidiyor, ne yapacağız? Sizin "Bir New York Rüyası"kitabınıza başladığınız gibi ben de bir rüya görüyorumbazen. Siz ülkemizi yönetiyorsunuz, elinizde tüm yetkilervar. Ben de huzur ve mutluluk hissediyorum, ülkemiz en aziki yüz sene daha bağımsızlığını idame ettirebilecek diye.Mutluluktan uçuyorum ki, halkımı z saygınlığına yenidenkavuşacak diye. Bilim ve teknik konularında sözü geçenileri milletlerden bir tanesi de biz olacağız diye. Kızım vediğer çocuklar ülkelerinde yaşayıp, güzel huzurlu bir şekildeeziklik duymadan, gönül rahatlığı içerisinde hayatlarınısürdürebilecekler, gelecekten beklentileri olacak diye.Ülkemiz turizmle kalkınacak, futbolla tanınacak gibi,halkımıza böyle saçma görüşler aşılanmayacak artık diye.Artık halkımız nerede turist görürse "hellooo" diyebağırmayacak diye. Ama bir de uyanıyorum ki o hissi tarifetmem mümkün değil....

Ne yapmamız lazım? İnsanda gönül olması gereklidiyorsunuz. Sizin bunu demekle ne demek istediğinizi çokiyi anladığımı sanıyorum. Peki şu anda ne yapmamızgerekli? Nasıl olacak ülkemizin kurtuluşu, bu dahili ve haricidüşmanlardan nasıl arındıracağız masum halicimizievlatlarımızı. Bazen en basit şekilde bir parti mi kurmalıacaba diye düşünüyorum. Sonra anlamsız buluyorum bukurulu düzenek içerisinde böyle bir çözümü. Ama bireyleryapmalı sırf konuşmamla olmaz diye aklıma geliyor, inanın,sizin Oktay Sinanoğlu kitabınızdan 500 adet alıpmilletvekillerine dağıtmayı dahi düşündüm. Daha sonrasonuçlarından korktum. Bir kısmı, hatta belki de pek çoğusizin fikirlerinizden rahatsız olup, sizi hedef yapabilirlerhayatınıza zarar verebilirler diye. Tam bir şaşkınlıkiçerisindeyim.

Çalışmalara devam ama bilinmesek daha iyi olurdüşüncesinde olabi lirsiniz pek çok haklı sebeplerden ötürü.Anladığını kadarı ile son zamanlarda görsel ve yazılıbasında daha çok konuşmaya başlamışlar sizin hakkınızda,memnun oldum, bir yandan da düşünceliyim. Bu arada

Page 284: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

henüz bir ay kadar önce Kayseri'de konuşma yaptığınızıöğren dim (Sayın ................... 'ndan). Orada olabilmeyi çokisterdim.

Size yazmamın ana amaçlarından bir tanesi, acaba birliktebireyler yapabilir miyiz sorusunu sormaktır. Çevremizde iyitanıdığımız, (hükümette veya değil) bize yardımcıolabilecek kimler var bir muhasebesini yapıp bir takımtasanlar hazırlayabilir hedefler çizebilir miyiz? örneğin,şehirlerimizde teşkilatlansak nasıl olur bu?

YÖK ve Milli Eğitim Bakanlıkları değindiğiniz gibi çok önemlidevlet müesseseleri ama nasıl bunlar ülkemizinbütünlüğünü sağlamayı amaç edinmiş kurumlar halinegelecekler, bir çalışmamız olabilir mi? Türkçe eğitimizorunluluk haline getirmeyi nasıl sağlayabiliriz, yaptırımcıyöntemler düşünüp geliştirilebilir mi?

Acaba bir parti kuralım mı siz ne düşünürsünüz? Keşkeöyle bir düzenek kursak ki bu niyeti bozuk zümrelerinoyunları tutmasa, ne yapsalar çalışmalarımızıengelleye−mesek, bu uğurda harcadıkları zaman veparalan boşa gitse, ur gibi bizler yayılsak onlar değil. Bukonulardaki görüşlerinizi herşeyden çok merak etmekteyim.Bu sorulan sorarken de farkındayım, nasıl olur da dahaönce hiç tanımadığınız bir kimseyle bu konulan tartışıpcevap yazabilirsiniz diye. Beni elbette tanımıyorsunuz fakatiçinde bulunduğum şartlar içerisinde size samimiyetimi nasılispatlayabilirim bilemiyorum.

Olmazsa yüz yüze görüşmek için belki Ağustos ayı iyi birzaman olabilir. Biz 14 Ağustos tarihinde tatil için istanbul'ageleceğiz, Ankara'ya gelmek benim için hiçbir sorun teşkiletmez, yeter ki siz müsait olduğunuz bir zamanı banabildirin (Sn. ....'e sizi sormuştum, İstanbul ve Ankaraarasında gidip geldiğinizden bahsetmişti).

Zamanınızı ayırıp bu mektubumu sabırla okuduğunuz içinsize çok teşekkür ederim. Sizinle temasta olmanın benim

Page 285: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

için çok anlam taşıdığım bilmenizi isterim. Pencereden içerisüzülen güneş ışınlan gibi aydınlatanız hayatımızı,onurumuzu tazelediniz. Size çalışmalarınızda kolaylıklar,sağlıklı ve mutlu günler diliyorum, teşekkür ederim.

En içten saygılarımla 9 Haziran 2002

** * Merhaba Oktay Bey; Siz takdire şayan bir bilimadamısınız. Ben sizi yürekten kutluyorum. Benim düşünceufkumun genişlemesine vesile oldunuz; TESEKKÜRederim.

Ben bir Kürt evladıyım, ben de en az sizin kadar bukonularda kendimi rahatsız hissettim, (fakat daha çokKürtçe konusunda). Sizi tanımadan önceki fikrim hangi dilinne kadar konuşulduğu anadilde eğitimin önemini belki detam kavrayamamıştım. Belki de sizin kitap vekonuşmalarınızda sıkça bahsettiğiniz sebeplerden olsagerekti.

Bundan sonrası için ne yapmam gerektiği konusunda sizinfikirlerinizden istifade etmeye devam edeceğim.

İyi çalışmalar 6 Haziran 2002 ** * Sayın Oktay Sinanoğlu,'Hedef Türkiye' isimli kitabınızı geçen hafta (17 Mayıs 2002)Türkiye'ye dinlenmek için geldiğimde tesadüfen satın aldımve umduğumdan da hızlı bir şekilde okuyup bitirdim.Heyecanlıyım, çünkü sözlerinizin büyük bir kısmının nekadar da doğru olduğunu sanının bir çok insandan daha iyibiliyorum. Burada size aktaracağım bilgi teorik, kuru bir bilgideğil, bizzat yaşanarak elde edilmiş, elle tutulabilir, alçakgönüllü bir tecrübe, nispeten kısa da olsa tüm bir hayattır.

Ben 1972 yılında Ankara'da doğdum. Annem ve babamaydın diye nitelendirilebilecek insanlardır. 1983 yılındaaslında pek aklımda olmamasına rağmen, üstelik de pekfazla çalışmadan, çaba göstermeden Saint−Benoit isimliFransız lisesine girdim. Ortaköy'de bir ilkokulun sonsınıfında okurken, aslında çok da iyi niyetli olan bir

Page 286: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

öğretmenimin ailemi kolej sınavlarına girmem için uzunuzun konuşarak nasıl da ikna ettiğini hâlâ dün gibianımsarım Tabii ki o öğretmeni suçlamıyorum, zira ozaman da tıpkı şimdiki gibi çocukları bir koleje sokabilmekgerek aileler, gerekse öğretmenler için bir ölüm kalımmeselesiydi. Sonunda dediğim gibi, Saint−Benoit Fransızlisesine girdim. Okuldaki ilk günümü de hatırlıyorum, bzaman daha henüz 12 yaşındaydım... Okulun Fransızmüdürü, Denedikten rahibi Yves

Danjou tek kelimesini dahi anlamadığım uzun bir konuşmayapmıştı.

Suratsız, soğuk bir adamdı bu. Konuşması da kendisi gibisoğuk, heyecansız ve ürkütücüydü. İnanın, taraflı, duygusalbir abartma değil bunlar, gerçekten de böyle bir adamdıokulun yabancı müdürü. Biz, başka bir ülkenin çocuklarınıngeleceğini hasırlama konusunda hiç bir heyecantaşımadığını (o şuada tek kelime Fransızca bilmiyor dahiolsam) sadece sesinin vurgusunu dinleyerek anlamakmümkündü.

Oysa veliler, biz çocuklar gibi tek kelimesini anlamadıklarıbu dili dinlerken, öyle hülyalı gözlerle izliyorlardı ki bu rahibi,tahmin dahi edemezsiniz (aslında bu denli inanarakkonuştuğunuza göre pekala da tahmin edebilirsiniz...).

Bu, Yves Danjou'nun Fransa'da yapamadığı şeyi bizimülkemizde yaptığını, yani sevmediğine emin olduğum Türkçocuklarını arada sırada yumrukla dövdüğünü sonradan dagönlüm (hoş, bunu bir duygu sömürüsü malzemesi olarakkullanmak da istemem, zira aynı şeyi o zaman okuldakiTürk hocalar da sık sık yaparlardı). Sayın Sinanoğlu, ikisene boyunca sözümona Fransızca öğrenmek için, haftadatoplam otuz, otuz beş saat, adına 'hazırlık' denen o garabetprogramı takip etmek zorunda kaldım, insan beyninin enbakir, en kıvrak, bilgiye en aç iki senesinin bu en alçak, enkahpe sahtekarlık uğruna heba edildiğini anlamak için dahauzun yıllar beklemem gerekecekti. Ama sonradan aslında

Page 287: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

benden çalmanın sadece bu iki seneyle kalmadığını,durumun çok daha vahim olduğunu kahrolaraköğrenecektim.

Neyse, yeniden şu 'hazırlık' senelerine geri dönelim. Başkaulusların çocuklarının bakir beyinlerini hedef aldığı için,DeGaulist Fransız kendini beğenmişliğinin en zararlı, enkahpe silahı olan bazı kitaplardaki (dil, coğrafya ve Fransızkültürü kitaplarındaki) benim özümle, kimliğimle uzak yakınilgisi olmayan şeyleri ezberleyerek geçirdim en değerlizamanlarımı. Ayrıca dil falan da öğrenmedim, zirauyguladıktan yöntemler fi tarihinden kalma, hiç de etkiliolmayan yöntemlerdi (sanırım bunu bile bilerek yaptılar,yani doğru dürüst dil öğretmemeyi bilinçli bir yöntemlegerçekleştirdiler.) Yani, Cumhuriyet'in ilanından sonrakapatılan mahalle mekteplerinde uygulanmış, o hiç bir işeyaramayan, aksine çocukları eblehleştiren, sallana sallanaanlamı anlaşılamayan metinleri ezberleme yöntemleri gibibir şeydi, bizim kolejimizde uyguladıkları. Hâlâ bugün bileFransa'da (8 senelik

Saint−Benoit eğitimi ve on bir senelik Fransa surecindensonra) bir ekmek fırınına girdiğimde ya dediğimi doğrudürüst anlamazlar, ya da ırkçı oldukları için anlamazlıktangelirler. Ama bunun, yani Fransızca'ya gerektiği kadarhakim olamayışımın benim dil öğrenme konusundakiyeteneksizliğimden kaynaklanan bir şey olmadığını, on birseneden beri yurt dışında olmama ve etrafımda Türkçekonuşan hiç bir yakınım olmamasına rağmen Türkçe'yi hâlâ(naçizane) iyi konuşuyor ve yazıyor olmamdan yola çıkarak,iddia edebiliriz.

Fiziği ve matematiği severdim. Ama inanın bana, altısenelik ortaokul ve lise eğitimi sürecinde bu ikisinden dedoğru dürüst bir şey anlayamadım Yani derste bir şeyanlayamadım demek istiyorum, yoksa kendim evde Türkçekitaplardan fiziği elimden geldiğinde öğrendim.

Page 288: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Oysa okulda Fransızca konuşan hocanın ağzından çıkansöz−. dikler yıllar boyu benim için bambaşka birgezegenden gelen sesler gibiydi.

Özellikle son iki sene bizi sınavlara dahi sokmadan sınıfgeçirdiler Sayın Sinanoğlu. Neymiş efendim, bir kolej olarakörnek lise olmamız gerekiyormuş ve bu yüzden deüniversiteye giriş sınavında kullanılan (öğrencinin) karnenotlan yüksek tutulmalıymış! Oktay Bey, size son iki seneboyunca ne fizikten, ne kimyadan sınava dahi girmedikdiyorum, böyle bir kepazelik dünyanın başka bir ülkesinde 'olabilir mi?! Okul idaresinin verdiği talimat gereği hocalarbizleri normal ders saatinde sınıfla, hafta sonu gittiğimiz(ben girmezdim ama, diğer tüm arkadaşlarım giderlerdi)üniversiteye hazırlık kurslarının abeceli testlerini çözmemiziçin tamamen serbest bırakırlardı. Simdi düşünüyorum da,aslında böylesi bir kötülüğün İstanbul'un işgal edildiğiyıllarda dahi düşman kuvvetlerince başarılamamışolduğunu dehşetle görüyorum! öte yandan, yine aynıokulda yıllarca Fransız gramerinin inanılmayacak kadarsaçma analiz gramatikallerini (bu da ne demekse!) ezberler,bunlar için felaket ter dökerdik. Bu analiz gramatikallerin neise yaradığını hâlâ çözebilmiş değilim (özellikle fırındanekmek isterken, lehçemden ötürü suratıma (muhtemelenırkçılığından da ötürü) bugün bile bön bön bakan fırıncıçırağını gördükçe bu analizleri bize yaptıran bocalan tekerteker bilhassa yad ediyorum!).

Sonrasına gelelim biraz, sonrası da ilginç. 1991'de,SaintBenoit'yı bitirir bitirmez, o zamana dek adını dahibilmediğim bir şehrin, Poitiers'nin üniversitesine Deug A,yani matematik ve fizik okumaya geldim. Biraz tembeloluşumdan, biraz bunların üniversitelerinde uyguladıktaneğitim sistemlerine yabana oluşumdan, ama özellikle deFransızca'ya tam hakim olamayışımdan ötürü, bu tahsiliyanda bırakıp aynı şehrin konservatuarında şan tahsiliyapmaya başladım.

Page 289: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Aslında benim için çok bir şey de değişmiyordu, öğrenmeyiseviyordum, ama kendi başıma öğrenmeyi (burada kendikişiliğimden bir kaç ayrıntı eklememi izin veriniz lütfen). Birçok konuya birden meraklıydım. Dolayısıyla okulda neokuduğum pek de önemli değildi. Ve işte şans eseri tabiatbana bir de ses vermişti. Paris Yüksek Konservatuarınınşan bölümüne zorlanmadan girdim. Aslında yabancıöğrencilere göstermedikleri bir uygulama ile banakonservatuardan özel bir de burs ayarladılar. Bu bakımdannankörlük etmek istemem. Hatta sonradan bir başka Japonbursunu da devreye sokarak Almanya'daki birkonservatuara, dünyanın en ünlü operacılarından Kurt Mollile çalışabilmem için beni, her şeyi kendileri örgütleyerekoraya gönderdiler. Bir süre sonra yine dünyanın en ünlüopera festivallerinde ve tiyatrolarında solistlik yapmayabaşladım (Viyana, Brüksel, Paris, vesaire). Bunlarıkesinlikle övünmek için anlatmıyorum, sadece bir insanınrotasıyla ilgili nesnel kalmaya çalışarak kısa bir özetgeçiyorum. Geçtiğimiz sene Paris Operası'nın korosunaoperanın tüm yöneticilerinin ve orkestra şeflerinin hazırbulunduğu, oldukça önemli bir sınav sonucunda, yüz adayarasından (aralarında Japonya ve Amerika'dan dahi kalkıpgelenler vardı) oy birliği ile seçilerek, bu tek kişilik kadroyualdım.

Bu sınav önemlidir, zira Fransa'da artık solist kumpanyasıdiye bir şey yoktur ve bir şana olarak kadrolu çalışmakisterseniz tek yapacağınız şey büyük bir operanın korosunagirmektir. Sonradan koro−culara uygulanan ikinci bir içsınav ile size eserlerde rol verilip verilmeyeceğikararlaştırılır. Ben bu sınavı da başarıyla geçtim ve daha ilkgirdiğim sene bir kaç operada ikinci dereceden rolleralmaya başladım. Bu durum, operadaki diğermeslektaşlarımın tepkisine yol açtı, zira ilk sene böyle biruygulama da yoktur.

Her gece sahneye çıkıyorum. Maddi hiç bir sıkıntım yok.Uzun lafın kısası, içinde bulunduğum duruma dışarıdanbakan bir insan, yüzeysel tüm bu göstergelere muhtemelen

Page 290: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

gıpta edecektir.

Ancak, kazın ayağı hiç de öyle değil. Bunu en iyi bir kaç ayönce, bir gecede anlayıverdim. Verdi'nin Macbethoperasında bir rolüm vardı. İlk gösterinin sonunda,dünyanın sayılı baritonlarının Leo Nucci ve Amerikahsoprano Deborah Voigt'in arasında üç bin kişilik o çokheyecanlı seyirciyi selamlarken içimde tuhaf bir buruklukvardı. O alkış sesleri arasında kendi kendime şöylemırıldandığımı çok iyi hatırlıyorum:

"N'oluyor lan?" Bu soru orada, o anki durumumu en iyiözetleyen soruydu sanırım. Kim ne derse desin, bu tepkininanlamsız bir şımanklık, nankörlük ya da tatminsizlikten çokdaha fazla bir şey olduğunu en azından ben kendim çok iyibiliyorum. Bunun derinlerinde insanı yirmi dört saat meşguleden bir şeyler var.

Neden selamlarken mutlu değildim, diye bir kaç kez sordumkendime. Çünkü milyonlarca vatandaşımızın yaşadığı,Türkiye'de kalsa da, yurtdışına gidip sefil ya da mesleğindeçok başarılı olsa da asla kurtulamadığı bir huzursuzluğu,ortak bir iç sıkıntısını yaşadığım için mutlu değildim. Vebiliyordum ki değil Paris Operası'nda sahne almak, Fransızhükümetinde hasbelkader kültür bakanı dahi olsam aynıhuzursuzluğu, muhtemelen de şiddeti artarakyaşayacaktım.

Bir nevi tutsağız biz, hepimiz, yetmiş milyon insan. AvrupaMedeniyeti'nin artık çoktan çökme sürecine girmişolduğunu, onun tam kalbinde yaşadığım için her saniye çokaçık bir şekilde görebilmeme rağmen, hâlâ Batinintutsağıyız. Ve eğer ülke çapında çok kökten, çok önemlikararlar alıp bunları uygulamaya geçiremezsek görünen oki bu tutsaklıktan da kolay kolay kurtulamayacağız.

En çok üzüldüğüm ise, bu tutsaklığa Batinin en çokzayıfladığı şu son yirmi, otuz yılda bu denli düşmüşolmamız. Zira Batı, özelinde de Avrupa gerçekten de can

Page 291: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

çekişme aşamasında olan çok yaşlı bir medeniyet artık!Günlük hayatta gördüğüm her şey, rastladığım her bireybunu bana her dakika, çok bilimsel temelli olmasa da;oldukça sezgisel temelli bir şekilde ispatlıyor. Artık neingiltere bir yüzyıl öncenin İngiltere'si, ne de Fransa biryüzyıl öncenin Fransa'sı.

Ve bizler de, bu kokuşmuş topluluğun köhneleşmiş dillerininbir zehir gibi kullanıldığı vatan haini okulların sayısını kendiellerimizle arttırarak çocuklarımızın kafalarım karıştırıyor,geleceklerini karartıp, ne olduğunu, kim olduğunu, nereyegittiğini bilmeyen, mutsuz ve köle nesiller yaratıyoruz.Atatürk'ün bahsettiği 'gaflet ve dalalet' herhalde bu olsagerek. Gerçekten de tarihimizin en talihsiz dö nemlerinde,mesela işgal altında bulunduğumuz zamanlarda bile eşibenzeri olmayan, inşam kahreden bir durum bu.

Tam on yıldır, ilk önce havalarda uçarak geldiğini bu Batıylailgili gözlemlerimi, duygularımı düşüncelerimi, öfkelerimi hergün aralıksız yazdım ve bu şekilde de Türkçe'mi korumayaçalıştım. Binlerce şayia birikti bilgisayarımda. Bir günTürkiye'ye geri dönüp, bu alçakça oyuna karşı savaşmamgerektiğini bildim. İşte bu yüzden sizi keşfetmiş olmaktanötürü mutluyum. Türkiye'nin, çok geç olmadan AvrupaBirliği'nden adaylık başvurusunu derhal çekmesi ve'yabancı dille eğitim verdiği' yalanı ile bütün bir milletingeleceğini karartan bu işbirlikçi okulları kökten değiştirmesigerektiğine tüm kalbimle zaten öteden beri inanıyordum,şimdi bu inancım biraz daha güçlendi.

Sizin de söylediğiniz gibi bu bir varoluş savaşıdır, bir ölümkalım meselesidir artık. Yabancı dil eğitimi Batı ülkelerindenasıl veriliyorsa bizde de en âzla o şekilde verilmeli, amadiğer tüm dersler kendi dilimizde, Türkçe olarak verilmelidir.Bunun şu aşamada artık tartışması bile yapılmamalıdır, ziratartışarak kaybedecek vakit de kalmamıştır. Hatta belki deGenelkurmay bu meseleye (tıpkı imamhatip okullarımeselesinde olduğu gibi) el atmalıdır.

Page 292: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

öte yandan şunu da biliyorum ki Türkiye şu anda dünyanınen umut vadeden ülkelerinden biridir. Bunu her seferindedaha iyi görüyorum, ama şimdilik alçakça, tarihin en sinsi,en kahpe silahlarıyla tutsak edilmiş bir haldedir. Yarın, hemde çok uzak olmayan bir tarihte bütün dünyaya gerekinsanlığı, gerek sanatı, gerek bilimi bizim milletimizöğretecektir. Buna şimdiye kadar hiç bu kadar derindeninanmamıştım, ama artık biliyorum ki bu sadece kendimiziçin değil, geleceğe yönelik ümidini kaybetmek üzere olanbütün bir insanlığın (hatta Batıdaki insan topluluklarınınbile) mutluluğu için milletimize verilmiş bir görev, birzorunluluktur, insanımızın şu anda yaşanmakta olan tümçürümelere ve yozlaşmalara rağmen hâlâ bir kale gibiayakta duran vasıflarını, buradakilerin sınırsız tıynetsizliğiile kıyaslayıp anladıkça inanın gözlerim yaşarıyor. Ama ilkönce özgürlüğümüze kavuşmak zorundayız. Bu şart!Yabancı dille eğitim veren okulların kapatılması (ya damillileştirilmesi diyelim) ve Türkiye'nin AvrupaTopluluğu'ndan adaylığını hemen çekmesi için canla başlaçalışmaya hazırım. Çünkü ülkemiz deki mevcut potansiyelve tazelik, belki de yirmi seneye çözülüp parçalanacak, şukendi geleceği bile belirsiz Avrupa Toplulu−ğu'nun köhnekafalı, ırkçı ve sinsi yöneticilerinin ellerinde çar curedilmemeli, insanlarımız bunların karşısında aşağılıkduygusu ile el pençe divan rezil olmamalıdırlar. Hem de birhiç uğruna! Çünkü Avrupa yüzlerce yıldır sürdürdüğü,mertliğe hiç yakışmayan o eski oyunları, sahtekarlığı ileaslında arasına almak istemediği bir Türkiye'yi üye adaylığımasalı ile oyalayarak sömürmeye devam etmekte, gümrükbirliği aldatmacası ile edindiği yeni kapitülasyonların tadınıçıkarıp ekonomimizi içerden adeta bir kabak gibioymaktadır. Ayrıca dünyanın yeni medeniyetleri, dünyanıngeleceği Avrupa'nın dışında, özellikle bizim de çok önemlibir parçası olduğumuz Asya'da biçimlenmektedir.

Kültürü, sanatı, bilimi ve ekonomisi ile önümüzdeki on, yirmiyıl içinde Asya devletleri Avrupa devletlerinisollayacaklardır. Bunu bilmeyen yok artık, örneğin sanatalanına, biraz daha özele inerek çok çarpıcı bir örnek olan

Page 293: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

sinemaya bakalım. Çin ve Hindistan sineması bugün bilegerek dürüstlüğü, gerek özgünlüğü, gerek tazeliği vegerekse tekniği ile Avrupa sinemasını çoktan geridebırakmıştır. Kültür alanında ortaya çıkan bütün bugöstergeler çok değil, yirmi senede ekonomi ve politikayada yansır... nitekim de yansıyor. Avrupa bugün artık− oyaşlanmış, o kanlı tarihinin son yüzyılına girmiştir. Tam dabu sırada, yani giderayak bizim bunların son oyunlarınakurban gitmemiz ve kapılarında kul, köle olmamız, bunlarınşimdiki gerçek güçleri (ya da zayıflıkları) göz önünealındığında çok yazıktır (bu biraz, 2. Dünya Savaşınınsonunda müttefikler Almanya üzerine süratle yürürken, yanison zaferden bir kaç gün önce canını toplama kamplarındakaybeden milyonlarca Yahudi'nin 'pisi pisine' akıbeti gibihüzün verici bir şey).

Bizim atalarımız bunlar bugünkünden çok daha güçlüykendişleri ve tırnaklan ile bunları topraklarımızdan atmayıbaşarabilmiş tek ulustur.

Evet, (Batılıların tabiri ile) bütün üçüncü dünya ülkeleriarasında gerçek anlamda, doğrudansömürgeleştirile−memiş tek bir ulus varsa o da bizimulusumuzdur, öyleyse şu anda bunu kendi ellerimizleyapmak için, yani kendi kendimizi, bunlar eski güçleriniyitirmişken, tutsak etmek için çırpınmamız gerçekten de çokacıdır.

Eğer şu alçakgönüllü yazımı bir konuşmanızda ya da biryayında kullanmak isterseniz, belki bir işe yarar ümidi ilebundan sadece memnunluk duyarım.

. Saygılarımla Sayın Oktay Sinanoğlu, 22 Mayıs 2002 ***Merhaba, nasılsınız? Su an "Hedef Türkiye "adlı kitabınızıda okuyorum.

Bizim fakültemizde, benim üniversiteyi kazandığım yılhazırlık dersi koydular ve dersleri %70 ingilizce yaptılar.(Tarzan İngilizcisi, ne anlatan hoca biliyor ne de dinleyenler

Page 294: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

anlıyor; biç unutmam bir fizik hocası vardı aynen tabiri şöyle"this is this" adamın kendisi de anlatacağı şeyi bilmiyor,Hacettepe'den gelen bir hocaydı.) Bizler, ilk yıllar çok sıkıntıçektik, (aslında sonraki yıllar alışmamızın sebebi düzeneuymuş olmamızdır tahmin ediyorum) ders aralarındaarkadaşlarla çok tartışmalarımız oldu. Ama ben biç birzaman İngilizce eğitimi savunmadım.

Selametle; 22 Mayıs 2002 *** Ben TED Ankara Kolejiöğrencisiyim. 16 yaşındayım ve 9.

sınıftayım. Sizi medyadan ve kitabınızdan tanıyorum. Siziilk olarak İskele Sancak, sonra da Ceviz Kabuğu adlıprogramlarda izledim ve bu dil konusunda ne kadar haklıolduğunuzu gördüm. Kitabınızı önceden kitapevlerindegörmüştüm ama kimya hocamızın tavsiyesinden sonrakesin olarak almaya karar verdim ve gördüm ki sizindöneminizle bizim dönemimiz arasındaki uçurumları...

Ayrıca, sayısal dersler olan Matematik, Fizik, Kimya veBiyolojide İngilizce öğretim yapıldığı için oldukçazorlanıyorum.

Kimya ile biyoloji sizin de üzerinde çalıştığınız bilimdallarının konularını ezberlemek zorunda kalıyorum, bununda bana çok zararı oluyor. Yani yarın bir gün ÖSS'deİngilizce değil Türkçe göreceğiz, Matematik ve fizikte ise iyiolduğum bu iki dersi yabancı dilde olduğu içinyapamıyorum. Ayrıca o kadar vahim ve bir o kadar dakomik olan şey hepsi çok iyi birer öğretmen olmalarınakarşın, öğretmenlerimiz de konu anlatımında zorlanıyorlar.Yani sayılan İngilizce söyleyip, konuyu Türkçe anlatıyorlarve de tahtaya ingilizce'sini yazıyorlar.

Daha saymakla bitmeyecek olan olaylar...

Saygılarımla 17 Mayıs 2002 ** * Adım.... ... ... .. ODTÜMatematik 94 Mezunuyum. Çalışmala rınızı dikkatleizliyoruz. Çoğumuz yabancı dilde eğitimler aldık. Bu nun ne

Page 295: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

amaçla olduğunu, neden bizi böyle düşünmeyezorladıklarını mezun olduğumuzda algıladık. Design değilpazarlama elemanı olalım diye yetiştirilmişiz. Neyse uzunsözün kısası. Sizinle görüşmek istiyoruz.

Çoğu yabancı dilde eğitim almış doktor, Mühendis, Bilima−damı olan arkadaşlarımız sizinle görüşmek istiyoruz. Bukonuda bize yardımcı olur musunuz.

Saygılarımla, 30 Nisan 2002 ** * Selamlar. BenDiyarbakır'da ikamet eden Kürt asıllı bir Türk vatandaşıyım.Ben, son zamanlarda medyada konuşmalarınız üzerinesizden daha açıklayıcı bilgiler almak istiyorum. Belkiduymuşsunuzdur son bir kaç ay içinde Dicle üniversitesibaşta olmak üzere bazı üniversitelerde Kürtçe eğirim içinöğrenciler ve velileri dilekçe verdiler ve tam bu sıralardasizin basın−yayında, Türkçe eğitim dışında başka dillerdeeğitim yapılamayacağım savunduğunuzu gördüm. Sizinledaha önce Diyarbakır'da Kimya Kurultayı'nda tanışmıştım.

(.... ... .. ) Bir insan düşünün ki bu insan, günlükkonuşmalarından tutun da rüyalarına kadar devletinin resmidili olmayan bir dilde görüyor ise bu insanın o dilde eğitimgörmeye hakkı var mıdır? Hakkı varsa eğer, bu amaç içingirişimde bulunması ne kadar yanlış olur? Ben sizin Türkçeeğitim çalışmalarınıza sonuna kadar destek veriyorum. Benbir üniversiteli olarak kaynaklardan tam olarakfaydalanamıyorum ve üniversite hocalarım tarafından bilimekatkıda bulunabilmenin yolunun ingilizce'den geçtiğivurgulamasından sonra takılıyorum.

Okulun panosunda dilekçe verilmesinden sonra bir çokadını daha önce duymadığım derneklerin beraberceyayınladıkları ve Türkçe eğitim dışında eğitime karsı çıkanbir yazı okudum; bu yazıda geçen dernekler neden sizingibi bilimsel gerçeklere dayanarak bu işigerçekleştirmiyorlar da Kürt çocuklarının eğitim gördüğü birüniversitenin panosuna böyle bir yazı yazmaklayetiniyorlar? Ben sizin bir bilim adamı olarak bu misyonu

Page 296: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

hiçbir siyasi parti veya hareketin maşası olmadanyaptığınıza inanıyorum ve bu halkın bir gün gerçeklerinpeşinden koşarak bilimin, yalnız bilimin Türkiye'nintemellerini atmasını en az sizin kadar istiyorum. Sağlıcaklakalınız.

Diyarbakır'dan selamlar; 15 Temmuz 2002 ** * Ben ......,savunduğunuz düşüncelerin çok önemli olduğunu ve bizgençlerin sizden çok büyük bir varlığın değerini −Türkçe'mizi −kaybetme eşiğinde olduğumuzu gördük. Sizinsayenizde bir çok genç artık daha bilinçli, ve eminim kibundan sonra önümüzü tıkayan kişileri dinlemeyipözümüzü unutmayalım, Atamız için bir savaş vereceğiz....Bu yüzden siz ile tanışmak benim ve arkadaşlarım için bironurdur... Umarım, cevabınızı en yakın zamandailetebilirsiniz...

28 Nisan 2002

** * Oktay Bey, Bir noktanın altını çizelim, 1900'lu yularınbaşına gidelim.

Mevcut ülke yönetenleri bugünkü yönetimlere büyükparalellikler gösterir bir haldedirler. Siz üzerinize düşendenfazlasını gücünüz yettiği kadar yapıyorsunuz. Ama bendiyorum ki örnek bugün çıkarılan maden yasasından vedaha bir dolu IMF güdümlü yasalardan haberi olmayanhalkla nasıl bir kurtuluş savası yapabilirsiniz. Sorununümünde can alici nokta burası. Yani Atatürk bir şekildemevcut hükümetine karşı bu halk örgütlenmesini sağladıama çok kritik bir nokta var emin olun bugün yaşasaydıAtatürk bu basarıyı sağlayamazdı neden? Çünkü bugünülkenin en ücra noktasına kadar insanlar medya tarafındanbeyin yıkamasına tabii tutuluyor. Dolayısıyla sizinanlattıklarınıza karşı önyargılı olarak yaklaşıyorlar.Dolayısıyla söylediğim gibi oyunu kuralına göre oynamakgerekiyor. Yani, insanlar gücü severler ve güçlüye itibarederler. Bugün, medya gücüyle bunu yaparken bizim gibiinsanların kafasındaki düşünceleri şu anki yöntemlerle

Page 297: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

değiştirmemiz ve bir halk uyanışı sağlamamız çok zor.

O yüzden diyorum ki oyunu kuralına göre oynamak lazım.Yani aynı güçle propaganda yapmak lazım. Yani bir şekildeinsanlar sürekli akıntıya kapılıyorlar, bugün nasıl ki İngilizcebilmeyen odacı bile olamıyor bu hava gayet başarılı birşekilde yaratılmış. Bizim de aynı havayı Türkçe ile ilgiliolarak yaratmamız lazım, söylediğim gibi bir takım çözümönerilerim var ama, bu konuyla ilgili çözüm önerimisöyleyeyim. Bir okul açalım, öyle bir reklamını yapalım kiişe girmek çok zordan tutun, çok büyük torpile ihtiyaç varakadar insanlar bu okula çocuklarını yazdırmak içinbirbirleriyle mücadele etsinler ve bu okul bizim gibilerindüşündüğü eğitimi versin ileride açılacakların ilki olsunmantar gibi yayılsın bütün ülkeye. Size ütopik geleceka−ma Avrupa ve Amerika yurdumuzda inanın ilk okulu bumantıkla açtılar ve bugün o okulların sayısını bilmiyoruz.Yani, bizim problemimiz bu 50 yıllık projeler üretemiyoruzhep yapalım üç gün sonra görelim yok öyle birsek. Oktaybey, ben genç bir diş doktoruyum farkında olduğunuz gibibelli düşüncelere sahibim. Ama, bireyin farkındayım şuanda cılız güçleri temsil ediyoruz. Hep bunu nasıldeğiştirebiliriz diye düşünüyorum. Lütfen sizinle görüşmeyedevam edelim. Çünkü bilgi ve tecrübelerinizdenyararlanmam ve gerekli birikimi yapmam gerekiyor. Çünkü,bu gidişe dur demeye kesin kararlıyım. İyi Günler, 6Haziran 2002

*** Sayın hocam; Nasılsınız inşallah iyisinizdir. Benim busize ikinci mektu bum. Daha birincisine cevap yazmadınızama olsun. Ben sizle sürekli yazmamak için mektup adresiistiyorum. YILDIZ Evrenkenti'ne gön derirdim ama elinizeulaşmaz diye endişe ediyorum. Ben..............Sel çukEvrenkenti ... Fakültesi .... bölümünde okuyorum. Üçüncüsınıfa geçtim. Hocam eğitim bakanlık düz liselere dehazırlık sınıfı koymuş.

Bunun için bir boykot düzenlesek, siz de destek verseniz veimza toplayıp bakanlığa göndersek, bir kamuoyu

Page 298: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

oluşturmaya çalışsak, yol gösterici ve destekleyici olurmusunuz.

Görüşmek üzere, sağlıcakla kalın. Cevabınızı bekliyorum.

9 Haziran 2002 *** Merhaba hocam, Sizinle tanışmafırsatım hiç olmadı ve belki de hiç olmayacak ama size veçalışmalarınıza duyduğum hayranlığı belirtmek istiyorum.Ben bir üniversite öğrencisiyim Bilkent'te elektrik elektronikbölümünde okuyorum bir bayan olduğum için kafamdabirçok soruyla bu bölümü tercih etmiştim ta ki sizinkitabınızı okuyana kadar da. kafam hep karışıktı. Birbayanın da pekala başarılı olabileceğinin sizin tarafınızdanonaylandığını görmek beni çok mutlu etti, artık dahamantıklı düşünüyorum ideallerim büyük umarım hepsigerçek olur. Her yerde minnetle anacağım bir insansınızgerçekten de sizin hayatinizi anlatan kitabınızı okumak beniher bakımdan çok değiştirdi artık derse geçmek için değilanlamak için dinliyorum her konuyla ilgilenmeyeçalışıyorum hatta dün Japonca kursuna başladım ilkJaponca dersinde siz aklıma geldiniz, bu dile gösterdiğinizilgiyi ve çalışmalarınızı öğrendikten sonra, bu dile olaneğilimim arta, sizin hayatınız gerçekten de örnek alınacakbir hayat. Bunları kitap haline dönüştürerek bizlerlepaylaştığınız için size çok minnettarım benim gibi birçokgencin hayatında da iz bıraktığınızı bilmenizi istedimBilkent'te de büyük bir ilgi odağısınız hatta yakın birarkadaşım sizin hayatinizi Türkçe dersinde sunum olarakanlatti.

Sizinle tanışmak ve görüşlerinizden birebir dinlemek enbüyük hayallerimden birisi. Aslında, bu maili yazmamın birsebebi de Ankara'ya gelip gelmeyeceğinizi ve eğergelecekseniz geliş tarihinizi öğrenmekti. Hocam sizdenricam Ankara'ya bir konferans vesilesiyle, gelecek olursanızbana tarihini bildirmeniz çok meşgul bir insan olduğunuzubiliyorum böyle bir talep de bulunmak ne kadar doğru olurbilemiyorum ama eğer haber verirseniz gerçektende çokmutlu olurum en kısa sürede görüşmek dileğiyle

Page 299: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

hoşçakalın. 19 Haziran 2002

*** Değerli Hocam, Türk Aynştaynı Oktay Sinanoğlu kitabıile Hedef Türkiye kitabınızı birkaç gün içinde okudum. Size;ufkumu daha da açtığınız, meselelere bakış açımınfarklılaşmağını sağladınız ve yaşadığımız hayatın her birsafhasında kainatı algılaması üstün bir farklılık arzeden ve .

tecrübelerinizi istifademize sunduğunuz için çok teşekkürediyorum. Öncelikle teşekkür etmek istedim hocam.

Hocam, iç dünyamda o kadar çok şey değişti ki siziokuduktan sonra. Bunların hepsini size yazmak isterdim.Fakat, vaktinizi almak istemem. Ama, emin olun ki sizfikriyatınızla ve içtenliğinizle düşünen insanlarıngönlündesiniz. Tekrar teşekkür ediyorum ve Rabbimizinsize her şeyin en güzelini ihsan etmesini niyaz ediyorum.

Saygılarımla 19 Haziran 2002 * ** Sayın Oktay Sinanoğlu,Ben, Yıldız Teknik Üniversitesi makine mühendisliği bölümü1. Sınıf öğrencisiyim. Üniversiteden önce Bursa' dayaşamaktaydım. İstanbul'a geldikten sonra bir büyüğümbana sizden bahsetti ve aydınlık dergisinde yayınlanmışolan bir yazınızı (Anadolu liselerinde ki eğitim hakkında)bana okuttu, inanılmaz derecede etkilendim ve kendiçapımda sizin hakkınızda bir araştırma yaptım. Su andakitabınız 'hedef Türkiye' yi ve sizinle yapılan bir söyleşidenderlenmiş olan Türk Aynştaynı' kitabını okumaktayım.Hayatınız, yaşama bakış açınız, Türkiye'de yozlaşan enbüyük sorun olan Türkçe konusunda verdiğiniz savaş vesaymak isteyip de sayamadığım daha birçok şey. (...) Sizianlatamayacağım derecede çok takdir ediyorum.

Benim kafamda apayrı bir yeriniz var ve bunu hissetmekharika bir duygu. Türkiye'de sizin gibi bir büyüğe sahipolduğumuz için çok büyük gurur duymaktayım.

Saydığım kitaplar dışında son birkaç haftadır aydınlıkdergisini de takip etmekteyim. Bu dergi hakikaten kapalı

Page 300: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

kalmış, belki baskı yüzünden ya da balkı farklı eğilimleresokacağı korkusundan dolayı diğer basının açılmaktankorktuğu (bu benim yorumum) bir çok siyasi vb. konulardakanımca bizi bilgilendirmekte. Bütün Türkiye'de sınırlı daolsa böyle kapalı kalmış konulan öğrenmemiz çok güzel,aydınlatıcı bir şey. Ancak, bu haberleri gördükçe artık içimiöyle bir sıkıntı alıyor ki, yani tarif edemeyeceğim birçıkmaza giriyor beynim. Nereye kadar gider bu işleyiş? Hiçmi düzelme umudumuz yok? Başımızdaki devletadamlarının benim görüşüme göre %99'u bu ülkeyiyabancılara vermeye can atıyor. Bütün bu ulusun yaşamıiçin atalarımızın fedakarlıktan göz ardı edilip, kişisel çıkarlarön plana alınmakta Daha saymak istediğim ancaksayamadığım onca detay, özel konu. Bunları sizinle tek tekkonuşmayı çok isterdim. Ama, sanırım bu biraz zor, malumişlerinizin yoğunluğunu tahmin edebiliyorum.

Su anda ya da daha önceki hayatımda, siyasi yada bununtürevi hiçbir görüşe sahip değildim ve halende sahipolamadığımın bilincindeyim. Çevremde olup bitenin farkınavarmaya başlayalı henüz 6 ay oldu ve ben şunu anladım.Ben ülkemi seviyorum, bunun yanında bu ülkeyi yabanaülkelerin sömürgesi olmaktan kurtarmamız kanaatindeyim.Üstü kapalı da olsa, halkın çoğunluğu bunun henüzfarkında olamasa da, (malum büyük kesim cahil, eğitimoranı düşük, halk her yönde eğilime yatkın) içten içe birkurtuluş savaşı dönemi içindeyiz. Aynen Mustafa Kemaldönemi gibi. Bu olayın farkında olduğunuza eminim.

Sizin gibi Aydınlar varolduğu sürece umarım bu bilinç dahada yaydır ve bizleri gelecekte daha ileri seviyelere götürür,(ulusça, birlik içinde, yabancı ülkelerin sömüremediği birtoplum olarak dimdik ayakta) Size çok teşekkür ediyorum,lütfen başımızdan ayrılmayın, hep yanımızda olun. Türkçeeğitim konusundaki görüşlerinize sonuna kadar katılıyorum.Çok büyük bir destekçinizin! ve bu konuda arkadaşlarımada sizden bahsediyorum. Yazımın başında da dediğim gibi,siz apayrı bir insansınız Lütfen bunu bir pohpohlama olarakgörmeyin, birebir aklıma şu anda gelenleri sadece yazıya

Page 301: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

döktüm. Vakit buldukça size yazmaya çalışacağım.Çalışmalarınızda basanlar diliyorum. Bir gün tanışabilmekdileğiyle...

12 haziran 2002 * * *

Değerli hocam; Size ait kitapları okuduktan sonra kafamdasoru işareti olarak kalan bazı hususlar tamamen aydınlandı.Uzun uzun yazarak vaktinizi almadan şunları ifade etmekistiyorum; kitapları okurken müthiş heyecan, moralbozukluğu, acizlik, zaman zaman hınç duygulan hissettim.Yaklaşık l hafta size ulaşmaya çalıştım. Yıldız Evrenkenti'niaradım emekli oldu dediler, ev telefonunuzu aldım cevapvermedi, Emine Çaykara ve otopsi yayınevini aradım,sonunda bu maili buldum.

Hocam; Türkiye'de yasayan biri olarak yapmam gerekençok şey olduğunu düşünüyor, nasıl bir yol izlememkonusunda size danışmak, elimden geldiğince bir şeyleryapmak istiyorum.

Bu bağlamda vaktiniz olurda cevap yazarsanız sevinirim.

Saygılarımla, 11 haziran 2002 ** * Merhaba, Hocam, sizeönceden de bir ileti atmıştım ama sanırım elinize geçmedi."Türk Aynştaynı" kitabınızı okudum ve gerçekten çoketkisinde kaldım. Lise Öğrencisi olmam size karşı edindiğimetkileşimi azaltsa da sizinle yüz yüze görüşmeyi çokistiyorum. Ama cesaret edemiyorum. Boş vaktinizinolmadığını gerçeğini de göz önünde bulundurarak sizleîntemet ortamında (icq gibi bir program vasıtasıyla)görüşebilir miyiz? Belki sizin gibi bir insanın benim gibivasıfsız biri ile konuşması biraz ilginç. Mücadelenizdemuvaffak olmanız dileğiyle...

10 Haziran 2002

** * Sayın Sinanoğlu, Benden daha iyi biliyorsunuz kiTürkçe sorunlardan sadece bir tanesi, ülkenin en büyük

Page 302: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

problemi, ülkeyi yönetenlerin bizden olmaması, insanlarsizin bildiğiniz konulardan haberdar değilse yani sizinle aynifrekansta değillerse onlara bu konulardan bahsedince yailgilerini çekmiyor yada sizi moda tabiriyle söyleyeyimküreselleşen dünyadan haberi olmayan geri kafalı biriolarak görüyorlar, biliyorum çünkü bende 3−4 yıl öncesinekadar öyle görüyordum, yani küçük bir örnek vereyimizninizle politikacı çıkıp efendim buğdayın tonu dünyada bukadar bizim çiftçimiz üretiyor bundan daha pahalıya benniye çiftçiye ürettireyim ithal ederim dediğinde dışarıdanbakan birine mantıklı geliyor, ama sizde biliyorsunuz kiolayın içyüzü öyle değil, adam dışarıda çiftçisine bir dolusübvansiyon uyguladığı için böyle.

Aratmayayım her insan günlük yaşamınınzorunluluklarından dolayı olayların içyüzünü doğru olarakbilemiyor, dolayısıyla onları bu konularda ikna etmek zor.siz tutup ta ben çocuğumu İngilizce değil Türkçe eğitimyapılan bir okula göndereceğim diyince size nasıl "vah vah"der gibi baktıklarını biliyorsunuz. Oktay bey benim bukonulara ilgiden ziyade ne yapabiliriz diye yoğundüşüncelerim ve iyi kotu stratejilerimde var. eğer sizinlegörüşmemiz mümkün olursa bunlardan size bahsetmekistiyorum, cevap verirseniz sevinirim.

5 haziran 2002 *** Merhaba, ben Uludağ Evrenkenti ...bilimler bölümcesinde okuyorum. 3. sınıftayım. Türkçe'yeönem gösteren biriyim fakat, şu an hızlı yazmam gerekiyor.Yazım hataları için kusura bakmayın, tik önce Türkiye içinbir iftihar olduğunuzu söylemeliyim. Kitabınızı bugünbitirdim (Bye Bye Türkçe), çok beğendim. Herkes okumalıdiye düşünüyorum ama, başarabileceğim en fazlaetrafındakilere okumalan için tavsiyede bulunmak dahaiyisini yapmak isterdim. Bu mektubu yazmamdaki asılamaç, sizinle sürekli yazışma arzusudur.

Biliyorum, benim istediğimi kim bilir kaç kişi istemiştir,neyse. Mektubumun tamamen okunacağını sanmadığımiçin kitapta okuyup da anlayamadığım bir noktayı dile

Page 303: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

getireyim; tamam İngilizce etkisinden kurtulsun istiyoruzTürkçe'nin, peki sizin de dediğiniz gibi Arapça veLatince'den de o denli korkmalı mıyız, asıl sorun şu; bensizi sol görüşlü arkadaşlarıma anlatmaya çalıştığımda busorunu dile getiriyorlar, "Arapça'ya Farsça'ya eyvallahİngilizce öcü" gibi şeyler söylüyorlar, yani Osmanlıca'yı dakenara mı atmalıyız, saf Türkçe nasıl oluşacak...

Çalışmalarınızda basanlar, her şey için Allah razı olsun,inşallah sayenizde az da olsa bu millet uyanacak(mektubumun en başında ukalalık yapmak istemedim,Evrenkent ve bölümce sözcüklerini gerçektenbenimsiyorum merak etmeyin) Hoşçakahn, 5 haziran 2002*+* Sayın hocam, 3 kitabınızı da okudum, bu çok önemlikonulan dile Getirip toplumu ikaz etmeye yönelikçalışmalarınızdan dolayı size teşekkür ediyor veellerinizden öpüyorum.

Yalnız ayarlı basın, beyinleri öyle yıkamış ki yapacak çokşey var. Bu konuda bir internet sitesi kurulması gerektiğinidüşünüyorum.

Sizin fikriniz olumlu olursa, içerik yönünden desteğinizivereceğinizi umuyorum.

Selamlar S haziran 2002 ** * Tekrar selam Oktay Abi, "ByeBye Türkçe" ve sizinle ilgili olan, "Türk Aynştaynı" kitabinida maddi durumum elvermediği için alamamıştım. İnşallah,yarın birisini alacağım, irenin büyük bir zevkle okuyorum.Bu devirde, böyle yazılara, sizin gibi insanlara Türkmilletinin çok ihtiyacı var.

Böyle yazılara ve Türkiye'yi savunmaya devam edin,edelim. Böyle konularda çok hassasım. "Hedef Türkiye"kitabı ile de bayağı bilgilendim. Hatta, geçen hafta Türk Dilidersinde, açık oturum yaptık (Avrupa Birliği Ve Türkiye) benbaşkandım, bence çok güzeldi, AB'yi savunan insanlara birbir ağzının payını verdim. Tabii sizin kitabınız sayesinde.Ve hepsi sonunda doğru, haklısın demeye başladılar.

Page 304: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Milletimizin bilinçlenmesi lazım, o dediğiniz Kuva−yı Milliyeşuurunun tekrar gelmesi lazım. Ben de İngilizceöğretmenliği bölümünde okuyorum, Allah'ın izniyle, benimde hedeflerim var. İnşallah, gerçekleşir ve vatanımıza birfaydamız olur. Bu arada sizden bir isteğim olsa Oktay abi,ben 'Türk Aynştaynı" kitabım alsam kendim, ama sizdenbana şu "Bye Bye Türkçe" yi imzalayıp bana bir tanesinihediye etmenizi istesem, bu isteğimi geri çevirir misinizbana çok güzel bir iyilikte bulunmuş olursunuz, bu aradazannedersem gecen sen? Gerçekten de İnönüÜniversitesine gelmişsiniz, ama ben bunun farkındadeğilmişim demek ki, şimdi kendime diyorum, "çok büyükbir fırsatı kaçırmışım", hayırlısı inşallah, yüce Allah ileridebir gün karşılaşmayı nasip eder.

Amerika'da eğitim görüp, onca şey yapıp da tekrarTürkiye'ye gelip Türk milletinin menfaatine çalışmanız BirTürk olarak beni çok mutlu etti. eminim bir çok İnsandabunu hissetmiştir. Allahın izniyle kitaplarınız Çok satar buokumayan milletimiz okurda bilinçlenir ve Biraz milletinesahip çıkar, biliyorum bunlar derin ve Hassas konular, amainsan düşünmeden edemiyor... sizin Gibi insanlarınçoğalması dileğiyle. ... Allah basanlarınızın devamınıarttırsın şimdiye kadar Arttırdığı gibi (...) 3 Haziran 2002 ** *Sayın hocam, size haddim olmayarak bir teşekkürü borçbiliyorum. Kitaplarınızı beğenerek okudum. KitaplarınızdaTürkiye'nin korkunç bir şekilde yok oluşa doğru gittiğim vebir zaman sonra tarihten silinebileceğini yazıyorsunuz. Bukonulan okurken tüylerim ürperiyor. Fakat, neler yapmamgerektiği hakkında bir fikrim de yok.

Ama, şunu bilmelisiniz İd sizler gibi değerli büyüklerimizinbizleri yönlendirmesi gerektirmektedir. Biz bu ülke içinkanımızı canımızı vermeyi bir borç bildik ve her türlüfedakarlığa da hazırız.

Hocam, neler yapmamız gerekmektedir ki ülkemizi bu halegetiren satılmışları bu ülkeden defedelim. Bizlere yolgöstermenizi temenni ederim. Ayrıca, sizi siyasetin bir

Page 305: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

oluşumunda görmek beni çok mutlu eder.. Sağlıcaklakalın..

l Haziran 2002 ** * Merhabalar...

Ben, şu anda İspanya'nın Mallorca adasında, bir "Türk"şirketinde çalışmakta olan, 27 yaşında bir "Türk" genciyim.... 1998 yılı Haziran'ında .... üniversitesi sosyal bilimlermeslek yüksekokulu işletmecilik bölümünden mezun oldum.... Fakat, daha öncesinde, Adana'da, sahibesinin de İngilizolduğu bir "kolej"den mezun oldum.

"Hedef Türkiye" adlı kitabınızı bir solukta okudum.Fikirlerinize sonuna kadar katılıyorum ve birey olarak,elimden bu konuda ne geli yorsa yapmaya hazırım. Simdilikelektronik posta adresini bildiğini tüm arkadaşlarımdan,kitabınızı mutlaka okumalarını ve eşlerine dostlarınatavsiye etmelerini rica ettim, (inandığım, az çok tanıdığımbir kaç köşe yazan da dahil olmak üzere) Fakat, dahafazlasını yapmak istiyorum ve bu konuda fikirlerinize ihtiyaçduyuyorum. Mevzu bahis konularda, sizin önderliğinizde,büyük ve emin adımlar atmanın zamanı geldi de geçiyorbile...

Unutmamalıyız ki, bir zincir en zayıf halkası kadarkuvvetlidir... Öyleyse zincirin bu anlamda, bütün halkalarınıgüçlendirene ve tek bir zayıf halka dahi bırakmayana kadarmücadeleye devam...

Atalarımız çok büyük işler başarmış, bizler nedenbaşaramayalım?

Sevgim ve saygımla ** * Oktay Hocam tekrar merhaba,Hala kitabınızı okuyorum, sizi kitabınızı okuyarak sevdim,kim bilir tanısam ne kadar seveceğim, ama dediğim gibisizinle inşallah tanışacağım. Bu iletiyi okuduğunuzu umarakyazıyorum, içinde bulunduğumuz durumun ne kadar vahimolduğunu sayenizde gördüm. Gördüm görmesine de şimdine yapabiliri(m)iz onu düşünüyorum kara kara, ama bir yol

Page 306: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

gösteren olmalı, sizin gibi bu konuda yularca emek vermişbiri olmalı. Arak tek gayem bu kötü gidişatı engellemek içinçalışmak İnsanların böyle gayeler için yaratıldığınıdüşünüyorum sayenizde. Sizi ne kadar geç tanıdığım içinde hayıflanıyorum bir yandan. Görüşmek dileğiyle.

31 mayıs 2002 ** * Saygıdeğer hocam, Sizi elimizdengeldiğince takip etmeye çalışıyorum.

Medyada size ve sizin gibi düşünceleri olan aydın vevatansever insanlara bilinçli bir şekilde yer verilmemektedir.Ben de sizi kitap ve yayınları−uzdan takip etmeyeçalışıyorum. Size bir önerim var. Kendi düşünceleriniziiletebileceğiniz ve size ulaşmak isteyenlerin ulaşabilmeleriiçin örütbağda bir site kurmanızdır. Bu sayede, bizler desizin toplantılarınızı,değindiğiniz konulan takip etme imkanıbulabiliriz.

Ben size Gölcük−Kocaeli den yazıyorum gelecekpanellerinizin, programına ulaşmayı arzu ediyorum.Gelecek günlerin Türk milleti, devleti ve bütünlüğünün dahagüçlü olması dilekleriyle.

Sizler umudunu kaybetmiş biz Türk gençliğine, karanlıktançıkmamızı sağlayacak bir umut ışığı oldunuz. En içtensaygı ve sevgilerimle.

Gölcük−Kocaeli 29 mayıs 2002 *** Merhaba, nasılsınızhocam? ' Sizinle ilgili ve ya sizin yazdığınız yayınlarıntümünü okumaya çalışıyorum. Gerçekten Türkçe eğitimüzerine çabalarınız çok etkileyici. Hocam, ancak bir noktayıes geçiyorsunuz gibime geliyor (belki de ben öylezannediyorum). Bir milletin kültürü, dili dini ve tarihi ile varolduğunu söylüyorsunuz. Bir milletin dilini yazılı ortamadökecek alfabesinin de çok önemli olduğunu da biliyoruz.Ancak, bizim yüz yıllık tarihimize baktığımız zamantarihimizi öğrenmeye, dilimi?!, dinimizi öğrenmeye engelolacak bir değişiklikle karşılaşmıyor muyuz? Alfabemizindeğişikliği, bir ara Osmanlıca (siz bunu uyduruk bir kelime

Page 307: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

olduğunu, bunun yerine tabii ki Türkçe diyebileceğimizisöylüyorsunuz) el yazısını öğrenmeye çalıştım.

Eski alfabesini okuyabiliyorum. Gerçekten de bu alfabedenfarklı ve zor. Yani, bu alfabe kendi kültürümüz içerisindeoluşmuş bir alfabe.

Neden bizim kendi milletimizin ürettiği bir alfabeyikullanmak varken, Latin alfabesini tercih ettik, (sizincevabınızın, diğerleri gibi kaçamak bir cevap olmayacağınıdüşünüyorum, yani işte "o şartlar bunu gerektirdi"gibisinden, zaten böyle bir cevap sizin şu andakimücadelenize karşı da başkaları tarafından verilebilecekkolay bir itiraz olabilir.) Yani, demek istediğim sizin bu ellisenedir olduğunu bahsettiğiniz, bizi kendineyabancılaştırma hareketleri daha öncesine dayanmıyormu? Belki de siz de bunun farkındasınız. "geçmiş geçmiştekaldı" deyip "şu an bizim için önemli" diyebilirsiniz. Ama, busöz ancak bir siyasi kişiliğin ağzından çıkabilir. Hocam,gerçekten çok takdir edilecek faaliyetlerde bulunuyorsunuz.Yanlış Anlamayın beni, çok yakın bir Öğrenciniz, dostunuzolarak görmenizi isteyerek şu soruyu sormak istiyorum: Bufaaliyetleriniz ve konuşmalarınız karşısında, bu "acentekafalı" işbirlikçilerden fiili bir tepki, baskı alma korkunuz, veya daha da ileri canınızdan olmak bir çekinceye giriyormusunuz? Bu sorunun samimi cevabı, böyle bir ortamdapeşinden gidilecek bir şahıs (lider) arayan benim gibiler içinönemli olacaktır.

Selametle 28 mayıs 2002 ** * Oktay Hocam merhaba, Sizedaha önce de yazdım, yazmaya devam edeceğim.Kitaplarınız, daha önce de genel olarak bildiğim ancak, çokda farkında olmadığını bu vahim durumu adeta gözüm içinesoktu ve bakış açımı değiştirdi. Simdi bu durum için neleryapabilirim sorusu beni o kadar meşgul ediyor ki, adeta acıçekiyorum ve mutlaka bir şeyler yapmalıyun diyedüşünüyorum ama bu sefer, 'ne' ve 'nasıl yapmalıyım'sorusuna takılıyorum. Hocam, sizi övmek için söylemiyorumama sizin gibi bir insanı bir daha ki sefere yıllarca

Page 308: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

bekleyebilir bu ülke, Oktay Sinanoğlu fırsatınıkaçırmamalıyız ve acilen bir şeyler yapmalıyız, işte bunoktada size ihtiyacımız var, bana ve benim gibilere yolgöstermeniz gerek. Bir şekilde sizden cevap bekliyorum,beni duyduğunuza inanmak istiyorum.

Hoşçakalın, 26 mayıs 2002 ** * Çok değerli Hocam, Kanal7, Ulusal Kanal ve Mesaj TV deki konuşmalarınızı izleyip,"Türk Aynştaynı" ve "Hedef Türkiye" adlı kitaplarınızıokudum.

Gerçekten, fazlasıyla etkilenmiş bulunmaktayım ve sizingibi çok değerli' bir bilim adamımızdan daha öncelerihabersiz olmamdan dolayı büyük üzüntü içerisindeyim.

Değerli hocam söylemek istediğim çok şeyler var fakatmüsaade ederseniz ilk önce kendimi tanıtayım. İstanbulevrenkenti tarih mezunuyum, ingiltere'de uluslararasıilişkilerde yüksek lisans yaptım Halen .... Evrenkenti Avrupatopluluğu enstitüsünde, Kıbrıs sorunu ve Türkiye−Avrupabirliği ilişkileri konusunda doktora tezimi bitirmek üzereyim,(bu konudaki görüşlerinizi merak ediyorum) Balıkesirdoğumluyum. 2 yıl Sakarya üniversitesinde araştırmagörevlisi olarak görev yaptıktan sonra kitaplarınızdaanlattığınız malum sebeplerden dolayı ayrılmak zorundabırakıldım. Ayrılmadan önce YÖK stratejik araştırma veetüdler milli komitesi adına tez konumla ilgili bir projeyihazırlıyordum. Fakat sizinde belirttiğiniz gibi nerdeysearaştırma yaptığım için, üstelik YÖK'ün isteğiyle yaptığımhalde, adeta cezalandırıldım ve istifaya zorlandım.

Üstelik çalışmam oldukça başardı olmasına rağmen (11eylül sonrası gelişmeleri gören yerler var ayrıca sizingörüşlerinizle paralellik içinde) daha sonra birazda benimgecikmem bahane edilerek anlaşmam feshedildi fakatİngilizcisinin gönderilmesinde ısrar edildi.

Hocam Evrenkentler hakkındaki yorumlarınızın hepsinimaalesef, Evrenkentte iken yaşadım. Sakarya Evrenkenti

Page 309: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

YÖK tarafından pilot uygulama olarak seçilmiş, uluslararasıilişkiler bölümünde İngilizce dersler var ancak çocuklarTarzan ingilizce'sinden başka bir şey bilmediği için derslerianlayamıyorlar.

Hocam, sizle paylaşmak istediğim çok şey olduğundandolayı daldan dala atlarsam kusura bakmayın. Hocamkitaplarınız bir harika. Üslup ve içerik bakımından enfes.Sabahlara kadar okunacak bir sü−rükleyiciliğe sahip. Keşkedaha önce okuyucularla buluşsaydı diye içimden geçirdimfakat siz tanımlamayı daha uygun bulmuş olabilirsiniz.Yinede tam zamanında çok kritik bir ortamdabulunduğumuz bir zamanda yayınlamanız, çok isabetliolmuş.

Kadıköy'deki kitapçıları gördünüz mü kitaplarınızbaşköşelerde ve yok satıyor.

Hocam, çok sık olmasa da aralıklı olarak kitaplarınızındevamının gelmesinde bence büyük fayda var. Mevcutkitapların depremi en az 6 ay−1 yıl sürebilir. Hocam bir dekitaplarınız sayesinde sizin edebi yönünüzün de, bilimyönünüzden hiç aşağı olmadığı anlaşılmıştır. Tabii ki haladevam ettiğiniz bilimsel çalışmalarınız vardır, lütfen onlaradevam edin ve eğer çok önemli bir sonuç bulursanız onudünyayla, bence, paylaşmayın Türkiye'nin geleceği içinsaklayın. Fakat, bence roman gibi ve ya yine kısa hayathikayelerinizden oluşan kitaplar yazabilirseniz çok büyük birokuyucu kitlesinin sizi beklediğinden emin olabilirsiniz.Çocukluğunuzda yarım bıraktığınız edebiyat yönünüzbence yeniden keşfedilmeyi bekliyor. Çünkü hocam, bizsosyal bilimciler sizin bilimsel araştırmalarınız ne kadarönemli de olsa fen bilimlerinden çok anlamadığımız içinsizin diğer sosyal ve edebi çalışmalarınıza doğal olarakdaha çok ilgi gösteriyoruz.

Bununla birlikte hocam, bilimsel çalışmalarınızı o kadarakıcı bir şekilde anlatmışsınız ki daha önce biçilgilenmediğim fizik, kimya çalışmalarınızı bile büyük

Page 310: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

dikkatle okudum ve içimde büyük bir araş.

tırma heyecanı duydum.

Çok değerli hocam, Türkçe eğitim konusu ile gerçektenolayın bam teline basmış oluyorsunuz ve hala daha ülkeninne hale geldiğini görmeyenler gaflet içinde değillersehıyanet içindedirler. Ben şahsınızda bu kadar yıl ABD'deyaşadıktan sonra hala devşirilemeyen ve muazzam biryurtseverlik örneği teşkil eden sizden başka bir aydıntanımadım Kitaplarının okurken çoğu zaman ağlamamakiçin kendimi zor tuttum, kimi yamanda gülmektenalamadım, örneğin aklıma gelenler arasında "Afganistanroleksi", ABD'li yazarın size Türkiye için; "ora nere oluyor? "diye karşılık vermesi gibi. Ayrıca, tarih bilginize bk tarihmezunu olarak hayran oldum. Dünyadaki Türk varlığını,Japonlarla ortak yönlerimizi gözler önüne seriyorsunuz.Burhanilik konusunu ilk defa sizden duyuyorum,tarihçilerimiz uyuyor herhalde.

Hocam çok uzattım, daha fazla başınızı ağrıtmakistemiyorum, birkaç konuyu belirttikten sonra satırlarımason vermek istiyorum. Hocam, bu Türk−Müslüman vemaneviyat konularına girmeniz çok iyi olmuş. Maalesefülkemizdeki durum sizinde belirttiğiniz gibi bir felaketBilimcisi dini hor görüyor, dincisi bilim nedir tanımıyor.Maneviyata inanan biri olarak sizinle aynı duygulanpaylaşmak beni çok sevindirdi Zaten, kitaplarınızdakidüşüncelerinize tamamen katılmakla birlikte bizlerinhissiyatı ancak bu kadar güzel dile getirilebilirdi. İlk defasizin sayenizde millet sağ−sol Sünni ayrılıklarının ne kadarsahte olduğunu görmüş oldu.

Hocam, doktoramı 3 ay içinde bitirip bir evrenkente öğretimgörevlisi olmak istiyorum fakat, Türkçe eğitim yapan birvakıf evrenkenti bulamadım. Bir tek Maltepe evrenkentindevar fakat, orada da uluslararası ilişkiler bölümünde henüzöğrenci alınmıyormuş herhalde Türkçe olduğu içindir.Çaresiz kaldım.

Page 311: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Hocam, bu Türkçe eğitim konusu çok birleştirici olacaktır.

Bu konuda bastırmanızda büyük yarar var. Bendeniz hertürlü çalış manızda yardımcı olmak için gönüllü olaraktalibim. En büyük arzum sizinle tanışmak görüşmekfikirlerinizi daha yakından öğrenmek.

Zatı −alinizle nasıl tanışabiliriz. Yakında katılacağınız birtoplantı varsa bildirebilirseniz çok mutlu olacağım. Hocam,ülkemize yapmış olduğunuz hizmetlerden dolayı size nekadar teşekkür etsek azdır. Tekrar bu uzun yazı için özürdiliyorum kendimi tutamadım. Çok meşgul olduğunuzubiliyorum, okumaya fırsat bulup ta cevaplayabilirseniz çokmutlu olacağım.

Çok değerli hocam, cevabınızı sabırsızlıkla bekliyorum. Enderin saygılarımla.

14 şubat 2002 *** " Sevmiyor bilginler sizin Türkçe diliniErenlerden işitsen açar Gönül ilini Ayet−hadis anlamıTürkçe Olsa duyarlar Anlamını erenler başı eyip Uyarlar".

Ahmet Yesevi

iyi günler sayın Oktay Sinanoğlu hocam (inşallah sizin odeğerli vakitlerinizi çalmıyoruzdur.) Hocam, ben ........ lise 2öğrencisiyim (sizin kızdığınız bir okulda okumaktayım.) Bensizi 6−7 yıldan beri takip etmekteyim, birinde TVyeçıkmıştınız ve babam sizin için bu adam çok değerli birinsan, ABD evrenkentlerinde hoca, çok değerli buluşları varama Türkiye değerini bilmiyor demişti 7 yıl önce. dahasonra sizin çeşitli bana okutmuştu ve bu sayede yüreğimebüyük Türklük sevdasının ilk tılsımlan düştü(hep sizinsayenizde hocam.) Hocam, siz uyuyan Türkiye'yiuyandırdınız, en önemlisi de biz gençleri. (...) Hergünönümüze çıkan engelleri sizin sayeniz de asıyoruz, ülkemeselelerinde de sizin bizlere öğrettiğiniz bilgilerle dahailerisini görebilmekteyiz. Çok sağolun....

Page 312: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Hocam, sizin adınızı, çevremle konuşup tartışırkenabartısız 10 defe dile getiriyorum ve rüyalarımısüslüyorsunuz. Hocam, siz bende bitmekte olan idealizmitekrar dirilttiniz, artık kendim için değil, ülkem için, vatanımiçin, Türklük için ve en önemlisi insanlık için çalışıyorum..

Hocam, sizin değerli vakitlerinizi çaldığım için özür dilerimama, yazacaklarım bitmedi eğer siz izin verirsenizgeleceğim, geleceğimiz ile ilgili sorular sorup ingilizce İleolan ilişkilerimi (bu konuda bayağı muzdaribim.) Bizleriuyandırdığınız için çok sağolun, kısmet olursa sizin eliniziöpmek istiyorum.

Bir gün biz de at oynatacağız bu ovalarda. Bir gün bizim desözümüz geçecek bu budunda. İşte o zaman Atamınecdadımın hakkı helal olacak. Bizler insanların duygularını,düşüncelerini, emeklerini ...

Sömürmedik sömürmeyeceğiz. Bizler çağlayanlara sevgiboşaltacağız. İnsanlara hoşgörünün gülünü uzatacağız.Hep kol kola olacağız, çünkü biz, "Severiz insanıyaratandan ötürü....."

Denizli'den hürmetler, Allah'a emanet olun sayın OktaySinanoğlu Hocam....

25 mayıs 2002 ** * Oktay hocam, Türkiye'de uyandırmakistediğiniz direnişin arkasındayız. Size destek veriyoruz. Bizde kendimize düşen görevi arkadaşlarımız arasında gerekkonuşarak, gerek onları sizin kitaplarınıza yönlendirerekyapmaktayız. Fakat, burada da bilinçsiz, özentilerinin kölesiolmuş bir gençlik yetişmekte. Uludağ Evrenkentinde birkonferans verdiğinizi duydum ve bunun İsparta'da da etkiliolabileceğini düşünüyorum. Süleyman Demirci Evrenkentiöğrencileri olarak İsparta'da sizi konfe−rans vermeniz içinbekliyoruz. Hocam, bunun için ne gerekli ise yap−mayahazırız. Türkçe'nin konuşulabilecek en güzel dillerden biriolduğunu insanların artık anlaması gerek.

Page 313: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Makine müh. böl.

öğrencisi, 25 mayıs 2002

** *

Sayın Hocam, biz Erzincan meslek yüksek okulundaokuyan üç arkadaşız. Kitabınızı, hedef Türkiye'yi okuduk veçok etkilendik.

Sizin başlattığınız bu direnişte bizimde bir katkımız olsunistedik ve kaldığımız yurtta bu konularla ilgili makaleleryazmaya başladık.

Hederimiz daha geniş çaplı bir çalışma ile bulunduğumuzildeki üniversitelerde risaleler yazıp dağıtmak ve gençliğibilgilendirmektir. Sayın hocam, biz bu konuda ileride birdekitap yazmayı düşünüyoruz ve çalışmalara başladık. Sayınhocam sizin ateşlemiş olduğunuz bu güzelim fikir akımını(Haklı davayı) bizde bir nefer olarak bu ateşi nefesimizyettiği kadar yaymaya çalışacağız. Bastırıp dağıtacağımızrisalenin metni aşağıdadır. Gerekli gördüğünüz eklemeleriveya lüzumsuz bulduğunuz yerleri bize bildirmenizi veönerilerinizi bekliyoruz ve size teşekkürü bir borç biliyoruz.

Saygılarımızla 25 mayıs 2002 * * * Sayın Oktay Sinanoğlu,Merhaba. Ben........Afyon Kocatepe üniversitesi ...'da öğrenim görmekteyim. Sizi ilk olarak, kanal 7'de bir tartışmaprogramında gördüm ve televizyon kanallarında birçokprofesör gövde gösterisi yaparken sizin gibi adını dünyadaduyurmuş bir profesör, bunu yap madığı için şaşırdım. Sizibu tutumunuzdan ötürü tebrik ederim. Bun dan tam iki haftaönce, cuma günü Afyon'da Çek Cumhuriyeti'nden iki turistletanıştım. İkisi de erkek. Biri 29 öbürü 26 yaşında. Ben de20 yaşındayım. Baya iyi arkadaş oldum. Çok iyi ingilizcekonuşuyor lar. Neyse, ben turizm bölümünde okuyorumdeyince başladılar be nimle Türkiye hakkında sohbete...

Page 314: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Bana sordular "Siz Müslümansınız, Avrupa Birliği Hıristiyan.Sence Türkiye Avrupa birliğine alınabilir mi? Sence TürkiyeAvrupa'da mı? " Ben de "Bunlar Amerika ve Avrupa'nınTürkiye üzerindeki siyasi hileleri. Amerika diyorum, AB'yleilgisi yok ama, dünyanın merkezi. Avrupalılar bize kuralkoyuyorlar. Uyguluyoruz fakat yine de zorluk çıkarıyorlar.Türkiye coğrafi olarak kısmen Avrupa'da ama geleneklerigereği kültürel olarak değil" dedim.

Sonra bana, Osmanlıdan bahsettiler. "1. Bayezıt: İstanbul'uişgal etti, alamadı Fatih: İstanbul'u aldı, büyük komutan.Muhteşem

Süleyman (Kanuni): büyük devlet adamı. M.K. Atatürkdesen ona keza" dediler. Dediklerinin hepsi doğru sadecepadişah isimlerini İngilizce söylüyorlar. Bunların dışındaFenerbahçe ve Galatasaray'ı biliyorlar. Bugünküsiyasetçilerdense hiç birini bilmiyorlar. Bizdeki entelektüel,aydın geçinen bazı profesörlerimiz tarihimizi aşağılarken,Çek Cumhuriyetinden iki vatandaş öve öve bitiremiyor. Buolay bir turizmci olarak bana çok dokundu. 1940'dan buyana kendimizi dünyaya hiç tanılamadığımızın göstergesi.En basitinden, bizim dünya starı diye yere göğesığdıramadığımız Tarkan'ı bile bilmiyorlar.

Bu olay, Türk genci olarak bana çok dokunduğundan sizinlepaylaşmak istedim. Bu arada bunları söylerken "TürkAynştaynı" adlı kitabınızdan etkilendiğimi belirtmeliyim.Suan kitabınızı etrafımdaki arkadaşlarıma da tavsiyeediyorum. Böyle bir kitap hazırlayıp deneyimlerinizi bizgençlerle paylaştığınız için size teşekkür ederim.

Saygılarımla 17 mayıs 2002 *** Sayın Prof. Dr. OktaySinanoğlu, Sizi ve yaptığınız çalışmaları anlatan "TürkAynştaynı"

isimli röportaj kitabı okudum ve inanın çok etkiledim. Gerekkimya gerek matematik ve gerekse fizik alanındakiçalışmalarınızdan dolayı

Page 315: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

SİZİ

kutlarım. Bu yapıtta yaptığınız çalışmaları hiçbir zamanunvan ve ya para kazanmak maksadıyla yapmadığınızısöylemişsiniz. Buna rağmen, dünyada 300 yıllık bir ilki(özellikle Amerika'da) gerçekleştirdiniz. Dünyanın en gençprofesörü oldunuz. Kurduğunuz teorilerle bilimin heralanına (matematik, fizik, kimya, fizikokimya, biyokimya,moleküler biyoloji ve sayamadıklarım) ışık tuttunuz.Okuduğumdan kadarıyla t Türkiye'nin bilimde dünyanınönde gelen ülkelerinden olması için çok çabaharcamışsınız. Özellikle de Türkiye'de eğitimin Türkçeolması için bazı kişiler (burada isimlerini sayamıyorum),tarafından engellense de, siz elinizden gelenin dahafazlasını yapmaya çalışmışmışsınız. Bu kitabı okuyuncayakadar okullarda ingilizce eğitim verilmesi hoşuma gidiyordu.Arak ben de sizin gibi düşünüyorum ve sizi destekliyorum.Bazen kendi kendime "neden bu kitabı daha önceokumadım? " diye kızıyorum. Arkadaşlara da kitabı tavsiyeediyorum. Hatta bir arkadaşıma verdim o da okuyor.

Sizi bütün yönlerinizle tanımak daha ayrıntılı bilgi sahibiolmak istiyorum. Bana sizi anlatan başka yapıtlar varsaisimlerini gönderebilirseniz inanın çok sevineceğim. Ben...'da oturuyorum. ...

Üniversitesi'nde öğrenciyim. Sizinle tanışıp yüz yüzekonuşmayı çok istiyorum. Biliyorum sizin gibi değerli birbilim adamının bana ayıracak vakti yoktur ama yine desöylemek istedim. Size, bundan sonraki hayatınızdabasanlar diliyorum, mesajınızı (ileti) bekliyorum...Türkiye'nin, genç Türk bilim adamı adaylarının ve bilimdünyasının çok ihtiyacı var.

16 mayıs 2002 *** Sayın Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu, Çokdeğerli hocam piyasada bulunan, sizin hakkınızda yaalmışolan iki kitabı, tesadüfen görüp okuduktan sonra size ulaşıpteşekkür etme isteğimin sonucunda bu e−mail adresineulaşabildim.

Page 316: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

(Yıldız' dan bakkalınıza ulaştım. Bakkalınız e−mailadresinizi verirken çok cömert davrandı, o arada da güzelanın ne olduğunu da öğrendim) İstanbul' da radyolojiuzmanı olarak çalışan 39 yaşında bir hekimim.

İzmir Atatürk lisesini bitirdim. Devlet okulu idi ancak, zehirgibi fen dersleri vardı, sürekli başa oynayan bir liseydik. Teksakıncası erkek lisesi olmasıydı sanırım. Okullarımı hep iyidereceyle bitirmiştim. Bir oğlum var, eşimde.......fakültesi'nde...........bölümünde asistan. Ben deniz,......hastanesinde çalışıyorum. Burası bir...... ... hastanesive ben buraya yeni tayin oldum. KPDS diye bir sınavagirmem gerekli olduğu için Ankara' ya gitmiştim. Sınavçıkışı başarısızlığın getirdiği büyük bir düş kırıklığıiçindeydim. Ben, orta derece İngilizce ve Fransızcabiliyorum. Paris'te 1,5 yıl kalmıştım. Hatta, oradabelediyenin açmış olduğu ücretsiz dil kursunun orta(moyen) bölümünü bitirdim. İngilizcem ise daha iyidir. Gayetrahat mesleğimle ilgili kitapları söz−lüksüz okurum.Yayınlan takip edebilirim. Ancak bu KPDS iktisat mimarlıkhukuk tip vs bilumum daldan yapılıyor. Sonuçta moralbozukluğu ile İstanbul'a dönecektim ki, sizin iki kitabınızısokakta yere tezgah kuran insanlardan satın aldım,otobüse bindim ve istanbul'a gelene kadar birini bitirdimdiğerini de ertesi gün.

Sevgili hocam, hep içimde bir şeylerin eksik olduğunudüşünürdüm. Sizin net görüşleriniz ile hayatımın bir andakapalı olan bölümleri ışıl ışıl olda 5,5 yaşındaki oğluma, 3,5yaşında bir org almıştım bir de müziği sevdirsin diye, birkonservatuar eğitimi almış bir öğlenciden küçük bir harçlıkkarşılığı ders aldırıyordum bizim oğlanın kulağı falan yokturama zeki kerata herhalde notaları söktü.

Piyano alın artık diyorlardı, ama ben hep kulak arkasıediyordum. Ama sizin kitabınızdan sonra gidipalabileceğimin en iyisini aldım eve getirdim. Dahaprofesyonel bir hoca' ya göndermeye başladım, şimdi oğlanbana Bach'ın menüet'ni piyanodan dinletiyor. Keyfim arttı

Page 317: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

sayenizde. Bakarsınız zengin olurda bana bir yat dahi alır(ha ha ha.) Oğlanı hep bir özel okula veriyim diyordumama, nasıl mali yükün altından kalkarız diye karalarbağlamıştım. Simdi arak, devlet okuluna gidecek doğalolarak Yazın da dil kursuna eğer isterse gidebilir tabii ki. Yada babası gibi kendi olanaklarıyla Paris'e gidip biraz tişörtdikmesini öğrenir dünyanın kaç bucak olduğunu görür vegeri gelir. Sevgili hocam size en içten sonsuz teşekkürlerimisunuyorum.

Derin bilge kişiliğinizi bugüne kadar ıska geçmiş olmam 39seneme büyük haksızlık oldu. Hayata bakıp tarzımıtopyekün değiştirmeme yol açmış olmanız beni çok etkiledi.Bugüne kadar etkilenerek parça parça değiştiğiminfarkındaydım ancak tam olarak bu boyutta hiçbir zamanolmamıştı. Sevgili hocam; vaktiniz müsait olur mubilmiyorum ama bir gün sizi........uzmanlarının ulusalkongresinde görmek isteriz.

Kürsüde sesinizi duymak bize şeref verecektir. Ayrıca sizisadece ......... ların gördüğü........... 'in çıkardığı bir dergidetanıtmak isterim.

Sanırım USA'dasınız bunu pratik olarak internetten pekalayapabiliriz, size e−mail ile sorular göndersem yanıtlarınızıesirgemezsiniz umanın.

Bu arada Allah selamet versin büyük kaptan Bu da nerdençıktı demeyin, efendim bende ehliyetli amatör bir yatkaptanıyım ama teorikte tabii ki. Hiçbir sefer yelkenlidebulunamadım. Ama yalnızca rüzgarın sesini duyabileceğimyan yatmış orsalayacağım günleri görür müyüm Allah'akaldı, ya nasip, istanbul' a geldiğinizde sizinle tanışmayıçok isterim, oğluma sizi mutlaka tanıştırmalıyım. Hatta birgün sizi esiniz ile birlikte evimde eşim, oğlum ile birlikteyemekte görmek ne hoş olurdu. Umarım başınızışişirmedim. Ellerinizden öpüyor size en derin saygılarımısunuyorum değerli hocam.

Page 318: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Geliştirmekte olduğum (web adresi) adresinden editördenbana her zaman ulaşabilirsiniz.

15 mayıs 2002 ** * Sayın Sinanoğlu, Ben sizi TVprogramlarından takip ediyorum ve kitaplarınızı okuyorum"Bye Bye Türkçe" ve "Hedef Türkiye" isimli kitaplarınızıokudum çok etkilendim ve birçok düşüncem değişti vesonradan sizi taptıktan sonra farkettim ki hakikaten Türkçeyok ediliyor ben İngilizce kursuna gidiyorum ve orada bazışeyler dikkatimi çekti bir arkadaşım iş müracaatı için ev.(özgeçmiş) yollamak istemiş ve ingilizce istemişler bunuhocamıza söyleyince o da şaşırdı bu arada hocamız ingilizdün de diller hakkında konuşuyoruz ülkemizdeki dil eğitimsistemi hakkında konuştuk adam bize fiilini? önemli bunuunsursanız yakında yok olursunuz diye uyanda bulundubazı arkadaşlarımızsa halen bunun kötülüğünün arkındadeğiller ve salakça sanki modern olduklarını düşünerekkonuşuyorlar bu da beni üzüyor tabii ki ama, umarım yalanzamanda herşey düzelir. Allah'tan size daha uzun vesağlıklı ömürler vermesini temenni ederim çünkü, bu konuiçin siz bizim için önemlisiniz. Sonra tekrar görüşmekümidiyle.

Allah'a emanet olun.

10 mayıs 2002

** * Oktay Bey, "Hedef Türkiye" kitabını yazdığınız için çokteşekkür ederim, bir nevi benim gibi insanların bir sözcüsükonumundasınız. İsmim ..... 1961 yılı Bulgaristandoğumluyum. 1989 senesinden beri Türkiye'deyaşamaktayım ve Türkiye vatandaşıyım Kitabınızdakiyazmış olduğunuz zorluklara eğitimim boyuncaBulgaristan'da yaşadım. Bir çok yetenekli arkadaşımkonuları anlamada zorluk çektikleri için okumadan dahinefret etmişlerdi.

Müsaadenizle diğer bir konuyu sizlerle paylaşmak isterim,Türk insanı genelde başka bir ulusun yönetiminde

Page 319: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

kalmamıştır ve ne olduğunu da bilmez. Bizim gibi Osmanlıdevleti dağıldıktan sonra diğer devletlerin topraklarındayaşamak zorunda kalan Türkler esaretin ne anlamageldiğini çok iyi bilirler ve hiç bir zaman, böyle durumlaradüşmemek için var gücüyle çalışırlar. Bu doğrultuda,kitabınız yol göstericidir. Saygılarımı sunar çalışmalarınızdanice basanlar dilerim, 2 mayıs 2002 +** Sayın OktaySinanoğlu, Hedef Türkiye adlı Kitabınızı okurken hersayfasını ve kelimesini adeta içerek okuyorum, içerekdiyorum, çünkü; susuzluğumuzu giderecek kadar dolu dolubir anlatım ve cümleleriniz var. Adeta her sayfasındaağlıyorum. Ne yazık ki, Türkiye'nin ne kadar oyunlarakurban gittiğini ve halen de devam ettiğini okudukçatitriyorum. Bu kitabı herkesin okuması tek tesellim olacaktır.Ne olur daha daha daha (...) yazın ve görsel yayınlarla bubilinci insanlarımıza taşıyın lütfen.

Yıllardır düşündüklerimizi siz, bir çırpıda anlatıvermişsiniz,adeta bir imza gibi. Ben ve eşim, bu kitabın okunması içinkendi çapımızda elimizden geldiğince bir şeyler yapacağız.Çok kişinin okumasını sağlayacağız, çünkü; bu kitap birhazine. Herkesin bu hazineyi bulması lazım. Çok çokteşekkürler.

Selam ve saygılarımızla.

l Mayıs 2002 j *** .

l Saygıdeğer Oktay Sinanoğlu Hocam, Sizin çalışmalarınızsayesinde, insanımız artık bilime ulaşmak için dil öğrenmekzorunda olmadığını anlamış durumda. Biz de, uzun süredirteknolojiye ulaşmak için İngilizce bilmenin şart olmadığınıinsanlara anlatmaya çalışıyoruz. Öncelikle; (...) adresindebir kampanya başlatarak (...) gibi sitelerde Türkçe dildesteği talep ettik.

Siteyi 15.000 kişi ziyaret etti, binlerce kişi ziyaretçi defterinenot bıraka. Ama şirketlerden gelen cevaplar şöyle idi; (...)yakında düşünüyoruz. (:...), henüz düşünmüyoruz.

Page 320: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Planlanınız arasında yok.

Bununla birlikte bir de encarta sitelerinde Türkiye'yiaşağılayıcı bilgiler yer almasını protesto ettik ve bu konudabasan sağladık, gerekli düzeltmeleri yapmak zorunda kaldı.Simdi ise, mevcut sistem ierin Türkçe'sini geliştiriyoruz. (....)adreslerinde ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Sizden cevapgelmesi halinde, daha ayrıntılı bilgiler göndereceğiz.

Saygı ve teşekkürlerimizle **+ öncelikle size hocam demekistiyorum, çünkü ben de İstanbul Evrenkentinde öğrenciyim.Gerçi, bunu söylemeye bile artık utanır oldum. Okuluneğitimi, öğrencilerin düşünceleri ve faaliyetleri çok kötü,hatta berbat denecek seviyede.

Sorunlara geçmeden önce, size ve sizin gibi ülkesi için çalışanlara teşekkür etmek istiyorum. Sizin ilk olarak TürkAynştaynı adlı kitabınızı okudum ve şu anda "Bye−ByeTürkçe" adlı kitabınızı oku maktayım. Ülkemiz için ve bizgençler için gerçekten büyük hizmet ler.... ' Kitaplarınızdayazdığınız İngilizce eğitim konusunda, ben de kendimiörnek vermek istiyorum. Okulu kazandığım sene puanımyüksek olduğu için ingilizce eğitim hakkı kazandım, l seneokula sadece İngilizce öğrenmek için gittim − geldim vesonunda arkadaşlarla elde ettiğimiz bilgi "sıfır" yani hiçbirşey. Daha sonra kendim aynı zamanda da çalıştığım için işpiyasasında kendimi biraz zorlayarak gayet güzel İngilizceöğrendim. Çok istediğimden değil mecbur kaldığımdan.Yani İngilizce'yi öğrenmek için öyle l yıl hazırlık sınıfınaMan gerek yok, gerçekten öğrenmek isteyen en fazla 2 ayiçinde İngilizce'yi çok rahat öğrenebilir.

Su anda okulumuzda eğitim gerçekten çok sıkıcı, amabizdeki durum başka okullara göre yine iyi sayılır.Hocalarımızdan bazıları derslere girmek yerine, işpiyasasından gelen işadamlarına ders vererek parakazanıyorlar ve bizler öğrenmemiz gerekenleri yeterinceöğrenemiyoruz. Artık Türkiye'de herşey para olmuş,karakterli insan bulmak gerçekten çok zor.

Page 321: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Herşeyden önce Atatürk'ün ülkeyi emanet ettiği gençlereyani bizlere bakıyorum ve gerçekten çok boş birdurumdayız. Düşünen insan nerdeyse hiç kalmamış.Arkadaşların tek bildikleri okey oynamak ve futbol maçıyapmak. Düşündüğünü sananlarda birilerinin kalıpdüşüncelerini almış boş davul gibi aynı şeyleri söylüyorlar.Yani bunları görünce insanın gelecekten de umudukalmıyor.

Kitaplarınızı okumaya başladığımda' düşüncelerinizin tıpkıbenim düşüncelerim gibi olduğunu gördüm. Sizdekendimden bir şeyler bulmuştum. Kitaplarınızı birçokarkadaşıma tavsiye ediyorum.

Tabii bu arada sizinde tanıtımını/ı yapıyorum. Çünkü sizinve sizin gibi insanların tanınması ve bilgilerindenfaydalanılması gerekir. Her ne kadar bazılar ihtiyaçduymasa da bizlerin ihtiyacı var.

Birçok konuda sizi kendime örnek almaktayım. Ülkem içinben de sizin gibi çalışmak ve ülkemizin şu işgal günlerindeülkemizin kurtulması için her şeyi yapmaya hazır olduğumubelirtmek istiyorum. Atalarımız bu ülke için her türlüfedakarlığı çekmiş ve bu ülkeyi bizlere bırakmışlarsabizlerde aynı fedakarlığı gösterip ülkemizi kurtaracağız.Bizim gibi ülkeler için mücadeleler ve kurtuluşlar her zamanolacaktır. Bizde her zaman bu mücadeleden zaferleçıkacağız. Çünkü bu millet her zaman kendini kurtaracakülkesini seven kişileri kendi içinden çıkarmıştır. Bize düşengörev kurtarıcı beklemek yerine kendimiz kurtarıcı olmakiçin çalışmalıyız.

Bu güzel ülkemiz ve insanları her türlü iyiliği ve güzelliğisizde her türlü saygıyı hak etmektesiniz. Yaptığınızçalışmalarda yalnız değilsiniz, manevi olarak sizinyanınızdayız. Eğer maddi olarak ta yapabileceğim bir şeylervarsa benden rahatlıkla isteyebilirsiniz.

Page 322: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

(örütbağ sayfa tasannu yapmaktayım. Yazılarınızı yadadüşüncelerinizi örütbağda yayınlamak isterseniz sizeyardıma olabilirim) Saygılarımla Hocam.

* * * Sayın Hocam, Bu mektubu sizinle sımsıkı bir gönülbağı kurmuş onlarca vatansever genç adına yakmaktayımDikkate alıp okumak lutfunda bulunursanız bizişereflendirmiş olacaksınız. Bizler "ülkenin umudu"

diye nitelenen, giriş sınavlarında ODTÜ'ye en yüksekpuanlarla kabul edilen ODTÜ elektrik−elektronik bölümüöğrencileriyiz. Nice parlak hayaller, ne büyük umutlarlaoturmuştuk bu sıralara. Tam an ilerledi, 4 sene sonundamezun olma yolundayız artık. Velilerimizin halisaneduyguları, "ülkeye hayırlı olursun inşallah" dualarıylagirmiştik ilk dersimize. Ne yazık ki zaman bize hiç bir şeyinaslında olması gerek

. tiği gibi olmadığını acı bir şekilde gösterdi. Size yazdığımbu mektup, yüzlerce zavallı gencin bir varolma−yok olmasavaşı verişinin sessiz çığlığıdır.

4 sene ingilizce vaazlar dinledik, pazar ayini gibi., özbeözTürk ağızlar, özbeöz Türk kulakları tırmaladı durdu. Kendivatandaşına kendi dilinden farklı bir dilde eğilim vermeninçarpıklığı, vurdumduymazlığın ve bilinçsizliğin çarkındaufalandı; savunma reflekslerimiz alıştıra alıştıra eritildi.Fakültemizin dekanı yıldırım beyin bir zamanlar bana itirafettiği gibi "îngilizcecilik oynandı"

yıllarca. Belki de hepsinden daha da fenası şu: kendi bilimve teknoloji dimiden utanan bir nesil yetiştiriliyor. Mahalleağzı Amerikanca terimlerden oluşan rezil bir terminoloji"mühendislik irfanı"mıza musallat olmuş durumda.. Sadeceterminoloji mi? Anamızın ak sütü Türkçe'mize İngilizce ilegayrı meşru bir evlilik yaptırıldı! 'Tarzan language" böyledoğdu. Netice itibariyle yuların birikimi, hocalarımızarasında en parlak beyinleri bile ne Türkçe'yi ne de mahalletarzı Amerikanca'yı doğru dürüst konuşabilir hale getirdi,

Page 323: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

"you know, ı mean" gevelemeleri, bir özentiden öteye geçipkonuşanın Türkçe'sini bile yerin dibine batırıyor,hocalarımızın Türkçe(!) cümleleri arasında "bla bla"lar, "asusuallar, "of course"lar vs. vs. "vaka−yı adiye"den sayılıyor.

4 sene süren bu adam yerine konmama durumu, kendiyurdumuzda yabana muamelesi görmemiz, biraz değişikdeyimiyle "öz vatanında parya" olmamız artık sabrımızıtaşırıyor. Sizin fikirleriniz bizde yankı bulana dek, "neyapabiliriz" sorulan aklımızı kurcalamaktaydı. Sizinle geçolsa da tv'lerden tanıştık, fakat nefis üslubunuzladertlerimize tercüman oluşunuz, "bilim + gönül" felsefenizlehakiki manada gönüllerimize seslenmeniz bizi kısa süredesize bağladı. Artık bu özlemin dinmesi için bir şeylerinyapılması gerektiğini düşünmekteyiz.

Türkiye'nin birçok yerinde sayısız konferanslar vermişobuanız, Türk halkı ile sağlam bir gönül bağı kurmanızısağlamıştı.

Birebir yetiştirdiğiniz binlerce öğrenci ise zaten sizin odoyulmaz sohbetinize az çok aşina olmalıdır. Peki bizzavallı ODTÜ elektrik mühendisliği öğrencilerinin kabahatine? Bir başka deyişle, bizim basımız kel mi? Biz niye Oktayhoca ile yüz yüze sohbet etme ayrıcalığını yaşamayalım?Bir kısmımız zaten. 4 sene başına tak tak vurulan ingilizceya zûnden perişan halde; bir çift güzel Türkçe söze hasret.Öğrencilerin asıl önemli kısmı ise tamamen derin uykuda;"ingilizce eğitim dünyaya açılmanın şartıymış" diyorlar.Biraz konuşunca aslında içten içe rahat olmadıklarıanlaşılıyor. Size işte tam bu noktada ihtiyaç duymaktayız.Sizi yakından dinleme isteğimiz bu mektubu yazmamızdaönemli bir etken olmasına rağmen, Türkiye'nin gelecekteteknolojisini emanet edeceği yüzlerce uyuklayan gencinbilinçlenmesi arzusu kendi heveslerimizden öncegelmektedir.

Utana sıkıla da olsa, sizi iki−üç saatliğine aramızda görmekisteğimizi belirtmek istiyoruz. Haziran ayında mezun olacak

Page 324: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

ve ülkenin kaderinde önemli pay sahibi olacak bu gençlerinanınız ki sizin sözlerinizi duymaya hararetle muhtaçtır.Zamanınızın çok değerli olduğunu biliyoruz, hatta olumlucevap vermeniz bizim için çok tatlı fakat gerçekleşmesi çokzor bir hayal gibi görünüyor. Yine de sizden en kısazamanda olumlu ya da olumsuz bir cevap beklediğimizibilmenizi isterim. Eğer gelmeniz mümkün olamayacaksa,(bölümdeki organizasyonun zaman gerektirmesi açısından)bunu mümkün olan en kısa sürede öğrenmemiz gerekiyor;affınıza sığınarak sizden bunu rica ediyoruz.

Fakat eğer gelebilecek iseniz, size kısaca durumu arzetmekistiyorum:

4. Sınıfta aldığımız zorunlu bir proje dersimiz var. Bu dersinteorik ve pratik olmak üzere iki ayrı ders yükü var. Teorikdersler, her hafta davet edilen ayn bir hocayla çarşambagünleri saat 13:30−15:30 arasında bölümümüzün en güzelsalonu olan sevim tan amfisinde yapılıyor. Haftadanhaftaya değişmekle beraber, davet edilen konuşmacılargenelde mühendisliğin temel sorunları üzerinde duruyorlar(güvenilirlik analizleri, kalite kontrol, mühendislik etiği vs. −her zamanki gjbi "in Tarzan language"). Hocalar mutlakabölüm içinden olmak zorunda değil. Bu dersler büyükihtimalle mayıs sonuna kadar devam edecek, fakat aradabazı boş haftalar var. Beynimizde çakan şimşek bu boşhaftalardan birinde sizi konuk etme fikriydi. Derslere devamzorunluluğu olduğundan, konuşmacı neredeyse bütün 4.sınıf öğrencilerini karşısında görme fırsatı buluyor. Sayetgelebilirseniz, sizden "mühendislerin topluma karşısorumlulukları, bilim−teknolojigönül bütünlüğünün nasılsağlanacağı, yurtdışı eğitime gidecek arka−dikkat etmesigereken konular vs. " ve sizin arzu ettiğiniz daha birçokbaşlık altında aydınlatıcı bilgiler alabileceğimizidüşünmekteyiz. Kendi hesabımıza, konuşmanızda "Türkçeeğitim, yabancılaşma ve sömürgeleşme vs." konularınaağırlık vermenizi rica edeceğiz. Gönül sohbet ister, projebahane... Proje dersi sadece sizi çağırmak için bir araçbizim için. Suna bütün kalbimizle inanıyoruz ki, sizin

Page 325: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

vereceğiniz iki saatlik Türkçe bir ders, tarihinde hiç birzaman dikkatle dinlenmemiş bu dersin tarihinde bir ilkolacak ve geleceğin Türk mühendislerine gerçek birsorumluluk bilinci kazandırmaya yarayacak.

Olumlu cevap bildirmeniz halinde, birçok arkadaşım ve bazıhocalarımızın desteğiyle sizin için bir proje saati ayırmayaçalışacağız. İlk ihtiyaç duyduğumuz şey, sizin burayagelebileceğinizi bilmek. Sizden en kısa zamanda cevapbeklediğimizi haddim olmayarak bir kez daha yinelemekistiyorum.

En derin saygılarımla, *** Sayın hocam nasılsınız; Ben sizeilk başta kendimi biraz tanıtmak istiyorum. UludağEvrenkentinde elektronik mühendisliğinde okuyan birtalebeyim. Sizi ilk defa 2001 yılında Meltem TV de diyalogprogramında görmüştüm ve size hayran kalmıştım sizitanıtan bilgiler içerisinde sadece yıldız evrenkentinde birhoca olduğunuzu öğrendim ve dedim ki kendi kendime iyikonuşuyor da bunda iş yok iş olsaydı Boğaziçi veya ODTÜ'de hoca olurdu (bunun için beni bağışlayın ne kadar çokşekle bağlı hale gelmişim.) Sonraki günler cuma dergisindebir söyleşinizi okumuştum o zaman sizi biraz dahayalandan tanıma fırsatım oldu en sonunda "Bye ByeTürkçe" kitabınızı aldım orada sizin ne kadar vatansever birinsan olduğunuzu anladım. O kitap bana çok şeykazandırdı. Kitabı okumadan önce bir safsatam vardıderdim ki; bir gün ingilizce öğrenirsem tek kelime dahiTürkçe konuşmayacağım elimde devamlı o dışarıdan ithalyabancı İngiliz kitapları, sevmiyordum onlardan çalışmayıama, bir amaç haline germişti o kadar çok hezeyanlarakapılmıştım ki ev de annemle bile yarısı İngilizce yansıTürkçe gibi bir dil ile konuşmaya başlamıştım örneğin = forexample kapı = door bunlar sadece ufak bir örnek dahaneler neler aslında Türk dili, edebi yatını ve tarihini çokseverim ama adam olmamış için ilk şartının ingilizce'dengeçtiğini zannetmiştim. Allah sizden razı olsun ki bize doğruyolu gösterdiniz.

Page 326: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Arak Türkçe'ye çok fazla yakınlık duyuyorum ve Türkçekonuşmaktan zevk alıyorum her Türkçe kelime sanki birbalmış gibi geliyor bana Türkçe'ın geliştikçe yabancı dilöğrenme kabiliyetim artıyor bence işim püf noktası buradakendi dilini çok iyi bilen adamın yabana dil öğrenmezorlanması gibi bir sorunu olmuyor. Sizi geç te olsatanıdığım için çok mutluyum. Arkadaşlarıma hediye olaraksizin kitaplarınızı veriyorum, her kitabınızı da soluksuz iki üçkere okudum, neyse asıl konuya geleyim Bursa'da çokbüyük bir hayran kitleniz oluştu ve biz size bir kaç parçahediye göndermek istiyoruz. Aslında hediyemiz bir kaç şiirkaseti olacak. Bu şiirlerin şairini Bursa'daki gençler olarakçok seviyoruz ve devamlı şiirlerini okuyup dinleriz.

Bize şiirlerde ileride Türkiye için neler yapmamız gerektiğinitasavvuru tarihi, kısaca herşeyi güzel şiirsel bir üslup ileanlatıyor.

Eğer önerimize olumlu bir teklif verirseniz adresinizi yazanbir posta yazarsanız çok sevinirim. Böyle bir şeyiistemezseniz eğer boş bir posta atsanız çok iyi olur. Belkiçok garip ve saçma bir nedenden dolayı size bir postayazdım. Arkadaşlar kaç gündür soruyordu onaulaşabileceğimiz bir adres var mı diye inşallah kusurabakmazsınız.

Bu kısma kadar okuduysanız da sabrınız için teşekkürederim.

*** Sayın Hocam, Sizin vaktinizi belki de gereksiz yerealmış olabilirim ama si ze yaymaktaki maksadım ben vebenim gibi Anadolu'da yetişmiş ve orada eğitim görmüşbilim adamı olma sevdasındaki gençlerin ortak sıkıntı sıdırHocam, ben Malatyalıyım bütün eğitimimi de burada yaptım1994 de inönü üniversitesi eğitim fakültesi biyolojiöğretmenliğini kazandım 1998'de yine bu üniversitede fenbilimleri enstitüsünde yüksek lisans yapmaya başladım. 3,5yıldır Yük. Lis. Öğrerıimimi sürdürmek zorunda kaldımzorunda kaldım dedim çünkü KPDS barajına takıldım.

Page 327: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

3S8 Hocam ben çok zeki bir insan değilim, yalnızcayaptığım işleri en iyi şekilde yapmaya gayret ederim. Benyaz tatilleri de dahil deney olduğu zaman her şeyi bırakıplaboratuara gidiyordum, akşamları da ayakta durmaktanbacaklarımda oluşan ağrılardan ancak yastığın üzerineyatarak uyabiliyordum, belki bunları neden anlatıyorsundiyeceksiniz; hocam ben ve benim gibilerin İngilizce temeliyok bunda belki ben de suçluyum ancak lise veüniversitemizde verilen dersler veya dersi verenlerin dilbilgisi sizce de malumdur.

Durum böyle iken şimdi benden bir ingiliz'in bile belki debilemeyeceği gramer bilgisi istiyorlar, ben bir biyologum,İngilizce yayımlanmış makaleleri rahatlıkla okuyorum, amadürüst olmak gerekirse kendi makalemi yazamam ama bendaha yolun başındayım.

Uluslararası bir dergide bir posterim yayımlandı benİngilizce'ye çeviremedim.

Hocam, bir eğitim sisteminde kişiyi ancak kendisine verileneğitim konularında ve verilen eğitim kalitesinde sınava tabitutmak gerekir. Fakat ben ve benim gibi bilim adamı olmayoluna başlamış ve de bu engele takılmış düz eğitimliokullardan gelen gençler ne yapacak. Eğer bize üniversiteyüksek lisans başlangıcında İngilizce hazırlık verse idi ozaman biç kimsenin bu duruma isyan etmesi beklenemezdiama bizi vermedikleri bir eğitimden sorumlu tutuyorlar.

Hocam biz ülkemizden destek istiyoruz ama hem maddihem de manevi olarak yıpranmaktan öteye gidemiyoruz.Ben deneylerim aksamasın diye zamanında öğretmenliğebaşvurmadım, kaldı ki şimdi baş vursam da almıyorlar, habunların ödülü ne−oldu diye sorarsanız et. Al olarakgeçtik...

Sayın hocam kısaca size sormak istiyorum, benim birtorpilim yok, KPDS'em yok ben ne yapabilirim, artık buaşamadan sonra geri dönmekte nefsime ağır geliyor (..)

Page 328: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Eğer şu an kendini çok affedersiniz kitap yüklü bir merkepgibi hisseden bu gence verebileceğiniz bir tavsiye olursasize müteşekkir olurum...

*** İyi akşamlar saygıdeğer hocam, Sizi yeni tamdım veilgiyle takip ediyorum. Marangozluk mesleğim icraediyorum. Sizin 'siyasetçinin, bilimcinin en kötüsüolunacağına; tamircinin en iyisi parmakla gösterileni olmakyeğdir. ' sözünüzü okuduktan sonra kendime olan güvenimve saygım bir kat daha arttı.

Daha lisedeyken eğitim sistemini eleştiren kompozisyonyazan, Türk dil ve tarihine aşık bir genç iken, neredeyse buevrenselleşme, bizden adam olmaz, ancak Avrupalılar bir işyapabilir sloganlarına inanmaya başlamıştım. Baştakiihanetçilerin yüzünden devlete küsmüştüm. Fakat, sizinkitaplarınızı okuyunca silkindim ve tekrar benliğimedöndüm. Bununla da yetinmedim, sizin bilgileriniziçevremden başlayarak halka halka yaymaya başladım.Türkiye uyanmaya başladı diyorsunuz televizyonprogramlarında. Bu uyanış Fethiye'de de başladı fakat,yeterli değil. Bu uyanışa ivme kazandırmak amacıyla siziFethiye'ye konferansa davet ediyorum efendim. Konferansiçin her kesimden insanın katılması gerektiği şartınıbiliyorum ve gayretlerim bu yönde olacak Biliyorum,yoğunsunuz: Bu yoğunluk içinde bize de bir zamanayırırsanız, size minnettar kalacağım.

** * Sayın hocam; Programı izledim. Görüşlerinizesaygılarımı sunuyorum. Ben de programa telefonlakatılarak işin kitapçılık boyutunu anlatacaktım ama izinvermediler. Hocam ben Ankara'da kitapçıyım. Her eylülayında, İngilizce kitaplar satıyoruz. İnanın, içimiz kanağlıyor bu kitapları satarken (para kazanmak o kadar daönemli değil) İşin ticari boyutu tahmin edemeyeceğinizkadar yüksek... Ben, aynı zamanda kitapçılar kooperatifininyönetimindeyim. Türkiye'de yabancı dil ile eğitim olayındakikitap pazarlamanın ticari boyutlarını ve de dönen dolaplarıoldukça iyi biliyorum. Bu konuda isterseniz size kooperatif

Page 329: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

olarak bir rapor gönderebiliriz.

Saygılarımı sunar, iyi çalışmalar dilerim.

** * Syn. Prof. Dr. Oktay Sinanoglu, Sizi tüm insanlığa,özellikle de Türk insanına yaptığınız eşsiz katkılardolayısıyla büyük bir heyecan ve gururla takip ediyor, herfırsatta saygı ve minnetle anıyoruz. Yaptığınız çok değerlive etkili çalışmalar bizleri yıllardır uyutulduğumuz derinuykudan uyandınna ya devam ediyor. Uyandıkça bize ninnisöyleyenlere ve söyledikleri ninniye iğrenerek bakıyor,bunlara kandığımız için kendimizden utanıyoruz. Bu uyku,yalnızca bir bilgisizlik uykusu değildir. Bazı insanlarımız varki; bütün ninnileri bilmesine rağmen, damarlarındagerçekten uyuşturucu dolaşıyormuşçasına duyarsız veedilgen. Bu durum korkunç bir hastalık gibi hızla bütünbenliğimizi sarmaya devam ediyor. Üzerlerimizden buhastalığı atabilmemiz için adeta bir "şok" a ihtiyacımız var.Bizleri ihtiyaç duyduğumuz bu "şok"tan ve sizinletanışmaktan duyacağımız gururdan yoksunbırakmayacağınızı umuyoruz. Türk eğitim−sen Giresunşubesi olarak sizi −sizin uygun göreceğiniz bir zamanda−aramızda görmekten duyacağımız mutluluğu anlatmayabenim kıt Türkçem yeterli olmayacaktır. Size bu kutludavamızda basanlar diler, saygılar sunarım.

Sağlıcakla kalın.

** * Sayın Oktay Sinanoğlu, Aydınlık'taki yazılarınızı herhafta büyük bir özlemle beklemekte ve okumaktayız. BizlerGaziantep Üniversitesi mühendislik fakültesi öğrencileriyiz.Okulumuz, yabana dille eğitim yapmaktadır ve bununsonucu olarak da hem maddi hem de manevi bir kayıplakarşılaşmaktayız, bu kayıplar ulusal bilincimize, yüreğimize,beynimize (fiziksel olarak) zarar vermektedir. Mayıs ayınınilk haftasında gerçekleşecek olan Gaziantep Üniversitesibahar senliklerine bir konferans vermek üzere GaziantepADD şubesi gençlik kollan olarak davet ediyoruz. Sizetelefonlarınız vasıtasıyla ulaşmaya çalıştık fakat,

Page 330: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

ulaşamadık. Tekrar deneyeceğiz. E−posta ile de cevabınızıverebilirsiniz. Saygılarımızı sunarız.

** * Kıymetli hocam, Sizi ilk kez TV'de seyrettiğim "İskeleSancak" programı vasıtasıyla tanıdım Konuşurkenanlattıklarınızı/tespitlerinizi son derece takdir ettim. İlkbaşlarda, sizin için Amerika'ya gidip de nasıl devşirmeolmamış, hayret doğrusu demiştim programdan sonrahemen ertesi gün, sizi anlatan "Türk Aynştaynı" adlı kitabıalıp okudum.

Bunu, daha sonraları "Bye Bye Türkçe" ve "Hedef Türkiye"takip etti.

birçoğunu sizin kadar olmasa da ben de yaşadım. 16yaşımdayken, (şu an 22 yaşında Ankara'da bir üniversitedeingilizce öğretmenliği öğrencisiyim.) Merkezi ODTÜ olankendi memleketimde bir arkeolojik kazıda yazlan çalışmayabaşladım.

Buraya, Almanlar hariç her milletten adam geliyordu; amaçoğunluk Amerika ve İngiltere'dendi. Orada S yaz çalıştımve grubun vazgeçilmez elemanı haline geldim. Yapılan işi,arazide yöneten konumuna geldim. Tabi bu 5 sene içindeİngilizce öğrenip onu geliştirdim. Patronlarım biri İngiliz,diğeri Fransız karıkoca ODTÜ de öğretim üyesi, bendençok memnundular. Hem affedersiniz, eşek niyetineçalışıyordum hem de İngilizce öğreniyordum. Bu durumdanhaliyle patronlar memnundu. Ancak, çalıştığım o kazı daiçten içe bir rahatsızlık duyuyordum, oraya getirdikleri,çoğunluğu ODTÜ den gelen öğrencilerin hallerini ve bizimyapılan aşağılamaları gördükçe canım çok sıkılıyordu.

Dediğiniz gibi, gelen öğrencilerin birçoğu İngilizcekonuşmaktan acizdi ve bir çoğu yabancıların "tuti"liğiniyapıyordu. Yaşım ilerledikçe bazı şeyleri artık seziyordum.Bu sezişlerim, patronların bana olan sevgisini azalttı.Meğer, benim hakkımda düşündükleri farklıymış üçkağıtçıların, neyse. Bir çok şeyi anladığım ve buna

Page 331: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

dayanama−dıgım için işten ayrıldım, biraz kötü bir şekildeBir ara misyonerlik denemesinde bile bulunmuşlardı.

Sayın hocam meseleyi uzattığım için kusura bakmayın.Ama Türkçe eğitim ve dış güçlerin bizi kullanmasıhususunda ben de sizin gibi çok hassasım. Size dilegetirmek istediğim bu konuda artık yalnız olmadığım?Atatürk'ümüzün Türkçe gibi daha birçok meseledeüzerimizde büyük hakkı olduğuna inanan bir gencim vebunların hesabının öteki dünyada bizden sorulacağına dainanıyorum. O yüzden, yalnız değilsiniz. Size şu an sadeceiçimden gelenleri yazdım. Sayet, ufak bir cevap yazarsanızbeni mesut edersiniz yazamazsanız da canınız sağolsun.

* * * Sayın hocam, Yazılarınızı Aydınlık'ta izliyor ve çokdeğerli buluyorum. Teşekkür ederiz. Ben MarmaraÜniversitesi Tıp Fakültesi'nde çalışmakta olan bir doktor /öğretim üyesiyim. Belki de bildiğiniz gibi Marmara Tıpfakültesi ingilizce eğitim yapan bir fakülte. Başlangıçtabüyük heyecan yaratan ve desteklenen bu durum sonyıllarda yaşanan pratik zorluklar nedeniyle fakülte içindedeğerlendirilmeye alınmış dununda.

Bu amaçla koordinatörler kurulu (fakültenin eğitimdensorumlu öğretim üyeleri topluluğu) kendi içerisinde birçalışma birimi oluşturdu ve konuyu incelemeye başladık.Henüz yolun çok başındayız; ve kesinleşmişsaptamalarımız yok. Bu çahşma ile ilgili olarak sizinlegörüşmenin bizim için çok yol gösterici olduğunudüşünüyoruz. Çalışma birimimizde beş öğretim üyesi var.Size uygun bir zamanda, örneğin bir hafta sonu sabahkahvaltısında ya da bir akşam üzeri kahve−çay molasındabizim misafirimiz olursanız çok sevineceğiz. (...)Saygılarımla *** Çok değerli hocam, Dün yaptığımız telefonkonuşması için çok teşekkür ediyorum. Sizin hayatiniziokumak beni çok rahatlattı, omuzlarımdaki yükü hafifletti.Çünkü siz, benim kendimi yapmak zorunda hissettiğimşeyleri çok daha derinden ve daha büyük çapta gerçeğedönüştürmüşsünüz. Size hepimiz minnettar olmalıyız.

Page 332: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Bilimsel çalışmalarınız ve adınız bize ilkokuldan itibarenneden hemen duyurulmadı? Sizin yeni kimya kuramınızbize neden öğretilmedi? "İşte Türk bilim adamı budur! " diyesiz bize neden tanıtılmadınız? Neden şimdi milli dilimiz veonurumuz için biz kendi ülkemizde sokak savaşı veriyoruz?Bunlar hiç tesadüf değil. Hocam biz bu savaşta yanınızdaolmak, ve mutlaka kazanmak istiyoruz.

Sizi mümkün olan en kısa sürede Mersin'de ağırlamak;güzel yaylalarımızda, portakal bahçemizde biraz dinlenmek;biraz alabalık, bıldırcın, vs. tatmak, güler yüzlüinsanlarımızla buluşmak, sohbetinizden faydalanmak biçunutmayacağımız değerli zamanlar olacaktır.

Eğer sonbaharı uygun buluyorsanız, bize ekim 2002 içinkesin söz verebilirseniz, çok sevinecek ve derhalçalışmalarımızı bu programa bağlayacağız.

Mersin'de sizi, yeterince insan ile buluşturabilmek için birtakım sosyal kuruluşlar ile çahşma zorunluluğu mutlaka var.Doğru dan kişisel temasta olduğumuz halde, Mersinüniversitemizin saygıdeğer rektörü, henüz sizin için açtığımtelefonuma cevap vermedi. Yal−mz İçel Sanat Kulübü adlıkuruluş size büyük ilgi gösteriyor.

Üyesi olduğumuz ticaret ve sanayi odası, tenis, dalış vediğer kuruluşlar, yayınevleri ile birlikte birkaç bin kişininsizinle buluşma imkanı bulacağından hiç şüphem yok. Sizinneden hareketin tabandan başlaması gerektiğinidüşündüğünüzü doğrusu çok iyi anlıyorum. Uzun yularsürecinde oyuncak haline getirilmiş kuramlarımız içindegerçek milli çıkarlarımızın boğulması çok üzücü.

Ancak, bazı saygıdeğer hocalarımızın dahi, genç üniversiteve lise öğrencilerine ulaşmamıza bir. mani çıkarabilmektipek mümkün değil. Sizin işaret ettiğiniz ulusal doğrularımı/hakkında tereddüdü olanların şahsen milliyetinden veniyetinden şüphe ederim. Bazı hocalarımızın tereddütlerininsebebi sanırım bunların sadece üniversitede yeterince

Page 333: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

bekledikleri için doçentlik ve profesörlük almış olmaları,yazdıkları tezlerin çeviri ve çalıntıdan ibaret olması yatıyor.

Sizin gibi gerçek bir bilim adamının etrafla mevcut olmasıdahi bunların varlığını, aldıkları maaşı ve gösterdiğimizsaygıyı sorgulamamıza yol açacağı için sizden rahatsızolmaları oldukça doğal. Sevgili hocam, dünkükonuşmamızda Mersin ve Üniversitesi için çok kritik bir bilgiverdiniz. Üniversitemizi biran evvel yabancı dilde eğitimeteslim etmeye çalıştıklarını belirttiniz. İhtimaldir ki, sizinyarattığınız uyanış daha fazla büyümeden bu planıtamamlamaya da çalışabilirler. Mersin'de Anamur gibiküçük yörelere kadar Amerika merkezli mason dernekleriörgütlenmiş vaziyettedir. Mersin'in ne kadar kritik vepazarlığa tabi bir bölge olduğunu siz de belirttiniz. Sevgilihocam, iste bu nedenlerle Mersin'e biran önce gelmenizi,çalışmalarınız müsaade ederse birden fazla kere gelmenizisizden istirham ediyoruz. Güzel doğası olan şehrimizin siziniçin bir tatil ve dinlenme imkanı olması için de gereken herşeyi yapacağımızdan emin olunuz.

Sizin zamanınız bütün Türk ulusu için çok değerli. Bunu endoğru şekilde kullanmamız gerektiğinin son derecebilincinde olduğumdan lütfen emin olun. Burada gereksizkarmasa ve vakit kaybı ile sizi boğmamak, anlamlı şekildezaman geçirmenizi sağlamak için tüm gerekenleri şahsenyapacağım. Sevgili hocam, sizi gereksiz sıkmakistemiyorum. Ancak bana en geç ekim ayı için kesin sözverirseniz, buradaki herkes çok mutlu olacak. En kısazamanda buradaki herkes çok mutlu olacak. En kısazamanda yeniden görüşmek dileği ve saygılarımla.

EK: örütbağ konusu sevgili hocam, telefonda kısacabelirttiğim gibi istanbul teknik Üniversitesi'nden "elektronik"mühendisiyim.

Yedi yıldır örütbağ ile uğraşıyorum. İzin verirseniz resmiörütbağ sitenizin açılısında ben de çalışayım. Sizinbelirteceğiniz bir alan adini alıp hemen çalışmaya

Page 334: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

başlayalım. Su anda oktay sinanoglu.

com/. net/, org alan adlan birisi tararından alınmış. Öteyandan "com.

tr/. org. tr vs. " ODTÜ vakfının kontrolünde. Çok sorunlu biryerdir bu kurum. Lütfen biran Önce resmi siteniz için birtescil yaparak çalışmaya başlayalım. En azından sohbet veduvar gazetesi uygulamaları koyarak, nerede olursanızolun insanlara rahatça ve doğrudan ulaşmanızı sağlayalım.Lütfen izin verin.

*** Sayın Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu; Nasıl bir girişyapacağımı bilemediğim için bu yazım size garip gelebilir,lütfen acemiliğime yorun. Ben on yedi yaşında, liseli birgenç kızım. Maalesef sizin yıllardır mücadele ettiğinizyabancı dil eğirimle yetiştim, iyi sayılabilecek bir AnadoluLisesi'nde. Kitabınızı okuduktan sonra, yaşadığımşaşkınlığı size anlatamam. Birçok konu hakkındagörüşlerim değişti. Belki de güzel Türkiye'mizin budurumlarda olduğunu kabul etmek istemedim.

4 yıl boyunca hem matematiği hem de fen bilimleriderslerini İngilizce okudum, iki yıldır da malum ÖSS denenyanşa hazırlanıyorum. Ama, genç beyinlerin törpülendiğinigeç farkettim. Her zaman her yerde sonuna kadarmilliyetçiliği savunan bizler suskun kalıyoruz.

O kadar çok kızıyorum ki, hem biz gençlere hem de ülkeyiyönetenlere. Etrafımda bir an önce yurtdışına kaçıp"kurtulmayı" isteyen onlarca insan var. Gençlerin böyledüşünmesi ne kadar acı verici! Üniversitelerimizin içlerininboşaltıldığını ve hala bu sorumsuzluğun giderek artmasınıüzüntüyle izliyoruz. Yapılabilecek hiçbir şey kaldı mı?Atatürk'ün istediği Türkiye böyle olmamalıydı.

Maalesef bir süre önce Karen Fogg olayı da patlak verdi.Başımıza örülen çorapların haddi hesabı yok. Medyanınduyarsızlığı bizi çileden çıkartıyor. Kimse bu mektupların

Page 335: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

"ne için" yazıldığım sormuyor! Bir genç olarak buduyarsızlığı gördükten sonra öyle bir çaresizliğin içindebuluyorum ki kendimi, elimizden hiçbir şey gelemez mi diyedüşünüyorum sinir ve üzüntü içinde. Milletimiz uyutuluyorve kimse buna dur demiyor. Size bunları neden yazdığımıbilmiyorum, belki de teşekkür etmekti amacım. Sizinsayenizde görüş açım genişledi. Ama, bir sorun var; biz sizitelevizyonlarda daha sık görmeyi istiyoruz. Belki içinizden'saçma! ' diyorsunuz ama inanın biz gençler için çok önemli.Bu ülkede hakkettiğiniz değeri görmemeniz inanın bizi çoküzüyor. Yıllardır ülkenizden göremediğiniz desteği yurtdışıgösteriyor ve insana sadece şu soruyu sormak kalıyor;neden?

Sanırım sene sonunda Yale'den emekli olacaksınız.Umarım emekliliğiniz hayırlı ve rahat geçer. Kendinize çokiyi bakın, sizi hocam olarak görüyorum ve ellerinizdenöpüyorum.

*** Sevgili Oktay Sinanoğlu, Ben Türkiye'nin zirvedekidenilen üniversitelerinin birinde okuyan bir öğrenciyim. Suan okuduğum üniversitede İngilizce eğitime doğru hızlı birgeçiş var. Hocalarımızın bir kısmı dersleri İngilizce veriyor,öğrencilerin çoğu bu durumdan şikayetçi ama, neden veniçin olduğu belirsiz olan bir ingilizce eğitim mevzuu varortada Aynı dersin Türkçe not ortalaması, ingilizce notortalamasının iki kati. İngilizce bilenler, İngilizce olandersten az bilgiyle çok kolay geçerken (çünkü ortalamadüşük), aynı dersi Türkçe alanlar çok daha zor geçiyor. Bende bu konu üzerine bir eleştiri yapmak istiyorumcumhuriyetçi bir aileden gelen biri olarak.

Bizler, ulu önder Atatürk'ün cumhuriyetçi gençleriyiz herseyden önce. Ve bizler geleceğin mühendisleri, doktorlarıve belki de geleceğin Türkiye'sinin yöneticileri olacağız.Geleceğin Türkiye'si kavramı çok önemli ve üzerindedurulması gereken dikkatlice anlaşılması gereken bir konu.Geleceğin Türkiye'si demek, gelecekte bu ülkenin gidişatınıbilimini ilmini t sanatım yani ülkenin tüm manevi gücünün ve

Page 336: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

dolaylı yollardan maddi gücünün alacağı yöntemin üzerineoturtulacağı şablon demek Geleceğin Türkiye'siniyönlendirecek olanlar bugünün Türkiye'sinin gençlerininbaşarılı olardan demektir.

Bu da şu demek; bugünün gençleri ne düşünüyor,karalarında ne amaçlıyorsa geleceğin Türkiye'si iste ofikirlerinamaçların üstüne oturacak ya da belki de şudemektir, bugünün gençlerini neye yönlendirirseniz, onlaraneyi öğretirseniz ve en önemlisi onların basanlarını neyegöre değerlendirirseniz geleceğin Türkiye'sinin nitelikleriiste bu unsurları taşıyacak. Acaba İngilizce eğitiminbununla bir ilgisi var mıdır? ?! Su son zamanlarda, birKürtçe eğitim kampanyası başladı, aldı başını gidiyor.Kimileri kötü amaçlı olarak, kimileri farkında olmadan,kinlileri de şapşallığından imza atıyor bu kampanyaya. Birbakıyorsunuz ki en yakın arkadaşınız bile buna parmakbasıyor.

Tartışmaya girişiyorsunuz ve tartışma senli, benliykenoluyor sizli, bizli. Sanki kurtuluş savaşında bizler, sizlervardı ya...

Sonuç olarak asıl maksadım şuydu: Bir milleti, neyletanımlarsınız? Etnik kökenle mi, ırkla mı? Bir ulusu ulusyapan, o ulusun ortak tarihi ve en önemlisi dilidir. Benimparmak basmak istediğim bugün birileri (kim olduktanönemli değil, zaten herkes biliyor) bizim ulusumuzunbütünlüğünü en ince noktaya, dilimize saldırarak bozmayakalkışıyor. Bugün Romalıların Keltler'e yaptığını, işte obirileri de bize yapmaya cüret ediyor.

Son olarak, yazının başında ifade ettiğim soruna parmakbasmak istiyorum. Bir öğrenci olarak, nasıl bilim yapılırabelki iyi bir cevap veremeyebilirim (onu İngilizce ders verenprofesörler versinler).

Ama, okuduğum kadarıyla su konuda sonuca vardım,bilimin gelişmesi demek bilim dilinin gelişmesi demektir.

Page 337: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Hangi ulus bilimde ilerlemişse p ulusun ilerlemesindenönce, hınca hınç çır çeviri seferberliği olmuştur. Bizde iseyozlaşma söz konusu oluyor. Daha 20 yaşındayım, bukadar konuşmamam lazım belki de ama, benimgözlemlediklerim bu kadar. Herşeyin insaniyet ve ulusumuziçin en iyisi olması dileğiyle saygılarımla, *** SayınSinanoğlu; 22 yaşındayım. Adını.... İstanbul erkek lisesimezunu olarak Münih teknik üniversitesinde bilgisayarbilimleri eğitimine başladım.

Her ne kadar, son 11 yıldır eğitim hayatımda hep Almancaokuduysam da Türkçe'nin önemini hiç bir zamanunutmadım.

Bundan yaklaşık l hafta önce türkçe bilim adında bir projeyitamamladım. (web adresi) amacı insanların yabancıbilimsel terimlere Türkçe karşılıklar önerebilecekleri ve buönerilerin başkaları tarafın dan oylanabileceği bir ortamyaratmaktı. Proje fikri uzun zamandır aklımdaydı. SizinTürkçe konusundaki yazılarınızı okuduktan sonra bu projeyibayata geçirme konusunda daha hızlı davranmaya başladım. Aradan henüz bir hafta geçmiş olmasına rağmenoldukça olumlu tepkiler aldım. Türkiye bilişim demeğidestek vermek istedi. İTÜ'den profesör....... .... kendioluşturduğu bilgisayar bilimleri sözlüğünü pro jeyeaktarmaya başladı. İstanbul'daki arkadaşlarımüniversitelerin Atatürkçülük dernekleri ile iletişime geçmeyebaşladı. Kısacası, "söz de Atatürkçü" olmadığınıgöstermeye çalışan biz bir avuç genç birey ler başarmayabaşladık Türkiye'nin finanssal açıdan en önde geleninsanlarının bile kurdukları eğitim kurumlarında değil Türkçebilime destek olmak, ikinci el kitapları bile dolar üzerindensattıkları bir dönemde arkadaşlarımla giriştiğim buoluşumun ses getirmesi takdir edersiniz ki sizin gibiaydınların desteği olmadan oldukça zor. Sizden iki konudaricam olacak Birincisi, bu konuda ben ve arkadaşlarımadestek çıkmanız.

Page 338: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Bulunduğunuz çevrelerde ve yazılarınızda bir iki kelimeylede olsa projenin varlığından insanları haberdar etmeniz,ikincisi ise, projeye eğer mümkünse içerik açısındanyardımda bulunmanız. Kitaplarınızdan edindiğim bilgiyegöre daha önceden hazırlamış olduğunuz kimya−fizikterimleri ile ilgili bir çalışmanız var. Bu kaynaktanyararlanmamızı sağlarsanız çok seviniriz.

Umuyorum bu çabamıza destek verirsiniz. Çalışmalarınızdasonsuz basanlar. Sevgi ve saygılarımla; * ** Sayın OktaySinanoğlu, ................. olarak internet yayıncılığıyapmaktayız. Web sitemiz'in ................... konuksayfalarında her hafta edebiyat, tiyatro, sinema, müzik, işdünyası ve çeşitli dallardaki başarılı isimlerle söyleşilere yerveriyoruz. Önümüzdeki haftalarda konuk bölümümüzde,eğer sizin için de uygunsa, sizinle yapacağımız birsöyleşiye de yer vermek istiyoruz. Yanıtınız olumlu olursaçok memnun olacağım. iletişim bilgilerimi aşağıdabulabilirsiniz. Sizden haber bekliyorum.

Simdiden teşekkürler...

Basanlarınızdan dolayı tebrik ediyor, iyi çalışmalardiliyorum.

** * Hocam adım............... Selçuk Üniversitesi ... 3. Sınıföğren cisiyim. Sizin üç kitabınızı da okudum ve çıktığınıztüm kanalları izledim, (.... kanal da dahil.) Görüşlerinizin herzaman savunucusuydum, siz benim ve benim gibidüşünenlerin, ağzı ve yüreği olup, sesi mizi duyuldunuz tümdünyaya, özellikle de 'küresel kraliyetçilere'...

Okuduğum bölüm gereği, siyasi tarihi çok iyi biliyorum vebelirttiği niz ve haykırdığınız abluka ülkemiz içinde maalesefgeçerlidir. Duy gulan köreltilmiş yurdum inşanı,sorumsuzluk ve duyarsızlık yokuşu na itilerek, milli benliğive kimliğinden arındırılarak, tam bir sömürge halinedönüştürülmek istenmektedir. Dilimiz, kültürümüz ve hattadinimiz yok edilerek, tarihten silinmek isteniyoruz. Ben ve

Page 339: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

benim gibi düşünenler, yerel nitelikte, çevremdeki herkesiuyandırmaya ve yeni den Atatürk ruhunu canlandırmayaçalışıyorum. Sizden de ulusal düzeyde ekranlara daha çokçıkmanızı ve halkı daha çok bilinçlendir menizi istiyorum...

EK : Fakültemizde benim başladığım seneden bu seneyekadar hazırlık sınıfı yoktu ve bu sene hazırlık sınıfi tümbölümlere mecburi olarak getirildi Hocam, bize bilinç lazım.En büyük hayalim ise sizinle tanışmak fotoğrafçektirebilmek, bir kitabıma imzalatabilmek.

Tanımak demiyorum çünkü kitaplarınız sizi tanıttı banayeterince.

Saygılar ve sevgiler hocam. Basanlarınızın devamınıdilerim.

Arkanızdayız hocam. Allah sizi korusun. Sizi ne kadarsevdiğimi inanın yazıyla anlatamam Babasız büyüdüm sizibaba gibi görüyo rum.

** * Sevgili Oktay Hocam, Sizi rahatsız ediyorum ama çokönemli bir konu var. Hakkınızda çok şey biliyorum. Sizbenim arayıp da bulamadığım lidersiniz belki de.Türkiye'nin ihtiyacı olan kişi. Size amaçlarınıza ulaşmanıziçin elimden gelen her türlü yardımı yapacağımdankuşkunuz olmasın.

Sizi takip etmeye devam edeceğim. Kitabınızı okudum veen çok etkilendiğim ikinci kitap oldu. Birincisini sizitanıdıktan sonra söylemek istiyorum izin verirseniz. Sizinlebirebir görüşmeyi çok isterdim.

Belki hatırlarsınız, 'gençler! ' diye başlayan bir yazınız vardı.Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu aktarıyor ve öğütlerveriyordunuz. O fikirler belki inanmayacaksınız ama bizimfikirlerimizle birebir uyuyor.

Page 340: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Hatta siz biraz insaflısınız. O yazıyı o kadar beğendik kiçoğaltmaya geçtik ve Ankara'da üniversiteler önündedağıtacağız. Herkes bilsin istiyoruz. Merak etmeyin yeninesil tüm bu kötülüğün üstesinden gelecek ve Türkiye hakettiği yeri yemden alacak. Size söz veriyorum.

Bizim varlığımız zaten sadece bunun için. Aslında ben sizebu konuyla ilgili olarak konuşmak için ulaşmak istiyordumama daha önce bir mesele çıktı. Ben hava harp okulu ...sınıfta ... mühendisliğinde okuyorum. Allah izin verirse ....olmak istiyorum. Okulumuza yeni gelen bir emirleABD/Virginia'da yapılacak olan 'yüzyılın havacılık fuarı'naTürkiye'nin de katılacağını ve bu konuda neleryapabileceğimiz hakkında fikir üretmememiz gerektiği geldi.Sizin çok güzel fikirleriniz olduğuna eminim. Havacılıkla çokilgileniyorsunuz. Bu fuarda sadece hava kuvvetleri değilaynı zamanda tüm Türk havacılığı tanıtılacak. Öyle birtanıtım yapmalıyız ki o fuardan ayrılan herkesin dilindeTürkiye ve Türk hava gücü olmalı. 1950'lerde ve

60'larda Türkiye'de yapmış olduğunuz çalışma aklıma geldi.Hani 'İstanbul lectures' adı altında yayınlanmıştı. Yenidenaynı şeyi neden yapama−yalım dedim ben de kendikendime. Madem lafa gelince Türk Hava Kuvvetleridünyanın sayılı hava kuvvetlerinden, madem 'Türk gibigüçlü' sözü boşuna çıkmamış, madem ilk denizaltıistanbul'da yapılmış, o zaman kim olduğumuzu gözlerönüne sermemiz gerekir.

Sizin de dediğiniz gibi akılla gönlü birleştirip oradaherkeslere göstermeliyiz. Bu yarışta biz de varız demeliyiz.Bu sebepten dolayı yaklaşık 15 kişi bir beyin fırtınası takımıoluşturduk ve çalışmalarımıza başladık. Sizin fikirlerinizialmak bizim için çok önemli. Hatta uygun bir zamanda yüzyüze de görüşmek istiyoruz, tabii eğer müsait olursanız.Yoğun iş temponuzda bize de yer verirseniz çok seviniriz.Yaklaşık 3 haftalık bir süremiz var. Bizim aklımıza gelenleşimdilik şöyle: − Türk Yıldızları'nın bir gösteri uçuşudüzenlemesi,

Page 341: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

−Envanterde bulunan uçaklardan ve Türk bava kurumu elindeki hava araçlarından birer örnek götürülüp sergilenmesi,−Türk bayrağına boyanmış bir f16 ve kc−135 statik −Bir f42020, buna şöyle bir şey düşünüyoruz, önüne bir re simkoyacağız. Before ve after yazacak. Before'da normal bir f4var yaşlı ve sakalı var. After'da ise (yani bir turkish delightyedikten son ra) ayaklanmış bir f4 2020. Umarım ingilizceyazmama kızmazsınız.

Sadece daha hayal edilebilir olması için.

−Animasyon, galata kulesinden atlayan Hezarfen Ahmet celebi aşama aşama değişerek en sonunda bir f−16'yadönüşüyor. Bir flash animasyonu olabilir.

−Havacılıkta kadının önemini gösterecek bir şeyler, −Uzayhavacılığının gelecekteki önemi, −Geleceğin havaalanınınbir maketinin yapılması, −Çeşitli bilgisayar animasyonları iletanıtım, −Eşantiyon dağıtımı, çünkü insanlar bedavaya herzaman ilgi göstermiştir −Kalabalığın araşma dağılacakingilizce (hatta mümkünse Fransızca, Almanca, vs.)seviyesi yeterli bayan ve erkek öğrenciler aracılığıylaeşantiyon dağıtımı ve reklam, −Simülasyon imkanı Bizimyaratıcılığımız şimdilik bu kadar. Üretmeye devam edeceğizama sizden alacağımız yardım çok önemli. Başka kimlerefikir danışabiliriz bilmiyorum. Cevabınızı dört gözlebekliyoruz.

Sevgiler...

*** Sayın Oktay Sinanoğlu; Gaziantep evrenkenti, MakineMühendisliği birinci sınıfta okumaktayım. "Hedef Türkiye''adlı kitabınızı okumak yeni kısmet oldu. Kitabı okudukça,unuttuğum bazı duygularımın tekrar canlandığını farkettim.özellikle "Türkçe" hakkında yazdıklarınız gerçekten gözardıedilemeyecek konulardı. Düşüncelerinize tamamiylekatıldığımı belirtmek isterim.

Gaziantep üniversitesi ingilizce eğitim veren üniversiteleri−.

Page 342: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

mizden birisi. Bu üniversiteye gelmemin en büyüksebeplerinden biri bölümün ingilizce olmasıydı. Ancak,henüz birinci sınıftayken bunun bazı zorluklarını farketmeyebaşladım, örneğin, diğer üniversitedeki arkadaşlarımızlakonuşurken, ders hakkındaki terimlerde çok farklı olduğunugörüyoruz. Açıkçası, çoğu terimin Türkçe karşılığımbilemiyoruz. Okul sonrası atılacağım iş bayatı beni buyönden korkutuyor.

Ülkemizin içinde bulunduğu durum beni gerçekten üzüyor.

Başka ülkelerin sözleriyle iş yapıyoruz. Yavaş yavaş onlarınsömürgesi oluyoruz. Yüce Türk milletinin bu halleredüşmesi beni kahrediyor açıkçası. Bir şeyler yapmakistiyorum ama, elimden bir şey gelmiyor.

Her akşam acaba ülkem için ne yapabilirim diyedüşünüyorum, ama tek başıma elimden bir şey gelmiyor.Artık uyuyan Türk milletinin uyanmasını istiyorum. Türkinsanı arak gerçekleri görmesi gerekiyor.

Ancak, bu şekilde hakkettiğimiz yere ulaşacağımızainanıyorum. Bu ülkenin başına gerçekten ülkesini sevenkişilerin geçmesi gerekiyor.

Maşaların artık bir kenara itilmesi gerektiğine inanıyorum.Ve bu gerçekleşecek. Çünkü, artık bazı şeylerin farkındaolan gençler var. Ve bu insanlar bir gün gelecek, bu ülkeninbaşına geçecek. Gerçek vatanseverler geçecek bu ülkeninbasma.

Sizin gibi dünya çapında ünlü birinin ülkesi için çalışmasıda beni çok sevindiriyor ve ümitlerimi artırıyor.

Saygılarımla *** Sayın Sinanoğlu, Bendeniz............Endüstri mühendisliği 2. sınıf öğrencisiyim.

Sizi, ortaokul yıllarımdan hatırlıyorum. O zaman fikirleriniziduymuştum −özellikle anadille eğitim konusunda− ve

Page 343: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

öğretmenlerimin bana, Anadolu lisesinde "chemistry is abranch of science " diyerek kafamı karıştırdıklan yıllardaoldukça ilgimi çekmiştiniz. Ortaokuldaki çocuğa İngilizce fenve matematik öğretme çabasını anlayamamıştım O zamansize, bütün kalbimle katılmıştım. Daha sonra fen lisesindeTürkçe eğitim şansını yakaladım Simdi, yalnız hazırlıkeğitimi bulunan bir üniversitedeyim, yazın bir aylıkçalışmayla İngilizce hazırlık sınıfını muafiyet sınavıylageçtim sizi doğrularcasına. Kitabınız büyük yankı buldu,daha da fazla insanın size katılmasından mutlulukduyuyorum.

Çalışmalarınızda başarılar diliyorum Selam vesaygılarımla..

** * Merhaba, efendim, Ben .... Elek Müh. son sınıföğrencisiyim. Internetten kitabınızla ilgili duyumlarım olduve en yakın kitapçıdan tedarik ettim. Bir gecede soluksuzokudum, keşke daha önceden okusaydım kendiöğrenciliğimden utandım her zaman not için çalışanöğrenciyim kim nerede burs verirse o bursu almak içinkılıftan kılıfa giren bir kişiliğim vardı ama bundan sonrakonulan anlamaya çalışacağıma ezberlemeyeceğime, buülke için hayırlı işler yapacağıma yemin ettim. Sizin gibibüyük bir bilim adamını bize tanıtmayan değerlibüyüklerimize ve magazin medyamıza yazıklar olsun.Kitabınızı bütün arkadaşlarımın da okumasınısağlayacağım onlarında gerçekleri görmesine bu ülkeüzerinde oynanan oyunları anlaması için elimden geleniyapacağım, (posta ismi için de Türkçe bir isim bulacağımlütfen kızmayın) siz elinizden gelenin en iyisini yaptınız sırabizlerde.

1yi çalışmalar

** * Bu iletiye nasıl başlayacağımı bulamadığım içingerçekten çok özür diliyorum. Hemen derdime başlamakistiyorum müsaadenizle... belki sizinle ayni okulda olduğumiçin belki de başka bir sebepten bilemiyorum bu ülkenin ve

Page 344: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

bu ırkın bu hallere düşmesine gönlüm razı gelmiyor.Yaşımın küçük olmasından ötürüde elimden bir şeyingelmemesi beni gerçekten kahrediyor. Fakat sizin yaşaönem vermediğinizi lise yularında yaptıklarınızla daha iyikavrıyorum. Lise

2. Sınıfla olmamda beni hayatımın dönüm noktasında(ÖSS) bulunduğum için elimden fazla bir şey gelmemesineyol açıyor.

Türkçe eğitime ilgili bir çok fikrinizi savunmamda okulda birÇOk öğretmenimle papaz olmama neden oldu. Tabii ki budurum benim ÖSS gibi saçma bir yolda tökezlememe yolaçacağa benziyor. Elbette üniversiteyi kazanıp ta açıktakalmak verdiğimiz emeklere değer mi siz karar verin. Keşkesizin döneminizdeki sisteme geri geçebilsek... Bu sistemideğiştirebilmek için verdiğiniz hareketlerin hepsindeyanınızda olacağıma inanmanızı istiyorum, bu iletiyi dearkanızda sizi destekleyen ne kadar insan ki bunlara benimtüm okul arkadaşlarım ve ailemin destek verdiğiniunutmamanızı istiyorum. Bu yolda size ve bize basanlar.Umarım sizi yakından da tanışabilirim ** * Sayın hocam, Bugün Anadolu lisesinin hazırlık sınıfında müzik dersinegirdiğimde öğrencilerim benden ders çalışmak için izinistediler, hangi dersi çalışmak için izin istiyorsunuz diyesorduğumda kimya dediler, bende ardından sizin kimyadersiniz var mı diye sorduğumda yeni koydular seneyekimya, fizik, matematik, biyoloji derslerini İngilizce olarakgöreceklerini söylediler, bunun için şimdiden hazırlıkyaptıklarını söylediler, bunu duyduğumda çok üzüldüm veçocuklara eğitimin ana dilimiz olan Türkçe ile yapılmasınıngerekliliği hakkında bir şeyler söyledim, yabancı bir dildeeğitimin sakıncalarından bahsettim. Sizin Türk Aynştaynıadlı kitabınızdan alıntılar da yaptım, öğrenciler budurumdan çok rahatsız olduklarım söylediler, seneyenormal bir liseye bile gitmek istediklerini ve böyle olacağınıbilselermiş Anadolu lisesine hiç gelmezdik dediler. Bundandaha vahim olanı zil çalınca öğretmenler odasında bu konuile ilgili olarak beyni tamamen yıkanmış Tarzanca'yı

Page 345: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

savunan öğretmen arkadaşlarla karşılaşmam oldu. bunusavunanda arak emeklilikleri gelmiş öğretmenlerdi, yokdünya dili İngilizce olmuşmuş, bilimin dili Tarzanca'ymış,artık herkesin Tarzanca öğrenmesi gerekliymiş gibiteranelerine, gerekli cevaplan sizin söylediklerinizi deekleyerek cevap vermeye çalıştım, Allah'tan bir arkadaşımbeni anlamıştı ve benim için çok doğru söylüyor hocanımdedi. artık durumun buraya kadar varması tehlikenin nebüyük boyutlarda olduğunu gösteriyor. Neler yapılmasıgerekiyorsa bir an önce yapalım yoksa bir kuşak sonraTürkçe'yi tamamen unutan bir nesille karşılaşacağız, bugün şunu çok daha iyi anladım, bu emperyalistlerinistediklerinin artık içimize şırınga ile verildiğini gördüm veher türlü kültürümüzü, dilimizi milliyetimizi unutan insanprototipini meydana getirdiklerine bizzat şahit oldum,selamlar.

** * Değerli Hocam, öncelikle sizi hürmetle selamlıyorum,sizi ilk defa 06. 04. 2002 tarihli ceviz kabuğu yayınındaizledim, yapmış olduğunuz açıklamalar beni çok şaşırttı,çünkü şimdiye kadar hiç bu kadar acık bir şekilde ifadelerdebulunana rastlamadım Ben Türkiye'de tıp fakültesinibitirdim. Ancak ne çalışma ne de TUS'a girme imkanımoldu. ailemin imkanı olduğu için Almanya'ya eğitimimindevamını görebilmek için geldim, öncelikle bir zorlukçekeceğimi hiç ummuyordum; çünkü tip dilininevrenselliğine güveniyordum., ancak ilk zorluğu okulakayıtta yaşadım, çünkü diplomamın denkliğini istediler.Sağlık bakanlığı bünyesindeki tip denklik merkezine tümevraklarımın (not belgesi, gördüğüm ders konulan ve teorik−pratik saat miktarı) yollanmasını istediler. Sonuç; 2, 5yılıma mal olacak bir seviyeden kabul edilmiş olmam. Yanianlayacağınız diplomam kabul edilmedi. Neyse dedim hembilgilerimi tekrar etmiş hem de Almanya'nın üniversiteeğitimine alışmış olurum düşüncesiyle okula başladım, tabiiki öncelikle dil kurslarına giderek dili öğrendim, okulabaşladığımda çok şaşırdım. Çünkü tüm Latince bildiğimterimlerin Al−manca'sı vardı. Evrenselliğine güvendiğim tıpdilinin Almanca'sını da öğrenmem gerekiyordu. Lafın kısası

Page 346: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

burada sunu anladım bilim dili, her ne dalda olursa olsun,İngilizce değilmiş.

Ayrıca şu ana ka−darki gözlemlerimden de şunu çıkardım;insan eğer kendi dilinde eğitim görürse daha başardıoluyor. Gerçekten Türkiye'deki tip öğretimi görenarkadaşlarımla ve tabii kendimle karşılaştırdığımdaAlmanların daha rahat her şeyi anlayabildiklerinigörüyorum; çünkü hemen hemen her Latinceöğrendiklerinin ana dillerindeki karşılığını da biliyorlar. Banafaydası olur düşüncesiyle beraberimde bazı tip kitaplarınıgetirmiştim; ancak anlayamadığım konular için baktığımdakafam daha da karıştı, çünkü her 3−5 kelimeden biriyabancıydı ve tercihim Alman kitapları oldu. Ne komik değilmi, yeni öğrendiğim bir dilden daha iyi anlıyorum; niyeçünkü öğrendiğim dilin kendi kelimeleriyle anlatılıyorUmarım ne demek istediğimi anladınız, sizin fikirlerinizetamamen kanlıyorum. Belki daha Türkiye'deykenkatılmazdım; çünkü o zamanlar doğrudan o kitaplarla tıpabaşlamıştım. Simdiyse ülkemizde ne kadar yabana bir dilleeğitim yapıldığını daha iyi anlıyorum. Almanca diliniöğrendiğim sıralara gelince. Ben hiç bu kadar zengin birdille karşılaşacağımı bilmiyordum. Dilimizde eş anlamlıkelimeler dediğimiz kelimelerin hepsinin bir karşılığı var.Yani hepsi farkh sözcükler. Belki bizim dilimiz de öyleydi deöğretilmedi. Çünkü her zaman Türkçe'nin ne kadar zenginbir dil olduğundan bahsedilir. Dille ilgili sizinle paylaşmakistediklerim bu kadar. İngilizce'nin dilimize bu denlisokulmaya çalışılmasını sayenizde daha iyi idrak ettim.Avrupa Birliği dediler, bilim dili dediler entellektüellik(?)dediler de dediler ve dilimize soktular. Ben Anadolu'dakiüniversitelerin birinde okudum.

Eğitimim bitip İstanbul'a ailemin yanına döndüğümdekollege'de(?) Okuyan kuzenimle konuşurken sankitamamen farklı dillerde konuşuyormuşcasına bir iletişimzorluğu çektim. Deyince de; efendim ne kadar günlükhayatin dışında kalmışsın diye de eleştiri aldım.

Page 347: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Kısacası dediğiniz gibi entelektüellik adı altında bizleritamamen kültürümüzden yozlaştırdılar. Hocam benAlmanya'ya gelirken geri dönmemek üzere gelmiştim. Amaşu anda herkesten çok dönmek istiyorum. Gerçi buradakihayatin İstanbul ve diğer büyük şehirlerimizden bir farkıyok; ama yine de insanın vatanım diyebileceği yer gibisi deyok. Devlet büyüklerimiz Ula da Avrupa Birliği diyorlarbaşka bir şey demiyorlar. Ben çok merak ediyorum, buA.B.'ye girmeyi gerçekten Türk halkı için mi istiyorlar???Eğer bunun için istiyorlarsa neden halka sormuyorlar,neden öncelikle Anadolu'nun ve daha nice yerlerindekapanan veya kapanma eşiğine gelmiş can çekişen millisermayemizin kaynağı olan fabrikalarımızın kapanmasınagöz yumuyorlar. Hiçbir şey yapmıyorlar da varını yoğunuA.B.'ye girmek için harcıyorlar. Benim aklıma şu geliyor(tabii ki sizler büyüklerimizsiniz, daha iyi bilirsiniz, hatamızolursa düzeltilmeyi isterim) acaba A.B.'ne (zaten zenginolan) Avrupalıların sermaye pazarı daha da genişlesin, bolbir doğal sermayeye sahip olan ama inatla bazı güçlerintesiriyle açığa çıkarttırılmayan vatanım başkalarına faydalıolsun diye mi girilmek isteniyor. Sizin dediğiniz gibi acabayabana dilin bu denli yaygınlaştırılmaya çalıştırılması,vatanımıza gelecek olan yabancılara karşı öndenyabancılık çekmeyelim diye mi öğretiliyor?

Evet hocam vatanıma dönmeyi çok istiyorum, ama biryandan da önce yolsuzluklarla sonra soygunlarlayağmalanan vatanımın bana ne kadar sahip çıkabileceğini,sorunlarıma ne denli− çözüm bulabileceğini, bir yandan daileriki yaşamımda bana ne kadar bakabileceğinidüşününce; buradaki gerek sağlık gerek haklarkonusundaki özgürlükleri ve imkanları da tadınca birazduraklıyor ve düşünüyorum.

Yazımı Yunus Emre'nin bir sözüyle bitirmeden önce sizesormak istiyorum: Hocam bu durumlar karsısında neleryapılıyor ve bizim gibi oturup da seyirci olmakistemeyenlerin ne yapması gerekiyor? "İlim ilim bilmektir,ilim kendin bilmektir, sen kendini bilmezsen, bu nice

Page 348: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

okumaktır". Evet hocam dediğiniz gibi şayet bizler dilimize,tarihimize, dinimize sahip çıkmazsak; bizlere sahipçıkabilecekler çoğalır. Sevgi ve saygılarla.

*** Değerli hocam, Dinine ve milletine bağılı bir vatanseverolarak, sizin değerli fikirlerinize ve bilginize saygı duyarakve destekleyen bir Türk vatandaşı olarak, altta yazılankonuyla ilgilenmenizi ve daha detaylı araştırma yaparak, bukonu hakkında vatandaşlarımıza medya yolu ile bilgivermenizi rica ederim, biliyorsunuz ki bu konu bilerekgizlenmeye çalışılıyor, sevgi ve saygılarımla arz ederim. ....bildiğiniz üzere Kasım ayında yaşadığımız ekonomik krizinhemen ardından, krizden çıkış yollarından birisi olarakdünya toplam rezervlerinin %70 'ine sahip olduğumuz bormadenlerinin özelleştirilmesi gündeme getirilmiş vehükümet içinde basta sayın Sükrü Sina Gürel olmak üzerebir kaç bakanın direnişi sonucu bor madenlerininözelleştirilmesiyle ilgili dosya kısa bir süre için rafakaldırılmıştır, bu tartışmanın hemen ardından nedenlerihala tam olarak bilinmeyen şubat krizi patlak vermiştir... Vebugün Türkiye bir kaç milyar dolar bulabilmek için herşeyiyapabilecek bir duruma sürüklenmiştir. Çok kısa bir süresonra bor mâdenlerinin özelleştirme yoluyla yabanasermayeye satışı yeniden gündeme getirilecektir... Vekorkarız bu kez ülkenin içine düşürüldüğü ağır ekonomikbuhran nedeniyle hiç kimse bu özelleştirme işlemine karşıdirenmeyecektir... Aşağıda bor mineralinin stratejik önemive değeriyle ilgili bir derginin mart 2001 tarihli sayısındanözetlenerek alınmış bir yazı bulacaksınız... Yüzlerce bilimadamının "21. yüzyılın petrolü" diye tanımladığı ve uzayteknolojisinden, bilişim sektörüne, nükleer teknolojidensavaş sanayisine kadar pek çok alanın vazgeçilmezhammaddesi durumuna gelen bor madeni ülkemizin veçocuklarımızın geleceğidir... Üzerinde oturduğumuz buzenginliğin stratejik ve ekonomik öneminin farkınayarmamızı bugünümüzü ve yarınımı n daha iyideğerlendirmemizi sağlayacaktır....

Page 349: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

20. Yüzyıl boyunca dünyada yaşanan her türlü siyasi,iktisadi ve askeri gelişmenin baş aktörü durumunda olanpetrol yerini bor madenine bırakmıştır. Petrol üzerindeoynanan oyunları hatırlamamız, ülkemizin sürüklendiğiekonomik ve siyasi krizi de kavramamıza yardımaolacaktır... Ülkemizin ve bor madenlerinin geleceğine sahipçıkmamız, kendi geleceğimize sahip çıkmamız demektir...Ham haldeki değeri yaklaşık l trilyon dolar olan ve işlendiğizaman değeri 6−7 trilyon dolara ulaşan bor rezervlerimiz birkaç milyar dolara elimizden alınacaktır... Kamuoyundadeğeri / önemi pek bilinmeyen ve maalesef hiçtartışılmayan bu konuya dikkatinizi çekmek istedik...Amacımız ülkemizin ve toplumumuzun geleceğinde çokönemli bir rol oynayacak bu konuda ortak bir yurttaşlıkbilincinin oluşmasına katkıda bulunmaktır... Konuya sizin deilgi göstereceğinize inanıyor, saygı ve sevgilerimizisunuyoruz. 2000'h yıllar bizim olacak! Petrol orada ise "bor"da burada! Bir başka Anadolu mucizesi yaşanıyor ve borminerali iletişim çağının gözbebeği oluyor Türkiye yaklaşık2,5 milyar tonluk bor rezerviyle zengin bir ülkedir. Hamhaldeyken tonu 400 dolar olan bor mineralinin değeri,işlenerek süper iletken hale dönüştüğünde kat be katartacaktır. Bilim adamları, tahmin edilenden çok dahayüksek derecelerde bile, neredeyse hiç dirençlekarşılaşmadan elektrik taşıyabilen metal bir bileşim tespitetti. Dünya bilim çevrelerini şaşırtan bu bileşimin, özelliklesüper hızlı bilgisayarların üretiminde kullanılabileceğibelirtildi. Çok daha hızlı bilgisayarların yapımında, oksijeniçeren maddelerle çalışmanın zor olduğu yerlerde;magnezyum−bor bileşiminin kullanılmaya başlanacağıhaberi üzerine, Northwestern Üniversitesi'nden profesörJohn Rowell; bilim adamlarının düşük sıcaklıktı maddelerüzerinde daha Cazla çalıştığını hatırlatarak, bunların yerinemagnezyum−bor bileşiminin kullanılmasının daha avantajlıolacağını söyledi. Rowell'a göre magnezyum−bor yüksekısıdaki iletkenliği sayesinde bilgisayar bileşenlerinin 4 katdaha hızlı çalışmasını sağlayabilir... "Bor minerali stratejikbir zenginliktir deterjan sanayisinden uzay teknolojisinekadar yüzlerce değişik alanda kullanılan bor minerali, petrol

Page 350: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

ve doğalgaz kadar büyük bir stratejik öneme sahip. 20yüzyılda sınırların çizilmesinde temel unsur olan petrolOrtadoğu için nasıl bir lütufsa, bor da Anadolu için birhltuftur. Bir ton borun 400 dolar değerinde olduğu veTürkiye'nin yaklaşık 2,5 milyar ton bora sahip olduğu gözönüne alındığında, bu emsalsiz cevherin Türkiye için nederece büyük bir zenginlik kaynağı olduğu daha iyi anlaşılır.Toplam l trilyon dolardan fazla olan bu rakam ülkemizintoplam 106 milyar dolar olan dış borcunun yaklaşık 10katma denk değerdedir.. Amerikan uzay mekiğiChallenger'in infilakından geriye sadece Türk borlarındanimal edilen kabin kesiminin kaldığı düşünülecek olursaborun uzay teknolojisi için ne denli hayati bir madde olduğuda anlaşılabilir Tüm dünyayı kontrol etme gayretinde olanABD'nin dünya bor rezervlerindeki payının sadece % 13olduğunu da düşünürsek, ABD−Türkiye ilişkilerinin seyrindebor mineralinin çok önemli bir rol oynadığını rahatlıklagörebiliriz. Bor minerali, sanayide alternatifi olmayan,vazgeçilmez bir zenginlik Dünyada bor minerali bakımındanen zengin ülke ise Türkiye. Ülkemiz dünya toplam borrezervinin % 70'ine sahip. Bor'un bir çeşidi olan tinkalEskişehir'in Kırka bölgesinde yoğun olarak bulunuyor.Kolemanit cevheri de Kü−tahya−Emet, Balıkesir−Bigadiç veBursa−Kestelek bölgelerinde yer alıyor. Türkiye'nin 1999yılındaki tabii boratlar toptan ihracatı 121 milyon dolarolarak gerçekleşti... Türkiye 1999 yılında toplam 30sanayileşmiş ülkeye bor ve kimyasalları ihraç etti... Bormadenlerinin ruhsat ve saha işletme haklan 01.10.1978tarih ve 2172 sayı ve 10.06.1983 tarih ve 2840 sayılıkanunlar gereğince Eti Holding Anonim Sirketi'ne ait"Devletçe isletilecek madenler hakkında kanun"la, 2172sayılı kanunun 2. maddesinde yer alan "bor tuzları,uranyum ve toryum madenlerinin aranması ve işletilmesidevlet eliyle yapılır" ibaresi gereği bor sahaları ve bortürevleri işletmelerinin özelleştirilmesi mümkün değil. EtiHolding'in aniden özelleştirme kapsamına alınması,bünyesinde bulunan yüksek kâr marjlı bor isletmelerinedeniyle, yurt dışından pek çok değişik çevrenin ilgisiniçekti. Birer dev sanayi ülkesi olan bati dünyasının,

Page 351: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

sanayilerini ayakta tutabilmek için muhtaç oldukları bormadenine Türkiye'deki bor isletmelerinin özelleştirilmesiyoluyla ulaşabilmeleri ihtimalinin ortaya çıkması pek çoksoruyu da beraberinde getirdi. Bor işletmelerinin,yurtdışından gelen baskılar sonucu özelleştirme kapsamınaalındığı, yapılacak îhalenin kuralına uygun olmayacağınadair söylentiler de hala gündemdedir. Bor Türkekonomisinin vazgeçilmezidir, özelleştirilmek istenen EtiHolding 2000 yılında 30 trilyon liralık harcamayla, 83.8trilyon lirası iç satış, 147.1 trilyon lirası dış satış olmaküzere toplam 231 trilyon liralık hasılat elde etmiştir. Yılda700 bin ton ham, 350 bin ton rafine bor ürünleri satışıgerçekleştiren eti holdingin küçük bir teknoloji yenilemeoperasyonuyla mevcut üretimini ve satışını kat be katartırabileceği söylenmektedir. Bor madenlerininözelleştirilmesiyle, bu büyük ulusal servet yabancısermayenin eline geçecektir. Dünyadaki diğer örneklerdeolduğu gibi yabancı sermaye bu stratejik maddeyi işlemekiçin kaynağında tesis kurmak yerine kendi ülkesinegötürerek işleyecek ve Türkiye kendi elleriyle kendiservetini gelişmiş sanayi ülkelerine teslim etmiş olacaktır.

*** Değerli Oktay Hocam; Sözlerime başlamadan, bana"kim olduğumu!" öğreten, bana kişilik ve karakterimi gerikazandıran zatınıza sevgi ve hürmetlerimi sunarım. Hocamben Anadolu teknik lisesi son sınıf öğrencisiyim istanbul...... da okuyorum... Yani Türkiye'de yetişen fakat kendisinegerçek kişiliği dışında bati ve Amerika hayranlığı aşılanangençlerden. .. (dûn) Bir akşam televizyon kanallarımgezerken sizin katıldığınız bir programı dinleme fırsatımoldu...ve koca bir uykudan uyandım, o herkesin uykuyahazırlandığı vakitte... tabii benim uyandığım uyku yataktayatılandan değil hayatta ve gezer haldeyken olan bir uyku...ve her anı kabus bir uyku.... Aman Allah'ım ne kabuslardıonlar... kabus ki "ülkemin bir sürü borcu vardı.... Ve ülkembaşkalarından borç alarak borç ödemeye çalışıyordu... Obaşkaları karşılığında ülkenin kanunlarını yazar, eğitiminidüzenler, vergileri belirler, dilini değiştirir, o ülkedearabalarını satar, filmini izlettirir., müziğini dinlettirir.. Hatta

Page 352: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

iç işlerine karışır, dış ilişkilerini belirlerdi ve ben o Ülkedeyaşadığımdan o ülkenin dilini kullanmaktan aşağılanır. .

boşlukta sallanır dururdum.... Uyandım hocam sayenizde....Sağ olun!! .. Simdi bağırıyorum olanca gücümle: Uyuyandiğerlerini uvandırmak için.. .. .. Hocam en son kitabınızı"Hedef Türkiye" yi alıp okudum... sınıfımda artık sizitanımayan yok.. Tüm arkadaşlarını size hayranlıkduyuyorlar... Arkadaşım olup da sizi tanımayan yok...

Hocam ben bilgisayar bölümü öğrencisiyim fakat yeniyapılan yok (yanlışlıkla oluşturulmuş kurul) aldığı kararlakendi bölümümdeki yüksek evrenkente gidemiyorum....Yani bilgisayar mühendisi olamıyorum.... Benim gibimesleki öğretim gören bir çok kişi mağdur durumda... Banabir yıl İngilizce hazırlık okuttular... Kitaplarımız İngiltere'dengelirdi... 1997 yüz milyon kitap parası ödemiştim....

Kitaplarında; kiliselerini müzelerini, barlarınıöğretmişlerdi..... Ben o yılı hayatimin en büyük kaybı olarakgörüyorum... .. .. Hani Türkiye'de İngilizce kitap yazacakdüzeyde öğretmen yok herhalde... Hocam dertlerimizsaymakla bitecek değil ben zaten bu yazımı sizden biristirham için yazmıştım hocam sizi görmemiz mümkün mü?Arkadaşlarımla sizi ziyareti çok istiyoruz....

Saygılarımla ** * öncelikle Selamım Aleyküm sayın Hocam,Ben iki yıldır üniversite talebesiyim ve iki yıldır (sizinle aynıgörüşleri paylaştığımızı yeni öğrendim dün aldığım vebitirdiğim birkaç kitap vasıtasıyla) bu görüşlerimi sınıftaveya başka platformlarda söylediğim zaman gaflettenönünü bile göremez bir güruh haline gelmiş insanlartarafından garipsendim. Hocalar ki bunlar Prof. veya doç.Onlar tarafından bile eleştirildim, insan haklan dersimizinhocasına Avrupa 15. Yüzyılda tuvaleti, taharetlenmeyibilmiyordu bizden öğrendiler dediğimde; sonra Fatih SultanMehmet'in hayvan haklan konusundaki fermanımhatırlattığımda ve Avrupa'nın yeni dünya düzeni veemellerini sıraladığımda; bunlar komplo teorileri dediği bir

Page 353: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

ortamda sizce nasıl bir ilerleme yapılabilir. Amerika'nınmoleküler biyoloji alanında yaptığı son buluşlarla sizdenbirkaç tane kopyalama−yi başarabilirsek belki kurtuluruzyoksa bu gaflet ordusuyla zor.

Allah yardımcınız ve yardımcımız olsun.

** * Hocama selamlar..

Satırlarıma şu sözler ile başlıyor ve de bitiriyorum, şu önüaçılamayacak gibi gözüken cennet vatanımızdaumutsuzluklar ile boğuşurken, sizin gibi cesur ve de mertinsanları ekrandan da olsa seyretmek bizlere ifadesi güçmutluluklar vermekte...

Teşekkür eder takipte olduğunuzu belirtmekten kıvançduyarım. Kendinize iyi bakın ve de hoşçakahn.

*** Sayın Hocam, Türkçe hususundaki hassasiyetinizianlıyor, bu yoldaki çabalarınızı destekler mahiyette ben ...olarak bizzat ülkem için çalışmaya ölmeye hazır olduğumubildirmek istiyorum. Sahsını, fen bilgisi öğretmenliğiprogramını okumakta olan bir öğrenciyim. Kırşehir'den şirinbeldemizden dualar sizinle. Benim kendimce yapmayıplanladığım, sizden de yönlendirici olmanızı istediğim birmevzuu var.

Hocam bizlere öğretilmek istenen eğitim çok ezberci, buyüzden bende sunumdaki arkadaşlarımı da teşvik ederekfen bilgisi kitabını öğretmenlere yönelik olarak Türkçeterimleri kullanaraktan saf tertemiz yepyeni bir kitapşeklinde vermeyi düşünüyorum. Kitabın içeriğini şöylevermeyi düşünüyorum: öncelikle öğretmenlere Türkçeeğitimin önemini, sonra konulan bizzat anlatarak, nasıl yanideneysel, görsel, birebir öğrenciye yaptırmayı ilke edinenkorkak olmayıp, girişimci nesil yetişmesi için çabalayan birkitap. Tabii bu kitaptamamen öğretmenlere yönelik olacakonlara fen bilgisi konularını ünite ünite kitapta biz, önceöğretmene anlatıp, öğrenciye böyle verilir bir ders

Page 354: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

diyebilecekleri çok değişik bir kitap hazırlamayıdüşünüyorum. Kendim oyunlaştı−rarak, deneyleştirerek,öğrenciyi hedef almış bir çok üniteyi bitirdim. En büyükamacım her şeyin Türkçesi'ni önce öğretmene anlatıp buişin doğrusu böyledir deyip, örn. Eksicik (elektron) gibi−vermeyi düşünüyorum, size bu senenin sonuna doğru birörneğini yollayacağım inşallah.

Ezberci eğitime savaş açan biz yeni nesile dualarınızıdesteğinizi eksik, etmeyin.

NOT: Hocam, ezelden beri kristal yapılar ve nicemmekaniği ilgimi çekmiştir. Özellikle kristal yapılardaki uyumbeni hayret içinde bırakır. Bence bu uyum hayatın şifresiniverecektir. Bu hususa eğilmeyi şimdilerde sizden aldığımgüçle daha ciddi düşünüyorum; çünkü arak ezbere değil,aşık olduğum konulara eğileceğim.

Saygılarımla Önerilerinize muhtacız. * * * Değerli hocamızOktay Sinanoğlu,

Ben ve arkadaşım sizinle şahsen tanışmak istiyoruz. BenAn kara üniversitesi fizik bölümü mezunuyum ve şu andaODTÜ de yük sek lisans yapıyorum. ......... da Ankaraüniversitesi fizik bölümü son sınıf öğrencisi. Sizin haftasonlan Ankara'da olduğunuzu Türk dünyası kültürmerkezindeki bir yetkiliden öğrendik. Size Türk dünyasıkültür merkezi vasıtasıyla ulaşmaya çalıştık ama şu anakadar bu mümkün olmadı. Ben, yakın zamanda yükseklisans için burslu olarak Amerika'ya gideceğim vearkadaşım da lisansta üzerinde çalıştığı enerji yükselteci vehızlandırıcı sürücü sistemi konusunda yüksek lisansyapmak istiyor. Ülkemiz için faydalı bir şeyler yapmakistiyoruz. Gayemiz bu.

Sizin değerli zamanınızı almak istemeyiz ancak müsaitolduğunuz bir zamanda görüşüp fikirlerinizden vetavsiyelerinizden yararlanmak istiyoruz. Bizi dikkatealdığınız için şimdiden teşekkür ediyoruz.

Page 355: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Görüşmek dileğiyle.

* * *

Saygıdeğer hocamız, yayınlarınızı,konferanslarınızı ve TV

programlarınızı ilgiyle ve coşkuyla yakından izliyoruz,yaptığınız hizmetlerden dolayı size şükranlarımızı vesaygılarımızı sunuyoruz.

Maalesef sizinde belirtmiş olduğunuz gibi güzel Türkçe'mizyeterince korunamıyor, gereken ihtimam gösterilmiyor,önce dil, sonra din, daha sonrada topraklarımızın eldengitmemesi için her zaman ve her yerde uyanık olmamızgerekiyor.

Ülkemizin sizin gibi insanlara çok ihtiyacı var, bize düşengörevde sizlere destek olmaktır. Saygılarımızı sunar,sağlıklı ve mutlu günler dileriz.

** * Sayın Hocam, Okuduğum ve dinlediğini kadarıyla,sahibi olduğunuz fikirleri destekliyorum. Bu görüşlerin, sizingibi konuştuğunda kulak kabartılan bir kişi tarafındansöylenmesi, yüreğime su serpiyor.

Türk milletinin ulusal varlığını koruması açısından en zorludönemini yaşadığım düşünüyorum.

Gönülden desteklerimi ve saygılarımı sunmak için bumektubu yazdım.

Çalışmalarınızda basanlar.

* * * İyi günler Oktay Bey; Aslında size sevgili hocam; sayınProf. Oktay Sinanoğlu diye hitap etmek isterim. Her nekadar dersime girme imkanınızın olmama sına rağmengerek okuduğum makaleleriniz olsun gerekse dergide çıkanyazılarınız olsun, sizi takip etmekteyim. Her yazınızdan bir

Page 356: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

şeyleri ders çıkardığım için ben de sizin bir öğrencinizsayılırım. Bu ülke için yapmış olduğunuz her şey için; birAtatürk Türkiyesi gençliği olarak size minnettarız. Atatürkgençliği olarak bizde sizlerden bir şeyler kapıp bu ülke içinelimizden gelen herşeyi yapmalıyız. İsterse niz kendimitanıtayım size.. Ben ........................ Üniversitesi EndüstriMühendisliği ... Sınıf öğrencisiyim. Her ne kadar bölümümitibariyle bilimsel çalışmalarla çok haşır neşir olmasam da,bilimin ve bilim adamlarının fanatik bir hayranıyım. Size çokbüyük bir saygım ve sevgim var. Her zaman bilimadamlarının hayatlarını ve çalışmalarım okurken; nedenbizim de böyle bir bilim adamımız yok diye hayıflamrdun.Ama sizi tanıdıktan sonra inanın kendimde inanılmaz birgüven hissettim. Her zaman Türk insanının zeki ve başarılıolduğuna inandım ama örnekleri maalesef azdı. Sizi buyüzden Türk gençliğine vermiş olduğunuz güven içinde sizeçok teşekkür ederim. Umarım beni yanlışanlamıyorsunuzdur. Yani, size yağ çektiğimidüsünmüyorsunuzdur umarım. Bazı insanlar hemen böyleanlıyorlar da.

Size daha birçok şey için teşekkür edebilirim amazamanınızı çokta almak istemiyorum. Su aralar TürkAynştaynı isimli kitabı okuyorum. Yani bir Oktay Sinanoğlukitabı. Kitapta, sizin Yıldız Teknik Üniversitesine geliş veüniversitede yaşamış olduğunuz olaylar çok ilgimi çekti. Bukadar haksızlığa rağmen hala üniversitede kalmış olmanızharika birşey. Sahsen, benim için harika birşey. Su andaokuduğum üniversitede hayran olduğum birinin olması beniheyecanlandırıyor. Davutpasa kampüsündeki odanızıgördüm ama içeri giremedim. Acaba sizinle ufak birgörüşme imkanımız olabilir mi? Eğer yoksa hiç sorun değil.Size elektronik posta yoluyla da ulaşmak gayet hoş geliyorbana. Elektronik postalanma cevap verirseniz çok sevinirim.Bu kadar uzun yazıp zamanınızdan çaldığım için özürdilerim.

Ama size teşekkürleri mi kısa yapamazdım Sağlıklı vemutlu günler dilerim.

Page 357: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

NOT: 16−17−18 Nisan tarihlerinde yapılacak olan 4. YıldızTeknik Üniversitesi Kalite Günlerine bekleriz. Yer: YıldızKampusu Oditoryumu, Saat: 10:00−16:30 *** SayınSinanoğlu; 19 mayıs 1973 − .... doğumlu, lise mezunu (Syılı İngilizce eğitim veren özel lisede), kendini reklampiyasasında yetiştirmiş bir grafik ve web sitesitasarımcısıyım. 18 yaşında atıldığım meslek hayatında,doğru insanlarla tanışarak televizyonda senaryo asistanlığı,oyunculuk ve sanat yönetmenliği deneyimlerim de oldu.

Aile bağlarımı yıllar önce kopardım ve iki yıl önce sevdiğiminsanla evlendim. Bir iş başvurusu niteliğinde kendimitanıtmaya çalıştım.

Ama, insana gerçek kimliğini veren bunlar değildir. En fazlaiçimliğinin oluşmasındaki sebepler olabilir. Sizi fazlasıkmadan, üstelik "ben bu filmi şey* rettim" dedirten kısahikayemi ve bu hikayenin ana fikrini sunmak isterim.

Annem ve babam Almanya'da tanışarak evlenmişler.Annem babamın ikinci esi ve babamın ilk eşinden 3 çocuğudaha var. Annebaba ve çocuktan oluşan bu çekirdek ailedaha ben doğmadan bir iki ay önce dağılmaya başlamış.Bize şu anda yabana olmayan sebeplerden; çapkın vealkolik koca, asi ve hırçın bir hanım. Doğumumun ardındanbabam beni almayı çok istese de anne tarafım bunamüsaade etmemiş, böylelikle de ben babamı hiç takmadanbüyümek zorunda kalmışım. Annem (kendi söylemiyle) bezparamı kazanmak için Almanya'ya geri döner ve beniananemin yanına bırakır. Sadece yılda bir kez gördüğümannemin 1978 yılında uyuşturucu kaçırmaktan hapsegirdiğini öğrendim. 1980 yılından itibaren de annemihapishane hapishane ziyaret etmeye başladım. 1984yılında anneannem vefat edince zengin bir beyle dosthayati yaşayan teyzemin yanında kalmaya başladım.Enişte zengin, ben evde fazlalık olunca bana çok büyük biriyilik yaptılar ve beni .......... Lisesi'ne yatılı öğrenci olarakverdiler.

Page 358: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

ingilizce eğitim denilen saçmalıkla birlikte bir de sahipçıkılmamak işin içine girince serseri, inançsız ve kültürünetam anlamıyla düşman bir gençlik geçirdim. Rock müzikgrubu kurup İngilizce şarkı sözleri yazdım, ateizm, satanizmisyanına katıldım. Sonuçta okulda çok tutunatnadını ve lise1. Sınıfla okuldan atıldım. Özel lisenin ardından normaldevlet lisesinde hiç okuyamadım ve okul hayatıma araverdim.

Bu arada annem afla salındı. Birlikteliğimiz iki gün sürdü vekendi hayatını yaşamak istediğini söyleyerek beni tekrarortada bıraktı. Yıl 1991 idi ve bu yılın aslında en önemliolayı bu değildi. Yakın arkadaşım bana, Adnan Oktar'ın 600sayfalık Yahudilik ve Masonluk kitabını verdi. Kitabı su gibi3 günde bitirdim ve taa o günlerde "neler oluyor bize? Bananeler oluyor?" şarkısını söylemeye başladım. Dışarıdanbirileri kalkıp deseydi ki; Siyonistler ve masonlar ülkeleriparçalayıp kendi kontrollerine almaya çalışıyor; "Bana ne!"derdim. Ama farkettim ki, asıl bana, benim benliğime,kişiliğime ve kimliğime yapılan bir saldın var. Geçen on yılboyunca bir yandan öğrendiklerimi paylaşacak insanlarbulmaya, bir yandan da ailemin benim gelişimimdekihatalarım onarmaya çalıştım. Liseyi dışardan bitirdim,okuyacak param olmadığı için açık öğretime kaydoldum veasıl eğitimimi mesleğin içinde tamamladım. Ama halaöğrendiklerimi paylaşacak veya bunların doğrultusundahareket edebileceğim insanlara ulaşamadım. BanaYahudilik ve Masonluk kitabını veren, uzun soluklu tekdostum, birkaç ay önce bana "Yalnız değiliz, bak kimlervarmış bu ülkede", diyerek sizden bahsetti. Ulusaltelevizyonu ve Cevizkabu−ğu'ndaki tartışmalarınızı izledim.Siz ve sizin gibi çok önemli insanla,−nn bizi, ülkesini, dinini,dilini, milletini ve bizi biz yapan değerleri seven insanlarıheyecanlandırdığınızı, hatta ve hatta gelecek içinu−mutlandırdığınızı söylemek isterim.

Sayın hocam; insanların dünyaya yesinler, içsinler, çiftleşipüresinler diye gelmediğine inanıyorum. Bu dünyaya hayvangibi yaşamaya değil, insan olduğumuzu öğrenmeye ve bu

Page 359: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

bilinçle insan sıfatına ulaşmaya geldiğimize inanıyorum.Madde üstü akıl ve ruh birlik−teliğryle kainatın yaratılmış enmükemmel canlısı olabilmek.

Bizleri bu erdemlerden ılıklaştırmaya çalışan bu maymunırkıyla mücadelede, en küçük birimlerden başlayarak,giderek büyüyen birlikteliklere ihtiyacımız var. Arkadaşım veben, söylemlerinizden böyle bir birlikteliğin ve komplemücadelenin ipuçlarını görüyoruz. Lütfen bizleri yalnızbırakmayın. Sizinle tanışmak ve bu milli hareketin içinde yeralmak istiyoruz. Gerek yeteneklerimiz, gerek gençliğimiz,gerekse bilgimizle faydalı olabileceğimize inanıyoruz.Umarım bizlere inanır ve tanışma, birlikte çalışma talebimiziolumlu yanıtlarsınız.

Saygı ve sevgilerimle; ** * Hocam, öncelikle saygılarsunuyorum.

Türkçe'ye gönül verdiğiniz ve bizleri Türkçe gönüllüleri (enazından adayı) yaptığınız için. ... Üniversitesi,İİBF ....Bölümü araştırma görevlisiyim. Lisans eğilimimi ODTÜsiyaset bilimi ve kamu yönetimi bölümünde (daha doğrusudepartment of political science and public administration'taçünkü okulumun duvarlarında bölümümün adı bu şekildeyazılıdır) yaptım, yabancı dilde eğitimin zorluklarını taaAnadolu Lisesi'nden beri yaşayarak öğrendim. Araştırmagörevlisi olduktan sonra "Oktay Sinanoğlu ve Türkçe" adlıyapıtın da verdiği güven duygusuyla "CumhuriyetDöneminde Siyaset Bilimi Ve Yönetim Bilimi TerimlerininTürkçeleştirilmesi" adlı bir yüksek lisans tezi hazırlamaktayım Bir Türkçe, bilim ve gönül devi olarak sizin(zahmet buyurursanız) tezimin içindekiler sayfasınıincelemenizi diliyorum. Arzu buyurduğunuz takdirde sizeileteceğim tezimin içindekiler sayfasını.

Daha fazla zamanınızı almak istemiyorum. Dilerim Allahsize uzun ömürler ve afiyetler verir. Çünkü Türkçe'nin veTürkiye'nin size ihtiyacı var. Tekrar saygılar sunuyor,ellerinizden öpüyorum.

Page 360: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

** * Çok kıymetli Oktay Hocam, Ben şu andaÜniversitesiTıp Fakültesinde yardıma do çent dr. olarak ...........Anabilim Dalı'nda görev yapmaktayım. Sizi ancaktelevizyondan, ilk kez kanal 7'deki programda gördüm,dinledim ve tanıdım Bu kadar geç olarak sizi tanımışolmaktan dolayı bilemezsiniz ne kadar üzüldüğümü. Yinede şanslıyım sanırım Sizi size övmeye gerek yok. Onuniçin, hiç vaktinizi almayacağım. Sizi tanır tanımaz hemen"Türk Aynştaynı" adlı kitabınızı okudum. İnanır mısınız:yaşım belki ileri olmasına rağmen o anda sizi bir "idol"

olarak aldım desem yanlış olmaz. Su anda uluslararasıhakemli dergilerde 40 kadar yayınım olmasına rağmen sizitanıdıktan sonra bunun aslında hiç de önemli birşeyolmadığını anladım. Çünkü gerçek bilim yaptığımıza ben deinanmıyordum ve sanki birazcık birilerini taklit ettiğimizidüşünüyordum. Siz beni haklı çıkarttınız. Sayın hocam,Türkçe hakkındaki düşüncelerinize kesinlikle katılıyorum veo kadar ileri düzeyde İngilizce bilmeme rağmen (40 yayınöylece .

yazıldı zaten) hiçbir kongrede derdimi İngilizceanlatamıyorum.

Anlatsam da birkaç kalıp cümle ile ancak ifadeedebiliyorum. Halbuki yularımı maddi manevi jngilizceöğrenmeye adamıştım (ÜDS= Üniversiteler Arası KurulYabancı Dil Sınavı notum 97 dir). Çünkü herkes birbirinikandırıyor. Son "Ceviz Kabuğu" programındakidüşüncelerinize tamamen katılıyorum. Sizinle en kısazamanda tanışmayı arzu ederim. Kendi kendime "o kadarİngilizce bilmeme ve yazmama rağmen niçin İngilizcekaynaklardan çalıştığım bilgiler aklımda yeterince ve uzunsüre kalmıyor" diye hep düşünmüşümdür.

Hakikaten aslında herşeyi ezberlemeye çalıştığımızıanlamam biraz geç oldu.

Page 361: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Bu e−mailime bir cümle ile cevap yazabilirseniz en azındanokuduğunuzu anlar mutlu olurum.

Saygılarımla *** Sn. Prof. Oktay Sinanoğlu, 8 Nisan 2002tarihli Milliyet gazetesindeki röportajınızı oku dum.Etkilendim. Çünkü anlattıklarınız zaten benim 2 senedirdüşün düklerim ve öngördüklerimdi. Su an 17yaşındayım............... Anadolu lisesi, 10. sınıf öğrencisiyim.Röportajınızda "Türkiye gençleri değerlendirmeli"demişsiniz. Doğru. Bu kadar genç nüfusa sahip olup, onlarıbu kadar az önemseyen başka bir devlet yoktur herhalde.Ne yazık ki bize ezberci bir öğretim veriyorlar. (Dikkat edineğitim demiyorum çünkü eğitim yok). Biz de bu ezberciöğretim sisteminde kuru kuru derslerimizi ezberliyor vesonra notlarımızın hepsini 5 yapmaya çalışıyoruz.Araştırma, geliştirme, bilginin kaynaklarına yönelme gibigerekli eğitim unsurları bize hiç gösterilmiyor. Öğretimsistemimizin bir diğer sorunu da; bizim lise düzeyindekitarih derslerimizde en son olarak inkılap tarihi isleniyor.Halbuki, inkılap tarihinde biliyoruz ki hep yararlı isleryapılmış. Ama Türkiye'de birşeyler yanlış yapılmış ki biz buhale gelmişiz. Bu da 1938 sonrası dönemde ve özellikleson 50 senede olmuş. Bakın tarih dersi kitaplarına,sayfalarca Osmanlı'dan bahseder, (tamam iyi ama birazfazla) ama gelin görün ki son 50 senenin tarihi bizdentamamen gizlenmiş, yapılan tüm yanlış isler tarihin gizlisayfalan araşma karışmış!!. Ve, bunu bilmeyen yeni nesiller(her zaman gençlik) bu hatalara tekrar tekrar düşmüş ve neyazık ki hak düşmekte!!. Bence, sağcı ve solcu olmamalı,Türkiye'nin menfaatleri olmalı. Her devlet kendi benliğini,dilini, kültürünü korumakta. Biz ise tam tersineyozlaştırmaktayız. Neredeyse gençlik Türk olduğundanutanacak. Herkes menfaatçi ve çıkara olmuş. Tüm gençnesil en kısa yoldan para kazanmanın yollarını arıyor. Enkısa yoldan para da, tabii ki iyi yollarla değil, sahtekarlıklarlakazanılıyor!! Ve gençlik gerçekten sahtekarlıklara teşvikediliyor!! Dış politikadan da bahsetmişsiniz. Son 50 yıldırdış siyasetimizin sadece yalvarmak olduğunu söylemişsiniz.Size katılıyorum. Zaten genç neslin önemli bir kısmı da

Page 362: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

bunun farkında Ama hiç bir kimsede bu konu için bir ümityok. Çünkü biliyoruz ki Türkiye'nin 115 milyar dolar dışborcu var ve sadece bu borç Türkiye'yi dışarı bağlamaya vene yazık ki sömürgeleştirmeye yeter. Borçlar konusundaülkemize çözüm üretebilecek birçok genç var amapolitikacılarımızın nerdeyse hiç biri 45 yasından genç değil.Hala eski kafalı düşünüp eski tip politikalar uygulanıyor vebiz hızla geriye gidiyoruz. Gerçekten de IMF ve ABDTürkiye'yi neredeyse satın almışlardır. Ve hiç bir kimseçıkıp da ne oluyor bize demiyor. Basımıza bir sürü sorunvermişler (Kıbrıs, PKK, irtica, Ege adaları, Ermeni soykırımıiddiası, Avrupa Birliği sorunu gibi). Çok acı ki bizimpolitikacılarımız uyuyor ve diğer devletler Türkiye'yi kendimenfaatleri icabı karıştırıyorlar. Biz bir çok tuzakta duygusaldavranıyoruz ve hep o tuzaklara düşüyoruz. Sadece l yıllıkpolitika bile yapamıyoruz ama mesela Avrupa Birliği, ABD100 yıl hatta 200 yıllık politika yapıyorlar..... Anadolu lisesiöğrencileri arasında bir oylama yapılsa (Avrupa Birliğihakkında), iddia ediyorum ki %75'i Avrupa'nın Türkiye'yiAvrupa Birliği'ne almayacaklarını söyleyecektir, çünküonların bize tarihten gelen düşmanlıkları var.

"Türk, öğün, çalış, güven" demiş Atatürk. Siz de bunu

Atatürk. Siz de bunu vurgulamışsınız. Bugünküsiyasetçilerimiz ise bu söze sanki söyle bir karşılıkbuluyorlar: Türk, borç al, üretme, utan! En büyüksorunumuz adaletsizlik. Suçu isleyen kimseye artıknerdey−se ödül verecekler. Suçlu her zaman suçludur vecezasını çekmelidir.

Suçlar cezasız kalınca, o toplumda her türlü anarşininolması doğaldır−. Herkes biliyor Türkiye'nin yolsuzluk verüşvetteki birinciliği kimseye kaptırmadığının Çok acı!!Keşke 2. Bir Atatürk gelse de adaletin gücünü herkesegösterse!! Okulumuzdaki öğrencilerin bir çoğu dış politikahakkında hiçbir şey bilmiyor. Ama ben araştırıyorum,sorguluyorum, bilgisayarı iyi şeyler yapmak içinkullanıyorum, 'neden böyle' diyebiliyorum, dış politikayı

Page 363: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

takip edebiliyorum, gençliğin sorunlarının farkındayım,gençliğin cahilliğinin de farkındayım, her akşam haberleritakip etmeye çalışıyorum, Türkiye'nin sorunlarına çözümolabilecek projeler üretmeye çalışıyorum, Atatürk'üseviyorum ve onun düşünceleriyle onun izinde aydın,düşünen, dürüst bir insan olarak yürüyorum.

Eminim ki herşey bir gün düzelecek... Türkiye yemden eskiheyecanını yakalayacak... ve ben herşeyi düzeltmekistiyorum, her sorunu çözmek... Ve umarım bunubaşaracağım ve hayallerimdeki tam demokratik, çağdaşmedeniyetler seviyesini geçmiş, temiz, güçlü bir TürkiyeCumhuriyeti gerçekleşecek... Bir gün olacak... Bir gün...

EK: yazım biraz uzun, biliyorumama bu tamamen benimduygularımın kağıda yansımasıdır. Düşüncelerinizi kendimeyakın bulduğum için bunları size belirttim. Sizsöylenmeyenleri söylüyorsunuz, özür dilerim daha kitabınızıokumadım ama mutlaka yalanda okuyacağım. Bana enkısa zamanda cevap yazarsanız çok memnun olacağım.

Saygılarımla

* * * Merhaba, İsmim .... 27 yaşındayım; sizi son 3 yıldırekranlardan takip etmekteyim. Türkçe eğitim hakkındakidüşünceleriniz ve fikirleriniz ilgimi çekti; ancak sizdebiliyorsunuz ki Türkiye'de bazı şeylerin düzelmesi için,vatanını seven insanların, sermaye üstünlüğü olmadıkça bukonuda ve diğer ülke meseleleri hakkında asla haklılık iddiaedemeyecekleri gerçeğinin farkında olduğunuz haldeyıllardır.

Yazmış olduğunuz kitapların ve söylemiş olduğunuz sözlerianlayabilecek derecede potansiyel anlama kabiliyeti olaninsanların bu ülkeyi yönetmedikleri açıkça ortada Bubağlamda şunu ifade etmek isterim ki, Türkiyegençliğininsamimi düşünen ciddi ve kapitalizmin esiriolmayan demokratik fikirlere sahip kişilere ve yöneticilereihtiyacı vardır. Ayrıca biz Türk gençliği olarak Türkiye

Page 364: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

nüfusunun genç olduğunu da varsayarsak; genç düşünentaze fikirli insanlar tarafından yönetilmesini istemekteyiz.Osmanlı torunları olarak 22 yaşında ülkeler fetheden 7yabancı dil bilen bir potansiyele sahip Fatih SultanMehmet'in torunları olarak bizi yöneten insanların 25 ile 40yaş arası insanlar olmasını ve ülkenin basma geçtiğindesiyasetten uzak, adil, demokratik düşünen insanlarınbaşımızda olmasını tercih etmekteyiz. Ama bugünküsiyasetçiler, bizlere bu hakkı tanımamakta çünkügençlerdeki enerjiden korkmaktadırlar. Türk gençliği olarakatacağınız her türlü adımda destekçiniz olduğumuzubilmenizi isterim. Ayrıca Türkçe için vermiş olduğunuzmücadelede Türk gençliği olarak yanınızdayız; Saygılarımla*** Sayın hocam Oktay Sinanoğlu, Uzun zamanıdır mailadresinizi aramaktayım. İş Bankası kültür sanatbölümünden aldığım adrese daha önce yazdım ancakmaalesef doluluktan geri geldi. Gecen Cumartesi günü sizin'ceviz kabuğu' programının konuğu olduğunuzu veelektronik posta adresinizin de verildiğini görünce inanınçok sevindim, öncelikle bazı makalelerinizin toplandığı "ByeBye Türkçe", daha sonra da Sayın Emine Çaykara'nınsizinle sohbet seklinde yazdığı "Türk Aynştaynı" kitabınıokudum. İlk kitabı okurken, Türkiye ile ilgili bu şekilde kötüniyetler olduğunu aklım alamadı. Daha doğrusu aklımalıyordu da, zira 'Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur"sözüne inanırım, kalbim kabul edemiyordu. Bu kitabınızıokuduktan sonra sizin katıldığınız televizyon programlarınıtakip etmeye çalışıyorum ama maalesef çok yeterli sayıdayok. Bir defa sanırım kanal 7, bir defa da Mesaj TVdeyakalayabildim (Bir de TRT2'de çok kısa bir program) sizinkatıldığınız programlan, ve en sonunda geçen Cumartesisizi ATV'de izledim*.

Ama size ayrılan zaman çok yetersizdi ve sizi programınolduğu stüd yoda tekrar görmek isteriz. Ben de Orta DoğuTeknik Üniversitesi ....

bölümü mezunu bir Türk genci olarak, özellikle üzerindedurduğunuz hususları yaşadığımı belirtmek isterim. Bunu

Page 365: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

itiraf ederim ki İngilizce'yle ilgili kompleks öyle yerleşmiş ki,bunu yeni algılayabiliyorum ve daha benliğimi ve kendimeait doğru çizgimi ancak çizebiliyorum.

Çünkü kendimi dinlemeyi ve kendimi tanımayı ancak birkaçyıl önce yani 20'li yaşlarımın sonunda öğrenebildim. Yanien önemli şeyi öğrenememişim bugüne kadar. Artık Türktarihini, Türk eserlerini, Türk−İslam felsefesini vetasavvufunu daha öncelikle okuyorum ve öğrenmeyeçalışıyorum. Artık konuşurken kelimelerime daha dikkatediyorum ve her ne kadar tepki alsam da karşımdakileri deuyarıyorum, ikinci kitabınızı okuduğumda ise, bugüne kadarsizi tanımamış olmaktan inanın ki çok üzüldüm. Çünkü sizingibi bir Türk insanının varlığı kesinlikle bütün Türkgençliğinin özgüvenini uykusundan uyandıracaktır.Kitabınızda verdiğiniz bilgilerden başka, özellikle bizlerebitap bölümlerinizde göğsümün kabardığını hissetim. Bireğitmen kızı olduğumu da belirtmek isterim. Geçen günemekli ilkokul öğretmeni olan annemle konuştuğumuzda, kikendisi.... 'da yaşamak ta, sizin Bodrum'da yaptığınıztoplantıya gittiğini çok etkilendiğini ve hemen kitabınızıokumak istediğini söyledi. Sayın hocam, gerekkitaplarınızda gerekse katıldığınız programlarda insanlarladevamlı bir alışveriş içerisinde olduğunuzu anlayıncakısacık da olsa duygularımı sizinle paylaşmak istedim.Gözümüzdeki perdeyi kaldırmamızı sağladığınız içinteşekkür ederim. Aslında size daha çok şeyler yazmak vesizin bilgilerinizden daha çok faydalanmak isterim. Sizidaha çok televizyon programlarında görmeyi arzu ediyoruz,ve sizin de her zaman belirttiğiniz gibi arkanızda uyanmışve aydınlanmış, hergün de sayılan katlanarak artan bir Türkhalkı var. Bundan başka da maillerimin geleceğinibelirtirsem umarım sizi sıkmamış olurum. Ayrıca sizintoplantı programlarınıza nasıl ulaşabilirim. ........... 'dayaşıyorum ve henüz hiçbir toplantınıza katı lamadım bukonuda da aydınlatırsa−mz sevinirim.

Saygılarımla

Page 366: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

* ** Sayın Hocam;

Sizi; Kanal 7 televizyon kanalında tesadüfen dinlemeye başladım ve adınızı ilk kez orda duyarak tanıdım (Bunukendimin bir eksikliği kabul ediyorum. Ama hocam sizin gibidosdoğru doğrulan söyleyen birisini bize tanıtmama larıanlıyorum ki gayet doğal.) Konuştuklarınızı duydukça oaksam başka hiç bir şeyi duymaz oldum.

Sadece sizi dinliyordum. Konuştuklarınız o kadar derindenbeni etkiledi ki bir nevi gözlerimin açılmasına yol gösterdi.Sizin hakkınızda Emine hanımın yazmış olduğu kitabıokudum hem de bir solukta.

Okudukça da sizin, Türk insanına yol göstermek için nasıluğraşlar verdiğinize tanık oldum. İçinizdeki Atatürkanlayışınız, vatan sevginiz bazı insanların yaptığı gibigöstermelik değil doğuştan gelen sevgiler.

Eminim ki, Türkiye'yi uyandırmayı başaracaksınız. Ben de,sizden ilham alarak çevremdeki herkesi bu konudadikkatlerini bu noktaya çekmeye çalışıyorum ve bendebundan sizin gibi vazgeçmeyeceğim. Hocam, aslında çokşey yazmak isterdim ama sizin o değerli vaktinizi çalmaktankorkuyorum.

Çalışmalarınızda basanlar dilerim.

** * Sayın Sinanoğlu, Hedef Türkiye adli kitabınızı okudum.252. Sayfada 11 eylülde dünya ticaret merkezine çarpanuçağın. J. P. Morgan'a ait 20 katın bulunduğu bölümeçarptığını iddia ediyorsunuz. Dünya ticaret merkezinde J. P.Morgan'a ait hiçbir adres yoktur. Bahsettiğiniz 20 katMorgan Stanley bankasına aittir. J. P. Morgan ile MorganStanley arasında hiçbir organik ya da yasal ilişki yoktur.İkisi de birbirlerinin rakibi olan bankalardır. Bu maddi hatayıdüzeltmenizi rica ederim.

Page 367: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Böyle bariz bir hata kitabınızda bahsettiğiniz diğer konularındoğruluğu konusunda şüphe uyandıracaktır.

Saygılarımla, ** * Sayın Hocam...

Ben,....... evrenkenti .... bölümü 3. Sınıf öğrencisiyim. Hayatım gecenin geç bir saati Kanal 7 ekranlarında sizin konukolarak teşrif ettiğiniz sunuyu görünce değişti. Söyle ki; uzunsüredir karam sarlık içinde gidişatı düşünmekte idim veinanın son 4 ayda yaşadığım ve şahit olduğum olaylardansonra inanın bana artık Allah'ın adaletinin bir an önce tüminsanlığı yeryüzünden almasını niyaz etmeye başladım..Öyle ki hayata dair manevi değerlerin köreldiği şu günlerdemaddeye olan talep beni utandırmaya başladı.

Sunu da belirtmem lazım, Haziran ayında Marylandeyaletinde bulunan Baltimore şehrine gittim ve yaz boyuorda çalıştım. Önce garsonluk, ardından da sevdir ğim işolan fotoğrafçılık Ve öyle ki orda maddenin ne kadardeğersiz olabileceğini ve mananın ne kadar anlamınıyitirebileceğini gördüm ve Allah'ı daha sık anar oldum veçok şükür ki hiçbir yanlış yola sapmadım. Bunları size niyeanlatıyorum.

Çünkü ne yazık ki memleketini 5 paraya satacak olandimağlarındaki damarlarda kan tükenmiş hainler arttımemleketimde. Ordayken 3 Türk'le beraber kalıyordum kibiri zaten açık açık Kürtlüğüyle övünüyor ve milliyetçilikyapmaya çalışıyordu aklınca öyle kötü günler geçirdim kionlarla o kadar olur. Ve tahmin edin kaç kişi vatanına geridöndü. Sadece ben. Öyle ki belki de aralarında maddidurumu en kötü olan ve Amerika'ya arkadaşlarından borçalarak gelen ben idim. Her ne kadar orda 4 ay gibi kısa birsüre kaldıysam da sizin hissettiklerinizi anlıyor vedestekliyorum. Annemin dediği gibi: "Bu çocuk bir tabakcacığı Amerika'ya değişmez." Ama gerçekten öyle.

Allah'ın bu topraklara verdiği maddi manevi tüm nimetlerinfarkında değil bu insanlar Ama şunu da bilin ki bu vatana

Page 368: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

canını seve seve feda edecek vatan evlatlarının da sayısıbiç de az değil. Kitabınızı aldığım günden beri, bir görevedindik arkadaşımla O da kitaplarının aldığımızdan berielinden geldiğince Türkçe ülküsüne −belki de vazifesine−gönlünü vermiş can dostumdur (ama üzülerek ve özürdileyerek söylüyorum korsan kitaplardan aldık; ama l orijinalkitap yerine 3−4 tane alıp etraftaki arkadaşlarımızaokutuyoruz; umarız bizi mazur görürsünüz.) Sayın Hocam,sizin ne kadar yoğun şekilde davanın peşindenkoştuğunuzun farkındayız ancak üniversitede ortamıayarlasak gelip bizi aydınlatır mısınız? Ve sizden açıkhedefler tayin etmenizi istiyoruz. Zaman ayırdığınız için sizeminnettarım. Gönül bahçenizdekileri lütfen bizle depaylaşın.

Allah'tan niyaz ederim ki sizin gibi doğruluk, dürüstlükyolunda yürüyenlerin yolunu açsın, ömrünü uzatsın...

** * Sayın Sinanoğlu, Sizi, toplumumuzu aydınlatıcı vekendisine özgüvenini yeniden kazandırıcı çalışmalarınızdandolayı kutluyor ve teşekkür ediyoruzİlerlemiş yaşınızarağmen ülkeniz için duyduğunuz heyecan ve erke hepimiziderinden etkiliyor ve mutlu ediyor. Bizler de aynı heyecanlakendi çocuklarımıza ülke sevgisinin her şeyden önemliolduğunu, cumhuriyet değerlerimize sımsıkı sarılınması veçok çalışmamız gerektiğini anlatıyor ve benimsetiyoruz,harcadığınız erkenin, çabaların karşılıksız kalmadığındanemin olabilirsiniz Saygı ve sevgilerle ** * l SaygıdeğerHocam; Sizi yürekten kutlarım; Lütfen kutlama sözünün bileçok hafif olduğunu anımsatmama izin verin. GüzelTürkçe'mizin eğitim dili olması yolunda çabalarınızın onurlubir neferi olduğumu bilmenizi isterim. Kanımca, sizinbaşlattığınız bu kampanya Türkiye'nin kurtuluşukampanyasıdır. Türkiye'yi bu duruma getirenlerin İngilizmuhipleri cemiyeti üyeleri gibi, amerikan mandacıları gibigüdümlü oldukları o kadar açık ki; sizin bunu bir kuva−yımilliye ruhu ile dile getirmeniz çok önemli. Saygıdeğerhocam; lütfen tereciye tere sattığımı düşünmeyin.Atatürk'ün en önemli özlemlerinden biri, unutulmuş, bilimsel

Page 369: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

olarak o zamana dek incelenmemiş, grameri ve sözlüğüoluşturulamamış güzel Türkçe'mizi bir bilim dili yapmaktı.Gerçekten de o güne kadar yapılan ciddi bir çalışma yoktu.Türkçe ile ilgili ilk ciddi sözlük çalışması 1901'de basılmışolan Semsettin Sami'nin Kamus−i Türki adlı yapın idi ki,dikkat ederseniz, Türkçe için kaleme alınmış bu sözlüğünadı bile Türkçe değildi. Türk dili açısından bu yapıt bilehaklı olarak büyük bir adım sayılmaktadır; çünkü S.Sami'nin bunu düşünmesi bile çok önemliydi. "Atatürk birulus yarattı" diyoruz; abartı değildir bu söz, gerçeğin takendisidir. Çünkü ulus olmanın ilk koşulu dil birliğidir, amaTC kurulduğunda Türk Ulusu'nun işlenmiş, incelenmiş birdili yoktu. Belki halktan insanlar gündelik yaşamında bunukonuşuyorlardı ama, bu dil hakir görülen bir dildi; OsmanlıDönemi'nde bilim dili Arapça, sanat dili Farsça'ydı. Türk dili,ancak halk ozanlarının koşmalarında, türkülerindeyaşıyordu, işlenmemiş bir ham madde olarak. Ne yapacaktıAtatürk? Bu dili yaşatmak, yok olmaktan kurtarmak, birbilim, sanat dili yapmak gerekiyordu. İste bu aşamadagörev o fedakar, idealist, −bugünkü yoz anlamda değil−gerçek ülkücü, aydın, devrimin önemini ve idealini anlamışTürk öğretmenleri devreye girdi; halkevlerinin yayınladığıdergilerde halk türkülerini, ağıtlarını, bilmecelerini vb,yaratıcılıklarını incelediler ve sözcük sözcük Türkçe'yi,Anadolu sathından topladılar, sözcüklerin anlamım,lehçelerde farklı kullanım biçimlerini incelediler ve derlemesözlüğü TDK tarafından böyle oluşturuldu. Ardındanderleme sözlüğü gözden geçirildi, yeniden tarandı taramasözlüğü meydana getirildi ve sonunda o da gözdengeçirilip, TDK'nin yayınladığı iki ciltlik Türkçe Sözlük vücutbulmuş oldu.

Türkiye'de aydın ihaneti Türkiye'yi bir felakete sürüklüyor.

Selçuklu'nun Arapçalaşan ve Farsçalaşan karmakültüründen Türkçeyi kurtaran Karamanoğlu Mehmet Bey'inruhunu, emperyalizmin elinden Türkiye'yi, Türkleri ve güzelTürkçe'yi kurtaran Atatürk'ün ruhunu yeniden bu ülkedeegemen kılmak şarttır. Dil benlik olmayacak, ruh

Page 370: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

olmayacak, insanlarımız anadilinde düşünemez, üretemezbir yığın haline getirilecek ve dili bile olmayanruhsuzlaştınlmış bu topluma esaret zinciri öyle ya da böyletakılacak. İstenen budur ve Türkiye'de bu sinsi planın yerli,işbirlikçi oyuncuları vardır.

Bu zinciri kırmak, sinsi oyunları bozmak kesinlikle gereklidir.

Fizikte, kimyada, matematikte büyük buluşlar yapmışsınız,bunu dünya biliyor ve anlıyor; ama şu anda dil konusundayaptıklarınız bunlardan daha önemlidir hocam.

Lütfen bizi bu kutsal savaşın bir basit neferi sayın. Türkiyesizi tanıdı, saydı ve sevdi, teknolojiyi ve özellikle detelevizyonun sağlayacağı olanakları sonuna kadar kullanınBüyük ulusal davada temelli sorunları tekrar tekraranlatmaktan usanmıyorsunuz, usanmayın. Dediğiniz gibi;"birken bin olmak yakındır". Türkiye'nin gerçek kurtuluşuönce bu davadadır.

Tekrar her şey için teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.

** * Sayın Oktay hocamız, Ülkemize ve milletimize sizin gibiinsanlar olduğunu gördük çe içimiz çok daha rahat ediyor.Hocam, ben İngiltere'de 2 yasımdan beri yaşıyorum (yaşımsimdi 32. Ailem terzi sanatı vasıtasıyla buraya gelmiş 1970yılında.) Türkçe'mi hiç unutmadım, çünkü annem ve babamısrarla Türkçe öğretti evde ye sadece Türkçe konuştubenimle.

Su an bilgisayar mühendisiyim ve İsviçre bankasındakariyerimi sür dürmekteyim, ve bence Türkçe'me vekimliğime borçluyum tüm ba şardıklarımı. Buralarda azınlıkolarak çok zorluk çektik, okulda l dövüldük, bana "turkey"yani "hindi"sin dendi, ismimden dolayı sınıf− j ta hepgülündü, vs. Neyse −bir şey var ki çocuklarıma benTürkçeci Önce öğretiyorum. Sizin de dediğiniz gibi dahadüşük seviyeli insanlar çocuklarına İngilizce öğretmeyisadece istiyor − ve Türkçelerini ve kültürlerini kaybediyor bu

Page 371: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

çocuklar.

Saygılar, hürmetler ** * Sayın Sinanoğlu; öncelikle sizisaygıyla selamlamak istiyorum. Sizi son aylarda yeraldığınız televizyon programlarında tanıdım, gerçeğisöylemem gerekirse sizden çok etkilendim. Hatta içimdetaşıdığım, yüce olduğuna inandığım milli duygularımın yenibir tabana oturmasında sizin ve ortaya koyduğunuzürkütücü gerçeklerin payı büyük oldu diyebilirim. Yalnız biray kadar önce sizin aydınlık dergisinde yazdığınızı sokakilan levhalarında görünce fikir denizimin size ayrılmışbölümünde bir bulanma oldu. Ve maalesefaçıklayamadığım tezatlar içerisine düştüm. Bu yüzdenaşağıda belirteceğim sorulanını yanıtlamanızı istirhamedeceğim...

1−Aydınlık adlı yayın organında yazmanızın sebebi nedir ?

2−Siz milliyetçi −Türkçü bir bilim adamı mısınız ?

3−Türkiye'ye yönelen dış tehditleri çok rahat bir şekilde ortaya koyabiliyorsunuz. Kanıtlamayı düşündünüz mü?

4−Bahsettiğiniz "küresel kraliyetçiler"den tehdit alıyor musunuz?

5−Tûık ruhunu okşayan çıkışlarınızın altında gizlediğiniz birgörev ya da misyonunuz yok değil mi ?

6−Perinçek ile ortak bir yanınız var mı? Onu ve çevresinieleştiriyor musunuz ?

7−Aydınlık'ta yazmak yerine bütün Türkiye'yi dolaşarak fikirlerinizi niçin Türk insanı ile paylaşmayı düşünmediniz ?

8−Sizin gibi önemli bir Türk bilim adamının Türk üniversitelerinde görevi olmaması sizce doğru mu ?

9−Türk milletinin yegane teminatı olan biz Türk gençliğine,

Page 372: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

21. yüzyılda nasıl hareket edilmesi ve hangi yöndeodaklanmamız konusunda yol gösterecek bir kitap yazacakmısınız ?

Sayın hocam, sorularımdaki fütursuzluk ve cüret için özürdileyerek kıymetli görüş ve cevaplarınızı bekliyorum.Umarım beni, yanlış anlamamışsınızdır.

Hürmetlerimle.

*** Merhaba Sayın hocam, Size bu mesajı Londra'danyazıyorum. Burada doğdum büyüdüm ve ingiltere'de dilbilimmastar öğrencisiyim. Dün burada okuduğum üniversiteninTürk öğrenciler birliği tarafından 'dünyanın en gençprofesörü kim biliyor musunuz?' başlıklı bir e−posta mesajıal dım.

Mesaj sizin hayatınız anlatıyordu ve yurt dışında yaşayangençlere vermiş olduğunuz mesajlar vardı. Hepsini ilgiyleokudum fakat ne yazık ki ben bu mesajı okumadan öncesizi tanımıyordum. Fakat o mesajı okuduktan sonrakitaplarınızı alıp okumaya karar verdim.

Ne ilginçtir ki bu mesajı okuduğum aynı günün gecesi 'cevizkabuğu' programında da sizi görüp izleyebilme fırsatınasahip oldum.

Programın içeriği de bir o kadar önemliydi vesöylediklerinizin hepsine kesinlikle katılıyorum hocam. Bende yurt dışında doğup büyümeme rağmen dilime,kültürüme, bayrağıma daima sahip çıktım.

Okuduğum branş itibariyle Türk diline karşı daha duyarlıyımfakat gün geçtikçe diliminin kirlendiğini görmek beniderinden uzuyor.

Burada bazen Türkçemi geliştirmek için Türk gazetesiokuyorum ama ne yazık ki gazeteler İngilizce kelimelerledolu. Aynı şey Türk kanalları için de geçerli. Yazılı ve görsel

Page 373: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

basının da dilimizi kirlettiğine inanı yorum. Ayrıca yabana dilbilmeyen vatandaşlarımızın da birşey anlamadığınainanıyorum.

Hocam ben bunu birazda komplekse bağlıyorum.İnsanlarımız gerçekten kendileriyle barışık olmadıktanmüddetçe bırakın Türkçemizi ülkemiz bile elden gider.Türkiye'ye her gidişimde sokaklardaki gördüğüm İngilizcekelimelerden (ki bunun sayısı her gün artıyor) çok rahatsızoluyorum. Buna biri dur demeli. Eğitim sorunları daçözümlenmeli ama evvela hükümetimiz iş yerlerindeki vemedyadaki İngilizce kullanımına yasak getirmeli. Buönlemler alınmadığı taktirde bizim bütün çabalarımızboşuna. Tek arzum hükümetimizin Türk diline sahipçıkması ve gerekeni yapması. Umarım sizin ve diğeraydınlarımızın dün Cevizkabuğu'nda verdiği mesajlargerekilen yerlere ulaşmıştır. Ben İngilizce'nin kullanılmasınave ya öğrenilmesine (yabancı dil olarak) karşı değilim amayerinde kullanmasını öğrenmemiz gerek.

Hocam ben de burada genç yaşta mastır okuyabilmeimkanına eriştim. Seneye de 22 yaşında doktoramabaşlayacağım. Burada doğup büyümeme rağmen bazızorluklarla karşılaştım herhalde Türk ve yabancı olduğumiçin. Fakat azimle bunları aştım ve bugünlere geldim. Tekamacım eğitimimi bitirdikten sonra ülkeme gidip yararlı birvatandaş olabilmek. Ama ne yazık ki Türkiye'deki bazıgençlerden duyduğum şey şu "sakın buraya gelme" bu dabeni çok uzuyor. Biz niye ülkemize karşı bu kadar küstük?Avrupa ve ya ABD öyle uzakta.n görüldüğü gibi değil vebunu ancak yurt dışında yasayanlar bilir.

Yine sanırım bu İnglizcenin yoğun bir şekilde kullanılmasıda bu aşağılık kompleksinden kaynaklanıyor.

Umarım dilimize ve ülkemize hep birlikte sahip çıkarız.

Türküm, Doğruyum, Çalışkanım Saygılarımla

Page 374: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

*** Sayın Sinanoğlu, Ben 42 yaşında, Avusturya lisesi veİst. Ün. uluslararası ilişkiler mezunu, nesillerdir İstanbullubir aileye mensup bir vatandaşım .

Oldukça kısa sayılabilecek bir süre önce, sizin (sizin gibimuhterem bir bilim adamının ) varlığınızdan haberdaroldum. l Ben Tüıklüğümle övünen bir vatandaşım. Kendikendime 'Türklük " üzerine yayınlar izledim; kendi çapımdaaraştırma ve karşılaştırmalar yaptım. Bu noktada yabancıkültürler hakkında az buçuk da olsa bilgi sahibi olmam banaavantaj sağladı.

Kendi dünyamda biriktirdiğim Türklük duygu vedüşüncelerimin, hele hele sizin gibi saygın bir bilim adamıtarafından (tabii ki ben farkına vardıktan çok daha öncekeşfedilmiş olup) dile getirilmesi:

1−Düşüncelerimin yanlış olmadığını

2−Bana yeni ve taze güç verdiğini

3−örnek alacak ve önder olarak görebileceğim siz saygınbir bilim adamının tespit ve teyidi anlamına gelmesiitibarıyla, benim bu kutsal davada daha da güçlü ve inançlıolarak yürümemi sağladı. Bu davayı elime her fırsatgeçtiğinde savundum, yürüttüm ve hatta yasam sekli olarakbenimsedim. Bazı Türkçü dergilerde 'Türk kültürü/tarihi"

ağırlıklı bulmacalarım yayınlandı.

Ben ayni zamanda Paris'te bulunan "...........Derneği"kurucu su ve başkanının yeğeniyim, (size Air Fransıztarafından yazılmış olan "Ermeni meselesinde gerçekler"adli kitabi ulaştırmak da istiyorum; Fransa'da basılmış veErmeniler tarafından anında top latılmış, piyasadayokbirkaç gerekli yere kopyalayıp ulaştırdık, ancakFransızca) Evet Sayın hocam, bana ne önerirsiniz? Görevalmak istiyorum. Bilgi, azim ve Türklük aşkımın, eğer doğruyönlendirilirse, davamıza şimdikinden çok daha fazla ve

Page 375: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

güçlü katkılarının olacağı kanısındayım Görev istiyorum,Türklük için, Türkiye için birşeyler yapmak istiyorum.Değerli vaktinizi aldığım için özür dilerim. Uma−rım sizdenbir cevap alabilirim. Basanlarınızın devamım ve herseyinyurdumuz ve milletimiz için, Türklük için en iyisinin olmasınıdilerim.

S ay g ıl ar ım la .

* ** Muhterem hocam, Bu milletin bağrından çıkmış vekendini ilme ve milletine adamıs sizin gibi bir ilim adamınıbasın yoluyla ve eserlerini okuyarak da olsa tanımaktandolayı son derece bahtiyar oldum. Milletimiz ve güzelTürkçe sizin yaşatılması için verdiğiniz mücadeleyi tebrikediyor basanlarınızın devamım ve millî değerlerine sırtımdönmüş diğer sözde aydınların şahsınızdan ibret almalarınıtemenni ediyorum. Say gılar ve selamlar. Yadırgamazsanızyazdığım bir şiirimi zâtınıza takdim etmek istiyorum:

utansın tohum ol toprakta, çatla ve yani kucak aç göklerekıyama sarıl dönmezse meyveye çiçeğe darıl kahrındanbıkmayan özler utansın

sancılarla doğan her tefekkürün dallan çiledir, meyvesisürgün buyurun dünyamı ufkundan görün kaygıdanbakmayan gözler utansın

şafağına kement atıp afakin başlarsa sinende o bildik akıner gibi dikilip safında hakkın kıyama kalkmayan yüzler

büklüm büklüm bura bura derinden ana rahmindeki sancınevinden bu sevdama hor bakanı kininden korundanyakmayan közler utansın

*** Sayın Sinanoğlu, Bizler .... evrenkenti (üniversitesi)Türkçe eğitimi bölümünde doktora öğrenimi yapan onaraştırma görevlisiyiz. Her birimiz Türkiye'nin değişikevrenkentlerinde doktora öğrenimi görmek üzere ...Evrenkenti 'ne gelmiş bulunmaktayız. Türkçe eğitimi

Page 376: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

alanında çalışan memleket sevdalısı herkesin, sizitanıması, düşüncelerinizi paylaşması ve yayması gerektiğikanaatindeyiz. Hepimiz eserlerinizi okuyarak feyz alıyoruz.Bu sebeple bölümdeki öğretim elemanları olarak siziağırlamak, sizinle sohbet etmek istiyoruz. Cevap verirsenizçok mutlu olacağız.

Saygılarımızla.

** * Sayın Sinanoğlu, Bu yazı sizi yermek için yazılmamışaksine destek için yazılmıştır. Bu nedenle size gelen diğerpostalardan farklı olmayacaktır.

Kanal 7'de ki programdan sonra elektronik mesaj adresiniziçok aradım. Aslında, Aydınlık dergisindeki adresinizibuldum ama dûn akşamki Hulki Cevizoğlu' nünprogramından bu adresi de edindiğim için buraya yazmayıtercih ettim.

Ben Türkiye'de doğmuş dedesi Gürcistan'dan gelmiş Gürcüasıllı bir Türk vatandaşıyım. Dil konusunda söylediğinizherşeye yürekten katılıyorum. Hedef Türkiye isimli kitabınızıbir çırpıda okudum ve sonuna kadar sizin yanınızdaolduğumu belirtmek isterim.

Amerikanın dünyanın eli sopalısı olmasının ve yineAmerikanın İngiltere'nin kuklası olarak bizim gibi ülkelerüzerinde oynadığı oyunların dil konusunda başlayarakdinini milliyetini doğal zenginliklerini sömürerek en önemlisibeyinlerini sömürerek yok edişine karsı koymanın zamanıgelmiş ve geçiyordu bile. O nedenle dünyada Osmanlınınabilik ve dünyayı yönetmesini örnek alarak zabıtalıkgörevini yaptığını ve yeni dünya düzeni safsatasını uyduranAmerika ve İngiltere'ye en iyi cevabın da Türkiye'dengeleceğine inanıyorum.

Osmanlının yedi yüzyıl idare ettiği topraklardaki milletler bugün hala aynı dili konuşuyorlarsa, yedi yüzyıl karışıklıkçıkmamış topraklarda Osmanlının rolünü üstlenen Amerika

Page 377: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

sayesinde insanlar birbirini katlediyorlarsa, Amerika'ya buişin yanlış olduğunu söyleyerek, bilinçli insanlar daOsmanlının külleri içinden çıkmış devrim ateşiyle dinlenTürkiye Cumhuriyeti'nin Atatürk çocukları olacaktır.

Ve dilimizden sonra, topraklarımızı da peşkeş çekmeyebaşlayan şerefsizlere (pardon) bu gençlik siz ve sizin gibilersayesinde daha çok haykıracaktır.

Heyecanımı affedin.

** *

Sayın hocam merhaba nasılsınız?

Ben.......... 'tan.........................Türkiye'nin geleceğini yafandan ilgilendiren dil konusuna yıllardan bendir yafan ilgi vealaka göstererek yüce Türk milletinin yalnız olmadığınıgösterdiniz bunun için size ve beraberinizde gezdirdiğinizdiğer beyefendiye sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Hocam,ben 20 yaşında üniversiteye giden bir gencim, sizitanımadan önce ben de yabancı eğitim yapan okullarakarşı bir eğilimim vardı. Fakat sizi tanıdıktan sonra sankiişte bana doğru yolu gösterecek kişi karşıma çıktı der gibisizi bütün ruhumla dinledim ve eğitim konusunda doğruyolu bulduğuma emin oldum.

Allah'tan siz çıktınız yoksa benimde yabancı dille eğitimveren okul lara karsı eğilimim vardı ve beni de benden önceöğrenim gören abilerim ve de ablalarım gibi yutup gidecekti.Aslında Türk milletinin çoğu bu bozgunculuğununfarkındalar idi, fakat gerek basın ve gerek se de bu türmisyoner okullarına içerden destek vererek vatan hainliğiyapan şerefsizlerin yüksek mertebelerde olmalarındançekinen vatan daşlarımız sizin gibi bir vatanperver birinsanın öncülük ederek kendi düşüncelerini dile getirmesinibekliyorlardı. Ve siz ortaya çıktıktan sonra bu içine kapanık,sesini çıkartamayan insanlarıma seslerini sayenizdeyükseltmeye başladı. Allahü Teala, sizin gibi sağ duyulu

Page 378: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

insanları yüce Türk milletinin basından eksik etmesintemennisiyle dualarımı etmeye devam edeceğim. Sayınhocam sizi bir konuda ten kit etmek istiyorum, Türkçekonuşalım diyoruz fakat sizde yanlış kelimelerkullanıyorsunuz. Mesela kent değil şehir, onur değil şeref(haysiyet), bunun gibi bir çok yanlışınızı gördüm. Hocam,sayın Ya vuz Bülent Bakiler beyefendiyi tanıdığınızdaneminim. O da sizin gibi dil konusunda ve doğru konuşupyazma konusunda sizin kadar emek vermiş değerlişahsiyetlerden birisidir. Ben sizin yanlışlarınızı Yavuz Bey'inprogramlarından öğrendiğim kadarıyla size yansıtıyorum.

Tekrar söylüyorum Allah sizin gibi, Yavuz Bülent Bakilergibi, değer li vatanperver insanlarımızı yüce Türk milletininbaşından eksik etme sin. Çalışmalarınızın en iyi sonuçlanoktalanması temennisiyle Allah'a emanet olun. Cevapyazma nezaketinde bulunursanız minnettar kalı rım.

Haydi artık uyan uyan derin uykudan Bak sökülüyorşafaklar çekiliyor karanlık

Bir sabah geliyor ki sabahtan da aydınlık Hasret yağmuruyağar yağıp ta bu zulmü boğar Çok kalmadı an gibi sabahgelip gün doğar Akar alından terler gün gelir sedler gürlerElde barış sancağı çıkmış yollara erler Dilde zafer türküsügümbür gümbür ilerler Biz yardan anadan serden geçtik buülke için ** * Selamım aleyküm hocam, Ben 22 yaşında birvatansever gencim ne milliyetçi ne ocu ne bucu sadecesalih bir insan obuaya çalışıyorum. Oktay Hocam inşallahiyisinizdir, siz bakmayın ayarlı basına Cevizkabuğu'ndakisahte aydın olan o bayana hocam siz bize lazımsınız siz 20asrın önderi ve padişahısınız, biz de askerleriz, bu ülkeyikimseye yedirmeyiz, yiyecek olanın alnını karışlarız,atalarımızın yaptığı gibi,−bu ülke sahipsiz değildir, bu ülkeyibölmeye izin vermeyiz hocam. Aslında şöyle bir sorumolacak: Ben kitaplarınızı okuduktan sonra adetaçırpmıyorum bu ülke bu millet için anlatırken insanlara buülkenin ne gibi düşmanları olduğunu, ama adam çıkıyor işteAtatürk alimleri istiklal mahkemesinde asmıştır, işte şapka

Page 379: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

giymeyen alimleri asmıştır, hocam bize yıllardır yutturulanbir laf vardı. "Ne mutlu türküm diyene" lafı, iste bak Atatürkırkçılık yapıyor. Sonra sizden öğrendik ki Allah razı olsunsağolun, işin aslı hiç böyle değil. Atatürk orada başka birşeyi dile getirmeye çalışmış. Onun gibi bunlar da bir yalanmı veya şöyle de düşünüyorum: Eğer yapmışsa da yaptığıiyi şeyler onları kapatıyor.

Zaten bizim şu anda bizi bölmek için çıkanları şeylere kulakasmamamız lazım, ama bu konuda bir sıkıntım var hocam,bana yardımcı olabilirseniz sevinirim hocam. Hocam sizdenAllah razı olsun ve Allah bileğinize ve ayağınıza kuvvetversin biz bu işleri de halledereriz.

Biz kimlerin torunlarıyız, bu ülkeyi kimseye yedirmeyiz nebozuntu Avrupa'ya ne Amerika'ya, yani küreselcilere..Bizden korksunlar arak, onlar bitti son demlerini yaşıyorlar.Allahaısmarladık hocam, vesselam ** *

Saygıdeğer hocam, Cevizkabuğu'nu siz ayrılana dekizledim, bu geri zekalılar işin ciddiyetinin arkında değiller,çünkü dünyayı ve emperyalizmi yeterince bilmiyorlar.Ayrıntılarda boğuldular ve bu işlerin nasıl döndüğününarkında olmayan kişilerin, konunun temel noktalarınıanlamalarını engellediler. Bunu özellikle mi yoksacehaletten mi yaptıklarını anlayamadım. Bu küçükbeyinliler, dehanız karşısında ezildikleri için konuyu sadecekendilerinin idrak edebildiği düzeye çekmeye çalıştılar. Yenidünya düzeninin sömürge kafalı Türkleri işte bu düzeydenbaşka şekilde tartışamıyor bence, sömürge kafalıolduğunun farkında bile değiller.

Sonuç olarak ben, bu davaya gönülden inanmış biriyim vebir şeyler yapmak istiyorum. Hacetepe ün. İktisatmezunuyum. Kriz nedeniyle bir süredir işsiz olduğumdançok boş vaktim var ve bu dava uğruna bir şeyler yapabilmearzusu içindeyim. Size daha önce de yazmıştık eşimle. Buyazıyı yardımcılarınız okuyor olabilir. Bu konuda yolgösterebilirlerse çok mutlu olurum.

Page 380: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Bu memleketi sizin gibi bir nur yüzlü vatanseveri yetiştirdiğiiçin daha çok seviyorum.

Sevgiler ** * Oktay Hocam, son sözlerine katılıyorum. Bizbu hatayı işledik. Uydurukça düşmanı idim. Artık değilim.Tutarsa kelime kalıyor, tutmazsa unutulup gidiyor zaten.Mesela sorun kelimesi kaldı ben de kullanıyorum. AmaOktay Hoca şuna da dikkat etsin. Kelime türetmek iyi de, birtek onur kelimesini uydurup şeref, haysiyet, namus v.b. birçok kelimeyi atmak da hata elbette. Bunu daha önce deyazmıştım.

Ama uygun türetilmiş kelimeleri kullanmaya bundan sonragayret edeceğim.

** * Sayın Sinanoğlu, Biraz önce televizyonda konuşmanızıizledim ve kafamda kalan bir kaç soruya yanıtverebileceğiniz düşüncesiyle bu mektubu size yazıyorum.

Ben Almanca eğitim veren bir Anadolu lisesi olan ....Lisesi'nde okuyorum. Bu okula girdiğim zaman bildiğim tekşey Almanca ve İngilizce öğretmesi dışında Türkiye'nin eniyi okullarından birisi olmasıydı. Üniversite Sınavı'nda enyüksek ortalamalara sahip olan okul buydu ve benim depuanım yeterli olunca bu okula seve seve kayıt oldum. Suan okuldaki beşinci senem ve verdiğim karardan sonderece memnunum. Çünkü tüm dünya çapında geçerli olan(Türkçe'nin aksine) iki dilde mümkün olduğunca sağlam biraltyapı ile fizikten sosyal hayata pek çok konudakonuşabilecek konumda hissediyorum kendimi.

Bizim okulumuzda fen, matematik, İngilizce ve Almancadersleri Alman öğretmenler tarafından veriliyor. Yabancı dil−uzmanların söylediğine göre− konuşma yoluyla gelişir, buyüzden haftanın 20 saatini yabancı dil konuşarak geçirmekzorunda olmak belki işin kolayına kaçmak isteyen birisi içingereksiz bir zorluk olabilir; ama ben, bu konuda kendimi otopluluğa ait görmüyorum. Sahsi düşünceme göre, Faust'ukendi dilinden okumak ile tercümesini okumak nasıl aynı

Page 381: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

şey olamazsa, İngilizce kökenli bir fizik kuramını Türkçeöğrenmek de aynı şey değildir. Bir dilin sistemi diğer dilinsistemi ile bire bir örtüşmüyorsa, çevirimlerden farklı şeylerçıkar. Yok eğer bire bir örtüşüyorsa, o zaman iki farklı dilene gerek vardır?

Belki bugün okullarda verilen fizik eğitimi alt düzey bir bilgibirikimini temel alıyor olabilir, fakat bu alt düzey birikim,daha üst düzey bir bilginin temeli değil midir? Eğer öyleyseüst kata çıkan yol alt kattan geçmek zorunda değil midir?Yani Türkçe'ye tam olarak çevrilmesi su anki dil yapısıylamümkün olmayan x dilindeki bir 2.

Derece fizik kuramım öğrenmek için önce l. Derece fizikkuramının x dilinde öğrenilmesi gerekmez mi ?

Bu çocuk nereye gelmeye çalışıyor diye düşünüyorsanızhemen sadede geleyim. Bugün Türkçe'ye çevrilmiş bilimseleserlerin sayısı, İngilizce eserler ile kıyaslanabilecek birkonumda mıdır acaba?

Hiç sanmıyorum. Bu durumda birey olarak benim kendimigeliştirmek için görebildiğim 3 yol var. 1. öğrenimimi anadilimde yapıp, daha sonra bunun yabancı dile tercümesiniöğrenecek ve böylece yabancı yayınlan takip edeceğim, 2.öğrenimimi yabancı dil yapıp temelden aldığım bilgiyleçalışmaya devam edeceğim, 3. Yabancı dil eserlerinTürkçe'ye çevrilmesini sağlayacağım.

1.Yolda, öğrenimimi Türkçe yapmam, benim ilk bilgilerinikolayca ve hızlı bir biçimde kavramamı sağlayabilir amasonuç olarak daha ileri seviye bilgiyi edinmek için yine aynıkonunun yabancı dil versiyonunu öğrenmem gerekmeyecekmi? Evet, belki tercüme işi bir çok kişi için temelden yabanadil öğrenmeye göre daha kolay olabilir ama yabancı dilinaktif bir şekilde kullanılmasını sağlayacak olan pratik busefer ikinci plana atılmış olmayacak mıdır?

Page 382: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Çözüm olarak belki Türkçe eğitim ve bilgi tazeyken yabancıdile ter cüme ön görülebilir ama bu durumda tek birimlikkonu için iki birim lik zaman harcanmış olmaz mı?

2.Yol en idealist ve doğru yol gibi gözükebilir. Fa katendoplazmatik kelimesinin Türkçe' versiyonu için su an varolan bir kelime var mıdır? Eğer yoksa, bu kelime yerinekonacak Türk çe'den türetilmiş bir kelime birebir aynıanlamı içerecekse, neden ikinci bir kelimeye ihtiyaç vardır?Benim bildiğim kadarıyla diller iletişim ve karşılıklı anlaşmaiçin vardır. Bu durumda mümkünse bana bire bir aynı şeyianlatan iki farklı kelimenin ne gibi bir işe yarayaca ğınıanlatabilir misiniz? Vatan ve anadil sevgisi denebilir belki.Peki o zaman sorarım, dilin amacından uzaklaşmış olmazmıyız bu sebepleri göstererek? Tüm dünyada herkesinbildiği bir endoplazmatik kelimesi yerine neden sadecekısıtlı sayıda kişinin anlayabileceği bir kelime dahaöğreneyim? Önemli olan bölgesel bir eşitleme yerine genelbir ilerleme değil midir? Eğer ki kültür korumasıdiyecekseniz bana, biz o koruma işini bundan çok öncekaybettik. Kendi kültürümüzün üret mediği otomobilebinerek verdik biz o hakkı.

3. Yol da elbette tamamen doğru olan bir yol değildir.

Çünkü

2. Yolda tanım eksik yapılmıştır. Yabancı dille öğrenim görmek benim bakış acuna göre faydalı olsa da ulusçu birbakışla bakıl dığı zaman tehlikelidir. Tehlike yabancı dilin,ulusun ana diline sal dırmasından kaynaklanır Bu sizin dedediğiniz gibi ulus için tehlike lidir. Çözüm ise yabancı diliengellemek yerine ana dili korumaya almaktır. Yanıyabancı dil öğrenirken, ana dilin unutulmasını önle mektirve onu geliştirecek yolu açık bırakmaktır. Bu teori de hemgelişimi hem de ulusçuluğu güvence altına alacak biryöntemdir. Be nim gibi ulusçuluğun yavaş yavaş yokolması−gerektiğine inanıyorsa nız da, yok kalmasınıistiyorsanız da en doğru yol yukarıdaki nedenlerden dolayı

Page 383: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

2. Yolun varyasyonlarıdır.

Teoriden pratiğe geçecek olursak, yabancı dil eğitimin (ena−zından benim için) iki temel faydası daha vardır. Bugünbenim bu ülkeye ne inancım ne de güvenim var ve buyüzden geleceğimi hafta belirttiğim gibi buradagörmüyorum. Yabancı dil eğitim ise benim İçin bu ülkenindışına açılan bir kapı, çünkü bana içinde yaşadığım ülkenindüşünce sisteminin yanında arti olarak bir de başka birülkenin düşünce sistemini veriyor ve bana şu seçeneğiveriyor: Eğer bu ülke bir şekilde benim güvenimi kazanırsa,burada kalır ve bana bu güne kadar yardıma olmuşinsanlara, kendi ülke halkıma yardımcı olurum. Ha yokdurum kötüye gidiyorsa, giderim yurt dışında hem kendimhem de tüm insanlık için en iyisi olanı yapmaya çalışırım.Bu düşünce bir tek benim değil yalan çevremdeki pek çokkişinin ortak düşüncesi Sizin sokakta karşılaştığınızgençlerin düşüncesi nedir tam olarak bilmiyorum amabenim çevrem için durum böyle. Yabana dille eğitim banayabancı biri gibi düşünmeyi de öğretiyor. Bundan sonrakitartışma konusu 'peki o zaman bu ülkenin iyi eğitim almışinsanları giderse bu ülke nasıl güvenilebilir bir hale gelir'olabilir. Ona yanıtım ise basit. Sırf eğitimli bir kesimin istekve amaçlan yeterli değildir, öncelikle o güven isteğinitoplumdan ve diğer kesimlerden görmek gerekir. İşte benimbu halka güvenmem ve inanmam için gereken, yani şu aneksik olan şey bu istek; ben bu isteği görmeden kendimi vehayatimi bir hiç uğruna feda etmek istemiyorum. Faydalıolacaksam yabana ülkede olmak istiyorum ve bunun için debenim yabana ülkenin sistemini bilmem gerekiyor.

2. Temel rayda da çok daha somut ve basit bir fayda,istanbul Lisesi'ni misal olarak alırsanız, yapılan antlaşmasonucu Alman hükümeti okula her yıl çok yüklü miktardapara yardımında bulunmaktadır. Bu para sayesinde bugünokulda Türkiye'nin hiçbir Anadolu Lisesi'nde bulunmayançalışma ortamları vardır. Yabana ülke destekli okullardakültür emperyalizmi ve misyonerlik yapılıyor olabilir amabunun karşılığında belli bir eğitim seviyesini de

Page 384: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

beraberlerinde getiriyor yabana ülkeler. Bize kendiülkemizin vermediği değeri veriyorlar (bütçenin kaçta kaçıbugün eğitime ayrılıyor?). Eğer bu ülke bu eğitimli kesimigerçekten önemsiyor ve kaçırmak istemiyorsa, onlarıneğitim yollarım tıkamak yerine, onların misyonerliğe yenikdüşmesini önlemelidir. Fakat ben bu ülkede böyle bir çabagörmüyorum.

İşte bunlar kafama takılan ve sizin yorumunuzu almakistediğim konulardı. Umarım bütün o mektuplar arasındanbunu okuma ve yanıt verme fırsatı bulursunuz. Son olaraktemel soruyu vurgulamak istiyorum. 'Neden Bye−ByeTürkçe yerine Güle−güle Türkçe'yi tercih etmem gerekiyor ?

Saygılarımla *** Sayın Hocam, Ben.... ... Evrenkenti, Müh.Bölümcesi, Mak. Müh. Hazırlık (neye hazırlanıyorsak)öğrencisi 17 yaşında bir gencim. Size kendimin şahitolduğu ve beni aşırı derecede sinirlendiren ve üzen onlarcaşeyin arasından ilk iki şuayı oluşturan 2 şeyi söylemekisterim. Oksford baskılı İngilizce dosyalan (english fileskitapların gerçek isimleri) adı altoda güya bizi 4. Seviyeİngilizce'ye getireceklermiş (250 kelime ile İng. Edebiyatçısıolacaz ya?) İşte bizlere o kitaplarla İngiliz edebiyatı, kültürüve tarihim (Roma, Mısır, vs.) Öğretmeye çalışmaktalar.Aslında hocalar bile yapılan dengesizliğin ve saçmalığınfarkında değiller saf saf gelip gidiyorlar işte.

Hocalara diyorum ki: "Hocam bize ne, Allah'ın İngiliz'ininsokaktaki yürüme şeklinden, arabasından, lanet tarihinden?Biz Türk tarihini daha doğru düzgün bilmiyoruz ki" Hocagülüyor ve diyor ki "Amaç İng. Tarihi değil ilgi çekerekpassive sentenceslan öğretmek." (Hocanın söyleyişiniaynen yazdım, ben olsam edilgen yapı derim amaç aynenaktarmak.) Saçmalığa bak, başka yöntem mi yok? (Aslındayöntemi batsın, hazırlık diye bişey olmaması lazım, boyunasuç işliyorlar.) Her neyse, hocalar da bilinçsiz..

Bir diğer beni sinirlendiren nokta ise şudur, bizim, kendiniAvrupalı saydığım zannetmesini sağlayan Tarzanca

Page 385: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

konuşma modası ile ilgi çeken maymunlar (ki onlar bilebaşka dil sokmazlar anlaşmalarına) örnek veriyorum: Adamanlatıyo işte şu konuda şöyle şöyle yapacaz şöyle şöyleiçeriye dalacaz en sonunda şu noktaya varacaz okay? Alişte.. Böyle saçmalık yok.. Başka bir örnek vereyim:

Evet

Büşracım, (...) TV Türkiye'nin en iyi müzik kanalındasın,bize infonu verir misin?.. Hoppalaaa, bu nedir kardeş,yenilir mi içilir mi, nasıl verecem? Geçenlerde internette(bunun Türkçesini bulamadım) paltalk adlı bir chat programıkullanıyorum, yani indirdim intemetten, programda mikrofonile chat yapıyorsunuz.. Her neyse bir Türk sohbet odasıbuldum, (bulmaz olaydım) Kanal yöneticisi konuşuyor:"Evet Sibel seni tanıyalım okay?" Sinirlendim. Dedim:"Tarzanca konuşma ne biçim Türk kanal yöneticisisin?"Kadın hiç cevap bile yazmadan beni odadan attı ve bir deyasak koydu.. Hocam ben çıldırmayım da kim çıldırsın?Yazıklar olsun. Türkçe elbet bir gün düzelecek. Türkiye'dene zaman bu adamlar düzelir yada yok olurlarsa. Buinsanlar sizin gibi Türk öğretmenleri ve benim gibi Türköğrencileri sayesinde düzelecekler yada yok olacaklar..Sonuç: Türk öğrencisi dolu Türkiye. Yazımla ilgiligörüşlerinizi dört gözle bekliyorum..

Saygılarımla *** Hocam, sizi tanıyalı aslında pek uzunzaman olmadı. Fakat sizin gibi bir insan tanıdığım için çokmutluyum. Ben... .. .. .. Üniversi tesi ..........'nde okuyan biröğrenciyim. Okulumdaki eğitim örgün öğretimde İngilizce.İlk sene İngilizce eğitimi yapılıyor, (ona da eği tim denirse).Ben liseyi...........'da meslek lisesinde bilgisayar ölümün deokudum. Ben ve sınıf arkadaşım, ister inanın isterinanmayın okul da basan derecesinde ilk iki şuayıpaylaşıyorduk. Matematik, elektro nik, bilgisayar, tümmeslek ve eğitim derslerinde çok başarılıydık.

İkimiz Marmara'ya geldiğimizde, hazırlık sınıfında İngilizceeğitimi ne başladık. İkimizin de geçmişine bakıldığında (ilk,

Page 386: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

orta, lise) hiçbir başarısız notumuz yok. Fakat burada okadar başarısız olduk ki, ken dimize güvenimiz kalmadı.Ben başta ingilizce hazırlıkta kafayı ye dim. Hocalarımızİngilizce eğitim veriyoruz diye bizlere kendi anıla rım anlattı.Bir kaç örnek vermek gerekirse bir dersimizde hocamızderse girdi. Kürsüsüne geçti. Bir kere hapşırdı. Arkadaşlar"çok yaşa yın hocam" dedi. Hocamız hemen başladı, "hayırçok yaşamamalıyız.

İyi yaşamalıyız." diyerek konuya girdi ve inanın tam 3dersimiz bu konuya gitti, (derslikteki tüm öğrencilerin −25kişi− başlangıçtaki dere cesi c ve d sınıfı seviyesinde.)Başka bir örnek verecek olursak, hazır lığın ilk iki−üç ayı4−5 haftada l konuyu bitirirken inanın sınava son l haftakala günde iki konu bitirdik Sınavda ise birçok arkadaşımızıbıraktılar. Ben bile, nasıl geçtiğimi bilmiyorum. Benim sınıfarkadaşım l sene daha hazırlık okudu. Bir şey başardı mıhayır. Arkadaşım zeki biri olmasına rağmen yine kaldı veikinci öğretime geçti. Orada eğitim Türkçe. Bu sefer başardımı derseniz. O da hayır çünkü o arkadaşımın baştankendine güveni kırıldığından artık hiçbir amacı kalmadı.Bana söylediği bir cümle ile kendi sorunlarımı anlatacağım:"Ben gençliğimi hazırhkta bıraktım.." Ben ise daha öncebelirttim. Hazırlığı nasıl geçtiğimi bilmiyorum. Her neyse,derslerimize başladık Matematik, elektronik, elektrik .eğitimdersleri hariç tüm meslek ve ana dersler İngilizce. Benlisede aldığım eğitimi üniversitede alamama rağmen çokçok başarısız oldum. Aslında verilen derslerin çoğunulisede daha iyi bir şekilde almamıza rağmen bu başarısızlıkbaşlangıçta beni daha iyi ders çalışmaya itti. Fakat sorunuİngilizce eğitimde olduğunu anlamam uzun sürmedi. Benaslen köyde büyümüş biriyim.

Bizim için devlet kutsaldır. Su an kendime hiç güvenim yok.Devlete o kadar kırgınım ki, hayatta hiçbir amacım kalmadı.Ne yapacağımı bilemiyorum. Su an hazırhk+3. senem. Amaşu andan itibaren alttan alacağım çok dersim var.

Page 387: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Kusura bakmayın. İletimle canınızı sıktıysam özür dilerim,inşallah bana güven verecek bir meyil atarsınız.

Teşekkürler.

*** Merhaba! Bu postayı saklama alanınızın dolmuş olmasıihtimalinden korkarak atıyorum. Ama size ulaşmasa dahitekrar tekrar yollamayı da düşünüyorum. Sizi önce birkaçay önce ATV de Ceviz Kabuğu'nda, daha sonra dakitaplarınızda ve sizin Hakkınızda yazılan kitaplardainceledim. Ve görüşlerinize katılıyorum (söylememe gerekvar mı).

Fazla vaktinizi almamak için kısaca meramımı anlatayım.

Ben ortaokul ve liseyi Anadolu lisesinde okudum(Süleyman Demirci Anadolu Lisesi − Ankara). Orta okuldamatematik, fen vb dersler İngilizce okutuluyordu. Allah'tan,hocalar zaman zaman esneklik gösteriyordu da biz dearada bir de olsa birşeyler anlayabiliyorduk 7 yıl sonramezun olduğumuzda çoğumuzun kaliteli(?) okullarayerleşmemiz daha doğrusu iyi puanlar almamızda ise özeldershaneler ve genel durumu bozan hocaların varlığıkendini belli ediyordu.

Sonuçta bir çoğumuz yabancı dille öğrenim sunan okullarayerleştik. Ben, gurur duyarak söylüyorum ki, A. Ü. SiyasalBilgiler Fakültesi'ne yerleştim. Mutlaka biliyorsunuz bizdeTürkçe eğitim yapılıyor. Diğer arkadaşlarım ise genellikleilerde zorlanmamak için tekrar hazırlık okuyorlar. Yanihayatlarında iki yılı İngilizce hazırlık için harcamış oluyorlar.Ve teknik eğitimin verildiği yıllarda da abuk sabuk bireğitimden geçeceklerini biliyorlar. Ne yazık değil mi!..

Size sizin düşüncelerinizi öğretmek değil elbet amacım.Ben katıldığımı ifade etmek istedim. İçimde inanılma?: birbilim aşkı var.

Page 388: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Sürekli okumak, düşünmek ve yazmak istiyorum. Ve inanınsizi gördükçe de bu isteğim kendini yeniliyor. Su andaokumakta olduğum kitap, Tüfekçioğlu'nun "O. Sinanoğlu veTürkçe" kitabı ve 18 ocak 2001 tarihinde ablam içinimzaladığınızı görüyorum. Simdi sizi biraz daha yakınhissettim kendime. Ve asıl soruyu soruyorum:

Hocam! Bizden istediğiniz bir şey var mı? Emin olun neisterseniz yaparız. Benim gibi düşünecek bir çok arkadaşımvar. Sizi hiçbir yetkim olmadan fakültemize bekliyorum. Sıksık gelin. Bu konuyla ilgili dergiler vs tanıtımı yapalım.Gençler işin daha farkında ailelere de ulaşalım, inanın banabiz daha fazlayız. Bu arada ben bir internet sitesihazırlıyorum. Sizin yazılarınızı, röportajlarınızı içeren birbölüm de hazırlamayı düşünüyorum. Sizden iznini vedesteğinizi bekliyorum.

İyi ki varsınız.

Her türlü isteğinize açığız.

*** Sayın Sinanoğlu, E−posta adresinizi, internetten çokaradım, en sonunda çareyi sayın emine Çaykara'nınadresine yazmakta buldum. O da bana bu adresi verdi.Size ait 3 adet e−posta adresi var elimde. Yıldız Teknik'teki,Yale'deki ve "usa. net" servisindeki E−posta adreslerininhiçbiri çalışmıyor. Neyse ki en sonunda doğru adresibulduğumu zannediyorum. Herşey 15 gün evvel 'TürkAynştaym" adlı kitabı okumamla başladı, öyle ki gerçek birserüven başladı. Kitabı bir solukta l okudum. Sizden dahaönceden belli belirsiz haberim vardı. Eski bir Bilim & Teknikokuruyum. Orada görmüştüm. Ama kitaptaki kadar bilgiyiasla bilmiyordum. Ben 24 yaşındayım. Ve yaşıtlarımın çoğusizden haberdar değiller. Sizin gibi birinin varlığından bilehaberleri yok. O yüzden benim daha önceden sizdenhaberimin olması bile önemli birşey kendi adıma. Çünkükitapta da bahsettiğiniz gibi adeta ilginç bir şekilde insanınsizden haberinin olması için ayrıca gayret göstermesigerekiyor. Bu nasıl iştir anlamak mümkün değil. Adeta

Page 389: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

saklamışlar sizi, yıllarca bin bir çabayla. Bunu kitabıokuduktan sonra daha iyi anladım.

Kitabı bitirir bitirmez bilgisayarımın başına oturdum ve oanki duygusal anımla hakkınızda bir yazı yazdım. Bu yazıyıe−posta listemdeki 15 kişiye yolladım. Sonra ne mi oldu?İnanılmaz birşey oldu. Yazı günden güne yayılmayabaşladı. Kontrolsüz, ve çığımdan çıkmış bir şekilde. Öyle kitanıdığım insanlar yazıyı beni hiç tanımayan insanlarınbilgisayarlarında okuyorlar, bana hiç tanımadığıminsanlardan takdir ve teşekkür yazılan geliyordu.Amerika'daki arkadaşlarım, onlara hiç tanımadığıinsanlardan benim yazınını geldiğini söyleyerek banateşekkür diyorlardı. Dahası, orduya ait komutanlıklardanbirisinin bir diğerine "gençlere güveniyoruz" diye benimyazımı yolladığını öğrendim Saşırdım. Sevindim.Heyecanlandım. Ailemin fertleri ile yeni tanışanlar "sizyoksa su yazıyı yazanla akraba mısınız?"

gibi sorular sormaya başladılar. Bu benim için, sıradan birüniversite öğrencisi için ne kadar inanılmaz bir şeydi tahminedebiliyor musunuz? Sadece bilgisayarının başına oturupbu yazıyı yazıp 15 kişiye yollayan bir insan şu andakitahminlere göre 10000 kişinin üzerinde bir kitleye ulaşmışgörünüyor. Bazı internet siteleri yazıyı ilk sayfalarındanyayınlamaya başladılar. Bu yazının daha da çok kişiyeulaşacağını gösteriyor. Kitabı okuduğumda sizi çok sevdim.En çok bu kadar temiz bir şekilde yurdunuzu sevmenizisevdim. Sizi o kadar sevdim ki, kitabın son büyükparagrafını okumayı bitirdikten sonra gözlerim doldu.Kitabınız ve fikirleriniz hayatımı, planlarımı değiştirdi, banagüç verdi. İçimde varolan tüm rahatsızlıklara şekil verdi,onları bir oluşum ve plan haline getirdi. Bana çok ama çokşey katti.

Ben o kitabı okuduktan sonra tanıdığım herkese o kitabıokutacağıma söz verdim. Ve oturdum o yazıyı yazmaklabaşladım.

Page 390: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

İstanbul'a gel diğim bir zaman sizinle tanışmayı çokistiyorum. Yazıyı biraz geç de olsa size yolluyorum. Amaolan bitenden sizin de haberiniz olsun istedim.

En derin saygılarımla *** Hocam selamlar, Ben....... fenlisesi lise 2. sınıfta okuyan .... Sizi söyleşi kita bınız "TürkAynştaynı" ile tanıdım. Ve bilime özellikle doğa bilimle rineve matematiğe aşık bir öğrenci olarak, meslek seçimim desize danışmanın çok uygun olacağını düşünüyorum. Eğervakit ayırır, kısa açıklayıcı bir cevap yazarsanız çokmemnun olurum.

Hocam, şu an biz fen liselerinde ağır bir öğrenimprogramına tabiyiz. Ve meslek seçimi hakkında sevdiğimiz(ama gerçekten sevdiğimiz mesleklere yönlendirilmiyoruz).Tüm öğrenci arkadaşlar, revaçta hangi meslek varsa, dahadoğrusu hangi meslekle "para kazanırız" diyorlarsa omesleği tercih etmek istiyor. Yapacakları iş umurlarındadeğil sanki. Sanki yaşanılan boyunca seçecekleri yolönemli değil de 2. aşamada düşünülecek para önemli!Hocam, ben fizik bilimine ve matematiğe çok bağlı biröğrenciyim. Ancak, bir üniversitenin salt fizik bölümünegirmeye korkuyorum! Çünkü, ne kadar araştırma, sizindeyiminizle yaratma keşfetme tutkusu içinde olsam dakorkuyorum! (bu arada ben bir arkadaşımla bir araştırmaprojesi tamamladım−süper iletkenlerle ilgili− deü fizikbölümünün yardımlarıyla TÜBiTAK proje yarışmasınabaşvurduk) korkuyorum hocam çünkü ya istediğim yeregelemez, orada tıkılı kalırsam? Ben fizik öğretmeni olmakistemiyorum! Hocalarımın bana anlattıkları şeyi 20 senediranlatıyor olmaları beni dehşete düşürüyor, ben daha yeniyeulaşmak istiyorum, ama hangi bölüme giderek? Hangiüniversiteye giderek başarabilirim bilemiyorum. Fizikleilgilendiğimden ve bambaşka bir bölüm (fen edebiyat fak.−fizik böl.) Seçmeye korktuğumdan aklımdan en yakınolarak elektirik−elektronik mühendisliği bölümü geçiyor.

Çok vaktinizi aldım bile, buraya kadar okuduysanız ilginizeminnettarım hocam, bana biraz öneride bulunursanız çok

Page 391: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

memnun olurum,Saygılar.

** * Selam dostun yücesine, Hocam inşallah iyisinizdir.Gerçi gönül, erleri kötüler tarafindan hep rahatsız edilir.Ama onlara Allah tarafından bir gönül huzuru verilir kihuzura kavuşandan başkası bunu anlayamaz. Bu milletinevladan nasıl ki geçmişte matematiğin temel kurallarıkoymuş ve yüceltmişse (sinüs ve kosinüs vs.) Bundansonrada bunu yapabilir.

Yani, ahlak ve toplum kurallarını insanlığa tekrardananlatabilir. Sizin dediğiniz gibi yeter ki kendini alçak milletlerseviyesinde görmesin.

Selam ve selametle.

** * Sayın Oktay Amca; Ben 16 yaşında,... ... .. .. Anadolulisesi 9. Sınıfında okuyan bir erkek öğrenciyim.

öncelikle size ufkumu genişlettiğiniz için çok teşekkürederim, meğer l ay öncesine kadar ülkemin sadece rüşvetyüzünden bir dar boğaza girdiğini düşünüyordum. Su anbabam Bye−Bye Türkçe'yi annem Türk Aynştaynı'nı ben iseHedef Türkiye'yi okuyorum. Kitaplarınızı okuduktan sonra,kendimi Türkçe'yi doğru konuşma konusunda eğitmeyeçalışıyorum. İnanın kitaplarınızı okuduktan sonra yerimdeduramıyorum. Türkiye için bir şeyler yapmak istiyorum,çevremde 10 kişilik bir arkadaş kitlesini Türkçe'yi korumakonusunda eğittim ama hala, ne kadar dil döksem dedurumun ciddiyetini anlamayanlar var! Eğer canınızısıkmıyorsam size bir anımı anlatmak isterim; geçen günservis okula gelip durduğunda şuayla servisten inmeyebaşladık yanımdaki çocuk arkadaki kızlara byeeee dedikızlarda aynen tekrar, ben ise bütün bunlara kızıp "iyigünler" dedim; onlar ise sanki komik bir şey söylemiş gibigülmeye başladılar nedeni ise bende niye byeeedemiyormuşum! Böyle Türk olacağına olmasın daha iyi.Adım okulda, faşistte çıka ama olsun, eğer birazyabancıların oyunları bozulursa benim için kârdır. Size

Page 392: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

danışacağım daha etkili neler yapabilirim? Bu kadar sizimeşgul ettiğim için özür diler saygılarımı sorarım.

Deep not (bu da gençler arasında yeni çıktı üzülerekyazıyorum)

DİP NOT: Annemden duyduğuma göre, Haziran ayındaEge Üniversitesine geliyormuşsunuz, orada olacağımhocam.

*** / Esselamu Aleyküm, Hocam umarım yanlış adresemektup yazmıyorumdur... Mer haba hocam, evvela kendimitanıtayım ismim..............., Kırgızistanlıyım.......üniversitesinde ilahiyat tahsili alıyorum son sınıftayım. Sizinkitabınızı otobiyografiyi zevkle okudum faydalı çok şeyleredindim kendim ve gelecekte yapılacak hedeflerim adına.Çok teşekkür ederim.

Sizinle bir çok konuda hemfikirim Bilime yaptığınız vurgubeni çok etkiledi. Ve sizden bir istirhamda bulunmayıistedim. Hocam biz Türkiye'de eğitim için Türkcumhuriyetlerden gelen gençler olarak sizinle bir söyleşiyapmak istiyoruz, yabancı devletlerde okumuş birisi olaraksiz de bizim gibi zorluklarla karşılaşmışsınızdır, dolayısıylayaşadığınız tecrübelerinizi ve engin fikirlerinizdenfaydalanmak istiyoruz. Bilim dünyasının eşiğini yeni atlamışolan gençlere eminim bir çok söyleyecekleriniz olmalı.Üstelik bu zor dönüşümler ve değişimler geçirmekte olanzamanda bunlar bence çok etkili ve faydalı olacak. Kendinidünyaya ispatlamış birisinin bizimle aynı havayı paylaşmasıeminim bir çok arkadaşımız için hayatlarında donumnoktası olabilir. Biz Kırgızistanlı öğrenciler olarakkurulumuzu kurduk, beni de acizane başkan seçmişler. Bende onlara nasıl hizmetler yapabilirim amacıyla kafamıyoruyorum. Bu yönde onları bilime teşvik amacıyla bilimselkonferans toplantılar, kültürümüzü tanıtmak amacıyla çeşitlikutlamalar düzenliyoruz, (...'dan bizim gündemi takipedebilirsiniz) dolayısıyla kafama sizi davet etme fikri geldi.Eğer uygun görürseniz bir 1−2 ay içinde organizasyon

Page 393: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

yapmak istiyoruz ve sizi davet etmek istiyoruz. Nitekimsadece Kırgızistanlı olarak değil bütün Türkcumhuriyetlerinden gelen talebeler için sizin tecrübe vefikirlerinizden istifade etmeye mecburuz. Eğer hareketimiziuygun ve doğru bulursanız bize müsait olduğunuz zamandilimlerini bildirirseniz size Ankara'da Orta Asyamisafirperverliği için kollarımızı sıvamaya hazırız, bununlada iftihar edeceğiz. Bize cevap verirseniz çok seviniriz.Vaktinizi aldım, hakkınızı helal edin...

Saygılarımla,

*** Çok değerli hocam, Selam ve saygılarımı sunanın.Kıymetli zamanınızı alacağım için özür dileyerek başlamakistiyorum. Daha önce bir kaç defa yazışmış olsak dahatırlamanız için yine de kısaca kendimi tanıtmak istiyorum.Ancak kendimi daha açık bir şekilde anlatabilmek içinizninizle kısa bir süre için tevazuyu bir kenara bırakmakistiyorum.

2001 yılında .... Üniversitesi Elektrik−ElektronikMühendisliğinden mezun oldum. Elektrik−elektronikalanında çok başarılı çalışmalar yaptım. Fakülte 3. sınıftabir sempozyuma katıldım. Çeşitli kurs ve seminerlerekatıldım Halen denemeleri başarıyla yapılmış üç tane çokönemli projem var. Mezun olduktan sonra bir çok yerden işteklifi aldım. Ancak alanımda akademik kariyer yaparakülkeme daha büyük katkılar yapabileceğime inandığım içinhiç birini kabul etmedim.

Akademik çalışmayı seçmenin yorucu ve sıkıntılı bir yololduğunu biliyorum. Ancak daha fazla insanın hayatimkurtaracak, kolaylaştıracak bir kapasiteye sahipken, biryerde mühendis olarak çalışıp sadece kendi hayatimikurtarmayı vicdanım kabul etmedi. Bu konudaki sıkıntılarabir süre daha katlanmasam Allah'ın bana verdiği yeteneğe,kendime ve ülkeme ihanet etmiş olacağımı düşündüm. Bunedenle şimdilik planlarımı bu düşünceme göre ayarladım.Su anda .... yabancı diller okulunda "tarzanca"

Page 394: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

öğreniyorum, (ağzınıza sağlık gerçekten çok yerinde birtabir.) Haziranda kurs bitecek.

Bu arada akademik kariyere nerede nasıl başlayacağımıdüşünürken bir gün bana " Türk Aynştaynı" diye bir kitaphediye edildi.

Merakla karıştırmaya başladım. Ve çok yoğun olmamarağmen hemen okumaya başladım. Kitabı kısa süredebitirdim ama okuduklarımdan çok etkilendim. Zira buherhangi bir şekilde kurgulanmış sıradan bir kitap değildi.Hayatin daha doğrusu Türkiye'de yaşadıklarımızın üstün birakıl tararından yazıya dökülmüş bir özetiydi.

Bu kitabı okuyunca fakültede bazı hocaların, bütünbasanlarıma rağmen beni niçin süründürdüklerini anladım.Elimden tutup destekleyeceklerine, bölüm başkanınınTÜBİTAK tarafından adıma gelen özel kurs davetiyesineniçin olur vermediğini anladım. Sizin gibi kendi kişisel zevkve geleceğini değil de insanlığı, ülkeyi düşünmekisteyenlerin başına geleceklere nasıl hazırlıklı olmalarıgerektiğini. Ve daha çok şeyler. Samimi söylüyorumkitabınızı okuduktan sonra olanlardan dolayı yılmadım,gözüm korkmadı, bunlar beni daha çok kışkırttı. Kısacakitabınızdan çok şey öğrendiğim gibi, anlamsız gibi gelenbazı uygulamaların nedenini de kavradım. Allah razı olsun.

Bundan sonra içimden sizinle görüşmek için kuvvetli birarzu doğdu. Bu duygular içerisinde iken o günlerde GaziÜniversitesi İletişim Fakültesinde bir konferans vereceğinizhaberini aldıra. Heyecanla bekledim. Konferans günügeldiğinde derse girmeyerek erkenden salona gelip sizibeklemeye başladım. Dikkatle ve ilgiyle dinledim sizi.

Nasıl olduysa konuşmanız sırasında dikkatinizi çekmişim vekonferans bitiminde ayak üstü bir hal hatırdan sonra banatelefon ve mail adresinizi vererek görüşelim dediniz. Sizingibi bir insanla buluşup tanıştırdığı için Allah'ıma şükürediyorum.

Page 395: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

Sizinle yüz yüze görüşeceğim günü iple çekiyorum.Geçenlerde yurt dışından döndüğünüzü düşünerekaradığımda Ankara'dan ayrılmak üzereydiniz. Tekrar yurtdışına gideceğinizi söylediniz, görüşmek nasip olmadı. Yurtdışından dönüşünüzde bir mail atarsanız hemen atlargelirim. Size kendimi daha ayrıntılı anlatma fırsatı bulurum.İnanıyorum ki benim gibi yeteneklilerin elinden tutulursaülkemiz çok şeyler kazanacaktır. Ama görüşemezsek bilesizi çok yakından takip etmeye devam edeceğim.

Sevgili hocam, İlk fırsatta var olan bazı projelerim dışındasizinle konuşmak istediğim diğer bazı konular kısacaşöyledir:

Öncelikle sizinle beraber çalışma şansım var mı? Değilse:

Türkiye'de mi yoksa yurt dışında mı çalışmamı önerirsiniz?

Her iki durumda da hangi üniversitelerde master ve doktoraçalışması yapmamı önerirsiniz? Bu konuda burs imkanlarınasıldır? Ya da hem bir yerde çalışıp hem akademik kariyeryapma imkanı var mı? Değerli vakitlerinizi aldığım içingerçekten özür diliyorum. Bana tanışma fırsatı verirsenizçok memnun olurum.

Arzu ederseniz şimdiye kadar yaptığım çalışmaların kısa birözetini mail yoluyla iletebilirim. En içten selam vesaygılarımı sunarım.

Allah'a emanet olunuz.

***

Selam ve selamet üzerinize olsun, Hocam, beni o kadarbahtiyar ettiniz ki anlatamam Bir üstün insanla aynıdüşünceleri paylaşmak hiç tatmadığım duygulan tattırdı.

Ben, ... Evrenkenti'nde fizik bölümü 2. Sınıfındaokumaktayım. Bu hazırlık sınıfı denen muzır dönemden

Page 396: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

bende geçtim. Hayatımın en salak dönemim yaşadığımısöyleyebilirim (neden acaba?!!!). Hocam, sizinle aynıduygulan paylaştığıma emin olabilirsiniz. Sizin 'TürkAynştaynı' 'Bye−Bye Türkçe' 'Hedef Türkiye' adlıkitaplarınızı okudum.

Türkiye'yi seven biri olarak ve fiziğin verdiği bakış açısıylaDediklerinizde ne kadar haklı olduğunuzu gördüm. Dilhakkın−daki tespitlerinizde ne kadar haklı olduğunuzusöylememe gerek yoktur.

Eğitimimin Türk dili ile yapılmasını var gücümledestekliyorum.

Çünkü, ben hazırlık sınıfında ezberlemekten hiçdüşünemiyordum.

Sizin açıklamalı sözlüğünüzü bir türlü bulamıyorum.İstanbul'dan kitapçılar aracılığıyla 2−3 aydır siparişveriyoruz, ama bir türlü elde edemedim. Benim için çokönemli. Çünkü frekansın ne anlama geldiğini bilmiyordum.Hocalarımız deneylerde 'frekansı artırmak lazım'dediklerinde bir şeyler üretemiyordum. Ama,frekansıntitreşim sayısı olduğunu öğrendiğimde neler olduanlatamam, Bundan dolayı, bu sözlük meselesinihallederseniz beni çok memnun etmiş olursunuz.

... 'ın.... ilçesine bağlı .... köyünden, buralara kadar gelerekilim öğrenip devletime, milletime ve insanlığa faydalı biriolmak istedim (Allah nasip ederse). Selam ve selametlekalın

*** Sayın Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu, İsminizi, bilimselçalışmalarıma ve üstün basanlarınızı 1970'li yularınbaşından beri bilmekteyim. Ancak, Türk dili konusundakiçalışma, görüş ve önerilerinizi "Bye − Bye Türkçe" ve"Hedef Türkiye"

Page 397: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

adlarıyla yayınlanan kitaplarınızı okuduktan sonra öğrendimve bir vatandaşınız olarak gurur duydum. Benim deakademik öğrenim hayatimin başlangıç bölümü sizinkineçok benzemektedir. Bir farkla, öğrenim için seçilen ülkeAlmanya idi. 1970'li yılların ortalarına doğru Türkiye'yedöndüm 1960 'h yılların sonlarına doğru, öğrenimgördüğüm Berlin'de mühendislik ana dalının dışındaamatörce bir uğraş olarak başladığım "eski futhark veyailkel futhark" (elder futhark, urnordiska runor) damgalaniçeren taş yazıt ve belgelerinin çözüm araştırmaları, beniyılların zaman akışı içerisinde, sırasıyla Etrüsk, Libya,Sümer ve eski Anadolu dillerine kadar getirdi. Son beşyıldan bu yana ise, amatörce başlayan bu uğraş, temeluğraşım haline dönüştü ve "kayıp diller" olarak davasıflandırılan bu dillerle ilgili yoğun dil çalışmalarınınyolunu açtı. Yukarıda adı geçen tüm dillerin okunmuş veçözülmüş olduğu, metinlerin dilbilgisi ve ses bilgisiaçısından analitik olarak özümlendiği, bazı araştırmacılarve bilim adanılan tarafından iddia edilmektedir. Fakat nekadar gariptir ki, bunların çevirileri yapılamamakta ve buyazıtların hangi anlamı içerdiği hala bilinememektedir.Sümerce'nin araştırıcı babası sayılan Samuel N. Kramertarafından "yapışkan" bir dil olduğu ifade edilen ve neİndo−Avrupasal ve ne de Sami kökenli dil öbeklerinesokulamayan, bilim çevrelerince "nev−i şahsına münhasır"olarak vasıflanan Sümerce'yi, J. Haloran isimli ABD'li birbilim adamı inatla hiçbir dil öbeğinde görmemekte ısraretmiş ve bu dili ses değerlerinden yola çıkarak 15 yıldanberi analitik yöntemle çözmeye çalışmış, sonuçalamayınca, bu kez Sümerce'yi "icat etme, yaratma"yöntemiyle çözme yolunu tercih etmiştir, (theproto−sumerian language ınvention process). Bazı bilimçevrelerine göre, Sümerce ancak 2030 senesinde tamolarak okunup anlaşılabilecektir.

Etrüskçe ve Likçe dillerinde de durum benzerdir. İlkini MPalottini bilgisayar ortamında mukayeseli semantikyöntemle, ikincisini de Stoltenberg İndo−German etimolojikyapı taşlan yöntemiyle katletmişlerdir. Eski futhark'ın basma

Page 398: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

gelenler ise bunlara çok benzerdir fakat tam anlamıylayürekler acısıdır. Bu diller üzerinde araştırma yapan bütünbilim adamları, oy birliği etmişçesine bu dillerinIndo−Avrupasal kökenli olduğunu ifade etmekte, ancakdilleri çözememektedirler. Babayev isimli bir Rus bilimadamı bu dillerin dilbilgisini İndo−Avrupasal analitikyöntemle tekrar kurduğunu irade etmektedir. Ancak, negariptir ki, bu diller günümüzde dahi hala okunup metinlerianlaşılamamıştır Yukarıda adı geçen tüm diller gerekdilbilgisi ve gerekse ses bilimi ve anlam bilimi açısındanUral−Altay, hatta daha da kesin olarak söylemek gerekirseAltay dil öbeğine girmektedirler. O kadar ki, ifade tarzıaçısından bu dillere özgü biçimlemeler ve kısa ifadeler budillerin ana yapısını oluşturmaktadırlar. Günümüzdenyaklaşık 5000 yıl önce ses değerlerindeki b<>v, doyr<>1kaymaları bu dillerin konuşulduğu zaman aralıklarına uygunolarak ve dillerin tümünde kendini göstermektedir. Temelolarak eski Uygur Türkçesi, ve Kaşgari'nin Divan−ı Lügat−itTürk'ünde adı geçen Türk lehçeleri ve özellikle eski Oğuzcaile inanılmaz benzerlikler göstermektedirler.

ABD'de unutulmuş bulunan ilkel lenni lenape/delaware dilinive Oklahoma Runik yazılarında kullanılan dili de bu dillerçerçevesinde görmek olasıdır. İlk kez İstanbul doğumluRafinesque tarafından algonkin/lenape/delaware dillerikaynaklı ve yok edilmekten arta kalan bazı kabilelerinozanlarından sözlü olarak alınıp önce kendisi ve dahasonra da Daniel G. Brinton tararından ABD İngilizcesi sesdeğerleriyle yazıya geçirilen valam olum destanı, bütünüylebu dillerin ve bu dillerden gelen ulus dil mantığının birürünüdür. Bu destanda da bu mektubumun akışı içerisindebahsi geçecek olan aynı "göksel kaza" dan sözedilmektedir. Çalışmalarımın ana hatlarını, fikir alabilmekacısından Türkiye' de ve dışarıda bazı çevrelerintartışmasına açmak istedim. Gerek içerde ve gereksedışarıda aldığım tepkiler çoğunlukla olumsuzdu. Hatta budillerin ana kökünün Türk lehçelerinin şimdiki belkemiğinioluşturan bir "ilk−ilk−dil"e dayandığı, tüm dillerin bir"başlangıç dili'nden kaynaklandığı, ancak dillerin bir ulusun

Page 399: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

mantık yapışma uygun olarak değişebileceği vegelişebileceği, Türk dilini bu gün konuşanlar ile "ilk−ilk−dili"

konuşanların aynı dil mantığına sahip oldukları, hatta aynıulusun bireyleri olabilecekleri, çünkü bu dillerin ortakkarakterinin semantik eşdeğerli ve "yapışkan dil" nitelikliolduğu iddialarım kanıtlar göstermeme rağmen tepkiylekarşılandı. Bunun üzerine yaptığım ek çalışmalarla dillerdezaman içerisinde ses değerlerinde aşınmalar veyadeğişiklikler meydana gelerek, gereksinimlere göresözcüklerin vurgu, dalgalanmalar etkisiyle ön plana çıkarakdilbilgisi kurulusunun değişebileceği, bunun örneklerininolduğu ve hatta ifade veya sözcüklerin yapılarında "tersyüz"(palindrom) mantığının da rol oynayabileceği, böylece çokeskiye varan bir geçmişte bu "ana dilden İndo−Avrupasalveya Sami dil mantığı türeyebileceği iddialarım gülünçbulundu. Özellikle "Altay" kökeni alaya alındı, eleştirilerdehakarete varan ifadeler bile kullanıldı. (ABD kökenli bir diluzmanı, bu tür bir başka çalışma için, "bunlar o kadarasılsız iddialar ki, bir taşın üzerindeki yazıyı Bul taşınüzerindeki yazıyı Bill Clinton olarak okuyabilirseler hiçşaşmayın" diye yazmıştı). İçeride ve dışarıda bilimadamlığına soyunmuş bir tür "bilim mafyası" ile baş etmeninkolay olmadığını anlayarak, susmaya ve çalışmalarımışimdilik kendim için saklamaya karar verdim.

Kitaplarınızı okuduktan sonra görüşlerinizin yalınlığı veanlaşılabilirliği, kesinliği ve yapıcılığı, düşünce silsilesininberraklığı ve bilimsel, açıdan her türlü fikre karşı gösterilenesneklik beni cesaretlendirdi. Otopsi Yayınları'ndane−posta adresinizi âldım. Yukarıda belki de sizin için çokfazla ilginç olmayan uzunca bir metni yaptığımçalışmalarımın ana özeti olarak yazdım. Bunlar esas olarak,aşağıda bahsetmek istediğim ana konu silsilesinin önhazırlık metni niteliğindedir. Yukarıda adı geçen dillerdeyazılmış olan tüm belgelerde bir tür "göksel felaket'ten vebunun yeryüzü üzerindeki korkunç etkisindenbahsedilmektedir. Tüm metinler söz birliği etmişçesine, buolayı anlatmaktadırlar. Bunların bazıları doğrudan doğruya

Page 400: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

bazıları ise örtülü olarak dile getirilmektedir. Hatta bazımetinler, birkaç "katman" halinde kaleme alınmışlardır.Genelde bilgisayar ortamı olmadan bu zeka ürünlerininnasıl ortaya çıktığı anlaşılmaz niteliktedir. Lütfensanmayınız ki, yukarıdaki ifadelerimde ImmanuelVelikovsky ekolünün "felaket kuramları"nı dile getirmeyeçalışmaktayım. Tam tersine, Velikovsky'nin belli etkileralanda birtakım astrofizik düzen ve yasalarını yorumlamasıgerçek verilere dayansa bile kanunca olasılıklar açısındanzayıf bir kuramdır. Kendisinin de Kabbala hahamlarının anafelsefesi olan "felaketi bekleme ve kurtarıcı arama" ilkesininetkisinde kalması doğaldır. Zaten semavi dinler, hatta bütündinler doğal bir felaketin eşiğinde olduğumuzu ifade eder.Dolayısıyla insanların da tüm beklentileri buraya doğruyönlendirilmiştir. Ancak hiçbir din bunun bilimsel olaraksebep−sonuç ilişkisinden, niçin, nerede ve ne zamanolacağından bahsetmez veya bahsedemez.

Halbuki söz konusu metinler açık olarak ve çok düzgüntanımlamalarla, iç gezegen istemimizdeki çok önemli birolayı anlatmaktadırlar. Olay bir tür yarış veya çekişmesonucu meydana gelen büyük çapta bir göksel kazadır.Metinlerdeki ifadeler, tanımlamalar, betimlemeler yer ve kişiisimleri Türkçe'nin de anası olan "ilk−ilk−dil"

de verilmiştir. Söz konusu olay, bugünkü adıyla Merih(metinlerde:

lahmu, adn, mareh, talmunmengü, alai) ve onun uydusuphobos

(Etrüskçe metinde: udhu kemi [uydu gemi]) ile ilgilidir. Ay(akai) da bu kazadan nasibini almıştır. Bu kazanın enbüyük kaybı nibiru, enübürü, agasena isimli ana uzaycismidir. Etrüsklerin kendilerine Rasna (Urasena, kurtinsanları veya diğer sözcük anlamı "asık duran altabağlantı") adını yakıştırmaları çok ilginçtir. Enübürüsözcüğün−deki bürü=börü Türkçe'de "kurt" anlamında,agasena tam sözcük anlamıyla "asılı duran yüce bağlantı"

Page 401: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

ve "asena" Türkçe'de " göksel dişi kurt = kök börü"

anlamındadır. ABD ve Rusya'nın yaptığı uzayaraştırmalarında Merih ve uydularının ilgi odağı olduklarınıbiliyoruz Bu konuyla ilgili olarak iki önemli şeyi dahasöylemek gerekirse bunlardan ilki, (NASA'nın belli bir şeyibilip bilmediği, veya gerçeği sakladığı bir kenarabırakılırsa), Richard Hoagland'ın 1996 yılında Clinton'a birmektup yazarak Merih'te tuhaf bir şeyler olduğunu söyleyenve Merih'in, özellikle de cydonia bölgesinin biran evvel vebehemehal araştırılması için NASA'ya tekrar görevverilmesini sağlamasını, bunun ABD'nin ülke çıkarları içingerekli olduğunu bildirmesi ve ikincisi de Ruslarınphobos−ıı araştırma istasyonunun phobos'tan resimyollarken garip bir şekilde yok olmasıdır.

Metinler galak (gök, sema) veya galakesi (genleşen gök,u−zay) içinde mul (göğün temeli, rahu, gök cismi) veyamuleke (gök cismi kurmak, yapmak, meydana getirtmek,yörüngeye oturtmak) kavranılan ve diğer teknik terimlerle,ya sistemde mevcut olan uygun gök cisimlerinin veyasisteme "ithal edilen" uygun nitelikte gök cisimlerinin"doğurtulması" ile yeni gök cisimleri, gezegenler veyauydular "yaratılması", ve bunları izleyen değişik yöntemlerlebu gök cisimlerinin yaşanabilir ortama dönüştürülmesi ileilgidir. Adı gecen göksel kaza bunun gerçekleşmesi içinyapılan bir "yarışma, müsabaka, (metinde: itişme)"sırasında meydana gelmiş, Merih ve ay büyük çapta ve.onarılamaz biçimde tahrip olmuş, dünya atmosferi yaraalmıştır.

Yukarıda özet olarak bahsedilen kaza, bu "ilk−ilk−dil"ikonuşan ve bu işlerin uzmanı olan zeki galaktik atalarımızve onların "taşeronları" tarafından gerçekleştirilmiş veyagerçekleştirilmeye çalışılmış ve kriptolanarak yazıyadökülmüş, bizlere kadar ulaşmıştır. Yaptığım öğrenimitibariyle matematik, astronomi, astrofizik, mekanik vedinamik konularında okuduğumu anlayabiliyor ve genelanlamda bilimsel yayınlan izleyebiliyorum. Ancak yukarıda

Page 402: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

adı geçen konuda etkin ve sonuçlara ulaşabilecek bilimselbir araştırma yapabilecek ve genel bir model oluşturarakkuramı kanıtlayacak imkan ve yeteneklere sahip değilim.Asıl sorunum ise sudur Tek kaynağım olan yazılı belge vekanıtlarımı teşkil eden bakır ve demir çağı dilleri uluslararası bilim çevrelerince "kayıp diller" kategorisine sokularakyok veya henüz deşifre olmamış sayılmakta ve bunlarınüstelik Altay kökenli diller öbeğinde olduğunu iddia ettiğimiçin de bu durum kuramın en zayıf halkasınıoluşturmaktadır.

Sayın Hocam, Sümerlilerin duranki veya turanki ifadesievren−yeryüzO birliğini anlatır. Aynen mikro ve makroevren gibi. Eski Mısır ve eski Mezopotamya'da bu felsefeyegöre mikro evrende ne varsa makro evrende de onun ikizivardır; buna göre de aynı yasalar geçerlidir. Anu (evren) neise ki (yeryüzü) onun kopyasıdır. Bir adım daha ilerigidersek, atomar veya moleküler yapı taşlan da birermuldur.

Bu bakımdan çalışmalarınızın makro evren için de geçerliolduğuna inanıyorum. Dil çalışmalarımla ilgili olarakverdiğim bu bilgiler ışığında, esasta kuramsal olarakherhangi bir gezegen sistemindeki gök cisimlerininyoğunluk, kütle, dönüş hızlan, yörünge ve çekim güçlerinindeğiştirilerek, bu sisteme yeni gök cisimleri eklenmesininveya koparılmasının, varolan sistem üzerinde ne gibietkilere yol açabileceği konusunda mikro evrendekiyasaların geçerli olup olmadığı hakkındaki temelgörüşleriniz, çalışmalarımın ana kanıtını oluşturabilecektir.Eğer bu yasalar geçerli ise, bu takdirde bu yasalardan yolaçıkarak geçmişteki "göksel kaza"nın matematiksel birmodeli kurulabilir. Bundan elde edilebilecek sonuçlar,çalışmalarının salt dil konusunda olduğunu sanan benimiçin de çok şaşırtıcı olacaktır.

Bu uzun ve sıkıcı mektubu okuduğunuz için ayrıca teşekkürediyorum. Ayrıca, şunu da belirtmekte yarar görüyorum.Simdiye kadar hiçbir siyasal partinin üyesi veya siyasal

Page 403: BÜYÜK UYANIŞ · 2020. 5. 8. · * inanç turizmi bahanesiyle yer adları değiştiriliyor sf.67 * Sevr'den de beter sf.69 * Küresel Kıraliyet'in gizli örgütleri sf.71 * Türkiye

görüşün temsilcisi olmadım.

Ben de sizin gibi sadece Türkiye partiliyim. Yoğun çalışmatemponuzun izin verdiği ölçüde, sizi ziyaret ederek şahsende tanışmayı yürekten diliyorum. Yukarıda kısacaaçıklamaya çalıştığım "göksel kaza" ile ilgili bilgileri ilk kezyazılı olarak ve size gönderiyorum. Bu bilgileri şimdilikkendi özel arşivinizde muhafaza etmenizi rica ediyorum.Saygılarımla.

24. 03. 2002