BÜTÜN YÖNLERiYLE YAHUDILI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D204623/2012/2012_HASANOVE.pdfstudy...
Transcript of BÜTÜN YÖNLERiYLE YAHUDILI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D204623/2012/2012_HASANOVE.pdfstudy...
DiNLER TARİHİ ARAŞTIRMALARI-Vlll
BÜTÜN YÖNLERiYLE • •
YAHUDILI
(ULUSLARARASI SEMPOZYUM)
18-19 ŞUBAT 2012
Ankara-2012
NUH KANUNLARI IŞIGINDA SiNA VAHYi ÖNCESi DÖNEMLE iLGiLi
ANLATILARIN ANALiZi
Dr. Eldar HASANOV'
Yahudi geleneği ilahi hukuku gelişim seyri bakımından iki döneme
ayırmakta, Sina vahyini bu iki dönem arasında kırılma noktası olarak görmek
tedir. Bu kabule göre Sina' da Tevrat'ın verilmesiyle uyulacak hükümlerin sayı
sı ve hitap kitlesi bakımından bir farklılık yaşanmıştır. Bu ilahi hi tapta verilen
hükümlerin sayısı artmış, sadece İsrailoğulları'na yönelik olması nedeniyle
hitap kitlesi sınıİlı kılınmıştır. 1 Sina' dan önceki dönemde ise ilahi hukukla
yükümlü kılınrna bakımından insanlar arasında hiçbir fark bulunmamıştır.
Herkes için bağlayıcı olan, Nuh Kanunları olarak adlandırılan hükümlerdi.
Bu döneme ait herkes Nuhi kabul edilir.2 Kaynaklarda Nuhi ifadesi bir teknik
teri m olarak Sina va h yi öncesi herkesi, hatta sık sık İbrahim ve evlatlarını ifade
etmek için kullarulmıştır.3 Sina vahyinden önce de Tevrat'ın bilindiği yönün
de görüşler sergilenrnekle bu iki dönem arasında bir hukuk birlikteliği ima
• Araştırmacı, Azerbaycan Rabbinik düşüneeye göre Tanrı, Tevrat'ı bütün kavim! ere teklif etmiş, fakat sadece Yahudiler kabul etmişlerdir. Bu konuda bkz. B.Abodah Zarah 2b; Sifre on Deuteronomy, piska 343 (Kullanılan kaynak: Sifre; a Tamıaitic commentary to the Book ofDeuteronomy, [tre. Reuven Harnmer], New Haven and London: Yale UP, 1986); Mekhilta de Rabbi Isfımael, BaHodesh 5 (Kullanılan kaynak: Mekilta de-Rabbi Isfımael, [tre. Jacob Z. Lauterbach], Philadelphia: JPSA, 1976). .
2 Benamozegb, Elijah, Israel and Humanity, [tre. Maxwell Luria], New York: Paulist Press, 1995,260 ve dyın. Rabbinik düşüncenin analizinden görülebildiği kadanyla bu dönem k"Ura,Jiarı sadece yedi hüküm olmayıp Atalar'a verilen hükümler de bu müessese içerisinde mütalaa edilmiştir •. (Örneğin bkz. B.Hullin lOOb.)
3 Örneğin bkz. Midrasfı Rabbafı, I. 144 (Kullanılan kaynak: Midrasfı Rabbalı, [ed. H. Friedman, Maurice Simon], London: Soncinö Press, 1939). Konuyla ilgili klasik kaynaldar ve orada yer alan ifadeler için bkz. Rakover, Nahum, Law and the Noahides: lmv asa universal value, Jerusalem: The Library ofJewish Law, 1998, 10.
edilse de, Sina vahyiyle bir ayrımın ortaya çıktığı kesindir.4 Bu bakımdan Sina
sonrası dönem, hukukun gelişim tarihi bakımından dünya tarihinde yeni bir
dönemin başlangıcı sayılır ve önceki dönemden mahiyet itibariyle farklıdır.
Mişna'da belirtildiği üzere, İsrailoğulları'nın ilahi hukuk taşıyıcısı bir kavim
- olarak ortaya çıkması Sina'da gerçekleşmiş,5 İsrailoğulları'nın dünya görüşü
nü belirleyen, sadece hukukla ilgili değil aynı zamanda ahlak ve ritüellerle ilgili
hükümleri de içeren yazılı ve sözlü Tevrat burada verilmiştir.6
Yahudi geleneği Sina vahyinden önceki dönemde insanlığın ilahi reh
berlikten yoksun olduğunu düşünmemiş, bu dönemde insan fiiline değer
biçen bir hukuk fıkrinin var olduğu görüşünü benimsemiştir? Bu dön'ernde
insanların hukuki bakımdan Nuh Kanunları'nca yönetilmiş olduğu kabulü8
de bu bağlamda düşünsel bütünlüğü sağlamaktadır. Rabbilere göre Yahudi
şeriatı türe& bir hukuk sistemi değildir. İlk insandan başlayarak ilahi hukuk
dünyada cari olmuştur. FakatYahudilik üzerine yapılan çalışmalarda Sina ön
cesi döneme ait hukuk düşüncesi üzerinde fazla d uruimam ış, ilgili pasajlar yo
rwnlarurken ismen bahsedilip geçilm iş, bu pasajlar daha çok tarihi ve teolojik
hedeflerle ele alınmışt1r.9 Tarihi yaklaşımda bunlar Yahudi Hukukunun biçim
ve içerik bakırnından eski dünyadan, çevredeki l9ıvimlerden etkilendiğini or-
- ta ya koyan metinler olarak görülürken, teolojik yaklaşımda ise Tanrı'yla insan
arasında~ ahit· düşüncesi için sadece delil ve kaynak metinler olarak, bir refe
rans kaynağı olarak görülmüştür.10
Rabbinik zihniyet bu dönemde yürürlükte olan hukukun Nuh Ka
nunları olmasıyla ilgili görüşü sistemli bir bütünlük içerisinde sunmak adına
İsrailoğulları'nın da Tevrat hükümleriyle tanışmadan önce Nuh Kanunlan'yla 1 •
4 Bu konuda bkz. Novak, David, 17ıe iıruıge of ııon-few iıı fııdaism: 11 historicnlmıd coııstrnctiı•e
study of the Nonhide Lnws, New York: The Edwin Mellen Press, 1983, xiii, 53-54, 262-264; Wilf, Steven, The lmv before tlıe lmv, Lanham: Lexinton Books, 2008, 53.
S Wilf. 17ıe laıv'before the lmv, ı. Yehuda ha-Levi Sina vahyini yaratılış eylemiyle karşılaştırmıştır. (Halevi, Kıtznri, İ:91. Kullanılan kaynak: Hale,• i, Judah, TJıe Kııznri: nnnrgwneııt for tlıe faitlı of Israel, [tre. Hartwig Hirschfeld], 2. bsk., New York: Shocken Books, 1968.)
6 M.Aboth 1:1. 7 Wilf, The law before tlıe law, 2; Bruckner, James K., Implied Lmv in tlıe Abmham narrative: a
literary mıd tlıeological aııalysis, Sheffıeld Sheffıeld Academic Press, 2001, 13. 8 Novak, 71ıe image of ııon-/eıv in /ııdaism, 53; Wilf, 71ıe law before the law, 3, 53-54. 9 Bruckner, Inıplied Law iıı the Abralınm ıınmıtive, 23, 32-33. . 10 Bruckner, Implied Law iıı tlıe Abmham narrative, 23.
488
m uhatap kılındıklarını kabul etmiştir. Rabbiler Maralı'ta İsrailoğulları'na ilahi
hükümlerin verilmesiyle ilgili pasajı11 açıklarken Nuh Kanunları'nın bu hü
kümler içerisinde yeniden verildiğini söylemişi er. 12 Fakat Sina öncesi dönem
deki ilahi hukukun kapsamı konusunda rabbiler arasında ihtilaf m evcuttur.
Bazılan sadece Nuh Kanunları'nı referans olarak görürken bazıları da, anak
ronik bir biçimde, Tevrat ahkarnının tamarnının bilindiği g?rüşünü sergile
mişlerdir. Bunun sebebinin konunun bizzat kendisiyle ilgili olmaktan ziyade
konuya yaklaşımdan kaynaklandığı söylenebilir. Konuya sistemli bir bütün
olarak yaklaştığı anlaşılan rabbiler, paradigmatik olarak ilahi ahkanu içeren
Tevrat'ı Tanrı'dan ayrılmaz bir hikmet olarak gördüklerinden13 konuyla ilgili
yorumlar da bu kabul üzerine inşa edilmiş, dçılayısıyla ilahi ahkarnın bilin
mesi Tanrı'yı bilmekle özdeşleştirilmiştir. 14 Buna binaen Rabbin ik düşüncede
Tevrat'ın Sina'dan önce de bilindiği yönünde görüşler sergilenmiştir. ıs Bu ba
kımdan, Sina öncesi dönemle ilgili görüşlerin tamamının analiziyle, bu dö
nemde hukuki düzenlernelerin sınırlarının tartışmalı olduğu söylenmelidir.
Sina öncesi bazı şahıslar ilahi ahkamı bilme ve ona uyma bakımından Nuh i ve
İsrail i olarak sunulmakla, Rabbinik kaynaklardaki bilgiler iki doğrultudadır. 16
Rabbinik düşüncede bu konuyla ilgili bilgileri sisternleştirme adına söylene
bilir ki rabbiler Adem, Nuh, Atalar gibi bu dönemde Tanrı'yı bilen ve sada
katli itaatlerinden dolayı idealleştirilen öncü figürleri Tevrat bilgisind~ yok
sun bırakınayı kabullenememişlerdir. Bunun üzerine, Rabbinik düşüncede
bu dönemin Nul1 Kanunları ile düzenlenip insanların Nuhi olarak görüldü-
ll Çıklş 15:25-26; 12 Seder Ola m Rabba/ı, 5 (Kullanılan kaynak: Seder O lam: 71ıe Rabbiııic Vieıv of Biblical Clıro
nology. [tre. Heinrich W Guggenheimer], New Jersey: Jason Aronson, 1998.). 13 Bu konuyla ilgili detaylı bilgi için bkz. Bruckner, Jmplied Law i11 ılıe Abralıam 11arrative, 34
ve dvm; Blenkinsopp. Joseph, Wisdom and Law iıı ılı e Old Testament: ılıe orderi11g oj life iıı
Jsmel and Early /11daism, Oxford: Oxford UP, 1995, 84 ve dvm; Von Rad. Gerhard, Wisdom in lsrae/,{trc. James D. Martin], SCM Press, 1972,65 ve dvm.
14 Yahudi mislik düşüncesinde bu, "Tanrı ı•e Tevrat birdir" şeklinde ifade ed.ilir. (Ginsburgh, Yitzchak, Knbba/ah and tlıe medilation for tlıe nations, [ed. Moshe Genuth], Jerusalem ve USA: Gal Einal, 5767/2006, 15.)
15 Yahudi düşüncede Tevrat'ın Sina öncesi dönemde bilinmesiyle ilgili lehte ve aleyhte görüşler ve i.zahlar için bkz. Harvey, Warren, ''Toralı': E/, XX, 40-45, 40-41. ·
16 Schultz, Joseph P., "Two views of the Patriarchs~ Texts and Respoııses: stııdies presenred to Nalıımr N. G/atzer on the occ_asion of lı is Seve11tietlr birılıday by his students, [ed. Michael A. Fishbane; Paul R. Flohr], Leideo: Brill, 1975, 43-59, 43.
489
ğü her ne kadar kabul edilse de, mezkur figürler Tevrat'ı bilen bir İsraili gibi
sunulmuşlardır. Sonraki dönemlerde her ne kadar bu duruma bir izah geliş
tirilmeğe çalışılmış olsa da bu yaklaşımın bir problem olmaya devam ettiği
görülmektedir. 17
ı-Sina Öncesi Dönemde İlahi Hükümlerin Bilinmesi
Tevrat'ın verildiği Sina vahyi ve Musa hakkındaki bilgiler Tevrat'ın baş
langıcından itibaren değil Çıkış/Şernot faslından itibaren anlatılır. Bu tehirin
ab es olmadığını ispatlamaya çalışan 18.Raşi bunu "kutsal topraklar üzerinde hak
iddia eden İsrailoğulları'nı kınayanlara cevaben bütün yeryüzünün Tanrı'nın
olduğu ve onıı dürüst davranmayanlardan alıp kendilerine ihsan ettiği" olgu
suna bağlamıştır.'9 Burada anlatılanlar artık İsrailoğulları'nın bir etnik toplu
luk olarak tarih sahnesine çıkışını ortaya koyar.
Musa öncesi dönem hakkındaki bilgi kaynağı Tevrat'ın ilk faslı olan
Tekvin faslıdır.20 Burada o dönemde dünyanın hukuki olarak nasıl düzen
lenmesiyle ilgili bilgiler mevcuttur.21 Bu fasıl her ne kadar ahkarnla ilgili bazı
bilgiler içerse de,22 genel olarak teknik terirnlerle sunulmuş bir hukuk metni
· ı1 Wilf. Tlıe law before tlıe lnıv, 2. 18 Yahudilik bir şeriat dini, yani emir ve nehiylere bağlı bir din olduğu için İsrailoğulları'na
· yönelik ilahi hük-ümleri n geç kalması ilginç bulunmuştur. Bu konuda bkz. Urbach, Ephraim E., TlıeSages: theirco11cepts and belieft.. 4. bsk., [tre. Israel Abrahams], Harvard UP, 1995,317 vedv:m.
19 Rashi, Coınmeııtary 011 tlıe Torah, Bereislıis 1:1 (Kullanılan kaynak: Rashi, Commeııtary 011 tlıe Torah, [Rabbi Nosson Scherman, Rabbi Meir Zlotowitz], Brooldyn: Mesorah Publications, 1-V).
20 Tek"Vin bir aile anlatısı mahiyetinde olup Yahudi kavmi tarihini anlatır. Bu konuda bkz. (Dorlf, Elliot N.-Rosett, Arthur, A liviııg tree: the roots and growth of fewislı Law, Albany: State University of New York Press, 1988, 16 ve dvm.
21 Konunun kapsamlılığını belirlrnek açısından işaret edilmelidir k1 metin tenkitçilerine göre Tekviıı faslında yer alan bilgiler birbirileriyle uyuşmamaktadır. Yahvist kaynak Nuh'un hukuki bilgisinin ileri düzeyde oldu'ğunu ifade ettiği halde Ruhban Metni nüshası durumun böyle olmaclığını haber verir. Bu farklılık,. söz konusu nüshaların Sina vahyine yaklaşım
larıyla açıklanmıştır. Şöyle ki Ruhban Metni nüshası Sina vahyinin önemini vurgulamak için ilahi kuralların onunla bilindiğini varsayarak onu merkezi bir konuma yerleştirmeye çalışmışnr. Buna karşın Yahvist kaynak bö}•le bir hedefe sahip olmadığı için daha önce de ilahi kurallann bilinmesinden bahsetmiştir. (Anderson, Gary A., "The status of the Torah~ Dend Sea Discove_ries (DSD), 1:1 (1994}, 1-29, 2. Ayrıca bkz. Muss-Arnolt, W., "Fiood, The': jE, V. 411-415, 411.
22 örneğin Nuh'la ahit sonrası verilen hükümler, lbrahi:m'e yönelik sünnet hükmü.
490
olarak mütalaa edilmez.23 Ancak sunum bakımından hüküm kaynağı olarak
mütalaa edilmemesine rağmen burada yer alan bilgilerin hukuk fıkrinin geli
şiminde önemli olduğu aşikardır. Bunlara binaen söz konusu dönemde hukuk
fikrinin kesin olarak var olduğu söylenmelidir.24 Örneğin burada açık bir bi
çimde zinayı yasaklayan bir hüküm bulunmamasına rağmen İbrahim ve Yu
suf hakkındaki bilgilerden25 zinanın izin verilmeyen bir fiil olduğu anlaşılır.
Dikkat edilmelidir ki bu bilgiler içerik bakımından dayanak teşkil etmese de
Sina'da verilmesi bakımından İsrailoğulları'nı muhatap almıştır ve dayanak
muamelesi görür.26 Ayrıca, gıdalarla ilgili kurallarda27 olduğu gibi, İsrailoğul
ları üzerinde bağlayıcı olan hükümterin sebebi bu döneme ait olması da söz
konusudur. Bunun yanında, bu dönemdeki şahsiyetlere yönelik bazı fiiller,
emir anlamında kullanılmalarına rağmen kişiye özel hitap olarak mütalaa edi
lip diğerleri üzerine bağlayıcı külli bir kaide olarak görülmez.28
Sina öncesi dönemde hukuk fıkrinin varlığına ilişkin bu bilgiler, Yahudi
geleneğinde Tevrat'ın içeriğinin Sina'dan önce de bilindiği şeklinde yorum
lanmış, bu döneme ait şahısların Tevrat'ta geçen hükümlereaşina olduğu var
sayılmıştır. Buna örnek olarak Nuh, İbrahim ve evlatlarının kurban ibadetini
kutsal metinlerdeki açıklamalara29 uygun biçimde yerine getirdikleri oilgisi
gösterilebilir. Bu dunırn Sina'da Tevrat verilmeden önce ondaki hi.j.kümlerin,
hatta bazı ritüellerin bile bu dönemde bilindiği sonucunu do~r. Bunun
ötesinde, Yehuda'yla Tarnar kıssasında levir evlilik ve zina cezasının bilinme
sP0 örneğinde olduğu gibi, Tevrat alıkarnının bu dönemde bilinmesi sadece
ritüellerle sınırlandırılmayıp buraya hem de ceza hükümleriyle benzeşen bil
giler de eklenmelidir.l1 Ancak Tevrat'ın bu konuda verdiği bilgilerin tutarlı
23 Bruckner, Implied Laıv in the Abralıam narrative, 21. 24 Wilf, 71ıe law before t/ıe laıv, 2; Bruckner, Implied Laıv iıı the Abralıanı narrative, 13. 25 Tekvin 12:18-19,20:2-11,39:7-9. 26 Yahudi Hul-uku sisteminde Sina öncesi dönem hul-uki hükümleri n dayanak olmasıyla ilgili
tasnifiçin bkz. Schultı, "Two views ofPatriarchs': 1exts and Rcspo11ses, 54. 27 TeJ,.-vin 32:32. 28 Bu konuda bkz. Bruckner, Implied law iıı the Abralıam narrative, 16-17. 29 Levililer ll :1-8. 30 Tekvin 38:8-26. 31 Tasnifbakı~mdan bu dönemdeki hükümleri n anlaşmalar, ticaret, aile, adli sistem alanlarıy~
la ilgili olduğu görülür. (Bruckner, Implied law in the Abralıam ııarrative, 14.)
491
olmadığına dikkat edilmelidir. Şöyle ki Ruben'le ilgili bilgide32 hiçbir ceza
dan bahsedilmemektedir.33 Ayrıca, Tevrat'm söz konusu dönemde Atalar'ın
alıkama uymayan bazı davranışlarını naklettiği görülür. Bunlara örnek ola
rak İbrahim'in misafirlerine helal gıda kurallanna uygun olmayan biçimde
yemek ikram etmesi,34 Yalcup'un iki kız kardeşle aynı zamanda evli olması,35
Musa'nın babasının kendi teyzesi Yoheved ile evlenmesi36 gösterilebilir. Tüm
bunları göz önünde bulundurduğumuzda Sina öncesinde Tevrat ahkamınm
bilinmesi konusu kutsal metinlerde karmaşık bir biçimde ele alındığı ve tarih
sel uyuşmazlıkla karakterize edildiği söylenebilir.37
Rabbiler, Tevrat ahidımının Sina'dan önce de bilindiği görüşünü be
nimsemiş ve yorumlarıyla bu görüşün içeriğini geliştirrnişlerdir. Rabbiler,
anakronik bir biçimde, Tevrat'ın Sina vahyinden önce de bilindiği görüşü
nü sergileyerek Tanrı'nın onu Adem'e, Nuh'a ve İbrahim'e bildirdiğini ifade
etmişlerdir.38 İlaveten bir kaynak Melkizedek'in Tevrat'ı İbrahim'e aktardığın'ı
nakledeı..39 ki bu bilii onun da Tevrat'ı bildiğine deW olabilecek nitelikte~ir.
İleride detaylı olarak ortaya konulacağı üzere, Rabbinik düşüncede söz konu
su dönemde Tevrat alıkarnının bilinmesinin yanı sıra uygulandığı da kabul
-edilir. Bu bağlamda paradigmatik altyapıya, bu dönemde yapılması kutsal me
tinlerde emredilen Tevrat abkaınının yanında "Çünkf! İbrahim sözü~nü din-
32 Tel-."Vin 35:22. 33 Bu durumu i7.ah etmek için suçlarda aranan kasıtlılık unsurunun bulunması ileri sürül
rnüştür. Babanın eşiyle birlikte olmak Tevrut'ta yasaklandığı için Ruben'in bunu bilmediği, dolayısıyla burada kasıtlılık unsurunun olmadığı için cezaya çarpıtılmadığı ifade edilmiştir. Fakat bu izahın Rabbinik düşünce sistematiğine göre tutarlı olmadığı görülmektedir. (Anderson, "The status of the Torah before Sinai': DSD, 1:1, 4.)
34 Tel-."Vin 18:7-8. 35 Tekvin 29:23-30. 36 Çıkış 6:20 37 Anderson, "The status of the Torah beforc Sinai': DSD. 1:1, 3-4. Ayrıca bkz. Wilf, ·nıe law
be fo re the law, 17-ı 8. 38 Y.Megillah 1:11; Pirke de Rab Eliezer, [tre. Gerald Friedlander). New York: Hermon Press,
1965, 12; Pesikta de Rab Kalıaııa, piska 5:2 (Kullanılan kaynak: Pesikta de Rab Kalıaııa: Rab Kalımıa's compilatioıı of disco11rses for Sabbaths aııd Fesfal Days, 2. bsk., [tre. William G. Braude, lsrael J. Kapsteinj, Philadelphia: The Jewish Publication Society of America, 2002/5762). o
39 Genesis Rabbah 43:6.
492
/edi. Uyan/arıma, emirlerime, kurallamna, talimatlarıma bağlı kaldı"40 pasaj ı
temel teşkil eder. Bu pasaj, İbrahim'in hem Tevrat alıkarnının tamamına hem
de sözlü vahye uymasına dayanak olarak gösterilrniştir.'11
Rabbini.k düşüneeye göre Adem'le başlayan ilahi iletişim, aynı zamanda
ilahi hukukun verilmeye başlanması olup bu süreç sonradan Nuh ve Atalar'la
devam etmiştir. Kutsal metinlerde geçen "Yahve Blohim Adem'i aldı, işlemesi
ve gözetmesi için Eden bahçesine yerleştirdi"42 pasajını yorwnlayan rabbiler,
buradaki "işlemesi ve gözetmesi için" ifadesinden kastedilenin Adem'in Tev
rat alıkarnını yerine getirmesi olduğunu söyleyerek, ilahi hükümleri onunla
başlatrruşlardır.43 Tevrat, müteakip nesiller tarafından da bilinmeye devam et
miştir. Rabbiler Ad em, Nuh, İbrahim, İshak, Y a.kup, Yehuda ve Y usufu karnil
insan olarak niteleyip Tanrı'nın kemal vasfında onları kendisiyle eş .kıldığını
söylemişlerdir. Bu, Tevrat verilmeden önce onların Tevrat ah.kammı uygu
lamaları sebebiyledir. Adem ve Nuh kurban sunmuş, İbrahim ilahi alıkama
uymuştur. İshak bir kurbanlık gibi davranarak, Yakup yabancı ilahları/putlan
gömerek, Yehuda oğluna Levir evliliği önererek sonradan Tevrat'ta belirtile
cek olan hü.kürrıleri uygulamışlardır. Yusuf da Tevrat alıkarnının tamarnını
uygularruştır.44
Kaynaklarda anlatıldığı üzere, Tevrat ah.kamı daha önceden de -tama
men veya kısmi şekilde- gözetilmişse de vahiy Sina'da doruk noktayı bulmuş,
ilahi alıkarn tamamen verilmiştir. 45 Sina öncesi dönem alıkarnının özellikle
Atalar ekseninde ele alındığı görülür. Bu bağlamda temel kabul edilen şahıs,
kronolojik olarak daha önce Tanrı'yla abitleşerek ila~? ah.kfuna mazhar olan
40 "'Çiiıı/di lbrahiın Benim söziimii dinledi. Uyarı/anma, enıirlerinıe/mitzvotay/'m'!>rJ, kurallarıma lhııkotay/'mj?n ve talimatlarmıa/torotay/•nıuı bağlı kaldı:· (Tekvin 26:5)
41 B.Yoma 28b; Wılf, 11ıe law before tlıe law, 27. 42 Tekvin 2:15. Adem'in ilahi ahkamla muhatap olmasıyla ilgili olarak bkz. B.Sanhedrin 38b;
Midrash Tauhuma, Seresbit 25 (Kullanılan kaynak: Midraslı Tanhwna, I, [ed. Solomon Buber, tre. John T. Townsend], New Jersey: Ktav Publishing House, 1989).
43 Pirke de Rab Eliezer, 12. 44 Eliyyahu Rnbbalı, 7:35 (Kullanılan kaynak: Tmınn debe Eliyyahu: tlıe lore of the school ofE/i
jnh, [tr. William Braude, Israel Kapstein], Philadelphia: JPSA, 1981.); Leviticus Rabbah2:10. Bu konuda ayrtca bkz. WUf, 11ıe law before tlıe laıv, 11-13.
45 Exodus Rabbalı 2:6, 30:9; Ecclesiastes Rabbalı 3:1 1.2; Song ofSongs Rabbah 1:2.5; Pesikta de Rab Kalıana, piska 12:1.
493
Adem ve Nuh değil, İbrahim'dir.46 Buna sebep olarak Adem'in hukuk yetene
ğinin zayıf olup farazi meseleleri bilmemesi yüzünden ilahi hukukta derinleşe
memesi, Nuh'un müfsit bir. toplumla karşı karşıyakalmasıyla t~.hafbir biçim-
- de ilahi yargıya karşı sessiz kalması, evlatlarının ise Nuh Kanunları'nda saklı
olan farazi meseleleri açıp geliştirme konusunda azim sergilernemeleri göste
rilir. Böylece, hukuk düşüncesinin başlaması da İbrahim'e nispet edilmiştir.~7
Nitekim Tevrat'ta ilahi hukukun sistemli bir biçimde ilk kez onunla birlikte
zikredildiği görülür.48 Bu bakımdan rabbiler İbrahim'in Tevrat ahkamının ta
mamını bildiği ve onlara uyduğu görüşünü sergilemişlerdir.49 "Çünkü İbra
him, ... emir/erime, kurallarıma ve talimatlarıma bağlı kaldı"50 pasaj ı rabbiler
için, Tevrat verilmeden önce de İbrahim'in onu tamamen bildiği ve uyguladığı
görüşünün dayanağı olmuş51 ve bu dayanak "il.ahi hükümleri coşkuyla icra et
meye kimse lbrahim gibi kendisini vermedi"52 ifadesi ile desteklenmiştir.
Sina'dan önce Tevrat'ın bilinmesiyle ilgili bu bilgilerle birlikte kaynak
larda bunlarla uyuşmayan bilgiler de bulunmaktadır. Söz konusu görüşün
bazı rabbiler tarafından kabul görmediği, buna karşı ortaya konan farklı bir
yaklaşımdan da belli olmaktadır. R Shima b. Hiyya bu tarz bir genellerneyi
temk.inle karşılamış, İbrahim'in sadece Nuh Kanunları'nı ve kutsal metn:lerde
kendisine emredildiği belirtilen sünnet hükmünü53 uygularlığını söylemiştir.54
··~
Nitekim dikkatle incelediğinde görülmektedir ki, kutsal metinlerdeki "Sözü- ---...
nü Yakup soyuna, kurallarını ve ilkelerini İsrailoğulları'na bildirir"55 pasajı-
46 Muhtemelen bunun sebebi, İbrahim'in İsrailoğulları'nın bir etnik topluluk olarak başkalanndan ayrılmasında ilk figür olmasıdır. Bu konuda detaylı bilgi için bkz. Schwatrz, Sidney, Judaism a11d Jııstice: tlıe Jewislı passio11 to rcpair the world, Vermont: Jewish Lights Publis-hing. 2006, 31 ve dvm. ·
47 Wilf, The Laıv before tlıe Law, 91-92. 48 "Çii11kü lbmlıinı Be11im söziimii·dinledi. Uyarılarınıa, cmirlerime/mitzvotay/'nı'SI:ı, kuralları-
ma !hukotay/'mpn ve talinıatlarıma!torotay/'nıuı bağlı kaldı:' (Tekvin 26:S) 49 Yoma28b; Kiddushin 82a; Miqraslı Ta11huma, Lekh-Lekha !, 14. SO Tekvin 26:S. . SI M.Kiddushin 4:4; T.Kiddushin S:21; B.Yoma 28b; Genesis Rabbah 9S:3; Leviticus Rabbah
2:10; Midraslı Telıil/im, psalm 112:1. (Kullanılan kaynak: 11ıe Midraslı on Psalıns I-II, [tre: WiUiam Gordon Braude].l':1ew Heven: Yale UP, 19S9.)
. S2 B.Nedarim 32a. S3 Tekvin 17:10-14. S4 B.Yoma 28b. İbrahim'in bilgisinin sınırlılığıyla ilgili ayrıca bkz. Wilf, 11ıe law before the law,
16-17. SS Mezmurlar 147:19.
494
nın yorumunda rabbiler, Sina öncesi dönemde ilahi ahkamın, bilinmesi bakı
mından tedrici bir gelişim seyri geçirdiği ve bu sürecin Tevrat'ın verilmesiyle
doruk noktaya ulaştığı görüşürlü sergilernişlerdir.56 Bu görüş, tedriciliği ka
bul ettiğinden dolayı Tevrat ahicimının tamamının bilinmesi bilgisine karşı
çıkmakta d ır. 57
Rabbinik düşürıcedeki Tevrat'ın Sina vahyinden önce de bilinmesi ka
bulürıürı, rabbilerin sistematik bütürılüğü sağlama çabasının sonucu olduğu
söylenebilir. Rabbiler Tanrı'yı bilmekle Tevrat'ı bilmeyi özdeşleştirdiklerin
den58 dolayı bu sonuca varmışlardır. Rabbinik düşüneeye göre Tevrat ezelidir;
hatta dünya yaratılmadan önce de mevcut olup59 Tanrı'nın dürıyayı yaratma
sında bir damşman ve model fonksiyonu icra etmiştir.60 Dolayısıyla rabbilerin
bu görüşü Tevrat'ın ezeliliği olgusuna dayandırdıklan söylenebilir. Sina ön
cesi dönemde Tevrat alıkarnının bilindiği yönürıdeki bilgileri açıklığa kavuş
turmakiçin Tevrat'ın verilmesinin zahiri ve batıni boyutlan olduğu ifade edil
miştir. Şöyle ki Tevrat daha önce mucizevi bir biçimde batıni olarak Atalar'a
verilmiş, sonradan bir bütürı halinde yine· İsrailoğulları'na verilmiştir.6 ı Böy
lece Atalar'ın Tanrı'yı bilmelerinin;aradaki organik bağdan dolayı, rabbileri
onların ilahi hükümleri de bildiklerini kabul etmeye zorladığı söylenebilir. Bu
durum, kutsal metinler in Atalar' ı tasvir i yle bağlantılıdır. Yahudilik'te kabul
edildiği üzere, her ne kadar insanlığın inancı monoteizm'le başlayıp Nuh' ve
benzeri peygamberler gönderilerek sürdürülse de,62 ayrı bir etnik topluluk ola
rak İsrailoğulları'nın monoteist inançla tanışması İbrahim'in adıyla bağlıdır.
56 Exodus Rabbalı 2:6, 30:9; Pesikta de Rab Kaha11a, piska 12:1; Song ofSongs Rabbalı 1:2.5; Ecclasiastic Rabbalı 3:1 1.2.
57 Schultz, ~Two views of the Patiiarchs': Texts and Responses, 50-51. 58 Yahudiliğe göre hikmet, "başlangıçta, öncesi1Jikte" yaratılmıştır (Süleyman'ın Özdeyişleri
8:22-23) ve hikmetin temeli Yahve'den korkmaktır (a.g.k. 9:10). 59 Bir yoruma göre altı varlık öncesi (şeş kedimat ktfaın) nesne vardır ve Tevrat bunl~dan daha
öncedir. (Yalkut Şim'oni, Mişley 8:56 (Kullanılan kaynak: Yalkut Şim'oni: Midraş al Terah, Neviiın ve Ketııvinı, Yeruşalim, I-II).
60 B.Pesahirn 54a; Genesis R;ıbbah 1:1; Sifre 011 Deııtorononıy, piska 37; Pesikta de Rab Kahaua, piska 12:24.). flave bilgi ve kaynaklar için bkz. Ross, }acob Joshua, "Revelation", EJ. XVII, 2_54-256; Adam, Baki, Yalıudi kaynaklanna göre Tevrat., 2. bsk, İstanbul: Pınar, 2001, 63-68.
61 Anderson, "The status of the Torah before Sinai': DSD, 1:1, 3-4 . . 62 İbn Meymun Musa'dan önceki peygamberlerden Atalar, Şem, Eber, Nuh, Metuşaleh ve
Hanoh'u sayarak onların şeriat getirmediğini ifade eder. (El-Kurtubi, Musa b. Meymun, Delltletü'l-hciiriıı,[Hüseyin Atay). Kahire: Mektebetü's-Sekafeti<l-Diniyye, yty., 412.)
495
Tevrat'ın, mükemmel haliyle alıkamın verilmesi Musa vasıtasıyla olmuşsa da
tektanrıcılık inancı Yahudilik'te Atalar'ın mirası olarak görülür.63 Kutsal me
tinlerde her ne kadar kendilerine gözükürken Yahve adını belirtmediği ifade
edilse de~ birçok yerde İbrahim'in,65 İshak'ın66 ve Yakup'un Tanrı'sı67 şeklin
de onlara nispetle geçmesine rağmen hiçbir yerde Musa'nın Tanrı'sı olarak
zikredilmez. Yakup'un evlatları bu tek Tanrı inancını Musa gelinceye kadar
Mısır'da da muhafaza etmişlerdir.68
Ortaçağ kutsal metin yorum literatüründe de Rabbinilc kaynaklarda
ki bu yaklaşım devam ettirilmiş, yani söz konusu dönem hukukunun Nuht
hukuk olduğu görüşüyle birlikte İsraili hukuk olduğu görüşü de mevcut ol
muştur. Buradaki yorumlar için paradigmatik altyapı işlevini gören bu pasaj
da geçenler, tekil olarak "mişmarti", "mitzva". "huka" ve "tora" kelimeleridir.
Raşi bu dönem hukukunu İsraili huktık olarak sunmuştur.69 O, "mişmarti"
teriminin Tevrat'ta yasaklanan fiillerden insanı alıkoyan hükümler anlamına
geldiği kanaatindedir. ''Cinsel bakımdan ikinci dereceden yasaklar"70 ve "rab
biler tarafından Şabat'ta yapılması yasaklanan"7ı fiilieri bu hükümlere örnek
gösterip, bununla rabbiler tarafından koyulmuş h ükürolerin önemini vurgtıla-
63 Atııl~r'ın din düşüncesi, Tanrı anlayışı konusunda bkz. Alt, Albrecht, Essays on Old Testnnıeııt history nnd-religioıı~ (tre. lfA. Wilson), Slieffield: JSOT Press, 1989; 1-66; Moberly, R. W.L., 71ıe Old Testnmeııt of the Old Testament: Pntriarchalnamıtives m! d Mosaic Yalııvism, Minneapolis: Fortress Press, 1992,79-104.
64 Çıkış 6:2-3. Krş., Tekvin 12:8, 13:4, 26:25, 32:10. lbrahimC:Ien daha önce de Yahve adırun bilinmesiyle ilgili bkz. Tekvin 4:26, 5:29, 9:26.
65 Örn., Tek".•in 24:12, 24, 42, 48,26:24, 28:13, 31:42,32:9, 48:15; Çıkış 3:6, 15-16, 4:5. 66 Örn.,Tek-vin 28:13,32:9,46:1, 48:15; Çıkış 3:6, 15-16,4:5. 67 Çıkış 3:6,15-16,4:5. 68 Segal, M.H., ''The religion oflsrael before Sina i': Jewislı Quarterly Review (JQR), 52:1 (1961),
41-68,41-42. İnsanların bu inanca aşina olduğu Tanrı'yla İsrailoğullan arasındaki ilişkiden de belli olmaktadır. Musa'ya hitapında Tanrı yeni, daha önce bilinmeyen bir Tanrı olarak sunulmaz; İsrailoğulları'ru MısırC!an kurtararak Atalar'a vaat ettiği topraklara götürmeyi emreder. Nitekim Musa ve Harun da bu TanrıC:Ian bahsederken kullandıkları ifadelerden İsrailoğulları'nm Tanrı'yı bildiJderi anlaşılır. Musa bu Tanrı'nın yeni bir sözcüsüdür. Sina'da da yeni bir Tanrı sunulmaz; karşı taraftaki geleneksel olarak bilinen Tanrı'dır ve Atalar'a olan vaat gerçekleştirilmektedir. (Çıkış 3:4-20:23.)
69 Rashi, Coımneııtaıy oıı t/ıe ·Tornlı, Toldos 26:5. 70 Bu konuda bkz. Hasanov, El dar, ls/anı Hukukuyin Karşılaştırmalı Olarak Yalıudi Hukııkuııda
Ziııa ve Benzeri Ciıısel Suçlar, yınş. YL. tz., M.Ü.S.B.E., 2007, 86-87. 71 Bu konuda bkz. B.Beitzah 36b.
496
masından onun, İbrahim'in, Rabbinik huk.uku71 da bildiği ve uyguladığı kana
atinde olduğu anlaşılmaktadır. "Mitzva" teriminin Tevrat'ta zikredilmemesi
halinde bile zikredilmesi gerektiği türünden hükümleri ifade ettiğini söyleyen
Raşi örnek olarak hırsızlık ve adam öldürme gibi fiilieri zikreder. "Huka" te
riminin insan fıtratındaki kötü h uyun yapmayı teşvik ettiği, diğer kavimlerin
yaptığı fiilieri ifade ettiğini, bu fiilierin akli olmadığını, sırf öyle emredildiği
için uyulması gerektiği türden olduğunu deyip ~rnek olarak domuz eti yeme
· ve karışık kumaşlı elbise giymeyi gösterir. "Tora" terimi çoğul olarak kulla
nıldığı için Raşi onun Musa'ya verildiği kabul. edilen sözlü ve yazılı Tevrat'ı
kaps~dığını kabul eder. Genel değerlendirme olarak denilebilir ki Raşi pasaj
daki terimleri anlatırken Rabbinik düşünceyi yeniden dillendirmekten başka
bir şey yazmamıştır .n İbn Ezra pasajdaki terimleri tefsir ederken Raşi gibi davranmaz; onun
söz konusu dönem hukukunu Nuhi Hukuk olarak sunduğu söylenebilir. O,
"rnişmarti" teriminin genel bir ifade olduğunu ve pasajdaki müteakip terim
leri içerdiği kanaatindedir. Ayrıca bu terimin kutsal metinlerde İbrahim'e
emredildiği belirtilen fiilleri74 ifade etme ihtimalinin de olduğunu belirtir.75
İbn Ezra'ya göre pasajdaki "huka" terimi akla dayanan hükÜmleri ifade eder.
Kanşık kumaşlı elbise giymeyi yasaklayan pasajın tefsirinde bunun·sebebinin
Tanrı'nın yaratım eylemine müdahalede bulunmama oiduğunu belirten İbn
Ezra, ilahi iradenin her şeyin yaratıldığı üzere devam etmesi doğrultusunda
olduğunu ifade eder.76 "Tora" teriminin tefsirinde de İbn Ezra konuya farklı
bir yaklaşım getirir. O, bu terimi İbrahim'in kendisini, evlatlarını ve kölelerini
sünnet etmesine yorumlamış, çoğul sıygada kullanılmasını da sünnet edilenn Rabbiler tarafından ortaya konan hükümler. Yahudi hukuku de-Oraita ve de-Rabbanan ol-
mak üzere ikiye ayrılır. Tevrat'ta geçenler birinci kısma, rabbiler tarafından ortaya konalar da ikinci kısma aittir. Detaylı bilgi için bkz. Elon, Menachem, ]eıvish Law: histor;~ soıırces, principles: lıa-Mislıpat /ıa-Ivri, [ttc. B. Auerbach, M.J.Sykes], .Philadelphia: JPSA, 1994, I, 25)7 ve dvm; Heger, Paul, The plıırıı/istic Halaklııılt: legal imıoı•ations in the Iate Secoud Commonwealth aııd Rabbiııic periods, Berlin: Walter de Gruyter, 2003, 268 ve dvm.
73 Bkz. Rashi, Conımentary oıı tlıe Tom/ı, Toldos 26:5. 74 "0/keııi ... bırak, sana göstereceğim iilkeye git:' (Tek\•in 12:1) ve "lslıak'ı, sevdiğin biricik oğlu-
mı al, ... yakmalık su mı olarnk suıı:' (Tekvin 22:2) 75 İbn Ezra, Coınmeııtary on the Tornh, Toledot 26:5 (Kullanılan kaynak: !bı ı Ezra's Conımeıı
tary 011 tlıe Peııtateuclı, [ttc. H. Nomıan Strickman, Arthur M. Silver], New York: Menorah Publishing Company, I-V).
76 İbn Ezra, Commeııtary on tlıe Tarafı, Kedoshim 19:19.
497
lerin sayısına bağlamıştır." İbn Ezra, terime bu anlamı vermesinin bağlama
göre olduğunu ifade eder. Oysaki o, kutsal metinlerdeki kullanımı bakımın
dan "tora" ve "mitzva" teri~erini On Emir'le sınırlı tutmuştur; bi~cinin -emir sıygasındak.i ikinci ve beşinci hükümleri, ikincinin ise geri kalan hüküm
leri ifade ettiğini düşünür78
Ramban/Nahmanides konuya sorgulayıcı biçimde yaklaşmıştır; bu te
rimlerle ilgili dört farklı yaklaşımı sunarak onların eksik noktcilarını belirt
mekte, ancak bu noktalardan dolayı onları reddetmeyip yorumlamaya ve çe
lişkili görünen konulan telif etmeye çalışmıştır. Bununla Ramhan söz konusu
dönemin hukukunu Nuh i ve İsraili hul"U.k olarak değerlendiren görüşlerin her
ikisinin de eleştiriye açık olduğu örneğini vermiştir. Bu dönem hukukunu İs
raili hukuk tarzında gören Raşi'nin yorumuyla başlayan Ramhan klasik kay
naklarda mevcut bu yorumu destekleyici delillere işaret ettikten sonra bunlara
karşı Sina öncesi dönemde merkezi figürlerin Tevrat ahkamına muhalif fiilie
rini zikreder. Ancak mezkur delilleri de göz ardı edemediği için çözüm olarak
rabbilerden Yakup'un Şabat'ı gözetmesiyle ilgili görüşü zikrederek Şa,bat'ın
tüm ahkama denk olduğu ön kabulüne79 işaret eder ve rabbilerin bu önerme
leri birleştirerek söz konusu dönemde Tevrat ahkamının tamamının uygulan
dığı sonucuna varmış olabilecekleri ihtimaline dikkat çeker.80 Ramhan'ın sun-
duğu ikinci yaklaşım, söz konusu dönemin hukukunun Nuhi Hukuk olduğu -
yönündedir. Şöyle ki burada Ramhan pasajda geçen terimleri Nuh Kanunlan
ile sınırlamıştır. "Mişmarti" terimini açıklarken onun "Nuh'w1 Evlatları'na da
bildirilmiş ikinci dereceden yasak cinsel ilişkiler" olduğunu belirten Ramhan
"mitzva" teriminin hırsızlık ve adam öldürme, "huka" teriminin canlı hay
vandan et koparıp yeme ve hayvan ile ağaçları melezleştirme, "tora" teriminin
de adli kurumlar tesis etme ve putlara tapmama anlamına geldiğini söyler.
Bunların tamarnının Nuh Kfanunları'nı oluşturan hükümler olduğunu ifade
77 İbn Ezra, Co_mmentary on tlıe Torah, Toledot 26:5. 78 lbn Ezra, Comnıentary on tfıe Toralı, Mishpatim 24:12. 79 Y.Nedarim 3:9 . . so "Mıılıtemeldir ki bıı [Yakııp'ım Tevrat'ı uygulaması ifadesi, sadece] Şabat'la ilgilidir; çünkii
bu [Şabatn uyma emri, öııem ba.kmımdmı] Tevrafm [içinde yer alaıı diğer ahkamııı] tamaınma bedeldir ... " (Ramban, Comıne11tary on tlıe Toralı, Toldos 26:5. Kullanılan kaynak: Ramban-Nachmanides, Commentary 011 tlıe Tarafı, [Rabbi Nosson Scherman, Rabbi Meir Zlotowitz], Brooklyn: Mesorah Publications, 2005, I-V.)
498
ederek İbrahim'in bu hükümleri tüm ince bağlantılarıyla birlikte uyguladığı
nı sÖyleyerek bu bağlamda İbrahim'in Abodah Zarah risalesinin dörtyüz faslı içerdiği bilgisini81 dayanak olarak kullanır. Ramhan'ın bu yaklaşıma eleştiri
noktası ise İshak'ın ondalık vermesiyle ilgili anlatıdır.82 Nuh Kanunları içe
risinde ondalık hükmü olmadığı için Ramhan İshak'ın Nuh Kanunlan'na
uymadığı sonucu çıkma ihtimaliyle bunu neden yaptığını sorgulamış, bunu
Atalar'ın insanların en cömerdi olmalarıyla83 ilişkilendirmiştir. Üçüncü yakla
şımda Rambarı yeniden Atalar'ın Tevrat'ı bildikleri ve uyguladıkları görüşüne
döner ve İbrahim'in Tevrat'ı bilmesini ilahi vahye bağlar. Ramban'a göre İbra
him alıkama sadece İsrail topraklarında, kendiliğinden uymuştur. Sina oneesi
dönemde Tevrat alıkarnının bağlayıcılığının sadece İsrail topraklarında oldu
ğunu bir esas olarak kabul etmekle daha önce eleştirdiği Yakup'un aynı anda
iki kız kardeşle, ıı.ı Arnram'ın da halası Yoheved'le evli olmasını85 bunların İsrail
toprakları dışında vuku bulduğu şeklinde yorumlayarak çözüme kavuşturmuş
olur. Fakat bu yaklaşı~nı da sorgulayan Ramban, Yusufun Mısır'da Şabat'ı
gözettiği şeklindeki ifadenin86 mezkur esasla uzlaşmadığını ifade eder. Bu
çelişkiye çözüm olarak ise muhtemel sebebin Yusufun evlatlarına dünyanın
yaratıldığı inancını öğretmek ve kalplerinden ve düşüncelerinden putperest
tiği ve Mısır'lıların inançlarını gidermek olduğunu söyler. Ramban, su{lduğu
son yaklaşımı metnin sarih anlamı87 olarak sunar. Buna göre pasajdaki "mişmarti" terimi Tanrı'ya imanı ifade etmektedir. İbrahim Tanrı'ya iman etmiş
ve bu imanı kalbinde bir uyan olarak korumuştur. "Mitzva" terimi Tanrı'nın
sı B.Abodah Zarah 14b. 82 Tekvin 26:12'de İshak'ın ektiğinin ı 00 katını biçtiği anlatılır. Rabbiler bu ölçme işinin hede-
finin ondalık vermek olduğunu söylemişler (Genesis Rabbah 64:6). 83 Mezmurlar 47:10. · 84 Tekvin 29:16-30. 85 Çıkış 6:20; Sayı] ar 26:59. 86 Genesis Rabbah 92:4. 87 İbranice "açık, sarih" anlamlarına gelip yorum metodolojisinde metnin delaleti bahislerin
dendir. Kullanım bakımından Rabbin ik dönem ile ortaçağ arasında fark bulunup ortaçağdaki kuBarumında literal anlamı esas alınır ki bu İslam Hukuku yorum metodolojisinde "ibarenin delaleti" ile uyuşmaktadır. ı;>etaylı bilgi için bkz. Halivni, Bernard Weiss, Peshat and Deraslı: plniıı and applied nıenııing in Rnbbiııic exegesis, New York: Oxford UP, 1991, 52-88; Rabbinik dönemle ilgili bkz. Frankel, Israel, Peslıat: plaiıı exegesis iıı Tnlınudic and Midrnshic liternture, Toronto: La Sal le Press, 1956, 55-88, 153-165; Rabinowitz, Louis Isaac, "Peshar·: Ef, XVI, 8-9; a.mlf .• "Derash': ET. V, 592.
499
İbrahim'e emrettiği her şeyi kapsamaktadır. Ramhan bunlara örnek olarak ül
kesini ve ailesini bırakarak Kenan'a gitme,58 oğlunu kurban olarak sunma,89
eşi Hacer ve ondan olan oğlunu çöle götürmesi ernirlerini90 gösterir. "Huka"
- terimi şefkatli ve merhametli olmayı, dürüst ve adaletli davranınayı ve bunları
eviatianna ve maiyetindekilere de emretmesini ifade eder. "Tora" teriminin
ise kendisi, oğullan ve kölelerini sünnet etmesini, ayrıca Nuh Kanunlan'nın
tamamını ifade ettiğini söyler ve Nuh Kanunları'nın Nuh'un evlatları için ku
ral mahiyetinde olduğunu ekler.91
2-İlahi Hükümlerin Bilininesinin Yolları
Sina öncesi dönemde ilahi hükülnlerle ilgili rabbileri meşgul eden bir
başka konu, ilahi <)hkamın bilinmenin imkanı plmuştur. Yukarıda işaret edil
diği üzere, hikınetin bölünmezliği ön kabulünden dolayı rabbiler bu konu
yu yorumlarken Tanrı'nın bilinmesi meselesini de birlik'te ele aldıklan ilgili
görüşlerden belli olmaktadir. Rabbiler Sina'dan önceki dönemde, ister Nuh
Kantınları ister Tevrat alıkarnı olsun, ilahi ~ükümlerin ve bunlarla bağlantı
lı olarak Tanrı'nın bilinmesi imkanını sorgulamışlardır. ligili görüşlerin, bu
bilginin vahiy ürünü olduğu vey.a kişisel çaba ve akıl yürütme sonucu varı
lan bir bilgi olduğu· şeklinde, iki doğrultuda ortaya konduğu görülmektedir.
Schultz, bu farklılığın dönemin d_üşünce atmos!~r~~~n kayı1aklandığını ima
ederek akıl taraftarlarını Filan'un görüşüyle,92 vahiy taraftarl~~ını ise apokrif
Yııbiller'deki anlatıyla93 ilişkilendirmiştir.94 Fakat şu inceliğe dikkat edilmeli
dir ki bu konuya yaklaşım aslında tarih içerisinde değişin1 seyri geçirmiştir.
88 Tekvin 12:1. 89 Te!...-vin 22:2. 90 Tekvin 21:10. 91 Ramban, Commeııtary oıı tlıe Tom h, Toldos 26:5. 92 Filon'a göre Sina öncesi dönemde hükümler vah.ye dayalı olmadan, tabiatın kanunları şeklin
de biliniyordu. Nuh ve İbrahim hukuk bilgisinde önderlerdi. Wolfson, Filan'un bu görüşünü Nuh Kanunları'nın mukalıili olarak gördi!ğünü icJdia eder. Detaylar ve örnekler için bkz. Wolfson, Harry Austrin, Philo: foımdatioııs of religious plıilosoplıy iıı fudaisııı, Clıristiaııity aııd Islam, 2. bsk., Cambridge: Harvard UP, 1948, II, 180-187. Helenistve Yahudi düşüncede yaratılış, hikmet ve ahkam arasında ilişki konusunda karşılaştırma için bkz. ag.k. I, 20-23; Collins, John J., Jeıvislı Wisdom iıı the Helleııistic Age, Louisville: Westminster Tohn Knôx Press, 1997, 54 ve dvnı.
93 Daha önce de işaret edildiği üzere, konu Yubiller kaynağlnda da zikredilip vahiy ürünü şek-.
linde geçer. . 94 Schultz, .. Two views of the Patriarchs': Texıs aııd respoııses, 45-46,49-51,59.
soo
f .,
-Şöyle ki erken döneme ait kaynaklar konuyu vahiy eksenli ele alırken so~raki kaynaklarda buraya kişisel çaba ve akıl yürütme de ilave edilmiştir.95 Buna
binaen söylenebilir ki Yahudi ilahiyatında bu konu karmaşık biÇimde ele alı
nıp son görüşün ne olduğunu saptamaya imkan vermeyecekkadar çelişkilerle
doludur.
Kronolojik sırayı takip ederek, konuyu ilk insan olan Adem hakkındaki
anlatılarla başlamak yerinde olacaktır. Bir taraftan Adem'in yaratılmasından
çok az süre sonra ilahi hükme mazhar olduğunu96 ifade eden Rabbinik dü
şünce başka yerde onun ilahi hükümleri kimseden almadığını, kendi çabasıy
la bularak uyguladığını söylemiştir.97 Aynı şeyi Nuh hakkında da söylemek
mümkündür. Kaynaklar çalışmanın konusunu teşkil eden kuralların, yani
Nuh Kanunları'nın vahiy ürünü olduğunu belirtirler. Kutsal metinlere göre
dürüst davranışlanndan dolayı Nuh Tanrı'nın gözünde inayet bulmuş,98 adıy
la anılan kurallan da vahiy ürünü olarak alrruştu. Fakat buna karşın yine kay
naklar Nuh'un ilahi hükümleri kimsenin önderliği olmadan, kendi çabasıyla
elde ettiğini belirtmişlerdir.99 Kaynakların Atalar hakkında da aynı yaklaşımı
sergiledikleri görülür. Dikkat edilmelidir ki bu konuda da Atalar hakkındaki
aniatılar daha öncekilere nazaran daha boldur ve bu durum, Atalar'ın İsrailo
ğullan kavminin başlangıç figürleri olması ayncahğına bağlanabilir. Kendi
sinden sonra gelenlerin Tanrı'yı ve ilahi hükümleri bilmelerine vesile olarak ·
görüldüğünden dolayı burada dikkate alınması gereken anahtar figürün İbra
him olduğu aşikardır.
Bu konuda İbrahim hakkında kaynaklarda anlatılanlar, yukarıda zikre
dilen akıl ve vahiy unsuruna ilave olarak bilgisini kendisinden öncekilerden
aldığı şeklinde üç kısma ayrılabilir. İbrahim'in Tanrı'yı ve ilahi hükümleri ken
disinden öncekilerden öğrenmesi, ileride detaylıca belirtilecek olan, Nuh'un
oğlu Sam/Şem ve onun torwıu ve Eve'r'in eğitim kurumlarıyla bağlantılıd~.
Ancak Şem ve Ever'in bilgisinin vahiy ürünü old'uğunu İbrahim'in ikrar et-
95 Akıl yürütme yönlü bilgiler Amoraim'in son dönemlerine atfedilen kaynaklarda görülür. 96 B.Sanhedrin 38b; Midmsh Ta11/wma, Dereshit 1 :24; Exodus Rabbah 32:1. 97 Eliyyalııt Rabbnlı, 7:35; Leviticus Rabbah 2:10. 98 Tekvin 6:8-9. 99 Eliyyahıı Rabbnlı, 7:35; Leviticus Rabbah 2:10.
501
.,
mesiyle100 bu şık burada konu dışı kalmaktadır. Birçok kaynakta İbra):ı4n'in
Tanrı'yı bilmesiyle ilgili farklı izahlar sunulsa da bunların ortak noktası bunu
kimseden öğrenmediğidir.101 Ayrıca İbrahim'in bilgisinin öğrenmeye dayalı
_ olduğu kabul edildiği takdirde burada o bilginin kaynağını teşkil eden figür
olmadığı için konuyla ilgili paradigmatik önem taşımamaktadır. O yüzden
burada onu temel figür olarak sunma tarzında, sahip olduğu bilginin vahiy ve
akla dayalı ~lduğu şıklarını ele almak daha doğru olacaktır.
Konunun kaynaklar üzerinden ele alınması Rabbinik yaklaşımın ge
lişim .seyrini takip etme imkanı verecektir ki bu, konunun anlaşılmasında
önemli bir noktadır. Yahudi sözlü vahyinin tedvin edildiği Tannaim.döne
minin ilk ürünü olan Mişna, kutsal metinlerde İbrahim'in ilahi hükümlere
uyması hakkında geçen pasajı delil göstererek, onun Tevrat Sina'da verilme
den önce hükümlerin tamamını uygularlığını söylemiş, fakat bu bilginin akıl
veya vahiy ürünü olmasından bahsetmemiştir.102 Aynı dönemin ikinci ürünü
Tosefta konuya aynı şekilde yaklaşmış, ilave olarak bu bilginin vahiy ürünü
olduğu bilgisini verrniştir.103 Babil Talmudu İbrahim'i zaken1()4 olarak tanım
lar105 ki bu da onun bilgisinin vahye dayalı olduğunu gösterir. Amoraim'in son
dönemine tarihlenen Genesis Rabbah'ta bu bilginin vahiy ve akıl ürünü oldu-
- ğunu ifade eden görüşlerin sergilendiği görülür. Burada İbrahim'in dilinden
Tanrı'nın onun böbreklerini öğretmen kıldığı, onlcı.rın d~ geçe vaJ<t~ İ~r~him'~
hikmeti talim ettiği anlatısı106 geçer. Yahudi geleneğinde kalbin yanı sıra böb
reğin de şuurun mekanı olduğu kabulü 107 göz önünde bulund urulduğunda bu
bilgilerin vahiy ürünü olduğu anlaşılır. Ancak aynı kaynak, "lyi kişi kendinden
100 "Uluslar yoldmı sapmak istedikleriilde uyarmaları içi11 O, babanım eviııden iki biiyük kişiyi, Şem ve Ever'i çıkardı:· (G.enesi.s Rabbah 52:11)
101 Kaynaklar için bkz. Segal, "The Religion oflsrael before Sina i': JQR, 44. 102 M.Kiddushin 4:14. 103 T.Qiddushin 5:21. 104 Rabbini k d~üncede kelime hikmet elde etmey], hikmete ul~mayı ifade eder. 105 B.Yoma 28b. Kaynak İsh,ak ve Yakup'un da zake11 olduğunu belirtir. Nitekim burada
İbrahim'in tüm Tevrat hkamına ·değil vahiyle verildiği kutsal metinlerde belirtilen hükümlere uyduğu ileri sürülür ki bu, tartışmada İbrahim'in uyduğu hükümleri n vahiy ürü-nü olduğu ön kabulünün hfıkim olduğuna delil gösterilebilir. ·
106 Genesis Rabbalı 61:1, 95:3. Ayrıca bkz. Midmsh Tmıhuma, Wayy]ggash 11:12; Midmsh Telıillim, psalm 16:7.
107 Mezmurlar 7:10, 16:7, 26:2; Yeremya 11:20, 12:2, 17:10, 20:12; B.Berakhot 61a.
502
doyacaktır"108 pasajını delil getirerek İbrahim'in ilahi hükümleri kendi ken
dine öğrendiğini de ifade eder. 109 Konuyla paradigmatik ilişkisinden dolayı
dikkat edilmelidir ki kaynak İbrahim'in Tanrı'yı bilmesinde110 de kimseden
yardun almadığını, kendi başına bildiğini ifade etmiştir. Bu bağlamda kay
nak, İbrahim'in dünya hakkında tefekkürettiğini ve rehbersiz bir dünyanın
olamayacağı düşündüğünü söylediğini ve bu tefekkür sonucu Tanrı'nın ona
kendisini tanıtıp dünyanın rehberi olduğunu belirttiğini zikreder. 111 Mezkfu
aniatı bununla Tanrı'yı bilmede kişisel çabanın vahiyle sonuçlanacağını işaret
etmektedir. Fakat dikkat edilmelidir ki Yahudi ilahiyatı vahye hazır olmak için
akla ve kişisel çaba ya önem verir ve Tanrı'yla . iletişime _başlamak için aklın
gerekli bir unsur olduğunu112 kabul eder. İbrahim'in Tanrı'yı akılla bulması
da bu bağlamda yorumlana bilir. 113 Dönemin düşünce atmosferinin ya~ı sıra,
bu kaynağa sonraki asırlarda da eklemelerde bulunulduğu olgusu dikkate
alınmalıdır. Bunun dışında, yazılma tarihi Amoraim döneminin sonlarından
ll. yüzyıla kadar tartışmalı olan Leviticıts Rabbah kaynağı da bu tarz b~giler
vermektedir. Bu kaynak kurban olarak A.dem'in öküz, Nuh'un temiz sayılan
hayvanlar sunduğunu zikrederek s.onuncunun uyguladığının Tevrat'ta geçtiği
bilgisini verir. Devamında İbrahim'in koç sunduğu bilgisini verip hakkındaki
pasajı114 zikrederek İbrahim'in Tevrat'ın tamamını uy~adığı bilgisini verir.
Yin~ İshak'ın kendisini kurban olarak sunduğunu, Yakup'un putperestlikkar
şıtı tutumunu zikredip haklarında "Tevrat'ta yazılanı uyguladı" demektedir.
108 Süleyman'ın Özdeyişleri 14:14. 109 Genesis Rabbah 95:3. Ayrıca bkz. Numbers Rabbah 14:2. ll O İbrahim'in Tanrı'yı bilmesinin bir, üç, on ve kırksekiz yaşı_na tesadüf ettiği şeklinde fark
lı görüşler mevcuttur. Bu konuda bkz. B.Nedarim 32a; Genesis Rabbah 64:4, 95:3; Midraslı Tanhırnıa Yelammedenıı, Get Thee Out 3 (Kullanılan kaynak: Midrash TanlıwnnYe/nmınedenu, [tre. Samuel A. Berman), New Jersey: Ktav Publishing House, 1996); Ta-Shma, Israel Moses, "Abraham", EJ, I, 283-284.
lll Genesis Rabbah 39: ı. 112 İbn Meynıun'un sıradan cahil insanların peygamberlik imkanını eşek ve kurbağanın
peygamberlik imkanıyla kıyaslaması bu bağlarnda manidardır. (İbn Meymun, Delilletii'lHiiiriıı, 391; Maimonides, 17ıe Gııide, II:32 (Pines, II, 362). (Kullanılan kaynak: Maimonides, Moses, The gıtide of tlıe perplexed, [tre. Shlomo Pines], The University of Chicago Press, 1963, I-Il.)
113 Aradaki yakmbktan yola çıkarak bunu Yahudiliğin Helenist düşünceden etkilenmesiyle ilişkilendirenler olmuştur. Bu kaynaklar için bkz. Schultz, "Two views on the Patriarchs': Texts nnd Responses, 52.
114· Televin 26:5.
503
Yehuda'nın oğluna levir evliliği önerdiğini zikreden kaynak onun h~ da da
aynı ifadeyi kullanır. Bu kaynak, Yusuf un bilgisinin daha geniş olduğunu ifa
de eder. Hakkında anlatılanlardan onun On Emir! deki hükümlerden ebevey
n_e saygı, adam öldürmeme, zinadan uzak durma, yalancı şahitlik yapmama,
hırsızlık yapmama, komşunun ailesine ve mülkiyetine göz dikmeme hüküm
lerini uyguladığını örneklençlirir. Tevrat'ın verilmediği bu dönemde onların
bu hükümleri kendi akıllarıyla bilip uyguladıklarını ifade ed~r. 115
Tanrı'nın akılla bilinmesi konusu doğal olarak sonraki kaynaklarda
devam etmiştir. 10. yüzyıla tarihlenen Eliyyahu R.abbah kaynağı son anlatıyı
tekrarlayarak Yusufwı ahkamı uyguladığını özellikle vurgulasa da yine On
Emir'de geçen hükümler dışına çıkmaz.1 16 Yine 9. yüzyılın ortalanna tarih
lenen fesikta Rabbati kaynağı İbrahim'in kimsenin yönlendirmesi olrııadan
putperestlikten ayrıldığı ve hikmeti kendi başına öğrendiği bilgisini verir. 117
14. yüzyıla ta~ihlenen Midraş ha-Gadol kaynağının, İbrahim'in Tann'yı bil
mesini yıldız, ay ve güneş gibi tabiat olaylarının müşahedesine dayalı akli çı
karım.lara bağladığı görülmektedir. 11M
Yukarıda anlatılanlardan belli olmaktadır ki Yahudi geleneğinde
Tevrat'ın vahyedilmeden önce de bilindiği görüşü kabul görmüştür. Bunun
gerçekleşme _imkanıyl.a i lgili aniatılar ise tarihsel gelişim geçirdiği görülür.
Erken dönem kaynaklarında bu konuda vahiy merkezli görüşler bulunduğu
halde sonradan bilgi kaynağı olarak kişisel çaba ve akıl da zikredilmiştir. Hatta
bu dönemde kişisel çaba ve akıl unsurunun vahiyden daha öncelendiği söy
lenebilir. Şöyle id, ileride detariıca belirilieceği üzere, bir yandan söz konusu
bilgiyi vahiy ürünü olan bölünmez hikmet olarak mütalaa eden Rabbinik dü
şünce, diğer taraftan da bu dönem eğitim kurunılarında eğitiın görmeyi ilahi
115 Leviticus Rabbilh 2:10. ll6 Eliyyalııt Rabbalı, 7:35. 117 Pesikta Rabbati, piska 33:3 (K~Ilanılan kaynak: Pesikta Rabbati: Discourses for Feasts, Fasts
and special Sabbatlıs, [tre. William G. Braude], New Heven/London, Yale UP, 1968, 1-II.). 118 Midraş lın -Gadol, llereşit 189- 190. (Kullanılan kaynak: Midrnş lıa-Gadol al Hamişa Hımıa
şcy Tom, [cd. S. Seheehter], Cambridge: Cambridge UP, ı 902) Ihrahim'in tabiatı müşahedesi ve Tanrı'yı bilmesiyle ilgili bkz. Ginzberg, Louis, 7he tegends of the ]eıvs, [tre. Henrietta Szold, Paul Radio], Baltimore: ll1e Johns Hopkins UP, 1998, r, 189 ve dvm. Bu aniatı kaynaklarda altı biçimde geçer. Bu kaynaklar için bkz. a.g.k., V, 210, d~. 16.
504
hukuk alanında bilgi sahibi olmanın kapsamını tayin eden bir W1SUI olarak
görmüştür.' ı9
3-İlahi Hukuk Bilgisinin Aktanmı
Sina öncesi dönemi ilahi hukuk olmadan tasavvur edemeyen Rabbi~
düşünce bu dönemde sistemleştirilmiş bir hukuk yapısı sunar. Bu yapı huku
kW1 uygulanmasının yanı sıra sonraki nesillere aktarılması ve öğretilmesini de
barındırır. Kutsal metinlerde hukuk düşüncesine sahip olan figür olarak her
ne kadar İbrahim sunulsa da Rabbinik düşünce hukuk eğitimini Nuh'un oğlu
Şem ve onun terunu Ever'in adlarıyla başlatır. İbrahim hukuk düşüncesinin
sonraki nesillere aktanlmasında bir köprü rolü oynamıştır.
Kaynaklar ilahi hukuku öğretme faaliyetlerinin Sina öncesi dönemde de
mevcut olması hakkında bilgi verir. Bu bağlamda Adem • den itibaren insanlığın
yedinci neslinden olan Haıi.oh'un 120 ilahihukuku tedris ettiği an1atılmaktadır. 121
Onun Nuh'tan önce yaşadığını dikkate aldığımızda, öğrettiklerinin Adem'e
verilmiş hükümler olduğunu düşünmek mümkündür.ıu Tufan'dan sonra
yeni hükümle muhatap olan Nuh da bunları öğretmiş, ondan sonra da bu
eğitim devam etmiştir. Başka bir kaynak Nuh'un Tevrat'ta yer alan bir hü
kümden başka bir hükün1 çıkardığı ve onunla am el ettiğini söylemektedir. 123
Bu yorum, bu dönemde hukuk bilgisinde aklın da yeri olduğunu göstermesi
bakımuidan dikkate değerdir. Rabbinik düşünce Nuh sonrası dönemde hu
kuk bilgisinin gelişimini Şem ve Ever'in adıyla bağlar; onların eğitim merkez-
119 Exodus Rabbah 2:6. 120 Tekvin 5:18-24.1branice tedris, eğitim kökünden gelen Hanoh İslam kültüründe ldris ile
özdeşl~tirijir. İdris'in tedrisle de uğraştığı, birçok ilmin başlatıcısı olmasınin yanı sıra kendisine Sıılıuf verildiği olguları dikkate alınarak mezkıir anlatıyla aralarında bağlantı kurulabilir. idıis hakkında ~kz. Akka)•a, Veysel, Şeyhi Ekber lbıı Arnbit/e ldris Peygamber, İstanbul: Erkam, 2010, 14-25; Kılıç, Mahmut Erol, lslnnı Kaynakları Işığmda Hermes ve Hernıetik Diişii11ce, ymş. YL. tz., M.Ü.S.B.E., 1989, 36-50; Harman, Ömer Faruk, "İdris': D lA, XXI, 478-480.
121 " ... So11mdmı, sözlügeleneğe göre, Hmıo/ı, AdemCJeıı yedi nesil sonra, i/alıi lıukııkıı okııl tarzı bir yerde tedris ediyordıı.n Dallen, Rniııboıv covcııant, 39. Yazar kaynak olarak şu kaynağı gösterir: Targıını Yerıısa/em Tn/ııwd, Genesis 5:4.
122 Rabbin ik düşüneeye göre Tevrat'ın tamarnı Ademe gösterilmişti. Bu konuda bkz. Pirke de Rab Eliczer, 12.
123 Y.Megillah 1:11.
505
lı
:· .::
n ll c· ,, .. lt
lerinden bahseder. 124 Başka bir kaynaktan Sina öncesi dönem yargı sisteminin
de Şem ve Ever'in adıyla bilindiği ortaya çıkmaktadır. 125 Kaynaklar Şem'in,
Nuh'un büyük oğlu olduğunu,126 Everinde Şem'in torununun oğlu olduğunu
_ söylemekteler. 127 Sonradan yeşivah olarak adianacak bu eğitim merkezlerini
ifade etmek için medrese anlamında Bet Midraş, mahkeme anlamında Bet
Din veya sadece ev anlammda Beytve s. gibi adlarla bilinen bu müesseseden128
Talmud' da da Şem ve E ver' e nispetle bahsedilmiştir. 129 Hatta Yahudi tarihinde
önemli rolleri olmalan hasebiyle bu okullar Atalar ve Musa ile Harun'a nispet
edilse de temel olarak bunların Şem ve E ver' e ait olduğu kabul edilir.130 Hukuk
uygulaması ve eğitimi bağlamında Şem ile birlikte birkaç yerde zikredilse de
onun m~bilinde ikinci sıraya yerleştirilen Ever'in bir peygam~er olduğu ifa
de edilmiştir.131 Kutsal metinler Şem'in nesiini anlatırken "Şem bütün Ever ev
/adının babasıydı"132 diyerek Şem'in evlatlan arasından E ver\ zikretmekle ona
vurgu yapmayı hedeflediği görülmektedi·r. Nitekim kayn~klarda İbrani adını
İsrailoğulları'nın Ever'in torunları oldukları için aldıkları geçmektedir. 133 Raşi
de Şem ve Ever'i "o neslin büyük insanları" olarak nitelemiştir.134
ı24
ı25
126
127 ı28
129
130 131
132
133
Genesis Rabbah 63:6, ı O. Bu aniatı Ş em ve E ver e birer merkez nispet eder. Raşi ve Ramban da bu görüşteler. (Rashi, Comıne11tary 011 the Tarafı, Toldos 25:22, 27; Ramban, Commelltary on tlıe Tomh, Vayeishev 37:3.) Gene~s Rabbah 67:8. Şem'in kaçmcı oğul olduf.ıu k~nusu tariışinalıdır. Bu konuda bkz. B.Sanhedriri 69b;'Cassuto, Umberto, A commeııtary oıı the Book of Genesis Il: from Noah to Abralıam, [tre. Israel Abrahams), Jerusalem: The.Magnes Press, 1964, 260-261. Televin ı0:22-25, l1:10-ı7. Beer, Moshe, 'i\cademies in Babylonia and Erez Israel': EJ, I, 347-35ı,·347-348. JŞem'in mahkemesi tarafından böyle bir ilişkiye karşı hüküm verilmişti." (B.Abodah Zarah 36b). "Kutsal('ın) Ruh( u) (roalılıa-kodeş) zatını iiç yerde izhar etti; Ş em' in mahkemesinde, ... " (B.Makkoth 23b); "Yakup Ever'in evinde ondörtyıl geçirdi" (B.Megillah 16b-17a). Song of Son gs Rabbah 6:2.6; Ecdesiastes Rabbah 5: ı ı .5. Genesis Rabbah 37:7; Rashi, Comnıeııtary oıı tlıe Tom/ı, Noach 10:25. İbn Meymun Şem ve Ever'i peygamber olarak sun;ı;.. (İbn Meymun, Deldletü'l-lıairiıı, 412.) Televin 10:21. İsrailoğulları Şem ve Ever'in soyundan gelmiştir. (Leviticus Rabbah, 5:3, Numbers Rabbalı 10:3.) . Numbers Rabbah 10:3. Buna karşın Raşi ve Ran:ıban buradaki Ever kelimesini özel isim olarak değil kelime anlamıyla "nehri n öte tarafından geçenler" şeklinde yorumlaınışlardır. (Rashi, Coınmeııtary on the Tomh, Noach 10:21; Ramban, Commeııtary 011 the Tom/ı, Noah 10:21.)
134 Rashi, Commeııtary on tlıe Tomh, Vayeira 21:8.
506
-.: r .
Kutsal metinlerde Şalem kralı Melkizedek'in İbrahim,.i kutsamasından
bahsedilir. 135 Rabbinik düşüneeye göre İbrahim:i kutsayan Şalem I<ı:ah Mel
kizedek Şem'den başkası değildir.'36 Kutsal metinlerde Melkizedek hakkında
iki yerde bahsedilir. 137 Tufan'dan sonra Nuh'un yerine kurban sunanın Şem
olması hakkındaki anlatı,133 rabbilerin onun ilahi hukuku uyguladığı düşün
cesinde olduklarını gösterir. Sünnetli doğan139 Melk.izedek Yüce Tanrı'nın
kohenidir.14.° Kutsal metinlerde kohen kelimesinin ilk kez onun için geçtiği
ne141 dayanarak onun tarih sahnesinde ilk ko hen olarak sunulduğu söylenebi
lir. Genel kanaate göre Mezmurlar' da geçen 142 Melkizedek de buradakiyle aynı
olduğu halde bazı yarumcular bu kanıdan ayrılarak buradaki kelimeyi mevki
olarak yorumlamışlardır. 143 Yeğeni Lut'u esir eden krallan yendikten sonra
geri dönen İbrahim, Şem'in neslinden olanlarla savaştığı için onun kendisine
lazmasından korkmuş, nitekim insan kariı dökme yasağını deldiği içip1'14 en
dişelenmiş, Tanrı "Tasalanma, çünkü sen dikenleri temiz! edin. Şem 'e gelince, o
beddua etırıeyecek, hatta seni kutsayacaktır" diyerek onu teselli etmiştir. Mel
kizedek İbrahim'i ekmek ve şarapla kutsamış, bunun üzerine de İbrahim her
135 Tel."Vin 14:18-20. Kelime, "adaletli kral" anlamına gelmektedir. Zohar'a göre pasajdaki Şa
lem kralı ifadesi üst dünyaya, Melkizedek ifadesi ise alt dünyaya işaret eder. (Tiıe Zolınr,
Lech Lecha 86b. Kullanılan kaynak: Tlıe Zohnr, 2. bsk. (Harry Sperling, Maurice Simon,
Paul P. Levertoff], London: The Soncino Press, 1984, r-V.) ı 36 B.Nedarim 32b; Çenesis Rabbah 56:10; Leviticus Rabbab 25:6; Nurnbers Rabbah 4:8; Pirke
de Rab Eli ezer, 27; Rashi, Coııımeııtary oııtlıe Toralı, Lech Lecha 14:18.
137 Tekvin 14:18-20; Mezmurlar ı 10:4.
138 Genesis Rabbah 30:6; Leviticus Rabbah 20:1.
I 39 Genesis Rabbah 43:6. Sünnetli doğanların sayısında ihtilaf mevcuttur. Bir kaynak bu sayı
nın 10 oldu~nu söylerken (M idraslı Tanlıwna Yelaınmedeııu, Noah S) başka bir kaynak da
13 olduğunu ifade eder. (Midraslı Tehillinı, psalm 9:7.)
140 "Kolıeııle-EI Elyoııtıı•'i:ı 'ix'i ı;ı:>': (Tekvin 14:18) 141 Strong, "Priest': NSECB, 840-841, 840. 142 Mezmurlar 110:4. ("Yahı•e yemiıı etti, kararıııdaıı döıımez: 'Melkizedek diizeııi uyarınca
soıısııza kadar kohensiıı seıı!' dedi:') 143 Gruenwald, Ithamar, "Melchizedek': EJ, XIV, ll. Hıristiyanlıkta Melkizedek'in İsa'yla öz
deşleştirilmesi hakionda bkz. Shapira, Uana, "Melchizedek': E/, XIV, 11-12. Bu bağlamda
detaylı bilgi için bkz. Flusser, David, fudaisnı aııd the origiııs ofCiıristiaııity, Jerusalem: The Magnes Press, 1988, 186-192.
144 Bu anlatı, Nuh Kanunları müessesesinin bir hükmünü ifade etmesi balamından ilginçtir.
(Midrash Tmıhuma, Lekh-Lekha 19.)
507
. ..
şeyin öşrünü/ondalığmı ona vermiştir.ı4> Melkizedek ona kohenlik ve Tev
rat ahkamını talim etmiştirY6 Nitekim Yahudi mistik kaynaklarından Sefer
Yetzirah'ın, bunun dışında eski Yahudi takvim bilgisi olan Sod ha-lbbur'un
. da İbrahim'e onun tarafından öğretildiği kaynaklarda geçmektedir}47 Şem
Tanrı'nın adının İbrahim'in aracılığıyla bilineceğini gördüğÜnden onu dün
yaya malikiyette Tanrı'nın ortağı adlandırmış, fakat onu kutsarken sıralamayı
doğru yapmayıp Tanrı'nın adını sona yerleştirdiğinden dolayı ceza olarak ko
henlik payesi kendisinden alınıp İbrahim'e verilmiştir}48
Melkizedek'in Tevrat'ı bilmesi onun Şem ile aynılaştırılmasıyla bağlan
tılı olmalıdır. Rabbinik düşüncede ilahi hukuk bilgisi balamından Ş em önemli
yer tutar. Onun Tevrat'ı bilmesi muhtemelen babası Nuh'un onu kutsarken
kullandığı ifadelere dayanır}49 Tufan'dan sonra kurbanı ilahi hukuku bilen
Şem sunmuştur}50 Nuh'un evlatları arasında en hikmetli olarak swmlanısı
Şem'in hatırının Tanrı indinde de aziz olduğu,m ahirette de nasibi olacağı
ifade edilmiştir. ıs> Kutsal('ın) Ruh(u) (Rııah ha-Kodeş) zatını Şem'in mahke
mesi de dahil olmak üzere üç yerde izhar etmesine karşılıkı54 Şelıina sadece
14S Tekvin 14:18-20; Genesis Rabbab 43:8. İbrahim ondalık veren ilk kişidir. (Pirke de Rab Eliezer, 27.) Bir kaynak (Seligsohn, M., "Sh em'; /E, XI, 261-262, 262) ise ondalığı Şem'in İbrahim'e ver_djğini zilq'!!!Se de gösterdiği dayanağı (Genesis Rabbah 43:7) tespit edemedik.
146 Genesis Rabbab 43:6. (Ekmek ve şarap bilg~liğe., yan-i Tevrat'a işaret ettiği için böyle yo
rumlanmışur.) Melkizedek hakkında derli toplu bilgi için bkz. Salkin, Jeffrey K., Riglıteoıts
gentiles in tlıe Hebrew Bi b/e: mıcienl to/e modelsfor sacred relationslıip, Woodstock: Jewish
Light Publishing, 2008, 1- 10. 147 Kaplan, Aryeh, Sefer Yetziralı: Tlıe Book ofCrealioll, Maine: Samuel Weiser Ine., 1997, xiii
xiv. ı 48 N ed ari m 32b; Pirke de Rab Eliezer, 27; Leviticus Rabbah 2S:6. Konuyla ilgili detaylı bilgi ve
kaynak için bkz. Ginzberg, Legends of tlıe fews, I, 233-234, V, 22S-226.
149 Nuh oğullarını kutsarken "'Şem'i1
n Tanrı'sı Yahve" ve "Şem'in çadırları" ifadelerini kullan
mıştır. (Tek-vi.n 9:26-27.) Nuh Şem'i özel bir biçimde kutsamıştır. (Pirke de Rab Elieıer, 23.) .
ıso Genesis Rabbalı 30:6; Leviticus Rabbah·20:l. ısı B.Sanhedrin 69b; Midraslı Taıılıııma Yelammedenu, Noah 12. IS2 Genesis Rabbah S6:10. (İbrahim orayı Yahve Görür/{Yeme) adlandırdı (Tekvin 22:14) .
. Melkizedek ise Şa/em/Banş adlandırdı. Tanrı orayı Şalenı adlandırırsa İbrahim'in, Yerae adlandırırsa Şem'in güceneceğini düşünüp her i.ki adı kapsayacak şekilde YemeŞa/enı/Yeruşalim adlandırdı.)
IS3 Midraş lıa-Gadol, Bereşit 186. 1S4 B.Makkoth 23b; Genesis Rabbah 8S:l2.
508
......
onun çadırlannda tecelli eder.ıss Bu çadırların ilahi hukuku uygulamak için
bir mahkeme gibi kq.llanılmasından başka hem de bir eğitim merkezi olduğu
kaynaklarda zikredilmiştjr. ıs6
Kutsal metinlerde İbrahim hakkında hdlanılan " ... yolumda yürümeyi
oğullarına ve soyuna buyursun diye İbrahim'i seçtim"ı57 pasajını rabbiler onun
eviatiarına T.evrat eğitimi vermesine yorumlarlar. Bu bağlamda, kaynaklar
İbrahim'in İshak'ı Şem'in okulunda Tevrat eğitimi almak için gönderdiği
bilgisini vermekteler. ısa Dikkat edilmelidir ki Rabbinik düşüneeye göre ilahi
alıkamın bilinmesi bu okullar sayesinde İb~ahim'den Musa'ya doğru gelişim seyri geçirmiş, Musa'nın .bu alıkarnı bizzat Tanrı'dan oğrenmesiyle doruk
noktayı bulrnuştur.ı59 Bu bağlamda kaynaklar, k}ltsal metinlerde anlatılan160
kesilmiş parçaların arasından geçen ateşi Tevı:at'a yorumiayarakı6ı Tevrat'ın
İbrahim'e gösterildiğini söylemişlerdir. ı 62 Babasından eğitim alan İshak'ın on
dan daha çok bilgili olduğunu da söylemişler ki bu, onun bu ol~ullarda eğitim
almasına, babasının gençken karşılaştığı problemlerle karşılaşmayıp kendisini
eğitime vermesine ve .babasından daha uzun yaşamasına bağlanmıştır.ı63 Bir
yerde İbrahim'in Tevrat'ı ilahi yardımla öğrendiği, sonra· da eviatiarına öğ
rettiği bilgisi verilir. ı.s.ı Tanrı İbrahim'i deneyerek azminden dönmediğini ve
Tevrat'ın bütün kurallarma uyduğunugörmüştür.ı65 İshak.daevlatlarına Tevrat
eğitimi ·vermeye· devaın etmiş olmalı ki kaynaklarda Yakup'la ağabeyi Esav'ın
13 yaşıarına kadar okula birlikte devam ettikleri, sonradan Yakup'un tek ha-
155 . B.Yoma I Oa; B.Megillah 9b; Genesis Rabbalı 36:8. Bu iki terimin Rabbini k kaynaklarda dönüşümlü olarak kullanıldığı yerler için bkz. Unterı:ıııın. Alan, "Ru'ah h~-IÇodesh~ E], XVII, 506-507, 507.
156 Genesis Rabbah 63:10. 157 Tek-vin 18:19. 158 Genesis Rabbah 56:11. 159 Exodus Rabbalı 2:6. · 160 Tekvin 15:17. 161 Midraslı Tc!ıil/im, psalm 16:7. Rabbilerin del ili, Tanrı'nın söziinü ateşe benzetmesi hakkın-
daki pasajdır. (Yeremya 23:29) 162 Pesi{cra de Rab .Kalımıi:ı, piska 5:2; Genesis Rabbah 49:2. 163 E.xodus Rabbah r:ı, 2:6. 164 Genesis Rabbalı 95:3; Midraslı 1'a11lıuma, Wayyiggash 11:12. Birinci kaynakta İbrahim'in
Tevrat'ı kendi kendine öğrendi ği bilgisi de yer almıştır. I 65 Pirke de Ra,b Eli ezer, 31. Bundan dolayı Tanrı lbrahim hakkında şöyle demiştir: "Uyarıları
ma, emir/erime, kurallarıma ve talimatlarıma bağlı kaldı:' (Tek-vin 26:5
509
şına devam ettiği anlatısı geçmektedir.166 Kaynaklarda İshak'ın eşi Rebeka'nın
da bu okullarda eğitim görmesinden de bahsed.ilir.167 Hatta Rebeka'nın bu
okulun giriş.inden her geçtiğinde karnındaki Yakup'un hareket ederek dışarı
çıkmak istediği anlatısı geçer. 168 Kutsal metinlerde Yakup'un zamanını çadır
larda geçirdiği hakkındaki pasajı169 yorumlayan rabbiler bu çadırlada kastedi
lenin Ş em veEver'in eğitim merkezleri olduğunu belirtmişler; annesiYakup'u
eğitime olan ilgisinden dolayı çok sevmiştir. 170 Yakup 14 sene bu eğitim mer
kezinde kalmıştır.171 Başka bir kaynakta geçtiği üzere, Yakup'un eğitim ala
rak yazılı vahyin yanı sıra sözlü vahyi de öğrendiği, "kutsal metinler, Mişna,
Halakah ve Aggadah türü midraş alanında uzman oldu" şeklinde bilgi veren
anlatıda172 kastedilen de yine bu merkez olmalıdır. Nitekim kaynaklarda Şem
veEver'in ilahi ahkanu Yakup'a, ont;ın da Yusufa naklettiği geçmektedir. ın
Yakup'un Yusuf'a Tevrat eğitimi vermesi, onun yaşadığı Yakup'a haber ve
rildiğinde onun gerçek Yusuf olup olmadığını denemek için Tevrat'tan hangi
pasajda kaldığını belirtmesini istediği, Yusufun da bunu bildiği anlatısından
da belli olmaktadır. 174 Başka bir kaynak Yusufun babasından Tevrat'ı öğren
diği ve yaptığı bir arnelle ondaki bütün hükümleri yerine getirmiş olduğu bil
gisini vermektedir. 175 Yakup'un oğlu Yehuda'yı Yusuf'a göndermesiyle ilgili
·pasajın176 izahı olarak onun Tevrat eğitimi vermek için bir merkez kurması
için yolladığı söylenmiştir.177 Yakup'un Yusufu sevmesiyle ilgili pasajı178 yo
rumlayan rabbiler için metinde geçen "zekunim/O'Jvr" kelimesi Yusufun Şem
ve Ever'in okullarında öğretilenleri bilmesine deW olmuştur. Pasajdaki keli-
166 Genesis Rabbah 63:10. 167 Genesis Rabbah 63:6. 168 Rashi, Conımeııtary 011 tire Toralı, Toldos 25:22. 169 Tekvin 25:27. 170 Genesis Rabbah 63:10. 171 S eder O/am Rabbalı 2; B.Megillah 16b-17a; Exodus Rabbah 2:6; Rashi, Comme11tary oıı the
Toralı, Toldos 28:9. 172 Eliyynlm Rnbba/ı, 6:29. 173 Genesis Rabbah 84:8. Yusuf'u kaybeden Ya1.'l!p'un üzünrusünün muhtemel sebebi olarak,
lbraliim'le b~layan bu hikmetin akamete uğraması endişesi gösterilir. 174 Genesis Rabbah 95:3; Midrnsh Taıılıımuı, Wayyiggash 11:12; Ramban, Comınentary 011 tlıe
Toralı, Toldos 26:5. 175 Adam, Yahudi kaynaklarına göre Tevrat, 68. 176 Tel-.-vin 46:28. 177 Genesis Rabbah 95:3; Midraslı Taıılıuma, Wayyiggash ll:l2. 178 Tekvin 37:3.
510
-
menin kökü olan "z-k-nlı-p-i" harflerinin hikmete delalet ettiğini, bu harflerin
bir kısaltına olarak rabbiler tarafında sık sık "hikmeti elde eden kişi" anlamın
da "ze kana hohma/nr.rJ'il 'i!Jp m" tabirini ifade etmek için kullanıldığını göz
önünde bulundurarak bu sonuca varmışlardır. ı 79
Yukandaki bilgilerden anlaşıldığı üzere, Rabbin ik· düşüneeye göre
mezkur eğitim merkezlerinde müfredat olarak sözlü ve yazılı vahiy tedris edil
miştir. Nitekim kaynaklarda Tevrat'ın kelimelerinin Şem'in çadırlarında dil
lendirildiği geçer. ıso Talmud' da kullanan ifade Şem/Melkizedek'in de kutsal
metne sahip olduğuna ve bu metnin Mezmurlar'da tedvin edildiğine işaret
eder. ısı Başka bir kaynak Şem'le kardeşleri arasında kura çekiminden bahse
derken ona İbranice bir kitap daha fazla düştüğünü ve bu kitabın, içerisin
de sonradan Sina'da verilen Tevrat'ın da yazıldığı bir kitap olduğunu ifade
etmektedir.t82 Bunun dışında, eldeki Talmud'da yer alan Abodah Zarah risa
lesinin beş hap olmasına karşılık İbrahim'e atfedilen aynı risalenin dört yüz
hap olması hakkındaki arılatıı 83 onun sözlü vahye mazhar olduğunu ifade et
mesi ve hatta daha kapsamlı bilgiye sahip olması bakımından ilginçtir. Yine
İbrahim'in büyü gibi gizemli bilgilere sahip olduğunu ve bunları cariyelerin
den olan evlatlarına öğrettiği arılatısıı 84 bu bağlamda dikkate alınmalıdır.
Yukarıda anlatılanlardan belli olduğu üzere, Rabbinik düşünce Sina ön
cesi dönemde de hukuk eğitiminin mevcut olduğunu, ilahi hükümlerin Şem
veEver'in okullarında tedris edildiğini, İbra~'in ve evlatlar~ın bu okUllarda
eğitim gördüğünü, bu eğitimin yazılı vahiy olan Tevrat ve sözlü vahyi kapsaclı
ğını ve bu yolla ilahi hukukun sonraki nesillere aktarıldığını tasarlamıştır.
4-İlahi Hüküınlerin Uygulanması
Rabbinilc düşünce dünyanın hiçbir evresini ilahi hukuktan yoksun
tasavvur etmemiştir. Her ne kadar İsraili hukukun varlJğıyla ilgili yorumlar
baskınsa da Sina öncesi dönemde yürürlükte olan hukukun· Nuh Kanurıları
179 Genesis Rabbab 84:8; B.Kiddushin 32b. ıso B.Megillab 9b; Genesis Rabbab 36:8. 181 B.Baba Bathra 14b-15a. 182 Midraş ha-Gadol, Bereşit 182. 183 B.Abodah Zarab 14b. İbrahim'in bu risalesinin kapsamlı olması etrafının paganlarla çevrili
olmasıyla ilişkilendirilmiştir. 184 B.Sanhedrin 9la.
51 ı
olduğu ön kabulü icabı bu kavramın ilgili dönemin hukuk anlayışı için para
digmatik altyapıyı teşkil ettiği söylenebilir. Bu dönemde ilahi hukukun uygu
lanması yine Şem ve E ver'in adıyla ilişkilendirilir; Rabbinik kaynaklar onların
- mahkemelerinden bahsetmektedir.ıss Ortaya çıkan problemierin hallinde te
mel m er ci olan bu mahkemeleri n toplumsal etkiye sahip olduğu da görülmek
tedir. Kaynaklarda anlatıldığına göre, Esav kardeşi Yakup'a nefret etse de Şem
ve Ever'in mahkemesinde h~ap verme korkusundan onu öld~memiştir.ı86
Nitekim rabbilerin Yehuda ve gelini Tarnar arasındaki ilişkiı87 hakkında
ki yonunlarından da mahkemenin böyle bir ilişkiyi yasaklandığı ortaya
çıkmaktadır.l88 Başka bir yerde onun bunu Şem ve Yakup'a itiraf etmesinden
bahsedilse de ceza konusunda bilgi verilmez.ı89 Rabbilerin bu mahkemeye bir
kutsallık da atfettikleri görülmektedir.ı90
işaret edilmelidir ki rabbiler Şem ve E ver'in sadece mahkemede yargıç
lık yapmadıklarını, bunun ötesinde hem de insanın hayatmda genel olarak ge
rekli olan dini h ükürolerin uygulayıcısı olarak betimlemişlerdir. Kutsal metin
lerde Tufan'dan sonra Nuh'un kurban sunrnasıyla ilgili pasajıı9ı yorumlayan
rabbiler Nuh'u bir kaplanın sakatladığı için bu kurbanı sunanın aslında Şem
olduğunu söylemişlerdir.l92 Ayrıca, Sarah'ı gömme sırasında Şem veEver'in
tabutun önünde yiirüyerek İbrahim'e kalacak yeri tespit ettikleri, sonra onu
gömdükleri nak1edilir:ı93 Kaynaklarda Şem'in ibadetetmesi hakkında da bil
gi bulunur. Bu bağlamda babasını örtmesi mukabilinde tevarüs ettiği, ibadet
sırasında giydiği cüppesinin de sonradan İsrailoğulları'nın giyecekleri tallit
olarak yansıdığı nakiedilmiştir.ı94 Buraya kadar anlatılanlara binaen söylene-
ı 85 B.Abodah Zarah 36b; Nu mb ers Rabbah 13:4. 186 Genesis Rabbah 67:8. Bu dönemde Şem artık yaşamıyordu. Fakat burada onun da adının
geçmesi, mahkemenin onun adıyla bağlantılı olduğunu ortaya koymaktadır. 187 Tekvin 38:6-19. 188 B.Abodah Zarah 36b. 189 Numbers Rabbalı 13:4. 190 B.Megillah 9b; B.Yoma IOa; B.Makkoth 23b: Ge.nesis Rabbah 36:8,85:12. 191 Tekvin 8:20. 192 Genesis Rabbah 30:6; Leviticus Rabbah 20:1. 193 Genesis Rabbah 52:3 194 Genesis Rabbah 36:6. Ayrıca bkz. Exodus Rabbah 18:5. Şeref cüppesi olarak da bilinen bu
cüppe Tanrı tarafından Adem için yapılmıştı ve U k doğanın hakkı arasında bu cüppe de vardı. Şem bu cüppeyi İbrahime vermiş, o İshak'a, İshak da Yakup'a bırakmıştır. Yakup onu Mısır'a getirip Yusuf'a vermiş, fakat üzerinde yazılı tı.lsımları öğrenmek için Mısır büyü-
512
bilir ki Rabbinik düşünce Sina öncesi dönemde oturmuş bir hukuk ve ahlak
sisteminin mevcut olduğu kanaatini sergilemiştir.
Buraya kadar anlablanlardan belli olmaktadır ki, Yahudi geleneğine
göre Sina öncesi dönemde de dünya, ilahi hukukla yönetilmiştir. Bu ilahi hu
-kuk dönemin merkezi figürlerine Tanrı tarafından verilmiş, onlar da akıl yü
rütüp bunu geliştirmiş ve sonraki nesillere aktarmışlardır. Bu ilahi hukukun,
paradigmatik olarak Sina sonrası dönem hukukunun karşısına yerleştirildiği
için, Nuh Kanunları olduğu kabul edilir. Ancak bunun yanı sıra bu dönemdeki
merkezi figürlerin Sina sonrası dönemin bağlayıcı hukuk metni olan Tevrat'ı
da bildikleri konusunda görüşler mevcuttur. Çokça dillendirilen bu görüşün,
Rabbinik düşünceyi sistemleştirme yaklaşımının bir ürünü olarak doğduğu
söylenebilir.
1
cillerinden Yetro onu saklamış, bir daha ondan haber alınmamıştır. (Numbers Rabbah 4:8; Pirke de Rab Eliezer, 40.)
513