BİLDİRİLER KİTABIisamveri.org/pdfdrg/D250529/2016_1/2016_SARIKOSEST.pdf · 2019. 10. 7. ·...

15
ULUSLARARASI BÜTÜN YÖNLERİYLE ÇORUM SEMPOZYUMU 28 - 30 NİSAN 2016 BİLDİRİLER KİTABI Editör Yrd. Doç. Dr. Zekeriya IŞIK Editör Yardımcıları Öğr. Gör. Ömer Faruk KARAKAŞ Öğr. Gör. Eyyüp Ensari ŞAHİN Öğr. Gör. Tuğba GÜLEN Düzenleyenler Hitit Üniversitesi Çorum İnsani Değerler Platformu 1. Cilt Çorum, 2016

Transcript of BİLDİRİLER KİTABIisamveri.org/pdfdrg/D250529/2016_1/2016_SARIKOSEST.pdf · 2019. 10. 7. ·...

  • ULUSLARARASIBÜTÜN YÖNLERİYLE ÇORUM SEMPOZYUMU

    28 - 30 NİSAN 2016

    BİLDİRİLER KİTABI

    Editör

    Yrd. Doç. Dr. Zekeriya IŞIK

    Editör Yardımcıları

    Öğr. Gör. Ömer Faruk KARAKAŞ Öğr. Gör. Eyyüp Ensari ŞAHİN

    Öğr. Gör. Tuğba GÜLEN

    Düzenleyenler

    Hitit ÜniversitesiÇorum İnsani Değerler Platformu

    1. Cilt

    Çorum, 2016

  • Uluslararası Bütün Yönleriyle Çorum Sempozyumu / 28 - 30 NİSAN 2016

    821

    XIX. YÜZYIL ÇORUM MEDRESELERĠ VE ÇORUMLU MÜDERRĠSLER

    Selma TURHAN SARIKÖSE1 1Yrd. Doç. Dr., Karabük Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü, [email protected]

    ÖZET

    Osmanlı eğitim sisteminde medreseler önemli bir yere sahipti. Devletin sınırlarının genişlemesiyle birlikte Osmanlı coğrafyasında yeni medreseler inşa edilmiştir. Genelde devlet adamları ve hayırsever vatandaşlar tarafından inşa ettirilen medreseler için vakıflar tesis edilerek hizmetlerini uzun asırlar devam ettirmesi sağlanmıştır. Çorum’da Osmanlı döneminde birçok medresenin inşa ettirildiği bilinmektedir. Ayrıca İskilip ve Osmancık gibi büyük kazalarda da medreselerin inşa edildiği görülmektedir. Çorum ve kazalarındaki medreselere bakıldığında Çorum’un Osmanlı döneminde önemli bir kültür merkezi olduğu anlaşılmaktadır. Çorum medreselerinde yetişen müderris ve ilim adamları Osmanlı ilim ve kültür hayatına önemli katkılar sağlamıştır. XIX. yüzyılda Çorum ve kazalarında daha önceki dönemde inşa ettirilen medreseler yanında yeni medreseler de inşa ettirilmiştir. Çorum medreselerinde yetişen birçok müderris bulunmaktaydı. Bu tebliğde Çorum medreseleri ile Çorum medreselerinde yetişen müderrislerin sosyal ve kültürel hayattaki etkileri değerlendirilecektir. Anahtar Kelimeler: Çorum, Eğitim, Medrese, Müderris, XIX. Yüzyıl.

    MADRASAHS AND MUDERRISES OF ÇORUM IN XIX’TH CENTURY

    ABSTRACT

    Madrasahs had an important place in Ottoman education system. New madrasahs were established with the expansion of the border of government in Ottoman geography. Services had been provided resume the long centuries by establishing foundations for madrasah by the persons of government and charitables. It’s known that a lot of madrasah were built in Çorum in Ottoman period. It is understood that Çorum was an important culture centere in Ottoman period. Müderrises who grown up in Çorum’s and it’s district’s madrasah have provided a lot of additive to Ottoman science and cultural life. New madrasahs in Çorum and it’s districts were built besides had built before in XIX’th century. There were a lot of müderrises who were grown in Çorum’s madrasah. Çorum’s madrasah and müderrises who grown in Çorum’s madrasah effects on social and cultural life will be evaluated in this notification. Keywords: Çorum, Education, Madrasah, Müderris, XIX’th Century.

    GĠRĠġ

    Medrese ders okutulan yer anlamına gelmektedir. İslam dünyasında eğitim ve öğretim faaliyetlerine tahsis edilen mekȃnlardır (Zengin, 2004: 11). İslam coğrafyasında yayılan en önemli eğitim kurumu olan medreseler, Abbasiler döneminde büyük bir gelişme göstermiştir. Türklerde medreselerin kendine has teşkilatlanması ise Büyük Selçuklular döneminde Nizamiye Medreseleri ile başlamıştır. Türkiye Selçukluları döneminde başkent Konya başta olmak üzere Kayseri, Sivas ve Erzurum gibi birçok önemli şehirde medreseler inşa

  • Uluslararası Bütün Yönleriyle Çorum Sempozyumu / 28 - 30 NİSAN 2016

    822

    ettirilmiştir (Akgündüz, 1997: 243-244; Özyılmaz, 2002: 3-4). Osmanlı döneminde ilk medrese 1331’de Orhan Bey tarafından İznik’te açılmıştır (Uzunçarşılı, 1988: 1-2; Özyılmaz, 2002: 8). Bu medresenin ilk müderrisi de Davud-ı Kayserȋ’dir. Daha sonra fethedilen yerlerde devlet adamları ve hayır sahipleri tarafından şehir ve kasabalarda yeni medreseler inşa ettirilmiştir. Osmanlı medreselerinde ilk teşkilatlanma faaliyetleri Yıldırım Bayezid (1389-1402) döneminde olmuştur. Fatih döneminden itibaren medrese tesis faaliyeti hız kazanmıştır. Bursa ve Edirne’den sonra İstanbul’da Fatih Sultan Mehmed (1451-1481) tarafından açılan Sahn-ı Seman Medresesi ve Kanuni Sultan Süleyman’ın (1520-1566) Süleymaniye Medresesi, Osmanlı eğitim tarihinde en yüksek mertebelere ulaşmış eğitim kurumlarıdır. Darü’t-tıp ve Darü’l- hadis gibi medreselerde başta tıp ve dini bilimlerde üst düzey uzmanlık eğitimleri verilmiştir (Akgündüz, 1997: 255-260; Özyılmaz, 2002: 9-12; Zengin, 2004: 11-13).

    Osmanlı medreseleri vakıf sistemi çerçevesinde gelişmiştir. Medrese vakfiyelerinde medreselerin kuruluş ve işleyişi ile önemli bilgiler verilmektedir (Akgündüz, 1997: 349). Kanuni Sultan Süleyman döneminden sonra medreselerde de diğer kurumlarda olduğu gibi bozulmalar ortaya çıkmaya başlamıştır. Ehil olmayanların müderrislik makamına gelmesi, rüşvet ve iltimasın artması, akli ilimlerin medreselerden kalkması gibi birçok sebep medreselerin eğitim seviyesinin düşmesine neden olmuştur. Bu durum da ileriki yıllarda ilmi gerilmeyi beraberinde getirmiştir (Çelebi, 1999: 172; Zengin, 2004: 20-24).

    Kanuni Sultan Süleyman dönemine ait 1530 tarihli Muhasebe Defteri’nde Rum (Sivas) eyaleti sınırları içindeki Çorum kazası merkezinde bir, Osmancık kazasında bir olmak üzere liva genelinde iki medrese olduğu görülmektedir (BOA, 1997: 28, 30) Daha sonraki asırlarda Çorum’da medrese sayısı artmıştır. Çorum’da 1650 senesinde sekiz medrese mevcut iken, XIX. yüzyılda medrese sayısı 12 olmuştur. 1900’de Cami-i Kebir, Süleyman Fevzi Paşa, Ölçekoğlu, Muzaffer Bey, Kurtoğlu, Hacı Osman Efendi, Abdülbaki Paşa, Hulusi Paşa, Gülabibey ve Kırklar medreseleri yanında kurucuları ve talebe sayıları bilinmeyen sekiz medrese daha olduğu bilinmektedir. Bu medreseler; IV. Murad, Kemaleddin, Hüsamiye, İrfaniye, Alaybeyi, Şerife Hatun, Abdullah, Cemalleddin ve Abdülfettah medreseleridir (Kara, 2008: 90). Aynı zamanda Çorum’daki medreseler Çorum mahallelerine isim olmuştur. XIX. yüzyılda Çorum merkezde bir Medrese mahallesi vardır (ÇŞS, 2: 13). 1893-1903’te Çorum’da 11 (AVS, 1311: 286, AVS, 1318: 259; AVS, 1320: 250), 1907-1908’te 10 medrese vardır (AVS, 1325: 294). XX. yüzyıl başında itibaren medrese sayısı Çorum’da düşmeye başlamış Cumhuriyet ile birlikte tamamen medreseler ortadan kalkmıştır.

    ÇORUM MERKEZ VE BAĞLI KÖYLERDEKĠ MEDRESELER

    Abdülbȃkȋ PaĢa Medresesi (Defterdar Medresesi) Çorum’da Şeyh Eyyub mahallesinde Şeyh Eyyub Camii yanındaydı. 1879’da

    Bozdağlıoğlu Zaim Ahmed Paşa b. Süleyman Ağa, Çorum çarşısında Demirciler sokağındaki Dedeoğlu Hanı’ndaki hissesini medrese talebelerinin kandil masraflarına vakfetmiştir (Ilıca, 2001: 148; Korkmaz, 2003: 147). Defterdar Abdülbȃkȋ Paşa tarafından inşa ettirilen bu medresede 1898-1905 yıllarında Müderris Ahmed Efendi, 25 talebeye eğitim vermekteydi (Kara, 2008: 88, 90). Bu medrese, Çorum’da XIX. yüzyılda adı geçen medreselerden biriydi (Düzenci, 2008: 256).

  • Uluslararası Bütün Yönleriyle Çorum Sempozyumu / 28 - 30 NİSAN 2016

    823

    ettirilmiştir (Akgündüz, 1997: 243-244; Özyılmaz, 2002: 3-4). Osmanlı döneminde ilk medrese 1331’de Orhan Bey tarafından İznik’te açılmıştır (Uzunçarşılı, 1988: 1-2; Özyılmaz, 2002: 8). Bu medresenin ilk müderrisi de Davud-ı Kayserȋ’dir. Daha sonra fethedilen yerlerde devlet adamları ve hayır sahipleri tarafından şehir ve kasabalarda yeni medreseler inşa ettirilmiştir. Osmanlı medreselerinde ilk teşkilatlanma faaliyetleri Yıldırım Bayezid (1389-1402) döneminde olmuştur. Fatih döneminden itibaren medrese tesis faaliyeti hız kazanmıştır. Bursa ve Edirne’den sonra İstanbul’da Fatih Sultan Mehmed (1451-1481) tarafından açılan Sahn-ı Seman Medresesi ve Kanuni Sultan Süleyman’ın (1520-1566) Süleymaniye Medresesi, Osmanlı eğitim tarihinde en yüksek mertebelere ulaşmış eğitim kurumlarıdır. Darü’t-tıp ve Darü’l- hadis gibi medreselerde başta tıp ve dini bilimlerde üst düzey uzmanlık eğitimleri verilmiştir (Akgündüz, 1997: 255-260; Özyılmaz, 2002: 9-12; Zengin, 2004: 11-13).

    Osmanlı medreseleri vakıf sistemi çerçevesinde gelişmiştir. Medrese vakfiyelerinde medreselerin kuruluş ve işleyişi ile önemli bilgiler verilmektedir (Akgündüz, 1997: 349). Kanuni Sultan Süleyman döneminden sonra medreselerde de diğer kurumlarda olduğu gibi bozulmalar ortaya çıkmaya başlamıştır. Ehil olmayanların müderrislik makamına gelmesi, rüşvet ve iltimasın artması, akli ilimlerin medreselerden kalkması gibi birçok sebep medreselerin eğitim seviyesinin düşmesine neden olmuştur. Bu durum da ileriki yıllarda ilmi gerilmeyi beraberinde getirmiştir (Çelebi, 1999: 172; Zengin, 2004: 20-24).

    Kanuni Sultan Süleyman dönemine ait 1530 tarihli Muhasebe Defteri’nde Rum (Sivas) eyaleti sınırları içindeki Çorum kazası merkezinde bir, Osmancık kazasında bir olmak üzere liva genelinde iki medrese olduğu görülmektedir (BOA, 1997: 28, 30) Daha sonraki asırlarda Çorum’da medrese sayısı artmıştır. Çorum’da 1650 senesinde sekiz medrese mevcut iken, XIX. yüzyılda medrese sayısı 12 olmuştur. 1900’de Cami-i Kebir, Süleyman Fevzi Paşa, Ölçekoğlu, Muzaffer Bey, Kurtoğlu, Hacı Osman Efendi, Abdülbaki Paşa, Hulusi Paşa, Gülabibey ve Kırklar medreseleri yanında kurucuları ve talebe sayıları bilinmeyen sekiz medrese daha olduğu bilinmektedir. Bu medreseler; IV. Murad, Kemaleddin, Hüsamiye, İrfaniye, Alaybeyi, Şerife Hatun, Abdullah, Cemalleddin ve Abdülfettah medreseleridir (Kara, 2008: 90). Aynı zamanda Çorum’daki medreseler Çorum mahallelerine isim olmuştur. XIX. yüzyılda Çorum merkezde bir Medrese mahallesi vardır (ÇŞS, 2: 13). 1893-1903’te Çorum’da 11 (AVS, 1311: 286, AVS, 1318: 259; AVS, 1320: 250), 1907-1908’te 10 medrese vardır (AVS, 1325: 294). XX. yüzyıl başında itibaren medrese sayısı Çorum’da düşmeye başlamış Cumhuriyet ile birlikte tamamen medreseler ortadan kalkmıştır.

    ÇORUM MERKEZ VE BAĞLI KÖYLERDEKĠ MEDRESELER

    Abdülbȃkȋ PaĢa Medresesi (Defterdar Medresesi) Çorum’da Şeyh Eyyub mahallesinde Şeyh Eyyub Camii yanındaydı. 1879’da

    Bozdağlıoğlu Zaim Ahmed Paşa b. Süleyman Ağa, Çorum çarşısında Demirciler sokağındaki Dedeoğlu Hanı’ndaki hissesini medrese talebelerinin kandil masraflarına vakfetmiştir (Ilıca, 2001: 148; Korkmaz, 2003: 147). Defterdar Abdülbȃkȋ Paşa tarafından inşa ettirilen bu medresede 1898-1905 yıllarında Müderris Ahmed Efendi, 25 talebeye eğitim vermekteydi (Kara, 2008: 88, 90). Bu medrese, Çorum’da XIX. yüzyılda adı geçen medreselerden biriydi (Düzenci, 2008: 256).

    Ahmed Hulȗsȋ PaĢa Medresesi Şeyh Eyyub mahallesinde olup XIX. yüzyıl başında sabık kaymakam Ahmed Hulusi

    Paşa b. Ebubekir tarafından inşa edilmiştir (Kara, 2008: 88). 1838 tarihli vakfiyede 34.000 kuruş paranın gelirinden medresenin müderris, talebe, bevvab, su yolları ile medresenin tamirine harcanması istenmiştir (Ilıca, 2001: 145). 1845’te medresede Abdullah, Salih, Ömer ve Ahmed Efendiler müderrislik yapmaktaydı. 1895’te medrese vakfından 5.739 kuruş harcanmak suretiyle medrese tamir edilmiştir (Korkmaz, 2003: 147). 15 Şevval 1312/12 Nisan 1895’de medresenin müderrisi iken vefat eden Abdullah oğlu Mehmed Akif yerine oğlu Mehmed Şerif Efendi müderris tayin edilmiştir (ÇŞS, 12: 44). 13 Zilhicce 1313/27 Mayıs 1896’da medresenin müderrisi olan Şeyh Eyyub mahallesinden Debendizȃde Mehmed Akif Efendi’nin varisleri medreseden babalarının alacaklarını talep için açtıkları davada aynı zamanda mirasçı da olan Şerif Efendi’ye vekȃlet vermişlerdir (ÇŞS, 12: 152). 19 Zilhicce 1313/ 2 Haziran 1896’da Şeyh Eyyub mahallesi ahalisinden müderris Ömer Rahmi Efendi’nin oğlu Mustafa Rıfat Efendi küçük yaşta olduğundan müderrislik yapmayacağından büluğ çağına erinceye ve müderrisliği yapıp yapmayacağı anlaşılana kadar Şeyh Eyyub mahallesinden Hüsnü Efendi müderris olarak tayin edilmiştir (ÇŞS, 12: 234). XX. yüzyılda Ahmediye medresesi olarak da adlandırılan medrese hizmetleri için 2.000 kuruş kıymetli bir ev, Şeyh Eyyub mahallesinden Orman ve Ziraat zabıtalarından olup İstanbul’da Mehmed Efendi mahallesinde ikamet eden Ahmed Ramiz Bey b. İzzet Efendi tarafından vakfedilmiştir (Ilıca, 2001: 151-152). 1900’de medresenin 25 talebesi olup Şerif ve Hasan Efendi adlı iki müderrisi vardı (Kara, 2008: 90).

    Alaybey Medresesi Hacı Nasrullah mahallesindedir. Alaybeyi zȃde Hacı Osman Efendi tarafından

    yaptırılmıştır. Hacı Osman Efendi Medresesi olarak da bilinmektedir (Kara, 2008: 88, Korkmaz, 2003: 147). Hacı Nasrullah mahallesinden Istabl-ı Amire payeli Alaybeyi zȃde Hacı Osman Ağa b. Mehmed Ağa, 1889 tarihli vakfiyesinde bir kahvehane, bir semerci dükkȃnı ve Eskiekin bağlarındaki bağı medresenin müderrisi ve mescit imamına vakfetmiştir (Ilıca, 2001: 148-149). 3 Safer 1307/30 Eylül 1889 tarihli belgede Hacı Osman Ağa’nın, Uzun Çarşı’daki iki berber dükkȃnı ile Keçeciler sokağındaki bir semerci dükkȃnını Eskiin mevkiindeki bağını Alaybey Medresesi ve camisinin tamiri ile müderris ve imamına vakfettiği görülmektedir (ÇŞS, 11: 148). 23 Cemaziyelahir 1312/23 Aralık 1894 tarihli belgeden Ardanuç muhacirlerinden talebe Mehmed oğlu Molla İsmail’in medresede ölmesinden (ÇŞS, 11: 309, ÇŞS, 12: 17) medresenin kapılarını muhacirlere açtığı hem de farklı yerlerden medreseye talebe geldiği anlaşılmaktadır. 1900’de medresenin 30 talebesi olup, müderrisi Mustafa Efendi’dir (Kara, 2008: 90).

    Beyler Çelebi Medresesi Bu medresenin 1576-1577’de Mürselcik köyünden nısf hisse geliri vardı (Tapu

    Kadastro Genel Müdürlüğü, 2014: 78).

  • Uluslararası Bütün Yönleriyle Çorum Sempozyumu / 28 - 30 NİSAN 2016

    824

    Cami-i Kebir (Ulu Cami) Medresesi Evliya Çelebi tarafından Murad Han medresesi olarak adlandırılan bu medrese

    diğerlerine göre daha mamur ve meşhurdu Alaedin Selçuki tarafından kurulduğu bilinen medrese (Kara, 2008: 89), Sultan Murad Han’ın yaptırdığı caminin avlusundaydı (ÇŞS, 10: 337). Ramazan 1292/01-30 Ekim 1875 tarihli belgeden medresenin faal olduğu anlaşılmaktadır (ÇŞS, 6: 171-172). 9 Rebiülahir 1303/16 Ocak 1886’da medresenin müderrisi olan Receb oğlu Mustafa Efendi’nin vefatı ile çocukları Ahmed, Yusuf ve Mahmud küçük olduklarından yerine vekȃleten Hȃfız Mehmed Arif Efendi atanmıştır (ÇŞS, 10: 337). XIX. yüzyılda Çorumlu devlet adamlarından bazıları da bu medreseden mezun olmuştur (Düzenci, 2008: 256). Medresenin 1900’de 25 talebesi olup, müderrisi Osman Efendi’dir (Kara, 2008: 90). 1902-1903’te medresenin 25 odası vardı (AVS, 1320: 250). 29 Şaban 1326/27 Eylül 1908’de medresenin müderrisi Abdullah oğlu Mustafa vefat edince yerine yapılan imtihanda başarılı olan Yusuf Efendi müderris tayin edilmiştir (ÇŞS, 16: 509).

    Cemaleddin Medresesi Cemaliye medresesi olarak da bilinen bu medresenin 1576-1577’de Kılıçviran

    köyünden, Karahisarlı Demirli’de Delüler, İnalözü, Ağcakaya köyü, Sarvan mezrası gibi yerlerden vakıf gelirleri vardır (Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü, 2014: 154, 560, 565, 567, 589, 590). Çorum’un İnalözü (Suludere) köyündedir. 1689 tarihli bir belgeye göre Ağcaköy, Deliler, Suludere köylerinde medrese vakfının arazileri vardı. Aynı tarihte medresenin müderrisi es- Seyyid Ahmed Efendi’dir (Kara, 2008: 89, Korkmaz, 2003: 148). 1845’te medresenin müderrisi Demircioğlu Mehmed Efendi, Kınık, Deliler ve İnalözü köylerindeki vakıf arazilerden gelen vakıf gelirlerinden maaş almaktaydı (Korkmaz, 2003: 148). 29 Muharrem 1307/26 Ağustos 1889'de medrese vakfının dörtte bir hisse ile mütevellisi olan Seyyid Abdürrahim Efendi çocuksuz olarak ölünce yerine Seyyid Üveys Efendi mütevelli olarak atanmıştır (ÇŞS, 11: 147).

    Çay Köyü Medresesi Çorum’un Hüseyinabad nahiyesinde Çay köyündedir. Beş odalı ve bir dershanesi vardı.

    Köyden Süleyman oğlu Şamil Ağa, 25 Safer 1323/2 Mayıs 1905 tarihli vakfiyesinde 1.000 kuruş vakfederek vakfın gelirinden medrese masraflarına harcanmasını istemiştir (Ilıca, 2001: 149).

    Çorum- Çorumlu Medresesi Çorum ve Çorumlu adıyla bir medrese kaynaklarda geçmektedir. Bu medreselerin aynı

    medrese olup olmadığı şüphelidir. Çorum medresesi adıyla belirtilen medresenin talebeleri için 1576-1577’de Ağca Mescid divanı Bayad mezrasında üç çiftlik yerden vakıf geliri kayıtları mevcuttur (Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü, 2014: 192). XIX. yüzyılda da Çorum’da Çorum adlı medrese olduğu yönünde bilgiler bulunmaktadır (Düzenci, 2008: 256). Erdoğru ise Çorumlu Medresesi’nden bahsetmekte olup (Erdoğru, 2014: 18), bu medrese ile

  • Uluslararası Bütün Yönleriyle Çorum Sempozyumu / 28 - 30 NİSAN 2016

    825

    Cami-i Kebir (Ulu Cami) Medresesi Evliya Çelebi tarafından Murad Han medresesi olarak adlandırılan bu medrese

    diğerlerine göre daha mamur ve meşhurdu Alaedin Selçuki tarafından kurulduğu bilinen medrese (Kara, 2008: 89), Sultan Murad Han’ın yaptırdığı caminin avlusundaydı (ÇŞS, 10: 337). Ramazan 1292/01-30 Ekim 1875 tarihli belgeden medresenin faal olduğu anlaşılmaktadır (ÇŞS, 6: 171-172). 9 Rebiülahir 1303/16 Ocak 1886’da medresenin müderrisi olan Receb oğlu Mustafa Efendi’nin vefatı ile çocukları Ahmed, Yusuf ve Mahmud küçük olduklarından yerine vekȃleten Hȃfız Mehmed Arif Efendi atanmıştır (ÇŞS, 10: 337). XIX. yüzyılda Çorumlu devlet adamlarından bazıları da bu medreseden mezun olmuştur (Düzenci, 2008: 256). Medresenin 1900’de 25 talebesi olup, müderrisi Osman Efendi’dir (Kara, 2008: 90). 1902-1903’te medresenin 25 odası vardı (AVS, 1320: 250). 29 Şaban 1326/27 Eylül 1908’de medresenin müderrisi Abdullah oğlu Mustafa vefat edince yerine yapılan imtihanda başarılı olan Yusuf Efendi müderris tayin edilmiştir (ÇŞS, 16: 509).

    Cemaleddin Medresesi Cemaliye medresesi olarak da bilinen bu medresenin 1576-1577’de Kılıçviran

    köyünden, Karahisarlı Demirli’de Delüler, İnalözü, Ağcakaya köyü, Sarvan mezrası gibi yerlerden vakıf gelirleri vardır (Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü, 2014: 154, 560, 565, 567, 589, 590). Çorum’un İnalözü (Suludere) köyündedir. 1689 tarihli bir belgeye göre Ağcaköy, Deliler, Suludere köylerinde medrese vakfının arazileri vardı. Aynı tarihte medresenin müderrisi es- Seyyid Ahmed Efendi’dir (Kara, 2008: 89, Korkmaz, 2003: 148). 1845’te medresenin müderrisi Demircioğlu Mehmed Efendi, Kınık, Deliler ve İnalözü köylerindeki vakıf arazilerden gelen vakıf gelirlerinden maaş almaktaydı (Korkmaz, 2003: 148). 29 Muharrem 1307/26 Ağustos 1889'de medrese vakfının dörtte bir hisse ile mütevellisi olan Seyyid Abdürrahim Efendi çocuksuz olarak ölünce yerine Seyyid Üveys Efendi mütevelli olarak atanmıştır (ÇŞS, 11: 147).

    Çay Köyü Medresesi Çorum’un Hüseyinabad nahiyesinde Çay köyündedir. Beş odalı ve bir dershanesi vardı.

    Köyden Süleyman oğlu Şamil Ağa, 25 Safer 1323/2 Mayıs 1905 tarihli vakfiyesinde 1.000 kuruş vakfederek vakfın gelirinden medrese masraflarına harcanmasını istemiştir (Ilıca, 2001: 149).

    Çorum- Çorumlu Medresesi Çorum ve Çorumlu adıyla bir medrese kaynaklarda geçmektedir. Bu medreselerin aynı

    medrese olup olmadığı şüphelidir. Çorum medresesi adıyla belirtilen medresenin talebeleri için 1576-1577’de Ağca Mescid divanı Bayad mezrasında üç çiftlik yerden vakıf geliri kayıtları mevcuttur (Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü, 2014: 192). XIX. yüzyılda da Çorum’da Çorum adlı medrese olduğu yönünde bilgiler bulunmaktadır (Düzenci, 2008: 256). Erdoğru ise Çorumlu Medresesi’nden bahsetmekte olup (Erdoğru, 2014: 18), bu medrese ile

    ilgili vakıf kayıtları arasında 1576-1577’de Emlak divanına bağlı Yağdiğin köyünden gelirleri olduğu yönünde tapu kayıtlarında bilgiler yer almaktadır (Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü, 2014: 80).

    Çöplü Köyü (Haliliye) Medresesi Çorum’un Hüseyinabad (Alaca) nahiyesine bağlı Çöplü köyündedir. 1897’de Halil

    Hayrullah Bey b. Mehmed Reşid Paşa tarafından köyde cami bitişiğinde Haliliye adıyla altı oda ve bir dershaneli olarak inşa ettirilmiştir (Kara, 2008: 89). Medrese vakfı olan 2.000 kuruştan medrese müderrislerinin maaşları ile medresenin tamir masrafları karşılanmaktaydı (Korkmaz, 2003: 148; Ilıca, 2001: 149).

    Emir Ahmed Medresesi Emir Ahmed Medresesi ile ulaşılan bilgiler atama kayıtlarıdır. 5 Cemaziyelahir 1286/13

    Eylül 1869’da medresenin müderrislerden Seyyid Mustafa vefat edince hissesi Seyyid Salih’e verilmiştir (ÇŞS, 4: 117). 2 Safer 1296/29 Ocak 1879 medresenin müderrisi İsmail oğlu Seyyid Mehmed Sadık görevini kendi isteği ile bırakınca yerine Ali oğlu Osman Efendi tayin edilmiştir (ÇŞS, 8: 68). Atama kayıtlarından medresenin XIX. yüzyıl sonlarında faal olduğu anlaşılmaktadır.

    Gülabibey (Han) Medresesi Bu medrese Gülabibey mahallesinde Gülabibey-Han Camii avlusundaydı (ÇŞS, 12:

    263). Medrese yedi odalıydı (Ilıca, 2001: 136). 1576-1577’de medresenin Kozluviran, İnceğiz, Kuyucak, Çeltek, Ahiözü, Çıkrıkçı köylerinden geliri olduğu bilinmektedir (Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü, 2014: 643). 1799 tarihli belgeye göre Hüseyinabad nahiyesinde Akçakışla, Alifakih köyleri, Kınık mezrası, Karahisar Demirli nahiyesinde Kozviran ve İncegöz köyleri, Soku ve Çıkrıkçılar köyü, Kızılkır, Acıözü, Çeltik mezraları, Mecitözü’ne bağlı Çat köyünde Kebirviran mezrasından medrese vakfının gelirleri vardı (Ilıca, 2001: 136). Ruȗs- Hümayȗn kesedȃrı Hocagȃn-ı Divȃn-ı Ȃli’den el- Hȃc Ömer Nehci Efendi tarafından inşa ettirilmiştir. Ömer Nehci Bey, 1804’te İzmir’de bulunan dört bahçe, altı dükkȃn ve bir mağazasını bu medreseye vakfetmiştir (Kara, 2008: 87-88). 1843’te Gülabibey mahallesinden Müderris Mehmed Efendi ibn Osman, 200 kuruşu Ömer Nehci Medresesi’ndeki kütüphaneye konulan kitapların hȃfız-ı kütübü için vakfetmiştir (Ilıca, 2001: 147). 29 Safer 1289/9 Mayıs 1872’de Gülabibey medresesi müderrisi Osman oğlu Mehmed vefat edince yapılan imtihanla yerine Cami-i Kebir mahallesinden Mustafa oğlu Hasan Efendi müderris tayin edilmiştir (ÇŞS, 4: 332). 1876 Kasım ayında medrese tamire muhtaç hale gelince medrese vakfından 1.096 kuruş harcanarak tamir edilmiştir (Korkmaz, 2003: 146-147). 29 Rebiülahir 1300/14 Mart 1883 tarihli medrese ve Cami vakfının bir vakfiye sureti Çorum Şer’iyye Sicili’nde kayıtlıdır (ÇŞS, 9: 189). 27 Cemaziyelahir 1314/4 Aralık 1896’da medresenin müderrisi Mustafa oğlu Hasan Efendi vefat edince çocukları müderrisliğe ehil olmadıklarından müderrislik görevi Hamidiye mahallesinden Kara Halil oğlu İbrahim Efendi’ye tevcih edilmiştir (ÇŞS, 12: 263). Bu medreseye kurucusunun adından dolayı Ömer Nehci Efendi Medresesi de denilmekteydi. 29 Zilhicce 1316/11 Mayıs 1899’da medrese müderrisi İbrahim Efendi’ye Hamidiye mahallesindeki mescitte Cuma ve bayram namazları kıldırması için izin

  • Uluslararası Bütün Yönleriyle Çorum Sempozyumu / 28 - 30 NİSAN 2016

    826

    verilmesi talep edilmiştir (ÇŞS, 14: 86) Medresenin 1900’de 15 talebesi olup, müderrisi İbrahim Efendi’dir (Kara, 2008: 89).

    Hüsameddin Medresesi Çorum Şer’iyye Sicilleri’nde adı geçen medreselerden biridir. 5 Şaban 1308/17 Mart

    1891’de müderris iken vefat eden Seyyid Hüseyin oğlu Salih yerine Seydim zȃde İsmail Efendi tayin edilmiştir (ÇŞS, 11: 224) Aynı tarihli bir diğer belgede müderrislik hissesine sahip olan Seyyid Hüseyin oğlu Ahmed ve Abdullah yerine de Seydim zȃde İsmail Efendi müderris olmuştur (ÇŞS, 11: 225). 1896-1899’daki kayıtlara göre Çorum’un Hüseyinabad nahiyesinde Hüsamiye Medresesi vakfının mütevellisi Seyyid Ahmed oğlu Seyyid Hafız Ömer vefat edince yerine müftü Hasan Efendi oğlu Ali Tahir Efendi tayin edilmiştir (ÇŞS, 13: 99).

    Kazaklar Medresesi XIX. yüzyılda Çorum’da adı geçen medreselerden biridir (Düzenci, 2008: 256).

    Hakkında fazla bilgi bulunamamıştır. Kırklar (ġerife Hatun) Medresesi Çorum’da XVIII. yüzyılda adı geçen medresedir. Medresenin 1755 tarihli vakfiyesine

    göre Şerife Fatıma Hatun, Ayvalı köyündeki kendine ait olan yerler ile vefat eden eşi Ömer Efendi’den miras kalan Çorum’da Çöplük Hanı’ndaki hissesini medreseye vakfetmiştir. İlk müderrisi olarak Ahmed oğlu Mevlȃnȃ İsmail’in adı geçmektedir. (Ilıca, 2001: 141). Emir Ahmed mahallesindedir. Şerife Fatıma Hatun binti es- Seyyid el- Hȃc Mehmed tarafından inşa ettirilmiştir. 21 Rebiülahir 1300/28 Şubat 1883 tarihli belgeye göre medresenin müderrisi iken dört sene önce Hicaz’a giderek geri dönmeyen İsmail oğlu Seyyid Mehmed Sadık’ın yerine yapılan imtihanı geçen Hacı Yusuf mahallesinden Mehmed oğlu Mehmed Arif müderris tayin edilmiştir (ÇŞS, 10: 45). 1845’te Kara İsmail Efendi zȃde Salih Efendi, medrese vakfından olan Ayvalı köyü aşarından ücret almaktaydı (Kara, 2008: 87). Medresenin bir camisi olduğu anlaşılmaktadır. 1 Cemaziyelevvel 1301/ 28 Şubat 1884’te medrese camisinin hatibi Ahmed oğlu Mustafa Efendi vefat edince yerine Karakeçili mahallesinden Bekir oğlu Ömer Arif Efendi imtihanı geçtiğinden beratının gönderilmesi talep edilmiştir (ÇŞS, 10: 56). 22 Rebiülevvel 1302/10 Ocak 1885’te medresenin mütevelli ve müderrisi olan İsmail oğlu Mehmed Sadık görevini bırakınca yapılan imtihanı geçen Hacı Yusuf mahallesinden Mehmed oğlu Mehmed Arif Efendi müderris tayin edilmiştir (ÇŞS, 10: 156). 5 Şaban 1308/17 Mart 1891’de Kırklar medresesi camiinin vefat eden imamı İsmail oğlu Seyyid yerine Şorbacı zȃde Mehmed Arif Efendi tayin edilmiştir (ÇŞS, 11: 224). 14 Safer 1316/5 Temmuz 1898 tarihli belgeden medresenin müderrislerinin Ayvalı köyünden gelen hisselerde payları olduğu anlaşılmaktadır (ÇŞS, 13: 221). Medresenin 1900’de 30 talebesi olup, müderrisi Mehmed Arif Efendi’dir (Korkmaz, 2003: 145, Kara, 2008: 90). 24 Rebiülevvel 1326/27 Mart 1908’de medrese müderrisi Mehmed oğlu Seyyid Mehmed Arif Efendi vefat edince yerine yapılan imtihanda başarılı olan oğlu Mehmed Şevket Efendi müderris tayin edilmiştir (ÇŞS, 16: 444). Cemaziyelevvel 1326/1 Haziran -1 Temmuz 1908

  • Uluslararası Bütün Yönleriyle Çorum Sempozyumu / 28 - 30 NİSAN 2016

    827

    verilmesi talep edilmiştir (ÇŞS, 14: 86) Medresenin 1900’de 15 talebesi olup, müderrisi İbrahim Efendi’dir (Kara, 2008: 89).

    Hüsameddin Medresesi Çorum Şer’iyye Sicilleri’nde adı geçen medreselerden biridir. 5 Şaban 1308/17 Mart

    1891’de müderris iken vefat eden Seyyid Hüseyin oğlu Salih yerine Seydim zȃde İsmail Efendi tayin edilmiştir (ÇŞS, 11: 224) Aynı tarihli bir diğer belgede müderrislik hissesine sahip olan Seyyid Hüseyin oğlu Ahmed ve Abdullah yerine de Seydim zȃde İsmail Efendi müderris olmuştur (ÇŞS, 11: 225). 1896-1899’daki kayıtlara göre Çorum’un Hüseyinabad nahiyesinde Hüsamiye Medresesi vakfının mütevellisi Seyyid Ahmed oğlu Seyyid Hafız Ömer vefat edince yerine müftü Hasan Efendi oğlu Ali Tahir Efendi tayin edilmiştir (ÇŞS, 13: 99).

    Kazaklar Medresesi XIX. yüzyılda Çorum’da adı geçen medreselerden biridir (Düzenci, 2008: 256).

    Hakkında fazla bilgi bulunamamıştır. Kırklar (ġerife Hatun) Medresesi Çorum’da XVIII. yüzyılda adı geçen medresedir. Medresenin 1755 tarihli vakfiyesine

    göre Şerife Fatıma Hatun, Ayvalı köyündeki kendine ait olan yerler ile vefat eden eşi Ömer Efendi’den miras kalan Çorum’da Çöplük Hanı’ndaki hissesini medreseye vakfetmiştir. İlk müderrisi olarak Ahmed oğlu Mevlȃnȃ İsmail’in adı geçmektedir. (Ilıca, 2001: 141). Emir Ahmed mahallesindedir. Şerife Fatıma Hatun binti es- Seyyid el- Hȃc Mehmed tarafından inşa ettirilmiştir. 21 Rebiülahir 1300/28 Şubat 1883 tarihli belgeye göre medresenin müderrisi iken dört sene önce Hicaz’a giderek geri dönmeyen İsmail oğlu Seyyid Mehmed Sadık’ın yerine yapılan imtihanı geçen Hacı Yusuf mahallesinden Mehmed oğlu Mehmed Arif müderris tayin edilmiştir (ÇŞS, 10: 45). 1845’te Kara İsmail Efendi zȃde Salih Efendi, medrese vakfından olan Ayvalı köyü aşarından ücret almaktaydı (Kara, 2008: 87). Medresenin bir camisi olduğu anlaşılmaktadır. 1 Cemaziyelevvel 1301/ 28 Şubat 1884’te medrese camisinin hatibi Ahmed oğlu Mustafa Efendi vefat edince yerine Karakeçili mahallesinden Bekir oğlu Ömer Arif Efendi imtihanı geçtiğinden beratının gönderilmesi talep edilmiştir (ÇŞS, 10: 56). 22 Rebiülevvel 1302/10 Ocak 1885’te medresenin mütevelli ve müderrisi olan İsmail oğlu Mehmed Sadık görevini bırakınca yapılan imtihanı geçen Hacı Yusuf mahallesinden Mehmed oğlu Mehmed Arif Efendi müderris tayin edilmiştir (ÇŞS, 10: 156). 5 Şaban 1308/17 Mart 1891’de Kırklar medresesi camiinin vefat eden imamı İsmail oğlu Seyyid yerine Şorbacı zȃde Mehmed Arif Efendi tayin edilmiştir (ÇŞS, 11: 224). 14 Safer 1316/5 Temmuz 1898 tarihli belgeden medresenin müderrislerinin Ayvalı köyünden gelen hisselerde payları olduğu anlaşılmaktadır (ÇŞS, 13: 221). Medresenin 1900’de 30 talebesi olup, müderrisi Mehmed Arif Efendi’dir (Korkmaz, 2003: 145, Kara, 2008: 90). 24 Rebiülevvel 1326/27 Mart 1908’de medrese müderrisi Mehmed oğlu Seyyid Mehmed Arif Efendi vefat edince yerine yapılan imtihanda başarılı olan oğlu Mehmed Şevket Efendi müderris tayin edilmiştir (ÇŞS, 16: 444). Cemaziyelevvel 1326/1 Haziran -1 Temmuz 1908

    tarihli belgeden medresenin camisine Kırklar Medresesi Camii denildiği ve bir imam tayin edildiği anlaşılmaktadır (ÇŞS, 16: 466).

    Kurtoğlu Medresesi Emirahmed mahallesindedir. Kurt zȃde Zaim Hacı Süleyman tarafından yaptırılmıştır

    (Kara, 2008: 88). Emirahmed mahallesinde iki ev, bir hamam, Yakacık köyünde bir değirmen, Mecitözü Buğabağı’nda bir bağ ve 550 kuruş 1750’de medrese vakıfları arasında geçmektedir. Bu vakıf kaydından 1749’da yaptırıldığı anlaşılmaktadır. 14 odalı olan medresede (Ilıca, 2001: 139: 140). 1845’te el- Hȃc Ali Efendi 290 kuruş gelirle müderristi (Korkmaz, 2003: 147-148). 1845’te medresede talebe olarak Kayserili Ahmed oğlu Ali’nin bulunmasından medresenin Çorum dışından da talebeleri olduğu anlaşılmaktadır (ÇŞS, 1: 152). 1295/1878’de medrese faal iken (ÇŞS, 8: 368), 1900’de medresenin 35 talebesi olup, Ahmed ve Nuri Efendi adlı iki müderrisi vardı (Kara, 2008: 90). Osmanlının son dönemlerinde yetişen Ahmed Feyzi Çorumȋ (ö. 1909), bu medresede ders vererek birçok talebe yetiştirmiştir (Dalkıran, 2008: 325). Ahmed Feyzi Çorumȋ’nin babası Hacı Ali Efendi de bu medresede müderrislik yapmıştır. Ahmed Feyzi Efendi, babasından intikal eden kitaplarla birlikte 1891’de bir kütüphane kurmuştur (Erkoç, 2008: 356).

    Kütüphane Medresesi Çorum’da XIX. yüzyılda adı geçen medreselerden biridir. 7 Cemaziyelevvel 1295/10

    Mayıs 1878’de medresede bir kişinin sakin iken vefat etmesinden medresenin bu tarihte faal olduğu anlaşılmaktadır (ÇŞS, 8: 330; Düzenci, 2008: 256).

    Mevlevihane Medresesi Çorum’da bir mevlevihanenin olduğu bilinmektedir. Bu mevlevihanenin bir medresesi

    vardı. 29 Muharrem 1280/17 Temmuz 1863’te medrese dışındaki türbe, iki oda ve havuzdan oluşan zaviye Ömer Dede’ye teslim edilmiştir (ÇŞS, 3: 9). 20 Receb 1280/1 Ocak 1864 tarihli belgeye göre mevlevihane arsası üzerinde bir medrese bulunmaktaydı (ÇŞS, 3: 8). Bu medrese daha sonra Fatma Hatun medresesi olarak da adlandırılmıştır (Erdoğru, 2014: 18).

    Muzaffer Bey- Muzafferiye Medresesi Medrese mahallesinin adı bu medreseden gelmektedir (ÇŞS, 12: 252). Medresenin;

    Yağdekin, Yalıncak, Mürsel, Akviran, Baba Güney köylerinin öşür gelirleri ile Çorum merkezde bulunan bir hamamdan geliri vardı (Erdoğru, 2014: 28). Medrese mahallesinde Medrese Camii avlusunda olup Muzaffer Paşa tarafından inşa ettirilmiştir. 1699’da medresenin faaliyette olduğu bilinmektedir. 1762’den önce medresede es- Seyyid Hasan ve es- Seyyid Hüseyin Efendi müderristir. 1799’da müderris es- Seyyid Hasan Efendi müderrisliği kendi rızası ile es- Seyyid Mehmed’e bırakmıştır (Korkmaz, 2003: 146). 1845’te müderris Tekkeli Hoca zȃde İbrahim Efendi Yadiğin köyü aşarından ücret alarak müderrislik yapmaktaydı (Korkmaz, 2003: 146). 1874-1875’te cami ve medrese vakfından ücretini alan

  • Uluslararası Bütün Yönleriyle Çorum Sempozyumu / 28 - 30 NİSAN 2016

    828

    Seyyid Mehmed oğlu Arif ve Mehmed vefat ettiklerinden yerlerine imam olarak Müderris zȃde Yusuf atanmıştır (ÇŞS, 6: 48). 13 Safer 1292/22 Mart 1875 tarihli belgeye göre medrese vakfının mütevellisi Hȃfız Mehmed Efendi olup müderris Müezzin zȃde Sait Efendi’den alacak davasında Adam oğlu Kaya Petri’ye vekȃlet vermiştir (ÇŞS, 6: 72) 15 Şevval 1292/15 Kasım 1875’te çeyrek hisse ile medresenin mütevellisi olan Hȃfız Mehmed ölünce yerine oğlu Abdullah mütevelli olmuştur (ÇŞS, 6: 169). 15 Rebiülahir 1294/30 Nisan 1877’de medrese vakfının tevliyet ve müderrisliğine yarım hisse ile Kubbeli mahallesinden Harpuşti oğlu Hȃfız Abdullah Efendi atanmıştır (ÇŞS, 7: 239) 14 Cemaziyelevvel 1299/4 Nisan 1882’de müderris olan Madan zȃde Said Efendi’nin ehliyetsiz olduğu anlaşılınca yerine Darendeli Ömer Hulusi Efendi atanmıştır (ÇŞS, 9: 122). 1887’de medrese vakfının Kabaklı mezrasıyla Osmancık kazası dahilinde İncesu Sagir, Kargı ve Güğercinlik köyleri malikanelerinden geliri vardır. Çorumlu es- Seyyid Ebubekir Said bu tarihte müderris iken görevini ifa etmediğinden görevden alınmıştır (Kara, 2008: 87). Şevval 1306/31 Mayıs-29 Haziran 1889’da müderris Seyyid Ebubekir Said Efendi, yetersiz olduğundan medresenin müderrisliği Müftü Ali Tahir Efendi, Müderris Hȃfız Osman Efendi huzurundaki imtihanda başarılı olan Ömer Hilmi Efendi ve Mehmed Nazif Efendi’ye tevcih edilmiştir (ÇŞS, 11: 134). 1900’de medresenin 13 talebesi olup, Şamlı zȃde Abdullah Efendi müderristir (Kara, 2008: 90).

    Ölçekoğlu Medresesi Çöplü mahallesindeki medrese Ölçek zȃde el- Hȃc Hasan Ağa b. el- Hȃc Hasan Ağa

    tarafından inşa ettirilmiştir. Medrese vakıfları arasında han, boyahane ve dükkȃnlar bulunmaktaydı (Kara, 2008: 88, Korkmaz, 2003: 147). Medresenin 1825 tarihli vakfiyesinden 1824’te inşa edildiği anlaşılan medrese sekiz odalıydı. Vakfiyede medresedeki müderris ve öğrenciler için ayrıca medresenin bevvabına para verilmesi şart koşulmuştur (Ilıca, 2001: 143). 1878-1879’da Sivas’ın Kılıçviran kazası Zıhartekyesi köyünden Çıtı oğlu Hasan Efendi medresede talebeydi (ÇŞS, 8: 54). Medresenin Çorum dışından talebeleri olduğu bu kayıttan anlaşılmaktadır. Medresenin 1900’de 30 talebesi olup, müderrisi Hasan Efendi’ydi (Kara, 2008: 90).

    Süleyman Fevzi PaĢa Medresesi Tevkȋi Süleyman Fevzi Paşa (ö.1794), sadaret kethüdalığından, reisülküttaplığa kadar

    farklı devlet hizmetlerinde görev almış ve Çorum’da Çöplü mahallesinde kendi adıyla anılan bir medrese ve kütüphane inşa ettirmiştir (Atalık, 2008: 300). Medresenin yanında inşa ettirilen kütüphane 1921 yılında yıktırılıncaya kadar Çorum kültürüne hizmet etmiştir (Atalık, 2008: 306). Medrese, Ulu Cami’nin kuzeyinde avlu etrafında sıralanan odalar şeklinde kubbeli ve kargir olarak inşa edilmiştir. Paşa’nın aynı zamanda arkadaşı olan Yusuf Bahri, medresenin bilinen ilk müderrisi olup, kırk sene medresede müderrislik yapmıştır (Atalık, 2008: 307-308). Atalık tarafından 1266/1849-1850 tarihli belgeye dayanılarak verilen bilgide müderris Hasan Efendi’nin adı geçerken medresenin kiremit ve tamir masrafları için harcamaların yapıldığı anlaşılmaktadır (Atalık, 2008: 308-309). Tevkȋi Süleyman Fevzi Paşa Medresesi’nin 1898-1900’de 15 talebesi olup, müderrisi Mustafa Efendi’dir (Kara, 2008: 88-90). I. Dünya Savaşı’na kadar eğitim faaliyetlerini sürdüren medrese 1915’te Çorum mutasarrıfı Nurettin Bey tarafından yerine Sanat Mektebi yaptırılmak amacıyla yıktırılmıştır (Atalık, 2008: 308).

  • Uluslararası Bütün Yönleriyle Çorum Sempozyumu / 28 - 30 NİSAN 2016

    829

    Seyyid Mehmed oğlu Arif ve Mehmed vefat ettiklerinden yerlerine imam olarak Müderris zȃde Yusuf atanmıştır (ÇŞS, 6: 48). 13 Safer 1292/22 Mart 1875 tarihli belgeye göre medrese vakfının mütevellisi Hȃfız Mehmed Efendi olup müderris Müezzin zȃde Sait Efendi’den alacak davasında Adam oğlu Kaya Petri’ye vekȃlet vermiştir (ÇŞS, 6: 72) 15 Şevval 1292/15 Kasım 1875’te çeyrek hisse ile medresenin mütevellisi olan Hȃfız Mehmed ölünce yerine oğlu Abdullah mütevelli olmuştur (ÇŞS, 6: 169). 15 Rebiülahir 1294/30 Nisan 1877’de medrese vakfının tevliyet ve müderrisliğine yarım hisse ile Kubbeli mahallesinden Harpuşti oğlu Hȃfız Abdullah Efendi atanmıştır (ÇŞS, 7: 239) 14 Cemaziyelevvel 1299/4 Nisan 1882’de müderris olan Madan zȃde Said Efendi’nin ehliyetsiz olduğu anlaşılınca yerine Darendeli Ömer Hulusi Efendi atanmıştır (ÇŞS, 9: 122). 1887’de medrese vakfının Kabaklı mezrasıyla Osmancık kazası dahilinde İncesu Sagir, Kargı ve Güğercinlik köyleri malikanelerinden geliri vardır. Çorumlu es- Seyyid Ebubekir Said bu tarihte müderris iken görevini ifa etmediğinden görevden alınmıştır (Kara, 2008: 87). Şevval 1306/31 Mayıs-29 Haziran 1889’da müderris Seyyid Ebubekir Said Efendi, yetersiz olduğundan medresenin müderrisliği Müftü Ali Tahir Efendi, Müderris Hȃfız Osman Efendi huzurundaki imtihanda başarılı olan Ömer Hilmi Efendi ve Mehmed Nazif Efendi’ye tevcih edilmiştir (ÇŞS, 11: 134). 1900’de medresenin 13 talebesi olup, Şamlı zȃde Abdullah Efendi müderristir (Kara, 2008: 90).

    Ölçekoğlu Medresesi Çöplü mahallesindeki medrese Ölçek zȃde el- Hȃc Hasan Ağa b. el- Hȃc Hasan Ağa

    tarafından inşa ettirilmiştir. Medrese vakıfları arasında han, boyahane ve dükkȃnlar bulunmaktaydı (Kara, 2008: 88, Korkmaz, 2003: 147). Medresenin 1825 tarihli vakfiyesinden 1824’te inşa edildiği anlaşılan medrese sekiz odalıydı. Vakfiyede medresedeki müderris ve öğrenciler için ayrıca medresenin bevvabına para verilmesi şart koşulmuştur (Ilıca, 2001: 143). 1878-1879’da Sivas’ın Kılıçviran kazası Zıhartekyesi köyünden Çıtı oğlu Hasan Efendi medresede talebeydi (ÇŞS, 8: 54). Medresenin Çorum dışından talebeleri olduğu bu kayıttan anlaşılmaktadır. Medresenin 1900’de 30 talebesi olup, müderrisi Hasan Efendi’ydi (Kara, 2008: 90).

    Süleyman Fevzi PaĢa Medresesi Tevkȋi Süleyman Fevzi Paşa (ö.1794), sadaret kethüdalığından, reisülküttaplığa kadar

    farklı devlet hizmetlerinde görev almış ve Çorum’da Çöplü mahallesinde kendi adıyla anılan bir medrese ve kütüphane inşa ettirmiştir (Atalık, 2008: 300). Medresenin yanında inşa ettirilen kütüphane 1921 yılında yıktırılıncaya kadar Çorum kültürüne hizmet etmiştir (Atalık, 2008: 306). Medrese, Ulu Cami’nin kuzeyinde avlu etrafında sıralanan odalar şeklinde kubbeli ve kargir olarak inşa edilmiştir. Paşa’nın aynı zamanda arkadaşı olan Yusuf Bahri, medresenin bilinen ilk müderrisi olup, kırk sene medresede müderrislik yapmıştır (Atalık, 2008: 307-308). Atalık tarafından 1266/1849-1850 tarihli belgeye dayanılarak verilen bilgide müderris Hasan Efendi’nin adı geçerken medresenin kiremit ve tamir masrafları için harcamaların yapıldığı anlaşılmaktadır (Atalık, 2008: 308-309). Tevkȋi Süleyman Fevzi Paşa Medresesi’nin 1898-1900’de 15 talebesi olup, müderrisi Mustafa Efendi’dir (Kara, 2008: 88-90). I. Dünya Savaşı’na kadar eğitim faaliyetlerini sürdüren medrese 1915’te Çorum mutasarrıfı Nurettin Bey tarafından yerine Sanat Mektebi yaptırılmak amacıyla yıktırılmıştır (Atalık, 2008: 308).

    ALACA’DAKĠ MEDRESELER Çorum’un kazalarında da Osmanlı döneminde çok sayıda medrese faaliyet

    göstermekteydi. Alaca’da bir tane medrese olduğu görülmektedir.

    Hüseyin Gazi Medresesi Çorum’da Alaca İlçesi’nin üç kilometre güneyinde XIII. yüzyıla tarihlendirilen Hüseyin

    Gazi Medresesi bulunmaktaydı (Şahin, 1993: 375). Çorum’un en eski tarihli medresesi olduğu anlaşılmaktadır.

    ĠSKĠLĠP’TEKĠ MEDRESLER

    Çorum merkezden sonra en önemli kültür merkezlerinden biri İskilip kazasıydı. Bu

    kazada da Osmanlı döneminde birçok medresenin faal olduğu anlaşılmaktadır. 1869-1870’te İskilip’te yedi medrese varken (KVS, 1286: 75), 1874-875’te medrese sayısı artarak sekiz olmuştur (KVS, 1291: 160). 1871-1874’te İskilip medreselerinden bir medrese tamir edilmiştir (KVS, 1288: 132; KVS, 1289: 133; KVS, 1290: 141). Bu medreselerden ikisi de 1874-1875’te tamir edilmiştir (KVS, 1291: 173). 1875-1877’de İskilip’te yedi medrese faal iken (KVS, 1292: 173, KVS, 1293: 150, KVS, 1294: 170), 1876’da bu medreselerden ikisi tamir edilmiştir (KVS, 1293: 160). 1877- 1893’te İskilip’te medrese sayısı azalarak altıya düşmüştür (KVS, 1298: 108), KVS, 1299: 118; KVS, 1306: 337; KVS, 1310: 422). 1893-1894’te medrese sayısı tekrar sekize yükselmiştir. XX. yüzyıl başlarında İskilip’teki medrese sayısı artarak 10 yükselmiştir. (KVS, 1311: 281; AVS, 1318: 265). 1902-1903’ten sonra tekrar medrese sayısı sekize (AVS, 1320: 265) düşmüş, 1907-1908 gelindiğinde İskilip’te medrese sayısı dokuz olmuştur (AVS, 1325: 306).

    Ahmed Ağa Medresesi İskilip’tedir. 1896-1870’de medresenin müderrisi belde müftüsü Abdülkadir Şükrü

    Efendi olup, medresenin talebe sayısı 37’dir (KVS, 1286: 74).

    Cacabey Medresesi Bu medresenin 1576-1577’de Katar nahiyesindeki Ahi Özü Delüsü mezrası, Revak

    Viran malikane gelirlerinin sülüs hisse gelirleri olduğu bilinmektedir (Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü, 2014: 594). İskilip’te XIX. yüzyılda faaliyetteki medreselerdendir. İskilip’in en eski tarihli medreselerinden biridir (Toruk, 2006: 632). Meşhur İskilipli Ȃtıf Efendi, İskilip’teki Cacabey Medresesi’nde Hoca Abdullah Efendi’den ders almıştır (Akgündüz, 2006:519)

    Debbağhane Medresesi İskilip’teki bu medresenin 1869-1870’de Ahmed Efendi müderrisi iken talebe sayısı

    22’dir (KVS, 1286: 74). Debbağhane Medresesi’nin bir kütüphanesi olup, 1872- 1875’te medrese kütüphanesinin kitap sayısı 54’tür (KVS, 1289: 129, KVS, 1290: 130, KVS, 1291: 150, KVS, 1292: 164).

  • Uluslararası Bütün Yönleriyle Çorum Sempozyumu / 28 - 30 NİSAN 2016

    830

    Ebubekir Efendi Medresesi İskilip’te faaliyet gösteren medreselerdendir. Hacı Piri mahallesinde olup yeri

    bilinmemektedir (Toruk, 2006: 632).

    Hace Bey Medresesi Hacı Bey medresesi olarak da isimlendirilir. Yeri bilinmemektedir (Toruk, 2006: 632,

    637). Medresenin XIX. yüzyılda talebe sayısı 65’tir (Kara, 2008: 90).

    Hacı Emir Sultan Medresesi İskilip’te 1869-1870’te adı geçen medresenin müderrisi Arab zȃde Hacı Emin Efendi

    iken talebe sayısı 39’du (KVS, 1286: 74).

    Hocazȃde Medresesi Bu medresenin 1869-1870’te müderrisi Ömer Efendi iken 17 talebesi vardı (KVS, 1286:

    75). Hocazȃde Medresesi’nin bir kütüphanesi olup, bu kütüphanenin 1872-1875’te kitap sayısı 350’dir (KVS, 1289: 129; KVS, 1290: 130, KVS, 1291: 150, KVS, 1292: 164).

    Ġskilip Medresesi Bu medresenin 1576-1577’de Karaberk divanı Hasan Değin, Karacaşehir, Hisarcık,

    Kozluviran Dereköy’den gelirleri vardı. Ayrıca medresenin vakfının mütevellisinin Beydili köyü malikanesinden geliri olduğu bilinmektedir (Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü, 2014: 439, 453, 455-456, 462, 496).

    Ġslambolluoğlu Medresesi Bu medresenin 1869-1870’te müderrisi Mehmed Efendi iken talebe sayısı 13’tür (KVS,

    1286: 75).

    KöprübaĢı Medresesi Köprübaşı Medresesi’nin 1869-1870’te müderrisi Hȃfız Ahmed Efendi, talebe sayısı

    10’dur (KVS, 1286: 74).

    Kurban Efendi Medresesi Bu medresenin 1869-1870’te müderrisi Hasan Efendi iken 15 talebesi vardı (KVS,

    1286: 75).

  • Uluslararası Bütün Yönleriyle Çorum Sempozyumu / 28 - 30 NİSAN 2016

    831

    Ebubekir Efendi Medresesi İskilip’te faaliyet gösteren medreselerdendir. Hacı Piri mahallesinde olup yeri

    bilinmemektedir (Toruk, 2006: 632).

    Hace Bey Medresesi Hacı Bey medresesi olarak da isimlendirilir. Yeri bilinmemektedir (Toruk, 2006: 632,

    637). Medresenin XIX. yüzyılda talebe sayısı 65’tir (Kara, 2008: 90).

    Hacı Emir Sultan Medresesi İskilip’te 1869-1870’te adı geçen medresenin müderrisi Arab zȃde Hacı Emin Efendi

    iken talebe sayısı 39’du (KVS, 1286: 74).

    Hocazȃde Medresesi Bu medresenin 1869-1870’te müderrisi Ömer Efendi iken 17 talebesi vardı (KVS, 1286:

    75). Hocazȃde Medresesi’nin bir kütüphanesi olup, bu kütüphanenin 1872-1875’te kitap sayısı 350’dir (KVS, 1289: 129; KVS, 1290: 130, KVS, 1291: 150, KVS, 1292: 164).

    Ġskilip Medresesi Bu medresenin 1576-1577’de Karaberk divanı Hasan Değin, Karacaşehir, Hisarcık,

    Kozluviran Dereköy’den gelirleri vardı. Ayrıca medresenin vakfının mütevellisinin Beydili köyü malikanesinden geliri olduğu bilinmektedir (Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü, 2014: 439, 453, 455-456, 462, 496).

    Ġslambolluoğlu Medresesi Bu medresenin 1869-1870’te müderrisi Mehmed Efendi iken talebe sayısı 13’tür (KVS,

    1286: 75).

    KöprübaĢı Medresesi Köprübaşı Medresesi’nin 1869-1870’te müderrisi Hȃfız Ahmed Efendi, talebe sayısı

    10’dur (KVS, 1286: 74).

    Kurban Efendi Medresesi Bu medresenin 1869-1870’te müderrisi Hasan Efendi iken 15 talebesi vardı (KVS,

    1286: 75).

    Serbest Ahmed Ağa Medresesi Cami-i Kebir yanında olan bu medresenin (KVS, 1291: 150) XIX. yüzyılda talebe sayısı

    22’dir (Kara, 2008: 90). Medresenin bir kütüphanesi olup, 1872’de 120 kitabı (KVS, 1289: 129), 1873-1875’te çeşitli kitaplardan 130 kitabı mevcuttu (KVS, 1290: 130, KVS, 1291: 150, KVS, 1292: 164).

    ġerbetzade Medresesi Banisi Şerbetzade Ahmed Ağa olup Ulaştepe mahallesindeydi. Yeri bilinmemektedir

    (Toruk, 2006: 639).

    ġeyh Habib Efendi Medresesi Şeyh Habib Medresesi, Tabakhane mahallesinde olup, Şeyh Habib Cami ve medresesi

    ile XV. yüzyıl ortalarına tarihlenen bir vakfiye kaydı vardı (Toruk, 2006: 638). Medresenin XIX. yüzyılda talebe sayısı 56’dır (Kara, 2008: 90).

    Yukarda belirtilen medreseler dışında XIX yüzyılda İskilip’te; 30 talebeli Ebussuud Efendi Medresesi, 43 talebeli Hacı Ali Ağa Medresesi, 59 talebeli Hacı Mustafa Efendi Medresesi, 27 talebeli Hamidiye Medresesi, 52 talebeli Nur-u Osmaniye Medresesi, 67 talebeli Terzi Bekir Efendi Medresesi’nin ismi geçmektedir (Kara, 2008: 90).

    OSMANCIK’TAKĠ MEDRESELER Çorum’un bir diğer büyük kazası olan Osmancık’ta da çok sayıda medrese olduğu

    anlaşılmaktadır. 1870-1891’de Osmancık’ta iki medrese vardı (SVS, 1287: 91, SVS, 1288: 100; SVS, 1306: 241, SVS, 1308: 216). XIX. yüzyıl sonları XX. yüzyıl başlarında Osmancık’taki medrese sayısının arttığı görülmektedir.1900-1901’de Osmancık’ta yedi medrese vardı (AVS, 1318: 273). 1907-1908’de medreselerin büyük çoğunluğunu faaliyeti sona ermiş, bu dönemde bir medrese faal kalmıştır (AVS, 1325: 326).

    Kadı FerahĢad Medresesi Mevlana Kadı Ferahşad mescit ve medrese vakfı kayıtlarından medresenin mescidi

    olduğu da anlaşılmaktadır. 1576-1577’de Çorum’da Ağcakilise köyünün malikane gelirinin tamamı bu medresenin vakfıydı. Ayrıca Söğüdpınarı köyünden de geliri vardı. (Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü, 2014: 121-122). XIX. yüzyıl sonlarında faaliyette olduğu anlaşılan bu medresenin XIX. yüzyılda talebe sayısı 50’dir (Kara, 2008: 91).

    Muzafferiye Medresesi Osmancık’ta Muzafferiye Medresesi mahallesi olup, bu medresenin isminden dolayı

    mahalleye bu ismin verildiği anlaşılmaktadır. Osmancık’ta İstiri, Akpınar köylerinden geliri ile Bayır divanında Eymir-i Küçük adlı köyden nısf hisse malikane geliri vardı (Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü, 2014: 202, 246, 364).

  • Uluslararası Bütün Yönleriyle Çorum Sempozyumu / 28 - 30 NİSAN 2016

    832

    Bu medreseler dışında XIX. yüzyılda Osmancık’ta 154 talebeli Emaret Medresesi, 90 talebeli Kızıl Hasanzȃde Medresesi, 30 talebesi olan Mukbil Ağa medreselerinin adı geçmektedir (Kara, 2008: 91).

    SUNGURLU’DAKĠ MEDRESELER

    Çorum’un bir diğer kazası olan Sungurlu’da da medrese sayısının zamanla arttığı

    görülmektedir. XIX. yüzyıl sonlarında bir medrese varken XX. başlarından itibaren medrese sayısı hızlı bir şekilde artmaya başlamıştır. 1893-1894’te Sungurlu’da bir medrese varken (AVS, 1311: 287), 1900-1901’de altı medrese (AVS, 1318: 270), 1902-1903’te beş medrese (AVS, 1320: 261). 1907-1908’de yedi medrese vardı (AVS, 1325: 316).

    Sungurluda XIX. yüzyılda sekiz talebeli Ahmed Efendi Medresesi, 25 talebeli Ali

    Efendi Medresesi, 136 talebeli Cami-i Kebir Medresesi, 39 talebeli Cami-i ġerif Medresesi, 26 talebeli Hacı Mustafa Efendi Medresesi, altı talebeli Halil Bey Medresesi, 30 talebeli Hasan Efendi Medresesi, 68 talebeli Hilmi Efendi Medresesi, 40 talebeli Hüsnü Efendi Medresesi, 68 talebeli, Mantıkçızȃde Medresesi ve 84 talebeli Osman Efendi Medresesi’nin faal olduğu bilinmektedir (Kara, 2008: 91).

    MECĠDÖZÜ’NDEKĠ MEDRESELER

    Çorum’un kazaları içinde en az medresenin olduğu kazanın Mecidözü kazası olduğu

    anlaşılmaktadır. 1870-1872’de Mecitözü’nde iki medrese varken (SVS, 1287: 93: SVS, 1288: 103), 1888-1891’de bir medrese bulunmaktaydı (SVS, 1306: 239, SVS, 1308: 215). Zamanla bir medresenin faaliyetinin de sonlandığı görülmektedir.

    ÇORUMLU MÜDERRĠSLERĠN TOPLUM HAYATINDAKĠ YERĠ

    Medreselerin işleyiş ve idaresinden müderrisler sorumluydu (Zengin, 2004: 123).

    Müderrisler şehirlerin ileri gelenleri arasında yer almaktaydılar. Şehri ilgilendiren sorunların çözümünde, kadı ve yöneticilere yol göstermekte, vergi dağıtımında diğer sosyal işlerin ve hizmetlerin yapılmasında güvenilir kimseler ve bilirkişiler olarak müderrisler görev alırlardı (Çadırcı, 1997: 97).

    Çorum ve kazalarında yüksek bir ilmȋ ve kültürel ortamın oluştuğu anlaşılmaktadır. Yukarıda belirtilen medreselerde birçok müderris ve kadı yetişmiştir. Bu ilim adamları Osmanlı kültür hayatında büyük görevler ifa etmişlerdir. Kendisi Çorum’da doğmasa da ailesinin İskilipli olduğu bilinen Ebussud Efendi başta olmak üzere (Akgündüz, 1994: 365) birçok müderrisin Çorum ve kazalarında yetiştiği anlaşılmaktadır. Ebussuud Efendi, şeyhülislamlık gibi ilmiye rütbelerinin en üst kademesine kadar çıkmıştır. Çorumlu olan aynı zamanda Sultan II. Bayezid’in (1481-1512) imamı olan Ali Efendi, daha sonra kadılık görevinde bulunmuştur. Memluklulara elçi olarak da giden Ali Efendi, Ak Medrese müderrisliğinden kazaskerlik makamına kadar yükselmiştir (Mehmed Süreyya, 1996: 250). Yukarıda medreseler açıklanırken adı geçen birçok müderris yanında İskilipli Abdurrahman Efendi ve Seyyid Ebubekir Efendi (Mehmed Süreyya, 1996: 88, 431) gibi çok sayıda alimin yetiştiği görülmektedir.

    Çorumlu müderrisler toplumu ilgilendiren bütün konularla yakından ilgilenmişlerdir. Kurmuş oldukları vakıflarla yardımseverliklerini göstermişlerdir. Akpınar mahallesinden Hacı

  • Uluslararası Bütün Yönleriyle Çorum Sempozyumu / 28 - 30 NİSAN 2016

    833

    Bu medreseler dışında XIX. yüzyılda Osmancık’ta 154 talebeli Emaret Medresesi, 90 talebeli Kızıl Hasanzȃde Medresesi, 30 talebesi olan Mukbil Ağa medreselerinin adı geçmektedir (Kara, 2008: 91).

    SUNGURLU’DAKĠ MEDRESELER

    Çorum’un bir diğer kazası olan Sungurlu’da da medrese sayısının zamanla arttığı

    görülmektedir. XIX. yüzyıl sonlarında bir medrese varken XX. başlarından itibaren medrese sayısı hızlı bir şekilde artmaya başlamıştır. 1893-1894’te Sungurlu’da bir medrese varken (AVS, 1311: 287), 1900-1901’de altı medrese (AVS, 1318: 270), 1902-1903’te beş medrese (AVS, 1320: 261). 1907-1908’de yedi medrese vardı (AVS, 1325: 316).

    Sungurluda XIX. yüzyılda sekiz talebeli Ahmed Efendi Medresesi, 25 talebeli Ali

    Efendi Medresesi, 136 talebeli Cami-i Kebir Medresesi, 39 talebeli Cami-i ġerif Medresesi, 26 talebeli Hacı Mustafa Efendi Medresesi, altı talebeli Halil Bey Medresesi, 30 talebeli Hasan Efendi Medresesi, 68 talebeli Hilmi Efendi Medresesi, 40 talebeli Hüsnü Efendi Medresesi, 68 talebeli, Mantıkçızȃde Medresesi ve 84 talebeli Osman Efendi Medresesi’nin faal olduğu bilinmektedir (Kara, 2008: 91).

    MECĠDÖZÜ’NDEKĠ MEDRESELER

    Çorum’un kazaları içinde en az medresenin olduğu kazanın Mecidözü kazası olduğu

    anlaşılmaktadır. 1870-1872’de Mecitözü’nde iki medrese varken (SVS, 1287: 93: SVS, 1288: 103), 1888-1891’de bir medrese bulunmaktaydı (SVS, 1306: 239, SVS, 1308: 215). Zamanla bir medresenin faaliyetinin de sonlandığı görülmektedir.

    ÇORUMLU MÜDERRĠSLERĠN TOPLUM HAYATINDAKĠ YERĠ

    Medreselerin işleyiş ve idaresinden müderrisler sorumluydu (Zengin, 2004: 123).

    Müderrisler şehirlerin ileri gelenleri arasında yer almaktaydılar. Şehri ilgilendiren sorunların çözümünde, kadı ve yöneticilere yol göstermekte, vergi dağıtımında diğer sosyal işlerin ve hizmetlerin yapılmasında güvenilir kimseler ve bilirkişiler olarak müderrisler görev alırlardı (Çadırcı, 1997: 97).

    Çorum ve kazalarında yüksek bir ilmȋ ve kültürel ortamın oluştuğu anlaşılmaktadır. Yukarıda belirtilen medreselerde birçok müderris ve kadı yetişmiştir. Bu ilim adamları Osmanlı kültür hayatında büyük görevler ifa etmişlerdir. Kendisi Çorum’da doğmasa da ailesinin İskilipli olduğu bilinen Ebussud Efendi başta olmak üzere (Akgündüz, 1994: 365) birçok müderrisin Çorum ve kazalarında yetiştiği anlaşılmaktadır. Ebussuud Efendi, şeyhülislamlık gibi ilmiye rütbelerinin en üst kademesine kadar çıkmıştır. Çorumlu olan aynı zamanda Sultan II. Bayezid’in (1481-1512) imamı olan Ali Efendi, daha sonra kadılık görevinde bulunmuştur. Memluklulara elçi olarak da giden Ali Efendi, Ak Medrese müderrisliğinden kazaskerlik makamına kadar yükselmiştir (Mehmed Süreyya, 1996: 250). Yukarıda medreseler açıklanırken adı geçen birçok müderris yanında İskilipli Abdurrahman Efendi ve Seyyid Ebubekir Efendi (Mehmed Süreyya, 1996: 88, 431) gibi çok sayıda alimin yetiştiği görülmektedir.

    Çorumlu müderrisler toplumu ilgilendiren bütün konularla yakından ilgilenmişlerdir. Kurmuş oldukları vakıflarla yardımseverliklerini göstermişlerdir. Akpınar mahallesinden Hacı

    Osman oğlu Müderris Hacı Ali Efendi, dört dükkȃn ve 3.000 kuruş parasını Emir Ahmed mahallesindeki mescit ve şadırvana vakfetmiştir (ÇŞS, 3: 115).

    Zaman zaman idari teşkilatlarda Çorumlu müderrisler görev alarak taşrada devlet hizmetlerinin vatandaşlara ulaşmasında önemli roller üstlenmişlerdir. 1873-1874’te Çorum kazası müftüsü Ahmed Feyzi Efendi müderris (AVS, 1290: 63) iken 1876’da Çorum kazası naibi Mehmed Said Efendi, devriye müderrisi iken Müftü Ahmed Feyzi Efendi de müderristir (AVS, 1293: 83).1878-1879’da İskilip’te Naib Mehmed Emin Efendi ve Müftü Hacı Mehmed Emin Efendi (KVS, 1296: 62), 1903-1904’te Mecidözü kazası naibi Süleyman Faik Efendi devriye müderrisiydi (SVS, 1321: 123). 1907-1908’de Sungurlu kazasının naibi İbrahim Efendi de bir müderristi (AVS, 1325: 308).

    Çorumlu müderrislerin vakıfların idari işlerinde de görev aldıkları görülmektedir. XX. yüzyıl başlarında Cami-i Kebir mahallesindeki Ahmediye Medresesi müderrisi Hacı Mustafa Efendi Şeyh Eyyub mahallesindeki Şeyh Edhem Baba Tekkesi vakfı mütevelliliğine tayin edilmiştir (ÇŞS, 16: 590).

    SONUÇ Çorum’un Osmanlı idaresine girmesinden sonra Çorum merkez ve kazalarında çok

    sayıda medresenin inşa ettirildiği görülmektedir. XIX. yüzyıl sonları ile XX. yüzyıl başlarında medrese sayısında önemli bir artış söz konusudur. Çorum’un İskilip, Osmancık, Sungurlu ve Mecidözü kazalarında da Osmanlı döneminde çok sayıda medrese inşa ettirilmiştir. Çorum ve çevresindeki medreseler aynı zamanda Çorum’un bir ilim ve kültür merkezi olduğunun da ispatıdır. Ayrıca bu medreselerde birçok müderris yetişerek Osmanlı ilim ve kültür hayatına hizmet etmiştir. Çorumlu müderrisler, şeyhülislamlık ve kazaskerlik gibi Osmanlı ilmiye rütbelerinin en yüksek derecelerine ulaşmıştır. Çorum medreselerinin sadece Çorumlulara hizmet etmediği çok farklı vilayet ve yerleşim yerlerinden talebelerin de bu medreselerde eğitim aldıkları anlaşılmaktadır. Çorumlu müderrisler, naib ve müftü gibi idari görevler alırken, vakıf hizmetleri ve kurdukları vakıflarla da toplum hayatının her kademesinde yer almışlardır.

  • Uluslararası Bütün Yönleriyle Çorum Sempozyumu / 28 - 30 NİSAN 2016

    834

    KAYNAKÇA

    Akgündüz, Ahmet, (1994). “Ebȗssuȗd Efendi”, Türkiye Diyanet Vakfı İslȃm Ansiklopedisi, C. 10. Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, 365-371. Akgündüz, Hasan, (1997). Klasik Dönem Osmanlı Medrese Sistemi Amaç-Yapı- İşleyiş. İstanbul: Ulusal Yayınları. Akgündüz, Murat, (2006). “Çorumlu Osmanlı Ȃlimleri ve Şeyhleri”, Osmanlı Döneminde Çorum (01-03 Ekim 2004). Ankara : Türkiye Diyanet Vakfı Matbaası, 514-520. Ankara Vilayet Salnameleri (AVS), 1290, 1311,1318, 1320, 1325. Atalık, Yalçın, (2008). “Tevkȋ’ȋ Süleyman Fevzi Paşa”, Uluslararası Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Çorum Sempozyumu (23-25 Kasım 2007), C.I, Çorum: Çorum Belediyesi Yayınları, 297-310. Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA), (1997). Muhȃsebe-i Vilȃyet-i Karaman ve Rȗm Defteri (937/1530), II. Ankara: Başbakanlık Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Yay. Çadırcı, Musa, (1997). Tanzimat Döneminde Anadolu Kentleri’nin Sosyal ve Ekonomik Yapısı. Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları Çelebi, İlyas, (1999 ). “Osmanlı Medreselerinin Kuruluşu, Yükseliş ve Çöküş Nedenleri”, Osmanlı C. V. (Ed.: Güler Eren ), Ankara: Yeni Türkiye Yayınları, 168-175. Çorum Şer’iye Sicili (Ç.Ş.S.), no.1, 2, 3, 4, 6, 7, 8, 9, 10, 11,12, 13, 14, 16. Dalkıran, Sayın, (2008). “Çorumlu Bir Osmanlı Bilgini Ahmed Feyzi’nin İslam Fikir Ekolleri İle İlgili Düşünceleri”, Uluslararası Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Çorum Sempozyumu (23-25 Kasım 2007), C.I, Çorum: Çorum Belediyesi Yayınları, 325-353. Düzenci, Mürsel, (2008). “Sicill-i Ahval Defterleri ve Bu Defterlerde Kayıtlı Çorum Doğumlu Osmanlı Devlet Adamları”, Uluslararası Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Çorum Sempozyumu (23-25 Kasım 2007), C.I, Çorum Belediyesi Yay., Çorum: Çorum Belediyesi Yayınları, 251-262. Erdoğru, M.Akif,, (2014). “XIV. ve XV. Yüzyıllarda Çorum”, Defter-i Mufassal-i Livā-i Çorum H.984 (M.1576-1577) Tarihli ve TKG.KK.TTd. 54 Numaralı. Ankara: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Yay., 11-31. Erkoç, Ethem, (2008). “Ahmed Feyzi Çorumi ve Feyzü’l- Vahib fi Necat-i Ebi Talib Adlı Eseri”, Uluslararası Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Çorum Sempozyumu (23-25 Kasım 2007), C.I, Çorum: Çorum Belediyesi Yayınları, 355-381. Ilıca, Ali, (2001). Çorum Vakıfları. Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisan Tezi. Bursa. Kara, Adem, (2008). Osmanlı Teşkilat Yapısı İçinde Çorum Sancağı, IQ Yay., İstanbul: IQ Yayınları. Mehmed Süreyya, (1996). Sicill-i Osmanȋ, C.I-II, (Yay. Haz. Nuri Akbayar). İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yayınları. Kastamonu Vilayet Salnameleri (KVS), 1286, 1288, 1289, 1290, 1291, 1292, 1293, 1294, 1296, 1298, 1299, 1306, 1310, 1311. Korkmaz, Şerif, (2003). Çorum’un İdarȋ, Sosyal ve Ekonomik Yapısı Tanzimat- II. Meşrutiyet. Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Doktora Tezi, Ankara. Özyılmaz, Ömer, (2002). Osmanlı Medreselerinin Eğitim Programları, Ankara: Kültür Bakanlığı Yay. Sivas Vilayet Salnameleri (SVS), 1287, 1288, 1306, 1308, 1321. Şahin, İlhan, (1993). “Çorum”, Türkiye Diyanet Vakfı İslȃm Ansiklopedisi, C.VIII, Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, 373-376. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü, (2014). Defter-i Mufassal-i Livā-i Çorum H.984 (M.1576-1577) Tarihli ve TKG. KK. TTd. 54 Numaralı. Ankara: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Yay. Toruk, Ferruh, (2006). “Anadolu’da Osmanlı Kimliğini Koruyan Bir Yerleşim: İskilip”, Osmanlı Döneminde Çorum (01-03 Ekim 2004). Ankara : Türkiye Diyanet Vakfı Matbaası, 611-644. Uzunçarşılı, İsmail Hakkı, (1988). Osmanlı Devletinin İlmiye Teşkilȃtı. Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları. Zengin, Salih Zeki, (2004). Tanzimat Dönemi Osmanlı Örgün Eğitim Kurumlarında Din Eğitimi ve Öğretimi (1839-1876), İstanbul: MEB Yay.