BES’te Otomatik Bireysel Emeklilik Sistemi’nde otomatik ...±-36.pdflikle bireysel emeklilik...

74
NİSAN-HAZİRAN 2014 SAYI: 36 ’ten Bireysel Emeklilik Sistemi’nde otomatik katılım, bir işyerinde çalışmaya başlayan kişilerin otomatik olarak bir emeklilik planına dahil edilmesi şeklinde işler. Sistem, işverenlerin bir emeklilik şirketi ile anlaşmalarını ve işe başlayan çalışanların sisteme katılması için gerekli olan altyapıyı kurmalarını gerektirir. BES’te Otomatik Katılım

Transcript of BES’te Otomatik Bireysel Emeklilik Sistemi’nde otomatik ...±-36.pdflikle bireysel emeklilik...

NİSAN-HAZİRAN 2014 SAYI: 36

’ten

Bireysel Emeklilik Sistemi’nde otomatik katılım, bir işyerinde çalışmaya başlayan kişilerin otomatik olarak bir emeklilik planına dahil edilmesi şeklinde işler. Sistem, işverenlerin bir emeklilik şirketi ile anlaşmalarını ve işe başlayan çalışanların sisteme katılması için gerekli olan altyapıyı kurmalarını gerektirir.

BES’te Otomatik Katılım

3 ayda bir yayınlanırPara ile satılmazISSN: 13057839

Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği yayınıdır

‹mtiyaz Sahibi

Türkiye Sigorta, Reasürans ve

Emeklilik Şirketleri Birliği Ad›na

Ramazan ÜLGER

Genel Yay›n Yönetmeni

Mehmet KALKAVAN

Sorumlu Yaz› ‹şleri Müdürü

Füsun DEDEHAYIR

Yay›n Kurulu

Mehmet KALKAVAN

Zihni METEZADE

Atilla OKSAY

Füsun DEDEHAYIR

Müge SOYSAL

Yay›n Dan›şman›

Noyan DO⁄AN

Yardımcı Editör

Serap GÜNSAV

Görsel Dan›şman

Sertaç BALA

Çizer

Serdar GÜNB‹LEN

Yönetim Yeri

Türkiye Sigorta Reasürans ve

Emeklilik Şirketleri Birliği

Adres: Büyükdere Cad. Büyükdere Plaza No: 195/1–2 34394 Levent / ‹STANBULTel: 0212 324 19 50Faks: 0212 325 61 08E-posta: [email protected]

B‹RL‹K’ten dergisinde yay›mlanan yaz› ve fotoğraflar›n tüm haklar› Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği’ne aittir. Kaynak gösterilerek kullan›labilir.

Dergide yeralan köşe yaz›lar›ndan doğabilecek hukuki sorumluluk, yazarlar›n kendisine aittir.

Bask›

Ömür Matbaac›l›k A.Ş.

Haramidere Beysan Sanayi SitesiBirlik Cad. No: 20 34524Büyükçekmece - ‹[email protected]

Başkan’ dan

Birlik Gözüyle

Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü

1

311

Önlemler sel kayıplarını azalttı

Sırbistan ve Bosna Hersek’te sel

İspanya’da zorunlu sigortalar sorunu

Standard&Poor’s’tan Felaketle Mücadele raporu

Afetlerin faturası 10 yılda 200 milyar dolar

İngiltere’de sahte hasara tedbir paketi

Yükselen ekonomilerde politik risk artışı

Prim hacmi 2013 yılında yüzde 1,4 arttı

Sigortacılar sanat piyasasını hedefliyor

BM, küresel ısınmayı mercek altına aldı

Korsanlık faaliyetleri azaldı

İngiliz sigortacılar sıkı denetime girecek

Batılı şirketler İran’a teslimatta çekimser

İspanya, Solvency II için fazla yetki istiyor

6767686869697070707171717272

GÜVENCE HESABI

S‹GORTA TAHK‹M KOM‹SYONU

S‹GORTA B‹LG‹ VE GÖZET‹M MERKEZ‹

AVRUPA B‹RL‹⁄‹ VE S‹GORTA

TSEV

SEGEM

DASK

TARS‹M

3235

384346525761

‘Sigorta Haftası’ etkinliklerle kutlandı

III. Basketbol Turnuvası düzenlendi

Trafik güvenliği yarışmasının sponsoruyduk

Birlik'e ziyaretler

DTO ve Türk Loydu’nun toplantılarına katıldık

Paris’te OECD’nin toplantısına katıldık

Yeni Başkan, Ramazan Ülger oldu

TSB Genel Sekreterliği'ne Mehmet Kalkavan atandı

Insurance Europe Genel Kurulu'ndaydık

Birlik yönetimi, basınla buluştu

Hazine ve Dünya Bankası çalıştayının ev sahibi olduk

5

66

77

9

7

10

8

10

8

6

32

67

’ten

Kapak Konusu: Bireysel Emeklilik Sistemi’nde otomatik katılım

Mevzuat Sorunlar ve Yargı Kararları

Sigorta ‹statistikleri

Uzman Gözüyle

12152027

12

GÖRÜS

DIS BASIN

BİRLİK’TEN HABERLER

İNCELEME-ARASTIRMA

HABERLER

Sev­gi­li­Mes­lek­taş­la­r›m­veDe­ğer­li­Bir­lik’ten­Okur­la­r›,

Bu sayıyla birlikte Türkiye Sigorta Birliği’nin yeni yönetimi olarak ilk 3 aylık dönemimizi geride bırakıyo-ruz. Nisan ayında Olağan Genel Kurulumuzu gerçekleştirdik ve yeni yönetim olarak arkadaşlarımızdan bayrağı devraldık. Bu vesileyle geç-miş dönemde Birliğimiz organların-da görev alan tüm arkadaşlarımıza teşekkür ederim.

Genel Kurulumuz, Birlik üyesi 61 şirketin üst düzey yöneticilerinin katılımıyla gerçekleşti. Centilmence geçen bir seçim süreci sonunda önümüzdeki iki yıl süreyle görev alacak Birlik Başkanı, Hayat Dışı Yönetim Komitesi, Hayat ve Emeklilik Yönetim Komitesi ile Denetim ve Disiplin Kurulu üyeleri belirlendi. Ardından komiteler tara-fından yapılan seçimler doğrultu-sunda Yönetim Kurulumuz oluştu-ruldu. İki yıl süresince Birlik adına görev üstlenecek tüm arkadaşları-ma başarılar dilerim.

Yeni yönetim olarak 5 Haziran 2014 tarihinde düzenlenen toplan-tıda basın mensuplarıyla bir araya

geldik. Ekonomi, finans ve sektörü-müz basınından temsilcilere, 2013 yılsonu ve 2014 yılı ilk çeyrek ger-çekleşmelerinin aktarıldığı toplantı-da, Oto Sigortaları ve Sigortacılıkta Dönüşüm Projeleri hakkında ayrın-tılı bilgilendirme de yapıldı.

Geçtiğimiz dönem Birliğimiz adına bir diğer önemli gelişme ise 1 Temmuz 2014 tarihi itibariyle TSB Genel Sekreterliği görevine Sayın Mehmet Kalkavan’ın atanması oldu. Kendisine halihazırda yürütmekte olduğu bu görevinde başarılar dilerim.

Yılın ilk çeyrek döneminde elde edi-len sonuçları değerlendirdiğimizde ise, sektörün dengeli bir seyir izledi-ğini söyleyebilirim. Özellikle kasko branşında 2013 yılında yaşanan

BAŞKAN’dan

02

BAŞKAN’dan

olumlu seyrin, bu yılın ilk çeyreğinde de devam ettiğini görüyoruz. Maalesef oto branşında kaşıkla bir taraftan alıp, kepçeyle diğer tarafa vermekteyiz. Önümüzdeki iki yıllık süreçte en büyük hedefimiz oto sigortalarını gerek kasko ve gerek trafik sigortasında daha dengeli ve tahmin edilebilir bir seviyeye getire-bilmek. Bütün projelerimiz bu amaca dönük olarak planlanıyor veya devam ettiriliyor.

2014 ilk çeyreğinde hayat sigortası primlerinde yüzde 18 gibi ciddi oranda bir düşüş yaşanması, özel-likle bireysel emeklilik tarafında ortaya çıkan açığı kapatması anla-mında önemli bir vazife gören hayat sigortası açısından üzerinde önemle durulması gereken bir gelişme. Yılın geri kalan kısmında bu hasar mali-yetlerindeki artışın devam etmesi ve bu konuda yasal düzenlemelerin yapılamamış olması en önemli etken. Bu yıl trafikte tam serbest tarifeye geçildi. Serbest tarife ile birlikte sürücü bilgileri analizleri çer-çevesinde bazı sürücülerin primle-rinde düşme oldu. Maliyetlerin art-maya devam ettiği bir dönemde primlerin azalması sonuçları olum-suz etkileyecektir.

2013 yılında kasko branşındaki kârlılığın 2014 yılında da devam ettirilmesi bugünkü konjonktürde kolay gözükmüyor. Kaskoda ortaya çıkan kârlılıkla beraber primlerin yeniden düşmeye başladığını, döviz-de yaşanan artış ile hasar maliyetle-rinin arttığını görüyoruz.

Yangın branşında, 2012 yılında basına yansıyan 100’ün üzerinde büyük yangın hasarı oldu. 2013 yılında sigortalı tesislerde sahip olun-ması gereken standartlar konusunda daha sıkı riziko analizleri yapılmaya

başlandı. Hasar sayılarındaki azalma ve riziko analizlerinin güçlendirilme-sinin de etkisi ile yangın branşı, 2013 yılını başarılı tamamlayan branşlardan biri olmuştur.

Bireysel Emeklilik Sistemi'nde şirket-lerinin 7-8 sene gibi bir süre sonun-da normal bir büyümeyle başa baş-noktasını yakalayıp kâra geçmeye yönelik öngörüsü vardı. 2013 yılın-da kesintilerle ilgili önemli düzenle-meler yapıldı ve şirketlerin gelirleri önemli ölçüde azaldı. Bu düzenleme sonucu şirketlerin zararları önemli ölçüde arttı. Bunun yanında siste-min hızlı büyümesini sağlayacak Devlet Katkısı modeline geçildi. Devlet Katkısının etkisi ile 2013 yılında katılımcı sayısında ve fon büyüklüğünde önemli artışlar sağ-landı. Tasarrufların artmasının ülke-miz için taşıdığı ekonomik ve strate-jik önem ile üyemiz emeklilik şirket-leri için taşıdığı önem dolayısıyla Bireysel Emeklilik Sistemi'nde büyü-meyi teşvik edecek modeller üzerin-de çalışmalar devam ediyor. Bu kapsamda çalışanların bir işyerinde işe başladıklarında otomatik olarak bir emeklilik planına dahil edilmesi ve ilgili kişilere belirli bir süre içinde isterlerse plandan çıkma imkanı verilmesi olarak tanımlayabileceği-miz “otomatik katılım” ve perfor-mans kesintisi ile ilgili çalışmaları düzenleyici otoriteler ile birlikte yürütülmektedir.

Sonuç olarak, 2013 yılında önceki senelere göre daha iyi bir yıl geçiren sektörümüzün, bu yılı da başarılı şekilde geçireceğine inanıyorum. Tüm sektör paydaşlarımıza çabaları için teşekkürlerimi sunarım.

Say g› la r›m la,Ramazan­ÜLGERBaşkan

3

BİRLİK GÖZÜYLE

De­ğer­li­Bir­lik’ten­Okur­la­r›,

Son birkaç yıldır Birlik olarak sigorta ve bireysel emeklilik sektörünün önünü açacak; önemli uygulamaların hayata geçirilebilmesi için gerekli alt yapıyı hazırlayacak projeleri planla-yarak yürütmekteyiz. 2014 yılı sonunda tamamına yakınını bitirmeyi hedeflediğimiz bu projeler hayatımıza önemli yenilikler getirecek olup daha önce çeşitli platformlarda anlatmış olduğumuz bu projelere bu sayımızda kısaca değinmek isterim.

Hayat dışı sigortalarda gerek prim üretimi ve gerek tazminat ödemele-rinde önemli bir yer tutan oto sigor-taları projelerimizin merkezinde yer almaktadır. Bugüne kadar birçoğu haklı olmasa da oto sigortalarına ilişkin aldığımız eleştirilerin başında, sigorta şirketlerinin kasko ve trafik sigortasında farklı kalitede hizmet sunmaları gelmektedir. Bu eleştiri trafik sigortasında tazminat alan kişilerin poliçenin sahibi olmaması-na dayandırılmakta; hatta bu öngö-rüden yola çıkılarak tazminat ala-caklılarını korumak üzere oluşturu-lan bazı düzenlemeler de hayatımı-za girmiş durumdadır.

Son on yıldır devamlı surette zarar etmesine ve suiistimale en açık branş olmasına karşın trafik sigortası öze-linde bu denli eleştiri alınması sonra-

sında yurt dışı uygulamalar Birliğimizce mercek altına alınmış ve Avrupa’da uygulanmakta olan “Doğrudan Tazmin” modeli üzerin-de önemle durulmuştur. 2008 yılın-dan bu yana çalışmalar zaman zaman teknik nedenlerle dursa da, bu konuda önemli bir mesafe kat etmiş durumdayız. 2014 yıl sonu veya 2015’in ilk yarısında gerekli alt yapı ve mekanizmalar kurularak; dahil olunması tamamen ihtiyari olu-nacak bu sistem kullanıma hazır hale getirilecektir.

“Doğrudan Tazmin” sisteminde tra-fik kazasında kusuru olmaksızın aracı zarar gören kişiler kendilerine zarar veren aracın trafik sigortacısı-na değil; kendi trafik sigortacısına giderek aracını tamir ettirmektedir. Böylelikle tazminatı alması muhte-

4

BİRLİK GÖZÜYLE

mel kişi hizmet alacağı sigortacıyı seçme; hizmetinden tatmin olmadı-ğını iddia ettiği sigortacıyı ise değiş-tirme hakkına sahip olacaktır. Bu uygulamanın hayata geçmesi ve uygulanması halinde; trafik ve kasko sigortalarında farklı kalitede hizmet sunulduğu yönündeki eleşti-rilerin de tarih olacağı açıktır.

Bir diğer önemli projemiz de “Yedek Parça ve Servis Sertifikasyonu” adı altında yine oto sigortaları ile ilgilidir. Oto sigortalarında kullanılan yedek parçaların kalitesiz; anlaşmalı servis-lerin ise gerekli şartlara sahip olmadı-ğı yönündeki eleştirilerin önüne geç-mek; kafalarda bu yönde soru işareti bırakmamak adına başlattığımız, ancak bunu yaparken de halihazırda sunmakta olduğumuz hizmetin kalite-sini daha da yukarılara taşıyacak ve bu alanın suiistimalini de azaltacak önemli bir projemizdir.

Tüm sigorta ürünlerini kapsayacak bir diğer projemiz de “Sigorta Suiistimal Bürosu” projemizdir. Bilindiği üzere dünya genelinde sigorta, doğası gereği kötüye kulla-nıma son derece müsaittir ve kötü-ye kullanıma bağlı sigorta şirketleri-nin ödediği tazminatın toplam taz-minata oranı; bu alandaki mücade-leye bağlı olarak yüzde 10 ila 30 arasında değişmektedir. Bu alanda-ki mücadelemiz halihazırda çok ileri düzeyde olmasa da yüzde 10 olan asgari oranı baz aldığımızda ortala-ma 1 milyar TL gibi bir tazminat tutarının üzerinde soru işareti belir-mektedir. Bu anlamda 2014 yılso-nuna kadar kurulacak olan büronun tek işlevi sigorta suiistimali ile mücadele olacaktır ki bu alandaki çalışmaların underwriting aşama-sında da son derece fayda sağlaya-cağına şüphe yoktur.

Diğer taraftan bireysel emekliliğe olan talebi artırmak ve sisteme girenleri tutundurmak için alınması gereken aksiyonlarla ilgili olarak da önemli bir çalışmamız devam etmek-

te olup konuya ilişkin oluşturulan öneriler sonbaharda Hazine Müsteşarlığı ile paylaşılacaktır. Gerek son dönemlerde iyice gerile-yen tasarruf oranını artıracak teşvik-ler ve gerek ülkemiz insanının pasif dönemde hayat standartını koruya-bilmesine yönelik hedefler kamu otoritesinin bu alana katkı sağlaya-cak enstrümanlara olumlu yaklaşma-sına neden olmaktadır. Bu amaca yönelik en önemli araçların başında yer alan Bireysel Emeklilik Sistemi'ni geliştirecek önerilere, bugüne kadar olduğu gibi önümüzdeki dönemde de ihtiyaç duyulan desteğin kamu otoritesince verileceğine olan inanç-la bu çalışmalara devam etmekteyiz.

Tasarruf seviyesini arttıracak ve kişilerin emeklilik dönemlerinde yaşam standartlarının düşmemesini sağlayacak bir ürün olan irat sigor-taları konusunda da mevcut ürünleri çeşitlendirici bir çalışma yürütül-mektedir. Söz konusu çalışmanın sonuçlarını önümüzdeki sene içeri-sinde almayı ümit ediyoruz.

Bunun dışında Birliğimiz nezdinde kimi devam eden kimi geliştirme aşamasında olan irili ufaklı çok sayı-da proje mevcuttur. Önemli projele-rimizi bitirdikçe yerine sektöre mak-simum faydayı sağlayacak yeni pro-jeleri koymak konusunda gereken çabayı göstermekteyiz.

2013 yılını tatmin edici sonuçlarla kapatan ve bu seyri 2014 ilk çeyre-ğinde de sürdüren sektörümüze; yürütmekte olduğumuz bu projelerle daha yüksek kalitede hizmet üret-mesi ve bunu da teknik sonuçlarına olumlu yansıtması konusunda azami desteği TSB olarak sağlamaya devam edeceğiz.

Bu vesile ile sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir yaz geçirmenizi dilerim.

Say g› la r›m la,Mehmet­KalkavanGenel Sekreter

BİR LİK’TEN HA BER LER

05

igorta Haftası, sigorta bilincinin tabana yayılması ve gelece-ğin bugünden yapılandırılması için sigorta alanında faaliyet-

te bulunan kurum ve kuruluşlar tarafından eş zamanlı etkinliklerle 26 Mayıs – 1 Haziran 2014 tarihleri arasında kutlandı.

Sektörde yer alan kurum ve kuruluşlar tarafından sigorta bilincinin yayılması hedefiyle ülke çapında veya bölgesel olarak farklı etkinlik-ler düzenledi. Hazine Müsteşarlığı Stratejik Planı kapsamında her yıl Mayıs ayının son haftası kutlanması kararlaştırılan Sigorta Haftası ile tüketicilerin doğru bilgilendirilmesi, sigorta hakkında bilinçlendirilme-si, tüketicilerin sektöre ve sektörün geleceğine güven duyması hedefleniyor.

Bu yıl Sigorta Haftası kapsamında T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Türkiye Sigorta Birliği’nin (TSB) oluşturduğu Sigorta Bilinçlendirme ve Tanıtım Stratejisi Komisyonu tarafından yürütülen çalışmalar ve desteklenen etkinlikler şöyle:

· Hafta boyunca web sitelerinde kullanılması amacıyla sigorta sektörü hakkında genel bilgi veren bir infografik hazırlandı.

· Türkiye genelinde 9 gazetede (Hürriyet, Milliyet, Cumhuriyet, Akşam, Türkiye, Yeni Şafak, Sabah, Star, Dünya) hafta boyunca ilan yayınlandı.

· SEGEM tarafından düzenlenen III. Ulusal Sigorta Sempozyumu 26 Mayıs Pazartesi günü saat 09:30-16:30 arasında günü InterContinental İstanbul Hotel’de gerçekleşti.

· SAB Sigorta Acenteleri Derneği tarafından düzenlenen Türk Müziği Korosu konseri 26 Mayıs Pazartesi akşamı 19:30-21:00 saatleri arasında Milli Reasürans Konser Salonu’nda izlendi.

· TARSİM tarafından Beykoz ilçesine bağlı Mahmut Şevket Paşa Köyü’nde, 27 Mayıs Salı günü 11:00-15:30 saatleri arasında TARSİM Pazar Yeri organizasyonu gerçekleştirildi.

· TÜSİAR, BASİAD ve SADER derneklerinin ortak organize ettiği ağaç dikme etkinliği 29 Mayıs Perşembe günü Ankara’da ger-çekleşti.

· SEGEM Resim Yarışması Ödül Töreni ve Sergi Açılışı 30 Mayıs Cuma günü saat 15:00’te SEGEM TOBB Plaza’da yapıldı.

· Birlik tarafından düzenlenen III. Basketbol Turnuvası, 1 Haziran Pazar günü oynanan final maçlarının ardından Şişli Terakki Vakfı Lisesi Spor Salonu’nda, “Sigorta Haftası” etkinliği kapsa-mında gerçekleştirilen ödül töreni ile sona erdi.

‘Sigorta Haftası’ etkinliklerle kutlandı

S

Sektörde yer alan kurum ve kuruluşlar tarafından sigorta bilincinin yayılması hedefiyle ülke çapında veya bölgesel olarak farklı etkinlikler düzenledi.

06

BİR LİK’TEN HA BER LER

igorta şirketleri çalışanları arasındaki iletişimi, birlik ve dayanışmayı artırmak,

sporu teşvik etmek amacıyla düzenlenen TSB III. Basketbol Turnuvası, 19 Nisan-1 Haziran 2014 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Sigorta ve bireysel emeklilik şirketleri ile TARSİM çalışanla-rından oluşan toplam 19 şirketten 30 takım Akatlar/Şişli Terakki Vakfı Lisesi Kapalı Basketbol Salonu’nda oynanan hafta sonu maçlarıyla mücadele etti.

Toplam 7 hafta süren mücadelenin sonunda 1 Haziran Pazar günü gerçekleştirilen final maçın-da Anadolu Hayat Emeklilik turnuvanın şampi-yonu oldu. Axa Sigorta’nın ikinci, Garanti Emeklilik’in üçüncü ve Ray Sigorta’nın ise dör-düncü olduğu turnuva aynı gün gerçekleştirilen ödül töreniyle sona erdi. Ödül töreninde takım-lara kupalarını ve madalyalarını Birlik Başkanı Ramazan Ülger ve Genel Sekreter Yardımcısı Atilla Oksay verdi. Turnuva şampiyonu olan takı-ma ayrıca 5.000 TL para ödülü takdim edildi.

III. Basketbol Turnuvası düzenlendiS

irliğin sponsoru olduğu trafik güvenliği konusunda halkı

bilgilendirmek ve bilinçlendirmek, doğru davranışları kazandırmak amacıyla Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Hizmetleri Başkanlığı’nın düzenlediği cep telefonlarında, bil-gisayarlarda ve FATİH projesi kapsa-mında öğrencilere dağıtılan tablet-lerde kullanılabilen “IOS ve Android Uygulama, Oyun, İnteraktif Kitap Yarışması” sonuçlandı.

Birincilik ödülüne layık eser bulunamayan yarış-ma sonucunda, ikincilik ödülü Ümit Boncukçu’ya

ait “Trafik Günlüğüm” adlı android uygulamasına, üçüncülük ödülü Osman Murat Teket, Dorukhan Tüfekçi, Selçuk Sarı’ ya ait “Trafik” adlı android uygulamasına, jüri özel ödülü; Ümit Boncukçu’ya ait iOS uygulamasına verildi. Hacı Sarıkaya’ya ait “Trafik Eğitim” adlı android uygulaması ve Hakan Özyurt’a ait “Furkiturki” adlı andro-id uygulamasının teşvik ödülü aldı-ğı yarışmanın, ödül töreni Birliğin

katılımı ile 21 Mayıs 2014 Çarşamba günü 5. Karayolu Trafik Güvenliği Sempozyumu’nda gerçekleşti.

Trafik güvenliği yarışmasının sponsoruyduk

B

Birliğin sponsorluğunda ‘IOS ve Android Uygulama, Oyun, İnteraktif Kitap Yarışması’ sonuçlandı.

07

AMICE Genel SekreteriNisan 2014 tarihinde Brüksel mer-kezli Mütüel Sigortacı ve Sigorta

Kooperatifleri Birliği (AMICE) Genel Sekreteri Gregor Pozniak tarafından Birliğe bir çalış-

ma ziyareti gerçekleştirildi. Birliğin Genel Sekreter Vekili Mehmet Kalkavan tarafından temsil edildiği toplantıda, Türkiye ve Avrupa’daki sigorta koopera-tiflerinin yapısı ve özellikleri hakkında karşılıklı bilgilen-dirme yapıldı.

IUMI Genel SekreteriNisan 2014 tarihinde Uluslararası Nakliyat Sigorta-ları Birliği (IUMI)

Genel Sekreteri Lars Lange tarafından Birliğe bir çalışma ziyareti gerçekleştirildi.

Toplantıda IUMI Genel Sekreteri, 2015 yılında gerçek-leştirilecek IUMI Yönetim Komitesi toplantısı ile 1 günlük IUMI konferansının Mayıs ayında İstanbul’da Birliğin ev sahipliğinde gerçekleştirilmesi talebini Birliğe iletmesi-nin ardından yapılacak işbirliğine yönelik olarak görüş alışverişinde bulunuldu.

Moğolistan Mali Düzenleme Komisyonu’ndan TSB, SEGEM ve SBM’ye ziyaret…

ürkiye’de sigorta sektörünü tanımak ve incele-mek amacıyla Moğolistan Finansal Düzenleme

Komisyonu (FRC) Sigortacılık Bölümü; 9 Haziran 2014’te TSB ve SEGEM’e, 19 Haziran 2014’te de Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’ne (SBM) çalışma ziyaretinde bulundu. Gerçekleştirilen toplantılarda, kurumların temsilcileri tara-fından Moğol heyetine Türk sigorta ve bireysel emeklilik sektörü hakkında ayrıntılı bilgilendirme yapıldı, heyetin soruları yanıtlandı. Toplantılarda; Moğol yetkililer tarafın-dan da Birlik, SEGEM ve SBM yetkililerine; Moğolistan sigorta sektörü, kurumları, denetim ve gözetim otoritesi ve yeni çıkartılan sigortacılık yasası ile ilgili bilgi verildi.

FRC, Moğolistan devletinin finansal düzenleyici kurulu-şu olarak hizmet veriyor. T.C. Hazine Müsteşarlığı’na benzer bir yapıyla faaliyetlerini sürdüren FRC; mali piyasada istikrar sağlamak, finansal kurumları düzenle-mek, ilgili mevzuatı uygulamak ve izlemek gibi görev-lere sahip bulunuyor.

irlik, Deniz Ticaret Odası’nın (DTO) 35 No.lu Gemi Klas

Müesseseleri, Sigortacılar, Deniz Ekspertiz ve Sürveyör Faaliyetleri Meslek Komitesi’nin 23 Mayıs 2014 tarihinde gerçekleşen toplantısına katıldı. Toplantıda, Birlik ve oda temsil-cileri sektördeki sorunlara ve beklenti-lere ilişkin görüş alışverişinde bulundu.

Birlik, 9 Mayıs 2014 tarihinde Tuzla Türk Loydu Vakfı’nda düzenlenen Türk Loydu Vakfı 55. Olağan Genel Kurul toplantısına katıldı. Birlik çalışanlarının temsilci olarak katıldığı toplantıda 2013 çalışma raporu takdim edilerek, bilanço, denetim raporları görüşüldü. 2014 bütçesinin takdim edilip onaylan-masının ardından Türk Loydu Vakfı’nın gündemindeki konular görüşüldü.

DTO ve Türk Loydu’nun toplantılarına katıldıkB

irlik, 5–6 Haziran 2014 tarihlerin-de OECD’nin Paris’teki merke-

zinde düzenlenen OECD Sigorta ve Bireysel Emeklilik Komitesi’nin (IPPC) 93. Oturumu’na katıldı. Toplantının ilk gününde sigortacıların yatırım strateji-leri, üye ülkelerdeki piyasa trendleri ile düzenleme konusundaki gelişmeler, yıllık gelir sigortaları, mortalite ve uzun ömürlülük riski gibi konular ele alındı.

Toplantının ikinci gününde ise doğal afet risk finansmanı, kurumsal yatırımcı-ların rolü gibi konular değerlendirildi. İki gün süren oturumlara OECD üyesi ülke-lerden delegeler ile konu ile ilgili kurum ve kuruluşlardan temsilci ve konuşma-cılar katıldı.

Paris’te OECD’nin toplantısına katıldıkB

T

7

24

BİRLİK'E ZİYARETLER

08

BİR LİK’TEN HA BER LER

irliğin Olağan Seçimli Genel Kurul Toplantısı,

11 Nisan 2014 Cuma günü gerçekleştirildi. Birlik üyesi 61 şirketin üst düzey yöneticileri-nin katıldığı seçimde, başkan adaylarından Groupama Sigorta AŞ Genel Müdürü Ramazan Ülger 42, diğer baş-kan adayı Allianz Sigorta AŞ CEO’su Solmaz Altın ise 19 oy aldı. Daha önce Birlik Denetim Kurulu Başkanı olarak görev yapan Ramazan Ülger, yeni Birlik Başkanı oldu.

Sigortacılık Kanunu uyarınca yapılan seçimde ayrıca, Hayat Dışı Yönetim Komitesi, Hayat ve Emeklilik Yönetim Komitesi ile Denetim ve Disiplin Kurulu üyeleri de belirlendi.

YEnİ YönETİm KURULU

Türkiye Sigorta Birliği’nin yeni Yönetim Kurulu üyeleri, 21 Nisan 2014 Pazartesi günü gerçekleşti-rilen toplantının ardından belir-lendi.

Türkiye’deki tüm sigorta, reasü-rans ve emeklilik şirketlerini tek çatı altında birleştiren Birlik, 11 Nisan 2014 Cuma günü gerçek-leştirilen Olağan Seçimli Genel Kurul Toplantısı’nın ardından ilk kez toplanarak yeni Yönetim Kurulu üyelerini belirledi. Birlik Başkanı’nın başkanlık edeceği 4 üyeli Birlik Yönetim Kurulu; Hayat

Dışı Yönetim Komitesi ile Hayat ve Emeklilik Yönetim Komitesi Başkanları’nın yanı sıra her iki komiteden seçilen birer üyeden oluşuyor.

Yeni Başkan, Ramazan Ülger oldu

ürkiye Sigorta Birliği Genel Sekreter Vekilliğini yürütmekte olan Genel

Sekreter Yardımcısı Mehmet Kalkavan, 1 Tem-muz 2014 tarihi itibariyle TSB Genel Sekreterliği görevine asaleten atandı.

Çalışma hayatına 1993 yılında Sigorta Denetleme Kurulu’nda başlayan Kalkavan, Başkan Yardımcılığı da dahil olmak üzere çeşit-li görevlerde bulundu. 2009 yılında Hazine Müsteşarlığı’ndan ayrılarak Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği’nde Genel Sekreter Yardımcısı olarak göreve başladı.

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümü’nden mezun olan Kalkavan, yüksek lisan-sını Boston Üniversitesi’nde finans alanında yaptı.

Tarım Sigortaları Havuzu, Güvence Hesabı, DASK, Sigorta Tahkim Komisyonu, Türk Sigorta Enstitüsü Vakfı ve Türk Loydu Vakfı’nda Yönetim Kurulu üyesi olan Mehmet Kalkavan, evli ve iki kız çocuğu babasıdır.

TSB Genel Sekreterliği'ne Mehmet Kalkavan atandıT

B

09

irlik, 11 Haziran 2014 tarihinde Malta Sigorta Birliği’nin ev sahipliğinde

Valetta’da düzenlenen Insurance Europe 2014 Yılı Genel Kurul Toplantısı ile 12 Haziran tarihin-de düzenlenen 6. Uluslararası Sigorta Konferan-sı’na katıldı.

2014 yılı Genel Kurul toplantısında Insurance Europe Başkanı Sergio Balbinot tarafından Insurance Europe'un önümüzdeki dönemde üstleneceği görev ve faaliyetler hakkında ulu-sal Birlik temsilcilerine bilgi verildi.

12 Haziran 2014 tarihinde gerçekleştirilen “Değişimdeki Zorluklar: Sigortada Küresel Trendler” konulu 6. Uluslararası Sigorta Konferan-sı ise Asya, Avrupa ile Kuzey ve Güney Amerika ülkelerindeki sigorta denetleme kurumu yetkili-leri ve sigorta sektöründen temsilcileri bir araya getirdi.

Açılış konuşmasının Malta Başbakanı tarafın-dan yapıldığı konferansta dünya sigorta sektö-rünün gündemindeki konulara ilişkin çeşitli otu-rumlar gerçekleştirildi.

Insurance Europe Genel Kurulu'ndaydıkB

10

BİR LİK’TEN HA BER LER

irliğin yeni yönetimi Birlik Başkanı Ramazan Ülger’in liderliğinde 5 Haziran

2014 tarihinde Feriye Lokantası’nda düzenle-nen toplantıda basınla bir araya geldi. Sigorta sektörünün 2013 yılsonu ve 2014 yılı ilk çeyrek

gerçekleşmelerinin aktarıldığı toplantıda çalış-maları sürmekte olan 2 önemli proje hakkında da bilgi verildi. Özellikle ‘Oto Sigortaları Projesi ile ilgili branşta tüm sektör tarafından uygula-nacak yeni iş modeli çalışması anlatıldı.

irlik, 24 Nisan 2014 tarihinde Hazine Müsteşarlığı tarafından Dünya Bankası

desteği ile yürütülen “Sigortacılıkta Sermaye Yeterliliği Rejiminin ve Denetiminin Güçlen-dirilmesi” projesi çalıştayına ev sahipliği yaptı.

Çalıştay kapsamında projeye nihai şeklinin verilmesinden önce eldeki bulgular sigorta ve emeklilik şirketleri ile paylaşılarak gerekli reviz-yonların yapılmasına yönelik şirket temsilcileri ile görüş alışverişinde bulunuldu.

Birlik yönetimi, basınla buluştu

Hazine ve Dünya Bankası çalıştayının ev sahibi olduk

B

B

11

HA Zİ NE MÜS TE ŞAR LI ĞI Sİ GOR TA CI LIK GE NEL MÜ DÜR LÜĞÜ

igortacılık Kapsamında Değerlendirile-cek Faaliyetlere, Tüketici Lehine Yapılan

Sigorta Sözleşmeleri ile Mesafeli Akdedilen Sigorta Sözleşmelerine İlişkin Yönetmelik 25 Nisan 2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Yönetmelik ile hedeflenen; hızla yaygınlaşan ve sigorta ile benzer bazı özellikler taşıması nedeni ile belirsizlik arz eden uzatılmış garanti hizmetle-rinin sınırlarının çizilmesi ve sektörde yaygın ola-rak uygulanan tüketici lehine yapılan sigorta sözleşmelerine ilişkin usul ve esasların belirlen-mesidir. Buna ek olarak, yönetmelikle tarafların karşı karşıya gelmeden akdettikleri sigorta söz-leşmelerine ilişkin düzenlemelere de gidilmiştir.

GARAnTİ VERİLEn ÜRÜnLER

Yönetmelik, sigorta ve reasürans şirketleri ile sigorta teminatı veren emeklilik şirketlerine ek olarak sigorta ettiren sıfatı ile tüketici lehine söz-leşme akdeden kişileri kapsaması nedeniyle çok geniş bir alanda etkili olmuştur. Bu çerçevede, teknomarketlerden bankalara kadar geniş bir uygulama alanına sahiptir.

Muhtelif adlarla kişilere uzatılmış garanti verilen ürünler açısından bakıldığında yönetmelikle getirilen temel kriter, bir malın üretici ve ithalat-çısı tarafından Tüketiciyi Koruma Kanunu kapsa-mında çıkarılan ikincil düzenlemeler gereği veril-mesi zorunlu olan garantinin süresinin uzatılması veya kapsamının genişletilmesinin sigorta kap-samında değerlendirilmemesidir.

Yönetmelik tüketici lehine yapılan sigorta sözleş-meleri ile ilgili olarak teminatın kim tarafından

verildiği ile ilgili yanlış izlenime yol açmayacak şekilde hareket edilmesini şart koşar.

mESAFELİ SöZLEŞmELER

Ayrıca, yönetmelik gereği tüketici lehine yapı-lan sigorta sözleşmelerinde, sigorta ettiren, yaptığı sözleşme karşılığında sigorta şirketinden ya da emeklilik şirketinden ücret, komisyon veya benzeri menfaat temin edemeyeceği gibi bu şirketler ile arasındaki herhangi bir huku-ki ilişki nedeniyle, sigorta şirketine ya da sigorta-cılık yapan emeklilik şirketine prim geliri sağla-mak amacıyla tüketici lehine sigorta sözleşme-si akdedemez.

Mesafeli akdedilen sigorta sözleşmeleri ile ilgili olarak getirilen en temel husus, mesafeli sigor-ta akdedeceklerin işi yürütebilecek şekilde gerekli organizasyon ve teknik alt yapıya sahip olması gerekliliği ve konu ile ilgili olarak Hazine Müsteşarlığı’na bildirim yükümlülüğüdür. Konu ile ilgili teknik altyapıda bulunması gereken asgari gerekliliklerle ilgili Hazine Müsteşarlığı’nca yürütülen çalışmalar kısa sürede yürürlüğe girecektir. m

Tüketici Lehine Sigorta Sözleşmeleri ile Mesafeli Akdedilen Sigorta Sözleşmelerine İlişkin; Yönetmelik YayınlandıS Yönetmelik, sigorta ve reasürans

şirketleri ile sigorta teminatı veren emeklilik şirketlerine ek olarak, sigorta ettiren sıfatı ile tüketici lehine sözleşme akdeden kişileri kapsaması nedeniyle çok geniş bir alanda etkili olmuştur. Bu çerçevede, teknomarketlerden bankalara kadar geniş bir uygulama alanına sahiptir.

12

KAPAK KONUSU

12

Kerem ÖZDAĞTSB Ge nel Sek re ter Yar d›m c› s›

yılının Ekim ayında hayata geçen Bireysel Emeklilik Sistemi, aradan geçen

10 yılı aşkın sürede 4,7 milyon katılımcı sayısına yaklaşmış ve katılımcıların fon tutarı 30 milyar TL büyüklüğe ulaşmıştır. 2013 yılında başlamış olan devlet katkısı teşviki sonrasında ise devlet katkı-sı fon tutarı 2 milyar TL’yi aşmıştır.

Bireysel Emeklilik Sistemi, kişilerin emeklilik dönemlerinde refah seviyelerinin düşmemesi-ne katkı sağlamasının yanında yurtiçi tasarruf-ları arttırıcı etkisi ile ülke ekonomisine yarar sağlamaktadır. Yurtiçi tasarrufların düşük olması, ülkenin dış finansmana bağlılığını arttı-rarak cari açığı yükseltmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde yurtiçi tasarrufların gayrisafi yurtiçi hasılaya oranı % 33 seviyesinde iken Türkiye’de bu oran yaklaşık % 13’tür. Bu durum, kamu otoritesini tasarrufları arttırıcı önlemler almaya zorlamaktadır. 2013 yılında yürürlüğe giren devlet katkısı sistemi, kişileri Bireysel Emeklilik Sistemi’ne yönlendirerek yurtiçi tasar-ruf seviyesini arttırıcı bir etki yapmak üzere tasarlanmıştır. Nitekim devlet katkısı ile birlikte Bireysel Emeklilik Sistemi, önceki yıllardan daha yüksek oranda büyüme göstermiştir.

Otomatik katılım, yukarıda bahsedilen tasarruf açığını azaltmaya yönelik sonuçlar üretebile-cek bir uygulama olarak öne çıkmaktadır. Bireysel Emeklilik Sistemi’nde katılımcı sayısını

arttırmaya yönelik olan bu sistem, ABD ve İngiltere gibi ülkelerde uygulanmaktadır.

Otomatik katılım, bir işyerinde çalışmaya başla-yan kişilerin otomatik olarak bir emeklilik planına dahil edilmesi şeklinde işleyen bir sistemdir. Sistem, işverenlerin bir emeklilik şirketi ile anlaş-malarını ve işe başlayan çalışanların sisteme katılması için gerekli olan altyapıyı kurmalarını gerektirmektedir. Kişilerin sistemde kalmayı ter-cih etmemeleri durumunda ise sistemden kayıp-sız olarak çıkma imkanı sağlanmaktadır. Burada kamu otoritesi, bireylerin menfaatine olan bir çözümün hayata geçirilmesi amacı ile kişileri ters yönde aksiyon almaya yönlendirmektedir.

Genellikle kişilerin herhangi bir konuda aksiyon almaları, erteleme dürtüsü ve atalet nedeniyle gerçekleşmemektedir. Bu durumu emeklilik sis-temine katılma açısından ele aldığımızda, sis-teme katılma kararını vermenin ve gereken işlemleri başlatmanın ertelemeye çok açık bir süreç olduğunu görmekteyiz. Otomatik katılım,

Bireysel Emeklilik Sistemi’nde otomatik katılım

Otomatik katılım, bir işyerinde çalışmaya başlayan kişilerin otomatik olarak bir emeklilik planına dahil edilmesi şeklinde işleyen bir sistemdir. Sistem, işverenlerin bir emeklilik şirketi ile anlaşmalarını ve işe başlayan çalışanların sisteme katılması için gerekli olan altyapıyı kurmalarını gerektirmektedir.

2003

13

kişiyi sisteme dahil etmekte ve emeklilik siste-minde kalmanın tercih edilmemesi durumun-da kişinin sistemden çıkış için aksiyon almasını gerektirmektedir. Yapılan araştırmalar göster-mektedir ki söz konusu sistem, orta ve uzun vadede sistemde bulunan katılımcı sayısını arttırmaktadır. ABD’de 2006 yılında hayata geçirilen otomatik katılım sistemi sonrasında emeklilik planlarına katılan çalışanların oranı, 5 yılda % 55’ten % 82’ye yükselmiştir. 20-24 yaş arasındaki çalışanlarda ise otomatik katılım öncesinde % 20 olan oran, % 76 olmuştur.

Ülkemizde otomatik katılıma ilişkin pilot uygula-ma, Hazine Müsteşarlığı tarafından başlatılmış durumdadır. En az 50 çalışana sahip ve gerek-li teknik altyapıyı kurabilecek işverenlerin katıl-ması hedeflenen sistemde, katılımcılara mev-cut emeklilik planı ve emeklilik yatırım fonları sunulacaktır. Aylık asgari 50 TL’lik işveren katkı-sının gerekli olduğu uygulama, işe yeni başla-yan çalışanlar için bilgilendirici dokümanların hazırlanmasını ve işveren katkısının düzenli öde-nebilmesi için gerekli altyapının işveren tarafın-dan kurulmasını öngörmektedir.

Pilot uygulamanın amacı, işveren katkısının sevi-yesinin kişilerin sistemde kalmaları üzerindeki etki-si ve çalışanların sistemde devamlılık oranları gibi parametreler yardımı ile otomatik katılımın siste-me sağlayacağı faydanın tahmin edilmesidir.

İnGİLTERE UYGULAmASI

İngiltere’de otomatik katılım fikri, kişilerin emek-liliklerine yönelik yeterli derecede tasarruf etmemelerinin gözlemlenmesi üzerine ortaya çıkmış; 2012 yılının Ekim ayında ise sistem haya-ta geçirilmiştir. Uygulama en büyük işletmelerle başlatılmış olup sistemin 2018 yılının Şubat ayın-da tam anlamıyla hayata geçmesi hedeflen-mektedir. Otomatik katılım yolu ile sisteme dahil olacak kişiler en az 22 yaşında, yasal emeklilik yaşına ulaşmamış ve her yıl güncelle-nen bir eşik gelir seviyesinin üzerinde kazanca (2014 için yıllık 9440 sterlin) sahip çalışanlar ola-rak tanımlanmaktadır.

İngiltere’de Department of Work and Pensions tarafından yapılan araştırmaya göre otomatik katılım sisteminin yaklaşık 8 milyon çalışanın tasarruf etme seviyesini yükselteceği (yeni giriş-ler ve katkı payı tutarını yükselten katılımcılar) ve yıllık tasarruf tutarını 11 milyar sterlin arttıra-cağı öngörülmektedir.

Aynı kurum tarafından 50 büyük ölçekli işletme-de yürütülen araştırma, otomatik katılımın etki-lerini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Araştırma, işletmelerde emeklilik planlarından sorumlu kişilerle ve ilk 1 aylık yasal sürede sis-temden çıkış hakkını kullanan çalışanlarla yapı-lan mülakatlarla yürütülmüştür.

14

KAPAK KONUSU

Araştırma sonucunda ortaya çıkan sonuçlar, aşağıda görülmektedir.

· İşverenlerin tamamı dikkate alındığında çıkış oranı % 9 olup söz konusu oran işveren bazında % 5 -% 15 aralığındadır.

· Tüm yaş, cinsiyet ve gelir gruplarında sistem-den çıkışın en büyük sebebi, aile geçindir-me veya konut kredisi geri ödemesi gibi sebeplerle katkı payı ödemelerinin zorluk yaşatacağının düşünülmesidir.

· Kişilerin mevcut işyerlerinde uzun süre çalış-mayacaklarını ve kısa süre için emeklilik söz-leşmesi yaptırmak istememeleri, sistemden çıkışın önemli bir sebebi olarak görülmektedir.

· Yüksek yaş gruplarında emeklilik döneminin çok yakında başlayacağı ve uzun vadeli bir tasarruf aracına başlamak için çok geç olduğu düşüncesi, sistemden çıkışa yol açmaktadır.

· Çıkışın diğer bir sebebi ise halihazırda bir emeklilik planına sahip olunmasıdır.

· İşverenlerin büyük kısmı, otomatik katılım düzenlemesinde öngörülen en düşük işveren katkı seviyesini seçmişlerdir. (Çalışanın maaşı-nın % 1’i işveren katkısı, % 1’i çalışan katkısı)

· İşverenlerin yarıya yakını, düzenlemenin elverdiği erteleme süresini kullanmayı tercih etmişlerdir. Bunun sebebi, işveren katkı payı ödemelerinin yaratacağı ek maliyet olarak belirtilmektedir.

İşverenlerin birçoğunda, otomatik katılım siste-mi yürürlüğe girmeden önce mevcut işveren emeklilik planları bulunmaktadır. Burada öne çıkan husus, işverenlerin bu planlara üye olma-yan kişilere hitap ederek otomatik katılımı sağ-lıklı bir şekilde gerçekleştirmeleridir. Bu aşama-da otomatik katılım sürecine ilişkin bilgilendir-menin basit ve genelleştirilmiş olması ve çalı-şanları aşırı bilgilendirme ile sıkıntıya sokmaması büyük önem taşımaktadır.

İşverenlerin büyük bir kısmı, otomatik katılım sis-temi başlamadan önce sistemi çalışanlarına nasıl anlatacağı konusunda strateji geliştirmiş-lerdir. Sistemin hayata geçmesinden aylar öncesinde şirketin intranet sistemi üzerinden bilgilendirici dokümanlar paylaşılması, broşürler hazırlanması, insan kaynakları birimlerinin çalı-şanlarla soru-cevap toplantıları gerçekleştirme-si gibi uygulamalarla çalışanlar arasında farkın-dalık yaratılmıştır. Bu tip uygulamalar, çalışanla-rın otomatik olarak Bireysel Emeklilik Sistemi’ne katıldıklarında kafalarında oluşacak soruları ve sistemden çıkış oranını azaltıcı etki yaratacaktır.

SOnUÇ

Pilot uygulama şeklinde başlatılmış olan oto-matik katılım, Bireysel Emeklilik Sistemi’ni büyü-mesine katkıda bulunacak önemli bir adımdır. Pilot uygulamanın sonuçları işverenler, katılımcı-lar, emeklilik şirketleri ve kamu otoritesi tarafın-dan çok iyi analiz edilmeli ve bu yolla sisteme girmiş olan kişilerin kalıcı olmaları sağlanmalıdır.

Sistemin çalışanların şirkete bağlılığını arttırıcı etki-si işverenlere anlatılmalı ve hazırlık aşaması için yeterli süre tanınmalıdır. Şirket büyüklüğüne veya sektöre göre kademeli geçiş sağlanmalıdır.

Otomatik katılım sürecindeki işlemlerin ve bilgi-lendirme sürecinin basit ve hızlı bir şekilde ger-çekleştirilebilmesi için gerekli mevzuat altyapısı oluşturulmalıdır. m

Zih ni mE TE ZA DETSB Yö ne tim Ku ru lu Mü şa vi ri

işinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin meydana gel-

mesi halinde bunun sigortacı tarafından tazmin edilmesini veya hayat süresi sebebiyle veya hayatında gerçekleşen bazı olaylar nedeniyle bir para ödenmesi veya edimlerde bulunmasını içeren sigorta sözleşmesinde öncelikle bazı prensipler göz önünde tutulur. Sözleşme düzen-lenirken sigortacı ile sigorta ettiren arasında bu genel kabul görmüş prensipler esas alınır. Uluslararası sigortacılıkta uygulanan ve sigorta sözleşmesine hakim olan bu prensiplerdir. Bunlar;

1- Sigortalanabilir menfaat prensibi 2- Azami hüsnuniyet prensibi3- Tazminat prensibi4- Halefiyet hakların devri prensibi5- Yakın sebep prensibi6- Hasara iştirak prensibi

olarak sıralanabilir. Sigorta mevzuatı da bu prensipleri içeren düzenlemelerden oluşur.

Bu yazımızda halefiyet prensibinin sigortanın; mal, can ve sorumluluk sigortalarındaki ana hatları ile durumuna değineceğiz.

HALEFİYETİn TAnImI

Halefiyet, bir kimsenin diğer bir kimseye karşı sahip olduğu hakların üçüncü bir kişiye devre-

dilmesi ve bu hakların o üçüncü kişi tarafından kullanılmasıdır. Halefiyetin kaynağı kanun ola-bileceği gibi, bir sözleşme ve haksız fiil de ola-bilir. Sigortada bu husustaki prensibe göre sigortacı bir hasarla ilgili olarak ödediği tazmi-nat nispetinde hukuken sigortalı yerine geçer. Sigortalının doğan zarardan dolayı üçüncü şahıslara karşı bir dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği zarar nispetinde sigortacıya intikal eder. Bu prensibin sebebi sigortanın haksız kazanç vasıtası olmaması, gayesinin zararı kar-şılayıcı olmasıdır. Zira, başkasının kusuru sonucu zarara uğrayan sigortalının, bu zararını, sigorta-cıdan alması yanında, sorumlu kimseden de istemesi çifte tazminat, dolayısı ile bir haksız kazanca yol açacaktır. Ödemede bulunan sigortacı, bu nedenle ödediği bedel kadar sigortalının yerine geçer ve onun haklarına halef olur. Gaye, sigortalının zararından fazlası-nı temin etmesinin engellenmesidir.

Halefiyet, üçüncü şahıslara karşı dava hakkı (rücu davası) şeklinde kullanılabileceği gibi, sigorta edilen mal ve menfaat üzerinde de olabilir. Halefiyet, tazminat prensibinin bir sonu-

Sigortada halefiyetHalefiyetin kaynağı kanun olabileceği gibi, bir sözleşme ve haksız fiil de olabilir. Sigortada bu husustaki prensibe göre sigortacı bir hasarla ilgili olarak ödediği tazminat nispetinde hukuken sigortalı yerine geçer.

15

MEV ZU AT - SO RUN LAR - YAR GI KA RAR LA RI

K

16

cu olduğundan hayat sigortalarında uygula-ması yoktur.

Her tazminat davasında olduğu gibi, sigortacı-nın halefiyeti nedeni ile açacağı davada da davalının kusurunun ve zararının ispatı sigorta-cıya aittir.

Aşağıda mal, can ve sorumluluk sigortalarında halefiyet ayrı ayrı değerlendirilmiştir.

a) mal Sigortalarında

Mülga Ticaret Kanununun 1301’inci maddesin-de mal sigortaları ile ilgili olarak halefiyete ilişkin hüküm 6102 sayılı yeni Ticaret Kanununun 1472’nci maddesinde, 1’inci fıkraya 3’üncü cümle olarak yapılan ilave ile genişletilerek düzenlenmiştir. Buna göre;

Madde 1472 – (1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, taz-min ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Yeni sorumlulara karşı bir dava veya takip baş-latılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.

(2) Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvur-ma hakkını korur.

Madde ile yukarıda da değinildiği gibi sigorta-lının haiz olduğu talep hakkı, ödediği oranda sigortacıya geçecektir. Bu halefiyet hakkının, sigortacıya geçmesinde iki şart çok önemlidir. İlk şart sigortacının sigorta bedelini ödemesidir. Ödenen bedel, aynı zamanda sigortacının halef olarak rücuunun sınırını belirler. Bu suretle, sigortacı ödediği bedelden fazlasını isteyemez. Örneğin kapsam dışı yaptığı ex-gratia (hatır

ödemesi) ödemeyi veya yaptırdığı ekspertiz ücretini zarara sebebiyet veren üçüncü şahıs-tan isteyemez.

İkinci şart, sigorta ettiren kimsenin doğan zarar-dan dolayı üçüncü şahıslara karşı dava hakkı-nın bulunmasıdır. Bu hak, ancak tazmin ettiği bedel oranında sigortacıya intikal edecektir. Yargıtay içtihatlarında da belirlendiği gibi, sigortalı kendisine halef olan sigortacıya sahip bulunduğu hak ve yetkilerden daha fazlasını devredemeyeceği gibi, halefiyet prensibi gereği sigortalının zararından sorumlu kimsele-rin hukuken durumları da ağırlaştırılamaz.

1472’nci maddeye göre, sigortacının ödeme yapmış olması, halefiyetin bir şartıdır. Bu neden-le mevcut bir hakkın, başka bir ifadeyle, muac-cel olan bir alacağın, tekrar muaccel hale gelmesi olanağı yoktur. Zira sigortacı başlamış olan zaman aşımı ile birlikte sigorta ettirenden dava hakkını devralmakta ve kalan zaman aşımı süresi içinde halef sıfatıyla dava açmak durumunda bulunmaktadır. Bu nedenle, aynı olay sebebiyle zarar görenle onun halefi sigor-tacı için iki farklı zaman aşımı da yoktur. Sigortacı, sigorta ettirenin açabileceği zaman aşımı süresine tabidir.

Sonuç olarak Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 17.01.1972 tarihli, 1970/2 E. 1972/1 K sayılı kararında da belirtildiği gibi, sigortacının, sigortalının zararını tazmin ettiği ölçüde onun yerine geçerek zarara sebebiyet veren 3.şahsa karşı açtığı davanın halefiyet esasına dayandı-ğı kabul edilmekte; bu esas kapsamında sigor-tacı, sigortalının 3. şahsa karşı ileri sürebileceği haklara sahip olmakta, dolayısıyla açılan dava-

MEV ZU AT - SO RUN LAR - YAR GI KA RAR LA RI

Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.

17

nın tabi olduğu zaman aşımı, defter, ispat şartı gibi usul ve kanuni hükümler, zarar gören sigor-talı ile zarara sebebiyet veren 3. şahıs arasında-ki hukuki ilişki ile bağlı kalmaktadır.

b) Can Sigortalarında Hayat, Ferdi Kaza, Sağlık ve Hastalık Sigortaları

Zarar sigortası niteliğinde olmayan bu tür meb-lağ sigortalarında halefiyet prensibi uygulan-maz. Nitekim T.T.Kanununun 1491’inci madde-sinin hayat sigortalarında uygulanmayacağı açıkça hükme bağlanmıştır. Ancak Ferdi Kaza Sigortası her ne kadar Hayat Sigortasının özel bir uygulama şekli ve meblağ sigortası ise de, bu sigorta ile tedavi giderlerinin ödenebilmesi nedeniyle aynı zamanda zarar sigortası niteliği de taşıdığı açıktır. Bu nedenle Türk Ticaret Kanunu'nun 1510’uncu maddesinin 3’üncü fık-rasında gerçek zararın karşılanacağı hallerde, zarar sigortasına ilişkin hükümlerin kıyasen uygu-lanacağı hüküm altına alınmıştır.

Benzer durum sağlık sigortalarında da vardır. Bu sigortanın teminatı zarar sigortası niteliğindedir. Bu vesile ile Hastalık Sigortası ile Sağlık Sigortası kavramlarını birbirine karıştırmamak gerektiğine dikkat çekmek isteriz. Her iki sigortanın güven-celeri birbirinden farklıdır. Sözleşmede öngörü-len hastalıklardan birinin veya bir kaçının sözleş-me süresi içinde gerçekleşmesi veya ortaya çıkması halinde teminat sağlayan ve sigorta

Zarar sigortası niteliğinde olmayan meblağ sigortalarında halefiyet prensibi uygulanmaz. Ancak Ferdi Kaza Sigortası her ne kadar Hayat Sigortasının özel bir uygulama şekli ve meblağ sigortası ise de, tedavi giderlerinin ödenebilmesi nedeniyle aynı zamanda zarar sigortası niteliği de taşıdığı açıktır.

18

MEV ZU AT - SO RUN LAR - YAR GI KA RAR LA RI

bedeli ödenerek, sözleşmenin sona erdiği Hastalık Sigortasında, sigorta bedelinin öden-mesi için hastalığın tedavi ve/veya sonuçlarına ilişkin tazminat hesabı yapılmaz. Poliçede gös-terilen sigorta bedeli meblağ olarak doğrudan sigortalıya ödenir. Bu nedenle halefiyet söz konusu değildir. Oysa, Sağlık Sigortası ile tedavi-yi içeren her türlü bakım, ilaç gibi sözleşmede kararlaştırılan giderlere, hastane, günlük iş göre-mezlik gibi ödemelere zarar sigortası niteliğinde güvenceler verildiğinden sigorta şirketinin sigor-talının şahsında tedavi gerektiren eylemlerden dolayı sorumlu olan kişilere karşı halefiyet ve rücu hakkı vardır.

c) Sorumluluk Sigortalarında

6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu'nda sorum-luluk sigortaları tamamen yeni bir bölüm olarak yer almış; halefiyet müessesesi bu sigortalar için ayrıca düzenlenmiştir. Kanunun 1481’inci mad-desinde yer alan bu hüküm, yukarıda değinilen genel halefiyet hükmünden bağımsız olarak kanunda yer almıştır. Hükme göre:Madde 1481 – (1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödedikten sonra hukuken sigortalı yerine geçer. Sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorum-lulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel tutarında sigortacıya ait olur.

(2) Sorumlulara karşı bir dava veya takip başla-tılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı gereğince, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.

(3) Sigortalı veya zarar gören, birinci fıkra gere-ğince sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur.

Öncelikle şu hususu belirtelim ki, sorumluluk sigortalarında halefiyetin olup olmayacağı doktrinde çok fazla tartışmaya neden olmuş ve bu tür sigortalarda sigortalı ile zarardan sorumlu olan aynı kişi olduğundan sigortacının zararın failine (borçluya) başvurması nedeni ile halefi-yetinden bahsedilemeyeceği, aksi taktirde

sigortacının sigortalısı için ödediği tazminatı geri alacağı sigortalısına rücu edeceği şeklinde bir sonuca varılacağı ve bu durumda da sigor-talı için prim ödenmesinin bir anlamı olmadığı ileri sürülmüştür. Bu görüş kendi içinde doğru-dur. Ancak sorumluluk sigortalarında hiçbir şekilde halefiyetin olamayacağını söylemek de doğru değildir. Böyle bir hakkın verilmesinde en azından bir sakınca yoktur. halefiyet şartlarının oluşup, oluşmayacağı her olayda değerlendiri-lecektir. Şöyle ki, özellikle müteselsil sorumluluk halinde, zarar görenin müteselsil sorumlulardan birinden veya bunun sigortacısından zararının tamamını alması halinde sigortacı sigortalısına halef olarak fazla ödediği miktar için diğer sorumlulara rücu edebilir.

Maddenin ikinci ve üçüncü fıkrası ise zarar sigortalarında halefiyeti düzenleyen 1472’nci madde hükmüne paralel olarak düzenlenmiştir.Bu vesile ile bir zorunlu sorumluluk sigortası olan Trafik Sigortasına da değinmek isteriz. 2918 sayı-lı 85’inci maddesi hükmüne göre bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğrama-sına sebep olursa motorlu aracın bir teşebbü-sün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan mesul olup, bu zararları karşılamak üzere Mali Sorumluluk Sigortası yaptırmak zorundadır. Bu sigorta, işletenlerinin, yani aracın maliki veya uzun süre elinde bulundurup ondan yararla-nanların, aracın kullanılmasından dolayı üçün-cü kişilere verilen zararları gidermedeki amacı-na dönüktür. Sigorta sözleşmesinin taraftarı sigortacı ile işleten olduğu için bunların dışında kalan herkes, üçüncü şahıs durumundadır.

Sigorta sözleşmesinin tarafları arasındaki, söz-leşmeden veya sözleşmenin ilişkin olduğu kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez. 2918 sayılı kanunun 95’inci maddesinin bu amir hükmü yanında Mali Sorumluluk Sigortasının niteliği de bunu

19

gerektirir. Zarar gören, doğrudan doğruya, sigortada öngörülen sınırlar içinde sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da aça-bilecektir. Bu sigortada, sigortacı, sigortaya ait kanuni hükümler gereğince, ödediği miktarlar için, azaltma ve kaldırmaya izinli olduğu oran-da sigorta ettiren aleyhine rücu edebilir. Nitekim Türk Ticaret Kanunu'nun sigorta ettire-nin, sorumluluk sigortalarında, sigortalının sorumluluğunu gerektirecek olayları, on gün içinde sigortacıya bildirim yükümlülüğüne ilişkin 1475’nci maddesi, sigorta ettirenin bu yüküm-lülüğünü ihlal etmesi halinde, sigortacıya kusu-run ağırlığına göre tazminattan indirim yapma imkanı verdiği gibi, sigortacının trafik sigortası-nın genel şartlarına dayanarak, kasıt, ağır kusur, alkollü içki ve uyuşturucu madde almak, ehli-yetsiz araç kullanmak, istiap haddine riayet etmemek gibi sebeplerle sigorta ettirene rücu hakkı verir. Nitekim Türk Ticaret Kanunu'nun

1481’inci maddesindeki 3’üncü fıkrada "sigor-talı veya zarar gören, sigortacıya geçen hale-fiyet haklarını ihlal edici şekilde davranırsa sigortacıya karşı sorumlu olur” hükmü ile bu durum vurgulanmaktadır. Bu hükümde dikkati çeken husus, sorumluluk sigortalarındaki halefi-yetin, diğer zarar sigortalarındaki halefiyetten, farklı şekilde düzenlenmesidir. 3’üncü fıkra hük-müne göre sigortacı zarar gören üçüncü kişiye de halef olmakta ve sorumlululara, bu hakka istinaden rücuda bulunabilmektedir.

6102 sayılı kanunun bu konuda getirdiği bir yenilik olarak da sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa sigortacının, halefiyet kuralı gereği, sigortalısına veya zarar görene yaptığı ödemeyi ispat ederek dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilmesi, yeni bir dava açmasına gerek kalmaksızın hakkını kul-lanabilmesidir. m

20

Sİ GOR TA İS TA TİS TİK LE Rİ

u sayımızda 2014 yılı ilk çeyrek sonuçla-rını bir önceki yılın aynı dönemi ile muka-

yeseli olarak ele alacağız. Sektörün sonuçları üzerinde genel bir değerlendirme yapacak olursak, hayat dışı sigorta şirketleri prim üretimini % 9 oranında artırırken, hayat sigorta şirketleri ile emeklilik şirketlerinin prim üretimi ise % 9 oranın-da azalmıştır. Bireysel emeklilik alanında ise ödenen katkı payları % 1 oranında küçülmüştür. Hayat dışı şirketler 2014 yılının ilk üç ayını 331

Sektörün 2014 yılı ilk çeyrek sonuçları...

Ak tif Ak tif 2014-3 Pa y› (%) 2013-3 Pa y› (%) De ği şim (%) Cari Varlıklar 23.474.465.791 91,03 19.192.191.668 89,58 22,31 Nakit Ve Nakit Benzeri Varlıklar 9.607.086.413 37,25 8.075.541.484 37,69 18,97 Fin. Varl. İle Riski Sigort. Ait Fin. Yat. 6.029.281.854 23,38 4.055.958.099 18,93 48,65 Esas Faaliyetlerden Alacaklar 5.510.806.706 21,37 5.041.762.414 23,53 9,30 İlişkili Taraflardan Alacaklar 31.097.921 0,12 24.871.325 0,12 25,04 Diğer Alacaklar 198.567.520 0,77 126.909.825 0,59 56,46 Gelecek Aylara Ait Giderler 1.956.015.448 7,58 1.629.334.319 7,60 20,05 Diğer Cari Varlıklar 141.609.930 0,55 237.814.202 1,11 -40,45 Cari Olmayan Varlıklar 2.313.864.258 8,97 2.233.314.905 10,42 3,61 Esas Faaliyetlerden Alacaklar 958.311 0,00 35.613.683 0,17 -97,31 İlişkili Taraflardan Alacaklar 199.117 0,00 -162.479 -0,00 -222,55 Diğer Alacaklar 15.209.489 0,06 2.095.708 0,01 625,74 Finansal Varlıklar 820.399.802 3,18 956.524.269 4,46 -14,23 Maddi Varlıklar 589.802.143 2,29 633.352.774 2,96 -6,88 Maddi Olmayan Varlıklar 613.960.275 2,38 460.656.771 2,15 33,28 Gelecek Yıllara Ait Giderler 17.129.909 0,07 9.707.655 0,05 76,46 Diğer Cari Olmayan Varlıklar 256.205.213 0,99 135.526.525 0,63 89,04 AKTİF TOPLAMI 25.788.330.049 100,00 21.425.506.574 100,00 20,36

I- HA YAT DI ŞI Ş‹R KET LERA- B‹ LAN ÇO1- Ak tif

meh met KAL KA VAnTSB Ge nel Sek re teri

B

Hayat dışı şirketlerce yazılan primlerde bir önceki yılın aynı dönemine göre % 9 oranında bir artış sağlanmış ve prim tutarı 5.910 milyon TL’ye yükselmiştir. Hayat dışı sigorta şirketlerinin teknik sonuçları 2013 yılının ilk üç ayını 122 milyon TL kârla sonlanırken, bu yılın aynı döneminde gerçekleştirilen faaliyetlerden 331 milyon TL kâr elde edilmiştir. Hayat sigorta şirketleri ve emeklilik şirketleri ise 2014 yılının ilk üç ayında bir önceki döneme kıyasla elde ettikleri kârı % 97 oranında artırarak 79 milyon TL’den 156 milyon TL’ye yükseltmişlerdir.

21

Pa sif Pa sif

2014-3 Pa y› (%) 2013-3 Pa y› (%) De ği şim (%)

Kısa Vadeli Yükümlülükler 18.017.829.044 69,87 14.662.273.142 68,43 22,89

Finansal Borçlar 310.555.007 1,20 1.030.896 0,00 30.024,77

Esas Faaliyetlerden Borçlar 2.006.114.101 7,78 1.637.379.469 7,64 22,52

İlişkili Taraflardan Borçlar 53.789.609 0,21 84.778.794 0,40 -36,55

Diğer Borçlar 477.685.077 1,85 558.324.879 2,61 -14,44

Sigortacılık Teknik Karşılıkları 14.232.984.225 55,19 11.599.465.866 54,14 22,70

Ödenecek Vergi Vb. Yüküm. 235.835.459 0,91 193.795.267 0,90 21,69

Diğer Risklere İlişkin Karşılıklar 126.755.736 0,49 93.835.259 0,44 35,08

Gelecek Aylara Ait Gelirler 576.624.943 2,24 478.405.245 2,23 20,53

Diğer Kısa Vadeli Yükümlülükler -2.515.113 -0,01 15.257.467 0,07 -116,48

Uzun Vadeli Yükümlülükler 615.479.325 2,39 601.803.260 2,81 2,27

Finansal Borçlar 10.538 0,00 19.300 0,00 -45,40

Esas Faaliyetlerden Borçlar 40.030.319 0,16 26.969.307 0,13 48,43

İlişkili Taraflara Borçlar 5.672.644 0,02 7.764.101 0,04 -26,94

Diğer Borçlar 24.680.125 0,10 155.765.418 0,73 -84,16

Sigortacılık Teknik Karşılıkları 449.079.115 1,74 330.377.083 1,54 35,93

Diğer Yükümlülükler ve Karşılıklar 3.754.761 0,01 2.246.782 0,01 67,12

Diğer Risklere İlişkin Karşılıklar 78.410.216 0,30 72.994.836 0,34 7,42

Gelecek Yıllara Ait Gelir ve Gider Tahakk. 6.361.876 0,02 5.517.252 0,03 15,31

Diğer Uzun Vadeli Yükümlülükler 7.479.731 0,03 149.183 0,00 4.913,81

Özsermaye 7.155.021.679 27,75 6.161.430.171 28,76 16,13

Ödenmiş Sermaye 5.558.920.010 21,56 5.331.477.726 24,88 4,27

Sermaye Yedekleri 827.435.525 3,21 556.595.063 2,60 48,66

Kâr Yedekleri 1.966.203.045 7,62 2.109.360.531 9,85 -6,79

Geçmiş Yıllar Kârları 108.396.138 0,42 -76.503.712 -0,36 -241,69

Geçmiş Yıllar Zararları(-) -1.543.880.258 -5,99 -1.872.596.470 -8,74 -17,55

Dönem Net Kârı 237.947.220 0,92 113.097.032 0,53 110,39

PASİF TOPLAMI 25.788.330.048 100,00 21.425.506.573 100,00 20,36

2- Pa sif

milyon TL teknik kârla kapatırken, hayat ve emeklilik şirketleri sigortacılık iş ve işlemlerinden 135 milyon TL teknik kâr elde etmişlerdir. Buna karşın, emeklilik şirketleri aynı dönemde bireysel emeklilik faaliyetlerinden 32 milyon TL zarar etmişlerdir.

Hayat dışı branşlarda faaliyet gösteren sigorta şirketlerinin Aktif Toplamı geçen yılın aynı döne-mine göre % 20 oranında bir artış göstererek 25.788 milyon TL’ye yükselmiştir. “Cari Varlıklar” da % 22 oranında, “Cari Olmayan Varlıklar” da ise % 4 oranında bir artış gerçekleşmiştir. 2014 yılı ilk çeyreği sonunda aktif toplamındaki en büyük

pay % 37 ile “Nakit ve Nakit Benzeri Varlıklar” kalemine aittir.

“Finansal Varlıklar ile Riski Sigortalılara Ait Finansal Yatırımlar” da ortaya çıkan 1.973 milyon TL tutarın-daki artış ile “Nakit ve Nakit Benzeri Varlıklar” da ortaya çıkan 1.531 milyon TL tutarındaki artış aktif toplamındaki değişimin temel belirleyicisi olmuş-tur. 9.607 milyon TL tutarındaki “Nakit ve Nakit Benzeri Varlıklar” kaleminin 7.447 milyon TL’si “Bankalar” hesabı altındaki “Vadeli Mevduat”ta yer alırken, vadeli hesaplardaki bu tutarın da 6.653 milyon TL’si Türk Lirası, bakiye 794 milyon TL ise yabancı para mevduatında toplanmıştır.

22

YA ZI LAN PR‹M LER TEK N‹K KÂR 2014-3 2013-3 De ği şim (%) 2014-3 2013-3 De ği şim (%)

KAZA 187.885.535 156.464.537 20,08 67.103.027 41.838.100 60,39 HASTALIK/SAĞLIK 770.373.284 699.702.245 10,10 2.204.153 -15.496.233 -114,22 KARA ARAÇLARI 1.200.693.446 1.214.972.811 -1,18 266.904.473 158.777.834 68,10 RAYLI ARAÇLAR 5.285 5.286 -0,01 -5.420 58.023 -109,34 HAVA ARAÇLARI 12.528.534 5.817.241 115,37 2.954.456 -6.646.242 -144,45 SU ARAÇLARI 30.959.615 29.556.343 4,75 745.630 9.299.421 -91,98 NAKLİYAT 140.559.215 117.521.920 19,60 52.690.230 43.219.965 21,91 YANGIN VE DOĞAL AFETLER 1.066.682.793 899.641.256 18,57 127.330.726 28.117.606 352,85 GENEL ZARARLAR 869.925.733 810.533.290 7,33 33.269.993 21.216.256 56,81 KARA ARAÇLARI SORUMLULUK 1.332.080.104 1.227.746.722 8,50 -157.266.921 -189.241.668 -16,90 HAVA ARAÇLARI SORUMLULUK 26.956.895 12.782.143 110,89 605.314 -232.127 -360,77 SU ARAÇLARI SORUMLULUK 235.652 243.109 -3,07 111.033 125.777 -11,72 GENEL SORUMLULUK 164.680.771 136.508.467 20,64 -80.306.217 26.581.494 -402,11 KREDİ 41.558.994 27.185.971 52,87 -10.966.750 -3.683.441 197,73 EMNİYETİ SUİİSTİMAL 2.817.782 5.738.798 -50,90 -6.556 79.245 -108,27 FİNANSAL KAYIPLAR 44.055.332 43.408.282 1,49 11.132.205 2.374.000 368,92 HUKUKSAL KORUMA 17.035.721 15.099.661 12,82 11.544.751 5.663.467 103,85 DESTEK 1.309.514 1.016.286 28,85 2.702.705 50.113 5.293,24 HAYAT DIŞI TOPLAM 5.910.344.204 5.403.944.369 9,37 330.746.832 122.101.589 170,88 HAYAT BRANŞINDAN GELEN 6.198 9.325 -33,53 -56.648 61.549 -192,04 TOPLAM 5.910.350.402 5.403.953.694 9,37 330.690.184 122.163.138 170,70 TRAFİK 1.221.416.284 1.131.663.092 7,93 -183.682.950 -221.005.589 -16,89 İHTİYARİ MALİ SORUML. SİG. 90.103.345 79.322.932 13,59 29.135.326 34.654.454 -15,93

B- KÂR/ZA RAR HE SA BI1- Tek nik So nuç lar

Hayat dışı şirketlerce yazılan primlerde bir önceki yılın aynı dönemine göre % 9 oranında bir artış sağlanmış ve prim tutarı 5.910 milyon TL’ye yükselmiştir. Hayat dışı sigorta şirketlerinin

teknik sonuçları 2013 yılının ilk üç ayını 122 mil-yon TL kârla sonlanırken, bu yılın aynı dönemin-de gerçekleştirilen faaliyetlerden 331 milyon TL kâr elde edilmiştir.

Hayat dışı sigorta şirketlerinin pasif toplamı son bir yıl içerisinde % 20 oranında artarak 25.788 milyon TL’ye yükselmiştir. Bu artışın en önemli nedeni, kısa vadeli yükümlülükler altında yer alan “Sigortacılık Teknik Karşılıkları” hesabının 2.634 milyon TL artmış olmasıdır.

Kısa Vadeli Yükümlülüklerin pasif toplamı içeri-sindeki payı bir önceki döneme göre 2 puanlık artışla % 70’e, toplam teknik karşılıkların pasif toplamı içindeki payı ise 1 puanlık artışla % 57’ye yükselmiştir. Hayat dışı dallarda faaliyet gösteren sigorta şirketleri, 2013 yılı ilk çeyreğin-de bilanço dip toplamında 113 milyon TL kâr elde ederken, 2014 yılının aynı döneminde 238 milyon TL kâr elde etmişlerdir.

“Kısa Vadeli Yükümlülükler” içindeki 2.006 mil-yon TL tutarındaki “Esas Faaliyetlerden Borçlar” kalemi içerisindeki en büyük pay, 1.561 milyon TL tutarındaki “Sigortacılık Faaliyetinden Borçlar” hesabına aittir. Bu kalemin 1.091 mil-yon TL’si reasürörlere ilişkin iken, aracılara ilişkin borç tutarı 280 milyon TL, sigorta şirketlerine borçlar ise 198 milyon TL’dir. Bu bölümde yer alan 14.233 milyon TL tutarındaki “Sigortacılık Teknik Karşılıkları”nın 7.954 milyon TL’si “Kazanılmamış Primler Karşılığı”ndan, 6.023 mil-yon TL’si ise “Muallak Hasar ve Tazminat Karşılığı”ndan oluşmaktadır. Kısa Vadeli Yükümlülükler içerisinde yer alan 577 milyon TL tutarındaki “Gelecek Aylara Ait Gelir ve Gider Tahakkukları”nın 515 milyon TL’si “Ertelenmiş Komisyon Gelirleri”nden oluşmaktadır.

Sİ GOR TA İS TA TİS TİK LE Rİ

23

2014 yılı ilk çeyreğinde dikkat çeken husus kasko ve yangın branşındaki olumlu gelişimin devam ediyor oluşudur. 2013 yılı ilk çeyreğinde kasko branşını 159 milyon TL kârla kapatan sek-tör, 2014 yılının aynı dönemini 267 milyon TL kârla kapatırken; bahse konu dönemi 2013 yılında 28 milyon TL kâr ile kapatan yangın branşında da aynı yönde gelişim devam etmiş

ve 2014 yılının aynı dönemi 127 milyon TL kârla kapanmıştır.

Son olarak trafik sigortasında 2013 yılı ilk çeyre-ğinde katlanılmak zorunda kalınan 221 milyon TL tutarındaki zararın % 17 oranında azalarak 184 milyon TL’ye gerilemesi de bir diğer olumlu gelişmedir.

2014-3 2013-3 Değişim (%)

Yatırım Gelirleri 670.029.954 331.361.464 102,21

Fin. Yatırımlardan Elde Edilen Gelirler 196.012.548 143.559.940 36,54

Fin. Yat. Nakte Çevrilmesinden Elde Edilen Kârlar 5.580.145 17.891.452 -68,81

Finansal Yatırımların Değerlemesi 104.195.008 41.951.871 148,37

Kambiyo Kârları 258.476.200 38.710.421 567,72

İştiraklerden Gelirler 88.671.862 32.851.734 169,92

Bağlı Ort.ve Müşt.Yön.Tabi Teşeb.Gel. 2.112.655 610.655 245,97

Arazi, Arsa İle Bin.dan Eld.Ed.Gel. 2.768.749 56.086.166 -95,06

Türev Ürünlerden Elde Edilen Gelirler 12.095.677 346.436 3.391,46

Diğer Yatırımlar 22.110 17.088 29,39

Hayat Teknik Bölümünden Aktarılan Yatırım Gel. 95.000 -664.300 -114,30

Yatırım Giderleri -626.615.964 -259.673.254 141,31

Yatırım Yönetim Giderleri (-) -7.400.368 -6.989.034 5,89

Yatırımlar Değer Azalışları (-) -988.940 -6.710.836 -85,26

Yatırımların Nakte Çevrilmesinden Oluşan Zararlar (-) -4.654.638 -1.797.286 158,98

Hayat Dışı Teknik Böl. Aktarılan Yatırım Gelirleri (-) -342.840.699 -176.908.623 93,80

Türev Ürünler Son.Oluşan Zararlar (-) -2.541.872 -22.976 10.963,16

Kambiyo Zararları (-) -229.593.696 -39.078.260 487,52

Amortisman Giderleri (-) -32.748.078 -25.001.607 30,98

Diğer Yatırım Giderleri (-) -5.847.672 -3.164.631 84,78

Diğer Faal.Gelir &Giderler(+/-) -83.160.855 -61.327.883 35,60

Karşılıklar Hesabı (+/-) -68.111.827 -51.089.029 33,32

Reeskont Hesabı (+/-) -9.035.709 -398.832 2.165,54

Zorunlu Deprem Sigortası Hesabı (+/-) 422.282 478.172 -11,69

Enflasyon Düzeltmesi Hesabı (+/-) - - -

Ertelenmiş Vergi Varlığı Hesabı (+/-) -9.225.624 -10.382.189 -11,14

Ert. Vergi Yükümlülüğü Gideri (-) 1.876.454 1.716.220 9,34

Diğer Gelir Ve Kârlar 12.341.059 5.927.454 108,20

Diğer Gider Ve Zararlar (-) -11.531.063 -7.532.542 53,08

Önceki Yıl Gelir Ve Kârları 111.571 6.712 1.562,29

Önceki Yıl Gider Ve Zararları(-) -7.999 -53.848 -85,15

Net Dönem Kârı Veya Zararı -39.746.865 10.360.327 -483,64

2- Ma li So nuç lar

24

Ak ti fe ki Ak ti fe ki

2014-3 Pa y› (%) 2013-3 Pa y› (%) De ği şim (%)

Cari Varlıklar 26.705.092.506 65,47 23.131.772.643 68,23 15,45

Nakit Ve Nakit Benzeri Varlıklar 4.264.280.350 10,45 3.642.591.302 10,74 17,07

Fin.Varl. İle Riski Sigort.Ait Fin.Yat. 6.018.229.520 14,75 6.241.267.813 18,41 -3,57

Esas Faaliyetlerden Alacaklar 16.104.224.661 39,48 12.980.841.287 38,29 24,06

İlişkili Taraflardan Alacaklar 6.144.374 0,02 1.997.944 0,01 207,53

Diğer Alacaklar 25.773.882 0,06 17.686.147 0,05 45,73

Gelecek Aylara Ait Giderler 269.608.531 0,66 217.209.993 0,64 24,12

Diğer Cari Varlıklar 16.831.187 0,04 30.178.157 0,09 -44,23

Cari Olmayan Varlıklar 14.084.690.379 34,53 10.772.465.383 31,77 30,75

Esas Faaliyetlerden Alacaklar 12.963.940.872 31,78 9.721.036.447 28,67 33,36

İlişkili Taraflardan Alacaklar - 0,00 - 0,00 0,00

Diğer Alacaklar 262.678 0,00 226.219 0,00 16,12

Finansal Varlıklar 66.285.906 0,16 67.210.801 0,20 -1,38

Maddi Varlıklar 138.463.535 0,34 144.286.387 0,43 -4,04

Maddi Olmayan Varlıklar 859.701.545 2,11 797.266.837 2,35 7,83

Gelecek Yıllara Ait Giderler 13.020.208 0,03 15.655.182 0,05 -16,83

Diğer Cari Olmayan Varlıklar 43.015.635 0,11 26.783.511 0,08 60,60

AKTİF TOPLAMI 40.789.782.884 100,00 33.904.238.026 100,00 20,31

II- HA YAT - EMEK L‹ L‹K Ş‹R KET LE R‹A- B‹ LAN ÇO1- Ak tif

2013 yılının ilk üç ayında “Yatırım Gelirleri” % 102 oranında artarak 670 milyon TL’ye ulaşırken, “Yatırım Giderleri”nde % 141 oranında bir artış meydana gelmiş ve yatırım gelirleri yatırım giderlerinin 43 milyon TL üzeri-nde gerçekleşmiştir. “Diğer Faaliyet Gelir ve Giderleri” hesabı 2013 yılı ilk üç ayında 61 milyon TL giderle kapanmışken, 2014 yılının

aynı döneminde 83 milyon TL giderle kapanmıştır. Bu gelişmeler sonucunda, 2014 yılı ilk üç ayında hayat dışı sigorta şirketleri 40 milyon TL mali zararla karşılaşmışlardır. Bu mali zararın en önemli nedeni hayat dışı teknik bölüme aktarılan yatırım gelirlerinin % 94 oranında artarak 177 milyon TL’den 343 milyon TL’ye yükselmesidir.

Hayat sigortaları ve bireysel emeklilik sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin aktif toplamı geçen yıla oranla yaklaşık % 20 oranında bir artış göstererek 40.790 milyon TL’ye ulaşmıştır. Cari Varlıklarda % 15, Cari Olmayan Varlıklarda ise % 31 oranında artış meydana gelmiştir. Cari Varlıklar ile Cari Olmayan Varlıkların aktif içindeki payları sırasıyla % 65 ve % 35 oranında gerçekleşmiştir.

Cari Varlıklar altındaki 16.104 milyon TL tutarın-daki “Esas Faaliyetlerden Alacaklar” tutarının 15.541 milyon TL’si; “Cari Olmayan Varlıklar” altında yer alan 12.964 milyon TL tutarındaki “Esas Faaliyetlerden Alacaklar” kaleminin 12.828 milyon TL’si de “Emeklilik Faaliyetinden Alacaklar” altındaki “Saklayıcı Şirketten Alacaklar” kaleminden oluşmaktadır.

Sİ GOR TA İS TA TİS TİK LE Rİ

25

Pa sif te ki Pa sif te ki 2014-3 Pa y› (%) 2013-3 Pa y› (%) De ği şim (%) Kısa Vadeli Yükümlülükler 20.527.385.349 50,32 17.168.598.228 50,64 19,56 Finansal Borçlar 70.190.448 0,17 46.240.695 0,14 51,79 Esas Faaliyetlerden Borçlar 16.560.563.100 40,60 13.027.936.930 38,43 27,12 İlişkili Taraflardan Borçlar 153.574.654 0,38 70.114.491 0,21 119,03 Diğer Borçlar 57.068.344 0,14 46.807.973 0,14 21,92 Sigortacılık Teknik Karşılıkları 3.456.404.596 8,47 3.747.886.041 11,05 -7,78 Ödenecek Vergi Vb. Yüküm. 79.759.173 0,20 85.144.893 0,25 -6,33 Diğer Risklere İlişkin Karşılıklar 87.281.122 0,21 82.149.467 0,24 6,25 Gelecek Aylara Ait Gelirler 51.615.486 0,13 45.097.995 0,13 14,45 Diğer Kısa Vadeli Yükümlülükler 10.928.425 0,03 17.219.742 0,05 -36,54 Uzun Vadeli Yükümlülükler 16.503.513.799 40,46 13.205.052.477 38,95 24,98 Finansal Borçlar - 0,00 - 0,00 0,00 Esas Faaliyetlerden Borçlar 12.826.783.099 31,45 9.582.287.320 28,26 33,86 İlişkili Taraflara Borçlar 120.829 0,00 166.035 0,00 0,00 Diğer Borçlar 607.339 0,00 428.423 0,00 41,76 Sigortacılık Teknik Karşılıkları 3.550.124.551 8,70 3.492.337.688 10,30 1,65 Diğer Yükümlülükler ve Karşılıklar 6.177.050 0,02 5.257.159 0,02 17,50 Diğer Risklere İlişkin Karşılıklar 26.740.852 0,07 20.664.529 0,06 29,40 Gelecek Yıllara Ait Gelir ve Gider Tah. 579.428 0,00 121.617 0,00 376,43 Diğer Uzun Vadeli Yükümlülükler 92.380.652 0,23 103.789.706 0,31 -10,99 Özsermaye 3.758.883.736 9,22 3.530.587.319 10,41 6,47 Ödenmiş Sermaye 2.444.246.571 5,99 2.348.000.153 6,93 4,10 Sermaye Yedekleri 137.814.636 0,34 138.796.790 0,41 -0,71 Kâr Yedekleri 1.067.388.806 2,62 1.063.195.668 3,14 0,39 Geçmiş Yıllar Kârları 322.195.919 0,79 350.662.279 1,03 -8,12 Geçmiş Yıllar Zararları(-) -368.904.167 -0,90 -449.153.679 -1,32 -17,87 Dönem Net Kârı 156.141.970 0,38 79.086.109 0,23 97,43 PASİF TOPLAMI 40.789.782.884 100,00 33.904.238.024 100,00 20,31

2- Pa sif

Hayat ve emeklilik şirketlerinin özsermayeleri 2013 yılına kıyasla % 6 oranında artış göstererek 3.759 milyon TL’ye yükselmiştir. Özsermayenin Pasif Toplamı içindeki payı bu dönem % 1 aza-larak % 9’a gerilemiştir.

Sektörün kısa vadeli yükümlülükleri bir önceki yılın aynı dönemine göre % 20 oranında artış göstererek 20.527 milyon TL’ye yükselirken, uzun vadeli yükümlülükleri % 25 oranında arta-rak 16.504 milyon TL’ye yükselmiştir. Bir önceki yıl “Kısa ve Uzun Vadeli Sigortacılık Teknik Karşılıkları”nın toplam pasif içerisindeki payı % 21 iken, bu dönem % 4 gerileyerek % 17 ola-rak gerçekleşmiştir.

Hayat sigorta şirketleri ve emeklilik şirketleri, 2014 yılının ilk üç ayında bir önceki döneme kıyasla elde ettikleri kârı % 97 oranında artırarak 79 milyon TL’den 156 milyon TL’ye yükseltmişler-dir. Pasifte yer alan kalemlere dikkat ettiğimiz-de, kısa ve uzun vadeli yükümlükler arasında yer alan ve pasif tarafın büyüklük anlamında ilk iki kalemini oluşturan “Esas Faaliyetlerden Borçlar” kalemlerinin tamamına yakını “Emeklilik Faaliyetlerinden Borçlar” kalemi altındaki “Katılımcılara Borçlar”dan meydana gelmekte-dir. 3.456 milyon TL tutarındaki kısa vadeli sigor-tacılık teknik karşılıklarının 2.077 milyon TL’si, 3.550 milyon TL tutarındaki uzun vadeli sigorta-cılık teknik karşılıklarının ise 3.429 milyon TL’si hayat matematik karşılıklarından oluşmaktadır.

26

2014-3 2013-3 Değişim (%) 204-3 2013-3 De ği şim (%)

HAYAT 794.955.784 971.041.079 -18,13 124.791.034 79.243.581 57,48 FERDİ KAZA 48.719.174 39.742.324 22,59 13.387.822 9.569.262 39,90 HASTALIK-SAĞLIK 235.591.378 180.143.316 30,78 -2.958.955 -2.110.381 40,21 TOPLAM 1.079.266.336 1.190.926.719 -9,38 135.219.900 86.702.461 55,96 BİREYSEL EMEKLİLİK 1.419.638.449 1.431.073.592 -0,80 -31.895.615 -46.174.276 -30,92

B- KÂR/ZA RAR HE SA BI1- Tek nik So nuç lar

YA ZI LAN PR‹M LER/KAT KI PA YI TEK N‹K KÂR

2014-3 2013-3 De ği şim (%)

Yatırım Gelirleri 158.243.201 139.838.326 13,16

Finansal Yatırımlardan Elde Edilen Gelirler 116.551.805 81.754.541 42,56

Finansal Yatırımların Nakde Çevr. Elde Edilen Kârlar 2.335.301 7.330.865 -68,14

Finansal Yatırımların Değerlemesi 20.564.492 39.787.795 -48,31

Kambiyo Kârları 11.503.453 4.904.704 134,54

İştiraklerden Gelirler 598.208 534.558 11,91

Bağlı Ortak. Ve Müşterek Yönetime Tabi Teşeb. Gel. - - 0,00

Arazi, Arsa İle Binalardan Elde Edilen Gelirler 914.749 1.220.673 -25,06

Türev Ürünlerden Elde Edilen Gelirler 2.623.898 24.832 10.466,75

Diğer Yatırımlar 174.579 2.151.959 -91,89

Hayat Teknik Bölümünden Aktarılan Yatırım Gel. 2.976.717 2.128.397 39,86

Yatırım Giderleri -58.900.469 -46.746.448 26,00

Yatırım Yönetim Giderleri (-) -1.726.820 -1.424.657 21,21

Yatırımlar Değer Azalışları (-) -9.390.122 -13.818.350 -32,05

Yatırımların Nakte Çevr.Oluşan Zararlar (-) -2.348.175 -5.719.158 -58,94

Hayat Dışı Teknik Böl. Aktarılan Yatırım Gelirleri (-) -14.911.610 -1.467.480 916,14

Türev Ürünler Sonucunda Oluşan Zararlar (-) -520.845 -3.607 0,00

Kambiyo Zararları (-) -7.437.442 -7.305.675 1,80

Amortisman Giderleri (-) -21.329.384 -16.119.974 32,32

Diğer Yatırım Giderleri (-) -1.236.071 -887.548 39,27

Diğer Faaliyetlerden Gelir &Giderler(+/-) -804.570 -15.130.561 -94,68

Karşılıklar Hesabı (+/-) -4.603.385 -15.879.944 -71,01

Reeskont Hesabı (+/-) -1.167.083 -1.127.105 3,55

Zorunlu Deprem Sigortası Hesabı (+/-) - - 0,00

Enflasyon Düzeltmesi Hesabı (+/-) - - 0,00

Ertelenmiş Vergi Varlığı Hesabı (+/-) 3.075.948 2.244.343 37,05

Ertelenmiş Vergi Yükümlülüğü Gideri (-) -1.182.479 -755.401 56,54

Diğer Gelir Ve Kârlar 8.968.585 3.711.190 141,66

Diğer Gider Ve Zararlar (-) -7.084.877 -3.953.377 79,21

Önceki Yıl Gelir Ve Kârları 1.388.550 1.373.544 1,09

Önceki Yıl Gider Ve Zararları(-) -199.827 -743.811 -73,13

Net Dönem Kârı Veya Zararı 98.538.162 77.961.317 26,39

2- Ma li So nuç larHayat ve emeklilik şirketlerinin hayat branşı prim üretiminde bir önceki yıla göre % 18 oranında bir daralma gerçekleşmiş ve prim üretimi 795 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Buna karşılık hayat branşı teknik kârı % 57 oranında artarak 125 milyon TL’ye yükselmiştir. Emeklilik branşın-da ise bir önceki yıl ortaya çıkan 46 milyon TL tutarındaki zarar bu dönem % 31 oranında gerileyerek 32 milyon TL olarak gerçekleşmiştir.

Hayat ve emeklilik şirketlerinin hayat dışı branşlarda gerçekleştir-diği prim üretimi kaza branşında % 23 oranında artarak 49 milyon TL’ye yükselmiştir. Hastalık/sağlık branşında ise hayat şirketlerinin üretimi % 31 oranında artarak 236 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Hayat ve emeklilik şirketleri, ferdi kaza sigortasında 13 milyon TL kâr elde ederken, hastalık-sağlık bran-şında ise 3 milyon TL zarar ile karşı karşıya kalmışlardır.

Hayat ve emeklilik şirketleri 158 mil-yon TL yatırım gelirlerine karşılık 59 milyon TL yatırım gideri yapmış ve 1 milyon TL tutarında diğer faaliyetler-den kaynaklanan giderlerin de eklenmesiyle, 2014 yılının ilk çeyreği-ni 99 milyon TL mali kâr ile kapatmış-lardır. Bu kapsamda yatırım gelirleri % 13, yatırım giderleri % 26 artış gös-terirken; diğer faaliyetlerden gelir ve giderler % 95 oranında azalmıştır. m

Sİ GOR TA İS TA TİS TİK LE Rİ

27

UZMAN GÖZÜYLE

Ersin TÜVARTürkiye Sigorta Birliği / Bölüm Yöneticisi

wiss Re tarafından hazırlanan 2013 yılı Dünya Sigorta Raporu 25 Haziran 2014

tarihinde yayınlanmıştır. Raporda global eko-nominin 2013 yılında % 2,5 büyüme gösterdiği, sigorta sektörünün toplam prim üretiminde ekonomik büyümenin altında kalarak % 1,4’lük bir artış kaydettiği vurgulanmıştır.

Hayat sigortalarında 2013 yılındaki büyüme, 2012 yılındaki % 2,3’lük artışın altında seyrede-rek % 0,7 olarak gerçekleşmiştir. Hayat dışı sigortalar ise 2012 yılına (% ,2,7) paralellik gös-tererek 2013 yılında % 2,3 oranında büyüme performansı göstermiştir.

Raporda dikkat çeken başlıca göstergeler ve Türkiye’nin dünya pazarındaki durumuna ilişkin değerlendirmeler aşağıda belirtilmektedir.

Toplam Sigorta Prim Üretimi Gelişimi

2013 yılında toplam sigorta prim üretimi % 1,4’lük bir artış göstererek 4.641 milyar dolar olarak gerçekleşmiş ve geçen seneki büyüme oranı olan % 2,5’in altında bir gelişim göstermiş-tir. Gelişmiş piyasalar % 0,3 oranında büyüme göstermiş ve prim üretimi 3.853 milyar dolar olmuştur. Dünya pazarındaki payı ise 1 puan gerileyerek % 83’e düşmüştür. Gelişmekte olan piyasalar ise % 7,4’lük büyüme oranı ile 788

milyar dolara ulaşmış ve dünya büyüme oranı-nı üstünde bir performans göstermiştir. Dünya pazarındaki payını ise 1 puan arttırarak % 17’ye yükseltmiştir.

2013 toplam sigorta prim üretimi (s.28) incelen-diğinde, ABD’nin sigorta prim üretimindeki % 2,5’lik düşüşünün büyüme üzerinde büyük oranda negatif etki yarattığı görülmektedir. Avrupa 2012 yılında prim üretiminde % 1,2’lik küçülme yaşamasına karşın 2013 yılında % 2,2’lik büyümeye dönmüştür. Bu büyümede, özellikle % 11,9’luk bir büyüme gerçekleştiren İtalya’nın ve prim üretimini % 2,8 oranında artı-ran Fransa’nın katkısı büyüktür.

Türkiye ise toplam sigorta faaliyetlerinde reel olarak gerçekleştirmiş olduğu % 13,2’lik büyü-me ile gerek Dünya piyasalarının sigortacılıkta-ki büyümesini gerekse gelişmekte olan ülkelerin büyüme oranını geride bırakmıştır. 12,7 milyar dolar prim üretimi ile Dünya pazarındaki payı-mız % 0,27’ye yükselmiştir.

2013 yılı Dünya Sigorta Raporu

S

Türkiye, toplam sigorta faaliyetlerinde reel olarak gerçekleştirmiş olduğu % 13,2’lik büyüme ile gerek Dünya piyasalarının sigortacılıktaki büyümesini gerekse gelişmekte olan ülkelerin büyüme oranını geride bırakmıştır. 12,7 milyar dolar prim üretimi ile Dünya pazarındaki payımız % 0,27’ye yükselmiştir. Hayat Hayat Dışı Toplam

Gelişmiş Piyasalar % -0,2 % 1,1 % 0,3Gelişmekte Olan Piyasalar % 6,4 % 8,3 % 7,4 Dünya % 0,7 % 2,3 % 1,4

28

UZMAN GÖZÜYLE

Hayat Sigortaları Prim Gelişimi

Hayat sigortalarında yazılan primler 2013 yılın-da % 0,7‘lik artış göstererek, 2012 yılındaki % 2,3’lük büyümenin gerisinde kalmış ve üretim 2.608 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Özellikle gelişmiş piyasalarda görülen dura-ğanlaşma 2013 yılında hayat sigortalarındaki büyümeyi baskı altında tutmuştur. Gelişmiş piyasalar 2012 yılında göstermiş oldukları % 1,9’luk artışın ardından, 2013 yılında % 0,2

oranında küçülmeye maruz kalmıştır. Gelişmekte olan piyasalar ise hayat sigortala-rındaki prim üretimini geçen yıla göre artırarak % 5,2’den % 6,4’e yükseltmiştir.

Hayat sigortalarında yazılan primler ülkeler açı-sından incelendiğinde, özellikle ABD’de yaşa-nan % 7,7’lik düşüş dünyadaki gelişimi önemli ölçüde etkilemiştir. ABD’de yaşanan bu daral-manın en temel sebebi 2012 yılında yazılan büyük kurumsal sözleşmelerin, 2013 yılında

2013 Yılı 2012 Yılı Enflasyona göre Dünya Prim Üretimi Prim Üretimi Düzeltilmiş Piyasasındaki Bölge Sıralama Ülke (Milyon Dolar) (Milyon Dolar) Büyüme (%) Payı (%)

Kuzey Amerika 1 ABD 1.259.255 1.272.724 -2,5 27,13 9 Kanada 125.344 124.637 2,7 2,70 Toplam 1.384.599 1.397.361 -2,0 29,83Latin Amerika ve Karayipler 12 Brezilya 88.931 82.184 12,5 1,92 26 Meksika 27.354 24.012 6,5 0,59 34 Arjantin 17.317 15.487 8,7 0,37 Diğer Ülkeler 50.198 47.574 Toplam 183.800 169.257 9,4 3,96Avrupa 3 İngiltere 329.643 322.013 1,2 7,10 5 Fransa 254.754 237.605 2,8 5,49 6 Almanya 247.162 232.432 1,3 5,33 7 İtalya 168.554 143.986 11,9 3,63 10 Hollanda 101.140 95.854 -0,4 2,18 14 İspanya 72.510 72.179 -4,2 1,56 38 Türkiye 12.700 11.014 13,2 0,27 Diğer Ülkeler 445.236 425.601 Toplam 1.631.699 1.540.684 2,2 35,16Asya 2 Japonya 531.506 626.703 1,5 11,45 4 Çin 277.965 245.363 8,4 5,99 8 Güney Kore 145.427 152.976 -8,0 3,13 11 Tayvan 90.977 87.752 3,4 1,96 15 Hindistan 65.576 65.830 1,2 1,41 Diğer Ülkeler 167.329 154.674 Toplam 1.278.780 1.333.298 2,4 27,55Afrika 18 Güney Afrika 54.121 54.365 10,7 1,17 53 Fas 3.180 3.017 0,8 0,07 Diğer Ülkeler 15.124 14.090 Toplam 72.425 71.472 10,2 1,56Okyanusya 13 Avustralya 78.309 76.034 7,8 1,69 40 Yeni Zelanda 10.913 10.430 2,2 0,24 Diğer Ülkeler 416 415 Toplam 89.638 86.879 7,2 1,93Dünya Gelişmiş Piyasalar 3.853.267 3.870.861 0,3 83,03 Gelişmekte Olan Piyasalar 787.674 728.089 7,4 16,97 Toplam 4.640.941 4.598.951 1,4 100,00

2013 Yılı Toplam Sigorta Prim Üretimi

29

yazılamaması olmuştur. Bu anlaşmaların etkisi göz ardı edildiğinde bile ABD 2013 yılında hayat sigortalarında % 1,6’lık küçülme yaşamış-tır. Avrupa ise 2012 yılında hayat sigortalarında yaşadığı % 2,2’lik küçülmenin ardından 2013 yılında % 3,8’lik büyüme gerçekleştirmiştir. Bu gelişmeye en büyük katkıyı % 21,1’lik büyüme gösteren İtalya ve % 52,2 reel prim artışına ula-şan Portekiz sağlamıştır. 2013 yılında hayat

sigortalarında % 1 büyüyen Asya, durağan bir dönem geçirmiştir.

Türkiye ise hayat sigortalarında % 16,3 ile geçen yılki % 6,8’lik büyüme performansının çok üze-rinde bir büyüme gerçekleştirmiştir. 2013 yılında dünya piyasasındaki payı % 0,07 olan Türki-ye’nin hayat sigortalarındaki prim üretimi 1,8 milyar dolara ulaşmıştır.

2013 Yılı 2012 Yılı Enflasyona göre Dünya Prim Üretimi Prim Üretimi Düzeltilmiş Piyasasındaki Bölge Sıralama Ülke (Milyon Dolar) (Milyon Dolar) Büyüme (%) Payı (%)

Kuzey Amerika 1 ABD 532.858 568.877 -7,7 20,43 10 Kanada 52.334 52.390 2,0 2,01 Toplam 585.193 621.266 -6,9 22,44Latin Amerika ve Karayipler 12 Brezilya 49.417 44.784 14,7 1,89 30 Meksika 12.470 10.857 7,3 0,48 35 Şili 6.986 6.719 2,8 0,27 Diğer Ülkeler 11.490 10.207 Toplam 80.363 72.567 12,2 3,08Avrupa 3 İngiltere 222.893 214.625 2,6 8,55 4 Fransa 160.156 147.900 3,9 6,14 6 İtalya 117.978 93.091 21,1 4,52 7 Almanya 114.349 106.620 2,2 4,38 13 İrlanda 46.929 42.832 5,5 1,80 16 İsviçre 34.227 33.195 2,2 1,31 45 Türkiye 1.780 1.506 16,3 0,07 Diğer Ülkeler 248.415 241.236 Toplam 946.727 881.005 3,8 36,30Asya 2 Japonya 422.733 499.046 1,4 16,21 5 Çin 152.121 141.123 3,1 5,83 8 Güney Kore 91.204 100.685 -12,4 3,50 9 Tayvan 75.013 72.521 3,2 2,88 11 Hindistan 52.174 52.752 0,5 2,00 Diğer Ülkeler 105.168 94.929 Toplam 898.413 961.056 1,0 34,45Afrika 15 Güney Afrika 44.556 43.760 13,2 1,71 51 Fas 1.023 1.024 -4,5 0,04 Diğer Ülkeler 4.360 4.135 Toplam 49.939 48.919 12,8 1,91Okyanusya 14 Avustralya 45.641 43.686 9,4 1,75 46 Yeni Zelanda 1.694 1.654 0,0 0,06 Diğer Ülkeler 120 121 Toplam 47.455 45.461 9,0 1,82Dünya Gelişmiş Piyasalar 2.200.249 2.247.245 -0,2 84,36 Gelişmekte Olan Piyasalar 407.842 383.029 6,4 15,64 Toplam 2.608.091 2.630.274 0,7 100,00

2013 Yılı Hayat Sigortaları Prim Üretimi

30

UZMAN GÖZÜYLE

Hayat Dışı Sigortalar Prim Gelişimi

Hayat dışı prim üretimindeki gelişme Dünya büyüme oranının gerisinde kalmıştır. 2012 yılında % 2,7 oranında üretim artışı gösteren sektörün büyüme oranı, 2013 yılında yavaşlayarak % 2,3 oranında büyümüştür. 2013 yılında hayat dışı prim üretimi 2.033 milyar dolar olarak gerçekleş-miştir. Gelişmiş piyasalar durağan bir dönem geçirerek % 1,1 oranında büyüme yaşamışlar-dır. Gelişmekte olan ülkelerde hayat dışı sigorta primleri ise 2012 yılındaki % 9,3’lük büyümenin ardından 2013 yılında % 8,3’lük büyüme ile yük-selişine devam etmiştir.

Amerika’nın hayat dışı sigorta primlerinde % 1,7’lik yükseliş gösterdiği 2013 yılında, Avrupa 2013 yılında sabit bir dönem geçirmiştir. Asya 2013 yılında hayat dışı sigortalarında % 6’lık büyüme yaşamıştır. Bu büyümede, özellikle Çin’in hayat dışı sigortalar prim üretiminde % 15,5 artış ile göstermiş olduğu performans etkili olmuştur.

Türkiye hayat dışı sigortalarda da % 12,7’lik büyüme göstererek 2013 yılında başarılı bir per-formans sergilemiştir. Dünya piyasasındaki payı-nı 2013 yılında % 0,46’dan % 0,53’e yükselterek, 10,9 milyar dolar prim üretimi gerçekleştirmiştir.

2013 Yılı 2012 Yılı Enflasyona göre Dünya Prim Üretimi Prim Üretimi Düzeltilmiş Piyasasındaki Bölge Sıralama Ülke (Milyon Dolar) (Milyon Dolar) Büyüme (%) Payı (%)

Kuzey Amerika 1 ABD 726.397 703.847 1,7 35,73 8 Kanada 73.010 72.247 3,2 3,59 Toplam 799.407 776.094 1,9 39,32Latin Amerika ve Karayipler 11 Brezilya 39.513 37.400 9,8 1,94 18 Meksika 14.884 13.155 5,7 0,73 19 Arjantin 13.957 12.358 9,8 0,69 Diğer Ülkeler 35.083 33.777 Toplam 103.437 96.690 7,2 5,09Avrupa 2 Almanya 132.813 125.811 0,6 6,53 5 İngiltere 106.750 107.389 -1,8 5,25 6 Fransa 94.598 89.705 1,1 4,65 7 Hollanda 75.135 71.475 -0,8 3,70 10 İtalya 50.576 50.895 -5,0 2,49 12 İspanya 38.647 38.411 -4,0 1,90 24 Türkiye 10.920 9.508 12,7 0,53 Diğer Ülkeler 175.533 166.485 Toplam 684.972 659.679 0,0 33,70Asya 3 Çin 125.844 104.240 15,5 6,19 4 Japonya 108.773 127.657 2,0 5,35 9 Güney Kore 54.223 52.292 0,3 2,67 17 Tayvan 15.954 15.231 4,5 0,79 21 Hindistan 13.401 13.078 4,1 0,66 Diğer Ülkeler 62.171 59.744 Toplam 380.366 372.242 6,0 18,71Afrika 28 Güney Afrika 9.565 10.606 0,3 0,47 48 Fas 2.157 1.992 3,5 0,11 Diğer Ülkeler 10.763 9.955 Toplam 22.485 22.553 2,1 1,11Okyanusya 13 Avustralya 32.667 32.348 5,7 1,61 29 Yeni Zelanda 9.219 8.776 2,6 0,45 Diğer Ülkeler 296 294 Toplam 42.182 41.418 5,1 2,08Dünya Gelişmiş Piyasalar 1.653.018 1.623.616 1,1 81,32 Gelişmekte Olan Piyasalar 379.832 345.060 8,3 16,68 Toplam 2.032.850 1.968.677 2,3 100,00

2013 Yılı Hayat Dışı Sigortalar Prim Üretimi

31

2013 Yılı Kişi Başına Düşen Sigorta Prim Üretimi

2013 yılında kişi başına düşen sigorta prim üreti-mi istatistiklerine bakıldığında, dünya genelinde kişi başına düşen prim üretimi hayat sigortalar-da 366 dolar, hayat dışı sigortalarda 266 dolar olmak üzere toplamda 652 dolardır. Gelişmiş piyasalarda kişi başına düşen hayat sigorta primi 2074 dolar, hayat dışı sigortalarda 1547 dolardır. Gelişmekte olan piyasalarda ile sırasıy-la 67 ve 62 dolardır. Bu durum gelişmekte olan piyasalardaki potansiyeli ortaya koymaktadır.

Türkiye sigorta toplamında, gelişmekte olan ülke ortalamalarının 166 dolar ile biraz üzerinde olsa da, kişi başına düşen hayat prim üretimi 23 dolar ile gerek dünya gerekse gelişmekte olan ülkelerin kişi başına düşen hayat prim ortalama-larının oldukça altında kalmıştır. Hayat dışı sigor-talarda ise kişi başına düşen 143 dolar prim ile gelişmekte olan ülkelerin üzerinde bir seviyede kalmış, ancak dünya ortalamasının altında sey-retmiştir. Bu durum önümüzdeki yıllarda Türkiye’de prim üretiminde yaşanan artışların devam edeceği beklentisini yaratmaktadır.

2013 Yılında Yaşanan Katastrofik Hasarlar

2013 yılında afetler-den kaynaklı sigorta-lı ve sigortalı olma-yan tahmini 140 mil-yar dolar hasar mey-dana gelmiş ve 196 milyar dolar olan 2012 yılının ve 10 yıllık ortalama olan 190 milyar doların altın-da gerçekleşmiştir. 2013 yılında yaşanan en büyük doğal afet Filipinler’de meyda-na gelen Haiyan Kasırgası’dır. Sigorta sektörüne doğal afetlerin vermiş oldu-ğu zarar 37 milyar dolarken, insan kay-nakları afetlerden sektör 8 milyar dolar kayıp yaşamıştır. En büyük sel hasarları Avrupa ve Kanada’ da; dolu, rüzgâr ve fırtına olayları Avrupa’da; kasırga olayları ise Ameri-ka’da yaşanmıştır. m

2013 Yılı Toplam 2013 Yılı Hayat 2013 Yılı Hayat Sigortalarda Kişi Sigortalarında Kişi Dışı Sigortalarında Başına Düşen Başına Düşen Kişi Başına DüşenBölge Sıralama Ülke Prim Üretimi (Dolar) Prim Üretimi (Dolar) Prim Üretimi (Dolar)

Kuzey Amerika 11 ABD 3.979 1.684 2.296 15 Kanada 3.563 1.488 2.075 Toplam 3.938 1.664 2.273Latin Amerika ve 24 Bahamalar 1.839 408 1.431Karayipler 35 Trinidad veTobago 688 261 427 36 Şili 664 396 268 Toplam 300 131 169Avrupa 1 İsviçre 7.701 4.211 3.490 2 Hollanda 6.012 1.546 4.466 3 Danimarka 5.780 4.093 1.687 4 Finlandiya 5.073 4.109 963 5 Lüksemburg 5.003 2.749 2.254 7 İngiltere 4.561 3.474 1.087 62 Türkiye 166 23 143 Toplam 1.833 1.076 758Asya 6 Hong Kong 5.002 4.445 557 10 Japonya 4.207 3.346 861 12 Tayvan 3.886 3.204 682 17 Singapur 3.251 2.388 863 20 Güney Kore 2.895 1.816 1.079 Toplam 303 213 91Afrika 30 Güney Afrika 1.025 844 181 38 Mauiritius 552 382 170 Toplam 66 46 21Okyanusya 16 Avustralya 3.528 2.056 1.472 23 Yeni Zelanda 2.423 376 2.047 Toplam 2.429 1.286 1.143Dünya Gelişmiş Piyasalar 3.621 2.074 1.547 Gelişmekte Olan Piyasalar 129 67 62 Toplam 652 366 285

2013 Yılı Kişi Başına Düşen Prim Üretimi

not: İlgili raporun tamamına http://tsb.org.tr/images/Documents/sigma3_2014_en.pdf adresinden ulaşılabilir.

32

GÜ VEN CE HE SA BI

A. Ka dir KÜ ÇÜKGü ven ce He sa b› Mü dü rü

usurlu araç sürücüsü ve işletenin kaza sonucu ölümü halinde Trafik Sigortası

nedeniyle sigortacının ve Güvence Hesabı’nın sorumluluğu konusu gerek Yargıtay gerekse sigorta sektörü açısından değişik kararlara ve uygulamalara neden olmuştur. Sigorta sektörü bu durumlarda tazminat ödemelerinin yapıl-masına karşı çıkarken, oluşan Yargıtay içtihat-ları da değişkenlik arz etmektedir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 1995 yılında verdiği kararla (Yargıtay 11. H. D. 1995/2056 E.- 3648 K. 17.04.1995 T.) sürücünün ölümü halinde hak sahiplerinin işletenden ve sigortacıdan tazmi-nat alabilecekleri yönünde karar vermiştir. Bu kararın temel dayanağı sürücünün bedeni zararlarının ödenmeyeceğine ilişkin olarak kanunda ve genel şartlarda hüküm bulunma-ması ve hak sahiplerinin üçüncü kişi oldukların-dan kusurlu sayılamayacaklarıdır.

YARGITAY KARARININ GEREKÇESİ

Aynı daire ve devamında bu konuları inceleyen 17. Daire bu karardan dönerek sürücü ve işlete-nin ölümü halinde hak sahiplerinin sigortacıdan tazminat talep edemeyecekleri yönünde karar vermişlerdir. Bu kararların gerekçesi ise; kimsenin kendi kusurundan yaralanamayacağı, sürücü-nün kusuru hak sahiplerine yansıyacağından sürücünün talep edeceğinden daha fazlasını talep edemeyeceklerine dayanmaktadır.

Yargıtay 11. H.D. 2007/2596 E.-2008/939 K. ve 15.07.2008 T. kararının gerekçesi;

“Bilindiği gibi Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası KTK’nun 91/1’nci maddesi uyarınca işletenlerin aynı Kanun’un 85/1’nci maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanması için yap-tırılması zorunlu bir sigorta türüdür. KTK’nun 85/1’nci maddesinde ise bir motorlu aracın işle-tilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanması-na yahut bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde araç işleteninin bu zarardan sorumlu olacağını öngörmüştür. Yani KTK’nun 91’nci maddesine göre Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nda sigortacı, işletenin yasadan kay-naklanan hukuki sorumluluğunun belirli limitler içinde üzerine almış bulunmaktadır.

Sigortacının bu kapsamdaki sorumluluğunu sınır-layan aynı yasanın 92’nci maddesinde araç sürücüsünün bu kapsam dışında kaldığına ilişkin hüküm bulunmadığı gibi genel şartlarda da bu

Kusurlu sürücü veya işletenin ölümü halinde;

Güvence Hesabı’nın Sorumluluğu...

Güvence Hesabı, Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi gereği zorunlu sigortası bulunmayan araçlar için ödeme yaptıktan sonra, zarara neden olan ve zorunlu sigortası yapılmamış aracın işletenine, sürücüsüne, diğer sorumlulara ve bunların mirasçıları dahil mevzuat gereği rücu etmek ve ödediği tazminatları tahsil etmek durumundadır.

K

33

yolda bir sınırlama getirilmemiştir. O halde sürü-cünün ölümü nedeniyle işletenin ve onun sigorta-cısının sorumluluğu ilke olarak benimsenmelidir. Bu noktada dikkat edilmesi gereken husus zarar verici bir olay sonucu ölen sürücünün ekonomik desteğinden yoksun kalanların uğradıkları zarar ölen sürücünün değil destekten yoksun kalanla-rın bir başka ifadeyle işletene göre üçüncü kişi konumunda olanların üzerinde doğan dolaylı ve yansıma yoluyla meydana gelen zarardır ve des-tekten yoksun kalanlar bu zararlarının tazmini için zarar sorumlusundan istemde bulunabilirler.

Ancak yansıma yolu ile zarar görmüş olan destek tazminatı isteyenlerin kendilerine destek sağlayan kişinin sahip olduğu haktan fazlasına sahip olabil-meleri hukuken mümkün bulunmayıp sürücünün ve dolayısıyla destek tazminatında bulunanların kendi kusurlarından yararlanamayacak olmaları-na, bu itibarla işletenin destek sağlayan kişiye karşı öne sürebileceği defileri destekten yoksun kalanlara karşı da ileri sürebilecek olmasına göre, işleten zararın oluşunda sürücünün de birlikte kusurlu olduğunu ileri sürerek Borçlar Kanunu’nun 44/1 nci maddesi gereğince tazminatın sürücü-nün kusuru oranında indirilmesini isteyebilir.

Açıklanan bu ilkeler karşısında trafik kazası sonu-cu ölen sürücünün desteğinden yoksun kalanla-

rın sorumluluk sigortacısına yöneltebilecekleri yansıma yoluyla oluşan zararla ilgili tazminat istemlerinin tutarı, işletene karşı ileri sürebilecekle-ri tutar kadardır. Dairemizin son uygulaması bu yöndedir.” şeklinde ifade edilmektedir.

DEĞİŞEn İÇTİHAT KARARLARI

Ancak, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2011 yılın-dan bu yana oluşturduğu içtihatlarla (Örnek; Y.H.G.K. 2011/17-142 E. ve 2011/17-787 E. sayılı kararları) sürücünün tam kusuru ile gerçekleşen trafik kazalarında, sürücünün veya araçta yolcu olarak bulunan işletenin ölmesi halinde, sürücü-nün veya işletenin hak sahiplerine destekten yoksun kalma tazminatı ödeneceği yönünde karar vermekte ve ilgili hukuk daireleri de içtihat-ları da kararlarını bu yönde değiştirmiş bulun-maktadır. Genel Kurul 2011/17-787 E. sayılı kara-rında; “Davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıy-la dava açtıkları, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yan-sıtılamayacağı; dolayısıyla tam kusurlu araç şoförünün ve onun eylemlerinden sorumlu olan işletenin kusurunun, işletenin desteğinden yok-sun kalan davacıları etkilemeyeceği; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu

34

GÜ VEN CE HE SA BI

Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası genel şartlarına göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı sigorta şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten tam kusurlu, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğuna göre, davalı sigorta şirketinin zararın tamamından sorumlu olduğu ve davacıların davalı sigorta şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı isteyebilecekleri, yerel mahkemece, davacıların, desteklerinin işleteni olduğu araçta, sürücünün tam kusuru sonucu meydana gelen trafik kazası sonucu, vefat etmiş olması nedeniyle, destekten yoksun kalan üçün-cü kişi sıfatıyla, zorunlu mali sorumluluk sigortacı-sını hasım göstererek dava açabileceğinin kabu-lü uygundur.” şeklinde hüküm oluşturmaktadır.

Sürücü ve işletenin yaralanma sonucu oluşan zararlarını sigortacıdan talep hakları bulunma-makla birlikte, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ver-miş olduğu kararlarla, hem işletenin ve hem de sürücülerin kusurlarından dolayı meydana gelen trafik kazalarında hayatlarını kaybetmeleri sonu-cu bunların desteğinden yoksun kalanlar, üçün-cü kişi konumunda kabul edilmiş ve bu kişilere destekten yoksun kalma tazminatı ödenmesinin yolu açılmıştır.

GÜVEnCE HESABI’nIn DURUmU

Güvence Hesabı ise Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi gereği zorunlu sigortası bulunma-yan araçlar için ödeme yaptıktan sonra, zara-ra neden olan ve zorunlu sigortası yapılmamış aracın işletenine, sürücüsüne ve diğer sorumlu-lara ve bunların mirasçıları dahil mevzuat gere-ği rücu etmek ve ödediği tazminatları tahsil etmek durumundadır. Türk Borçlar Kanunu'nun 135’inci ( Mülga Borçlar Kanunu'nun 116’ncı ) maddesine göre, alacaklılık ve borçluluk sıfat-larının bir şahısta birleşmesi borcu sona erdiren sebeplerdendir. Kusurlu araç sürücüsü ve işle-teninin hak sahiplerinin aynı zamanda mirasçı-ları olmaları durumunda Güvence Hesabı’na başvuran hak sahipleri aynı zamanda Güvence Hesabı’nın rücu borçlusu olmaktadırlar. Ödeme yapılması durumunda yine aynı kişilere rücu

edileceğinden davacıların tazminat hakları ortadan kalkmaktadır.

Bu konuda Güvence Hesabı aleyhine açılan davalarda ve Sigorta Tahkim Komisyonu (Güvence Hesabı 16.01.2013 tarihinde Komisyona üye olmuştur.) dosyalarında, Güvence Hesabı aleyhine karar verildiği gibi taleplerin ret edildiği kararlar da bulunmakta-dır. Güvence Hesabı aleyhine karar verilirken genelde destek tazminatının mirasçılık esasına göre değil fiili desteklik durumuna göre belirlen-diği gerekçesine dayanılmaktadır.

mEVZUAT DEĞİŞİKLİĞİ GEREKİYOR

Taleplerin ret edildiği kararlar da ise talep sahiplerinin aynı zamanda Güvence Hesabı’nın rücu edeceği kişiler olmaları nedeniyle alacak-lı borçlu sıfatının birleştiği ve borcun ortadan kalktığı gerekçesi ileri sürülmektedir. Bu kararla-rın birçoğu temyiz edilmiş olup Yargıtay’ın bu konudaki içtihatları henüz netleşmiş bulunma-maktadır.

Güvence Hesabı’nın sorumluluğuna ilişkin ola-rak verilen kararlarda şu yanılgıya düşülmekte-dir; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararına katıl-mamakla birlikte, temel dayanak noktamız Güvence Hesabı’nın sorumlu olup olmadığı değil, talep sahibinin alacağını ortadan kaldı-ran bir sebebin varlığıdır. Destek tazminatı hesaplanırken mirasçılık esas alınmasa dahi Güvence Hesabı ödediği her tazminat için sürücü ve işletenin mirasçılarına rücu edecektir. Bundan dolayı, hak sahiplerinin aynı zamanda mirasçı oldukları durumlarda bu kişiler tazminat alacaklısı olmakla birlikte Güvence Hesabı’na borçlu da olacaklardır. Burada söz konusu olan tazminat hakkının doğumundan sonra onu ortadan kaldıran bir hukuki sebebin varlığıdır. Bu sebebi görmezden gelerek Güvence Hesabı’nın sorumlu olduğuna karar vermek Borçlar Kanunu’na aykırı kararların doğumuna neden olacaktır.

Temennimiz konunun mevzuatta yapılacak değişiklikle bir an önce açıklığa kavuşmasıdır. m

35

SİGOR TA TAH KİM KO MİS YO NU

İbrahim TAŞBAŞISigorta Tahkim Komisyonu Müdürü

igortacılık, güven unsuruna dayanan bir hizmet sektörüdür. Bu sebeple

hemen hemen bütün ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de sigortacılık, özel bir düzenleme, gözetim ve denetime tabi tutulmuştur. Gözetim ve denetimler genel olarak sigorta şirketlerinin her an için yeterli ödeme gücüne sahip olma-larını ve devlet tarafından belirlenen kurallar içinde faaliyet göstermelerini sağlamak amacı-na yöneliktir. Gözetim ve denetim sayesinde, sigorta kuruluşları ile sigortalılar ve diğer hak sahipleri arasında ortaya çıkabilecek uyuşmaz-lıklar önemli ölçüde azaltılsa da tam olarak ortadan kaldırılamamaktadır. O halde sigortalı-ların ve diğer hak sahiplerinin mağduriyetlerinin

önüne geçilebilmesi ve sigortacılık sistemine olan güvenlerinin arttırılması için, uyuşmazlıkla-rın kısa sürede çözüme kavuşturulması da büyük önem taşımaktadır.

Sigortacılıkta tahkim sisteminin kuruluşundan önce, sigortalılar ve diğer hak sahipleri ile riski üstlenen sigorta kuruluşları arasındaki uyuşmaz-lıklar sadece adli yargı mekanizmalarıyla çözümlenmekte, yargılamanın uzun zaman alması zararın telafisini geciktirmekte ve sigor-talıların mağduriyetine yol açmakta idi. Bu sebeple, 2007 yılında çıkarılan 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu ile tahkim müessesi oluştu-rulmak suretiyle, sigortacılık alanında yaşanan uyuşmazlıkların, daha kısa sürede ve düşük maliyetli bir çözüme kavuşturulması amaçlan-mış, bu amacı gerçekleştirmek üzere Sigorta Tahkim Komisyonu kurulmuş, sigorta hakemleri atanmış ve 2009 yılından itibaren tahkim sistemi uygulamaya sokulmuştur.

Sigorta tahkiminde itiraz mekanizması

İtiraz mekanizması, uyuşmazlığın tarafları nezdinde sigorta tahkim sistemine olan güvenin arttırılması yanında, sigorta tahkim sisteminin gelişmesine ve olgunlaşmasına da katkı sağlamaktadır. İlk kararda gözden kaçırılmış ya da yanlış yorumlanmış bir husus olmuşsa, itiraz aşamasında tekrar değerlendirilmektedir.

S

36

SİGOR TA TAH KİM KO MİS YO NU

İTİRAZ HAKEmLİĞİ

Tahkim sisteminin kurulduğu 2007 yılında, siste-min kendi içinde ikinci bir kontrol mekanizması olan itiraz hakemliği öngörülmemişti. Bunun bir eksiklik olduğu kısa sürede fark edilmiş ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30. maddesinde 03.04.2013 tarihli ve 6456 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle sigortacılıkta itiraz hakemliği oluştu-rulmuştur. Buna göre beş bin Türk Lirası ve üze-rindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı kararın Komisyonca ilgiliye bil-diriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebilmekte ve itiraz üzerine, daha önce veril-miş olan hakem kararının icrası durmaktadır. İtiraz talebi, münhasıran bu talepleri incelemek üzere oluşturulan hakem heyetlerince incelen-mekte ve işin heyete intikalinden itibaren iki ay içinde karar verilmektedir. Kırk bin Türk Lirasının altındaki uyuşmazlıklar için itiraz üzerine verilen kararlar kesin olup, kırk bin Türk Lirasının üzerin-deki uyuşmazlıklar hakkında itiraz üzerine veri-len kararlar için temyize gidilebilmektedir.

HAKEm HEYETİ

Sigorta tahkiminde itiraz mekanizmasını getiren madde gerekçesinde de ifade edildiği üzere, itiraz taleplerinin hızla çözüme kavuşturulması gereken ve uzmanlık gerektiren bir husus olma-sı sebebiyle itiraz mekanizması da sigorta tah-kim sistemi içinde kurulmuştur. Sigorta tahkimi-ne hakim olan; uyuşmazlıkların daha kısa süre-de ve düşük maliyetli bir çözüme kavuşturulma-sı ilkesi, itiraz aşaması için de geçerlidir. Bugün itibariyle en yüksek itiraz başvuru ücreti 300 Türk Lirası ve azami karar verme süresi iki aydır.

İtiraz başvuruları, en az üş kişiden oluşan itiraz hakem heyeti tarafından karara bağlanmakta-dır. Sigorta hakemleri için aranan mesleki dene-yim süresi sigorta hukuku için en az beş yıl sigor-tacılık için en az on yıl iken, itiraz hakem heye-tinde yer alanlarda aranan mesleki deneyim süresi sigorta hukuku için en az on yıl sigortacılık için en az on iki yıldır.

Sigorta hakemleri tarafından verilen kararlar gibi itiraz hakem heyetleri tarafından verilen kararlar da gerekçeli olarak yazılmaktadır. İlk kararı veren hakem veya hakem heyeti, itiraz hakem heyeti kararını da görmekte ve uyuşmazlık konu-suna ilişkin kendi yaklaşımı ile itiraz hakem heye-tinin yaklaşımını karşılaştırma, kendi yaklaşımını tekrar gözden geçirme imkanına sahip bulun-maktadır.

2013 yılında oluşturulan itiraz mekanizması, karar süresinin kısa ve başvuru maliyetinin düşük olması sebebiyle yaygın bir şekilde kullanılmak-tadır. Komisyonumuz, itiraz başvurularını 2013 yılının son çeyreğinden itibaren almaya başla-mış olup, 2014 yılı Haziran ayı sonu itibariyle itiraz başvurularının sayısı, 587’ye yükselmiştir.

Komisyona Yapılan Başvurular (Ocak-Haziran 2013)

2014 yılının ilk beş aylık diliminde Komisyon'a 3.450 başvuru yapılmış olup, başvuruların 3.255’i (% 93,90) hayat dışı branşlardan, 205 adedi ise (% 6,10) hayat branşından gerçekleşmiştir. Komisyona yapılan başvurulara ilişkin ayrıntılı istatistiki bilgiler aşağıda sunulmuştur.

Karşılaştırmalı Başvuru Sayıları (2011-2012-2013 Ocak-Haziran)

2012, 2013 ve 2014 yıllarının ilk beş aylık dilimin-de Komisyon'a yapılan başvuruların karşılaştır-malı sayıları aşağıdaki grafikte verilmiştir. Bu çerçevede, Komisyon'a 2014 yılının ilk beş aylık diliminde yapılan başvurular 2013 yılına göre % 105, 2012 yılına göre ise % 296 oranında artış göstermiştir.

3,450

1,682

871

2012 2013 2014

37

Başvuruların poliçe bazında dağılımı

Mayıs 2013 itibariyle yapılan başvuruların poliçe türlerine göre dağılımına ilişkin grafik aşağıda verilmiştir. Söz konusu grafik incelendiğinde, trafik ve kasko poliçelerine ilişkin uyuşmazlıkların Komisyon'a yapılan başvurular içinde % 70’in üzerindeki payının devam ettiği görülmektedir.

Başvuruların il bazında dağılımı

Başvuruların illere göre dağılımına ilişkin grafik aşağıda verilmiştir. Komisyon'a şu ana kadar 81 ilden de başvuru yapılmış olup, 3 büyük ilin (İstanbul, Ankara, İzmir) başvurular içindeki payı % 52,47’dir.

Başvuruların Bölge Bazında Dağılımı

Başvuruların coğrafi bölgelere göre dağılımını gösteren grafik aşağıda verilmiştir. Grafiğin incelenmesinden başvuruların % 44,71’inin Marmara Bölgesi’nden yapıldığı, Marmara Bölgesi’ni %16,21’lik payla Ege Bölgesi ve % 12,40 ile İç Anadolu Bölgesi’nin takip ettiği görülmektedir.

Hakem kararlarının sonuçlarına göre dağılımı

Sigorta hakemlerince toplam 8.129 uyuşmazlık karara bağlanmış olup, söz konusu kararların sigortalı talebinin tamamen kabul edilmiş, kıs-men kabul edilmiş veya tamamen reddedilmiş olmasına göre dağılımı aşağıda verilmiştir. m

5,72

34,24

2,423,90

5,53

12,40

33,86

2,50

14,82

3,003,00

3,17

16,21

3,63 5,9310,68

44,71

2,382,46

2,83

18,24

68,36

TRAF‹KKASKOKREDİYANGINİSTİHDAMDİĞER

İSTANBULANKARAİZMİRİÇELANTALYABURSAKOCAELİDENİZLİDİĞER

MARMARA BÖLGESİ

EGE BÖLGESİ

İÇ ANADOLU BÖLGESİ

AKDENİZ BÖLGESİ

KARADENİZ BÖLGESİ

DOĞU ANADOLU BÖLGESİ

GÜNEY DOĞU ANADOLU

BÖLGESİ

2.7622.992

2.375

KABUL KISMİ RED

38

SİGORTA BİLGİ VE GÖZETİM MERKEZİ

igorta yönetici ve çalışanlarına yönelik hazırlanan “Sigorta ve Bireysel Emeklilik

Zirvesi”nde teknolojik değişimleri fırsata çevir-menin yolları konuşuldu.

13 Mart 2014 tarihinde Oracle’ın öncülüğünde düzenlen “Sigorta ve Bireysel Emeklilik Zirvesi” sigorta sektörünün önde gelen firma ve üst düzey yöneticilerine ev sahipliği yaptı. Four Seasons Hotel Bosphorus’ta gerçekleşen zirve-de hızla gelişen teknolojinin sigortacılığa etkisi,

dijitalleşmeyle birlikte sektördeki değişim ve rekabet ortamında sigortacılığın yeri ve Oracle teknolojileriyle gerçekleşen başarılı projeler gibi konular masaya yatırıldı.

SEKTöRE Yön VEREnLER PAnELİ

Açılış konuşmaları ve çeşitli sunumların yapıldı-ğı toplantıda öğleden sonra düzenlenen ve moderatörlüğünü Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi (SBM) Merkez Müdürü Aydın Satıcı’nın yaptığı “Sektöre Yön Verenler” paneli düzen-lendi. Allianz Türkiye CEO’su Solmaz Altın, Fiba Emeklilik ve Hayat Genel Müdürü Ömer Mert, Güneş Sigorta Genel Müdürü Serhat Süreyya

Teknolojinin sigortacılığa etkisi tartışıldı

Oracle öncülüğünde ‘Sigorta ve Bireysel Emeklilik Zirvesi’

Ay d›n SA TI CISi gor ta Bil gi ve Gö ze tim Mer ke zi Mü dü rü

S

39

Çetin ve Zurich Sigorta CEO’su Yılmaz Yıldız’ın panelist olarak yer aldığı panelde, sigorta sek-törü BT yatırımları ve stratejileri tartışıldı. Sunumların yanı sıra katılımcılarla farklı teknolo-jik deneyimler paylaşılarak yeni projeler için yeni fikirler üretildi.

SİGORTACILIĞIn KALBİnDE DönÜŞÜm

Toplantıda ayrıca SBM IT Servis Yönetimi Direktörü Bülent Geçkin “Sigortacılığın Kalbinde ‘Dönüşüm’” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Sunumunda, kuruluşundan bu yana SBM’nin geçirdiği değişim ve dönüşümlerden söz eden Geçkin, yeni uygulamalar ve gelecek dönem SBM projeleri hakkında da bilgiler verdi.

Sunumda dikkat çeken ve büyük bir heyecan-la sergilenen başarı öykülerinden biri de Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi'nde gerçekleşen Exadata ve Veriambarı geçişi oldu.

Veritabanı sisteminin Oracle Exadata yapısına geçişi ile de yüksek performans sağlayan, güvenli, hızlı, sağlam ve yüksek kapasiteli mimariye geçiş yapıldı.

2013’te gerçekleştirilen Exadata ve Veriambarı projesi hem SBM hem de sektör adına birçok faydayı beraberinde getirdi.

SBM Veri Ambarı'nın Exadata platformuna ve ODI aracına geçişiyle birlikte yüksek erişilebilir-lik, kesintisiz yedekleme, daha hızlı ve hatasız iş geliştirme, daha kaliteli ve tutarlı veri, daha güçlü ve gerçek zamanlı testlerin yapılabilme-si sağlandı.

Aydın SATICI SBM Müdürü

SBM IT Servis Yönetimi Direktörü Bülent Geçkin

40

SİGORTA BİLGİ VE GÖZETİM MERKEZİ

unus Sigortacılık Genel Müdürlüğü ve Tunus Sigorta Birliği ile Star Insurance,

Biat Insurance ve Tunus Sigorta yetkilileri, SBM’ye Ocak ayında bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyarette Tunus Sigortacılık Genel Müdürlü-ğü’nden Hafedh Gharbi, Kamel Abdeljaouad, Ahmed Hadroug, Star Insurance CEO’su Lassaad Zarrouk, BIAT Insurance CEO’su Muhammed Hedi Saadaoui, Tunus Sigorta Birliği’nden Abdelaziz Derbal ve Tunus Sigortacılık Genel Müdürlüğü Yönetim Kurulu üyesi Zaher Thabti Ftusa yer aldı.

Tunus’ta, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’ne benzer bir organizasyon kurmayı hedefleyen heyet, SBM ve TSB ile iş birliği yaparak Türkiye’nin TRAMER ve SBM tecrübelerinden yararlanmak istediklerini belirtti.

Toplantıda, Sigortacılık Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Karasu SBM’nin tarihçesini konuklara anlatarak Trafik Sigortası istatistik bilgilerini paylaştı. Karasu’nun ardından SBM Merkez Müdürü Aydın Satıcı SBM’nin orga-nizasyon yapısı, misyon ve vizyonu hakkında bilgiler verdi. SBM İş Analizi Müdürü Ahmet Güneş ise katılımcılara Türkiye’deki trafik sigor-tası tarifesinin yapısını anlatırken, SBM’nin 2014 yıldız projesi olan Mobil Kaza Tespit Tutanağı uygulamasının tanıtım sunumunu yaptı.

Tunus heyeti ilerleyen dönemde SBM ile iş birliği yapma niyetlerini ve ziyaretin çok verimli oldu-ğunu dile getirdi. Aydın Satıcı da kardeş ülke Tunus’a her zaman destek olabileceklerini ve böyle bir işbirliğinden memnuniyet duyacakla-rını ifade etti.

SBM’ye Tunus’tan ziyaretT

SBm’ye yurt dışı kurumlarından ziyaretler devam ediyor.

41

BM bünyesinde bulunan Suiistimal ve Gözetim Birimi sektöre büyük fayda

sağlayacak “Yanlış Sigorta Uygulamaları (YSU)” raporlarını şirketlerin kullanımına açtı. Böylece, SBM’de toplanan Kaza Tespit Tutanağı (KTT), Sigorta Suiistimalleri Bilgi Paylaşım Sistemi (SİSBİS), Hasar ve Poliçe bilgi-lerinden oluşturulan YSU raporları ile şirketler-de bulunmayan, sadece SBM’nin sağlayabi-leceği veriler şirketlere sunuluyor. YSU raporla-rına SBM resmi web sitesinden yetkili kullanıcı girişiyle, İş Zekası-Yanlış Sigorta Uygulamaları (YSU) klasöründen ulaşılabilir.

Trafik poliçesi biten ve başka bir şirketten poli-çe yaptırdıktan sonra eski poliçesine geçmişe dönük hasar ihbarı yapılan dosyalar “Geçmişe Yönelik Hasar Bildiriminde Bulunanlar” rapo-runda listelenmiştir. Bu durumdaki poliçeler için yeni poliçeyi düzenlemiş olan şirket, zeyil düzenleyerek prim farklarını sigortalıdan talep edebileceği tutarları ve kademe farklarını görebilir.

KASKOSUnA BAŞVURmAYAnLAR

Kazaya karışmış ve kusurlu olan bir aracın karşı tarafa kendi trafik sigortasından yüksek hasar ödemesi yaptığı durumlarda, kendi aracında da bir hasar olduğu düşünülür ve varsa kendi kasko poliçesinden kendi hasarını gidermesi beklenir. Bu senaryodan yola çıkarak “Kaskosuna Başvurma-yanlar” raporu oluşturulmuş, Kaza Tespit Tutanağı olan, hasar ihbarında bulunan ve kusurlu olan sigortalılardan; kaskoları bulunduğu halde kasko-larına başvurmayanlar listelenmiştir. Örnek olarak bu raporda karşı tarafta kamyon-otobüs ile kaza yaparak 4 bin TL üzeri hasar ödemesi yapıp kendi kaskosu olduğu halde kaskosuna başvurmayan otomobillere ait poliçeler listenebilir.

“Senaryo Bazında Hasar Dosya Listesi” raporun-da, şirketlerden gönderilen KTT kayıtlarındaki senaryolar temel alınarak kazaya karışan araç-ların incelemeleri yapılmıştır. Senaryolar isteğe göre seçilebilir ve çeşitli filtreler uygulanarak şir-ketin senaryoları rapora uygulanabilir Senar-yolara uygun otomatik oluşturulan listede, senaryo sayısına göre en riskli olandan başlayarak listelenir.

Yanlış sigorta uygulamaları şirketlere açıldıS

atandaşların kullanımına açılan SBM ekranlarında, sigorta şirketlerinin son 30

gün içerisinde düzenledikleri trafik poliçelerinin asgari, azami ve ortalama primleri sorgulanarak karşılaştırma yapılabiliyor.

Uygulamaya SBM resmi web sayfasında (www.sbm.org.tr), ana sayfa üzerindeki “Online İşlemler” menüsünden “Trafik Prim Karşılaştırması”

adımı ile erişilebilir. Bu sayfada il, araç türü, sigor-talı türü, araç markası, model yılı ve basamak numarası bilgileri ile sorgulama yapılabilmekte ve şirketlerin son 30 gün içerisinde düzenledikleri poliçelerin asgari, azami ve ortalama primleri şirket bazlı olarak listelenmektedir. Bu sayede sigortalılar sigorta şirketlerinin aynı özelliklere sahip poliçelerinin primlerini karşılaştırıp, seçim yapabilmek için daha fazla bilgiye ulaşabilirler.

Trafik sigortasında prim karşılaştırma imkanı

V

Sigorta şirketlerinin son 30 gün içerisinde düzenledikleri poliçelerin primlerini sorgulayıp karşılaştırma yapabilirsiniz.

42

SİGORTA BİLGİ VE GÖZETİM MERKEZİ

rafikte en az iki aracın maddi hasarlı bir kazaya karışmaları sonucu, tarafların

anlaşması durumunda polis çağırmadan arala-rında düzenleyebildikleri Kaza Tespit Tutanağı (KTT) uygulamasında yeni bir dönem başlıyor.

Kaza Tespit Tutanakları 2014 yılının son çeyreğin-de, SBM’nin geliştirdiği mobil uygulama sayesin-de akıllı telefonlardan düzenlenebilecek. Kaza Tespit Tutanağı Mobil Uygulama ile vatandaşlar yazılı formlara ihtiyaç duymadan akıllı telefonla-rından kolaylıkla tutanak tutabilecekler.

Yaklaşık 4 yıl önce trafikte kaza sonrası bekleme-lerin ve zaman kayıplarının önüne geçilmesi için yalnızca maddi hasar ile sonuçlanan kazalarda,

tarafların anlaşmalı olarak kendi aralarında tuta-nak tanzim etmeleri mümkün hale getirilmişti. Vatandaşlar için oldukça faydalı olan bu uygu-lamanın ne yazık ki zamanla bazı yavaşlatıcı etkileri olduğu görüldü. Araç içerisinde sürekli güncel bir KTT formu bulundurmak, tutanak için gerekli diğer evrakların kopyalarının hazır tutul-ması bunlardan bazıları.

Artık her türlü işlemin mobil telefonlarla kolayca yapılabildiği günümüzde kaza tutanağı doldur-ma işlemi de SBM’nin geliştirdiği uygulama saye-sinde mobil telefonlardan yapılabilecek. Tutanak hazırlama sürecini minimuma indirge-yen uygulama, önümüzdeki aylarda vatandaş-ların hizmetine sunulacak.

KTT, telefonlardan doldurulacak

T

Kaza Tespit Tutanağı 2014 yılının son çeyreğinde, SBm’nin geliştirdiği mobil uygulama sayesinde akıllı telefonlardan düzenlenebilecek.

43

AVRUPA BİRLİĞİ VE SİGORTA

43

mü ge SOY SALTSB Av ru pa Bir li ği ve Ulus la ra ra s› ‹liş ki ler Uz man›

İGORTA ŞİRKETLERİAvrupa’da faaliyet gösteren sigorta

şirketi sayısı 2010 yılından beri azalma göster-mektedir. Söz konusu azalma, 2012 yılında da devam etmiş olup şirket sayısı % 1,4 oranında azalarak 5.300’e gerilemiştir. Avrupa’daki top-lam şirket sayısındaki azalma, en büyük piyasa-lardaki şirket sayısında kaydedilen düşüşten (Almanya’da -% 2; İsveç ve Fransa’da -% 7; İsviçre’de ise -% 1,4) kaynaklanmaktadır. Toplam şirket sayısındaki azalma bir diğer büyük piyasa olan Birleşik Krallık’ta kaydedilen % 3’lük büyüme ile az da olsa dengelenmiştir.

Sigorta şirketi sayısı açısından en fazla pazar payına sahip Birleşik Krallık’ta şirket sayısı 1. 247’ye ulaşmış olup Birleşik Krallık’ı 570 şirket ile Almanya (% 11 pazar payı ile) ve 405 şirket ile ise Fransa (% 8 pazar payı ile) takip etmektedir.

DAĞITIm KAnALLARI

Sigorta ürünlerinin dağıtımı ulusal piyasalar ve ürün çeşitlerine bağlı olarak farklılık göstermek-tedir. Buna göre sigorta ürünlerinin dağıtımın-da şirketlerden sonra temel dağıtım kanalları brokerler, acenteler ve bankasüranstır.

Söz konusu dağıtım kanallarındaki değişikliklere düzenleyici ve teknolojik gelişmelerin olduğu kadar tüketici talepleri ve seçimlerindeki deği-şimler de yön vermektedir. Düzenleme tarafın-da gözden geçirilen Sigorta Aracılar Direktifi ve Perakende Yatırım Ürünleri Direktifi gibi Avrupa Birliği seviyesindeki girişimlerin mevcut dağıtım kanalı yapısı üzerinde etkili olması beklenmek-tedir. Ulusal düzeydeki bazı düzenleyici geliş-

melerin de dağıtım kanallarını etkileyeceği düşünülmektedir.

Sigorta ürünlerinin internet ve cep telefonları gibi yenilikçi yollarla satışının şirketler tarafından çoklu kanal stratejileri üretilmesi suretiyle dağı-tım kanalları üzerinde etkili olduğu görülmekte-dir. Söz konusu gelişmelerin internette fiyat kıyaslaması yapan siteleri kullanan tüketicilerin davranışları üzerinde de etkisi olacağı beklen-mektedir. Bu akımın motorlu taşıt sigortası gibi belirli ürünlerde geçerli olması öngörülmektedir.

Bir sonraki bölümde yer alan inceleme, Avrupa’da hayat ve hayat-dışı primlerinin elde edilmesinde hangi dağıtım kanallarının kullanıl-dığını göstermektedir. Dağıtım kanallarında yapılan sınıflandırma ülkeleri kıyaslamak ve mevcut verileri dikkate almak üzere tasarlan-mıştır. Bazı ülkeler için kategoriler ayrıntı yeter-sizliği nedeniyle birleştirilmiştir.

A. HAYAT SİGORTASI DAĞITIm KAnALLARI

Avrupa’da hayat sigortası ürünlerindeki başlı-ca dağıtım kanalı bankasürans olup bankasü-ransı brokerler, acenteler ve doğrudan satış takip etmektedir.

Bankasürans, bazı hayat sigortası piyasaların-da sahip olduğu büyük pazar payı nedeniyle

AB piyasasında operatörler ve dağıtım kanalları

Sigorta ürünlerinin dağıtımı ulusal piyasalar ve ürün çeşitlerine bağlı olarak farklılık göstermektedir. Buna göre sigorta ürünlerinin dağıtımında şirketlerden sonra temel dağıtım kanalları brokerler, acenteler ve bankasüranstır.

S

44

AVRUPA BİRLİĞİ VE SİGORTA

bu alandaki en yaygın dağıtım kanalı olmaya devam etmektedir.

2011 yılında bankasürans aracılığıyla Portekiz ve İtalya’da hayat primlerinin % 70’inden; Fransa’da % 60’ından; Avusturya’da ise % 50’sinden fazlası elde edilmiştir. Bankasürans kanalının bu ülkelerde önemli paya sahip olması, bu sistemin başladığı 80’li yıllarda henüz sigorta şirketlerinin yoğunluk oranının düşük olması ve bankacılık sektörünün yerel şubelerle birlikte ulusal piyasalarda sahip olduğu güçlü konum ile açıklanmaktadır.

Sigorta satışının bankalar aracılığıyla mümkün hale getirilmesi ve kredi piyasalarındaki ser-bestleşme kısa sürede bankasüransın pazar payının yükselmesine neden olmuştur.

Bankasüransın bu ülkelerde önemli yer tutması-nın bir diğeri nedeni ise tüketicilerin farklı ürün-leri tek bir yerel müesseseden ediniyor olabil-mesi ile açıklanmaktadır.

Diğer yandan, bankasüransın Birleşik Krallık ve Almanya gibi ülkelerde sınırlı kullanılan bir dağı-tım kanalı olduğu dikkat çekmektedir. Bu durum, acente ve brokerler gibi geleneksel dağıtım kanallarının 80’li yıllarda bu ülkelerde iyi penetrasyon oranına sahip olmaları ile açık-lanmaktadır. Buna ek olarak bankasüransın Slovenya, Slovakya ve Bulgaristan gibi ülkeler-de nadiren kullanıldığı görülmektedir. Bunun nedeni bankasüransın bu ülkelerde yeni geliş-meye başlaması ve hayat sigortası piyasasının söz konusu ülkelerde izlediği yavaş büyüme ile ilişkilendirilmektedir.

Avrupa’da Hayat Sigortası Dağıtım Kanalları2011

%100

90

80

70

60

50

40

30

20

10

0

Doğrudan satış

AT BE BG DE ES FR HR IE IT LU MT NL PL PT RO SE SI SK TR UK

Birleşik Krallık'ta bankasürans diğer kanallara dahil edilmiştir.

Hollanda'da acenteler ve bankasürans brokerlere dahil edilmiştir.

Slovakya'da acenteler brokerlere dahil edilmiştir.

İspanya ve Romanya'ya ilişkin veriler 2010 yılına aittir.

Acente Broker Bankasürans Diğer

45

Hayat sigortası ürünlerinin dağıtımında broker-lerin ikinci lider dağıtım kanalı olduğu görül-mektedir. Buna göre brokerlerin 2011 yılında % 74’lük pazar payı ile en fazla Birleşik Krallık’ta etkili olduğu dikkat çekmektedir. Acenteler ise Almanya (% 50 pazar payı ile), Bulgaristan, Malta ve Lüksemburg (her biri % 60 pazar payı ile) ve Slovenya’da (% 80 pazar payı ile) hakim konumda bulunmaktadır. Doğrudan satış ise Hırvatistan ve Polonya’da en sık kullanılan dağıtım kanalıdır.

B. HAYAT-DIŞI SİGORTA DAĞITIm KAnALLARI

Hayat-dışı branşta ise acenteler sigorta ürünle-rinin dağıtımında hakim konuma sahiptir. Acenteleri, brokerler, doğrudan satış ve ban-kasürans takip etmektedir.

2011 yılında acentelerin pazar paylarının İtalya, Almanya ve Portekiz’de azalmasına karşın acenteler bu piyasalarda halen yaygın olarak kullanılmaktadır. Buna göre hayat-dışı poliçele-

rinin İtalya’da % 80’inden fazlası; Almanya’da % 60’ından fazlası; Portekiz’de ise % 50’sinden fazlası acenteler tarafından satılmaktadır.

Brokerler ise Birleşik Krallık (% 56), Belçika (% 61) ve Bulgaristan (% 45) gibi ülkelerde yaygın dağıtım kanalı olarak dikkat çekmektedir.

Hayat-dışı branşta doğrudan satışın Hollanda, Finlandiya ve Hırvatistan gibi ülkelerdeki pazar payının 2010 yılına kıyasla azalmasına karşın bu ülkelerdeki hakimiyetini sürdürdüğü dikkat çek-mektedir.

Birçok Doğu Avrupa ülkesinde daha önce devlete ait olan şirketlerin yüksek pazar payla-rına sahip olması ile birlikte bu şirketlerin acen-te ağları halen önem teşkil etmektedir. Buna karşın, bu ülkelerin birçoğunda acente ağları-nın pazar payının alternatif ağlardan kaynak-lanan sert rekabet ve piyasanın alternatif dağı-tım kanallarına dayalı şirketlere açılması sonu-cunda gerilediği görülmektedir. m

Kaynak: Insurance Europe, “European Insurance in Figures- Statistics no.48”

Hayat-dışı Sigorta Dağıtım Kanalları2011

%100

90

80

70

60

50

40

30

20

10

0

Doğrudan satış

Acente Broker Bankasürans Diğer

Hollanda'da acenteler ve bankasürans brokerlere dahil edilmiştir.

İspanya, İrlanda ve Romanya'ya ilişkin veriler 2010 yılına aittir.

AT BE BG DE ES FI FR HR IE IT LU MT NL PL PT RO SI SK TR

Kaynak: Insurance Europe, “European Insurance in Figures- Statistics no.48”

46

TSEV

Prof Dr. Su na öZ YÜK SELTürk Si gor ta Ens ti tü sü Va k›f Mü dü rü

yılında açılan ve sigorta şirketlerinin genel müdürleri, genel müdür yardımcı-

ları, diğer yöneticileri ve uzmanları olmak üzere birçok mezun veren “TSEV Temel Sigortacılık Eğitim Programı”nın, 32. döneminin kayıtları Ağustos’ta başlıyor.

Eylül ayında başlayacak olan Program; katılımcı-lara, sigortacılık konusunda Türkiye’deki en kap-samlı ve güncel bilgiye ulaşma fırsatının yanı sıra alanının önde gelen deneyimli uzmanlarının bilgi ve deneyimlerinden yararlanma fırsatı veriyor. Bununla birlikte, sigorta ve farklı sektörlerden gelen katılımcıların bir araya geldiği bir platform yaratarak, profesyonel yaşamda önem arz eden bir ilişki ağı kurmalarına da olanak sağlıyor.

Bir akademik yıl süren ve iki dönemden oluşan programın ilk döneminde sigortacılık mesleğine

ilişkin genel konularda öğrenim imkanı sunulur-ken, ikinci dönemde öğrenciler, çalışma veya ilgi alanlarına göre programdaki 6 teknik branş-tan (Yangın ve Mühendislik Sigortaları, Kaza Sigortaları, Nakliyat Sigortaları, Hayat Sigortaları, Sağlık Sigortaları, Muhasebe) bir tanesini seçerek uzmanlık eğitimlerine devam ediyorlar.

Gece ve gündüz olmak üzere iki grup olarak açılacak olan Temel Sigortacılık Eğitim Programı dersleri gündüz grubu için 13:30-16:30 ve gece grubu için 17:00-20:00 saatleri arasında gerçek-leştirilecek.

‘Temel Sigortacılık Eğitim Programı’ başlıyor

Eylül ayında başlayacak olan Program; katılımcılara, sigortacılık konusunda Türkiye’deki en kapsamlı ve güncel bilgiye ulaşma fırsatının yanı sıra alanının önde gelen deneyimli uzmanlarının bilgi ve deneyimlerinden yararlanma fırsatı veriyor.

1970

Aktüer adayları için ‘matematik’ eğitimi

zmanlık Eğitim Programları kapsamında düzenlenen aktüer adaylarına yönelik

eğitim programlarından " Matematik" eğitimi 12 Ağustos-4 Eylül tarihleri arasında TSEV'de gerçek-leşecek. Eğitimde "Hayat Tek ve Çok Değişkenli

Fonksiyonlar, Cebirsel Olmayan Fonksiyonlar, Sonsuz Seriler, Fonksiyon Dizileri ve Yakınsaklık Testleri, İntegral ve Çok Katlı İntegraller, Diferansiyel Denklemler, Doğrusal Cebir" konuları ele alınacak.

U

47

Yüksek lisans kayıtları başlıyorürk Sigorta Enstitüsü Vakfı ve İstanbul Ticaret Üniversitesi işbirliği ile açılan

"Sigortacılık" ve "Sigorta ve Risk Yönetimi" Yüksek Lisans Programlarının, 2014-2015 akademik yılı kayıtları Ağustos ayında başlıyor. Eylül ayında ise mülakatların ardından kesin kayıtlar tamamlana-cak ve eğitimler başlayacak. İlk öğrencilerini

2013-2014 akademik yılı içerisinde alan ve 3 yarı-yıl devam eden "Sigortacılık" ve "Sigorta ve Risk Yönetimi" Yüksek Lisans Programlarının 16-20 Haziran arasındaki final sınavları ile II. yarıyılı tamamlandı. III. yarıyılı Ocak 2015'te başarı ile tamamlayan öğrenciler yüksek lisans diploması almaya hak kazanacak.

T

48

TSEV

Sigortacılık Doktora Programı açılıyorstanbul Ticaret Üniversitesi tarafından açılacak ve Türkiye’nin bu konudaki ilk ve

tek doktora programı olacak olan, “Sigorta ve Risk Yönetimi Doktora Programı” ile vizyon sahibi, sigorta ve risk yönetiminin ulusal ve uluslararası alanda analizini yapabilen, bilimsel düşünce yön-tem ve araştırma tekniklerini bilen mezunlar yetiş-tirilmesi planlanıyor.

Program kapsamında, “Bilimsel Düşünce Yöntemleri”, “Küreselleşme, Rekabet ve Türk

Sigorta Sektörünün Analizi”, “Küreselleşme ve Türk Sigortacılığında Risk Yönetiminin Analizi”, “Kantitatif Teknikler ve Finansal Bilimlerde Uygulaması”, “Bilimsel Araştırma Teknikleri” gibi zorunlu derslerin yanı sıra “Kurumsal Risk Yönetimi”, “Sigortacılıkta Risk Yönetimi”, “Finansal Piyasalar ve Kurumlar” gibi seçmeli dersler de yer alıyor.

Doktora programına başvurular, Ağustos ayında İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’ne yapılacak.

İ

Kısa süreli eğitim programları açıklandı

isan - Mayıs - Haziran döneminde 20 Kısa süreli eğitim programını 153 katılımcı ile

gerçekleştiren TSEV, Temmuz, Ağustos, Eylül dönemine ait zengin içerikle oluşturduğu eğitim takvimini duyurdu.

Genel Sigortacılık Eğitimleri kapsamında “Yönetici Sorumluluk Sigortaları”, “Kredi Ticari Alacak Sigortaları”, “Bilgi İşlemcilere Yönelik Sigortacılık”, “Ürün Mali Sorumluluk Sigortası”; Sigorta Branşı Eğitimleri kapsamında “Sağlık Sigortalarında Fraud Uygulamaları”, “Sigorta Sektöründe Hasar Departmanı ve Müşteri ile İş Ortakları (Acente-Eksper-Tamirhane-Asistans Hizmeti) İlişkileri ve Yönetimi”, “Destekten Yoksun Kalma Tazminat ve Zarar Hesapları”,“P&I Sorumluluk (Kulüp) Sigortaları”, “Nakliyat Sigortalarında Rücu, Hasar Uygulamalarında Belgelerin Önemi ve Örnek Mahkeme Kararları”; Mevzuat – Hukuk Eğitimleri kapsamında “Örnek Olaylarla Sigorta Tahkim Komisyonu Kararları (Sorumluluk, Ferdi Kaza)”, “Hasar Dosyaları İnceleme”, “Hayat ve BES Vergi Uygulamaları” gibi birçok eğitim yer alıyor.

Diğer taraftan eğitim takviminde “Muhasebe- Finans Eğitimleri”, “Satış-Pazarlama Eğitimleri”,

“Kişisel Gelişim” ana başlıklarında da kısa süreli eğitim programları mevcut.

KSEP Takviminde yer alan Sigorta Branşı Eğitimleri’nden "Destekten Yoksun Kalma Tazminat ve Maluliyet Tazminatları ”eğitiminde Trafik (ZMSS) ve İşveren Mali Sorumluluk (İMSS) Sigortalarında oluşan iş ve trafik kazaları kaynaklı, ölüm ve sakatlıkla ile sonuçlanan bedeni hasar-larda, destekten yoksun kalan kişilere veya sakat kalan kişilere ödenecek tazminat hesapları detaylı olarak ele alınıyor.

Yine takvimde yer alan Satış-Pazarlama Eğitimleri’nden “Müşteri Yaşam Döngüsü Odaklı Pazarlama” eğitiminde ise “Müşteri Yaşam Döngüsü & Sigorta Ürünlerinin Eşleşmesi”, “Türkiye Demografik Verileri ile Sigorta Ürünlerinin Eşleşmesi” gibi alt başlıklar ile sigortacılıkta satış yaklaşımına farklı bir bakış açısı sunuluyor.

Temmuz-Eylül döneminde ayrıca Pazarlama ve Satış departmanlarında çalışanlara yönelik "Pazarlama Stratejisi ve Pazar Yönetiminin Temelleri", “Pazarlama Planı ve Kampanya Yönetimi ve Pazar Araştırması Temelleri”, “Müşteri Memnuniyeti Yönetimi” eğitimlerine de yer veriliyor.

N

49

‘Mevzuat Uyum Eğitim Programları’ tamamlandı

azine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü sektörü pek çok farklı alan-

da etkileyen mevzuat değişikliklerine yönelik çalışmalar gerçekleştirirken, TSEV de bu süreçte sektörü bu konulara yönelik eğitimler organize ederek destekliyor. Bu kapsamda düzenlenen Mevzuat Uyum Eğitim Programlarının 2014 yılı birinci döneminde toplam 9 eğitim programı ve 300’ün üzerinde katılımcı ile açıldı.

Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü temsilcileri ve üst düzey yöneticilerinin katılımı ile sektörün profesyonellerini bir araya getiren ve 2014 yılının Mayıs-Haziran ayları içerisinde ger-çekleştirilen eğitim programlarında; sektörü yakından ilgilendiren 2014 yılında yayınlanan Sigorta Acenteleri Yönetmeliği’nin yanı sıra artan teknoloji ile sigorta sektörü için daha da önemli hale gelen mesafeli satış konusuna açık-lık getirmek üzere yayınlanmış olan sigortacılık kapsamında değerlendirilecek faaliyetlere, tüketici lehine yapılan sigorta sözleşmeleri ile

mesafeli akdedilen sigorta sözleşmelerine ilişkin yönetmeliğe yer verildi. Program kapsamında ayrıca Bireysel Emeklilik Sistemi’nde yer alan şir-ketlerin fon büyüklüğünün artışında önemli bir rol oynayacak olan dernek, vakıf ve sandıklar-dan aktarım konusunda yayınlanmış olan der-nek, vakıf, sandık ve diğer kuruluşlardan Bireysel Emeklilik Sistemi’ne aktarımlara ilişkin sektör duyurusu ve genelge değerlendirildi. Mevzuat Uyum Eğitim Programlarının, 2014 yılı bahar dönemi, diğer konu başlıklarından “Özel Sağlık Sigortaları Uygulamaları”, “Tüketicinin Korunması ve Türk Ticaret Kanunu Açısından Bilgilendirme Yönetmeliğinin Değerlendirilmesi”, “Sigorta Ettirenin Prim Ödeme Borcu”, “Sözleşmenin Yapılması Esnasındaki Beyan Yükümlülüğü” ve “Bireysel Kredilere Bağlantılı Sigortacılık Uygulamaları” ile tamamlandı.

İkinci dönemi Ekim itibariyle başlayacak olan Mevzuat Uyum Eğitim Programları ile ilgili detay-lı bilgiye www.tsev.org.tr adresinden ulaşılabilir.

H

50

TSEV

6. Bowling Ligi ödül töreni yapıldıMart’ta başlayan TSEV Türk Sigorta Sektörü 6. Bowling Ligi 28 Mayıs’ta oyna-

nan yedinci oyunları ve ödül töreni ile son buldu. Final oyunlarının Sigorta Haftası’na denk gelmesi nedeniyle son oyunlar ve ödül törenine “Sigortacılık Haftası Kutlamaları” eşlik etti.

“Sigortacılık Haftası Kutlamaları” çerçevesinde düzenlenen canlı müzik ve maskeli balo partisin-de oyuncular ile sektörden katılımcılar düzenle-nen etkinliklerle keyifli dakikalar geçirdi.

5

İleri düzey eğitim programları katılımcılarına sertifika

igortacılık alanında çalışan orta düzey ve üst düzey yöneticiler ile deneyimli

personelin ileri düzey teknik bilgi ihtiyaçlarını kar-şılamak üzere TSEV tarafından 2009 yılından beri düzenlenen İleri Düzey Sigortacılık Eğitim Programlarının 2013-2014 dönemi tamamlandı. Bu yıl beşinci dönemi gerçekleştirilen “Yangın ve Mühendislik Sigortaları Branşı” birincisi Ziraat Sigorta’dan Arzu Gezmiş; dördüncü dönemi ger-

çekleştirilen “Kaza ve Sorumluluk Sigortaları Branşı” Ziraat Sigorta’dan Gülçin Arıoğlu, Mapfre Genel Sigorta’dan Berkcan Demirtaş ve Ergo Sigorta’dan Azilem Elçin Çelik birinciliği paylaşır-ken, üçüncü dönemi gerçekleştirilen “Muhasebe ve Finans Branşı” birincisi Milli Reasürans’tan Kâmil Sertuğ Sunay ve üçüncü dönemi gerçek-leştirilen “Reasürans Branşı” birincisi Ergo Sigorta’dan Buket Işık oldu.

S

51

TSEV Türk Sigorta Sektörü 6. Bowling Ligi’nin Şampiyon Yıldız Takımı Allianz Sigorta olurken, birinciliği AkSigorta aldı. İkincilik ve üçüncülük ise Anadolu Sigorta’ya ait. Dereceye giren oyuncu-larımız ise: En iyi kadın oyuncu dalında birinci AkSigorta takımından Eylem Verim, ikinci Vakıf Emeklilik takımından Çiler Tek, üçüncü ise AkSigorta takımından Zeynep Tuna oldu. En iyi erkek oyuncu dalında ise birinci Aviva Sigorta takımından Ozan Hantal, ikinci Allianz Sigorta 1. Takım’dan Murat Metinol, üçüncü ise Anadolu Sigorta 2.Takım’dan Naci Yılmaz oldu. Diğer taraftan Vakıf Emeklilik takımından yine Çiler Tek

High Score dalında ödül kazanırken yine Aviva Sigorta takımından Ozan Hantal ve SFS Danışmanlık Bilgi İşlem San. Takımından Erdem Demirtaş, High Strike dalında birinciliği paylaşa-rak ödül sahibi oldular.

Tüm takımlarımızı tebrik ediyor, 2015’te TSEV Türk Sigorta Sektörü Bowling Ligi’ne katılımlarını heye-canla bekliyoruz. m

52

SEGEM

Tu ran ÖZSE GEM / Mü dür

yılı Sigorta Haftası etkinlikleri kapsamın-da 26 Mayıs 2014 tarihinde T.C.

Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve Türkiye Sigorta Birliği'nin kat-kılarıyla SEGEM tarafından "Sigorta ve Bireysel Emeklilik Sektöründe Dağıtım Kanalları" konulu III. Ulusal Sigorta Sempozyumu düzenlendi.

InterContinental İstanbul Hotel’de gerçekleştiri-len sempozyuma sigortacılık düzenleme ve denetleme kurumu temsilcileri, sigorta sektörü yöneticileri, akademisyenler ve basın temsilcile-ri olmak üzere yaklaşık 300 kişi katılım gösterdi. Sempozyum, T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı Müsteşar Yardımcısı Burhanettin Aktaş, Türkiye Sigorta Birliği Başkan Yardımcısı

Ragıp Yergin ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkan Yardımcısı ve SEGEM Yönetim Komitesi Üyesi Ender Yorgancılar’ın yaptığı açı-lış konuşmaları ile başladı.

DAĞITIM KANALLARI

Açılış konuşmalarının ardından "Dünya’da ve Türkiye’de Dağıtım Kanalları" konulu 1. oturuma

Sigorta Haftası, III. Ulusal Sigorta Sempozyumu ile başladı;

Sigorta ve BES’te dağıtım kanalları tartışıldı

InterContinental İstanbul Hotel’de gerçekleştirilen sempozyuma Sigortacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu temsilcileri, sigorta sektörü yöneticileri, akademisyenler ve basın temsilcileri olmak üzere yaklaşık 300 kişi katılım gösterdi.

2014

53

geçildi. Başkanlığını Güneş Sigorta Genel Müdürü ve SEGEM Yönetim Komitesi Üyesi Serhat Süreyya Çetin’in yaptığı oturumda T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürü ve SEGEM Yönetim Komitesi Başkanı Dr. Ahmet Genç “Türk Sigorta ve Bireysel Emeklilik Sektöründe Dağıtım Kanallarına İlişkin Düzenleyici Çerçeve”, Generali Sigorta Genel Müdürü Mine Ayhan “Dağıtım Kanallarında Yeni Trendler”, AKSigorta Genel Müdürü Uğur Gülen “Dağıtım Kanallarında Prim Üretimi ve Kârlılığın Artırılması” ve Deloitte Türkiye CEO’su Hüseyin Gürer “Sigorta Sektöründe Alternatif Dağıtım Kanalları” başlıklı konuşmalar yaptılar. Konuşmaların ardından soru-cevap bölümüne geçildi.

DAĞITIm KAnALLARInDA YEnİ DönEm

Öğle yemeği için verilen aranın ardından

“Sigorta ve Bireysel Emeklilik Dağıtım Kanallarında Yeni Dönem” konulu 2. oturum başladı. Başkan-lığını Türkiye Sigorta Birliği Genel Sekreter Vekili Mehmet Kalkavan’ın yaptığı bu oturumda da T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı Sigorta Denetleme Kurulu Başkanı Arif Hikmet Cesur “Sigorta ve Bireysel Emeklilik Dağıtım Kanallarında Denetim”, AvivaSA Emeklilik ve Hayat Genel Müdürü Meral Eredenk “Bireysel Emeklilik Dağıtım Kanalları: Sorunlar ve Çözüm Önerileri”, TOBB Sigorta Acenteleri İcra Komitesi Başkan Hüseyin Kasap “Acente Kanalıyla Dağıtım: Sorunlar ve Çözüm Önerileri”, Brokerler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Genç “Brokerler Kanalıyla Dağıtım: Sorunlar ve Çözüm Önerileri” ve TOBB Sigorta Eksperleri İcra Komitesi Başkanı Yalçın Kaya “Eksperlerin Dağıtım Kanallarından Beklentileri” başlıklı konuşmalar yaptılar. Soru-cevap bölümünü takiben sempozyum son buldu.

54

SE GEM

Türkiye genelinde öğrencilere yönelik resim yarışması sonuçlandı

“Sigorta Güvencemizin Anahtarı!”EGEM, Sigorta Haftası etkinlikleri kapsa-mında ortaokul çağındaki çocukların

sigorta kavramı ile tanışmasına, bu konuda düşünmeye ve düşüncelerini resim yoluyla ifade etmeye teşvik edilerek sigorta konusundaki bilgi ve farkındalıklarının arttırılmasına katkı sağlamak amacıyla, Türkiye genelinde 5, 6, 7 ve 8. sınıf orta-okul öğrencilerine yönelik “Sigorta, Güvencemizin Anahtarı!” konulu bir resim yarışması düzenledi.

Yarışma yurt genelinde yoğun ilgi gördü. Işık Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Avcı başkanlığında toplanan ve Hazine Müsteşarlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Türkiye Sigorta Birliği, SEGEM temsilcileri ile bir görsel sanatlar öğretmeninden oluşan jüri, zorlu bir değerlendirme sürecinin ardından Trabzon Cudibey Ortaokulu 7/L sınıfı öğrencisi Hümeyra Bekar’ın eserini birinciliğe layık buldu.

BİRİnCİ TRABZOn’DAn

SEGEM Resim Yarışmasının ödül töreni ve sergi açılışı, 30 Mayıs 2014 tarihinde İstanbul’da SEGEM’in yerleşik olduğu TOBB Plaza’da ger-çekleştirildi. Ödül töreninde, eseri birinciliğe layık bulunan Trabzon Cudibey Ortaokulu 7/L sınıfı öğrencisi Hümeyra Bekar’a ödülünü ve plaketini Türkiye Sigorta Birliği Genel Sekreter Vekili Mehmet Kalkavan verdi. Daha sonra, Işık Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Avcı, Türkiye Odalar ve

Borsalar Birliği Sigortacılık Müdürü Mevlüt Söylemez, Resim Yarışması Değerlendirme Kurulu Üyesi ve Görsel Sanatlar Öğretmeni Esra Banu Zorba Tuncer, Türkiye Sigorta Birliği Kurumsal İletişim Bölüm Yöneticisi Füsun Dedehayır dereceye giren diğer öğrencilere ödüllerini ve plaketlerini verdiler. Ödül törenine katılan öğretmenler ve okul müdürlerine de ser-tifikaları verildi.

40 ESER SERGİLEnDİ

Ödül töreninin ardından açılan sergide derece-ye giren öğrencilerin resimlerinin yanı sıra sergi-lenmeye değer bulunan 40 eser daha yer aldı. Katılımcılar bir yandan sergilenen eserleri ince-lerken bir yandan da klasik eserlerin sunulduğu canlı müziği dinletisini dinleme fırsatı buldu.

Öğrenciler ve aileleri ödül töreninin ardından 31 Mayıs 2014 Cumartesi günü kendileri için düzen-lenen İstanbul gezisinde Topkapı Sarayı ve Sultanahmet Meydanı’nı dolaşarak İstanbul’un tarihi ve kültürel yerlerini yakından tanıma imka-nı buldular. İstanbul gezisi, Rahmi Koç Müzesi’nde gerçekleştirilen etkinlikler ile sona erdi.

“Sigorta, Güvencemizin Anahtarı!” konulu resim sergisi, Haziran ayı boyunca Sigortacılık Eğitim Merkezi’nin de yerleşik bulunduğu TOBB Plaza sergi salonunda sanatseverlerin ziyaretine açık olacak.

Resim yarışmasında dereceye giren eserlere www.segemresimyarismasi.com adresi üzerin-den ulaşılabilir.

S Sigorta Haftası etkinlikleri kapsamında ortaokul çağındaki çocukların sigorta kavramı ile tanışması için “Sigorta, Güvencemizin Anahtarı!” konulu bir resim yarışması düzenlendi ve birinci Trabzon Cudibey Ortaokulu’ndan Hümeyra Bekar oldu.

55

Acente teknik personel sınavı

Banka ve özel kurumlar sınavı

Acenteler ve bankalar içinyeterlilik sınavı

EGEM, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'na dayanılarak hazırlanan Sigorta Acenteleri

Yönetmeliği hükümleri kapsamında sigorta acenteleri nezdinde teknik personel olarak faali-yette bulunacak kişiler için temel sigortacılık eği-timi düzenliyor. Ankara, Antalya, Diyarbakır, İstanbul Avrupa, İstanbul Anadolu, İzmir ve Trabzon il merkezlerinde 8 Şubat 2014 tarihinde

başlayan ve 4300’ün üzerinde adayın katıldığı birinci dönem eğitimleri, 28 Nisan 2014 tarihinde sona erdi. Eğitimi tamamlayan adaylar 24 Mayıs 2014 Cumartesi günü yapılan merkezi sınava katıldılar. Sınav sonuçları SEGEM internet sitesin-den www.segem.org.tr duyuruldu. Sınavda başarılı olan adaylar Sigorta Acenteleri Teknik Personel Sertifikası almaya hak kazandılar.

EGEM tarafından düzenlenen ve 3200’ün üzerinde adayın katıldığı Banka

ve Özel Kurumlara Yönelik Teknik Personel Eğitimi 10 Şubat 2014 tarihinde başladı ve 31 Mart 2014 tarihinde sona erdi. Banka ve Özel Kurumlara Yönelik Teknik Personel Eğitimleri, SEGEM tarafından düzenlenen Eğiticinin Eğitimi Programına katılarak Eğiticinin Eğitimi Sertifikası alan eğitimciler tarafından kendi kurumlarında gerçekleştirildi. İki günlük teknik personel eğiti-

mini tamamlayan adaylar, 26 Nisan 2014 tari-hinde Antalya, Ankara, Diyarbakır, İstanbul, İzmir ve Trabzon illerinde merkezi bir sınava katıldılar. Sınav sonuçları SEGEM web sitesi www.segem.org.tr üzerinden duyurulmasını takiben sınavda başarılı olan adayların teknik personel sertifikalarının basımı tamamlandı ve çalıştıkları kurumlara gönderildi. Sertifikalarını alan adaylar kurumlarında teknik personel ola-rak görev alabilecekler.

EGEM, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'na dayanılarak hazırlanan 22.04.2014 tarih

ve 28980 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Sigorta Acenteleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında sigorta acenteleri ve bankalar nezdinde sigorta ürünlerine yönelik pazarlama, bilgilendirme ve satış işlemlerini ger-çekleştirecek teknik personel için Teknik Personel Yeterlilik Sınavı düzenleyecek. Bilindiği üzere, ilgili yönetmelik hükümleri gereği kişilerin teknik personel olabilmesi için söz konusu sınavda başarılı olmaları gerekmektedir.

Bu amaçla SEGEM; Ankara, Antalya, Diyarbakır, İstanbul, İzmir ve Trabzon il merkezlerinde 2014 yılının belirli dönemlerinde “Teknik Personel Yeterlilik Sınavı’’ düzenleyecek. Sınav dönemle-rine ilişkin ayrıntılı bilgiler, sınav dönemlerinden önce SEGEM web sitesi www.segem.org.tr'de yayımlanacak.

Birinci dönem Teknik Personel Yeterlilik Sınavı yalnız sigorta acenteleri için Ankara, İstanbul, İzmir il merkezlerinde 19 Temmuz 2014 Cumartesi günü düzenlenecek. Birinci Dönem Teknik

S

S

S

SInAV DUYURULARI

56

SE GEM

EGEM, Sigorta Acenteleri Yönetmeliği uyarınca, 2011 yılında düzenlenen

Acente Teknik Personel Eğitimlerine katılan kişi-ler ile 2009 yılında düzenlenen Acente Teknik Personel Eğitimlerine katılan ancak 2012 yılında katılması gereken yenileme eğitimine çeşitli nedenlerle başvuru yapamayan, yenileme eği-timinde başarısız olan veya eğitimi süresi içinde tamamlamayan kişiler için e-öğrenme yönte-miyle yenileme eğitimi düzenliyor.

Eğitime başvurular 3 Mart – 31 Mart 2014 tarihle-ri arasında tamamlandı. Adaylar, SEGEM Akademi üzerinden, e-öğrenme formatındaki eğitimi 10 Mart – 4 Ağustos 2014 tarihleri arasın-da tamamlayacaklar.

SEGEM Akademi üzerinden yenileme eğitimine katılan acentelere, mesleki bilgilerini arttırmak ve kişisel gelişimleri-ne katkı sağlamak üzere ayrıca isteğe bağlı (seçmeli) 10 farklı eğitim sunu-luyor. Bu eğitimler için ayrıca bir ücret ödemek gerek-miyor.

Dileyen acenteler, Apple Market’ten ya da Google PlayStore’dan “SEGEM Akademi” uygu-lamasını indirerek, eğitimlerini mobil platformda da alabilecekler. Mobil ortamdaki eğitimler, bilgisayarlar üzerinden alınan e-öğrenme eği-timleri ile senkronize olarak çalıştığından, acen-teler eğitimlerini gerek bilgisayardan gerek mobil cihazlardan aynı paralelde sürdürebilme olanağına sahip olacaklar.

Acente teknik personel yenileme eğitimleri S

Personel Yeterlilik Sınavına başvurular 19 Haziran 2014 tarihinde başladı ve 4 Temmuz 2014 tari-hinde sona erecek.

İkinci dönem Teknik Personel Yeterlilik Sınavı ise bankalar ve sigorta acenteleri için 16 Ağustos 2014 tarihinde Ankara, Antalya, İstanbul, İzmir, Diyarbakır, Trabzon illerinde yapılacak. Adaylar, İkinci dönem Teknik Personel Yeterlilik Sınavına 7 Temmuz-31 Temmuz 2014 tarihleri arasında başvurabilecekler. Başvuru ile ilgili ayrıntılı bilgi-ye SEGEM internet sitesinde yayınlanan "Teknik

Personel Yeterlilik Sınavı Başvuru ve Uygulama Kılavuzu"ndan ulaşılabilir.

SEGEM ayrıca Teknik Personel Yeterlilik Sınavlarına hazırlanmak isteyen kişiler için “Teknik Personel Yeterlilik Sınavına Hazırlık Eğitimi’’ düzenleyecek. SEGEM’in e-öğrenme platformu olan SEGEM Akademi www.sege-makademi.org üzerinden elektronik ortamda gerçekleştirilecek olan eğitimler ile ilgili ayrıntılı bilgiye www.segem.org.tr ve www.segemaka-demi.org adreslerinden ulaşılabilir.

57

ürkiye’de ilk kez Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) tarafından düzenlenen

Depreme Dayanıklı Bina Tasarımı Yarışması’nın finali İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleşti. Yarışmada, 39 takım kendi tasarladıkları bina modelleriyle depreme meydan okudu. Birinci olan takım, üniversitesine depremi simü-le eden sarsma masası kazandırırken, derece-ye giren her üç takımın üyeleri para ödülünün sahibi oldu.

DASK Depreme Dayanıklı Bina Tasarımı Yarışması’nın amacı, geleceğin inşaat mühen-dislerinde depreme dayanıklı bina tasarımı becerisini geliştirerek depremin yıkıcı hasara yol açmayacağı bir yapı stoğunun oluşmasına katkı sağlamak. Finalde takımların 5 ayda hazırladığı bina modellerinin depreme daya-nıklılık performansları, depremi simüle eden sarsma masasında ölçüldü. İnşaat mühendisliği öğrencilerinden oluşan takımların Maslak’ta bir

T

DASK tarafından düzenlenen Depreme Dayanıklı Bina Tasarımı Yarışması’nın finali tamamlandı. Birinciliği Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden Tweezers

takımı aldı. Takım üyeleri 10 bin TL para ödülünün sahibi olurken, üniversitelerine de deprem masası kazandırdı.

“DASK Depreme Dayanıklı Bina Tasarımı Yarışması” sonuçlandı…

Binalar depreme direniyor, ayakta kalan kazanıyor

Dereceye girenler

DASK

58

DASK

iş kulesi olarak tasarladıkları bina modelleri, finalde farklı şiddetteki 3 depreme karşı direndi.

AÇILIŞI BURHAnETTİn AKTAŞ YAPTI

Yarışma finalinin açılışını Hazine Müsteşar Yardımcısı Burhanettin Aktaş, DASK Yönetim Kurulu Başkanı Selamet Yazıcı, DASK Yönetim Kurulu Üyesi ve Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mustafa Erdik ile DASK Koordinatörü İsmet Güngör yaptı.

Depreme dayanıklı binaların depreme hazır bir Türkiye için önemli olduğunu söyleyen Hazine Müsteşar Yardımcısı Burhanettin Aktaş şunları ifade etti: “Depremi engellememiz mümkün değil. Ancak depremin yarattığı can ve mal kayıplarını en aza indirebiliriz. Depreme Dayanıklı Bina Tasarımı Yarışması bu amaca hizmet eden bir proje. Bundan sonraki yıllarda da bu yarış-manın gelişerek devam etmesini diliyorum. Toplumda önlem alma bilincini geliştirmek ve doğru tasarlanmış sağlam binanın önemini anlatmak bakımından bu tür çalışmalara ihtiya-cımız var. Alınan önlemlere rağmen yine de oluşan bazı maddi kayıplar varsa, bunları da sigorta mekanizması ile gidermemiz gerekir.”

SOSYAL SORUmLULUK PROJELERİ

DASK Yönetim Kurulu Başkanı Selamet Yazıcı ise, İstanbul Kongre Merkezi’ndeki final açılışın-da DASK’ın kuruluşundan beri pek çok önemli sosyal sorumluluk projesine imza attığını belirte-rek sözlerine şu şekilde devam etti:

“Bu yarışmayı düzenlemekteki temel amacı-mız, güvenli yapılaşmaya dikkat çekmek, dep-reme karşı farkındalığı artırmak ve deprem sigortası yaptırmayı teşvik etmektir. Bunu yapar-ken ilgi çekici temalar bulmaya ve toplumda olumlu yönde davranış değişikliği meydana getirebilecek projeler üretmeye çalışıyoruz. Bu yarışmayı her yıl geliştirerek düzenli olarak yap-mayı planlıyoruz.”

DASK Koordinatörü İsmet Güngör ise yaptığı konuşmada DASK’ın, Türkiye’deki 17.7 milyon

konuttan yüzde 36’sını, yani yaklaşık 6.4 milyo-nunu Zorunlu Deprem Sigortası’yla güvence altına aldığı bilgisini verdi. Güngör ayrıca DASK’ın kuruluşundan bugüne kadar 437 dep-remin zorunlu deprem sigortalı konutlarda neden olduğu küçük, orta ya da büyük düzey-deki hasarlar için 158 milyon lira hasar ödeme-si yaptığını belirtti.

KARADEnİZ TEKnİK ÜnİVERSİTESİ KAZAnDI

DASK Depreme Dayanıklı Bina Tasarımı Yarışması’nın finali bina modellerinin teknik değerlendirmesi ve takımların proje sunumla-rıyla gerçekleşti. Final etkinliğinin üçüncü gününde ise bina modellerinin sarsılmasına başlandı. 17 Haziran akşamı sona eren yarış-mada teknik şartnameye uygunluk, sunum ve depreme dayanıklılık performansına göre üç takım dereceye girmeye hak kazandı.

Birinciliği Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden Tweezers takımı aldı. Takım üyeleri 10 bin liralık para ödülünün sahibi olurken üniversitelerine de deprem masası kazandırdı. İkincilik ödülü-nü Dokuz Eylül Üniversitesi alırken üçüncülük ödülü yine Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden Portakule takımının oldu. Karadeniz Teknik Üniversitesi Portakule takımı, yarışmacıların oylarıyla En İyi Yarışma Ruhu Ödülü’ne de layık görüldü.

En İyi Deprem Performansı Özel Ödülü’nü ise Düzce Üniversitesi’nden Grup 81 aldı. En İyi Mimari Özel Ödülü ile En İyi İletişim Berecisi Ödülü Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden Grup 33’ün oldu.

DASK Genel Sekreteri Serpil Öztürk ödül töre-ninde yaptığı konuşmada öğrencilere şöyle seslendi: “Sizler Türkiye’nin geleceğini inşa ede-cek mühendis ve mimar adaylarısınız. Sizlerin özen ve dikkatiyle depremlerin artık afetlere dönüşmeyeceğine inanıyoruz. Beklentimiz, güvenli binalar yapmaya harcadığınız emeği, toplumu bilinçlendirmeye de harcamanız. Ülkemizin yeni güvenli toplum elçileri olarak deprem ve zorunlu deprem sigortası bilincini yaymanız.”

59

1. Takım

2. Takım

3. Takım

Yarışmaya ilk yılında büyük ilgiABD’de 11 seneden beri düzen-lenen yarışmayı Türkiye’ye geti-rerek bir ilke imza attıklarını söy-leyen DASK Yönetim Kurulu Üyesi ve Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mustafa Erdik de şöyle konuştu: “Yarışmamıza 28 üni-versiteden 49 takım proje dos-yalarıyla başvurdu. Bu takımlar-dan 42 tanesi finale kalma başarısını gösterdi. Bugün ise modelini tamamlayan 39 takım yarıştı. İnşaat mühendisi adayı üniversite öğrencilerimizin ve onlara danışmanlık yapan değerli akademisyen arkadaş-larımızın yarışmamıza gösterdiği yoğun ilgiden büyük mutluluk duyuyoruz.”

60

DASK

Hedef, 2017’de 10 milyon sigortalı konutDASK’ın tek bir depremdeki ödeme gücünün 12 milyar liraya ulaştığını da vurgulayan DASK Koordinatörü İsmet Güngör şunları ifade etti: “Kuruluşumuzdan bugüne kadar 437 depre-min zorunlu deprem sigortalı konutlarda neden olduğu küçük, orta ya da büyük düzeydeki hasarlar için 158 milyon lira hasar ödemesi yaptık. Bu ödemenin 122 milyon lirası Van, 3 milyon lirası Simav için yapıldı. Son yaşanan Gökçeada depreminden sonra da yaklaşık 1200 adet hasar ihbarı aldık.”

Güngör, ayrıca, deprem hasarlarının tazmi-natsız kalmaması için Zorunlu Deprem Sigortası’nı yaygınlaştırmaya büyük çaba harcadıklarını belirterek “Hedefimiz, 2017

sonunda 10 milyon zorunlu deprem sigortalı konuta ulaşmak” dedi.

Zorunlu deprem sigortalılık oranı en yüksek iller arasında yüzde 60.2 ile Yalova, yüzde 59.6 ile Bolu, yüzde 56.4 ile Düzce, yüzde 55.3 ile Tekirdağ ilk sıralarda geliyor. Zorunlu dep-rem sigortalı konut oranı büyük illerden İstanbul’da yüzde 44.5’e, Ankara’da yüzde 43’e, Antalya’da yüzde 40.9’a, İzmir’de yüzde 35.6’ya, Kayseri’de yüzde 28.1’e ulaştı. Yakın zamanda deprem yaşayan illerde de zorunlu deprem sigortalı konut oranı artıyor. Kocaeli yüzde 44.5, Çanakkale yüzde 44.9, Elazığ yüzde 25.9, Kütahya yüzde 25.6, Van yüzde 24.9 ile bu iller arasında yer alıyor.

61

Tarımda, kuraklık riskinin sigortalanabilirliği...

itkinin suya ihtiyaç duyduğu belirli kritik dönemlerinde yeterli toprak nemi

olmadığı zaman meydana gelen tarımsal kuraklık; esas olarak yağış yetersizliğine bağlı su azlığıyla ortaya çıkmakta, tarımsal üretimde azalmaya ve üreticilerin ekonomik kayıplara uğramasına neden olmaktadır.

Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi ülkemiz-de de çeşitli nedenlerle sigorta kapsamına alı-namayan kuraklık gibi katastrofik nitelikli bir risk için daha geniş kitlelere hitap eden, yönetilebi-lir ve sürdürülebilir bir Tarım Sigortası Programının geliştirilmesi büyük önem arz etmektedir.

Tarımsal kuraklık riskinin çeşitli sigorta program-ları ile sigortalanabilirliğinin değerlendirilebil-

mesi için öncelikle kuraklık ile tarımsal üretimi etkileyen meteorolojik kaynaklı diğer risklerin tarım sigortası açısından özelliklerinin belirtilme-sinde yarar bulunmaktadır.

Tarım sigortasının konusu olan üretim risklerinin özellikleri Tablo 1’de yer almaktadır.

Kuraklık Riskinin Çeşitli Sigorta Programları İle Sigortalanabilirliği

Kuraklık riski, şiddetine bağlı olarak tüm bitkisel ürünleri etkiyebilmekle beraber, genellikle kuru tarım koşullarında yetiştirilen tarla ürünlerinde daha sık görülmektedir. Bu nedenle bu yazıda özellikle tarla ürünleri için kuraklık riskinin Parsel Bazlı Verim Sigortası veya İndeks Sigortası prog-ramları ile sigortalanabilirliği değerlendirilecektir.

1. Parsel Bazlı Verim Sigortası Programı

Verim Sigortası Programında söz konusu parsel-de gerçekleşen verimin tarihsel verim ortala-masının belirlenen bir yüzdesinin altına düşmesi halinde tazminat ödenmektedir.

ABD’de tarla ürünlerinde uygulanan Verim Sigortası (MPCI) Programının tipik özelliği; kontrol edilemeyen tüm risklerin teminat kapsa-

B Tarımsal kuraklık riskinin çeşitli sigorta programları ile sigortalanabilirliğinin değerlendirilebilmesi için öncelikle kuraklık ile tarımsal üretimi etkileyen meteorolojik kaynaklı diğer risklerin tarım sigortası açısından özelliklerinin belirtilmesinde yarar bulunmaktadır.

Risk Adı Riskin Özellikleri• Dolu, • Fırtına, Kısa süre içerisinde gerçekleşen olaylar olup, sınırlı alanlarda etkili olmaktadır.• Hortum, • Don, Belirtileri tanımlanabilmekte ve hasar etkileri doğrudan ölçülebilmektedir. • Sel ve Su Baskını • Kuraklık Başlangıç ve bitiş tarihi belirsizdir, aylarca sürebilmektedir. Çok geniş alanlarda görülebilmektedir. Hasarın etkisi doğrudan ölçülememekte ve diğer faktörlerin etkisiyle artabilmektedir.

Tablo 1: Tarımsal Üretimi Etkileyen Risklerin Tarım Sigortası Açısından Karşılaştırılması

TARSİM

62

TARSİM

mına alınması, parselin geçmiş yıllardaki verim ortalamasının belirli bir yüzdesinin (% 50-% 70) garanti edilmesi ve hasar tespitlerinin bireysel olarak her parselde nihai verimin tespit edilme-si şeklinde olmasıdır.

İspanya’da ise bazı tarla ürünlerinde “Integral Yield Insurance” şeklinde uygulanan ve başarılı olarak değerlendirilen Verim Sigortası Programında; hasar tespiti yine her parselde verim tespiti şeklinde yapılmakla beraber, işlet-mede tüm parsellerin son 5 yılın verim ortalama-sının % 65’in altına düşmesi halinde tazminat ödemesi söz konusu olmaktadır (Agroseguro, 2004). Yani, kuraklık nedeniyle bir çiftçinin büyüklükleri eşit olan iki parselin birinde ortala-ma verimin % 50 azalması, diğer parselde % 20 azalması halinde toplam olarak beklenen veri-min ortalaması % 65’in üzerinde gerçekleşmesi nedeniyle tazminat ödemesi yapılmamaktadır.

Ancak, kuraklık riskinin geleneksel sigorta kap-samında Verim Sigortası Programı ile çok sayı-

da ülkede etkin ve yaygın bir şekilde sigortala-namamasının ve hatta genellikle sigortalanabi-lir olarak görülmemesinin belli başlı nedenleri aşağıda yer almaktadır:

· Hasar Tespiti: Kuraklık dışında aşağıda sayı-lan birçok faktörün verimi etkilemesi dolayı-sıyla, kuraklık riskinin hasar tespiti karmaşık ve zordur. ∆ İklimsel faktörler (hava sıcaklığı, rüzgar,

nispi nem vb.)∆ Toprak özellikleri (toprağın yapısı, profil

derinliği, su tutma kapasitesi)∆ Arazinin durumu (rakım, topografya,

coğrafi konum)∆ Tarımsal uygulamalar (toprak işleme,

ekim zamanı, ekim derinliği, ekim nöbeti, gübreleme, zirai mücadele vb.)

∆ Ürünün çeşit özelliği (bitki su tüketimi, kuraklığa dayanıklılığı, fenolojik özelliği vb.)

· moral Risk: Parsel bazında geçmiş yıllara ait kullanılabilir verim kayıtlarının sigortacının

63

Kaynak: Hazell

elinde bulunmaması nedeniyle moral risk yüksektir. Moral riskin azaltılması için risk kon-trollerinin yapılması gerekmektedir. Risk kon-trolleri, özellikle gelişmekte olan ülkelerde arazilerin küçük ve çok parçalı olması nede-niyle masrafların ve dolayısıyla prim fiyatları-nın daha da yükselmesine neden olacaktır.

· Sigortacı Aleyhine Risk Seçimi: Geçmiş yılla-ra ait verim kayıtlarının sigortacıda bulun-maması; risklerin parsel bazında doğru bir şekilde sınıflandırılamamasına ve prim fiyat-larının doğru belirlenememesine neden olmaktadır. Bu durum, riskinin az, fakat prim fiyatının yüksek olduğunu düşünen çiftçilerin sigorta yaptırmaması ve sadece risk potan-siyeli yüksek çiftçilerin sigorta yaptırması ile sonuçlanmakta ve hasar prim dengesini olumsuz etkilemekte, prim fiyatlarını daha da artırmaktadır. Sonuçta sigorta sürdürüle-bilir olmaktan çıkmaktadır.

· masrafların Yüksekliği: Özellikle gelişmekte olan ülkelerde tarım arazilerinin çok küçük, parçalı ve dağınık olması nedeniyle on bin-lerce tarlada gerçekleştirilecek sigorta işlem-

leri, risk kontrolleri ve hasar tespitleri için yapı-lacak masraflar zaten risk fiyatı yüksek olan kuraklık için prim fiyatlarının daha da yüksel-mesine neden olmakta ve primler çiftçiler tarafından ödenemez hale gelmektedir.

· Finansman ve Risk Transferi: Yüksek prim fiyatının çiftçi tarafından ödenememesi nedeniyle devletin prim desteği kaçınılmaz olmaktadır. Ancak, özellikle gelişmekte olan ülkelerin mali kaynaklarının sınırlı olması, katastrofik nitelikli risklerin finansmanında sıkıntılara neden olmakta ve dolayısıyla sigortalanmasını zorlaştırmaktadır. Diğer taraftan, sigortacının öz kaynaklarının yeter-li olmaması ve reasürans teminindeki sorun-lar kuraklık riskinin sigorta programına alın-masını zorlaştırmaktadır.

· Sürdürülebilirlik: Bir sigorta programının başarılı ve finansal olarak sürdürülebilir olma-sı için orta vadede toplanan primlerin, yapı-lan ödemelerden daha fazla olacak şekilde gerçekleşmesi gerekmektedir. Hazell, sürdü-rülebilir bir sigorta için orta vadede gerekli olan şartı şu şekilde formüle etmektedir:

Yukarıda açıklanan olumsuzluklar nedeniyle, kuraklık riskinin teminat kapsamına alındığı Geleneksel Sigortası Programlarının çoğu finansman bakımından başarısızlıkla sonuçlanmıştır.

(m+H)/P < 1 (m = Masraflar, H = Ödenen hasarlar, P = Primler )

Ülke Dönem H/P M/P (M+H)/PBrezilya 1975 – 81 4,29 0,28 4,57Kostarika 1970 – 89 2,26 0,54 2,80Hindistan 1985 – 89 5,11 - -Japonya 1947 – 77 1,48 1,17 2,60Japonya 1985 – 89 0,99 3,57 4,56Meksika 1980 – 89 3,18 0,47 3,65Filipinler 1981 – 89 3,94 1,80 5,74ABD 1980 – 89 1,87 0,55 2,42

Tablo 2: Bazı Ülklelerde Elde Edilen Sigorta Sonuçları

64

TARSİM

Tablo 2’de görüldüğü gibi elde edilen olumsuz sonuçlar, kuraklık riskinin devlet desteği olsa bile Geleneksel Tarım Sigortaları çerçevesinde “Parsel Bazlı Verim Sigortası” programı ile başa-rılı bir şekilde sigortalanamayacağını ve finan-sal olarak sürdürülebilir olmayacağına işaret etmektedir.

Özetle, kuru tarım alanlarında yetiştirilen ürün türlerinin çeşit ve parsel bazında ülke çapında en az 5 yıllık kullanılabilir verim kayıtlarının henüz olmaması nedeniyle aktüeryal çalışmaların sağlıklı bir şekilde yapılamayacağı, sigortacı aleyhine risk seçiminin olacağı, moral riskin ola-cağı, sigorta ve hasar tespit masraflarını dolayı-sıyla prim fiyatının çok yükseleceği ve olası bir kuraklık hasarı için binlerce deneyimli eksperin hazır tutulmasının imkansızlığı gibi nedenlerle ülkemizde, Parsel Bazlı Verim Sigortası Programının bugün için yaygın bir şekilde uygu-lanabilirliği ve finansal olarak sürdürülebilirliği mümkün görünmemektedir.

2. İndeks Sigortaları

Kuraklık riski için çiftçilere bir koruma sunulabil-mesi amacıyla geliştirilen alternatif program ise İndeks Sigortalarıdır. ABD, Kanada, Meksika, Peru, Arjantin, Nikaragua, Brezilya, Çin, Malawi, Hindistan, Endonezya, Tayland, Etiopya, Fas, Senegal, İspanya, Romanya, Ukrayna ve daha

birçok ülkede uygulamaya konulan, bazıları pilot proje aşamasında olan ve birçoğu da başarısızlıkla sonuçlanmış olan İndeks Sigortaları; son yıllarda üzerinde en çok tartışılan tarım sigortası programlarıdır.

İndeks Sigortası Programları çiftçinin kontrolü dışındaki faktörlere bağlı olduğundan moral risk ve sigortacı aleyhine risk seçiminin elimine edilmesine ve arazilere gidilmediğinden sigorta masraflarının azaltılmasına yardımcı olmaktadır (Bryla and Syroka, 2007). Dolayısıyla, prim fiya-tının Verim Sigortası Programına göre daha düşük seviyelere çekilmesi mümkündür.

En yaygın olan Indeks Sigortası Programlarını şu şekilde sınıflandırmak mümkündür.· Bölgesel İklim Verilerine Dayalı İndeks

Sigortası· Bölgesel Ürün Verimi Verilerine Dayalı İndeks

Sigortası · Uydu Verilerine Dayalı Vejetasyon İndeks

Sigortası (NDVI)

Bölgesel İklim Verilerine Dayalı İndeks Sigortası Programında; en çok yağış değerleri kulanıl-maktadır. Bu programın en önemli avantajla-rından biri; günlük yağış miktarlarının meteoro-loji istasyonlarında objektif olarak ölçülerek üretimin kritik dönemindeki yağışların yetersiz olması halinde, arazide hasar tespiti yapılması-

65

na gerek kalmadan tazminat ödemesi yapıl-masına karar verilebilmesidir.

İndeks Sigortasının bu avantajına karşın, mete-oroloji istasyonlarının yağış verileri ile ürün verim-leri arasındaki korelasyonun her zaman yüksek düzeyde olmaması nedeniyle yağış verilerine göre tazminat ödenmesini gerektiren eşik değere ulaşılmaması halinde bazı üreticilerin ürün veriminde azalma olsa bile tazminat ala-maması yağış verilerine dayalı İndeks Sigortası Programının başarılı bir şekilde uygulanmasını önleyen önemli bir faktördür. Yağış miktarının bölge içinde homojen dağılmaması nedeniyle potansiyel kuraklık tehlikesinin olduğu kuru tarım bölgelerinde tarımsal ekolojik farklılıkları temsil edecek kadar yeterli sayıda elektronik yağış ölçüm cihazlarının kurulması gerekmekte-dir. Bu nedenle, ülkemizde uzun dönemli veriye sahip meteoroloji istasyonlarınn sayısının yeter-siz olması nedeniyle, Yağış Verilerine Dayalı Indeks Sigortası Programı başarılı olacak gibi görünmemektedir.

Bölge Bazlı Verime Dayalı İndeks Sigortası Programında; ilçe bazındaki kayıtlı uzun yıllar verim ortalamasının belirli bir yüzdesi (örneğin % 65’i) garanti edilir. Sigorta yılındaki ilçe verim ortalaması bu eşik değerin altına inmesi halin-de çiftçilerin bireysel verimlerine bakılmaksızın tüm sigortalılara tazminat ödemesi yapılmakta-dır. Ancak, bu durumda sigorta yılındaki ilçele-rin verim ortalamalarının belirlenmesi zaman alacağından tazminat ödemesinde yaşana-cak gecikmeler sorun olmaktadır.

Uydu Verilerine Dayalı Vejetasyon İndeks Sigortasında (nDVI); ürün gelişimi doğrudan uzaktan algılama ile ölçüldüğünden çok sayı-da meteoroloji istasyonu ve uzun dönemli verim kayıtları ihtiyacının ortadan kalkması bir avantaj olarak görülebilir.

İspanya ve ABD’de uygulandığı gibi NDVI prog-ramı ile otlakların büyüme dönemindeki biyo-kütle gözlemleri, nihai ürün miktarının başarılı bir şekilde tahmin edilmesini sağlamakla beraber, mısır ve buğday gibi taneli tarla ürünleri için gerçekleştirilmesi kolay görünmemektedir. Çünkü çimlenme, büyüme ve çiçeklenme gibi kritik evrelerdeki beslenme ve su stresi gibi çeşit-li faktörler nedeniyle NDVI ile tarla ürünleri ara-sındaki korelâsyon zayıf olabilmektedir. Ayrıca, atmosferdeki su buharı, aeroseller, bulutlar ve toprağın ıslaklık durumu gibi vejetasyon indeks-lerini olumsuz etkileyen birçok faktör gelişen teknoloji ile giderilmekle beraber vejetasyon indekslerinin yeterli sayıda yer ölçümleri ile ilişki-lendirilmesi gerektiğinden, Uydu Verilerine Dayalı Vejetasyon İndeks Sigorta (NDVI) Programının ürün bazında uygulanabilirliğinin araştırılmasında yarar bulunmaktadır.

Bununla beraber, ülkemizde kuraklık riskinin sigortalanabilirlik imkanlarını araştırma üzere, dört ilde iki yıllık bir proje çalışması başlatılmış bulunmaktadır. Bu projede¸ Bölge Bazlı Verim Sigortası Programında tazminat ödemesindeki gecikme sorununun giderilmesi için her bir ilçe-yi temsil edecek sayıdaki köylerde hasar tespit-lerinin (verim tespitleri) referans parsellerle yapılabilirliği araştırılmaktadır.

66

TARSİM

KAyNAKçA:

1) Agroseguro. (2004), Drought Risk Cover in Spain.

2) Bryla, E. and J. Syroka (2007). "Developing Index-Based Insurance for Agriculture in Developing Countries."

3) Barnett, B.J., Black,J.R. Hu,y., and Skees, J.R., (2005), Is Area yield Insurance Competitive with Farm yield Insurance? Journal of Agricultural and

Resource Economics 30(2):285-301

4) Bobojonov, I., Sommer, R., (2011), Alternative Insurance Indexes for Drought Risk in Developing Countries, Paper Prepared for Presentation at the EAAE

Congress

5) Ceccato, P.*, Brown, M., Funk, CQ, Small, C.°, Holthaus, E.*, Siebert, A.*, Ward, N*, (2005), Workshop: Technical Issues in Index Insurance, Topic 8:

Remote Sensing – Vegetation.

6) Hess, U. (2003), Risk Management Challenges in Rural Finanacial Market, Comments on Paper World Bank.

7) IFAD. (2011),Weather Index-based Insurance in Agricultural Development – Technical Guideline Index Insurance and ClimaTE Risk: Prospect for

Development and Disaster Management.

8) Nieto, J.D.; Cook,S., Lundy, M., M., Fisher; M., Sanchez, D., Guevara, E. (2004), A System of Drought Insurance for Poverty Alleviation in Rural Areas.

9) Nwanze, K., Zebiak, S., Offenheiser, R., Singh, R., Kjorven, O., Sheeran, J., (20099, Index Insurance and Climate Risk: Prospects for Development and

Disaster Management

10) Skees,J.R. and Barnett, B.J. (1999), Conceptual and Practical Considerations for Sharing Catastrophic/Systemic Risks, Review of Agricultural Economics.

11) Stoppa, A., Hess, U. (2003), Design and Use of Weather Derivatives in Agricultural Policies: The Case of Rainfall Index Insurance in Morocco.

12) Varagnis,P., Skees, J.R., Lester. R., Kalavakonda, V., Gober, S., (2001), Developing Rainfall-Based Index Insurance in Morocco.

Bu projenin uygulanması ile elde edilecek sonuçlar; ülkenin ekolojik ve tarımsal verimlilik bakımından farklılılıkları yansıtması amacıyla her ilçeyi temsil edecek köy(ler)de referans parselerin belirlenmesi için uygulanacak pilot sigorta programının karar verilmesine yardımcı olacaktır.

Pilot sigorta uygulaması ile referans parseller belirlenerek, gerekli olan veri alt yapısı hazırla-nabilecek, “Bölge Bazlı Verim İndeks Sigortası Programının” uygulanabilirliği görülecek ve böylece ülke çapında yaygın ve sürdürülebilir bir sigorta programının tasarımı hakkında karar vericilere bilgi sunulabilecektir.

67

unich Re tarafından hazırlanan çalış-ma, 2013 yılında meydana gelen

doğal afet kayıplarının büyük kısmının seller nedeniyle meydana geldiğini belirterek koru-yucu önlemlerin kayıpları azaltmada önemli rol oynadığına dikkat çekiyor. Çalışmaya göre 2013 yılında doğal afetler sonucu meydana gelen kayıpların yüzde 37’sini seller nedeniyle oluşan kayıplar oluşturuyor. Buna göre Güney ve Doğu Almanya ile diğer komşu ülkeleri

vuran seller 11,7 milyar değerinde kayba neden oldu. Çalışmaya göre 2013 yılında meydana gelen sel felaketinde sel kontrol yapılarının tesis edilmesi ile 2002 yılında mey-dana gelen sellere kıyasla daha düşük kayıp miktarları kaydedildi. Munich Re, özellikle sel bariyerleri ve 2002 yılındaki sellerden alınan derslerle birlikte altyapıların daha az zarar gör-düğüne dikkat çekiyor. (Kaynak: Insurance Journal, 1 Nisan 2014)

eçtiğimiz günlerde Bosna Hersek ve Sırbistan’da meydana gelen seller 34

kişinin yaşamını yitirmesine binlerce kişinin ise evsiz kalmasına neden oldu. Tarihinin en kötü sel felaketi ile karşılaşan bu ülkelere Birleşmiş Milletler tarafından kurtarma ekipleri gönderildi.

Felaketin ardından Sırbistan’da olağanüstü hal ilan edildi. Ülkeden 25.000 kişi tahliye edildi,

26.000 hanede ise elektrik kesintileri yaşandı. Kurtarma ekipleri taşan nehir kenarlarındaki şehir ve köylerde kurtarma çalışmaları gerçek-leştirerek sel sularının ülkenin enerji üretim tesis-lerinden arındırılması için yoğun mesai harcadı. Bölgedeki sel felaketine Rusya, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Bulgaristan ve Türkiye’den de yardım teklifleri iletildi. (Kaynak: Insurance Journal, 19 Mayıs 2014)

Önlemler sel kayıplarını azalttı

Sırbistan ve Bosna Hersek’te sel...

M

G

DIŞ BASIN

68

DIŞ BASIN

İspanya’da zorunlu sigortalar sorunu

frika ülkeleri 1 Mayıs tarihin-de ilk bağımsız afet sigorta

havuzunu ilan etti. Risk havuzu, Afrika kıtasının kuraklık ve sel gibi iklim olay-ları ile mücadelesinde büyük bir poli-tika değişikliğine işaret ediyor. Zira mevcut sistemde doğal afetlerle mücadele etkili bir şekilde yürütül-memekle birlikte çiftçiler büyük bir külfet altına giriyor.

Risk havuzu ile birlikte binlerce yaşa-mın ve milyarlarca doların kurtarıl-ması hedefleniyor. Afrikalı yetkililer ise ilk kez bir afet sigorta havuzunun tesis edilmesi ile birlikte yardım faali-yetlerinin daha etkin bir şekilde hayata geçirileceğini ifade ediyor. Yeni afet havuzu ile Afrika ülkelerinin uluslararası yardımlar yerine kendi çabaları ile afetlerle başa çıkmaları hedefleniyor. (Kaynak: Insurance Journal, 16 Mayıs 2014)

A

tandard & Poor’s tarafından hazırla-nan “Felaketle Mücadele: Şirketler İklim

Risklerini Nasıl Değerlendiriyor?” başlıklı rapor-da sel, fırtına ve sıcaklık dalgası gibi aşırı hava olaylarının sıklığının artması ile birlikte söz konu-su hava olaylarına ilişkin maddi risklerin tanım-lanmasının şirketler üzerinde baskı yarattığına yer veriliyor.

Rapora göre aşırı hava olayları 2013 yılında doğal afet kayıplarının % 90’ını oluşturdu.

Standard & Poor’s iklim nedeniyle kötüleşen mali performans ile birlikte hem kısa dönemli sermayenin hem de uzun dönemli mali pozis-yonların etkileneceğine dikkat çekiyor.

Raporda mali sektör düzenleyicileri ile yatırımcı-ların şirketlerin performansı açısından daha çok iklim ve karbon riskine hedeflendiğine yer verili-yor. S&P raporunda iklim olayları riskinin karlılığı ve nakit akışını nasıl etkilediği inceleniyor. (Kaynak: Insurance Journal, 22 Mayıs 2014)

Standard&Poor’s’tan Felaketle Mücadele raporuS

69

eçtiğimiz günlerde Manila’da afet riski yönetimi konulu bir konferansta söz

alan AB’nin İnsani Yardım ve Krizden Sorumlu Komisyon üyesi Kritistina Georgieva, geçtiğimiz 30 yılda doğal afetlerin yıllık ortalama maliyeti-nin 4 katına çıktığını belirtti. AB Komisyonu üyesi, 1980’lerde yıllık 50 milyar dolar olan doğal afet hasar faturasının geçtiğimiz 10 yılda 200 milyar dolara ulaştığını açıkladı.

Komisyon üyesi ayrıca doğal afetler için kulla-nılan bütçenin % 4’ünün afet önleme ve hazır-

lık çalışmalarına; kalan bölümünün ise afet sonrası yardım ve kurtarmaya ayrıldığını belirtti. AB yetkilisi, önleme çalışmalarına ayrılan her kuruşun hasar miktarında yedi kat tasarruf sağ-ladığına da dikkat çekti.

Georgieva, afet hallerinde kayıpların çoğunlu-ğunu kadın, çocuk, yaşlı ve bedeni hasarı olan kişilerin oluşturduğunu belirterek bu nüfusa yönelik önlemlerin yoğunlaştırılması konusunda da çağrıda bulundu. (Kaynak: Insurance Europe, 8 Haziran 2014)

Afetlerin faturası 10 yılda 200 milyar dolarG

ngiliz Sigorta Birliği (ABI) hükümet tarafından

sahte hasarlara yönelik getirilen tedbirleri olumlu karşıladığını açıkladı. ABI, hükümetin sigorta suiistimallerini ve sahte tazminat taleplerini engellemek üzere hazırladığı tedbir paketinin dürüst müşteriler açısından memnuni-yet verici bir gelişme olduğunu ifade etti.

ABI özellikle bedeni hasarlarda maddi teşvikler

öneren reklamların yasaklan-ması konusundaki memnuni-yetini iletti. Hükümetin sigorta suiistimallerine karşı hazırladığı önlem paketi kapsamında mahkemelerin tamamen şüpheli hasarlara yönelik baş-vuruları reddetmesi ve şüphe-li boyun çarpması hasarların-

da yapılacak tıbbi değerlendirmenin sıkılaştırıl-ması gibi önemli tedbirler yer alıyor. (Kaynak: Insurance Journal, 10 Haziran 2014)

İngiltere’de sahte hasara tedbir paketiİ

70

DIŞ BASIN

anat dünyasının, varlıklı yatırımcıların gözündeki cazibesinin artması ile birlik-

te sanat eserlerinin fiyatı da yükseliyor. Bu durum daha fazla sigortacının güzel sanatlar piyasasına girmesini teşvik ediyor. Geçtiğimiz aylarda bir sigorta şirketi güzel sanatlar piya-sası gibi birkaç niş piyasaya girmeyi planladı-ğını açıkladı. Almanya ve Avrupa’nın diğer ülkelerinde faaliyet gösteren şirketlerin de bu piyasaya yönelme eğiliminde olduğu belirtili-yor. Piyasaya yeni girişler ise fiyat baskısını art-tırıyor.

Diğer yandan uzmanlar, müzelerin risk yöne-tim stratejilerini gözden geçirmeleri konusun-

da uyarıyor. Zira müzeler bütçe kısıtlamaları nedeniyle yüksek güvenlik önlemlerini yerine getiremiyor. (Kaynak: Commercialriskeurope.com, 17 Nisan 2014)

Sigortacılar sanat piyasasını hedefliyorS

Yükselen ekonomilerde politik risk artışı

Prim hacmi 2013 yılında yüzde 1,4 arttı

on tarafından hazırlanan “2014 Politik Risk Haritası” kriz ertesi

dönemde yükselen ekonomilerde siyasi riskin arttığına işaret ediyor. Aon çalış-ması, 163 yükselen ekonomiyi analiz ederek finansal kriz sonrası ekonomide devam eden kırılganlık ve resesyondan kurtulmak üzere uygulamaya geçirilen çabaları mercek altına alıyor.

Çalışmanın sonucuna göre Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika gibi ülkeler politik riskin en fazla artış gös-terdiği ülkeler arasında yer alıyor. Rusya da son dönemde Ukrayna’da yaşanan olaylar nedeniyle gerileme gösterdi. Ekonomik yaptırım olasılığı, politik riski tedarik zinciri, bankacılık sektörü ve liki-dite açısından daha da arttırıyor. (Kaynak: Commercialriskeurope.com,

17 Nisan 2014)

wiss Re’nin hazırladığı Sigma Raporu, dünya sigorta sektörünün 2013 yılına

ilişkin performansını inceliyor. Rapora göre, 2013 yılında dünya sigorta piyasaları genelin-deki prim hacmi % 1,4 artış göstererek 4.641 trilyon dolara ulaştı. Sigma raporuna göre, Amerika’daki toplam prim hacmi ise bir önceki yıla göre % 2,5 azalarak 1.259 milyar dolara geriledi. Yükselen piyasalardaki prim hacmi ise % 7,4 gibi önemli bir büyüme gös-tererek 788 milyar Euro’ya yükseldi.

Raporda ABD’de hayat-dışı branştaki prim hacmi bir önceki yıla göre % 1,7 artış göstere-rek 726 milyar dolara ulaşırken hayat branşın-daki prim hacmi ise 2012 yılına kıyasla % 7,7 oranında azalma kaydederek 533 milyar dolara geriledi. Yükselen ekonomilerde hayat-dışı branştaki prim hacmi ise % 8,3 artarak 380 milyar dolara yükseldi. (Kaynak: Business Insurance, 25 Haziran 2014)

A S

71

Korsanlık faaliyetleri azaldı

İngiliz sigortacılar sıkı denetime girecek

eçtiğimiz günlerde Uluslararası Denizcilik Bürosu (IMB) tarafından

yapılan açıklamaya göre dünya denizle-rindeki korsanlık faaliyetleri yılın ilk çeyre-ğinde 2007 yılından beri en düşük seviye-ye indi. Buna rağmen IMB, korsanlığın halen bir tehdit teşkil ettiğine dikkat çeki-yor. IMB raporuna göre, 2014 yılının ilk üç ayında iki gemi kaçırıldı ve beş gemi sal-dırıya uğradı. Buna ek olarak 46 gemi mürettebatı rehin alındı. IMF korsan saldı-rılarının en çok Somali, Nijerya, Angola ve Endonezya’da gerçekleştiğini belirtiyor. (Kaynak: Commercialriskeurope.com, 24 Nisan 2014)

ngiltere’deki sigorta sektörünü düzen-leyen yapı olan Bank of England’ın

2013 yılında göreve gelen yöneticisi Mark Carney sigorta sektörüne ilişkin ilk kapsamlı açıklamasını yaptı. Carney, sigorta şirketleri-nin iş modellerinin poliçe sahipleri ve finansal sektörün çıkarlarını tehdit etmesi halinde düzenleme otoritesinin gerekli eylemleri ala-cağını açıkladı.

Bank of England’ın yeni yöneticisi sigorta sek-törünün finansal piyasada üstlendiği önemli role değinirken sektörün kriz ertesi dönemde birçok zorlukla karşılaştığına da dikkat çekti.

Carney, kriz ertesi dönemde düzenleyici reformlar ve yasal bazı değişikliklerin yanında düşük faiz ortamının da sigortacılar açısından zorlayıcı olduğunu belirtti. Bank of England yöneticisi, bu durumun sigortacıların yeni sigorta branşlarına yönelmelerine ve yükse-len piyasalara giriş yapma gibi riskli kararlar almalarına neden olabileceğine de değindi. (Kaynak: Commercialriskeurope.com, Haziran 2014)

G

İ

M, Dünya Çevre Günü nedeniyle yayınladığı raporda küresel ısınmanın

etkilerini mercek altına aldı. BM raporu, küresel ısınma nedeniyle mercan kayalarının tehlikede olduğunu ve küçük adaların yükselen deniz seviyesi riski ile karşı karşıya kaldığını belirtiyor.

BM, birçok balık çeşidini himaye eden ve kıyı-ları fırtına ve tsunami gibi doğa olaylarından koruyan mercanların hasar görmesi ile trilyon-larca dolar zarar edildiğine dikkat çekiyor. Raporda ayrıca Pasifik kıyılarındaki deniz sevi-yesinin küresel ortalamanın 4 katına çıktığına yer veriliyor. (Kaynak: Insurance Journal, 5 Haziran 2014)

BM, küresel ısınmayı mercek altına aldıB

72

DIŞ BASIN

ran’ın nükleer programı nedeniyle batı dünyası ile gerginliği devam ediyor.

Geçtiğimiz Kasım ayında batı ülkeleri İran ile yapılan deniz ticaretindeki bazı yaptırımları 6 ay süreyle askıya alma kararı almıştı.

Ancak söz konusu gerginliğin bankacılık, sigor-tacılık ve taşımacılık sektörlerini yakından etki-

lediği görülüyor. Zira gümrüklerdeki zorluklar ve uluslararası sigorta şirketlerinin İran’a giden gemileri sigortalama konusundaki çekimserlik-leri ticareti olumsuz etkiliyor.İran ise teslimatlar için geçmişte yabancı gemi-leri kullanırken artık karayolu veya kendi filoları-nı kullanmayı tercih ediyor. (Kaynak: Insurance Journal, 29 Mayıs 2014)

spanya’daki sigorta sektörünün denet-lenmesinden sorumlu olan kurum

(DGSFP) bünyesindeki Sigorta Denetçileri Birliği (APISE) yakın zamanda Avrupa Birliği’nde yürür-lüğe girmesi beklenen Solvency II uygulamasına yönelik APISE’in kaynak ve yetkilerinin arttırılma-sı talebini içeren mektubunu hükümete iletti.

APISE, uluslararası denetleme standartlarının öngördüğü ve Avrupa’daki diğer benzer kurum-lara sağlanan otonomiye sahip olmadığını savunuyor. APISE, Solvency II’ye hazırlık sürecin-de sigorta denetleme kurumu için yapısal deği-şiklik yapılmaması konusunda İspanyol hüküme-tini eleştiriyor.

APISE, hükümetin bu konuda herhangi bir aksiyon almaması halinde tüketicilerin daha

pahalı fiyatlar ödemek zorunda kalacağı konusunda da uyarıyor. APISE ayrıca sigorta denetçilerinin Solvency II sürecinin ihtiyaçlarını karşılayamaması halinde İspanyol sigorta şir-ketlerinin Avrupa’da dezavantajlı konuma geleceğine dikkat çekiyor. İspanyol hüküme-tinin yakın zamanda sigorta denetimi konu-sunda yeni bir yasa tasarısı sunmasına karşın APISE tasarının uluslararası denetleme stan-dartlarını karşılamadığını savunuyor. (Kaynak: Commercialriskeurope.com, 22 Mayıs 2014)

Batılı şirketler İran’a teslimatta çekimser

İspanya, Solvency II için fazla yetki istiyor

İ

İ