BERNA MORAN Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 1 · Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 1 4...

16
BERNA MORAN Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 1

Transcript of BERNA MORAN Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 1 · Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 1 4...

Page 1: BERNA MORAN Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 1 · Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 1 4 “Tanzimat’tan Sonra Aşırı Batılılaşma”, Türkiye Coğrafi ve Sosyal

BERNA MORANTürk Romanına Eleştirel Bir Bakış

1

Page 2: BERNA MORAN Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 1 · Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 1 4 “Tanzimat’tan Sonra Aşırı Batılılaşma”, Türkiye Coğrafi ve Sosyal

İletişim Yayınları 19 • Berna Moran Bütün Eserleri 1ISBN-13: 978-975-470-054-1 • ISBN-13: 978-975-470-053-4 (Tk. No.)© 1983 İletişim Yayıncılık A. Ş.1-29. BASKI 1983-2016, İstanbul30. BASKI 2018, İstanbul

KAPAK Ümit KıvançUYGULAMA Hüsnü AbbasDÜZELTİ Meliha ÖztoprakDİZİN M. Cemalettin YılmazBASKI Ayhan Matbaası · SERTİFİKA NO. 22749

Mahmutbey Mahallesi, Devekaldırımı Caddesi, Gelincik Sokak, No: 6/3Bağcılar, İstanbul Tel: 212.445 32 38 • Faks: 212.445 05 63

CİLT Güven Mücellit · SERTİFİKA NO. 11935

Mahmutbey Mahallesi, Deve Kaldırım Caddesi, Gelincik Sokak,Güven İş Merkezi, No: 6, Bağcılar, İstanbul, Tel: 212.445 00 04

İletişim Yayınları · SERTİFİKA NO. 10721

Binbirdirek Meydanı Sokak, İletişim Han 3, Fatih 34122 İstanbulTel: 212.516 22 60-61-62 • Faks: 212.516 12 58e-mail: [email protected] • web: www.iletisim.com.tr

Page 3: BERNA MORAN Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 1 · Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 1 4 “Tanzimat’tan Sonra Aşırı Batılılaşma”, Türkiye Coğrafi ve Sosyal

i l e t i ş i m

BERNA MORAN

Türk RomanınaEleştirel Bir Bakış

1Ahmet Mithat’tan

Ahmet Hamdi Tanpınar’a

Page 4: BERNA MORAN Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 1 · Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 1 4 “Tanzimat’tan Sonra Aşırı Batılılaşma”, Türkiye Coğrafi ve Sosyal

BERNA MORAN 23 Ocak 1921’de İstanbul’da doğdu. Ortaöğretimini Darüşşafaka veIşık Lisesi’nde tamamladıktan sonra 1941’de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesiİngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’ne girdi. 1945’te mezun olarak aynı bölümde asis-tanlığa başladı. 1950-51 yılları arasında İngiltere’de Cambridge Üniversitesi’nde do-çentlik çalışması yaptı. 1956’da doçent, 1964’te profesör oldu. 1981’de emekli oldu.Moran, ilk baskısı 1972’de yapılan Edebiyat Kuramları ve Eleştiri adlı yapıtıyla büyükilgi gördü ve 1973 Türk Dil Kurumu Bilim Ödülü’nü kazandı. Moran, daha sonraBirikim, Çağdaş Eleştiri gibi dergilerde yazdığı çeşitli incelemeleri Türk RomanınaEleştirel Bir Bakış adlı incelemesine esas aldı. Türk romanının doğuşunu ve o döne-min toplumsal koşullarını Batılılaşma olgusu içinde inceleyen üç ciltlik bu çalışmaTürk edebiyatı eleştirisi geleneğinin en önemli eserlerinden biri olarak karşılandı.Berna Moran, 1993’te aramızdan ayrıldı.

Page 5: BERNA MORAN Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 1 · Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 1 4 “Tanzimat’tan Sonra Aşırı Batılılaşma”, Türkiye Coğrafi ve Sosyal

İÇİNDEKİLER

Önsöz.........................................................................................................................................................7BİRİNCİ BÖLÜM

Türk Romanı ve Batılılaşma Sorunu ...........................................................9İKİNCİ BÖLÜM

Âşık Hikâyeleri, Hasan Mellah ve İlk Romanlarımız ........25ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Felâtun Bey ile Rakım Efendi .................................................................................47DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

İddialı Bir Roman: Müşahedat ...........................................................................59BEŞİNCİ BÖLÜM

Araba Sevdası ..............................................................................................................................73ALTINCI BÖLÜM

Aşk-ı Memnu .................................................................................................................................87YEDİNCİ BÖLÜM

Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın “Yüksek Felsefe”si ..................113SEKİZİNCİ BÖLÜM

Şıpsevdi ............................................................................................................................................133DOKUZUNCU BÖLÜM

Sinekli Bakkal .........................................................................................................................153

Page 6: BERNA MORAN Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 1 · Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 1 4 “Tanzimat’tan Sonra Aşırı Batılılaşma”, Türkiye Coğrafi ve Sosyal

ONUNCU BÖLÜM

Kiralık Konak ..........................................................................................................................179ON BİRİNCİ BÖLÜM

Yaban’da Teknik ve İdeoloji ...............................................................................201ON İKİNCİ BÖLÜM

Peyami Safa’nın Romanlarında İdeolojik Yapı......................219ON ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Matmazel Noraliya’nın Koltuğu......................................................................237ON DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Alafranga Züppeden Alafranga Haine ................................................259ON BEŞİNCİ BÖLÜM

Bir Huzursuzluğun Romanı: Huzur ........................................................269ON ALTINCI BÖLÜM

Saatleri Ayarlama Enstitüsü.................................................................................297

Sonuç-Özet .................................................................................................................................323

Dizin.....................................................................................................................................................333

Page 7: BERNA MORAN Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 1 · Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 1 4 “Tanzimat’tan Sonra Aşırı Batılılaşma”, Türkiye Coğrafi ve Sosyal

ÖNSÖZ

Sabahattin Ali ile başlayacak ikinci bir ciltle tamamlanmasıdüşünülen bu kitap bir roman tarihi değil, daha çok, Ah-met Mithat’tan Ahmet Hamdi Tanpınar’a kadarki romanı-mıza eleştirel bir bakış. İncelemeye çalıştığım yazarlarımızıdeğerlendirirken, Türk romanına hangi yönlerden katkıdabulunduklarını, geliştirdikleri teknikleri ve çoğunda ortakolan Batı-Doğu sorunsalına yaklaşımlarında roman türününe denli başarıyla kullandıklarını saptamak istediğimdenher birinin bir iki yapıtı üzerinde yoğunlaşmayı ve uzuncadurmayı tercih ettim. Böyle olunca romancılarımız arasın-dan bir seçim yapmak zorunluluğu doğdu. Onun için sözkonusu dönemden ancak sekiz romancıyı aldım kitaba. Budemek değildir ki seçtiklerimin dışında sözü edilmeye de-ğer romancı yoktur. Örneğin Mithat Cemal Kuntay ve ReşatNuri Güntekin’e de yer ayırmak gerekirdi diye düşünülebi-lir, ama kendi amacım açısından seçtiklerim bana yeterligöründü.

Romanlardan yaptığım alıntılara gelince, sadeleştirilmişbaskılarının her zaman güvenilir olmadığını ve yazarın

7

Page 8: BERNA MORAN Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 1 · Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 1 4 “Tanzimat’tan Sonra Aşırı Batılılaşma”, Türkiye Coğrafi ve Sosyal

kendi dil özelliklerini kaybettirdiğini gördüğüm için bunla-rı kullanmaktan elimden geldiğince kaçındım ve özgün me-tinlerde geçen bazı Osmanlıca sözcüklerin yenisini köşeliparantez içinde vermekle yetindim.

Ekim 1983

8

Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 1

Page 9: BERNA MORAN Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 1 · Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 1 4 “Tanzimat’tan Sonra Aşırı Batılılaşma”, Türkiye Coğrafi ve Sosyal

BİRİNCİ BÖLÜM

TÜRK ROMANI VE BATILILAŞMA SORUNSALI

Biliyoruz ki bizde roman, Batı’da olduğu gibi feodalitedenkapitalizme geçiş döneminde burjuva sınıfının doğuşu ve bi-reyciliğin gelişimi sırasında tarihsel, toplumsal ve ekonomikkoşulların etkisi altında yavaş yavaş gelişen bir anlatı türüolarak çıkmadı ortaya. Batı romanından çeviriler ve taklitler-le başladı; yani Batılılaşmanın bir parçası olarak, ŞemsettinSami, Namık Kemal, Ahmet Mithat gibi, romanı ilk deneyenyazarlarımızın edebiyat ve roman ile ilgili yazılarını okuya-cak olursak görürüz ki Avrupa edebiyatını ve romanını ileribir uygarlığın işareti, kendi edebiyatımızı ve özellikle anlatıtüründeki yapıtlarımızı da geriliğin bir işareti sayarlar. Batıuygarlığını yalnızca sanayi ve teknikte bir ilerleme olarakgörmüyor, ‘maarif’i ve edebiyatı ile bir bütün olduğuna ina-nıyorlardı. Şemsettin Sami “Şiir ve Edebiyattaki Teceddüd-iAhirimiz” adlı yazısının bir yerinde, Avrupa dillerini bilenle-rin, “Shakespeare’in, Molière’in, Racine’in, Schiller’in, Goet-he’nin, Alferi’nin manzumelerini okuduktan sonra, leylekle-rin Mecnun’un başında yuva yapmasından, Leylâ’nın ay ilemükâlemesinden, Ferhad’ın dağları yarmasından bâhis [bah-

9

Page 10: BERNA MORAN Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 1 · Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 1 4 “Tanzimat’tan Sonra Aşırı Batılılaşma”, Türkiye Coğrafi ve Sosyal

seden] kaba ve çocukça hikâyeleri” yazmaya tenezzül ede-meyeceğini söyler ve az aşağıda ekler: Bugün,

Mecnun’un etrafında toplanmış kurt ile kuzu, arslan ile

ceylan gibi muhtelif hayvanların ortasında oturup onlarla

lakırdı ettiğini veya Leylâ’nın mumla konuştuğunu bir

ufak çocuk bile severek ve beğenerek okuyamaz.1

Görülüyor ki Şemsettin Sami böyle inanılmayacak şeyleranlatan yapıtlarımızı kaba ve çocukça bulduğu için uygarve aydın kişilerin okuyamayacağı kanısında.

Namık Kemal de Mukaddime-i Celâl’de, anlatı türündekieski yapıtlarımıza aynı nedenden ötürü saldırır. Gerçi İbret-nümâ gibi, Muhayyelât gibi, Aslı ile Kerem, Ferhad ile Şiringibi birtakım hikâyelerimiz olduğunu kabul eder ama, bun-ları romandan farklı ve aşağı bulur, çünkü roman gerçek birolayı değilse de olabilecek bir olayı anlatır.

Halbuki, bizim hikâyeler tılsım ile define bulmak, bir yer-

de denize batıp müellifin [yazarın] hokkasından çıkmak,

âh ile yanmak, külüng [taşçı kazması] ile dağ yarmak gibi

bütün bütün tabiat ve hakikatin haricinde birer mevzu’a

müstenid [dayandırılmış] (...) olduğu için roman değil,

kocakarı masalı nev’idendir. Hüsn ü Aşk ve Leylâ ile Mec-

nun kabilinden olan manzumeler de gerek mevzularına,

gerek suret-i tahrirlerine nazaran [yazılış tarzlarına göre]

birer tasavvuf risâlesidir.2

Namık Kemal bizim hikâyelerimizi uygar bir çağa lâyıkgörmez; buna karşılık Avrupa’da Walter Scott, Charles Dic-

10

Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 1

1 Bu yazının yeni baskısı için bkz. Yeni Türk Edebiyatı Antolojisi, cilt III, hazırla-yanlar: Mehmet Kaplan, İnci Enginün, Birol Emil, Zeynep Kerman, İstanbulÜniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları, 1979, s.321-323.

2 Mukaddime-i Celâl, 3. baskı (1309), s.17-18.

Page 11: BERNA MORAN Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 1 · Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 1 4 “Tanzimat’tan Sonra Aşırı Batılılaşma”, Türkiye Coğrafi ve Sosyal

kens, Victor Hugo ve Alexandre Dumas gibi yazarların ya-pıtlarını “şu asr-ı medeniyete medâr-ı mübâhât [övünmenedeni]” olacak değerde bulur.3

Ahmet Mithat’ın da Avrupa romanına ne kadar hayran ol-duğunu biliyoruz. Demek oluyor ki bu yazarlarımıza göreeski hikâye türünden romana geçiş, hayalcilikten akılcılığa,çocukluktan olgunluğa, kısacası ilkellikten uygarlığa geçiş-ti. Batı’dan, uygarlaşmanın bir gereği olarak aldığımız buroman türü, daha sonra göreceğimiz gibi, aynı zamanda bi-zi uygarlığa götürecek araçlardan biri olarak kullanılacaktır.

Türkiye’de roman, Avrupa’da olduğu gibi toplumsal ko-şullar sonucu doğmuş bir anlatı türü değildir, ama Batı’danithal ettiğimiz romanın bizde aldığı şekli ve yüklendiği işle-vi anlamak için hem geleneksel hikâye türümüze hem detarihsel ve toplumsal koşullara bakmamız gerekir. Unutma-yalım ki Ahmet Mithat, Namık Kemal ve Mizancı Murat gi-bi ilk romancılarımızın kendileri o dönemin siyasal ve top-lumsal sorunlarıyla uğraşan kişilerdi. Geleneksel hikâyele-rimiz ile ilk romanlarımız arasındaki ilişkiyi bir sonraki bö-lüme bırakarak, burada, Osmanlı toplum yapısı ve 19. yüz-yılda bu yapıda meydana gelen değişiklikler ve tarihsel ge-lişmeler hakkında, Sencer Divitçioğlu, Niyazi Berkes, ŞerifMardin ve Taner Timur gibi bilim adamlarımızın inceleme-lerinden yararlanarak, Türk romanının çıkış dönemindekitarihsel ve toplumsal koşullara değinmek istiyorum. Amasadece roman konusunun gerektirdiği ölçüde.

* * *

Osmanlı devlet biçiminde Tanrı’nın temsilcisi sayılan sul-tanın yönetimi uygulayabilmesi için bir yönetici kadroya

11

Türk Romanı ve Batılılaşma Sorunsalı

3 A.g.y., s.18.

Page 12: BERNA MORAN Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 1 · Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 1 4 “Tanzimat’tan Sonra Aşırı Batılılaşma”, Türkiye Coğrafi ve Sosyal

gereksinimi vardı. Bilindiği gibi bu yönetici sınıf, asker, si-vil ve ulema kesimlerinden oluşuyordu. Beri yanda ise yö-netilen sınıf, “reaya” vardı; yani esnafı, tüccarı, köylüsü ilegeniş bir halk sınıfı. Padişahın hizmetinde olan yönetici sı-nıf toplum köklerinden koparılmış, özel olarak yetiştiril-miş, padişaha sadık, devleti onun adına yönetmek üzereyetkilerle donatılmış, vergi ödemeyen, üretime katkıda bu-lunmayan ayrıcalıklı bir sınıftı. Bizi burada ilgilendirennokta, bu devlet biçiminin meydana getirdiği toplumsal ya-pıda, yönetici seçkin sınıf ile yönetilen sınıf arasındaki ko-pukluk. Devletin mekanizmasını işleten ve padişahın kuluolan sivil kadronun adamları toplumdan seçilerek iş başınagetirilmiyor, genellikle çocukken alınıp, halka değil padişa-ha hizmet için özel olarak yetiştiriliyor ve ister istemez hal-ka yabancı kalıyorlardı. Bu kadronun eğitildiği Enderunmektebinden öğrendikleri dil de halkın Türkçesi değilArapça ve Farsça ile yoğrulmuş Osmanlıca idi.

Yönetici sınıfın ulema kesimine gelince; medresede Arap-çaya ağırlık verilen bir eğitimden geçen bu din adamları dahalktan uzaklaşmış bir sınıftı. Osmanlı devlet biçiminin da-yandığı toplum yapısı, görüldüğü gibi, yönetici seçkinler ileyönetilen sınıfı birbirine yabancılaştıran bir yapı olduğuiçin, kültür bakımından da birbirinden farklı iki tür kültü-rün gelişmesine yol açtı. Edebiyat tarihlerinde, divan edebi-yatı ve halk edebiyatı ikiliğinden söz edilir hep, ama ger-çekte bu ikilik yalnızca edebiyat alanına özgü bir ikilik mi-dir? Üst tabakanın halktan ayrılığı olgusu çok daha kap-samlı bir yabancılaşmayı ifade eder. Nitekim Şerif Mardin,bu ikiliği, alanın genişliğini belirtmek için, “büyük kültür”ve “küçük kültür” gelenekleri olarak ortaya koyar.4

12

Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 1

4 “Tanzimat’tan Sonra Aşırı Batılılaşma”, Türkiye Coğrafi ve Sosyal Araştırmalar,İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Coğrafya Enstitüsü Yayınları, 1971.

Page 13: BERNA MORAN Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 1 · Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 1 4 “Tanzimat’tan Sonra Aşırı Batılılaşma”, Türkiye Coğrafi ve Sosyal

Gerçi söylendiği gibi, yönetici sınıf ile yönetilen sınıf ara-sında kopukluk vardı, ama 19. yüzyılın ikinci yarısındakidurumu daha öncekiyle karşılaştırmak için işin başka biryönünü de anımsamakta yarar var. Söz konusu bu yön, ikisınıfı, iki kültürü birleştiren, bağlayan, bütünleştirici genelideolojidir. Devletin dini İslâm’dı ve her ne kadar halkındin anlayışında kendine özgü öğeler var idi ise de, İslâmideolojisi Osmanlı İmparatorluğu’nun genel ideolojisiydi veiki sınıf için ortaktı. Bu ortaklık yalnızca soyut bir inançdüzeyinde de kalmıyordu. İdeolojinin, yaşayış biçimlerinegeniş ölçüde şekil veren pratiğini de içine alıyordu. Başkabir deyişle, bu pratik, bayramları, orucu, namazı, mevlidi,iftarı, sünneti ile yönetici sınıfla halkı bütünleştirmeye yö-nelik bir eylemdi. Kadın-erkek ilişkisini belirleyen görüşleryine aynı ideolojiden kaynaklandığı için saraylarda ve bü-yük konaklardaki harem selamlık, halk arasında da en azın-dan kaç göç biçiminde geçerliydi.

Büyük ve küçük kültürün paylaştıkları inançlar ve pratiklerdışında, doğrudan doğruya edebiyat alanındaki ortaklıkları daunutmamak gerek. Divan edebiyatı ile halk edebiyatı çok ayrışeyler olmakla birlikte, aralarında bazı noktalarda ortaklık davardı. Klasik edebiyatın Leylâ ile Mecnun, Yusuf ile Züleyha,Ferhad ile Şirin gibi ürünleri, hiç değilse konuları bakımındanhalk hikâyelerine de geçmişti. Bakıyoruz Ferhad ile Şirin, Ka-ragöz ve ortaoyununda da yer alan bir konu olarak çıkıyorhalkın karşısına. Yine biliyoruz ki meddahlar yalnız kahveler-de değil, saraylarda ve konaklarda da meddahlık ediyorlardı.Giderek, aydın zümre ile halk arasında, çocuklukta aynı ma-salları dinlemiş olmanın ortaklığından da söz edebiliriz. Diye-ceğim, iki sınıfın yine de paylaştıkları bir genel ideoloji, töre-ler, gelenekler ve edebiyat konuları vardı ve bu durum, ne deolsa, bunların yabancılaşmalarını da sınırlıyordu.

13

Türk Romanı ve Batılılaşma Sorunsalı

Page 14: BERNA MORAN Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 1 · Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 1 4 “Tanzimat’tan Sonra Aşırı Batılılaşma”, Türkiye Coğrafi ve Sosyal

Ne var ki 19. yüzyıl süresince yeni bir girişim, mevcutkopukluğu, sözünü ettiğimiz alana da yayarak daha da art-tırdı. Bu girişim, imparatorluğun gerilemesine karşı, yineyönetici sınıfça çare olarak düşünülen Batılılaşma hareketi-dir. Her ne kadar daha 18. yüzyılda askerî alanda yenilikhareketlerine girişilmiş ve 19. yüzyılın başında II. Mahmutdöneminde de bu reform çabaları devam etmişse de, asılBatılılaşma, 1839’daki Gülhane Hatt-ı Hümayunu ile açılanTanzimat döneminde başlar diyebiliriz.

Tanzimat, imparatorluğun çöküşünü durdurmak için Batıkurumlarının taklit edilerek Türkiye’de uygulanması esasınadayanıyordu. Bu amaçla çeşitli alanlarda pragmatik niteliktereformlara girişildi. Tanzimat’ta, ileride yararı görülecek işleryapılmadı değil, ama yanlış temellere dayanan bu hareketbaşarılı olamadı. Ne imparatorluğun dağılmasını önleyebildine de ekonomik bakımdan güçlenmesini sağlayabildi. Çün-kü Tanzimatçılar Batı sanayiinin hangi ekonomik ve top-lumsal koşullar sonucu doğduğunu bilmiyorlardı. Öngörü-len girişimlerin başarıya ulaşması için alınması gereken ön-lemleri de. Sanayileşmenin ve dolayısıyla kalkınmanın şartıolduğuna inandıkları (ya da inandırıldıkları) ekonomik libe-ralizmin uygulanmaya konması Türk esnafının ticarette ge-rilemesine; Avrupa kapitalizminin meydana getirdiği sanayikarşısında, 18. yüzyılın sonlarında zaten gerilemiş olanmevcut küçük sanayinin hemen hemen çökmesine,5 bunakarşılık, yeni güvenceler ve haklar kazanan Hıristiyan uy-rukluların Avrupa ile ticaret olanağından yararlanarak ticarietkinliği ellerine geçirmelerine yol açtı. Ülke yarı sömürge-leşme yolunu tutmuştu. Toplumsal bir tabana dayanmayanbu reform hareketinin, doğal olarak, halka dönük bir yönü

14

Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 1

5 Bkz. Ömer Celâl Sarç, “Tanzimat ve Sanayiimiz”, Tanzimat, 1940, s.423, 440.

Page 15: BERNA MORAN Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 1 · Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 1 4 “Tanzimat’tan Sonra Aşırı Batılılaşma”, Türkiye Coğrafi ve Sosyal

yoktu. Batılılaşmadan yararlanan Batı devletleri oldu; bir deazınlıklar ve güçlenen yüksek bürokrasi.

Burada romanın başlangıcı söz konusu olduğundan, ilkromancılarımızdan bazılarının da içinde bulunduğu YeniOsmanlılar grubunun bu Batılılaşma hareketi içindeki yeribizim için önemlidir. Yeni Osmanlılar Batı uygarlığının te-melini oluşturduğuna inandıkları anayasa ve özgürlük gibikurumları ve kavramları bir yana iterek Batı’yı yüzeydentaklit eden, dine ve şeriata gereken önemi vermeyen Tanzi-mat hareketine ve bunu diktatörce yürüten seçkin bürokra-siye bir tepki olarak doğdular.

19. yüzyıl başlarında imparatorluğun Batı devletleriyleilişkilerinin daha da arttığı sırada, Türkiye’nin Batılılaşarak,toparlanma siyaseti geleneksel Osmanlı seçkinlerini saf dışıbırakmış, Avrupa’yı ve Batı dillerini bilenlere bir üstünlüksağlamıştı. Onun için Tanzimat döneminde devleti yöne-tenler çoğunlukla elçiliklerde bulunmuş, diplomaside de-neyim kazanmış kimselerdi. Hatt-ı Hümayun’u hazırlayanReşit Paşa hariciye nazırı idi; daha önce Paris’te ve Lond-ra’da elçilik yapmıştı. Ali Paşa, Fuat Paşa, Ahmet Vefik Paşaelçiliklerde bulunmuş, dil bilen ve Batı’yı tanıyan adamlar-dı. Ayrıca Tanzimat Fermanı ile herkes gibi ölümlerindensonra servetlerinin hazineye aktarılması usulü de kaldırıldı-ğı için bu yeni seçkin bürokrasi güçlenmiş, yönetime ege-men olmuş, devletin yüksek mevkilerini verasetle geçen birhale sokmuşlardı.6 Yeni Osmanlılar bu seçkin bürokrasinindiktatörlüğüne karşı savaşıma geçtiler, çünkü onların Ba-tı’dan alınmalarını istedikleri şeyler başkaydı. Tanzimatçıla-rın meşrutiyet kurmak, özgürlük getirmek gibi demokratikyönde bir amaçları yoktu. Batı kurumlarını Türkiye’ye geti-

15

Türk Romanı ve Batılılaşma Sorunsalı

6 Bkz. Şerif Mardin, The Genesis of the Young Ottoman Thought, Princeton U.P.,1962, s.105-125.

Page 16: BERNA MORAN Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 1 · Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 1 4 “Tanzimat’tan Sonra Aşırı Batılılaşma”, Türkiye Coğrafi ve Sosyal

rirken, Batı’da bu kurumların temelinde yatan düşün dün-yasını hesaba katmadan kopya ediyorlardı. Batı kültürünüve yaşam biçimini yüzeyden taklit etmekti onların yaptıkla-rı. Ali ve Fuat Paşa gibi devlet adamlarının konaklarındakiAvrupalılaşmış yaşam biçiminin öteki kesimlere de sıçra-masıyla Batı taklidi yeni bir yaşam tarzı toplumun üst taba-kalarında gittikçe yaygınlaştı. Kadınlı erkekli toplantılar,balolar, Boğaz’da mehtap sefaları Tanzimatçıların Batılılaş-ma anlayışının bir parçasıydı.

Fransız Devrimi’nden esinlenmiş olan Yeni Osmanlılarave özellikle Namık Kemal’e göre Avrupa’daki refahı sağla-yan şeyler, özgürlük, eşitlik ve “fen”di. Böyle olunca bizegerekli çözümün anahtar kavramları, özgürlüğü ve eşitliğisağlayacak “anayasa” ile, tekniği ile bilimi sağlayacak olan“maarif” oldu. Namık Kemal inanıyordu ki Avrupalılar dauygarlıklarını bunlara borçluydular. Gidip gördüğü Batı’nınhangi tarihsel, toplumsal ve ekonomik koşullar sonucu re-faha ulaştığının pek farkında değildi. Ona göre uygarlık,Niyazi Berkes’in dediği gibi “tarihten ve toplumdan soyutbir akıl işi” idi7 ve böyle bir kafayı oluşturmakla bizim dekavuşabileceğimiz bir uygarlıktı. Bu demektir ki Namık Ke-mal, Batı’da teknolojinin ya da başka bir deyişle toplumsalyapının ürettiği ideolojinin bir parçasını alıp İslâm ideoloji-sine yamayarak Osmanlı İmparatorluğu’nun gerileme soru-nuna bir çözüm getirebileceğine inanıyordu. Elbette ki ay-dın seçkinlerin yapacağı bir işti bu. Bu bakımdan Yeni Os-manlılarınki de toplumsal bir tabana oturtulmamış bir giri-şimdi. Ama beri yandan, Tanzimat Batıcılarının halktankopma ve halka sırt çevirme yanlışına düşmediler. Düşme-diler çünkü hem İslâm ideolojisinden vazgeçmeksizin Os-

16

Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 1

7 Türk Düşününde Batı Sorunu, Bilgi Yayınevi, 1975, s.210.