Basinda meslek etigi
-
Upload
mehmet-savan -
Category
Education
-
view
458 -
download
0
Transcript of Basinda meslek etigi
T.C.MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI
MEGEP(MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN
GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ)
GAZETECİLİK
MESLEK ETİĞİ
ANKARA 2008
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından geliştirilen modüller;
Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının 02.06.2006 tarih ve 269 sayılı Kararı ileonaylanan, Mesleki ve Teknik Eğitim Okul ve Kurumlarında kademeli olarakyaygınlaştırılan 42 alan ve 192 dala ait çerçeve öğretim programlarındaamaçlanan mesleki yeterlikleri kazandırmaya yönelik geliştirilmiş öğretimmateryalleridir (Ders Notlarıdır).
Modüller, bireylere mesleki yeterlik kazandırmak ve bireysel öğrenmeyerehberlik etmek amacıyla öğrenme materyali olarak hazırlanmış, denenmek vegeliştirilmek üzere Mesleki ve Teknik Eğitim Okul ve Kurumlarındauygulanmaya başlanmıştır.
Modüller teknolojik gelişmelere paralel olarak, amaçlanan yeterliğikazandırmak koşulu ile eğitim öğretim sırasında geliştirilebilir ve yapılmasıönerilen değişiklikler Bakanlıkta ilgili birime bildirilir.
Örgün ve yaygın eğitim kurumları, işletmeler ve kendi kendine mesleki yeterlikkazanmak isteyen bireyler modüllere internet üzerinden ulaşılabilirler.
Basılmış modüller, eğitim kurumlarında öğrencilere ücretsiz olarak dağıtılır.
Modüller hiçbir şekilde ticari amaçla kullanılamaz ve ücret karşılığındasatılamaz.
i
İÇİNDEKİLERAÇIKLAMALAR ....................................................................................................................iiGİRİŞ .......................................................................................................................................1ÖĞRENME FAALİYETİ–1 ....................................................................................................31. BASINDA ETİK KAVRAMI .............................................................................................. 3
1.1.Etik Kavramı .................................................................................................................. 31.2 .Basın Etiği..................................................................................................................... 31.3. Meslek Etiğinin Önemi .................................................................................................5
1.3.1.Özgürlük ve Sorumluluk......................................................................................... 51.3.2.Kamu Yararı ...........................................................................................................61.3.3. Basının Tarafsızlığı................................................................................................ 61.3.4. Basının Kişilik Hakları ve Özel Yaşama Saygısı .................................................. 61.3.5. Basının Dürüstlüğü ................................................................................................ 7
1.4. Basın Meslek İlkeleri ....................................................................................................71.5 .Gazetecinin Doğru Davranış Kuralları..........................................................................9UYGULAMA FAALİYETİ 1 ........................................................................................... 12ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME .................................................................................... 13
ÖĞRENME FAALİYETİ–2 ..................................................................................................162. BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ VE BASINDA ÖZDENETİM KURULUŞLARI........................ 16
2.1.Basın Özgürlüğü ..........................................................................................................162.2 .Basında Özdenetim Kuruluşları .................................................................................. 18
2.2.1 Gönüllü Kuruluşlar ............................................................................................... 192.2.2 .Kanunla Kurulan Kuruluşlar................................................................................202.2.3. Ombudsman (Kamu Denetçisi- Vatandaş Koruyucusu)......................................212.2.4 .Türkiye’deki Özdenetim Uygulamaları ............................................................... 22
2.3.Mesleki Kuruluşlar.......................................................................................................312.3.1. Cemiyetler ...........................................................................................................312.3.2.Sendikalar .............................................................................................................312.3.3. Dernekler .............................................................................................................322.3.4.Diğer Örgütlenmeler............................................................................................. 332.3.5. Gazetecilikte Uluslararası Örgütlenmeler............................................................ 33
UYGULAMA FAALİYETİ .............................................................................................. 34ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME .................................................................................... 36
MODÜL DEĞERLENDİRME .............................................................................................. 37CEVAP ANAHTARLARI .....................................................................................................38KAYNAKÇA......................................................................................................................... 39
İÇİNDEKİLER
ii
AÇIKLAMALARKOD 380H00007ALAN GazetecilikDAL/MESLEK Ortak AlanMODÜLÜN ADI Meslek Etiği
MODÜLÜN TANIMIMesleğinizle ilgili kuruluşları tanıyabilmek ve meslek etiğineuygun davranabilmek için gerekli olan bilgi ve becerilerinverildiği öğrenme materyalidir.
SÜRE 40/24
ÖN KOŞUL Fikir Hakları modülünü almış olmak
YETERLİK Meslek etiği gereklerine uymak
MODÜLÜN AMACI
Genel Amaç: Mesleğinizle ilgili kuruluşları tanıyabilecek vemeslek etiğine uygun hareket edebileceksiniz.Amaçlar1. Mesleki etikle ilgili kuruluşları eksiksiz
değerlendirebileceksiniz.
2. Meslek etiğiyle ilgili ilkelere uygun davranabileceksiniz.
EĞİTİM ÖĞRETİMORTAMLARI VEDONANIMLARI
Ortam: Tam donanımlı gazetecilik ve iletişim laboratuvarı,sınıf ortamıDonanım: Projeksiyon cihazı, yerel, bölgesel, ulusal veuluslararası gazeteler, TV, radyo, internet
ÖLÇME VEDEĞERLERDİRME
Modülün içinde yer alan her faaliyetten sonra, verilen ölçmearaçları ile kazandığı bilgi ve becerileri ölçerek kendikendinizi değerlendireceksiniz.Öğretmeniniz modül sonunda size ölçme aracı uygulayarakmodül uygulamaları ile kazandığınız bilgi ve becerileriölçerek değerlendirecektir.
AÇIKLAMALAR
1
GİRİŞİŞ
Sevgili Öğrenci,
Kitle iletişim araçları; toplumu bilgilendirmek ve olaylardan haberdar etmek, sağlıklıbir kamuoyunun oluşturulmasına katkıda bulunmak, toplumun boş zamanlarını en iyi şekildedeğerlendirmek gibi önemli görevler üstlenmektedir. Kamuoyunun düşüncelerini, isteklerinive eleştirilerini yöneticilere ulaştırmak, yöneticilerin de mesajlarını kamuoyuna iletmekaçısından kitle iletişim araçları, çağdaş demokratik sistemin vazgeçilemez unsurlarıarasındadır.
Yüklenmiş olduğu sorumluluklar nedeniyle medya, toplumsal bir görev üstlenmiştir.Medyanın bu görevini yerine getirebilmesi için çeşitli hak ve özgürlüklere sahip olmasıgerekir. Basın özgürlüğü olarak tanımlanan bu hak ve özgürlükler, demokrasinin devazgeçilemez özgürlüklerindendir.
Kamu görevi yapan medyanın baskı ve sansürden korunmasının yanı sıra; kendiyapısından kaynaklanan ve itibarını sarsarak temel işlevlerini yerine getirmesini engelleyenunsurları da kendi çabasıyla ortadan kaldırması gerekir. Yani basın, hem özgür olmalı, hemde bu özgürlüğün başka amaçlarla istismar edilmesini önleyecek bazı kurumlara sahipbulunmalıdır. Bunu sağlamanın en iyi yolu, medyanın kendi kendini denetlemesi olanözdenetim (otokontrol) mekanizmasıdır. Basında özdenetim uygulamalarının başarılıolmasının koşulu ise, bu sistemi uygulayacak olan basın mensuplarıdır.
İşte bu modül ile sizlere basın özgürlüğünün getirdiği hak ve sorumluluklarınbilincinde, mesleğinizle ilgili etik kuralların gereklerini yerine getiren birer basın mensubuolarak yetişebilmeniz için gerekli olan bilgi ve becerileri kazandırmak amaçlanmaktadır.
GİRİŞ
2
3
ÖĞRENME FAALİYETİ–1
Mesleğinizin etik ilkelerini ve bu ilkelere uymanın gerekliliğini öğrenecek ve mesleketiğiyle ilgili ilkelere uygun davranabileceksiniz.
1954 Bordeaux Bildirgesi, 1971 Münih Bildirgesi ve 1993'te AvrupaKonseyi tarafından hazırlanan basın etiği ile ilgili metinleri araştırarak,sınıf ortamında arkadaşlarınızla birlikte inceleyiniz.
İlinizde faaliyet gösteren bir basın kuruluşunu ziyaret ederek,çalışanlarının basın etiği hakkındaki görüşlerini alınız.
1. BASINDA ETİK KAVRAMI
1.1.Etik Kavramı
Ahlak, toplumda yerleşmiş değer yargılarıdır. Ahlâka aykırı davranış zararlıdır.Ahlâka aykırı davranış “zararlı” olduğu için “kötüdür”. Ahlâk normlarının kontrol aracı isevicdandır. Vicdan, “Bazı ahlâk normlarının içten, doğru ve zorunlu olarak kabul edilmesi vebu kuralların ihlali halinde bir sorumluluk duygusunun meydana gelmesi” demektir. Bunedenle, ahlâk kurallarının uygulanması herhangi bir kurum ve kuruluşun değil, insanınkendi vicdanının kontrolüne bağlıdır. İnsanın kabul ettiği ahlâk kurallarının denetleyicisi,insanın kendisidir.
Etik ise, ahlak kurallarını ve bunların nitelikleriyle uygulamalarını konu alan bilimdalıdır. Birey davranışlarıyla ilgili kullanılan ahlak terimlerini ve kurallarını incelemekte,ahlaki tutumların ardındaki yargıları ele almaktadır. Etiğin konusu ahlaktır ve sorunsalıahlakın açıklanması ve buna bağlı olarak ilkelerin saptanması ve ahlaki bir disiplin ya dayaklaşımın elde edilmesi çabasıdır. Ahlak öğretilerinde ortaya çıkan ayrılıklar temelde iyi vekötünün tanımlanmasındaki farklı yaklaşımlar sonucu belirlenmektedir.
Ahlakın ilgisiz kaldığı insani davranış alanı yoktur. Mesleklerin de toplum içinde birgörevi vardır. Bu meslekler, ancak toplum için yararlı oldukları ölçüde meşru olurlar.Topluma “zarar” verildiği anda, topluma kendisini savunma hakkı ve görevi verilmiş olur.Basın mesleği de bu kuralın dışında kalamaz.
1.2 .Basın Etiği
Basında haberci olarak çalışanların mesleki etkinliklerindeki ilkeler ve kurallar olaraktanımlanabilir. Basında ahlâk konusunun gündeme gelmesi, 20. yüzyılın başlarında ve ilkkez çağdaş kitle iletişim araçlarının geliştirildiği Batılı ülkelerde olmuştur. Pek çok ülkede,
ÖĞRENME FAALİYETİ–1
AMAÇ
ARAŞTIRMA
4
basının kendini denetimi yolunda atılan adımlar genellikle “Basın Ahlakı” çerçevesinde elealınmaktadır. Özdenetim bir yandan özgürlük diğer yandan ise ahlak çerçevesindedeğerlendirilmek istenmektedir. Aslında, meslek ahlakı konusu ve sorunu, ilk çağlardangünümüze kadar hemen hemen her toplumda görülen bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır.
Demokrasilerde, kamuoyunu yönlendirebilen ve toplumu bilgilendirme görevi olanmedya, bu görevini yaparken her şeyden önce toplumun güven ve saygısına sahip olmalıdır.Medyanın sahip olduğu gücün, demokrasi, hukuk devleti, kişi hak ve hürriyetleri ve toplumyararına kullanılması gerekir. Bu gücün suistimalinin ve kötü amaçlarla kullanılmasının
önüne geçilmelidir. Bu nedenle, basın kendi içindeçeşitli mesleki ilkeler oluşturarak, mensuplarının builkelere uymasını sağlamaya çalışmıştır. Çünküözellikle basın özgürlüğünün en önemli güvencesi,demokrat, mesleki ahlak ve sorumluluk anlayışınasahip gazetecilerdir. Bir sistem ne kadar mükemmelolursa olsun, sistemi işletecek olan insanlardır. Buaçıdan, meslek ilkelerinin geçerli ve etkili olabilmesiiçin öncelikle basın mensuplarının demokrat, kişilikli,
maddi çıkarlara alet olmayacak dürüst kişiler olmaları gerekmektedir.
Ahlak yasaları; onur yasaları, basın yasaları, gazetecinin haklarına veyükümlülüklerine ilişkin bildirgeler, gazetecilik kuralları gibi farklı isimler altında birçokülkede mevcuttur. Söz konusu ahlak yasalarının bazıları, İtalya gibi ülkelerde kamumakamlarınca düzenlenmektedir. Fakat ülkelerin birçoğunda ahlaki kurallar bizzat basıntarafından tanımlanmaktadır.
Birçok ülkede, gazeteci dernekleri veya sendikaları aynı zamanda kendiyükümlülüklerini formüle etme görevini de üstlenmişlerdir. Avustralya, Kanada, Kolombiya,Mısır, Finlandiya, Fransa, Macaristan, Hindistan, Endonezya, İrlanda, Jamaika, YeniZelanda, Nikaragua, Norveç, İsveç, İsviçre, İngiltere, ABD ve Venezüella bu ülkelerarasındadır.
Ahlak kurallarının yaptırım gücünün fazlaolmaması, uygulanmadıkları anlamına gelmez.Özellikle, Batı’da meslek örgütlerinin herhangi biryaptırıma başvurmamasına rağmen, kendi ahlAkkurallarını saptamış gazetelerin, bunlara uymayanmuhabirlerini işten çıkarmakta tereddüt etmediklerigözlenmektedir. Ahlak kuralları ile ilgili başka birnokta ise, bu kuralların sadece muhabirleri değil;sütun yazarı, yazı işleri sorumluları ve işvereni debağlamasının gerekliliğidir.
Basın özgürlüğü denince, demokrasinin bütün kurum ve mekanizmalarına yürekteninanan bir inanç sistemi içinde kişiyi ve dolayısıyla kişisel hak ve özgürlükleri temel alan birözgürlük akla gelmektedir. Basın ahlakı ise basın özgürlüğünü koruyabilmek vesürdürebilmek için var olması gerekli bir ahlâk anlayışıdır. Kısacası, basın için özgürlük, ilkve kaçınılmaz şarttır. Özgürlük gerekli olduğu için de belli bir basın ahlâkı anlayışıkorunmalı ve bu konuda bir ortak anlayış bulunmalıdır.
5
1.3. Meslek Etiğinin Önemi
Dünyada ve ülkemizde siyasi otorite, basına bazı olanak ve ayrıcalıklar tanıdığı gibiağır veya hafif cezai yaptırımlar da koyabilmektedir. Basın mensupları, bu olanak veayrıcalıkların kalkmasını önlemek, cezai yaptırımların kalkmasını, en azındanhafifletilmesini sağlamak, okuyucuyu bazı yanlış haberlerden koruyabilmek, kendi aralarınakarışan bazı kötü niyetli ve dürüst olmayan gazetecileri disiplin altına almak amacıyla birözdenetim mekanizması düşünmüşlerdir. Gazeteciler, özdenetim sistemlerini kurarak,devletin basına karışmasını önlemeyi meslek ahlakını korumayı ve basına saygınlıkkazandırmayı amaçlamışlardır.
Bu kurumların oluşmasında temel kaynak, 1948 yılında Birleşmiş Milletler tarafındankabul edilen "İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi" olmuştur. Bu beyannamelerde kişihaklarına saygı, kamu düzeninin korunması esas alınmıştır. Daha sonraları UNESCOtarafından basın ahlak ilkeleri yönünde yeni kurallar ortaya konmuştur. Avrupa'da, tümkıtayı kapsayacak biçimde, bir gazetecilik "etik"i oluşturulması çabasının üç önemli taşı,1954 Bordeaux Bildirgesi, 1971 Münih Bildirgesi ve 1993'te Avrupa Konseyi'nde hazırlananaynı yöndeki metindir.
Dünyada ilk Basın Ahlak Yasası, Birinci Pan Amerikan Basın Konferansı’nda kabuledilmiştir. Gerek bu konferansta kabul edilen, gerekse UNESCO tarafından ortaya konanilkeler birbiriyle benzerlik taşır. Bu kurallardan bazıları; dürüstlük, objektiflik, haberlerindoğruluğunu araştırmak, olayları kışkırtmamak, olayları gizlememek, düşünce özgürlüğünüsavunmak, savaş çığırtkanlığı yapmamak, uydurma ve abartılmış haber yayınlamamak,kişinin özel hayatına saygı göstermek, özel yararlar sağlamamak gibi kurallardır.
Kısaca basının hakları olduğu gibi sorumlulukları ve uyması gereken bazı ahlakikuralları da vardır.
1.3.1.Özgürlük ve Sorumluluk
Özgürlüklerin kötüye kullanılmasına karşı en etkilisilah, bu özgürlüklerden yararlanan kişilerin faaliyet vedavranışlarından duyacakları sorumluluktur. Buradagazetecilik mesleğinin niteliği oldukça önem kazanmaktadır.Çünkü toplumlar üzerinde çok büyük bir güç olan medyayıyönlendirenler gazetecilerdir.
Gazeteciliğin kurucu amaçları, bir gazeteciningazetedeki sıfatıyla sahip olması gereken özel meziyetleri ve üstünlükleri belirterek,mesleğin iyi uygulanması için gerekli nitelikleri da tanımlamış olur. Gazetecilik mesleğininözelliklerinden olan, bir haberi oluşturup iyi anlatabilme yeteneğinin yanında, gerçeğianlatmakla bağlantılı olan önemli gerçekleri tanımak, ortaya çıkarmak ve bunları aktarmayaistekli olmak gibi daha geniş etik değerleri de vardır. Bunlar gazetecilerin kendiarkadaşlarını tanımlarken kullandıkları ‘dürüst’, ‘hassas’, ‘doğru sözlü’ gibi tipikmeziyetlerdir. Dürüstlük ve doğru sözlülük meziyetleriyle yakından bağlantılı olan bir başkakavram da ‘tutarlılık’ kavramıdır.
Öyle davran ki davranışının evrensel bir yasa hâline gelmesini arzula.
6
Buradan yola çıkarak, gazetecilerin yönelmesi gereken bir dizi ortak değerden sözedilebilir. Bu değerler, meslek ilkeleri, onur ilkeleri ve etik ilkeler olarakisimlendirilmektedir. Bunlara genel olarak gazetecilik kodları denilebilir.
1.3.2.Kamu Yararı
Haberi oluşturan en temel unsur kamu yararıdır. Haberin hazırlanmasında vesunulmasında halkın haber alma ve bilgi edinme hakkına meşruiyet kazandıran "kamuyararı" gözetilmemiş, bunun yerine ticari kaygılar, sübjektif ve konjonktürel etkiler ön plana
çıkmışsa; haberin temel öğesi olan "kamu yararı" yok sayılmışdemektir.
Habere konu olan bazı olaylarda, kişilik haklarınasaldırıda bulunulmuş olsa dahi, kişinin hakları feda edilebilir.Yani kamu yararı, kişilik haklarından daha üstün tutulabilir. Buseçim açısından en önemli koşul, haberin verilmesinde birkamu yararı bulunmasıdır. Kamu yararı yoksa gazeteci için"haber verme hakkından söz edilemez."
Haber, kamunun ilgisini çekecek nitelik taşımalıdır.Bilinmesinde kamu yararı olmayan bir haber, kamunun ilgisiniya da merakını çekse bile haber verme hakkının koşulu
sayılmayabilir.
1.3.3. Basının Tarafsızlığı
Gazeteci, haber yazan, yazı yazan, araştıran, fotoğraf çeken, karikatür çizen, sayfalarıdüzenleyen kişidir. Hiç kimse, gazetecinin tarafsız olduğunu iddia edemez. Nasıl herkesinbir görüşü varsa, gazetecinin de görüşü vardır. Gazeteci, haberlerini tarafsız yazmakzorundadır. Ancak gazetede bir köşesi olan ve oradayazı yazan bir gazeteci ise, ister istemez taraftır. Enönemlisi, bu taraf olma olayının arkasında, kişiselçıkar bulunup bulunmadığıdır. Bunun da ötesinde,gazetecilik ahlakına ve kişisel ahlaka ters düşenşeyler yapıp yapmadığıdır.
Haber üretiminin her aşamasında; önyargılıdavranmamak, olayın gerçek olduğunu belgelemek,olaya duygu karıştırmamak, olaya politik ya daekonomik görüşleri katmamak, olgularısaptırmamak, olayları küçültmemek, olgularıabartmamak, özel bir amaca hizmet etmemek,yorum yapmamak gibi ilkeler göz ardıedilmemelidir.
1.3.4. Basının Kişilik Hakları ve Özel Yaşama Saygısı
Kişilik hakları, kişiye bağlı haklardan olduğundan, başkasına devredilemez. Buhaklardan kural olarak vazgeçilemez. Kişilik haklarını, kişinin toplum içindeki saygınlığınıve kişiliğini, serbestçe geliştirilmesini sağlayan öğelerin tümü üzerindeki hakları olarak
7
tanımlamak mümkündür. Kişinin onur ve saygınlığını ortadan kaldıran ya da zedeleyen tümsaldırılar "Kişilik Hakkına" saldırı olarak kabul edilir.
Özel yaşam, kişinin gizli tutmakta doğrudan doğruya kendisini ilgilendiren ve kişiselçıkarı bulunan konulardır. Özel yaşamın ihlali ise, kişinin belirlenen nitelikteki yaşamınıngizlilik niteliğinin ortadan kaldırılması ya da ona müdahale edilmesidir. Korunan özelyaşam, herkes tarafından bilinmeyen bir yaşamdır. Özel araştırma ve bilgi edinmeylesağlanan, kişiye ait özelliklerin öğrenilmesi, 'Özel Yaşam'dır. Kişinin yaşam çevresi üçeayrılır:
Kişinin ortak yaşam alanı: Kişi tüm topluma açıktır. Toplumsal ilişkiler içindeyaşamını sürdürür. Gizli yönü yoktur. Bu alanla ilgili açıklamaların hiçbirihukuka aykırı nitelik taşımaz.
Kişinin özel yaşamı: O kişinin sadece çevresi tarafından bilinen yaşamıdır. Buyaşam, belirli bir nedenle birlikte bulunmaktan doğan olanakların sonucuöğrenilebilen yaşamdır.
Kişinin gizli yaşamı: Kişinin sadece kendisi için saklı tuttuğu, başkalarındangizlediği yaşam alanıdır. Ancak o kişinin iznine bağlı olarak öğrenilmesi hakkıvardır.
Özel yaşam sır niteliğindedir. Özel yaşamın gizliliğini ihlal eden fiiller, hukuka aykırınitelik taşır. Özel yaşamla ilgili bilgiler sır sahibinin rızası olmaksızın yayımlanamaz.
1.3.5. Basının Dürüstlüğü
Zaman zaman bazı basın mensupları kişisel menfaatleri için basın ahlak kurallarına vedürüstlüğe aykırı tutumlar içine girmişlerdir. Günümüzde uluslararası arenada belli birsaygınlığı olan Times gazetesi kuruluş yıllarında kişi ve kuruluşlar hakkında yanlış ve kasıtlıhaberler yazmış, bu kişi ve kuruluşlar tekzip haklarını kullanmak istediklerinde onlardantekzibi gazeteye koymak için para talep etmiştir. Fakat daha sonraları Times, bu yanlıştutumundan vazgeçmiş ve bugünkü saygınlığını kazanmıştır.
Gazeteci, mesleğini kullanarak bir kurum ve kişiden maddi kazanç sağlayamaz.Doğruluğuna emin olmadığı haberi gazeteye koymaz. Haberi en az iki kaynaktandoğrulatarak yazar. Gazete, haberlerde yansız ve dürüst olmalıdır.
1.4. Basın Meslek İlkeleri
Basın Konseyi’nin “ Basın Meslek İlkeleri” konulu açıklaması şöyledir:
“İletişim özgürlüğünü, ülkemizde insanca yaşamanın, saydam bir yönetimekavuşmanın ve demokratik sistemin temel koşulu sayan biz gazeteciler:
Kanun koyucunun veya öteki kurum ve kişilerin, iletişim özgürlüğünü kısıtlamalarına,her zaman ve her yerde karşı çıkacağımıza kendi özgür irademizle söz vererek;
İletişim Özgürlüğünü, Halkın Gerçekleri Öğrenme Hakkı’nın bir aracı sayarak;
Gazetecilikte temel işlevin gerçekleri bulup, bozmadan, abartmadan kamuoyunayansıtmak olduğunu göz önünde tutarak;
"Biz düşünülemeyen düşünceleri düşünmeliyiz" Sen. J. William FULBRİGHT
8
Basın Konseyi’nin kendi çalışmaları üzerinde hiçbir dış müdahaleye izin vermemekararlığını vurgulayarak;
Yukarıdaki bölümü de içeren Basın Meslek İlkeleri’ne uymayı, sözünü ettiğimiz temelinançlarımızın bir gereği saydığımızı, kamuoyu önünde açıklarız.”
Basın Konseyi’ne üye olan basın kuruluşlarının uymak zorunda oldukları veuyacaklarına dair taahhütte bulundukları Basın Meslek ilkeleri şu şekilde düzenlenmiştir:
1 Yayınlarda hiç kimse, ırkı, cinsiyeti, sosyal düzeyi ve dinî inançları nedeniylekınanamaz, aşağılanamaz.
2Düşünce, vicdan ve ifade özgürlüğünü sınırlayıcı; genel ahlak anlayışını, din duygularını,aile kurumunun temel dayanaklarını sarsıcı ya da incitici yayın yapılamaz.
3 Kamusal bir görev olan gazetecilik, ahlâka aykırı özel amaç ve çıkarlara alet edilemez.
4 Kişileri ve kuruluşları, eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya iftiraniteliği taşıyan ifadelere yer verilemez.
5 Kişilerin özel yaşamı, kamu çıkarlarının gerektirdiği durumlar dışında, yayın konusuolamaz.
6Soruşturulması gazetecilik imkânları içinde bulunan haberler, soruşturulmaksızın veyadoğruluğuna emin olunmaksızın yayınlanamaz.
7 Saklı kalması kaydıyla verilen bilgiler, kamu yararı ciddi bir biçimde gerektirmedikçeyayınlanamaz.
8Bir basın organının dağıtım süreci tamamlanmadan o basın organının özel çabalarlagerçekleştirdiği ürün, bir başka basın organı tarafından kendi ürünüymüş gibi kamuoyunasunulamaz. Ajanslardan alınan özel ürünlerin kaynağının belirtilmesine özen gösterilir.
9 Suçlu olduğu yargı kararıyla belirlenmedikçe hiç kimse “suçlu” ilân edilemez.
10 Yasaların suç saydığı eylemler, gerçek olduğuna inandırıcı makul nedenler bulunmadıkçakimseye atfedilemez.
11 Gazeteci, kaynaklarının gizliliğini korur. Kaynağın, kamuoyunu kişisel, siyasal,ekonomik vb. nedenlerle yanıltmayı amaçladığı haller bunun dışındadır.
12 Gazeteci görevini, taşıdığı sıfatın saygınlığına gölge düşürebilecek yöntem ve tutumlarlayapmaktan sakınır.
13 Şiddet ve zorbalığı özendirici yayın yapmaktan kaçınılır.
14 İlân ve reklam niteliğindeki yayınların bu nitelikleri, tereddüde yer bırakmayacak şekildebelirtilir.
15 Yayın tarihi için konan zaman kaydına saygı gösterilir.
16 Basın organları, yanlış yayınlardan kaynaklanan cevap ve tekzip haklarına saygıduyarlar.
9
1.5. Gazetecinin Doğru Davranış Kuralları Haber- Yorum
Salt haberle yorum ve görüş ayrımı açık yapılmalı, okurun ve izleyicilerin neyinhaber, neyin yorum olduğunu kolayca seçebilmesini sağlamalıdır.
Fotoğraf- Görüntü
Fotoğraf veya görüntünün güncel olup olmadığı açık biçimde belirtilmeli,canlandırma görüntülerde de bu, seyircinin fark edebileceği şekilde ifadeedilmelidir.
Haber- İlan (Reklam)
Haber ve yorum metinleri veya görüntüleri ile ilan- reklam amaçlı metinlerinayrımı hiçbir karışıklığa yer vermeyecek şekilde yapılmalıdır.
Yargı
Hazırlık soruşturması sırasında soruşturmayı zaafa uğratan, yönlendiren tarzda haberverilmesinden kaçınılmalıdır. Yargılama sürecinde de haberler her türlü ön yargıdan uzak vekesinlikle doğruluğundan emin olunaraksunulmalıdır. Gazeteci yargı sürecinde taraf olamaz.Ne haberin verilişinde ne de başlık ve benzerisunuşlarda.
Mahkeme kararı kesinleşmedikçe, bir zanlıveya sanık suçlu ilan edilemez. Haberlerde veyorumlarda suçluymuş gibi değerlendirmeleryapılamaz.
Çocuk
Çocuklarla ilgili suçlarda ve cinsel saldırılardasanık, tanık ya da mağdur olsun, 18 yaşındanküçüklerin isimleri ve fotoğrafları yayınlanamaz.Çocuğun kişiliğini ve davranışlarını etkileyebilecekdurumlarda, gazeteci, bir aile büyüğünün yahutçocuktan sorumlu bir başkasının izni olmadançocukla röportaj yapamaz ve görüntüsünü almayaçalışmaz.
Cinsel Saldırılar
Cinsel Saldırıları mağdurlarının fotoğrafları,görüntüleri veya kimlikleri, açık kamu yararıolmadıkça yayınlanamaz.
Kimlik veya Özel Durum
Açık kamu yararı olmadıkça ve olayla doğrudan ilgisi, bağlantısı bulunmadıkça, birinsanın davranışı veya işlediği suç, onun ırkına, milliyetine, dinine, cinsiyetine, cinseleğilimine, hastalığına yahut fiziksel, zihinsel özürlü olup olmamasına dayandırılamaz.Kişinin bu özel durumu, alay, hakaret, önyargı konusu yapılamaz.
10
Sağlık
Sağlık konusunda sansasyondan kaçınmalı insanları umutsuzluğa veya sahte umutlarasevk edecek yayın yapılmamalıdır. İlaç tavsiyesinde mutlaka uzmana danışılmalıdır.Hastanelerde araştırma yapan bilgi ve görüntü almaya çalışan gazeteci, kimliğini belirtmekve girilmesi yasak bölümlere ancak yetkililerin izniyle girmek zorundadır. Aynı şekildeyetkilinin, hastanın yahut yakınının izni olmaksızın hastane ve benzeri kurumlarda her türlüyolla ses ve görüntü alınmamalıdır.
Hediye
Kararlarla ve yayınlarla ilgili önyargı, kuşku yaratacak her cinsten kişisel hediye vemaddi menfaat reddedilmelidir.
Müessese Çıkarı
Gazetecinin bir basın- yayın organındaki işlevini “Hak ve Sorumluluk” bildirgesindekihakları, sorumlulukları ve görevleri belirler. Gazeteci bu mesleki çerçeve ile yayın organınınçizgisi dışında müessese çıkarı söz konusu olsa dahi hiçbir faaliyete gönüllü yahut zorlakatılamaz.
Özeleştiri
Gazeteci ile basın- yayın organları, tekzip ve cevap hakkı gibi zorunlulukların dışındada, yanlışları düzeltmek ve özeleştiri yapmakla yükümlüdür.
Taraf Olma
Gazeteci ve yayın organı, her ne nedenle ve her ne biçimde olursa olsun, tarafolmadıkları bir olaydaki konumlarını kamuoyuna açıkça belirtmelidir. Yayın organı yahutyorumcu, siyasi, ekonomik ve toplumsal tercihlerinin doğrultusunda yayın yapabilir. Budurumda da bu tavır açıkça ortaya koyulmalı, ayrıca haber- olay ayrımı kesin biçimdeyapılmalıdır.
Özel Hayat
Asıl olan kamu yararıdır. Özel hayatın gizliliğinin geçersiz sayılabileceği başlıcakonular şöyle sıralanabilir:
Büyük bir suç veya yolsuzluk üstüne araştırma ve yayın Toplumu kötü etkileyici bir tutumla ilgili araştırma ve yayın Toplumun güvenliğinin ve sağlığının korunması
İlgili kişinin sözleri veya eylemleri sonucu halkın yanılmasının,yanıltılmasının veya yanlış yapmasının engellenmesi
Bu durumlarda dahi özel hayatın kamuya açılan kesiti mutlaka konuyla doğrudan ilgiliolmalı veya ilgili kişinin özel hayatının onun kamusal faaliyetlerini de etkileyip etkilemediğigözetilmelidir.
Bilgi- Belge
Doğrudan kamu yararı olmadıkça, sahibinin izni dışında belge, fotoğraf, ses veyagörüntü alınamaz. Kamu çıkarı söz konusu olduğunda dahi, yukarıdakilerin başka hiçbirşekilde elde edilemeyeceğine kesin kanaat getirmiş olması gerekir.
11
Yıldırma, Tehdit, Israr
Gazeteci, bilgi veya görüntü almak için tehdit, şantaj gibi yıldırma yollarıylahırpalama, zorlama gibi yöntemlere başvurmaz. Açık kamu yararı olmadıkça, gazeteci bilgi,ses ve görüntü için, muhatabı istemediği halde zorlayıcı olamaz ve özel hayatla ilgilimekânlarda izinsiz bulunamaz.
Haber İçin Para
Açık ve kesin kamu yararı olmadıkça, gazeteci belge ve görüntü temini amacıyla, birbaşka suçla ilgili sanık, tanık veya onların yakınlarına para veremez.
Sarsıcı Durumlarda:
Üzüntü, sıkıntı, tehlike, yıkım, felaket veya şok halindeki insanlar söz konusuolduğunda gazetecinin olaya yaklaşımı ve araştırması insani olmalı ve gizliliklere riayetedilerek duygu sömürüsünden kaçınılmalıdır.
Suçlu Yakınları
Gazeteci, sanıkların yahut suçluların akrabalarını, yakınlarını, olayla ilgileri olmadıkçaveya olanın doğru anlaşılması için gereği bulunmadıkça teşhir etmez.
Ekonomik, Mali Bilgi
Kanunlarla yasaklanmış olmasa dahi, gazeteci elde ettiği ekonomik- mali bilgilerigeniş biçimde yayınlamadan önce kendisinin veya yakınlarının menfaati için kullanamaz.Gazeteci, kendisinde veya yakınlarında bulunan hisse senedi ve benzeri mali araçlarkonusunda yayın organındaki sorumluları bu menkul kıymet sahipliği hakkında doğrubilgilendirmediği sürece yayın yapamaz. Gazeteci, hakkında haber veya yorum yazdığı ya dayazacağı menkul veya gayrimenkul kıymetlerin doğrudan veya dolaylı alım satımınıyapamaz.
Ambargo
Gazeteci, kendi çabasıyla elde etmedikçe, bir kaynağın verdiği bilgi veya belgeninyayınlanma tarihi konusunda onun arzusuna uyar. Gazeteci, röportaj, haber, yorum veyagörüntü, yayın şekli ne olursa olsun, hazırladığı yayın organındaki sorumlular dışında,kaynağı da dâhil kimseye denetlettirmekle yükümlü değildir.
Rekabet
Gazeteci, rekabet nedeniyle de olsa, bir başka gazeteciye bilinçli ve açık, mesleki zararvermekten kaçınır. Bu bir meslektaşının yayınını engelleyici davranışlarda bulunamaz.
Özdeşleşme
Gazeteci, ihtisas alanı ne olursa olsun öncelikle gazetecidir. Polis muhabiri, polisyahut sözcüsü; spor muhabiri, kulüp yöneticisi yahut sözcüsü; herhangi bir partiden sorumlumuhabir, onun üyesi yahut sözcüsü gibi davranamaz, yayın yapamaz.
12
UYGULAMA FAALİYETİ 1
1.Bir başka gazetenin haberini noktası virgülüne kadar kendi özel haberiymiş gibiyayınlamak
2.Üvey babanın cinsel tacizine uğrayan 15 yaşındaki bir genç kızın kimliğininanlaşılabileceği şekilde fotoğraf ve bilgileri yayımlamak
3.Gizli kalması şartıyla verilen bilgileri yayınmamak
4.Bir inşaat alanında izinli olarak gerçekleştirilen ağaç kesimini “izinsiz ağaç kıyımı”şeklinde yayınlamak.
Yukarıdaki ifadeleri dikkatlice okuduktan sonra uygulama faaliyetini gerçekleştiriniz.
İşlem Basamakları Öneriler
Basında mesleki etik ilkelerin işlememesidurumunda yaşanabilecek sonuçlarısıralayınız.
Gerekirse öğrenme faaliyetinedönerek tekrar ediniz.
Gazetecilerin görevlerini yaparken dikkatetmeleri gereken kurallara uymamalarısonucu yaşanabilecek durumlarısıralayınız.
Dikkatli olunuz. Gerekirse öğrenme faaliyetine geri
dönerek tekrar ediniz.
Gün içerisinde medyada (yazılı, sözlü,görsel ve işitsel vb.)yer alan haberleribasın meslek ilkeleri açısından inceleyiniz.
Dikkatli olunuz. Gerekirse öğrenme faaliyetine
dönerek Basın Meslek İlkeleri’nitekrar ediniz.
Yukarıda bahsedilen konularla ilgilisonuçların yapılan yayınlarla ortayaçıkması durumunda meslek ilkelerindenhangisinin / hangilerinin ihlal edilmişolabileceğini bulunuz
Gerekirse öğrenme faaliyetine geridönerek tekrar ediniz.
Dikkatli olunuz.
Basın Konseyi’ne Basın Meslekİlkeleri’nin ihlalleri ile ilgili olarak yapılanşikâyetlere konseyin internet sitesindenyararlanarak ulaşınız. Bu şikâyetlerhakkında konseyin verdiği kararları vegerekçelerini inceleyiniz.
www.basinkonseyi.org.tr adresindenulaşınız.
Gerekirse öğrenme faaliyetinedönerek tekrar ediniz.
Dikkatli olunuz.
UYGULAMA FAALİYETİ
13
DEĞERLENDİRME ÖLÇÜTLERİ
Aşağıda hazırlanan değerlendirme ölçeğine göre kendiniz ya da arkadaşınızın yaptığıçalışmayı değerlendiriniz. Gerçekleşme düzeyine göre “Evet / Hayır“ seçeneklerindenuygun olan kutucuğu işaretleyiniz.
Gözlenecek Davranışlar Evet Hayır
1Basında mesleki etik ilkelerinin işlememesi durumundayaşanabilecek sonuçları doğru ve eksiksiz bir şekildesıralayabildiniz mi?
2Gazetecilerin görevlerini yaparken dikkat etmeleri gerekenkurallara uymamaları sonucu yaşanabilecek durumlarısıralayabildiniz mi?
3Gün içerisinde medyada (yazılı, sözlü, görsel ve işitsel vb.)yeralan haberleri basın meslek ilkeleri açısından incelediniz mi?
4Yukarıdaki yayınları inceleyerek basın meslek ilkelerindenhangisinin/ hangilerinin ihlal edilmiş olabileceğini bulabildinizmi?
5
Basın Konseyi’ ne Basın Meslek İlkeleri’nin ihlalleri ile ilgiliolarak yapılan şikâyetleri konseyin internet sitesindenyararlanarak ulaşarak bu şikâyetler hakkında konseyin verdiğikararları ve gerekçelerini incelediniz mi?
Cevaplarınızda “Hayır” seçeneği işaretli ise ilgili faaliyete dönerek tekrar ediniz.
Cevaplarınızın tümü “Evet” ise bir sonraki faaliyete geçebilirsiniz.
14
ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME
ÖLÇME SORULARIAşağıdaki soruları dikkatli bir şekilde okuyarak doğru seçeneği işaretleyiniz.
1. Aşağıdakilerden hangisi özel hayatın gizliliğinin geçersiz sayılabileceği durumlararasında yer almaz?
A) Yolsuzluk üstüne araştırma ve yayınB) Toplum sağlığının korunmasıC) Toplumun güvenliğinin korunmasıD) Kamuoyu ilgisi
2. Aşağıdakilerden hangisi gazetecinin doğru davranış kuralları arasında yer almaz?
A) Gazeteci yargı sürecinde taraf olamaz.B) Çocuklarla ilgili suçlarda ve cinsel saldırılarda sanık, tanık ya da mağdur olsun,
16 yaşından küçüklerin isimleri ve fotoğrafları yayımlanamaz.C) İlaç tavsiyesinde mutlaka uzmana danışılmalıdır.D) Gazeteci kendi çabasıyla elde etmedikçe, bir kaynağın verdiği bilgi veya
belgenin yayınlanma tarihi konusunda onun arzusuna uyar.
3. Aşağıdakilerden hangisi gazetecinin doğru davranış kuralları arasında yer alır?
A) Gazeteci hediye kabul edebilir.B) Gazeteci her durumda mağdurlarının fotoğrafları, görüntüleri veya
kimliklerini yayınlayabilir.C) Gazeteci haberle ilgili olarak her yaştaki insanla röportaj yapabilir.D) Gazeteci, hakkında haber veya yorum yazdığı ya da yazacağı menkul
veya gayrimenkul kıymetlerin doğrudan veya dolaylı alım satımınıyapamaz.
4. Aşağıdakilerden hangisi dünyada ilk Basın Ahlak Yasası’ nın kabul edildiğiülkedir?
A) İngiltereB) Amerika Birleşik DevletleriC) FransaD) Almanya
5. Aşağıdakilerden hangisi basının sorumlulukları arasında yer almaz?
A) Taraflı olmakB) Kamu yararı gözetmekC) Kişisel çıkar düşünmemekD) Kişilik haklarına saygılı olmak
ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME
15
6. Aşağıdakilerden hangisi Basın Meslek İlkeleri arasında yer almaz?
A) Suçlu olduğu yargı kararıyla belirlenmedikçe hiç kimse “suçlu” ilân edilemez.B) Şiddet ve zorbalığı özendirici yayından kaçınılır.C) Yayın tarihi için konan zaman kaydına saygı gösterilir.D) Kişilerin özel yaşamı hiçbir şekilde yayın konusu olamaz.
16
ÖĞRENME FAALİYETİ–2AMAÇ
Basın özgürlüğünün önemi ve basın özgürlüğünü sağlamak amacıyla kurulan meslekietikle ilgili kuruluşları eksiksiz değerlendirebileceksiniz.
Ülkemizi basın özgürlüğü açısından komşu ülkelerimizle karşılaştıraraksonuçlarını arkadaşlarınızla tartışınız.
İlinizde bulunan gazetecilik ile ilgili mesleki kuruluşları araştırarak ilgilikuruluşlardan çalışmaları hakkında bilgi alınız.
Basın Konseyi tarafından yayımlanan aylık ve yıllık raporları inceleyiniz.
2. BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ VE BASINDAÖZDENETİM KURULUŞLARI
2.1.Basın Özgürlüğü
Demokratik sistem içerisinde medyanın görevini en iyi şekilde yapabilmesi için tekteminatı basın özgürlüğüdür. Son yıllarda bu kavramın yerine iletişim özgürlüğü kavramı dakullanılmaktadır. Basın özgürlüğü kavramı yazılı basını kapsadığı gibi görüntülü ve sözelbasını da kapsamaktadır.
Basın özgürlüğü düşünce açıklama özgürlüğü kapsamında düşünülmektedir. Düşünceözgürlüğü bir düşüncenin açıklanması ve bu düşüncenin etrafında toplanmanın sağlanmasıhakkını kapsar. Kişinin düşünme yetenek ve imkânlarının sınırlandırılması ve engellenmesisöz konusu değildir.
Düşüncelerini açıklama özgürlüğü üç öğeden oluşur.
1. Bir açıklama bulunması: Düşünceyi hukuk alanı içine sokan, onun açıklanmasıdır.Bir düşünce açıklanmamışsa, bireylerin kafaları içinde saklanmışsa, bu düşünce psikolojiveya ahlak biliminin konusu olabilir; ama hukuk biliminin konusu dışındadır.
2. Açıklamanın düşünce niteliğinde olması: Yapılan açıklamaların düşünceniteliğinde olabilmesi için, yapılan tüm bilgi ve düşünce açıklamalarının, anlaşılabilir birşekilde ve anlaşılabilir bir dille yapılması gerekir.
3. Düşünce açıklamasının temel hakları güvence altına alınmış kişiler tarafındanyapılması: Burada sorun vatandaşlık kavramında ortaya çıkmaktadır. Düşünceyi açıklayankişilerin vatandaş oldukları, yabancıların tarihsel gelişim sürecinde bu haktanyararlanamadıkları gözlemlenmektedir. Ancak bu yaygın uygulamanın sakınca doğuran bir
ÖĞRENME FAALİYETİ–2
AMAÇ
ARAŞTIRMA
17
yanılgı olduğunu eklemek gerekir. Düşünceleri açıklama özgürlüğünün bir yanı da haberalma özgürlüğüdür. Soruna bu açıdan bakınca bir yabancının düşünce açıklamalarınınortadan kaldırılması, bir vatandaşın haber alma özgürlüğünün ortadan kaldırılması demektir.Bunun için düşünce açıklama özgürlünün herkes için geçerli bir özgürlük olduğunu kabuletmek gerekir
Basın, gerek düşüncenin oluşturulması ve gerekse düşüncenin açıklanması aşamalarıyönünden bir araç niteliğindedir. Basın özgürlüğü ise basının haber, düşünce ve fikirleriserbest olarak toplayıp, yorumlayıp, eleştirip yayımlayabilmek;yani bunları geniş kitlelereyazılı, sözlü veya görüntülü bir şekilde ulaştırabilmek haklarını kapsar. Bu özgürlük kişininserbestçe ve hiçbir engele uğramadan bilgi edinebilmesi, haber alabilmesi ve bu konudabütün haberleşme araçlarını kullanabilmesini gerektirir.
Basın özgürlüğü ve bu özgürlüğü kazanma mücadelesi Batı’da demokrasi ve insanhakları mücadelesi ile başlamıştır. Yüzyıllar boyunca iktidarlar basını ektisiz hale getirmekveya kendi güdümünde kullanmak için çalışmışlardır. Basın ise kendi özgürlüğü içinmücadele vermiştir. Bir ülkede basın alanında çoğulcu ve özgürlükçü bir düzenlemenin sözkonusu olabilmesi için basın kuruluş ve çalışmalarını düzenleyen sistem aşağıdaki ilkelerdenvazgeçemez.
Basın kuruluşlarının herhangi bir ön izin alma koşuluna bağlı olmaksızınkurulabilmesi mümkün olmalıdır.
Basın alanını meslek olarak seçmek için herhangi bir koşul bulunmamalıdır.
Basın kuruluşunun kendi isteği dışında yayın yapması sonucunu doğurabilecekhiçbir zorlama ve baskı olmamalıdır.
Düşünce açıklama eleştiri gibi yayın faaliyetleri yayın sonrası kovuşturmasıkonusu olmamalıdır.
Medya kuruluşlarının ilettikleri haber ve yorumlarının herhangi bir ön denetimuygulanmadan serbestçe dolaşımı sağlanmalıdır. Serbest dolaşımınsağlanmasının koşulları ise şunlardır:
Olaya serbestçe ulaşma ve haberiveya bilgiyi elde etme özgürlüğü
Haberi alma, habere ulaşmaözgürlüğü
Olayı aktarma özgürlüğü
Özgürlükçü demokratik bir sistemdedevletin kitle iletişim araçlarıyla ilgisi yalnızcabasının özgürce çalışabilmesi için gerekli yasalşartları ve ortamı sağlamasıyla belirlenir.Gerekirse ekonomik destek de sağlanabilir. Ancak yayınların içeriği konusundayönlendirmede bulunamaz. Böylelikle halkın siyasal yaşama ve kontrol gücüne etkin birşekilde katılma imkânı artar.
Basın özgürlüğünün sınırı, kişi özgürlüğünün sınırıdır. Basın özgürlüğü, kişiözgürlüğünün sınırlarına tecavüz edemez. Çoğu ülkenin anayasalarında iletişim özgürlüğüneyer verilmiş olmakla birlikte "ancak" ile başlayan bir takım kısıtlamalar da eklenmiştir.
18
Özgür basın, ifade özgürlüğünün merkezinde yer alır. Bu hak, kamu makamlarınınizni olmaksızın ve ulusal sınırlara bakılmaksızın, bir görüşe sahip olma, haber ve düşüncelerielde etme ve bunları ulaştırma özgürlüğünü içerir. Bu özgürlükler kullanılırken ödev vesorumluluk içinde hareket edilmesi gerektiğinden, ulusal güvenlik, ülke bütünlüğü ya dakamu güvenliği, genel sağlık ve ahlakın korunması, şeref ve hakların korunması amacıylahukukun ön gördüğü yasak ve yaptırımlara tabi tutulabilir.
ABD Anayasası’nın birinci maddesi "Kongre ifade özgürlüğünü ya da basınözgürlüğünü kısıtlama altına alacak hiçbir yazı çıkaramaz." demektedir. Avrupa İnsanHakları Sözleşmesi'nin 10. maddesi “Herkes ifade hakkına sahiptir.”şeklindedir. Ülkemizdeise haberleşme ve basın özgürlüğü, Anayasamızın 22, 25, 26, 28, 29, 30, 31, ve 32.maddeleri ile güvence altına alınmıştır.
Anayasamızın haberleşme ve basın özgürlüğü ile ilgili maddelerini arkadaşlarınızlabirlikte inceleyiniz.
Düşünce ve görüşlerin özgürce açıklanmasını,siyasal iktidar da içinde olmak üzere her kurumun vekuruluşun özgürce eleştirilmesini, halkın haber almasını,öğrenmesini, olaylar ve sorunlar üzerinde düşünmesinisağlayacak en önemli araç hiç kuşkusuz basındır. Sansürbütün bunları hedef almaktadır. Klasik anlayış, sansürü"İktidarda bulunanların korunmasını zorunlu gördükleritoplumsal, ahlaki düzeni baltalayan ya da baltalayacağınainandıkları düşünce, kanı ve eğilimlerin ortaya çıkışınısınırlama politikası" diye tanımlamıştır.
Bugün ise geniş anlamıyla sansür " özgürlüklerin kullanılmasının denetimi" olarakgörülmekte ve düşünce suçu yasağı ile ilişkilendirilmektedir. Bir ülkede anayasayla ya dayasalarla düşünceye sınır getirilmişse, orada dolaylı sansürün yürürlükte olduğu sonucunavarılabilir. Burada ceza korkusu dolaylı sansür olarak görülmektedir. Bu durum "CezaiSansür" olarak da ifade edilmektedir. Basının özgürce çalışmasını engelleyecek her şeyörtülü sansür ya da gizli sansür sayılır. Asıl sansür (önleyici sansür), basındaki haber, yazıvb. ürünlerin basından önce denetlenmesidir. Prof. Faruk Erem'in deyişiyle "Sansür yasaylakoyulacağına göre, yasal ama hukuka aykırıdır."
Basın özgürlüğü ve basın çalışanlarının özgürlüğü bir bütündür. Bu özgürlükler,toplumsal özgürlüklerden ayrı tutulamaz. Toplumsal yapı her alanda olduğu gibi bu alandada kaçınılmaz olarak kendini gösterecektir. Özgürlüğün ve demokrasinin temel taşlarındanbiri olan basını ne kadar korur, çalışma koşullarını ve özgürlüğünü ne kadar yüksektetutarsak, toplumun özgürlüğü de o ölçüde yüksek olacaktır.
2.2 .Basında Özdenetim Kuruluşları
Basın özgürlüğünün önündeki en büyük engellerdenbiri, medyanın içinde yer alarak, bu mesleğe tanınan hak veayrıcalıkları kendi çıkarları için kullanabilecek olan basınmensuplarıdır. Basının içinde yer alabilecek bu türdeki, hertoplum ve meslekte olabilecek kötü niyetli kişileridenetleyebilecek, ayrıca basının devlete karşı özgürlüğünü
19
savunabilecek, toplum önünde basının saygınlığını koruyabilecek bir kuruma ihtiyacı vardır.Bu da basın ahlak yasalarının hazırlanması ve özdenetim kurumlarının oluşturulmasıylamümkün olabilir. Bu nedenle hemen her ülkede, milletlerarası alan dâhil olmak üzeregazeteciler arasında ahlak yasalarının belirlenebilmesi maksadıyla girişimlergerçekleştirilmiş, projeler hazırlanmış hatta Birleşmiş Milletlerin bir alt komisyonu“Milletlerarası Basın Ahlak Yasası”nı belirlemeye çalışmıştır.
Medya, devlet yönetimini elinde bulunduranlara karşı toplumun sesi olma ve toplumubilgilendirme görevini yüklenmiştir. Bu görevini yerine getirirken de devletin ve iktidarıelinde bulunduranların yasal baskılarına uğramaktadır ve kamuoyundaki saygınlığınıkorumak için kendi içinde meslekî birtakım norm ve kurumlar oluşturmuştur. Medyanınözdenetimi dediğimizde anlaşılan, bu kurum ve kurallardır. Yani basının, yasalyaptırımlardan kendini korumak için birtakım meslekî ve ahlâkî kurallar çerçevesinde kendikendisini denetlemesidir.
Çeşitli ülkelerde uygulanan özdenetim sistemlerine bakarak bu kuruluşlarınfonksiyonlarını şu şekilde özetleyebiliriz:
Basın özgürlüğünü korumak, basın özgürlüğünü tehdit eden tehlikelere karşımücadele etmek, devletin basınla ilgili yapacağı düzenlemeleri takip etmek vegerekirse bu konuda müdahalelerde bulunmak
Basın özgürlüğünün medya kuruluşları ve mensuplarınca istismar edilmesinekarşı mücadele etmek ve bu konuda ahlâk ilkeleri oluşturarak, bunlarauyulmasını sağlamak
Medyayı; hükümet, parlamento ve kamuoyu önünde bir bütün olarak temsiletmek ve bunların karşısında medyanın saygınlığını ve güvenilirliğini korumak
2.2.1 Gönüllü Kuruluşlar
Gönüllü kuruluşlar, kanunî bir yaptırım ve zorlama olmadan, basın mensupları vegazetecilerin bir araya gelerek kendi aralarında kurdukları ve bu kuruluşu oluşturan kişilerinverdiği yetkileri kullanabilen özdenetim kuruluşlarıdır. Basın şeref divanları ve basınkonseyleri bu tip kuruluşlardandır.
İlk kez 1916 yılında İsveç’te uygulanmaya başlayan bu sistemin en başarılı ilkörneğini, 1953’te kurulan İngiliz Basın Konseyi vermiştir. 1956’da Federal Almanya’da,1961’de Avusturya’da, 1962’de İsrail’de 1964’de Güney Kore’de, 1965’de Hindistan’da,1968’de Gana’da, 1960 ve 1986’da Türkiye’de basın konseyleri kurulmuştur.
Gönüllü kuruluşlar, sadece basın mensuplarınca kurulan veya aralarında basın dışıkuruluşların da göndereceği kişilerin bulunabileceği kuruluşlar olarak ikiye ayrılmaktadır.Ayrıca bu kuruluşlar, yetki yönünden belirli bir basın yasasını ihlal edenlere gerekli disiplintedbirlerini uygulamakla yetinen basın şeref divanları veya bu yetkiyle birlikte basının diğermeseleleriyle meşgul olan, basın mensuplarını gerektiğinde himaye eden, iktidarlara karşıbasının bütününü temsil ederek basın hürriyetinin gerçekleşmesini sağlayan, mahkemeleriçin bilirkişi olarak görev yapabilen basın konseyleri şeklinde de olabilir. Alman ve İngilizkuruluşları bu ikinci örneklerdendir.
Bu tip kuruluşların başlıca yararı, basın üzerinde yukarıdan yüklenen ve vesayetiddiasında bulunan kuruluşlar niteliğinde olmadıkları için yetkilerinin kolaylıkla kabul
20
edilmesidir. Bu tür kuruluşlar, basın ahlâkını oluşturma açısından çok etkili olabilir. Bunakarşın; bu tür kuruluşların etkinlikleri, yaptırımlarının etkileri fazla olmayabilir. Etkin
bir kamuoyunun bulunmadığı ve özellikle, ekonomik olarak geri kalmış ülkelerde, gönüllükuruluşların etkinlikleri fazla olamamaktadır. Ayrıca, kuruluşun belli grupların elinde kalmave basının tümünü kapsamaması tehlikesi de vardır.
Basının özdenetimi dediğimizde anlaşılan, gönüllü kuruluşlar olmaktadır. Çünkü bukuruluşlar, kanunla kurulmadıkları için mümkün olduğunca siyasî iktidarların baskısından vezorlamalarından uzaktır.
Gönüllü kuruluşların başarılı olabilmelerinin en önemli şartı, basın tarafından kabuledilmiş olması, saygınlık kazanabilmesi ve kamuoyunun desteğini alabilmesidir.
2.2.2 .Kanunla Kurulan Kuruluşlar
Gönüllü kuruluşların başarılı olamadığı koşullarda ise kanunla kurulan kuruluşlargündeme gelir. Kanunla kurulan ve kanunun kendisine verdiği yaptırımları uygulayanözdenetim kuruluşları, esas itibariyle kamu tüzel kişiliğine haiz barolar, tabip odaları,mühendis odaları gibi meslek kuruluşlarının bir benzeridir. Anayasada yeri belirlenmiş vekanunlarla belirli prosedüre ve seçim yöntemlerine göre kurulan bu kuruluşlar, denetimleribakımından da yargıya bağlıdır.
Bu kuruluşlara örnek olarak Faşist İtalya ve Nazi Almanya’sındaki basın odalarıgösterilebilir. Buralarda kanunla kurulan özdenetim kuruluşları kanalıyla, basın hürriyeti vebasın mesleğine serbest giriş tamamen ortadan kaldırılmıştı.
Kanunla kurulan kuruluşların yaptırım güçleri ve etkinlikleri çok daha fazladır. Bukuruluşlara üye olanlar, alınan kararlara uymak zorundadır. Özellikle, basın ahlakkurallarının pek ciddiye alınmadığı, basın özgürlüğünün çok fazla istismar edildiği ve basınmensuplarının bunu önleme yolunda bir girişimde bulunmadıkları ülkelerde, bu kuruluşlarınetkili olabilme şansı daha fazladır. Fakat basın, diğer mesleklere benzemediği ve demokratiksistem içindeki kamu görevini gereği şekilde yerine getirebilmesi için siyasî iktidarlarınbaskısından uzak kalması gerektiğinden, kanuna dayanarak kurulan kuruluşların çeşitlisakıncaları da bulunmaktadır. Bu sakıncalar şu şekilde ifade edilmektedir:
Bu tip kuruluşlar basın üzerinde bir tür vesayet kurma niteliği gösterebilir. Herşeyden bağımsız çalışması gereken basın, vesayet altına sokulursa, bizzat basınbu kuruluşa karşı çıkar ve kamuoyu huzurunda itibarını kırmak için elindengeleni yapar.
Barolar ve tabip odalarıyla olan karşılaştırmanın pek geçerli olmadığıgörülmektedir. Kanuna dayanan bir kuruluşun hükümetin diğer bir organıolduğu iddia edilebilir. Avukatlar ve diğer meslek sahipleri için belirli biryetişme yolu vardır. Basın mesleğinde ise belirli bir yetişme yolunu zorunlukılmak tehlikeler doğurur. Bu durumda, gazetecilik mesleğinin belli birformasyon (biçimlenme) aşamasından geçenlere tahsis edilmesi zorunlu olur.Bu ise basın özgürlüğü ile bağdaşmaz. Diğer mesleklerden basın mesleğinegeçilebilmesini önler ve bu da doğrudan basının aleyhine olur.
Avukatlık, doktorluk gibi meslekleri yapmakla, gazetecilik yapmak; yani fikirve düşünceleri yayımlamak hakları arasında anayasal yönden çok büyük farklar
21
bulunmaktadır. Söz konusu meslekleri birbiriyle kıyaslayarak kanunla kurulanbasın kuruluşlarını savunmak zorlaşır.
2.2.3. Ombudsman (Kamu Denetçisi- Vatandaş Koruyucusu)
Basının özdenetimi modellerinden biri de ombudsmandır. Ombudsman modeli,İsveç’teki özdenetim uygulamalarından esinlenerek geliştirilmiştir. Ombudsman “vatandaşkoruyucusu” anlamına gelen, İsveççe kökenli bir sözcüktür. Bir basın organı bünyesinde,soruşturma yapmak, karar vermek, açıklamalarda bulunmak ve bazen de hatalarıdüzeltmekle görevli kişidir. Ombudsmanlar, basın kurumu içinde bağımsız bir özellik taşır.Ombudsman kurumunda tarafsızlık çok önemlidir. Bir ombudsmanı olan ilk basın organıLouisville Courrier-Journal ’dir. (ABD- 1967)
Şirket aceleci davranırsa!..TCDD'nin ihtiyaç fazlası taşınmazlarının 'emlak şirketleri' aracılığıyla satılması konusundaki TURYAP-Eskidjiçekişmesinin mağduru: Ekonomi Servisi ve okurlar...
DERYA SAZAK
Milliyet'te 26 Ekim günü "TCDD ihalesini TURYAP kazandı" başlıklı bir haber yayımlandı.Haberde TC Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü'ne ait ihtiyaç fazlası taşınmazların emlak şirketleri aracılığıylasatılmasına ilişkin hizmet alımı işi ihalesinin sonuçlandığı ve ihaleyi TURYAP'ın kazandığı bildiriliyordu.TURYAP ve Eskidji firmalarının katıldığı ihalede en iyi teklifi, "KDV hariç yüzde 1.65 hizmet bedeli ile yapmayı taahhüteden TURYAP vermişti."Gazete, ekonomi sayfasında haberi bu bilgiler ışığında kullandı.TCDD'nin açıklamasıDevlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü ihale haberinin gerçeği yansıtmadığını belirten bir açıklama yaptı:"19. 10. 2006 tarihinde gerçekleştirilen, 'TC Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü'ne ait ihtiyaç fazlası taşınmazlarınemlak şirketleri aracılığıyla satılmasına ilişkin hizmet alımı işi' ihalesine gazetenizde söz edildiği şekilde birçok firmanınyanı sıra TURYAP firması da teklif vermiştir.İhale dosyasında istenilen belgelerin değerlendirilme çalışmaları halen devam etmekte olup ihale henüzsonuçlandırılmamıştır. Dolayısıyla, 'ihaleyi TURYAP kazandı' şeklindeki gazeteniz haberi, kamuoyunu yanıltıcıniteliktedir. Bu itibarla kamuoyunun yanlış bilgilendirilmemesi için haberin düzeltilmesini rica ederiz."Ekonomi yanıltıldıEkonomi Servisi haberin kaynağının TURYAP olduğunu ve şirketin kendilerine bu yönde haber geçtiğini belirtiyor.Arkadaşlarımız, TURYAP’ tan "ihaleyi kazandık"larına ilişkin basına gönderilen açıklamayı Milliyet Okur Temsilcisi'negönderdi.'Sonuçlanmadı ama...'TURYAP'ı aradık. Bilgi istedik. TURYAP Yönetim Kurulu Üyesi Başak Soner imzasıyla gelen açıklama şöyle:"Öncelikle, 26 Ekim 2006 tarihli Milliyet gazetesinde yayımladığınız, 'TCDD ihalesini TURYAP kazandı' haberinizeteşekkür ederiz. TCDD, geçen mart ayında taşınmazlarının satışını organize edecek firmayı belirlemek üzere yine bir ihaleyapmış ve Eskidji firmasının kazandığını duyurmuştu. Türkiye'nin en büyük ve en köklü emlak zincirinin sahibi olmamızarağmen davet edilmediğimiz bu ihalenin, hangi kriterlere bakılarak Eskidji'ye verildiğini anlamakta zorlanmıştık. Dahasonra TCDD ihaleyi iptal etti.19 Ekim 2006'da yapılacak yeni ihale için TCDD'den aldığımız davet üzerine tüm belgelerimizi hazırlayıp Ankara'ya gittik.İhaleye sadece Eskidji ve TURYAP katıldı. Eskidji'nin yüzde 3 olarak belirttiği hizmet bedeline karşılık TURYAP'ın yüzde1.65'lik oranı, neredeyse yarı yarıya bir fark arz ettiğinden 'en iyi teklif' verdiğimizi basın bültenimizle duyurduk.TCDD taşınmazlarının satışı bu ülke için son derece hassas bir konudur. İhalesi de aynı hassasiyeti gerektirir ve şeffafolmayı zorunlu kılar. TURYAP'ın düşük hizmet bedeli önererek en iyi teklifi sunduğu bu ihalenin TCDD İta Amiri'nceonaylanması beklenmektedir."Ombudsman'ın görüşüTURYAP ihale sonuçlanmadan haberi geçtiklerini doğruluyor. Şirketin bu "aceleci"liği gazeteyi de ilgili kurum ve okurlarkarşısında güç durumda bıraktı. Hatalı tutum birkaç açıdan sakıncalı: Öncelikle doğruluğu kesinleşmemiş bir bilgiyleokurun "doğru haber alma hakkı" ihlal edilmekte.İkincisi güven zedelenmekte. Sonuçta "etik" olmayan bir yol izlenmektedir. Yanlış bilgilendirme taraflardan birininçıkarına olurken, diğerine zarar verebilir. Ekonomi Servisimiz daha dikkatli olmalı.
[email protected]@milliyet.com.tr
22
Ombudsman, esas itibarıyla, hukuk devletini en ideal düzeyde geliştiren ülkelerde,hukuk teminatının üzerinde vatandaşa bir teminat sağlamak amacıyla geliştirilmiştir.Ombudsmanın zorlayıcı yetkileri yoktur. Yönetimin haksızlığını araştırır. Bazı yetkileriolmasına rağmen haksızlığın düzeltilmesi konusunda zorlayıcı bir yetkisi yoktur. İdareyizorlayamaz. Ancak, ombudsmanın, özellikle gelişmiş ülkelerde öyle bir yetkisi vardır kiidare kendini esas itibarıyla ombudsmanın kararına uymaya mecbur hissetmektedir.Ombudsmanın bu gücü, kitle iletişim organlarıyla çok sıkı ilişkisinden kaynaklanır.Ombudsman, idarenin bir haksızlığını tespit ettiği zaman, bunu idareye bildirir. Eğer, buhaksızlık düzeltilmeyecek olursa, meseleyi anında basın yayın organlarına iletmek vekamuoyu oluşturmak suretiyle idareyi zorlamak imkânlarına sahiptir. Bunun dışındazorlayıcı bir yetkisi yoktur. Ancak, bu sistemin uygulandığı ülkeler, hukuk sistemleriaçısından son derece gelişmiş ve ileri ülkeler olduğu için bu yollara başvurmadan idareombudsmanın kararlarını uygular.
Kamunun, basın konseyleri ve ombudsmanlara gösterdiği ilgi, gelen çok sayıdaşikâyet ile anlaşılır. Bunların sayısı, mahkemelere yapılan şikâyetlerden fazladır. Örneğin,Kanada’da altı basın konseyi, yılda yaklaşık 200 şikâyet almaktadır. Bu, basına karşı açılanadli davaların çok üstünde bir sayıdır.
2.2.4 .Türkiye’deki Özdenetim Uygulamaları
Türkiye’de, basının özdenetimi konusu gündeme geldiği zaman genellikle 1960’dakabul edilen Basın Ahlâk Yasası ve Basın Şeref Divanı uygulaması başlangıç olarak kabuledilir. Bugünkü anladığımız anlamda özdenetimin başlangıç tarihi budur. Fakat bu tarihtenönce de Türk basınında birtakım örgütlenmeler gerçekleştirilmiştir. Cumhuriyet öncesidönemden beri basının örgütlenme çalışmaları sürmektedir. Günümüzdeki gelişmelerin dahaiyi anlaşılabilmesi için tarihsel süreç içerisinde bu örgütlenme ve çalışmalardan bahsedilmesigerekir.
Cemiyet-i Matbuat-ı Osmaniye
Basın tarihimizde, gazetecilerin kendi aralarında kurdukları ilk meslek kuruluşu;Cemiyet-i Matbuat-ı Osmaniye’dir. 1908 Temmuzu’nun on birinde, İstanbul’da elli kişiyeyakın gazetecinin bulunduğu bu toplantıda, Cemiyetin kuruluşu şu nedenleredayandırılmıştır: “Cemiyeti hükümete tanıtmak; basın suçları yargılanmasında Cemiyetidare heyetinin “heyet-i adul” (jüri) olarak tanınmasını sağlamak; basını Osmanlıcı ve‘Selâmet-i vatan’ fikri çerçevesinde, düşünce özgürlüğüne halel gelmeden toplamak; Avrupabasın cemiyetleriyle dostça ilişkiler kurmak; cemiyet üyeleri arasında dostluk ve yardımilişkileri kurmak; cemiyet üyelerine taşıt araçlarında, sanat müesseselerinde kolaylıklarsağlamak; Osmanlı basınının içte ve dışta onurunu korumak.”
Cemiyetin nizamnamesinde, basın ahlakını ilgilendiren ve -bugünkü anlamda olmasabile- basının özdenetimini sağlamaya yönelik hükümler vardır. Nizamnamenin 13.maddesinde sayılan görevlerinden biri de “Cemiyet üyeleri arasında meydana gelecekanlaşmazlıkların çirkin bir zemine dökülmesini önlemek için, arabulucu rolü oynamaktır.
Cemiyete üye olan Osmanlı basınının yükümlülükleri nizamnamenin 14. maddesinde,“Gazeteler şantaj yapamayacaklar, çirkin kelime ve imadan ve genel ahlaka aykırı yazı vehaberlerden kaçınacaklar, yabancı devletlerin ve Osmanlı vatandaşı olan kişilerin haysiyetini
23
incitecek yolda yayında bulunamayacaklardır” şeklinde belirtilmektedir. Bu, aynı zamanda,basın tarihimizdeki ilk “basın meslek ilkeleri” olmaktadır.
Bu ilkeleri ihlal eden ve bir şahıs hakkında ahlaka aykırı biçimde saldırgan yayındabulunan gazete için bir şikâyette veya ihbarda bulunulması durumunda idare kurulutoplanarak bu şikâyeti inceleyecek ve yayında genel ahlaka aykırı bir durum tespit edilir veşikâyet edilen gazete cemiyet mensubuysa, hakkında verilecek karara uymak zorundakalacaktır. Yayını yapan gazete, cemiyete üye değilse bile bu karar gazetelere tebliğedilecektir. Bu şekilde, üç kez uyarılan yazar cemiyet üyesi ise, cemiyetten ihraç edilecektir.
Kurulmasına ve tüzüğünün hazırlanmasına rağmen, amaçladığı “gazetecilerkongresi”ni toplayamadığından derneğin uygulamaya geçirilemediği görülmektedir. Fakatdernek, hem basın tarihimizdeki ilk basın meslek kuruluşu girişimi olması, hem de basınmeslek ilkelerini ortaya koyması ve basında bir tür özdenetim sistemi getirmesi açısındanönemlidir.
Osmanlı Matbuat Cemiyeti
Osmanlı Matbuat Cemiyeti, günümüzdeki Gazeteciler Cemiyeti de dâhil olmak üzereülkemizde kurulan birçok basın meslek kuruluşunun çekirdeğini oluşturmaktadır.
İlk kurulan basın derneğindeki başarısızlığa rağmen, Birinci Dünya Savaşı’nınortalarında yeni bir basın derneği kuruluşuna ihtiyaç hissedilmişti. Savaş dönemindeİstanbul’da müttefik devletlerin gazetecileri bulunmakta ve Türkiye’deki meslektaşlarıylagörüşmektedirler. Müttefik devletlerdeki basın dernekleri de Osmanlı Basını ile temasageçmek isteğindedir. Fakat bu konuda başvurulacak hiçbir merci bulamadıkları içingirişimleri sonuçsuz kalmaktadır. Bu arada, Alman Basın Derneği’nin Türkiye’deki günlükyayın yapan bazı basın kuruluşlarının başyazarlarını Almanya’ya davet etmek istemesinekarşın yetkili bir makam bulamamış olması, bir dernek kurma girişimlerini hızlandırmıştır.Böylece, 25 Haziran 1917’de, Sabah matbaası geçici merkez seçilerek, Mahmut Sadık Bey’inbaşkanlığında kurulan bir idare heyetince Osmanlı Matbuat Cemiyeti kurulmuştur.
İlk kongresi, 15 Şubat 1918’de yapılmış ve yönetim kurulu seçilmiştir. Cemiyetin budönemdeki en belirgin etkinliği, Almanya’dan Türk gazeteleri için getirilen kâğıtlarındağıtımına aracılık etmek ve 1919 yılında, ülkenin basın mensupları ve aydınlarını bir arayagetirmek üzere bir Matbuat Kulübü kurulması olmuştur.
Bu dönemde, cemiyetin ismi Türk Matbuat Cemiyeti olarak değiştirilmiş, 1921’decemiyetin ismi Matbuat Cemiyeti olmuştur. 1930 Nisan’ında, esas ve yardım nizamnamelerison ihtiyaçlara göre düzeltilmiş, Ankara’da bir matbuat cemiyeti kurulması teşebbüsükarşısında ise ismi İstanbul Matbuat Cemiyeti olarak değiştirilmiştir. 1935’te cemiyetin adı,Atatürk’ün isteği ile Basın Kurumu olmuştur. O yıl toplanan kongre açılırken, gazeteciler ozamanın moda davranışıyla “İstanbul Matbuat Cemiyeti” adına Atatürk’e bir bağlılık telgrafıçekmişler, Atatürk de kendilerine “Basın Kurumu’na” diye başlayan bir telgrafla karşılıkverince, derneğin adı derhal “Basın Kurumu” olmuştur.
Cemiyetin amaçları şu şekilde belirtilmiştir:
Matbuat mesleğine ait hak ve vazifelerle meslek adabının, meslek nezahet vehaysiyetinin yapılıp muhafaza edilmesine, mesleğin bir uzviyet olarak teşekkületmesine ve yükselmesine hizmet etmek
24
Matbuatın vatan ve millet menfaatleri uğrunda yekpare bir kuvvet olmasınadikkat ederek Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Türk âleminin inkişafı ile içtimaihayatın tekâmülüne çalışmak
Matbuat meslektaşlarının mesleklerinde muvaffak olup terakki etmelerini vekolay geçinmelerini ve birbirlerine yardım esaslarından faydalanmalarını temineuğraşmak
Meslektaşlar arasında dostluk duygusunu ve meslektaşlık bağlarınıkuvvetlendirmek, fikirlerin birleşmesini ve kendilerinin düzgün içtimai birhayat yaşamalarını temin edecek çalışmalarda bulunmak
Cemiyet, 1938 yılında Basın Birliği Kanunu gereğince dağıtılmış ve Hakkı TarıkUs’un başkanlığında “İstanbul Basın Birliği” kurulmuştur. Kanunla kurulan ve devletgüdümünde olan bu birlik, İkinci Dünya Savaşı yıllarında gazetecilerin meslekî tek örgütüolmuştur.
Türk Basın Birliği
Basın tarihimizde, kanunla kurulan ilk ve son basın meslek kuruluşu olan BasınBirliği, tek parti döneminde kurulan ve uygulamaları da tek parti dönemi doğrultusundaolduğu için üzerinde çok fazla durulmamıştır. Basın Birliği, kanunla ve millî şeflik devrindekurulan bir örgüt olması dolayısıyla, daha baştan şanssız bir girişim olmuştur. Daha sonralarıda basının özdenetimi konularında yapılan tartışmalarda özdenetim kuruluşlarına BasınBirliği hep “kötü emsal” olarak gösterilmiştir.
Cumhuriyet’in kuruluşunu izleyen yıllardaki güçlükler bir ölçüde aşılıp Basın BirliğiKanunu’nun kabulüyle ilgili olarak 28 Haziran 1938 tarihli Ulus gazetesinde Falih RıfkıAtay şunları yazmıştır: “Kamutay (TBMM Genel Kurulu) evvelki gün avukatlık, dün degazetecilik mesleklerini tanzim ve tensik eden (düzenleyen) kanun layihalarını (tasarılarını)kabul etti. Şimdiye kadar her iki meslek, kendi kör menfaatlerinden gayri hiçbir nizamtanımayan kötü kişiler yüzünden halk arasında iyi nam bırakmamıştır. Kamuoyu, gazete ilekurulur; onunla beslenir ve onunla olgunlaşır. Fakat işte bu kadar müessir (etkili) olduğu içinonu kör menfaatlerine veya hırslarına alet edenlerin elinde de pek tehlikeli bir silah hâlinegelebilir”.
Bu yazıdan da anlaşıldığı gibi, Birliğin kurulmasındaki temel amaç kısaca, basınıdevlet tarafından denetim altına almaktı. Türk Basın Birliği, Kuruluş Kanunu’nun kendisineverdiği ve basın mensupları açısından hayatî önem taşıyan yetki ve yaptırımları, savaş yıllarıboyunca siyasî nedenlerle uygulamaya geçirmemiştir. Örneğin, Basın Birliği YüksekHaysiyet Divanı, iktidarın iç veya dış politikasını eleştirmesinden ötürü herhangi birgazeteciye birlikten çıkarma, yani meslekten atma cezası vermemiştir. İktidarın, Türk BasınBirliği aracılığıyla sahip olduğu yetki ve yaptırımları kullanmamış olmasının nedeni, buuygulamalara gerek kalmamış olmasıdır. Yani iktidar, diğer yasalar ve mutlak otoritesi ilebasını o denli denetimi ve emri altına almıştır ki Basın Birliği Kanunu’nun verdiği yetki veyaptırımları kullanmaya gerek duymamıştır. İktidar, istediği yayın organını kapatmış, BasınBirliği Kurulu’ndaki gazeteci-milletvekilleri aracılığıyla ya da verdiği talimatlar ile istediğiyayının yapılmasını sağlamıştır. Ancak bu yaptırımı, tehdit unsuru olarak elindebulundurmuştur.
25
Ülke basını, Basın Birliği’nin ve Basın Genel Müdürlüğü’nün aracılığı ile kâğıdındanhaberine her şeyi ile baskı altına alınmıştı. Gazetecilik yapabilmek için Sarı Basın Kartıalmak ve bunun için de Basın Birliği’ne üye olmak gerekiyordu. Bu durumda basit bir sebepgösterilerek Basın Birliği’nden çıkarılan gazeteci, Sarı Basın Kartını da kaybedebileceğindenmesleğine veda etme ile karşı karşıya kalmaktaydı. Gazetelerin ve gazetecilerin uğradıklarıhaksızlıklar, kanunsuzluklar karşısında Basın Birliği, suskun ve tasvipçi (onaylayıcı)kalıyordu.
Dünyada ve Türkiye’de meydana gelen değişiklikler ve gelişmeler sonucunda, TürkBasın Birliği, 30 Mayıs 1946’da TBMM’de kabul edilen ve 18 Haziran 1946’da yürürlüğegiren bir cümlelik kanunla kaldırılmıştır.
Basın Şeref Divanı
Basın Ahlak Yasası ve bu yasayı yürütmekle görevli Basın Şeref Divanı statüsününtasarıları, 18 Temmuz 1960’ta İstanbul’da toplanan İstanbul, Ankara, İzmir ve Eskişehirgazetecilerinin temsilcilerine sunulmuş, iki gün süren müzakereler sonunda tasarılar kesinşeklini almıştır. 24 Temmuz günü, sansürün kaldırılışının 52’nci ve ilk Türk gazetesininyayımlanışının 100’üncü yıldönümü nedeniyle düzenlenen törende Basın Ahlak Yasası’nauymayı kabul eden gazete, dergi ve ajans yöneticileri ile mesleki kurumlarının başkanlarıtaahhütnameyi imzalamıştır.
Basın Şeref Divanı’nın, basının özdenetimiyle ilgili çok fazla bir yaptırım gücübulunmamaktaydı. Yaptırım gücü, şikâyet edilen yayın organına, “tembih”, “tavsiye”,“ihtar”, “kınama”, “tekzip talebinde bulunma” gibi, manevi yaptırımlardı. Divan, uzlaştırmayoluna gidebileceği gibi, meslek mensuplarını ihraç yetkisine de sahipti.
İlk başlarda başarılı bir uygulamaya tanık olunmuştur. Fakat bu durum, uzunsürmemiş ve Türkiye’de, basının özdenetiminin, Basın Şeref Divanı ile başlayan ilkdenemesi kısa zamanda başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Bu başarısızlığın, siyasi ve toplumsalpek çok nedeni olmasına rağmen, en önemli nedeni, ahlâkî yaptırımların etkisiz kalmasıdır.Divan, yaptırım gücünün zayıflığından dolayı başka yaptırımlar arama yoluna gitmiş vebasına en hassas olduğu konuda “Basın ilan Kurumundan alınan ilânların kesilmesi”yaptırımını uygulayarak etkili olmaya çalışmıştır. Basın İlan Kurumu Genel Kurulu’na buyolda yapılan teklif kabul edilmiş ve böylece “Basın Şeref Divanınca, hakkında bir yıl içinde3 ihtar ve 1 takbih cezası verilen gazete ve dergilerin ilân ve reklamlarının Basın İlânKurumu tarafından kesilmesi” kararlaştırılmıştır.
Bu karar uygulamaya geçirildikten sonra en önemli gelir kaynaklarına yapılan bumüdahaleden memnun olmayan süreli yayınlar, bir yandan ilan kesme kararlarına karşıDanıştay’da açtıkları iptal davalarını kazanırlarken, diğer yandan Basın Şeref Divanı’naverdikleri taahhütleri geri almaya başlamışlardır. Bu durum, Divan’ın da sonunu getirmiştir.Bundan sonra Basın Şeref Divanı, tamamen etkisiz ve işlevsiz bir konuma gelmiştir.
Basın Şeref Divanı tarafından hazırlanan Basın Ahlak Yasası’nı araştırarakinceleyiniz.
26
Basın Konseyi
Basın Konseyi, Mayıs 1986’da “Basının Sorunları” üzerinekonuşmak için toplanan 28 gazetecinin bir araya gelmesiyle başlayançalışmaların ürünüdür. Bir buçuk yıl devam eden “Çalışma Grubu”nunçabaları sonucunda 6 Şubat 1988 günü, Konsey fiilen kuruldu. Prof. FarukErem Basın Konseyi’nin başkanlığına seçildi. Prof. Faruk Erem’in 1988yılında başkanlıktan ayrılmasından sonra görevi devralan Oktay Ekşi,
Konsey Başkanlığı görevine hâlen devam etmektedir. Oktay Ekşi, aynızamanda Dünya Basın Konseyleri Birliği (WAPC) Başkanlığı görevinide yürütmektedir.
Basın Konseyi şu iki organdan oluşmaktadır:
1.Basın Konseyi Üyeler Kurulu (BKÜK)
2. Basın Konseyi Yüksek Kurulu(BKYK)
Basın Konseyi’nin bir Genel Sekreteri ve Genel Sekreter’e bağlı,elemanlardan oluşan bir bürosu bulunmaktadır.
Basın Konseyi Yüksek Kurulu üyeleri, kendi aralarında gizli oyla bir başkan ve birikinci başkan seçer. Basın Konseyi’ni, başkan temsil etmekte, başkanın bulunmadığızamanlarda ise ikinci başkan, o da yoksa genel sekreter temsil yetkisini kullanır.
Basın Konseyi Yüksek Kurulu’nun görevleri şunlardır:
İletişim (basın) özgürlüğünün genişlemesine ve gerçekleşmesine çalışmak vebasının saygınlığını korumak
Basın mesleğinin, ahlaka aykırı özel çıkarlara alet edildiğine ilişkin olarakyazılı, sözlü, görüntülü basına topluca yöneltilen iddiaları başvuru beklemedenaraştırmak
Halkın gerçekleri öğrenme hakkına ve iletişim özgürlüğüne yönelik tehditleriizlemek, değerlendirmek ve gereğinde Üyeler Kurulu’nu toplantıya çağırmak
Yayın öncesinde ve yayına ilişkin meslek uygulamaları hakkındaki şikâyetlerikarara bağlamak
Katılma belgesinin yöneticiler tarafından kabul edildiği bir basın organındaçalışanlardan; basın mesleğini ahlaka aykırı özel çıkarlara alet edenlerin, basınınsaygınlığını zedeleyici nitelikteki yayınlarda ısrarı alışkanlık hâline getirenlerin,Basın Konseyi ile ilişkilerini kesmek
Üye basın kuruluşlarına, Basın Konseyi Genel Sekreteri’yle yakın ilişki içindeçalışmak üzere, kurulu oldukları yörede, Basın Konseyi’ni temsil yetkisivermek ve bunların görev alanlarını belirlemek
Basınla ilgili araştırmalar yapmak ve yayımlamak
Basın Konseyi Sözleşmesi’nin verdiği ve Yüksek Kurul’un oy birliğiyle uygungördüğü diğer görevleri yerine getirmek
Yazılı, sözlü veya görüntülü basında, yani gazete, dergi, radyo, televizyon veya haberajanslarında Basın Meslek İlkelerini ihlal eden bir yayından dolayı, yayına muhatap ve
27
mağdur durumda olan herkes, Basın Konseyi’ne başvurma hakkına sahiptir. Bunun içinKonseye bir şikâyet dilekçesi vermesi ve konu sonuca bağlandığı takdirde, hukuki yollarabaşvurmayacağına dair bir taahhütname imzalaması yeterlidir.
Basın Konseyi Yüksek Kurulu, kamu davası açılmış, yargıya intikal etmiş bulunanveya yayını üzerinden 2 aydan fazla süre geçmiş bulunan şikâyetleri görüşmemektedir.Yayında adından açıkça söz edilmese bile, kimliği okuyucularca kolaylıkla teşhiredilebilecek olanların başvurusu da dikkate alınmaktadır.
Basın Konseyi Yüksek Kurulu basın mensupları ve basın organları hakkındakibaşvuruları, Basın Meslek İlkeleri çerçevesi içinde değerlendirir. Basın Konseyi’ninyaptırımları manevîdir. Kararın ağırlığına göre Basın Konseyi Yüksek Kurulu, basınmensupları ve basın organları hakkında “şikâyeti yersiz bulma”, “uyarma” veya “kınama”kararı alabilir. Ancak, basın mensuplarının veya basın organlarının meslek dışındaki kişilerleilgili başvuruları hakkındaki kararlar farklı olabilir.
Bu kararların etkinliğinin az olması nedeniyle, Konsey, yeni bir yaptırım şeklini kabulederek “Basının saygınlığını düşürücü nitelikte yayınlarında ısrarı alışkanlık halinegetirenlerin bu kurul ile ilişkilerini kesmek” şeklinde bir madde ekleyerek, kararlarınetkinliğini arttırmayı hedeflemiştir. Konsey genelde, başvuruları uzlaşmayla sonuçlandırmaamacındadır.
Basın Konseyi’ ne üyelik koşullarını, Basın Konseyi Üyeler Kurulu ve Basın KonseyiYüksek Kurulunun üyelerini, başvuru yöntemlerini, araştırarak sınıfta arkadaşlarınızlainceleyiniz.
Aşağıda Basın Konseyi’ne yapılan şikâyetler ve Konsey’in konuyla ilgili vermişolduğu kararları ile ilgili örnekleri inceleyiniz.
28
BASIN KONSEYİ, HIV HASTASI KİŞİ İLE ONUN ESKİ VE YENİ EŞİNİYAYIN KONUSU YAPAN VATAN’I UYARDI
Basın Konseyi, kamu çıkarı bulunmadığı halde Konya’da yaşayan HIV hastası bir adam ile onuneski ve yeni eşinin özel yaşamlarını yayın konusu yapan Vatan gazetesinin “Uyarılmasına” kararverdi. Karar şöyle:ŞİKÂYETÇİ: HIV Hastası Ümit UlukayaŞİKÂYET EDİLEN: Vatan GazetesiŞİKÂYET KONUSU: Vatan Gazetesinin 8 Mayıs 2006 tarihli nüshasında yayınlanan “AİDS’liOlduğunu Bile Bile Evlendi” başlıklı haberde, Konyalı Ümit Ulukaya isimli şahsın askerliğiniyaparken HIV virüsü taşıdığını öğrendiği, Sevgi Zindan isimli kız ile kaçarak evlendiği, gençkadının evlendikten sonra kendisine de AIDS bulaştığını öğrendiği, eşini şikâyet ettiği, ÜmitUlukaya’nın hapse atıldığı, çiftin boşandığı, Ümit Ulukaya’nın daha sonra hapisten çıktığı,Durdane Altunel ile kaçtığı, biri kız biri erkek iki çocukları olduğu, çiftin resmi nikâh kıymakistediği, Ümit Ulukaya’nın Seydişehir Sağlık Ocağı’na giderek “Evlenmeye engel hali yoktur”şeklinde bir yazı aldığı, Durdane Altunel’e “AİDS’Lİ olduğunu biliyorum” diye kağıt imzalatıldığı,Durdane Altunel’in Ümit Ulukaya’nın HIV taşıyıcısı olduğunu bildiği halde evlendiği yolundaifadelere yer verilmiştir.İDDİA: Şikâyetçi HIV hastası Ümit Ulukaya, Av. Soner Ustaoğlu aracılığıyla Basın Konseyi’neyaptığı başvuruda, haberin kişilerin özel yaşamını kamu çıkarı bulunmadığı halde yayın konusuyaptığını müvekkilinin yasal bir evlilik yaptığını belirtmiş ve gereğinin yapılmasını istemiştir.CEVAP: Şikâyet edilen Vatan gazetesi, Basın Konseyi’ne cevap göndermemiştir.DEĞERLENDİRME VE KARAR: Durumu değerlendiren Basın Konseyi Yüksek Kurulu(BKYK), 12.07.2006 günlü toplantısında, Ümit Ulukaya’nın HIV taşıyıcısı olduğu, bu virüsü eskieşine bulaştırdığı ve yeni eşinin de durumu bilerek kendisiyle evlendiği yolundaki bilgilerin,yayınlanmasında hiçbir kamu çıkarı bulunmayan özel yaşama ait bilgiler olduğu gerekçesiyle,Basın Meslek İlkeleri’nin “Kişilerin özel yaşamı, kamu çıkarlarının gerektirdiği durumlar dışında,yayın konusu olamaz.” şeklindeki 5. maddesinin ihlal edildiği sonucuna varmıştır ve bu nedenleVatan gazetesinin “Uyarılmasına” oybirliğiyle ile karar vermiştir. (BKYK/2006/056)
29
Basın Konseyi hakkında daha detaylı bilgi için bk.www.basinkonseyi.org.tr
Gazetelerin Kendi TV’lerinin Gizli Reklâmını Yaptığı İddiaları Araştırılacak28.06.2006
Basın Konseyi, gazetelerin kendi gruplarındaki TV’lerin reytinglerini yüksek gösterdiğiiddiaları ve reyting sistemi hakkında bir rapor hazırlanmasına karar verdi.Karar şöyle:ŞİKÂYETÇİ: Okuyucu Aydın Aybay, Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi DekanıŞİKÂYET EDİLEN: Hürriyet gazetesiŞİKÂYET KONUSU: Hürriyet gazetesinin 10 Mart 2006 tarihli nüshasında yayınlanan“‘Gümüş’ Yine Zirvede ” başlıklı haberde, Kanal D’de yayınlanmakta olan “Gümüş”isimli dizinin izlenme rekoru kırdığı, Gümüş’ün Çarşamba akşamı Türkiye’yi ekran başınakitlediği, dizinin A/B sosyo ekonomik statüde 9,1 reyting ve yüzde 23,2 izlenme payı ilebirinci olduğu, Kanal D’nin aynı günü A/B SES tüm gün ve A/B SES Prime Time’dagünün en çok izlenen televizyon kanalı olduğu yolunda ifadelere yer verilmiştir.İDDİA: Şikâyetçi okur Aydın Aybay, Basın Konseyi’ne yaptığı başvuruda,Haberi yayınlayan Hürriyet gazetesinin, Kanal D’nin içinde bulunduğu Doğan MedyaGrubu’na bağlı olduğunu hatırlatmış, Hürriyet gazetesinin Kanal D’nin gizli reklâmınıyapıp yapmadığının araştırılmasını istemiş, Ayrıca Türkiye’de uygulanan reyting ölçmesisteminin objektif olmadığını belirtmiş ve bu konuda Basın Konseyi tarafından birçalışma yapılmasını istemiştir.CEVAP: Şikâyet edilen Hürriyet Gazetesi vekili Av. Nilgün Özçelik Basın Konseyi’negönderdiği cevabında, Haberin tüm televizyonların kullandığı izlenme oranı ölçümünedayandığını, reyting verilerini haber yapmanın normal habercilik olduğunu, dolayısıylahaberin gizli reklâm içerdiği iddiasının tamamen asılsız ve dayanaktan yoksun olduğunubelirtmiştir.DEĞERLENDİRME VE KARAR: Durumu değerlendiren Basın Konseyi Yüksek Kurulu(BKYK), 24.05.2006 günlü toplantısında,Haberde, Prof. Dr. Aydın Aybay’ın başvurusunun basındaki bir sorunu dile getirdiğisonucuna vararak,Gazetelerin aynı grupta yer alan televizyonların gizli reklâmını yaptığı, gazetelerin kendigruplarındaki TV’lerin reytinglerini yüksek gösterdiği ve Türkiye’de uygulanan reytingsisteminin objektiflikten uzak olduğu yolundaki iddianın dikkate alınması gerektiği, Prof.Dr. Aybay’ın bu konuyu Basın Konseyi Yüksek Kurulu’nun gündemine taşımasınınyararlı bulunduğu, gerekçesiyle, Başvurunun bu konuda bir araştırma yapılması içingündemden çıkarılmasına ve Basın Konseyi Yüksek Kurulu Üyesi Haluk Şahin tarafındanbu konuda bir rapor hazırlanarak bunun Yüksek Kurul’da değerlendirilmesine oybirliği ilekarar vermiştir. (BKYK/2006/047)
30
Basın Konseyi tarafından yayınlanan aşağıdaki raporu inceleyiniz.
Basın Konseyi Aylık Raporu: Haziran 2006’da Türk Basını 07.07.2006Haziran ayının iletişim (basın) özgürlüğü açısından en çok tartışılan konusu, “4.Türk-Yunan Medya Konferansı”nın ve “DünyaBasın Konseyleri Birliği 10.Genel Kurulu”nun İstanbul’da yapılmasıydı. Basın Konseyi Genel Sekreterliği’nin ulusal çapta yayınyapan basın organlarından ve Konseye gelen bilgilerden yaptığı derlemeye göre Haziran 2006’da meydana gelen önemliolaylar ve ayrıntıları şöyle:
AYIN OLAYLARITÜRK-YUNAN MEDYA KONFERANSI
“4. Türk-Yunan Medya Konferansı 9–12 Haziran tarihleri arasında İstanbul’da yapıldı. Konferansın iki ülkenin DışişleriBakanları, Türk Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ve Yunan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanni, tarafından açılması bu başarıyakatkıda bulundu. Konferansın sonunda Türk-Yunan Gazeteciler Derneği kurulması için ortak karar alındı.WAPC KONGRESİDünya Basın Konseyleri Birliği (World Association of Press Councils-WAPC) 10. Genel Kurulu 8–9 Haziran 2006 tarihlerindeİstanbul Conrad Hotel’de yapıldı. Türkiye Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen Kongrede, DünyaBasın Konseyleri Birliği (WAPC) Başkanlığına tekrar dört yıllık dönem için Oktay Ekşi seçildi.TMY'DEKİ DEĞİŞİKLİKLER MECLİS GENEL KURULU'NDA KABUL EDİLDİ* Basına getirdiği yeni yaptırımlar nedeniyle medyanın tepkisini çeken Terörle Mücadele Yasası’nda (TMY) değişiklik öngörentasarı TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.* Basın Konseyi Yüksek Kurulu, TMY değişikliğini eleştiren bir açıklama yaparak, Terörle Mücadele Yasası’nı değiştirentasarının editoryal bağımsızlığı öldüreceğini ve koyu bir otosansüre yol açacağını açıkladı. Terörle Mücadele Yasa Tasarısı,basın özgürlüğünü kısıtlayan düzenlemeler bulunduğu gerekçesiyle diğer meslek kuruluşları tarafından da eleştirildi.* Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi, başyazarı olduğu Hürriyet gazetesindeki köşesinde, taslak üzerindeki Alt Komisyonçalışmaları sırasında, Basın Konseyi Yüksek Kurul Üyesi Turgut Kazan’ın Konseyi temsilen ilettiği bazı önerilerin dikkatealındığını, ancak bunların yetersiz kaldığını söyledi. Ekşi, yayın sahibinin yapılan yayından sorumlu tutulmasını ve “yayınsorumlusu” adı altında o yayın organında çalışan herhangi bir kimsenin de sorumlu müdür yerine yapılan yayından sorumlututulmasını eleştirdi.* Adalet Bakanı Cemil Çiçek, yasa değişikliğinin kabul edildiği TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, eleştirileri ''Basınve ifade özgürlüğünü kısıtlama niyeti içinde olmadık'' diye yanıtladı.SALDIRIAntalya'nın Manavgat ilçesinde meydana gelen tüp patlamasında olayı görüntülemek isteyen gazeteciler, şelale civarındakibazı esnafların saldırısına uğradı. Cihan Haber Ajansı muhabirleri Fettullah Akpınar ile Lütfü Aykurt saldırganlarca dövüldü.Patlamayı görüntülemek isteyen gazetecilere saldırdıkları iddiasıyla gözaltına alınan üç kişi, serbest bırakıldı. Gazetecileretepki gösteren esnafların, haberin yayınlanmasıyla bölge turizminin zarar göreceğini öne sürdüğü bildirildi.DAVA* “Vicdani Ret Bir İnsan Hakkıdır” başlıklı yazısında "halkı askerlikten soğuttuğu" iddiasıyla yazar Perihan Mağden hakkında 1Haziran 2005'de yürürlüğe giren Ceza Yasası' nın "Halkı askerlikten soğutma" başlıklı 318. maddesi uyarınca İstanbul 2.Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan dava başladı. Kendilerini "Şehit aileleri" olarak adlandıran bir grup, yazar Mağden'i Adliyebinasına girişi sırasında protesto etti. Şehit Türk Anneleri ve Kadınları adına 11 kişinin mahkemeye ilettiği müdahillik talebi,"fiilin basın yoluyla işlenmesi ve başvuranların zarar gören taraf olmaması" nedeniyle reddedildi. Haftalık “Yeni Aktüel”dergisinde Aralık 2005'te yayımlanan yazı nedeniyle Genelkurmay Başkanlığı’nın şikâyetiyle açılan davada Perihan Mağden'inüç yıl hapsi isteniyor.* Haftalık “Tempo” dergisi muhabiri Enis Mazhar Tayman ve sorumlu yazı işleri müdürü Neval Barlas'ın Diyarbakır KÜRD-DERsözcüsü ve Haklar ve Özgürlükler Partisi (Hak-Par) Eski Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Güçlü ile yaptıkları bir röportajnedeniyle 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına başlandı. “Ben o kimliği yırtardım” başlıklı haberde “Türklüğü veCumhuriyetin aşağılandığı” ve “Halkın kanunlara uymamaya tahrik edildiği” iddialarıyla 13 Mart'ta dava açılmıştı. Gazetecilerve KÜRD-DER sözcüsü, Ceza Kanunu'nun 301/1 ve 217 ile 218. maddeleri uyarınca üç yıl hapis istemiyle yargılanıyorlar.IPI’YA TÜRK BAŞKAN YARDIMCISIUluslar arası basın Enstitüsü’nün (IPI) 55. Genel Kurulu İskoçya’nın Edinburgh kentinde yapıldı. Hürriyet Gazetesi İcra KuruluBaşkanı Vuslat DOĞAN SABANCI, Kongrede Uluslararası Basın Enstitüsü Başkan Yardımcılığı’na seçildi. 120 ülkeden 600’eyakın gazetecinin katıldığı Kongrede dünya basının geride bıraktığı yıl yaşanan en önemli gündem maddeleri de tartışıldı.TYB RAPORUTürkiye Yayıncılar Birliği’nin (TYB) hazırladığı “2006 Yayınlama Özgürlüğü Raporu” açıklandı. TYB Yayınlama ÖzgürlüğüKomitesi Başkanı Ragıp Zarakolu tarafından Taxim Hill Hotel'de açıklanan Raporda, İçişleri Bakanlığının verilerine göre 2000–2005 yılları arasında 284 kitabın toplatıldığı, son yasal değişikliklerden sonra bunlardan 47'sinin yasağının kaldırıldığını,237'sinin yasağının ise sürdüğünü belirtildi.
31
2.3.Mesleki Kuruluşlar2.3.1. Cemiyetler
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti
Cemiyetin temel amacı, gazete, dergi, radyo, televizyon gibi yazılı,işitsel, görsel ve elektronik iletişim ve internet alanlarını kapsayangazetecilik mesleğini; mesleğin geleneklerini, ahlak ilkelerini korumak;“Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi”nin herkestarafından benimsenmesini, geliştirilmesini korunmasını, toplumdayaygınlaşmasını sağlamak, herkesin bilgi edinme, halkın doğru haberalma ve gerçekleri öğrenme hakkını, iletişim, düşünce açıklama, eleştirive yorum hakkı ile ifade ve basın özgürlüğünü savunmak; gazetecileri
meslekleri içinde maddi ve manevi yönleriyle geliştirmek, ilerletmek, korumak veyüceltmektir.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti: Türkiye’de basın üzerindeki sansürün ilk kezkaldırıldığı gün olan 24 Temmuz 1908 tarihinin yıldönümlerini, basın özgürlüğü yolunda birmücadele aşaması günü olarak anar. Cemiyet tarafından her yıl 24 Temmuz’da Sedat SimaviGazetecilik Başarı Ödülleri, Basın Özgürlüğü Ödülü ile Burhan Felek Basın Hizmet Ödülleriverilmektedir. Yönetim Kurulu gerekli gördüğünde Yerel Medya Başarı Ödülü ve özelödüller verebilmektedir. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin birçok ilde temsilcilikleribulunmaktadır.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin yaptığı çalışmaları ve Cemiyet tarafından hazırlananTürkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ni araştırarak bulunuz ve inceleyiniz.
Gazeteciler Cemiyeti hakkında daha detaylı bilgi için bk. www.tgc.org.tr
2.3.2.Sendikalar
Sendikalar gazeteciliği meslek edinenlerin, çıkarlarını ve sosyal haklarını korumak vegeliştirmek için oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kuruluşlardır.
Türkiye Gazeteciler Sendikası
Ülkemizde kurulan ilk sendikalar arasında yer alan TürkiyeGazeteciler Sendikası, gazetecileri sendikal bir kuruluş çatısı altındatoplamayı amaçlayan 20 gazeteci tarafından 10 Temmuz 1952'de İstanbulGazeteciler Sendikası adı ile kurulmuştur. Diğer illerde de, bulunduklarıilin adını alarak kurulan sendikalar, bir süre sonra Türkiye GazetecilerSendikaları Federasyonu adı altında birleşmişlerdir.
İstanbul Gazeteciler Sendikası, 1957 yılında Türk-İş'e üye olmuştur.
Sendikalar yasasında, milli sendika kurulması olanağını sağlayan değişikliğinyapılmasından sonra, İstanbul Gazeteciler Sendikası'nın 30 Eylül 1963 günü toplanan olağangenel kurulunda sendikanın adı Türkiye Gazeteciler Sendikası olarak değiştirilmiştir. TGS,1. Olağan Genel Kurulu'nu 24-25 Aralık 1965 tarihinde gerçekleştirmiştir. İlk Olağan GenelKurul'da, TGS' nin Uluslararası Gazeteciler Federasyonu'na (FIJ-IFJ) üye olması da kabuledilmiştir.
32
Başlangıçta sadece 212 sayılı yasaya tabi olarak çalışan basın mensuplarının üyeoldukları TGS, bütün basın emekçilerini kapsayacak biçimde örgütlenme çalışmalarına 1969yılında başlamıştır. Türkiye Gazeteciler Sendikası İstanbul Şubesi'nin 17 Kasım 1971 günütoplanan genel kurulunda gazete, dergi ve ajans çalışanlarının tümünün tek sendika çatısıaltında toplanması ilkesi kabul edilmiştir. Kararı izleyen günlerde, Türkiye TeknisyenGazeteciler Sendikası yöneticileri ile temasa geçilmiş ve görüşmeler sonunda 22 Aralık 1971tarihinde ''kafa ve kasa birliği'' ilkesini yaşama geçirecek protokol imzalanmıştır. TTGSyönetimi, imzalanan protokolü 26 Aralık 1971 günü toplanan genel kurullarının onayınasunmuştur. Birleşme ilkelerinin, genel kurulun büyük bir çoğunluğuyla onaylanmasıyla daTTGS, sendikaya katılmıştır.
Gazete, dergi ve ajanslar dışındaki matbaa iş yerlerini de kapsayan bir örgütlenmedüzenine giren TGS, 7 Mayıs 1983 tarihinde yürürlüğe giren 2821 sayılı Sendikalar Yasasıve bu yasaya göre hazırlanan İşkolları Tüzüğü nedeniyle yalnızca gazete, dergi ve ajansişyerlerinde örgütlenme konusunda yetkili olmuş, matbaa işyerleri 27 numaralı Gazetecilikİşkolu dışında kalmıştır.
1 Nisan 1995 tarihinde toplanan TGS Olağanüstü Genel Kurulu'nda, radyolar iletelevizyonların haber birimlerinde çalışanların da sendikaya üye olabilmeleri için AnaTüzük’te değişiklik yapılmıştır. Bu değişiklikten sonra, TGS Yönetim Kurulu, Çalışma veSosyal Güvenlik Bakanlığı'na başvurarak, özel radyo ve televizyon çalışanlarının 27numaralı Gazetecilik İşkolu'na dâhil edilmesini istemiştir. Resmi Gazete'nin 10 Nisan 1996tarihli sayısında yayımlanan tüzük değişikliği ile sendikanın örgütlenme alanıgenişletilmiştir. Ancak yazılı, görsel ve işitsel basın kuruluşlarının holdingleşme süreciylebirlikte sendikaya üye olan gazetecilerin sayısında büyük oranda düşüş yaşanmıştır.
Daha detaylı bilgi için bk. www. gazetecılersendikasi.org.tr
Diğer Sendikalar
Fikir ve kol işçilerinin kurmuş oldukları sendikalara karşı Gazete Sahipleri Sendikasıoluşturulmuştur. Ayrıca kısa adı Basın- İş olan Türkiye Basın İşçileri sendikası ile YazarlarSendikası da faaliyetlerini sürdürmektedir.
2.3.3. Dernekler
Çağdaş Gazeteciler Derneği
Derneğin kısaltılmış adı ÇGD’dir. Genel merkezi Ankara'dadır. Amacı demokrasininen temel kurumu olan, bütün öteki özgürlüklere kaynaklık eden düşünceyi ifade ve basınözgürlüğünün Türkiye'de tam olarak gerçekleşmesi, haber alma hakkının hiçbir baskı vesınırlama olmaksızın kullanılabilmesi, gazetecilerin mesleki hak ve çıkarlarının korunupgeliştirilmesi ve bu yönde sendikal örgütlenmenin güçlendirilmesi için çalışmak; üyelerininkültürel gelişmesine, ekonomik ve sosyal refah düzeyinin yükseltilmesine katkıdabulunmaktır.
Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin yaptığı çalışmaları, derneğe üyelik koşullarını veüyelik başvuruları kabul edilen gazetecilerin uymak zorunda oldukları meslek etik kurallarınıaraştırarak inceleyiniz.
Daha detaylı bilgi için bk. www.cgd.org.tr
33
Diğer Gazetecilik Dernekleri
Gazetecilikte uzmanlaşmanın giderek yerleşmesi yeni örgütlenmeleri de beraberindegetirmiştir. Türkiye Spor Yazarları Derneği, Parlamento Muhabirleri Derneği, YargıMuhabirleri Derneği, Ekonomi Muhabirleri Derneği, Foto Muhabirleri Derneği,Cumhurbaşkanı ve Başbakanlık Muhabirleri Derneği, Belediye Muhabirleri Derneği vb.sayılabilir.
2.3.4.Diğer Örgütlenmeler
Gazeteciler Federasyonu: Ankara ve İzmir Gazeteciler Cemiyetinin öncülüğünde,çeşitli basın kuruluşlarının katılımıyla oluşturulmuştur. Federasyona ilk aşamada 31Gazeteciler Cemiyeti üye olmuştur.
Türk Basın Birliği: Genel merkezi İstanbul’ dadır. Afyon, Bilecik, Çanakkale,Gaziantep, Eskişehir, Kırklareli, Kocaeli, Kütahya, Siirt, Kırıkkale ve Kastamonu’ daşubeleri vardır.
Anadolu Basın Birliği: Genel merkezi Ankara’dadır. Amasya, Edirne, Gaziantep,Kastamonu ve Ordu’ da temsilcilikleri; Sivas, Elazığ, Tokat ve Şanlıurfa’ da şubeleribulunmaktadır.
Anadolu Gazete, Radyo ve TV Yayıncıları Birliği: Merkezi Ankara’ da olan birlik1995 yılında kurulmuştur.
2.3.5. Gazetecilikte Uluslararası Örgütlenmeler
Gazeteciliğin meslekleşmesi ve giderek yaygınlaşması, yerel, bölgesel, ulusal düzeydeolduğu gibi, uluslararası örgütlenmelere de gereksinim duyulmuştur.
Uluslararası Gazetecilik Federasyonu (FIJ- İFJ) : 1926 yılında kurulan federasyon1. ve 2. Dünya Savaşları nedeniyle işlevini tam olarak yerine getiremese de 1951 yılındaFransız Gazeteciler Sendikasının girişimi ile yeniden faaliyetlerinebaşlamıştır. Merkezi Brüksel'dedir. Dünyadaki basın sendikalarının biraraya gelerek oluşturduğu Uluslararası Gazeteciler Federasyonu,gazetecilerin karşılaştığı zorluklara karşı uluslararası dayanışmayısağlamayı amaçlıyor. Beş kıtada 60 ülkede yaklaşık 250 bingazetecinin ortak sesi olan federasyon gazetecilerin güvenli birortamda çalışması için çalışmalar yapmaktadır.
Daha detaylı bilgi için bk. www.ifj.org
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün merkezi Paris’tedir. Mesleki uğraşlarındatehdit edilen gazetecilerin özgürlüğü için çalışan bağımsız bir dernek olan Sınır TanımayanGazeteciler Örgütü, basın konusunda kamuoyunun dikkatini çekmek için kampanyalar,uluslararası toplantılar düzenlemekte ve gazetecilere yapılan saldırılar konusunda aylık veyıllık raporlar hazırlamaktadır.
Daha detaylı bilgi için bk. www.rsf.fr
34
UYGULAMA FAALİYETİ
İşlem Basamakları Öneriler
Basın özgürlüğü için olmasıgereken koşulları sıralayınız.
Gerekirse öğrenme faaliyetine dönerek tekrarediniz.
Basın özdenetim kuruluşlarınısıralayarak karşılaştırınız.
Gerekirse öğrenme faaliyetine dönerek tekrarediniz.
Dikkatli olunuz. Kuruluşların avantajlarını ve sakıncalarını
belirleyiniz.
Basın Konseyi’nin örgütlenmeyapısını ve çalışma sisteminiinceleyiniz.
Dikkatli olunuz. Konseye üye olabilecek meslek kuruluşlarını
ve meslek elemanlarını belirtiniz. Konseyin şikâyetler hakkında karar verme
sürecini inceleyiniz. Gerekirse öğrenme faaliyetine önerek tekrar
ediniz. Basın Konseyi’nin yayımladığı
son aylık raporu bulunuz. www.basinkonseyi.org.tr adresinden ulaşınız.
Raporu inceleyiniz.
Dikkatli olunuz. Ay içerisinde basınla ilgili olan olayları veKonseyin olayları değerlendirme şekliniinceleyiniz.
UYGULAMA FAALİYETİ
35
DEĞERLENDİRME ÖLÇÜTLERİ
Aşağıda hazırlanan değerlendirme ölçeğine göre kendiniz ya da arkadaşınızın yaptığıçalışmayı değerlendiriniz. Gerçekleşme düzeyine göre “Evet / Hayır“ seçeneklerinden uygunolan kutucuğu işaretleyiniz.
Gözlenecek Davranışlar Evet Hayır
1Basın Özgürlüğü için olması gereken koşullarınısıralayabildiniz mi?
2Basın özdenetim kuruluşlarını eksiksiz bir şekilde sıralayarakkarşılaştırılabildiniz mi?
3Basın Konseyi’ nin örgütlenme yapısını ve çalışma sisteminiincelediniz mi?
4 Basın Konseyi’ nin yayınladığı son aylık raporu buldunuz mu?
5 Raporu inceleyerek ayın olaylarını belirleyebildiniz mi?
Cevaplarınızda “Hayır“seçeneği işaretli ise ilgili faaliyete dönerek tekrar ediniz.
Cevaplarınızın tümü “Evet” ise bir sonraki faaliyete geçebilirsiniz.
36
ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME
Aşağıdaki soruları dikkatli bir şekilde okuyarak doğru seçeneği işaretleyiniz.
1. Aşağıdakilerden hangisi basında özdenetimi sağlama yollarından biri değildir?
A) OmbudsmanlıkB) KonseylerC) SendikalarD) Divanlar
2. Aşağıdakilerden hangisi düşüncelerini açıklama özgürlüğü kapsamındadeğerlendirilemez?
A) Haklı olmaB) Bir Açıklama BulunmasıC) Düşünceyi açıklayan kişilerin vatandaş olmalarıD) Açıklamanın düşünce niteliğinde olması
3. Basın tarihimizde, gazetecilerin kendi aralarında kurdukları ilk meslekkuruluşu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Matbuat CemiyetiB) Cemiyet-i Matbuat-ı OsmaniyeC) Basın Şeref DivanıD) Basın Konseyi
4. Aşağıdakilerden hangisi kanunla kurulan ilk ve son basın meslek kuruluşudur?
A) Basın KurumuB) Basın Şeref DivanıC) Basın KonseyiD) Basın Birliği
5. Aşağıdakilerden hangisi Basın Konseyi Yüksek Kurulunun görevlerinden birideğildir?
A) Basınla ilgili araştırmalar yapmak ve yayınlamakB) Şikâyetleri karara bağlamakC) İletişim özgürlüğünün genişlemesine ve gerçekleşmesine çalışmakD) Basın Meslek İlkelerine aykırı davrananları meslekten ihraç etmek
6. Aşağıdakilerden hangisi uluslar arası gazetecilik örgütlenmelerinden biridir?
A) Çağdaş Gazeteciler DerneğiB) Gazeteciler ve Yazarlar VakfıC) Sınır Tanımayan GazetecilerD) Hür Basın Birliği
ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME
37
MODÜL DEĞERLENDİRMEAşağıdaki ifadeleri dikkatli bir şekilde okuyarak doğru ifadelerin sonuna D; yanlış ifadelerinsonuna Y koyunuz.
1. Demokratik sistem içerisinde medyanın görevini en iyi şekilde yapabilmesi için tekteminatı basın özgürlüğüdür. ( )2. Basın kuruluşlarının herhangi bir ön izin alma koşuluna bağlı olarak çalışmaları basınözgürlüğünü engellemez. ( )3. Basın özgürlüğünün önündeki en büyük engellerden biri, bu mesleğe tanınan hak veayrıcalıkları kendi çıkarları için kullanabilecek olan basın mensuplarıdır. ( )4. Basın Konseyi kanunla kurulan kuruluşlar arasındadır. ( )5. Basında özdenetim modellerinin başarılı olabilmesinde basın mensuplarının fonksiyonuyoktur. ( )6. Basın Şeref Divanı’nın başarısız olmasındaki en önemli sorun, “teşhir” yaptırımınınetkinliğini sağlayıcı bir sistemin kurulamamasıdır. ( )7. Basın Konseyi Yüksek Kurulu, basın mensupları ve basın organları hakkındakibaşvuruları, Basın Meslek İlkeleri çerçevesi içinde değerlendirir. ( )8. Basın ahlakı ise basın özgürlüğünü koruyabilmek ve sürdürebilmek için var olması gereklibir ahlak anlayışıdır. ( )9. Armağan, iyilik, bedava seyahat, özel uygulama ve ayrıcalıklar gazetecilerle, işverenlerarasındaki iş birliği açısından önemlidir. ( )10. Hiçbir durumda kamu yararı, kişilik haklarından daha üstün tutulamaz. ( )
Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun ifadelerle tamamlayınız.
11. Basın özgürlüğü ……….. …..özgürlüğü kapsamında düşünülmektedir.
12. Basının özdenetimi dediğimizde anlaşılan, …….. ……….. olmaktadır.
13. Ombudsman modeli, ………….’teki özdenetim uygulamalarından esinlenerekgeliştirilmiştir.
14.Basın tarihimizde, kanunla kurulan ilk ve son meslek kuruluşu…………….’ dir.
15. Basın Konseyi’nde şikâyetler en çok ………………. ayda karara bağlanır.
16. Basın Konseyi Yüksek Kurulu ……….. intikal etmiş bulunan şikâyetlerigörüşmemektedir.
17. Gazetecilerin yönelmesi gereken ortak değerlere genel olarak ……………… denilebilir.
18.Kişinin başkalarından gizlediği yaşam alanına……………………………. denir.
19. Haberi oluşturan en temel unsur …….. ………yararıdır.
20. Kişinin onur ve saygınlığını, toplum içinde ortadan kaldıran ya da zedeleyen tümsaldırılar ……………………… saldırı olarak kabul edilir.
MODÜL DEĞERLENDİRME
38
CEVAP ANAHTARLARI
ÖĞRENME FAALİYETİ 1 CEVAP ANAHTARI
1 D 4 B
2 B 5 A
3 D 6 D
ÖĞRENME FAALİYETİ 2 CEVAP ANAHTARI
1 C 4 D
2 A 5 D
3 B 6 C
MODÜL DEĞERLENDİRME CEVAP ANAHTARI
1 D 11 Düşünce Açıklama
2 Y 12 Gönüllü Kuruluşlar
3 D 13 İsveç
4 Y 14 Basın Birliği
5 Y 15 İki
6 D 16 Yargıya
7 D 17 Gazetecilik Kodları
8 D 18 Kişinin Gizli Yaşamı
9 Y 19 Kamu
10 Y 20 Kişilik Hakkına
CEVAP ANAHTARLARI
39
KAYNAKÇA
Basın Sözlüğü, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Yayınları, İstanbul,1998.
BÜLBÜL Rıdvan, Genel Gazetecilik Bilgileri, İletişim Yayınları, Ankara,2000.
İÇEL Prof. Dr. Kayıhan, Kitle Haberleşme Hukuku, Beta Yayınları, İstanbul,2003.
İletişim Fakültesi Dergisi, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi, İstanbul,1995.
GİRGİN Dr. Atilla, Yazılı Basında Haber ve Habercilik Etik’i, İnkılâpKitabevi Yayınları, İstanbul ,2000.
DEMİR Yrd. Doç. Dr. Vedat, Türkiye’ de Medya ve Özdenetimi, İletişimYayınları, İstanbul, 1998.
DESMOULINS Nadıne Toussaınt, Medya Ekonomisi, İletişim Yayınları ,İstanbul ,1995.
ÖZGEN Dr. Mahmut İhsan, Basın Ahlak Kuralları, Kardeşler Basımevi,İstanbul,1988
TOKGÖZ Oya, Temel Gazetecilik, İmge Kitabevi, İstanbul ,2005.
Topuz Hıfzı, Türk Basın Tarihi, Remzi Kitabevi, İstanbul,2003.
X. Yerel Medya Eğitim Semineri Konuşmaları, Kayseri, 2004.
YÜKSEL Erkan, GÜRCAN Halil İbrahim, Haber Toplama ve Yazma, TabletKitabevi, Konya, 2005.
www.basinkonseyi.org.tr
www.tgc.org.tr
www.byegm.gov.tr
www.istanbul.edu.tr/iletim
www.gazetecılersendikasi.org.tr
www.cgd.org.tr
www.milliyet.com.tr
KAYNAKÇA