BAPTİZM VE KIRGIZİSTANDA BAPTİST FAALİYETLERacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/1622/2257.pdf ·...
Transcript of BAPTİZM VE KIRGIZİSTANDA BAPTİST FAALİYETLERacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/1622/2257.pdf ·...
T.C.
ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER
ENSTİTÜSÜ FELSEFE VE DİN BİLİMLERİ
(DİNLER TARİH) ANABİLİM DALI
BAPTİZM VE KIRGIZİSTANDA BAPTİST FAALİYETLER
Doktora Tezi
Bakıt Murzaraimoğlu
ANKARA – 2003.
T.C.
ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER
ENSTİTÜSÜ FELSEFE VE DİN BİLİMLERİ
(DİNLER TARİH) ANABİLİM DALI
BAPTİZM VE KIRGIZİSTANDA BAPTİST FAALİYETLER
Doktora Tezi
Hazırlayan
Bakıt Murzaraimoğlu
Tez Danışmanı
Prof. Dr. Mustafa Erdem
ANKARA – 2003
T.C.
ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER
ENSTİTÜSÜ FELSEFE VE DİN BİLİMLERİ
(DİNLER TARİH) ANABİLİM DALI
BAPTİZM VE KIRGIZİSTANDA BAPTİST FAALİYETLER
Doktora Tezi
Tez Danışmanı : Prof. Dr. Mustafa Erdem
Tez Jürisi Üyeleri
Adı ve Soyadı İmzası
……………………………………………
……………………………………………
……………………………………………
……………………………………………
……………………………………………
……………………………………………
……………………………………………
……………………………………………
……………………………………………
……………………………………………
……………………………………………
……………………………………………
……………………………………………
……………………………………………
……………………………………………
……………………………………………
……………………………………………
……………………………………………
Tez Sınav Tarihi …………………………….
Tezin Adı : BAPTİZM ve KIRGIZİSTANDA BAPTİST FAALİYETLER
Tezi Hazırlayan : Murzaraimoğlu Bakıt
Tez Danışmanı : Prof. Dr. Mustafa Erdem
Tez Sayfası : 130
Doktora Tezi
Demokratik sistemin sağladığı din ve vicdan ile fikir düşünce hürriyetleri
Kırgızistan’da bir çok fikir, düşünce, inanç ve dine serbestçe anlatılma ve yayılma
imkanını sağladı. Bu durum, her şartta dünyada sürekli yayılma gayreti içerisindeki
misyonerli din olan Hıristiyanlık ve Hıristiyan misyonerleri için bulunulmaz bir fırsat
doğurdu. Özellikle Kırgız halkının maddi yönden imkansızlıkları, gerek kendi mensubu
bulundukları İslam dini ve gerekse Hıristiyanlık ve diğer dinler hakkındaki bilgi
eksiklikleri bu fırsatın Hıristiyan misyonerler için değerlendirilmesi imkanını sağladı.
Hıristiyan misyonerleri ve diğer dini guruplar bütün bu olumsuz şartları kendi lehlerine
avantaj olarak kullandılar.
Bu faaliyetler sadece Kırgızistan ile sınırlı kalmayarak diğer Türk
cumhuriyetlerini de kapsayabileceğinden dolayı, onlarla birlikte bu guruplara karşı
ortak tedbirler alınmalıdır. Bu konuda devletini, milletini, vatanını seven geçmişine
saygılı ve İslami kimliğe sahip olan bütün insanlar kendisini sorumlu hissetmelidir.
Baptistler ve diğer misyoner guruplar, bazı kurumlara maddi yardımlar
yaparak, şu anda Kırgızistan’ın %80 nüfusunu oluşturan Müslümanların sahip
olmadıkları imkanları elde etmişlerdir. Bu durum Kırgızların geleceği açısından telafisi
mümkün olmayan tehlikeler doğurabilir.
Sonuç olarak da Baptistlerin misyonerlik faaliyetleri geçmişte olduğu gibi,
günümüzde ve yarın da devam edecektir. Ancak, bazı insanları ve toplumları etkileseler
bile, sağlam bir milli karakteri, berrak bir dini inanışı olan Türklerin onlardan hemen
etkilenmesi mümkün değildir. Onların şimdiye kadarki yaptıkları faaliyetler sonucunda
elde ettikleri netice bunun açık bir kanıtıdır. Ancak, “çalışan kazanır” genel hükmü
çerçevesinde misyonerliğin bu gayeleri neticesinde mutlaka belli hedeflere ulaşacağı
varsayılarak, Kırgızlara milli ve manevi değerleri yeterli düzeyde öğretilmeli ve onların
menfur emellerine imkan verilmemelidir.
A B S T R A C K T
“ BAPTİSM AND BAPTİSTS ACTİVİTİES İN KYRGYZSTAN”
An my thesis submitted to the İnstitute of Social Sciences of Ankara University.
Physical features : 130
Presenter : Bakıt Murzaraimoğlu
Superviser : Prof. Dr. Mustafa Erdem
My thesis consists of three chapters excluding introduction. İn my work, İ have tried to
work out the Baptists missionary activities came about in Kyrgyzstan after the country had
got its independence.
After the country got independence and democracy fostered there, a free vicinity
came about for several thoughts and beliefs. And this gave the opportunity Baptist
missionaries to propagete their ideas freely there. Within this framework, in orter to increase
in number and to attrack people, they publısh many books, pamplets and use radia
broadcasting. And even they exploit the poor conditions of the citizens to convert to
Christianity. These groups think a further 50 or 100 years and accordingly.
Wi, in our, thesis, using analitical and case study methods, tried to make out the
current missionary situations in Kyrgyzstan wth their aims, achievements and future
prospects.
İçindekiler
Önsöz.................................................................................................................5
Giriş...................................................................................................................7
A. Araştırmanın Amacı...................................................................................7
B. Araştırmanı Önemi.....................................................................................8
C. Kaynaklar ve Araştırmanın Metodu.........................................................9
D. Hıristiyanlığa Genel Bir Bakış...................................................................9
a. Hıristiyanlığın Doğuşu ve Tarihi Gelişimi......................................10
b. Hıristiyanlıkta Bölünmeler...............................................................10
E. Protestanlığa Genel Bir Bakış..................................................................13
a. Protestanlığın Doğuşu ve Tarihi Gelişimi........................................13
b. Protestan Anlayışlar.........................................................................15
BİRİNCİ BÖLÜM
BAPTİZMİN ORTAYA ÇIKIŞI VE BAPTİST GÖRÜŞLER
A. Baptizm......................................................................................................17
a. Baptizmin Doğuşu ve Tarihi Gelişimi.............................................17
b. Baptistlerin Amerika’daki Gelişimi.................................................20
c. Baptistlerin Rusya’daki Gelişimi.....................................................21
B. Baptistlerin Teolojik Görüşleri, İnanç Esasları ve İbadetleri..............25
a. Tanrı Anlayışı..................................................................................26
b. Vaftiz Anlayışı.................................................................................27
c. Kurtuluş ve Ahiret Anlayışı.............................................................29
d. Kutsal Kitap Anlayışı.......................................................................31
e. İnançları...........................................................................................33
f. İbadetleri..........................................................................................34
C. Bazı Konularla İlgili Anlayışları ve Uygulamaları................................35
a. İlim Anlayışı....................................................................................35
b. İnsan Anlayışı..................................................................................36
c. Ahlak Anlayışı.................................................................................38
d. Kilise Anlayışı.................................................................................40
1
e. Misyonerlik Anlayışı.......................................................................41
f. Ayinleri, Önemli Gün ve Bayramları...............................................43
D. Baptistlerin Diğer Protestan Gurupları Arasındaki Yeri.....................45
a. Calvinistler......................................................................................46
b. Evanjelistler.....................................................................................47
c. Anabaptistler ve Mennonitler..........................................................49
d. Ellinci Gün Hıristiyanları.................................................................50
İKİNCİ BÖLÜM
BAPTİSTLERİN KIRGIZİSTAN’DAKİ MİSYONERLİK
FAALİYETLERİ
A. Baptistlerin Kırgızistan’a Gelişi..............................................................52
a. Kırgızistan’ı Tercih Etme Sebepleri................................................52
b. SSCB Dönemi..................................................................................55
c. Bağımsızlık Sonrası Dönem............................................................57
B. Baptistlerin Kırgızistan’da Uyguladıkları Misyonerlik Faaliyet Alanı
ve Yöntemleri............................................................................................58
a. Sosyal Faaliyetleri..........................................................................59
1. Maddi Yardımlar........................................................................59
2. Tıbbi Yardımlar..........................................................................61
3. Toplantılar ve Vaazlar................................................................63
4. İbadethaneler ..............................................................................66
b. Siyasi Faaliyetler............................................................................70
1. Baptistlerin Kırgızistan Siyasetindeki Yeri...............................70
2. Yönetim İle Olan İlişkileri........................................................72
c. Eğitim Faaliyetleri.........................................................................72
1. Okullar.......................................................................................72
2. Yabancı Dil Kursları.................................................................77
3. Yurt Dışında Eğitim..................................................................78
4. İncil Kursları..............................................................................79
5. Hitabet Eğitimi..........................................................................80
2
6. Kreş Eğitimi..............................................................................81
7. Psikoloji Eğitimi........................................................................82
d. Basın Yayın Faaliyetleri................................................................84
1. Gazeteler....................................................................................84
2. Dergiler......................................................................................85
3. Kitaplar ve Broşürler.................................................................87
4. Radyo Yayınları........................................................................92
5. TV Yayınları..............................................................................93
C. Kırgızistan’daki Baptist Faaliyetlere Karşı Halkın Tepkisi.................94
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
KIRGIZİSTAN’DA BAPTİSTLER İLE İŞ BİRLİĞİ İÇERİSİNDE
OLAN DİĞER DİNİ MİSYONER GURUPLAR VE BAZI YENİ DİNİ
HAREKETLER
A. Baptistlerle İş Birliği Yapan Guruplara Genel Bir Bakış...................100
B. Baptistlerle İş Birliği Yapan Protestan Menşeli Guruplar.................101
a. Evanjelist Hıristiyanlar...............................................................101
1. Kırgızistan’daki Tarihçesi.......................................................101
2. Baptistlerle Olan İlişkileri.......................................................104
b. Pyatidesyatnikler (Ellinci Gün Hıristiyanları)..........................105
1. Kırgızistan’daki Tarihçesi.......................................................105
2. Baptistlerle Olan İlişkileri.......................................................107
c. Novoapostolcular..........................................................................108
1. Kırgızistan’daki Tarihçesi.......................................................109
2. Baptistlerle Olan İlişkileri.......................................................110
d. Presbiteryenler.............................................................................110
1. Kırgızistan’daki Tarihçesi.......................................................110
2. Baptistlerle Olan İlişkileri.......................................................113
C. Baptistlerle İş Birliği Yapan Yeni Dini Hareketler.............................114
a. İsus Hristos Kilisesi......................................................................114
1. Kırgızistan’daki Tarihçesi.......................................................114
3
2. Baptistlerle Olan İlişkileri.......................................................116
b. Ümit Işığı Gurubu........................................................................117
1. Kırgızistan’daki Tarihçesi.......................................................117
2. Baptistlerle Olan İlişkileri.......................................................118
c. Hayat Kaynağı Gurubu...............................................................119
1. Kırgızistan’daki Tarihçesi.......................................................119
2. Baptistlerle Olan İlişkileri.......................................................120
Sonuç..............................................................................................................122
Kaynakça.......................................................................................................124
4
Önsöz
Sovyetler Birliğinin dağılmasıyla bağımsızlığını elde eden Kırgızistan
Cumhuriyeti demokratik bir sistemi benimsemesinin ardından bir takım dini
misyoner gurupların faaliyet yaptığı bir alana dönüşmüştür. Özellikle Batılı
Hıristiyan kökenli dini misyoner guruplar, din konusunda bakir olan bu
“Cumhuriyet”e bir an önce kendi fikir ve düşüncelerini yayabilmek için
birbirleriyle yarışa girmiştir. Kırgızistan’daki ateist bir sistemden sonra oluşan
manevi boşluklarından istifade etmek isteyen bu misyoner guruplar sahip
oldukları maddi ve manevi her türlü imkanlarla insanları kendilerine çekmek
ve kendi fikir ve düşüncelerinin esiri etmek için çalışmaya başlamıştır. Bu
konuda en çok başarı sağlayan gurupların arasında Protestanlığın bir mezhebi
olarak ortaya çıkan Baptistler yer almaktadır.
Baptistler Kırgızların ekonomik ve sosyal durumunu çok iyi
değerlendirmekle beraber genel olarak halkın yoksul kesimi üzerinde
faaliyetlerini yoğunlaştırmış ve bu kesim üzerinde başarı sağlamıştır.
Kırgızistan halkının %70’inin ekonomik yönden orta seviyeye kadar olan
insanlar olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda, kısmen de olsa
Baptistlerin halkın çok büyük bir kesimi üzerinde etkili olmaya çalıştığı
görülecektir.
İşte bu araştırmada Baptistlerin Kırgızistan’da ne gibi faaliyetler
içerisinde olduğu ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Bu araştırma Giriş ve üç bölümden oluşmaktadır. Girişte metodolojik
olarak araştırmanın amacı, önemi ve metodu belirtildikten sonra
Hıristiyanlığın tarihinden Baptizm’in ortaya çıkışına kadarki süreç kısaca ele
alınmıştır.
Birinci bölümde Baptistlerin tarihi gelişimi, dini inanışları ve diğer
Protestan toplulukları arasındaki yeri ele alınmıştır. İkinci bölümde de
Baptistlerin Kırgızistan’daki dini misyoner faaliyetleri, faaliyet alanları,
faaliyet yaptığı kitleler ve halkın Baptistlere olan bakışı ortaya konulmuştur.
Üçüncü bölümde ise Kırgızistan’da Baptistlerle iş birliği yapan bazı Protestan
5
menşeli guruplar ve bazı yeni dini hareketler, onların faaliyetleri ve
Baptistlerle olan ilişkileri işlenmiştir.
Bu tezin orijinalliğini ikinci ve üçüncü bölüm oluşturduğundan birinci
bölümde derinlemesine araştırılmamıştır. Ayrıca bu araştırma Baptistlerin
Kırgızistan’daki faaliyetleri ile sınırlandırılmıştır.
“Baptizm ve Kırgızistan’da Baptist Faaliyetler” adlı konuyu tez olarak
veren ve hiç bir konuda yardımlarını esirgemeyen Prof. Dr. Mustafa Erdem’e
ve müsveddelerimizi okuyup eleştirileriyle katkıda bulunan Dr. Durmuş
Arık’a ayrıca emeği geçen bütün hocalarıma ve arkadaşlarıma teşekkür
sunarım.
Bakıt Murzaraimoğlu
6
Giriş
A. Araştırmanın Amacı
Sovyetler birliğinin 1991 yılında dağılmasıyla ortaya çıkan Türk
Cumhuriyetlerinden biri de Kırgızistan’dır. Kırgızistan’ın bağımsızlığını
kazanmasından sonra ülkede yeni bir anayasa ve ihtiyaçlara göre çeşitli
kanunlar hazırlanmıştır. Anayasada “din özgürlüğü”ne de yer verilmiş,
kanunlarla temel insan hak ve özgürlükleri koruma altına alınmıştır. Bu durum
Kırgızistan’a çok sayıda Kırgızistan’ın yabancı olduğu akımın, dini ve
senkretik hareketlerin girmesine ve etkinliklerde bulunmasına zemin
hazırlamıştır. Kırgızistan’da anayasa ve kanunlarla belirlenen özgürlük
olanaklarından faydalanarak etkili bir şekilde propaganda faaliyetlerini
sürdüren Protestan gurupların başında Baptistler ve Baptist misyonerlerin
faaliyetleri gelmektedir.
Baptizm, Kırgızistan’da son zamanlarda etkili olan misyoner guruplar
arasında yer almakta, nüfusunun çoğunluğunun Müslüman olduğu bir ülke
olan Kırgızistan’daki etkinlikleri açısından ele alındığında, güncel ve aktüel
bir konudur. Bu gurubun misyonerlik faaliyetleriyle diğer misyoner gurupların
önüne geçmesi ve her geçen gün faaliyet alanını genişleterek güçlenmesi
Kırgızistan’da bir takım rahatsızlıklara ve sosyal problemlere yol açmaktadır.
Kırgızların sosyo-kültürel ve ekonomik şartlarının zayıf olmasını çok iyi
değerlendiren Baptistlerin, Kırgızlar arsında çeşitli düzeyde çekişmelere,
çatışmalara ve hatta intiharlara kadar varan sosyal problemlere neden olması
dikkatleri çekmektedir. Ayrıca bu gurubun, genel anlamda dinle mücadelenin
gerçekleştirildiği, ilmi ateizm propagandalarının yapıldığı, dini uygulamaların
yasaklandığı SSCB döneminde bile, Kırgızistan’da faaliyetlerinin bulunduğu
yönünde ileri sürülen iddialar dikkatlerin Baptistler üzerine çevrilmesine
neden olmaktadır. Bu durum, uzun süre dini bilgi ve uygulamalardan mahrum
kalan Kırgızların, diğer birçok din ve dini anlayışı öğrenmelerini gerektirdiği
gibi, daha çok Kırgızistan topraklarında etkili ve yoğun faaliyetlerde bulunan
7
Baptistlerin de öğrenilmesini, onların etkinliklerinin, amaçlarının tanıtılmasını
gerekli kılmaktadır.
Bu çerçevede “Baptizm ve Kırgızistan’da Baptist Faaliyetler” adlı
konuyu doktora tezi olarak araştırmadaki amaç; çeşitli faaliyetleri sebebiyle
tanınan Baptistlerin, bağımsızlık öncesinde ve sonrasında Kırgızistan’da ne
gibi faaliyetler içerisinde bulunduklarını tespit etmek, konu hakkında özellikle
Türk-İslam dünyasını aydınlatmak ve hem Türk kültürüne hem de Türk Din
Tarihine katkı sağlamaktır. Bunun yanında öteden beri İslamla şekillenerek
kendine özgü manevi değerleri oluşan Kırgızların, birlik ve beraberlik içinde
yaşamasına zarar veren, yabancı dini akımlar hakkında bilgi sahibi olmalarına
yardımcı olmak, onları her türlü zararlı dini akımlara karşı uyarmak, devlet
içinde ve bölgede istikrarın devamına katkı sağlamaktır.
B. Araştırmanın Önemi
Çok sayıda etnik kökene sahip toplulukların bir arada yaşadığı
Kırgızistan’da Baptistler, Kırgızların ve diğer milletlerin gönlünü kazanmak
ve ardından da kendi, sinsi planlarını gerçekleştirmek için, öncelikle insanların
maddi ihtiyaçlarını gidermeye çalışmaktadır. Onlar bunu yaparken, hem fertler
hem de toplum üzerinde farklı yöntemlerle çalışmayı esas almaktadırlar.
Baptistler, fertler üzerinde çalışırken büyük yaştaki insanları, toplum veya
gurup üzerinde çalışırken küçük çocukları tercih etmektedir. (Örneğin, okul
çocuklarını toplu olarak dinlenme kamplarına gönderme gibi).
Baptist misyonerlerin etkili girişimleri ve faaliyetleri sonucunda, İslamı
kültürel ve son derece yüzeysel olarak yaşayan, dindarlık düzeyi düşük olan
Kırgızların, Baptizme geçmesi sağlanmakta, daha sonra da dini zeminde
bölünme meydana gelmektedir. Bu bölünme Kırgızları başka dini inançlarda
olduğu gibi Baptizm’i benimseyenler arasında da, Baptist Kırgız - Müslüman
Kırgız olarak çeşitli çatışma ve kavgalara yol açılmaktadır. Hatta
Kırgızistan’ın bazı bölgelerinde Baptistlerin ve diğer dini akımların sebep
olduğu dini ve etnik kavgaların da yaşandığı bildirilmektedir. Bu durum
8
araştırma tezi olarak belirlediğimiz konunun ne kadar ciddi ve önemli
olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca bu konunun Türkiye’de ve
Kırgızistan’da bilimsel olarak araştırılmamış bir konu olması, araştırmanın
önemini daha da arttırmaktadır.
C. Kaynaklar ve Araştırmanın Metodu
Araştırma hazırlanırken öncelikle, konu Baptizm ile ilgili olduğu için,
Baptizmin tarihi gelişimi ile ilgili temel Dinler Tarihi kaynaklarının
kullanılmasına gayret edilmiştir. Ayrıca Baptizm hakkında yapılan başka
birçok özel çalışmadan da istifade yoluna gidilmiş, Baptizmin doğuşunu ve
tarihi gelişimini ihtiva eden temel eserlerden faydalanılmıştır. Bunların
yanında birinci el kaynaklara ulaşılmaya çalışılmıştır. Bu amaçla,
Kırgızistan’da faaliyet gösteren misyoner Baptistlerin çıkarttıkları ve halka
dağıttıkları broşürlerden, kitaplardan, dergilerden ve gazetelerden
yararlanılmıştır. Bunun yanında, Baptistlerin basın ve yayın organlarındaki
faaliyetleri takip edilmiş, onların değişik konularda yaptıkları toplantılar
izlenmiş ve gözlemler yapılmıştır. Bununla birlikte Baptistlerin düzenlediği
toplantıya katılan kimselerle çeşitli görüşmeler yapılarak bilgi toplanmıştır.
Bütün bu bilgilere ek olarak Kırgızistan Din İşleri Komisyonu tarafından
hazırlanan, Kırgızistan’ın dini durumu ile ilgili resmi bilgilere müracaat
edilmiştir.
Araştırma hazırlanırken Dinler Tarihinin nitelendirici (descriptive)
metodu yanında tarihi metot da kullanılmaya çalışılmıştır. Ayrıca yine Dinler
Tarihinin başvurduğu “karşılaştırma metodu” da zaman zaman kullanılarak,
Baptizmle Hıristiyanlıktaki diğer dini hareketler ve anlayışlar arasında
karşılaştırmalara yer verilmiştir.
D. Hıristiyanlığa Genel Bir Bakış
Mensuplarının sayısı bakımından dünyanın en büyük dini olan
Hıristiyanlık bir bütün halinde değildir. Bugün Katolik, Ortodoks ve Protestan
9
kiliselerinden teşekkül eden üç büyük mezheple daha küçük çaptaki bir çok
mezhep veya tarikattan meydana gelen çeşitli cemaatlere ayrılmış durumdadır.
Doktrinsel kaynakları göz önünde bulundurulursa Hıristiyanlık her şeyden
önce İsa Mesih anlayışı üzerine temellenen bir inanca sahiptir. Ana fikri Yeni
Ahid’de bulunan bu inanca göre İsa Mesih hem Tanrı’nın oğlu, hem de
insanlığın kurtarıcısıdır. Tanrı insanlığı günahtan kurtarmak üzere biricik
oğlunu yeryüzüne göndermiştir. İsa Mesih ilahi planı yürürlüğe koyacak
şekilde insanlığı kurtarışının sembolü olarak önce çarmıha gerilmiş sonra da
ölülerden dirilerek Baba’nın (Tanrı’nın) sağına oturmuştur. Hıristiyan
inancının merkezinde bulunan bu doktrin, Hıristiyan teolojisi içerisinde
işlenerek değişik görüşlerin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Bununla birlikte
Hz. İsa ve onun getirdiğine inanılan mesaj, bütün Hıristiyanları birbirine
bağlayan ortak bir bağ olarak varlığını sürdürmektedir.1
a. Hıristiyanlığın Doğuşu ve Tarihi Gelişimi
İlahi dinler arasında sayılan Hıristiyanlık, Orta Doğunun Filistin
bölgesinde ortaya çıkmıştır. Günümüzde dünya nüfusunun 5/1’i bu dine
mensup bulunmaktadır. Hıristiyanlık, vahiy ve Kutsal Kitaba dayanan,
temelde tektanrılı olmakla birlikte, sonradan üçlemeye yer vermiş ilahi
kaynaklı bir dindir. Bu dinde peygamber, melek, ahiret, kader gibi dini
kavramlar bulunmaktadır. Bugünkü Hıristiyanlığın görünümü Yahudiliğin
inanç, ibadet ve gelenekleriyle Greko-Romen aleminin kültürlerini birleştiren
bir “Kurtarıcı Tanrı” dini gibidir. Hıristiyanlık, Nasıralı Hz. İsa’yı merkez
alan bir Yahudi Mesih’i harekettir. Buna göre; Hz. İsa İsrail’i gelecek
Tanrı’nın krallığına hazırlamak istemiştir.2
Aslen bir Yahudi olan Hz. İsa, Yahudi toplumu içinde doğmuş ve orada
büyümüştür. İlk mesajlarını sunmaya başladığı zaman İsa, semavi melekutun
1 Bkz. Kürşat Demirci, “Hıristiyanlık”, T. D. V, İslam Ansiklopedisi, İstanbul 1998, XVII/ 328. 2 Günay Tümer - Abdurrahman Küçük, Dinler Tarihi, Ankara-1997, 260-261; İncillerden Karşılaştırınız, Matta, IV/ 17; V/ 3; Markos, I/ 15.
10
yakın olduğunu, bunun için çevresindekilerden tövbe etmelerini isteyerek,
vaftizci Yahya’ya gitmiştir.3
İsa, mesajlarında insanları uyarıyor, arkasına takılan kitlelerle birlikte
seyahat ediyor ve hastaları tedavi ediyordu. Bunlar için Hz. İsa Galile’de
dolaşıyordu. Hastalıklar konusundaki olağan üstü başarılarının şöhreti, bütün
Suriye bölgesine duyulmuştu.4 Bu şekilde İsa Tanrı’dan aldığı değişik
mucizelerle ve kerametlerle insanlara Tanrı mesajını iletmeye çalışıyordu.
Ancak bu günkü Hıristiyanlık, Hz. İsa’nın havarilerinin arasına sonradan giren
Pavlus’un yorumlarıyla değişik bir boyut kazanmıştır.
Pavlus, Tarsus’ta yaklaşık M.Ö. 8 ya da 7. yılda doğmuş, çocukluğunda
haham öğrenimi yanında dönemin çok güçlü olan Helenistik kültürünü de
alarak yetişmiştir. Geleneksel kilise anlatımına göre Pavlus’un Hıristiyan
olmadan önce, Hz. İsa’nın ve yandaşlarının azılı bir düşmanı olduğu
kaydedilmiştir.5
Pavlus’un kendi anlatımına göre, bir Şam yolculuğu sırasında Hz. İsa
kendisine bulutlar arasından görünüp “Saul, Saul niçin bana eziyet ediyorsun
diye seslenmiş, kendisi de ya Rab, sen kimsin? şeklinde hayretler içerisinde
karşılık vermiş, ses de “ben üzdüğün İsa’yım, fakat kalk ve şehre gir ve ne
etmen gerekir sana söylenecek”6 diye emretmiştir. Bu şekilde Hıristiyanlığı
kabul eden Pavlus, Arabistan’a yönelmiş ve orada üç sene inziva hayatı
yaşadıktan sonra İsa’nın mesajını bütün milletlere yaymaya başlamıştır.
Pavlus ilk çağ Hıristiyanlarının en büyük misyoneri olarak yaptığı dört uzun
yolculukta Roma İmparatorluğunun çeşitli yörelerine uğramıştır. Gezdiği her
kentte küçük Hıristiyan topluluklarının oluşmasını sağladıktan sonra başka
yerlere yönelmiştir. Bu yeni kurulan yerel topluluklar-cemaatler din
konusunda öğüt istemek, aralarında meydana gelen ahlaki yolsuzluklar
hakkında çözüm için bilgi almak veya Hıristiyan topluluklarının iç
3 Matta, III/ 13-16; Mehmet Aydın, Hıristiyan Kaynaklara Göre Hıristiyanlık, Ankara 1995, 17. 4 Matta, IV/ 23-25; Aydın, 18. 5 M. Çelik, Süryani Tarihi, Ankara 1986, 29; Resullerin İşleri, IX/ 1-4. 6 Resullerin İşleri, IX/ 1-22.
11
örgütlenmesi ile ilgili sorunları çözmek için Pavlus’a mektup yazmayı adet
edinmiştir.7 Buna benzer yollarla Pavlus’un fikirleri gittikçe yaygınlık
kazanmış ve Hıristiyan öğretilerinin temeline yerleşmiştir. İşte bu günkü
Hıristiyanlık Pavlus’un yeni yorumları özerine temellenmiştir.
b. Hıristiyanlıkta Bölünmeler
Hıristiyanlık üzerinde Pavlus’un yorumlarının ağırlık kazanmaya
başlamasıyla birlikte, Hıristiyanlar arasında fikir ayrılıkları ve anlaşmazlıklar
yaşanmaya başlamıştır. Hıristiyanlar arasında ilk anlaşmazlık, Yahudi
şeriatına uyup uymama konusunda ortaya çıkmıştır.8
Pavlus Hıristiyanlığı kabul ettikten sonra, bir Hıristiyan misyoneri
olmuştur. O, Hıristiyanlığı daha ziyade Yahudi olmayanların arasında
yaymaya çalıştığı için, “Yabancıların Havari”si olarak anılmıştır.9 Pavlus,
Hıristiyanlığın putperestler arasında yayılmasını kolaylaştırmak için de, yeni
dine girenlerin Yahudi şeriatına uymayabileceğini düşünerek, sünnet gibi
onlara zor gelebilecek bazı dini hükümlerden onların muaf olmalarının daha
uygun olacağını ileri sürmüştür. Pavlus tarafından verilen bu dini içerikli
tavizler, yeni Hıristiyan olanların Yahudi şeriatına uyup uymama veya
hangilerine ne kadar uyacakları konusunda tartışmaların yaşanmasına sebep
olmuştur. Bu tartışmaların giderilmesi için 50 yılında “Havariler Konsili”
toplanmıştır.10
Bu konsilden sonra iki gurup ortaya çıkmıştır. Bunlar; putperest asıllı
Hıristiyanlar ve Yahudi asıllı Hıristiyanlardır. Başlangıçta çoğunlukla
muamelatla ilgili hususlar üzerinde yoğunlaşan anlaşmazlıklar, daha sonra
Hz. İsa’nın tabiatı konusunda ortaya çıkacak olan ve Hz. İsa’nın
tanrılaşmasına kadar uzanacak olan süreci başlatmıştır.11 Bu süreç içerisinde,
7 Thomas Michael, Hıristiyan Tanrı Bilimine Giriş, İstanbul 1992, 45. 8 Ahmet Hikmet Eroğlu, “Hıristiyanların Bölünme Sürecine Genel Bir Bakış”, A.Ü.İ.F. Dergisi, Ankara 2000, XLI, 310. 9 Aydın, 19. 10 Bkz. Eroğlu, 310. 11 Bkz. Eroğlu, 311,
12
anlaşmazlıkların giderek artması ve bu anlaşmazlıkları çözmek için toplanan
Konsillerde alınan kararlardan tatmin olunmaması, kilise bütünlüğüne ve
birliğine olumsuz yönde etki etmiştir.
Neticede, XI. yüzyılda kilise birliği bozulmuş ve iki büyük kilise
meydana gelmiştir. Bunlardan biri, Latin Katolik Kilisesi adını alan Roma
Kilisesi etrafında toplanmış, diğeri de Rum Ortodoks Kilisesi adını alan
İstanbul Kilisesi etrafında toplanmıştır. Böylece Katolik ve Ortodoks olmak
üzere Hıristiyanlıkta iki ana mezhep doğmuştur. Daha sonra Batı kilisesi
bünyesinde XVI. Yüzyılda yeni bir bölünme meydana gelmiştir. Bu
bölünmeden de Protestanlık hareketi ortaya çıkmıştır.12
E. Protestanlığa Genel Bir Bakış
Protestanlık Hıristiyanlığın üç büyük mezhebinden biri olup, orta çağda
Katolik kilisesinin katı kurallarına bir tepki olarak Avrupa’da ortaya çıkmıştır.
Katolik kilisesinin uyguladığı endüljans meselesine, kilisenin dünya işlerine
karışmasına ve Papa’nın yanılmazlığına bir tepki olarak ortaya çıkan
Protestanlık, orta çağ aydınlarının (Lüther, Calven, Zwingli gibi) ortaya
koyduğu tezleriyle Hıristiyanlığın ayrı mezhebi haline gelmiştir.
a. Protestanlığın Doğuşu ve Tarihi Gelişimi
Orta çağda Batı Avrupa’da başta papa olmak üzere Katolik kilisesinin
hakimiyeti her alanda etkisini gösteriyordu. Katolikler, kiliseyi, devleti ve
ölümden sonraki hayatı kendi elleri altında bulunduruyordu. Bir anlamda
hakimiyet onların elinde gibiydi. Katolik fikirlere ve kilise dogmasına karşı
ortaya çıkan görüş ve düşünceler şiddetle cezalandırılıyordu. Katolik kiliseye
karşı çıkanların malı zorla alınıyor ve kilisece lanetleniyordu. Bu lanet
nesilden nesile geçiyordu. Kilisenin hakimiyeti insan fikri üzerinde de
ağırlığını hissettiriyordu. Buna imparatorlar bile karşı gelemiyordu.13
12 Aydın, 113; Çanışev, Protestantizm, İzdatelstvo Nauka, Moskva 1969, 5. 13 Çanışev, 16.
13
Katolik kilisesinin otoritesinin artması ve nüfuz alanının genişlemesi,
ayrıca hem dünyevi hem de uhrevi işleri yönetmeye kalkışması, yavaş yavaş
orta çağ aydınlarının tepkisine yol açıyordu. Zaten o güne kadar kimseye
boyun eğmeyen ve tam tersine küçük mahalli yöneticilerden dönemin
imparatorlarına kadar birçok kimseyi kendi boyunduruğu altına alan kilisenin,
kendi katı kurallarına yeni kuralları eklemeye devam etmesi (örneğin, vergileri
arttırması gibi) halkın da sabrını taşırıyordu. Bu durum kilise ile devlet
ilişkilerinin birbirinden tamamen bağımsız olmasına ve bir birinden
ayrılmasına zemin hazırlıyordu. Birçok insan XVI. yüzyılda, kilise bünyesinde
bir reformun gerekli olduğunu düşünüyordu. Ancak bunu açığa vurmak kolay
olmuyordu. Çünkü hiç kimse kilise karşılığında ayrılığa düşmek istemiyordu.
Hatta 1520 yılının sonuna doğru insanlar Protestan olduklarını bile hiç kimse
söyleyemiyordu.14
Kilise baskısından iyice sıkılan halk ve devlet taraftarları, ezilmeye
devam etmektense mücadele etmeyi tercih etmişlerdir. Neticede devlet
taraftarları ile kilise taraftarları arasında çok zorlu mücadeleler baş
göstermiştir. Her iki taraf da kendince haklı olan gerekçelerini ortaya koyarak
bir birlerinin teorilerini çürütmeye çalışmışlardır. Bu mücadele karşısında,
papa yandaşları ve Katolik kilisesi, önceki olaylara karşı gösterdikleri tepkiden
çok daha ciddi tavırlar almaya başlamışlardır. Onlar, ortaya attıkları teorilerin
temelini dini esaslara dayandırarak kendilerini haklı göstermeye çalışmışlardır.
Devlet taraftarları buna karşılık Aristocu yaklaşımı benimseyerek ve belli
ölçüde teolojik nitelikli kanıtları da kullanarak kuramlarını, dünyevi olan hiç
bir şeyin ruhani amaçları gerçekleştirmede bir araç olamayacağını ve dünyevi
düzenin kendine özgü bir amacı bulunduğunu savunarak kiliseye karşı
çıkmışlardır.15 Buna benzer konularla ilgili tartışmalarda kendini gösteren ve
geniş bir kitleyi peşinden sürükleyen Dante, J. Gus, O. William, J. Bruno ve P.
Marsilius gibi dönemin aydınları bilinçsizce patlak verecek olan reformun alt
14 Aydın, 129. 15 Bkz. Çanışev, 17-19.
14
yapısını hazırlamışlardır. Reformu resmi olarak başlatan Luter’in kendisi de
bu aydınlardan büyük ölçüde etkilenmiştir.16
Bu aydınların kilise ile devlet ilişkileri hakkında ortaya koydukları
teoriler çevrede büyük yankılar uyandırmıştır. Kilisenin mülk edinmesi ve
parayla insanları kandırarak cenneti satma yönünde girişimde bulunması,
aydınların kilise hakkındaki olumsuz bakışlarının kaynağı ve reform
hareketinin ortaya çıkmasındaki en önemli etkenlerden biri olmuştur. Luter’in,
Calvin’in ve Zwingli’nin ortaya çıktıklarında, zaten zemin hazırdı ve ortam
uygundu. Bunlar, Papa’nın otoritesine ve yetkisine; kilisenin mülk
edinmesine; kilisenin dünya işlerine karışmasına; endüljans meselesine ve
günah çıkarma17 olayına karşı ortaya koydukları tezleriyle reformu resmen
başlatmış oldular. Bunlardan önce de “Gerçek Hıristiyanlık” için Avrupa’da
bazı Katar, Valdensen, Albilili ve Lolar gibi guruplar Katoliklere karşı sık sık
baş kaldırıyordu. Fakat, Katolikler onları acımasızca işkence ederek
katlediyordu.18 Daha sonra durum değişerek, yeni aydınların baş
kaldırmasıyla, reform hareketi Protestanlık adıyla bilinen ve Katolik
kilisesinden ayrılan yeni bir Hıristiyan mezhebinin ortaya çıkmasına neden
olmuştur.
b. Protestan Anlayışlar
Protestanlar reformun temelini gerçek otorite olarak tanıdıkları İncil’e
dayandırmışlar ve orta çağda hakim olan Katolik otoritesini reddetmişlerdir.
Ayrıca, Katolik kilisesini ve kilisenin gerçekleştirdiği ayinleri, ikonalara
saygıyı, ruhbanlığı, Mariyolojiyi, Papa otoritesini ve manastır yaşamını da
reddederek, kilise sakramentlerinden sadece “vaftiz” ve “evharistiya”yı kabul
etmişlerdir.19 Bunların yanında Protestanları Katoliklerden ayıran en önemli
16 Bkz. Çanışev, 24. 17 Novikova M, Ateistiçeskiy Slovar, İzdatelstva Politiçeskoy Literaturı, Moskva 1985, 370-371. 18 Minkyaviçus, “Martin Lüther i Reformatsiya”, Voprosı Nauçnogo Ateizma, Moskova 1985, XXX/ 167-168. 19 Mitrohin, Baptizm, Politizdat, Moskva 1966, 14.
15
özelliklerden birisi de; şahsi imanla kurtuluşa erme ve Kutsal Kitap’ın sınırsız
otoritesinin kabul edilmesi olmuştur.20 Bundan dolayı İncil, çoğu Protestan
mezheplerine göre hakikatin tek kaynağı sayılmış ve her insanın okuyup
yorum yapabileceği bir kutsal kitap olarak görülmüştür.21
İncil okumak, vaaz etmek, bireysel olarak ya da cemaat halinde ibadet
etmek, ilahi söylemek Protestanların esas ibadet şeklini oluşturmuştur.22
Protestanlığın bu özellikleri yanında, özellikle İncil’in okunmasına,
anlaşılmasına, insanlara inanç konusunda özgürlük tanınmasına, fikri
gelişmelere imkan verilmesine bağlı olarak yeni yeni Protestan hareketlerin ve
anlayışların doğmasına zemin hazırlanmıştır. Araştırma konumuz olan
Baptizm hareketi de bu fikri gelişmelerin neticesinde ortaya çıkmış ve
bahsedilen özelliklere bağlı olarak şekillenmiştir.
20 Bkz. Çanışev, 8-9. 21 Pismanika, Religiya v İstorii i Kulture, YUNİTİ, Moskova 1998, 195. 22 Bkz. Aynı yer.
16
BİRİNCİ BÖLÜM
BAPTİZMİN ORTAYA ÇIKIŞI VE BAPTİST GÖRÜŞLER
A. Baptizm
Daha önceki tarihlerde Kilisenin ana bünyesinde “Protest” girişim ve
oluşumlara rastlanmışsa da XVI. yüzyılda Martin Lüther’le ortaya çıkan
Protestan hareket Hıristiyanlık içinde daha etkili bir bölünmeye yol açmıştır.
Bu bölünme Hıristiyanlık içinde genel olarak özgür düşüncenin önünü açmış,
Kilisede özellikle Papa’nın ve kilise adamlarının otoritesini sarsmış, yeni
oluşumların ve dini hareketlerin oluşmasına zemin hazırlamıştır. Bu oluşumlar
arasında en etkili olanlardan birisi de Baptizm olmuştur.
a. Baptizmin Doğuşu ve Tarihi Gelişimi
Baptistler, kendi tarihlerinin vaftizci Yahya ve Hz. İsa’dan itibaren
başladığını iddia etseler de23 tarihi gerçekler bunun böyle olmadığını açıkça
ortaya koymaktadır. Baptizm, XVII asırlarda ortaya çıkan Protestanlığın bir
koludur. Baptizm Katolik Anglikan kilisesinin takibatları sonucunda
Hollanda’ya kaçmış Anglikan Kongregasyonalistleri tarafından kurulmuştur.24
Orta çağdaki Katolik otoritesine karşı reform hareketi özellikle
İngiltere’de çok canlı bir şekilde ortaya çıkmıştır. Bu konuda Katoliklere karşı
en iyi mücadele eden hareket, “Puriten” yani İngiliz kiliselerini Katolik
kalıntılardan temizleme hareketi olmuştur.25 Puritanların İngiltere’deki
hareketi çok değişik kollardan gerçekleşmiştir. En büyük ve halk tarafını tutan
Presbiteryenler kolu devletten, kiliseyi kanuni yollarla korumasını ve Katolik
görüşlerden arındırılmasını talep etmiştir.26
23 Cahan, “Naçalo İstorii Baptistov”, İstoriya Baptistov, Forum 2002, 1. 24 Bkz. Novikova, 48; Robert G. Torbet, A History of the Baptists, USA 1993, 31-32; Tümer – Küçük, 319. 25 Bkz. Mitrohin, 12; Torbet, 21-22. 26 Mitrohin, 16-17.
17
Puritanlığın başka bir kolu olan muhafazakarlar, gerçek kilisenin
devletten ayrı olmasını talep ederek, her kilisenin hür ve kendi başına
bağımsız olmasını istemişlerdir. Yerel kiliselerin bağımsızlığını
savunduklarından dolayı onlara “Kongregasyonalistler” denilmiştir.27
Kongregasyonalistlerin ilerlemesi daha sonraları Baptizmin doğmasına
sebep olmuştur. Kongregasyonalizmin önemli özelliklerinden olan,
yetişkinlerin şuurlu bir şekilde vaftiz olması şeklindeki görüşü ve kilisenin
devletten bağımsız olması gerektiğinin savunulması olduğu gibi Baptizme
geçmiştir.28 Daha sonra Baptistler bu görüşü, dünyaya bıraktıkları tek miras
olarak değerlendirmişlerdir.
Kongregasyonalistleri her ne kadar yetişkinlerin vaftizini kabul
etselerde, çocukları Evharistiya ayinine almışlardır. Çünkü çocukların
Hıristiyan geleneğinden etkilenerek daha sonraki dönemlerde şuurlu bir
şekilde Hıristiyanlığı kabul edeceklerine inanmışlardır. Oysa Baptistler, bu
noktada Kongregasyonalistlerden ayrılarak Evharistiya ayinine sadece vaftiz
olan kimseleri almışlardır. Hele hele çocuklar bu ayine hiç alınmamıştır.
Çünkü Baptistlere göre, kilise üyesi olmak için şuurlu olarak vaftiz olmak
gerekli görülmüştür. Bundan dolayı Baptistler çocuk vaftizini reddetmiş ve
sadece yetişkinleri vaftiz etmeye başlamışlardır. Bu özelliklerinden dolayı
onların adının “Baptist” olarak isimlendirilmesi pekiştirilmiştir. İşte
yetişkinlerin vaftiz olma görüşünü savunan bu kimselerin oluşturduğu
guruplar, diğer kilise üyelerince “Baptistler”, Grekçe “Baptistos”
(Vaftizciler) olarak adlandırılmışlardır.29
Baptizmin gelişmesi ve yaygınlık kazanması 1606 senesinde
İngiltere’deki reformların neticesinde iki bölücü (seperatist) gurubun, sıkı
takibatlar sonucu Hollanda’ya kaçmasıyla başlamıştır. Bu guruplardan biri
John Robinson yönetiminde Leyden şehrinde bir kilise kurmuş ve orada
27 Bkz. Mitrohin, 17; Novikova, 209. 28 Cahan, 1. 29 Mitrohin, 18.
18
varlığını sürdürmüştür. Diğer bir gurup ise John Smidt yönetimi altında
Amsterdam’a sığınmış ve orada kiliselerini kurmuştur. J. Smidt’in kurduğu
kilise Baptizmin başlangıcı kabul edilmiş,30 bundan dolayı J. Smidt Baptizmin
kurucusu olarak tanına gelmiştir.31
Smidt, kendi öğretilerinde ağırlıklı olarak yetişkinlerin vaftizi üzerinde
durmuştur. O, ancak şuurlu bir biçimde Hıristiyanlığa inanan kimsenin vaftiz
olabileceği fikrini ileri sürmüştür. O, etrafındaki Hıristiyanlara, çocukken
vaftiz olmalarından dolayı gerçek Hıristiyan olarak bakmamıştır. Smidt,
tarihte ilk defa “Baptist Kilisesi”ni kurarak kendi kendine vaftiz olmuş, daha
sonra etrafındaki müritlerini de vaftiz etmiştir.32
Smidt’in müritleri 1611 senesinde Londra’ya dönerek ilk Baptist
cemaatini oluşturmuştur. Bu cemaat çok geçmeden yeni kilisenin inanç
deklarasyonunu yayınlamaya başlamıştır. Bu deklarasyonda, Baptistleri diğer
kiliselerden ayıran özelliklere yer verilmiştir. Bunlar, kilisenin devletten
bağımsız olması, kurtuluş inancı, şuurlu bir şekilde şahsi iman, kilise
doktrinleri ve kilise adamlarının durumu (yani şuurlu bir şekilde inanan
kimselerin kilise görevlisi olması) olmuştur.33 Onun kurtuluş ve şahsi iman
konusundaki fikirleri misyonerlik yoluyla hızla Amerika’ya ve dünyaya
yayılmıştır.34
Baptizmin gelişmesiyle birlikte insanların kurtuluşu konusundaki
tartışmalar da beraberinde artmıştır. Bu tartışmaların neticesinde İngiltere’de
XVII. yüzyılın ikinci yarısından sonra, iki Baptist gurubu ortaya çıkmıştır. Bu
iki gurup yalnızca inananların vaftiz edilmesi gerektiği üzerinde aynı görüşü
paylaşmakla birlikte, İsa’nın yaşamıyla ödediği kefaretin kapsamı konusunda
farklı görüşlere sahip olmuşlardır. İsa’nın kefaretini genel sayanlar, yani bütün
insanları kapsayacak biçimde değerlendirenler “Genel Baptistler” olarak
30 Bkz. Torbet, 28. 31 Bkz. Pismanika, 197; Torbet, 33. 32 Bkz. Mitrohin, 18; Torbet, 33-35; “Baptism”, Encyclopedia of Britanica 1953, III/ 87. 33 Mitrohin, 19; Torbet, 34. 34 Pismanika, 197-198.
19
adlandırılmıştır.35 Bunlar Arminius geleneğine bağlı olduğundan, aynı
zamanda Arminiusçular olarak da biline gelmiştir.36 Diğeri ise, Calvinci
geleneğe bağlı olan ve sınırlı sayıda insanı yani, yalnızca seçilmiş kulları,
kefaretin kapsamında görenler olmuş, bunlar da “Sınırlı (partikular)
Baptistler” adını almışlardır.37 Calvinci geleneğe bağlı olan Baptistlere göre,
Tanrı alemi ve insanları yaratmadan önce, insanları iki guruba ayırmıştır.
Bunların ilki kurtuluşa erecek olan insanlar, yani kendileridir. Tanrı bu gurubu
kurtuluşa ermesi için özel olarak seçmiştir. İkinci gurup ise kendi
dışındakilerdir. Tanrı onları ise cezalandırmak için yaratmıştır.38
Calvinci geleneğe bağlı olan Baptistler ya da başka bir ifadeyle “Sınırlı
Baptistler”, “Genel Baptistler”den daha hızlı genişlemeye ve yayılmaya
başlamıştır. Fakat, yalnızca seçilmiş kulların kurtuluşa ulaşabileceğini
savunmaları ve yeni üye kazanmaya çalışmamaları dolayısıyla onların bu
yayılma istidadı giderek yavaşlamıştır. 1750’den sonra bu gurubun Metodist
akımdan etkilenmesi yanında İncil’e ve misyonerlik çalışmasına yönelik
ilginin artması, yeni bir yayılmaya yol açmıştır.39
b. Baptistlerin Amerika’daki Gelişimi
Baptistlerin İngiltere’deki varlığı Katolik geleneğe göre yaşayan
Hıristiyanlar arasında rahatsızlıklara yol açmıştır. Katolik geleneğe bağlı
olanlar, Başpiskopos Lodde’nin başkanlığında Baptistleri sıkı takibata alarak
onları buldukları yerlerde öldürmüş, hapse atmış ve Baptist kiliseleri
kapatmışlardır. Bunun neticesinde Baptistler yeni yurt aramaya mecbur
kalmışlardır. Böylece Baptistler, 1637- 38 yılında Amerika kıtasına
geçmişlerdir.40
35Bkz. Torbet, 37-38; “Baptistler”, A. Brit., III/ 315; Çanışev, 75. 36 Novikova, 49. 37 Bkz. Torbet, 41-42.; “Baptistler”, A. Brit., III/ 315. 38 Novikova, 49. 39 Bkz. “Baptistler”, A. Brit., III/ 316. 40 Bkz. Torbet, 202; Mitrohin, 23; Çanışev, 78.
20
Baptistler Amerika’ya geçtikten sonra 1639 yılında Rod Aylin’de
Rocer Williams’ın başkanlığı altında bir cemaat oluşturmuşlardır. Bu cemaatı
yöneten R. Williams önce kendi kendini daha sonra da taraftarlarını vaftiz
etmiştir.41 R. Williams’ın kurduğu cemaat zamanla gelişerek 1670 yılında
Amerika’da Baptist teşkilatını oluşturmuştur. Bu teşkilatı ilk günlerde, dört
kilise üyesi meydana getirmiş ise de 1729 yılında bu kiliselerin sayısı on üçe
yükselmiştir. Yerel kiliselerin çoğalması ve Baptist cemaatin kilise uğrundaki
misyonerlik çalışmaları, zamanla Baptizmin Amerika’nın tamamıyla bütün
topraklarına yayılmasını sağlamıştır.42 Ayrıca Amerika’da Baptizmin
yayılması bazı Baptist teşkilatlarca da desteklenmiş ve gerçekleştirilmiştir.
Sınırlı Baptistlerin 1707 yılında kurdukları “Filadelfiya Baptist
Teşkilatı”, misyonerlik faaliyetlerine önem vererek Baptizmin sadece
Amerika’da değil, bütün dünyaya yayılmasını sağlamaya çalışmıştır.43 1814
yılında Filadelfiya Baptist Teşkilatı ilk olarak yurt dışına (Amerika dışına)
misyonerleri göndermeye başlamıştır.44 1820’de Güney Afrika’ya, 1840’da
Kamerun’a ve 1850’de ise Nijerya’ya Baptist misyonerler gitmiş ve oralarda
faaliyetlerde bulunarak Baptist cemaatleri oluşturmuşlardır.45
Baptistler, Amerika’da 1850 yılında “Amerika Baptistlerinin İncil
Teşkilatı”nı, 1888 yılında “Amerika Baptistlerinin Eğitim Teşkilatı”nı, sonra
da “Gençlerin ve Bayanların Özel Teşkilatı”nı kurmuşlardır. Bu teşkilatlardan
“Bayanların Misyonerlik Teşkilatı” 1890 yılında, “Baptistlerin Gençlik
Teşkilatı” ise 1896 yılında kurulmuştur.46
c. Baptistlerin Rusya’daki Gelişimi
Baptizm Rusya’ya XIX. asrın ikinci yarısında girmiştir. Onlar
Rusya'daki faaliyetlerine 1867 yılında başlamıştır. İlk olarak Nikita Voronin
41 Torbet, 202. 42 Mitrohin, 27. 43 Bkz. Mitrohin, 28; Çanışev, 76. 44 Mitrohin, 30. 45 Çanışev, 78. 46 Mitrohin, 31.
21
adlı Bayar (o dönemde Rus zenginlerine verilen isim) kendi isteğiyle vaftiz
olmuş ve Baptizmi kabul etmiştir.47 Bunun yanında Almanya, Polonya ve
Ukrayna’dan gelen misyonerler Rusların Baptizme girmeleri için faaliyetlere
başlamıştır. Bu misyonerler halkın değişik kesimine hitap etmelerine rağmen,
genellikle alt tabaka insanlarından taraftar bulabilmiştir. Bu taraftarları aynı
zamanda eğitime de tabi tutmuşlardır. Nitekim, Baptizmin Rusya’daki
gelişmesini ve ilerlemesini, Alman misyonerlerinin eğittiği öğrenciler
sağlamıştır. Bu öğrenciler zamanla Almanlardan bağımsız olarak çalışmaya
başlamış ve kendi kiliselerini kurmuştur.48
Rusya içerisinde Baptistlerin ve Baptist kiliselerin artması Ortodoks
Hıristiyanları tarafından endişe ile karşılanmıştır. Ortodoks kilisesine mensup
olan din adamları, halkın Baptistlere karşı tedbirli olmalarını istemiş ve Çar’a,
bunların Rusya bütünlüğüne zararlı olduklarını her fırsatta bildirmiştir.49
Nitekim, Baptistler, 1894 yılında Çar’ın, nazırlık komitesi (kommitet
ministry) tarafından ülkeye, ülkenin bütünlüğüne ve Rusların ideolojik
yapısına zarar veren mezhep (sect) olarak ilan edilmiştir. Bu ilandan sonra
Baptistler ve Baptistlerle beraber, o dönemde Rusya’da faaliyet yapan
Ştundizm* ve Molokanstva* gibi mezhepler devlet tarafından takibata
alınmıştır.50 Bu takibatlara rağmen Baptistler Rus halkının yoksul, çiftçi ve
sosyal açıdan ezilmiş kesimi üzerinde faaliyetlerini bazan açık, bazan da gizli
olarak devam ettirir.
Çar’ın takibatlarına ve yasaklarına rağmen Baptistler, 1910 yılından
sonra Rusya içerisinde baş gösteren komünist ihtilali sırasında, Çarlık tarafını
47 Bkz. Belov, Sektı Sektantstva Sektantı, İzdatelstvo Nauka, Moskva 1978, 28; Mitrohin, 52. 48 Bkz. Mitrohin, 60. 49 Bkz. Mitrohin, 56. * Ştundizm: Sohbetler anlamında. XIX asırda Rusya’da Protestanlığın bir ürünü olarak ortaya çıkan ve Ruslarla Ukraynalılar arasında en çok taraftar bulan dini bir gurubun adıdır. (Bkz. Novikova, 496.) * Molokanstva: Süt gibi temiz anlamında. XVIII asırda Rusya’da Ortodoks kilisesine karşı ortaya çıkan dini bir gurubun adıdır. Bu gurubun mensupları kendilerini süt gibi temiz bir Hıristiyanlık üzerinde olduğunu iddia etmişler ve Rus Ortodoks kilisesinin kabul ettiği haç, ikona gibi şeyleri reddetmişlerdir. (Bkz. Novikova, 278.) 50 Mitrohin, 56.
22
tutmuştur.51 Çünkü Rusya’da komünist rejimin hakim olması, Baptizmin
sonunun gelmesi demekti. 1917 senesinde komünistlerin ihtilali kazanması ve
bütün Rusya Federasyonunda Sovyet sistemin hakim olmaya başlaması,
Rusya’da mevcut olan diğer inançlarla beraber Baptistleri de endişeye sevk
etmiştir. Fakat, Baptistler yeni rejim içerisinde de kendi varlıklarını devam
ettirebilmeleri için bu yeni sisteme de bir şekilde adapte olmak ve uyum
sağlamak zorunda kalmışlardır. Nitekim, 1920 senesinde Baptistler, Sovyet
hükümetine uygun bir pozisyona geçmişlerdir.52
SSCB içerisindeki siyasi gelişmeler 1940 senesine gelindiğinde
Baptistlerin gelişmesine ve yayılmasına belli ölçüde engel teşkil etmiştir. Bir
taraftan halkın sosyal durumunun iyiye doğru gitmesi, bir taraftan da SSCB
yönetimindeki yeni yeni kararların alınması, Baptistlerin yönünü her gün
değiştirmiştir. Çünkü Baptistler halkın yoksul kesimi üzerinde çalışmaya
alışmış ve yine o döneme kadarki sabit olan Rusya veya SSCB yönetiminin
şartlarına göre kendini ayarlamıştı. Araya II. Dünya savaşının girmesi ve
Almanların Rusya’ya savaş açması ister istemez Rusya Baptistlerini de
etkilemişti. Bu durumu fark eden Baptistler, 1942 yılında Evanjelistlere
müracaat ederek, onlarla birleşmeyi ve kendilerini yönetmelerini teklif
etmişlerdir.53
Rusya’da Baptizme paralel olarak Evanjelizm hareketinin de
faaliyetleri mevcut olmuştur. Evanjelizm, Sankt Petersburg kentinde yoğun
olarak faaliyetlerde bulunmuştur. 1905 yılının resmi verilerine göre Rusya’da
21 binin üzerinde Evanjelist Hıristiyan bulunmuştur. Bu rakamın 1912 yılında
31 bine yükseldiği belirtilmiştir.54
Geçici olarak 1919 yılında Baptistlerle birleşen Evanjelistler, durumu
değerlendirmiş ve birleşme teklifini kabul etmişlerdir. Neticede 1944
senesinde iki tarafın ortaklaşa düzenlediği Konseyde bu iki mezhebin
51 Bkz. Torbet, 180-182; Novikova, 49. 52 Bkz. Novikova, 49; Mitrohin, 68-71. 53 Mitrohin, 75. 54 Mitrohin, 60.
23
birleşmesi ile ilgili ortak kararlar alınmıştır.55 Bu iki mezhep birleştikten sonra
“Evanjelist Hıristiyanlar ve Baptistler Kilisesi” (EHBK) adını almıştır.56
Baptistler, Evanjelist Hıristiyanların desteğiyle tekrar canlanmaya
başlamıştır. Zamanla Baptistler, Evanjelistlerin önüne geçerek toparlanmış ve
tekrar güçlenerek faaliyetlerine hız vermiştir. II. Dünya savaşı onların, Rusya
içerisindeki durumunu olumsuz yönde etkilemişse de, Baptistler bu savaşı
fırsat bilerek, savaştan etkilenen yoksullar, fakirler, dullar, yetimler ve
kimsesizler üzerinde faaliyetlerini yoğunlaştırmışlardır. Bu insanlar
Baptistlere ilgi göstermişlerdir. Çünkü Baptistler savaştan psikolojik olarak
etkilenen ve bunalıma giren insanları, güzel konuşmaları ve İncili onlara
yönelik yorumlamaları ile etkileyerek moral vermişlerdir. Bu halden her iki
taraf da memnun olmuştur. Özellikle Baptistler için bu ortam kaçırılması
düşünülmeyen bir fırsat sunmuştur.57 Baptistlerin bu başarılarına paralel
olarak, yine bu savaşta esir düşen Almanların diğer cumhuriyetlere
çalıştırılmak için gönderilmeleri, o cumhuriyetlere de Baptizmin girmesini
sağlamıştır.
EHBK üyeleri 1945 senesinden itibaren “Kardeşlik Mesajı” (Bratskiy
Vestnik) adı altında bir dergi yayınlamaya başlamışlardır.58 Bu dergide
EHBK’nın ideolojik görüşleri, kilise düzeni gibi konular yer almıştır. Bunun
yanında EHBK üyeleri SSCB içerisinde bir çalışma planı geliştirmişler ve o
plan dahilinde faaliyet yürütmeye başlamışlardır. SSCB içerisinde
geliştirdikleri çalışma planları genel olarak şu şekilde sıralandırılmıştır:
1. Ne pahasına olursa olsun halkın her tabakasına dini (EHBK
ideolojisini) propaganda ulaştırılmalı ve sayısız ibadethane açılmalı, ayrıca
bunlara insanlar çekilmelidir.
55 Bkz. Mitrohin, 76; Novikova, 49. 56 Mitrohin, 77. 57 Bkz. Aynı yer. 58 Aynı yer.
24
2. Özellikle misyonerlik faaliyetlerine ağırlık verilmeli ve kilisenin
(kendilerinin) gençleşmesi için gençler üzerinde ağırlıklı olarak
çalışılmalıdır.
3. Her inanan fanatikleştirilmeli ve Hz. İsa uğruna kahraman
olması için eğitilmelidir. Her türlü şartlar altında Tanrı sözünün yayılması
temin edilmelidir.
4. Dinsiz insan, millet ve toplum düşmanı gibi görülmeli, hiç bir
şekilde onların kültürüne, kanununa ve ilmine boyun eğilmemelidir.
Teşkilat dışında kalan herkes günahkar olarak görülmelidir.
5. Ateistlerle her türlü yolla mücadele edilmeli, mümkün olduğu
kadar onlar arasında Tanrı sözünün yayılması sağlanmaya çalışılmalıdır.59
Baptistler, Evanjelistlerle beraber bu planlar dahilinde faaliyetlerini
SSCB içerisinde yürütmeye devam etmişlerdir. Daha sonra bu iki mezhep
1963 senesinde bir konsey düzenleyerek, Mennonitlerin isteği üzerine onları
da kendi saflarına katmışlardır.60
Baptistler tarih içinde çeşitli aşamalardan geçerek ve metotlar
kullanarak dünyanın hemen hemen her tarafına yayılmıştır. Günümüzde
Baptist kiliseler, en gelişmiş kiliselerden biri olarak varlığını sürdürmektedir.
Milyonlarca mensubuyla diğer gurupların önüne geçmekte ve aşağı yukarı her
milletten üyesi bulunmaktadır.61
B. Baptistlerin Teolojik Görüşleri, İnanç Esasları ve İbadetleri
Dünyada mevcut olan bütün dinlerin ve değişik inanışların kendine
özgü bir din anlayışı, Tanrı anlayışı ve inanç esasları gibi teolojik görüşleri
bulunmaktadır. İşte bunun gibi Baptistlerin de kendine has bir teolojik anlayışı
bulunmaktadır. Baptistlerin bu anlayışı büyük ölçüde Protestan teolojisinden
etkilenmiştir. Nitekim aşağıda göreceğimiz Baptistlerin dini konudaki görüş
59 Bkz. Mitrohin, 86-87. 60 Mitrohin, 78. 61 Bkz. Belov, 27.
25
ve anlayışları Protestanlığın fikir ve düşüncelerinden esinlenerek ortaya
çıkmıştır.
a. Tanrı Anlayışı
Baptistlerin inancına göre inanan insanın, Tanrı’nın varlığına delil
getirmesine ihtiyacı yoktur. Çünkü Tanrı, varlığını inanan insanın şuuruna
yerleştirmiştir.62 Bu Tanrı tektir. Ondan başka Tanrı yoktur. Tanrı bir ruhtur,
diridir, kendiliğinden vardır, değişmezdir, hürdür, o her yerdedir, her şeyi
yönetendir akıllıdır, her şeye kadirdir, sonsuzdur, haktır, kutsaldır ve
adaletlidir. Bu Tanrı alemin üzerindedir. O, kendi yüce (hight) kanununa göre
yaşar. İnsan aklı ile bilinemez. Tanrı antropomorfik bir varlık değildir.
Tanrı’da maddi olan hiç bir şey yoktur. O kesin olarak kutsal bir varlıktır. Bir
ruh olarak Tanrı, insan gözüyle görülemez, işitilemez ve ona insan eliyle
erişilemez ve ulaşılamaz. Tanrı, zamana ve mekana bağlı değildir. O her
yerdedir. Her şey Tanrı’ya tabidir. O her şeye, insanlara, milletlere, tabiat
olaylarına, insanın ibadetine, kaderine ve diğer bütün olaylara müdahale
eder.63 Tanrı insanlardaki gibi maddi bir bedene sahip değildir.64
Baptistler teslis inancını, yani Baba Tanrı’yı, Oğul Tanrı’yı ve Kutsal
Ruh Tanrı’yı kabul ederler.65 Baptistlere göre Kutsal Ruh, insanın şahsi
imanında büyük rol oynar. Kutsal Ruh insana açılmadan, insanda imana olan
istek meydana gelmez. Bu yüzden Baptistler, Kutsal Ruh’a büyük önem
verirler.66 Kutsal Ruh’un, Tanrı Ruh’u ve Tanrı ile bir olduğuna inanılır. Fakat
Tanrı’nın onu yaratmadığı kabul edilir.67
Baptistler Tanrı Oğlu olan İsa’nın, Tanrı’nın bizzat kendisi olduğuna
inanmakla68 birlikte Tanrı’nın insan bedenine girerek Hz. İsa adıyla, insanlığı
62 Mitrohin, 110. 63 Mitrohin, 114. 64 William Miller, Aksakaldın Keneşteri Cana Alardı Turmuşta İş Cüzünö Aşıruu, Luç Nadejdı, Bişkek 1991, 10. 65 Bkz. Miller, 70; Belov, 26. 66 Mitrohin, 115. 67 Bkz. Miller, 65. 68 Norman Warren, Manız Emnede, Luç Nadejdı, Bişkek 1995, 15.
26
günahtan kurtarmak için yer yüzüne indiğini kabul ederler. Ayrıca Hz. İsa’nın
öldükten sonra gök yüzüne yükseldiğine, zamanın sonunda yer yüzüne inerek
seçilmiş insanları yanına alacağına ve sonsuz hayata götüreceğine inanılır.69
Baptistler insanların ve meleklerin kendi akıllarıyla Tanrı’yı tanımaya
muktedir olamadıklarını düşünürler. Bunun yanında onlar Tanrının kendisini
yalnızca kalbi temiz olan kimselere tanıtacağına inanırlar.70
b. Vaftiz anlayışı
Vaftiz sakramenti, Baptistlerin en çok önem verdikleri ayinlerden
birisidir. Çünkü, vaftiz uygulaması Baptizmin ortaya çıkmasındaki önemli
etkenlerden biri olarak kabul edilmekte, “Baptizm” adı da “vaftiz”
kelimesinden gelmektedir. Baptistler, vaftiz anlayışına bağlı olarak diğer
Hıristiyan mezheplerinden ayrılmakta, bu konudaki inanç ve uygulamalarıyla
farklılık arz etmektedirler.
Baptist anlayışa göre vaftiz, tek başına kimseyi günahtan kurtaramaz.
Hele çocuk yaştakilerin vaftiz edilmesi, şuursuz varlıkların suya sokulması
gibidir ve dini inanç bağlamında hiç bir şey ifade etmez. Günahtan kurtulmak
için sadece vaftiz olmak yeterli görülmez. Aynı zamanda İsa Mesih’e inanmak
gerekir. İsa Mesih’e olan iman ise vaftizden önce gelmelidir. Dolayısıyla bir
insan gerçek anlamda Hıristiyan olabilmesi için önce İsa Mesih’in bütün
insanlığın günahı için kendini kurban ettiğine inanmalı, vaftiz ise bu imandan
sonra gerçekleşmelidir.71 Bu nedenle Baptistler diğer birçok Hıristiyan
anlayışın kabul ettiği çocuk vaftizini kabul etmezler. Onlar sadece
yetişkinlerin şuurlu bir şekildeki iman ikrarını ve vaftizini kabul ederler.72
Baptistlere göre vaftiz, en önemli ayinlerden sayılır. Onlara göre vaftiz
olmaksızın bir kimsenin kilise üyesi olması mümkün değildir. Çünkü vaftizin,
69 Witnes Ly, Organiçeskiye Sozidaniye Serkvi, Jivoy Potok, Moskva 1993, 7. 70 Bkz. Mitrohin, 140. 71 Miller, 71-72. 72 Abdınasırova, “Ne Oberenetsya li PolikonfessialnostTragedii Natsii”, Kut Bilim 24 Aralık, 1997,4.
27
aynı zamanda Tanrı ile insan arasında bir ahit olduğu kabul edilmektedir.73
Buna göre insan vaftiz olmakla Tanrı’ya söz vermiş olmaktadır. Onun artık
günah için ölmesi ve Hz. İsa için yaşaması gerekmektedir. Bir Baptistin Hz.
İsa için yaşaması demek, gücünü, çalışmasını, boş vaktini, sevgisini ve kalbini
ona vermesi demektir.74
Baptistler cemaatlerine, kendi isteğiyle gelen ve şuurlu bir şekilde
inandığını ifade eden kimseleri kabul ederler. Böyle kimseleri önce sıkı bir
takibe alırlar. Onun her davranışını gözlemeye çalışırlar. Bu takibin bazen iki
üç yıla kadar uzadığı bildirilmektedir. Böyle bir takibin nedeni olarak
Baptistler bir kişinin Baptizme inanması için üç safhadan geçmesinin gerekli
olduğunu düşünmeleridir. Bu safhalardan birincisi, insanın kendisinin
günahkar olduğunu bilmesi; ikincisi, günahtan pişman olup Tanrıya
yönelmesi; üçüncüsü ise insanda Kutsal Ruh’un yansımasının belirlenmesidir.
Bundan sonra Baptizme girecek olan kimse imtihana benzer bir şekilde sınava
alınır. Bu sınavda İncil’den ve İsa Mesih hakkında sorular sorulur. Sınavı
başarılı bir şekilde geçen kimse vaftiz edilir.75 Bu şekilde vaftiz edilen kimse
artık kilise ve cemaat içerisinde bütün haklara sahip olur.
Sakramentler arasında ayrı bir yeri olan vaftiz ayininin uygulanmasına
da Baptistler büyük önem verirler. Bu ayinin çok titiz bir şekilde yapılmasına
dikkat ederler. Her şeyden önce vaftiz olmak için insanın İsa’ya inanmasını ve
kendi isteğinin bulunmasını gerekli görürler. Baptistlerde vaftiz ayini bütün
cemaatın önünde gerçekleşir. Vaftiz ayini yapılırken, cemaat çeşitli ilahiler
söyleyerek ayine iştirak eder. Vaftiz olan kimsenin tamamen suya batırılarak
bütün günahlardan temizlenmiş olduğu kabul edilir. Böyle bir kimsenin vaftiz
uygulamasıyla sembolik olarak ölüp dirildiğine inanılır,76 önceki günahlardan
da kurtulduğu düşünülür. Bir kimse vaftiz olduktan sonra Baptist cemaatı
73 Mitrohin, 234. 74 Bkz. Belov, 86-87. 75 Bkz. Mitrohin, 218-219. 76 Miller, 72.
28
içerisindeki bütün haklara otomatik olarak sahip olur. Artık o, bütün ayinlere
katılabilir.77
c. Kurtuluş ve Ahiret Anlayışı
Baptistler ölümden sonraki ahiret hayatını kabul etmektedirler. Onların
inancına göre ölen insanın ahiretteki durumu bu dünyadaki yaşamına bağlı
olarak belirlenmektedir. Yani insan bu dünyada, İsa’nın bütün insanlığın
günahı için öldüğünü kabul etmişse öbür dünyada ebedi sürecek olan İsa
Mesih’in krallığında varlığını devam ettirecektir. Bu da insanın kurtuluşa
ermesine bağlıdır.
Kurtuluşa ermiş olan insanlar fani olan bedenden ayrıldıktan sonra baki
ve mükemmel olan beden ile tekrar dirilecekler ve Hz. İsa’nın yanında
sonsuza kadar kalacaklardır.78 Bu insanların öldükten sonraki dirilmeleri, yere
düşüp ölen tohumun, tekrar bitki gibi yeniden dirilmesi gibi bir şeydir.79
Kurtuluşa ermiş olan insanlar tekrar dirildikten sonra İsa’nın yanında
Tanrı’nın melekleri gibi hayat süreceklerdir.80
Kurtuluş konusunda Baptistler, “Ben kurtuluşa erdim. Ben kendi
gücümle kurtuluşa ermedim. Fakat Tanrı, bana kurtuluşu hediye etti” derler.81
Baptist öğretilerine göre, insanı sadece Tanrı kurtarır. Fakat, insanın
kurtulabilmesi için bütün düşüncesini, fikrini ve hareketlerini Tanrı’ya
yöneltmesi gerekir. Ancak böyle olduktan sonra insan günahtan kurtulmaya
hak kazanır ve Tanrı’nın kurtuluşuna nail olur.82 Kurtuluş, Tanrı’nın insana
verdiği bir hediyedir. Baptistlere göre herkes bu hediyeden nasibini alamaz.
Aslında Tanrı herkesin kurtulmasını ister. Fakat, herkes Tanrı’ya yönelmez.
77 Bkz. Mitrohin, 236-237. 78 Bkz. Mitrohin, 207; Miller, 56-57. 79 Korintoslulara I, 15. 80 Matta, 22 / 30. 81 Mitrohin, 134. 82 Bkz. Belov, 27.
29
Burada Tanrı’nın, kimin Tanrı’ya gelip gelmeyeceğini önceden bildiği için o
insanları önceden seçtiği şeklinde bir ön inancın var olduğu görülür.83
Baptistlere göre seçilmişlik, sadece öbür dünyada değil bu dünyada da
olabilir. Kutsal Ruh seçilmiş insanlara kendini açtığında, insanlar ilk olarak
kendilerinin Tanrı katında çok günahkar olduklarının farkına varmaya başlar.
Bu ise Baptistlere göre seçilmiş insanın inanmaya doğru attığı ilk adım sayılır.
Fakat Baptistler kurtulmak için insanın sadece kendisini günahkar
hissetmesinin yeterli olmadığını düşünürler.84 Bunun yanında Baptistler,
insanın kendi kendine gerçeği bulmaya ve ahlaki mükemmelliğe ulaşmaya
muktedir olmadığını iddia ederler. Buna göre insan, kendi kendini de
kurtaramaz. Bu iddialarını bütün vaazlarında dile getiren Baptistler insanın
yaptığı iyi amellerle kurtuluşa eremeyeceğini, kurtuluşa erebilmesi için,
Tanrıya yönelmesi ve Hz. İsa’nın insanlığın günahı için haçta kurban
olduğuna inanması gerektiğinin şart olduğunu ileri sürerler.85
Baptizmde yer alan kurtuluş anlayışına göre insanın kendi kendini
kurtaramayacağına göre, tek çıkar yolun Tanrıya müracaat etmek olduğu kabul
edilir. Bundan sonra Kutsal Ruh’un insana kendini tamamen açacağına
inanılır. Ayrıca Baptistlerde insanın Tanrıya müracaat etmesi, aynı zamanda
Tanrı ile insan arasında bir ahitleşme olarak değerlendirilir.86
Bu dünyada insanları İsa Mesih’e giden trenin yolcuları olarak gören
Baptistler bu yolculuğu bütün insanların tamamlayamayacaklarını ileri
sürerler. Onlara göre günahkar ve Hz. İsa’ya inanmayanlar yarı yolda kalacak,
inananlar ise Mesih’e ulaşacak ve kurtuluşa erecekler, daha sonra da sonsuza
kadar İsa Mesih’in yönettiği krallıkta hayat süreceklerdir.87
Baptizm öğretilerine göre, Hz. İsa ahiret günü, koyunu keçiden ayırdığı
gibi, günahkar ile günahsızı da birbirinden ayıracaktır. Baptist inanışa göre
83 Bkz. Mitrohin, 126. 84 Bkz. Mitrohin, 129. 85 Mitrohin, 122. 86 Bkz. Mitrohin, 131. 87 Mitrohin, 204.
30
kurtuluşa erenler ebedi olarak İsa ile birlikte yaşayacak, günahkarlar ise ebedi
olarak cezalandırılacaktır.88 Aslında Tanrının kimsenin cezalandırılmasını
istemediğine inanan Baptistler cezayı insanların kendilerinin tercih ettiklerini,
böylece kurtuluşa da erişemediklerini kabul ederler.89 Genel olarak
Baptistlerin hayattaki amacının, gelecek hayattaki kurtuluşu yakalamak olduğu
bildirilmekte, dünya hayatının ise hiç bir değeri olmadığı düşünülmektedir.
Bunun yanında dünya hayatının, kurtuluşa ermek isteyenler için sadece bir
fırsat olduğuna, sonsuz ve gerçek hayatın ise ahirette Hz. İsa yönetiminde
olacağına inanılmaktadır.90
d. Kutsal Kitap Anlayışı
Baptistler kutsal kitap olarak Kitabı Mukaddes’i, yani Eski ve Yeni
Ahid’i kabul ederler. Fakat Eski Ahid’den daha çok Yeni Ahid’e önem veren
Baptistler Yeni Ahid’in bütün insanlığın kurtarıcısı olan İsa Mesih’in mesajı
olduğuna dikkat çekerler. Bu nedenle Baptistler, bu dünyada olup biten her
şeye İncil’den cevap arar ve bütün sorulara İncil’den pasajlar getirerek cevap
vermeye çalışırlar. Onlara göre; Eski Ahide inanan kimseler “en fakir”, Yeni
Ahid’e inanan kimseler ise “en zenginden daha zengin” olarak değerlendirilir.
Çünkü böyle bir kimse Eski Ahitçilerin sahip olmadığı Hz. İsa’ya sahiptir.91
Baptistlere göre, Tanrı’yı tanımanın yegane yolu İncil’dir. Bunun
dışında hiç bir şey insana Tanrı’yı tanıtamaz. İncil, insanın yaşamındaki en
önemli hayat unsurudur. İnsanı besleyen, terbiye eden, Tanrı’ya ulaştıran ve
onu kurtuluşa erdirecek olan İncil’dir. İncil, aynı zamanda hakikatin
kendisidir. İncil’i bilmek, okumak, öğrenmek ve başkalarına öğretmek her
Baptist için zorunlu bir görev kabul edilmekte, Tanrı inayetine kavuşmak için
bu görevin kaçınılmaz olduğu düşünülmektedir. Aynı zamanda İncil’in,
Baptizmi yaymak için en önemli silah olduğuna inanılmaktadır. Bu silah
88 Miller, 88. 89 Bkz. Warren, 78. 90 Ugrinoviç, Vvedeniye v Religiovedeniye, MISL, Moskva 1984, 243. 91 Mitrohin, 94.
31
olmaksızın iman uğrunda mücadele etmenin, başarısızlıkla sonuçlanacağı,
İncil’i öğrenip okumaksızın insanlığın manevi varlığını devam ettiremeyeceği
ve insanlığın ahlaken çökeceği var sayılmaktadır.92 İncil’in, insanlığı kurtuluşa
götüren bir yol olduğu kabul edilmektedir.
Baptistlere göre İncil, akılla bilinemez. İncil, soğuk akılla değil,
Tanrı’nın insana bağışladığı sıcak kalplilik ile öğrenilebilir. Aksi halde İncil,
insanı körleştirir. İnsan da İncil’i çelişki dolu, sıradan hatta daha aşağı bir
kitap olarak görebilir.93
İncil’in yazarı Tanrı’dır.94 Fakat, Tanrı bunu eline kalem kağıt alarak
yazmamış, onu insanlara yazdırmıştır.95 Bu nedenle İncil’e körü körüne değil,
şuurlu bir şekilde inanılması gerekir.96
Baptistler İncil ile ilgili şu hususu da dile getirirler: “Biz İncilin her
sözü, her harfi ve her işareti için mücadele etmeliyiz. Çünkü, dünyada
İncil’den daha kutsal olan hiç bir şey yoktur ve olmamıştır.” Dolayısıyla
Baptist olan herkes masasında İncil’i bulundurmalıdır. İncil’i öğrenmek
Baptizmi öğrenmek demektir. Bununla birlikte her Baptistin, İncil’in
gerçekliğinden şahsi olarak emin olması gerekmektedir. Buna göre, dünyaya
karşı dini bakış açısını da geliştirmelidir.97 İncil’in insan, melek, alemin
yaratılışı ve buna benzer konular hakkında verdiği bilgiler hakikatin
kendisidir. Bundan dolayı Baptistler, söyledikleri ve yaptıkları her şeyin
temelini İncil’e dayandırmaya çalışırlar.98
Sonuç olarak, Kutsal Kitap, Tanrı’nın son sözü olarak kabul
edilmektedir. O, ilahidir, yanlışı yoktur, gerçektir ve her harfine kadar Kutsal
Ruh ile donatılmıştır.99 Bu yüzden Kutsal Ruh, Kutsal Kitabın yazarıdır.100
92 Bkz. Aynı yer. 93 Mitrohin, 109. 94 Bkz. Mitrohin, 108. 95 Bkz. Warren, 57. 96 Mitrohin, 109. 97 Bkz. Mitrohin, 96. 101. 111. 98 Mitrohin, 140. 99 Witnes, 7. 100 Miller, 66.
32
e. İnançları
Son sözün Kitabı Mukaddeste olduğuna inanan Baptistlerin, Belirli bir
amentüsü yoktur. Onların inançları büyük ölçüde Protestan teolojisine
dayanmaktadır.101 Baptistler, kendilerini tanıtmak için herhangi bir
itikatnameden daha çok doğrudan kutsal metinlere başvurmaktadırlar.102
Baptistler her zaman Tanrı’yı düşünmeyi, akrabaları ve diğer bütün insanları
Hz. İsa’ya inandırarak kurtuluşa erdirmeyi kutsal görev olarak
saymaktadırlar.103
Golgota’da dökülen Hz. İsa’nın kanının, Baptistlerin manevi hayatının
temelini oluşturduğuna inanılmaktadır.104 Hz. İsa’nın, haçta bütün insanlığın
günahı için öldüğü kabul edilmektedir. Fakat Baptistlere göre buna her insan
inanamamakta, çünkü inanma duygusu insana Tanrı tarafından
bağışlanmaktadır. Tanrı bu duyguyu kime verdiyse sadece o insanlar Hz.
İsa’ya inanmaktadırlar. Diğerleri ise inanmazlar. Baptistlerin inanışına göre
inanmayanlar sadece bu dünyada varlıklarını sürdürür, inananlar ise her zaman
var olacaklardır.105
Baptistler, Tanrı kimin inanmasını dilerse Kutsal Ruh’un o insana
kendisini açacağını düşünmektedirler. Çünkü Kutsal Ruh, Tanrı ruhu olarak
kabul edilmekte ve Tanrıyla eşit güçte olduğuna inanılmaktadır.106 Dolaysıyla
Kutsal Ruh Baptizme göre, kurtuluşun kaynağı olarak görülmektedir. Yine
Baptist inanışa göre Kutsal Ruh kendisini kime açtıysa o insan manevi olarak
diri sayılmakta, diğeri ise ölü kabul edilmektedir. “Niçin Tanrı bazı insanları
kurtuluşa erdiriyor, bazılarını ise erdirmiyor?” sorusunu Baptistler, seçilmiş
olmakla cevaplandırmaktadırlar.107
101 Bkz. Çanışev, 76; Novikova, 49. 102 “Baptizm”, A. Brit., III/ 316. 103 Mitrohin, 243. 104 Bkz. Belov, 26. 105 Mitrohin, 122-123. 106 Miller, 65. 107 Mitrohin, 123-124.
33
Baptistler, haçı, ikonayı, kilise görevlilerini ve Mariyolojiyi kabul
etmezler. Çünkü bunların insan ile Tanrı arasına giren birer aracı olduklarını
düşünürler.108 Ayrıca kilisenin ayrıcalıklarını ve kiliselerin düzenlediği küçük
ayinleri de reddederler.109 Bunun yanında Baptistler, Müslümanların Kuran'ı
Kerim okuyarak ölülere bağışlamalarının ve bundan sevap ummalarının boş
inançtan ibaret olduğuna inanmaktadırlar.110
f. İbadetleri
Baptistler ibadetlerde duaya çok büyük önem verirler. Çünkü onlara
göre dua, Tanrı’ya yaklaşmanın en kısa yoludur. Dolayısıyla her Baptist
hayatının sonuna kadar dua etmeyi ihmal etmemelidir. Onlara göre dua iki
çeşittir: Birincisi cemaat ile yapılan dua, ikincisi ise ferdi yapılan duadır.
Cemaat ile yapılan dua haftada iki üç kez belirli günlerde yapılır. Ferdi dua
ise her zaman ve her yerde yapılabilir. Baptistler ferdi duanın zorunlu
olduğunu kabul ederler.111 Bu yüzden bir Baptistin hayatının ibadetlerle dolu
ve her işinin de ibadete bağlı olması gerekir.112
Baptistler dua ile ilgili olarak: “Eğer, İsa Mesih’e inanan kimse
başarılı olmak istiyorsa, gizlice Tanrı’ya dua etmelidir. Tanrı ile baş başa
olmalıdır. Onun sevgisine inanmalıdır. Onu her zaman sevmeli ve hep ona dua
etmelidir. Çünkü dua, bizim kalbimizin atışını sağlar. Çünkü dua,Tanrı’ya
ulaşmamız için bize kanat olur. Çünkü dua, bizi Tanrı oğulları yapar” 113
demektedirler. Dua ettikten sonra Baptistler kendilerini çok rahat ve hafif
hissettiklerini, manevi olarak da kurtulacaklarını söylemektedirler.114
Baptistlerin ibadetinde, kutsal metinlerin açıklanması ağırlıklı yer tutmakta,
108 Bkz. Mitrohin, 234; Novikova, 49. 109 Novikova, 49. 110 Asker Sakıbayeva, “ Maskara Bolgon Manas, Aybanga Tenelgen Kırgız Ene, Kordolgon İslam”, Agım 30. 10. 01, 4. 111 Mitrohin, 238. 112 Bkz. Belov, 89. 113 Mitrohin, 240. 114 Bkz. Ugrinoviç, 237.
34
dua etmek ve müzik eşliğinde ilahi söylemek ise Baptist ibadetinin en önemli
özellikleri arasında yer almaktadır.115
Duada vaizin konuşmasına cemaat ilahiler ve Hz. İsa’yı öven şarkılarla
eşlik eder. Şarkılar çeşitli müzik aletleri ile süslenir. Şarkılar ve ilahiler
söylendikten sonra vaiz tekrar vaazına devam eder. Vaiz, genelde İncil’den
pasajlar okuyarak yorum yapar.116 Belirli bir süre yorum yapıldıktan sonra
tekrar müzik eşliğinde ilahiler okunur.
Baptistlere göre müzik sesi, güzel konuşma ve güzel vaaz etmekle
karşılaştırıldığında insanın manevi dünyasını daha etkin bir şekilde
canlandırır. Böylece insan müzik sesinden etkilenerek kendini Tanrı’ya daha
yakın ve Tanrı’yla yüz yüze olduğunu hisseder. Tanrı’yı manevi dünyasında
daha da yüceltir.117
İbadet konusunda, mahalli ve yerel vaizler, kendi sürüsündeki
adamların ibadet ve hareketlerini gözetmek durumundadır. Bu gözetmenlik
gurubun bütünlüğünün ve ayakta durmasının çıkar yoludur. Eğer cemaatten
birileri ibadetlerden birini aksatırsa ya da gurubun ideolojisine veya kuralına
uymayan bir işi yaparsa guruptan dışlanmak durumunda kalır.118
C. Bazı Konularla İlgili Anlayış ve Uygulamaları
a. İlim Anlayışı
Baptistler aşağılık bir yaratık olarak gördükleri insanın, kendi gücüyle
Tanrı’nın sırlarını, yani ilmi çözemeyeceğine inanırlar. Baptistler bunu
çözmeye çalışmayı, güneşe fener ile karşılık vermeye benzetirler. Fakat,
Baptistlere göre ilmi geliştirmeye çalışmanın, Tanrı’ya olan imanın
pekişmesine yol açacağı kabul edilir. Onlara göre ilim, Kutsal Kitabın
gerçeklerine ne kadar yakın ise o kadar doğrudur. İlmin doğruluğu Kutsal
115 “Baptistler”, Ana Brit., 316. 116 Mitrohin, 238-239. 117 Belov, 90. 118 Belov, 87.
35
Kitap ile ölçülmelidir. Çünkü gerçek ilim ile Kutsal Kitap aynı varlıktan
gelmektedir. İlim adına yapılan hipotezler, gelişmemiş insan aklının ürünüdür.
Gerçek hipotez Tanrı’ya olan imandan sonra yapılmalıdır. Baptistlere göre,
gerçek ilim adına açılan yeni buluşlar şu veya bu şekilde Tanrı’dan korkan
insanlar tarafından bulunmuştur.119
Baptistler arasında kabul edilen anlayışa göre gerçek ilim, İncil ile
çelişmez. Bunun aksini söyleyenlerin ise büyük yanılgı içerisinde oldukları
düşünülür. Onlara göre İncil’in doğrulamadığı ilim gerçek ilim sayılmaz.
Baptistler alimlerin, dünyanın milyonlarca sene olduğunu iddia etmelerinin bir
yanılgı olduğuna inanırlar. Çünkü Kitabı Mukaddes’e göre dünya yaratılalı
sadece 7-8 bin yıl olmuştur.120 Baptistler, ilmi yaratanın akıl olduğunu
düşünmekte, imanı engelleyen aklın ise akıl hastası olduğunu kabul
etmektedirler. Bunun yanında aklın ilmi çözmeye ve inanmaya yardım
etmesine saygı gösterilmesi gerektiğini ileri sürmektedirler.
b. İnsan Anlayışı
Baptizmin öğretilerine göre, Tanrı insanların hayatının beşikten
başlayıp mezarda sona ermesini dilemiştir. Bu arada hastalığı, sıkıntıyı, her
türlü zorluğu, sevinci, çalışmayı ve buna benzer durumları insan için
kaçınılmaz kılmıştır. Dolayısıyla insanların bütün bunları Tanrı’nın bir vergisi
olarak kabul etmesi gerekmektedir. Aynı zamanda bu hallere sabır göstererek,
bunların üstesinden gelmeye gayret ederek Tanrı katında değer kazanmaya
çalışılmalıdır.121 Yine onlara göre, dünya hayatı sıkıntılarla doludur. Her bir
insanın kendine göre derdi ve sıkıntısı vardır. Zorluklar, kötülükler ve
sıkıntılar insanların iyiliği için Tanrı tarafından gönderildiğine inanılmaktadır.
Baptistler insanın yaratılışını bütün yaratılışın sebebi olarak
görmektedirler. Onlara göre insanın yaratılmasıyla tarih başlamaktadır. Tanrı
119 Mitrohin, 139. 144-145. 120 Mitrohin, 110. 121 Belov, 27.
36
insanı temiz, günahsız ve kötü ile iyiyi ayırt edebilecek yeteneklere sahip bir
varlık olarak yaratmıştır. Fakat bu uzun sürmemiş ve insan şeytana aldanarak
günahkar olmuştur. Baptist öğretilerine göre, insanın günah işlemesi,
insandaki Tanrısal olan her şeyi yok etmiştir. Artık insan günahkar olmuş ve
bu günah nesilden nesile devam edip gelmiştir. Bu günahtan dolayı insanların,
iyi olan şeyleri değil kötü olan şeyleri yapmaya meyilleri olmuştur.122 Fakat,
Tanrı insanlığı çok sevdiğinden, insanlığın günahı için ölsün diye kendisinin
çok sevdiği oğlu Hz. İsa’yı göndermiştir. Daha sonra onu tekrar diriltmiş ve
sağına oturtmuştur. Dolayısıyla Hz. İsa, Baba’ya giden tek yol haline
gelmiştir.123 Onlara göre Hz. İsa, insana en faydalı vitamindir.124 Bu
olmaksızın Tanrı’ya kimse ulaşamaz.125
Hz. İsa’nın haçtaki ölümü, Baptizm inancına göre, bütün insanlık
tarihindeki en büyük olay olarak değerlendirilmiştir. Çünkü Tanrı, insanları
çok sevdiğinden kendisinin biricik oğlunu kurban etmiş ve o insanlığın günahı
için ölmüştür.126 Bu olay aynı zamanda İncil’in ana konusunu, Hıristiyanlığın
da temel inanışlarından birisini oluşturmuştur. Günahkar olan insanın ise, Hz.
İsa’nın haçtaki ölümünde kendi kurtuluşunu hissetmesi ve inanması gerektiği
ileri sürülmüştür. Çünkü bu inanç insanın kalbinde Hz. İsa’yı yaşatmaktadır.
Baptizme göre Hz. İsa’yı kalbinde yaşatan insan ise her zaman kendini
dindirebilmekte, huzur bulabilmektedir.127
Çoğu milletler günahtan kurtulmak için Tanrı’ya, koyundan kurban
kesmektedir. Oysa artık buna hiç gerek yoktur. Çünkü İsa Mesih, insanlığı
günahtan kurtarmak için koyun gibi kendini kurban etmiş ve insanlığın
günahı için bir kez ölmüştür. Dolayısıyla bütün milletler Tanrı Krallığına
122 Mitrohin, 115, 118. 123 El Broşürü, “ Kıyın Kıstoo Kezdegi Bir Ümütübüz”, 5. 124 Mitrohin, 150. 125 Warren, 35. 126 Bkz. Warren, 38. 127 Mitrohin, 133-134.
37
girmeye hak kazanmıştır.128 Baptistler bunun böyle olduğuna inanan herkesin
kurtuluşa ereceğini ileri sürmektedirler.
Baptizm öğretilerine göre, insanları günahtan kurtarma hakkına
yalnızca Hz. İsa sahiptir. Çünkü ona bu hakkı bizzat Tanrı’nın kendisi
vermiştir.129 Bu hakka dayanarak, Hz. İsa, insanları günahtan kurtarmış ve
kurtuluşa erdirmiştir. Şimdi sıra bu borcu ödemeye gelmiştir. Bu borcu
insanların, İsa Mesih’e inanmakla ödeyebileceklerine ve yalnızca Hz. İsa’ya
olan imanın insanın hayatını anlamlandıracağı kabul edilmiştir.130
c. Ahlak Anlayışı
Bütün inançlarda olduğu gibi, Baptizm’in de kendine göre ahlaki
kuralları ve değerleri bulunmaktadır. Bu inancın öğretilerine göre, İsa
Mesih’in kurtarıcı misyonu önemli bir yer tutmaktadır. Onlar bu misyonu
güncel hayatta yaşatabilmek ve herkesi bu misyona dahil edebilmek için bütün
davranışlarında İsa Mesih’i örnek almaya, davranışlarında Hz. İsa’nın tutum
ve davranışlarını yansıtmaya çalışmaktadırlar.131 Bu nedenle insanlarla olan
ilişkilerinde kendilerini her zaman çok sakin, masum ve nezaketli biri olarak
tanıtmaya gayret etmektedirler. Bunu da ahlakın bir gereği olarak
görmektedirler.
Baptistler, kendi ahlaki kurallarının, mevcut olan diğer dinlerin ahlaki
kurallarından daha iyi olduğunu iddia etmektedirler. Baptist vaizler ve
misyonerler bunu, her fırsatta dile getirmektedirler. Ayrıca bu davranış
Baptizmi yaymada onların bir metodu haline gelmektedir.
Baptistler, ahlaki iyilikleri kendilerine Kutsal Ruhun yaptırdığını iddia
etmektedirler.132 Onlara göre Baptizme inanmayan her kes ahlaksız kabul
edilmektedir.133 Bundan dolayı bir Baptistin, Baptist olmayanlarla arkadaşlık
128 El Broşürü, “Kıyın Kıstoo Kezdegi Bir Ümütübüz”, 7. 129 Warren, 35. 130 Mitrohin, 198. 131 Bkz. Miller, 81; Mitrohin, 121. 132 Mitrohin,155. 133 Ugrinoviç, 250.
38
etmesi yasaklanmakta, ancak Baptist olduktan sonra arkadaş olabilmesine izin
verilmektedir. Hatta bu durumda anne, baba ve akrabalar bile gözden
çıkarılabilmektedir.134 Bunun yanında Baptist olmayanlarla ve başka
Hıristiyan mezhebindekilerle evlenmek de ahlaksızlık olarak
değerlendirilmekte ve bu tür bir evliliğin yapılması kesinlikle
yasaklanmaktadır.135
Baptistler, eğlence yerlerini, inançsızlığın hakim olduğu ortamları,
sinema ve tiyatroya gitmeyi şeytanın işlerinden saymaktadırlar. Onlara göre bu
tür yerlere gitmek de yasaklar arasında yer almaktadır. Ancak kendilerinin
propaganda amacıyla düzenledikleri yerlere herkesi davet ederler. Çünkü bu
faaliyetler içerisinde sahneleştirilen oyunlarda Hıristiyanlık öğesi ağır basar.
Onlar, sigara içmeye, içki içmeye ve zina yapmaya da kesinlikle karşı
çıkmaktadırlar. Çünkü ahlaki kötülük deyince ilk olarak bunları anlamakta,
ayrıca her zaman içinde bulunulan odanın havalandırılmasını ve sık sık banyo
yapılmasını ahlaki zaruret olarak görmektedirler.136
Devlete, müdüre, amire, hanıma anne ve babaya vicdan gereği tabi
olduklarını söylemektedirler. İş hayatında Baptistler, ahlaklı bir şekilde ekmek
için çalışmanın Tanrı katında bir görev olduğuna inanmaktadırlar. Bu konuda
her zaman Hz. İsa’nın marangozluk yönünü öne çıkarmaktadırlar. Her
Baptistin nerede olursa olsun ahlaklı, dürüst, çalışkan ve adaletli olması şart
koşulmaktadır.137
Baptist öğretilerine göre Tanrı, Baptistleri kurtarmıştır. Dolayısıyla her
Baptistin kendisinin kurtuluşunu isteyen Tanrı için dürüst olarak çalışması
gerekmektedir. Baptistlerden bir birlerini, karınca ve arı gibi, gece gündüz
demeden çalışmaları gerektiği konusunda teşvik etmeleri istenmiştir.138
134 Abdınasırova, “Ne Oberenetsya Li Polikonfessialnost Tragediy Natsii”, Kut Bilim 11. 02. 98, 4. 135 Mitrohin, 222. 136 Bkz. Mitrohin, 152, 231. 137 Mitrohin, 166. 138 Bkz. Mitrohin, 170-171.
39
Baptistlere göre, ateistler ahlaksız kimseler olarak görülmektedir.
Ateistlerin hiç bir zaman hayatın ve yaşamın mahiyeti hakkındaki sorulara
tatmin edici cevaplar veremeyecekleri ileri sürülmektedir.139
d. Kilise Anlayışı
Baptistler kiliseyi insan ile Tanrı arasına giren bir aracı olarak
gördükleri için kiliseye pek sıcak bakmazlar. İnsanın kurtuluşu için insan ile
Tanrı arasına giren insanı ise hiç kabul etmezler.140 Onlara göre gerçek
“Kilise” İsa Mesih’in bedenidir. İsa’ya inananlar ise bu bedenin üyeleridir. Bu
üyelerin amacı; Tanrı sevgisinde yaşamak ve Tanrıyı derinden tanımaktır.141
Baptistlere göre “Kilise”, bir ibadethaneden çok, bir cemaat ve bir
topluluk olarak anlaşılır.142 Baptistler kendi kiliselerinin üç çeşit olduğunu
belirtirler. Bunların birincisi; “kainat kilisesi”dir. Bu kilise görülmezdir ve bu
kiliseye gelip geçmiş, yerde ve gökte, günahtan kurtulmuş olan herkes (buna
kendileri de dahildir) girer. İkincisi ; “yerel kilise”dir. Bu kiliseye aynı köyde,
aynı kasabada veya aynı şehirde bulunan Baptist cemaat girer. Üçüncüsü ise
“ev kilisesi”dir. Buna her Baptist ailesi dahil edilir, yani her Baptistin evi aynı
zamanda birer kilise kabul edilir.143
Baptistlere göre “kilise” bir ibadethane olarak; bütün Baptistlerin bir
birleriyle olan ilişkilerini arttırma, cemaat mensuplarını Tanrı sevgisinde
yaşatma, cemaate yeni üyeler ve mensuplar kazanma yanında İsa Mesih’in
vasiyetlerini gerçekleştirme amacını taşır.144
Baptistler tek bir kilise ya da mezhep oluşturmazlar. Kilise
yönetiminde, yerel cemaati tek yetkili sayan, “kongregasyonel örgütlenme
biçimine” bağlıdırlar.145 Bu nedenle kiliseleri ve cemaatleri yerel cemaat
tarafından seçilen Baptist vaizler yönetir. Baptist cemaatler, Kutsal Ruhun 139 Mitrohin, 199. 140 Mitrohin, 215. 141 Bkz. Miller, 74-75. 142 Miller, 71. 143 Mitrohin, 216. 144 Bkz. Miller, 74.
40
gözetimi altında olduklarına inandıkları için, vaizlerin aynı zamanda Tanrı
tarafından seçilmiş kişiler olduklarını kabul ederler. Vaizler, yerel kiliseleri
yöneterek cemaatı kontrol eder. Ev kiliselerini ise aile reisi yönetir. Dünya
Baptist Kiliseleri ise “Evanjelik Hıristiyanlar ve Baptist Kilisesi” tarafından
seçilen başkan tarafından yönetilir.146
Kiliseleri yöneten vaizler ve başkanlar, cemaatin bütün
davranışlarından sorumludur. Onlar, cemaatin kilise içerisindeki her
davranışını gözetmek zorundadır. Kilise içerisinde bir eksiklik olduğunda bu
eksikliği gidermek ya da cemaatten birilerinin kilise kurallarına aykırı
davranışlarda bulunması durumunda onları uyarmak, düzelme olmadığında
onları cemaatten dışlamak bu vaizlerin ve başkanların görevleri arasındadır.
Baptistlere göre, kilise yaşamında tüm Hıristiyanlar eşit kabul edilir.
Kilise görevlilerinin taşıdığı özel sorumluluklar cemaatın rızasına dayanır ve
cemaat tarafından sona erdirilebilir. Bu görevlilerin yalnızca kendileriyle
sınırlı bir ruhbanlık konumu da yoktur. Baptistler, kilise ile devlet arasında bir
mesafe olması gerektiğini savunurlar. Kilise ile devlet ayırımı tarih boyunca
Baptistlerin temel ilkelerinden biri sayılır.147
e. Misyonerlik Anlayışı
Baptizm, Hıristiyanlık mezhepleri arasında misyonerliğe en çok önem
veren mezhepler arasında yer almaktadır. Bu mezhep misyonerlik yoluyla
dünyanın her tarafına yayılmaktadır. Baptizm inancına göre her üye birer
misyoner sayılmaktadır. Bu nedenle Baptizmi benimsemiş her bir cemaat
üyesi Baptizmi ve İsa Mesih’in kurtarıcı misyonunu yaymakla sorumlu
tutulmaktadır. Bu amaçla Baptizmin doğuşundan günümüze kadar çeşitli
Baptist misyoner teşkilatları, misyoner birlikleri ve cemaatleri kurulmuştur.
145 “Baptistler”, Ana Brit., III/ 315. 146 Mitrohin, 217. 147 “Baptistler”, Ana Brit., III/ 316.
41
Baptizmin doğduğu yer Avrupa olmasına rağmen ilk Baptist misyoner
teşkilatları Amerika’da XVIII. yüzyılın başlarında kurulmaya başlamıştır.
Çünkü, Avrupa’daki Katolik takibatlarından kaçmış olan bazı Baptist cemaatı
üyeleri, Amerika’da rahat bir ortama kavuşunca, orada hem kendilerini
geliştirmiş, hem de dışarıya açılma fırsatını bulmuştur. Bu fırsattan
yararlanarak değişik Baptist misyoner teşkilatları kurulmuş ve dünyanın
birçok yerine misyonerler göndermeye başlamışlardır.148
Avrupa’da 1792 yılında William Carey’in önderliğinde bir kurum
olarak “İngiliz Baptist Misyonerler Birliği” kurulmuştur. Carey’in kendisi, bu
birliğin ilk misyoneri olarak faaliyette bulunmak için Hindistan’a gitmiştir.149
Böylece Amerika’dan ve Avrupa’dan çıkan Baptist misyonerler dünyaya
dağılarak gittikleri yerlerde Baptist cemaatlerini oluşturmaya başlamışlardır.
Baptistler, 1920 yılından itibaren Rusya’da ve Rusya’nın egemenliği
altında bulunan Cumhuriyetlerde de aktif biçimde misyonerlik faaliyetlerine
başlamışlardır. Baptistler belirtilen bölge topraklarında faaliyetlerini koordine
etmek, işbirliği yapmak ve dayanışmayı sağlamak amacıyla 1925 yılında
Rusya’da “Baptistlerin 26. Genel Toplantısı” düzenlenmiştir. Bu toplantıda
Baptizmin, Rusya’da ve Rusya’nın egemenliğinde olan Cumhuriyetlerde
yayılmasıyla ilgili problemler ve misyonerlik faaliyetler ile ilgili konular
gündeme gelmiştir.150 Bu tarihlerden sonra Baptizm, bütün SSCB ülkelerine
girmeye, misyonerlik faaliyetlerinde bulunmaya ve yerli cemaatler
oluşturmaya başlamışlardır.
Baptizmin misyonerlik anlayışına göre yerel cemaatler, misyonerlik
faaliyetleri, eğitim ve toplumsal yardım gibi ortak çaba gerektiren amaçlar için
bölgesel ya da ulusal kuruluşlarla işbirliği yapmakta, gönüllü birlikler
kurabilmektedirler.151 Cemaat üyeleri, cemaatin durumundan ve cemaatin
güvenliğinden sorumlu tutulmaktadır. Bu nedenle her üye cemaatin ayakta
148 Bkz. Torbet, 245-248. 149 Bkz. Torbet, 80; Ayrıca Bkz. “Baptizm”, A. Brit., III/ 316. 150 Mitrohin, 73. 151 “Baptizm”, A. Brit., III/ 316
42
kalabilmesi, varlığını sürdürebilmesi, kısacası kilisenin bekası için çalışmalı,
insanları kazanmalı ve İsa Mesih kardeşliğini korumaya gayret etmelidir.
Bunun yanında birer misyoner olarak kabul edilen her üye, her yerde
kendisinin kutsal görevini, yani Mesih’in mesajını, başkalarına öğretmek
zorundadır.152
Baptist misyonerler, misyonerlik faaliyetlerinde insanlarla ilgilenmeyi,
onları kendilerine çekebilmek için onların peşini bırakmamayı, tabir yerinde
ise kanca atıp amaca ulaşıncaya kadar gereken ilgiyi göstermeyi faaliyetlerinin
başlıca adımı olarak görürler. Bu aşamadan sonra baptist misyonerler kendi
cemaatlarına ve toplantılarına insanları davet ederek yemekli sohbetler
düzenlerler. Sohbet sırasında hedef kişileri kendilerine kazanmaya çalışırlar.
Bu misyonerler İsa Mesih’in mesajlarını yaymak için uçakta, trende, otobüste
ve benzeri her yerde özel olarak görevlendirdiği piyonlar (pioner) ile çalışırlar.
Onlar, “Hz. İsa kendisi çok fakir idi ve o fakirleri çok severdi” gibi sözlerle
özellikle fakir insanları kendilerine çekmeye gayret ederler. Ayrıca Baptistler,
cemaat içerisinde bir kaç guruba ayrılmak suretiyle çeşitli faaliyetlerde
bulunurlar. Bu gurupların bazıları hastahanelerde hastalarla ilgilenme görevini
yerine getirmekle, bazıları da toplantı yapılan evlerin temizlik, yemek yapma
gibi işleriyle meşgul olurlar. Bazıları da komşu cemaatlerle bağlantı kurarak
haberleşmeyi sağlarlar.153 Bu durum Baptist guruplar arasında organize bir iş
bölümünün ve iş birliğinin bulunduğunu göstermektedir.
f. Ayinleri, Önemli Günleri ve Bayramları
Baptistler bir mezhep veya bir cemaat olarak bağımsız hale geldikten
sonra, kendilerine has bir bayram anlayışı geliştirmişlerdir. Bunların
bayramları büyük ölçüde diğer Protestan anlayışlara benzemektedir. Çünkü bu
mezhebin ortaya çıkmasında Protestan teolojisinin etkisi büyük olduğunu daha
önce de belirtmiştik. Bu nedenle Baptistler, genelde Hz. İsa’nın adı ve şahsıyla
152 Mitrohin, 243. 153 Mitrohin, 220, 244.
43
alakalı olan bayramları ve buna ek olarak, SSCB’deki Evanjelistlerle
birleştikleri günü bayram olarak kutlarlar.154
Baptistler, kilise sakramentlerinden, Protestanlar gibi, sadece iki
tanesini benimsemişlerdir. Bunlar; “vaftiz” ve “evharistiya” ayinleridir. Vaftiz
ve evharistiya ayini, onlara göre, insanın inancını ve Hz. İsa’ya olan bağlılığını
sembolize eder. Baptistler, vaftiz ve evharistiya ayini haricinde diğer kilise
sakramentlerini kabul etmezler.155 Dolayısıyla bu sakramentler ve diğer
bayramlar için özel ön hazırlıkların yapılması ve çok titiz bir şekilde dikkatlice
uygulanması gerekir.
Baptistler, diğer Hıristiyanlar gibi evharistiya ayininde, ekmek ile
şarabın* kutsandıktan sonra Hz. İsa’nın kanına ve bedenine dönüştüğüne
inanırlar.156 Bu ayini genel olarak ayda bir kez yerine getirirler.157 Baptistlerin
kutladığı bayram günlerinin tarihleri şöyledir:
İsa Mesih’in doğum günü - 7 Ocak.
Vaftiz ayini - 19 Ocak.
Ekin bayramı - 15 Şubat.
Meryem’in müjdelendiği gün - 7 Nisan.
İsa’nın Kudüs’e Girişi - Paskalya bayramına bir hafta kala.
İsa Mesih’in öldükten sonra dirilip göğe yükseldiği gün - Paskalyadan
kırk gün sonra.
Teslis günü - Paskalyadan elli gün sonra.
İsa’nın görünüşünün değiştiği gün - 19 Ağustos:
Yeni yıl bayramı - 1 Ocak.
Baptistlerle Evanjelistlerin birleştiği gün - 27 Ekim’dir. Bunun yanında
Baptistlerde son baharda kutlanan bir de “hasat bayramı” vardır. Hasat
154 Novikova, 49. 155 Mitrohin, 234. * “Şarap” kelimesi Kırgızistan’da içki, sarhoş eden su, alkollü içki, bağımlılık yapan içki anlamında kullanıldığı için, bu kelime yerine, sadece Baptistler değil, Kırgızistanda misyonerlik faaliyetlerinde bulunmakta olan diğer Hıristiyan kökenli guruplar da, “üzüm suyu” kelimesini kullanmaktadırlar. (Bakıt Murzaraimov). 156 Mitrohin, 237. 157 Baptizm”, A. Brit., III/ 316.
44
bayramında misyonerlik faaliyetlerinin bir değerlendirmesi yapılır, bir
anlamda misyoner faaliyetlerinin ürünleri de ortaya konur. Yani her bir
Baptist üyesi o sene içerisinde ne tür başarı elde ettiğini, guruba kaç kişi
getirdiğini ve buna benzer şeyleri ortaya koyarlar.
Bayram günlerinde Baptistler özel olarak cemaat halinde dua ederler,
duadan sonra yemek yeyip sohbet ederler ve müzik eşliğinde ilahiler okurlar.
Bunun yanında İncil’den bazı cümleler ve bölümler okuyarak yorum yaparlar.
Bazen kutladıkları bayram ile ilgili küçük programlar hazırlayarak katılanlara
sunarlar. Bu bayramların haricinde Baptistlerde evlenme ve cenaze törenleri
vardır. Bunlar da vaaz, dua ve ilahiler eşliğinde yapılır.158
Bayram günlerinde Baptistlerin, bayrama bir seyirci olmaktan çok, bir
cemaat ve bir aile üyesi olarak iştirak etmesi gerekir. Her üye ailesindeki
kardeşinin bütün davranışlarını gözetmek zorundadır. Eğer, bir cemaat
üyesinde, bayram gününe karşı yanlış bir davranış olursa veya cemaat
ideolojisine ters düşen hareketle karşılaşılırsa cezalandırırlar. Gerekirse
cemaatten de çıkarırlar. Böylece bayramların çok titiz bir şekilde kutlanmasına
dikkat ederler. Bayramlar çok büyük törenlerle ve özenle kutlanır. Belirtilen
her bayram, bayramlara has dualarla, ilahilerle, şarkılarla ve Hz. İsa’yı
yücelten şiirlerle coşkuyla kutlanır.159
D. Baptistlerin Diğer Protestan Gurupları Arasındaki Yeri
Baptistler diğer Protestan guruplarıyla aynı inançları paylaşmakla
birlikte, onlardan özellikle inananların vaftiz edilmesi ve vaftizin de suya
daldırma yoluyla yapılması gerektiğine inanmalarıyla ayrılırlar.160
158 Mitrohin, 241. 159 Bkz. Belov, 91; Mitrohin, 242. 160 “Baptistler”, Ana Brit., III/ 315.
45
a. Calvinistler
Calvinizm, XV. asrın ikinci yarısından sonra ortaya çıkan dini bir
harekettir. Bu hareketin kurucusu John Calven’dir. J. Calven, 1509 yılında
Fransa’da doğmuştur. Küçük yaşından itibaren Latince, Yunanca ve İbrani’ce
eğitim görmüştür. Kendisi çok dindar biri olarak yetişmiştir. 1530 yıllarında
yüksek tahsilini aldıktan sonra, teolojik görüşleri ile Fransa’da adını
duyurmuştur. 1533 senesinde kendi taraftarlarının ilk teşkilatını kurmuştur.
Daha sonra Cenevre’ye geçmiştir.161
Calvin Cenevre’de, taraftarlarıyla birlikte Katoliklere karşı çok sert bir
şekilde mücadele etmiştir. Kendi görüşünü savunmayanlara karşı acımasızca
işkencelerde bulunmuştur. Bu işkence yolunda 1553 senesinde Mishel
Servetus’un diri diri ateşte yakılmasını sağlamıştır. Bu davranışının engizisyon
mahkemesinin verdiği katı kararlara benzerliğinden dolayı Calvin’e, “Cenevre
Papası”162 lakabı verilmiştir.
Calvin’in önemli görüşlerinden biri Tanrı anlayışıdır. Onun bu
konudaki görüşleri Baptizme de yansımıştır. Ona göre Tanrı, alemin dışındadır
ve kendi kanununa göre aleme müdahale etmektedir. İnsan kendi akıl ve
mantığıyla Tanrı’yı bulamaz ve ona inanamaz. İnanma duygusu insana Tanrı
tarafından verilir. İnsan, yaptığı bütün iyilikleri Tanrı’ya borçludur.163
Yine Calvin’in görüşlerine göre, İsa, bütün insanlığın günahı için
kendini kurban etmemiştir. O, sadece önceden Tanrı tarafından seçilen
insanları kurtarmak için kendini kurban etmiştir. Çünkü ona göre, Tanrı
insanları yaratmadan önce, kurtuluşa erecek olanlar ve ceza çekecek olanlar
şeklinde ikiye ayırmıştır. Fakat Calvin’e göre, insanın kendisinin bu
guruplardan hangisine girdiğini bilmesi de mümkün değildir.164
Calvin’in buna benzer görüşleri, Baptizmin ortaya çıkmasında etkili rol
oynamıştır. Bu nedenle Baptistlerle Calvinistler arasında çok fazla fark ortaya
161 Novikova, 192. 162 Bkz. Çanışev, 44. 163 Çanışev, 47. 164 Novikova, 49.
46
çıkmamıştır. Ayrıca bu iki gurup haç işaretini ve ikonayı kabul etmemekle
diğer Hıristiyan anlayışlardan ayrılmıştır. Calvinistlerin kilise sırlarından
sadece vaftiz ve Evharistiyayı sembolik olarak kabul ettikleri belirtilmiştir.165
b. Evanjelistler
Yunanca “euangelion”, “iyi haber” ve “İncil” anlamlarına gelen
Evanjelizm, Protestanlığın Baptizme en yakın anlayışlarından birisidir.
Evanjelistlerin öğretilerinin temeli de İncil’e dayanmaktadır. Evanjelistlerin
Baptistlere en yakın olduğu noktalar şu şekilde sıralanabilir: 1. Kurtuluş
gerçekleşmiştir. Hz. İsa’ya inanan herkes kurtulmuştur. 2. İnsan kendi fiiliyle
kurtuluşa eremez, kurtuluş insana Tanrı tarafından verilmiştir.166
Evanjelistler sadece Tanrının seçtiği insanların kurtuluşa erebileceğine
inanmaktadır. Bunun yanında insanın kurtuluşa erebilmesi için, kendini
günahkar olarak kabul etmesi, pişman olması, kendi gücüyle Tanrıya
ulaşamayacağını idrak etmesi ve bütün ümidini Hz. İsa’ya bağlaması gerekli
görülmektedir. Evanjelistlere göre insan bir hiç olduğuna, insanın kendi
gücüyle Tanrısal olan hiç bir şeyi gerçekleştiremeyeceğine inanılmaktadır.
İnsanın yaptığı bütün iyi amellerin hiç bir işe yaramadığı kabul edilmektedir.
Çünkü onlara göre önemli olanın iyi amel değil, Hz. İsa’ya olan iman
olduğuna dikkat çekilmektedir.167 Bu noktada Baptistler de buna benzer bir
görüşü savunmaktadır. Baptistlere göre de insanın iyi amel işlemesi tek başına
kurtuluşa götürmez. İnsanın “kurtuluşa” ermesi için Tanrı tarafından seçilmiş
olması gerekmektedir.
Evanjelistlerle Baptistlerin dogmaları arasındaki benzerlikler bu iki
mezhebi birleşmeye sevk etmiştir. Nitekim bu iki gurup aralarındaki
yakınlıkların çok olmasını göz önünde bulundurarak 1884 yılından itibaren bir
birleşmeye doğru harekete geçmişler, bu amaçla bir çok toplantı
165 Bkz. Pismanika, 196- 197. 166 Mitrohin, 62. 167Bkz. Aynı yer.
47
düzenlemişlerdir. Fakat her seferinde başarısız olmuşlardır. Bu
başarısızlıkların bir çok nedeni bulunmuştur. Bunların ilki, Baptistlerin, “Özel
Baptistlerin” tarafında olması ve Evanjelistlerin de “Genel Baptistlerin”
tarafında olmasıydı. Bunun yanında bu iki mezhebin yöneticilerinden ve bazı
ayinlerdeki uygulamalardan kaynaklanan problemler vardı. Örneğin, “Özel
Baptistler”, kilise üyelerine çok önem veriyordu. Çünkü, onlara göre, sadece
Tanrı tarafından seçilmiş olan insanlar kilise üyesi olabiliyordu ve Evharistiya
ayinine katılabiliyordu. Oysa “Genel Baptistler”, kendi üyeleri yanında, kendi
uygulamalarına göre Hıristiyan olmayanları da bu ayine alabiliyordu. Bir
başka neden ise Baptistler, kilise içerisindeki kurallara sıkı sıkıya uymaya
çalışırlardı. Onlar, kilise yöneticisi ile normal Baptist üyesi arasındaki farka
dikkat ederlerdi. Baptistlere göre Evharistiya ayinini sadece kilise yöneticisi
olan presbiter (vaiz) yönetirdi. Oysa Evanjelistlere göre, bu ayini kendilerinin
görevlendirdiği herkes yönetme hakkına sahipti.168
Baptistler ve Evanjelistler, söz konusu olan bazı farklılıkları göz ardı
ederek 1910 yılından sonra tekrar birleşme konusunu gündeme getirmişlerdir.
Neticede, 1919 senesinin ekim ayında; “Evanjelist Hıristiyan ve Baptistlerin
Rusya’daki Geçici İttifakı” kurulmuştur.169 Bu iki mezhep daha sonra 1944
senesinde tamamen birleşerek “Evanjelist Hıristiyanlar ve Baptist Kilisesi”
adını almıştır. Bu kısaca EHBK (Evanjelist Hıristiyanlar ve Baptist Kilisesi)
olarak adlandırılmaya başlanmıştır. EHBK 1966 senesinde, kendi ideolojik
görüşlerini ve dogmalarını içeren kararlar almıştır. Bu kararda aşağıdaki
maddeler yer almıştır:
1. Tanrının sözü kilise yönetiminde tek ve yegane otoritedir.
2. İncil’i vaaz etmek ve Hz. İsa’ya şahitlik etmek, kilisenin esas
görevidir.
3. Kilise hiç bir şekilde yerel hükümete bağımlı değildir.
4. Kesinlikle imana göre vaftiz edilmelidir.
168 Bkz. Mitrohin, 63-64. 169 Bkz. Mitrohin, 70-71.
48
5. EHBK üyeleri kutsaldır.
6. Kilise devletten bağımsızdır.170
Yine EHBK üyeleri 1975 yılında bir konsey düzenleyerek kendi
birliklerini pekiştirmişler ve inanç esaslarını paylaşmakla kalmayıp, aynı
kanunları paylaşma yoluna da gitmişlerdir.171
c. Anabaptistler ve Mennonitler
Anabaptizm, XVI asırda Avrupa’daki Reform döneminde, İsviçre ve
Almanya’da ortaya çıkan bir harekettir. Çoğunlukla işçi ve çiftçi sınıfından
oluşan Anabaptizm hareketi, 1522 yılından sonra Luter taraftarlığından ayrılan
Thomas Müntzer tarafından yeni bir yön kazanmıştır. Anabaptistler, orta
çağda Feodallere sık sık baş kaldıran hareket olarak bilinmektedir.172
Bu hareket ayrıca inançlarını oldukça sadeleştirmeye çalışan bir hareket
olarak da tanınmaktadır. Bunlar, ruhbanlığı kabul etmemişler ve dini ayinleri,
kendisinde Kutsal Ruh’un tecelli ettiğini hisseden herkesin yönetebileceğini
savunmuşlardır. Bunların en önemli özelliklerinden biri de, çocuk yaşında
vaftiz olanların vaftizini kabul etmemeleri ve onların yetişkin olduktan sonra
tekrar vaftiz olmalarını talep etmeleridir.
Anabaptistler, ilk olarak 1525 senesinde Zürih kentinde çocuk yaşında
vaftiz olanları tekrar vaftiz etmişlerdir. Bunlar, insanları tekrar vaftiz etmeye
çalıştıkları için bu ismi, yani “Anabaptizm” ismini almışlardır. “Anabaptizm”
Yunanca “tekrar suya batırmak”, “tekrar vaftiz etmek” manalarına
gelmektedir. Bu isim onlara, onların karşısında yer alanlar tarafından bir alay
mahiyetinde verilmiştir. Anabaptistler kendilerine “Anabaptist” değil
“Hıristiyan Kardeşler”173 adını vermektedir.
Anabaptistlerin Baptizmle ortak olan yönü, yetişkinleri vaftiz
etmeleridir. Bunun dışında isimlerden kaynaklanan benzerlikler
170 Mitrohin, 81. 171 Bkz. Belov, 51. 172 Çanışev, 50-51. 173 Bkz. Çanışev, 49; Novikova, 16.
49
bulunmaktadır. Fakat, bu benzerlik onların bir olduklarını göstermemektedir.
Aksine bir birinden tamamen ayrı olan iki mezhep olduğunu göstermektedir.
Mennonit hareketi, Anabaptizmin bir kolu olarak, Menno Simons
tarafından kurulmuştur. Bir Katolik papazı olan Simons, papazlığı bırakıp
Anabaptizmi kabul etmiş ve Anabaptizmin doktrinlerini tekrar gözden
geçirerek yeni bir hareketi ortaya koymuştur.174 Bu hareket kurucusuna
nispetle “Mennonit” hareketi diye adlandırılmıştır. 1632 senesinde
Hollanda’nın Dorte şehrinde bu hareketin inanç deklarasyonu
yayınlanmıştır.175 Bu deklarasyona önem kazandıran, yetişkinlerin vaftiz olma
görüşünün pekiştirilmiş olmasıdır.
Mennonitler 1950 yılından sonra Baptistlerle birleşme teklifinde
bulunmuşlardır. Bu teklif üzerine EHBK üyeleri durumu değerlendirmişler ve
1963 senesinde bir toplantı düzenleyerek Mennonitleri kendi saflarına katmak
için karar almışlardır. Bu karardan sonra Mennonitler de EHBK’nın bir üyesi
haline gelmişlerdir.176
d. Ellinci Gün Hıristiyanları*
“Ellinci Gün Hıristiyanları”, XX. asrın başlarında Amerika’da ortaya
çıkan yeni bir dini harekettir. Bu hareketin mensupları, İsa’nın gökyüzüne
yükselmesinden elli gün sonra Kutsal Ruh’un havariler üzerine indiğine ve
havarilerin peygamberlik derecesine yükseldiğine inanmaktadır. Ellinci Gün
Hıristiyanları İsa Mesih’in ikinci gelişinin çok yakın olduğuna inanmaktadır.
Bunlar, kilise sırlarından sadece vaftiz ve evharistiyayı kabul etmektedir.
Ellinci Gün Hıristiyanları havariler üzerine Kutsal Ruh’un inmesiyle
havarilerin değişik dillerde Tanrıya ibadet etmeye başladıklarını iddia ederek,
ibadetlerinde anlaşılmayacak şekilde bazı dilleri kullanarak kendilerinden
174 Novikova, 263-264. 175 Çanışev, 55. 176 Novikova, 147. * Kırgızistan’da bu gurup “Pyatidesyatnikler” adıyla aktif bir misyonerlik faaliyeti içerisinde bulunmaktadır.
50
geçtikleri ileri sürülmüştür. Onlar bu uygulamalarından dolayı kınanarak
toplum huzuruna zarar verdikleri düşüncesiyle devlet organları tarafından
yasal olarak kabul edilmemiştir. Bu nedenle Ellinci Gün Hıristiyanları
faaliyetlerini yasallaştırabilmek ve güç kazanabilmek için Baptistlerle
birleşme teklifinde bulunmuşlardır.177
Baptistler onları kendilerine katmak için bazı şartları koşmuştur. Bu
şartların başında Ellinci Gün Hıristiyanlarının ibadetlerindeki mistik olan
yönlerini ve anlaşılmayacak dilde ibadet etmelerini bırakmaları gelmiştir. Bu
şartları kabul eden bir kısım Ellinci Gün Hıristiyanları 1945 yılında
Baptistlerle birleşmiştir. Diğer bir kısmı da Baptistlerin koştuğu şartları kabul
etmeyerek onlardan ayrılmış ve Baptistlerden ayrı olarak varlıklarını devam
ettirme yoluna gitmişlerdir.178
177 Novikova, 375. 178 Bkz. Mitrohin, 77-78.
51
İKİNCİ BÖLÜM
BAPTİSTLERİN KIRGIZİSTAN’DAKİ MİSYONERLİK
FAALİYETLERİ
A. Baptistlerin Kırgızistan’a Gelişi
Baptizmin Kırgızistan’a gelişi genel olarak iki yolla gerçekleştiği
söylenebilir. Bunların ilki XX. asrın başlarında ve II. Dünya savaşı sırasında
Orta Asya’ya Türk halklarını asimle etme amacıyla getirilen Ukraynalılar,
Beyazrusyalılar ve değişik yerlerde çalıştırmak amacıyla esir olarak getirilen
Almanlar vasıtasıyla gelmiştir. İkincisi ise Kırgızistan’ın bağımsızlığını
almasından sonra dini amaçla gelen misyonerler vasıtasıyla gelmiştir.
a. Kırgızistan’ı Tercih Etme Sebepleri
Kırgızistan’da aktif bir şekilde misyonerlik faaliyetlerini yürüten
guruplardan biri Baptistlerdir. Onlar, Kırgızistan’a gelen ilk Hıristiyan
misyoner gurupları arasında sayılmaktadır. Baptistlerin kendi dini
faaliyetlerini Sovyetler döneminde bile fazla göze batmayacak şekilde
yürütmeye çalıştıkları bildirilmektedir. Bu sebeple onların Kırgızistan’daki
faaliyetlerinin bağımsızlık sonrasında daha da aktif hale geldiği
gözlenmektedir. Baptistlerin faaliyet alanı olarak Kırgızistan’ı seçmesinin çok
değişik nedenleri bulunmaktadır. Bu nedenler arasında, özellikle Sovyet
insanının içinde yetiştiği ortam ve komünizm sisteminin meydana getirdiği
“yarı ateist yarı dindar insan tiplerinin” ortaya çıkmış olması yer almaktadır.
Baptistler insanın yarı dindarlık yönünü öne çıkararak kendi dini
fikirlerinin insanlara iletmeye gayret etmiştir. Sovyetler birliği dağıldıktan
sonra meydana gelen karışıklıklar ve ruhi boşluklar artık eski Sovyet insanı
olarak tarihte kalacak olan insanları bir arayış içine sürüklemiştir. Bu noktada
Sovyetler birliğinin karakterini ve “Sovyet insanı”nın neyi aramakta olduğunu
çok iyi bilen Baptistler, o insanların istediği yönde aktif bir faaliyete
52
başlamıştır. Bu yönüyle olaya bakıldığında diğer Hıristiyan kökenli misyoner
guruplara göre Baptistler daha başarılı olmuştur. Bu ise Baptistlerin, faaliyet
alanı olarak Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra ortaya çıkan bağımsız
cumhuriyetleri seçmesinin genel nedenleri arasında yer almıştır.
Baptistlerin Kırgızistan’ı faaliyet alanı olarak seçmesinin diğer bir
sebebi de ikinci dünya savaşında Kırgızistan’a esir olarak gelen Almanların ve
Rusların Türk kökenli Müslüman halkları asimle etme amacıyla Kırgızistan’a
yerleştirdikleri Ukraynalıların ve Beyazrusların bulunmasıdır. Kırgızistan’da
bulunan bu küçük etnik guruplar, Kırgızistan’daki Baptist faaliyetlerin yerli
destekçisi olarak görülmüş ve Baptist hareketlere bu yerli destekle
başlanmıştır.
Bunların haricinde Sovyet sisteminin Müslümanlık üzerinde uyguladığı
değişik politikalar Baptistlerin faaliyet alanının genişlemesine ve
kolaylaşmasına neden olmuştur. Komünizm sisteminde uygulanan politikalar
sonucunda Müslümanların İslam dini ile olan bağlantıları oldukça zayıflamış,
mevcut dini düşünce, uygulama ve inanışlara sistemin tepkisini çekmeyecek
hurafeler yerleştirilmiştir. Böylece geniş kitlelerin dini inanışları sadece
Müslüman kimliği düzeyinde kalmıştır.179 Özellikle bu konuda Kırgızlar
üzerinde uygulanan politika daha başarılı bir sonuç vermiştir. Sosyal yapı ve
dini inanç bakımından böyle bir duruma daha yatkın ve daha müsait olan
Kırgızlar, kendi örf ve adetlerini korumakla birlikte inançlarını pratikte
uygulamada çok zayıf kalmış, genel olarak dindarlık düzeyi diğer Orta Asya
Türk topluluklarına göre daha düşük düzeylerde yaşanmıştır. Ayrıca Kırgızlar
arasında yaygın olan dini konulardaki değişik hurafeler ve eğitim
merkezlerindeki ateist öğretiler onların inançlarının zayıflamasına katkı
sağlamıştır. Fakat buna rağmen Kırgızlar atalarından miras olarak aldıkları
İslam dinini unutmamak için bu dini örf ve adetleriyle birlikte yaşatmaya
çalışmışlardır. Ayrıca, Sovyet sistemin gözden düşürmeye ve kötü adamlar
179 Mustafa Erdem, “Misyonerlik ve Kırgızistan’da Misyoner Faaliyetler”, Dini Araştırmalar, Ankara 1999, I/ 31.
53
olarak tanıtmaya çalıştığı mollalar (imamlar) komünist sistemin bütün
takibatlarına rağmen İslam dinini canlı tutabilmek için halk arasında büyük
çaba harcamışlardır. Bunun karşısında, dini alanda yetmiş yıldır uygulanan
komünist sistemin olumsuz birçok etkisi de olmuştur. Bu sistem sonucunda
bazı insanlar ya dinden uzaklaşmış, dini boş inanç olarak görmeye başlamış ya
da dine fazla önem vermeyecek hale gelmişlerdir.
Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra Batı için her alanda bakir
olma özelliğine sahip olan geniş coğrafya misyonerler için de çok uygun bir
faaliyet alanı oluşturmuştur. Bu durumu çok iyi değerlendiren Batılı
misyonerler kendi devletlerinin desteğini de almak suretiyle, ekonomik ve
siyasi destekle birlikte henüz bağımsız devletler ortaya çıkmadan önce görev
yeri olarak eski Sovyetler Birliği topraklarına akın etmeye başlamışlardır.180
Bağımsızlıktan sonra Kırgızistan’ın gelişmek için demokratik yolu
benimsemesi Batılı misyonerlerin daha da ilgisini arttırmıştır. Çünkü
demokratik sistem onların faaliyetleri için en uygun ortamı hazırlamıştır. Bu
nedenle misyonerler Kırgızistan’a akın akın gelmeye başlamıştır. Ayrıca
Kırgızların sosyal, siyasi ve ekonomik yönden zayıf durumda olmaları
misyonerlerin çok farklı alanlarda ve değişik faaliyetlerde bulunmalarına
imkan hazırlamıştır. Genel olarak ülke genelinde halkın yaşadığı ekonomik
sıkıntılar, dini bilgi eksikliği, demokratik sistemin dış ülkelerden gelen
misyonerlerin faaliyetlerine de imkan hazırlayan ölçüleri gibi nedenler
Baptistlerin ve diğer Hıristiyan kökenli misyonerlerin Kırgızistan’ı tercih
etmelerine sebep olmuştur.
Baptistlerin ve diğer misyonerlerin Kırgızistan’ı tercih etmelerinin
başka bir sebebi de Batılı zengin teşkilatların Kırgızistan yönetimine müdahale
etmeleridir. AGİK’nin Kırgızistan’daki temsilcisi Amerikalı Geremy Gann,
Kırgızistan yönetimine, Kırgızistan’ın demokratik bir ülke olduğunu
hatırlatarak, dış ülkelerden gelen misyonerlerin faaliyet yapabilmeleri için her
türlü şartları hazırlaması gerektiğini bildirmiştir. Ayrıca, AGİK’in Bişkek’deki
54
“Ebert Vakfı” Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Kırgızistan din
müşavirlerine bir toplantı düzenleyerek, Batıdan gelen misyonerlerin işlerine
engel olmamaları gerektiği konusunda uyarılarda bulunmuştur.181 Zengin olan
Batılı ülkelerden maddi destek alan Türk cumhuriyetleri şu veya bu şekilde
misyonerlere kapılarını açmak zorunda kalmıştır. Merkezi Asya’da (Orta
Asya) “Demokrasi Adası” olarak bilinen Kırgızistan bu cumhuriyetlerin
başında gelmiştir.
b. SSCB Dönemi
Baptistler misyoner faaliyetlerini Sovyetler Birliği döneminde de
gerçekleştirebilmişlerdir. Onların Kırgızistan’daki faaliyetlerine tam olarak ne
zaman başladığı kesin olarak bilinememekle birlikte bu konuda çok değişik
bilgiler ortaya atılmıştır. Bu bilgilere göre Baptistlerin ilk olarak Kırgızistan’a
siyasi sebeplerle Rus ve Ukrayin Kulak’ların* 1913182 senesinde Kırgızistan’a
gelmeleriyle birlikte gerçekleştiği ileri sürülmüştür. Bu gelen Kulak’ların
içinde yer alan Baptist guruplar inançlarını buralarda da devam ettirmişlerdir.
Onlar özellikle Kırgızistan’ın kuzey bölgesine yerleşerek o bölgeyi kendilerine
vatan edinmişlerdir. O dönemde İslam dışında başka inançlar hakkında fazla
bilgisi olmayan yerli halk onların inançlarına fazla önem vermeyerek, inanç
farklılığı üzerinde durmadan onlarla ilişkilerini devam ettirmişlerdir.
Diğer bir bilgiye göre, Baptistler Kırgızistan’a 1975-76 yılları arasında
gelmiştir. Buna göre Baptistler faaliyetlerine ilk olarak Kırgızistan’ın güney
bölgesinde bulunan Narın şehrinde başlamıştır. Kaynaklarda geçen bilgilere
göre bu şehre ilk olarak Almanya’dan Andrey Peters adlı bir Baptist
misyonerin geldiği ve orada faaliyete başladığı belirtilmiştir. Anrey Peters’in
bu şehirde yaptığı faaliyetlerde bir hayli başarılı olduğu ve ona inanan
180 Erdem. “Misyonerlik…”, 31. 181 Zarlıkbekov, “Kırgızistan Kança Kudayga Sıyınasın”, Agım 01. 03. 02, 6. * Kulak- zengin, sömüren, işçi çalıştıran çifçiler anlamında. Bunlar Rusyadaki ihtilal sırasında Komunist sisteme karşı çıkan azınlık gurubun bir kısmını oluşturmuşlar. 182 Sitnyanskiy- Alişeva- Tabışaliyeva, “ Novıye Protestantı”, Renessans İli Regres, Bişkek 1996, 103.
55
kimselerin her geçen gün çoğalarak bu şehirde bir cemaat oluşturduğu
bildirilmiştir.183
Genel kanaati oluşturan başka bir bilgiye göre de Baptistler
Kırgızistan’a, İkinci Dünya savaşında esir olarak getirilen Almanlarla beraber
gelmiştir.184 Savaştan sonra bu Almanlar Kırgız topraklarına yerleşmiştir.
Onlar zamanla buralara alışarak yeni yerleştikleri topraklarda sosyal, kültürel
ve dini yaşantılarına devam etmiştir. Bununla yetinmeyen Baptistler yerli halkı
da dini yönden etkilemeye gayret ederek kendilerine Kırgızistan’da yer
edinmişlerdir.185 Kırgızistan’da Baptizmin yayılmasında Kırgızistan’a gelerek
yerleşen bu Almanlar büyük rol oynamıştır. Yerli halkı çok iyi tanıma fırsatı
bulan Almanlar Batıdan gelen misyonerlerle işbirliği yapmak suretiyle onların
faaliyetlerine katkı sağlamışlar ve faaliyetlerini kolaylaştırmışlardır. Ayrıca bu
Alman guruplar Batılı misyoner teşkilatların desteğiyle ilk kez İncil’i ve
Hıristiyanlığa ait diğer birçok literatürü Kırgız diline çevirmişlerdir. İncil’in
Kırgız diline çevrilmesi 1977 yılında Sovyet Birliğinde dine karşı
gerçekleştirilen katı tutumun güçlü olduğu dönemlerde gizlice başlatılarak,
1992’de sona ermiş ve aynı yılda İsveç’in başkenti Stokholm’da basılarak gizli
yollarla Kırgızistan’a getirilmiştir.186 1992 yılına kadar da İncil’in değişik
versiyonları yayınlanmıştır. Fakat, bu versiyonların çevirisi halk arasında
yeterli düzeyde kabul görmemişse de Baptizmin yayılmasında büyük rol
oynamıştır.187 1980 yılının resmi kayıtlarına göre Kırgızistan’daki Baptisler
arasında Almanlar, Ruslar, Beyazruslar, Ukrayinler ve Kırgızlar yer
almıştır.188
183 Maksutov, “Dagı Bir Colu Sektalar Cönündö”, İslam Madaniyatı, Aralık-2001, 4. 184 Galiyeva Z, Polikonfessialnıy Kırgızstan, Bişkek 2000, 5. 185 Sitnyanskiy- Alişeva- Tabışaliyeva, 103. 186 Şmour Andrey, “Kuday Saga Iraazıbı”, Ümüt Nuru, Bişkek 2002, XV/ 7. 187 Sovet Sadırov, “İncildi Kim Kotorgon”, Ümüt Nuru, Bişkek 2000, VIII/ 19-21. 188 Yarkov, İz İstori Vzaimootnoşeniy Belarusi i Kırgızstana, Bişkek 1995, 37.
56
c. Bağımsızlık Sonrası Dönem
Kırgızistan Cumhuriyeti 1991 yılında bağımsızlığını kazanmakla
birlikte değişik dini gurupların faaliyetlerine sahne olmaya başlamıştır. Bunun
böyle olmasının bir çok nedeni bulunmaktadır. Bu nedenlerin başında daha
önceki bölümlerde kısmen değinildiği gibi insanların maneviyatındaki dini
bilgi ve inanç boşluğu, bu konudaki arayışları ve bunun yanında demokratik
sistemin tanıdığı özgürlük ortamının sunduğu imkanlar gelmektedir. Bu
durumu çok iyi değerlendiren Batılı misyoner teşkilatlar Kırgızistan’ı faaliyet
alanı olarak seçmekte ve Kırgızistan’a akın etmeye başlamaktadırlar. Bu
akının neticesinde Kırgızistan’da misyoner faaliyetlerinde bulunan büyük-
küçük çeşitli gurupların sayısı 1996 yılının verilerine göre toplam 200’ün
üzerinde iken,189 bu rakam 2001-2002 yılının son verilerine göre 1212’ye
ulaşmıştır. Bu sayının içinden 839’unu Hıristiyanlığın değişik mezheplerine
ait guruplar oluşturmuştur.190
Bu gurupların 1996 yılından sonra çoğalmasının bir başka nedeni,
1996 yıllının 14 kasımında dini gurupları resmi olarak kaydetme ile ilgili
alınan kararlardır. Bu kararlarda yer alan ifadelere göre: “Hangi gurup veya
teşkilat olursa olsun, 18 yaşına gelmiş Kırgız vatandaşlarından on kişi
mensubu olursa resmi olarak devlet tarafından kaydedilmekte ve faaliyet
yapmak için hak kazanmaktadır.” 191
Devlet tarafından gösterilen böyle bir kolaylığı fırsat bilen çeşitli dini
guruplar on kişiden oluşan mensubunu bularak faaliyetlerini yasallaştırmaya
çalışmaktadır. Bunlar, özellikle Amerika’dan, Almanya’dan, İngiltere’den,
Fransa’dan ve Kore’den gelen misyoner guruplardır. Bu misyoner guruplar
kendi faaliyetlerini yukarıdaki maddeye dayanarak resmileştirmekte ve rahat
bir şekilde hareket edebilmektedirler.192
189 Abdıbekov, “Kalktan Çıkkan Kayır Dinder”, Aalam, Eylül 1997, 5. 190 Zarlıkbekov, “Kırgızistan…”, 6. 191 Vremennoe Polojeniye Ob Uçetnoy Registratsi Missiy Zarubejnıh Religioznıh Organizatsiy i İnostrannıh Grajdan, Pribıvayuşih v Kırgızskuyu Respubliku s Selyu Religioznoy Deyatelnosti, 14. 11. 1996, 1. 192 Zarlıkbekov, “Kırgızistan…”, 6.
57
Misyonerlik faaliyetlerinde bulunmak için gelen misyonerler
Kırgızistan’ın her bölgesine dağılmakta ve her biri ayrı ayrı birer cemaat
oluşturarak devletin resmi organları tarafından tescil edilmekte, bununla
kendilerini halkın tepkisine karşı da güvence altına almaktadırlar.
Baptistler Kırgızistan’daki faaliyetlerine 1997 yıllına kadar gayri resmi
olarak devam etmişlerdir. Devletin kontrolüne ve korumasına girmek için aynı
sene mart ayında faaliyetlerini yasallaştırmışlardır.193 Bundan sonra
faaliyetlerini artıran Baptistler faaliyet alanını daha da genişletmişlerdir.
“Kırgızistan’da Dini Durum ve Dini Teşkilatların Faaliyet Dereceleri”
adlı 2001 yıllında Kırgızistan halkının düzenlediği üçüncü kurultayda verilen
istatistiki bilgilere göre, Baptistlerin misyonerlik faaliyetleri bakımından ilk
sıralarda yer aldığına dikkat çekilmektedir. Baptistler, tahmini olarak,
Kırgızistan halkının, % 9.6; Bişkek halkının % 10.8 oranını oluşturmaktadır.
Bunun içinden Kırgız asıllı Baptistlerin sayısı diğer milletlere nazaran % 13.6
oran ile Ruslardan sonra ikinci sırada gelmektedir.194
Kırgızistan’da Baptistlerin kesin olarak sayısı bilinmemektedir. Bunun
nedeni ise Bişkek’te Baptistlerin baş çobanlarından olan Aleksandr Barg’ın
“İnterfaks” haber ajansına verdiği demeçte daha iyi anlaşılmaktadır. Barg’ın
ifadesine göre Baptistler Kırgızistan Müftiyatını endişeye düşürmemek için
kesin sayılarını söylememektedir.195
B. Baptistlerin Kırgızistan’da Uyguladıkları Misyonerlik
Faaliyet Alanları ve Yöntemleri
Baptistler Kırgızistan’a şu veya bu şekilde bir giriş yaptıktan sonra
Kırgızistan halkını her ne pahasına olursa olsun kendi boyunduruğu altına
alabilmek için her türlü yolu deneyerek faaliyetlerini yürütmektedirler. Bunlar
kendilerine ne dini, ne ırki, ne kültürel ve ne de soysal bakımdan yakın
193 Usuptegin, “Baptist Ak Kıya Calgız Mürzö”, Zaman Kırgızistan, 12. 04. 02, 8. 194 Olga Sevastyanova, Gosdepartament S. Ş. A. O Religioznoy Situatsii v Kirgizii. Bişkek 2001, 1. 195 http://txt.ntv.ru/religy/23Aug2001/bishkekpr.html
58
olmayan Kırgızlara kendi fikirlerini benimsetebilmek için adeta
zorlamaktadırlar. Neticede onların bu faaliyetleri bir sonuç vermiyor değildir.
Kırgızlara bunların fikirleri, hayat görüşleri ve sosyal yaşantıları tamamen
yabancı olduğu halde, Baptistlerin maddi ve manevi yardımları arkasında,
onların tuzaklarına düşmüş olan insanlar bulunmaktadır. Bu insanlar Baptist
fikirlerin arkasında kendi milli ve kültürel zenginliklerini hiç çekinmeden
reddedebilmekte ve hatta Kırgız olduğunu da inkar edebilmektedir. Bu
insanlar kendi milli zenginliklerini Baptist fikirlerin temelinde yer alan “İsa
kurtarıcıya” değişmişlerdir. Burada Baptistlerin Kırgız halkını kendilerine
çekebilmek için maddi ve manevi yardımlar arkasında ne gibi faaliyetlerde
bulundukları ele alınacaktır.
a. Sosyal Faaliyetleri
1. Maddi Yardımlar
Baptistler, Kırgızistan halkının sosyal ve ekonomik yönden ezilmiş olan
kısmına maddi yardım yapmak suretiyle faaliyetlerini devam ettirmektedir. Bu
konuda özellikle Alman misyonerlerin faaliyetleri ilk sıralarda yer almaktadır.
Onlar Kırgızistan’da sosyal ve kültürel alanda çok büyük miktarda paralar
harcayarak halkı kendine çekmeye çalışmaktadır. Ayrıca halkın ezilmiş olan
kısmına peşin para vermenin yanında her türlü gıda malzemelerini bedava
dağıtmaktadır. Bunlar özellikle halk arasından problemli, geçimini zorla
sağlayan aileleri, dul kadınları ve yetimleri hedef kitle olarak seçmektedir.
Almanya’dan gelen bu Baptist misyonerler, halka yardım ederken, “bu
yardımları size biz vermedik bunları size İsa Tanrı gönderdi” diye halkı
kandırmaktadır. Bunların aldatmacalarına kanmış olan saf insanlar kendi dini
olan İslam’a da karşı çıkmaktadırlar. Örneğin, Kırgızistan’ın dağlık bölgesi
olarak bilinen Susamır vadisinde Baptistlerin “Ümit Işığı” hayır vakfı
tarafından halka bedavadan üç tondan fazla un, altı yüz litreden fazla yağ ve
gıda malzemeleri dağıtılmıştır. Bunun yanında her aileye birer tane Kırgızca
59
basılmış İncil ve değişik konuları içeren çeşitli Broşürler dağıtılmıştır.
Bunların hangi amaçla yapıldığının farkına varan köy imamı, onlara karşı
engel olmaya çalışınca, Baptistler, köy halkını imama karşı kışkırtmış ve
“bunu köyünüzden kovunuz” demiştir. Ardından da İslam’ı kötülemiştir.196
Yine onlar Kırgızistan’da gerçekleştirmeye çalıştıkları “Evanjelizasyon Planı”
dahilinde Kırgızistan’ın Isık Göl, Karakol ve Karabalta şehir sakinlerinin
muhtaç ve fakir kısmına da çok büyük miktarda maddi yardımlarda
bulunulmaktadır.197
Bu şekilde halkı maddi imkanlarla kandırmak ve kendi dinlerine karşı
kışkırtmak Baptistlerin Kırgızistan’da en çok kullandığı metot haline
gelmiştir. Bu alanda faaliyet yapmak için başta Almanya olmak üzere diğer
Batılı ülkelerden Baptist misyonerler her sene Kırgızistan’a gelmektedir.
Hayır işlerinde, kültürel ve misyonerlik faaliyetlerde bulunmak için sadece
1997 senesinde toplam sayısı elli civarında olan Alman asıllı misyonerin
Kırgızistan’a geldiği Kırgızistan Din İşleri Komisyonunca kaydedilmiştir.198
Baptistler yukarıda bahsedilen faaliyetler yanında gençler üzerinde de
faaliyetlerini yoğunlaştırmıştır. Kırgızistan’ın değişik okullarından öğrencileri
dinlenme kamplarına göndermek için 70.000 Alman markı, bunun haricinde
Talas ve Çolponata şehirlerindeki okul faaliyetleri için 50.000 Alman markı
harcadığı ileri sürülmektedir. Bunun yanında öğrencilere Kırgızca tercüme
edilmiş İncil ve Baptist öğretilerini içeren Broşürleri dağıttığı da
bildirilmektedir. Kırgızistan’da açtıkları “İncil Okuluna” da mali destek
Almanlardan geldiği ve 500.000 bin civarında Alman Markı harcandığı da
verilen bilgiler arasında yer almaktadır.199 Bu okulda bir öğrenciye senede
1700 Alman Markı harcandığı iddia edilmektedir. Bu her öğrenciye aylık 4000
Kırgız som’u demektir. Kırgızistan’da bir devlet memurunun aylık 1000,
196 Abdiyev, “ Yegova Kübölörünün Susamırga Kazatı”, Aalam 19. 12. 01, 6. (Burada yazar makalenin başlığını “Yahova Şahitleri” şeklinde atmışsa da, bu faaliyetin Baptistlere ait olduğu “Ümit Işığı” vakfı adından anlaşılmaktadır.) 197 Abdıbekov, 6. 198 Mamayusupov- Kabılbekova, Srovoçnik, Bişkek 2001, 90-92. 199 Abdıbekov, 6.
60
1500 som maaş aldığını düşünürsek bu okulda öğrencilerin aldığı paranın iyi
bir rakam olduğu anlaşılacaktır.200 Bunların dışında cemaat içerisinde
birilerinin doğum günü olduğunda, düğün yaptığında ya da evlenme töreninde
bunların masrafı da gurup vakfı tarafından karşılanmaktadır. Aynı şekilde
gurup vakfının imkanlarıyla her sene içlerinden birilerini dinlenmek için Isık
Göl ve Sarıçelek gibi pansiyonlara göndermektedirler. Cemaat içerisinde zeki
ve kabiliyetli olanlarını ise dış ülkelerdeki “kardeşlerine” göndererek
onlardan eğitim almalarını sağlamaktadırlar. Bu imkanların yanında cemaat
mensuplarına Müslüman olan Kırgızlardan yirmi kişiyi getirene bir lüks araba
hediye etmeyi de vaat etmektedirler.201
Bahsedilen maddi yardımların yanında Kırgızistan’da meşhur insanları
çok büyük paralar karşılığında kiraladıkları ve onları kendi amaçları
doğrultusunda kullandıkları da bilinmektedir. Bu tip insanları kiralayarak
onlara Kırgızistan halkını Hıristiyanlaştırmada yardımcı olabilecek her türlü
makale ve kitapları çevirtmektedirler.
2. Tıbbi Yardımlar
Baptistler Kırgızistan’da tıbbi yardımlar yapma yoluyla da misyonerlik
faaliyetlerde bulunmaktadır. Bunlar Kırgızistan’da faaliyet yapan diğer
Hıristiyan gurupların vakıf ve teşkilatlarıyla iş birliği yaparak çeşitli
hastanelere ilaç ve buna benzer sağlık malzemelerinden gerekli olabilecek
şeyleri ücretsiz temin etmektedirler. Bu konuda Baptistlerin “Ümit Işığı”
vakfı, Evanjelistlerin “İyi Haber” ve Presbiteryenlerin “Vozrojdenie” adlı
misyonerlik teşkilatlarıyla işbirliği yapılmaktadır. Bu vakıf ve teşkilatlar
değişik ülkelerden sadece tıbbi alanda faaliyet yapmak için çok sayıda
misyoneri Kırgızistan’a göndermektedir. Bu ülkelerin başında Almanya,
Amerika ve Kore gelmektedir.
200 Maksutov, 4. 201 Maksutov, 5.
61
Baptistler maddi yollarla hastanelere yardım etmenin yanında, hasta
insanlara, kendi cemaatlerine katılmak süretiyle de şifa bulabileceklerini
söylemektedirler. Buradan hareketle Kırgızistan’da Baptizmi kabul eden
insanların çoğu Baptizmi kabul etmeden önce ya hasta olduklarını ya da
uyuşturucu ve alkol kullandıklarını belirtmekte, Baptizmi kabul edip İsa
Mesih’i tanıdıktan sonra hastalıklarının geçtiğini ve kötü alışkanlıklarından da
kurtulduklarını iddia etmektedirler. Bu konuyla ilgili olarak, Baptizmi kabul
ettikten sonra şifa bulduğunu iddia eden ve ismini belirtmeyen birisinin
anlattıkları ilginç bir örnek olarak gösterilebilir: “Arkadaşım beni ilk defa bu
sığınma evine (sıyınuu üyü) getirdiğinde çok korkmuştum. Söylentilere göre
Baptistler, toplantılarında insan kurban ediyormuş. Bu ne kadar doğru
bilmiyorum ama, ben buraya geldiğimde dünyam değişmişti. Adeta devrim
geçiriyordum. Bu guruba çok değişik yollardan girenler vardı. Ben önceleri
çok hastalanıyordum, gitmediğim yer kalmamıştı. Doktorlara, mollalara,
camiye, falcılara hepsine gitmiştim. Fakat, hiçbirisi işe yaramadı. Sonra ben
kendi başıma İncil'i okumaya başladım. Baptist olan bir kardeş bana, önemli
olan İncil’i okumak değil, doğrudan Tanrı ile bağlantı kurmaktır, demişti.
Böylece ben bu guruba gelerek Tanrıya yalvarıyorum, Tanrı beni affetti ve ben
artık hastalanmıyorum.”202
Bu olaya sosyolojik açıdan bakıldığında Kırgızistan’da Baptizmi kabul
eden insanlar şu veya bu şekilde buna benzer sebeplerle Baptizmi kabul
etmektedir. Bu insanlar sosyal ve ekonomik açıdan sıkıntı çeken kimselerden
oluşmaktadır. Baptistler özellikle bu tür sıkıntı çeken kimseleri hedef olarak
seçmekte ve onlara ilacından iğnesine kadar yardım ediyormuş gibi gözükerek
onları kendi amaçları doğrultusunda kullanmaya çalışmaktadır. Bunların bu
tür emellerinin dışarıya iyi olarak yansıması, onların esas amacını bilmeyenler
tarafından iyi olarak karşılanmakta ve dolayısıyla bu tür faaliyetlere resmi
olarak yol açılmaktadır.
202 Alişev A, “Novıye Protestantı”, Renessans İli Regres, Sentr İsledovaniya Mira Kırgızstana, Bişkek 1996, 105.
62
Kırgızistan’da Baptizmden dönen birisinin verdiği bilgilere göre;
Baptistler bu tür faaliyetlerle Kırgızistan çapında Kırgız neslini yok etmeye
çalışmaktadırlar.203 Bunun için özellikle hastaneler tercih edilmektedir.
Çünkü hastaneler bu amaçlarının gerçekleşmesinde en uygun yer olarak
görülmektedir.
3. Toplantıları ve Vaazları
Baptistler yeni kazanmak istedikleri insanların peşine takılarak
kendilerinin haftada iki üç gün bir araya gelip toplandıkları yerlere davet
etmektedirler. Bunlar genelde Kırgızistan’da açtıkları ibadethanelerde,
kiraladıkları yerlerde ve onun haricinde bazı cemaat üyelerinin evlerinde
toplanmaktadırlar. Dışarıdaki insanları bir şekilde ikna edip kendi
toplantılarına aldıktan sonra bu insanları salonun veya odanın içerisinde en iyi
ve uygun bir yere oturtmaktadırlar. Bunların cemaatına yeni katılan insanlar
ve cemaat üyeleri bir araya geldikten sonra Pastör (baş çoban, vaiz) kendi
vaazına başlamaktadır. Toplantıda vaiz yeni katılan insanları da göz önünde
bulundurarak onları etkileyici bir şekilde konuşmaya çalışmaktadır. Pastör
kendi konuşmalarında her zaman, mutlaka İsa Mesih’in Tanrı Oğlu, kurtarıcı
olduğunu ve insanlığın günahı için kendisini feda ettiğini içeren cümleleri
kullanmaktadır. Toplantıda Pastör yeni gelenler için kendilerinin çok iyi bir
inanç üzerinde olduklarını, kendilerine inanan kimselerin artması halinde
dünyadaki insanların durumunun değişeceğini ve insanların kendi cemaatleri
gibi kardeşçe bir arada yaşayacaklarını andıran bir atmosfer oluşturmaya
çalışmaktadırlar. Pastör son derece etkili bir şekilde İncil’i yorumlamasıyla
da insanın kafasında soruların oluşmasına gayret etmektedir. Bu şekilde etkili
bir vaazın ardından topluca yemek sofrasına oturulmakta, sofrada pastörün
konuşmaları üzerine bir birleriyle okunan dualar ve İncil pasajlarına yorum
getirmeye çalışmaktadırlar. Ara sıra şaka mahiyetinde “İsa Mesih de
203 Bkz. Abdınasırova, 4.
63
havarileriyle bizim gibi yemek yerdi”204 gibi sözleri konuşarak insanları
etkileyebilecek davranışlar sergilemektedirler.
Baptist cemaatler çoğu zaman kadınlardan oluşmaktadır. Bu kadınlar
genelde alt tabakaya mensup, cahil ve dünya bakışı dar olan ve yaşlı
kimselerdir. Bu kimseler genelde bekçi, temizlikçi veya hiç bir yerde
çalışmayan dul kadınlardır.205 Bu tip insanları Pastör hiç bir zorluk çekmeden
çok kolay bir şekilde etkileyebilmektedir.
Bazen bu tip toplantıları bizzat Almanya’dan Amerika’dan ve Kore’den
gelen misyonerler yürütmektedir. Bu misyonerler Kırgızistan’da kazandıkları
mensuplarıyla yaptıkları toplantılarda çeşitli konularda vaaz etmektedirler.
Gerektiğinde cemaata maddi yardımlarda da bulunmaktadırlar. Bu misyonerler
toplantı sırasında; “şimdi salonda elli kişi bulunuyoruz, eğer her birimiz birer
kişi getirirsek yüz kişi oluruz, sonra iki yüz, sonra biz güç oluruz!” diye
gelenleri kandırmaya çalıştıkları bilinmektedir.206 Ayrıca senede belli oranda
cemaat içerisine yeni insanları getiren kimselere araba vaat ettikleri de halk
arasında dolaşan bilgilerdir.
Baptistler toplantı sırasında Pastörün konuşmalarına İsa Mesih’i öven
şarkılarla eşlik eder. Bunun için toplandıkları yerlerde mutlaka müzik
aletlerini de bulundururlar.
Baptistler bazen özel olarak devlet tarafından sosyal faaliyetlerin
yürütüldüğü daireleri kiralayarak toplantılarını orada yaparlar. Bu dairelerin
başında başkent Bişkek’te bulunan, Kırgız Filarmonisi, Rus Dram Tiyatrosu
ve değişik sinema salonları gelmektedir.207 Bu tip yerlerde yapılan toplantılar
diğer yerlerde yapılan toplantılardan çok da farklı değildir. Fakat, bu tür
toplantılara birkaç hafta öncesinden hazırlık yapılır. Çünkü büyük salonlarda
yapılan toplantılarda normal ibadetlerin dışında Hıristiyanlık tarihinden veya
başka önemli görülen konuları sahnelemeye çalışırlar ve buna herkesi davet
204 Sarmanbetov A, “Miltelüü Missionerler”, Kırgız Tuusu 31. 03. 00, 4. 205 Bkz. Mitrohin, 253; Erdem, “Misyonerlik…”, 40 206 Pletneva M – Skorodumova E, “Boytes Çujih Prorokov”, Veçerniy Bişkek, 02. 2002, 4. 207 Bkz. Sarmanbetov, 4.
64
ederler. Böylece faaliyetlerinin daha etkili bir hale gelmesini sağlamaya gayret
ederler.
Bişkek’teki “Lenin” adındaki fabrikanın salonu Baptistlerin bu tip
faaliyetleri için en çok kiralanan salonların başında yer almaktadır. Onlar
burada haftanın her çarşamba ve pazar günleri toplanmaktadırlar. Bu
toplantıda Baptistler değişik dualarda bulunduktan sonra topluca pasta, çay,
kahve içmekte, yemek yemektedirler. Baptistlerin buradaki toplantılarının
masrafını Amerikalı bir cemaat üyesinin karşıladığı bildirilmektedir. Aynı
salonda 2001 senesinin Ekim ayında Baptistler, büyük bir toplantı
düzenlemiştir. Bu toplantıya Talas Akılbekov adlı birisi önderlik etmiştir.
Toplantıya katılanların çoğunun Kırgız uyruklu oldukları bildirilmiştir. Onlar
milli kıyafetleriyle bu toplantıda Hz. İsa adına çeşitli dualarda bulunduktan
sonra, Kırgızların Yenisey’den Orta Asya’ya kadar geliş tarihini yansıtan,
Manas destanını aşağılayan ve İslam’ı kötüleyen bir program sahnelemişlerdir.
Bu programdaki gösterilerde açıktan açığa Kırgızların milli kimlik
unsurlarının temelini oluşturan “Manas” destanı ve Kırgız anası (yani
anneleri) aşağılanmıştır. Onların hiç bir değerinin olmadığı, İslam’ın boş inanç
olduğu ve onun resmen bir kötülük olduğu vurgulanmıştır.208 Onlar Kırgız
anayı kötülerken onun çok fakir, kimsesiz hiçbir değeri olmayan ve herkes
tarafından aşağılanan bir insan olarak tasvir etmişlerdir. Sonra bu ananın, Hz.
İsa’ya inandıktan sonra son derece değerli bir varlığa dönüştüğüne vurgu
yapılan bir oyun sahnelenmiştir. Ayrıca bütün yanlış şeylerden tek çıkar yolun
İsa Mesih’e iman etmek olduğuna vurgu yapılmıştır.
Baptistlerin bunları yapmakla Kırgızların milli ideolojisini ve
Kırgızistan Cumhurbaşkanının “Manas”ın yedi vasiyeti ile ilgili uygulama
kanununu resmen reddetmiş oldukları basında geniş bir şekilde yer almıştır.209
Bunların bu tür faaliyetlerine karşı resmi yetkililer, sadece onları uyarmakla
yetinmiştir. Onlara karşı gözle görülür elle tutulur bir tedbirin alınmadığı,
208 Bkz. Sakıbayeva, 4. 209 Agım 30. 10. 01; Respublika 26. 10. 01; Respublika 06. 11. 01.
65
onların faaliyetlerini rahat bir şekilde yürütmelerinden ve bu tür toplantılarını
rahatça yapmaya devam etmelerinden anlaşılmaktadır. Ayrıca Kırgızistan Din
İşleri Komisyonu temsilcilerinin de onların kanun çerçevesinde faaliyet
yapmakta olduklarını söylemeleri, ileride de onlara karşı olumlu bir tedbirin
alınamayacağını göstermektedir. Din İşleri Komisyonunun bu tür zayıf
noktalarını çok iyi fark eden ve değerlendiren Baptistler, kiraladıkları devlet
dairelerinden özel evlere kadar, bütün “sıyınuu üyü” dedikleri ibadet
yerlerinde toplantılarına ve faaliyetlerine devam etmektedirler.
4. İbadethaneler
Kırgızistan’da bütün yolları deneyerek yerli halktan cemaat
oluşturmaya çalışan Baptistler bu konuda başarılı oldukları yerlerde cemaatı
devamlı bir araya toplayabilmek ve onların şuur altına mesajlarını iyice
yerleştirebilmek için ibadethaneler açmışlardır. Kırgızistan Anayasasında yer
alan ifadeler, devlet tarafından resmi olarak tescil edilen çeşitli dinlere ve dini
akımlara kendi ibadethanelerini açmalarına müsaade etmektedir. Baptistler de
bu izne göre Kırgızistan’ın değişik bölgelerinde kendi ibadethanelerini
açmaktadırlar. Onlar fazla masraf ve zaman kaybına uğramamak için yeni
ibadethaneleri inşa etmekten çok değişik evleri satın alarak orayı birer
ibadethaneye çevirmektedirler.
Baptist misyonerlerin kendileri doğrudan bu tip ibadet yerlerini açmaya
çalışsalar da, bu yol çok meşakkatli olduğundan çoğu zaman kendi saflarına
geçen yerli insanları kullanmak suretiyle mabetler açmaya çalışmaktadırlar.
Bu amaçla tercih ettikleri insanlara her türlü maddi yardımı sağlamaktadırlar.
Onlardan maddi yardım alan insanlar, değişik yerlerden arsa satın almakta ve
bir ibadethane inşa etmektedirler. Örneğin, başkent Bişkek’te, Töröbek isimli
birisi ev yaptırma talebiyle yer satın almış ve Baptistler için bir kilise inşa
ettirmiştir.210 Kilise arazisinin arsasını satın alan kişinin Alman Baptistlerden
maddi destek aldığı bölge halkı arasında yaygınlaşan bir söylenti olarak
66
dolaşmaktadır. Bunun yanında, halkın yoğun olarak yaşadığı köy ve
kasabalardan, yerli mensuplarının adına evleri satın alarak o evleri
ibadethanelere çevirmektedirler. Ayrıca yerli Baptistlerin Hz. İsa sevgisi
uğruna topladıkları paraları da ibadethane inşasına ve diğer faaliyetlere
harcamaktadırlar. Bunlar kendilerine ibadethane açmak için genellikle halkın
yoğun olduğu yerleri tercih etmektedirler.
Kırgızistan genelinde Baptistlerin açtıkları ibadethanelerin sayısı 1996
senesinden bu yana her geçen gün önemli bir artış göstermektedir. Onlar
faaliyetlerini artırarak yeni köylere girmeye başlayınca hemen oraya bir
ibadethane açmaktadır. Şu anda Baptistlerin Kırgızistan Din İşleri Komisyonu
tarafından resmi olarak kayda alınmış otuzdan fazla ibadethanesi*
bulunmaktadır.211 Bu “sıyınu evleri” Başkent Bişkek’te - 4; Batken ilinde - 1;
Jalal - Abad ilinde - 3; Isık - Göl ilinde - 5; Narın ilinde - 1; Oş ilinde - 1;
Talas ilinde - 3; Çüy ilinde - 17 tane olarak belirtilmektedir.212 Bu kiliselerle
(sıyınu evi) ilgili Din İşleri Komisyonunun verdiği bazı bilgiler şunlardır:
1. “Nadejda” adlı Baptist kilisesi. Bu kilise Güney Kore’deki
“Nadejda” kilisesinin Kırgızistan’daki koludur. Kilisenin Kırgızistan’daki
amacı, hayır yapmak yoluyla misyonerlik faaliyetlerinde bulunmaktır. Bu
kilise, kendi mensuplarını ve kiliseye yeni katılanları her zaman
kaydetmekte ve dosya şeklinde muhafaza etmektedir. Kiliseyi Güney
Koreli Baş çoban- Su En San ve vaizler- Kim Yuriy Vladimiroviç, Pak
Eduard, Kim Sergey ve Kuban Murataliyev yönetmektedir.213 Bu kilise,
Bişkek, Puşkin sok. No: 189’da bulunmaktadır.
2. Karakol şehri, M. Gorkiy cad. No 36. Bu kilisede Bogdanov,
Zayçenko ve Matuhina faaliyettedir.
210 Abdıbekov, 6. * Baptistler Kırgızistan’daki ibadethanelerine “Sıyınu Üyü” (yani Tanrı’ya ibadet edilen ev, ibadethane) demektedir. Bu kelime kilise yerine de kullanılmaktadır. 211 Bkz. Alişev, 106. 212 “ Religioznaya Situatsiya v Kırgızkoy Respublike”, Din İşleri Komisyonunun Çıkardığı Broşür, 3. 213 Bkz. Mamaytusupov-Cenbekov, Spravoçnik, Bişkek 2001, 23.
67
3. Grigoryevka köyü, Frunze sok. No 117. Bu kilisede Alman asıllı
Gerter faaliyet yürütmektedir.
4. Çolpan-Ata şehri, Kurortnaya cad. No 34. Bu kilisede ise Alman
asıllı Gerter V. G. faaliyetlerini gerçekleştirmektedir.
5. Kacı-Say köyü, Çehova sok. No 1a. Bu kilisede Livetsov ve
Asanbekov faaliyetlerde bulunmaktadır.
6. Balıkçı şehri, Şopokov sok. No 7. Buradaki kilisenin yöneticileri
Konuratov B. S, ve Sultanov A. A.’dır.
7. Rot-Front köyü, Drujba sok. No 99. Bu kiliseyi Alman asıllı
Gamm E. A, ve Gofman D. A’lar yönetmektedir.
8. Tokmok şehri, Naberejnaya cad. No 261. Buradaki kiliseyi
Lunev, Terehozov ve Alman asıllı Fogel idare etmektedir.
9. Krasnaya Reçka köyü, Oktyabrskaya sok. No 141. Bu kilisede
Alman asıllı Dik ve Ens Yakob faaliyet yapmaktadır.
10. Kant şehri, Mikoyan cad. No 15. Bu kilisede Tarasyuk, Şumilin
ve Larin faaliyettedir.
11. Novopokrovka köyü, Gorkiy cad. No 34. Bu kilisede Piskun,
Bondarev ve Kostenko faaliyet yapmaktadır.
12. Bişkek, Serpuhovskaya cad. No 98. Bu kilisede Runov, İshakov
ve İsaev’ler faaliyettedir.
13. Bişkek, Orozbekova cad. No 222. Bu kilisede Grişin, Kozlov ve
Trofimçenko faaliyet yapmaktadır.
14. Manas köyü, Yujnaya sok. No 8. Buradaki kilisede Ermekov,
Timofenko ve Pozmogova faaliyet yapmaktadır.
15. Brontsovka köyü, Komsomolskaya sok. No 18. Bu kilisede
Caenko ve Degterev faaliyet yapmaktadır.
16. Nijnaya Ala-Arça köyü, Kırgızskaya sok. No 241. Bu kilisede
Petraçev ve Tişenko faaliyettedir.
17. Romanovka köyü, Ozernaya sok. No 2a. bu kilisede Demışev
ve Slısenko faaliyettedir.
68
18. Belovodskaya köyü, Frunze sok. No 260. Bu kilisede
Jerebenko, Babitskiy ve Alman asıllı Gartung faaliyettedir.
19. Kara- Balta şehri, İliç cad. No 100. Bu kilisede Smirnov,
Slevçenko ve Şkolnikov faaliyetlerini yürütmektedir.
20. Panfilovka köyü, Podgornaya sok. No 89. Bu kilisede
Martınenko, Seredin ve Tolkaçev faaliyette bulunmaktadır.
21. Ak- Döbö köyü, Mir sok. No 88. Bu kiliseyi Alman asıllı Gert
Aleksandr yönetmektedir.
22. Talas şehri, Manas sok. No 274. Bu kiliseyi Ayunov ve
Meşşerin görev yapmaktadır.
23. Jalal-Abad şehri, Jeleznodorojnaya cad. No 141. Bu kilisede
somaylenko ve Dyadçenko adlı kimseler çalışmaktadır.
24. Maylu –Su şehri, Pravoberejnaya sok. No 88. Bu kilisede Şalak,
Talkanbayev ve Şevçernko faaliyet yapmaktadır.
25. Narın şehri, Canıl Mırza sok. No 1. Çuytiev R, Abdrazakov ve
Omurakulov yönetir.
26. Oş şehri, Fabriçnaya sok. No 30. Bu kilisede Zubin, Zaidov ve
Dovjenko faaliyettedir.
Baptistlerin, yukarıda belirtilen kiliseler haricinde gayri resmi olarak
hizmet veren on bir sığınma evi (sıyınu evi) bulunmaktadır.214 Bu kiliselerin
Kırgızistan’daki amacı, Kırgızistan’da faaliyet yürüten diğer misyoner
gurupları ve teşkilatları birleştirmek ve onlarla beraber faaliyetlerde
bulunmaktır.215
214 Zarlıkbekov, “İman Ketken Kılım”, Asaba 5.12.1997, 9. 215 Bkz. Mamayusupov- Cenbekov, 23.
69
b. Siyasi Faaliyetleri
1. Baptistlerin Kırgızistan Siyasetindeki Yeri
Baptistler kendilerini Kırgızistan kanunlarına saygı gösteren ve
kimseye zararı olmayan, tam tersine çok faydalı olan bir inanca sahip
olduklarını iddia etmektedirler. Onlar siyasete hiç karışmadıklarını ve
karışmayacaklarını söylemektedirler. Fakat her fırsatta siyasileri kullanmaya
çalıştıkları görülmektedir. Faaliyet yaptıkları yerlerde halkın, haksız yere
kendilerine engel olduklarını, kendilerinin ise masum olduklarını iddia ederek
siyasilerden destek aramaya çalışmaktadırlar. Yine siyasilerden destek
alabilmek için, sosyal yönden sıkıntı içerisinde olan insanlara yardım
ettiklerini ve ailevi problemler dolayısıyla dul kalan kadınları barınaklarına
aldıklarını iddia ederek, en azından kendi güvenliklerini garanti altına almaya
gayret etmektedirler.
Baptistlerin Kırgızistan’da siyasi parti kurdukları ya da herhangi bir
siyasi partiye üye oldukları hakkında resmi olarak bir bilgiye rastlanmamıştır.
Tarafımızca yapılan araştırmalarda bazı cemaat üyelerinin Kırgızistan’daki
demokratik partileri destekledikleri tespit edilmiş, bazılarının ise hiç bir
partiye üye olmadıkları, onları tanımadıkları, sadece İsa Mesih’i tanıdıkları ve
bu nedenle dünyevi olan siyasete fazla ilgi göstermedikleri tespit edilmiştir.
Siyasi seçimlere ise sadece kanunlar gerektirdiği için gittikleri ve sonucunun
ise onlar için ciddi bir önem taşımadığı ortaya çıkmıştır.
2. Yönetim İle Olan İlişkileri
Baptistlerin Kırgızistan yönetimi ile olan ilişkilerinin hangi boyutlara
ulaştığı çok açık ve net bir şekilde bilinmemektedir. Fakat bilindiği kadarıyla
Baptistlerin ve diğer Hıristiyan misyoner gurupların kendi faaliyetlerine
rahatlık sağlamak ve faaliyet yaptığı alanı genişletmek için siyasilerden
yararlandığı ve onları kendi amaçları doğrultusunda kullandığı bilinmektedir.
Zira bazı bölgelerde bu misyoner gurupların faaliyetlerine karşı halktan
70
oldukça büyük tepkiler gelmektedir. Bunları bertaraf etmek için Baptistlerin
ve diğerlerinin bazı yöneticilere para verdikleri de zaman zaman basında yer
almaktadır.216 Buna paralel olarak bazı olumsuz durumlarda Baptistler kendi
haklarının korunması için doğrudan Cumhurbaşkanına ulaşmaktadırlar. Oysa
Cumhurbaşkanına her isteyen ulaşamamaktadır. Nitekim, Baptistlerin faaliyet
yapmak için gittikleri yerlerde karşılaştıkları zorluklar ve halkın olumsuz
tepkileri dolayısıyla, bu güne kadar Cumhurbaşkanı Askar Akayev’e resmi
olarak on dört tane şikayet mektubu yollanmıştır. Bu şikayet mektuplarında
Askar Akayev’e Kırgızistan’daki Baptistlerin haklarının korunması yönünde
talepler yer almıştır. Cumhurbaşkanına buna benzer talepleri içeren mektuplar,
BDT devletlerindeki Baptistlerden de gönderilmiştir.217 Fakat,
Cumhurbaşkanının bu mektuplara verdiği cevapların içeriği ve aldığı tedbirler
bilinmemektedir. Aynı şekilde Kırgızistan’daki Baptistlerin diğer
Cumhuriyetlerdeki Baptistlerin haklarının korunması için o Cumhuriyetlerin
Cumhurbaşkanlarına ve Millet Meclisine mektuplar gönderdiği de
bilinmektedir. Konuya açıklık getirmesi bakımından aşağıdaki örneğin
verilmesi yerinde olacaktır. Kazakistan’daki Baptistlerin isteği üzerine,
Kırgızistan’daki Baptistler Kazakistan Millet Meclisine, Kazakistan’daki
Baptistlerin haklarının korunması ve onların faaliyetlerine engel olunmaması
için bir talep mektubu göndermiştir. Bu talep mektubunda Kazakistan
Anayasasındaki Baptistlerin misyonerlik faaliyetlerini engelleyici maddelerin
tekrar gözden geçirilmesi ve onlara özgürlük verilmesi gibi istekler yer
almıştır.218 Baptistlerin bunun gibi cesur adımları Batılı misyonerlerin
desteğine dayanarak attıkları bilinmektedir.
Nitekim Batılı zengin devletlerin desteğine güvenen ve maddi manevi
her konuda her türlü desteği almakta olan yerli Baptistler bu desteğin
216 Zarlıkbekov, “Kırgızıstan, Kança Kudayga Sıyınasın”, Agım 01. 03. 02, 6. 217 Lımar, “Neudaçnaya Missiya”, Veçerniy Bişkek, 09. 08. 2002, 2. 218 Tissen F. G, “Kudaydı Süygöndörgö Cana Anın İşi Üçün Küygöndörgö Kayrıluu Katı”, Ümüt Nuru, Bişkek 2002, XV / 5.
71
arkasında bütün istediklerini yaptırabileceklerini ve yapabileceklerini
düşünerek daha etkin faaliyetlerde bulunma girişimlerini sürdürmektedirler.
Örneğin Kayırbek isimli bir Baptist vaiz toplantılardan birinde herkesin
önünde (medya dahil) “Fergana vadisinde Müslümanlar güç kullanmak
zoruyla devlet kurmaya çalışıyorlar. Bu olmasaydı biz Kırgız siyasilerini ve
millet vekillerini İsa sevgisiyle anında kazanırdık” diyerek219 güven telkin
etmeye çalıştıklarını söylemektedir. Buradan da anlaşılacağı üzere Baptistlerin
siyasiler üzerinde de bir faaliyetinin olduğu anlaşılmaktadır. Demek ki onların
Kırgızistan yönetimi ile olan ilişkilerinin, ulaşmak istedikleri amaca göre
yapıldığı söylenebilir.
c. Eğitim Faaliyetleri
1. Okullar
Bilindiği gibi eğitim yoluyla birçok şeyi, bunun yanında bir milletin
kültürel değerlerini ve temellerini değiştirmek mümkündür. Bu nedenle
Baptistler Kırgızistan’da sadece maddi ve manevi faaliyetlerle yetinmeyerek
eğitim faaliyetlerine de büyük önem vermektedirler. Bu konuda yerli halktan
kendi cemaatına kazandıkları insanları kullanarak, o insanların
Kırgızistan’daki haklarını kullanmak suretiyle okullar açmaya
çalışmaktadırlar. Kırgızistan’ın sosyal ve ekonomik şartlarını çok iyi bilen ve
yabancı ülkelerden gelen Baptist misyonerler, bu tür insanlara maddi imkanlar
sağlayarak her türlü imkanı sonuna kadar kullanmaktadırlar.
Belirtilen bu hususun canlı bir örneği, Kırgızistan’ın Narın şehrinde
yaşanmıştır. Almanların desteğiyle Manıbayev Kayırbek isimli bir Kırgız,
Baptist faaliyetlerinin yürütüldüğü bir okul açmıştır. Bu okulda yüzden fazla
öğrenci eğitim görmektedir.220 Müfredatı hakkında genel bilgiye sahip
olamadığımız bu okulun eğitimcilerinin Baptistlerin etkisi altında kalmış
219 Bkz. Sakıbayeva, 4. 220 Bkz. Abdıbekov, 5.
72
olmaları dikkat çekmektedir. Bunun haricinde Baptistlerin planlı ve programlı
olarak eğitim verdikleri başka okullar da bulunmaktadır. Bu okullar hakkında
aşağıda bilgi verilecektir.
a. “ İncil Okulu”
Bişkek’teki Hz. Ömer adındaki İslam enstitüsünün eski Rektörü
İlyasbek Nazarbekov’un verdiği bilgilere göre: “1995-96 senesinden itibaren
Baptistlerin Çüy vadisinde açtığı “İncil Okulu” öğrenci yetiştirmeye
başlamıştır. Bu okulda yetişen öğrenciler vaiz belgesini alarak İncil’i vaaz
etmek için halk arasına dağılmaktadır. Günümüzde bu okul, yerli halkı
Baptistliğe çekmek için tesirli bir merkez haline gelmiştir. 1995 yılından beri
bu okulda çok sayıda öğrenci yetişmiştir. Bu okulun önüne örenci yurdu da
açılmıştır. Okulun süresi bir buçuk yıl olup, öğrenciler altı aylık pratik
uygulamadan geçirilmektedir.221
b. “İpek Yolu” Evanjelik İncil Koleji
Bu okul 1995 yılında Amerikalılar tarafından açılmıştır. Okulun amacı,
Kırgızistan vatandaşlarına dini eğitim vermek ve Kırgızistan’ın değişik
yerlerinde okullar açmaktır. Bunun yanında öğrencilere değişik konularda
kurslar vermek, misyoner faaliyetlerinde bulunabilmeleri için gereken
tecrübeyi kazandırmak ve Hz. İsa uğruna hizmet etmeleri için pratik
uygulamalarını geliştirmektir. Ayrıca öğrencilere her şeyin “Hz. İsa uğruna”
olması gerektiği düşüncesini aşılamaktır. Bu okulun esası İncillere
dayanmaktadır.222
“İpek Yolu” okulunu Amerikalılar maddi yönden desteklemektedir.
Okulda bir öğrencinin yıllık masrafı 4500 Amerikan Doları tuttuğu ileri
sürülmektedir. Aynı şekilde Amerikalılar okulun eğitim masraflarını da
karşılamakta, Hıristiyanlığa ait bütün dini literatürü de Amerika’dan
221 Abdıbekov, 6. 222 Mamayusupov-Botoev, Spravoçnik, Bişkek 2001, 18.
73
getirmektedirler. Bu okula 18 yaşını aşan herkes öğrenci olarak kabul
edilmektedir. Bunun yanında öğrenci olabilmek için bir de test sınavından
geçmek gerekmektedir. Öğrenciler okulda sıkı bir kontrol içerisinde
tutulmaktadır. Yani her öğrenci okulun koyduğu bütün kurallara uymak
zorunda kalmaktadır. Bu okuldan mezun olanlar “vaiz” belgesini
almaktadır.223 “İpek Yolu” okulunun müfredat programı aşağıdaki şekildedir:
1. Kitabı Mukaddes Bölümü
- Eski Ahit tanıtımı
- Beş kitap (Çıkış, Tesniye…)
- Yuhanna İncili
- Kitabı Mukaddes Coğrafyası
- Romalılara mektup
- Mektuplar
- Daniel peygamberin kitabı
- Yeni Ahit tanıtımı
- Resullerin işleri
- Kitabı Mukaddes yorumu
- Hz. İsa Mesih'in hayatı
- Korintoslulara 1. ve 2. Mektuplar
- Yahudilere mektup
- Diğer mektuplar
- Yuhannanın Vahyi
2. İlahiyat Bölümü
- Kitabı Mukaddes doktrinlerinin esası
- Pnevmatoloji (Ruh bilimcilik, Kutsal Ruh nazariyesi)
- Hamartioloji (Günah ile ilgili okutulan dersin adı)
- Eklessioloji (Kilise yapısı, mimarisi ve sanatı)
- Mezhepler tarihi
- Teoloji ve Biblioloji 223 Bkz. Mamayusupov- Botoev, 18-20; Yarkov, 37.0
74
- Antropoloji ve Angeloji
- Hristoloji ve Soteriroloji (Kurtuluş doktrini)
- Apologetik (Hıristiyan ilahiyatını savunma)
3. Genel Eğitim bölümü
- Kilise tarihi 1
- Dünya dinleri
- Eğitim esasları
- Güzel konuşma sanatı
- Kilise tarihi 2
- İslam
- Ahlak
- İstişare eğitimi
- Dünya kültürü
4. Pratik Teoloji Bölümü
- Gomiletik 1 (Vaizlik Teknikleri)
- Hıristiyan eğitimine giriş
- Vaizlik teolojisi
- Hıristiyan hayatının esası
- Pratik faaliyet yapma eğitimi
- Gomiletik 2
- Çocuklara Hıristiyan Eğitimi
- Kilise hayatı
- Değişik kültürlerde faaliyet yapma eğitimi.
Okuldaki literatür ve diğer eğitim malzemeleri olarak faydalanılan araç
ve gereçler şunlardır; 900 eğitim kitabı; 300 manevi ahlak kitabı; 200 manevi
hayatla pratik yapma ve uygulama kitabı; 50 sözlük; 100 metodik kitap ve
benzeri kitaplar ile bu kitapların yanında video kasetleri, televizyon, müzik
aletleri ve bilgisayarlar bulunmaktadır.224
224 Bkz. Mamayusupov- Botoev, 21.
75
c. “ Ak Bata” adındaki Hıristiyan okulu.
Bu okul “İyi Haber” adındaki hayır misyonu tarafından 1996-97
senesinde Kırgızistan’ın Çuy Tokmok şehrinde açılmıştır. Okulun açılış
amacı, fakirlere, yoksullara ve kimsesiz çocuklara eğitim vermektir. Okul
haftada beş gün ders okutmaktadır. Bu okulda dini derslerin yanında normal
derslerin de okutulduğu bilinmektedir.225 Okuldan mezun olanlar “vaizlik”
belgesini almaktadır. Bu vaizler faaliyet yapmak için her köye ve her şehre
gönderilmektedir. Faaliyet yapmak için vaizlere gurup vakfı tarafından her
türlü imkanlar sağlanmaktadır. Yani ev, araba ve arabanın yanında birer
bisiklet verilmektedir. Eğer araba bir yerde bozulursa arabayı oraya bırakarak
bisikletle faaliyete devam edilmektedir. Dolayısıyla vaizler her türlü
imkanlarla donatılmış bulunmaktadır. Bu vaizlerin genel olarak bir evde veya
bir köyde altı ay ya da bir sene kaldıkları bildirilmektedir. Çünkü bir köyde
altı ay veya bir sene faaliyette bulunduktan sonra, orada kendi cemaatine
kazandıkları birisini kendi yerlerine bırakarak kendisi yeni misyon yerlerine
gitmektedir.226 Aynı metodu Batıdan gelen Baptist misyonerlerin hemen hepsi
uygulamaktadır.
Örneğin Genri Peters adındaki bir alman Narın şehrinde resmi olarak
faaliyete başlamıştır. Daha sonra belirtilen şahıs Rahat Çuytiyev adındaki
birisini misyoner faaliyetlerinde kendisine yardımcı olarak seçmiştir.
Faaliyetleri belli bir aşamaya geldikten sonra Peters ülkesine dönmüş, onun
yerinde Rahat başkan olarak kalmış ve ona faaliyetlerini devam ettirmesi için
her türlü destek vaat edilmiştir.227
Bu şekilde her bölgede halkın örf ve adetini bilen kimselerden birer
yerel vaiz yerleştirildikten sonra bütün işler bu kişilere bırakılmaktadır. Bu
yerel vaizler kendi cemaatinde neler olup bittiğini bilmek ve gözetmek
225 Mamayusupov-Botoev, 16-17. 226 Bkz. Maksutov, 4. 227 Abdıbekov, 5.
76
zorunda bırakılmakta, cemaatte hastalanan ya da başına kötü bir şey gelen
kimselerin durumundan vaizin haberdar olması gerekmektedir. Aynı zamanda
bu vaizlerin, cemaati gözetmekle ve vaaz etmekle kalmayıp çeşitli yarışmaları
da düzenlemesi gerekmektedir. Mesela şarkı, şiir, spor ve bilgi yarışmaları
gibi yarışmalar şu veya bu şekilde imanı pekiştirmeye yönelik olarak
düzenlenmelidir.228 Başka bir husus da bu vaizlerin toplantı sırasında
toplantıya gelen kadınlarla el ele selamlaştığı, erkeklerle öpüşerek selamlaştığı
belirtilmektedir.229
2. Yabancı Dil Kursları
Baptistlerin yabancı dil öğretme yoluyla da Kırgız vatandaşlarını kendi
saflarına çekmeye çalıştıkları artık bir sır olmaktan çıkmıştır. İngilizce
öğrenmeye meraklı olan öğrencileri haftanın belli günlerinde, özel olarak
kiraladıkları bürolara ve okul sınıflarına davet ederek, İngilizce’nin yanında
bir o kadar da Hıristiyanlığı tanıttıkları bilinmektedir. Bu tanıtım doğrudan
doğruya Hıristiyanlığı anlatma şeklinde değildir. Onlar, İngilizce metinleri
okurken ve tercüme ederken Hıristiyanlıkla ilgili örnekleri vermek suretiyle
Hıristiyanlık propagandası işini gerçekleştirmektedirler.
Bu yolla Kırgız vatandaşlarını Hıristiyanlaştırmak için her yıl onlarca
Batılı misyoner Kırgızistan’a gelip gitmektedir. Gelen misyonerler maddi
yönden zengin oldukları için okul sınıflarını, bazı devlet dairelerinin
salonlarını, sinema ve tiyatro salonlarını yüksek bir parayla kiralayarak bu tür
yerlerde dil öğretmeye devam etmektedirler. Dil öğretmeye gelen misyonerler,
yabancı dil öğretmekle sınırlı kalmayıp zeki, başarılı ve kendi işlerine
yarayabilecek olan öğrencileri, çeşitli kafelere veya misyonerlerin kendilerinin
kaldıkları evlere götürerek, yemek ısmarlayarak değişik eğlence ve partiler
düzenlemektedirler. Bu şekilde zeki olan öğrencileri kazanarak Kırgızistan’ı
tanıma fırsatını da bulmakta ve ona göre stratejilerini belirlemekte ve
228 Mitrohin, 220-221. 229 Zarlıkbekov, “İman…”, 9.
77
geliştirmektedirler. Bu yollarla misyonerler kendi taraftarlarını ve
öğrencilerini arttırmakta, elde edilen ve seçilen öğrenciler için yurt dışına bir
gezi düzenlemektedirler. Bu gezi genellikle Avrupa ülkelerine yapılmaktadır.
Oralara götürülen öğrencilere değişik kiliseler gezdirilmektedir. Bu ve benzeri
haberler, Baptistlerin dokümanlarından öğrenildiği kadar, Baptistlerin
kurslarına ve gezilerine katılan, ismini belirtmek istemeyen kimselerin verdiği
bilgilerden de öğrenilebilmektedir. Yurt dışına gerçekleştirilen gezilere paralel
olarak bazı zeki öğrenciler Baptist kurumlar tarafından yurt dışına eğitime de
gönderilmektedir. Yurt dışına eğitime gönderilen gençlere çeşitli imkanlar
tanınmakta, bu öğrenciler titizlikle takip edilmekte ve her fırsatta bunların
Baptist cemaatı iyi birer üyesi, dolayısıyla nitelikli birer Baptist misyoner
olarak yetiştirilmesi için gayret sarf edilmektedir. Bu öğrenciler aracılığı ile
öğrencilerin ailelerine, yakın çevrelerine ve mensup oldukları kültürden ve
milliyetten insanlara ulaşmaya ve etkide bulunmaya çalışmaktadırlar.
3. Yurt Dışında Eğitim
Baptistler, Kırgızistan’da açtığı okullarda, genç mensuplarına eğitim
vermekle kalmamakta, onları yurt dışına 1-2 senelik ya da 3-4 aylık eğitim
kurslarına göndermektedirler. Gönderdikleri öğrencilere yurt dışında eğitime
başlamadan önce kiliseleri ve cemaat üyelerini gezdirmektedirler. Ayrıca bu
amaçla yurt dışına gönderilen öğrenciler, Baptist ailelere eğitim süresi
boyunca paylaştırılmaktadır.
Yurt dışına gönderilen öğrenciler, yurt içinde olduğu gibi, “vaiz”
belgesini almaktadırlar. Bu öğrencileri genellikle Rusya, Kazakistan, Ukrayna
ve bazı Avrupa ülkelerine göndermektedirler. Oralarda vaiz olarak yetişen
öğrencileri, mezun olduktan sonra, tekrar geri göndererek, kendi amaçları
doğrultusunda çalıştırmaktadırlar.
Baptistlerin Kırgızları, aile şeklinde de yurt dışına eğitime
gönderdikleri bilinmektedir. Bu aileleri belli bir süre yurt dışında eğittikten
sonra, Kırgızistan’ın değişik bölgelerinden evler kiralayarak veya satın alarak
78
oralara yerleştirmekte ve orada bir kilise (sıyınu üyü) açmalarına imkan
sağlamaktadırlar.230 Bütün bu amaçları gerçekleştirdikten sonra eğittikleri bu
insanları kendi milliyetinden insanlar arasında, kendi vatanlarında misyoner
faaliyetlere devam etmesi için destekleyerek kendi haline bırakmaktadırlar.
4. İncil Kursları.
Baptistlerin Kırgızistan’daki faaliyetlerinin arasında İncil okutma ve
öğretme kursları da bulunmaktadır. Bu kurslar, kendi ibadethanelerinde, bazı
Baptist ailelerin evlerinde ve kiraladıkları özel dairelerde yapılmaktadır.
Bunlar haftanın belirli günlerinde toplantı yaptıktan sonra, isteyenlere İncil’i
daha derin olarak anlayabilmeleri için İncil okuma kursları
düzenlemektedirler. İncil’in yanında, İncil’in yorumu ve açıklaması
mahiyetinde olan broşürler de okutulmaktadır. Bu broşürlerde ise özellikle
Yuhanna İncil’i üzerinde daha çok durulmaktadır. Bu konuda “Cakandın
Cakşı Kabarı” (Yuhanna’nın iyi haberi) adlı çok sayıda mevcut bulunan
Kırgızca broşürlere hemen hemen her Baptistin bulunduğu ve dolaştığı
yerlerde rastlanmaktadır.
İncil okuma ve öğrenme kurslarına, Baptistlerin yetiştirdikleri yerli
vaizlere ek olarak Almanya’dan, Amerika’dan, Güney Kore’den, İsviçre’den,
İngiltere’den ve Kanada’dan gelen çok sayıda misyoner iştirak etmektedir.231
Bu misyonerler beraberlerinde yeni kitap ve broşürler getirmek suretiyle,
onları ücretsiz olarak dağıtmaktadırlar. Yabancı ülkeden gelmelerine rağmen
bunların getirdiği kitapların çoğunun Kırgız dilinde hazırlandığı bilinmektedir.
Bu kitapların tamamı en son teknoloji kullanılarak, kaliteli baskıyla, sıradan
Kırgızların da çok iyi anlayabileceği basit ve sade bir Kırgızca’yla
hazırlanmaktadır. Baptist misyonerler bu kitapları İncil kurslarında
230 Bkz. Sityanskiy- Alişeva- Tabışaliyeva, 104. 231 Bu konudaki değişik bilgiler, Kırgızistan Din İşleri Komisyonu Başkanlığı ve onun genel başkanı O. Mamayusupov’un yönetmenliği altında hazırlanan din işleri ile ilgili değişik Broşürlerde bulunmaktadır.
79
kullanmakta, çeşitli ortamlarda, özellikle de halkın kalabalık olarak bulunduğu
yerlerde ücretsiz olarak dağıtmaktadırlar.
Bunun yanında Kırgızistan’daki Baptist vaizlerin kendileri
Kazakistan’ın eski başkenti olan Almatı şehrinde iki senelik İncil Kursundan
geçmektedir. Kırgızistan’ın Oş şehirindeki Baptist cemaatin başkan
yardımcısının verdiği bilgilere göre şu anda Kırgızistan’dan yüzün üzerinde
Kırgız vatandaşı bu kurstan geçmektedir. Bu insanların iki senelik İncil
kursundan geçmesi için her ay 140 dolar harcandığı da belirtilmektedir. Bu
kursa Almanya’dan misyonerler gelip eğitim verdiği de söylenmektedir.
5. Hitabet Eğitimi
Baptistler hitabet eğitimine de büyük önem vermektedirler. Onlar güzel
konuşmalarıyla insanların dikkatini kendilerine çekmeye gayret etmektedirler.
Baptist vaizler hitabet eğitimini değişik kurslarda ve okullarda almaktadırlar.
Bu vaizler, vaaz sırasında mümkün olduğu kadar duygusal, çekici ve güzel
konuşmaya dikkat etmektedirler.232 Biri birilerine “kardeş” diyerek hitap eden
Baptistler başkaları üzerinde her yolu deneyerek etki kurmaya
çalışmaktadırlar.
Baptistler kendi mensuplarına ve vaizlerine hitabet eğitimi vermek için
özel bir yer açmamakta, fakat yaptıkları bütün toplantılarda hitabete, hitabet
eğitimine özel bir önem verilmekte ve cemaat üyelerine hitabet eğitimi
verilmektedir. Bu da Kırgızistan’daki Baptizmi kabul etmiş olan insanların
çekici ve her kelimeye özen göstererek konuşmaları şeklinde dışa
yansımaktadır. Bunun en güzel göstergesi, Kırgızistan’da Baptizm hakkında
az çok bilgisi olan bir kimseden Baptizm hakkında soru sorulduğunda ilk
olarak onların güzel konuştuklarına dair bir cevabın verilmesi olmaktadır.
232 Bkz. Mitrohin, 238-239.
80
6. Kreş Eğitimi
Baptistler çocuk eğitimine ve çocukları kendi ideolojisi doğrultusunda
terbiye etmeye büyük önem vermektedir. Onlar, Kırgızistan’ın değişik
bölgelerindeki kreşlerde ve açtıkları ibadet evlerinde, kreş yaşındaki çocukları
değişik yollarla eğitmektedir. Çünkü onlar iyi yetiştirilecek çocukları,
kendilerinin ve Baptizmin geleceği olarak değerlendirmektedirler. Bu yüzden
Baptistler kilisenin gençleşmesi için çocuklara yönelik özel programlar
düzenlemektedirler. Baptistler, bunun yanında cemaat üyelerinden de
kesinlikle çocuklarını dindar olarak terbiye etmelerini talep etmektedirler.
Bunun yanında çocuklar için her zaman düzenledikleri oyunlar, daha çok dini
soruların yer aldığı bilgi yarışmaları gibi yollarla çocukları kendi istedikleri
donanıma kavuşturmaya ve onları iyi birer Baptist olarak yetiştirmeye gayret
etmektedirler.
Baptistler çocuklara yönelik çalışmalarını iki yolla gerçekleşmektedir.
Birincisi; çocuklara yönelik kitapları, çizgi filmleri ve sinemaları seyrettirmek
yoluyla yapılan çalışmalardır. Bu yolla onlar kendi mensuplarının çocuklarına
haftanın belli günlerinde özel toplantılar düzenleyerek onlara Hıristiyanlığa ait
motiflerin yer aldığı ya da İsa Mesih’in değişik versiyonda çekilen filmlerini
ya da çizgi filmlerini seyrettirmektedirler. Görsel olarak yapılan bu faaliyetler
çocuklar için çok etkili olmakta, çocukların bilinç altına Hıristiyanlık ve
Hıristiyanlıkla ilgili bilgiler yerleştirilmektedir. İkincisi ise; çocukları
dinlenme kamplarına götürme, piknik yapma ve çeşitli sportif etkinliklere
katılmalarını sağlama şeklindeki gerçekleştirilen çalışmalardır.233 Bu yolla
gerçekleştirilen çalışmalarda Baptistler yazın sıcak ve tatil günlerinde kreş
çocuklarını Kırgızistan’ın turistik bölgelerine bir haftalık ya da bir aylık
süreyle tatile götürmektedirler. Tatil süresinde çocuklar için değişik yarışmalar
ve oyunlar düzenlenmekte, bunun yanında çocukların düzeyine göre İncil’den
233 Mitrohin, 246.
81
hazırlanan kıssalar anlatılmaktadır. Ayrıca küçük çocuklara İncil kıssalarından
bazıları tiyatroda sahneleştirilmekte ve çocuklara Hıristiyanlığın mesajları
yaşatarak ve hissedilerek öğretilmeye çalışılmaktadır.
Baptistler bu amaçla 1996 senesinde geliştirdikleri “Evanjelizasyon
Planı” programı dahilinde çocukları çeşitli dinlenme kamplarına
göndermişler, bu kamplarda aynı zamanda çocuklara İncil okutarak
Hıristiyanlığı öğretmeye çalışmışlardır.234 Bunun haricinde yerel cemaat
başkanları cemaat üyelerine çocuklarına dini terbiye vermelerinin Tanrı
katındaki görevleri olduğunu söyleyerek, bu sorumluluğu yerine getirmeyen
anne ve babayı Tanrının affetmeyeceğini ve korkunç cezalar vereceğini
hatırlatmaktadır. Bu yüzden gurup başkanları, ebeveynleri çocuklarına dini
terbiye vermeleri için tembih etmekte ve onlara Hıristiyanlığı öğretmelerini ve
Hz. İsa’yı tanıtmalarını şart koşmaktadırlar.235 Zira çocukları, gök yüzünün
vatandaşları olarak değerlendiren Baptistlere göre eğer bu vatandaşların biri
manevi olarak ölürse ya da Hz. İsa’yı tanımazsa sorumluluğun anne ve babaya
ait olacağına, bundan doğacak cezayı da anne ve babanın çekeceğine
inanmaktadırlar.236
7. Psikoloji Eğitimi
Baptistlerin ve Kırgızistan’da çeşitli dini faaliyetlerde bulunan diğer
Hıristiyan kökenli misyoner gurupların, insanları psikolojik yönden etkileme
konusunda oldukça başarılı oldukları bilinmektedir. Çünkü bunlar, kendi
toplantılarına ve vaazlarına katılan yandaşlarını bir anlamda psikolojik olarak
eğitmektedirler. Bu konuda gurup liderlerinin rolü büyüktür. Gurup liderleri
toplantılarda vaaz ederken, olayları duygusal olarak anlatabilmekte ve olayın
vuku bulduğu anı oradakilere yaşatabilmektedir. Bununla beraber insanlara
Tanrı korkusunu, Hz. İsa’nın kurtarıcılığını ve Tanrı sevgisini aşılamaktadır.
234 Abdıbekov, 6. 235 Bkz. Belov, 94. 236 Mitrohin, 95.
82
Kırgızistan’da diğer misyoner guruplar arasında Baptistlerin bu konuda
daha başarılı oldukları ileri sürülmektedir. Çünkü onlar, psikolojik eğitimin ve
etkinin temelinde Tanrı korkusunun, Tanrı sevgisinin ve Tanrı’ya olan imanın
bulunması gerektiğine, aksi halde sadece psikolojik değil, bütün eğitimin
temelinin boşa237 çıkacağına inanmaktadırlar.
Baptistlerin akla gelebilecek her türlü psikolojik metodu kullanarak
insanları etkiledikleri bilinmektedir. Hatta bu etkilenmeden dolayı Kırgızlar
arasında intihar edenlerin sayısı da artmaktadır. Örneğin, 1997 senesinde Talas
vadisinde 17-18 yaşındaki Gülzat isimli bir kızın, Baptistlerin ideolojisi ve Hz.
İsa uğruna intihar ettiği bildirilmektedir. İntihar etmeden önce adı geçen kızın
anne ve babasına hitaben yazdığı mektupta; “Ben öldükten sonra beni
defnetmeyiniz. Ben Hz. İsa’ya gidiyorum. Hz. İsa ile buluştuktan sonra o beni
diriltir ve ben tekrar gelirim” dediği bilinmektedir.238 Yine buna benzer bir
olay 2001 senesinde yaşanmıştır. Kırgızistan’ın değişik yerlerinden, Baptizmi
kabul etmiş olan altı genç kız ve kadın Baptist propaganda etkisinde kalarak
intihar etmiştir. Psikologlar yedincisini kurtarmaya çalıştıklarında psikolog ve
kadın arasında şu diyalog geçmiştir:
Kadın - “Çok yakında bize Tanrı’dan bir emir gelecek.”
Psikolog - “Nasıl bir emir?”
Kadın - “Geliniz! diyen bir emir”.
Psikolog - “Bu, ölünüz, demek değil midir?”
Kadın - “Evet”.
Psikolog - “Bu emri size kim getirecek?”
Kadın - “Guruptaki başkanımız.”
Onlar bu şekilde kendi mensuplarını ve kendilerine yeni katılanları hipnotize
ederek psikolojik yönden insanların bilinçaltına girmekte ve etkilemektedirler.
Bundan dolayı insanlar “zombiye”∗ dönüşmekte ve sadece o gurubun
237 Bkz. Mitrohin, 142. 238 Tolkun Nazarkulova, “İsaga Ketken Kız”, Aalam, Eylül 1997, 5. ∗ Zombi-Yunanca yaşayan ölü, robot anlamlarına gelmektedir.
83
başkanının dediklerinden başkasını yapamaz hale gelmektedirler.239 Daha
sonra bu kadının, önce öğretmen olduğu, bu guruba katıldıktan sonra her
şeyini satarak bütün varlığını bu gurubun etkinliklerinin gelişmesine ve
misyoner faaliyetlerine destek olmak için harcadığı anlaşılmıştır. Sonunda bu
kadının iki çocuğunu öldürdüğü, kendisinin de sonsuz hayata kavuşmak ve
Hz. İsa’nın yanına ulaşmak için ölüme hazırlandığı bildirilmiştir.240
Psikologların yaptığı araştırmalara göre, misyoner guruplar genç,
delikanlı ve kabiliyetli gençleri akla gelebilecek olan her türlü psikolojik
yöntemlerle kendilerine çekmekte ve kurban olarak seçmektedirler.241 Benzer
olaylar sık sık Kırgız basında yer almaktadır. Bununla ilgili basında yer alan
diğer bir haberde, gurup başkanının aşırı etkisinde kalan Raşit adlı bir gencin
Bişkek’te Baptistlerin gurup toplantısına gitmek istediğinde, babasının karşı
çıkarak göndermek istememesi üzerine, kendini banyoya kapatarak kan
damarlarını kestiği ve intihara teşebbüs ettiği bildirilmiştir.242
d. Basın - Yayın Faaliyetleri
1. Gazeteler
Baptistlerin, İsus Hristos Kilisesi gurubuyla ortaklaşa çıkardığı “Senin
Yolun” adlı gazetesi Kırgız ve Rus dilinde yayınlanmaktadır. Her gazete Hz.
İsa’nın “İnsan yalnız ekmekle yaşamaz fakat, Tanrının ağzından çıkan sözle
de yaşar”243 ifadesiyle başlamaktadır. Broşür ve kitaplarda olduğu gibi, bu
gazete de genelde Hz. İsa’dan bahsetmektedir. Bunun yanında kendilerine
yeni katılanlardan, onların bu din ile ilgili görüşlerinden, kendi aralarında
yapılan toplantılardan ve onun neticesinden, yabancı ülkelerdeki kardeşlerinin
239 Акматов А, “Diniy Diversiya”, Ордо, Май-1997, 7. 240 Karbazov Kerim, “Kötörüm Uyga Şaa Müyüzdün Zarıldığı Kança”, Agım 14. 06. 02, 4. 241 Bkz. Pletneva-Skorodumova, 2. 242 Vladimirova – Pletneva – Lomkovoy, “Psikologiçeskiy Terror İli Taynı Totalitarnıh Sekt”, Veçerniy Bişkek, 08. 09. 2000, 7. 243 Matta, 4/4.
84
isteklerinden, ilmi gelişmelerden ve çeşitli duygusal olaylardan söz
edilmektedir.
Gazetenin yukarıdaki sözü edilen içeriği yanında Hıristiyanlığın en
mükemmel din olduğunu anlatan kıssalar ve hikayeler, gazetenin değişik
sayılarında yer almaktadır. Bu kıssa ve hikayelerde resullerin Hıristiyanlık
uğrundaki faaliyetleri, yaptığı işleri ve çektikleri eziyetleri duygusal bir
şekilde anlatılmaktadır. Bunun yanında gazetede kendilerine yeni katılan
insanların, Baptizm ve Baptistler hakkındaki düşüncelerine ve fikirlerine yer
verilmektedir.
Baptistler, 2001 senesinin Kasım ayında Bişkek’te İncil
mütercimlerinin toplantısını düzenleyerek, bu toplantıda Kırgız Hıristiyanların
imanını yansıtan ve “Senin Yolun” gazetesine eşlik eden “İyi Haber” adlı bir
gazete çıkarmayı gündeme getirmişlerdir. Bu gazetede sadece dini değil,
dünyevi konuları da yayınlamayı amaç edinmişlerdir.244 Fakat bu düşünceleri
gerçekleştirememişler, ancak onun yerine 1997 senesinde çıkarmaya
başladıkları “Ümüt Nuru” adlı dergiyi yeterli görmüşlerdir.
2. Dergiler
Baptistlerin Kırgızistan’da ayda bir çıkardıkları “Ümit Nuru” adlı
dergileri bulunmaktadır. Bu dergide, haber ve nasihat içerikli bilgilere yer
verilmektedir. Her dergi Kitab-ı Mukaddes’in “Karanlıkta gezen halk,
mukaddes ışığı görecektir”245 cümlesi ile başlamaktadır. Derginin genel
muhtevası aşağıdaki alt başlıklara ayrılarak daha ayrıntılı görülebilecektir:
Haberler kısmı: Bu bölümde, Baptistlerin Kırgızistan’da
gerçekleştirdiği ve gerçekleştirmekte oldukları faaliyetler, Baptizmi yeni kabul
etmiş kimseler, Kırgız Baptist gençleri arasındaki evlilikler, yapılan
konferanslar, toplantılar ve bunların sonuçları yer almaktadır. Bu toplantı ve
244 Canıbek Canızak, “Kırgız Balası Öz Ayalınan Başkaga İmpotent Bolgonu Durus”, Kuşkabar, 11. 2001, 1. 245 İşaya, IX/ 2.
85
konferanslarda gündeme getirilen konular ve değişik yerdeki gurupların başına
yeni tayin edilmiş vaiz diyakonlar hakkındaki haberler de dergide yer
almaktadır. Ayrıca Kırgızistan’ın değişik yerlerindeki Baptistlerin birbirlerine
olan tebrikleri, selamları, duaları ve mesajları bulunmaktadır.
Nasihat kısmı: Bu bölümde, Baptist vaizlerin ve diyakonların
Hıristiyan ahlakını içeren çeşitli konulardaki vaazları ve nasihatleri
bulunmaktadır. Bunun yanında Kırgız Baptistlere, yabancı Baptist
misyonerlerin, Müslümanlara karşı “İyi Haberi” anlatmanın yolları
öğütlenmektedir. Örneğin Alman misyoneri G. Fott, Kırgız Baptistlere şu
öğütleri vermektedir: “Müslümanlara yaklaşmanın en büyük kuralı sevgidir.
Onlara sevgi ile yaklaşınız. Hiç bir şekilde onlara karşı gelmeyiniz”246
diyerek çeşitli örneklerle nasihatlarda bulunmaktadır.
İncil kısmı: İncil ile ilgili konuların bulunduğu bu bölümde, İncil’in
yazılış tarihi, İncil’in diğer dillere tercüme edilişi, İncil’in yorumları gibi
konulara yer verilmektedir.
Misyonerlik kısmı: Dünyadaki ve Kırgızistan’daki Baptist
misyonerlerin gerçekleştirdiği faaliyetler, onların başarıları, kayıpları ve
misyonerlerin başlarından geçen olaylar yer almaktadır. Bu olaylar duygulu ve
başkalarını etkileyici bir tarzda anlatılmaktadır.
Aile kısmı: Bu bölümde, Hıristiyan aile ahlakı, anne babaya gençleri
terbiye etme yolunda öğütler, ailelerin geçim yolundaki kuralları ve karı
kocanın bir birine karşı görevleri yer almaktadır. Ayrıca bazı Baptist
misyonerlerin, genç Baptist ailelerine verdiği öğütler anlatılmaktadır. Örneğin
Bill adlı misyoner zamanın nasıl geçirilmesi ile ilgili gençlere, sık sık piknik
yapmak, beraber yemek yemek ve çocuklar ile beraber oynamak gibi öğütleri
vermektedir.247
246 G, Fott, “Musurmandarga Cakşı Kabar Aytuunun Ayrım Ikmaları”, Ümüt Nuru, Bişkek 1999, XII/ 6-9. 247 Bill, “Süyüünün Beş Tili”, Ümüt Nuru, Bişkek 2002, 27.
86
Çocuklar kısmı: Çocuklar için ibret verici hikayelerin, masalların ve
Hıristiyan ahlakı ile yoğurulmuş nasihat sözlerinin bulunduğu bu bölümde
ayrıca Kitabı Mikaddes’te bulunan bazı kıssalar ve peygamberlerin
başlarından geçen olaylar resimlerle çocukların anlayacağı bir dilde
anlatılmaktadır. Bunun yanında çocukların Hz. İsa ile ilgili yazdığı şiirler ve
İsa kurtarıcıyı tasvir ederek çizdiği resimlere yer verilmektedir.
Edebiyat kısmı: Bu bölümde Hıristiyanlıkla ilgili her türlü konuyu
içeren sohbetler bulunmaktadır. Ayrıca Baptist olan bazı insanların
başlarından geçen olaylar edebi bir dille, tıpkı bir roman gibi, anlatılmaktadır.
Dua kısmı: Bu bölümde dualar, istekler ve dünyanın değişik
ülkelerinde bulunan Baptistlerin bir birlerine verdiği manevi destekler yer
almaktadır.
Bulmaca kısmı: Bu bölümde değişik figürlerdeki bulmacalar
bulunmakta, genel olarak sorular Hıristiyanlıkla ilgili konularda olmaktadır.
Bunun yanında bulmacalar çözüldüğünde Hıristiyanlıktaki ve Kitabı
Mikaddes’teki önemli şahısların adları ya da Hıristiyanlık tarihi bakımından
önemli bazı olaylar ortaya çıkmaktadır.
3. Kitaplar ve Broşürler
Baptistlerin Kırgızistan’da çıkarttığı gazetelerin ve dergilerin dışında,
kullandıkları çok sayıda kitap ve broşürler de bulunmaktadır. Bu kitap ve
broşürlerin çok az bir kısmı hariç hemen hemen tamamının Kırgızistan ülke
sınırları dışında hazırlanmış ve yayınlanmış olduğu bilinmektedir. Bu kitap ve
broşürlerin bazıları ve içerikleri aşağıdaki şekildedir;
a. “Avutucu Sözler”, (Rusça): Bu broşür Yunanca’dan “Uluslar
arası Kitab-ı Mukaddes Çevirme” vakfı tarafından Rusça’ya çevrilmiştir.
Kitap, Hz. İsa’yı öven ilahiler ve İncil’den seçilen cümleleri içermektedir.
b. “Sen Yalnız Olmazsın” (Rusça): Broşür, insanın Hz. İsa’ya
inanmakla yalnız olamayacağı ana fikri konusu çerçevesinde İosif Smidt
tarafından yazılmıştır.
87
c. “Sade Marangoz Değildir” (Rusça ve Kırgızca): Bu broşür Hz.
İsa’nın hayatından, mucizelerinden, Hz. İsa’nın gerçek olduğunu
ispatlayan delillerden ve projelerden bahseder. Broşür, 1994’de Minsk’de
basılmıştır.
d. “Kim O İsus Hristos?” (Rusça): Broşür Hz. İsa’nın
şahsiyetinden bahseder. Bu broşür, “Missiya Fridenshtim” vakfı tarafından
1989’da basılmıştır. Fakat baskı yeri belirtilmemiştir.
e. “Gelirin Onda Biri Hakkında On beş Soru” (Rusça): Bu broşür
insanın, kazandığının onda birinin Tanrı’ya ait olduğundan ve onun kime
ve nereye verileceğinden bahseder. Bu broşür, Gerald Deyvis tarafından
yazılmış, ancak broşürde baskı yeri ve tarihi belirtilmemiştir.
f. “Tanrı’yı Nasıl Tanıyacağız?” (Rusça): Broşür, Tanrı’nın
sıfatlarından bahsetmekte, broşürde baskı yeri ve tarihi yer almamaktadır.
g. “Hayat için Hayat” (Kırgızca): Broşür, kıssadan hisse şeklinde
yazılmıştır. Broşürün baskı yeri ve tarihi belirtilmemiştir.
h. “Gerçek Tövbe” (Kırgızca); “Öğüt Sözler” (Kırgızca); “Hz. İsa
ile İlgili Bildiriler”: Bu broşürlerin Kırgızcası anlaşılır mahiyette değildir.
Çünkü Kırgızcayı az bilen birileri tarafından çevrildiği anlaşılmaktadır. Bu
broşürler Hz. İsa’ya davet şeklinde yazılmıştır.
i. “Manevi Hayattaki Dört Kanun” (Kırgızca): Bu broşürde
Baptistlerin, insanı Hıristiyanlığa çekmede en çok kullandıkları metot, dört
kanunda özetlenmektedir. Birinci kanunda, Tanrının insanları sevdiği
anlatılmaktadır. İkinci kanunda, Tanrının insanları sevdiği fakat, insanların
kendilerinin bu sevgiden günah işleyerek uzaklaştığı anlatılmaktadır.
Üçüncü kanunda, Hz. İsa Mesih’in insanları günahtan kurtarmak için
geldiği anlatılmaktadır. Dördüncü kanunda ise, insanların Hz. İsa’ya
inanarak Tanrı sevgisine ve kurtuluşa ulaşabilecekleri ifade edilmektedir.
Bu broşürün Kırgız dilinde İstanbul’da basıldığı, yazarının ve baskı
tarihinin belli olmadığı görülmektedir.
88
j. “Kuran ve İncil” (Kırgızca): Türkiye’deki bir imamın
Hıristiyanlığa geçen bir kadının sorularına karşı cevap vermede zayıf
kaldığı, cevap veremediği ve sonunda Hıristiyanlığın gerçek din olduğunu
tasdik ettiği anlatılmaktadır. Broşür üstünde baskı yeri ve tarihi yer
almamaktadır.
k. “Şeytanın Kelepçesinde” (Kırgızca): Broşürde, günümüzde
yaşamakta olan Kırgızların İslam’dan önceki bazı halk hekimliği ve kutsal
yerlere tazim gibi inançlarının şeytanın ve lanetlenmiş insanların işi olduğu
anlatılmaktadır. Bunlara sövmekle Kırgızların milli folkloruna karşı
hakaret etmiş olmaktadırlar. Ayrıca hipnoz, teozofi, spiritüalizm, astroloji
ve yıldız burcunun şeytanın işi olduğu anlatılmaktadır. Bu lanetlenmiş
şeylerden kurtulmanın tek yolunun, gerçek Hıristiyanlık olduğu
söylenmektedir. Bu broşür, Ernest Moderzon tarafından yazılmış ve “Ümit
Işığı” vakfı tarafından yayınlanmıştır. Ancak, baskı yeri ve tarihi
belirtilmemiştir.
l. “Tanrı’ya İbadet Etmenin Zamanı” (Kırgızca): Broşürde
dünyadaki meydana gelen olaylar İncil cümleleriyle açıklanmaya
çalışılmıştır. Buna göre; insanlar dünyayı kirletmişlerdir. Dünyadaki
savaşlar, açlıklar, sosyal problemler ve ekonomik krizler bu kirliliğin
unsurlarıdır. Bunların devam etmesi dünyanın yok olması demektir.
Bundan kurtulmanın tek yolu ise Tanrıya olan imandır. Bu yüzden Tanrıya
ibadet etmenin zamanı gelmiştir. Broşürün yazarı belli değildir.
m. “En İyi Hediye Hayat” (Rusça): Broşürde insanların, İncil’e ve
Hz. İsa’ya inanarak gerçek hayatı elde edebilecekleri yer alır. Çünkü Hz.
İsa, kendine inanlara gerçek hayatı hediye eder. Broşür 1992 senesinde
Moskova’da yayınlanmış, fakat yazarı belirtilmemiştir.
n. “Yeni Hayata Başlamak” (Kırgızca): Broşürde Mesih inanırları
Tanrının ailesi olarak gösterilmektedir. Bunlar çok mutlu bir hayat
geçirmektedirler. Çünkü Hz. İsa’ya inanmaktadırlar. Broşürün yazarı,
baskı yeri ve tarihi belirtilmemektedir.
89
o. “Resimleriyle Kitabı Mukaddes” (Kırgızca): Kitap, Kitab-ı
Mukaddes Tercüme Enstitüsü tarafından 1995 senesinde Kırgızca olarak
renkli resimlerle beraber Stokholm’da hazırlanmıştır. Kitabın içindeki
bilgilere göre, Kutsal Kitap 1995 senesinin verilerine göre 2092 dile
çevrilmiştir. Dünya nüfusunun sadece %2’nin kendi dillerinde Kitabı
Mukaddeslerinin olmadığı belirtilmiştir.248
p. “Yeniden Doğuş” (Kırgızca): Broşürde Hz. İsa’nın hayatı
anlatılmaktadır. Ayrıca Hz. İsa’ya inananların yeniden hayat elde
edeceklerini belirtiyor. Broşür Hıristiyan din adamı Kennet Heygin
tarafından yazılmış ve C. Beyşembiyev tarafından Kırgızca’ya tercüme
edilmiştir.
q. “O Zaman” (Kırgızca): Broşürde, Hz. İsa’nın hayatı
anlatılmaktadır. Bunun yanında İncil’den seçilen pasajlar ve hikayeler yer
almaktadır. Bu broşür de Kennet Heygin tarafından yazılmış ve
Beyşembiyev tarafından tercüme edilmiştir.
r. “Tanrıyı Suçlama” ve “Tanrı Sevgisinde İnsanlara Engel Olan
Beş Sebep” (Kırgızca): Bu broşürler de Kennet Heygin tarafından yazılmış
ve diğer broşürlerdeki bilgilere benzer bilgileri içermektedir.
s. Kennet Kouplend’in “Şimdi Biz Hz. İsa’dayız” ve “Korkudan
Kurtulmak” adlı Broşürleri ve hanımı Gloriya Kouplend’in “Kutsal Ruh”
adlı broşürleri. Bu broşürler Hz. İsa’nın hayatını, Hıristiyan ahlakını ve
güzelliklerin Hıristiyanlığa ait olduğunu içermektedir.
t. “Bizim Ekmek” (Rusça): Bu kitap cep ilmihali niteliğindedir.
Kitapta, Hıristiyanlık, dünyadaki gelişmeler ve olaylar, soru cevap şeklinde
anlatılmıştır. Cevapların tamamı İncil cümleleriyle verilmeye çalışılmıştır.
Kitabın yazarı, baskı yeri ve tarihi belirtilmemiştir.
u. “Önemli Sorular” (Kırgızca): Bu kitap Verner Git tarafından
yazılmış ve 1995 yılında yayınlanmıştır. Fakat baskı yeri belirtilmemiştir.
Kitapta, Hıristiyanlığa sorulan sorulara cevaplar verilmeye çalışılmıştır. 248 Süröttörgö Keltirilgen Bibliya, Stokgolm 1995, giriş.
90
v. Yukarıda bahsedilen broşürlerin ve kitapların dışında iki, üç
sayfadan oluşan çeşitli konularda hazırlanmış broşürler de mevcuttur.
Bunlar, “İsus Hristos Bizim Kurtarıcımız” (Rusça), “Değerli Muasır”
(Kırgızca), “Para Nasıl Bir Şey- Tanrı Bu Konuda Ne Der” (Kırgızca),
“Ben Sana Anlatmak Zorundayım” (Rusça) gibi broşürlerin tamamı Hz.
İsa’yı tanıtan, Baptizmi propaganda eden bilgileri içermektedir.
Bu kitap ve broşürlerin ortak yönü, İncil’den, Hz. İsa’dan, sevgiden,
barıştan, kardeşlikten ve kurtuluştan bahsetmesidir. Bunlara genel olarak
bakıldığında çok iyi bir Kırgızca ile yazıldığı görülür. Fakat, çok nadir de olsa
zayıf veya bozuk bir Kırgızca ile yazılan Broşürlere de rastlamak mümkündür.
Hıristiyan misyonerleri bu Broşürlerde, İncil’i ve Hz. İsa’yı tanıtmanın
yanında Batı medeniyetinin ve hayat tarzının insanlara benimsetilmeye
çalışıldığı da kolayca anlaşılmaktadır. Onlar bazı broşürlerde gözleri
dinlendirmek için konuya uygun olmayan yerlerde bile Batıdaki yüksek
binaların, ofiste oturan veya çalışmakta olan, sokakta ve arabada gezen, plaj ve
parkta oturan insan imajını, adeta “Batılılar cennette yaşıyor” düşüncesini
andıran resimlerini koymuşlardır. Bazı broşürlerde ise konunun iyi anlaşılması
için resimlerle desteklendiği de görülmüştür.
Baptistlerin, Kırgızistan’ın değişik bölgelerinde 1993-95 yılları arsında
dağıttıkları broşürlerde Müslümanlık, Kur’an, hadis gibi İslami konulara hiç
değinilmemiştir. Son zamanlarda dağıtılan broşürlerde ise yavaş yavaş İslami
konuları içeren ve İslam’ın yanlış bir inançtan ibaret olduğunu anlatan konular
yer almaya başlamıştır.
Baptistler bütün bu malzemeyle halkı etkilemeye çalışsalar da onların
etkisi devamlı olmamaktadır. Çünkü, Kırgızların çoğu bu tip broşürleri merak
ederek okumakta, okuduktan sonra da çöpe atmaktadırlar. Fakat buna rağmen
Baptistler bu tür uygulamalardan vazgeçmemekte, insanları avlama işini
sürdürmektedirler.
Son zamanlarda Kırgızistan’ın ekonomik şartlarından dolayı ticaretle
uğraşan halka yönelik, ticaretle ilgili broşürleri çıkartmışlardır. Her köşede
91
seyyar satıcıların, müşterisi olmadığı vakitlerde Baptistlerin broşürlerini
okudukları göze çarpmaktadır. Böyle bir görüntüye Bişkek’in hemen her
sokağında rastlamak mümkündür. Bununla beraber büyük şehirlerde değişik
apartman sakinlerini etkilemek için, apartman duvarlarına bir kaç cümlelik
yorum ile İncil’den pasajlar yazma yöntemi de yaygınlaşmaktadır.
Bazı Broşürlerde ve İnternet sayfalarında Müslümanlara karşı söylenen
hakaretlere de rastlamak mümkündür. Örneğin Baptizme geçmiş olan Kırgız
vatandaşının biri, bütün Müslümanların “mankurt” olduğunu
söylemektedir.249 Buna benzer hakaretler Baptistlerin kendi aralarında
Müslümanlara karşı sıkça yapılmaktadır.
4. Radyo Yayınları
Kırgızistan devlet ve özel radyolarında dini konularda yayın yapmak
bütün Hıristiyan menşeli misyoner gurupların en çok kullandığı metotlar
arasında yer almaktadır. Baptistler de bu metodu sıkça kullanmaktadır. Onlar
özellikle Radyo Piramida, Evropa Plus ve Radyo Almaz gibi özel kanallarda
belli vakitlerde yayın yapmayı adet haline getirmişlerdir. Bunların radyo
yayınlarında dikkat çeken bir husus, yayınlarının gençlere yönelik olmasıdır.
Çünkü bu kanalları çoğunlukla üniversite gençleri dinlemektedir. Yayınların
çoğu, doğrudan Hıristiyanlığı veya İncil’i vaaz etmekten çok, Hıristiyanlığa
davet ya da Hıristiyanlığı reklam eden kıssalar şeklindedir. Bu yayınlara
paralel olarak Bişkek’teki özel kanal olan Radyo Almazdan her salı ve pazar
günleri “Caş Çırpık” (Genç Dal) adlı programı yayınlamaktadırlar.
Bu özel radyo kanallarının yanında Kırgız devlet radyosundan da
haftanın belirli günlerinde “Ümüt Nuru” adıyla çocuklara yönelik programları
yayınlanmaktadır.
249 www. Baptistbishkek. .kg.
92
5. TV Yayınları
Baptistlerin Kırgızistan milli televizyon kanalında, Rus dilinde
yaptıkları “Osvobojdeniye” (Kurtuluş) adlı yayınları bulunmaktadır. Bu
yayının yanında “Hz. İsa-Mesih” adlı Kırgızca yayın yapmayı planladıkları
da bilinmektedir.250 Ayrıca Kırgızistan’ın özel kanallarından olan Piramida
kanalında her gün sabah saat 8’de, cumartesi ve pazar günleri saat 10’da
Hıristiyanlıkla ilgili her konuyu içeren yayınları bulunmaktadır. Bu yayınlarda
genellikle Amerika’lı papaz misyoner Rick Renner ve karı koca olan Kennet
ve Gloriya Kouplend’in konuşmaları ve vaazları yer almaktadır. Bu papazların
çok tecrübeli ve etkili kişiler oldukları, onların konuşurken yaptığı
mimiklerinden ve seyircilerinin çokluğundan anlaşılmaktadır. Onların
konuşmalarını, onlarla beraber hareket eden tercüman doğrudan doğruya
smultane olarak tercüme etmektedir. Bunlar televizyonda yaptığı vaazlarında
ve konuşmalarında şu veya bu gurup arasında çatışmaların yaşanmaması için,
ya genel olarak Hıristiyanlıktan ya da Hıristiyanlıkla ilgili özel kıssa ve
hikayelerden söz etmektedirler. Çünkü sadece mensup olduğu veya temsil
ettiği gurubun görüşünü söylerse, Kırgızistan’da faaliyet yapan diğer
Hıristiyan misyoner gurupları arasında anlaşmazlıkların yaşanabileceğini
düşünmektedirler. Bu ise Baptistler için büyük kayıplara yol açabilecek
demektir.
Nitekim onlar dışarıdan bakıldığında her ne kadar adları farklı farklı
gurup olsalar da temsil ettikleri din Hıristiyanlıktır ve genel olarak bütün
Hıristiyan guruplar şu ya da bu şekilde Kırgızistan’da ortaklaşa hareket
etmektedirler.
Kırgız televizyon kanallarında yer alan başka yayınlar arasında çizgi
filmler de yer almaktadır. Onlar çocuklara yönelik Hıristiyanlıkla ilgili çizgi
filmleri de Kırgızcaya çevirmişlerdir. Bu çizgi filmlerde Hz. İsa’nın hayatı,
Hıristiyanlıktaki önemli şahıslar ve olaylar, genel olarak Hz. İsa’ya kadar
250 Canızak, “İsa Mesih Tenir Toodon Kep Salat”, Agım 2001, 4.
93
bütün peygamberlerin hayatı, Hz. İsa’nın yüceliği ve insanlığın kurtarıcısı
olduğu, çocukların anlayacağı bir dilde anlatılmaktadır. Buna benzer bir
şekilde büyükler ve aileler için, Hz. İsa’nın hayatını ve Hıristiyanlık tarihini
içeren filmleri de bulunmaktadır. Bunlar, genel olarak cumartesi ve pazar
günleri yayınlanmakla beraber, haftanın diğer günleri de çeşitli
televizyonlarda zaman zaman yayınlanmaktadır.
C. Kırgızistan’daki Baptist Faaliyetlere Karşı Halkın Tepkisi
Kırgızistan’da Baptistlerin hareketlerine karşı kendi milli kimliklerine
bağlı olan vatandaşlar tarafından büyük tepkiler gösterilmektedir. Zaman
zaman bu vatandaşlar ile Baptistler arasında büyük kavgalar yaşanmaktadır.
Baptistlerin çoğalmasından ve onların zor durumda olan Kırgızlara maddi ve
manevi her konuda yardım ederek kandırmaya çalışmalarından rahatsız olan
insanlar bütün misyonerlere olduğu gibi Baptist misyonerlere karşı da her
fırsatta mücadele etmektedirler. Bu mücadeleler sonucunda Kırgızistan’ın
değişik bölgelerinde Müslümanlar ile bütün misyoner guruplar arasında çeşitli
çekişmeler ve kavgalar yaşanmaktadır. Aşağıda bu çekişmelere ve kavgalara
bazı örnekler verilecektir:
1994 senesinin mayıs ayında Atbaşı köyünde Kırgız Baptistler ile
Kırgız Müslümanlar arasında çeşitli sebeplerden dolayı büyük bir kavga
yaşanmıştır.251 1995 senesinde aynı köyde faaliyette bulunan Baptistlerin beş
mensubu yerli halk tarafından şiddetli bir şekilde dövülmüştür. Benzer bir olay
Narın şehrinde yaşanmış, misyoner faaliyetinde bulunan dört Baptist, Kırgız
gençler tarafından dövülmüştür.252 1996 senesinde bu olaylardan rahatsız olan
Narın şehrinin gazileri, Narın valiliğine, Narın’daki Baptistlerin faaliyetine
son vermesi için taleplerde bulunmuşlardır. Valilik, Baptistlerin faaliyetlerine
devam etmeleri halinde cezaya çarptırılacaklarına dair bir uyarıda
251 Zarlıkbekov, “İman …”, 9. 252 Abdınasırova, 4.
94
bulunmuştur. Fakat Baptistler daha yüksek makamdakilere başvurarak kendi
faaliyetlerini yürütebilmeleri için izin almışlardır.253
Başka bir çekişme ve kavga da Çuy vadisinde yaşanmıştır. 1996
senesinde Çuy vadisinin İskra köyünde Baptist olan birisi vefat edince
yandaşları onu Müslümanların mezarına defnetmek istemiştir. Fakat,
Müslüman köy halkı buna şiddetle karşı çıkmıştır. Neticede Baptist Kırgızlar
ile Müslüman Kırgızlar arasında büyük bir kavga yaşanmıştır. Kavgadan sonra
köy halkı, Kırgız Baptistlere yer satılmasına ve onların tarla sulamalarına
karşı engel olmaya çalışmışlardır. Köy ileri gelenleri Baptizme geçen
Kırgızları “hain” olarak ilan ederek, onları dışlamaya ve cezalandırmaya
karar vermişlerdir. Daha sonra ibadet yapmak için bir yere gitmekte olan bir
otobüs dolusu Baptisti otobüsle beraber devirmeye çalışmışlar, fakat Baptistler
bu olaydan kaçıp kurtulmuşlardır.254 Buna benzer olaylardan dolayı Ton
şehrinde de bir kavga meydana gelmiştir. 1999 senesinde Ton şehrinin Tört-
Köl köyünde yaşı yetmişi geçmiş bir adam vefat etmiştir. Aynı köyün
sakinleri, vefat eden bu kişinin köydeki Müslümanların mezarına
defnedilmesine karşı çıkmıştır. Çünkü bu adamın Baptist olduğu ileri
sürülmüş, neticede köy sakinleri ile ölenin akrabaları arasında büyük bir kavga
yaşanmıştır. İmamlar bu adamın cenaze namazını kılmayı ve Müslümanların
mezarına defnetmeyi reddetmişlerdir. Daha sonra ölenin cenazesi kılınmamış
ve başka bir yere defnedilmek suretiyle çekişme ve çatışma önlenmiştir.255
Yukarıdaki örneklerde olduğu gibi Baptizme geçen Kırgızlar ile
Müslüman Kırgızlar arasında değişik sebeplerden dolayı çekişmeler,
çatışmalar ve kavgalar yaşanmakta, her geçen gün Baptistlerin misyoner
faaliyetlerine karşı halktan gelen tepkiler yükselmeye başlamaktadır. Bu
tepkilere Celal–Abad şehrinde yaşanan bir olay da örnek olarak verilebilir.
2000 senesinde Celal–Abad şehrinin Kuruk–Kol köyünde Baptistliğe geçen
253 Bkz. Abdınasırova, 4; Karabekov, “ Stolknoveniye Mejdu Gruppami”, Veçerni Bişkek, 07. 19. 96, 5. 254 Alişeva, 79. 255 Sarmanbetov, 4.
95
kimseleri, köy halkı bir meclis düzenleyerek idam etmeye karar vermiştir.
Fakat, polislerin olaya karışması ile idam işi gerçekleşmemiş köy halkı Baptist
olan vatandaşların köyden uzaklaştırılmasıyla yetinmişlerdir.256 Aynı olayın
benzeri Mirzake köyünde de yaşanmıştır. Burada imamın emriyle Baptist olan
vatandaşların dövüldüğü ve köyden kovulduğu bildirilmiştir. Yine buna
benzer bir olay, 2001 senesinde Narın şehrinin Ak-Tuz köyünde yaşanmıştır.
Bu köyde çıkan kavgaya hemen hemen bütün köy halkı iştirak etmiştir.
Buradaki Müslümanlar derhal Baptistlerin ülkedeki faaliyetlerine son
vermelerinin gerektiğini aksi halde dinler arasında bir savaşın çıkabileceğini
bildirerek ilgili yerlere müracaat etmişlerdir.257 Fakat ilgili yerlerden beklenen
sonuç alınamamıştır. Aynı senede Kırgızistan’ın Çon-Taş köyüne faaliyet
yapmak için gelen bir gurup Baptist misyoner, Kırgız gençler tarafından iyice
dövülmüştür. Bu gençlere köydeki yaşlı insanlar da destek vermiştir. Köy
halkı başka dine geçen vatandaşlarını her konuda dışlamaya başlamıştır.
Onları düğünlerinden, cenazelerinden, iyi ve kötü günlerinde ayırmışlardır.
Bu görünüş örf adet ve geleneklerine bağlı Kırgızlar arasında çok aşağılayıcı
bir durumdur. Bu dışlanmaya dayanamayan Baptistler, köy halkı ile bir meclis
düzenlemeye çalışmış, fakat bu meclis onların aleyhine sonuçlanmıştır.
Meclise katılan Kırgızistan müftü yardımcısı İlyas Hacı, Kırgızların
Hıristiyanlığa geçmemesi ile ilgili kanun çıkması gerektiğini söylemiştir. İlyas
Hacıyı destekleyen köy halkı, Hıristiyan kökenli gurupları ve herhangi bir
Hıristiyan guruba geçen kimseleri Çon–Taş köyüne sokmama kararını
almıştır. Daha sonra Baptistler köyden ayrılmak zorunda kalmışlardır. Onlar
otobüslere binerek köyden ayrılırken, köy halkı onları taş, domates ve elma
yağmuruna tutmuşlardır. Bu durumla ilgili Kırgızistan Din İşleri Komisyonu
başkanı Ömurzak Mamayusupov halk arasında çatışmaların olmasına meydan
vermemek, dini temele dayalı çekişmeleri ve çatışmaları önleyebilmek için
Baptistlere ve diğer Hıristiyan guruplara: “önce Çon – Taş halkı ile hazırlık
256 İgor Rotar, Zokluçeniya Hristiyan v Sentralnoy Azii, kushkabar. host. net. kg. 257 Sultan Cumagulov, “Obostreniye Religioznoy Situatsii v Kırgızstane”, IWPR, Bişkek 2001, 1
96
işlerinde bulunulmalı, daha sonra rahat bir şekilde faaliyet yapılmalı”258
diyerek misyonerlere yol göstermiş ve öğütler vermiştir.
Başka bir kavga da Narın şehrinde meydana gelmiştir. Narın şehrindeki
Baptist gurup ile Müslüman olan Kırgız cemaat arasında büyük bir kavga
yaşanmıştır. Kavgayı durdurmak için polis, din işleri komisyonu temsilcileri,
KGB ve mahalli muhtarlıklar devreye girmiştir. Kızgın halk Baptistleri
öldürmekle tehdit etmiştir.259 Fakat polislerin araya girmesiyle kavga zorla
engellenebilmiştir.
Bu tür kavgaların ve bölünmelerin yaşanacağını önceden bilmiş olan
Kırgızistan eski müftüsü Kimsanbay Hacı ve Kırgızistan’daki Rus Ortodoks
kilisesinin başkanı Otets Vladimir, 1994 senesinde Kırgızistan yönetim
kuruluna bir şikayet mektubu ile müracaat etmiştir. Bu mektupta, bu tür
kavgaları ve bölünmeleri önlemek için tedbirler alınması gerektiği ve hiç
olmazsa geçici olarak misyonerlerin faaliyetlerine son verilmesi gerektiği
yönünde taleplerde bulunmuşlardır. Fakat, Kırgızistan yetkilileri Kırgızistan’ın
demokratik bir ülke olduğunu hatırlatarak, bu konuda hiç bir şey
yapamayacaklarını bildirmişlerdir.260 Devlet tarafından hiçbir engelle
karşılaşmayacakları yönündeki açıklamaları öğrenen bütün misyoner guruplar
gibi Baptistler de faaliyetlerine hız vererek devam etmişlerdir. Bunun farkında
olan ve bu misyoner gurupların çoğalması halinde devlet çapında bir bozulma
olacağına inanan Kimsanbay Hacı yine bunların faaliyetlerinin durdurulması
yönünde ilgili yerlere taleplerde bulunmaya devam etmiştir.
Nitekim bunlara katılan Kırgız ailelerinde kavgaların yaşandığını,
ailelerin bozulduğunu ve mensupların “mankurt”a dönüştüğünü, ayrıca kendi
öz kültürünü tanımayan ve reddeden bir neslin ortaya çıkmaya başladığını dile
getirerek yine Kimsanbay Hacı başkanlığında yetmişten fazla medrese ve
İslamî teşkilat, 2002 senesinde tekrar Kırgızistan Millet Meclisine, Kırgızistan
258 İgor Rotar, kushkabar. host. net. kg. 259 Maksutov, 4. 260 Kimsanbay Hacı- Otets Vladimir, “Sektı- Ugroza Mira”, Slovo Kırgızstana, 10. 01. 94, 4.
97
Genel mahkemesine ve Kırgızistan Din İşleri Komisyonu’na, misyonerlik
faaliyetlerine son vermeleri ile ilgili taleplerde bulunmuştur.261 Fakat, bu
talebe de devlet tarafından olumlu bir cevabın verilmediği ve onlara karşı
etkili herhangi bir tedbirin alınmadığı Baptistlerin ve diğer misyonerlerin
faaliyetlerini çok rahat bir şekilde yürütmelerinden anlaşılmıştır. Bütün bu
tepkilere rağmen bir gurup Baptist İshakov Aleksandr’ın başkanlığında, inad
edercesine 20 haziran 2002 tarihinden 9 temmuz 2002 tarihine kadar,
Bişkek’in Narv sokağının sakinlerine zorla Hıristiyanlık propagandası içeren
film ve çizgi filmleri seyrettirmeye ve ardından da dini konularda propaganda
etmeye devam etmiştir. Onların buna benzer faaliyetlerinin sonucu, sokak
sakinleri, etnik ve dini yönden bölünmeye başladığını bildirerek, bunlara karşı
tedbirin alınması gerektiği yönünde Kırgızistan Din İşleri Komisyonu
Başkanlığına şikayette bulunmuştur. Bu şikayete tedbir olarak Din İşleri
Komisyonu Başkanı Mamayusupov, İshakov’u uyarmıştır. Fakat, İshakov
kesinlikle kanunlar çerçevesinde propaganda faaliyetlerini yürüttüğünü ileri
sürerek uyarılara hiç aldırış etmemiştir. Olay yerine gidildiğinde sokak
sakinlerinin tepkisi karşısında Baptistler suçlu bir şekilde suskun
kalmışlardır.262 Fakat faaliyetlerini durduracakları konusunda bir güvence de
vermemişlerdir.
Halktan gelen bu tür tepkilere karşı Baptistler, rahat bir şekilde faaliyet
yapmak için kendi haklarını aramaya devam etmişlerdir. Bu konuda
Baptistlerin lideri olan İslambek Karataev’in verdiği bilgilere göre onlar,
Cumhurbaşkanı Akayev’e, KGB’ye, AGİK’e ve BDT’ye şikayet mektubuyla
müracaat etmiştir. Bu müracaatlar genellikle onlar için elverişli ortamın
hazırlanması, onların faaliyetlerine izin verilmesi şeklinde sonuçlanmıştır.
Günümüzde bu misyoner gurupların bölücü faaliyetlerine karşı halk
arasında “Uluttuk Atuuldar Kıymılı” (Milli Halk Harekatı) teşkilatı
261 Abdurrahmanov Kimsanbay, “Obraşşeniye”, İslam Madaniyatı, Şubat-2002, 2. 262 Bişkek, Narv sokak, sakinlerinin bildirileri ve Din İşleri Komisyonunun “Slujebnaya Zapiska” Broşüründen alınan bildiriden.
98
girişimlerde bulunmaktadır. Bunların amacı Kırgızların Müslüman kimliğini
korumak263 ve İslam dinine gölge düşüren bozucu hareketlerden Kırgızistan’ı
temizlemektir.
263 Sımbat, “ Öz Dinindi Sıylay Bil”, Aalam, Eylül 1997, 5.
99
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
KIRGIZİSTAN’DA BAPTİSTLER İLE İŞ BİRLİĞİ İÇERİSİNDE
OLAN DİĞER DİNİ MİSYONER GURUPLAR VE
BAZI YENİ DİNİ HAREKETLER
A. Baptistlerle İş Birliği Yapan Guruplara Genel Bir Bakış
Kırgızistan cumhuriyeti 1991 senesinde bağımsızlığını kazandıktan
sonra demokrasiyi benimsemiş, anayasasında ve kanunlarında insanlara din
özgürlüğünü tanımıştır. Bu özgürlükten yararlanarak Baptistlerle beraber
misyonerlik faaliyetlerinde bulunmak için Protestanlığın diğer kolları da
Kırgızistan’a akın etmeye başlamıştır. Her ne kadar bu gurupların inanç
esasları, faaliyet alanı ve kullandıkları metotlar farklı olsa da Kırgızistan’da
hitap ettiği kitle aynı olmaktadır. Bunlar Kırgız halkını ve Kırgızistan
vatandaşlarını hedef kitle olarak seçmektedirler. Bu guruplar birbirlerinin
faaliyet alanına girmeden ve birbirlerine engel olmadan aynı hedefe doğru
ilerlemektedirler.
Misyoner gurupların bu özellikleri belli aşamadan sonra Kırgızistan’da
ortak hareket etme ve faaliyetlerde bulunma hissini doğurmuştur. Bu yönde ilk
olarak Baptistler harekete geçmiştir. Onlar Kırgızistan’da faaliyet yapan diğer
Protestan gurupları birleştirmek ve beraber faaliyet yapmak için Bişkek’te bir
konsey düzenlemeye karar vermişlerdir. Bu kararın sonucunda,
Kırgızistan’daki Kırgız Hıristiyanların lideri (baş çoban) durumunda olan
İslambek Karatayev ve Talas Akılbekov’un yönetimi altında 27 Ekim 2001
tarihinde amaçlanan konsey düzenlenmiştir.
Konseyde Kırgızistan’daki bütün Protestan kökenli guruplar ve yeni
dini hareketler birleşerek “Bütün Hıristiyan Menşeli Gurupların
Kırgızistan’daki Alyansı (Birliği)”nı oluşturmuşlardır.264 Bu birliğe giren
264 Canızak, “İysa…”, 4.
100
Protestan menşeli dini misyoner guruplar ve onların değişik adlar altındaki
vakıfları, eğitim kurumları Kırgızistan’daki misyoner faaliyetlerde
bulunmaktadırlar.265 Bu bölümde bu birliğe katılan ve Baptistlerle ortaklaşa
faaliyet yapan dini gurupların ve yeni dini hareketlerin Kırgızistan’daki
faaliyet alanları, metotları ve amaçları, Kırgızistan Din İşleri Komisyonu
başkanı Ö. Mamayusupov’un yönetmenliğinde hazırlanan resmi bilgilere
dayanarak ele alınmaya çalışılacaktır.
B. Baptistlerle İş Birliği Yapan Protestan Menşeli Guruplar
a. Evanjelist Hıristiyanlar
1. Kırgızistan’daki Tarihçesi
Evanjelist Hıristiyanların Kırgızistan’daki faaliyetlerinin daha çok
bağımsızlıktan sonraki dönemde canlılık kazandığı görülmektedir. Bu guruba
mensup olan misyonerlerin çoğu Almanya’dan ve Güney Kore’den
gelmektedir. Kırgızistan’da bunların 20’den fazla ibadet merkezi
bulunmaktadır. Bu ibadet merkezlerini genelde Güney Kore vatandaşları ve
yerli Kore, Rus ve Kırgız asıllı Kırgızistan vatandaşları yönetmektedir.
Evanjelistlerin Kırgızistan’daki merkezlerinin bazıları aşağıdaki şekildedir:
1. “Hayat Sözü” adındaki “Evanjelik - Hıristiyan Kilisesi”: Bu
kilise başkent Bişkek’te bulunmakta ve 1999 senesinden beri faaliyetlerini
yürütmektedir. Bu kilisenin, resmi kayıtlarda kilise üyelerini dini yönden
tatmin etme, Hıristiyanlığın ahlaki öğretilerini yayma ve İncil’i vaaz etme gibi
amaçlarla kurulduğu bildirilmektedir. Kiliseye 18 yaşını aşan herkes üye
olabilmektedir. Kilisenin, Kırgızistan’da dini her türlü materyali hazırlama ve
dağıtma, kültürel programlar hazırlama, misyonerlik faaliyetlerinde bulunma
265 “Religioznoye Situatsiya v Kırgızkoy Respublike”, Din İşleri Komisyonunun Hazırladığı Brolür, 2.
101
gibi haklara sahip olduğu bildirilmektedir. Kiliseyi 5 kişiden oluşan bir gurup
yönetmektedir.266
2. “Sokuluk” adındaki “Evanjelik-Hıristiyan Kilisesi”: Bu kilise
Çuy vadisinde faaliyette bulunmaktadır. Kilise 1995 senesinden beri
faaliyettedir. Kilisenin amacı, İncil’i propaganda etmek, Protestanlık inancını
yaymak ve ayinlerini uygulamaktır. Ayrıca, çeşitli hayır işlerinde bulunarak
mensuplarını arttırmaktır. Bu kiliseye, Baptistlerde olduğu gibi, imana göre
vaftiz olan herkes üye olabilmektedir. Ancak önceden Hıristiyan olanların bu
kiliseye üye olabilmeleri için yeniden vaftiz olmalarının gerektiği
bildirilmektedir. Bu kilisenin Kırgızistan’daki hakları şunlardır: Hıristiyanlık
(Protestanlık) öğretilerini yaymak ve öğütlemek; dini toplantıları ayinleri ile
beraber düzenlemek; dini eğitim ve öğretim; dini konserler ve sinemalar;
seminerler ve konferanslar düzenlemek ve dini konulardaki kitapları
yayınlamak ve dağıtmaktır.
Kilise yöneticileri gerekli durumlarda senede bir kez toplanarak istişare
toplantısı yapmaktadırlar. Kilise yönetim sistemi Baş Çoban, Diyakon ve
yardımcılar olmak üzere şekillenmektedir.267
3. “Sun - Bogum”* adındaki “Tamamen Evanjelize Etme Hıristiyan
Kilisesi”. Bu kilise Oş şehrinde faaliyetlerini yürütmektedir. Kilisenin amacı
Kırgız vatandaşlarını Hz. İsa’ya inandırmak ve onları vaftiz etmektir. Bu
kilisede faaliyet yapmak için 1996’da altı, 1997’de sekiz Güney Koreli
misyonerin Kırgızistan’a geldiği ve Kiliseyi Güney Kore vatandaşlarının
yönettiği bildirilmektedir.268 Bu kilisede de Baptistlerde olduğu gibi ibadetin
ağırlık bölümünü İsa’yı öven ilahiler ve dua şeklindeki şarkılar
oluşturmaktadır. Ayrıca yapılan araştırmalarda bu kilisenin Oş’taki diğer
Protestan guruplarına ait kiliselerle de bağlantısının olduğu ortaya çıkmıştır.
266 Bkz. Mamayusupov- Cenbekov, 14. 267 Bkz. Mamayusupov- Cenbekov, 15. * «Sun – Bogum”, Korece İyi Haber Anlamına Gelmektedir. 268 Mamayusupov- Cenbekov, 43.
102
4. “Blagodat” adındaki Evanjelik- Hıristiyanların Misyonerlik
Merkezi: Bu misyonerlik merkezi başkent Bişkek’te bulunmakta ve
faaliyetlerini daha çok Bişkek ve civarında yürütmektedir. Merkez, 1982
senesinde Los Angeles’te kurulan “Grace” adındaki Dünya Misyonunun,
Kırgızistan’daki bir koludur. Bu merkezin amacı Kırgızistan’da Hıristiyanlığı
özellikle hastanelerde ve hastalar üzerinde yaymaktır. Bu amaçla Güney
Kore’den 1997 senesinde 16 misyonerin Kırgızistan’a geldiği
kaydedilmiştir.269 Merkezin, silah kullanmayı ve askerlik yapmayı yasakladığı
bildirilmiştir. Bu merkezin yan kuruluşlarını ev kiliselerinin oluşturduğu, İsa
Mesih’e inanan herkesin bu merkeze üye olabileceği Merkezin tüzüğünde yer
almıştır. Merkezin, Başkan tarafından yönetildiği, başkanın ve merkez
müdürünün 5 yıl süreyle Dini İstişare Kurulu tarafından seçildiği belirtilmiştir.
Bu merkeze bağlı Güney Koreli 10 kişi bilgisayar kursu vermek için
2000 senesinde Kırgızistan’a gelmiştir. Aynı şekilde Güney Koreli 14 kişi, bu
kilise mensuplarına tıbbi yardımlarda bulunmak ve uluslararası “Tres Dias”
konferansına katılmak amacıyla gelmiştir. Yine 2001 senesinde aynı amaçla
Amerika’dan ve Güney Kore’den 22 misyoner gelmiştir.
5. “İre” adındaki “Evanjelik-Hıristiyan- Protestanların” kilisesi. Bu
kilise Bişkek’te faaliyet yapmaktadır. Kilise, Hon-Kong’daki “İre” adındaki
dini teşkilata bağlı olarak çalışmaktadır. Bunların amacı Kırgızistan’daki
Hıristiyan inanırlarının haklarını ve inanç özgürlüğünü korumaktır. Bu kiliseyi
Çin, Rus ve Özbek asıllılar yönetmektedir.
Tüzüklerinde çeşitli amaçla faaliyet yürütmek istediklerini belirten
Protestan misyoner gurupların esas ve ortak amacının, Kırgızistan’da
Hıristiyanlık öğretilerini yaymak, insanları kendi inançları doğrultusunda ruhi
yönden uyandırmak, insanlara Hıristiyan terbiyesini vermek, kilise üyelerine
her yönden destek vermek, insani yardımlarda bulunmak, misyonerlik
faaliyetlerde bulunmak, misyonerleri yetiştirmek ve onları belli bir yerlere
yerleştirmek ve Kırgızistan’ın değişik yerlerinde misyonerlik projeleri 269 Bkz. Mamayusupov- Kabılbekova, 104.
103
hazırlamak olduğu görülmektedir. Ayrıca Kırgızistan’ın çeşitli bölgelerinde
İncil kursları açarak insanlara İncil terbiyesini vermektir. Bununla beraber
basın yayın yoluyla kendilerini reklam etmektir. Evanjelistler bu amaçlarına
ulaşmak için basın yayın dahil her türlü imkanlardan faydalanmaktadır.
2. Baptistlerle Olan İlişkileri
Kırgızistan’da Baptistlerle ortaklaşa faaliyet yapan Evanjelist
Hıristiyanların misyonerlik faaliyetleri bulunmaktadır. Baptistlerle bunların
ortaklaşa faaliyet yapması doğal olarak karşılanmalıdır. Çünkü bunlar 1944
senesinde Evanjelik Hıristiyanlar ve Baptist Kilisesi olarak bir birlik
kurmuştur. Bunlar Kırgızistan’da Baptistler ve Evanjelistler olarak iki ayrı
mezhep şeklinde tanınmaktadır. K.C. Din İşleri Komisyonuna da iki ayrı
mezhep olarak kaydedilmişler, ancak bu gurupların faaliyetlerinde aynı amacı
hedefledikleri bildirilmiştir.
Evanjelistlerin Kırgızistan’da gerçekleştirmek istedikleri amaçlarına
ulaşmak için sadece Baptistlerle değil diğer misyoner guruplarla da iş birliği
içerisinde oldukları yapılan faaliyetlerinden anlaşılmaktadır. Evanjelistler,
Baptistler ve diğer misyoner guruplar genelde birbirlerinin değişik konularda
hazırladıkları dini malzemelerden faydalanmak suretiyle iş birliği
yapmaktadırlar. Örneğin Evanjelistlerin Kırgız ve Rus dilinde hazırladığı dini
konulardaki Broşürleri Baptistler ve diğer misyoner guruplar çok rahat bir
şekilde dağıtabilmekte ve kullanabilmektedir. Aynı şekilde birbirlerinin
yayınladığı radyo ve televizyon programlarını izleyebilmektedir. Bunun
dışında hastanelerde, hapishanelerde ve diğer toplumsal kuruluşlarda
Baptistlerle ortaklaşa faaliyetlerde bulunmaktadırlar. Bu iki guruba mensup
olan misyonerler adı geçen yerlere giderek ruhi yönden bunalıma giren
insanlara dini kitapları dağıtmanın yanında onlara değişik konularda vaaz
etmektedirler. Bu konuda özellikle Güney Kore’den, Almanya’dan,
Amerika’dan, Avusturya’dan ve Rusya’dan gelen misyonerler aktif olarak
çalışmaktadır.
104
Evanjelistler, Baptistler, Presbiteryenler ve diğerleri sadece dini alanda
iş birliği yapmakla sınırlı kalmayıp, ticari alanda da iş birliği yapmaktadırlar.
Kırgızistan’da faaliyet yapan Protestan menşeli dini guruplara ait tüccarlar
Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te 2001 senesinin Ağustos ayında bir toplantı
düzenleyerek paralarını Kırgızistan halkının “Evanjelize” edilmesine
yatırmayı kararlaştırmışlardır.270
Bunların dışında Evanjelistlerin Kırgızistan’da Türkiye’den gelen bazı
guruplarla da ilişkisi olduğu bilinmektedir. 2002 senesinin ekim aylarında
Almanya’dan gelen bir gurup Evanjelist misyonerin Kırgızistan’ın Oş şehrinde
açılan “Sema” ve “Sebat” okullarını ziyaret ettiği ve okulun Türk hocalarıyla
“diyalog” adına konuştukları gözlemlenmiştir.
b. Pyatidesyatnikler (Ellinci Gün Hıristiyanları)
1. Kırgızistan’daki Tarihçesi
Kırgızistan’da Protestanlığın bir kolu olan Pyatidesyatniklerin
faaliyetleri de mevcuttur. Bunlar faaliyetlerine bağımsızlıktan sonra
başlamıştır. Bu guruba mensup olan misyonerler Amerika’dan, Güney
Kore’den ve Almanya’dan gelerek kendi kiliselerini açmıştır. Diğer misyoner
guruplar gibi bunlar da Kırgızistan’da Hıristiyanlığı yaymak için önemli
düzeyde propaganda faaliyetleri içerisindedirler. Pyatidesyatniklerin
Kırgızistan’da faaliyet yapan 19 merkezi bulunmaktadır. Bu merkezlerin
bazıları aşağıdaki şekildedir;
1. Bişkekte- 1
2. Celal-Abad’da- 3
3. Isık-Göl’de- 2
4. Oş’ta- 1
5. Talas’ta- 1
6. Çuy’de- 1 270 http://txt.ntv.ru/religy/23Aug2001/bishkekpr.html
105
Pyatidesyatniklerin bu merkezlerinin haricinde en aktif olarak faaliyet
yapan “Bog – Im - İyi Haber” adındaki kilisesi bulunmaktadır. Bu kilise
Bişkekte bulunmakta ve Kırgızistan’daki bütün Pyatidesyatniklerin
faaliyetlerini kontrol etmektedir. Bu kilise özellikle Güney Kore’den
misyonerlerini getirmektedir. Örneğin 1997 senesinde Kore ve Yunan dilini
öğretmek için Güney Kore’den bir kaç misyoner Kırgızistan’a gelmiştir. Aynı
senede iki misyoner kilisede görev yapmak için gelmiştir. 1999 senesinde bu
kilisenin düzenlediği değişik konferanslara katılmak için Güney Kore’den
toplam 31 misyoner Kırgızistan’a gelmiştir. Bunlar aynı zamanda Bişkek’te
büyük bir spor salonunu 2000 som’a kiralayarak insanlara İncil’i ve Hıristiyan
ahlakını öğretmek için girişimlerde bulunmuşlardır.271
Pyatidesyatniklerin bu faaliyetlerinin dışında aşağıdaki vakıfları ve
teşkilatları da faaliyet yürütmektedir:
1. “Irayım” adındaki “Hıristiyanların Hayır Vakfı: Bu vakıf
Kırgızistan’ın Çuy vadisinde bulunmaktadır. Vakıf, halkın sosyal, kültürel ve
eğitim faaliyetlerinde maddi yardımlarda bulunmak suretiyle misyonerlik
faaliyetlerinde bulunmaktadır. Bu vakfın amacı Hıristiyan hayır vakıflarını
birleştirmek suretiyle Kırgızistan’da ve onun haricinde okullar, kreşler,
çocuk evleri ve dinlenme kampları açmaktır. Ayrıca işsizlere iş bulmak,
halkı alkol ve diğer uyuşturucu madde alışkanlığından kurtarmak ve kendi
amaçları doğrultusunda değişik yerlerde çalıştırmaktır. Vakfın yönetim
sistemi; 1. Yüksek kurul; 2. Müfettişler; 3. Yürütme; 4. Kontrol- Revizyon
olmak üzere şekillenmiştir. Vakfı, yüksek kurulun 3 sene süreyle seçtiği
başkan yönetmektedir.272
2. “İyi Haber” adındaki “Hayır Misyonu”: Bu vakıf Çuy-Tokmok
şehrinde bulunmaktadır. Bu misyonun amacı, hastanelerde, hapishanelerde,
fakirlere, yalnızlara, sakatlara ve misyonerlerin işlerine maddi destek
sağlamaktır. Bunun yanında yüksek okullara ve Hıristiyan pazar okullarının
271 Bkz. Mamayusupov- Cenbekov, 20-21. 272 Mamayusupov-Botoev 6.
106
eğitim faaliyetlerine yardımcı olmak ve değişik konserler düzenlemek
suretiyle halkı Evanjelize etmektir. Bu misyonu senede iki kez toplanan
yönetim kurulu yönetmektedir.
“İyi Haber” misyonu tarafından Amerika’dan ve Almanya’dan toplam
6 kişi hayır işlerini yürütmek için ve Kanada’dan 5 kişi İncil kursu vermek
için Kırgızistan’a gelmiştir. Bununla birlikte Vietnamlı 1 kişi misyonerlik
faaliyetlerinde bulunmak, Rusça ve Kırgızca öğrenmek amacıyla gelmiştir. Bu
“Hayır Misyonu”na bağlı toplam sayısı iki yüzden fazla misyoner 1996
senesinden 2001 senesine kadar Kırgızistan’a gelip gitmiştir. Bu misyonerlerin
aşağı yukarı % 80’ini Güney Kore’den gelenler teşkil etmiştir.273
3. “Ümit Yıldızı” adındaki “Misyonerlik Teşkilatı”: Bu teşkilat
Belovodskoye şehrinde bulunmaktadır. Teşkilatın amacı Kırgız vatandaşların
ruhi yönden terbiye edilmesidir. Ayrıca hayır işlerinde, hastanelerde ve çocuk
evlerinde aktif bir şekilde misyonerlik faaliyetlerinde bulunmaktır. Teşkilatı,
yönetim kurulu tarafından seçilen temsilci yönetmektedir. Bu teşkilat
Kırgızistan’ın değişik yerlerinde İncil kursları vermek için Amerika’dan
misyonerleri davet etmektedir. Gelen misyonerler İncil kurslarını, değişik okul
sınıflarında dersten sonra ve bu misyonerlik teşkilatına mensup olan insanların
evlerinde okutmaktadır. Bunlar İncil kurslarında sadece İncil ve İncil ile ilgili
şeylerle sınırlı kalmayıp, yemek partilerine ve değişik sohbetlere yer vermek
suretiyle propaganda çalışmalarını renklendirmektedirler.
2. Baptistlerle Olan İlişkileri
Pyatidesyatniklerin bir kısmının Baptistlerle birleştiğini daha önceki
bölümlerde belirtmiştik. Bu birleşme nedeniyle bunlar Kırgızistan’daki
misyonerlik faaliyetlerinde de aynı amaç doğrultusunda hareket etmektedirler.
Gerektiğinde bu guruplar bir araya gelerek faaliyet alanlarını belirlemekte ve
faaliyetlerindeki engelleri aşmak için maddi ve manevi konuda güçlerini
273 Bkz, Mamayusupov – Kabılbekova, 7-50.
107
birleştirerek yardımlaşmaktadırlar. Pyatidesyatniklerin diğer guruplarla iş
birliği konusunda özellikle “Irayım” adındaki hayır vakfı aktif bir faaliyet
içerisindedir. Çünkü diğer guruplarla iş birliği yapmak bu vakfın görevleri
arasında yer almaktadır.274 Ayrıca bu vakıf diğer gurupların vakıflarıyla iş
birliği yaparak Kırgızistan’da okullar, kreşler ve çocuk evlerini açmayı
hedeflemektedir.275
Kırgızistan’da EHBK (Evanjelist Hıristiyanlar ve Baptist Kilisesi)
tarafından Hıristiyan okulu olarak açılan “Ak Bata” ve “İpek Yolu” okullarına
da Pyatidesyatniklerin desteğinin olduğu bildirilmektedir.276 Bu ilişkilerin
dışında Pyatidesyatnikler, Evanjelistlerde olduğu gibi Kırgızca ve Rusça
hazırladıkları dini malzemeleri Baptistlerle ve diğer guruplarla
paylaşmaktadır. Hıristiyanlık hakkında hazırlanan dini malzemeleri (kitap,
broşür, video ve teyp kasetleri, CD’ler v.b.) paylaşmak ve kullanmak
Kırgızistan’da faaliyet yapan Hıristiyan kökenli dini misyoner gurupların ortak
özelliği olarak görülmektedir.
Pyatidesyatnikler, düzenledikleri toplantılarında insanları hipnotize
ederek uyuşturdukları bilinmektedir. Bu bilgiyi destekler mahiyette Rus
televizyon kanallarından birinin 03. 04. 2003 tarihinde “Ritüel İntihar” adlı bir
programda verdiği bilgilere göre Pyatidesyatnikler toplantıya katılan insanları
hipnoz yoluyla uyuşturarak intihar etmelerine sebep olmaktadır. Aynı
programda verilen istatistik bilgilere göre her dördüncü Pyatidesyatnik üyesi
intihar yoluyla kendini öldürmektedir. Yine aynı programda verilen başka bir
bilgiye göre böyle intiharlar Yahova Şahitleri, Baptistler, Muncular ve diğer
totaliter sekte olarak bilinen dini gurupların üyeleri arasında da
gerçekleşmektedir.
274 Mamayusupov- Botoyev, 6. 275 Bkz. Aynı yer. 276 Bkz. Religioznaya Situatsiya … , 4.
108
c. Novoapostolcular* (Yeni Havariciler)
1. Kırgızistan’daki Tarihçesi
Novoapostol Kilisesi Kırgızistan’da 1993 senesinden beri faaliyetlerini
sürdürmektedir. Bu kilise daha çok Alman Hıristiyanlar tarafından
desteklenmekte, Kırgızistan genelinde misyonerlik faaliyetlerinde bulunmak
için açıldığı ileri sürülmektedir. Novoapostol Kilisesi doğrudan Berlin’deki
Novoapostol Kilisesine bağlı olarak faaliyetlerini organize etmektedir. Bu
kilisenin amacının, insanlar arasındaki dini (Hıristiyanlık) bağları pekiştirmek
ve inanırların özgürlüğünü korumak olduğu belirtilmektedir.277 Novoapostol
Kilisesinin misyonerlerinin çoğu Almanya’dan gelmektedir.
Bu misyonerler çok değişik mesleklere sahip insanlardan oluşmaktadır.
Bunlar doğrudan doğruya misyonerlik faaliyetlerinde bulundukları gibi dolaylı
yollardan da bu faaliyetlerini gerçekleştirmektedirler. Örneğin bu kiliseye
bağlı Almanyalı iki misyoner (Vensel Klaus ve Rudi Gyunter) 1998 senesinde
Kırgızistan’daki mensuplarına manevi yönden destek vermek için
Kırgızistan’a gelmiş, aynı senede yine iki Almanyalı misyoner biri kilise
görevlisi olarak, diğeri de inşaat mühendisi olarak Kırgızistan’da görev
yapmıştır.
Yine bu kiliseye bağlı Kazakistan vatandaşı M. Gennadiy adlı birinin
2000 senesinde İslam’ı araştırmak ve Kırgızistan Müftiyatına bağlı “Resul-ü-
Ekrem” İslam medresesinde ders vermek amacıyla Kırgızistan’a geldiği
* Novoapostol – Yenihavariciler anlamında. Novoapstolculuk Roma Katolik kilisesi bünyesinde XIX asrın 30 yıllarında İngiltere’de ortaya çıkan bir mezhebin adıdır. Bu mezhebi bir kaç kişiden oluşan bir gurup kurmuştur. Bu mezhebin kurucuları Tanrı’dan çok yakın bir zamanda kıyametin olacağı ile ilgili vahiy aldıklarını iddia ederek mensuplarını İsa Mesih’in kurtuluşuna nail olmak için günümüzdeki bütün kilise kurallarından kurtulup direk olarak on iki havarinin yoluyla gitmelerini öğütlemişlerdir. Daha sonra bu mezhebe bazı Katolik, Anglikan ve Protestan kilisesinin mensupları katılmıştır. Mezhebin üyeleri İngiltere, Almanya, İsviçre ve Avusturya’da bulunmaktadır. Bu mezhebin kurucuları öldükten sonra “kurucuların Tanrı’dan aldıkları vahiy gerçekleşmedi” diye guruptan ayrılmışlardır. Almanya’daki mensupları ise mezhebi terk etmeyerek 1867 yılında Hamburg’da kendi başına bağımsız bir kilise oluşturmuşlardır. Bu kilise misyonerlik yoluyla hızla dünyaya yayılmaya başlamıştır. Şu anda 7 000 000 civarında mensubu olduğu belirtilmektedir. Bu mezhebin inanç esasları “Novoapostolcuların İnanç Sembolu” adlı kitapta bulunmaktadır. (Geniş Bilgi İçin Bkz. http://iriney. Vinchi. ru/sects/apostol/001.htm. 277 Bkz. Mamayusupov- Cenbekov, 65.
109
bildirilmiştir. Ayrıca bu gurup üyelerinin Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te
8.000 dolar karşılığında bir ev satın aldıkları ve satın alınan bu evi bir kiliseye
çevirdikleri tespit edilmiştir. Novoapostol Kilisesinin Kırgızistan’daki bütün
faaliyetlerini açılan bu kiliseden takip ettikleri de kaydedilmiştir.278
2. Baptistlerle Olan İlişkileri
Novoapostolcuların Kırgızistan’daki faaliyetlerinde Baptistlerle
doğrudan hangi konularda işbirliği yaptığı müşahhas bir şekilde tespit
edilememektedir. Ancak bazı Baptist mensuplarının verdiği ve araştırmada
ortaya çıkan bilgilere göre; hem Baptistlerin hem de Novoapostolcuların
misyonerleri genel olarak Almanyalı oldukları için Kırgızistan’da birbirleriyle
iş birliğine gittikleri düşünülmektedir.
d. Presbiteryenler
1. Kırgızistan’daki Tarihçesi
Kırgızistan’da Presbiteryenler faaliyetlerini diğer Hıristiyan kökenli
guruplara paralel olarak yürütmektedir. Presbiteryen misyonerlerin büyük
kısmı Güney Kore’den gelmektedir. Bunlar Kırgızistan’da yerli Kore
diasporası ile ilişkiye girerek onlar aracılığıyla faaliyetlerini
gerçekleştirmektedirler. Güney Koreli Presbiteryen misyonerler yerli Kore
diasporasını desteklemek amacıyla Kırgızistan’ın büyük şehirlerinde kendi
kiliselerini açmakta ve dini teşkilatlarını kurmaktadırlar. Bununla birlikte
Presbiteryenlerin Kırgızistan’da “İlim” ve “Emmanuel” adında iki okul
açtıkları bilinmektedir.
Presbiteryenlerin Kırgızistan’da açmış oldukları teşkilat ve kiliseler
görünürde yerli Kore diasporasını sosyo-kültürel yönden desteklemek olarak
sunulmaktadır. Fakat bunların esas amacı yerli Kore diasporasını kullanarak
Kırgızistan’da Hıristiyanlığı yaymaktır. Çünkü onlar Kırgızistan’da açmış 278 Bkz. Mamayusupov- Cenbekov, 66.
110
oldukları okullara ve kiliselere Kore kökenli olmayanların da katılmasını
sağlamakta, onları da kendi kiliselerinin bir üyesi yapabilmek için
çalışmalarını sürdürmektedirler. Ayrıca Presbiteryenlerin bu amaçları
Kırgızistan Din İşleri Komisyonuna verdikleri bilgilerde de belirtilmektedir.279
Güney Koreli misyonerlere Batılı Presbiteryen Kilisesine mensup
misyonerlerin de destek verdiği bilinmektedir. Bunların Kırgızistan’da
açtıkları aşağıdaki kiliseleri ve teşkilatları aktif bir şekilde faaliyetlerine
devam etmektedir.
1. “Sın Don” adındaki “Evanjelik –Hıristiyan Presbiteryenler
Kilisesi”. Bu kilise Kırgızistan’ın Nijnaya Ala-Arça köyünde faaliyet
yürütmektedir.
2. “Soman” adındaki “Evanjelik – Hıristiyan Presbiteryenler
Kilisesi”. Bu kilise Kara- Balta şehrinde bulunmakta ve etkinliklerini
sürdürmektedir.
3. “Sentralnaya” adındaki “Evanjelik - Hıristiyan Kilisesi”nin dış
ülkelerdeki dini teşkilat misyonu: Bu teşkilat Bişkek’te faaliyetlerini
yürütmekte olup, 1996 senesinden itibaren Kırgızistan’da yerleşmiş
durumdadır. Bunların Kırgızistan’daki amacı, misyonerlik faaliyetlerinde
bulunmak ve bu tür faaliyetlerde bulunan misyonerlerin başarılarını ve
kayıplarını kontrol etmektir.280
4. “Vozrojdeniye” adındaki “Evanjelik - Hıristiyan Presbiteryenler
Teşkilatı”: Bu teşkilat Mıkan köyünde faaliyet yapmaktadır. Teşkilatın amacı,
İncil’i Kırgız vatandaşlarına yaymak, Hz. İsa’ya inananları eğitmek, gençleri
vaftiz etmek ve başka kiliselerle işbirliği yapmaktır. Bu teşkilatı Shay
Konstantin, Li Aleksandr ve Galya adlı kişiler yönetmektedir.
5. “Siloam” adındaki Evanjelik-Hıristiyan Presbiteryenler
Teşkilatının “Vozrojdeniye” kilisesinin Prigorodnoye köyündeki kolu:
Buradaki kilisenin amacı, İncili ve Hıristiyanlığı Kırgız halkına yaymak,
279 Bkz. Mamayusupov- Kabılbekov, 16- 20. 280 Mamayusupov- Cenbekov, 18-19.
111
çocukları ve gençleri Tanrı kanununa göre eğitmek ve Kırgızistan’da yerli
halktan Hıristiyanlığı propaganda edecek vaizleri hazırlamaktır. Bu kiliseyi,
Kore asıllı Han Maniya ve Rus asıllı Tatyana Zelenina yönetmekte ve
insanları vaftiz etmektedirler.
6. “Emmanuel” adındaki Presbiteryenler kilisesi: Bu kilise
Bişkek’te faaliyetlerini gerçekleştirmektedir.
7. “Güney Kilisesi” adındaki Presbiteryenlerin kilisesi: Bu kilise
de Bişkek’te faaliyetlerini sürdürmektedir. Bu kiliseyi de Güney
Koreli misyonerler yönetmektedir. Bunların amacı Kırgız vatandaşlarını vaftiz
etmek, Evanjelize etmek ve yerli halktan vaiz misyonerleri yetiştirmektir.
Bu kilise ve teşkilatların haricinde Presbiteryenlerin eğitim merkezleri
bulunmaktadır. Bunların başında “Emmanuel” adındaki İlahiyat Enstitüsü
gelmektedir. Bu enstitü, 30.05.1994 tarihinde bir Hıristiyan Eğitim Merkezi
olarak, dini elemanları, misyonerleri yetiştirmek, dini kitapları hazırlamak ve
Hıristiyanlığa ait literatürü Kırgızca ve bölgedeki diğer dillere çevirmek
amacıyla kurulduğu bildirilmektedir. Bu okulu, Rektor - Kim San Min, eğitim
müsteşarları - Kim De Bom, Kim L, Ten İ, Daniil Bong, Matıtsina L, ve
Kurmanova G. yönetmektedir. Müfredat programını ele geçiremediğimiz bu
okulun öğretim üyeleri şunlardır:
1. Dr. Kim San Min, Özel Kurs.
2. Ar. Gör. Kim Saun Dya, Yunan Dili.
3. Ar. Gör. Pak Çan Sim, Dinler Tarihi.
4. Dr. Kim De Bon, Özel Kurs.
5. Ar. Gör. O Sin Çon, Din Ahlakı.
6. Dr. Daniil Bong, Din Fenomenolojisi.
7. Ar. Gör. Bilma Çu, Hıristiyan Ahlakı.
8. Kim En Sin, Kore Dili.
9. Ley Kaşin, İngiliz Dili
10. Dr. Kurmanova G, Din ve İlim.
112
11. Matıtsina l, Çağdaş Dini Akımlar.281
Bu elemanların haricinde bu okulda ders vermek için 1996 senesinden
2001 senesine kadar toplam 200’e yakın Amerikalı, Güney Koreli, Çinli ve
Almanyalı misyoner Kırgızistan’a gelmiştir.
Emmanuel okuluna paralel olarak Presbiteryenler, Bişkek’te
Duşambinskaya sokağında 1993 senesinde “İlim” adlı özel bir okul
açmışlardır. Bu okulu Esenaliyeva Gulmira ve Gayşa İbragimova Güney Kore
Presbiteryenlerin maddi desteği altında yönetmektedirler. Bu okulda normal
derslerin yanında, Hıristiyanlık ve İncil tarihi okutulmakta, ayrıca dersten önce
ve sonra çeşitli dualar öğretilmekte ve dualar yapılmaktadır. Onlar bu duaları
ve ibadetleri yapmakla, öğrencilerin ahlakını kontrol etmeye çalışmaktadırlar.
Öğretmenlerin bu işlerinde başarılı olup olmadıkları, öğrencilerin genel
başarısı içinde değerlendirilmektedir. Bu okulun yöneticileri başarılı
öğrencilerin Üniversitelere ve Yüksek okullara imtihansız olarak alınmalarını
temin etmeye çalışmaktadırlar.282
“İlim” okulunda nitelikli öğretmenlerin çalıştığı bildirilmekte, aldıkları
maaşın da diğer okullardaki öğretmenlere göre daha yüksek olduğu ifade
edilmektedir.283 Bu okulu maddi yönden Güney Kore’den gelen Presbiteryen
misyonerleri desteklemektedir.284
2. Baptistler İle Olan İlişkileri
Presbiteryenler Baptistlerin Kırgızistan’da düzenledikleri birlik
toplantısına en çok destek veren guruplar arasındadır. 30 ekim 2002 senesinde
düzenlenen birlik toplantısından sonra bu iki gurup Kırgızistan’da
faaliyetlerini birleştirmiştir. Yani Kırgızistan’ı Evanjelize etme konusunda
beraber faaliyet yapma kararını almışlardır. Bunların bu kararı, iki cemaatin
bir araya gelerek ya da karışarak faaliyet yapma şeklinde anlaşılmamalıdır.
281 Mamayusupov- Botoev, 16. 282 Каниметова А, “Şkola Gde Molitvı Ukreplyayut”, Kut Bilim 11. 02. 98, 4. 283 Bkz. Aynı yer. 284 Bkz. Абдынасырова, 4.
113
Bunların beraber çalıştıkları şu şekilde anlaşılmalıdır: Onlar aynı amaca doru
yürümekle beraber seçtikleri hedef kitleyi ayrı tutmaktadırlar. Örneğin
Kırgızları ya da Kırgızistan vatandaşlarını Evanjelize etmede Baptistler
genellikle halkın yoksul, fakir ve sosyal yönden ezilmiş kesimini hedef kitle
olarak seçerken, Presbiteryenler yerli Kore diasporası yanında halkın
entellektüel kesimi üzerinde ağırlı olarak çalışmayı tercih etmektedirler.
Bu amaçlarına ulaşmak için iki gurubun de kullandığı malzeme aynıdır.
Hatta bu konuda Kırgızistan’da faaliyet yapan bütün Protestan menşeli
gurupların kullandığı malzeme aşağı yukarı aynıdır. Onlar genellikle
kendilerinin propaganda amaçlı hazırladıkları dini konulardaki malzemeleri
paylaşmakta, bu paylaşım bütün gurupları bir birlerine daha yakın hale
getirmektedir.
Ayrıca bunların yerel cemaatleri arasında başka dini guruplarla ilişkileri
sağlayan 5-8 kişiden oluşan bir gurup bulunmaktadır. Bu kişiler başka
cemaatlerle haberleşmeyi sağlamaktadırlar.
C. Baptistlerle İş Birliği Yapan Yeni Dini Hareketler
Kırgızistan’da misyonerlik faaliyetlerinde bulunan yeni dini hareketler
de bulunmaktadır. Bu yeni dini hareketler diğer Protestan menşeli guruplar
kadar faaliyetlerini aktif bir şekilde yürütmekte ve bu guruplar da en az
diğerleri kadar başarılı olmaktadırlar. Bu dini gurupların da yeni olmalarına
rağmen Protestanlık ideolojisi üzerine kurulduğu araştırmalar sonucunda
ortaya çıkmaktadır. Bunun en önemli belirtisi bu gurupların Kırgızistan’daki
Protestan menşeli guruplar ile sıkı bir ilişkide olmasıdır.
a. İsus Hristos Kilisesi
1. Kırgızistan’daki Tarihçesi
İsus Hristos Kilisesi, Hıristiyanlık tarihinde ortaya çıkan yeni
guruplardan biri olarak bilinmektedir. Bu gurubun Amerika’da ortaya çıkan
114
Ellinci Gün Hıristiyanlığından esinlenerek meydana geldiği kaynaklarda
bildirilmektedir. Fakat bu gurubun ortaya çıkışıyla ilgili kesin tarihi bilgiler
bulunmamaktadır.285
Kırgızistan’da tespit edildiği kadarıyla bu gurup, kendine Kırgızca
Daniyar Talayev lakabını veren Amerikalı birisinin ideolojisi üzerine
kurulmuştur. Onun fikrine göre, Yahudiliğin ve Hıristiyanlığın İslam dinine
üstünlük sağlaması gerekmektedir. Ona göre Hz. Muhammet Müslümanlardan
İncil’i öğrenmelerini talep etmekte, Kuran da Müslümanlara İncil’i
öğrenmeleri için gönderilmektedir.286
Daniyar Talayev bu ve buna benzer fikirlerini Kırgızistan’da rahat bir
şekilde yayabilmektedir. Onun bu faaliyetlerine Amerika’da eğitim gören
Vasya Kuzin adlı Rus birisi de yardım etmektedir. Vasya Kuzin’i Daniyar
Talayev her yönden desteklemektedir. Şu anda Kırgızistan’da bu yeni dini
akımı Vasya Kuzin yönetmektedir. Vasya Kuzin vaazlarının birinde:
“Kırgızlar kıyamete kadar Tanrı tarafından lanetlenmiştir. Bu yüzden onlar,
bulaşıcı hastalıklarla hastalanırlar. Bundan kurtulmanın tek yolu İsus Hristos
Kilisesi gurubuna gelip katılmaktır”287diyerek Kırgızları etkilemeye
çalışmaktadır.
Kırgızistan’da bu gurubun iki ayrı cemaati bulunmaktadır. Biri Rus
dilinde konuşanların toplandığı cemaat, ikincisi ise Kırgız dilinde
konuşanların cemaatidir. Rus dilinde konuşan cemaati Vasya Kuzin
yönetmektedir. Kırgız dilinde konuşanların cemaatini ise Talasbek ile Tilek
İsabayev isimli kişiler idare etmektedir.
Bu gurubun Kırgızistan’ın değişik bölgelerinde resmi olarak çalışan
toplam 18 kilisesi bulunmaktadır. Bunların haricinde gayri resmi olarak
çalışan 7 kilisesi daha bulunmaktadır. Bu kiliselerin çoğu Kırgızistan’ın kuzey
bölgesinde faaliyetlerini yürütmektedir. Bunlar genellikle devlet dairelerini
285 Bkz. Mamayusupov – Cenbekov, 36; Pismanika, 246. 286 Daniyar Talayev, Kuran Cana İncil, (El Broşürü), 2. 287 Bkz. Abdınasırova, 5.
115
kiralayarak haftanın pazar günlerinde ve çok nadir olarak hafta içerisinde
toplanmaktadırlar. Bu guruba mensup olanlar Bişkek’in sokaklarında her
geçene değişik konularda broşürler dağıtmakta, ayrıca her üye kendi
yakınlarından en azından bir kişiyi guruba getirmekle yükümlü tutulmaktadır.
Oş’taki Ortodoks kilisesinin piskoposu Otets Valentin İsus Hristos
kilisesinin faaliyetleriyle ilgili olarak: “Bu gurup sadece Kırgızlar için değil
bütün Hıristiyanlar için de tehlikelidir. Büyük bir ihtimal ile bunların
arkasında Amerika FBI’yı vardır. Bunlar insanları ve aileleri yıkmak için
Hıristiyanlık adı ile hareket etmektedir. Gerçek Hıristiyanlık buna müsaade
etmez.” diyerek eleştiride bulunmaktadır. Otets Valentin’in dediklerini
destekler mahiyette Kırgızistan basınında yer alan bir haberde, İsus Hristos
Kilisesi aileleri yıkma ve yıpratma bakımından önde gelen zararlı
akımlardandır288 değerlendirmesi yapılmaktadır.
2. Baptistler İle Olan İlişkileri
İsus Hristos Kilisesi yeni bir dini gurup olarak bilinmesine rağmen
mensubunun çokluğu bakımından ön sıralarda yer almaktadır. Bunlar özellikle
Kırgızistan’ın kuzey bölgesinde faaliyetlerini yoğun olarak sürdürmektedir.
Bu gurup Baptistlerde olduğu gibi genellikle halkın sosyal yönden ezilmiş
kesimi üzerinde etkili olmakta ve insanları kendi cemaatlerine çekme
bakımından diğer gurupların kullandığı metotları kullanmaktadırlar. Bunlar da
insanlara kitap, broşür ve çeşitli dini konudaki malzemeleri bedava dağıtmanın
yanında, maddi yardımlarda bulunmaktadırlar. Ayrıca cemaate belli sayıda
yeni üye getirene çeşitli hediyeler vaat etmektedirler.
İsus Hristos Kilisesi faaliyetlerinde diğer Hıristiyan kökenli guruplarla
dayanışma içerisinde bulunmaktadır. Bunun başlıca örneği, bu gurubun
Baptistlerle ortaklaşa çıkardığı “Senin Yolun” gazetesidir. Bu gazetede
yukarıdaki bölümlerde de bahsedildiği gibi diğer gurupların faaliyetlerine de
288 Bkz. Karbazov, 6.
116
yer verilmektedir. Ayrıca bu gazete bütün Kırgızistan’daki Hıristiyan
cemaatlerinin bütünlüğünü sağlamada da büyük rol oynamaktadır.
b. Umit Işığı Gurubu.*
1. Kırgızistan’daki Tarihçesi
Ümit Işığı gurubu Kırgızistan’daki faaliyetlerine, 1990 senesinden
itibaren başlamıştır.289 Bu gurubun mensupları daha çok Almanya’dan
gelmektedir. Çünkü bunların merkezi Almanya’da bulunmaktadır.290 Diğer
misyoner guruplardan farklı olarak bu gurubu temsil eden misyonerler bir
kilisede veya bir ibadethanede faaliyet yapmaktan daha çok, hayır işleri ile
uğraşmaktadır. Halkın ekonomik ve sosyal yönden zayıf olan kesimine, gıda
malzemeleri, elbise ve her türlü günlük hayatta lazım olabilecek eşyaları
dağıtmaktadırlar. Fakat nadir de olsa eğitim faaliyetleri için misyonerlerini
göndermektedir. Bu guruba mensup iki kişinin 1996 senesinde, bir kişinin de
1997 senesinde İncil kursu vermek için, yine bir tanesinin kreşlerde çocuklara
eğitim vermek için Almanya’dan Kırgızistan’a geldiği kaydedilmektedir.291
Aynı amaçla 1997 senesinde iki Amerika ve İsviçre vatandaşının Kırgızistan’a
geldiği bildirilmektedir. Bu gurup halen Kırgızistan’a misyonerlerini
göndermeye devam etmektedir. Bunlar aynı zamanda bir vakıf görevini de
yaptığı için normal halk arasında daha çok etkili olmakta ve taraftar
kazanmaktadır. Bu gurup belki de Kırgızistan’da Baptistler ile en çok ilişki
içerisinde olan guruplar arasında yer almaktadır. Çünkü bu gurubun çıkardığı
broşür ve Kırgızca tercüme edilmiş İncil’leri en çok Baptist misyonerlerin
elinde bulmak mümkündür. Bu gurubun Baptistler ile ilişki içerisinde
olduğunu ispatlayan başka bir husus da Baptistlerin çıkardıkları “Ümüt Nuru”
* Merkezi Almanya’da bulunan ve halkları Evanjelize etme amacıyla kurulan dini vakıftır. (Bkz, Abdınasırova, 4). 289 Bkz. Yarkov, 37. 290 Abdınasırova, 4. 291 Bkz. Mamayusupov-Kabılbekova, 98, 113.
117
dergisidir. “Ümüt Nuru” doğrudan doğruya çevrildiğinde “Ümit Işığı”
manasına gelmektedir.
Bu gurubun propaganda amaçlı çıkardığı dini malzemeleri
Baptistlerden sonra Kırgızistan’da faaliyet yapan Presbiteryenlerin, İsus
Hristos gurubunun ve Hayat Kaynağı gurubunun kullandığı görülmektedir. Bu
durum, bu gurupların Kırgızistan’da birbirleriyle ilişkilerinin olduğunu açıkça
göstermektedir.
2. Baptistlerle olan İlişkileri
Kırgızistan’da faaliyet yapan bu gurubun Baptistlerle sıkı bir iş birliği
içerisinde olduğu görülmektedir. Onlar yukarıda da bahsedildiği gibi
birbirlerinin çıkardığı broşürleri, gazeteleri paylaşmaktadır. Ümit Işığı
gurubunun yerli halkın dilinde çıkarttığı çok çeşitli broşürleri bulunmaktadır.
Bu broşürler, çok kaliteli kağıtlardan hazırlanmaktadır. Broşürlerdeki konular,
daha iyi anlaşılması için renkli resimlerle desteklenmektedir. Resimlere şöyle
bir bakıldığında düşünmekte olan insanlar, İncil okuyan insanlar ve elinde
İncil tutarak başkalarına bir şeyler anlatmakta olan kimseler göze
çarpmaktadır. Broşürlerde yayınlanan konular, insanları etkilemesi ve
düşünmeye zorlaması için özel olarak seçilen konulardan hazırlanmaktadır.
Yayınlardaki ifadeler ise dikkatle seçilmeye ve kullanılmaya çalışılmaktadır.
Fakat, çok nadir de olsa başkalarına karşı sübjektif davrandıklarına rastlamak
mümkündür. Mesela, Ümit Işığı gurubunun yayınladığı broşürlerin birinin
giriş sözünde; “Kırgız halkının Müslüman olması hiç bir şey ifade etmez”
ifadesine rastlanmaktadır. (Yani bu, Kırgızlar kendilerini ne kadar Müslüman
olarak sayarsa saysın, Hıristiyanlaştırma yolunda engel olamaz manasına
gelmektedir.) Onların bu ifadeleri basın-yayın organlarında yayınlanmakta ve
problem olarak gösterilmektedir.292 Fakat bu problemlere karşı çözüm
292 Zarlıkbekov, “Sektomafiya”, 7.
118
önerileri ya da bunların buna benzer tehlike yaratan yönlerine karşı olumlu
tedbirler ilgililer tarafından alınmamaktadır.
c. Hayat Kaynağı Gurubu
1. Kırgızistan’daki Tarihçesi
Hayat Kaynağı gurubu Kırgızistan’daki faaliyetlerine 1994 senesinde
başlamıştır.293 Bu gurup Kırgızistan’da faaliyet yapan İsus Hristos Kilisesi
gurubundan ayrılarak kendi başına bağımsız bir gurup haline gelmiş ve “Hayat
Kaynağı” adını almıştır.294 Bu yeni gurup Kırgızistan’ın Karakol şehrinde
kendi merkezini açmıştır.
Hayat Kaynağı gurubunun amacı Din İşleri Komisyonuna verilen
bilgilerde; Kırgızistan vatandaşlarını ruhi yönden uyarmak, onları ahlaki
yönden terbiye ve tamamen Evanjelize etmek şeklinde belirtilmektedir. Ayrıca
hayır ve bağış yapma yoluyla misyonerlik faaliyetlerinde bulunmak bu
amaçlar arasında yer almaktadır.295
Hayat Kaynağı gurubunun mensupları bu amaçlarına ulaşmak için hayır
işlerinin haricinde, daha çok Hıristiyanlığa ait dini kitapların yer aldığı
kütüphaneler açma, değişik sinema filmlerini halka seyrettirme, Hz. İsa
konusunu işleyen tiyatro ve konserler düzenleme, dini konulardaki
malzemeleri ithal ve ihraç etme gibi yol, metot ve malzemelerden
yararlanmaktadırlar. Bu gurubun misyonerleri faaliyetlerini her yerde kitaplar
dağıtmak, insanların peşine takılarak misyonlarını anlatmak suretiyle
gerçekleştirmektedirler. Toplantılarını kimseyi rahatsız etmemek için sakin
yerlerde yapmayı tercih eden Hayat Kaynağı gurubunun misyonerleri kendi
aralarına katılan cemaat üyelerini Baptistler gibi vaftiz etmektedirler.296
Hayat Kaynağı gurubuna bağlı üç İsviçre vatandaşı 1996 senesinde
Kırgızistan’da misyonerlik faaliyetlerinde bulunmak ve Kırgızca öğrenmek
293 Kalıkov, “Cürogümö Tünük Tapkan Paygambar”, Asaba 16. 01. 98, 7 294 Bkz, Mamayusupov – Cenbekov, 4. 295 Mamyusupov- Cenbekov, 11-12. 296 Bkz. Aynı yer.
119
amacıyla bu ülkeye gelmiştir.297 Bunlar belli bir süre faaliyetlerde
bulunduktan sonra, bu gurubun başına kendilerine kazandıkları yerli halktan
bir kaç kişiyi tayin ederek ülkeden ayrılmışlardır. Şu anda bu gurubun
faaliyetlerini devam ettirenler yerli halktan yetiştirilmiş olan bu kişilerdir. Bu
gurubun başkanları senede bir kez toplanarak istişare toplantısı yaparak
eksiklikleri gidermek için yeni kararlar almaktadırlar.
Hayat Kaynağı gurubu kendi başına bağımsız olarak faaliyet yapmasına
rağmen diğer guruplarla da sıkı bir ilişki içerisindedir. Bunların başında
kendisinden ayrıldığı İsus Hristos Kilisesi gurubu ve diğerleri gelmektedir. Bu
guruba katılan insanların çoğu diğer guruplarda olduğu gibi sosyal ve ruhi
yönden problemli kimselerden oluşmaktadır. Bu insanlarla konuşulduğunda
onların; mutlaka bu guruba katılmadan önce ağır bir hastalığa yakalandığını ya
da uyuşturucu kullandığını veya ahlaksız anormal biri olduğunu dile
getirdikleri, bu guruba katıldıktan sonra iyileştiğini ve hayatının düzene
girdiğini söyledikleri görülür.298 Bu uygulama misyonerlerin insanları kendi
gurubuna çekmek için kullana geldikleri bir kurala dönüşmüş durumdadır.
2. Baptistler İle Olan İlişkileri
Hayat Kaynağı gurubunun da Kırgızistan’da diğer Hıristiyan kökenli
misyoner guruplarla iş birliği içerisinde olduğunu yukarıda belirtmiştik.
Bunlar esasen diğer guruplarla propaganda amacıyla hazırlanan dini
malzemeleri paylaşmakla iş birliği yapmaktadır. Baştan beri belirtilmeye
çalışıldığı gibi bu metot Kırgızistan’da faaliyet yapan misyonerlerin işbirliği
konusunda en çok kullandığı metot haline gelmiştir. Ayrıca bu guruplar
Kırgızistan halkını Evanjelize etme konusunda gerektiğinde bir araya gelerek
ortak kararları alabilmektedir. Bunun örnekleri Kırgızistan’da çokça
yaşanmaktadır. Bunun en açık bir örneği Kırgızistan’da Faaliyet yapan
297 Mamayusupov - Kabılbekova, 113. 298 Bkz. Kalıkov, 7; ayrıca onlar bu hususu sık sık tv ve basında kendi guruplarının reklamı olarak göstermektedirler.
120
Protestan menşeli Hıristiyan gurupların 28 ağustos 2001 tarihinde Bişkek’te
bir araya gelerek Kırgızistan’a ekonomik yardım yapmakla Protestanlık
ideolojisini temelden benimsetme kararını almışlardır. Bu toplantıya
Amerikalı, Almanyalı, Güney Koreli, Avusturyalı, Hindistanlı, Hollandalı ve
BDT’den (Bağımsız Devletler Teşkilatı) iş adamları da katılmıştır.299
Bunun başka bir örneği de 2002 senesinde Bişkekte düzenlenen kitap
fuarıdır. Bu kitap fuarında Kırgızistan’da faaliyet yürüten bütün guruplar,
propaganda amaçlı hazırladıkları dini kitaplarını halka sunmuştur. Bu kitap
fuarına “Ümit Işığı” gurubu ile “İyi Haber” Hayır Misyonu sponsorluk
yapmıştır.300
Bu gurup Kırgızistan'ın Batken şehrinde “Kadınlar” adlı kadın
haklarını koruma amacıyla bir teşkilat kurmuştur. Bu teşkilat kendi
faaliyetlerinde Kırgızistan'daki Amerikalıların “Soros” vakfıyla da iş birliği
yaptığı haberler arasında yer almaktadır. Ayrıca bu gurup Tacikistan'daki iç
savaşlar nedeniyle Kırgızistan'a mülteci olarak gelen insanlar arasında da
çeşitli yardım altında faaliyet yaptığı bilinmektedir.301
299 http://txt.ntv.ru/religy/23Aug2001/bishkekpr.html300 www. Assableya. Kg / em 8-1 htm. 301 Bkz. www.fti.org. kg/centr.htm
121
Sonuç
Merkezi Asya’da “Demokratik Ada” olarak bilinen Kırgızistan
bağımsızlık sonrası Hıristiyan kökenli dini misyoner gurupların dini ve siyasi
amaçlı faaliyet yaptığı bir ülkeye dönüşmüştür. Bunun böyle olmasının bir çok
nedeni bulunmaktadır. Bu nedenlerin en başlıcası demokratik bir ülkenin
insanlara tanıdığı hak ve hukuklardır. Bu hak ve hukuklardan istifade etmeyi
ihmal etmeyen Batılı misyoner guruplar, özellikle Protestan menşeli misyoner
guruplar her geçen gün Kırgızistan’a gelerek kendi dini inanışlarını ve
fikirlerini zorla insanlara kabul ettirme çabasını gütmektedir. Bunların dini
anlayışları ve dini fikirleri Kırgız insanının dünya bakışıyla ya da Kırgız
kültürüyle örtüşmediği ve tamamen yabancı olduğu halde zorla faaliyetlerini
yürütmektedirler.
Bunun yanında Kırgızistan’ın ekonomik ve sosyal durumunu çok iyi
değerlendiren misyonerler halka her türlü maddi yardımlar yapmak süretiyle
kendi işlerinde başarı sağlamaya çaba harcamaktadırlar. Bunların buna benzer
çabaları sonucu, onların maddi imkanlarına kolayca kanmış olan, dini bakışını
ve dünya anlayışını benimseyen ve kendi milli şuurundan uzaklaşan, insanlar
ortaya çıkmaya başlamıştır.
Kırgızistan'da bu yolda en aktif ve diğer guruplara nazaran en başarılı
olarak faaliyet yapan gurupların biri ve aynı zamanda konumuz olan
Baptistlerdir. Baptistler Kırgızistan halkını Hıristiyanlaştırmada diğer
gurupların en önünde gelmektedir. Bunlar sahip oldukları maddi imkanlarla ve
başta Almanya olmak üzere bazı Batılı zengin devletlerin desteğiyle az bir
nufüsa sahip olan Kırgızlar arasında çok büyük bir faaliyet içerisindedir.
Baptistler özellikle halkın sosyal yönden problemli insanlarını tercih ederek
faaliyetlerini onlar üzerinde yoğunlaştırmıştır. Onlar bu tip insanlara yardım
eder gözükmelerine rağmen aileleri yıpratma bakımından da en önde
gelmektedir. Mesela bir ailede bir Baptist mensubu varsa diğer aile mensupları
Baptist olmadıkları sürece onları sert bir şekilde inkar edebilmekte veya terk
edip gidebilmektedir. Bunun örneği Kırgızistan’da çokça ve sıkça
122
yaşanmaktadır. Hatta Baptist olduktan sonra İsa uğruna intihar edenler
görülmektedir.
Kırgızistan'da Baptistler bu tip faaliyetlerinde diğer Protestan kökenli
ya da Protestan anlayışlı guruplarla da iş birliği yapma zorunluluğunu
hissetmiş ve onlarla bir birlik kurarak değişik yollardan aynı amaca doğru
gitmeyi planlamışlardır. Bu konuda onlar sıkça birbirleri her türlü yollarla
desteklemektedir.
Maalesef şu anda Kırgızistan’da bu gurupların din veya tarikat olduğu,
amaçları ve faaliyet alanları yönünde ciddi araştırmalar yapılmış değildir. Bu
nedenle alınacak tedbirlerin ne olacağı tam olarak ilgililer tarafından da tespit
edilememiştir. Bu guruplar, bir dinin mezhebi veya tarikatı olmalarına rağmen
Kırgızistan’da faaliyetlerini kolayca yürütebilmek için kendilerini bir din
olarak takdim etmektedirler ve halka kendilerini bu şekilde tanıtmaktadırlar.
Bu guruplar ortaya çıktıkları ülkede bir birleriyle ilişkileri yok olmalarına
rağmen Kırgızistan’da iş birliğine içerisinde çalışmaktadırlar.
Sonuç olarak diyebiliriz ki misyonerlik faaliyetleri tarihten bu güne
kadar süre gelmiştir ve bu günden sonra da devam edecektir. Fakat bunlar
Türk ve İslam kültürüyle yoğurulmuş olan Kırgızlar arasında ne kadar başarılı
olacaklar ve ne kadar etkili olacaklar bunu zaman gösterecektir.
123
KAYNAKÇA
-------------, “Kırgız Balası Öz Ayalınan Başkaga İmpotent Bolgonu Durus”,
Kuşkabar, Bişkek 2001.
-------------------, “Kırgızstan Kança Kudayga Sıyınasın”, Agım, 01. 03. 2002.
-------------------, “Sektomafiya”, Asaba, Bişkek1997.
-------------------, “Ün Sozçu Kaysı Dinde Ekenindi Aytayın”, Asaba, Bişkek
1998.
-------------, Kiçinekey Cel Kayık, Lingvo Servis Borboru, Bişkek 2000.
---------------, Kudaydı Künöölöbö, Karakol 2002.
---------------, Kudaydın Irayımında Ösüügö Toskool Bolgon Beş Sebep, Bişkek
1995.
-------------, Kudayga Çındap Baş İyüüçü Ubak, Almanya 1996.
---------------, Luçşüy Podarok Jizni, Sovaminko, Moskova 1992.
-------------, Po Sledam Apostolov, ?
-------------, Ruhaniy Düynödögü Tört Mıyzam, İstanbul 1999.
---------------, Teper Mı Vo Hriste İisuse, Minsk 1992.
-------------, Vnimayte Proroçestvu Daniila, Almanya 1999.
---------------,Cogorudan Törölüü, Bişkek 1995.
“Baptistler”, Ana Britanica, Ara Yayınları ve Encyclopedia Britanıca,
İstanbul, 1997, III.
“Religioznaya Situatsiya v Kırgızskoy Respublike”, Din İşleri Komisyonunun
Çıkardığı Broşür, Bişkek 2002.
“Ümüt Nuru” (dergisi), 1999; 2000; 2001; 2002 sayıları.
Abdıbekov, “Kalktan Çıkkan Kayır Dinder”, Aalam, Bişkek 1997.
Abdınasırova, “Ne Oberenetsya Li Polikonfessialnost Tragediy Natsii”, Kut
Bilim, Bişkek 1997.
Abdiyev C, “Yegova Kübölörünün Suusamırga Kazatı”, Aalam, 19. 12. 2001.
Abdurahmanov Kimsanbay hacı, “Obraşşeniye”, İslam Madaniyatı, 02. 02.
2002.
124
Akmatov, “Diniy Diversiya”, Ordo, Bişkek 1997.
Aldakulov T, “Missti İisusçular Tandadıbı”, Nur, Mart 2001.
Allavi K. K, Manız Türkügün İzdep, Luç Nadejdı, Bişkek 1994.
Aydın M, Hıristiyan Kaynaklara göre Hıristiyanlık, T. D. V. Yayınları,
Ankara 1995.
Bakhaus Robert, Iyık Kiteptin Kaarmandarı, Bibliyalık Koom, Almatı 1998.
Beers G, Süröttüü Iyık Kitep, Bibleyskaya Liga, Bişkek 2000.
Bekbolot A, Cunus, Al – Salam, Bişkek 2001.
Belov, Sektı Sektantstvo Sektantı, İzdatelstvo Nauka, Moskva 1978.
Berger F, Ob İzobiluyuşey Blogodati Bojiey V Moyey Jizni, EHBK, İsviçre
1993.
Bill, “Sıyınuunun Beş Tili”, Ümüt Nuru, Bişkek 2002.
Brenon D – Gaan D, Hleb Naş Nasuşnıy, Minsk 1999.
Cahan, “Naçalo İstoriya Baptistov”, İstoriya Baptistov, Forum 2002.
Çanışev A, Protestantizm, İzdatelstvo Nauka, Moskva 1969.
Canızak C, “İsa – Mesih Tenir Toodon Kep Salat”, Agım 2001.
Çelik M, Süryani Tarihi, Ayraç Yayınları, Ankara 1986.
Cumagulov S, “Obostreniye Religioznoy Situatsii v Kırgızstane”, IWPR,
Bişkek 2001.
Douel D. M, Cön Ele Usta Bolbogon, Al – Salam, Bişkek 1999.
El Broşürü, Canı Caşoo Baştoo, Salam Ala Too Diniy Koomu, Bişkek 1994.
Eliade M, The Encyclopedia of Religion, Macmillan Publıshıng Company,
New York 1997, Volume 2,
Erdem M, “Misyonerlik ve Kırgızistan’da Misyoner Faaliyetler”, Dini
Araştırmalar, Ankara 1999.
Eroğlu A. H, “Hıristiyanların Bölünme Sürecine Genel Bir Bakış”, A. Ü. İ. F.
Dergisi, Ankara 2000, XLI.
Fott G, “Musurmandarga Cakşı Kabar Aytuunun Ayrım Ikmaları”, Ümüt
Nuru, Bişkek 1999, XII.
Galiyeva Z, Polikonfessialnıy Kırgızstan, Bişkek 2000
125
Gitt V, En Maanilüü suroolor, Bişkek 1995.
Gremm B, Hıristiyandın Birinçi Kadamdarı, Luç Nadejdı, Bişkek 1995.
Günay T – Küçük A, Dinler Tarihi, Ocak Yayınları, Ankara 1997.
Heygin E. K, Anda, REMA, Karakol 2002.
http://iriney.vinchi.ru/sects/apostol/001.htm
Kalıkov M, “Cürögümö tünök Tapkan Paygambar”, Asaba 16. 01. 1997.
Kanimetova, “Şkola Gde Molitvı Ukreplyayut”, Kut Bilim, Bişkek 1998.
Karbazov K, “Kötörüm Uyga Şaa Möyüzdün Zarıdığı Kança”, Agım 14. 06.
2002.
Kimsanbay Hacı – Otets Vladimir, “Sektı – Ugroza Mira”, Slovo Kırgızstana
1994.
Kouplend Gloriya, Volya Bojiya Duh Svyatoy, Ford Word, Texas 2000.
Kouplend K, Svoboda ot Straha, Ford Word, Texas 2000.
Lımar, “Neudaçnaya Missiya”, Veçerniy Bişkek 2002.
Maksutov İ, “Dagı Bir Colu Sektalar Cönündö”, İslam Madaniyatı, Aralık
2002.
Mamayusupov – Botoyev, Spravoçnik Po Religioznım Fondam, Uçebnım
Zavedeniyam, Bişkek 2001.
Mamayusupov – Cenbekov, Spavoçnik Po Religioznım Organizatsiyam,
Bişkek 2001.
Mamayusupov – Kabılbekova, Spravoçnik Po İnostrannım Grajdanam
Pribıvavşim v Kırgızskoy Respublike s Selyu Religioznoy Deyatelnostyu,
Bişkek 2001.
Mikyaviçus, “Martin Lüther i Reformatsiya”, Voprosı Nauçnogo Ateizma,
MISL, Moskova 1985, XXX c.
Miller W, Aksakaldın Keneşteri Cana Alardı Turmuşta İş Cüzünö Aşıruu, Luç
Nadejdı, Bişkek 1991.
Mitrohin, Baptizm, Politizdat, Moskva 1966.
Nazarkulova T, “Iysa Paygambarga Ketken Kız”, Aalam, Eylül 1997.
126
Novikova M, Ateistiçeskiy Slovar, İzdatelstvo Politiçeskoy Literaturı, Moskva
1985.
Pismanika M, Religiya v İstorii i Kulture, Yuniti, Moskva 1998.
Pletneva M – Skorodumova E, “Boytes Çujih Prorokov”, Veçerniy Bişkek
2002.
Radugin, Vvedeniye v Religiovedeniye, İzdatelstvo Sentr, Moskva 1997.
Rotar İ, Zakluçeniya Hıristiyan v Sentralnoy Azii, Kuşkabar, Bişkek 2002.
Roy K, Kudaysız Bul Düynödö, Luç Nadejdı, Bişkek 1993.
Sadırov S, “İncildi Kim Kotorgon”, Ümüt Nuru, Bişkek 2000, VIII.
Sakıbayeva A, “Maskara Bolgon Manas, Aybanga Tenelgen Kırgız Ene,
Kordolgon İslam”, Agım 2001.
Sarmanbetov A, “Miltelüü Missyonerler”, Kırgız Tuusu, 31. 03. 2000.
Sent John Patritsiya. M, Kar Üstündökü İzder, Luç Nadejdı, Bişkek 1997.
Sevastyanova O, Gosdepartament S. Ş. A. o religioznoy Situatsii v Kırgızii,
Bişkek 2001.
Sımbat, “Öz Dinindi sıylay Bil”, Aalam, Eylül 1997.
Sitnyanski – Alişeva – Tabışaliyeva, “Novıye Protestantı”, Renessans İli
Regres, Bişkek 1996.
Şmor A, “Kuday Saga Iraazıbı”, Ümüt Nuru, Bişkek 2002, XV.
Şnayder Riçard – Şeyh Bilks, Men Anı Ata Dep Atagandan Korkkon Cokmun,
Bişkek 2000.
Taalayev D, Kuran Cana İncil, Bişkek 1996.
Thomas Michael, Hıristiyan Tanrı Bilimine Giriş, Ohan Basımevi, İstanbul
1992.
Tissen F. G, “Kudaydı Süygöndörgö Cana Anın İşi Üçün Küygöndörgö
Kayrıluu Katı”, Ümüt Nuru, Bişkek 2002, XV.
Tolkun N, “İsaga Ketken Kız”, Aalam, Eylül 1997.
Torbet R. G, A History of the Baptists, USA 1993.
Ugrinoviç, Vvedeniye v Religiovedeniye, MISL, Moskva 1984.
127
Usuptegin K, “Baptist Ak Kıya Calgız Mürzö”, Zaman Kırgızstan, 12. 04.
2002.
Vasilyev, İstoriya Religii Vostoka, Knijnıy Dom, Moskva 1998.
Velikoviç, “Serkov i Problemı Voynı”, Voprosı Nauçnogo Ateizma, MISL,
Moskva 1985. XXX c.
Vladimirova – Pletneva – Lomkovoy, “Psikologiçeskiy Terror İli Taynı
Totalitarnıh sect”, Veçerniy Bişkek 2000.
Warren, N., Manız Emnede, Luç Nadejdı, Bişkek 1995.
Witnes, Ly., Organiçeskiye Sozidaniye Serkvi, Jivoy Potok, Moskva 1993.
www. Baptistbişkek.kg.
www.fti.org.kg/centr.htm
www.vb.kyrnet.kg/1998/11/02.htm
Yarkov, İz İstorii Vzaimootnaşeniy Belarusi i Kırgızstana, Bişkek 1995.
Zarlıkbekov, C., “İman Ketken Kılım”, Asaba 1997.
128