Bankacılık krizleri
-
Upload
suray-mj -
Category
Economy & Finance
-
view
199 -
download
6
Transcript of Bankacılık krizleri
Dünyada Bankacılık
Krizleri
KIRKLARELI ÜNİVERSİTESİ
Tuğçe ŞENKALASIN - 2100202346
Suray CHARIYEVA -2100202651
Kamu fınansman açıklarının sebep olduğu ölçüsüz
borçlanma furyası bankacılık sistemini de büyük
ölçüde etkilemiştir. Sistem kredi vermek yerine iç ve
dış faiz farklarından yararlanarak ve Hazinenin borç
senetlerini alıp satarak yaşamaya alıştırılmıştır.
1979 yılında banka sayısı 44 ve şube sayısı
5.769'du. Bu sayı günümüze kadar ikiye
katlanmıştır. Merkez Bankası Başkanı ve Hazine
Genel Müdürü olarak sistemin başında bulunduğum
sürece yeni banka açılmasına müsaade
edilmemiştir. Yeni şube açmak için de çok sıkı
kurallar uygulanmıştır. Daha sonraki yıllarda tam
anlamıyla banka ve banka şubesi enflasyonu
yaşanmıştır. Krizin sebepleriniararken asıl bu
konunun üzerine gitmekte yarar vardır.
BANKACILIK KRİZLERİNİN
OLUŞUMUDünyada son yıllarda ortaya çıkan bankacılık krizleri, sadece
gelişmekte olan ve piyasa ekonomisine geçiş sürecindeki
ülkelerle sınırlı kalmamış, aynı zamanda sanayileşmiş
ülkelerde de gözlenmiştir. Bankacılık krizleri, hanehalkı ve
şirketlerin faaliyetlerini sınırlandırmakta, yatırımların ve
tüketimin azalmasını hızlandırmakta, finansal sektörün kredi ve
ödemeler sisteminin sağlıklı bir şekilde işlemesini
engellemektedir. Ayrıca, sermayenin yurt dışına kaçışını
hızlandırdığından, özellikle bankalar gibi finansal kurumlara
olan güvenin yok olmasına neden olmaktadır. Bankacılık
sistemine duyulan güven eksikliği ve zayıf bankacılık
sisteminin varlığı, bankaların zamanla başarısız olmasına
neden olurken, sermayesi zayıf olan bankalara da fonlarını
genişletme fırsatı vermemektedir. Sonuçta bankacılık
kredilerinde azalma kaçınılmaz olmakta; banka kredilerindeki
daralma ise, diğer kesimlerin sermayelerini küçülterek, firmalar
ve hane halklarının yatırım ve tüketimlerini azaltmaktadır.
BANKACILIK KRİZLERİ VE
NEDENLERİ
Makro ekonomik şoklar; örneğin, ekonomik faaliyetlerin gerilemesi, şirketlerin finansal sorunlarla karşılaşması, gayri menkul piyasasında yaşanan olumsuzluklar bankaları negatif yönde etkilemekte ve cezalandırmaktadır.
Daha riskli faaliyetler; örneğin, türev ürünlerin gelişmesi, açık pozisyonlar, yüksek faiz riski, döviz kurlarının yükselmesi vb. gibi bankalar olumsuz yönde etkilemektedir.
Daha yoğun rekabet; örneğin, bankacılık sektöründeki sınırlamaların azalması sonucu bankalar olumsuz yönde etkilemektedir.
Kötü yönetim ve suistimaller; örneğin,
suistimaller daha çok küçük bankalarda, kötü
yönetim ise büyük bankalarda sorun yaratmıştır.
Hem kötü yönetim hem de suistimaller bankalar
için büyük bir tehdit oluşturmaktadır.
Bankacılığın/bankacılık sektörünün yapısı;
Bankaların kısa süreli yabancı kaynaklara
bağımlılığı;
Ters seçim ve ahlaki yapının bozulması;
Finans sektörünün zayıflığı.;
Denetim ve gözetim otoritesinden kaynaklanan
zayıflıklar.
BANKACILIK KRİZLERİNİN
SONUÇLARI
1.Bankacılıktaki Etkileri:Mevduatlar güvencede değilse, mevduatlar çekilir
ve daha güvenli bölgelerdeki bankalara aktarılır.
Bankalar bu talebi karşılamakta güçlük çeker.
Bankalar bazı varlıklarını satmak zorunda kalır.
Zararına satış ve likidite sorunuyla karşılaşılır.
Mevduat hacminin düşmesi, mevduat-kredi
ilişkisini zayıflatır
BANKACILIK KRİZLERİNİN
SONUÇLARI
2. Makro-Ekonomik Etkileri:Emisyon artışı;
Kredi hacminin daralması, problemli kredilerin artması;
Faizlerin yükselmesi;
Harcama ve talebin düşmesi;
Üretim ve istihdamın azaltılması;
Tasarruf ve yatırımın azaltılması;
Kamu maliyesinin olumsuz etkilenmesi;
Menkul kiymetler borsasının çökmesi/ menkul kıymetler
piyasasının olumsuz yönde etkilenmesi vb. gibi
değişkenlerin olumsuz yönde artmasına yol açmaktadır.
BANKACILIK KRİZLERİNİN
SONUÇLARI
3. İflas Eden Bankaları Rehabilite
Etme Yöntemleri:Tasfiye;
Birleşme (Zorunlu Evlilik );
Satış;
Sermaye Artışı ve Yeniden Yapılandırma.
BAŞLICA DÜNYA KRİZLERİ
1992-1993 Yıllarındaki Avrupa
Döviz Kuru Mekanizması Krizi
Avrupa Birliğinin parasal birlik konusunu
kararlaştırdığı Maastricht Anlaşmasına 1992
Haziran ayında Danimarkalılar ret oyu
vermişlerdi. Bu durum ERM içinde döviz
kurları üzerindeki baskıların artması
sonucunu doğurmuştur. Bu gelişme
sonrasında ilk olarak, 12 İtalyan bütçe
açıklarının Liret’in desteklenmesine yol
açacağı düşüncesi ile Liret üzerinde
spekülatif işlemler gerçekleştirilmiştir.
Finlandiya ve İsveç üzerinde denenen spekülatifatakların sonuç vermesi ve İtalyan Liret’ininbaskılara dayanamayarak %7 oranında devalüeedilmesi, bu defa spekülatörlerin dikkatleriniİngiliz Sterlini’ne çevirmiştir. Para sihirbazıolarak anılan George Soros’ un krizin tetiğiniçekmede oynadığı rol tartışılmamaktadır. Sorosdaha işin başında sterlindeki değer düşürmesiihtimalini fark etmiş, kısa dönemli kredilerşeklinde yaklaşık 15 milyar dolarlık kısapozisyon almıştır. İngiliz Sterlini’ne yönelikataklar sonucu 16 Eylül 1992’de Bank ofEngland’ ın yoğun müdahalelerine rağmenİngiltere’de faiz oranları bir günde %5 oranındayükselmiştir.
1994-1995’TEKİ LATİN AMERİKA
KRİZLERİ
1994 yılında Meksika’da yaşanan krize bakıldığında
temel nedenin, 1980’lerin sonunda ve 1990’ların
başında olumlu konjonktürün etkisiyle ülkeye gelen
çok kısa dönemli sıcak paranın, değerlenmiş kur,
yüksek cari ödemeler açığı, özel tasarruflardaki
düşme ve politik istikrarsızlıkları görerek ülkeden
çıkmaya başlaması olduğu görülmektedir.1990-1993
arası dönemde ülkeye özel yabancı sermaye girişi
72.5 milyar dolar düzeyine çıkmıştır. 1994 yılına
girildiğinde kimse bir kriz öngörmemiştir.
Aksine 1993 sonunda NAFTA’ ya girişin
Amerikan Kongresi’nde onaylanması
ile birlikte yabancı sermaye ile ilgili
beklentiler daha fazla artmıştır. Ancak
1994’ün sonuna doğru oluşan panik
havası ile ülke döviz rezervleri 26
milyar dolardan 6 milyar dolara
gerilemiştir. Bu olayı büyük bir
devalüasyonun takip etmesi ise
finansal krize ortam oluşturmuştur
ASYA KRİZİ 1997 yılına kadar Asya, gelişmekte olan ülkelereakan sermayenin neredeyse yarısına yakınınıçekmekteydi. Özellikle Güney Asya ekonomileriyüksek faiz politikası izleyerek yüksek kar eldeetmek isteyen yabancı yatırımcıları kendilerineçektiler. Bunun sonucu olarak bu ekonomiler yüksekmiktarda sıcak para çektiler ve değerli kıymetlerinfiyatı yükseldi. . Bu yıllarda, yani 1980’lerin sonlarıve 1990’ların başlarında, Tayland, Malezya,Endonezya, Filipinler, Singapur ve Güney Koreekonomileri %8 ile %12 arasında yüksek büyümegerçekleştirdiler. Doğu Asya Mali Krizi Temmuz1997’de Güney Kore’de KIA firmasının iflası ilebaşlayan ve Asya Kaplanları olarak bilinen birçokAsya ülkesinin para birimlerini, borsalarını ve diğerkıymetlerini etkileyen ekonomik krizdir.
RUSYA KRİZİ
Kriz öncesi 1996 ile 1997 yılları arasındaki
dönemde Rusya’da finans ve kredi faaliyetlerindeki
yabancı yatırım miktarı yaklaşık %229 oranında
artmıştır. Bu dönemlerde Rusya’da bankalara
düşük faizlerle(libor artı 1 veya 2) kolayca para
akıtılmış, bankalar da iç piyasada oldukça yüksek
(%60 gibi) faizlerle bu paraları plase etmişlerdir.
Ancak gerek dünya petrol fiyatlarındaki
düşme(%50 gibi) ve gerekse Rusya’nın dış
gelirlerinin %40’ını sağlayan enerji hammaddeleri
sebebiyle uğranılan 10 milyar dolarlık kayıp,
piyasaya verilen kredilerin geri dönüşlerinde
problemler meydana getirmiş, kriz başlama startı
almıştır.
ARJANTİN KRİZİ
Arjantin'de krizin oluşmasında asıl faktör IMF ile
olan ilişkilerdir. 2001 yılının ortalarına doğru
Arjantin'de ekonomi politikalarına duyulan
güvensizlik, özellikle Temmuz ayında üç büyük
kredi derecelendirme kuruluşunun Arjantin'in kredi
notlarını düşürmesiyle açıkça ortaya çıkmış,
ardından özellikle Arjantin'de önemli aktifleri
bulunan İspanyol bankalarının piyasalardan
çekilmeye başlamaları ile birlikte iyice artan
güvensizlik ortamında ülkeden hızlı bir şekilde
kaynak çıkışı yaşanmaya başlanmış; zamanın
Ekonomi Bakanı Cavallo bu durumun önüne
geçmek için IMF ile tekrar anlaşma yapmak
zorunda kalmıştır.
Ancak IMF, Arjantin'den para kurulu
uygulamasına son vermesini ve aynen
Türkiye'de olduğu gibi dalgalı kur rejimine
geçilmesini istemiştir. Cavallo, IMF'nin bu
isteğini kabul etmeyince IMF verilmesi
gereken 1,3 milyar Dolarlık kredi dilimini
dondurmuştur. Bu durum ülkeden kaynak
çıkışını hızlandırmıştır. Bu duruma önlem
almak amacıyla bankalardaki mevduatlara
bloke getirilmiştir.
Türkiyede 2001
krizinde batan bankalar
Güney Kıbrıs bankacılık
sorunları – 2013
Teşekkürler