Av. SEDAT TOPALOĞLU İSTANBUL, 2013 · 8. Bu bağlamda, çağrının imza karşılığında elden...
Transcript of Av. SEDAT TOPALOĞLU İSTANBUL, 2013 · 8. Bu bağlamda, çağrının imza karşılığında elden...
i
TTK. MADDE 391, 445 ve 447 BAĞLAMINDA, YÖNETİM KURULU VE GENEL KURUL KARARLARININ BUTLANI ve
İPTALİ
Av. SEDAT TOPALOĞLU
İSTANBUL, 2013
3
Giriş
Hukukumuzda hükümsüzlük halleri kısaca yokluk, kesin geçersizlik ve iptal
olarak düzenlenmiştir. Yokluk, bir hukuki işlemin kurucu unsurlarının ve zorunlu
şekil şartlarının yokluğu nedeniyle her zaman ve herkes tarafından ileri sürülebilen
bir yaptırımdır ve yönetim kurulu kararlarının yokluğunun tespiti de, yasada açık bir
hüküm olmamasına rağmen yokluk halinin tespiti davası ile ileri sürülebilir. Bu
nedenle 6102 Sayılı Ticaret Kanunu’nda, anonim şirket yönetim kurulu kararlarının
yokluk halleri ayrıca düzenlenmemiş olmasına rağmen kurucu unsurların ve zorunlu
şekli şartların yokluğu halinde yokluk halinin tespiti davası her zaman açılabilir.
Ticaret Kanunu’nda yönetim kurulu kararlarının geçersizlik halleri ise açık ve
sınırlama olmaksızın düzenlenmiştir. Ayrıca, TTK. m 460/5 hükmünde yapılan
düzenleme ile, pay sahiplerine ve yönetim kurulu üyelerine, yönetim kurulu kararları
aleyhine iptal davası açabilme imkanı getirilmiştir. Bu düzenleme ile güdülen amaç
pay sahiplerinin haklarını güçlendirmektedir.1
Yokluk ve geçersizlik, sebepleri, açısından farklı, ancak sonuçları aynı olan
yaptırımlardır. Bu bağlamda, bir hukuki işlemin geçersiz veya yok hükmünde olması,
işlemin ve doğurduğu sonuçların baştan itibaren geçersiz olması sonucuna yol
açacaktır. İptal ise, hukuki işlemin, mahkeme ilamının kesinleşmesi anına kadar
geçerliliğini koruması ve kararın kesinleşme anından itibaren geçersiz ve dolayısıyla
geleceğe etkili olacağı anlamına gelmektedir. Anonim şirket, yönetim kurulu
kararlarının geçersizlik (butlan) halleri, Ticaret Kanunumuzda hükme bağlanmıştır
(TTK. m.391). Öte yandan yönetim kurulu kararlarının iptali ise, yasada
tanımlanmakla birlikte, sınırlı olarak sayılmıştır.(TTK. m. 460) Bundan ötürü, iptal
sebeplerinin genişletilip genişletilemeyeceği noktasında tartışmalar hakimdir.
Öğretide Üçışık ve Çelik’e göre, yönetim kurulu kararların iptali mümkündür
(TTK.m.445 vd). Ve yönetim kurulu kararlarının iptalinde, genel kurul kararlarının
iptaline ilişkin prosedür uygulanmalıdır ve yine yasada belirtilen sınırlı hallerin
dışında, Ticaret Kanunu sistemi içerisinde genel kurula ait olan fakat SerPK. m.18
hükmüyle, yönetim kuruluna devredilen yetkilerle ilgili tüm yönetim kurulu
kararlarının iptali istenebilmelidir2. Nitekim, Ünal’a göre, yönetim kurulundan daha
1 Üçışık/Çelik, Anonim Ortaklıklar Hukuku, s.445. Ankara 2013. 2 Üçışık/Çelik, s.449.
4
geniş yetkilere sahip ve yönetim kurulunu, gözetimi ve denetimi altında tutan bir
organ olan genel kurul için konan kriterin yönetim kurulu için kabul edilmemesinin
hakkaniyet ve adalet ilkeleri ile bağdaşmayacağı belirtilmiştir.3
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, 391, 445 ve 447. Maddeleri ile iptal
edilebilirliğin yansı sıra yönetim kurulu ve genel kurul kararlarının, butlanla malul
olduğu durumlar, ihtiyaçları tam olarak karşılamamak ve mevcut tereddütleri
gidermemekle birlikte, kısmen dahi olsa yasal zemine kavuşturulmuştur. 4
Çalışmamızda, butlan ve iptal edilebilirlik müesseseleri, mukayeseli olarak ve
öğretideki tartışmalar altında, öğretinin yönetim kurulu kararlarının iptali müessesine
bakış açısı ile ele alınarak değerlendirilmiştir.
1. ANONİM ŞİRKETLERDE ZORUNLU BİR ORGAN OLARAK YÖNETİM KURULU, HUKUKİ NİTELİĞİ, YAPISI, KARAR ALMA SÜRECİ
Yönetim Kurulunun aldığı kararların butlan hukuki yaptırımına mı, iptal
hukuki yaptırımına mı tabi olup olmadığını belirleyebilmek yine iptal ve butlan
hallerinin genişletilip genişletilmeyeceği hususunda kanaat oluşturabilmek için
evvela, yönetim kurulunun tanımını, işleyişini ve karar alma sürecini hatırlamakta
fayda bulunduğundan, anılan nitelikler uyarınca anonim şirket yönetim kurulu ve
işleyişi: Yönetim kurulu, anonim ortaklığın yönetim ve temsilden Sorumlu kurul
organıdır. İşletmenin sahibi ve işveren konumundadır 5 . Şirket ile arasında
sözleşmesel değil organik bir bağ mevcuttur.6 Yönetim şirketin iç işleyişine, temsil
ise dış ilişkilerine ait kavramlardır. Yeni yasa ile birlikte, yönetim kurulunun bir veya
daha fazla kişiden oluşabileceği öngörülmüştür. (TTK. m.359/I). Nitekim, üye sayısı
konusunda bir üst sınır öngörülmemiştir. Bir kişiden oluşması halinde bu kişinin
gerçek kişi olması gerektiği yönünde bir düzenleme getirilmediğinden tüzel kişi de
3 Ünal, Oğuz, Kürşat, Sermaye Piyasalarında Halka Açık Anonim Ortaklıklar, s. 187. Ankara 1999. 4 Türker, Mümin, Yaklaşım Dergisi, C. XVII, Ankara 2013. Say. 1-2. s.231, 5 Poroy/Tekinalp, Çamoğlu, Ortaklıklar ve Kooperatif Hukuku, İstanbul, 2010 s. 262. 6 Özkorkut,Korkut, Anonim Ortaklıkta Yönetim Kurulu Kararlarının İptali, Ankara 1996. s.19.
5
olabilecektir. Yönetim kuruluna üye olarak tüzel kişinin seçilmesi durumunda tüzel
kişiliği temsilen yine o tüzel kişilik tarafından belirlenen gerçek bir kişinin tescil ve
ilan edilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır (TTK. m. 359/II).Öte yandan tüzel
kişiliği temsilen yönetim kurulu toplantılarına sadece tüzel kişiliği temsilen seçilen
ve tescil ve ilan edilen kişi katılıp oy kullanabilir (TTK. m. 359/II-son).
Yönetim kurulu görev ve yetkilerini kanun ve esas sözleşmeden alır ve kural
olarak şirket konusuna girsin veya girmesin şirketi ilgilendiren her türlü işlemi
yapabilir. Yönetim kurulunun devir ve feragat edilemeyeceği ve kendisinden
alınamaz nitelikte görev ve yetkileri vardır. Bu görev ve yetkiler, kanunda açık
olarak düzenlenmiştir (TTK. m. 375/I).
Yönetim kurulunun kanunda düzenlenen zorunlu ve esas sözleşmeyle
eklenebilecek ihtiyari görevlerinin önemli bir bölümü defterlerin tutulması, yıllık
finansal raporların hazırlanması, tescil ve ilan gibi ayrıca karar almayı
gerektirmeyen, “ortaklığın işleyişini” sağlayan görevlerdir.7 Bir bölümü ise, yönetim
kurulunun karar almasını gerektiren görevlerdir. Bu bağlamda, genel kurulun
münhasır yetkisine girmeyen konularda esas sözleşme ile yönetim kuruluna görev
verilmesi mümkündür. Zorunlu ve devredilemez görevlerin yanı sıra, yönetim
kurulunun, bu görevlerini ne şekilde icra edeceği ve yetkilerini nasıl kullanacağı
meselesi ise esasen “karar alma” süreciyle ilgilidir. “Karar alma süreci”, toplantı
düzenlenmesi ve kararların alınıp imza edilmesiyle sonuçlanan bir süreçtir (TTK. m.
390).
Yönetim kurulunun toplantıya çağrılmasında ve çağrının şekli konusunda bir
düzenleme mevcut değildir. Buradaki amaç, “çağrıya ilişkin şekil kurallarıyla
toplantının yapılmasını güçleştirmemek” olarak açıklamıştır8. Bu bağlamda, çağrının
imza karşılığında elden duyurularla, taahhütlü mektupla, hatta mobil telefonla
yapılması mümkündür. Kural olarak, yönetim kurulunu toplantıya, başkan çağırır.
Başkandan yönetim kurulunun toplantıya davet edilmesini her bir üye isteyebilir,
başkanın aksine hareket etmesi halinde, yasal düzenleme mevcut olmamakla birlikte,
her bir üye yönetim kurulunu bizzat toplantıya davet edebilir. Yönetim kurulu
7 Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, s. 266. 8 Tekinalp, Ünal, Yeni Anonim ve Limited Ortaklıklar Hukuku İle Tek Kişilik Ortaklığın Esasları, İstanbul, 2011, s.146.
6
usulüne uygun şekilde(çağrının şekli tanımlanmamış olup burada ispat şekli önem
arz etmektedir.) toplantıya davet edildikten sonra, esas sözleşmede aksine
ağırlaştırıcı bir hüküm bulunmadığı takdirde, yönetim kurulu üye tam sayısının
çoğunluğu ile toplanır ve kararlarını(yazılı olmak ve imzalanmak kaydıyla)
toplantıda hazır bulunan üyelerin çoğunluğu ile alır. Bu kural yönetim kurulunun
elektronik ortamda yapılması hâlinde de uygulanır (TTK. m. 390/I).
Yönetim kuruluna, toplanma ve karar sürecinde öngörülen kolaylaştırılmış
nisaplar, temsil ve yönetim görevi kapsamında tanın geniş yetkiler, beraberinde,
yetkilerin keyfi ve kötü niyetle kullanılmasını engellemek amacıyla alınan kararların
denetim zorunluluğunu getirmiştir. Nitekim bu zorunluluk ve uygulamada, yönetim
kurulunun görev ve yetkisini kötüye kullanma eğilimi, ortakların ve diğer ilgililerin
haklarının korunması ve şirketin geleceği açısından duyulan endişeler nedeniyle,
kısmen dahi olsa karşılanmıştır.
1.1 Anonim Şirket Yönetim Kurulu Kararlarının Butlanı ve İptali
1.1.1 Yönetim Kurulunun Butlanla Malul Kararları
Butlanın tanımı Ticaret Kanunumuzda yapılmamış olunmakla birlikte, genel
kanun olan Borçlar Kanunu’nun 27. maddesinde “kesin hükümsüzlük” başlığı
altında “kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına
aykırı veya konusu imkânsız olan sözleşmeler kesin olarak hükümsüzdür”
hükümsüzlüğün tanımı yapılmıştır. Buradaki hükümsüzlük ile geçersizlik (butlan)
aynı anlamda kullanılmıştır.9
Borçlar Kanunu’nda, her kanuna aykırılığın değil, kanunun emredici
kurallarına aykırılığın geçersiz olduğu hükme bağlanmıştır.10 Genel ahlaka ve kamu
düzenine aykırılık hallerinin neler olduğuna dair yasal bir düzenleme mevcut
olmamakla birlikte, genel ahlak ve kamu düzeninin, bir bütün olarak toplumun değer
9 Kılıçoğlu, Ahmet, Borçlar Hukuku Genel hükümler, Genişletilmiş 16. Bası, Ankara, 2012. s. 92. 10 Kılıçoğlu, s.94-96.
7
yargılarını oluşturduğu ve söz konusu değer yargıları ile toplumsal düzen ve huzura
aykırı hukuki işlemlerin kesin olarak geçersiz sayılacağı kabul edilmektedir. Aynı
şekilde, kişilik haklarına aykırılık da özel olarak geçersizlik hallerine dâhil edilmiştir.
Kişilik hakları genellikle emredici hükümlerle düzenlendiğinden, geçersizlik halleri
arasında ayrıca yer almasına gerek kalmayabilirdi ancak, kanun koyucunun, kişilik
haklarına büyük önem atfedilmesinden dolayı, kişilik haklarına aykırılık, geçersizlik
hallerine dahil edilmiştir. Son olarak sözleşmelerin konusunun olanaksız olması da
kesin geçersizlik nedenleri arasında sayılmıştır. Geçersizliğin tespiti davaları herhangi bir süreye tabi değildir. Dolayısıyla,
yönetim kurulu kararlarının geçersizliği her zaman ileri sürülebilir 11 Yargıtay da,
yönetim kurulu kararlarının geçersiz (batıl) olduğunun tespiti davasının her zaman
açılabileceği görüşündedir.12
Ticaret Kanunumuzda butlanın tanımı ve kapsamı tanımlanmadığından, genel
hükümler uyarınca butlana ilişkin yapılan tanım ve getirilen kıstaslar tanımlandıktan
sonra, yeni Ticaret Kanunumuz ile güdülen amaç ve işleyiş bağlamında, yönetim
kurulunun butlana tabi işlem ve kararlarını, örnekleme yoluyla çoğaltmak
mümkündür. Burada dikkat edilmesi gereken husus, TTK. m. 391 de sayılan
durumların, kapalı sayı prensibince(numerus clauses) değil, örnekleme ilkesine tabi
olduğu ve çoğaltılabileceği gerçeğidir. Buna göre;
a) Eşit işlem ilkesine aykırı olan,
b) Anonim şirketin temel yapısına uymayan veya sermayenin korunması ilkesini
gözetmeyen,
c) Pay sahiplerinin, özellikle vazgeçilmez nitelikteki haklarını ihlal eden veya
bunların kullanılmalarını kısıtlayan veya güçleştiren,
d) Diğer organların devredilmez yetkilerine giren ve bu yetkilerin devrine ilişkin
kararlar batıldır.
11 Moroğlu, Erdoğan, Anonim Ortaklıkta Genel Kurul Kararlarının Hükümsüzlüğü, İstanbul 2004. s.156. 12 Y.11. HD. 26.01.1989 E.3414/K.260, Y.11.HD. 15.10.1993 E.4885/K.6526,
8
TTK. m.391 hükmünün gerekçesinde, “düzenlemenin amacı, dava olanağını
tanıyarak ve iptal edilebilir kararlarla batıl kararlar arasındaki farka açıklık getirerek
pay sahibinin korunmasını güçlendirmektir.” Olarak belirtilmiştir. Nitekim, bu
hallerde alınmış olan yönetim kurulu kararları ne ortaklığa ne pay sahiplerine ne de
alacaklılara karşı hüküm ifade eder. 13 Belirtilen bu durumlarda, alacaklılar,
düzenleyici ve denetleyici otoriteler, Bakanlık, denetim şirketleri, meslek örgütleri,
hatta halka açık anonim şirketlerde İMKB yönetimi ve Takas Bank dahil meşru
menfaati olan herkes butlanın tespitini talep edebilir. Hükümsüzlüğün tespiti davası
meşru menfaati bulunanlar tarafından bir süreye bağlı olmaksızın ikame edilebilir.14
Emredici hükümleri ihlal eden münferit kararlar iptal edilebilir kararlar iken,
yönetim kurulu tarafından anılan hükümlere aykırı genel nitelik taşıyan hukuk koyan
kararlar, butlanla maluldür.15 Örneğin, bütün pay sahipleri için bilanço açıklarını
kapatmak amacıyla Kooperatifler Kanunu’nun 31. Maddesinde olduğu gibi 16 ek
ödeme yükümü getiren bir yönetim kurulu kararı, anonim şirket temel yapısının bir
tamamlayıcı öğesi olan pay sahiplerinin sınırlı sorumluluğu ilkesine aykırıdır ve
hükümsüzdür17.
Uygulamada bir kararın butlanla malul olup olmadığını belirlerken esas
alınması gereken en temel kavram; Temel Yapı Kriteridir. Temel yapı, Üçışık ve
Çelik’e göre, anonim şirketi taşıyan kolanlardır 18 . Bu kolanları açacak ve
örneklendirecek olursak, örneğin; organların devredilmez yetkilerinin(bütün halinde
yada münferiden) devrine ilişkin kararlar, ek ödeme yükümlülüğü getiren kararlar,
üye olammacak bir kişiye, yönetim kurulunda üye haklarına sahip olmasını öngören
kararlar, iptal davasının açılabilinmesini, yönetim kurulunun onayına bağlı kılan
kararlar, kar elde etmek ve paylaşmak amacının terkinine ilişkin kararlar, genel
kurula temsilci ile katılımın yasaklanması, bağımsız ve kurumsal temsilciler için
şirkete teminat yatırılma zorunluluğunun getirilmesi, bir üçüncü kişiye, pay
sahiplerine tanına hakların(temettü, tasfiye payı, genel kurula katılma) tanınmasını
13 Üçışık/Çelik,s.445. 14 TTK, m.391’in gerekçesi 15 Üçışık/Çelik, s.446. 16 KoopK. m.31 hükmüne göre: “ Ana sözleşme, ortakları ek ödemelerle yükümlendirilebilir. Ancak, ek ödemelerin yalnız bilanço açıklarını kapatmak için kullanılması şarttır. Ek ödeme yükleme sınırsız olabileceği gibi belirli miktarlarla veya iş hacmi ile veya paylarla orantılı olarak sınırlandırılabilir.” 17 TTK, m.391’in gerekçesi. TTK. m.421/2-a hükmü istisnai bir düzenlemedir. 18 Üçışık/Çelik, s.446.
9
öngören kararlar gibi, pay sahiplerinin vazgeçilmez ve sınırlandırılmaz haklarının
kullanılmasını ihlal eden veya kısıtlayan kararlar batıldır.
Anılan örnekleri, belirlenen genel kıstastan hareketle çoğaltmak ve somut
olayın durumlarına ve bilakis alınan kararların mahiyetine göre çoğaltmak
mümkündür.
1.2 Yönetim Kurulunun İptale Tabi Kararları
Hukuki işlemin iptali, ilgili kişinin bazı hallerde (Örneğin; TTK. m. 445
gereği, dürüstlük kurallarına aykırı genel kurul kararları aleyhine, TTK. m.446’da
sayılan kişilerin iptal davası açması) dava yoluyla, bazı hallerde ise kendi iradesiyle
(örneğin bir sözleşmenin yanılma, aldatma veya korkutma gibi iradenin sakatlandığı
durumlarda) hukuki işlemin iptal edildiğini karşı tarafa bildirmesiyle gerçekleşen bir
hükümsüzlük halidir.19 Mahkemenin verdiği iptal kararının kesinleşmesi ya da iptal
beyanın karşı tarafa ulaşmasını müteakip, işlem geçersiz olur.
İptal yaptırımı, daha çok ilgili tarafın menfaatine ilişkin hususlarda söz
konusu olur. 20 İptal nedeniyle geçersizlik iddiası süreye tabidir ve sadece ilgilileri
(sözleşmede taraflar) tarafından ileri sürülebilir 21 . Öte yandan iptal yaptırımı
mahkemece kendiliğinden araştırılmaz ve dikkate alınmaz. Nitekim öğretide bir
kısım yazar tarafından, “genel kurul kararlarının iptali meselesinde, iptal davası açma
hakkının, müktesep hak olmadığı ve Ticaret Kanunundaki nispi emredici hükümlerle
korunan haklar olduğunu savunulmuştur.22
İptal hukuki yaptırımının usulüne ve hukuki sonucuna ilişkin yaptığımız
açıklamalar ışığında ve yasal düzenleme uyarınca, aşağıda sayılan hallerle sınırlı
olmak üzere, halka açık olmayan anonim şirketlerde, yönetim kurulu kararlarının
iptal edilebileceği durumlar şöyledir.
19 Ayan, Mehmet, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 7. Baskı, Konya 2012. s.96. 20 Kılıçoğlu, s.88. 21 Moroğlu, Hükümsüzlük, s.57. 22 Moroğlu, Hükümsüzlük, s.173.
10
Kayıtlı sermaye sistemine tabi anonim şirketlerde, ilk ve değiştirilmiş esas
sözleşme ile, esas sözleşmede belirtilen kayıtlı sermaye tavanına kadar sermayeyi
arttırma yetkisi, yönetim kuruluna tanındığı taktirde, bu kurul, sermaye artırımını, bu
kanundaki hükümler çerçevesinde ve esas sözleşmede öngörülen yetki sınırları içinde
gerçekleştirebilir (TTK. m. 460/1).
İlgili yasal düzenlemeden anlaşıldığı üzere;
• Yönetim kurulunun sermaye artırım kararı,
• İmtiyazlı veya itibari değerin üzerinde pay çıkartılmasına ilişkin kararı,
• Pay sahiplerinin yeni pay alma haklarının sınırlayıcı nitelikteki kararları,
Esas sözleşmeye, dürüstlük kurallarına ve özellikle yasaya aykırı ise, pay
sahipleri yada yönetim kurulu üyeleri, kararın ilanı tarihinden itibaren bir ay
içerisinde iptal davası açabilirler.
Ayrıca, birleşme, bölünme ve tür değiştirme kararına olumlu oy vermemiş ve
bunu tutanağa geçirmiş bulunan katılımcı şirket ortaklarının, kararın Türk Ticaret
Sicil Gazetesinde ilanından itibaren iki ay içinde iptal davası açabilecekleri” hükme
bağlanmıştır( TTK. m. 192) Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise “Kararın bir
yönetim organı tarafından verilmesi halinde de bu dava açılabilir” hükmüne yer
verilmiştir( TTK. m. 192/2).
1.2.1 Sermaye Piyasası Kanunun Bağlamında Yönetim Kurulu Kararlarının İptali
Özkorkut, Tekinalp’in 1982 tarihli “Sermaye Piyasası Hukuku” eserine atıfta
bulunarak, kayıtlı sermaye sisteminde yönetim kurulunun yetkilerini kötüye
kullanması halinde, pay sahiplerinin menfaatlerinin korunma çarelerinden biri olarak,
iptal davası açma imkanı gösterildiğini ve Yargıtay’ın, kayıtlı sermaye sisteminde
bu yolun önünü açmasının doğru olacağını belirtmiştir23.
23 Özkorkut, s.95.
11
Nitekim, Sermaye Piyasası Kanunu Düzenlemesi, kayıtlı sermayeli anonim
şirketlerde, yönetim kuruluna, Türk Ticaret Kanunun aksine daha geniş yetkiler
tanımıştır. Bu yetkilerin bir kısmı yasada açıkça sayılmıştır24.(SerPK. m.18).
Yönetim kuruluna geniş bir yetki alanı tanınması beraberinde de daha etkili
bir iptal mekanizmasını getirmiş ve Sermaye Piyasası Kanunun 18. Maddesinin 6
fıkrasında, yönetim kurulunun aynı madde kapsamında aldığı kararlar aleyhine, 6102
sayılı Kanunun genel kurul kararlarının iptaline ilişkin hükümleri çerçevesinde,
yönetim kurulu üyelerinin veya hakları ihlal edilen pay sahiplerinin, kararın
ilanından itibaren otuz gün içerisinde ortaklık merkezinin bulunduğu yer asliye
ticaret mahkemesi nezdinde iptal davası açabilecekleri öngörülmüştür.
Sermaye Piyasası Kanununda öngörülen düzenlemelerden, şunu özetlemek
mümkündür;
• Kayıtlı sermaye sistemini kabul etmiş anonim şirketlerde sermaye artırım
yetkisi yönetim kuruluna verildiğinden yönetim kurulunun bu konuda vermiş olduğu
kararlar(SerPK. m. 18/2).
• Kayıtlı sermaye sistemini benimsemiş anonim şirketlerde, esas sözleşmede
hüküm bulunduğu taktirde, yönetim kuruluna itibari değerin üzerinde agiolu pay
senedi çıkarabilme imkanı tanınmıştır(SerPK. m. 18/5). Yönetim kurulunun bu
konuda vermiş olduğu kararlar,
• Kayıtlı sermaye sistemini benimsemiş anonim şirketlerde esas sözleşmede
hüküm varsa, yönetim kuruluna imtiyazlı hisse senedi çıkarma yetkisi
verilebilir(SerPK. m.18/5). Yönetim kurulunun bu konuda vermiş olduğu kararlar,
• Esas sözleşmede hüküm varsa, kayıtlı sermaye sistemini benimsemiş anonim
şirketlerde, yönetim kuruluna pay sahiplerinin yeni pay alma veya imtiyazlı pay
sahiplerinin haklarını kısıtlama yetkisi verilebilir(SerPK. m.18/5). Yönetim
kurulunun bu konuda vermiş olduğu kararlar,
24 Üçışık/Çelik, s.447.
12
aleyhinde, bu kararların kanuna, esas sözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırı
oldukları gerekçesi ile yönetim kurulu üyeleri veya hakları ihlal edilen pay sahipleri
kararın ilanından itibaren 30 gün içerisinde anonim şirket merkezinin bulunduğu yer
ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler (SerPK. m.18/6). Ayrıca Sermaye
Piyasası Kurulu’nun da iptal davası açma hakkı bulunmaktadır (SerPK. m.93).
Ayrıca kayıtlı sermaye sistemini benimsemiş anonim şirketlerde, anonim
şirket esas sözleşmesinde hüküm bulunduğu taktirde halka açık anonim ortaklıklarda
esas sözleşmeye konulacak hükümle yönetim kuruluna tahvil ve sermaye piyasası
aracı niteliğindeki diğer borçlanma senedi ihraç yetkisi, verilebilir (SerPK. m. 18/9).
Yönetim kurulunun bu konularda vermiş olduğu kararlar aleyhinde de iptal davası
açılması gerekir25.
Sermaye Piyasası Kanununa tabi anonim ortaklıklarda yönetim kurulları,
SerPK. m. 20 hükmünde yer alan esaslar çerçevesinde temettü avansı dağıtılması
hususunda karar almaya yetkilidir. SerPK. m. 20 bağlamında, önceki dönemde
dağıtılan temettü avansları mahsup edilmeden ilave temettü avansı verilmesine ve
temettü dağıtılmasına karar verilemez. Ayrıca, temettü avansı dağıtılabilinmesi için
öncelikle, sermaye piyasası mevzuatına uygun olarak düzenlenmiş ve bağımsız
denetimden geçmiş 3,6 ve 9 aylık dönemler itibarıyla hazırlanmış ana mali tablolarda
yer alan kararlara uygun dağıtım öngörülmelidir. İlaveten temettü avansı
dağıtılabilinmesi için esas sözleşmede bu yolda hüküm bulunması ve genel kurul
kararıyla ilgili yılla sınırlı olmak üzere yetki verilmesi gerekmektedir 26 (Seri IV,
No:27, m.9). Bu şartlara uyulmadan verilen yönetim kurulu kararları aleyhinde de
iptal davası açılabilir(SerPK. m. 20/2).
Öğretide, Aytaç’a göre, Sermaye Piyasası Kanunu’nun tanıdığı iptal hakkının
dayanağı, yönetim kurulu kararlarının kanuna, esas sözleşme hükümlerine, objektif
iyi niyet kurallarına ve özen borcuna aykırılıktır. Lakin, yönetim kurulu kararları
anılan kriterlere göre irdelenirken, kesinlikle, yerindelik veya elverişlilik
denetiminden kaçınılmalı ve bu husus dava sebebi yapılmamalıdır. Zira yönetim ve
temsil organının yetkili olduğu ve karar alabileceği yine yönetim hakkı kapsamında
değerlendirilmesi gereken, örneğin, bankalardan yada finans kuruluşlarından kredi
25 Üçışık/Çelik, s.448.
13
alınması, imalatın azaltılması yada arttırılması, fiyat düzenlemesi işçi istihdamı ve
yıllık plan ve hesapların yapılması hallerinde, ne pay sahiplerinin ne de genel
kurulun, anılan bu kararlara müdahalesi kabul edilebilir27.
Yönetim kurulunun iptale tabi kararlarına, genel kurul kararlarının iptaline
ilişkin TTK. m.445 vd. hükümleri uygulanır.(SerPK.m.18.). Bu yasal düzenlemeden
bahisle genel kurula ait olup, yönetim kuruluna devredilmiş tüm yetkilere ilişkin
alınan kararlara kaşı, iptal davası açılabilir ve genel kurul kararlarının iptaline ve
sonucuna ilişkin tüm hükümler kıyasen uygulanabilir, zira aksine kabul ve uygulama
hakkaniyete ve adalet ilkleri ile bağdaşmaz.28 Böylelikle, yönetim kurulunun hisse
senediyle değiştirilebilir tahvil sahiplerinin haklarını kullanmalarına engel olacak
herhangi bir karar almaları durumunda, iptal yaptırımı ile karşı karşıya kalacakları
kabul edilmiştir.29
Yönetim kurulu kararının iptaline ilişkin dava açılması ve mahkemesince,
kararın icrasın geri bırakılmasına karar verilmesi halinde, taraflarca kararın,
öğrenildiği tarihten itibaren en geç beş iş günü içinde kurul’a bildirilmesi
zorunludur(Seri: IV, No:38, m.12). 30 Mahkeme, yönetim kurulu üyeleri ile
denetçilerin görüşünü aldıktan sonra icranın geri bırakılmasına karar verebilir(TTK.
m. 449).
Yönetim kurulu aleyhine kötü niyetle iptal davası açıldığı taktirde, davacılar,
bu yüzden ortaklığın uğradığı zararlardan müteselsilen sorumludurlar(TTK m.451).
Yönetim kurulu kararının iptaline ilişkin hükmün kesinleşmesini izleyen üç iş günü
içinde, kararın, yönetim kurulu karar defterinden silinmesi ve durumun tescil ve ilan
ettirilmesi gerekir 31.(TTK. m.450; Seri: IV, No:38, m.12/3).
Anonim Şirket Genel Kurul Kararlarının Sakatlığı
3.1. Genel Olarak
27 Aytaç, Zühtü, “Kayıtlı Sermayeli Anonim Ortaklıklarda Yönetim Kurulu Kararlarının İptali Sorunu” , Prof. Dr. Ernst. E. Hirsch’in Htırasına Armağan, Ankara 1986. s.287. 28 Ünal, Oğuz Kürşat, Sermaye Piyasalarında Halka Açık Anonim Ortaklıklar, Ankara 1999. s.187. 29 Üçışık/Çelik, s.449. 31 Üçışık/Çelik, s.450.
14
Genel kurul, oy hakkına sahip pay sahiplerinin veya temsilcilerinin iradelerini açıkladığı ve
bilgi aldığı ve ortaklık işlerine ilişkin bazı hakların kullanıldığı bir kuruldur. Bir karar organı
olması nedeniyle de genel kurul, anonim şirketin faaliyetine dolaylı ve dolaysız olarak
hâkimdir. Genel kurul, kanunda yada aksine daha ağır bir nisap öngörülmediği hallerde,
sermayenin en az ¼ nü karşılayan pay sahiplerinin veya temsilcilerinin iştiraki ile toplanır
ve toplantıda hazır bulunanların çoğunluğu ile alınır. Genel kurul toplantıları, olağan ve
olağanüstü olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Olağan genel kurul toplantıları, her faaliyet
dönemi sonundan itibaren üç ay içerisinde yapılır. Gerek görüldüğü taktirde genel kurul her
zaman olağanüstü toplantıya çağrılabilir. Toplantıya çağrı, esas sözleşmede gösterilen
şekilde, şirketin internet sitesinde ve Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlanan ilanla
çağrılır ayrıca, pay defterinde yazılı pay sahiplerine önceden iadeli taahhütlü mektupla davet
yapılır. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli şekli husus, ilan ve toplantı günleri hariç,
toplantı tarihinden en az iki hafta önce yapılması gerektiğidir. Sayılan bu şekli hususlar
ileride alınan kararın tabi olacağı yaptırımın ve takip edeceği hukuki serüvenin belirleyicisi
olacağından önem arz etmektedir.
3.2. Anonim Şirket, Genel Kurul Kararlarının Butlanı
6102 sayılı Ticaret Kanunumuzla birlikte, Genel kurul kararlarının butlanı, normatif
düzenlemeye kavuşturulmuştur. Hemen belirtelim ki, yönetim kurulu kararlarının
butlanına ilişkin hükümler aynen ve genel kurul kararlarına ilişkin haller içinde
uygulanmaktadır. Şöyle ki; Bir genel kurul kararı şekil ve usul bakımından geçerli
olmakla beraber, konusu itibariyle BK. m. 19 ve 20 hükümlerine aykırı ise,
geçersizdir, yani hukuken hiç bir hüküm ifade etmez. Başpınar’a göre butlan, bir
hukukî işlemin, hukuk düzeni tarafından öngörülen geçerlilik şartlarını içermemesi
nedeniyle başlangıçtan itibaren hüküm ve sonuç doğurmamasıdır. 32 Bu tanımlar
uyarınca, bir genel kurul kararı konusu bakımından, kamu düzenine, emredici
hükümlere, ahlâk ve adaba, kişilik haklarına aykırı veya konusu bakımından
imkânsız ise, geçersizdir. Diğer bir ifade ile bu durumda genel kurul kararı mevcut
olmakla beraber, ölü doğmuştur.33 Bu tür butlanla malul yönetim kurulu kararlarına
karşı herhangi bir hak düşürücü süreye tabi olunmaksızın geçersizliğin tespiti davası
açılabilir.
32 Başpınar, Veysel; Borç Sözleşmelerinin Kısmî Butlanı, (tez), Ankara 1998, s.23. 33 Pulaşlı, Hasan, Gazi Üniversitesi Hukuk Dergisi, C. XVII, Y. 2013. s.885.
15
Yeni TTK’da butlan halleri özel olarak düzenlenmiş bulunmaktadır. Buna göre genel
kurulun:
a) Pay sahibinin genel kurula katılma, asgarî oy, dava ve kanunen vazgeçilemez
nitelikte haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran,
b) Pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetim haklarını, kanunen izin verilen
ölçü dışında sınırlandıran ve
c) Anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması
hükümlerine aykırı olan
kararları batıldır.(TTK. m.447).
Yasadaki butlan hallerinden birincisi, pay sahiplerinin mutlak olarak “vazgeçilemez”
ve “alınamaz” nitelikteki pay sahipliği haklarına ilişkin bulunmaktadır. Özellikle bu
haklar, ortaklığa ilişkin yönetim haklarının asgari standardı olarak nitelenebilir.
Ancak hukuk güvenliği açısından, geçersizlik hallerinin uygulamasında çok titiz ve
dikkatli davranılması gerekir. Butlan halleri kanunda, “özellikle” denilmek suretiyle
sayıldığından, bunların temel sebepler olduğu ve sınırlı sayı (numerus clausus)
niteliği taşımadığı anlaşılmaktadır. Dolayısı ile yönetim kurulu kararlarının
butlanında olduğu gibi, genel kurul kararlarının butlanını da örnekleme yöntemi ile
çoğaltmak mümkündür.
Bu bağlamda, ahlaka, kamu düzenine ve kişilik haklarına aykırı genel kurul kararları,
konusu imkansız genel kurul kararları, dürüstlükle bağdaşmayan genel kurul
kararları, yatırımcıları, alacaklıları ve işçileri koruyan emredici nitelikte hükümlere
aykırı genel kurul kararları, pay sahiplerinin vazgeçilmez nitelikteki haklarından
olan genel kurula katılma, konuşma, öneride bulunma, asgari oy, dava hakkı ve
kanundan kaynaklanan vazgeçilmez nitelikteki haklarını kaldıran veya sınırlandıran
esas sözleşme hükümleri veya genel kurul kararları butlanla maluldür, yani
hükümsüzdür. Çünkü böyle esas sözleşme hükümleri sadece mevcut pay sahiplerinin
değil, gelecekte pay sahibi olabilecek “potansiyel pay sahiplerinin” de menfaatlerini
16
ihlal edecek nitelikte olduğundan, bu tür kararlar alındıkları andan itibaren ölü
doğmuştur ve hiçbir geçerlilik arz etmemektedir.
3.3. TTK. 445 VE 446 Bağlamında Anonim Şirket, Genel Kurul Kararlarının
İptali
Kanuna aykırı genel kurul kararları, esas sözleşme hükümlerine aykırı genel kurul
kararları, objektif iyi niyet kurallarına aykırı genel kurul kararları ve öğretide
tartışmalı olmakla birlikte bizim de iştirak ettiğimiz görüş uyarınca, olumsuz genel
kurul kararlarının iptal hukuku yaptırımına tabidir. Ayrıca özel iptal sebepleri mevcut
olmakla aşağıda detaylıca ele alınmıştır34. Genel kurul kararlarının iptali hususunda,
yeni Kanunda, bir husus hariç, eski TTK’daki düzen aynen korunmuştur. Şöyle ki;
yenilik, TTK m. 446/1,b bendi hükmüdür. Buna göre; “Toplantıda hazır bulunsun
veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre
yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi
bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel
kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda
aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay
sahipleri… iptal davası açabilir”. Etki kuralının yeni Kanuna girmesinde Yargıtay’ın
11. Hukuk Dairesinin içtihatları etkili olmuştur. Anılan Dairenin 19.07.2007 tarihli
kararında, “…. Davacı ortağın bilgi alma hakkının ihlali nedeniyle genel kurul
toplantısında yanlış bir kararın alınması, diğer bir anlatımla bilgi vermeme ile alınan
kararlar arasında illiyet bağının bulunması halinde ancak alınan kararların iptali söz
konusu olabilir. Bu durumda, mahkemece… salt bilgi edinme hakkının ihlalinden
bahisle… genel kurul kararının iptaline karar verilmiş olması doğru görülmediği
belirtilmiştir. 35 Anılan madde hükmünde, “çağrının usulüne göre yapılmadığı”,
“gündemin gereği gibi ilan edilmediği”, “yetkisiz kişilerin genel kurula katıldıkları”
ve “oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediği” halleri sayılmaktadır. Bu
halleri, yönetim kurulu kararlarının iptali ile karıştırmamak gerekir, yönetim kurulu
kararları ancak belirtilen hallerde iptale konu edilebilinmekteyken, genel kurul
kararlarının iptali hallerini ise çoğaltmak mümkündür. Örneğin TTK m. 431/1 ve 2
hükümleri uyarınca, genel kurul kararının iptali talep edilebilir. Şunu belirtmekte
34 Bkz. s.17. 35 Y. 11. HD. 19.07.2007 T. E. 2006/2171, K. 2007/10775.
17
fayda vardır, bu hallerde açılacak iptal davasında, ancak hukuka aykırılığın, ağır
olması halinde genel kurul kararının iptal edilmesi söz konusu olmaktadır.
Genel kurul kararları, mahkemesince iptallerine karar verilinceye kadar geçerliliği
korur. İptale konu kararın uygulanması ancak mahkemece verilecek tedbir ile
mümkündür aksi taktirde alınan karar istinaden iyi niyetle işlem tesisi eden üçüncü
kişilerin edinimi korunu ve iptale konu işlem onlar açısından varlığını devam ettirir.
3.3.1. ÖZEL İPTAL SEBEPLERİ
Yeni Türk Ticaret Kanununda 445. madde hükmündeki, “kanuna, esas sözleşmeye ve
iyi niyet kurallarına aykırılığa ilişkin genel iptal sebeplerinin yanı sıra, bazı
maddelerde özel iptal sebeplerine de yer verilmiştir36. Bunlar şöyledir.
3.3.1.1. Kurumsal Oy Temsilcilerinin Bildirim Yükümünü Yerine
Getirmemeleri
Yeni TTK’da pay sahiplerinin kendilerini temsil ettirmeleri hususunda adi temsilin
yanı sıra kurumsal oy temsilcilerine de (Institutionelle Stimmrechtsvertreter) yer
verilmiştir (TTK m. 428, 429).
Bunlar, organın temsilcisi, bağımsız temsilci, kurumsal temsilci ve tevdi eden
temsilcisidir. Bu kurumsal temsilciler genel kurulda kendileri tarafından temsil
olunacak payların sayılarını, çeşitlerini, itibarî değerlerini ve gruplarını şirkete
bildirmek zorundadırlar. Bunlar bu bildirim yükümünü yerine getirmedikleri
takdirde, genel kurulda alınan kararlar, genel kurula yetkisiz katılmaya dair hükümler
çerçevesinde iptal edilebilir (TTK m.431/1).
3.3.1.2. Bir Pay sahibinin Talebine Rağmen Toplantı Başkanının
Kurumsal Temsilcilerin Bildirimlerini Açıklamaması
36 Pulaşlı, s.889.
18
Genel kurulda, toplantı başkanı, kurumsal temsilciler tarafından temsil olunacak
payların sayılarını, çeşitlerini, itibarî değerlerini ve gruplarını açıklar. Bir pay
sahibinin istemine rağmen toplantı başkanı, bu açıklamayı yapmamışsa, her pay
sahibi şirkete karşı açacağı dava ile genel kurul kararlarının iptalini talep edebilir
(TTK m. 431/2). Ancak belirtmek gerekir ki, bedre alınacak kararların iptal
edilebilinmesi için, kurumsal temsilcilerin oylarının alınan karara ve yapılan seçime
etkili olmadığının şirket tarafından kanıtlanmaması gerekmektedir. Aksi durumda
alınan karar geçerliliğini muhafaza eder.
3.3.1.3. Genel Kurula Murahhas Üyelerle En Az Bir Yönetim Kurulu
Üyesinin Katılmamış Olmaması (TTK m. 497/2, 437/2).
Pay sahiplerinin yönetime ilişkin sorularının cevaplandırılması için genel kurulda
murahhas üyelerle en az bir yönetim kurulu üyesinin hazır bulunması Kanunda
öngörülmektedir (TTK. m.407/2). Aksi halde, pay sahipleri bu duruma itiraz edip
bunu tutanağa geçirtmesi halinde, finansal tabloların onaylanması, bilanço kârının
kullanılması, yönetim kurulunun ibrası ve seçimi gibi alınan tüm kararların kanuna
aykırı olduğu nedeniyle iptali dava edilebilir (TTK. m. 437/2). Bunun tek istisnası,
yapısı gereği tek ortaklı anonim şirkettir.
3.3.1.4. Genel Kurulda Denetçinin Bulunmaması
Ticaret Kanunda denetçilerin genel kurulda hazır bulunacağı öngörülmektedir. Bu
durumda, birden çok ortağı olan anonim şirketlerde pay sahiplerinin oybirliği ile
denetçinin genel kurulda hazır bulunmasından vazgeçmemişlerse ve pay sahiplerinin
denetime ilişkin soruları da denetçinin bulunmaması nedeniyle yanıtsız kalmışsa, bu
durum tutanağa geçirtilerek, yıl sonu finansal tabloların onaylanması ve bilanço
kârının kullanılmasına ilişkin genel kararlarının iptali dava edilebilir. Aynı şekilde,
yönetim kurulu üyelerinin görevden alınması ve yerine yenilerinin seçimi, finansal
tabloların müzakeresiyle bağlantılı olduğundan, yönetim kurulu üyelerinin seçiminin
de iptali dava edilebilir (TTK m. 413/3 ).
19
3.3.2. İptal Davasının Tarafları
Genel kurul kararlarına karşı açılacak iptal davasının davalısı, şirket tüzel kişiliğidir,
davacı ise, pay sahipleri başta olmak üzere, yönetim kurulu, yönetim kurulu üyeleri
ve Sermaye Piyasası Kuruludur. 37
a. Paysahipleri
a.a. Toplantıda hazır bulunan, karara muhalif olan ve muhalefetini zapta
geçirten pay sahipleri,
a.b. Toplantıda hazır bulunmasına ve oy kullanmış olmasına
bakılmaksızın, belirli hukuka aykırılıkların bulunması halinde, bu
aykırılıkların genel kurul kararın alınmasında etkili olduğunu ileri
süren pay sahipleri,
a.c. Usulüne uygun surette toplantı daveti yapılmaması nedeniyle
toplantıya katılamayan pay sahipleri yada toplantıya katılıp
muhalefetini zapta geçirtmiş paysahipleri(bu durumda, usulsüz
davetin genel kurul kararının alınmasına etki etmiş olması ve alınan
kararın, yasaya, esas sözleşmeye ve dürüstlük kurallarına aykırı
olduğunun kanıtlanması gerekmektedir)
a.d. Gündemin gereği gibi ilan edilmemiş olunması halinde tüm pay
sahipleri,(bu durumda pay sahibinin toplantıya katılıp katılmadığına
yada oy kullanıp kullanmadığına bakılmaz lakin, anılan aykırılığın
genel kurul kararının alınmasına etki etmiş olması gerekmektedir.)
a.e. Genel kurula katılmasına yada oy kullanmasına haksız olarak izin
verilmeyen pay sahipleri,( anılan aykırılığın genel kurul kararının
alınmasına etki etmiş olması gerekmektedir.)
a.f. Genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerin
toplantıya katılıp oy kullanması,(bu nedenle iptale karar
37 Üçışık/Çelik, s.364-371.
20
verilebilinmesi için, bu kişilerce kullanılan oyların kararın alınmasına
etki etmiş olması gerekmektedir, diğer söyleyişle, bunların oyu
olmasaydı dahi, karar yeter sayısı fazlası ile mevcut ise, anılan karar
iptaline karar verilmez)
a.g. Müktesep hakları ihlal edilmiş pay sahipleri,(müktesep haklar,
paysahiplerine, paysahipliği sıfatı nedeniyle tanınmış olup bunların
açık veya örtülü rızaları olmadıkça, genel kurul yada yönetim kurul
kararı ile kısmen yada tamamen değiştirilemeyen paysahipliği
haklarıdır. Bu hakların kaldırılmasına yada değiştirilmesine ilişkin
genel kurul kararları, pay sahibi toplantıya katılmamış yada katılıp
muhalefet şerhi derc etmemiş olsa dahi iptal davasına konu
edilebilmektedir.)
b. Yönetim Kurulu(genel kurulda alınan kararların icrasının, yönetim kurulunun
kurul olarak veya kişisel sorumluluğuna yol açması durumunda, iptal davası
açma hakkı vardır.),
c. Yönetim kurulu üyeleri,( genel kurul kararının yerine getirilmesi, yönetim
kurulu üyelerinin kişisel sorumluluklarına yol açacak nitelikte ise, yönetim
kurulu üyelerinin bireysel olarak iptal davası açma hakkı vardır.),
d. Sermaye Piyasası Kurulu(Sermaye Piyasası Kanununa tabi anonim
ortaklılarda, genel kurulun, esas sözleşmeye, kanuna, işletme konu ve
amacına, sermayenin azalmasına veya kaybına yol açacak kararlarına karşı,
iptal davası açma hakkı vardır.)
21
2. SONUÇ
Ticaret Kanunumuzda bir çok konuda olduğu gibi maalesef, yasa koyucu,
butlan ve iptal edilebilirlik hukuki müesseslerini de, düzenlemeyi ve uygulamadaki
ihtiyaçlara cevap verebilmeyi amaçlamış, lakin, son derece yetersiz gerekçe ve lafs
ile uygulamadaki tartışmaları, tereddütlerden uzak şekilde ortadan kaldıracak, cesur
düzenlemeler getirememiştir. Kanunun yetersiz izahatı nedeniyle uygulamada en çok
yaşanılacak sıkıntı, yönetim kurulunun herhangi bir konuda almış olduğu kararın,
iptale mi butlana mı tabi olduğu noktasında toplanacaktır.
Yasada sayıla genel kurul ve yönetim kurulu kararlarının geçersizlik halleri,
sınırlı sayı kuralına tabi değildir. Burada sayılan hallerde, kesin geçersizlikle ilgili
genel hükümlere başvurmak her zaman mümkün olmakla birlikte, sayılan halleri, her
somut olay açısından irdelemek ve çoğaltmak mümkündür. Anonim şirketler özel
hukuk ilişkisi çerçevesinde işlev yürütmekte ve yapılan işlemlerde ve işleyişte
sözleşme serbestisi prensibi hakim olmasına rağmen, butlana bağlanan hukuki sonuç
nedeniyle, yönetim kurulunun ve genel kurulun yasada sayılan haller kapsamında
değerlendirilmesi mümkün tüm kararları resen, her aşamada nazarı itibare alınarak,
süresiz şekilde, yerindelik denetimine girmemek suretiyle, denetime tabidir.
Kanımızca, kamu düzeni ve ticari güven gereğince, yerinde bir uygulama ve
kabuldür.
İptal edilebilirlik açısından bakıldığında, yönetim kurulu kararlarının, iptal
yaptırımına konu edilmesi ile menfaati ihlal edilen kişilere, yargı yolu imkanı
sağlanması ile yönetim kurulunun keyfi idaresinin önüne geçilmek suretiyle
paydaşların menfaatleri korunmak istenmiştir. İptal edilebilirlik, resen nazara
alınmamakla birlikte ancak, süresinde ve usulünce dile getirilmesi halinde
dinlenebilecek bir yaptırımdır. İptal edilebilirliğin şekle tabi tutulması ile de şirket
işleyişinin sekteye uğratılması ve şirket ortak menfaatine halel getirilmesi önlenmek
istenmiştir. Genel kurulun, anonim şirketin nihai karar organı olması ve menfaatlerin
çatışması halinde, alınan kararların yargı önüne taşınmasında uzun yıllardan buyana
uygulama alanı olan bir yaptırım türü olduğundan, uygulamada artık içselleşmiş bir
denetim yönetimidir.
22
Kanımızca, belirli yetkilerle donatılmış tüm şirket organlarının kararlarının,
şirket içi denetim imkanının yanı sıra yargısal denetime açılması, ortakların ve diğer
menfaat sahiplerinin, haklarının korunması, ticari güven, itibar ve toplumsal barış
açısından kati önem arz etmekte olup, bu cihette özellikle yönetim kurulu
kararlarının, sınırlı şekilde de olsa iptale tabi tutulması yerinde bir düzenleme
olmuştur.
23
KAYNAKÇA
Ayan, Mehmet, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 7. Baskı, Konya 2012. Aytaç, Zühtü, “Kayıtlı Sermayeli Anonim Ortaklıklarda Yönetim Kurulu Kararlarının İptali Sorunu” , Prof. Dr. Ernst. E. Hirsch’in Htırasına Armağan, Ankara, 1986. Başpınar, Veysel, Borç Sözleşmelerinin Kısmî Butlanı, Ankara 1998. Kılıçoğlu, Ahmet, Borçlar Hukuku Genel hükümler, Genişletilmiş 16. Bası, Ankara, 2012. Moroğlu, Erdoğan, Anonim Ortaklıkta Genel Kurul Kararlarının Hükümsüzlüğü, İstanbul 2004. Özkorkut, Korkut, Anonim Ortaklıkta Yönetim Kurulu Kararlarının İptali, Ankara 1996. Poroy/Tekinalp, Çamoğlu, Ortaklıklar ve Kooperatif Hukuku, İstanbul, 2010 Pulaşlı, Hasan, Gazi Üniversitesi Hukuk Dergisi, C. XVII, Y. Ankara, 2013. Tekinalp, Ünal, Yeni Anonim ve Limited Ortaklıklar Hukuku İle Tek Kişilik Ortaklığın Esasları, İstanbul, 2011. Türker, Mümin, Yaklaşım Dergisi, C. XVII, Ankara 2013. Say. 1-2. Üçışık/Çelik, Anonim Ortaklıklar Hukuku, s.445. Ankara 2013. Ünal, Oğuz Kürşat, Sermaye Piyasalarında Halka Açık Anonim Ortaklıklar, Ankara 1999.