Askeri Binalar İçin Sürdürülebilirlik Ölçütleri
-
Upload
mustafa-yilmaz -
Category
Engineering
-
view
55 -
download
6
Transcript of Askeri Binalar İçin Sürdürülebilirlik Ölçütleri
Savunma Bilimleri Dergisi
The Journal of Defense Sciences Kasım/November 2015, Cilt/Volume 14, Sayı/Issue 2, 165-188.
ISSN (Basılı) : 1303-6831 ISSN (Online): 2148-1776
Askerî Binalar İçin Sürdürülebilirlik Ölçütleri
Mustafa YILMAZ1 Serkan YILDIZ
2
Öz
Birleşmiş Milletler Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu (WCED)
tarafından 1987 yılında yayınlanan Brundtland Raporu ile ilk kez
tanımlanan “Sürdürülebilirlik” kavramı, bugün birçok çalışma ve
uygulamanın merkezinde yer almaktadır. Ekonomik gelişmeyi yadsımayan
ancak doğal yaşamı da tehdit etmeyen çevre ve enerji politikalarının
uluslararası camiada benimsenmesi, devletleri, kurumları, kuruluşları, iş
dünyasını, sivil toplum örgütlerini ve diğer paydaşları bu yönde çalışmalar
yapmaya itmiştir. Doğal kaynakların tüketiminden ve çevre kirliliğinden
önemli ölçüde sorumlu olan inşaat sektöründe, çevre dostu akıllı binalar,
sürdürülebilir çevre politikaları neticesinde doğmuştur. Bugün dünyanın
birçok ülkesinde binalar yeşil bina standartlarına göre inşa edilmektedir.
Bu standartları karşılayan binalar sertifikalandırılmaktadır. Dünya
genelinde ülkelerin yapılarına ve bulundukları coğrafi özelliklere göre
farklılıklar gösteren çeşitli sertifika sistemleri bulunmaktadır. Pek çok
ülkede olduğu gibi Türkiye’de de henüz LEED (Leadership in Energy and
Environmental Design/Enerji ve Çevresel Tasarımda Liderlik) ya da
BREEAM (Building Research Establishment Environmental Assessment
Method/Yapı Araştırma Kurumu Çevresel Değerlendirme Yöntemi) gibi
ulusal bir yeşil bina sertifika sistemi bulunmamaktadır. Bu çalışma
kapsamında, askeri binaların performansını belirlemeye yönelik bir
değerlendirme sistemi önerilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Sürdürülebilirlik, Sürdürülebilirlik Ölçütleri, Yeşil
Bina, Yeşil Askeri Bina.
1Yazışma Adresi Kara Harp Okulu, İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanlığı,
Ankara, [email protected]. 2Kara Harp Okulu, İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanlığı, Ankara,
Makalenin geliş tarihi: 03.03.2015 Kabul tarihi: 18.08.2015
166 | Yılmaz ve Yıldız
Sustainability Criteria for Military Buildings
Abstract
The concept of “Sustainability” first defined by the UN World Commission
on Environment and Development (WCED) in the Brundtland Report
published in 1987 has been at the center of numerous studies and practices.
Adaptation by the international community of the environment and energy
policies which does not threaten natural life while respecting economic
development, have led states, institutions, companies, business world, non-
governmental organizations and other stakeholders to take steps in this
direction. Eco-friendly and smart buildings are the results of sustainable
environment policies in construction sector, which is greatly responsible for
environmental pollution and consumption of natural resources. Today in
many countries of the world, buildings are constructed according to green
buildings standards. Buildings conforming to these standards are
certificated. Throughout the world, there are several certification systems
showing differences in accordance with the structures and geographical
features of different countries. As is the case in many other countries, there
is no national green building certification system in Turkey like LEED
(Leadership in Energy and Environmental Design) or BREEAM (Building
Research Establishment Environmental Assessment Method). In this study,
an evaluation system to determine the performance of the military
constructions has been proposed.
Keywords: Sustainability, Sustainability Criteria, Green Building, Green
Military Buildings.
Giriş
Endüstri Devrimi’yle başlayan teknolojik gelişmeler, doğa üzerinde
hâkimiyet kurulabileceği fikrini doğurmuştur. II. Dünya Savaşı sonrası
yaşanan nüfus patlamasına köyden kente göç de eklenince kentlerde artan
ihtiyaçların karşılanmasına yönelik hızlı ekonomik gelişim planları
uygulamaya konulmuştur. Doğal çevrenin korunmasını dikkate almayan ve
teknolojiden aldığı güçle doğaya egemen olma anlayışını benimseyen bu
gelişme politikalarının uygulanması ile plansız ve alt yapısız bir kentleşme
süreci başlamıştır. Endüstrileşmeye bağlı olarak kentlerde gelişen bu çarpık
yapılaşma, yeşil alanların giderek azalmasına, kişi başına düşen enerji
ihtiyacının artmasına, doğal kaynakların sınırsızca ve bilinçsizce
tüketilmesine ve fosil kökenli enerji kaynaklarının yoğun kullanılmasına
Savunma Bilimleri Dergisi, Kasım 2015, 14 (2), 165-188. | 167
Ekonomik
Sosyal
Çevresel Yaşayabilir
Eşitlikçi
Sürdürülebilir
Yaşanabilir
neden olmuştur. Sınırsız üretim politikasıyla üretim-tüketim arasında
oluşturulan dengesizlik sonucunda, Endüstri Devrimi’yle yerel ölçekte etkisi
hissedilen sera gazı salımlarının artması, küresel ısınma, ozon tabakasının
aşınması ve biyoçeşitliliğin azalması gibi çevre sorunları küresel boyutlara
ulaşmıştır. Canlıların yaşam temellerini yok etme eksenli ve doğal
kaynakların aşırı tüketimine dayalı mevcut ekonomik kalkınma modeli,
sebep olduğu çevresel sorunlar ile toplumsal refahı ve sosyal yaşamı tehdit
etmeye başlamıştır.
Sürdürülebilirlik kavramı ilk defa 1983 yılında yapılan Birleşmiş
Milletler Genel Kurul Toplantısı’nın sonucunda, Dünya Çevre ve Kalkınma
Komisyonu Başkanı Gro Harlem Brundlandt tarafından açıklanan ve
1987’de yayınlanan “Ortak Geleceğimiz (Our Common Future)” raporunda
gündeme gelmiştir. Brundlandt Raporu olarak da anılan bu raporda,
sürdürülebilir kalkınma “Bugünün gereksinmelerini, gelecek nesilleri kendi
gereksinmelerini karşılama yetisinden yoksun bırakmadan karşılayarak
kalkınma” olarak tanımlanmıştır (WCED, 1987; Sev, 2009). 2005 yılında
yapılan Dünya Sosyal Kalkınma Zirvesi’nde sürdürülebilirliğin üç ayağı
olan ekonomik ihtiyaçlar, çevresel unsurlar ve sosyal eşitlik arasında bir
uzlaşı sağlanması gerektiği vurgulanmıştır (Un, 2005). Bu bakış açısı Şekil
1’de ifade edilmekte ve sürdürülebilirliğin üç boyutunun birbirinden
bağımsız değil, birbirlerini güçlendiren unsurlar olarak ele alınması
gerektiğini savunmaktadır.
Şekil 1. Sürdürülebilirliğin Boyutları (Un, 2005)
Sürdürülebilir Binalar
Sürdürülebilirlik kavramı ilk kullanıldığı 1983’ten bu yana birçok
alanda yaygınlaşmış olup bunlardan biri de inşaat sektörüdür. İnsanlar,
uygarlaşma sürecinde yaşamlarını sürdürebilmek için pek çok binaya ihtiyaç
duyarlar. Bu binaların yapım, işletme, bakım ve yıkım süreçlerinde birçok
çevresel sorun ortaya çıkmaktadır. Büyük miktarda enerji ve doğal kaynak
tüketen binalar, kentlerdeki hava ve su kalitesini etkileyerek iklim
168 | Yılmaz ve Yıldız
değişikliğine neden olmaktadır (Vyas ve ark., 2014). 2010 yılı verilerine
göre Dünya’daki enerjinin %45’i ve suyun %50’lik bir kısmı binalar
tarafından kullanılmaktadır. Şehirlerdeki hava kirliliğinin %23’ü, sera gazı
üretiminin %50’si, su kirliliğinin %40’ı ve katı atığın %40’ı binaların sebep
olduğu çevre sorunlarıdır (Dixon, 2010). İnşaat sektörünün en belirgin ya da
en ölçülebilir etkisi çevreye olmakla birlikte, sosyo-ekonomik anlamda da
önemli olumsuz etkileri söz konusudur (CIB ve UNEP-IETC, 2002).
Sektörün sebep olduğu sorunları uygulamalarda yapılan değişikliklerle
önemli ölçülerde azaltmak mümkündür.
Bina kaynaklı çevresel ve sosyal sorunların çözümünde ilkeleri
stratejileri ve yöntemleri belirleyerek konuya sistematik bir yaklaşım getiren
“sürdürülebilir mimarlık” kavramı öne çıkmaktadır.
Sürdürülebilir mimarlık, ihtiyaç duyulan binaların yapım, kullanım
ve yok edilme süreçlerinde doğaya verilen zararın en aza indirgendiği,
ekolojik dengenin gözetildiği, malzemenin, suyun ve enerjinin etkin olarak
kullanıldığı faaliyetler bütünü olarak tanımlanmaktadır. Sürdürülebilir
binalarla, kullanıcıların sağlığı ve konforu korunurken yapım ve kullanım
aşamalarında doğal kaynakların varlığının ve geleceğinin tehlikeye
atılmaması ve yıkımından sonra da diğer binalar için kaynak oluşturması ya
da doğaya zarar vermeyecek şekilde atık oluşturması hedeflenmektedir
(Gür, 2007).
Enerji, su ve malzeme binaya girdi oluşturan temel kaynaklardır.
Enerji, su ve malzemenin korunumu, sürdürülebilir mimarlık ilkelerinden
biri olup mimari tasarımı yönlendirir. Binalara girdi oluşturan
yenilenemeyen kaynakların azaltılması veya binadan çıkan atıkların
denetlenmesiyle enerji, su ve malzemenin korunumu sağlanabilir (Kim ve
Rigdon, 1998). Yapım aşamasının yanında, hizmet, bakım-onarım ve yok
edilme süreçlerinde oluşan atıkların yönetimi de önemli oranda kaynak
kullanımını gerektirmektedir. Tüm bu binalarla insan refahı hedeflendiği de
göz önünde bulundurularak sürdürülebilir mimarlık “Kaynakların
Korunumu”, ”Yaşam Döngüsü Tasarımı” ve “İnsan İçin Tasarım” başlıkları
altında ilkeleştirilmiş, bu ilkeleri gerçekleştirmeye yönelik belirlenen
stratejiler ve yöntemler Tablo 1, 2 ve 3’te ifade edilmiştir.
Savunma Bilimleri Dergisi, Kasım 2015, 14 (2), 165-188. | 169
Tablo-1: “Kaynakların Korunumu” İlkesi, (Kim ve Ridgon, 1998; Gültekin,
2007; Sev, 2009)
İlkeler Stratejiler Yöntemler K
ayn
akla
rın
Koru
nu
mu
En
erji
nin
Ko
run
um
u
Enerji Etkin Kentsel Tasarım
Enerji Etkin Mimari Tasarım
Alternatif Enerji Kaynaklarının Kullanımı
Gömülü Enerjisi Düşük Malzeme Kullanımı
Doğal Aydınlatma
Enerji Tasarruflu Malzeme Seçimi
Enerji Etkin Ekipman Kullanımı
Suyun
Korunumu
Suyun Geri Dönüşümü ve Yeniden Kullanımı
Su Tüketiminin Azaltılması
Mal
zem
enin
Ko
run
um
u Yeniden Fonksiyon Kazandırma
Malzeme Korunumu Sağlayan Mimari Tasarım
Uygun Malzeme Seçimi-Geri Dönüştürülmüş Malzeme
Kullanımı
Tablo-2: “Yaşam Döngüsü” İlkesi, (Kim ve Ridgon, 1998; Gültekin, 2007;
Sev, 2009)
İlkeler Stratejiler Yöntemler
Yaş
am D
ön
gü
sü
Yap
ım
Ön
cesi
Ev
re Arazi Seçimi
Sürdürülebilir - Esnek Bina Tasarımı
Malzeme Seçimi
Yap
ım
Ev
resi
Mevcut Bitki Örtüsü ve Hayvanların Korunması
Şantiye İşlerinin Çevreye Etkisinin Azaltması
Atık Yönetimi
Enerji Etkin Ekipman Kullanımı
İşçi Sağlığının Korunması
Yap
ım
So
nra
sı
Ev
re
Yeni Kullanımlara Adapte Edilmesi
Malzemelerin Yeniden Kullanımı
Malzemelerin Geri Dönüştürülmesi
Arazi ve Altyapının Yeniden Kullanması
170 | Yılmaz ve Yıldız
Tablo-3: “İnsan için” İlkesi, (Kim ve Ridgon, 1998; Gültekin, 2007; Sev,
2009)
İlkeler Stratejiler Yöntemler İn
san
İçi
n
Do
ğal
Ort
amla
rın
Ko
run
um
u Topoğrafik Yapının Korunması
Yeraltı ve Yerüstü Su Seviyelerinin Korunması
Mevcut Bitki Örtüsü ve Hayvan Türlerinin Korunması
Kentsel
Tasarım ve
Alan
Planlaması
Kirliliğin Azaltılması
Karma İşlevli Gelişmeyi Destekleme
Toplu Taşıma ve Yaya Ulaşımını Destekleme
İnsa
n
Ko
nfo
ru i
çin
Tas
arım
Isısal, Görsel ve İşitsel Konfor
Doğal Aydınlatma ve Dış Mekânla Görsel Bağlantı
Doğal Havalandırma
Zehirli Olmayan Malzeme Kullanımı
Kullanıcı İhtiyaçlarının Dikkate Alınması
Dünyada Sürdürülebilir Bina Değerlendirme Sistemleri
Günümüzde yukarıda sıralanan ilkeler doğrultusunda inşa edilen
binalar sürdürülebilir veya yeşil binalar olarak adlandırılmaktadır. Yeşil
binalar, binaların çevre ve insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini
ortadan kaldırmak için tasarlanan (Vyas ve ark, 2014), var olduğu sürece
çevreye olan etkisinin en az olduğu binalardır (Patel ve Chugan, 2013).
Hindistan Yeşil Bina Konseyi, yeşil binaları: “Geleneksel binalara kıyasla
daha az su tüketen, optimum seviyede enerji kullanan, doğal kaynakları
koruyan, daha az atık üreten ve canlı sağlığını korunmasını sağlayan
binalar” olarak tanımlamaktadır (IGBC,2012). Yeşil binalar doğal ışık ve iç
mekân hava kalitesiyle kullanıcıların sağlığını, konforunu, üretkenliğini
korur ve geliştirir. Yapımı ve kullanımı sırasında doğal kaynakların
tüketimine duyarlıdır ve çevre kirliliğine neden olmaz. Yıkımından sonra
diğer binalar için kaynak oluşturur ya da çevreye zarar vermeden doğadaki
yerine geri döner (Çapkın, 2010).
Yeşil binalar, sürdürülebilir arazi planlaması, gömülü enerjisi düşük
malzeme kullanımı, su ve enerji tasarrufu, iç ortam kalitesi, kullanıcılara
sağlıklı ve konforlu bir ortam sunması ve atık kontrolü gibi konularda
belirlenen standartları sağlamak zorundadır (Erten, 2011). Bu standartları
karşılayan binalar dünya genelinde ülkelerin yapılarına ve bulundukları
coğrafi özelliklere göre farklılıklar gösteren çeşitli değerlendirme
Savunma Bilimleri Dergisi, Kasım 2015, 14 (2), 165-188. | 171
sistemlerince sertifikalandırılmaktadır. Bu sistemlerden en yaygın
kullanılanlar LEED (Leadership in Energy and Environmental
Design/Enerji ve Çevresel Tasarımda Liderlik) ve BREEAM (Building
Research Establishment Environmental Assessment Method/Yapı Araştırma
Kurumu Çevresel Değerlendirme Yöntemi)’dir. Günümüzde yaygın
kullanımlı değerlendirme sistemlerini revizyona tâbî tutarak kendilerine
uygun hâle getiren ülkeler olduğu gibi kendine özgü değerlendirme sistemi
olmadığı için birden çok değerlendirme sistemini mevcut hâliyle kullanan
ülkeler de bulunmaktadır. 1990 yılında İngiltere’deki Yapı Araştırma
Kurumu (Building Research Establishment-BRE) tarafından geliştirilen
BREEAM, çevresel ölçütlere dayanılarak değerlendirme yapılan
sistemlerinin ilk örneğidir. BREEAM’in Avrupa performans ölçütleri ve
dağılım oranları Şekil-2’de görülmektedir. Güncellenen en son
versiyonunda otel ve küçük konaklama birimleri; müze ve kütüphane gibi
kamu binaları; sinema, spor salonu, bilgi merkezi gibi sosyal alanlar ve tren,
otobüs terminali gibi ulaşım binalarına yönelik değerlendirme sistemlerine
de yer verilmiştir (Odaman, 2012).
Amerikan Yeşil Binalar Konseyi (United States Green Building
Council-USGBC) tarafından 1998 yılında uygulamaya geçirilen LEED
programında temel olarak hedeflenen, inşaat sektöründeki kişi ve
kuruluşları, yapıların çevreye olabilecek olası etkileri konusunda
bilgilendirmek ve bu etkileri minimize etmektir. LEED’in performans
ölçütleri ve dağılım oranları Şekil-3’te görülmektedir. Farklı yapı tiplerinin
değerlendirilmesi amacıyla yeni binalar (ticari ve kurumsal binalar), mevcut
binaların işletim ve bakımları, okullar, sağlık binaları, konutlar ve yerleşim
birimleri için geliştirilmiş LEED ölçütleri bulunmaktadır. Birleşik Devletler
dışındaki ülke ve bölgelerden de proje başvurusu yapılabilen sistem, yeni
yerleşim ve yeniden düzenlenen mevcut yerleşim planlarının çevresel
performansını ölçmek ve değerlendirmek amacıyla kullanılmaktadır
(Leed,2009).
Yeşil bina yapımını teşvik etmek için 1988 yılında kurulan Dünya
Yeşil Bina Konseyi’nin (World Green Building Council-WGBC) 2007
yılında 26 olan üye ülke sayısı 2013 yılında 98 olmuştur. Bugün WGBC’ye
kayıtlı 140 binden fazla yeşil bina ve 27 binden fazla üye şirket
bulunmaktadır (WGBC, 2013). Yeşil binalar günümüz dünyasında önemli
bir ekonomik sektör hâline gelmektedir. Yatırım projeksiyonlarına yönelik
araştırmalara göre, yeşil binaların 2050 yılına kadar 1 trilyon dolarlık bir
sektör hâline geleceği ve yeşil binaların sayısının artmasına bağlı olarak tüm
172 | Yılmaz ve Yıldız
dünyadaki binalarda tüketilen enerjinin 1/3 oranında azalacağı tahmin
edilmektedir (UNEP, 2011).
Şekil-2: BREEAM Europe Performans Kategorileri ve Dağılım Oranları
(Çedbik, 2011)
1
10
11
33
13
16
16
6 4
Bütünleştirici Süreç
Sürdürülebilir Araziler
Su Verimliliği
Enerji ve Atmosfer
Malzeme ve Kaynaklar
Yerleşim ve Ulaşım
İç Mekan Kalitesi
İnovasyon
Bölgesel Öncelik
Şekil-3: LEED v4 Yeni Binalar Değerlendirme Ölçütleri (Url-1, 2015)
Savunma Bilimleri Dergisi, Kasım 2015, 14 (2), 165-188. | 173
Türkiye’de Sürdürülebilir Binalarla İlgili Çalışmalar
Bugün dünyanın birçok ülkesinde yapılan binalarda yeşil bina
standartları dikkate alınmaya çalışılmaktadır. Avrupa Birliği’ne (AB) üye
ülke olmak isteyen Türkiye’de de dünyadaki bu gelişmeler yakından takip
edilmiş ve 2009 yılında “Binalarda Enerji Performans Yönetmeliği (Url-2,
2009)” yayınlanmıştır. Bu yönetmelikte, yenilenebilir enerji kaynaklarının
incelenmesi, enerji verimliliğinin artırılması, otomasyon sistemlerinin
kurulması ve gün ışığından yararlanılması gibi hususlara yer verilmiştir
(Çakmanus ve ark., 2010).
2011 yılında yayınlanan “İklim Değişikliği Eylem Planı 2011- 2023
(Url-3, 2011)” ile çevrenin korunumu ve enerji tasarrufu konularındaki
irade, devlet politikalarına yansımıştır. Bu planda, 2023 yılına kadar en az
bir milyon binada ısı yalıtımı yapılması, yenilenebilir enerji kullanımının
arttırılması, kamuya ait bina ve tesislerde enerji tüketiminin %10 - %20
arasında azaltılması ve 2017’ye kadar tüm binalara Enerji Kimlik Belgesi
verilmesi gibi hedefler belirlenmiştir (ÇŞB, 2012). Ayrıca 2012 yılında
yayınlanan “Enerji Verimliliği Strateji Belgesi 2012 – 2023 (Url-4, 2012)”
ile de 2023’te Türkiye’nin Gayri Sâfi Millî Hâsıla (GSMH) başına tüketilen
enerji miktarının en az %20 azaltılması hedeflenmiştir. Belgede verilen
stratejik hedeflerden bir diğeri de 2010 yılındaki bina stokunun en az dörtte
birinin 2023 yılına kadar sürdürülebilir bina haline getirilmesidir (Çamlıbel,
2012).
Türkiye’deki sürdürülebilirlik çalışmalarını Sivil Toplum Kuruluşları
(STK) da desteklemektedir. Bu kapsamda, Türkiye Sanayiciler ve
İşadamları Derneği (TÜSİAD) ile İnşaat Malzemeleri Sanayicileri Derneği
(İMSAD) tarafından ”İnşaat Sektöründe Sürdürülebilirlik Raporu”
hazırlatılmıştır (Url-5, 2012). Bu raporda, binaların daha az enerji tüketimi
ve daha az CO2 salımı ile sürdürülebilir olmalarının önemi vurgulanmıştır.
Söz konusu raporda ayrıca, yapı malzemelerinin üretiminde büyük oranda
enerji tüketildiği ifade edilerek Türkiye’de yeni dönemde inşaat sektörünün
üretim odaklı değil teknoloji odaklı olması gerektiği ifade edilmiştir
(Candemir ve ark., 2012).
Dünyadaki pek çok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de henüz LEED
ya da BREEAM gibi ulusal bir yeşil bina sertifika sistemi bulunmamaktadır.
Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK) tarafından ülke koşullarına
uygun bir değerlendirme sistemi oluşturma çalışmaları sürdürülmektedir.
Türkiye’de özellikle şirket binaları, alışveriş merkezleri, üniversite
yerleşkeleri ve konutlar gibi özel sektöre ait binalar yeşil binalara öncülük
174 | Yılmaz ve Yıldız
etmektedir. Bu yayının hazırlandığı tarih itibarıyla 137 bina sertifika alarak
yeşil bina niteliği kazanmıştır (Url-6, 2015). Türkiye’de, özel sektöre ait
sertifikalı yeşil bina sayısının düşük olmasının nedeni LEED ve
BREEAM’in Türkiye’ye uygun olmamasından ziyade bu konuda bilinç
düzeyinin düşüklüğüne bağlı olarak henüz pazarda çevreye duyarlı ürünlere
yeterli talebin olmamasıdır.
Türkiye’de halkın bilinç düzeyine bağlı olarak henüz çevreye duyarlı
ürünlere yeterli talep olmamasına rağmen devletin uyguladığı politikalarla
son yıllarda çevre duyarlılığı konusunda umut verici ancak yetersiz bir
bilinçlenme kıpırdanışları sezilmektedir. Sürdürülebilirlik Akademisi’nin
1,487 kişi üzerinde yapmış olduğu ankette, katılımcıların %71’i yeşil/çevre
dostu ürünlerin alınması gerektiğini belirtirken bu ürünleri sıklıkla alanların
oranın %19 olduğu tespit edilmiştir. Aradaki %52’lik kesim çevre dostu
ürünlerin tüketilmesi gerektiğini konusunda bilinçli olduğu halde, pahalı
buldukları için çevre dostu ürün almadıklarını ifade etmiştir (Url-7, 2011).
Yeşil binaların ilk yapım maliyetlerinin geleneksel binalara göre yüksek
olduğu kuşkusuzdur. Ancak geleneksel binalara göre %5 – %10 arasında
değişen oranlarda ilave maliyeti olan yeşil binalar (Bilgici, 2014) bu şekilde
tasarlanması ve işletilmesi durumunda, kendini 1 – 15 yıl gibi bir sürede
amorti edebilmektedir (Tayman, 2014).
Askerî Binalarda Sürdürülebilirlik
Türkiye’de Askerî Binalar
Türkiye’de İstatistik Kurumu’nun 2000 yılı verilerine göre kamuya
ait 270 binin üzerinde bina bulunmaktadır (TÜİK, 2000). Söz konusu
binaların önemli bir kısmı Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) kullanımındadır.
TSK bünyesinde, lojmandan er pavyonuna, karargâhlardan harekât
merkezlerine, hastanelerden okullara uzanan değişik tipte ve kullanım
amaçlı, ülkenin en ücra köşelerinden Ankara ve İstanbul gibi büyük
şehirlerin en merkezî yerlerine kadar bütün ülke coğrafyasına dağılmış
binalar bulunmaktadır. Söz konusu binalar diğer kamu binalarında da
olduğu gibi yoğun kullanımın, dolayısıyla yoğun doğal kaynak tüketiminin
(enerji ve su gibi) gerçekleştiği binalardır. TSK’nın ihtiyaçları
doğrultusunda her yıl yeni binalar inşa etmek veya kullanımdaki binaları
yenilemek üzere yatırımlar yaptığı göz önüne alındığında bu yatırımların
yeşil binalara yönlendirilmesinin ne derece önemli olduğu ortaya
çıkmaktadır. Yeşil askerî binaların, kaynak tasarrufu sağlanması, çevrenin
Savunma Bilimleri Dergisi, Kasım 2015, 14 (2), 165-188. | 175
korunması gibi faydalarının yanında, toplumda yeşil bina bilincinin
yaygınlaşmasını sağlama gibi önemli bir potansiyeli bulunmaktadır.
Askerî Binaların Sürdürülebilirlik Kapsamında Değerlendirilmesi
Coğrafi özellikler, iklimsel farklılıklar, enerji üretim ve tüketim
oranlarındaki değişiklikler, malzeme özelikleri ve kullanım oranları,
kültürel, sosyal farklılıklar ve hukukî süreçler göz önüne alındığında
ülkelere özgü bir değerlendirme sisteminin gerekliliği ortaya çıkmaktadır.
Bazı ülkeler için enerjinin, malzemenin ve su kaynaklarının korunması ön
plana çıkarken bazı ülkeler de sera gazı salımlarının azaltılması, ekolojik
dengenin korunması gibi konular ön plana çıkmaktadır. LEED ve BREEAM
gibi dünya genelinde kabul gören değerlendirme sistemleri incelendiğinde
ölçütlerinin kendi içlerinde sabit tutulduğu ancak ülkelere/bölgelere ve bina
cinslerine/kullanım amaçlarına göre puanlama sisteminin değişiklik
gösterdiği gözlenmektedir.
Bu çalışma kapsamında, Türkiye koşullarında askerî binaların
performans ölçütlerine ve bu ölçütlerin puanlamalarına yönelik bir
değerlendirme yapılmıştır. Ölçütlerin seçiminde sürdürülebilir mimari
ilkeleri (Kim ve Ridgon, 1998; Gültekin, 2007; Sev, 2009) ile LEED ve
BREEAM gibi dünya genelinde yaygınlaşan sistemlerin belirlediği
parametreler esas alınarak askerî kışlalardaki binalarla ilişkilendirilebilecek
şekilde bazıları elenmiş, bazıları birleştirilmiş ve ilave edilmesi uygun
görünenler de eklenerek bir değerlendirme seti oluşturulmuştur. Söz konusu
bu set, Kibert’in sürdürülebilir yapım modelinde (Kibert, 2005) binanın her
evresinde korunmasını öngördüğü kaynak (ekosistem, arazi, malzeme, su,
enerji) başlıkları ile insan sağlığı altında toplanmıştır. Ankete konu ölçütler
mümkün olduğunca anlaşılabilir şekilde ifade edilerek katılımcılar
tarafından karşılaştırılabilir hale getirilmiştir. Ankette Analitik Hiyerarşi
Proses (AHP) faktörlerinin ikili karşılaştırmasında kullanılan skala/ölçekte
“Eşit önemde”, “Biraz daha önemli”, “Oldukça önemli”, “Çok önemli”,
“Son derece önemli” kelimeleriyle sözel olarak değerlendirme yapılması ve
bu değerlendirmelere karşılık gelen sırasıyla 1, 3, 5, 7 ve 9 rakamlarının
yazılması istenmiştir (Saaty, 1999). Karşılaştırma sırasında bu beş adet
temel puanlara karşılık gelmeyen ve uzlaşma gerektiren durumlarda 2, 4, 6
ve 8 gibi ara değerlerin de kullanabileceği belirtilmiştir. Eğer ikili
karşılaştırma sırasında satırdaki faaliyet, sütundaki faaliyetten daha az tercih
ediliyorsa yani sütundaki ölçüt, satırdaki ölçütten daha önemli ise iki taraflı
uygun sayılar olan 1/3, 1/5, 1/7 ve 1/9 ifadelerinin matristeki yerlerine
yazılması istenmiştir (Tekeş, 2002).
176 | Yılmaz ve Yıldız
Kara Harp Okulu İnşaat Mühendisliği Bölümünde öğrenim görmekte
olan son sınıf Harbiyeliler inşaat sektöründe sürdürülebilirlik ve yeşil
binalar konularında “Yapı İşletmesi ve Şantiye Tekniği” dersi kapsamında
bilgilendirilmiştir. Diğer taraftan en az 4 yıldır bir kışla içinde askerî
ortamda ve askerî binalarda yaşamakta olan Harbiyelilerin söz konusu
ölçütlerin karşılaştırılması ve puanlamasında bilgi birikimleri ve
deneyimleri ile yeterli belirleyiciliğe sahip oldukları kabul edilmiştir. Grup
içinde beyin fırtınası yapılması, fikirlerin paylaşılması ve tartışılmasını
müteakip fikir birliğine varılarak grup adına tek bir karşılaştırma sonucunun
ankete yansıtılması pratikte mümkün olamamaktadır (Saaty, 1995). Bu
çalışmada Tablo-4’teki örneğe benzer karşılaştırma matrisleri 47 Harbiyeli
tarafından ayrı ayrı doldurulmuştur. Karar vericilerin eşit öneme sahip
olduğu bu durumda bireysel yargıların geometrik ortalamasından
oluşturulan matris, grup kararı olarak alınmıştır (Ramanathan ve Ganesh,
1994).
Tablo-4: Ölçütlerin Karşılaştırıldığı AHP Matrisi
Ölçütler A B C Ç D E
Ekosistemin Korunması A 1
Arazinin Korunması B 1
Malzemenin Korunması C 1
Suyun Korunması Ç 1
Enerjinin Korunması D 1
İnsan Sağlığının Korunması E 1
Kara Harp Okulu’nda İnşaat Mühendisliği Bölümünde öğrenim
görmekte olan son sınıf 47 Harbiyeliye konu hakkında bilgilendirme
yapılarak gerçekleştirilen anket neticesinde elde edilen askerî kışlalardaki
yeşil bina ölçütlerinin ağırlıkları Tablo-5’te verilmiştir. Kararların tutarlığı
konusunda yapılan hesaplamalar neticesinde (Saaty, 1990) “Geçerlilik
Oranı= 0,027 (CR ˂0,10)” olarak bulunmuştur. Arazi ve suyun korunması
konularında LEED ile yakın ağırlık değerleri elde edilirken enerji ve
malzeme korunumu konusunda farklı değerler elde edilmiştir. LEED
bünyesinde ekosistemin korunmasına bakılmazken LEED değerlendirme
sistemindeki iç ortam kalitesine karşılık, önerilen sistemde insan sağlığının
korunmasına yer verilmiştir. Yenilik ölçütü ise enerji, su, malzeme
korunumu gibi ilgili alanlara dağıtılmıştır.
Savunma Bilimleri Dergisi, Kasım 2015, 14 (2), 165-188. | 177
Tablo-5: Ölçütlerin Ağırlıkları
Ölçütler Puan
Ekosistemin Korunması 10
Arazinin Korunması 30
Malzemenin Korunması 33
Suyun Korunması 7
Enerjinin Korunması 12
İnsan Sağlığının Korunması 8
TOPLAM 100
Tablo-6’daki ekosistemin korunmasına ilişkin alt ölçütlere ait
kararların tutarlığı konusunda yapılan hesaplamalar neticesinde “Geçerlilik
Oranı= 0,006 (CR ˂0,10)” olarak bulunmuştur. LEED sürdürülebilir araziler
için 10 puan verirken BREEAM alan kullanımı ve ekoloji için toplam 9
puan ayırmıştır.
Tablo-6: Ekosistemin Korunmasına İlişkin Alt Ölçütler
Ekosistemin Korunması Puan
Binanın mevcut topografyaya uygun yerleştirilmesi 2
Yeraltı ve yerüstü su seviyelerinin korunması 1
Hafriyat ve dolgu aşamasında bitki örtüsü ve hayvan türlerinin korunması 3
Peyzaj ve habitat planıyla biyolojik çeşitliliğin korunması 3
Çevreye etkisi düşük malzeme ve enerji etkin ısıtma, soğutma, aydınlatma
sistemleri kullanılması 1
TOPLAM 10
Tablo-7’deki arazinin korunmasına ilişkin alt ölçütlere ait kararların
tutarlığı konusunda yapılan hesaplamalar neticesinde “Geçerlilik Oranı=
0,008 (CR ˂0,10)” olarak bulunmuştur. LEED bu ölçüte sürdürülebilir arazi
başlığı altında 10 puan ve yerleşim ve ulaşım başlığı altında 16 puan
verirken BREEAM alan kullanımı ile birlikte 9 puan vermiştir.
178 | Yılmaz ve Yıldız
Tablo-7: Arazinin Korunmasına İlişkin Alt Ölçütler
Arazinin Korunması Puan
Tarım alanları ile su havzalarının korunması 5
Endüstriyel atıklarla kirletilmiş kahverengi alanların iyileştirilerek
yapılaşmaya açılması 11
Mevcut yol, kanalizasyon gibi altyapılardan yararlanılacak şekilde arazi
kullanımı 14
TOPLAM 30
Tablo-8’deki malzemenin korunmasına ilişkin alt ölçütlere ait
kararların tutarlığı konusunda yapılan hesaplamalar neticesinde “Geçerlilik
Oranı= 0,010 (CR ˂0,10)” olarak bulunmuştur. LEED ve BREEAM bu
ölçüte sırasıyla 13 ve 12,5 gibi yakın oranlar verirken önerilen sistemde
Harbiyeliler tarafından söz konusu ölçüte 33 puan verilmiştir.
Tablo-8: Malzemenin Korunmasına İlişkin Alt Ölçütler
Malzemenin Korunması Puan
Basit planlı, küçük ölçekli kompakt ve bina dış kabuğunu azaltan geometrik
alanlı binalar tasarlayarak malzeme yoğunluğunun azaltılması 6
Yerel ve/veya doğal malzeme kullanımı 5
Gömülü enerjisi düşük malzeme kullanımı 6
Peyzaj ve habitat planıyla biyolojik çeşitliliğin korunması 3
Geri dönüştürülebilir/tekrar kullanılabilir malzeme kullanımı 8
Binanın yaşam ömrü boyunca çevresel etkisi düşük, dayanıklı, az bakım ve
onarım gerektiren malzeme kullanımı 5
TOPLAM 33
Tablo-9’daki suyun korunmasına ilişkin alt ölçütlere ait kararların
tutarlığı konusunda yapılan hesaplamalar neticesinde “Geçerlilik Oranı=
0,006 (CR ˂0,10)” olarak bulunmuştur. Önerilen sistemde söz konusu
ölçüte Harbiyeliler tarafından LEED ve BREEAM ile aynı puan verilmiştir.
Savunma Bilimleri Dergisi, Kasım 2015, 14 (2), 165-188. | 179
Tablo-9: Suyun Korunmasına İlişkin Alt Ölçütler
Suyun Korunması Pan
Gri su, şebeke suyu arıtması gibi su geri dönüşümü sistemlerinin ve/veya
yenilikçi atık su teknolojilerinin kullanımı 1
Düşük debili, basınçlı armatürler, vakumlu biyokompoze tuvaletler gibi
ekipmanlar kullanılması/su akıntı detektörleri kullanılarak önemli su
kaçaklarının engellenmesi
1
Su etkin kullanımlı yangından korunma sistemlerinin kurulması 1
Süs bitkilerinin ve peyzaj alanlarının sulanması ile araç yıkama faaliyetleri
için kullanılan su miktarını azaltacak, su geri dönüşümlü sistemler veya az
su kullanılmasına yönelik teknolojilerin uygulanması
1
Daha az su gerektiren yöreye uygun bitkilendirme yapılması 2
Yağmur suyu toplama ve arıtma tesisin kurulması 1
TOPLAM 7
Tablo-10’daki enerjinin korunmasına ilişkin alt ölçütlere ait
kararların tutarlığı konusunda yapılan hesaplamalar neticesinde “Geçerlilik
Oranı= 0,010 (CR ˂0,10)” olarak bulunmuştur. Enerji konusuna LEED
tarafından 35 puan verilirken BREEAM ile Harbiyeliler nispeten yakın puan
vermişlerdir.
Tablo-10: Enerjinin Korunmasına İlişkin Alt Ölçütler
Enerjinin Korunması Puan
Biyo-klimatik bina tasarımı ve yönlendirilmesi 2
Doğal enerji kaynaklarının kullanılması 1
Isıtma, soğutma ve havalandırma sistemlerinde enerji etkin ekipman ve
teknolojilerin kullanılması 2
Isı yalıtımı yapılması 1
Enerji etkin cihaz ve sistem kullanımı 2
Kışlaya ve kışla içi ulaşımda ilave trafik yükü oluşturulmaması 4
TOPLAM 12
Tablo-11’deki insan sağlığının korunmasına ilişkin alt ölçütlere ait
kararların tutarlığı konusunda yapılan hesaplamalar neticesinde “Geçerlilik
Oranı= 0,008 (CR ˂0,10)” olarak bulunmuştur. İnsan sağlığı konusuna iç
ortam kalitesi başlığı altında LEED ve sağlık/memnuniyet başlığı altında
180 | Yılmaz ve Yıldız
BREEAM tarafından Harbiyelilerin verdiği puanın yaklaşık iki katı
verilmiştir.
Tablo-11: İnsan Sağlığının Korunmasına İlişkin Alt Ölçütler
İnsan Sağlığının Korunması Puan
İç mekân monotonluğunun azaltılması/dış mekân görüş alanının
sağlanması (Göz sağlığının korunumu) 1
Zayıf iç hava kalitesinden dolayı oluşabilecek hastalıkların önüne
geçilmesi 1
Bina ısıtma ve soğutma sistemlerinin, bağımsız bir şekilde
ayarlamalarının yapılmasını sağlayacak kullanıcı kontrol sisteminin
uygulanması
1
Floresan lambaların sebep olabileceği sağlık risklerini önlemek için
yüksek frekans balastlı lambaların kullanılması 2
Akustik performansın sağlanması 3
TOPLAM 8
Sonuçlar ve Öneriler
Çalışma kapsamında elde edilen sonuçların değerlendirilmesi
neticesinde askerî binaların planlama, tasarım, yapım, kullanma, bakım-
onarım ve yok edilme süreçlerinde:
Sürdürülebilirliğe katkısı en fazla olan ölçütler arasında “Arazi” ve
“Malzeme” korunumunun öne çıktığı,
Askerî binaların kullanılma sürecinde “Enerji” ve “Su”
konularında tasarruf sağlanmasına önem verildiği,
“Ekosistem” ve “Sağlık” konularında da gerekli hassasiyetin
gösterilmesi gerektiği ve alınacak ilave tedbirlerle sürdürülebilirliğe kısıtlı
bir katkı yapılabileceği,
Malzemenin korunması konusunda askerî binaların
sürdürülebilirliğine yapılabilecek en büyük katkının, gömülü enerjisi düşük,
geri dönüşüme/tekrar kullanıma uygun, doğal ve yerel malzeme kullanılarak
yapılabileceği,
Bunun gerçekleştirilebilmesi için öncelikle kışla binalarının mahal
listelerinde malzeme seçiminin yöreye ve iklime uygun yapılması gerektiği,
Savunma Bilimleri Dergisi, Kasım 2015, 14 (2), 165-188. | 181
Yine kışla yapılanmalarında sabit betonarme binalar yerini Türk
Silahlı Kuvvetleri’nin esnek yapısına uygun yer ve kadro değişikliklerine
uyum sağlayabilen prefabrik binaların alması gerektiği,
Arazinin korunması konusundaki hassasiyetin ise bu konudaki
kullanılan kaynağın büyüklüğüyle orantılı olabileceği,
Şehir içindeki yapılaşmaya uygun değerli parseller ile tarıma
elverişli alanların askerî zorunluluklar olmadan kamulaştırılmaması ve
zorunluluk halinde de gerektiği kadarının kışlaya dönüştürülmesi gerektiği,
Kışla içi yapılaşmanın kompakt hale getirilerek altyapıdan
sağlanacak tasarrufla sürdürülebilirliğe ciddi katkı sağlanabileceği yönünde
genel bir kanaatle böyle bir puanlama yapıldığı değerlendirilmektedir.
Gelecekte bu konularda yapılacak çalışmalarla ulusal değerlendirme
ölçütlerinin ve ağırlıklarının sektörel ya da bölgesel bazda belirlenmesiyle
bütünleşik tasarım ilkelerinin yapım mevzuatına yansıtılmasının etkilerinin
araştırılmasıyla sürdürülebilirlik kavramının ülkeye yerleştirilmesine katkı
sağlanabilecektir. Ankete katılan Harbiyelilerin sürdürülebilirlik ve yeşil
binalar konularında bilgilendirilmiş olmalarına rağmen uygulamaya yönelik
tecrübelerinin artması ile birlikte görüşlerinde bazı değişiklikler olabileceği
dikkate alınmalıdır. Böylesi bir değerlendirme sistemi ihdası için Silahlı
Kuvvetler bünyesinde yapım konusunda tecrübeli personele de benzer
bilgilendirmeler yapılarak gelecekte yapılacak çalışmalar kapsamında anket
tekrarlanabilir, yeterli bilgilendirmeyi müteakip tüm kullanıcıların aynı
konularda görüşleri sorulabilir. Ankete katılan Harbiyelere meslek
hayatında belli bir süre tecrübe kazandıktan sonra “Karanet” üzerinden aynı
konulardaki görüşleri tekrar sorularak değerlendirme sisteminin gelişimine
sürekli katkı sağlanması uygun olacaktır.
Kaynakça
Bilgici, Z., (2014). “Yeşil Binalar”, Bilim ve Teknik Dergisi, 558, 66 - 72.
Çakmanus, İ., Kaş, İ., Künar, A., Gülbeden, A., (2010). Yüksek
Performanslı Sürdürülebilir Binalara İlişkin Bir Değerlendirme.
Çamlıbel, M, E., (2012). 2023 Yılında Türkiye’de Yeşil Binalar, Ekoyapı
Dergisi, 10, 42 – 45.
Candemir, B., Beyhan, B., Karaata, S., (2012). İnşaat Sektöründe
Sürdürülebilirlik: Yeşil Binalar ve Nanoteknoloji Stratejileri, Sis
Matbaacılık, İstanbul.
182 | Yılmaz ve Yıldız
ÇEDBİK, (2011). BREEAM-Avrupa Ticari Binalar 2009 Değerlendirme
Kılavuzu.
CIB ve UNEP-IETC. (2002). Agenda 21 for Sustainable Construction in
Developing Countries: A discussion document. Pretoria: Published
by the CSIR Building and Construction Technology.
Çapkın, D. F., Yeşil Mimari Olarak Tanımlanan Projelerde Ekolojik Yapım
Sistemlerinin Yeri, Yüksek Lisans Tezi, Beykent Üniversitesi,
İstanbul, (2010).
ÇŞB Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, (2012). İklim Değişikliği Eylem Planı
2011–2023. Özel Matbaası, Ankara.
Dixon, W., (2010). The Impacts of Construction and the Built Environment,
Briefing Notes, Willmott-dixon Group.
Erten, D., (2011). Yeşil Binalar. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Bölgesel
Çevre Merkezi. Ankara.
Gültekin, A.B., (2007). Sürdürülebilir Mimari Tasarım İlkeleri Kapsamında
Çözüm Önerileri, 19. International Congress of Building and Life:
Future of Architecture, Architecture for Future, Bursa: Bursa
Mimarlar Odası.
Gür, N.V., (2007). Mimaride Sürdürülebilirlik Kapsamında Değişken Yapı
Kabukları İçin Bir Tasarım Destek Sistemi, (Doktora Tezi) İstanbul
Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, İstanbul.
Hart, M., (1999). The guide to sustainable community indicators (2. Baskı).
North Andover: Hart Environmental Data.
IGBC, (2012). Green Building Defind. 17 Mart 2014’de,
https://igbc.in/igbc/ adresinden alınmıştır.
Kibert, C.J. (2005). Sustainable Construction: Green Building Design and
Delivery (1. Baskı). John Wiley & Sons, Inc. New Jersey.
Kim, J. J. ve Rigdon, B. (1998). Sustainable Architecture Module:
Introduction to Sustainable Design. National Pollution Prevention
Center for Higher Education, Michigan.
LEED, 2009. New Construction and Major Renovations, Green Building
Council, U.S.
Odaman, Kaya H., 2012. Ölçütlere Dayalı Değerlendirme ve Sertifika
Metotlarından LEED ve BREEAM‟in Türkiye Uygulamalarına
Yönelik İrdeleme ve Öneriler, Yüksek Lisans Tezi , Dokuz Eylül
Üniversitesi, İzmir.
Patel, C., Chugan, P. K., (2013). Measuring awareness and preferences of
real estate developers for green buildings over conventional
buildings, Consumer Behaviour and Emerging Practices in
Marketing, 332 – 341.
Savunma Bilimleri Dergisi, Kasım 2015, 14 (2), 165-188. | 183
Ramanathan, R., Ganesh, L.S.,( 1994). Group Preference Aggregation
Methods Employed in AHP. An Evaluation and an Intrinsic Process
for Deriving Members Weightages, European Journal of Operational
Research, Vol:79, 1994, (249-265).
Roodman, D. M. and Lenssen N., (1995). BuildingRevolution: How Ecology
and Health Concerns Are Transforming Construction, Worldwatch
Enstitüsü, WorldwatchPaper 124 A,1995.
Saaty, T.L.,(1990). How to Make a Decision: The Analytic Hiearchy
Process, European Journal of Operational Research, Vol: 48, 1990,
(9-26).
Saaty, T. L, (1995). Decision making for leaders, RWS Publications, 3rd
Edition, Pittsburg.
Saaty, T.L., (1999). Decision making for leaders: the analytic hierarcy
process for decisions in a complex world, RWS Publications,
Pittsburgh.
Sev, A,. (2009). Sürdürülebilir Mimarlık (1. Baskı). İstanbul: YEM Yayın,
İstanbul.
Shaviv, E. (2001). On the use of “solar volume” for determining the urban
fabric. Solar Energy, 70(3), 275-280.
Tayman, E., (2014). Çevre Dostu Yeşil Bina BREEAM Sertifikası.
18.12.2014’de http://www.ecoenerji. net/haber_detay.asp?haberID=
65, Aralık 2014
Tekeş, M.,(2002). Çok ölçütlü karar verme yöntemleri ve türk silahlı
kuvvetlerinde kullanılan tabancaların bulanık indeksli analitik
hiyerarşi prosesi ile karşılaştırılması, İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü,
Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.
Türkiye İstatistik Kurumu (2000). Bina Sayımı 2000, 6 Temmuz 2015’de
http://www.tuik.gov.tr/Kitap.do?metod=KitapDetay&KT_ID= adre-
sinden alınmıştır.
UNEP, (2011). Towards a Green Economy: Pathways to Sustainable
Development and Poverty Eradication, UNEP /GRİD-Arendal,
Naorabi.
United Nations (2015). UN General Assembly 2005 World Summit
Outcome, 6 Temmuz 2015’de http://data.unaids.org/Topics/Univer
salAccess/worldsummitoutcome_resolution_24oct2005_en.pdf adre-
sinden alınmıştır.
Url-1,(2015). LEED v4 for Structural Engineers, 6 Temmuz 2015’de
http://www.structuremag.org/?p=1833 adresinden alınmıştır.
184 | Yılmaz ve Yıldız
Url-2, (2009). Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği 6 Temmuz
2015’de http://www.mo.org.tr/mevzuatDocs/enerji-performans.Yon
etmelik.pdf adresinden alınmıştır.
Url-3, (2011) Türkiye Cumhuriyeti İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı
2011–2020 Temmuz 2011, Ankara 6 Temmuz 2015’de http://
iklim.tarim.gov.tr/dosya/idep.pdf adresinden alınmıştır.
Url-4, (2012), Enerji Verimliliği Strateji Belgesi 2012-2023, 6 Temmuz
2015’de http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2012/, adresinden
alınmıştır.
Url-5, (2012), İnşaat Sektöründe Sürdürülebilirlik: Yeşil Binalar ve
Nanoteknoloji Stratejileri, 6 Temmuz 2015’de http://imsad.org/docs
/nano_ana.pdf, adresinden alınmıştır.
Url-6, (2015) Fınd Green Buildings and The People Who Make Them
Great, 6 Temmuz 2015’de http://www.gbig.org/search/advanced
adresinden alınmıştır.
Url-7, (2011). Sürdürülebilirlik Akademisi USGBC, Yeşil Tüketim
Araştırması, 6 Temmuz 2015’de http://www.yesilbina.com/-Cevreci-
Urunler-Pahali-ve-Yetersiz -_h339, adresinden alınmıştır.
Vyas, S., Ahmed, S., Parashar, A., (2014). BEE (Bureau of
energyefficiency) and Green Buildings, International Journal of
Research, 1, 23 -32.
WCED, (1987). UN World Commission on Environment and Development:
Our common future, United Nations General Assembly document
A/42/427, Oxford University Press.
WGBC, (2013), The Business Case for Green Building: A Rewiev of the
Costs and Benefits for Developers, Investors and Occupants. World
Green Building Council Press.
Savunma Bilimleri Dergisi, Kasım 2015, 14 (2), 165-188. | 185
Extended Summary
Sustainability Criteria for Military Buildings
Introduction
Technological developments following the industrial revolution have
brought about the idea that man could become dominant over nature. After
World War II, rapid economic development plans have been put into
practice in order to meet rising housing needs in urban areas stemming from
migration from the country to town, and from population explosion. An
ambitious and unplanned urbanization process put these developmental
policies into practice, policies which disregarded the protection of natural
environment, with the ultimate aim of gaining dominance over nature by
means of technological power. Unplanned urbanization caused by
industrialization has led to gradual reduction in green-field, an increase in
energy need per capita, intensive consumption of limited natural resources
such as petroleum. Environmental issues including increase in greenhouse
gas emission, global warming, ozone layer depletion and decrease in
biodiversity have reached global dimensions as a result of unbalance
between production and consumption caused by unlimited production policy
of industrial revolution. Environmental problems stemming from current
economic development models based on overconsumption of natural
resources and destruction of life forms, have downgraded the social wealth
and the standards of living to the lowest level of all time.
The worries about rapid depletion of natural resources, which might,
one day, slow down or even stop community development and economic
growth, were articulated for the first time at Brundtland Report (WCED,
1987; Sev, 2009) in 1989. Today, some decades after the release of the
Report, states, institutions, organizations, business world, non-governmental
organization and other stakeholders have reached a consensus on the fact
that natural resources are limited and human life is under risk in the world.
Sustainability concept which can be defined as “meeting the needs and
expectations of the present without compromising future generations to
meet their own needs and expectations” in the Brundtland Report (WCED,
1987) has been located in common denominator of recommended solutions.
Sustainable Buildings
People need a lot of buildings for sustaining their lives in civilized
communities. These facilities cause a lot of environmental problems during
their construction, operation and maintenance, and destruction. Buildings
186 | Yılmaz ve Yıldız
consuming huge amount of energy and natural resource have an impact on
climate change by affecting quality of air and water in cities (Vyas et. al.,
2014). According to 2010 data, 45% of world energy and 50% of water are
used by buildings. When environmental problems are examined; it can be
seen that 23% of air pollution, 50% of greenhouse gas production, 40% of
water pollution, and 40% of solid waste in cities are environmental
problems caused by buildings (Dixon, 2010). These environmental
problems caused by construction industry can be substantially decreased via
change in applications. While the most explicit or measurable effect of
industry is on the environment, it also has important socio-economic
disadvantages (CIB & UNEP-IETC, 2002).
Sustainable architecture is defined as the body of activities which
minimize the harm given to the environment, respect ecological balance and
maximize cost-efficient usage of materials, water and energy during
construction, usage and destruction processes of buildings. In sustainable
constructions, it is aimed not to threaten the presence and future of natural
resources while protecting health and comfort of users during the
construction and usage phases, and to convert destroyed buildings either
into new sources for other buildings or into wastes which are not harmful
for the environment (Gür, 2007).
Energy, water, and materials are the basic resources of input for the
construction. Protection of energy, water, and material which is one of the
principles of the sustainable architecture, shapes the nature of architecture
design. Protection of energy, water, and material can be ensured by
decreasing unrenewable resources which form input for the construction or
by controlling the wastes coming out of buildings (Kim & Rigdon, 1998).
Beyond the construction stage, the management of wastes formed during the
stages of service, maintenance and destruction also requires huge amount of
resources. Considering that human welfare is aimed at in all such buildings,
sustainable architecture principles are expressed under the titles of
“Economy of Resources”, “Design of Life Cycle” and “Humane Design”.
Assessment Systems for Sustainable Buildings in the World
Buildings which are designed to remove negative effects of
construction on the environment and human health are accepted as green
buildings (Vyas et. al., 2014). Green buildings are those structures which
have minimum effects on the environment during their presence (Patel &
Chugan, 2013).
Savunma Bilimleri Dergisi, Kasım 2015, 14 (2), 165-188. | 187
Constructions defined as green buildings must provide determined
standards about subjects including sustainable land planning, usage of low
embedded-energy materials, saving water and energy, indoor quality,
presenting healthy and comfortable medium, and control of wastes (Erten,
2011). Buildings which can meet these standards are certificated. Among
these certificates, most commonly accepted ones are LEED (Leadership in
Energy and Environmental Design) and BREEAM (Building Research
Establishment Environmental Assessment Method).
Studies for Sustainable Buildings in Turkey
On its way to EU membership, Turkey has also followed these
developments in the world closely and released “Energy Performance in
Building Regulation” in 2009 (Çakmanus et. al., 2010).
Determination about environment protection and saving energy are
reflected into the government policies via “Climate Change Action Plan
2011 – 2023” published in 2011. Aims such as making heat insulation in at
least 1 million buildings, increasing renewal energy usage, reducing energy
usage in public buildings and facilities at between 10% - 20% until 2023
and giving Energy Identity Document to all buildings until 2017 are
included in this plan (ÇŞB, 2012). Besides, At least 20% reduction in
consumption of energy amount per GNP in Turkey in 2023 is aimed by
“Energy Efficiency Strategic Document 2012 – 2023” which was
constituted in 2012.
Sustainability studies in Turkey are also supported by
Nongovernmental Organizations (NGO). In this scope, “Sustainability in
Construction Sector” report was prepared by Turkish Industry and Business
Association (TÜSİAD) and Association of Turkish Building Material
Producer (İMSAD).
There is no a national green building certificate such as LEED or
BREEAM in Turkey as in a lot of countries in the world. Studies for
constituting an assessment system suitable for country conditions are
maintained by Turkish Green Building Council (ÇEDBİK).
Savunma Bilimleri Dergisi, Kasım 2015, 14 (2), 165-188. | 188
Sustainability Criteria for Military Buildings
Military Buildings in Turkey
There are more than 270 thousands public buildings in Turkey
(TÜİK, 2000) and many of them are used by Turkish Armed Forces (TAF)
for various purposes.
Assessment of Military Buildings within Sustainability in Turkey
A national sustainability assessment standard system is required for
each country. In this study a survey is applied to students of Turkish
Military Academy in order to determine scores of the performance criteria
of military buildings. Performance criteria of military buildings are
determined by using the sustainable architecture principles (Kim & Ridgon,
1998; Gültekin, 2007; Sev, 2009) and the parameters which are accepted
worldwide like LEED and BREEAM.
In order to determine the relative importance of these performance
criteria Analytic Hierarchy Process (AHP) is used in evaluation of survey.
Conclusions and Recommendations
In this survey, results have shown that during planning, designing
construction, repair, maintenance, usage and destruction periods of military
buildings;
The major contributive standards to sustainable military
buildings are “Land use” and “Conservation of materials”,
In usage period, reducing the consumption of “Water” and
“Energy” is also very important.
The barracks must be constructed close to each other so that
infrastructure costs can be minimized. Using local, natural, recyclable,
reusable and low embodied energy materials in construction period will
provide the major contribution to sustainability of military buildings.