Arsiv Belgelerine Gore 1915 Yilindaki Tehcir Olayinin Sivas Ta Uygulanmasi the Emigration Event in...
-
Upload
scavusbasili -
Category
Documents
-
view
1.899 -
download
3
Transcript of Arsiv Belgelerine Gore 1915 Yilindaki Tehcir Olayinin Sivas Ta Uygulanmasi the Emigration Event in...
T.C.
DOKUZ EYLÜL ÜN�VERS�TES�
SOSYAL B�L�MLER ENST�TÜSÜ
�SLAM TAR�H� VE SANATLARI ANAB�L�M DALI
�SLAM TAR�H� VE SANATLARI PROGRAMI
YÜKSEK L�SANS TEZ�
AR��V BELGELER�NE GÖRE 1915 YILINDAK�
TEHC�R OLAYININ S�VAS’TA UYGULANMASI
Abdurrahman �LHAN
Danı�man
Prof. Dr. Mehmet �EKER
2008
ii
Yüksek Lisans Tezi olarak sundu�um “Ar�iv Belgelerine Göre 1915
Yılındaki Tehcir Olayının Sivas’ta Uygulanması” adlı çalı�manın, tarafımdan
bilimsel ahlak ve geleneklere aykırı dü�ecek bir yardıma ba�vurmaksızın yazıldı�ını
ve yararlandı�ım eserlerin bibliyografyada gösterilenlerden olu�tu�unu, bunlara atıf
yapılarak yararlanılmı� oldu�unu belirtir ve bunu onurumla do�rularım.
..../..../........
Abdurrahman �LHAN
iii
YÜKSEK L�SANS TEZ SINAV TUTANA�I
Ö�rencinin Adı ve Soyadı : Abdurrahman �LHAN Anabilim Dalı : �slam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı Programı : �slam Tarihi ve Sanatları Programı Tez Konusu : Ar�iv Belgelerine Göre 1915 Yılındaki Tehcir
Olayının Sivas’ta Uygulanması Sınav Tarihi ve Saati : Yukarıda kimlik bilgileri belirtilen ö�renci Sosyal Bilimler Enstitüsü’nün …………………….. tarih ve ………. sayılı toplantısında olu�turulan jürimiz tarafından, Lisansüstü Yönetmeli�inin 18. maddesi gere�ince yüksek lisans tez sınavına alınmı�tır. Adayın ki�isel çalı�maya dayanan tezini ………. dakikalık süre içinde savunmasından sonra, jüri üyelerince gerek tez konusu gerekse tezin dayana�ı olan Anabilim dallarından sorulan sorulara verdi�i cevaplar de�erlendirilerek tezin, BA�ARILI � OY B�RL��� ile � DÜZELTME �* OY ÇOKLU�U � RED edilmesine �** ile karar verilmi�tir. Jüri te�kil edilmedi�i için sınav yapılamamı�tır. �*** Ö�renci sınava gelmemi�tir. �** * Bu halde adaya 3 ay süre verilir. ** Bu halde adayın kaydı silinir. *** Bu halde sınav için yeni bir tarih belirlenir. Evet Tez, burs, ödül veya te�vik programlarına (Tüba, Fullbright vb.) aday olabilir. � Tez, mevcut hali ile basılabilir. � Tez, gözden geçirildikten sonra basılabilir. � Tezin, basımı gereklili�i yoktur. � JÜR� ÜYELER� �MZA …………………………… � Ba�arılı � Düzeltme �Red …………….. …………………………… � Ba�arılı � Düzeltme �Red ……….......... …………………………… � Ba�arılı � Düzeltme � Red …..…………
iv
ÖZET
Yüksek Lisans Tezi
Ar�iv Belgelerine Göre 1915 Yılındaki Tehcir Olayının Sivas’ta Uygulanması
Abdurrahman �LHAN
Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
�slam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı �slam Tarihi ve Sanatları Programı
Birinci Dünya Sava�ı henüz ba�lamı�tı. Osmanlı Devleti de bu sava�ta
Almanya’nın yanında yer alarak �ngiltere, Rusya ve Fransa’ya kar�ı sava� açmı�tı.
Osmanlı Devleti bu sava�a katılmasına katılmı�tı. Fakat ülke hem sosyal hem de
ekonomik anlamda çökü�ün e�i�ine gelmi�ti. Yıllar süren sava�lar ve meydana gelen
olaylar halkta büyük bir bezginlik ve ümitsizlik meydana getirmi�ti. Osmanlı
Devleti’nin içerisinde bulundu�u �artları ve sava�a girmesini fırsat bilen Ermeniler
de, hayal ettikleri büyük Ermenistan’ı gerçekle�tirmek amacıyla yo�un bir isyan ve
ihtilal hareketlerinin içerisine girmi�lerdi. Bu ba�lamda Sivas Vilâyeti de
Anadolunun ortalarında yer alan, nispeten geni� co�rafyaya yayılmı�, Kafkas
cephesine yakın, önemli yolların geçti�i kav�ak noktasında yer alan, co�rafi ve
stratejik önemi hayli fazla olan bir vilâyetti. Çünkü Kafkas cephesiyle olan her türlü
irtibat buradan sa�lanmakta, cepheye sevk edilecek olan askerlerin önemli bir kısmı
bu bölgeden temin edilmekte ve cephede sava�an ordunun ihtiyaçlarının önemli bir
kısmı buradan kar�ılanmaktaydı. Vilâyetin ne kadar önemli bir yer oldu�unu bilen
komitacı Sivas Ermenileri de Osmanlı Devletini cephede zayıf dü�ürmek ve Rusların
do�uda rahatça ilerlemesini sa�lamak amacıyla bazı faaliyetlere ba�lamı�lardı.
Yolları tahrip edip telgraf tellerini kesmi�ler, askere kaydolmak için askerlik
�ubelerine giden insanlara saldırmı�lar ve da�larda e�kıyalık yaparak bölgede kaotik
bir ortam yaratmaya gayret etmi�lerdi. Ermeni isyan ve ihtilal hareketlerinin artık
kontrol edilemez bir boyuta ula�ması ve Van isyanının patlak vermesinin ardından
Osmanlı Devleti Hükümeti, Ermeniler için geçici sevk ve iskân kanunu bakanlar
kurulu kararıyla almı�tır. Di�er vilâyetlerde oldu�u gibi Sivas vilâyetinde de
v
Ermenilerin sevk ve iskânıyla ilgili emir ve talimatlar vilâyete ula�tıktan sonra
gerekli hazırlıklar yapılmı� ve Temmuz ayının ilk günlerinden itibaren Ermenilerin
güney bölgelere sevkine ba�lanmı�tır. Yolculuk için en güvenli yollar tercih edilmi�
ve sevkiyat esnasında muhacirleri korumakla görevli bir jandarma müfrezesi onlara
e�lik etmi�tir. Ermenilerin geride bıraktıkları malları devlet tarafından korunmu� ve
bu amaçla komisyonlar olu�turulmu�tur. Ermenilerin götürebildikleri mallarını
yanlarında götermelerine izin verilmi� ve bu amaçla kendilerine yük hayvanları ve
ka�nılar tahsis edilmi�tir. Ermeniler günde ortalama sekiz saat yolculuk etmi�ler ve
bu esnada yolcuların güvenliklerinden geçtikleri bölgelerdeki yerel idareciler
sorumlu tutulmu�tur. �skan bölgelerine ula�an Ermeniler, kendileri için daha önceden
tahsis edilen yerlere belli bir düzen içerisinde yerle�tirilmi�, Ermenilerin yeni
yerlerine uyum sa�layabilmeleri için gerekil olan tüm sosyal ve ekonomik destekler,
imkanlar ölçüsünde sa�lanmaya çalı�ılmı�tır.
Anahtar Kelimeler: I. Dünya Sava�ı, Ermeniler, Sivas, Tehcir
vi
ABSTRACT
The Thesis of Master Degree
The Emigration Event in Sivas in 1915 Occording to the Archieve Documents
Abdurrahman �LHAN
Dokuz Eylul University Institute of Social Sciences
The World War I. Just began in 1914. the Ottoman Empire was in the war
with Germany and it was against England, Russia and French. But the country was in
a very desperate condition bath socially and economically. The wars that had
continued for long years and the events created tiredness and weakness within the
public. The Armenians, having known the condition of Ottoman Empire, tried to
achieve their dream of Big Armenia. They started to rebel against the Otoman
Empire.
Sivas was a very important stat efor the fact that it was in the middle of
Anatolia, having a wide geography, near the Kafkas, and it was in the middle of the
important correspanding point. It hod a great geographic and stratejic importance.
Because the all communication with Kafkas was proudied from Sivas, and the
majority of the soldiers were sent to the war area from the, and the needs of the army
were provided from Sivas, too. Knowing the importance of Sivas in the war, the
Komita Sivas Armenians, tried to weaken the Ottoman Empire in that war area and
they tried to help to Russia in the East part of the war. They damaged the roads, tried
to harm the comnunication with the army, and didn’t let the people to enroll to the
army. Their aim was to create a chaotic movements were out of control and a rabel
occured in Van state. After these events Ottoman Empire hovernment decided to
force the Armenians to leave the area tempororily by the law of committee. Like the
otherstates, in Sivas the required preparotions were finished and the Armenians were
sent to the South areas. Also the goverment provided them protection and they were
allowed to take their and the local administrations were responsible for their vofety.
vii
When they reached to their living areas, they had everything prepared systematically
and reqularly. The goverment gave every social and economical support to help the
Armenians to live in their new area in a hormoniow way.
Key Words: World War I., Armenians, Sivas, Emigration
viii
KAYNAKLARA DA�R
A. AR��V BELGELER�
Tarihte olmu� bir olay hakkında bugün bizlerin bir fikre veya dü�ünceye
sahip olabilmesi için konu hakkında bazı bilgi ve belgelere sahip olmamız, olayların
ya�andı�ı zamanın sosyal, siyasi ve kültürel �artlarını iyi bilmemiz ve de analiz
edebilmemiz gerekmektedir. Çünkü her devrin kendine has özel �artları vardır.
Bugün bizlerin içerisinde bulundu�u �artlar, belki dünü anlamamızı
zorla�tırmaktadır. Ermeni meselesi de yıkılmakta olan bir devletin son dönemlerinde
ortaya çıkan ve ülkeyi gerek içeride gerkes de dı�arıda hayli me�gul eden hatta bazen
zor durumda bile bırakan bir meseledir. Ermeni sorunu üzerine çalı�an biz
ara�tırmacılar açısından Osmanlı Devleti ar�ivleri, Ermeni meselesinin siyasi ve
tarihi geçme�ini ara�tırmak için vazgeçilemez bir kaynak konumundadır.
Biz de tezimizin ba�lı�ına uygun olarak Birinci Dünya Sava�ı yıllarında vuku
bulan Ermeni tehciri ve bunun Sivas vilayetinde uyulanmasıyla ilgil olarak
Ba�bakanlık Osmanlı Ar�ivlerine girerek konumuzla alakalı belgeleri alıp belirli bir
bütünlük içerisinde de�erlendirdik ve bu yolla bir sonuca ula�maya çalı�tık. Öncelikli
olarak konumuzun ana ba�lıklarını ve alt ba�lıklarını belirleyerek ilgili olan tüm
belgeleri temin etmeye çalı�tık. Fakat Ermeni sorunu ile ilgili oldukça fazla sayıda
belgenin olması ve bizim zamanımızın da sınırlı olmasından dolayı belgelerden daha
çok konuyla birinci dereceden alakalı ve en önemlilerini kullanmaya gayret ettik. Bu
ba�lamda daha çok Dâhiliye Nezaretine ait olan fonları kullandık. Özellikle de �ifre
kalemine ait olan belgeleri almaya ve kullanmaya çalı�tık. Bundan ba�ka Ermeni ve
Rumların sevk ve iskânıyla alakalı Meclis-i Vükelâ mazbataları ve Hariciye
Nezâretinin belgelerinden önemli ölçüde istifade ettik. Fakat Hariceye Nezareti
fonundan temin etti�imiz belgelerin özellikle Fransızca olması bizim bu belgelerden
sınırlı sayıda yararlanabilmemize hatta konunun bu yönden biraz eksik kalmasına
sebep oldu.
ix
Ermeni meselesinin ortaya çıkı�ı, tarihsel geli�imi ve Ermenilerin geçici sevk
ve iskânıyla ilgili olarak Osmanlı Ar�ivleri, oldukça zengin ve bol malzemeye
sahiptir. Ermeni tehciri kararının alınması ve uygulanmasına ili�kin yapılan bütün
yazı�malar Ba�bakanlık Osmanlı Ar�ivlerinde hala mevcuttur. Özellikle Ermeni
meselesinin güncelli�ini koruması, uluslar arası arenade tartı�ılan ve kullanılan
önemli meselelerden biri olması yüzünden Devlet Ar�ivleri Genel Müdürlü�ü
konuyla alakalı bütün belgeleri tasnif etmi� ve önemli bir kısmını da yayımlamı�tır.
Örne�in bizim de tezimizi hazırlarken önemli ölçüde yararlandı�ımız Ozmanlı
Belgelerinde Ermeniler (1915-1920) bunlardan sadece bir tanesidir. Ayrıca Ermeni
Komitaları, Ermenilerin Batılı devletlerle olan ili�kileri ve Ermeni meselesinin siyasi
tarihçesi ile ilgili tüm belgeler yayımlanmı�tır. Osmanlı Devletinde Ermenilerle ilgili
ar�ivlerde varolan bütün belgeler ve bunların hangi fonda yer aldıkları, Recep
Karacakaya’nın hazırladı�ı Kaynakçalı Ermeni Meselesi Kronolojisi adlı eser bu
alanda ara�tarma yapmak veya ar�ivleri taramak isteyenler için bir kılavuz görevi
görmektedir.
B. K�TAPLAR
Son dönemlerde Ermenilerle ilgil oldukça önemli pek çok ara�tırma ve
çalı�ma yapılmı�tır. Özellikle Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslar arası arenada
Diaspora Ermenileri ve birçok yabancı devlet tarafından siyasi olarak kö�eye
sıkı�tırılmak istenmesi, bu konuyla ilgili olarak çe�itli ara�tırmaların ve çalı�maların
yapılmasına zemin hazırlamı�tır. Ermeni meselesinin hassasiyetinin farkında olan
Osmanlı Devleti, Ermeni tehcirinden bir yıl sonra Ermenilerin ve bazı batılı
devletlerin yaptı�ı propagandalara cevap niteli�inde “Ermeni Komitelerinin A’mâl
ve Harekât-ı �htilâliyyesi-�’lân-ı Me�rutiyyet’den Evvel ve Sonra” adlı eseri
�stanbul’da Matbaa-i Orhaniyye’de bastırmı� ve yayımlamı�tır. Bizim kullandı�ımız
da yukarıda belirtti�imiz eserin dilini sadele�tirerek “Ermeni Kometlerinin A’mal ve
Harekât-ı �htilâliyyesi” isimiyle 1983 tarihinde hazırlayıp yayımlayan H. Erdo�an
Cengiz’in çalı�masıdır. Eser, iki bölümden meydana gelmekte ve birinci bölümde
Ermeni meselesinin ortaya çıkı�ı, komitelerin olu�umu ve me�rutiyetin ilanına kadar
Ermenilerin çıkardıkları isyanlar anlatılmaktadır. �kinci bölümde, me�rutiyetten
x
sonra Ermenilerin �stanbul ve Anadolu’da çıkardıkları isyanlar, Birinci Dünya Sava�ı
yıllarındaki Ermeni faaliyetleri ve bunun sonucu olarak tehcir ele alınmaktadır. Son
bölümde Ermenilerin Do�u’da gerçekle�tirdikleri katliamlar ve bunlara ait gör�ü
tanıklarının ifadeleri yer almaktadır. Son olarak da Ermenilerin yaptı�ı katliamlar,
Ermenilerden ele geçirilen silahlar ve komitacılarla ilgili resimler vardır. Biz bu
eserden Ermenilerin tarih boyunca çıkardıkları isyanlarla ilgili olarak önemli ölçüde
istifade ettik. Ayrıca Gültekin Ural’ın yazdı�ı “Ermeni Dosyası” ve Cemal
Anadol’un kaleme aldı�ı “Tarihin I�ı�ında Ermeni Dosyası” isimli eserlerden de
Birinci Dünya Sava�ına kadar Ermenilerin çıkarmı� oldukları isyanlar hakkında
istifade ettik.
Ermeni meselesini siyasi ve tarihi süreç içerisinde çok yönlü olarak inceleyen
ve sonucunda da haklı bir üne kavu�mu� olan Esat Uras’ın “Tarihte Ermeniler ve
Ermeni Meselesi” isimli eseri, Ermeni sorunuyla ilgilenen bütün ara�tırmacılar
açısından vazgeçilmez bir kaynak durumundadır. Bu eser be� bölümden meydana
gelmektedir. Fakat eserin birinci bölümüne ba�lamadan evvel, Lozan Konferansı
esnasında Ermeni meselesi hakkındaki �tilaf Devletlerinin görü�leri ve Türk tarafının
görü�leri ve terörizme kadar uzanan Ermeni görü�leri yer almaktadır. Lozan
Konferansından sonra Ermenilerin yaptı�ı çalı�malar, bütün dünya ülkelerinde
Ermeni meselesi hakkındaki hareketler, Ermenilerin üniversitelerde, bilimsel
kurumlarda, uluslararası kurulu�larda yaptı�ı faaliyetler, Türkiye’yi bölmeyi
amaçlayan güçlerle i�birli�i ve onlara deste�i anlatılmaktadır. Ardından da 1973-
1985 yılları arasındaki Ermeni Terörü ele alınmaktadır. Esas kısmı ise be� bölümden
meydana gelmektedir. Birinci bölümde Ermenilerle ilgili çok çe�itli bilgiler yer
almaktadır. �kinci Bölümde Ermeni meselesinin ortaya çıkı�ı, Ermeniler hakkında
yapılan ıslahatlar, yabancı devletlerin elçileri tarafından önerilen proje ve
memorandumlar anlatılmaktadır. Üçüncü bölümde, Ermenilerin kurdu�u hayır
cemiyetleri, bunların ardından olu�an komitalar ve bu komitaların öncülü�ünde II.
Me�rutiyete kadar ortaya çıkan isyanlar incelenmektedir. Dördüncü bölümde Birinci
Dünya Sava�ı yıllarında Ermeni isyanları, bunların bir sonucu olarak Ermeni tehciri
ve göçler ele alınmaktadır. Son bölümde ise Ermeni meselesinin Lozan’da
tartı�ılması ve Lozan’dan sonra Ermenilerin durumu anlatılmaktadır. Bu eseri
xi
di�erlerinden ayıran ve ayrıcalıklı yapan yönü, Ermeni meselesiyle ilgili oldukça
etraflı bir çalı�ma olması ve büyük oranda Ermenilerin kaleme aldı�ı eserlerden
yararlanılarak hazırlanılmı� olmabıdır. Biz de bu eserden Ermeni Komitalarının
olu�um süreci, Eremin isyanları ve Ermeni nüfusu konusunda oldukça önemli
bilgileri iktibas ettik. Uluslar arası ili�kiler yönüyle Ermeni meselesini inceleyen
önemli eserlerden biri de Mim Kemal Öke’nin hazırladı�ı “Yüzyılın Kan Davası
Ermeni Sorunu” isimli eserdir. Oldukça geni� bir literatür, farklı dillerde yazılmı�
eserlerle Türk, �ngiliz, Amerikan ve Fransız ar�ivlerinden elde edilen belgelerden
yararlanılarak hazırlanan bu eser, Ermeni meselesinin tahisel boyutu, günümüz
uluslararası ili�kiler biliminin metodolojik çerçevesi ı�ı�ında irdelenmi�tir. Ermeni
meselesine kuramsal bir açıdan yakla�ılan eserde, Ermeni sorununun olu�tu�u
uluslararası ortam, Osmanlı Devletiyle Batılı devletler arasındaki ili�kiler
de�erlendirilmekte ve Batılı devletlerin müdahalesiyle Ermeni sorunun nasıl
�ekillendi�i anlatılmaktadır. Biz de bu eserden Ermeni tehcirine kadarki süreçte
sebep-sonuç ba�lamında önemli ölçüde istifâde etmeye çalı�tık. Ermeni sorunu
hakkında en fazla istifade etti�imiz eserlerden di�eri de kendisi bir diplomat olan
Kâmuran Gürün’ün “Ermeni Dosyası” isimli eseridir. Ermeni sorunun ortaya çıkı�ı,
Ermeni isyanlarını tetikleyen etkenler, Ermeni nüfusu, komitalar, Ermenilerin II.
Me�rutiyete kadar çıkarmı� oldukları isyanlar, ıslahat çalı�maları, Birinci Dünya
Sava�ı ve Ermenilerin tehcir edilmesi ile ilgili önemli ölçüde bu eserden yararlandık.
Ermeni meselesinin ortaya çıkı�ında önemli bir payı olan Ermeni Kiliseleri
hakkında Erdal �lter’in çalı�ması “Büyük �hanet Ermeni Kilisesi ve Terör” ve
Abdurrahman Küçük’ün “Ermeni Kilisesi ve Türkler” isimli eserleri, bu konunun
anla�ımasında önemli derecede yararlandı�ımız kitaplardır. Ermeni meselesiyle ilgili
olarak tarihsel süreç çerçevesinde yayımlanmı� eserlerden Yusuf Halaço�lu’nun
“Ermeni Tehciri” isimli eseri; bu tezi hazırlarken konunun seyri açısından önemli
ölçüde yararlandı�ımız kaynaklardan biridir. Eserde, Birinci Dünya Sava�ı
döneminde uygulanan Ermeni Tehcirini özellikle Osmanlı ar�ivleri ve di�er
devletlerin ar�ivlerinden temin edilen belgeler ı�ı�ında inclenmi�tir. Ermeni tehcirine
ili�kin neredeyse bütün ar�iv belgeleri kullanılarak hazırlanan eser, bu yönüyle
önemli bir ba�vuru kayna�ı durumundadır. Eser iki bölümden olu�maktadır. �lk
xii
bölümde, Birinci Dünya Sava�ına kadar ve sava� yıllarındaki Ermeni sorunundan
bahsedilmekte ve Tehcire giden süreç kısa ve özlü bir �ekilde anlatılmaktadır. �kinci
Bölümde ise Ermeni tehciri, ar�iv belgelerine dayanılarak bütün yönleriyle ele
alınmaktadır. Tehcirin gayesi, tehcire tabi tutulan Ermenelerin nakli, tehcir esnasında
ortaya çıkan problemler ve alınan tedbirler, tehcir döneminde ya�anan ihtidaler,
tehcir edilen Ermenilerin kalan malları ve ba�ka birçok mesele ar�iv belgeleri kaynak
gösterilerek incelenmi�tir. Bizim de çamı�tı�ımız konuyla paralellik arzetti�i için bu
eserden birçok noktada yararlanmaya çalı�tık. Ermeni tehciriyle ilgili olarak
yararlandı�ımız di�er önemli eser de Azmi Süslü’nün “Ermeniler ve 1915 tehcir
olayı” isimli eseridir. Bu eser dört bölümden meydana gelmektedir. Birinci ve ikinci
bölümde Osmanlı Devleti döneminde Ermeniler ve Ermenilerin te�kilatlanması
süreci, azınlıklarla ilgili 1839 ve 1856 fermanları, anayasalar, son dönem Ermeni
nüfusu, misyoner faaliyetleri, Ermeni meselesinin olu�umunda kilisenin etkisi ve
patriklerin faaliyetleri ve Ermeni Komitaları, tarihsel olarak incleenmektedir. Üçüncü
bölümde Birinci Dünya Sava�ı ve bu dönemdeki Ermeni faaliyetleriyle isyanları
kronolojik olarak verilmektedir. Son bölümde ise Osmanlı Devletinin askeri bir
zorunluluk olarak aldı�ı sevk ve iskân kanunu ve bunun uygulanması vardır. Tehcir
döneminde Rusların Müslümanları Kafkasya’dan atması, Osmanlıyı tehcire iten son
olaylar, tehcir kanunu, talimatnameler ve kararnameler yer almaktadır. Ayrıca tehcire
Batılı ülkelerin tepkisi ve tehcir sonunda Türk ve Ermeni nüfusu verilmi�tir. Bu
eserden de tehcir dönemine kadarki Ermeni isyanları ve tehcirin uygulanı�ıyla ilgili
önemli belgelerin kullanılması yüzünden önemli ölçüde yararlanılmı�tır. Di�er bir
eser de Ermeni Tehciri ve 1909 Adana olaylarını o dönemdeki Türk basınına göre
de�erlendiren Recep Karacakaya’nın “Türk Kamuoyu ve Ermeni Meselesi” isimli
ara�tırmasıdır.
Ermeni tehciriyle ilgili olarak James Byrce ve Arnold Toynbee’nin hazırlamı�
oldu�u “Osmanlı �mparatorlu�unda Ermenilere Yönelik Muamele 1915-1916,
C.1/2” isimli kitapları incelenmi�tir. Burada özellikle tehcirin nasıl uygulandı�ı ile
ilgili bazı bilgilerden istifade etmeye çalı�ılmı�tır. Özellikle tehcirin Sivas
vilayetinde nasıl uygulandı�ı, halkın tehcirden nasıl haberdar edildi�i, Ermenilerin
tehcirle ilgili o dönemde ne dü�ündükleri, tehcire nasıl hazırlandıkları, hangi
xiii
yollardan nerelere sevk edildikleri, sevkıyat esnasında ya�adıkları ve sevk
bölgelerine nasıl yerle�tirildikleriyle ilgili olarak bazı bilgileri ö�renmek için
sözkonusu eserden istifade etmeye çalı�tık. Ayrıca Sivas’ta ve özellikle Su�ehri
bölgesinde Ermeni olayları ve Birinci Dünya Sava�ı yıllarında Ermenilerin tehcir
edilmesiyle ilgili olarak Gürsoy �ahin’in kaleme aldı�ı “Osmanlı Devleti’nin Son
Döneminde Sivas ve Su�ehri Bölgelerinde Ermeni Faaliyetleri” isimli eserden
önemli ölçüde istifade edilmi�tir. Özellikel o dönemle ilgili olarak Ahmet Hilmi
Kalaç’ın hatıratından önemli ölçüde iktibasın oldu�u bu eserden, Su�ehri
bölgesindeki Ermeni olayları ve tehcirin burada uygulanması noktasında
yararlanmaya çalı�ılmı�tır. Son olarak Osmanlı Devletinin nüfusuyla ilgili olarak
Kemal H. Karpat’ın “Osmanlı Nüfusu (1830-1914) demografik ve Sosyal
Özellikleri” adlı eseri, Osmanlı nüfusu ile ilgilenenler açısından ba� yapıt
konumundadır. Son dönem Osmanlı nüfusuyla ilgili olarak Osmanlı istatistikî
verileri kullanılarak hazırlanan bu eserde; Osmanlı Devletinde nüfus sayımının
tarihsel geli�imi, Osmanlı nüfusunun etnik ve dini da�ılımı, Osmanlının son
yüzyılındaki nüfus hareketleri, ya�anan göçler, siyasal sorunların Osmanlı nüfusuna
etkileri, toplumsal ve ekonomik ya�am gibi pek çok önemli konu incelenmi�tir.
Özellikle Osmanlı Devletinin 1830, 1877-1878, 1881-1882 nüfus sayımları, 1894
Osmanlı nüfusu, 1906-1907 nüfus sayımı ve 1914 yılındaki Osmanlı nüfusu bütün
ayrıntılarıyla verilmektedir. Ayrıca Osmanlı Devletinin nüfusuyla ilgili yabancıların
yaptı�ı ara�tırmalar ve verdi�i rakamlar ciddi bir �ekilde analiz edilmekte ve Osmanlı
Devleti istatistiklerinin verileriyle kar�ıla�tırılmaktadır. Eser bizim Osmanlı devleti
ve Sivas vilayetinin son dönemdeki nüfusuyla ilgili olarak kullandı�ımız ve Osmanlı
istatistikî bilgilerini verdi�imiz yegâne kaynaktır.
C. MAKALELER
Osmanlı devletinin son döneminde meydana gelen olaylar ve tehcirin Sivas’ta
uygulanmasıyla ilgili olarak daha çok belirli konuların çalı�ıldı�ı makalelerden
yararlanma yoluna gittik. Özellikle Sivas ile ilgili ve Ermeni sorununun ortaya
çıkı�ında etkisi olan nedenlerle Ermeni isyanlarını konu alan makalelerden
yararlanma yolunu seçtik. Örne�in Sivas’la ilgili olarak Ömer Demirel’in yazdı�ı
xiv
“Osmanlı Dönemi Sivas �ehri Makaleler” ve “Osmanlı Dönemi Sivas �ehrinde
Sur, Saray, Mahalleler ve Soysa-Kültürel Eserler” son dönem Sivas �ehrinde
sosyal ve kültürel hayatla Ermenilerin durumu hakkında önemli bilgiler vermektedir.
Yine 1880 ila 1900 yılları arısnda Ermenilerin Sivas’ta çıkarmı� oldukları isyanlar ve
bazı olaylarla ilgili olarak Kemalettin Kuzucu’nun “Sivas’ta Ermeni Hareketleri ve
Yerel Yönetiminin Uygulamaları (1880-1900)” isimli makalesi, bizim için önemli
bilgileri içermektedir. Amerika, �ngiltere ve Rusya’nın bölgedeki faaliyetleri ve
Ermenilerin Sivas vilayetinde çıkardı�ı olaylar, ar�iv kaynakları ve bazı eserlere
dayandırılarak özgün bir �ekilde ele alınmı�tır. 1893 yılında Ermenilerin Merzifon’da
çıkardıkları olayların ele alındı�ı “Merzifon’da Ermeni Olayları (1893)” isimli
makale Ayhan Öztürk tarafından kaleme alınmı�tır. Burada sözkonusu tarihteki
Ermeni olayaları derinlemesine incelenmekte ve ar�iv belgelerine dayanılarak sorun
aydınlatılmaya çalı�ılmaktadır. Yine Merzifon’daki Ermeni olaylarıyla ilgili olarak
Ali Tuzcu’nun “Merzifon’da Ermeni Ayaklanmaları” adlı makalesi de, bu
olaylarda etkisi olan kurum ve ki�ileri, bölgenin önemi, Merzifon Amerikan
Kolejinin bölge üzerindeki etkisi ve bütün bunların sonucunda Merzifon’da meydana
gelen Birinci ve �kinci Merzifon ayaklanmaları, Merzifon’daki Amerikan
konsolosunun olaylardaki etkisi ve tavrı ile komitaların bölgedeki faaliyetleri
ayrıntılı bir �ekilde ele alınmaktadır.
Ermeni meselesinin olu�umunda önemli etikisi olan misyoner okulları ve
bunların faaliyetleri, konumuzun anla�ılması ve açı�a çıkartılması açısından ayrı bir
önem arzetmektedir. Bu ba�lamda Ayten Sezer’in “Osmanlı Döneminde
Misyonerlik Faaliyetleri ile Ermeni Meselesi ve Misyonerler” isimli makaleleri,
bizim için ayrı bir önem ta�ımaktadır. Sizkonusu makalelerde; misyonerlerin
Osmanlı devletine geli�lerindeki amaçları ve kullandıkları metotlar, Katolik ve
Protestan misyonerleri ile bunların açtıkları okullar, tarihsel olarak ele alınmakta ve
incelenmektedir. Bundan ba�ka �lknur Polat’ın “Osmanlı �mparatorlu�u’nda
Açılan Amerikan Okulları Üzerine Bir �nceleme” isimli makalesidir. Amerikan
misyonerleri, Anadolu’ya di�er misyoner gruplardan sonra gelmi� olmalarına ra�men
en etkili çalı�an ve Osmanlı Devleti’nde en hızlı bir �ekilde yayılan misyoner
örgütüdür. Bunların Elazı�, �stanbul ve Merzifon’da açmı� oldukları okullar
xv
örneklem alınarak misyoner okullarının ve di�er kurulu�larının Anadolu’da ya�ayan
gayr-ı Müslim halk üzerindeki etkileri ve sonuçları de�erledirilmektedir.
Son olarak Erzurum-Van ve Sivas vilayetlerinde Ermeni nüfusu hakkında
Bayram Kodaman’ın “Fransız Ar�iv Vesikalarına Göre Erzurum-Van-Sivas
Vilayetlerinde Ermeni Nüfusu” adlı makalesi, Osmanlı Devletinde Do�u
vilayetlerindeki Ermeni nüfusu hakkında önemli veriler sunan bir di�er makaledir.
Burada özellikle 1877-1878 Osmanlı-Rus sava�ından önceki rakamlar, 1872
Erzurum vilayet salnâmasine göre Erzurum’daki nüfus ve 1915 yılından önce altı
vilayetteki nüfus, kar�ıla�tırmalı olarak incelenmektedir.
xvi
AR��V BELGELER�NE GÖRE 1915 YILINDAK� TEHC�R OLAYININ
S�VAS’TA UYGULANMASI
YEM�N METN� ii
TUTANAK iii
ÖZET iv
ABSTRACT vi
KAYNAKLARA DA�R viii
��NDEK�LER xvi
TABLO L�STES� xx
KISALTMALAR xxi
G�R�� 1
Berlin Konferansına Kadar Osmanlı-Ermeni �li�kileri 1 Osmanlı Dönemi Sivas Ermenileri 8 Demografik Açıdan Ermeniler 10 Ekonomik ve Sosyo-Kültürel Açıdan Ermeniler 11
B�R�NC� BÖLÜM
ERMEN� MESELES�N�N ORTAYA ÇIKI�I
1.1. Ermeni Meselesinin Çıkı� Sebepleri 15
1.1.1. Kilisenin Etkisi 15 1.1.2. Misyoner Faaliyetlerinin ve Yabancı Okulların Etkisi 17 1.1.3. Batılı Devletlerin Etkisi 20
1.1.3.1. Rusya’nın Rolü 20 1.1.3.2. Fransa’nın Rolü 21 1.1.3.3. �ngiltere’nin Rolü 22
1.1.4. Ermeni Komitalarının Etkisi 24 1.1.4.1. Armenekan Partisi 25 1.1.4.2. Hınçak Komitası 26 1.1.4.3. Ta�naksutyun Komitası 27
1.2. 1830-1914 Yılları Arasında Osmanlı Devleti Nüfusuyla �lgili Genel Bir
De�erlendirme 29
1.2.1. Osmanlı Nüfusunun Tespitinde Ba�vurulan Kaynaklar 29
xvii
1.2.1.1. Osmanlı Kaynakları 29 1.2.1.1.1. Osmanlı Nüfus Sayımları 29 1.2.1.1.2. Salnâmeler 30 1.2.1.1.3. Nüfus �statistik Defterleri 31
1.2.1.2. Ermeni Patrikhânesi �statistikleri 31 1.2.1.3. Diplomatik Raporlar 32 1.2.1.4. Seçilmi� Kaynaklardaki Bilgiler 32
1.3. 1880 Sonrası Osmanlı Nüfusu 33
1.3.1. 1881/1882 Nüfus Sayımı 33 1.3.2. 1906 ve 1914 Nüfus Sayımı 34
1.4. Son Sivas Ermenileri’nin ve Anadolu’daki Ermeni Nüfusuna �li�kin Bir
De�erlendirme 36
1.5. Osmanlı Devletinde Ermeni’lerin II. Me�rutiyete Kadar Sivas
Vilâyetinde Çıkardı�ı �syanlar 40
1.5.1. Sivas Olayları 40 1.5.2. Tokat Olayı 41 1.5.3. Merzifon Olayları 42 1.5.4. 1895-1896 Yılında Sivas Vilâyetinde Meydana Gelen Olaylar 44
II. BÖLÜM
B�R�NC� DÜNYA SAVA�I VE ERMEN� TEHC�R�N�N S�VAS
V�LAYET�NDE UYGULANMASI
2.1. Osmanlı Devleti’nin Sava�a Giri�i 50
2.2. Osmanlı Devleti’nin Sava�tı�ı Cepheler 52
2.2.1. Kafkas Cephesi 52 2.2.2. Kanal Cephesi 53 2.2.3. Çanakkale Cephesi 54 2.2.4. Irak Cephesi 54
2.3. Birinci Dünya Sava�ı Esnasında Ermeni Faaliyetleri 55
2.4. Birinci Dünya Sava�ında Ermeni’lerin Çıkardı�ı �syanlar 58
2.4.1. Zeytun Olayları 58 2.4.2. Kayseri’deki Ermeni Faaliyetleri 59 2.4.3. Bitlis Olayları 60 2.4.4. Van �syanı 62 2.4.5. Mu� Olayları 64 2.4.6. Diyarbakır Olayları 65 2.4.7. Ma’müretü’l- �Azîz (Elazı�) Olayları 66 2.4.8. Erzurum Olayları 67 2.4.9. Sivas Olayları 68
2.4.9.1. �ebinkarahisar Ayaklanması 73
xviii
2.4.10. Trabzon Olayları 75 2.4.11. Ankara Olayları 76 2.4.12. Adana Olayları 76 2.4.13. Urfa Olayları 77
2.5. Ermeni Tehciri 79
2.5.1. Tehcire Giden Yol ve Tehcir Kararının Alınması 79 2.6. Tehcir’in Sivas Vilâyetinde Uygulanması 93
2.6.1. Sivas Ermenileri’nin Sevk Edildikleri Yerler ve Sevk Güzergahları 101
2.6.2. Sevkiyata Tabi Tutulmayan Ermeniler 106 2.6.3. Sevkiyatta Kar�ıla�ılan Problemler 109 2.6.4. Sevkiyata Tabi Tutulan Ermeni’lerin Ta�ınır-Ta�ınmaz Mallarının
Durumu 111 2.6.5. Kimsesiz Kalan Ermeni Çocukların Durumu 116 2.6.6. Sevkiyata Tabi Tutulan Ermeni’lerin �skân ve �a�e Masrafları 121 2.6.7. Tehcirden Kurtulmak Amacıyla Din De�i�tiren Ermeniler 127 2.6.8. Tehcir Esnasındaki Ermeni Kayıpları 130 2.6.9. Tehcir Esnasında Suç ��leyenlerin Cezalandırılması 132 2.6.10. Sevkiyata Tabi Tutulan Ermeni’lerin Memleketlerine
Dönmelerine �zin Verilmesi 136
SONUÇ 146
B�BL�YOGRAFYA 154
EKLER 163
EK 1. Sevk Edilen Ermenilerin Yollarda Korunması ve Bunlara Saldıranların �iddetle Cezalandırılması. B.O.A.DH.�FR.54/10 163
EK 2. Sivas Ermenilerinin Sevkedilmesi. B.O.A.DH.�FR.54/87 165 EK 3. Tahliye Edilen Ermenilerin Ya�adı�ı Köy ve Kasabaların
�simlerinin Bildirilmesi. B.O.A.DH.�FR.54/136 167 EK 4. Ermeni Mallarının Muhafaza Edilmesi Ve Kayıt Altına
Alınması. B.O.A.DH.�FR.54/226 169 EK 5. �htida Eden Ermenilerin �htidasına Bakılmaksızın Sevkedilmesi.
B.O.A.DH.�FR.54/254 171 EK 6. Komitacı ve Muzır Ermenilerin Uzakla�tırılması; Esnaf Ve
Tüccarların Yerlerinin De�i�tirilmesi. B.O.A.DH.�FR.54/287 173 EK 7. Tahliye Edilen Ermenilerin Mahsullerinin Toplanması. B.O.A.
DH. �FR. 54/301. 175 EK 8. Ermenilerin �skân Edilecekleri Yerlerin Geni�letilmesi Ve
Uygalamada Dikkat Edilecek Hususlar. B.O.A. DH. �FR. 54/315. 177
EK 9. Sivas’tan Gönderilecek Ermenilerin Yerle�tirilmesi. B.O.A.DH.�FR. 54/337. 179
EK 10. Protestan Ermenilerin Sevk Edilmemesi. B.O.A.DH.�FR. 54/359. 181
xix
EK 11. Kalan Katolik Ermenilerin Sevk Edilmemesi. B.O.A.DH.�FR. 54-A/252. 183
EK 12. Bula�ıcı Hastalıklar Sebebiyle Ya�anan Ölümleri Engellemek Amacıyla Muhacirlerin Bir An Evvel Yerlerine Sevk Edilmesi. B.O.A.DH.�FR. 57/71. 185
EK 13. Gürün Kaymakamı �u‘ayb Efendi’nin Divan-I Harbe Sevki Ve ��ten El Çektirilmesi. B.O.A.DH.�FR. 57/413. 187
EK 14. Ermeni Sevkîyâtının Durdurulması. B.O.A.DH.�FR. 62/21. 189 EK 15. Harb Bölgelerine Yakın Yerlerde Firar Ederek Casusluk Yapan
Ermenilerin Sevki. B.O.A.DH.�FR. 71/12. 191 EK 16. Ermeni, Rum Ve Araba �llerinin �a�e ve �skanlarının Muhacirin
Tahsîsâtı Yerine Seferberlik Tahsîsâtından Kar�ılanması. B.O.A.DH.�FR. 74/234. 193
EK 17. Ermeni, Rum Ve Arab Aileler �çin Seferberlik Tahsîsâtından Para Ayrılması. B.O.A.DH.�FR. 85/210. 195
EK 18. Ermenilerin Eski Yerlerine Dönmeleri Esnasında Dikkat Edilecek Hususlar. B.O.A.DH.�FR. 93/57. 197
EK 19. Ermeni Yetimlerinin Ermeni Cemaatlarına Teslimi. B.O.A.DH.�FR. 95/163. 199
EK 20. Sivas’tan Cizre’ye Sevk Edilen ve Sevke Hazır Ermenilerin Miktarı. B.O.A.DH.EUM.2.�b. 68/84. 201
EK 21. Sivas’tan Zor ve Ba�dat’a Olan Mesafenin Bildirilmesi. B.O.A.DH.EUM. MH. 86/97. 203
EK 22. Son Dönem Ermeni Nüfusuyla �lgili Batılı Kaynaklarda Verilen �statistiki Bilgileri �çeren Belge. B.O.A.HR.SYS. 2876-3. 205
EK 23. Sivas Vilâyeti Haritası 231
xx
TABLO L�STES�
Tablo 1. 1881/82 Nüfus Sayımı Sonuçları 34
Tablo 2. 1906 ve 1914 Nüfus Sayımı Sonuçları 35
Tablo 3. Sivas Vilâyetine Ait Nüfus Bilgileri (1894,1895,1896,1897) 37
Tablo 4. Sivas Vilâyetinin 1914 Sayımına Göre Etnik ve Dini Gruplara
Göre Nüfus Da�ılımı 39
xxi
KISALTMALAR
ABD Amerika Birle�ik Devletleri
a.g.e. Adı geçen eser
a.g.m. Adı geçen makale
Bkz. Bakınız
ASAM Avrasya Stratejik Ara�tırmalar Merkezi
ATASE Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Denetleme Ba�kanlı�ı
BDH Birinci Dünya Harbi
BOA Ba�bakanlık Osmanlı Ar�ivi
BEO Bab-ı âlî Evrak Odası
C. Cilt
Çev. Çeviren
DH.EUM.MH Dâhiliye Nezareti Emniyet-i Umumiye Müdüriyeti Muhasebe �ubesi
DH.KMS. Dâhiliye Nezareti Kalem-i Mahsus Müdüriyeti
DH.SYS. Dâhiliye Nezareti Siyasi Kısım
DH.�FR. Dâhiliye Nezareti �ifre Kalemi
DH.UMVM Dâhiliye Nezareti Umur-ı Mahalliye_i Vilâyet
ed. Editör
Ens. Enstitü
f. Fihrist
HR.MÜ Haricîye Mütâreke
HR.SYS Haricîye Siyasî
kls. Klasör
ks. Kısım
MV Meclis-i Vükela Mazbataları
nr. Numara
OBE Osmanlı Belgelerinde Ermeniler
OTAM Ankara Ünversitesi Osmanlı Tarihi Ara�tırma ve Uygulama
Merkezi
s. Sayfa
Teimk Türk-Ermeni �li�kileri Milli Komitası
xxii
TTK Türk Tarih Kurumu
vd. ve di�erleri
vs. vesaire
yay.haz. Yayına hazırlayan
Y.EE. Yıldız Esas ve Sadrazam Kamil Pa�a Evrakı
yy. Yüzyıl
1
G�R��
Berlin Konferansına Kadar Osmanlı-Ermeni �li�kileri
Tarihçiler, Türk ve Ermeni münasebetlerinin XI. yy’da ba�ladı�ını kabul
etmi�lerdir. Bu anlamda Türklerle Ermeniler arasındaki ilk yakın ili�kinin 1015–1020
yıllarında Büyük Selçuklu Devleti hükümdarı Alparslan’ın babası Ça�rı Bey’in Do�u
Anadolu topraklarına düzenledi�i bir ke�if sırasında ba�ladı�ından söz edilir. Bu
dönemde Ermeniler, Bizans’a ba�lı bir halk idi. Alparslan komutasındaki Büyük
Selçuklu ordularının, Malazgirt’te (1071) Bizans ordularını ma�lub etmesinin bir
neticesi olarak Anadolu’ya yönelik Türk göçü hızlanarak bu bölgeye O�uz Boyları
yerle�meye ba�lamı�lardır. Bu iskân politikası ile Anadolu’nun kısa sürede Türkle�mesi,
�slamla�ması gerçekle�mi� ve Anadolu bir Türk yurdu haline gelmi�tir.1
Bilindi�i gibi, Büyük Selçuklu �mparatorlu�unun yıkılmasının ardından
Anadolu’da olu�an otorite bo�lu�unu Anadolu (Türkiye) Selçuklu Devletinin
doldurdu�u ve Anadolu’daki Türk birli�ini yeniden tesis etmeye çalı�tı�ı bilinmektedir.
Kilikya Ermeni Krallı�ı da bu dönemde Anadolu (Türkiye) Selçuklu Devletinin
hâkimiyetini kabul etmi�tir. 1243 yılında yapılan Köseda� sava�ında Selçukluların
Mo�ollara ma�lup olmasının ardından Anadolu’da birlik tekrar bozulmu� Ermeniler de
bu dönemde Mo�olların tarafında yer almı�lardır. Çukurova bölgesinde Memluklu
nüfuzunun artmasıyla birlikte, bu durum Ermeniler için yeni bir tehdit unsur haline
gelmi�ti. Nitekim 1375 yılında Memluklu Devleti, Ermeni Prensli�ini ortadan
kaldırmı�tır.2
Ermeni’lerin gerek büyük Selçuklu Devleti idaresinden gerekse Anadolu’da
kurulan Mengüceko�ulları, Saltuko�ulları, Dâni�mentliler ve Artuko�ullarıyla Anadolu
(Türkiye) Selçukluları Devleti ve bu devletin yıkılmasıyla ortaya çıkan Anadolu 1 Mehmet �eker, Fetihlerle Anadolu’nun Türkle�mesi ve �slâmla�ması, Ankara, 2007, s.65.
Mehmet Saray, Ermenistan ve Türk-Ermeni �li�kileri, Atatürk Ara�tırma Merkezi, Ankara, 2005, s.11.
2 Yusuf Halaço�lu, Ermeni Tehciri �ddiaları, Babıalî Kültür Yayıncılık, �stanbul, 2006, s.13, Mehmet Ali kılıç, Tarih Boyunca Ermeniler ve Ermeni Meselesi, (Yayınlanmamı� Yüksek Lisans Tezi) Gebze �leri Teknoloji Enstitüsü Sosyal Bilimler Ens., Gebze, 2003, s.30.
2
beylikleri idarelerinden bu devletlerin yönetimlerinden memnun olmadıklarına dair
herhangi bir kaydın bulunmadı�ı konusunda tarihçiler hemfikirdirler. Bu dönemde
Gayr-ı Müslimlerin durumları �slam hukukuna göre düzenlenmi� ve bunların dini inanç
ve faaliyetlerine dokunulmamı�tır. Anadolu’nun ve Çukurova bölgesinin Osmanlıların
hâkimiyetine girmesiyle Ermeniler Osmanlı tebaası olmu�lardır.3
Osmanlı �mparatorlu�unda Fatih Sultan Mehmet �stanbul’u fethettikten sonra
Bursa’da bulunan Ermeni Piskoposlu�unu 1461 yılında �stanbul’a getirterek patriklik
ünvanı vermi�tir. Aynı dönemde Patrik Hovakim’den sonra �stanbul’a gelen Ermeniler
Kumkapı, Yeni Kapı, Samatya, Narlıkapı, Edirnekapı, Balat kapısı çevresine
yerle�tirilmi�lerdir.4 �stanbul, Patrikli�in ve kalabalık bir Ermeni grubunun �stanbul’a
iskânının ardından zamanla bu toplum için bir merkez haline gelmi� ve önemli bir
Ermeni nüfusu burada toplanmı�tır.5
Ermeniler 19. yy’a gelindi�inde ticaret ve sanat alanında rahat bir ya�am süren
bir topluluk olarak aynı zamanda devlet i�lerinde de istihdam ediliyorlardı. ΙΙΙ. Selim
(1789-1807) zamanında Dadyan’lar, II. Mahmut (1808-1839) zamanındaki Düz o�ullar,
Balyan ailesi ve Kazan Artin gibi kimseler bunların en canlı örnekleriydi. Bu
dönemdeki Ermeni’lerin, Ermeni milletinin toplumsal ya�antısının geli�mesinde büyük
payları olmu�tur. Bunların yardımıyla okullar, matbaalar, kütüphaneler açılmı�, birçok
Ermeni genci ö�renimlerini tamamlamak üzere Avrupa’ya gönderilmi�tir.6
Osmanlı döneminde sosyo-ekonomik açıdan Müslüman unsurlarla
kar�ıla�tırıldı�ında Ermeni unsurunun gerek �ehir gerekse kasaba ve köylerdeki
hayatlarının daha müreffeh bir durumda oldukları göze çarpmaktaydı. Daha önce de
ifade edildi�i gibi Osmanlı Ermenileri’nin Osmanlı hukuk sisteminde zimmî statüsünde
olmaları dolayısıyla askerlikten muaf tutulmaları onların ticaret, sanayi ve zanaatla,
Türklere oranla, daha fazla u�ra�malarına ve nüfus olarak daha az olmalarına ra�men
sanayi ve ticarette daha etkin konuma gelmelerini sa�lamı�tı. Özellikle, Rumların
3 Yusuf Halaço�lu, a.g.e., s. 14. 4 Esat Uras, Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, Belge Yayınları, �stanbul, 1987.s. 149. 5 Kâmuran Gürün, Ermeni Dosyası, Remzi Kitabevi Yayınları, �stanbul, 2005, s. 83. 6 Esat Uras, a.g.e., s. 150.
3
1821’den sonra Osmanlı bürokrasisi içerisindeki nüfuzlarını ve güvenilirliklerini
kaybetmelerinin ardından Ermeniler öne çıkmaya ba�lamı�lardı. Osmanlı Devletinin
gerek merkez gerekse ta�ra te�kilatlarında önemli görevlere artık ço�unlukla Ermeniler
getirilmi�lerdir. Ermenilere sarayda verilen görevler arasında Bezirganba�lık, Saray
Sarraflı�ı, Darphane Nazırlı�ı, Baruthane Yönetimi, Padi�ahın �ahsi Hazinesinin
Yönetimi ��leri, Kilerci ba�lık, Elbise Odası Sorumlulu�u, Saray Terzili�i, Saray �n�aat
Memurlu�u, Hassa Mimarlı�ı sayılabilece�i gibi, bütün bunlara ek olarak bazı
memurluklarda da istihdam edildikleri bilinmektedir.7
Osmanlı Devletinin güçlü oldu�u dönemlerde �mparatorluk içinde ya�ayan
unsurlar açısından bir sıkıntı veya problemin varlı�ından bahsetmek zordur. Fakat
merkezi otoritenin zayıflamasının ardından bazı olayların meydana gelmeye ba�ladı�ını
ve bazı kıpırdanmaların ba� gösterdi�ini görmekteyiz. Özellikle batıda meydana gelen
önemli de�i�im ve geli�meler bu co�rafyayla ilgisi olan Osmanlı Devletini de do�rudan
etkilemekteydi. Co�rafi ke�ifler ve Sanayi devriminin ardından Avrupa’da önemli
olaylar meydana gelmi� ve �ngiltere, Fransa, Avusturya, �talya ve Almanya gibi
emperyal nitelikte olan güçlü imparatorluk ve devletler dünya siyasasında yerlerini
almı�lardı. Ayrıca Kafkaslar’da Rusya’nın varlı�ı da hissedilir bir �ekilde kendisini
göstermekteydi.
Avrupa’da Rönesans ve Reform hareketleriyle önemli bir sosyal de�i�im
ya�amakta, Fransız ihtilâliyle birlikte de yeni pek çok akım ve ideolojiler ortaya
çıkmaktaydı. Osmanlı Devleti ise bu geli�melere yeteri kadar ayak uyduramamakta ve
Avrupa’nın gerisine dü�mekteydi. Bütün bunların do�al bir sonucu olarak Devletin
merkezî otoritesinin sarsılmaya ve zayıflamaya ba�ladı�ı andan itibaren dı� devletlerce
Osmanlı tebaası arasında nifak tohumları atılmaya ba�lanmı� ve bazı gruplar devlete
kar�ı kı�kırtılmı�lardı. Özellikle Avrupa devletlerinin takip ettikleri bu politika “�ark
meselesi” olarak bilinmekteydi. Avrupa devletleri Hristiyan halkı koruma bahanesiyle
Osmanlı topraklarını, parçalama, aralarında payla�ma ve dünyanın de�i�ik
bölgelerindeki kolonilerini muhafaza etmeyi amaçlamı�lardı. Bu güçlerin Osmanlı
7 Yavuz Özgüldür, Ali Güler, Suat Akgül, Mesut Köro�lu. Her Yönüyle Ermeni Soykırımı,
Kara Harp Okulu Basımevi, Ankara, 2001, s. 31.
4
Hristiyanları için istedikleri imtiyaz, özerklik ve ba�ımsızlık onlar için de�i�mez bir
politika olmu�tu.8
Türkiye’deki Katolikleri genellikle Fransa, �talya ve Avusturya; Protestanları
�ngiltere, Almanya, A.B.D; Ortodoksları da Rusya himaye ediyordu. Böylelikle Gayr-ı
Müslim unsurlar büyük devletlerin çıkarları için payla�ılmı� durumdaydı. Rusya
bo�azlar ve �stanbul ile Do�u Anadolu’yu ele geçirmek için Ortodoks ve Gregoryan
Hristiyanları; �ngiltere Ortado�u, Mısır, Arabistan ve Irak’taki etkisini koruyup yaymak
için burada ya�ayan toplulukları; Fransa ise Çukurova, Lübnan ve Suriye’deki çıkarları
gere�i Katolik ve Gregoryanları kullanıyorlardı.9
Osmanlı Devleti de batılı devletlerin bu tür politikaları kar�ısında �mparatorluk
içerisindeki birli�i sa�lamak, siyasi kar�ılıklar ve isyan hareketlerine meydan
bırakmamak ve ülke içerisindeki taleplerine cevap vermek amacıyla reform
niteli�indeki bazı önemli kararlar almı�tı. Bu kararları ilan ederken de bu isteklerin
dı�tan gelen tazyiklerle de�il, kendi iç dinamiklerinin etkisiyle alınmı� gibi bir imajı, dı�
dünyaya vermeye çalı�mı�tı.10
1774 yılında Osmanlı Devleti’nin Rusya ile imzaladı�ı Küçük Kaynarca
Antla�masına göre; Kafkaslardaki Kabartay arazisi Ruslara bırakılmakta ve Osmanlı
Hristiyan nüfuzu üzerinde onlara söz hakkı verilmekteydi. Rusya 1801 yılında
Gürcistan’ı ilhak etmi�, 1806 yılının Aralık ayında Eflak-Bo�dan olayları yüzünden
Osmanlı ile sava�a ba�lamı�tı. 1812 yılında imzalanan Bükre� Antla�ması bazı
toprakların Rusların eline geçmesine neden olmu�tur. 1828 yılında Yunan isyanından
dolayı zor durumda kalan Osmanlı, Rusya’ya sava� açmı�tı. Bu sava�ta Ruslar
Erzurum’a kadar gelmi�lerdi. 14 Eylül 1829’da imzalanan Edirne barı�ına göre,
Karadeniz sahilindeki bütün kaleler ile Ahıska, Ahıkelek ve Akçur bölgelerinden
Osmanlı çekilecek ve Gürcistan’ın Rus hâkimiyetine girdi�i kabul edilecekti. Bu
antla�ma ile Osmanlının bütün Kafkasya ile ili�kisi kesiliyordu. Bu sava� esnasında
8 Yavuz Özgüldür, vd., a.g.e., s. 13-14. 9 Yavuz Özgüldür, vd., a.g.e., s. 21. 10 Erdal �lter, Büyük �hanet Ermeni Kilisesi ve Terör, Turhan Kitabevi, Ankara, 2007,
s.20,21.
5
Erzurum’a gelen Rus ordusunu nümayi�le kar�ılayan sayıları yakla�ık 100.000
civarında olan bölge Ermenileri sava�tan sonra Erzurum ve Ele�kird bölgesiden
Rusya’ya gittiler. Bu arada kaybedilen bölgelerdeki Müslüman ahali de Osmanlı
yönetimini tercih etmi�lerdi.11
Osmanlı �mparatorlu�u Edirne barı�ından sonra Mehmet Ali Pa�a isyanı ile
u�ra�makta ve onunla ba�a çıkamamakta idi. Bu mücadele devam ederken Padi�ah II.
Mahmut vefat etmi�, 1 Temmuz 1839’da Abdülmecit tahta çıkmı�tı. 3 Kasım 1839
Pazar günü Mustafa Re�at Pa�a Gülhane Hattı Hümayunu’nu okuyarak “Tanzimat-ı
Hayriye”yi ilan ediyordu.12
Tanzimat Fermanının ilânından sonra Osmanlı ülkesindeki menfi olaylar bir
türlü bitip tükenmek bilmiyor ve ilk tesirini de Lübnan’da gösteriyordu. Ardından da
Makâmât-ı Mukaddese13 meselesi ortaya çıkmı�tı. 28 �ubat 1853 günü �stanbul’a gelen
Mençikof* Bâb-ı Âli’ye verdi�i bir ültimatomla Makâmât-ı Mukaddese meselesinin bir
an önce Rusya lehine çözümlenmesini ve Ortodoks kilisesinin imtiyazları hakkında
Rusya’ya sa�lam ve de�i�meyecek teminat verilmesini talep etmi�ti. Osmanlı Devleti,
bu talebi reddetmi� ve bunun sonucunda da Kırım harbi ortaya çıkmı�tı. Rus ordularının
3 Temmuz 1853 günü Eflak-Bo�dan’a girmesiyle ba�layan ve Kırım’a intikal eden
sava�ın, konumuz açısından, sadece Do�u Cephesine de�inmekle yetinece�iz. Sava�ın
ilanından sonra do�uda Abdülkerim Pa�a Gümrü ve Ahıska istikametinde harekete
geçmi� ancak 14 Ekim’de Gümrü önünde yenilerek Arpaçayı gerisine çekilmi� ve
ardından da Kars’a kadar gerilemi�ti. Fakat Ruslar’ın Kars’ı muhasara altına alıp 29
Ekim’de Kars’a genel bir taarruz ba�latmaları üzerine Türkler kaleyi korumaya çalı�sa
da kalede ba� gösteren açlık sebebiyle 28 Kasım 1855’te Kars, Ruslara teslim edilmek
zorunda kalınmı�tı.14
11 Kâmuran Gürün, a.g.e., s.85. 12 Kâmuran Gürün, a.g.e., s. 85-86. * Aleksandr Sergeyeviç Mençikof: Kırım Sava�ının ilk iki yılında Rus kuvvetleri’nin
komutanı. 13 Makâmât-ı Mukaddese; Kudüs’te Hz. �sa ve kilisesi, merkad-ı Meryem ve kilisesi gibi
mahallerdir. 14 Özcan Yeniçeri, “Kırım Sava�ı, Islahat Fermanı ve Paris Barı� Antla�ması”, Türkler C
12, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara, 2002, s.848.
6
Bâb-ı Âli 18 �ubat 1856 günü Gülhane hattının hükümlerini te’yit eden Islahat
Hattı Hümayununu ilan etmi�ti Osmanlı �mparatorlu�u, Islahat Fermanını Paris
konferansından önce ne�rederek bunu kendi inisiyatifiyle yaptı�ını göstermek istemi�tir.
Fakat, Islahat Fermanının Gayr-ı Müslimleri memnun etti�i pek söylenemez. Gayr-ı
Müslimlere verilen hakların en önemlileri devlet memuriyetleriyle mülkî, askerî
mekteplere onların da girebilmelerine, kendi aralarındaki miras davalarının
patrikhanelerde görülebilmesi, resmi dil esasına mugayir olarak cinayet ve ticaret
kanunlarının ekalliyet dilleriyle de ne�redilmesi, bütün cemaatlerin iki�er temsilciyle
Meclis-i Vâlâ’da temsilleri ve mülkiyet haklarının ilk defa olarak ecnebilere de ait
olması kararla�tırılmı�tı. Bu fermanla askerlik mükellefiyeti, Fatih Sultan Mehmet
devrinden itibaren verilen dini imtiyazlarla muafiyetlerin yeni �artlarla te’lif edilmek
üzere yeniden tetkik edilmek mecburiyeti, papazların öteden beri kendi cemaatlerinden
haraç �eklinde aldıkları keyfî âidatın ilgasıyla aylı�a ba�lanmaları ve bütün ruhânî
reislerin sadâkat yemini ile mükellef tutulmaları gibi esaslar çok a�ır gelmi�ti. ��te bu
nedenlerle hem Müslimler hem de Gayr-ı Müslimler Islahat Fermanının aleyhinde
olmu�lardı.15
1856 Islahat Fermanından sonra Ermeniler’in kendi aralarında yapılan
ıslahatlara taraf olmak konusunda çe�itli mücadeleleri olmu�tu. Bu mücadeleler 1863
Ermeni Milleti Nizamnâmesinin kabulünden sonra da devam etmi�tir. Ancak bu iç
didi�meler �stanbul’a münhasır kalmı�tı. Anadolu’da herhangi bir huzursuzluk göze
çarpmıyordu. Gerçi 1862 yılında Zeytun’da bir ayaklanma olmu�tu, fakat bu isyan o
bölgenin kendi özel �artlarından kaynaklanıyor ve Anadolu da çıkan di�er isyanlarla
paralellik arzetmiyordu.
O dönem Anadolu’sundaki sosyal hayata baktı�ımızda vatanda�ların bazı
sıkıntılar içerisinde olduklarını görmek mümkündür. Do�uda e�kıyâlık artmı� hem
Müslim hem de Gayr-ı Müslim e�kıyâlar halka çe�itli sıkıntılar ya�atıyordu. Müslüman
çeteciler, Müslim ve Gayr-ı Müslimlere saldırıyor, Ermeni ve Rum çeteciler ise sadece
Müslümanları huzursuz ediyorlardı. Yine bu dönemde, Ermeni’lerin de çe�itli sıkıntılar
ya�adıkları bizzat patrik Hrimyan tarafından sürekli olarak �ikâyet edilmekteydi. Bu
15 Kâmuran Gürün, a.g.e., s. 97.
7
�ikâyetler daha çok fermanlarla birlikte Ermeni’lerin bazı hak ve imtiyazlarının
ellerinden alınmasından kaynaklanıyordu.16
24 Nisan 1877 de Rusya Osmanlı Devletine sava� açmı�tı. Bunun üzerine
Padi�ah II. Abdülhamit de Gayr-ı Müslim teb’ayla birlikte bütün Osmanlı halkını sava�a
katılmaya ça�ırmı�tı. Ermeni Milli Meclisi Patri�in teklifi üzerine 7 Aralık 1877
tarihinde de Osmanlı Devleti’nin yanında sava�a katılmak üzere askere yazılma kararı
aldı. Ancak, 10 Aralık’ta Plevne’nin dü�mesinin ardından 18 Aralıkta tekrar toplanan
Ermeni Milli Meclisi bu defa Patrik’e ra�men daha önce almı� oldukları kararlarını iptal
etmi�lerdir.17
Rus ordularının Edirne’ye kadar ilerlemelerinin ardından Patrik Nerses (1874-
1884) üç ki�ilik bir Ermeni heyetiyle birlikte Rus Orduları ba�kumandanı Grandük
Nicholas ile görü�mek üzere görevlendirilmi�tir. Rus Orduları ba�kumandanının
huzuruna çıkan bu grup Osmanlı Ermenileri’nin Rus Çarına olan ba�lılı�ını
bildirmi�lerdir. Grandük Nicholas ve Rusya’nın �stanbul eski büyükelçisi �gnatief
kendilerine “Hazırlanmakta olan barı� antla�masına Ermenilerle ilgili özel bir madde
konulaca�ı” sözünü verdi. Gerçekten de imzalanan Ayastefanos (Ye�ilköy)
antla�masına (3 Mart 1878) Ermenilerle ilgili olarak 16. madde konuldu. Yukarıda da
anlatıldı�ı gibi bu maddeyle ilk defa Ermeniler bir antla�maya girdiler ve artık Ermeni
Meselesi bu antla�mayla uluslar arası bir sorun haline geldi. Antla�ma metninde yeralan
bazı maddelerin kendi çıkarları açısından sıkıntı do�uraca�ını gören �ngiltere ise hemen
duruma müdahale ederek yeni bir antla�manın imzalanması için Ruslarla gizli
görü�melere ba�ladı. Bu görü�meler sonunda Rusya ile 30 Mayıs 1878 günü gizli bir
ba�kaantla�ma imzalandı. Bu antla�mada Rusya, Balkanlarla ilgili hükmün
de�i�tirilmesini kabul etti. Fakat Do�u Anadolu ile ilgili maddelerin de�i�tirilmesine
yana�madı. Do�u Anadolu üzerindeki Rus nüfusunun �ngiltere’nin Asya toprakları
üzerindeki çıkarlarına ters dü�tü�ünü bilen �ngiltere, Osmanlı Devleti ile 4 Haziran
1878 tarihinde Kıbrıs Antla�masını imzaladı. Bu Antla�maya göre; Kars, Ardahan ve
Batum’u ele geçiren Rusya, Osmanlı’nın Asya topraklarından bir kısmını eline
geçirmeye çalı�ırsa, �ngiltere, Osmanlı Devleti’nin yardımına ko�acaktı. Buna kar�ılık 16 Kâmuran Gürün, a.g.e., s. 119. 17 Kâmuran Gürün, a.g.e., s. 123-124.
8
olarakta, Osmanlı Devleti Kıbrıs Adası’nın yönetimini geçici süreyle �ngilizlere
bırakacaktı. Ayrıca Osmanlı Devleti Gayr-ı Müslimler için ıslahat yapılaca�ı hususunda
�ngiliz hükümetine söz vermekteydi. Fakat bu madde ile �ngiltere, Osmanlı Devleti’nin
içi�lerine karı�abilece�i hukuki bir dayanak elde etmi� oluyordu.18
�ngiltere’nin Osmanlı Devleti ve Rusya’yı Berlin’de bir kongre düzenlemeye
ikna etmesinin ardından Osmanlı Ermenileri de yo�un bir faaliyetin içerisine
girmi�lerdir. �stek ve arzularını bildirmek amacıyla �ngiltere Büyükelçisi Layard’ı
ziyaret ederek, Bulgarlar gibi kendilerine de özerklik verilmesini talep etmi�lerdir.
Ayrıca da Müslümanlarla Ermeni’lerin artık bir arada ya�amalarının mümkün
olmadı�ını iddia etmi�lerdir. Bütün bunlardan ba�ka Patrik Nerses, Avrupa’ya bir heyet
göndermi� ve bu heyet de çe�itli Avrupa ba�kentlerinde bazı görü�meler yaptıktan sonra
Berlin’e gelmi�tir. Fakat Ermeni heyeti kongrenin yapıldı�ı binaya alınmamı�sa da
ancak bu heyet Ermeni istek ve iddialarını içeren bir belgeyi kongre üyelerine iletmeyi
ba�armı�tır. Patrik Nerses de 30 Haziran 1878 günü �stanbul’daki �ngiliz büyükelçisini
yeniden ziyaret etmi� ve bir Ermeni projesinin kongreye sunuldu�unu ve bunun
desteklenmesini talep etmi�tir. Büyükelçi de “Ermenilerin âdil ve iyi bir yönetime
kavu�maları için, ellerinden geleni yapmakta olduklarını” söylemi�tir. Bütün bu çaba ve
gayretlerin ardından Berlin Antlma�masına Osmanlı Ermenileriyle ilgili 61. madde
eklendi. Böylece Ermeni meselesi uluslar arası bir sorun haline geldi. Bundan sonradır
ki Ermeni kıpırdanmaları ve silahlı ayaklanmaları görüldü.19
Osmanlı Dönemi Sivas Ermenileri
Bir önceki ba�lıkta ana hatlarıyla Berlin Kongresine kadar ki Osmanlı-Ermeni
ili�kilerini vermeye çalı�tık. Burada ise konumuzun esasını te�kil eden Sivas
Ermenileri’nin, tarihi süreç çerçevesinde, Osmanlı Devletiyle olan ili�kilerini kısaca ele
almaya çalı�aca�ız. Fakat Osmanlı döneminde Sivas vilâyeti ve Sivas Ermenileriyle
ilgili herhangi bir çalı�manın olmaması sebebiyle daha çok Sivas Ermenilerinin sosyal,
kültürel ve ekonomik durumlarını kısaca açıklamaya çalı�aca�ız.
18 Bilal N. �im�ir, �ngiliz Belgelerinde Osmanlı Ermenileri (1856-1880), Bilgi Yayınevi,
Ankara, 1986, s. 24; Ahmet Eyicil, Siyasi Tarih, s.196-198. 19 Bilal N. �im�ir, a.g.e., s. 29.
9
1398 yılında Kadı Burhaneddin’in Sivas yakınlarında Akkoyunlulara yenilerek
esir dü�mesi ve öldürülmesinin ardından �ehir halkı topraklarını Akkoyunlu hükümdarı
Karayülük Osman Bey’e vermek istemediler ve direndiler. Osman Bey’e kar�ı
Tatarlardan yardım istediler. Ancak bunların da yenilerek geri çekilmesinden sonra
�ehrin ya�malanmasından korkan halk Osmanlı Padi�ah’ı Yıldırım Bâyezid’a haber
gönderdi ve onun �ehri teslim almasını istedi. Bunun üzerine Yıldırım Bâyezid, büyük
o�lu Süleyman Çelebi’yi mühim bir kuvvetle Sivas’a gönderdi. Osmanlı kuvvetleri
Karayülük Osman Bey’in kuvvetlerini ma�lup ettiler ve Sivas’ı teslim aldılar. Böylece
1398 yılında Sivas, Kayseri, Tokat, Niksar bölgeleri Osmanlı hâkimiyetine geçti.
Bâyezid de o�lu Süleyman Çelebi’yi bu bölgeye vali olarak tayin etti. Yıldırım
Bâyezid’in 1402 Ankara Sava�ı’nda Timur’a yenilmesinin ardından Osmanlı Devleti
Fetret Devri’ne girdi. Bu dönemde Sivas’ın hâkimiyeti tekrar, Kadı Burhaneddin’in
damadı Mezid Bey’e geçti. Mezid Bey Timur’dan me�ur alarak �ehre hakim oldu. Fakat
daha sonra Osmanlı Devleti 1408 yılında tekrar Sivas �ehrine hâkim oldu.20 Timur
felaketiyle Sivas �ehri her bakımdan büyük bir tahribat gördü, sosyo-ekonomik ve
demografik açıdan �ehirde büyük oranda yıkım ya�andı.21
Sivas bölgesi için XVI. asır iç karı�ıklıklar, isyanlar ve ya�maların ya�andı�ı bir
dönem oldu. II. Bâyezid döneminde ba�layan bu tür hareketler, �ehzade mücadeleleri
yüzünden yayıldı ve bu dönemde ortaya çıkan �ah Kulu isyanı, Antalya’dan Sivas’a
kadar olan bölgede büyük bir katliam ve tahribata sebep olmu�tu. 1514 yılında Yavuz
Sultan Selim’in kazandı�ı Çaldıran Sava�ı, Anadolu üzerinde emelleri olan Safevilere
büyük bir darbe indirdi ve bölge bir durulma içerisine girdi. Ancak XVI. ve XVII.
yüzyıllarda de�i�ik zamanlarda toplumsal ve ekonomik sebeplerle ortaya çıkan Celâli
isyanları da Anadolu halkının zaten var olan sıkıntılarının artmasına, bu bölgede
Osmanlı Devleti’nin �ran’la ve isyanlarla sürekli mücadelesine sebep oldu. XVI. ve
XVII. yüzyıllarda Sivas bölgesini önemli ölçüde etkileyen isyanlar ve iç karı�ıklıklar,
XVIII. ve XIX. asırlarda da e�kıyalık hareketleri �eklinde devam etti.22 Fakat genel
20 Ömer Demirel, Osmanlı Dönemi Sivas �ehri ve Esnaf Te�kilatı, Sivas Belediyesi Kültür
Yayınları, Sivas, 1998, s.8-9. 21 Ömer Demirel, Osmanlı Dönemi Sivas �ehri Makaleleri, Sivas Valili�i �l Kültür ve
Turizm Müdürlü�ü Yayınları, Sivas, 2006, s.183. 22 Ömer Demirel, 1998, a.g.e., s.14.
10
olarak Osmanlı Devleti’nin yıkılma sürecine girdi�i XIX. yy’ın ortalarına kadar �ehirde
önemli geli�meler ya�andı ve halk genelde sakin bir hayat sürdü.
Demografik Açıdan Ermeniler
Osmanlı Döneminde Sivas �ehriyle ilgili ilk nüfus istatistikleri, 1454 tarihinden
itibaren sık sık yaptırılan Tahrir defterlerinden kolayca anla�ılabilmektedir. 1454 yılına
ait Tahrirde �ehirde toplam 567 hane (yakla�ık 3000 ki�i) kayıtlı olup bunun yarıdan
fazlasının Gayr-ı Müslim Ermenilerden olu�tu�u anla�ılmaktadır. Özellikle
Ermeni’lerin Palas, Meksat, Kesi�, Zilkar, Bazar, Kesi� Mehter, Nurmu� Kesi� ismiyle
kayıtlı altı mahallede oturdukları tespit edilmi�tir. Ancak bu dönemde ilgili bütün
Selçuklu ve Osmanlı �ehirlerinde görüldü�ü gibi dikkatlerden kaçmayan bir husus da
Müslim ve Gayr-ı Müslimlerin ayrı ayrı mahallelerde oturmaları ve genelde
mahallelerin cami ve kiliselerin etrafında toplanmı� olmasıdır.
Anadolu’da Celâli isyanlarının patlak vermesinin ardından Sivas �ehrinin
nüfusunda bir artı� gözlemlenmi� ve yeni mahalleler kurulmu�tur. ��te bu mahallelerde
Müslim ve Gayr-ı Müslimlerin aynı mahallede oturdukları ve birbirlerine kom�u
oldukları kaynakların verdi�i bilgilerden anla�ılmaktadır.23 1831 tarihli Osmanlı
genelinde yapılan ilk nüfus sayımında Sivas �ehir merkezinde ço�unlu�u Ermeni olan
Gayr-ı Müslimlerin sayısı 9.000 civarındaydı. Bu dönemde Ermeni’lerin en yo�un
olarak ya�adıkları mahalleler; Hoca �mam, Cami-i Kebir, Bazar, Köhne Civan, Sarı
�eyh, Üryân-ı Müslim, Üryâni Zimmî, Kösedere-i Zimmî, Akde�irmen, Kilise, A�ca
Bölge, Ece, Örtülüpınar, Baldır Bazarı, Küçük Bengüler, Küçük Minare, Temürcüler
Ardı ve Bab-ı Kayseri’dir. Bu dönem Sivas nüfusuyla ilgili di�er kaynakların verileri
farklılık göstermekle birlikte nüfusun 25.000-43.000 arasında de�i�ti�i; bu nüfus da
Ermenilerin nüfusunun ise 6.000-9.000 arasında de�i�ti�i gözlemlenmektedir.
Günümüze kadar Sivas �ehrinin nüfusu özellikle Cumhuriyetin son yıllarına kadar
oldukça hızlı artmı� buna ters olarak da, Gayr-ı Müslim nüfusu özellikle Birinci Dünya
Sava�ından sonra hızlı bir �ekilde dü�mü� ve son yıllarda neredeyse hiç kalmamı�tır.
Sivas vilâyetindeki Müslüman ve Gayr-ı Müslim unsurların nüfusuyla ilgili daha
23 Ömer Demirel, 2006, a.g.e., s.134-135.
11
ayrıntılı incelemeyi ileri bölümlerde ayrı bir ba�lık olarak ele alaca�ımızdan �imdilik bu
kadar de�erlendirmenin yeterli oldu�u kanaatindeyiz.24
Ekonomik ve Sosyo-Kültürel Açıdan Ermeniler
Osmanlı dönemi Sivas Ermenileriyle ilgili yapılmı� olan ara�tırmalarda; �ehirde
bazı meslek kollarının üretim ve hizmet sektöründe faaliyet gösterdikleri ve bu meslek
kollarıyla u�ra�anlardan yarıya yakınının Gayr-ı Müslimler ve özellikle de
Ermenilerden olu�tu�u anla�ılmaktadır. Sicillerde tesbit edilen 915 esnafın 507’si
Müslüman, 408’i ise Gayr-ı Müslimdi.25 Burada dikkati çeken en önemli husus; bazı
meslekleri yalnızca Gayr-ı Müslimler, bazılarını yalnızca Müslümanlar, bazılarını ise
hem Müslümanlar hem de Gayr-ı Müslimlerin icra etmi� olmalarıdır. Balmumculu�u,
Dülgerlik, Hekimlik, Kalaycılık, Kuyumculuk, Yemenicilik vs. yalnızca Ermeniler’in
u�ra�tı�ı mesleklerdir. Yalnızca Müslümanların u�ra�tı�ı meslekler ise; Abacılık,
Arabacılık, A�çılık, Bahçıvanlık, Balıkçılık, Barutçuluk, Çıkrıkçılık, Debba�lık,
Ekmekçilik, Hamamcılık, Kebapçılık, Mücellidlik, Nalbandlık, Ya�cılık, Yo�urtçuluk
gibi mesleklerdir. Ayrıca hem Müslümanların hem de Ermeniler’in yaptıkları meslek
alanları ise; Arpacılık, Bostancılık, Çubukçuluk, Hurdacılık, Katırcılık, Kazazlık,
Terzilik, Tüccarlık, Tuzculuk vs.dir.26
Sosyo-kültürel açıdan ise Sivas Ermenileri’nin Vilâyet �dare ve Vilâyet Umumi
Meclisinde üye olarak bulunduklarını görmekteyiz. 1911 ve 1912 Sivas Vilâyet Umûmî
Meclisi ba�kanla birlikte onbe� üyeden olu�makta ve üyelerin yedi tanesi Sivas merkez
ve sancaklardan gelen Gayr-ı Müslim ve ço�unlukla da Ermenilerden olu�maktaydı.
Ayrıca Ι. ve ΙΙ. Me�rutiyet meclislerine Ermeni milletvekilleri de temsilci olarak
katılmı�lardı.
Osmanlı ülkesinin genelinde oldu�u gibi Sivas Ermenilerinin de dini inanç ve
ibadetlerinde büyük bir hürriyete sahip oldukları kaynaklarda belirtilmektedir. Sivas’ta
çe�itli dönemlerde farklı özelliklere sahip sayıları be� ila dokuz arasında de�i�en kilise
24 Ömer Demirel, Ho�görü Toplumunda Ermeniler, C III, Erciyes Üniversitesi Yayını,
Kayseri, 2007, s.495,496. 25 Ömer Demirel, 1998, a.g.e., s. 63. 26 Ömer Demirel, 2006, s.186-187.
12
vardı.27 E�itim faaliyetlerinde de benzer bir özgürlü�e sahip olan Ermeni’lerin XIX.
yüzyılda Sivas’ta onikisi Gregoryanların ve sekizi de Protestanların olmak üzere yirmi
temel e�itim kurumu vardı. Ayrıca kültürel hayatı yansıtan iki matbaa, oniki günlük
gazete ve onbe� dergi ve binleri a�an kitap baskılarının mevcut oldu�u görülmektedir.
II. Me�rutiyetten sonra onbe� Ermeni yayın organından bahsedilmektedir.28
Sivas’taki Osmanlı-Ermeni ili�kilerinin bozulmaya ba�ladı�ı dönem, özellikle
Osmanlı Devleti’nin yıkılma sürecine girdi�i ve 1877-78 Osmanlı- Rus sava�ının
ardından imzalanan Berlin Antla�ması’ndan sonraki dönemdir. Sebeplerini ilerideki
bölümlerde etraflıca incelemeye çalı�aca�ımız unsurların da etkisiyle Osmanlı
Türkiye’sindeki Müslim ve Gayr-ı Müslim vatanda�ların arası bozulmu�, isyan ve
çarpı�malar birbirini takip etmi�tir.
Sivas vilâyeti Osmanlı Devletinde Ermenilerin yo�un olarak ya�adı�ı önemli
merkezlerden biriydi. Sivas Ermenileri genel olarak �ehir ve kasaba merkezlerinde
ya�ıyorlardı. Ermenilerin ya�adı�ı bazı köyler varsa da Ermeni nüfusun büyük bölümü
�ehirlerde hayatını devam ettiriyor ve genel olarak da ticaret ve zanaatla u�ra�ıyorlardı.
Son olarak burada Ermenilerin ya�adı�ı �ehir, köy ve kasabaları vererek konuyu burada
bitirmek istiyoruz.
Sivas Vilâyeti Sivas, Tokat, Amasya ve Karahisar-ı �arki Sancaklarından
olu�uyordu. Sivas sanca�ı; Merkez kaza, �arkı�la, Yıldızeli, Hafik, Zara, Divri�i,
Darende, Gürün, Kangal, Aziziye ve Hamidiye (Bünyan)’dan olu�uyordu. Sivas
�ehrinde nüfusun üçte birine yakını Ermenilerden meydana gelmekteydi. Sivas �ehrine
ba�lı Ermenilerin ya�adı�ı köyler ise; Pirkinik (Çayboyu), ��han (��hanı), �inkörek
(Esenyurt), Kaldi ve Akkaya idi. Sivas’ın batısında yer alan Yıldızeli kazasının merkezi
Yenihan’da da yakla�ık olarak 1.000 Ermeni ya�amaktaydı. Bu kazada Ermenilerin
yo�un olarak ya�adıkları köy ise Kavak köyü idi. Sivas’ın 35 km. do�usundaki Hafik
kazasının merkezi Koçhisar’dır. Bu kazaya ba�lı Ermeni köyleri ise Tuzhisar (A�dık),
27 Ömer Demirel, 2006, a.g.e., s. 189, Osman Köker, 100 Yıl Önce Türkiye’de Ermeniler:
Orlando Carlo Calumeno Koleksiyonundan Kartpostallarla, Birzamanlar Yayıncılık, �stanbul, 2005, s.224.
28 Demirel Ömer, 2007, a.g.e., s.500-501.
13
Akpınar (Püragn), Bahçecik (Bardizag), �stanoz, Gevre (Durulmu�), Düzyayla
(Khorokhon), Alçıören (Kütnü), Sarıhasan, Tav�anlı, Bayıraltı (Todorag-Kiliseköy),
Yarhisar, Gamis veya Kemeris, Gavdara ya da Gavraz, Govdun-Kümes, Khandzar ya da
Khansar, Khorsana veya Korsena, Prapert, �ahin (Cencin), Tımaç Torossi veya
Divegse, Vo�novid ve Yenice (Fre�ed)’dir. Daha do�udaki Koçgiri kazasının merkezi
Zara’da 3.000 civarında Ermeni ya�amaktaydı. Kazaya ba�lı köyler ise Karhad,
Keçiyurdu, Çayköy ve Miadun’dur. Ermenilerin kalabalık oldu�u di�er bir kaza da
�arkı�la’dır. Buraya ba�lı Temecik, Yapaltun (Gümü�tepe), Karapınar, Lisanlı
(Kömürkaya), Karagöl, Alakilise (Eskiyurt), Çepni, Dendil, Burhan, Tekmen ve
Pa�aköy ise Ermenilerin ya�adı�ı köylerdir.
Gemerek kazası da önemli bir Ermeni nüfusunun ya�adı�ı önemli kasabalardan
biridir. Topaç, Kurtlukaya, Kantaroz (Bo�azdere), Patrenos (Çevirme) ve Gazima�ara,
Ermenilerin ya�adı�ı köylerin ba�lıcalarıdır. Divri�i kazasında 1914 Osmanlı nüfus
sayımına göre 8.354 Ermeni ya�ıyordu. 12.000 ki�ilik kaza merkezinin üçte biri
Ermenilerden meydana gelmekteydi. Hurnavil (Maltepe), Gamsa (Kesme), Zımara (Bugün
Erzincan �liç’e ba�lı Altınta�), Pingyan (Adatepe), Armutag (Kavaklısu), Ar�u�an veya
Ar�in, Güresin, Mrvana, Odur (Kayaburun), Palanga, Pargam (Uzunkaya), Sincan, Surp
Hagop köyü kazanın di�er Ermeni yerle�keleriydi. Sivas’ın güneyinde bulunan Kangal
kazasında 1.000 kadar Ermeni ya�amaktaydı. Kangal’daki en büyük yerle�im yeri Ula� ve
Mancılık’tı. Ma�ara (�nkonak), Yarhisar, Komsur ve Bozarmut, Kangal’ın Ermenilerin
ya�adı�ı di�er köylerdi. Dar bir vadide birbirinden uzakta mahalleler halinde kurulmu� olan
Gürün kaza merkezinde önemli bir Ermeni nüfusu vardı. Karahisar, Kavak ve Karaören
Gürün’ün yakınındaki önemli Ermeni köyleriydi. Gürün’ün güneydo�usundaki Darende
kaza merkezinde 2.000 civarı Ermeni ya�amaktaydı. Kazaya ba�lı A�adi (Günpınar) köyü
Ermenilerin ya�adı�ı önemi bir köydü. Sivas’ın güneyinde yer alan Aziziye kazasında 1000
kadar Ermeni ya�amaktaydı. Sivas Vilâyetinin güneybatısında yer alan Hamidiye (Bünyan)
kazasında 1000 civarında Ermeni ya�amaktaydı. Gigi, Sıvgın, Sarıo�lan ve Erkek
Ermenilerin ya�adı�ı köylerdi.
Tokat sanca�ı; Tokat, Erbaa, Zile ve Niksar kazalarından olu�uyordu. Tokat
�ehrinin üçte biri kadarı Ermeni’ydi. Bizeri, Endiz, Biskincik, Varaz, Tahtaba�,
14
Yartmı�, Kervansaray, Çiftlik, Keda�az, Bolis, Pazar, Krikoris ve Gesarya köyleri
Tokat kazasında Ermenilerin yerle�ik oldu�u köylerdi. Erbaa’ya ba�lı Çozlar veya
Ço�khod, Ayvaz, Sarıkaya, Sa�arçal ya da Sgarhall, Cebrayil Ermenilerin ya�adı�ı
köylerdi. Zile’yle birlikte Zile’ye ba�lı Kapıa�zı ve Karameze ya da Karame�e köyü
Ermenilerin ya�adı�ı yerlerdi.
Amasya, Merzifon, Köprü, Mecitözü, Ladik, Havza ve Gümü�hacıköy
kazalarından olu�an Amasya sanca�ında Osmanlı nüfus sayımına göre 25.450 Ermeni
ya�ıyordu. Amasya’da Savadiye ve Dere Mahallesi Ermenilerin ya�adı�ı mahallelerdi.
Ermenilerin yo�un olarak ya�adı�ı ikinci yer Merzifon’du. Merzifon’a ba�lı Korköy ve
Yenice Ermenilerin ya�adı�ı köylerdi. Köprü kazasında 1.500 kadar Ermeni ya�ıyordu.
Mecitözü’nde 800 kadar Ermeni, Ladik kazasında 300 civarında Ermeni, Havza’da 350
kadar Ermeni ve Gümü�hacıköy’de ise 4.000 civarında Ermeni ya�amaktaydı. Ladik
kazasına ba�lı Yarımcaköy de Ermenilerin ya�adı�ı yerlerden biriydi.
Merkez kazayla beraber Su�ehri, Hamidiye, Koyulhisar ve Alucra kazalarından
olu�an Karahisar-ı �arkî sanca�ı Ermenilerin ya�adı�ı yerlerden di�eriydi. Sancak
merkezinde Ermeniler iki mahallede toplanmı�lardı. Kalenin ete�indeki Yukarı Mahalle
ve daha çok zengin Ermenilerin ya�adı�ı Kopeli veya Bahçe mahalleleri, Ermenilerin
ya�adı�ı mahallelerdir. Tamzara, Dziberi (Akbudak), Ane�i, Buseyid, Çırdak
�ebinkarahisar kazasında Ermenilerin ya�adı�ı köylerdir. Su�ehri kasabasında önemli
bir Ermeni nüfusu vardı. A�a�ı Adzbıder, Yukarı Adzbıder (Akıncılar), Sis (Çatoluk),
Pürk (Ye�ilyayla), Mı�agnots, Gtanots-Kırtanos-Kirtanos, Alamunik (Ya�lıçayır),
Gıraç, Sevindik, Abana (Göllüce), Yeniköy, Tmluc veya Dümlüç (Çiçekli), A�vanis-
A�anos, Kome�dun, A�ravis, Hamam Su�ehri’ne ba�lı Ermeni yerle�im birimleriydi.
Sanca�ın di�er kazalarında ise çok az sayıda Ermeni vardı. Mesudiye’ye ba�lı Mahmat
köyü Ermenilerin ya�adı�ı yerdir. Burada dikkatimizi çeken en önemli husus bütün
�ehir ve kasabalarda Ermenilerin genellikle Müslümanlarla farklı mahallelerde
oturmalarıdır. Birkaç köyün haricinde farklı köylerde ya�amı�lardır.29
29 Osman Köker, a.g.e., ss.224-229.
15
B�R�NC� BÖLÜM
ERMEN� MESELES�N�N ORTAYA ÇIKI�I
1.1. Ermeni Meselesinin Çıkı� Sebepleri
1.1.1. Kilisenin Etkisi
Ermeni patrikhane ve kiliseleri, Ermeni milletinin her dönemde bir Cemaat
olarak dinî oldu�u kadar dünyevî hayatlarını da düzenleyen bir kurumdu.30 Özellikle
Osmanlı Devletinin son dönemlerinde Osmanlı Ermenilerinin ba�ı olan Patrikhanelerin
takip etmi� oldukları Politikaların, Ermeni milliyetçili�inin ve ayrılıkçılı�ının geli�mesi
ve yaygınla�masında önemli bir etkisi olmu�tur. Özellikle Eçmiyazin Katogikoslu�unu
nüfuzu altında bulunduran Rusya, Osmanlı Ermenileri ve Ortodoks Hristiyanlar
üzerinde bazı haklar iddia etmi�tir. �ngiltere ve Fransa gibi Avrupalı di�er büyük
devletler de Ermeni kilisesinin bu nüfuzundan yararlanmak suretiyle Ermeni
sorunlarıyla alakadar olmaya ba�lamı�lardır.
1862 yılında Osmanlı Devletinin kabul etti�i Ermeni Milleti Nizamnâmesi
Ermeni kilisesisinin daha da ön planda olmasına zemin hazırlamı�tır. Daha önceden
bazı hak ve yetkilere sahip olan Ermeni Kilisesi, bunu ba�ımsızlık yolunda önemli bir
adım saymı� ve daha fazlasını elde edebilmek için yo�un bir çaba ve gayretin içerisine
girmi�tir.31 Rusya’dan önemli bir destek alan Patrik Hrimyan (1869-1873) bu yolda
faaliyetlerine ba�lamı�, Van’da “Van Kartalı”, Mu�’ta “Mu� Kartalı” isimli gazeteler
çıkarmı�tır. Fakat Patrik Hrimyan’ın bu tür a�ırı ve ayrılıkçı faaliyetlerini gören bazı
Ermeniler Hrimyan’a tepki göstermi� ve Patrik Hrimyan da 1873 yılında istifa etmek
zorunda kalmı�tır. 32 Daha sonra Patrik olan Nerses Varjabetyan (1874-1884)da aynı
politikayı takip etmi�, bu konuda �ngilizlerin deste�ini almaya çalı�mı� ve artık
Türklerle bir arada ya�amanın zor oldu�unu iddia etmi�tir. Varjabetyan’ın ölümünden
sonra Harutyan Vehabetyan (1884-1888) patrik olmu�tur. Vehabetyan kendisinden
30 Yavuz Özgüldür, a.g.e., s.137, vd. 31 Abdurrahman Küçük, “Ermeni Kilisesi ve Terör”, Ermeni Ara�tırmaları 2. Türkiye
Kongresi Bildirileri, C II, ASAM, Ankara, 2007, s.741. 32 Erdal �lter, Ermeni Kilisesi ve Terör -Tarihi Seyir-, Turhan Kitabevi, Ankara, 2007,
s.23,24.
16
önceki Patriklerin aksine Osmanlı Devletine ba�lı kalmanın Ermeni milleti için ve
ülkenin huzuru için daha mantıklı oldu�una karar vermi� ve siyasi meselelerden uzak
durmaya çalı�mı�tır. Fakat Ermeni örgütleri Patrik’in bu tavrından rahatsız olmu�lar ve
onun istifa etmesine sebep olmu�lardır. Harutyan ve Habetyan’ın ardından Horen
A�ıkyan (1888-1894) Patrik seçilmi� ve bu dönemde Ermeni kilisesi artık Komitacıların
bir merkezi ve silah deposu haline gelmi�tir.33
1881-1882 yıllarında Patrikhanenin Ermeni terör örgütlerine olan deste�inin açık
bir �ekilde fark edilmesinin ardından, Sivas Valisi durumu Dâhiliye Nezaretine �ifreli
bir yazıyla bildirmi�tir. Valinin dikkat çekti�i hususlar arasında Patrikhanenin din
görevlilerini isyana te�vik etmesi, isyanda yer almayanların görevlerinden
uzakla�tırılması, Ermenilerden çe�itli adlar altında yardım toplanması, askerlikten
kurtulmaları amacıyla Ermeni gençlere “Diyakos” verilmesi ve komitalar kurdurulması
yer almaktadır. Kilisenin silah deposu haline getirilmesiyle ilgili ilk haber Erzurum’dan
gelmi�tir. �zmirliyan’ın Patrik seçilmesi Komitacı Ermenileri oldukça sevindirmi�,
Zeytun ve Sasun isyanı ve Osmanlı Bankası olayı bu Patri�in döneminde olmu�tur.
Patrik de bu olaylara açık destek vermi� ve bu da isyancıları a�ırı bir �ekilde
cesaretlendirmi�tir. Patri�in ve kilisenin olayların içerisinde yer alması bazı ileri gelen
Ermenilerin kaygılanmasına sebep olmu� ve onların baskısıyla Patrik �zmirliyan
görevinden istifa etmek durumunda kalmı�tır. �zmirliyan’ın istifasının ardından
Malachia Ormanyan Patrik olmu�tur (1896-1908). Ormanyan, Ermenilerin menfaatinin
Osmanlı yönetiminde oldu�una inanan birisiydi. Patrik seçilir seçilmez Osmanlı
Devletine olan ba�lılı�ını bildirmi� ve Ermenilere kar�ı sarsılan güveni yeniden tesis
etmeye çalı�mı�tır. Ormanyan’ın bu tavrından rahatsız olan bazı Ermeniler onu istifaya
zorlamı� ve Patrik Malachia Ormanyan 1908 yılında görevinden istifa etmi�tir.34
Burada, özellikle 1913 yılında Patrikli�e getirilen Zaven Eghiyan’dan (1913-
1916) bahsetmemiz yerinde olacaktır. Patrik Zaven’in ba�ımsız bir Ermenistan için
örgütler kurdu�u, Rumlarla i�birli�i yaptı�ı, Osmanlı Devletinin payla�ılması
toplantılarına katıldı�ı ve bütün bunların sonucunda da 1916 yılında Ba�dat’a sürgün
33 Abdurrahman Küçük, a.g.m., s.742. 34 Abdurrahman Küçük, a.g.m., s.742,743., Erdal �lter, a.g.e., s.35,36.
17
edildi�i bilinmektedir. Ancak orada da zararlı faaliyetlerine devam etmi� ve Mondros
Mütarekesinde Türk devleti aleyhine propoganda faaliyetinde bulunmu�tur.35
XIX. yüzyıla kadar Osmanlı Devletinde Ermeni sorununun olmadı�ını daha
önce de ifade etmi�tik. Fakat Osmanlı Devletinin çökü� sürecine girmesinin ardından
özellikle emperyalist batılı devletler ve Rusya’nın Osmanlı Devleti üzerindeki emelleri
ve çıkarları, onların �mparatorlu�un bir parçası olan gayr-ı Müslim unsurlarla
ilgilenmelerine yol açmı�tır. Ermeni çeteleri de her türlü yolu deneyerek Ermeni
Kilisesini kendi yanlarına çekmeye çalı�mı�lardır. Fakat tüm bu u�ra�lara ra�men
Anadolu’daki kiliselerin büyük ço�unlu�una sa�duyu hâkim olmu� ve terör, Ermeni
halkı arasında istedi�i deste�i bulamamı�tır.36 Ancak yukarıda da ifade etti�imiz gibi
bazı patrikler, piskoposlar ve din adamları, bu mücadelede saf tutmu�lardır. Ermeni
sorununun büyümesi, uluslar arası bir sorun haline gelmesi, isyan ve terör faaliyetlerinin
meydana gelmesinde önemli bir etken olmu�lardır. Hatta bazen isyanın ba� aktörü
olmu�lardır. Örne�in Sivas Vilâyetine ba�lı Hafik kazasının Tuzhisar nahiyesinde,
ihtilâlcilerin en büyük yardımcısı Papaz Asador olmu�tur.37
1.1.2. Misyoner Faaliyetlerinin ve Yabancı Okulların Etkisi
Afrika’da faaliyet gösteren bir �ngiliz misyonerine Afrikalı bir ihtiyarın
söyledi�i “siz memleketimize geldi�iniz zaman sizin mukaddes kitabınız, bizim de
topra�ımız vardı. �imdi ise bizim kitabımız, sizin de topra�ınız var.”38 sözü bizim
burada anlatmak istedi�imiz dü�ünceyi en güzel biçimde ifade etmektedir.
De�i�ik etnik kökene ve dini inanca sahip unsurların bir arada ya�adı�ı geni�
topraklara sahip olan Osmanlı Devleti, misyonerlik faaliyetleri için oldukça uygun bir
zemine sahipti. Çünkü azınlıklara verilen geni� haklar ve yabancılara verilen
kapitülasyonlar, misyonerlerin Osmanlı Devletindeki faaliyetlerini kolayla�tıran
35 Abdurrahman Küçük, Ermeni Kilisesi ve Türkler, Andaç Yayınları, Ankara, 2003, s.113. 36 Abdurrahman Küçük, a.g.m., s.743-744. 37 Mehmed Hocao�lu, Tarihte Ermeni Mezalimi ve Ermeniler, Anda Da�ıtım, �stanbul,
1976, s. 266. 38 Ahmet Gündüz, “Osmanlı Devletinde Yapılan Misyonerlik Faaliyetleri ve Ermeni
Meselesinin Do�u�u, Geli�mesi”, Türk Dünyası Ara�tırmaları, Sayı:128, 2000, s.111.
18
etkenlerdir. Osmanlı Devletinin sahip oldu�u zenginliklerden istifade etmek isteyen
batılı devletler, misyonerlik faaliyetlerine büyük önem ve destek vermi�lerdir. Bu
amaçla Osmanlı topraklarına ilk gelenler Fransız misyonerleridir. 16. yüzyıldan itibaren
Fransız misyonerleri Anadolu ve Osmanlı topraklarının de�i�ik bölgelerinde
faaliyetlerini gerçekle�tirmek için e�itim, sosyal ve kültürel bir takım müesseseler
kurmu�lardır.39
Özellikle Cizvit misyonerleri, Asya Türkiye’sinde yo�unla�mı�lar ve bu bölgede
birçok okul ve çe�itli müesseseler kurmu�lardır. Mesela Cizvitlerin Sivas Vilâyetinde
toplam altı misyoner okulu ve bunların 910 ö�rencisi oldu�u tespit edilmi�tir.
Misyonerler, Osmanlı topraklarına geldikleri zaman sadece e�itim-ö�retim faaliyetleri
ve dini faaliyetlerde bulunmamı�, aynı zamanda sosyo-kültürel bazı etkinlikleri de
gerçekle�tirmi�lerdir. Mesela sa�lık ocakları, hastaneler, dil okulları, kütüphâneler,
matbaa ve yetimhâne gibi birtakım sosyal müesseseleri de kurmu�lardır.40
Osmanlı Devletinde misyoner faaliyetlerini yürüten di�er Hristiyan mezhebi
Protestanlardır. Özellikle Amerikalılar, Osmanlı Devletine misyonerlik amaçlı gelen en
son te�kilat olmalarına ra�men en fazla etkiyi bırakmı� ve en iyi organizasyonu
sa�lamı�lardır. Amerikalı misyonerler özelikle Anadolu üzerinde yo�unla�mı�lardır. Bu
ba�lamda en güçlü misyoner örgütü American Board olarak tanınan American Board Of
Commissioners For Foreign Missions’dır. 1820 yılında �zmir’e gelen Pleny Fisk ve Levi
Persons misyonerlik çalı�malarına ilk olarak burada ba�lamı�lardır. Ardından da �stanbul,
Trabzon, Erzurum, Antep, Sivas (1851), Adana, Merzifon (1852), Diyarbakır, Kayseri ve
Harput’ta faaliyetlerine ba�lamı�lardır. Bu örgütler kurdukları misyonların yanında
açtıkları ilk, orta ve yüksek derecede okullar, matbaalar, hastane, yardım kurulu�larıyla
çok yönlü bir faaliyetlerin içerisine girmi�lerdir. Daha çok gayr-ı Müslim ö�rencilerin
e�itim gördü�ü bu okullar din propagandasının yo�un olarak yapıldı�ı milliyetçilik
akımlarının azınlıklara a�ılanmaya çalı�ıldı�ı birer kurum haline gelmi�ti. Osmanlı
Devleti kapitülasyonlar sebebiyle buralara müdahale edemedi�i gibi e�itim ve ö�retimi
sa�layan yeterli mektebin olmamasından dolayı da bu okullar Anadolu’nun dört bir
39 Ayten Sezer, “Osmanlı Döneminde Misyonerlik Faaliyetleri”, Yeni Türkiye, Yıl:7,
Sayı:38, 2001, s.949-952. 40 Ayten Sezer, a.g.e., s.949.
19
yanında yayılma imkânı elde etmi�lerdi.41 Bu sayede de gerek patrikhanenin ve gerekse
misyonerlerin açmı� oldu�u kolejlerde Ermen gençleri Fransız devriminin milliyetçilik
ilkesi ile tanı�mı�lardı. Aynı zamanda sınıflarda bunlara Ermeni co�rafyası, edebiyatı ve
efsanele�tirilmi� tarihleri ö�retildi.42 Böyle bir e�itimin de milliyetçi ve ayrılıkçı bir neslin
ortaya çıkmasına sebep oldu�u bir gerçektir. Mesela; Merzifon’da Ermeni meselesi 1892
yılında ba�lamasının ardından, olayların odak noktasının Merzifon Amerikan Koleji
oldu�u belirlenmi�tir. Merzifon �htilâl Komitasının üyeleri Karabet Tomaiyan ve
Ohannes Kayayan kolejde görevli idi. Yapılan incelemeler sonucunda ihtilâlcilerin
kullandı�ı pankart, bildiri gibi dokümanların kolejin matbaasında hazırlandı�ı tespit
edilmi�ti. Osmanlı yetkilileri bu meselenin tetkikini isteyince kolej binaları yakılmı�.
Fakat daha sonra yapılan incelemelerde yangının içerden çıktı�ı tespit edilmi�ti.43
Açtıkları okullarda okutulan ders kitapları ile Ermeniceyi, Ermenistan tarihini,
co�rafyasını ve edebiyatını ö�reterek gençlerin sözde milli �uurlarının uyandırılmasını
sa�lamaya çalı�mı�lardır. Ayrıca konsolosları marifetiyle ülkeye soktukları ayrılıkçı
fikirleri içeren gazete, dergi, kitap, harita ve benzeri yayınlar vasıtasıyla da bu fikirlerin
benimsenmesini ve daha da yaygınla�masını sa�lamı�lardır. Bundan ba�ka gençlere
hürriyetin ancak kan dökülerek elde edilece�i yönünde telkinlerde de bulunmu�lardır.44
Sömürge sisteminin öncüsü gibi görev yapan misyonerler, Ermeni halkına “Ermeni”
oldukları bilincini a�ılayarak onların Osmanlı Devletinden kopmalarını sa�lamaya
çalı�mı�lardır. Bu amaçla da Ermenilerin dini, kültürel ve sa�lıkla ilgili konularına
e�ilmi�; ibadethaneler, okullar, kütüphaneler, hastaneler ve sosyal dernekler
açmı�lardır.45
41 Ayten Sezer, a.g.m., s.956-958. 42 Kâmuran Gürün, a.g.e., s. 121. 43 Erdal Açıkses, “Osmanlı Devletindeki Misyonerlik Faaliyetleri ile �lgili Bir
De�erlendirme”, Yeni Türkiye, Yıl:7, Sayı:38, 2001, s. 943-944. 44 Ayten Sezer, “Ermeni Meselesi ve Misyonerler”, Yeni Türkiye, Yıl:7, Sayı:38, 2001, s.
963–966. 45 Feridun Eser, Ermeni Örgütlenmeleri ve Komitacılık Hareketleri, Yenigediz Matbaası,
Kütahya, 2007, s.70.
20
1.1.3. Batılı Devletlerin Etkisi
Osmanlı Devletinde Ermeni sorununun ortaya çıkmasında hiç �üphesiz büyük
devletlerin önemli bir etkisi olmu�tur. Güçlü devletlerin deste�ini alarak bir bir
ba�ımsızlıklarını ya da muhtariyetlerini elde eden di�er gayr-ı Müslim unsurları gören
Ermeniler, hedeflerine ula�abilmek için benzer bir yol takip etmeye çalı�mı�lardır. Zira
yalnız ba�larına hedefe ula�maları pek mümkün gözükmemekteydi. Osmanlı Devletinin
co�rafi ve stratejik durumunun farkında olan büyük güçler de Ermenileri kullanarak
amaçlarına ula�mayı dü�ünmü�lerdi. 46 Özellikle Osmanlı Devletinin XIX. yüzyılın son
çeyre�inden itibaren güçten iyice dü�mesi ve devletle ilgili ciddi sorunların ortaya
çıkmasından sonra büyük güçler Osmanlı Devletine kar�ı uyguladıkları politikanın bir
parçası olarak Ermenileri de tahrik etmi� ve kullanmı�lardır. Avrupalı Devletlerin
Osmanlı Devletine kar�ı dini, siyasi ve ekonomik menfaatleri do�rultusunda kullandıkları
bu politika tarihte “�ark Meselesi” olarak bilinmektedir. �ark meselesi büyük güçlerin
Osmanlı vatanda�ı olan Hristiyanların haklarını koruma iddiasıyla Osmanlı topraklarını
kendi aralarında bölü�meyi esas alan bir politika olmu�tur. Bu büyük güçlerin Hristiyan
halk için istedikleri imtiyaz, özerklik ve ba�ımsızlık onlar için adeta de�i�mez bir politika
haline gelmi�tir. Asıl hedeflerine ula�mak için her yolu denemekten çekinmeyen büyük
güçler, çıkarları neyi gerektiriyorsa onu kullanmaktan imtina etmemi�lerdir.47
��te �imdi biz burada, bu devletlerden Rusya, �ngiltere ve Fransa’nın Osmanlı
Devleti üzerindeki baskıları ile bu konuda oynadıkları rollerine örnekler vermeye
çalı�aca�ız.
1.1.3.1. Rusya’nın Rolü
Kendisini Osmanlı ülkesinde ya�ayan Hristiyan halklarının hâmisi ilân eden
Ruslar, 1829-1830’larda kurdukları küçük Ermenistan bölgesini, Osmanlı Devleti’ne
kar�ı kazandıkları son zaferden sonra güneye do�ru da geni�letmi�lerdir. Amaçları
46 �enol Kantarcı, Ermeni Sorunu El Kitabı, Teimk/Asam Yayınları, Ankara, 2003, s.8,
Mim Kemal Öke, Yüzyılın Kan Davası Ermeni Sorunu, �rfan Yayınevi, �stanbul, 6. Baskı, s. 52.
47 Metin Kopar, “Ermeni Meselesinde Rusya’nın Genel Politikası”, Türk Dünyası Ara�tırmaları Dergisi, Sayı:158, Ekim 2005, s.49-50.
21
Ermenilere yardım etmek de�il, güneye inme siyasetinin bir gere�i olarak Kafkaslardan
Do�u Anadolu’ya ve Basra ile �skenderun’a inecek bir Ermenistan koridoru
yaratmaktı.48 Geleneksel Akdeniz’e inme ideallerini gerçekle�tirmek isteyen Rusya,
1820’li yıllardan itibaren organize bir �ekilde Ermenilerle ilgilenmi�tir. Hatta, 1828-
1829 Osmanlı-Rus Sava�ında bazı Ermeniler Rusya tarafında yer almı�lar ve sava�
sonunda da bazıları bu ihanetlerinin bir sonucu olarak Rusya’ya göçmü�lerdi.49 1877-
1878 Osmanlı-Rus Sava�ında yine Ermeniler Ruslar’a yardımcı olmu�lardır. Ayrıca
patrik Nerses Varjabedyan ve �zmirliyan Ermeni Meclisini toplamı� ve Çar’a
ula�tırılmak üzere bir muhtıra hazırlamı�lardı. Çar’dan i�gal ettikleri Do�u
Anadolu’daki toprakları tekrar Osmanlı’ya geri vermemelerini talep emi�lerdi. Sava�ın
sonunda da patrik Varjabedyan Ayastefanos’taki Rus karargâhına giderek Grandük
Nicholas ile görü�mü� ve Do�u Anadolu’nun Ruslara ilhakını, bu olmazsa bölgeye
muhtariyet verilmesini, �ayet bu da olmazsa ıslahat yapılması için baskı yapılmasını
talep etmi�ti. Patri�in bu son talebi kabul edilmi� ve Ayastefanos Antla�masına 16.
madde olarak girmi�tir.50
Do�u Anadolu’daki Rus i�gali, onların Osmanlı Ermenileri üzerindeki etkisini
arttırmı�tı. Rus ordusundaki Ermeni subaylar da Ermenileri Osmanlı Devleti aleyhinde
kı�kırtmaya çalı�mı� ve Balkanlardaki Hristiyan halk gibi kendilerine muhtariyet veya
ba�ımsızlık için telkinlerde bulunmu�lardır.
1.1.3.2. Fransa’nın Rolü
Osmanlı topraklarında ya�ayan azınlıklara, özellikle de Ermenilere kar�ı 16.
yüzyıldan itibaren ilgi duyan ve bu amaçla 1548’den itibaren Anadolu’ya seyyahlar
göndermeye ba�layan Fransa, do�udaki çıkarları için kendisine Katolik bir müttefik
olu�turmak istiyordu. Bu amaca ula�mak için özellikle Ermeniler üzerinde büyük
mesailer harcamı�tı.51 Katolik Ermeni’lerin ve di�er milletlere mensup gayr-ı Müslim
48 Mehmed Saray, Ermenistan ve Türk-Ermeni �li�kileri, Atatürk Ara�tırma Merkezi
Yayını, Ankara, 2005, s. 34. 49 �smail Özçelik, Ermeni Sorunu ve Gerçekler, Gündüz E�itim ve Yayıncılık, Ankara,
2005, s.77. 50 �enol Kantarcı, a.g.e., s. 12-13. 51 �enol Kantarcı, a.g.e.,s. 9.
22
Katoliklerin hakkını korumak maksadıyla her türlü giri�imde bulunan Fransa, Osmanlı
Devletine baskı uygulayarak 1830 yılında Katolik kilisesinin kurulmasını sa�lamı�tı.
1839 Tanzimat ve 1856 Islahat Fermanları ile verilen imtiyazlardan memnun olmayan
Fransa, 1860 yılında Lübnan’a asker göndermeye kalkı�mı�tı. Osmanlı Devleti de
büyük güçlerin müdahalesini engellemek için 1863’te “Ermeni Milleti Nizamnâmesi”ni
ilan ederek bunun önüne geçmeye çalı�mı�tır. 52 Aynı zamanda Fransa 16. yüzyıldan
itibaren ba�ta Suriye ve Lübnan olmak üzere Osmanlı Devletinde önemli menfaatler
elde etmi�ti. Osmanlı kamu borçlarının yarısından ço�unu Fransız yatırımcıları elde
etmi� ve Fransız misyonerleri de özellikle Lübnan ve kutsal topraklarda, okul, hastane
ve di�er kurumlardan olu�an bir a� kurmu�tu. 53 Bunlardan ba�ka Fransızlar, Ermeni
tüccarlar ile ticari ili�kiye girmi�lerdir. Bu ili�kilerin neticesinde de pek çok Ermeni
Paris’e göç etmi�, orada açtıkları özel okullarda Ermeni toplumuna öncülük eden
gençlerin yeti�mesini sa�lamı�lardır. Ayrıca Ermeni i�adamları Paris’te çıkardıkları
gazetelerle Türkiye’deki Ermeni faaliyetlerine destek veren yazılar yazdırarak Fransız
kamuoyunu Ermeniler lehine etkilemi�lerdir. 54
1.1.3.3. �ngiltere’nin Rolü
�ngiltere’nin Osmanlı Devletindeki çıkarları, di�er devletlerinkine oranla çok
daha fazlaydı. �ngilizlerin Orta Do�u’yla olan ba�lantıları Hindistan’ı i�gal etmelerinin
do�al bir sonucuydu. Hindistan’daki çıkarları yüzünden �ngiltere buraya giden bütün
kara ve deniz ticaretini denetimi altında tutmak istiyordu. Osmanlı Devleti’nin de
co�rafi olarak böyle bir konumda olması yüzünden �ngilizler Rusya’ya kar�ı Osmanlı’yı
koruyup kollamaları gerekti�ini dü�ünmekteydi.55
Dinin do�u toplumlarındaki yerini fark eden �ngiltere 1840 yıllarından itibaren
Hristiyanlar üzerine e�ilmeye ba�lamı� ve Osmanlı topraklarındaki Protestanların
hamisi rolünü üstlenmi�ti. Elbette bundaki kazanç az önce de belirtti�imiz gibi
Hindistan ve Akdeniz üzerindeki etkinli�ini korumak ve Rusların sıcak denizlere
52 Saray, Mehmet, a.g.e., s. 36. 53 A.L. Macfie, Osmanlının Son Yılları 1908-1923, Çev. Damla Acar, Funda Soysal, Kitap
Yayınevi, �stanbul, 2003, s. 118. 54 Mehmed Saray, a.g.e., s. 36. 55 Mim Kemal Öke, a.g.e., s. 57.
23
inmesine engel olmaktı. Ayrıca, Rusya ve Fransa’nın Osmanlı Devleti üzerindeki
etkilerini kontrol altında tutmaya çalı�mak da �ngiliz siyasetinin gere�i idi.56
Rusların Ayastefanos Antla�masıyla Kafkasya’ya hâkim olması bir bakıma,
geleneksel �ngiliz çıkarına aykırı dü�mekteydi. Hem Kafkaslarda hem de Do�u
Anadolu’da bu �ekilde yayılan Ruslar, sadece �ngilizler’in Hindistan ile olan
ba�lantısını tehlikede bırakmayacak, aynı zamanda ortado�udaki nüfuzunu da
zayıflatacaktı. Bu sebeple �ngiltere konuyla yakından ilgilenmi�, bununla ilgili olarak
Avrupa Devletlerinin de katılımıyla bir konferans düzenlenmesini Rusya’ya kabul
ettirmi�ti. Berlin Konferansından önce 4 Haziran 1878’de imzalanan Kıbrıs
Antla�masıyla Osmanlı Devleti �ngiltere’ye Kıbrıs’ı geçici olarak veriyordu. Fakat yine
de Osmanlı Devleti Berlin Konferansında istedi�ini tam olarak alamamı�, Ermenilerle
ilgili 61. madde Osmanlı Devletine kabul ettirilmi�ti. Bu maddeye göre Osmanlı
Devleti; Do�u Anadolu’da ıslahat yapacak, asayi�i sa�layacak ve bununla ilgili aldı�ı
tedbirler de sözkonusu devletler tarafından kontrol edilecekti.57 Böylece �ngiltere
dolaylı olarak Ermeni sorununa el atmı� oluyordu.
Artık bundan sonra Ermeni sorunu bir �ngiliz sorunu oluyordu. �ngilizler de
Osmanlı Asyası, Afrika ve Hindistan’daki çıkarları açısından stratejik bir konumda olan
Osmanlı Devletinin içi�lerine karı�mak için Ermenileri ve di�er halkları kullanmaktan
çekinmemi�tir.58
Osmanlı Devletinin jeopolitik konumu nedeniyle büyük güçler bu bölgeyi
kontrolleri altında tutabilmek için bazı politik giri�imlerde bulunmu�lardır. Osmanlı
Devletinin co�rafi-stratejik konumu ve ekonomik potansiyeli, Avrupalı devletlerin
i�tahını kabartıyordu. �ngiltere, Uzakdo�u ve Afrika’daki topraklarına daha rahat
ula�mak ve bu bölgelere Rusların ula�masını engellemek; Rusya, Akdeniz’e inebilmek;
Fransa Osmanlı Devletinde sahip oldu�u kapitülasyonları korumak ve hammadde
ihtiyacını kar�ılamak için Ortado�u ve Afrika’ya gözlerini dikmi�ti. Fakat özellikle
Ortado�u ve Kuzey Afrika’daki bazı topraklar hâlâ Osmanlı Devletinin
56 �enol Kantarcı, a.g.e., s. 16-17. 57 �enol Kantarcı, a.g.e., s. 20. 58 Halil Metin, Türkiye’nin Siyasi Tarihinde Ermeniler ve Ermeni Olayları, Milli E�itim
Bakanlı�ı Yayınları, �stanbul, 1997, s.63,64.
24
hâkimiyetindeydi. Bu durum da Osmanlı Devletinin önemini kat be kat arttırmaktaydı.
Büyük güçler özellikle Osmanlı Devleti hâkimiyetinde ya�ayan Hristiyan unsurları ve
di�er etnik kökene mensup milliyetleri kullanarak Osmanlı Devletini içte ve dı�ta
zaafiyet içerisine dü�ürmek istiyorlardı. Bu amaçlarına ula�mak için de sözkonusu
unsurları kullanmaktan çekinmemi�lerdir. Büyük güçlerin hedeflerine ula�malarının
yolu bu unsurları kullanmaktan geçiyordu. Bu yüzden Rusya, �ngiltere ve Fransa
stratejik hesapları nedeniyle, Ermenilerle kültürel, ekonomik ve sosyal alanda yakın
ili�kiler kurmu�lardır. Böylece Ermeni sorunu, Ermenilerin de�il; Osmanlı Devleti
üzerinde menfaatleri olan Rusya ve �ngiltere’nin sorunu olmu�tur. Yalnız ba�larına
hedeflerine ula�amayacaklarını gören Ermeniler de bu devletlerle i�birli�i içerisine
girmekten çekinmemi�lerdir.59
1.1.4. Ermeni Komitalarının Etkisi
Müstakil bir Ermenistan kurulabilmesine yönelik geli�melerin birinci safhası
tamamlanmı�, Osmanlı Ermenileri cemaatinde milliyetçi hisler filizlenmi�ti. �imdi sıra
asıl amaca gelmi�ti. Tüm Ermenileri tek çatı altında birle�tirecek ve onları yönetecek bir
olu�umun gerçekle�tirilmesi gerekmekteydi. Bunun için de Türkiye içerisinde ve dı�ında
çe�itli dernekler, cemiyetler kurulmaya ba�lanmı�tı.60 Hınçak, Ta�nak ve Ramgavar gibi
büyük te�kilatlı, siyasi programlı Komitaların kurulmasından evvel “Hayır Cemiyetleri”
adı altında kurulan örgütlerin ilki Kilikya’yı yükseltmek gayesi ile 1860 yılında kurulan
Hayırsever Cemiyeti’dir. Bunu Fedakarlar Cemiyeti takip etmi�tir.61 Bunların ardından
Van’da 1872 yılında �ttihat ve Halas Cemiyeti kurulmu� tur. Bu cemiyet Ruslara
dayanarak güçlenmek istiyordu. Yine Van’da Kara Haç Cemiyeti kuruldu. Bu cemiyet de
zaman zaman ayaklanmalar çıkarmayı gaye edinmi�ti. Bunlar Ermenilere katl, soygun,
yangın çıkarma vazifeleri veriyor, zenginlerden para alıyor, cemiyetin istekleri
do�rultusunda hareket etmeyen veya aleyhlerinde çalı�anları öldürüyorlardı. Bir di�er
hayır cemiyeti de Ermeni Vatanseverler Cemiyetidir. Bunların amacı da Türkiye
Ermenileri için ıslahatın yapılmasını sa�lamak, Ermeni’lerin serbestçe kendi kendilerini
59 Feridun Eser, a.g.e., s.46,47. 60 Mim Kemal Öke, a.g.e., s. 123. 61 Sadi Koca�, Tarih Boyunca Ermeniler ve Türk-Ermeni �li�kileri, Altınok Matbaası,
Ankara, 1967, s. 123.
25
yönetebilmelerini temin etmek. Ayrıca bunu gerçekle�tirebilecek bir güç olu�turmaktı.62
1880 yılında Erzurum’da Silahlılar Cemiyeti ve ardından da Milliyetperver Kadınlar
Cemiyeti kurulmu�tu. Kafkasya’da Genç Ermenistan Cemiyeti, �stanbul’da Ermeni
Vatanperverler Birli�i kuruldu. Bu birli�in amacı Türkiye Ermenileri için idari ıslahat
yaptırmak ve buna ula�abilmek için de her türlü vasıtaya müracaat etmek, hürriyetlerini
elde etmek maksadıyla dâhili bir kuvvet yaratmaya çalı�maktı.63 Bunlara ilave olarak
ayrıca 1881 yılında Erzurum’da Koruyucu Vatanda�lar Cemiyeti kuruldu.
Özellikle Do�u Anadolu bölgesinde ve �stanbul, Kafkaslar ve Çukurova
bölgelerinde bu cemiyetler Ermeni milleti için ıslahat ve özerklik dü�ünceleriyle hareket
etmi�ler. Ermeni toplumu içerisinde milliyetçi dü�üncelerin ve ba�ımsızlık fikrinin
ortaya çıkmasında önemli katkıları olmu�tu. Bu cemiyetlerin sonucu olarak Van,
Erzurum ve Mu�’ta bazı hareketler ba� göstermi�, çete faaliyetleri hızlanmı�, hükümet
yanlısı Ermenilere suikastlar tertip edilmi�tir. A�a�ıda ayrıntılı olarak ele almaya
çalı�aca�ımız Hınçak ve Ta�nak Cemiyetlerinin ortaya çıkmasına zemin
hazırlamı�lardır.64 Nihayetinde de Armenakan Partisi, Hınçak ve Kafkasya’daki genç
Ermenistan ve ba�ka adlarla çalı�an komitalerin birle�mesiyle Ta�naksutyun meydana
geldi. �imdi bunları sırasıyla incelemeye çalı�alım.
1.1.4.1. Armenakan Partisi
Ermeni Komitalarının ilki olan bu cemiyet, 1885 yılının sonbaharında Mıgırdıç
Portakalyan’ın dokuz ö�rencisi tarafından Van’da kurulmu�tur. Bu cemiyetin hedefi
ihtilâl yolu ile Ermenileri kendi kendilerini idare edebilecek siyasi bir te�ekküle
kavu�turmaktı. Türkiye’de Mu�, Bitlis, Trabzon ve �stanbul; �ran’da Tebriz, Salmas’ta
ve ABD’de �ubeleri açılmı�tır. Bu partiye sadece Ermeni’lerin katılmasına izin
verirlerdi.65
62 Mehmed Hocao�lu, a.g.e., s. 157. 63 Sadi Koca�,, a.g.e., s. 123. 64 Esat Uras, a.g.e., s. 430-431. 65 Nejat Göyünç, Türkler ve Ermeniler, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara, 2005, s.98-99.,
Kâmuran Gürün, a.g.e., s.186-187., Feridun Eser, a.g.e., s.99, �smail Özçelik, a.g.e., s.119-120.
26
Partinin bilinen faaliyetleri; Kürt kılı�ına giren Hovannes Agripasyan, Vardan
Golo�an ve Karabet Kulaksızyan isimli komitacıların Türk zaptiyelerine ve a�iretlere
saldırmaları, çe�itli cinayetlerle, Van’da 1892’de polis memuru Nuri Efendi’nin katli,
1896 Van isyanına katılmaları, Avastiyan’ın liderli�inde 200 ki�ilik bir çete kurmaları
ve Ta�naklarla birlikte Karahisar da�ları yakınlarında a�iretlerle ve Asurilerle
çarpı�maya girmeleridir. Daha sonra bu parti Ramgaver partisine dönü�mü�tür.66
1.1.4.2. Hınçak Komitası
Kafkasyalı Ermenilerden Avedis Nazarbeg ve daha sonra e�i olacak olan Maro
ile arkada�ları olan Kafkasyalı Ermeni ö�renciler tarafından 1887’de �sviçre’de Karl
Marks’ın prensipleri esas alınarak kurulmu�tur. Daha sonra merkezlerini Londra’ya
ta�ımı�lardır. Faaliyet alanı olarak ilk sıralarda Türkiye’nin Do�u bölgelerini
seçmi�lerdir. Amaçları önce Türkiye Ermenistan’ını kurtarmak, ardından burayı Rus ve
�ran Ermenistan ile birle�tirmek ve hür Ermenistan meydana getirmekti. Siyasi
programları sosyalist, Marksist ve merkeziyetçidir. 67
Hınçak komitası ilk siyasi programında amacını �öyle açıklamı�tır:
“Türkiye Ermenistan’ı kendilerinin ilerlemesine engel olan esaret zincirlerini
kırmalı ve siyasi ba�ımsızlı�a sahip olmalıdır. Bu amaca ula�mak için propaganda,
tahrik, yıldırma hareketleri yapmalıdır. Akıncı isyan çeteleri kurulmalıdır.” Londra’da
yayımlanan 1891 tarihli siyasî programında ise gayelerini �öyle açıkladıklarını
görüyoruz: “Türkiye Ermenileri bugün Ermenili�in en hasta yönüdür. Önce bu hasta
yön iyile�tirildikten sonra Ermeni toplumunun milli ba�ımsızlı�ını ve siyasi
bütünlü�ünü ele geçirdikten sonra Rus Ermenisini ve �ran Ermenisini de kurtarmak ve
bu üçünden büyük federatif bir hükümet kurmaktı.”68
Yukarıdaki ifadelerden anla�ılaca�ı üzere adım adım büyük Ermenistan’ın nasıl
kurulaca�ı özet bir �ekilde anlatılmaya çalı�ılmı�tır. Fakat Hınçaklar aralarındaki çe�itli
66 Azmi Süslü, Ermeniler ve 1915 Tehcir Olayı, Van Yüzüncüyıl Üniversitesi Rektörlü�ü
Yayını, Yayın no:5, s. 53., �smail Özçelik, a.g.e., s.120. 67 Daha Fazla Bilgi �çin Tarihte Ermeniler Ve Ermeni Meselesi, Esat URAS, S. 432-441,
Belgelerle Ermeni Sorunu, Genelkurmay Yayını, S. 76-86. 68 Esat Uras, a.g.e., s. 441.
27
ihtilaflar yüzünden 1897 yılında ikiye bölünmü�ler ve bazıları Nazarbeg’i desteklerken
bazıları da reform isteyerek Arpiyar Arpiaryab’ı desteklemi�lerdir.69
1.1.4.3. Ta�naksutyun Komitası
Ta�naksutyun çetesi kurulmadan önce Rusya Ermenileri arasında bazı örgütler
mevcuttu. Bu örgütlerin ortak özelli�i ba�ımsız bir Ermenistan idealinde
birle�meleridir. Sonunda bu örgütlerin tamamı Krispador Mikaelyan ve arkada�larının
önderli�inde birle�erek 1890 yılında Ta�naksutyun örgütünü kurmu�lardır.70
Bunların kurulu� amaçları arasında belki de en önemlisi Tiflis’de bulunan Genç
Ermenistan’ı Van’da bulunan Armenaganlar’ı ve Hınçak’ı birle�tirerek Osmanlı
topraklarına geçen çetelere yardımcı olmaktı. Bu Komitanın kuruldu�undan üç yıl
sonrasına kadar belli bir programı olmamı�tır. Programdan önce i�, eylem tercih
edilmi�tir. Ta�nakların gayesi isyanlar vasıtasıyla Osmanlı Devletinden Ermenileri
kopararak ba�ımsız bir Ermenistan kurmaktı. Bunların ilk hareketleri, Anadolu’ya
çeteler sokmak, Ermenileri silahlandırmak, köylülere silah kullanımını ö�retmek,
çeteler kurmak, sergerdeler yeti�tirmek, savunma örgütü olu�turmak ve Kürtleri
yanlarına alarak genel isyanlar çıkarmaktı.71
Ta�naksutyun önce eylemi esas aldı�ı için daha çok milliyetçi-sosyalist bir
politika takip etmi�tir. Faaliyet alanları olarak Do�u Bölgesi ve Batı Bölgesi olmak
üzere iki kısma ayrılıyorlardı. Batı bürosu faaliyetlerini özellikle propaganda üzerine
yo�unla�tırmı�tı. Siyasi çevreleri Ermeni sorunu ile u�ra�tırmak, Avrupa’lı diplomatlara
görevlerini hatırlatmak, bu sorunu diplomatik çevrelerde canlı tutmak, yabancı
devletlerin kabine reislerini, önemli �ahsiyetlerini kazanmak, mitingler, konferanslar
tertip etmekti. Do�u bölgesi ise eylemlerine devam etmi�ti.72
69 Sadi Koca�, a.g.e., s. 128. 70 Esat Uras, a.g.e., s.128., Veysel Ero�lu, Ermeni Mezalimi, Sebil Yayınevi, �stanbul 1973,
s.61. 71 Esat Uras, a.g.e., s. 442-443., �smail Özçelik, a.g.e., s.127, Feridun Eser, a.g.e., s.103,
Azmi Süslü, a.g.e., s.55., Kâmuran Gürün, a.g.e., s.194. 72 Esat Uras, a.g.e., s. 451., Kâmuran Gürün, a.g.e., s.193.
28
�lk te�kilatlarını Türkiye’nin muhtelif yerlerinde( �stanbul, Trabzon, Van)
kurdular. Önemli yerlere Kafkasyalı ve Rusyalı Ermenileri yerle�tirdiler. Bunlar suçüstü
yakalandıklarında hemen Rus elçi ve konsoloslukları duruma müdahale ediyorlardı.
Propaganda merkezlerinden biri de Paris idi. Her türlü ne�riyatla Avrupa umûmi efkârı
yönlendiriliyordu.73 Pro-Armenia adlı bir gazete Pierre Gerilland tarafından çıkarılmı�
ve tüm Ermeni taraflar bu gazete etrafında toplanmı�lardı. Tru�ak, Haraç, Alik,
Hayrenik, Razmik gibi komita gazeteleri de Avrupa kamuoyunu etkilemeye
çalı�ıyorlardı.74
Ta�nak Komitası 1892’de Tiflis’te bir toplantı yaptı. Bu toplantıya Erzurum,
Dersim, Van, Mu� ve Bitlis gibi Türkiye’nin birçok yerinden Ermeniler katıldı. Bu
toplantıda Türkiye’de isyanlar çıkarılması, hükümet elemanlarına, hainlere, casuslara ve
hafiyelere kar�ı suikast hazırlanması, Türkiye’ye silah gönderilmesi, Ermeni’lerin
silahlanarak silah kullanımının onlara ö�retilmesi ve Ermeni gençleri ve milletinin
istiklal ve isyana hazırlanması kararı alınmı�tı.75
Osmanlı Devleti’nin içinde ya�ayan Ermeni azınlı�ı, �mparatorluk sınırlarında
da�ınık ve düzensiz olarak ya�ıyorlardı. Bu toplulukları bir �ekilde birle�tirmek ve
kendi emelleri do�rultusunda kullanmak isteyen batılı devletler komitacılara destekler
vermi�lerdir. Ülkenin hiçbir yerinde ço�unlu�u yakalayamayan Ermeniler, Anadolu’nun
içerisinde birtakım isyan ve katliam faaliyetleriyle ülke içerisinde huzursuzluk ve
karı�ıklıkların çıkmasına sebep olmu�lar, çıkan karı�ıklıklar batı kamuoyunda “Ermeni
Katliamı” olarak yansıtılmı� ve sonucunda da Avrupa’nın dikkatinin celbedilmesi
sa�lanmı�tır. Özellikle isyan ve tedhi� hareketleri ile bölgedeki Müslümanlar’ın
buralardan kaçarak göç etmelerini ve nüfuslarının iyice dü�mesini amaçlamı�lardır.
Do�uda çatı�ma ortamı yaratmayı ba�aran Ermeni Komitaleri ikinci a�ama olarak isyan
hareketlerine ba�lamı�lardır. ��te bu isyanlardan ilki 1890’da Erzurum’da çıkarılmı�tır.
Bunu yine aynı yıl meydana gelen Kumkapı gösterisi, 1892-93, Kayseri, Yozgat, Çorum
ve Merzifon olayları, 1894 Sasun isyanı ve di�erleri takip etmi�tir.76 Bu olaylarda
73 Sadi Koca�, a.g.e., s. 136. 74 Esat Uras, a.g.e., s. 451., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı �htilâliyesi, Haz. H.
Erdo�an Cengiz, Ankara 1983, s.23. 75 Mehmed Hocao�lu, a.g.e., s. 166., �smail Özçelik, a.g.e., s.129. 76 Mim Kemal Öke, a.g.e., s. 126-127.
29
binlerce Ermeni ve Müslüman hayatını kaybetmi� ve adeta Osmanlının kalbi olan
Anadolu birçok karı�ıklık ya�amı�tır.
1.2. 1830-1914 Yılları Arasında Osmanlı Devleti Nüfusuyla �lgili Genel Bir
De�erlendirme
Osmanlı Devletinde ilk nüfus sayımı Ceride-i Nüfus �daresi tarafından 1831
yılında gerçekle�tirilmi�tir. �mparatorlu�un sınırları içerisindeki tüm kazaların nüfusları
sayılmamı� olmakla beraber 1828-1829 yılının hemen ba�larında hem Avrupa’da hem
de Anadolu’da yapılmı� sayımdı. Ayrıca bu sayımda yalnızca erkekler sayılmı� ve
Askerî ve Malî amaçlı bu sayım gerçekle�tirilmi�tir.77
Osmanlı Devletinde kapsamlı ilk nüfus sayımı 1881 yılında ba�latılmı�tır. Fakat
esas konumuza geçmeden evvel Osmanlı Devleti nüfusuyla ilgili olarak ba�vurulan
kaynaklar hakkında kısaca bilgi vermenin durumu somutla�tırmak açısından daha
faydalı olaca�ı kanaatindeyim.
1.2.1. Osmanlı Nüfusunun Tespitinde Ba�vurulan Kaynaklar
1.2.1.1. Osmanlı Kaynakları
1.2.1.1.1. Osmanlı Nüfus Sayımları
Osmanlı Devletinde ilki 1881/1882 ikincisi 1910/1911 olmak üzere iki nüfus
sayımı yapılmı�tır. Daha önce de belirtti�imiz gibi Osmanlı nüfus sayımlarının asıl
amacı askere alınacak potansiyel nüfusu ve vergi mükelleflerini belirlemek oldu�undan
1909 öncesinde yapılan nüfus sayımlarında pratik gayeler hedeflenmi� ve yalnızca
erkek nüfus sayılmı�tır. 1880’li yıllardan itibaren nispeten kadın nüfusunun tespiti
cihetine gidilmekle beraber kadınların sayısı erkeklere nispeten az gösterilmi�tir. Oysa,
ömürlerinin 24 yılını askerî yükümlülük altında geçiren erkeklerin sayısının kadınların
77 Kemal H. Karpat, Osmanlı Nüfusu (1830-1914) Demografik ve Sosyal Özellikleri, Tarih
Vakfı Yurt Yayınları, �stanbul, 2003, s.58.
30
sayısından fazla olması biraz �a�ırtıcıdır. Dolayısıyla, kadınların tam olarak
sayılmadı�ını söylersek daha do�ru olur kanaatindeyiz. Azınlık Cemaat liderleri de,
vergi yükünden kaçmak amacıyla, her zaman nüfusu oldu�undan dü�ük gösterme
e�iliminde olmu�lardır. �kinci me�rutiyetten sonra Gayr-ı Müslimleri askere alma kararı
1909’dan sonra yapılan nüfus sayımlarından daha sa�lıklı sonuçlar elde edilmesini
sa�lamı�tır. 78
Ayrıca Osmanlı nüfusunun tespiti için nüfus sayımları, salnameler ve istatistik
defterleri dı�ında maliye nezareti tarafından hazırlanan 1909, 1910-1911 yıllarına ait
bazı yıllıklar da kullanılmaktadır.
Osmanlı nüfusuna ili�kin istatistiklere güvenmeyen yanlı� bilgilendirilmi� bazı
tarihçilerin görü�leri, Avrupa basınında geni� yankı uyandırmı� olsa da di�er
Avrupalıların tanıklı�ı bunu telafi edici niteliktedir. Özellikle Ubicini, Boué, Urquhart,
Kutschera, Paul Boutet, A Ritter Zur Helle Von Samo, Ernst Behm, H. Wagner, Vital,
Cuinet ba�ta olmak üzere Osmanlı resmi istatistiklerini veya yıllıklarını güvenilir ve
sa�lıklı kabul etmi�lerdir. Ayrıca bu ki�ilerin eserleri daha sonra gelen ara�tırıcılar
tarafından kullanılmı� ve temel kaynaklar arasında kabul edilmi�tir.79
1.2.1.1.2. Salnameler
Osmanlı nüfusunun tespitinde ba�vurulan önemli bir kaynak grubu da vilâyet
salnameleridir. �lki 1866 yılında Bosna için yayımlanan salnameler, ilgili vilâyetin idari
taksimâti, memurları, tarih ve co�rafyası, eski eserleri, ticarî, ekonomik faaliyetleri,
nüfusu, e�itim kurumları gibi pek çok alanda bilgiler içermektedir. Bunlara ilave olarak
vilâyet salnameleri nüfus bilgilerini derlemek amacıyla hazırlanmadı�ını belirtmekte
fayda vardır.80
78 Hikmet Özdemir, Kemal Çiçek, Ömer Turan, Ramazan Çalık, Yusuf Halaço�lu.
Ermeniler Sürgün ve Göç, T.T.K. Yayınları, Ankara, 2005, s.8- 9., �lhan Gedik, “Vilâyet-ı Sitte’de Demografik Durum (1875-1914)” (Yayınlanmamı� Yüksek Lisans Tezi), Ankara Üniversitesi �nkılap Tarihi Enstitüsü, Ankara, 1985, s.7.
79 Kemal H. Karpat, a.g.e., s.43. 80 Hikmet Özdemir, vd. a.g.e., s.12, �lhan Gedik, a.g.e., s.6.
31
1.2.1.1.3. Nüfus �statistik Defterleri
Osmanlı nüfusu için en önemli kaynaklardan biri de Osmanlı ar�ivinin en
kıymetli haznesi olarak kabul edilen istatistik defterleridir. Osmanlı nüfus ve arazi
kayıtlarının yer aldı�ı istatistik defterleri, nüfus sayımının sonuçlarına dayanılarak
hazırlanmı�tır.81
1.2.1.2. Ermeni Patrikhanesi �statistikleri
Ermeni patrikli�i tarafından temin edilen istatistikî bilgiler açıkça kilise
görevlileri tarafından muhafaza edilen vaftiz ve ölüm kayıtlarına dayanmaktadır. Bu
kayıtlar kilise kanuna göre kilisede vaftiz edilen, evlendirilen ve cenaze törenleri için
tutulan kayıtlardır. Ayrıca patri�in kilise vergisi koymak ve her bölgedeki Ermeni
politik ve dini kongre yardımcılarının sayısını tespit için kullandı�ı kayıtları muhafaza
etti�i bilinmektedir. Ermeni Patrikli�i 1882-1912 yıllarına ait istatistiki bilgiler
vermektedir.82
Osmanlı Devletindeki Ermeni nüfusuyla ilgili patrikhanenin ortaya attı�ı
rakamlar tarihçiler tarafından hep ku�kuyla kar�ılanmı�tır. Çünkü patrikhanenin nüfus
verileri siyasî amaçlarla ve uluslararası antla�malarda Ermeni tezlerini desteklemek
amacıyla hazırlanmı�tır. Patrikhanenin Ermeni nüfusuyla ilgili açıkladı�ı rakamlar
Vilâyet-i Sitte diye adlandırılan Erzurum, Van, Bitlis, Harput, Diyarbakır ve Sivas
vilâyetleri kapsamaktadır. Di�er bölgelerde ya�ayan Ermeni nüfusu hakkında detaylı
herhangi bir bilgi verilmemi�tir.83 Dolayısıyla bu verileri kullanacak ara�tırmacının
oldukça ihtiyatlı olması gerekmektedir.
81 Hikmet Özdemir, vd., a.g.e., ss.12,14. 82 Justin McCarthy, Osmanlı Anadolu Topraklarındaki Müslüman ve Azınlık Nüfus, Çev.
�hsan Gürsoy, Genelkurmay ATASE Yayınları, Ankara, 1995, s.47. 83 Hikmet Özdemir, vd., a.g.e., s.20-21.
32
1.2.1.3. Diplomatik Raporlar
Osmanlı Devletinde ya�ayan Ermeni nüfusuyla ilgili olarak �stanbul ve di�er
Osmanlı �ehirlerinde görevli yabancı diplomatlar de�i�ik zamanlarda ülkelerine raporlar
göndermi�lerdir. Yabancıların raporlarında yer alan nüfus bilgileri genelde resmi sayım
sonuçlarına veya Ermeni Cemaati ileri gelenlerine ait beyanatlara dayanmaktadır. Bu
yüzden bunlar kullanılırken dikkatli olunması ve oldukça titiz davranılması
gerekmektedir.84
1.2.1.4. Seçilmi� Kaynaklardaki Bilgiler
Osmanlı Devleti nüfusu hakkında ilk detaylı ara�tırmalar, Osmanlı ülkesini
ziyaret eden seyyahlar ile bazı bilim adamları tarafından gerçekle�tirilmi�tir. Bunların
en dikkat çekenlerinin ba�ında bir bilim adamı ve seyyah olan Vital Cuinet gelir. Bu
bilim adamının Osmanlı nüfusu ile ilgili verdi�i bilgiler güvenilir bulunmu� ve
ara�tırmalarda vazgeçilmez bir kaynak olmu�tur. Yine E.G. Ravenstein, Felix Weber,
H.F.B.Lynch ve Ludovic de Constenson di�er önemli isimlerdir. Ayrıca Osmanlı
Devletinin nüfusu ile ilgili yabancı ar�ivlerinde yer alan istatistiki bilgiler ara�tırmacılar
için önemli veriler sunmaktadır. Mesela �ngiltere ve Amerika ar�ivlerinin bu konuda
önemli verileri içerdi�i söylenebilir.
Birinci Dünya Sava�ı devam ederken 1917 ilkbaharında Osmanlı topraklarının
payla�ımı amacıyla �ngiltere tarafından, vilâyet ve sancakları esas alan bir nüfus
çalı�ması yaptırılmı�tır. Dı�i�leri Bakanlı�ı Tarih Birimi eski ba�kanlarından G.W.
Prothero’nun editörlü�ünde yapılan çalı�ma iki yıl sürmü� ve Osmanlı Devletindeki
bütün vilâyet ve sancakları etnik esasa göre ayrıntılı nüfus tabloları verilmi�tir. 1918
yılında halen ya�adı�ı varsayılan Ermenileri göstermesi bakımından oldukça dikkat
çekicidir. Buna göre 1919 yılı itibariyle Osmanlı topraklarında ya�ayan Ermeni’lerin
toplam sayısı 1.602.000 olarak hesaplanmı�tır. Osmanlı Devletinde Ermeni nüfusuyla
84 Hikmet Özdemir, vd., a.g.e., s.17.
33
ilgili bir ba�ka önemli nüfus çalı�ması Birinci Dünya Sava�ı sonlarında ABD’ li David
Magie tarafından hazırlanmı�tır.85
Son olarak �unu belirtmekte de fayda vardır ki, son dönem Osmanlı Devleti
nüfusu ile ilgili olarak bazı hususların göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
Özellikle Osmanlı Devletinin XIX. yy’da yapmı� oldu�u sava�lar ve bu sava�lar
yüzünden ya�anan olumsuz �artlar, bula�ıcı hastalıklar, mevsimlere ba�lı geli�meler,
mülteci sorunu, yiyecek sıkıntısı gibi önemli faktörler her türlü nüfus hesaplamalarında
dikkate alınması gereken önemli unsurlardır. Özellikle bu dönemde Balkanlardan,
Kafkaslardan Anadolu’ya ve Anadolu’dan da kom�u ülkelere, bazı Avrupa ülkelerine
büyük göç hareketleri olmu�tur. Bunların daima göz önünde bulundurulması
gerekmektedir.86
1.3. 1880 Sonrası Osmanlı Nüfusu
1.3.1. 1881/1882 Nüfus Sayımı
1881/1882’ de ba�layan nüfus sayımının çe�itli sebeplerden yakla�ık olarak 1893
yılında tamamlandı�ı tahmin edilmektedir. 1893 yılında yayınlanan bu nüfus kayıtları,
Osmanlı nüfusuyla ilgili XIX. yy’da derlenmi� en eksiksiz ve güvenilir rakamları
vermektedir.87 Fakat yine bu sayımda bazı unsurların sayılamadı�ını, sayım dı�ı
kaldı�ını görmekteyiz.88 1881-1882 nüfus sayımının sonuçları Tablo 1.’de
gösterilmi�tir.
85 Hikmet Özdemir, vd., a.g.e., ss.25-28. 86 Hikmet Özdemir, vd., a.g.e., s.39-40. 87 Kemal H. Karpat, a.g.e., s. 73 88 1881-1882 nüfus sayımında sayımı tamamlanmı� idari bölgeler: Erzurum, ��kodra,
Ba�dat, Basra, Cezayir-i Bahri Sefid (Ege adaları), Halep, Zor Sanca�ı, Kosova, Elaziz, Musul, Manastır, Suriye ve Van. Sayıma dahil edilmeyen idari birimler: Asir ve Yemen, Hicaz, Trablusgarp, Bingazi Mutasarrıflı�ı. Özel idari veya otonom bölgeler: Mısır, Tunus Eyaleti, Do�u Rumeli Bulgar Prensli�i, Girit, Bosna ve Hersek, Kıbrıs, Cebel-i Lübnan, Sisam Beyli�i.
34
Tablo 1. 1881/1882 Nüfus Sayımı Sonuçları
K E Toplam nüfus
Müslümanlar 5.893.064 6.694.073 12.587.137
Rumlar 1.097.647 1.234.550 2.332.197
Ermeniler 463.011 538.454 1.001.465
Bulgarlar 372.231 445.570 817.801
Katolikler 66.878 892.908 149.786
Yahudiler 81.889 102.117 184.006
Protestanlar 16.959 19.279 36.238
Latinler 7.524 10.716 18.240
(Monofizitler) 10.401 12.197 22.598
Süryaniler
Gayr-i Müslim 1.509 1.644 3.153
Çingeneler
Yabancı uyruklular 64.018 171.965 235.983
Toplam Nüfus 8.075.131 9.313.473 17.388.604
1881/1882-1893 nüfus sayımına ili�kin de�erlendirmesinde Kemal H. Karpat
17.388.52 olan tahmini nüfusuna, sayımların tamamlanamadı�ı bölgelerdeki tahmini
3.100.000 ki�iyi, sayımlarda yer almayan idari bilimlerin tahmini 7.300.000 ki�iyi, özel
ve otonom �ehirlerin tahmini 11.306.091 ve yabancı ülkelerdeki Osmanlı
vatanda�larının 14.979 olan nüfusunu ekleyerek Osmanlı vatanda�larının toplam
nüfusunun 39.109.631 oldu�unu ifade etmektedir.89
1.3.2. 1906 ve 1914 Nüfus Sayımı
Osmanlı Devleti nüfusunun son kez sayıldı�ı 1905-1906 sayımı hem teknik hem
de siyasal nedenlerle yapılmı�tır. Bâb-ı Âli bu sayımı di�erleri gibi uzun sürmemesi için
üç ayda bitirme kararı almı�tır. Bu sayımda kaydedilen her ki�iye bir kimlik kartı
verilmesi öngörülmü�tü. Sözkonusu sayım kazâ nüfus memurlarından, vilâyet idare
meclisinden ve de belediye konseyinden birer üyeden, iki yedek memurdan ve yerel
89 Kemal H. Karpat, a.g.e., s. 190.
35
memur ile yerel Müslüman ve Gayr-ı müslim toplulukların birer temsilcisinden olu�an
bir genel kurulun yönetiminde bütün kazâlarda yürütülmü�tü. Sayım ekipleri nüfusa
kaydetmek ve bir sayım listesi düzenlemesi üzere köyleri tek tek ziyaret etmi�lerdir. Bu
sayım listesinin do�rulu�u kazâ genel kurulu ve köyün ileri gelenleri – muhtar, imam ve
dinî cemaâtlerin rahipleri, cemaât meclisi vs. tarafından onaylanmı�tır. Ayrıca nüfus
kayıtlarının güncelle�tirilmesi için memurların her dört ayda bir do�um, ölüm, iç ve dı�
göç kayıtlarını bildirmeleri gerekmekteydi.90 Son olarak 1906 ve 1914 yılına ait nüfus
istatistiklerini vererek bu bölümü burada bitirmek istiyoruz.
Tablo 2. 1906 ve 1914 Nüfus Sayımı Sonuçları∗
1906 1914 E K Müslümanlar 8.279.736 7.229.017 15.044.846 Rumlar 1.479.846 1.343.217 1.729.738 Ermeniler 547.526 484.182 1.161.169 Yahudiler 137.169 116.266 187.073 Rum Katolikler 15.608 14.141 62.468 Ermeni Katolikler 47.991 41.049 67.838 Protestanlar 26.925 25.560 65.844 Latinler 10.823 9.673 24.845 Süryaniler 20.288 16.697 54.750 Eski Suriyeliler 4.133 Keldaniler 1.678 693 13.211 Jakobiler 1.024 6.932 Maroniler 15.396 13.342 47.406 Samiriyeliler 147 115 164 Nasturiler 8.091 Yezidiler 2.887 40 6.957 Çingeneler 8.629 7.841 11.169 Dürziler 7.385 Kazaklar 887 905 1.006 Bulgarlar 418.107 343.423 14.908 Sırplar 1 Ulahlar 13.904 12.138 82 Katolikler TOPLAM 11.170.533 9.714.097 18.520.016 20.884.630 18.520.016
90 Kemal H. Karpat, a.g.e., s. 207. ∗ Hazırlamı� oldu�umuz istatistik Sayın Kemal Karpat’ın Osmanlı Ermenileri isimli
eserinden yararlanılarak olu�turulmu�tur.
36
1.4. Son Dönem Sivas ve Anadolu’daki Ermeni Nüfusuna �li�kin Bir
De�erlendirme
Osmanlı Devletinde Ermeniler kendi ismiyle anılan millet statüsündeydiler ve en
güvenilir vatanda� olarak tanınmaktaydılar. Genellikle Osmanlı Devletinin her yerinde
Ermenilere rastlamak mümkün olmakla birlikte yo�un olarak altı do�u vilâyetinde
ya�amaktaydılar. Osmanlı Devletinde ya�ayan Ermeniler’in nüfusuna ili�kin kaynaklar
daha önce de belirtti�imiz gibi Osmanlı kaynakları, Ermeni Patrikhanesi �statistikleri,
Diplomatik belgeler ve seçilmi� kaynaklardaki bilgilerdi. Berlin Konferansından sonra
uluslararası bir sorun haline gelen Ermeni meselesi Osmanlı Devletine gelen
diplomatları da yakından ilgilendirmi� ve diplomatlar bu bölgelerdeki ıslahat
çalı�malarının hangi a�amada oldu�unu sürekli denetlemi�lerdir. Mesela George
Gaschen büyükelçi olarak 1880 tarihinde Osmanlı Devletinin ba�kentine geldikten
sonra do�u vilâyetlerinde ıslahatı �art ko�an Berlin Kongresinin 61. maddesinin
uygulanması için harekete geçmi�tir. Reformların gerçekle�mesi için en ba�ta bölgenin
demografik ve etnik ko�ulları hakkında bilgi edinmesi gerekmekteydi. Bu amaçla
büyükelçi bazı askeri yetkilileri �stanbul’a ça�ırmı�tı. Katılımcılar arasında C. W.
Wilson ve Binba�ı Henry Trotter da vardı. Trotter 1879 yılında Do�u Vilâyetleri*
konsolosu olarak bölgeye tayin edilmi�ti. Trotter’e göre o dönemde Erzurum’da
197.768 Müslüman, 55.043 Gayr-i Müslim; Van 126.208 Müslüman ve 97.555 Gayr-i
Müslim vardı. �ngiliz elçi Sivas nüfusu hakkında 8 farklı nüfus tahmini toplamı�tı.
Bunlardan biri Ermeni patri�i tarafından verilmi�ti. Fakat rakamlar hem Müslümanlar
hem Gayr-ı Müslimler açısından oldukça hatalıydı. Patrik IX. Hassoun 62.000 Hristiyan
ve 80.000 Müslüman olmak üzere Sivas’ın nüfusunu 142.000 olarak belirtmekteydi.
Sivas Ermeni Psikoposu tarafından Yarbay Wilson Ocak 1880 yılında sunulan
rakamlara göre Sivas Vilâyetinin nüfusu 201.245 Hristiyan, 694.437 Müslüman olmak
üzere 895.682 idi.91
1881 yılında Sivas’ın toplam nüfusuna ili�kin tahminler 708.550-893.682
arasındadır. 50.000 Çerkez hariç tutulursa Hristiyan Müslüman oranı 1:3.4 ile 1:5.01
arasında de�i�mektedir. 1881/1882–1893 genel sayımının sonuçlarına göre Sivas * Erzurum, Diyarbakır, Harput, Mu� ve Van vilâyetleri. 91 Kemal H. Karpat, a.g.e., s. 92-93.
37
vilâyetinde 766.558 Müslüman, 37.813 Rum, 116.545 Ermeni, 3.052 Katolik, 209
Yahudi, 1994 Protestan, 435 Gayr-ı Müslim Çingene ve 65 yabancı uyruklu olmak
üzere 926.671 ki�i vardır.92 Sivas vilâyetine ait nüfus bilgileri Tablo 3’te sunulmu�tur.
Tablo 3. Sivas Vilâyetine Ait Nüfus Bilgileri (1894, 1895, 1896, 1897)∗
Sivas Vilâyeti 1894 1895 1896 1897
Müslüman 766.559 790.348 810.916 807.651
Rumlar 37.813 41.207 43.205 42.123
Ermeniler 116.266 120.222 120.379 123.204
Bulgarlar - - - -
Katolikler 3.224 3.112 3.172 3.175
Yahudiler 209 247 245 253
Protestanlar 1994 2.647 2.652 2.706
Latinler - - - -
Suriyeliler - - - -
Gayr-i Müslim 435 1.712 - 1.764
Çingeneler
Yabancı uyruklular 65 - 106
Toplam nüfus 926.564 959.495 980.569 980.876
Esat Uras, Fransız sarı kitabından Türkiye nüfusu ve Ermeni miktarına ili�kin
a�a�ıdaki bilgileri nakletmi�tir.∗∗
Bütün Anadolu illerinde genel nüfus : 14.856.118
Bütün Anadolu illerinde Ermeni nüfus : 1.475.011
Sivas vilâyetinde genel nüfus : 1.086.015
Sivas vilâyetinde Ermeni nüfusu : 170.433
Vital Cuinet’e göre ise Sivas Vilâyetindeki Ermeni nüfusunun 170.433 oldu�unu
ve Ermeni nüfusunun genel nüfusa oranının % 15.7 oldu�unu nakletmi�tir.93 Fakat
92 Kemal H. Karpat, a.g.e., s. 176-177. ∗ Bu tablo Kemal H. Karpat' ın Osmanlı Nüfusu isimli eserinden faydalanılarak
olu�turulmu�tur. ∗∗ Ayrıca son dönem Ermeni nüfusuyla ilgili Fransız Sarı kitabı ve di�er Batılı kaynaklarda
gösterilen istatistiki bilgiler hakkında Ek 22’ye bakınız. 93 Esat Uras, a.g.e., s.139.
38
yukarıda verdi�imiz bilgilerin aksine Ermeni Patrikhanesi, Ermeni nüfusuyla ilgili
oldukça farklı ve tartı�malı rakamlar vermi�tir. Patrikhane, 1882 yılında toplam Ermeni
nüfusunu 2.660.000 olarak göstermi�tir. Ayrıca Vilâyet-i Sitte’de 1.630.000 Ermeninin
ya�adı�ını iddia etmi� ve Sivas Vilâyetinde bu rakamı 280.000 olarak göstermi�tir.
Fakat bu bilgilerin, siyasi emellerine ula�mak isteyen Patrikhane tarafından büyük
güçlere sunulmak amacıyla hazırlandı�ı herkes tarafından bilinmektedir. Patrikhane
istatistiklerine göre Sivas Vilâyetinde 192.000 Türk, 43.000 Çerkes, 50.000 Kürt,
165.000 Ermeni, 25.000 Nasturi-Yakubi-Keldani, 30.000 Rum ve di�erleri olmak üzere
507.000 nüfus vardır.94
Bayram Kodaman, Fransız Dı�i�leri Bakanlı�ı Ar�ivlerindeki istatistiklerden
1901 yılı itibariyle Sivas Vilâyetinin nüfusunu 1.215.250 olarak nakletmektedir. Burada
toplam nüfusun 1.004.000 (% 82)’i Müslüman, 142.000’i Ermeni ve 67.000’i Rum
olarak vermi�tir.95
1914 Osmanlı nüfus istatistiklerine göre Sivas Vilâyetinde 1.169.443 nüfus
tespit edilmi�tir. Bu sayının 939.735’ini Müslümanlar (% 80.3), 75.324’ünü Rumlar (%
6.4), 151.674’ünü Ermeniler (% 12.9) ve 2.710’unu da di�erleri (% 0.4)
olu�turmaktadır.96 Son olarak 1914 ılına ait Sivas Vilâyeti nüfusunu gösteren tablo
a�a�ıda sunulmu�tur.
94 Justin McCarthy, a.g.e., s.46. 95 Bayram Kodaman, “Fransız Ar�iv Vesikalarına Göre Erzurum-Van-Sivas Vilâyetinde
Ermeni Nüfusu”, Ermeni Ara�tırmaları, I.Türkiye Kongresi Bildirileri, C.I., ASAM-EREN, Anara, 2003, s.181.
96 Ahmet Gökbel, �nanç Tarihi Açısından Sivas, Kitabevi Yayınları, �stanbul, 2004, s.171., Kemal H. Karpat, a.g.e., s.216-217. Tablo 1.17.A., Bayram Kodaman, a.g.m., s.182.
39
Tablo 4: Sivas Vilâyetinin 1914 Sayımına Göre Etnik ve Dini Guruplara Göre Nüfus
Da�ılımı *
Müslümanlar
Rumlar
Ermeniler
Rum
Katolikler
Ermeni
Katolikler
Protestanlar
Sivas 54.819 728 23.812 - 1.830 434
Tonus 40.868 - 12.969 - 141 584
Hafik 40.076 21 11.376 - - -
Darende 26.518 - 2.798 - 6 58
Divri�i 30.630 - 8.354 - - -
Aziziye 50.344 8 1.038 - 4 60
Kangal 29.212 - 3.111 - - -
Koçgiri 47.203 6.112 5.980 - - 76
Gürün 15.640 - 7.788 - 414 703
Yıldızeli 39.239 569 1.379 - - -
Amasya 53.123 2.679 9.598 - 121 260
Havza 17.475 7.869 335 - - -
Köprü 41.853 4.755 1.032 - 7 320
Gümü�hacıköy 24.957 3.660 3.549 - - 173
Merzifon 25.370 1.067 8.160 - 406 1.160
Ladik 13.861 4.920 343 - - -
Tokat 90.125 3.997 12.046 - 764 115
Erbaa 50.895 7.922 3.274 - - 430
Zile 69.328 154 2.833 - - 88
Niksar 22.843 4.815 3.183 - - -
Re�adiye 25.660 811 - - - -
Karahisar-ı �arkî 26.379 16.383 8.477 - - 17
Alucra 30.737 692 30 - - -
Mesudiye 26.510 5.264 664 - - -
Su�ehri 22.871 2.040 11.240 - - 97
Koyulhisar 21.199 858 37 - - -
TOPLAM 939.735 75.324 143.406 - 3.693 4.575
* Kemal H. Karpat,’ın “Osmanlı Nüfusu (1830-1914) Demografik ve Sosyal Özellikleri”
isimli eserinden faydalanılarak hazırlanmı�tır.
40
Sonuç olarak Osmanlı Devleti sınırlarında yakla�ık olarak çe�itli kaynakların
verilerine göre 1.000.000-1.800.000 Ermeni nüfusunun oldu�u tahmin edilmektedir.
1914 yılına ait Osmanlı istatistiklerine göre 1.294.851 Ermeni vardır. O günün �artları
dikkate alındı�ı zaman kaynaklarda net olarak bir rakamın verilememesi aslında
anla�ılması ya da izah edilmesi güç bir durum de�ildir. Fakat bazı eksiklik veya
yanlı�lıklara ra�men yine en güvenilir rakamların Osmanlı Devleti istatistik rakamları
oldu�unu rahatlıkla söyleyebiliriz. Yine son dönem Sivas Ermenileri’nin nüfusunun da
çe�itli kaynaklarda 150.000 ila 170.000 arasında de�i�ti�i görülmektedir. Fransız Sarı
Kitabında ve Cuinet’in eserinde 170.000 rakamı geçmektedir ki aslında bu rakam 1914
istatistiklerinde Katolik ve Protestanların eklenmesiyle elde edilen 151.764 rakamıyla
aralarında çok da fazla bir farkın oldu�unu söyleyemeyiz. Ayrıca son dönem Sivas
vilâyetindeki Ermeni nüfusunun genel nüfusa oranının % 15 (Cuinet’ e göre) oldu�u
kabul edilmektedir.97 Yine Osmanlı Devletindeki Müslümanların genel nüfusa oranı %
80’ den fazlasını olu�turmaktadır. Kısaca Osmanlı Devletinde Ermeniler’in nüfusunun
yakla�ık olarak 1.500.000 civarında oldu�unu ve Ermeni nüfusuna ili�kin en güvenilir
kayna�ın Osmanlı istatistik defterleri oldu�unu rahatlıkla söyleyebiliriz.
1.5. Osmanlı Devletinde Ermeni’lerin II. Me�rutiyete Kadar Sivas Vilâyetinde
Çıkardı�ı �syanlar
1.5.1. Sivas Olayları
Hacı �skender A�a isimli bir Ermeni vatanda�ın Sivas’a 65 km. uzaktaki Hanlı
ve Kayadibi köyleri yakınında öldürülmesi, Ermeni’lerin isyan etmesi için bir fırsat
olmu�tur. Ölüm sebebini bahane eden Ermeniler 21 Ekim 1881’de isyan etmi�lerdir.98
500 kadar Ermeni valinin harem dairesine hücum ederek protesto eylemlerine
ba�ladılar. Gittikçe ço�alan Ermeniler 1500 ki�i oldular ve hükümet aleyhine a�ır sözler
sarf ettiler. Vali toplulu�u ikna etmeye çalı�sa da ba�arılı olamamı� ve gittikçe a�ırıya
kaçan Ermeniler valinin harem ve selamlık dairelerini ta�lamı�lardır. Hükümet
97 Esat Uras, a.g.e., s.139. 98 Necati Demir, “Ermeni Hareketlerinde Sivas”, Ermeni Ara�tırmaları 2. Türkiye Kongresi
Bildirileri C I, Asam, Ankara, 2007, s.282., Kemalettin Kuzucu, “Sivas’ta Ermeni Hareketleri ve Yerel Yönetiminin Uygulamaları”, Ermeni Ara�tırmaları, I. Türkiye Kongresi Bildirileri C. I., ASAM-EREN, Ankara, 2003, s.521., Ahmet Gökbel, a.g.e., s.174-175.
41
Ermeni’lerin ta�kınlıklarına herhangi bir kar�ılık vermemi� hatta hükümet kona�ının
önünde toplanan Müslümanlarla Ermeniler arasında çatı�ma çıkmasına da mani
olmu�tur. Protesto ak�am 9:30’a kadar devam etmi� ve ardından da protestocular
da�ılmı�tır.99
Vali Hakkı Pa�a Sivas Ermeni Piskoposu Bedros’tan sorumluların adını ister.
Piskopos da reddedince gerekli tahkikatı yaptırır ve 30 ki�iyi tutuklattırır. Bunun
üzerine Sivas Ermeni Piskoposu Bedros, Sivas Ermeni Cemaati Ba�kanı G. Odaba�ıyan,
Ba�kan Yardımıcısı G. Prouttiyan, Patrik Nerses, �ngiliz yetkililerine suçluların serbest
bırakılması, Vali Hakkı Pa�a, Göçmen Komisyonu Ba�kanı Mehmet Ali Bey ve Savcı
Mehmet Efendi’nin görevlerinden alınması için kampanya ba�lattılar ve sonunda da
Bâb-ı Âli bu görevlileri, 11 Ocak 1882’de görevden uzakla�tırmak durumunda kaldı.100
1.5.2. Tokat Olayı
Ermeni e�kıyaların 1894 yılında Tokat’ta çıkardıkları olay �öyle gerçekle�mi�tir.
Amasya’dan Tokat’a yanlarında komita talimatı bulunan iki ki�i geldi ve Tokat’ta
Komita ba�ı Dırdıryan Serkiz’in evinde toplandılar. Aralarında yaptıkları müzakereler
sonucunda postanın vurulmasına karar verdiler. Bu görevi de e�kıyalar Çakıcıo�lu
Armanak, Kalasto�lu Serkiz, Pehlivan Serkiz, Kaloso�lu Kasbar, Ke�i�o�lu Ni�an,
Bezirgano�lu Ovadis ve Melküno�lu Leon’a verdiler.101
4 A�ustos 1894 Per�embe günü ak�amüstü posta Tokat’tan �stanbul’a gitmek
üzere yola çıktı. Para, emanet ve mektup yüklü araba gece saat bir sularında Tokat’tan
ayrıldı. Bir buçuk, iki saat sonra Gömeç köyü yakınındaki �ose üzerindeki köprüye
geldiler. Köprünün altında az önce isimlerini verdi�imiz e�kıyalar saklandıkları yerden
çıkarak postaya saldırdılar. Posta tatarı Mehmet Efendi kar�ı koymaya çalı�sa da
Ermeni e�kıyalar onun üzerine hücum ettiler ve vah�i bir �ekilde Mehmet Efendi’yi
�ehit edip postadaki 107350 kuru� para ile postadaki be� dengi gasp ettiler. Bunun
üzerine, bir askeri müfreze Ermeni e�kıyaları takibe çıktı ve ardından çarpı�malar 99 Mehmed Hocao�lu, a.g.e., s. 186., Kemalettin Kuzucu, a.g.m., s.521., Ahmet Gökbel,
a.g.e., s.175 100 Necati Demir, a.g.m., s.284., Kemalettin Kuzucu, a.g.m., s.523. 101 Mehmed Hocao�lu, a.g.e., s. 197., Cemal Anadol, Tarihin I�ı�ında Ermeni Dosyası, IQ
Kültür Sanat Yayıncılık, �stanbul, 2002, s.133-134., Gültekin Ural, Ermeni Dosyası, Kamer Yayıncılık, �stanbul, 1998, s.116.
42
ya�andı. Bu çarpı�mada Abdullah Çavu� isimli bir er �ehit oldu. Fakat e�kıya ve
destekçileri birer birer yakalanıp harp divanına teslim edildiler. Olayın neticesinde ise
komita ve kilisenin olayın olu�masındaki etkisi tespit edildi.102
1.5.3. Merzifon Olayları
Merzifon’daki ayaklanmayı ba�latacak olan Ermeni ihtilâlci birli�i Amasya-
Merzifon arasında De�irmendere’de üstlendiler. Bu bölgedeki olayların sorumlusu,
bir Rus Ermenisi olan Leon Samayan’dı. Bunun çetesinde Toncayan Artin,
Merzifonlu �ihat, Mihter Mihtiyan, Artos ve Kirkor da bulunuyordu. Ermeni
ihtilâlciler birli�i taktik ve propaganda merkezi, Merzifon’daki Anadolu Kolejinde
buluyordu.
Ermeni ihtilâlciler birli�inin ilk ihtilâl ve ayaklanma kıpırdanması, 1893 yılı
Ocak ayında kolejin duvarlarına “Vatansever �slâm Komitası” ba�lı�ı altında,
Ermenilere kar�ı cihat ilan edildi�ini, mallarının ya�malanaca�ını, kendilerinin kılıçtan
geçirilece�ini bildiren bir duvar ilanının yapı�tırılması ile ba�lamı�tı. Aynı �ekilde Pa�a
Camiinin kapısına da Ermeni’lerin ve komitacılarının, aynı �ekilde Müslümanları yok
edeceklerini bildiren bir duvar ilanı yapı�tırılmı�tı. Her iki tarafı da korku ve heyecan
kaplamı�tı. Olayla ilgili oldu�u sanılan iki Türk ö�retmen tutuklanmı�tı. Fakat daha
sonra yapılan tahkikat sonunda gerçek suçlu iki Ermeni yakalanarak sürgüne gönderildi.
Aynı günlerde devlet binalarının kapılarına “Ermeni milletini vergi için sıkı�tırmayın,
zalimlik etmeyin yoksa hemen hesabı sorulur” �eklinde ilanlar sokak aralarına ve cami
avlularına da asılmı�tı. 103
Rus komitacı �ihat’ın �stanbul’a götürülürken, Merzifon Ermeni’lerince ani bir
baskınla kurtarılmı� ve Merzifon komitasına katılmasıyla komitacı Ermeni’lerin cesareti
bir kat daha artarak �ehirde sloganlar atıp sa�a sola ate� etmi�lerdi. Türklerle iyi ili�kisi
olan Ermeni Agop A�a �ehrin ortasında Ermeniler tarafından öldürülmü�, hafif me�rep
bir Ermeni kadını da da�a kaldırıp tecavüz edilerek öldürülmü�tü. Bu iki olay üzerine 102 Mehmed Hocao�lu, a.g.e., s. 197–198., �smail Özçelik, a.g.e., s.141., Cemal Anadol,
a.g.e., s.134., Gültekin Ural, a.g.e., s.117. 103 Ali Tuzcu, “Merzifon’da Ermeni Ayaklanması”, Belleten, Cilt LVII, Sayı:220, 1993, s.
810-811., Ayhan Öztürk, “Merzifon’da Ermeni Olayları (1893)”, Dünden Bugüne Ermeni Meselesi Sempozyumu, Selçuk Üniversitesi Atatürk �lkeleri ve �nkılap Tarihi Ara�tırma ve Uygulama Merkezi, Konya, 2003, s.93.
43
güvenlik güçleri gerekli soru�turmayı yaptı ve olayların sorumluları olan Vartsis ve L.
Leon yakalanarak �stanbul’a gönderildi. Leon Perrih ve çetesi güvenlik güçleriyle
çatı�tı. Bunların dördü sa�, be�i ölü olarak ele geçirildi. �ki asker de �ehit dü�tü.104
Yapılan gizli soru�turmada olayların Derevenk’te ve Merzifon’da planlandı�ı ortaya
çıktı. Rü�düni tutuklandı. Ardından derinle�en tahkikatta olayda Kayayan ve
Tomayan’ın da oldu�u anla�ıldı. Kayayan ve Tomayan Merzifon Amerikan Kolejinde
ö�retmenlik yapıyorlardı. Aynı zamanda Hınçak Komitasınin Merzifon reisiydi.105
Bunlar tutuklandıktan sonra Ankara’ya istinaf mahkemesine sevk edildiler ve Tomayan,
Kayayan ve Açıkba�yan ölüm cezasına çarptırıldılar. Bu �ahısların tutuklanması üzerine
ABD’nin Sivas konsolosu Jewet geli�en olaylar hakkında abartılı, Türklerin aleyhine ve
Ermeni’lerin katledildiklerine dair raporlar gönderdi. Bu raporlar ABD ve �ngiliz
misyonerleri aracılı�ı ile kamuoyunda abartılı bir �ekilde yer aldı. �ngiliz hükümeti
Ermenileri çarptırıldıkları cezalardan kurtarmak için Osmanlı’ya baskı uyguladı ve bu
ki�ilerin serbest bırakılmaması halinde Mısır’ı Osmanlı Devletinden ayırarak ayrı bir
devlet olarak tanıyaca�ını bildirdi. Bunun üzerine sultan II. Abdülhamit bu iki
komitacıyı (Kayayan, Tomayan) serbest bırakmak zorunda kaldı. Bu ikisinden ba�ka
di�erlerinin de serbest bırakılması için 7 Eylül 1893 gecesi ö�renciler ve komitacılar
silahlanarak Merzifon’a da�ıldılar. Rastgele sa�a-sola ate� açtılar, yangın çıkardılar.
Bazı insanları yaraladılar, Merzifon rü�diyesini yaktılar. Olayları önlemek için Amasya
ve di�er kazalardan jandarmalar geldi ve gerekli önlemler alındı. Polis, komitaların
merkezine ve saklandıkları yerlere baskın düzenledi. Evlerin içinde bulunan komitacılar
polis ve asker üzerine ate� açtılar, bomba attılar. 25 askeri �ehit ettiler. Komitacılardan
Semoyan �stanbul’a kaçtı ve Çarlık Rusya’sı konsoloslu�una sı�ındı. Di�er komitacılar
Artin Toncayan, �ihak, Stefan Ma�lum’dır. Artos Kirkor ve iki komitacı ölü olarak
Gürcü kıyafetleriyle ele geçirildiler. Soru�turma sonunda olaydan sorumlu oldu�u
anla�ılan iki profesör tutuklandı.106
104 Ali Tuzcu, a.g.m., s. 811. 105 Esat Uras, a.g.e., s. 464., Ayhan Öztürk, a.g.m., s.98. 106 Ali Tuzcu, a.g.m., s. 813-814.
44
1.5.4. 1895-1896 Yılında Sivas Vilâyetinde Meydana Gelen Olaylar
Ermeni Komitalarının yo�un bir �ekilde faaliyet gösterdikleri ve bazı tedhi�
hareketlerine katıldıkları yıllardan biri de 1890’lı yıllar olmu�tur. Gerek Gayr-ı Müslim
gerekse Müslüman unsurlar üzerinde korku ve deh�et saçarak onları sindirme
politikasını takip eden bu tip çeteciler bazen �ehirlerde bazen ise köy ve kasabalarda
gerçekle�tirdikleri katliam, ya�ma, baskın ve yangınlarla emellerine ula�mayı gaye
edinmi�lerdir. Ermeni çetecilerinin yıkıcı faaliyetlerinin görüldü�ü yerlerden biri de
Sivas Vilâyeti olmu�tur. Sivas Polis ba�komiserli�inin 5 Kasım 1895 tarihli raporuna
göre Refahiye, �ebinkarahisar, Su�ehri, Divri�i, Darende, Gürün kasaba ve köylerinde
bazı karı�ıklıklar meydana gelmi�tir. Ermeni komitacılarının isyan ve karı�ıklık
çıkarmaya yönelik tavır ve davranı�ları Müslümanlar üzerinde panik havasının
ya�anmasına sebep olmu�tur. Sivas çar�ısında meydana gelen çarpı�malar yakla�ık
olarak bir saat sürmü� ve bu çarpı�malar esnasında da bazı dükkânlar ya�ma edilmi�tir.
Fakat ya�ma edilen mallar memurların gayretiyle tekrar sahiplerine iade edilmi� ve
karga�a yatı�tırılarak asayi� temin edilmi�tir. Olaylardan iki gün sonra “Ermeniler
Müslümanlara hücum ettiler” �eklinde çıkan söylenti üzerine ufak bir karı�ıklık çıkmı�
fakat söylentinin yalan oldu�unun anla�ılması üzerine �ehirde tekrar sükûnet
sa�lanmı�tır.107
Sivas Vilâyeti ba�komiserli�inin olaylarla ilgili olarak 17 Kasım 1895 tarihli
raporunda; Sivas’ta Salı günü meydana gelen karı�ıklık ve Per�embe günü çıkan
olaylarda meydana gelen kayıpları �u �ekilde vermektedir. Ermenilerden 438 ölü, 88
yaralı ve Müslümanlardan be� ölü, onyedi yaralı vardır. Günün kasabasında 476 ölü,
otuzbe� yaralı Ermeni ve altmı�dört ölü ve ellialtı yaralı Müslüman vardır. Ayrıca 457
Ermeni ve altı Müslüman evi yanmı� ve sekiz Müslüman cesedi de Ermeniler tarafından
yakılmı�tır.
Divri�i’de ismi belirlenemeyen bir kasaba ile bazı köylerde toplam 114
Ermeninin öldü�ü ve yirmidokuzunun da yaralandı�ı ve yetmi�sekiz Ermeni evinin de
107 Mehmed Hocao�lu, a.g.e., s. 257-258., Gürsoy �ahin, Osmanlı Devletinin Son
Dönemlerinde Sivas ve Su�ehri Bölgelerinde Ermeni Faaliyetleri, IQ Kültür Sanat Yayıncılık, �stanbul, 2007, s.107., Kemalettin Kuzucu, a.g.m., s.526.
45
yandı�ı bildirilmi�tir. Kürtlerden bazılarının ölmesine ra�men naa�larını yanlarında
götürdükleri için sayılarının tespit edilemedi�i belirtilmi�tir. Darende kasabasında ise
Ermenilerin mallarının ya�ma edilmesinin yanında yirmi Ermeni ve iki Müslümanın
öldü�ü bildirilmektedir. Merzifon’da e�yaların ya�ma edilmesinin yanında seksenbir
Ermeni ve bir Müslümanın öldü�ü ve yirmi Müslümanın yaralandı�ı belirtilmektedir.
Tokat’ta üç-dört köyde Ermenilerden seksensekiz ki�inin öldü�ü ve Amasya kazasında
ise dükkânlardaki malların ya�ma edildikleri, fakat herhangi bir can kaybının
ya�anmadı�ı bildirilmi�tir.108
Yine Ermeni çetecilerin Amasya’ya ba�lı Köprü kasabasından Bafralı Emin
Efendi isimli medrese ö�rencisine saldırmaları ve ardından da medreseyi basmaları
üzerine yöre halkı galeyana gelmi�, iki taraf arasında bazı çatı�malar çıkmı�tır. Çıkan bu
olaylar sonucunda ise elli ölü, onbe� yaralı Ermeninin oldu�u ve iki ölü, dört yaralının
da Müslüman oldu�u tespit edilmi�tir. 109
Sivas Vilâyeti ba�komiserli�inin raporuna göre; me�hur Komitacı Daniel
(Tanel)’in Su�ehri ile Koyulhisar arasındaki Karabayır ismindeki yerde altı saat süren
çarpı�manın sonunda altı arkada�ıyla birlikte ölü olarak ele geçirildi�i ve dört çetecinin
de sa� olarak yakalandı�ı bildirilmi�tir.110
Sivas Vilâyeti ba�komiserli�inin 8 Haziran 1896’da meydana gelen olaylarla
ilgili 5 Temmuz 1896’da gönderdi�i rapora göre; Tokat’ın Niksar kazasında Ermeni
Cemaatinden Kokas Gedikyan’ın sebepsiz yere silahıyla Reji kolcusu Mustafa’yı
kur�unlayarak öldürdü�ünün haber alınması üzerine öldürülen �ahsın Akrabalarından
Daden Mehmet isimli �ahsın evinden çıkıp olay mahalline do�ru gitmekte iken
Demirciyan Avedis’in kendi silahıyla Daden Mehmet’i öldürmesi üzerine halk galeyana
gelmi� ve bunun sonucunda da bazı çatı�malar ya�anmı�tır. Ya�anan karga�a esnasında
Ermenilerin malları ya�ma edilmi�, fakat daha sonra olayların yatı�masının ardından bu
mallar devlet görevlilerinin gayreti sonucunda tekrar sahiplerine iade edilmi�tir.
108 Hüseyin Nazım Pa�a, Ermeni Olayları Tarihi, Ba�bakanlık Devlet Ar�ivleri Genel
Müdürlü�ü Yayınları, Ankara, 1998, s.118,119. 109 Hüseyin Nazım Pa�a, a.g.e., s. 153., Gürsoy �ahin, a.g.e., s.117. 110 Hüseyin Nazım Pa�a, a.g.e., s. 133., Gürsoy �ahin, a.g.e., s.113-114.
46
Ya�anan arbade sonunda ikisi kadın 130 Ermeni ölmü�, onbe� Ermeni de yaralanmı�tır.
Rumlardan ise bir ki�inin öldü�ü ve bazılarının da yaralandı�ı iddia edilmi�se de bunun
zanna dayalı oldu�u belirtilmi�tir. Olayların asıl tetikleyicisi olan Kakos Gedikyan
olaylar esnasında hayatını kaybetmi�tir.111
22 Eylül 1896 tarihli Sivas Vilâyeti polis ba�komiserli�inden dâhiliye nezaretine
gönderilen telgrafta; E�in hadisesinden sonra Ma’müret-ül aziz vilâyeti sakinleri ile
Divri�i kazasına ba�lı Pengan, Zamare ve Ke�me köyleri Ermenileri’yle bir arbadenin
ya�andı�ı bildirilmi�tir. Olayda can kaybının ne kadar oldu�u ise tam olarak tespit
edilememi�tir.112
10 Ekim 1896 yılında Sivas Vilâyetinden Dâhiliye Nezareti ve Sadarete
gönderilen telgrafta, Karahisar-ı �arkî’de bazı Ermeni ileri gelenlerinden zorla para
almaya çalı�tıkarı ihbar edilen Karahisar’lı altı ve Sivas’lı üç ki�inin takip edilerek
Karahisar Kasabası yakınında bir Ermeninin evinde yakalandıkları bildirilmi�tir. Evde
yapılan aramalar sonucunda bu ki�ilerle birlikte dokuz adet rovelver, be� adet kapaklı ve
bir adet Rus fundalısıyla, iki adet eski biçim �e�hâne ve bir hayli cephane ele
geçirilmi�tir. Ayrıca bazı muzır ne�riyat da bu ki�ilerle beraber ele geçirilmi�tir.113
11 Ekim 1896 tarihinde ise; Sivas’a ba�lı Perkenek (Pirkinik-Çayboyu)
köyünde, Ermeni Katoli�i olan Pirkinik köyü tahsildârı (Kabz-ı Mâl) Mıgırdıc’ın evinde
yapılan arama sonucunda iki adet martini, iki adet rovelver, dört kadar martini ve
rovelver fi�e�i, iki gürcü ba�lı�ı, bazı zararlı evraklar ve Tru�ak gazetesi ele
geçirilmi�tir. Ba�ka bir evde yapılan aramada ise bir martini ve bir rovelverle birlikte
yirmibe� kadar fi�ek elde edilmi�tir. Yapılan tahkikat sonucunda Mıgırdıc’ın
Venedik’teki Murat Refail okulundan mezun oldu�u ve Dersaadet �ttihad-ı �htilâl
Tru�akyan Cemiyeti tarafından Sivas ve çevresinde komita te�kili ve ihtilâl hareketinin
geni�letilmesi ile görevlendirildi�i anla�ılmı�tır.114
111 Hüseyin Nazım Pa�a, a.g.e., s. 133., Gürsoy �ahin, a.g.e., s.117,118. 112 Hüseyin Nazım Pa�a, a.g.e., s. 202 113 Hüseyin Nazım Pa�a, a.g.e., s. 425. 114 Hüseyin Nazım Pa�a, a.g.e., s. 426.
47
Merzifon Olayı
Osmanlı Devletinin Ermeni terör faaliyetlerine kar�ı çok sıkı tedbirler olmasına
kar�ın Ermeni terör ve tehdidi bir türlü bitip tükenmek bilmiyordu. Temmuz 1895
tarihinde Belediye Meclis Üyesi Garabet Kuyumcuyan A�a, iki komitacı tarafından
kilise kapısının önünde feci �ekilde öldürüldü. Olayın hemen akabinde güvenlik güçleri
olay yerini ku�atma altına alarak bazı ki�ileri gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar arasında
sözkonusu kilisenin papazı Kırmızıyan, Zangocu ve Krekor Arakelyan isimli Ermeni
asıllı Amerikan vatanda�ı vardı. Tutuklularla görgü tanıkları yüzle�tirildi. Fakat katiller
bulunamadı. Ardından da Papaz Kırmızıyan serbest bırakıldı. Olayların asıl sorumlusu
olan Krekor Arakelyan, ABD konsolosunun gayretleri sonucunda serbest bırakılmak
durumunda kalındı.
Ardından �ehirde bazı olaylar meydana geldi. Merzifon Kaymakamı çıkan
olayları yatı�tırabilmek için din adamları ve toplumun önde gelenlerini makamına
ça�ırarak bir toplantı yaptı ve dini önderler ve cemaat liderlerinden sa�duyu ça�rısında
bulunmalarını ve cemaatlerini dizginlemelerini istedi. Fakat Papaz Kırmızıyan, Türk
tarafını olaylarda taraf olmakla suçlamı� ve �ngiliz Hükümetinin Ba�kanı Gladston’un
tüm bu ya�ananların hesabını soraca�ını iddia etti. Bu sözleri üzerine papaz hakkında
rapor tutulmu� ve Çorum’a sürgün edilmi�tir.115
Papaz Kırmızıyan’ın tutuklanması ve ardından da sürgün edilmesi Ermeni
ayaklanmasının ilk kıvılcımı oldu. Komitacılar kendilerine kar�ı olan iki Ermeni ve iki
Amerikalı profesörün evini kur�unladılar. Sihak Arhali isimli Ermeniyi öldürdüler.
Ö�renciler sokaklara dökülerek, sa�a sola ate� etmeye ve yangın çıkarmaya ba�ladı. 14
Ekim 1895 günü kız kolejini yaktılar. Bazı Ermenilerin “Türkler silahlanıp Ermenileri
kesmek için geliyorlar” diye yaygara çıkarması üzerine halk pani�e kapıldı. Komitacı
Ermeniler de halka silah da�ıtıp, dükkânlarını kapatmalarını ve evlerine gitmelerini
istedi. Kiliseden çan seslerinin duyulmasının ardından bazı Ermeniler Türkler’e ate�
etmeye ba�ladı. Terzi �smail Usta, Pa�a Camii’nin merdivenlerinde kur�unlanarak �ehit
edildi. Komitacı Ermeniler, Türk kılı�ına girerek Müslüman ahaliyi galeyana getirmeye
115 Ali Tuzcu, a.g.m., s. 815-817.
48
çalı�tı. O günün Merzifon’un Pazar günü olması dolayısıyla çevreden birçok insan �ehre
gelmi�ti. Dolayısıyla tahrikçilerin kimlikleri tanınamadı. Yaralananların feryadını gören
halk yine galeyana gelerek Ermeniler üzerine yürüdü ve iki taraf arasında �iddetli
çarpı�malar ya�andı. Fakat olaylar daha fazla büyümeden güvenlik güçleri hemen
duruma müdahale etti ve çıkan olayları yatı�tırmayı ba�ardı. Bu çarpı�malarda
Türklerden yirmi, Ermenilerden de seksen ki�i öldü ve her iki taraftan da pek çok insan
yaralandı.116
Aynı �ekilde Ermeniler 3 Kasım Cuma günü Amasya Vezirköprü, Havza ve
Gümü�hacıköy’de de benzer kı�kırtmalar yaptılar. Vezirköprü’de Molla Mehmet’i
yaraladı ve Cuma sabahı da bir Türk genci komitacılar tarafından öldürüldü.
Gümü�hacıköy’de, Ohannes’i ve belediye meclis üyesi Arif A�a’yı öldürdüler. Tam
olarak olaylar yatı�tı ve halk sükûnete kavu�tu derken Merzifon’da bazı evlerin
i�aretlendi�i anla�ıldı, Kaymakamın evinde patlama oldu, �ehirde bazı ev ve dükkânlar
yakıldı ve Rü�diye binasıyla üç handa yangın çıktı. Bunun üzerine Amasya Mutasarrıfı
Sırrı Pa�a kazalardan temin etti�i 1000 kadar askerle beraber Merzifon’a geldi. Tarafsız
olan Ermenileri koruma altına aldı ve �ehirde tekrar huzur ve güven ortamının
olu�masını sa�ladı. Fakat bazı misyonerler, �ehirde ya�anan olaylardan Müslümanların
sorumlu oldu�unu, güvenlik güçlerinin olaylarda taraf tuttu�unu, en az 150 Ermeninin
öldürüldü�ünü ve 80 kadar Ermeninin de yaralandı�ını Avrupa ve ABD’ye rapor ettiler.
Meydana gelen olaylar ancak Ocak ve �ubat 1896 yılında tam olarak kontrol altına
alınabilmi�tir.117
116 Ali Tuzcu, a.g.m., s. 817-818. 117 Ali Tuzcu, a.g.m., s. 820.
49
II. BÖLÜM
B�R�NC� DÜNYA SAVA�I VE ERMEN� TEHC�R�N�N S�VAS V�LAYET�NDE
UYGULANMASI
Birinci Dünya Sava�ı gerek dünya tarihi gerekse Osmanlı tarihi açısından büyük
bir öneme sahiptir. Bu sava�ın çıkı�ı, olayların büyük bir sava�a do�ru akı�ı, Osmanlı
Devleti’nin bu sava�a sürükleni�i veya iç ve dı� etkenlerle sürüklendirili�i tarihsel bir
geli�imin sonudur. Bu sava�ın tohumları daha XIX. yy.da atıldı. Bu sava�, Fransız
�htitali ve yirmibe� yıla yakın süren �htilal Sava�larının meydana getirdi�i politik,
sosyal ve ekonomik geli�melerin bir sonucudur. Ulusalcılık hareketinin bir sonucu
olarak kendi milli devletlerini olu�turup sanayile�mede büyük geli�meler kaydeden
Avrupalı devletlerin, hammadde kaynakları ve üretim mallarına pazar bulmak amacıyla
yaptıkları mücadele, sömürgecilik ve emperyalizm olarak XIX. yy.dan XX. yy.la
bıraktı�ı bir mirastı. XIX. yy.lın ikinci yarısında �talya ve Almanya’nın kendi ulusal
birliklerini kurmaları Avrupa’da güç dengelerini bozmakla kalmadı, özellikle Balkan
milletlerinin ulusalcılık ve ba�ımsızlık hareketlerini de kamçıladı. Avrupa’daki
ekonomik, politik ve askeri geli�meler Almanya-Avusturya-�talya yakınla�masını ve
üçlü ittifakın kurulmasını sa�ladı. Buna kar�ılık �ngiltere, Fransa ve Rusya da üçlü
ittifakı olu�turdu.118
Avrupa’da Alman birli�inin kurulmasından itibaren özellikle II. Wilhelm
döneminde emperyalist politikalara büyük a�ırlık verilmi� ve Osmanlı Devleti do�al bir
sömürge sahası olarak görülmeye ba�lanmı�tır. Di�er taraftan Alman endüstri ürünleri
�ngiltere’nin sanayi hegemonyasını tehdit etmeye ba�lamı�tı. Almanya 1890’lı yıllarda
dünyanın en çok üreten dördüncü ülkesi olmu�tu. Almanya’nın bu �ekilde geli�mesi ve
yayılmacı bir politika takip etmesinden endi�e duyan �ngiltere, Fransa ve Rusya;
Almanya’ya kar�ı ittifak antla�maları imzalamı�lardır.119
�ngiltere, Almanya’nın bu �ekilde hem ekonomik hem siyasi hem de askeri
yönden geli�erek güçlenmesini endi�eyle takip etmekteydi. 1890’lı yıllardan itibaren
118 Ergün Aybars, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi-I, Zeus Kitabevi Yayınları, �zmir, 2006, s.43. 119 Cezmi Erarslan, “I. Dünya Sava�ı ve Türkiye”, Türkler, Editörler: Hasan Celal Güzel,
Kemal Çiçek, Salim Koca, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara, 2002, C:13, s.339.
50
geli�en Almanya, Güneydo�u Avrupa ve Ön Asya’yı da etkisi altına alarak Afrika ve
Asya’da sömürgecilik faaliyetlerine giri�ti. Bu �ekilde geli�en Almanya �ngiltere için
ciddi bir rakip haline geldi. Almanya, �ngiltere’nin Hindistan yolunu olumsuz
etkilemekteydi. Bu nedenle �ngiltere Almanya’nın bu nüfuzunun kırılması gerekti�ini
dü�ünmekteydi. Fransa ise güçlü bir Almanya’nın kendi gelece�ini tehlikeye sokaca�ını
ve Alsace-Lorraine’yi yeniden ele geçirmeye çalı�aca�ını dü�ünüyordu. Rusya ise,
sınırında güçlü bir devlet olan Almanya’nın, Do�u Avrupa’daki Panslavist faaliyetlere
engel olmasından endi�e duyuyordu ve Avusturya-Macaristan’ı yıkarak bütün Slavları
Rus egemenli�inde birle�tirmek istiyordu.120
Avusturya-Macaristan �mparatorlu�u topraklarındaki çok sayıda Slav
vatanda�ından dolayı Rusya’dan çekiniyor ve Rusya’nın Slavlar üzerindeki nüfuzunun
bir an önce kırılması gerekti�ini dü�ünüyordu. �talya ise, Avusturya’da kalan bazı
topraklarını geri almak ve Akdeniz’de yayılmak istiyordu. Tarafların artık saflarını
belirledi�i ve kar�ılıklı antla�maların yapıldı�ı bir ortamda, sava�ın çıkması için bir
bahane yeterliydi. Görünen bahane 28 Haziran 1914’te Avusturya-Macaristan
veliahdının Saray Bosna ziyareti sırasında milliyetçi bir Sırp tarafından suikasta
u�rayarak öldürülmesi olmu�tur. Avusturya 23 Temmuz’da a�ır bir ültimatom ve
ardından 28 Temmuz 1914’te sava� ilan etmi�tir. Sonunda da taraflar birbirlerine sava�
ilan etmi�lerdir.121
2.1. Osmanlı Devleti’nin Sava�a Giri�i
Trablusgarb ve Balkan Sava�larından yenik çıkan Osmanlı Devleti büyük toprak
kaybına u�ramı�tı. Ardından da iç ve dı� birçok problemle kar�ı kar�ıya kalmı�tı.
Sava�lar sonunda ordunun zayıfladı�ı hissedilmi�ti ve diplomatik yetersizlik ortaya
çıkmı�tı. Bu dönemde orduyu güçlendirmek, orduda düzenleme yapmak amacıyla
Alman subayları tarafından ordunun e�itimi tamamlanmaya çalı�ıldı. Yine diplomatik
bir yalnızlık hissine kapılan Osmanlı Devleti çe�itli ittifak arayı�larına girdi. Bu amaçla
Almanya ile diplomatik ili�kilerini geli�tirdi. Fakat Osmanlı Devleti’nin ya�adı�ı çe�itli
sava�lar ittifak güçlerine olan güvenini zedelemi�ti. Açıkçası Osmanlı Devleti �talya, 120 Ahmet Eyicil, Siyasi Tarih, Gün Yayıncılık, Ankara, 2005, s.233. 121 Cezmi Erarslan, a.g.e., s.340.
51
Avusturya ve Almanya’ya kar�ı kendisini güvende hissetmiyordu. Bu nedenle Osmanlı
Devleti ilk anla�ma teklifini �ngiltere’ye yaptı. Maliye Bakanı Cavit Bey Ekim 1911’de
�ngiltere Bahriye Nazırı Winston Churchill’e bir mektup yazarak itilaf devletlerine
katılma teklifinde bulundu. Fakat bu teklif �ngilizler tarafından reddedildi. Osmanlı
Devleti ikinci teklifini Bulgaristan’a yaptı. Fakat Bulgaristan ittifaka Almanya’yı da
dahil etmek istedi. Almanya, Bulgaristan’ın teklifini reddedince Osmanlı Devleti’nin
ittifak te�ebbüsü neticesiz kaldı.122
Osmanlı Devleti üçüncü ittifak teklifini Fransa’ya yaptı. Cemal Pa�a Paris’te
oldu�u bir sıra Fransa dı�i�leri bakanıyla irtibat kurarak ittifak teklifinde bulundu. Fakat
Fransa’dan da olumlu cevap gelmedi. Son çare olarak 1914 Mayısında Rus Çarı yaz
tatili için Kırım’a geldi�inde Talat Pa�a ziyaretine giderek ittifak teklifinde bulundu. Bu
durum Rusların gururunu ok�amı�tır ancak �stanbul ve bo�azları ele geçirmek
konusunda müttefiklerinden istedi�ini alan Rusya, Alman askeri heyetinin �stanbul’da
olmasını bahane göstererek ittifak teklifini reddetti.123
Nihayetinde ittifak giri�imleri sonuçsuz kalan Osmanlı Devleti adeta
Almanya’nın kuca�ına itildi. Zaten ba�ından beri Sait Halim, Enver ve Talat Pa�alar ile
Meclis Ba�kanı Halil Bey Almanya’yla ittifak taraftarıydı. Osmanlı Devleti, 22
Temmuz’da ittifak için Almanya’ya müracaat etti. Almanya da zaten böyle bir
anla�mayı arzuluyordu. Zira itilaf devletlerince çembere alınmı�tı.124
Almanya, Osmanlı Devletini kendi safına çekmekle, Rus kuvvetlerinin önemli
bir kısmını Kafkasya’ya çekerek Alman ve Avusturya ordularının yükünü hafifletmek,
Süvey� kanalını kapamak veya orada büyük bir �ngiliz gücünü me�gul etmek ve
Osmanlı Halifesinin manevi gücünden yararlanmayı hedeflemekteydi.125
27 Temmuz’da �stanbul’da ba�layan görü�melerin sonunda heyetler arasında
mutabakata varıldı ve her iki taraf arasında bir antla�ma imzalandı. Gizli
122 Ahmet Eyicil, a.g.e., s.241-242. 123 Cezmi Erarslan, a.g.e., s.341. 124 Ahmet Eyicil, a.g.e., s. 243. 125 Cezmi Erarslan, a.g.e., s.343.
52
gerçekle�tirilen bu görü�melerde yapılan anla�mayı Sait Halim Pa�a, Talat ve Enver
Pa�alar’la Halil Bey ve Alman elçi Wongenheim imzaladı.126
Osmanlı Devleti antla�mayı imzaladı�ı gün genel seferberlik kararı aldı. Meclis-
i Mebusan’ı kapattı ve iki gün sonra tarafısızlı�ını ilan etti. 11 A�ustos 1914 günü
�ngilizlerin takibinden kaçarak Çanakkale bo�azından geçip Marmara denizine giren
Alman zırhlısı Goben ve Breslav isimli sava� gemileri �stanbul’a sı�ındı. Tarafısızlı�ını
ilan eden Osmanlı Devleti’nin bu gemilere el koyması gerekmekteydi. Almanya’nın
itirazı üzerine sözde daha önce Amerika’dan alındı�ı iddia edilen bu gemilere Türk
bayra�ı çekildi ve tayfalarına fes giydirildi. Gemi tüm mürettebatıyla Osmanlı
donanmasına katıldı. Harbiye Nazırı Enver Pa�a’nın emriyle Amiral Souchon
komutasındaki Türk donanması 27 Ekim 1914’te Karadenize açıldı. 28-29 Ekim gecesi
Odesa, Svastopol ve Novorossiki limanlarını topa tuttu. Bir oldu bittiye getirilerek tüm
bu yapılanların sonucunda da 2 Kasım’da Rusya, 5 Kasım’da da �ngiltere ve Fransa
Osmanlı Devletine sava� ilan etti. Osmanlı Devleti de 12 Kasım 1914’te resmen sava�a
girdi ve padi�ah sava�a girdikten iki gün sonra Cihad-ı Ekber ilan etti.127
2.2. Osmanlı Devleti’nin Sava�tı�ı Cepheler
2.2.1. Kafkas Cephesi
Kafkas Sava�ları 1 Kasım 1914’te Rusların saldırısıyla ba�ladı. Ancak bölgedeki
Osmanlı orduları buna ba�arıyla kar�ı koydular ve Ruslar’ı geri püskürttüler. Enver Pa�a
Rusya’ya kar�ı Kafkaslar’da elde edilecek bir askeri üstünlükle “Turancı” ülküyü
gerçekle�tirebilece�ini dü�ünüyordu. 6 Aralıkta Trabzon’a, oradan da Erzurum’a gelen
Enver Pa�a’nın kı� ortasında askerin yazlık kıyafetle bütün yolları geçip taarruza
geçece�i fikrine kar�ı çıkan 3. Ordu Komutanı Hasan �zzet Pa�a ile 9. ve 10. Kolordu
Komutanları istifa etti. Her �eye ra�men taarruz emri veren Enver Pa�a 90.000 ki�ilik
orduyla “Sarıkamı� Harekâtı”nı ba�lattı. Fakat çetin kı� �artları askere geçit vermedi ve
binlerce er daha sava�madan donarak öldü. 14 Aralık’ta ba�layan bu hazin taarruz 27
Aralık’ta Ruslar tarafından durduruldu. 28-29 Aralık’ta Sarıkamı� ku�atıldı fakat 126 Ahmet Eyicil, a.g.e., s.243. 127 Ahmet Eyicil, a.g.e., s.245-246.
53
binlerce er donarak öldü�ü için ku�atma ba�arısız oldu. Rus ordusunun ileri harekâtı ile
Ardahan ve Oltu Rusların eline geçti. Bu harekâttan ancak 12 binki�i geriye dönebildi.
15 bini Ruslara esir dü�tü. Kafkaslarda üstünlü�ü ele alan Ruslar, hemen hemen tüm
Do�u Anadolu’yu ele geçirdiler.128
2.2.2. Kanal Cephesi
�ngilizlerin asker, mühimmat ve malzeme sevkıyatında can damarı olan Süvey�
kanalı harekâtı bu damarı kesip, çıkarılacak isyanla Mısır’ı geri almak hedefine yönelik
oldu. Cephe Komutanlı�ı ise 4. Ordu Komutanı sıfatıyla Cemal Pa�a’ya verildi.
�ngilizler’in yakla�ık 150 bin ki�ilik kuvvetine kar�ılık 35 bin ki�ilik orduyla gelen
Cemal Pa�a üstelik bir de Sina Çölü’nü a�mak zorunda kaldı. Her türlü malzemesini
beraberinde götürmeye mecbur olan Osmanlı ordusunun ancak iki günlük yiyece�i
vardı. Aynı gece taarruz edilmi�se de ancak 600 ki�i kadar kanalı geçebilmi�, geçenler
de ya öldürülmü� veya esir dü�mü�tü. Bunun üzerine geri çekilen ordu, taarruzu ileri bir
tarihe ertelendi.129
Bu ba�arısız harekâttan sonra Süvey� kanalı sephesinde yapılan sava� önemini
yitirdi ve a�ırlık Çanakkale’ye verildi. Bu harekâttan sonra bölgedeki üstünlük
�ngilizler’e geçti. �ngilizler Arapları Osmanlı Devleti’ne kar�ı kı�kırttı. �erif Hüseyin
Kasım 1916’da krallı�ını ilan etti. Hicaz demiryolları kesildi ve böylece Hicaz büyük
ölçüde Osmanlının elinden çıktı. 1917’de �ngilizler Kudüs’ü i�gal etti. �talya ve Fransa
Suriye’ye asker çıkardı. �ngilizler 1918’de �am’ı, Fransızlar Beyrut’u aldı. Böylece
Osmanlı Devleti Ortado�u’daki topraklarının büyük bir bölümünü kaybetmi� oldu.130
128 Ergün Aybars, a.g.e.., s.51. 129 Cezmi Erarslan, a.g.e., s.348. 130 Ahmet Eyicil, a.g.e., s.251-252.
54
2.2.3. Çanakkale Cephesi
�ngiltere ve Fransa daha sava�ın ba�langıcında Bo�azları ve �stanbul’u alarak
Osmanlı’yı sava� dı�ı bırakmayı, müttefiklerine yardım etmeyi ve Rusların Batıdaki
yükünü hafifletmeyi dü�ünüyorlardı131.
�ngiliz ve Fransız Filoları 19 �ubattan itibaren Çanakkale Bo�azı a�zına yo�un
bir bombardımana ba�ladılar. Bombardıman 17 Mart’a kadar sürdü. 18 Mart 1915’te
�ngiliz ve Fransız filoları bo�azı geçmek için saldırıya ba�ladılar. Nusret mayın
gemisinin bir gün önce Bo�az’a mayın döktü�ünden habersiz olan bu muhte�em
donanma, Türk kuvvetlerinin amansız direni�iyle kar�ıla�tı. Ak�ama do�ru bo�azı
geçemeyeceklerini anlayınca sava� alanını terk ettiler. Yedi tane gemilerini kaybeden
�tilaf devletleri bu kez yarımadaya asker çıkarmaya ba�ladılar. En kanlı sava�lar da bu
dönemde oldu ve özellikle Anafartalar’da M. Kemal ve askerlerini kar�ılarında
buldular. 57. alayın dillere destan olan kahramanlıkları sonucunda Anafartalar’da
Müttefikler ba�arısız oldu.
Çok kanlı sava�lar sonunda �ngiliz – Fransız ordusu, Anafartalar ve
Conkbayırında Türk direni�i kar�ısında yenilgiyi kabul etmek zorunda kaldı ve
askerlerinin bir kısmını çekti. 3-6 Ocak 1916’da da di�er kuvvetlerini çekerek
yarımadayı bo�alttılar. Her iki tarafta da binlerce erin öldü�ü bu sava�ların sonunda
itilaf devletleri, Rusya’ya yardım edemediler ve Osmanlı saf dı�ı edilemedi. Genel sava�
iki yıl daha uzadı. �ngilizler’in bu sava�ın neticesinde prestiji sarsıldı ve Rusya’da
sefalet ve yoksullu�un artması sonucunda ihtilâl oldu. �ngiliz ve Fransız ekonomileri
sarsıldı.132
2.2.4. Irak Cephesi
Sava�ın ba�lamasından kısa bir süre sonra �ngiltere zengin petrol kaynaklarının
bulundu�u Irak’ı bir an evvel ele geçirmek istiyordu. Kısa zamanda Basra Körfezi’ne
131 Ahmet �yicil, a.g.e., s.252. 132 Ergün Aybars, a.g.e., s.53-54.
55
asker çıkardı. �ngilizler’in amacı Mısır ile Hindistan ba�lantısını sa�lamak,
Almanya’nın bölgedeki planlarını ortadan kaldırmaktı.133
�ngiliz harekâtı ba�layınca Albay Nurettin Bey (Pa�a) Irak Cephesi
komutanlı�ına atandı. �ngiliz komutan Towhseld Eylül 1914’te Kutel Ammare’yi alıp
yerle�mi�ti. Kasım ayında yapılan çetin sava�larda her iki taraf a�ır kayıplar vermi�ti.
Bu arada cepheye Von der Golç atandı. 7 Aralık 1915’te Türk Ordusu Kut-el
Ammare’ye saldırdı ve ku�atma 4-5 ay sürdü. Sonunda a�ır kayıplar veren �ngiliz
ordusu Türk ordusuna teslim oldu (1916).134
2.3. Birinci Dünya Sava�ı Sırasında Ermeni Faaliyetleri
Birinci Dünya Sava�ının ortaya çıkmasının ardından Ermeni Komitaları ve
Patrikhane, Osmanlı Devleti’nin sava�a girmesi durumunda takip edecekleri politikayı
belirlemek üzere bir araya gelmi�lerdi. �stanbul Galata’daki Ermeni Okulunda
Patrikhane görevlilerinin ba�kanlı�ında Ta�naksutyun, Hınçak ve di�er Ermeni
Komitalarından olu�an Birle�ik Ermeni Kongresi toplandı Kongrede, “Ermeniler’in
Osmanlı Devleti’ne sadık kalmaları, askeri görevlerini yapmaları, dı� tesirlere
kapılmamaları” kararı alındı.135 Bu toplantının ardından 1914 Haziran’ında Erzurum’da
Ta�naksutyun kongresi toplanmı�tı. �ki hafta süren kongreye �stanbul, Trabzon, Mu�,
Erzurum, Sivas, Harput, Samsun, Adana, Beyrut, �zmir, Kayseri, Konya bölgelerinden,
Ecmiyazin, Moskova, Tiflis, Tahran, Tebriz, Amerika, Mısır ve Balkan örgütlerinden ve
Avrupa, Rusya, Türkiye ö�rencilerinden olmak üzere 30 üye gelmi� ve yapılan
kongrede �u karar alınmı�tı. ”�ttihat ve Terakki Partisinin aldı�ı kararlara muhalefet
edilecek ve kendisiyle �iddetli bir mücadeleye giri�ilecektir.”.136
Birinci Dünya Sava�ı patlak vermeden evvel Osmanlı Devleti’ne sadakatlerini
bildiren Ta�naksutyun’ın Türkiye �ubesi sözlerini tutmayarak Ruslar’ın lehine
133 Ahmet Eyicil, a.g.e., s.249. 134 Ergün Aybars, a.g.e., s.52. 135 Mim Kemal Öke, a.g.e., s.162. 136 Uras, Esat a.g.e., s.579.
56
faaliyetlere ba�lamı�lardır. Özellikle Do�u cephesi (Kafkas)’nde Ruslarla birik olup
Osmanlı Devleti’ne kar�ı cephe almı�lardır.
Kamuran Gürün bu durumu Kaçaznuni’den �u �ekilde nakletmi�tir: 1914
sonbaharı ba�larında Türkiye sava�a henüz girmemi�, fakat sava� hazırlıkları içindeyken
ön Kafkasya’da Ermeni gönüllü grupları büyük bir �evk ve bilhassa �amatayla te�ekkül
etmeye ba�ladı. Ta�naksutyun Erzurum’da birkaç gün öncesi genel kurulundaki kararına
ra�men mezkûr grupların te�kilatlanmasında ve bilhassa silahlanmasında Türkiye’nin
aleyhine olarak fiilen yardımcı oldu. Bugün, gönüllülerimiz ön planda olmalımıydı diye
sormanın manası yoktur. Tarihi olayların kendine özgü bir mantı�ı vardır. 1914
sonbaharında Ermeni gönüllüleri kuruldu ve Türklere kar�ı dövü�tüler. Bunun aksi
olamazdı. Zira çeyrek asırdan bu yana Ermeni toplumu belli ve kaçınılmaz bir
psikolojiyle beslenmi�ti. Bu hâlet-i ruhiyenin tezahürü gerekliydi ve gereken oldu.”
Aslında bu sözler kendisinin ifadesiyle çeyrek asırlık Ermeni mücadelesinin bir özeti ve
if�ası durumundaydı.137 Ülkenin her tarafından Ermeni gönüllüleri Rus ordusuna,
çetelere ve intikam olaylarına girmek üzere Kafkasya’ya gidiyorlardı. Tiflis belediye
ba�kanı bir ulusal Ermeni bürosu kurarak bu örgütlenmeyi kurumsalla�tırıyor ve
yapılacak olan hareketler için hazırlıyordu.138 Ayrıca seferberlik ilan edildikten sonra
Eçmiyazin Katogikosu 5 A�ustos 1914’te Kafkasya Genel Valisi Worontzof Dachkof’a
bir mektup göndererek; Rusya Ermenileri’nin yüksek sadakatını ve Türkiye
Ermenileri’nin içten ba�lılık ve ilgisini sunarak Çar’ın nezdinde Türkiye Ermenileri’nin
ümitlerini savunmalarını istiyordu.139 Yine Ermeni’lerin Rus tarafında
te�kilatlanmalarıyla ilgili olarak Esat Uras, Çalku�yan’dan �öyle aktarmı�tır: “Büyük
masraflarla derhal gezici Ermeni hastaneleri kuruldu. Tiflis’ten her tarafa Dama üyesi
Babacanof, Episkopos Mesrop, Tiflis Belediye ba�kanı Hatisof, Kafkas Ermeni Hayır
Cemiyeti Reisi Arutyunof imzalarıyla �u tamim gönderildi: “Ermeni milletinin
Rusya’ya kar�ı de�i�meyen sadakatini göstermesi zamanı geldi. Ermeniler, hududun
ötesinde bulunan birçok karde�lerini kurtarmak için hiçbir fedakârlıktan
çekinmemelidir.”
137 Kâmuran Gürün, a.g.e., s.282. 138 Mim Kemal Öke, a.g.e., s.163. 139 Kâmuran Gürün, a.g.e., s.284.
57
Gönüllü listeler dola�tırıldı. Bu listelere Amerika’dan, �ngiltere’den, Fransa’dan,
Bulgaristan’dan, Romanya’dan ve hatta Buhara’dan, bütün Rusya’dan gelen Ermeniler
giriyordu. Bunlar mallarını sattılar, ticaretlerini, i�lerini bıraktılar. Silah ve
cephanelerini temin ettiler. Toplama yeri olan Tiflis’e ko�tular. Ben, bu binlerce gence
arkada�lık ettim. Vatanımızın mar�ını söylüyor, bir dü�üne ko�ar gibi cepheye
gidiyorlardı. Bu gönüllülerden ba�ka yüzbinlerce Ermeni de di�er Rus teb’ası gibi, Rus
ordularında sava�ıyorlar, görevlerini yapıyorlardı. Gönüllüler ise bütün bütün bunlardan
ayrıydı. Bu gönüllüler, vatanlarının, Türklerin yüzyıllardan beri ökçeleriyle ezdikleri
analarının imdadına, hudut illerinde esirlik ve zincirler altında can veren karde�lerinin
yardımına ko�uyorlardı. Voronzof’un emirlerine göre, Ermeniler çarpı�maların ba�ından
itibaren üç hafta içinde sava� alanına gireceklerdi. Bu kez Ermeniler için olmak veya
olmamak söz konusuydu. �htiyarlar, hastalar bile gönüllü olarak yazılmak için müracaat
ediyordu. Ermeniler bölgeyi tanıyordu. Rusların da bunlara ihtiyacı vardı. Tüm gençler
derhal cepheye ko�uyordu.” 1914 Ekiminde Ruslar Osmanlı Devleti’ne kar�ı sava� ilan
etti. Aynı tarihte Ta�naksutyun da Türkiye’ye sava� ilan etti.140
Sava� ilanının ardından Ruslar, �ran ve Kafkasya’daki Ermenilerden gönüllü
toplamaya ve onlara silah da�ıtmaya ba�lamı�lardı. Bin ki�iden olu�an ilk gönüllü
birli�i Antranik’in emrine verildi. Di�er üç gönüllü alayı da Osmanlı sınırına do�ru yola
çıkmı�tı. General Dro ikinci alayın ba�ında I�dır’a girmek üzere harekete geçti.
Hamazaap ve Keri yönetimindeki üçüncü ve dördüncü alaylar Kars’ı i�gale
hazırlanmı�tı. Bu tür geli�melerden Osmanlı rahatsızdı, çünkü kendi teb’ası olan
Ermeni’lerin de bu durumdan etkilenmemeleri mümkün de�ildi. Zira gelen haberler de
bu yöndeydi. Yabancı devlet konsoloslarının silahlandırdı�ı Ermeniler, �ran ve Kafkas
sınırına do�ru ko�mu�, silah altına alınan Ermeni askerler o silahlarıyla dü�man tarafına
geçmi� ve artık Osmanlı’nın sonunun geldi�ini dü�ünerek isyan faaliyetlerine
ba�lamı�lardı. Nitekim isyanlar ardı ardına patlak verdi.141 Sava�ın ilk yıllarında
Ermeniler, Rusya’nın yanı sıra �ngiltere’ye müracaat etmeyi ihmal etmemi�lerdi. �lk
i�birli�i teklifini Bogos Nubar Pa�a 1914 Kasım’ında yaptı. �ngiltere yapılan bu
tekliflere resmi olarak olumsuz cevap vermesine ra�men el altından Ermenilere
yardımcı olmaktan çekinmedi. Fransızların ise Ermenileri kendi emelleri do�rultusunda 140 Esat Uras, a.g.e., s.590-591. 141 Mim Kemal Öke, a.g.e., s.163-164.
58
kullanma dü�üncesi vardı. Nitekim Çukurova Ermenileri Osmanlı ordusuyla giri�tikleri
silahlı çatı�malardan ba�arısız olmalarının ardından Musa Da�ı’na çekildi. Buradan da
Fransız deniz kuvvetlerinin yardımıyla Port Said’e getirildi. Be� bine yakın olan
mültecilerin yerle�tirilmesi için �ngiltere, �talya, Rusya ve Cezayir’e ba�vurulmu� fakat
kabul edilmemi�tir. Bunun üzerine Fransızlar bunları Osmanlılara kar�ı kullanmayı
tasarlamı� ve böylece �ark Lejyonu (Legion d’Orient) fikri do�mu�tur. Fransız amirali
deniz kuvvetlerine alındı�ı takdirde onlardan yararlanılabilece�ini dü�ünüyordu.
Amirale göre sözkonusu Ermeni gönüllüleri bir kampta toplanmalı, silah verilmeli ve
askeri ihtiyaç do�rultusunda Çukurova bölgesine gönderilmeliydi. Nihayet 13 Kasım
1916’da olu�turulan �ark Lejyonu, Magosa’nın 58 km. dı�ında sıkı bir askeri e�itimden
geçtikten sonra 1917’de Filistin’de, 1918’de Kafkaslarda ve 1919’da ise Fransız
kuvvetleriyle Çukurova’da Osmanlı’ya kar�ı çarpı�mı�lardır.142 Son olarak sevk ve
iskânının asıl sebebi olan Ermeni isyan ve ihtilâl faaliyetlerini vererek bu bölümü
burada bitirmek istiyoruz.
2.4. Birinci Dünya Sava�ında Ermeniler’in Çıkardı�ı �syanlar
2.4.1. Zeytun Olayları
Birinci Dünya Sava�ı’nın ortaya çıkmasından sonra ilk Ermeni isyanı Zeytun’da
çıkmı�tır. Zeytun Ermenileri, seferberli�in ilanından sonra hükümetin emirlerine kar�ı
yine açıktan kar�ı çıkmaya ba�lamı�lardı. Devlete ödemeleri gereken vergiyi ödemedikleri
gibi askerlik için de müracaatta bunmuyorlardı. Üstelik askerlik vazifesi için yola çıkan
insanların yolunu kesip e�yalarını gasp ediyorlardı. 3 A�ustos 1914 yılında seferberlik
ilan edildikten sonra Zeytun Ermenileri, sadece kendilerinden müte�ekkil bir Ermeni
Alayı kurak için yetkililere müracaat ettiler. Bu tekliflerinin reddedilmesi üzerine isyan
ederek çevrelerindeki insanlara zarar vermeye ba�ladılar. 30 A�ustos 1914 yılında Zeytun
Askerlik �ubesinden terhis olup memleketleri Andırın’a gitmekte olan 100’ü a�kın
Müslüman’a saldırdılar, mallarını gaspettiler ve birço�unu da �ehit ettiler. Ayrıca nakliye
vasıtalarına saldırıp Mara� yolu üzerindeki Kaymakam Pınarı mevkiinde Bi�anlı köyü
Müslümanlarına hücum ettiler ve onları öldürdüler. Takibat sonucunda e�kiyadan
142 Mim Kemal Öke, a.g.e., s.167-169.
59
altmı�be� kadarı, kendi imalleri olan birçok gra, bomba, dinamit ve di�er silahlarla
yakandılar.143 Zeytun’daki Hınçak Komitası liderlerinden Çakıro�lu Panos’un evinde
yapılan toplantıda “�ngilizlerin �skenderun’a çıkacakları için Adana, Mara� i�gal oluncaya
kadar isyanlarla seferberli�e mani olunması, �ngilizlerin harekâtının desteklenmesi,
jandarmanın silah ve cephanesinin ele geçirilmesi, Kaymakam ve di�er hükümet
görevlilerinin öldürülmesi, telgraf tellerinin kesilmesi” tavsiye edilmi�tir. �ubat ayında
harekete geçen sekizyüz civarındaki çeteci, Mara�’ın telgraf ba�lantısını kesmi�ler, askeri
kı�la ve hükümet kona�ına saldırmı�lar ardından da Tekke manastırına sı�ınmı�lardır.
Yapılan ku�atma esnasında jandarma komutanı Binba�ı Süleyman Bey ve yirmibe� erini
�ehit etmi�ler, otuzdört eri de yaralamı�lardır. Ayrıca Mara�’ın çe�itli yerlerinde e�kiyalık
yapıp birçok Müslümanı öldürmü� veya yaralayıp mallarını gasp etmi�lerdir. Olayların
sonunda hükümet güçleri yediyüzoniki tüfek, oniki çifte, oniki mavzer tabanca, çe�itli
bombalar, yetmi� nakil hayvanı ve Ermeni papazıyla birlikte altmı�bir e�kıya ve komitaye
ait birçok doküman ele geçirmi�lerdir.144
2.4.2. Kayseri’deki Ermeni Faaliyetleri
Kayseri güherçile ocaklarına ve ula�ım yollarına sahip olmasından dolayı
Osmanlı Devleti için önemli ikmal ve ticaret merkezlerinden biri olmu�tur. 1890
yıllarından itibaren Anadolu’nun birçok yerinde ba�layan komita faaliyetleri burada da
ba�lamı� ve Birinci Dünya Sava�ıyla birlikte oldukça yo�unla�mı�tır. Kayseri’de
Hınçak komitası, te�kilatlarını daha da yaygınla�tırmak ve köylere kadar ula�abilmek
için David Sultanyan, Sarkis Torosyan ve Van’lı di�çi Melkon’u görevlendirmi�tir.
Bunlara Kayseri’den yardımcı olan Kuyumcu Hoca Ohannes, Bakıra Karabet ve
Karde�i Levon’un çalı�malarıyla bol miktarda bomba imal edilmi�tir. Ayrıca
Amerika’da bulunan Kayserililer’den de bol miktarda maddi yardım ve malzeme
143 Abdullah Yaman, Ermeni Meselesi ve Türkiye, Ota� Yayınları, 1973, s.356-257., Halil
Metin, a.g.e., s.133, Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı �htilaliyyesi, s.218, Gültekin Ural, a.g.e., s. 256, Cemal Anadol, a.g.e., s.263.
144 Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı �htilaliyyesi, ss. 219-221, Cemal Anadol, a.g.e., s. 264, Gültekin Ural, a.g.e., ss. 257-259.
60
sa�lamı�lardır. Komitalerin direktifiyle Kayserili genç Ermeniler orduya katılmamı�
veya katılanlar silahlarıyla birlikte firar ederek e�kiyalık yapmaya ba�lamı�lardır.145
Seferberli�in ilanının ardından Hınçak ve Ta�nak komitalerinin talimatıyla
te�kilatlanması ve silahlanması tamamlanan yerlerde tedhi� hareketlerine ba�lanmı�tır.
Everek’te Asador ve arkada�ları Amerika’dan büyük bir elektrik cihazı getirmi�lerdir.
Bu cihazdan elde edilen elektri�i sokaklara gerilen tellere vermi�ler ve böylece
Müslüman halkın ve askerlerin ölümüne sebep olmu�lardır. Ayrıca 1914 yılında
Amerika’da bomba yapımını ö�renerek yurda dönen Kevork’un evinde kazayla
bombanın patlaması sonucu sözkonusu ki�i paramparça olmu� ve bomba patlayan eve
ko�arak gelen fırıncı çıra�ının gördüklerini hükümete bildirmesinin ardından hükümet
meseleden haberdar olmu�tur. Bu olayın ardından hükümet geni� bir tahkikat yapmı� ve
neticesinde de Everek’te 1914 �ubat’ında otuz, 1916 Mart’da yirmibir, Mayıs’ta onbir
bomba; Kayseri’de doksanı a�kın çe�itli bomba, dinamit ve di�er patlayıcı maddeler;
dörtyüzü a�kın silah ve birçok rovelver ve mavzer tabancası bulunmu�tur. Develi
mezarlı�ında bomba imalatına mahsus aletler, Vasio�lu Hacı Parsih’in bahçesinde
yirmidört pomba ve ikiyüzelli kur�un bulunmu�tur. Tüm bunlardan Kayseri’nin
mükemmel bir depo haline getirildi�i anla�ılmı�tır.146
1915 yılının ba�larından itibaren Kayseri’de bazı isyan, tecavüz, gasp ve katl
olayları ba�lamı�tır. Yeniden harekete geçen hükümet Ermeni evlerinde mezarlıklarda,
cemiyetlerde, kiliselerde ve okullarda birçok silah, cephane, bomba, dinamit, talimat,
beyanname ele geçirmi� ve birçok Ermeni’yi suçüstü yakalamı�tır.
2.4.3. Bitlis Olayları
Yılın her mevsiminde i�lek olan Van-Diyarbakır-Halep-�skenderun yollarıyla
ba�lantısı ve Mu� ve Talori (Sasun) gibi Ermeni isyan merkezlerine yakınlı�ı sebebiyle
Bitlis ve etrafı, Ermeni faaliyetlerinin en yo�un oldu�u bölgelerden biri olmu�tur.147
145 Azmi Süslü, a.g.e., s.71-72., Cemal Anadol, a.g.e., s. 222, 224, 265., Ermeni Komitalarının
A’mal ve Harekât-ı �htilaliyyesi, ss.221-222, Gültekin Ural, a.g.e., s.211-213. 146 Abdullah Yaman, a.g.e., s.265., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı �htilaliyyesi,
ss. 225-227, Gültekin Ural, a.g.e., s.214, Cemal Anadol, a.g.e., s.224. 147 Azmi Süslü, a.g.e., s.73-74.
61
Bitlis Ermenileri seferberli�in ilan edilmesinin ardından ilk sıralarda askere
katılmaya ve Osmanlı Devleti’nin lehinde gösteriler yapmaya ba�lamı�lardı. Fakat
silahlandırıldıktan sonra askerden kaçıp dü�man safına geçmi�lerdir. �lk zamanlar küçük
olaylara karı�an bu Ermeniler, daha sonra daha büyük olaylara karı�maya
ba�lamı�lardır.148
1914 yılın Ocak ayında Bitlis’e ba�lı Hizan kazasının Sekur köyüne kaçakların
yakalanması için gönderilen jandarma müfrezesini, köy halkı; Osmanlıya asker
vermeyeceklerini ve hükümeti tanımayacaklarını söyleyerek silahla kar�ıladılar ve gelen
jandarmaları �ehid ettiler. Aynı durum Korso, Akhis, Bikri, Ar�in, Taso gibi büyük
köylerde de ya�andı. Bunlar köylerine gelen veya yakınından geçen jandarmalara
saldırmı�lardır.149
Taso ve Sekur köylerinde isyanın devam etti�i anda ba�ka bir isyan da yine
merkeze ba�lı Viris’te ba�ladı. Bitlis ve Hizan’ın ardından Mu� ovasında da isyanlar ba�
göstermeye ba�ladı. Sancak’a ba�lı Seronk köyüne asker celbi için gelen müfrezeye ate�
açılmı� ve çatı�ma saatlerce devam etmi�tir. Yine Akan nâhiyesine ba�lı Küms köyüne
giden nahiye müdürüyle jandarmalara ate� açılmı� ve çarpı�malar sekiz saat kadar
devam etmi�tir. Çıkan olayda dokuz ki�i ölmü�tür. Bu olayları Taknaklar’ın delegesi
Rupen ve Komita reisi Esro’nun idare etti�i ve Papazyan’ın da ba�ı çekti�i anla�ılmı�tır.
�ubat ayında Küms köyünden kaçan e�kiyaların Çanlı Manastıra geldikleri haberi alındı
ve buraya bir müfreze gönderildi. Müfrezenin Manastıra yakla�tı�ı bir anda, açılan
yaylım ate�i sonucu Te�men Ahmed Efendi ve bazı askerler �ehit oldu. Manastırdaki
e�kiyalar da kaçmayı ba�ardılar. Yine asker toplamak amacıyla Hizan’a giden Bitlis
jandarma alayı komutanı ile müfrezesinin yolu Karkar deresinde kesildi ve bazı erler
burada �ehit edildi.150
148 Abdullah Yaman, a.g.e., s.270., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı �htilaliyyesi,
s.231. 149 Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı �htilaliyyesi, s.232, Halil Metin, a.g.e., s.136. 150 Abdullah Yaman, a.g.e., s.271-272., Veysel Ero�lu, a.g.e., s.151-152, Ermeni
Komitalarının A’mal ve Harekât-ı �htilaliyyesi, s.232-233, Halil Metin, a.g.e., s.136, Azmi Süslü, a.g.e., s.74., �smail Özçelik, a.g.e., s.172,173.
62
Bütün bu ya�ananlar bölgeyi adeta bir barut fıçısına çevirmi�ti. Bir taraftan
Osmanlı Ordusu arkadan vurulurken bölgede önemli bir askeri gücün olmamasından
istifade ederek kadın, kız, çocuk, ya�lı-genç savunmasız tüm insanlar hemen hemen
hergün katliam ve i�kencelere maruz kalmı�lardır. E�kiyalar özellikle Ocak 1915
yılından itibaren bu tür faaliyetlerine yo�un bir �ekilde devam ettiler ve Do�uda
Ruslar’la, batıda Çanakkale cephesinde itilâf devletleriyle sava�an Osmanlı Ordusunun
ikmal yolları ve telgraf hatları kesilmi� ve cepheden dönen ve asayi�i sa�lamakla
görevli jandarmalara ve güvenlik güçlerine saldırmı�lardır.
2.4.4. Van �syanı
Osmanlı tarihinde belki de Ermeniler’in kaderini de�i�tirecek olayların en
mühimi Van’da Rus i�galiyle birlikte gerçekle�ecek olan Ermeni ayaklanmasıdır. Van
vilâyeti Ermeni’lerin en yo�un olarak ya�adıkları (fakat hiçbir zaman ço�unluk
olmadılar) bölgedir. Tarihi geçmi�inden dolayı da Ermeni’lerin önemli merkezlerinden
birisidir . �syan hareketi, Ermeni tehcirinin uygulanmasından yakla�ık 1,5 ay önce 15
Nisan 1915 tarihinde çıkmı�tır.151
Daha isyan ba�lamadan önce köylerde bulunan Ermeniler, kafileler halinde Van
�ehrine yerle�meye ba�lamı�lardır. Seferberli�in ilanından sonra firari olan birçok
Ermeni de �ehre gizlice gelmi�lerdir. Bu gelenlerle birlikte �ehirde toplam 30-40 bin
silahlı Ermeninin oldu�u ve bunların Rusların buraları i�gal etmesini beklemekteydiler.
Van �ehrinde toplu isyan hareketi ba�lamadan çevrede meydana gelen isyan haberleri
duyulmaktaydı. 16 Mart tarihinde Van’ın Çatak kazasında Ermeniler jandarma
karakoluna saldırmı�lardı. 20 Mart 1915 tarihinde artık Vilâyetin her tarafından
çarpı�ma haberleri gelmekte ve bu çatı�maların gittikçe �iddetlendi�i haber
verilmekteydi.
151 �enol Kantarcı, “Sevk ve �skân Kararına Giden Yolda Oldukça Önemli Bir Olay; II. Van
�syanı”, Türk-Ermeni �li�kilerinin Geli�imi ve 1915 Olayları Uluslar arası Sempozyumu Bildirileri, Gazi Üniversitesi Atatürk �lkeleri ve �nkılap Tarihi Ara�tırma ve Uygulama Merkezi, Ankara, 2006, s.439.
63
Yine bu tür olaylar ya�anmaya devam ederken birçok çetecinin akın akın Van’a
geldikleri, bölgedeki köyleri basmaya ba�ladıkları, her tarafı yakıp yıktıkları, kadınlara,
kızlara hatta ihtiyarlara bile tecavüz ve i�kence ettikleri haberleri gelmekteydi.
15 Nisan 1915 tarihinde Van’da isyan hareketinin ba�lamasından 5 gün sonra
Ermeniler, Van’daki Osmanlı Bankasını, Duyûn-u Umûmiye binasını ve postaneyi
yakmı�lar ve Müslüman mahallelerini ate�e vermi�lerdir.152
Ermenilerle Müslümanlar arasında �iddetli çarpı�maların devam etti�i dönemde
ilerleyen Rus i�galinin Mayıs ayının ortalarında Van’ı da içine kataca�ını dü�ünen vali
Cevat Bey 14 Mayıs 1915 tarihinde �ehirdeki Müslüman halkın daha güvenli bölgelere
nakledilmesi emrini vermi�tir. 14 Mayısta göç ba�lamı�tır. Göç kara ve göl yoluyla
gerçekle�mi�tir. Kara yolu çok tehlikeliydi, ancak bu yolu kendisini savunabilecek
olanlar tercih etmi�tir. Göl yoluyla ise yakla�ık 50 tane araçtan istifade edilmi�, fakat bu
gemilerin sahiplerinin Ermeni olması Valiyi tedirgin etmi�ti. Korkulan oldu ve sonunda
bu gemicilerden bazıları, mültecileri Tatvan yerine Rus i�galindeki Adilcevaz’a
götürmü� ve birçok Türk burada katledilmi�tir.153 Müslümanların �ehri bo�altmasının
ardından Ruslar �ehre girdi. Fakat Ruslar askere girmeden önce Ermeniler Van kalesini
ve kamuya ait binaları ele geçirdi. Van’ın Rus i�galine girdi�i 17 Mayıs tarihinden
itibaren Ermeniler �ehrin yönetimini ele geçirdi. Van valisi Aram Manukyan oldu ve
çevre kaymakamlıklara da Ermeniler atandı.154
Van i�gal edildikten sonra Rusların da tahrikiyle Ermeni isyanları çevreye yayıldı.
Ermeni çeteleri birçok yerde katliamlara giri�ti ve bazı Müslüman köyleri yok edildi.155
Ermeni ve Rusların bu zulmünden kaçan binlerce masum insan buralardan
ülkenin batı kesimlerine do�ru göç ederek seferberlik dönemindeki ilk trajediyi
ya�amı�lardır. Sayıları tam olarak bilinemeyen binlerce mülteci ve muhacir∗ A�air ve
Muhacirin müdüriyeti umumiyesince de�i�ik bölgelere yerle�tirilmi�lerdir. Bu
152 �enol Kantarcı, a.g.m., s.442-444. 153 �enol Kantarcı, a.g.m., s.445. 154 �enol Kantarcı, a.g.m., s.439. 155 Azmi Süslü, a.g.e., s.78. ∗ Konu ile ilgili daha fazla bilgi için Tuncay Ö�ün, a.g.e.
64
müdüriyetin kayıtlarına göre 1916 yılı bahar aylarında Anadolu’nun çe�itli yerlerine
sı�ınan mültecilerin sayısı 707.504’tür ve bunlar Ankara, Diyarbakır, Sivas, Trabzon,
Musul, Adana, Halep, Kastamonu, Konya, Ma’müretü’l-aziz Vilâyetleriyle; Urfa, �zmit,
�çel, Eski�ehir, Bolu, Canik, Kayseri, Karahisar-ı sahip, Mara� ve Ni�de sancaklarına
yerle�tirilmi�lerdir. Gerçek rakamların sayılmayanlarla beraber çok daha fazla oldu�u
sanılmaktadır.156 Fakat nedense ya�anan bu acı trajedi hiçbir zaman dünya kamuoyunu
rahatsız etmemi�, hatta hiç duyulmamı�tır. Göç edemeyen Müslüman halk da Ermeni ve
Rusların merhametine bırakılmı�tır. Fakat bunların da büyük ço�unlu�u katledilmi�tir.
Aram döneminde 10.000 üzerinde masum sivil halk katledilmi�, sa� kalanlar büyük
i�kencelere, i�fallere maruz kalmı� bazıları da bu i�kencelere dayanamayarak feci
�ekilde can vermi�lerdir.157 Van’daki Ermeni hâkimiyeti yakla�ık 3 yıl devam etmi� ve
2 Nisan 1918 tarihinde Türkler tekrar �ehrin hâkimiyetini ele geçirmi�lerdir.158
2.4.5. Mu� Olayları
Anadolu’nun birçok yerinde oldu�u gibi Mu� ve çevresinde de Ermeni
faaliyetleri seferberli�in ilanı ve ardından Kafkas cephesinde Osmanlı-Rus sava�ının
ba�lamasıyla büyük bir hız kazanmı�tır. Mu� ve çevresinde ba�langıçta 7000 kadar
Ermeni silahlanmı� ve bunlar gruplar halinde köylere da�ılmı�lardır. Bunlara asker
kaça�ı Ermeniler de katılmı�lardır. Rus ordusunun bölgeye girmesinin ardından Hınçak
ve Ta�nak çeteleri “Ruslara ba�lılıklarını ve kahramanlıklarını” göstermek için Türk
köy ve kasabalarındaki kadın, çocuk ve ya�lılara akla hayale gelmedik i�kenceler ve
katliamlar yapmı�lardır. Bu çeteler Rusya’dan gelen gönüllü Ermenilerle birlikte 30 bin
civarına ula�mı�tır ki bunların en me�hurları Rupen ve Aram Manukyan (Van’ın
i�galinden sonra Van valisi oldu)dır. Mu�’un i�galinin ardından Ruslar ve Gönüllü
Ermeni birlikleri Müslümanları merhametsizce katlettiler. Kadınların ırzına geçip onları
diri diri yaktılar.159
156 Tuncay Ö�ün, Unutulmu� Bir Trajedi Vilayat-ı �arkıyye Mültecileri (1915-1923), Babil
Yayıncılık, Ankara, 2004, s.37. 157 �enol Kantarcı, a.g.m., s.447. 158 �enol Kantarcı, a.g.m., s.450. 159 Azmi Süslü, a.g.e., s.80-81.
65
2.4.6. Diyarbakır Olayları
Diyarbakır vilâyetindeki Ermeni nüfusunun genel nüfusa oranının oldukça az
olmasına ra�men, Ermeniler özellikle seferberlik ilan edildikten sonra Rusların
Anadolu’yu i�gal edeceklerine inanarak te�kilatlanma ve isyan hareketlerine a�ırlık
vermi�lerdir. Ermeni’lerin Ermenistan kurulmasına olan inançları o kadar kesindi ki
evlerine, okullarında, ibadethanelerinde, törenlerinde ve toplantılarında; Ermeni
liderlerinin resimleri, Ermenistan haritaları ve Ermenili�e ait resimleri asmaktan
çekinmemi�lerdir.160
Rusların Anadolu’ya do�ru ilerledikleri haberini alan Ermeniler, asker kaçakları
ve komitacılarden olu�an bir “Dam Taburu Alayı” kurdular. Bu taburdan elli kadar fedai
çe�itli yerlerdeki resmi daireleri bombalayacak ve bu olay sonucunda meydana gelen
korku ve �a�kınlıktan istifade ederek önemli gördükleri yerleri i�gal edeceklerdi.161
Durumdan haberdar olan Osmanlı güçleri bu taburu ve kaçakları ele geçirmek için
yaptı�ı aramalarda; bunlardan 500 kadarını ele geçirmi�tir. Yapılan istihbaratı
de�erlendiren yetkililer, 12-14 Nisan 1915 tarihinde Vilâyet merkezinde altmı�ın
üzerinde bomba, kutular içerisinde birçok dinamit kapsülü, kangal kangal dinamit fitili,
dinamit barutu, yüzlerce mavzer, menliher, �inayder ele geçirmi�lerdir. Yine evlerin
çe�itli yerlerinde saklanmı� 1000’den fazla asker kaça�ı yakalanmı� ve ele geçirilen
dokümanlarda, e�er Rus ordusu bölgeye yakla�acak olursa, aynen Van’da oldu�u gibi,
Ermeniler isyan edip halkı katledecek, �ehri yakıp Rusların i�galini kolayla�tıracaktı.162
Diyarbakır Valili�inin yaptı�ı tahkikata göre; Ermeniler bölgede pek çok olaya
karı�mı�lardı.
Silvan kazasının Be�nik Ermeni köyüne yerle�en Doryan Dono ba�kanlı�ındaki
bir çete, 28 Haziran 1914 yılında, milis subayı Hacı Hamit Efendi ve birli�ine saldırmı�
ve erlerin büyük bir kısmını �ehit etmi�tir. Hava de�i�imi için terhis edilen erler,
160 Cemal Anadol, Ermeni Dosyası, a.g.e., s.293., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı
�htilaliyyesi, s.239-240., �smail Özçelik, s.176. 161 Cemal Anadol, a.g.e., s.293., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı �htilâliyyesi
s.240., �smail Özçelik, s.176., Gültekin Ural, a.g.e., s.287. 162 Azmi Süslü, a.g.e., s.82., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı �htilâliyyesi, s.240-
241., Azmi Süslü, a.g.e., s.82., �smail Özçelik, a.g.e., s.176., Cemal Anadol, a.g.e., s.294.
66
Lice’ye ba�lı Kom ve Som Ermeni köylerindeki çeteler tarafından saldırıya u�ramı�lar,
bazılarının ba�ları, bazılarının da kol ve bacakları kesilmi� ve hançerlerle parçalanarak
�ehit edilmi�lerdir. Merkeze ba�lı �ark nahiyesinin Arzuo�lu ve �ani köyü Ermenileri
me�hur komitaci Hona’nın ba�kanlı�ında bir çete kurmu�lardır. Bunlar Hızır-�lyas
Müslüman köyüne, erkeklerin ço�unun askerde olmasından istifade ederek saldırmı�lar
ve rastladıkları bütün kadın ve çocukları �ehit etmi�lerdir. Kadınların öldürmeden önce
ırzlarına geçmi�lerdir. Siverek-Urfa caddesinde çalı�an Ermeni i�çiler, ayaklanarak
jandarmalara saldırmı�lar ve onları �ehit etmi�lerdir.163
2.4.7. Ma’müretü’l-Aziz (Elazı�) Olayları
Elazı� Vilâyetindeki Ermeniler, bir taraftan komitaların, konsolosların, di�er
taraftan da kilisenin, hayır cemiyetlerinin ve Ermeni okullarının tahrikiyle seferberlikten
çok önce faaliyetlerine ba�lamı�lardır. Bu faaliyetler seferberlikle beraber daha da
yo�unla�tırılmı�tır. Bölgede olu�turulan çeteler ve Rusya’dan gelen gönüllü birliklerle
vilâyet ve çevresinde sabotajlar yapılmı�, asker ve emniyet güçleri yok edilmeye
çalı�ılmı�, birçok yer bombalanmı�, yakılmı� ve Ruslar, �ngilizler ve Fransızlar lehine
casusluk yapılmı�tır.164 Mesela �ngiliz Konsoloslu�u tercümanı olan, Osmanlı vatanda�ı
bir Ermeni, II. Kolordu hakkında, bizzat dola�arak bilgi toplamı�tır. Topladı�ı bilgiyi
konsolosa vermi�, o da bunu rapor halinde �ngiliz sefaretine göndermi�tir. Bir �ekilde
bu raporu Osmanlı yetkilileri ele geçirmi�lerdir. Fakat tercüman, Rusya’nın harp
ilanından önce Beyrut yoluyla Kıbrıs’a kaçmı�tır.
Dersim Kürtlerini hükümete kar�ı kı�kırtmak üzere �stanbul’dan ve Rusya’dan
pek çok komitaci gelmi� ve bunlar Dersim’de faaliyet yaparken yakalanmı�lardır.165
E�in’de Osmanlı ordularına gönderilmek üzere depolanmı� olan gıda
maddelerini havaya uçurmak üzere E�inli Filipos isimli Ermeni genci
görevlendirilmi�se de biti�ikteki dükkân sahibi kar�ı çıkınca dükkânı ate�e verdi�i
163 Gültekin Ural, a.g.e., s.288., Veysel Ero�lu, a.g.e., ss.174-176., Cemal Anadol,, a.g.e.,
s.294,295. 164 Azmi Süslü, a.g.e., s.83. 165 Abdullah Yaman, a.g.e., s.277., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı �htilâliyyesi,
s.238., Gültekin Ural, a.g.e., s.309.
67
esnada kendisi de yanmı� ve dükkânın bir kısmı yanmı�tır. Filippos’un evinde yapılan
aramada olaya pek çok ki�inin karı�tı�ı tesbit edilmi�tir.166
Olaylar üzerine hükümet yetkilileri teyakkuza geçmi�ler ve yapılan aramalar
sonucunda 5 bini a�kın silah, 300 kadar bomba, kırk kilo bomba fitili, 200 paket
dinamit, 5 bin adet dinamit misketi ele geçirilmi�tir. Bütün bu aramalarda ele geçirilen
silah ve mühimmatın bütün �ehri havaya uçuracak nitelikte oldu�u tespit edilmi�tir..167
2.4.8. Erzurum Olayları
Rusya Ermenilerinin Kafkaslardan Osmanlı topraklarına geçtikleri yer olan bu
bölgeyi komitacılar “Garin” olarak adlandırıyordu. Ta�naksutyun komitasının �ark
bürosu buraya nakledilmi�; Komita Birinci Dünya Sava�ı öncesi son genel kongresini
bu �ehirde yapmı�tır. Erzurum’un Trabzon-Van yolunun ortasında bulunması,
karayoluyla Kafkaslardan, Trabzon yoluyla da Batum ve Köstence’den gelen bilgi ve
silahların Anadolu içlerine transit geçi�i, Erzurum’un önemini daha da arttırmaktaydı.168
Osmanlı Devleti’nin Birinci Dünya Sava�ına girmesinin hemen ardından Vilâyet
merkez ve Beyazıt’da bulunan Ermeniler’in büyük kısmı ve Ordudan firar eden
Ermeniler Rusya’ya iltica etmi�lerdir. Rusya da bunlardan yararlanarak gönüllü olaylar
kurmu� ve Rus Ordusunun ba�ında Osmanlı Ordularına kar�ı kullanmı�tır. Bunlar da
bölgedeki Ermeni Çetecilerle birle�erek Müslüman ahaliye akla hayale gelmedik
i�kence ve katliamlar gerçekle�tirmi�lerdir.169
Ermeniler seferberlik ilan edildikten sonra askerlikten kaçmı�lar, Patrikhâne’nin
de deste�iyle Ermeni kiliseleri, Bedel-i Nakdî’nin yarısını ödemek suretiyle, Ermenileri
kiliselerde Rahip ve Müstahdem olarak çalı�ır göstermi�lerdir. Ermeniler, Erzincan’ı
âdeta bir silah deposu haline getirmi�tir. Silah ve bombalarını kiliselerde saklamı�lardır.
166 Azmi Süslü, a.g.e., s.84., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı �htilâliyyesi, s.238,
Gültekin Ural, a.g.e., s.310., Cemal Anadol, a.g.e., s.310. 167 Abdullah Yaman, a.g.e., s.278., �smail Özçelik, a.g.e., s.175., Halil Metin, a.g.e., s.139. 168 Gültekin Ural, a.g.e., s.130., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı �htilâliyyesi,
s.234, Cemal Anadol, a.g.e., s.146, �smail Özçelik, a.g.e., s.174. 169 Azmi Süslü, a.g.e., s.85., Halil Metin, a.g.e., s.137., Ermeni Komitalarının A’mal ve
Harekât-ı �htilâliyyesi, s.234-235.
68
Fakat Surp Agop kilisesindeki bombalardan biri patlayınca di�erleri de infilak etmi� ve
kiliselerdeki bu tür faaliyetler ortaya çıkmı�tır.
1914’ten itibaren hazırlıklarına ba�layan Ermeniler, 1915 yılında harekete
geçmi�ler ve özellikle 1916 Temmuz ayından itibaren Erzincan’ın Rusların eline
geçmesiyle katliamlarını yo�unla�tırmı�lardır. Rusya’nın bölgeden çekilmesinin
ardından yörede bir Ermeni kolordusu kurulmu�tur. Bu kolordu ve bölgedeki çeteler,
Erzurum, Erzincan, Bayburt ve Gümü�hane’de Müslümanlar’ı imha faaliyetine yeniden
giri�mi� ve akla hayale gelmeyen, insanlık dı�ı katliamlar gerçekle�tirmi�lerdir.
2.4.9. Sivas Olayları
Sivas vilâyeti Osmanlı �mparatorlu�u topraklarında en fazla Ermeni’nin ya�adı�ı
bölgelerden biridir. Daha önce de belirtti�imiz gibi, Sivas vilâyetinde Ermeni’lerin
genel nüfusa oranı ortalama % 15 civarındadır. Sivas vilâyetinin özellikle co�rafi
konumu itibariyle stratejik ve politik bir önemi vardı. �syancı Ermeniler de bölgenin bu
öneminden dolayı terör faaliyetlerini bu bölgede yo�unla�tırmı�lardır.
Sivas’ta Ermeni isyan ve ihtilâl te�ebbüsleri ötedenberi varolmu�tur. Özellikle
1894 yılından itibaren Amasya, Merzifon, Tokat, Su�ehri ve Karahisar-ı �arkî’de bütün
faaliyetlerine aralıksız olarak devam etmi�lerdir. Buralardan me�hur komitacılar ve
çeteba�ları ortaya çıkmı�tır ki bunların en me�hurları Hafikli Daniel Çavu� ve
Murad’tır.170
Me�rutiyet ilan edildikten sonra me�rûtî yönetim �eklini halka anlatmak ve
onları bu konuda sözde bilgilendirmek isteyen Ta�nak komita üyeleri köylere giderek
me�ruti yönetimin Hürriyet-E�itlik ve Karde�lik (Uhuvvet ve Müsavat) söylemlerine
inanmamalarını, Ermeni milletinin gelece�inin ancak isyan ve ihtilâlle sa�lanaca�ını ve
“Elinizde neyiniz varsa satın ve silahlanın” �eklindeki telkinleriyle Ermeni halkını
yönlendirmeye ve isyana te�vik etmi�lerdir.
170 Abdullah Yaman, a.g.e., s.282.
69
1913 yılının A�ustos ayında Karahisar ve Su�ehri’nin gezmek amaçlı yola çıkan
Amerikalı ö�retmen Mr. Hoburg Karahisar’dan dönü�ünde Su�ehri’nde gece bir
bahçede öldürüldü. �lk önce katillerin Müslüman oldukları zannıyla hareket edildi ve
birçok insan tutuklandı. Mahkeme altı ay devam etti. Emniyet ve mahkeme var
güçleriyle katilleri bulmaya çalı�tı, suçlu ve �ahit olarak birçok ki�iyi ça�ırdı ve bazıları
tutuklandı. Neticede cinayetin ba�kaları tarafından siyasi emellerle gerçekle�tirildi�i
anla�ılınca tutuklular serbest bırakıldı. Gerçek katil bulunamadı, fakat olaylarda
Ermeniler’in parma�ının oldu�u anla�ıldı.171 Yine 1913 senesinde, Balkan Sava�larının
devam etti�i bir sırada Su�ehri’ne ba�lı Ezbider buca�ı papazı Kerih’in bazı davranı�ları
hükümetin dikkatini çekmi�ti. Kerih’in bir hırsızlık olayına adı karı�masından dolayı evi
arandı. Papazın evinden, çalınmı� e�yalardan ba�ka çe�itli yasak silah ve cephane ortaya
çıktı. Papazın tutuklanmasının ardından Karahisar piskoposu Kerih’i kurtarmak için
hükümet ve ileri gelen bazı ki�iler nezdinde aracı olmaya ve Kerih’i kurtarmaya
çalı�tı.172
1914 yılına kadar devam eden Ermeni isyan ve ihtilâl hareketleri bu tarihten
itibaren yeni bir devreye girdi. Seferberli�in ilanından sonra Ermeniler de
Müslümanlarla birlikte askerlik �ubelerine giderek müracaat ettiler. Fakat kaydolan
Ermeniler cepheye gitmek üzere evlerine veya köylerine döndü.
�ebinkarahisar’ın Yaycı köyünün papazı Sponil, Kasım ayı içinde, görünü�te
patrikhane ve piskoposlu�un aidatını toplamak için, Su�ehri Ermeni köylerine giderek
köy halkını etrafında toplayıp �u telkinlerde bulunmu�tur: “Osmanlılar, ma�lup
olacakları sava�a girdiler. Biraz sonra Ruslar, Erzurum’dan girip buraya kadar
geleceklerdir. Ruslar önden biz arkadan, Osmanlı ordusunu me�gul edece�iz. Size
zamanında vermi� oldu�umuz silahları kullanma vakti geldi. O zaman silahları almakla
tereddüt gösteriyordunuz. Bugün anlayacaksınız ki silahlar elimizde kötü de�ilmi�.
Hayatını feda ederek silah da�ıtmaya çalı�anları siz de takdis edeceksiniz.”
Papazın aidat toplama bahanesiyle gerçekle�tirdi�i faaliyetlerinden sonra
Pinganlı Piza Mıgırdiç, deri ticareti bahanesiyle köyleri tefti�e çıkmı�tır. Bu ki�inin 171 Mehmed Hocao�lu, a.g.e., s.595-596. 172 Mehmed Hocao�lu, a.g.e., s.596., Abdullah Yaman, a.g.e., s.285.
70
köyleri dola�maktaki asıl amacı daha önce da�ıttı�ı silahların çalı�ıp çalı�madıklarını
kontrol etmek ve silah kullanmasını bilmeyenlere, onu nasıl kullanacaklarını
ö�retmekti. Ayrıca kesin zafere ula�acaklarına dair köylülere telkinlerde bulunuyordu.
Yalnız Sivas bölgesinde 30 bin müsellah Ermeni kuvveti hazırlandı�ını,
Müslümanlar’dan eli silah tutan kimsenin köylerde kalmadı�ını da sözlerine ilave
ediyordu.173 Komitaci Ermeniler sava� ba�ladıktan sonra yalnızca Ermeni halkı üzerinde
propaganda yapmıyorlardı, aynı zamanda Müslüman halka da seferberli�e
katılmamalarını, Rusların birkaç kolordu ile yakında Sivas vilâyetini i�gal edecekleri
için herkesin ailesi ba�ına bulunması gerekti�ini ve ba�larının çaresine bakmalarını
telkin etmi�lerdi. Her vesileden istifade ederek Türk kadınlarını, ahaliyi ve hükümeti
a�a�ılamaya çalı�ıyorlardı. Bu arada firariler hakkında çıkarılan genel afla ilgili olarak
ise “korkunun ismini af koymu�lar” diyecek kadar �ımarmı�lardı. Bu arada faaliyetlerini
iyice artıran Ermeniler arasında yapılan aramalarda elde edilen bilgilerden komitaların
Sivas vilâyetini üç bölgeye ayırdıkları ve birinci bölgeye me�hur Sivaslı Muradı
(Hamparsum), di�er ikisine de tanınmı� iki mühim komitacıyı komutan tayin ederek
Osmanlı’yı arkadan vurmak niyetinde oldukları anla�ılmı�tır.174
Ermeniler, amaçlarına kolayca ula�abileceklerini zannediyorlardı. Zira
seferberli�in ilanından sonra bölgedeki önemli oranda erkek nüfusunun askere
alınmasından sonra daha kolay ve rahat hareket edebileceklerini zannediyorlardı. Fakat
aldanmı�lardı. Zira Sivas Kafkas cephesine do�ru hareket eden Osmanlı ordusu için
özellikle Su�ehri ve �ebinkarahisar bölgeleri, bir u�rak yeriydi. Sivas’tan Erzincan’a ve
Erzurum’a Su�ehri yoluyla geçen askeri kıtaların bir türlü arkası kesilmiyordu. Oysaki
Ermeniler tarafından Rusların ilk muharebeden sonra buralara geleceklerini iddia
etmi�lerdi. Fakat i�ler Ermeniler’in iddia ettikleri gibi olmamı�tı. Sava�ın
ba�lamasından dört ay geçti�i halde, Ruslar’dan hâlâ zafer haberleri gelmemi�ti. Bu da
Ermeniler’i birazcık olsun ümitsizli�e dü�ürmeye ba�lamı�tı. Artık iyice ümitsizli�e
dü�memek için ilk silahı Pürk (Ye�ilyayla)’te patlatmı�lardı. Pürk köyü, arazisinin
geni�li�i, verimlili�i ve nüfus oranı itibariyle Su�ehri’nin önemli bir Ermeni Köyü’dür.
173 Abdullah Yaman, a.g.e., s.286-287., Gürsoy �ahin, a.g.e., s.157-158., Gültekin Ural,
a.g.e., s.113., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı �htilâliyyesi, s.245., Ahmet Gökbel, a.g.e., s.177-178.
174 Gürsoy �ahin, a.g.e., s.155.
71
Kaza merkezine 5 kilometre mesafede ve Köse da�ının ete�indedir. Topra�ının verimli
olması dolayısıyla köy halkı çevresine nispeten daha müreffeh bir hayat ya�amaktaydı.
Türk köyünde Ta�naksutyun �ubesi 1909 yılında açılmı�tı ve burası bir nevi Su�ehri
köyleri için merkez konumunda idi.175
23 �ubat 1915 günü Su�ehri’nden hareket eden Zara Te�kilat-ı Mahsusa gönüllü
birlikleri, yol üzerindeki Pürk köyünden geçerken, e�yalarını ta�ımak için ve ilk gelen
köyde de�i�tirilmek üzere Pürk köyü Ermeni’lerinden iki yük hayvanı isterler. Ama
Muhtar Agop onların istediklerini vermek istemedi. Gönüllüler para teklif ederler. Fakat
ısrarlara ra�men istedikleri yerine getirilmedi. ��te bu durum onların bir olay çıkarması
için iyi bir vesile oldu. Muhtar, içindeki isyan duygusuyla hareket ederek “bu silahları
hâlâ hangi gün için saklıyoruz” diye ba�ırarak kafile memuru Nuri Efendi’yi yaraladı.
Gönüllülerin elinde daha ordu birliklerine ula�madıkları için henüz silah da yoktu. Silah
sesini duyan köylüler de derhal silahlarına sarılmı�lar ve gönüllülere saldırmı�lardır.
Fakat olay büyümeden, kaza merkezinde duyulur duyulmaz güvenlik güçleri olay yerine
gönderildi ve böylelikle Pürk’te tutu�turulmak istenen isyan ate�i daha ba�lamadan
söndürüldü. Yapılan aramalar sonucunda köyde ondördü mavzer olmak üzere 150
martin, manliher ve gra tüfe�iyle 10 bine yakın mermi hükümetçe ele geçirildi. Yapılan
tahkikat neticesinde di�er Ermeni köylerinde ve burada, silahlar ve isyan hazırlıklarının
oldu�u ortaya çıktı. Aramalarda yalnızca bu köylerde 560 silah ve bomba ele
geçirildi.176 Olaylar ba�lar ba�lamaz Su�ehri kaymakamı Ahmet Hilmi (Kalaç) Bey’in
jandarma komutanı Salim ve Ziya Beyleri yanına alarak do�rudan köye gitmesi ve
olaylara jandarmanın tereddütsüz hemen kar�ılık vermesi üzerine isyan büyümeden kısa
sürede sonlandırılmı�tır.177
Aramaların devam etti�i bir sırada, �ebinkarahisar piskoposlu�unun silahların
saklanmasına yönelik tebligâtına ra�men bölgede önemli miktarda silah ve askeri
mühimmat ele geçirilmi�tir. Sadece Ezbider köyünde yapılan aramada elli silah
bulunmu�tur.178 Su�ehri’nde silahların beklenmedik bir tarzda devletin eline geçmesi,
175 Gürsoy �ahin, a.g.e., s.161. 176 Abdullah Yaman, a.g.e., s.288. 177 Gürsoy �ahin, a.g.e., s.164., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı �htilâliyyesi,
s.247-248., Gürsoy �ahin, a.g.e., s.164-165. 178 Abdullah Yaman, a.g.e., s.289.
72
Mart ayından Mayıs ayına kadar Su�ehri’nin ordu talimgâhı seçilerek 13 bin ki�ilik,
depo kıta askerinin bulunması, Su�ehri ve �ebinkarahisar’daki Ermeniler’in isyan
hareketlerini geciktirmi�tir.
Zara kazasında, seferberli�in ilanından önce komita reislerinden Kemisli Tanil
ve arkada�ları, Zara ve Hafik arasındaki Sakar Da�ında, Döker köyünden oniki
Müslümanı bo�azlayarak, Karahisar-�arkî savcısı Cemal Bey ile iki jandarmayı
kur�unlamak suretiyle �ehit ettiler. Su�ehri, Zara sınırı arasında Kavak gölünde büyük
bir kervanı soyduktan sonra Finih köyünde Molla Halil’in iki o�lunu, Sarıyar’da
Adalıyurt ba�ında dört Türk’ü, E�in kazası hacılarını, Af�ar deresinde çok feci bir
�ekilde öldüler. Yine çetecilerden Karabo�azlı Demirci o�lu Ovadis yedi arkada�ıyla
Harput’a kadar sarkarak birçok Müslümanı bo�azlayayıp üzerlerindeki paraları alarak
Karahisar komitasına teslim etmi�lerdir. Seferberlikten sonra Zara’da Ba�o�lu Ömer
A�anın evinin duvarına fitilli iki büyük bomba ve kasabanın üst ba�ında Divri�i’ye
giden yol üzerindeki Kızılırmak köprüsünün altına köprüyü havaya uçurmak için bomba
koymu�lardı.179
Hafik kazasında da, me�hur komitaci Ö�dün’lü Murad’ın izlenmesi sırasında;
Horsana köyünün giri�inde yeraltında bulunan iki büyük mahzende üç sandık silah ile,
altı büyük bomba ve birkaç sandık cephane bulunmu�tur. Sivas-Erzurum yolu üzerine
bulunan ve stratejik önemi haiz olan Tuzhisar’da yapılan aramada ise; yalnız bu köyde
be� sandık silah, çok miktarda cephane, be� dinamit, çe�itli bomba, iki kutu bomba fitili,
ayrı sandıkta komitacılare ait elbise ve be� teneke barut bulunmu�tur. Köyün çevresinde
ma�aralar bulunmu�tur. Hafik kazasındaki aramada ise bir mavzer, otuzbe� manliher,
dört martin, otuzbir parça martin, kırkbe� yunan �ra’sı, altı Rus sürmelisi, birçok
muhtelif tüfek, altmı� mavzer, bir büyük Amerikan, otuz muhtelif tabanca, yirmibir
bomba, onüç gaz tenekesi barut, 13 bin fi�ek, üç dinamit, kırkiki Karada�, 277 muhtelif
tip tabanca ve dört kapaklı tüfek ele geçirilmi�tir.
179 Mehmed Hocao�lu, a.g.e., s.599., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı �htilâliyyesi,
s.249, Gültekin Ural, a.g.e., s.114., Cemal Anadol, a.g.e., s.132.
73
Gürün kazasındaki aramada; oniki bomba, otuzbir dinamit paketi, birçok dinamit
kapsülü, 225 harp silahı, 714 adi silah, 234 roveluer, yirmisekiz yaralayıcı alet, 180 kilo
barut ve bir o kadar kur�unla 10.000’i a�kın çe�itli fi�ek ortaya çıkarılmı�tır.
Tonus (�arkı�la)’ta da, birçok feci olay meydana geldi. 300 harp tüfe�i, 300’ü
a�kın rovelver, çok sayıda cephane ve çe�itli bombalar ele geçirildi.180
22 Temmuz 1915 tarihinde ö�leden sonra 7.30 sularında Amasya’nın
Kuyumcular çar�ısında bir dükkânda çıkan yangın rüzgârın da etkisiyle batı ve
güneybatı istikametinde hızla yayılmı� ve ancak ertesi gün ö�leden sonra saat 3’te
kontrol altına alınabilmi�tir. Bu yangında 1000’e yakın ev ve dükkân yanmı�, merkez
hastanesinin iki bölümü yanmı� 92. Alay ve Bâyezid kı�lasında önemli hasarlar ortaya
çıkmakla beraber mühimmat kurtarılabilmi�tir. Olayda kasıt oldu�u tahmin edilmi� ve
bazı Ermeni’lerden �üphelenilmi�tir. Evleri yanan aileler ise bo� olan Ermeni evlerine
yerle�tirilmi�tir.
Yine 23 Temmuz 1915 tarihinde bir Ermeni çetesi, Zile sınırı üzerinde ve da�lık
yerlerde ya�ayan halk ve a�iretleri katletmi�, köyleri yakarak Zile’ye do�ru ilerlemi�tir.
Ayrıca atlı bir Ermeni kafilesi Tokat ile Zile sınırında da�lık bölgede oturan
Müslümanları katlederek köyleri yakmı�tır. Tokat’ın Erbaa bölgesinde güvenlik
kuvvetleriyle çıkan çatı�mada Pıçın da�ı ormanında gizlenen onsekiz silahlı
Ermeni’den, altısı ölü, bir kadın ve iki kız da yaralı olarak ele geçirilmi�tir.181
2.4.9.1. �ebinkarahisar Ayaklanması
�ebinkarahisar sanca�ı, komitalar için Sivas Vilâyetinin en mühim
merkezlerinden birisiydi. Ruslar ve onların güdümünde olan Ermeniler bu bölgeye
oldukça fazla önem vermekteydi. �ebinkarahisar, do�u cephesindeki Türk ordusunun
180 Abdullah Yaman, a.g.e., s.291., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı �htilâliyyesi,
s.250-251., Gültekin Ural, a.g.e., s.115-116., Cemal Anadol, a.g.e., s.133., Gürsoy �ahin, a.g.e., s.138.
181 Hikmet Özdemir, “Seferberlik �lanından Rus ��galine Kadar Ermeni Milislerle Çatı�malar”, Türk Ermeni �li�kilerinin Geli�imi ve 1915 Olayları Uluslar arası Sempozyumu Bildirileri, Gazi Üniversitesi Atatürk �lkeleri ve �nkılap Tarihi Ara�tırma ve Uygulama Merkezi Yayını, Ankara, 2006, s.131-132.
74
ikmal yollarından birinde yer alıyordu. Do�u cephesine silah ve mühimmatın
ula�tırıldı�ı üç yoldan birisi de buradan geçmekte idi. Bölgenin ve �ebinkarahisar’ın
Osmanlı-Rus harbindeki öneminin farkında olan Ermeni komitaları öteden beri burada
faaliyetlerini özellikle de ruhani liderleri kullanarak gerçekle�tirilmi�lerdir. Özellikle
Osmanlı Devletin Birinci Dünya Sava�ına girmesinin ardından bu faaliyetler daha da
yo�unla�mı�, silah altındaki Ermeniler ordudan kaçarak köylerde e�kiyalık yapmaya,
güvenlik kuvvetleriyle çarpı�maya ve Ruslarla i�birli�i içerisine girmi�lerdir. Hükümet
yetkililerinin (III. Ordu Komutanı Mahmut Kamil Pa�a) 15 Nisan 1915 tarihinde Sivas
bölgesi içerisinde olduklarını Ba�kumandanlık vekâletine bildirilmesine ve yetkililerin
de gerekli tedbirleri almalarına ra�men, bu tür isyan hareketlerini önleyememi�lerdir.
�ebinkarahisar’da ünlü komitacı Murat’ın önderli�inde büyük bir Ermeni isyanı
çıkmı�tır. Yakalanan bir miktar Ermeni asker kaça�ının 15 Haziran 1915 sabahı askerlik
�ubelerine nakilleri sırasında Ermeni komitacılar ve 500 kadar silahlı Ermeni,
muhafızları �ehit ederek yakalanan asker kaçaklarıyla beraber kaçmalarıyla olaylar
ba�lamı�tır.182
�syanı bastırmak için ilk etapta burada bulunan polis, jandarma ve askere
sevkedilmek üzere toplanan 120 ki�i ve bir miktar milis kuvvetiyle hareket edilmi�tir.
Fakat isyanın �ekillenmesi üzerine Su�ehri’nden Erzincan’a gitmekte olan Binba�ı Ali
Bey’e ait bir miktar silah ve mühimmat buraya sevkedilmi�tir. Ermeniler isyan ettikleri
gün Türk mahallelerini ate�e vererek yangın çıkarmı�lar, yapılan uyarılara silahla cevap
vermi�lerdir. Yakla�ık 152 ki�inin ölümüne sebebiyet vermi�lerdir. �ehirde asayi�
kalmamı�, Türkler Ermenilere, Ermeniler de Türklere saldırmı�lardır.183
�syanın ba�lamasından sonra kaleye sı�ınan Ermeniler’in sayısı Bayburt ve
havalisi ile Ezbider papazı Kerih kumandasında gelenlerle beraber 500’ü bulmu�, kadın
ve çocuklarla bu sayı 2 bine ula�mı�tır. Kalenin muhkem bir yer olması ve yakla�ık 200
metre yükseklikte olmasından dolayı askeri güçlerin buraya ovadan ula�ması mümkün
de�ildi. Zira a�a�ıda yapılan her hareket katleden rahatlıkla savu�turulabiliyordu. Bu
yüzden kaleyi top ate�iyle dövmek amacıyla Sivas’tan mantelli bir top �ebinkarahisar’a
182 Gürsoy �ahin, a.g.e., s.168-171., �smail Özçelik, a.g.e., s.184., Cemal Anadol, a.g.e.,
s.330., Gültekin Ural, a.g.e., s.326. 183 Gürsoy �ahin, a.g.e., s.172.
75
gönderildi. III. Ordu Komutanı Mahmud Kâmil Pa�a, 16 Haziran’da bölgeye Ne�et
Pa�a’yı gönderdi. 30 süvari telefon ve telgraf tellerini korumakla görevlendirildi.
Sivas’tan da 234 ki�ilik bir askeri tabur buraya sevkedildi ve çıkan olaylar ancak dört
gün sonra kontrol altına alınabildi.184
�ki hafta süren bu isyan hareketi sonunda Ermeni’lerin giyecek, silah ve
mühimmatının azalması üzerine, 2 Temmuz gecesi çıkı� için silah ve bombalarla
ablukayı yarmayı ba�armı�lar ve Tamzara ırma�ından Kabaktepe mevkiine Eskiköy
sırtlarından Kıllıbaba ormanına daha sonra da ormanlara kaçmayı ba�armı�lardır.
Kaleden çıkıp kaçan Ermeni çetecilerinin sayısı 300 ila 500 arasında oldu�u tahmin
edilmekteydi.185
Asiler kaçtıktan sonra kale ve içinde kalan kadın ve çocuklarla di�er Ermeni
ahâli teslim alınarak bölgede güvenlik sa�landı. Olaylarda askerden seksendört �ehit ve
140 yaralı, Müslüman halktan ise otuz �ehit ve yirmi ki�i de yaralanmı�tır.
Ermenilerden ise 230 ki�inin öldü�ü tespit edilmi�tir. yirmi gün devam eden isyanda
halk büyük zarar görmü�tür.
2.4.10. Trabzon Olayları
Samsun ve Trabzon Anadolu’nun Karadeniz’deki i�lek limanlarından oldu�u için,
komitaların Sivas, Erzurum, �ebinkarahisar, Van, Elazı� bölgelerine silah sevkiyatı bu
bölgeler vasıtasıyla gerçekle�tiriliyordu. Seferberlikten önce, buralarda komitaların te�kilat
ve �ubeleri bulunmaktaydı. Bu �ubeler özelikle itilaf devletleri konsolosları ve yabancı
postahaneleri aracılı�ıyla Rusya’dan ve yabancı ülkelerden bilgi almaktaydılar. Silah
ihracatı için Giresun iskelesine büyük bir önem verilmi�ti. Vahan Badelyan ile Kel Artin
silah ihracatı i�ini yürütüyorlardı. Bir gün Artin, Rus vapurundan çıkarmakta oldu�u bir
saman balyasının, vinçten bo�alarak da�ılması üzerine, arasında 400 martin ile çok sayıda
mavzer tüfekleriyle birçok mermi çıkmı�tır.186
184 Gürsoy �ahin, a.g.e., s.178-179., Gültekin Ural, a.g.e., s.327. 185 Gürsoy �ahin, a.g.e., s.184., Cemal Anadol, a.g.e., s.331. 186 Abdullah Yaman, a.g.e., s.238-294., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı
�htilâliyyesi, s.252-253., Cemal Anadol, a.g.e., ss.316-318., Gültekin Ural, a.g.e., ss.311-313., �smail Özçelik, a.g.e., s.180., Azmi Süslü, a.g.e., s.89.
76
Bu bölgedeki komitacı Ermeniler seferberlik emrine uymadıkları gibi Müslüman
ahalinin de askere katılmasına engel olmaya çalı�mı�lar ve Rus i�galinin ardından galeyana
gelerek Müslüman halka saldırmı�lardır. Ruslar’ın bölgeden çekimesi sonrasında
Trabzon’dan Erzincan’a kadar bütün Müslüman köyleri Ermeni çeteleri tarafından tahrip
edilmi�, camiler pisliklerle doldurulmu�, meyve a�açları kesimi�, kuyular Müslüman
cesetleriyle doldurulmu�, evler kesilmi� eller, ayaklar ve parçalanmı� vücutlarla
doldurulmu�tur.187
2.4.11. Ankara Olayları
Seferberli�in ilanın ardından hazırlıklarını tamamlamı� olan Ermeni çeteleri,
Ankara vilâyeti ve çevresinde birçok olayların ya�anmasına sebep olmu�lardır. �lk
hareket, Bo�azlıyan kazasının Orih köyündeki Ermeniler tarafından Akda�’a ba�lı
Çayır�eyhi köyünün çe�itli yerlerine yerle�tirilen bombalardan birinin patlaması sonucu
Sıdık isimli bir çocu�un a�ır yaralanmasıyla olmu�tur. Bu olay sonucunda Orih,
Mente�e ve ��deli köylerinde yapılan aramalarda pek çok silah, cephane, bomba ve
dinamit bulunmu�tur. Asker toplamak üzere köye giden jandarmalara saldırdıktan sonra,
Çatkebir yakınındaki ormanlı�a sı�ınan yüzden fazla Ermeni, jandarmaya, yoldan gelip
hücum etmi�ler ve Akda�ma�deni kaza merkezinde bombalar atarak gösteri
yapmı�lardır. Yine Bo�azlıyan’ın çevre köylerindeki 300 kadar Ermeni, çete kurarak
faaliyet göstermi� öldürme, ya�ma ve çapulculuk eylemlerine katılmı�lardır.188
2.4.12.Adana Olayları
Osmanlı Devletinin sava�a girmesinin ardından faaliyetlerini hızlandıran Ermeni
komitaları, Kafkas ve cephesinde oldu�u gibi, güneyde de silahlanma ve te�kilatlanma
i�ini tamamlamı�lar ve �ngiltere ile Fransa hesabına casusluk �ebekeleri kurmu�lardır.
Bu casuslardan en me�hurları, 1915 �ubatında dü�mana iltica eden Dörtyol
Ermeni’lerinden Abraham Salcıyan, Artin ve Bedros’tur.
187 Azmi Süslü, a.g.e., s.89. 188 Azmi Süslü, a.g.e., s.89-90., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı �htilâliyyesi,
s.253-254.
77
24 �ubat 1915 tarihinde Kö�ker Toroso�lu ve Muallim Agop isimli ki�iler,
dü�man tarafından Kıbrıs’tan getirilerek �skenderun’a çıkarılmı�larsa da, filo
komutanının verdi�i talimatla yakalanmı� ve dîvân-ı harbe verilmi�tir. Aynı tarihte
topladı�ı belgelerle birlikte dü�man gemisine sı�ınmaya çalı�an Da�lıo�lu Artin de
yakalanmı�tır. Bunlardan ba�ka Saimbeyli, Dörtyol, Kozan ve di�er kazalarda yüzlerce
silah, bomba, dinamit, harita ve bayrak bulunmu� ve Saimbeyli’nin sarp kayalıklarına
papazlar ve komitalarca saklanan gazya�ları ve 150 kg barut bulunmu�tur.189
2.4.13. Urfa Olayları
Urfa sanca�ı tehcire tabi tutulan Ermenilerin iskân yerlerinden biriydi. Urfa’nın
içinde yakla�ık 13 bin Ermeni ya�amaktaydı. Ermeni ihtilâl komitaları II. Me�rutiyet’in
ilanından sonra Urfa’da te�kilatlarını yaygın bir �ekilde geni�letip kuvvetlendirmi�lerdi.
Patrikhanenin Urfa’ya piskopos olarak gönderdi�i Sofomo, 1896 Ermeni isyanlarında
isyan hareketlerine bizzat katıldı�ı için Trablusgarp’a sürülmü� ve daha sonra da
patrikhanece Urfa’ya piskopos olarak tayin edilmi�tir. Bu mezkûr ki�inin yöre halkını
isyan ve ihtilâle hazırlayan faaliyetleriyle Avrupa ve ABD’de e�itimlerini tamamlayıp
memleketlerine muallim olarak dönen Ermeni’lerin çalı�maları, bu bölgede Ermeni
olaylarının çıkmasında önemli bir etken olmu�tur. Ayrıca burada bulunan misyoner
okulları ve te�kilatlarıyla yabancı ülkelerin konsolosluklarının faaliyetleri Rusya’nın
Ermeniler’i kı�kırtmaları, sözkonusu olayların çıkmasında önemli bir etken olmu�tur.190
Hazırlıklarını tamamlayan Urfa Ermeniler’i, artık uygun bir ortamın olu�masını
beklemekteydiler. Birinci Dünya Sava�ının çıkması ve Osmanlı Devletinin sava�a
sürüklenmeside onlara bu imkânı vermi�tir. �syan hazırlıklarına ba�layan komitalara,
Zeytun, Sasun, Bitlis ve Antep mıntıkalarında bir komutan maiyetinde istihdam olunmak
üzere Mara� ve Diyarbakır’dan gelen asker kaçaklarından olu�an silahlı bir birlik
kurmu�lardır.
189 Azmi Süslü, a.g.e., ss.90-91., Cemal Anadol, a.g.e., s.313-314., Gültekin Ural, a.g.e.,
s.308., Halil Metin, a.g.e., s.142., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı �htilâliyyesi, s.295-296.
190 Abdullah Yaman, a.g.e., ss.337-340., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı �htilâliyyesi, ss.378-340.
78
�lk isyan hareketi Urfa’ya 1,5 saat mesafedeki Germu� köyünde çıkmı�tır.
Burada bir Ermeni çetesinin varlı�ından haberdar olan Devlet, buraya bir jandarma
kuvveti göndermi�tir. Ama aramanın geceye denk gelmesi yüzünden bunları ele
geçirmek mümkün olmamı�tır. Fakat o sırada köyün yakınında bulunan bir seferi
kuvvetin yardımıyla Germu� da�ında Sivaslı ve Kayserili iki Ermeni fedaisi yakalanmı�
ve çok sayıda silah, bomba ve cephanede ele geçirilmi�tir. Bu olay üzerine hükümet
bölgedeki silahları toplama kararı almı� ve Urfa’nın içinde yakla�ık 820 tüfek, 406
tabanca, ondört yaralayıcı alet, 4922 fi�ek ele geçirilmi�tir. 7 A�ustos 1915 tarihinde
“Tellü’l-ebyaz-Urfa-Siverek” yolunda çalı�an amele taburunun Ermeni fertleri,
Müslüman subay ve i�çilerine saldırmı�lardır. Daha sonra Tellü’l-ebyaz-Urfa kısmında
çalı�an bölüktekiler, ele geçirdikleri çe�itli âlet ve silahlarla subayların ve Süryani
arkada�larının üzerine hücum etmi�lerdir ve subay Hilmi Efendi’yi de �ehit etmi�lerdir.
Ayrıca dört jandarma erini ve muhtarı da yaralamı�lardır.191
16 Eylül 1915 gecesi, Kilise soka�ında Tarakçıo�ulları’nın evinde toplanan bu
aile fertlerinden Bedros, Serkis ve Mıgırdıc ve Sason’lu bir e�kıya tarafından kırk el
silah atıldı. Burasının sıkıyönetim bölgesi olmasından dolayı evi saran polis ve
jandarmalar, kapıyı açtıramayınca ba�ka bir evin duvarından içeriye girmek istedi.
Ermeni mahallesinden açılan ate� sonucunda bir jandarma eri �ehit oldu ve Ermeniler
Kilise Çanının çalmaya ba�lamasıyla Sofomo’nun idaresinde isyana ba�ladılar. 4.
Kolordu’dan yardım istendi. 4. Kolordunun yardıma yeti�mesinin ardından Ermeniler’in
bulundu�u mahalleler ku�atıldı ve teslim olmaları için bir süre tanındı. Fakat olumlu bir
kar�ılık verilmeyince Ermeni’lerin sı�ındıkları yerler top ate�ine tutuldu. Geceli
gündüzlü çarpı�maların sonunda 27 Eylül gecesi Ermeni mahallesinin kenarındaki ilk
hat ele geçirildi. Daha sonra Ermeni kilisesi üzerine gidildi. Kilise mazgallarından ate�
açılması üzerine topçu ate�iyle kar�ılık verilmi� ve bunun üzerine Ermeniler beyaz
bayrakla ate�kes istediler. 600 kadar kadın ve çocuk teslim oldu. Olayların bu �ekilde
bitti�i zannediliyordu. Fakat kaçan çeteciler, gizli yollar, sı�ınaklar bularak buralardan
askere bomba ve silah ya�dırdılar. Çıkan çatı�malarda halktan kırkiki, jandarmadan
191 Abdullah Yaman, a.g.e, ss. 342-345., Gültekin Ural, a.g.e., s.320-321., Cemal Anadol,
a.g.e., s.325-326., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı �htilâliyyesi, s.345-346.
79
sekiz ki�i öldü. Askerden biri subay 200’ü a�kın �ehit ve yaralı verildi. 120’den fazla
silah ele geçirildi.192
2.5. Ermeni Tehciri
2.5.1. Tehcire Giden Yol ve Tehcir Kararının Alınması
Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Harbine girmesinin ardından ülkenin durumu hiç
de iç açıcı de�ildi. Özellikle 1915 yılının ilkbaharında Çanakkale cephesinde itilaf
kuvvetlerinin donanmaları ilerlerken, do�uda Rus cephesi, Suriye’de Kanal cephesi ve
Irak cephesinde de �ngiliz tehdidi ile kar�ı kar�ıya idi. Ülkenin dört bir tarafı adeta bir
ate� çemberiyle sarılmı� bir vaziyetteydi. �çerde ise Osmanlı Devleti Ermeni
Komitalarının çıkarmı� oldukları isyanlarla u�ra�mak durumunda kalmı�tı. Komitalarca
çıkarılan bu olaylarda özellikle Osmanlı Devleti’nin ikmal yolları, askerlerin sevk
güzergâhları, yiyecek ve cephane sevkiyatı yapılan yerler hedef seçilmi�ti.193
Kafkas Cephesinde Osmanlı güçleriyle çarpı�an Rus ordularının Mayıs ayı
içerisinde Osmanlı topraklarına girip Van’ı i�gal edece�ini dü�ünen Ermeniler, bölgede
Mart ve Nisan aylarında bir isyan ve ihtilâl hareketine ba�lamı�lardı. Seferberlik olması
münasebetiyle ve bölgedeki askeri birliklerin Kafkas cephesinde Ruslarla sava� halinde
olmalarından dolayı �ehirde önemli bir askeri kuvvetin olmaması, Ermeni’lerin isyan
hareketinde ba�arılı olmalarını ve bazı �ehirlerin yönetimini ele geçirmelerini
kolayla�tırmı�tır. Müslümanların canlarını kurtarmak için �ehirden çıkarılmasının ve
ülkenin batısına do�ru göç ettirilmesinin ardından Ruslar Van’ı i�gal etmi�lerdir. Bu
durum Osmanlı Devleti yöneticilerinin oldukça zor durumda kalmasına ve bazı âcil ve
kesin önlemler almalarına sebep olmu�tur. Fakat bu olaylar ya�anmadan önce Bâb-ı
Âli’ye Osmanlı Ermenileri’nin bir takım isyan ve ihtilâl hareketleri için hazırlık
yapmaya ba�ladıkları, Ermeni’lerin özellikle de bazı misyoner okullarında çalı�an
ö�retmenler ve kilise görevlileri ile komita reisleri tarafından yönlendirilmeye ve
192 Gültekin Ural, a.g.e., s.323-324., Cemal Anadol, a.g.e., ss.326-328., Ermeni
Komitalarının A’mal ve Harekât-ı �htilâliyyesi, ss.347-352. 193 Berna Türkdo�an, 1915’ten Günümüze Tehcir (Türk-Ermeni �li�kileri), IQ Kültür-Sanat
Yayıncılık, �stanbul, 2006, s.81.
80
silahlandırılmaya çalı�ıldıkları do�rultusunda ordu kumandanları tarafından istihbari
bilgiler gönderilmekteydi. Osmanlı Devleti de I. Dünya Sava�ına girdikten sonra
Ermeni’lerin Osmanlı Devleti aleyhinde faaliyetlerini önleyebilmek için bazı tedbirler
almaya ba�ladı�ı görülmektedir. �çi�leri Bakanı Talat Pa�a, Erzurum Mebusu Vartkes
Efendi’ye Ermeni’lerin dü�manla i�birli�i yapmaya devam etmeleri halinde çok �iddetli
tedbirler alınaca�ı ihtarında bulunmu�tu. Ayrıca Talat Pa�a, Aralık 1915’te do�u
vilâyetlerine gönderdi�i gizli bir talimatta oldukça fazla sayıda var olan ve özellikle
Ermeni’lerin e�itimiyle ilgilenen yabancı kurulu� ve memurlarının harp sırasında ba�ka
bölgelere gönderilmelerinin dü�ünüldü�ünü bildirmi�tir.194 Takip eden günlerde Ermeni
isyanlarının devam etmesi üzerine Hükümet bir tedbir olarak Zeytun, Mara� ve
civarındaki Ermenileri Konya’ya sevk etti. Fakat Ermeniler’in burada da toplu halde
bulunmaları ve o bölgedeki Ermenilerle birle�me ihtimâlinden dolayı da bundan
vazgeçildi ve Halep’in güneydo�usu ile Zor ve Urfa havalisine sevkedilmelerine
Hükümet tarafından karar verildi.195 �çi�leri Bakanı Talat Pa�a, Zeytun Ermenileri’nin
ba�lattı�ı olayların bir türlü yatı�maması üzerine 6 Mayıs 1915 tarihinde Mara�
Mutasarrıflı�ına gönderdi�i gizli bir �ifre ile Zeytun Ermenileri’nin tamamen ihraç
edilmelerini emretti.196
Osmanlı Devleti’nin ölüm kalım sava�ı verdi�i bir sırada Ermeniler, cephede ve
cephe gerisinde dü�manın i�ini kolayla�tıracak bazı faaliyetlerde bulunuyorlardı. Bu
durum kar�ısında ba�kumandanlık 25 �ubat 1915 tarihinde bütün birliklere bir genelge
gönderdi. Ermeniler’in çe�itli yerlerde bazı çeteler kurdukları, askerden kaçarak
e�kiyalık yaptıkları belirtilerek, bazı aramalarda bol miktarda silah ve bomba
yakalandı�ı ve bunun da bir isyan hareketi oldu�una dikkat çekilerek a�a�ıdaki
tedbirlerin alınmasını istemi�tir.
“Ermeni erler seyyar orduda ve silahlı hizmetlerde kullanılmayacak, komutanlar
silahlı saldırılara kar�ı koyacaklar, gerekirse örfi idare ilan edecekler, her yerde uyanık
194 Osmanlı Belgelerinde Ermeniler (1915-1920), Ba�bakanlık Devlet Ar�ivleri Genel
Müdürlü�ü Osmanlı Ar�ivi Daire Ba�kanlı�ı Yayını, Ankara 1995, s.6. 195 O.B.E., a.g.e., s.6. 196 O.B.E., a.g.e., s.6.
81
davranılacak, planlı hareket olmayan yerlerde arama yapılmayacak ve sâdık teb’aya
herhangi bir zarar verilmeyecektir.197
Van isyanının patlak vermesinin ardından Talat Pa�a tarafından bütün vilâyetlere
gönderilen telgrafta, Ermeni komitalarının �ubelerinin kapatılması, evraklarına el
konulması, komitanın ileri gelenlerinin, Muzır Ermeniler’in ve bulundukları yerde
ikâmetleri mahzurlu olan Ermeniler’in tutuklanmasını istemi�tir. Bundan ba�ka
Müslüman ahali ile Ermeniler arasında meydana gelebilecek çatı�malara meydan
bırakılmaması talimatı verilmi�tir.198 Yine aynı gün Dâhiliye Nezareti tarafından Ordu-
yı Hümayun’a a�a�ıdaki genelge gönderilmi�tir. 26 Nisan’da da bu genelge
Ba�kumandanlık tarafından bütün birliklere yollanmı�tır.
Devletlü Efendim Hazreteri;
Ermeni komitalarının Memâlik-i Osmaniyye’deki te�kilât-ı ihtilâliye ve
siyâsîyyeleriyle öteden beri kendilerine bir muhtariyet-i idâre te’minine ma’tuf olan
te�ebbüsleri ve ilân-ı harbi müteakib Ta�nak Ermeni Komitasının Rusya’da bulunan
Ermeni’lerin derhal aleyhimize hareketine ve Memâlik-i Osmaniyye’deki Ermeni’lerin
dahi ordunun düçar-ı za’af olmasına intizâr ederek o zaman bütün kuvvetleri ile ihtilâl
eylemlerine dâir ittihâz ettikleri mukarrerâtı ve her fırsattan istifâde etmek sûretiyle
memleketin hayat ve istikbâline te’sir edecek harekât-ı hâinâneye cür’etleri bi’l-hassa
devletin hâl-i harbde bulundu�u �u sırada Zeytun ile Bitlis, Sivas ve Van’da vukû bulan
hâdisât-ı âhle-i isyâniyye ile bir kere daha teeyyüd etmi� ve esasen Merkezleri
Memâlik-i ecnebiyyede bulunan ve el-yevm unvanlarında bile ihtilâlcilik sıfatını
muhafaza eden bütün bu komitalar mesaisinin Hükûmet-i Osmaniye aleyhine olarak her
türlü esbâb ve vesâite mürâca’ât sûretiyle netice-i emelleri olan muhtariyeti istihsal
maksadı etrafında toplandı�ı ve Kayseri ve Sivas ile mahall-i sâirede meydana çıkarılan
bombalar ile Rus ordusuna gönüllü olaylar te�kil ederek Ruslarla birlikte memlekete
saldıran ve an-asl Osmanlı memleketi ahâlisinden olan Ermeni Komita rü’esâsının
197 O.B.E., a.g.e., s.6. 198 Yusuf Halaço�lu, a.g.e., s.62,63., Bülent Bakar, Ermeni Tehciri ve Uygulanması, s.69.,
B.O.A. DH. �FR. 52/96-97-98.
82
harekâtı ve Orduy-ı Osmani-yi arkadan tehdid etmek sûretiyle pek büyük bir mikyasta
alınan tertibât ve ne�riyâtları ile tahakkuk eylemi�dir.
Binâ’en-‘aleyh hükûmet kendisi için bir mesele-i hayâtiye te�kîl eden bu kabil
tertibât ve te�ebbüsâtın temâdîsine hiçbir zaman nazâr-ı i�mâz ve müsâmaha ile
bakamayaca�ı ve membâ-ı mefsedet olan komitaların hâlâ mevcûdiyetini me�rû telâkkî
edemeyece�i cihetle �ifâhen de görü�üldü�ü vechîle bi’l-umum te�kilât-ı siyâsiyyenin
ilgâsına lüzûm-ı âcil hissetmi� ve îcâb eden tedâbiri ittihâz eylemi�tir. Nubar’ın Hınçak ve
Ta�nak ve emsali komitaların gerek pây-ı tahtta ve gerek vilâyatta bulunan �ucabâtının
derhal sedleri ile evrak ve vesâikinin kat’iyyen ziyâ ve imhâsına imkân bırakmamak
sûretiyle müsâderesi ve komitalar rü’esa ve erkanının müte�ebbis e�hâsı ile hükümetçe
tanınan mühim ve muzır Ermeni’lerin hemen tevkîfi ve bulundukarı mahallerde devam-ı
ikâmetlerinde görünenlerin vilâyet dâhilinde münâsib görülecek mevâki’de toplattırılarak
firarlarına meydan bırakılmaması ve îcâb eden mahallerde silah taharriye ba�lanarak her
türlü hâl ve ihtimâle kar�ı kumandanlar ile bi’l-muhâbere kuvvetli bulunulması ve icraâtın
hüsn-i tatbiki esbâbının te’min ve istikmâli ile zuhur edecek evrak ve vesâikin tedkîki
neticesinde tevkîf olunan e�hâsın dîvân-ı harblere tevdîı münâsib görülmü� olmakla
mahzâr-ı tensîb bulundu�u, buyuruldu�u takdirde iktizâsına tevessül olunmak üzere
keyfiyetin i�’ârına müsaa’de buyurulması bâbında emri fermân hazret-i men lehü’l-
emrindir.
11. Nisan 331
Dâhiliye Nazarı Talat199
Genelgeden de anla�ıldı�ı gibi Ermeni’lerin özellikle harp bölgelerinde görülen
muzır hareketlerinden dolayı ülke içerisindeki bütün komita merkezlerinin
kapatılmasına, buralardaki evrak ve dosyaların imha edilmeden ele geçirilmesine,
buralarda görevli, yönetici ve ba�kanlarının tevkifine karar verilmi�tir. Bu kararın
alınmasından ve sözkonusu yetkililere gönderilmesinin ardından ülkenin çe�itli
yerlerinde dîvân-ı harblere sevkedilmek üzere Ermenilerden bazı ki�iler tutuklanmı�tır.
�stanbul’da 2345 ki�i tevkîf edilmi�tir.200 Sivas vilâyetinde de bu emrin tebli�
199 Ar�iv Belgeleriyle Ermeni Faaliyetleri, 1914-1918, s.424-425’den naklen BDH. Kls. 401
E.dos.50 Y.dos 1580 f.1-3. 200 Kâmuran Gürün, a.g.e., s.307.
83
edilmesinden sonra vilâyet merkez, sancak ve kazalarında bazı ki�iler tutuklanmı�tır.
Sancak ve kazalarda tutuklanan Ermeni’lerin bazılarının Sivas’a gönderildikleri ve
bunlarla birlikte Sivas’ta tutuklu bulunanların sayısının 1500 ila 2000 arasında oldu�u
tahmin edilmektedir.201
Alınan bütün tedbirlere ra�men Ermeni isyan ve ihtilâl hareketleri devam
ediyordu. Van isyanı bütün hızıyla sürüyor ve di�er bölgelerdeki isyan hareketleri de bir
türlü son bulmuyordu. Bütün bunlar kar�ısında oldukça zor durumda kalan
Ba�kumandan vekili Enver Pa�a Ermeniler’in isyan çıkaramayacak bir �ekilde etkisiz
hale getirilmesini arzuluyordu. Bu amaçla 2 Mayıs 1915 tarihinde Dâhiliye Nazırı Talat
Pa�a’ya bir yazı göndermi�tir. Bu yazıda, Rusların 20 Nisan 1915 tarihinde kendi
sınırında ya�ayan bazı Müslümanları sefil ve peri�an bir vaziyette Osmanlı sınırına
soktu�u gibi Osmanlı Devleti’nin de sorun olan Ermeniler’i ya sorunun ya�andı�ı bu
bölgeye ya da Rus sınırı dâhiline göndermeyi teklif etmi�tir. E�er bunlar da olmazsa
Anadolu’nun belli yerlerine da�ıtılmalarını önermi�tir.202
Dâhiliye Nazırı Talat Pa�a, durumun nezaketi kar�ısında Meclis-i Vükeladan
çıkacak karar beklemeden ve bu i�le ilgili geçici bir kanun çıkartmadan Ermeni tehcirini
ba�lattı ve sorumlulu�u tek ba�ına üzerine aldı.203
Talat Pa�a önce Van, Bitlis ve Erzurum bölgelerinde bulunan Ermeni’lerin harp
sahası dı�ına çıkarılmaları konusunu ele aldı. Bu amaçla 9 Mayıs 1915 tarihinde
Erzurum Valisi Tahsin Bey’e ve Van Valisi Cevdet Bey’le Bitlis valisi Mustafa
Abdülhalık Bey’e �ifre emirler gönderdi. Talat Pa�a emrinde özellikle bu bölge
Ermenileri’nin isyan ve ihtilâl hareketleri içerisinde oldu�unu ve buraların âdeta birer
isyan ve ihtilâl ocakları haline geldi�ini belirtmekteydi. Bunların yo�un olarak
ya�adıkları yerlerden çıkarılarak güneye do�ru sevklerinin kararla�tırıldı�ı
bildirilmekteydi. Ayrıca bu kararın derhal tatbikini gerçekle�tirmeleri, valilere mümkün
olan her türlü yardımın yapılması gerekti�ini ve Ba�kumandanlık Vekaleti’nden 3. ve 4.
201 James Bryce, Arnold Toynbee, Osmanlı �mparatorlu�unda Ermenilere Yönelik Muamele,
C II., Çev. Atilla Tuygan, Jülide De�irmenciler, Pencere Yayınları, �stanbul, 2006, s.17. 202 O.B.E., a.g.e., s.8. 203 Yusuf Hikmet Bayur, Türk �nkılâbı Tarihi Cilt III., Kısım III., T.T.K. Yayınları, Ankara,
1991, s.38.
84
ordu komutanlarına tebligat yazıldı�ını ve bu uygulamanın Van’la birlikte Erzurum’un
güney kısmı ve Bitlis’e ba�lı önemli kazalara, bilhassa Mu� ve Sasun ile Talori civarına
te�milini istemi�tir. Ayrıca Valilerden, ordu komutanlarıyla i�birli�i yaparak derhal
uygulamaya geçmelerini emretmi�tir.204 Talat Pa�a 23 Mayıs 1915 tarihinde 4.Ordu
kumandanlı�ına gönderdi�i �ifre telgrafında, ba�ka vilâyetlere gönderilecek Ermeniler
hakkında bilgi vermekte ve bo�altılması gereken yerleri �öyle sıralamaktaydı:
1.Erzurum, Van, Bitlis vilâyetleri;
2.Adana, Sis ve Mersin’in merkezleri müstesna olmak üzere Adana, Mersin,
Kozan, Cebel-i Bereket livaları,
3.Mara� merkez hariç Mara� sanca�ı;
4.Haleb vilâyetinin merkezi hariç olmak üzere �skenderun, Bilan, Cisr-i �u�ur
ve Antakya’daki köy ve kasabalarda bulunan Ermeniler bulundukları yerlerden
çıkarılacak.
Erzurum, Van, Bitlis vilâyetlerinden çıkarılanlar, Musul vilâyetinin güneyi ile
Zor sanca�ı hariç Urfa sanca�ına yerle�tirileceklerdi. Adana, Haleb ve Mara� civarından
çıkarılacak olanlar da Suriye vilâyetinin do�u kısmı ile Haleb vilâyetinin do�u ve
güneydo�usuna, Hükümet tarafından tayin edilen yerlere nakl ve orada iskân edilecekti.
Nakil i�lemlerine nezaret etmek üzere Adana bölgesine, yanında bir mülkiye
müfetti�iyle maliyeden de özel bir memur olmak üzere Mülkiye müfetti�lerinden Ali
Seydi Bey, Haleb ve Mara� için de aynı �ekilde Hamid Bey tayin edilmi� ve Ali Seydi
Bey görev yerine gitmi�tir. �skân yerlerine ula�an Ermeniler, hal ve yerin durumuna
göre ya mevcut köy ve kasabalarda in�a edecekleri evlere veyahut Hükümet tarafından
belirlenen yerlerde yeniden kuracakları köylere yerle�tirileceklerdi. Ermeni köylerinin
Ba�dat demiryolundan en az yirmibe� kilometre uzakta olması �art ko�uldu. Nakli
gerekli olan Ermeniler’in sevk ve iskânı mahalli memurların idaresine bırakıldı. �skân
yerlerine sevk edilen Ermeniler’in mallarının ve canlarının korunmasıyla ia�e ve
istirahatlarının sa�lanması, güzergâhlarında bulunan idari memurlara aitti. Sevk edilen
204 Yusuf Halaço�lu, a.g.e., s.66.
85
Ermeniler tüm kıymetli mallarını ve menkullerini yanlarında götürebilirlerdi. Gayr-ı
menkul malları hakkında ise geni� bir talimatnâme hazırlanmı�tır.205
Do�u Anadolu vilâyetleriyle Güney ve Güneydo�u Anadolu vilâyetlerinden
çıkarılarak yukarıda zikretti�imiz sözkonusu bölgelere gönderilmelerine karar verilen
Ermeniler’in yeniden faaliyet içerisine girmemeleri için Ba�komutanlık bazı uyarılarda
bulunmu� ve bu amaçla 26 Mayıs 1916 tarihinde Dâhiliye Nezaretine bir yazı
göndererek �u hususların dikkate alınmasını istemi�tir.206
a)Ermeni nüfusu gönderildi�i yerlerdeki a�iret ve iskân sayısının % 10 nisbetini
geçmemelidir.
b)Göç ettirilecek Ermeniler’in kuracakları köylerin her biri elli evden çok
olmamalıdır.
c)Ermeni göçmen aileleri seyahat ve nakil suretiyle de olsa yakın yerlere ev
de�i�tirememelidir.207
26 Mayıs 1915’te Ermeni isyanları ve tehcirine dair Dâhiliye Nezâretinden
Sadaret’e bir tezkire gönderildi. Dâhiliye Nezâretinin gönderdi�i tezkire a�a�ıdadır:208
“Sava� bölgelerine yakın yerlerde oturan Ermenilerden bir kısmının Hudûd-ı
Osmaniyye-yi dü�man devlete kar�ı koymakla me�gul eden Orduy-ı Hümayûn’un
hareketlerini güçle�tirme ve Erzak ve Askeri malzemelerin nakliyatını zorla�tırma ve
dü�man ile birlikte hareket etme ve masum insanlara silahla taarruz ve Osmanlı �ehir ve
kasabalarını tasallut ile katl ve ya�malamak ve dü�man deniz kuvvetlerine erzak
tedarikiyle müstahkem mevkileri gösterme cüretleri bu gibi ihtilâlci unsurların hareket
sahasından uzakla�tırılmasını ve asilerin hareket üssü ve yeri olan köylerin tahliyesi
icab ederek bu babda çe�itli icraatlara ba�lanıldı�ı ve bu cümleden olmak üzere Van,
Bitlis, Erzurum vilâyetleriyle, Adana merkez, Sis ve Mersin merkezleri müstesna olmak
205 B.O.A. DH. �FR, 53/94., Yusuf Halaço�lu, a.g.e., s.67-68. 206 Yusuf Halaço�lu, a.g.e.,s.68. 207 Genelkurmay, No 1/1, KLS 44, Dosya 207, F.2-3’den nakleden Kâmuran Gürün, Ermeni
Dosyası, s.307. 208 Yusuf Hikmet Bayur, a.g.e., s.37., Karacakaya Recep, Türk Kamuoyu ve Ermeni
Meselesi (1908-1923), Toplumsal Dönü�üm Yayınları, �stanbul, 2005, s.254., OBE, s.30,31., Kâmuran Gürün, a.g.e., s.307,308.
86
üzere Adana, Mersin, Kozan, Cebel-i Bereket Isvaları ve Mara� merkez müstesna olmak
üzere Mara� sanca�ı ve Haleb vilâyetinin merkez kazaları müstesna olmak üzere
�skenderun, Belen, Cisr-i �u’ür ve Antakya kazaları köy ve kasabalarında sakin
Ermeni’lerin Vilayatı Güney vilâyetlere Cenubiyyeye sevkine bi-l ibtîdar Van
vilâyetiyle sınırlı olan kuzey kesimi hariç Musul vilâyetine ve Zor sanca�ına ve Urfa
merkez hariç olmak üzere Urfa sanca�ının güney kesimine ve Haleb vilâyetinin do�u ve
güneydo�u kısmına ve Suriye vilâyetinin do�u kısmında belirlenen yerlere sevk ve
iskânına ba�lanmı� ve devam edilmekte bulundu�u beyanıyla devletin esas
menfaatlerine muvâkıf görülen bu i�lerin bir usul ve kaideye ba�lanması gerekti�i …”
Talat Pa�a imzasıyla Meclise sunulan bu tezkerenin ardından Meclis 27 Mayıs
1915 tarihinde “Vakt-i Seferde icraat-ı hükümete kar�ı gelenler için Cihet-i Askeriyece
ittihaz olunacak tedâbir hakkında” isimli geçici kanunu çıkartmı�tır. 1 Haziran 1915
günü Takvim-i Vekâyi’de yayımlanan bu kanunun maddeleri �unlardır:
1)Vakt-i seferde ordu, kolordu ve fırka kumandanları ve bunların vekilleri ve
müstakil mevki kumandanları ahali tarafından herhangi bir sûretle evanur-i hükümete
ve müdafa-i memlekete ve muhafazai asayi�e müteallik icraat ve tertibata kar�ı
muhalefet ve silahla tecavüz ve mukavemet görürlerse hemen kuvvay-ı askeriye ile en
�iddetli suretle tedibat yapmaya ve tecavüz ve mukavemeti esasından imha etmeye
mezun ve mecburdurlar.
2)Ordu, kolordu ve fırka kumandanları icâbât-ı askeriyeye mebni veya casusluk
ve hıyanetlerini hissettikleri köyler ve kasabalardaki ahalinin münferiden veya topluca
di�er mahallere sevk ve iskân ettirebilirler.209
Böylece Dâhiliye Nezareti kendisinin ba�latmı� oldu�u tehcir i�ini orduya
devretmi�tir.210 Nihayetinde de 30 Mayıs 1915 tarihinde toplanan Bakanlar Kurulu
(Heyet-i Vükelâ) a�a�ıdaki kararı almı�tır.
209 Yusuf Hikmet Bayur, a.g.e., s.40. 210 Yusuf Halaço�lu, a.g.e., s.71.
87
“Fi’l-hakika devletin varlı�ını koruma ve emniyeti u�runda sürekli olarak devam
eden icraat ve ıslahat-ı fedakârîsi üzerine icrâ-i sû-i tesire sebep olan bu gibi zararları
hareketlerin tesiriyle imha ve izalesi kesinlikle gerekli olan ve sözkonusu bakanlıkça bu
emirde süratle ba�lanan icraatlardaki do�ruluk açık oldu�undan bahsi geçen tezkere
ortaya konuldu�u üzere belirtilen köy ve kasabalarda sakin Ermenilerden sevki icab
edenlerin hazırlanan yerlerine rahat bir �ekilde sevk ve ula�tırılmalarıyla
güzergâhlarında istirahatlarının temini ve can ve mallarının korunması ve çıkı�larından
itibaren varı�larına kadar “Muhacirîn Tahsisatı’ndan iâ�eleri ve geçmi� mâli durumları
ve iktisadi vaziyetleri nisbetinde kendilerine emlak ve arazi verilmesi ve içlerinden
muhtaç olanlara hükümetçe mesken in�ası ve ziraatçilere ve sanat ehline tohumluk ve
alet ve edevat verilmesi ve terk ettikleri memlekette kalan mal ve e�yalarının veya
tahliye edilen köylere muhacir ve a�â’ir iskânıyla emlak ve arazinin kıymeti takdir
edilerek kendilerine verilmesi ve tahliye edilen �ehir ve kasabalarda oturup nakledilen
ahaliye aid gayr-ı menkullerin yazılması ve kıymet, miktar ve cinslerinin tespitinden
sonra muhacirlere tevzi ve muhacirlerin uzmanlık ve u�ra�ları hâricinde kalan zeytinlik,
dutluk, ba� ve portakallıklarla dükkân, han, fabrika ve depo gibi akarâtın müzayede
yoluyla satılması ve idaresi ve Muamelat-ı Umumiye-i �skâniyenin hızlandırma ve
düzenleme ve tetkiki ve tefti�i ve bu hususta talimatname hükümleri ve sözkonusu
nezaretten alınacak ve telakki edilecek evamir dairesinde mukarrerat ittihaz ve tatbiki ve
tâli komisyonlar te�kili ve maa�lı memur istihdamı vazife ve selahiyetlerini haiz olmak
ve do�rudan do�ruya Dâhiliye Nezaretine ba�lı bulunmak ve bir ba�kan ile bir memur-ı
dâhiliyeden ve di�er memurlar maliyeden seçilecek ve tayin edilecek iki üyeden
olu�mak üzere komisyonlar olu�turularak ve mahallerde mezkur talimatnamenin valiler
tarafından uygulanacak hükümler seçilmi� oldu�unun cevaben sözkonusu bakanlı�a
tebli�i ve ilgili resmi dairelere malumat i’tası tezekkür kılındı�ı.”211
Talat Pa�a’nın 26 Mayıs 1915 tarihinde Sadaret’e gönderdi�i ve Bakanlar
Kurulu’nun 30 Mayıs’ta kabul etti�i tezkereye göre Ermeniler kendileri için tahsis
edilen bölgelere can ve mal emniyetleri sa�lanarak gönderilecek. Ermeniler’in ia�eleri
iskân yerlerine varıncaya kadar muhacirin tahsisatından kar�ılanacak. Ermeniler’e
durumları nisbetinde emlak ve arazi da�ıtılacak. Muhtaç olanlara devlet ev yapacak.
211 MV. 198-24, O.B.E., s.30-32’den MV. 198-163.
88
Ziraat malzemeleri, tohumluk, alet ve edevat verilecek, Ermeniler’in memleketlerinde
bırakmak zorunda kalacakları bazı e�yalarının kıymeti münasip bir �ekilde kendilerine
verilecek. Yurtlarında bırakmak zorunda kaldıkları ta�ınmaz malları emvâl-i metrûke
komisyonları tarafından muhafaza edilecek. Bir kısım malları ise sayımı yapıldıktan
sonra do�u vilâyetlerinden gelmek zorunda kalan muhacirlere da�ıtılacak. Zeytinlik,
dutluk, ba� ve portakallıklarla han, dükkân, fabrika ve depo gibi yerler müzayede usûlü
ile satılacak veya kiralanacak. Buradan elde edilen gelir sahipleri namına korunmak
üzere mal sandıklarına gönderilecektir.212
Bakanlar Kurulu’nun 30 Mayıs 1915’teki kararı, 31 Mayıs 1915 tarihinde
uygulamaya konulmak üzere Dâhiliye, Harbiye ve Maliye Nezaretlerine gönderilmi�tir.
Harbiye Nezaretine gönderilen kanun a�a�ıda verilmi�tir.213
Harp bölgelerine yakın yerlerde oturan Ermenilerden bir kısmının Osmanlı
hududunu dü�man devletlere kar�ı korumaya gayret eden ordumuzun harekâtını
zorla�tırdıkları; erzak ve askeri malzeme nakliyatını güçle�tirdikleri, dü�manla i� birli�i
yapmak ve birlikte hareket etmek emelinde oldukları, ayrıca dü�man saflarına
katıldıkları, yurt içinde askerî kuvvetlere ve masum halka silahlı saldırılar
düzenledikleri, dü�manın deniz kuvvetlerine malzeme sa�ladıkları, müstahkem
mevkileri dü�mana göstermeye cesaret ettikleri tespit edilmi�tir. Bunun için isyancı
unsurların harekât sahasından uzakla�tırılması gerekmektedir. Bu i�lem için faaliyete
ba�lanacaktır. Van, Bitlis, Erzurum vilâyetleriyle, Adana, Sis ve Mersin’in merkezleri
hariç, Mara� sanca�ı, Halep vilâyetinin merkez ilçeleri hariç �skenderun, Beylan,
Cisrisugur, Antakya ilçelerinin köy ve kasabalarında oturan Ermeniler, güney
vilâyetlere âcil olarak sevk edilecektir. Sevk edilecek Ermeniler, Van vilâyeti ile sınır
olan kuzey kısmı hâriç olmak üzere Musul vilâyetine ve Zor sanca�ına; Urfa’nın
merkezi hariç olmak üzere Urfa sanca�ının güney kısmına; Halep vilâyetinin do�u ve
güneydo�u kısmına ve Suriye vilâyetinin do�u kısmında belirlenen ve tahsis edilen
yerlere nakledilerek yerle�tirileceklerdir.
212 Bülent Bakar, Ermeni Tehciri ve Uygulaması, s.78., Kâmuran Gürün, a.g.e., s.311-312. 213 Azmi Süslü, a.g.e., s.115.
89
Devletin temel çıkarları için uygun görülen bu i�lemin bir yöntem ve kurala
ba�lanmasını isteyen 26 Mayıs 1915 gün ve 270 sayılı tezkere, Bakanlar Kurulunda
görü�ülmü�tür. Görü�melerde devletin varlı�ını ve güvenli�ini muhafaza için devam
eden uygulamalar ve fedakârca düzenlemeleri bozmaya yönelik zararlı hareketlerin
etkili bir �ekilde bertaraf edilmesi mutlak surette gerekli olup, Bakanlı�ınızın bu konu
ile ilgili olarak uygulamaya koydu�u kararlar isabetli ve açık oldu�undan,
Bakanlı�ınızca bu emirde belirtilen uygulamaya ba�lanması uygun bulunmu�tur.
Belirtti�iniz �ekilde isimleri yazılı olarak bildirilen köy ve kasabalarda oturan
Ermenilerden gönderilmesi gerekenlerin, gidecekleri yerlere rahat bir �ekilde
ta�ınmaları ve ula�tırılması ile yolculukları boyunca istirahatlerinin sa�lanması, can ve
mallarının korunması ve tespit edilen yerlerine vardıklarında kesin olarak
yerle�tirilmelerine kadar göçmenler ödene�inden ia�eleri sa�lanacak, daha önce sahip
oldukları mali ve ekonomik durumları oranında, kendilerine emlak ve arazi
da�ıtılacaktır. Muhtaç olanlara, devlet tarafından evler in�a edilecek, çiftçilere
tohumluk, meslek sahiplerinden ihtiyacı olanlara alet ve edevat da�ıtılacaktır.
Ayrıldıkları yerlerde kalan e�ya ve mallarının ya da bunların de�erlerinin kar�ılı�ı
kendilerine aynı �ekilde verilecektir. Bo�altılan köylere yerle�tirilecek göçmen ve
a�iretlere, emlak ve arazi de�erleri tespit edilerek da�ıtılacaktır. Bo�altılan �ehir ve
kasabalarda bulunan, nakledilen ki�ilere ait ta�ınmaz malları yazılıp; cins, de�er ve
miktarı tespit edildikten sonra göçmenlere da�ıtılacaktır. Göçmenlerin bildikleri ve
yaptıkları i�lerin dı�ında kalacak zeytin, dut, ba� ve portakal bahçeleri ile dükkân,
fabrika, han ve depo gibi gelir getiren mallarının açık artırma ile satılarak yahut
kiralanmak suretiyle toplam bedelleri kendilerine verilmek üzere sahipleri adına geçici
olarak mal sandıklarına yatırılacaktır. Belirtilen bu i�lerin yerine getirilmesinde
yapılacak harcamaların, göçmenler ödene�inden kar�ılanması için Bakanlı�ınızca
düzenlenmi� olan yönetmeli�in bütün hükümlerinin uygulanması, terk edilmi� malların
korunması, idaresi ile genel iskân i�lerinin hızlandırılması, düzenlenmesi, incelenmesi
ve uygulanması, alt komisyonlar kurulması ve memur istihdam edilmesi ile ilgili görev
ve sorumluluklarını ta�ımak ve do�rudan do�ruya Bakanlı�ınıza ba�lı kalmak suretiyle,
bir ba�kan ile biri �çi�leri, di�eri Maliyeden seçilerek tayin edilen iki üyeden olu�acak
komisyonlar kurularak görev yerlerine gönderilmesi, komisyon gönderilmeyen yerlerde
söz konusu yönetmelik hükümlerinin, valiler tarafından yürütülmesi uygun görülmü�tür.
90
Konu, Savunma Bakanlı�ına ve Maliye Bakanlı�ına tebli� edilmi�tir. Bakanlı�ımız
tarafından uygulanmasına ili�kin tezkere yazılmı�tır.
Sava� hali ve ola�anüstü siyasi zorluklar dolayısıyla, ba�ka yerlere nakledilen
Ermeniler’in iskân ve ia�elerinin nasıl yapılaca�ı a�a�ıdaki esaslara ba�lanmı�tır.
Madde 1: Nakli gerekli olanların sevklerinin sa�lanması, yerel görevlilerin
yönetimine aittir.
Madde 2: Nakledilen Ermeniler, ta�ınabilir bütün mallarını ve hayvanlarını
beraberlerinde götürebilirler.
Madde 3: �skân yerlerine sevk edilen Ermeni’lerin yol boyunca can ve
mallarının korunmasıyla, ia�e ve dinlenmelerinin sa�lanmasından, gidi� yolları üzerinde
bulunan yerel görevliler sorumludur. Bu konuda meydana gelecek gev�eklik ve
ilgisizlikten sırasıyla bütün görevliler sorumludur.
Madde 4: Olu�turulan iskân yerlerine ula�an Ermeniler duruma ve yere göre; ya
mevcut köy ve kasabalarda ayrı ayrı in�a edilecek evlere ya da yerel idareciler
tarafından belirlenecek yerlerde kurulacak köylere yerle�tirileceklerdir. Köylerin, sa�lık
�artlarına uygun, tarıma ve geli�meye uygun yerlerde kurulmasına özellikle dikkat
edilecektir.
Madde 5: �skân bölgelerinde köy kurulmasına elveri�li, bo�, sahipsiz ve devlete
ait arazi bulunmaması durumunda, devlet malı olan çiftlik ve köylerin iskân için tahsis
edilmeleri uygundur.
Madde 6: Ermeni’lerin yerle�tirilecekleri köy ve kasabalarda, yeniden kurulacak
Ermeni köyleri sınırlarının, Ba�dat demir yoluyla birle�me hatlarından ve di�er demir
yolu hatlarından en az yirmibe� kilometre uzaklıkta bulunması �arttır.
91
Madde 7: Köy ve kasabalarda yeni yapılacak evlere yerle�tirilen Ermeniler ile
yeni kurulan köylere yerle�tirilen Ermeni’lerin, nüfus kütüklerine esas olabilecek bir
�ekilde düzenli olarak kaydedilece�i ve her ailenin ismi, lakabı, ya�ı, sanatı, geldi�i ve
yerle�tirildi�i yer ile her aileyi olu�turan aile fertlerinin isim ve ya�larını açıklayan bir
defter düzenlenecektir.
Madde 8: Belirlenen yere yerle�tirilen bir kimsenin, ba�lı bulundu�u
komisyonun izni olmadan ve yerel güvenlik makamlarından özel belge alınmadan ba�ka
yerlere gitmesi yasaktır.
Madde 9: �skân edilecekleri yerlere ula�an Ermeni’lerin, kesin yerle�imlerine
kadar geçecek olan sürede ia�eleri, ayrıca ihtiyacı olanlara evlerinin in�ası için gerekli
harcamaları yerel makamlar, göçmen ödene�inden kar�ılayacaklardır.
Madde 10: �a�e ve iskân i�lerinin hızlı olarak yürütülmesi, göç edenlerin
sa�lıklarının korunması ve rahatlarının sa�lanmasına ili�kin hususların yerine
getirilmesi, o bölgenin en üst mülki idarecileri, sorumlu yönetici olmak üzere, göçmen
komisyonlarına aittir. Göçmen Komisyonu bulunmayan yerlerde Göçmenler Tüzü�ü’ne
uygun olarak yeniden kurulması gereklidir.
Madde 11: �a�e ve iskân i�lerinin sa�lanması ve hızlı olarak yürütülmesi ve
göçmenlerin yeterince sevki; ia�e ve iskân memurlarının tayini, Bakanlıktan izin
alınmak �artıyla, mutasarrıf ve valilere aittir.
Madde 12: �skân edilen her aileye, daha önceki iktisadi durumları ve �imdiki
ihtiyaçları göz önüne alınarak yeterli miktarda arazi verilecektir.
Madde 13: Arazinin seçimi ve da�ıtılması göçmen komisyonlarınca
gerçekle�tirilecektir.
92
Madde 14: Belirlenen arazinin sınırı ve dönümü tesbit edildikten sonra, geçici
belge kar�ılı�ında sahiplerine verildikten sonra tapu ve emlak i�lemlerine esas olu�acak
düzenli bir �ekilde, özel defterine kaydedilecektir.
Madde 15: �htiyaç sahibi olan çiftçi ve meslek sahiplerine, uygun miktarda
sermaye ya da âlet ve edevat verilecektir.214
Yukarıda maddeler halinde verdi�imiz yönetmelikte, Ermeniler’in nakil
i�lemleriyle yerel yöneticiler görevlendirilmi�tir. Nakledilen Ermeniler’in bütün
ta�ınabilir mallarını yanlarında götürebilecekleri belirtilmi�tir. Ermeniler’in can ve mal
güvenlikleriyle ia�elerinin temininden sevk güzergâhlarında bulunan yerel yöneticiler
sorumlu tutulmu�tur. Ermeniler’in mevcut köy veya kasabalarda iskân edilecekleri
veyahut da yerel yöneticiler tarafından belirlenecek yerlere yerle�tirilmeleri
kararla�tırılmı�, kurulacak olan köylerin sa�lık �artları ile tarım ve geli�meye uygun
yerlerde kurulmasına özellikle dikkat edilecektir. Kurulacak olan köylerin Ba�dat
demiryolundan en az yirmibe� kilometre uzakta olmasına dikkat edilmesi gerekti�i
belirtilmi�tir. Köylere yerle�tirilen Ermenilerle ilgili gerekli tüm bilgileri havi
defterlerin tutulması istenmi�tir. Kendileri için belirlenen köylere yerle�tirilen
Ermeniler’in güvenlik güçlerinin izni olmadan bulundukları yerden ayrılmayacakları
vurgulanmı�tır. �skân edilen Ermeniler’in kendileri için belirlenen yerlere yerle�inceye
kadar ia�e ve yeni evlerinin in�ası için ihtiyaç duyulan paranın muhacirîn tahsisatından
kar�ılanması kararla�tırılmı�tır. Göçmenlerin iskân, ia�e ve sa�lıklarının korunması
bölgedeki milli idareciler tarafından kar�ılanacaktır. �skân edilen Ermeniler’e daha
önceki iktisadi durumları ve �u anki ihtiyaçları göz önünde bulundurularak arazi
verilmesi kararla�tırılmı�tır. Arazinin seçilmesi ve da�ıtılması muhacirîn komisyonuna
tevdi edilmi�tir. �htiyaç sahibi çiftçi ve meslek sahiplerine uygun miktarda sermaye ya
da alet ve edevat verilmesi kararla�tırılmı�tır.
214 Ar�iv Belgeleriyle Ermeni Faaliyetleri, C.1, ss.429-431’den naklen BDH, Kls.No.:361,
E.dos.No.:1030, Y.dos. 1445, F.1-3.
93
2.6. Tehcir’in Sivas Vilâyetinde Uygulanması
Osmanlı Devletinde, Birinci Dünya Sava�ının ola�anüstü �artları altında isyan
eden grupların cephenin gerisinde daha güvenli bölgelere sevk ve iskânı kararı
verilmesinin ardından bu karar, tehcirin uygulanaca�ı bütün bölgelere tebli� edilmi�tir.
Tehcirin Sivas Vilâyetindeki uygulanmasına geçmeden önce, bu bölgenin Birinci
Dünya Sava�ı sırasında sahip oldu�u önemden biraz bahsetmek gerekti�i
kanaatindeyim. Osmanlı Devletinde co�rafi konumu itibariyle Anadolu’nun ortasında
yer alan Sivas Vilâyeti, Osmanlı Devletinin Birinci Dünya Harbinde sava�tı�ı Do�u
Cephesine oldukça yakın bir konumdaydı. Bu sebepten dolayı da Vilâyet’in iki önemli
görevi ve i�levi bulunmaktaydı. Birincisi cephede sava�acak erlerin temin edilip
cepheye gönderilmesi, ikincisi ise cephede sava�an askerin ihtiyaç duydu�u erzak,
giyim maddeleri ve ula�ım vasıtalarının temin edilip Do�u Cephesine ula�tırılmasıdır.
Sivas Vilâyeti’nin önemini arttıran di�er bir husus da, bu bölgenin bir geçi� noktası
olmasıdır. Gerek kara, gerekse deniz yoluyla Do�u Cephesine gönderilmesi gereken
askerî mühimmatın önemli bir bölümü Sivas Vilâyetinde bulunan yollar vasıtasıyla
Do�u Cephesine ula�tırılmaktaydı. Sözkonusu ihtiyaçların cepheye ula�tırılması hayati
bir meseleydi. Bunun sâlimen yerine getirilmesi gerekmekteydi. Fakat o günün
�artlarını dü�ündü�ümüzde oldukça zor bir i� oldu�unu görmekteyiz. Çünkü ula�ımın
önemli bir kısmı karayoluyla gerçekle�tirilmekteydi ve karayolu vasıtalarında, Osmanlı
Devletinin içerisinde bulundu�u ekonomik �artlardan dolayı, motorlu araçlar neredeyse
hiç yoktu. Anadolu yollarında motorlu vasıtalara rastlamak neredeyse imkânsızdı. Bu
nedenle ula�tırma vasıtası olarak daha çok e�ek, at, katır, deve ve ka�nılardan
yararlanılmaktaydı. Zaten karayollarının durumu ve sayısı da hiç iç açıcı de�ildi. Do�u
Anadolu’da Ruslarla sava�an Türk ordusunun ikmal yolu ve ana güzergâhı Sivas-
Erzurum karayolu idi. Bu yol da oldukça bozuktu ve köprüler harap bir haldeydi. Bu yol
Sivas’ın kuzeyinde yer alan Su�ehri ve Refahiye’den geçmekteydi.215 Di�er önemli yol
ise Sivas-Erzincan karayoluydu. Lojistik açıdan Sivas Vilâyeti Do�u Cephesi için çok
önemli bir konumdaydı. Bunun farkında olan Ermeni çeteciler Sivas ve çevresinde
çe�itli faaliyetlerin içerisine girmi�lerdi. Ermeni Komitacılar, Osmanlı Devleti’nin Do�u
cephesiyle olan irtibâtını kesebilmek için cepheye giden kafilelere saldırmı�lar, yolları
215 Gürsoy �ahin, a.g.e., s.191.
94
tahrip etmi�lerdir. Sivas Vilâyetinin çe�itli yerlerinde isyan ve ihtilâl hareketlerinin
içerisinde bulunmu�lar ve gerek Müslim gerekse de Gayr-ı Müslim halk üzerinde baskı
uygulayarak onları yıldırmaya çalı�mı�lardır. Durumun nezaketi kar�ısında oldukça zor
durumda kalan Osmanlı Devleti de askerî bir zorunluluk olarak Ermeniler ve di�er
Gayr-ı Müslim unsurlardan muzır olanları, sava�ın gerisinde kalan daha güvenli
bölgelere sevk ve iskân kararı almı�tır.
Orta Anadolu’nun önemli merkezlerinden biri olan ve önemli bir Ermeni
nüfusunun ya�adı�ı Sivas vilâyetinde, di�er bölgelerde oldu�u gibi, Ermeniler’in askerî
açıdan daha güvenli bölgelere sevk ve iskânları kararla�tırılmı�tır. Sözkonusu durumla
alakâlı ilk telgraf, Dâhiliye Nâzırı Talat Pa�a tarafından 1 Haziran 1915 tarihinde çe�itli
vilâyet ve mutasarrıflıklarla birlikte Sivas vilâyetine gönderilen telgraftır. Telgrafta
müte�ebbis ve muzır e�has ile komita reislerinin teb’îd ve tevkîflerinin yanlı�
anla�ıldı�ı, bazı yerlerde yakalanan �ahısların yine yakalandıkları yerle aynı özellikleri
ta�ıyan ba�ka yerlere naklinin yanlı� oldu�u ve bu durumun tevkif edilen bu insanlar
için uygun bir ortam olu�masına tekrar sebep olaca�ından bu tür konularda daha
dikkatli davranılması istenmekteydi.216
14 Haziran 1915’te Sivas vilâyetine Dâhiliye Nezareti tarafından gönderilen
�ifre telgrafta, Su�ehri Ermenileri’nin sevki ve Sivas Ermenileri’nin ise Nezaretin izni
alınmadıkça �imdilik sevk olunmaması tebli� edilmi�tir.217
20 Haziran 1915’te Trabzon, Mamüretü’l-caziz, Sivas, Diyarbakır vilâyetleriyle
Canik Mutasarrıflı�ına gönderilen �ifre telgrafta, vilâyet dâhilindeki köy ve kasabalarda
bulunan istisnasız tüm Ermeniler’in aileleriyle birlikte çıkarılarak Musul vilâyetiyle
Urfa ve Zor bölgelerine sevk olunması ve orada iskân edilmesi emredilmi�tir. Ayrıca
sözkonusu vilâyet ve livalara da Ermeniler’in iskânı ile ilgili gerekli tâlimatlar
gönderilmi�tir. �hraç olunacak olan Ermeniler’in sevk ve iskânlarının temini maksadıyla
mahallî memurlar görevlendirilmi� ve Ermeniler’in iskân edildikleri bölgelere sevkleri
esnasında can ve mallarının korunmasıyla ia�e ve istirahatlerinin sa�lanması için de
sözkonusu güzergâhlarda bulunan idâri memurlar görevlendirilmi�tir. Ermeniler’in 216 O.B.E., s.38’den B.O.A. DH. �FR, nr 53/201. 217 B.O.A. DH. �ifre, nr. 54/7.
95
ihtiyaç duydukları gıda ve giyim mallarıyla beraber bütün kıymetli e�yalarını yanlarında
götürebilecekleri ilan edilmi�tir. Ayrıca da bununla alâkalı gerekli tedbirlerin ve
vâsıtaların temininden sonra sevkiyâtın ba�layabilece�i bildirilmi�tir. 14 ve 20 Haziran
1915 tarihli �ifre telgrafta da; istisnasız tüm Ermeniler’in sevkedilmesine derhal
ba�lanması emredilmi�tir.218
24 Haziran 1915 te Mamüretü’l-caziz, Trabzon, Sivas vilâyetleriyle Canik
mutasarrıflı�ına gönderilen �ifre telgrafta; tahliyesi kararla�tırılan Ermenilerle meskûn
köy ve kasabaların isimleriyle buralarda ya�ayanların miktarlarının ve hangi yolla
nerelere sevkedileceklerinin bildirilmesi istenmekteydi.219
28 Haziran 1915’te Dâhiliye Nezaretinden Trabzon, Sivas, Mamüretü’l-caziz,
Diyarbakır vilâyetleriyle Canik mutasarrıflı�ına çekilen telgrafta, sevklerine ba�lanan
Ermeni’lerin miktarı hakkında bir türlü malumat alınamadı�ı, �imdiye kadar nerelerinin
sevkiyatına ba�lanılmı� ve nerelere sevk edilmi� olduklarının süratle bildirilmesi
istenmektedir.220
4 Temmuz 1915’te Trabzon, Sivas, Diyarbakır, Mamüretü’l-caziz vilâyetleriyle
Canik mutasarrıflı�ına çekilen �ifre telgrafta, öncelikli olarak ihraç olunacak olan
Ermenilerden komitacı ve muzır olanlarının aileleriyle birlikte uzakla�tırılması ve esnaf
ve tüccarın vilâyet dâhilinde kasabaları de�i�tirilmek üzere alıkonulmasının daha do�ru
oldu�u bildirilmi�tir.221
10 Temmuz 1915’te Erzurum, Sivas, Trabzon, Bitlis, Mamüretü’l-caziz,
Diyarbakır, Adana vilâyetleriyle Canik Mutasarrıflı�ına çekilen �ifrede, ihraç ve teb’id
olunan Ermeniler arasında reji’de görevli olup olmadı�ının ve var ise esbâb-ı
teb’idleriyle isim ve memuriyetlerinin ne oldu�unun belirtilmesi istenmekteydi.222
218 B.O.A. DH. �FR, nr 54/87 (Ayrıca bkz. EK 2). 219 B.O.A., DH. �FR, nr. 54/136 (Ayrıca bkz. EK 3). 220 B.O.A. DH. �FR, nr.54/222. 221 B.O.A., DH. �FR, nr. 54/287 (Ayrıca bkz. EK 6). 222 O.B.E., s.64’den B.O.A., DH. �FR, nr. 54/368.
96
12 Temmuz 1915’te Adana, Erzurum, Bitlis, Haleb, Diyarbakır, Sivas, Trabzon,
Ma’müretü’l-aziz, Mara�, �zmit, Canik, Kayseri vilâyetleri ve civarlarına çekilen
telgrafta, çıkarılan Ermeni’lerin miktarıyla, çıkarıldıkları mahallerin mevki ve isimleri
hakkında önce ve sonra istenilen bilgilere bazı yetkililerden henüz cevap alınmadı�ı
gibi, verilen malûmatta iskân siyasetinin belirlenmesi ve muhacirlerin da�ıtılmasında
bilinmesi gereken esasları ihtiva etmedi�inden nerelerden ne kadar Ermeninin hangi
tarihte nerelere sevk edildi�inin bildirilmesi istenmi�tir. Bundan ba�ka kısmen ve
tamamen tahliye edilen köy ve kasabaların isim ve yerlerinin ve buralara muhacir
göndermek gerekip gerekmedi�inin, icap eden muhacirlerin mikdarının ve civardan
temdin ve iskân edilebilecek a�iretlerin mevcut olup olmadı�ının tekrar bildirilmesi
gerekti�i ifade edilmi�tir.223
2 A�ustos 1915 tarihinde Dâhiliye Nezaretinden Edirne, Erzurum, Ankara, Sivas
vilâyeteriyle bazı mutasarrıflıklara gönderilen �ifre telgrafta, Osmanlı Devleti
sınırlarından dı�arı çıkmak isteyen erkek Ermeniler’den onaltı ila altmı� ya�ları arasında
bulunanların yurtdı�ına gidi�inin Ba�kumandanlıkça yayımlanan bir genelgeyle
yasaklandı�ı tebli� edilmi�tir.224
21 A�ustos 1915’te Emniyeti Umumiye Müdüriyetinden çe�itli vilâyet ve
mutasarrıflıklara gönderilen �ifre telgrafta, “Ne ya�ta olursa olsun kadın-erkek hiçbir
Ermeni Karargâh-ı Umumî emri olmadan Memleket hâricine çıkarılmayacaktır.”
Ba�kumandanlık Vekâleti tarafından tüm ordu ve kolordu kumandanlıklarına
gönderilmi� olan emrin Mülkî �dare tarafından yerine getirilmesi tebli� edilmi�tir.
Burada Memleket haricinden maksat yabancı ülkeler oldu�u belirtilmi� ve Ermeniler’in
sevklerine aynen devam edilmesini istemi�tir.225
29 A�ustos 1915 tarihinde Adana, Halep, Konya, Sivas vilâyeteriyle bazı
mutasarrıflıklara gönderilen telgrafta, Ermeniler’in bulundukları yerlerden
çıkarılmalarıyla hedeflenenin hükûmet aleyhine herhangi bir te�ebbüs ve faaliyetlerde
bulunmalarına ve bir Ermeni Devleti kurma hakkındaki milliyetçi dü�ünceleri takip
223 B.O.A., DH. �FR, nr. 54/412. 224 B.O.A., DH. �FR, nr. 54-A/251. 225 B.O.A., DH. �FR, nr. 55/141.
97
edemeyecekleri bir hâle getirilmelerini temin esasına dayandı�ı belirtilmi�tir. Bundan
kastın da sözkonusu ki�ilerin imhası olmadı�ı için sevkiyat esnasında kafilelerin can
güvenliklerinin sa�lanması ve onlara hiçbir surette dokunulmaması emredilmi�tir.
Muhacirler için muhacirîn tahsisâtından her türlü iâ�elerine ait ihtiyaçlarının giderilmesi
istenmi�tir. Sevkiyata tabî tutulanların haricinde kalanların yerlerinden çıkarılmaması ve
daha önce de tebli� edildi�i gibi asker aileleriyle ihtiyaç nisbetinde san’atkâr, Protestan ve
Katolik Ermeniler’in kesinlikle sevk olunmaması belirtilmi�tir. Kafilelere ta’arruz, gasp
ve ırza tecavüz edenlerle bunlara önayak olan memur ve jandarmalar hakkında derhal
kanunî tâkibat yapılarak �iddetle cezalandırılmaları emredilmi�tir. Ayrıca bu gibilerin
memurluktan azledilerek Divân-ı Harb’e teslim edilmeleri ve isimlerinin inbâsını
emretmi�, bu tür olayların yeniden ya�anması durumunda sözkonusu vilâyet ve liva
mesullerinin sorumlu tutulaca�ı beyan edilmi�tir.226
28 Eylül 1915 tarihinde Sivas Valili�inden Dâhiliye Nezaretine gönderilen �ifre
telgrafta, Merkez ve çevresinden yukarıda belirtilen tarihe kadar 136.084 Ermeni
sevkedildi�i, sevke hazır 6.055 Ermeni nüfusun oldu�u ve kırk kadar ki�inin de Malatya
yoluyla Cizre’ye gitmek üzere yollarda bulundu�u belirtilmi�tir.227
Genelkurmay ba�kanlı�ının tehcire tâbi tutulan Ermeni’lerin miktarına ve ne
kadar Ermeninin hangi kaza ve sancaktan sevkedildi�ine dair verdi�i bilgiler ise �u
�ekildedir:
Sivas vilâyetinde kütü�e kayıtlı nüfus 141.592, sevk olunan nüfus 141.592.
Sevkedilen nüfusun sancak ve kazalara göre da�ılımı ise �öyledir:
226 O.B.E. s.87’den B.O.A., DH. �FR, nr. 55/292. 227 B.O.A., DH. Eum, 2.�b. 68/84 (Ayrıca bkz. EK 20).
98
Sivas Sanca�ı
Sivas merkez kazası 23.455
Aziziye Kazası 949
Tonus (�arkı�la) Kazası 13.113
Yıldızeli (Yenihan) Kazası 1.366
Hafik (Koçhisar) Kazası 11.347
Zara (Koçgiri) Kazası 5.978
Divri�i Kazası 8.262
Darende Kazası 2.783
Gürün Kazası 7.656
Kangal Kazası 3.088
Toplam 77.997
Amasya Sanca�ı
Amasya Kazası 9.398
Merzifon Kazası 8.030
Köprü (Vezirköprü) Kazası 958
Mecidözü Kazası 317
Ladik Kazası 344
Havza Kazası 321
Gümü�hacıköy Kazası 3.593
Toplam 22.871
Karahisar Sanca�ı
Karahisar-ı �arki Kazası 8.323
Mesudiye Kazası 639
Su�ehri Kazası 11.244
Koyulhisar Kazası 25
Alucra Kazası 30
Toplam 20.271
99
Tokat Sanca�ı
Tokat merkez Kazası 11.431
Re�adiye Kazası ----
Erbaa Kazası 2.149
Zile Kazası 2.788
Niksar Kazası 3.085
Toplam 20.453
Vilâyet Toplamı 141.592228
1914 nüfus istatistiklerine göre Katolik ve Protestanlarla birlikte toplam 151.674
nüfusu olan Sivas vilâyetindeki Ermeni’lerin bir yıl sonra neredeyse tamamına yakını
tehcire tabi tutulmu�tur. Sivas’ta oturan bir yabancının 29 A�ustos 1915 yılında
gönderdi�i mektubu eserinde yayımlayan James Bryce’ın nakletti�ine göre; genel
olarak Sivas Ermenileri’nin güneye nakledildikleri, �ehirdeki bazı yabancı okul ve
yetimhanesinde okuyan ve kalanlarla birlikte hapishanede kalanlar (1.500 civarında),
yol, bina ve ev yapımında çalı�tırılanlar, ordu için terzilik, ayakkabıcılık vb. yapan ve
askere alınan Ermenilerle hastanelerde görev yapan doktor, hem�ire, hastabakıcılar ve
eczacıların tehcirin dı�ında tutuldukları anla�ılmaktadır ki, bu da ar�iv belgelerini
do�rulamaktadır. Normalde Protestan Ermenileri’nin tehcirin dı�ında tutulmalarına
ra�men Sivas’taki Protestan Ermenileri’nin de tehcir edildikleri anla�ılmaktadır. Ayrıca
yatılı okuyan ö�rencilerin daha sonra kafileler halinde ö�retmenleriyle birlikte
sevkedildikleri anla�ılmaktadır.229
14 Haziranda Su�ehri Ermenileri ve 20 Haziranda Sivas vilâyetindeki
Ermeni’lerin sevk ve iskânına dair Dâhiliye Nezaretinin �ifre telgrafı alındıktan sonra
tehcir i�lemine ba�lanıldı�ı anla�ılmaktadır. Fakat ilk Ermeni kafilesinin sevkine
ba�lanmadan önce iki haftalık bir hazırlık dönemi olmu�tur. Gerekli olan hazırlıkların
tamamlanması ve herhangi bir zorlukla kar�ıla�mamak için gerekli olan tedbirlerin
alınmasından sonra Sivas vilâyetindeki Ermeni’lerin Musul ve Zor’a sevkine 5 Temmuz
1915’te ba�lanmı�tır. Fakat bundan önce Ermeni erkeklerinin hükümet tarafından genç-
228 Ar�iv Belgeleriyle Ermeni Faaliyetleri 1914-1918 Cilt I, s.445-453’den naklen BDH
Klasör no:361, E.Dosya No:1030, Y.Dosya No:1445, Fihrist no:1-6(7,8). 229 James Bryce, Arnold Toynbee, C II, a.g.e., s.26-27.
100
ya�lı, zengin ya da fakir tüm Ermeni erkeklerinin toplandı�ı ve birkaç gün kı�lalarda
tutulduktan sonra otuz ila elli arasında de�i�en gruplar halinde sevkedildikleri iddia
edilmektedir.230 Fakat Sivas Ermeni’lerinden hapsedilmemi� olan erkeklerin aileleriyle
birlikte gitmelerine Vali tarafından müsaade edildi�i anla�ılmaktadır.231 Hükümet
yetkilileri tarafından tehcire tabi tutulacak olan Ermeni ailelerine tehcire tabi
tutulmadan iki veya üç gün evvel haber verilmi� ve gerekli hazırlıkları yapmaları
kendilerine tenbih edilmi�tir. Hükümet her Ermeni ailesi için bir öküz arabası tahsis
etmi� (Genelde 4-5 ki�iye bir ka�nı tahsis ediliyordu) ve yanlarına yiyecek ve giysi
almaları hatırlatılmı�tır. Yolculuk hazırlıklarına ba�layan Ermeniler kendileri için
gerekli olanları tedarik ettikten sonra bazı mallarını satmaya ba�lamı�lardır. Fakat
bunların de�erinin çok altında ancak satabildikleri tahmin edilmektedir. Çünkü göç için
verilen sürenin kısıtlı olması, onları ellerindeki bazı malları biran önce ellerinden
çıkarmaları için verilen teklifleri kabul etmek durumunda bırakmı�tır. Bazı yerlerde
Müslümanlardan Ermeni’lerin mallarını zorla gasbedenler olmu�sa da, hükümet derhal
bu �ekilde davrananları yakalayıp cezalandırmı�tır.232
Temmuz ayının ba�larında ba�layan ve Eylül ayına kadar devam eden sürede
Ermeni’lerin sevki belli bir program ve düzen içerisinde gerçekle�tirilmi�tir. Daha önce
de verdi�imiz ve Sivas’tan dâhiliye nezaretine Vali Muammer Bey tarafından
gönderilen telgrafta Eylül ayının 28’ine kadar 136.084 Ermeninin gönderildi�i, daha
sonra da sevke hazır 6.055 ki�inin var oldu�u ve yollarda da 40 kadar ki�inin bulundu�u
belirtilmi�tir. Bu da bize Sivas vilâyetindeki tehcir i�leminin Eylül ayı itibariyle büyük
oranda tamamlandı�ını ve sevke hazır olanların da gönderilmesiyle tamamlanmı�
olaca�ını göstermektedir.
Yakla�ık olarak bir yıl devam eden Ermeni ve di�er Gayr-ı Müslimlerden zararlı
olanların sevk ve iskânı, Dâhiliye Nezâreti’nin 15 Mart 1916’daki çe�itli Vilâyet ve
Mutasarrıflıklara gönderdi�i telgrafla son bulmu�tur.233 Birinci Dünya Sava�ının
ola�anüstü �artlarından kaynaklanan ve de tamamen askeri zorunluluk dolayısıyla
230 James Bryce, Arnold Toynbee, C II, a.g.e, s.55. 231 James Bryce, Arnold Toynbee, C II, a.g.e., s.21. 232 James Bryce, Arnold Toynbee, C II, a.g.e., s.56. 233 B.O.A.DH.�FR, nr. 62/21 (Ayrıca bkz. EK 14).
101
kar�ıla�ılan sevk ve iskân kanunu, Osmanlı Devleti’nin bekâsı için alınmı�tır. Dört
cephede mücadele etmek zorunda kalan Osmanlı Devleti, içte de özellikle Ermeniler ve
di�er bazı Gayr-ı Müslim unsurlar tarafından zor durumda bırakılmak istenmi�tir.
Osmanlı Devleti yöneticileri de kar�ı tepki olarak sevk ve iskân kanunu çıkararak
devletin birli�ini ve bütünlü�ünü sa�lamaya çalı�mı�lardır. Ermeniler ve di�er bazı
unsurların tehcirlerinin kararının alınmasının ardından, sözkonusu karar; bütün Vilâyet
ve Mutasarrıflıklara tebli� edilerek en kısa zamanda bu i�lemin yerine getirilmesi
emredilmi�tir. Tehcir i�leminin yürütülmesinde mülkî âmirler görevlendirilmi� ve
olabilecek tüm durumlardan onların sorumlu oldu�u belirtilmi�tir. Sevk edilen
insanların can ve mal emniyetlerinin sa�lanması, onların rahat ve huzur içerisinde
kendileri için belirlenen yerlere ula�tırılmaları ısrarla belirtilmi�tir. Tehcir esnasında
ya�anan gasp, ırza tecavüz ve cinayetlerden sorumlu olanların derhal Divân-ı Harb’e
sevkedilmeleri ve bu tür durumlara mahal bırakılmaması istenmi�tir. Ayrıca
Ermeniler’in bütün menkul mallarını yanlarında götürebilecekleri ve götüremedikleri
di�er bazı mallarını ise kendilerine verilen süre içerisinde satabilecekleri tebli�
edilmi�tir. Ermeniler’den kalan gayr-ı menkul malların ise Vilâyet ve Mutasarrıflıklarca
belirlenen komisyonlar tarafından kayıt altına alınması ve bunların kendileri namına
korunması kararla�tırılmı�tır.
2.6.1. Sivas Ermenileri’nin Sevk Edildikleri Yerler ve Sevk Güzergâhları
Tehcir kararının alınmasının ardından en önemli sorun sevklerine karar verilen
bu insanların hangi yollardan ve hangi güzergâhı takip ederek nerelere iskân
edilecekleriydi. Osmanlı belgelerine baktı�ımız zaman bunun planlı ve programlı bir
�ekilde gerçekle�tirilmesi için gereken önlemlerin alındı�ı ve Ermeni’lerin sevk
güzergâhları ve sevkedilecekleri yerlerin önceden planlanıp ilgili vilâyet ve sancaklara
gönderildi�ini görmekteyiz. Tehcir kararının uygulanmasıyla ilgili olarak Trabzon,
Sivas, Diyarbakır, Mamüretü’l-caziz vilâyetleriyle Canik Mutasarrıflı�ına gönderilen
�ifre telgrafta, buralardan sevklerine karar verilen bütün Ermeni’lerin aileleriyle birlikte
Musul vilâyetiyle Urfa ve Zor cihetlerine sevklerine karar verildi�i bildirilmektedir.234
Ayrıca gerekli olan mâlûmatın Ermeni’lerin sevkedilece�i mezkûr vilâyet ve sancaklara
234 B.O.A., DH. �FR, nr. 54/87 (Ayrıca bkz. EK 2).
102
da tebli� edildi�i bu belgeden anla�ılmaktadır. Ayrıca Urfa Mutasarrıflı�ına çekilen
�ifre telgrafta da Mamüretü’l-caziz ve Mamüretü’l-caziz-Diyarbakır yoluyla Canik ve
Sivas’tan gönderilecek Ermeni’lerin merkez hariç liva dâhilinde iskânlarının gerekli
oldu�u yani buralara yerle�tirilmeleri gerekti�i tebli� edilmi�tir.235 Yine Dâhiliye
Nezaretine Sivas valili�i tarafından gönderilen �ifre telgrafta önemli miktarda Sivas
Ermenileri’nin nihai varı� yerlerinin Cizre oldu�u belirtilmekte ve yollarda bulunan
nüfusun Malatya yoluyla Cizre’ye gittikleri ifade edilmektedir.236
21 Haziran 1915’te Dâhiliye Nezaretinden Musul vilâyetine çekilen �ifre
telgrafta, Musul vilâyetine gönderilen Ermeni’lerin Ba�dat hattının kuzey ve do�u
taraflarına kesinlikle yakla�tırılmayarak özellikle bu hattın batısında bulunan yerlere
iskân edilmeleri konusunda gereken titizli�in gösterilmesi istenmi�tir.237
22 Haziran 1331 (5 Temmuz 1915) tarihli Dâhiliye Nezaretinin telgrafında,
Ermeni’lerin iskânlarına tahsis edilen mıntıkanın görülen lüzum üzerine de�i�tirildi�i ve
geni�letildi�i, buna göre; 1)Kerkük sanca�ının �ran sınırına 80 km mesafedeki köy ve
kasabalar ile Musul vilâyetinin güney ve batı kesimleri, 2)Diyarbakır sınırından 25 km
içerde ve Habur ile Fırat nehirleri vadisindeki bayındır olan yerler dahil olmak üzere
Zor sanca�ının güney ve batısı, 3)Halep vilâyetinin kuzey kesimi istisna olmak üzere
do�u, güney ve güneybatısında varolan bütün kasabalar ile köylerde Ermeniler’in
Müslüman nüfusun % 10’u nispetinde da�ıtılması ve yerle�tirilmesi tebli� edilmi�tir.238
Yine aynı �ekilde Ermeniler’in iskân edilecekleri bölgelerin geni�letilerek, �ran sınırı,
Musul, Halep ve Suriye vilâyetlerine Müslüman nüfusun % 10’u nisbetinde
yerle�tirilmesinin kararla�tırıldı�ına dair �ifre telgraf Zor mutasarrıflı�ına
gönderilmi�tir.239 Aynı konuyla ilgili �ifre telgraf Adana, Erzurum, Bitlis, Haleb,
Diyarbakır, Suriye, Sivas, Trabzon, Mamüretü’l-caziz ve Musul vilâyetlerine, Adana
Emvâl-i Metrûke Komisyon Ba�kanlı�ına, Zor, Mara�, Canik, Kayseri, �zmit
mutasarrıflıklarına ve Halep Emval-i Metruke Komisyonu ba�kanlı�ına gönderilmi�tir.
235 B.O.A., DH. �FR, nr. 54/337 (Ayrıca bkz. EK 9). 236 B.O.A., DH. EUM, 2.�b. 68/84 (Ayrıca bkz. EK 20). 237 B.O.A., DH. �FR, nr. 54/83. 238 B.O.A., DH. UMVM, nr. 131/87. 239 O.B.E. s. 65’den naklen B.O.A.DH.�FR. nr, 54/308.
103
Burada da yine Ermeni’lerin iskânına tahsis edilen mıntıkanın görülen lüzum üzerine
ta’dil ve tevsi edildi�i bildirilmi�tir. Buna göre;
1) Kerkük sanca�ının �ran hududuna seksen km. mesafede mevcut köy ve
kasabalar dahil Musul vilâyetinin güney ve batı kesimleri,
2) Diyarbakır hududundan yirmibe� km dahilde ve Habur ile Fırat nehirleri
vâdisindeki ma’mureler (�ehirler) dahil olmak üzere Zor sanca�ının güney ve batısı,
3) Haleb vilâyetinin kuzeyi hariç do�u, güney ve güneybatısındaki tüm köy ve
kasabalar ile Suriye vilâyetinin Havran ve Kerek sancakları dahil olmak üzere
�imendüfer güzergâhından yirmibe� km. içerde yer alan köy ve kasabalarda Müslüman
nüfusun % 10’u nisbetinde tevzi ve iskân edileceklerdir. Sevkiyatın buna göre tertib ve
icrası bir genelgeyle bildirilmi�tir.240
15 Temmuz 1915’te Dâhiliye Nezaretinden Adana, Erzurum, Bitlis, Sivas
vilâyetleriyle ile Urfa, Kayseri, Canik ve �zmit mutasarrıflıklarına çekilen telgrafta,
Haleb vilâyetinin güneyi, Suriye vilâyetinin do�usu ve Kerkük livasında iskânı
kararla�tırılmı� oldu�u için Zor sanca�ının % 10 nisbetini a�tı�ından dolayı artık buraya
yeni sevkiyatın yapılmaması, az önce zikredilen vilâyetlere sevkleri ve sevkiyat yolları
üzerinde bulunan memurlara da tebli� edilmesi istenmi�tir.241
3 A�ustos 1915 tarihinde Dâhiliye Nâzırı’nın cevabî yazısında, Sivas vilâyetinde
sevk edilecek 4 bin haneyi a�kın Ermeni oldu�unun anla�ılmasına ve Fındıcak
karyesinde olayların çıkmasından ötürü Sivas’tan sevk olunacak Ermeni’lerin Elbistan
yoluyla Mara�’tan geçi�lerinin sâlimen olamayaca�ından bunların ba�ka bir yoldan
sevklerinin lüzumu Mara� Mutasarrıflı�ından bildirildi�inden ona göre davranılması
istenmi�tir.242
240 B.O.A., DH. �FR, nr. 54/315. 241 O.B.E., s.68’den B.O.A., DH. �FR, nr. 54/413 (Ayrıca bkz. EK 13). 242 B.O.A., DH. �FR, nr. 54-A/220.
104
18 Eylül 1915 tarihinde Mamüretü’l-caziz vilâyetinden gönderilen �ifre tegrafta,
14 Eylül 1915 tarihi itibariyle vilâyet mülhakatından sevk ve teb’id olunan Ermeniler’in
miktarının 51 bin civarında oldu�u bildirilmi�tir. Gerek yerli gerekse yabancı olan 14
bin civarında Ermeni’nin köylerde gizlenmi� bir vaziyette yakalandıkları ve bunların
sevkedilmek üzere oldukları bildirilmi�tir. Sivas’tan gelen kâfilelerden Malatya ile Urfa
arasında 15 bin mevcutlu iki kafile bulundu�u ve bunların ekserisinin yönünün Urfa
oldu�u bidirilmi�tir. Bunlardan ba�ka vilâyet dâhilinde herhangi bir kafilenin mevcut
olmadı�ı Mamüretü’l-caziz vilâyetince Dâhiliye Nezâretine tebli� edilmi�tir.243 10 Eylül
1915 tarihli telgrafta ise; Urfa’ya gidecek olan Ermeniler’in Diyarbakır yoluyla Musul’a
sevklerinin daha uygun oldu�u ve gerekli mâlûmâtın Diyarbakır vilâyetine gönderildi�i
vurgulanmı�tır.244 Yine aynı �ekilde benzer bir telgraf da Sivas, Diyarbakır,
Mamüretü’l-caziz vilâyetleriyle Kayseri Mutasarrıflı�ına gönderilmi�tir.245
3 Ocak 1916 tarihinde Dâhiliye Nezaretinin Zor Mutasarrıfı Saad Bey’e
gönderdi�i �ifre telgrafta, Re’sü’l-ayn’da bulunan Ermeni’lerin Musul’a sevk edilmeleri
istenmi�tir.246
1 Nisan 1916’da Dâhiliye Nezâretinden Urfa Mutasarrıflı�ına gönderilen
telgrafta, Deyr-i Zor’a sevk edilmek üzere Re’sü’l-ayn’da toplanan Ermeniler’den çok
azının sevk edildikleri, di�erlerinin ise toplu halde bulunmalarının sakıncalı olması
yüzünden en kısa zamanda kendileri için belirlenen yerlere sevk edilmeleri
belirtilmi�tir.247
1 Nisan 1916 tarihinde Dâhiliye Nezâretinden Urfa Mutasarrıflı�ına çekilen �ifre
telgrafta, üç bin ki�ilik Ermeni kafilesinin Zor’a hareket etti�i, fakat Devletin harp
hazırlı�ı yaptı�ı sıralarda, Musul vilâyetinde Ermeni nüfusunun yo�un olarak bulunması
dü�man kuvvetini arttıraca�ı ihtimâlinden dolayı Ermeni kafilelerinin Musul’a sevk
edilmeyerek Urfa dâhilinde iskânları emredilmi�tir.248 Aynı �ekilde benzer bir telgraf da
243 B.O.A., DH. EUM, 2.�b. nr. 68/70. 244 B.O.A., O.B.E., S.99’dan B.O.A. DH. �FR, nr. 56/94. 245 B.O.A., DH. �FR, nr. 56/308. 246 B.O.A., DH. �FR, 59/189. 247 B.O.A., DH. �FR, nr. 62/199. 248 B.O.A., DH. �FR, nr. 64/175.
105
Zor mutasarrıflı�ına gönderilmi�tir. Bu telgrafta, Musul Vilâyetinin harp bölgesi
olmasından dolayı Ermeni sevkiyatının Musul’a yapılmaması ve Mutasarrıflık ve Liva
dâhilindeki Ermenilerin bulundukları mahallerde geçici olarak iskânları istenmi�tir.249
Sonuç olarak bu kadar me�akkatli ve önemli bir meselenin yakla�ık olarak bir
yıllık bir süre içerisinde tamamlandı�ını ve Ermeni’lerin nihâi olarak iskân edilecekleri
bölgelerin bazen zaruri sebeplerden dolayı de�i�tirilmesine ra�men yine de, bu sürecin
büyük bir titizlik ve itina ile sonuçlandırılmaya çalı�ıldı�ını görmekteyiz. Yalnız
sevkiyata tabi tutulan Ermeni’lerin gidecekleri ana yolların belirtilmi� olmasına ra�men
takip ettikleri güzergâhın ayrıntılı bir �ekilde bilgisi verilmemi�tir. Belgelerde Sivas
vilâyetinden sevkedilen Ermeni’lerin Malatya yolu üzerinden Cizre’ye ve Sivas-Elazı�-
Diyarbakır üzerinden Urfa’ya geçtikleri ve nihaî olarak Zor ve Musul’a
yerle�tirilmelerinin hesaplandı�ını görmekteyiz. Fakat �unu da belirtmek gerekmektedir.
Sivas vilâyeti dâhilindeki bütün Ermeni’lerin aynı güzergâhı takip edip nihâi yerlerine
ula�mamı�lardır. Zira Sivas vilâyetinin büyük bir co�rafyayı kapsayacak �ekilde geni�
olması dolayısıyla sevkedilecek olan Ermeni’ler belli merkezlerde toplanmı� ve buradan
da yöneticilerin tayin ettikleri en güvenli ve kestirme yollardan götürülmeye
çalı�ılmı�lardır. Mesela Amasya Sanca�ı ve mülhakâtındaki Ermeniler, grupların belli
sayılara ula�masının ardından Tokat’a, oradan Yıldızeli-�arkı�la-Gürün-Darende
üzerinden Malatya’ya, oradan da Adıyaman-Urfa ve Nihai varı� yerleri olan Zor’a
sevkedildiklerini tahmin etmekteyiz. Yine Sivas ve çevresinde oturan Ermeni’lerin ise
Sivas-Kangal-Malatya-Diyarbakır ve Cizre’den Musul’a sevkedildikleri, ikinci bir yol
olarak da Sivas-Divri�i-Ma’müretü’l-aziz-Diyarbakır ve Cizre’ye, oradan da Musul’a
sevkedildikleri, �ebinkarahisar ve çevresindeki Ermenilerden sevkedilenlerin ise Zara-
Divri�i-Mamüretü’l-caziz-Diyarbakır-Cizre yoluyla Musul’a sevkedilerek kendileri için
tahsis edilmi� mahallere Müslüman halkın nüfusunun % 10’unu geçmeyecek �ekilde ve
tren yollarına uzak mahallere yerle�tirildikleri anla�ılmaktadır. Biz Sivas vilâyetinden
gönderilen Ermeni’lerin daha yo�un bir �ekilde Musul vilâyetinde bulunan bütün köy ve
kasabalara yerle�tirildiklerini tahmin etmekteyiz. Zor bölgesine de sevkedilenler
olmu�tur, ancak Sivas valisinin Dâhiliye Nezaretine çekti�i ve bizim de daha önce
verdi�imiz belgede 136.084 ki�inin Cizre’ye sevkedildikleri ve yollardaki kırk ki�i
249 B.O.A. DH. �FR, nr. 64/248.
106
kadar Ermeninin de yönlerinin Cizre oldu�unu bildirmektedir. Bu da bizi Sivas
Ermenileri’nin Musul ve çevresinde yerle�tirildikleri dü�üncesine götürmektedir.
2.6.2. Sevkiyata Tabi Tutulmayan Ermeniler
Ermeni sevk ve iskân kanununun Sivas vilâyetinde uygulanmasına dair emrin
Dâhiliye Nezâreti tarafından Sivas vilâyetine gönderilmesinin ardından, idarî yetkililer
gerekli hazırlıkları yaparak sevk i�lemini ba�latmı�lardır. Fakat yer de�i�tirme kararı
bütün Ermeniler için uygulanmamı�tır. Osmanlı Hükümeti, �ehir ve kasabalarda devlet
düzeninin sa�lıklı bir �ekilde yürütülebilmesi için ihtiyaç duyulan personelin
bulundukları yerde kalmalarına müsaade etmi�tir. Buradaki esas amaç ise sosyal,
ekonomik ve idarî düzenin sa�lıklı bir �ekilde devam etmesini sa�lamaktır. Fakat daha
sonra zararlı oldukları tespit edilenler de di�erlerinde oldu�u gibi tehcire tabi
tutulmu�lardır. Zorunlu göçün dı�ında tutulanlar Katolik ve Protestan Ermenilerle
Osmanlı Bankası çalı�anları, Ermeni Meb’usları ve onların aileleri, Osmanlı ordusunda
çe�itli görevlerde bulunan subay ve sa�lık görevlilerinin yanında, �ehir ve kasabalardaki
esnaf, tüccar, zanaatkâr, i�çi ve ö�retmenler ile bunların aileleridirler. Bunlar tehcirden
muaf tutulmu�lardır.
Ayrıca, a�a�ıda kronolojik bir �ekilde verece�imiz belgelerden de anla�ıldı�ı
gibi ihtida edenler, Ermeni kadınlardan Müslümanlarla evlenenler, konsolosluklarda
çalı�anlar, bazı önemli görevleri ifâ eden Ermeni memurlar, hasta, sakat ve ya�lılar ile
on ya�ın altındaki Ermeni çocuk ve yetimleri göçün dı�ında tutulmu�lardır. Fakat
yukarıda da belirtti�imiz gibi bunlardan zararlı olanlar ve komita mensupları yaptıkları
i�e bakmaksızın tehcir edilmi�tir.250
8 Temmuz 1915 tarihinde Dâhiliye Nezaretinden Sivas Vilâyetine gönderilen
�ifre telgrafta, Amerikalı Gravford’un vilâyet dı�ına çıkarılmaması ve Protestan
Ermenilerinin sevkinden sarf-ı nazar olunması tebli� edilmi�tir.251 15 Temmuz 1915
tarihli Dâhiliye Nezaretinin Erzurum, Trabzon, Sivas vilâyetleriyle Mara� ve Canik
Mutasarrıflı�ına çekilen �ifre telgrafta, ihraç ve teb’id olunan Ermeniler arasında 250 Gürsoy �ahin, a.g.e., s.204-205. 251 B.O.A., DH. �FR, nr. 54/359.
107
Osmanlı Bankası �ubelerinde müstahdem olanlar olup olmadı�ının ve var ise esbâb-ı
teb’idleriyle isim ve memuriyet derecelerinin haber verilmesini istemi�tir. Ayrıca
bunların bulundukları vilâyetin de�i�tirilmesiyle yetinilmesi istenmi�tir.252
20 Temmuz 1915’te Dâhiliye Nâzırı Talat Pa�a tarafından çe�itli vilâyet ve
mutasarrıflıklara gönderilen telgrafta, ihraç olunan Ermenilerden bazılarının ihtida
etmeleri üzerine bulundukları yerlerde bırakıldıklarının anla�ıldı�ı ve bunların ihtida
etmelerine bakılmaksızın sevk edilmelerinin istendi�i belirtilmi�tir. Çünkü bu
ihtidaların muvakkat oldu�u ve tehcirden kurtulmayı amaçladı�ı ifade edilmi�tir.253
4 A�ustos 1915’te Erzurum, Adana, Haleb, Sivas, Trabzon vilâyeteriyle bazı
mutasarrıflıklara gönderilen telgrafta, kalan Katolik Ermenilerin sevk ve ihracından
sarf-ı nazar edilmesi ve bulundukları yerlerdeki nüfus miktarlarının bildirilmesi
istenmi�tir.254 Yine aynı �ekilde Katolik Ermenilerle ilgili Dâhiliye Nezaretinden Sivas
vilâyetine gönderilen telgrafta, Ermeni Katoliklerden sevk olunmayanların miktarı az
ise gönderilmemeleri emredilmi�tir.255
15 A�ustos 1915 tarihinde bazı vilâyet ve mutasarrıflıklara gönderilen �ifre
telgrafta, Protestan mezhebinden olan Ermenilerden sevk olunmayanların ihracından
sarf-ı nazar olunması ve vilâyet dâhilinde kalanlarla sevk olunanların miktarlarının
haber verilmesi istenmi�tir.256 Yine aynı tarihte gönderilen bir ba�ka telgrafta da Ermeni
Meb’us ve ailelerinin ihraç edilmemesi istenmi�tir. 257
15 A�ustos 1915’te Dâhiliye Nezaretinin bazı vilâyet ve mutasarrıflıklara
gönderdi�i telgrafta, ihraç olunacak Ermenilerin asker, zabıtan ve zâbıtân-ı sıhhiye
ailelerinin bulundukları yerlerde bırakılarak ihraç edilmemeleri emredilmi�tir.258
252 B.O.A., DH. �FR, nr. 54-A/14. 253 B.O.A., DH. �FR, nr. 54-A/49. 254 B.O.A., DH. �FR, nr. 554-A/252 (Ayrıca bkz. EK 11). 255 B.O.A., DH. �FR, nr. 54-A/290. 256 B.O.A., DH. �FR, nr. 55/120. 257 O.B.E., s.78’den B.O.A., DH. �FR, nr. 55/19. 258 B.O.A., DH. �FR, nr. 55/18.
108
17 A�ustos 1915 tarihinde Dâhiliye Nezaretinden Sivas vilâyetine gönderilen
telgrafta, yetimhanelerdeki mu’allime ve çocuklarının bulundukları yerlerde
kalabileceklerine izin verildi�i belirtilmi�tir.259
19 Ocak 1916 tarihinde Dâhiliye Nezaretinden bazı vilâyet ve mutasarrıflıklara
gönderilen telgrafta, Ermenileri nakl ve tahliye edilmi� yerlerde Düyûn-u Umûmiye ve
reji idaresinde çalı�an Ermeni memurların oldu�u ve buralarda sevkten istisna
tutulanlarla yeniden tayin ve i’zam olanların isimleri ve tayin tarihleriyle birlikte nereli
olduklarının bildirilmesini istemi�tir.260
22 Nisan 1916 tarihinde Dâhiliye Nezaretinden bazı vilâyet ve mutasarrıflıklara
gönderilen �ifre telgrafta, 23 Nisan 1916 tarihi itibariyle yerli Ermenilerden sevk
edilmeyerek yerinde bırakılanlarla ba�ka yerlerden gelip de geçici olarak bırakılanların
ba�ka yerlere gitmek üzere yollarda ne kadar Ermeninin oldu�unun iki gün içerisinde
bildirilmesi istenmi�tir.261
17 Aralık 1916 tarihinde Dâhiliye Nezareti tarafından Sivas vilâyetine
gönderilen telgrafta, harp bölgelerine yakın Kemah, Kuruçay, Zara, Refahiye, Su�ehri,
Karahisar-ı �arki, Alucra, Giresun ve Tirebolu kazalarında sevk esnasında firar veya
ihtida ederek kalmı� olan bazı Ermeniler’in dü�mana casusluk etmelerinden dolayı
sevklerine lüzum görüldü�ü 3. Ordu Kumandanı�ı tarafından bildirildi�i belirtilmi�tir.
Bunların miktarlarının ve sevklerine gerek olup olmadı�ının hızlı bir �ekilde
bildirilmesi istenmi�tir.262
Yukarıda kısaca vermeye çalı�tı�ımız belgelerden de anla�ılaca�ı gibi Ermeni
tehcirinin Sivas vilâyetinde uygulanmaya ba�lamasının ardından herhangi bir ayrım
yapılmaksızın tüm Ermeniler sevke tabi tutulmu�lardır. Fakat daha sonra Dâhiliye
Nezareti tarafından gönderilen di�er telgraflarda sevkten muaf tutulan Ermeniler teker
teker belirtilmi�tir. Ancak sözkonusu tarihe kadar herhangi bir ayrım yapılmaksızın tüm
259 O.B.E., s.83’den B.O.A., DH. �FR, nr. 55/42. 260 O.B.E., s.129’dan B.O.A., DH. �FR, nr. 60/48. 261 O.B.E. S.138’den B.O.A., DH. �FR, nr. 63/72. 262 B.O.A., DH. �FR, nr. 71/12 (Ayrıca bkz. EK 15).
109
Ermeniler sevk edilmi�tir. Sevkiyatın dı�ında tutulanları tekrar vermek gerekirse ilk
önce Protestan Ermeniler, Osmanlı Bankası �ubelernide çalı�anlar, ihtida eden bazı
Ermeniler, Katolik Ermeniler, Me’bus, asker Zabıtan ve Sıhhiyelerle bunların aileleri,
Düyûn-u Umûmiye ve Reji idaresinde çalı�anlar ve Müslümanlar tarafından korunup
saklananlar tehcirin dı�ında tutulmu� veya bundan kurtulmu�lardır. Fakat Protestan ve
Katolik Ermeniler tehcir dı�ında tutulmalarına ra�men önemli bir kısmının göç
ettirildi�i anla�ılmaktadır.
2.6.3. Sevkiyatta Kar�ıla�ılan Problemler
Birinci Dünya Harbi esnasında cephe gerisinin güvenli�ini sa�lamak ve
çıkabilecek iç karı�ıklıkları önceden tedbir alıp önlemek amacıyla Ermeni’lerin cephe
gerisinde ba�ka yerlere sevkleri kararının alınmasının ardından sevkiyatın ba�lamasıyla
birlikte göç yollarında meydana gelebilecek her türlü ihmal, görevsizlik, saldırı, ya�ma
hareketleri ve iklim �artlarından ve daha ba�ka olumsuzluklardan meydana gelebilecek
sorunları önlemek amacıyla Osmanlı Devletinin bazı tedbirleri almı� oldu�unu
görmekteyiz. Fakat bu tedbirlerin ne kadarının gerçekle�tirilebildi�i veya olu�an
olumsuz �artlar veya tecavüzlere ne ölçüde kar�ı konuldu�u yahut engellendi�i hep
tartı�ma konusu olmu�tur. Yani sevk ve iskân i�iyle görevlendirilen hükümet görevlileri
bu i�in üstesinden hakkıyla gelebilmi�ler midir? Yoksa sevk esnasında kendilerine
emanet edilmi� bu insanları ölüme mi terk etmi�lerdir? Yahut bir sorumsuzluk ya da
ihmal olmu� mudur? Burada bizim vermeye çalı�tı�ımız ar�iv vesikaları olaylar
hakkında teferruatlı bilgiler vermese de en azından bu süreci ba�latanların niyetini
göstermesi açısından faydalı olaca�ı kanaatindeyim.
14 Haziran 1915 tarihinde Dâhiliye Nezaretinden Erzurum, Diyarbakır,
Ma’müretül-aziz ve Bitlis vilâyetlerine gönderilen yazıda, Erzurum’dan gönderilen 500
ki�ilik bir Ermeni kafilesine Erzincan ile Erzurum arasında Kürtler tarafından
saldırılarak katledildi�i, bundan dolayı yollarda bulunan Ermeniler’in hayatlarının
korunması gerekti�i, ayrıca firar etmek isteyen ve memurlara mukavemet edenlerin
cezalandırılmasının tabî oldu�u, fakat bunlara ahalinin karı�tırılmaması gerekti�i,
Ermenilerin güzergâhlarında bulunan a�iret ve köylülerin saldırılarına kar�ı her türlü
110
tedbirin alınması gerekti�i ve Ermenilere kar�ı katliam ve ya�maya cüret edecek
olanların da derhal cezalandırılmaları gerekti�i belirtilmi�tir. Ayrıca Erzurum’a
gönderilen yazıda da çıkarılan Ermeniler’in di�er yolun çok uzun olması dolayısıyla
daha önceden kullanılan eski yoldan sevklerine devam edilmesi istenmi�tir.263
26 Haziran 1915’te Erzurum vilâyetine gönderilen telgrafta, ihraçlarına ba�lanan
Ermeniler’n sevklerinin tehirinin do�ru olmadı�ı ve sevkiyata devam edilmesi gerekti�i
bildirilmi�tir. E�er ek askeri kuvvete ihtiyaç duyulursa ordudan temin etmeleri
istenmi�tir.264 Yine aynı tarihte Ma’müretü’l-aziz vilâyetine gönderilen yazıda da
muhafaza altında Erzurum’dan sevk edilen Ermeni kafilelerinin Dersim e�kiyâları
tarafından yolları kesilerek katledildikleri ve bunların ellerinden Ermeni kafileleri
kurtarmak mümkün olmadı�ı için gelen kafilelerin güvenliklerinin süratli bir �ekilde
sa�lanması istenmi�tir.265
29 A�ustos 1915’te çe�itli vilâyet ve mutasarrıflıklara gönderilen �ifrede
özellikle Ermeni’lerin mal ve can güvenliklerinin sa�lanması, gasplara engel olunması,
hayvani hislere kapılıp ırzlara geçilmesinin engellenmesi ve bunlara önayak olan
memur ve jandarmaların derhal �iddetli bir �ekilde cezalandırılması ve memuriyetlerine
son verilmesi emredilmi�tir.266
5 Eyül 1915’te Dâhiliye Nezaretinin Halep vilâyetlerine gönderdi�i �ifre
telgrafta, istasyonlarda Ermeni’lerin biran evvel belirlenen mahallere sevki ve
ia�elerinin temini ile olabilecek saldırılardan korunmaları istenmi�tir.267
3 Kasım 1915’te Diyarbakır vilâyetine çekilen �ifre telgrafta, Urfa’dan Re’sül-
ayn ve Nusaybin tarikiyle Ermeni sevkiyatı yapılırken buralarda bulunan çöl bedevileri
ve a�iretlerin tecavüzlerine maruz kalarak geri dönmek zorunda kaldıkları ve bu
kafilelerin Siverek yolu üzerinden Musul’a sevklerinin yapılması istenmi�tir.268
263 B.O.A., DH. �FR, nr. 54/10. (Ayrıca bkz. EK 1), 54/9. 264 B.O.A., DH. �FR, nr. 54/156. 265 O.B.E., s.53’den B.O.A., DH. �FR, nr. 54/162. 266 O.B.E., s.87’den B.O.A., DH. �FR, nr. 55/292. 267 B.O.A., DH. �FR, nr. 55-A/77. 268 O.B.E., s.119’dan B.O.A., DH. �FR, nr. 57/277.
111
6 Kasım 1915’te Dâhiliye Nezaretinden Urfa mutasarrıflı�ına çekilen yazıda,
Urfa’dan Rakka’ya giden ilk kafileye görevlendirilen jandarmaların sevk esnasında
uygunsuz davranı�larda bulundukları ve kadınların jandarmaların gözleri önünde
kaçırıldıkları ve bunların verilen emirlerin aksine �imendifer hattındaki bazı yerlere
yerle�tirildiklerinin muhacirin müdürü �ükrü Bey tarafından bildirildi�inden bu
ki�ilerin dîvân-ı harbe sevk edilip cezalandırılmaları bildirilmi�tir.269
Osmanlı Devletinin tehcir esnasında kafileler halinde gönderilen Ermeni’lerin
yollardaki güvenliklerini sa�lamak amacıya birtakım tedbirler almı�tır. Gönderilecek
olan kafileler için en güvenli yollar tercih edildi�i gibi yolarda meydana gelebilecek
saldırılara ve gasblara kar�ı da bir jandarma müfrezesini görevlendirerek nihai olarak
yerle�tirilecekleri yerlere sa� salim ula�malarını temine çalı�mı�lardır. Fakat gidilen
yolun oldukça uzun olması ve insanların binek hayvanlarıyla ve ka�nılarla sevkiyatı ve
bir kafilenin bir günde ancak 7-8 saat yol katetmesi bu yolculu�un oldukça uzun ve
me�akkatli olmasına neden olmu�tur. Yolculu�un çok uzun ve yorucu olması,
güzergâhları üzerindeki bazı kürtlerin ve bedevi Arapların kervanlara saldırmaları, bazı
jandarmaların ihmal ve sorumsuzlukları, Dersim bölgesindeki e�kiyaların saldırıları,
yetersiz beslenme, iklim �artları, barınma sıkıntısı ve hastalıklar gibi olumsuzluklar bu
yolculu�un çok uzun ve sıkıntılı bir �ekilde geçmesine yol açmı�tır. Sivas ile Zor
arasındaki mesafenin 176 saat, Sivas ile Ba�dat arasının 276 saat oldu�unu270
dü�ünürsek bu süre içerisinde ya�ananların hiçte kolay olmadı�ını tahmin etmek zor
olmasa gerek ama Birinci Dünya Sava�ı ile Osmanlı Devletinin bu sava�ta dört cephede
birden verdi�i mücadeleyi ve ülkenin içerisinde bulundu�u sosyo-ekonomik �artları
dü�ündü�ümüzde Ermeni sevk ve iskânını Osmanlı Devleti açısından bir ba�arı olarak
görebiliriz.
2.6.4. Sevkiyata Tabi Tutulan Ermeni’lerin Ta�ınır-Ta�ınmaz Mallarının Durumu
Tehcire tabi tutulan Ermeni’lerin menkul ve gayrimenkul mallarıyla ilgili
birtakım tedbirlerin alındı�ı ve olu�abilecek ya�ma veyahut talan edilmelerinin önüne
geçilmek istendi�ini görmekteyiz. Konuyla ilgili olarak ilk emir Dâhiliye Nezaretinden 269 B.O.A., DH. �FR, nr. 57/309. 270 B.O.A., DH. EUM, MH. 86/97.
112
Erzurum vilâyetine çekilen �ifre telgraftır. Burada Ermeni’lerin yanlarında
götüremeyecekleri mallarının de�erinin tespit edildikten sonra Emval-i Metruke
Komisyonu tarafından muhafazasını veya müzayede usulüyle satılmasını ve elde edilen
gelirin mal sahiplerine verilmesini bildirmektedir.271
27 Haziran 1915’te Sivas, Trabzon, Ma’müretü’l-aziz vilâyetleriyle Canik
mutasarrıflı�ına çekilen �ifre telgrafta, sevklerine karar verilen Ermeni’lerin
beraberlerinde götüremeyecekleri emvali menkule ve gayr-ı menkulelerinin idare �ekli
ve muhafazası hakkındaki emrin postada oldu�undan �imdilik muhafaza altına alınması
istenmi�tir.272 28 Haziran tarihli �ifrede ise; Emval-i Metrukenin muhafaza ve defterlere
kaydedilmesi için mülkiye ve maliye memurlarından olu�an bir komisyonun
olu�turulması istenmi�tir.273
5 Temmuz 1915 tarihinde Sivas, Diyarbakır ve Ma’müretü’l-aziz vilâyetlerine
gönderilen yazıda, Ermeniler tarafından tahliye edilmi� mahallerde terkedilmi� ekinlerin
kaldırılıp elde edilmesi hususunda bazı problemler ortaya çıkmı�tır. Bu i�in Emval-i
Metruke komisyonunun gözetiminde Hükümetçe biçtirilip harmanlanması ve alınacak
mahsulden masrafların dü�ülmesinin ardından kalanın askeriyeye verilmesi ve bunun
düzenli bir �ekilde yerine getirilmesi için ne kadar asker, emek, alet ve edevata ihtiyaç
duyuldu�unun bildirilmesini istemi�tir.274
11 A�ustos 1915 tarihinde çe�itli vilâyet ve mutasarrıflık Emval-i Metruke
Komisyonu ba�kanlıklarına Dâhiliye Nezaretince çekilen �ifre telgrafta, nakledilen
Ermeni’lerin emval-i menkulelerinin çok ucuza elden çıkarıldı�ı ve �urdan buradan
toplanan vurguncuların malları az bir fiyatla elde etmesi ve malların yok pahasına
satılması dolayısıyla sahiplerinin zarara u�ratıldı�ının haber alınması üzerine;
-Tahliye edilecek bölgelere yabancı, �üpheli ve mahiyeti meçhul hiçbir kimsenin
giri� ve seyrine müsaade edilmemesi, gelenler varsa derhal çıkarılması,
271 B.O.A., DH. �FR, nr. 53/303. 272 B.O.A., DH. �FR, 54/202. 273 B.O.A., DH. �FR, nr. 54/226 (Ayrıca bkz. EK 4). 274 B.O.A., DH. �FR, nr. 54/301.
113
-Bunlardan ucuz mal almı�lar varsa satı�ın iptali gibi tedbirlere müracaatla asli
fiyatı üzerinden satılmasını sa�lamak suretiyle Gayr-ı mesra menfaatlere fırsat
verilmemesi,
-Ermenilerin istedikleri e�yaları götürebilmelerine müsaade edilmesi,
-Götüremeyecekleri e�yadan durmakla bozulan e�ya ile zaruri ihtiyaçlardan
olanların müzayede ile satılması,
-Götüremeyecekleri e�yadan durmakla bozulmayanların sahibi namına
muhafazası,
-Emval-i gayri menkule kira, rehin, sözünde durarak feragat ve haciz gibi gerçek
sahibinin mülküyle ili�kisini ve tasarrufunu yok etmeyecek akitlerin yasaklanması ve
hicretin ba�langıcından itibaren �imdiye kadar uygulanan akitlerin feshedilmi�
sayılması,
-Sözle�meler ve ukudat-ı muvaza’a-karaneye meydan verilmemesi,
-Satı� ve fera� gibi satı� i�lemlerine müsaade edilmesi ve ahbabının arazi ve
emlak satın almasının yasaklanması gerekti�i tebli� edilmi�tir.275
24 A�ustos 1915’te çe�itli vilâyet ve mutasarrıflık Emval-i Metruke Komisyonu
Ba�kanlıklarına Dâhiliye Nezaretince çekilen �ifre telgrafta, nakledilen Ermeni’lerin
menkul ve gayr-ı menkul mallarının satılması ve istimlak ile toplam bedelden
borçlarının ödenmesinin ardından kalanının sahibine iadesi devletçe kararla�tırılmı�tır.
Bu konu hakkında bir kanun yayımlanmı� oldu�undan hükümete intikal etmi� olan
mallar ve söz konusu arazilerin muhafazası ve hazinenin koruması ve gidenler hakkında
meydana gelecek borç ve davaları daha sonra temizlemek üzere �imdilik çe�it ve
davaların miktarı ile davacı ve davalıların isimlerinin belirtilen cetvellerin
hazırlanmasını istemi�tir.276
24 A�ustos 1915’te Dâhiliye Nezaretinden Sivas vilâyetine gönderilen telgrafta,
Devlet nakledilen Ermeni’lerin Gayr-ı menkul mallarının istimlaka ve borçlarını
vermeye karar verdi�ini, bundan dolayı hükümete intikal eden hukukun muhafazası
gerekti�i ve muamele-i tevsiyyenin kanunlara uydurulması icab etti�ini bildirilmi�tir. 29
A�ustos 1915 tarihli �ifrede çe�itli vilâyet ve mutasarrıflık emval-i metruke komisyonu 275 O.B.E., s.76’dan B.O.A., DH. �FR, nr. 54/381, B.O.A. DH. �FR. Nr. 54-A/388. 276 B.O.A., DH. �FR, nr. 55/196.
114
ba�kanlıklarına çekilen �ifre telgrafta, Ermeni’lerin nakil ve sevki ile terk edilmi�
malların hükümet namına idare ve muhafazası bazı mahallerde zaruri ihtiyaçlardan olan
e�yanın sa�lanması zarureti açık oldu�u ve söz konusu ahalinin yokluk içerisinde
olmaları uygun olmadı�ından mevcut mallar arasında zaruri ihtiyaçlardan olup dı�ardan
tedariki imkânı olmayan e�ya ve sairenin talimatnamede be� yazılı madde ve izahat
çerçevesinde müzayede yoluyla satılmasının uygun görüldü�ü bildirilmi�tir.277
1 Kasım 1915’te Dâhiliye Nezaretinden çe�itli vilâyet ve mutasarrıflık Emval-i
Metruke idare komisyonları ba�kanlı�ına gönderilen yazıda, �stanbul’da veya henüz
Ermenileri ba�ka yerlere nakledilmemi� vilâyetlerde mukim Ermeni tüccarlarıyla di�er
Osmanlı veya yabancı müesseselerin malı olarak orada �imdiye kadar vekil-i umur veya
ortak sıfatıyla Ermeniler tarafından idare edilmi� ticarethane, emlak, fabrika vs. olup
olmadı�ının ve varsa oradan nakledilenin ismiyle ve gerçek sahibinin kim oldu�unun ve
bunlardan terkedilmi� mal ve emlakın muhammel bedellerinin tahkik ve tedkikiyle
acilen teferruatlı bir �ekilde bilgi verilmesini istemi�tir.278
Ermeni’lerin ba�ka mahallere sevklerinin ardından Ermenilere aid mallarla ilgili
26 Eylül 1915’te “Aher mahallere naklonulan e�hasın emval, düyûn ve matlubat-ı
metrukesi hakkında kanunu muvakkat” isimli geçici bir kanun çıkmı�tır. Bu kanunun
ba�lıca hükümleri �unlardır:
Madde 1) 14 Mayıs 1331 tarihli muvakkat kanunla ahar mahallere nakledilen
e�has-ı hakikiye ve hükmiyenin terk etmi� oldukları emval ve matlubat ve duyun, bu
husus için müte�ekkil komisyonların her �ahıs için ayrı ayrı tanzim edecekleri
mazbatalar üzerine mahkemelerce tasfiye olunur.
Madde 2) Madde 1’de beyan olunan e�hasın hin-i nakillerinde mutasarrıf
bulundukları damlı, üstü örtülü ve damsız, üstü açık vakfiyenin hazine-i evkaf ve
emval-i gayr-ı menkule-i sairenin hazine-i maliye namına kayıtları icra edilerek her iki
kısım emval-i gayrı menkulenin mezkûr hazineler tarafından verilecek bedellerinden
ba’d et-tasfiye kalacak mikdarı eshabına ita olunur. 277 B.O.A., DH. �FR, nr. 55/330. 278 B.O.A., DH. �FR, nr. 57/241.
115
Madde 3) Bu e�hasın nukut ve emval-i menkule-i metrukesiyle mevduat ve
matlubatı 1.maddede zikrolunan komisyon reisi veya vekili tarafından cem ve istirdat ve
tahsil ve dava ve emval-i metrukeden münaziçün-fih olmayanlar bi’l-müzayede fruht ile
hasıl olan mebali� sahipleri namına emaneten mal sandıklarına tevdi olunur.
Bu kanunun genel anlamı, tehcire tabi tutulanların yerlerindeki bütün mal ve
mülklerinin tasfiye edilece�i, dolayısıyla oraya daha sonra geri dönseler bile artık çok
azının yeniden uyum sa�layabilece�i ayrıca tasfiye esnasında kendilerinden veya
yakınlarından kimse olmayaca�ından menfaatlerini ancak devlet yetkilileri
koruyacaktır. Yani bu konuyla görevlendirilmi� olan ki�ilerin inisiyatifine bırakıldı�ı
anla�ılmı�tır.279
Bu kanunun çıkarılmasının ardından iki gün sonra Ahmet Rıza Bey bir takrir
verir ve kanunun uygulanmasını barı�tan sonraya kalmasını ve II. Maddenin
de�i�tirilmesini ister. �tirazlarını ise �u cümlelere dile getirmi�tir: “Kanunun bahsetti�i
emval-i metruke diye tavsif etmek kanuni bir�ey de�ildir. Çünkü bu emvalin sahibi olan
Ermeniler mallarını isteyerek terk etmemi�ler, onlar yerlerinden uzakla�tırılmı�, zorla,
cebirle çıkarılmı�, hükümet onların mallarını memurları vasıtasıyla sattırıyor. Bu kanun
Mevki-i icraya vaz olunursa bu adamlara bir kat daha gadredilmi� olacak. Çünkü
mallarına talip bulunmayacak veyahut mal de�er fiyatı üzerine satılamayacaktır… Bu
da mucib-i gadirdir. Devletimiz hiçbir zaman gadr ve zulmü kabul etmez. “Ermeni’lerin
malı kısmen ya�ma edildi. Kuvve-i te�riiye kanunu reddedinceye kadar elde bir �ey
kalmayacaktır. Yapılacak �eylerin hepsi yapılmı� olacak.”280
Tehcir Kanunuyla Osmanlı Devletinin güneyine göçleri kararla�tırılan
Ermeniler’in geride bıraktıkları mallara ili�kin Osmanlı Devleti hükümeti bazı kararlar
almı�tır. �lgili vilâyet ve mutasarrıflıklara gönderilen sözkonusu yazılarda, göç eden
Ermeniler’in mallarını muhafaza etmek ve defterlere kaydını tutmak amacıyla mülkiye
ve maliye memurlarından olu�an bir komisyonun kurulması istenmi�tir. Ayrıca
Ermeniler’in menkul e�yalarını belirli bir bedel kar�ılı�ında satabilecekleri281,
279 Yusuf Hikmet Bayur, a.g.e., s.45-46. 280 Yusuf Hikmet Bayur, a.g.e.,s.48-49. 281 B.O.A. DH. �FR, 54/346.
116
bozulabilecek e�ya ve hayvanları satmaları, e�ya, mal ve mücevherlerin muhafaza altına
alınması ve gayr-ı menkul malların hiçbir yere tahsis edilmemesi ile Ermeniler’in vergi
borçlarının tahsilinin tehir edilmesi kararla�tırılmı�tır.282 Fakat 24 A�ustos 1915’te
Emval-i Metruke Komisyonlarına gönderilen bir yazıyla Ermenilerin menkul ve gayr-ı
menkul mallarının satılması ve istimlâki ile elde edilen gelirden Ermeniler’in
borçlarının ödenmesi ve kalanın da sahibine ula�tırılması tebli� edilmi�tir. Daha sonra
da Ermeniler’in borçlarını devlet ödemi�tir.
Nakledilen Ermeniler’in mallarının çok ucuza elden çıkarıldı�ı ve yok pahasına
satılmak durumunda kalındı�ının haber alınması üzerine, bu malların satı�ına dair
antla�malar feshedilmi�, memurların ancak pe�in parayla ve gerçek de�eri üzerinden
Ermeniler’den ev alabilmelerine izin verilmi�tir. 11 A�ustos 1915 tarihinde de konuyla
alâkalı genel bir teblgat ilgili tüm vilâyet ve mutasarrıflıklara gönderilmi�tir.
26 Eylül 1915 tarihinde sevkedilen Ermenilere ait mallarla ilgili geçici bir kannu
çıkartılmı�tır. Yukarıda da de�indi�imiz gibi bu kanunla göç ettirilen Ermeniler’in
mallarının muhafazası sözkonusu yerlerde bulunan idari memurlara bırakılmı�tır. Fakat
bu kanun çıkarılırken bazı tartı�malara neden olmu�tur. Ahmet Rıza Bey bu kanunun
kaldırılması ve II. Maddesinin de�i�tirilmesi için meclise takrir vermi� ve yukarıda
maddeler halinde verdi�imiz kanuna muhalefet etmi�tir.
2.6.5. Kimsesiz Kalan Çocukların Durumu
Günümüze kadar ihmal edilmi� ara�tırma konularının ba�ında Dar’ül Eytamlar
gelmektedir. Birinci Dünya Sava�ı yıllarında Osmanlı toplumunun önemli sosyal
yaralarından biri de kimsesiz kalmı� çocuklardır. 1914 yılından itibaren kimsesiz ve
korumasız kalan bu çocuklar için Anadolu’nun birçok �ehrinde yetimhâneler açılmı�tır.
Nitekim bu yetimhânelerin sayısı Sivas’ta açılan yetimhâneyle birlikte altmı�ikiye kadar
ula�mı�tır. Özellikle Osmanlı Devletinin sava�ta olması dolayısıyla binlerce çocuk bu
yurtlarda barınma imkânı bulmu�lar ve ortada kalıp ölüme terkedilmekten
kurtarılmı�lardır. Fakat bu yurtlarda genelde bilinenin aksine yalnızca Ermeni çocukları
282 B.O.A. DH. �FR, 54/420.
117
barınmamı�, aynı zamanda kimsesiz kalan Müslüman ve di�er gayr-ı Müslim unsurların
çocukları da buralarda barınma imkânı elde etmi�lerdir. Bunların da sayısının bilinenin
aksine oldukça fazla oldu�u tahmin edilmektedir. Çünkü Osmanlı Devletinin zorunlu
göç sadece Anadolu’da ya�ayan Ermeniler ve Anadolu ve Kafkaslarda Rus zulmünden
kaçan Vilâyet-i �arkıyye göçmenleriyle Balkanlardan göç eden veya zorunlu olarak
yurtlarından kovulan insanlar da benzer hatta daha zor durumlar ya�amı�lardır. Bunun
sebebi de onların yurtlarından geçici olarak de�il bir daha dönmemek üzere göçmek
zorunda kalmalarıdır. Örne�in Güney Kafkaslar ve Do�u Anadolu’dan Rusların
zulmünden kaçan yakla�ık 1 milyon civarında Müslüman topraklarını terk ederek
Anadolu’nun içlerine göçmek zorunda kalmı�lardır ve bunlardan yakla�ık olarak 200-
250 bini çe�itli sebeplerden yollarda hayatını kaybetmi�tir. Osmanlı Devleti de kimsesiz
kalan bütün çocukları yetimhânelere yerle�tirmi�tir. Fakat yetimhânelerdeki kapasitenin
sınırlı ve çocuk sayısının fazla olması dolayısıyla Osmanlı Devleti Hükümeti bu
çocukları özellikle Ermeni çocuklarını Müslüman ailelerin yanına yerle�tirdi. Gerek
�ehirlerde gerekse köylerdeki ailelerin yanarına yerle�tirilen her çocuk için durumu iyi
olmayan ailelere aylık 30 kuru� maa� ba�lamı�tır. ��te a�a�ıda kronolojik olarak
vermeye çalı�tı�ımız ar�iv belgeleri sözünü etti�imiz konuyu Sivas vilâyeti ba�lamında
ve genel anlamda asıl kayna�ından do�ru bir �ekilde de�erlendirmemize yardımcı
olaca�ı kanaatindeyiz.
26 Haziran 1915’te Ma’arif Nazırının Diyarbakır, Haleb, Trabzon, Erzurum,
Sivas, Bitlis vs. vilâyetlerle Mara� mutasarrıflı�ına çekti�i telgrafta, tehcire tabi tutulan
Ermeni’lerin 10 ya�ından a�a�ı çocuklarını yetimhane tesisiyle veya tesis edilmi�
darü’l-eytamlara çekmek suretiyle e�itim ve ö�retimleri dü�ünülmü� oldu�undan
bunlardan vilâyet dâhilinde ne kadar çocuk bulundu�unun ve orada yetimhane tesisi için
uygun binanın olup olmadı�ını sormaktadır.283 Yine aynı tarihte Dâhiliye Nezaretinden
Ma’müretü’l-aziz vilâyetine çekilen telgrafta, daha önce bildirilen sahipsiz Ermeni
çocuklarının vilâyette kalabilece�ini, orada kalmanın daha uygun oldu�unu
bildirmi�tir.284
283 B.O.A., DH. �FR, nr. 54/150. 284 B.O.A., DH. �FR, nr. 54/163.
118
9 A�ustos 1915’de Dâhiliye Nezaretinden Haleb valisi Bekir Sami Bey’e
çekilen �ifrede, erkekleri olmayan Ermeni aile ve kadınların büyük �ehirlere
gönderilmelerinin uygun olmadı�ı ancak küçük ya�ta ve kimsesiz kalan kız ve erkek
çocukları da�ınık bir �ekilde �slam köylerine verilebilece�ini ifade etmi�tir.285
Kimsesiz kalan Ermeni yetimlerinin iskân ve ia�eleriyle ilgili olarak Dâhiliye
Nezareti tarafından çe�itli vilâyet ve mutasarrıflıklara çekilen telgrafta, konuyla ilgili
olarak sözkonusu vali ve mutasarrıfların dikkat etmeleri gereken hususlar �u �ekilde
sıralanmı�tır.
1)Erkekleri sevkedilip veyahut askerde olup da kimsesiz kalan ve velisiz kalan
aileler yabancı ve Ermeni bulunmayan köy ve kasabalara da�ınık bir �ekilde
da�ıtılmaları ve muhacirin tahsisatından ia�eleri te’min edilerek mahalli adetlere
alı�maları,
2)Genç ve dul kadınların evlendirilmelerine,
3)12 ya�ına kadar olan çocukların bizim yetimhanelere ve öksüz yurdlarına
da�ıtılmalarına,
4)Yetimhanelerin mevcudu yetmedi�i taktirde durumları iyi olan Müslümanlar
nezdinde mahalli adetler ile terbiye ve temsillerine,
5)Bu �ekilde Müslüman aileler bulunmadı�ı taktirde muhacirin tahsisatından
ayda 30 kuru� iade masrafı verilmek suretiyle köylülere da�ıtılmalarına ve geçen zaman
içerisinde vaki olacak icraat ve te�ebbüslerden adet ve rakamlara dair peyder-pey
malumat verilmelidir.286
285 OBE, s.74’den B.O.A. DH. �FR, nr. 54-A/325. 286 O.B.E., s.141-142’den B.O.A., DH. �FR, nr. 63/142.
119
Dâhiliye Nezareti tarafından çe�itli vilâyet ve mutasarrıflara çekilen �ifre
telgrafta, ihtida eden, evlenen ve güvenilir kimselerin yanına bırakılan çocukların �ahsi
mallarının korunması, murisleri ölenlere hisselerinin verilmesi istenmektedir.287
9 Mayıs 1916’da Dâhiliye Nezaretinden Ba�kumandan vekili Enver Pa�a’ya
çekilen cevabi telgrafta, yetimhanelere yerle�tirilecek olan mühtedi ve gayr-ı muhtedi
Ermeni çocukları için gerekirse yeniden ek tahsisat verebileceklerini bildirmektedir.288
12 A�ustos 1916’da Dâhiliye Nazırı Talat Pa�a tarafından Haleb vilâyetine
gönderilen �ifrede, Ermeni yetimlerinin ia�esi için tahsisat yoksa, gerekli miktarın
bildirilmesini Halep vilâyetinden istemektedir.289
21/23 Eylül 1915’te Kayseri mutasarrıflı�ına çekilen �ifrede, belirtilen ahval ve
�artlara nazaran sözü edilen Ermeni kızlardan ebeveynleri bulunanların ebeveynlerine
verilmeleri ve bulunmayanların ise yetimhanenin uygun bir yerinde iskânlarıyla Darü’l-
Eytam binasının muhacirler için misafirhane olarak hazırlanmasının uygun oldu�u
bildirilmektedir.290
18 Ocak 1919 tarihinde Dâhiliye Nezaretinden çe�itli vilâyet ve mutasarrıflıklara
çekilen �ifre telgrafta, Ermeni yetimlerinin, Ermeni cemaati te�kilatı olan yerlerde
onlara teslimi, olmayan yerlerde ise Hükümetçe emniyet altına alınması ve gerekli
malumatın bildirilmesi talep edilmi�tir.291
5 �ubat 1919’da Dâhiliye Nezaretinden Kayseri Mutasarrıflı�ına gönderilen
�ifrede, �slam aileleri yanında bulundu�u söylenen Ermeni kız ve çocuklarının derhal
bulundukları yerlerden aldırılarak Ermenilerden olu�an komisyona teslim edilmeleri ve
ia�elerinin temininin sa�lanmasını bildirmi�tir.292
287 O.B.E. s.77’den B.O.A., DH. �FR, 54-A/382. 288 B.O.A., DH. KMS, nr. 39/4. 289 O.B.E., s.150’den B.O.A., DH. �FR, nr. 66/229. 290 O.B.E., s.151’den B.O.A., DH. �FR, nr. 68/95. 291 O.B.E., s.205-206’dan B.O.A., DH. �FR, nr. 95/163 (Ayrıca bkz. EK 19). 292 O.B.E., s.218’den B.O.A., DH. �FR, nr. 96/76.
120
20 �ubat 1919’da Dâhiliye Nezaretinden çe�itli vilâyet ve mutasarrıflıklara
çekilen telgrafta, �slam aileleriyle resmi müesseseler ve hususi müesseselerden alınarak
akrabalarına veya aid oldukları cemaatlere tesim edilen gayr-ı müslim çocuklardan
ba�ka bazı Müslüman çocukların da Ermeni oldu�u zannıyla istenmekte oldu�u yapılan
�ikâyetler üzerine anla�ıldı�ı, gerçi bahsedilen Hıristiyan çocuklar ile Müslümanların
yanlarında bulunan gayr-ı Müslim kız ve kadınların dini kimliklerini izharda serbest
oldu�u ve bunlardan küçük çocukların ve di�erlerinin kayıtsız �artsız velilerine veya
mensub oldukları cemaatlere teslimleri gerekli ise de Müslüman çocuklarının
Hıristiyanların eline geçmesine hiçbir surette izin verilmemesi ve bu konuda dikkatli
olunmasını tebli� etmi�tir.293
1915 yılında uygulanan tehcirin belki de üzerinde en çok dü�ünülmesi gereken
konuların ba�ında Ermeni yetimlerinin durumu, onların bu süreci nasıl ya�adıkları ve
atlattıkları meselesidir. Tehcir döneminde anne-babalarını kaybeden veyahut da anne-
babasından ayılmak, ayrı dü�mek zorunda kalan Ermeni yetimlerini Osmanlı Devleti
yöneticileri gerekli olan tedbirleri aldıktan sonra büyük bir ço�unlu�unu Darü’l-
eytamlara yerle�tirmi�tir. Yetimhanelerdeki kontenjanın tamamen dolmasının ardından
yeni yurtların kurulması ve Ermeni yetimlerinin buralara yerle�tirilmeleri konusunda
gereken hassasiyet gösterilmeye çalı�ılmı�tır. Yetimhanelerin tamamen dolmasının
ardından bazı Ermeni çocukların Müslüman ailelerin yanlarına verildikleri hatta
durumları iyi olmayan ailelere aylık 30 kuru� ba�lanarak bu çocukların iyi, sa�lıklı ve
rahat bir �ekilde kamaları hedeflenmi�tir. Tehcire tabi tutulan, Ermeni’lerin tekrardan
evlerine dönü� kararnamesinin tebli�inin ardından yetimhanedeki çocukların da
ebeveynlerine ve yakınlarına tekrar istemeleri halinde verilebilece�i ve e�er herhangi
bir yakını bulunmazsa aid oldu�u cemaata teslimine karar verilmi�tir. Fakat bu
i�lemlerin devam etti�i sırada yetimhanelerde bulunan Müslüman yetimleri üzerinde
kilisenin bazı iddialarda bulunması ve onları almaya çalı�masını fark eden hükümet
yetkilileri, yetimhanedeki görevlileri uyararak bu konuda dikkatli ve titiz
davranmalarını emretmi�tir. Konumuzla alakalı olan önemli bir husus da tehcir
esnasında bazı Ermeni aileleri tehcirin o zorlu ko�ullarından kurtarmak amacıyla
çocuklarını Müslüman ailelere emanet olarak bırakmalarıdır. Bunun sayısının ne kadar
293 O.B.E., s.334’den B.O.A., DH. �FR, nr. 96/248.
121
oldu�unu kestirmek zordur. Fakat önemli miktardaki Ermeni çocu�unun bu yolla
tehcirden kurtarılarak Müslüman kom�ularına emanet olarak verildi�i tahmin
edilmektedir. Hatta bazı Müslümanlar yalnızca Ermeni çocuklarını de�il ailelerini bile
saklayarak tehcir edilmekten kurtarmı�lardır.
Ermeni yetimhanelerinde kalan ve evlatlık olarak verilen Ermeni çocuklarının
sayısına gelince, tüm resmi yazı�malara ve kayıtlara ra�men tehcirde kaç çocu�un
evlatlık verildi�i, ne kadarının yetimhanelerde barındı�ı konusuna dair sa�lıklı bilgilere
ve rakamlara ula�mak zordur.294 1921 yılında Ermeni Patrikhanesi tarafından hazırlanan
rapora göre Müslüman ve Arap kabilelerinde bulunan yetim çocukların toplam sayısını
63 bin olarak vermekte ve bu sayıyı Sivas’ta ise 3.500 olarak göstermektedir.
Rakamların biraz abartılı oldu�u ortadadır. Fakat olayın boyutunu ve birçok Ermeni
evladının bu �ekilde barındırıldı�ını ortaya koyması açısından önemli bir fikir
vermektedir.295
2.6.6. Sevkiyata Tabi Tutulan Ermeni’lerin �skân ve �a�e Masrafları
Sevk ve iskâna tabi tutulan Ermeni’lerin sevk ve iskânına ili�kin gerekli olan
paranın tahsis edilmesi ve gönderilmesi hakkında bazı kararlar devlet tarafından
alındı�ını ve bunları uygulamaya çalı�ıldı�ını, gerekli olan paranın tamamen olmasa
bile imkân dâhilinde temin edilmeye çalı�ıldı�ını görmekteyiz. Gerek Ermeni’lerin
iskân edilecekleri nihai yerlerine götürüldükleri yollardaki ihtiyaçları gerekse iskân
edildikleri bölgelerdeki ihtiyaçları kar�ılanmaya çalı�ılmı�tır. Yani yerle�im yerlerine
uyum sa�layabilmeleri için kendilerine ihtiyaç duydukları maddi yardımlar gerek
Osmanlı Devleti gerekse yardım kurulu�larının yardımlarıyla kar�ılanmaya çalı�ılmı�tır.
1 Haziran 1915’te Dâhiliye Nezareti tarafından Suriye vilâyetine gönderilen
telgrafta, Suriye’ye gönderilecek olan Ermeni’lerin iskânı ve gerekli olan tahsisatın
temin edilip gönderilece�i bildirilmekteydi.296 Yine 1 Eylül 1915’te Konya, Adana,
294 Erhan Ba�yurt, Ermeni Evlatlıklar Saklı Kalmı� Hayatlar, Karakutu Yayınları, �stanbul,
2006, s.37. 295 Hikmet Özdemir, vd., a.g.e., s.126-127. 296 B.O.A., DH. �FR, nr. 55-A/14.
122
Haleb, Suriye, Ankara Vilâyetleriyle �zmit ve Eski�ehir mutasarrıflıklarına çekilen
telgrafta, Ermeni’lerin iskân yerlerine düzenli bir �ekilde yerle�tirilmeleri için bu
konuyla ilgili olarak Konya vilâyetine 400.000, �zmit sanca�ına 100.000, Eski�ehir
sanca�ına 200.000, Adana vilâyetine 300.000, Halep vilâyetine 300.000, Suriye
vilâyetine 100.000, Ankara vilâyetine 300.000 olmak üzere toplam 1.700.000 kuru�luk
havalenin gönderildi�is ia�elerinin düzenli bir �ekilde temini ile istasyonlardaki
Ermenilere da�ıtılmak üzere mümkün oldu�u miktarlarda ekmek, zahire, bo� teneke ve
fıçı gibi �eylerin biriktirilmesiyle sefalet çekmelerine meydan verilmemesi ve mal
sandı�ı var olana kafi de�ilse bunun telgrafla bildirilmesini istemekteydi.297 7 Eylül
tarihinde Suriye vilâyetine çekilen telgrafta ise Suriye vilâyetine 4. Ordu
Kumandanlı�ınca gösterilen lüzum üzerine 10.000 lira paranın gönderildi�i
bildirilmekteydi.298
7 Eylül tarihinde de yine Suriye vilâyetine 10.000 lira gönderilmi�tir.299
26 Ekim 1915’te Haleb’de muhacirin müdürü �ükrü Bey’e çekilen telgrafta,
Ermeni kafileler arasında hergün açlıktan ölümler oldu�undan dolayı hergün en az
100.000 liranın gönderilmesinin gerekti�ini 4. Ordu Kumandanlı�ının bildirmesi
üzerine gönderilen tahsisatın yeterli olup olmadı�ının ve mal sandıklarının gerekli olan
havaleyi gönderemedi�inin do�ru olup olmadı�ının haber verilmesini istemektedir.300
8 Kasım 1915’te Halep Emval-i Metruke �dare Komisyonu ba�kanlı�ına
gönderilen telgrafta, Emvali metruke komisyonu tarafından satılan hayvanların mevcut
bedeli olan 645.810 kuru�tan 600.000 kuru�unun Ermeni’lerin sevk ve ia�e masraflarına
harcanmasının uygun oldu�u bildirilmekteydi.301 Yine 8 Kasım tarihinde Haleb’de
muhacirin müdürü �ükrü Bey’e çekilen telgrafta, muhacirin tahsisatından 3.000 lira
gönderilmi� oldu�u, Haleb’de mevcut 600.000 kuru� ile Eski�ehir’den telgrafla
gönderilecek 200.000 kuru�la beraber Ermeni’lerin ia�e ve sevkine harcanması ve
297 B.O.A., DH. �FR, nr. 55-A/17. 298 B.O.A., DH. �FR, nr. 55-A/135. 299 B.O.A., DH. �FR, nr. 55-A/118. 300 O.B.E., s.116-117’den B.O.A., DH. �FR, nr. 57/110. 301 B.O.A., DH. �FR, nr. 57/342.
123
gerekirse yeni tahsisat talebinde bulunmalarını bildirmi�tir.302 �ükrü Bey’e gönderilen
�ifre telgrafın bir benzerini Haleb vali vekiline gönderilerek irsal olunan paranın
Ermeni’lerin ia�e ve iskânlarına harcanmasını emretmekteydi.303
16 Kasım 1915’te Dâhiliye Nezaretinden Haleb Vilâyetine çekilen �ifre
telgrafta, Hüdavendigar Vilâyetinden Emval-i metruke hasılatından 8.000 liranın temin
edilerek gönderildi�i, emaneten malsandı�ına tevdi ve Ermeni’lerin ia�e ve iskânına
sarfını ve ula�tırılmasını bidirmektedir.304
20 Eylül 1916’da Zor mutasarrıflı�ına çekilen �ifre telgrafta, Ermeni’lerin ia�e
ve iskânı için muhacirin tahsisatından 10.000 (liranın) Haleb’e gönderildi�i
bildirilmektedir.305
22 Mart 1917’de Dâhiliye Nezareti A�air ve Muhacirin Müdüriyeti
umumiyesinden Aydın, Konya, Sivas vilâyetleriyle Eski�ehir, �zmit, Bolu vs. sancaklara
çekilen �ifre telgrafta, muhacirin tahsisatının mültecilerle muhacirlere hasrı ve bu
tahsisattan �imdiye kadar iskân ve ia�eleri temin edilmekte olan Ermeni, Rum, Arap
ailelere toplam 6.640.000 kuru�un gönderildi�i bildirilmektedir. Bunun Vilâyet ve
mutasarrıflıkla da�ılımı ise �u �ekildedir:
Aydın vilâyeti 50.000 Kuru�
Musul vilâyeti 50.000 Kuru�
�stanbul vilâyeti 250.000 Kuru�
Ankara vilâyeti 500.000 Kuru�
Haleb vilâyeti 800.000 Kuru�
Hüdavendigar vilâyeti 150.000 Kuru�
Suriye vilâyeti 750.000 Kuru�
Sivas vilâyeti 500.000 Kuru�
Kastamonu vilâyeti 20.000 Kuru�
302 B.O.A., DH. �FR, nr. 57/348. 303 B.O.A., DH. �FR, nr. 57/349. 304 B.O.A., DH. �FR, nr. 58/24. 305 B.O.A., DH. �FR, nr. 68/73.
124
Konya vilâyeti 500.000 Kuru�
Ma’müretü’l-az vilâyeti 30.000 Kuru�
Diyarbekir vilâyeti 30.000 Kuru�
Edirne vilâyeti 50.000 Kuru�
Eski�ehir sanca�ı 150.000 Kuru�
�zmit sanca�ı 500.000 Kuru�
Bolu sanca�ı 100.000 Kuru�
Zor sanca�ı 1.000.000 Kuru�
Karesi sanca�ı 500.000 Kuru�
Kütahya sanca�ı 50.000 Kuru�
Mara� sanca�ı 500.000 Kuru�
Canik sanca�ı 80.000 Kuru�
Kayseri sanca�ı 50.000 Kuru�
Kale-i sultaniye sanca�ı 30.000 Kuru�
Toplam 6.640.000 Kuru�
Bundan sonra bu gibi hususlar için muhacirin tahsisatından bir �ey istenmeyerek
bunun yerine seferberlik tahsisatından ifasının sa�lanmasını tebli� etmi�tir. Bundan
böyle olu�acak olan ihtiyaçların kar�ılanmasıyla seferberlik tahsisatı
görevlendirilmi�tir.306
26 Nisan 1917 tarihinde Suriye vilâyetine gönderilen �ifre telgrafta, umumi
bütçenin onayından sonra 25.000 lira gönderilece�i gibi, Ermeni’lerin ia�esi için banka
vasıtasıyla Harbiye tahsisatından 4.000 lira gönderildi�i, ayrıca bu husus için özellikle
ordu tahsisatından para harcanılmaması gerekti�i ve gerekti�i taktirde muhacirin
tahsisatından veya Harbiye tahsisatından para talep edilmesini emretmi�tir.307
20 Haziran 1917’de çe�itli vilâyet ve mutasarrıflıklara çekilen �ifrede, o güne
kadar, Rum ve Ermeni mülteciler için Harbiye tahsisatından verilmekte olan
yevmiyelerin Temmuz 1917 tarihinden itibaren küçükler için altmı� paraya ve büyükler
306 B.O.A., DH. �FR, 74/234 (Ayrıca bkz. EK 16). 307 B.O.A., DH. �FR, nr. 75/244.
125
için üç kuru�a yükseltildi�i bildirilmi�tir.308 Bu da o güne kadar verilen paraların
yetersiz olmasına binaen Ermeniler için verilen paranın arttırıldı�ını göstermektedir.
5 Eylül 1915 tarihinde Meclisi Vükelanın aldı�ı bir kararla iskân yerleri
de�i�tirilen Rum ve Ermeniler ile 4. Ordu kumandanlı�ınca ba�ka yerlere nakledilen
ailelere yapılan sarfiyat için A�air ve Muhacirin Müdüriyeti Umumiyesi bütçesinden
ayrılan ve ancak mültecilerin idarelerinin sa�lanmasına yarayan 300.000 liranın ve
Harbiye tahsisatından sa�lanan paranın yetersizli�inden dolayı bunlara ilaveten 300.000
liranın daha sa�lanması kararla�tırılmı�tır.309
8 Ekim 1917 tarihinde çe�itli vilâyet ve mutasarrıflıklara gönderilen yazıda
tehcir edilen Ermeniler ve Rumlar ile 4. Ordu mıntıkasından gönderilen e�hasın
masrafları için havale gönderildi�i belirtilerek bu paranın asla ba�ka bir amaç için
harcanmaması, sadece söz konusu ki�ilerin ihtiyaçları için kullanılması
hatırlatılmaktaydı. Urfa mutasarrıflı�ına çekilen �ifre telgrafta, gönderilen 2.500 liranın
söz konusu amaç do�rultusunda kullanılması istenmekteydi.310 Bu tarihte di�er
merkezlerin bazılarına gönderilen havale miktarları ise �öyledir:
Zor Mutasarrıflı�ına 2500 lira311
Haleb Vilâyetine 2000 lira312
Suriye Vilâyetine 5000 lira313
Musul Vilâyetine 3.750 lira314
Sivas Vilâyetine 4000 lira315.
Böylece Meclis-i Vükelanın kararı do�rultusunda ayrılan 300.000 liranın önemli
bir kısmı 8 Ekim tarihi itibariyle çe�itli vilâyet ve mutasarrıflıklara havale edilmi�tir. 24
Mart 1918 tarihinde de vilâyet ve mutasarrıflıklara Ermeni, Rum ve Arab ailelerin
308 B.O.A., DH. �FR, nr. 77/168. 309 B.O.A., MV. nr. 209/42. 310 B.O.A., DH. �FR, nr. 80/73. 311 B.O.A. DH. �FR, nr. 80/79. 312 B.O.A. DH. �FR, nr. 80/80. 313 B.O.A. DH. �FR, nr. 80/86. 314 B.O.A. DH. �FR, nr. 80/88. 315 B.O.A. DH. �FR, nr. 80/92.
126
masrafları için seferberlik tahsisatından para gönderilmi�tir. Bu tarihte çe�itli vilâyet ve
mutasarrıflıkların bazılarına gönderilen para yardımı ise �öyledir:
Haleb Vilâyetine 500.000 kuru�316
Urfa Mutasarrıflı�ına 500.000 kuru�317
Musul Vilâyetine 750.000 kuru�318
Sivas Vilâyetine 1.000.000 kuru�319.
Suriye Vilâyetine 500.000 kuru�320
Urfa Mutasarrıflı�ına 1.000.000 kuru�321
7 Mayıs 1918 tarihinde Dâhiliye Nezaretinden Sadarete yazılan yazıda 1917
senesi içerisindeki Ermeni, Rum ve Arab ailelerin sevk, iskân ve ia�e masrafları için
ayrılan 60.000.000 kuru�tan 54.440.000 kuru�un harcandı�ı, 1918 senesi içerisinde de
60.000.000 kuru�a ihtiyaç duyuldu�u belirtilmekteydi. Bunun sonucunda da 1918 senesi
için 60.000.000 kuru�un seferberlik tahsisatından kar�ılanması kararla�tırılmı� ve
Dâhiliye ve Harbiye nezaretlerine bu konuyla ilgili bilgi verilmi�tir.322
Osmanlı Devleti Birinci Dünya Sava�ı yıllarında ekonomik açıdan oldukça zor
ko�ullarında olmasına ra�men sevk ve iskânı kararla�tırılan Ermenilerin ihtiyaçlarını
kar�ılamaya çalı�mı�tır. Sevk esnasında kafilelerin ihtiyaçlarının kar�ılanmasıyla iskân-ı
A�âir ve Muhacirin müdüriyetini görevlendirdi. Sevkiyat esnasında muhacirlerin
ihtiyaçlarının kar�ılanması için toplam 2.250.000 kuru� tahsis etmi�tir. Vilâyetler de
kendi imkânları ölçüsünde çe�itli yardımlarda bulunmu�, kendilerinin yetmedi�i
zamanlarda ise merkezden tahsisat istemi�lerdir. Ayrıca Osmanlı Devletinden ba�ka
ülke sınırları dâhilinde çe�itli faaliyetlerde bulunan yabancı kurulu�lar ve yurt dı�ında
ya�ayan Ermeniler de tehcir edilen Ermeni ve Rumlara yardım etmi�lerdir.323
Ermenilerin ihtiyaç duydu�u ekmek, zahire, bo� teneke ve fıçı gibi gıda maddeleri ve
316 B.O.A. DH. �FR, nr. 85/204. 317 B.O.A. DH. �FR, nr. 85/208. 318 B.O.A. DH. �FR, nr. 85/209. 319 B.O.A. DH. �FR, nr. 85/210 (Ayrıca bkz. EK 17). 320 B.O.A. DH. �FR, nr. 85/213. 321 B.O.A. DH. �FR, nr. 85/221. 322 B.O.A., BEO, 338597. 323 Yusuf Halaço�lu, a.g.e., s.87.
127
mallar devlet tarafından temin edilmeye çalı�ılmı�tır. Emvâl-i Metruke komisyonu da
Ermenilere ait bazı mallardan sattıklarının bedelini sevk ve ia�e masrafı olarak ihtiyaç
duyulan yerlere göndermi�tir.
Dâhiliye Nezaretinin 22 Mart 1917 tarihli telgrafında da gördü�ümüz gibi
Ermeni, Rum ve Arab ailelerine tehcir döneminde toplam 6.640.000 kuru�
gönderilmi�tir. Bu ba�lamda Sivas Vilâyetine 500.000 kuru� gönderilmi�tir.324 Yine
belgelerden 1917 yılı içerisinde Ermeni, Rum ve Arab aileler için seferberlik
tahsisatından sevk, iskân ve iâ�e masrafı olarak 54.440.000 kuru� harcanmı�tır. 1918
yılı içerisinde ise 60 milyon kuru�a ihtiyaç duyuldu�u bildirilmi�tir. 1918 yılında
Osmanlı Devleti Sivas Vilâyetine 1 milyon kuru� göndermi�tir. Tüm bunlardan ba�ka
Osmanlı Devleti Ermeni ve Rum mülteciler için yevmiyeler vermi�tir. Bu yevmiye
1917 tarihinden itibaren küçükler için altmı� paraya, büyükler içinse üç kuru�a
yükseltilmi�tir.
2.6.7. Tehcirden Kurtulmak Amacıyla Din De�i�tiren Ermeniler
Ermeni tehcirinin belki de dikkat çeken en önemli sosyal olaylarından biri de
tehcire tabi olmaktan kurtulmak için kendi asli dinlerini de�i�tirip ihtida eden
Ermenilerdir. Osmanlı Devleti yöneticilerinin tehcirden kurtulmak amacıyla dinlerini
de�i�tirip yerlerinde kalmaya ve bu uygulamadan kurtulmaya çalı�an Ermeni’lerin
oldu�unun farkına varmalarının ardından bazı tedbirler almaya çalı�tıkları görülmü�tür.
1 Temmuz 1915’te çe�itli vilâyet ve mutasarrıflıklara gönderilen yazıda, sevk edilen
Ermeni’lerin bazılarının toptan veya ferdi olarak yerlerinde kalmak amacıyla din
de�i�tirme yolunu seçtikleri belirtilerek, bu gibi durumlara kesinlikle itimat
edilmemesini ve ihtida etmi� olsalar bile kendileri için kararla�tırılmı� yerlere
sevkiyatlarının yapılması gerekti�i emredilmi�tir.325 Yine 20 Temmuz 1915 tarihinde
çe�itli vilâyet ve mutasarrıflıklara aynı mealde bir emir tebli� edilmi�tir.326 Yalnız ihtida
ederek veya evlenen ve güvenilir kimselerin yanına bırakılan çocukların oldukları yerde
324 B.O.A., DH. �FR, 74/234 (Ayrıca bkz. EK 16). 325 B.O.A., DH. �FR, 54/254 (Ayrıca bkz. EK 5). 326 B.O.A., DH. �FR, nr. 54-A/49.
128
kalmalarına müsaade edildi�i, onlara pek dokunulmadı�ı327 ve ihtida eden Ermeni
kızlarının Müslümanlarla evlenmesine izin verildi�ini görmekteyiz. Fakat daha sonra
Osmanlı Devletinin ihtida etmek isteyenlere kar�ı takındı�ı bu katı gibi gözüken
tutumun tehcir kararının verilmesinden itibaren ilk zamanlarda uygulanmaya çalı�ıldı�ı,
daha sonra ihtida etmek isteyenlere pek dokunulmadı�ını görmekteyiz. 4 Kasım 1915
tarihinde çe�itli vilâyet ve mutasarrıflıklara gönderilen �ifre yazıda, ihtida etmek isteyen
Ermenilerde göz önünde bulundurulması gereken �artlar �öyle sıralanmı�tır:
1)Sevk edilmeyip öteden beri ikamet ettikeri mahallerde ibka olunanların
ihtidası kabul olunur.
2)Umum meyanında sevk olundukları sırada merkezlerden tebli� olunan emr-i
mahsus ile alıkonulup sevklerinden sarf-ı nazar edilenlerin gerek ikametgâhı aslilerine
iade edilmi� olsunlar, gerekse bir mevkide kalmı� olsunlar, ihtidaları kabul olunur.328
Sevkedilen Ermeni’lerin sevkedildikleri bölgelere yerle�tirilmelerinin ardından
ihtida etmeleri halinde ihtidalarının kabul edilece�ine dair karar Dâhiliye nezaretince
Haleb, Suriye, Musul vilâyetleriyle Urfa ve Zor mutasarrıflıklarına bildirilmi�tir.329
21 �ubat 1916’da Dâhiliye Nezareti tarafından bazı vilâyet ve mutasarrıflıklara
çekilen �ifre telgrafta, ihtida eden Ermeni’lerin kendilerine verilen nüfus tezkereleriyle
serbestçe dola�tıklarının anla�ılmasından, “ihtida etmi�tir” kaydı dü�ülmeksizin
bulundukları yerin ismi yazılarak mahalli zabıta memurlarınca mezkur tezkerenin
imzalanması istenmi�tir.330
16 Mayıs 1917 tarihinde Dâhiliye Nezaretinden Sivas Vilâyetine gönderilen
�ifre telgrafta, Ermeni mühtedi ve Mühtediyelerinin yekdi�eriyle evlenmelerinde
herhangi bir sakınca olmadı�ını bildirmi�tir.331
327 B.O.A., DH. �FR, nr. 54-A/382. 328 B.O.A., DH. �FR, nr. 57/281. 329 B.O.A., DH. �FR, nr. 59/83. 330 B.O.A., DH. �FR, nr. 61/71. 331 B.O.A., DH. �FR, nr. 78/150.
129
22 Mayıs 1917’de çe�itli vilâyet ve mutasarrıflıklara gönderilen yazıda, ya�ları
ondan fazla olup da ihtida eden Ermeni’lerin tezakir-i Osmaniyelerinin arkasına ikâmet
ettikleri kasaba ve mahallenin isimleri yazılarak zabıta idarelerince kayda geçirilmesi,
yine ihtida edenlerin tezakir-i Osmaniyyelerine bu suretle �erh yazılıp mühürlenmesi ile
polis ve jandarma dairelerince bu i�aretin ihtida eden Ermenilere aid oldu�unu bilerek
sefer esnasında ona göre muamele yapılmasını istemi�tir.332
28 Ekim 1918 tarihinde çe�itli vilâyet ve mutasarrıflıklara gönderilen yazıda,
Müslümanlarla evlenmi� olan Ermeni kız ve kadınlarının ailelerine teslimi hakkında
bazı müracaatların oldu�u, bunlardan isteyenlerin eski dinlerine dönmelerinde tamamen
serbest oldukları ve bu �ekilde nikâhları kendili�inden dü�ece�inden ebeveynlerinin
yanlarına dönebilmelerinde serbest oldukları ve bu konuda gerekenin yapılmasını
istemi�tir.333
1 �ubat 1919 tarihinde çe�itli vilâyet ve mutasarrıflıklara gönderilen yazıda,
zamanında bazı Müslüman aileleri tarafından himaye edilmi� olan Ermeni çocuklarıyla
mühtedilerinin velilerine ve mensub oldukları cemaatlere teslimi hakkında bir tebligatın
olmasına ra�men bazı yererde bu tebli�in aksi istikametinde davrananların oldu�u, e�er
söz konusu yerlerde bu �ekilde insanlar varsa mezkur ahkâmın hemen uygulanması ve
bunların iade ve teslimleri hakkında herhangi bir �ikayete meydan verilmeden hakkıyla
yerine getirilmesi gerekti�i emredilmi�tir.334 Aynı �ekilde benzer bir emir 8 �ubat
1919’da çe�itli vilâyet ve mutasarrıflıklara gönderilmi�tir. Burada da Ermenilerden
yirmi ya�ını doldurmayan erkek ve kadınların ihtidalarının dikkate alınmaması; yirmi
ya�ını geçenlerin ise asli dinlerine dönmeleri konusunda serbest bırakılmaları
istenmi�tir.335
Tehcirin zor ko�ullarından kurtulmak isteyen ve yurtlarını terk etmek istemeyen
bazı Ermeniler din de�i�tirme yolunu veya Müslümanlarla evlenerek bulundukları yerde
kalmayı dü�ünmü�lerdir. Fakat Osmanlı Devleti tehcir kararının uygulandı�ı bu
332 B.O.A., DH. �FR, nr. 76/238. 333 B.O.A., DH. �FR, nr. 93/300. 334 B.O.A., DH. �FR, nr. 96/15. 335 B.O.A., DH. �FR, nr. 96/100.
130
dönemde ihtida hareketlerine itibar etmeyip onları kararla�tırılan yerlere sevk ve iskân
etmi�tir. Yalnız bazı çocukların ve ihtida eden genç kızların bulundukları yerde
kalmalarına müsaade etmi�tir. Ancak Osmanlı Devletinde tehcir i�leminin
tamamlanmasının ve Ermeni muhacirlerin kendileri için belirlenen yerlere
yerle�tirilmelerinin ardından ihtida etmek isteyenlerin ihtidalarını kabul etmi�tir.
Bundan ba�ka Müslümanlarla evlenenlerin istedikleri yerlerde kalmalarına müsaade
etmi�tir. Fakat ihtida etmi� olanların kimliklerinde ihtida etmi� olduklarına dair bir
i�aretin de kimliklerine konulmasını istemi�tir.
�htida etmi� olan Ermeniler’in ne kadar oldukları ise kesin bilinmemekle birlikte
sevkiyata tabi tutulanlara kar�ıla�tırıldı�ı zaman bazı çevrelerin iddia ettikleri gibi çok
önemli ve yüksek rakamlara ula�mamakla birlikte olayı sosyal bir açıdan
de�erlendirdi�imizde ise dikkat çekici boyutlarda oldu�unu söyleyebiliriz.
2.6.8. Tehcir Esnasındaki Ermeni Kayıpları
14 Haziran 1915 tarihinde Dâhiliye Nezaretinden Diyarbekir, Mamüretü’l-caziz
ve Bitlis Vilâyetlerine çekilen �ifre telgrafta, Erzurum’dan sevk olunan kafilenin
Kürdler tarafından katledildikleri bundan dolayı sevk edilenlerin can güvenli�inin
sa�lanması için gerekli tedbirlerin alınması, aykırı harekette bulunan �ahısların
cezalandırılması ve kar�ılıklı çatı�malara meydan verilmemesi istenmekteydi.336
26 Haziran 1915’te Dâhiliye Nezaretinden Ma’müretü’l-aziz vilâyetine
gönderilen yazıda, Erzurum’dan sevk edilen Ermeni’lerin Dersim e�kiyası tarafından
yolları kesilerek katledildikleri ve bunların ellerinden Ermeni kafilelerini almanın zor
olmasına ra�men bu konuda kayıtsız kalınmaması ve o insanların canlarının korunması
için gereken tedbirleri acilen alınmasını emretmekteydi.337
12 Temmuz 1915’te Diyarbekir Vilâyetine gönderilen telgrafta, Ermeniler ve
Hristiyanlara yönelik katliamların oldu�u, Diyarbekir’den sevk olunan e�has vasıtasıyla
Mardin’de Murahhasa ile Ermenilerden ve di�er Hristiyan ahaliden yediyüz ki�inin 336 O.B.E. s.44’den B.O.A.DH.�FR, nr.54/9. 337 O.B.E. s.52-53’den B.O.A.DH.�FR, nr.54/162.
131
geceleri �ehirden dı�arı çıkarılarak koyun gibi bo�azlandı�ı ve �u ana kadar bu
katliamlardan 2000 civarında ki�inin öldü�ü tahmin edilmekte ve buna hızlı bir cevap
verilmezse bu durumun civar �ehirlere de sirayet edece�inden korkuldu�unun
bildirilmesi üzerine Ermeniler için uygulanan askeri ve siyasi tedbirlerin di�er Hristiyan
unsurlara da te�mili kesinlikle caiz olmadı�ından bu gibi durumlara meydan
bırakmamak ve Hristiyanların hayatın tehlikeye sokacak bu tür olaylara bir son
verilmesi gerekti�ini emretmi�tir.338
17 Ekim 1915’te Suriye Vilâyetine gönderilen yazıda, Hama’da bulunan 20 bin
civarındaki muhacirin arasında humma ve dizanteri hastalıklarının ortaya çıkması
sonucunda günde 70-80 ki�inin ölmesinden dolayı muhacirlerin kendileri için tahsis
edilmi� iskân yerlerine bir an evvel sevklerinin yapılması istenmekteydi.339 Ayrıca aynı
telgraf Haleb’de bulunan Muhacirin müdürü �ükrü Bey’e de gönderilmi� ve konu
üzerinde gerekli hassasiyetin gösterilmesi istenmi�tir.340 3 Kasım 1915’te Diyarbekir
Vilâyetine gönderilen yazıda, Urfa’dan Re’sü’l-ayn ve Nusaybin tarikiyle sevkedilen
Ermeni kafilelerin bedevi ve a�iretlerin tecavüzlerine maruz kalıp geri dönmeleri
üzerine Siverek yoluyla sevklerinin daha uygun oldu�u bildirilmi�tir.341
Cephe gerisinin güvenli�ini sa�lamak, ordunun ikmal yollarının güvenli�ini
temin etmek ve muhtemel Müslüman ahali ile Ermeniler arasındaki çatı�maları önlemek
amacıyla daha güvenli bölgelere sevk ve iskânlarına karar verilen Ermeni’lerin sevk
güzergâhlarında bazı sıkıntılarla kar�ıla�tıklarını elde mevcut olan belgelerden
anlamaktayız. Özellikle sevk yolları üzerindeki Kürd a�iretlerinin ve bedevilerin
saldırıları ve katliamları, sevk güzergâhları üzerindeki meskûn ahalinin saldırı ve
ya�maları, kafilelerin güvenli�ini sa�lamakla görevli bazı jandarmaların ihmal,
görevsizlik ve kötü niyetleri gibi sıkıntılardan kaynaklardan kayıplar ve özellikle o
dönemde yaygın olarak görülen humma, dizanteri ve tifüs gibi salgın hastalıklardan
kayıplar ile beslenme ve barınma ihtiyaçlarının yeteri kadar giderilememesi yüzünden
bazı Ermeniler yollarda hayatını kaybetmi�tir.
338 O.B.E. s.69’dan B.O.A. DH. �FR, 54/406. 339 B.O.A. DH. �FR, nr. 57/71 (Ayrıca bkz. EK 12). 340 O.B.E. s. 108’den B.O.A. DH. �FR, nr. 57/51. 341 B.O.A. DH. �FR, nr. 57/277.
132
Ermeni kayıplarıyla ilgili olarak Türk Tarih Kurumu Ba�kanı Yusuf Halaço�lu,
toplam sevkiyata tabi tutulan Ermeni’lerin sayısını 438.758 olarak vermekte ve bunların
382.148’inin iskân sahasına ula�tıklarını, dolayısıyla bu iki rakam arasında 56.610
ki�ilik farkın oldu�unu ve belgelerden elde edilen bilgilere göre, bu farkın �u �ekilde
ortaya çıktı�ını ifade etmi�tir: “500 ki�i Erzurum-Erzincan arasında; 2000 ki�i Urfa-
Haleb arasındaki Meskene’de; 2000 ki�i Mardin civarında e�kıya ve Arap a�iretlerinin
saldırıları sonucu katledilmi�, 5 bin ve belki biraz daha fazla ki�i Dersim bölgesinden
geçen kafilelere yapılan saldırılar sonucu öldürülmü�tür. Ayrıca yollarda açlıktan
ölenler olmu�tur. Bunların dı�ında tifo, dizanteri gibi salgın hastalıklardan da, yakla�ık
25-30 bin ki�i telef olmu�tur.”342
2.6.9. Tehcir Esnasında Suç ��leyenlerin Cezalandırılması
Osmanlı Devleti Ermeni ve bazı Rumların bulundukları mahallerden ülkenin
güneyine geçici olarak sevk ve iskân edilmeleri kararını aldıktan sonra bu i�in güvenli
ve düzgün bir �ekilde i�leyebilmesi için söz konusu yerlerdeki mülki ve askeri
yetkilileri görevlendirmi�ti. Ermeniler’in sevkedildikleri bölgelerdeki yetkililer ile sevk
güzergâhlarındaki vali ve mutasarrıflar kendi bölgelerinden geçecek olan kafilelerin can
ve mal emniyetini sa�lamak zorundaydılar. Fakat Ermeni’lerin belirlenen mahallere
sevkleri esnasında gerek mahalli idareciler, gerekse Ermeni’lerin emniyetini sa�lamakla
görevli muhafızlar ve bazı yöre halkının suistimalleri görüldü. Osmanlı Devleti de bu
�ekilde suç i�leyenleri cezalandırmak amacıyla onları tespit yoluna gidip suçluların
Divan-ı Harblere sevklerine ve hak ettikleri cezalara çarptırılmalarına karar verdi. Bu
ba�lamda sözkonusu suçluların tespit edilip Divan-ı Harbe gönderilmek üzere bir
komisyon olu�turulmasına dair Emniyeti Umumiye Müdüriyetinden Sivas’ta Bitlis
Sabık Valisi Mahzar Bey’e gönderilen telgrafta, Sivas, Trabzon, Erzurum, Ma’müretü’l-
aziz, Diyarbekir, Bitlis vilâyetleriyle Canik Mutasarrıflı�ı dâhilinde Ermeni’lerin sevki
esnasında kanunlara muhalif hareket ve suistimalleri bilinen memur ve jandarmalar
hakkında tahkikat yapılması ve suçları sabit olanların divan-ı harblere tevdi eylemek
üzere adliyece münasip görülen bir ki�i ile jandarma dairesinden Binba�ı Ali Naki
342 Yusuf Halaço�lu, a.g.e., s.98.
133
Bey’den olu�an bir komisyonun olu�turulması ve derhal sözkonusu mahallerde
görevlerini ifa etmeyle ba�lamaları tebli� edilmekteydi.343
24 Ekim 1915’te Dâhiliye Nezaretinden Sivas vilâyetine gönderilen �ifre yazıda,
Ermeni sevkiyatı esnasında usulsüz hareketleri görülen Tenos (�arkı�la) Kaymakamı
Cemil Bey’in görevinden azline ve hakkındaki evrakın Divan-ı Harb-i Örfi’ye
gönderilmesine dair Heyet-i Tahkikiye Reisi Mahzar Bey’e yazıldı�ı
bildirilmekteydi.344
25 Ekim 1915’te Dâhiliye Nezaretinden Sivas vilâyetine gönderilen yazıda,
Aziziye Kaymakamı Hamid Bey’in yöre Ermenileri’nin sevkleri esnasında usulsüz
hareketlerinden dolayı görevinden alınarak Divan-ı Harbi Örfi’ye gönderilmesi
emredilmekteydi.345
6 Kasım 1915’te Urfa Mutasarrıflı�ına gönderilen telgrafta, Urfa’dan Rakka’ya
gönderilen ilk kafileye refakat eden muhafız jandarmaların kayıtsızlıklarından
kaynaklanan bazı uygunsuzlukların meydana geldi�i, jandarmaların gözü önünde
kadınların kaçırıldı�ı ve bunların emirlerin aksine �imendifer güzergahı üzerindeki
köylere bazılarının yerle�tirildikleri tespit edildi�inden sözkonusu jandarmaların Divan-
ı Harb’e sevkedilip cezalandırılmaları bildirilmi�tir.346
13 Kasım 1915’te Sivas vilâyetine gönderilen yazıda, Gürün kaymakamı �u’ayb
Efendi’nin Ermeni i�lerindeki uygunsuz hareketlerinden dolayı Divan-ı Harbe
gönderilmesini Tahkik Heyetinin bildirildi�i ve söz konusu ki�inin görevden alınması
gerekti�i tebli� edilmi�tir.347
17 Kasım 1915’te Sivas Vilâyetine gönderilen �ifrede, Su�ehri Kaymakam
Vekilli�inde bulunan Fahri Efendi’nin Ermeni’lerin sevkleri esnasında güvenliklerini
sa�lamadı�ı ve sevk günü ya�anan ya�malara kar�ı herhangi bir �ey yapmadı�ı Tahkik
343 B.O.A. DH. �FR, nr. 56/179. 344 O.B.E. s. 115’den naklen B.O.A. DH. �FR, nr. 57/105. 345 O.B.E. s. 116’dan naklen B.O.A. DH. �FR, nr. 57/116. 346 O.B.E. s. 122’den naklen B.O.A. DH. �FR, nr. 57/309. 347 B.O.A. DH. �FR, nr. 57/413 (Ayrıca bkz. EK 13).
134
Heyeti Riyaseti tarafından bildirildi�inden bu durumun cezayı gerektirip
gerektirmedi�inin bildirilmesini istemi�tir.348
22 Temmuz 1916’da Zor Mutasarrıflı�ına gönderilen telgrafta, Zor’a gelen
Ermenilerden be�bin lirayı aldı�ı bildirilen tabur kumandanı Yüzba�ı Salih Efendi
hakkında tahkikat yapılması ve bunun sonucunun Dâhiliye Nezareti Emniyeti Umumiye
Müdüriyetine bildirilmesini istemi�tir.349
12 Aralık 1918 tarihinde Meclis-i Vükela’nın almı� oldu�u bir kararla
seferberlik sırasında tehcir esnasında yapılan tecavüzler ve suçluları tahkik için bu
suçların i�lendi�i her bir vilâyet ve liva için dâhiliye ve adliye memurlarından uygun
olan memurlardan mürekkeb birer heyet kurulması kararla�tırılmı�tır. Bunlardan biri
Ankara ve Kastamonu Vilâyetleriyle Bolu sanca�ı, ikincisi Trabzon Vilâyeti ile Samsun
livasını, Üçüncüsü Bursa ve Edirne vilâyetleriyle Çatalca sanca�ını, dördüncüsü Aydın
vilâyetiyle Çanakkale ve Karesi sancaklarını, be�inci Konya Vilâyetiyle Eski�ehir,
Karahisar, Kütahya ve Antalya sancaklarını; altıncısı Sivas vilâyetiyle Kayseri ve
Yozgat livalarını; yedincisi Erzurum, Van ve Bitlis vilâyetlerini, sekizincisi Diyarbekir,
Ma’müretül-aziz vilâyetlerini; dokuzuncusu Adana vilâyeti ile Mara� sanca�ını;
onuncusu Urfa, Zor ve Antep sancaklarını ihtiva edecekti.350
14 Aralık 1918’de yine Meclis-i Vükelanın almı� oldu�u kararda, seferberlik
esnasında meydana gelen tehcir ve isyan dolayısıyla suç i�leyenlerin tahkik edilip suçu
sabit görülenlerin örfi idare mahkemelerine sevklerine dair Harbiye, Adliye ve Dâhiliye
Nezaretlerinin iste�i üzerine bir zabıtname hazırlanmı�tır.351
Ayrıca kurulan bu komisyonların zaruri ihtiyaç ve masraflarının seferberlik
tahsisatından kar�ılanması, e�er para bulunamazsa Maliye hazinesinden kar�ılanaca�ına
dair kararı Meclis-i Vükela 9 Aralık 1918 tarihinde almı�tır.352
348 B.O.A. DH. �FR, nr. 58/47. 349 B.O.A. DH. �FR, 66/55. 350 O.B.E.. S.188’den naklen, B.O.A. Meclis-i Vükela Mazbataları, nr. 213/60. 351 O.B.E. s. 189’dan B.O.A. MV. nr. 213/62. 352 O.B.E.. S.191-192’den naklen MV. Nr. 213/54.
135
Osmanlı Devleti yetkilileri tehcirin nedenlerini tespit etmek üzere kurulacak
soru�turma komisyonlarına tarafsız hukukçuların i�tiraklerinin sa�lanması hususunda
�sveç, Hollanda, �spanya, Danimarka hükümetlerine birer nota vermi�tir.353
11 �ubat 1919’da Dâhiliye Nezaretinden nazır vekili �zzet Beyefendi
Hazretlerine ve Harbiye Nazırı Yaver Pa�a’ya gönderilen yazıda, Ermeni tehcir, taktil
ve mallarını ya�ma i�lerine adı karı�an Sivas Polis Müdür-i sabıkı olup Kadıköyü’nde
Mısıro�lu semtinde oturan Mehmed Rif’ad Efendi hakkında Karabet A�ayasyan ve
arkada�larının imzasıyla verilen mektubun içeri�inde yazılanlar �ayet do�ruysa
gerekenin yapılmasını istemi�tir.354
Osmanlı Devletinin Ermeniler için tehcir kararını almasının ardından göç
ettirilen insanların can ve mal emniyetlerini sa�lamak için bir dizi önlemler almı�tır.
Fakat gerek mülki amirlerin gerekse sevk esnasında kendilerine refakat edecek olan
jandarma muhafızlarının ihmal ve kötü niyetlerinden kaynaklanan bazı olumsuzluklar
ya�anmı�tır. Osmanlı Devleti de bu tür hareket ve eylemlerde bulunan kimseleri tespit
edip gereken cezaları vermek amacıyla tahkikat komisyonları kurmu� ve bunlar 1918’e
kadar faaliyetlerini sürdürerek olaylara adı karı�anları belirleyip divan-ı harblere
sevklerini sa�lamı�lardır. Ancak bu mahalli komisyonların 1918’de görevlerini
tamamlamalarının ardından yine aynı yılın sonlarına do�ru Mecis-i Vükela’nın kararıyla
Adliye ve Dâhiliye memurlarından olu�an Tahkikat heyetleri olu�turulmu�tur. Bu
komisyonların görevi, tehcir döneminde suç i�leyenleri bulup hak ettikleri cezaları
çekmeleri için Divan-ı Harblere sevklerini sa�lamaktı. Söz konusu komisyonların
yaptı�ı tahkikat sonucunda Ermeni tehciri esnasında ihmal ve suçları bulunan 1397 ki�i
tutuklanmı� ve bunların büyük kısmı idam olmak üzere çe�itli cezalara
çarptırılmı�lardır. Bu ba�lamda Sivas vilâyetinden 648 ki�i ve �ebinkarahisar
mutasarrıflı�ından altı ki�i olmak üzere toplam Sivas vilâyetinde 654 ki�i tutuklanarak
çe�itli cezalara çarptırılmı�lardır.355 Bunlar arasında en me�hurları Tenos, Aziziye ve
Gürün Kaymakamları ile Su�ehri Kaymakam vekili Fahri Efendi vardır. Bunlar
353 O.B.E. s. 195’den B.O.A. HR. MÜ, nr. 43/17. 354 B.O.A. DH. KMS, 49-1/89. 355 Kâmuran Gürün, a.g.e., s.319.
136
görevleri esnasındaki usulsüz tavır ve davranı�larından ötürü azledilerek çe�itli cezalara
çarptırılmı�lardır.
2.6.10. Sevkiyata Tabi Tutulan Ermeni’lerin Memleketlerine Dönmelerine �zin
Verilmesi
Birinci Dünya Sava�ının sona ermesinin ardından ülke içerisinde herhangi bir
karı�ıklık veya isyan hareketlerinin tekrar çıkmayaca�ını dü�ünen Osmanlı Devleti
Ermenilerin tekrar eski yurtlarına dönebilmeleri için bazı çalı�malar yapmaya
ba�lamı�tır. Bu durumun gazete ve dergilerde dile getirilmesi Ermeniler açısından
büyük bir heyecan vesilesi olmu�tu. Sokaklarda halk artık Ermenilerin tekrar eski
yerlerine gidebilece�ine dair bazı çalı�maların yapıldı�ı söylentisini konu�maktaydı. Bu
konuyla ilgili gerekli önhazırlıkları yapan Osmanlı Devleti, Ermenilerin bekledi�i kararı
21 Ekim 1918 yılında almı�tır. Bu kararla sava� sebebiyle ba�ka yerlere sevk edilmek
zorunda kalan Ermeni ve Rumların tekrar memleketlerine geri dönebilecekleri
belirtiliyordu. Sözkonusu kararın uygulanmasına dair bir tâlimatnâme de Muhacirîn
Müdüriyet-i Umumiyesi tarafından hazırlanarak ilgili memurlara gönderilmi�tir. Burada
iskân edilmi� olan Ermeni evlerinin derhal bo�altılması emredilmi�tir.
5 Kasım 1918’de alınan ve ilgili vilâyet ve mutasarrıflıklara gönderilen bir
kararla da, yurtlarına dönmek isteyen Ermenilere her türlü kolaylı�ın sa�lanması, yol
masraflarının kar�ılanması ve memurların Ermenileri zor durumda bırakacak herhangi
bir durum ve fiili önlemesini istemi�tir.
Ermenilerin pey-der-pey eski yerlerine dönebilecekleri kararının alınmasının
ardından sözkonusu ki�ilerin iskân ve ia�elerinin harbiye tahsisatından kar�ılanması,
seyahat edenlere yolda yetecek kadar ekmek verilmesi veya sevk güzergâhlarında
doyurulması, emniyet ve güven içerisinde seyahat edebilmeleri için trenin kullanılması
kararla�tırılmı�tır. Özellikle trenle gidi�in mümkün olmadı�ı durumlarda binek araçları
ve hayvanları temin edilmeye çalı�ılmı�tır. Karayoluyla seyahat edeceklere
jandarmaların refakat etmeleri sa�lanmı� ve Ermenilere seyahat vesikası verilmi�tir.
137
Ermenilerden geri dönmek istemeyenlere kar�ı oldukça ho�görülü davranılmı�,
yerinde kalmak isteyenlere herhangi bir baskı yapılmamı�tır. Fakat halktan bu yönde bir
baskı yapıldı�ının duyulması üzerine sözkonusu ki�iler uyarılmı�tır. Ayrıca yerlerinde
kalmak isteyenlerin iskân ve ia�elerinin ilgili vilâyet ve mutasarrıflık yoluyla
yapılmasına çalı�ılmı�tır.356 Eski yerlerine dönen bazı Ermenilerin istekleri üzerine
Osmanlı Devleti Ermenilerin ödemeleri gereken bazı vergilerden onları iki yıl muaf
tutarak sosyal ve ekonomik adaptasyonu tekrar yakalamalarına yardımcı olmaya
çalı�ılmı�tır.
Konumuzla ilgili olarak memleketlerine dönecek olan Ermeniler ve bunların geri
dönü�leriyle ilgili alınması gereken tedbirler ve yapılması gereken düzenlemeler
Dâhiliye Nezareti tarafından Sivas, Edirne, Erzurum, Adana, Ankara, Aydın, Haleb,
Diyarbakır, Trabzon, Musul, Van, Kastamonu, Konya, Ma’müretü’l-aziz, Hüdavendigar
Bitlis gibi vilâyetlerle bazı mutasarrıflıklara 5 Kasım 1918 tarihli yazıda bildirilmi�tir.
Buna göre;
1)Yerlerine avdet edecek Ermeni’lerin seyahat vesikası olmasına mecbur
tutulması ve mezkur vesikaların da bazı muamelat neticesinde verilmi� oldu�undan bazı
zorlukların çıktı�ı anla�ılmı�tır. Bunlar hükümet tarafından gönderildikleri için vesika
teminine ihtiyaç olmadı�ından trene binenlere ait bir listenin tanzimi.
2)Seyahat vesikası i’tası akabinde mahalli yöneticilerce Ermeni’lerin yanındaki
ekmek vesikalarının zorla alındı�ı ve tren bulamama yüzünden bunların günlerce
ekmeksiz kaldı�ı bildirildi�inden aç ve susuz kalanlara bulundukları yerde ve yolda
kifayet edecek miktarda ekmek verilmesi ve sevk güzergâhlarında doyurulmaları.
3)Seyahat edecek Ermenilere haftada iki defa tren tahsis edilmesi.
4)Ermeni’lerin yol masrafların Harbiye tahsisatından kar�ılanması.
356 Karacakaya, Recep, a.g.e., s.83,84,85.
138
5)Zorlama, baskı ve korkutmayla ihtida edenlerin serbest bırakılması hakkındaki
hükümlerin tam olarak yerine getirilmesi ve gerekli malumatın nezarete bildirilmesi.
6)Ermeni’lerin seyahat esnasında kar�ıla�abilecekleri saldırı ve tecavüzlere
engel olunması ve bu konuda mahalli inzibatların gereken titizli�i göstermesi. E�er bu
konuda bir �ikâyet olursa bundan Mülki idareciler sorumludurlar.357
22 Ekim 1918 tarihinde Dâhiliye Nezaretinden çe�itli vilâyet ve
mutasarrıflıklara çekilen telgrafta ise, sava� sebebiyle ba�ka yerlere nakledilen Rum ve
Ermeni’lerin ia�e ve iskânlarının temin edilerek emniyet içerisinde geri dönmelerine
müsaade edildi�i bildirilmi�tir. Buna göre;
1)Ahval-i harbiye dolayısıyla karar-ı askeri ile bir mahalden çıkarılarak di�er
mahalle sevk edilmi� olan bi’l-umum ahalinin çıkarıldıkları mahallere avdetlerine
müsa’ade edilmesi Meclis-i Vükelâca takarrur etmi� oldu�undan avdete talib olanlara
müsa’ade edilecektir.
2)Erzurum, Trabzon, Van, Bitlis, Diyarbakır, Ma’müretü’l-aziz vilâyetleriyle
Erzincan mutasarrıflı�ı dâhilinde vesa’it-i ia�enin adem-i kifayesine binâ’en i�bu
mahaller ahâlisinden avdet etmek isteyenler içün evvel-i emrde mahalleriyle bi’l-
muhabere selâmet-i seyr ve seyahatleri ve ia�e ve iskânları esbâb-ı temin edildikçe pey-
der-pey azimetlerine müsâ’ade edilmesi muktezidir.
3)Bu karar menâfi’-i âliye-i memleket nazar-ı itibara alınarak ittihaz edilmi�
oldu�undan emr tatbikâtında kat’iyyen ta’allül ve te’ahhura meydan verilmeyecektir.358
23 Ekim 1918 tarihinde çe�itli vilâyet ve mutasarrıflıklara gönderilen yazıda,
sava� sebebiyle ba�ka mahallere sevk ve nakl edilen ahalinin memleketlerine
dönmelerine müsâde edildi�i ve bunların emîn ve sâlim bir �ekilde dönebilmeleri için
gerekli tedbirlerin alınması ve bu hususta kusuru görülenlerin cezalandırılmaları
357 B.O.A. DH. �FR, nr. 93/57 (Ayrıca bkz. EK 18). 358 B.O.A. HR. MÜ, 43/34.
139
istenmekteydi. 22 Ekim 1918 tarihinde gönderilen �ifre telgrafa ek olarak gönderilen bu
yazıda;
Esbâb-ı harbiyyeden dolayı mahal-i âhara sevk ve nakl edilen bi’l-umum
ahâlinin memleketlerine avdetlerine müsa’ade i’tası Hükümetçe ne derece matlub ise
bunların emîn ve sâlim bir sûretde me’min-i seyr ü seferleri de kemâl-i ehemmiyetle
müstelzemdir. Binâ’en-aleyh mevadd-ı âtînin nazar-ı dikkatden dûr tutulmaması
muktezidir.
1)Her vilâyet veya liva merkez veya mülhakatında tâlib-i avdet ne kadar nüfus
ve aile vardır ve bunlar nerelidir.
2)Birinci fıkrada gösterilib tâlib-i avdet olan e�hâsın memleketleri nazar-ı
i’tibâra alınarak avdetleri ve memleketlerinde iskânları mümkin olup olmadı�ının ve
seyr-i seyahatlerinde selâmet-i kat’iyye bulunup bulunmadı�ının gidecekleri memleket
hükûmetiyle muhabere edildikten ve mikdârları hakkında mahalline ve merkeze
ma’lumat verildikten sonra e�hâs-ı mezkure i’ade olunabilecektir.
3)Ahali-i mezkurenin kemal-i selâmetle i’adesi i’âde eden hükümât-ı mahalliye
rü’esâsının taht-ı mes’ûliyetinde cereyan edece�i cihetle husûsât-ı mebhûsenin bi’l-
muhâbere ta’yin ve tesbitinden ve ahval ve vaz’iyyet-i hâzıraya göre yollarda selâmet-i
seyr ü seyahatleri her sûretle �ayân-ı i’timad me’murin-i inzibâtiyye ise sâ’ir alâkadâr
me’murin tarafından te’min edildikten sonra icra olunacaktır.
4)Husûsât-ı ânifenin tatbik ve icrâsında kusûr ve tekâsülü görülen me’mûrin
hakkında derhal en �edid mücâzat tatbik edilmek üzere hemân merkeze i�’âr
kılınacaktır.359
27 Ekim 1918’de Dâhiliye Nezaretinden Diyarbekir vilâyetine çekilen yazıda;
359 O.B.E. s. 176-177’den naklen B.O.A. HR. MÜ, nr. 43/34.
140
1)El-yevm me�gûl olan emval-i metrûkenin Ermeniler geldikçe pey-der-pey
tahliyesi muvafıkdır. Fakat bo� olan hânelerin tahribden vikayesi lâzımdır.
2)Bitlis’ten tahrik edilen Ermeniler Diyarbekir vilâyeti ahalisinden de�il iseler
bunların 23 Te�rin-i Evvel sene 1334 tarihli �ifreli telgrafnâme ile icra edilen tebligât
vechile sâlimen ve müreffehen memleketlerine iadeleri muktezidir.
3)Musul’dan Mardin istikâmetinde sevk olunan Ermeni’lerin de Musul
havalisinden oldukları takdirde kezalik aynı muameleye tabi olmaları icâb eder.
4)Ba’de-mâ Ermeni sevkiyâtının ta’tili ile beraber Musul ve Cizre’den
çıkarılmı� olan e�hâs-ı mezkurenin mahallerine iadeleri hakkında ikinci Ordu
Kumandanlı�ına seri’an tebligât icrası ayrıca Harbiye nezaretine yazılmı�tır.360
Buna göre kullanılmakta olan malların sahipleri olan Ermeniler geldikçe
bo�altılması, Bitlis’ten gelen Ermeniler Diyarbekir ahalisinden de�ilseler salimen
memleketlerine iadeleri, Musul’dan Mardin’e sevk olunanların da aynı muameleye tabi
tutulmaları ve Musul ve Cizre’den çıkarılanların yerlerine iade edilmeleri
istenmekteydi.
1 Kasım 1918 tarihli Dâhiliye Nezaretinden Hariciye Nezaretine gönderilen
yazıda; “Esbâb-ı Harbiyyeye binâ’en mahalli âhara sevk ve nakl edilmi� olan Rum ve
Ermeni’lerin memleketlerine i’adeleri hakkında Hükümetçe ittihaz olunan karâr üzerine
keyfiyet ta�ralara ta’mim ve tebli� edilmi� ve bu tebligatdan bir kısmının da birer süreti
leffen takdim kılınmı�dır. Tebligât-ı vâkı’a ahâli-i mezkurenin serbesti-i seyr ve seferine
ve gidecekleri yerlerde te’min-i iskân ve ia�eleriyle Kanûn-ı Esasi-i Osmânî’nin kabul
etdi�i hürriyet-i vidâniyyenin mutlak ve kat’i suretde tatbikine ve mesarıf-ı
seferiyyelerinin Hükümetçe tesviyesine ve harb dolayısıyla i�gâl edilmi� olan mekâtib
ve me’âbid ve mü’essesât-ı sairenin ve himaye kasdıyla vaktiyle dârü’l-eytamlara ve
ahali nezdine kabul olunan yetimlerin hemen aid oldukları cemaatlere iade ve teslimine
me’tuftur. Vürûd eden ma’lmata nazaran ahali-i merkûmeden kendiliklerinden avdet
360 O.B.E. s. 178’den naklen B.O.A. HR. MÜ, nr. 43/34.
141
edenler hariç olmak üzere marifet-i Hükûmetle �imdiye kadar Sivas’a 3160 nüfus
Ermeni ve 136 Rum ve Ma’müretü’l-aziz vilâyetine 2721 Ermeni, Canik’e 456 Rum ve
271 Ermeni ve di�er mahallere de Rum ve Ermeni Muhacirini sevk ve iade edildi�i gibi
Mente�e ve Antalya Rumları tamamen mahallerine gönderilmi� ve te�ekkürleri
hükümet-i mahalliye tarafından tebli� edilmi�dir. Bunlardan ba�ka Tekfurda�ı ve
Edirne ahâlisinden dahi bir hayli Ermeni yerlerine sevk edildi�i gibi �zmit’in Ba�çecik
Ermenileri kâmilen iade edilmi�tir ve Ermi�’e Dârü’l-eytâmı alâkadarlarına teslim
olunmu�dur. Keza Bursa ahalisinden olup vürûd etmekte olan Ermenilerle Yeniköy,
�ile, Ayvalık Rum ahalîsi Pey-der-pey i’ade olundu�u ve �zmit’deki Ermeni Eytamıyla
di�er darü’l-eytamlarda mevcud yetimler ve ahali nezdinde bulunan bi-kes Ermeni
çocuklarından birçokları da Patrikhanelere iade kılınmı�tır. Tefsilat-ı ânifeden
anla�ılaca�ı üzere ahval ve �erait-i h”azıra-i �edidinden ba�ka vesâit-i nakliyenin
fikdânına ra�men toplam olarak 7163 Ermeni 2455 Rum yerlerine iade ve iskân edilmi�
ve elyevm �stanbul’da mevcud olup bu günlerde sevk edilmekte olan 1083 Ermeni ve
Rum nüfus ilave edildi�i takdirde mecmû’u 10601 nüfusa ula�mı� olur. ahiren
te�ebbüsât ve ta’kibât-ı mükerrere ve ciddiye üzerine elde edilen bir iki küçük vapurla
da Marmara havzası sakinlerinden bulunan Rum ve Ermeni’lerin ve bunlar meyânında
�ile, Yeniköy ahalisinden bulunan Rumların iadesine �urû’ edilmi� ve gidecekleri
mahallere de gerekli mebla�lar bi’l-issal iskân ve ia�eleri esbâbı te’min ve her kafileye
nezaret etmek üzere birer me’mûr terfik edilmi�tir. Dört sene zarfında devam eden �u
hâl-i fevkaladenin ilâd etdi�i günâ-gun mü�kilât ve fikdân-ı vesâ’it nazar-ı dikkate
alındı�ı takdirde bütün bu muamelât ve hâdisatın istis�âr edilemeyece�ive deruhde
edilen vazifenin a’zam-ı mesâi sarfıyla if’asına çalı�ıldı�ı müsta�nî-i arz ve izâhdır. Ol
babda emr-ü ferman hazret-i men lehül-emrindir.”361 Bu belgeden de anla�ıldı�ı üzere,
1 Kasım 1918 tarihine kadar Sivas’a 3160 Ermeni ve 136 Rum geri dönmü�lerdir.
Ayrıca birçok Ermeninin de �stanbul’a gittikleri ve yetimhânelerde bulunan
Ermeni’lerin istemeleri durumunda yakınlarına iade edilecekleri ve e�er bunlar da
bulunmazsa ait oldukları cemaatlara verilecekleri belirtilmektedir.
3 Kasım 1918’de Dâhiliye Nezareti A�ayir ve Muhacirin Müdüriyet-i
Umumiyesinden bazı vilâyet ve sancaklara gönderilen yazıda, Ermeni ve Rumların
361 O.B.E. s. 179-180’den naklen B.O.A. HR. MÜ, nr. 43/34.
142
memleketlerine dönme konusunda serbest bırakılmaları, dönmek istemeyenler oldu�u
takdirde bulundukları mahallerde i� ve güçleriyle u�ra�malarının sa�lanması ve sevk
olunanlardan muhtaç olanlara yardım edilmesini istemektedir.362
19 Aralık 1918 tarihinde Meclis-i vükelanın aldı�ı kararla Ermeni’lerin di�er
mahallere sevk ve iadelerine nezaret eden heyetlerin zaruri masraflarının ve
harcırahlarının seferberlik tahsisatından kar�ılanması ve bunlara günlük iki�er liranın
verilmesi kararla�tırılmı�tır.363
3 Ocak 1919 tarihinde Dâhiliye Nezaretinden Hariciye Nezaretine gönderilen
yazıda, Osmanlı ülkesi içinde bir yerden ba�ka bir yere nakledilen Ermeni ve
Rumlardan isteyenlerin asıl vilâyetlerine dönmelerine izin verilmi�se de bunlardan
i�ledikleri suçlardan dolayı Yunanistan ve di�er ülkelere kaçmı� olanların yeniden
Osmanlı ülkesine dönmelerine izin verilmeyece�i, gerek Müslim gerekse gayr-ı Müslim
hiçbir muhacirin ve firarinin itilaf devletlerine ait vasıtalarla Osmanlı Devletine
gelmemeleri için yabancı ülkelerin temsilciliklerine uyarılarda bulunulması
istenmekteydi.364
18 Ocak 1919 tarihinde çe�itli vilâyet ve mutasarrıflıklara gönderilen yazıda,
Ermeni yetimlerinin Ermeni cemaati te�kilatı olan yerlerde onlara teslim edilmesi,
olmayan yerlerde Hükümetçe emniyetleri sa�lanarak gerekli olan malumatın
bildirilmesini istemekteydi.365 22 Ocak 1919 tarihinde Ma’müretü’l-aziz vilâyetine
gönderilen yazıda;
1) Rum ve Ermeniler için seferberlik tahsisatından dört yüz bin kuru�luk
havalenin gönderilmi� oldu�u ve sarfı emri telgrafla tebli� edilmi�tir.
362 B.O.A. HR. �FR, nr. 93/26. 363 O.B.E. s. 191-192’den naklen B.O.A. MV. 213/54. 364 O.B.E. s. 193-194’den B.O.A. HR. MÜ, nr. 43/16. 365 O.B.E. s. 206’dan B.O.A. DH. �FR, 95/163 (Ayrıca bkz. EK 19).
143
2) Hükümetin yardımına muhtaç olup da memleketlerine dönecek olan Rum ve
Ermenilere sefer masrafları ve zaruri ihtiyaçlarının kar�ılanmasıyla �imdilik
dönmeyecek olanların ia�elerinin temin edilmesi.
3) Üç bin liranın posta ile gönderildi�i ve iki bin liranın da Kayseri’den
gönderilece�ine dair bir kayıt bulunamadı�ından bu konudaki tebligat ve tarih ve
numaralarının posta telgrafla bildirilmesi ve suretlerinin posta ile gönderilmesi.
4) Mahalli ahardan vilâyete sevk edilmi� olup bu kez de iadeleri kâbil olamayan
Rum ve Ermenilerden yardıma muhtaç olanların ia�esinin sa�lanması.
5) Vilâyetden ba�ka mahallere tebid edilmi� olup da bu kere vilâyete avdet
edenlerin pek ziyade muhtaç olanlarına nihayet yirmibe� günü geçmemek üzere yardım
yapılması caizdir.366
1 �ubat 1919’da Mardin mutasarrıflı�ına gönderilen �ifrede, tehiri caiz olmayan
Ermeni’lerin �imendüferle Arab köprüsü’ne kadar sevkleri oradan da Urfa yoluyla
memleketlerine kadar ia�e ve sevklerinin teminini emredilmektedir.367
�ubat 1919 da Dâhiliye Nezaretinden Sadaret’e gönderilen tezkerede, eski
yerlerine dönmeleri kararla�tırılan Rum ve Ermeni’lerin ia�e, sevk ve iskânlarını
mahallerinde tetkik etmek üzere olu�turulan komisyonun harcırah ve zaruri
masraflarının seferberlik tahsisatından ödenmesini talep etmekteydi.368
23 �ubat 1919 tarihinde Ankara vilâyetine gönderilen �ifre telgrafta, geri dönen
Ermeni’lerin en fazla yirmi güne kadar olan ia�elerinin temin edilebilece�i ondan
sonrasının ise tahsisat müsait olmadı�ından ödenemeyece�ini bildirmektedir.369
366 O.B.E. s. 206-207’den naklen B.O.A. DH. �FR, nr. 95/209. 367 O.B.E. s. 215-216’dan naklen B.O.A. DH. �FR, nr. 96/1. 368 O.B.E. s. 216-217’den B.O.A. DH. SYS, Kr. 53/2. 369 O.B.E. s. 225’den naklen B.O.A. DH. �FR, nr. 96/279.
144
19 Mart 1919’da Dâhiliye Nezaretinden Sadarete gönderilen tezkerede,
memleketlerine avdet eden Ermeni ahaliden temin-i mai�etleri zımmında ufak tefek
ticaretle me�gul olanlar muhacirin misillü iki sene müddetle temettü vergisinden muaf
tutulmalarını talep ettiklerinden bu gibi ki�ilerin muhacirine bah� olunan mali afdan
istifadelerine �uan kanuni bir imkân yoksa da �u anki durum ve hallerine dikkate
alınarak bazı kolaylıkların sa�lanabilece�ine dair Hüdavendigar Vilâyetinden gelen 18
�ubat 1919 tarihli tahriratda bildirilmi� ve filhakika muhacirin ol babdaki kanun ve
nizamlar mucibince tarihi iskânlarından itibaren iki sene zarfında bazı muafiyetlere
mahzar oldukları gibi harb-i umumi esnasında dü�man tarafından i�gâl ve ele geçirilmi�
olan yerlerin ahalisinin de bazı yükümlülüklerinden istisnaları 13 Haziran 1918 tarihli
kanun ile temin edilmi� olmasına nazaran bu kez de memleketlerine geri dönen Ermeni
ve Rumlardan muhtaç olanların da muhacirin ve mültecilere kıyasla muayyen bir
zamana mahsus olmak üzere ö�r’den mâ-ada di�er yükümlülüklerden muafiyetleri
icabat-ı ma’delet ve siyasete muvafık görülmü� oldu�undan keyfiyet tensib-i sâmi-i
fehimânelerine de iktiran eyledi�i takdirde bu babda icab eden hâyıha-i kanuniyyenin
bi’t-tanzim ale’l-usul mevki-i mer’iyyete konulmak üzere makâm-ı celil-i Sadâret-
Penâhilerine takdimi lüzumunun Maliye Nezareti celilesine havale buyurulması talep
edilmektedir.370
7 Haziran 1919 tarihinde �uray-ı devlet Hariciye Nezareti tarafından �ngiliz
Yüksek Komiserli�ine gönderilen tahsisatda, Müslüman ve Gayr-ı Müslim mültecilerin
acil olarak Anadolu demiryolları vasıtasıyla parasız olarak sevk edilmeleri gerekti�ini
bildirmi�lerdir.371
14 Mayıs 1920 tarihinde �ura-yı devlet tarafından Dâhiliye Nezaretine
gönderilen tezkereyle Harb-i Umumi’de nakledilen ve eski yerlerine geri dönen
Ermeni’lerin bazı vergilerden muaf tutuldukları bildirilmi�tir.372
Osmanlı Devleti Harb-i Umumi esnasında tehcire tâbi tuttu�u bazı Rum ve
Ermeni’lerin harbden sonra tekrar asli yurtlarına geri dönmelerine izin vermi�tir. Bu i�in
370 O.B.E. s. 232-233’den naklen B.O.A. DH. SYS, nr. 53/2. 371 O.B.E. s. 247-248’den naklen B.O.A. HR. MÜ, nr. 5/326. 372 O.B.E. s. 263-266’dan naklen B.O.A. DH. SYS, nr. 53/2.
145
güvenli ve rahat bir �ekilde gerçekle�mesi için de yerel idarecileri sorumlu tutmu�,
gerekli olan parayı da seferberlik tahsisatından ilgili vilâyet ve mutasarrıflıklara
göndermi�tir. Ermeniler, geriye dönmelerine izin verilmesinin ardından kafileler halinde
yurtlarına geri dönmeye ba�lamı�lardır. Fakat ne kadarının kendi memleketlerine
döndü�ü konusunda kesin bir rakam vermek zordur. Özellikle birçok Ermeninin
�stanbul ve çevresine do�ru göç ettiklerini ve önemli bir Ermeni nüfusunun burada
oturmaya ba�ladı�ını ar�iv vesikalarından görmekteyiz. Sivas vilâyetine ise tam olarak
ne kadar Ermeni geri dönmü�tür. Bunu tam olarak ifade etmek zordur. Ama Yusuf
Halaço�lu, “Ermeni Tehciri” isimli eserinde 1918 yılında Sivas vilâyetindeki Ermeni
nüfusunu �ngiliz ar�ivlerine dayanarak 162.000 olarak vermektedir.373 Bu rakam 1914
yılına ait Ermeni nüfusuna ili�kin Osmanlı istatistiklerinin verdi�i rakamlardan fazladır.
Bu da bize Sivas vilâyetine dönen Ermeni’lerin yalnızca Sivas Ermenileri de�il ba�ka
vilâyet ve sancaklardan gelen Ermeni’lerin de oldu�u sonucuna götürmektedir. 1927
yılında ise Türkiye Cumhuriyetinde ya�ayan Ermeni’lerin sayısı tahmini olarak 140.000
idi. Bunların ise tahmini yarısını �stanbul’da ya�ayanlar olu�turuyordu.374 Ama bu
nüfusun Osmanlı Ermenileri’nin gerçek nüfusunu olu�turdu�unu söylemek biraz zordur.
Zira 1927 nüfus sayımında Ermeniler etnik bir grup olarak de�il de lisan ve dini yönden
tanımlanmı�tır.
373 Yusuf Halaço�lu, a.g.e., s.106. 374 Justin McCarthy, a.g.e., s.114.
146
SONUÇ
Ermeniler, Anadolu’nun pek çok yerinde da�ınık bir hayat sürmekteydiler. Fakat
Ermeni nüfusunun en yo�un oldu�u bölge bilindi�i gibi Do�u Anadolu bölgesiydi.
Türklerin Anadolu’ya girip buraları Bizans hâkimiyetinden almasının ardından
Bizanslılar için öteki olan ve sürekli dinî ve siyasi baskılara maruz kalan Ermeniler,
Türk-�slam hâkimiyetine girdikten sonra oldukça özgür ve müreffeh bir hayat ya�amaya
ba�lamı�lardır. Anadolu’daki Türk hâkimiyeti Ermeniler için huzur ve refahın
ba�langıcı olmu�tur. Selçuklu hâkimiyeti döneminde Ermeni’lerin
memnuniyetsizliklerine ait herhangi bir kaydın olmaması bize Ermeni’lerin bu dönemde
oldukça rahat bir hayat ya�adıkları fikrine vermektedir.
Selçuklu hâkimiyeti döneminde, Bizans’ın ezmeye ve yok etmeye çalı�tı�ı
Ermenilerle kiliseleri korunmu�, onların din ve vicdan hürriyetilerinin yanında her türlü
hak ve özgürlükleri güvence altına alınmı�tır. Bunun sonucu olarak da iki toplum
birbirlerine yakınla�maya ba�lamı�lardır.
Bu yakınla�ma Osmanlı imparatorlu�u döneminde de devam etmi� ve iki toplum
birbirleriyle karde�çe ya�amaya ba�lamı�lardır. Aynı zamanda “tebâ-i sâdıka” olarak
adlandırılan ve devletin güven ve sevgisini kazanan Ermeniler, pek çok önemli
kademelere getirilmi�lerdir. Osmanlı hâkimiyeti döneminde rahat ve huzur içinde bir
hayat süren Ermeniler, 1880’li yıllardan itibaren bazı dı� güçlerin de etkisiyle yava�
yava� Osmanlı Devleti için sorun olmaya ba�lamı�lardır.
Osmanlı Devleti’nin XIX. Yüzyılın sonlarına gelindi�inde artık Avrupa, Kuzey
Afrika, Do�u Akdeniz ve Mısır’daki hâkimiyet alanlarını iyice yitirmi�, yabancı
yatırımcılar, ticari antla�ma ve dı� borçlar yüzünden ekonomisi artık iyice dı�a ba�ımlı
bir hale gelmi�ti ve dı� güçlerle rekabet gücü neredeyse kalmamı�tı. Tüm bu
olumsuzlukların yanında devlet düzeninde önemli aksaklıklar ortaya çıkmı�, rü�vet,
adam kayırma ve yolsuzluk gibi pek çok olumsuzluklar devlet bürokrasisini iyice
yıpratmı�tı.
147
Osmanlı Devletinin içine dü�mü� oldu�u bu sıkıntıları ve buhranları gören
Ermeniler, kendi geleceklerinin kaygısına dü�erek, kendileri için bir karar vermek
durumunda kalmı�lardır. Ya devletin bütünlü�ü içerisinde Osmanlılık ideali
çerçevesinde tüm uluslarla beraber birlikte, devletin varolması için u�ra�acak veya da
özellikle Balkan ırklarında oldu�u gibi kendi ba�ımsızlıkları için mücadele yolunu
seçeceklerdi. Ermeniler ikinci yolu yani kendi ba�ımsızlıklarını kazanıp millî
devletlerini kurma yolunu seçmi�lerdir. Kendilerine de Bulgaristan’ı örnek almı�lardır.
Tek ba�larına ba�ımsızlıklarını elde etmenin zor oldu�unu gören Ermeniler öncelikli
olarak Dı� güçlerin deste�ini sa�lamayı ve Ermeni milletini tek bir ideal etrafında
toplamayı hedeflemekteydiler. Çünkü ya�adıkları hiçbir bölgede ço�unlu�u
olu�turamıyorlardı ve daima Müslüman nüfusun en yo�un oldukları yerlerde bile
onların yarısı kadar edemiyorlardı.
Osmanlı Devletinin üzerinde emperyalist emelleri olan �ngiltere, Fransa ve
Rusya sürekli olarak devletin içi�lerine müdahale ediyordu. Osmanlı Devletini zor
durumda bırakarak belli çıkarlar elde etmeye çalı�an bu devletler bu amaçlarına
ula�mak için daima azınlıkları kullanmı�lardır. Rusya açısından Osmanlı Devleti sıcak
denizlere inmelerini, bo�azlara hakim olmalarını ve �ngiltere’nin Hindistan’daki
sömürgelerine rahat bir �ekilde ula�malarını engelleyen bir konumdaydı. �ngiltere için
Hindistan ve Kuzey Afrika’daki çıkarlarını koruması açısından ve Rusların sıcak
denizlere inmelerini engellemesi yönüyle varlı�ı zorunlu bir devletti. Fransa açısından
da durum pek de farklı gibi gözükmemekteydi. Osmanlı Devletiyle olan derin ticari
çıkarları ve Afrika’daki sömürgeleri onların Osmanlı Devletiyle olan ili�kilerinde hep
anahtar rol oynamı�tı.
Kendi ba�larına Osmanlı Devletinde isteklerinin yerine getirilmeyece�ini
dü�ünen Ermeniler, hedeflerine ula�abilmek için güçlü devletlerin himayesine ihtiyaç
duymaktaydılar. Avrupalı devletler açısından da Osmanlı Devletinin iç i�lerine
müdahale etmek için Ermeniler, bulunmaz bir nimet olarak görülüyorlardı.
��te bu ortamda Ermenileri kullanmak üzere 1880’li yıllardan itibaren Ermeni
ihtilâl cemiyetleri kurulmaya ba�lanmı�tır. Bu komitalar Ermeni ba�ımsızlı�ının
148
gerçekle�tirilebilmesi için önemli bir adım olarak görülmü�tür. Bunların en önemlileri
Hınçak, Ta�naksatyun ve Ramgavar’dır. Parti programı olarak Marksist ve Sosyalist
özelliklere sahip olan bu komitalar, ihtilâl yoluyla ancak emellerini
gerçekle�tirebileceklerini dü�ünüyorlardı. Artık tüm hazırlık a�amaları tamamlanmı�
sıra bunun halk nezdinde makes bulmasına, halkında bu olu�um içinde yer almasına sıra
gelmi�tir. Bunun için ciddi bir propaganda te�kilatı kurularak en ücra köylere dahi
gidilerek, insanlar bu konuda yönlendirilmeye ve birle�tirilmeye çalı�ılmı�tır.
Avrupa’nın da müdahalesini sa�lamak ve dünyaya Ermeni milletinin sesini duyurmak
amacıyla bazı isyan ve ihtilâl eylemlerine ve propaganda faaliyetlerine giri�ilmi�tir.
Yapılan çalı�malar meyvesini vermi� ve Ermeni meselesi Osmanlı-Rus
sava�ının ardından imzalanan Ayastefanos (3 Mart 1878) antla�masının 16.maddesi
olarak anla�ma metninde Ermenilerin korunmasını içeren madde yer almı�tı. Bu
antla�maya göre Ermeni’lerin sâkin oldu�u Do�u Anadolu vilâyetlerinde ıslahat
yapılacak ve Ermeniler buralarda ya�ayan Kürt, Türk ve Çerkeslere kar�ı korunacaktı.
Bu antla�mayla Ermeni meselesi ilk defa uluslararası bir antla�mada yer alıyordu. Fakat
bu antla�ma uygulanma fırsatı olmadan geleneksel �ngiliz çıkarlarına aykırı görüldü�ü
için �ngiliz hükümetini rahatsız etmi� ve Rusların sıcak denizlere inip �ngiliz
sömürgeleriyle olan ba�larını koparabilece�i endi�esiyle antla�manın çok a�ır oldu�unu
önesüren �ngiltere, Rusya’yı yeni bir antla�ma yapılması konusunda ikna etmi�ti ve
tarafları Berlin’de bir araya gelerek yeni bir antla�ma imzalamaları konusunda ikna etti.
Berlin konferansı 4 Haziran 1878 tarihinde toplanmı� ve taraflar arasında yeni bir
antla�ma imzalanmı�tı. Osmanlı Devletinin 15 Temmuz 1878’de tasdik etti�i bu
antla�masının 61. maddesi yine Ermeni ıslahatıyla ilgiliydi. Ermeni ıslahatı meselesini
Avrupalı devletlere de anlatıp onların deste�ini almak isteyen Ermeniler, heyet halinde
Berlin’de bulunmaktaydılar. Böylece hedeflerine ula�an Ermeniler, Ermeni sorununun
uluslar arası bir sorun olmasını ve bu konuyla ilgili batılı devletlerin ilgisini çekmeyi
ba�armı�lardı. Sıra bu devletlerin kamuoyuyla birlikte desteklerini elde etmekte idi. Bu
amaçla Anadolu’da birçok isyan ve ihtilâl hareketlerine giri�mi�ler ve bazen kanlı bir
�ekilde bastırılan bu isyanlar, batı kamuoyunda mazlum ve masum bir halkın barbar
Türkler tarafından katledilmesi olarak yansıtılmı�tı. Bu durum “masum” olarak
149
gösterilen Ermeni halka kar�ı batı kamuoyunda bir sempati hatta destek olu�masına
zemin hazırlamı�tı.
Yıkılma ve parçalanma sürecine giren ve âdeta Emperyalist devletlerin oyunca�ı
haline gelen Osmanlı Devleti de yabancı devletlerin kendi içi�lerine karı�malarını
engelleyebilmek için bazı sosyal ve siyasi reformları ilan edip Avrupa’nın etki ve
nüfuzundan kurtulmak ve parçalanmak üzere olan unsurları bu �ekilde bir arada tutmak
dü�üncesindeydi. Bu amaçla Tanzimat ve Islahat Fermanları ilan edilmi�, Me�rûtî bir
yönetim biçimi benimsenmi� ve Müslim ve Gayr-ı Müslim unsurlar arasında e�itlik
sa�lanmaya çalı�ılmı�tır. Fakat özellikle de Balkanlardaki unsurların ba�ımsızlıklarını
kazanmalarının önüne geçilememi�ti. Gerçi 1908’de ilan edilen II. Me�rutiyetle
Ermeniler ve Müslümanlar arasında geçici de olsa karde�lik rüzgarlarının esmeye
ba�ladı�ı gözlemlenmektedir. Ancak bu dönem oldukça kısa sürmü� ve 1909 Adana
olaylarıyla iyimser hava tekrar tarafların birbirlerine kar�ı dü�manca tavırlar almalarına
neden olmu�tu. Ya�anan bütün bu olumsuzluklar artık iki toplumun bir arada karde�çe
ya�amalarını, dostça alı�veri�te bunmalarını iyice imkânsız bir hale getirmi�ti.
Osmanlı Devletinde görülen bütün bu olumsuzluklar ya�anmaktayken dünyada
da hızlı bir kutupla�ma ile özellikle Avrupa devletleri arasında çıkar çatı�maları
meydana gelmekteydi. Almanya ve �talya ulusalla�masını tamamlamı�, kendi milli
devletlerini kurarak sanayide dev atılımlar gerçekle�tirmi�lerdi. Her iki ülke artan
hammadde kaynaklarını temin etmek amacıyla bazı faaliyetlerin içerisine girmi�lerdi.
Bu amaçla Almanlar, Fransızlardan Alsace-Lorraine bölgesini almı�lar ve bu durum iki
ülke arasında anla�mazlık ve sava�ların çıkmasına sebep olmu�tu. Emperyalist
devletlerin bu �ekilde çıkar çatı�masından kaynaklanan kutupla�ma içerisine girmeleri
ve kar�ılıklı ittifak ve itilaf kuvvetlerini olu�turmaları Avrupa ve dolayısıyla dünyada
yeni sancıların olu�masına ve en ufak bir bahaneyle bile bu büyük güçlerin birbirleriyle
sava�acak bir duruma gelmelerine sebep olmu�tu. Aranılan bahanenin bulunması zor
olmadı ve Sırbistan gezisi esnasında Avusturya veliahtının bir Sırp milliyetçisi
tarafından öldürülmesinin ardından Avusturya imparatorlu�u Sırbistan’a sert bir
ültimatom verdi ve bazı �artların yerine getirilmesini, aksi taktirde sava� ilan edece�ini
bildirdi. Sırbistan’ın yanında yer alan Rusya ve �ngiltere de Avusturya’nın sava� ilan
150
etmesi durumunda kendilerinin de Avusturya’ya kar�ı sava� açacaklarını ilan
ediyorlardı. Osmanlı Devleti kendisinin gelece�ini teminat altına almak maksadıyla
öncelikli olarak itilaf kuvvetlerine yakla�maya çalı�tı. Fakat itilaf kuvvetlerinin artık
ölmek üzere olan Osmanlı Devletinin kendileri yanında sava�a katılmasını bir külfet
olarak görüyorlardı. Bu yüzden Osmanlı Devletinin teklifini teker teker reddediyorlardı.
Osmanlı Devleti yetkilileri de �mparatorlu�un tarafsız kalması durumunda özellikle
itilaf devletleri tarafından payla�ılaca�ı ve parçalanaca�ı korkusuyla ve Alman hayranı
olan �ttihat ve Terakki’nin bazı yöneticilerinin i�güzarlı�ı sonucunda Almanya’yla gizli
bir antla�ma imzalayarak onların safında sava�a katılmayı kabul ediyorlardı. Pek çok
devlet yetkilisinin hatta padi�ahın bile durumdan haberi yoktu. �ngiliz takibinden kaçan
Goben ve Breslav isimli iki Alman zırhlısının Çanakkale bo�azından geçmesi ve
Osmanlı Devletine sı�ınmalarının ardından bu gemilerin Karadeniz’de Rus limanlarını
bombalamasıyla Osmanlı Devleti de sava�a sürüklenmi� oluyordu.
Osmanlı Devleti sava�a girmesinin ardından pek çok cephede dü�manla
mücadele etmek zorunda kalmı� ve Balkan harpleriyle iyice yıpranmı� ve askeri
mühimmatı neredeyse tamamen tükenmi�tir. Bütün bunların yanında ekonomisi de
oldukça kötü bir durumdaydı. Osmanlı Devletinin bu zor durumundan istifade etmek
isteyen Ermeni Komitaları, faaliyetlerine büyük bir hız kazandırmı�lardır. Ülkenin
özellikle sava�ın yo�un olarak ya�andı�ı cephelerin gerisinde isyan hareketleri ve bazı
huzursuzluklar çıkarmı�lardı. Osmanlı Devletinin Çanakkale’de varolma mücadelesi
verdi�i bir sırada Ermeniler de do�u’da isyan ederek Osmanlıyı zaafa dü�ürmek ve
zaten çok zayıf olan askeri gücünü iyice zayıflatmak hatta parçalamak niyetindeydiler.
Seferberli�in ilan edilmesiyle birlikte askere gitmekten ve askerlik �ubelerine
gidip gönüllü olarak kaydolmaktan imtina eden Ermeniler, askerlik �ubelerine gidip
asker olmak ve dü�manla sava�mak isteyenleri yollarda katletmi�ler, isteklilerin askere
gitmemeleri gerekti�ini, zira Osmanlı Devletinin yenilece�ini söyleyerek onlara devlet
aleyhinde telkinlerde bulunmu�lardı. Do�u’da bo�luktan istifade edip e�kiyalık yapan
komitacılar, Ermeni halkın isyan edip ba�ımsızlıklarını kazanmaları konusunda
yönlendirmeye çalı�mı�lardı. Hatta cephelerde dü�man ordularına katılmı�, onlara
öncülük etmi�ler ve gönüllü alaylar kurup Osmanlı askeriyle sava�mı�lardı.
151
Osmanlı Devleti de; Ermenilerden kaynaklanan bütün bu isyan ve karı�ıklıkları
önlemek, cephe gerilerinin güvenli�ini sa�lamak ve Ermenileri bu tür faaliyetlerinden
dolayı etkisiz hale getirmek amacıyla, Talat ve Enver Pa�aların da öncülü�ünde,
Osmanlı Ermenileri’nin cephe gerisinde bulunan daha güvenli bölgelere tehcir
edilmeleri kararını 27 Mayıs 1915 tarihinde almı�tır. Fakat bu tarihten önce Talat Pa�a
isyan eden Zeytun Ermeni’lerini Konya istikametine sevkiyatı emrini vermi�ti. Fakat
tehcirin nedeni sayılabilecek Van isyanı Osmanlı Devletinin daha radikal çözümler
üretmesine sebep olmu� ve nihayetinde de tehcir kararı alınarak bütün sava�
bölgelerindeki muzır Ermeni’lerin ülkenin güneyinde bulunan Musul, Suriye ve Haleb
vilâyetlerine sevklerine karar verilmi�ti. Öncelikli olarak tehcir do�u bölgelerinde
uygulanmı� ve istisnasız bütün Ermenileri kapsamı�tı.
Sorun olan Ermeni ve bazı Rumlar için geçici sevk ve iskân kararının bakanlar
kurulunca alınmasının ardından gerekli emir ve talimatlar ilgili bütün vilâyet ve
mutasarrıflıklara gönderilmi�tir. Önemli bir Ermeni nüfusunun ya�adı�ı Sivas vilâyetine
de konuyla alakalı ilk emir 14 Haziran 1915 tarihinde Su�ehri Ermenilerinin sevki ile
ilgili gelmi�tir. 20 Haziran 1915 tarihinde de Sivas vilâyetinde bulunan istisnasız bütün
Ermenilerin aileleriyle birlikte Musul, Urfa ve Zor cihetlerine sevki emri gelmi�tir.
Ermenilerin sevkiyle mahalli memurlar sorumlu tutulmu�, gerekli olan tedbirlerin
alınması ve vasıtaların temin edilmesinden sonra icraate ba�lanması kararla�tırılmı�tır.
Öncelikli olarak komitacı ve muzır olan Ermeniler sevkedileceklerdir. Ermenilerin sevk
ve iskânı, can ve mallarının korunması, i�ae ve istirahatlerinin teminiyle sevk
güzergâhında bulunan idâri görevliler sorumlu tutulmu�tur. Sevk edilecek olan Sivas
Ermenileri sevkiyat için belirli noktalarda toplanmı�lardır ve kafileler belirli bir sayıya
ula�tıktan sonra bir jandarma müfrezesinin korumasında bin ile ikibin ki�i arasında
de�i�en kafileler halinde daha önceden belirlenen en güvenli ve rahat yollar tercih
edilerek nihai varı� yerlerine gönderilmi�lerdir. Malatya üzerinden Diyarbakır ve Urfa
yoluyla Cizre’ye gönderilen Sivas Ermenileri, buradan da nihai yerle�tirilecekleri yer
olan Musul ve Zor’a sevk edilmi�lerdir. Musul’a sevk edilen Ermeniler Ba�dat
demiryolunun özellikle batısında bulunan yerlere belirli bir düzen ve kurallar
152
çerçevesinde yerle�tirilmi�lerdir. Fakat daha sonra bu bölgelere gelen nüfusun fazla
olmasından dolayı iskân edilecek yerler geni�letilmi�tir.
Önemli bir Ermeni nüfusunun tehcir edilmesine ra�men bazı Ermeniler bundan
muaf tutulmu�lardır. Bunlar Protestan ve Katolik Ermeniler, Osmanlı Bankasında
çalı�anlar, mebus aileleri, asker, zabıtan ve zabıtan-ı sıhhiye aileleri, duyun-u umumiye
ve reji idaresinde çalı�anlar, ihtida eden bazı Ermeniler veya saklananlar ile Müslüman
ailelere emanet bırakılan çocuklardır. Fakat Protestan ve Katolik mezhebinden olan
Ermenilerin sevk edilmemesi gerekti�ine dair emrin vilayete tehcir i�leminin
ba�lamasından sonra ula�tı�ı için sözkonusu tarihe kadar herhangi bir ayrım yapılmadan
bütün Ermeniler sevk edilmi�tir. Ancak o tarihden itibaren Protestan ve Katolik
Ermenilerle Osmanlı Devletinde bazı önemli görevleri ifa eden Ermeni memur ve
aileleri tehcirin dı�ında tutulmu�tur. Sevk edilen Ermenilerin her türlü ihtiyaçları imkân
ölçüsünde devlet tarafınadn kar�ılanmı� ve bu amaçla iskân-ı a�air ve muhacirin
müdüriyeti görevlendirilmi�tir. Ermeniler kendileri için tahsis edilen bölgelere
yerle�tirildikten sonra ihtiyaç duydukları sosyal ve ekonomik deste�i de devlet
imkânları ölçüsünde kar�ılamaya çalı�mı�tır.
Geçici sevk ve iskân kanunuyla devletin güney bölgelerine yerle�tirilen
Ermenilerin geride bıraktıkları mallarına ili�kin Osmanlı Devleti Hükümeti bazı kararlar
almı�tır. Sevke tabi tutulan Ermenilerin mallarının muhafazası için vilâyetlerde
komisyonlar kurulmu� ve bunlar vasıtasıyla Ermenilerin malları muhafaza ve kayıt
altına alınmı�tır. Ayrıca bu mallardan bozulma riski olanlar sahibi adına satılmı� ve elde
edilen gelir ya sahibine ula�tırılmaya çalı�ılmı� veyahut da onun adına korunmu�tur.
Birinci Dünya Sava�ı ve onun a�ır ko�ullarının sona ermesinin ardından,
Ermenilerin tekrar eski yurtlarına dönebilmeleri için Osmanlı Devleti Hükümeti bazı
çalı�malara ba�lamı�tır. Bu durumun gazete ve dergiler yoluyla halk arasında
duyurulmasının ardından, özellikle Ermeniler arasında büyük bir sevinç ve heyecan
ya�anmasına vesile olmu�tur. 5 Kasım 1918 tarihinde sözkonusu kararla ilgili
kararname bütün vilayet ve sancaklara gönderilmi�tir. Burada tekrar eski yerlerine
dönmek isteyen Ermenilere her türlü kolaylı�ın sa�lanması, yol masraflarının
153
kar�ılanması ve Ermenileri zor durumda bırakacak her türlü durum ve fiilin önlenmesi
istenmi�tir. Dönmek isteyen yahut bulundukları yerde kalmak isteyen Ermenilere
oldukça ho�görülü davranılmı� ve halktan Ermenilere sıkıntı çıkaran veya çıkarmak
isteyenler engellenmi�tir. Fakat memleketlerine dönen Ermenilerden ne kadarının kendi
memleketlerine döndüklerini söylemek zordur. 1 Kasım 1918 tarihinde Dâhiliye
Nezaretinden Hariciye’ye gönderilen yazıda, sözkonusu tarih itibariyle 3160 Ermeni ve
136 Rum Sivas vilayetine dönmü�tür. �ngiliz ar�ivlerine göre ise 1918 yılı sonu
itibariyle Sivas vilayetinde ya�ayan Ermenilerin sayısı 162 bin olarak gösterilmi�tir.
Fakat bu dönem içerisinde Sivas’a yalnızca Sivas Ermenileri de�il aynı zamanda ba�ka
vilayetlerin nüfusuna kayıtlı Ermenilerin de geldi�i anla�ılmaktadır. Ancak daha sonraki
yıllarda vilayetteki Ermeni nüfusu hızla dü�mü� ve son zamanlara kadar neredeyse
kalmamı�tır.
Sonuç olarak Osmanlı Devletinin geçici sevk ve iskân kararındaki gayesi,
Hükümet aleyhinde ve müstakil bir Ermenistan hayaliyle bazı çalı�malarda bulunan
Ermenilerin bu dü�üncelerini takip edemeyecekleri bir hale getirmeleri esasına
dayanmaktadır. Ermenilerin toptan imha veya yok edilmeleri kesinlikle
dü�ünülmemi�tir.
154
B�BL�YOGRAFYA
AR��V BELGELER�
Ba�bakanlık Osmanlı Ar�ivi
A) Dâhiliye Nezareti tasnifi
a) Kalem-i mahsus müdüriyeti belgeleri (DH. KMS.): nr.39/4; nr. 49-1/89
b) Emniyet-i umumiye müdüriyeti muhasebe �ubesi belgeleri (DH.EUM.MH)
nr. 86/97; nr. 87/111.
c) Emniyeti umumiye müdüriyeti 2. �ube belgeleri (DH. EUM.2, �B.) �T.
68/70; nr. 68/84. d) Siyasi kısım belgeleri (DH. SYS.) nr. 5312.
d) �ifre kalemi belgeleri (DR. �FR.) nr.53/94; nr.531201; nr.53/303 nr.54/7; nr.54/9;
nr.54/10; nr.54/19; nr.54/71; nr.54/87; nr.54/36; nr.54/150; nr.54/156; nr.54/162;
nr.54/163 nr.54/183; nr.54/202; nr.54/222 nr.84/226; nr.54/254 nr.54/287 nr.54/301
nr.54/308; nr.54/315; nr.54/337; nr.54/359; nr.54/368; nr.54/381; nr.54/406;
nr.54/413; nr.54-A/14: nr.54-A/49; nr.54-A/251; nr.54-A/252; nr.54-A/290: nr.54-
A/325; nr.54-A/382; nr.54-A/388; nr.55/18; nr.55/19 nr.55/42; nr.55/120;
nr.55/141; nr.55/196; nr.55/292; nr.55/330; nr.55-A/14 nr.55-A/77; nr.55-A/118;
nr.55-A/135; nr.55-A/220; nr.56/94; nr.56/179; nr.56/308; nr.57/51; nr.57/105;
nr.57/110; nr.57/116; nr.57/241; nr.57/277; nr.57/309; nr.57/342; nr.57/348;
nr.57/349; nr.57/413 nr.58/24 nr.58/47; nr.59/83; nr.60/148; nr.61/71; nr.62/21;
nr.62/199; nr.63/72; nr.63/142; nr.64/175: nr.64/248; nr.66/55; nr.66/229; nr.68/73;
nr.68/95; nr.7l/12; nr.74/234; nr.75/244; nr.76/238; nr.77/l68; nr.78/150; nr.80/73;
nr.80/79; nr.80/80; nr.80/86; nr.80/88; nr.80/92; nr.85/204; nr.85/208; . nr.85/209;
nr.85/210; nr.85/213; nr.85/221 nr.93/26; nr.93/57; nr.93/300.
e) Umur-ı mahalliye-i vilâyet belgeleri (DH.UMVM) nr.13l/87.
B) Hariciye Nezareti Belgeleri
a) Hariciye mütareke evrakı belgeleri (HR.MÜ.) nr.5/326; nr.43/16: nr.43/17;
nr.43/34;
b) Hariciye Nezareti Siyasi Kısım Belgeleri (HR.SYS), nr.2876-3
C) Meclis-i Vükela Mazbataları (MV.): nr.198/24; nr.198/163; nr.209/42;
nr.213/54; nr.213/62.
155
ESERLER
AÇIKSES, Erdal. “Osmanlı Devletindeki Misyonerlik Faaliyetleri ile �lgili Bir
De�erlendirme”, Yeni Türkiye, Yıl:7, Sayı:38, 2001.
AKGÜN, Seçil. “Amerikalı Bir Misyonerin Anadolu’ya Bakı�ları”, OTAM (Ankara
Üniversitesi Osmanlı Tarihi Ara�tırma ve Uygulama Merkezi Dergisi), Sayı: 3,
1992.
AK��N, Sina. Jön Türkler ve �ttihat ve Terakki, �mge Kitabevi Yayınları, �stanbul,
2001.
ANADOL, Cemal. Ermeni Dosyası, IQ Kültür-Sanat Yayıncılık, �stanbul, 2001.
AYBARS, Ergün. Türkiye Cumhuriyeti Tarihi-I, Zeus Kitabevi Yayınları, �zmir, 2006.
AR��V BELGELER�YLE ERMEN� FAAL�YETLER� 1914-1918. C.I. Genelkurmay
ATASE ve Genelkurmay Denetleme Ba�kanlı�ı Yayınları, Ankara 2005
AR��V BELGELER�YLE ERMEN� FAAL�YETLER� 1914-1918 C.II., Genelkurmay
ATASE ve Genelkurmay Denetleme Ba�kanlı�ı Yayınları, Ankara 2005.
BAKAR, Bülent. “Ermeni Tehciri ve Uygulaması”, (Yayımlanmamı� Doktora Tezi),
Marmara Üniversitesi Türkiyat Ara�tırmaları Enstitüsü, �stanbul, 2003.
BA�YURT, Erhan. Ermeni Evlatlıklar Saklı Kalmı� Hayatlar, Karakutu Yayınları,
�stanbul, 2006.
BAYSAN, M. Galip. Ermeni Meselesi 1915 Zorunlu Göç (Tehcir Olayı) Nedenleri ve
Sonuçları, Üniversiteliler Ofset, �zmir, 2005.
156
BAYUR, Yusuf Hikmet. Türk �nkılâbı Tarihi Cilt III., Kısım III., T.T.K. Yayınları,
Ankara, 1991.
BRYCE, James, Arnold TOYNBEE. Osmanlı �mparatorlu�unda Ermenilere Yönelik
Muamele, 1915-1916, C I., Pencere Yayınları, Çev. Ahmet Güner, �stanbul,
2005.
……..Osmanlı �mparatorlu�unda Ermenilere Yönelik Muamele, C II., Çev. Atilla
Tuygan, Jülide De�irmenciler, Pencere Yayınları, �stanbul, 2006.
Belgelerle Ermeni Sorunu, Genelkurmay Tarih ve Stratejik Etüd Ba�kanlı�ı Askeri
Tarih Yayınları, Ankara, 1983.
DEM�REL, Ömer. Osmanlı Dönemi Sivas �ehri ve Esnaf Te�kilatı, Sivas Belediyesi
Kültür Yayınları, Sivas, 1998.
------ Osmanlı Dönemi Sivas �ehri Makaleler, Sivas Valili�i �l Kültür ve Turizm
Müdürlü�ü Yayınları, Sivas, 2006.
------- “Osmanlı Dönemi Sivas �ehrinde Sur, Saray, Mahalleler ve Sosyo-Kültürel
Eserler”, Tarih �ncelemeleri Dergisi XII, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi
Yayını, �zmir, 1997.
DEM�REL, Ömer. Ho�görü Toplumunda Ermeniler, C.III., Erciyes Üniversitesi Yay.,
Kayseri, 2007.
DEM�R, Necati. “Ermeni Hareketlerinde Sivas”, Ermeni Ara�tırmaları 2. Türkiye
Kongresi Bildirileri C I, Asam, Ankara, 2007.
DEVEL�O�LU, Ferit. Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat, Aydın Kitabevi
Yayınları, Ankara, 2004.
157
ERARSLAN, Cezmi, “I. Dünya Sava�ı ve Türkiye” Türkler, Editörler: Hasan Celal
Güzel, Kemal Çiçek, Salim Koca, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara, 2002, C.13.
ERO�LU, Veysel. Ermeni Mezalimi, Sebil Yayınevi, �stanbul, 1973.
EY�C�L, Ahmet. Siyasi Tarih, Gün Yayıncılık, Ankara, 2005.
Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı �htilaliyyesi, Haz. H. Erdo�an Cengiz,
Ba�bakanlık Basımevi, Ankara, 1983.
ESER, Feridun. Ermeni Örgütlenmeleri ve Komitacılık Hareketleri, Yenigediz
Matbaası, Kütahya, 2007.
GED�K, �lhan, “Vilâlat-ı Sitte’de Demografik Durum (1875-1914)” (Yayımlanmamı�
yüksek Lisans Tezi), Ankara Üniversitesi �nkılap Tarihi Enstitüsü, Ankara,
KS85.
GÖKBEL, Ahmet. �nanç Tarihi Açısından Sivas, Kitabevi Yay., �stanbul, 2004.
GÖYÜNÇ, Nejat. Türkler ve Ermeniler, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara, 2005.
GÜLER, Ali, AKGÜL, Suat. Sorun Olan Ermeniler, Berikan Yayınları, Ankara, 2003.
GÜNAY, Nejla. “1895 Zeytun �syanı”, Türk-Ermeni �li�kilerinin Geli�imi ve 1915
Olayları Uluslar arası Sempozyumu Bildirileri, Gazi Üniversitesi Ara�tırma ve
Uygulama Merkezi, Ankara, 2006.
GÜNDÜZ, Ahmet. “Osmanlı Devletinde Yapılan Misyonerlik Faaliyetleri ve Ermeni
Meselesinin Do�u�u, Geli�mesi”, Türk Dünyası Ara�tırmaları, Sayı:128, 2000.
GÜRÜN, Kâmuran. Ermeni Dosyası, Remzi Kitabevi Yayınları, �stanbul, 2005.
158
HALAÇO�LU, Yusuf. Ermeni Tehciri, Babıali Kültür Yayınları, �stanbul, 2006.
----- Sürgünden Soykırıma Ermeni �ddiaları, Babıalî Kültür Yayınları, �stanbul, 2006.
HOCAO�LU, Mehmed. Tarihte Ermeni Mezalimi ve Ermeniler, Anda Da�ıtım,
�stanbul, 1976.
Hüseyin Nazım Pa�a. Ermeni Olayları Tarihi, Ba�bakanlık Devlet Ar�ivleri Genel
Müdürlü�ü Yayınları, Ankara, 1998.
�LTER, Erdal, Büyük �hanet Ermeni Kilisesi ve Terör, Turhan Kitabevi, Ankara, 2007.
KANTARCI, �enol. Ermeni Sorunu El Kitabı, Teimk/Asam Yayınları, Ankara, 2003.
--------“Sevk ve �skân Kararına Giden Yolda Oldukça Önemli Bir Olay; II. Van �syanı”,
Türk-Ermeni �li�kilerinin Geli�imi ve 1915 Olayları Uluslar arası Sempozyumu
Bildirileri, Gazi Üniversitesi Atatürk �lkeleri ve �nkılap Tarihi Ara�tırma ve
Uygulama Merkezi, Ankara, 2006.
KARACAKAYA, Recep. Türk Kamuoyu ve Ermeni Meselesi, Toplumsal Dönü�üm
Yayınları, �stanbul, 2005.
KARPAT, Kemal H. Osmanlı Nüfusu (1830-1914) Demografik ve Sosyal Özellikleri,
Tarih Vakfı Yurt Yayınları, �stanbul, 2003.
KENT, Marian. Osmanlı �mparatorlu�unun Sonu ve Büyük Güçler, Çev. Ahmet Fethi,
Tarih Vakfı Yurt Yayınları, �stanbul, 1999.
KILIÇ, Mehmet Ali, Tarih Boyunca Ermeniler ve Ermeni Meselesi (Yayımlanmamı� Yüksek
Lisans Tezi), Gebze �leri Teknoloji Ens., Sosyal Bilimler Ens., Gebze, 2003.
KOÇA�, Sadi. Tarih Boyunca Ermeniler ve Türk-Ermeni �li�kileri, Altınok Matbaası,
Ankara, 1967.
159
KODAMAN, Bayram. �ark Meselesi I�ı�ında Sultan II. Abdülhamidin Do�u Anadolu
Politikası, Orkun Yayınevi, �stanbul, 1983.
KOPAR, Metin. “Ermeni Meselesinde Rusya’nın Genel Politikası”, Türk Dünyası
Ara�tırmaları Dergisi, Sayı:158, Ekim 2005.
KÖKER, Osman, Orlando Carlo Calumeno Koleksiyonundan Kartpostallarla 100 Yıl
Önce Türkiye’de Ermeniler, Bir Zamanlar Yay., �stanbul, 2005.
KUZUCU, Kemalettin. “Sivas’ta Ermeni Hareketleri ve Yerel Yönetimin
Uygulamaları”, Ermeni Ara�tırmaları I. Türkiye Kongresi Bildirileri, C.1.,
ASAM-EREN, Ankara, 2003.
KÜÇÜK, Abdurrahman. “Ermeni Kilisesi ve Terör”, Ermeni Ara�tırmaları 2. Türkiye
Kongresi Bildirileri, C II, ASAM, Ankara, 2007.
KÜÇÜK, Abdurrahman, Ermeni Kilisesi ve Türkler, Andaç Yay., Ankara, 2003.
MACFIE, A.L. Osmanlının Son Yılları 1908-1923, Çev. Damla Acar, Funda Soysal,
Kitap Yayınevi, �stanbul, 2003.
McCARTHY, Justin. Osmanlı Anadolu Topraklarındaki Müslüman ve Azınlık Nüfus,
Çev. �hsan Gürsoy, Genelkurmay ATASE Yayınları, Ankara, 1995.
MET�N, Halil. Türkiye’nin Siyasi Tarihinde Ermeniler ve Ermeni Olayları, Milli E�itim
Bakanlı�ı Yay., �stanbul, 1997.
Osmanlı Belgelerinde Ermeniler (1915-1920), Ba�bakanlık Devlet Ar�ivleri Genel
Müdürlü�ü Osmanlı Ar�ivi Daire Ba�kanlı�ı Yayını, Ankara 1995.
OGÜN, Tuncay. Unutulmu� Bir Trajedi Vilayat-ı �arkıyye Mültecileri (1915-1923),
Babil Yayıncılık, Ankara, 2004.
160
ÖKE, Mim Kemal. Yüzyılın Kan Davası Ermeni Sorunu, �rfan Yayınevi, �stanbul, 6.
Baskı, 2003.
ÖZÇEL�K, �smail. Ermeni Sorunu ve Gerçekler, Gündüz E�itim ve Yay., Ankara,
2005.
ÖZDEM�R, Hikmet, Kemal Çiçek, Ömer Turan, Ramazan Çalık, Yusuf Halaço�lu.
Ermeniler Sürgün ve Göç, T.T.K. Yayınları, Ankara, 2005.
ÖZDEM�R, Hikmet. “Seferberlik �lanından Rus ��galine Kadar Ermeni Milislerle
Çatı�malar”, Türk Ermeni �li�kilerinin Geli�imi ve 1915 Olayları Uluslar arası
Sempozyumu Bildirileri, Gazi Üniversitesi Atatürk �lkeleri ve �nkılap Tarihi
Ara�tırma ve Uygulama Merkezi Yayını, Ankara, 2006.
ÖZGÜLDÜR, Yavuz. GÜLER, Ali. AKGÜL, Suat. KÖRO�LU, Mesut. Her Yönüyle
Ermeni Soykırımı, Kara Harp Okulu Basımevi, Ankara, 2001.
ÖZTÜRK, Ayhan. “Merzifon’da Ermeni Olayları (1893)”, Dünden Bugüne Ermeni
Meselesi Sempozyumu, Selçuk Üniversitesi Atatürk �lkeleri ve �nkılap Tarihi
Ara�tırma ve Uygulama Merkezi, Konya, 2003.
POLAT, �lknur. “Osmanlı �mparatorlu�unda Açılan Amerikan Okulları Üzerine Bir
�nceleme”, Belleten C LII, Sayı: 203, 1988.
SARAY, Mehmed. Ermenistan ve Türk-Ermeni �li�kileri, Atatürk Ara�tırma Merkezi
Yayını, Ankara, 2005.
SEZER, Ayten. “Osmanlı Döneminde Misyonerlik Faaliyetleri”, Yeni Türkiye, Yıl:7,
Sayı:38, 2001.
------ “Ermeni Meselesi ve Misyonerler”, Yeni Türkiye, Yıl:7, Sayı:38, 2001.
161
SOLMAZ, Gürsoy. Tanıkların Diliyle Ermeni Vah�eti –Bir Sözlü Tarih Denemesi–,
Yeni Türkiye Yayını, Ankara, 2001.
SÜSLÜ, Azmi. Ermeniler ve 1915 Tehcir Olayı, Van Yüzüncüyıl Üniversitesi
Rektörlü�ü Yayını, Yayın no:5.
�AH�N, Gürsoy. Osmanlı Devletinin Son Dönemlerinde Sivas ve Su�ehri Bölgelerinde
Ermeni Faaliyetleri, IQ Kültür-Sanat Yayıncık, �stanbul, 2007.
�EKER, Mehmet. Fetihlerle Anadolu’nun Türkle�mesi ve �slamla�ması, Diyanet ��leri
Ba�kanlı�ı Yal., Ankara, 2007.
��M��R, Bilal N. �ngiliz Belgelerinde Osmanlı Ermenileri (1856-1880), Bilgi Yayınevi,
Ankara, 1986.
Talat Pa�a’nın Anıları. Haz. Alpay Kabacalı, Türkiye �� Bankası Kültür Yayınları,
�stanbul, 2007.
TOZLU, Necmettin. “Osmanlı Devletinde Ermeni E�itim Kurumları ve Faaliyetleri”,
Yeni Türkiye, Yıl:7, Sayı:38, 2001.
TUZCU, Ali. “Merzifon’da Ermeni Ayaklanması”, Belleten Cilt LVII, Sayı:220, 1993.
TÜRKDO�AN, Berna. 1915’ten Günümüze Tehcir (Türk-Ermeni �li�kileri), IQ Kültür-
Sanat Yayıncılık, �stanbul, 2006.
Türk Tarihinde Ermeniler Sempozyumu-Tebli�ler ve Panel Konu�maları, Dokuz Eylül
Üniversitesi �lahiyat Fakültesi ve Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayını, �zmir, 1983.
URAL, Gültekin. Ermeni Dosyası, Kamer Yayınları, �stanbul, 1998.
URAS, Esat. Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, Belge Yayınları, �stanbul, 1987.
162
YALÇIN, Durmu�, Ya�ar AKBIYIK, Yücel Özkaya. Türkiye Cumhuriyeti Tarihi I-II,
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Ara�tırma Merkezi
Yayını, Ankara, 2005.
YAMAN, Abdullah. Ermeni Meselesi ve Türkiye, Ota� Yayınları, 1973.
YEN�ÇER�, Özcan. “Kırım Sava�ı, Islahat Fermanı ve Paris Antla�ması”, Türkler C.12,
Yeni Türkiye Yay., Ankara, 2002.
ZÜRCHER, Eric Jan. Sava�, Devrim ve Ulusla�ma Türkiye Tarihinde Geçi� Dönemi
1908-1928, Çev. Ergun Aydıno�lu, �stanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları,
�stanbul, 2004.
163
EKLER
EK 1. Sevk Edilen Ermenilerin Yollarda Korunması ve Bunlara Saldıranların
�iddetle Cezalandırılması. B.O.A.DH.�FR.54/10
164
Bâb-ıÂlî
Dâhiliye Nezâreti
Emniyyet-i Umûmiyye Müdîriyyeti
Husûsî: 25 �ifre
Erzurum Vilâyeti'ne
C. 30 Mayıs sene [1]331. �hrâc olunan Ermenilerin yollarda muhâfaza-i
hayâtlarına imkân nisbetinde çalı�ılması ve esnâ-yı sevkde firâra tasaddî edenlerle
muhâfazalarının me’mûr olanlara kar�ı ta‘arruzda bulunacakların te’dîbi tabî‘îdir. Fakat
buna hiç bir zaman ahâlî karı�tırılmayacak ve beyne'l-anâsır mukâteleyi intâc edecek ve
aynı zamânda hârice kar�ı da pek çirkin görünecek vakâyi‘ tahaddüsüne kat‘iyyen
meydân ve imkân bırakılmayacakdır. Binâ’en-aleyh çıkarılan Ermenilerin di�er yolun
pek uzun olmasına mebnî kemâ-fi's-sâbık eski tarîkden sevklerine devâm olunması ve
ancak güzergâhlarında bulunan a�âyir ile köylerin ta‘arruzuna kar�ı her dürlü esbâb ve
vesâ’itin istikmâliyle müdâfa‘ası ve katl ve gasba cür’et edeceklerin �iddetle te’dîbi
lâzımdır, keyfiyet Diyârbekir, Ma‘mûretü'l-aziz, Bitlis'e de yazılmı�dır.
Fî 1 Haziran sene [1]331 Nâzır
Tal‘at
165
EK 2. Sivas Ermenilerinin Sevkedilmesi. B.O.A.DH.�FR.54/87
166
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
Emniyet-i Umûmiyye Müdüriyeti
Trabzon, Ma‘mûretü'l-azîz, Sivas, Diyarbakır vilâyetleriyle
Canik Mutasarrıflı�ına
Vilâyet dâhilindeki kurâ ve kasabâtda bulunan bilâ-istisnâ bi'l-umûm Ermeniler
â’ileleriyle birlikte ihrâç olunarak Musul vilâyetiyle Urfa ve Zor cihetlerine sevk
olunacak ve orada iskân edilecektir. Mezkûr vilâyet ve livâlara iskân hakkında ta‘lîmât-ı
lâzime i‘tâ kılınmı�tır. �hrâç olunacak Ermenilerin te’mîn-i sevk ve iskânı mahallî
me’mûrîn idâresine ve mahall-i iskâniyelerine sevk edildikleri sırada muhâfaza-i hayat
ve mallarıyla te’mîn-i i‘â�e ve istirâhatleri güzergâhlarındaki me’mûrîn-i idâriyeye
â’itdir. Çıkarılmı� Ermeniler kâffe-i emvâl-i menkûle ve e�yâlarını birlikte
götürebilirler. Îcâb eden tedâbîr ve vesâ’itin ittihâz ve istikmâliyle hemân icrâ’âta
mübâ�eret olunması.
Fî 7 Haziran sene [1]331
Nâzır
167
EK 3. Tahliye Edilen Ermenilerin Ya�adı�ı Köy ve Kasabaların �simlerinin
Bildirilmesi. B.O.A.DH.�FR.54/136
168
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
�skân-ı A�âyir ve Muhâcirîn Müdîriyyeti
Ma‘mûretü'l-azîz, Trabzon, Sivas Vilâyeti'yle Canik Mutasarrıflı�ı'na
Tahliyesi tekarrür eden Ermenilerle meskûn köy ve kasabalar esâmî ve
mevâki‘iyle ahâlîsi mikdârının ve ne tarîkle nerelere sevk edilece�inin ve bu bâbdaki
ma‘lûmât ve mutâla‘alarının serî‘an i�‘ârı.
Fî 11 Haziran sene [1]331
Nâzır Nâmına
Ali Münîf
169
EK 4. Ermeni Mallarının Muhafaza Edilmesi Ve Kayıt Altına Alınması.
B.O.A.DH.�FR.54/226
170
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
�skân-ı A�âyir ve Muhâcirîn Müdîriyyeti
29 �ifre
Kayseri Mutasarrıflı�ı'na
C. Fî 10 Haziran sene [1]331. Emvâl-i metrûkenin muhâfaza ve sebt-i defter
edilmesi zımnında me’mûrîn-i Mülkiye ve Mâliye'den mürekkeb komisyon te�kîli
muktezîdir. Bu bâbdaki mufassal ta‘lîmâtnâme fî 28 Mayıs sene [1]331 târîhinde
postaya verilmi�dir, vusûlünün i�‘ârı.
Fî 15 Haziran sene [1]331.
Nâzır
Tal‘at
171
EK 5. �htida Eden Ermenilerin �htidasına Bakılmaksızın Sevkedilmesi.
B.O.A.DH.�FR.54/254
172
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
Emniyyet-i Umûmîyye Müdîriyyeti �ifre
Husûsî: 4635 Mahrem
Erzurum, Adana, Bitlis, Haleb, Diyârbekir, Trabzon, Ma‘mûretü'l-azîz, Musul, Van,
Urfa, Kütahya, Mar‘a�, �çel, Eski�ehir Vilâyet ve Mutasarrıflıklarına
�hrâc olunan Ermenilerden ba‘zılarının müctemi‘an veyâ münferiden arz-ı ihtidâ
etdikleri ve bu sûretle memleketlerinde kalmak çâresini te’mîne çalı�dıkları anla�ılıyor.
�htidâ netîce-i kanâ‘at oldu�u için kat‘iyyen bu gibi mesâ’ilde mevzû‘-ı bahs olamaz ve
hiçbir zaman bu �ekilde vukû‘ bulacak ihtidâlara i‘timâd olunamaz. Binâ’en-aleyh
öteden beri kendilerini menfa‘atlerini tehlikede gördükleri zaman bir vâsıta-i i�fâl
olarak ihtidâ etdiklerini ileri süren bu kabîl e�hâsın mürâca‘atlarına sûret-i kat‘iyyede
atf-ı ehemmiyyet edilmemesi ve bi'l-âhere �slâm nâmı altında da ne�r-i mefsedetden geri
kalmayacak bu âdemlerin ihtidâ etseler bile yine ta‘yîn olunan mahallere sevklerinden
sarf-ı nazar olunmaması ehemmiyetle teblî� olunur.
Fî 18 Haziran sene 1331
Nâzır
173
EK 6. Komitacı ve Muzır Ermenilerin Uzakla�tırılması; Esnaf Ve Tüccarların
Yerlerinin De�i�tirilmesi. B.O.A.DH.�FR.54/287
174
Bâb-ı Âli
Dâhiliye Nezâreti
Emniyyet-i Umûmiyye Müdîriyyeti �ifre
Trabzon, Sivas, Diyârbekir, Ma‘mûretü'l-azîz Vilâyetleriyle Canik Mutasarrıflı�ı'na
�hrâc olunacak Ermenilerden komitecilerle hükûmetçe muzır tânınmı� e�hâsın
â’ileleriyle birlikde teb‘îdleri ve kendi i�leriyle me�gûl tüccâr ve esnâfın vilâyet/livâ
dâhilinde kasabaları tebdîl edilmek üzere alıkonulması münâsib görüldü�ünden ba‘de-
mâ o sûretle hareket olunması.
Fî 21 Haziran sene [1]331
Nâzır
Tal‘at
175
EK 7. Tahliye Edilen Ermenilerin Mahsullerinin Toplanması. B.O.A. DH. �FR.
54/301.
176
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
�skân-ı A‘�âyir ve Muhâcirîn Müdîriyeti �ifre
Sivas, Diyârbekir ve Ma‘muretü'l-azîz Vilâyetlerine
Ermeniler tarafından tahliye edilmi� mahallerde metrûk mezrû‘âtın kaldırılub
elde edilmesi hakkında ta‘lîmâtnâmede münderic mevâddın ba‘zı mahallerde tatbîke
imkân bulunmadı�ı anla�ılmı� ve bunların emvâl-i metrûke komisyonlarının nezâreti
tahtında olmak üzere masârıfı muhâcirîn tahsîsâtından verilerek Hükûmetce biçdirilüb
harman edilmesi ve alınacak mahsûlden masârıf-ı- vâkı‘â bi't-tenzîl mütebâkîsinin
takdîr olunacak fiy’ât mûcebince cihet-i askeriyeye tevdî‘i münâsib görülerek bu
husûsta cihet-i askeriyece amele taburlarıyla mu‘âvenet-i fi‘liyye îfâsı te’mîn edilmi�
oldu�undan zikrolunan mahsûlâtın kaldırılması içün asker veyâ ahâlîden ne mikdâr
amele ve ne cins makine ve âlât ve edevâta ihtiyâc bulundu�unun serî‘an tedkîkiyle
mütâla‘âlarıyla birlikde iki güne kadar î�‘ârı.
Fî 22 Haziran sene [1]331
Nâzır Nâmına
Ali Münîf
177
EK 8. Ermenilerin �skân Edilecekleri Yerlerin Geni�letilmesi Ve Uygalamada
Dikkat Edilecek Hususlar. B.O.A. DH. �FR. 54/315.
178
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
�skân-ı A‘�âyir ve Muhâcirîn Müdîriyeti
Umûm: 361 �ifre
Adana, Erzurum, Bitlis, Haleb, Diyârbekir, Sûriye, Sivas, Trabzon, Ma’mûretü’l-aziz,
Musul Vilâyâtına, Adana Emvâl-i Metrûke Komisyon Riyâsetine, Zor, Mar’a�, Canik,
Kayseri, �zmit Mutasarrıflıklarına, Haleb Emvâl-i Mütrûke Komisyon Riyâseti’ne
Ermenilein iskânlarına tahsîs edilen mıntıka görülen lüzûm üzerine ta’dîl ve
tevsi edilmi�dir.
1-Kerkük sanca�nın �ran hudûduna seksen kilometro mesâfede kâ’in kasabât ve
kurâ dahî dâhil oldu�u hâlde Musul vilâyetinin havâli-yi cenûbiyye ve garbiyyesi.
2-Diyârbekir hudûdundan yirmi be� kilometro dâhilinde ve Habur ve Fırat
nehirleri vâdisindeki ma’mûreler dâhil olmak üzere Zor sanca�ının cenûb ve garbı.
3-Haleb Vilâyeti’nin kısm-ı �imâlîsi müstesnâ olmak üzere �ark ve cenûb ve
cenûb-ı garbîsinde vâki’ kâffe-i kurâ ve kasabât ile Suriye Vilâyeti’nin Havran ve Kerek
sancakları dâhil olmak üzere �imendüfer güzergâhlarından yirmi be� kilometro dâhil
vâhil vâki’ kasabât ve kurâda ahâlî-i Müslime nüfûsunun yüzde onu nisbetinde tevzî’ ve
iskân edileceklerdir. Sevkiyâtın ona göre tertîb ve icrâsı ta’mîmen teblî� olunur.
Fî 22 Haziran sene [1]331
Nâzır Nâmına
Ali Münîf
179
EK 9. Sivas’tan Gönderilecek Ermenilerin Yerle�tirilmesi. B.O.A.DH.�FR.
54/337.
180
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
�skân-ı A�âyir ve Muhâcirîn Müdîriyeti
17
Urfa Mutasarrıflı�ına
C[evâb-ı] 21 Haziran sene[1]331 Ma‘mûretü'l-azîz'den ve Ma‘mûretü'l-azîz
Diyarbekir tarîkıyla Canik ve Sivas'tan gönderilecek Ermenilerin merkez müstesna
olmak üzere dâhil-i livâda iskânları muktezî olup sûret-i iskânlarına â’id ta‘lîmâtnâme
postada bu husûsda Haleb'deki Emvâl-ı Metrûke Komisyon'u ile muhâbere edilmesi.
Fî 24 Haziran sene [1]331
Nâzır Nâmına
�mza
181
EK 10. Protestan Ermenilerin Sevk Edilmemesi. B.O.A.DH.�FR. 54/359.
182
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
Emniyet-i Umûmiye Müdîriyeti
Husûsi: 62
�ifre
Sivas Vilâyetine
C [evâb-ı] 25 Haziran sene [1]331 Amerikalı Gravford'un vilâyet hâricine
çıkarılmaması ve Alman misyonerlerinden bulunan Protestan Ermenilerin sevkinden
sarf-ı nazar olunması.
Fî 25 Haziran sene[1]331
Nâzır
183
EK 11. Kalan Katolik Ermenilerin Sevk Edilmemesi. B.O.A.DH.�FR. 54-A/252.
184
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
Emniyyet-i Umûmiyye Müdîriyyeti
Umumî: 423 �ifre
Erzurum, Adana, Ankara, Bitlis, Haleb, Diyârbekir, Sivas, Trabzon, Ma‘mûratü’l-azîz,
Van Vilâyetleriyle Urfa, Canik, Mar‘a� Mutasarrıflıklarına
Kalmı� olan Ermeni Katoliklerinin sevk ve ihrâclarından sarf-ı nazar edilmesi
livâ/vilâyet nüfûsları mikdârının i�‘ârı.
Fî 21 Temmuz sene [1]331
Nâzır
Tal‘at
185
EK 12. Bula�ıcı Hastalıklar Sebebiyle Ya�anan Ölümleri Engellemek Amacıyla
Muhacirlerin Bir An Evvel Yerlerine Sevk Edilmesi. B.O.A.DH.�FR.
57/71.
186
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
Emniyyet-i Umûmiyye Müdîriyyeti
Husûsî: 54 �ifre
Sûriye Vilâyeti'ne
Hama'da bulunan yirmi bine yakın muhâcirîn arasında humma-yı tifo’îdî ve
dizanteri hastalıkları zuhûr ederek yevmî yetmi� seksen vefeyât vukû‘ bulmakda oldu�u
haber alınmı�dır. Haleb'de bulunan Muhâcirîn Müdîri �ükrü Bey'le bi'l-muhâbere
sıhhat-i umûmiyenin muhâfazası zımnında muhâcirînin bir ân evvel mahall-i
mahsûslarına sevkleri ve netîceden ma‘lûmât i‘tâsı.
Fî 4 Te�rîn-i Evvel sene [1]331
Nâzır
Tal‘at
187
EK 13. Gürün Kaymakamı �u‘ayb Efendi’nin Divan-I Harbe Sevki Ve ��ten El
Çektirilmesi. B.O.A.DH.�FR. 57/413.
188
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
Emniyet-i Umûmiye Müdîriyeti
Husûsi: 128 �ifre
Sivas Vilâyetine
Gürün kaymakâmı �u‘ayb Efendi'nin Ermeni i�lerindeki ahvâl ve harekât-ı
gayr-ı lâyıkasına binâen Dîvân-ı Harb'e tevdî‘i lüzûmu Hey’et-i Tahkîkıye Riyâseti'ne
cevâben teblî� olunmu�tur. Vilâyetce de mûma ileyhin i�den çekdirilmesi.
Fî 31 Te�rîn-i Evvel sene [1]331
Nâzır
189
EK 14. Ermeni Sevkîyâtının Durdurulması. B.O.A.DH.�FR. 62/21.
190
Bâb-ı Alî
Dâhiliye Nezâreti
Emniyyet-i Umûmiyye Müdîriyyeti
Umûmî: 9 �ifre
Edirne Vilâyeti'ne �zmit Mutasarrıflı�ı'na
Adana " Bolu "
Ankara " Canik "
Aydın " Karesi "
Hüdâvendigâr " Kayseri "
Sivas " Kütahya "
Kastamonu " Ni�de "
Konya " Eski�ehir "
Mar‘a� "
Görülen lüzûm ve îcâb-ı idârî ve askerîye binâ’en ba‘de-mâ Ermeni sevkiyâtının
ta‘tîli takarrur etdi�inden �imdiye kadar çıkarılanlardan ba�ka artık hiç bir sebeb ve
vesîle ile Ermeni ihrâc olunmaması ta‘mîmen teblî� olunur.
Fî 2 Mart sene [1]332
Nâzır
Tal‘at
191
EK 15. Harb Bölgelerine Yakın Yerlerde Firar Ederek Casusluk Yapan
Ermenilerin Sevki. B.O.A.DH.�FR. 71/12.
192
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
Emniyet-i Umûmiyye Müdüriyeti
�u‘be:2
Umûmî:3326
Husûsî:126 �ifre
Müsta‘cel ve mahsûsdur.
Sivas Vilâyetine
Menâtık-ı harbiyeye karîb Kemah, Kuruçay, Zara, Refâhiye, Su�ehri, Karahisar,
Alucura, Giresun ve Tirebolu Kazâlarında hîn-i sevkde firâr veyâ ihtidâ ederek kalmı�
olan Ermenilerin dü�mana câsusluk etmelerinden nâ�î sevklerine lüzûm görüldü�ü
Üçüncü Ordu Kumandanlı�ı'nın i�‘ârı üzerine Ba�kumandanlık Vekâleti'nden
bildiriliyor. Bunların mikdârlarının ve sevklerinde mahzûr olup olmadı�ının vilâyetin
havâli-i cenûbiyyesine sevk ve iskânları hakkındaki mütâla‘anızın serî‘an i�‘ârı.
Fi 4 Kânûn-ı Evvel sene 1332
Nâzır
�mzâ
193
EK 16. Ermeni, Rum Ve Araba �llerinin �a�e ve �skanlarının Muhacirin Tahsîsâtı
Yerine Seferberlik Tahsîsâtından Kar�ılanması. B.O.A.DH.�FR. 74/234.
194
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
A�âyir ve Muhâcirîn Müdîriyyet-i Umûmiyyesi
�skân �u‘besi
Umûmi:49 �ifre Telgraf
Muhâcirîn Tahsîsâtının mültecîlerle muhâcirîne hasrı ve �imdiye kadar i� bu
tahsîsâttan i‘â�e ve iskânları te’mîn edilmekte olan Ermeni, Rum, Arap â’ilelerine â’id
mu‘âmelât kemâ-fi's-sâbık rû’yet edilmek üzere bu bâbdaki kâfe-i sarfiyyâtın
Seferberlik Tahsîsâtı'ndan îfâsı takarrur ederek oraya �imdilik Aydın Vilâyeti 50 000
Kuru�, Musul Vilâyeti 50 000 Kuru�, �stanbul Vilâyeti 250 000 Kuru�, (�stanbul ayrıca
tahrirâtla teblî� edilmi�tir.) Ankara Vilâyeti 500 000 Kuru�, Haleb Vilâyeti 800 000
Kuru�, Hüdavendigar Vilâyeti 150 000 Kuru�, Sivas Vilâyeti 500 000 Kuru�, Suriye
Vilâyeti 750 000 Kuru�, Kastamonu Vilâyeti 20 000 Kuru�, Konya Vilâyeti 500 000
Kuru�, Ma‘mûretü'l-azîz Vilâyeti 30 000 Kuru�, Diyarbekir Vilâyeti 30 000 Kuru�,
Edirne Vilâyeti 50 000 Kuru�, Eski�ehir Sanca�ı 150 000 Kuru�, �zmit Sanca�ı 500 000
Kuru�, Bolu Sanca�ı 100 000 Kuru�, Zor Sanca�ı 1 000 000 Kuru�, Karesi Sanca�ı 500
000 Kuru�, Kütahya Sanca�ı 50 000 Kuru�, Mara� Sanca�ı 500 000 Kuru�, Canik
Sanca�ı 80 000 Kuru�, Kayseri Sanca�ı 50 000 Kuru�, Kale-i Sultâniye Sanca�ı 30 000
Kuru�, Yekün 6 640 000 Kuru�luk havâlenâme der-dest-i irsâldir. Sarfiyât me’mûrîn-i
mülkiyye tarafından teblîgât-ı sâlife dâ’iresinde tahakkuk ve mâl sandı�ınca te’diye
ettirilecektir. Havâlenâmesinin vürûdundan sonra bu gibi husûsât için kat‘iyyen
Muhâcirîn Tahsîsâtı'ndan te’diyâtta bulunulmayarak sarfiyâtın be-heme-hâl Seferberlik
Tahsîsâtı'ndan mevcûd havâleden îfâsıyla berâber her iki ayda bir mevzû‘-i bahs e�hâsa
â’id sarfiyâtın mikdarını mübeyyin bir cedvelin isrâsı ve keyfiyyetin Muhâcirîn
�dâresi'ne teblî�i.
Fî 22 Mart sene [1]333
Nâzır
Talat
195
EK 17. Ermeni, Rum Ve Arab Aileler �çin Seferberlik Tahsîsâtından Para
Ayrılması. B.O.A.DH.�FR. 85/210.
196
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
A�âyir ve Muhâcirîn Müdîriyyet-i Umûmiyyesi
Muhasebe �u’besi
Hususi: 25221
Sivas Vilâyetine
Rum, Ermeni ve Arab alileleri mesârıfına mukâbil seferberlik tahsîsâtından
üçüncü Kolordu Ahz-ı Asker riyâseti nâmına bir milyon kuru�luk 23/1numaralı
havâlenâmenin sarfı için mâliyeden 19 Mart 1334 tarihinde defterdarlı�a me’zuniyet
verilmi�tir.
24 Mart 1334
Nazır Vekili Nâmına
197
EK 18. Ermenilerin Eski Yerlerine Dönmeleri Esnasında Dikkat Edilecek
Hususlar. B.O.A.DH.�FR. 93/57.
198
Bâb-ı Âlî Dâhiliye Nezâreti Emniyet-i Umûmiye Müdîriyeti �u‘be: 2 Umûmî: Husûsî: �ifre
Pek Aceledir. Umûm, Be� yüz elli sekiz-
Edirne, Erzurum, Adana, Ankara, Aydın, Bitlis, Haleb, Hüdâvendigâr, Diyârbekir, Sivâs, Trabzon, Kastamonu, Konya, Ma‘mûretü'l-aziz, Musul, Van vilâyetine Urfa, �zmit, Bolu, Canik, Çatalca, Zor, Karesi, Kudüs-i �erîf, Kal‘a-i Sultâniye, Mente�e, Teke, Kayseri, Karahisâr-ı Sâhib, Eski�ehir, �ç il, Kütahya,
Mar‘a�, Ni�de, Erzincan mutasarrıflı�ına 1- Yerlerine avdet edecek Ermenilerin seyâhat vesîkası istihsâline mecbûr tutulması
ve mezkûr vesîkaların da bir takım mu‘âmelât netîcesinde verilmekde olması yüzünden ahâlînin haylî mü�kilâta dûçâr oldu�u anla�ılmı�dır. Bunlar taraf-ı hükûmetden gönderilmekde oldukları cihetle vesîka istihsâline hâcet olmadı�ından trene irkâblarında bir liste tanzîmiyle seyyâra tevdî‘i ile iktifâ olunması.
2- Seyâhat vesîkası i‘tâsı akîbinde hükûmet-i mahalliyece Ermenilerin yedindeki ekmek vesîkalarının istirdâd edilmekde oldu�u ve halbuki tren bulunamamak yüzünden bunların günlerce ekmeksiz kaldı�ı bildirildi�inden bunlara orada ve yolda kifâyet edecek mikdârda ekmek i‘tâsı ve güzergâhda da it‘âm edilmeleri.
3- Seyâhat edecek Ermenilere haftada iki def‘a tren tahsîsi için Harbiye Nezâreti'nden hat komiserliklerine emir verildi�inden vilâyât ve elviye ve kazâlarca da bu teblî�âtdan istifâde edilerek sevkiyâtın a‘zamî dereceye iblâ� olunması.
4- Ermenilerin yol masrafları Harbiye tahsîsâtından te’mîn ve ta‘ahhüd edilmi� oldu�undan masârif-i seferiyyelerinin tahsîsât-ı mezkûreden tesviyesi.
5- Cebir ve tazyîk ve havf ile ihtidâ edenler hakkındaki teblî�ât-ı sâbıka mûcebince kendilerinin serbest bırakılması hakkındaki ahkâmın kemâl-i ehemmiyetle tatbîki ve peyderpey buraya da ma‘lûmât i‘tâsı.
6- Ermenilerin esnâ-yı seyâhatlerinde hiçbir gûnâ ta‘arruz ve tecâvüze ma‘rûz kalmamalarının te’mîni ve âsâyi� ve inzibât-ı mahallînin muhâfazası husûslarına son derece i‘tinâ edilmesi.
Husûsât-ı muharrere hakkındaki teblî�ât-ı adîdeye ra�men �ikâyâtın tevâlîsi vazîfeye kar�ı lâkaydâne hareket edilmekde oldu�unu göstermekde oldu�undan ba‘d-ezîn bu bâbda vukû‘a gelecek �ikâyâtdan dolayı Me’mûrîn-i mülkiyenin �ahsen mes’ûliyetleri muhakkak bulundu�u ta‘mîmen ve kemâl-i ehemmiyetle teblî� olunur.
5 Te�rîn-i Evvel [1]334 Nâzır Nâmına
�mzâ
(Bu fıkra Konya Vilâyeti'ne ilâveten yazılacakdır.)
7- Ermeni cemâ‘atine hemen kilise tedâriki için hükûmetce mu‘âvenet-i mü’essire îfâsı.
199
EK 19. Ermeni Yetimlerinin Ermeni Cemaatlarına Teslimi. B.O.A.DH.�FR.
95/163.
200
Bâb-ı Alî
Dâhiliye Nezâreti
Emniyyet-i Umûmiyye Müdîriyyeti
�u‘be: 2
Umûmî
Husûsî (�ifre)
Edirne Vilâyeti'ne Urfa Mutasarrıflı�ı'na
Erzurum " �zmit "
Adana " Bolu "
Ankara " Canik "
Aydın " Çatalca "
Bitlis " Karesi "
Hüdâvendigâr " Kal‘a-i Sultâniyye "
Diyârbekir " Mente�e "
Sivas " Teke "
Trabzon " Kayseri "
Kastamonu " Karahisâr-ı Sâhib "
Konya " Eski�ehir "
Ma‘mûretü'l-azîz " �çel "
Musul " Kütahya "
Van " Mara� "
Ni�de "
Erzincan "
Umûm yirmi yedi 21 Te�rîn-i Evvel sene [13]34 ve 5 Te�rîn-i Sânî sene [13]34
târîhli telgrafnâmelerde de i�‘âr olundu�u üzere Ermeni eytâmının Ermeni cemâ‘ati
te�kîlâtı olan yerlerde onlara teslîmi, olmayan yerlerde Hükûmetçe taht-ı emniyyete
alınarak ma‘lûmât i‘tâsı ta‘mîmen teblî� olunur.
Fî 18 Kânûn-ı Sânî sene [13]35
Dâhiliye Nâzır Vekîli
Ahmed �zzet
201
EK 20. Sivas’tan Cizre’ye Sevk Edilen ve Sevke Hazır Ermenilerin Miktarı.
B.O.A.DH.EUM.2.�b. 68/84.
202
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti Mahreci
�ifre Kalemi Sivas
C. 3 Eylül sene [1]331.
1- Merkez ve mülhakâtdan �imdiye kadar Cizre'ye yüz otuz altı bin seksen dört
nüfûs Ermeni sevkedilmi�tir.
2- El-yevm der-dest-i sevk altı bin elli be� nüfûs mevcûddur.
3- Yollarda kırk nüfûs Ermeni vardır ve cihet-i azîmetleri Malatya tarîkiyle
Cizre'dir efendim.
Fî 15 Eylül sene [1]331
Vâlî
Mu‘ammer
203
EK 21. Sivas’tan Zor ve Ba�dat’a Olan Mesafenin Bildirilmesi. B.O.A.DH.EUM.
MH. 86/97.
204
Bâb-ı Alî
Dâhiliye Nezâreti
Emniyyet-i Umûmiyye Müdîriyyeti
Muhasebe �ubesi
1325
Erkân Harbîye-� Umumîye Rîyâseti Celilesine
Ekser turuk i’tibarîyle Sivas’dan Zor’a ve kezalik Sivas’dan Ba�dad’a kadar
olan mesafenin zeylen beyan buyurulması arz olunur. Ol bâbda emr-u ferman hazreti
men lehul emrindir.
Emniyet-i umumiye müdürîyetî
Muhasebe müdürü
9 Muharrem 330 Harita �u’besîne
Saat
Sivas’dan Deyr-i Zor’a 176
Sivas’dan Ba�dad’a 276
Sual edilen mevâkîi’î muhtelife beynîndeki mesâfâtın Ba’laya kayd ve terkîm
kılınmı� olmakla i�bu mezkure Dahiliye Nezâreti emniyet-i umumîye müdüriyetine iade
kılındı
Erkân-ı Harbîye-i Umumîye
Harita �u’besi
9 Haziran 330
205
EK 22. Son Dönem Ermeni Nüfusuyla �lgili Batılı Kaynaklarda Verilen �statistiki
Bilgileri �çeren Belge. B.O.A.HR.SYS. 2876-3.
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
Ambassede Imperiale Ottomane
a Berlin
S. E Hâlid Bey
a S. E Nesimi Bey
le 30 December 1917
N˚ gal 10
Telgraf-nâme Sûreti
Nüfûs �dâresi'nin resmî istatisti�ine nazaran [1]330 senesinde Ermeni nüfûsu bir
milyon yirmi bin sekiz yüz seksen bire bâli� olmaktadır. Muhtelif âsârda bulunan
ma‘lûmât ber-vech-i âtîdir.
Basmacıyan tarafından 1917 de aleyhimize yazılan Historia Modernes des
Armeniens nâm eserde Türkiye nüfûsuna dâ’ir esâsât-ı fenniyyeye terfîkan tanzîm
edilmi� istatistik bulunmadı�ından Hükûmet-i Osmâniyye'nin Patrik-hâne'nin ve 1893
ve 1897 târîhli Fransız Livre Jeune'nün muhtelif tablolarında münderic ma‘lûmâtı mezc
ve mukâyese ederek mikdâr-ı nüfûs hakkında mukârin-ı sıhhat denilebilecek ma‘lûmât
istihsâl etti�ini beyân ve en sahîh olmak üzre Livre Jeun 'deki ber-vech-i âtî tabloyu
dercediyor. Nüfûs umûru 14 milyon sekiz yüz elli altı bin yüz on sekiz, bundan on bir
milyon sekiz yüz bin dört yüz seksen be� Müslümân ve iki milyon yedi yüz altmı� bin
sekiz yüz altmı� dört Hristiyan, bu Hristiyan nüfûsun bir milyon dört yüz yetmi� bin on
biri Ermeni'dir. Yüz yirmi üç bin dokuz yüz kırk yedi Mûsevi, yüz yetmi� bin sekiz yüz
yirmi iki ecnebî vesâ’iredir. Revue Politique Uitiruatipole, No= 26 Mars, Avril 1917
risâlede 1897 Livre Jaune'nindeki ma‘lûmâttan istinbât sûretiyle Vilâyet-i Sitte'deki
Ermeni nüfûsun nisbeti ber-vech-i âtî gösterilmektedir ve bu ma‘lûmâtın Patrik-hâne
tarafından verilmi� olub Hükûmet-i Osmâniyyece sahîh addedilmedi� ilâve
olunmaktadır:
Sivas yüzde on yedi, Erzurum yüzde otuz, Bitlis yüzde otuz üç, Harput yüzde on
iki, Diyârbekir yüzde on yedi, Van yüzde on dokuz, Kürt ve Ermeni nüfûsun aynı
kesâfette bulundu�u Van ve Bitlis vilâyetlerindeki nüfûsun nisbeti �öyledir. Van: Yüzde
kırkaltı Kürt, yüzde yirmi yedi buçuk Ermeni, yüzde on altı Nastûri, yüzde on buçuk
muhteliftir. Bitlis: Yüzde elli altı üç çeyrek Kürt, yüzde otuz yedi üç çeyrek Ermeni,
229
yüzde be� buçuk muhteliftir. Fransızca Büyük Ansiklopedi sahîfe 1012 resmî
istatistiklere nazaran bütün Rusya'da yedi yüz yetmi� be� bin Ermeni mevcûd olub
bunların da onda dokuzundan fazlası yani yedi yüz yirmi bin kadarı mâ verâ-yı
Kafkas'da ve Rus Ermenistan'dadır. Ravinstein Dolarie: Türkiye Ermenistan'daki
Ermenilerinin adedi yedi yüz altmı� bin kadar tahmîn ediyor. �ran'da yüz elli bin Ermeni
mevcûd oldu�unu tastîr ediyordu. Muhtelif vesâ’ika nazaran bundan bir o kadar da
Asya-yı Su�râ'da mevcûd olacaktır. S. Reclus 'e göre iki yüz bini �stanbul'da olmak üzre
Avrupa-yı Osmânî'deki Ermenilerin adedi iki yüz elli bine bâli� oluyor. Ve'l-hâsıl be�
bin Ermeni Afrika'da yirmi bini Hindistan'da on altı bini Avusturya'da ve on be� bin –
otuz bin Ermeni Tunus vesâ’ir mahallerde bulunuyor. Bu teferru‘âtın mecmû‘u
takrîben: �ki milyon yüz elli bin eder ki bu rakamların istatistiklerine kaydedemeyece�i
miktâr ile nihâyet kürre-i arz üzerinde üç milyon Ermeni vardır denilebiliyor. �ngilizce
Anciclopedia Britanica 1912 do�ru istatistikler elde etmek mümkin de�ildir. Ma‘amâfîh
Türkiye idâresinde bulunan dokuz vilâyetde dokuz yüz yirmi be� bin Gregoryan Katolik
ve Protestan olmak üzre Ermeni, altı yüz kırk be� bin ve diger milel-i Hristiyaniyye yüz
bin Mûsevi ve Kıptî ile dört milyon dört yüz altmı� bin �slâm bulundu�u tahmîn
edilmektedir. En taraf-gîrâne tahmînlere göre bile Ermeniler yüz elli dokuz kazadan
yedisi Van ve ikisi Mu� civârında olmak üzre ancak dokuz kaza ve nevâhîde ekseriyete
mâliktirler. Rus Ermenistan'ında dokuz yüz altmı� bin ve �ran Ermenistan'ında yüz otuz
bin Ermeni vardır. Kafkas Co�rafya Cem‘iyyeti için Zelenyi tarafından yapılan tahmîn
ber-vech-i âtîdir:
Sekiz yüz doksan altı Tiflis cilt 18 Zapistki Erzurum, Van, Bitlis. Harput,
Diyârbekir, Sivas, Haleb, Adana, Trabzon vilâyetlerinin nüfûsu altı milyondur. Bu
nüfûs miyânında Ermeniler dokuz yüz on üç bin sekiz yüz yetmi� be� , yahut yüzde on
be� ve diger milel-i Hristiyaniyye altı yüz otuz iki bin sekiz yüz yetmi� be� yahut yüzde
onbir, Müslimler dört milyon dört yüz elli üç bin iki yüz elli yahut yahut yüzde yetmi�
dörttürler. Ermenilerin en mühim bir kısmını hâvî ilk be� vilâyetteki nüfûsun mevcûdu
iki milyon altı yüz kırk iki bin olub Ermeniler altı yüz otuz üç bin iki yüz elli yahut
yüzde yirmi dört diger milel-i Hristiyaniyye yüz yetmi� dokuz bin sekiz yüz yetmi� be�
yahut yüzde yedi Müslümanlar bir milyon sekiz yüz yirmi sekiz bin sekiz yüz yetmi�
be� yahut yüzde altmı� dokuzdurlar. Yedi Ermeni kazasındaki mevcûd nüfûsun mikdârı
iki yüz seksen iki bin üç yüz yetmi� be� olub Ermeniler yüz seksen dört bin sekiz yüz
230
yetmi� be� yahut yüzde altmı� be�, Hristiyanlar bin yahut yüzde üç, Müslümanlar
doksan altı bin be� yüz yahut yüzde otuz dörttürler. Bütün dünyadaki Ermenilerin
mikdârı iki milyon dokuz yüz bin olub tahmînen bir milyon be� yüz bin kadarı
Türkiye'dedir. Garho Sâl-nâmesi 1912: Ermeni ve Kürtler ile meskûn vilâyâtın
mecmû‘-ı sekenesi iki milyon dört yüz yetmi� bin dokuz yüz nüfûstan ibâret oldu�u
gösterilmektedir ki bu mikdârdan iki milyona karîb mikdârını Kürtler te�kîl eder.
�stanbul Rus Sefâret-hânesi Ate�e Militerli�i'nde bulunarak Türkiye ahvâline ve bi
tahsîsin mesâ’il-i �arkiyyeye vukûfu ile me�hûr olan Mîralây Tefschkoff'a nazaran
Ermeni nüfûsu tekmîl-i kürre-i arzda tahmînen üç milyona karîb, bundan Türkiye'de bir
milyon üç yüz, bin Rusya'da bir milyon iki yüz bin, �ran'da elli bin. 1912 de Ermeni
Patrik-hânesi tarafından tertîb olunan istatistikde Erzurum, Van, Bitlis vilâyâtındaki
Ermeni nüfûsu be� yüz seksen bin gösterilmektedir. �statistikin mürettibi Patrik-hâne
oldu�undan bi't-tab‘ bu nüfûs fazla ve mübâla�alı gösterilmi�tir. 1897 senesi Fransa
Hükûmeti tarafından ne�rolunan Sarı Kitab'da umûm Memâlik-i Osmâniyye'de
Ermenilerin mikdârı bir milyon dört yüz yetmi� be� bin gösterilmektedir.
Halîl imzâ
231
EK 23. Sivas Vilâyeti Haritası