ANAYASA MAHKEMESİ53. sayfasında “Yalçın Küçük, Gül'ün ei için, „ibrani‟ dediğinde...
Transcript of ANAYASA MAHKEMESİ53. sayfasında “Yalçın Küçük, Gül'ün ei için, „ibrani‟ dediğinde...
TUumlRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
GENEL KURUL
KARAR
ERGUumlN POYRAZ BAŞVURUSU (2)
(BaĢvuru Numarası 20138503)
Karar Tarihi 27102015
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
1
GENEL KURUL
KARAR
Başkan Zuumlhtuuml ARSLAN
Başkanvekili Burhan UumlSTUumlN
Başkanvekili Engin YILDIRIM
Uumlyeler Serdar OumlZGUumlLDUumlR
Serruh KALELĠ
Osman Alifeyyaz PAKSUumlT
Recep KOumlMUumlRCUuml
Nuri NECĠPOĞLU
Hicabi DURSUN
Celal Muumlmtaz AKINCI
Erdal TERCAN
Muammer TOPAL
Hasan Tahsin GOumlKCAN
Kadir OumlZKAYA
Rıdvan GUumlLECcedil
Raportoumlr Yunus HEPER
Başvurucu Erguumln POYRAZ
Vekili Av Levent TUumlRKOĞLU
I BAŞVURUNUN KONUSU
1 BaĢvuru yazmıĢ olduğu kitap nedeniyle baĢvurucunun tazminat oumldemeye
mahkucircm edilmesinin ifade ve basın oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiği iddiasına iliĢkindir
II BAŞVURU SUumlRECİ
2 BaĢvuru 22112013 tarihinde Anayasa Mahkemesine doğrudan yapılmıĢtır
Dilekccedile ve eklerinin idari youmlnden yapılan oumln incelemesi neticesinde baĢvurunun belirlenen
eksiklikleri tamamlatılmıĢ ve Komisyona sunulmasına engel teĢkil edecek bir eksikliğinin
bulunmadığı tespit edilmiĢtir
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
2
3 Ġkinci Boumlluumlm Birinci Komisyonunca 1842014 tarihinde kabul edilebilirlik
incelemesinin Boumlluumlm tarafından yapılmasına karar verilmiĢtir
4 Boumlluumlm BaĢkanı 3092014 tarihinde kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin
birlikte yapılmasına karar vermiĢtir
5 Adalet Bakanlığına (Bakanlık) baĢvuru konusu olay ve olgular bildirilmiĢ
baĢvuru belgelerinin bir oumlrneği goumlruumlĢ iccedilin goumlnderilmiĢtir Bakanlığın 27102014 tarihli goumlruumlĢ
yazısı 31102014 tarihinde baĢvurucuya tebliğ edilmiĢ baĢvurucu goumlruumlĢuumlnuuml suumlresi iccedilinde
7112014 tarihinde Anayasa Mahkemesine sunmuĢtur
6 Ġkinci Boumlluumlmuumln 15102015 tarihinde yaptığı toplantıda baĢvurunun niteliği
itibarıyla Genel Kurul tarafından karara bağlanması gerekli goumlruumllduumlğuumlnden Anayasa
Mahkemesi Ġccediltuumlzuumlğuumlnuumln 28 maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca Genel Kurula sevkine
karar verilmiĢtir
III OLAY VE OLGULAR
A Olaylar
7 BaĢvuru formu ve eklerinde ifade edildiği Ģekliyle ilgili olaylar oumlzetle Ģoumlyledir
8 BaĢvurucu siyasi partiler siyasi faaliyette bulunan dinicirc cemaatler ve bunların
aralarındaki iliĢkiler konularında kitapları olan bir yazardır BaĢvurucu Ergenekon
soruĢturması olarak bilinen soruĢturmalar kapsamında tutuklanarak yargılanmıĢ ve toplam 29
yıl 7 ay huumlrriyeti bağlayıcı ceza ile cezalandırılmıĢtır BaĢvurucu 6 yıl 9 ay tutuklu
kalmasının ardından 1132014 tarihinde tahliye edilmiĢtir BaĢvurucu hakkındaki ceza davası
henuumlz Yargıtay aĢamasında olup kesinleĢmemiĢtir
9 BaĢvuruya konu ldquoMusanın Guumlluumlrdquo isimli kitap 2007 yılı Mayıs ayında
yayımlanmıĢtır Soumlz konusu kitapta kitabın yayımlandığı tarihte cumhurbaĢkanlığına aday
olan Abdullah Guumll hakkında bazı değerlendirmelere yer verilmiĢtir
10 Davacı Abdullah Guumll tarafından kitapta yer alan bazı ifadelerin doğru olmadığı
Ģeref ve itibarına zarar verdiği iddiasıyla baĢvurucu hakkında 1172007 tarihinde manevi
tazminat davası accedilılmıĢtır Davacı
i Kitapta yer alan ifadelerin gerccedilek dıĢı ve iftira niteliğinde olduğunu kiĢisel ve
ailevi değerlerine Ģeref ve haysiyetine saldırı teĢkil ettiğini 1997 yılında devlet bakanlığı
2003 yılında baĢbakanlık dava tarihinde baĢbakan yardımcılığı ve dıĢiĢleri bakanlığı yaptığını
ve devlet goumlrevi gereği yaptığı goumlruumlĢmelerin ve yaĢam Ģeklinin ccedilarpıtılarak ifade edildiğini ve
sanki Tuumlrk Devleti aleyhine faaliyetler gibi sunulmaya ccedilalıĢıldığını
ii BaĢvurucunun yalnızca kendisinin toplumsal itibarını zedelemek amacıyla hareket
ettiğini davaya konu kitabın tasarımının kullanılan renklerin kapak tasarımının oumln soumlzuumln
arka kapağın iccedileriğinin kitapta yer alan baĢlıkların ifadelerin kullanım tarzının kamuoyunu
youmlnlendirmek tahrik etmek kendisinin siyasi ve kiĢisel itibarını zedelemek kiĢilik hakkına
saldırıda bulunmak amacına youmlnelik olduğunu
iii Kitabın tasarımının kullanılan renklerin ve kapak tasarımının bir buumltuumlnluumlk arz
ettiğini ve siyonist yıldız iccedilerisinde resminin kullanıldığını kendisinin ldquoajanrdquo ldquovatan hainirdquo
ve Tuumlrkiye aleyhine faaliyette bulunan bir Ģahıs olarak nitelendirildiğini
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
3
iv Tuumlrkluumlğe karĢı bir tutum iccedilerisinde olduğu ldquoİngiliz Amerikan ve Yahudiler iccedilin
ccedilalıştığırdquo ldquoAmerikan vatandaşı olduğurdquo ldquoİngiliz istihbarat servisleri iccedilin ccedilalışacak kişilerden
biri olduğu ve o şekilde yetiştirildiğirdquo gibi ifadelere yer verildiğini
v Kitabın 9 sayfasında ldquoYıllarca Kayserili olduğunu soumlyleyen Guumll ailesi aslında
Kayseriye 1915 yılında Siirtten goumlccedilmuumlştuuml Aile ccedilevreye kendini Arap olarak tanıtmıştı Oysa
Araplıkla hiccedilbir ilgileri yokturdquo denildiğini ve devamında Recep Tayyip Erdoğan ile
kendisinin -Musa Peygamber ve kardeĢi Harun Peygambere benzetilerek- ldquoyalancırdquo ve
ldquoYahudirdquo olarak nitelendirildiğini kendisinin Siirtrsquoten goumlccedil ettiği ve Yahudi olduğu youmlnuumlndeki
iddianın doğru olmadığını davaya konu kitapta bu konuyla ilgili tek bir kanıt bulunmadığını
vi Kitabın 14 sayfasında ldquoAbdullah Guumll Siirt goumlccedilmeni olduğu yanında yıllarca
iccedilinde taşıdığı Yahudi ve Amerikan aşkını dahi gizledirdquo 16 sayfasında ldquoAtatuumlrk‟uumln bu
duumlşuumlncelerine inat olarak Kayseri Lisesinden Atatuumlrk duumlşmanı bazı isimlerin yetiştirilmesine
başlandı Laik demokratik cumhuriyetin temellerine dinamit koymak iccedilin birbirleriyle yarışan
bazı isimler de buradan mezun oldurdquo denilmek suretiyle kendisinin Atatuumlrk ve laik
demokratik cumhuriyet duumlĢmanı olarak nitelendirildiğini
vii Yine aynı sayfada ldquoAbi Macit Guumll aldığı ihaleler sonrası Kayseride fabrika
sahibi oldurdquo denilerek ihalelerin kendisi tarafından kardeĢine verilmiĢ gibi bir algı
oluĢturulduğunu soumlz konusu iĢ yerinin 1970li yıllarda Kayseri Tayyare Fabrikasından emekli
olan babası Ahmet Hamdi Guumll tarafından kurulduğunu bu nedenle belirtilen hususun gerccedilek
dıĢı olduğunu
viii Kitabın 18 sayfasında ldquoMTTBnin etkin isimleri arasında yer alan Guumll ve
arkadaşları uumllkuumlcuumller ile solcuların arasındaki kavgalardan azami oumllccediluumlde yararlanıyor ve
olayları bıyık altından guumllerek seyrediyorlardırdquo denilerek kendisinin ldquoprovokatoumlrrdquo rdquouumllkeyi
kargaşaya suumlruumlkleyen bir kişirdquo olarak goumlsterildiğini
ix Kitabın 23 sayfasında ldquoBu durum her halde birisi kiliseden ccedilıkarken
goumlrduumlğuumlnde bdquoburada ne arıyorsun‟ sorusunun peşin verilmiş cevabıydırdquo diye iddia edildiğini
bu sayfanın baĢlığının ldquoKilisede namaz kılmışrdquo olarak belirtildiğini kendisinin Hristiyan
olduğunun iddia edildiğini
x Kitabın 24 sayfasında ldquoİngiliz istihbarat servislerinin yurt dışı goumlrevlere
goumlnderilecek ajanlarının oumlnemli bir boumlluumlmuuml Exeter Uumlniversitesinde eğitim goumlruumlr Dışişleri
Bakanı Abdullah Guumll Exeter Uumlniversitesinde 2 yıl eğitim oumlğretim goumlrmuumlştuumlrrdquo 25 sayfasında
ldquoABDnin en sevdiği islamcı ( ) tiplemesi iccedilinde yer alan Guumll ABD İsrail İngiltere
Fethullah Guumllen ve Tayyip Erdoğandan destek alarak Fazilet Partisi Genel Başkanlığına
adaylığını koydurdquo 26 sayfasında ldquoBu isimler memleketin hizmetinde kullanılıyorlardı Tabi ki
o memleket ABD İngiltere ve İsraildirdquo 28 sayfasında ldquoTuumlrkiye Cumhuriyetinin
Cumhurbaşkanı adayı olan Abdullah Guumll goumlruumllduumlğuuml gibi oumlzellikle ABD ve İngilterenin derin
devleti ile yakın ilişkiler iccedilinde olan bir kişidirrdquo 30 sayfasında ldquoOğullarının işi ABD‟denrdquo
denildiğini
xi Kitabın 32 sayfasında ldquoGuumlluumln Bakanı olduğu dışişleri davaya Mason Avukat
Muumlnci Oumlzmeni goumlndermiş ve karar tuumlrban aleyhine ccedilıkmıştırdquo denilerek masonlar ile
bağlantısı olan bir kiĢi olarak goumlsterildiğini
xii Kitabın 34 sayfasında ldquoTuumlrkiyede Cumhuriyetccedili doumlnemin sonu geldi Kesinlikle
laik sistemi değiştirmek istiyoruzrdquo ifadesinin muumlvekkili tarafından kullanıldığının iddia
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
4
edildiğini bu ifadelerle ilgili olarak yayın yapan Cumhuriyet gazetesinin 2942007 ve
152007 tarihli nuumlshaları hakkında muumlvekkili tarafından dava accedilıldığını Ankara 25 Asliye
Hukuk Mahkemesinin 2007381 Esas sayılı dosyasında 552007 tarihinde soumlz konusu
gazetedeki haberlerle ilgili ihtiyati tedbir kararı verildiğini ve bu Ģekilde yayın yapılmasının
yasaklandığını davaya konu kitapta bu Mahkeme kararına aykırı hareket edildiğini
xiii Kitabın 34 sayfasında ldquoCumhuriyetle kavgalı bir Cumhurbaşkanı adayı olduğunu
net bir şekilde ortaya koyuyorrdquo ldquoGuumlluumln temsil ettiği ccedilevrelerin attığı tohumların nasıl
yeşerdiği ise Ankarada acı tecruumlbelerle yaşanmış ancak Danıştay baskınından da ders
ccedilıkarılmamıştırdquo 37 sayfasında ldquoDoumlrt doumlnem Kayseri Milletvekili seccedililen Guumll İsrail ABD ve
İngiliz başkonsolosluklarının denetiminde Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte AKPyi kurdurdquo
44 sayfasında ldquoKayıp Trilyon Sanığırdquo baĢlığı kullanılarak bu baĢlık altında ldquoGuumlluumln
Cumhurbaşkanı olması durumunda kayıp trilyon davasından yararlanıp yararlanmayacağı
gelecek guumlnlerde netleşecekrdquo denildiğini oysa aynı konuda Ankara 6 Asliye Hukuk
Mahkemesi tarafından kendisi aleyhine accedilılan davanın reddine karar verildiğini davalının tek
amacının gerccedilek dıĢı beyanlar ile kendisine zarar vermek olduğunu
xiv Kitabın 48 sayfasında ldquoFoxman ve ekibi Ankarada Abdullah Guumll ve Fehim
Adakla goumlruumlşuumlyor doğrudan Amerikan youmlnetiminin oumlnemli ve stratejik mesajlarını
iletiyorlardı Yahudilerin ve ABDlilerin guumlvenini kazanıyordurdquo 53 sayfasında ldquoYalccedilın
Kuumlccediluumlk Guumlluumln eşi iccedilin bdquoibrani‟ dediğinde elektriğe tutulmuş bir Toy gibi ccedilırpınıyor hemen
kağıda kaleme sarılıp mektup yazıyordurdquo denilerek kendisinin toygillerden boumlcek ve tane ile
beslenen eti iccedilin avlanan kızıl tuumlyluuml bir kuĢ olarak goumlsterildiğini kitabın aynı sayfasında
ldquoGelin Yalccedilın Kuumlccediluumlke hakvermeyin Ahmet Erteguumlnuumln tam ismi Ahmet Muumlnir Erteguumlnduuml
Guumlluumln oğlunun ismi ise Ahmet Muumlnirdi Ahmet Erteguumlnuumln annesinin adı Hayrunnisa iken
Guumlluumln eşinin adı da Hayrunnisaydı Tesaduumlftuumlr tesaduumlf ( ) Ahmet Erteguumlnuumln eşinin
adı Mica idi ve kendisi Hristiyandı Ahmet Erteguumln ABD vatandaşı ve ABD derin devletinin
en oumlnemli isimlerindendirdquo denilmek suretiyle isim benzerliklerini kullanarak imada
bulunulduğunu
xv Kitabın 57 sayfasında ldquoGuumll gizli duumlnya devletinderdquo baĢlığı kullanılarak imada
bulunulduğunu 60 sayfasında ldquoGuumll ve Derin Amerikardquo 64 sayfasında ldquoAbdullah Guumlluumln
Gizli İşlerirdquo baĢlıkları atıldığını ve 64 sayfada ldquoAbdullah Guumll denince insanın aklına hemen
İngiltere İsrail ve ABDlilerle gizli goumlruumlşmeler yapan bir isim geliyordurdquo denildiğini
xvi Kitabın 66 sayfasında kendisinin ABD DıĢiĢleri Bakanı ile gizli bir anlaĢma
yaptığını ve Tuumlrkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine hareket ettiğinin iddia edildiğini 77
sayfasında ldquoİşte size uzak goumlruumlşluuml ve gerccedilekccedili bir devlet adamının soumlzlerirdquo ifadelerine yer
verilerek kinaye yapıldığını dar goumlruumlĢluuml ve yalancı olduğunun ima edildiğini
xvii Kitabın 89 sayfasında ldquo 30-35 yıldır bir arada olan insanların birlikteliğinde
Yağma-Talan-Soygun ve Vurgun had safhaya ulaştırdquo denildiğini 90 sayfasında ldquoBiz bu
uumllkenin WASPlarıyızrdquo soumlzuumlnuumln kendisine atfedildiğini WASPların CIA denetiminde
faaliyet goumlsterdiğinin belirtildiğini 92 sayfasında ldquoAbdullah Guumllde Tuumlrkluumlkten Rahatsızrdquo
baĢlığı atıldığını
xviii Kitabın 94 ve 95 sayfalarında ldquoNe Mutlu Tuumlrkuumlm Diyenerdquo soumlzuumlnden rahatsızlık
duyduğunun iddia edildiğini bu Ģekilde kendisinin Tuumlrk duumlĢmanı olarak goumlsterilmeye
ccedilalıĢıldığını 97 sayfasında ldquoBir devlet adamı () ve cumhurbaşkanlığı adayı () duumlşuumlnuumln ki
Atatuumlrkuumln bdquoNe Mutlu Tuumlrkuumlm Diyene‟ oumlzdeyişi ile alay ediyor aşağılıyor karşı ccedilıkıyorrdquo
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
5
denildiğini kendisinin bu soumlzlerle alay etmediğini aĢağılamada bulunmadığını ve karĢı ccedilıkma
amacı iccedilinde olmadığını
xix Kitabın 95 sayfasında ldquoNe yazık ki mert duumlruumlst ve yuumlrekli olamıyor Soumlzlerinin
arkasında bile duramıyorrdquo denilmek suretiyle muumlvekkilinin namert yalancı ve korkak olarak
nitelendirildiğini 106 sayfasında ldquoHarf Devrimine De Karşılar Mırdquo 107 sayfasında
ldquoKemalizm Moral Bozuyor veya Guumlluumln Roumlntgenirdquo 110 sayfasında ldquoAtatuumlrkuumln İlkeleri
Rahatsız Etmişrdquo 112 sayfasında ldquoNe Mutlu Tuumlrkuumlm Diyene Soumlzuumlne Duyulan Kinrdquo 118
sayfasında ldquoKemalizmi Yaşatanları mı Vuracaksınızrdquo baĢlıklarının kullanıldığını son baĢlığın
altında ldquoo kuklaların arkasındaki kuklacıkları vurmamız gerekir ve onları tespit etmemiz
gerekirrdquo denildiğini ve beyanlarının ccedilarpıtıldığını
xx Kitabın 125 sayfasında ldquoAlman Vakıfları Leyla Zana ve Guumllrdquo baĢlığı altında
ldquoAbdullah Guumll Başbakanlığı zamanında Avrupalılara Leyla Zana ve arkadaşlarının
durumlarını en kısa zamanda duumlzeltme soumlzuuml veriyor PKKlılara bayram yaptırıyor ccedilok
geccedilmeden Zana ve arkadaşları tahliye ediliyordurdquo denilmek suretiyle teroumlr grubu ve
temsilcileri ile ccedilalıĢtığının iddia edildiğini bu iddiaların gerccedileklikten uzak olduğunu
xxi Kitabın 142 sayfasında Abdullah Oumlcalanın kendisine mektup yazdığından
mektupta idam cezasının kaldırılmasını istediğinden ve 1472004 tarihinde idam cezasının
kaldırılarak sanki bu mektup uumlzerine idam cezası kaldırılmıĢ ve Abdullah Oumlcalanın isteğini
yerine getirmeye ccedilalıĢmıĢ gibi goumlsterildiğini bu soumlzlerin kendisine zarar vermek amacıyla sarf
edildiğini Oumlcalanrsquoın sayısız kiĢiye sayısız mektup yazdığını mektup sahibi ile herhangi bir
iliĢkisinin konuĢmasının goumlruumlĢmesinin ve fikir birliğinin mevcut olmadığını
xxii Kitabın 150 sayfasında belirtilen hususu kuvvetlendirmek amacıyla ldquoAPOdan
mektuplar alan ve Aponun dileklerinin ccediloumlzuumlmuuml iccedilin uğraşan Başbakan Guumll kendilerine oy
veren insanlara gideceği yerde oumlnce PKK ile bağlantılarının kanıtlandığı Apodan aldıkları
talimatlarla hareket ettikleri kesinleşen Leyla Zana ve arkadaşlarının hapisten kurtulması iccedilin
muumlcadele veriyor onların yeniden yargılanmalarını sağlıyordurdquo denildiğini ve kendisinin
PKK yanlısı ve Abdullah Oumlcalan ile yandaĢlarına hizmet eden bir kiĢi olduğu hususunda
insanların inandırılmaya ccedilalıĢıldığını
xxiii Kitabın 169 sayfasında ldquoGuumlluumln ABD Vatandaşlığırdquo baĢlığı altında ldquoGuumll
Amerikan vatandaşı olduğunu neden gizliyorrdquo Ģeklinde ifadeye yer verildiğini ancak ABD
vatandaĢı olduğuna dair herhangi bir kanıt ve belge sunulamadığını
xxiv BaĢvuruya konu kitapta haber verme sınırlarının aĢılarak kendisine hukuka aykırı
olarak saldırıda bulunulduğunu eleĢtiri ve nezaket sınırlarının aĢıldığını haksız Ģekilde
succedillanarak manevi varlığının zedelendiğini basına tanınan ayrıcalığın sınırsız olmadığını
kiĢilik haklarına saygı goumlsterilmesi gerektiğini yayının salt toplum yararı goumlzetilerek
yapılması gerektiğini bu ilke ve kurallar goumlzetilmeden yapılan yayının hukuka aykırı ve
kiĢilik haklarına saldırı oluĢturduğunu iddia ederek manevi tazminat talebinde bulunmuĢtur
11 BaĢvurucu Ġlk Derece Mahkemesindeki savunmasında davacının iddialarına
cevap vermek fırsatı bulmuĢtur BaĢvurucu
i BaĢvuruya konu kitapta kaynaklara dayalı olarak alıntılar yapıldığını kitabın
objektif bilgiler iccedilerdiğini belgelere dayalı gerccedilek ve guumlncel olduğunu gerccedilek dıĢı hiccedilbir
bilgi olmadığını oumlz ve biccedilim dengesinin korunduğunu konu ile ifade arasındaki bağlılığın
sağlandığını kitapta yer alan bilgilerin kamu yararına youmlnelik ve toplumsal ilgiyi taĢıdığını
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
6
ii Davacının kurumsallaĢmıĢ bir Ģahsiyet olduğunu ve sert eleĢtirilere muhatap
olacağını bilerek siyasi faaliyette bulunduğunu sadece kitabın oumln kapağındaki resimden
hareketle ldquoajan vatan haini veveya Tuumlrkiye Cumhuriyeti aleyhine faaliyetlerde bulunanrdquo kiĢi
olduğuna iliĢkin ccedilıkarımın davacı tarafa ait olduğunu
iii Kitapta yer alan ve davacıya atfedilen soumlzlerin tamamen davacının kendisine ait
olduğunu kitapta ilgili kaynakların goumlsterildiğini daha oumlnce yayımlanan haber veya
yazılardan alıntı yapılmasının davacının kiĢilik haklarını ihlal etmeyeceğini
iv Davacının isminin yer aldığı haberlere kitaplara ve yazılara karĢı dava
accedilmayarak ve tekzip etmeyerek yazılanların gerccedilekliğini kabul ettiğini ancak bu yazıların yer
aldığı kitaptaki hususların kiĢilik haklarını ihlal ettiğini ileri suumlrduumlğuumlnuuml
v Davacının kendi accedilıklamalarının okurlara aktarıldığını kitap bir buumltuumln olarak
değerlendirildiğinde hacirclen iktidarda olan bir partideki geliĢmelerin aktarıldığını okurların
bilgilendirildiğini uumllkeyi youmlnetenlerin siyasi bakıĢlarının kamuoyuna duyurulduğunu kamu
yararının oumln planda tutulduğunu uumllkenin youmlnetimini elinde tutanlar hakkında kamuoyunun
bilgi sahibi olmasının sağlandığını
vi Kitapta davacının ismi geccedilen yerlerde Ģahsiyet haklarına herhangi bir tecavuumlzuumln
soumlz konusu olmadığını oumlzle biccedilim dengesinin bozulmadığını belirterek davanın reddine karar
verilmesini talep etmiĢtir
12 Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesi 2172009 tarihli kararı ile davanın reddine
karar vermiĢtir Kararın gerekccedilesi Ģoumlyledir
ldquoDavacının Cumhurbaşkanı olmazdan oumlnce siyasi bir kimliği olup aynı zamanda
Bakanlık Başbakan Yardımcılığı ve Başbakanlık goumlrevlerinde bulunmuştur Yapmış olduğu
bazı temaslar kamuoyunu ilgilendirdiğinden davaya konu kitaptan oumlnce de bazı yayın
organlarında haber konusu yapılmış ve eleştirilmiştir Davacı vekili yapılan yayınlar ile ilgili
olarak yukarıda belirtilen dışında başka bir dava accedilıldığını ileri suumlrmemiştir Uumllkeleri youmlneten
kişilerin yapmış olduğu bazı temasların ve almış oldukları bazı kararların olduğu gibi
kamuoyuna aktarılması soumlz konusu değilse de alınan bazı kararların ve yapılan bazı
temasların kamuoyunu bilgilendirme amacıyla sunulmaması durumunda kamuoyunda
tartışılmakta ve basında eleştirilmektedir Basının hak ve goumlrevleri arasında kamuoyunu
bilgilendirmek eleştirilerde bulunmak kamuoyu oluşturmak boumlylece demokrasinin daha iyi
işlemesini sağlamak gibi bir işlevi soumlz konusu olduğundan siyasete giren kişilerin ise siyasete
girerken haklarında bir takım yayınlar yapılabileceğini bu yayınların bazen sert eleştiri
mahiyetinde olabileceğini kabul ederek bu tercihi yaptıklarından yapılan sert eleştirilere
katlanmak durumundadırlar bazen bu eleştiriler kişilik haklarına saldırı da oluşturabilir
Eğer yapılan yayının yapılmasında kamu yararı bulunuyorsa kişilik hakları yerine kamu
yararına uumlstuumlnluumlk tanımak soumlz konusu olabilir Davaya konu kitap iccedilinde yazılanların gerek
gerccedileklik unsurunu taşıması gerek guumlncel olması gerekse kamuoyunun bilgilendirilmesi
amacıyla kamu yararının soumlz konusu olması nedeniyle davacının kişilik hakları yerine kamu
yararına uumlstuumlnluumlk tanınmıştır Oumlzle biccedilim arasındaki dengenin korunduğu kanaatine
varılmıştır Bu nedenle davaya konu kitaptaki yazılanların hukuka uygun olduğu sonucuna
varılmış davalı tarafın sunmuş olduğu deliller karşısında davanın reddine karar vermek
gerekmiştirrdquo
13 Kararın temyizi uumlzerine Yargıtay 4 Hukuk Dairesi 1522011 tarihli ilamı ile Ġlk
Derece Mahkemesinin kararını delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik goumlruumllmediği
gerekccedilesi ile onamıĢtır
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
7
14 Davacı tarafından yapılan karar duumlzeltme talebi uumlzerine aynı Daire 8122011
tarihli ilamı ile karar duumlzeltme talebinin kabuluumlne ve Ġlk Derece Mahkemesinin kararının
bozulmasına karar vermiĢtir Yargıtayın gerekccedilesi Ģoumlyledir
ldquoDavacı yayın tarihinde Dışişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı adayıdır Davalı yazar
tarafından yazılan bdquoMusanın Guumlluuml‟ adlı kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih
edilerek bdquoDavutun Yıldızı-Siyonist Yıldız‟ kullanıldığı bu yıldızın iccedilerisine davacının
akademisyen sıfatıyla giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleştirildiği bununla davacının -İsrail
ve Yahudilik- ile bağlantısının varlığına dair okuyucu uumlzerinde şuumlphe yaratılmasının
amaccedillandığı yine kitap iccedilerisinde ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle
davacının yalancı Yahudi ve Amerika aşığı olduğu Hıristiyan olup kamuoyuna ABD
İngiltere ve İsrailin hizmetinde bir kişi olarak sunulduğu yayının ilk basım tarihi olan Mayıs
2007de uumllke guumlndeminde olan Cumhurbaşkanlığı seccedilimleri nedeniyle aday olan davacının
eleştirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla kuumlccediluumlk duumlşuumlruumllerek kişilik haklarına saldırıda
bulunulduğu anlaşılmaktadır Şu durumda uygun bir miktar manevi tazminat huumlkuumlm altına
alınmalıdır Mahkemenin bu youmlnuuml goumlzetmeden istemin reddine dair verdiği karar usul ve
yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir ise de karar dairece onanmış bulunduğundan
davacının karar duumlzeltme istemi HUMKnun 440-442 maddeleri uyarınca kabul edilmeli
onama ilamı kaldırılmalı ve karar bozulmalıdırrdquo
15 Bozma uumlzerine yargılamaya devam eden Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesi
572012 tarihli kararı ile ldquohuumlkmuumlne uyulan bozma ilamında belirtilen gerekccedilelerlerdquo davanın
kabuluumlne ve baĢvurucunun davacıya 15000 TL oumldemesine karar vermiĢtir Karara goumlre
baĢvurucunun 2007 yılından itibaren iĢleyecek yasal faizi de davacıya oumldemesi
gerekmektedir
16 Kararın temyizi uumlzerine Yargıtay 4 Hukuk Dairesi 2312013 tarihli ilamı ile
yerel Mahkemenin kararını onamıĢtır Daire baĢvurucunun karar duumlzeltme talebini 1292013
tarihli ilamı ile reddetmiĢtir Karar baĢvurucuya 23102013 tarihinde tebliğ edilmiĢtir
17 Anayasa Mahkemesine bireysel baĢvuru 22112013 tarihinde yapılmıĢtır
B Başvuruya Konu Kitap
18 BaĢvuruya konu ldquoMusa‟nın Guumll‟uumlrdquo isimli kitap baĢvurucu Erguumln Poyraz
tarafından kaleme alınmıĢtır BaĢvuru dilekccedilesi ile birlikte verilen nuumlsha kitabın 2007 yılı
Ağustos ayında yayımlanan 8 baskısı olmakla birlikte oumln soumlzuumln 2942007 tarihinde yazıldığı
ve kitabın 2007 yılı Mayıs ayında basılarak dağıtımının yapıldığı anlaĢılmaktadır Ġstanbulrsquoda
188 sayfa olarak basılan kitap bir oumln soumlz ve 67 alt baĢlıktan oluĢmaktadır
19 Kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve cumhurbaĢkanı adayı olan
davacı Abdullah Guumlluumln yaĢam oumlykuumlsuuml eğitimi evliliği ve siyasi yaĢamına iliĢkin bazı
detaylara yer verilmekte ve bazı iddialar ortaya atılmaktadır Soumlz konusu kitabın yazarı olan
baĢvurucu kitap boyunca baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden
uzun alıntılar yapmıĢtır BaĢvurucunun sıklıkla alıntı yaptığı bir baĢka kaynak ise Yargıtay
Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Soumlz
konusu kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler olduğunu
bu yazıların ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğunu
belirtmek gerekir
20 BaĢvurucu davacının Ġsrail Amerikan ve Ġngiliz devletinin ccedilıkarlarına hizmet
ettiğini ima etmektedir BaĢvurucu iddiaların dayanağı olarak davacının Ġngilterersquode okuduğu
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
8
okula buumlyuumlk oumlnem vermekte siyasi kariyeri boyunca gerek siyasetccedili gerekse devlet adamı
sıfatıyla bazı yabancı devlet adamları politikacılar ve sivil toplum oumlrguumltleri ile yaptığı
goumlruumlĢmelere değinmektedir BaĢvurucu bu goumlruumlĢmelerde ele alınan konuları yabancıların
davacı hakkındaki olumlu goumlruumlĢlerini aktarmakta ve kendi bakıĢ accedilısından bazı
değerlendirmelerde bulunmaktadır BaĢvurucu davacının goumlruumlĢtuumlğuuml baĢta bazı Yahudi
kuruluĢları olmak uumlzere Amerika Ġngiltere Ġsrail Almanya ve diğer bazı yabancı uumllkelerle
bağlantısı bulunan kiĢi ve kuruluĢların duumlnya sistemi iccedilindeki rollerine iliĢkin bazı
değerlendirmelerde bulunmakta ve davacının iliĢkilerine Ģuumlpheyle yaklaĢmaktadır
21 BaĢvurucuya goumlre Abdullah Guumll eğitimi ccedilalıĢma hayatı ve siyasi yaĢamı boyunca
daima Ģuumlpheli iliĢkiler iccedilerisinde bulunmuĢ Necip Fazıl Kısakuumlrek ve Necmettin Erbakan
ldquosiyasi ccedilizgisinderdquo goumlruumlnmesine rağmen kendisinin oumlzel bir ldquoajandasırdquo olmuĢtur BaĢvurucu
bu kanaatini davacının oumlğrencilik yıllarından itibaren ve bilhassa siyasi kariyeri boyunca
ccedileĢitli meseleler hakkında değiĢen goumlruumlĢlerine dayandırmaktadır BaĢvurucuya goumlre davacının
siyasi goumlruumlĢlerindeki tutarsızlıkların sebebi onun yabancı guumlccedillerin menfaatlerine ccedilalıĢan bir
kiĢi olmasıdır BaĢvurucu bir buumltuumln olarak davacı ve onun siyasi ccedilizgisinin Mustafa Kemal
Atatuumlrkrsquouumln goumlruumlĢlerine aykırı olduğunu iddia etmekte ve bu siyasi ccedilizginin ldquouumllkeyi felakete
suumlruumlklediğinerdquo inanmaktadır
22 BaĢvurucu soumlz konusu kitapta teroumlr oumlrguumltuuml PKK ve onun lideri olan Abdullah
Oumlcalanrsquoı sert ifadelerle eleĢtirmektedir Kitabın oumlnemli bir kısmında bazı yabancı siyasetccedili
devlet adamı ve kuruluĢların PKK ve Abdullah Oumlcalanrsquoa iliĢkin politikalarına ve bazı
accedilıklamalarına değinilmekte daha sonra aynı kiĢi ve kuruluĢların davacı hakkındaki
goumlruumlĢlerine de yer verilmektedir BaĢvurucu kitapta davacının Kuumlrt meselesi hakkındaki bazı
accedilıklamalarına da yer vermek suretiyle soumlz ve eylemlerinin uumllke menfaatine uygun
duumlĢmediğini kendi bakıĢ accedilısından goumlstermeye ccedilalıĢmaktadır
C İlgili Hukuk
23 1112011 tarihli ve 6098 sayılı Tuumlrk Borccedillar Kanunursquonun 49 maddesi Ģoumlyledir
ldquoKusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle
yuumlkuumlmluumlduumlr
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile ahlaka aykırı bir fiille
başkasına kasten zarar veren de bu zararı gidermekle yuumlkuumlmluumlduumlrrdquo
24 6098 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesi Ģoumlyledir
ldquoZarar goumlren zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yuumlkuuml altındadır
Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hacirckim olayların olağan akışını
ve zarar goumlrenin aldığı oumlnlemleri goumlz oumlnuumlnde tutarak zararın miktarını hakkaniyete uygun
olarak belirlerrdquo
IV İNCELEME VE GEREKCcedilE
25 Mahkemenin 27102015 tarihinde yapmıĢ olduğu toplantıda baĢvurucunun
22112013 tarihli ve 20138503 numaralı bireysel baĢvurusu incelenip gereği duumlĢuumlnuumllduuml
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
9
A Başvurucunun İddiaları
26 BaĢvurucu baĢvuruya konu kitapta yer alan ifadelerin goumlruumlnuumlr gerccedilekliğe uygun
olduğunu ve davacının siyasi konumu gereği sert eleĢtirilere accedilık olması gerekmesine rağmen
ifade ettiği duumlĢuumlncelerinden dolayı cezalandırıldığını ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu baĢvuruya
konu tazminat davasının accedilılmasından 16 guumln sonra Ergenekon soruĢturması olarak bilinen
soruĢturma kapsamında tutuklanarak yargılandığını ve goumlruumlĢleri dolayısıyla 29 yıl 7 ay
huumlrriyeti bağlayıcı ceza ile cezalandırıldığını belirtmiĢtir BaĢvurucu Ġlk Derece
Mahkemesinin accedilılan tazminat davasını reddetmesinin ardından Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin
1522011 tarihli ilamı ile Ġlk Derece Mahkemesinin kararının onandığını bu tarihten sonra
uumlyeleri davacı tarafından seccedililen HSYK tarafından Yargıtay 4 Hukuk Dairesine yeni uumlyeler
atanarak uumlye yapısının değiĢtirildiğini ve davacının karar duumlzeltme talebinin aynı Daire
tarafından ve farklı uumlye yapısı ile 8122011 tarihinde kabul edilerek Ġlk Derece
Mahkemesinin kararının bozulduğunu ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucuya goumlre Yargıtay 4 Hukuk
Dairesine yapılan yeni atamalardan sonra Ġlk Derece Mahkemesinin kararı bozulabilmiĢtir
BaĢvurucu Yargıtayın tarafsız hareket etmediğini ileri suumlrmuumlĢ Anayasarsquonın 2 9 25 26
28 29 36 37 ve 40 maddelerinin ihlal edildiğinin tespiti ile maddi ve manevi tazminat
haklarının saklı tutulması talebinde bulunmuĢtur
B Değerlendirme
1 Kabul Edilebilirlik Youmlnuumlnden
27 Anayasa Mahkemesi olayların baĢvurucu tarafından yapılan hukuki
nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir
Canan B No 2012969 1892013 sect 16)
28 Her ne kadar baĢvurucu Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin taraflı davrandığını ve bu
sebeple Anayasarsquonın 36 maddesinde koruma altına alınan adil yargılanma hakkının ihlal
edildiğini ileri suumlrmuumlĢ ise de bu Ģikacircyet yazmıĢ olduğu kitap nedeniyle baĢvurucunun
tazminat oumldemesine karar verilmesine youmlneliktir ve bu sebeple soumlz konusu Ģikacircyetin
Anayasarsquonın 26 maddesinde tanımlanan ifade oumlzguumlrluumlğuuml bağlamında incelenmesi uygun
goumlruumllmuumlĢtuumlr
29 BaĢvurucunun yazdığı bir kitaptan dolayı aleyhine manevi tazminat oumldemeye
huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetleri accedilıkccedila dayanaktan yoksun
değildir Ayrıca baĢka bir kabul edilemezlik nedeni de bulunmadığı iccedilin baĢvurunun kabul
edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir
2 Esas Youmlnuumlnden
30 BaĢvurucu yazdığı bir kitap nedeniyle davacıya tazminat oumldemesinin
Anayasarsquonın 26 maddesinde yer alan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr
BaĢvurucunun iddialarına karĢı Bakanlık goumlruumlĢuumlnde baĢvurucunun Ģikacircyetlerinin
Anayasarsquonın 26 maddesinde yer alan ifade oumlzguumlrluumlğuuml ccedilerccedilevesinde incelenmesi gerektiği
belirtilmiĢtir BaĢvurucu baĢvurunun esası hakkındaki Bakanlık goumlruumlĢuumlne karĢı baĢvuru
dilekccedilesindeki beyanlarını tekrar etmiĢtir
31 Anayasarsquonın ldquoTemel hak ve huumlrriyetlerin sınırlanmasırdquo kenar baĢlıklı 13 maddesi
Ģoumlyledir
ldquoTemel hak ve huumlrriyetler oumlzlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili
maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir Bu
sınırlamalar Anayasanın soumlzuumlne ve ruhuna demokratik toplum duumlzeninin ve lacircik
Cumhuriyetin gereklerine ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkesine aykırı olamazrdquo
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
10
32 Anayasarsquonın ldquoDuumlşuumlnceyi accedilıklama ve yayma huumlrriyetirdquo kenar baĢlıklı 26 maddesi
Ģoumlyledir
ldquoHerkes duumlşuumlnce ve kanaatlerini soumlz yazı resim veya başka yollarla tek başına veya
toplu olarak accedilıklama ve yayma hakkına sahiptir Bu huumlrriyet resmi makamların muumldahalesi
olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar Bu fıkra huumlkmuuml
radyo televizyon sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine
bağlanmasına engel değildir
Bu huumlrriyetlerin kullanılması millicirc guumlvenlik kamu duumlzeni kamu guumlvenliği Cumhuriyetin
temel nitelikleri ve Devletin uumllkesi ve milleti ile boumlluumlnmez buumltuumlnluumlğuumlnuumln korunması succedilların
oumlnlenmesi succedilluların cezalandırılması Devlet sırrı olarak usuluumlnce belirtilmiş bilgilerin
accedilıklanmaması başkalarının şoumlhret veya haklarının oumlzel ve aile hayatlarının yahut kanunun
oumlngoumlrduumlğuuml meslek sırlarının korunması veya yargılama goumlrevinin gereğine uygun olarak
yerine getirilmesi amaccedillarıyla sınırlanabilir
hellip
Duumlşuumlnceyi accedilıklama ve yayma huumlrriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil şart ve
usuller kanunla duumlzenlenirrdquo
33 Anayasarsquonın 26 maddesinde ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanımında baĢvurulabilecek
araccedillar ldquosoumlz yazı resim veya başka yollarrdquo olarak ifade edilmiĢ ve ldquobaşka yollarrdquo ifadesiyle
her tuumlrluuml ifade aracının anayasal koruma altında olduğu goumlsterilmiĢtir (Emin Aydın [GK] B
No 20132602 2312014 sect 43) Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml Anayasarsquoda yer alan diğer hak ve
oumlzguumlrluumlklerin oumlnemli bir kısmını doğrudan etkiler Gazete dergi veya kitap biccediliminde basın
yayın yoluyla duumlĢuumlncenin yayılmasının baĢlıca aracı olan basın da ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln
kullanılma biccedilimlerinden biridir (Fatih Taş [GK] B No 20131461 12112014 sect 64)
34 Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında vurgulandığı uumlzere ifade
oumlzguumlrluumlğuuml herkesin soumlz yazı resim veya baĢka yollarla duumlĢuumlnce ve kanaatlerini accedilıklama ve
yayma hakkını buna bağlı olarak haber veya goumlruumlĢ alma ve verme oumlzguumlrluumlklerini
kapsamaktadır Bu ccedilerccedilevede ifade oumlzguumlrluumlğuuml kiĢinin haber ve bilgilere baĢkalarının
fikirlerine serbestccedile ulaĢabilmesi duumlĢuumlnce ve kanaatlerinden dolayı kınanamaması ve bunları
tek baĢına veya baĢkalarıyla birlikte ccedileĢitli yollarla serbestccedile ifade edebilmesi anlatabilmesi
savunabilmesi baĢkalarına aktarabilmesi ve yayabilmesi anlamına gelir
35 Basın oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kapsayan ifade oumlzguumlrluumlğuuml gazete dergi kitap gibi araccedillar ile
duumlĢuumlnce ve kanaatleri accedilıklama yorumlama bilgi haber ve eleĢtirilerin yayın ve dağıtım
haklarını kapsar Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml duumlĢuumlncenin iletilmesini ve dolaĢımını gerccedilekleĢtirerek
bireyin ve toplumun bilgilenmesini sağlar Ccediloğunluğa muhalif olanlar da dacirchil olmak uumlzere
duumlĢuumlncelerin her tuumlrluuml araccedilla accedilıklanması accedilıklanan duumlĢuumlnceye paydaĢ sağlanması duumlĢuumlnceyi
gerccedilekleĢtirme ve bu konuda baĢkalarını ikna etme ccedilabaları ccediloğulcu demokratik duumlzenin
gereklerindendir Bu itibarla duumlĢuumlnceyi accedilıklama ve yayma oumlzguumlrluumlğuuml ile basın oumlzguumlrluumlğuuml
demokrasinin iĢleyiĢi iccedilin yaĢamsal oumlnemdedir (Fatih Taş sect 65)
36 Bu bağlamda toplumsal ve siyasal ccediloğulculuğu sağlamak her tuumlrluuml duumlĢuumlncenin
barıĢccedilıl bir Ģekilde ve serbestccedile ifadesine bağlıdır Aynı Ģekilde birey oumlzguumln kiĢiliğini
duumlĢuumlncelerini serbestccedile ifade edebildiği ve tartıĢabildiği bir ortamda ortaya koyabilir Ġfade
oumlzguumlrluumlğuuml kendimizi ve baĢkalarını tanımlamada anlamada ve algılamada bu ccedilerccedilevede
baĢkalarıyla iliĢkilerimizi belirlemede ihtiyaccedil duyduğumuz bir değerdir (Emin Aydın sect 41)
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
11
37 Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrası ifade oumlzguumlrluumlğuumlne iccedilerik bakımından
bir sınırlama getirmemiĢtir BaĢka bir deyiĢle hem gerccedilek hem de tuumlzel kiĢiler iccedilin geccedilerli olan
ifade oumlzguumlrluumlğuuml siyasi sanatsal akademik veya ticari duumlĢuumlnce ve kanaat accedilıklamaları gibi her
tuumlrluuml ifadeyi kapsamına almaktadır Accedilıklanan ve yayılan bir duumlĢuumlncenin iccedileriğinden
hareketle kiĢiler ve toplum accedilısından ldquodeğerli-değersizrdquo veya ldquoyararlı-yararsızrdquo biccediliminde
ayrıĢtırılması subjektif unsurlar ihtiva eder Bu değerlendirmelerden hareketle ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln alanının belirlenmeye ccedilalıĢılması bu oumlzguumlrluumlğuumln keyficirc biccedilimde sınırlandırılması
sonucunu doğurabilecektir Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml baĢkaları accedilısından ldquodeğersizrdquo veya ldquoyararsızrdquo
goumlruumllen duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması oumlzguumlrluumlğuumlnuuml de iccedilermektedir
38 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuuml Anayasarsquoda yer alan temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin
sınırlama rejimine tabidir Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne iliĢkin 26 maddenin ikinci fıkrasında sınırlama
sebeplerine yer verilmiĢtir Mevcut baĢvuruya benzer baĢvurularda Anayasarsquonın 26
maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sınırlama sebepleri dikkate alınmalıdır
39 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik sınırlamaların da bir sınırının olması
gerektiği accedilıktır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasında Anayasarsquonın 13
maddesindeki oumllccediluumltler goumlz oumlnuumlne alınmak zorundadır Bu sebeple ifade oumlzguumlrluumlğuumlne getirilen
sınırlandırmaların denetiminin Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan oumllccediluumltler ccedilerccedilevesinde ve
Anayasarsquonın 26 maddesi kapsamında yapılması gerekmektedir
40 BaĢvuru baĢvurucu tarafından kaleme alınan bir kitapta bahsedilen doumlnemlerde
dıĢiĢleri bakanlığı ile baĢbakan yardımcılığı goumlrevlerinde bulunan ve cumhurbaĢkanı adayı
olan davacı Abdullah Guumllrsquouumln Ģeref ve itibarına zarar verildiği kabul edilerek baĢvurucunun
tazminat oumldemeye mahkucircm edilmesi nedeniyle yapılmıĢtır
41 Somut olayda ccediloumlzuumlmlenmesi gereken ilk mesele baĢvurucu aleyhine tazminata
huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahale oluĢturup oluĢturmadığını
belirlemektir Sonraki aĢamalarda varlığı kabul edilen muumldahaleye dayanak olarak goumlsterilen
amacın meĢru olup olmadığının soumlz konusu hakkın oumlzuumlnuuml zedeleyecek oumllccediluumlde kısıtlanıp
kısıtlanmadığının kısıtlamanın demokratik toplumda gerekli olup olmadığının ve kullanılan
araccedilların orantılı olup olmadığının tespit edilmesi gerekir
a Muumldahalenin Mevcudiyeti
42 BaĢvurucu yazdığı kitapta yer alan soumlzlerinin ve iddialarının davacının Ģeref ve
itibarına zarar verdiği kabul edilerek 15000 TL tazminat oumldemeye mahkucircm edilmiĢtir Soumlz
konusu Mahkeme kararı ile baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahalede
bulunulduğu accedilıktır
b Muumldahalenin İhlal Oluşturup Oluşturmadığı
43 Yukarıda anılan muumldahale Anayasarsquonın 26 maddesinin ikinci fıkrasında
belirtilen haklı sebeplerden bir veya daha fazlasına dayanmadığı ve Anayasarsquonın 13
maddesinde belirtilen koĢulları yerine getirmediği muumlddetccedile Anayasarsquonın 26 maddesinin
ihlalini teĢkil edecektir Bu nedenle sınırlamanın Anayasarsquonın 13 maddesinde oumlngoumlruumllen oumlze
dokunmama Anayasarsquonın ilgili maddesinde belirtilmiĢ olma kanunlar tarafından oumlngoumlruumllme
Anayasarsquonın soumlzuumlne ve ruhuna demokratik toplum duumlzeninin ve laik Cumhuriyetrsquoin
gereklerine ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkesine aykırı olmama koĢullarına uygun olup olmadığının
belirlenmesi gerekir
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
12
i Kanunilik
44 BaĢvurucu Anayasarsquonın 26 maddesinin beĢinci fıkrasında yer alan ldquobu hakların
kullanılması kanunla duumlzenlenirrdquo huumlkmuumlne ve Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan
ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo gereğine aykırılık bulunduğuna iliĢkin bir iddiada
bulunmamıĢtır Yapılan değerlendirmeler neticesinde 6098 sayılı Kanunrsquoun 49 ve 50
maddelerinin ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo oumllccediluumltuumlnuuml karĢıladığı sonucuna varılmıĢtır
ii Meşru Amaccedil
45 BaĢvurucunun tazminat oumldemesine iliĢkin soumlz konusu kararın baĢkalarının Ģoumlhret
veya haklarının korunmasına youmlnelik oumlnlemlerin bir parccedilası olduğu ve meĢru bir amaccedil taĢıdığı
sonucuna varılmıĢtır
iii Demokratik Toplum Duumlzeninde Gerekli Olma ve Oumllccediluumlluumlluumlk
46 Son olarak baĢvurucunun yazdığı kitapta sarf ettiği soumlzlerden dolayı aleyhine
tazminata huumlkmedilmesine iliĢkin kararda demokratik bir toplumda baĢvurucunun ifade
oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında makul bir dengenin
goumlzetilip goumlzetilmediği değerlendirilmelidir
47 Bireyin Ģeref ve itibarı Anayasarsquonın 17 maddesinde yer alan ldquomanevi varlıkrdquo
kapsamında yer almaktadır Devlet bireyin manevi varlığının bir parccedilası olan Ģeref ve itibara
keyficirc olarak muumldahale etmemek ve uumlccediluumlncuuml kiĢilerin saldırılarını oumlnlemekle yuumlkuumlmluumlduumlr
Uumlccediluumlncuuml kiĢilerin Ģeref ve itibara muumldahalesi -birccedilok ihtimalin yanında- goumlrsel ve iĢitsel
yayınlar yoluyla da olabilir Bir kiĢi goumlrsel ve iĢitsel yayın yoluyla bir kamuoyu tartıĢması
ccedilerccedilevesinde eleĢtirilmiĢ olsa dahi o kiĢinin Ģeref ve itibarı manevi buumltuumlnluumlğuumlnuumln bir parccedilası
olarak değerlendirilmelidir (Nilguumln Halloran B No 20121184 1672014 sect 41 Adnan
Oktar B No 20131123 2102013 sect 33)
48 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml ve oumlzel olarak basın oumlzguumlrluumlğuuml alanında devletin pozitif ve negatif
yuumlkuumlmluumlluumlkleri bulunmaktadır Kamu makamları negatif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında zorunlu
olmadıkccedila duumlĢuumlncenin accedilıklanmasını ve yayılmasını yasaklamamalı yaptırımlara tabi
tutmamalı pozitif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında ise ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln gerccedilek ve etkili korunması
iccedilin gereken tedbirleri almalıdır (Nilguumln Halloran sect 43 benzer youmlndeki AĠHM goumlruumlĢuuml iccedilin
bkz Oumlzguumlr GuumlndemTuumlrkiye B No 2314493 1632000 sect 43)
49 Devletin bireylerin maddi ve manevi varlığının korunması ile ilgili pozitif
yuumlkuumlmluumlluumlkleri ccedilerccedilevesinde Ģeref ve itibarın korunması hakkı ile diğer tarafın Anayasarsquoda
guumlvence altına alınmıĢ olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnden yararlanma hakkı arasında adil bir denge
kurması gerekir Mevcut olaydaki gibi baĢvurularda baĢvurunun sonucu kural olarak
baĢvurunun ihtilaflı soumlzlerin sahibi tarafından Anayasarsquonın 26 maddesine dayanılarak
yapılmıĢ olması ile bu soumlzlere konu olan kiĢi tarafından Anayasarsquonın 17 maddesinin birinci
fıkrasına dayanılarak yapılmıĢ olmasına goumlre değiĢmez Aksi hacirclde Anayasarsquonın anılan
maddelerinde korunan hakların dengelenmesinde benzer olaylarda ccedileliĢkili sonuccedillar ortaya
ccedilıkabilir Yargı mercilerinin bu iki maddede duumlzenlenen haklar arasında Anayasarsquonın 13
maddesinde ve bu maddenin uygulanmasına iliĢkin Anayasa Mahkemesi iccediltihadında ortaya
konulan kriterlere uygun bir denge kurmaları gerekir
50 Demokrasiler temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin en geniĢ oumllccediluumlde sağlanıp guumlvence altına
alındığı rejimlerdir Oumlze dokunma yasağını ihlal etmeyen muumldahaleler youmlnuumlnden goumlzetilmesi
oumlngoumlruumllen ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo kavramı oumlncelikle ifade oumlzguumlrluumlğuuml
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
13
uumlzerindeki sınırlamaların zorunlu ya da istisnai tedbir niteliğinde ve baĢvurulabilecek en son
ccedilare ya da alınabilecek en son oumlnlem olmasını gerektirmektedir Demokratik toplum
duumlzeninin gereklerinden olma bir sınırlamanın demokratik bir toplumda zorlayıcı bir
toplumsal ihtiyacın karĢılanması amacına youmlnelik olmasını ifade etmektedir Buna goumlre
sınırlayıcı tedbir bir toplumsal ihtiyacı karĢılamıyorsa ya da baĢvurulabilecek en son ccedilare
niteliğinde değilse demokratik toplum duumlzeninin gereklerine uygun bir tedbir olarak
değerlendirilemez (HandysideBirleşik Krallık B No 549372 7121976 sect 48)
51 Buna goumlre demokratik toplumun temellerinden olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece
lehte olduğu kabul edilen veya zararsız ya da ilgilenmeye değmez goumlruumllen ifadeler iccedilin değil
devletin veya toplumun bir boumlluumlmuumlnuuml eleĢtiren onlara ccedilarpıcı gelen onları rahatsız eden
ifadeler iccedilin de geccedilerli olduğu kuĢkusuzdur Ccediluumlnkuuml bunlar demokratik toplum duumlzeninde
geccedilerli olan ccediloğulculuğun hoĢgoumlruumlnuumln ve accedilık fikirliliğin gerekleridir (HandysideBirleşik
Krallık sect 49)
52 Hak ve oumlzguumlrluumlklere yapılacak her tuumlrluuml sınırlamada devreye girecek bir baĢka
guumlvence de Anayasarsquonın 13 maddesinde ifade edilen ldquooumllccediluumlluumlluumlk ilkesirdquodir Bu ilke temel hak
ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasına iliĢkin baĢvurularda oumlncelikli olarak dikkate alınması
gereken bir guumlvencedir Anayasarsquonın 13 maddesinde demokratik toplum duumlzeninin gerekleri
ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkeleri iki ayrı kriter olarak duumlzenlenmiĢ olmakla birlikte bu iki kriter arasında
sıkı bir iliĢki vardır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklere youmlnelik herhangi bir sınırlamanın demokratik
toplum duumlzeni iccedilin gerekli nitelikte baĢka bir ifadeyle guumlduumllen kamu yararı amacını
gerccedilekleĢtirmekle birlikte temel haklara en az muumldahaleye olanak veren oumllccediluumlluuml bir sınırlama
niteliğinde olup olmadığının incelenmesi gerekir (AYM E20074 K200781 18102007)
53 Anayasa Mahkemesinin kararlarına goumlre oumllccediluumlluumlluumlk temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin
sınırlanma amaccedilları ile araccedil arasındaki iliĢkiyi yansıtır Oumllccediluumlluumlluumlk denetimi ulaĢılmak istenen
amaccediltan yola ccedilıkılarak bu amaca ulaĢılmak iccedilin seccedililen aracın denetlenmesidir Bu sebeple
ifade oumlzguumlrluumlğuuml alanında getirilen muumldahalelerde hedeflenen amaca ulaĢabilmek iccedilin seccedililen
muumldahalenin elveriĢli gerekli ve orantılı olup olmadığı değerlendirilmelidir (Sebahat Tuncel
B No 20121051 2022014 sect 84)
54 Bu bağlamda ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yargısal veya idari bir muumldahalenin toplumsal bir
ihtiyaccedil baskısını karĢılayıp karĢılamadığına bakılması gerekecektir BaĢvuru konusu olay
bakımından yapılacak değerlendirmelerin temel ekseni muumldahaleye neden olan derece
mahkemelerinin kararlarında dayandıkları gerekccedilelerin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kısıtlama
bakımından ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo ve ldquooumllccediluumlluumlluumlkrdquo ilkelerine uygun
olduğunu inandırıcı bir Ģekilde ortaya koyup koyamadığı olacaktır (Sebahat Tuncel sect 85)
55 Yukarıdaki değerlendirmeler ıĢığında mahkemelerin duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve
yayılmasına youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln
kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması gereken bir yararın
varlığını somut olgulara dayanarak goumlstermeleri gerekir (Mustafa Ali Balbay B No
20121272 4122013 sect 114)
56 Bunun sonucu olarak baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin
Anayasarsquonın 26 maddesini ihlal boyutuna ulaĢıp ulaĢmadığı incelenirken soyut bir
değerlendirme yapılmayıp baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruumlnuumln kamusal tartıĢmalara
katkı sunma kapasitesinin ifadelere youmlnelik kısıtlamaların niteliğinin ve kapsamının
ifadelerin kimin tarafından dile getirildiğinin kime youmlneldiğinin ve kamuoyu ile diğer
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
14
kiĢilerin kullanılan ifadeler karĢısında sahip oldukları hakların ağırlığının gerektiği gibi
değerlendirilip değerlendirilmediğine bakılmalıdır
57 BaĢvurucunun bir araĢtırmacı ve yazar olarak politikacılara veya huumlkucircmet
politikalarına youmlnelttiği eleĢtiriler sırasında soumlylediği soumlzlerden dolayı aleyhine tazminata
huumlkmedilmesinin oumllccediluumlluuml olduğunun kabul edilebilmesi iccedilin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan
muumldahalenin gerekccedilelerinin inandırıcı baĢka bir deyiĢle ilgili ve yeterli olması gerekir
58 Bu bağlamda gerekccedilede baĢvurucunun yayımladığı kitapta davacı hakkında haber
ve fikirlere yer verirken yayıncılık etiğine uygun olarak doğru ve guumlvenilir bilgi sunarken iyi
niyetle hareket etme goumlrev ve yuumlkuumlmluumlluumlğuumlne uyup uymadığının davacı hakkında verilen
bilgilerin cumhurbaĢkanlığı seccedilimleri kapsamında kamu yararına iliĢkin olup olmadığının
kitabın davacıya karĢı keyficirc kiĢisel bir saldırı teĢkil edip etmediğinin ve doğrudan siyasi
kiĢiliğini hedef alıp almadığının ortaya konulması gerekir Nitekim siyasilere youmlnelik
eleĢtirinin sınırları ccedilok daha geniĢtir (FeldekSlovakya B No 2903295 1272001 sect 74)
59 BaĢvuruya konu kitap yayımlanmadan oumlnce 2007 yılı Nisan ayında yapılacak olan
11 cumhurbaĢkanlığı seccedilimine youmlnelik kamuoyunda yoğun bir tartıĢma yaĢanmaktaydı 2000
yılında seccedililen 10 CumhurbaĢkanı Ahmet Necdet Sezerin goumlrev suumlresi 1652007 tarihinde
dolmaktaydı ve TBMM cumhurbaĢkanlığı seccediliminin ilk tur oylama guumlnuumlnuuml 27 Nisan olarak
belirlemiĢti Seccedilim doumlnemine laiklik tartıĢmalarıyla gelinmiĢti Uumllkenin ccedileĢitli yerlerinde
ldquoCumhuriyet Mitinglerirdquo adıyla geniĢ katılımlı goumlsteriler duumlzenlenmiĢ ve iktidarda bulunan
Adalet ve Kalkınma Partisinin kendi siyasal ccedilizgisinden bir ismi cumhurbaĢkanlığına seccedilmesi
engellenmek istenmiĢti Ġktidar partisinin o doumlnem dıĢiĢleri bakanı ve baĢbakan yardımcısı
olan Kayseri Milletvekili Abdullah Guumlluuml aday goumlstermesi uumlzerine tartıĢmaların odak noktası
genel olarak Abdullah Guumllrsquoe kaymıĢ ve yaĢanan bazı geliĢmelerin ardından ancak 2882007
tarihinde Abdullah Guumll cumhurbaĢkanı seccedililmiĢti
60 BaĢvurucu muhafazakacircr toplum kesimleri dinicirc cemaatlerin siyaset ve siyasi
partilerle iliĢkileri uumlzerine araĢtırmaları bulunan ve ccediloğunluğu zikredilen konularda olmak
uumlzere ondan fazla kitabı bulunan bir yazardır BaĢvurucu soumlz konusu kitabın oumln soumlzuumlnuuml
2942007 tarihinde yazmıĢ ve kitap cumhurbaĢkanlığı seccedilimine iliĢkin tartıĢmaların yoğun
olarak devam ettiği guumlnlerde yayımlanmıĢtır
61 BaĢvurucu davacıya ve davacının birlikte siyaset yaptığı kiĢilere karĢı son derece
Ģuumlpheci yaklaĢmaktadır BaĢvurucu bu kiĢilere genel olarak guumlvenmemekte bu kiĢilerin
kendisinin de mensubu olduğu duumlnya goumlruumlĢuumlne karĢı duumlĢman oldukları fikrini taĢımaktadır
BaĢvurucu davacı ve kitapta davacı ile birlikte adını zikrettiği kiĢilerin milleti aldattıklarına
inanmakta ve bu kiĢilere sert biccedilimde karĢı ccedilıkılması gerektiğini savunmaktadır Ayrıca
kitapta ifade ettiği olayların subjektif değerlendirmesini yapmakta davacı hakkında oumlne
suumlrduumlğuuml kanaatlerini ispatlamak iccedilin olayları ve bu olaylara iliĢkin yorumları
ccedileĢitlendirmektedir
62 BaĢvurucu hakkında accedilılan tazminat davası Ġlk derece Mahkemesince reddedilmiĢ
buna karĢın Yargıtayca karar duumlzeltme aĢamasında bozulmuĢtur Daha sonra Ġlk Derece
Mahkemesi Yargıtay bozma gerekccedilesinde belirtilen gerekccedilelerle davayı kabul ederek
baĢvurucunun davacıya manevi tazminat oumldemesine karar vermiĢtir Bu durumda baĢvurucu
hakkında tazminata huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetin
incelenmesi sırasında Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin 8122011 tarihli ilamında yer alan
gerekccedileler değerlendirilmelidir
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
15
63 Oumlte yandan yapılan bireysel baĢvurularda yalnızca ve tek baĢlarına derece
mahkemelerince verilen kararların ele alınması ile de yetinilemez Oumlncelikle baĢvurucu
tarafından soumlylenen soumlzlerin kitabın tamamı ve soumlylendikleri bağlamdan kopartılmaksızın
olayın buumltuumlnselliği iccedilerisinde değerlendirilmesi gerekir (Nilguumln Halloran B No 20121184
1672014 sect 52)
64 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi uumlccedil sebepten dolayı davanın kabul edilmesi gerektiği
gerekccedilesiyle Ġlk Derece Mahkemesinin davanın reddine dair kararını bozmuĢtur Bunlardan
birincisi baĢvuruya konu kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih edilerek ldquoDavut
yıldızı (siyonist yıldız)rdquo kullanılması ve bu yıldızın iccediline davacının akademisyen sıfatıyla
giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleĢtirilmesidir Daireye goumlre soumlz konusu kapak tasarımı ile
davacının ldquoĠsrail ve Yahudilikrdquo ile bağlantısı olduğuna dair okuyucu uumlzerinde Ģuumlphe
yaratılmak istenmiĢtir BaĢvurucu kırmızı renk ile Ġsrail ve Yahudilik arasında nasıl bir
bağlantı kurulduğunun accedilık olmadığını belirtmiĢtir BaĢvurucu bir kimsenin ldquoĠsrail veya
Yahudilik ile bağlantısının varlığı hakkında Ģuumlphe yaratılmasınınrdquo davacının Tuumlrkiye
Cumhuriyeti vatandaĢı olan Yahudileri de temsil ettiği goumlzetildiğinde hangi surette tazminat
nedeni olduğunun yeterince izah edilmediğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu tazminat nedeni
sayılan kitap kapağının davacının yaĢamı suumlrecindeki kesitlere dikkat ccedilekmek ve iktidara
gelmeden oumlnceki goumlruumlĢleri ile iktidardaki goumlruumlĢleri ve uygulamaları arasındaki ccedileliĢkileri
goumlstermek amacı taĢıdığını savunmuĢtur
65 BaĢvuruya konu kitap kapağında olduğu gibi belirli bir resmin ne anlama
geldiğinin ancak baĢvurucunun accedilıklamaları ve kitapta kullanılan ifadelerle birlikte kitabın
yayımlandığı oumlzel koĢulların da birlikte değerlendirilmesi ile belirlenebileceği hatırda
tutulmalıdır Bu bağlamda kitap kapağının temel olarak kitabın iccedileriğini yansıtma amacıyla
tasarlandığı değerlendirilmiĢtir
66 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği ikinci sebep ise kitapta bir buumltuumln
olarak ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle ldquodavacının yalancı Yahudi ve
Amerika acircĢığı olduğu Hristiyan olup kamuoyuna ABD Ġngiltere ve Ġsrailin hizmetinde bir
kiĢi olarakrdquo sunulduğudur Kitabın arka sayfasında ve iccedileriğinde (bkz sectsect 16-20) bir buumltuumln
olarak davacının Yahudi ve Hristiyanlarla iyi iliĢkileri olduğu davacının duumlĢuumlnce ve
eylemlerinin Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyetirsquonin menfaatine değil ABD Ġngiltere Ġsrail
gibi uumllkelerin menfaatlerine olduğu iddia edilmekte ve bu iddiaların kanıtlanması iccedilin bazı
ccedilıkarımlar ve yorumlar yapılmaktadır Bundan baĢka davacının oumlğrenciliğinden itibaren
değiĢen ideolojik tercihlerine dikkat ccedilekilmekte ve baĢvurucu kendince bu tutarsızlıkları
yorumlamaktadır Buna karĢın kitapta davacıya karĢı aĢağılayıcı ifadeler tespit edilmemiĢtir
Nitekim Yargıtay da bozma kararında boumlyle bir tespite yer vermemiĢtir
67 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği uumlccediluumlncuuml sebep ise kitabın
yayımlandığı 2007 yılının Mayıs ayında uumllke guumlndemindeki cumhurbaĢkanlığı seccedilimlerinde
aday olan davacının eleĢtirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla ldquokuumlccediluumlk duumlĢuumlruumllmesininrdquo
amaccedillandığı iddiasıdır Gerccedilekten de baĢvurucunun soumlz konusu kitabı davacının toplumsal
itibarını zayıflatmak onun uumlstlendiği ve uumlstlenmeyi duumlĢuumlnduumlğuuml siyasi goumlrevlerde bulunmayı
hak etmeyen bir kiĢi olduğunu goumlstererek toplumu youmlnlendirmek amacı ile yazdığı accedilıktır
BaĢvurucu bu amacına ulaĢmak iccedilin bir buumltuumln olarak kitapta yaklaĢan cumhurbaĢkanlığı
seccedilimlerinde aday olan davacının hayat hikacircyesinden bazı kesitlerle birlikte oumlğrenciliğinden
itibaren ccedileĢitli konulardaki accedilıklamalarını ele almakta kendi bakıĢ accedilısından davacının
Mustafa Kemal Atatuumlrkrsquouumln oumlğretilerine muhalif bir kiĢi olduğunu goumlstermeye ccedilalıĢmakta ve
davacıyı sert biccedilimde eleĢtirmektedir
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
16
68 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml buumlyuumlk oumllccediluumlde eleĢtiri oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvence altına alınmasını
hedeflemektedir Bu nedenle duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması sırasında kullanılan
ifadelerin sert olması doğal karĢılanmalıdır Oumlte yandan siyasi tartıĢma oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ldquotuumlm
demokratik sistemlerin temel ilkesirdquo (LingensAvusturya B No 981582 871986 sectsect 41
42) olduğu goumlz oumlnuumlne alındığında diğer ifade tuumlrlerine nazaran siyasi ifade oumlzguumlrluumlğuumlne
ayrıca oumlnem vermek gerekmektedir AĠHM kararlarında sıklıkla siyasi bir tartıĢmayı
savunmanın demokratik bir toplumda temel bir unsur olduğunu vurgulamaktadır AĠHM
zorlayıcı nedenler olmadıkccedila siyasi ifadeye kısıtlama getirilmemesi gerektiğini
kaydetmektedir (FeldekSlovakya sect 83)
69 AĠHMrsquoin yerleĢik iccediltihatlarında da belirttiği gibi huumlkucircmetler kullandıkları kamu
guumlcuumlnden dolayı kendilerine youmlneltilmiĢ en ağır eleĢtirileri bile hoĢgoumlruuml ile karĢılamak
zorundadır Sağlıklı bir demokrasi bir huumlkucircmetin yalnızca yasama organı veya yargı organları
tarafından denetlenmesini değil aynı zamanda sivil toplum oumlrguumltleri medya ve basın veya
siyasi partiler gibi siyasal alanda yer alan diğer aktoumlrlerce de denetlenmesini gerektirir
(Castellsİspanya B No 1179885 2341992 sect 46)
70 Aynı Ģekilde siyasetccedililere youmlnelik eleĢtirilerin kabul edilebilir sınırları diğer
kiĢilere youmlnelik eleĢtiri sınırına goumlre daha geniĢtir Bir siyasetccedili diğer kiĢilerden farklı olarak
her soumlzuumlnuuml ve eylemini bilerek halkın ve aynı zamanda diğer siyasetccedililerin denetimine accedilar
bu nedenle de daha geniĢ hoĢgoumlruuml goumlstermek zorundadır (LingensAvusturya sect 42)
71 Siyasetccedililerin daha hoĢgoumlruumlluuml olmak zorunda olmaları Anayasarsquonın 26
maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen ldquoşoumlhret ve haklarınınrdquo korunmayacağı anlamına
gelmez Aksine 26 maddenin ikinci fıkrası buumltuumln bireylerin itibarlarının korunmasına imkacircn
verir Ancak Ģahsi sıfatları dıĢında hareket eden siyasetccedililer bakımından soumlz konusu
korumanın gerekleri siyasi meseleleri accedilık biccedilimde tartıĢmanın yararıyla bağlantılı olarak
değerlendirilmelidir (LingensAvusturya sect 42)
72 Somut olayda baĢvurucu yayımladığı kitapta davacının soumlz eylem ve
politikalarıyla Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyeti devletinin menfaatlerine ccedilalıĢmadığını
davacının eylemlerinin ve iliĢkilerinin bazı yabancı devletlerin ccedilıkarlarına hizmet ettiğini
savunmuĢ ve davacıya youmlnelik olarak sert ifadeler kullanmıĢtır Yargıtay 4 Hukuk Dairesi
kitaptaki iddiaların ve baĢvurucu hakkındaki soumlzlerin bir buumltuumln olarak davacının Ģeref ve
itibarına saldırı anlamı taĢıdığına karar vermiĢtir Dairenin kitapta yer alan iddia ve soumlzlerin
ve kitap kapağında kullanılan resmin asıl amacının davacıyı kuumlccediluumlk duumlĢuumlrmek olduğunu kabul
etmesi ancak baĢvurucunun kullandığı kelimelere ve kitap kapağında yer alan resme onun
verdiği anlamın oumltesinde anlamlar yuumlklemesi ile muumlmkuumln olmuĢtur
73 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi kararında baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruuml
kamusal tartıĢmalara katkı sunma kapasitesi ve ifadelerin kimin tarafından dile getirildiği
tartıĢılmamıĢ baĢvurucunun hakları ile davacının kullanılan ifadeler karĢısında sahip olduğu
hakların ağırlığı gerektiği gibi değerlendirilmemiĢtir Derece Mahkemeleri baĢvurucunun soumlz
konusu kitabı davacının toplumsal itibarını zayıflatmak iccedilin yazdığını kabul etmiĢlerdir Fakat
Mahkemeler siyasi tartıĢmaların yoğun olarak yaĢandığı bir doumlnemde bu kitabın
yayımlanmasının beklenen bir geliĢme olduğunu goumlzardı etmiĢlerdir
74 BaĢvurucunun dava konusu kitapta yirmi yılı aĢkın bir suumlredir Tuumlrkiye siyasetinin
en oumlnemli aktoumlrlerinden biri olan davacıyı eleĢtirmesinin ve onun hayatının bazı kesitleri ile
iliĢkilerini ve soumlzlerini analiz etmesinin genel olarak kamu yararını ilgilendiren bir mesele
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
17
olduğuna kuĢku yoktur Ayrıca huumlkucircmetlere ve siyasetccedililere youmlneltilen eleĢtirinin sınırı da
oumlzel kiĢilere goumlre daha geniĢtir
75 Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması
gereken bir yararın varlığının olup olmadığı değerlendirilirken ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer
yargısırdquo arasındaki farkın dikkatlice ortaya konulması gerekir Olgusal iddiaların
dayanaklarının ortaya konulmasının beklenmesi muumlmkuumlnken değer yargılarının gerccedilekliğinin
kanıtlanmasını beklemek muumlmkuumln değildir (De Haes and GijselsBelccedilika B No 1998392
2421997 sect 42) Bununla birlikte somut olaydaki gibi birccedilok kitaptan gazete haber ve
yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde ortaya atılan iddialar soumlz konusu
olduğunda ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer yargılarınırdquo ayırt etmek oldukccedila zordur Yine de
olgusal iddialar ile desteklenmese bile değer yargılarının aĢırı olması kabul edilebilir bir
durumdur (JerusalemAvusturya B No 2695895 2722001 sect 43)
76 BaĢvuru konusu kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve
cumhurbaĢkanı adayı olan davacı Abdullah Guumlluumln siyasi ve aile yaĢamına iliĢkin bazı
detaylara yer verilmiĢ ve bazı iddialar ortaya atılmıĢtır Ancak ortaya atılan iddialar genel
olarak baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde
yapılmıĢtır Bununla birlikte kitapta sıklıkla atıf yapılan bir baĢka kaynak ise Yargıtay
Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Bu
kapsamda kullanılan kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler
ile ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğu anlaĢılmaktadır
(bkz sect 18) Dolayısıyla kitap oumlnemli oumllccediluumlde herkesin ulaĢabileceği accedilık kaynaklar
kullanılarak yapılan bazı değer yargılarına dayanmaktadır
77 Oumlte yandan baĢvurucunun yazdığı kitabının yoğun siyasi tartıĢmaların yaĢandığı
bir doumlnemde yayımlandığı goumlzetildiğinde kamu yararına youmlnelik olmadığı soumlylenemez
BaĢvurucunun boumlyle bir doumlnemde kendi adına kamuoyunu bilgilendirmek ve eleĢtirilerle
kamuoyu oluĢturmak amacıyla hareket ettiği accedilıktır Oumlte yandan baĢvurucunun yorumları ve
ccedilıkarımlarının ağır eleĢtiri olduğunda herhangi bir teredduumlt olmamasına rağmen baĢvurucunun
yorumlarının ve ccedilıkarımlarının keyficirc kiĢisel saldırı boyutuna ulaĢtığı da soumlylenemez
BaĢvurucunun polemik iccedileren agresif usuluuml değerlendirilirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece
haber ve fikirlerin iccedileriğini korumadığı haber ve fikirlerin iletilme usuluumlnuuml de koruduğu
goumlzetilmelidir (JersildDanimarka B No 1589089 2391984 sect 31)
78 Demokratik toplumda -oumlzellikle siyasi kiĢiler uumlzerinde- ccediloğulcu bir tartıĢma
ortamının sağlanması oumlnemlidir Boumlylelikle demokrasinin asıl iĢlevi olan haber bilgi ve
eleĢtirilerin oumlzguumlrce dile getirilmesi iccedilin uygun ortam sağlanabilecektir Siyasi kiĢiler
demokratik bir ortamda kendilerine youmlnelik ağır eleĢtiriler yapılabileceğini aile ve oumlzel
yaĢamlarının suumlrekli takip edileceğini bilerek tercihlerini belirlemektedirler Bu bağlamda
baĢvurucunun uzun yıllardır siyasetin iccedilinde ve cumhurbaĢkanı adayı olan kiĢi hakkında -
oumlnceden yayımlanmıĢ kaynaklar temelinde- siyasi hayatında yapmıĢ olduğu bazı tercihlerden
yola ccedilıkarak aile hayatına iliĢkin bilgiler iletmesine ve ağır eleĢtiriler yapmasına demokratik
ccediloğulculuk accedilısından tahammuumll edilmesi gerekir Bu tuumlr aile hayatına iliĢkin bilgilere ağır
eleĢtirilere ve değerlendirmelere tahammuumll edilmesi ve ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvencesi ile
bunların dile getirilmesi demokrasinin sağlıklı iĢlemesini sağlayacaktır
79 Rahatsız edici de olsa siyasilere iliĢkin yapılan bilgilendirme ve eleĢtirilerin
cezalandırılması ldquocaydırıcı etkirdquo doğurarak toplumdaki ve kamuoyundaki farklı seslerin
susturulmasına yol accedilabilir Cezalandırılma korkusu ccediloğulcu toplumun suumlrduumlruumllebilmesine
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
18
engel olabilir Bu nedenle somut olayda baĢvurucunun 15000 TL tazminat oumldemesine karar
verilmesi siyasilere youmlnelik olarak bilgilendirme ve eleĢtiri ortamına zarar verebilecektir
Dolayısıyla baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin ldquobaĢkalarının Ģoumlhret ve
haklarınınrdquo korunması iccedilin demokratik bir toplumda gerekli bir muumldahale olmadığı kanaatine
varılmıĢtır
80 Accedilıklanan nedenlerle baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına
alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir Serruh KALELĠ Erdal
TERCAN ve Hasan Tahsin GOumlKCAN Anayasarsquonın 28 maddesi youmlnuumlnden de ihlal bulunması
gerektiği gerekccedilesiyle bu sonuca katılmıĢlardır
Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve Muammer TOPAL bu goumlruumlĢe
katılmamıĢlardır
3 6216 Sayılı Kanunrsquoun 50 Maddesi Youmlnuumlnden
81 BaĢvurucu maddi ve manevi zararlarına iliĢkin haklarının saklı tutulmasını talep
etmiĢtir
82 3032011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama
Usulleri Hakkında Kanunun Kararlar kenar baĢlıklı 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası
Ģoumlyledir
Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa ihlali ve sonuccedillarını
ortadan kaldırmak iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere dosya ilgili mahkemeye goumlnderilir
Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hacircllerde başvurucu lehine
tazminata huumlkmedilebilir veya genel mahkemelerde dava accedilılması yolu goumlsterilebilir Yeniden
yargılama yapmakla yuumlkuumlmluuml mahkeme Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında accedilıkladığı
ihlali ve sonuccedillarını ortadan kaldıracak şekilde muumlmkuumlnse dosya uumlzerinden karar verir
83 BaĢvurucu vekacirclet uumlcreti ve yargılama giderlerinin tahsilini talep ettiğinden
19835 baĢvuru harcı ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL yargılama
giderinin baĢvurucuya oumldenmesine karar verilmesi gerekir
84 BaĢvurucunun herhangi bir tazminat talebi olmadığından bu husus
değerlendirilmemiĢtir Ancak 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) numaralı fıkrasında
esas inceleme sonunda ihlal kararı verilmesi hacirclinde ihlalin ve sonuccedillarının ortadan
kaldırılması iccedilin yapılması gerekenlere huumlkmedileceği belirtilmiĢtir BaĢvuruda Anayasanın
26 maddesinin ihlal edildiği sonucuna varıldığı goumlzetilerek ihlal tespitinin yeterli tatmin
sağlayamayacağı anlaĢılmakla 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) ve (2) numaralı
fıkraları uyarınca yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesi gerekir
V HUumlKUumlM
Accedilıklanan gerekccedilelerle
A BaĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiği youmlnuumlndeki iddiasının KABUL
EDĠLEBĠLĠR OLDUĞUNA OYBĠRLĠĞĠYLE
B BaĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında guumlvence altına
alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ĠHLAL EDĠLDĠĞĠNE Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve
Muammer TOPALrsquoın karĢıoyu ve OYCcedilOKLUĞUYLA
C 19835 TL harccedil ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL
yargılama giderinin BAġVURUCUYA OumlDENMESĠNE
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
19
D Oumldemenin kararın tebliğini takiben baĢvurucunun Maliye Bakanlığına baĢvuru
tarihinden itibaren doumlrt ay iccedilinde yapılmasına oumldemede gecikme olması hacirclinde bu suumlrenin
sona erdiği tarihten oumldeme tarihine kadar geccedilen suumlre iccedilin yasal faiz uygulanmasına
E 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca ihlalin ve
sonuccedillarının ortadan kaldırılması iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere kararın bir oumlrneğinin
Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesine GOumlNDERĠLMESĠNE
F Bilgi edinilmesi iccedilin kararın bir oumlrneğinin Adalet Bakanlığına ve ĠccediliĢleri
Bakanlığına goumlnderilmesine
27102015 tarihinde karar verildi
BaĢkan
Zuumlhtuuml ARSLAN
BaĢkanvekili
Burhan UumlSTUumlN
BaĢkanvekili
Engin YILDIRIM
Uumlye
Serdar OumlZGUumlLDUumlR
Uumlye
Serruh KALELĠ
Uumlye
Osman Alifeyyaz PAKSUumlT
Uumlye
Recep KOumlMUumlRCUuml
Uumlye
Nuri NECĠPOĞLU
Uumlye
Hicabi DURSUN
Uumlye
Celal Muumlmtaz AKINCI
Uumlye
Erdal TERCAN
Uumlye
Muammer TOPAL
Uumlye
Hasan Tahsin GOumlKCAN
Uumlye
Kadir OumlZKAYA
Uumlye
Rıdvan GUumlLECcedil
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
20
KARŞIOY GEREKCcedilESİ
BaĢvurucunun yazdığı kitabın bir buumltuumln olarak incelenmesinde ifade oumlzguumlrluumlğuuml
sınırlarının aĢıldığı kitapta sarfedilen soumlzlerin ve iddiaların demokratik bir toplumda
baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında
makul bir denge teĢkil etmediği ayrıca kitabın oumln ve arka kapaklarındaki resim ve tanıtım
yazılarının da baĢvurucunun Ģeref ve itibara youmlnelik duumlĢuumlncelerini ortaya koyduğu
dolayısiyle derece mahkemelerinin bu konudaki tespit ve vardıkları sonucun hukuka uyarlı
bulunduğu ve baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına alınan ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlacircl edilmediği kanaatine vardığımızdan ccediloğunluğun aksi youmlndeki kararına
katılmıyoruz
BaĢkanvekili
Burhan UumlSTUumlN
Uumlye
Serdar OumlZGUumlLDUumlR
Uumlye
Muammer TOPAL
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
1
GENEL KURUL
KARAR
Başkan Zuumlhtuuml ARSLAN
Başkanvekili Burhan UumlSTUumlN
Başkanvekili Engin YILDIRIM
Uumlyeler Serdar OumlZGUumlLDUumlR
Serruh KALELĠ
Osman Alifeyyaz PAKSUumlT
Recep KOumlMUumlRCUuml
Nuri NECĠPOĞLU
Hicabi DURSUN
Celal Muumlmtaz AKINCI
Erdal TERCAN
Muammer TOPAL
Hasan Tahsin GOumlKCAN
Kadir OumlZKAYA
Rıdvan GUumlLECcedil
Raportoumlr Yunus HEPER
Başvurucu Erguumln POYRAZ
Vekili Av Levent TUumlRKOĞLU
I BAŞVURUNUN KONUSU
1 BaĢvuru yazmıĢ olduğu kitap nedeniyle baĢvurucunun tazminat oumldemeye
mahkucircm edilmesinin ifade ve basın oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiği iddiasına iliĢkindir
II BAŞVURU SUumlRECİ
2 BaĢvuru 22112013 tarihinde Anayasa Mahkemesine doğrudan yapılmıĢtır
Dilekccedile ve eklerinin idari youmlnden yapılan oumln incelemesi neticesinde baĢvurunun belirlenen
eksiklikleri tamamlatılmıĢ ve Komisyona sunulmasına engel teĢkil edecek bir eksikliğinin
bulunmadığı tespit edilmiĢtir
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
2
3 Ġkinci Boumlluumlm Birinci Komisyonunca 1842014 tarihinde kabul edilebilirlik
incelemesinin Boumlluumlm tarafından yapılmasına karar verilmiĢtir
4 Boumlluumlm BaĢkanı 3092014 tarihinde kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin
birlikte yapılmasına karar vermiĢtir
5 Adalet Bakanlığına (Bakanlık) baĢvuru konusu olay ve olgular bildirilmiĢ
baĢvuru belgelerinin bir oumlrneği goumlruumlĢ iccedilin goumlnderilmiĢtir Bakanlığın 27102014 tarihli goumlruumlĢ
yazısı 31102014 tarihinde baĢvurucuya tebliğ edilmiĢ baĢvurucu goumlruumlĢuumlnuuml suumlresi iccedilinde
7112014 tarihinde Anayasa Mahkemesine sunmuĢtur
6 Ġkinci Boumlluumlmuumln 15102015 tarihinde yaptığı toplantıda baĢvurunun niteliği
itibarıyla Genel Kurul tarafından karara bağlanması gerekli goumlruumllduumlğuumlnden Anayasa
Mahkemesi Ġccediltuumlzuumlğuumlnuumln 28 maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca Genel Kurula sevkine
karar verilmiĢtir
III OLAY VE OLGULAR
A Olaylar
7 BaĢvuru formu ve eklerinde ifade edildiği Ģekliyle ilgili olaylar oumlzetle Ģoumlyledir
8 BaĢvurucu siyasi partiler siyasi faaliyette bulunan dinicirc cemaatler ve bunların
aralarındaki iliĢkiler konularında kitapları olan bir yazardır BaĢvurucu Ergenekon
soruĢturması olarak bilinen soruĢturmalar kapsamında tutuklanarak yargılanmıĢ ve toplam 29
yıl 7 ay huumlrriyeti bağlayıcı ceza ile cezalandırılmıĢtır BaĢvurucu 6 yıl 9 ay tutuklu
kalmasının ardından 1132014 tarihinde tahliye edilmiĢtir BaĢvurucu hakkındaki ceza davası
henuumlz Yargıtay aĢamasında olup kesinleĢmemiĢtir
9 BaĢvuruya konu ldquoMusanın Guumlluumlrdquo isimli kitap 2007 yılı Mayıs ayında
yayımlanmıĢtır Soumlz konusu kitapta kitabın yayımlandığı tarihte cumhurbaĢkanlığına aday
olan Abdullah Guumll hakkında bazı değerlendirmelere yer verilmiĢtir
10 Davacı Abdullah Guumll tarafından kitapta yer alan bazı ifadelerin doğru olmadığı
Ģeref ve itibarına zarar verdiği iddiasıyla baĢvurucu hakkında 1172007 tarihinde manevi
tazminat davası accedilılmıĢtır Davacı
i Kitapta yer alan ifadelerin gerccedilek dıĢı ve iftira niteliğinde olduğunu kiĢisel ve
ailevi değerlerine Ģeref ve haysiyetine saldırı teĢkil ettiğini 1997 yılında devlet bakanlığı
2003 yılında baĢbakanlık dava tarihinde baĢbakan yardımcılığı ve dıĢiĢleri bakanlığı yaptığını
ve devlet goumlrevi gereği yaptığı goumlruumlĢmelerin ve yaĢam Ģeklinin ccedilarpıtılarak ifade edildiğini ve
sanki Tuumlrk Devleti aleyhine faaliyetler gibi sunulmaya ccedilalıĢıldığını
ii BaĢvurucunun yalnızca kendisinin toplumsal itibarını zedelemek amacıyla hareket
ettiğini davaya konu kitabın tasarımının kullanılan renklerin kapak tasarımının oumln soumlzuumln
arka kapağın iccedileriğinin kitapta yer alan baĢlıkların ifadelerin kullanım tarzının kamuoyunu
youmlnlendirmek tahrik etmek kendisinin siyasi ve kiĢisel itibarını zedelemek kiĢilik hakkına
saldırıda bulunmak amacına youmlnelik olduğunu
iii Kitabın tasarımının kullanılan renklerin ve kapak tasarımının bir buumltuumlnluumlk arz
ettiğini ve siyonist yıldız iccedilerisinde resminin kullanıldığını kendisinin ldquoajanrdquo ldquovatan hainirdquo
ve Tuumlrkiye aleyhine faaliyette bulunan bir Ģahıs olarak nitelendirildiğini
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
3
iv Tuumlrkluumlğe karĢı bir tutum iccedilerisinde olduğu ldquoİngiliz Amerikan ve Yahudiler iccedilin
ccedilalıştığırdquo ldquoAmerikan vatandaşı olduğurdquo ldquoİngiliz istihbarat servisleri iccedilin ccedilalışacak kişilerden
biri olduğu ve o şekilde yetiştirildiğirdquo gibi ifadelere yer verildiğini
v Kitabın 9 sayfasında ldquoYıllarca Kayserili olduğunu soumlyleyen Guumll ailesi aslında
Kayseriye 1915 yılında Siirtten goumlccedilmuumlştuuml Aile ccedilevreye kendini Arap olarak tanıtmıştı Oysa
Araplıkla hiccedilbir ilgileri yokturdquo denildiğini ve devamında Recep Tayyip Erdoğan ile
kendisinin -Musa Peygamber ve kardeĢi Harun Peygambere benzetilerek- ldquoyalancırdquo ve
ldquoYahudirdquo olarak nitelendirildiğini kendisinin Siirtrsquoten goumlccedil ettiği ve Yahudi olduğu youmlnuumlndeki
iddianın doğru olmadığını davaya konu kitapta bu konuyla ilgili tek bir kanıt bulunmadığını
vi Kitabın 14 sayfasında ldquoAbdullah Guumll Siirt goumlccedilmeni olduğu yanında yıllarca
iccedilinde taşıdığı Yahudi ve Amerikan aşkını dahi gizledirdquo 16 sayfasında ldquoAtatuumlrk‟uumln bu
duumlşuumlncelerine inat olarak Kayseri Lisesinden Atatuumlrk duumlşmanı bazı isimlerin yetiştirilmesine
başlandı Laik demokratik cumhuriyetin temellerine dinamit koymak iccedilin birbirleriyle yarışan
bazı isimler de buradan mezun oldurdquo denilmek suretiyle kendisinin Atatuumlrk ve laik
demokratik cumhuriyet duumlĢmanı olarak nitelendirildiğini
vii Yine aynı sayfada ldquoAbi Macit Guumll aldığı ihaleler sonrası Kayseride fabrika
sahibi oldurdquo denilerek ihalelerin kendisi tarafından kardeĢine verilmiĢ gibi bir algı
oluĢturulduğunu soumlz konusu iĢ yerinin 1970li yıllarda Kayseri Tayyare Fabrikasından emekli
olan babası Ahmet Hamdi Guumll tarafından kurulduğunu bu nedenle belirtilen hususun gerccedilek
dıĢı olduğunu
viii Kitabın 18 sayfasında ldquoMTTBnin etkin isimleri arasında yer alan Guumll ve
arkadaşları uumllkuumlcuumller ile solcuların arasındaki kavgalardan azami oumllccediluumlde yararlanıyor ve
olayları bıyık altından guumllerek seyrediyorlardırdquo denilerek kendisinin ldquoprovokatoumlrrdquo rdquouumllkeyi
kargaşaya suumlruumlkleyen bir kişirdquo olarak goumlsterildiğini
ix Kitabın 23 sayfasında ldquoBu durum her halde birisi kiliseden ccedilıkarken
goumlrduumlğuumlnde bdquoburada ne arıyorsun‟ sorusunun peşin verilmiş cevabıydırdquo diye iddia edildiğini
bu sayfanın baĢlığının ldquoKilisede namaz kılmışrdquo olarak belirtildiğini kendisinin Hristiyan
olduğunun iddia edildiğini
x Kitabın 24 sayfasında ldquoİngiliz istihbarat servislerinin yurt dışı goumlrevlere
goumlnderilecek ajanlarının oumlnemli bir boumlluumlmuuml Exeter Uumlniversitesinde eğitim goumlruumlr Dışişleri
Bakanı Abdullah Guumll Exeter Uumlniversitesinde 2 yıl eğitim oumlğretim goumlrmuumlştuumlrrdquo 25 sayfasında
ldquoABDnin en sevdiği islamcı ( ) tiplemesi iccedilinde yer alan Guumll ABD İsrail İngiltere
Fethullah Guumllen ve Tayyip Erdoğandan destek alarak Fazilet Partisi Genel Başkanlığına
adaylığını koydurdquo 26 sayfasında ldquoBu isimler memleketin hizmetinde kullanılıyorlardı Tabi ki
o memleket ABD İngiltere ve İsraildirdquo 28 sayfasında ldquoTuumlrkiye Cumhuriyetinin
Cumhurbaşkanı adayı olan Abdullah Guumll goumlruumllduumlğuuml gibi oumlzellikle ABD ve İngilterenin derin
devleti ile yakın ilişkiler iccedilinde olan bir kişidirrdquo 30 sayfasında ldquoOğullarının işi ABD‟denrdquo
denildiğini
xi Kitabın 32 sayfasında ldquoGuumlluumln Bakanı olduğu dışişleri davaya Mason Avukat
Muumlnci Oumlzmeni goumlndermiş ve karar tuumlrban aleyhine ccedilıkmıştırdquo denilerek masonlar ile
bağlantısı olan bir kiĢi olarak goumlsterildiğini
xii Kitabın 34 sayfasında ldquoTuumlrkiyede Cumhuriyetccedili doumlnemin sonu geldi Kesinlikle
laik sistemi değiştirmek istiyoruzrdquo ifadesinin muumlvekkili tarafından kullanıldığının iddia
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
4
edildiğini bu ifadelerle ilgili olarak yayın yapan Cumhuriyet gazetesinin 2942007 ve
152007 tarihli nuumlshaları hakkında muumlvekkili tarafından dava accedilıldığını Ankara 25 Asliye
Hukuk Mahkemesinin 2007381 Esas sayılı dosyasında 552007 tarihinde soumlz konusu
gazetedeki haberlerle ilgili ihtiyati tedbir kararı verildiğini ve bu Ģekilde yayın yapılmasının
yasaklandığını davaya konu kitapta bu Mahkeme kararına aykırı hareket edildiğini
xiii Kitabın 34 sayfasında ldquoCumhuriyetle kavgalı bir Cumhurbaşkanı adayı olduğunu
net bir şekilde ortaya koyuyorrdquo ldquoGuumlluumln temsil ettiği ccedilevrelerin attığı tohumların nasıl
yeşerdiği ise Ankarada acı tecruumlbelerle yaşanmış ancak Danıştay baskınından da ders
ccedilıkarılmamıştırdquo 37 sayfasında ldquoDoumlrt doumlnem Kayseri Milletvekili seccedililen Guumll İsrail ABD ve
İngiliz başkonsolosluklarının denetiminde Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte AKPyi kurdurdquo
44 sayfasında ldquoKayıp Trilyon Sanığırdquo baĢlığı kullanılarak bu baĢlık altında ldquoGuumlluumln
Cumhurbaşkanı olması durumunda kayıp trilyon davasından yararlanıp yararlanmayacağı
gelecek guumlnlerde netleşecekrdquo denildiğini oysa aynı konuda Ankara 6 Asliye Hukuk
Mahkemesi tarafından kendisi aleyhine accedilılan davanın reddine karar verildiğini davalının tek
amacının gerccedilek dıĢı beyanlar ile kendisine zarar vermek olduğunu
xiv Kitabın 48 sayfasında ldquoFoxman ve ekibi Ankarada Abdullah Guumll ve Fehim
Adakla goumlruumlşuumlyor doğrudan Amerikan youmlnetiminin oumlnemli ve stratejik mesajlarını
iletiyorlardı Yahudilerin ve ABDlilerin guumlvenini kazanıyordurdquo 53 sayfasında ldquoYalccedilın
Kuumlccediluumlk Guumlluumln eşi iccedilin bdquoibrani‟ dediğinde elektriğe tutulmuş bir Toy gibi ccedilırpınıyor hemen
kağıda kaleme sarılıp mektup yazıyordurdquo denilerek kendisinin toygillerden boumlcek ve tane ile
beslenen eti iccedilin avlanan kızıl tuumlyluuml bir kuĢ olarak goumlsterildiğini kitabın aynı sayfasında
ldquoGelin Yalccedilın Kuumlccediluumlke hakvermeyin Ahmet Erteguumlnuumln tam ismi Ahmet Muumlnir Erteguumlnduuml
Guumlluumln oğlunun ismi ise Ahmet Muumlnirdi Ahmet Erteguumlnuumln annesinin adı Hayrunnisa iken
Guumlluumln eşinin adı da Hayrunnisaydı Tesaduumlftuumlr tesaduumlf ( ) Ahmet Erteguumlnuumln eşinin
adı Mica idi ve kendisi Hristiyandı Ahmet Erteguumln ABD vatandaşı ve ABD derin devletinin
en oumlnemli isimlerindendirdquo denilmek suretiyle isim benzerliklerini kullanarak imada
bulunulduğunu
xv Kitabın 57 sayfasında ldquoGuumll gizli duumlnya devletinderdquo baĢlığı kullanılarak imada
bulunulduğunu 60 sayfasında ldquoGuumll ve Derin Amerikardquo 64 sayfasında ldquoAbdullah Guumlluumln
Gizli İşlerirdquo baĢlıkları atıldığını ve 64 sayfada ldquoAbdullah Guumll denince insanın aklına hemen
İngiltere İsrail ve ABDlilerle gizli goumlruumlşmeler yapan bir isim geliyordurdquo denildiğini
xvi Kitabın 66 sayfasında kendisinin ABD DıĢiĢleri Bakanı ile gizli bir anlaĢma
yaptığını ve Tuumlrkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine hareket ettiğinin iddia edildiğini 77
sayfasında ldquoİşte size uzak goumlruumlşluuml ve gerccedilekccedili bir devlet adamının soumlzlerirdquo ifadelerine yer
verilerek kinaye yapıldığını dar goumlruumlĢluuml ve yalancı olduğunun ima edildiğini
xvii Kitabın 89 sayfasında ldquo 30-35 yıldır bir arada olan insanların birlikteliğinde
Yağma-Talan-Soygun ve Vurgun had safhaya ulaştırdquo denildiğini 90 sayfasında ldquoBiz bu
uumllkenin WASPlarıyızrdquo soumlzuumlnuumln kendisine atfedildiğini WASPların CIA denetiminde
faaliyet goumlsterdiğinin belirtildiğini 92 sayfasında ldquoAbdullah Guumllde Tuumlrkluumlkten Rahatsızrdquo
baĢlığı atıldığını
xviii Kitabın 94 ve 95 sayfalarında ldquoNe Mutlu Tuumlrkuumlm Diyenerdquo soumlzuumlnden rahatsızlık
duyduğunun iddia edildiğini bu Ģekilde kendisinin Tuumlrk duumlĢmanı olarak goumlsterilmeye
ccedilalıĢıldığını 97 sayfasında ldquoBir devlet adamı () ve cumhurbaşkanlığı adayı () duumlşuumlnuumln ki
Atatuumlrkuumln bdquoNe Mutlu Tuumlrkuumlm Diyene‟ oumlzdeyişi ile alay ediyor aşağılıyor karşı ccedilıkıyorrdquo
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
5
denildiğini kendisinin bu soumlzlerle alay etmediğini aĢağılamada bulunmadığını ve karĢı ccedilıkma
amacı iccedilinde olmadığını
xix Kitabın 95 sayfasında ldquoNe yazık ki mert duumlruumlst ve yuumlrekli olamıyor Soumlzlerinin
arkasında bile duramıyorrdquo denilmek suretiyle muumlvekkilinin namert yalancı ve korkak olarak
nitelendirildiğini 106 sayfasında ldquoHarf Devrimine De Karşılar Mırdquo 107 sayfasında
ldquoKemalizm Moral Bozuyor veya Guumlluumln Roumlntgenirdquo 110 sayfasında ldquoAtatuumlrkuumln İlkeleri
Rahatsız Etmişrdquo 112 sayfasında ldquoNe Mutlu Tuumlrkuumlm Diyene Soumlzuumlne Duyulan Kinrdquo 118
sayfasında ldquoKemalizmi Yaşatanları mı Vuracaksınızrdquo baĢlıklarının kullanıldığını son baĢlığın
altında ldquoo kuklaların arkasındaki kuklacıkları vurmamız gerekir ve onları tespit etmemiz
gerekirrdquo denildiğini ve beyanlarının ccedilarpıtıldığını
xx Kitabın 125 sayfasında ldquoAlman Vakıfları Leyla Zana ve Guumllrdquo baĢlığı altında
ldquoAbdullah Guumll Başbakanlığı zamanında Avrupalılara Leyla Zana ve arkadaşlarının
durumlarını en kısa zamanda duumlzeltme soumlzuuml veriyor PKKlılara bayram yaptırıyor ccedilok
geccedilmeden Zana ve arkadaşları tahliye ediliyordurdquo denilmek suretiyle teroumlr grubu ve
temsilcileri ile ccedilalıĢtığının iddia edildiğini bu iddiaların gerccedileklikten uzak olduğunu
xxi Kitabın 142 sayfasında Abdullah Oumlcalanın kendisine mektup yazdığından
mektupta idam cezasının kaldırılmasını istediğinden ve 1472004 tarihinde idam cezasının
kaldırılarak sanki bu mektup uumlzerine idam cezası kaldırılmıĢ ve Abdullah Oumlcalanın isteğini
yerine getirmeye ccedilalıĢmıĢ gibi goumlsterildiğini bu soumlzlerin kendisine zarar vermek amacıyla sarf
edildiğini Oumlcalanrsquoın sayısız kiĢiye sayısız mektup yazdığını mektup sahibi ile herhangi bir
iliĢkisinin konuĢmasının goumlruumlĢmesinin ve fikir birliğinin mevcut olmadığını
xxii Kitabın 150 sayfasında belirtilen hususu kuvvetlendirmek amacıyla ldquoAPOdan
mektuplar alan ve Aponun dileklerinin ccediloumlzuumlmuuml iccedilin uğraşan Başbakan Guumll kendilerine oy
veren insanlara gideceği yerde oumlnce PKK ile bağlantılarının kanıtlandığı Apodan aldıkları
talimatlarla hareket ettikleri kesinleşen Leyla Zana ve arkadaşlarının hapisten kurtulması iccedilin
muumlcadele veriyor onların yeniden yargılanmalarını sağlıyordurdquo denildiğini ve kendisinin
PKK yanlısı ve Abdullah Oumlcalan ile yandaĢlarına hizmet eden bir kiĢi olduğu hususunda
insanların inandırılmaya ccedilalıĢıldığını
xxiii Kitabın 169 sayfasında ldquoGuumlluumln ABD Vatandaşlığırdquo baĢlığı altında ldquoGuumll
Amerikan vatandaşı olduğunu neden gizliyorrdquo Ģeklinde ifadeye yer verildiğini ancak ABD
vatandaĢı olduğuna dair herhangi bir kanıt ve belge sunulamadığını
xxiv BaĢvuruya konu kitapta haber verme sınırlarının aĢılarak kendisine hukuka aykırı
olarak saldırıda bulunulduğunu eleĢtiri ve nezaket sınırlarının aĢıldığını haksız Ģekilde
succedillanarak manevi varlığının zedelendiğini basına tanınan ayrıcalığın sınırsız olmadığını
kiĢilik haklarına saygı goumlsterilmesi gerektiğini yayının salt toplum yararı goumlzetilerek
yapılması gerektiğini bu ilke ve kurallar goumlzetilmeden yapılan yayının hukuka aykırı ve
kiĢilik haklarına saldırı oluĢturduğunu iddia ederek manevi tazminat talebinde bulunmuĢtur
11 BaĢvurucu Ġlk Derece Mahkemesindeki savunmasında davacının iddialarına
cevap vermek fırsatı bulmuĢtur BaĢvurucu
i BaĢvuruya konu kitapta kaynaklara dayalı olarak alıntılar yapıldığını kitabın
objektif bilgiler iccedilerdiğini belgelere dayalı gerccedilek ve guumlncel olduğunu gerccedilek dıĢı hiccedilbir
bilgi olmadığını oumlz ve biccedilim dengesinin korunduğunu konu ile ifade arasındaki bağlılığın
sağlandığını kitapta yer alan bilgilerin kamu yararına youmlnelik ve toplumsal ilgiyi taĢıdığını
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
6
ii Davacının kurumsallaĢmıĢ bir Ģahsiyet olduğunu ve sert eleĢtirilere muhatap
olacağını bilerek siyasi faaliyette bulunduğunu sadece kitabın oumln kapağındaki resimden
hareketle ldquoajan vatan haini veveya Tuumlrkiye Cumhuriyeti aleyhine faaliyetlerde bulunanrdquo kiĢi
olduğuna iliĢkin ccedilıkarımın davacı tarafa ait olduğunu
iii Kitapta yer alan ve davacıya atfedilen soumlzlerin tamamen davacının kendisine ait
olduğunu kitapta ilgili kaynakların goumlsterildiğini daha oumlnce yayımlanan haber veya
yazılardan alıntı yapılmasının davacının kiĢilik haklarını ihlal etmeyeceğini
iv Davacının isminin yer aldığı haberlere kitaplara ve yazılara karĢı dava
accedilmayarak ve tekzip etmeyerek yazılanların gerccedilekliğini kabul ettiğini ancak bu yazıların yer
aldığı kitaptaki hususların kiĢilik haklarını ihlal ettiğini ileri suumlrduumlğuumlnuuml
v Davacının kendi accedilıklamalarının okurlara aktarıldığını kitap bir buumltuumln olarak
değerlendirildiğinde hacirclen iktidarda olan bir partideki geliĢmelerin aktarıldığını okurların
bilgilendirildiğini uumllkeyi youmlnetenlerin siyasi bakıĢlarının kamuoyuna duyurulduğunu kamu
yararının oumln planda tutulduğunu uumllkenin youmlnetimini elinde tutanlar hakkında kamuoyunun
bilgi sahibi olmasının sağlandığını
vi Kitapta davacının ismi geccedilen yerlerde Ģahsiyet haklarına herhangi bir tecavuumlzuumln
soumlz konusu olmadığını oumlzle biccedilim dengesinin bozulmadığını belirterek davanın reddine karar
verilmesini talep etmiĢtir
12 Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesi 2172009 tarihli kararı ile davanın reddine
karar vermiĢtir Kararın gerekccedilesi Ģoumlyledir
ldquoDavacının Cumhurbaşkanı olmazdan oumlnce siyasi bir kimliği olup aynı zamanda
Bakanlık Başbakan Yardımcılığı ve Başbakanlık goumlrevlerinde bulunmuştur Yapmış olduğu
bazı temaslar kamuoyunu ilgilendirdiğinden davaya konu kitaptan oumlnce de bazı yayın
organlarında haber konusu yapılmış ve eleştirilmiştir Davacı vekili yapılan yayınlar ile ilgili
olarak yukarıda belirtilen dışında başka bir dava accedilıldığını ileri suumlrmemiştir Uumllkeleri youmlneten
kişilerin yapmış olduğu bazı temasların ve almış oldukları bazı kararların olduğu gibi
kamuoyuna aktarılması soumlz konusu değilse de alınan bazı kararların ve yapılan bazı
temasların kamuoyunu bilgilendirme amacıyla sunulmaması durumunda kamuoyunda
tartışılmakta ve basında eleştirilmektedir Basının hak ve goumlrevleri arasında kamuoyunu
bilgilendirmek eleştirilerde bulunmak kamuoyu oluşturmak boumlylece demokrasinin daha iyi
işlemesini sağlamak gibi bir işlevi soumlz konusu olduğundan siyasete giren kişilerin ise siyasete
girerken haklarında bir takım yayınlar yapılabileceğini bu yayınların bazen sert eleştiri
mahiyetinde olabileceğini kabul ederek bu tercihi yaptıklarından yapılan sert eleştirilere
katlanmak durumundadırlar bazen bu eleştiriler kişilik haklarına saldırı da oluşturabilir
Eğer yapılan yayının yapılmasında kamu yararı bulunuyorsa kişilik hakları yerine kamu
yararına uumlstuumlnluumlk tanımak soumlz konusu olabilir Davaya konu kitap iccedilinde yazılanların gerek
gerccedileklik unsurunu taşıması gerek guumlncel olması gerekse kamuoyunun bilgilendirilmesi
amacıyla kamu yararının soumlz konusu olması nedeniyle davacının kişilik hakları yerine kamu
yararına uumlstuumlnluumlk tanınmıştır Oumlzle biccedilim arasındaki dengenin korunduğu kanaatine
varılmıştır Bu nedenle davaya konu kitaptaki yazılanların hukuka uygun olduğu sonucuna
varılmış davalı tarafın sunmuş olduğu deliller karşısında davanın reddine karar vermek
gerekmiştirrdquo
13 Kararın temyizi uumlzerine Yargıtay 4 Hukuk Dairesi 1522011 tarihli ilamı ile Ġlk
Derece Mahkemesinin kararını delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik goumlruumllmediği
gerekccedilesi ile onamıĢtır
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
7
14 Davacı tarafından yapılan karar duumlzeltme talebi uumlzerine aynı Daire 8122011
tarihli ilamı ile karar duumlzeltme talebinin kabuluumlne ve Ġlk Derece Mahkemesinin kararının
bozulmasına karar vermiĢtir Yargıtayın gerekccedilesi Ģoumlyledir
ldquoDavacı yayın tarihinde Dışişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı adayıdır Davalı yazar
tarafından yazılan bdquoMusanın Guumlluuml‟ adlı kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih
edilerek bdquoDavutun Yıldızı-Siyonist Yıldız‟ kullanıldığı bu yıldızın iccedilerisine davacının
akademisyen sıfatıyla giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleştirildiği bununla davacının -İsrail
ve Yahudilik- ile bağlantısının varlığına dair okuyucu uumlzerinde şuumlphe yaratılmasının
amaccedillandığı yine kitap iccedilerisinde ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle
davacının yalancı Yahudi ve Amerika aşığı olduğu Hıristiyan olup kamuoyuna ABD
İngiltere ve İsrailin hizmetinde bir kişi olarak sunulduğu yayının ilk basım tarihi olan Mayıs
2007de uumllke guumlndeminde olan Cumhurbaşkanlığı seccedilimleri nedeniyle aday olan davacının
eleştirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla kuumlccediluumlk duumlşuumlruumllerek kişilik haklarına saldırıda
bulunulduğu anlaşılmaktadır Şu durumda uygun bir miktar manevi tazminat huumlkuumlm altına
alınmalıdır Mahkemenin bu youmlnuuml goumlzetmeden istemin reddine dair verdiği karar usul ve
yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir ise de karar dairece onanmış bulunduğundan
davacının karar duumlzeltme istemi HUMKnun 440-442 maddeleri uyarınca kabul edilmeli
onama ilamı kaldırılmalı ve karar bozulmalıdırrdquo
15 Bozma uumlzerine yargılamaya devam eden Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesi
572012 tarihli kararı ile ldquohuumlkmuumlne uyulan bozma ilamında belirtilen gerekccedilelerlerdquo davanın
kabuluumlne ve baĢvurucunun davacıya 15000 TL oumldemesine karar vermiĢtir Karara goumlre
baĢvurucunun 2007 yılından itibaren iĢleyecek yasal faizi de davacıya oumldemesi
gerekmektedir
16 Kararın temyizi uumlzerine Yargıtay 4 Hukuk Dairesi 2312013 tarihli ilamı ile
yerel Mahkemenin kararını onamıĢtır Daire baĢvurucunun karar duumlzeltme talebini 1292013
tarihli ilamı ile reddetmiĢtir Karar baĢvurucuya 23102013 tarihinde tebliğ edilmiĢtir
17 Anayasa Mahkemesine bireysel baĢvuru 22112013 tarihinde yapılmıĢtır
B Başvuruya Konu Kitap
18 BaĢvuruya konu ldquoMusa‟nın Guumll‟uumlrdquo isimli kitap baĢvurucu Erguumln Poyraz
tarafından kaleme alınmıĢtır BaĢvuru dilekccedilesi ile birlikte verilen nuumlsha kitabın 2007 yılı
Ağustos ayında yayımlanan 8 baskısı olmakla birlikte oumln soumlzuumln 2942007 tarihinde yazıldığı
ve kitabın 2007 yılı Mayıs ayında basılarak dağıtımının yapıldığı anlaĢılmaktadır Ġstanbulrsquoda
188 sayfa olarak basılan kitap bir oumln soumlz ve 67 alt baĢlıktan oluĢmaktadır
19 Kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve cumhurbaĢkanı adayı olan
davacı Abdullah Guumlluumln yaĢam oumlykuumlsuuml eğitimi evliliği ve siyasi yaĢamına iliĢkin bazı
detaylara yer verilmekte ve bazı iddialar ortaya atılmaktadır Soumlz konusu kitabın yazarı olan
baĢvurucu kitap boyunca baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden
uzun alıntılar yapmıĢtır BaĢvurucunun sıklıkla alıntı yaptığı bir baĢka kaynak ise Yargıtay
Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Soumlz
konusu kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler olduğunu
bu yazıların ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğunu
belirtmek gerekir
20 BaĢvurucu davacının Ġsrail Amerikan ve Ġngiliz devletinin ccedilıkarlarına hizmet
ettiğini ima etmektedir BaĢvurucu iddiaların dayanağı olarak davacının Ġngilterersquode okuduğu
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
8
okula buumlyuumlk oumlnem vermekte siyasi kariyeri boyunca gerek siyasetccedili gerekse devlet adamı
sıfatıyla bazı yabancı devlet adamları politikacılar ve sivil toplum oumlrguumltleri ile yaptığı
goumlruumlĢmelere değinmektedir BaĢvurucu bu goumlruumlĢmelerde ele alınan konuları yabancıların
davacı hakkındaki olumlu goumlruumlĢlerini aktarmakta ve kendi bakıĢ accedilısından bazı
değerlendirmelerde bulunmaktadır BaĢvurucu davacının goumlruumlĢtuumlğuuml baĢta bazı Yahudi
kuruluĢları olmak uumlzere Amerika Ġngiltere Ġsrail Almanya ve diğer bazı yabancı uumllkelerle
bağlantısı bulunan kiĢi ve kuruluĢların duumlnya sistemi iccedilindeki rollerine iliĢkin bazı
değerlendirmelerde bulunmakta ve davacının iliĢkilerine Ģuumlpheyle yaklaĢmaktadır
21 BaĢvurucuya goumlre Abdullah Guumll eğitimi ccedilalıĢma hayatı ve siyasi yaĢamı boyunca
daima Ģuumlpheli iliĢkiler iccedilerisinde bulunmuĢ Necip Fazıl Kısakuumlrek ve Necmettin Erbakan
ldquosiyasi ccedilizgisinderdquo goumlruumlnmesine rağmen kendisinin oumlzel bir ldquoajandasırdquo olmuĢtur BaĢvurucu
bu kanaatini davacının oumlğrencilik yıllarından itibaren ve bilhassa siyasi kariyeri boyunca
ccedileĢitli meseleler hakkında değiĢen goumlruumlĢlerine dayandırmaktadır BaĢvurucuya goumlre davacının
siyasi goumlruumlĢlerindeki tutarsızlıkların sebebi onun yabancı guumlccedillerin menfaatlerine ccedilalıĢan bir
kiĢi olmasıdır BaĢvurucu bir buumltuumln olarak davacı ve onun siyasi ccedilizgisinin Mustafa Kemal
Atatuumlrkrsquouumln goumlruumlĢlerine aykırı olduğunu iddia etmekte ve bu siyasi ccedilizginin ldquouumllkeyi felakete
suumlruumlklediğinerdquo inanmaktadır
22 BaĢvurucu soumlz konusu kitapta teroumlr oumlrguumltuuml PKK ve onun lideri olan Abdullah
Oumlcalanrsquoı sert ifadelerle eleĢtirmektedir Kitabın oumlnemli bir kısmında bazı yabancı siyasetccedili
devlet adamı ve kuruluĢların PKK ve Abdullah Oumlcalanrsquoa iliĢkin politikalarına ve bazı
accedilıklamalarına değinilmekte daha sonra aynı kiĢi ve kuruluĢların davacı hakkındaki
goumlruumlĢlerine de yer verilmektedir BaĢvurucu kitapta davacının Kuumlrt meselesi hakkındaki bazı
accedilıklamalarına da yer vermek suretiyle soumlz ve eylemlerinin uumllke menfaatine uygun
duumlĢmediğini kendi bakıĢ accedilısından goumlstermeye ccedilalıĢmaktadır
C İlgili Hukuk
23 1112011 tarihli ve 6098 sayılı Tuumlrk Borccedillar Kanunursquonun 49 maddesi Ģoumlyledir
ldquoKusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle
yuumlkuumlmluumlduumlr
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile ahlaka aykırı bir fiille
başkasına kasten zarar veren de bu zararı gidermekle yuumlkuumlmluumlduumlrrdquo
24 6098 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesi Ģoumlyledir
ldquoZarar goumlren zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yuumlkuuml altındadır
Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hacirckim olayların olağan akışını
ve zarar goumlrenin aldığı oumlnlemleri goumlz oumlnuumlnde tutarak zararın miktarını hakkaniyete uygun
olarak belirlerrdquo
IV İNCELEME VE GEREKCcedilE
25 Mahkemenin 27102015 tarihinde yapmıĢ olduğu toplantıda baĢvurucunun
22112013 tarihli ve 20138503 numaralı bireysel baĢvurusu incelenip gereği duumlĢuumlnuumllduuml
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
9
A Başvurucunun İddiaları
26 BaĢvurucu baĢvuruya konu kitapta yer alan ifadelerin goumlruumlnuumlr gerccedilekliğe uygun
olduğunu ve davacının siyasi konumu gereği sert eleĢtirilere accedilık olması gerekmesine rağmen
ifade ettiği duumlĢuumlncelerinden dolayı cezalandırıldığını ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu baĢvuruya
konu tazminat davasının accedilılmasından 16 guumln sonra Ergenekon soruĢturması olarak bilinen
soruĢturma kapsamında tutuklanarak yargılandığını ve goumlruumlĢleri dolayısıyla 29 yıl 7 ay
huumlrriyeti bağlayıcı ceza ile cezalandırıldığını belirtmiĢtir BaĢvurucu Ġlk Derece
Mahkemesinin accedilılan tazminat davasını reddetmesinin ardından Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin
1522011 tarihli ilamı ile Ġlk Derece Mahkemesinin kararının onandığını bu tarihten sonra
uumlyeleri davacı tarafından seccedililen HSYK tarafından Yargıtay 4 Hukuk Dairesine yeni uumlyeler
atanarak uumlye yapısının değiĢtirildiğini ve davacının karar duumlzeltme talebinin aynı Daire
tarafından ve farklı uumlye yapısı ile 8122011 tarihinde kabul edilerek Ġlk Derece
Mahkemesinin kararının bozulduğunu ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucuya goumlre Yargıtay 4 Hukuk
Dairesine yapılan yeni atamalardan sonra Ġlk Derece Mahkemesinin kararı bozulabilmiĢtir
BaĢvurucu Yargıtayın tarafsız hareket etmediğini ileri suumlrmuumlĢ Anayasarsquonın 2 9 25 26
28 29 36 37 ve 40 maddelerinin ihlal edildiğinin tespiti ile maddi ve manevi tazminat
haklarının saklı tutulması talebinde bulunmuĢtur
B Değerlendirme
1 Kabul Edilebilirlik Youmlnuumlnden
27 Anayasa Mahkemesi olayların baĢvurucu tarafından yapılan hukuki
nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir
Canan B No 2012969 1892013 sect 16)
28 Her ne kadar baĢvurucu Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin taraflı davrandığını ve bu
sebeple Anayasarsquonın 36 maddesinde koruma altına alınan adil yargılanma hakkının ihlal
edildiğini ileri suumlrmuumlĢ ise de bu Ģikacircyet yazmıĢ olduğu kitap nedeniyle baĢvurucunun
tazminat oumldemesine karar verilmesine youmlneliktir ve bu sebeple soumlz konusu Ģikacircyetin
Anayasarsquonın 26 maddesinde tanımlanan ifade oumlzguumlrluumlğuuml bağlamında incelenmesi uygun
goumlruumllmuumlĢtuumlr
29 BaĢvurucunun yazdığı bir kitaptan dolayı aleyhine manevi tazminat oumldemeye
huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetleri accedilıkccedila dayanaktan yoksun
değildir Ayrıca baĢka bir kabul edilemezlik nedeni de bulunmadığı iccedilin baĢvurunun kabul
edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir
2 Esas Youmlnuumlnden
30 BaĢvurucu yazdığı bir kitap nedeniyle davacıya tazminat oumldemesinin
Anayasarsquonın 26 maddesinde yer alan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr
BaĢvurucunun iddialarına karĢı Bakanlık goumlruumlĢuumlnde baĢvurucunun Ģikacircyetlerinin
Anayasarsquonın 26 maddesinde yer alan ifade oumlzguumlrluumlğuuml ccedilerccedilevesinde incelenmesi gerektiği
belirtilmiĢtir BaĢvurucu baĢvurunun esası hakkındaki Bakanlık goumlruumlĢuumlne karĢı baĢvuru
dilekccedilesindeki beyanlarını tekrar etmiĢtir
31 Anayasarsquonın ldquoTemel hak ve huumlrriyetlerin sınırlanmasırdquo kenar baĢlıklı 13 maddesi
Ģoumlyledir
ldquoTemel hak ve huumlrriyetler oumlzlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili
maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir Bu
sınırlamalar Anayasanın soumlzuumlne ve ruhuna demokratik toplum duumlzeninin ve lacircik
Cumhuriyetin gereklerine ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkesine aykırı olamazrdquo
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
10
32 Anayasarsquonın ldquoDuumlşuumlnceyi accedilıklama ve yayma huumlrriyetirdquo kenar baĢlıklı 26 maddesi
Ģoumlyledir
ldquoHerkes duumlşuumlnce ve kanaatlerini soumlz yazı resim veya başka yollarla tek başına veya
toplu olarak accedilıklama ve yayma hakkına sahiptir Bu huumlrriyet resmi makamların muumldahalesi
olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar Bu fıkra huumlkmuuml
radyo televizyon sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine
bağlanmasına engel değildir
Bu huumlrriyetlerin kullanılması millicirc guumlvenlik kamu duumlzeni kamu guumlvenliği Cumhuriyetin
temel nitelikleri ve Devletin uumllkesi ve milleti ile boumlluumlnmez buumltuumlnluumlğuumlnuumln korunması succedilların
oumlnlenmesi succedilluların cezalandırılması Devlet sırrı olarak usuluumlnce belirtilmiş bilgilerin
accedilıklanmaması başkalarının şoumlhret veya haklarının oumlzel ve aile hayatlarının yahut kanunun
oumlngoumlrduumlğuuml meslek sırlarının korunması veya yargılama goumlrevinin gereğine uygun olarak
yerine getirilmesi amaccedillarıyla sınırlanabilir
hellip
Duumlşuumlnceyi accedilıklama ve yayma huumlrriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil şart ve
usuller kanunla duumlzenlenirrdquo
33 Anayasarsquonın 26 maddesinde ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanımında baĢvurulabilecek
araccedillar ldquosoumlz yazı resim veya başka yollarrdquo olarak ifade edilmiĢ ve ldquobaşka yollarrdquo ifadesiyle
her tuumlrluuml ifade aracının anayasal koruma altında olduğu goumlsterilmiĢtir (Emin Aydın [GK] B
No 20132602 2312014 sect 43) Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml Anayasarsquoda yer alan diğer hak ve
oumlzguumlrluumlklerin oumlnemli bir kısmını doğrudan etkiler Gazete dergi veya kitap biccediliminde basın
yayın yoluyla duumlĢuumlncenin yayılmasının baĢlıca aracı olan basın da ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln
kullanılma biccedilimlerinden biridir (Fatih Taş [GK] B No 20131461 12112014 sect 64)
34 Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında vurgulandığı uumlzere ifade
oumlzguumlrluumlğuuml herkesin soumlz yazı resim veya baĢka yollarla duumlĢuumlnce ve kanaatlerini accedilıklama ve
yayma hakkını buna bağlı olarak haber veya goumlruumlĢ alma ve verme oumlzguumlrluumlklerini
kapsamaktadır Bu ccedilerccedilevede ifade oumlzguumlrluumlğuuml kiĢinin haber ve bilgilere baĢkalarının
fikirlerine serbestccedile ulaĢabilmesi duumlĢuumlnce ve kanaatlerinden dolayı kınanamaması ve bunları
tek baĢına veya baĢkalarıyla birlikte ccedileĢitli yollarla serbestccedile ifade edebilmesi anlatabilmesi
savunabilmesi baĢkalarına aktarabilmesi ve yayabilmesi anlamına gelir
35 Basın oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kapsayan ifade oumlzguumlrluumlğuuml gazete dergi kitap gibi araccedillar ile
duumlĢuumlnce ve kanaatleri accedilıklama yorumlama bilgi haber ve eleĢtirilerin yayın ve dağıtım
haklarını kapsar Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml duumlĢuumlncenin iletilmesini ve dolaĢımını gerccedilekleĢtirerek
bireyin ve toplumun bilgilenmesini sağlar Ccediloğunluğa muhalif olanlar da dacirchil olmak uumlzere
duumlĢuumlncelerin her tuumlrluuml araccedilla accedilıklanması accedilıklanan duumlĢuumlnceye paydaĢ sağlanması duumlĢuumlnceyi
gerccedilekleĢtirme ve bu konuda baĢkalarını ikna etme ccedilabaları ccediloğulcu demokratik duumlzenin
gereklerindendir Bu itibarla duumlĢuumlnceyi accedilıklama ve yayma oumlzguumlrluumlğuuml ile basın oumlzguumlrluumlğuuml
demokrasinin iĢleyiĢi iccedilin yaĢamsal oumlnemdedir (Fatih Taş sect 65)
36 Bu bağlamda toplumsal ve siyasal ccediloğulculuğu sağlamak her tuumlrluuml duumlĢuumlncenin
barıĢccedilıl bir Ģekilde ve serbestccedile ifadesine bağlıdır Aynı Ģekilde birey oumlzguumln kiĢiliğini
duumlĢuumlncelerini serbestccedile ifade edebildiği ve tartıĢabildiği bir ortamda ortaya koyabilir Ġfade
oumlzguumlrluumlğuuml kendimizi ve baĢkalarını tanımlamada anlamada ve algılamada bu ccedilerccedilevede
baĢkalarıyla iliĢkilerimizi belirlemede ihtiyaccedil duyduğumuz bir değerdir (Emin Aydın sect 41)
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
11
37 Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrası ifade oumlzguumlrluumlğuumlne iccedilerik bakımından
bir sınırlama getirmemiĢtir BaĢka bir deyiĢle hem gerccedilek hem de tuumlzel kiĢiler iccedilin geccedilerli olan
ifade oumlzguumlrluumlğuuml siyasi sanatsal akademik veya ticari duumlĢuumlnce ve kanaat accedilıklamaları gibi her
tuumlrluuml ifadeyi kapsamına almaktadır Accedilıklanan ve yayılan bir duumlĢuumlncenin iccedileriğinden
hareketle kiĢiler ve toplum accedilısından ldquodeğerli-değersizrdquo veya ldquoyararlı-yararsızrdquo biccediliminde
ayrıĢtırılması subjektif unsurlar ihtiva eder Bu değerlendirmelerden hareketle ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln alanının belirlenmeye ccedilalıĢılması bu oumlzguumlrluumlğuumln keyficirc biccedilimde sınırlandırılması
sonucunu doğurabilecektir Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml baĢkaları accedilısından ldquodeğersizrdquo veya ldquoyararsızrdquo
goumlruumllen duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması oumlzguumlrluumlğuumlnuuml de iccedilermektedir
38 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuuml Anayasarsquoda yer alan temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin
sınırlama rejimine tabidir Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne iliĢkin 26 maddenin ikinci fıkrasında sınırlama
sebeplerine yer verilmiĢtir Mevcut baĢvuruya benzer baĢvurularda Anayasarsquonın 26
maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sınırlama sebepleri dikkate alınmalıdır
39 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik sınırlamaların da bir sınırının olması
gerektiği accedilıktır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasında Anayasarsquonın 13
maddesindeki oumllccediluumltler goumlz oumlnuumlne alınmak zorundadır Bu sebeple ifade oumlzguumlrluumlğuumlne getirilen
sınırlandırmaların denetiminin Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan oumllccediluumltler ccedilerccedilevesinde ve
Anayasarsquonın 26 maddesi kapsamında yapılması gerekmektedir
40 BaĢvuru baĢvurucu tarafından kaleme alınan bir kitapta bahsedilen doumlnemlerde
dıĢiĢleri bakanlığı ile baĢbakan yardımcılığı goumlrevlerinde bulunan ve cumhurbaĢkanı adayı
olan davacı Abdullah Guumllrsquouumln Ģeref ve itibarına zarar verildiği kabul edilerek baĢvurucunun
tazminat oumldemeye mahkucircm edilmesi nedeniyle yapılmıĢtır
41 Somut olayda ccediloumlzuumlmlenmesi gereken ilk mesele baĢvurucu aleyhine tazminata
huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahale oluĢturup oluĢturmadığını
belirlemektir Sonraki aĢamalarda varlığı kabul edilen muumldahaleye dayanak olarak goumlsterilen
amacın meĢru olup olmadığının soumlz konusu hakkın oumlzuumlnuuml zedeleyecek oumllccediluumlde kısıtlanıp
kısıtlanmadığının kısıtlamanın demokratik toplumda gerekli olup olmadığının ve kullanılan
araccedilların orantılı olup olmadığının tespit edilmesi gerekir
a Muumldahalenin Mevcudiyeti
42 BaĢvurucu yazdığı kitapta yer alan soumlzlerinin ve iddialarının davacının Ģeref ve
itibarına zarar verdiği kabul edilerek 15000 TL tazminat oumldemeye mahkucircm edilmiĢtir Soumlz
konusu Mahkeme kararı ile baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahalede
bulunulduğu accedilıktır
b Muumldahalenin İhlal Oluşturup Oluşturmadığı
43 Yukarıda anılan muumldahale Anayasarsquonın 26 maddesinin ikinci fıkrasında
belirtilen haklı sebeplerden bir veya daha fazlasına dayanmadığı ve Anayasarsquonın 13
maddesinde belirtilen koĢulları yerine getirmediği muumlddetccedile Anayasarsquonın 26 maddesinin
ihlalini teĢkil edecektir Bu nedenle sınırlamanın Anayasarsquonın 13 maddesinde oumlngoumlruumllen oumlze
dokunmama Anayasarsquonın ilgili maddesinde belirtilmiĢ olma kanunlar tarafından oumlngoumlruumllme
Anayasarsquonın soumlzuumlne ve ruhuna demokratik toplum duumlzeninin ve laik Cumhuriyetrsquoin
gereklerine ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkesine aykırı olmama koĢullarına uygun olup olmadığının
belirlenmesi gerekir
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
12
i Kanunilik
44 BaĢvurucu Anayasarsquonın 26 maddesinin beĢinci fıkrasında yer alan ldquobu hakların
kullanılması kanunla duumlzenlenirrdquo huumlkmuumlne ve Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan
ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo gereğine aykırılık bulunduğuna iliĢkin bir iddiada
bulunmamıĢtır Yapılan değerlendirmeler neticesinde 6098 sayılı Kanunrsquoun 49 ve 50
maddelerinin ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo oumllccediluumltuumlnuuml karĢıladığı sonucuna varılmıĢtır
ii Meşru Amaccedil
45 BaĢvurucunun tazminat oumldemesine iliĢkin soumlz konusu kararın baĢkalarının Ģoumlhret
veya haklarının korunmasına youmlnelik oumlnlemlerin bir parccedilası olduğu ve meĢru bir amaccedil taĢıdığı
sonucuna varılmıĢtır
iii Demokratik Toplum Duumlzeninde Gerekli Olma ve Oumllccediluumlluumlluumlk
46 Son olarak baĢvurucunun yazdığı kitapta sarf ettiği soumlzlerden dolayı aleyhine
tazminata huumlkmedilmesine iliĢkin kararda demokratik bir toplumda baĢvurucunun ifade
oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında makul bir dengenin
goumlzetilip goumlzetilmediği değerlendirilmelidir
47 Bireyin Ģeref ve itibarı Anayasarsquonın 17 maddesinde yer alan ldquomanevi varlıkrdquo
kapsamında yer almaktadır Devlet bireyin manevi varlığının bir parccedilası olan Ģeref ve itibara
keyficirc olarak muumldahale etmemek ve uumlccediluumlncuuml kiĢilerin saldırılarını oumlnlemekle yuumlkuumlmluumlduumlr
Uumlccediluumlncuuml kiĢilerin Ģeref ve itibara muumldahalesi -birccedilok ihtimalin yanında- goumlrsel ve iĢitsel
yayınlar yoluyla da olabilir Bir kiĢi goumlrsel ve iĢitsel yayın yoluyla bir kamuoyu tartıĢması
ccedilerccedilevesinde eleĢtirilmiĢ olsa dahi o kiĢinin Ģeref ve itibarı manevi buumltuumlnluumlğuumlnuumln bir parccedilası
olarak değerlendirilmelidir (Nilguumln Halloran B No 20121184 1672014 sect 41 Adnan
Oktar B No 20131123 2102013 sect 33)
48 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml ve oumlzel olarak basın oumlzguumlrluumlğuuml alanında devletin pozitif ve negatif
yuumlkuumlmluumlluumlkleri bulunmaktadır Kamu makamları negatif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında zorunlu
olmadıkccedila duumlĢuumlncenin accedilıklanmasını ve yayılmasını yasaklamamalı yaptırımlara tabi
tutmamalı pozitif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında ise ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln gerccedilek ve etkili korunması
iccedilin gereken tedbirleri almalıdır (Nilguumln Halloran sect 43 benzer youmlndeki AĠHM goumlruumlĢuuml iccedilin
bkz Oumlzguumlr GuumlndemTuumlrkiye B No 2314493 1632000 sect 43)
49 Devletin bireylerin maddi ve manevi varlığının korunması ile ilgili pozitif
yuumlkuumlmluumlluumlkleri ccedilerccedilevesinde Ģeref ve itibarın korunması hakkı ile diğer tarafın Anayasarsquoda
guumlvence altına alınmıĢ olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnden yararlanma hakkı arasında adil bir denge
kurması gerekir Mevcut olaydaki gibi baĢvurularda baĢvurunun sonucu kural olarak
baĢvurunun ihtilaflı soumlzlerin sahibi tarafından Anayasarsquonın 26 maddesine dayanılarak
yapılmıĢ olması ile bu soumlzlere konu olan kiĢi tarafından Anayasarsquonın 17 maddesinin birinci
fıkrasına dayanılarak yapılmıĢ olmasına goumlre değiĢmez Aksi hacirclde Anayasarsquonın anılan
maddelerinde korunan hakların dengelenmesinde benzer olaylarda ccedileliĢkili sonuccedillar ortaya
ccedilıkabilir Yargı mercilerinin bu iki maddede duumlzenlenen haklar arasında Anayasarsquonın 13
maddesinde ve bu maddenin uygulanmasına iliĢkin Anayasa Mahkemesi iccediltihadında ortaya
konulan kriterlere uygun bir denge kurmaları gerekir
50 Demokrasiler temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin en geniĢ oumllccediluumlde sağlanıp guumlvence altına
alındığı rejimlerdir Oumlze dokunma yasağını ihlal etmeyen muumldahaleler youmlnuumlnden goumlzetilmesi
oumlngoumlruumllen ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo kavramı oumlncelikle ifade oumlzguumlrluumlğuuml
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
13
uumlzerindeki sınırlamaların zorunlu ya da istisnai tedbir niteliğinde ve baĢvurulabilecek en son
ccedilare ya da alınabilecek en son oumlnlem olmasını gerektirmektedir Demokratik toplum
duumlzeninin gereklerinden olma bir sınırlamanın demokratik bir toplumda zorlayıcı bir
toplumsal ihtiyacın karĢılanması amacına youmlnelik olmasını ifade etmektedir Buna goumlre
sınırlayıcı tedbir bir toplumsal ihtiyacı karĢılamıyorsa ya da baĢvurulabilecek en son ccedilare
niteliğinde değilse demokratik toplum duumlzeninin gereklerine uygun bir tedbir olarak
değerlendirilemez (HandysideBirleşik Krallık B No 549372 7121976 sect 48)
51 Buna goumlre demokratik toplumun temellerinden olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece
lehte olduğu kabul edilen veya zararsız ya da ilgilenmeye değmez goumlruumllen ifadeler iccedilin değil
devletin veya toplumun bir boumlluumlmuumlnuuml eleĢtiren onlara ccedilarpıcı gelen onları rahatsız eden
ifadeler iccedilin de geccedilerli olduğu kuĢkusuzdur Ccediluumlnkuuml bunlar demokratik toplum duumlzeninde
geccedilerli olan ccediloğulculuğun hoĢgoumlruumlnuumln ve accedilık fikirliliğin gerekleridir (HandysideBirleşik
Krallık sect 49)
52 Hak ve oumlzguumlrluumlklere yapılacak her tuumlrluuml sınırlamada devreye girecek bir baĢka
guumlvence de Anayasarsquonın 13 maddesinde ifade edilen ldquooumllccediluumlluumlluumlk ilkesirdquodir Bu ilke temel hak
ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasına iliĢkin baĢvurularda oumlncelikli olarak dikkate alınması
gereken bir guumlvencedir Anayasarsquonın 13 maddesinde demokratik toplum duumlzeninin gerekleri
ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkeleri iki ayrı kriter olarak duumlzenlenmiĢ olmakla birlikte bu iki kriter arasında
sıkı bir iliĢki vardır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklere youmlnelik herhangi bir sınırlamanın demokratik
toplum duumlzeni iccedilin gerekli nitelikte baĢka bir ifadeyle guumlduumllen kamu yararı amacını
gerccedilekleĢtirmekle birlikte temel haklara en az muumldahaleye olanak veren oumllccediluumlluuml bir sınırlama
niteliğinde olup olmadığının incelenmesi gerekir (AYM E20074 K200781 18102007)
53 Anayasa Mahkemesinin kararlarına goumlre oumllccediluumlluumlluumlk temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin
sınırlanma amaccedilları ile araccedil arasındaki iliĢkiyi yansıtır Oumllccediluumlluumlluumlk denetimi ulaĢılmak istenen
amaccediltan yola ccedilıkılarak bu amaca ulaĢılmak iccedilin seccedililen aracın denetlenmesidir Bu sebeple
ifade oumlzguumlrluumlğuuml alanında getirilen muumldahalelerde hedeflenen amaca ulaĢabilmek iccedilin seccedililen
muumldahalenin elveriĢli gerekli ve orantılı olup olmadığı değerlendirilmelidir (Sebahat Tuncel
B No 20121051 2022014 sect 84)
54 Bu bağlamda ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yargısal veya idari bir muumldahalenin toplumsal bir
ihtiyaccedil baskısını karĢılayıp karĢılamadığına bakılması gerekecektir BaĢvuru konusu olay
bakımından yapılacak değerlendirmelerin temel ekseni muumldahaleye neden olan derece
mahkemelerinin kararlarında dayandıkları gerekccedilelerin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kısıtlama
bakımından ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo ve ldquooumllccediluumlluumlluumlkrdquo ilkelerine uygun
olduğunu inandırıcı bir Ģekilde ortaya koyup koyamadığı olacaktır (Sebahat Tuncel sect 85)
55 Yukarıdaki değerlendirmeler ıĢığında mahkemelerin duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve
yayılmasına youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln
kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması gereken bir yararın
varlığını somut olgulara dayanarak goumlstermeleri gerekir (Mustafa Ali Balbay B No
20121272 4122013 sect 114)
56 Bunun sonucu olarak baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin
Anayasarsquonın 26 maddesini ihlal boyutuna ulaĢıp ulaĢmadığı incelenirken soyut bir
değerlendirme yapılmayıp baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruumlnuumln kamusal tartıĢmalara
katkı sunma kapasitesinin ifadelere youmlnelik kısıtlamaların niteliğinin ve kapsamının
ifadelerin kimin tarafından dile getirildiğinin kime youmlneldiğinin ve kamuoyu ile diğer
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
14
kiĢilerin kullanılan ifadeler karĢısında sahip oldukları hakların ağırlığının gerektiği gibi
değerlendirilip değerlendirilmediğine bakılmalıdır
57 BaĢvurucunun bir araĢtırmacı ve yazar olarak politikacılara veya huumlkucircmet
politikalarına youmlnelttiği eleĢtiriler sırasında soumlylediği soumlzlerden dolayı aleyhine tazminata
huumlkmedilmesinin oumllccediluumlluuml olduğunun kabul edilebilmesi iccedilin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan
muumldahalenin gerekccedilelerinin inandırıcı baĢka bir deyiĢle ilgili ve yeterli olması gerekir
58 Bu bağlamda gerekccedilede baĢvurucunun yayımladığı kitapta davacı hakkında haber
ve fikirlere yer verirken yayıncılık etiğine uygun olarak doğru ve guumlvenilir bilgi sunarken iyi
niyetle hareket etme goumlrev ve yuumlkuumlmluumlluumlğuumlne uyup uymadığının davacı hakkında verilen
bilgilerin cumhurbaĢkanlığı seccedilimleri kapsamında kamu yararına iliĢkin olup olmadığının
kitabın davacıya karĢı keyficirc kiĢisel bir saldırı teĢkil edip etmediğinin ve doğrudan siyasi
kiĢiliğini hedef alıp almadığının ortaya konulması gerekir Nitekim siyasilere youmlnelik
eleĢtirinin sınırları ccedilok daha geniĢtir (FeldekSlovakya B No 2903295 1272001 sect 74)
59 BaĢvuruya konu kitap yayımlanmadan oumlnce 2007 yılı Nisan ayında yapılacak olan
11 cumhurbaĢkanlığı seccedilimine youmlnelik kamuoyunda yoğun bir tartıĢma yaĢanmaktaydı 2000
yılında seccedililen 10 CumhurbaĢkanı Ahmet Necdet Sezerin goumlrev suumlresi 1652007 tarihinde
dolmaktaydı ve TBMM cumhurbaĢkanlığı seccediliminin ilk tur oylama guumlnuumlnuuml 27 Nisan olarak
belirlemiĢti Seccedilim doumlnemine laiklik tartıĢmalarıyla gelinmiĢti Uumllkenin ccedileĢitli yerlerinde
ldquoCumhuriyet Mitinglerirdquo adıyla geniĢ katılımlı goumlsteriler duumlzenlenmiĢ ve iktidarda bulunan
Adalet ve Kalkınma Partisinin kendi siyasal ccedilizgisinden bir ismi cumhurbaĢkanlığına seccedilmesi
engellenmek istenmiĢti Ġktidar partisinin o doumlnem dıĢiĢleri bakanı ve baĢbakan yardımcısı
olan Kayseri Milletvekili Abdullah Guumlluuml aday goumlstermesi uumlzerine tartıĢmaların odak noktası
genel olarak Abdullah Guumllrsquoe kaymıĢ ve yaĢanan bazı geliĢmelerin ardından ancak 2882007
tarihinde Abdullah Guumll cumhurbaĢkanı seccedililmiĢti
60 BaĢvurucu muhafazakacircr toplum kesimleri dinicirc cemaatlerin siyaset ve siyasi
partilerle iliĢkileri uumlzerine araĢtırmaları bulunan ve ccediloğunluğu zikredilen konularda olmak
uumlzere ondan fazla kitabı bulunan bir yazardır BaĢvurucu soumlz konusu kitabın oumln soumlzuumlnuuml
2942007 tarihinde yazmıĢ ve kitap cumhurbaĢkanlığı seccedilimine iliĢkin tartıĢmaların yoğun
olarak devam ettiği guumlnlerde yayımlanmıĢtır
61 BaĢvurucu davacıya ve davacının birlikte siyaset yaptığı kiĢilere karĢı son derece
Ģuumlpheci yaklaĢmaktadır BaĢvurucu bu kiĢilere genel olarak guumlvenmemekte bu kiĢilerin
kendisinin de mensubu olduğu duumlnya goumlruumlĢuumlne karĢı duumlĢman oldukları fikrini taĢımaktadır
BaĢvurucu davacı ve kitapta davacı ile birlikte adını zikrettiği kiĢilerin milleti aldattıklarına
inanmakta ve bu kiĢilere sert biccedilimde karĢı ccedilıkılması gerektiğini savunmaktadır Ayrıca
kitapta ifade ettiği olayların subjektif değerlendirmesini yapmakta davacı hakkında oumlne
suumlrduumlğuuml kanaatlerini ispatlamak iccedilin olayları ve bu olaylara iliĢkin yorumları
ccedileĢitlendirmektedir
62 BaĢvurucu hakkında accedilılan tazminat davası Ġlk derece Mahkemesince reddedilmiĢ
buna karĢın Yargıtayca karar duumlzeltme aĢamasında bozulmuĢtur Daha sonra Ġlk Derece
Mahkemesi Yargıtay bozma gerekccedilesinde belirtilen gerekccedilelerle davayı kabul ederek
baĢvurucunun davacıya manevi tazminat oumldemesine karar vermiĢtir Bu durumda baĢvurucu
hakkında tazminata huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetin
incelenmesi sırasında Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin 8122011 tarihli ilamında yer alan
gerekccedileler değerlendirilmelidir
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
15
63 Oumlte yandan yapılan bireysel baĢvurularda yalnızca ve tek baĢlarına derece
mahkemelerince verilen kararların ele alınması ile de yetinilemez Oumlncelikle baĢvurucu
tarafından soumlylenen soumlzlerin kitabın tamamı ve soumlylendikleri bağlamdan kopartılmaksızın
olayın buumltuumlnselliği iccedilerisinde değerlendirilmesi gerekir (Nilguumln Halloran B No 20121184
1672014 sect 52)
64 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi uumlccedil sebepten dolayı davanın kabul edilmesi gerektiği
gerekccedilesiyle Ġlk Derece Mahkemesinin davanın reddine dair kararını bozmuĢtur Bunlardan
birincisi baĢvuruya konu kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih edilerek ldquoDavut
yıldızı (siyonist yıldız)rdquo kullanılması ve bu yıldızın iccediline davacının akademisyen sıfatıyla
giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleĢtirilmesidir Daireye goumlre soumlz konusu kapak tasarımı ile
davacının ldquoĠsrail ve Yahudilikrdquo ile bağlantısı olduğuna dair okuyucu uumlzerinde Ģuumlphe
yaratılmak istenmiĢtir BaĢvurucu kırmızı renk ile Ġsrail ve Yahudilik arasında nasıl bir
bağlantı kurulduğunun accedilık olmadığını belirtmiĢtir BaĢvurucu bir kimsenin ldquoĠsrail veya
Yahudilik ile bağlantısının varlığı hakkında Ģuumlphe yaratılmasınınrdquo davacının Tuumlrkiye
Cumhuriyeti vatandaĢı olan Yahudileri de temsil ettiği goumlzetildiğinde hangi surette tazminat
nedeni olduğunun yeterince izah edilmediğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu tazminat nedeni
sayılan kitap kapağının davacının yaĢamı suumlrecindeki kesitlere dikkat ccedilekmek ve iktidara
gelmeden oumlnceki goumlruumlĢleri ile iktidardaki goumlruumlĢleri ve uygulamaları arasındaki ccedileliĢkileri
goumlstermek amacı taĢıdığını savunmuĢtur
65 BaĢvuruya konu kitap kapağında olduğu gibi belirli bir resmin ne anlama
geldiğinin ancak baĢvurucunun accedilıklamaları ve kitapta kullanılan ifadelerle birlikte kitabın
yayımlandığı oumlzel koĢulların da birlikte değerlendirilmesi ile belirlenebileceği hatırda
tutulmalıdır Bu bağlamda kitap kapağının temel olarak kitabın iccedileriğini yansıtma amacıyla
tasarlandığı değerlendirilmiĢtir
66 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği ikinci sebep ise kitapta bir buumltuumln
olarak ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle ldquodavacının yalancı Yahudi ve
Amerika acircĢığı olduğu Hristiyan olup kamuoyuna ABD Ġngiltere ve Ġsrailin hizmetinde bir
kiĢi olarakrdquo sunulduğudur Kitabın arka sayfasında ve iccedileriğinde (bkz sectsect 16-20) bir buumltuumln
olarak davacının Yahudi ve Hristiyanlarla iyi iliĢkileri olduğu davacının duumlĢuumlnce ve
eylemlerinin Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyetirsquonin menfaatine değil ABD Ġngiltere Ġsrail
gibi uumllkelerin menfaatlerine olduğu iddia edilmekte ve bu iddiaların kanıtlanması iccedilin bazı
ccedilıkarımlar ve yorumlar yapılmaktadır Bundan baĢka davacının oumlğrenciliğinden itibaren
değiĢen ideolojik tercihlerine dikkat ccedilekilmekte ve baĢvurucu kendince bu tutarsızlıkları
yorumlamaktadır Buna karĢın kitapta davacıya karĢı aĢağılayıcı ifadeler tespit edilmemiĢtir
Nitekim Yargıtay da bozma kararında boumlyle bir tespite yer vermemiĢtir
67 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği uumlccediluumlncuuml sebep ise kitabın
yayımlandığı 2007 yılının Mayıs ayında uumllke guumlndemindeki cumhurbaĢkanlığı seccedilimlerinde
aday olan davacının eleĢtirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla ldquokuumlccediluumlk duumlĢuumlruumllmesininrdquo
amaccedillandığı iddiasıdır Gerccedilekten de baĢvurucunun soumlz konusu kitabı davacının toplumsal
itibarını zayıflatmak onun uumlstlendiği ve uumlstlenmeyi duumlĢuumlnduumlğuuml siyasi goumlrevlerde bulunmayı
hak etmeyen bir kiĢi olduğunu goumlstererek toplumu youmlnlendirmek amacı ile yazdığı accedilıktır
BaĢvurucu bu amacına ulaĢmak iccedilin bir buumltuumln olarak kitapta yaklaĢan cumhurbaĢkanlığı
seccedilimlerinde aday olan davacının hayat hikacircyesinden bazı kesitlerle birlikte oumlğrenciliğinden
itibaren ccedileĢitli konulardaki accedilıklamalarını ele almakta kendi bakıĢ accedilısından davacının
Mustafa Kemal Atatuumlrkrsquouumln oumlğretilerine muhalif bir kiĢi olduğunu goumlstermeye ccedilalıĢmakta ve
davacıyı sert biccedilimde eleĢtirmektedir
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
16
68 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml buumlyuumlk oumllccediluumlde eleĢtiri oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvence altına alınmasını
hedeflemektedir Bu nedenle duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması sırasında kullanılan
ifadelerin sert olması doğal karĢılanmalıdır Oumlte yandan siyasi tartıĢma oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ldquotuumlm
demokratik sistemlerin temel ilkesirdquo (LingensAvusturya B No 981582 871986 sectsect 41
42) olduğu goumlz oumlnuumlne alındığında diğer ifade tuumlrlerine nazaran siyasi ifade oumlzguumlrluumlğuumlne
ayrıca oumlnem vermek gerekmektedir AĠHM kararlarında sıklıkla siyasi bir tartıĢmayı
savunmanın demokratik bir toplumda temel bir unsur olduğunu vurgulamaktadır AĠHM
zorlayıcı nedenler olmadıkccedila siyasi ifadeye kısıtlama getirilmemesi gerektiğini
kaydetmektedir (FeldekSlovakya sect 83)
69 AĠHMrsquoin yerleĢik iccediltihatlarında da belirttiği gibi huumlkucircmetler kullandıkları kamu
guumlcuumlnden dolayı kendilerine youmlneltilmiĢ en ağır eleĢtirileri bile hoĢgoumlruuml ile karĢılamak
zorundadır Sağlıklı bir demokrasi bir huumlkucircmetin yalnızca yasama organı veya yargı organları
tarafından denetlenmesini değil aynı zamanda sivil toplum oumlrguumltleri medya ve basın veya
siyasi partiler gibi siyasal alanda yer alan diğer aktoumlrlerce de denetlenmesini gerektirir
(Castellsİspanya B No 1179885 2341992 sect 46)
70 Aynı Ģekilde siyasetccedililere youmlnelik eleĢtirilerin kabul edilebilir sınırları diğer
kiĢilere youmlnelik eleĢtiri sınırına goumlre daha geniĢtir Bir siyasetccedili diğer kiĢilerden farklı olarak
her soumlzuumlnuuml ve eylemini bilerek halkın ve aynı zamanda diğer siyasetccedililerin denetimine accedilar
bu nedenle de daha geniĢ hoĢgoumlruuml goumlstermek zorundadır (LingensAvusturya sect 42)
71 Siyasetccedililerin daha hoĢgoumlruumlluuml olmak zorunda olmaları Anayasarsquonın 26
maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen ldquoşoumlhret ve haklarınınrdquo korunmayacağı anlamına
gelmez Aksine 26 maddenin ikinci fıkrası buumltuumln bireylerin itibarlarının korunmasına imkacircn
verir Ancak Ģahsi sıfatları dıĢında hareket eden siyasetccedililer bakımından soumlz konusu
korumanın gerekleri siyasi meseleleri accedilık biccedilimde tartıĢmanın yararıyla bağlantılı olarak
değerlendirilmelidir (LingensAvusturya sect 42)
72 Somut olayda baĢvurucu yayımladığı kitapta davacının soumlz eylem ve
politikalarıyla Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyeti devletinin menfaatlerine ccedilalıĢmadığını
davacının eylemlerinin ve iliĢkilerinin bazı yabancı devletlerin ccedilıkarlarına hizmet ettiğini
savunmuĢ ve davacıya youmlnelik olarak sert ifadeler kullanmıĢtır Yargıtay 4 Hukuk Dairesi
kitaptaki iddiaların ve baĢvurucu hakkındaki soumlzlerin bir buumltuumln olarak davacının Ģeref ve
itibarına saldırı anlamı taĢıdığına karar vermiĢtir Dairenin kitapta yer alan iddia ve soumlzlerin
ve kitap kapağında kullanılan resmin asıl amacının davacıyı kuumlccediluumlk duumlĢuumlrmek olduğunu kabul
etmesi ancak baĢvurucunun kullandığı kelimelere ve kitap kapağında yer alan resme onun
verdiği anlamın oumltesinde anlamlar yuumlklemesi ile muumlmkuumln olmuĢtur
73 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi kararında baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruuml
kamusal tartıĢmalara katkı sunma kapasitesi ve ifadelerin kimin tarafından dile getirildiği
tartıĢılmamıĢ baĢvurucunun hakları ile davacının kullanılan ifadeler karĢısında sahip olduğu
hakların ağırlığı gerektiği gibi değerlendirilmemiĢtir Derece Mahkemeleri baĢvurucunun soumlz
konusu kitabı davacının toplumsal itibarını zayıflatmak iccedilin yazdığını kabul etmiĢlerdir Fakat
Mahkemeler siyasi tartıĢmaların yoğun olarak yaĢandığı bir doumlnemde bu kitabın
yayımlanmasının beklenen bir geliĢme olduğunu goumlzardı etmiĢlerdir
74 BaĢvurucunun dava konusu kitapta yirmi yılı aĢkın bir suumlredir Tuumlrkiye siyasetinin
en oumlnemli aktoumlrlerinden biri olan davacıyı eleĢtirmesinin ve onun hayatının bazı kesitleri ile
iliĢkilerini ve soumlzlerini analiz etmesinin genel olarak kamu yararını ilgilendiren bir mesele
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
17
olduğuna kuĢku yoktur Ayrıca huumlkucircmetlere ve siyasetccedililere youmlneltilen eleĢtirinin sınırı da
oumlzel kiĢilere goumlre daha geniĢtir
75 Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması
gereken bir yararın varlığının olup olmadığı değerlendirilirken ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer
yargısırdquo arasındaki farkın dikkatlice ortaya konulması gerekir Olgusal iddiaların
dayanaklarının ortaya konulmasının beklenmesi muumlmkuumlnken değer yargılarının gerccedilekliğinin
kanıtlanmasını beklemek muumlmkuumln değildir (De Haes and GijselsBelccedilika B No 1998392
2421997 sect 42) Bununla birlikte somut olaydaki gibi birccedilok kitaptan gazete haber ve
yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde ortaya atılan iddialar soumlz konusu
olduğunda ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer yargılarınırdquo ayırt etmek oldukccedila zordur Yine de
olgusal iddialar ile desteklenmese bile değer yargılarının aĢırı olması kabul edilebilir bir
durumdur (JerusalemAvusturya B No 2695895 2722001 sect 43)
76 BaĢvuru konusu kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve
cumhurbaĢkanı adayı olan davacı Abdullah Guumlluumln siyasi ve aile yaĢamına iliĢkin bazı
detaylara yer verilmiĢ ve bazı iddialar ortaya atılmıĢtır Ancak ortaya atılan iddialar genel
olarak baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde
yapılmıĢtır Bununla birlikte kitapta sıklıkla atıf yapılan bir baĢka kaynak ise Yargıtay
Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Bu
kapsamda kullanılan kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler
ile ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğu anlaĢılmaktadır
(bkz sect 18) Dolayısıyla kitap oumlnemli oumllccediluumlde herkesin ulaĢabileceği accedilık kaynaklar
kullanılarak yapılan bazı değer yargılarına dayanmaktadır
77 Oumlte yandan baĢvurucunun yazdığı kitabının yoğun siyasi tartıĢmaların yaĢandığı
bir doumlnemde yayımlandığı goumlzetildiğinde kamu yararına youmlnelik olmadığı soumlylenemez
BaĢvurucunun boumlyle bir doumlnemde kendi adına kamuoyunu bilgilendirmek ve eleĢtirilerle
kamuoyu oluĢturmak amacıyla hareket ettiği accedilıktır Oumlte yandan baĢvurucunun yorumları ve
ccedilıkarımlarının ağır eleĢtiri olduğunda herhangi bir teredduumlt olmamasına rağmen baĢvurucunun
yorumlarının ve ccedilıkarımlarının keyficirc kiĢisel saldırı boyutuna ulaĢtığı da soumlylenemez
BaĢvurucunun polemik iccedileren agresif usuluuml değerlendirilirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece
haber ve fikirlerin iccedileriğini korumadığı haber ve fikirlerin iletilme usuluumlnuuml de koruduğu
goumlzetilmelidir (JersildDanimarka B No 1589089 2391984 sect 31)
78 Demokratik toplumda -oumlzellikle siyasi kiĢiler uumlzerinde- ccediloğulcu bir tartıĢma
ortamının sağlanması oumlnemlidir Boumlylelikle demokrasinin asıl iĢlevi olan haber bilgi ve
eleĢtirilerin oumlzguumlrce dile getirilmesi iccedilin uygun ortam sağlanabilecektir Siyasi kiĢiler
demokratik bir ortamda kendilerine youmlnelik ağır eleĢtiriler yapılabileceğini aile ve oumlzel
yaĢamlarının suumlrekli takip edileceğini bilerek tercihlerini belirlemektedirler Bu bağlamda
baĢvurucunun uzun yıllardır siyasetin iccedilinde ve cumhurbaĢkanı adayı olan kiĢi hakkında -
oumlnceden yayımlanmıĢ kaynaklar temelinde- siyasi hayatında yapmıĢ olduğu bazı tercihlerden
yola ccedilıkarak aile hayatına iliĢkin bilgiler iletmesine ve ağır eleĢtiriler yapmasına demokratik
ccediloğulculuk accedilısından tahammuumll edilmesi gerekir Bu tuumlr aile hayatına iliĢkin bilgilere ağır
eleĢtirilere ve değerlendirmelere tahammuumll edilmesi ve ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvencesi ile
bunların dile getirilmesi demokrasinin sağlıklı iĢlemesini sağlayacaktır
79 Rahatsız edici de olsa siyasilere iliĢkin yapılan bilgilendirme ve eleĢtirilerin
cezalandırılması ldquocaydırıcı etkirdquo doğurarak toplumdaki ve kamuoyundaki farklı seslerin
susturulmasına yol accedilabilir Cezalandırılma korkusu ccediloğulcu toplumun suumlrduumlruumllebilmesine
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
18
engel olabilir Bu nedenle somut olayda baĢvurucunun 15000 TL tazminat oumldemesine karar
verilmesi siyasilere youmlnelik olarak bilgilendirme ve eleĢtiri ortamına zarar verebilecektir
Dolayısıyla baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin ldquobaĢkalarının Ģoumlhret ve
haklarınınrdquo korunması iccedilin demokratik bir toplumda gerekli bir muumldahale olmadığı kanaatine
varılmıĢtır
80 Accedilıklanan nedenlerle baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına
alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir Serruh KALELĠ Erdal
TERCAN ve Hasan Tahsin GOumlKCAN Anayasarsquonın 28 maddesi youmlnuumlnden de ihlal bulunması
gerektiği gerekccedilesiyle bu sonuca katılmıĢlardır
Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve Muammer TOPAL bu goumlruumlĢe
katılmamıĢlardır
3 6216 Sayılı Kanunrsquoun 50 Maddesi Youmlnuumlnden
81 BaĢvurucu maddi ve manevi zararlarına iliĢkin haklarının saklı tutulmasını talep
etmiĢtir
82 3032011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama
Usulleri Hakkında Kanunun Kararlar kenar baĢlıklı 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası
Ģoumlyledir
Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa ihlali ve sonuccedillarını
ortadan kaldırmak iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere dosya ilgili mahkemeye goumlnderilir
Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hacircllerde başvurucu lehine
tazminata huumlkmedilebilir veya genel mahkemelerde dava accedilılması yolu goumlsterilebilir Yeniden
yargılama yapmakla yuumlkuumlmluuml mahkeme Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında accedilıkladığı
ihlali ve sonuccedillarını ortadan kaldıracak şekilde muumlmkuumlnse dosya uumlzerinden karar verir
83 BaĢvurucu vekacirclet uumlcreti ve yargılama giderlerinin tahsilini talep ettiğinden
19835 baĢvuru harcı ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL yargılama
giderinin baĢvurucuya oumldenmesine karar verilmesi gerekir
84 BaĢvurucunun herhangi bir tazminat talebi olmadığından bu husus
değerlendirilmemiĢtir Ancak 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) numaralı fıkrasında
esas inceleme sonunda ihlal kararı verilmesi hacirclinde ihlalin ve sonuccedillarının ortadan
kaldırılması iccedilin yapılması gerekenlere huumlkmedileceği belirtilmiĢtir BaĢvuruda Anayasanın
26 maddesinin ihlal edildiği sonucuna varıldığı goumlzetilerek ihlal tespitinin yeterli tatmin
sağlayamayacağı anlaĢılmakla 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) ve (2) numaralı
fıkraları uyarınca yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesi gerekir
V HUumlKUumlM
Accedilıklanan gerekccedilelerle
A BaĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiği youmlnuumlndeki iddiasının KABUL
EDĠLEBĠLĠR OLDUĞUNA OYBĠRLĠĞĠYLE
B BaĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında guumlvence altına
alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ĠHLAL EDĠLDĠĞĠNE Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve
Muammer TOPALrsquoın karĢıoyu ve OYCcedilOKLUĞUYLA
C 19835 TL harccedil ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL
yargılama giderinin BAġVURUCUYA OumlDENMESĠNE
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
19
D Oumldemenin kararın tebliğini takiben baĢvurucunun Maliye Bakanlığına baĢvuru
tarihinden itibaren doumlrt ay iccedilinde yapılmasına oumldemede gecikme olması hacirclinde bu suumlrenin
sona erdiği tarihten oumldeme tarihine kadar geccedilen suumlre iccedilin yasal faiz uygulanmasına
E 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca ihlalin ve
sonuccedillarının ortadan kaldırılması iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere kararın bir oumlrneğinin
Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesine GOumlNDERĠLMESĠNE
F Bilgi edinilmesi iccedilin kararın bir oumlrneğinin Adalet Bakanlığına ve ĠccediliĢleri
Bakanlığına goumlnderilmesine
27102015 tarihinde karar verildi
BaĢkan
Zuumlhtuuml ARSLAN
BaĢkanvekili
Burhan UumlSTUumlN
BaĢkanvekili
Engin YILDIRIM
Uumlye
Serdar OumlZGUumlLDUumlR
Uumlye
Serruh KALELĠ
Uumlye
Osman Alifeyyaz PAKSUumlT
Uumlye
Recep KOumlMUumlRCUuml
Uumlye
Nuri NECĠPOĞLU
Uumlye
Hicabi DURSUN
Uumlye
Celal Muumlmtaz AKINCI
Uumlye
Erdal TERCAN
Uumlye
Muammer TOPAL
Uumlye
Hasan Tahsin GOumlKCAN
Uumlye
Kadir OumlZKAYA
Uumlye
Rıdvan GUumlLECcedil
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
20
KARŞIOY GEREKCcedilESİ
BaĢvurucunun yazdığı kitabın bir buumltuumln olarak incelenmesinde ifade oumlzguumlrluumlğuuml
sınırlarının aĢıldığı kitapta sarfedilen soumlzlerin ve iddiaların demokratik bir toplumda
baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında
makul bir denge teĢkil etmediği ayrıca kitabın oumln ve arka kapaklarındaki resim ve tanıtım
yazılarının da baĢvurucunun Ģeref ve itibara youmlnelik duumlĢuumlncelerini ortaya koyduğu
dolayısiyle derece mahkemelerinin bu konudaki tespit ve vardıkları sonucun hukuka uyarlı
bulunduğu ve baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına alınan ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlacircl edilmediği kanaatine vardığımızdan ccediloğunluğun aksi youmlndeki kararına
katılmıyoruz
BaĢkanvekili
Burhan UumlSTUumlN
Uumlye
Serdar OumlZGUumlLDUumlR
Uumlye
Muammer TOPAL
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
2
3 Ġkinci Boumlluumlm Birinci Komisyonunca 1842014 tarihinde kabul edilebilirlik
incelemesinin Boumlluumlm tarafından yapılmasına karar verilmiĢtir
4 Boumlluumlm BaĢkanı 3092014 tarihinde kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin
birlikte yapılmasına karar vermiĢtir
5 Adalet Bakanlığına (Bakanlık) baĢvuru konusu olay ve olgular bildirilmiĢ
baĢvuru belgelerinin bir oumlrneği goumlruumlĢ iccedilin goumlnderilmiĢtir Bakanlığın 27102014 tarihli goumlruumlĢ
yazısı 31102014 tarihinde baĢvurucuya tebliğ edilmiĢ baĢvurucu goumlruumlĢuumlnuuml suumlresi iccedilinde
7112014 tarihinde Anayasa Mahkemesine sunmuĢtur
6 Ġkinci Boumlluumlmuumln 15102015 tarihinde yaptığı toplantıda baĢvurunun niteliği
itibarıyla Genel Kurul tarafından karara bağlanması gerekli goumlruumllduumlğuumlnden Anayasa
Mahkemesi Ġccediltuumlzuumlğuumlnuumln 28 maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca Genel Kurula sevkine
karar verilmiĢtir
III OLAY VE OLGULAR
A Olaylar
7 BaĢvuru formu ve eklerinde ifade edildiği Ģekliyle ilgili olaylar oumlzetle Ģoumlyledir
8 BaĢvurucu siyasi partiler siyasi faaliyette bulunan dinicirc cemaatler ve bunların
aralarındaki iliĢkiler konularında kitapları olan bir yazardır BaĢvurucu Ergenekon
soruĢturması olarak bilinen soruĢturmalar kapsamında tutuklanarak yargılanmıĢ ve toplam 29
yıl 7 ay huumlrriyeti bağlayıcı ceza ile cezalandırılmıĢtır BaĢvurucu 6 yıl 9 ay tutuklu
kalmasının ardından 1132014 tarihinde tahliye edilmiĢtir BaĢvurucu hakkındaki ceza davası
henuumlz Yargıtay aĢamasında olup kesinleĢmemiĢtir
9 BaĢvuruya konu ldquoMusanın Guumlluumlrdquo isimli kitap 2007 yılı Mayıs ayında
yayımlanmıĢtır Soumlz konusu kitapta kitabın yayımlandığı tarihte cumhurbaĢkanlığına aday
olan Abdullah Guumll hakkında bazı değerlendirmelere yer verilmiĢtir
10 Davacı Abdullah Guumll tarafından kitapta yer alan bazı ifadelerin doğru olmadığı
Ģeref ve itibarına zarar verdiği iddiasıyla baĢvurucu hakkında 1172007 tarihinde manevi
tazminat davası accedilılmıĢtır Davacı
i Kitapta yer alan ifadelerin gerccedilek dıĢı ve iftira niteliğinde olduğunu kiĢisel ve
ailevi değerlerine Ģeref ve haysiyetine saldırı teĢkil ettiğini 1997 yılında devlet bakanlığı
2003 yılında baĢbakanlık dava tarihinde baĢbakan yardımcılığı ve dıĢiĢleri bakanlığı yaptığını
ve devlet goumlrevi gereği yaptığı goumlruumlĢmelerin ve yaĢam Ģeklinin ccedilarpıtılarak ifade edildiğini ve
sanki Tuumlrk Devleti aleyhine faaliyetler gibi sunulmaya ccedilalıĢıldığını
ii BaĢvurucunun yalnızca kendisinin toplumsal itibarını zedelemek amacıyla hareket
ettiğini davaya konu kitabın tasarımının kullanılan renklerin kapak tasarımının oumln soumlzuumln
arka kapağın iccedileriğinin kitapta yer alan baĢlıkların ifadelerin kullanım tarzının kamuoyunu
youmlnlendirmek tahrik etmek kendisinin siyasi ve kiĢisel itibarını zedelemek kiĢilik hakkına
saldırıda bulunmak amacına youmlnelik olduğunu
iii Kitabın tasarımının kullanılan renklerin ve kapak tasarımının bir buumltuumlnluumlk arz
ettiğini ve siyonist yıldız iccedilerisinde resminin kullanıldığını kendisinin ldquoajanrdquo ldquovatan hainirdquo
ve Tuumlrkiye aleyhine faaliyette bulunan bir Ģahıs olarak nitelendirildiğini
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
3
iv Tuumlrkluumlğe karĢı bir tutum iccedilerisinde olduğu ldquoİngiliz Amerikan ve Yahudiler iccedilin
ccedilalıştığırdquo ldquoAmerikan vatandaşı olduğurdquo ldquoİngiliz istihbarat servisleri iccedilin ccedilalışacak kişilerden
biri olduğu ve o şekilde yetiştirildiğirdquo gibi ifadelere yer verildiğini
v Kitabın 9 sayfasında ldquoYıllarca Kayserili olduğunu soumlyleyen Guumll ailesi aslında
Kayseriye 1915 yılında Siirtten goumlccedilmuumlştuuml Aile ccedilevreye kendini Arap olarak tanıtmıştı Oysa
Araplıkla hiccedilbir ilgileri yokturdquo denildiğini ve devamında Recep Tayyip Erdoğan ile
kendisinin -Musa Peygamber ve kardeĢi Harun Peygambere benzetilerek- ldquoyalancırdquo ve
ldquoYahudirdquo olarak nitelendirildiğini kendisinin Siirtrsquoten goumlccedil ettiği ve Yahudi olduğu youmlnuumlndeki
iddianın doğru olmadığını davaya konu kitapta bu konuyla ilgili tek bir kanıt bulunmadığını
vi Kitabın 14 sayfasında ldquoAbdullah Guumll Siirt goumlccedilmeni olduğu yanında yıllarca
iccedilinde taşıdığı Yahudi ve Amerikan aşkını dahi gizledirdquo 16 sayfasında ldquoAtatuumlrk‟uumln bu
duumlşuumlncelerine inat olarak Kayseri Lisesinden Atatuumlrk duumlşmanı bazı isimlerin yetiştirilmesine
başlandı Laik demokratik cumhuriyetin temellerine dinamit koymak iccedilin birbirleriyle yarışan
bazı isimler de buradan mezun oldurdquo denilmek suretiyle kendisinin Atatuumlrk ve laik
demokratik cumhuriyet duumlĢmanı olarak nitelendirildiğini
vii Yine aynı sayfada ldquoAbi Macit Guumll aldığı ihaleler sonrası Kayseride fabrika
sahibi oldurdquo denilerek ihalelerin kendisi tarafından kardeĢine verilmiĢ gibi bir algı
oluĢturulduğunu soumlz konusu iĢ yerinin 1970li yıllarda Kayseri Tayyare Fabrikasından emekli
olan babası Ahmet Hamdi Guumll tarafından kurulduğunu bu nedenle belirtilen hususun gerccedilek
dıĢı olduğunu
viii Kitabın 18 sayfasında ldquoMTTBnin etkin isimleri arasında yer alan Guumll ve
arkadaşları uumllkuumlcuumller ile solcuların arasındaki kavgalardan azami oumllccediluumlde yararlanıyor ve
olayları bıyık altından guumllerek seyrediyorlardırdquo denilerek kendisinin ldquoprovokatoumlrrdquo rdquouumllkeyi
kargaşaya suumlruumlkleyen bir kişirdquo olarak goumlsterildiğini
ix Kitabın 23 sayfasında ldquoBu durum her halde birisi kiliseden ccedilıkarken
goumlrduumlğuumlnde bdquoburada ne arıyorsun‟ sorusunun peşin verilmiş cevabıydırdquo diye iddia edildiğini
bu sayfanın baĢlığının ldquoKilisede namaz kılmışrdquo olarak belirtildiğini kendisinin Hristiyan
olduğunun iddia edildiğini
x Kitabın 24 sayfasında ldquoİngiliz istihbarat servislerinin yurt dışı goumlrevlere
goumlnderilecek ajanlarının oumlnemli bir boumlluumlmuuml Exeter Uumlniversitesinde eğitim goumlruumlr Dışişleri
Bakanı Abdullah Guumll Exeter Uumlniversitesinde 2 yıl eğitim oumlğretim goumlrmuumlştuumlrrdquo 25 sayfasında
ldquoABDnin en sevdiği islamcı ( ) tiplemesi iccedilinde yer alan Guumll ABD İsrail İngiltere
Fethullah Guumllen ve Tayyip Erdoğandan destek alarak Fazilet Partisi Genel Başkanlığına
adaylığını koydurdquo 26 sayfasında ldquoBu isimler memleketin hizmetinde kullanılıyorlardı Tabi ki
o memleket ABD İngiltere ve İsraildirdquo 28 sayfasında ldquoTuumlrkiye Cumhuriyetinin
Cumhurbaşkanı adayı olan Abdullah Guumll goumlruumllduumlğuuml gibi oumlzellikle ABD ve İngilterenin derin
devleti ile yakın ilişkiler iccedilinde olan bir kişidirrdquo 30 sayfasında ldquoOğullarının işi ABD‟denrdquo
denildiğini
xi Kitabın 32 sayfasında ldquoGuumlluumln Bakanı olduğu dışişleri davaya Mason Avukat
Muumlnci Oumlzmeni goumlndermiş ve karar tuumlrban aleyhine ccedilıkmıştırdquo denilerek masonlar ile
bağlantısı olan bir kiĢi olarak goumlsterildiğini
xii Kitabın 34 sayfasında ldquoTuumlrkiyede Cumhuriyetccedili doumlnemin sonu geldi Kesinlikle
laik sistemi değiştirmek istiyoruzrdquo ifadesinin muumlvekkili tarafından kullanıldığının iddia
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
4
edildiğini bu ifadelerle ilgili olarak yayın yapan Cumhuriyet gazetesinin 2942007 ve
152007 tarihli nuumlshaları hakkında muumlvekkili tarafından dava accedilıldığını Ankara 25 Asliye
Hukuk Mahkemesinin 2007381 Esas sayılı dosyasında 552007 tarihinde soumlz konusu
gazetedeki haberlerle ilgili ihtiyati tedbir kararı verildiğini ve bu Ģekilde yayın yapılmasının
yasaklandığını davaya konu kitapta bu Mahkeme kararına aykırı hareket edildiğini
xiii Kitabın 34 sayfasında ldquoCumhuriyetle kavgalı bir Cumhurbaşkanı adayı olduğunu
net bir şekilde ortaya koyuyorrdquo ldquoGuumlluumln temsil ettiği ccedilevrelerin attığı tohumların nasıl
yeşerdiği ise Ankarada acı tecruumlbelerle yaşanmış ancak Danıştay baskınından da ders
ccedilıkarılmamıştırdquo 37 sayfasında ldquoDoumlrt doumlnem Kayseri Milletvekili seccedililen Guumll İsrail ABD ve
İngiliz başkonsolosluklarının denetiminde Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte AKPyi kurdurdquo
44 sayfasında ldquoKayıp Trilyon Sanığırdquo baĢlığı kullanılarak bu baĢlık altında ldquoGuumlluumln
Cumhurbaşkanı olması durumunda kayıp trilyon davasından yararlanıp yararlanmayacağı
gelecek guumlnlerde netleşecekrdquo denildiğini oysa aynı konuda Ankara 6 Asliye Hukuk
Mahkemesi tarafından kendisi aleyhine accedilılan davanın reddine karar verildiğini davalının tek
amacının gerccedilek dıĢı beyanlar ile kendisine zarar vermek olduğunu
xiv Kitabın 48 sayfasında ldquoFoxman ve ekibi Ankarada Abdullah Guumll ve Fehim
Adakla goumlruumlşuumlyor doğrudan Amerikan youmlnetiminin oumlnemli ve stratejik mesajlarını
iletiyorlardı Yahudilerin ve ABDlilerin guumlvenini kazanıyordurdquo 53 sayfasında ldquoYalccedilın
Kuumlccediluumlk Guumlluumln eşi iccedilin bdquoibrani‟ dediğinde elektriğe tutulmuş bir Toy gibi ccedilırpınıyor hemen
kağıda kaleme sarılıp mektup yazıyordurdquo denilerek kendisinin toygillerden boumlcek ve tane ile
beslenen eti iccedilin avlanan kızıl tuumlyluuml bir kuĢ olarak goumlsterildiğini kitabın aynı sayfasında
ldquoGelin Yalccedilın Kuumlccediluumlke hakvermeyin Ahmet Erteguumlnuumln tam ismi Ahmet Muumlnir Erteguumlnduuml
Guumlluumln oğlunun ismi ise Ahmet Muumlnirdi Ahmet Erteguumlnuumln annesinin adı Hayrunnisa iken
Guumlluumln eşinin adı da Hayrunnisaydı Tesaduumlftuumlr tesaduumlf ( ) Ahmet Erteguumlnuumln eşinin
adı Mica idi ve kendisi Hristiyandı Ahmet Erteguumln ABD vatandaşı ve ABD derin devletinin
en oumlnemli isimlerindendirdquo denilmek suretiyle isim benzerliklerini kullanarak imada
bulunulduğunu
xv Kitabın 57 sayfasında ldquoGuumll gizli duumlnya devletinderdquo baĢlığı kullanılarak imada
bulunulduğunu 60 sayfasında ldquoGuumll ve Derin Amerikardquo 64 sayfasında ldquoAbdullah Guumlluumln
Gizli İşlerirdquo baĢlıkları atıldığını ve 64 sayfada ldquoAbdullah Guumll denince insanın aklına hemen
İngiltere İsrail ve ABDlilerle gizli goumlruumlşmeler yapan bir isim geliyordurdquo denildiğini
xvi Kitabın 66 sayfasında kendisinin ABD DıĢiĢleri Bakanı ile gizli bir anlaĢma
yaptığını ve Tuumlrkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine hareket ettiğinin iddia edildiğini 77
sayfasında ldquoİşte size uzak goumlruumlşluuml ve gerccedilekccedili bir devlet adamının soumlzlerirdquo ifadelerine yer
verilerek kinaye yapıldığını dar goumlruumlĢluuml ve yalancı olduğunun ima edildiğini
xvii Kitabın 89 sayfasında ldquo 30-35 yıldır bir arada olan insanların birlikteliğinde
Yağma-Talan-Soygun ve Vurgun had safhaya ulaştırdquo denildiğini 90 sayfasında ldquoBiz bu
uumllkenin WASPlarıyızrdquo soumlzuumlnuumln kendisine atfedildiğini WASPların CIA denetiminde
faaliyet goumlsterdiğinin belirtildiğini 92 sayfasında ldquoAbdullah Guumllde Tuumlrkluumlkten Rahatsızrdquo
baĢlığı atıldığını
xviii Kitabın 94 ve 95 sayfalarında ldquoNe Mutlu Tuumlrkuumlm Diyenerdquo soumlzuumlnden rahatsızlık
duyduğunun iddia edildiğini bu Ģekilde kendisinin Tuumlrk duumlĢmanı olarak goumlsterilmeye
ccedilalıĢıldığını 97 sayfasında ldquoBir devlet adamı () ve cumhurbaşkanlığı adayı () duumlşuumlnuumln ki
Atatuumlrkuumln bdquoNe Mutlu Tuumlrkuumlm Diyene‟ oumlzdeyişi ile alay ediyor aşağılıyor karşı ccedilıkıyorrdquo
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
5
denildiğini kendisinin bu soumlzlerle alay etmediğini aĢağılamada bulunmadığını ve karĢı ccedilıkma
amacı iccedilinde olmadığını
xix Kitabın 95 sayfasında ldquoNe yazık ki mert duumlruumlst ve yuumlrekli olamıyor Soumlzlerinin
arkasında bile duramıyorrdquo denilmek suretiyle muumlvekkilinin namert yalancı ve korkak olarak
nitelendirildiğini 106 sayfasında ldquoHarf Devrimine De Karşılar Mırdquo 107 sayfasında
ldquoKemalizm Moral Bozuyor veya Guumlluumln Roumlntgenirdquo 110 sayfasında ldquoAtatuumlrkuumln İlkeleri
Rahatsız Etmişrdquo 112 sayfasında ldquoNe Mutlu Tuumlrkuumlm Diyene Soumlzuumlne Duyulan Kinrdquo 118
sayfasında ldquoKemalizmi Yaşatanları mı Vuracaksınızrdquo baĢlıklarının kullanıldığını son baĢlığın
altında ldquoo kuklaların arkasındaki kuklacıkları vurmamız gerekir ve onları tespit etmemiz
gerekirrdquo denildiğini ve beyanlarının ccedilarpıtıldığını
xx Kitabın 125 sayfasında ldquoAlman Vakıfları Leyla Zana ve Guumllrdquo baĢlığı altında
ldquoAbdullah Guumll Başbakanlığı zamanında Avrupalılara Leyla Zana ve arkadaşlarının
durumlarını en kısa zamanda duumlzeltme soumlzuuml veriyor PKKlılara bayram yaptırıyor ccedilok
geccedilmeden Zana ve arkadaşları tahliye ediliyordurdquo denilmek suretiyle teroumlr grubu ve
temsilcileri ile ccedilalıĢtığının iddia edildiğini bu iddiaların gerccedileklikten uzak olduğunu
xxi Kitabın 142 sayfasında Abdullah Oumlcalanın kendisine mektup yazdığından
mektupta idam cezasının kaldırılmasını istediğinden ve 1472004 tarihinde idam cezasının
kaldırılarak sanki bu mektup uumlzerine idam cezası kaldırılmıĢ ve Abdullah Oumlcalanın isteğini
yerine getirmeye ccedilalıĢmıĢ gibi goumlsterildiğini bu soumlzlerin kendisine zarar vermek amacıyla sarf
edildiğini Oumlcalanrsquoın sayısız kiĢiye sayısız mektup yazdığını mektup sahibi ile herhangi bir
iliĢkisinin konuĢmasının goumlruumlĢmesinin ve fikir birliğinin mevcut olmadığını
xxii Kitabın 150 sayfasında belirtilen hususu kuvvetlendirmek amacıyla ldquoAPOdan
mektuplar alan ve Aponun dileklerinin ccediloumlzuumlmuuml iccedilin uğraşan Başbakan Guumll kendilerine oy
veren insanlara gideceği yerde oumlnce PKK ile bağlantılarının kanıtlandığı Apodan aldıkları
talimatlarla hareket ettikleri kesinleşen Leyla Zana ve arkadaşlarının hapisten kurtulması iccedilin
muumlcadele veriyor onların yeniden yargılanmalarını sağlıyordurdquo denildiğini ve kendisinin
PKK yanlısı ve Abdullah Oumlcalan ile yandaĢlarına hizmet eden bir kiĢi olduğu hususunda
insanların inandırılmaya ccedilalıĢıldığını
xxiii Kitabın 169 sayfasında ldquoGuumlluumln ABD Vatandaşlığırdquo baĢlığı altında ldquoGuumll
Amerikan vatandaşı olduğunu neden gizliyorrdquo Ģeklinde ifadeye yer verildiğini ancak ABD
vatandaĢı olduğuna dair herhangi bir kanıt ve belge sunulamadığını
xxiv BaĢvuruya konu kitapta haber verme sınırlarının aĢılarak kendisine hukuka aykırı
olarak saldırıda bulunulduğunu eleĢtiri ve nezaket sınırlarının aĢıldığını haksız Ģekilde
succedillanarak manevi varlığının zedelendiğini basına tanınan ayrıcalığın sınırsız olmadığını
kiĢilik haklarına saygı goumlsterilmesi gerektiğini yayının salt toplum yararı goumlzetilerek
yapılması gerektiğini bu ilke ve kurallar goumlzetilmeden yapılan yayının hukuka aykırı ve
kiĢilik haklarına saldırı oluĢturduğunu iddia ederek manevi tazminat talebinde bulunmuĢtur
11 BaĢvurucu Ġlk Derece Mahkemesindeki savunmasında davacının iddialarına
cevap vermek fırsatı bulmuĢtur BaĢvurucu
i BaĢvuruya konu kitapta kaynaklara dayalı olarak alıntılar yapıldığını kitabın
objektif bilgiler iccedilerdiğini belgelere dayalı gerccedilek ve guumlncel olduğunu gerccedilek dıĢı hiccedilbir
bilgi olmadığını oumlz ve biccedilim dengesinin korunduğunu konu ile ifade arasındaki bağlılığın
sağlandığını kitapta yer alan bilgilerin kamu yararına youmlnelik ve toplumsal ilgiyi taĢıdığını
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
6
ii Davacının kurumsallaĢmıĢ bir Ģahsiyet olduğunu ve sert eleĢtirilere muhatap
olacağını bilerek siyasi faaliyette bulunduğunu sadece kitabın oumln kapağındaki resimden
hareketle ldquoajan vatan haini veveya Tuumlrkiye Cumhuriyeti aleyhine faaliyetlerde bulunanrdquo kiĢi
olduğuna iliĢkin ccedilıkarımın davacı tarafa ait olduğunu
iii Kitapta yer alan ve davacıya atfedilen soumlzlerin tamamen davacının kendisine ait
olduğunu kitapta ilgili kaynakların goumlsterildiğini daha oumlnce yayımlanan haber veya
yazılardan alıntı yapılmasının davacının kiĢilik haklarını ihlal etmeyeceğini
iv Davacının isminin yer aldığı haberlere kitaplara ve yazılara karĢı dava
accedilmayarak ve tekzip etmeyerek yazılanların gerccedilekliğini kabul ettiğini ancak bu yazıların yer
aldığı kitaptaki hususların kiĢilik haklarını ihlal ettiğini ileri suumlrduumlğuumlnuuml
v Davacının kendi accedilıklamalarının okurlara aktarıldığını kitap bir buumltuumln olarak
değerlendirildiğinde hacirclen iktidarda olan bir partideki geliĢmelerin aktarıldığını okurların
bilgilendirildiğini uumllkeyi youmlnetenlerin siyasi bakıĢlarının kamuoyuna duyurulduğunu kamu
yararının oumln planda tutulduğunu uumllkenin youmlnetimini elinde tutanlar hakkında kamuoyunun
bilgi sahibi olmasının sağlandığını
vi Kitapta davacının ismi geccedilen yerlerde Ģahsiyet haklarına herhangi bir tecavuumlzuumln
soumlz konusu olmadığını oumlzle biccedilim dengesinin bozulmadığını belirterek davanın reddine karar
verilmesini talep etmiĢtir
12 Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesi 2172009 tarihli kararı ile davanın reddine
karar vermiĢtir Kararın gerekccedilesi Ģoumlyledir
ldquoDavacının Cumhurbaşkanı olmazdan oumlnce siyasi bir kimliği olup aynı zamanda
Bakanlık Başbakan Yardımcılığı ve Başbakanlık goumlrevlerinde bulunmuştur Yapmış olduğu
bazı temaslar kamuoyunu ilgilendirdiğinden davaya konu kitaptan oumlnce de bazı yayın
organlarında haber konusu yapılmış ve eleştirilmiştir Davacı vekili yapılan yayınlar ile ilgili
olarak yukarıda belirtilen dışında başka bir dava accedilıldığını ileri suumlrmemiştir Uumllkeleri youmlneten
kişilerin yapmış olduğu bazı temasların ve almış oldukları bazı kararların olduğu gibi
kamuoyuna aktarılması soumlz konusu değilse de alınan bazı kararların ve yapılan bazı
temasların kamuoyunu bilgilendirme amacıyla sunulmaması durumunda kamuoyunda
tartışılmakta ve basında eleştirilmektedir Basının hak ve goumlrevleri arasında kamuoyunu
bilgilendirmek eleştirilerde bulunmak kamuoyu oluşturmak boumlylece demokrasinin daha iyi
işlemesini sağlamak gibi bir işlevi soumlz konusu olduğundan siyasete giren kişilerin ise siyasete
girerken haklarında bir takım yayınlar yapılabileceğini bu yayınların bazen sert eleştiri
mahiyetinde olabileceğini kabul ederek bu tercihi yaptıklarından yapılan sert eleştirilere
katlanmak durumundadırlar bazen bu eleştiriler kişilik haklarına saldırı da oluşturabilir
Eğer yapılan yayının yapılmasında kamu yararı bulunuyorsa kişilik hakları yerine kamu
yararına uumlstuumlnluumlk tanımak soumlz konusu olabilir Davaya konu kitap iccedilinde yazılanların gerek
gerccedileklik unsurunu taşıması gerek guumlncel olması gerekse kamuoyunun bilgilendirilmesi
amacıyla kamu yararının soumlz konusu olması nedeniyle davacının kişilik hakları yerine kamu
yararına uumlstuumlnluumlk tanınmıştır Oumlzle biccedilim arasındaki dengenin korunduğu kanaatine
varılmıştır Bu nedenle davaya konu kitaptaki yazılanların hukuka uygun olduğu sonucuna
varılmış davalı tarafın sunmuş olduğu deliller karşısında davanın reddine karar vermek
gerekmiştirrdquo
13 Kararın temyizi uumlzerine Yargıtay 4 Hukuk Dairesi 1522011 tarihli ilamı ile Ġlk
Derece Mahkemesinin kararını delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik goumlruumllmediği
gerekccedilesi ile onamıĢtır
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
7
14 Davacı tarafından yapılan karar duumlzeltme talebi uumlzerine aynı Daire 8122011
tarihli ilamı ile karar duumlzeltme talebinin kabuluumlne ve Ġlk Derece Mahkemesinin kararının
bozulmasına karar vermiĢtir Yargıtayın gerekccedilesi Ģoumlyledir
ldquoDavacı yayın tarihinde Dışişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı adayıdır Davalı yazar
tarafından yazılan bdquoMusanın Guumlluuml‟ adlı kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih
edilerek bdquoDavutun Yıldızı-Siyonist Yıldız‟ kullanıldığı bu yıldızın iccedilerisine davacının
akademisyen sıfatıyla giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleştirildiği bununla davacının -İsrail
ve Yahudilik- ile bağlantısının varlığına dair okuyucu uumlzerinde şuumlphe yaratılmasının
amaccedillandığı yine kitap iccedilerisinde ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle
davacının yalancı Yahudi ve Amerika aşığı olduğu Hıristiyan olup kamuoyuna ABD
İngiltere ve İsrailin hizmetinde bir kişi olarak sunulduğu yayının ilk basım tarihi olan Mayıs
2007de uumllke guumlndeminde olan Cumhurbaşkanlığı seccedilimleri nedeniyle aday olan davacının
eleştirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla kuumlccediluumlk duumlşuumlruumllerek kişilik haklarına saldırıda
bulunulduğu anlaşılmaktadır Şu durumda uygun bir miktar manevi tazminat huumlkuumlm altına
alınmalıdır Mahkemenin bu youmlnuuml goumlzetmeden istemin reddine dair verdiği karar usul ve
yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir ise de karar dairece onanmış bulunduğundan
davacının karar duumlzeltme istemi HUMKnun 440-442 maddeleri uyarınca kabul edilmeli
onama ilamı kaldırılmalı ve karar bozulmalıdırrdquo
15 Bozma uumlzerine yargılamaya devam eden Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesi
572012 tarihli kararı ile ldquohuumlkmuumlne uyulan bozma ilamında belirtilen gerekccedilelerlerdquo davanın
kabuluumlne ve baĢvurucunun davacıya 15000 TL oumldemesine karar vermiĢtir Karara goumlre
baĢvurucunun 2007 yılından itibaren iĢleyecek yasal faizi de davacıya oumldemesi
gerekmektedir
16 Kararın temyizi uumlzerine Yargıtay 4 Hukuk Dairesi 2312013 tarihli ilamı ile
yerel Mahkemenin kararını onamıĢtır Daire baĢvurucunun karar duumlzeltme talebini 1292013
tarihli ilamı ile reddetmiĢtir Karar baĢvurucuya 23102013 tarihinde tebliğ edilmiĢtir
17 Anayasa Mahkemesine bireysel baĢvuru 22112013 tarihinde yapılmıĢtır
B Başvuruya Konu Kitap
18 BaĢvuruya konu ldquoMusa‟nın Guumll‟uumlrdquo isimli kitap baĢvurucu Erguumln Poyraz
tarafından kaleme alınmıĢtır BaĢvuru dilekccedilesi ile birlikte verilen nuumlsha kitabın 2007 yılı
Ağustos ayında yayımlanan 8 baskısı olmakla birlikte oumln soumlzuumln 2942007 tarihinde yazıldığı
ve kitabın 2007 yılı Mayıs ayında basılarak dağıtımının yapıldığı anlaĢılmaktadır Ġstanbulrsquoda
188 sayfa olarak basılan kitap bir oumln soumlz ve 67 alt baĢlıktan oluĢmaktadır
19 Kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve cumhurbaĢkanı adayı olan
davacı Abdullah Guumlluumln yaĢam oumlykuumlsuuml eğitimi evliliği ve siyasi yaĢamına iliĢkin bazı
detaylara yer verilmekte ve bazı iddialar ortaya atılmaktadır Soumlz konusu kitabın yazarı olan
baĢvurucu kitap boyunca baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden
uzun alıntılar yapmıĢtır BaĢvurucunun sıklıkla alıntı yaptığı bir baĢka kaynak ise Yargıtay
Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Soumlz
konusu kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler olduğunu
bu yazıların ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğunu
belirtmek gerekir
20 BaĢvurucu davacının Ġsrail Amerikan ve Ġngiliz devletinin ccedilıkarlarına hizmet
ettiğini ima etmektedir BaĢvurucu iddiaların dayanağı olarak davacının Ġngilterersquode okuduğu
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
8
okula buumlyuumlk oumlnem vermekte siyasi kariyeri boyunca gerek siyasetccedili gerekse devlet adamı
sıfatıyla bazı yabancı devlet adamları politikacılar ve sivil toplum oumlrguumltleri ile yaptığı
goumlruumlĢmelere değinmektedir BaĢvurucu bu goumlruumlĢmelerde ele alınan konuları yabancıların
davacı hakkındaki olumlu goumlruumlĢlerini aktarmakta ve kendi bakıĢ accedilısından bazı
değerlendirmelerde bulunmaktadır BaĢvurucu davacının goumlruumlĢtuumlğuuml baĢta bazı Yahudi
kuruluĢları olmak uumlzere Amerika Ġngiltere Ġsrail Almanya ve diğer bazı yabancı uumllkelerle
bağlantısı bulunan kiĢi ve kuruluĢların duumlnya sistemi iccedilindeki rollerine iliĢkin bazı
değerlendirmelerde bulunmakta ve davacının iliĢkilerine Ģuumlpheyle yaklaĢmaktadır
21 BaĢvurucuya goumlre Abdullah Guumll eğitimi ccedilalıĢma hayatı ve siyasi yaĢamı boyunca
daima Ģuumlpheli iliĢkiler iccedilerisinde bulunmuĢ Necip Fazıl Kısakuumlrek ve Necmettin Erbakan
ldquosiyasi ccedilizgisinderdquo goumlruumlnmesine rağmen kendisinin oumlzel bir ldquoajandasırdquo olmuĢtur BaĢvurucu
bu kanaatini davacının oumlğrencilik yıllarından itibaren ve bilhassa siyasi kariyeri boyunca
ccedileĢitli meseleler hakkında değiĢen goumlruumlĢlerine dayandırmaktadır BaĢvurucuya goumlre davacının
siyasi goumlruumlĢlerindeki tutarsızlıkların sebebi onun yabancı guumlccedillerin menfaatlerine ccedilalıĢan bir
kiĢi olmasıdır BaĢvurucu bir buumltuumln olarak davacı ve onun siyasi ccedilizgisinin Mustafa Kemal
Atatuumlrkrsquouumln goumlruumlĢlerine aykırı olduğunu iddia etmekte ve bu siyasi ccedilizginin ldquouumllkeyi felakete
suumlruumlklediğinerdquo inanmaktadır
22 BaĢvurucu soumlz konusu kitapta teroumlr oumlrguumltuuml PKK ve onun lideri olan Abdullah
Oumlcalanrsquoı sert ifadelerle eleĢtirmektedir Kitabın oumlnemli bir kısmında bazı yabancı siyasetccedili
devlet adamı ve kuruluĢların PKK ve Abdullah Oumlcalanrsquoa iliĢkin politikalarına ve bazı
accedilıklamalarına değinilmekte daha sonra aynı kiĢi ve kuruluĢların davacı hakkındaki
goumlruumlĢlerine de yer verilmektedir BaĢvurucu kitapta davacının Kuumlrt meselesi hakkındaki bazı
accedilıklamalarına da yer vermek suretiyle soumlz ve eylemlerinin uumllke menfaatine uygun
duumlĢmediğini kendi bakıĢ accedilısından goumlstermeye ccedilalıĢmaktadır
C İlgili Hukuk
23 1112011 tarihli ve 6098 sayılı Tuumlrk Borccedillar Kanunursquonun 49 maddesi Ģoumlyledir
ldquoKusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle
yuumlkuumlmluumlduumlr
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile ahlaka aykırı bir fiille
başkasına kasten zarar veren de bu zararı gidermekle yuumlkuumlmluumlduumlrrdquo
24 6098 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesi Ģoumlyledir
ldquoZarar goumlren zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yuumlkuuml altındadır
Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hacirckim olayların olağan akışını
ve zarar goumlrenin aldığı oumlnlemleri goumlz oumlnuumlnde tutarak zararın miktarını hakkaniyete uygun
olarak belirlerrdquo
IV İNCELEME VE GEREKCcedilE
25 Mahkemenin 27102015 tarihinde yapmıĢ olduğu toplantıda baĢvurucunun
22112013 tarihli ve 20138503 numaralı bireysel baĢvurusu incelenip gereği duumlĢuumlnuumllduuml
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
9
A Başvurucunun İddiaları
26 BaĢvurucu baĢvuruya konu kitapta yer alan ifadelerin goumlruumlnuumlr gerccedilekliğe uygun
olduğunu ve davacının siyasi konumu gereği sert eleĢtirilere accedilık olması gerekmesine rağmen
ifade ettiği duumlĢuumlncelerinden dolayı cezalandırıldığını ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu baĢvuruya
konu tazminat davasının accedilılmasından 16 guumln sonra Ergenekon soruĢturması olarak bilinen
soruĢturma kapsamında tutuklanarak yargılandığını ve goumlruumlĢleri dolayısıyla 29 yıl 7 ay
huumlrriyeti bağlayıcı ceza ile cezalandırıldığını belirtmiĢtir BaĢvurucu Ġlk Derece
Mahkemesinin accedilılan tazminat davasını reddetmesinin ardından Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin
1522011 tarihli ilamı ile Ġlk Derece Mahkemesinin kararının onandığını bu tarihten sonra
uumlyeleri davacı tarafından seccedililen HSYK tarafından Yargıtay 4 Hukuk Dairesine yeni uumlyeler
atanarak uumlye yapısının değiĢtirildiğini ve davacının karar duumlzeltme talebinin aynı Daire
tarafından ve farklı uumlye yapısı ile 8122011 tarihinde kabul edilerek Ġlk Derece
Mahkemesinin kararının bozulduğunu ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucuya goumlre Yargıtay 4 Hukuk
Dairesine yapılan yeni atamalardan sonra Ġlk Derece Mahkemesinin kararı bozulabilmiĢtir
BaĢvurucu Yargıtayın tarafsız hareket etmediğini ileri suumlrmuumlĢ Anayasarsquonın 2 9 25 26
28 29 36 37 ve 40 maddelerinin ihlal edildiğinin tespiti ile maddi ve manevi tazminat
haklarının saklı tutulması talebinde bulunmuĢtur
B Değerlendirme
1 Kabul Edilebilirlik Youmlnuumlnden
27 Anayasa Mahkemesi olayların baĢvurucu tarafından yapılan hukuki
nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir
Canan B No 2012969 1892013 sect 16)
28 Her ne kadar baĢvurucu Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin taraflı davrandığını ve bu
sebeple Anayasarsquonın 36 maddesinde koruma altına alınan adil yargılanma hakkının ihlal
edildiğini ileri suumlrmuumlĢ ise de bu Ģikacircyet yazmıĢ olduğu kitap nedeniyle baĢvurucunun
tazminat oumldemesine karar verilmesine youmlneliktir ve bu sebeple soumlz konusu Ģikacircyetin
Anayasarsquonın 26 maddesinde tanımlanan ifade oumlzguumlrluumlğuuml bağlamında incelenmesi uygun
goumlruumllmuumlĢtuumlr
29 BaĢvurucunun yazdığı bir kitaptan dolayı aleyhine manevi tazminat oumldemeye
huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetleri accedilıkccedila dayanaktan yoksun
değildir Ayrıca baĢka bir kabul edilemezlik nedeni de bulunmadığı iccedilin baĢvurunun kabul
edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir
2 Esas Youmlnuumlnden
30 BaĢvurucu yazdığı bir kitap nedeniyle davacıya tazminat oumldemesinin
Anayasarsquonın 26 maddesinde yer alan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr
BaĢvurucunun iddialarına karĢı Bakanlık goumlruumlĢuumlnde baĢvurucunun Ģikacircyetlerinin
Anayasarsquonın 26 maddesinde yer alan ifade oumlzguumlrluumlğuuml ccedilerccedilevesinde incelenmesi gerektiği
belirtilmiĢtir BaĢvurucu baĢvurunun esası hakkındaki Bakanlık goumlruumlĢuumlne karĢı baĢvuru
dilekccedilesindeki beyanlarını tekrar etmiĢtir
31 Anayasarsquonın ldquoTemel hak ve huumlrriyetlerin sınırlanmasırdquo kenar baĢlıklı 13 maddesi
Ģoumlyledir
ldquoTemel hak ve huumlrriyetler oumlzlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili
maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir Bu
sınırlamalar Anayasanın soumlzuumlne ve ruhuna demokratik toplum duumlzeninin ve lacircik
Cumhuriyetin gereklerine ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkesine aykırı olamazrdquo
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
10
32 Anayasarsquonın ldquoDuumlşuumlnceyi accedilıklama ve yayma huumlrriyetirdquo kenar baĢlıklı 26 maddesi
Ģoumlyledir
ldquoHerkes duumlşuumlnce ve kanaatlerini soumlz yazı resim veya başka yollarla tek başına veya
toplu olarak accedilıklama ve yayma hakkına sahiptir Bu huumlrriyet resmi makamların muumldahalesi
olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar Bu fıkra huumlkmuuml
radyo televizyon sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine
bağlanmasına engel değildir
Bu huumlrriyetlerin kullanılması millicirc guumlvenlik kamu duumlzeni kamu guumlvenliği Cumhuriyetin
temel nitelikleri ve Devletin uumllkesi ve milleti ile boumlluumlnmez buumltuumlnluumlğuumlnuumln korunması succedilların
oumlnlenmesi succedilluların cezalandırılması Devlet sırrı olarak usuluumlnce belirtilmiş bilgilerin
accedilıklanmaması başkalarının şoumlhret veya haklarının oumlzel ve aile hayatlarının yahut kanunun
oumlngoumlrduumlğuuml meslek sırlarının korunması veya yargılama goumlrevinin gereğine uygun olarak
yerine getirilmesi amaccedillarıyla sınırlanabilir
hellip
Duumlşuumlnceyi accedilıklama ve yayma huumlrriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil şart ve
usuller kanunla duumlzenlenirrdquo
33 Anayasarsquonın 26 maddesinde ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanımında baĢvurulabilecek
araccedillar ldquosoumlz yazı resim veya başka yollarrdquo olarak ifade edilmiĢ ve ldquobaşka yollarrdquo ifadesiyle
her tuumlrluuml ifade aracının anayasal koruma altında olduğu goumlsterilmiĢtir (Emin Aydın [GK] B
No 20132602 2312014 sect 43) Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml Anayasarsquoda yer alan diğer hak ve
oumlzguumlrluumlklerin oumlnemli bir kısmını doğrudan etkiler Gazete dergi veya kitap biccediliminde basın
yayın yoluyla duumlĢuumlncenin yayılmasının baĢlıca aracı olan basın da ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln
kullanılma biccedilimlerinden biridir (Fatih Taş [GK] B No 20131461 12112014 sect 64)
34 Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında vurgulandığı uumlzere ifade
oumlzguumlrluumlğuuml herkesin soumlz yazı resim veya baĢka yollarla duumlĢuumlnce ve kanaatlerini accedilıklama ve
yayma hakkını buna bağlı olarak haber veya goumlruumlĢ alma ve verme oumlzguumlrluumlklerini
kapsamaktadır Bu ccedilerccedilevede ifade oumlzguumlrluumlğuuml kiĢinin haber ve bilgilere baĢkalarının
fikirlerine serbestccedile ulaĢabilmesi duumlĢuumlnce ve kanaatlerinden dolayı kınanamaması ve bunları
tek baĢına veya baĢkalarıyla birlikte ccedileĢitli yollarla serbestccedile ifade edebilmesi anlatabilmesi
savunabilmesi baĢkalarına aktarabilmesi ve yayabilmesi anlamına gelir
35 Basın oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kapsayan ifade oumlzguumlrluumlğuuml gazete dergi kitap gibi araccedillar ile
duumlĢuumlnce ve kanaatleri accedilıklama yorumlama bilgi haber ve eleĢtirilerin yayın ve dağıtım
haklarını kapsar Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml duumlĢuumlncenin iletilmesini ve dolaĢımını gerccedilekleĢtirerek
bireyin ve toplumun bilgilenmesini sağlar Ccediloğunluğa muhalif olanlar da dacirchil olmak uumlzere
duumlĢuumlncelerin her tuumlrluuml araccedilla accedilıklanması accedilıklanan duumlĢuumlnceye paydaĢ sağlanması duumlĢuumlnceyi
gerccedilekleĢtirme ve bu konuda baĢkalarını ikna etme ccedilabaları ccediloğulcu demokratik duumlzenin
gereklerindendir Bu itibarla duumlĢuumlnceyi accedilıklama ve yayma oumlzguumlrluumlğuuml ile basın oumlzguumlrluumlğuuml
demokrasinin iĢleyiĢi iccedilin yaĢamsal oumlnemdedir (Fatih Taş sect 65)
36 Bu bağlamda toplumsal ve siyasal ccediloğulculuğu sağlamak her tuumlrluuml duumlĢuumlncenin
barıĢccedilıl bir Ģekilde ve serbestccedile ifadesine bağlıdır Aynı Ģekilde birey oumlzguumln kiĢiliğini
duumlĢuumlncelerini serbestccedile ifade edebildiği ve tartıĢabildiği bir ortamda ortaya koyabilir Ġfade
oumlzguumlrluumlğuuml kendimizi ve baĢkalarını tanımlamada anlamada ve algılamada bu ccedilerccedilevede
baĢkalarıyla iliĢkilerimizi belirlemede ihtiyaccedil duyduğumuz bir değerdir (Emin Aydın sect 41)
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
11
37 Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrası ifade oumlzguumlrluumlğuumlne iccedilerik bakımından
bir sınırlama getirmemiĢtir BaĢka bir deyiĢle hem gerccedilek hem de tuumlzel kiĢiler iccedilin geccedilerli olan
ifade oumlzguumlrluumlğuuml siyasi sanatsal akademik veya ticari duumlĢuumlnce ve kanaat accedilıklamaları gibi her
tuumlrluuml ifadeyi kapsamına almaktadır Accedilıklanan ve yayılan bir duumlĢuumlncenin iccedileriğinden
hareketle kiĢiler ve toplum accedilısından ldquodeğerli-değersizrdquo veya ldquoyararlı-yararsızrdquo biccediliminde
ayrıĢtırılması subjektif unsurlar ihtiva eder Bu değerlendirmelerden hareketle ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln alanının belirlenmeye ccedilalıĢılması bu oumlzguumlrluumlğuumln keyficirc biccedilimde sınırlandırılması
sonucunu doğurabilecektir Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml baĢkaları accedilısından ldquodeğersizrdquo veya ldquoyararsızrdquo
goumlruumllen duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması oumlzguumlrluumlğuumlnuuml de iccedilermektedir
38 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuuml Anayasarsquoda yer alan temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin
sınırlama rejimine tabidir Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne iliĢkin 26 maddenin ikinci fıkrasında sınırlama
sebeplerine yer verilmiĢtir Mevcut baĢvuruya benzer baĢvurularda Anayasarsquonın 26
maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sınırlama sebepleri dikkate alınmalıdır
39 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik sınırlamaların da bir sınırının olması
gerektiği accedilıktır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasında Anayasarsquonın 13
maddesindeki oumllccediluumltler goumlz oumlnuumlne alınmak zorundadır Bu sebeple ifade oumlzguumlrluumlğuumlne getirilen
sınırlandırmaların denetiminin Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan oumllccediluumltler ccedilerccedilevesinde ve
Anayasarsquonın 26 maddesi kapsamında yapılması gerekmektedir
40 BaĢvuru baĢvurucu tarafından kaleme alınan bir kitapta bahsedilen doumlnemlerde
dıĢiĢleri bakanlığı ile baĢbakan yardımcılığı goumlrevlerinde bulunan ve cumhurbaĢkanı adayı
olan davacı Abdullah Guumllrsquouumln Ģeref ve itibarına zarar verildiği kabul edilerek baĢvurucunun
tazminat oumldemeye mahkucircm edilmesi nedeniyle yapılmıĢtır
41 Somut olayda ccediloumlzuumlmlenmesi gereken ilk mesele baĢvurucu aleyhine tazminata
huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahale oluĢturup oluĢturmadığını
belirlemektir Sonraki aĢamalarda varlığı kabul edilen muumldahaleye dayanak olarak goumlsterilen
amacın meĢru olup olmadığının soumlz konusu hakkın oumlzuumlnuuml zedeleyecek oumllccediluumlde kısıtlanıp
kısıtlanmadığının kısıtlamanın demokratik toplumda gerekli olup olmadığının ve kullanılan
araccedilların orantılı olup olmadığının tespit edilmesi gerekir
a Muumldahalenin Mevcudiyeti
42 BaĢvurucu yazdığı kitapta yer alan soumlzlerinin ve iddialarının davacının Ģeref ve
itibarına zarar verdiği kabul edilerek 15000 TL tazminat oumldemeye mahkucircm edilmiĢtir Soumlz
konusu Mahkeme kararı ile baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahalede
bulunulduğu accedilıktır
b Muumldahalenin İhlal Oluşturup Oluşturmadığı
43 Yukarıda anılan muumldahale Anayasarsquonın 26 maddesinin ikinci fıkrasında
belirtilen haklı sebeplerden bir veya daha fazlasına dayanmadığı ve Anayasarsquonın 13
maddesinde belirtilen koĢulları yerine getirmediği muumlddetccedile Anayasarsquonın 26 maddesinin
ihlalini teĢkil edecektir Bu nedenle sınırlamanın Anayasarsquonın 13 maddesinde oumlngoumlruumllen oumlze
dokunmama Anayasarsquonın ilgili maddesinde belirtilmiĢ olma kanunlar tarafından oumlngoumlruumllme
Anayasarsquonın soumlzuumlne ve ruhuna demokratik toplum duumlzeninin ve laik Cumhuriyetrsquoin
gereklerine ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkesine aykırı olmama koĢullarına uygun olup olmadığının
belirlenmesi gerekir
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
12
i Kanunilik
44 BaĢvurucu Anayasarsquonın 26 maddesinin beĢinci fıkrasında yer alan ldquobu hakların
kullanılması kanunla duumlzenlenirrdquo huumlkmuumlne ve Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan
ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo gereğine aykırılık bulunduğuna iliĢkin bir iddiada
bulunmamıĢtır Yapılan değerlendirmeler neticesinde 6098 sayılı Kanunrsquoun 49 ve 50
maddelerinin ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo oumllccediluumltuumlnuuml karĢıladığı sonucuna varılmıĢtır
ii Meşru Amaccedil
45 BaĢvurucunun tazminat oumldemesine iliĢkin soumlz konusu kararın baĢkalarının Ģoumlhret
veya haklarının korunmasına youmlnelik oumlnlemlerin bir parccedilası olduğu ve meĢru bir amaccedil taĢıdığı
sonucuna varılmıĢtır
iii Demokratik Toplum Duumlzeninde Gerekli Olma ve Oumllccediluumlluumlluumlk
46 Son olarak baĢvurucunun yazdığı kitapta sarf ettiği soumlzlerden dolayı aleyhine
tazminata huumlkmedilmesine iliĢkin kararda demokratik bir toplumda baĢvurucunun ifade
oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında makul bir dengenin
goumlzetilip goumlzetilmediği değerlendirilmelidir
47 Bireyin Ģeref ve itibarı Anayasarsquonın 17 maddesinde yer alan ldquomanevi varlıkrdquo
kapsamında yer almaktadır Devlet bireyin manevi varlığının bir parccedilası olan Ģeref ve itibara
keyficirc olarak muumldahale etmemek ve uumlccediluumlncuuml kiĢilerin saldırılarını oumlnlemekle yuumlkuumlmluumlduumlr
Uumlccediluumlncuuml kiĢilerin Ģeref ve itibara muumldahalesi -birccedilok ihtimalin yanında- goumlrsel ve iĢitsel
yayınlar yoluyla da olabilir Bir kiĢi goumlrsel ve iĢitsel yayın yoluyla bir kamuoyu tartıĢması
ccedilerccedilevesinde eleĢtirilmiĢ olsa dahi o kiĢinin Ģeref ve itibarı manevi buumltuumlnluumlğuumlnuumln bir parccedilası
olarak değerlendirilmelidir (Nilguumln Halloran B No 20121184 1672014 sect 41 Adnan
Oktar B No 20131123 2102013 sect 33)
48 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml ve oumlzel olarak basın oumlzguumlrluumlğuuml alanında devletin pozitif ve negatif
yuumlkuumlmluumlluumlkleri bulunmaktadır Kamu makamları negatif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında zorunlu
olmadıkccedila duumlĢuumlncenin accedilıklanmasını ve yayılmasını yasaklamamalı yaptırımlara tabi
tutmamalı pozitif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında ise ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln gerccedilek ve etkili korunması
iccedilin gereken tedbirleri almalıdır (Nilguumln Halloran sect 43 benzer youmlndeki AĠHM goumlruumlĢuuml iccedilin
bkz Oumlzguumlr GuumlndemTuumlrkiye B No 2314493 1632000 sect 43)
49 Devletin bireylerin maddi ve manevi varlığının korunması ile ilgili pozitif
yuumlkuumlmluumlluumlkleri ccedilerccedilevesinde Ģeref ve itibarın korunması hakkı ile diğer tarafın Anayasarsquoda
guumlvence altına alınmıĢ olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnden yararlanma hakkı arasında adil bir denge
kurması gerekir Mevcut olaydaki gibi baĢvurularda baĢvurunun sonucu kural olarak
baĢvurunun ihtilaflı soumlzlerin sahibi tarafından Anayasarsquonın 26 maddesine dayanılarak
yapılmıĢ olması ile bu soumlzlere konu olan kiĢi tarafından Anayasarsquonın 17 maddesinin birinci
fıkrasına dayanılarak yapılmıĢ olmasına goumlre değiĢmez Aksi hacirclde Anayasarsquonın anılan
maddelerinde korunan hakların dengelenmesinde benzer olaylarda ccedileliĢkili sonuccedillar ortaya
ccedilıkabilir Yargı mercilerinin bu iki maddede duumlzenlenen haklar arasında Anayasarsquonın 13
maddesinde ve bu maddenin uygulanmasına iliĢkin Anayasa Mahkemesi iccediltihadında ortaya
konulan kriterlere uygun bir denge kurmaları gerekir
50 Demokrasiler temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin en geniĢ oumllccediluumlde sağlanıp guumlvence altına
alındığı rejimlerdir Oumlze dokunma yasağını ihlal etmeyen muumldahaleler youmlnuumlnden goumlzetilmesi
oumlngoumlruumllen ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo kavramı oumlncelikle ifade oumlzguumlrluumlğuuml
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
13
uumlzerindeki sınırlamaların zorunlu ya da istisnai tedbir niteliğinde ve baĢvurulabilecek en son
ccedilare ya da alınabilecek en son oumlnlem olmasını gerektirmektedir Demokratik toplum
duumlzeninin gereklerinden olma bir sınırlamanın demokratik bir toplumda zorlayıcı bir
toplumsal ihtiyacın karĢılanması amacına youmlnelik olmasını ifade etmektedir Buna goumlre
sınırlayıcı tedbir bir toplumsal ihtiyacı karĢılamıyorsa ya da baĢvurulabilecek en son ccedilare
niteliğinde değilse demokratik toplum duumlzeninin gereklerine uygun bir tedbir olarak
değerlendirilemez (HandysideBirleşik Krallık B No 549372 7121976 sect 48)
51 Buna goumlre demokratik toplumun temellerinden olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece
lehte olduğu kabul edilen veya zararsız ya da ilgilenmeye değmez goumlruumllen ifadeler iccedilin değil
devletin veya toplumun bir boumlluumlmuumlnuuml eleĢtiren onlara ccedilarpıcı gelen onları rahatsız eden
ifadeler iccedilin de geccedilerli olduğu kuĢkusuzdur Ccediluumlnkuuml bunlar demokratik toplum duumlzeninde
geccedilerli olan ccediloğulculuğun hoĢgoumlruumlnuumln ve accedilık fikirliliğin gerekleridir (HandysideBirleşik
Krallık sect 49)
52 Hak ve oumlzguumlrluumlklere yapılacak her tuumlrluuml sınırlamada devreye girecek bir baĢka
guumlvence de Anayasarsquonın 13 maddesinde ifade edilen ldquooumllccediluumlluumlluumlk ilkesirdquodir Bu ilke temel hak
ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasına iliĢkin baĢvurularda oumlncelikli olarak dikkate alınması
gereken bir guumlvencedir Anayasarsquonın 13 maddesinde demokratik toplum duumlzeninin gerekleri
ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkeleri iki ayrı kriter olarak duumlzenlenmiĢ olmakla birlikte bu iki kriter arasında
sıkı bir iliĢki vardır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklere youmlnelik herhangi bir sınırlamanın demokratik
toplum duumlzeni iccedilin gerekli nitelikte baĢka bir ifadeyle guumlduumllen kamu yararı amacını
gerccedilekleĢtirmekle birlikte temel haklara en az muumldahaleye olanak veren oumllccediluumlluuml bir sınırlama
niteliğinde olup olmadığının incelenmesi gerekir (AYM E20074 K200781 18102007)
53 Anayasa Mahkemesinin kararlarına goumlre oumllccediluumlluumlluumlk temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin
sınırlanma amaccedilları ile araccedil arasındaki iliĢkiyi yansıtır Oumllccediluumlluumlluumlk denetimi ulaĢılmak istenen
amaccediltan yola ccedilıkılarak bu amaca ulaĢılmak iccedilin seccedililen aracın denetlenmesidir Bu sebeple
ifade oumlzguumlrluumlğuuml alanında getirilen muumldahalelerde hedeflenen amaca ulaĢabilmek iccedilin seccedililen
muumldahalenin elveriĢli gerekli ve orantılı olup olmadığı değerlendirilmelidir (Sebahat Tuncel
B No 20121051 2022014 sect 84)
54 Bu bağlamda ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yargısal veya idari bir muumldahalenin toplumsal bir
ihtiyaccedil baskısını karĢılayıp karĢılamadığına bakılması gerekecektir BaĢvuru konusu olay
bakımından yapılacak değerlendirmelerin temel ekseni muumldahaleye neden olan derece
mahkemelerinin kararlarında dayandıkları gerekccedilelerin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kısıtlama
bakımından ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo ve ldquooumllccediluumlluumlluumlkrdquo ilkelerine uygun
olduğunu inandırıcı bir Ģekilde ortaya koyup koyamadığı olacaktır (Sebahat Tuncel sect 85)
55 Yukarıdaki değerlendirmeler ıĢığında mahkemelerin duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve
yayılmasına youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln
kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması gereken bir yararın
varlığını somut olgulara dayanarak goumlstermeleri gerekir (Mustafa Ali Balbay B No
20121272 4122013 sect 114)
56 Bunun sonucu olarak baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin
Anayasarsquonın 26 maddesini ihlal boyutuna ulaĢıp ulaĢmadığı incelenirken soyut bir
değerlendirme yapılmayıp baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruumlnuumln kamusal tartıĢmalara
katkı sunma kapasitesinin ifadelere youmlnelik kısıtlamaların niteliğinin ve kapsamının
ifadelerin kimin tarafından dile getirildiğinin kime youmlneldiğinin ve kamuoyu ile diğer
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
14
kiĢilerin kullanılan ifadeler karĢısında sahip oldukları hakların ağırlığının gerektiği gibi
değerlendirilip değerlendirilmediğine bakılmalıdır
57 BaĢvurucunun bir araĢtırmacı ve yazar olarak politikacılara veya huumlkucircmet
politikalarına youmlnelttiği eleĢtiriler sırasında soumlylediği soumlzlerden dolayı aleyhine tazminata
huumlkmedilmesinin oumllccediluumlluuml olduğunun kabul edilebilmesi iccedilin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan
muumldahalenin gerekccedilelerinin inandırıcı baĢka bir deyiĢle ilgili ve yeterli olması gerekir
58 Bu bağlamda gerekccedilede baĢvurucunun yayımladığı kitapta davacı hakkında haber
ve fikirlere yer verirken yayıncılık etiğine uygun olarak doğru ve guumlvenilir bilgi sunarken iyi
niyetle hareket etme goumlrev ve yuumlkuumlmluumlluumlğuumlne uyup uymadığının davacı hakkında verilen
bilgilerin cumhurbaĢkanlığı seccedilimleri kapsamında kamu yararına iliĢkin olup olmadığının
kitabın davacıya karĢı keyficirc kiĢisel bir saldırı teĢkil edip etmediğinin ve doğrudan siyasi
kiĢiliğini hedef alıp almadığının ortaya konulması gerekir Nitekim siyasilere youmlnelik
eleĢtirinin sınırları ccedilok daha geniĢtir (FeldekSlovakya B No 2903295 1272001 sect 74)
59 BaĢvuruya konu kitap yayımlanmadan oumlnce 2007 yılı Nisan ayında yapılacak olan
11 cumhurbaĢkanlığı seccedilimine youmlnelik kamuoyunda yoğun bir tartıĢma yaĢanmaktaydı 2000
yılında seccedililen 10 CumhurbaĢkanı Ahmet Necdet Sezerin goumlrev suumlresi 1652007 tarihinde
dolmaktaydı ve TBMM cumhurbaĢkanlığı seccediliminin ilk tur oylama guumlnuumlnuuml 27 Nisan olarak
belirlemiĢti Seccedilim doumlnemine laiklik tartıĢmalarıyla gelinmiĢti Uumllkenin ccedileĢitli yerlerinde
ldquoCumhuriyet Mitinglerirdquo adıyla geniĢ katılımlı goumlsteriler duumlzenlenmiĢ ve iktidarda bulunan
Adalet ve Kalkınma Partisinin kendi siyasal ccedilizgisinden bir ismi cumhurbaĢkanlığına seccedilmesi
engellenmek istenmiĢti Ġktidar partisinin o doumlnem dıĢiĢleri bakanı ve baĢbakan yardımcısı
olan Kayseri Milletvekili Abdullah Guumlluuml aday goumlstermesi uumlzerine tartıĢmaların odak noktası
genel olarak Abdullah Guumllrsquoe kaymıĢ ve yaĢanan bazı geliĢmelerin ardından ancak 2882007
tarihinde Abdullah Guumll cumhurbaĢkanı seccedililmiĢti
60 BaĢvurucu muhafazakacircr toplum kesimleri dinicirc cemaatlerin siyaset ve siyasi
partilerle iliĢkileri uumlzerine araĢtırmaları bulunan ve ccediloğunluğu zikredilen konularda olmak
uumlzere ondan fazla kitabı bulunan bir yazardır BaĢvurucu soumlz konusu kitabın oumln soumlzuumlnuuml
2942007 tarihinde yazmıĢ ve kitap cumhurbaĢkanlığı seccedilimine iliĢkin tartıĢmaların yoğun
olarak devam ettiği guumlnlerde yayımlanmıĢtır
61 BaĢvurucu davacıya ve davacının birlikte siyaset yaptığı kiĢilere karĢı son derece
Ģuumlpheci yaklaĢmaktadır BaĢvurucu bu kiĢilere genel olarak guumlvenmemekte bu kiĢilerin
kendisinin de mensubu olduğu duumlnya goumlruumlĢuumlne karĢı duumlĢman oldukları fikrini taĢımaktadır
BaĢvurucu davacı ve kitapta davacı ile birlikte adını zikrettiği kiĢilerin milleti aldattıklarına
inanmakta ve bu kiĢilere sert biccedilimde karĢı ccedilıkılması gerektiğini savunmaktadır Ayrıca
kitapta ifade ettiği olayların subjektif değerlendirmesini yapmakta davacı hakkında oumlne
suumlrduumlğuuml kanaatlerini ispatlamak iccedilin olayları ve bu olaylara iliĢkin yorumları
ccedileĢitlendirmektedir
62 BaĢvurucu hakkında accedilılan tazminat davası Ġlk derece Mahkemesince reddedilmiĢ
buna karĢın Yargıtayca karar duumlzeltme aĢamasında bozulmuĢtur Daha sonra Ġlk Derece
Mahkemesi Yargıtay bozma gerekccedilesinde belirtilen gerekccedilelerle davayı kabul ederek
baĢvurucunun davacıya manevi tazminat oumldemesine karar vermiĢtir Bu durumda baĢvurucu
hakkında tazminata huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetin
incelenmesi sırasında Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin 8122011 tarihli ilamında yer alan
gerekccedileler değerlendirilmelidir
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
15
63 Oumlte yandan yapılan bireysel baĢvurularda yalnızca ve tek baĢlarına derece
mahkemelerince verilen kararların ele alınması ile de yetinilemez Oumlncelikle baĢvurucu
tarafından soumlylenen soumlzlerin kitabın tamamı ve soumlylendikleri bağlamdan kopartılmaksızın
olayın buumltuumlnselliği iccedilerisinde değerlendirilmesi gerekir (Nilguumln Halloran B No 20121184
1672014 sect 52)
64 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi uumlccedil sebepten dolayı davanın kabul edilmesi gerektiği
gerekccedilesiyle Ġlk Derece Mahkemesinin davanın reddine dair kararını bozmuĢtur Bunlardan
birincisi baĢvuruya konu kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih edilerek ldquoDavut
yıldızı (siyonist yıldız)rdquo kullanılması ve bu yıldızın iccediline davacının akademisyen sıfatıyla
giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleĢtirilmesidir Daireye goumlre soumlz konusu kapak tasarımı ile
davacının ldquoĠsrail ve Yahudilikrdquo ile bağlantısı olduğuna dair okuyucu uumlzerinde Ģuumlphe
yaratılmak istenmiĢtir BaĢvurucu kırmızı renk ile Ġsrail ve Yahudilik arasında nasıl bir
bağlantı kurulduğunun accedilık olmadığını belirtmiĢtir BaĢvurucu bir kimsenin ldquoĠsrail veya
Yahudilik ile bağlantısının varlığı hakkında Ģuumlphe yaratılmasınınrdquo davacının Tuumlrkiye
Cumhuriyeti vatandaĢı olan Yahudileri de temsil ettiği goumlzetildiğinde hangi surette tazminat
nedeni olduğunun yeterince izah edilmediğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu tazminat nedeni
sayılan kitap kapağının davacının yaĢamı suumlrecindeki kesitlere dikkat ccedilekmek ve iktidara
gelmeden oumlnceki goumlruumlĢleri ile iktidardaki goumlruumlĢleri ve uygulamaları arasındaki ccedileliĢkileri
goumlstermek amacı taĢıdığını savunmuĢtur
65 BaĢvuruya konu kitap kapağında olduğu gibi belirli bir resmin ne anlama
geldiğinin ancak baĢvurucunun accedilıklamaları ve kitapta kullanılan ifadelerle birlikte kitabın
yayımlandığı oumlzel koĢulların da birlikte değerlendirilmesi ile belirlenebileceği hatırda
tutulmalıdır Bu bağlamda kitap kapağının temel olarak kitabın iccedileriğini yansıtma amacıyla
tasarlandığı değerlendirilmiĢtir
66 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği ikinci sebep ise kitapta bir buumltuumln
olarak ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle ldquodavacının yalancı Yahudi ve
Amerika acircĢığı olduğu Hristiyan olup kamuoyuna ABD Ġngiltere ve Ġsrailin hizmetinde bir
kiĢi olarakrdquo sunulduğudur Kitabın arka sayfasında ve iccedileriğinde (bkz sectsect 16-20) bir buumltuumln
olarak davacının Yahudi ve Hristiyanlarla iyi iliĢkileri olduğu davacının duumlĢuumlnce ve
eylemlerinin Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyetirsquonin menfaatine değil ABD Ġngiltere Ġsrail
gibi uumllkelerin menfaatlerine olduğu iddia edilmekte ve bu iddiaların kanıtlanması iccedilin bazı
ccedilıkarımlar ve yorumlar yapılmaktadır Bundan baĢka davacının oumlğrenciliğinden itibaren
değiĢen ideolojik tercihlerine dikkat ccedilekilmekte ve baĢvurucu kendince bu tutarsızlıkları
yorumlamaktadır Buna karĢın kitapta davacıya karĢı aĢağılayıcı ifadeler tespit edilmemiĢtir
Nitekim Yargıtay da bozma kararında boumlyle bir tespite yer vermemiĢtir
67 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği uumlccediluumlncuuml sebep ise kitabın
yayımlandığı 2007 yılının Mayıs ayında uumllke guumlndemindeki cumhurbaĢkanlığı seccedilimlerinde
aday olan davacının eleĢtirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla ldquokuumlccediluumlk duumlĢuumlruumllmesininrdquo
amaccedillandığı iddiasıdır Gerccedilekten de baĢvurucunun soumlz konusu kitabı davacının toplumsal
itibarını zayıflatmak onun uumlstlendiği ve uumlstlenmeyi duumlĢuumlnduumlğuuml siyasi goumlrevlerde bulunmayı
hak etmeyen bir kiĢi olduğunu goumlstererek toplumu youmlnlendirmek amacı ile yazdığı accedilıktır
BaĢvurucu bu amacına ulaĢmak iccedilin bir buumltuumln olarak kitapta yaklaĢan cumhurbaĢkanlığı
seccedilimlerinde aday olan davacının hayat hikacircyesinden bazı kesitlerle birlikte oumlğrenciliğinden
itibaren ccedileĢitli konulardaki accedilıklamalarını ele almakta kendi bakıĢ accedilısından davacının
Mustafa Kemal Atatuumlrkrsquouumln oumlğretilerine muhalif bir kiĢi olduğunu goumlstermeye ccedilalıĢmakta ve
davacıyı sert biccedilimde eleĢtirmektedir
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
16
68 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml buumlyuumlk oumllccediluumlde eleĢtiri oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvence altına alınmasını
hedeflemektedir Bu nedenle duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması sırasında kullanılan
ifadelerin sert olması doğal karĢılanmalıdır Oumlte yandan siyasi tartıĢma oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ldquotuumlm
demokratik sistemlerin temel ilkesirdquo (LingensAvusturya B No 981582 871986 sectsect 41
42) olduğu goumlz oumlnuumlne alındığında diğer ifade tuumlrlerine nazaran siyasi ifade oumlzguumlrluumlğuumlne
ayrıca oumlnem vermek gerekmektedir AĠHM kararlarında sıklıkla siyasi bir tartıĢmayı
savunmanın demokratik bir toplumda temel bir unsur olduğunu vurgulamaktadır AĠHM
zorlayıcı nedenler olmadıkccedila siyasi ifadeye kısıtlama getirilmemesi gerektiğini
kaydetmektedir (FeldekSlovakya sect 83)
69 AĠHMrsquoin yerleĢik iccediltihatlarında da belirttiği gibi huumlkucircmetler kullandıkları kamu
guumlcuumlnden dolayı kendilerine youmlneltilmiĢ en ağır eleĢtirileri bile hoĢgoumlruuml ile karĢılamak
zorundadır Sağlıklı bir demokrasi bir huumlkucircmetin yalnızca yasama organı veya yargı organları
tarafından denetlenmesini değil aynı zamanda sivil toplum oumlrguumltleri medya ve basın veya
siyasi partiler gibi siyasal alanda yer alan diğer aktoumlrlerce de denetlenmesini gerektirir
(Castellsİspanya B No 1179885 2341992 sect 46)
70 Aynı Ģekilde siyasetccedililere youmlnelik eleĢtirilerin kabul edilebilir sınırları diğer
kiĢilere youmlnelik eleĢtiri sınırına goumlre daha geniĢtir Bir siyasetccedili diğer kiĢilerden farklı olarak
her soumlzuumlnuuml ve eylemini bilerek halkın ve aynı zamanda diğer siyasetccedililerin denetimine accedilar
bu nedenle de daha geniĢ hoĢgoumlruuml goumlstermek zorundadır (LingensAvusturya sect 42)
71 Siyasetccedililerin daha hoĢgoumlruumlluuml olmak zorunda olmaları Anayasarsquonın 26
maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen ldquoşoumlhret ve haklarınınrdquo korunmayacağı anlamına
gelmez Aksine 26 maddenin ikinci fıkrası buumltuumln bireylerin itibarlarının korunmasına imkacircn
verir Ancak Ģahsi sıfatları dıĢında hareket eden siyasetccedililer bakımından soumlz konusu
korumanın gerekleri siyasi meseleleri accedilık biccedilimde tartıĢmanın yararıyla bağlantılı olarak
değerlendirilmelidir (LingensAvusturya sect 42)
72 Somut olayda baĢvurucu yayımladığı kitapta davacının soumlz eylem ve
politikalarıyla Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyeti devletinin menfaatlerine ccedilalıĢmadığını
davacının eylemlerinin ve iliĢkilerinin bazı yabancı devletlerin ccedilıkarlarına hizmet ettiğini
savunmuĢ ve davacıya youmlnelik olarak sert ifadeler kullanmıĢtır Yargıtay 4 Hukuk Dairesi
kitaptaki iddiaların ve baĢvurucu hakkındaki soumlzlerin bir buumltuumln olarak davacının Ģeref ve
itibarına saldırı anlamı taĢıdığına karar vermiĢtir Dairenin kitapta yer alan iddia ve soumlzlerin
ve kitap kapağında kullanılan resmin asıl amacının davacıyı kuumlccediluumlk duumlĢuumlrmek olduğunu kabul
etmesi ancak baĢvurucunun kullandığı kelimelere ve kitap kapağında yer alan resme onun
verdiği anlamın oumltesinde anlamlar yuumlklemesi ile muumlmkuumln olmuĢtur
73 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi kararında baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruuml
kamusal tartıĢmalara katkı sunma kapasitesi ve ifadelerin kimin tarafından dile getirildiği
tartıĢılmamıĢ baĢvurucunun hakları ile davacının kullanılan ifadeler karĢısında sahip olduğu
hakların ağırlığı gerektiği gibi değerlendirilmemiĢtir Derece Mahkemeleri baĢvurucunun soumlz
konusu kitabı davacının toplumsal itibarını zayıflatmak iccedilin yazdığını kabul etmiĢlerdir Fakat
Mahkemeler siyasi tartıĢmaların yoğun olarak yaĢandığı bir doumlnemde bu kitabın
yayımlanmasının beklenen bir geliĢme olduğunu goumlzardı etmiĢlerdir
74 BaĢvurucunun dava konusu kitapta yirmi yılı aĢkın bir suumlredir Tuumlrkiye siyasetinin
en oumlnemli aktoumlrlerinden biri olan davacıyı eleĢtirmesinin ve onun hayatının bazı kesitleri ile
iliĢkilerini ve soumlzlerini analiz etmesinin genel olarak kamu yararını ilgilendiren bir mesele
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
17
olduğuna kuĢku yoktur Ayrıca huumlkucircmetlere ve siyasetccedililere youmlneltilen eleĢtirinin sınırı da
oumlzel kiĢilere goumlre daha geniĢtir
75 Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması
gereken bir yararın varlığının olup olmadığı değerlendirilirken ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer
yargısırdquo arasındaki farkın dikkatlice ortaya konulması gerekir Olgusal iddiaların
dayanaklarının ortaya konulmasının beklenmesi muumlmkuumlnken değer yargılarının gerccedilekliğinin
kanıtlanmasını beklemek muumlmkuumln değildir (De Haes and GijselsBelccedilika B No 1998392
2421997 sect 42) Bununla birlikte somut olaydaki gibi birccedilok kitaptan gazete haber ve
yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde ortaya atılan iddialar soumlz konusu
olduğunda ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer yargılarınırdquo ayırt etmek oldukccedila zordur Yine de
olgusal iddialar ile desteklenmese bile değer yargılarının aĢırı olması kabul edilebilir bir
durumdur (JerusalemAvusturya B No 2695895 2722001 sect 43)
76 BaĢvuru konusu kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve
cumhurbaĢkanı adayı olan davacı Abdullah Guumlluumln siyasi ve aile yaĢamına iliĢkin bazı
detaylara yer verilmiĢ ve bazı iddialar ortaya atılmıĢtır Ancak ortaya atılan iddialar genel
olarak baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde
yapılmıĢtır Bununla birlikte kitapta sıklıkla atıf yapılan bir baĢka kaynak ise Yargıtay
Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Bu
kapsamda kullanılan kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler
ile ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğu anlaĢılmaktadır
(bkz sect 18) Dolayısıyla kitap oumlnemli oumllccediluumlde herkesin ulaĢabileceği accedilık kaynaklar
kullanılarak yapılan bazı değer yargılarına dayanmaktadır
77 Oumlte yandan baĢvurucunun yazdığı kitabının yoğun siyasi tartıĢmaların yaĢandığı
bir doumlnemde yayımlandığı goumlzetildiğinde kamu yararına youmlnelik olmadığı soumlylenemez
BaĢvurucunun boumlyle bir doumlnemde kendi adına kamuoyunu bilgilendirmek ve eleĢtirilerle
kamuoyu oluĢturmak amacıyla hareket ettiği accedilıktır Oumlte yandan baĢvurucunun yorumları ve
ccedilıkarımlarının ağır eleĢtiri olduğunda herhangi bir teredduumlt olmamasına rağmen baĢvurucunun
yorumlarının ve ccedilıkarımlarının keyficirc kiĢisel saldırı boyutuna ulaĢtığı da soumlylenemez
BaĢvurucunun polemik iccedileren agresif usuluuml değerlendirilirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece
haber ve fikirlerin iccedileriğini korumadığı haber ve fikirlerin iletilme usuluumlnuuml de koruduğu
goumlzetilmelidir (JersildDanimarka B No 1589089 2391984 sect 31)
78 Demokratik toplumda -oumlzellikle siyasi kiĢiler uumlzerinde- ccediloğulcu bir tartıĢma
ortamının sağlanması oumlnemlidir Boumlylelikle demokrasinin asıl iĢlevi olan haber bilgi ve
eleĢtirilerin oumlzguumlrce dile getirilmesi iccedilin uygun ortam sağlanabilecektir Siyasi kiĢiler
demokratik bir ortamda kendilerine youmlnelik ağır eleĢtiriler yapılabileceğini aile ve oumlzel
yaĢamlarının suumlrekli takip edileceğini bilerek tercihlerini belirlemektedirler Bu bağlamda
baĢvurucunun uzun yıllardır siyasetin iccedilinde ve cumhurbaĢkanı adayı olan kiĢi hakkında -
oumlnceden yayımlanmıĢ kaynaklar temelinde- siyasi hayatında yapmıĢ olduğu bazı tercihlerden
yola ccedilıkarak aile hayatına iliĢkin bilgiler iletmesine ve ağır eleĢtiriler yapmasına demokratik
ccediloğulculuk accedilısından tahammuumll edilmesi gerekir Bu tuumlr aile hayatına iliĢkin bilgilere ağır
eleĢtirilere ve değerlendirmelere tahammuumll edilmesi ve ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvencesi ile
bunların dile getirilmesi demokrasinin sağlıklı iĢlemesini sağlayacaktır
79 Rahatsız edici de olsa siyasilere iliĢkin yapılan bilgilendirme ve eleĢtirilerin
cezalandırılması ldquocaydırıcı etkirdquo doğurarak toplumdaki ve kamuoyundaki farklı seslerin
susturulmasına yol accedilabilir Cezalandırılma korkusu ccediloğulcu toplumun suumlrduumlruumllebilmesine
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
18
engel olabilir Bu nedenle somut olayda baĢvurucunun 15000 TL tazminat oumldemesine karar
verilmesi siyasilere youmlnelik olarak bilgilendirme ve eleĢtiri ortamına zarar verebilecektir
Dolayısıyla baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin ldquobaĢkalarının Ģoumlhret ve
haklarınınrdquo korunması iccedilin demokratik bir toplumda gerekli bir muumldahale olmadığı kanaatine
varılmıĢtır
80 Accedilıklanan nedenlerle baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına
alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir Serruh KALELĠ Erdal
TERCAN ve Hasan Tahsin GOumlKCAN Anayasarsquonın 28 maddesi youmlnuumlnden de ihlal bulunması
gerektiği gerekccedilesiyle bu sonuca katılmıĢlardır
Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve Muammer TOPAL bu goumlruumlĢe
katılmamıĢlardır
3 6216 Sayılı Kanunrsquoun 50 Maddesi Youmlnuumlnden
81 BaĢvurucu maddi ve manevi zararlarına iliĢkin haklarının saklı tutulmasını talep
etmiĢtir
82 3032011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama
Usulleri Hakkında Kanunun Kararlar kenar baĢlıklı 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası
Ģoumlyledir
Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa ihlali ve sonuccedillarını
ortadan kaldırmak iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere dosya ilgili mahkemeye goumlnderilir
Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hacircllerde başvurucu lehine
tazminata huumlkmedilebilir veya genel mahkemelerde dava accedilılması yolu goumlsterilebilir Yeniden
yargılama yapmakla yuumlkuumlmluuml mahkeme Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında accedilıkladığı
ihlali ve sonuccedillarını ortadan kaldıracak şekilde muumlmkuumlnse dosya uumlzerinden karar verir
83 BaĢvurucu vekacirclet uumlcreti ve yargılama giderlerinin tahsilini talep ettiğinden
19835 baĢvuru harcı ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL yargılama
giderinin baĢvurucuya oumldenmesine karar verilmesi gerekir
84 BaĢvurucunun herhangi bir tazminat talebi olmadığından bu husus
değerlendirilmemiĢtir Ancak 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) numaralı fıkrasında
esas inceleme sonunda ihlal kararı verilmesi hacirclinde ihlalin ve sonuccedillarının ortadan
kaldırılması iccedilin yapılması gerekenlere huumlkmedileceği belirtilmiĢtir BaĢvuruda Anayasanın
26 maddesinin ihlal edildiği sonucuna varıldığı goumlzetilerek ihlal tespitinin yeterli tatmin
sağlayamayacağı anlaĢılmakla 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) ve (2) numaralı
fıkraları uyarınca yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesi gerekir
V HUumlKUumlM
Accedilıklanan gerekccedilelerle
A BaĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiği youmlnuumlndeki iddiasının KABUL
EDĠLEBĠLĠR OLDUĞUNA OYBĠRLĠĞĠYLE
B BaĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında guumlvence altına
alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ĠHLAL EDĠLDĠĞĠNE Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve
Muammer TOPALrsquoın karĢıoyu ve OYCcedilOKLUĞUYLA
C 19835 TL harccedil ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL
yargılama giderinin BAġVURUCUYA OumlDENMESĠNE
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
19
D Oumldemenin kararın tebliğini takiben baĢvurucunun Maliye Bakanlığına baĢvuru
tarihinden itibaren doumlrt ay iccedilinde yapılmasına oumldemede gecikme olması hacirclinde bu suumlrenin
sona erdiği tarihten oumldeme tarihine kadar geccedilen suumlre iccedilin yasal faiz uygulanmasına
E 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca ihlalin ve
sonuccedillarının ortadan kaldırılması iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere kararın bir oumlrneğinin
Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesine GOumlNDERĠLMESĠNE
F Bilgi edinilmesi iccedilin kararın bir oumlrneğinin Adalet Bakanlığına ve ĠccediliĢleri
Bakanlığına goumlnderilmesine
27102015 tarihinde karar verildi
BaĢkan
Zuumlhtuuml ARSLAN
BaĢkanvekili
Burhan UumlSTUumlN
BaĢkanvekili
Engin YILDIRIM
Uumlye
Serdar OumlZGUumlLDUumlR
Uumlye
Serruh KALELĠ
Uumlye
Osman Alifeyyaz PAKSUumlT
Uumlye
Recep KOumlMUumlRCUuml
Uumlye
Nuri NECĠPOĞLU
Uumlye
Hicabi DURSUN
Uumlye
Celal Muumlmtaz AKINCI
Uumlye
Erdal TERCAN
Uumlye
Muammer TOPAL
Uumlye
Hasan Tahsin GOumlKCAN
Uumlye
Kadir OumlZKAYA
Uumlye
Rıdvan GUumlLECcedil
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
20
KARŞIOY GEREKCcedilESİ
BaĢvurucunun yazdığı kitabın bir buumltuumln olarak incelenmesinde ifade oumlzguumlrluumlğuuml
sınırlarının aĢıldığı kitapta sarfedilen soumlzlerin ve iddiaların demokratik bir toplumda
baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında
makul bir denge teĢkil etmediği ayrıca kitabın oumln ve arka kapaklarındaki resim ve tanıtım
yazılarının da baĢvurucunun Ģeref ve itibara youmlnelik duumlĢuumlncelerini ortaya koyduğu
dolayısiyle derece mahkemelerinin bu konudaki tespit ve vardıkları sonucun hukuka uyarlı
bulunduğu ve baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına alınan ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlacircl edilmediği kanaatine vardığımızdan ccediloğunluğun aksi youmlndeki kararına
katılmıyoruz
BaĢkanvekili
Burhan UumlSTUumlN
Uumlye
Serdar OumlZGUumlLDUumlR
Uumlye
Muammer TOPAL
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
3
iv Tuumlrkluumlğe karĢı bir tutum iccedilerisinde olduğu ldquoİngiliz Amerikan ve Yahudiler iccedilin
ccedilalıştığırdquo ldquoAmerikan vatandaşı olduğurdquo ldquoİngiliz istihbarat servisleri iccedilin ccedilalışacak kişilerden
biri olduğu ve o şekilde yetiştirildiğirdquo gibi ifadelere yer verildiğini
v Kitabın 9 sayfasında ldquoYıllarca Kayserili olduğunu soumlyleyen Guumll ailesi aslında
Kayseriye 1915 yılında Siirtten goumlccedilmuumlştuuml Aile ccedilevreye kendini Arap olarak tanıtmıştı Oysa
Araplıkla hiccedilbir ilgileri yokturdquo denildiğini ve devamında Recep Tayyip Erdoğan ile
kendisinin -Musa Peygamber ve kardeĢi Harun Peygambere benzetilerek- ldquoyalancırdquo ve
ldquoYahudirdquo olarak nitelendirildiğini kendisinin Siirtrsquoten goumlccedil ettiği ve Yahudi olduğu youmlnuumlndeki
iddianın doğru olmadığını davaya konu kitapta bu konuyla ilgili tek bir kanıt bulunmadığını
vi Kitabın 14 sayfasında ldquoAbdullah Guumll Siirt goumlccedilmeni olduğu yanında yıllarca
iccedilinde taşıdığı Yahudi ve Amerikan aşkını dahi gizledirdquo 16 sayfasında ldquoAtatuumlrk‟uumln bu
duumlşuumlncelerine inat olarak Kayseri Lisesinden Atatuumlrk duumlşmanı bazı isimlerin yetiştirilmesine
başlandı Laik demokratik cumhuriyetin temellerine dinamit koymak iccedilin birbirleriyle yarışan
bazı isimler de buradan mezun oldurdquo denilmek suretiyle kendisinin Atatuumlrk ve laik
demokratik cumhuriyet duumlĢmanı olarak nitelendirildiğini
vii Yine aynı sayfada ldquoAbi Macit Guumll aldığı ihaleler sonrası Kayseride fabrika
sahibi oldurdquo denilerek ihalelerin kendisi tarafından kardeĢine verilmiĢ gibi bir algı
oluĢturulduğunu soumlz konusu iĢ yerinin 1970li yıllarda Kayseri Tayyare Fabrikasından emekli
olan babası Ahmet Hamdi Guumll tarafından kurulduğunu bu nedenle belirtilen hususun gerccedilek
dıĢı olduğunu
viii Kitabın 18 sayfasında ldquoMTTBnin etkin isimleri arasında yer alan Guumll ve
arkadaşları uumllkuumlcuumller ile solcuların arasındaki kavgalardan azami oumllccediluumlde yararlanıyor ve
olayları bıyık altından guumllerek seyrediyorlardırdquo denilerek kendisinin ldquoprovokatoumlrrdquo rdquouumllkeyi
kargaşaya suumlruumlkleyen bir kişirdquo olarak goumlsterildiğini
ix Kitabın 23 sayfasında ldquoBu durum her halde birisi kiliseden ccedilıkarken
goumlrduumlğuumlnde bdquoburada ne arıyorsun‟ sorusunun peşin verilmiş cevabıydırdquo diye iddia edildiğini
bu sayfanın baĢlığının ldquoKilisede namaz kılmışrdquo olarak belirtildiğini kendisinin Hristiyan
olduğunun iddia edildiğini
x Kitabın 24 sayfasında ldquoİngiliz istihbarat servislerinin yurt dışı goumlrevlere
goumlnderilecek ajanlarının oumlnemli bir boumlluumlmuuml Exeter Uumlniversitesinde eğitim goumlruumlr Dışişleri
Bakanı Abdullah Guumll Exeter Uumlniversitesinde 2 yıl eğitim oumlğretim goumlrmuumlştuumlrrdquo 25 sayfasında
ldquoABDnin en sevdiği islamcı ( ) tiplemesi iccedilinde yer alan Guumll ABD İsrail İngiltere
Fethullah Guumllen ve Tayyip Erdoğandan destek alarak Fazilet Partisi Genel Başkanlığına
adaylığını koydurdquo 26 sayfasında ldquoBu isimler memleketin hizmetinde kullanılıyorlardı Tabi ki
o memleket ABD İngiltere ve İsraildirdquo 28 sayfasında ldquoTuumlrkiye Cumhuriyetinin
Cumhurbaşkanı adayı olan Abdullah Guumll goumlruumllduumlğuuml gibi oumlzellikle ABD ve İngilterenin derin
devleti ile yakın ilişkiler iccedilinde olan bir kişidirrdquo 30 sayfasında ldquoOğullarının işi ABD‟denrdquo
denildiğini
xi Kitabın 32 sayfasında ldquoGuumlluumln Bakanı olduğu dışişleri davaya Mason Avukat
Muumlnci Oumlzmeni goumlndermiş ve karar tuumlrban aleyhine ccedilıkmıştırdquo denilerek masonlar ile
bağlantısı olan bir kiĢi olarak goumlsterildiğini
xii Kitabın 34 sayfasında ldquoTuumlrkiyede Cumhuriyetccedili doumlnemin sonu geldi Kesinlikle
laik sistemi değiştirmek istiyoruzrdquo ifadesinin muumlvekkili tarafından kullanıldığının iddia
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
4
edildiğini bu ifadelerle ilgili olarak yayın yapan Cumhuriyet gazetesinin 2942007 ve
152007 tarihli nuumlshaları hakkında muumlvekkili tarafından dava accedilıldığını Ankara 25 Asliye
Hukuk Mahkemesinin 2007381 Esas sayılı dosyasında 552007 tarihinde soumlz konusu
gazetedeki haberlerle ilgili ihtiyati tedbir kararı verildiğini ve bu Ģekilde yayın yapılmasının
yasaklandığını davaya konu kitapta bu Mahkeme kararına aykırı hareket edildiğini
xiii Kitabın 34 sayfasında ldquoCumhuriyetle kavgalı bir Cumhurbaşkanı adayı olduğunu
net bir şekilde ortaya koyuyorrdquo ldquoGuumlluumln temsil ettiği ccedilevrelerin attığı tohumların nasıl
yeşerdiği ise Ankarada acı tecruumlbelerle yaşanmış ancak Danıştay baskınından da ders
ccedilıkarılmamıştırdquo 37 sayfasında ldquoDoumlrt doumlnem Kayseri Milletvekili seccedililen Guumll İsrail ABD ve
İngiliz başkonsolosluklarının denetiminde Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte AKPyi kurdurdquo
44 sayfasında ldquoKayıp Trilyon Sanığırdquo baĢlığı kullanılarak bu baĢlık altında ldquoGuumlluumln
Cumhurbaşkanı olması durumunda kayıp trilyon davasından yararlanıp yararlanmayacağı
gelecek guumlnlerde netleşecekrdquo denildiğini oysa aynı konuda Ankara 6 Asliye Hukuk
Mahkemesi tarafından kendisi aleyhine accedilılan davanın reddine karar verildiğini davalının tek
amacının gerccedilek dıĢı beyanlar ile kendisine zarar vermek olduğunu
xiv Kitabın 48 sayfasında ldquoFoxman ve ekibi Ankarada Abdullah Guumll ve Fehim
Adakla goumlruumlşuumlyor doğrudan Amerikan youmlnetiminin oumlnemli ve stratejik mesajlarını
iletiyorlardı Yahudilerin ve ABDlilerin guumlvenini kazanıyordurdquo 53 sayfasında ldquoYalccedilın
Kuumlccediluumlk Guumlluumln eşi iccedilin bdquoibrani‟ dediğinde elektriğe tutulmuş bir Toy gibi ccedilırpınıyor hemen
kağıda kaleme sarılıp mektup yazıyordurdquo denilerek kendisinin toygillerden boumlcek ve tane ile
beslenen eti iccedilin avlanan kızıl tuumlyluuml bir kuĢ olarak goumlsterildiğini kitabın aynı sayfasında
ldquoGelin Yalccedilın Kuumlccediluumlke hakvermeyin Ahmet Erteguumlnuumln tam ismi Ahmet Muumlnir Erteguumlnduuml
Guumlluumln oğlunun ismi ise Ahmet Muumlnirdi Ahmet Erteguumlnuumln annesinin adı Hayrunnisa iken
Guumlluumln eşinin adı da Hayrunnisaydı Tesaduumlftuumlr tesaduumlf ( ) Ahmet Erteguumlnuumln eşinin
adı Mica idi ve kendisi Hristiyandı Ahmet Erteguumln ABD vatandaşı ve ABD derin devletinin
en oumlnemli isimlerindendirdquo denilmek suretiyle isim benzerliklerini kullanarak imada
bulunulduğunu
xv Kitabın 57 sayfasında ldquoGuumll gizli duumlnya devletinderdquo baĢlığı kullanılarak imada
bulunulduğunu 60 sayfasında ldquoGuumll ve Derin Amerikardquo 64 sayfasında ldquoAbdullah Guumlluumln
Gizli İşlerirdquo baĢlıkları atıldığını ve 64 sayfada ldquoAbdullah Guumll denince insanın aklına hemen
İngiltere İsrail ve ABDlilerle gizli goumlruumlşmeler yapan bir isim geliyordurdquo denildiğini
xvi Kitabın 66 sayfasında kendisinin ABD DıĢiĢleri Bakanı ile gizli bir anlaĢma
yaptığını ve Tuumlrkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine hareket ettiğinin iddia edildiğini 77
sayfasında ldquoİşte size uzak goumlruumlşluuml ve gerccedilekccedili bir devlet adamının soumlzlerirdquo ifadelerine yer
verilerek kinaye yapıldığını dar goumlruumlĢluuml ve yalancı olduğunun ima edildiğini
xvii Kitabın 89 sayfasında ldquo 30-35 yıldır bir arada olan insanların birlikteliğinde
Yağma-Talan-Soygun ve Vurgun had safhaya ulaştırdquo denildiğini 90 sayfasında ldquoBiz bu
uumllkenin WASPlarıyızrdquo soumlzuumlnuumln kendisine atfedildiğini WASPların CIA denetiminde
faaliyet goumlsterdiğinin belirtildiğini 92 sayfasında ldquoAbdullah Guumllde Tuumlrkluumlkten Rahatsızrdquo
baĢlığı atıldığını
xviii Kitabın 94 ve 95 sayfalarında ldquoNe Mutlu Tuumlrkuumlm Diyenerdquo soumlzuumlnden rahatsızlık
duyduğunun iddia edildiğini bu Ģekilde kendisinin Tuumlrk duumlĢmanı olarak goumlsterilmeye
ccedilalıĢıldığını 97 sayfasında ldquoBir devlet adamı () ve cumhurbaşkanlığı adayı () duumlşuumlnuumln ki
Atatuumlrkuumln bdquoNe Mutlu Tuumlrkuumlm Diyene‟ oumlzdeyişi ile alay ediyor aşağılıyor karşı ccedilıkıyorrdquo
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
5
denildiğini kendisinin bu soumlzlerle alay etmediğini aĢağılamada bulunmadığını ve karĢı ccedilıkma
amacı iccedilinde olmadığını
xix Kitabın 95 sayfasında ldquoNe yazık ki mert duumlruumlst ve yuumlrekli olamıyor Soumlzlerinin
arkasında bile duramıyorrdquo denilmek suretiyle muumlvekkilinin namert yalancı ve korkak olarak
nitelendirildiğini 106 sayfasında ldquoHarf Devrimine De Karşılar Mırdquo 107 sayfasında
ldquoKemalizm Moral Bozuyor veya Guumlluumln Roumlntgenirdquo 110 sayfasında ldquoAtatuumlrkuumln İlkeleri
Rahatsız Etmişrdquo 112 sayfasında ldquoNe Mutlu Tuumlrkuumlm Diyene Soumlzuumlne Duyulan Kinrdquo 118
sayfasında ldquoKemalizmi Yaşatanları mı Vuracaksınızrdquo baĢlıklarının kullanıldığını son baĢlığın
altında ldquoo kuklaların arkasındaki kuklacıkları vurmamız gerekir ve onları tespit etmemiz
gerekirrdquo denildiğini ve beyanlarının ccedilarpıtıldığını
xx Kitabın 125 sayfasında ldquoAlman Vakıfları Leyla Zana ve Guumllrdquo baĢlığı altında
ldquoAbdullah Guumll Başbakanlığı zamanında Avrupalılara Leyla Zana ve arkadaşlarının
durumlarını en kısa zamanda duumlzeltme soumlzuuml veriyor PKKlılara bayram yaptırıyor ccedilok
geccedilmeden Zana ve arkadaşları tahliye ediliyordurdquo denilmek suretiyle teroumlr grubu ve
temsilcileri ile ccedilalıĢtığının iddia edildiğini bu iddiaların gerccedileklikten uzak olduğunu
xxi Kitabın 142 sayfasında Abdullah Oumlcalanın kendisine mektup yazdığından
mektupta idam cezasının kaldırılmasını istediğinden ve 1472004 tarihinde idam cezasının
kaldırılarak sanki bu mektup uumlzerine idam cezası kaldırılmıĢ ve Abdullah Oumlcalanın isteğini
yerine getirmeye ccedilalıĢmıĢ gibi goumlsterildiğini bu soumlzlerin kendisine zarar vermek amacıyla sarf
edildiğini Oumlcalanrsquoın sayısız kiĢiye sayısız mektup yazdığını mektup sahibi ile herhangi bir
iliĢkisinin konuĢmasının goumlruumlĢmesinin ve fikir birliğinin mevcut olmadığını
xxii Kitabın 150 sayfasında belirtilen hususu kuvvetlendirmek amacıyla ldquoAPOdan
mektuplar alan ve Aponun dileklerinin ccediloumlzuumlmuuml iccedilin uğraşan Başbakan Guumll kendilerine oy
veren insanlara gideceği yerde oumlnce PKK ile bağlantılarının kanıtlandığı Apodan aldıkları
talimatlarla hareket ettikleri kesinleşen Leyla Zana ve arkadaşlarının hapisten kurtulması iccedilin
muumlcadele veriyor onların yeniden yargılanmalarını sağlıyordurdquo denildiğini ve kendisinin
PKK yanlısı ve Abdullah Oumlcalan ile yandaĢlarına hizmet eden bir kiĢi olduğu hususunda
insanların inandırılmaya ccedilalıĢıldığını
xxiii Kitabın 169 sayfasında ldquoGuumlluumln ABD Vatandaşlığırdquo baĢlığı altında ldquoGuumll
Amerikan vatandaşı olduğunu neden gizliyorrdquo Ģeklinde ifadeye yer verildiğini ancak ABD
vatandaĢı olduğuna dair herhangi bir kanıt ve belge sunulamadığını
xxiv BaĢvuruya konu kitapta haber verme sınırlarının aĢılarak kendisine hukuka aykırı
olarak saldırıda bulunulduğunu eleĢtiri ve nezaket sınırlarının aĢıldığını haksız Ģekilde
succedillanarak manevi varlığının zedelendiğini basına tanınan ayrıcalığın sınırsız olmadığını
kiĢilik haklarına saygı goumlsterilmesi gerektiğini yayının salt toplum yararı goumlzetilerek
yapılması gerektiğini bu ilke ve kurallar goumlzetilmeden yapılan yayının hukuka aykırı ve
kiĢilik haklarına saldırı oluĢturduğunu iddia ederek manevi tazminat talebinde bulunmuĢtur
11 BaĢvurucu Ġlk Derece Mahkemesindeki savunmasında davacının iddialarına
cevap vermek fırsatı bulmuĢtur BaĢvurucu
i BaĢvuruya konu kitapta kaynaklara dayalı olarak alıntılar yapıldığını kitabın
objektif bilgiler iccedilerdiğini belgelere dayalı gerccedilek ve guumlncel olduğunu gerccedilek dıĢı hiccedilbir
bilgi olmadığını oumlz ve biccedilim dengesinin korunduğunu konu ile ifade arasındaki bağlılığın
sağlandığını kitapta yer alan bilgilerin kamu yararına youmlnelik ve toplumsal ilgiyi taĢıdığını
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
6
ii Davacının kurumsallaĢmıĢ bir Ģahsiyet olduğunu ve sert eleĢtirilere muhatap
olacağını bilerek siyasi faaliyette bulunduğunu sadece kitabın oumln kapağındaki resimden
hareketle ldquoajan vatan haini veveya Tuumlrkiye Cumhuriyeti aleyhine faaliyetlerde bulunanrdquo kiĢi
olduğuna iliĢkin ccedilıkarımın davacı tarafa ait olduğunu
iii Kitapta yer alan ve davacıya atfedilen soumlzlerin tamamen davacının kendisine ait
olduğunu kitapta ilgili kaynakların goumlsterildiğini daha oumlnce yayımlanan haber veya
yazılardan alıntı yapılmasının davacının kiĢilik haklarını ihlal etmeyeceğini
iv Davacının isminin yer aldığı haberlere kitaplara ve yazılara karĢı dava
accedilmayarak ve tekzip etmeyerek yazılanların gerccedilekliğini kabul ettiğini ancak bu yazıların yer
aldığı kitaptaki hususların kiĢilik haklarını ihlal ettiğini ileri suumlrduumlğuumlnuuml
v Davacının kendi accedilıklamalarının okurlara aktarıldığını kitap bir buumltuumln olarak
değerlendirildiğinde hacirclen iktidarda olan bir partideki geliĢmelerin aktarıldığını okurların
bilgilendirildiğini uumllkeyi youmlnetenlerin siyasi bakıĢlarının kamuoyuna duyurulduğunu kamu
yararının oumln planda tutulduğunu uumllkenin youmlnetimini elinde tutanlar hakkında kamuoyunun
bilgi sahibi olmasının sağlandığını
vi Kitapta davacının ismi geccedilen yerlerde Ģahsiyet haklarına herhangi bir tecavuumlzuumln
soumlz konusu olmadığını oumlzle biccedilim dengesinin bozulmadığını belirterek davanın reddine karar
verilmesini talep etmiĢtir
12 Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesi 2172009 tarihli kararı ile davanın reddine
karar vermiĢtir Kararın gerekccedilesi Ģoumlyledir
ldquoDavacının Cumhurbaşkanı olmazdan oumlnce siyasi bir kimliği olup aynı zamanda
Bakanlık Başbakan Yardımcılığı ve Başbakanlık goumlrevlerinde bulunmuştur Yapmış olduğu
bazı temaslar kamuoyunu ilgilendirdiğinden davaya konu kitaptan oumlnce de bazı yayın
organlarında haber konusu yapılmış ve eleştirilmiştir Davacı vekili yapılan yayınlar ile ilgili
olarak yukarıda belirtilen dışında başka bir dava accedilıldığını ileri suumlrmemiştir Uumllkeleri youmlneten
kişilerin yapmış olduğu bazı temasların ve almış oldukları bazı kararların olduğu gibi
kamuoyuna aktarılması soumlz konusu değilse de alınan bazı kararların ve yapılan bazı
temasların kamuoyunu bilgilendirme amacıyla sunulmaması durumunda kamuoyunda
tartışılmakta ve basında eleştirilmektedir Basının hak ve goumlrevleri arasında kamuoyunu
bilgilendirmek eleştirilerde bulunmak kamuoyu oluşturmak boumlylece demokrasinin daha iyi
işlemesini sağlamak gibi bir işlevi soumlz konusu olduğundan siyasete giren kişilerin ise siyasete
girerken haklarında bir takım yayınlar yapılabileceğini bu yayınların bazen sert eleştiri
mahiyetinde olabileceğini kabul ederek bu tercihi yaptıklarından yapılan sert eleştirilere
katlanmak durumundadırlar bazen bu eleştiriler kişilik haklarına saldırı da oluşturabilir
Eğer yapılan yayının yapılmasında kamu yararı bulunuyorsa kişilik hakları yerine kamu
yararına uumlstuumlnluumlk tanımak soumlz konusu olabilir Davaya konu kitap iccedilinde yazılanların gerek
gerccedileklik unsurunu taşıması gerek guumlncel olması gerekse kamuoyunun bilgilendirilmesi
amacıyla kamu yararının soumlz konusu olması nedeniyle davacının kişilik hakları yerine kamu
yararına uumlstuumlnluumlk tanınmıştır Oumlzle biccedilim arasındaki dengenin korunduğu kanaatine
varılmıştır Bu nedenle davaya konu kitaptaki yazılanların hukuka uygun olduğu sonucuna
varılmış davalı tarafın sunmuş olduğu deliller karşısında davanın reddine karar vermek
gerekmiştirrdquo
13 Kararın temyizi uumlzerine Yargıtay 4 Hukuk Dairesi 1522011 tarihli ilamı ile Ġlk
Derece Mahkemesinin kararını delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik goumlruumllmediği
gerekccedilesi ile onamıĢtır
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
7
14 Davacı tarafından yapılan karar duumlzeltme talebi uumlzerine aynı Daire 8122011
tarihli ilamı ile karar duumlzeltme talebinin kabuluumlne ve Ġlk Derece Mahkemesinin kararının
bozulmasına karar vermiĢtir Yargıtayın gerekccedilesi Ģoumlyledir
ldquoDavacı yayın tarihinde Dışişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı adayıdır Davalı yazar
tarafından yazılan bdquoMusanın Guumlluuml‟ adlı kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih
edilerek bdquoDavutun Yıldızı-Siyonist Yıldız‟ kullanıldığı bu yıldızın iccedilerisine davacının
akademisyen sıfatıyla giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleştirildiği bununla davacının -İsrail
ve Yahudilik- ile bağlantısının varlığına dair okuyucu uumlzerinde şuumlphe yaratılmasının
amaccedillandığı yine kitap iccedilerisinde ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle
davacının yalancı Yahudi ve Amerika aşığı olduğu Hıristiyan olup kamuoyuna ABD
İngiltere ve İsrailin hizmetinde bir kişi olarak sunulduğu yayının ilk basım tarihi olan Mayıs
2007de uumllke guumlndeminde olan Cumhurbaşkanlığı seccedilimleri nedeniyle aday olan davacının
eleştirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla kuumlccediluumlk duumlşuumlruumllerek kişilik haklarına saldırıda
bulunulduğu anlaşılmaktadır Şu durumda uygun bir miktar manevi tazminat huumlkuumlm altına
alınmalıdır Mahkemenin bu youmlnuuml goumlzetmeden istemin reddine dair verdiği karar usul ve
yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir ise de karar dairece onanmış bulunduğundan
davacının karar duumlzeltme istemi HUMKnun 440-442 maddeleri uyarınca kabul edilmeli
onama ilamı kaldırılmalı ve karar bozulmalıdırrdquo
15 Bozma uumlzerine yargılamaya devam eden Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesi
572012 tarihli kararı ile ldquohuumlkmuumlne uyulan bozma ilamında belirtilen gerekccedilelerlerdquo davanın
kabuluumlne ve baĢvurucunun davacıya 15000 TL oumldemesine karar vermiĢtir Karara goumlre
baĢvurucunun 2007 yılından itibaren iĢleyecek yasal faizi de davacıya oumldemesi
gerekmektedir
16 Kararın temyizi uumlzerine Yargıtay 4 Hukuk Dairesi 2312013 tarihli ilamı ile
yerel Mahkemenin kararını onamıĢtır Daire baĢvurucunun karar duumlzeltme talebini 1292013
tarihli ilamı ile reddetmiĢtir Karar baĢvurucuya 23102013 tarihinde tebliğ edilmiĢtir
17 Anayasa Mahkemesine bireysel baĢvuru 22112013 tarihinde yapılmıĢtır
B Başvuruya Konu Kitap
18 BaĢvuruya konu ldquoMusa‟nın Guumll‟uumlrdquo isimli kitap baĢvurucu Erguumln Poyraz
tarafından kaleme alınmıĢtır BaĢvuru dilekccedilesi ile birlikte verilen nuumlsha kitabın 2007 yılı
Ağustos ayında yayımlanan 8 baskısı olmakla birlikte oumln soumlzuumln 2942007 tarihinde yazıldığı
ve kitabın 2007 yılı Mayıs ayında basılarak dağıtımının yapıldığı anlaĢılmaktadır Ġstanbulrsquoda
188 sayfa olarak basılan kitap bir oumln soumlz ve 67 alt baĢlıktan oluĢmaktadır
19 Kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve cumhurbaĢkanı adayı olan
davacı Abdullah Guumlluumln yaĢam oumlykuumlsuuml eğitimi evliliği ve siyasi yaĢamına iliĢkin bazı
detaylara yer verilmekte ve bazı iddialar ortaya atılmaktadır Soumlz konusu kitabın yazarı olan
baĢvurucu kitap boyunca baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden
uzun alıntılar yapmıĢtır BaĢvurucunun sıklıkla alıntı yaptığı bir baĢka kaynak ise Yargıtay
Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Soumlz
konusu kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler olduğunu
bu yazıların ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğunu
belirtmek gerekir
20 BaĢvurucu davacının Ġsrail Amerikan ve Ġngiliz devletinin ccedilıkarlarına hizmet
ettiğini ima etmektedir BaĢvurucu iddiaların dayanağı olarak davacının Ġngilterersquode okuduğu
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
8
okula buumlyuumlk oumlnem vermekte siyasi kariyeri boyunca gerek siyasetccedili gerekse devlet adamı
sıfatıyla bazı yabancı devlet adamları politikacılar ve sivil toplum oumlrguumltleri ile yaptığı
goumlruumlĢmelere değinmektedir BaĢvurucu bu goumlruumlĢmelerde ele alınan konuları yabancıların
davacı hakkındaki olumlu goumlruumlĢlerini aktarmakta ve kendi bakıĢ accedilısından bazı
değerlendirmelerde bulunmaktadır BaĢvurucu davacının goumlruumlĢtuumlğuuml baĢta bazı Yahudi
kuruluĢları olmak uumlzere Amerika Ġngiltere Ġsrail Almanya ve diğer bazı yabancı uumllkelerle
bağlantısı bulunan kiĢi ve kuruluĢların duumlnya sistemi iccedilindeki rollerine iliĢkin bazı
değerlendirmelerde bulunmakta ve davacının iliĢkilerine Ģuumlpheyle yaklaĢmaktadır
21 BaĢvurucuya goumlre Abdullah Guumll eğitimi ccedilalıĢma hayatı ve siyasi yaĢamı boyunca
daima Ģuumlpheli iliĢkiler iccedilerisinde bulunmuĢ Necip Fazıl Kısakuumlrek ve Necmettin Erbakan
ldquosiyasi ccedilizgisinderdquo goumlruumlnmesine rağmen kendisinin oumlzel bir ldquoajandasırdquo olmuĢtur BaĢvurucu
bu kanaatini davacının oumlğrencilik yıllarından itibaren ve bilhassa siyasi kariyeri boyunca
ccedileĢitli meseleler hakkında değiĢen goumlruumlĢlerine dayandırmaktadır BaĢvurucuya goumlre davacının
siyasi goumlruumlĢlerindeki tutarsızlıkların sebebi onun yabancı guumlccedillerin menfaatlerine ccedilalıĢan bir
kiĢi olmasıdır BaĢvurucu bir buumltuumln olarak davacı ve onun siyasi ccedilizgisinin Mustafa Kemal
Atatuumlrkrsquouumln goumlruumlĢlerine aykırı olduğunu iddia etmekte ve bu siyasi ccedilizginin ldquouumllkeyi felakete
suumlruumlklediğinerdquo inanmaktadır
22 BaĢvurucu soumlz konusu kitapta teroumlr oumlrguumltuuml PKK ve onun lideri olan Abdullah
Oumlcalanrsquoı sert ifadelerle eleĢtirmektedir Kitabın oumlnemli bir kısmında bazı yabancı siyasetccedili
devlet adamı ve kuruluĢların PKK ve Abdullah Oumlcalanrsquoa iliĢkin politikalarına ve bazı
accedilıklamalarına değinilmekte daha sonra aynı kiĢi ve kuruluĢların davacı hakkındaki
goumlruumlĢlerine de yer verilmektedir BaĢvurucu kitapta davacının Kuumlrt meselesi hakkındaki bazı
accedilıklamalarına da yer vermek suretiyle soumlz ve eylemlerinin uumllke menfaatine uygun
duumlĢmediğini kendi bakıĢ accedilısından goumlstermeye ccedilalıĢmaktadır
C İlgili Hukuk
23 1112011 tarihli ve 6098 sayılı Tuumlrk Borccedillar Kanunursquonun 49 maddesi Ģoumlyledir
ldquoKusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle
yuumlkuumlmluumlduumlr
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile ahlaka aykırı bir fiille
başkasına kasten zarar veren de bu zararı gidermekle yuumlkuumlmluumlduumlrrdquo
24 6098 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesi Ģoumlyledir
ldquoZarar goumlren zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yuumlkuuml altındadır
Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hacirckim olayların olağan akışını
ve zarar goumlrenin aldığı oumlnlemleri goumlz oumlnuumlnde tutarak zararın miktarını hakkaniyete uygun
olarak belirlerrdquo
IV İNCELEME VE GEREKCcedilE
25 Mahkemenin 27102015 tarihinde yapmıĢ olduğu toplantıda baĢvurucunun
22112013 tarihli ve 20138503 numaralı bireysel baĢvurusu incelenip gereği duumlĢuumlnuumllduuml
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
9
A Başvurucunun İddiaları
26 BaĢvurucu baĢvuruya konu kitapta yer alan ifadelerin goumlruumlnuumlr gerccedilekliğe uygun
olduğunu ve davacının siyasi konumu gereği sert eleĢtirilere accedilık olması gerekmesine rağmen
ifade ettiği duumlĢuumlncelerinden dolayı cezalandırıldığını ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu baĢvuruya
konu tazminat davasının accedilılmasından 16 guumln sonra Ergenekon soruĢturması olarak bilinen
soruĢturma kapsamında tutuklanarak yargılandığını ve goumlruumlĢleri dolayısıyla 29 yıl 7 ay
huumlrriyeti bağlayıcı ceza ile cezalandırıldığını belirtmiĢtir BaĢvurucu Ġlk Derece
Mahkemesinin accedilılan tazminat davasını reddetmesinin ardından Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin
1522011 tarihli ilamı ile Ġlk Derece Mahkemesinin kararının onandığını bu tarihten sonra
uumlyeleri davacı tarafından seccedililen HSYK tarafından Yargıtay 4 Hukuk Dairesine yeni uumlyeler
atanarak uumlye yapısının değiĢtirildiğini ve davacının karar duumlzeltme talebinin aynı Daire
tarafından ve farklı uumlye yapısı ile 8122011 tarihinde kabul edilerek Ġlk Derece
Mahkemesinin kararının bozulduğunu ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucuya goumlre Yargıtay 4 Hukuk
Dairesine yapılan yeni atamalardan sonra Ġlk Derece Mahkemesinin kararı bozulabilmiĢtir
BaĢvurucu Yargıtayın tarafsız hareket etmediğini ileri suumlrmuumlĢ Anayasarsquonın 2 9 25 26
28 29 36 37 ve 40 maddelerinin ihlal edildiğinin tespiti ile maddi ve manevi tazminat
haklarının saklı tutulması talebinde bulunmuĢtur
B Değerlendirme
1 Kabul Edilebilirlik Youmlnuumlnden
27 Anayasa Mahkemesi olayların baĢvurucu tarafından yapılan hukuki
nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir
Canan B No 2012969 1892013 sect 16)
28 Her ne kadar baĢvurucu Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin taraflı davrandığını ve bu
sebeple Anayasarsquonın 36 maddesinde koruma altına alınan adil yargılanma hakkının ihlal
edildiğini ileri suumlrmuumlĢ ise de bu Ģikacircyet yazmıĢ olduğu kitap nedeniyle baĢvurucunun
tazminat oumldemesine karar verilmesine youmlneliktir ve bu sebeple soumlz konusu Ģikacircyetin
Anayasarsquonın 26 maddesinde tanımlanan ifade oumlzguumlrluumlğuuml bağlamında incelenmesi uygun
goumlruumllmuumlĢtuumlr
29 BaĢvurucunun yazdığı bir kitaptan dolayı aleyhine manevi tazminat oumldemeye
huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetleri accedilıkccedila dayanaktan yoksun
değildir Ayrıca baĢka bir kabul edilemezlik nedeni de bulunmadığı iccedilin baĢvurunun kabul
edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir
2 Esas Youmlnuumlnden
30 BaĢvurucu yazdığı bir kitap nedeniyle davacıya tazminat oumldemesinin
Anayasarsquonın 26 maddesinde yer alan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr
BaĢvurucunun iddialarına karĢı Bakanlık goumlruumlĢuumlnde baĢvurucunun Ģikacircyetlerinin
Anayasarsquonın 26 maddesinde yer alan ifade oumlzguumlrluumlğuuml ccedilerccedilevesinde incelenmesi gerektiği
belirtilmiĢtir BaĢvurucu baĢvurunun esası hakkındaki Bakanlık goumlruumlĢuumlne karĢı baĢvuru
dilekccedilesindeki beyanlarını tekrar etmiĢtir
31 Anayasarsquonın ldquoTemel hak ve huumlrriyetlerin sınırlanmasırdquo kenar baĢlıklı 13 maddesi
Ģoumlyledir
ldquoTemel hak ve huumlrriyetler oumlzlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili
maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir Bu
sınırlamalar Anayasanın soumlzuumlne ve ruhuna demokratik toplum duumlzeninin ve lacircik
Cumhuriyetin gereklerine ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkesine aykırı olamazrdquo
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
10
32 Anayasarsquonın ldquoDuumlşuumlnceyi accedilıklama ve yayma huumlrriyetirdquo kenar baĢlıklı 26 maddesi
Ģoumlyledir
ldquoHerkes duumlşuumlnce ve kanaatlerini soumlz yazı resim veya başka yollarla tek başına veya
toplu olarak accedilıklama ve yayma hakkına sahiptir Bu huumlrriyet resmi makamların muumldahalesi
olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar Bu fıkra huumlkmuuml
radyo televizyon sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine
bağlanmasına engel değildir
Bu huumlrriyetlerin kullanılması millicirc guumlvenlik kamu duumlzeni kamu guumlvenliği Cumhuriyetin
temel nitelikleri ve Devletin uumllkesi ve milleti ile boumlluumlnmez buumltuumlnluumlğuumlnuumln korunması succedilların
oumlnlenmesi succedilluların cezalandırılması Devlet sırrı olarak usuluumlnce belirtilmiş bilgilerin
accedilıklanmaması başkalarının şoumlhret veya haklarının oumlzel ve aile hayatlarının yahut kanunun
oumlngoumlrduumlğuuml meslek sırlarının korunması veya yargılama goumlrevinin gereğine uygun olarak
yerine getirilmesi amaccedillarıyla sınırlanabilir
hellip
Duumlşuumlnceyi accedilıklama ve yayma huumlrriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil şart ve
usuller kanunla duumlzenlenirrdquo
33 Anayasarsquonın 26 maddesinde ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanımında baĢvurulabilecek
araccedillar ldquosoumlz yazı resim veya başka yollarrdquo olarak ifade edilmiĢ ve ldquobaşka yollarrdquo ifadesiyle
her tuumlrluuml ifade aracının anayasal koruma altında olduğu goumlsterilmiĢtir (Emin Aydın [GK] B
No 20132602 2312014 sect 43) Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml Anayasarsquoda yer alan diğer hak ve
oumlzguumlrluumlklerin oumlnemli bir kısmını doğrudan etkiler Gazete dergi veya kitap biccediliminde basın
yayın yoluyla duumlĢuumlncenin yayılmasının baĢlıca aracı olan basın da ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln
kullanılma biccedilimlerinden biridir (Fatih Taş [GK] B No 20131461 12112014 sect 64)
34 Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında vurgulandığı uumlzere ifade
oumlzguumlrluumlğuuml herkesin soumlz yazı resim veya baĢka yollarla duumlĢuumlnce ve kanaatlerini accedilıklama ve
yayma hakkını buna bağlı olarak haber veya goumlruumlĢ alma ve verme oumlzguumlrluumlklerini
kapsamaktadır Bu ccedilerccedilevede ifade oumlzguumlrluumlğuuml kiĢinin haber ve bilgilere baĢkalarının
fikirlerine serbestccedile ulaĢabilmesi duumlĢuumlnce ve kanaatlerinden dolayı kınanamaması ve bunları
tek baĢına veya baĢkalarıyla birlikte ccedileĢitli yollarla serbestccedile ifade edebilmesi anlatabilmesi
savunabilmesi baĢkalarına aktarabilmesi ve yayabilmesi anlamına gelir
35 Basın oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kapsayan ifade oumlzguumlrluumlğuuml gazete dergi kitap gibi araccedillar ile
duumlĢuumlnce ve kanaatleri accedilıklama yorumlama bilgi haber ve eleĢtirilerin yayın ve dağıtım
haklarını kapsar Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml duumlĢuumlncenin iletilmesini ve dolaĢımını gerccedilekleĢtirerek
bireyin ve toplumun bilgilenmesini sağlar Ccediloğunluğa muhalif olanlar da dacirchil olmak uumlzere
duumlĢuumlncelerin her tuumlrluuml araccedilla accedilıklanması accedilıklanan duumlĢuumlnceye paydaĢ sağlanması duumlĢuumlnceyi
gerccedilekleĢtirme ve bu konuda baĢkalarını ikna etme ccedilabaları ccediloğulcu demokratik duumlzenin
gereklerindendir Bu itibarla duumlĢuumlnceyi accedilıklama ve yayma oumlzguumlrluumlğuuml ile basın oumlzguumlrluumlğuuml
demokrasinin iĢleyiĢi iccedilin yaĢamsal oumlnemdedir (Fatih Taş sect 65)
36 Bu bağlamda toplumsal ve siyasal ccediloğulculuğu sağlamak her tuumlrluuml duumlĢuumlncenin
barıĢccedilıl bir Ģekilde ve serbestccedile ifadesine bağlıdır Aynı Ģekilde birey oumlzguumln kiĢiliğini
duumlĢuumlncelerini serbestccedile ifade edebildiği ve tartıĢabildiği bir ortamda ortaya koyabilir Ġfade
oumlzguumlrluumlğuuml kendimizi ve baĢkalarını tanımlamada anlamada ve algılamada bu ccedilerccedilevede
baĢkalarıyla iliĢkilerimizi belirlemede ihtiyaccedil duyduğumuz bir değerdir (Emin Aydın sect 41)
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
11
37 Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrası ifade oumlzguumlrluumlğuumlne iccedilerik bakımından
bir sınırlama getirmemiĢtir BaĢka bir deyiĢle hem gerccedilek hem de tuumlzel kiĢiler iccedilin geccedilerli olan
ifade oumlzguumlrluumlğuuml siyasi sanatsal akademik veya ticari duumlĢuumlnce ve kanaat accedilıklamaları gibi her
tuumlrluuml ifadeyi kapsamına almaktadır Accedilıklanan ve yayılan bir duumlĢuumlncenin iccedileriğinden
hareketle kiĢiler ve toplum accedilısından ldquodeğerli-değersizrdquo veya ldquoyararlı-yararsızrdquo biccediliminde
ayrıĢtırılması subjektif unsurlar ihtiva eder Bu değerlendirmelerden hareketle ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln alanının belirlenmeye ccedilalıĢılması bu oumlzguumlrluumlğuumln keyficirc biccedilimde sınırlandırılması
sonucunu doğurabilecektir Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml baĢkaları accedilısından ldquodeğersizrdquo veya ldquoyararsızrdquo
goumlruumllen duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması oumlzguumlrluumlğuumlnuuml de iccedilermektedir
38 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuuml Anayasarsquoda yer alan temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin
sınırlama rejimine tabidir Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne iliĢkin 26 maddenin ikinci fıkrasında sınırlama
sebeplerine yer verilmiĢtir Mevcut baĢvuruya benzer baĢvurularda Anayasarsquonın 26
maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sınırlama sebepleri dikkate alınmalıdır
39 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik sınırlamaların da bir sınırının olması
gerektiği accedilıktır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasında Anayasarsquonın 13
maddesindeki oumllccediluumltler goumlz oumlnuumlne alınmak zorundadır Bu sebeple ifade oumlzguumlrluumlğuumlne getirilen
sınırlandırmaların denetiminin Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan oumllccediluumltler ccedilerccedilevesinde ve
Anayasarsquonın 26 maddesi kapsamında yapılması gerekmektedir
40 BaĢvuru baĢvurucu tarafından kaleme alınan bir kitapta bahsedilen doumlnemlerde
dıĢiĢleri bakanlığı ile baĢbakan yardımcılığı goumlrevlerinde bulunan ve cumhurbaĢkanı adayı
olan davacı Abdullah Guumllrsquouumln Ģeref ve itibarına zarar verildiği kabul edilerek baĢvurucunun
tazminat oumldemeye mahkucircm edilmesi nedeniyle yapılmıĢtır
41 Somut olayda ccediloumlzuumlmlenmesi gereken ilk mesele baĢvurucu aleyhine tazminata
huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahale oluĢturup oluĢturmadığını
belirlemektir Sonraki aĢamalarda varlığı kabul edilen muumldahaleye dayanak olarak goumlsterilen
amacın meĢru olup olmadığının soumlz konusu hakkın oumlzuumlnuuml zedeleyecek oumllccediluumlde kısıtlanıp
kısıtlanmadığının kısıtlamanın demokratik toplumda gerekli olup olmadığının ve kullanılan
araccedilların orantılı olup olmadığının tespit edilmesi gerekir
a Muumldahalenin Mevcudiyeti
42 BaĢvurucu yazdığı kitapta yer alan soumlzlerinin ve iddialarının davacının Ģeref ve
itibarına zarar verdiği kabul edilerek 15000 TL tazminat oumldemeye mahkucircm edilmiĢtir Soumlz
konusu Mahkeme kararı ile baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahalede
bulunulduğu accedilıktır
b Muumldahalenin İhlal Oluşturup Oluşturmadığı
43 Yukarıda anılan muumldahale Anayasarsquonın 26 maddesinin ikinci fıkrasında
belirtilen haklı sebeplerden bir veya daha fazlasına dayanmadığı ve Anayasarsquonın 13
maddesinde belirtilen koĢulları yerine getirmediği muumlddetccedile Anayasarsquonın 26 maddesinin
ihlalini teĢkil edecektir Bu nedenle sınırlamanın Anayasarsquonın 13 maddesinde oumlngoumlruumllen oumlze
dokunmama Anayasarsquonın ilgili maddesinde belirtilmiĢ olma kanunlar tarafından oumlngoumlruumllme
Anayasarsquonın soumlzuumlne ve ruhuna demokratik toplum duumlzeninin ve laik Cumhuriyetrsquoin
gereklerine ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkesine aykırı olmama koĢullarına uygun olup olmadığının
belirlenmesi gerekir
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
12
i Kanunilik
44 BaĢvurucu Anayasarsquonın 26 maddesinin beĢinci fıkrasında yer alan ldquobu hakların
kullanılması kanunla duumlzenlenirrdquo huumlkmuumlne ve Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan
ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo gereğine aykırılık bulunduğuna iliĢkin bir iddiada
bulunmamıĢtır Yapılan değerlendirmeler neticesinde 6098 sayılı Kanunrsquoun 49 ve 50
maddelerinin ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo oumllccediluumltuumlnuuml karĢıladığı sonucuna varılmıĢtır
ii Meşru Amaccedil
45 BaĢvurucunun tazminat oumldemesine iliĢkin soumlz konusu kararın baĢkalarının Ģoumlhret
veya haklarının korunmasına youmlnelik oumlnlemlerin bir parccedilası olduğu ve meĢru bir amaccedil taĢıdığı
sonucuna varılmıĢtır
iii Demokratik Toplum Duumlzeninde Gerekli Olma ve Oumllccediluumlluumlluumlk
46 Son olarak baĢvurucunun yazdığı kitapta sarf ettiği soumlzlerden dolayı aleyhine
tazminata huumlkmedilmesine iliĢkin kararda demokratik bir toplumda baĢvurucunun ifade
oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında makul bir dengenin
goumlzetilip goumlzetilmediği değerlendirilmelidir
47 Bireyin Ģeref ve itibarı Anayasarsquonın 17 maddesinde yer alan ldquomanevi varlıkrdquo
kapsamında yer almaktadır Devlet bireyin manevi varlığının bir parccedilası olan Ģeref ve itibara
keyficirc olarak muumldahale etmemek ve uumlccediluumlncuuml kiĢilerin saldırılarını oumlnlemekle yuumlkuumlmluumlduumlr
Uumlccediluumlncuuml kiĢilerin Ģeref ve itibara muumldahalesi -birccedilok ihtimalin yanında- goumlrsel ve iĢitsel
yayınlar yoluyla da olabilir Bir kiĢi goumlrsel ve iĢitsel yayın yoluyla bir kamuoyu tartıĢması
ccedilerccedilevesinde eleĢtirilmiĢ olsa dahi o kiĢinin Ģeref ve itibarı manevi buumltuumlnluumlğuumlnuumln bir parccedilası
olarak değerlendirilmelidir (Nilguumln Halloran B No 20121184 1672014 sect 41 Adnan
Oktar B No 20131123 2102013 sect 33)
48 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml ve oumlzel olarak basın oumlzguumlrluumlğuuml alanında devletin pozitif ve negatif
yuumlkuumlmluumlluumlkleri bulunmaktadır Kamu makamları negatif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında zorunlu
olmadıkccedila duumlĢuumlncenin accedilıklanmasını ve yayılmasını yasaklamamalı yaptırımlara tabi
tutmamalı pozitif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında ise ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln gerccedilek ve etkili korunması
iccedilin gereken tedbirleri almalıdır (Nilguumln Halloran sect 43 benzer youmlndeki AĠHM goumlruumlĢuuml iccedilin
bkz Oumlzguumlr GuumlndemTuumlrkiye B No 2314493 1632000 sect 43)
49 Devletin bireylerin maddi ve manevi varlığının korunması ile ilgili pozitif
yuumlkuumlmluumlluumlkleri ccedilerccedilevesinde Ģeref ve itibarın korunması hakkı ile diğer tarafın Anayasarsquoda
guumlvence altına alınmıĢ olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnden yararlanma hakkı arasında adil bir denge
kurması gerekir Mevcut olaydaki gibi baĢvurularda baĢvurunun sonucu kural olarak
baĢvurunun ihtilaflı soumlzlerin sahibi tarafından Anayasarsquonın 26 maddesine dayanılarak
yapılmıĢ olması ile bu soumlzlere konu olan kiĢi tarafından Anayasarsquonın 17 maddesinin birinci
fıkrasına dayanılarak yapılmıĢ olmasına goumlre değiĢmez Aksi hacirclde Anayasarsquonın anılan
maddelerinde korunan hakların dengelenmesinde benzer olaylarda ccedileliĢkili sonuccedillar ortaya
ccedilıkabilir Yargı mercilerinin bu iki maddede duumlzenlenen haklar arasında Anayasarsquonın 13
maddesinde ve bu maddenin uygulanmasına iliĢkin Anayasa Mahkemesi iccediltihadında ortaya
konulan kriterlere uygun bir denge kurmaları gerekir
50 Demokrasiler temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin en geniĢ oumllccediluumlde sağlanıp guumlvence altına
alındığı rejimlerdir Oumlze dokunma yasağını ihlal etmeyen muumldahaleler youmlnuumlnden goumlzetilmesi
oumlngoumlruumllen ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo kavramı oumlncelikle ifade oumlzguumlrluumlğuuml
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
13
uumlzerindeki sınırlamaların zorunlu ya da istisnai tedbir niteliğinde ve baĢvurulabilecek en son
ccedilare ya da alınabilecek en son oumlnlem olmasını gerektirmektedir Demokratik toplum
duumlzeninin gereklerinden olma bir sınırlamanın demokratik bir toplumda zorlayıcı bir
toplumsal ihtiyacın karĢılanması amacına youmlnelik olmasını ifade etmektedir Buna goumlre
sınırlayıcı tedbir bir toplumsal ihtiyacı karĢılamıyorsa ya da baĢvurulabilecek en son ccedilare
niteliğinde değilse demokratik toplum duumlzeninin gereklerine uygun bir tedbir olarak
değerlendirilemez (HandysideBirleşik Krallık B No 549372 7121976 sect 48)
51 Buna goumlre demokratik toplumun temellerinden olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece
lehte olduğu kabul edilen veya zararsız ya da ilgilenmeye değmez goumlruumllen ifadeler iccedilin değil
devletin veya toplumun bir boumlluumlmuumlnuuml eleĢtiren onlara ccedilarpıcı gelen onları rahatsız eden
ifadeler iccedilin de geccedilerli olduğu kuĢkusuzdur Ccediluumlnkuuml bunlar demokratik toplum duumlzeninde
geccedilerli olan ccediloğulculuğun hoĢgoumlruumlnuumln ve accedilık fikirliliğin gerekleridir (HandysideBirleşik
Krallık sect 49)
52 Hak ve oumlzguumlrluumlklere yapılacak her tuumlrluuml sınırlamada devreye girecek bir baĢka
guumlvence de Anayasarsquonın 13 maddesinde ifade edilen ldquooumllccediluumlluumlluumlk ilkesirdquodir Bu ilke temel hak
ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasına iliĢkin baĢvurularda oumlncelikli olarak dikkate alınması
gereken bir guumlvencedir Anayasarsquonın 13 maddesinde demokratik toplum duumlzeninin gerekleri
ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkeleri iki ayrı kriter olarak duumlzenlenmiĢ olmakla birlikte bu iki kriter arasında
sıkı bir iliĢki vardır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklere youmlnelik herhangi bir sınırlamanın demokratik
toplum duumlzeni iccedilin gerekli nitelikte baĢka bir ifadeyle guumlduumllen kamu yararı amacını
gerccedilekleĢtirmekle birlikte temel haklara en az muumldahaleye olanak veren oumllccediluumlluuml bir sınırlama
niteliğinde olup olmadığının incelenmesi gerekir (AYM E20074 K200781 18102007)
53 Anayasa Mahkemesinin kararlarına goumlre oumllccediluumlluumlluumlk temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin
sınırlanma amaccedilları ile araccedil arasındaki iliĢkiyi yansıtır Oumllccediluumlluumlluumlk denetimi ulaĢılmak istenen
amaccediltan yola ccedilıkılarak bu amaca ulaĢılmak iccedilin seccedililen aracın denetlenmesidir Bu sebeple
ifade oumlzguumlrluumlğuuml alanında getirilen muumldahalelerde hedeflenen amaca ulaĢabilmek iccedilin seccedililen
muumldahalenin elveriĢli gerekli ve orantılı olup olmadığı değerlendirilmelidir (Sebahat Tuncel
B No 20121051 2022014 sect 84)
54 Bu bağlamda ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yargısal veya idari bir muumldahalenin toplumsal bir
ihtiyaccedil baskısını karĢılayıp karĢılamadığına bakılması gerekecektir BaĢvuru konusu olay
bakımından yapılacak değerlendirmelerin temel ekseni muumldahaleye neden olan derece
mahkemelerinin kararlarında dayandıkları gerekccedilelerin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kısıtlama
bakımından ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo ve ldquooumllccediluumlluumlluumlkrdquo ilkelerine uygun
olduğunu inandırıcı bir Ģekilde ortaya koyup koyamadığı olacaktır (Sebahat Tuncel sect 85)
55 Yukarıdaki değerlendirmeler ıĢığında mahkemelerin duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve
yayılmasına youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln
kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması gereken bir yararın
varlığını somut olgulara dayanarak goumlstermeleri gerekir (Mustafa Ali Balbay B No
20121272 4122013 sect 114)
56 Bunun sonucu olarak baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin
Anayasarsquonın 26 maddesini ihlal boyutuna ulaĢıp ulaĢmadığı incelenirken soyut bir
değerlendirme yapılmayıp baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruumlnuumln kamusal tartıĢmalara
katkı sunma kapasitesinin ifadelere youmlnelik kısıtlamaların niteliğinin ve kapsamının
ifadelerin kimin tarafından dile getirildiğinin kime youmlneldiğinin ve kamuoyu ile diğer
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
14
kiĢilerin kullanılan ifadeler karĢısında sahip oldukları hakların ağırlığının gerektiği gibi
değerlendirilip değerlendirilmediğine bakılmalıdır
57 BaĢvurucunun bir araĢtırmacı ve yazar olarak politikacılara veya huumlkucircmet
politikalarına youmlnelttiği eleĢtiriler sırasında soumlylediği soumlzlerden dolayı aleyhine tazminata
huumlkmedilmesinin oumllccediluumlluuml olduğunun kabul edilebilmesi iccedilin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan
muumldahalenin gerekccedilelerinin inandırıcı baĢka bir deyiĢle ilgili ve yeterli olması gerekir
58 Bu bağlamda gerekccedilede baĢvurucunun yayımladığı kitapta davacı hakkında haber
ve fikirlere yer verirken yayıncılık etiğine uygun olarak doğru ve guumlvenilir bilgi sunarken iyi
niyetle hareket etme goumlrev ve yuumlkuumlmluumlluumlğuumlne uyup uymadığının davacı hakkında verilen
bilgilerin cumhurbaĢkanlığı seccedilimleri kapsamında kamu yararına iliĢkin olup olmadığının
kitabın davacıya karĢı keyficirc kiĢisel bir saldırı teĢkil edip etmediğinin ve doğrudan siyasi
kiĢiliğini hedef alıp almadığının ortaya konulması gerekir Nitekim siyasilere youmlnelik
eleĢtirinin sınırları ccedilok daha geniĢtir (FeldekSlovakya B No 2903295 1272001 sect 74)
59 BaĢvuruya konu kitap yayımlanmadan oumlnce 2007 yılı Nisan ayında yapılacak olan
11 cumhurbaĢkanlığı seccedilimine youmlnelik kamuoyunda yoğun bir tartıĢma yaĢanmaktaydı 2000
yılında seccedililen 10 CumhurbaĢkanı Ahmet Necdet Sezerin goumlrev suumlresi 1652007 tarihinde
dolmaktaydı ve TBMM cumhurbaĢkanlığı seccediliminin ilk tur oylama guumlnuumlnuuml 27 Nisan olarak
belirlemiĢti Seccedilim doumlnemine laiklik tartıĢmalarıyla gelinmiĢti Uumllkenin ccedileĢitli yerlerinde
ldquoCumhuriyet Mitinglerirdquo adıyla geniĢ katılımlı goumlsteriler duumlzenlenmiĢ ve iktidarda bulunan
Adalet ve Kalkınma Partisinin kendi siyasal ccedilizgisinden bir ismi cumhurbaĢkanlığına seccedilmesi
engellenmek istenmiĢti Ġktidar partisinin o doumlnem dıĢiĢleri bakanı ve baĢbakan yardımcısı
olan Kayseri Milletvekili Abdullah Guumlluuml aday goumlstermesi uumlzerine tartıĢmaların odak noktası
genel olarak Abdullah Guumllrsquoe kaymıĢ ve yaĢanan bazı geliĢmelerin ardından ancak 2882007
tarihinde Abdullah Guumll cumhurbaĢkanı seccedililmiĢti
60 BaĢvurucu muhafazakacircr toplum kesimleri dinicirc cemaatlerin siyaset ve siyasi
partilerle iliĢkileri uumlzerine araĢtırmaları bulunan ve ccediloğunluğu zikredilen konularda olmak
uumlzere ondan fazla kitabı bulunan bir yazardır BaĢvurucu soumlz konusu kitabın oumln soumlzuumlnuuml
2942007 tarihinde yazmıĢ ve kitap cumhurbaĢkanlığı seccedilimine iliĢkin tartıĢmaların yoğun
olarak devam ettiği guumlnlerde yayımlanmıĢtır
61 BaĢvurucu davacıya ve davacının birlikte siyaset yaptığı kiĢilere karĢı son derece
Ģuumlpheci yaklaĢmaktadır BaĢvurucu bu kiĢilere genel olarak guumlvenmemekte bu kiĢilerin
kendisinin de mensubu olduğu duumlnya goumlruumlĢuumlne karĢı duumlĢman oldukları fikrini taĢımaktadır
BaĢvurucu davacı ve kitapta davacı ile birlikte adını zikrettiği kiĢilerin milleti aldattıklarına
inanmakta ve bu kiĢilere sert biccedilimde karĢı ccedilıkılması gerektiğini savunmaktadır Ayrıca
kitapta ifade ettiği olayların subjektif değerlendirmesini yapmakta davacı hakkında oumlne
suumlrduumlğuuml kanaatlerini ispatlamak iccedilin olayları ve bu olaylara iliĢkin yorumları
ccedileĢitlendirmektedir
62 BaĢvurucu hakkında accedilılan tazminat davası Ġlk derece Mahkemesince reddedilmiĢ
buna karĢın Yargıtayca karar duumlzeltme aĢamasında bozulmuĢtur Daha sonra Ġlk Derece
Mahkemesi Yargıtay bozma gerekccedilesinde belirtilen gerekccedilelerle davayı kabul ederek
baĢvurucunun davacıya manevi tazminat oumldemesine karar vermiĢtir Bu durumda baĢvurucu
hakkında tazminata huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetin
incelenmesi sırasında Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin 8122011 tarihli ilamında yer alan
gerekccedileler değerlendirilmelidir
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
15
63 Oumlte yandan yapılan bireysel baĢvurularda yalnızca ve tek baĢlarına derece
mahkemelerince verilen kararların ele alınması ile de yetinilemez Oumlncelikle baĢvurucu
tarafından soumlylenen soumlzlerin kitabın tamamı ve soumlylendikleri bağlamdan kopartılmaksızın
olayın buumltuumlnselliği iccedilerisinde değerlendirilmesi gerekir (Nilguumln Halloran B No 20121184
1672014 sect 52)
64 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi uumlccedil sebepten dolayı davanın kabul edilmesi gerektiği
gerekccedilesiyle Ġlk Derece Mahkemesinin davanın reddine dair kararını bozmuĢtur Bunlardan
birincisi baĢvuruya konu kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih edilerek ldquoDavut
yıldızı (siyonist yıldız)rdquo kullanılması ve bu yıldızın iccediline davacının akademisyen sıfatıyla
giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleĢtirilmesidir Daireye goumlre soumlz konusu kapak tasarımı ile
davacının ldquoĠsrail ve Yahudilikrdquo ile bağlantısı olduğuna dair okuyucu uumlzerinde Ģuumlphe
yaratılmak istenmiĢtir BaĢvurucu kırmızı renk ile Ġsrail ve Yahudilik arasında nasıl bir
bağlantı kurulduğunun accedilık olmadığını belirtmiĢtir BaĢvurucu bir kimsenin ldquoĠsrail veya
Yahudilik ile bağlantısının varlığı hakkında Ģuumlphe yaratılmasınınrdquo davacının Tuumlrkiye
Cumhuriyeti vatandaĢı olan Yahudileri de temsil ettiği goumlzetildiğinde hangi surette tazminat
nedeni olduğunun yeterince izah edilmediğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu tazminat nedeni
sayılan kitap kapağının davacının yaĢamı suumlrecindeki kesitlere dikkat ccedilekmek ve iktidara
gelmeden oumlnceki goumlruumlĢleri ile iktidardaki goumlruumlĢleri ve uygulamaları arasındaki ccedileliĢkileri
goumlstermek amacı taĢıdığını savunmuĢtur
65 BaĢvuruya konu kitap kapağında olduğu gibi belirli bir resmin ne anlama
geldiğinin ancak baĢvurucunun accedilıklamaları ve kitapta kullanılan ifadelerle birlikte kitabın
yayımlandığı oumlzel koĢulların da birlikte değerlendirilmesi ile belirlenebileceği hatırda
tutulmalıdır Bu bağlamda kitap kapağının temel olarak kitabın iccedileriğini yansıtma amacıyla
tasarlandığı değerlendirilmiĢtir
66 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği ikinci sebep ise kitapta bir buumltuumln
olarak ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle ldquodavacının yalancı Yahudi ve
Amerika acircĢığı olduğu Hristiyan olup kamuoyuna ABD Ġngiltere ve Ġsrailin hizmetinde bir
kiĢi olarakrdquo sunulduğudur Kitabın arka sayfasında ve iccedileriğinde (bkz sectsect 16-20) bir buumltuumln
olarak davacının Yahudi ve Hristiyanlarla iyi iliĢkileri olduğu davacının duumlĢuumlnce ve
eylemlerinin Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyetirsquonin menfaatine değil ABD Ġngiltere Ġsrail
gibi uumllkelerin menfaatlerine olduğu iddia edilmekte ve bu iddiaların kanıtlanması iccedilin bazı
ccedilıkarımlar ve yorumlar yapılmaktadır Bundan baĢka davacının oumlğrenciliğinden itibaren
değiĢen ideolojik tercihlerine dikkat ccedilekilmekte ve baĢvurucu kendince bu tutarsızlıkları
yorumlamaktadır Buna karĢın kitapta davacıya karĢı aĢağılayıcı ifadeler tespit edilmemiĢtir
Nitekim Yargıtay da bozma kararında boumlyle bir tespite yer vermemiĢtir
67 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği uumlccediluumlncuuml sebep ise kitabın
yayımlandığı 2007 yılının Mayıs ayında uumllke guumlndemindeki cumhurbaĢkanlığı seccedilimlerinde
aday olan davacının eleĢtirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla ldquokuumlccediluumlk duumlĢuumlruumllmesininrdquo
amaccedillandığı iddiasıdır Gerccedilekten de baĢvurucunun soumlz konusu kitabı davacının toplumsal
itibarını zayıflatmak onun uumlstlendiği ve uumlstlenmeyi duumlĢuumlnduumlğuuml siyasi goumlrevlerde bulunmayı
hak etmeyen bir kiĢi olduğunu goumlstererek toplumu youmlnlendirmek amacı ile yazdığı accedilıktır
BaĢvurucu bu amacına ulaĢmak iccedilin bir buumltuumln olarak kitapta yaklaĢan cumhurbaĢkanlığı
seccedilimlerinde aday olan davacının hayat hikacircyesinden bazı kesitlerle birlikte oumlğrenciliğinden
itibaren ccedileĢitli konulardaki accedilıklamalarını ele almakta kendi bakıĢ accedilısından davacının
Mustafa Kemal Atatuumlrkrsquouumln oumlğretilerine muhalif bir kiĢi olduğunu goumlstermeye ccedilalıĢmakta ve
davacıyı sert biccedilimde eleĢtirmektedir
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
16
68 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml buumlyuumlk oumllccediluumlde eleĢtiri oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvence altına alınmasını
hedeflemektedir Bu nedenle duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması sırasında kullanılan
ifadelerin sert olması doğal karĢılanmalıdır Oumlte yandan siyasi tartıĢma oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ldquotuumlm
demokratik sistemlerin temel ilkesirdquo (LingensAvusturya B No 981582 871986 sectsect 41
42) olduğu goumlz oumlnuumlne alındığında diğer ifade tuumlrlerine nazaran siyasi ifade oumlzguumlrluumlğuumlne
ayrıca oumlnem vermek gerekmektedir AĠHM kararlarında sıklıkla siyasi bir tartıĢmayı
savunmanın demokratik bir toplumda temel bir unsur olduğunu vurgulamaktadır AĠHM
zorlayıcı nedenler olmadıkccedila siyasi ifadeye kısıtlama getirilmemesi gerektiğini
kaydetmektedir (FeldekSlovakya sect 83)
69 AĠHMrsquoin yerleĢik iccediltihatlarında da belirttiği gibi huumlkucircmetler kullandıkları kamu
guumlcuumlnden dolayı kendilerine youmlneltilmiĢ en ağır eleĢtirileri bile hoĢgoumlruuml ile karĢılamak
zorundadır Sağlıklı bir demokrasi bir huumlkucircmetin yalnızca yasama organı veya yargı organları
tarafından denetlenmesini değil aynı zamanda sivil toplum oumlrguumltleri medya ve basın veya
siyasi partiler gibi siyasal alanda yer alan diğer aktoumlrlerce de denetlenmesini gerektirir
(Castellsİspanya B No 1179885 2341992 sect 46)
70 Aynı Ģekilde siyasetccedililere youmlnelik eleĢtirilerin kabul edilebilir sınırları diğer
kiĢilere youmlnelik eleĢtiri sınırına goumlre daha geniĢtir Bir siyasetccedili diğer kiĢilerden farklı olarak
her soumlzuumlnuuml ve eylemini bilerek halkın ve aynı zamanda diğer siyasetccedililerin denetimine accedilar
bu nedenle de daha geniĢ hoĢgoumlruuml goumlstermek zorundadır (LingensAvusturya sect 42)
71 Siyasetccedililerin daha hoĢgoumlruumlluuml olmak zorunda olmaları Anayasarsquonın 26
maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen ldquoşoumlhret ve haklarınınrdquo korunmayacağı anlamına
gelmez Aksine 26 maddenin ikinci fıkrası buumltuumln bireylerin itibarlarının korunmasına imkacircn
verir Ancak Ģahsi sıfatları dıĢında hareket eden siyasetccedililer bakımından soumlz konusu
korumanın gerekleri siyasi meseleleri accedilık biccedilimde tartıĢmanın yararıyla bağlantılı olarak
değerlendirilmelidir (LingensAvusturya sect 42)
72 Somut olayda baĢvurucu yayımladığı kitapta davacının soumlz eylem ve
politikalarıyla Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyeti devletinin menfaatlerine ccedilalıĢmadığını
davacının eylemlerinin ve iliĢkilerinin bazı yabancı devletlerin ccedilıkarlarına hizmet ettiğini
savunmuĢ ve davacıya youmlnelik olarak sert ifadeler kullanmıĢtır Yargıtay 4 Hukuk Dairesi
kitaptaki iddiaların ve baĢvurucu hakkındaki soumlzlerin bir buumltuumln olarak davacının Ģeref ve
itibarına saldırı anlamı taĢıdığına karar vermiĢtir Dairenin kitapta yer alan iddia ve soumlzlerin
ve kitap kapağında kullanılan resmin asıl amacının davacıyı kuumlccediluumlk duumlĢuumlrmek olduğunu kabul
etmesi ancak baĢvurucunun kullandığı kelimelere ve kitap kapağında yer alan resme onun
verdiği anlamın oumltesinde anlamlar yuumlklemesi ile muumlmkuumln olmuĢtur
73 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi kararında baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruuml
kamusal tartıĢmalara katkı sunma kapasitesi ve ifadelerin kimin tarafından dile getirildiği
tartıĢılmamıĢ baĢvurucunun hakları ile davacının kullanılan ifadeler karĢısında sahip olduğu
hakların ağırlığı gerektiği gibi değerlendirilmemiĢtir Derece Mahkemeleri baĢvurucunun soumlz
konusu kitabı davacının toplumsal itibarını zayıflatmak iccedilin yazdığını kabul etmiĢlerdir Fakat
Mahkemeler siyasi tartıĢmaların yoğun olarak yaĢandığı bir doumlnemde bu kitabın
yayımlanmasının beklenen bir geliĢme olduğunu goumlzardı etmiĢlerdir
74 BaĢvurucunun dava konusu kitapta yirmi yılı aĢkın bir suumlredir Tuumlrkiye siyasetinin
en oumlnemli aktoumlrlerinden biri olan davacıyı eleĢtirmesinin ve onun hayatının bazı kesitleri ile
iliĢkilerini ve soumlzlerini analiz etmesinin genel olarak kamu yararını ilgilendiren bir mesele
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
17
olduğuna kuĢku yoktur Ayrıca huumlkucircmetlere ve siyasetccedililere youmlneltilen eleĢtirinin sınırı da
oumlzel kiĢilere goumlre daha geniĢtir
75 Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması
gereken bir yararın varlığının olup olmadığı değerlendirilirken ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer
yargısırdquo arasındaki farkın dikkatlice ortaya konulması gerekir Olgusal iddiaların
dayanaklarının ortaya konulmasının beklenmesi muumlmkuumlnken değer yargılarının gerccedilekliğinin
kanıtlanmasını beklemek muumlmkuumln değildir (De Haes and GijselsBelccedilika B No 1998392
2421997 sect 42) Bununla birlikte somut olaydaki gibi birccedilok kitaptan gazete haber ve
yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde ortaya atılan iddialar soumlz konusu
olduğunda ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer yargılarınırdquo ayırt etmek oldukccedila zordur Yine de
olgusal iddialar ile desteklenmese bile değer yargılarının aĢırı olması kabul edilebilir bir
durumdur (JerusalemAvusturya B No 2695895 2722001 sect 43)
76 BaĢvuru konusu kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve
cumhurbaĢkanı adayı olan davacı Abdullah Guumlluumln siyasi ve aile yaĢamına iliĢkin bazı
detaylara yer verilmiĢ ve bazı iddialar ortaya atılmıĢtır Ancak ortaya atılan iddialar genel
olarak baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde
yapılmıĢtır Bununla birlikte kitapta sıklıkla atıf yapılan bir baĢka kaynak ise Yargıtay
Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Bu
kapsamda kullanılan kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler
ile ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğu anlaĢılmaktadır
(bkz sect 18) Dolayısıyla kitap oumlnemli oumllccediluumlde herkesin ulaĢabileceği accedilık kaynaklar
kullanılarak yapılan bazı değer yargılarına dayanmaktadır
77 Oumlte yandan baĢvurucunun yazdığı kitabının yoğun siyasi tartıĢmaların yaĢandığı
bir doumlnemde yayımlandığı goumlzetildiğinde kamu yararına youmlnelik olmadığı soumlylenemez
BaĢvurucunun boumlyle bir doumlnemde kendi adına kamuoyunu bilgilendirmek ve eleĢtirilerle
kamuoyu oluĢturmak amacıyla hareket ettiği accedilıktır Oumlte yandan baĢvurucunun yorumları ve
ccedilıkarımlarının ağır eleĢtiri olduğunda herhangi bir teredduumlt olmamasına rağmen baĢvurucunun
yorumlarının ve ccedilıkarımlarının keyficirc kiĢisel saldırı boyutuna ulaĢtığı da soumlylenemez
BaĢvurucunun polemik iccedileren agresif usuluuml değerlendirilirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece
haber ve fikirlerin iccedileriğini korumadığı haber ve fikirlerin iletilme usuluumlnuuml de koruduğu
goumlzetilmelidir (JersildDanimarka B No 1589089 2391984 sect 31)
78 Demokratik toplumda -oumlzellikle siyasi kiĢiler uumlzerinde- ccediloğulcu bir tartıĢma
ortamının sağlanması oumlnemlidir Boumlylelikle demokrasinin asıl iĢlevi olan haber bilgi ve
eleĢtirilerin oumlzguumlrce dile getirilmesi iccedilin uygun ortam sağlanabilecektir Siyasi kiĢiler
demokratik bir ortamda kendilerine youmlnelik ağır eleĢtiriler yapılabileceğini aile ve oumlzel
yaĢamlarının suumlrekli takip edileceğini bilerek tercihlerini belirlemektedirler Bu bağlamda
baĢvurucunun uzun yıllardır siyasetin iccedilinde ve cumhurbaĢkanı adayı olan kiĢi hakkında -
oumlnceden yayımlanmıĢ kaynaklar temelinde- siyasi hayatında yapmıĢ olduğu bazı tercihlerden
yola ccedilıkarak aile hayatına iliĢkin bilgiler iletmesine ve ağır eleĢtiriler yapmasına demokratik
ccediloğulculuk accedilısından tahammuumll edilmesi gerekir Bu tuumlr aile hayatına iliĢkin bilgilere ağır
eleĢtirilere ve değerlendirmelere tahammuumll edilmesi ve ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvencesi ile
bunların dile getirilmesi demokrasinin sağlıklı iĢlemesini sağlayacaktır
79 Rahatsız edici de olsa siyasilere iliĢkin yapılan bilgilendirme ve eleĢtirilerin
cezalandırılması ldquocaydırıcı etkirdquo doğurarak toplumdaki ve kamuoyundaki farklı seslerin
susturulmasına yol accedilabilir Cezalandırılma korkusu ccediloğulcu toplumun suumlrduumlruumllebilmesine
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
18
engel olabilir Bu nedenle somut olayda baĢvurucunun 15000 TL tazminat oumldemesine karar
verilmesi siyasilere youmlnelik olarak bilgilendirme ve eleĢtiri ortamına zarar verebilecektir
Dolayısıyla baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin ldquobaĢkalarının Ģoumlhret ve
haklarınınrdquo korunması iccedilin demokratik bir toplumda gerekli bir muumldahale olmadığı kanaatine
varılmıĢtır
80 Accedilıklanan nedenlerle baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına
alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir Serruh KALELĠ Erdal
TERCAN ve Hasan Tahsin GOumlKCAN Anayasarsquonın 28 maddesi youmlnuumlnden de ihlal bulunması
gerektiği gerekccedilesiyle bu sonuca katılmıĢlardır
Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve Muammer TOPAL bu goumlruumlĢe
katılmamıĢlardır
3 6216 Sayılı Kanunrsquoun 50 Maddesi Youmlnuumlnden
81 BaĢvurucu maddi ve manevi zararlarına iliĢkin haklarının saklı tutulmasını talep
etmiĢtir
82 3032011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama
Usulleri Hakkında Kanunun Kararlar kenar baĢlıklı 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası
Ģoumlyledir
Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa ihlali ve sonuccedillarını
ortadan kaldırmak iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere dosya ilgili mahkemeye goumlnderilir
Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hacircllerde başvurucu lehine
tazminata huumlkmedilebilir veya genel mahkemelerde dava accedilılması yolu goumlsterilebilir Yeniden
yargılama yapmakla yuumlkuumlmluuml mahkeme Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında accedilıkladığı
ihlali ve sonuccedillarını ortadan kaldıracak şekilde muumlmkuumlnse dosya uumlzerinden karar verir
83 BaĢvurucu vekacirclet uumlcreti ve yargılama giderlerinin tahsilini talep ettiğinden
19835 baĢvuru harcı ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL yargılama
giderinin baĢvurucuya oumldenmesine karar verilmesi gerekir
84 BaĢvurucunun herhangi bir tazminat talebi olmadığından bu husus
değerlendirilmemiĢtir Ancak 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) numaralı fıkrasında
esas inceleme sonunda ihlal kararı verilmesi hacirclinde ihlalin ve sonuccedillarının ortadan
kaldırılması iccedilin yapılması gerekenlere huumlkmedileceği belirtilmiĢtir BaĢvuruda Anayasanın
26 maddesinin ihlal edildiği sonucuna varıldığı goumlzetilerek ihlal tespitinin yeterli tatmin
sağlayamayacağı anlaĢılmakla 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) ve (2) numaralı
fıkraları uyarınca yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesi gerekir
V HUumlKUumlM
Accedilıklanan gerekccedilelerle
A BaĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiği youmlnuumlndeki iddiasının KABUL
EDĠLEBĠLĠR OLDUĞUNA OYBĠRLĠĞĠYLE
B BaĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında guumlvence altına
alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ĠHLAL EDĠLDĠĞĠNE Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve
Muammer TOPALrsquoın karĢıoyu ve OYCcedilOKLUĞUYLA
C 19835 TL harccedil ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL
yargılama giderinin BAġVURUCUYA OumlDENMESĠNE
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
19
D Oumldemenin kararın tebliğini takiben baĢvurucunun Maliye Bakanlığına baĢvuru
tarihinden itibaren doumlrt ay iccedilinde yapılmasına oumldemede gecikme olması hacirclinde bu suumlrenin
sona erdiği tarihten oumldeme tarihine kadar geccedilen suumlre iccedilin yasal faiz uygulanmasına
E 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca ihlalin ve
sonuccedillarının ortadan kaldırılması iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere kararın bir oumlrneğinin
Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesine GOumlNDERĠLMESĠNE
F Bilgi edinilmesi iccedilin kararın bir oumlrneğinin Adalet Bakanlığına ve ĠccediliĢleri
Bakanlığına goumlnderilmesine
27102015 tarihinde karar verildi
BaĢkan
Zuumlhtuuml ARSLAN
BaĢkanvekili
Burhan UumlSTUumlN
BaĢkanvekili
Engin YILDIRIM
Uumlye
Serdar OumlZGUumlLDUumlR
Uumlye
Serruh KALELĠ
Uumlye
Osman Alifeyyaz PAKSUumlT
Uumlye
Recep KOumlMUumlRCUuml
Uumlye
Nuri NECĠPOĞLU
Uumlye
Hicabi DURSUN
Uumlye
Celal Muumlmtaz AKINCI
Uumlye
Erdal TERCAN
Uumlye
Muammer TOPAL
Uumlye
Hasan Tahsin GOumlKCAN
Uumlye
Kadir OumlZKAYA
Uumlye
Rıdvan GUumlLECcedil
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
20
KARŞIOY GEREKCcedilESİ
BaĢvurucunun yazdığı kitabın bir buumltuumln olarak incelenmesinde ifade oumlzguumlrluumlğuuml
sınırlarının aĢıldığı kitapta sarfedilen soumlzlerin ve iddiaların demokratik bir toplumda
baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında
makul bir denge teĢkil etmediği ayrıca kitabın oumln ve arka kapaklarındaki resim ve tanıtım
yazılarının da baĢvurucunun Ģeref ve itibara youmlnelik duumlĢuumlncelerini ortaya koyduğu
dolayısiyle derece mahkemelerinin bu konudaki tespit ve vardıkları sonucun hukuka uyarlı
bulunduğu ve baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına alınan ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlacircl edilmediği kanaatine vardığımızdan ccediloğunluğun aksi youmlndeki kararına
katılmıyoruz
BaĢkanvekili
Burhan UumlSTUumlN
Uumlye
Serdar OumlZGUumlLDUumlR
Uumlye
Muammer TOPAL
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
4
edildiğini bu ifadelerle ilgili olarak yayın yapan Cumhuriyet gazetesinin 2942007 ve
152007 tarihli nuumlshaları hakkında muumlvekkili tarafından dava accedilıldığını Ankara 25 Asliye
Hukuk Mahkemesinin 2007381 Esas sayılı dosyasında 552007 tarihinde soumlz konusu
gazetedeki haberlerle ilgili ihtiyati tedbir kararı verildiğini ve bu Ģekilde yayın yapılmasının
yasaklandığını davaya konu kitapta bu Mahkeme kararına aykırı hareket edildiğini
xiii Kitabın 34 sayfasında ldquoCumhuriyetle kavgalı bir Cumhurbaşkanı adayı olduğunu
net bir şekilde ortaya koyuyorrdquo ldquoGuumlluumln temsil ettiği ccedilevrelerin attığı tohumların nasıl
yeşerdiği ise Ankarada acı tecruumlbelerle yaşanmış ancak Danıştay baskınından da ders
ccedilıkarılmamıştırdquo 37 sayfasında ldquoDoumlrt doumlnem Kayseri Milletvekili seccedililen Guumll İsrail ABD ve
İngiliz başkonsolosluklarının denetiminde Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte AKPyi kurdurdquo
44 sayfasında ldquoKayıp Trilyon Sanığırdquo baĢlığı kullanılarak bu baĢlık altında ldquoGuumlluumln
Cumhurbaşkanı olması durumunda kayıp trilyon davasından yararlanıp yararlanmayacağı
gelecek guumlnlerde netleşecekrdquo denildiğini oysa aynı konuda Ankara 6 Asliye Hukuk
Mahkemesi tarafından kendisi aleyhine accedilılan davanın reddine karar verildiğini davalının tek
amacının gerccedilek dıĢı beyanlar ile kendisine zarar vermek olduğunu
xiv Kitabın 48 sayfasında ldquoFoxman ve ekibi Ankarada Abdullah Guumll ve Fehim
Adakla goumlruumlşuumlyor doğrudan Amerikan youmlnetiminin oumlnemli ve stratejik mesajlarını
iletiyorlardı Yahudilerin ve ABDlilerin guumlvenini kazanıyordurdquo 53 sayfasında ldquoYalccedilın
Kuumlccediluumlk Guumlluumln eşi iccedilin bdquoibrani‟ dediğinde elektriğe tutulmuş bir Toy gibi ccedilırpınıyor hemen
kağıda kaleme sarılıp mektup yazıyordurdquo denilerek kendisinin toygillerden boumlcek ve tane ile
beslenen eti iccedilin avlanan kızıl tuumlyluuml bir kuĢ olarak goumlsterildiğini kitabın aynı sayfasında
ldquoGelin Yalccedilın Kuumlccediluumlke hakvermeyin Ahmet Erteguumlnuumln tam ismi Ahmet Muumlnir Erteguumlnduuml
Guumlluumln oğlunun ismi ise Ahmet Muumlnirdi Ahmet Erteguumlnuumln annesinin adı Hayrunnisa iken
Guumlluumln eşinin adı da Hayrunnisaydı Tesaduumlftuumlr tesaduumlf ( ) Ahmet Erteguumlnuumln eşinin
adı Mica idi ve kendisi Hristiyandı Ahmet Erteguumln ABD vatandaşı ve ABD derin devletinin
en oumlnemli isimlerindendirdquo denilmek suretiyle isim benzerliklerini kullanarak imada
bulunulduğunu
xv Kitabın 57 sayfasında ldquoGuumll gizli duumlnya devletinderdquo baĢlığı kullanılarak imada
bulunulduğunu 60 sayfasında ldquoGuumll ve Derin Amerikardquo 64 sayfasında ldquoAbdullah Guumlluumln
Gizli İşlerirdquo baĢlıkları atıldığını ve 64 sayfada ldquoAbdullah Guumll denince insanın aklına hemen
İngiltere İsrail ve ABDlilerle gizli goumlruumlşmeler yapan bir isim geliyordurdquo denildiğini
xvi Kitabın 66 sayfasında kendisinin ABD DıĢiĢleri Bakanı ile gizli bir anlaĢma
yaptığını ve Tuumlrkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine hareket ettiğinin iddia edildiğini 77
sayfasında ldquoİşte size uzak goumlruumlşluuml ve gerccedilekccedili bir devlet adamının soumlzlerirdquo ifadelerine yer
verilerek kinaye yapıldığını dar goumlruumlĢluuml ve yalancı olduğunun ima edildiğini
xvii Kitabın 89 sayfasında ldquo 30-35 yıldır bir arada olan insanların birlikteliğinde
Yağma-Talan-Soygun ve Vurgun had safhaya ulaştırdquo denildiğini 90 sayfasında ldquoBiz bu
uumllkenin WASPlarıyızrdquo soumlzuumlnuumln kendisine atfedildiğini WASPların CIA denetiminde
faaliyet goumlsterdiğinin belirtildiğini 92 sayfasında ldquoAbdullah Guumllde Tuumlrkluumlkten Rahatsızrdquo
baĢlığı atıldığını
xviii Kitabın 94 ve 95 sayfalarında ldquoNe Mutlu Tuumlrkuumlm Diyenerdquo soumlzuumlnden rahatsızlık
duyduğunun iddia edildiğini bu Ģekilde kendisinin Tuumlrk duumlĢmanı olarak goumlsterilmeye
ccedilalıĢıldığını 97 sayfasında ldquoBir devlet adamı () ve cumhurbaşkanlığı adayı () duumlşuumlnuumln ki
Atatuumlrkuumln bdquoNe Mutlu Tuumlrkuumlm Diyene‟ oumlzdeyişi ile alay ediyor aşağılıyor karşı ccedilıkıyorrdquo
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
5
denildiğini kendisinin bu soumlzlerle alay etmediğini aĢağılamada bulunmadığını ve karĢı ccedilıkma
amacı iccedilinde olmadığını
xix Kitabın 95 sayfasında ldquoNe yazık ki mert duumlruumlst ve yuumlrekli olamıyor Soumlzlerinin
arkasında bile duramıyorrdquo denilmek suretiyle muumlvekkilinin namert yalancı ve korkak olarak
nitelendirildiğini 106 sayfasında ldquoHarf Devrimine De Karşılar Mırdquo 107 sayfasında
ldquoKemalizm Moral Bozuyor veya Guumlluumln Roumlntgenirdquo 110 sayfasında ldquoAtatuumlrkuumln İlkeleri
Rahatsız Etmişrdquo 112 sayfasında ldquoNe Mutlu Tuumlrkuumlm Diyene Soumlzuumlne Duyulan Kinrdquo 118
sayfasında ldquoKemalizmi Yaşatanları mı Vuracaksınızrdquo baĢlıklarının kullanıldığını son baĢlığın
altında ldquoo kuklaların arkasındaki kuklacıkları vurmamız gerekir ve onları tespit etmemiz
gerekirrdquo denildiğini ve beyanlarının ccedilarpıtıldığını
xx Kitabın 125 sayfasında ldquoAlman Vakıfları Leyla Zana ve Guumllrdquo baĢlığı altında
ldquoAbdullah Guumll Başbakanlığı zamanında Avrupalılara Leyla Zana ve arkadaşlarının
durumlarını en kısa zamanda duumlzeltme soumlzuuml veriyor PKKlılara bayram yaptırıyor ccedilok
geccedilmeden Zana ve arkadaşları tahliye ediliyordurdquo denilmek suretiyle teroumlr grubu ve
temsilcileri ile ccedilalıĢtığının iddia edildiğini bu iddiaların gerccedileklikten uzak olduğunu
xxi Kitabın 142 sayfasında Abdullah Oumlcalanın kendisine mektup yazdığından
mektupta idam cezasının kaldırılmasını istediğinden ve 1472004 tarihinde idam cezasının
kaldırılarak sanki bu mektup uumlzerine idam cezası kaldırılmıĢ ve Abdullah Oumlcalanın isteğini
yerine getirmeye ccedilalıĢmıĢ gibi goumlsterildiğini bu soumlzlerin kendisine zarar vermek amacıyla sarf
edildiğini Oumlcalanrsquoın sayısız kiĢiye sayısız mektup yazdığını mektup sahibi ile herhangi bir
iliĢkisinin konuĢmasının goumlruumlĢmesinin ve fikir birliğinin mevcut olmadığını
xxii Kitabın 150 sayfasında belirtilen hususu kuvvetlendirmek amacıyla ldquoAPOdan
mektuplar alan ve Aponun dileklerinin ccediloumlzuumlmuuml iccedilin uğraşan Başbakan Guumll kendilerine oy
veren insanlara gideceği yerde oumlnce PKK ile bağlantılarının kanıtlandığı Apodan aldıkları
talimatlarla hareket ettikleri kesinleşen Leyla Zana ve arkadaşlarının hapisten kurtulması iccedilin
muumlcadele veriyor onların yeniden yargılanmalarını sağlıyordurdquo denildiğini ve kendisinin
PKK yanlısı ve Abdullah Oumlcalan ile yandaĢlarına hizmet eden bir kiĢi olduğu hususunda
insanların inandırılmaya ccedilalıĢıldığını
xxiii Kitabın 169 sayfasında ldquoGuumlluumln ABD Vatandaşlığırdquo baĢlığı altında ldquoGuumll
Amerikan vatandaşı olduğunu neden gizliyorrdquo Ģeklinde ifadeye yer verildiğini ancak ABD
vatandaĢı olduğuna dair herhangi bir kanıt ve belge sunulamadığını
xxiv BaĢvuruya konu kitapta haber verme sınırlarının aĢılarak kendisine hukuka aykırı
olarak saldırıda bulunulduğunu eleĢtiri ve nezaket sınırlarının aĢıldığını haksız Ģekilde
succedillanarak manevi varlığının zedelendiğini basına tanınan ayrıcalığın sınırsız olmadığını
kiĢilik haklarına saygı goumlsterilmesi gerektiğini yayının salt toplum yararı goumlzetilerek
yapılması gerektiğini bu ilke ve kurallar goumlzetilmeden yapılan yayının hukuka aykırı ve
kiĢilik haklarına saldırı oluĢturduğunu iddia ederek manevi tazminat talebinde bulunmuĢtur
11 BaĢvurucu Ġlk Derece Mahkemesindeki savunmasında davacının iddialarına
cevap vermek fırsatı bulmuĢtur BaĢvurucu
i BaĢvuruya konu kitapta kaynaklara dayalı olarak alıntılar yapıldığını kitabın
objektif bilgiler iccedilerdiğini belgelere dayalı gerccedilek ve guumlncel olduğunu gerccedilek dıĢı hiccedilbir
bilgi olmadığını oumlz ve biccedilim dengesinin korunduğunu konu ile ifade arasındaki bağlılığın
sağlandığını kitapta yer alan bilgilerin kamu yararına youmlnelik ve toplumsal ilgiyi taĢıdığını
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
6
ii Davacının kurumsallaĢmıĢ bir Ģahsiyet olduğunu ve sert eleĢtirilere muhatap
olacağını bilerek siyasi faaliyette bulunduğunu sadece kitabın oumln kapağındaki resimden
hareketle ldquoajan vatan haini veveya Tuumlrkiye Cumhuriyeti aleyhine faaliyetlerde bulunanrdquo kiĢi
olduğuna iliĢkin ccedilıkarımın davacı tarafa ait olduğunu
iii Kitapta yer alan ve davacıya atfedilen soumlzlerin tamamen davacının kendisine ait
olduğunu kitapta ilgili kaynakların goumlsterildiğini daha oumlnce yayımlanan haber veya
yazılardan alıntı yapılmasının davacının kiĢilik haklarını ihlal etmeyeceğini
iv Davacının isminin yer aldığı haberlere kitaplara ve yazılara karĢı dava
accedilmayarak ve tekzip etmeyerek yazılanların gerccedilekliğini kabul ettiğini ancak bu yazıların yer
aldığı kitaptaki hususların kiĢilik haklarını ihlal ettiğini ileri suumlrduumlğuumlnuuml
v Davacının kendi accedilıklamalarının okurlara aktarıldığını kitap bir buumltuumln olarak
değerlendirildiğinde hacirclen iktidarda olan bir partideki geliĢmelerin aktarıldığını okurların
bilgilendirildiğini uumllkeyi youmlnetenlerin siyasi bakıĢlarının kamuoyuna duyurulduğunu kamu
yararının oumln planda tutulduğunu uumllkenin youmlnetimini elinde tutanlar hakkında kamuoyunun
bilgi sahibi olmasının sağlandığını
vi Kitapta davacının ismi geccedilen yerlerde Ģahsiyet haklarına herhangi bir tecavuumlzuumln
soumlz konusu olmadığını oumlzle biccedilim dengesinin bozulmadığını belirterek davanın reddine karar
verilmesini talep etmiĢtir
12 Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesi 2172009 tarihli kararı ile davanın reddine
karar vermiĢtir Kararın gerekccedilesi Ģoumlyledir
ldquoDavacının Cumhurbaşkanı olmazdan oumlnce siyasi bir kimliği olup aynı zamanda
Bakanlık Başbakan Yardımcılığı ve Başbakanlık goumlrevlerinde bulunmuştur Yapmış olduğu
bazı temaslar kamuoyunu ilgilendirdiğinden davaya konu kitaptan oumlnce de bazı yayın
organlarında haber konusu yapılmış ve eleştirilmiştir Davacı vekili yapılan yayınlar ile ilgili
olarak yukarıda belirtilen dışında başka bir dava accedilıldığını ileri suumlrmemiştir Uumllkeleri youmlneten
kişilerin yapmış olduğu bazı temasların ve almış oldukları bazı kararların olduğu gibi
kamuoyuna aktarılması soumlz konusu değilse de alınan bazı kararların ve yapılan bazı
temasların kamuoyunu bilgilendirme amacıyla sunulmaması durumunda kamuoyunda
tartışılmakta ve basında eleştirilmektedir Basının hak ve goumlrevleri arasında kamuoyunu
bilgilendirmek eleştirilerde bulunmak kamuoyu oluşturmak boumlylece demokrasinin daha iyi
işlemesini sağlamak gibi bir işlevi soumlz konusu olduğundan siyasete giren kişilerin ise siyasete
girerken haklarında bir takım yayınlar yapılabileceğini bu yayınların bazen sert eleştiri
mahiyetinde olabileceğini kabul ederek bu tercihi yaptıklarından yapılan sert eleştirilere
katlanmak durumundadırlar bazen bu eleştiriler kişilik haklarına saldırı da oluşturabilir
Eğer yapılan yayının yapılmasında kamu yararı bulunuyorsa kişilik hakları yerine kamu
yararına uumlstuumlnluumlk tanımak soumlz konusu olabilir Davaya konu kitap iccedilinde yazılanların gerek
gerccedileklik unsurunu taşıması gerek guumlncel olması gerekse kamuoyunun bilgilendirilmesi
amacıyla kamu yararının soumlz konusu olması nedeniyle davacının kişilik hakları yerine kamu
yararına uumlstuumlnluumlk tanınmıştır Oumlzle biccedilim arasındaki dengenin korunduğu kanaatine
varılmıştır Bu nedenle davaya konu kitaptaki yazılanların hukuka uygun olduğu sonucuna
varılmış davalı tarafın sunmuş olduğu deliller karşısında davanın reddine karar vermek
gerekmiştirrdquo
13 Kararın temyizi uumlzerine Yargıtay 4 Hukuk Dairesi 1522011 tarihli ilamı ile Ġlk
Derece Mahkemesinin kararını delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik goumlruumllmediği
gerekccedilesi ile onamıĢtır
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
7
14 Davacı tarafından yapılan karar duumlzeltme talebi uumlzerine aynı Daire 8122011
tarihli ilamı ile karar duumlzeltme talebinin kabuluumlne ve Ġlk Derece Mahkemesinin kararının
bozulmasına karar vermiĢtir Yargıtayın gerekccedilesi Ģoumlyledir
ldquoDavacı yayın tarihinde Dışişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı adayıdır Davalı yazar
tarafından yazılan bdquoMusanın Guumlluuml‟ adlı kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih
edilerek bdquoDavutun Yıldızı-Siyonist Yıldız‟ kullanıldığı bu yıldızın iccedilerisine davacının
akademisyen sıfatıyla giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleştirildiği bununla davacının -İsrail
ve Yahudilik- ile bağlantısının varlığına dair okuyucu uumlzerinde şuumlphe yaratılmasının
amaccedillandığı yine kitap iccedilerisinde ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle
davacının yalancı Yahudi ve Amerika aşığı olduğu Hıristiyan olup kamuoyuna ABD
İngiltere ve İsrailin hizmetinde bir kişi olarak sunulduğu yayının ilk basım tarihi olan Mayıs
2007de uumllke guumlndeminde olan Cumhurbaşkanlığı seccedilimleri nedeniyle aday olan davacının
eleştirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla kuumlccediluumlk duumlşuumlruumllerek kişilik haklarına saldırıda
bulunulduğu anlaşılmaktadır Şu durumda uygun bir miktar manevi tazminat huumlkuumlm altına
alınmalıdır Mahkemenin bu youmlnuuml goumlzetmeden istemin reddine dair verdiği karar usul ve
yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir ise de karar dairece onanmış bulunduğundan
davacının karar duumlzeltme istemi HUMKnun 440-442 maddeleri uyarınca kabul edilmeli
onama ilamı kaldırılmalı ve karar bozulmalıdırrdquo
15 Bozma uumlzerine yargılamaya devam eden Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesi
572012 tarihli kararı ile ldquohuumlkmuumlne uyulan bozma ilamında belirtilen gerekccedilelerlerdquo davanın
kabuluumlne ve baĢvurucunun davacıya 15000 TL oumldemesine karar vermiĢtir Karara goumlre
baĢvurucunun 2007 yılından itibaren iĢleyecek yasal faizi de davacıya oumldemesi
gerekmektedir
16 Kararın temyizi uumlzerine Yargıtay 4 Hukuk Dairesi 2312013 tarihli ilamı ile
yerel Mahkemenin kararını onamıĢtır Daire baĢvurucunun karar duumlzeltme talebini 1292013
tarihli ilamı ile reddetmiĢtir Karar baĢvurucuya 23102013 tarihinde tebliğ edilmiĢtir
17 Anayasa Mahkemesine bireysel baĢvuru 22112013 tarihinde yapılmıĢtır
B Başvuruya Konu Kitap
18 BaĢvuruya konu ldquoMusa‟nın Guumll‟uumlrdquo isimli kitap baĢvurucu Erguumln Poyraz
tarafından kaleme alınmıĢtır BaĢvuru dilekccedilesi ile birlikte verilen nuumlsha kitabın 2007 yılı
Ağustos ayında yayımlanan 8 baskısı olmakla birlikte oumln soumlzuumln 2942007 tarihinde yazıldığı
ve kitabın 2007 yılı Mayıs ayında basılarak dağıtımının yapıldığı anlaĢılmaktadır Ġstanbulrsquoda
188 sayfa olarak basılan kitap bir oumln soumlz ve 67 alt baĢlıktan oluĢmaktadır
19 Kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve cumhurbaĢkanı adayı olan
davacı Abdullah Guumlluumln yaĢam oumlykuumlsuuml eğitimi evliliği ve siyasi yaĢamına iliĢkin bazı
detaylara yer verilmekte ve bazı iddialar ortaya atılmaktadır Soumlz konusu kitabın yazarı olan
baĢvurucu kitap boyunca baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden
uzun alıntılar yapmıĢtır BaĢvurucunun sıklıkla alıntı yaptığı bir baĢka kaynak ise Yargıtay
Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Soumlz
konusu kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler olduğunu
bu yazıların ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğunu
belirtmek gerekir
20 BaĢvurucu davacının Ġsrail Amerikan ve Ġngiliz devletinin ccedilıkarlarına hizmet
ettiğini ima etmektedir BaĢvurucu iddiaların dayanağı olarak davacının Ġngilterersquode okuduğu
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
8
okula buumlyuumlk oumlnem vermekte siyasi kariyeri boyunca gerek siyasetccedili gerekse devlet adamı
sıfatıyla bazı yabancı devlet adamları politikacılar ve sivil toplum oumlrguumltleri ile yaptığı
goumlruumlĢmelere değinmektedir BaĢvurucu bu goumlruumlĢmelerde ele alınan konuları yabancıların
davacı hakkındaki olumlu goumlruumlĢlerini aktarmakta ve kendi bakıĢ accedilısından bazı
değerlendirmelerde bulunmaktadır BaĢvurucu davacının goumlruumlĢtuumlğuuml baĢta bazı Yahudi
kuruluĢları olmak uumlzere Amerika Ġngiltere Ġsrail Almanya ve diğer bazı yabancı uumllkelerle
bağlantısı bulunan kiĢi ve kuruluĢların duumlnya sistemi iccedilindeki rollerine iliĢkin bazı
değerlendirmelerde bulunmakta ve davacının iliĢkilerine Ģuumlpheyle yaklaĢmaktadır
21 BaĢvurucuya goumlre Abdullah Guumll eğitimi ccedilalıĢma hayatı ve siyasi yaĢamı boyunca
daima Ģuumlpheli iliĢkiler iccedilerisinde bulunmuĢ Necip Fazıl Kısakuumlrek ve Necmettin Erbakan
ldquosiyasi ccedilizgisinderdquo goumlruumlnmesine rağmen kendisinin oumlzel bir ldquoajandasırdquo olmuĢtur BaĢvurucu
bu kanaatini davacının oumlğrencilik yıllarından itibaren ve bilhassa siyasi kariyeri boyunca
ccedileĢitli meseleler hakkında değiĢen goumlruumlĢlerine dayandırmaktadır BaĢvurucuya goumlre davacının
siyasi goumlruumlĢlerindeki tutarsızlıkların sebebi onun yabancı guumlccedillerin menfaatlerine ccedilalıĢan bir
kiĢi olmasıdır BaĢvurucu bir buumltuumln olarak davacı ve onun siyasi ccedilizgisinin Mustafa Kemal
Atatuumlrkrsquouumln goumlruumlĢlerine aykırı olduğunu iddia etmekte ve bu siyasi ccedilizginin ldquouumllkeyi felakete
suumlruumlklediğinerdquo inanmaktadır
22 BaĢvurucu soumlz konusu kitapta teroumlr oumlrguumltuuml PKK ve onun lideri olan Abdullah
Oumlcalanrsquoı sert ifadelerle eleĢtirmektedir Kitabın oumlnemli bir kısmında bazı yabancı siyasetccedili
devlet adamı ve kuruluĢların PKK ve Abdullah Oumlcalanrsquoa iliĢkin politikalarına ve bazı
accedilıklamalarına değinilmekte daha sonra aynı kiĢi ve kuruluĢların davacı hakkındaki
goumlruumlĢlerine de yer verilmektedir BaĢvurucu kitapta davacının Kuumlrt meselesi hakkındaki bazı
accedilıklamalarına da yer vermek suretiyle soumlz ve eylemlerinin uumllke menfaatine uygun
duumlĢmediğini kendi bakıĢ accedilısından goumlstermeye ccedilalıĢmaktadır
C İlgili Hukuk
23 1112011 tarihli ve 6098 sayılı Tuumlrk Borccedillar Kanunursquonun 49 maddesi Ģoumlyledir
ldquoKusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle
yuumlkuumlmluumlduumlr
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile ahlaka aykırı bir fiille
başkasına kasten zarar veren de bu zararı gidermekle yuumlkuumlmluumlduumlrrdquo
24 6098 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesi Ģoumlyledir
ldquoZarar goumlren zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yuumlkuuml altındadır
Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hacirckim olayların olağan akışını
ve zarar goumlrenin aldığı oumlnlemleri goumlz oumlnuumlnde tutarak zararın miktarını hakkaniyete uygun
olarak belirlerrdquo
IV İNCELEME VE GEREKCcedilE
25 Mahkemenin 27102015 tarihinde yapmıĢ olduğu toplantıda baĢvurucunun
22112013 tarihli ve 20138503 numaralı bireysel baĢvurusu incelenip gereği duumlĢuumlnuumllduuml
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
9
A Başvurucunun İddiaları
26 BaĢvurucu baĢvuruya konu kitapta yer alan ifadelerin goumlruumlnuumlr gerccedilekliğe uygun
olduğunu ve davacının siyasi konumu gereği sert eleĢtirilere accedilık olması gerekmesine rağmen
ifade ettiği duumlĢuumlncelerinden dolayı cezalandırıldığını ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu baĢvuruya
konu tazminat davasının accedilılmasından 16 guumln sonra Ergenekon soruĢturması olarak bilinen
soruĢturma kapsamında tutuklanarak yargılandığını ve goumlruumlĢleri dolayısıyla 29 yıl 7 ay
huumlrriyeti bağlayıcı ceza ile cezalandırıldığını belirtmiĢtir BaĢvurucu Ġlk Derece
Mahkemesinin accedilılan tazminat davasını reddetmesinin ardından Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin
1522011 tarihli ilamı ile Ġlk Derece Mahkemesinin kararının onandığını bu tarihten sonra
uumlyeleri davacı tarafından seccedililen HSYK tarafından Yargıtay 4 Hukuk Dairesine yeni uumlyeler
atanarak uumlye yapısının değiĢtirildiğini ve davacının karar duumlzeltme talebinin aynı Daire
tarafından ve farklı uumlye yapısı ile 8122011 tarihinde kabul edilerek Ġlk Derece
Mahkemesinin kararının bozulduğunu ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucuya goumlre Yargıtay 4 Hukuk
Dairesine yapılan yeni atamalardan sonra Ġlk Derece Mahkemesinin kararı bozulabilmiĢtir
BaĢvurucu Yargıtayın tarafsız hareket etmediğini ileri suumlrmuumlĢ Anayasarsquonın 2 9 25 26
28 29 36 37 ve 40 maddelerinin ihlal edildiğinin tespiti ile maddi ve manevi tazminat
haklarının saklı tutulması talebinde bulunmuĢtur
B Değerlendirme
1 Kabul Edilebilirlik Youmlnuumlnden
27 Anayasa Mahkemesi olayların baĢvurucu tarafından yapılan hukuki
nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir
Canan B No 2012969 1892013 sect 16)
28 Her ne kadar baĢvurucu Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin taraflı davrandığını ve bu
sebeple Anayasarsquonın 36 maddesinde koruma altına alınan adil yargılanma hakkının ihlal
edildiğini ileri suumlrmuumlĢ ise de bu Ģikacircyet yazmıĢ olduğu kitap nedeniyle baĢvurucunun
tazminat oumldemesine karar verilmesine youmlneliktir ve bu sebeple soumlz konusu Ģikacircyetin
Anayasarsquonın 26 maddesinde tanımlanan ifade oumlzguumlrluumlğuuml bağlamında incelenmesi uygun
goumlruumllmuumlĢtuumlr
29 BaĢvurucunun yazdığı bir kitaptan dolayı aleyhine manevi tazminat oumldemeye
huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetleri accedilıkccedila dayanaktan yoksun
değildir Ayrıca baĢka bir kabul edilemezlik nedeni de bulunmadığı iccedilin baĢvurunun kabul
edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir
2 Esas Youmlnuumlnden
30 BaĢvurucu yazdığı bir kitap nedeniyle davacıya tazminat oumldemesinin
Anayasarsquonın 26 maddesinde yer alan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr
BaĢvurucunun iddialarına karĢı Bakanlık goumlruumlĢuumlnde baĢvurucunun Ģikacircyetlerinin
Anayasarsquonın 26 maddesinde yer alan ifade oumlzguumlrluumlğuuml ccedilerccedilevesinde incelenmesi gerektiği
belirtilmiĢtir BaĢvurucu baĢvurunun esası hakkındaki Bakanlık goumlruumlĢuumlne karĢı baĢvuru
dilekccedilesindeki beyanlarını tekrar etmiĢtir
31 Anayasarsquonın ldquoTemel hak ve huumlrriyetlerin sınırlanmasırdquo kenar baĢlıklı 13 maddesi
Ģoumlyledir
ldquoTemel hak ve huumlrriyetler oumlzlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili
maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir Bu
sınırlamalar Anayasanın soumlzuumlne ve ruhuna demokratik toplum duumlzeninin ve lacircik
Cumhuriyetin gereklerine ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkesine aykırı olamazrdquo
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
10
32 Anayasarsquonın ldquoDuumlşuumlnceyi accedilıklama ve yayma huumlrriyetirdquo kenar baĢlıklı 26 maddesi
Ģoumlyledir
ldquoHerkes duumlşuumlnce ve kanaatlerini soumlz yazı resim veya başka yollarla tek başına veya
toplu olarak accedilıklama ve yayma hakkına sahiptir Bu huumlrriyet resmi makamların muumldahalesi
olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar Bu fıkra huumlkmuuml
radyo televizyon sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine
bağlanmasına engel değildir
Bu huumlrriyetlerin kullanılması millicirc guumlvenlik kamu duumlzeni kamu guumlvenliği Cumhuriyetin
temel nitelikleri ve Devletin uumllkesi ve milleti ile boumlluumlnmez buumltuumlnluumlğuumlnuumln korunması succedilların
oumlnlenmesi succedilluların cezalandırılması Devlet sırrı olarak usuluumlnce belirtilmiş bilgilerin
accedilıklanmaması başkalarının şoumlhret veya haklarının oumlzel ve aile hayatlarının yahut kanunun
oumlngoumlrduumlğuuml meslek sırlarının korunması veya yargılama goumlrevinin gereğine uygun olarak
yerine getirilmesi amaccedillarıyla sınırlanabilir
hellip
Duumlşuumlnceyi accedilıklama ve yayma huumlrriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil şart ve
usuller kanunla duumlzenlenirrdquo
33 Anayasarsquonın 26 maddesinde ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanımında baĢvurulabilecek
araccedillar ldquosoumlz yazı resim veya başka yollarrdquo olarak ifade edilmiĢ ve ldquobaşka yollarrdquo ifadesiyle
her tuumlrluuml ifade aracının anayasal koruma altında olduğu goumlsterilmiĢtir (Emin Aydın [GK] B
No 20132602 2312014 sect 43) Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml Anayasarsquoda yer alan diğer hak ve
oumlzguumlrluumlklerin oumlnemli bir kısmını doğrudan etkiler Gazete dergi veya kitap biccediliminde basın
yayın yoluyla duumlĢuumlncenin yayılmasının baĢlıca aracı olan basın da ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln
kullanılma biccedilimlerinden biridir (Fatih Taş [GK] B No 20131461 12112014 sect 64)
34 Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında vurgulandığı uumlzere ifade
oumlzguumlrluumlğuuml herkesin soumlz yazı resim veya baĢka yollarla duumlĢuumlnce ve kanaatlerini accedilıklama ve
yayma hakkını buna bağlı olarak haber veya goumlruumlĢ alma ve verme oumlzguumlrluumlklerini
kapsamaktadır Bu ccedilerccedilevede ifade oumlzguumlrluumlğuuml kiĢinin haber ve bilgilere baĢkalarının
fikirlerine serbestccedile ulaĢabilmesi duumlĢuumlnce ve kanaatlerinden dolayı kınanamaması ve bunları
tek baĢına veya baĢkalarıyla birlikte ccedileĢitli yollarla serbestccedile ifade edebilmesi anlatabilmesi
savunabilmesi baĢkalarına aktarabilmesi ve yayabilmesi anlamına gelir
35 Basın oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kapsayan ifade oumlzguumlrluumlğuuml gazete dergi kitap gibi araccedillar ile
duumlĢuumlnce ve kanaatleri accedilıklama yorumlama bilgi haber ve eleĢtirilerin yayın ve dağıtım
haklarını kapsar Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml duumlĢuumlncenin iletilmesini ve dolaĢımını gerccedilekleĢtirerek
bireyin ve toplumun bilgilenmesini sağlar Ccediloğunluğa muhalif olanlar da dacirchil olmak uumlzere
duumlĢuumlncelerin her tuumlrluuml araccedilla accedilıklanması accedilıklanan duumlĢuumlnceye paydaĢ sağlanması duumlĢuumlnceyi
gerccedilekleĢtirme ve bu konuda baĢkalarını ikna etme ccedilabaları ccediloğulcu demokratik duumlzenin
gereklerindendir Bu itibarla duumlĢuumlnceyi accedilıklama ve yayma oumlzguumlrluumlğuuml ile basın oumlzguumlrluumlğuuml
demokrasinin iĢleyiĢi iccedilin yaĢamsal oumlnemdedir (Fatih Taş sect 65)
36 Bu bağlamda toplumsal ve siyasal ccediloğulculuğu sağlamak her tuumlrluuml duumlĢuumlncenin
barıĢccedilıl bir Ģekilde ve serbestccedile ifadesine bağlıdır Aynı Ģekilde birey oumlzguumln kiĢiliğini
duumlĢuumlncelerini serbestccedile ifade edebildiği ve tartıĢabildiği bir ortamda ortaya koyabilir Ġfade
oumlzguumlrluumlğuuml kendimizi ve baĢkalarını tanımlamada anlamada ve algılamada bu ccedilerccedilevede
baĢkalarıyla iliĢkilerimizi belirlemede ihtiyaccedil duyduğumuz bir değerdir (Emin Aydın sect 41)
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
11
37 Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrası ifade oumlzguumlrluumlğuumlne iccedilerik bakımından
bir sınırlama getirmemiĢtir BaĢka bir deyiĢle hem gerccedilek hem de tuumlzel kiĢiler iccedilin geccedilerli olan
ifade oumlzguumlrluumlğuuml siyasi sanatsal akademik veya ticari duumlĢuumlnce ve kanaat accedilıklamaları gibi her
tuumlrluuml ifadeyi kapsamına almaktadır Accedilıklanan ve yayılan bir duumlĢuumlncenin iccedileriğinden
hareketle kiĢiler ve toplum accedilısından ldquodeğerli-değersizrdquo veya ldquoyararlı-yararsızrdquo biccediliminde
ayrıĢtırılması subjektif unsurlar ihtiva eder Bu değerlendirmelerden hareketle ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln alanının belirlenmeye ccedilalıĢılması bu oumlzguumlrluumlğuumln keyficirc biccedilimde sınırlandırılması
sonucunu doğurabilecektir Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml baĢkaları accedilısından ldquodeğersizrdquo veya ldquoyararsızrdquo
goumlruumllen duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması oumlzguumlrluumlğuumlnuuml de iccedilermektedir
38 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuuml Anayasarsquoda yer alan temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin
sınırlama rejimine tabidir Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne iliĢkin 26 maddenin ikinci fıkrasında sınırlama
sebeplerine yer verilmiĢtir Mevcut baĢvuruya benzer baĢvurularda Anayasarsquonın 26
maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sınırlama sebepleri dikkate alınmalıdır
39 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik sınırlamaların da bir sınırının olması
gerektiği accedilıktır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasında Anayasarsquonın 13
maddesindeki oumllccediluumltler goumlz oumlnuumlne alınmak zorundadır Bu sebeple ifade oumlzguumlrluumlğuumlne getirilen
sınırlandırmaların denetiminin Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan oumllccediluumltler ccedilerccedilevesinde ve
Anayasarsquonın 26 maddesi kapsamında yapılması gerekmektedir
40 BaĢvuru baĢvurucu tarafından kaleme alınan bir kitapta bahsedilen doumlnemlerde
dıĢiĢleri bakanlığı ile baĢbakan yardımcılığı goumlrevlerinde bulunan ve cumhurbaĢkanı adayı
olan davacı Abdullah Guumllrsquouumln Ģeref ve itibarına zarar verildiği kabul edilerek baĢvurucunun
tazminat oumldemeye mahkucircm edilmesi nedeniyle yapılmıĢtır
41 Somut olayda ccediloumlzuumlmlenmesi gereken ilk mesele baĢvurucu aleyhine tazminata
huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahale oluĢturup oluĢturmadığını
belirlemektir Sonraki aĢamalarda varlığı kabul edilen muumldahaleye dayanak olarak goumlsterilen
amacın meĢru olup olmadığının soumlz konusu hakkın oumlzuumlnuuml zedeleyecek oumllccediluumlde kısıtlanıp
kısıtlanmadığının kısıtlamanın demokratik toplumda gerekli olup olmadığının ve kullanılan
araccedilların orantılı olup olmadığının tespit edilmesi gerekir
a Muumldahalenin Mevcudiyeti
42 BaĢvurucu yazdığı kitapta yer alan soumlzlerinin ve iddialarının davacının Ģeref ve
itibarına zarar verdiği kabul edilerek 15000 TL tazminat oumldemeye mahkucircm edilmiĢtir Soumlz
konusu Mahkeme kararı ile baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahalede
bulunulduğu accedilıktır
b Muumldahalenin İhlal Oluşturup Oluşturmadığı
43 Yukarıda anılan muumldahale Anayasarsquonın 26 maddesinin ikinci fıkrasında
belirtilen haklı sebeplerden bir veya daha fazlasına dayanmadığı ve Anayasarsquonın 13
maddesinde belirtilen koĢulları yerine getirmediği muumlddetccedile Anayasarsquonın 26 maddesinin
ihlalini teĢkil edecektir Bu nedenle sınırlamanın Anayasarsquonın 13 maddesinde oumlngoumlruumllen oumlze
dokunmama Anayasarsquonın ilgili maddesinde belirtilmiĢ olma kanunlar tarafından oumlngoumlruumllme
Anayasarsquonın soumlzuumlne ve ruhuna demokratik toplum duumlzeninin ve laik Cumhuriyetrsquoin
gereklerine ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkesine aykırı olmama koĢullarına uygun olup olmadığının
belirlenmesi gerekir
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
12
i Kanunilik
44 BaĢvurucu Anayasarsquonın 26 maddesinin beĢinci fıkrasında yer alan ldquobu hakların
kullanılması kanunla duumlzenlenirrdquo huumlkmuumlne ve Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan
ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo gereğine aykırılık bulunduğuna iliĢkin bir iddiada
bulunmamıĢtır Yapılan değerlendirmeler neticesinde 6098 sayılı Kanunrsquoun 49 ve 50
maddelerinin ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo oumllccediluumltuumlnuuml karĢıladığı sonucuna varılmıĢtır
ii Meşru Amaccedil
45 BaĢvurucunun tazminat oumldemesine iliĢkin soumlz konusu kararın baĢkalarının Ģoumlhret
veya haklarının korunmasına youmlnelik oumlnlemlerin bir parccedilası olduğu ve meĢru bir amaccedil taĢıdığı
sonucuna varılmıĢtır
iii Demokratik Toplum Duumlzeninde Gerekli Olma ve Oumllccediluumlluumlluumlk
46 Son olarak baĢvurucunun yazdığı kitapta sarf ettiği soumlzlerden dolayı aleyhine
tazminata huumlkmedilmesine iliĢkin kararda demokratik bir toplumda baĢvurucunun ifade
oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında makul bir dengenin
goumlzetilip goumlzetilmediği değerlendirilmelidir
47 Bireyin Ģeref ve itibarı Anayasarsquonın 17 maddesinde yer alan ldquomanevi varlıkrdquo
kapsamında yer almaktadır Devlet bireyin manevi varlığının bir parccedilası olan Ģeref ve itibara
keyficirc olarak muumldahale etmemek ve uumlccediluumlncuuml kiĢilerin saldırılarını oumlnlemekle yuumlkuumlmluumlduumlr
Uumlccediluumlncuuml kiĢilerin Ģeref ve itibara muumldahalesi -birccedilok ihtimalin yanında- goumlrsel ve iĢitsel
yayınlar yoluyla da olabilir Bir kiĢi goumlrsel ve iĢitsel yayın yoluyla bir kamuoyu tartıĢması
ccedilerccedilevesinde eleĢtirilmiĢ olsa dahi o kiĢinin Ģeref ve itibarı manevi buumltuumlnluumlğuumlnuumln bir parccedilası
olarak değerlendirilmelidir (Nilguumln Halloran B No 20121184 1672014 sect 41 Adnan
Oktar B No 20131123 2102013 sect 33)
48 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml ve oumlzel olarak basın oumlzguumlrluumlğuuml alanında devletin pozitif ve negatif
yuumlkuumlmluumlluumlkleri bulunmaktadır Kamu makamları negatif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında zorunlu
olmadıkccedila duumlĢuumlncenin accedilıklanmasını ve yayılmasını yasaklamamalı yaptırımlara tabi
tutmamalı pozitif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında ise ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln gerccedilek ve etkili korunması
iccedilin gereken tedbirleri almalıdır (Nilguumln Halloran sect 43 benzer youmlndeki AĠHM goumlruumlĢuuml iccedilin
bkz Oumlzguumlr GuumlndemTuumlrkiye B No 2314493 1632000 sect 43)
49 Devletin bireylerin maddi ve manevi varlığının korunması ile ilgili pozitif
yuumlkuumlmluumlluumlkleri ccedilerccedilevesinde Ģeref ve itibarın korunması hakkı ile diğer tarafın Anayasarsquoda
guumlvence altına alınmıĢ olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnden yararlanma hakkı arasında adil bir denge
kurması gerekir Mevcut olaydaki gibi baĢvurularda baĢvurunun sonucu kural olarak
baĢvurunun ihtilaflı soumlzlerin sahibi tarafından Anayasarsquonın 26 maddesine dayanılarak
yapılmıĢ olması ile bu soumlzlere konu olan kiĢi tarafından Anayasarsquonın 17 maddesinin birinci
fıkrasına dayanılarak yapılmıĢ olmasına goumlre değiĢmez Aksi hacirclde Anayasarsquonın anılan
maddelerinde korunan hakların dengelenmesinde benzer olaylarda ccedileliĢkili sonuccedillar ortaya
ccedilıkabilir Yargı mercilerinin bu iki maddede duumlzenlenen haklar arasında Anayasarsquonın 13
maddesinde ve bu maddenin uygulanmasına iliĢkin Anayasa Mahkemesi iccediltihadında ortaya
konulan kriterlere uygun bir denge kurmaları gerekir
50 Demokrasiler temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin en geniĢ oumllccediluumlde sağlanıp guumlvence altına
alındığı rejimlerdir Oumlze dokunma yasağını ihlal etmeyen muumldahaleler youmlnuumlnden goumlzetilmesi
oumlngoumlruumllen ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo kavramı oumlncelikle ifade oumlzguumlrluumlğuuml
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
13
uumlzerindeki sınırlamaların zorunlu ya da istisnai tedbir niteliğinde ve baĢvurulabilecek en son
ccedilare ya da alınabilecek en son oumlnlem olmasını gerektirmektedir Demokratik toplum
duumlzeninin gereklerinden olma bir sınırlamanın demokratik bir toplumda zorlayıcı bir
toplumsal ihtiyacın karĢılanması amacına youmlnelik olmasını ifade etmektedir Buna goumlre
sınırlayıcı tedbir bir toplumsal ihtiyacı karĢılamıyorsa ya da baĢvurulabilecek en son ccedilare
niteliğinde değilse demokratik toplum duumlzeninin gereklerine uygun bir tedbir olarak
değerlendirilemez (HandysideBirleşik Krallık B No 549372 7121976 sect 48)
51 Buna goumlre demokratik toplumun temellerinden olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece
lehte olduğu kabul edilen veya zararsız ya da ilgilenmeye değmez goumlruumllen ifadeler iccedilin değil
devletin veya toplumun bir boumlluumlmuumlnuuml eleĢtiren onlara ccedilarpıcı gelen onları rahatsız eden
ifadeler iccedilin de geccedilerli olduğu kuĢkusuzdur Ccediluumlnkuuml bunlar demokratik toplum duumlzeninde
geccedilerli olan ccediloğulculuğun hoĢgoumlruumlnuumln ve accedilık fikirliliğin gerekleridir (HandysideBirleşik
Krallık sect 49)
52 Hak ve oumlzguumlrluumlklere yapılacak her tuumlrluuml sınırlamada devreye girecek bir baĢka
guumlvence de Anayasarsquonın 13 maddesinde ifade edilen ldquooumllccediluumlluumlluumlk ilkesirdquodir Bu ilke temel hak
ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasına iliĢkin baĢvurularda oumlncelikli olarak dikkate alınması
gereken bir guumlvencedir Anayasarsquonın 13 maddesinde demokratik toplum duumlzeninin gerekleri
ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkeleri iki ayrı kriter olarak duumlzenlenmiĢ olmakla birlikte bu iki kriter arasında
sıkı bir iliĢki vardır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklere youmlnelik herhangi bir sınırlamanın demokratik
toplum duumlzeni iccedilin gerekli nitelikte baĢka bir ifadeyle guumlduumllen kamu yararı amacını
gerccedilekleĢtirmekle birlikte temel haklara en az muumldahaleye olanak veren oumllccediluumlluuml bir sınırlama
niteliğinde olup olmadığının incelenmesi gerekir (AYM E20074 K200781 18102007)
53 Anayasa Mahkemesinin kararlarına goumlre oumllccediluumlluumlluumlk temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin
sınırlanma amaccedilları ile araccedil arasındaki iliĢkiyi yansıtır Oumllccediluumlluumlluumlk denetimi ulaĢılmak istenen
amaccediltan yola ccedilıkılarak bu amaca ulaĢılmak iccedilin seccedililen aracın denetlenmesidir Bu sebeple
ifade oumlzguumlrluumlğuuml alanında getirilen muumldahalelerde hedeflenen amaca ulaĢabilmek iccedilin seccedililen
muumldahalenin elveriĢli gerekli ve orantılı olup olmadığı değerlendirilmelidir (Sebahat Tuncel
B No 20121051 2022014 sect 84)
54 Bu bağlamda ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yargısal veya idari bir muumldahalenin toplumsal bir
ihtiyaccedil baskısını karĢılayıp karĢılamadığına bakılması gerekecektir BaĢvuru konusu olay
bakımından yapılacak değerlendirmelerin temel ekseni muumldahaleye neden olan derece
mahkemelerinin kararlarında dayandıkları gerekccedilelerin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kısıtlama
bakımından ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo ve ldquooumllccediluumlluumlluumlkrdquo ilkelerine uygun
olduğunu inandırıcı bir Ģekilde ortaya koyup koyamadığı olacaktır (Sebahat Tuncel sect 85)
55 Yukarıdaki değerlendirmeler ıĢığında mahkemelerin duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve
yayılmasına youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln
kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması gereken bir yararın
varlığını somut olgulara dayanarak goumlstermeleri gerekir (Mustafa Ali Balbay B No
20121272 4122013 sect 114)
56 Bunun sonucu olarak baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin
Anayasarsquonın 26 maddesini ihlal boyutuna ulaĢıp ulaĢmadığı incelenirken soyut bir
değerlendirme yapılmayıp baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruumlnuumln kamusal tartıĢmalara
katkı sunma kapasitesinin ifadelere youmlnelik kısıtlamaların niteliğinin ve kapsamının
ifadelerin kimin tarafından dile getirildiğinin kime youmlneldiğinin ve kamuoyu ile diğer
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
14
kiĢilerin kullanılan ifadeler karĢısında sahip oldukları hakların ağırlığının gerektiği gibi
değerlendirilip değerlendirilmediğine bakılmalıdır
57 BaĢvurucunun bir araĢtırmacı ve yazar olarak politikacılara veya huumlkucircmet
politikalarına youmlnelttiği eleĢtiriler sırasında soumlylediği soumlzlerden dolayı aleyhine tazminata
huumlkmedilmesinin oumllccediluumlluuml olduğunun kabul edilebilmesi iccedilin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan
muumldahalenin gerekccedilelerinin inandırıcı baĢka bir deyiĢle ilgili ve yeterli olması gerekir
58 Bu bağlamda gerekccedilede baĢvurucunun yayımladığı kitapta davacı hakkında haber
ve fikirlere yer verirken yayıncılık etiğine uygun olarak doğru ve guumlvenilir bilgi sunarken iyi
niyetle hareket etme goumlrev ve yuumlkuumlmluumlluumlğuumlne uyup uymadığının davacı hakkında verilen
bilgilerin cumhurbaĢkanlığı seccedilimleri kapsamında kamu yararına iliĢkin olup olmadığının
kitabın davacıya karĢı keyficirc kiĢisel bir saldırı teĢkil edip etmediğinin ve doğrudan siyasi
kiĢiliğini hedef alıp almadığının ortaya konulması gerekir Nitekim siyasilere youmlnelik
eleĢtirinin sınırları ccedilok daha geniĢtir (FeldekSlovakya B No 2903295 1272001 sect 74)
59 BaĢvuruya konu kitap yayımlanmadan oumlnce 2007 yılı Nisan ayında yapılacak olan
11 cumhurbaĢkanlığı seccedilimine youmlnelik kamuoyunda yoğun bir tartıĢma yaĢanmaktaydı 2000
yılında seccedililen 10 CumhurbaĢkanı Ahmet Necdet Sezerin goumlrev suumlresi 1652007 tarihinde
dolmaktaydı ve TBMM cumhurbaĢkanlığı seccediliminin ilk tur oylama guumlnuumlnuuml 27 Nisan olarak
belirlemiĢti Seccedilim doumlnemine laiklik tartıĢmalarıyla gelinmiĢti Uumllkenin ccedileĢitli yerlerinde
ldquoCumhuriyet Mitinglerirdquo adıyla geniĢ katılımlı goumlsteriler duumlzenlenmiĢ ve iktidarda bulunan
Adalet ve Kalkınma Partisinin kendi siyasal ccedilizgisinden bir ismi cumhurbaĢkanlığına seccedilmesi
engellenmek istenmiĢti Ġktidar partisinin o doumlnem dıĢiĢleri bakanı ve baĢbakan yardımcısı
olan Kayseri Milletvekili Abdullah Guumlluuml aday goumlstermesi uumlzerine tartıĢmaların odak noktası
genel olarak Abdullah Guumllrsquoe kaymıĢ ve yaĢanan bazı geliĢmelerin ardından ancak 2882007
tarihinde Abdullah Guumll cumhurbaĢkanı seccedililmiĢti
60 BaĢvurucu muhafazakacircr toplum kesimleri dinicirc cemaatlerin siyaset ve siyasi
partilerle iliĢkileri uumlzerine araĢtırmaları bulunan ve ccediloğunluğu zikredilen konularda olmak
uumlzere ondan fazla kitabı bulunan bir yazardır BaĢvurucu soumlz konusu kitabın oumln soumlzuumlnuuml
2942007 tarihinde yazmıĢ ve kitap cumhurbaĢkanlığı seccedilimine iliĢkin tartıĢmaların yoğun
olarak devam ettiği guumlnlerde yayımlanmıĢtır
61 BaĢvurucu davacıya ve davacının birlikte siyaset yaptığı kiĢilere karĢı son derece
Ģuumlpheci yaklaĢmaktadır BaĢvurucu bu kiĢilere genel olarak guumlvenmemekte bu kiĢilerin
kendisinin de mensubu olduğu duumlnya goumlruumlĢuumlne karĢı duumlĢman oldukları fikrini taĢımaktadır
BaĢvurucu davacı ve kitapta davacı ile birlikte adını zikrettiği kiĢilerin milleti aldattıklarına
inanmakta ve bu kiĢilere sert biccedilimde karĢı ccedilıkılması gerektiğini savunmaktadır Ayrıca
kitapta ifade ettiği olayların subjektif değerlendirmesini yapmakta davacı hakkında oumlne
suumlrduumlğuuml kanaatlerini ispatlamak iccedilin olayları ve bu olaylara iliĢkin yorumları
ccedileĢitlendirmektedir
62 BaĢvurucu hakkında accedilılan tazminat davası Ġlk derece Mahkemesince reddedilmiĢ
buna karĢın Yargıtayca karar duumlzeltme aĢamasında bozulmuĢtur Daha sonra Ġlk Derece
Mahkemesi Yargıtay bozma gerekccedilesinde belirtilen gerekccedilelerle davayı kabul ederek
baĢvurucunun davacıya manevi tazminat oumldemesine karar vermiĢtir Bu durumda baĢvurucu
hakkında tazminata huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetin
incelenmesi sırasında Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin 8122011 tarihli ilamında yer alan
gerekccedileler değerlendirilmelidir
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
15
63 Oumlte yandan yapılan bireysel baĢvurularda yalnızca ve tek baĢlarına derece
mahkemelerince verilen kararların ele alınması ile de yetinilemez Oumlncelikle baĢvurucu
tarafından soumlylenen soumlzlerin kitabın tamamı ve soumlylendikleri bağlamdan kopartılmaksızın
olayın buumltuumlnselliği iccedilerisinde değerlendirilmesi gerekir (Nilguumln Halloran B No 20121184
1672014 sect 52)
64 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi uumlccedil sebepten dolayı davanın kabul edilmesi gerektiği
gerekccedilesiyle Ġlk Derece Mahkemesinin davanın reddine dair kararını bozmuĢtur Bunlardan
birincisi baĢvuruya konu kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih edilerek ldquoDavut
yıldızı (siyonist yıldız)rdquo kullanılması ve bu yıldızın iccediline davacının akademisyen sıfatıyla
giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleĢtirilmesidir Daireye goumlre soumlz konusu kapak tasarımı ile
davacının ldquoĠsrail ve Yahudilikrdquo ile bağlantısı olduğuna dair okuyucu uumlzerinde Ģuumlphe
yaratılmak istenmiĢtir BaĢvurucu kırmızı renk ile Ġsrail ve Yahudilik arasında nasıl bir
bağlantı kurulduğunun accedilık olmadığını belirtmiĢtir BaĢvurucu bir kimsenin ldquoĠsrail veya
Yahudilik ile bağlantısının varlığı hakkında Ģuumlphe yaratılmasınınrdquo davacının Tuumlrkiye
Cumhuriyeti vatandaĢı olan Yahudileri de temsil ettiği goumlzetildiğinde hangi surette tazminat
nedeni olduğunun yeterince izah edilmediğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu tazminat nedeni
sayılan kitap kapağının davacının yaĢamı suumlrecindeki kesitlere dikkat ccedilekmek ve iktidara
gelmeden oumlnceki goumlruumlĢleri ile iktidardaki goumlruumlĢleri ve uygulamaları arasındaki ccedileliĢkileri
goumlstermek amacı taĢıdığını savunmuĢtur
65 BaĢvuruya konu kitap kapağında olduğu gibi belirli bir resmin ne anlama
geldiğinin ancak baĢvurucunun accedilıklamaları ve kitapta kullanılan ifadelerle birlikte kitabın
yayımlandığı oumlzel koĢulların da birlikte değerlendirilmesi ile belirlenebileceği hatırda
tutulmalıdır Bu bağlamda kitap kapağının temel olarak kitabın iccedileriğini yansıtma amacıyla
tasarlandığı değerlendirilmiĢtir
66 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği ikinci sebep ise kitapta bir buumltuumln
olarak ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle ldquodavacının yalancı Yahudi ve
Amerika acircĢığı olduğu Hristiyan olup kamuoyuna ABD Ġngiltere ve Ġsrailin hizmetinde bir
kiĢi olarakrdquo sunulduğudur Kitabın arka sayfasında ve iccedileriğinde (bkz sectsect 16-20) bir buumltuumln
olarak davacının Yahudi ve Hristiyanlarla iyi iliĢkileri olduğu davacının duumlĢuumlnce ve
eylemlerinin Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyetirsquonin menfaatine değil ABD Ġngiltere Ġsrail
gibi uumllkelerin menfaatlerine olduğu iddia edilmekte ve bu iddiaların kanıtlanması iccedilin bazı
ccedilıkarımlar ve yorumlar yapılmaktadır Bundan baĢka davacının oumlğrenciliğinden itibaren
değiĢen ideolojik tercihlerine dikkat ccedilekilmekte ve baĢvurucu kendince bu tutarsızlıkları
yorumlamaktadır Buna karĢın kitapta davacıya karĢı aĢağılayıcı ifadeler tespit edilmemiĢtir
Nitekim Yargıtay da bozma kararında boumlyle bir tespite yer vermemiĢtir
67 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği uumlccediluumlncuuml sebep ise kitabın
yayımlandığı 2007 yılının Mayıs ayında uumllke guumlndemindeki cumhurbaĢkanlığı seccedilimlerinde
aday olan davacının eleĢtirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla ldquokuumlccediluumlk duumlĢuumlruumllmesininrdquo
amaccedillandığı iddiasıdır Gerccedilekten de baĢvurucunun soumlz konusu kitabı davacının toplumsal
itibarını zayıflatmak onun uumlstlendiği ve uumlstlenmeyi duumlĢuumlnduumlğuuml siyasi goumlrevlerde bulunmayı
hak etmeyen bir kiĢi olduğunu goumlstererek toplumu youmlnlendirmek amacı ile yazdığı accedilıktır
BaĢvurucu bu amacına ulaĢmak iccedilin bir buumltuumln olarak kitapta yaklaĢan cumhurbaĢkanlığı
seccedilimlerinde aday olan davacının hayat hikacircyesinden bazı kesitlerle birlikte oumlğrenciliğinden
itibaren ccedileĢitli konulardaki accedilıklamalarını ele almakta kendi bakıĢ accedilısından davacının
Mustafa Kemal Atatuumlrkrsquouumln oumlğretilerine muhalif bir kiĢi olduğunu goumlstermeye ccedilalıĢmakta ve
davacıyı sert biccedilimde eleĢtirmektedir
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
16
68 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml buumlyuumlk oumllccediluumlde eleĢtiri oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvence altına alınmasını
hedeflemektedir Bu nedenle duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması sırasında kullanılan
ifadelerin sert olması doğal karĢılanmalıdır Oumlte yandan siyasi tartıĢma oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ldquotuumlm
demokratik sistemlerin temel ilkesirdquo (LingensAvusturya B No 981582 871986 sectsect 41
42) olduğu goumlz oumlnuumlne alındığında diğer ifade tuumlrlerine nazaran siyasi ifade oumlzguumlrluumlğuumlne
ayrıca oumlnem vermek gerekmektedir AĠHM kararlarında sıklıkla siyasi bir tartıĢmayı
savunmanın demokratik bir toplumda temel bir unsur olduğunu vurgulamaktadır AĠHM
zorlayıcı nedenler olmadıkccedila siyasi ifadeye kısıtlama getirilmemesi gerektiğini
kaydetmektedir (FeldekSlovakya sect 83)
69 AĠHMrsquoin yerleĢik iccediltihatlarında da belirttiği gibi huumlkucircmetler kullandıkları kamu
guumlcuumlnden dolayı kendilerine youmlneltilmiĢ en ağır eleĢtirileri bile hoĢgoumlruuml ile karĢılamak
zorundadır Sağlıklı bir demokrasi bir huumlkucircmetin yalnızca yasama organı veya yargı organları
tarafından denetlenmesini değil aynı zamanda sivil toplum oumlrguumltleri medya ve basın veya
siyasi partiler gibi siyasal alanda yer alan diğer aktoumlrlerce de denetlenmesini gerektirir
(Castellsİspanya B No 1179885 2341992 sect 46)
70 Aynı Ģekilde siyasetccedililere youmlnelik eleĢtirilerin kabul edilebilir sınırları diğer
kiĢilere youmlnelik eleĢtiri sınırına goumlre daha geniĢtir Bir siyasetccedili diğer kiĢilerden farklı olarak
her soumlzuumlnuuml ve eylemini bilerek halkın ve aynı zamanda diğer siyasetccedililerin denetimine accedilar
bu nedenle de daha geniĢ hoĢgoumlruuml goumlstermek zorundadır (LingensAvusturya sect 42)
71 Siyasetccedililerin daha hoĢgoumlruumlluuml olmak zorunda olmaları Anayasarsquonın 26
maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen ldquoşoumlhret ve haklarınınrdquo korunmayacağı anlamına
gelmez Aksine 26 maddenin ikinci fıkrası buumltuumln bireylerin itibarlarının korunmasına imkacircn
verir Ancak Ģahsi sıfatları dıĢında hareket eden siyasetccedililer bakımından soumlz konusu
korumanın gerekleri siyasi meseleleri accedilık biccedilimde tartıĢmanın yararıyla bağlantılı olarak
değerlendirilmelidir (LingensAvusturya sect 42)
72 Somut olayda baĢvurucu yayımladığı kitapta davacının soumlz eylem ve
politikalarıyla Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyeti devletinin menfaatlerine ccedilalıĢmadığını
davacının eylemlerinin ve iliĢkilerinin bazı yabancı devletlerin ccedilıkarlarına hizmet ettiğini
savunmuĢ ve davacıya youmlnelik olarak sert ifadeler kullanmıĢtır Yargıtay 4 Hukuk Dairesi
kitaptaki iddiaların ve baĢvurucu hakkındaki soumlzlerin bir buumltuumln olarak davacının Ģeref ve
itibarına saldırı anlamı taĢıdığına karar vermiĢtir Dairenin kitapta yer alan iddia ve soumlzlerin
ve kitap kapağında kullanılan resmin asıl amacının davacıyı kuumlccediluumlk duumlĢuumlrmek olduğunu kabul
etmesi ancak baĢvurucunun kullandığı kelimelere ve kitap kapağında yer alan resme onun
verdiği anlamın oumltesinde anlamlar yuumlklemesi ile muumlmkuumln olmuĢtur
73 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi kararında baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruuml
kamusal tartıĢmalara katkı sunma kapasitesi ve ifadelerin kimin tarafından dile getirildiği
tartıĢılmamıĢ baĢvurucunun hakları ile davacının kullanılan ifadeler karĢısında sahip olduğu
hakların ağırlığı gerektiği gibi değerlendirilmemiĢtir Derece Mahkemeleri baĢvurucunun soumlz
konusu kitabı davacının toplumsal itibarını zayıflatmak iccedilin yazdığını kabul etmiĢlerdir Fakat
Mahkemeler siyasi tartıĢmaların yoğun olarak yaĢandığı bir doumlnemde bu kitabın
yayımlanmasının beklenen bir geliĢme olduğunu goumlzardı etmiĢlerdir
74 BaĢvurucunun dava konusu kitapta yirmi yılı aĢkın bir suumlredir Tuumlrkiye siyasetinin
en oumlnemli aktoumlrlerinden biri olan davacıyı eleĢtirmesinin ve onun hayatının bazı kesitleri ile
iliĢkilerini ve soumlzlerini analiz etmesinin genel olarak kamu yararını ilgilendiren bir mesele
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
17
olduğuna kuĢku yoktur Ayrıca huumlkucircmetlere ve siyasetccedililere youmlneltilen eleĢtirinin sınırı da
oumlzel kiĢilere goumlre daha geniĢtir
75 Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması
gereken bir yararın varlığının olup olmadığı değerlendirilirken ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer
yargısırdquo arasındaki farkın dikkatlice ortaya konulması gerekir Olgusal iddiaların
dayanaklarının ortaya konulmasının beklenmesi muumlmkuumlnken değer yargılarının gerccedilekliğinin
kanıtlanmasını beklemek muumlmkuumln değildir (De Haes and GijselsBelccedilika B No 1998392
2421997 sect 42) Bununla birlikte somut olaydaki gibi birccedilok kitaptan gazete haber ve
yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde ortaya atılan iddialar soumlz konusu
olduğunda ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer yargılarınırdquo ayırt etmek oldukccedila zordur Yine de
olgusal iddialar ile desteklenmese bile değer yargılarının aĢırı olması kabul edilebilir bir
durumdur (JerusalemAvusturya B No 2695895 2722001 sect 43)
76 BaĢvuru konusu kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve
cumhurbaĢkanı adayı olan davacı Abdullah Guumlluumln siyasi ve aile yaĢamına iliĢkin bazı
detaylara yer verilmiĢ ve bazı iddialar ortaya atılmıĢtır Ancak ortaya atılan iddialar genel
olarak baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde
yapılmıĢtır Bununla birlikte kitapta sıklıkla atıf yapılan bir baĢka kaynak ise Yargıtay
Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Bu
kapsamda kullanılan kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler
ile ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğu anlaĢılmaktadır
(bkz sect 18) Dolayısıyla kitap oumlnemli oumllccediluumlde herkesin ulaĢabileceği accedilık kaynaklar
kullanılarak yapılan bazı değer yargılarına dayanmaktadır
77 Oumlte yandan baĢvurucunun yazdığı kitabının yoğun siyasi tartıĢmaların yaĢandığı
bir doumlnemde yayımlandığı goumlzetildiğinde kamu yararına youmlnelik olmadığı soumlylenemez
BaĢvurucunun boumlyle bir doumlnemde kendi adına kamuoyunu bilgilendirmek ve eleĢtirilerle
kamuoyu oluĢturmak amacıyla hareket ettiği accedilıktır Oumlte yandan baĢvurucunun yorumları ve
ccedilıkarımlarının ağır eleĢtiri olduğunda herhangi bir teredduumlt olmamasına rağmen baĢvurucunun
yorumlarının ve ccedilıkarımlarının keyficirc kiĢisel saldırı boyutuna ulaĢtığı da soumlylenemez
BaĢvurucunun polemik iccedileren agresif usuluuml değerlendirilirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece
haber ve fikirlerin iccedileriğini korumadığı haber ve fikirlerin iletilme usuluumlnuuml de koruduğu
goumlzetilmelidir (JersildDanimarka B No 1589089 2391984 sect 31)
78 Demokratik toplumda -oumlzellikle siyasi kiĢiler uumlzerinde- ccediloğulcu bir tartıĢma
ortamının sağlanması oumlnemlidir Boumlylelikle demokrasinin asıl iĢlevi olan haber bilgi ve
eleĢtirilerin oumlzguumlrce dile getirilmesi iccedilin uygun ortam sağlanabilecektir Siyasi kiĢiler
demokratik bir ortamda kendilerine youmlnelik ağır eleĢtiriler yapılabileceğini aile ve oumlzel
yaĢamlarının suumlrekli takip edileceğini bilerek tercihlerini belirlemektedirler Bu bağlamda
baĢvurucunun uzun yıllardır siyasetin iccedilinde ve cumhurbaĢkanı adayı olan kiĢi hakkında -
oumlnceden yayımlanmıĢ kaynaklar temelinde- siyasi hayatında yapmıĢ olduğu bazı tercihlerden
yola ccedilıkarak aile hayatına iliĢkin bilgiler iletmesine ve ağır eleĢtiriler yapmasına demokratik
ccediloğulculuk accedilısından tahammuumll edilmesi gerekir Bu tuumlr aile hayatına iliĢkin bilgilere ağır
eleĢtirilere ve değerlendirmelere tahammuumll edilmesi ve ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvencesi ile
bunların dile getirilmesi demokrasinin sağlıklı iĢlemesini sağlayacaktır
79 Rahatsız edici de olsa siyasilere iliĢkin yapılan bilgilendirme ve eleĢtirilerin
cezalandırılması ldquocaydırıcı etkirdquo doğurarak toplumdaki ve kamuoyundaki farklı seslerin
susturulmasına yol accedilabilir Cezalandırılma korkusu ccediloğulcu toplumun suumlrduumlruumllebilmesine
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
18
engel olabilir Bu nedenle somut olayda baĢvurucunun 15000 TL tazminat oumldemesine karar
verilmesi siyasilere youmlnelik olarak bilgilendirme ve eleĢtiri ortamına zarar verebilecektir
Dolayısıyla baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin ldquobaĢkalarının Ģoumlhret ve
haklarınınrdquo korunması iccedilin demokratik bir toplumda gerekli bir muumldahale olmadığı kanaatine
varılmıĢtır
80 Accedilıklanan nedenlerle baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına
alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir Serruh KALELĠ Erdal
TERCAN ve Hasan Tahsin GOumlKCAN Anayasarsquonın 28 maddesi youmlnuumlnden de ihlal bulunması
gerektiği gerekccedilesiyle bu sonuca katılmıĢlardır
Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve Muammer TOPAL bu goumlruumlĢe
katılmamıĢlardır
3 6216 Sayılı Kanunrsquoun 50 Maddesi Youmlnuumlnden
81 BaĢvurucu maddi ve manevi zararlarına iliĢkin haklarının saklı tutulmasını talep
etmiĢtir
82 3032011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama
Usulleri Hakkında Kanunun Kararlar kenar baĢlıklı 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası
Ģoumlyledir
Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa ihlali ve sonuccedillarını
ortadan kaldırmak iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere dosya ilgili mahkemeye goumlnderilir
Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hacircllerde başvurucu lehine
tazminata huumlkmedilebilir veya genel mahkemelerde dava accedilılması yolu goumlsterilebilir Yeniden
yargılama yapmakla yuumlkuumlmluuml mahkeme Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında accedilıkladığı
ihlali ve sonuccedillarını ortadan kaldıracak şekilde muumlmkuumlnse dosya uumlzerinden karar verir
83 BaĢvurucu vekacirclet uumlcreti ve yargılama giderlerinin tahsilini talep ettiğinden
19835 baĢvuru harcı ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL yargılama
giderinin baĢvurucuya oumldenmesine karar verilmesi gerekir
84 BaĢvurucunun herhangi bir tazminat talebi olmadığından bu husus
değerlendirilmemiĢtir Ancak 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) numaralı fıkrasında
esas inceleme sonunda ihlal kararı verilmesi hacirclinde ihlalin ve sonuccedillarının ortadan
kaldırılması iccedilin yapılması gerekenlere huumlkmedileceği belirtilmiĢtir BaĢvuruda Anayasanın
26 maddesinin ihlal edildiği sonucuna varıldığı goumlzetilerek ihlal tespitinin yeterli tatmin
sağlayamayacağı anlaĢılmakla 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) ve (2) numaralı
fıkraları uyarınca yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesi gerekir
V HUumlKUumlM
Accedilıklanan gerekccedilelerle
A BaĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiği youmlnuumlndeki iddiasının KABUL
EDĠLEBĠLĠR OLDUĞUNA OYBĠRLĠĞĠYLE
B BaĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında guumlvence altına
alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ĠHLAL EDĠLDĠĞĠNE Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve
Muammer TOPALrsquoın karĢıoyu ve OYCcedilOKLUĞUYLA
C 19835 TL harccedil ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL
yargılama giderinin BAġVURUCUYA OumlDENMESĠNE
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
19
D Oumldemenin kararın tebliğini takiben baĢvurucunun Maliye Bakanlığına baĢvuru
tarihinden itibaren doumlrt ay iccedilinde yapılmasına oumldemede gecikme olması hacirclinde bu suumlrenin
sona erdiği tarihten oumldeme tarihine kadar geccedilen suumlre iccedilin yasal faiz uygulanmasına
E 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca ihlalin ve
sonuccedillarının ortadan kaldırılması iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere kararın bir oumlrneğinin
Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesine GOumlNDERĠLMESĠNE
F Bilgi edinilmesi iccedilin kararın bir oumlrneğinin Adalet Bakanlığına ve ĠccediliĢleri
Bakanlığına goumlnderilmesine
27102015 tarihinde karar verildi
BaĢkan
Zuumlhtuuml ARSLAN
BaĢkanvekili
Burhan UumlSTUumlN
BaĢkanvekili
Engin YILDIRIM
Uumlye
Serdar OumlZGUumlLDUumlR
Uumlye
Serruh KALELĠ
Uumlye
Osman Alifeyyaz PAKSUumlT
Uumlye
Recep KOumlMUumlRCUuml
Uumlye
Nuri NECĠPOĞLU
Uumlye
Hicabi DURSUN
Uumlye
Celal Muumlmtaz AKINCI
Uumlye
Erdal TERCAN
Uumlye
Muammer TOPAL
Uumlye
Hasan Tahsin GOumlKCAN
Uumlye
Kadir OumlZKAYA
Uumlye
Rıdvan GUumlLECcedil
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
20
KARŞIOY GEREKCcedilESİ
BaĢvurucunun yazdığı kitabın bir buumltuumln olarak incelenmesinde ifade oumlzguumlrluumlğuuml
sınırlarının aĢıldığı kitapta sarfedilen soumlzlerin ve iddiaların demokratik bir toplumda
baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında
makul bir denge teĢkil etmediği ayrıca kitabın oumln ve arka kapaklarındaki resim ve tanıtım
yazılarının da baĢvurucunun Ģeref ve itibara youmlnelik duumlĢuumlncelerini ortaya koyduğu
dolayısiyle derece mahkemelerinin bu konudaki tespit ve vardıkları sonucun hukuka uyarlı
bulunduğu ve baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına alınan ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlacircl edilmediği kanaatine vardığımızdan ccediloğunluğun aksi youmlndeki kararına
katılmıyoruz
BaĢkanvekili
Burhan UumlSTUumlN
Uumlye
Serdar OumlZGUumlLDUumlR
Uumlye
Muammer TOPAL
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
5
denildiğini kendisinin bu soumlzlerle alay etmediğini aĢağılamada bulunmadığını ve karĢı ccedilıkma
amacı iccedilinde olmadığını
xix Kitabın 95 sayfasında ldquoNe yazık ki mert duumlruumlst ve yuumlrekli olamıyor Soumlzlerinin
arkasında bile duramıyorrdquo denilmek suretiyle muumlvekkilinin namert yalancı ve korkak olarak
nitelendirildiğini 106 sayfasında ldquoHarf Devrimine De Karşılar Mırdquo 107 sayfasında
ldquoKemalizm Moral Bozuyor veya Guumlluumln Roumlntgenirdquo 110 sayfasında ldquoAtatuumlrkuumln İlkeleri
Rahatsız Etmişrdquo 112 sayfasında ldquoNe Mutlu Tuumlrkuumlm Diyene Soumlzuumlne Duyulan Kinrdquo 118
sayfasında ldquoKemalizmi Yaşatanları mı Vuracaksınızrdquo baĢlıklarının kullanıldığını son baĢlığın
altında ldquoo kuklaların arkasındaki kuklacıkları vurmamız gerekir ve onları tespit etmemiz
gerekirrdquo denildiğini ve beyanlarının ccedilarpıtıldığını
xx Kitabın 125 sayfasında ldquoAlman Vakıfları Leyla Zana ve Guumllrdquo baĢlığı altında
ldquoAbdullah Guumll Başbakanlığı zamanında Avrupalılara Leyla Zana ve arkadaşlarının
durumlarını en kısa zamanda duumlzeltme soumlzuuml veriyor PKKlılara bayram yaptırıyor ccedilok
geccedilmeden Zana ve arkadaşları tahliye ediliyordurdquo denilmek suretiyle teroumlr grubu ve
temsilcileri ile ccedilalıĢtığının iddia edildiğini bu iddiaların gerccedileklikten uzak olduğunu
xxi Kitabın 142 sayfasında Abdullah Oumlcalanın kendisine mektup yazdığından
mektupta idam cezasının kaldırılmasını istediğinden ve 1472004 tarihinde idam cezasının
kaldırılarak sanki bu mektup uumlzerine idam cezası kaldırılmıĢ ve Abdullah Oumlcalanın isteğini
yerine getirmeye ccedilalıĢmıĢ gibi goumlsterildiğini bu soumlzlerin kendisine zarar vermek amacıyla sarf
edildiğini Oumlcalanrsquoın sayısız kiĢiye sayısız mektup yazdığını mektup sahibi ile herhangi bir
iliĢkisinin konuĢmasının goumlruumlĢmesinin ve fikir birliğinin mevcut olmadığını
xxii Kitabın 150 sayfasında belirtilen hususu kuvvetlendirmek amacıyla ldquoAPOdan
mektuplar alan ve Aponun dileklerinin ccediloumlzuumlmuuml iccedilin uğraşan Başbakan Guumll kendilerine oy
veren insanlara gideceği yerde oumlnce PKK ile bağlantılarının kanıtlandığı Apodan aldıkları
talimatlarla hareket ettikleri kesinleşen Leyla Zana ve arkadaşlarının hapisten kurtulması iccedilin
muumlcadele veriyor onların yeniden yargılanmalarını sağlıyordurdquo denildiğini ve kendisinin
PKK yanlısı ve Abdullah Oumlcalan ile yandaĢlarına hizmet eden bir kiĢi olduğu hususunda
insanların inandırılmaya ccedilalıĢıldığını
xxiii Kitabın 169 sayfasında ldquoGuumlluumln ABD Vatandaşlığırdquo baĢlığı altında ldquoGuumll
Amerikan vatandaşı olduğunu neden gizliyorrdquo Ģeklinde ifadeye yer verildiğini ancak ABD
vatandaĢı olduğuna dair herhangi bir kanıt ve belge sunulamadığını
xxiv BaĢvuruya konu kitapta haber verme sınırlarının aĢılarak kendisine hukuka aykırı
olarak saldırıda bulunulduğunu eleĢtiri ve nezaket sınırlarının aĢıldığını haksız Ģekilde
succedillanarak manevi varlığının zedelendiğini basına tanınan ayrıcalığın sınırsız olmadığını
kiĢilik haklarına saygı goumlsterilmesi gerektiğini yayının salt toplum yararı goumlzetilerek
yapılması gerektiğini bu ilke ve kurallar goumlzetilmeden yapılan yayının hukuka aykırı ve
kiĢilik haklarına saldırı oluĢturduğunu iddia ederek manevi tazminat talebinde bulunmuĢtur
11 BaĢvurucu Ġlk Derece Mahkemesindeki savunmasında davacının iddialarına
cevap vermek fırsatı bulmuĢtur BaĢvurucu
i BaĢvuruya konu kitapta kaynaklara dayalı olarak alıntılar yapıldığını kitabın
objektif bilgiler iccedilerdiğini belgelere dayalı gerccedilek ve guumlncel olduğunu gerccedilek dıĢı hiccedilbir
bilgi olmadığını oumlz ve biccedilim dengesinin korunduğunu konu ile ifade arasındaki bağlılığın
sağlandığını kitapta yer alan bilgilerin kamu yararına youmlnelik ve toplumsal ilgiyi taĢıdığını
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
6
ii Davacının kurumsallaĢmıĢ bir Ģahsiyet olduğunu ve sert eleĢtirilere muhatap
olacağını bilerek siyasi faaliyette bulunduğunu sadece kitabın oumln kapağındaki resimden
hareketle ldquoajan vatan haini veveya Tuumlrkiye Cumhuriyeti aleyhine faaliyetlerde bulunanrdquo kiĢi
olduğuna iliĢkin ccedilıkarımın davacı tarafa ait olduğunu
iii Kitapta yer alan ve davacıya atfedilen soumlzlerin tamamen davacının kendisine ait
olduğunu kitapta ilgili kaynakların goumlsterildiğini daha oumlnce yayımlanan haber veya
yazılardan alıntı yapılmasının davacının kiĢilik haklarını ihlal etmeyeceğini
iv Davacının isminin yer aldığı haberlere kitaplara ve yazılara karĢı dava
accedilmayarak ve tekzip etmeyerek yazılanların gerccedilekliğini kabul ettiğini ancak bu yazıların yer
aldığı kitaptaki hususların kiĢilik haklarını ihlal ettiğini ileri suumlrduumlğuumlnuuml
v Davacının kendi accedilıklamalarının okurlara aktarıldığını kitap bir buumltuumln olarak
değerlendirildiğinde hacirclen iktidarda olan bir partideki geliĢmelerin aktarıldığını okurların
bilgilendirildiğini uumllkeyi youmlnetenlerin siyasi bakıĢlarının kamuoyuna duyurulduğunu kamu
yararının oumln planda tutulduğunu uumllkenin youmlnetimini elinde tutanlar hakkında kamuoyunun
bilgi sahibi olmasının sağlandığını
vi Kitapta davacının ismi geccedilen yerlerde Ģahsiyet haklarına herhangi bir tecavuumlzuumln
soumlz konusu olmadığını oumlzle biccedilim dengesinin bozulmadığını belirterek davanın reddine karar
verilmesini talep etmiĢtir
12 Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesi 2172009 tarihli kararı ile davanın reddine
karar vermiĢtir Kararın gerekccedilesi Ģoumlyledir
ldquoDavacının Cumhurbaşkanı olmazdan oumlnce siyasi bir kimliği olup aynı zamanda
Bakanlık Başbakan Yardımcılığı ve Başbakanlık goumlrevlerinde bulunmuştur Yapmış olduğu
bazı temaslar kamuoyunu ilgilendirdiğinden davaya konu kitaptan oumlnce de bazı yayın
organlarında haber konusu yapılmış ve eleştirilmiştir Davacı vekili yapılan yayınlar ile ilgili
olarak yukarıda belirtilen dışında başka bir dava accedilıldığını ileri suumlrmemiştir Uumllkeleri youmlneten
kişilerin yapmış olduğu bazı temasların ve almış oldukları bazı kararların olduğu gibi
kamuoyuna aktarılması soumlz konusu değilse de alınan bazı kararların ve yapılan bazı
temasların kamuoyunu bilgilendirme amacıyla sunulmaması durumunda kamuoyunda
tartışılmakta ve basında eleştirilmektedir Basının hak ve goumlrevleri arasında kamuoyunu
bilgilendirmek eleştirilerde bulunmak kamuoyu oluşturmak boumlylece demokrasinin daha iyi
işlemesini sağlamak gibi bir işlevi soumlz konusu olduğundan siyasete giren kişilerin ise siyasete
girerken haklarında bir takım yayınlar yapılabileceğini bu yayınların bazen sert eleştiri
mahiyetinde olabileceğini kabul ederek bu tercihi yaptıklarından yapılan sert eleştirilere
katlanmak durumundadırlar bazen bu eleştiriler kişilik haklarına saldırı da oluşturabilir
Eğer yapılan yayının yapılmasında kamu yararı bulunuyorsa kişilik hakları yerine kamu
yararına uumlstuumlnluumlk tanımak soumlz konusu olabilir Davaya konu kitap iccedilinde yazılanların gerek
gerccedileklik unsurunu taşıması gerek guumlncel olması gerekse kamuoyunun bilgilendirilmesi
amacıyla kamu yararının soumlz konusu olması nedeniyle davacının kişilik hakları yerine kamu
yararına uumlstuumlnluumlk tanınmıştır Oumlzle biccedilim arasındaki dengenin korunduğu kanaatine
varılmıştır Bu nedenle davaya konu kitaptaki yazılanların hukuka uygun olduğu sonucuna
varılmış davalı tarafın sunmuş olduğu deliller karşısında davanın reddine karar vermek
gerekmiştirrdquo
13 Kararın temyizi uumlzerine Yargıtay 4 Hukuk Dairesi 1522011 tarihli ilamı ile Ġlk
Derece Mahkemesinin kararını delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik goumlruumllmediği
gerekccedilesi ile onamıĢtır
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
7
14 Davacı tarafından yapılan karar duumlzeltme talebi uumlzerine aynı Daire 8122011
tarihli ilamı ile karar duumlzeltme talebinin kabuluumlne ve Ġlk Derece Mahkemesinin kararının
bozulmasına karar vermiĢtir Yargıtayın gerekccedilesi Ģoumlyledir
ldquoDavacı yayın tarihinde Dışişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı adayıdır Davalı yazar
tarafından yazılan bdquoMusanın Guumlluuml‟ adlı kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih
edilerek bdquoDavutun Yıldızı-Siyonist Yıldız‟ kullanıldığı bu yıldızın iccedilerisine davacının
akademisyen sıfatıyla giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleştirildiği bununla davacının -İsrail
ve Yahudilik- ile bağlantısının varlığına dair okuyucu uumlzerinde şuumlphe yaratılmasının
amaccedillandığı yine kitap iccedilerisinde ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle
davacının yalancı Yahudi ve Amerika aşığı olduğu Hıristiyan olup kamuoyuna ABD
İngiltere ve İsrailin hizmetinde bir kişi olarak sunulduğu yayının ilk basım tarihi olan Mayıs
2007de uumllke guumlndeminde olan Cumhurbaşkanlığı seccedilimleri nedeniyle aday olan davacının
eleştirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla kuumlccediluumlk duumlşuumlruumllerek kişilik haklarına saldırıda
bulunulduğu anlaşılmaktadır Şu durumda uygun bir miktar manevi tazminat huumlkuumlm altına
alınmalıdır Mahkemenin bu youmlnuuml goumlzetmeden istemin reddine dair verdiği karar usul ve
yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir ise de karar dairece onanmış bulunduğundan
davacının karar duumlzeltme istemi HUMKnun 440-442 maddeleri uyarınca kabul edilmeli
onama ilamı kaldırılmalı ve karar bozulmalıdırrdquo
15 Bozma uumlzerine yargılamaya devam eden Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesi
572012 tarihli kararı ile ldquohuumlkmuumlne uyulan bozma ilamında belirtilen gerekccedilelerlerdquo davanın
kabuluumlne ve baĢvurucunun davacıya 15000 TL oumldemesine karar vermiĢtir Karara goumlre
baĢvurucunun 2007 yılından itibaren iĢleyecek yasal faizi de davacıya oumldemesi
gerekmektedir
16 Kararın temyizi uumlzerine Yargıtay 4 Hukuk Dairesi 2312013 tarihli ilamı ile
yerel Mahkemenin kararını onamıĢtır Daire baĢvurucunun karar duumlzeltme talebini 1292013
tarihli ilamı ile reddetmiĢtir Karar baĢvurucuya 23102013 tarihinde tebliğ edilmiĢtir
17 Anayasa Mahkemesine bireysel baĢvuru 22112013 tarihinde yapılmıĢtır
B Başvuruya Konu Kitap
18 BaĢvuruya konu ldquoMusa‟nın Guumll‟uumlrdquo isimli kitap baĢvurucu Erguumln Poyraz
tarafından kaleme alınmıĢtır BaĢvuru dilekccedilesi ile birlikte verilen nuumlsha kitabın 2007 yılı
Ağustos ayında yayımlanan 8 baskısı olmakla birlikte oumln soumlzuumln 2942007 tarihinde yazıldığı
ve kitabın 2007 yılı Mayıs ayında basılarak dağıtımının yapıldığı anlaĢılmaktadır Ġstanbulrsquoda
188 sayfa olarak basılan kitap bir oumln soumlz ve 67 alt baĢlıktan oluĢmaktadır
19 Kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve cumhurbaĢkanı adayı olan
davacı Abdullah Guumlluumln yaĢam oumlykuumlsuuml eğitimi evliliği ve siyasi yaĢamına iliĢkin bazı
detaylara yer verilmekte ve bazı iddialar ortaya atılmaktadır Soumlz konusu kitabın yazarı olan
baĢvurucu kitap boyunca baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden
uzun alıntılar yapmıĢtır BaĢvurucunun sıklıkla alıntı yaptığı bir baĢka kaynak ise Yargıtay
Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Soumlz
konusu kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler olduğunu
bu yazıların ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğunu
belirtmek gerekir
20 BaĢvurucu davacının Ġsrail Amerikan ve Ġngiliz devletinin ccedilıkarlarına hizmet
ettiğini ima etmektedir BaĢvurucu iddiaların dayanağı olarak davacının Ġngilterersquode okuduğu
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
8
okula buumlyuumlk oumlnem vermekte siyasi kariyeri boyunca gerek siyasetccedili gerekse devlet adamı
sıfatıyla bazı yabancı devlet adamları politikacılar ve sivil toplum oumlrguumltleri ile yaptığı
goumlruumlĢmelere değinmektedir BaĢvurucu bu goumlruumlĢmelerde ele alınan konuları yabancıların
davacı hakkındaki olumlu goumlruumlĢlerini aktarmakta ve kendi bakıĢ accedilısından bazı
değerlendirmelerde bulunmaktadır BaĢvurucu davacının goumlruumlĢtuumlğuuml baĢta bazı Yahudi
kuruluĢları olmak uumlzere Amerika Ġngiltere Ġsrail Almanya ve diğer bazı yabancı uumllkelerle
bağlantısı bulunan kiĢi ve kuruluĢların duumlnya sistemi iccedilindeki rollerine iliĢkin bazı
değerlendirmelerde bulunmakta ve davacının iliĢkilerine Ģuumlpheyle yaklaĢmaktadır
21 BaĢvurucuya goumlre Abdullah Guumll eğitimi ccedilalıĢma hayatı ve siyasi yaĢamı boyunca
daima Ģuumlpheli iliĢkiler iccedilerisinde bulunmuĢ Necip Fazıl Kısakuumlrek ve Necmettin Erbakan
ldquosiyasi ccedilizgisinderdquo goumlruumlnmesine rağmen kendisinin oumlzel bir ldquoajandasırdquo olmuĢtur BaĢvurucu
bu kanaatini davacının oumlğrencilik yıllarından itibaren ve bilhassa siyasi kariyeri boyunca
ccedileĢitli meseleler hakkında değiĢen goumlruumlĢlerine dayandırmaktadır BaĢvurucuya goumlre davacının
siyasi goumlruumlĢlerindeki tutarsızlıkların sebebi onun yabancı guumlccedillerin menfaatlerine ccedilalıĢan bir
kiĢi olmasıdır BaĢvurucu bir buumltuumln olarak davacı ve onun siyasi ccedilizgisinin Mustafa Kemal
Atatuumlrkrsquouumln goumlruumlĢlerine aykırı olduğunu iddia etmekte ve bu siyasi ccedilizginin ldquouumllkeyi felakete
suumlruumlklediğinerdquo inanmaktadır
22 BaĢvurucu soumlz konusu kitapta teroumlr oumlrguumltuuml PKK ve onun lideri olan Abdullah
Oumlcalanrsquoı sert ifadelerle eleĢtirmektedir Kitabın oumlnemli bir kısmında bazı yabancı siyasetccedili
devlet adamı ve kuruluĢların PKK ve Abdullah Oumlcalanrsquoa iliĢkin politikalarına ve bazı
accedilıklamalarına değinilmekte daha sonra aynı kiĢi ve kuruluĢların davacı hakkındaki
goumlruumlĢlerine de yer verilmektedir BaĢvurucu kitapta davacının Kuumlrt meselesi hakkındaki bazı
accedilıklamalarına da yer vermek suretiyle soumlz ve eylemlerinin uumllke menfaatine uygun
duumlĢmediğini kendi bakıĢ accedilısından goumlstermeye ccedilalıĢmaktadır
C İlgili Hukuk
23 1112011 tarihli ve 6098 sayılı Tuumlrk Borccedillar Kanunursquonun 49 maddesi Ģoumlyledir
ldquoKusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle
yuumlkuumlmluumlduumlr
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile ahlaka aykırı bir fiille
başkasına kasten zarar veren de bu zararı gidermekle yuumlkuumlmluumlduumlrrdquo
24 6098 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesi Ģoumlyledir
ldquoZarar goumlren zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yuumlkuuml altındadır
Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hacirckim olayların olağan akışını
ve zarar goumlrenin aldığı oumlnlemleri goumlz oumlnuumlnde tutarak zararın miktarını hakkaniyete uygun
olarak belirlerrdquo
IV İNCELEME VE GEREKCcedilE
25 Mahkemenin 27102015 tarihinde yapmıĢ olduğu toplantıda baĢvurucunun
22112013 tarihli ve 20138503 numaralı bireysel baĢvurusu incelenip gereği duumlĢuumlnuumllduuml
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
9
A Başvurucunun İddiaları
26 BaĢvurucu baĢvuruya konu kitapta yer alan ifadelerin goumlruumlnuumlr gerccedilekliğe uygun
olduğunu ve davacının siyasi konumu gereği sert eleĢtirilere accedilık olması gerekmesine rağmen
ifade ettiği duumlĢuumlncelerinden dolayı cezalandırıldığını ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu baĢvuruya
konu tazminat davasının accedilılmasından 16 guumln sonra Ergenekon soruĢturması olarak bilinen
soruĢturma kapsamında tutuklanarak yargılandığını ve goumlruumlĢleri dolayısıyla 29 yıl 7 ay
huumlrriyeti bağlayıcı ceza ile cezalandırıldığını belirtmiĢtir BaĢvurucu Ġlk Derece
Mahkemesinin accedilılan tazminat davasını reddetmesinin ardından Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin
1522011 tarihli ilamı ile Ġlk Derece Mahkemesinin kararının onandığını bu tarihten sonra
uumlyeleri davacı tarafından seccedililen HSYK tarafından Yargıtay 4 Hukuk Dairesine yeni uumlyeler
atanarak uumlye yapısının değiĢtirildiğini ve davacının karar duumlzeltme talebinin aynı Daire
tarafından ve farklı uumlye yapısı ile 8122011 tarihinde kabul edilerek Ġlk Derece
Mahkemesinin kararının bozulduğunu ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucuya goumlre Yargıtay 4 Hukuk
Dairesine yapılan yeni atamalardan sonra Ġlk Derece Mahkemesinin kararı bozulabilmiĢtir
BaĢvurucu Yargıtayın tarafsız hareket etmediğini ileri suumlrmuumlĢ Anayasarsquonın 2 9 25 26
28 29 36 37 ve 40 maddelerinin ihlal edildiğinin tespiti ile maddi ve manevi tazminat
haklarının saklı tutulması talebinde bulunmuĢtur
B Değerlendirme
1 Kabul Edilebilirlik Youmlnuumlnden
27 Anayasa Mahkemesi olayların baĢvurucu tarafından yapılan hukuki
nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir
Canan B No 2012969 1892013 sect 16)
28 Her ne kadar baĢvurucu Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin taraflı davrandığını ve bu
sebeple Anayasarsquonın 36 maddesinde koruma altına alınan adil yargılanma hakkının ihlal
edildiğini ileri suumlrmuumlĢ ise de bu Ģikacircyet yazmıĢ olduğu kitap nedeniyle baĢvurucunun
tazminat oumldemesine karar verilmesine youmlneliktir ve bu sebeple soumlz konusu Ģikacircyetin
Anayasarsquonın 26 maddesinde tanımlanan ifade oumlzguumlrluumlğuuml bağlamında incelenmesi uygun
goumlruumllmuumlĢtuumlr
29 BaĢvurucunun yazdığı bir kitaptan dolayı aleyhine manevi tazminat oumldemeye
huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetleri accedilıkccedila dayanaktan yoksun
değildir Ayrıca baĢka bir kabul edilemezlik nedeni de bulunmadığı iccedilin baĢvurunun kabul
edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir
2 Esas Youmlnuumlnden
30 BaĢvurucu yazdığı bir kitap nedeniyle davacıya tazminat oumldemesinin
Anayasarsquonın 26 maddesinde yer alan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr
BaĢvurucunun iddialarına karĢı Bakanlık goumlruumlĢuumlnde baĢvurucunun Ģikacircyetlerinin
Anayasarsquonın 26 maddesinde yer alan ifade oumlzguumlrluumlğuuml ccedilerccedilevesinde incelenmesi gerektiği
belirtilmiĢtir BaĢvurucu baĢvurunun esası hakkındaki Bakanlık goumlruumlĢuumlne karĢı baĢvuru
dilekccedilesindeki beyanlarını tekrar etmiĢtir
31 Anayasarsquonın ldquoTemel hak ve huumlrriyetlerin sınırlanmasırdquo kenar baĢlıklı 13 maddesi
Ģoumlyledir
ldquoTemel hak ve huumlrriyetler oumlzlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili
maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir Bu
sınırlamalar Anayasanın soumlzuumlne ve ruhuna demokratik toplum duumlzeninin ve lacircik
Cumhuriyetin gereklerine ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkesine aykırı olamazrdquo
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
10
32 Anayasarsquonın ldquoDuumlşuumlnceyi accedilıklama ve yayma huumlrriyetirdquo kenar baĢlıklı 26 maddesi
Ģoumlyledir
ldquoHerkes duumlşuumlnce ve kanaatlerini soumlz yazı resim veya başka yollarla tek başına veya
toplu olarak accedilıklama ve yayma hakkına sahiptir Bu huumlrriyet resmi makamların muumldahalesi
olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar Bu fıkra huumlkmuuml
radyo televizyon sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine
bağlanmasına engel değildir
Bu huumlrriyetlerin kullanılması millicirc guumlvenlik kamu duumlzeni kamu guumlvenliği Cumhuriyetin
temel nitelikleri ve Devletin uumllkesi ve milleti ile boumlluumlnmez buumltuumlnluumlğuumlnuumln korunması succedilların
oumlnlenmesi succedilluların cezalandırılması Devlet sırrı olarak usuluumlnce belirtilmiş bilgilerin
accedilıklanmaması başkalarının şoumlhret veya haklarının oumlzel ve aile hayatlarının yahut kanunun
oumlngoumlrduumlğuuml meslek sırlarının korunması veya yargılama goumlrevinin gereğine uygun olarak
yerine getirilmesi amaccedillarıyla sınırlanabilir
hellip
Duumlşuumlnceyi accedilıklama ve yayma huumlrriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil şart ve
usuller kanunla duumlzenlenirrdquo
33 Anayasarsquonın 26 maddesinde ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanımında baĢvurulabilecek
araccedillar ldquosoumlz yazı resim veya başka yollarrdquo olarak ifade edilmiĢ ve ldquobaşka yollarrdquo ifadesiyle
her tuumlrluuml ifade aracının anayasal koruma altında olduğu goumlsterilmiĢtir (Emin Aydın [GK] B
No 20132602 2312014 sect 43) Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml Anayasarsquoda yer alan diğer hak ve
oumlzguumlrluumlklerin oumlnemli bir kısmını doğrudan etkiler Gazete dergi veya kitap biccediliminde basın
yayın yoluyla duumlĢuumlncenin yayılmasının baĢlıca aracı olan basın da ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln
kullanılma biccedilimlerinden biridir (Fatih Taş [GK] B No 20131461 12112014 sect 64)
34 Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında vurgulandığı uumlzere ifade
oumlzguumlrluumlğuuml herkesin soumlz yazı resim veya baĢka yollarla duumlĢuumlnce ve kanaatlerini accedilıklama ve
yayma hakkını buna bağlı olarak haber veya goumlruumlĢ alma ve verme oumlzguumlrluumlklerini
kapsamaktadır Bu ccedilerccedilevede ifade oumlzguumlrluumlğuuml kiĢinin haber ve bilgilere baĢkalarının
fikirlerine serbestccedile ulaĢabilmesi duumlĢuumlnce ve kanaatlerinden dolayı kınanamaması ve bunları
tek baĢına veya baĢkalarıyla birlikte ccedileĢitli yollarla serbestccedile ifade edebilmesi anlatabilmesi
savunabilmesi baĢkalarına aktarabilmesi ve yayabilmesi anlamına gelir
35 Basın oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kapsayan ifade oumlzguumlrluumlğuuml gazete dergi kitap gibi araccedillar ile
duumlĢuumlnce ve kanaatleri accedilıklama yorumlama bilgi haber ve eleĢtirilerin yayın ve dağıtım
haklarını kapsar Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml duumlĢuumlncenin iletilmesini ve dolaĢımını gerccedilekleĢtirerek
bireyin ve toplumun bilgilenmesini sağlar Ccediloğunluğa muhalif olanlar da dacirchil olmak uumlzere
duumlĢuumlncelerin her tuumlrluuml araccedilla accedilıklanması accedilıklanan duumlĢuumlnceye paydaĢ sağlanması duumlĢuumlnceyi
gerccedilekleĢtirme ve bu konuda baĢkalarını ikna etme ccedilabaları ccediloğulcu demokratik duumlzenin
gereklerindendir Bu itibarla duumlĢuumlnceyi accedilıklama ve yayma oumlzguumlrluumlğuuml ile basın oumlzguumlrluumlğuuml
demokrasinin iĢleyiĢi iccedilin yaĢamsal oumlnemdedir (Fatih Taş sect 65)
36 Bu bağlamda toplumsal ve siyasal ccediloğulculuğu sağlamak her tuumlrluuml duumlĢuumlncenin
barıĢccedilıl bir Ģekilde ve serbestccedile ifadesine bağlıdır Aynı Ģekilde birey oumlzguumln kiĢiliğini
duumlĢuumlncelerini serbestccedile ifade edebildiği ve tartıĢabildiği bir ortamda ortaya koyabilir Ġfade
oumlzguumlrluumlğuuml kendimizi ve baĢkalarını tanımlamada anlamada ve algılamada bu ccedilerccedilevede
baĢkalarıyla iliĢkilerimizi belirlemede ihtiyaccedil duyduğumuz bir değerdir (Emin Aydın sect 41)
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
11
37 Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrası ifade oumlzguumlrluumlğuumlne iccedilerik bakımından
bir sınırlama getirmemiĢtir BaĢka bir deyiĢle hem gerccedilek hem de tuumlzel kiĢiler iccedilin geccedilerli olan
ifade oumlzguumlrluumlğuuml siyasi sanatsal akademik veya ticari duumlĢuumlnce ve kanaat accedilıklamaları gibi her
tuumlrluuml ifadeyi kapsamına almaktadır Accedilıklanan ve yayılan bir duumlĢuumlncenin iccedileriğinden
hareketle kiĢiler ve toplum accedilısından ldquodeğerli-değersizrdquo veya ldquoyararlı-yararsızrdquo biccediliminde
ayrıĢtırılması subjektif unsurlar ihtiva eder Bu değerlendirmelerden hareketle ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln alanının belirlenmeye ccedilalıĢılması bu oumlzguumlrluumlğuumln keyficirc biccedilimde sınırlandırılması
sonucunu doğurabilecektir Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml baĢkaları accedilısından ldquodeğersizrdquo veya ldquoyararsızrdquo
goumlruumllen duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması oumlzguumlrluumlğuumlnuuml de iccedilermektedir
38 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuuml Anayasarsquoda yer alan temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin
sınırlama rejimine tabidir Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne iliĢkin 26 maddenin ikinci fıkrasında sınırlama
sebeplerine yer verilmiĢtir Mevcut baĢvuruya benzer baĢvurularda Anayasarsquonın 26
maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sınırlama sebepleri dikkate alınmalıdır
39 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik sınırlamaların da bir sınırının olması
gerektiği accedilıktır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasında Anayasarsquonın 13
maddesindeki oumllccediluumltler goumlz oumlnuumlne alınmak zorundadır Bu sebeple ifade oumlzguumlrluumlğuumlne getirilen
sınırlandırmaların denetiminin Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan oumllccediluumltler ccedilerccedilevesinde ve
Anayasarsquonın 26 maddesi kapsamında yapılması gerekmektedir
40 BaĢvuru baĢvurucu tarafından kaleme alınan bir kitapta bahsedilen doumlnemlerde
dıĢiĢleri bakanlığı ile baĢbakan yardımcılığı goumlrevlerinde bulunan ve cumhurbaĢkanı adayı
olan davacı Abdullah Guumllrsquouumln Ģeref ve itibarına zarar verildiği kabul edilerek baĢvurucunun
tazminat oumldemeye mahkucircm edilmesi nedeniyle yapılmıĢtır
41 Somut olayda ccediloumlzuumlmlenmesi gereken ilk mesele baĢvurucu aleyhine tazminata
huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahale oluĢturup oluĢturmadığını
belirlemektir Sonraki aĢamalarda varlığı kabul edilen muumldahaleye dayanak olarak goumlsterilen
amacın meĢru olup olmadığının soumlz konusu hakkın oumlzuumlnuuml zedeleyecek oumllccediluumlde kısıtlanıp
kısıtlanmadığının kısıtlamanın demokratik toplumda gerekli olup olmadığının ve kullanılan
araccedilların orantılı olup olmadığının tespit edilmesi gerekir
a Muumldahalenin Mevcudiyeti
42 BaĢvurucu yazdığı kitapta yer alan soumlzlerinin ve iddialarının davacının Ģeref ve
itibarına zarar verdiği kabul edilerek 15000 TL tazminat oumldemeye mahkucircm edilmiĢtir Soumlz
konusu Mahkeme kararı ile baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahalede
bulunulduğu accedilıktır
b Muumldahalenin İhlal Oluşturup Oluşturmadığı
43 Yukarıda anılan muumldahale Anayasarsquonın 26 maddesinin ikinci fıkrasında
belirtilen haklı sebeplerden bir veya daha fazlasına dayanmadığı ve Anayasarsquonın 13
maddesinde belirtilen koĢulları yerine getirmediği muumlddetccedile Anayasarsquonın 26 maddesinin
ihlalini teĢkil edecektir Bu nedenle sınırlamanın Anayasarsquonın 13 maddesinde oumlngoumlruumllen oumlze
dokunmama Anayasarsquonın ilgili maddesinde belirtilmiĢ olma kanunlar tarafından oumlngoumlruumllme
Anayasarsquonın soumlzuumlne ve ruhuna demokratik toplum duumlzeninin ve laik Cumhuriyetrsquoin
gereklerine ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkesine aykırı olmama koĢullarına uygun olup olmadığının
belirlenmesi gerekir
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
12
i Kanunilik
44 BaĢvurucu Anayasarsquonın 26 maddesinin beĢinci fıkrasında yer alan ldquobu hakların
kullanılması kanunla duumlzenlenirrdquo huumlkmuumlne ve Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan
ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo gereğine aykırılık bulunduğuna iliĢkin bir iddiada
bulunmamıĢtır Yapılan değerlendirmeler neticesinde 6098 sayılı Kanunrsquoun 49 ve 50
maddelerinin ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo oumllccediluumltuumlnuuml karĢıladığı sonucuna varılmıĢtır
ii Meşru Amaccedil
45 BaĢvurucunun tazminat oumldemesine iliĢkin soumlz konusu kararın baĢkalarının Ģoumlhret
veya haklarının korunmasına youmlnelik oumlnlemlerin bir parccedilası olduğu ve meĢru bir amaccedil taĢıdığı
sonucuna varılmıĢtır
iii Demokratik Toplum Duumlzeninde Gerekli Olma ve Oumllccediluumlluumlluumlk
46 Son olarak baĢvurucunun yazdığı kitapta sarf ettiği soumlzlerden dolayı aleyhine
tazminata huumlkmedilmesine iliĢkin kararda demokratik bir toplumda baĢvurucunun ifade
oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında makul bir dengenin
goumlzetilip goumlzetilmediği değerlendirilmelidir
47 Bireyin Ģeref ve itibarı Anayasarsquonın 17 maddesinde yer alan ldquomanevi varlıkrdquo
kapsamında yer almaktadır Devlet bireyin manevi varlığının bir parccedilası olan Ģeref ve itibara
keyficirc olarak muumldahale etmemek ve uumlccediluumlncuuml kiĢilerin saldırılarını oumlnlemekle yuumlkuumlmluumlduumlr
Uumlccediluumlncuuml kiĢilerin Ģeref ve itibara muumldahalesi -birccedilok ihtimalin yanında- goumlrsel ve iĢitsel
yayınlar yoluyla da olabilir Bir kiĢi goumlrsel ve iĢitsel yayın yoluyla bir kamuoyu tartıĢması
ccedilerccedilevesinde eleĢtirilmiĢ olsa dahi o kiĢinin Ģeref ve itibarı manevi buumltuumlnluumlğuumlnuumln bir parccedilası
olarak değerlendirilmelidir (Nilguumln Halloran B No 20121184 1672014 sect 41 Adnan
Oktar B No 20131123 2102013 sect 33)
48 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml ve oumlzel olarak basın oumlzguumlrluumlğuuml alanında devletin pozitif ve negatif
yuumlkuumlmluumlluumlkleri bulunmaktadır Kamu makamları negatif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında zorunlu
olmadıkccedila duumlĢuumlncenin accedilıklanmasını ve yayılmasını yasaklamamalı yaptırımlara tabi
tutmamalı pozitif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında ise ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln gerccedilek ve etkili korunması
iccedilin gereken tedbirleri almalıdır (Nilguumln Halloran sect 43 benzer youmlndeki AĠHM goumlruumlĢuuml iccedilin
bkz Oumlzguumlr GuumlndemTuumlrkiye B No 2314493 1632000 sect 43)
49 Devletin bireylerin maddi ve manevi varlığının korunması ile ilgili pozitif
yuumlkuumlmluumlluumlkleri ccedilerccedilevesinde Ģeref ve itibarın korunması hakkı ile diğer tarafın Anayasarsquoda
guumlvence altına alınmıĢ olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnden yararlanma hakkı arasında adil bir denge
kurması gerekir Mevcut olaydaki gibi baĢvurularda baĢvurunun sonucu kural olarak
baĢvurunun ihtilaflı soumlzlerin sahibi tarafından Anayasarsquonın 26 maddesine dayanılarak
yapılmıĢ olması ile bu soumlzlere konu olan kiĢi tarafından Anayasarsquonın 17 maddesinin birinci
fıkrasına dayanılarak yapılmıĢ olmasına goumlre değiĢmez Aksi hacirclde Anayasarsquonın anılan
maddelerinde korunan hakların dengelenmesinde benzer olaylarda ccedileliĢkili sonuccedillar ortaya
ccedilıkabilir Yargı mercilerinin bu iki maddede duumlzenlenen haklar arasında Anayasarsquonın 13
maddesinde ve bu maddenin uygulanmasına iliĢkin Anayasa Mahkemesi iccediltihadında ortaya
konulan kriterlere uygun bir denge kurmaları gerekir
50 Demokrasiler temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin en geniĢ oumllccediluumlde sağlanıp guumlvence altına
alındığı rejimlerdir Oumlze dokunma yasağını ihlal etmeyen muumldahaleler youmlnuumlnden goumlzetilmesi
oumlngoumlruumllen ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo kavramı oumlncelikle ifade oumlzguumlrluumlğuuml
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
13
uumlzerindeki sınırlamaların zorunlu ya da istisnai tedbir niteliğinde ve baĢvurulabilecek en son
ccedilare ya da alınabilecek en son oumlnlem olmasını gerektirmektedir Demokratik toplum
duumlzeninin gereklerinden olma bir sınırlamanın demokratik bir toplumda zorlayıcı bir
toplumsal ihtiyacın karĢılanması amacına youmlnelik olmasını ifade etmektedir Buna goumlre
sınırlayıcı tedbir bir toplumsal ihtiyacı karĢılamıyorsa ya da baĢvurulabilecek en son ccedilare
niteliğinde değilse demokratik toplum duumlzeninin gereklerine uygun bir tedbir olarak
değerlendirilemez (HandysideBirleşik Krallık B No 549372 7121976 sect 48)
51 Buna goumlre demokratik toplumun temellerinden olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece
lehte olduğu kabul edilen veya zararsız ya da ilgilenmeye değmez goumlruumllen ifadeler iccedilin değil
devletin veya toplumun bir boumlluumlmuumlnuuml eleĢtiren onlara ccedilarpıcı gelen onları rahatsız eden
ifadeler iccedilin de geccedilerli olduğu kuĢkusuzdur Ccediluumlnkuuml bunlar demokratik toplum duumlzeninde
geccedilerli olan ccediloğulculuğun hoĢgoumlruumlnuumln ve accedilık fikirliliğin gerekleridir (HandysideBirleşik
Krallık sect 49)
52 Hak ve oumlzguumlrluumlklere yapılacak her tuumlrluuml sınırlamada devreye girecek bir baĢka
guumlvence de Anayasarsquonın 13 maddesinde ifade edilen ldquooumllccediluumlluumlluumlk ilkesirdquodir Bu ilke temel hak
ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasına iliĢkin baĢvurularda oumlncelikli olarak dikkate alınması
gereken bir guumlvencedir Anayasarsquonın 13 maddesinde demokratik toplum duumlzeninin gerekleri
ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkeleri iki ayrı kriter olarak duumlzenlenmiĢ olmakla birlikte bu iki kriter arasında
sıkı bir iliĢki vardır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklere youmlnelik herhangi bir sınırlamanın demokratik
toplum duumlzeni iccedilin gerekli nitelikte baĢka bir ifadeyle guumlduumllen kamu yararı amacını
gerccedilekleĢtirmekle birlikte temel haklara en az muumldahaleye olanak veren oumllccediluumlluuml bir sınırlama
niteliğinde olup olmadığının incelenmesi gerekir (AYM E20074 K200781 18102007)
53 Anayasa Mahkemesinin kararlarına goumlre oumllccediluumlluumlluumlk temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin
sınırlanma amaccedilları ile araccedil arasındaki iliĢkiyi yansıtır Oumllccediluumlluumlluumlk denetimi ulaĢılmak istenen
amaccediltan yola ccedilıkılarak bu amaca ulaĢılmak iccedilin seccedililen aracın denetlenmesidir Bu sebeple
ifade oumlzguumlrluumlğuuml alanında getirilen muumldahalelerde hedeflenen amaca ulaĢabilmek iccedilin seccedililen
muumldahalenin elveriĢli gerekli ve orantılı olup olmadığı değerlendirilmelidir (Sebahat Tuncel
B No 20121051 2022014 sect 84)
54 Bu bağlamda ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yargısal veya idari bir muumldahalenin toplumsal bir
ihtiyaccedil baskısını karĢılayıp karĢılamadığına bakılması gerekecektir BaĢvuru konusu olay
bakımından yapılacak değerlendirmelerin temel ekseni muumldahaleye neden olan derece
mahkemelerinin kararlarında dayandıkları gerekccedilelerin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kısıtlama
bakımından ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo ve ldquooumllccediluumlluumlluumlkrdquo ilkelerine uygun
olduğunu inandırıcı bir Ģekilde ortaya koyup koyamadığı olacaktır (Sebahat Tuncel sect 85)
55 Yukarıdaki değerlendirmeler ıĢığında mahkemelerin duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve
yayılmasına youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln
kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması gereken bir yararın
varlığını somut olgulara dayanarak goumlstermeleri gerekir (Mustafa Ali Balbay B No
20121272 4122013 sect 114)
56 Bunun sonucu olarak baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin
Anayasarsquonın 26 maddesini ihlal boyutuna ulaĢıp ulaĢmadığı incelenirken soyut bir
değerlendirme yapılmayıp baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruumlnuumln kamusal tartıĢmalara
katkı sunma kapasitesinin ifadelere youmlnelik kısıtlamaların niteliğinin ve kapsamının
ifadelerin kimin tarafından dile getirildiğinin kime youmlneldiğinin ve kamuoyu ile diğer
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
14
kiĢilerin kullanılan ifadeler karĢısında sahip oldukları hakların ağırlığının gerektiği gibi
değerlendirilip değerlendirilmediğine bakılmalıdır
57 BaĢvurucunun bir araĢtırmacı ve yazar olarak politikacılara veya huumlkucircmet
politikalarına youmlnelttiği eleĢtiriler sırasında soumlylediği soumlzlerden dolayı aleyhine tazminata
huumlkmedilmesinin oumllccediluumlluuml olduğunun kabul edilebilmesi iccedilin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan
muumldahalenin gerekccedilelerinin inandırıcı baĢka bir deyiĢle ilgili ve yeterli olması gerekir
58 Bu bağlamda gerekccedilede baĢvurucunun yayımladığı kitapta davacı hakkında haber
ve fikirlere yer verirken yayıncılık etiğine uygun olarak doğru ve guumlvenilir bilgi sunarken iyi
niyetle hareket etme goumlrev ve yuumlkuumlmluumlluumlğuumlne uyup uymadığının davacı hakkında verilen
bilgilerin cumhurbaĢkanlığı seccedilimleri kapsamında kamu yararına iliĢkin olup olmadığının
kitabın davacıya karĢı keyficirc kiĢisel bir saldırı teĢkil edip etmediğinin ve doğrudan siyasi
kiĢiliğini hedef alıp almadığının ortaya konulması gerekir Nitekim siyasilere youmlnelik
eleĢtirinin sınırları ccedilok daha geniĢtir (FeldekSlovakya B No 2903295 1272001 sect 74)
59 BaĢvuruya konu kitap yayımlanmadan oumlnce 2007 yılı Nisan ayında yapılacak olan
11 cumhurbaĢkanlığı seccedilimine youmlnelik kamuoyunda yoğun bir tartıĢma yaĢanmaktaydı 2000
yılında seccedililen 10 CumhurbaĢkanı Ahmet Necdet Sezerin goumlrev suumlresi 1652007 tarihinde
dolmaktaydı ve TBMM cumhurbaĢkanlığı seccediliminin ilk tur oylama guumlnuumlnuuml 27 Nisan olarak
belirlemiĢti Seccedilim doumlnemine laiklik tartıĢmalarıyla gelinmiĢti Uumllkenin ccedileĢitli yerlerinde
ldquoCumhuriyet Mitinglerirdquo adıyla geniĢ katılımlı goumlsteriler duumlzenlenmiĢ ve iktidarda bulunan
Adalet ve Kalkınma Partisinin kendi siyasal ccedilizgisinden bir ismi cumhurbaĢkanlığına seccedilmesi
engellenmek istenmiĢti Ġktidar partisinin o doumlnem dıĢiĢleri bakanı ve baĢbakan yardımcısı
olan Kayseri Milletvekili Abdullah Guumlluuml aday goumlstermesi uumlzerine tartıĢmaların odak noktası
genel olarak Abdullah Guumllrsquoe kaymıĢ ve yaĢanan bazı geliĢmelerin ardından ancak 2882007
tarihinde Abdullah Guumll cumhurbaĢkanı seccedililmiĢti
60 BaĢvurucu muhafazakacircr toplum kesimleri dinicirc cemaatlerin siyaset ve siyasi
partilerle iliĢkileri uumlzerine araĢtırmaları bulunan ve ccediloğunluğu zikredilen konularda olmak
uumlzere ondan fazla kitabı bulunan bir yazardır BaĢvurucu soumlz konusu kitabın oumln soumlzuumlnuuml
2942007 tarihinde yazmıĢ ve kitap cumhurbaĢkanlığı seccedilimine iliĢkin tartıĢmaların yoğun
olarak devam ettiği guumlnlerde yayımlanmıĢtır
61 BaĢvurucu davacıya ve davacının birlikte siyaset yaptığı kiĢilere karĢı son derece
Ģuumlpheci yaklaĢmaktadır BaĢvurucu bu kiĢilere genel olarak guumlvenmemekte bu kiĢilerin
kendisinin de mensubu olduğu duumlnya goumlruumlĢuumlne karĢı duumlĢman oldukları fikrini taĢımaktadır
BaĢvurucu davacı ve kitapta davacı ile birlikte adını zikrettiği kiĢilerin milleti aldattıklarına
inanmakta ve bu kiĢilere sert biccedilimde karĢı ccedilıkılması gerektiğini savunmaktadır Ayrıca
kitapta ifade ettiği olayların subjektif değerlendirmesini yapmakta davacı hakkında oumlne
suumlrduumlğuuml kanaatlerini ispatlamak iccedilin olayları ve bu olaylara iliĢkin yorumları
ccedileĢitlendirmektedir
62 BaĢvurucu hakkında accedilılan tazminat davası Ġlk derece Mahkemesince reddedilmiĢ
buna karĢın Yargıtayca karar duumlzeltme aĢamasında bozulmuĢtur Daha sonra Ġlk Derece
Mahkemesi Yargıtay bozma gerekccedilesinde belirtilen gerekccedilelerle davayı kabul ederek
baĢvurucunun davacıya manevi tazminat oumldemesine karar vermiĢtir Bu durumda baĢvurucu
hakkında tazminata huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetin
incelenmesi sırasında Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin 8122011 tarihli ilamında yer alan
gerekccedileler değerlendirilmelidir
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
15
63 Oumlte yandan yapılan bireysel baĢvurularda yalnızca ve tek baĢlarına derece
mahkemelerince verilen kararların ele alınması ile de yetinilemez Oumlncelikle baĢvurucu
tarafından soumlylenen soumlzlerin kitabın tamamı ve soumlylendikleri bağlamdan kopartılmaksızın
olayın buumltuumlnselliği iccedilerisinde değerlendirilmesi gerekir (Nilguumln Halloran B No 20121184
1672014 sect 52)
64 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi uumlccedil sebepten dolayı davanın kabul edilmesi gerektiği
gerekccedilesiyle Ġlk Derece Mahkemesinin davanın reddine dair kararını bozmuĢtur Bunlardan
birincisi baĢvuruya konu kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih edilerek ldquoDavut
yıldızı (siyonist yıldız)rdquo kullanılması ve bu yıldızın iccediline davacının akademisyen sıfatıyla
giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleĢtirilmesidir Daireye goumlre soumlz konusu kapak tasarımı ile
davacının ldquoĠsrail ve Yahudilikrdquo ile bağlantısı olduğuna dair okuyucu uumlzerinde Ģuumlphe
yaratılmak istenmiĢtir BaĢvurucu kırmızı renk ile Ġsrail ve Yahudilik arasında nasıl bir
bağlantı kurulduğunun accedilık olmadığını belirtmiĢtir BaĢvurucu bir kimsenin ldquoĠsrail veya
Yahudilik ile bağlantısının varlığı hakkında Ģuumlphe yaratılmasınınrdquo davacının Tuumlrkiye
Cumhuriyeti vatandaĢı olan Yahudileri de temsil ettiği goumlzetildiğinde hangi surette tazminat
nedeni olduğunun yeterince izah edilmediğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu tazminat nedeni
sayılan kitap kapağının davacının yaĢamı suumlrecindeki kesitlere dikkat ccedilekmek ve iktidara
gelmeden oumlnceki goumlruumlĢleri ile iktidardaki goumlruumlĢleri ve uygulamaları arasındaki ccedileliĢkileri
goumlstermek amacı taĢıdığını savunmuĢtur
65 BaĢvuruya konu kitap kapağında olduğu gibi belirli bir resmin ne anlama
geldiğinin ancak baĢvurucunun accedilıklamaları ve kitapta kullanılan ifadelerle birlikte kitabın
yayımlandığı oumlzel koĢulların da birlikte değerlendirilmesi ile belirlenebileceği hatırda
tutulmalıdır Bu bağlamda kitap kapağının temel olarak kitabın iccedileriğini yansıtma amacıyla
tasarlandığı değerlendirilmiĢtir
66 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği ikinci sebep ise kitapta bir buumltuumln
olarak ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle ldquodavacının yalancı Yahudi ve
Amerika acircĢığı olduğu Hristiyan olup kamuoyuna ABD Ġngiltere ve Ġsrailin hizmetinde bir
kiĢi olarakrdquo sunulduğudur Kitabın arka sayfasında ve iccedileriğinde (bkz sectsect 16-20) bir buumltuumln
olarak davacının Yahudi ve Hristiyanlarla iyi iliĢkileri olduğu davacının duumlĢuumlnce ve
eylemlerinin Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyetirsquonin menfaatine değil ABD Ġngiltere Ġsrail
gibi uumllkelerin menfaatlerine olduğu iddia edilmekte ve bu iddiaların kanıtlanması iccedilin bazı
ccedilıkarımlar ve yorumlar yapılmaktadır Bundan baĢka davacının oumlğrenciliğinden itibaren
değiĢen ideolojik tercihlerine dikkat ccedilekilmekte ve baĢvurucu kendince bu tutarsızlıkları
yorumlamaktadır Buna karĢın kitapta davacıya karĢı aĢağılayıcı ifadeler tespit edilmemiĢtir
Nitekim Yargıtay da bozma kararında boumlyle bir tespite yer vermemiĢtir
67 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği uumlccediluumlncuuml sebep ise kitabın
yayımlandığı 2007 yılının Mayıs ayında uumllke guumlndemindeki cumhurbaĢkanlığı seccedilimlerinde
aday olan davacının eleĢtirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla ldquokuumlccediluumlk duumlĢuumlruumllmesininrdquo
amaccedillandığı iddiasıdır Gerccedilekten de baĢvurucunun soumlz konusu kitabı davacının toplumsal
itibarını zayıflatmak onun uumlstlendiği ve uumlstlenmeyi duumlĢuumlnduumlğuuml siyasi goumlrevlerde bulunmayı
hak etmeyen bir kiĢi olduğunu goumlstererek toplumu youmlnlendirmek amacı ile yazdığı accedilıktır
BaĢvurucu bu amacına ulaĢmak iccedilin bir buumltuumln olarak kitapta yaklaĢan cumhurbaĢkanlığı
seccedilimlerinde aday olan davacının hayat hikacircyesinden bazı kesitlerle birlikte oumlğrenciliğinden
itibaren ccedileĢitli konulardaki accedilıklamalarını ele almakta kendi bakıĢ accedilısından davacının
Mustafa Kemal Atatuumlrkrsquouumln oumlğretilerine muhalif bir kiĢi olduğunu goumlstermeye ccedilalıĢmakta ve
davacıyı sert biccedilimde eleĢtirmektedir
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
16
68 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml buumlyuumlk oumllccediluumlde eleĢtiri oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvence altına alınmasını
hedeflemektedir Bu nedenle duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması sırasında kullanılan
ifadelerin sert olması doğal karĢılanmalıdır Oumlte yandan siyasi tartıĢma oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ldquotuumlm
demokratik sistemlerin temel ilkesirdquo (LingensAvusturya B No 981582 871986 sectsect 41
42) olduğu goumlz oumlnuumlne alındığında diğer ifade tuumlrlerine nazaran siyasi ifade oumlzguumlrluumlğuumlne
ayrıca oumlnem vermek gerekmektedir AĠHM kararlarında sıklıkla siyasi bir tartıĢmayı
savunmanın demokratik bir toplumda temel bir unsur olduğunu vurgulamaktadır AĠHM
zorlayıcı nedenler olmadıkccedila siyasi ifadeye kısıtlama getirilmemesi gerektiğini
kaydetmektedir (FeldekSlovakya sect 83)
69 AĠHMrsquoin yerleĢik iccediltihatlarında da belirttiği gibi huumlkucircmetler kullandıkları kamu
guumlcuumlnden dolayı kendilerine youmlneltilmiĢ en ağır eleĢtirileri bile hoĢgoumlruuml ile karĢılamak
zorundadır Sağlıklı bir demokrasi bir huumlkucircmetin yalnızca yasama organı veya yargı organları
tarafından denetlenmesini değil aynı zamanda sivil toplum oumlrguumltleri medya ve basın veya
siyasi partiler gibi siyasal alanda yer alan diğer aktoumlrlerce de denetlenmesini gerektirir
(Castellsİspanya B No 1179885 2341992 sect 46)
70 Aynı Ģekilde siyasetccedililere youmlnelik eleĢtirilerin kabul edilebilir sınırları diğer
kiĢilere youmlnelik eleĢtiri sınırına goumlre daha geniĢtir Bir siyasetccedili diğer kiĢilerden farklı olarak
her soumlzuumlnuuml ve eylemini bilerek halkın ve aynı zamanda diğer siyasetccedililerin denetimine accedilar
bu nedenle de daha geniĢ hoĢgoumlruuml goumlstermek zorundadır (LingensAvusturya sect 42)
71 Siyasetccedililerin daha hoĢgoumlruumlluuml olmak zorunda olmaları Anayasarsquonın 26
maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen ldquoşoumlhret ve haklarınınrdquo korunmayacağı anlamına
gelmez Aksine 26 maddenin ikinci fıkrası buumltuumln bireylerin itibarlarının korunmasına imkacircn
verir Ancak Ģahsi sıfatları dıĢında hareket eden siyasetccedililer bakımından soumlz konusu
korumanın gerekleri siyasi meseleleri accedilık biccedilimde tartıĢmanın yararıyla bağlantılı olarak
değerlendirilmelidir (LingensAvusturya sect 42)
72 Somut olayda baĢvurucu yayımladığı kitapta davacının soumlz eylem ve
politikalarıyla Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyeti devletinin menfaatlerine ccedilalıĢmadığını
davacının eylemlerinin ve iliĢkilerinin bazı yabancı devletlerin ccedilıkarlarına hizmet ettiğini
savunmuĢ ve davacıya youmlnelik olarak sert ifadeler kullanmıĢtır Yargıtay 4 Hukuk Dairesi
kitaptaki iddiaların ve baĢvurucu hakkındaki soumlzlerin bir buumltuumln olarak davacının Ģeref ve
itibarına saldırı anlamı taĢıdığına karar vermiĢtir Dairenin kitapta yer alan iddia ve soumlzlerin
ve kitap kapağında kullanılan resmin asıl amacının davacıyı kuumlccediluumlk duumlĢuumlrmek olduğunu kabul
etmesi ancak baĢvurucunun kullandığı kelimelere ve kitap kapağında yer alan resme onun
verdiği anlamın oumltesinde anlamlar yuumlklemesi ile muumlmkuumln olmuĢtur
73 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi kararında baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruuml
kamusal tartıĢmalara katkı sunma kapasitesi ve ifadelerin kimin tarafından dile getirildiği
tartıĢılmamıĢ baĢvurucunun hakları ile davacının kullanılan ifadeler karĢısında sahip olduğu
hakların ağırlığı gerektiği gibi değerlendirilmemiĢtir Derece Mahkemeleri baĢvurucunun soumlz
konusu kitabı davacının toplumsal itibarını zayıflatmak iccedilin yazdığını kabul etmiĢlerdir Fakat
Mahkemeler siyasi tartıĢmaların yoğun olarak yaĢandığı bir doumlnemde bu kitabın
yayımlanmasının beklenen bir geliĢme olduğunu goumlzardı etmiĢlerdir
74 BaĢvurucunun dava konusu kitapta yirmi yılı aĢkın bir suumlredir Tuumlrkiye siyasetinin
en oumlnemli aktoumlrlerinden biri olan davacıyı eleĢtirmesinin ve onun hayatının bazı kesitleri ile
iliĢkilerini ve soumlzlerini analiz etmesinin genel olarak kamu yararını ilgilendiren bir mesele
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
17
olduğuna kuĢku yoktur Ayrıca huumlkucircmetlere ve siyasetccedililere youmlneltilen eleĢtirinin sınırı da
oumlzel kiĢilere goumlre daha geniĢtir
75 Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması
gereken bir yararın varlığının olup olmadığı değerlendirilirken ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer
yargısırdquo arasındaki farkın dikkatlice ortaya konulması gerekir Olgusal iddiaların
dayanaklarının ortaya konulmasının beklenmesi muumlmkuumlnken değer yargılarının gerccedilekliğinin
kanıtlanmasını beklemek muumlmkuumln değildir (De Haes and GijselsBelccedilika B No 1998392
2421997 sect 42) Bununla birlikte somut olaydaki gibi birccedilok kitaptan gazete haber ve
yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde ortaya atılan iddialar soumlz konusu
olduğunda ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer yargılarınırdquo ayırt etmek oldukccedila zordur Yine de
olgusal iddialar ile desteklenmese bile değer yargılarının aĢırı olması kabul edilebilir bir
durumdur (JerusalemAvusturya B No 2695895 2722001 sect 43)
76 BaĢvuru konusu kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve
cumhurbaĢkanı adayı olan davacı Abdullah Guumlluumln siyasi ve aile yaĢamına iliĢkin bazı
detaylara yer verilmiĢ ve bazı iddialar ortaya atılmıĢtır Ancak ortaya atılan iddialar genel
olarak baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde
yapılmıĢtır Bununla birlikte kitapta sıklıkla atıf yapılan bir baĢka kaynak ise Yargıtay
Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Bu
kapsamda kullanılan kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler
ile ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğu anlaĢılmaktadır
(bkz sect 18) Dolayısıyla kitap oumlnemli oumllccediluumlde herkesin ulaĢabileceği accedilık kaynaklar
kullanılarak yapılan bazı değer yargılarına dayanmaktadır
77 Oumlte yandan baĢvurucunun yazdığı kitabının yoğun siyasi tartıĢmaların yaĢandığı
bir doumlnemde yayımlandığı goumlzetildiğinde kamu yararına youmlnelik olmadığı soumlylenemez
BaĢvurucunun boumlyle bir doumlnemde kendi adına kamuoyunu bilgilendirmek ve eleĢtirilerle
kamuoyu oluĢturmak amacıyla hareket ettiği accedilıktır Oumlte yandan baĢvurucunun yorumları ve
ccedilıkarımlarının ağır eleĢtiri olduğunda herhangi bir teredduumlt olmamasına rağmen baĢvurucunun
yorumlarının ve ccedilıkarımlarının keyficirc kiĢisel saldırı boyutuna ulaĢtığı da soumlylenemez
BaĢvurucunun polemik iccedileren agresif usuluuml değerlendirilirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece
haber ve fikirlerin iccedileriğini korumadığı haber ve fikirlerin iletilme usuluumlnuuml de koruduğu
goumlzetilmelidir (JersildDanimarka B No 1589089 2391984 sect 31)
78 Demokratik toplumda -oumlzellikle siyasi kiĢiler uumlzerinde- ccediloğulcu bir tartıĢma
ortamının sağlanması oumlnemlidir Boumlylelikle demokrasinin asıl iĢlevi olan haber bilgi ve
eleĢtirilerin oumlzguumlrce dile getirilmesi iccedilin uygun ortam sağlanabilecektir Siyasi kiĢiler
demokratik bir ortamda kendilerine youmlnelik ağır eleĢtiriler yapılabileceğini aile ve oumlzel
yaĢamlarının suumlrekli takip edileceğini bilerek tercihlerini belirlemektedirler Bu bağlamda
baĢvurucunun uzun yıllardır siyasetin iccedilinde ve cumhurbaĢkanı adayı olan kiĢi hakkında -
oumlnceden yayımlanmıĢ kaynaklar temelinde- siyasi hayatında yapmıĢ olduğu bazı tercihlerden
yola ccedilıkarak aile hayatına iliĢkin bilgiler iletmesine ve ağır eleĢtiriler yapmasına demokratik
ccediloğulculuk accedilısından tahammuumll edilmesi gerekir Bu tuumlr aile hayatına iliĢkin bilgilere ağır
eleĢtirilere ve değerlendirmelere tahammuumll edilmesi ve ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvencesi ile
bunların dile getirilmesi demokrasinin sağlıklı iĢlemesini sağlayacaktır
79 Rahatsız edici de olsa siyasilere iliĢkin yapılan bilgilendirme ve eleĢtirilerin
cezalandırılması ldquocaydırıcı etkirdquo doğurarak toplumdaki ve kamuoyundaki farklı seslerin
susturulmasına yol accedilabilir Cezalandırılma korkusu ccediloğulcu toplumun suumlrduumlruumllebilmesine
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
18
engel olabilir Bu nedenle somut olayda baĢvurucunun 15000 TL tazminat oumldemesine karar
verilmesi siyasilere youmlnelik olarak bilgilendirme ve eleĢtiri ortamına zarar verebilecektir
Dolayısıyla baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin ldquobaĢkalarının Ģoumlhret ve
haklarınınrdquo korunması iccedilin demokratik bir toplumda gerekli bir muumldahale olmadığı kanaatine
varılmıĢtır
80 Accedilıklanan nedenlerle baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına
alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir Serruh KALELĠ Erdal
TERCAN ve Hasan Tahsin GOumlKCAN Anayasarsquonın 28 maddesi youmlnuumlnden de ihlal bulunması
gerektiği gerekccedilesiyle bu sonuca katılmıĢlardır
Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve Muammer TOPAL bu goumlruumlĢe
katılmamıĢlardır
3 6216 Sayılı Kanunrsquoun 50 Maddesi Youmlnuumlnden
81 BaĢvurucu maddi ve manevi zararlarına iliĢkin haklarının saklı tutulmasını talep
etmiĢtir
82 3032011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama
Usulleri Hakkında Kanunun Kararlar kenar baĢlıklı 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası
Ģoumlyledir
Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa ihlali ve sonuccedillarını
ortadan kaldırmak iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere dosya ilgili mahkemeye goumlnderilir
Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hacircllerde başvurucu lehine
tazminata huumlkmedilebilir veya genel mahkemelerde dava accedilılması yolu goumlsterilebilir Yeniden
yargılama yapmakla yuumlkuumlmluuml mahkeme Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında accedilıkladığı
ihlali ve sonuccedillarını ortadan kaldıracak şekilde muumlmkuumlnse dosya uumlzerinden karar verir
83 BaĢvurucu vekacirclet uumlcreti ve yargılama giderlerinin tahsilini talep ettiğinden
19835 baĢvuru harcı ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL yargılama
giderinin baĢvurucuya oumldenmesine karar verilmesi gerekir
84 BaĢvurucunun herhangi bir tazminat talebi olmadığından bu husus
değerlendirilmemiĢtir Ancak 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) numaralı fıkrasında
esas inceleme sonunda ihlal kararı verilmesi hacirclinde ihlalin ve sonuccedillarının ortadan
kaldırılması iccedilin yapılması gerekenlere huumlkmedileceği belirtilmiĢtir BaĢvuruda Anayasanın
26 maddesinin ihlal edildiği sonucuna varıldığı goumlzetilerek ihlal tespitinin yeterli tatmin
sağlayamayacağı anlaĢılmakla 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) ve (2) numaralı
fıkraları uyarınca yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesi gerekir
V HUumlKUumlM
Accedilıklanan gerekccedilelerle
A BaĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiği youmlnuumlndeki iddiasının KABUL
EDĠLEBĠLĠR OLDUĞUNA OYBĠRLĠĞĠYLE
B BaĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında guumlvence altına
alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ĠHLAL EDĠLDĠĞĠNE Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve
Muammer TOPALrsquoın karĢıoyu ve OYCcedilOKLUĞUYLA
C 19835 TL harccedil ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL
yargılama giderinin BAġVURUCUYA OumlDENMESĠNE
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
19
D Oumldemenin kararın tebliğini takiben baĢvurucunun Maliye Bakanlığına baĢvuru
tarihinden itibaren doumlrt ay iccedilinde yapılmasına oumldemede gecikme olması hacirclinde bu suumlrenin
sona erdiği tarihten oumldeme tarihine kadar geccedilen suumlre iccedilin yasal faiz uygulanmasına
E 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca ihlalin ve
sonuccedillarının ortadan kaldırılması iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere kararın bir oumlrneğinin
Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesine GOumlNDERĠLMESĠNE
F Bilgi edinilmesi iccedilin kararın bir oumlrneğinin Adalet Bakanlığına ve ĠccediliĢleri
Bakanlığına goumlnderilmesine
27102015 tarihinde karar verildi
BaĢkan
Zuumlhtuuml ARSLAN
BaĢkanvekili
Burhan UumlSTUumlN
BaĢkanvekili
Engin YILDIRIM
Uumlye
Serdar OumlZGUumlLDUumlR
Uumlye
Serruh KALELĠ
Uumlye
Osman Alifeyyaz PAKSUumlT
Uumlye
Recep KOumlMUumlRCUuml
Uumlye
Nuri NECĠPOĞLU
Uumlye
Hicabi DURSUN
Uumlye
Celal Muumlmtaz AKINCI
Uumlye
Erdal TERCAN
Uumlye
Muammer TOPAL
Uumlye
Hasan Tahsin GOumlKCAN
Uumlye
Kadir OumlZKAYA
Uumlye
Rıdvan GUumlLECcedil
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
20
KARŞIOY GEREKCcedilESİ
BaĢvurucunun yazdığı kitabın bir buumltuumln olarak incelenmesinde ifade oumlzguumlrluumlğuuml
sınırlarının aĢıldığı kitapta sarfedilen soumlzlerin ve iddiaların demokratik bir toplumda
baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında
makul bir denge teĢkil etmediği ayrıca kitabın oumln ve arka kapaklarındaki resim ve tanıtım
yazılarının da baĢvurucunun Ģeref ve itibara youmlnelik duumlĢuumlncelerini ortaya koyduğu
dolayısiyle derece mahkemelerinin bu konudaki tespit ve vardıkları sonucun hukuka uyarlı
bulunduğu ve baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına alınan ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlacircl edilmediği kanaatine vardığımızdan ccediloğunluğun aksi youmlndeki kararına
katılmıyoruz
BaĢkanvekili
Burhan UumlSTUumlN
Uumlye
Serdar OumlZGUumlLDUumlR
Uumlye
Muammer TOPAL
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
6
ii Davacının kurumsallaĢmıĢ bir Ģahsiyet olduğunu ve sert eleĢtirilere muhatap
olacağını bilerek siyasi faaliyette bulunduğunu sadece kitabın oumln kapağındaki resimden
hareketle ldquoajan vatan haini veveya Tuumlrkiye Cumhuriyeti aleyhine faaliyetlerde bulunanrdquo kiĢi
olduğuna iliĢkin ccedilıkarımın davacı tarafa ait olduğunu
iii Kitapta yer alan ve davacıya atfedilen soumlzlerin tamamen davacının kendisine ait
olduğunu kitapta ilgili kaynakların goumlsterildiğini daha oumlnce yayımlanan haber veya
yazılardan alıntı yapılmasının davacının kiĢilik haklarını ihlal etmeyeceğini
iv Davacının isminin yer aldığı haberlere kitaplara ve yazılara karĢı dava
accedilmayarak ve tekzip etmeyerek yazılanların gerccedilekliğini kabul ettiğini ancak bu yazıların yer
aldığı kitaptaki hususların kiĢilik haklarını ihlal ettiğini ileri suumlrduumlğuumlnuuml
v Davacının kendi accedilıklamalarının okurlara aktarıldığını kitap bir buumltuumln olarak
değerlendirildiğinde hacirclen iktidarda olan bir partideki geliĢmelerin aktarıldığını okurların
bilgilendirildiğini uumllkeyi youmlnetenlerin siyasi bakıĢlarının kamuoyuna duyurulduğunu kamu
yararının oumln planda tutulduğunu uumllkenin youmlnetimini elinde tutanlar hakkında kamuoyunun
bilgi sahibi olmasının sağlandığını
vi Kitapta davacının ismi geccedilen yerlerde Ģahsiyet haklarına herhangi bir tecavuumlzuumln
soumlz konusu olmadığını oumlzle biccedilim dengesinin bozulmadığını belirterek davanın reddine karar
verilmesini talep etmiĢtir
12 Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesi 2172009 tarihli kararı ile davanın reddine
karar vermiĢtir Kararın gerekccedilesi Ģoumlyledir
ldquoDavacının Cumhurbaşkanı olmazdan oumlnce siyasi bir kimliği olup aynı zamanda
Bakanlık Başbakan Yardımcılığı ve Başbakanlık goumlrevlerinde bulunmuştur Yapmış olduğu
bazı temaslar kamuoyunu ilgilendirdiğinden davaya konu kitaptan oumlnce de bazı yayın
organlarında haber konusu yapılmış ve eleştirilmiştir Davacı vekili yapılan yayınlar ile ilgili
olarak yukarıda belirtilen dışında başka bir dava accedilıldığını ileri suumlrmemiştir Uumllkeleri youmlneten
kişilerin yapmış olduğu bazı temasların ve almış oldukları bazı kararların olduğu gibi
kamuoyuna aktarılması soumlz konusu değilse de alınan bazı kararların ve yapılan bazı
temasların kamuoyunu bilgilendirme amacıyla sunulmaması durumunda kamuoyunda
tartışılmakta ve basında eleştirilmektedir Basının hak ve goumlrevleri arasında kamuoyunu
bilgilendirmek eleştirilerde bulunmak kamuoyu oluşturmak boumlylece demokrasinin daha iyi
işlemesini sağlamak gibi bir işlevi soumlz konusu olduğundan siyasete giren kişilerin ise siyasete
girerken haklarında bir takım yayınlar yapılabileceğini bu yayınların bazen sert eleştiri
mahiyetinde olabileceğini kabul ederek bu tercihi yaptıklarından yapılan sert eleştirilere
katlanmak durumundadırlar bazen bu eleştiriler kişilik haklarına saldırı da oluşturabilir
Eğer yapılan yayının yapılmasında kamu yararı bulunuyorsa kişilik hakları yerine kamu
yararına uumlstuumlnluumlk tanımak soumlz konusu olabilir Davaya konu kitap iccedilinde yazılanların gerek
gerccedileklik unsurunu taşıması gerek guumlncel olması gerekse kamuoyunun bilgilendirilmesi
amacıyla kamu yararının soumlz konusu olması nedeniyle davacının kişilik hakları yerine kamu
yararına uumlstuumlnluumlk tanınmıştır Oumlzle biccedilim arasındaki dengenin korunduğu kanaatine
varılmıştır Bu nedenle davaya konu kitaptaki yazılanların hukuka uygun olduğu sonucuna
varılmış davalı tarafın sunmuş olduğu deliller karşısında davanın reddine karar vermek
gerekmiştirrdquo
13 Kararın temyizi uumlzerine Yargıtay 4 Hukuk Dairesi 1522011 tarihli ilamı ile Ġlk
Derece Mahkemesinin kararını delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik goumlruumllmediği
gerekccedilesi ile onamıĢtır
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
7
14 Davacı tarafından yapılan karar duumlzeltme talebi uumlzerine aynı Daire 8122011
tarihli ilamı ile karar duumlzeltme talebinin kabuluumlne ve Ġlk Derece Mahkemesinin kararının
bozulmasına karar vermiĢtir Yargıtayın gerekccedilesi Ģoumlyledir
ldquoDavacı yayın tarihinde Dışişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı adayıdır Davalı yazar
tarafından yazılan bdquoMusanın Guumlluuml‟ adlı kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih
edilerek bdquoDavutun Yıldızı-Siyonist Yıldız‟ kullanıldığı bu yıldızın iccedilerisine davacının
akademisyen sıfatıyla giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleştirildiği bununla davacının -İsrail
ve Yahudilik- ile bağlantısının varlığına dair okuyucu uumlzerinde şuumlphe yaratılmasının
amaccedillandığı yine kitap iccedilerisinde ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle
davacının yalancı Yahudi ve Amerika aşığı olduğu Hıristiyan olup kamuoyuna ABD
İngiltere ve İsrailin hizmetinde bir kişi olarak sunulduğu yayının ilk basım tarihi olan Mayıs
2007de uumllke guumlndeminde olan Cumhurbaşkanlığı seccedilimleri nedeniyle aday olan davacının
eleştirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla kuumlccediluumlk duumlşuumlruumllerek kişilik haklarına saldırıda
bulunulduğu anlaşılmaktadır Şu durumda uygun bir miktar manevi tazminat huumlkuumlm altına
alınmalıdır Mahkemenin bu youmlnuuml goumlzetmeden istemin reddine dair verdiği karar usul ve
yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir ise de karar dairece onanmış bulunduğundan
davacının karar duumlzeltme istemi HUMKnun 440-442 maddeleri uyarınca kabul edilmeli
onama ilamı kaldırılmalı ve karar bozulmalıdırrdquo
15 Bozma uumlzerine yargılamaya devam eden Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesi
572012 tarihli kararı ile ldquohuumlkmuumlne uyulan bozma ilamında belirtilen gerekccedilelerlerdquo davanın
kabuluumlne ve baĢvurucunun davacıya 15000 TL oumldemesine karar vermiĢtir Karara goumlre
baĢvurucunun 2007 yılından itibaren iĢleyecek yasal faizi de davacıya oumldemesi
gerekmektedir
16 Kararın temyizi uumlzerine Yargıtay 4 Hukuk Dairesi 2312013 tarihli ilamı ile
yerel Mahkemenin kararını onamıĢtır Daire baĢvurucunun karar duumlzeltme talebini 1292013
tarihli ilamı ile reddetmiĢtir Karar baĢvurucuya 23102013 tarihinde tebliğ edilmiĢtir
17 Anayasa Mahkemesine bireysel baĢvuru 22112013 tarihinde yapılmıĢtır
B Başvuruya Konu Kitap
18 BaĢvuruya konu ldquoMusa‟nın Guumll‟uumlrdquo isimli kitap baĢvurucu Erguumln Poyraz
tarafından kaleme alınmıĢtır BaĢvuru dilekccedilesi ile birlikte verilen nuumlsha kitabın 2007 yılı
Ağustos ayında yayımlanan 8 baskısı olmakla birlikte oumln soumlzuumln 2942007 tarihinde yazıldığı
ve kitabın 2007 yılı Mayıs ayında basılarak dağıtımının yapıldığı anlaĢılmaktadır Ġstanbulrsquoda
188 sayfa olarak basılan kitap bir oumln soumlz ve 67 alt baĢlıktan oluĢmaktadır
19 Kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve cumhurbaĢkanı adayı olan
davacı Abdullah Guumlluumln yaĢam oumlykuumlsuuml eğitimi evliliği ve siyasi yaĢamına iliĢkin bazı
detaylara yer verilmekte ve bazı iddialar ortaya atılmaktadır Soumlz konusu kitabın yazarı olan
baĢvurucu kitap boyunca baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden
uzun alıntılar yapmıĢtır BaĢvurucunun sıklıkla alıntı yaptığı bir baĢka kaynak ise Yargıtay
Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Soumlz
konusu kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler olduğunu
bu yazıların ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğunu
belirtmek gerekir
20 BaĢvurucu davacının Ġsrail Amerikan ve Ġngiliz devletinin ccedilıkarlarına hizmet
ettiğini ima etmektedir BaĢvurucu iddiaların dayanağı olarak davacının Ġngilterersquode okuduğu
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
8
okula buumlyuumlk oumlnem vermekte siyasi kariyeri boyunca gerek siyasetccedili gerekse devlet adamı
sıfatıyla bazı yabancı devlet adamları politikacılar ve sivil toplum oumlrguumltleri ile yaptığı
goumlruumlĢmelere değinmektedir BaĢvurucu bu goumlruumlĢmelerde ele alınan konuları yabancıların
davacı hakkındaki olumlu goumlruumlĢlerini aktarmakta ve kendi bakıĢ accedilısından bazı
değerlendirmelerde bulunmaktadır BaĢvurucu davacının goumlruumlĢtuumlğuuml baĢta bazı Yahudi
kuruluĢları olmak uumlzere Amerika Ġngiltere Ġsrail Almanya ve diğer bazı yabancı uumllkelerle
bağlantısı bulunan kiĢi ve kuruluĢların duumlnya sistemi iccedilindeki rollerine iliĢkin bazı
değerlendirmelerde bulunmakta ve davacının iliĢkilerine Ģuumlpheyle yaklaĢmaktadır
21 BaĢvurucuya goumlre Abdullah Guumll eğitimi ccedilalıĢma hayatı ve siyasi yaĢamı boyunca
daima Ģuumlpheli iliĢkiler iccedilerisinde bulunmuĢ Necip Fazıl Kısakuumlrek ve Necmettin Erbakan
ldquosiyasi ccedilizgisinderdquo goumlruumlnmesine rağmen kendisinin oumlzel bir ldquoajandasırdquo olmuĢtur BaĢvurucu
bu kanaatini davacının oumlğrencilik yıllarından itibaren ve bilhassa siyasi kariyeri boyunca
ccedileĢitli meseleler hakkında değiĢen goumlruumlĢlerine dayandırmaktadır BaĢvurucuya goumlre davacının
siyasi goumlruumlĢlerindeki tutarsızlıkların sebebi onun yabancı guumlccedillerin menfaatlerine ccedilalıĢan bir
kiĢi olmasıdır BaĢvurucu bir buumltuumln olarak davacı ve onun siyasi ccedilizgisinin Mustafa Kemal
Atatuumlrkrsquouumln goumlruumlĢlerine aykırı olduğunu iddia etmekte ve bu siyasi ccedilizginin ldquouumllkeyi felakete
suumlruumlklediğinerdquo inanmaktadır
22 BaĢvurucu soumlz konusu kitapta teroumlr oumlrguumltuuml PKK ve onun lideri olan Abdullah
Oumlcalanrsquoı sert ifadelerle eleĢtirmektedir Kitabın oumlnemli bir kısmında bazı yabancı siyasetccedili
devlet adamı ve kuruluĢların PKK ve Abdullah Oumlcalanrsquoa iliĢkin politikalarına ve bazı
accedilıklamalarına değinilmekte daha sonra aynı kiĢi ve kuruluĢların davacı hakkındaki
goumlruumlĢlerine de yer verilmektedir BaĢvurucu kitapta davacının Kuumlrt meselesi hakkındaki bazı
accedilıklamalarına da yer vermek suretiyle soumlz ve eylemlerinin uumllke menfaatine uygun
duumlĢmediğini kendi bakıĢ accedilısından goumlstermeye ccedilalıĢmaktadır
C İlgili Hukuk
23 1112011 tarihli ve 6098 sayılı Tuumlrk Borccedillar Kanunursquonun 49 maddesi Ģoumlyledir
ldquoKusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle
yuumlkuumlmluumlduumlr
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile ahlaka aykırı bir fiille
başkasına kasten zarar veren de bu zararı gidermekle yuumlkuumlmluumlduumlrrdquo
24 6098 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesi Ģoumlyledir
ldquoZarar goumlren zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yuumlkuuml altındadır
Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hacirckim olayların olağan akışını
ve zarar goumlrenin aldığı oumlnlemleri goumlz oumlnuumlnde tutarak zararın miktarını hakkaniyete uygun
olarak belirlerrdquo
IV İNCELEME VE GEREKCcedilE
25 Mahkemenin 27102015 tarihinde yapmıĢ olduğu toplantıda baĢvurucunun
22112013 tarihli ve 20138503 numaralı bireysel baĢvurusu incelenip gereği duumlĢuumlnuumllduuml
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
9
A Başvurucunun İddiaları
26 BaĢvurucu baĢvuruya konu kitapta yer alan ifadelerin goumlruumlnuumlr gerccedilekliğe uygun
olduğunu ve davacının siyasi konumu gereği sert eleĢtirilere accedilık olması gerekmesine rağmen
ifade ettiği duumlĢuumlncelerinden dolayı cezalandırıldığını ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu baĢvuruya
konu tazminat davasının accedilılmasından 16 guumln sonra Ergenekon soruĢturması olarak bilinen
soruĢturma kapsamında tutuklanarak yargılandığını ve goumlruumlĢleri dolayısıyla 29 yıl 7 ay
huumlrriyeti bağlayıcı ceza ile cezalandırıldığını belirtmiĢtir BaĢvurucu Ġlk Derece
Mahkemesinin accedilılan tazminat davasını reddetmesinin ardından Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin
1522011 tarihli ilamı ile Ġlk Derece Mahkemesinin kararının onandığını bu tarihten sonra
uumlyeleri davacı tarafından seccedililen HSYK tarafından Yargıtay 4 Hukuk Dairesine yeni uumlyeler
atanarak uumlye yapısının değiĢtirildiğini ve davacının karar duumlzeltme talebinin aynı Daire
tarafından ve farklı uumlye yapısı ile 8122011 tarihinde kabul edilerek Ġlk Derece
Mahkemesinin kararının bozulduğunu ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucuya goumlre Yargıtay 4 Hukuk
Dairesine yapılan yeni atamalardan sonra Ġlk Derece Mahkemesinin kararı bozulabilmiĢtir
BaĢvurucu Yargıtayın tarafsız hareket etmediğini ileri suumlrmuumlĢ Anayasarsquonın 2 9 25 26
28 29 36 37 ve 40 maddelerinin ihlal edildiğinin tespiti ile maddi ve manevi tazminat
haklarının saklı tutulması talebinde bulunmuĢtur
B Değerlendirme
1 Kabul Edilebilirlik Youmlnuumlnden
27 Anayasa Mahkemesi olayların baĢvurucu tarafından yapılan hukuki
nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir
Canan B No 2012969 1892013 sect 16)
28 Her ne kadar baĢvurucu Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin taraflı davrandığını ve bu
sebeple Anayasarsquonın 36 maddesinde koruma altına alınan adil yargılanma hakkının ihlal
edildiğini ileri suumlrmuumlĢ ise de bu Ģikacircyet yazmıĢ olduğu kitap nedeniyle baĢvurucunun
tazminat oumldemesine karar verilmesine youmlneliktir ve bu sebeple soumlz konusu Ģikacircyetin
Anayasarsquonın 26 maddesinde tanımlanan ifade oumlzguumlrluumlğuuml bağlamında incelenmesi uygun
goumlruumllmuumlĢtuumlr
29 BaĢvurucunun yazdığı bir kitaptan dolayı aleyhine manevi tazminat oumldemeye
huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetleri accedilıkccedila dayanaktan yoksun
değildir Ayrıca baĢka bir kabul edilemezlik nedeni de bulunmadığı iccedilin baĢvurunun kabul
edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir
2 Esas Youmlnuumlnden
30 BaĢvurucu yazdığı bir kitap nedeniyle davacıya tazminat oumldemesinin
Anayasarsquonın 26 maddesinde yer alan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr
BaĢvurucunun iddialarına karĢı Bakanlık goumlruumlĢuumlnde baĢvurucunun Ģikacircyetlerinin
Anayasarsquonın 26 maddesinde yer alan ifade oumlzguumlrluumlğuuml ccedilerccedilevesinde incelenmesi gerektiği
belirtilmiĢtir BaĢvurucu baĢvurunun esası hakkındaki Bakanlık goumlruumlĢuumlne karĢı baĢvuru
dilekccedilesindeki beyanlarını tekrar etmiĢtir
31 Anayasarsquonın ldquoTemel hak ve huumlrriyetlerin sınırlanmasırdquo kenar baĢlıklı 13 maddesi
Ģoumlyledir
ldquoTemel hak ve huumlrriyetler oumlzlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili
maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir Bu
sınırlamalar Anayasanın soumlzuumlne ve ruhuna demokratik toplum duumlzeninin ve lacircik
Cumhuriyetin gereklerine ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkesine aykırı olamazrdquo
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
10
32 Anayasarsquonın ldquoDuumlşuumlnceyi accedilıklama ve yayma huumlrriyetirdquo kenar baĢlıklı 26 maddesi
Ģoumlyledir
ldquoHerkes duumlşuumlnce ve kanaatlerini soumlz yazı resim veya başka yollarla tek başına veya
toplu olarak accedilıklama ve yayma hakkına sahiptir Bu huumlrriyet resmi makamların muumldahalesi
olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar Bu fıkra huumlkmuuml
radyo televizyon sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine
bağlanmasına engel değildir
Bu huumlrriyetlerin kullanılması millicirc guumlvenlik kamu duumlzeni kamu guumlvenliği Cumhuriyetin
temel nitelikleri ve Devletin uumllkesi ve milleti ile boumlluumlnmez buumltuumlnluumlğuumlnuumln korunması succedilların
oumlnlenmesi succedilluların cezalandırılması Devlet sırrı olarak usuluumlnce belirtilmiş bilgilerin
accedilıklanmaması başkalarının şoumlhret veya haklarının oumlzel ve aile hayatlarının yahut kanunun
oumlngoumlrduumlğuuml meslek sırlarının korunması veya yargılama goumlrevinin gereğine uygun olarak
yerine getirilmesi amaccedillarıyla sınırlanabilir
hellip
Duumlşuumlnceyi accedilıklama ve yayma huumlrriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil şart ve
usuller kanunla duumlzenlenirrdquo
33 Anayasarsquonın 26 maddesinde ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanımında baĢvurulabilecek
araccedillar ldquosoumlz yazı resim veya başka yollarrdquo olarak ifade edilmiĢ ve ldquobaşka yollarrdquo ifadesiyle
her tuumlrluuml ifade aracının anayasal koruma altında olduğu goumlsterilmiĢtir (Emin Aydın [GK] B
No 20132602 2312014 sect 43) Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml Anayasarsquoda yer alan diğer hak ve
oumlzguumlrluumlklerin oumlnemli bir kısmını doğrudan etkiler Gazete dergi veya kitap biccediliminde basın
yayın yoluyla duumlĢuumlncenin yayılmasının baĢlıca aracı olan basın da ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln
kullanılma biccedilimlerinden biridir (Fatih Taş [GK] B No 20131461 12112014 sect 64)
34 Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında vurgulandığı uumlzere ifade
oumlzguumlrluumlğuuml herkesin soumlz yazı resim veya baĢka yollarla duumlĢuumlnce ve kanaatlerini accedilıklama ve
yayma hakkını buna bağlı olarak haber veya goumlruumlĢ alma ve verme oumlzguumlrluumlklerini
kapsamaktadır Bu ccedilerccedilevede ifade oumlzguumlrluumlğuuml kiĢinin haber ve bilgilere baĢkalarının
fikirlerine serbestccedile ulaĢabilmesi duumlĢuumlnce ve kanaatlerinden dolayı kınanamaması ve bunları
tek baĢına veya baĢkalarıyla birlikte ccedileĢitli yollarla serbestccedile ifade edebilmesi anlatabilmesi
savunabilmesi baĢkalarına aktarabilmesi ve yayabilmesi anlamına gelir
35 Basın oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kapsayan ifade oumlzguumlrluumlğuuml gazete dergi kitap gibi araccedillar ile
duumlĢuumlnce ve kanaatleri accedilıklama yorumlama bilgi haber ve eleĢtirilerin yayın ve dağıtım
haklarını kapsar Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml duumlĢuumlncenin iletilmesini ve dolaĢımını gerccedilekleĢtirerek
bireyin ve toplumun bilgilenmesini sağlar Ccediloğunluğa muhalif olanlar da dacirchil olmak uumlzere
duumlĢuumlncelerin her tuumlrluuml araccedilla accedilıklanması accedilıklanan duumlĢuumlnceye paydaĢ sağlanması duumlĢuumlnceyi
gerccedilekleĢtirme ve bu konuda baĢkalarını ikna etme ccedilabaları ccediloğulcu demokratik duumlzenin
gereklerindendir Bu itibarla duumlĢuumlnceyi accedilıklama ve yayma oumlzguumlrluumlğuuml ile basın oumlzguumlrluumlğuuml
demokrasinin iĢleyiĢi iccedilin yaĢamsal oumlnemdedir (Fatih Taş sect 65)
36 Bu bağlamda toplumsal ve siyasal ccediloğulculuğu sağlamak her tuumlrluuml duumlĢuumlncenin
barıĢccedilıl bir Ģekilde ve serbestccedile ifadesine bağlıdır Aynı Ģekilde birey oumlzguumln kiĢiliğini
duumlĢuumlncelerini serbestccedile ifade edebildiği ve tartıĢabildiği bir ortamda ortaya koyabilir Ġfade
oumlzguumlrluumlğuuml kendimizi ve baĢkalarını tanımlamada anlamada ve algılamada bu ccedilerccedilevede
baĢkalarıyla iliĢkilerimizi belirlemede ihtiyaccedil duyduğumuz bir değerdir (Emin Aydın sect 41)
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
11
37 Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrası ifade oumlzguumlrluumlğuumlne iccedilerik bakımından
bir sınırlama getirmemiĢtir BaĢka bir deyiĢle hem gerccedilek hem de tuumlzel kiĢiler iccedilin geccedilerli olan
ifade oumlzguumlrluumlğuuml siyasi sanatsal akademik veya ticari duumlĢuumlnce ve kanaat accedilıklamaları gibi her
tuumlrluuml ifadeyi kapsamına almaktadır Accedilıklanan ve yayılan bir duumlĢuumlncenin iccedileriğinden
hareketle kiĢiler ve toplum accedilısından ldquodeğerli-değersizrdquo veya ldquoyararlı-yararsızrdquo biccediliminde
ayrıĢtırılması subjektif unsurlar ihtiva eder Bu değerlendirmelerden hareketle ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln alanının belirlenmeye ccedilalıĢılması bu oumlzguumlrluumlğuumln keyficirc biccedilimde sınırlandırılması
sonucunu doğurabilecektir Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml baĢkaları accedilısından ldquodeğersizrdquo veya ldquoyararsızrdquo
goumlruumllen duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması oumlzguumlrluumlğuumlnuuml de iccedilermektedir
38 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuuml Anayasarsquoda yer alan temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin
sınırlama rejimine tabidir Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne iliĢkin 26 maddenin ikinci fıkrasında sınırlama
sebeplerine yer verilmiĢtir Mevcut baĢvuruya benzer baĢvurularda Anayasarsquonın 26
maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sınırlama sebepleri dikkate alınmalıdır
39 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik sınırlamaların da bir sınırının olması
gerektiği accedilıktır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasında Anayasarsquonın 13
maddesindeki oumllccediluumltler goumlz oumlnuumlne alınmak zorundadır Bu sebeple ifade oumlzguumlrluumlğuumlne getirilen
sınırlandırmaların denetiminin Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan oumllccediluumltler ccedilerccedilevesinde ve
Anayasarsquonın 26 maddesi kapsamında yapılması gerekmektedir
40 BaĢvuru baĢvurucu tarafından kaleme alınan bir kitapta bahsedilen doumlnemlerde
dıĢiĢleri bakanlığı ile baĢbakan yardımcılığı goumlrevlerinde bulunan ve cumhurbaĢkanı adayı
olan davacı Abdullah Guumllrsquouumln Ģeref ve itibarına zarar verildiği kabul edilerek baĢvurucunun
tazminat oumldemeye mahkucircm edilmesi nedeniyle yapılmıĢtır
41 Somut olayda ccediloumlzuumlmlenmesi gereken ilk mesele baĢvurucu aleyhine tazminata
huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahale oluĢturup oluĢturmadığını
belirlemektir Sonraki aĢamalarda varlığı kabul edilen muumldahaleye dayanak olarak goumlsterilen
amacın meĢru olup olmadığının soumlz konusu hakkın oumlzuumlnuuml zedeleyecek oumllccediluumlde kısıtlanıp
kısıtlanmadığının kısıtlamanın demokratik toplumda gerekli olup olmadığının ve kullanılan
araccedilların orantılı olup olmadığının tespit edilmesi gerekir
a Muumldahalenin Mevcudiyeti
42 BaĢvurucu yazdığı kitapta yer alan soumlzlerinin ve iddialarının davacının Ģeref ve
itibarına zarar verdiği kabul edilerek 15000 TL tazminat oumldemeye mahkucircm edilmiĢtir Soumlz
konusu Mahkeme kararı ile baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahalede
bulunulduğu accedilıktır
b Muumldahalenin İhlal Oluşturup Oluşturmadığı
43 Yukarıda anılan muumldahale Anayasarsquonın 26 maddesinin ikinci fıkrasında
belirtilen haklı sebeplerden bir veya daha fazlasına dayanmadığı ve Anayasarsquonın 13
maddesinde belirtilen koĢulları yerine getirmediği muumlddetccedile Anayasarsquonın 26 maddesinin
ihlalini teĢkil edecektir Bu nedenle sınırlamanın Anayasarsquonın 13 maddesinde oumlngoumlruumllen oumlze
dokunmama Anayasarsquonın ilgili maddesinde belirtilmiĢ olma kanunlar tarafından oumlngoumlruumllme
Anayasarsquonın soumlzuumlne ve ruhuna demokratik toplum duumlzeninin ve laik Cumhuriyetrsquoin
gereklerine ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkesine aykırı olmama koĢullarına uygun olup olmadığının
belirlenmesi gerekir
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
12
i Kanunilik
44 BaĢvurucu Anayasarsquonın 26 maddesinin beĢinci fıkrasında yer alan ldquobu hakların
kullanılması kanunla duumlzenlenirrdquo huumlkmuumlne ve Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan
ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo gereğine aykırılık bulunduğuna iliĢkin bir iddiada
bulunmamıĢtır Yapılan değerlendirmeler neticesinde 6098 sayılı Kanunrsquoun 49 ve 50
maddelerinin ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo oumllccediluumltuumlnuuml karĢıladığı sonucuna varılmıĢtır
ii Meşru Amaccedil
45 BaĢvurucunun tazminat oumldemesine iliĢkin soumlz konusu kararın baĢkalarının Ģoumlhret
veya haklarının korunmasına youmlnelik oumlnlemlerin bir parccedilası olduğu ve meĢru bir amaccedil taĢıdığı
sonucuna varılmıĢtır
iii Demokratik Toplum Duumlzeninde Gerekli Olma ve Oumllccediluumlluumlluumlk
46 Son olarak baĢvurucunun yazdığı kitapta sarf ettiği soumlzlerden dolayı aleyhine
tazminata huumlkmedilmesine iliĢkin kararda demokratik bir toplumda baĢvurucunun ifade
oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında makul bir dengenin
goumlzetilip goumlzetilmediği değerlendirilmelidir
47 Bireyin Ģeref ve itibarı Anayasarsquonın 17 maddesinde yer alan ldquomanevi varlıkrdquo
kapsamında yer almaktadır Devlet bireyin manevi varlığının bir parccedilası olan Ģeref ve itibara
keyficirc olarak muumldahale etmemek ve uumlccediluumlncuuml kiĢilerin saldırılarını oumlnlemekle yuumlkuumlmluumlduumlr
Uumlccediluumlncuuml kiĢilerin Ģeref ve itibara muumldahalesi -birccedilok ihtimalin yanında- goumlrsel ve iĢitsel
yayınlar yoluyla da olabilir Bir kiĢi goumlrsel ve iĢitsel yayın yoluyla bir kamuoyu tartıĢması
ccedilerccedilevesinde eleĢtirilmiĢ olsa dahi o kiĢinin Ģeref ve itibarı manevi buumltuumlnluumlğuumlnuumln bir parccedilası
olarak değerlendirilmelidir (Nilguumln Halloran B No 20121184 1672014 sect 41 Adnan
Oktar B No 20131123 2102013 sect 33)
48 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml ve oumlzel olarak basın oumlzguumlrluumlğuuml alanında devletin pozitif ve negatif
yuumlkuumlmluumlluumlkleri bulunmaktadır Kamu makamları negatif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında zorunlu
olmadıkccedila duumlĢuumlncenin accedilıklanmasını ve yayılmasını yasaklamamalı yaptırımlara tabi
tutmamalı pozitif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında ise ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln gerccedilek ve etkili korunması
iccedilin gereken tedbirleri almalıdır (Nilguumln Halloran sect 43 benzer youmlndeki AĠHM goumlruumlĢuuml iccedilin
bkz Oumlzguumlr GuumlndemTuumlrkiye B No 2314493 1632000 sect 43)
49 Devletin bireylerin maddi ve manevi varlığının korunması ile ilgili pozitif
yuumlkuumlmluumlluumlkleri ccedilerccedilevesinde Ģeref ve itibarın korunması hakkı ile diğer tarafın Anayasarsquoda
guumlvence altına alınmıĢ olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnden yararlanma hakkı arasında adil bir denge
kurması gerekir Mevcut olaydaki gibi baĢvurularda baĢvurunun sonucu kural olarak
baĢvurunun ihtilaflı soumlzlerin sahibi tarafından Anayasarsquonın 26 maddesine dayanılarak
yapılmıĢ olması ile bu soumlzlere konu olan kiĢi tarafından Anayasarsquonın 17 maddesinin birinci
fıkrasına dayanılarak yapılmıĢ olmasına goumlre değiĢmez Aksi hacirclde Anayasarsquonın anılan
maddelerinde korunan hakların dengelenmesinde benzer olaylarda ccedileliĢkili sonuccedillar ortaya
ccedilıkabilir Yargı mercilerinin bu iki maddede duumlzenlenen haklar arasında Anayasarsquonın 13
maddesinde ve bu maddenin uygulanmasına iliĢkin Anayasa Mahkemesi iccediltihadında ortaya
konulan kriterlere uygun bir denge kurmaları gerekir
50 Demokrasiler temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin en geniĢ oumllccediluumlde sağlanıp guumlvence altına
alındığı rejimlerdir Oumlze dokunma yasağını ihlal etmeyen muumldahaleler youmlnuumlnden goumlzetilmesi
oumlngoumlruumllen ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo kavramı oumlncelikle ifade oumlzguumlrluumlğuuml
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
13
uumlzerindeki sınırlamaların zorunlu ya da istisnai tedbir niteliğinde ve baĢvurulabilecek en son
ccedilare ya da alınabilecek en son oumlnlem olmasını gerektirmektedir Demokratik toplum
duumlzeninin gereklerinden olma bir sınırlamanın demokratik bir toplumda zorlayıcı bir
toplumsal ihtiyacın karĢılanması amacına youmlnelik olmasını ifade etmektedir Buna goumlre
sınırlayıcı tedbir bir toplumsal ihtiyacı karĢılamıyorsa ya da baĢvurulabilecek en son ccedilare
niteliğinde değilse demokratik toplum duumlzeninin gereklerine uygun bir tedbir olarak
değerlendirilemez (HandysideBirleşik Krallık B No 549372 7121976 sect 48)
51 Buna goumlre demokratik toplumun temellerinden olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece
lehte olduğu kabul edilen veya zararsız ya da ilgilenmeye değmez goumlruumllen ifadeler iccedilin değil
devletin veya toplumun bir boumlluumlmuumlnuuml eleĢtiren onlara ccedilarpıcı gelen onları rahatsız eden
ifadeler iccedilin de geccedilerli olduğu kuĢkusuzdur Ccediluumlnkuuml bunlar demokratik toplum duumlzeninde
geccedilerli olan ccediloğulculuğun hoĢgoumlruumlnuumln ve accedilık fikirliliğin gerekleridir (HandysideBirleşik
Krallık sect 49)
52 Hak ve oumlzguumlrluumlklere yapılacak her tuumlrluuml sınırlamada devreye girecek bir baĢka
guumlvence de Anayasarsquonın 13 maddesinde ifade edilen ldquooumllccediluumlluumlluumlk ilkesirdquodir Bu ilke temel hak
ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasına iliĢkin baĢvurularda oumlncelikli olarak dikkate alınması
gereken bir guumlvencedir Anayasarsquonın 13 maddesinde demokratik toplum duumlzeninin gerekleri
ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkeleri iki ayrı kriter olarak duumlzenlenmiĢ olmakla birlikte bu iki kriter arasında
sıkı bir iliĢki vardır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklere youmlnelik herhangi bir sınırlamanın demokratik
toplum duumlzeni iccedilin gerekli nitelikte baĢka bir ifadeyle guumlduumllen kamu yararı amacını
gerccedilekleĢtirmekle birlikte temel haklara en az muumldahaleye olanak veren oumllccediluumlluuml bir sınırlama
niteliğinde olup olmadığının incelenmesi gerekir (AYM E20074 K200781 18102007)
53 Anayasa Mahkemesinin kararlarına goumlre oumllccediluumlluumlluumlk temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin
sınırlanma amaccedilları ile araccedil arasındaki iliĢkiyi yansıtır Oumllccediluumlluumlluumlk denetimi ulaĢılmak istenen
amaccediltan yola ccedilıkılarak bu amaca ulaĢılmak iccedilin seccedililen aracın denetlenmesidir Bu sebeple
ifade oumlzguumlrluumlğuuml alanında getirilen muumldahalelerde hedeflenen amaca ulaĢabilmek iccedilin seccedililen
muumldahalenin elveriĢli gerekli ve orantılı olup olmadığı değerlendirilmelidir (Sebahat Tuncel
B No 20121051 2022014 sect 84)
54 Bu bağlamda ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yargısal veya idari bir muumldahalenin toplumsal bir
ihtiyaccedil baskısını karĢılayıp karĢılamadığına bakılması gerekecektir BaĢvuru konusu olay
bakımından yapılacak değerlendirmelerin temel ekseni muumldahaleye neden olan derece
mahkemelerinin kararlarında dayandıkları gerekccedilelerin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kısıtlama
bakımından ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo ve ldquooumllccediluumlluumlluumlkrdquo ilkelerine uygun
olduğunu inandırıcı bir Ģekilde ortaya koyup koyamadığı olacaktır (Sebahat Tuncel sect 85)
55 Yukarıdaki değerlendirmeler ıĢığında mahkemelerin duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve
yayılmasına youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln
kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması gereken bir yararın
varlığını somut olgulara dayanarak goumlstermeleri gerekir (Mustafa Ali Balbay B No
20121272 4122013 sect 114)
56 Bunun sonucu olarak baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin
Anayasarsquonın 26 maddesini ihlal boyutuna ulaĢıp ulaĢmadığı incelenirken soyut bir
değerlendirme yapılmayıp baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruumlnuumln kamusal tartıĢmalara
katkı sunma kapasitesinin ifadelere youmlnelik kısıtlamaların niteliğinin ve kapsamının
ifadelerin kimin tarafından dile getirildiğinin kime youmlneldiğinin ve kamuoyu ile diğer
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
14
kiĢilerin kullanılan ifadeler karĢısında sahip oldukları hakların ağırlığının gerektiği gibi
değerlendirilip değerlendirilmediğine bakılmalıdır
57 BaĢvurucunun bir araĢtırmacı ve yazar olarak politikacılara veya huumlkucircmet
politikalarına youmlnelttiği eleĢtiriler sırasında soumlylediği soumlzlerden dolayı aleyhine tazminata
huumlkmedilmesinin oumllccediluumlluuml olduğunun kabul edilebilmesi iccedilin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan
muumldahalenin gerekccedilelerinin inandırıcı baĢka bir deyiĢle ilgili ve yeterli olması gerekir
58 Bu bağlamda gerekccedilede baĢvurucunun yayımladığı kitapta davacı hakkında haber
ve fikirlere yer verirken yayıncılık etiğine uygun olarak doğru ve guumlvenilir bilgi sunarken iyi
niyetle hareket etme goumlrev ve yuumlkuumlmluumlluumlğuumlne uyup uymadığının davacı hakkında verilen
bilgilerin cumhurbaĢkanlığı seccedilimleri kapsamında kamu yararına iliĢkin olup olmadığının
kitabın davacıya karĢı keyficirc kiĢisel bir saldırı teĢkil edip etmediğinin ve doğrudan siyasi
kiĢiliğini hedef alıp almadığının ortaya konulması gerekir Nitekim siyasilere youmlnelik
eleĢtirinin sınırları ccedilok daha geniĢtir (FeldekSlovakya B No 2903295 1272001 sect 74)
59 BaĢvuruya konu kitap yayımlanmadan oumlnce 2007 yılı Nisan ayında yapılacak olan
11 cumhurbaĢkanlığı seccedilimine youmlnelik kamuoyunda yoğun bir tartıĢma yaĢanmaktaydı 2000
yılında seccedililen 10 CumhurbaĢkanı Ahmet Necdet Sezerin goumlrev suumlresi 1652007 tarihinde
dolmaktaydı ve TBMM cumhurbaĢkanlığı seccediliminin ilk tur oylama guumlnuumlnuuml 27 Nisan olarak
belirlemiĢti Seccedilim doumlnemine laiklik tartıĢmalarıyla gelinmiĢti Uumllkenin ccedileĢitli yerlerinde
ldquoCumhuriyet Mitinglerirdquo adıyla geniĢ katılımlı goumlsteriler duumlzenlenmiĢ ve iktidarda bulunan
Adalet ve Kalkınma Partisinin kendi siyasal ccedilizgisinden bir ismi cumhurbaĢkanlığına seccedilmesi
engellenmek istenmiĢti Ġktidar partisinin o doumlnem dıĢiĢleri bakanı ve baĢbakan yardımcısı
olan Kayseri Milletvekili Abdullah Guumlluuml aday goumlstermesi uumlzerine tartıĢmaların odak noktası
genel olarak Abdullah Guumllrsquoe kaymıĢ ve yaĢanan bazı geliĢmelerin ardından ancak 2882007
tarihinde Abdullah Guumll cumhurbaĢkanı seccedililmiĢti
60 BaĢvurucu muhafazakacircr toplum kesimleri dinicirc cemaatlerin siyaset ve siyasi
partilerle iliĢkileri uumlzerine araĢtırmaları bulunan ve ccediloğunluğu zikredilen konularda olmak
uumlzere ondan fazla kitabı bulunan bir yazardır BaĢvurucu soumlz konusu kitabın oumln soumlzuumlnuuml
2942007 tarihinde yazmıĢ ve kitap cumhurbaĢkanlığı seccedilimine iliĢkin tartıĢmaların yoğun
olarak devam ettiği guumlnlerde yayımlanmıĢtır
61 BaĢvurucu davacıya ve davacının birlikte siyaset yaptığı kiĢilere karĢı son derece
Ģuumlpheci yaklaĢmaktadır BaĢvurucu bu kiĢilere genel olarak guumlvenmemekte bu kiĢilerin
kendisinin de mensubu olduğu duumlnya goumlruumlĢuumlne karĢı duumlĢman oldukları fikrini taĢımaktadır
BaĢvurucu davacı ve kitapta davacı ile birlikte adını zikrettiği kiĢilerin milleti aldattıklarına
inanmakta ve bu kiĢilere sert biccedilimde karĢı ccedilıkılması gerektiğini savunmaktadır Ayrıca
kitapta ifade ettiği olayların subjektif değerlendirmesini yapmakta davacı hakkında oumlne
suumlrduumlğuuml kanaatlerini ispatlamak iccedilin olayları ve bu olaylara iliĢkin yorumları
ccedileĢitlendirmektedir
62 BaĢvurucu hakkında accedilılan tazminat davası Ġlk derece Mahkemesince reddedilmiĢ
buna karĢın Yargıtayca karar duumlzeltme aĢamasında bozulmuĢtur Daha sonra Ġlk Derece
Mahkemesi Yargıtay bozma gerekccedilesinde belirtilen gerekccedilelerle davayı kabul ederek
baĢvurucunun davacıya manevi tazminat oumldemesine karar vermiĢtir Bu durumda baĢvurucu
hakkında tazminata huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetin
incelenmesi sırasında Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin 8122011 tarihli ilamında yer alan
gerekccedileler değerlendirilmelidir
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
15
63 Oumlte yandan yapılan bireysel baĢvurularda yalnızca ve tek baĢlarına derece
mahkemelerince verilen kararların ele alınması ile de yetinilemez Oumlncelikle baĢvurucu
tarafından soumlylenen soumlzlerin kitabın tamamı ve soumlylendikleri bağlamdan kopartılmaksızın
olayın buumltuumlnselliği iccedilerisinde değerlendirilmesi gerekir (Nilguumln Halloran B No 20121184
1672014 sect 52)
64 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi uumlccedil sebepten dolayı davanın kabul edilmesi gerektiği
gerekccedilesiyle Ġlk Derece Mahkemesinin davanın reddine dair kararını bozmuĢtur Bunlardan
birincisi baĢvuruya konu kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih edilerek ldquoDavut
yıldızı (siyonist yıldız)rdquo kullanılması ve bu yıldızın iccediline davacının akademisyen sıfatıyla
giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleĢtirilmesidir Daireye goumlre soumlz konusu kapak tasarımı ile
davacının ldquoĠsrail ve Yahudilikrdquo ile bağlantısı olduğuna dair okuyucu uumlzerinde Ģuumlphe
yaratılmak istenmiĢtir BaĢvurucu kırmızı renk ile Ġsrail ve Yahudilik arasında nasıl bir
bağlantı kurulduğunun accedilık olmadığını belirtmiĢtir BaĢvurucu bir kimsenin ldquoĠsrail veya
Yahudilik ile bağlantısının varlığı hakkında Ģuumlphe yaratılmasınınrdquo davacının Tuumlrkiye
Cumhuriyeti vatandaĢı olan Yahudileri de temsil ettiği goumlzetildiğinde hangi surette tazminat
nedeni olduğunun yeterince izah edilmediğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu tazminat nedeni
sayılan kitap kapağının davacının yaĢamı suumlrecindeki kesitlere dikkat ccedilekmek ve iktidara
gelmeden oumlnceki goumlruumlĢleri ile iktidardaki goumlruumlĢleri ve uygulamaları arasındaki ccedileliĢkileri
goumlstermek amacı taĢıdığını savunmuĢtur
65 BaĢvuruya konu kitap kapağında olduğu gibi belirli bir resmin ne anlama
geldiğinin ancak baĢvurucunun accedilıklamaları ve kitapta kullanılan ifadelerle birlikte kitabın
yayımlandığı oumlzel koĢulların da birlikte değerlendirilmesi ile belirlenebileceği hatırda
tutulmalıdır Bu bağlamda kitap kapağının temel olarak kitabın iccedileriğini yansıtma amacıyla
tasarlandığı değerlendirilmiĢtir
66 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği ikinci sebep ise kitapta bir buumltuumln
olarak ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle ldquodavacının yalancı Yahudi ve
Amerika acircĢığı olduğu Hristiyan olup kamuoyuna ABD Ġngiltere ve Ġsrailin hizmetinde bir
kiĢi olarakrdquo sunulduğudur Kitabın arka sayfasında ve iccedileriğinde (bkz sectsect 16-20) bir buumltuumln
olarak davacının Yahudi ve Hristiyanlarla iyi iliĢkileri olduğu davacının duumlĢuumlnce ve
eylemlerinin Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyetirsquonin menfaatine değil ABD Ġngiltere Ġsrail
gibi uumllkelerin menfaatlerine olduğu iddia edilmekte ve bu iddiaların kanıtlanması iccedilin bazı
ccedilıkarımlar ve yorumlar yapılmaktadır Bundan baĢka davacının oumlğrenciliğinden itibaren
değiĢen ideolojik tercihlerine dikkat ccedilekilmekte ve baĢvurucu kendince bu tutarsızlıkları
yorumlamaktadır Buna karĢın kitapta davacıya karĢı aĢağılayıcı ifadeler tespit edilmemiĢtir
Nitekim Yargıtay da bozma kararında boumlyle bir tespite yer vermemiĢtir
67 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği uumlccediluumlncuuml sebep ise kitabın
yayımlandığı 2007 yılının Mayıs ayında uumllke guumlndemindeki cumhurbaĢkanlığı seccedilimlerinde
aday olan davacının eleĢtirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla ldquokuumlccediluumlk duumlĢuumlruumllmesininrdquo
amaccedillandığı iddiasıdır Gerccedilekten de baĢvurucunun soumlz konusu kitabı davacının toplumsal
itibarını zayıflatmak onun uumlstlendiği ve uumlstlenmeyi duumlĢuumlnduumlğuuml siyasi goumlrevlerde bulunmayı
hak etmeyen bir kiĢi olduğunu goumlstererek toplumu youmlnlendirmek amacı ile yazdığı accedilıktır
BaĢvurucu bu amacına ulaĢmak iccedilin bir buumltuumln olarak kitapta yaklaĢan cumhurbaĢkanlığı
seccedilimlerinde aday olan davacının hayat hikacircyesinden bazı kesitlerle birlikte oumlğrenciliğinden
itibaren ccedileĢitli konulardaki accedilıklamalarını ele almakta kendi bakıĢ accedilısından davacının
Mustafa Kemal Atatuumlrkrsquouumln oumlğretilerine muhalif bir kiĢi olduğunu goumlstermeye ccedilalıĢmakta ve
davacıyı sert biccedilimde eleĢtirmektedir
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
16
68 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml buumlyuumlk oumllccediluumlde eleĢtiri oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvence altına alınmasını
hedeflemektedir Bu nedenle duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması sırasında kullanılan
ifadelerin sert olması doğal karĢılanmalıdır Oumlte yandan siyasi tartıĢma oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ldquotuumlm
demokratik sistemlerin temel ilkesirdquo (LingensAvusturya B No 981582 871986 sectsect 41
42) olduğu goumlz oumlnuumlne alındığında diğer ifade tuumlrlerine nazaran siyasi ifade oumlzguumlrluumlğuumlne
ayrıca oumlnem vermek gerekmektedir AĠHM kararlarında sıklıkla siyasi bir tartıĢmayı
savunmanın demokratik bir toplumda temel bir unsur olduğunu vurgulamaktadır AĠHM
zorlayıcı nedenler olmadıkccedila siyasi ifadeye kısıtlama getirilmemesi gerektiğini
kaydetmektedir (FeldekSlovakya sect 83)
69 AĠHMrsquoin yerleĢik iccediltihatlarında da belirttiği gibi huumlkucircmetler kullandıkları kamu
guumlcuumlnden dolayı kendilerine youmlneltilmiĢ en ağır eleĢtirileri bile hoĢgoumlruuml ile karĢılamak
zorundadır Sağlıklı bir demokrasi bir huumlkucircmetin yalnızca yasama organı veya yargı organları
tarafından denetlenmesini değil aynı zamanda sivil toplum oumlrguumltleri medya ve basın veya
siyasi partiler gibi siyasal alanda yer alan diğer aktoumlrlerce de denetlenmesini gerektirir
(Castellsİspanya B No 1179885 2341992 sect 46)
70 Aynı Ģekilde siyasetccedililere youmlnelik eleĢtirilerin kabul edilebilir sınırları diğer
kiĢilere youmlnelik eleĢtiri sınırına goumlre daha geniĢtir Bir siyasetccedili diğer kiĢilerden farklı olarak
her soumlzuumlnuuml ve eylemini bilerek halkın ve aynı zamanda diğer siyasetccedililerin denetimine accedilar
bu nedenle de daha geniĢ hoĢgoumlruuml goumlstermek zorundadır (LingensAvusturya sect 42)
71 Siyasetccedililerin daha hoĢgoumlruumlluuml olmak zorunda olmaları Anayasarsquonın 26
maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen ldquoşoumlhret ve haklarınınrdquo korunmayacağı anlamına
gelmez Aksine 26 maddenin ikinci fıkrası buumltuumln bireylerin itibarlarının korunmasına imkacircn
verir Ancak Ģahsi sıfatları dıĢında hareket eden siyasetccedililer bakımından soumlz konusu
korumanın gerekleri siyasi meseleleri accedilık biccedilimde tartıĢmanın yararıyla bağlantılı olarak
değerlendirilmelidir (LingensAvusturya sect 42)
72 Somut olayda baĢvurucu yayımladığı kitapta davacının soumlz eylem ve
politikalarıyla Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyeti devletinin menfaatlerine ccedilalıĢmadığını
davacının eylemlerinin ve iliĢkilerinin bazı yabancı devletlerin ccedilıkarlarına hizmet ettiğini
savunmuĢ ve davacıya youmlnelik olarak sert ifadeler kullanmıĢtır Yargıtay 4 Hukuk Dairesi
kitaptaki iddiaların ve baĢvurucu hakkındaki soumlzlerin bir buumltuumln olarak davacının Ģeref ve
itibarına saldırı anlamı taĢıdığına karar vermiĢtir Dairenin kitapta yer alan iddia ve soumlzlerin
ve kitap kapağında kullanılan resmin asıl amacının davacıyı kuumlccediluumlk duumlĢuumlrmek olduğunu kabul
etmesi ancak baĢvurucunun kullandığı kelimelere ve kitap kapağında yer alan resme onun
verdiği anlamın oumltesinde anlamlar yuumlklemesi ile muumlmkuumln olmuĢtur
73 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi kararında baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruuml
kamusal tartıĢmalara katkı sunma kapasitesi ve ifadelerin kimin tarafından dile getirildiği
tartıĢılmamıĢ baĢvurucunun hakları ile davacının kullanılan ifadeler karĢısında sahip olduğu
hakların ağırlığı gerektiği gibi değerlendirilmemiĢtir Derece Mahkemeleri baĢvurucunun soumlz
konusu kitabı davacının toplumsal itibarını zayıflatmak iccedilin yazdığını kabul etmiĢlerdir Fakat
Mahkemeler siyasi tartıĢmaların yoğun olarak yaĢandığı bir doumlnemde bu kitabın
yayımlanmasının beklenen bir geliĢme olduğunu goumlzardı etmiĢlerdir
74 BaĢvurucunun dava konusu kitapta yirmi yılı aĢkın bir suumlredir Tuumlrkiye siyasetinin
en oumlnemli aktoumlrlerinden biri olan davacıyı eleĢtirmesinin ve onun hayatının bazı kesitleri ile
iliĢkilerini ve soumlzlerini analiz etmesinin genel olarak kamu yararını ilgilendiren bir mesele
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
17
olduğuna kuĢku yoktur Ayrıca huumlkucircmetlere ve siyasetccedililere youmlneltilen eleĢtirinin sınırı da
oumlzel kiĢilere goumlre daha geniĢtir
75 Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması
gereken bir yararın varlığının olup olmadığı değerlendirilirken ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer
yargısırdquo arasındaki farkın dikkatlice ortaya konulması gerekir Olgusal iddiaların
dayanaklarının ortaya konulmasının beklenmesi muumlmkuumlnken değer yargılarının gerccedilekliğinin
kanıtlanmasını beklemek muumlmkuumln değildir (De Haes and GijselsBelccedilika B No 1998392
2421997 sect 42) Bununla birlikte somut olaydaki gibi birccedilok kitaptan gazete haber ve
yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde ortaya atılan iddialar soumlz konusu
olduğunda ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer yargılarınırdquo ayırt etmek oldukccedila zordur Yine de
olgusal iddialar ile desteklenmese bile değer yargılarının aĢırı olması kabul edilebilir bir
durumdur (JerusalemAvusturya B No 2695895 2722001 sect 43)
76 BaĢvuru konusu kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve
cumhurbaĢkanı adayı olan davacı Abdullah Guumlluumln siyasi ve aile yaĢamına iliĢkin bazı
detaylara yer verilmiĢ ve bazı iddialar ortaya atılmıĢtır Ancak ortaya atılan iddialar genel
olarak baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde
yapılmıĢtır Bununla birlikte kitapta sıklıkla atıf yapılan bir baĢka kaynak ise Yargıtay
Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Bu
kapsamda kullanılan kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler
ile ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğu anlaĢılmaktadır
(bkz sect 18) Dolayısıyla kitap oumlnemli oumllccediluumlde herkesin ulaĢabileceği accedilık kaynaklar
kullanılarak yapılan bazı değer yargılarına dayanmaktadır
77 Oumlte yandan baĢvurucunun yazdığı kitabının yoğun siyasi tartıĢmaların yaĢandığı
bir doumlnemde yayımlandığı goumlzetildiğinde kamu yararına youmlnelik olmadığı soumlylenemez
BaĢvurucunun boumlyle bir doumlnemde kendi adına kamuoyunu bilgilendirmek ve eleĢtirilerle
kamuoyu oluĢturmak amacıyla hareket ettiği accedilıktır Oumlte yandan baĢvurucunun yorumları ve
ccedilıkarımlarının ağır eleĢtiri olduğunda herhangi bir teredduumlt olmamasına rağmen baĢvurucunun
yorumlarının ve ccedilıkarımlarının keyficirc kiĢisel saldırı boyutuna ulaĢtığı da soumlylenemez
BaĢvurucunun polemik iccedileren agresif usuluuml değerlendirilirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece
haber ve fikirlerin iccedileriğini korumadığı haber ve fikirlerin iletilme usuluumlnuuml de koruduğu
goumlzetilmelidir (JersildDanimarka B No 1589089 2391984 sect 31)
78 Demokratik toplumda -oumlzellikle siyasi kiĢiler uumlzerinde- ccediloğulcu bir tartıĢma
ortamının sağlanması oumlnemlidir Boumlylelikle demokrasinin asıl iĢlevi olan haber bilgi ve
eleĢtirilerin oumlzguumlrce dile getirilmesi iccedilin uygun ortam sağlanabilecektir Siyasi kiĢiler
demokratik bir ortamda kendilerine youmlnelik ağır eleĢtiriler yapılabileceğini aile ve oumlzel
yaĢamlarının suumlrekli takip edileceğini bilerek tercihlerini belirlemektedirler Bu bağlamda
baĢvurucunun uzun yıllardır siyasetin iccedilinde ve cumhurbaĢkanı adayı olan kiĢi hakkında -
oumlnceden yayımlanmıĢ kaynaklar temelinde- siyasi hayatında yapmıĢ olduğu bazı tercihlerden
yola ccedilıkarak aile hayatına iliĢkin bilgiler iletmesine ve ağır eleĢtiriler yapmasına demokratik
ccediloğulculuk accedilısından tahammuumll edilmesi gerekir Bu tuumlr aile hayatına iliĢkin bilgilere ağır
eleĢtirilere ve değerlendirmelere tahammuumll edilmesi ve ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvencesi ile
bunların dile getirilmesi demokrasinin sağlıklı iĢlemesini sağlayacaktır
79 Rahatsız edici de olsa siyasilere iliĢkin yapılan bilgilendirme ve eleĢtirilerin
cezalandırılması ldquocaydırıcı etkirdquo doğurarak toplumdaki ve kamuoyundaki farklı seslerin
susturulmasına yol accedilabilir Cezalandırılma korkusu ccediloğulcu toplumun suumlrduumlruumllebilmesine
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
18
engel olabilir Bu nedenle somut olayda baĢvurucunun 15000 TL tazminat oumldemesine karar
verilmesi siyasilere youmlnelik olarak bilgilendirme ve eleĢtiri ortamına zarar verebilecektir
Dolayısıyla baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin ldquobaĢkalarının Ģoumlhret ve
haklarınınrdquo korunması iccedilin demokratik bir toplumda gerekli bir muumldahale olmadığı kanaatine
varılmıĢtır
80 Accedilıklanan nedenlerle baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına
alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir Serruh KALELĠ Erdal
TERCAN ve Hasan Tahsin GOumlKCAN Anayasarsquonın 28 maddesi youmlnuumlnden de ihlal bulunması
gerektiği gerekccedilesiyle bu sonuca katılmıĢlardır
Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve Muammer TOPAL bu goumlruumlĢe
katılmamıĢlardır
3 6216 Sayılı Kanunrsquoun 50 Maddesi Youmlnuumlnden
81 BaĢvurucu maddi ve manevi zararlarına iliĢkin haklarının saklı tutulmasını talep
etmiĢtir
82 3032011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama
Usulleri Hakkında Kanunun Kararlar kenar baĢlıklı 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası
Ģoumlyledir
Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa ihlali ve sonuccedillarını
ortadan kaldırmak iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere dosya ilgili mahkemeye goumlnderilir
Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hacircllerde başvurucu lehine
tazminata huumlkmedilebilir veya genel mahkemelerde dava accedilılması yolu goumlsterilebilir Yeniden
yargılama yapmakla yuumlkuumlmluuml mahkeme Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında accedilıkladığı
ihlali ve sonuccedillarını ortadan kaldıracak şekilde muumlmkuumlnse dosya uumlzerinden karar verir
83 BaĢvurucu vekacirclet uumlcreti ve yargılama giderlerinin tahsilini talep ettiğinden
19835 baĢvuru harcı ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL yargılama
giderinin baĢvurucuya oumldenmesine karar verilmesi gerekir
84 BaĢvurucunun herhangi bir tazminat talebi olmadığından bu husus
değerlendirilmemiĢtir Ancak 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) numaralı fıkrasında
esas inceleme sonunda ihlal kararı verilmesi hacirclinde ihlalin ve sonuccedillarının ortadan
kaldırılması iccedilin yapılması gerekenlere huumlkmedileceği belirtilmiĢtir BaĢvuruda Anayasanın
26 maddesinin ihlal edildiği sonucuna varıldığı goumlzetilerek ihlal tespitinin yeterli tatmin
sağlayamayacağı anlaĢılmakla 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) ve (2) numaralı
fıkraları uyarınca yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesi gerekir
V HUumlKUumlM
Accedilıklanan gerekccedilelerle
A BaĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiği youmlnuumlndeki iddiasının KABUL
EDĠLEBĠLĠR OLDUĞUNA OYBĠRLĠĞĠYLE
B BaĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında guumlvence altına
alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ĠHLAL EDĠLDĠĞĠNE Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve
Muammer TOPALrsquoın karĢıoyu ve OYCcedilOKLUĞUYLA
C 19835 TL harccedil ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL
yargılama giderinin BAġVURUCUYA OumlDENMESĠNE
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
19
D Oumldemenin kararın tebliğini takiben baĢvurucunun Maliye Bakanlığına baĢvuru
tarihinden itibaren doumlrt ay iccedilinde yapılmasına oumldemede gecikme olması hacirclinde bu suumlrenin
sona erdiği tarihten oumldeme tarihine kadar geccedilen suumlre iccedilin yasal faiz uygulanmasına
E 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca ihlalin ve
sonuccedillarının ortadan kaldırılması iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere kararın bir oumlrneğinin
Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesine GOumlNDERĠLMESĠNE
F Bilgi edinilmesi iccedilin kararın bir oumlrneğinin Adalet Bakanlığına ve ĠccediliĢleri
Bakanlığına goumlnderilmesine
27102015 tarihinde karar verildi
BaĢkan
Zuumlhtuuml ARSLAN
BaĢkanvekili
Burhan UumlSTUumlN
BaĢkanvekili
Engin YILDIRIM
Uumlye
Serdar OumlZGUumlLDUumlR
Uumlye
Serruh KALELĠ
Uumlye
Osman Alifeyyaz PAKSUumlT
Uumlye
Recep KOumlMUumlRCUuml
Uumlye
Nuri NECĠPOĞLU
Uumlye
Hicabi DURSUN
Uumlye
Celal Muumlmtaz AKINCI
Uumlye
Erdal TERCAN
Uumlye
Muammer TOPAL
Uumlye
Hasan Tahsin GOumlKCAN
Uumlye
Kadir OumlZKAYA
Uumlye
Rıdvan GUumlLECcedil
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
20
KARŞIOY GEREKCcedilESİ
BaĢvurucunun yazdığı kitabın bir buumltuumln olarak incelenmesinde ifade oumlzguumlrluumlğuuml
sınırlarının aĢıldığı kitapta sarfedilen soumlzlerin ve iddiaların demokratik bir toplumda
baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında
makul bir denge teĢkil etmediği ayrıca kitabın oumln ve arka kapaklarındaki resim ve tanıtım
yazılarının da baĢvurucunun Ģeref ve itibara youmlnelik duumlĢuumlncelerini ortaya koyduğu
dolayısiyle derece mahkemelerinin bu konudaki tespit ve vardıkları sonucun hukuka uyarlı
bulunduğu ve baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına alınan ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlacircl edilmediği kanaatine vardığımızdan ccediloğunluğun aksi youmlndeki kararına
katılmıyoruz
BaĢkanvekili
Burhan UumlSTUumlN
Uumlye
Serdar OumlZGUumlLDUumlR
Uumlye
Muammer TOPAL
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
7
14 Davacı tarafından yapılan karar duumlzeltme talebi uumlzerine aynı Daire 8122011
tarihli ilamı ile karar duumlzeltme talebinin kabuluumlne ve Ġlk Derece Mahkemesinin kararının
bozulmasına karar vermiĢtir Yargıtayın gerekccedilesi Ģoumlyledir
ldquoDavacı yayın tarihinde Dışişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı adayıdır Davalı yazar
tarafından yazılan bdquoMusanın Guumlluuml‟ adlı kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih
edilerek bdquoDavutun Yıldızı-Siyonist Yıldız‟ kullanıldığı bu yıldızın iccedilerisine davacının
akademisyen sıfatıyla giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleştirildiği bununla davacının -İsrail
ve Yahudilik- ile bağlantısının varlığına dair okuyucu uumlzerinde şuumlphe yaratılmasının
amaccedillandığı yine kitap iccedilerisinde ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle
davacının yalancı Yahudi ve Amerika aşığı olduğu Hıristiyan olup kamuoyuna ABD
İngiltere ve İsrailin hizmetinde bir kişi olarak sunulduğu yayının ilk basım tarihi olan Mayıs
2007de uumllke guumlndeminde olan Cumhurbaşkanlığı seccedilimleri nedeniyle aday olan davacının
eleştirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla kuumlccediluumlk duumlşuumlruumllerek kişilik haklarına saldırıda
bulunulduğu anlaşılmaktadır Şu durumda uygun bir miktar manevi tazminat huumlkuumlm altına
alınmalıdır Mahkemenin bu youmlnuuml goumlzetmeden istemin reddine dair verdiği karar usul ve
yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir ise de karar dairece onanmış bulunduğundan
davacının karar duumlzeltme istemi HUMKnun 440-442 maddeleri uyarınca kabul edilmeli
onama ilamı kaldırılmalı ve karar bozulmalıdırrdquo
15 Bozma uumlzerine yargılamaya devam eden Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesi
572012 tarihli kararı ile ldquohuumlkmuumlne uyulan bozma ilamında belirtilen gerekccedilelerlerdquo davanın
kabuluumlne ve baĢvurucunun davacıya 15000 TL oumldemesine karar vermiĢtir Karara goumlre
baĢvurucunun 2007 yılından itibaren iĢleyecek yasal faizi de davacıya oumldemesi
gerekmektedir
16 Kararın temyizi uumlzerine Yargıtay 4 Hukuk Dairesi 2312013 tarihli ilamı ile
yerel Mahkemenin kararını onamıĢtır Daire baĢvurucunun karar duumlzeltme talebini 1292013
tarihli ilamı ile reddetmiĢtir Karar baĢvurucuya 23102013 tarihinde tebliğ edilmiĢtir
17 Anayasa Mahkemesine bireysel baĢvuru 22112013 tarihinde yapılmıĢtır
B Başvuruya Konu Kitap
18 BaĢvuruya konu ldquoMusa‟nın Guumll‟uumlrdquo isimli kitap baĢvurucu Erguumln Poyraz
tarafından kaleme alınmıĢtır BaĢvuru dilekccedilesi ile birlikte verilen nuumlsha kitabın 2007 yılı
Ağustos ayında yayımlanan 8 baskısı olmakla birlikte oumln soumlzuumln 2942007 tarihinde yazıldığı
ve kitabın 2007 yılı Mayıs ayında basılarak dağıtımının yapıldığı anlaĢılmaktadır Ġstanbulrsquoda
188 sayfa olarak basılan kitap bir oumln soumlz ve 67 alt baĢlıktan oluĢmaktadır
19 Kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve cumhurbaĢkanı adayı olan
davacı Abdullah Guumlluumln yaĢam oumlykuumlsuuml eğitimi evliliği ve siyasi yaĢamına iliĢkin bazı
detaylara yer verilmekte ve bazı iddialar ortaya atılmaktadır Soumlz konusu kitabın yazarı olan
baĢvurucu kitap boyunca baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden
uzun alıntılar yapmıĢtır BaĢvurucunun sıklıkla alıntı yaptığı bir baĢka kaynak ise Yargıtay
Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Soumlz
konusu kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler olduğunu
bu yazıların ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğunu
belirtmek gerekir
20 BaĢvurucu davacının Ġsrail Amerikan ve Ġngiliz devletinin ccedilıkarlarına hizmet
ettiğini ima etmektedir BaĢvurucu iddiaların dayanağı olarak davacının Ġngilterersquode okuduğu
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
8
okula buumlyuumlk oumlnem vermekte siyasi kariyeri boyunca gerek siyasetccedili gerekse devlet adamı
sıfatıyla bazı yabancı devlet adamları politikacılar ve sivil toplum oumlrguumltleri ile yaptığı
goumlruumlĢmelere değinmektedir BaĢvurucu bu goumlruumlĢmelerde ele alınan konuları yabancıların
davacı hakkındaki olumlu goumlruumlĢlerini aktarmakta ve kendi bakıĢ accedilısından bazı
değerlendirmelerde bulunmaktadır BaĢvurucu davacının goumlruumlĢtuumlğuuml baĢta bazı Yahudi
kuruluĢları olmak uumlzere Amerika Ġngiltere Ġsrail Almanya ve diğer bazı yabancı uumllkelerle
bağlantısı bulunan kiĢi ve kuruluĢların duumlnya sistemi iccedilindeki rollerine iliĢkin bazı
değerlendirmelerde bulunmakta ve davacının iliĢkilerine Ģuumlpheyle yaklaĢmaktadır
21 BaĢvurucuya goumlre Abdullah Guumll eğitimi ccedilalıĢma hayatı ve siyasi yaĢamı boyunca
daima Ģuumlpheli iliĢkiler iccedilerisinde bulunmuĢ Necip Fazıl Kısakuumlrek ve Necmettin Erbakan
ldquosiyasi ccedilizgisinderdquo goumlruumlnmesine rağmen kendisinin oumlzel bir ldquoajandasırdquo olmuĢtur BaĢvurucu
bu kanaatini davacının oumlğrencilik yıllarından itibaren ve bilhassa siyasi kariyeri boyunca
ccedileĢitli meseleler hakkında değiĢen goumlruumlĢlerine dayandırmaktadır BaĢvurucuya goumlre davacının
siyasi goumlruumlĢlerindeki tutarsızlıkların sebebi onun yabancı guumlccedillerin menfaatlerine ccedilalıĢan bir
kiĢi olmasıdır BaĢvurucu bir buumltuumln olarak davacı ve onun siyasi ccedilizgisinin Mustafa Kemal
Atatuumlrkrsquouumln goumlruumlĢlerine aykırı olduğunu iddia etmekte ve bu siyasi ccedilizginin ldquouumllkeyi felakete
suumlruumlklediğinerdquo inanmaktadır
22 BaĢvurucu soumlz konusu kitapta teroumlr oumlrguumltuuml PKK ve onun lideri olan Abdullah
Oumlcalanrsquoı sert ifadelerle eleĢtirmektedir Kitabın oumlnemli bir kısmında bazı yabancı siyasetccedili
devlet adamı ve kuruluĢların PKK ve Abdullah Oumlcalanrsquoa iliĢkin politikalarına ve bazı
accedilıklamalarına değinilmekte daha sonra aynı kiĢi ve kuruluĢların davacı hakkındaki
goumlruumlĢlerine de yer verilmektedir BaĢvurucu kitapta davacının Kuumlrt meselesi hakkındaki bazı
accedilıklamalarına da yer vermek suretiyle soumlz ve eylemlerinin uumllke menfaatine uygun
duumlĢmediğini kendi bakıĢ accedilısından goumlstermeye ccedilalıĢmaktadır
C İlgili Hukuk
23 1112011 tarihli ve 6098 sayılı Tuumlrk Borccedillar Kanunursquonun 49 maddesi Ģoumlyledir
ldquoKusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle
yuumlkuumlmluumlduumlr
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile ahlaka aykırı bir fiille
başkasına kasten zarar veren de bu zararı gidermekle yuumlkuumlmluumlduumlrrdquo
24 6098 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesi Ģoumlyledir
ldquoZarar goumlren zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yuumlkuuml altındadır
Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hacirckim olayların olağan akışını
ve zarar goumlrenin aldığı oumlnlemleri goumlz oumlnuumlnde tutarak zararın miktarını hakkaniyete uygun
olarak belirlerrdquo
IV İNCELEME VE GEREKCcedilE
25 Mahkemenin 27102015 tarihinde yapmıĢ olduğu toplantıda baĢvurucunun
22112013 tarihli ve 20138503 numaralı bireysel baĢvurusu incelenip gereği duumlĢuumlnuumllduuml
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
9
A Başvurucunun İddiaları
26 BaĢvurucu baĢvuruya konu kitapta yer alan ifadelerin goumlruumlnuumlr gerccedilekliğe uygun
olduğunu ve davacının siyasi konumu gereği sert eleĢtirilere accedilık olması gerekmesine rağmen
ifade ettiği duumlĢuumlncelerinden dolayı cezalandırıldığını ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu baĢvuruya
konu tazminat davasının accedilılmasından 16 guumln sonra Ergenekon soruĢturması olarak bilinen
soruĢturma kapsamında tutuklanarak yargılandığını ve goumlruumlĢleri dolayısıyla 29 yıl 7 ay
huumlrriyeti bağlayıcı ceza ile cezalandırıldığını belirtmiĢtir BaĢvurucu Ġlk Derece
Mahkemesinin accedilılan tazminat davasını reddetmesinin ardından Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin
1522011 tarihli ilamı ile Ġlk Derece Mahkemesinin kararının onandığını bu tarihten sonra
uumlyeleri davacı tarafından seccedililen HSYK tarafından Yargıtay 4 Hukuk Dairesine yeni uumlyeler
atanarak uumlye yapısının değiĢtirildiğini ve davacının karar duumlzeltme talebinin aynı Daire
tarafından ve farklı uumlye yapısı ile 8122011 tarihinde kabul edilerek Ġlk Derece
Mahkemesinin kararının bozulduğunu ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucuya goumlre Yargıtay 4 Hukuk
Dairesine yapılan yeni atamalardan sonra Ġlk Derece Mahkemesinin kararı bozulabilmiĢtir
BaĢvurucu Yargıtayın tarafsız hareket etmediğini ileri suumlrmuumlĢ Anayasarsquonın 2 9 25 26
28 29 36 37 ve 40 maddelerinin ihlal edildiğinin tespiti ile maddi ve manevi tazminat
haklarının saklı tutulması talebinde bulunmuĢtur
B Değerlendirme
1 Kabul Edilebilirlik Youmlnuumlnden
27 Anayasa Mahkemesi olayların baĢvurucu tarafından yapılan hukuki
nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir
Canan B No 2012969 1892013 sect 16)
28 Her ne kadar baĢvurucu Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin taraflı davrandığını ve bu
sebeple Anayasarsquonın 36 maddesinde koruma altına alınan adil yargılanma hakkının ihlal
edildiğini ileri suumlrmuumlĢ ise de bu Ģikacircyet yazmıĢ olduğu kitap nedeniyle baĢvurucunun
tazminat oumldemesine karar verilmesine youmlneliktir ve bu sebeple soumlz konusu Ģikacircyetin
Anayasarsquonın 26 maddesinde tanımlanan ifade oumlzguumlrluumlğuuml bağlamında incelenmesi uygun
goumlruumllmuumlĢtuumlr
29 BaĢvurucunun yazdığı bir kitaptan dolayı aleyhine manevi tazminat oumldemeye
huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetleri accedilıkccedila dayanaktan yoksun
değildir Ayrıca baĢka bir kabul edilemezlik nedeni de bulunmadığı iccedilin baĢvurunun kabul
edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir
2 Esas Youmlnuumlnden
30 BaĢvurucu yazdığı bir kitap nedeniyle davacıya tazminat oumldemesinin
Anayasarsquonın 26 maddesinde yer alan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr
BaĢvurucunun iddialarına karĢı Bakanlık goumlruumlĢuumlnde baĢvurucunun Ģikacircyetlerinin
Anayasarsquonın 26 maddesinde yer alan ifade oumlzguumlrluumlğuuml ccedilerccedilevesinde incelenmesi gerektiği
belirtilmiĢtir BaĢvurucu baĢvurunun esası hakkındaki Bakanlık goumlruumlĢuumlne karĢı baĢvuru
dilekccedilesindeki beyanlarını tekrar etmiĢtir
31 Anayasarsquonın ldquoTemel hak ve huumlrriyetlerin sınırlanmasırdquo kenar baĢlıklı 13 maddesi
Ģoumlyledir
ldquoTemel hak ve huumlrriyetler oumlzlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili
maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir Bu
sınırlamalar Anayasanın soumlzuumlne ve ruhuna demokratik toplum duumlzeninin ve lacircik
Cumhuriyetin gereklerine ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkesine aykırı olamazrdquo
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
10
32 Anayasarsquonın ldquoDuumlşuumlnceyi accedilıklama ve yayma huumlrriyetirdquo kenar baĢlıklı 26 maddesi
Ģoumlyledir
ldquoHerkes duumlşuumlnce ve kanaatlerini soumlz yazı resim veya başka yollarla tek başına veya
toplu olarak accedilıklama ve yayma hakkına sahiptir Bu huumlrriyet resmi makamların muumldahalesi
olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar Bu fıkra huumlkmuuml
radyo televizyon sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine
bağlanmasına engel değildir
Bu huumlrriyetlerin kullanılması millicirc guumlvenlik kamu duumlzeni kamu guumlvenliği Cumhuriyetin
temel nitelikleri ve Devletin uumllkesi ve milleti ile boumlluumlnmez buumltuumlnluumlğuumlnuumln korunması succedilların
oumlnlenmesi succedilluların cezalandırılması Devlet sırrı olarak usuluumlnce belirtilmiş bilgilerin
accedilıklanmaması başkalarının şoumlhret veya haklarının oumlzel ve aile hayatlarının yahut kanunun
oumlngoumlrduumlğuuml meslek sırlarının korunması veya yargılama goumlrevinin gereğine uygun olarak
yerine getirilmesi amaccedillarıyla sınırlanabilir
hellip
Duumlşuumlnceyi accedilıklama ve yayma huumlrriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil şart ve
usuller kanunla duumlzenlenirrdquo
33 Anayasarsquonın 26 maddesinde ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanımında baĢvurulabilecek
araccedillar ldquosoumlz yazı resim veya başka yollarrdquo olarak ifade edilmiĢ ve ldquobaşka yollarrdquo ifadesiyle
her tuumlrluuml ifade aracının anayasal koruma altında olduğu goumlsterilmiĢtir (Emin Aydın [GK] B
No 20132602 2312014 sect 43) Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml Anayasarsquoda yer alan diğer hak ve
oumlzguumlrluumlklerin oumlnemli bir kısmını doğrudan etkiler Gazete dergi veya kitap biccediliminde basın
yayın yoluyla duumlĢuumlncenin yayılmasının baĢlıca aracı olan basın da ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln
kullanılma biccedilimlerinden biridir (Fatih Taş [GK] B No 20131461 12112014 sect 64)
34 Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında vurgulandığı uumlzere ifade
oumlzguumlrluumlğuuml herkesin soumlz yazı resim veya baĢka yollarla duumlĢuumlnce ve kanaatlerini accedilıklama ve
yayma hakkını buna bağlı olarak haber veya goumlruumlĢ alma ve verme oumlzguumlrluumlklerini
kapsamaktadır Bu ccedilerccedilevede ifade oumlzguumlrluumlğuuml kiĢinin haber ve bilgilere baĢkalarının
fikirlerine serbestccedile ulaĢabilmesi duumlĢuumlnce ve kanaatlerinden dolayı kınanamaması ve bunları
tek baĢına veya baĢkalarıyla birlikte ccedileĢitli yollarla serbestccedile ifade edebilmesi anlatabilmesi
savunabilmesi baĢkalarına aktarabilmesi ve yayabilmesi anlamına gelir
35 Basın oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kapsayan ifade oumlzguumlrluumlğuuml gazete dergi kitap gibi araccedillar ile
duumlĢuumlnce ve kanaatleri accedilıklama yorumlama bilgi haber ve eleĢtirilerin yayın ve dağıtım
haklarını kapsar Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml duumlĢuumlncenin iletilmesini ve dolaĢımını gerccedilekleĢtirerek
bireyin ve toplumun bilgilenmesini sağlar Ccediloğunluğa muhalif olanlar da dacirchil olmak uumlzere
duumlĢuumlncelerin her tuumlrluuml araccedilla accedilıklanması accedilıklanan duumlĢuumlnceye paydaĢ sağlanması duumlĢuumlnceyi
gerccedilekleĢtirme ve bu konuda baĢkalarını ikna etme ccedilabaları ccediloğulcu demokratik duumlzenin
gereklerindendir Bu itibarla duumlĢuumlnceyi accedilıklama ve yayma oumlzguumlrluumlğuuml ile basın oumlzguumlrluumlğuuml
demokrasinin iĢleyiĢi iccedilin yaĢamsal oumlnemdedir (Fatih Taş sect 65)
36 Bu bağlamda toplumsal ve siyasal ccediloğulculuğu sağlamak her tuumlrluuml duumlĢuumlncenin
barıĢccedilıl bir Ģekilde ve serbestccedile ifadesine bağlıdır Aynı Ģekilde birey oumlzguumln kiĢiliğini
duumlĢuumlncelerini serbestccedile ifade edebildiği ve tartıĢabildiği bir ortamda ortaya koyabilir Ġfade
oumlzguumlrluumlğuuml kendimizi ve baĢkalarını tanımlamada anlamada ve algılamada bu ccedilerccedilevede
baĢkalarıyla iliĢkilerimizi belirlemede ihtiyaccedil duyduğumuz bir değerdir (Emin Aydın sect 41)
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
11
37 Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrası ifade oumlzguumlrluumlğuumlne iccedilerik bakımından
bir sınırlama getirmemiĢtir BaĢka bir deyiĢle hem gerccedilek hem de tuumlzel kiĢiler iccedilin geccedilerli olan
ifade oumlzguumlrluumlğuuml siyasi sanatsal akademik veya ticari duumlĢuumlnce ve kanaat accedilıklamaları gibi her
tuumlrluuml ifadeyi kapsamına almaktadır Accedilıklanan ve yayılan bir duumlĢuumlncenin iccedileriğinden
hareketle kiĢiler ve toplum accedilısından ldquodeğerli-değersizrdquo veya ldquoyararlı-yararsızrdquo biccediliminde
ayrıĢtırılması subjektif unsurlar ihtiva eder Bu değerlendirmelerden hareketle ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln alanının belirlenmeye ccedilalıĢılması bu oumlzguumlrluumlğuumln keyficirc biccedilimde sınırlandırılması
sonucunu doğurabilecektir Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml baĢkaları accedilısından ldquodeğersizrdquo veya ldquoyararsızrdquo
goumlruumllen duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması oumlzguumlrluumlğuumlnuuml de iccedilermektedir
38 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuuml Anayasarsquoda yer alan temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin
sınırlama rejimine tabidir Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne iliĢkin 26 maddenin ikinci fıkrasında sınırlama
sebeplerine yer verilmiĢtir Mevcut baĢvuruya benzer baĢvurularda Anayasarsquonın 26
maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sınırlama sebepleri dikkate alınmalıdır
39 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik sınırlamaların da bir sınırının olması
gerektiği accedilıktır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasında Anayasarsquonın 13
maddesindeki oumllccediluumltler goumlz oumlnuumlne alınmak zorundadır Bu sebeple ifade oumlzguumlrluumlğuumlne getirilen
sınırlandırmaların denetiminin Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan oumllccediluumltler ccedilerccedilevesinde ve
Anayasarsquonın 26 maddesi kapsamında yapılması gerekmektedir
40 BaĢvuru baĢvurucu tarafından kaleme alınan bir kitapta bahsedilen doumlnemlerde
dıĢiĢleri bakanlığı ile baĢbakan yardımcılığı goumlrevlerinde bulunan ve cumhurbaĢkanı adayı
olan davacı Abdullah Guumllrsquouumln Ģeref ve itibarına zarar verildiği kabul edilerek baĢvurucunun
tazminat oumldemeye mahkucircm edilmesi nedeniyle yapılmıĢtır
41 Somut olayda ccediloumlzuumlmlenmesi gereken ilk mesele baĢvurucu aleyhine tazminata
huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahale oluĢturup oluĢturmadığını
belirlemektir Sonraki aĢamalarda varlığı kabul edilen muumldahaleye dayanak olarak goumlsterilen
amacın meĢru olup olmadığının soumlz konusu hakkın oumlzuumlnuuml zedeleyecek oumllccediluumlde kısıtlanıp
kısıtlanmadığının kısıtlamanın demokratik toplumda gerekli olup olmadığının ve kullanılan
araccedilların orantılı olup olmadığının tespit edilmesi gerekir
a Muumldahalenin Mevcudiyeti
42 BaĢvurucu yazdığı kitapta yer alan soumlzlerinin ve iddialarının davacının Ģeref ve
itibarına zarar verdiği kabul edilerek 15000 TL tazminat oumldemeye mahkucircm edilmiĢtir Soumlz
konusu Mahkeme kararı ile baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahalede
bulunulduğu accedilıktır
b Muumldahalenin İhlal Oluşturup Oluşturmadığı
43 Yukarıda anılan muumldahale Anayasarsquonın 26 maddesinin ikinci fıkrasında
belirtilen haklı sebeplerden bir veya daha fazlasına dayanmadığı ve Anayasarsquonın 13
maddesinde belirtilen koĢulları yerine getirmediği muumlddetccedile Anayasarsquonın 26 maddesinin
ihlalini teĢkil edecektir Bu nedenle sınırlamanın Anayasarsquonın 13 maddesinde oumlngoumlruumllen oumlze
dokunmama Anayasarsquonın ilgili maddesinde belirtilmiĢ olma kanunlar tarafından oumlngoumlruumllme
Anayasarsquonın soumlzuumlne ve ruhuna demokratik toplum duumlzeninin ve laik Cumhuriyetrsquoin
gereklerine ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkesine aykırı olmama koĢullarına uygun olup olmadığının
belirlenmesi gerekir
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
12
i Kanunilik
44 BaĢvurucu Anayasarsquonın 26 maddesinin beĢinci fıkrasında yer alan ldquobu hakların
kullanılması kanunla duumlzenlenirrdquo huumlkmuumlne ve Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan
ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo gereğine aykırılık bulunduğuna iliĢkin bir iddiada
bulunmamıĢtır Yapılan değerlendirmeler neticesinde 6098 sayılı Kanunrsquoun 49 ve 50
maddelerinin ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo oumllccediluumltuumlnuuml karĢıladığı sonucuna varılmıĢtır
ii Meşru Amaccedil
45 BaĢvurucunun tazminat oumldemesine iliĢkin soumlz konusu kararın baĢkalarının Ģoumlhret
veya haklarının korunmasına youmlnelik oumlnlemlerin bir parccedilası olduğu ve meĢru bir amaccedil taĢıdığı
sonucuna varılmıĢtır
iii Demokratik Toplum Duumlzeninde Gerekli Olma ve Oumllccediluumlluumlluumlk
46 Son olarak baĢvurucunun yazdığı kitapta sarf ettiği soumlzlerden dolayı aleyhine
tazminata huumlkmedilmesine iliĢkin kararda demokratik bir toplumda baĢvurucunun ifade
oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında makul bir dengenin
goumlzetilip goumlzetilmediği değerlendirilmelidir
47 Bireyin Ģeref ve itibarı Anayasarsquonın 17 maddesinde yer alan ldquomanevi varlıkrdquo
kapsamında yer almaktadır Devlet bireyin manevi varlığının bir parccedilası olan Ģeref ve itibara
keyficirc olarak muumldahale etmemek ve uumlccediluumlncuuml kiĢilerin saldırılarını oumlnlemekle yuumlkuumlmluumlduumlr
Uumlccediluumlncuuml kiĢilerin Ģeref ve itibara muumldahalesi -birccedilok ihtimalin yanında- goumlrsel ve iĢitsel
yayınlar yoluyla da olabilir Bir kiĢi goumlrsel ve iĢitsel yayın yoluyla bir kamuoyu tartıĢması
ccedilerccedilevesinde eleĢtirilmiĢ olsa dahi o kiĢinin Ģeref ve itibarı manevi buumltuumlnluumlğuumlnuumln bir parccedilası
olarak değerlendirilmelidir (Nilguumln Halloran B No 20121184 1672014 sect 41 Adnan
Oktar B No 20131123 2102013 sect 33)
48 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml ve oumlzel olarak basın oumlzguumlrluumlğuuml alanında devletin pozitif ve negatif
yuumlkuumlmluumlluumlkleri bulunmaktadır Kamu makamları negatif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında zorunlu
olmadıkccedila duumlĢuumlncenin accedilıklanmasını ve yayılmasını yasaklamamalı yaptırımlara tabi
tutmamalı pozitif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında ise ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln gerccedilek ve etkili korunması
iccedilin gereken tedbirleri almalıdır (Nilguumln Halloran sect 43 benzer youmlndeki AĠHM goumlruumlĢuuml iccedilin
bkz Oumlzguumlr GuumlndemTuumlrkiye B No 2314493 1632000 sect 43)
49 Devletin bireylerin maddi ve manevi varlığının korunması ile ilgili pozitif
yuumlkuumlmluumlluumlkleri ccedilerccedilevesinde Ģeref ve itibarın korunması hakkı ile diğer tarafın Anayasarsquoda
guumlvence altına alınmıĢ olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnden yararlanma hakkı arasında adil bir denge
kurması gerekir Mevcut olaydaki gibi baĢvurularda baĢvurunun sonucu kural olarak
baĢvurunun ihtilaflı soumlzlerin sahibi tarafından Anayasarsquonın 26 maddesine dayanılarak
yapılmıĢ olması ile bu soumlzlere konu olan kiĢi tarafından Anayasarsquonın 17 maddesinin birinci
fıkrasına dayanılarak yapılmıĢ olmasına goumlre değiĢmez Aksi hacirclde Anayasarsquonın anılan
maddelerinde korunan hakların dengelenmesinde benzer olaylarda ccedileliĢkili sonuccedillar ortaya
ccedilıkabilir Yargı mercilerinin bu iki maddede duumlzenlenen haklar arasında Anayasarsquonın 13
maddesinde ve bu maddenin uygulanmasına iliĢkin Anayasa Mahkemesi iccediltihadında ortaya
konulan kriterlere uygun bir denge kurmaları gerekir
50 Demokrasiler temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin en geniĢ oumllccediluumlde sağlanıp guumlvence altına
alındığı rejimlerdir Oumlze dokunma yasağını ihlal etmeyen muumldahaleler youmlnuumlnden goumlzetilmesi
oumlngoumlruumllen ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo kavramı oumlncelikle ifade oumlzguumlrluumlğuuml
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
13
uumlzerindeki sınırlamaların zorunlu ya da istisnai tedbir niteliğinde ve baĢvurulabilecek en son
ccedilare ya da alınabilecek en son oumlnlem olmasını gerektirmektedir Demokratik toplum
duumlzeninin gereklerinden olma bir sınırlamanın demokratik bir toplumda zorlayıcı bir
toplumsal ihtiyacın karĢılanması amacına youmlnelik olmasını ifade etmektedir Buna goumlre
sınırlayıcı tedbir bir toplumsal ihtiyacı karĢılamıyorsa ya da baĢvurulabilecek en son ccedilare
niteliğinde değilse demokratik toplum duumlzeninin gereklerine uygun bir tedbir olarak
değerlendirilemez (HandysideBirleşik Krallık B No 549372 7121976 sect 48)
51 Buna goumlre demokratik toplumun temellerinden olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece
lehte olduğu kabul edilen veya zararsız ya da ilgilenmeye değmez goumlruumllen ifadeler iccedilin değil
devletin veya toplumun bir boumlluumlmuumlnuuml eleĢtiren onlara ccedilarpıcı gelen onları rahatsız eden
ifadeler iccedilin de geccedilerli olduğu kuĢkusuzdur Ccediluumlnkuuml bunlar demokratik toplum duumlzeninde
geccedilerli olan ccediloğulculuğun hoĢgoumlruumlnuumln ve accedilık fikirliliğin gerekleridir (HandysideBirleşik
Krallık sect 49)
52 Hak ve oumlzguumlrluumlklere yapılacak her tuumlrluuml sınırlamada devreye girecek bir baĢka
guumlvence de Anayasarsquonın 13 maddesinde ifade edilen ldquooumllccediluumlluumlluumlk ilkesirdquodir Bu ilke temel hak
ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasına iliĢkin baĢvurularda oumlncelikli olarak dikkate alınması
gereken bir guumlvencedir Anayasarsquonın 13 maddesinde demokratik toplum duumlzeninin gerekleri
ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkeleri iki ayrı kriter olarak duumlzenlenmiĢ olmakla birlikte bu iki kriter arasında
sıkı bir iliĢki vardır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklere youmlnelik herhangi bir sınırlamanın demokratik
toplum duumlzeni iccedilin gerekli nitelikte baĢka bir ifadeyle guumlduumllen kamu yararı amacını
gerccedilekleĢtirmekle birlikte temel haklara en az muumldahaleye olanak veren oumllccediluumlluuml bir sınırlama
niteliğinde olup olmadığının incelenmesi gerekir (AYM E20074 K200781 18102007)
53 Anayasa Mahkemesinin kararlarına goumlre oumllccediluumlluumlluumlk temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin
sınırlanma amaccedilları ile araccedil arasındaki iliĢkiyi yansıtır Oumllccediluumlluumlluumlk denetimi ulaĢılmak istenen
amaccediltan yola ccedilıkılarak bu amaca ulaĢılmak iccedilin seccedililen aracın denetlenmesidir Bu sebeple
ifade oumlzguumlrluumlğuuml alanında getirilen muumldahalelerde hedeflenen amaca ulaĢabilmek iccedilin seccedililen
muumldahalenin elveriĢli gerekli ve orantılı olup olmadığı değerlendirilmelidir (Sebahat Tuncel
B No 20121051 2022014 sect 84)
54 Bu bağlamda ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yargısal veya idari bir muumldahalenin toplumsal bir
ihtiyaccedil baskısını karĢılayıp karĢılamadığına bakılması gerekecektir BaĢvuru konusu olay
bakımından yapılacak değerlendirmelerin temel ekseni muumldahaleye neden olan derece
mahkemelerinin kararlarında dayandıkları gerekccedilelerin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kısıtlama
bakımından ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo ve ldquooumllccediluumlluumlluumlkrdquo ilkelerine uygun
olduğunu inandırıcı bir Ģekilde ortaya koyup koyamadığı olacaktır (Sebahat Tuncel sect 85)
55 Yukarıdaki değerlendirmeler ıĢığında mahkemelerin duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve
yayılmasına youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln
kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması gereken bir yararın
varlığını somut olgulara dayanarak goumlstermeleri gerekir (Mustafa Ali Balbay B No
20121272 4122013 sect 114)
56 Bunun sonucu olarak baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin
Anayasarsquonın 26 maddesini ihlal boyutuna ulaĢıp ulaĢmadığı incelenirken soyut bir
değerlendirme yapılmayıp baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruumlnuumln kamusal tartıĢmalara
katkı sunma kapasitesinin ifadelere youmlnelik kısıtlamaların niteliğinin ve kapsamının
ifadelerin kimin tarafından dile getirildiğinin kime youmlneldiğinin ve kamuoyu ile diğer
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
14
kiĢilerin kullanılan ifadeler karĢısında sahip oldukları hakların ağırlığının gerektiği gibi
değerlendirilip değerlendirilmediğine bakılmalıdır
57 BaĢvurucunun bir araĢtırmacı ve yazar olarak politikacılara veya huumlkucircmet
politikalarına youmlnelttiği eleĢtiriler sırasında soumlylediği soumlzlerden dolayı aleyhine tazminata
huumlkmedilmesinin oumllccediluumlluuml olduğunun kabul edilebilmesi iccedilin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan
muumldahalenin gerekccedilelerinin inandırıcı baĢka bir deyiĢle ilgili ve yeterli olması gerekir
58 Bu bağlamda gerekccedilede baĢvurucunun yayımladığı kitapta davacı hakkında haber
ve fikirlere yer verirken yayıncılık etiğine uygun olarak doğru ve guumlvenilir bilgi sunarken iyi
niyetle hareket etme goumlrev ve yuumlkuumlmluumlluumlğuumlne uyup uymadığının davacı hakkında verilen
bilgilerin cumhurbaĢkanlığı seccedilimleri kapsamında kamu yararına iliĢkin olup olmadığının
kitabın davacıya karĢı keyficirc kiĢisel bir saldırı teĢkil edip etmediğinin ve doğrudan siyasi
kiĢiliğini hedef alıp almadığının ortaya konulması gerekir Nitekim siyasilere youmlnelik
eleĢtirinin sınırları ccedilok daha geniĢtir (FeldekSlovakya B No 2903295 1272001 sect 74)
59 BaĢvuruya konu kitap yayımlanmadan oumlnce 2007 yılı Nisan ayında yapılacak olan
11 cumhurbaĢkanlığı seccedilimine youmlnelik kamuoyunda yoğun bir tartıĢma yaĢanmaktaydı 2000
yılında seccedililen 10 CumhurbaĢkanı Ahmet Necdet Sezerin goumlrev suumlresi 1652007 tarihinde
dolmaktaydı ve TBMM cumhurbaĢkanlığı seccediliminin ilk tur oylama guumlnuumlnuuml 27 Nisan olarak
belirlemiĢti Seccedilim doumlnemine laiklik tartıĢmalarıyla gelinmiĢti Uumllkenin ccedileĢitli yerlerinde
ldquoCumhuriyet Mitinglerirdquo adıyla geniĢ katılımlı goumlsteriler duumlzenlenmiĢ ve iktidarda bulunan
Adalet ve Kalkınma Partisinin kendi siyasal ccedilizgisinden bir ismi cumhurbaĢkanlığına seccedilmesi
engellenmek istenmiĢti Ġktidar partisinin o doumlnem dıĢiĢleri bakanı ve baĢbakan yardımcısı
olan Kayseri Milletvekili Abdullah Guumlluuml aday goumlstermesi uumlzerine tartıĢmaların odak noktası
genel olarak Abdullah Guumllrsquoe kaymıĢ ve yaĢanan bazı geliĢmelerin ardından ancak 2882007
tarihinde Abdullah Guumll cumhurbaĢkanı seccedililmiĢti
60 BaĢvurucu muhafazakacircr toplum kesimleri dinicirc cemaatlerin siyaset ve siyasi
partilerle iliĢkileri uumlzerine araĢtırmaları bulunan ve ccediloğunluğu zikredilen konularda olmak
uumlzere ondan fazla kitabı bulunan bir yazardır BaĢvurucu soumlz konusu kitabın oumln soumlzuumlnuuml
2942007 tarihinde yazmıĢ ve kitap cumhurbaĢkanlığı seccedilimine iliĢkin tartıĢmaların yoğun
olarak devam ettiği guumlnlerde yayımlanmıĢtır
61 BaĢvurucu davacıya ve davacının birlikte siyaset yaptığı kiĢilere karĢı son derece
Ģuumlpheci yaklaĢmaktadır BaĢvurucu bu kiĢilere genel olarak guumlvenmemekte bu kiĢilerin
kendisinin de mensubu olduğu duumlnya goumlruumlĢuumlne karĢı duumlĢman oldukları fikrini taĢımaktadır
BaĢvurucu davacı ve kitapta davacı ile birlikte adını zikrettiği kiĢilerin milleti aldattıklarına
inanmakta ve bu kiĢilere sert biccedilimde karĢı ccedilıkılması gerektiğini savunmaktadır Ayrıca
kitapta ifade ettiği olayların subjektif değerlendirmesini yapmakta davacı hakkında oumlne
suumlrduumlğuuml kanaatlerini ispatlamak iccedilin olayları ve bu olaylara iliĢkin yorumları
ccedileĢitlendirmektedir
62 BaĢvurucu hakkında accedilılan tazminat davası Ġlk derece Mahkemesince reddedilmiĢ
buna karĢın Yargıtayca karar duumlzeltme aĢamasında bozulmuĢtur Daha sonra Ġlk Derece
Mahkemesi Yargıtay bozma gerekccedilesinde belirtilen gerekccedilelerle davayı kabul ederek
baĢvurucunun davacıya manevi tazminat oumldemesine karar vermiĢtir Bu durumda baĢvurucu
hakkında tazminata huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetin
incelenmesi sırasında Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin 8122011 tarihli ilamında yer alan
gerekccedileler değerlendirilmelidir
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
15
63 Oumlte yandan yapılan bireysel baĢvurularda yalnızca ve tek baĢlarına derece
mahkemelerince verilen kararların ele alınması ile de yetinilemez Oumlncelikle baĢvurucu
tarafından soumlylenen soumlzlerin kitabın tamamı ve soumlylendikleri bağlamdan kopartılmaksızın
olayın buumltuumlnselliği iccedilerisinde değerlendirilmesi gerekir (Nilguumln Halloran B No 20121184
1672014 sect 52)
64 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi uumlccedil sebepten dolayı davanın kabul edilmesi gerektiği
gerekccedilesiyle Ġlk Derece Mahkemesinin davanın reddine dair kararını bozmuĢtur Bunlardan
birincisi baĢvuruya konu kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih edilerek ldquoDavut
yıldızı (siyonist yıldız)rdquo kullanılması ve bu yıldızın iccediline davacının akademisyen sıfatıyla
giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleĢtirilmesidir Daireye goumlre soumlz konusu kapak tasarımı ile
davacının ldquoĠsrail ve Yahudilikrdquo ile bağlantısı olduğuna dair okuyucu uumlzerinde Ģuumlphe
yaratılmak istenmiĢtir BaĢvurucu kırmızı renk ile Ġsrail ve Yahudilik arasında nasıl bir
bağlantı kurulduğunun accedilık olmadığını belirtmiĢtir BaĢvurucu bir kimsenin ldquoĠsrail veya
Yahudilik ile bağlantısının varlığı hakkında Ģuumlphe yaratılmasınınrdquo davacının Tuumlrkiye
Cumhuriyeti vatandaĢı olan Yahudileri de temsil ettiği goumlzetildiğinde hangi surette tazminat
nedeni olduğunun yeterince izah edilmediğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu tazminat nedeni
sayılan kitap kapağının davacının yaĢamı suumlrecindeki kesitlere dikkat ccedilekmek ve iktidara
gelmeden oumlnceki goumlruumlĢleri ile iktidardaki goumlruumlĢleri ve uygulamaları arasındaki ccedileliĢkileri
goumlstermek amacı taĢıdığını savunmuĢtur
65 BaĢvuruya konu kitap kapağında olduğu gibi belirli bir resmin ne anlama
geldiğinin ancak baĢvurucunun accedilıklamaları ve kitapta kullanılan ifadelerle birlikte kitabın
yayımlandığı oumlzel koĢulların da birlikte değerlendirilmesi ile belirlenebileceği hatırda
tutulmalıdır Bu bağlamda kitap kapağının temel olarak kitabın iccedileriğini yansıtma amacıyla
tasarlandığı değerlendirilmiĢtir
66 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği ikinci sebep ise kitapta bir buumltuumln
olarak ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle ldquodavacının yalancı Yahudi ve
Amerika acircĢığı olduğu Hristiyan olup kamuoyuna ABD Ġngiltere ve Ġsrailin hizmetinde bir
kiĢi olarakrdquo sunulduğudur Kitabın arka sayfasında ve iccedileriğinde (bkz sectsect 16-20) bir buumltuumln
olarak davacının Yahudi ve Hristiyanlarla iyi iliĢkileri olduğu davacının duumlĢuumlnce ve
eylemlerinin Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyetirsquonin menfaatine değil ABD Ġngiltere Ġsrail
gibi uumllkelerin menfaatlerine olduğu iddia edilmekte ve bu iddiaların kanıtlanması iccedilin bazı
ccedilıkarımlar ve yorumlar yapılmaktadır Bundan baĢka davacının oumlğrenciliğinden itibaren
değiĢen ideolojik tercihlerine dikkat ccedilekilmekte ve baĢvurucu kendince bu tutarsızlıkları
yorumlamaktadır Buna karĢın kitapta davacıya karĢı aĢağılayıcı ifadeler tespit edilmemiĢtir
Nitekim Yargıtay da bozma kararında boumlyle bir tespite yer vermemiĢtir
67 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği uumlccediluumlncuuml sebep ise kitabın
yayımlandığı 2007 yılının Mayıs ayında uumllke guumlndemindeki cumhurbaĢkanlığı seccedilimlerinde
aday olan davacının eleĢtirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla ldquokuumlccediluumlk duumlĢuumlruumllmesininrdquo
amaccedillandığı iddiasıdır Gerccedilekten de baĢvurucunun soumlz konusu kitabı davacının toplumsal
itibarını zayıflatmak onun uumlstlendiği ve uumlstlenmeyi duumlĢuumlnduumlğuuml siyasi goumlrevlerde bulunmayı
hak etmeyen bir kiĢi olduğunu goumlstererek toplumu youmlnlendirmek amacı ile yazdığı accedilıktır
BaĢvurucu bu amacına ulaĢmak iccedilin bir buumltuumln olarak kitapta yaklaĢan cumhurbaĢkanlığı
seccedilimlerinde aday olan davacının hayat hikacircyesinden bazı kesitlerle birlikte oumlğrenciliğinden
itibaren ccedileĢitli konulardaki accedilıklamalarını ele almakta kendi bakıĢ accedilısından davacının
Mustafa Kemal Atatuumlrkrsquouumln oumlğretilerine muhalif bir kiĢi olduğunu goumlstermeye ccedilalıĢmakta ve
davacıyı sert biccedilimde eleĢtirmektedir
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
16
68 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml buumlyuumlk oumllccediluumlde eleĢtiri oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvence altına alınmasını
hedeflemektedir Bu nedenle duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması sırasında kullanılan
ifadelerin sert olması doğal karĢılanmalıdır Oumlte yandan siyasi tartıĢma oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ldquotuumlm
demokratik sistemlerin temel ilkesirdquo (LingensAvusturya B No 981582 871986 sectsect 41
42) olduğu goumlz oumlnuumlne alındığında diğer ifade tuumlrlerine nazaran siyasi ifade oumlzguumlrluumlğuumlne
ayrıca oumlnem vermek gerekmektedir AĠHM kararlarında sıklıkla siyasi bir tartıĢmayı
savunmanın demokratik bir toplumda temel bir unsur olduğunu vurgulamaktadır AĠHM
zorlayıcı nedenler olmadıkccedila siyasi ifadeye kısıtlama getirilmemesi gerektiğini
kaydetmektedir (FeldekSlovakya sect 83)
69 AĠHMrsquoin yerleĢik iccediltihatlarında da belirttiği gibi huumlkucircmetler kullandıkları kamu
guumlcuumlnden dolayı kendilerine youmlneltilmiĢ en ağır eleĢtirileri bile hoĢgoumlruuml ile karĢılamak
zorundadır Sağlıklı bir demokrasi bir huumlkucircmetin yalnızca yasama organı veya yargı organları
tarafından denetlenmesini değil aynı zamanda sivil toplum oumlrguumltleri medya ve basın veya
siyasi partiler gibi siyasal alanda yer alan diğer aktoumlrlerce de denetlenmesini gerektirir
(Castellsİspanya B No 1179885 2341992 sect 46)
70 Aynı Ģekilde siyasetccedililere youmlnelik eleĢtirilerin kabul edilebilir sınırları diğer
kiĢilere youmlnelik eleĢtiri sınırına goumlre daha geniĢtir Bir siyasetccedili diğer kiĢilerden farklı olarak
her soumlzuumlnuuml ve eylemini bilerek halkın ve aynı zamanda diğer siyasetccedililerin denetimine accedilar
bu nedenle de daha geniĢ hoĢgoumlruuml goumlstermek zorundadır (LingensAvusturya sect 42)
71 Siyasetccedililerin daha hoĢgoumlruumlluuml olmak zorunda olmaları Anayasarsquonın 26
maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen ldquoşoumlhret ve haklarınınrdquo korunmayacağı anlamına
gelmez Aksine 26 maddenin ikinci fıkrası buumltuumln bireylerin itibarlarının korunmasına imkacircn
verir Ancak Ģahsi sıfatları dıĢında hareket eden siyasetccedililer bakımından soumlz konusu
korumanın gerekleri siyasi meseleleri accedilık biccedilimde tartıĢmanın yararıyla bağlantılı olarak
değerlendirilmelidir (LingensAvusturya sect 42)
72 Somut olayda baĢvurucu yayımladığı kitapta davacının soumlz eylem ve
politikalarıyla Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyeti devletinin menfaatlerine ccedilalıĢmadığını
davacının eylemlerinin ve iliĢkilerinin bazı yabancı devletlerin ccedilıkarlarına hizmet ettiğini
savunmuĢ ve davacıya youmlnelik olarak sert ifadeler kullanmıĢtır Yargıtay 4 Hukuk Dairesi
kitaptaki iddiaların ve baĢvurucu hakkındaki soumlzlerin bir buumltuumln olarak davacının Ģeref ve
itibarına saldırı anlamı taĢıdığına karar vermiĢtir Dairenin kitapta yer alan iddia ve soumlzlerin
ve kitap kapağında kullanılan resmin asıl amacının davacıyı kuumlccediluumlk duumlĢuumlrmek olduğunu kabul
etmesi ancak baĢvurucunun kullandığı kelimelere ve kitap kapağında yer alan resme onun
verdiği anlamın oumltesinde anlamlar yuumlklemesi ile muumlmkuumln olmuĢtur
73 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi kararında baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruuml
kamusal tartıĢmalara katkı sunma kapasitesi ve ifadelerin kimin tarafından dile getirildiği
tartıĢılmamıĢ baĢvurucunun hakları ile davacının kullanılan ifadeler karĢısında sahip olduğu
hakların ağırlığı gerektiği gibi değerlendirilmemiĢtir Derece Mahkemeleri baĢvurucunun soumlz
konusu kitabı davacının toplumsal itibarını zayıflatmak iccedilin yazdığını kabul etmiĢlerdir Fakat
Mahkemeler siyasi tartıĢmaların yoğun olarak yaĢandığı bir doumlnemde bu kitabın
yayımlanmasının beklenen bir geliĢme olduğunu goumlzardı etmiĢlerdir
74 BaĢvurucunun dava konusu kitapta yirmi yılı aĢkın bir suumlredir Tuumlrkiye siyasetinin
en oumlnemli aktoumlrlerinden biri olan davacıyı eleĢtirmesinin ve onun hayatının bazı kesitleri ile
iliĢkilerini ve soumlzlerini analiz etmesinin genel olarak kamu yararını ilgilendiren bir mesele
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
17
olduğuna kuĢku yoktur Ayrıca huumlkucircmetlere ve siyasetccedililere youmlneltilen eleĢtirinin sınırı da
oumlzel kiĢilere goumlre daha geniĢtir
75 Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması
gereken bir yararın varlığının olup olmadığı değerlendirilirken ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer
yargısırdquo arasındaki farkın dikkatlice ortaya konulması gerekir Olgusal iddiaların
dayanaklarının ortaya konulmasının beklenmesi muumlmkuumlnken değer yargılarının gerccedilekliğinin
kanıtlanmasını beklemek muumlmkuumln değildir (De Haes and GijselsBelccedilika B No 1998392
2421997 sect 42) Bununla birlikte somut olaydaki gibi birccedilok kitaptan gazete haber ve
yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde ortaya atılan iddialar soumlz konusu
olduğunda ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer yargılarınırdquo ayırt etmek oldukccedila zordur Yine de
olgusal iddialar ile desteklenmese bile değer yargılarının aĢırı olması kabul edilebilir bir
durumdur (JerusalemAvusturya B No 2695895 2722001 sect 43)
76 BaĢvuru konusu kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve
cumhurbaĢkanı adayı olan davacı Abdullah Guumlluumln siyasi ve aile yaĢamına iliĢkin bazı
detaylara yer verilmiĢ ve bazı iddialar ortaya atılmıĢtır Ancak ortaya atılan iddialar genel
olarak baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde
yapılmıĢtır Bununla birlikte kitapta sıklıkla atıf yapılan bir baĢka kaynak ise Yargıtay
Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Bu
kapsamda kullanılan kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler
ile ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğu anlaĢılmaktadır
(bkz sect 18) Dolayısıyla kitap oumlnemli oumllccediluumlde herkesin ulaĢabileceği accedilık kaynaklar
kullanılarak yapılan bazı değer yargılarına dayanmaktadır
77 Oumlte yandan baĢvurucunun yazdığı kitabının yoğun siyasi tartıĢmaların yaĢandığı
bir doumlnemde yayımlandığı goumlzetildiğinde kamu yararına youmlnelik olmadığı soumlylenemez
BaĢvurucunun boumlyle bir doumlnemde kendi adına kamuoyunu bilgilendirmek ve eleĢtirilerle
kamuoyu oluĢturmak amacıyla hareket ettiği accedilıktır Oumlte yandan baĢvurucunun yorumları ve
ccedilıkarımlarının ağır eleĢtiri olduğunda herhangi bir teredduumlt olmamasına rağmen baĢvurucunun
yorumlarının ve ccedilıkarımlarının keyficirc kiĢisel saldırı boyutuna ulaĢtığı da soumlylenemez
BaĢvurucunun polemik iccedileren agresif usuluuml değerlendirilirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece
haber ve fikirlerin iccedileriğini korumadığı haber ve fikirlerin iletilme usuluumlnuuml de koruduğu
goumlzetilmelidir (JersildDanimarka B No 1589089 2391984 sect 31)
78 Demokratik toplumda -oumlzellikle siyasi kiĢiler uumlzerinde- ccediloğulcu bir tartıĢma
ortamının sağlanması oumlnemlidir Boumlylelikle demokrasinin asıl iĢlevi olan haber bilgi ve
eleĢtirilerin oumlzguumlrce dile getirilmesi iccedilin uygun ortam sağlanabilecektir Siyasi kiĢiler
demokratik bir ortamda kendilerine youmlnelik ağır eleĢtiriler yapılabileceğini aile ve oumlzel
yaĢamlarının suumlrekli takip edileceğini bilerek tercihlerini belirlemektedirler Bu bağlamda
baĢvurucunun uzun yıllardır siyasetin iccedilinde ve cumhurbaĢkanı adayı olan kiĢi hakkında -
oumlnceden yayımlanmıĢ kaynaklar temelinde- siyasi hayatında yapmıĢ olduğu bazı tercihlerden
yola ccedilıkarak aile hayatına iliĢkin bilgiler iletmesine ve ağır eleĢtiriler yapmasına demokratik
ccediloğulculuk accedilısından tahammuumll edilmesi gerekir Bu tuumlr aile hayatına iliĢkin bilgilere ağır
eleĢtirilere ve değerlendirmelere tahammuumll edilmesi ve ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvencesi ile
bunların dile getirilmesi demokrasinin sağlıklı iĢlemesini sağlayacaktır
79 Rahatsız edici de olsa siyasilere iliĢkin yapılan bilgilendirme ve eleĢtirilerin
cezalandırılması ldquocaydırıcı etkirdquo doğurarak toplumdaki ve kamuoyundaki farklı seslerin
susturulmasına yol accedilabilir Cezalandırılma korkusu ccediloğulcu toplumun suumlrduumlruumllebilmesine
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
18
engel olabilir Bu nedenle somut olayda baĢvurucunun 15000 TL tazminat oumldemesine karar
verilmesi siyasilere youmlnelik olarak bilgilendirme ve eleĢtiri ortamına zarar verebilecektir
Dolayısıyla baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin ldquobaĢkalarının Ģoumlhret ve
haklarınınrdquo korunması iccedilin demokratik bir toplumda gerekli bir muumldahale olmadığı kanaatine
varılmıĢtır
80 Accedilıklanan nedenlerle baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına
alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir Serruh KALELĠ Erdal
TERCAN ve Hasan Tahsin GOumlKCAN Anayasarsquonın 28 maddesi youmlnuumlnden de ihlal bulunması
gerektiği gerekccedilesiyle bu sonuca katılmıĢlardır
Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve Muammer TOPAL bu goumlruumlĢe
katılmamıĢlardır
3 6216 Sayılı Kanunrsquoun 50 Maddesi Youmlnuumlnden
81 BaĢvurucu maddi ve manevi zararlarına iliĢkin haklarının saklı tutulmasını talep
etmiĢtir
82 3032011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama
Usulleri Hakkında Kanunun Kararlar kenar baĢlıklı 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası
Ģoumlyledir
Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa ihlali ve sonuccedillarını
ortadan kaldırmak iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere dosya ilgili mahkemeye goumlnderilir
Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hacircllerde başvurucu lehine
tazminata huumlkmedilebilir veya genel mahkemelerde dava accedilılması yolu goumlsterilebilir Yeniden
yargılama yapmakla yuumlkuumlmluuml mahkeme Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında accedilıkladığı
ihlali ve sonuccedillarını ortadan kaldıracak şekilde muumlmkuumlnse dosya uumlzerinden karar verir
83 BaĢvurucu vekacirclet uumlcreti ve yargılama giderlerinin tahsilini talep ettiğinden
19835 baĢvuru harcı ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL yargılama
giderinin baĢvurucuya oumldenmesine karar verilmesi gerekir
84 BaĢvurucunun herhangi bir tazminat talebi olmadığından bu husus
değerlendirilmemiĢtir Ancak 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) numaralı fıkrasında
esas inceleme sonunda ihlal kararı verilmesi hacirclinde ihlalin ve sonuccedillarının ortadan
kaldırılması iccedilin yapılması gerekenlere huumlkmedileceği belirtilmiĢtir BaĢvuruda Anayasanın
26 maddesinin ihlal edildiği sonucuna varıldığı goumlzetilerek ihlal tespitinin yeterli tatmin
sağlayamayacağı anlaĢılmakla 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) ve (2) numaralı
fıkraları uyarınca yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesi gerekir
V HUumlKUumlM
Accedilıklanan gerekccedilelerle
A BaĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiği youmlnuumlndeki iddiasının KABUL
EDĠLEBĠLĠR OLDUĞUNA OYBĠRLĠĞĠYLE
B BaĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında guumlvence altına
alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ĠHLAL EDĠLDĠĞĠNE Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve
Muammer TOPALrsquoın karĢıoyu ve OYCcedilOKLUĞUYLA
C 19835 TL harccedil ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL
yargılama giderinin BAġVURUCUYA OumlDENMESĠNE
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
19
D Oumldemenin kararın tebliğini takiben baĢvurucunun Maliye Bakanlığına baĢvuru
tarihinden itibaren doumlrt ay iccedilinde yapılmasına oumldemede gecikme olması hacirclinde bu suumlrenin
sona erdiği tarihten oumldeme tarihine kadar geccedilen suumlre iccedilin yasal faiz uygulanmasına
E 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca ihlalin ve
sonuccedillarının ortadan kaldırılması iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere kararın bir oumlrneğinin
Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesine GOumlNDERĠLMESĠNE
F Bilgi edinilmesi iccedilin kararın bir oumlrneğinin Adalet Bakanlığına ve ĠccediliĢleri
Bakanlığına goumlnderilmesine
27102015 tarihinde karar verildi
BaĢkan
Zuumlhtuuml ARSLAN
BaĢkanvekili
Burhan UumlSTUumlN
BaĢkanvekili
Engin YILDIRIM
Uumlye
Serdar OumlZGUumlLDUumlR
Uumlye
Serruh KALELĠ
Uumlye
Osman Alifeyyaz PAKSUumlT
Uumlye
Recep KOumlMUumlRCUuml
Uumlye
Nuri NECĠPOĞLU
Uumlye
Hicabi DURSUN
Uumlye
Celal Muumlmtaz AKINCI
Uumlye
Erdal TERCAN
Uumlye
Muammer TOPAL
Uumlye
Hasan Tahsin GOumlKCAN
Uumlye
Kadir OumlZKAYA
Uumlye
Rıdvan GUumlLECcedil
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
20
KARŞIOY GEREKCcedilESİ
BaĢvurucunun yazdığı kitabın bir buumltuumln olarak incelenmesinde ifade oumlzguumlrluumlğuuml
sınırlarının aĢıldığı kitapta sarfedilen soumlzlerin ve iddiaların demokratik bir toplumda
baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında
makul bir denge teĢkil etmediği ayrıca kitabın oumln ve arka kapaklarındaki resim ve tanıtım
yazılarının da baĢvurucunun Ģeref ve itibara youmlnelik duumlĢuumlncelerini ortaya koyduğu
dolayısiyle derece mahkemelerinin bu konudaki tespit ve vardıkları sonucun hukuka uyarlı
bulunduğu ve baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına alınan ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlacircl edilmediği kanaatine vardığımızdan ccediloğunluğun aksi youmlndeki kararına
katılmıyoruz
BaĢkanvekili
Burhan UumlSTUumlN
Uumlye
Serdar OumlZGUumlLDUumlR
Uumlye
Muammer TOPAL
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
8
okula buumlyuumlk oumlnem vermekte siyasi kariyeri boyunca gerek siyasetccedili gerekse devlet adamı
sıfatıyla bazı yabancı devlet adamları politikacılar ve sivil toplum oumlrguumltleri ile yaptığı
goumlruumlĢmelere değinmektedir BaĢvurucu bu goumlruumlĢmelerde ele alınan konuları yabancıların
davacı hakkındaki olumlu goumlruumlĢlerini aktarmakta ve kendi bakıĢ accedilısından bazı
değerlendirmelerde bulunmaktadır BaĢvurucu davacının goumlruumlĢtuumlğuuml baĢta bazı Yahudi
kuruluĢları olmak uumlzere Amerika Ġngiltere Ġsrail Almanya ve diğer bazı yabancı uumllkelerle
bağlantısı bulunan kiĢi ve kuruluĢların duumlnya sistemi iccedilindeki rollerine iliĢkin bazı
değerlendirmelerde bulunmakta ve davacının iliĢkilerine Ģuumlpheyle yaklaĢmaktadır
21 BaĢvurucuya goumlre Abdullah Guumll eğitimi ccedilalıĢma hayatı ve siyasi yaĢamı boyunca
daima Ģuumlpheli iliĢkiler iccedilerisinde bulunmuĢ Necip Fazıl Kısakuumlrek ve Necmettin Erbakan
ldquosiyasi ccedilizgisinderdquo goumlruumlnmesine rağmen kendisinin oumlzel bir ldquoajandasırdquo olmuĢtur BaĢvurucu
bu kanaatini davacının oumlğrencilik yıllarından itibaren ve bilhassa siyasi kariyeri boyunca
ccedileĢitli meseleler hakkında değiĢen goumlruumlĢlerine dayandırmaktadır BaĢvurucuya goumlre davacının
siyasi goumlruumlĢlerindeki tutarsızlıkların sebebi onun yabancı guumlccedillerin menfaatlerine ccedilalıĢan bir
kiĢi olmasıdır BaĢvurucu bir buumltuumln olarak davacı ve onun siyasi ccedilizgisinin Mustafa Kemal
Atatuumlrkrsquouumln goumlruumlĢlerine aykırı olduğunu iddia etmekte ve bu siyasi ccedilizginin ldquouumllkeyi felakete
suumlruumlklediğinerdquo inanmaktadır
22 BaĢvurucu soumlz konusu kitapta teroumlr oumlrguumltuuml PKK ve onun lideri olan Abdullah
Oumlcalanrsquoı sert ifadelerle eleĢtirmektedir Kitabın oumlnemli bir kısmında bazı yabancı siyasetccedili
devlet adamı ve kuruluĢların PKK ve Abdullah Oumlcalanrsquoa iliĢkin politikalarına ve bazı
accedilıklamalarına değinilmekte daha sonra aynı kiĢi ve kuruluĢların davacı hakkındaki
goumlruumlĢlerine de yer verilmektedir BaĢvurucu kitapta davacının Kuumlrt meselesi hakkındaki bazı
accedilıklamalarına da yer vermek suretiyle soumlz ve eylemlerinin uumllke menfaatine uygun
duumlĢmediğini kendi bakıĢ accedilısından goumlstermeye ccedilalıĢmaktadır
C İlgili Hukuk
23 1112011 tarihli ve 6098 sayılı Tuumlrk Borccedillar Kanunursquonun 49 maddesi Ģoumlyledir
ldquoKusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle
yuumlkuumlmluumlduumlr
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile ahlaka aykırı bir fiille
başkasına kasten zarar veren de bu zararı gidermekle yuumlkuumlmluumlduumlrrdquo
24 6098 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesi Ģoumlyledir
ldquoZarar goumlren zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yuumlkuuml altındadır
Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hacirckim olayların olağan akışını
ve zarar goumlrenin aldığı oumlnlemleri goumlz oumlnuumlnde tutarak zararın miktarını hakkaniyete uygun
olarak belirlerrdquo
IV İNCELEME VE GEREKCcedilE
25 Mahkemenin 27102015 tarihinde yapmıĢ olduğu toplantıda baĢvurucunun
22112013 tarihli ve 20138503 numaralı bireysel baĢvurusu incelenip gereği duumlĢuumlnuumllduuml
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
9
A Başvurucunun İddiaları
26 BaĢvurucu baĢvuruya konu kitapta yer alan ifadelerin goumlruumlnuumlr gerccedilekliğe uygun
olduğunu ve davacının siyasi konumu gereği sert eleĢtirilere accedilık olması gerekmesine rağmen
ifade ettiği duumlĢuumlncelerinden dolayı cezalandırıldığını ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu baĢvuruya
konu tazminat davasının accedilılmasından 16 guumln sonra Ergenekon soruĢturması olarak bilinen
soruĢturma kapsamında tutuklanarak yargılandığını ve goumlruumlĢleri dolayısıyla 29 yıl 7 ay
huumlrriyeti bağlayıcı ceza ile cezalandırıldığını belirtmiĢtir BaĢvurucu Ġlk Derece
Mahkemesinin accedilılan tazminat davasını reddetmesinin ardından Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin
1522011 tarihli ilamı ile Ġlk Derece Mahkemesinin kararının onandığını bu tarihten sonra
uumlyeleri davacı tarafından seccedililen HSYK tarafından Yargıtay 4 Hukuk Dairesine yeni uumlyeler
atanarak uumlye yapısının değiĢtirildiğini ve davacının karar duumlzeltme talebinin aynı Daire
tarafından ve farklı uumlye yapısı ile 8122011 tarihinde kabul edilerek Ġlk Derece
Mahkemesinin kararının bozulduğunu ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucuya goumlre Yargıtay 4 Hukuk
Dairesine yapılan yeni atamalardan sonra Ġlk Derece Mahkemesinin kararı bozulabilmiĢtir
BaĢvurucu Yargıtayın tarafsız hareket etmediğini ileri suumlrmuumlĢ Anayasarsquonın 2 9 25 26
28 29 36 37 ve 40 maddelerinin ihlal edildiğinin tespiti ile maddi ve manevi tazminat
haklarının saklı tutulması talebinde bulunmuĢtur
B Değerlendirme
1 Kabul Edilebilirlik Youmlnuumlnden
27 Anayasa Mahkemesi olayların baĢvurucu tarafından yapılan hukuki
nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir
Canan B No 2012969 1892013 sect 16)
28 Her ne kadar baĢvurucu Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin taraflı davrandığını ve bu
sebeple Anayasarsquonın 36 maddesinde koruma altına alınan adil yargılanma hakkının ihlal
edildiğini ileri suumlrmuumlĢ ise de bu Ģikacircyet yazmıĢ olduğu kitap nedeniyle baĢvurucunun
tazminat oumldemesine karar verilmesine youmlneliktir ve bu sebeple soumlz konusu Ģikacircyetin
Anayasarsquonın 26 maddesinde tanımlanan ifade oumlzguumlrluumlğuuml bağlamında incelenmesi uygun
goumlruumllmuumlĢtuumlr
29 BaĢvurucunun yazdığı bir kitaptan dolayı aleyhine manevi tazminat oumldemeye
huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetleri accedilıkccedila dayanaktan yoksun
değildir Ayrıca baĢka bir kabul edilemezlik nedeni de bulunmadığı iccedilin baĢvurunun kabul
edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir
2 Esas Youmlnuumlnden
30 BaĢvurucu yazdığı bir kitap nedeniyle davacıya tazminat oumldemesinin
Anayasarsquonın 26 maddesinde yer alan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr
BaĢvurucunun iddialarına karĢı Bakanlık goumlruumlĢuumlnde baĢvurucunun Ģikacircyetlerinin
Anayasarsquonın 26 maddesinde yer alan ifade oumlzguumlrluumlğuuml ccedilerccedilevesinde incelenmesi gerektiği
belirtilmiĢtir BaĢvurucu baĢvurunun esası hakkındaki Bakanlık goumlruumlĢuumlne karĢı baĢvuru
dilekccedilesindeki beyanlarını tekrar etmiĢtir
31 Anayasarsquonın ldquoTemel hak ve huumlrriyetlerin sınırlanmasırdquo kenar baĢlıklı 13 maddesi
Ģoumlyledir
ldquoTemel hak ve huumlrriyetler oumlzlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili
maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir Bu
sınırlamalar Anayasanın soumlzuumlne ve ruhuna demokratik toplum duumlzeninin ve lacircik
Cumhuriyetin gereklerine ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkesine aykırı olamazrdquo
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
10
32 Anayasarsquonın ldquoDuumlşuumlnceyi accedilıklama ve yayma huumlrriyetirdquo kenar baĢlıklı 26 maddesi
Ģoumlyledir
ldquoHerkes duumlşuumlnce ve kanaatlerini soumlz yazı resim veya başka yollarla tek başına veya
toplu olarak accedilıklama ve yayma hakkına sahiptir Bu huumlrriyet resmi makamların muumldahalesi
olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar Bu fıkra huumlkmuuml
radyo televizyon sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine
bağlanmasına engel değildir
Bu huumlrriyetlerin kullanılması millicirc guumlvenlik kamu duumlzeni kamu guumlvenliği Cumhuriyetin
temel nitelikleri ve Devletin uumllkesi ve milleti ile boumlluumlnmez buumltuumlnluumlğuumlnuumln korunması succedilların
oumlnlenmesi succedilluların cezalandırılması Devlet sırrı olarak usuluumlnce belirtilmiş bilgilerin
accedilıklanmaması başkalarının şoumlhret veya haklarının oumlzel ve aile hayatlarının yahut kanunun
oumlngoumlrduumlğuuml meslek sırlarının korunması veya yargılama goumlrevinin gereğine uygun olarak
yerine getirilmesi amaccedillarıyla sınırlanabilir
hellip
Duumlşuumlnceyi accedilıklama ve yayma huumlrriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil şart ve
usuller kanunla duumlzenlenirrdquo
33 Anayasarsquonın 26 maddesinde ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanımında baĢvurulabilecek
araccedillar ldquosoumlz yazı resim veya başka yollarrdquo olarak ifade edilmiĢ ve ldquobaşka yollarrdquo ifadesiyle
her tuumlrluuml ifade aracının anayasal koruma altında olduğu goumlsterilmiĢtir (Emin Aydın [GK] B
No 20132602 2312014 sect 43) Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml Anayasarsquoda yer alan diğer hak ve
oumlzguumlrluumlklerin oumlnemli bir kısmını doğrudan etkiler Gazete dergi veya kitap biccediliminde basın
yayın yoluyla duumlĢuumlncenin yayılmasının baĢlıca aracı olan basın da ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln
kullanılma biccedilimlerinden biridir (Fatih Taş [GK] B No 20131461 12112014 sect 64)
34 Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında vurgulandığı uumlzere ifade
oumlzguumlrluumlğuuml herkesin soumlz yazı resim veya baĢka yollarla duumlĢuumlnce ve kanaatlerini accedilıklama ve
yayma hakkını buna bağlı olarak haber veya goumlruumlĢ alma ve verme oumlzguumlrluumlklerini
kapsamaktadır Bu ccedilerccedilevede ifade oumlzguumlrluumlğuuml kiĢinin haber ve bilgilere baĢkalarının
fikirlerine serbestccedile ulaĢabilmesi duumlĢuumlnce ve kanaatlerinden dolayı kınanamaması ve bunları
tek baĢına veya baĢkalarıyla birlikte ccedileĢitli yollarla serbestccedile ifade edebilmesi anlatabilmesi
savunabilmesi baĢkalarına aktarabilmesi ve yayabilmesi anlamına gelir
35 Basın oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kapsayan ifade oumlzguumlrluumlğuuml gazete dergi kitap gibi araccedillar ile
duumlĢuumlnce ve kanaatleri accedilıklama yorumlama bilgi haber ve eleĢtirilerin yayın ve dağıtım
haklarını kapsar Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml duumlĢuumlncenin iletilmesini ve dolaĢımını gerccedilekleĢtirerek
bireyin ve toplumun bilgilenmesini sağlar Ccediloğunluğa muhalif olanlar da dacirchil olmak uumlzere
duumlĢuumlncelerin her tuumlrluuml araccedilla accedilıklanması accedilıklanan duumlĢuumlnceye paydaĢ sağlanması duumlĢuumlnceyi
gerccedilekleĢtirme ve bu konuda baĢkalarını ikna etme ccedilabaları ccediloğulcu demokratik duumlzenin
gereklerindendir Bu itibarla duumlĢuumlnceyi accedilıklama ve yayma oumlzguumlrluumlğuuml ile basın oumlzguumlrluumlğuuml
demokrasinin iĢleyiĢi iccedilin yaĢamsal oumlnemdedir (Fatih Taş sect 65)
36 Bu bağlamda toplumsal ve siyasal ccediloğulculuğu sağlamak her tuumlrluuml duumlĢuumlncenin
barıĢccedilıl bir Ģekilde ve serbestccedile ifadesine bağlıdır Aynı Ģekilde birey oumlzguumln kiĢiliğini
duumlĢuumlncelerini serbestccedile ifade edebildiği ve tartıĢabildiği bir ortamda ortaya koyabilir Ġfade
oumlzguumlrluumlğuuml kendimizi ve baĢkalarını tanımlamada anlamada ve algılamada bu ccedilerccedilevede
baĢkalarıyla iliĢkilerimizi belirlemede ihtiyaccedil duyduğumuz bir değerdir (Emin Aydın sect 41)
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
11
37 Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrası ifade oumlzguumlrluumlğuumlne iccedilerik bakımından
bir sınırlama getirmemiĢtir BaĢka bir deyiĢle hem gerccedilek hem de tuumlzel kiĢiler iccedilin geccedilerli olan
ifade oumlzguumlrluumlğuuml siyasi sanatsal akademik veya ticari duumlĢuumlnce ve kanaat accedilıklamaları gibi her
tuumlrluuml ifadeyi kapsamına almaktadır Accedilıklanan ve yayılan bir duumlĢuumlncenin iccedileriğinden
hareketle kiĢiler ve toplum accedilısından ldquodeğerli-değersizrdquo veya ldquoyararlı-yararsızrdquo biccediliminde
ayrıĢtırılması subjektif unsurlar ihtiva eder Bu değerlendirmelerden hareketle ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln alanının belirlenmeye ccedilalıĢılması bu oumlzguumlrluumlğuumln keyficirc biccedilimde sınırlandırılması
sonucunu doğurabilecektir Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml baĢkaları accedilısından ldquodeğersizrdquo veya ldquoyararsızrdquo
goumlruumllen duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması oumlzguumlrluumlğuumlnuuml de iccedilermektedir
38 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuuml Anayasarsquoda yer alan temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin
sınırlama rejimine tabidir Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne iliĢkin 26 maddenin ikinci fıkrasında sınırlama
sebeplerine yer verilmiĢtir Mevcut baĢvuruya benzer baĢvurularda Anayasarsquonın 26
maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sınırlama sebepleri dikkate alınmalıdır
39 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik sınırlamaların da bir sınırının olması
gerektiği accedilıktır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasında Anayasarsquonın 13
maddesindeki oumllccediluumltler goumlz oumlnuumlne alınmak zorundadır Bu sebeple ifade oumlzguumlrluumlğuumlne getirilen
sınırlandırmaların denetiminin Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan oumllccediluumltler ccedilerccedilevesinde ve
Anayasarsquonın 26 maddesi kapsamında yapılması gerekmektedir
40 BaĢvuru baĢvurucu tarafından kaleme alınan bir kitapta bahsedilen doumlnemlerde
dıĢiĢleri bakanlığı ile baĢbakan yardımcılığı goumlrevlerinde bulunan ve cumhurbaĢkanı adayı
olan davacı Abdullah Guumllrsquouumln Ģeref ve itibarına zarar verildiği kabul edilerek baĢvurucunun
tazminat oumldemeye mahkucircm edilmesi nedeniyle yapılmıĢtır
41 Somut olayda ccediloumlzuumlmlenmesi gereken ilk mesele baĢvurucu aleyhine tazminata
huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahale oluĢturup oluĢturmadığını
belirlemektir Sonraki aĢamalarda varlığı kabul edilen muumldahaleye dayanak olarak goumlsterilen
amacın meĢru olup olmadığının soumlz konusu hakkın oumlzuumlnuuml zedeleyecek oumllccediluumlde kısıtlanıp
kısıtlanmadığının kısıtlamanın demokratik toplumda gerekli olup olmadığının ve kullanılan
araccedilların orantılı olup olmadığının tespit edilmesi gerekir
a Muumldahalenin Mevcudiyeti
42 BaĢvurucu yazdığı kitapta yer alan soumlzlerinin ve iddialarının davacının Ģeref ve
itibarına zarar verdiği kabul edilerek 15000 TL tazminat oumldemeye mahkucircm edilmiĢtir Soumlz
konusu Mahkeme kararı ile baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahalede
bulunulduğu accedilıktır
b Muumldahalenin İhlal Oluşturup Oluşturmadığı
43 Yukarıda anılan muumldahale Anayasarsquonın 26 maddesinin ikinci fıkrasında
belirtilen haklı sebeplerden bir veya daha fazlasına dayanmadığı ve Anayasarsquonın 13
maddesinde belirtilen koĢulları yerine getirmediği muumlddetccedile Anayasarsquonın 26 maddesinin
ihlalini teĢkil edecektir Bu nedenle sınırlamanın Anayasarsquonın 13 maddesinde oumlngoumlruumllen oumlze
dokunmama Anayasarsquonın ilgili maddesinde belirtilmiĢ olma kanunlar tarafından oumlngoumlruumllme
Anayasarsquonın soumlzuumlne ve ruhuna demokratik toplum duumlzeninin ve laik Cumhuriyetrsquoin
gereklerine ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkesine aykırı olmama koĢullarına uygun olup olmadığının
belirlenmesi gerekir
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
12
i Kanunilik
44 BaĢvurucu Anayasarsquonın 26 maddesinin beĢinci fıkrasında yer alan ldquobu hakların
kullanılması kanunla duumlzenlenirrdquo huumlkmuumlne ve Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan
ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo gereğine aykırılık bulunduğuna iliĢkin bir iddiada
bulunmamıĢtır Yapılan değerlendirmeler neticesinde 6098 sayılı Kanunrsquoun 49 ve 50
maddelerinin ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo oumllccediluumltuumlnuuml karĢıladığı sonucuna varılmıĢtır
ii Meşru Amaccedil
45 BaĢvurucunun tazminat oumldemesine iliĢkin soumlz konusu kararın baĢkalarının Ģoumlhret
veya haklarının korunmasına youmlnelik oumlnlemlerin bir parccedilası olduğu ve meĢru bir amaccedil taĢıdığı
sonucuna varılmıĢtır
iii Demokratik Toplum Duumlzeninde Gerekli Olma ve Oumllccediluumlluumlluumlk
46 Son olarak baĢvurucunun yazdığı kitapta sarf ettiği soumlzlerden dolayı aleyhine
tazminata huumlkmedilmesine iliĢkin kararda demokratik bir toplumda baĢvurucunun ifade
oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında makul bir dengenin
goumlzetilip goumlzetilmediği değerlendirilmelidir
47 Bireyin Ģeref ve itibarı Anayasarsquonın 17 maddesinde yer alan ldquomanevi varlıkrdquo
kapsamında yer almaktadır Devlet bireyin manevi varlığının bir parccedilası olan Ģeref ve itibara
keyficirc olarak muumldahale etmemek ve uumlccediluumlncuuml kiĢilerin saldırılarını oumlnlemekle yuumlkuumlmluumlduumlr
Uumlccediluumlncuuml kiĢilerin Ģeref ve itibara muumldahalesi -birccedilok ihtimalin yanında- goumlrsel ve iĢitsel
yayınlar yoluyla da olabilir Bir kiĢi goumlrsel ve iĢitsel yayın yoluyla bir kamuoyu tartıĢması
ccedilerccedilevesinde eleĢtirilmiĢ olsa dahi o kiĢinin Ģeref ve itibarı manevi buumltuumlnluumlğuumlnuumln bir parccedilası
olarak değerlendirilmelidir (Nilguumln Halloran B No 20121184 1672014 sect 41 Adnan
Oktar B No 20131123 2102013 sect 33)
48 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml ve oumlzel olarak basın oumlzguumlrluumlğuuml alanında devletin pozitif ve negatif
yuumlkuumlmluumlluumlkleri bulunmaktadır Kamu makamları negatif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında zorunlu
olmadıkccedila duumlĢuumlncenin accedilıklanmasını ve yayılmasını yasaklamamalı yaptırımlara tabi
tutmamalı pozitif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında ise ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln gerccedilek ve etkili korunması
iccedilin gereken tedbirleri almalıdır (Nilguumln Halloran sect 43 benzer youmlndeki AĠHM goumlruumlĢuuml iccedilin
bkz Oumlzguumlr GuumlndemTuumlrkiye B No 2314493 1632000 sect 43)
49 Devletin bireylerin maddi ve manevi varlığının korunması ile ilgili pozitif
yuumlkuumlmluumlluumlkleri ccedilerccedilevesinde Ģeref ve itibarın korunması hakkı ile diğer tarafın Anayasarsquoda
guumlvence altına alınmıĢ olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnden yararlanma hakkı arasında adil bir denge
kurması gerekir Mevcut olaydaki gibi baĢvurularda baĢvurunun sonucu kural olarak
baĢvurunun ihtilaflı soumlzlerin sahibi tarafından Anayasarsquonın 26 maddesine dayanılarak
yapılmıĢ olması ile bu soumlzlere konu olan kiĢi tarafından Anayasarsquonın 17 maddesinin birinci
fıkrasına dayanılarak yapılmıĢ olmasına goumlre değiĢmez Aksi hacirclde Anayasarsquonın anılan
maddelerinde korunan hakların dengelenmesinde benzer olaylarda ccedileliĢkili sonuccedillar ortaya
ccedilıkabilir Yargı mercilerinin bu iki maddede duumlzenlenen haklar arasında Anayasarsquonın 13
maddesinde ve bu maddenin uygulanmasına iliĢkin Anayasa Mahkemesi iccediltihadında ortaya
konulan kriterlere uygun bir denge kurmaları gerekir
50 Demokrasiler temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin en geniĢ oumllccediluumlde sağlanıp guumlvence altına
alındığı rejimlerdir Oumlze dokunma yasağını ihlal etmeyen muumldahaleler youmlnuumlnden goumlzetilmesi
oumlngoumlruumllen ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo kavramı oumlncelikle ifade oumlzguumlrluumlğuuml
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
13
uumlzerindeki sınırlamaların zorunlu ya da istisnai tedbir niteliğinde ve baĢvurulabilecek en son
ccedilare ya da alınabilecek en son oumlnlem olmasını gerektirmektedir Demokratik toplum
duumlzeninin gereklerinden olma bir sınırlamanın demokratik bir toplumda zorlayıcı bir
toplumsal ihtiyacın karĢılanması amacına youmlnelik olmasını ifade etmektedir Buna goumlre
sınırlayıcı tedbir bir toplumsal ihtiyacı karĢılamıyorsa ya da baĢvurulabilecek en son ccedilare
niteliğinde değilse demokratik toplum duumlzeninin gereklerine uygun bir tedbir olarak
değerlendirilemez (HandysideBirleşik Krallık B No 549372 7121976 sect 48)
51 Buna goumlre demokratik toplumun temellerinden olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece
lehte olduğu kabul edilen veya zararsız ya da ilgilenmeye değmez goumlruumllen ifadeler iccedilin değil
devletin veya toplumun bir boumlluumlmuumlnuuml eleĢtiren onlara ccedilarpıcı gelen onları rahatsız eden
ifadeler iccedilin de geccedilerli olduğu kuĢkusuzdur Ccediluumlnkuuml bunlar demokratik toplum duumlzeninde
geccedilerli olan ccediloğulculuğun hoĢgoumlruumlnuumln ve accedilık fikirliliğin gerekleridir (HandysideBirleşik
Krallık sect 49)
52 Hak ve oumlzguumlrluumlklere yapılacak her tuumlrluuml sınırlamada devreye girecek bir baĢka
guumlvence de Anayasarsquonın 13 maddesinde ifade edilen ldquooumllccediluumlluumlluumlk ilkesirdquodir Bu ilke temel hak
ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasına iliĢkin baĢvurularda oumlncelikli olarak dikkate alınması
gereken bir guumlvencedir Anayasarsquonın 13 maddesinde demokratik toplum duumlzeninin gerekleri
ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkeleri iki ayrı kriter olarak duumlzenlenmiĢ olmakla birlikte bu iki kriter arasında
sıkı bir iliĢki vardır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklere youmlnelik herhangi bir sınırlamanın demokratik
toplum duumlzeni iccedilin gerekli nitelikte baĢka bir ifadeyle guumlduumllen kamu yararı amacını
gerccedilekleĢtirmekle birlikte temel haklara en az muumldahaleye olanak veren oumllccediluumlluuml bir sınırlama
niteliğinde olup olmadığının incelenmesi gerekir (AYM E20074 K200781 18102007)
53 Anayasa Mahkemesinin kararlarına goumlre oumllccediluumlluumlluumlk temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin
sınırlanma amaccedilları ile araccedil arasındaki iliĢkiyi yansıtır Oumllccediluumlluumlluumlk denetimi ulaĢılmak istenen
amaccediltan yola ccedilıkılarak bu amaca ulaĢılmak iccedilin seccedililen aracın denetlenmesidir Bu sebeple
ifade oumlzguumlrluumlğuuml alanında getirilen muumldahalelerde hedeflenen amaca ulaĢabilmek iccedilin seccedililen
muumldahalenin elveriĢli gerekli ve orantılı olup olmadığı değerlendirilmelidir (Sebahat Tuncel
B No 20121051 2022014 sect 84)
54 Bu bağlamda ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yargısal veya idari bir muumldahalenin toplumsal bir
ihtiyaccedil baskısını karĢılayıp karĢılamadığına bakılması gerekecektir BaĢvuru konusu olay
bakımından yapılacak değerlendirmelerin temel ekseni muumldahaleye neden olan derece
mahkemelerinin kararlarında dayandıkları gerekccedilelerin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kısıtlama
bakımından ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo ve ldquooumllccediluumlluumlluumlkrdquo ilkelerine uygun
olduğunu inandırıcı bir Ģekilde ortaya koyup koyamadığı olacaktır (Sebahat Tuncel sect 85)
55 Yukarıdaki değerlendirmeler ıĢığında mahkemelerin duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve
yayılmasına youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln
kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması gereken bir yararın
varlığını somut olgulara dayanarak goumlstermeleri gerekir (Mustafa Ali Balbay B No
20121272 4122013 sect 114)
56 Bunun sonucu olarak baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin
Anayasarsquonın 26 maddesini ihlal boyutuna ulaĢıp ulaĢmadığı incelenirken soyut bir
değerlendirme yapılmayıp baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruumlnuumln kamusal tartıĢmalara
katkı sunma kapasitesinin ifadelere youmlnelik kısıtlamaların niteliğinin ve kapsamının
ifadelerin kimin tarafından dile getirildiğinin kime youmlneldiğinin ve kamuoyu ile diğer
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
14
kiĢilerin kullanılan ifadeler karĢısında sahip oldukları hakların ağırlığının gerektiği gibi
değerlendirilip değerlendirilmediğine bakılmalıdır
57 BaĢvurucunun bir araĢtırmacı ve yazar olarak politikacılara veya huumlkucircmet
politikalarına youmlnelttiği eleĢtiriler sırasında soumlylediği soumlzlerden dolayı aleyhine tazminata
huumlkmedilmesinin oumllccediluumlluuml olduğunun kabul edilebilmesi iccedilin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan
muumldahalenin gerekccedilelerinin inandırıcı baĢka bir deyiĢle ilgili ve yeterli olması gerekir
58 Bu bağlamda gerekccedilede baĢvurucunun yayımladığı kitapta davacı hakkında haber
ve fikirlere yer verirken yayıncılık etiğine uygun olarak doğru ve guumlvenilir bilgi sunarken iyi
niyetle hareket etme goumlrev ve yuumlkuumlmluumlluumlğuumlne uyup uymadığının davacı hakkında verilen
bilgilerin cumhurbaĢkanlığı seccedilimleri kapsamında kamu yararına iliĢkin olup olmadığının
kitabın davacıya karĢı keyficirc kiĢisel bir saldırı teĢkil edip etmediğinin ve doğrudan siyasi
kiĢiliğini hedef alıp almadığının ortaya konulması gerekir Nitekim siyasilere youmlnelik
eleĢtirinin sınırları ccedilok daha geniĢtir (FeldekSlovakya B No 2903295 1272001 sect 74)
59 BaĢvuruya konu kitap yayımlanmadan oumlnce 2007 yılı Nisan ayında yapılacak olan
11 cumhurbaĢkanlığı seccedilimine youmlnelik kamuoyunda yoğun bir tartıĢma yaĢanmaktaydı 2000
yılında seccedililen 10 CumhurbaĢkanı Ahmet Necdet Sezerin goumlrev suumlresi 1652007 tarihinde
dolmaktaydı ve TBMM cumhurbaĢkanlığı seccediliminin ilk tur oylama guumlnuumlnuuml 27 Nisan olarak
belirlemiĢti Seccedilim doumlnemine laiklik tartıĢmalarıyla gelinmiĢti Uumllkenin ccedileĢitli yerlerinde
ldquoCumhuriyet Mitinglerirdquo adıyla geniĢ katılımlı goumlsteriler duumlzenlenmiĢ ve iktidarda bulunan
Adalet ve Kalkınma Partisinin kendi siyasal ccedilizgisinden bir ismi cumhurbaĢkanlığına seccedilmesi
engellenmek istenmiĢti Ġktidar partisinin o doumlnem dıĢiĢleri bakanı ve baĢbakan yardımcısı
olan Kayseri Milletvekili Abdullah Guumlluuml aday goumlstermesi uumlzerine tartıĢmaların odak noktası
genel olarak Abdullah Guumllrsquoe kaymıĢ ve yaĢanan bazı geliĢmelerin ardından ancak 2882007
tarihinde Abdullah Guumll cumhurbaĢkanı seccedililmiĢti
60 BaĢvurucu muhafazakacircr toplum kesimleri dinicirc cemaatlerin siyaset ve siyasi
partilerle iliĢkileri uumlzerine araĢtırmaları bulunan ve ccediloğunluğu zikredilen konularda olmak
uumlzere ondan fazla kitabı bulunan bir yazardır BaĢvurucu soumlz konusu kitabın oumln soumlzuumlnuuml
2942007 tarihinde yazmıĢ ve kitap cumhurbaĢkanlığı seccedilimine iliĢkin tartıĢmaların yoğun
olarak devam ettiği guumlnlerde yayımlanmıĢtır
61 BaĢvurucu davacıya ve davacının birlikte siyaset yaptığı kiĢilere karĢı son derece
Ģuumlpheci yaklaĢmaktadır BaĢvurucu bu kiĢilere genel olarak guumlvenmemekte bu kiĢilerin
kendisinin de mensubu olduğu duumlnya goumlruumlĢuumlne karĢı duumlĢman oldukları fikrini taĢımaktadır
BaĢvurucu davacı ve kitapta davacı ile birlikte adını zikrettiği kiĢilerin milleti aldattıklarına
inanmakta ve bu kiĢilere sert biccedilimde karĢı ccedilıkılması gerektiğini savunmaktadır Ayrıca
kitapta ifade ettiği olayların subjektif değerlendirmesini yapmakta davacı hakkında oumlne
suumlrduumlğuuml kanaatlerini ispatlamak iccedilin olayları ve bu olaylara iliĢkin yorumları
ccedileĢitlendirmektedir
62 BaĢvurucu hakkında accedilılan tazminat davası Ġlk derece Mahkemesince reddedilmiĢ
buna karĢın Yargıtayca karar duumlzeltme aĢamasında bozulmuĢtur Daha sonra Ġlk Derece
Mahkemesi Yargıtay bozma gerekccedilesinde belirtilen gerekccedilelerle davayı kabul ederek
baĢvurucunun davacıya manevi tazminat oumldemesine karar vermiĢtir Bu durumda baĢvurucu
hakkında tazminata huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetin
incelenmesi sırasında Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin 8122011 tarihli ilamında yer alan
gerekccedileler değerlendirilmelidir
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
15
63 Oumlte yandan yapılan bireysel baĢvurularda yalnızca ve tek baĢlarına derece
mahkemelerince verilen kararların ele alınması ile de yetinilemez Oumlncelikle baĢvurucu
tarafından soumlylenen soumlzlerin kitabın tamamı ve soumlylendikleri bağlamdan kopartılmaksızın
olayın buumltuumlnselliği iccedilerisinde değerlendirilmesi gerekir (Nilguumln Halloran B No 20121184
1672014 sect 52)
64 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi uumlccedil sebepten dolayı davanın kabul edilmesi gerektiği
gerekccedilesiyle Ġlk Derece Mahkemesinin davanın reddine dair kararını bozmuĢtur Bunlardan
birincisi baĢvuruya konu kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih edilerek ldquoDavut
yıldızı (siyonist yıldız)rdquo kullanılması ve bu yıldızın iccediline davacının akademisyen sıfatıyla
giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleĢtirilmesidir Daireye goumlre soumlz konusu kapak tasarımı ile
davacının ldquoĠsrail ve Yahudilikrdquo ile bağlantısı olduğuna dair okuyucu uumlzerinde Ģuumlphe
yaratılmak istenmiĢtir BaĢvurucu kırmızı renk ile Ġsrail ve Yahudilik arasında nasıl bir
bağlantı kurulduğunun accedilık olmadığını belirtmiĢtir BaĢvurucu bir kimsenin ldquoĠsrail veya
Yahudilik ile bağlantısının varlığı hakkında Ģuumlphe yaratılmasınınrdquo davacının Tuumlrkiye
Cumhuriyeti vatandaĢı olan Yahudileri de temsil ettiği goumlzetildiğinde hangi surette tazminat
nedeni olduğunun yeterince izah edilmediğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu tazminat nedeni
sayılan kitap kapağının davacının yaĢamı suumlrecindeki kesitlere dikkat ccedilekmek ve iktidara
gelmeden oumlnceki goumlruumlĢleri ile iktidardaki goumlruumlĢleri ve uygulamaları arasındaki ccedileliĢkileri
goumlstermek amacı taĢıdığını savunmuĢtur
65 BaĢvuruya konu kitap kapağında olduğu gibi belirli bir resmin ne anlama
geldiğinin ancak baĢvurucunun accedilıklamaları ve kitapta kullanılan ifadelerle birlikte kitabın
yayımlandığı oumlzel koĢulların da birlikte değerlendirilmesi ile belirlenebileceği hatırda
tutulmalıdır Bu bağlamda kitap kapağının temel olarak kitabın iccedileriğini yansıtma amacıyla
tasarlandığı değerlendirilmiĢtir
66 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği ikinci sebep ise kitapta bir buumltuumln
olarak ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle ldquodavacının yalancı Yahudi ve
Amerika acircĢığı olduğu Hristiyan olup kamuoyuna ABD Ġngiltere ve Ġsrailin hizmetinde bir
kiĢi olarakrdquo sunulduğudur Kitabın arka sayfasında ve iccedileriğinde (bkz sectsect 16-20) bir buumltuumln
olarak davacının Yahudi ve Hristiyanlarla iyi iliĢkileri olduğu davacının duumlĢuumlnce ve
eylemlerinin Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyetirsquonin menfaatine değil ABD Ġngiltere Ġsrail
gibi uumllkelerin menfaatlerine olduğu iddia edilmekte ve bu iddiaların kanıtlanması iccedilin bazı
ccedilıkarımlar ve yorumlar yapılmaktadır Bundan baĢka davacının oumlğrenciliğinden itibaren
değiĢen ideolojik tercihlerine dikkat ccedilekilmekte ve baĢvurucu kendince bu tutarsızlıkları
yorumlamaktadır Buna karĢın kitapta davacıya karĢı aĢağılayıcı ifadeler tespit edilmemiĢtir
Nitekim Yargıtay da bozma kararında boumlyle bir tespite yer vermemiĢtir
67 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği uumlccediluumlncuuml sebep ise kitabın
yayımlandığı 2007 yılının Mayıs ayında uumllke guumlndemindeki cumhurbaĢkanlığı seccedilimlerinde
aday olan davacının eleĢtirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla ldquokuumlccediluumlk duumlĢuumlruumllmesininrdquo
amaccedillandığı iddiasıdır Gerccedilekten de baĢvurucunun soumlz konusu kitabı davacının toplumsal
itibarını zayıflatmak onun uumlstlendiği ve uumlstlenmeyi duumlĢuumlnduumlğuuml siyasi goumlrevlerde bulunmayı
hak etmeyen bir kiĢi olduğunu goumlstererek toplumu youmlnlendirmek amacı ile yazdığı accedilıktır
BaĢvurucu bu amacına ulaĢmak iccedilin bir buumltuumln olarak kitapta yaklaĢan cumhurbaĢkanlığı
seccedilimlerinde aday olan davacının hayat hikacircyesinden bazı kesitlerle birlikte oumlğrenciliğinden
itibaren ccedileĢitli konulardaki accedilıklamalarını ele almakta kendi bakıĢ accedilısından davacının
Mustafa Kemal Atatuumlrkrsquouumln oumlğretilerine muhalif bir kiĢi olduğunu goumlstermeye ccedilalıĢmakta ve
davacıyı sert biccedilimde eleĢtirmektedir
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
16
68 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml buumlyuumlk oumllccediluumlde eleĢtiri oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvence altına alınmasını
hedeflemektedir Bu nedenle duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması sırasında kullanılan
ifadelerin sert olması doğal karĢılanmalıdır Oumlte yandan siyasi tartıĢma oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ldquotuumlm
demokratik sistemlerin temel ilkesirdquo (LingensAvusturya B No 981582 871986 sectsect 41
42) olduğu goumlz oumlnuumlne alındığında diğer ifade tuumlrlerine nazaran siyasi ifade oumlzguumlrluumlğuumlne
ayrıca oumlnem vermek gerekmektedir AĠHM kararlarında sıklıkla siyasi bir tartıĢmayı
savunmanın demokratik bir toplumda temel bir unsur olduğunu vurgulamaktadır AĠHM
zorlayıcı nedenler olmadıkccedila siyasi ifadeye kısıtlama getirilmemesi gerektiğini
kaydetmektedir (FeldekSlovakya sect 83)
69 AĠHMrsquoin yerleĢik iccediltihatlarında da belirttiği gibi huumlkucircmetler kullandıkları kamu
guumlcuumlnden dolayı kendilerine youmlneltilmiĢ en ağır eleĢtirileri bile hoĢgoumlruuml ile karĢılamak
zorundadır Sağlıklı bir demokrasi bir huumlkucircmetin yalnızca yasama organı veya yargı organları
tarafından denetlenmesini değil aynı zamanda sivil toplum oumlrguumltleri medya ve basın veya
siyasi partiler gibi siyasal alanda yer alan diğer aktoumlrlerce de denetlenmesini gerektirir
(Castellsİspanya B No 1179885 2341992 sect 46)
70 Aynı Ģekilde siyasetccedililere youmlnelik eleĢtirilerin kabul edilebilir sınırları diğer
kiĢilere youmlnelik eleĢtiri sınırına goumlre daha geniĢtir Bir siyasetccedili diğer kiĢilerden farklı olarak
her soumlzuumlnuuml ve eylemini bilerek halkın ve aynı zamanda diğer siyasetccedililerin denetimine accedilar
bu nedenle de daha geniĢ hoĢgoumlruuml goumlstermek zorundadır (LingensAvusturya sect 42)
71 Siyasetccedililerin daha hoĢgoumlruumlluuml olmak zorunda olmaları Anayasarsquonın 26
maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen ldquoşoumlhret ve haklarınınrdquo korunmayacağı anlamına
gelmez Aksine 26 maddenin ikinci fıkrası buumltuumln bireylerin itibarlarının korunmasına imkacircn
verir Ancak Ģahsi sıfatları dıĢında hareket eden siyasetccedililer bakımından soumlz konusu
korumanın gerekleri siyasi meseleleri accedilık biccedilimde tartıĢmanın yararıyla bağlantılı olarak
değerlendirilmelidir (LingensAvusturya sect 42)
72 Somut olayda baĢvurucu yayımladığı kitapta davacının soumlz eylem ve
politikalarıyla Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyeti devletinin menfaatlerine ccedilalıĢmadığını
davacının eylemlerinin ve iliĢkilerinin bazı yabancı devletlerin ccedilıkarlarına hizmet ettiğini
savunmuĢ ve davacıya youmlnelik olarak sert ifadeler kullanmıĢtır Yargıtay 4 Hukuk Dairesi
kitaptaki iddiaların ve baĢvurucu hakkındaki soumlzlerin bir buumltuumln olarak davacının Ģeref ve
itibarına saldırı anlamı taĢıdığına karar vermiĢtir Dairenin kitapta yer alan iddia ve soumlzlerin
ve kitap kapağında kullanılan resmin asıl amacının davacıyı kuumlccediluumlk duumlĢuumlrmek olduğunu kabul
etmesi ancak baĢvurucunun kullandığı kelimelere ve kitap kapağında yer alan resme onun
verdiği anlamın oumltesinde anlamlar yuumlklemesi ile muumlmkuumln olmuĢtur
73 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi kararında baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruuml
kamusal tartıĢmalara katkı sunma kapasitesi ve ifadelerin kimin tarafından dile getirildiği
tartıĢılmamıĢ baĢvurucunun hakları ile davacının kullanılan ifadeler karĢısında sahip olduğu
hakların ağırlığı gerektiği gibi değerlendirilmemiĢtir Derece Mahkemeleri baĢvurucunun soumlz
konusu kitabı davacının toplumsal itibarını zayıflatmak iccedilin yazdığını kabul etmiĢlerdir Fakat
Mahkemeler siyasi tartıĢmaların yoğun olarak yaĢandığı bir doumlnemde bu kitabın
yayımlanmasının beklenen bir geliĢme olduğunu goumlzardı etmiĢlerdir
74 BaĢvurucunun dava konusu kitapta yirmi yılı aĢkın bir suumlredir Tuumlrkiye siyasetinin
en oumlnemli aktoumlrlerinden biri olan davacıyı eleĢtirmesinin ve onun hayatının bazı kesitleri ile
iliĢkilerini ve soumlzlerini analiz etmesinin genel olarak kamu yararını ilgilendiren bir mesele
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
17
olduğuna kuĢku yoktur Ayrıca huumlkucircmetlere ve siyasetccedililere youmlneltilen eleĢtirinin sınırı da
oumlzel kiĢilere goumlre daha geniĢtir
75 Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması
gereken bir yararın varlığının olup olmadığı değerlendirilirken ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer
yargısırdquo arasındaki farkın dikkatlice ortaya konulması gerekir Olgusal iddiaların
dayanaklarının ortaya konulmasının beklenmesi muumlmkuumlnken değer yargılarının gerccedilekliğinin
kanıtlanmasını beklemek muumlmkuumln değildir (De Haes and GijselsBelccedilika B No 1998392
2421997 sect 42) Bununla birlikte somut olaydaki gibi birccedilok kitaptan gazete haber ve
yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde ortaya atılan iddialar soumlz konusu
olduğunda ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer yargılarınırdquo ayırt etmek oldukccedila zordur Yine de
olgusal iddialar ile desteklenmese bile değer yargılarının aĢırı olması kabul edilebilir bir
durumdur (JerusalemAvusturya B No 2695895 2722001 sect 43)
76 BaĢvuru konusu kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve
cumhurbaĢkanı adayı olan davacı Abdullah Guumlluumln siyasi ve aile yaĢamına iliĢkin bazı
detaylara yer verilmiĢ ve bazı iddialar ortaya atılmıĢtır Ancak ortaya atılan iddialar genel
olarak baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde
yapılmıĢtır Bununla birlikte kitapta sıklıkla atıf yapılan bir baĢka kaynak ise Yargıtay
Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Bu
kapsamda kullanılan kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler
ile ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğu anlaĢılmaktadır
(bkz sect 18) Dolayısıyla kitap oumlnemli oumllccediluumlde herkesin ulaĢabileceği accedilık kaynaklar
kullanılarak yapılan bazı değer yargılarına dayanmaktadır
77 Oumlte yandan baĢvurucunun yazdığı kitabının yoğun siyasi tartıĢmaların yaĢandığı
bir doumlnemde yayımlandığı goumlzetildiğinde kamu yararına youmlnelik olmadığı soumlylenemez
BaĢvurucunun boumlyle bir doumlnemde kendi adına kamuoyunu bilgilendirmek ve eleĢtirilerle
kamuoyu oluĢturmak amacıyla hareket ettiği accedilıktır Oumlte yandan baĢvurucunun yorumları ve
ccedilıkarımlarının ağır eleĢtiri olduğunda herhangi bir teredduumlt olmamasına rağmen baĢvurucunun
yorumlarının ve ccedilıkarımlarının keyficirc kiĢisel saldırı boyutuna ulaĢtığı da soumlylenemez
BaĢvurucunun polemik iccedileren agresif usuluuml değerlendirilirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece
haber ve fikirlerin iccedileriğini korumadığı haber ve fikirlerin iletilme usuluumlnuuml de koruduğu
goumlzetilmelidir (JersildDanimarka B No 1589089 2391984 sect 31)
78 Demokratik toplumda -oumlzellikle siyasi kiĢiler uumlzerinde- ccediloğulcu bir tartıĢma
ortamının sağlanması oumlnemlidir Boumlylelikle demokrasinin asıl iĢlevi olan haber bilgi ve
eleĢtirilerin oumlzguumlrce dile getirilmesi iccedilin uygun ortam sağlanabilecektir Siyasi kiĢiler
demokratik bir ortamda kendilerine youmlnelik ağır eleĢtiriler yapılabileceğini aile ve oumlzel
yaĢamlarının suumlrekli takip edileceğini bilerek tercihlerini belirlemektedirler Bu bağlamda
baĢvurucunun uzun yıllardır siyasetin iccedilinde ve cumhurbaĢkanı adayı olan kiĢi hakkında -
oumlnceden yayımlanmıĢ kaynaklar temelinde- siyasi hayatında yapmıĢ olduğu bazı tercihlerden
yola ccedilıkarak aile hayatına iliĢkin bilgiler iletmesine ve ağır eleĢtiriler yapmasına demokratik
ccediloğulculuk accedilısından tahammuumll edilmesi gerekir Bu tuumlr aile hayatına iliĢkin bilgilere ağır
eleĢtirilere ve değerlendirmelere tahammuumll edilmesi ve ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvencesi ile
bunların dile getirilmesi demokrasinin sağlıklı iĢlemesini sağlayacaktır
79 Rahatsız edici de olsa siyasilere iliĢkin yapılan bilgilendirme ve eleĢtirilerin
cezalandırılması ldquocaydırıcı etkirdquo doğurarak toplumdaki ve kamuoyundaki farklı seslerin
susturulmasına yol accedilabilir Cezalandırılma korkusu ccediloğulcu toplumun suumlrduumlruumllebilmesine
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
18
engel olabilir Bu nedenle somut olayda baĢvurucunun 15000 TL tazminat oumldemesine karar
verilmesi siyasilere youmlnelik olarak bilgilendirme ve eleĢtiri ortamına zarar verebilecektir
Dolayısıyla baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin ldquobaĢkalarının Ģoumlhret ve
haklarınınrdquo korunması iccedilin demokratik bir toplumda gerekli bir muumldahale olmadığı kanaatine
varılmıĢtır
80 Accedilıklanan nedenlerle baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına
alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir Serruh KALELĠ Erdal
TERCAN ve Hasan Tahsin GOumlKCAN Anayasarsquonın 28 maddesi youmlnuumlnden de ihlal bulunması
gerektiği gerekccedilesiyle bu sonuca katılmıĢlardır
Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve Muammer TOPAL bu goumlruumlĢe
katılmamıĢlardır
3 6216 Sayılı Kanunrsquoun 50 Maddesi Youmlnuumlnden
81 BaĢvurucu maddi ve manevi zararlarına iliĢkin haklarının saklı tutulmasını talep
etmiĢtir
82 3032011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama
Usulleri Hakkında Kanunun Kararlar kenar baĢlıklı 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası
Ģoumlyledir
Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa ihlali ve sonuccedillarını
ortadan kaldırmak iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere dosya ilgili mahkemeye goumlnderilir
Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hacircllerde başvurucu lehine
tazminata huumlkmedilebilir veya genel mahkemelerde dava accedilılması yolu goumlsterilebilir Yeniden
yargılama yapmakla yuumlkuumlmluuml mahkeme Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında accedilıkladığı
ihlali ve sonuccedillarını ortadan kaldıracak şekilde muumlmkuumlnse dosya uumlzerinden karar verir
83 BaĢvurucu vekacirclet uumlcreti ve yargılama giderlerinin tahsilini talep ettiğinden
19835 baĢvuru harcı ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL yargılama
giderinin baĢvurucuya oumldenmesine karar verilmesi gerekir
84 BaĢvurucunun herhangi bir tazminat talebi olmadığından bu husus
değerlendirilmemiĢtir Ancak 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) numaralı fıkrasında
esas inceleme sonunda ihlal kararı verilmesi hacirclinde ihlalin ve sonuccedillarının ortadan
kaldırılması iccedilin yapılması gerekenlere huumlkmedileceği belirtilmiĢtir BaĢvuruda Anayasanın
26 maddesinin ihlal edildiği sonucuna varıldığı goumlzetilerek ihlal tespitinin yeterli tatmin
sağlayamayacağı anlaĢılmakla 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) ve (2) numaralı
fıkraları uyarınca yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesi gerekir
V HUumlKUumlM
Accedilıklanan gerekccedilelerle
A BaĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiği youmlnuumlndeki iddiasının KABUL
EDĠLEBĠLĠR OLDUĞUNA OYBĠRLĠĞĠYLE
B BaĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında guumlvence altına
alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ĠHLAL EDĠLDĠĞĠNE Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve
Muammer TOPALrsquoın karĢıoyu ve OYCcedilOKLUĞUYLA
C 19835 TL harccedil ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL
yargılama giderinin BAġVURUCUYA OumlDENMESĠNE
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
19
D Oumldemenin kararın tebliğini takiben baĢvurucunun Maliye Bakanlığına baĢvuru
tarihinden itibaren doumlrt ay iccedilinde yapılmasına oumldemede gecikme olması hacirclinde bu suumlrenin
sona erdiği tarihten oumldeme tarihine kadar geccedilen suumlre iccedilin yasal faiz uygulanmasına
E 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca ihlalin ve
sonuccedillarının ortadan kaldırılması iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere kararın bir oumlrneğinin
Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesine GOumlNDERĠLMESĠNE
F Bilgi edinilmesi iccedilin kararın bir oumlrneğinin Adalet Bakanlığına ve ĠccediliĢleri
Bakanlığına goumlnderilmesine
27102015 tarihinde karar verildi
BaĢkan
Zuumlhtuuml ARSLAN
BaĢkanvekili
Burhan UumlSTUumlN
BaĢkanvekili
Engin YILDIRIM
Uumlye
Serdar OumlZGUumlLDUumlR
Uumlye
Serruh KALELĠ
Uumlye
Osman Alifeyyaz PAKSUumlT
Uumlye
Recep KOumlMUumlRCUuml
Uumlye
Nuri NECĠPOĞLU
Uumlye
Hicabi DURSUN
Uumlye
Celal Muumlmtaz AKINCI
Uumlye
Erdal TERCAN
Uumlye
Muammer TOPAL
Uumlye
Hasan Tahsin GOumlKCAN
Uumlye
Kadir OumlZKAYA
Uumlye
Rıdvan GUumlLECcedil
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
20
KARŞIOY GEREKCcedilESİ
BaĢvurucunun yazdığı kitabın bir buumltuumln olarak incelenmesinde ifade oumlzguumlrluumlğuuml
sınırlarının aĢıldığı kitapta sarfedilen soumlzlerin ve iddiaların demokratik bir toplumda
baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında
makul bir denge teĢkil etmediği ayrıca kitabın oumln ve arka kapaklarındaki resim ve tanıtım
yazılarının da baĢvurucunun Ģeref ve itibara youmlnelik duumlĢuumlncelerini ortaya koyduğu
dolayısiyle derece mahkemelerinin bu konudaki tespit ve vardıkları sonucun hukuka uyarlı
bulunduğu ve baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına alınan ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlacircl edilmediği kanaatine vardığımızdan ccediloğunluğun aksi youmlndeki kararına
katılmıyoruz
BaĢkanvekili
Burhan UumlSTUumlN
Uumlye
Serdar OumlZGUumlLDUumlR
Uumlye
Muammer TOPAL
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
9
A Başvurucunun İddiaları
26 BaĢvurucu baĢvuruya konu kitapta yer alan ifadelerin goumlruumlnuumlr gerccedilekliğe uygun
olduğunu ve davacının siyasi konumu gereği sert eleĢtirilere accedilık olması gerekmesine rağmen
ifade ettiği duumlĢuumlncelerinden dolayı cezalandırıldığını ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu baĢvuruya
konu tazminat davasının accedilılmasından 16 guumln sonra Ergenekon soruĢturması olarak bilinen
soruĢturma kapsamında tutuklanarak yargılandığını ve goumlruumlĢleri dolayısıyla 29 yıl 7 ay
huumlrriyeti bağlayıcı ceza ile cezalandırıldığını belirtmiĢtir BaĢvurucu Ġlk Derece
Mahkemesinin accedilılan tazminat davasını reddetmesinin ardından Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin
1522011 tarihli ilamı ile Ġlk Derece Mahkemesinin kararının onandığını bu tarihten sonra
uumlyeleri davacı tarafından seccedililen HSYK tarafından Yargıtay 4 Hukuk Dairesine yeni uumlyeler
atanarak uumlye yapısının değiĢtirildiğini ve davacının karar duumlzeltme talebinin aynı Daire
tarafından ve farklı uumlye yapısı ile 8122011 tarihinde kabul edilerek Ġlk Derece
Mahkemesinin kararının bozulduğunu ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucuya goumlre Yargıtay 4 Hukuk
Dairesine yapılan yeni atamalardan sonra Ġlk Derece Mahkemesinin kararı bozulabilmiĢtir
BaĢvurucu Yargıtayın tarafsız hareket etmediğini ileri suumlrmuumlĢ Anayasarsquonın 2 9 25 26
28 29 36 37 ve 40 maddelerinin ihlal edildiğinin tespiti ile maddi ve manevi tazminat
haklarının saklı tutulması talebinde bulunmuĢtur
B Değerlendirme
1 Kabul Edilebilirlik Youmlnuumlnden
27 Anayasa Mahkemesi olayların baĢvurucu tarafından yapılan hukuki
nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir
Canan B No 2012969 1892013 sect 16)
28 Her ne kadar baĢvurucu Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin taraflı davrandığını ve bu
sebeple Anayasarsquonın 36 maddesinde koruma altına alınan adil yargılanma hakkının ihlal
edildiğini ileri suumlrmuumlĢ ise de bu Ģikacircyet yazmıĢ olduğu kitap nedeniyle baĢvurucunun
tazminat oumldemesine karar verilmesine youmlneliktir ve bu sebeple soumlz konusu Ģikacircyetin
Anayasarsquonın 26 maddesinde tanımlanan ifade oumlzguumlrluumlğuuml bağlamında incelenmesi uygun
goumlruumllmuumlĢtuumlr
29 BaĢvurucunun yazdığı bir kitaptan dolayı aleyhine manevi tazminat oumldemeye
huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetleri accedilıkccedila dayanaktan yoksun
değildir Ayrıca baĢka bir kabul edilemezlik nedeni de bulunmadığı iccedilin baĢvurunun kabul
edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir
2 Esas Youmlnuumlnden
30 BaĢvurucu yazdığı bir kitap nedeniyle davacıya tazminat oumldemesinin
Anayasarsquonın 26 maddesinde yer alan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr
BaĢvurucunun iddialarına karĢı Bakanlık goumlruumlĢuumlnde baĢvurucunun Ģikacircyetlerinin
Anayasarsquonın 26 maddesinde yer alan ifade oumlzguumlrluumlğuuml ccedilerccedilevesinde incelenmesi gerektiği
belirtilmiĢtir BaĢvurucu baĢvurunun esası hakkındaki Bakanlık goumlruumlĢuumlne karĢı baĢvuru
dilekccedilesindeki beyanlarını tekrar etmiĢtir
31 Anayasarsquonın ldquoTemel hak ve huumlrriyetlerin sınırlanmasırdquo kenar baĢlıklı 13 maddesi
Ģoumlyledir
ldquoTemel hak ve huumlrriyetler oumlzlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili
maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir Bu
sınırlamalar Anayasanın soumlzuumlne ve ruhuna demokratik toplum duumlzeninin ve lacircik
Cumhuriyetin gereklerine ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkesine aykırı olamazrdquo
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
10
32 Anayasarsquonın ldquoDuumlşuumlnceyi accedilıklama ve yayma huumlrriyetirdquo kenar baĢlıklı 26 maddesi
Ģoumlyledir
ldquoHerkes duumlşuumlnce ve kanaatlerini soumlz yazı resim veya başka yollarla tek başına veya
toplu olarak accedilıklama ve yayma hakkına sahiptir Bu huumlrriyet resmi makamların muumldahalesi
olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar Bu fıkra huumlkmuuml
radyo televizyon sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine
bağlanmasına engel değildir
Bu huumlrriyetlerin kullanılması millicirc guumlvenlik kamu duumlzeni kamu guumlvenliği Cumhuriyetin
temel nitelikleri ve Devletin uumllkesi ve milleti ile boumlluumlnmez buumltuumlnluumlğuumlnuumln korunması succedilların
oumlnlenmesi succedilluların cezalandırılması Devlet sırrı olarak usuluumlnce belirtilmiş bilgilerin
accedilıklanmaması başkalarının şoumlhret veya haklarının oumlzel ve aile hayatlarının yahut kanunun
oumlngoumlrduumlğuuml meslek sırlarının korunması veya yargılama goumlrevinin gereğine uygun olarak
yerine getirilmesi amaccedillarıyla sınırlanabilir
hellip
Duumlşuumlnceyi accedilıklama ve yayma huumlrriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil şart ve
usuller kanunla duumlzenlenirrdquo
33 Anayasarsquonın 26 maddesinde ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanımında baĢvurulabilecek
araccedillar ldquosoumlz yazı resim veya başka yollarrdquo olarak ifade edilmiĢ ve ldquobaşka yollarrdquo ifadesiyle
her tuumlrluuml ifade aracının anayasal koruma altında olduğu goumlsterilmiĢtir (Emin Aydın [GK] B
No 20132602 2312014 sect 43) Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml Anayasarsquoda yer alan diğer hak ve
oumlzguumlrluumlklerin oumlnemli bir kısmını doğrudan etkiler Gazete dergi veya kitap biccediliminde basın
yayın yoluyla duumlĢuumlncenin yayılmasının baĢlıca aracı olan basın da ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln
kullanılma biccedilimlerinden biridir (Fatih Taş [GK] B No 20131461 12112014 sect 64)
34 Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında vurgulandığı uumlzere ifade
oumlzguumlrluumlğuuml herkesin soumlz yazı resim veya baĢka yollarla duumlĢuumlnce ve kanaatlerini accedilıklama ve
yayma hakkını buna bağlı olarak haber veya goumlruumlĢ alma ve verme oumlzguumlrluumlklerini
kapsamaktadır Bu ccedilerccedilevede ifade oumlzguumlrluumlğuuml kiĢinin haber ve bilgilere baĢkalarının
fikirlerine serbestccedile ulaĢabilmesi duumlĢuumlnce ve kanaatlerinden dolayı kınanamaması ve bunları
tek baĢına veya baĢkalarıyla birlikte ccedileĢitli yollarla serbestccedile ifade edebilmesi anlatabilmesi
savunabilmesi baĢkalarına aktarabilmesi ve yayabilmesi anlamına gelir
35 Basın oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kapsayan ifade oumlzguumlrluumlğuuml gazete dergi kitap gibi araccedillar ile
duumlĢuumlnce ve kanaatleri accedilıklama yorumlama bilgi haber ve eleĢtirilerin yayın ve dağıtım
haklarını kapsar Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml duumlĢuumlncenin iletilmesini ve dolaĢımını gerccedilekleĢtirerek
bireyin ve toplumun bilgilenmesini sağlar Ccediloğunluğa muhalif olanlar da dacirchil olmak uumlzere
duumlĢuumlncelerin her tuumlrluuml araccedilla accedilıklanması accedilıklanan duumlĢuumlnceye paydaĢ sağlanması duumlĢuumlnceyi
gerccedilekleĢtirme ve bu konuda baĢkalarını ikna etme ccedilabaları ccediloğulcu demokratik duumlzenin
gereklerindendir Bu itibarla duumlĢuumlnceyi accedilıklama ve yayma oumlzguumlrluumlğuuml ile basın oumlzguumlrluumlğuuml
demokrasinin iĢleyiĢi iccedilin yaĢamsal oumlnemdedir (Fatih Taş sect 65)
36 Bu bağlamda toplumsal ve siyasal ccediloğulculuğu sağlamak her tuumlrluuml duumlĢuumlncenin
barıĢccedilıl bir Ģekilde ve serbestccedile ifadesine bağlıdır Aynı Ģekilde birey oumlzguumln kiĢiliğini
duumlĢuumlncelerini serbestccedile ifade edebildiği ve tartıĢabildiği bir ortamda ortaya koyabilir Ġfade
oumlzguumlrluumlğuuml kendimizi ve baĢkalarını tanımlamada anlamada ve algılamada bu ccedilerccedilevede
baĢkalarıyla iliĢkilerimizi belirlemede ihtiyaccedil duyduğumuz bir değerdir (Emin Aydın sect 41)
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
11
37 Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrası ifade oumlzguumlrluumlğuumlne iccedilerik bakımından
bir sınırlama getirmemiĢtir BaĢka bir deyiĢle hem gerccedilek hem de tuumlzel kiĢiler iccedilin geccedilerli olan
ifade oumlzguumlrluumlğuuml siyasi sanatsal akademik veya ticari duumlĢuumlnce ve kanaat accedilıklamaları gibi her
tuumlrluuml ifadeyi kapsamına almaktadır Accedilıklanan ve yayılan bir duumlĢuumlncenin iccedileriğinden
hareketle kiĢiler ve toplum accedilısından ldquodeğerli-değersizrdquo veya ldquoyararlı-yararsızrdquo biccediliminde
ayrıĢtırılması subjektif unsurlar ihtiva eder Bu değerlendirmelerden hareketle ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln alanının belirlenmeye ccedilalıĢılması bu oumlzguumlrluumlğuumln keyficirc biccedilimde sınırlandırılması
sonucunu doğurabilecektir Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml baĢkaları accedilısından ldquodeğersizrdquo veya ldquoyararsızrdquo
goumlruumllen duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması oumlzguumlrluumlğuumlnuuml de iccedilermektedir
38 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuuml Anayasarsquoda yer alan temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin
sınırlama rejimine tabidir Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne iliĢkin 26 maddenin ikinci fıkrasında sınırlama
sebeplerine yer verilmiĢtir Mevcut baĢvuruya benzer baĢvurularda Anayasarsquonın 26
maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sınırlama sebepleri dikkate alınmalıdır
39 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik sınırlamaların da bir sınırının olması
gerektiği accedilıktır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasında Anayasarsquonın 13
maddesindeki oumllccediluumltler goumlz oumlnuumlne alınmak zorundadır Bu sebeple ifade oumlzguumlrluumlğuumlne getirilen
sınırlandırmaların denetiminin Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan oumllccediluumltler ccedilerccedilevesinde ve
Anayasarsquonın 26 maddesi kapsamında yapılması gerekmektedir
40 BaĢvuru baĢvurucu tarafından kaleme alınan bir kitapta bahsedilen doumlnemlerde
dıĢiĢleri bakanlığı ile baĢbakan yardımcılığı goumlrevlerinde bulunan ve cumhurbaĢkanı adayı
olan davacı Abdullah Guumllrsquouumln Ģeref ve itibarına zarar verildiği kabul edilerek baĢvurucunun
tazminat oumldemeye mahkucircm edilmesi nedeniyle yapılmıĢtır
41 Somut olayda ccediloumlzuumlmlenmesi gereken ilk mesele baĢvurucu aleyhine tazminata
huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahale oluĢturup oluĢturmadığını
belirlemektir Sonraki aĢamalarda varlığı kabul edilen muumldahaleye dayanak olarak goumlsterilen
amacın meĢru olup olmadığının soumlz konusu hakkın oumlzuumlnuuml zedeleyecek oumllccediluumlde kısıtlanıp
kısıtlanmadığının kısıtlamanın demokratik toplumda gerekli olup olmadığının ve kullanılan
araccedilların orantılı olup olmadığının tespit edilmesi gerekir
a Muumldahalenin Mevcudiyeti
42 BaĢvurucu yazdığı kitapta yer alan soumlzlerinin ve iddialarının davacının Ģeref ve
itibarına zarar verdiği kabul edilerek 15000 TL tazminat oumldemeye mahkucircm edilmiĢtir Soumlz
konusu Mahkeme kararı ile baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahalede
bulunulduğu accedilıktır
b Muumldahalenin İhlal Oluşturup Oluşturmadığı
43 Yukarıda anılan muumldahale Anayasarsquonın 26 maddesinin ikinci fıkrasında
belirtilen haklı sebeplerden bir veya daha fazlasına dayanmadığı ve Anayasarsquonın 13
maddesinde belirtilen koĢulları yerine getirmediği muumlddetccedile Anayasarsquonın 26 maddesinin
ihlalini teĢkil edecektir Bu nedenle sınırlamanın Anayasarsquonın 13 maddesinde oumlngoumlruumllen oumlze
dokunmama Anayasarsquonın ilgili maddesinde belirtilmiĢ olma kanunlar tarafından oumlngoumlruumllme
Anayasarsquonın soumlzuumlne ve ruhuna demokratik toplum duumlzeninin ve laik Cumhuriyetrsquoin
gereklerine ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkesine aykırı olmama koĢullarına uygun olup olmadığının
belirlenmesi gerekir
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
12
i Kanunilik
44 BaĢvurucu Anayasarsquonın 26 maddesinin beĢinci fıkrasında yer alan ldquobu hakların
kullanılması kanunla duumlzenlenirrdquo huumlkmuumlne ve Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan
ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo gereğine aykırılık bulunduğuna iliĢkin bir iddiada
bulunmamıĢtır Yapılan değerlendirmeler neticesinde 6098 sayılı Kanunrsquoun 49 ve 50
maddelerinin ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo oumllccediluumltuumlnuuml karĢıladığı sonucuna varılmıĢtır
ii Meşru Amaccedil
45 BaĢvurucunun tazminat oumldemesine iliĢkin soumlz konusu kararın baĢkalarının Ģoumlhret
veya haklarının korunmasına youmlnelik oumlnlemlerin bir parccedilası olduğu ve meĢru bir amaccedil taĢıdığı
sonucuna varılmıĢtır
iii Demokratik Toplum Duumlzeninde Gerekli Olma ve Oumllccediluumlluumlluumlk
46 Son olarak baĢvurucunun yazdığı kitapta sarf ettiği soumlzlerden dolayı aleyhine
tazminata huumlkmedilmesine iliĢkin kararda demokratik bir toplumda baĢvurucunun ifade
oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında makul bir dengenin
goumlzetilip goumlzetilmediği değerlendirilmelidir
47 Bireyin Ģeref ve itibarı Anayasarsquonın 17 maddesinde yer alan ldquomanevi varlıkrdquo
kapsamında yer almaktadır Devlet bireyin manevi varlığının bir parccedilası olan Ģeref ve itibara
keyficirc olarak muumldahale etmemek ve uumlccediluumlncuuml kiĢilerin saldırılarını oumlnlemekle yuumlkuumlmluumlduumlr
Uumlccediluumlncuuml kiĢilerin Ģeref ve itibara muumldahalesi -birccedilok ihtimalin yanında- goumlrsel ve iĢitsel
yayınlar yoluyla da olabilir Bir kiĢi goumlrsel ve iĢitsel yayın yoluyla bir kamuoyu tartıĢması
ccedilerccedilevesinde eleĢtirilmiĢ olsa dahi o kiĢinin Ģeref ve itibarı manevi buumltuumlnluumlğuumlnuumln bir parccedilası
olarak değerlendirilmelidir (Nilguumln Halloran B No 20121184 1672014 sect 41 Adnan
Oktar B No 20131123 2102013 sect 33)
48 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml ve oumlzel olarak basın oumlzguumlrluumlğuuml alanında devletin pozitif ve negatif
yuumlkuumlmluumlluumlkleri bulunmaktadır Kamu makamları negatif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında zorunlu
olmadıkccedila duumlĢuumlncenin accedilıklanmasını ve yayılmasını yasaklamamalı yaptırımlara tabi
tutmamalı pozitif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında ise ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln gerccedilek ve etkili korunması
iccedilin gereken tedbirleri almalıdır (Nilguumln Halloran sect 43 benzer youmlndeki AĠHM goumlruumlĢuuml iccedilin
bkz Oumlzguumlr GuumlndemTuumlrkiye B No 2314493 1632000 sect 43)
49 Devletin bireylerin maddi ve manevi varlığının korunması ile ilgili pozitif
yuumlkuumlmluumlluumlkleri ccedilerccedilevesinde Ģeref ve itibarın korunması hakkı ile diğer tarafın Anayasarsquoda
guumlvence altına alınmıĢ olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnden yararlanma hakkı arasında adil bir denge
kurması gerekir Mevcut olaydaki gibi baĢvurularda baĢvurunun sonucu kural olarak
baĢvurunun ihtilaflı soumlzlerin sahibi tarafından Anayasarsquonın 26 maddesine dayanılarak
yapılmıĢ olması ile bu soumlzlere konu olan kiĢi tarafından Anayasarsquonın 17 maddesinin birinci
fıkrasına dayanılarak yapılmıĢ olmasına goumlre değiĢmez Aksi hacirclde Anayasarsquonın anılan
maddelerinde korunan hakların dengelenmesinde benzer olaylarda ccedileliĢkili sonuccedillar ortaya
ccedilıkabilir Yargı mercilerinin bu iki maddede duumlzenlenen haklar arasında Anayasarsquonın 13
maddesinde ve bu maddenin uygulanmasına iliĢkin Anayasa Mahkemesi iccediltihadında ortaya
konulan kriterlere uygun bir denge kurmaları gerekir
50 Demokrasiler temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin en geniĢ oumllccediluumlde sağlanıp guumlvence altına
alındığı rejimlerdir Oumlze dokunma yasağını ihlal etmeyen muumldahaleler youmlnuumlnden goumlzetilmesi
oumlngoumlruumllen ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo kavramı oumlncelikle ifade oumlzguumlrluumlğuuml
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
13
uumlzerindeki sınırlamaların zorunlu ya da istisnai tedbir niteliğinde ve baĢvurulabilecek en son
ccedilare ya da alınabilecek en son oumlnlem olmasını gerektirmektedir Demokratik toplum
duumlzeninin gereklerinden olma bir sınırlamanın demokratik bir toplumda zorlayıcı bir
toplumsal ihtiyacın karĢılanması amacına youmlnelik olmasını ifade etmektedir Buna goumlre
sınırlayıcı tedbir bir toplumsal ihtiyacı karĢılamıyorsa ya da baĢvurulabilecek en son ccedilare
niteliğinde değilse demokratik toplum duumlzeninin gereklerine uygun bir tedbir olarak
değerlendirilemez (HandysideBirleşik Krallık B No 549372 7121976 sect 48)
51 Buna goumlre demokratik toplumun temellerinden olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece
lehte olduğu kabul edilen veya zararsız ya da ilgilenmeye değmez goumlruumllen ifadeler iccedilin değil
devletin veya toplumun bir boumlluumlmuumlnuuml eleĢtiren onlara ccedilarpıcı gelen onları rahatsız eden
ifadeler iccedilin de geccedilerli olduğu kuĢkusuzdur Ccediluumlnkuuml bunlar demokratik toplum duumlzeninde
geccedilerli olan ccediloğulculuğun hoĢgoumlruumlnuumln ve accedilık fikirliliğin gerekleridir (HandysideBirleşik
Krallık sect 49)
52 Hak ve oumlzguumlrluumlklere yapılacak her tuumlrluuml sınırlamada devreye girecek bir baĢka
guumlvence de Anayasarsquonın 13 maddesinde ifade edilen ldquooumllccediluumlluumlluumlk ilkesirdquodir Bu ilke temel hak
ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasına iliĢkin baĢvurularda oumlncelikli olarak dikkate alınması
gereken bir guumlvencedir Anayasarsquonın 13 maddesinde demokratik toplum duumlzeninin gerekleri
ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkeleri iki ayrı kriter olarak duumlzenlenmiĢ olmakla birlikte bu iki kriter arasında
sıkı bir iliĢki vardır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklere youmlnelik herhangi bir sınırlamanın demokratik
toplum duumlzeni iccedilin gerekli nitelikte baĢka bir ifadeyle guumlduumllen kamu yararı amacını
gerccedilekleĢtirmekle birlikte temel haklara en az muumldahaleye olanak veren oumllccediluumlluuml bir sınırlama
niteliğinde olup olmadığının incelenmesi gerekir (AYM E20074 K200781 18102007)
53 Anayasa Mahkemesinin kararlarına goumlre oumllccediluumlluumlluumlk temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin
sınırlanma amaccedilları ile araccedil arasındaki iliĢkiyi yansıtır Oumllccediluumlluumlluumlk denetimi ulaĢılmak istenen
amaccediltan yola ccedilıkılarak bu amaca ulaĢılmak iccedilin seccedililen aracın denetlenmesidir Bu sebeple
ifade oumlzguumlrluumlğuuml alanında getirilen muumldahalelerde hedeflenen amaca ulaĢabilmek iccedilin seccedililen
muumldahalenin elveriĢli gerekli ve orantılı olup olmadığı değerlendirilmelidir (Sebahat Tuncel
B No 20121051 2022014 sect 84)
54 Bu bağlamda ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yargısal veya idari bir muumldahalenin toplumsal bir
ihtiyaccedil baskısını karĢılayıp karĢılamadığına bakılması gerekecektir BaĢvuru konusu olay
bakımından yapılacak değerlendirmelerin temel ekseni muumldahaleye neden olan derece
mahkemelerinin kararlarında dayandıkları gerekccedilelerin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kısıtlama
bakımından ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo ve ldquooumllccediluumlluumlluumlkrdquo ilkelerine uygun
olduğunu inandırıcı bir Ģekilde ortaya koyup koyamadığı olacaktır (Sebahat Tuncel sect 85)
55 Yukarıdaki değerlendirmeler ıĢığında mahkemelerin duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve
yayılmasına youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln
kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması gereken bir yararın
varlığını somut olgulara dayanarak goumlstermeleri gerekir (Mustafa Ali Balbay B No
20121272 4122013 sect 114)
56 Bunun sonucu olarak baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin
Anayasarsquonın 26 maddesini ihlal boyutuna ulaĢıp ulaĢmadığı incelenirken soyut bir
değerlendirme yapılmayıp baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruumlnuumln kamusal tartıĢmalara
katkı sunma kapasitesinin ifadelere youmlnelik kısıtlamaların niteliğinin ve kapsamının
ifadelerin kimin tarafından dile getirildiğinin kime youmlneldiğinin ve kamuoyu ile diğer
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
14
kiĢilerin kullanılan ifadeler karĢısında sahip oldukları hakların ağırlığının gerektiği gibi
değerlendirilip değerlendirilmediğine bakılmalıdır
57 BaĢvurucunun bir araĢtırmacı ve yazar olarak politikacılara veya huumlkucircmet
politikalarına youmlnelttiği eleĢtiriler sırasında soumlylediği soumlzlerden dolayı aleyhine tazminata
huumlkmedilmesinin oumllccediluumlluuml olduğunun kabul edilebilmesi iccedilin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan
muumldahalenin gerekccedilelerinin inandırıcı baĢka bir deyiĢle ilgili ve yeterli olması gerekir
58 Bu bağlamda gerekccedilede baĢvurucunun yayımladığı kitapta davacı hakkında haber
ve fikirlere yer verirken yayıncılık etiğine uygun olarak doğru ve guumlvenilir bilgi sunarken iyi
niyetle hareket etme goumlrev ve yuumlkuumlmluumlluumlğuumlne uyup uymadığının davacı hakkında verilen
bilgilerin cumhurbaĢkanlığı seccedilimleri kapsamında kamu yararına iliĢkin olup olmadığının
kitabın davacıya karĢı keyficirc kiĢisel bir saldırı teĢkil edip etmediğinin ve doğrudan siyasi
kiĢiliğini hedef alıp almadığının ortaya konulması gerekir Nitekim siyasilere youmlnelik
eleĢtirinin sınırları ccedilok daha geniĢtir (FeldekSlovakya B No 2903295 1272001 sect 74)
59 BaĢvuruya konu kitap yayımlanmadan oumlnce 2007 yılı Nisan ayında yapılacak olan
11 cumhurbaĢkanlığı seccedilimine youmlnelik kamuoyunda yoğun bir tartıĢma yaĢanmaktaydı 2000
yılında seccedililen 10 CumhurbaĢkanı Ahmet Necdet Sezerin goumlrev suumlresi 1652007 tarihinde
dolmaktaydı ve TBMM cumhurbaĢkanlığı seccediliminin ilk tur oylama guumlnuumlnuuml 27 Nisan olarak
belirlemiĢti Seccedilim doumlnemine laiklik tartıĢmalarıyla gelinmiĢti Uumllkenin ccedileĢitli yerlerinde
ldquoCumhuriyet Mitinglerirdquo adıyla geniĢ katılımlı goumlsteriler duumlzenlenmiĢ ve iktidarda bulunan
Adalet ve Kalkınma Partisinin kendi siyasal ccedilizgisinden bir ismi cumhurbaĢkanlığına seccedilmesi
engellenmek istenmiĢti Ġktidar partisinin o doumlnem dıĢiĢleri bakanı ve baĢbakan yardımcısı
olan Kayseri Milletvekili Abdullah Guumlluuml aday goumlstermesi uumlzerine tartıĢmaların odak noktası
genel olarak Abdullah Guumllrsquoe kaymıĢ ve yaĢanan bazı geliĢmelerin ardından ancak 2882007
tarihinde Abdullah Guumll cumhurbaĢkanı seccedililmiĢti
60 BaĢvurucu muhafazakacircr toplum kesimleri dinicirc cemaatlerin siyaset ve siyasi
partilerle iliĢkileri uumlzerine araĢtırmaları bulunan ve ccediloğunluğu zikredilen konularda olmak
uumlzere ondan fazla kitabı bulunan bir yazardır BaĢvurucu soumlz konusu kitabın oumln soumlzuumlnuuml
2942007 tarihinde yazmıĢ ve kitap cumhurbaĢkanlığı seccedilimine iliĢkin tartıĢmaların yoğun
olarak devam ettiği guumlnlerde yayımlanmıĢtır
61 BaĢvurucu davacıya ve davacının birlikte siyaset yaptığı kiĢilere karĢı son derece
Ģuumlpheci yaklaĢmaktadır BaĢvurucu bu kiĢilere genel olarak guumlvenmemekte bu kiĢilerin
kendisinin de mensubu olduğu duumlnya goumlruumlĢuumlne karĢı duumlĢman oldukları fikrini taĢımaktadır
BaĢvurucu davacı ve kitapta davacı ile birlikte adını zikrettiği kiĢilerin milleti aldattıklarına
inanmakta ve bu kiĢilere sert biccedilimde karĢı ccedilıkılması gerektiğini savunmaktadır Ayrıca
kitapta ifade ettiği olayların subjektif değerlendirmesini yapmakta davacı hakkında oumlne
suumlrduumlğuuml kanaatlerini ispatlamak iccedilin olayları ve bu olaylara iliĢkin yorumları
ccedileĢitlendirmektedir
62 BaĢvurucu hakkında accedilılan tazminat davası Ġlk derece Mahkemesince reddedilmiĢ
buna karĢın Yargıtayca karar duumlzeltme aĢamasında bozulmuĢtur Daha sonra Ġlk Derece
Mahkemesi Yargıtay bozma gerekccedilesinde belirtilen gerekccedilelerle davayı kabul ederek
baĢvurucunun davacıya manevi tazminat oumldemesine karar vermiĢtir Bu durumda baĢvurucu
hakkında tazminata huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetin
incelenmesi sırasında Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin 8122011 tarihli ilamında yer alan
gerekccedileler değerlendirilmelidir
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
15
63 Oumlte yandan yapılan bireysel baĢvurularda yalnızca ve tek baĢlarına derece
mahkemelerince verilen kararların ele alınması ile de yetinilemez Oumlncelikle baĢvurucu
tarafından soumlylenen soumlzlerin kitabın tamamı ve soumlylendikleri bağlamdan kopartılmaksızın
olayın buumltuumlnselliği iccedilerisinde değerlendirilmesi gerekir (Nilguumln Halloran B No 20121184
1672014 sect 52)
64 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi uumlccedil sebepten dolayı davanın kabul edilmesi gerektiği
gerekccedilesiyle Ġlk Derece Mahkemesinin davanın reddine dair kararını bozmuĢtur Bunlardan
birincisi baĢvuruya konu kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih edilerek ldquoDavut
yıldızı (siyonist yıldız)rdquo kullanılması ve bu yıldızın iccediline davacının akademisyen sıfatıyla
giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleĢtirilmesidir Daireye goumlre soumlz konusu kapak tasarımı ile
davacının ldquoĠsrail ve Yahudilikrdquo ile bağlantısı olduğuna dair okuyucu uumlzerinde Ģuumlphe
yaratılmak istenmiĢtir BaĢvurucu kırmızı renk ile Ġsrail ve Yahudilik arasında nasıl bir
bağlantı kurulduğunun accedilık olmadığını belirtmiĢtir BaĢvurucu bir kimsenin ldquoĠsrail veya
Yahudilik ile bağlantısının varlığı hakkında Ģuumlphe yaratılmasınınrdquo davacının Tuumlrkiye
Cumhuriyeti vatandaĢı olan Yahudileri de temsil ettiği goumlzetildiğinde hangi surette tazminat
nedeni olduğunun yeterince izah edilmediğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu tazminat nedeni
sayılan kitap kapağının davacının yaĢamı suumlrecindeki kesitlere dikkat ccedilekmek ve iktidara
gelmeden oumlnceki goumlruumlĢleri ile iktidardaki goumlruumlĢleri ve uygulamaları arasındaki ccedileliĢkileri
goumlstermek amacı taĢıdığını savunmuĢtur
65 BaĢvuruya konu kitap kapağında olduğu gibi belirli bir resmin ne anlama
geldiğinin ancak baĢvurucunun accedilıklamaları ve kitapta kullanılan ifadelerle birlikte kitabın
yayımlandığı oumlzel koĢulların da birlikte değerlendirilmesi ile belirlenebileceği hatırda
tutulmalıdır Bu bağlamda kitap kapağının temel olarak kitabın iccedileriğini yansıtma amacıyla
tasarlandığı değerlendirilmiĢtir
66 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği ikinci sebep ise kitapta bir buumltuumln
olarak ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle ldquodavacının yalancı Yahudi ve
Amerika acircĢığı olduğu Hristiyan olup kamuoyuna ABD Ġngiltere ve Ġsrailin hizmetinde bir
kiĢi olarakrdquo sunulduğudur Kitabın arka sayfasında ve iccedileriğinde (bkz sectsect 16-20) bir buumltuumln
olarak davacının Yahudi ve Hristiyanlarla iyi iliĢkileri olduğu davacının duumlĢuumlnce ve
eylemlerinin Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyetirsquonin menfaatine değil ABD Ġngiltere Ġsrail
gibi uumllkelerin menfaatlerine olduğu iddia edilmekte ve bu iddiaların kanıtlanması iccedilin bazı
ccedilıkarımlar ve yorumlar yapılmaktadır Bundan baĢka davacının oumlğrenciliğinden itibaren
değiĢen ideolojik tercihlerine dikkat ccedilekilmekte ve baĢvurucu kendince bu tutarsızlıkları
yorumlamaktadır Buna karĢın kitapta davacıya karĢı aĢağılayıcı ifadeler tespit edilmemiĢtir
Nitekim Yargıtay da bozma kararında boumlyle bir tespite yer vermemiĢtir
67 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği uumlccediluumlncuuml sebep ise kitabın
yayımlandığı 2007 yılının Mayıs ayında uumllke guumlndemindeki cumhurbaĢkanlığı seccedilimlerinde
aday olan davacının eleĢtirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla ldquokuumlccediluumlk duumlĢuumlruumllmesininrdquo
amaccedillandığı iddiasıdır Gerccedilekten de baĢvurucunun soumlz konusu kitabı davacının toplumsal
itibarını zayıflatmak onun uumlstlendiği ve uumlstlenmeyi duumlĢuumlnduumlğuuml siyasi goumlrevlerde bulunmayı
hak etmeyen bir kiĢi olduğunu goumlstererek toplumu youmlnlendirmek amacı ile yazdığı accedilıktır
BaĢvurucu bu amacına ulaĢmak iccedilin bir buumltuumln olarak kitapta yaklaĢan cumhurbaĢkanlığı
seccedilimlerinde aday olan davacının hayat hikacircyesinden bazı kesitlerle birlikte oumlğrenciliğinden
itibaren ccedileĢitli konulardaki accedilıklamalarını ele almakta kendi bakıĢ accedilısından davacının
Mustafa Kemal Atatuumlrkrsquouumln oumlğretilerine muhalif bir kiĢi olduğunu goumlstermeye ccedilalıĢmakta ve
davacıyı sert biccedilimde eleĢtirmektedir
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
16
68 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml buumlyuumlk oumllccediluumlde eleĢtiri oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvence altına alınmasını
hedeflemektedir Bu nedenle duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması sırasında kullanılan
ifadelerin sert olması doğal karĢılanmalıdır Oumlte yandan siyasi tartıĢma oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ldquotuumlm
demokratik sistemlerin temel ilkesirdquo (LingensAvusturya B No 981582 871986 sectsect 41
42) olduğu goumlz oumlnuumlne alındığında diğer ifade tuumlrlerine nazaran siyasi ifade oumlzguumlrluumlğuumlne
ayrıca oumlnem vermek gerekmektedir AĠHM kararlarında sıklıkla siyasi bir tartıĢmayı
savunmanın demokratik bir toplumda temel bir unsur olduğunu vurgulamaktadır AĠHM
zorlayıcı nedenler olmadıkccedila siyasi ifadeye kısıtlama getirilmemesi gerektiğini
kaydetmektedir (FeldekSlovakya sect 83)
69 AĠHMrsquoin yerleĢik iccediltihatlarında da belirttiği gibi huumlkucircmetler kullandıkları kamu
guumlcuumlnden dolayı kendilerine youmlneltilmiĢ en ağır eleĢtirileri bile hoĢgoumlruuml ile karĢılamak
zorundadır Sağlıklı bir demokrasi bir huumlkucircmetin yalnızca yasama organı veya yargı organları
tarafından denetlenmesini değil aynı zamanda sivil toplum oumlrguumltleri medya ve basın veya
siyasi partiler gibi siyasal alanda yer alan diğer aktoumlrlerce de denetlenmesini gerektirir
(Castellsİspanya B No 1179885 2341992 sect 46)
70 Aynı Ģekilde siyasetccedililere youmlnelik eleĢtirilerin kabul edilebilir sınırları diğer
kiĢilere youmlnelik eleĢtiri sınırına goumlre daha geniĢtir Bir siyasetccedili diğer kiĢilerden farklı olarak
her soumlzuumlnuuml ve eylemini bilerek halkın ve aynı zamanda diğer siyasetccedililerin denetimine accedilar
bu nedenle de daha geniĢ hoĢgoumlruuml goumlstermek zorundadır (LingensAvusturya sect 42)
71 Siyasetccedililerin daha hoĢgoumlruumlluuml olmak zorunda olmaları Anayasarsquonın 26
maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen ldquoşoumlhret ve haklarınınrdquo korunmayacağı anlamına
gelmez Aksine 26 maddenin ikinci fıkrası buumltuumln bireylerin itibarlarının korunmasına imkacircn
verir Ancak Ģahsi sıfatları dıĢında hareket eden siyasetccedililer bakımından soumlz konusu
korumanın gerekleri siyasi meseleleri accedilık biccedilimde tartıĢmanın yararıyla bağlantılı olarak
değerlendirilmelidir (LingensAvusturya sect 42)
72 Somut olayda baĢvurucu yayımladığı kitapta davacının soumlz eylem ve
politikalarıyla Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyeti devletinin menfaatlerine ccedilalıĢmadığını
davacının eylemlerinin ve iliĢkilerinin bazı yabancı devletlerin ccedilıkarlarına hizmet ettiğini
savunmuĢ ve davacıya youmlnelik olarak sert ifadeler kullanmıĢtır Yargıtay 4 Hukuk Dairesi
kitaptaki iddiaların ve baĢvurucu hakkındaki soumlzlerin bir buumltuumln olarak davacının Ģeref ve
itibarına saldırı anlamı taĢıdığına karar vermiĢtir Dairenin kitapta yer alan iddia ve soumlzlerin
ve kitap kapağında kullanılan resmin asıl amacının davacıyı kuumlccediluumlk duumlĢuumlrmek olduğunu kabul
etmesi ancak baĢvurucunun kullandığı kelimelere ve kitap kapağında yer alan resme onun
verdiği anlamın oumltesinde anlamlar yuumlklemesi ile muumlmkuumln olmuĢtur
73 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi kararında baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruuml
kamusal tartıĢmalara katkı sunma kapasitesi ve ifadelerin kimin tarafından dile getirildiği
tartıĢılmamıĢ baĢvurucunun hakları ile davacının kullanılan ifadeler karĢısında sahip olduğu
hakların ağırlığı gerektiği gibi değerlendirilmemiĢtir Derece Mahkemeleri baĢvurucunun soumlz
konusu kitabı davacının toplumsal itibarını zayıflatmak iccedilin yazdığını kabul etmiĢlerdir Fakat
Mahkemeler siyasi tartıĢmaların yoğun olarak yaĢandığı bir doumlnemde bu kitabın
yayımlanmasının beklenen bir geliĢme olduğunu goumlzardı etmiĢlerdir
74 BaĢvurucunun dava konusu kitapta yirmi yılı aĢkın bir suumlredir Tuumlrkiye siyasetinin
en oumlnemli aktoumlrlerinden biri olan davacıyı eleĢtirmesinin ve onun hayatının bazı kesitleri ile
iliĢkilerini ve soumlzlerini analiz etmesinin genel olarak kamu yararını ilgilendiren bir mesele
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
17
olduğuna kuĢku yoktur Ayrıca huumlkucircmetlere ve siyasetccedililere youmlneltilen eleĢtirinin sınırı da
oumlzel kiĢilere goumlre daha geniĢtir
75 Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması
gereken bir yararın varlığının olup olmadığı değerlendirilirken ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer
yargısırdquo arasındaki farkın dikkatlice ortaya konulması gerekir Olgusal iddiaların
dayanaklarının ortaya konulmasının beklenmesi muumlmkuumlnken değer yargılarının gerccedilekliğinin
kanıtlanmasını beklemek muumlmkuumln değildir (De Haes and GijselsBelccedilika B No 1998392
2421997 sect 42) Bununla birlikte somut olaydaki gibi birccedilok kitaptan gazete haber ve
yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde ortaya atılan iddialar soumlz konusu
olduğunda ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer yargılarınırdquo ayırt etmek oldukccedila zordur Yine de
olgusal iddialar ile desteklenmese bile değer yargılarının aĢırı olması kabul edilebilir bir
durumdur (JerusalemAvusturya B No 2695895 2722001 sect 43)
76 BaĢvuru konusu kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve
cumhurbaĢkanı adayı olan davacı Abdullah Guumlluumln siyasi ve aile yaĢamına iliĢkin bazı
detaylara yer verilmiĢ ve bazı iddialar ortaya atılmıĢtır Ancak ortaya atılan iddialar genel
olarak baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde
yapılmıĢtır Bununla birlikte kitapta sıklıkla atıf yapılan bir baĢka kaynak ise Yargıtay
Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Bu
kapsamda kullanılan kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler
ile ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğu anlaĢılmaktadır
(bkz sect 18) Dolayısıyla kitap oumlnemli oumllccediluumlde herkesin ulaĢabileceği accedilık kaynaklar
kullanılarak yapılan bazı değer yargılarına dayanmaktadır
77 Oumlte yandan baĢvurucunun yazdığı kitabının yoğun siyasi tartıĢmaların yaĢandığı
bir doumlnemde yayımlandığı goumlzetildiğinde kamu yararına youmlnelik olmadığı soumlylenemez
BaĢvurucunun boumlyle bir doumlnemde kendi adına kamuoyunu bilgilendirmek ve eleĢtirilerle
kamuoyu oluĢturmak amacıyla hareket ettiği accedilıktır Oumlte yandan baĢvurucunun yorumları ve
ccedilıkarımlarının ağır eleĢtiri olduğunda herhangi bir teredduumlt olmamasına rağmen baĢvurucunun
yorumlarının ve ccedilıkarımlarının keyficirc kiĢisel saldırı boyutuna ulaĢtığı da soumlylenemez
BaĢvurucunun polemik iccedileren agresif usuluuml değerlendirilirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece
haber ve fikirlerin iccedileriğini korumadığı haber ve fikirlerin iletilme usuluumlnuuml de koruduğu
goumlzetilmelidir (JersildDanimarka B No 1589089 2391984 sect 31)
78 Demokratik toplumda -oumlzellikle siyasi kiĢiler uumlzerinde- ccediloğulcu bir tartıĢma
ortamının sağlanması oumlnemlidir Boumlylelikle demokrasinin asıl iĢlevi olan haber bilgi ve
eleĢtirilerin oumlzguumlrce dile getirilmesi iccedilin uygun ortam sağlanabilecektir Siyasi kiĢiler
demokratik bir ortamda kendilerine youmlnelik ağır eleĢtiriler yapılabileceğini aile ve oumlzel
yaĢamlarının suumlrekli takip edileceğini bilerek tercihlerini belirlemektedirler Bu bağlamda
baĢvurucunun uzun yıllardır siyasetin iccedilinde ve cumhurbaĢkanı adayı olan kiĢi hakkında -
oumlnceden yayımlanmıĢ kaynaklar temelinde- siyasi hayatında yapmıĢ olduğu bazı tercihlerden
yola ccedilıkarak aile hayatına iliĢkin bilgiler iletmesine ve ağır eleĢtiriler yapmasına demokratik
ccediloğulculuk accedilısından tahammuumll edilmesi gerekir Bu tuumlr aile hayatına iliĢkin bilgilere ağır
eleĢtirilere ve değerlendirmelere tahammuumll edilmesi ve ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvencesi ile
bunların dile getirilmesi demokrasinin sağlıklı iĢlemesini sağlayacaktır
79 Rahatsız edici de olsa siyasilere iliĢkin yapılan bilgilendirme ve eleĢtirilerin
cezalandırılması ldquocaydırıcı etkirdquo doğurarak toplumdaki ve kamuoyundaki farklı seslerin
susturulmasına yol accedilabilir Cezalandırılma korkusu ccediloğulcu toplumun suumlrduumlruumllebilmesine
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
18
engel olabilir Bu nedenle somut olayda baĢvurucunun 15000 TL tazminat oumldemesine karar
verilmesi siyasilere youmlnelik olarak bilgilendirme ve eleĢtiri ortamına zarar verebilecektir
Dolayısıyla baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin ldquobaĢkalarının Ģoumlhret ve
haklarınınrdquo korunması iccedilin demokratik bir toplumda gerekli bir muumldahale olmadığı kanaatine
varılmıĢtır
80 Accedilıklanan nedenlerle baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına
alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir Serruh KALELĠ Erdal
TERCAN ve Hasan Tahsin GOumlKCAN Anayasarsquonın 28 maddesi youmlnuumlnden de ihlal bulunması
gerektiği gerekccedilesiyle bu sonuca katılmıĢlardır
Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve Muammer TOPAL bu goumlruumlĢe
katılmamıĢlardır
3 6216 Sayılı Kanunrsquoun 50 Maddesi Youmlnuumlnden
81 BaĢvurucu maddi ve manevi zararlarına iliĢkin haklarının saklı tutulmasını talep
etmiĢtir
82 3032011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama
Usulleri Hakkında Kanunun Kararlar kenar baĢlıklı 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası
Ģoumlyledir
Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa ihlali ve sonuccedillarını
ortadan kaldırmak iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere dosya ilgili mahkemeye goumlnderilir
Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hacircllerde başvurucu lehine
tazminata huumlkmedilebilir veya genel mahkemelerde dava accedilılması yolu goumlsterilebilir Yeniden
yargılama yapmakla yuumlkuumlmluuml mahkeme Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında accedilıkladığı
ihlali ve sonuccedillarını ortadan kaldıracak şekilde muumlmkuumlnse dosya uumlzerinden karar verir
83 BaĢvurucu vekacirclet uumlcreti ve yargılama giderlerinin tahsilini talep ettiğinden
19835 baĢvuru harcı ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL yargılama
giderinin baĢvurucuya oumldenmesine karar verilmesi gerekir
84 BaĢvurucunun herhangi bir tazminat talebi olmadığından bu husus
değerlendirilmemiĢtir Ancak 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) numaralı fıkrasında
esas inceleme sonunda ihlal kararı verilmesi hacirclinde ihlalin ve sonuccedillarının ortadan
kaldırılması iccedilin yapılması gerekenlere huumlkmedileceği belirtilmiĢtir BaĢvuruda Anayasanın
26 maddesinin ihlal edildiği sonucuna varıldığı goumlzetilerek ihlal tespitinin yeterli tatmin
sağlayamayacağı anlaĢılmakla 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) ve (2) numaralı
fıkraları uyarınca yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesi gerekir
V HUumlKUumlM
Accedilıklanan gerekccedilelerle
A BaĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiği youmlnuumlndeki iddiasının KABUL
EDĠLEBĠLĠR OLDUĞUNA OYBĠRLĠĞĠYLE
B BaĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında guumlvence altına
alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ĠHLAL EDĠLDĠĞĠNE Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve
Muammer TOPALrsquoın karĢıoyu ve OYCcedilOKLUĞUYLA
C 19835 TL harccedil ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL
yargılama giderinin BAġVURUCUYA OumlDENMESĠNE
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
19
D Oumldemenin kararın tebliğini takiben baĢvurucunun Maliye Bakanlığına baĢvuru
tarihinden itibaren doumlrt ay iccedilinde yapılmasına oumldemede gecikme olması hacirclinde bu suumlrenin
sona erdiği tarihten oumldeme tarihine kadar geccedilen suumlre iccedilin yasal faiz uygulanmasına
E 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca ihlalin ve
sonuccedillarının ortadan kaldırılması iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere kararın bir oumlrneğinin
Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesine GOumlNDERĠLMESĠNE
F Bilgi edinilmesi iccedilin kararın bir oumlrneğinin Adalet Bakanlığına ve ĠccediliĢleri
Bakanlığına goumlnderilmesine
27102015 tarihinde karar verildi
BaĢkan
Zuumlhtuuml ARSLAN
BaĢkanvekili
Burhan UumlSTUumlN
BaĢkanvekili
Engin YILDIRIM
Uumlye
Serdar OumlZGUumlLDUumlR
Uumlye
Serruh KALELĠ
Uumlye
Osman Alifeyyaz PAKSUumlT
Uumlye
Recep KOumlMUumlRCUuml
Uumlye
Nuri NECĠPOĞLU
Uumlye
Hicabi DURSUN
Uumlye
Celal Muumlmtaz AKINCI
Uumlye
Erdal TERCAN
Uumlye
Muammer TOPAL
Uumlye
Hasan Tahsin GOumlKCAN
Uumlye
Kadir OumlZKAYA
Uumlye
Rıdvan GUumlLECcedil
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
20
KARŞIOY GEREKCcedilESİ
BaĢvurucunun yazdığı kitabın bir buumltuumln olarak incelenmesinde ifade oumlzguumlrluumlğuuml
sınırlarının aĢıldığı kitapta sarfedilen soumlzlerin ve iddiaların demokratik bir toplumda
baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında
makul bir denge teĢkil etmediği ayrıca kitabın oumln ve arka kapaklarındaki resim ve tanıtım
yazılarının da baĢvurucunun Ģeref ve itibara youmlnelik duumlĢuumlncelerini ortaya koyduğu
dolayısiyle derece mahkemelerinin bu konudaki tespit ve vardıkları sonucun hukuka uyarlı
bulunduğu ve baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına alınan ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlacircl edilmediği kanaatine vardığımızdan ccediloğunluğun aksi youmlndeki kararına
katılmıyoruz
BaĢkanvekili
Burhan UumlSTUumlN
Uumlye
Serdar OumlZGUumlLDUumlR
Uumlye
Muammer TOPAL
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
10
32 Anayasarsquonın ldquoDuumlşuumlnceyi accedilıklama ve yayma huumlrriyetirdquo kenar baĢlıklı 26 maddesi
Ģoumlyledir
ldquoHerkes duumlşuumlnce ve kanaatlerini soumlz yazı resim veya başka yollarla tek başına veya
toplu olarak accedilıklama ve yayma hakkına sahiptir Bu huumlrriyet resmi makamların muumldahalesi
olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar Bu fıkra huumlkmuuml
radyo televizyon sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine
bağlanmasına engel değildir
Bu huumlrriyetlerin kullanılması millicirc guumlvenlik kamu duumlzeni kamu guumlvenliği Cumhuriyetin
temel nitelikleri ve Devletin uumllkesi ve milleti ile boumlluumlnmez buumltuumlnluumlğuumlnuumln korunması succedilların
oumlnlenmesi succedilluların cezalandırılması Devlet sırrı olarak usuluumlnce belirtilmiş bilgilerin
accedilıklanmaması başkalarının şoumlhret veya haklarının oumlzel ve aile hayatlarının yahut kanunun
oumlngoumlrduumlğuuml meslek sırlarının korunması veya yargılama goumlrevinin gereğine uygun olarak
yerine getirilmesi amaccedillarıyla sınırlanabilir
hellip
Duumlşuumlnceyi accedilıklama ve yayma huumlrriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil şart ve
usuller kanunla duumlzenlenirrdquo
33 Anayasarsquonın 26 maddesinde ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanımında baĢvurulabilecek
araccedillar ldquosoumlz yazı resim veya başka yollarrdquo olarak ifade edilmiĢ ve ldquobaşka yollarrdquo ifadesiyle
her tuumlrluuml ifade aracının anayasal koruma altında olduğu goumlsterilmiĢtir (Emin Aydın [GK] B
No 20132602 2312014 sect 43) Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml Anayasarsquoda yer alan diğer hak ve
oumlzguumlrluumlklerin oumlnemli bir kısmını doğrudan etkiler Gazete dergi veya kitap biccediliminde basın
yayın yoluyla duumlĢuumlncenin yayılmasının baĢlıca aracı olan basın da ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln
kullanılma biccedilimlerinden biridir (Fatih Taş [GK] B No 20131461 12112014 sect 64)
34 Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında vurgulandığı uumlzere ifade
oumlzguumlrluumlğuuml herkesin soumlz yazı resim veya baĢka yollarla duumlĢuumlnce ve kanaatlerini accedilıklama ve
yayma hakkını buna bağlı olarak haber veya goumlruumlĢ alma ve verme oumlzguumlrluumlklerini
kapsamaktadır Bu ccedilerccedilevede ifade oumlzguumlrluumlğuuml kiĢinin haber ve bilgilere baĢkalarının
fikirlerine serbestccedile ulaĢabilmesi duumlĢuumlnce ve kanaatlerinden dolayı kınanamaması ve bunları
tek baĢına veya baĢkalarıyla birlikte ccedileĢitli yollarla serbestccedile ifade edebilmesi anlatabilmesi
savunabilmesi baĢkalarına aktarabilmesi ve yayabilmesi anlamına gelir
35 Basın oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kapsayan ifade oumlzguumlrluumlğuuml gazete dergi kitap gibi araccedillar ile
duumlĢuumlnce ve kanaatleri accedilıklama yorumlama bilgi haber ve eleĢtirilerin yayın ve dağıtım
haklarını kapsar Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml duumlĢuumlncenin iletilmesini ve dolaĢımını gerccedilekleĢtirerek
bireyin ve toplumun bilgilenmesini sağlar Ccediloğunluğa muhalif olanlar da dacirchil olmak uumlzere
duumlĢuumlncelerin her tuumlrluuml araccedilla accedilıklanması accedilıklanan duumlĢuumlnceye paydaĢ sağlanması duumlĢuumlnceyi
gerccedilekleĢtirme ve bu konuda baĢkalarını ikna etme ccedilabaları ccediloğulcu demokratik duumlzenin
gereklerindendir Bu itibarla duumlĢuumlnceyi accedilıklama ve yayma oumlzguumlrluumlğuuml ile basın oumlzguumlrluumlğuuml
demokrasinin iĢleyiĢi iccedilin yaĢamsal oumlnemdedir (Fatih Taş sect 65)
36 Bu bağlamda toplumsal ve siyasal ccediloğulculuğu sağlamak her tuumlrluuml duumlĢuumlncenin
barıĢccedilıl bir Ģekilde ve serbestccedile ifadesine bağlıdır Aynı Ģekilde birey oumlzguumln kiĢiliğini
duumlĢuumlncelerini serbestccedile ifade edebildiği ve tartıĢabildiği bir ortamda ortaya koyabilir Ġfade
oumlzguumlrluumlğuuml kendimizi ve baĢkalarını tanımlamada anlamada ve algılamada bu ccedilerccedilevede
baĢkalarıyla iliĢkilerimizi belirlemede ihtiyaccedil duyduğumuz bir değerdir (Emin Aydın sect 41)
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
11
37 Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrası ifade oumlzguumlrluumlğuumlne iccedilerik bakımından
bir sınırlama getirmemiĢtir BaĢka bir deyiĢle hem gerccedilek hem de tuumlzel kiĢiler iccedilin geccedilerli olan
ifade oumlzguumlrluumlğuuml siyasi sanatsal akademik veya ticari duumlĢuumlnce ve kanaat accedilıklamaları gibi her
tuumlrluuml ifadeyi kapsamına almaktadır Accedilıklanan ve yayılan bir duumlĢuumlncenin iccedileriğinden
hareketle kiĢiler ve toplum accedilısından ldquodeğerli-değersizrdquo veya ldquoyararlı-yararsızrdquo biccediliminde
ayrıĢtırılması subjektif unsurlar ihtiva eder Bu değerlendirmelerden hareketle ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln alanının belirlenmeye ccedilalıĢılması bu oumlzguumlrluumlğuumln keyficirc biccedilimde sınırlandırılması
sonucunu doğurabilecektir Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml baĢkaları accedilısından ldquodeğersizrdquo veya ldquoyararsızrdquo
goumlruumllen duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması oumlzguumlrluumlğuumlnuuml de iccedilermektedir
38 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuuml Anayasarsquoda yer alan temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin
sınırlama rejimine tabidir Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne iliĢkin 26 maddenin ikinci fıkrasında sınırlama
sebeplerine yer verilmiĢtir Mevcut baĢvuruya benzer baĢvurularda Anayasarsquonın 26
maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sınırlama sebepleri dikkate alınmalıdır
39 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik sınırlamaların da bir sınırının olması
gerektiği accedilıktır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasında Anayasarsquonın 13
maddesindeki oumllccediluumltler goumlz oumlnuumlne alınmak zorundadır Bu sebeple ifade oumlzguumlrluumlğuumlne getirilen
sınırlandırmaların denetiminin Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan oumllccediluumltler ccedilerccedilevesinde ve
Anayasarsquonın 26 maddesi kapsamında yapılması gerekmektedir
40 BaĢvuru baĢvurucu tarafından kaleme alınan bir kitapta bahsedilen doumlnemlerde
dıĢiĢleri bakanlığı ile baĢbakan yardımcılığı goumlrevlerinde bulunan ve cumhurbaĢkanı adayı
olan davacı Abdullah Guumllrsquouumln Ģeref ve itibarına zarar verildiği kabul edilerek baĢvurucunun
tazminat oumldemeye mahkucircm edilmesi nedeniyle yapılmıĢtır
41 Somut olayda ccediloumlzuumlmlenmesi gereken ilk mesele baĢvurucu aleyhine tazminata
huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahale oluĢturup oluĢturmadığını
belirlemektir Sonraki aĢamalarda varlığı kabul edilen muumldahaleye dayanak olarak goumlsterilen
amacın meĢru olup olmadığının soumlz konusu hakkın oumlzuumlnuuml zedeleyecek oumllccediluumlde kısıtlanıp
kısıtlanmadığının kısıtlamanın demokratik toplumda gerekli olup olmadığının ve kullanılan
araccedilların orantılı olup olmadığının tespit edilmesi gerekir
a Muumldahalenin Mevcudiyeti
42 BaĢvurucu yazdığı kitapta yer alan soumlzlerinin ve iddialarının davacının Ģeref ve
itibarına zarar verdiği kabul edilerek 15000 TL tazminat oumldemeye mahkucircm edilmiĢtir Soumlz
konusu Mahkeme kararı ile baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahalede
bulunulduğu accedilıktır
b Muumldahalenin İhlal Oluşturup Oluşturmadığı
43 Yukarıda anılan muumldahale Anayasarsquonın 26 maddesinin ikinci fıkrasında
belirtilen haklı sebeplerden bir veya daha fazlasına dayanmadığı ve Anayasarsquonın 13
maddesinde belirtilen koĢulları yerine getirmediği muumlddetccedile Anayasarsquonın 26 maddesinin
ihlalini teĢkil edecektir Bu nedenle sınırlamanın Anayasarsquonın 13 maddesinde oumlngoumlruumllen oumlze
dokunmama Anayasarsquonın ilgili maddesinde belirtilmiĢ olma kanunlar tarafından oumlngoumlruumllme
Anayasarsquonın soumlzuumlne ve ruhuna demokratik toplum duumlzeninin ve laik Cumhuriyetrsquoin
gereklerine ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkesine aykırı olmama koĢullarına uygun olup olmadığının
belirlenmesi gerekir
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
12
i Kanunilik
44 BaĢvurucu Anayasarsquonın 26 maddesinin beĢinci fıkrasında yer alan ldquobu hakların
kullanılması kanunla duumlzenlenirrdquo huumlkmuumlne ve Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan
ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo gereğine aykırılık bulunduğuna iliĢkin bir iddiada
bulunmamıĢtır Yapılan değerlendirmeler neticesinde 6098 sayılı Kanunrsquoun 49 ve 50
maddelerinin ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo oumllccediluumltuumlnuuml karĢıladığı sonucuna varılmıĢtır
ii Meşru Amaccedil
45 BaĢvurucunun tazminat oumldemesine iliĢkin soumlz konusu kararın baĢkalarının Ģoumlhret
veya haklarının korunmasına youmlnelik oumlnlemlerin bir parccedilası olduğu ve meĢru bir amaccedil taĢıdığı
sonucuna varılmıĢtır
iii Demokratik Toplum Duumlzeninde Gerekli Olma ve Oumllccediluumlluumlluumlk
46 Son olarak baĢvurucunun yazdığı kitapta sarf ettiği soumlzlerden dolayı aleyhine
tazminata huumlkmedilmesine iliĢkin kararda demokratik bir toplumda baĢvurucunun ifade
oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında makul bir dengenin
goumlzetilip goumlzetilmediği değerlendirilmelidir
47 Bireyin Ģeref ve itibarı Anayasarsquonın 17 maddesinde yer alan ldquomanevi varlıkrdquo
kapsamında yer almaktadır Devlet bireyin manevi varlığının bir parccedilası olan Ģeref ve itibara
keyficirc olarak muumldahale etmemek ve uumlccediluumlncuuml kiĢilerin saldırılarını oumlnlemekle yuumlkuumlmluumlduumlr
Uumlccediluumlncuuml kiĢilerin Ģeref ve itibara muumldahalesi -birccedilok ihtimalin yanında- goumlrsel ve iĢitsel
yayınlar yoluyla da olabilir Bir kiĢi goumlrsel ve iĢitsel yayın yoluyla bir kamuoyu tartıĢması
ccedilerccedilevesinde eleĢtirilmiĢ olsa dahi o kiĢinin Ģeref ve itibarı manevi buumltuumlnluumlğuumlnuumln bir parccedilası
olarak değerlendirilmelidir (Nilguumln Halloran B No 20121184 1672014 sect 41 Adnan
Oktar B No 20131123 2102013 sect 33)
48 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml ve oumlzel olarak basın oumlzguumlrluumlğuuml alanında devletin pozitif ve negatif
yuumlkuumlmluumlluumlkleri bulunmaktadır Kamu makamları negatif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında zorunlu
olmadıkccedila duumlĢuumlncenin accedilıklanmasını ve yayılmasını yasaklamamalı yaptırımlara tabi
tutmamalı pozitif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında ise ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln gerccedilek ve etkili korunması
iccedilin gereken tedbirleri almalıdır (Nilguumln Halloran sect 43 benzer youmlndeki AĠHM goumlruumlĢuuml iccedilin
bkz Oumlzguumlr GuumlndemTuumlrkiye B No 2314493 1632000 sect 43)
49 Devletin bireylerin maddi ve manevi varlığının korunması ile ilgili pozitif
yuumlkuumlmluumlluumlkleri ccedilerccedilevesinde Ģeref ve itibarın korunması hakkı ile diğer tarafın Anayasarsquoda
guumlvence altına alınmıĢ olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnden yararlanma hakkı arasında adil bir denge
kurması gerekir Mevcut olaydaki gibi baĢvurularda baĢvurunun sonucu kural olarak
baĢvurunun ihtilaflı soumlzlerin sahibi tarafından Anayasarsquonın 26 maddesine dayanılarak
yapılmıĢ olması ile bu soumlzlere konu olan kiĢi tarafından Anayasarsquonın 17 maddesinin birinci
fıkrasına dayanılarak yapılmıĢ olmasına goumlre değiĢmez Aksi hacirclde Anayasarsquonın anılan
maddelerinde korunan hakların dengelenmesinde benzer olaylarda ccedileliĢkili sonuccedillar ortaya
ccedilıkabilir Yargı mercilerinin bu iki maddede duumlzenlenen haklar arasında Anayasarsquonın 13
maddesinde ve bu maddenin uygulanmasına iliĢkin Anayasa Mahkemesi iccediltihadında ortaya
konulan kriterlere uygun bir denge kurmaları gerekir
50 Demokrasiler temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin en geniĢ oumllccediluumlde sağlanıp guumlvence altına
alındığı rejimlerdir Oumlze dokunma yasağını ihlal etmeyen muumldahaleler youmlnuumlnden goumlzetilmesi
oumlngoumlruumllen ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo kavramı oumlncelikle ifade oumlzguumlrluumlğuuml
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
13
uumlzerindeki sınırlamaların zorunlu ya da istisnai tedbir niteliğinde ve baĢvurulabilecek en son
ccedilare ya da alınabilecek en son oumlnlem olmasını gerektirmektedir Demokratik toplum
duumlzeninin gereklerinden olma bir sınırlamanın demokratik bir toplumda zorlayıcı bir
toplumsal ihtiyacın karĢılanması amacına youmlnelik olmasını ifade etmektedir Buna goumlre
sınırlayıcı tedbir bir toplumsal ihtiyacı karĢılamıyorsa ya da baĢvurulabilecek en son ccedilare
niteliğinde değilse demokratik toplum duumlzeninin gereklerine uygun bir tedbir olarak
değerlendirilemez (HandysideBirleşik Krallık B No 549372 7121976 sect 48)
51 Buna goumlre demokratik toplumun temellerinden olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece
lehte olduğu kabul edilen veya zararsız ya da ilgilenmeye değmez goumlruumllen ifadeler iccedilin değil
devletin veya toplumun bir boumlluumlmuumlnuuml eleĢtiren onlara ccedilarpıcı gelen onları rahatsız eden
ifadeler iccedilin de geccedilerli olduğu kuĢkusuzdur Ccediluumlnkuuml bunlar demokratik toplum duumlzeninde
geccedilerli olan ccediloğulculuğun hoĢgoumlruumlnuumln ve accedilık fikirliliğin gerekleridir (HandysideBirleşik
Krallık sect 49)
52 Hak ve oumlzguumlrluumlklere yapılacak her tuumlrluuml sınırlamada devreye girecek bir baĢka
guumlvence de Anayasarsquonın 13 maddesinde ifade edilen ldquooumllccediluumlluumlluumlk ilkesirdquodir Bu ilke temel hak
ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasına iliĢkin baĢvurularda oumlncelikli olarak dikkate alınması
gereken bir guumlvencedir Anayasarsquonın 13 maddesinde demokratik toplum duumlzeninin gerekleri
ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkeleri iki ayrı kriter olarak duumlzenlenmiĢ olmakla birlikte bu iki kriter arasında
sıkı bir iliĢki vardır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklere youmlnelik herhangi bir sınırlamanın demokratik
toplum duumlzeni iccedilin gerekli nitelikte baĢka bir ifadeyle guumlduumllen kamu yararı amacını
gerccedilekleĢtirmekle birlikte temel haklara en az muumldahaleye olanak veren oumllccediluumlluuml bir sınırlama
niteliğinde olup olmadığının incelenmesi gerekir (AYM E20074 K200781 18102007)
53 Anayasa Mahkemesinin kararlarına goumlre oumllccediluumlluumlluumlk temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin
sınırlanma amaccedilları ile araccedil arasındaki iliĢkiyi yansıtır Oumllccediluumlluumlluumlk denetimi ulaĢılmak istenen
amaccediltan yola ccedilıkılarak bu amaca ulaĢılmak iccedilin seccedililen aracın denetlenmesidir Bu sebeple
ifade oumlzguumlrluumlğuuml alanında getirilen muumldahalelerde hedeflenen amaca ulaĢabilmek iccedilin seccedililen
muumldahalenin elveriĢli gerekli ve orantılı olup olmadığı değerlendirilmelidir (Sebahat Tuncel
B No 20121051 2022014 sect 84)
54 Bu bağlamda ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yargısal veya idari bir muumldahalenin toplumsal bir
ihtiyaccedil baskısını karĢılayıp karĢılamadığına bakılması gerekecektir BaĢvuru konusu olay
bakımından yapılacak değerlendirmelerin temel ekseni muumldahaleye neden olan derece
mahkemelerinin kararlarında dayandıkları gerekccedilelerin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kısıtlama
bakımından ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo ve ldquooumllccediluumlluumlluumlkrdquo ilkelerine uygun
olduğunu inandırıcı bir Ģekilde ortaya koyup koyamadığı olacaktır (Sebahat Tuncel sect 85)
55 Yukarıdaki değerlendirmeler ıĢığında mahkemelerin duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve
yayılmasına youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln
kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması gereken bir yararın
varlığını somut olgulara dayanarak goumlstermeleri gerekir (Mustafa Ali Balbay B No
20121272 4122013 sect 114)
56 Bunun sonucu olarak baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin
Anayasarsquonın 26 maddesini ihlal boyutuna ulaĢıp ulaĢmadığı incelenirken soyut bir
değerlendirme yapılmayıp baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruumlnuumln kamusal tartıĢmalara
katkı sunma kapasitesinin ifadelere youmlnelik kısıtlamaların niteliğinin ve kapsamının
ifadelerin kimin tarafından dile getirildiğinin kime youmlneldiğinin ve kamuoyu ile diğer
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
14
kiĢilerin kullanılan ifadeler karĢısında sahip oldukları hakların ağırlığının gerektiği gibi
değerlendirilip değerlendirilmediğine bakılmalıdır
57 BaĢvurucunun bir araĢtırmacı ve yazar olarak politikacılara veya huumlkucircmet
politikalarına youmlnelttiği eleĢtiriler sırasında soumlylediği soumlzlerden dolayı aleyhine tazminata
huumlkmedilmesinin oumllccediluumlluuml olduğunun kabul edilebilmesi iccedilin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan
muumldahalenin gerekccedilelerinin inandırıcı baĢka bir deyiĢle ilgili ve yeterli olması gerekir
58 Bu bağlamda gerekccedilede baĢvurucunun yayımladığı kitapta davacı hakkında haber
ve fikirlere yer verirken yayıncılık etiğine uygun olarak doğru ve guumlvenilir bilgi sunarken iyi
niyetle hareket etme goumlrev ve yuumlkuumlmluumlluumlğuumlne uyup uymadığının davacı hakkında verilen
bilgilerin cumhurbaĢkanlığı seccedilimleri kapsamında kamu yararına iliĢkin olup olmadığının
kitabın davacıya karĢı keyficirc kiĢisel bir saldırı teĢkil edip etmediğinin ve doğrudan siyasi
kiĢiliğini hedef alıp almadığının ortaya konulması gerekir Nitekim siyasilere youmlnelik
eleĢtirinin sınırları ccedilok daha geniĢtir (FeldekSlovakya B No 2903295 1272001 sect 74)
59 BaĢvuruya konu kitap yayımlanmadan oumlnce 2007 yılı Nisan ayında yapılacak olan
11 cumhurbaĢkanlığı seccedilimine youmlnelik kamuoyunda yoğun bir tartıĢma yaĢanmaktaydı 2000
yılında seccedililen 10 CumhurbaĢkanı Ahmet Necdet Sezerin goumlrev suumlresi 1652007 tarihinde
dolmaktaydı ve TBMM cumhurbaĢkanlığı seccediliminin ilk tur oylama guumlnuumlnuuml 27 Nisan olarak
belirlemiĢti Seccedilim doumlnemine laiklik tartıĢmalarıyla gelinmiĢti Uumllkenin ccedileĢitli yerlerinde
ldquoCumhuriyet Mitinglerirdquo adıyla geniĢ katılımlı goumlsteriler duumlzenlenmiĢ ve iktidarda bulunan
Adalet ve Kalkınma Partisinin kendi siyasal ccedilizgisinden bir ismi cumhurbaĢkanlığına seccedilmesi
engellenmek istenmiĢti Ġktidar partisinin o doumlnem dıĢiĢleri bakanı ve baĢbakan yardımcısı
olan Kayseri Milletvekili Abdullah Guumlluuml aday goumlstermesi uumlzerine tartıĢmaların odak noktası
genel olarak Abdullah Guumllrsquoe kaymıĢ ve yaĢanan bazı geliĢmelerin ardından ancak 2882007
tarihinde Abdullah Guumll cumhurbaĢkanı seccedililmiĢti
60 BaĢvurucu muhafazakacircr toplum kesimleri dinicirc cemaatlerin siyaset ve siyasi
partilerle iliĢkileri uumlzerine araĢtırmaları bulunan ve ccediloğunluğu zikredilen konularda olmak
uumlzere ondan fazla kitabı bulunan bir yazardır BaĢvurucu soumlz konusu kitabın oumln soumlzuumlnuuml
2942007 tarihinde yazmıĢ ve kitap cumhurbaĢkanlığı seccedilimine iliĢkin tartıĢmaların yoğun
olarak devam ettiği guumlnlerde yayımlanmıĢtır
61 BaĢvurucu davacıya ve davacının birlikte siyaset yaptığı kiĢilere karĢı son derece
Ģuumlpheci yaklaĢmaktadır BaĢvurucu bu kiĢilere genel olarak guumlvenmemekte bu kiĢilerin
kendisinin de mensubu olduğu duumlnya goumlruumlĢuumlne karĢı duumlĢman oldukları fikrini taĢımaktadır
BaĢvurucu davacı ve kitapta davacı ile birlikte adını zikrettiği kiĢilerin milleti aldattıklarına
inanmakta ve bu kiĢilere sert biccedilimde karĢı ccedilıkılması gerektiğini savunmaktadır Ayrıca
kitapta ifade ettiği olayların subjektif değerlendirmesini yapmakta davacı hakkında oumlne
suumlrduumlğuuml kanaatlerini ispatlamak iccedilin olayları ve bu olaylara iliĢkin yorumları
ccedileĢitlendirmektedir
62 BaĢvurucu hakkında accedilılan tazminat davası Ġlk derece Mahkemesince reddedilmiĢ
buna karĢın Yargıtayca karar duumlzeltme aĢamasında bozulmuĢtur Daha sonra Ġlk Derece
Mahkemesi Yargıtay bozma gerekccedilesinde belirtilen gerekccedilelerle davayı kabul ederek
baĢvurucunun davacıya manevi tazminat oumldemesine karar vermiĢtir Bu durumda baĢvurucu
hakkında tazminata huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetin
incelenmesi sırasında Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin 8122011 tarihli ilamında yer alan
gerekccedileler değerlendirilmelidir
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
15
63 Oumlte yandan yapılan bireysel baĢvurularda yalnızca ve tek baĢlarına derece
mahkemelerince verilen kararların ele alınması ile de yetinilemez Oumlncelikle baĢvurucu
tarafından soumlylenen soumlzlerin kitabın tamamı ve soumlylendikleri bağlamdan kopartılmaksızın
olayın buumltuumlnselliği iccedilerisinde değerlendirilmesi gerekir (Nilguumln Halloran B No 20121184
1672014 sect 52)
64 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi uumlccedil sebepten dolayı davanın kabul edilmesi gerektiği
gerekccedilesiyle Ġlk Derece Mahkemesinin davanın reddine dair kararını bozmuĢtur Bunlardan
birincisi baĢvuruya konu kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih edilerek ldquoDavut
yıldızı (siyonist yıldız)rdquo kullanılması ve bu yıldızın iccediline davacının akademisyen sıfatıyla
giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleĢtirilmesidir Daireye goumlre soumlz konusu kapak tasarımı ile
davacının ldquoĠsrail ve Yahudilikrdquo ile bağlantısı olduğuna dair okuyucu uumlzerinde Ģuumlphe
yaratılmak istenmiĢtir BaĢvurucu kırmızı renk ile Ġsrail ve Yahudilik arasında nasıl bir
bağlantı kurulduğunun accedilık olmadığını belirtmiĢtir BaĢvurucu bir kimsenin ldquoĠsrail veya
Yahudilik ile bağlantısının varlığı hakkında Ģuumlphe yaratılmasınınrdquo davacının Tuumlrkiye
Cumhuriyeti vatandaĢı olan Yahudileri de temsil ettiği goumlzetildiğinde hangi surette tazminat
nedeni olduğunun yeterince izah edilmediğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu tazminat nedeni
sayılan kitap kapağının davacının yaĢamı suumlrecindeki kesitlere dikkat ccedilekmek ve iktidara
gelmeden oumlnceki goumlruumlĢleri ile iktidardaki goumlruumlĢleri ve uygulamaları arasındaki ccedileliĢkileri
goumlstermek amacı taĢıdığını savunmuĢtur
65 BaĢvuruya konu kitap kapağında olduğu gibi belirli bir resmin ne anlama
geldiğinin ancak baĢvurucunun accedilıklamaları ve kitapta kullanılan ifadelerle birlikte kitabın
yayımlandığı oumlzel koĢulların da birlikte değerlendirilmesi ile belirlenebileceği hatırda
tutulmalıdır Bu bağlamda kitap kapağının temel olarak kitabın iccedileriğini yansıtma amacıyla
tasarlandığı değerlendirilmiĢtir
66 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği ikinci sebep ise kitapta bir buumltuumln
olarak ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle ldquodavacının yalancı Yahudi ve
Amerika acircĢığı olduğu Hristiyan olup kamuoyuna ABD Ġngiltere ve Ġsrailin hizmetinde bir
kiĢi olarakrdquo sunulduğudur Kitabın arka sayfasında ve iccedileriğinde (bkz sectsect 16-20) bir buumltuumln
olarak davacının Yahudi ve Hristiyanlarla iyi iliĢkileri olduğu davacının duumlĢuumlnce ve
eylemlerinin Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyetirsquonin menfaatine değil ABD Ġngiltere Ġsrail
gibi uumllkelerin menfaatlerine olduğu iddia edilmekte ve bu iddiaların kanıtlanması iccedilin bazı
ccedilıkarımlar ve yorumlar yapılmaktadır Bundan baĢka davacının oumlğrenciliğinden itibaren
değiĢen ideolojik tercihlerine dikkat ccedilekilmekte ve baĢvurucu kendince bu tutarsızlıkları
yorumlamaktadır Buna karĢın kitapta davacıya karĢı aĢağılayıcı ifadeler tespit edilmemiĢtir
Nitekim Yargıtay da bozma kararında boumlyle bir tespite yer vermemiĢtir
67 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği uumlccediluumlncuuml sebep ise kitabın
yayımlandığı 2007 yılının Mayıs ayında uumllke guumlndemindeki cumhurbaĢkanlığı seccedilimlerinde
aday olan davacının eleĢtirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla ldquokuumlccediluumlk duumlĢuumlruumllmesininrdquo
amaccedillandığı iddiasıdır Gerccedilekten de baĢvurucunun soumlz konusu kitabı davacının toplumsal
itibarını zayıflatmak onun uumlstlendiği ve uumlstlenmeyi duumlĢuumlnduumlğuuml siyasi goumlrevlerde bulunmayı
hak etmeyen bir kiĢi olduğunu goumlstererek toplumu youmlnlendirmek amacı ile yazdığı accedilıktır
BaĢvurucu bu amacına ulaĢmak iccedilin bir buumltuumln olarak kitapta yaklaĢan cumhurbaĢkanlığı
seccedilimlerinde aday olan davacının hayat hikacircyesinden bazı kesitlerle birlikte oumlğrenciliğinden
itibaren ccedileĢitli konulardaki accedilıklamalarını ele almakta kendi bakıĢ accedilısından davacının
Mustafa Kemal Atatuumlrkrsquouumln oumlğretilerine muhalif bir kiĢi olduğunu goumlstermeye ccedilalıĢmakta ve
davacıyı sert biccedilimde eleĢtirmektedir
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
16
68 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml buumlyuumlk oumllccediluumlde eleĢtiri oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvence altına alınmasını
hedeflemektedir Bu nedenle duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması sırasında kullanılan
ifadelerin sert olması doğal karĢılanmalıdır Oumlte yandan siyasi tartıĢma oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ldquotuumlm
demokratik sistemlerin temel ilkesirdquo (LingensAvusturya B No 981582 871986 sectsect 41
42) olduğu goumlz oumlnuumlne alındığında diğer ifade tuumlrlerine nazaran siyasi ifade oumlzguumlrluumlğuumlne
ayrıca oumlnem vermek gerekmektedir AĠHM kararlarında sıklıkla siyasi bir tartıĢmayı
savunmanın demokratik bir toplumda temel bir unsur olduğunu vurgulamaktadır AĠHM
zorlayıcı nedenler olmadıkccedila siyasi ifadeye kısıtlama getirilmemesi gerektiğini
kaydetmektedir (FeldekSlovakya sect 83)
69 AĠHMrsquoin yerleĢik iccediltihatlarında da belirttiği gibi huumlkucircmetler kullandıkları kamu
guumlcuumlnden dolayı kendilerine youmlneltilmiĢ en ağır eleĢtirileri bile hoĢgoumlruuml ile karĢılamak
zorundadır Sağlıklı bir demokrasi bir huumlkucircmetin yalnızca yasama organı veya yargı organları
tarafından denetlenmesini değil aynı zamanda sivil toplum oumlrguumltleri medya ve basın veya
siyasi partiler gibi siyasal alanda yer alan diğer aktoumlrlerce de denetlenmesini gerektirir
(Castellsİspanya B No 1179885 2341992 sect 46)
70 Aynı Ģekilde siyasetccedililere youmlnelik eleĢtirilerin kabul edilebilir sınırları diğer
kiĢilere youmlnelik eleĢtiri sınırına goumlre daha geniĢtir Bir siyasetccedili diğer kiĢilerden farklı olarak
her soumlzuumlnuuml ve eylemini bilerek halkın ve aynı zamanda diğer siyasetccedililerin denetimine accedilar
bu nedenle de daha geniĢ hoĢgoumlruuml goumlstermek zorundadır (LingensAvusturya sect 42)
71 Siyasetccedililerin daha hoĢgoumlruumlluuml olmak zorunda olmaları Anayasarsquonın 26
maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen ldquoşoumlhret ve haklarınınrdquo korunmayacağı anlamına
gelmez Aksine 26 maddenin ikinci fıkrası buumltuumln bireylerin itibarlarının korunmasına imkacircn
verir Ancak Ģahsi sıfatları dıĢında hareket eden siyasetccedililer bakımından soumlz konusu
korumanın gerekleri siyasi meseleleri accedilık biccedilimde tartıĢmanın yararıyla bağlantılı olarak
değerlendirilmelidir (LingensAvusturya sect 42)
72 Somut olayda baĢvurucu yayımladığı kitapta davacının soumlz eylem ve
politikalarıyla Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyeti devletinin menfaatlerine ccedilalıĢmadığını
davacının eylemlerinin ve iliĢkilerinin bazı yabancı devletlerin ccedilıkarlarına hizmet ettiğini
savunmuĢ ve davacıya youmlnelik olarak sert ifadeler kullanmıĢtır Yargıtay 4 Hukuk Dairesi
kitaptaki iddiaların ve baĢvurucu hakkındaki soumlzlerin bir buumltuumln olarak davacının Ģeref ve
itibarına saldırı anlamı taĢıdığına karar vermiĢtir Dairenin kitapta yer alan iddia ve soumlzlerin
ve kitap kapağında kullanılan resmin asıl amacının davacıyı kuumlccediluumlk duumlĢuumlrmek olduğunu kabul
etmesi ancak baĢvurucunun kullandığı kelimelere ve kitap kapağında yer alan resme onun
verdiği anlamın oumltesinde anlamlar yuumlklemesi ile muumlmkuumln olmuĢtur
73 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi kararında baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruuml
kamusal tartıĢmalara katkı sunma kapasitesi ve ifadelerin kimin tarafından dile getirildiği
tartıĢılmamıĢ baĢvurucunun hakları ile davacının kullanılan ifadeler karĢısında sahip olduğu
hakların ağırlığı gerektiği gibi değerlendirilmemiĢtir Derece Mahkemeleri baĢvurucunun soumlz
konusu kitabı davacının toplumsal itibarını zayıflatmak iccedilin yazdığını kabul etmiĢlerdir Fakat
Mahkemeler siyasi tartıĢmaların yoğun olarak yaĢandığı bir doumlnemde bu kitabın
yayımlanmasının beklenen bir geliĢme olduğunu goumlzardı etmiĢlerdir
74 BaĢvurucunun dava konusu kitapta yirmi yılı aĢkın bir suumlredir Tuumlrkiye siyasetinin
en oumlnemli aktoumlrlerinden biri olan davacıyı eleĢtirmesinin ve onun hayatının bazı kesitleri ile
iliĢkilerini ve soumlzlerini analiz etmesinin genel olarak kamu yararını ilgilendiren bir mesele
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
17
olduğuna kuĢku yoktur Ayrıca huumlkucircmetlere ve siyasetccedililere youmlneltilen eleĢtirinin sınırı da
oumlzel kiĢilere goumlre daha geniĢtir
75 Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması
gereken bir yararın varlığının olup olmadığı değerlendirilirken ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer
yargısırdquo arasındaki farkın dikkatlice ortaya konulması gerekir Olgusal iddiaların
dayanaklarının ortaya konulmasının beklenmesi muumlmkuumlnken değer yargılarının gerccedilekliğinin
kanıtlanmasını beklemek muumlmkuumln değildir (De Haes and GijselsBelccedilika B No 1998392
2421997 sect 42) Bununla birlikte somut olaydaki gibi birccedilok kitaptan gazete haber ve
yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde ortaya atılan iddialar soumlz konusu
olduğunda ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer yargılarınırdquo ayırt etmek oldukccedila zordur Yine de
olgusal iddialar ile desteklenmese bile değer yargılarının aĢırı olması kabul edilebilir bir
durumdur (JerusalemAvusturya B No 2695895 2722001 sect 43)
76 BaĢvuru konusu kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve
cumhurbaĢkanı adayı olan davacı Abdullah Guumlluumln siyasi ve aile yaĢamına iliĢkin bazı
detaylara yer verilmiĢ ve bazı iddialar ortaya atılmıĢtır Ancak ortaya atılan iddialar genel
olarak baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde
yapılmıĢtır Bununla birlikte kitapta sıklıkla atıf yapılan bir baĢka kaynak ise Yargıtay
Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Bu
kapsamda kullanılan kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler
ile ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğu anlaĢılmaktadır
(bkz sect 18) Dolayısıyla kitap oumlnemli oumllccediluumlde herkesin ulaĢabileceği accedilık kaynaklar
kullanılarak yapılan bazı değer yargılarına dayanmaktadır
77 Oumlte yandan baĢvurucunun yazdığı kitabının yoğun siyasi tartıĢmaların yaĢandığı
bir doumlnemde yayımlandığı goumlzetildiğinde kamu yararına youmlnelik olmadığı soumlylenemez
BaĢvurucunun boumlyle bir doumlnemde kendi adına kamuoyunu bilgilendirmek ve eleĢtirilerle
kamuoyu oluĢturmak amacıyla hareket ettiği accedilıktır Oumlte yandan baĢvurucunun yorumları ve
ccedilıkarımlarının ağır eleĢtiri olduğunda herhangi bir teredduumlt olmamasına rağmen baĢvurucunun
yorumlarının ve ccedilıkarımlarının keyficirc kiĢisel saldırı boyutuna ulaĢtığı da soumlylenemez
BaĢvurucunun polemik iccedileren agresif usuluuml değerlendirilirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece
haber ve fikirlerin iccedileriğini korumadığı haber ve fikirlerin iletilme usuluumlnuuml de koruduğu
goumlzetilmelidir (JersildDanimarka B No 1589089 2391984 sect 31)
78 Demokratik toplumda -oumlzellikle siyasi kiĢiler uumlzerinde- ccediloğulcu bir tartıĢma
ortamının sağlanması oumlnemlidir Boumlylelikle demokrasinin asıl iĢlevi olan haber bilgi ve
eleĢtirilerin oumlzguumlrce dile getirilmesi iccedilin uygun ortam sağlanabilecektir Siyasi kiĢiler
demokratik bir ortamda kendilerine youmlnelik ağır eleĢtiriler yapılabileceğini aile ve oumlzel
yaĢamlarının suumlrekli takip edileceğini bilerek tercihlerini belirlemektedirler Bu bağlamda
baĢvurucunun uzun yıllardır siyasetin iccedilinde ve cumhurbaĢkanı adayı olan kiĢi hakkında -
oumlnceden yayımlanmıĢ kaynaklar temelinde- siyasi hayatında yapmıĢ olduğu bazı tercihlerden
yola ccedilıkarak aile hayatına iliĢkin bilgiler iletmesine ve ağır eleĢtiriler yapmasına demokratik
ccediloğulculuk accedilısından tahammuumll edilmesi gerekir Bu tuumlr aile hayatına iliĢkin bilgilere ağır
eleĢtirilere ve değerlendirmelere tahammuumll edilmesi ve ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvencesi ile
bunların dile getirilmesi demokrasinin sağlıklı iĢlemesini sağlayacaktır
79 Rahatsız edici de olsa siyasilere iliĢkin yapılan bilgilendirme ve eleĢtirilerin
cezalandırılması ldquocaydırıcı etkirdquo doğurarak toplumdaki ve kamuoyundaki farklı seslerin
susturulmasına yol accedilabilir Cezalandırılma korkusu ccediloğulcu toplumun suumlrduumlruumllebilmesine
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
18
engel olabilir Bu nedenle somut olayda baĢvurucunun 15000 TL tazminat oumldemesine karar
verilmesi siyasilere youmlnelik olarak bilgilendirme ve eleĢtiri ortamına zarar verebilecektir
Dolayısıyla baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin ldquobaĢkalarının Ģoumlhret ve
haklarınınrdquo korunması iccedilin demokratik bir toplumda gerekli bir muumldahale olmadığı kanaatine
varılmıĢtır
80 Accedilıklanan nedenlerle baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına
alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir Serruh KALELĠ Erdal
TERCAN ve Hasan Tahsin GOumlKCAN Anayasarsquonın 28 maddesi youmlnuumlnden de ihlal bulunması
gerektiği gerekccedilesiyle bu sonuca katılmıĢlardır
Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve Muammer TOPAL bu goumlruumlĢe
katılmamıĢlardır
3 6216 Sayılı Kanunrsquoun 50 Maddesi Youmlnuumlnden
81 BaĢvurucu maddi ve manevi zararlarına iliĢkin haklarının saklı tutulmasını talep
etmiĢtir
82 3032011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama
Usulleri Hakkında Kanunun Kararlar kenar baĢlıklı 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası
Ģoumlyledir
Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa ihlali ve sonuccedillarını
ortadan kaldırmak iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere dosya ilgili mahkemeye goumlnderilir
Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hacircllerde başvurucu lehine
tazminata huumlkmedilebilir veya genel mahkemelerde dava accedilılması yolu goumlsterilebilir Yeniden
yargılama yapmakla yuumlkuumlmluuml mahkeme Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında accedilıkladığı
ihlali ve sonuccedillarını ortadan kaldıracak şekilde muumlmkuumlnse dosya uumlzerinden karar verir
83 BaĢvurucu vekacirclet uumlcreti ve yargılama giderlerinin tahsilini talep ettiğinden
19835 baĢvuru harcı ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL yargılama
giderinin baĢvurucuya oumldenmesine karar verilmesi gerekir
84 BaĢvurucunun herhangi bir tazminat talebi olmadığından bu husus
değerlendirilmemiĢtir Ancak 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) numaralı fıkrasında
esas inceleme sonunda ihlal kararı verilmesi hacirclinde ihlalin ve sonuccedillarının ortadan
kaldırılması iccedilin yapılması gerekenlere huumlkmedileceği belirtilmiĢtir BaĢvuruda Anayasanın
26 maddesinin ihlal edildiği sonucuna varıldığı goumlzetilerek ihlal tespitinin yeterli tatmin
sağlayamayacağı anlaĢılmakla 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) ve (2) numaralı
fıkraları uyarınca yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesi gerekir
V HUumlKUumlM
Accedilıklanan gerekccedilelerle
A BaĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiği youmlnuumlndeki iddiasının KABUL
EDĠLEBĠLĠR OLDUĞUNA OYBĠRLĠĞĠYLE
B BaĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında guumlvence altına
alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ĠHLAL EDĠLDĠĞĠNE Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve
Muammer TOPALrsquoın karĢıoyu ve OYCcedilOKLUĞUYLA
C 19835 TL harccedil ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL
yargılama giderinin BAġVURUCUYA OumlDENMESĠNE
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
19
D Oumldemenin kararın tebliğini takiben baĢvurucunun Maliye Bakanlığına baĢvuru
tarihinden itibaren doumlrt ay iccedilinde yapılmasına oumldemede gecikme olması hacirclinde bu suumlrenin
sona erdiği tarihten oumldeme tarihine kadar geccedilen suumlre iccedilin yasal faiz uygulanmasına
E 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca ihlalin ve
sonuccedillarının ortadan kaldırılması iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere kararın bir oumlrneğinin
Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesine GOumlNDERĠLMESĠNE
F Bilgi edinilmesi iccedilin kararın bir oumlrneğinin Adalet Bakanlığına ve ĠccediliĢleri
Bakanlığına goumlnderilmesine
27102015 tarihinde karar verildi
BaĢkan
Zuumlhtuuml ARSLAN
BaĢkanvekili
Burhan UumlSTUumlN
BaĢkanvekili
Engin YILDIRIM
Uumlye
Serdar OumlZGUumlLDUumlR
Uumlye
Serruh KALELĠ
Uumlye
Osman Alifeyyaz PAKSUumlT
Uumlye
Recep KOumlMUumlRCUuml
Uumlye
Nuri NECĠPOĞLU
Uumlye
Hicabi DURSUN
Uumlye
Celal Muumlmtaz AKINCI
Uumlye
Erdal TERCAN
Uumlye
Muammer TOPAL
Uumlye
Hasan Tahsin GOumlKCAN
Uumlye
Kadir OumlZKAYA
Uumlye
Rıdvan GUumlLECcedil
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
20
KARŞIOY GEREKCcedilESİ
BaĢvurucunun yazdığı kitabın bir buumltuumln olarak incelenmesinde ifade oumlzguumlrluumlğuuml
sınırlarının aĢıldığı kitapta sarfedilen soumlzlerin ve iddiaların demokratik bir toplumda
baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında
makul bir denge teĢkil etmediği ayrıca kitabın oumln ve arka kapaklarındaki resim ve tanıtım
yazılarının da baĢvurucunun Ģeref ve itibara youmlnelik duumlĢuumlncelerini ortaya koyduğu
dolayısiyle derece mahkemelerinin bu konudaki tespit ve vardıkları sonucun hukuka uyarlı
bulunduğu ve baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına alınan ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlacircl edilmediği kanaatine vardığımızdan ccediloğunluğun aksi youmlndeki kararına
katılmıyoruz
BaĢkanvekili
Burhan UumlSTUumlN
Uumlye
Serdar OumlZGUumlLDUumlR
Uumlye
Muammer TOPAL
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
11
37 Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrası ifade oumlzguumlrluumlğuumlne iccedilerik bakımından
bir sınırlama getirmemiĢtir BaĢka bir deyiĢle hem gerccedilek hem de tuumlzel kiĢiler iccedilin geccedilerli olan
ifade oumlzguumlrluumlğuuml siyasi sanatsal akademik veya ticari duumlĢuumlnce ve kanaat accedilıklamaları gibi her
tuumlrluuml ifadeyi kapsamına almaktadır Accedilıklanan ve yayılan bir duumlĢuumlncenin iccedileriğinden
hareketle kiĢiler ve toplum accedilısından ldquodeğerli-değersizrdquo veya ldquoyararlı-yararsızrdquo biccediliminde
ayrıĢtırılması subjektif unsurlar ihtiva eder Bu değerlendirmelerden hareketle ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln alanının belirlenmeye ccedilalıĢılması bu oumlzguumlrluumlğuumln keyficirc biccedilimde sınırlandırılması
sonucunu doğurabilecektir Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml baĢkaları accedilısından ldquodeğersizrdquo veya ldquoyararsızrdquo
goumlruumllen duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması oumlzguumlrluumlğuumlnuuml de iccedilermektedir
38 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuuml Anayasarsquoda yer alan temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin
sınırlama rejimine tabidir Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne iliĢkin 26 maddenin ikinci fıkrasında sınırlama
sebeplerine yer verilmiĢtir Mevcut baĢvuruya benzer baĢvurularda Anayasarsquonın 26
maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sınırlama sebepleri dikkate alınmalıdır
39 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik sınırlamaların da bir sınırının olması
gerektiği accedilıktır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasında Anayasarsquonın 13
maddesindeki oumllccediluumltler goumlz oumlnuumlne alınmak zorundadır Bu sebeple ifade oumlzguumlrluumlğuumlne getirilen
sınırlandırmaların denetiminin Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan oumllccediluumltler ccedilerccedilevesinde ve
Anayasarsquonın 26 maddesi kapsamında yapılması gerekmektedir
40 BaĢvuru baĢvurucu tarafından kaleme alınan bir kitapta bahsedilen doumlnemlerde
dıĢiĢleri bakanlığı ile baĢbakan yardımcılığı goumlrevlerinde bulunan ve cumhurbaĢkanı adayı
olan davacı Abdullah Guumllrsquouumln Ģeref ve itibarına zarar verildiği kabul edilerek baĢvurucunun
tazminat oumldemeye mahkucircm edilmesi nedeniyle yapılmıĢtır
41 Somut olayda ccediloumlzuumlmlenmesi gereken ilk mesele baĢvurucu aleyhine tazminata
huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahale oluĢturup oluĢturmadığını
belirlemektir Sonraki aĢamalarda varlığı kabul edilen muumldahaleye dayanak olarak goumlsterilen
amacın meĢru olup olmadığının soumlz konusu hakkın oumlzuumlnuuml zedeleyecek oumllccediluumlde kısıtlanıp
kısıtlanmadığının kısıtlamanın demokratik toplumda gerekli olup olmadığının ve kullanılan
araccedilların orantılı olup olmadığının tespit edilmesi gerekir
a Muumldahalenin Mevcudiyeti
42 BaĢvurucu yazdığı kitapta yer alan soumlzlerinin ve iddialarının davacının Ģeref ve
itibarına zarar verdiği kabul edilerek 15000 TL tazminat oumldemeye mahkucircm edilmiĢtir Soumlz
konusu Mahkeme kararı ile baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahalede
bulunulduğu accedilıktır
b Muumldahalenin İhlal Oluşturup Oluşturmadığı
43 Yukarıda anılan muumldahale Anayasarsquonın 26 maddesinin ikinci fıkrasında
belirtilen haklı sebeplerden bir veya daha fazlasına dayanmadığı ve Anayasarsquonın 13
maddesinde belirtilen koĢulları yerine getirmediği muumlddetccedile Anayasarsquonın 26 maddesinin
ihlalini teĢkil edecektir Bu nedenle sınırlamanın Anayasarsquonın 13 maddesinde oumlngoumlruumllen oumlze
dokunmama Anayasarsquonın ilgili maddesinde belirtilmiĢ olma kanunlar tarafından oumlngoumlruumllme
Anayasarsquonın soumlzuumlne ve ruhuna demokratik toplum duumlzeninin ve laik Cumhuriyetrsquoin
gereklerine ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkesine aykırı olmama koĢullarına uygun olup olmadığının
belirlenmesi gerekir
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
12
i Kanunilik
44 BaĢvurucu Anayasarsquonın 26 maddesinin beĢinci fıkrasında yer alan ldquobu hakların
kullanılması kanunla duumlzenlenirrdquo huumlkmuumlne ve Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan
ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo gereğine aykırılık bulunduğuna iliĢkin bir iddiada
bulunmamıĢtır Yapılan değerlendirmeler neticesinde 6098 sayılı Kanunrsquoun 49 ve 50
maddelerinin ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo oumllccediluumltuumlnuuml karĢıladığı sonucuna varılmıĢtır
ii Meşru Amaccedil
45 BaĢvurucunun tazminat oumldemesine iliĢkin soumlz konusu kararın baĢkalarının Ģoumlhret
veya haklarının korunmasına youmlnelik oumlnlemlerin bir parccedilası olduğu ve meĢru bir amaccedil taĢıdığı
sonucuna varılmıĢtır
iii Demokratik Toplum Duumlzeninde Gerekli Olma ve Oumllccediluumlluumlluumlk
46 Son olarak baĢvurucunun yazdığı kitapta sarf ettiği soumlzlerden dolayı aleyhine
tazminata huumlkmedilmesine iliĢkin kararda demokratik bir toplumda baĢvurucunun ifade
oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında makul bir dengenin
goumlzetilip goumlzetilmediği değerlendirilmelidir
47 Bireyin Ģeref ve itibarı Anayasarsquonın 17 maddesinde yer alan ldquomanevi varlıkrdquo
kapsamında yer almaktadır Devlet bireyin manevi varlığının bir parccedilası olan Ģeref ve itibara
keyficirc olarak muumldahale etmemek ve uumlccediluumlncuuml kiĢilerin saldırılarını oumlnlemekle yuumlkuumlmluumlduumlr
Uumlccediluumlncuuml kiĢilerin Ģeref ve itibara muumldahalesi -birccedilok ihtimalin yanında- goumlrsel ve iĢitsel
yayınlar yoluyla da olabilir Bir kiĢi goumlrsel ve iĢitsel yayın yoluyla bir kamuoyu tartıĢması
ccedilerccedilevesinde eleĢtirilmiĢ olsa dahi o kiĢinin Ģeref ve itibarı manevi buumltuumlnluumlğuumlnuumln bir parccedilası
olarak değerlendirilmelidir (Nilguumln Halloran B No 20121184 1672014 sect 41 Adnan
Oktar B No 20131123 2102013 sect 33)
48 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml ve oumlzel olarak basın oumlzguumlrluumlğuuml alanında devletin pozitif ve negatif
yuumlkuumlmluumlluumlkleri bulunmaktadır Kamu makamları negatif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında zorunlu
olmadıkccedila duumlĢuumlncenin accedilıklanmasını ve yayılmasını yasaklamamalı yaptırımlara tabi
tutmamalı pozitif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında ise ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln gerccedilek ve etkili korunması
iccedilin gereken tedbirleri almalıdır (Nilguumln Halloran sect 43 benzer youmlndeki AĠHM goumlruumlĢuuml iccedilin
bkz Oumlzguumlr GuumlndemTuumlrkiye B No 2314493 1632000 sect 43)
49 Devletin bireylerin maddi ve manevi varlığının korunması ile ilgili pozitif
yuumlkuumlmluumlluumlkleri ccedilerccedilevesinde Ģeref ve itibarın korunması hakkı ile diğer tarafın Anayasarsquoda
guumlvence altına alınmıĢ olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnden yararlanma hakkı arasında adil bir denge
kurması gerekir Mevcut olaydaki gibi baĢvurularda baĢvurunun sonucu kural olarak
baĢvurunun ihtilaflı soumlzlerin sahibi tarafından Anayasarsquonın 26 maddesine dayanılarak
yapılmıĢ olması ile bu soumlzlere konu olan kiĢi tarafından Anayasarsquonın 17 maddesinin birinci
fıkrasına dayanılarak yapılmıĢ olmasına goumlre değiĢmez Aksi hacirclde Anayasarsquonın anılan
maddelerinde korunan hakların dengelenmesinde benzer olaylarda ccedileliĢkili sonuccedillar ortaya
ccedilıkabilir Yargı mercilerinin bu iki maddede duumlzenlenen haklar arasında Anayasarsquonın 13
maddesinde ve bu maddenin uygulanmasına iliĢkin Anayasa Mahkemesi iccediltihadında ortaya
konulan kriterlere uygun bir denge kurmaları gerekir
50 Demokrasiler temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin en geniĢ oumllccediluumlde sağlanıp guumlvence altına
alındığı rejimlerdir Oumlze dokunma yasağını ihlal etmeyen muumldahaleler youmlnuumlnden goumlzetilmesi
oumlngoumlruumllen ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo kavramı oumlncelikle ifade oumlzguumlrluumlğuuml
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
13
uumlzerindeki sınırlamaların zorunlu ya da istisnai tedbir niteliğinde ve baĢvurulabilecek en son
ccedilare ya da alınabilecek en son oumlnlem olmasını gerektirmektedir Demokratik toplum
duumlzeninin gereklerinden olma bir sınırlamanın demokratik bir toplumda zorlayıcı bir
toplumsal ihtiyacın karĢılanması amacına youmlnelik olmasını ifade etmektedir Buna goumlre
sınırlayıcı tedbir bir toplumsal ihtiyacı karĢılamıyorsa ya da baĢvurulabilecek en son ccedilare
niteliğinde değilse demokratik toplum duumlzeninin gereklerine uygun bir tedbir olarak
değerlendirilemez (HandysideBirleşik Krallık B No 549372 7121976 sect 48)
51 Buna goumlre demokratik toplumun temellerinden olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece
lehte olduğu kabul edilen veya zararsız ya da ilgilenmeye değmez goumlruumllen ifadeler iccedilin değil
devletin veya toplumun bir boumlluumlmuumlnuuml eleĢtiren onlara ccedilarpıcı gelen onları rahatsız eden
ifadeler iccedilin de geccedilerli olduğu kuĢkusuzdur Ccediluumlnkuuml bunlar demokratik toplum duumlzeninde
geccedilerli olan ccediloğulculuğun hoĢgoumlruumlnuumln ve accedilık fikirliliğin gerekleridir (HandysideBirleşik
Krallık sect 49)
52 Hak ve oumlzguumlrluumlklere yapılacak her tuumlrluuml sınırlamada devreye girecek bir baĢka
guumlvence de Anayasarsquonın 13 maddesinde ifade edilen ldquooumllccediluumlluumlluumlk ilkesirdquodir Bu ilke temel hak
ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasına iliĢkin baĢvurularda oumlncelikli olarak dikkate alınması
gereken bir guumlvencedir Anayasarsquonın 13 maddesinde demokratik toplum duumlzeninin gerekleri
ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkeleri iki ayrı kriter olarak duumlzenlenmiĢ olmakla birlikte bu iki kriter arasında
sıkı bir iliĢki vardır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklere youmlnelik herhangi bir sınırlamanın demokratik
toplum duumlzeni iccedilin gerekli nitelikte baĢka bir ifadeyle guumlduumllen kamu yararı amacını
gerccedilekleĢtirmekle birlikte temel haklara en az muumldahaleye olanak veren oumllccediluumlluuml bir sınırlama
niteliğinde olup olmadığının incelenmesi gerekir (AYM E20074 K200781 18102007)
53 Anayasa Mahkemesinin kararlarına goumlre oumllccediluumlluumlluumlk temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin
sınırlanma amaccedilları ile araccedil arasındaki iliĢkiyi yansıtır Oumllccediluumlluumlluumlk denetimi ulaĢılmak istenen
amaccediltan yola ccedilıkılarak bu amaca ulaĢılmak iccedilin seccedililen aracın denetlenmesidir Bu sebeple
ifade oumlzguumlrluumlğuuml alanında getirilen muumldahalelerde hedeflenen amaca ulaĢabilmek iccedilin seccedililen
muumldahalenin elveriĢli gerekli ve orantılı olup olmadığı değerlendirilmelidir (Sebahat Tuncel
B No 20121051 2022014 sect 84)
54 Bu bağlamda ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yargısal veya idari bir muumldahalenin toplumsal bir
ihtiyaccedil baskısını karĢılayıp karĢılamadığına bakılması gerekecektir BaĢvuru konusu olay
bakımından yapılacak değerlendirmelerin temel ekseni muumldahaleye neden olan derece
mahkemelerinin kararlarında dayandıkları gerekccedilelerin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kısıtlama
bakımından ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo ve ldquooumllccediluumlluumlluumlkrdquo ilkelerine uygun
olduğunu inandırıcı bir Ģekilde ortaya koyup koyamadığı olacaktır (Sebahat Tuncel sect 85)
55 Yukarıdaki değerlendirmeler ıĢığında mahkemelerin duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve
yayılmasına youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln
kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması gereken bir yararın
varlığını somut olgulara dayanarak goumlstermeleri gerekir (Mustafa Ali Balbay B No
20121272 4122013 sect 114)
56 Bunun sonucu olarak baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin
Anayasarsquonın 26 maddesini ihlal boyutuna ulaĢıp ulaĢmadığı incelenirken soyut bir
değerlendirme yapılmayıp baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruumlnuumln kamusal tartıĢmalara
katkı sunma kapasitesinin ifadelere youmlnelik kısıtlamaların niteliğinin ve kapsamının
ifadelerin kimin tarafından dile getirildiğinin kime youmlneldiğinin ve kamuoyu ile diğer
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
14
kiĢilerin kullanılan ifadeler karĢısında sahip oldukları hakların ağırlığının gerektiği gibi
değerlendirilip değerlendirilmediğine bakılmalıdır
57 BaĢvurucunun bir araĢtırmacı ve yazar olarak politikacılara veya huumlkucircmet
politikalarına youmlnelttiği eleĢtiriler sırasında soumlylediği soumlzlerden dolayı aleyhine tazminata
huumlkmedilmesinin oumllccediluumlluuml olduğunun kabul edilebilmesi iccedilin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan
muumldahalenin gerekccedilelerinin inandırıcı baĢka bir deyiĢle ilgili ve yeterli olması gerekir
58 Bu bağlamda gerekccedilede baĢvurucunun yayımladığı kitapta davacı hakkında haber
ve fikirlere yer verirken yayıncılık etiğine uygun olarak doğru ve guumlvenilir bilgi sunarken iyi
niyetle hareket etme goumlrev ve yuumlkuumlmluumlluumlğuumlne uyup uymadığının davacı hakkında verilen
bilgilerin cumhurbaĢkanlığı seccedilimleri kapsamında kamu yararına iliĢkin olup olmadığının
kitabın davacıya karĢı keyficirc kiĢisel bir saldırı teĢkil edip etmediğinin ve doğrudan siyasi
kiĢiliğini hedef alıp almadığının ortaya konulması gerekir Nitekim siyasilere youmlnelik
eleĢtirinin sınırları ccedilok daha geniĢtir (FeldekSlovakya B No 2903295 1272001 sect 74)
59 BaĢvuruya konu kitap yayımlanmadan oumlnce 2007 yılı Nisan ayında yapılacak olan
11 cumhurbaĢkanlığı seccedilimine youmlnelik kamuoyunda yoğun bir tartıĢma yaĢanmaktaydı 2000
yılında seccedililen 10 CumhurbaĢkanı Ahmet Necdet Sezerin goumlrev suumlresi 1652007 tarihinde
dolmaktaydı ve TBMM cumhurbaĢkanlığı seccediliminin ilk tur oylama guumlnuumlnuuml 27 Nisan olarak
belirlemiĢti Seccedilim doumlnemine laiklik tartıĢmalarıyla gelinmiĢti Uumllkenin ccedileĢitli yerlerinde
ldquoCumhuriyet Mitinglerirdquo adıyla geniĢ katılımlı goumlsteriler duumlzenlenmiĢ ve iktidarda bulunan
Adalet ve Kalkınma Partisinin kendi siyasal ccedilizgisinden bir ismi cumhurbaĢkanlığına seccedilmesi
engellenmek istenmiĢti Ġktidar partisinin o doumlnem dıĢiĢleri bakanı ve baĢbakan yardımcısı
olan Kayseri Milletvekili Abdullah Guumlluuml aday goumlstermesi uumlzerine tartıĢmaların odak noktası
genel olarak Abdullah Guumllrsquoe kaymıĢ ve yaĢanan bazı geliĢmelerin ardından ancak 2882007
tarihinde Abdullah Guumll cumhurbaĢkanı seccedililmiĢti
60 BaĢvurucu muhafazakacircr toplum kesimleri dinicirc cemaatlerin siyaset ve siyasi
partilerle iliĢkileri uumlzerine araĢtırmaları bulunan ve ccediloğunluğu zikredilen konularda olmak
uumlzere ondan fazla kitabı bulunan bir yazardır BaĢvurucu soumlz konusu kitabın oumln soumlzuumlnuuml
2942007 tarihinde yazmıĢ ve kitap cumhurbaĢkanlığı seccedilimine iliĢkin tartıĢmaların yoğun
olarak devam ettiği guumlnlerde yayımlanmıĢtır
61 BaĢvurucu davacıya ve davacının birlikte siyaset yaptığı kiĢilere karĢı son derece
Ģuumlpheci yaklaĢmaktadır BaĢvurucu bu kiĢilere genel olarak guumlvenmemekte bu kiĢilerin
kendisinin de mensubu olduğu duumlnya goumlruumlĢuumlne karĢı duumlĢman oldukları fikrini taĢımaktadır
BaĢvurucu davacı ve kitapta davacı ile birlikte adını zikrettiği kiĢilerin milleti aldattıklarına
inanmakta ve bu kiĢilere sert biccedilimde karĢı ccedilıkılması gerektiğini savunmaktadır Ayrıca
kitapta ifade ettiği olayların subjektif değerlendirmesini yapmakta davacı hakkında oumlne
suumlrduumlğuuml kanaatlerini ispatlamak iccedilin olayları ve bu olaylara iliĢkin yorumları
ccedileĢitlendirmektedir
62 BaĢvurucu hakkında accedilılan tazminat davası Ġlk derece Mahkemesince reddedilmiĢ
buna karĢın Yargıtayca karar duumlzeltme aĢamasında bozulmuĢtur Daha sonra Ġlk Derece
Mahkemesi Yargıtay bozma gerekccedilesinde belirtilen gerekccedilelerle davayı kabul ederek
baĢvurucunun davacıya manevi tazminat oumldemesine karar vermiĢtir Bu durumda baĢvurucu
hakkında tazminata huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetin
incelenmesi sırasında Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin 8122011 tarihli ilamında yer alan
gerekccedileler değerlendirilmelidir
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
15
63 Oumlte yandan yapılan bireysel baĢvurularda yalnızca ve tek baĢlarına derece
mahkemelerince verilen kararların ele alınması ile de yetinilemez Oumlncelikle baĢvurucu
tarafından soumlylenen soumlzlerin kitabın tamamı ve soumlylendikleri bağlamdan kopartılmaksızın
olayın buumltuumlnselliği iccedilerisinde değerlendirilmesi gerekir (Nilguumln Halloran B No 20121184
1672014 sect 52)
64 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi uumlccedil sebepten dolayı davanın kabul edilmesi gerektiği
gerekccedilesiyle Ġlk Derece Mahkemesinin davanın reddine dair kararını bozmuĢtur Bunlardan
birincisi baĢvuruya konu kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih edilerek ldquoDavut
yıldızı (siyonist yıldız)rdquo kullanılması ve bu yıldızın iccediline davacının akademisyen sıfatıyla
giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleĢtirilmesidir Daireye goumlre soumlz konusu kapak tasarımı ile
davacının ldquoĠsrail ve Yahudilikrdquo ile bağlantısı olduğuna dair okuyucu uumlzerinde Ģuumlphe
yaratılmak istenmiĢtir BaĢvurucu kırmızı renk ile Ġsrail ve Yahudilik arasında nasıl bir
bağlantı kurulduğunun accedilık olmadığını belirtmiĢtir BaĢvurucu bir kimsenin ldquoĠsrail veya
Yahudilik ile bağlantısının varlığı hakkında Ģuumlphe yaratılmasınınrdquo davacının Tuumlrkiye
Cumhuriyeti vatandaĢı olan Yahudileri de temsil ettiği goumlzetildiğinde hangi surette tazminat
nedeni olduğunun yeterince izah edilmediğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu tazminat nedeni
sayılan kitap kapağının davacının yaĢamı suumlrecindeki kesitlere dikkat ccedilekmek ve iktidara
gelmeden oumlnceki goumlruumlĢleri ile iktidardaki goumlruumlĢleri ve uygulamaları arasındaki ccedileliĢkileri
goumlstermek amacı taĢıdığını savunmuĢtur
65 BaĢvuruya konu kitap kapağında olduğu gibi belirli bir resmin ne anlama
geldiğinin ancak baĢvurucunun accedilıklamaları ve kitapta kullanılan ifadelerle birlikte kitabın
yayımlandığı oumlzel koĢulların da birlikte değerlendirilmesi ile belirlenebileceği hatırda
tutulmalıdır Bu bağlamda kitap kapağının temel olarak kitabın iccedileriğini yansıtma amacıyla
tasarlandığı değerlendirilmiĢtir
66 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği ikinci sebep ise kitapta bir buumltuumln
olarak ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle ldquodavacının yalancı Yahudi ve
Amerika acircĢığı olduğu Hristiyan olup kamuoyuna ABD Ġngiltere ve Ġsrailin hizmetinde bir
kiĢi olarakrdquo sunulduğudur Kitabın arka sayfasında ve iccedileriğinde (bkz sectsect 16-20) bir buumltuumln
olarak davacının Yahudi ve Hristiyanlarla iyi iliĢkileri olduğu davacının duumlĢuumlnce ve
eylemlerinin Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyetirsquonin menfaatine değil ABD Ġngiltere Ġsrail
gibi uumllkelerin menfaatlerine olduğu iddia edilmekte ve bu iddiaların kanıtlanması iccedilin bazı
ccedilıkarımlar ve yorumlar yapılmaktadır Bundan baĢka davacının oumlğrenciliğinden itibaren
değiĢen ideolojik tercihlerine dikkat ccedilekilmekte ve baĢvurucu kendince bu tutarsızlıkları
yorumlamaktadır Buna karĢın kitapta davacıya karĢı aĢağılayıcı ifadeler tespit edilmemiĢtir
Nitekim Yargıtay da bozma kararında boumlyle bir tespite yer vermemiĢtir
67 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği uumlccediluumlncuuml sebep ise kitabın
yayımlandığı 2007 yılının Mayıs ayında uumllke guumlndemindeki cumhurbaĢkanlığı seccedilimlerinde
aday olan davacının eleĢtirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla ldquokuumlccediluumlk duumlĢuumlruumllmesininrdquo
amaccedillandığı iddiasıdır Gerccedilekten de baĢvurucunun soumlz konusu kitabı davacının toplumsal
itibarını zayıflatmak onun uumlstlendiği ve uumlstlenmeyi duumlĢuumlnduumlğuuml siyasi goumlrevlerde bulunmayı
hak etmeyen bir kiĢi olduğunu goumlstererek toplumu youmlnlendirmek amacı ile yazdığı accedilıktır
BaĢvurucu bu amacına ulaĢmak iccedilin bir buumltuumln olarak kitapta yaklaĢan cumhurbaĢkanlığı
seccedilimlerinde aday olan davacının hayat hikacircyesinden bazı kesitlerle birlikte oumlğrenciliğinden
itibaren ccedileĢitli konulardaki accedilıklamalarını ele almakta kendi bakıĢ accedilısından davacının
Mustafa Kemal Atatuumlrkrsquouumln oumlğretilerine muhalif bir kiĢi olduğunu goumlstermeye ccedilalıĢmakta ve
davacıyı sert biccedilimde eleĢtirmektedir
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
16
68 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml buumlyuumlk oumllccediluumlde eleĢtiri oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvence altına alınmasını
hedeflemektedir Bu nedenle duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması sırasında kullanılan
ifadelerin sert olması doğal karĢılanmalıdır Oumlte yandan siyasi tartıĢma oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ldquotuumlm
demokratik sistemlerin temel ilkesirdquo (LingensAvusturya B No 981582 871986 sectsect 41
42) olduğu goumlz oumlnuumlne alındığında diğer ifade tuumlrlerine nazaran siyasi ifade oumlzguumlrluumlğuumlne
ayrıca oumlnem vermek gerekmektedir AĠHM kararlarında sıklıkla siyasi bir tartıĢmayı
savunmanın demokratik bir toplumda temel bir unsur olduğunu vurgulamaktadır AĠHM
zorlayıcı nedenler olmadıkccedila siyasi ifadeye kısıtlama getirilmemesi gerektiğini
kaydetmektedir (FeldekSlovakya sect 83)
69 AĠHMrsquoin yerleĢik iccediltihatlarında da belirttiği gibi huumlkucircmetler kullandıkları kamu
guumlcuumlnden dolayı kendilerine youmlneltilmiĢ en ağır eleĢtirileri bile hoĢgoumlruuml ile karĢılamak
zorundadır Sağlıklı bir demokrasi bir huumlkucircmetin yalnızca yasama organı veya yargı organları
tarafından denetlenmesini değil aynı zamanda sivil toplum oumlrguumltleri medya ve basın veya
siyasi partiler gibi siyasal alanda yer alan diğer aktoumlrlerce de denetlenmesini gerektirir
(Castellsİspanya B No 1179885 2341992 sect 46)
70 Aynı Ģekilde siyasetccedililere youmlnelik eleĢtirilerin kabul edilebilir sınırları diğer
kiĢilere youmlnelik eleĢtiri sınırına goumlre daha geniĢtir Bir siyasetccedili diğer kiĢilerden farklı olarak
her soumlzuumlnuuml ve eylemini bilerek halkın ve aynı zamanda diğer siyasetccedililerin denetimine accedilar
bu nedenle de daha geniĢ hoĢgoumlruuml goumlstermek zorundadır (LingensAvusturya sect 42)
71 Siyasetccedililerin daha hoĢgoumlruumlluuml olmak zorunda olmaları Anayasarsquonın 26
maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen ldquoşoumlhret ve haklarınınrdquo korunmayacağı anlamına
gelmez Aksine 26 maddenin ikinci fıkrası buumltuumln bireylerin itibarlarının korunmasına imkacircn
verir Ancak Ģahsi sıfatları dıĢında hareket eden siyasetccedililer bakımından soumlz konusu
korumanın gerekleri siyasi meseleleri accedilık biccedilimde tartıĢmanın yararıyla bağlantılı olarak
değerlendirilmelidir (LingensAvusturya sect 42)
72 Somut olayda baĢvurucu yayımladığı kitapta davacının soumlz eylem ve
politikalarıyla Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyeti devletinin menfaatlerine ccedilalıĢmadığını
davacının eylemlerinin ve iliĢkilerinin bazı yabancı devletlerin ccedilıkarlarına hizmet ettiğini
savunmuĢ ve davacıya youmlnelik olarak sert ifadeler kullanmıĢtır Yargıtay 4 Hukuk Dairesi
kitaptaki iddiaların ve baĢvurucu hakkındaki soumlzlerin bir buumltuumln olarak davacının Ģeref ve
itibarına saldırı anlamı taĢıdığına karar vermiĢtir Dairenin kitapta yer alan iddia ve soumlzlerin
ve kitap kapağında kullanılan resmin asıl amacının davacıyı kuumlccediluumlk duumlĢuumlrmek olduğunu kabul
etmesi ancak baĢvurucunun kullandığı kelimelere ve kitap kapağında yer alan resme onun
verdiği anlamın oumltesinde anlamlar yuumlklemesi ile muumlmkuumln olmuĢtur
73 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi kararında baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruuml
kamusal tartıĢmalara katkı sunma kapasitesi ve ifadelerin kimin tarafından dile getirildiği
tartıĢılmamıĢ baĢvurucunun hakları ile davacının kullanılan ifadeler karĢısında sahip olduğu
hakların ağırlığı gerektiği gibi değerlendirilmemiĢtir Derece Mahkemeleri baĢvurucunun soumlz
konusu kitabı davacının toplumsal itibarını zayıflatmak iccedilin yazdığını kabul etmiĢlerdir Fakat
Mahkemeler siyasi tartıĢmaların yoğun olarak yaĢandığı bir doumlnemde bu kitabın
yayımlanmasının beklenen bir geliĢme olduğunu goumlzardı etmiĢlerdir
74 BaĢvurucunun dava konusu kitapta yirmi yılı aĢkın bir suumlredir Tuumlrkiye siyasetinin
en oumlnemli aktoumlrlerinden biri olan davacıyı eleĢtirmesinin ve onun hayatının bazı kesitleri ile
iliĢkilerini ve soumlzlerini analiz etmesinin genel olarak kamu yararını ilgilendiren bir mesele
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
17
olduğuna kuĢku yoktur Ayrıca huumlkucircmetlere ve siyasetccedililere youmlneltilen eleĢtirinin sınırı da
oumlzel kiĢilere goumlre daha geniĢtir
75 Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması
gereken bir yararın varlığının olup olmadığı değerlendirilirken ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer
yargısırdquo arasındaki farkın dikkatlice ortaya konulması gerekir Olgusal iddiaların
dayanaklarının ortaya konulmasının beklenmesi muumlmkuumlnken değer yargılarının gerccedilekliğinin
kanıtlanmasını beklemek muumlmkuumln değildir (De Haes and GijselsBelccedilika B No 1998392
2421997 sect 42) Bununla birlikte somut olaydaki gibi birccedilok kitaptan gazete haber ve
yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde ortaya atılan iddialar soumlz konusu
olduğunda ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer yargılarınırdquo ayırt etmek oldukccedila zordur Yine de
olgusal iddialar ile desteklenmese bile değer yargılarının aĢırı olması kabul edilebilir bir
durumdur (JerusalemAvusturya B No 2695895 2722001 sect 43)
76 BaĢvuru konusu kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve
cumhurbaĢkanı adayı olan davacı Abdullah Guumlluumln siyasi ve aile yaĢamına iliĢkin bazı
detaylara yer verilmiĢ ve bazı iddialar ortaya atılmıĢtır Ancak ortaya atılan iddialar genel
olarak baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde
yapılmıĢtır Bununla birlikte kitapta sıklıkla atıf yapılan bir baĢka kaynak ise Yargıtay
Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Bu
kapsamda kullanılan kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler
ile ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğu anlaĢılmaktadır
(bkz sect 18) Dolayısıyla kitap oumlnemli oumllccediluumlde herkesin ulaĢabileceği accedilık kaynaklar
kullanılarak yapılan bazı değer yargılarına dayanmaktadır
77 Oumlte yandan baĢvurucunun yazdığı kitabının yoğun siyasi tartıĢmaların yaĢandığı
bir doumlnemde yayımlandığı goumlzetildiğinde kamu yararına youmlnelik olmadığı soumlylenemez
BaĢvurucunun boumlyle bir doumlnemde kendi adına kamuoyunu bilgilendirmek ve eleĢtirilerle
kamuoyu oluĢturmak amacıyla hareket ettiği accedilıktır Oumlte yandan baĢvurucunun yorumları ve
ccedilıkarımlarının ağır eleĢtiri olduğunda herhangi bir teredduumlt olmamasına rağmen baĢvurucunun
yorumlarının ve ccedilıkarımlarının keyficirc kiĢisel saldırı boyutuna ulaĢtığı da soumlylenemez
BaĢvurucunun polemik iccedileren agresif usuluuml değerlendirilirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece
haber ve fikirlerin iccedileriğini korumadığı haber ve fikirlerin iletilme usuluumlnuuml de koruduğu
goumlzetilmelidir (JersildDanimarka B No 1589089 2391984 sect 31)
78 Demokratik toplumda -oumlzellikle siyasi kiĢiler uumlzerinde- ccediloğulcu bir tartıĢma
ortamının sağlanması oumlnemlidir Boumlylelikle demokrasinin asıl iĢlevi olan haber bilgi ve
eleĢtirilerin oumlzguumlrce dile getirilmesi iccedilin uygun ortam sağlanabilecektir Siyasi kiĢiler
demokratik bir ortamda kendilerine youmlnelik ağır eleĢtiriler yapılabileceğini aile ve oumlzel
yaĢamlarının suumlrekli takip edileceğini bilerek tercihlerini belirlemektedirler Bu bağlamda
baĢvurucunun uzun yıllardır siyasetin iccedilinde ve cumhurbaĢkanı adayı olan kiĢi hakkında -
oumlnceden yayımlanmıĢ kaynaklar temelinde- siyasi hayatında yapmıĢ olduğu bazı tercihlerden
yola ccedilıkarak aile hayatına iliĢkin bilgiler iletmesine ve ağır eleĢtiriler yapmasına demokratik
ccediloğulculuk accedilısından tahammuumll edilmesi gerekir Bu tuumlr aile hayatına iliĢkin bilgilere ağır
eleĢtirilere ve değerlendirmelere tahammuumll edilmesi ve ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvencesi ile
bunların dile getirilmesi demokrasinin sağlıklı iĢlemesini sağlayacaktır
79 Rahatsız edici de olsa siyasilere iliĢkin yapılan bilgilendirme ve eleĢtirilerin
cezalandırılması ldquocaydırıcı etkirdquo doğurarak toplumdaki ve kamuoyundaki farklı seslerin
susturulmasına yol accedilabilir Cezalandırılma korkusu ccediloğulcu toplumun suumlrduumlruumllebilmesine
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
18
engel olabilir Bu nedenle somut olayda baĢvurucunun 15000 TL tazminat oumldemesine karar
verilmesi siyasilere youmlnelik olarak bilgilendirme ve eleĢtiri ortamına zarar verebilecektir
Dolayısıyla baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin ldquobaĢkalarının Ģoumlhret ve
haklarınınrdquo korunması iccedilin demokratik bir toplumda gerekli bir muumldahale olmadığı kanaatine
varılmıĢtır
80 Accedilıklanan nedenlerle baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına
alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir Serruh KALELĠ Erdal
TERCAN ve Hasan Tahsin GOumlKCAN Anayasarsquonın 28 maddesi youmlnuumlnden de ihlal bulunması
gerektiği gerekccedilesiyle bu sonuca katılmıĢlardır
Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve Muammer TOPAL bu goumlruumlĢe
katılmamıĢlardır
3 6216 Sayılı Kanunrsquoun 50 Maddesi Youmlnuumlnden
81 BaĢvurucu maddi ve manevi zararlarına iliĢkin haklarının saklı tutulmasını talep
etmiĢtir
82 3032011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama
Usulleri Hakkında Kanunun Kararlar kenar baĢlıklı 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası
Ģoumlyledir
Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa ihlali ve sonuccedillarını
ortadan kaldırmak iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere dosya ilgili mahkemeye goumlnderilir
Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hacircllerde başvurucu lehine
tazminata huumlkmedilebilir veya genel mahkemelerde dava accedilılması yolu goumlsterilebilir Yeniden
yargılama yapmakla yuumlkuumlmluuml mahkeme Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında accedilıkladığı
ihlali ve sonuccedillarını ortadan kaldıracak şekilde muumlmkuumlnse dosya uumlzerinden karar verir
83 BaĢvurucu vekacirclet uumlcreti ve yargılama giderlerinin tahsilini talep ettiğinden
19835 baĢvuru harcı ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL yargılama
giderinin baĢvurucuya oumldenmesine karar verilmesi gerekir
84 BaĢvurucunun herhangi bir tazminat talebi olmadığından bu husus
değerlendirilmemiĢtir Ancak 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) numaralı fıkrasında
esas inceleme sonunda ihlal kararı verilmesi hacirclinde ihlalin ve sonuccedillarının ortadan
kaldırılması iccedilin yapılması gerekenlere huumlkmedileceği belirtilmiĢtir BaĢvuruda Anayasanın
26 maddesinin ihlal edildiği sonucuna varıldığı goumlzetilerek ihlal tespitinin yeterli tatmin
sağlayamayacağı anlaĢılmakla 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) ve (2) numaralı
fıkraları uyarınca yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesi gerekir
V HUumlKUumlM
Accedilıklanan gerekccedilelerle
A BaĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiği youmlnuumlndeki iddiasının KABUL
EDĠLEBĠLĠR OLDUĞUNA OYBĠRLĠĞĠYLE
B BaĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında guumlvence altına
alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ĠHLAL EDĠLDĠĞĠNE Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve
Muammer TOPALrsquoın karĢıoyu ve OYCcedilOKLUĞUYLA
C 19835 TL harccedil ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL
yargılama giderinin BAġVURUCUYA OumlDENMESĠNE
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
19
D Oumldemenin kararın tebliğini takiben baĢvurucunun Maliye Bakanlığına baĢvuru
tarihinden itibaren doumlrt ay iccedilinde yapılmasına oumldemede gecikme olması hacirclinde bu suumlrenin
sona erdiği tarihten oumldeme tarihine kadar geccedilen suumlre iccedilin yasal faiz uygulanmasına
E 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca ihlalin ve
sonuccedillarının ortadan kaldırılması iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere kararın bir oumlrneğinin
Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesine GOumlNDERĠLMESĠNE
F Bilgi edinilmesi iccedilin kararın bir oumlrneğinin Adalet Bakanlığına ve ĠccediliĢleri
Bakanlığına goumlnderilmesine
27102015 tarihinde karar verildi
BaĢkan
Zuumlhtuuml ARSLAN
BaĢkanvekili
Burhan UumlSTUumlN
BaĢkanvekili
Engin YILDIRIM
Uumlye
Serdar OumlZGUumlLDUumlR
Uumlye
Serruh KALELĠ
Uumlye
Osman Alifeyyaz PAKSUumlT
Uumlye
Recep KOumlMUumlRCUuml
Uumlye
Nuri NECĠPOĞLU
Uumlye
Hicabi DURSUN
Uumlye
Celal Muumlmtaz AKINCI
Uumlye
Erdal TERCAN
Uumlye
Muammer TOPAL
Uumlye
Hasan Tahsin GOumlKCAN
Uumlye
Kadir OumlZKAYA
Uumlye
Rıdvan GUumlLECcedil
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
20
KARŞIOY GEREKCcedilESİ
BaĢvurucunun yazdığı kitabın bir buumltuumln olarak incelenmesinde ifade oumlzguumlrluumlğuuml
sınırlarının aĢıldığı kitapta sarfedilen soumlzlerin ve iddiaların demokratik bir toplumda
baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında
makul bir denge teĢkil etmediği ayrıca kitabın oumln ve arka kapaklarındaki resim ve tanıtım
yazılarının da baĢvurucunun Ģeref ve itibara youmlnelik duumlĢuumlncelerini ortaya koyduğu
dolayısiyle derece mahkemelerinin bu konudaki tespit ve vardıkları sonucun hukuka uyarlı
bulunduğu ve baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına alınan ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlacircl edilmediği kanaatine vardığımızdan ccediloğunluğun aksi youmlndeki kararına
katılmıyoruz
BaĢkanvekili
Burhan UumlSTUumlN
Uumlye
Serdar OumlZGUumlLDUumlR
Uumlye
Muammer TOPAL
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
12
i Kanunilik
44 BaĢvurucu Anayasarsquonın 26 maddesinin beĢinci fıkrasında yer alan ldquobu hakların
kullanılması kanunla duumlzenlenirrdquo huumlkmuumlne ve Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan
ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo gereğine aykırılık bulunduğuna iliĢkin bir iddiada
bulunmamıĢtır Yapılan değerlendirmeler neticesinde 6098 sayılı Kanunrsquoun 49 ve 50
maddelerinin ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo oumllccediluumltuumlnuuml karĢıladığı sonucuna varılmıĢtır
ii Meşru Amaccedil
45 BaĢvurucunun tazminat oumldemesine iliĢkin soumlz konusu kararın baĢkalarının Ģoumlhret
veya haklarının korunmasına youmlnelik oumlnlemlerin bir parccedilası olduğu ve meĢru bir amaccedil taĢıdığı
sonucuna varılmıĢtır
iii Demokratik Toplum Duumlzeninde Gerekli Olma ve Oumllccediluumlluumlluumlk
46 Son olarak baĢvurucunun yazdığı kitapta sarf ettiği soumlzlerden dolayı aleyhine
tazminata huumlkmedilmesine iliĢkin kararda demokratik bir toplumda baĢvurucunun ifade
oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında makul bir dengenin
goumlzetilip goumlzetilmediği değerlendirilmelidir
47 Bireyin Ģeref ve itibarı Anayasarsquonın 17 maddesinde yer alan ldquomanevi varlıkrdquo
kapsamında yer almaktadır Devlet bireyin manevi varlığının bir parccedilası olan Ģeref ve itibara
keyficirc olarak muumldahale etmemek ve uumlccediluumlncuuml kiĢilerin saldırılarını oumlnlemekle yuumlkuumlmluumlduumlr
Uumlccediluumlncuuml kiĢilerin Ģeref ve itibara muumldahalesi -birccedilok ihtimalin yanında- goumlrsel ve iĢitsel
yayınlar yoluyla da olabilir Bir kiĢi goumlrsel ve iĢitsel yayın yoluyla bir kamuoyu tartıĢması
ccedilerccedilevesinde eleĢtirilmiĢ olsa dahi o kiĢinin Ģeref ve itibarı manevi buumltuumlnluumlğuumlnuumln bir parccedilası
olarak değerlendirilmelidir (Nilguumln Halloran B No 20121184 1672014 sect 41 Adnan
Oktar B No 20131123 2102013 sect 33)
48 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml ve oumlzel olarak basın oumlzguumlrluumlğuuml alanında devletin pozitif ve negatif
yuumlkuumlmluumlluumlkleri bulunmaktadır Kamu makamları negatif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında zorunlu
olmadıkccedila duumlĢuumlncenin accedilıklanmasını ve yayılmasını yasaklamamalı yaptırımlara tabi
tutmamalı pozitif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında ise ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln gerccedilek ve etkili korunması
iccedilin gereken tedbirleri almalıdır (Nilguumln Halloran sect 43 benzer youmlndeki AĠHM goumlruumlĢuuml iccedilin
bkz Oumlzguumlr GuumlndemTuumlrkiye B No 2314493 1632000 sect 43)
49 Devletin bireylerin maddi ve manevi varlığının korunması ile ilgili pozitif
yuumlkuumlmluumlluumlkleri ccedilerccedilevesinde Ģeref ve itibarın korunması hakkı ile diğer tarafın Anayasarsquoda
guumlvence altına alınmıĢ olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnden yararlanma hakkı arasında adil bir denge
kurması gerekir Mevcut olaydaki gibi baĢvurularda baĢvurunun sonucu kural olarak
baĢvurunun ihtilaflı soumlzlerin sahibi tarafından Anayasarsquonın 26 maddesine dayanılarak
yapılmıĢ olması ile bu soumlzlere konu olan kiĢi tarafından Anayasarsquonın 17 maddesinin birinci
fıkrasına dayanılarak yapılmıĢ olmasına goumlre değiĢmez Aksi hacirclde Anayasarsquonın anılan
maddelerinde korunan hakların dengelenmesinde benzer olaylarda ccedileliĢkili sonuccedillar ortaya
ccedilıkabilir Yargı mercilerinin bu iki maddede duumlzenlenen haklar arasında Anayasarsquonın 13
maddesinde ve bu maddenin uygulanmasına iliĢkin Anayasa Mahkemesi iccediltihadında ortaya
konulan kriterlere uygun bir denge kurmaları gerekir
50 Demokrasiler temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin en geniĢ oumllccediluumlde sağlanıp guumlvence altına
alındığı rejimlerdir Oumlze dokunma yasağını ihlal etmeyen muumldahaleler youmlnuumlnden goumlzetilmesi
oumlngoumlruumllen ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo kavramı oumlncelikle ifade oumlzguumlrluumlğuuml
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
13
uumlzerindeki sınırlamaların zorunlu ya da istisnai tedbir niteliğinde ve baĢvurulabilecek en son
ccedilare ya da alınabilecek en son oumlnlem olmasını gerektirmektedir Demokratik toplum
duumlzeninin gereklerinden olma bir sınırlamanın demokratik bir toplumda zorlayıcı bir
toplumsal ihtiyacın karĢılanması amacına youmlnelik olmasını ifade etmektedir Buna goumlre
sınırlayıcı tedbir bir toplumsal ihtiyacı karĢılamıyorsa ya da baĢvurulabilecek en son ccedilare
niteliğinde değilse demokratik toplum duumlzeninin gereklerine uygun bir tedbir olarak
değerlendirilemez (HandysideBirleşik Krallık B No 549372 7121976 sect 48)
51 Buna goumlre demokratik toplumun temellerinden olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece
lehte olduğu kabul edilen veya zararsız ya da ilgilenmeye değmez goumlruumllen ifadeler iccedilin değil
devletin veya toplumun bir boumlluumlmuumlnuuml eleĢtiren onlara ccedilarpıcı gelen onları rahatsız eden
ifadeler iccedilin de geccedilerli olduğu kuĢkusuzdur Ccediluumlnkuuml bunlar demokratik toplum duumlzeninde
geccedilerli olan ccediloğulculuğun hoĢgoumlruumlnuumln ve accedilık fikirliliğin gerekleridir (HandysideBirleşik
Krallık sect 49)
52 Hak ve oumlzguumlrluumlklere yapılacak her tuumlrluuml sınırlamada devreye girecek bir baĢka
guumlvence de Anayasarsquonın 13 maddesinde ifade edilen ldquooumllccediluumlluumlluumlk ilkesirdquodir Bu ilke temel hak
ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasına iliĢkin baĢvurularda oumlncelikli olarak dikkate alınması
gereken bir guumlvencedir Anayasarsquonın 13 maddesinde demokratik toplum duumlzeninin gerekleri
ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkeleri iki ayrı kriter olarak duumlzenlenmiĢ olmakla birlikte bu iki kriter arasında
sıkı bir iliĢki vardır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklere youmlnelik herhangi bir sınırlamanın demokratik
toplum duumlzeni iccedilin gerekli nitelikte baĢka bir ifadeyle guumlduumllen kamu yararı amacını
gerccedilekleĢtirmekle birlikte temel haklara en az muumldahaleye olanak veren oumllccediluumlluuml bir sınırlama
niteliğinde olup olmadığının incelenmesi gerekir (AYM E20074 K200781 18102007)
53 Anayasa Mahkemesinin kararlarına goumlre oumllccediluumlluumlluumlk temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin
sınırlanma amaccedilları ile araccedil arasındaki iliĢkiyi yansıtır Oumllccediluumlluumlluumlk denetimi ulaĢılmak istenen
amaccediltan yola ccedilıkılarak bu amaca ulaĢılmak iccedilin seccedililen aracın denetlenmesidir Bu sebeple
ifade oumlzguumlrluumlğuuml alanında getirilen muumldahalelerde hedeflenen amaca ulaĢabilmek iccedilin seccedililen
muumldahalenin elveriĢli gerekli ve orantılı olup olmadığı değerlendirilmelidir (Sebahat Tuncel
B No 20121051 2022014 sect 84)
54 Bu bağlamda ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yargısal veya idari bir muumldahalenin toplumsal bir
ihtiyaccedil baskısını karĢılayıp karĢılamadığına bakılması gerekecektir BaĢvuru konusu olay
bakımından yapılacak değerlendirmelerin temel ekseni muumldahaleye neden olan derece
mahkemelerinin kararlarında dayandıkları gerekccedilelerin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kısıtlama
bakımından ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo ve ldquooumllccediluumlluumlluumlkrdquo ilkelerine uygun
olduğunu inandırıcı bir Ģekilde ortaya koyup koyamadığı olacaktır (Sebahat Tuncel sect 85)
55 Yukarıdaki değerlendirmeler ıĢığında mahkemelerin duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve
yayılmasına youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln
kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması gereken bir yararın
varlığını somut olgulara dayanarak goumlstermeleri gerekir (Mustafa Ali Balbay B No
20121272 4122013 sect 114)
56 Bunun sonucu olarak baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin
Anayasarsquonın 26 maddesini ihlal boyutuna ulaĢıp ulaĢmadığı incelenirken soyut bir
değerlendirme yapılmayıp baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruumlnuumln kamusal tartıĢmalara
katkı sunma kapasitesinin ifadelere youmlnelik kısıtlamaların niteliğinin ve kapsamının
ifadelerin kimin tarafından dile getirildiğinin kime youmlneldiğinin ve kamuoyu ile diğer
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
14
kiĢilerin kullanılan ifadeler karĢısında sahip oldukları hakların ağırlığının gerektiği gibi
değerlendirilip değerlendirilmediğine bakılmalıdır
57 BaĢvurucunun bir araĢtırmacı ve yazar olarak politikacılara veya huumlkucircmet
politikalarına youmlnelttiği eleĢtiriler sırasında soumlylediği soumlzlerden dolayı aleyhine tazminata
huumlkmedilmesinin oumllccediluumlluuml olduğunun kabul edilebilmesi iccedilin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan
muumldahalenin gerekccedilelerinin inandırıcı baĢka bir deyiĢle ilgili ve yeterli olması gerekir
58 Bu bağlamda gerekccedilede baĢvurucunun yayımladığı kitapta davacı hakkında haber
ve fikirlere yer verirken yayıncılık etiğine uygun olarak doğru ve guumlvenilir bilgi sunarken iyi
niyetle hareket etme goumlrev ve yuumlkuumlmluumlluumlğuumlne uyup uymadığının davacı hakkında verilen
bilgilerin cumhurbaĢkanlığı seccedilimleri kapsamında kamu yararına iliĢkin olup olmadığının
kitabın davacıya karĢı keyficirc kiĢisel bir saldırı teĢkil edip etmediğinin ve doğrudan siyasi
kiĢiliğini hedef alıp almadığının ortaya konulması gerekir Nitekim siyasilere youmlnelik
eleĢtirinin sınırları ccedilok daha geniĢtir (FeldekSlovakya B No 2903295 1272001 sect 74)
59 BaĢvuruya konu kitap yayımlanmadan oumlnce 2007 yılı Nisan ayında yapılacak olan
11 cumhurbaĢkanlığı seccedilimine youmlnelik kamuoyunda yoğun bir tartıĢma yaĢanmaktaydı 2000
yılında seccedililen 10 CumhurbaĢkanı Ahmet Necdet Sezerin goumlrev suumlresi 1652007 tarihinde
dolmaktaydı ve TBMM cumhurbaĢkanlığı seccediliminin ilk tur oylama guumlnuumlnuuml 27 Nisan olarak
belirlemiĢti Seccedilim doumlnemine laiklik tartıĢmalarıyla gelinmiĢti Uumllkenin ccedileĢitli yerlerinde
ldquoCumhuriyet Mitinglerirdquo adıyla geniĢ katılımlı goumlsteriler duumlzenlenmiĢ ve iktidarda bulunan
Adalet ve Kalkınma Partisinin kendi siyasal ccedilizgisinden bir ismi cumhurbaĢkanlığına seccedilmesi
engellenmek istenmiĢti Ġktidar partisinin o doumlnem dıĢiĢleri bakanı ve baĢbakan yardımcısı
olan Kayseri Milletvekili Abdullah Guumlluuml aday goumlstermesi uumlzerine tartıĢmaların odak noktası
genel olarak Abdullah Guumllrsquoe kaymıĢ ve yaĢanan bazı geliĢmelerin ardından ancak 2882007
tarihinde Abdullah Guumll cumhurbaĢkanı seccedililmiĢti
60 BaĢvurucu muhafazakacircr toplum kesimleri dinicirc cemaatlerin siyaset ve siyasi
partilerle iliĢkileri uumlzerine araĢtırmaları bulunan ve ccediloğunluğu zikredilen konularda olmak
uumlzere ondan fazla kitabı bulunan bir yazardır BaĢvurucu soumlz konusu kitabın oumln soumlzuumlnuuml
2942007 tarihinde yazmıĢ ve kitap cumhurbaĢkanlığı seccedilimine iliĢkin tartıĢmaların yoğun
olarak devam ettiği guumlnlerde yayımlanmıĢtır
61 BaĢvurucu davacıya ve davacının birlikte siyaset yaptığı kiĢilere karĢı son derece
Ģuumlpheci yaklaĢmaktadır BaĢvurucu bu kiĢilere genel olarak guumlvenmemekte bu kiĢilerin
kendisinin de mensubu olduğu duumlnya goumlruumlĢuumlne karĢı duumlĢman oldukları fikrini taĢımaktadır
BaĢvurucu davacı ve kitapta davacı ile birlikte adını zikrettiği kiĢilerin milleti aldattıklarına
inanmakta ve bu kiĢilere sert biccedilimde karĢı ccedilıkılması gerektiğini savunmaktadır Ayrıca
kitapta ifade ettiği olayların subjektif değerlendirmesini yapmakta davacı hakkında oumlne
suumlrduumlğuuml kanaatlerini ispatlamak iccedilin olayları ve bu olaylara iliĢkin yorumları
ccedileĢitlendirmektedir
62 BaĢvurucu hakkında accedilılan tazminat davası Ġlk derece Mahkemesince reddedilmiĢ
buna karĢın Yargıtayca karar duumlzeltme aĢamasında bozulmuĢtur Daha sonra Ġlk Derece
Mahkemesi Yargıtay bozma gerekccedilesinde belirtilen gerekccedilelerle davayı kabul ederek
baĢvurucunun davacıya manevi tazminat oumldemesine karar vermiĢtir Bu durumda baĢvurucu
hakkında tazminata huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetin
incelenmesi sırasında Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin 8122011 tarihli ilamında yer alan
gerekccedileler değerlendirilmelidir
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
15
63 Oumlte yandan yapılan bireysel baĢvurularda yalnızca ve tek baĢlarına derece
mahkemelerince verilen kararların ele alınması ile de yetinilemez Oumlncelikle baĢvurucu
tarafından soumlylenen soumlzlerin kitabın tamamı ve soumlylendikleri bağlamdan kopartılmaksızın
olayın buumltuumlnselliği iccedilerisinde değerlendirilmesi gerekir (Nilguumln Halloran B No 20121184
1672014 sect 52)
64 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi uumlccedil sebepten dolayı davanın kabul edilmesi gerektiği
gerekccedilesiyle Ġlk Derece Mahkemesinin davanın reddine dair kararını bozmuĢtur Bunlardan
birincisi baĢvuruya konu kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih edilerek ldquoDavut
yıldızı (siyonist yıldız)rdquo kullanılması ve bu yıldızın iccediline davacının akademisyen sıfatıyla
giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleĢtirilmesidir Daireye goumlre soumlz konusu kapak tasarımı ile
davacının ldquoĠsrail ve Yahudilikrdquo ile bağlantısı olduğuna dair okuyucu uumlzerinde Ģuumlphe
yaratılmak istenmiĢtir BaĢvurucu kırmızı renk ile Ġsrail ve Yahudilik arasında nasıl bir
bağlantı kurulduğunun accedilık olmadığını belirtmiĢtir BaĢvurucu bir kimsenin ldquoĠsrail veya
Yahudilik ile bağlantısının varlığı hakkında Ģuumlphe yaratılmasınınrdquo davacının Tuumlrkiye
Cumhuriyeti vatandaĢı olan Yahudileri de temsil ettiği goumlzetildiğinde hangi surette tazminat
nedeni olduğunun yeterince izah edilmediğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu tazminat nedeni
sayılan kitap kapağının davacının yaĢamı suumlrecindeki kesitlere dikkat ccedilekmek ve iktidara
gelmeden oumlnceki goumlruumlĢleri ile iktidardaki goumlruumlĢleri ve uygulamaları arasındaki ccedileliĢkileri
goumlstermek amacı taĢıdığını savunmuĢtur
65 BaĢvuruya konu kitap kapağında olduğu gibi belirli bir resmin ne anlama
geldiğinin ancak baĢvurucunun accedilıklamaları ve kitapta kullanılan ifadelerle birlikte kitabın
yayımlandığı oumlzel koĢulların da birlikte değerlendirilmesi ile belirlenebileceği hatırda
tutulmalıdır Bu bağlamda kitap kapağının temel olarak kitabın iccedileriğini yansıtma amacıyla
tasarlandığı değerlendirilmiĢtir
66 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği ikinci sebep ise kitapta bir buumltuumln
olarak ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle ldquodavacının yalancı Yahudi ve
Amerika acircĢığı olduğu Hristiyan olup kamuoyuna ABD Ġngiltere ve Ġsrailin hizmetinde bir
kiĢi olarakrdquo sunulduğudur Kitabın arka sayfasında ve iccedileriğinde (bkz sectsect 16-20) bir buumltuumln
olarak davacının Yahudi ve Hristiyanlarla iyi iliĢkileri olduğu davacının duumlĢuumlnce ve
eylemlerinin Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyetirsquonin menfaatine değil ABD Ġngiltere Ġsrail
gibi uumllkelerin menfaatlerine olduğu iddia edilmekte ve bu iddiaların kanıtlanması iccedilin bazı
ccedilıkarımlar ve yorumlar yapılmaktadır Bundan baĢka davacının oumlğrenciliğinden itibaren
değiĢen ideolojik tercihlerine dikkat ccedilekilmekte ve baĢvurucu kendince bu tutarsızlıkları
yorumlamaktadır Buna karĢın kitapta davacıya karĢı aĢağılayıcı ifadeler tespit edilmemiĢtir
Nitekim Yargıtay da bozma kararında boumlyle bir tespite yer vermemiĢtir
67 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği uumlccediluumlncuuml sebep ise kitabın
yayımlandığı 2007 yılının Mayıs ayında uumllke guumlndemindeki cumhurbaĢkanlığı seccedilimlerinde
aday olan davacının eleĢtirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla ldquokuumlccediluumlk duumlĢuumlruumllmesininrdquo
amaccedillandığı iddiasıdır Gerccedilekten de baĢvurucunun soumlz konusu kitabı davacının toplumsal
itibarını zayıflatmak onun uumlstlendiği ve uumlstlenmeyi duumlĢuumlnduumlğuuml siyasi goumlrevlerde bulunmayı
hak etmeyen bir kiĢi olduğunu goumlstererek toplumu youmlnlendirmek amacı ile yazdığı accedilıktır
BaĢvurucu bu amacına ulaĢmak iccedilin bir buumltuumln olarak kitapta yaklaĢan cumhurbaĢkanlığı
seccedilimlerinde aday olan davacının hayat hikacircyesinden bazı kesitlerle birlikte oumlğrenciliğinden
itibaren ccedileĢitli konulardaki accedilıklamalarını ele almakta kendi bakıĢ accedilısından davacının
Mustafa Kemal Atatuumlrkrsquouumln oumlğretilerine muhalif bir kiĢi olduğunu goumlstermeye ccedilalıĢmakta ve
davacıyı sert biccedilimde eleĢtirmektedir
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
16
68 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml buumlyuumlk oumllccediluumlde eleĢtiri oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvence altına alınmasını
hedeflemektedir Bu nedenle duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması sırasında kullanılan
ifadelerin sert olması doğal karĢılanmalıdır Oumlte yandan siyasi tartıĢma oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ldquotuumlm
demokratik sistemlerin temel ilkesirdquo (LingensAvusturya B No 981582 871986 sectsect 41
42) olduğu goumlz oumlnuumlne alındığında diğer ifade tuumlrlerine nazaran siyasi ifade oumlzguumlrluumlğuumlne
ayrıca oumlnem vermek gerekmektedir AĠHM kararlarında sıklıkla siyasi bir tartıĢmayı
savunmanın demokratik bir toplumda temel bir unsur olduğunu vurgulamaktadır AĠHM
zorlayıcı nedenler olmadıkccedila siyasi ifadeye kısıtlama getirilmemesi gerektiğini
kaydetmektedir (FeldekSlovakya sect 83)
69 AĠHMrsquoin yerleĢik iccediltihatlarında da belirttiği gibi huumlkucircmetler kullandıkları kamu
guumlcuumlnden dolayı kendilerine youmlneltilmiĢ en ağır eleĢtirileri bile hoĢgoumlruuml ile karĢılamak
zorundadır Sağlıklı bir demokrasi bir huumlkucircmetin yalnızca yasama organı veya yargı organları
tarafından denetlenmesini değil aynı zamanda sivil toplum oumlrguumltleri medya ve basın veya
siyasi partiler gibi siyasal alanda yer alan diğer aktoumlrlerce de denetlenmesini gerektirir
(Castellsİspanya B No 1179885 2341992 sect 46)
70 Aynı Ģekilde siyasetccedililere youmlnelik eleĢtirilerin kabul edilebilir sınırları diğer
kiĢilere youmlnelik eleĢtiri sınırına goumlre daha geniĢtir Bir siyasetccedili diğer kiĢilerden farklı olarak
her soumlzuumlnuuml ve eylemini bilerek halkın ve aynı zamanda diğer siyasetccedililerin denetimine accedilar
bu nedenle de daha geniĢ hoĢgoumlruuml goumlstermek zorundadır (LingensAvusturya sect 42)
71 Siyasetccedililerin daha hoĢgoumlruumlluuml olmak zorunda olmaları Anayasarsquonın 26
maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen ldquoşoumlhret ve haklarınınrdquo korunmayacağı anlamına
gelmez Aksine 26 maddenin ikinci fıkrası buumltuumln bireylerin itibarlarının korunmasına imkacircn
verir Ancak Ģahsi sıfatları dıĢında hareket eden siyasetccedililer bakımından soumlz konusu
korumanın gerekleri siyasi meseleleri accedilık biccedilimde tartıĢmanın yararıyla bağlantılı olarak
değerlendirilmelidir (LingensAvusturya sect 42)
72 Somut olayda baĢvurucu yayımladığı kitapta davacının soumlz eylem ve
politikalarıyla Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyeti devletinin menfaatlerine ccedilalıĢmadığını
davacının eylemlerinin ve iliĢkilerinin bazı yabancı devletlerin ccedilıkarlarına hizmet ettiğini
savunmuĢ ve davacıya youmlnelik olarak sert ifadeler kullanmıĢtır Yargıtay 4 Hukuk Dairesi
kitaptaki iddiaların ve baĢvurucu hakkındaki soumlzlerin bir buumltuumln olarak davacının Ģeref ve
itibarına saldırı anlamı taĢıdığına karar vermiĢtir Dairenin kitapta yer alan iddia ve soumlzlerin
ve kitap kapağında kullanılan resmin asıl amacının davacıyı kuumlccediluumlk duumlĢuumlrmek olduğunu kabul
etmesi ancak baĢvurucunun kullandığı kelimelere ve kitap kapağında yer alan resme onun
verdiği anlamın oumltesinde anlamlar yuumlklemesi ile muumlmkuumln olmuĢtur
73 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi kararında baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruuml
kamusal tartıĢmalara katkı sunma kapasitesi ve ifadelerin kimin tarafından dile getirildiği
tartıĢılmamıĢ baĢvurucunun hakları ile davacının kullanılan ifadeler karĢısında sahip olduğu
hakların ağırlığı gerektiği gibi değerlendirilmemiĢtir Derece Mahkemeleri baĢvurucunun soumlz
konusu kitabı davacının toplumsal itibarını zayıflatmak iccedilin yazdığını kabul etmiĢlerdir Fakat
Mahkemeler siyasi tartıĢmaların yoğun olarak yaĢandığı bir doumlnemde bu kitabın
yayımlanmasının beklenen bir geliĢme olduğunu goumlzardı etmiĢlerdir
74 BaĢvurucunun dava konusu kitapta yirmi yılı aĢkın bir suumlredir Tuumlrkiye siyasetinin
en oumlnemli aktoumlrlerinden biri olan davacıyı eleĢtirmesinin ve onun hayatının bazı kesitleri ile
iliĢkilerini ve soumlzlerini analiz etmesinin genel olarak kamu yararını ilgilendiren bir mesele
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
17
olduğuna kuĢku yoktur Ayrıca huumlkucircmetlere ve siyasetccedililere youmlneltilen eleĢtirinin sınırı da
oumlzel kiĢilere goumlre daha geniĢtir
75 Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması
gereken bir yararın varlığının olup olmadığı değerlendirilirken ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer
yargısırdquo arasındaki farkın dikkatlice ortaya konulması gerekir Olgusal iddiaların
dayanaklarının ortaya konulmasının beklenmesi muumlmkuumlnken değer yargılarının gerccedilekliğinin
kanıtlanmasını beklemek muumlmkuumln değildir (De Haes and GijselsBelccedilika B No 1998392
2421997 sect 42) Bununla birlikte somut olaydaki gibi birccedilok kitaptan gazete haber ve
yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde ortaya atılan iddialar soumlz konusu
olduğunda ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer yargılarınırdquo ayırt etmek oldukccedila zordur Yine de
olgusal iddialar ile desteklenmese bile değer yargılarının aĢırı olması kabul edilebilir bir
durumdur (JerusalemAvusturya B No 2695895 2722001 sect 43)
76 BaĢvuru konusu kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve
cumhurbaĢkanı adayı olan davacı Abdullah Guumlluumln siyasi ve aile yaĢamına iliĢkin bazı
detaylara yer verilmiĢ ve bazı iddialar ortaya atılmıĢtır Ancak ortaya atılan iddialar genel
olarak baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde
yapılmıĢtır Bununla birlikte kitapta sıklıkla atıf yapılan bir baĢka kaynak ise Yargıtay
Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Bu
kapsamda kullanılan kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler
ile ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğu anlaĢılmaktadır
(bkz sect 18) Dolayısıyla kitap oumlnemli oumllccediluumlde herkesin ulaĢabileceği accedilık kaynaklar
kullanılarak yapılan bazı değer yargılarına dayanmaktadır
77 Oumlte yandan baĢvurucunun yazdığı kitabının yoğun siyasi tartıĢmaların yaĢandığı
bir doumlnemde yayımlandığı goumlzetildiğinde kamu yararına youmlnelik olmadığı soumlylenemez
BaĢvurucunun boumlyle bir doumlnemde kendi adına kamuoyunu bilgilendirmek ve eleĢtirilerle
kamuoyu oluĢturmak amacıyla hareket ettiği accedilıktır Oumlte yandan baĢvurucunun yorumları ve
ccedilıkarımlarının ağır eleĢtiri olduğunda herhangi bir teredduumlt olmamasına rağmen baĢvurucunun
yorumlarının ve ccedilıkarımlarının keyficirc kiĢisel saldırı boyutuna ulaĢtığı da soumlylenemez
BaĢvurucunun polemik iccedileren agresif usuluuml değerlendirilirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece
haber ve fikirlerin iccedileriğini korumadığı haber ve fikirlerin iletilme usuluumlnuuml de koruduğu
goumlzetilmelidir (JersildDanimarka B No 1589089 2391984 sect 31)
78 Demokratik toplumda -oumlzellikle siyasi kiĢiler uumlzerinde- ccediloğulcu bir tartıĢma
ortamının sağlanması oumlnemlidir Boumlylelikle demokrasinin asıl iĢlevi olan haber bilgi ve
eleĢtirilerin oumlzguumlrce dile getirilmesi iccedilin uygun ortam sağlanabilecektir Siyasi kiĢiler
demokratik bir ortamda kendilerine youmlnelik ağır eleĢtiriler yapılabileceğini aile ve oumlzel
yaĢamlarının suumlrekli takip edileceğini bilerek tercihlerini belirlemektedirler Bu bağlamda
baĢvurucunun uzun yıllardır siyasetin iccedilinde ve cumhurbaĢkanı adayı olan kiĢi hakkında -
oumlnceden yayımlanmıĢ kaynaklar temelinde- siyasi hayatında yapmıĢ olduğu bazı tercihlerden
yola ccedilıkarak aile hayatına iliĢkin bilgiler iletmesine ve ağır eleĢtiriler yapmasına demokratik
ccediloğulculuk accedilısından tahammuumll edilmesi gerekir Bu tuumlr aile hayatına iliĢkin bilgilere ağır
eleĢtirilere ve değerlendirmelere tahammuumll edilmesi ve ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvencesi ile
bunların dile getirilmesi demokrasinin sağlıklı iĢlemesini sağlayacaktır
79 Rahatsız edici de olsa siyasilere iliĢkin yapılan bilgilendirme ve eleĢtirilerin
cezalandırılması ldquocaydırıcı etkirdquo doğurarak toplumdaki ve kamuoyundaki farklı seslerin
susturulmasına yol accedilabilir Cezalandırılma korkusu ccediloğulcu toplumun suumlrduumlruumllebilmesine
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
18
engel olabilir Bu nedenle somut olayda baĢvurucunun 15000 TL tazminat oumldemesine karar
verilmesi siyasilere youmlnelik olarak bilgilendirme ve eleĢtiri ortamına zarar verebilecektir
Dolayısıyla baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin ldquobaĢkalarının Ģoumlhret ve
haklarınınrdquo korunması iccedilin demokratik bir toplumda gerekli bir muumldahale olmadığı kanaatine
varılmıĢtır
80 Accedilıklanan nedenlerle baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına
alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir Serruh KALELĠ Erdal
TERCAN ve Hasan Tahsin GOumlKCAN Anayasarsquonın 28 maddesi youmlnuumlnden de ihlal bulunması
gerektiği gerekccedilesiyle bu sonuca katılmıĢlardır
Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve Muammer TOPAL bu goumlruumlĢe
katılmamıĢlardır
3 6216 Sayılı Kanunrsquoun 50 Maddesi Youmlnuumlnden
81 BaĢvurucu maddi ve manevi zararlarına iliĢkin haklarının saklı tutulmasını talep
etmiĢtir
82 3032011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama
Usulleri Hakkında Kanunun Kararlar kenar baĢlıklı 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası
Ģoumlyledir
Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa ihlali ve sonuccedillarını
ortadan kaldırmak iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere dosya ilgili mahkemeye goumlnderilir
Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hacircllerde başvurucu lehine
tazminata huumlkmedilebilir veya genel mahkemelerde dava accedilılması yolu goumlsterilebilir Yeniden
yargılama yapmakla yuumlkuumlmluuml mahkeme Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında accedilıkladığı
ihlali ve sonuccedillarını ortadan kaldıracak şekilde muumlmkuumlnse dosya uumlzerinden karar verir
83 BaĢvurucu vekacirclet uumlcreti ve yargılama giderlerinin tahsilini talep ettiğinden
19835 baĢvuru harcı ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL yargılama
giderinin baĢvurucuya oumldenmesine karar verilmesi gerekir
84 BaĢvurucunun herhangi bir tazminat talebi olmadığından bu husus
değerlendirilmemiĢtir Ancak 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) numaralı fıkrasında
esas inceleme sonunda ihlal kararı verilmesi hacirclinde ihlalin ve sonuccedillarının ortadan
kaldırılması iccedilin yapılması gerekenlere huumlkmedileceği belirtilmiĢtir BaĢvuruda Anayasanın
26 maddesinin ihlal edildiği sonucuna varıldığı goumlzetilerek ihlal tespitinin yeterli tatmin
sağlayamayacağı anlaĢılmakla 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) ve (2) numaralı
fıkraları uyarınca yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesi gerekir
V HUumlKUumlM
Accedilıklanan gerekccedilelerle
A BaĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiği youmlnuumlndeki iddiasının KABUL
EDĠLEBĠLĠR OLDUĞUNA OYBĠRLĠĞĠYLE
B BaĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında guumlvence altına
alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ĠHLAL EDĠLDĠĞĠNE Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve
Muammer TOPALrsquoın karĢıoyu ve OYCcedilOKLUĞUYLA
C 19835 TL harccedil ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL
yargılama giderinin BAġVURUCUYA OumlDENMESĠNE
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
19
D Oumldemenin kararın tebliğini takiben baĢvurucunun Maliye Bakanlığına baĢvuru
tarihinden itibaren doumlrt ay iccedilinde yapılmasına oumldemede gecikme olması hacirclinde bu suumlrenin
sona erdiği tarihten oumldeme tarihine kadar geccedilen suumlre iccedilin yasal faiz uygulanmasına
E 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca ihlalin ve
sonuccedillarının ortadan kaldırılması iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere kararın bir oumlrneğinin
Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesine GOumlNDERĠLMESĠNE
F Bilgi edinilmesi iccedilin kararın bir oumlrneğinin Adalet Bakanlığına ve ĠccediliĢleri
Bakanlığına goumlnderilmesine
27102015 tarihinde karar verildi
BaĢkan
Zuumlhtuuml ARSLAN
BaĢkanvekili
Burhan UumlSTUumlN
BaĢkanvekili
Engin YILDIRIM
Uumlye
Serdar OumlZGUumlLDUumlR
Uumlye
Serruh KALELĠ
Uumlye
Osman Alifeyyaz PAKSUumlT
Uumlye
Recep KOumlMUumlRCUuml
Uumlye
Nuri NECĠPOĞLU
Uumlye
Hicabi DURSUN
Uumlye
Celal Muumlmtaz AKINCI
Uumlye
Erdal TERCAN
Uumlye
Muammer TOPAL
Uumlye
Hasan Tahsin GOumlKCAN
Uumlye
Kadir OumlZKAYA
Uumlye
Rıdvan GUumlLECcedil
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
20
KARŞIOY GEREKCcedilESİ
BaĢvurucunun yazdığı kitabın bir buumltuumln olarak incelenmesinde ifade oumlzguumlrluumlğuuml
sınırlarının aĢıldığı kitapta sarfedilen soumlzlerin ve iddiaların demokratik bir toplumda
baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında
makul bir denge teĢkil etmediği ayrıca kitabın oumln ve arka kapaklarındaki resim ve tanıtım
yazılarının da baĢvurucunun Ģeref ve itibara youmlnelik duumlĢuumlncelerini ortaya koyduğu
dolayısiyle derece mahkemelerinin bu konudaki tespit ve vardıkları sonucun hukuka uyarlı
bulunduğu ve baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına alınan ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlacircl edilmediği kanaatine vardığımızdan ccediloğunluğun aksi youmlndeki kararına
katılmıyoruz
BaĢkanvekili
Burhan UumlSTUumlN
Uumlye
Serdar OumlZGUumlLDUumlR
Uumlye
Muammer TOPAL
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
13
uumlzerindeki sınırlamaların zorunlu ya da istisnai tedbir niteliğinde ve baĢvurulabilecek en son
ccedilare ya da alınabilecek en son oumlnlem olmasını gerektirmektedir Demokratik toplum
duumlzeninin gereklerinden olma bir sınırlamanın demokratik bir toplumda zorlayıcı bir
toplumsal ihtiyacın karĢılanması amacına youmlnelik olmasını ifade etmektedir Buna goumlre
sınırlayıcı tedbir bir toplumsal ihtiyacı karĢılamıyorsa ya da baĢvurulabilecek en son ccedilare
niteliğinde değilse demokratik toplum duumlzeninin gereklerine uygun bir tedbir olarak
değerlendirilemez (HandysideBirleşik Krallık B No 549372 7121976 sect 48)
51 Buna goumlre demokratik toplumun temellerinden olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece
lehte olduğu kabul edilen veya zararsız ya da ilgilenmeye değmez goumlruumllen ifadeler iccedilin değil
devletin veya toplumun bir boumlluumlmuumlnuuml eleĢtiren onlara ccedilarpıcı gelen onları rahatsız eden
ifadeler iccedilin de geccedilerli olduğu kuĢkusuzdur Ccediluumlnkuuml bunlar demokratik toplum duumlzeninde
geccedilerli olan ccediloğulculuğun hoĢgoumlruumlnuumln ve accedilık fikirliliğin gerekleridir (HandysideBirleşik
Krallık sect 49)
52 Hak ve oumlzguumlrluumlklere yapılacak her tuumlrluuml sınırlamada devreye girecek bir baĢka
guumlvence de Anayasarsquonın 13 maddesinde ifade edilen ldquooumllccediluumlluumlluumlk ilkesirdquodir Bu ilke temel hak
ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasına iliĢkin baĢvurularda oumlncelikli olarak dikkate alınması
gereken bir guumlvencedir Anayasarsquonın 13 maddesinde demokratik toplum duumlzeninin gerekleri
ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkeleri iki ayrı kriter olarak duumlzenlenmiĢ olmakla birlikte bu iki kriter arasında
sıkı bir iliĢki vardır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklere youmlnelik herhangi bir sınırlamanın demokratik
toplum duumlzeni iccedilin gerekli nitelikte baĢka bir ifadeyle guumlduumllen kamu yararı amacını
gerccedilekleĢtirmekle birlikte temel haklara en az muumldahaleye olanak veren oumllccediluumlluuml bir sınırlama
niteliğinde olup olmadığının incelenmesi gerekir (AYM E20074 K200781 18102007)
53 Anayasa Mahkemesinin kararlarına goumlre oumllccediluumlluumlluumlk temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin
sınırlanma amaccedilları ile araccedil arasındaki iliĢkiyi yansıtır Oumllccediluumlluumlluumlk denetimi ulaĢılmak istenen
amaccediltan yola ccedilıkılarak bu amaca ulaĢılmak iccedilin seccedililen aracın denetlenmesidir Bu sebeple
ifade oumlzguumlrluumlğuuml alanında getirilen muumldahalelerde hedeflenen amaca ulaĢabilmek iccedilin seccedililen
muumldahalenin elveriĢli gerekli ve orantılı olup olmadığı değerlendirilmelidir (Sebahat Tuncel
B No 20121051 2022014 sect 84)
54 Bu bağlamda ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yargısal veya idari bir muumldahalenin toplumsal bir
ihtiyaccedil baskısını karĢılayıp karĢılamadığına bakılması gerekecektir BaĢvuru konusu olay
bakımından yapılacak değerlendirmelerin temel ekseni muumldahaleye neden olan derece
mahkemelerinin kararlarında dayandıkları gerekccedilelerin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kısıtlama
bakımından ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo ve ldquooumllccediluumlluumlluumlkrdquo ilkelerine uygun
olduğunu inandırıcı bir Ģekilde ortaya koyup koyamadığı olacaktır (Sebahat Tuncel sect 85)
55 Yukarıdaki değerlendirmeler ıĢığında mahkemelerin duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve
yayılmasına youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln
kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması gereken bir yararın
varlığını somut olgulara dayanarak goumlstermeleri gerekir (Mustafa Ali Balbay B No
20121272 4122013 sect 114)
56 Bunun sonucu olarak baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin
Anayasarsquonın 26 maddesini ihlal boyutuna ulaĢıp ulaĢmadığı incelenirken soyut bir
değerlendirme yapılmayıp baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruumlnuumln kamusal tartıĢmalara
katkı sunma kapasitesinin ifadelere youmlnelik kısıtlamaların niteliğinin ve kapsamının
ifadelerin kimin tarafından dile getirildiğinin kime youmlneldiğinin ve kamuoyu ile diğer
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
14
kiĢilerin kullanılan ifadeler karĢısında sahip oldukları hakların ağırlığının gerektiği gibi
değerlendirilip değerlendirilmediğine bakılmalıdır
57 BaĢvurucunun bir araĢtırmacı ve yazar olarak politikacılara veya huumlkucircmet
politikalarına youmlnelttiği eleĢtiriler sırasında soumlylediği soumlzlerden dolayı aleyhine tazminata
huumlkmedilmesinin oumllccediluumlluuml olduğunun kabul edilebilmesi iccedilin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan
muumldahalenin gerekccedilelerinin inandırıcı baĢka bir deyiĢle ilgili ve yeterli olması gerekir
58 Bu bağlamda gerekccedilede baĢvurucunun yayımladığı kitapta davacı hakkında haber
ve fikirlere yer verirken yayıncılık etiğine uygun olarak doğru ve guumlvenilir bilgi sunarken iyi
niyetle hareket etme goumlrev ve yuumlkuumlmluumlluumlğuumlne uyup uymadığının davacı hakkında verilen
bilgilerin cumhurbaĢkanlığı seccedilimleri kapsamında kamu yararına iliĢkin olup olmadığının
kitabın davacıya karĢı keyficirc kiĢisel bir saldırı teĢkil edip etmediğinin ve doğrudan siyasi
kiĢiliğini hedef alıp almadığının ortaya konulması gerekir Nitekim siyasilere youmlnelik
eleĢtirinin sınırları ccedilok daha geniĢtir (FeldekSlovakya B No 2903295 1272001 sect 74)
59 BaĢvuruya konu kitap yayımlanmadan oumlnce 2007 yılı Nisan ayında yapılacak olan
11 cumhurbaĢkanlığı seccedilimine youmlnelik kamuoyunda yoğun bir tartıĢma yaĢanmaktaydı 2000
yılında seccedililen 10 CumhurbaĢkanı Ahmet Necdet Sezerin goumlrev suumlresi 1652007 tarihinde
dolmaktaydı ve TBMM cumhurbaĢkanlığı seccediliminin ilk tur oylama guumlnuumlnuuml 27 Nisan olarak
belirlemiĢti Seccedilim doumlnemine laiklik tartıĢmalarıyla gelinmiĢti Uumllkenin ccedileĢitli yerlerinde
ldquoCumhuriyet Mitinglerirdquo adıyla geniĢ katılımlı goumlsteriler duumlzenlenmiĢ ve iktidarda bulunan
Adalet ve Kalkınma Partisinin kendi siyasal ccedilizgisinden bir ismi cumhurbaĢkanlığına seccedilmesi
engellenmek istenmiĢti Ġktidar partisinin o doumlnem dıĢiĢleri bakanı ve baĢbakan yardımcısı
olan Kayseri Milletvekili Abdullah Guumlluuml aday goumlstermesi uumlzerine tartıĢmaların odak noktası
genel olarak Abdullah Guumllrsquoe kaymıĢ ve yaĢanan bazı geliĢmelerin ardından ancak 2882007
tarihinde Abdullah Guumll cumhurbaĢkanı seccedililmiĢti
60 BaĢvurucu muhafazakacircr toplum kesimleri dinicirc cemaatlerin siyaset ve siyasi
partilerle iliĢkileri uumlzerine araĢtırmaları bulunan ve ccediloğunluğu zikredilen konularda olmak
uumlzere ondan fazla kitabı bulunan bir yazardır BaĢvurucu soumlz konusu kitabın oumln soumlzuumlnuuml
2942007 tarihinde yazmıĢ ve kitap cumhurbaĢkanlığı seccedilimine iliĢkin tartıĢmaların yoğun
olarak devam ettiği guumlnlerde yayımlanmıĢtır
61 BaĢvurucu davacıya ve davacının birlikte siyaset yaptığı kiĢilere karĢı son derece
Ģuumlpheci yaklaĢmaktadır BaĢvurucu bu kiĢilere genel olarak guumlvenmemekte bu kiĢilerin
kendisinin de mensubu olduğu duumlnya goumlruumlĢuumlne karĢı duumlĢman oldukları fikrini taĢımaktadır
BaĢvurucu davacı ve kitapta davacı ile birlikte adını zikrettiği kiĢilerin milleti aldattıklarına
inanmakta ve bu kiĢilere sert biccedilimde karĢı ccedilıkılması gerektiğini savunmaktadır Ayrıca
kitapta ifade ettiği olayların subjektif değerlendirmesini yapmakta davacı hakkında oumlne
suumlrduumlğuuml kanaatlerini ispatlamak iccedilin olayları ve bu olaylara iliĢkin yorumları
ccedileĢitlendirmektedir
62 BaĢvurucu hakkında accedilılan tazminat davası Ġlk derece Mahkemesince reddedilmiĢ
buna karĢın Yargıtayca karar duumlzeltme aĢamasında bozulmuĢtur Daha sonra Ġlk Derece
Mahkemesi Yargıtay bozma gerekccedilesinde belirtilen gerekccedilelerle davayı kabul ederek
baĢvurucunun davacıya manevi tazminat oumldemesine karar vermiĢtir Bu durumda baĢvurucu
hakkında tazminata huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetin
incelenmesi sırasında Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin 8122011 tarihli ilamında yer alan
gerekccedileler değerlendirilmelidir
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
15
63 Oumlte yandan yapılan bireysel baĢvurularda yalnızca ve tek baĢlarına derece
mahkemelerince verilen kararların ele alınması ile de yetinilemez Oumlncelikle baĢvurucu
tarafından soumlylenen soumlzlerin kitabın tamamı ve soumlylendikleri bağlamdan kopartılmaksızın
olayın buumltuumlnselliği iccedilerisinde değerlendirilmesi gerekir (Nilguumln Halloran B No 20121184
1672014 sect 52)
64 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi uumlccedil sebepten dolayı davanın kabul edilmesi gerektiği
gerekccedilesiyle Ġlk Derece Mahkemesinin davanın reddine dair kararını bozmuĢtur Bunlardan
birincisi baĢvuruya konu kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih edilerek ldquoDavut
yıldızı (siyonist yıldız)rdquo kullanılması ve bu yıldızın iccediline davacının akademisyen sıfatıyla
giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleĢtirilmesidir Daireye goumlre soumlz konusu kapak tasarımı ile
davacının ldquoĠsrail ve Yahudilikrdquo ile bağlantısı olduğuna dair okuyucu uumlzerinde Ģuumlphe
yaratılmak istenmiĢtir BaĢvurucu kırmızı renk ile Ġsrail ve Yahudilik arasında nasıl bir
bağlantı kurulduğunun accedilık olmadığını belirtmiĢtir BaĢvurucu bir kimsenin ldquoĠsrail veya
Yahudilik ile bağlantısının varlığı hakkında Ģuumlphe yaratılmasınınrdquo davacının Tuumlrkiye
Cumhuriyeti vatandaĢı olan Yahudileri de temsil ettiği goumlzetildiğinde hangi surette tazminat
nedeni olduğunun yeterince izah edilmediğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu tazminat nedeni
sayılan kitap kapağının davacının yaĢamı suumlrecindeki kesitlere dikkat ccedilekmek ve iktidara
gelmeden oumlnceki goumlruumlĢleri ile iktidardaki goumlruumlĢleri ve uygulamaları arasındaki ccedileliĢkileri
goumlstermek amacı taĢıdığını savunmuĢtur
65 BaĢvuruya konu kitap kapağında olduğu gibi belirli bir resmin ne anlama
geldiğinin ancak baĢvurucunun accedilıklamaları ve kitapta kullanılan ifadelerle birlikte kitabın
yayımlandığı oumlzel koĢulların da birlikte değerlendirilmesi ile belirlenebileceği hatırda
tutulmalıdır Bu bağlamda kitap kapağının temel olarak kitabın iccedileriğini yansıtma amacıyla
tasarlandığı değerlendirilmiĢtir
66 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği ikinci sebep ise kitapta bir buumltuumln
olarak ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle ldquodavacının yalancı Yahudi ve
Amerika acircĢığı olduğu Hristiyan olup kamuoyuna ABD Ġngiltere ve Ġsrailin hizmetinde bir
kiĢi olarakrdquo sunulduğudur Kitabın arka sayfasında ve iccedileriğinde (bkz sectsect 16-20) bir buumltuumln
olarak davacının Yahudi ve Hristiyanlarla iyi iliĢkileri olduğu davacının duumlĢuumlnce ve
eylemlerinin Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyetirsquonin menfaatine değil ABD Ġngiltere Ġsrail
gibi uumllkelerin menfaatlerine olduğu iddia edilmekte ve bu iddiaların kanıtlanması iccedilin bazı
ccedilıkarımlar ve yorumlar yapılmaktadır Bundan baĢka davacının oumlğrenciliğinden itibaren
değiĢen ideolojik tercihlerine dikkat ccedilekilmekte ve baĢvurucu kendince bu tutarsızlıkları
yorumlamaktadır Buna karĢın kitapta davacıya karĢı aĢağılayıcı ifadeler tespit edilmemiĢtir
Nitekim Yargıtay da bozma kararında boumlyle bir tespite yer vermemiĢtir
67 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği uumlccediluumlncuuml sebep ise kitabın
yayımlandığı 2007 yılının Mayıs ayında uumllke guumlndemindeki cumhurbaĢkanlığı seccedilimlerinde
aday olan davacının eleĢtirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla ldquokuumlccediluumlk duumlĢuumlruumllmesininrdquo
amaccedillandığı iddiasıdır Gerccedilekten de baĢvurucunun soumlz konusu kitabı davacının toplumsal
itibarını zayıflatmak onun uumlstlendiği ve uumlstlenmeyi duumlĢuumlnduumlğuuml siyasi goumlrevlerde bulunmayı
hak etmeyen bir kiĢi olduğunu goumlstererek toplumu youmlnlendirmek amacı ile yazdığı accedilıktır
BaĢvurucu bu amacına ulaĢmak iccedilin bir buumltuumln olarak kitapta yaklaĢan cumhurbaĢkanlığı
seccedilimlerinde aday olan davacının hayat hikacircyesinden bazı kesitlerle birlikte oumlğrenciliğinden
itibaren ccedileĢitli konulardaki accedilıklamalarını ele almakta kendi bakıĢ accedilısından davacının
Mustafa Kemal Atatuumlrkrsquouumln oumlğretilerine muhalif bir kiĢi olduğunu goumlstermeye ccedilalıĢmakta ve
davacıyı sert biccedilimde eleĢtirmektedir
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
16
68 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml buumlyuumlk oumllccediluumlde eleĢtiri oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvence altına alınmasını
hedeflemektedir Bu nedenle duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması sırasında kullanılan
ifadelerin sert olması doğal karĢılanmalıdır Oumlte yandan siyasi tartıĢma oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ldquotuumlm
demokratik sistemlerin temel ilkesirdquo (LingensAvusturya B No 981582 871986 sectsect 41
42) olduğu goumlz oumlnuumlne alındığında diğer ifade tuumlrlerine nazaran siyasi ifade oumlzguumlrluumlğuumlne
ayrıca oumlnem vermek gerekmektedir AĠHM kararlarında sıklıkla siyasi bir tartıĢmayı
savunmanın demokratik bir toplumda temel bir unsur olduğunu vurgulamaktadır AĠHM
zorlayıcı nedenler olmadıkccedila siyasi ifadeye kısıtlama getirilmemesi gerektiğini
kaydetmektedir (FeldekSlovakya sect 83)
69 AĠHMrsquoin yerleĢik iccediltihatlarında da belirttiği gibi huumlkucircmetler kullandıkları kamu
guumlcuumlnden dolayı kendilerine youmlneltilmiĢ en ağır eleĢtirileri bile hoĢgoumlruuml ile karĢılamak
zorundadır Sağlıklı bir demokrasi bir huumlkucircmetin yalnızca yasama organı veya yargı organları
tarafından denetlenmesini değil aynı zamanda sivil toplum oumlrguumltleri medya ve basın veya
siyasi partiler gibi siyasal alanda yer alan diğer aktoumlrlerce de denetlenmesini gerektirir
(Castellsİspanya B No 1179885 2341992 sect 46)
70 Aynı Ģekilde siyasetccedililere youmlnelik eleĢtirilerin kabul edilebilir sınırları diğer
kiĢilere youmlnelik eleĢtiri sınırına goumlre daha geniĢtir Bir siyasetccedili diğer kiĢilerden farklı olarak
her soumlzuumlnuuml ve eylemini bilerek halkın ve aynı zamanda diğer siyasetccedililerin denetimine accedilar
bu nedenle de daha geniĢ hoĢgoumlruuml goumlstermek zorundadır (LingensAvusturya sect 42)
71 Siyasetccedililerin daha hoĢgoumlruumlluuml olmak zorunda olmaları Anayasarsquonın 26
maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen ldquoşoumlhret ve haklarınınrdquo korunmayacağı anlamına
gelmez Aksine 26 maddenin ikinci fıkrası buumltuumln bireylerin itibarlarının korunmasına imkacircn
verir Ancak Ģahsi sıfatları dıĢında hareket eden siyasetccedililer bakımından soumlz konusu
korumanın gerekleri siyasi meseleleri accedilık biccedilimde tartıĢmanın yararıyla bağlantılı olarak
değerlendirilmelidir (LingensAvusturya sect 42)
72 Somut olayda baĢvurucu yayımladığı kitapta davacının soumlz eylem ve
politikalarıyla Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyeti devletinin menfaatlerine ccedilalıĢmadığını
davacının eylemlerinin ve iliĢkilerinin bazı yabancı devletlerin ccedilıkarlarına hizmet ettiğini
savunmuĢ ve davacıya youmlnelik olarak sert ifadeler kullanmıĢtır Yargıtay 4 Hukuk Dairesi
kitaptaki iddiaların ve baĢvurucu hakkındaki soumlzlerin bir buumltuumln olarak davacının Ģeref ve
itibarına saldırı anlamı taĢıdığına karar vermiĢtir Dairenin kitapta yer alan iddia ve soumlzlerin
ve kitap kapağında kullanılan resmin asıl amacının davacıyı kuumlccediluumlk duumlĢuumlrmek olduğunu kabul
etmesi ancak baĢvurucunun kullandığı kelimelere ve kitap kapağında yer alan resme onun
verdiği anlamın oumltesinde anlamlar yuumlklemesi ile muumlmkuumln olmuĢtur
73 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi kararında baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruuml
kamusal tartıĢmalara katkı sunma kapasitesi ve ifadelerin kimin tarafından dile getirildiği
tartıĢılmamıĢ baĢvurucunun hakları ile davacının kullanılan ifadeler karĢısında sahip olduğu
hakların ağırlığı gerektiği gibi değerlendirilmemiĢtir Derece Mahkemeleri baĢvurucunun soumlz
konusu kitabı davacının toplumsal itibarını zayıflatmak iccedilin yazdığını kabul etmiĢlerdir Fakat
Mahkemeler siyasi tartıĢmaların yoğun olarak yaĢandığı bir doumlnemde bu kitabın
yayımlanmasının beklenen bir geliĢme olduğunu goumlzardı etmiĢlerdir
74 BaĢvurucunun dava konusu kitapta yirmi yılı aĢkın bir suumlredir Tuumlrkiye siyasetinin
en oumlnemli aktoumlrlerinden biri olan davacıyı eleĢtirmesinin ve onun hayatının bazı kesitleri ile
iliĢkilerini ve soumlzlerini analiz etmesinin genel olarak kamu yararını ilgilendiren bir mesele
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
17
olduğuna kuĢku yoktur Ayrıca huumlkucircmetlere ve siyasetccedililere youmlneltilen eleĢtirinin sınırı da
oumlzel kiĢilere goumlre daha geniĢtir
75 Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması
gereken bir yararın varlığının olup olmadığı değerlendirilirken ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer
yargısırdquo arasındaki farkın dikkatlice ortaya konulması gerekir Olgusal iddiaların
dayanaklarının ortaya konulmasının beklenmesi muumlmkuumlnken değer yargılarının gerccedilekliğinin
kanıtlanmasını beklemek muumlmkuumln değildir (De Haes and GijselsBelccedilika B No 1998392
2421997 sect 42) Bununla birlikte somut olaydaki gibi birccedilok kitaptan gazete haber ve
yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde ortaya atılan iddialar soumlz konusu
olduğunda ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer yargılarınırdquo ayırt etmek oldukccedila zordur Yine de
olgusal iddialar ile desteklenmese bile değer yargılarının aĢırı olması kabul edilebilir bir
durumdur (JerusalemAvusturya B No 2695895 2722001 sect 43)
76 BaĢvuru konusu kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve
cumhurbaĢkanı adayı olan davacı Abdullah Guumlluumln siyasi ve aile yaĢamına iliĢkin bazı
detaylara yer verilmiĢ ve bazı iddialar ortaya atılmıĢtır Ancak ortaya atılan iddialar genel
olarak baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde
yapılmıĢtır Bununla birlikte kitapta sıklıkla atıf yapılan bir baĢka kaynak ise Yargıtay
Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Bu
kapsamda kullanılan kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler
ile ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğu anlaĢılmaktadır
(bkz sect 18) Dolayısıyla kitap oumlnemli oumllccediluumlde herkesin ulaĢabileceği accedilık kaynaklar
kullanılarak yapılan bazı değer yargılarına dayanmaktadır
77 Oumlte yandan baĢvurucunun yazdığı kitabının yoğun siyasi tartıĢmaların yaĢandığı
bir doumlnemde yayımlandığı goumlzetildiğinde kamu yararına youmlnelik olmadığı soumlylenemez
BaĢvurucunun boumlyle bir doumlnemde kendi adına kamuoyunu bilgilendirmek ve eleĢtirilerle
kamuoyu oluĢturmak amacıyla hareket ettiği accedilıktır Oumlte yandan baĢvurucunun yorumları ve
ccedilıkarımlarının ağır eleĢtiri olduğunda herhangi bir teredduumlt olmamasına rağmen baĢvurucunun
yorumlarının ve ccedilıkarımlarının keyficirc kiĢisel saldırı boyutuna ulaĢtığı da soumlylenemez
BaĢvurucunun polemik iccedileren agresif usuluuml değerlendirilirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece
haber ve fikirlerin iccedileriğini korumadığı haber ve fikirlerin iletilme usuluumlnuuml de koruduğu
goumlzetilmelidir (JersildDanimarka B No 1589089 2391984 sect 31)
78 Demokratik toplumda -oumlzellikle siyasi kiĢiler uumlzerinde- ccediloğulcu bir tartıĢma
ortamının sağlanması oumlnemlidir Boumlylelikle demokrasinin asıl iĢlevi olan haber bilgi ve
eleĢtirilerin oumlzguumlrce dile getirilmesi iccedilin uygun ortam sağlanabilecektir Siyasi kiĢiler
demokratik bir ortamda kendilerine youmlnelik ağır eleĢtiriler yapılabileceğini aile ve oumlzel
yaĢamlarının suumlrekli takip edileceğini bilerek tercihlerini belirlemektedirler Bu bağlamda
baĢvurucunun uzun yıllardır siyasetin iccedilinde ve cumhurbaĢkanı adayı olan kiĢi hakkında -
oumlnceden yayımlanmıĢ kaynaklar temelinde- siyasi hayatında yapmıĢ olduğu bazı tercihlerden
yola ccedilıkarak aile hayatına iliĢkin bilgiler iletmesine ve ağır eleĢtiriler yapmasına demokratik
ccediloğulculuk accedilısından tahammuumll edilmesi gerekir Bu tuumlr aile hayatına iliĢkin bilgilere ağır
eleĢtirilere ve değerlendirmelere tahammuumll edilmesi ve ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvencesi ile
bunların dile getirilmesi demokrasinin sağlıklı iĢlemesini sağlayacaktır
79 Rahatsız edici de olsa siyasilere iliĢkin yapılan bilgilendirme ve eleĢtirilerin
cezalandırılması ldquocaydırıcı etkirdquo doğurarak toplumdaki ve kamuoyundaki farklı seslerin
susturulmasına yol accedilabilir Cezalandırılma korkusu ccediloğulcu toplumun suumlrduumlruumllebilmesine
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
18
engel olabilir Bu nedenle somut olayda baĢvurucunun 15000 TL tazminat oumldemesine karar
verilmesi siyasilere youmlnelik olarak bilgilendirme ve eleĢtiri ortamına zarar verebilecektir
Dolayısıyla baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin ldquobaĢkalarının Ģoumlhret ve
haklarınınrdquo korunması iccedilin demokratik bir toplumda gerekli bir muumldahale olmadığı kanaatine
varılmıĢtır
80 Accedilıklanan nedenlerle baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına
alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir Serruh KALELĠ Erdal
TERCAN ve Hasan Tahsin GOumlKCAN Anayasarsquonın 28 maddesi youmlnuumlnden de ihlal bulunması
gerektiği gerekccedilesiyle bu sonuca katılmıĢlardır
Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve Muammer TOPAL bu goumlruumlĢe
katılmamıĢlardır
3 6216 Sayılı Kanunrsquoun 50 Maddesi Youmlnuumlnden
81 BaĢvurucu maddi ve manevi zararlarına iliĢkin haklarının saklı tutulmasını talep
etmiĢtir
82 3032011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama
Usulleri Hakkında Kanunun Kararlar kenar baĢlıklı 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası
Ģoumlyledir
Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa ihlali ve sonuccedillarını
ortadan kaldırmak iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere dosya ilgili mahkemeye goumlnderilir
Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hacircllerde başvurucu lehine
tazminata huumlkmedilebilir veya genel mahkemelerde dava accedilılması yolu goumlsterilebilir Yeniden
yargılama yapmakla yuumlkuumlmluuml mahkeme Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında accedilıkladığı
ihlali ve sonuccedillarını ortadan kaldıracak şekilde muumlmkuumlnse dosya uumlzerinden karar verir
83 BaĢvurucu vekacirclet uumlcreti ve yargılama giderlerinin tahsilini talep ettiğinden
19835 baĢvuru harcı ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL yargılama
giderinin baĢvurucuya oumldenmesine karar verilmesi gerekir
84 BaĢvurucunun herhangi bir tazminat talebi olmadığından bu husus
değerlendirilmemiĢtir Ancak 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) numaralı fıkrasında
esas inceleme sonunda ihlal kararı verilmesi hacirclinde ihlalin ve sonuccedillarının ortadan
kaldırılması iccedilin yapılması gerekenlere huumlkmedileceği belirtilmiĢtir BaĢvuruda Anayasanın
26 maddesinin ihlal edildiği sonucuna varıldığı goumlzetilerek ihlal tespitinin yeterli tatmin
sağlayamayacağı anlaĢılmakla 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) ve (2) numaralı
fıkraları uyarınca yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesi gerekir
V HUumlKUumlM
Accedilıklanan gerekccedilelerle
A BaĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiği youmlnuumlndeki iddiasının KABUL
EDĠLEBĠLĠR OLDUĞUNA OYBĠRLĠĞĠYLE
B BaĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında guumlvence altına
alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ĠHLAL EDĠLDĠĞĠNE Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve
Muammer TOPALrsquoın karĢıoyu ve OYCcedilOKLUĞUYLA
C 19835 TL harccedil ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL
yargılama giderinin BAġVURUCUYA OumlDENMESĠNE
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
19
D Oumldemenin kararın tebliğini takiben baĢvurucunun Maliye Bakanlığına baĢvuru
tarihinden itibaren doumlrt ay iccedilinde yapılmasına oumldemede gecikme olması hacirclinde bu suumlrenin
sona erdiği tarihten oumldeme tarihine kadar geccedilen suumlre iccedilin yasal faiz uygulanmasına
E 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca ihlalin ve
sonuccedillarının ortadan kaldırılması iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere kararın bir oumlrneğinin
Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesine GOumlNDERĠLMESĠNE
F Bilgi edinilmesi iccedilin kararın bir oumlrneğinin Adalet Bakanlığına ve ĠccediliĢleri
Bakanlığına goumlnderilmesine
27102015 tarihinde karar verildi
BaĢkan
Zuumlhtuuml ARSLAN
BaĢkanvekili
Burhan UumlSTUumlN
BaĢkanvekili
Engin YILDIRIM
Uumlye
Serdar OumlZGUumlLDUumlR
Uumlye
Serruh KALELĠ
Uumlye
Osman Alifeyyaz PAKSUumlT
Uumlye
Recep KOumlMUumlRCUuml
Uumlye
Nuri NECĠPOĞLU
Uumlye
Hicabi DURSUN
Uumlye
Celal Muumlmtaz AKINCI
Uumlye
Erdal TERCAN
Uumlye
Muammer TOPAL
Uumlye
Hasan Tahsin GOumlKCAN
Uumlye
Kadir OumlZKAYA
Uumlye
Rıdvan GUumlLECcedil
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
20
KARŞIOY GEREKCcedilESİ
BaĢvurucunun yazdığı kitabın bir buumltuumln olarak incelenmesinde ifade oumlzguumlrluumlğuuml
sınırlarının aĢıldığı kitapta sarfedilen soumlzlerin ve iddiaların demokratik bir toplumda
baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında
makul bir denge teĢkil etmediği ayrıca kitabın oumln ve arka kapaklarındaki resim ve tanıtım
yazılarının da baĢvurucunun Ģeref ve itibara youmlnelik duumlĢuumlncelerini ortaya koyduğu
dolayısiyle derece mahkemelerinin bu konudaki tespit ve vardıkları sonucun hukuka uyarlı
bulunduğu ve baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına alınan ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlacircl edilmediği kanaatine vardığımızdan ccediloğunluğun aksi youmlndeki kararına
katılmıyoruz
BaĢkanvekili
Burhan UumlSTUumlN
Uumlye
Serdar OumlZGUumlLDUumlR
Uumlye
Muammer TOPAL
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
14
kiĢilerin kullanılan ifadeler karĢısında sahip oldukları hakların ağırlığının gerektiği gibi
değerlendirilip değerlendirilmediğine bakılmalıdır
57 BaĢvurucunun bir araĢtırmacı ve yazar olarak politikacılara veya huumlkucircmet
politikalarına youmlnelttiği eleĢtiriler sırasında soumlylediği soumlzlerden dolayı aleyhine tazminata
huumlkmedilmesinin oumllccediluumlluuml olduğunun kabul edilebilmesi iccedilin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan
muumldahalenin gerekccedilelerinin inandırıcı baĢka bir deyiĢle ilgili ve yeterli olması gerekir
58 Bu bağlamda gerekccedilede baĢvurucunun yayımladığı kitapta davacı hakkında haber
ve fikirlere yer verirken yayıncılık etiğine uygun olarak doğru ve guumlvenilir bilgi sunarken iyi
niyetle hareket etme goumlrev ve yuumlkuumlmluumlluumlğuumlne uyup uymadığının davacı hakkında verilen
bilgilerin cumhurbaĢkanlığı seccedilimleri kapsamında kamu yararına iliĢkin olup olmadığının
kitabın davacıya karĢı keyficirc kiĢisel bir saldırı teĢkil edip etmediğinin ve doğrudan siyasi
kiĢiliğini hedef alıp almadığının ortaya konulması gerekir Nitekim siyasilere youmlnelik
eleĢtirinin sınırları ccedilok daha geniĢtir (FeldekSlovakya B No 2903295 1272001 sect 74)
59 BaĢvuruya konu kitap yayımlanmadan oumlnce 2007 yılı Nisan ayında yapılacak olan
11 cumhurbaĢkanlığı seccedilimine youmlnelik kamuoyunda yoğun bir tartıĢma yaĢanmaktaydı 2000
yılında seccedililen 10 CumhurbaĢkanı Ahmet Necdet Sezerin goumlrev suumlresi 1652007 tarihinde
dolmaktaydı ve TBMM cumhurbaĢkanlığı seccediliminin ilk tur oylama guumlnuumlnuuml 27 Nisan olarak
belirlemiĢti Seccedilim doumlnemine laiklik tartıĢmalarıyla gelinmiĢti Uumllkenin ccedileĢitli yerlerinde
ldquoCumhuriyet Mitinglerirdquo adıyla geniĢ katılımlı goumlsteriler duumlzenlenmiĢ ve iktidarda bulunan
Adalet ve Kalkınma Partisinin kendi siyasal ccedilizgisinden bir ismi cumhurbaĢkanlığına seccedilmesi
engellenmek istenmiĢti Ġktidar partisinin o doumlnem dıĢiĢleri bakanı ve baĢbakan yardımcısı
olan Kayseri Milletvekili Abdullah Guumlluuml aday goumlstermesi uumlzerine tartıĢmaların odak noktası
genel olarak Abdullah Guumllrsquoe kaymıĢ ve yaĢanan bazı geliĢmelerin ardından ancak 2882007
tarihinde Abdullah Guumll cumhurbaĢkanı seccedililmiĢti
60 BaĢvurucu muhafazakacircr toplum kesimleri dinicirc cemaatlerin siyaset ve siyasi
partilerle iliĢkileri uumlzerine araĢtırmaları bulunan ve ccediloğunluğu zikredilen konularda olmak
uumlzere ondan fazla kitabı bulunan bir yazardır BaĢvurucu soumlz konusu kitabın oumln soumlzuumlnuuml
2942007 tarihinde yazmıĢ ve kitap cumhurbaĢkanlığı seccedilimine iliĢkin tartıĢmaların yoğun
olarak devam ettiği guumlnlerde yayımlanmıĢtır
61 BaĢvurucu davacıya ve davacının birlikte siyaset yaptığı kiĢilere karĢı son derece
Ģuumlpheci yaklaĢmaktadır BaĢvurucu bu kiĢilere genel olarak guumlvenmemekte bu kiĢilerin
kendisinin de mensubu olduğu duumlnya goumlruumlĢuumlne karĢı duumlĢman oldukları fikrini taĢımaktadır
BaĢvurucu davacı ve kitapta davacı ile birlikte adını zikrettiği kiĢilerin milleti aldattıklarına
inanmakta ve bu kiĢilere sert biccedilimde karĢı ccedilıkılması gerektiğini savunmaktadır Ayrıca
kitapta ifade ettiği olayların subjektif değerlendirmesini yapmakta davacı hakkında oumlne
suumlrduumlğuuml kanaatlerini ispatlamak iccedilin olayları ve bu olaylara iliĢkin yorumları
ccedileĢitlendirmektedir
62 BaĢvurucu hakkında accedilılan tazminat davası Ġlk derece Mahkemesince reddedilmiĢ
buna karĢın Yargıtayca karar duumlzeltme aĢamasında bozulmuĢtur Daha sonra Ġlk Derece
Mahkemesi Yargıtay bozma gerekccedilesinde belirtilen gerekccedilelerle davayı kabul ederek
baĢvurucunun davacıya manevi tazminat oumldemesine karar vermiĢtir Bu durumda baĢvurucu
hakkında tazminata huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetin
incelenmesi sırasında Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin 8122011 tarihli ilamında yer alan
gerekccedileler değerlendirilmelidir
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
15
63 Oumlte yandan yapılan bireysel baĢvurularda yalnızca ve tek baĢlarına derece
mahkemelerince verilen kararların ele alınması ile de yetinilemez Oumlncelikle baĢvurucu
tarafından soumlylenen soumlzlerin kitabın tamamı ve soumlylendikleri bağlamdan kopartılmaksızın
olayın buumltuumlnselliği iccedilerisinde değerlendirilmesi gerekir (Nilguumln Halloran B No 20121184
1672014 sect 52)
64 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi uumlccedil sebepten dolayı davanın kabul edilmesi gerektiği
gerekccedilesiyle Ġlk Derece Mahkemesinin davanın reddine dair kararını bozmuĢtur Bunlardan
birincisi baĢvuruya konu kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih edilerek ldquoDavut
yıldızı (siyonist yıldız)rdquo kullanılması ve bu yıldızın iccediline davacının akademisyen sıfatıyla
giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleĢtirilmesidir Daireye goumlre soumlz konusu kapak tasarımı ile
davacının ldquoĠsrail ve Yahudilikrdquo ile bağlantısı olduğuna dair okuyucu uumlzerinde Ģuumlphe
yaratılmak istenmiĢtir BaĢvurucu kırmızı renk ile Ġsrail ve Yahudilik arasında nasıl bir
bağlantı kurulduğunun accedilık olmadığını belirtmiĢtir BaĢvurucu bir kimsenin ldquoĠsrail veya
Yahudilik ile bağlantısının varlığı hakkında Ģuumlphe yaratılmasınınrdquo davacının Tuumlrkiye
Cumhuriyeti vatandaĢı olan Yahudileri de temsil ettiği goumlzetildiğinde hangi surette tazminat
nedeni olduğunun yeterince izah edilmediğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu tazminat nedeni
sayılan kitap kapağının davacının yaĢamı suumlrecindeki kesitlere dikkat ccedilekmek ve iktidara
gelmeden oumlnceki goumlruumlĢleri ile iktidardaki goumlruumlĢleri ve uygulamaları arasındaki ccedileliĢkileri
goumlstermek amacı taĢıdığını savunmuĢtur
65 BaĢvuruya konu kitap kapağında olduğu gibi belirli bir resmin ne anlama
geldiğinin ancak baĢvurucunun accedilıklamaları ve kitapta kullanılan ifadelerle birlikte kitabın
yayımlandığı oumlzel koĢulların da birlikte değerlendirilmesi ile belirlenebileceği hatırda
tutulmalıdır Bu bağlamda kitap kapağının temel olarak kitabın iccedileriğini yansıtma amacıyla
tasarlandığı değerlendirilmiĢtir
66 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği ikinci sebep ise kitapta bir buumltuumln
olarak ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle ldquodavacının yalancı Yahudi ve
Amerika acircĢığı olduğu Hristiyan olup kamuoyuna ABD Ġngiltere ve Ġsrailin hizmetinde bir
kiĢi olarakrdquo sunulduğudur Kitabın arka sayfasında ve iccedileriğinde (bkz sectsect 16-20) bir buumltuumln
olarak davacının Yahudi ve Hristiyanlarla iyi iliĢkileri olduğu davacının duumlĢuumlnce ve
eylemlerinin Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyetirsquonin menfaatine değil ABD Ġngiltere Ġsrail
gibi uumllkelerin menfaatlerine olduğu iddia edilmekte ve bu iddiaların kanıtlanması iccedilin bazı
ccedilıkarımlar ve yorumlar yapılmaktadır Bundan baĢka davacının oumlğrenciliğinden itibaren
değiĢen ideolojik tercihlerine dikkat ccedilekilmekte ve baĢvurucu kendince bu tutarsızlıkları
yorumlamaktadır Buna karĢın kitapta davacıya karĢı aĢağılayıcı ifadeler tespit edilmemiĢtir
Nitekim Yargıtay da bozma kararında boumlyle bir tespite yer vermemiĢtir
67 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği uumlccediluumlncuuml sebep ise kitabın
yayımlandığı 2007 yılının Mayıs ayında uumllke guumlndemindeki cumhurbaĢkanlığı seccedilimlerinde
aday olan davacının eleĢtirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla ldquokuumlccediluumlk duumlĢuumlruumllmesininrdquo
amaccedillandığı iddiasıdır Gerccedilekten de baĢvurucunun soumlz konusu kitabı davacının toplumsal
itibarını zayıflatmak onun uumlstlendiği ve uumlstlenmeyi duumlĢuumlnduumlğuuml siyasi goumlrevlerde bulunmayı
hak etmeyen bir kiĢi olduğunu goumlstererek toplumu youmlnlendirmek amacı ile yazdığı accedilıktır
BaĢvurucu bu amacına ulaĢmak iccedilin bir buumltuumln olarak kitapta yaklaĢan cumhurbaĢkanlığı
seccedilimlerinde aday olan davacının hayat hikacircyesinden bazı kesitlerle birlikte oumlğrenciliğinden
itibaren ccedileĢitli konulardaki accedilıklamalarını ele almakta kendi bakıĢ accedilısından davacının
Mustafa Kemal Atatuumlrkrsquouumln oumlğretilerine muhalif bir kiĢi olduğunu goumlstermeye ccedilalıĢmakta ve
davacıyı sert biccedilimde eleĢtirmektedir
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
16
68 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml buumlyuumlk oumllccediluumlde eleĢtiri oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvence altına alınmasını
hedeflemektedir Bu nedenle duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması sırasında kullanılan
ifadelerin sert olması doğal karĢılanmalıdır Oumlte yandan siyasi tartıĢma oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ldquotuumlm
demokratik sistemlerin temel ilkesirdquo (LingensAvusturya B No 981582 871986 sectsect 41
42) olduğu goumlz oumlnuumlne alındığında diğer ifade tuumlrlerine nazaran siyasi ifade oumlzguumlrluumlğuumlne
ayrıca oumlnem vermek gerekmektedir AĠHM kararlarında sıklıkla siyasi bir tartıĢmayı
savunmanın demokratik bir toplumda temel bir unsur olduğunu vurgulamaktadır AĠHM
zorlayıcı nedenler olmadıkccedila siyasi ifadeye kısıtlama getirilmemesi gerektiğini
kaydetmektedir (FeldekSlovakya sect 83)
69 AĠHMrsquoin yerleĢik iccediltihatlarında da belirttiği gibi huumlkucircmetler kullandıkları kamu
guumlcuumlnden dolayı kendilerine youmlneltilmiĢ en ağır eleĢtirileri bile hoĢgoumlruuml ile karĢılamak
zorundadır Sağlıklı bir demokrasi bir huumlkucircmetin yalnızca yasama organı veya yargı organları
tarafından denetlenmesini değil aynı zamanda sivil toplum oumlrguumltleri medya ve basın veya
siyasi partiler gibi siyasal alanda yer alan diğer aktoumlrlerce de denetlenmesini gerektirir
(Castellsİspanya B No 1179885 2341992 sect 46)
70 Aynı Ģekilde siyasetccedililere youmlnelik eleĢtirilerin kabul edilebilir sınırları diğer
kiĢilere youmlnelik eleĢtiri sınırına goumlre daha geniĢtir Bir siyasetccedili diğer kiĢilerden farklı olarak
her soumlzuumlnuuml ve eylemini bilerek halkın ve aynı zamanda diğer siyasetccedililerin denetimine accedilar
bu nedenle de daha geniĢ hoĢgoumlruuml goumlstermek zorundadır (LingensAvusturya sect 42)
71 Siyasetccedililerin daha hoĢgoumlruumlluuml olmak zorunda olmaları Anayasarsquonın 26
maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen ldquoşoumlhret ve haklarınınrdquo korunmayacağı anlamına
gelmez Aksine 26 maddenin ikinci fıkrası buumltuumln bireylerin itibarlarının korunmasına imkacircn
verir Ancak Ģahsi sıfatları dıĢında hareket eden siyasetccedililer bakımından soumlz konusu
korumanın gerekleri siyasi meseleleri accedilık biccedilimde tartıĢmanın yararıyla bağlantılı olarak
değerlendirilmelidir (LingensAvusturya sect 42)
72 Somut olayda baĢvurucu yayımladığı kitapta davacının soumlz eylem ve
politikalarıyla Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyeti devletinin menfaatlerine ccedilalıĢmadığını
davacının eylemlerinin ve iliĢkilerinin bazı yabancı devletlerin ccedilıkarlarına hizmet ettiğini
savunmuĢ ve davacıya youmlnelik olarak sert ifadeler kullanmıĢtır Yargıtay 4 Hukuk Dairesi
kitaptaki iddiaların ve baĢvurucu hakkındaki soumlzlerin bir buumltuumln olarak davacının Ģeref ve
itibarına saldırı anlamı taĢıdığına karar vermiĢtir Dairenin kitapta yer alan iddia ve soumlzlerin
ve kitap kapağında kullanılan resmin asıl amacının davacıyı kuumlccediluumlk duumlĢuumlrmek olduğunu kabul
etmesi ancak baĢvurucunun kullandığı kelimelere ve kitap kapağında yer alan resme onun
verdiği anlamın oumltesinde anlamlar yuumlklemesi ile muumlmkuumln olmuĢtur
73 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi kararında baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruuml
kamusal tartıĢmalara katkı sunma kapasitesi ve ifadelerin kimin tarafından dile getirildiği
tartıĢılmamıĢ baĢvurucunun hakları ile davacının kullanılan ifadeler karĢısında sahip olduğu
hakların ağırlığı gerektiği gibi değerlendirilmemiĢtir Derece Mahkemeleri baĢvurucunun soumlz
konusu kitabı davacının toplumsal itibarını zayıflatmak iccedilin yazdığını kabul etmiĢlerdir Fakat
Mahkemeler siyasi tartıĢmaların yoğun olarak yaĢandığı bir doumlnemde bu kitabın
yayımlanmasının beklenen bir geliĢme olduğunu goumlzardı etmiĢlerdir
74 BaĢvurucunun dava konusu kitapta yirmi yılı aĢkın bir suumlredir Tuumlrkiye siyasetinin
en oumlnemli aktoumlrlerinden biri olan davacıyı eleĢtirmesinin ve onun hayatının bazı kesitleri ile
iliĢkilerini ve soumlzlerini analiz etmesinin genel olarak kamu yararını ilgilendiren bir mesele
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
17
olduğuna kuĢku yoktur Ayrıca huumlkucircmetlere ve siyasetccedililere youmlneltilen eleĢtirinin sınırı da
oumlzel kiĢilere goumlre daha geniĢtir
75 Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması
gereken bir yararın varlığının olup olmadığı değerlendirilirken ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer
yargısırdquo arasındaki farkın dikkatlice ortaya konulması gerekir Olgusal iddiaların
dayanaklarının ortaya konulmasının beklenmesi muumlmkuumlnken değer yargılarının gerccedilekliğinin
kanıtlanmasını beklemek muumlmkuumln değildir (De Haes and GijselsBelccedilika B No 1998392
2421997 sect 42) Bununla birlikte somut olaydaki gibi birccedilok kitaptan gazete haber ve
yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde ortaya atılan iddialar soumlz konusu
olduğunda ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer yargılarınırdquo ayırt etmek oldukccedila zordur Yine de
olgusal iddialar ile desteklenmese bile değer yargılarının aĢırı olması kabul edilebilir bir
durumdur (JerusalemAvusturya B No 2695895 2722001 sect 43)
76 BaĢvuru konusu kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve
cumhurbaĢkanı adayı olan davacı Abdullah Guumlluumln siyasi ve aile yaĢamına iliĢkin bazı
detaylara yer verilmiĢ ve bazı iddialar ortaya atılmıĢtır Ancak ortaya atılan iddialar genel
olarak baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde
yapılmıĢtır Bununla birlikte kitapta sıklıkla atıf yapılan bir baĢka kaynak ise Yargıtay
Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Bu
kapsamda kullanılan kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler
ile ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğu anlaĢılmaktadır
(bkz sect 18) Dolayısıyla kitap oumlnemli oumllccediluumlde herkesin ulaĢabileceği accedilık kaynaklar
kullanılarak yapılan bazı değer yargılarına dayanmaktadır
77 Oumlte yandan baĢvurucunun yazdığı kitabının yoğun siyasi tartıĢmaların yaĢandığı
bir doumlnemde yayımlandığı goumlzetildiğinde kamu yararına youmlnelik olmadığı soumlylenemez
BaĢvurucunun boumlyle bir doumlnemde kendi adına kamuoyunu bilgilendirmek ve eleĢtirilerle
kamuoyu oluĢturmak amacıyla hareket ettiği accedilıktır Oumlte yandan baĢvurucunun yorumları ve
ccedilıkarımlarının ağır eleĢtiri olduğunda herhangi bir teredduumlt olmamasına rağmen baĢvurucunun
yorumlarının ve ccedilıkarımlarının keyficirc kiĢisel saldırı boyutuna ulaĢtığı da soumlylenemez
BaĢvurucunun polemik iccedileren agresif usuluuml değerlendirilirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece
haber ve fikirlerin iccedileriğini korumadığı haber ve fikirlerin iletilme usuluumlnuuml de koruduğu
goumlzetilmelidir (JersildDanimarka B No 1589089 2391984 sect 31)
78 Demokratik toplumda -oumlzellikle siyasi kiĢiler uumlzerinde- ccediloğulcu bir tartıĢma
ortamının sağlanması oumlnemlidir Boumlylelikle demokrasinin asıl iĢlevi olan haber bilgi ve
eleĢtirilerin oumlzguumlrce dile getirilmesi iccedilin uygun ortam sağlanabilecektir Siyasi kiĢiler
demokratik bir ortamda kendilerine youmlnelik ağır eleĢtiriler yapılabileceğini aile ve oumlzel
yaĢamlarının suumlrekli takip edileceğini bilerek tercihlerini belirlemektedirler Bu bağlamda
baĢvurucunun uzun yıllardır siyasetin iccedilinde ve cumhurbaĢkanı adayı olan kiĢi hakkında -
oumlnceden yayımlanmıĢ kaynaklar temelinde- siyasi hayatında yapmıĢ olduğu bazı tercihlerden
yola ccedilıkarak aile hayatına iliĢkin bilgiler iletmesine ve ağır eleĢtiriler yapmasına demokratik
ccediloğulculuk accedilısından tahammuumll edilmesi gerekir Bu tuumlr aile hayatına iliĢkin bilgilere ağır
eleĢtirilere ve değerlendirmelere tahammuumll edilmesi ve ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvencesi ile
bunların dile getirilmesi demokrasinin sağlıklı iĢlemesini sağlayacaktır
79 Rahatsız edici de olsa siyasilere iliĢkin yapılan bilgilendirme ve eleĢtirilerin
cezalandırılması ldquocaydırıcı etkirdquo doğurarak toplumdaki ve kamuoyundaki farklı seslerin
susturulmasına yol accedilabilir Cezalandırılma korkusu ccediloğulcu toplumun suumlrduumlruumllebilmesine
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
18
engel olabilir Bu nedenle somut olayda baĢvurucunun 15000 TL tazminat oumldemesine karar
verilmesi siyasilere youmlnelik olarak bilgilendirme ve eleĢtiri ortamına zarar verebilecektir
Dolayısıyla baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin ldquobaĢkalarının Ģoumlhret ve
haklarınınrdquo korunması iccedilin demokratik bir toplumda gerekli bir muumldahale olmadığı kanaatine
varılmıĢtır
80 Accedilıklanan nedenlerle baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına
alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir Serruh KALELĠ Erdal
TERCAN ve Hasan Tahsin GOumlKCAN Anayasarsquonın 28 maddesi youmlnuumlnden de ihlal bulunması
gerektiği gerekccedilesiyle bu sonuca katılmıĢlardır
Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve Muammer TOPAL bu goumlruumlĢe
katılmamıĢlardır
3 6216 Sayılı Kanunrsquoun 50 Maddesi Youmlnuumlnden
81 BaĢvurucu maddi ve manevi zararlarına iliĢkin haklarının saklı tutulmasını talep
etmiĢtir
82 3032011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama
Usulleri Hakkında Kanunun Kararlar kenar baĢlıklı 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası
Ģoumlyledir
Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa ihlali ve sonuccedillarını
ortadan kaldırmak iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere dosya ilgili mahkemeye goumlnderilir
Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hacircllerde başvurucu lehine
tazminata huumlkmedilebilir veya genel mahkemelerde dava accedilılması yolu goumlsterilebilir Yeniden
yargılama yapmakla yuumlkuumlmluuml mahkeme Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında accedilıkladığı
ihlali ve sonuccedillarını ortadan kaldıracak şekilde muumlmkuumlnse dosya uumlzerinden karar verir
83 BaĢvurucu vekacirclet uumlcreti ve yargılama giderlerinin tahsilini talep ettiğinden
19835 baĢvuru harcı ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL yargılama
giderinin baĢvurucuya oumldenmesine karar verilmesi gerekir
84 BaĢvurucunun herhangi bir tazminat talebi olmadığından bu husus
değerlendirilmemiĢtir Ancak 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) numaralı fıkrasında
esas inceleme sonunda ihlal kararı verilmesi hacirclinde ihlalin ve sonuccedillarının ortadan
kaldırılması iccedilin yapılması gerekenlere huumlkmedileceği belirtilmiĢtir BaĢvuruda Anayasanın
26 maddesinin ihlal edildiği sonucuna varıldığı goumlzetilerek ihlal tespitinin yeterli tatmin
sağlayamayacağı anlaĢılmakla 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) ve (2) numaralı
fıkraları uyarınca yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesi gerekir
V HUumlKUumlM
Accedilıklanan gerekccedilelerle
A BaĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiği youmlnuumlndeki iddiasının KABUL
EDĠLEBĠLĠR OLDUĞUNA OYBĠRLĠĞĠYLE
B BaĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında guumlvence altına
alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ĠHLAL EDĠLDĠĞĠNE Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve
Muammer TOPALrsquoın karĢıoyu ve OYCcedilOKLUĞUYLA
C 19835 TL harccedil ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL
yargılama giderinin BAġVURUCUYA OumlDENMESĠNE
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
19
D Oumldemenin kararın tebliğini takiben baĢvurucunun Maliye Bakanlığına baĢvuru
tarihinden itibaren doumlrt ay iccedilinde yapılmasına oumldemede gecikme olması hacirclinde bu suumlrenin
sona erdiği tarihten oumldeme tarihine kadar geccedilen suumlre iccedilin yasal faiz uygulanmasına
E 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca ihlalin ve
sonuccedillarının ortadan kaldırılması iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere kararın bir oumlrneğinin
Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesine GOumlNDERĠLMESĠNE
F Bilgi edinilmesi iccedilin kararın bir oumlrneğinin Adalet Bakanlığına ve ĠccediliĢleri
Bakanlığına goumlnderilmesine
27102015 tarihinde karar verildi
BaĢkan
Zuumlhtuuml ARSLAN
BaĢkanvekili
Burhan UumlSTUumlN
BaĢkanvekili
Engin YILDIRIM
Uumlye
Serdar OumlZGUumlLDUumlR
Uumlye
Serruh KALELĠ
Uumlye
Osman Alifeyyaz PAKSUumlT
Uumlye
Recep KOumlMUumlRCUuml
Uumlye
Nuri NECĠPOĞLU
Uumlye
Hicabi DURSUN
Uumlye
Celal Muumlmtaz AKINCI
Uumlye
Erdal TERCAN
Uumlye
Muammer TOPAL
Uumlye
Hasan Tahsin GOumlKCAN
Uumlye
Kadir OumlZKAYA
Uumlye
Rıdvan GUumlLECcedil
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
20
KARŞIOY GEREKCcedilESİ
BaĢvurucunun yazdığı kitabın bir buumltuumln olarak incelenmesinde ifade oumlzguumlrluumlğuuml
sınırlarının aĢıldığı kitapta sarfedilen soumlzlerin ve iddiaların demokratik bir toplumda
baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında
makul bir denge teĢkil etmediği ayrıca kitabın oumln ve arka kapaklarındaki resim ve tanıtım
yazılarının da baĢvurucunun Ģeref ve itibara youmlnelik duumlĢuumlncelerini ortaya koyduğu
dolayısiyle derece mahkemelerinin bu konudaki tespit ve vardıkları sonucun hukuka uyarlı
bulunduğu ve baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına alınan ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlacircl edilmediği kanaatine vardığımızdan ccediloğunluğun aksi youmlndeki kararına
katılmıyoruz
BaĢkanvekili
Burhan UumlSTUumlN
Uumlye
Serdar OumlZGUumlLDUumlR
Uumlye
Muammer TOPAL
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
15
63 Oumlte yandan yapılan bireysel baĢvurularda yalnızca ve tek baĢlarına derece
mahkemelerince verilen kararların ele alınması ile de yetinilemez Oumlncelikle baĢvurucu
tarafından soumlylenen soumlzlerin kitabın tamamı ve soumlylendikleri bağlamdan kopartılmaksızın
olayın buumltuumlnselliği iccedilerisinde değerlendirilmesi gerekir (Nilguumln Halloran B No 20121184
1672014 sect 52)
64 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi uumlccedil sebepten dolayı davanın kabul edilmesi gerektiği
gerekccedilesiyle Ġlk Derece Mahkemesinin davanın reddine dair kararını bozmuĢtur Bunlardan
birincisi baĢvuruya konu kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih edilerek ldquoDavut
yıldızı (siyonist yıldız)rdquo kullanılması ve bu yıldızın iccediline davacının akademisyen sıfatıyla
giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleĢtirilmesidir Daireye goumlre soumlz konusu kapak tasarımı ile
davacının ldquoĠsrail ve Yahudilikrdquo ile bağlantısı olduğuna dair okuyucu uumlzerinde Ģuumlphe
yaratılmak istenmiĢtir BaĢvurucu kırmızı renk ile Ġsrail ve Yahudilik arasında nasıl bir
bağlantı kurulduğunun accedilık olmadığını belirtmiĢtir BaĢvurucu bir kimsenin ldquoĠsrail veya
Yahudilik ile bağlantısının varlığı hakkında Ģuumlphe yaratılmasınınrdquo davacının Tuumlrkiye
Cumhuriyeti vatandaĢı olan Yahudileri de temsil ettiği goumlzetildiğinde hangi surette tazminat
nedeni olduğunun yeterince izah edilmediğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu tazminat nedeni
sayılan kitap kapağının davacının yaĢamı suumlrecindeki kesitlere dikkat ccedilekmek ve iktidara
gelmeden oumlnceki goumlruumlĢleri ile iktidardaki goumlruumlĢleri ve uygulamaları arasındaki ccedileliĢkileri
goumlstermek amacı taĢıdığını savunmuĢtur
65 BaĢvuruya konu kitap kapağında olduğu gibi belirli bir resmin ne anlama
geldiğinin ancak baĢvurucunun accedilıklamaları ve kitapta kullanılan ifadelerle birlikte kitabın
yayımlandığı oumlzel koĢulların da birlikte değerlendirilmesi ile belirlenebileceği hatırda
tutulmalıdır Bu bağlamda kitap kapağının temel olarak kitabın iccedileriğini yansıtma amacıyla
tasarlandığı değerlendirilmiĢtir
66 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği ikinci sebep ise kitapta bir buumltuumln
olarak ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle ldquodavacının yalancı Yahudi ve
Amerika acircĢığı olduğu Hristiyan olup kamuoyuna ABD Ġngiltere ve Ġsrailin hizmetinde bir
kiĢi olarakrdquo sunulduğudur Kitabın arka sayfasında ve iccedileriğinde (bkz sectsect 16-20) bir buumltuumln
olarak davacının Yahudi ve Hristiyanlarla iyi iliĢkileri olduğu davacının duumlĢuumlnce ve
eylemlerinin Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyetirsquonin menfaatine değil ABD Ġngiltere Ġsrail
gibi uumllkelerin menfaatlerine olduğu iddia edilmekte ve bu iddiaların kanıtlanması iccedilin bazı
ccedilıkarımlar ve yorumlar yapılmaktadır Bundan baĢka davacının oumlğrenciliğinden itibaren
değiĢen ideolojik tercihlerine dikkat ccedilekilmekte ve baĢvurucu kendince bu tutarsızlıkları
yorumlamaktadır Buna karĢın kitapta davacıya karĢı aĢağılayıcı ifadeler tespit edilmemiĢtir
Nitekim Yargıtay da bozma kararında boumlyle bir tespite yer vermemiĢtir
67 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği uumlccediluumlncuuml sebep ise kitabın
yayımlandığı 2007 yılının Mayıs ayında uumllke guumlndemindeki cumhurbaĢkanlığı seccedilimlerinde
aday olan davacının eleĢtirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla ldquokuumlccediluumlk duumlĢuumlruumllmesininrdquo
amaccedillandığı iddiasıdır Gerccedilekten de baĢvurucunun soumlz konusu kitabı davacının toplumsal
itibarını zayıflatmak onun uumlstlendiği ve uumlstlenmeyi duumlĢuumlnduumlğuuml siyasi goumlrevlerde bulunmayı
hak etmeyen bir kiĢi olduğunu goumlstererek toplumu youmlnlendirmek amacı ile yazdığı accedilıktır
BaĢvurucu bu amacına ulaĢmak iccedilin bir buumltuumln olarak kitapta yaklaĢan cumhurbaĢkanlığı
seccedilimlerinde aday olan davacının hayat hikacircyesinden bazı kesitlerle birlikte oumlğrenciliğinden
itibaren ccedileĢitli konulardaki accedilıklamalarını ele almakta kendi bakıĢ accedilısından davacının
Mustafa Kemal Atatuumlrkrsquouumln oumlğretilerine muhalif bir kiĢi olduğunu goumlstermeye ccedilalıĢmakta ve
davacıyı sert biccedilimde eleĢtirmektedir
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
16
68 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml buumlyuumlk oumllccediluumlde eleĢtiri oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvence altına alınmasını
hedeflemektedir Bu nedenle duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması sırasında kullanılan
ifadelerin sert olması doğal karĢılanmalıdır Oumlte yandan siyasi tartıĢma oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ldquotuumlm
demokratik sistemlerin temel ilkesirdquo (LingensAvusturya B No 981582 871986 sectsect 41
42) olduğu goumlz oumlnuumlne alındığında diğer ifade tuumlrlerine nazaran siyasi ifade oumlzguumlrluumlğuumlne
ayrıca oumlnem vermek gerekmektedir AĠHM kararlarında sıklıkla siyasi bir tartıĢmayı
savunmanın demokratik bir toplumda temel bir unsur olduğunu vurgulamaktadır AĠHM
zorlayıcı nedenler olmadıkccedila siyasi ifadeye kısıtlama getirilmemesi gerektiğini
kaydetmektedir (FeldekSlovakya sect 83)
69 AĠHMrsquoin yerleĢik iccediltihatlarında da belirttiği gibi huumlkucircmetler kullandıkları kamu
guumlcuumlnden dolayı kendilerine youmlneltilmiĢ en ağır eleĢtirileri bile hoĢgoumlruuml ile karĢılamak
zorundadır Sağlıklı bir demokrasi bir huumlkucircmetin yalnızca yasama organı veya yargı organları
tarafından denetlenmesini değil aynı zamanda sivil toplum oumlrguumltleri medya ve basın veya
siyasi partiler gibi siyasal alanda yer alan diğer aktoumlrlerce de denetlenmesini gerektirir
(Castellsİspanya B No 1179885 2341992 sect 46)
70 Aynı Ģekilde siyasetccedililere youmlnelik eleĢtirilerin kabul edilebilir sınırları diğer
kiĢilere youmlnelik eleĢtiri sınırına goumlre daha geniĢtir Bir siyasetccedili diğer kiĢilerden farklı olarak
her soumlzuumlnuuml ve eylemini bilerek halkın ve aynı zamanda diğer siyasetccedililerin denetimine accedilar
bu nedenle de daha geniĢ hoĢgoumlruuml goumlstermek zorundadır (LingensAvusturya sect 42)
71 Siyasetccedililerin daha hoĢgoumlruumlluuml olmak zorunda olmaları Anayasarsquonın 26
maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen ldquoşoumlhret ve haklarınınrdquo korunmayacağı anlamına
gelmez Aksine 26 maddenin ikinci fıkrası buumltuumln bireylerin itibarlarının korunmasına imkacircn
verir Ancak Ģahsi sıfatları dıĢında hareket eden siyasetccedililer bakımından soumlz konusu
korumanın gerekleri siyasi meseleleri accedilık biccedilimde tartıĢmanın yararıyla bağlantılı olarak
değerlendirilmelidir (LingensAvusturya sect 42)
72 Somut olayda baĢvurucu yayımladığı kitapta davacının soumlz eylem ve
politikalarıyla Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyeti devletinin menfaatlerine ccedilalıĢmadığını
davacının eylemlerinin ve iliĢkilerinin bazı yabancı devletlerin ccedilıkarlarına hizmet ettiğini
savunmuĢ ve davacıya youmlnelik olarak sert ifadeler kullanmıĢtır Yargıtay 4 Hukuk Dairesi
kitaptaki iddiaların ve baĢvurucu hakkındaki soumlzlerin bir buumltuumln olarak davacının Ģeref ve
itibarına saldırı anlamı taĢıdığına karar vermiĢtir Dairenin kitapta yer alan iddia ve soumlzlerin
ve kitap kapağında kullanılan resmin asıl amacının davacıyı kuumlccediluumlk duumlĢuumlrmek olduğunu kabul
etmesi ancak baĢvurucunun kullandığı kelimelere ve kitap kapağında yer alan resme onun
verdiği anlamın oumltesinde anlamlar yuumlklemesi ile muumlmkuumln olmuĢtur
73 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi kararında baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruuml
kamusal tartıĢmalara katkı sunma kapasitesi ve ifadelerin kimin tarafından dile getirildiği
tartıĢılmamıĢ baĢvurucunun hakları ile davacının kullanılan ifadeler karĢısında sahip olduğu
hakların ağırlığı gerektiği gibi değerlendirilmemiĢtir Derece Mahkemeleri baĢvurucunun soumlz
konusu kitabı davacının toplumsal itibarını zayıflatmak iccedilin yazdığını kabul etmiĢlerdir Fakat
Mahkemeler siyasi tartıĢmaların yoğun olarak yaĢandığı bir doumlnemde bu kitabın
yayımlanmasının beklenen bir geliĢme olduğunu goumlzardı etmiĢlerdir
74 BaĢvurucunun dava konusu kitapta yirmi yılı aĢkın bir suumlredir Tuumlrkiye siyasetinin
en oumlnemli aktoumlrlerinden biri olan davacıyı eleĢtirmesinin ve onun hayatının bazı kesitleri ile
iliĢkilerini ve soumlzlerini analiz etmesinin genel olarak kamu yararını ilgilendiren bir mesele
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
17
olduğuna kuĢku yoktur Ayrıca huumlkucircmetlere ve siyasetccedililere youmlneltilen eleĢtirinin sınırı da
oumlzel kiĢilere goumlre daha geniĢtir
75 Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması
gereken bir yararın varlığının olup olmadığı değerlendirilirken ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer
yargısırdquo arasındaki farkın dikkatlice ortaya konulması gerekir Olgusal iddiaların
dayanaklarının ortaya konulmasının beklenmesi muumlmkuumlnken değer yargılarının gerccedilekliğinin
kanıtlanmasını beklemek muumlmkuumln değildir (De Haes and GijselsBelccedilika B No 1998392
2421997 sect 42) Bununla birlikte somut olaydaki gibi birccedilok kitaptan gazete haber ve
yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde ortaya atılan iddialar soumlz konusu
olduğunda ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer yargılarınırdquo ayırt etmek oldukccedila zordur Yine de
olgusal iddialar ile desteklenmese bile değer yargılarının aĢırı olması kabul edilebilir bir
durumdur (JerusalemAvusturya B No 2695895 2722001 sect 43)
76 BaĢvuru konusu kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve
cumhurbaĢkanı adayı olan davacı Abdullah Guumlluumln siyasi ve aile yaĢamına iliĢkin bazı
detaylara yer verilmiĢ ve bazı iddialar ortaya atılmıĢtır Ancak ortaya atılan iddialar genel
olarak baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde
yapılmıĢtır Bununla birlikte kitapta sıklıkla atıf yapılan bir baĢka kaynak ise Yargıtay
Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Bu
kapsamda kullanılan kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler
ile ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğu anlaĢılmaktadır
(bkz sect 18) Dolayısıyla kitap oumlnemli oumllccediluumlde herkesin ulaĢabileceği accedilık kaynaklar
kullanılarak yapılan bazı değer yargılarına dayanmaktadır
77 Oumlte yandan baĢvurucunun yazdığı kitabının yoğun siyasi tartıĢmaların yaĢandığı
bir doumlnemde yayımlandığı goumlzetildiğinde kamu yararına youmlnelik olmadığı soumlylenemez
BaĢvurucunun boumlyle bir doumlnemde kendi adına kamuoyunu bilgilendirmek ve eleĢtirilerle
kamuoyu oluĢturmak amacıyla hareket ettiği accedilıktır Oumlte yandan baĢvurucunun yorumları ve
ccedilıkarımlarının ağır eleĢtiri olduğunda herhangi bir teredduumlt olmamasına rağmen baĢvurucunun
yorumlarının ve ccedilıkarımlarının keyficirc kiĢisel saldırı boyutuna ulaĢtığı da soumlylenemez
BaĢvurucunun polemik iccedileren agresif usuluuml değerlendirilirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece
haber ve fikirlerin iccedileriğini korumadığı haber ve fikirlerin iletilme usuluumlnuuml de koruduğu
goumlzetilmelidir (JersildDanimarka B No 1589089 2391984 sect 31)
78 Demokratik toplumda -oumlzellikle siyasi kiĢiler uumlzerinde- ccediloğulcu bir tartıĢma
ortamının sağlanması oumlnemlidir Boumlylelikle demokrasinin asıl iĢlevi olan haber bilgi ve
eleĢtirilerin oumlzguumlrce dile getirilmesi iccedilin uygun ortam sağlanabilecektir Siyasi kiĢiler
demokratik bir ortamda kendilerine youmlnelik ağır eleĢtiriler yapılabileceğini aile ve oumlzel
yaĢamlarının suumlrekli takip edileceğini bilerek tercihlerini belirlemektedirler Bu bağlamda
baĢvurucunun uzun yıllardır siyasetin iccedilinde ve cumhurbaĢkanı adayı olan kiĢi hakkında -
oumlnceden yayımlanmıĢ kaynaklar temelinde- siyasi hayatında yapmıĢ olduğu bazı tercihlerden
yola ccedilıkarak aile hayatına iliĢkin bilgiler iletmesine ve ağır eleĢtiriler yapmasına demokratik
ccediloğulculuk accedilısından tahammuumll edilmesi gerekir Bu tuumlr aile hayatına iliĢkin bilgilere ağır
eleĢtirilere ve değerlendirmelere tahammuumll edilmesi ve ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvencesi ile
bunların dile getirilmesi demokrasinin sağlıklı iĢlemesini sağlayacaktır
79 Rahatsız edici de olsa siyasilere iliĢkin yapılan bilgilendirme ve eleĢtirilerin
cezalandırılması ldquocaydırıcı etkirdquo doğurarak toplumdaki ve kamuoyundaki farklı seslerin
susturulmasına yol accedilabilir Cezalandırılma korkusu ccediloğulcu toplumun suumlrduumlruumllebilmesine
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
18
engel olabilir Bu nedenle somut olayda baĢvurucunun 15000 TL tazminat oumldemesine karar
verilmesi siyasilere youmlnelik olarak bilgilendirme ve eleĢtiri ortamına zarar verebilecektir
Dolayısıyla baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin ldquobaĢkalarının Ģoumlhret ve
haklarınınrdquo korunması iccedilin demokratik bir toplumda gerekli bir muumldahale olmadığı kanaatine
varılmıĢtır
80 Accedilıklanan nedenlerle baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına
alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir Serruh KALELĠ Erdal
TERCAN ve Hasan Tahsin GOumlKCAN Anayasarsquonın 28 maddesi youmlnuumlnden de ihlal bulunması
gerektiği gerekccedilesiyle bu sonuca katılmıĢlardır
Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve Muammer TOPAL bu goumlruumlĢe
katılmamıĢlardır
3 6216 Sayılı Kanunrsquoun 50 Maddesi Youmlnuumlnden
81 BaĢvurucu maddi ve manevi zararlarına iliĢkin haklarının saklı tutulmasını talep
etmiĢtir
82 3032011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama
Usulleri Hakkında Kanunun Kararlar kenar baĢlıklı 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası
Ģoumlyledir
Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa ihlali ve sonuccedillarını
ortadan kaldırmak iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere dosya ilgili mahkemeye goumlnderilir
Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hacircllerde başvurucu lehine
tazminata huumlkmedilebilir veya genel mahkemelerde dava accedilılması yolu goumlsterilebilir Yeniden
yargılama yapmakla yuumlkuumlmluuml mahkeme Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında accedilıkladığı
ihlali ve sonuccedillarını ortadan kaldıracak şekilde muumlmkuumlnse dosya uumlzerinden karar verir
83 BaĢvurucu vekacirclet uumlcreti ve yargılama giderlerinin tahsilini talep ettiğinden
19835 baĢvuru harcı ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL yargılama
giderinin baĢvurucuya oumldenmesine karar verilmesi gerekir
84 BaĢvurucunun herhangi bir tazminat talebi olmadığından bu husus
değerlendirilmemiĢtir Ancak 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) numaralı fıkrasında
esas inceleme sonunda ihlal kararı verilmesi hacirclinde ihlalin ve sonuccedillarının ortadan
kaldırılması iccedilin yapılması gerekenlere huumlkmedileceği belirtilmiĢtir BaĢvuruda Anayasanın
26 maddesinin ihlal edildiği sonucuna varıldığı goumlzetilerek ihlal tespitinin yeterli tatmin
sağlayamayacağı anlaĢılmakla 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) ve (2) numaralı
fıkraları uyarınca yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesi gerekir
V HUumlKUumlM
Accedilıklanan gerekccedilelerle
A BaĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiği youmlnuumlndeki iddiasının KABUL
EDĠLEBĠLĠR OLDUĞUNA OYBĠRLĠĞĠYLE
B BaĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında guumlvence altına
alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ĠHLAL EDĠLDĠĞĠNE Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve
Muammer TOPALrsquoın karĢıoyu ve OYCcedilOKLUĞUYLA
C 19835 TL harccedil ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL
yargılama giderinin BAġVURUCUYA OumlDENMESĠNE
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
19
D Oumldemenin kararın tebliğini takiben baĢvurucunun Maliye Bakanlığına baĢvuru
tarihinden itibaren doumlrt ay iccedilinde yapılmasına oumldemede gecikme olması hacirclinde bu suumlrenin
sona erdiği tarihten oumldeme tarihine kadar geccedilen suumlre iccedilin yasal faiz uygulanmasına
E 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca ihlalin ve
sonuccedillarının ortadan kaldırılması iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere kararın bir oumlrneğinin
Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesine GOumlNDERĠLMESĠNE
F Bilgi edinilmesi iccedilin kararın bir oumlrneğinin Adalet Bakanlığına ve ĠccediliĢleri
Bakanlığına goumlnderilmesine
27102015 tarihinde karar verildi
BaĢkan
Zuumlhtuuml ARSLAN
BaĢkanvekili
Burhan UumlSTUumlN
BaĢkanvekili
Engin YILDIRIM
Uumlye
Serdar OumlZGUumlLDUumlR
Uumlye
Serruh KALELĠ
Uumlye
Osman Alifeyyaz PAKSUumlT
Uumlye
Recep KOumlMUumlRCUuml
Uumlye
Nuri NECĠPOĞLU
Uumlye
Hicabi DURSUN
Uumlye
Celal Muumlmtaz AKINCI
Uumlye
Erdal TERCAN
Uumlye
Muammer TOPAL
Uumlye
Hasan Tahsin GOumlKCAN
Uumlye
Kadir OumlZKAYA
Uumlye
Rıdvan GUumlLECcedil
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
20
KARŞIOY GEREKCcedilESİ
BaĢvurucunun yazdığı kitabın bir buumltuumln olarak incelenmesinde ifade oumlzguumlrluumlğuuml
sınırlarının aĢıldığı kitapta sarfedilen soumlzlerin ve iddiaların demokratik bir toplumda
baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında
makul bir denge teĢkil etmediği ayrıca kitabın oumln ve arka kapaklarındaki resim ve tanıtım
yazılarının da baĢvurucunun Ģeref ve itibara youmlnelik duumlĢuumlncelerini ortaya koyduğu
dolayısiyle derece mahkemelerinin bu konudaki tespit ve vardıkları sonucun hukuka uyarlı
bulunduğu ve baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına alınan ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlacircl edilmediği kanaatine vardığımızdan ccediloğunluğun aksi youmlndeki kararına
katılmıyoruz
BaĢkanvekili
Burhan UumlSTUumlN
Uumlye
Serdar OumlZGUumlLDUumlR
Uumlye
Muammer TOPAL
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
16
68 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml buumlyuumlk oumllccediluumlde eleĢtiri oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvence altına alınmasını
hedeflemektedir Bu nedenle duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması sırasında kullanılan
ifadelerin sert olması doğal karĢılanmalıdır Oumlte yandan siyasi tartıĢma oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ldquotuumlm
demokratik sistemlerin temel ilkesirdquo (LingensAvusturya B No 981582 871986 sectsect 41
42) olduğu goumlz oumlnuumlne alındığında diğer ifade tuumlrlerine nazaran siyasi ifade oumlzguumlrluumlğuumlne
ayrıca oumlnem vermek gerekmektedir AĠHM kararlarında sıklıkla siyasi bir tartıĢmayı
savunmanın demokratik bir toplumda temel bir unsur olduğunu vurgulamaktadır AĠHM
zorlayıcı nedenler olmadıkccedila siyasi ifadeye kısıtlama getirilmemesi gerektiğini
kaydetmektedir (FeldekSlovakya sect 83)
69 AĠHMrsquoin yerleĢik iccediltihatlarında da belirttiği gibi huumlkucircmetler kullandıkları kamu
guumlcuumlnden dolayı kendilerine youmlneltilmiĢ en ağır eleĢtirileri bile hoĢgoumlruuml ile karĢılamak
zorundadır Sağlıklı bir demokrasi bir huumlkucircmetin yalnızca yasama organı veya yargı organları
tarafından denetlenmesini değil aynı zamanda sivil toplum oumlrguumltleri medya ve basın veya
siyasi partiler gibi siyasal alanda yer alan diğer aktoumlrlerce de denetlenmesini gerektirir
(Castellsİspanya B No 1179885 2341992 sect 46)
70 Aynı Ģekilde siyasetccedililere youmlnelik eleĢtirilerin kabul edilebilir sınırları diğer
kiĢilere youmlnelik eleĢtiri sınırına goumlre daha geniĢtir Bir siyasetccedili diğer kiĢilerden farklı olarak
her soumlzuumlnuuml ve eylemini bilerek halkın ve aynı zamanda diğer siyasetccedililerin denetimine accedilar
bu nedenle de daha geniĢ hoĢgoumlruuml goumlstermek zorundadır (LingensAvusturya sect 42)
71 Siyasetccedililerin daha hoĢgoumlruumlluuml olmak zorunda olmaları Anayasarsquonın 26
maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen ldquoşoumlhret ve haklarınınrdquo korunmayacağı anlamına
gelmez Aksine 26 maddenin ikinci fıkrası buumltuumln bireylerin itibarlarının korunmasına imkacircn
verir Ancak Ģahsi sıfatları dıĢında hareket eden siyasetccedililer bakımından soumlz konusu
korumanın gerekleri siyasi meseleleri accedilık biccedilimde tartıĢmanın yararıyla bağlantılı olarak
değerlendirilmelidir (LingensAvusturya sect 42)
72 Somut olayda baĢvurucu yayımladığı kitapta davacının soumlz eylem ve
politikalarıyla Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyeti devletinin menfaatlerine ccedilalıĢmadığını
davacının eylemlerinin ve iliĢkilerinin bazı yabancı devletlerin ccedilıkarlarına hizmet ettiğini
savunmuĢ ve davacıya youmlnelik olarak sert ifadeler kullanmıĢtır Yargıtay 4 Hukuk Dairesi
kitaptaki iddiaların ve baĢvurucu hakkındaki soumlzlerin bir buumltuumln olarak davacının Ģeref ve
itibarına saldırı anlamı taĢıdığına karar vermiĢtir Dairenin kitapta yer alan iddia ve soumlzlerin
ve kitap kapağında kullanılan resmin asıl amacının davacıyı kuumlccediluumlk duumlĢuumlrmek olduğunu kabul
etmesi ancak baĢvurucunun kullandığı kelimelere ve kitap kapağında yer alan resme onun
verdiği anlamın oumltesinde anlamlar yuumlklemesi ile muumlmkuumln olmuĢtur
73 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi kararında baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruuml
kamusal tartıĢmalara katkı sunma kapasitesi ve ifadelerin kimin tarafından dile getirildiği
tartıĢılmamıĢ baĢvurucunun hakları ile davacının kullanılan ifadeler karĢısında sahip olduğu
hakların ağırlığı gerektiği gibi değerlendirilmemiĢtir Derece Mahkemeleri baĢvurucunun soumlz
konusu kitabı davacının toplumsal itibarını zayıflatmak iccedilin yazdığını kabul etmiĢlerdir Fakat
Mahkemeler siyasi tartıĢmaların yoğun olarak yaĢandığı bir doumlnemde bu kitabın
yayımlanmasının beklenen bir geliĢme olduğunu goumlzardı etmiĢlerdir
74 BaĢvurucunun dava konusu kitapta yirmi yılı aĢkın bir suumlredir Tuumlrkiye siyasetinin
en oumlnemli aktoumlrlerinden biri olan davacıyı eleĢtirmesinin ve onun hayatının bazı kesitleri ile
iliĢkilerini ve soumlzlerini analiz etmesinin genel olarak kamu yararını ilgilendiren bir mesele
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
17
olduğuna kuĢku yoktur Ayrıca huumlkucircmetlere ve siyasetccedililere youmlneltilen eleĢtirinin sınırı da
oumlzel kiĢilere goumlre daha geniĢtir
75 Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması
gereken bir yararın varlığının olup olmadığı değerlendirilirken ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer
yargısırdquo arasındaki farkın dikkatlice ortaya konulması gerekir Olgusal iddiaların
dayanaklarının ortaya konulmasının beklenmesi muumlmkuumlnken değer yargılarının gerccedilekliğinin
kanıtlanmasını beklemek muumlmkuumln değildir (De Haes and GijselsBelccedilika B No 1998392
2421997 sect 42) Bununla birlikte somut olaydaki gibi birccedilok kitaptan gazete haber ve
yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde ortaya atılan iddialar soumlz konusu
olduğunda ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer yargılarınırdquo ayırt etmek oldukccedila zordur Yine de
olgusal iddialar ile desteklenmese bile değer yargılarının aĢırı olması kabul edilebilir bir
durumdur (JerusalemAvusturya B No 2695895 2722001 sect 43)
76 BaĢvuru konusu kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve
cumhurbaĢkanı adayı olan davacı Abdullah Guumlluumln siyasi ve aile yaĢamına iliĢkin bazı
detaylara yer verilmiĢ ve bazı iddialar ortaya atılmıĢtır Ancak ortaya atılan iddialar genel
olarak baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde
yapılmıĢtır Bununla birlikte kitapta sıklıkla atıf yapılan bir baĢka kaynak ise Yargıtay
Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Bu
kapsamda kullanılan kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler
ile ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğu anlaĢılmaktadır
(bkz sect 18) Dolayısıyla kitap oumlnemli oumllccediluumlde herkesin ulaĢabileceği accedilık kaynaklar
kullanılarak yapılan bazı değer yargılarına dayanmaktadır
77 Oumlte yandan baĢvurucunun yazdığı kitabının yoğun siyasi tartıĢmaların yaĢandığı
bir doumlnemde yayımlandığı goumlzetildiğinde kamu yararına youmlnelik olmadığı soumlylenemez
BaĢvurucunun boumlyle bir doumlnemde kendi adına kamuoyunu bilgilendirmek ve eleĢtirilerle
kamuoyu oluĢturmak amacıyla hareket ettiği accedilıktır Oumlte yandan baĢvurucunun yorumları ve
ccedilıkarımlarının ağır eleĢtiri olduğunda herhangi bir teredduumlt olmamasına rağmen baĢvurucunun
yorumlarının ve ccedilıkarımlarının keyficirc kiĢisel saldırı boyutuna ulaĢtığı da soumlylenemez
BaĢvurucunun polemik iccedileren agresif usuluuml değerlendirilirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece
haber ve fikirlerin iccedileriğini korumadığı haber ve fikirlerin iletilme usuluumlnuuml de koruduğu
goumlzetilmelidir (JersildDanimarka B No 1589089 2391984 sect 31)
78 Demokratik toplumda -oumlzellikle siyasi kiĢiler uumlzerinde- ccediloğulcu bir tartıĢma
ortamının sağlanması oumlnemlidir Boumlylelikle demokrasinin asıl iĢlevi olan haber bilgi ve
eleĢtirilerin oumlzguumlrce dile getirilmesi iccedilin uygun ortam sağlanabilecektir Siyasi kiĢiler
demokratik bir ortamda kendilerine youmlnelik ağır eleĢtiriler yapılabileceğini aile ve oumlzel
yaĢamlarının suumlrekli takip edileceğini bilerek tercihlerini belirlemektedirler Bu bağlamda
baĢvurucunun uzun yıllardır siyasetin iccedilinde ve cumhurbaĢkanı adayı olan kiĢi hakkında -
oumlnceden yayımlanmıĢ kaynaklar temelinde- siyasi hayatında yapmıĢ olduğu bazı tercihlerden
yola ccedilıkarak aile hayatına iliĢkin bilgiler iletmesine ve ağır eleĢtiriler yapmasına demokratik
ccediloğulculuk accedilısından tahammuumll edilmesi gerekir Bu tuumlr aile hayatına iliĢkin bilgilere ağır
eleĢtirilere ve değerlendirmelere tahammuumll edilmesi ve ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvencesi ile
bunların dile getirilmesi demokrasinin sağlıklı iĢlemesini sağlayacaktır
79 Rahatsız edici de olsa siyasilere iliĢkin yapılan bilgilendirme ve eleĢtirilerin
cezalandırılması ldquocaydırıcı etkirdquo doğurarak toplumdaki ve kamuoyundaki farklı seslerin
susturulmasına yol accedilabilir Cezalandırılma korkusu ccediloğulcu toplumun suumlrduumlruumllebilmesine
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
18
engel olabilir Bu nedenle somut olayda baĢvurucunun 15000 TL tazminat oumldemesine karar
verilmesi siyasilere youmlnelik olarak bilgilendirme ve eleĢtiri ortamına zarar verebilecektir
Dolayısıyla baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin ldquobaĢkalarının Ģoumlhret ve
haklarınınrdquo korunması iccedilin demokratik bir toplumda gerekli bir muumldahale olmadığı kanaatine
varılmıĢtır
80 Accedilıklanan nedenlerle baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına
alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir Serruh KALELĠ Erdal
TERCAN ve Hasan Tahsin GOumlKCAN Anayasarsquonın 28 maddesi youmlnuumlnden de ihlal bulunması
gerektiği gerekccedilesiyle bu sonuca katılmıĢlardır
Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve Muammer TOPAL bu goumlruumlĢe
katılmamıĢlardır
3 6216 Sayılı Kanunrsquoun 50 Maddesi Youmlnuumlnden
81 BaĢvurucu maddi ve manevi zararlarına iliĢkin haklarının saklı tutulmasını talep
etmiĢtir
82 3032011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama
Usulleri Hakkında Kanunun Kararlar kenar baĢlıklı 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası
Ģoumlyledir
Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa ihlali ve sonuccedillarını
ortadan kaldırmak iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere dosya ilgili mahkemeye goumlnderilir
Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hacircllerde başvurucu lehine
tazminata huumlkmedilebilir veya genel mahkemelerde dava accedilılması yolu goumlsterilebilir Yeniden
yargılama yapmakla yuumlkuumlmluuml mahkeme Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında accedilıkladığı
ihlali ve sonuccedillarını ortadan kaldıracak şekilde muumlmkuumlnse dosya uumlzerinden karar verir
83 BaĢvurucu vekacirclet uumlcreti ve yargılama giderlerinin tahsilini talep ettiğinden
19835 baĢvuru harcı ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL yargılama
giderinin baĢvurucuya oumldenmesine karar verilmesi gerekir
84 BaĢvurucunun herhangi bir tazminat talebi olmadığından bu husus
değerlendirilmemiĢtir Ancak 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) numaralı fıkrasında
esas inceleme sonunda ihlal kararı verilmesi hacirclinde ihlalin ve sonuccedillarının ortadan
kaldırılması iccedilin yapılması gerekenlere huumlkmedileceği belirtilmiĢtir BaĢvuruda Anayasanın
26 maddesinin ihlal edildiği sonucuna varıldığı goumlzetilerek ihlal tespitinin yeterli tatmin
sağlayamayacağı anlaĢılmakla 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) ve (2) numaralı
fıkraları uyarınca yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesi gerekir
V HUumlKUumlM
Accedilıklanan gerekccedilelerle
A BaĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiği youmlnuumlndeki iddiasının KABUL
EDĠLEBĠLĠR OLDUĞUNA OYBĠRLĠĞĠYLE
B BaĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında guumlvence altına
alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ĠHLAL EDĠLDĠĞĠNE Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve
Muammer TOPALrsquoın karĢıoyu ve OYCcedilOKLUĞUYLA
C 19835 TL harccedil ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL
yargılama giderinin BAġVURUCUYA OumlDENMESĠNE
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
19
D Oumldemenin kararın tebliğini takiben baĢvurucunun Maliye Bakanlığına baĢvuru
tarihinden itibaren doumlrt ay iccedilinde yapılmasına oumldemede gecikme olması hacirclinde bu suumlrenin
sona erdiği tarihten oumldeme tarihine kadar geccedilen suumlre iccedilin yasal faiz uygulanmasına
E 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca ihlalin ve
sonuccedillarının ortadan kaldırılması iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere kararın bir oumlrneğinin
Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesine GOumlNDERĠLMESĠNE
F Bilgi edinilmesi iccedilin kararın bir oumlrneğinin Adalet Bakanlığına ve ĠccediliĢleri
Bakanlığına goumlnderilmesine
27102015 tarihinde karar verildi
BaĢkan
Zuumlhtuuml ARSLAN
BaĢkanvekili
Burhan UumlSTUumlN
BaĢkanvekili
Engin YILDIRIM
Uumlye
Serdar OumlZGUumlLDUumlR
Uumlye
Serruh KALELĠ
Uumlye
Osman Alifeyyaz PAKSUumlT
Uumlye
Recep KOumlMUumlRCUuml
Uumlye
Nuri NECĠPOĞLU
Uumlye
Hicabi DURSUN
Uumlye
Celal Muumlmtaz AKINCI
Uumlye
Erdal TERCAN
Uumlye
Muammer TOPAL
Uumlye
Hasan Tahsin GOumlKCAN
Uumlye
Kadir OumlZKAYA
Uumlye
Rıdvan GUumlLECcedil
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
20
KARŞIOY GEREKCcedilESİ
BaĢvurucunun yazdığı kitabın bir buumltuumln olarak incelenmesinde ifade oumlzguumlrluumlğuuml
sınırlarının aĢıldığı kitapta sarfedilen soumlzlerin ve iddiaların demokratik bir toplumda
baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında
makul bir denge teĢkil etmediği ayrıca kitabın oumln ve arka kapaklarındaki resim ve tanıtım
yazılarının da baĢvurucunun Ģeref ve itibara youmlnelik duumlĢuumlncelerini ortaya koyduğu
dolayısiyle derece mahkemelerinin bu konudaki tespit ve vardıkları sonucun hukuka uyarlı
bulunduğu ve baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına alınan ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlacircl edilmediği kanaatine vardığımızdan ccediloğunluğun aksi youmlndeki kararına
katılmıyoruz
BaĢkanvekili
Burhan UumlSTUumlN
Uumlye
Serdar OumlZGUumlLDUumlR
Uumlye
Muammer TOPAL
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
17
olduğuna kuĢku yoktur Ayrıca huumlkucircmetlere ve siyasetccedililere youmlneltilen eleĢtirinin sınırı da
oumlzel kiĢilere goumlre daha geniĢtir
75 Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması
gereken bir yararın varlığının olup olmadığı değerlendirilirken ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer
yargısırdquo arasındaki farkın dikkatlice ortaya konulması gerekir Olgusal iddiaların
dayanaklarının ortaya konulmasının beklenmesi muumlmkuumlnken değer yargılarının gerccedilekliğinin
kanıtlanmasını beklemek muumlmkuumln değildir (De Haes and GijselsBelccedilika B No 1998392
2421997 sect 42) Bununla birlikte somut olaydaki gibi birccedilok kitaptan gazete haber ve
yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde ortaya atılan iddialar soumlz konusu
olduğunda ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer yargılarınırdquo ayırt etmek oldukccedila zordur Yine de
olgusal iddialar ile desteklenmese bile değer yargılarının aĢırı olması kabul edilebilir bir
durumdur (JerusalemAvusturya B No 2695895 2722001 sect 43)
76 BaĢvuru konusu kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve
cumhurbaĢkanı adayı olan davacı Abdullah Guumlluumln siyasi ve aile yaĢamına iliĢkin bazı
detaylara yer verilmiĢ ve bazı iddialar ortaya atılmıĢtır Ancak ortaya atılan iddialar genel
olarak baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde
yapılmıĢtır Bununla birlikte kitapta sıklıkla atıf yapılan bir baĢka kaynak ise Yargıtay
Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Bu
kapsamda kullanılan kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler
ile ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğu anlaĢılmaktadır
(bkz sect 18) Dolayısıyla kitap oumlnemli oumllccediluumlde herkesin ulaĢabileceği accedilık kaynaklar
kullanılarak yapılan bazı değer yargılarına dayanmaktadır
77 Oumlte yandan baĢvurucunun yazdığı kitabının yoğun siyasi tartıĢmaların yaĢandığı
bir doumlnemde yayımlandığı goumlzetildiğinde kamu yararına youmlnelik olmadığı soumlylenemez
BaĢvurucunun boumlyle bir doumlnemde kendi adına kamuoyunu bilgilendirmek ve eleĢtirilerle
kamuoyu oluĢturmak amacıyla hareket ettiği accedilıktır Oumlte yandan baĢvurucunun yorumları ve
ccedilıkarımlarının ağır eleĢtiri olduğunda herhangi bir teredduumlt olmamasına rağmen baĢvurucunun
yorumlarının ve ccedilıkarımlarının keyficirc kiĢisel saldırı boyutuna ulaĢtığı da soumlylenemez
BaĢvurucunun polemik iccedileren agresif usuluuml değerlendirilirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece
haber ve fikirlerin iccedileriğini korumadığı haber ve fikirlerin iletilme usuluumlnuuml de koruduğu
goumlzetilmelidir (JersildDanimarka B No 1589089 2391984 sect 31)
78 Demokratik toplumda -oumlzellikle siyasi kiĢiler uumlzerinde- ccediloğulcu bir tartıĢma
ortamının sağlanması oumlnemlidir Boumlylelikle demokrasinin asıl iĢlevi olan haber bilgi ve
eleĢtirilerin oumlzguumlrce dile getirilmesi iccedilin uygun ortam sağlanabilecektir Siyasi kiĢiler
demokratik bir ortamda kendilerine youmlnelik ağır eleĢtiriler yapılabileceğini aile ve oumlzel
yaĢamlarının suumlrekli takip edileceğini bilerek tercihlerini belirlemektedirler Bu bağlamda
baĢvurucunun uzun yıllardır siyasetin iccedilinde ve cumhurbaĢkanı adayı olan kiĢi hakkında -
oumlnceden yayımlanmıĢ kaynaklar temelinde- siyasi hayatında yapmıĢ olduğu bazı tercihlerden
yola ccedilıkarak aile hayatına iliĢkin bilgiler iletmesine ve ağır eleĢtiriler yapmasına demokratik
ccediloğulculuk accedilısından tahammuumll edilmesi gerekir Bu tuumlr aile hayatına iliĢkin bilgilere ağır
eleĢtirilere ve değerlendirmelere tahammuumll edilmesi ve ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvencesi ile
bunların dile getirilmesi demokrasinin sağlıklı iĢlemesini sağlayacaktır
79 Rahatsız edici de olsa siyasilere iliĢkin yapılan bilgilendirme ve eleĢtirilerin
cezalandırılması ldquocaydırıcı etkirdquo doğurarak toplumdaki ve kamuoyundaki farklı seslerin
susturulmasına yol accedilabilir Cezalandırılma korkusu ccediloğulcu toplumun suumlrduumlruumllebilmesine
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
18
engel olabilir Bu nedenle somut olayda baĢvurucunun 15000 TL tazminat oumldemesine karar
verilmesi siyasilere youmlnelik olarak bilgilendirme ve eleĢtiri ortamına zarar verebilecektir
Dolayısıyla baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin ldquobaĢkalarının Ģoumlhret ve
haklarınınrdquo korunması iccedilin demokratik bir toplumda gerekli bir muumldahale olmadığı kanaatine
varılmıĢtır
80 Accedilıklanan nedenlerle baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına
alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir Serruh KALELĠ Erdal
TERCAN ve Hasan Tahsin GOumlKCAN Anayasarsquonın 28 maddesi youmlnuumlnden de ihlal bulunması
gerektiği gerekccedilesiyle bu sonuca katılmıĢlardır
Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve Muammer TOPAL bu goumlruumlĢe
katılmamıĢlardır
3 6216 Sayılı Kanunrsquoun 50 Maddesi Youmlnuumlnden
81 BaĢvurucu maddi ve manevi zararlarına iliĢkin haklarının saklı tutulmasını talep
etmiĢtir
82 3032011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama
Usulleri Hakkında Kanunun Kararlar kenar baĢlıklı 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası
Ģoumlyledir
Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa ihlali ve sonuccedillarını
ortadan kaldırmak iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere dosya ilgili mahkemeye goumlnderilir
Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hacircllerde başvurucu lehine
tazminata huumlkmedilebilir veya genel mahkemelerde dava accedilılması yolu goumlsterilebilir Yeniden
yargılama yapmakla yuumlkuumlmluuml mahkeme Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında accedilıkladığı
ihlali ve sonuccedillarını ortadan kaldıracak şekilde muumlmkuumlnse dosya uumlzerinden karar verir
83 BaĢvurucu vekacirclet uumlcreti ve yargılama giderlerinin tahsilini talep ettiğinden
19835 baĢvuru harcı ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL yargılama
giderinin baĢvurucuya oumldenmesine karar verilmesi gerekir
84 BaĢvurucunun herhangi bir tazminat talebi olmadığından bu husus
değerlendirilmemiĢtir Ancak 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) numaralı fıkrasında
esas inceleme sonunda ihlal kararı verilmesi hacirclinde ihlalin ve sonuccedillarının ortadan
kaldırılması iccedilin yapılması gerekenlere huumlkmedileceği belirtilmiĢtir BaĢvuruda Anayasanın
26 maddesinin ihlal edildiği sonucuna varıldığı goumlzetilerek ihlal tespitinin yeterli tatmin
sağlayamayacağı anlaĢılmakla 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) ve (2) numaralı
fıkraları uyarınca yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesi gerekir
V HUumlKUumlM
Accedilıklanan gerekccedilelerle
A BaĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiği youmlnuumlndeki iddiasının KABUL
EDĠLEBĠLĠR OLDUĞUNA OYBĠRLĠĞĠYLE
B BaĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında guumlvence altına
alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ĠHLAL EDĠLDĠĞĠNE Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve
Muammer TOPALrsquoın karĢıoyu ve OYCcedilOKLUĞUYLA
C 19835 TL harccedil ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL
yargılama giderinin BAġVURUCUYA OumlDENMESĠNE
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
19
D Oumldemenin kararın tebliğini takiben baĢvurucunun Maliye Bakanlığına baĢvuru
tarihinden itibaren doumlrt ay iccedilinde yapılmasına oumldemede gecikme olması hacirclinde bu suumlrenin
sona erdiği tarihten oumldeme tarihine kadar geccedilen suumlre iccedilin yasal faiz uygulanmasına
E 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca ihlalin ve
sonuccedillarının ortadan kaldırılması iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere kararın bir oumlrneğinin
Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesine GOumlNDERĠLMESĠNE
F Bilgi edinilmesi iccedilin kararın bir oumlrneğinin Adalet Bakanlığına ve ĠccediliĢleri
Bakanlığına goumlnderilmesine
27102015 tarihinde karar verildi
BaĢkan
Zuumlhtuuml ARSLAN
BaĢkanvekili
Burhan UumlSTUumlN
BaĢkanvekili
Engin YILDIRIM
Uumlye
Serdar OumlZGUumlLDUumlR
Uumlye
Serruh KALELĠ
Uumlye
Osman Alifeyyaz PAKSUumlT
Uumlye
Recep KOumlMUumlRCUuml
Uumlye
Nuri NECĠPOĞLU
Uumlye
Hicabi DURSUN
Uumlye
Celal Muumlmtaz AKINCI
Uumlye
Erdal TERCAN
Uumlye
Muammer TOPAL
Uumlye
Hasan Tahsin GOumlKCAN
Uumlye
Kadir OumlZKAYA
Uumlye
Rıdvan GUumlLECcedil
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
20
KARŞIOY GEREKCcedilESİ
BaĢvurucunun yazdığı kitabın bir buumltuumln olarak incelenmesinde ifade oumlzguumlrluumlğuuml
sınırlarının aĢıldığı kitapta sarfedilen soumlzlerin ve iddiaların demokratik bir toplumda
baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında
makul bir denge teĢkil etmediği ayrıca kitabın oumln ve arka kapaklarındaki resim ve tanıtım
yazılarının da baĢvurucunun Ģeref ve itibara youmlnelik duumlĢuumlncelerini ortaya koyduğu
dolayısiyle derece mahkemelerinin bu konudaki tespit ve vardıkları sonucun hukuka uyarlı
bulunduğu ve baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına alınan ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlacircl edilmediği kanaatine vardığımızdan ccediloğunluğun aksi youmlndeki kararına
katılmıyoruz
BaĢkanvekili
Burhan UumlSTUumlN
Uumlye
Serdar OumlZGUumlLDUumlR
Uumlye
Muammer TOPAL
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
18
engel olabilir Bu nedenle somut olayda baĢvurucunun 15000 TL tazminat oumldemesine karar
verilmesi siyasilere youmlnelik olarak bilgilendirme ve eleĢtiri ortamına zarar verebilecektir
Dolayısıyla baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin ldquobaĢkalarının Ģoumlhret ve
haklarınınrdquo korunması iccedilin demokratik bir toplumda gerekli bir muumldahale olmadığı kanaatine
varılmıĢtır
80 Accedilıklanan nedenlerle baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına
alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir Serruh KALELĠ Erdal
TERCAN ve Hasan Tahsin GOumlKCAN Anayasarsquonın 28 maddesi youmlnuumlnden de ihlal bulunması
gerektiği gerekccedilesiyle bu sonuca katılmıĢlardır
Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve Muammer TOPAL bu goumlruumlĢe
katılmamıĢlardır
3 6216 Sayılı Kanunrsquoun 50 Maddesi Youmlnuumlnden
81 BaĢvurucu maddi ve manevi zararlarına iliĢkin haklarının saklı tutulmasını talep
etmiĢtir
82 3032011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama
Usulleri Hakkında Kanunun Kararlar kenar baĢlıklı 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası
Ģoumlyledir
Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa ihlali ve sonuccedillarını
ortadan kaldırmak iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere dosya ilgili mahkemeye goumlnderilir
Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hacircllerde başvurucu lehine
tazminata huumlkmedilebilir veya genel mahkemelerde dava accedilılması yolu goumlsterilebilir Yeniden
yargılama yapmakla yuumlkuumlmluuml mahkeme Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında accedilıkladığı
ihlali ve sonuccedillarını ortadan kaldıracak şekilde muumlmkuumlnse dosya uumlzerinden karar verir
83 BaĢvurucu vekacirclet uumlcreti ve yargılama giderlerinin tahsilini talep ettiğinden
19835 baĢvuru harcı ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL yargılama
giderinin baĢvurucuya oumldenmesine karar verilmesi gerekir
84 BaĢvurucunun herhangi bir tazminat talebi olmadığından bu husus
değerlendirilmemiĢtir Ancak 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) numaralı fıkrasında
esas inceleme sonunda ihlal kararı verilmesi hacirclinde ihlalin ve sonuccedillarının ortadan
kaldırılması iccedilin yapılması gerekenlere huumlkmedileceği belirtilmiĢtir BaĢvuruda Anayasanın
26 maddesinin ihlal edildiği sonucuna varıldığı goumlzetilerek ihlal tespitinin yeterli tatmin
sağlayamayacağı anlaĢılmakla 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) ve (2) numaralı
fıkraları uyarınca yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesi gerekir
V HUumlKUumlM
Accedilıklanan gerekccedilelerle
A BaĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiği youmlnuumlndeki iddiasının KABUL
EDĠLEBĠLĠR OLDUĞUNA OYBĠRLĠĞĠYLE
B BaĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında guumlvence altına
alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ĠHLAL EDĠLDĠĞĠNE Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve
Muammer TOPALrsquoın karĢıoyu ve OYCcedilOKLUĞUYLA
C 19835 TL harccedil ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL
yargılama giderinin BAġVURUCUYA OumlDENMESĠNE
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
19
D Oumldemenin kararın tebliğini takiben baĢvurucunun Maliye Bakanlığına baĢvuru
tarihinden itibaren doumlrt ay iccedilinde yapılmasına oumldemede gecikme olması hacirclinde bu suumlrenin
sona erdiği tarihten oumldeme tarihine kadar geccedilen suumlre iccedilin yasal faiz uygulanmasına
E 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca ihlalin ve
sonuccedillarının ortadan kaldırılması iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere kararın bir oumlrneğinin
Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesine GOumlNDERĠLMESĠNE
F Bilgi edinilmesi iccedilin kararın bir oumlrneğinin Adalet Bakanlığına ve ĠccediliĢleri
Bakanlığına goumlnderilmesine
27102015 tarihinde karar verildi
BaĢkan
Zuumlhtuuml ARSLAN
BaĢkanvekili
Burhan UumlSTUumlN
BaĢkanvekili
Engin YILDIRIM
Uumlye
Serdar OumlZGUumlLDUumlR
Uumlye
Serruh KALELĠ
Uumlye
Osman Alifeyyaz PAKSUumlT
Uumlye
Recep KOumlMUumlRCUuml
Uumlye
Nuri NECĠPOĞLU
Uumlye
Hicabi DURSUN
Uumlye
Celal Muumlmtaz AKINCI
Uumlye
Erdal TERCAN
Uumlye
Muammer TOPAL
Uumlye
Hasan Tahsin GOumlKCAN
Uumlye
Kadir OumlZKAYA
Uumlye
Rıdvan GUumlLECcedil
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
20
KARŞIOY GEREKCcedilESİ
BaĢvurucunun yazdığı kitabın bir buumltuumln olarak incelenmesinde ifade oumlzguumlrluumlğuuml
sınırlarının aĢıldığı kitapta sarfedilen soumlzlerin ve iddiaların demokratik bir toplumda
baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında
makul bir denge teĢkil etmediği ayrıca kitabın oumln ve arka kapaklarındaki resim ve tanıtım
yazılarının da baĢvurucunun Ģeref ve itibara youmlnelik duumlĢuumlncelerini ortaya koyduğu
dolayısiyle derece mahkemelerinin bu konudaki tespit ve vardıkları sonucun hukuka uyarlı
bulunduğu ve baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına alınan ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlacircl edilmediği kanaatine vardığımızdan ccediloğunluğun aksi youmlndeki kararına
katılmıyoruz
BaĢkanvekili
Burhan UumlSTUumlN
Uumlye
Serdar OumlZGUumlLDUumlR
Uumlye
Muammer TOPAL
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
19
D Oumldemenin kararın tebliğini takiben baĢvurucunun Maliye Bakanlığına baĢvuru
tarihinden itibaren doumlrt ay iccedilinde yapılmasına oumldemede gecikme olması hacirclinde bu suumlrenin
sona erdiği tarihten oumldeme tarihine kadar geccedilen suumlre iccedilin yasal faiz uygulanmasına
E 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca ihlalin ve
sonuccedillarının ortadan kaldırılması iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere kararın bir oumlrneğinin
Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesine GOumlNDERĠLMESĠNE
F Bilgi edinilmesi iccedilin kararın bir oumlrneğinin Adalet Bakanlığına ve ĠccediliĢleri
Bakanlığına goumlnderilmesine
27102015 tarihinde karar verildi
BaĢkan
Zuumlhtuuml ARSLAN
BaĢkanvekili
Burhan UumlSTUumlN
BaĢkanvekili
Engin YILDIRIM
Uumlye
Serdar OumlZGUumlLDUumlR
Uumlye
Serruh KALELĠ
Uumlye
Osman Alifeyyaz PAKSUumlT
Uumlye
Recep KOumlMUumlRCUuml
Uumlye
Nuri NECĠPOĞLU
Uumlye
Hicabi DURSUN
Uumlye
Celal Muumlmtaz AKINCI
Uumlye
Erdal TERCAN
Uumlye
Muammer TOPAL
Uumlye
Hasan Tahsin GOumlKCAN
Uumlye
Kadir OumlZKAYA
Uumlye
Rıdvan GUumlLECcedil
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
20
KARŞIOY GEREKCcedilESİ
BaĢvurucunun yazdığı kitabın bir buumltuumln olarak incelenmesinde ifade oumlzguumlrluumlğuuml
sınırlarının aĢıldığı kitapta sarfedilen soumlzlerin ve iddiaların demokratik bir toplumda
baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında
makul bir denge teĢkil etmediği ayrıca kitabın oumln ve arka kapaklarındaki resim ve tanıtım
yazılarının da baĢvurucunun Ģeref ve itibara youmlnelik duumlĢuumlncelerini ortaya koyduğu
dolayısiyle derece mahkemelerinin bu konudaki tespit ve vardıkları sonucun hukuka uyarlı
bulunduğu ve baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına alınan ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlacircl edilmediği kanaatine vardığımızdan ccediloğunluğun aksi youmlndeki kararına
katılmıyoruz
BaĢkanvekili
Burhan UumlSTUumlN
Uumlye
Serdar OumlZGUumlLDUumlR
Uumlye
Muammer TOPAL
BaĢvuru Numarası 20138503
Karar Tarihi 27102015
20
KARŞIOY GEREKCcedilESİ
BaĢvurucunun yazdığı kitabın bir buumltuumln olarak incelenmesinde ifade oumlzguumlrluumlğuuml
sınırlarının aĢıldığı kitapta sarfedilen soumlzlerin ve iddiaların demokratik bir toplumda
baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında
makul bir denge teĢkil etmediği ayrıca kitabın oumln ve arka kapaklarındaki resim ve tanıtım
yazılarının da baĢvurucunun Ģeref ve itibara youmlnelik duumlĢuumlncelerini ortaya koyduğu
dolayısiyle derece mahkemelerinin bu konudaki tespit ve vardıkları sonucun hukuka uyarlı
bulunduğu ve baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına alınan ifade
oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlacircl edilmediği kanaatine vardığımızdan ccediloğunluğun aksi youmlndeki kararına
katılmıyoruz
BaĢkanvekili
Burhan UumlSTUumlN
Uumlye
Serdar OumlZGUumlLDUumlR
Uumlye
Muammer TOPAL