Anayasa Değişiklik Paketi Hakkındaki Görüş ve Önerilerimiz
-
Upload
ferdi-sevir -
Category
Documents
-
view
225 -
download
2
description
Transcript of Anayasa Değişiklik Paketi Hakkındaki Görüş ve Önerilerimiz
1
ANAYASA DEĞİŞİKLİK PAKETİNDE OLMASI GEREKEN ASGARİ DÜZENLEMELER
2
Hükümetin 1982 Anayasası’nın bir bütün olarak değiştirmek ve daha
demokratik, katılımcı, çoğulcu ve özgürlükçü bir anayasa yapım sürecini
başlatmak yerine kısmi değişiklik ile hazırladığı anayasa paketi büyük bir
ihtimalle referanduma götürülecektir. Referanduma götürülürken en azında
çok hayati öneme sahip bazı düzenlemelerin de bu pakette yer alması gerektiği
kanaatindeyiz.
1- Anayasa’nın her yerine yerleştirilmiş ve ideolojik olarak “devlet”i öne
çıkartan “devletin ülkesi ve milleti” tamlamasının mutlaka “milletin ülkesi
ve devleti” şeklinde değiştirilmesi,
2- 6. maddede yer alan ve TBMM’nin etki ve yetkisini mutlak surette
sınırlayarak milli egemenliği milletle doğrudan ilgili olmayan çeşitli
bürokratik adacıklara veren “Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın
koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır” ibaresinin 1924
Anayasasında olduğu gibi “Millet egemenliğini, anayasanın koyduğu
esaslara göre, Milletin Seçtiği kurumlar ve organlar eliyle kullanır”
şeklinde değiştirilmesi.
3- 66. maddedeki “Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes
Türk'tür” şeklindeki vatandaşlığı hukuki bir statü yerine etnik kimliğe
indirgeyen düzenlemenin değiştirilmesi ve vatandaşlık statüsünün her
türlü etnik tanımlamadan ayrıştırılması,
4- Laiklik kavramının hukuki anlamda tanımı yapılmalıdır.
3
5-Genelkurmay Başkanlığını düzenleyen 117 inci maddede değişiklikle
Genelkurmay Başkanı’nın 1960 darbesinden önce olduğu gibi Milli
Savunma Bakanlığı’na bağlanması,
6- 156. maddedeki Askeri Yargıtay ile 157. maddedeki Askeri Danıştay’ı
düzenleyen maddelerin kaldırılarak “yargı birliğinin” sağlanması
7- Sayıştay denetimini düzenleyen 160. maddede değişiklikle Sayıştay’ın
denetim alanının Savunma Sanayi Fonu ve Müsteşarlığı’nın iş ve işlemleri
ile Belediye İktisadi Teşebbüsleri’ni de kapsayacak şekilde yeniden
düzenlenmesi,
8- HSYK’nın üye seçiminde Millet iradesinin temsil yeri olan TBMM’nin
etkin hale getirilmesi,
9- Anayasa Mahkemesi’nin yapısını düzenleyen 146 ıncı maddede
değişiklikle, TBMM’nin de Anayasa Mahkemesi’ne üye seçebilmesinin
temin edilmesi,
10-
a- 83. maddede yer alan “ve seçimden önce soruşturmasına başlanılmış
olmak kaydıyla Anayasanın 14 üncü maddesindeki durumlar bu
hükmün dışındadır” ibaresinin çıkartılması,
b- Milletvekili dokunulmazlığının “kürsü dokunulmazlığı” ile ilgili
hususlarının geliştirilmesi,
4
c- Buna karşılık yolsuzluk vb ağır cezayı gerektiren suçlar ile ilgili olarak
yargı yolunun açılmasını mümkün kılacak düzenlemelerin yapılması,
11- Seçim sistemi değiştirilmeli, millet egemenliğinin ve temsilinin
önündeki en önemli engel olan seçim barajı kaldırılmalıdır. Dar bölge tek
turlu seçim sistemine geçilmeli ve 550 milletvekilinden 150’si ÜLKE
MİLLETVEKİLLİĞİ yöntemiyle seçilmelidir.
12- 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasası’nın yeniden düzenlenmesi,
a. Siyasi Partiler Kanunu, Siyasetin demokratikleşmesine, çoğulcu
katılıma imkân verecek şekilde yeniden düzenlenmelidir.
Siyasi partilerin kapatılması konusu, partilerin yaşamasını esas alan, partilerde suç işleyen varsa bunları cezalandıran düzenlemeler yapılacak şekilde ele alınmalı. Siyasi partilerin şiddet yoluyla hedefe ulaşmayı amaçlayan faaliyetleri kapatma nedeni yapılmalı salt söz ve düşünce kapatma nedeni sayılmamalıdır. parti kapatmayı değil, kapatmaya neden olacak fiilleri ika edenlerin siyaset dışı bırakılmasını sağlayacak düzenlemeler getirmek daha doğru olur.
Siyasi partilerin odak haline gelmeleri konusu yerel mahkemelerde sübut bulmuş hükümlere göre olmalıdır.
b. Siyasi partilerin birlikte çalışmalarına, ortak liste yapmalarına
imkân veren düzenlemeler yapılmalı,
c. Siyasi partilerin örgütlenmelerinde tek tip örgütlenme modelinden
vazgeçilmeli. Örgütlenme konusu siyasi partilerin tercihine
bırakılmalı,
5
d. Partilerin üyelik kayıtları yeniden ele alınmalı, sağlıklı, verimli
sağlam bir hukuki temele oturtulmalıdır. Siyasi partilere üyelik
daha fonksiyonel hale getirilmelidir.
e. Siyasi Partilerin, parti içi demokrasiyi işleten, geliştiren kurumlar
haline gelmesin sağlayan düzenlemeler yapılmalıdır..
f. Seçimlerde adayların belirlenmesinde önseçim mecburi hale
getirilmelidir. Demokrasinin katılımın güçlenmesi, yozlaşmaların
önüne geçilmesi için ön seçimlerde sadece delegelere değil o
seçim bölgesinde partinin bütün üyelerine oy kullanma hakkı
verilmelidir.
g. Siyasi Parti Genel Merkezlerine aday belirlemede % 5–10 arasında
bir kontenjan tanınması.
h. Siyasi Partilerin tümüne Genel Seçimlerde aldıkları oy oranında
hazineden yardım sağlanmalı, siyasi partilerin gelir ve giderleri
daha saydam ve denetlenebilir hale getirilmelidir.
6
MEVCUT TASLAKTA EKSİK OLUP GENİŞLETİLMESİ GEREKEN KISIMLAR
7
1) Anayasadan etnik çağrışımlar olarak algılanabilecek ifadeler
çıkarılmalıdır. Bu bağlamda, vatandaşlık tanımı yeniden yapılmalıdır.
Anayasanın 66. maddesi yeniden yazılmalıdır.
Önerimiz: Madde 66
(1) Vatandaşlık temel bir haktır. Kanunun öngördüğü esaslara uygun
olarak bu statüyü kazanan herkes Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır.
(2) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı babanın veya ananın çocuğu Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşıdır.
(3) Vatandaşlık, kanunun gösterdiği şartlarla kazanılır ve ancak kanunda
belirtilen hallerde kaybedilir.
(4) Hiçbir vatandaş, vatana bağlılıkla bağdaşmayan bir eylemde
bulunmadıkça vatandaşlıktan çıkarılamaz.
2) Temel Hak ve Hürriyetlerini sınırlanması ile ilgili 13. madde ile 14.
maddesi yeniden düzenlenmelidir. Bu husustaki önerimiz:
Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması
Madde 13- (1) Temel hak ve hürriyetler, sadece Anayasanın ilgili
maddelerinde belirtilen sebeplerle ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu
sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum
düzeninin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz. Kanun, temel
hak ve hürriyetlerin özüne dokunamaz.
8
(2) Temel hak ve hürriyetler, yabancılar için, milletlerarası hukuka uygun
olarak kanunla sınırlanabilir.
Temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılamaması
Madde 14- Anayasa hükümlerinden hiçbiri, Devlete veya kişilere, Anayasayla
tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesine veya Anayasada
belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasına imkân verecek şekilde
yorumlanamaz ve kullanılamaz.
3) Din ve vicdan hürriyeti ile ilgili 24. madde yeniden düzenlenmelidir.
Dini eğitimi isteğe bağlı olmalı, dini eğitim reel anlamda ve tatmin
edici şekilde yaş sınırı aranmaksızın verilmelidir.
Önerimiz:
Din ve inanç hürriyeti, Madde 24
1-Herkes din ve inanç hürriyetine sahiptir. Bu hak, tek başına veya
topluca, alenen veya özel olarak ibadet, öğretim, uygulama ve ayin
yapmak suretiyle dinini veya inancını açıklama ve bunları
değiştirebilme hürriyetini de içerir.
2-Kimse ibadete, dinî ayin ve törenlere katılmaya, dinî inanç ve
düşüncelerini açıklamaya zorlanamaz; dinî inanç, düşünce ve
kanaatlerinden ve bunları değiştirmekten dolayı kınanamaz,
suçlanamaz ve farklı bir muameleye tâbi tutulamaz.
9
Devlet, eğitim ve öğretim alanındaki görevlerini yerine getirirken,
eğitim ve öğretimin ana ve babanın dinî ve felsefî inançlarına göre
yapılmasını isteme hakkına yaş sınırı aramaksızın riayet eder.
3-Din kültürü ve ahlâk öğretimi, ilk ve ortaöğretim kurumlarında
okutulan zorunlu dersler arasında yer alır. Bu dersten muafiyet,
kişinin kendisinin, küçüklerin ise kanunî temsilcisinin talebine
bağlıdır.
4) Vatan hizmeti ile ilgili (askerlikle ilgili 72. Madde) Ordunun profesyonel
hale getirilmesine yönelik olarak yeniden düzenlenmelidir.
Madde 72- Vatan hizmeti, her vatandaşın hakkı ve ödevidir. Bu
hizmetin Türk Silâhlı Kuvvetlerinde veya kamu kesiminde ne
şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağı kanunla
düzenlenir.
5) Basın yayın hürriyeti ile ilgili 28. madde basın tekeli oluşturmaya engel
olacak şekilde yeniden düzenlenmeli, batılı demokratik ülkelerdeki gibi
medya patronlarının basın dışındaki alanlarda ticari ilişkiler içinde
bulunmasına sınırlamalar getirilmelidir.
6) Eğitim ve öğretim hakkının kullanılması ile ilgili olarak 42. madde de
düzenleme yapılmalı.
a-42. maddenin 1. fıkrası aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir:
10
“Hiç kimse her ne sebeple olursa olsun eğitim ve öğretim
hakkından yoksun bırakılamaz.”
b-42. maddenin son fıkrası aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir:
“Eğitim ve öğretim dili Türkçedir. Eğitim ve öğretim kurumlarında
okutulacak Türkçeden başka diller ile ilgili esaslar kanunla
düzenlenir.”
7) Yasama Dokunulmazlığı ile ilgili 83. madde yeniden düzenlenmelidir.
Milletvekillerinin yargılanması ve haklarında dava açılması ile ilgili
hususlarda Yargıtay devreye sokulmalıdır. Dava açılacak ise Yargıtay
başsavcısı devrede olmalıdır.
Önerimiz:
Yasama sorumsuzluğu ve dokunulmazlığı Madde 83:
(1) Milletvekilleri, Meclisteki çalışmalarında oy ve sözlerinden,
komisyon ve grup toplantılarında ve genel kurulda ileri sürdükleri
düşüncelerden, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine
Meclisçe başka bir karar alınmadıkça bunları Meclis dışında
tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulamazlar.
(2) Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği iddia edilen bir
milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez,
tutuklanamaz ve yargılanamaz. Milletvekili hakkında seçiminden önce
veya sonra verilmiş bir ceza hükmünün yerine getirilmesi,
11
milletvekilliği sıfatının sona ermesine bırakılır ve milletvekilliği
süresince zamanaşımı işlemez. Tekrar seçilen milletvekili hakkında
soruşturma ve kovuşturma, Meclisin yeniden dokunulmazlığını
kaldırmasına bağlıdır.
(3) alternatif:1-
Milletvekillerine isnat edilen kişisel suçları ile ilgili dokunulmazlığın
kaldırılması talebi ile TBMM Başkanlığına gönderilmiş dosyalar, TBMM
başkanlığına ulaşması tarihinden itibaren 6 ay içinde kesin olarak
sonuca bağlanır.
Alternatif 2-
(4). Milletvekilleri hakkındaki ceza soruşturması münhasıran Yargıtay
cumhuriyet Başsavcısı tarafından yürütülür ve açılacak davalar
Yargıtay’da görülür. Bu davalarla ilgili hazırlık soruşturmasının
yürütülmesi, Milletvekillerinin yargılanmaları, tutuksuz olarak ve
Ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçlarda suçüstü hali ile
zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı
kötüye kullanma, hileli iflâs, kaçakçılık, ihaleye fesat karıştırma ve
edimin ifasına fesat karıştırma suçlarından dolayı bir milletvekilinin
sorguya çekilmesi ve yargılanması için Meclisin kararı aranmaz.
Milletvekilleri hakkında soruşturma başlatılması halinde durum
geciktirilmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından derhal
Türkiye Büyük Millet Meclisine bildirir.
12
yasama çalışmaları engellenmeyecek şekilde yürütülür kamu
davasının açılması, hükmün temyizi ve diğer yargılama esasları
kanunla düzenlenir.
8) Askeri Yargıtay ve Askeri idare mahkemesi kaldırılmalıdır. Yargı birliğinin
sağlanması için Ceza davaları için Yargıtay'da, idari işlerle ilgili olanlar için
Danıştay'da özel ihtisas daireleri oluşturulmalıdır..
9) Genel Kurmay başkanının yargılanması ile ilgili olarak boşluk vardır. Bu
husus ortadan kaldırılmalıdır. (Soruşturma Yargıtay başsavcısına, yargılama
yetkisi yüce divana verilmelidir)
10) Anayasa mahkemesinin yüce divan sıfatı kaldırılmalı, yerine uygun bir
düzenleme yapılarak, yüce divan sıfatı Yargıtay’a bırakılmalıdır.
Önerimiz:
Yüce Divan Madde 119
(1) Yüce Divan, Yargıtay Ceza Genel Kurulu Başkanının başkanlığında,
Yargıtay Ceza Genel Kurulu üyeleri arasından seçilecek beş üye ile
Anayasa Mahkemesinin kendi üyeleri arasından seçeceği beş üye
olmak üzere onbir üyeden oluşur.
(2) Yüce Divan, Cumhurbaşkanını, Meclis Başkanını, Bakanlar Kurulu
üyelerini, Genelkurmay Başkanını, kuvvet komutanlarını, Anayasa
Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay Başkan ve üyeleri ile
Başsavcılarını, Cumhuriyet Başsavcı vekilini, Hâkimler ve Savcılar
13
Yüksek Kurulu Başkan ve üyelerini görevleriyle ilgili suçlardan dolayı
yargılar.
(3) Yüce Divanda, savcılık görevini Cumhuriyet Başsavcısı veya
Cumhuriyet Başsavcı vekili yapar.
(4) alternatif 1-
Yüce Divan kararlarına karşı Yargıtay Ceza Genel Kurulunun seçeceği
Yüce Divan üyesi olarak görev yapmayan yedi Ceza Dairesi Başkanı ile
Anayasa Mahkemesinin Yüce Divan üyeleri dışındaki, üyeleri arasından
seçilen yedi üyenin katılmasıyla oluşan Kurula itiraz edilebilir. Kurula
Anayasa Mahkemesi Başkanı başkanlık eder. Bu Kurulun kararları
kesindir.
Alternatif-2
Yüce divan kararlarına karşı bir kez daha incelenmek üzere itiraz
edilebilir. İtiraz üzerine verilen yüce divan kararları kesindir.
11) Milli Güvenlik Kurulu, ya anayasal kurum olmaktan çıkarılmalı ya da
yeniden düzenlenmelidir.
12) Milli Savunma ile ilgili 117–118 maddeleri yeniden düzenlenmeli ve
Genelkurmay Başkanlığının görev ve sorumluluğu net olarak tarif
edilmelidir. Genelkurmay Başkanlığı Milli Savunma Bakanlığına
bağlanmalıdır.
14
12) YÖK ile ilgili 130–131–132 maddeler bilimsel özerkliğe uygun olacak
şekilde ve bir koordinasyon kurumu olarak düzenlenmeli ya da YÖK
anayasal bir kurum olmaktan çıkarılmalıdır.
13) Sayıştay istisnasız tüm kamu kurum ve kuruluşlarının hesaplarını
inceleme yetkisine sahip olmalıdır. (Belediyeler- Kitler- Kamuya ait veya
sermayesinin yarıdan fazlası kamuya ait tüm kurum ve kuruluşlar ile
Savunma ve Silahlı kuvvetler de dâhil) Bu bağlamda 160 ve 165. madde
birleştirilerek, yeniden düzenlenmelidir.
14) 108. maddede düzenlenen devlet denetleme kurulunun
Cumhurbaşkanına bağlı bir kuruluş olması dikkate alınarak, madde
metnindeki Türk Silahlı kuvvetleri ibaresi çıkarılmalıdır.
15) Cumhurbaşkanlığının seçiminde aday gösterme hakkı genişletilmeli. Bu
bağlamda seçime girme hakkı bulunan bütün siyasi partilerin aday
gösterebilmesine imkan veren düzenleme yapılmalı.
Yine halkın Cumhurbaşkanı adayı gösterebilmesine imkan verilmelidir.
Mesela Noter tasdikli 50.000 kişinin imzası ile aday gösterebilmek mümkün
olmalıdır.
16) Cumhurbaşkanının görev ve yetkileri yeni baştan gözden geçirilmeli,
parlamenter sisteme göre düzenlenmeli.
15
MEVCUT TASARIDAKİ HÜKÜMLERE YÖNELİK YAPILAN DÜZELTME VE DÜZENLEME ÖNERİLERİMİZ
16
1) 10. madde- 20. madde–23.madde- 41. madde–53. maddeler ile ilgili yeni
düzenlemeler makul düzenlemelerdir. Buna mukabil Memurlara grev hakkı
tanınmalıdır.
2) Siyasi partilerin kapatılması ile ilgili düzenleme mecliste grubu bulunan
partilerin insafına bırakıyor. Bunun yerine parti kapatmayı değil, kapatmaya
neden olacak fiilleri ika edenlerin siyaset dışı bırakılmasını sağlayacak
düzenlemeler getirmek daha doğru olur. Siyasi partilerin şiddet yoluyla
hedefe ulaşmayı amaçlayan faaliyetleri kapatma nedeni yapılmalı salt söz ve
düşünce kapatma nedeni sayılmamalıdır.
Siyasi Partilerin Mali Denetimi Anayasa Mahkemesinde olmalıdır.
3) Milletvekilliğinin düşmesi ile ilgili 84. madde ile 94. madde makuldür.
4) Yargı yolu ile ilgili 125. maddede Yüksek Askeri şura kararları ile ilgili
düzenlemede "kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk işlemleri dışındaki her
türlü ilişik kesme ve ihraç kararlarına karşı yargı yolu açıktır" denilmesi
daha uygundur.
5) Kamu görevlilerinin özlük haklarını düzenleyen ve toplu sözleşme
hükümlerine atıf yapan 128. madde ve memurların disiplin cezalarına karşı
dava açabilme hakkını düzenleyen 129. madde makuldür.
6) Adliyenin ve savcıların idari işlemlerini denetlemeyi düzenleyen 144. madde
makuldür.
7) Askeri yargı ile ilgili kısıtlama getiren 145. madde makuldür.
17
8) Anayasa mahkemesi ile ilgili 146–147 ve 148. maddelerinin yeniden
düzenlenmesi gerekir.
Önerimiz:
Anayasa Mahkemesinin üye sayısı 19 olmalıdır.
Yargıtay 3
Danıştay 2
Sayıştay 1
Askeri Yargıtay 1
Cumhurbaşkanı 3 (hukuk ve sosyal bilimlerle ilgili yüksek öğrenim görmüş
kişilerden)
TBMM 9 kişi (Üçü birinci sınıf hâkim ve savcılar arasından, ikisi üst düzey
yöneticiler arasından, ikisi hukuk eğitimi almış ve en az 15 yıl fiili olarak
görev yapmış kişiler arasından, iki üniversite öğretim üyeleri arasından,)
Adalet karma komisyonu seçilecek adayların üç katı aday tespit edecek ve
genel kurulda elemeli turlu seçim yöntemiyle seçilecek.
Anayasa mahkemesi üyelik süresi 9 yıl olmalıdır. Yeniden seçilme imkânı
olmamalıdır.
Anayasa mahkemesinin yürütmeyi durdurma kararı verebileceği hususlar
açık olarak belirlenmeli, belirtilen hususlar dışında yürütmeyi durdurma
kararı verememelidir.
18
9) 156. Maddedeki düzenlemeler makuldür.
10) Hâkimler ve savcılar yüksek kurulu ile ilgili 159. madde yeniden
düzenlenmelidir. Yasama organının da üye seçiminde devreye girmesi
gerekir.
Adalet Bakanının, oy kullanma hakkı olmaksızın HSYK toplantılarına
katılması ve Adalet Bakanlığı müsteşarının kurulun tabii üyesi olarak
bulunması, idare ile ilişkilerin sağlanması ve devlet kurumlarının uyumlu
çalışması açısından gerekli bir düzenlemedir.
Önerimiz:
HSYK 21 üyeden oluşmalıdır.
Adalet bakanlığı müsteşarı kurulda üye olmalı,
3 üyeyi Cumhurbaşkanı seçmeli
4 üyeyi Yargıtay seçmeli
2 üyeyi Danıştay seçmeli,
3 üyeyi adli yargı birinci sınıf hâkimler ve savcılar arasından hâkim ve
savcılar seçmeli
2 üyeyi birinci sınıf idari yargı hâkim ve savcıları arasından idari yargı
mensupları
6 üyeyi birinci sınıf hâkim savcı ve üst mahkeme üyeleri arasından TBMM
seçmeli
19
Bu üyeliklere adaylık ile ilgili ayrıca bir düzenleme yapılmalı
Yargıtay ve Danıştay tarafından kendi üyeleri arasında yapılacak seçimde her
üye bir aday için oy kullanmalı ve en fazla oyu alana göre görevlendirme
yapılmalı.
Seçilen üyelerin görev süresi 5 yıl olmalı ve yeniden seçilebilme hakkı olmalı.
Meclis tarafından seçilecek üyeler ile ilgili olarak anayasa adalet
komisyonunun aday sayısını seçilecek üye sayısının üç katına indirmesi
öngörülerek, genel kurulca nitelikli çoğunluk ve eleme turlu seçim esası
getirilmeli.